Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 34

AK' IN TERBYEQE

ROL

Prof. Dr. Cavit SUNAR

'Terbiye; Her bir varl kendine has Kemaline ve C.maline erdiren Ilahi bir San'aur ki bu San'atm biricik Gs/ad da AK'tr. Cavit Sunar

Varln var olma sebebi aktr; varln varlktaki tr. Hayat, batan baa / aktr, sevgidir, muhabbettir.

gayesi de ak-

Tasavvun gre gre yaratma, bir meyl ve arzudan ileri gelir. Sz konusu alem olduu zaman, da buna, ynelme ve deime; soz konusu Tanr olduu zaman da buna irade denir ki bunun anlam da zel bir maksada meyl etmek ve arzu gstermektir. Yaratma, bir meyl olduuna gre o, ayni zamanda da bir harekettir. Hareket ise, an.cak, ebedi olan bir sevgiden ileri gelir. Bu hareket, alemin, iinde hareketsiz bulunduu yokluktan varla doru hareketidir. Bundan tr de emir, skllndan varla harekettir, denilir; zira, skun, bir bakma, hareketten nce gelir. byle olunca, alemin varlna sebep olan hareket bu sevgi ve muhabbet han'ketidir. Nitekim: "Ben bilinmeyen gizli bir hazne idim, bundan tr bilinmee muhabbet gsterdim ve bundan tr de varlklar yarattm 1;" Kudsi hadisi bu geree iaret etmektedir. u halde bu muhabbet olmasayd alem, kendi ayn'nda meydana kmazd. Byle olunca da alemin yokluktan varla doru hareketi Yaratc'daki muhabbe~in ona doru hareketidir. nk, alem de b6ylece varlk ynnden kendi nefsini grmei sever. Nasl ki bunu, Yokluk'ta sabit iken de grmt. u halde, alemin her veeh ile sabit bulunduu yokluk'tan varla hareketi hem Hak ynnden hem de kendi tarafndan gsterilen bir sevgi kmldan oldu. nk, kemal, zatnda sevilen bir vasftr.
1 (Knt kenzen ... ), yani Ben, Zat'm bakmndan gizli bir bazine idim, Halk yaratp gizli iken aa ktm ve sfaltm zat'n gsterdi ve veud elbisesi o zat'a ziynet verdi ve lilem aynas u 2at'n Cemalinin tecelli yeri oldu. Tann'mn gizli bir hazine oma'l demek, O'nda kendinden bakasna asla zuhur yoktur lle mektir. Sonra, Rahmanl Nefs ile ve alemler yoluyla lG.mil nsan suretine brnd ve o (Hazine)nn sur! ve ma'ney~ miicevherlerini sat.

96

CAvT

SUNAR

yle de diyelim: alemin, bir bakma, yokluktan vcuda hareketi, alemi iyead eden Tek Veud'un sevgiye ait hareketidir ve alemi iyead etmekle, dolaysiyle, Ulhiyete ait bilginin husulne ynelmi olan lahi Sevgi hareketidir. Bundan da maksat, Hak'kn bilinmesi ve kendi Zat'. m kendi Zat'nda grmesi ve ayni zamanda kendi Zat'n, bakasnn vcudu i'tibar olunduu takdir zre, kendinden bakasnda, yani, kendi sfatlannda da grmesidir. Bunun iindi~ ki hareket, ebediyyen sevgiye aittir. Zira, gerekte, Hak aleminde olduu gibi O'nun kendi nefsini veuta grmesi de yine O'nun sevgisine baldr. Bndan tr de ,alemin her vech ile skna ait yokluktan vcuda hareketi2 hem TanTl tarafndan hem de alem tarafndan sevgi hareketi olmutur. Zira, kemal, ister Hak'kn zuhurunun kemali saylsn ve ister varln, dolaysiyle, varln z ve zeti olan insamn kemalinin husl sayilsn, zati iin sevilen bir eydir; ~e kemal, ancak, ayni veud ile zalir olur. Sevgi ha. reketinin sebeb olduu her eyin yaratlnn da: "Biz bir eyin olma. smm dilediimiz zaman, ona, ~adece: 'DU' deriz ve o da hemen oluve. rir"3mealindeki ayet ile de kendiliinden olduuna iaret edilnitir: Varhk, nce, kendi gzellii ile kendi z aleminde idi ve kendinden baka bir ey yok idi. Ne zaman ki Fark'a4 geldi, yani grnmek istedi, Cebert aleminde lk Akl'da kendini bildi ve her eyin bir An olduunu ve o An'da da mevcut olduunu, zamann hep o An olduunu anlad ve o An' bilmenin de ak, sevgi oldubrunu kavrad. Dolaysiyle, ak ta, sevgi de Melekt ve dqlaysiyle uhud aleminde eitli sfretlerle tecelli ve zuhur etti.s Fakat, bu gayrilik sretlerinde tatlan zevk ve zevki tatan
2 Hareket, gerek anlamda, yine madde ile ve maddede sz konusudur. Hareket, teceddttr, yenilenmedir, yenilemedir. Bu da maddenin ekil deitirmesidir. Bu ekil deitirme de atoml"!1n deimesi ile mmkndr. Her bir hareket, btn varla amildir. 3 Bk. Kur'an: 36/82. 4 (Fark)a gelmek, eitli varlklar s\retinde meydana kp yaylmak demektir. Zat'u bilinmesi iin, muhakkak, farka gelmesi, yani eitli varlklar s\iretinde meydana kp grnmesi lazmdr ve bu sebebten de fark alemi ~dlar alemidir. ' Fark, grnmeyen bir eyin grnr olmas demektir. Nitekim, kafamzda dndmz bir eyi bizzat yapmak o dudmz eyin farka gelmesi demektir. Kafamzda bir ey dnmek ve karar vermek te bir (Niyet) iidir ve bu da farka gelmenin ilk admdr. Mesela, namaz klmadan nce namaz klmaa niyet ederiz ki bu henz ortada grnmeyen bir eyi grnr yapmaun, yani farka getirmenin ilk admdr ki bunu da namazn bilfiil klnmas peler. Burada misal olarak aldmz Namaz da esasen, Tann'nn grnmezlikten grnre kmasn, yani Zat'ndan farka gelmesini temsil eder. te, dnlp karar verilen bir eyi o~taya karmaun, farka getirmenin ilk adm olmas anlanunda (Niyy~t), Mslmanlkta her iin badr. 5 Zuhur'dan maksat sevmektir. Sevmek iin de devran'a girip binbir .ekilden gemek zorunludur.u halde, her zerrenin, kendi miihiyyeti bakunndan da kendini sevmekiin btn

AK'IN

TERBYEDE

ROL

97

hep o varlktr, hep kendidir. Ama cahillere her su.ret birer perde birer azaptr. nk, perdeler maddedir, madde de o nurun karanldr. Ka. ranlktan nura varmadka, perdelerden synlmak ve zevk etmek im . kmszdr. Karanlklardan, perdelerden synlmak ta onlann da ayni' nurdan olduunu, ayni nur olduunu bilmek ve maddeyi de Sevgi'ye vasta olarak kullanmakla mmkndr; yoksa, maddenin kendisini ortadan kaldrmak mmkn deildir. nk, madde, o nurun karanl. dr, glgesidir; maddeyi ortadan kaldrabilrnek iin nuru da ortaaan kaldrmak gerekir ki bu mmkn deildir. u halde, her eyi maddesiyle ma'nasyla, sureti ile ruhu ile birlikte sevmek6 ve her su.rett ve ruhun . ayni bir varln suretleri ve ruhu olduunu bilmek ve bu suretle zevk etmek gerekir. Byle yapmak ta lmsz bir hayata ulamak demektir.
\

Baka bir deyile, lahi Ak bir nokta idi. O nokta uzad hat oldu, yani zaman ve mekan oldu, varlklar oldu. Varlklar ki ekillerdir ve e. killer ki birer harftr, bu suretle de Kainat, kocaman bir Kitab oldu. te, Kainat denen bu Kitab' yazan da okuyan da ayni ruhtur. Kaat denen bi koca Kitab' yazan olmas asndan o ruha (Ri.hmani Ruh) ve bu yazlan Ktab'l okuyan olmas asndan da bu ayni ruha. (nsani Ruh) denmitir ki bu iki ruh birbirinin aynidir. "Ben bir gizli hazine idim ... " kudsi hadisindeki muhabbet te, bilgi ile ilgilidir ve Hak'kn muhabbeti ve zlemi kamilolan kul' da O'nun ken. dinin kemal mertebede grnmesine (Zuhur) ve gstermesine (zhar)dii. nk, mkemmci bir bilgi, ancak, kul'un mazhannda mkemmel bir zuhur ile hasl olabilir. te, bund,an trdr ki Hak, insan kendi su. reti zre, yani Uluhiyete ait topluluk ve birlik sureti zre yaratmtr. nsan, Hak'kn, Uluhiyet mertebesindeki lahi Ruh'tan ve Rahmani
\

zerrclerde ,eyr etmesi gerekir ki bu da ebedidir. Tecelliyat mesele.i' de bu zhuur meselesini tamamlar. nk, Klli Kudret.in teeelliyah, her zerrede ve her mevzide baka bakadr. Madde. madde olmas bakmndan baka baka ekillere girmekte, tecelliyat da o maddenin mevziine ve ekline gre baka baka zuhur etmektedir. Teeelliyat, zat bakmndandr, z~uru larda seyrdir, yani olan tanyp bih~kten da sfatlardr. Mertebcler, .fatlardr. Seyr de sfatibarettir. Sfatlarn ba da drt elemandr.

Tecelliyat, zahire vurdui\unda, in,an, kah silretlerle ve kah Hak'ka ait ileri gz nne alarak Rab'bna IIluhabbet eder. Fakat, tecelliyat batna vurduunda masiva kalmaz ve gnl dorudan doruya Zat ile me;ll olur. Bu batn teeelliyata Ma'nevi Ser< de denir. 6 Biz eer bir varln yalnz sretinde kalrsak, yoklukta kalnu oluruz. A"l veud, meveud, silretin' ruhudur. Madem ki o silret, o nbun suretidir u halde 'bi~ her bir varl sUreti ve ruhu ile birlikte ,eVIDeliyiz ki gerek sevgiyi tatalm.

,
'-

98

CAVT SUNAR

Nefs-'ten o mertebenin-' topluluk ve birlik hassas ilc iefh edilmi olan Klli Ruh'undandr7 Daha toplu bir deyile, "Tanr'ron zihi tecellisi sfatlar tecellisi ilc birleip grdmz varlklar meydana getirdi ve varlklar meydana gelmekle de Hak, bu varlklarn (Batn)iS oldu. imdi, bu varlklar meydana kmadan nce Hak'kn (Batn)8 idiler, fakat, zuhur edip meydana knca da bu varlklar suretinde zuhur edip meydana kan Hak olmu oldu. Yani, zuhurdan nce, sonradan ZullUr edip meydana kan varlklar Hak'kn (Batn)i iken Hak ta, zuhurdan sonra, ~eydana kan Im varlklarn D (Zahir) oldu. Ksaca, nceden (Batn) olan, meydana kp grnmee nisbetle, D (zahir) oldu ve D (Zahir) olan Hak'ka nisbetle (Batn) oldu. Ve bu ' ten D' a zuhur ile meydana kan varlklara da (MmknlerAemi)9 dendi. .

Yukarda akladmz ekilde zuhur ilc meydana kp var olan btn alemleI'in z ve zeti de insan oldu. nsan, btn alemlerin z ve zeti olunca Hak'kn (Batn)i ile ~nsann D (Zahir) ve Hak'kn D (Zahir) ile nsann (Batn)i birbirinin ayni olmu oldu. Zaten,
7 Bk. Kur'an: 15/29; 32/9; 38 /7~; 95/4. Tann insan kendi ruhundan ve en gzel bir ekilde ve tena8pte yaratt ve insana srasiyle unlan retti: tKr'an: 1B/ll0) 7/54) 7/15B) 2/13B) 6/1B) 2/255) 13- Yardmn 14- Ksmetini 15- Hasbiyetini 10- e alc olduunu (Kur'an: llLutfunu (Kur'an: 30/17) 43 r.2) 65/3) 33/43) verdiiui ve 2/269) 2/239) 42/19) ;{/;{i) 12- Muhabbetini (Kur'an: (Kur'an: (Kur'an: (Kur'an: (Kur'an: Hikmet 5/95) 1- Birliini

2- Varln (Kur'an: 4- Sfatlann (Kur'a:

3-- Miillen O'nun olduunu (Kur'au:

'.

5-: Hybetini (Kur'an: 6- Azametini (Kur'an: 7- zzetini 8- Ceaii 9- Ni'metini 8 (Kur'an: (Kur'an: (Kur'an:

35/10) 16- Rimetini 55/78) 17- Kullanna 22/78)

hikmette ok hayr olduunu (Kur'an:

" 18- Kullana bilmediklerini brrettiini (Kur'an: batndr ki buna (Ahiret) te derler. As olann babu olduuna delil de bizzat insaudr. nsan/la vcut, hisse bir Btn duyu organlanmzdan gelen hi"leri duyan ruhumuzdur ki o da batndr.

As olan batndr; zahirde grnenler, batnn suretleridir. Bunun iin zahirin ahiri yine vastadr.

Madde, nisbet asndan mevcuttur, as1da ise anidir. Fakat, rh, lmszdr ki evvel de ahir de odur. Yine bu sebebIedir ki suetl"re (Dnya) ruha da (Ahirct) deudi: Ratn da yedi mertebe zerinedir. Alem de yedi mertche zerinedir, insan da yedi mertche zerinedir. nsanda deriden kalbe vanneayakadar tam yedi mertebe vardr ki esas olan yediuci mertebedir, yani (Ka1l)tii. Meni'nin ana rahminde ilk yaptlb'l da kalbtir; sonra birer birer btn mertebeleri tamamlar ve yedinci mertebe olan deride karar klar. nsau vcudunun dna baklrsa btn organlann hep baka baka olduu grlr ki he"i bir asldan kn~tr. u halde i, Asl'a varmaktr, 9 Mmknler Kii1'e v~rmaktr ve Klolmaktr. alemi demektir". Alemi demek hissi meveutlar

AK'IN

TERBYEDE

ROL

99

alemlerin y~ratlnda maksat ta nsan'n meydana gelmesi idi ve bundan tr de Hak, insan, kendi sureti zre en gzel ekilde yaratt o ve onu kendisine Halife!! yapt.
i

nsan grnr (uhud) alemle grnmez (Gayb) alem arasnda veya Yer ile Gk arasnda veyahut ta Kanat ileTanr arasnda ya da uur Alt ile uur arasnda hem ayrm hem de kavak noktasdr ve bundan tr de Mutlak Veud'n aynasdr; O'nu aks ettirmekte, O'nu gstermektedir. Ancak, Mutlak Vcud'un bu aynada btn hamet ve azamati ilegriinebilmesi iin bu aynay gerek bilgi ile cilalamak, yani insann Biricik ve Mutlak Vcud olduunu yakinen bilmi olmak arttr. nsandan baka btn varlklar, maddi varlklar bakmndan noksan olduklarndan, tabiatiyle, onlar kaplam olan ruh ta o varlklarda noksandr~ Ama insan maddi varl bakmndan her eyi kendinde top-' lam ve kainatn bir z ve zeti olmu olduundan insan kaplam olan ruh ta mkemmel bir ruhtur ve dolaysiyle insan, yalz madde bakmndan deil, fakat, ma'na bakmndan da, bilgi bakmndan da kamildir. yle de diyelim, kemal, zahire kmakadr, yoksa, Adem'de, Yokluk'ta kemalolmaz. Kemal, sonradan meydana kan ilim ile btn ilim mertebeleri tamamlandnda kemalolmu olur ki bu da ancak insanda ta. mamlanr ve ancak byle bir insan kamil nsan olmu olur. Kamil nsan da iki tarafl (Zleenahey) dr, yani hem maddeyi hem de ma'nay kendinde toplamtr. Zaten her ey ve zellikle insan, hem 'i hem D' kendinde toplamtr. Ve zaten, D, 'ten ve 'te D'tan ayr deildir ve ilim mertebcsi de bu suretle tamamlanm olur. nsanda btn maddi varlk mndemi oh~akla btn maddi ezlerin iddki de insanda mevcut demektir. u halde insan, her eyi bilicidir, alimlerin alimidirIZ:
10 Bk. Kur'an: 7/11; 40/64; 64/3. Iladis: Tanr imam kendi sureti zre yaratt. LI Bk. Kur'an: 2/30; 38/26. Meyva. olmu Adem maksat insandr. 12 Gaybi yle der: Bu alem bir aatr

Matll1b olan meyvadr San ma ki aa ola. Evet, KainaUan matlub olan insandr. nk, kainatn yaratlndan

Aa, bir tohumdan meydana gelir ve en nihayet yine o tohuma inkilab eder. Aa gelip' geicidir, naksat tohumdur. te kainat ta gelip gcici bir aa gibidir ve m'uksud ise insandr. Vah. det, tohumda, insandadr. Kamil insan Hak'lun Zat'na tam biraynadr. Hak, kendini kamil insanda "eyr etmekte-

dir. Btn grnler, kl\i ve icmali tecellisi zerine kamil insanda ziihirdir; k.aca, Zat'n tecellisi kamil insandadr. nk, btn alemler onun viicududur. Dolaysiyle de btn tecelller insana raci.dir.

100

CAvT

SUNAR

ve nk,. Sultan Ruh'u haizdir; Ksaca, insan, maddl ma'nevi btn varl ile kendisinde teeelli ~den Hak'tr; dola~siyle insan, btn isirqleri ve msemmalar kendinde toplamtr. Byle bir insan da artk btn makamlarda ve mertebelerde13 istedibri gibi dolaabiHr, onlarla zevk edebilir. Makam ve mertebeleri dolamaktan anlalmas gereken anlam da
Hiik'kn Zat'mn bir tek yz vardr ki o da kamil insan yzdr; (Her ey yok olucudUr, ancak, Tannnn yz balddir) ayeti de bu geree iaret etmektedir. Kamil insan btn varlk. lann z ve zeti olmakla da demek ki her ey yok olucu yalnz kiimil insan balddir. demektir. ruk, Hak, btn kemali ve cemali ile yalnz kamil insanda tecelli etmitir. Fakat, bu da fark iileminde bir an iin bir biliten ibarettir. . Kamil insan demek, Hak'kn tam .zuhuru demektir ki icmal edilip ilzetlenmitir., Bu suretle de Hak, kendi ilmi ile de bir arzusu dolaysiyle 'vardr,

bt

da Ziiu bilgiden ibarettir. u

halde, aslnda kamil insan da Zat'n bilinmesi iin bir gilrnten ibarettir. Zira, tafsill ilim, kii. mil insanda
!

Kamil insann ilmi, Hak'kn ilmine aynadr, yani kamil insann kendi nefsini bilmesi Hak'. kn bilinmesi demektir. nk, kamil in~an ayni Hak'tr. meveuttur; kamil insana aynadr ve onda zabirdir. Kamil insan da Zat'n

gerekte var olan ise o. her eyden mstani olan Zat'tr.

Btn imanlar, alemin zeti olmalan ve maddelerinin ekmeliyyeti dolaysiyle madde bak. mndan kamil insanlardr. Fakat, bu varlklarrnn bilgisini elde etmedikleri srece tam kemiil sahibi olamazlar. Ke zaman ki kamilolduklarnn bilgisine ularlar ite aneak o zaman tam k, ve btnl ilc kiiinat bilen de kendini mil olmu olurlar. Ksaca, bilgi olmakszn kemalden sz edilemez. Kemale ulaabilmek te btul ilc kainatn ne olduunu bilmekle mmkndr bilmi olur. Bilgi nur olduu gibi o bilgiye vasta olan madde de yine ayni nurdur ve bilen de ayni nurdur. Her ey srf bir grnten ibarettir. As olan btn bu rnleri gsteren Zat'tr ki o da tam kemali ilc, ancak, insanda zabirdir. Btn varlk, insandan gelip geer. Her ey, yedi kapdan insana girer ';'e be kapdan da insandan kar. 13 Her ey, makamlar ve mertebeler bakmndan sz konusudur. nk, bunlar olmasa zuhur yoktur demektir. Makamlar ve :i.ertebelernen maksat ta Tanr'un sfatlan ve isimleridir ki O bunlarla zuhur eder ve bunlar O'nun zatnn glgeleridirler. simler ve sfatlar olmasa zuhur olmaz, dolaysiyle zat da olmaz. Bundan tr ne kiiinat bir grnten, bir glgeden ibarettir. Zira, zuhuru hayaldr: yle ise alemde Zat'tan baka bir ey yoktur. As olan Zat' tr, bundan tr de ebedidir, Mlddir. Zat, isimleri ve sfatlan vastasiyle birok ekillerle kendini gsterir ki bu ekiller onun birer yz olmu olur; ekler olmasa yUzler de olmaz. nk o zaman ortada yalnz bir rul kal. m olur ki bu mertebede meydana kp grnme sz konusu olamaz. nsan, ~Iutlak Varlb"l,Tanny btn makamlan ve mertebeleri ile bilirse, ki bu btn bir bilgi demektir, Cemet'e girmi olur. Cennet, genemkle e ayrlr: 1- Cennet-i Muaceele: Yani, acele gelen Cennet ki bu, dnyada edinilen gerek bilgiden ibarettir, bilgi Cennetidir. 2- Cennet-i Aciie: Yani, sonradan gelecek olan Cennet ki bu da dnyadan sonra iihiretle ki Cennettir. Bu Cennette bir eklin yok olup dier bir ekle deimesi sz konusudur ki Kyamet, Har ve Ner de bunur. 3- Ccn!\et-i Tam veya Devlet-i Bakiye: Bu Cennet te kulun Tannsna ysiyle, ebedi hayata ve ebedi zevke ermesi demektir. Cennet, Tannn Rahmet'inden; Cehennem de Gazab'nda kavumas, dola-

yaratlmtr.

AK 'IN TERBYEDE

ROL

101

o makam ve mertebeleri ilmen dolamak demektir, yani onlarn neler olduunu bilmek demektir ki bunun sonu da zevktir. lim' de lmi Yakin, Zevk'te se Hak'ka ait Yakil4 sz konusudur. nsan da, yukarda da iaret ettiimiz gibi, ancak, ilmi ile insandr ve ilmi derecesinde insandr. nk, ulviyyet, ycelik yalnz ve yalnz bilgidedir. nsan. ancak, bilgisi derecesinde ycedir. Bilgi elde edilebilecek vasta da ancak, iinde bulunduumuz bu dnyamzdaki bu vcudumuzdan.ibarettir. Bu dnyamzda bu vcudumuzla elde edebileceimiz bilgi de bu dnyamz iin olduu kadar ahiretirniz iin de biricik bilgimiz olacaktr. nk, ruhun maddeden baka bilgi vastas yoktur. Bilgiden maksat ta sevmektir; bilmek demek,' sevmek demektir. Mutlak Vcud, Tanr, Gkler'in ve Yer'in nurudur; Tanr, Nur'dur. Btn alemler bu nurdan meydana gelmitir ve yine bu nura geri dneeeklerdir. Alemleri ve insan ile btn bu varlk, bu fark alemi de tek bir hareket eseridir ve bu hareket te sevgi hareketidir. Sevgi hareketi demek, yukarda da dokunduumuz gibi, Zat'n, isimlerine ve sfatlarna brnerek grn demektirlS ki btn bu grnler aslnda yoktur ve yok olucudur. u halde bu var olu ve yok olu, yine Zilt16'ndan Zat'nadr. Btn bu griinlerden, bu geli gidiIerden maksat ta Zat'n' kendini bilmesi ve dolaysiyle de kendini sevmesidir. eitli suretler ve varlklar da bu gayenin geici vastalardr. Varlklarn hepsi de Hak olduunda~ Hak kendini sevmi olmakla czlern de, yani btn ciiz'i varlklarn da birbirlerini sevrneleri zorunludur. nk, Hak, czlerin
14. me ait yakn, insamn, Hak'kn kendisinde olduunu bil';"esidir. Hak'ka ait yakn de, imann, Hak'k kendisinde bulmasdr. Bu da ilme ait yakinin tahakk,;k etmesidir ki, bu"frrtk, ilmin (istnde, sezgisel, vicdiinl bir zevk iidir ve bu da visaldir. F'akat. lu visale ulamak iin insarun nefsine arif olmas arttr. Bu nefse iirif olma ii de insan hayatmm en byk imtihandr. Bn imiham kazanp gerei ;erek zere bilenlere ve gerek zre savunanIara d (Ehl.i Cemal); gerei bilmeyen veya bilipte aslndan saptrarak eitli ve yanl suretlerde savunanlara da (Ehl.i Celal) derler ki bunlar da halk ile zahiri hocalardr. i5 Btn tabii haier ve olaylar, Tanrmn isimlerinin hiikmii altndadrl ve o isimlerin r ma'nalarna g;re zuhur ederler. simler, zatl i'tibarlardr; zat ise her eyden nnezzehtir. Za' ten, tenzih, kendi ken4iliinden hasl olmak!adr. nk, bttin varlk o olunca, omn her eyden arnm olmas da yine onun' kendi varln kaplam olmas ilc olmu olur. Zt ve Tanr keli. meleri de, srf, gerei anlatabilmek iindir. Fark aleminde ise, Zat'n isi,lerinden ve sfatlarndan baka bir ey yoktur. 16 Zat, Mntlak Varln Istinas, hali, Aladiyyet hiHidir. Zatin birlii Aladiyyettedir, Alndiyyettir. O mertebede her .ey odur, baka yoktur. IIer para, her ez, kendi mevziinde bir zat'tr. Fakat, para zat'lar. Btn Zat'n, Kiilli Zft'n tahtnda olan zalardr. Btn cz', zat'lar, btn dizleri kaplam olan asl Zat'a, KIIi Zat'a dayanr. Varlk, btnHi ile Zat'Ir.

102

CAvT

SUNAR

toplam ile Hak'tr17; dolaysiyle de her cz Hak'tr olunca her c",'n hirbirini sevmesi de zorunlu olur.

ve hcl' cz Hak

Gerek insann vcud u iinde ve gerek insann vcudu dndaki kainatta trl tccclliler, cilveler gsteren Tek bir Zat Tek bir Hakikat'. tr; ondan baka yoktur. BtJ~ varlklar hir Tck Can ve bir Tck Ten'. dir. Bu Tek olan Zat ve Hakikat hi hir suretle blnp paralanmaz. Dta btn grnenler onun yaradlm,ve iiletidir. Bu tck varlk, meydana kp grnen her bir eyde; o eyler btn isimleri ve sfatlariyle bir zerre de olsalar, btnlU ile grnr ve herkese inancna ve zannma gre grnr; ve hcl' mertebe, hcl' mahal ve makarnda baka baka birer yz gsterir. D .(Zahir)ta olsun (Batm)te olsun, hcl' bir ekil ve surette tasvir ve tasavvur edilmi olan, hcl' aklda dnlm olan, her gnlde alan olan, her kulakta duyulan ve hcl' gzde grlen odur. Bu Tck Zat ve Hakikat, bir 'yzde~ tecelli edip grnr, bir yzden de kendisini yinekendisi grr. Dolaysiyle Seven ve Se\,ilen (Ak ve Ma'uk), steyen ve stenen (Talib ve Mutlub), nanan ve nanlan ve nan bir Ye ayni eydir. u h3lde arif olan kimse hi bir zel inanca ve sevgiye balanp kalm~maldr. Bu noktada yinenemle iaret edelim ki btn varlklar,' makamlar ve mertebeler hep sevgi eseridir. Eer, sevgi olmasa hi bir ey vcud hulmaz, mevcud olmaz., ster nisbetler iinde bulunalm ister nisbetlerin st'ne kalm, varlkta her ey hep sevmek iindir ve hay~t bir sevgiden ibarettir ve nk, aslnda da bir sevgi eseridir. imdi, vcud, yani varlk, her eyden nce, ,'arln korumak ve srdrmek zoru~dadr. Varln korunmas ve srdrlmesi de; ancak, 7
Hak, zat' farka p:elmesi, yani,griinnezken (;,,~iti varlklar h"linde grnr olm' .

n addr. Bunu byleee bilip kabul etmek te Hak'km ne olduunu bilip kabul etmek demektir. 'te, (Hak kabul edenindir)szn gerek ailanu da hudur. iin gerekli eyleri yine bir buday Varlkta, her zerrenin, her eit varln kendi devera yapabilmek

onlara vermek ve onlan daima ayn ekil ve sret zr" ,eyr ettirmek te hak'lr ve Hak'kn iidir ki bu da Hak'kn isimlerine ve s,fatlarna racidr. Me,ela, bir buday tohumundan kar, arpa kmaz: arpadan d:! yine arpa kar, buday ,;km"z. Bu, maddede byle oldnu gibi ma'na alemind" de byledir, rul aleminde de byledir ve byle olmas bir adalet jidir. Bu yzden ruh ,.Ieminde, ma'nevi iilemde de c,:mal ve eelal birlikte gider: zira birlikte gitme,e adaletsizlik olur. Her eyde eelal ve ceal'in birlikte gitmesine de (Adl-i Subhini) derler: iink, Tanr adildir. ' una da iaret edelim ki celal, kendi bana var olan bir ey deildir; o, eemalin glgesidir, p:e1ipgeicidir. A,I olan, var olan" ancak, cemal'dir. Bundan tr de, yukanda da dediimiz
uii

/-libi, Ier eclal gibi grnen eyi, nuhakkak, sebebi ve gerek aularn da budur.

cemal peler, te, (Tanndan

mit kesilmez) szii.

AK'IN

TERBYEDE

ROL

103

(Sevimek) ile, ymi sevime yolu il~ kendi yer~e bir bemerini brak. mak1a mmkndr. Bu sylediimiz, Mutlak Vii,cud'un canl ve h~tta cansz btn ekil ve suretlerinde ve btn makam ve mertbelerinde geerlidir; Mutlak Vcud'un Mutlak Kanunu'dur: Bu M4tlak Kanun'un tatbiki iin de iliih Varlk, kendi Mutlak Vcud'u iine kendinden bir cevher gizlemitir ki o da Ta~avunfi' Dil ile (Ak Maddesil") dir; Felsefi Dil ilc (Hayat Prensibi)dir; F"yolojik Dil.ile de (Nutfe)dir. Bu cevher Hayvan Ruh'u meydana getiren hayat ve hayviin gereklilikleri yapt
III eitli varlklann

meydana geliine, devrana, ni.betlere sebeb hep bu ak maddesidir. meydanakmtr; zt-

Nisbetler, ekillerden tr ve ekillerin birbirlerine olan ztlklanndan

lklar olmasayd nisbetler olmazd. Ru nisbetler ve dolaysiyle ekillerin, eitlilii yznden de devran meydana gelmitir, zaman meydana gelmitir. Rizler cz'iyyette seyr ettiimiz iin bize gre devran da, zaman da, taakub da vardr ve iink bunlar mertebeler gereidir. Ve btn bu sylediklerimizi toptan kendinde toplayan da (Fark)tr. Fark, yani meydana kp grnme ii-de iki ynliidiir. Runun bir ynii Btiinlk, Kllilik a"ndan olan fark'tr ki buna (A'yan- Sabite) diyoruz'ki ilmi sfretlerdir, mahiyetlerdir. Fark'n dier yn de (A'y,in- Sabite)nin iinde czlk ile ve ztlk ile olan {ark'tr ki ite yukanda akladmz fark, bu ikinei tip farktr. Btn buuisbetlerin, devrann, {ark'n varl da, toptan, Zat'ta mndemitir; btiin bunlar Zat'tan zuhur etmilerdir ki bunlarn zuhurlanna sebeb te (Ak Maddesi) dir ki asl ilc ve aslnda yine o Za!'tr, yine o nurdur, yine o ruhtur. Her nereye baksak, 'her neyi grsek hep ak maddesini grrz. nk,
'0,

her varl her eyi, btnl ile maddeyikaplamtr.

ller madde ki

bizim veudumuzda dahildir, bizim vcudumuzdan baka bir ey deildir, u halde, ak madde. snin btn de biziz, Oun abl da zat ta biziz. Alemler, btul ile Mutlak Vcut'tur, srf Cemldr; o, hep uurdur. Fakat bu, varlkta her bir meveut zerrevidir ve zerrevi olmasndan tr de hepsinde ak madde,i;in ayndr ve hu zerreler. birbirlerine ztlklar gsterdiklerinden tecelI1si ayn tr de ztrah dedi~irniz; er

dediimiz, eelal dediimiz ey meydana gelmitir. Aslnda er, celal denilen 'ey me\"Cut deildir. nkiL er, yani eelaL cemal gibi hir varlk deildir. Celal,.ancak, bir okluktur ve ekillerin
. . i

birbirlerine nisbetlerinden zulur

etmitir

ve bunun iin de mevcut

deliiloir.

Btnlli ile alemler i'e, Yani Mutlak Vc"d ise insandr. "san, dolay.iyle de Mutlak Cemal'dr. R" ak maddes, b" her eyin asl da, btnl ile hizde meveut~ur. Vcudumuzdaki hiitn zerrelerimizi idare eden. onlara hkm eden onun Sultan! Ruh'udur ki o da bizdedir. Hayvanlar da layati snrlar i,;inoe ve kendi maddelerine gre yine onun Hayvani R"h'u idare eder. Ak maddesi dediimiz bu Hayat Prensibi canszlar alemiide ise tamamiyle ba,it ye aa dere eede hlnr ki bn eanszlar aleminde, hayvanlarda
Ksaca. htiin '.'arlklarn yarathnasna

griilen igd bile ~e\"cut deildir. ~cvg.inin eitli ~rkicrc briicn olan her hir varlk ta ancak zt-

seheb olan ak'n,

teeellisi, aslnda, tek bir teceIIidir. B" ,evginin birerter-ahr

larla. meydana kp grnr. nk, ,evimek ii ztlk lazmdr. }o'akat, gerekte ztlar yoktur: ztlar, tek hir hakikatn meydan kmas ve bilinmesi i~indir. ehvet, sevi, muhahbet. ak, vecd, ha)'ret dediimiz eyler de hep Ak Maddesi'nin mertebelerinden iharettir. Ru Illertebelerde ,eyr"etmek tc tamamiyle bilgi iidir. irfan iidir. Alim vc A~if olmayanlar ehvet. denen hayvanlk mertebesinde ~aplanp kalrlar. Fakat, Alim ve Arif. olan insan, kendi zatn. varlk
"C

yokluk sretlcrindc yine kendini nasl sevip zevk ettiini ve


,'C

kendi,inin de ayni Zat olduuu g;crei gibi dnp hilir

b" sretle de Havret makamua

104

CAviT

SUNAR

gibi hayvani ruhu kaplayan ve Insani veya Sultfni Ruh'umuzu19, uurumuzu meydana getiren de yine odur. Gerek insan dndaki btn [llcmlerde ve gerek insan~ hizzat kendinde "iicut rts ile rtlm ve bu rtnn gizliliklerinde gizlenmi olan bu cevherin meydana kmasna ve karlmasna sebep, yalnz ve yalnz, Ak olduu gibi bu cevherin lfhi mahiyyetini, zatn, gerek ezlii ve gerek kll zrc bize bildirecek olan anahtar da yine Ak'tr. Ksaca, Tekolan Ilfhi Varlk Ak ile kendi Zat'ndan kendi Fark'na gelmitir, yani grnmezlikten grnrle kmtr. "Tanr muhabbcttir" sznn gerek anlam da budur. Dolaysiyle, Ak, hem ma'nay hem maddeyi kendinde toplam ve her ikisini de btnl zre kaplamtr. Bunlardan biri olmakszn Ak dnlemez. Ve zften, madde ve ma'na ayni bir eydir. Bundan tr de Hayat, insanda ve dier varlklarda, ite, hu sevgi hayatndan baka deildir.
ykselir. Ancak, hemen iaret edelim ki hayret makam, ancak, czlk asndan ve ancak czler iin sz konusudur. Zira, Kllk, bkilnlk asndan, hayret dediimiz ey sz konusu olamaz. Bu hayret makanundan tesi, artk, sonra da, artk tamamiyle ma'nevl bir sevgi balar; nk, bundan Hilik alemi'dir.

Ak Maddesi'nde esas aktr. Rablk, kulluk, irkinlik, gzellik varlk, yokluk, huliisa btiln nisbetler hep mertebelerde j'tibiiri birer szden ibiirettir. Btn maksat, sevmek ve zevk etmektir ki bunun da gayesi visaldr. Ak, veed mertebesidir, dolaysiyle toplam mertebesidir: bu mertebede bulunan da, yalmz, Hak'k grr, Halk' grmez. nk, toplam mertebe.i batmdr, zahir deildir. Muhabbetin daha iddetlisine Ak ve Ak'n daha hafifine de Muhabbet denir. Tanr'nn sfatlannda tam ve mkemmel bir i'tidal bulunduundan aneak, Mnhabbet'i nisbet olunmutur. Tanr'nn insanlara kar Ak' deil, terakkisi il"

nsanlarn kafalarnn malBulii olan ilim ve fen yine insanlarn kafalarnn

dz orantldr. Halbuki insanda esas olan (Sevgi) hi bir terakkiye bal deildir; onun yksek varl daimidir ve aynidir. Yeter ki insanlar, onun miihiyetini ve kudr~tini bilip anlamlla ve her geen an Ona balanmai!;a alsnlar. . 19 nsa'mn bedeni Sultani Ruh denen bir ruha bir kab, bir iiiet olduu gibi, ayni zamanda, Hayvan Ruh denen bir ruha da yataklk etmektedir. ayni yerde Celal da bulunmakta Bunun da hikmeti, Tanr'nn Cemal ve Cellil yiizlerinden olan kudretini miiahede etmektir. Grlyor ki imanda Cenal'in bulunduu ve hu iki zd ey birbirinin snrn' amamaktadrlar. Ruh, aslnda ne iyi ne de ktdr. nk, o, maddi bir ey deildir. Fakat, onun madde iinde buhuuna nishetle, onun, nisbette iyiliini hildiren, Hayr; ve bisbette fenalm bildi' ren ey de er'dir. Ruh, asnda saf ve temizdir ve nk o, maddi bir ey deildir. Fakat, 0, maddeye bedene briumtr ve bundan tr de madJenin emrine girmitir ve maddenin emrinde de birok maddi gnahlar ilemesi zorunludur. Aneak, maddeye, bedene girip onun pislikleriyle pislenen ruhun o maddeden o beden:!en syrlp yine safiyyeti z re srf ruh kalmas da devran gereidir ve zorunludur. te, insamn gnahlarndan tr Tanr'sna (Tevbe) etmesi gerektiinin ye bu te\'belerin Tanr tarafndan mutlaka kabul edileeeinin ve nk, Tanr'mn (Tevbeleri Kabul Edi'Ci) oluunun ger,ek anlam da budur.

. AK'IN

TERBIYEDE

ROL

oS

Hayat, tpk madde gihi, yok olmaz hir eydir. Bundan ti~r hu dnyada her vakit belirli bir hayat vardr ve bu hayatn miktar azalp oalmaks7.n daima ayni nisbette devam edecektir20 Maddeyi yaratmak ve yok etmek mmkn olmad gibi hayat yaratmak 've yok etmek te mmkn deildir. Btnl ile Tabiat lmszdr. nsan da kimyasal ve fiziksel etkilerle birleen bu hayat nitelerinin bir araya gelmeleriyle yaamaktadr. Bu iinitelerin durmakszn almalari)' le Hayat dediimiz ey meyd~ma kmaktadr. nsanlarn Melek'lerle dolu olduunu syley~nler, Melek'lerin bu Hayat nitelerinden ibaret olduunu iyi bilmelidider. nsan vcudunda hasl olan hayat, bir terkib hassas ve maddi cz}erin, yani alnan eitli gdalarn yaptklar alma sonucudur: konumamz, glmemiz ve daha bu gibi eyler hep bu almalarn sonucudur. nsan .ile dier hayvanlar arasndaki bakalk ta, ancak, terkibc ait pir bakalktan trdr, hepsinin asl ise birdir. Bu bir olan asl, cevher, her bir mertebede o mertebeye mahsus bir zuhur, bir meydana k gstermitir21 Mesela, bu bir olan AsI'a hayvanlk inertebesinde (Hayvani Ruh), insanlk mertebesinde de (nsan Ruh) ad verilmitir. Yoksa, hayvan ruh baka bir ey ve insani ruh ta baka bir ey deildir. Hayvanlk mertebesinde (Hayvan) olan ey ne ise insanlk mertebesinde (nsan) olan ey de odur; bu ikisi arasndaki bakalk, ancak, isti'dat. hasebiyledir.
EI

Bir insann iyi veya fena, gzel veya irkin, zeki veya budala olmada, her eyden nce, bu hayat niteleriyle sk Elkya baldr. nsan
20 Bir ey i'tid,U hiiline geldikte sonra, artk, .olduu gibi kalr; ne oalr ne de azalr.

Dnyann olduu gibi kalmas i'tidiili sebebi -iledir. Cemiil ile Celiil'in eit gittii zamana da (Zaman- 'lidal) derler. Tabiattaki i'tidaldr ki insanlarn da i'tidlini salam, dolaysiyle de Ruh'lar olmutur. Eer maddi'bir i'tidiil olmasayd bir Ruh'tan bir drak'ten da mevcut de sz edilemezdi. Nasl

ki Aklunz ve ruhumuz, dncelerimiz ve hislerimiz maddi vcudumuzun ve zellikle dimanuzn i'tidl ve 81enk derecesi ilc dz orantldr. 21 Lhut, Cebernt, Mclekut vc uhud diye adlandrdmz alemlerin z"hurunda zaman dahilinde bir sra, bir birbirini peleme diye bir ey yoktur. Btn bu alemler, birbirinin fiiil'i olmlar asndan, hep birden znhur etmilerdir . .Alemlerin hep birden zuhurn da lahi bir Arzu, lahi bir Sevgi sonucudur. Tekrar edelim ki Yaratlta varlklarn birbirlerini sra ilc pelemeleri diye bir ey yoktur.

Yaratl, bir, (An)dr ve bu An, bir gz ap kpamadan da daha ksadr. Ard ard geli, ancak, ekillerin birbirine nisbeti bakunndan meydana gelmektedir. Yaratl, Btnlk, Kllk bakmndan (Zuhur)dur: ekillerin birbirine nisbeli bakmndan da (Taakub)tur varln meydana ve (Hulul)dur. (;karp gstere22 sti'dad, adetten gelir ki bir eyin birok yzlerle cinsinden olan eyleri aramalar ve bulmalar keyfiyetidir.

bilmesini deyimler. Ve yine bu anlam ile ilikili olarak, isti'dd, bir eyin veya her e)'in kendi

1 (l(,

CAvIT

SUNAR

~'1cuda getiren hu hayat iinitelcri, ounlukla, ahnekli ve canl olursa o insan da gz,cl, iyi huylu ve'zeki olur ve aksi halde de irkin, kt huylu ve hudala olur. nk, sinirlerin his ve hareketleri de bu ah en ge baldr. Dolaysiyle, vcudumuzdaki organlarizn da hissi ve akli hayatmz zerinde hyk ve eitli etkileri 'vardr. nsanda her organ hissi ve akli hayat zerinde baka baka etkiler yapar. nsandaki Tenasl Organ'nn insann hissi ve akli hayat zerindeki etkisi ise pek byktr. Bu sebeble insann tenasl organndan yoksu braklnas insanla smayan bir harekettir; hayata kar hir suldmdr; ahlaki bir faeiadr. Tarihte rastladmz bu eit olaylar pek yz kzarte bir eiihillik 'rneidir. Zira, dediimiz gibi, tenasl organlanllll zek ii zerinde ak ve byk bir etkisi vardr. Tenasl organlar, dimada, iddetli emeller, eitli fikirler .uyandrr. Bu organlhr, yksek derecedeki hissi olayla'n da beiidir. Maddi akn hedefi tamamiyle cinsel mnasebetlerdir. Fakat, biz bunu bir hayv~.nlk rnei sayarak diyeceiz ki ma'nevi ak, varlklarn hayat kayna; cinsd mnasebetler ise bu varlklarn mezardr, lmdr. mrnde hir defaek - olsun kalbinin saf ve temiz heyecanlarn duymam bir kimsede hissi kemaller ve ma'ncvi zevk aramak, hi kukusuz, pek lJOtr. Hissi kemallerden ve ma'nevi zevkten yoksunluk ve boluk ise insanln (~bedibir mcias, ihmiile gelmez byk bir tehlikesidir. Bununla beraber, bu' zevkin de balange ve esas maddedir ve maddedeki ak cevhernin23 meveudiyetid~r. Her trl ma'nevi sevgi ve zevk mutlak surette maddeden balar. nk madde, her ey iin ruhun biricik vas tasd.24
23 Ak Cevheri, yukanda da iaret ettiimiz gibi, Fizyolojik Dild~ (Meni) dir ki bu da b' tn bir veudu nakl eden bir vas,tad,r. Ve yine Hayat Prensibi de dediimiz bu ak eevheri her eyde kendi mevcudiyetine gredir. Fakat, insan vCudu btn iilemlcrin bir toplam olduun' dan ak cevheri de tamamlhn ve kemalini insanda hulmutur. 24 Ma'ncv; sevgi de mutlak surette maddeden balar. nk, madde, zaten, ma'n.dr; ma'nann yazsdr; na'nann vastasdr. Vastasz asla ulamak ise mmkn deildir. O halde, maddeyi sevmeyen ma'naya ulaamaz. Madde, ma'na diye; madd' ve ma'nev varlk diye ikili bir ~ynm yapmak ta don deildir. Zir, hakikattn varlk birdir, sevi de i hirdir. Madde olmaynca ma'na 've ma'na olmaynea madde olmayaea gibi sevgi olmaynca sevgisizlik ve sevgisizlik olmaynea da sevgi bilinmez. Fakat, madem ki esas ma'nadr, madde ouglp;esidir, u halde varlk sevgidir, sevgisizlik te Omm giilgesidi.. Aneak, sevgi iin maddeye ihtiya vardr. Madde veudumuz" dal il olp hararet meydana getirir ki o hararet te ak meydana getirir, muhabbeti meydana getirir. Eer, madde olmasa, hararet meydana getirilemeyeeeinde, dolaysiyle, ak ta mevcut olamaz; maddi ak meveut olmaynea ma'nev ak ta hi bir
sfretle mevcut olamaz. Zira, -hararetlen gemeyen, yani nar'dan gemeyen nur'a varamaya.

AK'IN

fERBYEOE

ROL

Oi

zeikle blti hali, ocuklarn ehvet heyecanlarnn en yaksek derecede kaynat bir devirdir. , bu ehvet heyecanlarn, yava yava, yksek ma'nevi heyecanlara inkilab ettirebilmektir,' Fakat"gerek udur ki: eer insanlar cinsel igdlerinden yoksun olsalard bata Ahlak Kitaplar olmak zre Edebiyat Kitaplarndan da Felefe Kitaplarndan daSan'at Kitaplarndan da ve hatta ilim Kitaplarndan da insanlk yoksun kalrd. Ama, yukarda da dediimiz gibi, i, Im igdy yksek plfmda bir akln ve yksek ma'nev'i zevklerin ve IH'yecanlarn emrinde kuanabilmektir25 Yoksa, cinsel igd'ye esir olup kalmak, her eyden nce, viicudu ypratr ve en nihayet hcrelerin hayatlarna' hizmet etmeyen bir vcut ta varln srdrernez, yok olup gider. yle ise bu bakmdan da cinsel his ve heyevanlarmz yksek ma'nevi his ve heyecanlara inkilab ettirmek zor~dayz. ' Cinsel his ve heyecanlarmz yksek ma'nev his ve heyecanlara inkilab ettirehilme ii d,e, her eyden nce, bir terbiye26 iidir ve terbiye ii de pek byk, pek kutsal, fakat, baarlmas pek g bir itir', nk, insanlar, her eyden nce, d hayat1an bakmndan evrclerinin, i ha. y~t1~r bakmndan da mi'delerinn tab esiridirler ve bu esirlik te onlara
ca gibi maddcden gemcyen dc ma'naya varamaz.IIararetin ak zerine olan byk

etki.ini scak iklim ahalisi ilc souk iklim ahalisi arasnda yaplacak bir mukayesc de bize aka gstermee yeterlidir, tkbahar ve Yaz aylarndaki sevim~ ~c ve kalitesi ile K ve Sunba. har aylarndaki sevinc giicii ve kalitesi arasluki muazzam fark ta bize bu konuda yeterli bir fikir verebilir. lkbahar ve Yaz aylarnda cinayetleru artmas da bunun ayr bir delilidir. Bir cmle ilc: tnsam mizacnn, faziletinin. ahlakmi, akn, daha, toplu .bir deyile, maddi ve ruhi hallerinin ilk malzemesi, an~ dayana Mutbanda Kaynayan Tencerededir. 25 tnsan, cinsel igdiisiin, ,ciddi bir terbiye ilc yksek ruhsal ilere yneltebilir ve rul,sal gcn rttrabilir. Bunun iindir ki hirok akll kimseler cinsi nasebetlere pek rabet etne. yip daima perhiz zre olurlar ve einsel kudretlerini ve aklaann san'atlarna veya ilimierine har. cayp lmcz eserler verirler. Baz Dinlerde ve Tarikatlarda grlen (Mcerretlik, Perhizkarlk) messeselerinin mevcudiyetinin ger~ek sebebi de menideki mad.d.igc muhafaza yolu ile ruhun kudret ve kuvvetini arttrik, dolaysiyle, maddi ak (lahi Ak)a dndrmek vc bu ilahi ak derecelerinde gittike ykselerek ebed! visal iinde bulnmaktr.
ve san'at eserine rastlanuk miirkn deildir.

nk. (Hayvani Ruh), (tn.

sani Ruh)u da kaplamtr ve onLindayanlb'"l(lr,Kitekin. hadm edilen kimselerde hi bir fikir Bununla beraber, yine .iaret edelim ki ebedi olO-n.ilahi olan zevkin balangc vc cs s maddi zevktir, maddcdir. nk, madde olmazsa ma'na da zuhur etmez; insani ak olm,a>:sa ilii aka da vanlamaz. Ve en nihayet, gzelolmazsa (Her !tzel, Elesl Bezminin' bal ettii Peymaneden ak ta bilinmez ve yaanmaz. Oyl" i,'e: baka dcildir).

26 Terbiye. her eyi yerli yerinde yapmak ve her eyi isti'dat ve kabiliyetinin en stn "e. viyyesine ulatrmak demektir. Canh. cansz hcr varh kendi kemaline ,'e cemaline kavut,r. mak demektir.' Terbiyede insana gelincc, herhangi bir insann ahliki. terbiye.i, asaleti hareketlerinde; bilgi ve irfan terbiye.i de yapt ilerdc grlr.

108

CAviT

SUNAR

yaradlarnn, sanki, f~bed bii hediyyesidir. Bundan tr (Hrriyet, Hr rade) kavram da ok su gtrr bir kavramdr. Gerek bcyle olnca, bu sefer, terbiye iihe, (Telkn)27 i de mdahele ettirmek zoruida)'TL.. Telkin, insann kendisini veya bir bakasn herhangi bir eyin yle veya byle olduuna ve bunun gerekliliine inandrmak iin ruha yaplan bir tasarruftur. ocuklar terbiyede de, telkin, bata gelir ve. pek byk bir roloynar. ocuklara. evvela yemeg imeg, oturup kalkma, syleyip dinlemei ve bu gibi eylere ait kurallar retilmeli. Daha sonra da onlara cemiyyet dzenine ve kurallarn" ait bilgiler verilmeli. Daha sonra da ve yava yava onlara iyi'nin ve kt'nn ne olduunu belletmeli ve onlar iyi eyler yapmaa yneltmeli, kt eyler yapmaktan da nlemeli; dolaysiyle de onlara iinde yaayaeaklar cemiyyetin ve hayatn dzenini ve seyrini korumalarn salatmaldr. Ksaca, onlara, her eyden nce, bir Fazilet ve Ahlak Terbiyesi28 vermeli ve bu terbiyeyi de o27 Telkin edilmi bir nh, dolaysiyle, maddeyi de tasarnfu maddeyi istedii gibi kullanabilir. alulda bulundurabilir ve

Telkin kelimesinin yannda bir de (Telakki) kelimesi vardr ki bunun da anlam, insamn bizzat kendisinin herhangi bir. eyi yle veya byle olarak kabullenm~sidir. TClakki, ihtiyarldir. l- Da ait telkin. 2- e ait telkin. 28 Ahlak, (Hulk)un ouludur. Hulk ta huy ve tahiat anlamadr. ile sl kast olunan ey insann ruhsal hallerine ait bir sfatUr. Ahlak' e ayrabiliriz: Tabii Ahlak; 'tiMri Ahlak; Ahlak. Hamide. Tabii ahlak demek, tabii gidiin, devramn ahlak demektir ki bu, her tikel varln kendi varl;" kendi dnii ve bi1ii ve kendi gidiidir. lnsan tabii ahlak kar~nlklarndan.kurtulup ;kselirse o zaman da ezler ve ztlar arasnda geip ykselerek Btnn, Klln da bir ahengin kurulup yerlemesiiden iMret olan (l'tibarl Ahlak) a ulam olur. Ancak, insamn, kamil bir insan olabilmesi iin bu i'tiMri ahlaktan beye varan insan tam ve kamil bir insan saylr. Kamil insan da Tanr'dan lak ile ahli'klum olur. baka olan eylerle itigalden kurtulmu, yani esrelden a'laya geip nur olmu, yani vcudunu ashna iletmi insandr. Byle bir insan da, .art,k, Tanr'nn ah. AWaklllm birinci alameti Alak gnlllk (Tevazil)tr ki bu zellikle, ilim adamlar iin sz konusudur. Alak giinllliik, ilirnde (Temkin) zre, ahlakta da (Tahkik) zre olan kiilere mahsus bir vasfnr ve bu vasf, Tasavvuf Dili ile, Nebi'ler vc Sddik'ler vasfdr. Cahil halkta da Alak gnnle benzer bir hal bulunursa da onlarnki Alak gnlllk deil, yaltaklanmadr. Kendisinde, gerek maddi ve gerek ma'nevi alanda, zellikle Ba Olma sevdas bulunan kimse Alak gnlllkten tamaniyI. uzaklam, dolaysiyle, birlikte yaad dier insanlarca kendi_inden nefrct edilen bir insandr. nk, gerek ibadet, gerek kulluk, Tanr'ya kar Mutlak Alak gnlllkte bulunmak, O'na kar Mutlak Boyun Emek'ten baka bir ey deildir. Ksaca, ibadet, alak gnlllktcn ibarcttir. ahlab ile ahlaklamak gerekir ki buna da vlen Ahlak (Ahlak- Hamide) denir ve bu merteFakat, huy kelimesi telkin ise mutlak hkimdir. Telkin de. balca ikiye ayrhr:

AK'IN

TERBYEDE

ROL

109

cuklarn her eyde ve her zaman (Doru Olm~)larna ve yalruz dorul~un (Mutluluk) salayabilecei grne .dayandrmaldr. Eer, :uhlarda iyiliklere, faziletIere kar bir temaytil uyandrabilir ve ktlklerin d~ muhakkak surette cezasz braklmayacaklarna ve hi deilse can skntlarna sebep olacana dair bir inan hazrlayabilir ve bu yolda bir Vicdan da oluturabilirsek Terbiye iini esasndan ele alm dolaysiyle de nsanln Mutluluunu ~emellendirmi oluruz. Hi kuku yoktur ki Ahiret Mutluluu da bundan baka deildir. te, btn bunlar, her eyden nce, bir Telkin iidir. Bu sebebten trdr ki Kutsal Kitaplarn, zellikle, terbiye iinde nemleri pek byktr. Ve yine bundan trtrdr ki slam Dini'ne gre Tanr, En Byk Terbiyeci'dir; ve O, sadece insanlarn deil, fakat, yaratt her eyin Terbiyecisidir. Bu yzden O'un Gzel simler'inden biri de Terhiyeei (Rab)dir29 . una da nemle iaret edelim ki iimize ait olan i fazilet ve iyman terbiyesini. gerektii ekilde salayabilmek ve etkili klabilmek iin de daha nce dmza, yani zekamz ve ruhumuzu ihya eden be duygu organmza gereken ierbiyeyi vermek zorunludur. Bu da, d alemle ruhumuz arasnda arac olan bu duygu vastalarn daha kudretli, daha verimli klmak demektir. Bunun iin de gzlerimize daima iyiyi, gzeli ve doruyu gstermeli; kulaklarmza daima iyiyi, gzeli ve doruyu duyurmalyz ve bu suretle de her eyden nce ve zellikle i gz ve kulak organlarmz terbiye edip gelitirmeliyiz. nk, hayvanlar, boazdan; fakat, insanlar, her eyden nce, gzden ve kulaktan geliirler. Bu noktada Din Terbiyesi'ne dokunalm: ve Dinlerdeki ana temellere de ksaca

Btn Dinler, genellikle, iki temele dayanr: 1- Halk'a, yani Yara,tan'a


\

sayg. sevgi.

2- Mahllik'a,

yani Yaratlan'a

te, genellikle btn dinlerin dayand bu iki temcl nsamn kt. lklerden kurtulmasn ve mutlulua kavumasn salar.
29 Tanr (Bir)dir. Tanr'nn bir olmasnn gerektirdii balca ey de, kk, byk, her eyi kendi varlndan meydana getirmesi ve meydana getirdii eyleri Terbiye Edici olmasdr. Bundan tr de Dinimizde Tanr'nn bir ad da (Rab), yani (Terbiye Edici)dir ve O, yukarda da dediimiz gibi, meydana getirdii btn alemlerin Rab'bidir. Tanr'nn Rab'l, TerbiyeciIii de meydana getirdii varlklar birbirine inkilab ettirip nk, her ey; ancak, ztlarla meygelitirmek suretiyledir ki bunu da. azdad ile yapmaktadr. dana kp grnr.

no

CAviT SUNAR

Bir Tanr varln kabul edip ona sayg gstermek, dolaysiyle, ona tam bir emniyyetle gvenip dayanmak insai:un vicdani ve ma'nevi huzUra kavu:asnn ilk a.1:dr. Vicdani ve ma'nevi huzur kayna olan bu art;n gerei gibi yerine gelebilmesi iin de kabUl edilip saylan Tanrnn, gerekten, ne olduunun gerei gibi bilinmesi arttr. Gerei gibi bilinecek bir Tanrnn da gerei gibi sevilmemesine de imkan yok, tur. Varlklarn yaratllarnn sebebi de sevgi ve muhabbet. olduundan ve Yaratan, btn yaratklarnbu sevgiye ve muhabbete mazhar kldndan tr de bizim, bizi, ve bizdenbaka yaratklar sevmememize de imkaD, yoktur. Yaratan' bilip saymak viedani ve ma'nevi huzurun ba bulunmak ve yaratlan her eyi de Yarata;n'dan tr sevmek ve aemak ta btn bir ahlaklln temeli olmakla bu iki ana .temelden yoksun bir Din dnmek imkanszdr. te, Tanr bu bakmdan da en Byk Terbiyeeidir. Dinin bu iki temelinden Yaratan' bilme ve sayma temeline bizim eriatmz dilinde (hsan); yaratlan sevme ve acma temeline de (Ad) denir ki Mslmanlk ta bu (Ad ve hsan) faziletlerine gerei gibi sahib olmaktan ibarettir30 te, gerekten Din dediimiz ey de yukarda akladmz iki asl'n ortak bir verisinden yani, sevip saymaktan baka deildir. Milletler arasnda Terbiyeye en ok nem veren de, hi Kukusuz, Trklerdir.Eski Trkler, ruh ve bedeni asda eit tutmular ve bu ruhbeden btn ile bunun bilgisi ve terbiyesinin deyimi olarak ta ba'za (ten, tan) ba'zan (den, dan) ha'zan da (tin) ve en nihayet Ouz dili ile (Din) kelimesini kullanmlar; ksaca, Din'i bir insan terbiyesi ara. olarak kabullenmilerdir. Nitekim, hala, akl ve edep kurallarna uymayan hareketlerde ve davranlarda bulunan ocuklara (Densiz) deriz ki bu kelime (Dinsiz) kelimesinin bakalatrlmdr ve (Densiz) kelimesi, dolaysiyle, (Terbiyesiz) anlanpnadr. Din, birdir. Fakat, dinin bir d, bir de i yz vardr ki bu d yze (eriat) ve i yze de (Tasavvuf) diyoruz~ Dinin bu iki' yz birbirinden hi bir zaman ayrlmayan ve hirbirini tamamlayan yzlerdir. Bununla beraber e::iat, da ynelme, zden ayrlmadr. 0, bildirilerinin asl
30 Bu hususun Peygambere gelen Lk Valy ile de pek 8k bir iliki8i vardr. Nitekim, Tanr, Peygamb~re: "lkr~' = Oku!" 'diye emir vermi, Peygamber de bu emri, hayati olaylar incelemek ve o olaylann zorunlu kld s08yal kanunlar gerektii zamanda gerektii ekilde vaz' etmek ve onlar insanlara gerektii gibi bildirmek sUretiyle mensftl oiduu cemiyyete (Adl hsan)a dayal bolluk ve refah, rahat ve huzur iinde mutlu bir hayat yaatma olarak tel8.kki etmi ve lnceye kadar, yalnz ve yalnz bu emri ve by!eee yerine getirmee almtr.

AK'IN TERBYEDE

ROL

III

Tanrya ak ve muhabbet olduu halde ak ve muhabbetten yz evirerek sadece bir takm kuru inanlar ve duyular dnyasna ait bir takm emir ve yasaklarla bunlarn szden ibaret doktrinleri ve yalnz gsterie ait tekilatlan olma yolunu tu~ar ve bu yzden Tasavvuf'tan, dolaysiyle, Tasavvufile ortak olduu kendi esasndan da aynlr: Buna karilik Tasavvuf ise ie ait zde, aslda, redde, tek bir kelime ile ak ve muhabbette yerleir ve bu ak ve muhabbet hallerini ve bu hallerin sezgiye 'da, ynan verilerini ma'nalandrmak ve kypetlendirmek iin bu verileri zorunlu olarak bir takm sembollerle deyimlemee alr. Bu noktada dokunalm: Tasavvuf'ta sebollerin rolne ve nemine de ksaca

Tasavvufi uur veya yaant hali da ait olmayp ie ait, yani varln i yzne, ma'na alemine, mutlak vcudun srnna ait olduu iin entellektel uurla kyaslanamaz ve entellektel uura ait terimlerle de deyimlenemez. Tasavvufi uur veya yaant hali, bize dorudan doru. ya bir ey anlatmaz; o, ancak, ima eder. Bu eit uurun kendine has deyim aralan da zorunlu' olarak bir takm semboller, bir takm artstik tasvirler ve bir takm tebihlerdir. Bu sembollerde, tasvirlerde, tebihlerde ma edi ne derece fazla olursa deyimleyecekleri gerek te o derece fazlaolur. Dolaysiyle Tasavvufta kullanlan semboller, sadece, bir emadan, .diyagramdan, yani hendes bir ekilden veya remz ve kinayeden ibaret dei(, onlardan ok daha stndrler. Semboller ve artistik tasvirler ve tebihler pek ok ise de Tasavvufta gaye gerek varln, mutlak varln srrna ulama ve onunla buluup kavuma ve kaynama olduundan bu sembollerin ve artistik tasvirlerin, tebihlerin en nemlileri Ak ve Gzellik s<mbolleridir. nk, Tann'y bilmek ve ona kavumak, Tanrnn da emr ettii gibi, ancak, iyilik, gzellik ve sevgi yollanndan gitmekle mmkndr. Ve nk, Tannnn ahlak ile ahlaklanmak3! iin yol yalnz budur. Bundan tr de bu sem31 Ahlak, hlkattandr, mkevvenattandr. Allah'm ahlak ile ahlaklanmak demek hlka-

tnza avdet edip asli safiyetiniz zre saf ve teniz kalmak, yani T;'nn1amak demektir. nk, insan, imkan wemine geldii iin esfele dmtr, Tannnn ahilk ile ahlaklanabilmek iin de bu esfeIden a'aya kmas, yani tekrar geldii yere ykselip geri dnmesi gerekir. nsan, gcldii yere gcri dnnce de o zaman Tanr gibi her eye Merhamet Edici ve her eyi Sevici olur. Ye yine, Ahlak, Ak Maddesi'nde dahildir. Ahlak sahibi 'olmak demek, (Sevmek) ve (yi Muamele Etmek) demektir. Sevgi de herkcse ve her cyc kar olmaldr. Zira, varlkta, a'a ol. sun, esfel olsun, her cy Mutlak Vcuttandr, Mutlak Vcud'tur, Mutlak Mevcuttur. te, insan, hi bir aynn yapmadan her cyi ve btn mertebeleri ve ztlar ile birlikte severse ve btn bunlan insanda bilip ve bulup sevcrse, ancak, o zaman gerek llk olmu olur. nk, byle bir insan, sfatlann ve mertebelerin ayni bir asm eitli sUretlerle grnnden ibaret olduunu

112

CAvT

SUNAR

bolik ve artistik ta8~vvuf dili, hikukusuz, akldan32 ziyade hisse, kalbc hitab eder. nk, Tanrya en yakn yol (Kalb)tir, (Gnl)" dr; Tannya, ancak, orada kavuulur. Gnl'e, kalb'e ve kalbe ait sezgiye ve heyecanlara hitab eden Ak ve Gzellik'in dildeki hitab ekli de, yne kalbe olan ilgisind.en tr, . (Nesir)den ziyade (Nazm), yani dz yazdan ziyade iirdir. Bundan trdr ki Tasavvuf Edebiyatnn byk bir blmn iirler tekil etmektedir ve zellikle Bektai Nefes'leri bunlarn en g~el rnekleridir. yle de diyelim: Tasavvuf1 dnce veya yaant hallerini deyimleyebilmek iin bir takm semboller kullanmak zorunludur. Tasavvufi sembollern en nemli rolleri de gerei bir taraftan aklamakta dier taraftan da gizlemekte olmasndadr. nk, gerek, zaten aka anlatlr bir ey deildir. Ve nk, ma'nann -nmunesi, rnei, misli yoktur; onu, ancak, madde ile misal ile anlatabilirizt. \ Gerekten, madderniz, ma'namz aklayabilmekten acizdir. Ma'. nay, ancak, ma'na anlatabilir ki bu Ja, ancak, yksek bir ruha sahib olma iidir. "Kalbten kalbe yol vardr" sznn gerek anlam da budur.
ve 01l1ann o asldan baka bir eyolmadklarn gerekten ve te; (Varlkta her ey Allah'a sadktr)' sznn gerek aulan . bir sevgi zerine dayann Bektailiin bu yoldaki u kt'as da dedir: Birbirini sevmeyenin Kendi Adem'e ba emeyenin . smini gerek zre bilip kavramtr. da budur. Yalnz ve yalnz byle ne kadar gzel ve ne kadar yerin' zn bilmeyenin eytan okuruz.

Ak bir insandan hi bir zerre'ye zerre kadar ktlk 'gelmez. 32 Akl, mevcuttan zuhur etmitir. Bundan tr de akhn Zat' bilip kavramasna imkan yoktur. Bu sebeble de, (Tann'nn zat hakknda bo yere dnp dunaynz, nk, O'nun zatn kavramamza imkan yoktur) buyurulmutur. Tann'nn klli akl her eyi bilici ve ezeli . ve ebed, ise de insann cz', akl her eyi bilici olamaz ve ezeli ve cbed, olamaz. nsan akl yok olueudur. Hatta, dala insan vcudunda iken bile yok olueudur. Delilik, buna bir msaldir. 33 Kalb'ten, gnl'den murad ruhtur. Dolaysiyle bizden Tann'ya en yakn yol bizim ruhumuzdur. nk, hiz~ ruhumuz da klli ruhtandr, Tann ruhundandr. yle diyelim: ben, meydana kp grnmekle ben oldum ve kl'n cz' olmam bak. ;nndan ben benim. Ben, dediim zaman da ben, ancak meydana kp grnen organlann gsterebilirim, fakat, bu grnen organlannn kendisine bal bulunan ruhumu gsteremem ki o ruhm, bana, maddi organlanndan daha yakndr. Bu yzden de ruh, maddeden iki mertebe, veya ikibin yl nce yaratlntr denmitir. Ksaca benim ruhum da Tann ruhundandr, Tann ruhudur; bundan tiir de Tann bize al damanmzdan dala' yakndr, yani bize bizden dala yakndr. 34 Hakikat, asl, dil ve kalem ile ve btnl ile ta'rif mmkn deildir. nk" onu ta'rif edecek olan insan bir btn deildir, bir paradr ve btnd~ dahildir. Bir parann btn ifa~e edebilmesi iin o parann btn olmas gerekir ki o takdirde de ne sylernee ne de yazmaa luznm kalr; nk 'her ey kendisi olmutur. . nsan hakikata, btne vakf klabilmek iin, insann bir para olmas hasebiyle, o hakikatn, o hakikat ieren ma'nann alglanmas yolunda ona ancak kendi nisbetinde 'grp .bildii eyleri nisal gstermek suretiyle yardmc olabiliriz; fakat; aulatt~mz eyin mislini gsteremeyiZ. nk, gsterebileceimiz her ey, her pere, o btnde dalildir, o btnn parasdr.

AK'IN

TERBiYEDE

ROL

113

Ama, yuk<irda da dediimiz gibi, biz ma'nay, ancak, madde ile, misal ile anlatabiliriz, Ma'namz madderniz ile, maddi ~ir dil ile anlatmak zorunda kaldmz takdirde de o ma'nay ancak bir takm semboller, tasvirler, tebihlcr, misalleric imlatmak z,orundayz. nk, dediimiz
Onun iin para, btnn misli olamaz. Yine bu yzdendir ki Kl, btn, her eyden Mnezzeh. tir ve. Mstanl'dir diyoruz. ite, insanlara misal getire getireonlan~ cz'l, yani para bilgilerini bir dereceye kadar Klli bilgiye ulatrm ve onlann cz'i ruhlann bir dereceye kadar KlI ruha kavuturmu oluruz. Fakat onlann ne bilgilerini ne de ruhlanu Klli bilgi ve Klli ruh yapamayz. nk, cz'l ruhun maddesi de czdr ve bilgi edinmek iin be duyu organndan baka bir vastas yoktur. Ye yine, cz'l ruhun alglad hakikatlan bakalarna anlatabilmesi iin de yine be du. yudan baka vastas yoktur ve maddi nisbetler dahilinde olmayan bir ifadesi de yoktur. K. sacas, akl, gerei, Btn' kavramaa yeterli deildir. u var ki: ruhumuzun Klli ruh dereccsine kma; akl ile mmkn deildir ama (Sezgi) veya (Kalb Ga\z) dediimiz yksek bir al/; dcrecesi ile Klll ruh derecesine, mmkn olduu kadar, yiikselebilmesi ve yksek derecede bir algya ve bilgiye kavumas mmkndr. nk, Sezgi veya Kalb Gz dediimiz alg derccesi, Yarl, Btn', btn makam ve mertebeleri ile toptan ve bir anda bir kavraytr. Fakat. Btn' btnl ile toptan vc bir anda olan b kavray btnl ile ifadc etmek mmkn deildir. Zira, ne eit bir ifade ekli tasavvur edi. lirse edilsin, o ekil, Btn'de dahildir. -nsann madde bakmndan Kl olmas, Btn alnas iin de cesetten kmas gerekir ki o takdirde de zaten ifadeye hacet kalmaz. Zira, insan, bu takdirde, artk Btn ile Btn, Kl ilc Klolmutur; Huuu! deryasnda Huuu' ... deryas ol. mutur. Din'in i yzne giremeyipd yznde kalan M'minlere de hak ve hakikat ziihir olursa da bu zuhur, ancak, Kur'ann herkes iin kulIad dilden ileri gcemez. Mesela, bu kiiler, Kur'ann Cennet ve Cehennem iin yapt tasvirleri ve syledii eyleri hep olduu gibi kabul ederler ve bunlarn gerekten neler olabileceini akllan ile dnp tanmazlar. Kald ki gerei gerek'olarak kavrayabilmek iin onu her eyde u nce istidlal ilc taakkul etmek ve sonra da taakkulde bulunulan bu madde aleminden maddesiz iileme, yani. ma'na alemine ykselerek akla ait para diineelerden Sezgiye ait, Ruha at btn bir kavraya gemek zorunludur ki elde edilmesi gereken ey de esasen budur. Sezgi ile, btn 'bii' rul ile varlacak bu yksek idrak te, artk, akl mahsul bir bilgi deil, fakat, sezgi malsul, kalb malsul yaanan bir (Zevk)tir, ve yaanan bu zevk, para bir veud ilc Btn'n btn vcudunun birlemesi zevkidir. Ye byle bir an, Mutlak Ycudun, Mutlak Varln stina's ile Fark' arasnda bulunduu bir andr. nk, zevk. her eyden geip uursuz kalmak demek olmakla bir (stinp) halidir; Fark'm duyulmas, hissedilmesi keyfiyeti de (Fark) halidir. te, (EhI-i Hal) denen Meczublann ve bir ksm Mecnunlarn hali bu haldr. Bunlar, kendileri vcutta, maddede olduklar halde, btnlk zere, btn ilc dnrlcr ve ylece zev~ ederler. (Ehl-i Kaal) denen halk ta onlara deli derler. Hiilbuki hakikatta deli kendileridir. nk, Meczublar, hakikatta; kendileri ise gaflettedirler. Cafyette olmalar da onlarn akla ait dncelerinin flinl olan maddeye dayanmas, dolaysiyle, dncelerinin de ayni ,bir hayal olmasndan trdr. Gerekte, Kef ve Vcud EWi iin Hak, her yerde mevcuttur ve grnmektedir. Geri, Halk iin de bir Hak vardrarna onlarn Hak~k, ancak, kendi ~kllannn yaratt Hak'tr ve kendi nisbetlerine gre bir evhamdan ibaret olan bir zuhur ve grniitr. imdi, szmz tekrar Mii'minlere getirerek diyelim ki: M'min olmak demek btn yanl dncelerden, yal inan ve i'tikadlardan syrlp onlarn tehlilkelerinden ve zararlanndan emin olnak demektir. Bu emniyyet iin de gerei gerek zre bilmek zorunludur. Byle bir gerek bilgi de, ancak Kur'an dili ile hem eriat'a hem de Hakikat'a ulamakla mnltndr. te, gerekten M'min olan kiiler de, sadece, eriat ile yetimreyip Hakikat'a da ulaan kiilerdir. Ancak, M'minler, Kef ve Ycud Ehli olan kinselerd~n ilim asndan yine de aadrlar. Ve Halk ise M'ninlerden de daha aadrlar. nk, yukarda da dokunduumuz gibi, Halk'. n Tanrs kendi kafalarnda ve kendi karalanna gre yarattklar zel bir Tann'dr ki byle bir Tann hayalden baka bir ey deildir.

114

CAVT SUNAR

gibi, ma'nann misli, mei yoktur ve olamaz.' Hatta~ ma'nann maddi };irdil ile anlatlmas zorunluluu karsnda semboller, tasvirler, tebihler yannda, (1-9) aras saylar3S, baz AIfabe harfleri ve Ebeed gibi ,zel AIfabeler36 bile kullanlmtr, kullanlmaktadr. Ksaca, Tasavvuf dili, (Batn)i, D (Zahir) ile sembolize eden ve anlatan ve hatt& (Batn)in D (Zahir)n yineD ile sembolize eden ve deyimleyen bir dildir diyebiliriz.
35- Bu say sembolleri dolaysiyle, zorunlu hl!-kndak.i fikirlerin~ de ksaca dokunalm: olarak, burada Fisagor'un ba'z saylar

A- (1) says, Btn varlklarn ezeli ve ebedi deimez asli prensibidir; Tanrlarn Tannadr. B- (3) says, Alemdeki eledi Teslis (llk)i temsil eder; Ayni zamanda Erkeklii ve btn Tabiatta Tannsal birliin Mutlak ve Zorunlu varln ade eder. Bu say, bu bakmdan kutsal bir saydr. Fisagor'a gre insan da birbiri iinde kattan ibarettir: , ~ Beden; Hayvam Ruh; nsani Kutsal Ruh. Ye yine, Fisagor'a gre Kwn!!t ta i ie kattan ibarettir: Tabiat; nsan Alemi; lahi Alem. (5) says da Erkeklii, DiiHi ve Evlenmei temsil eder.

D- (8) says da Ak, Muhabbeti., 'Dostluu, Akl, Ahlak ve Fazlleti temsil eder. E- (9) says da Yce Kulreti ve .Adal,et'i tem~il e~er. Ye bu say, ilk tek olan (3) saysnn karesi olduu iin de her,'eyin tekaiie urayacan ade eder. (3) ile bunun karesi olan (9) saysna Fisagor'dan da nem vennilerdir. " : ayrca ark'n Arya'lan

Fisagor'a gre yukanda sraladmz saylardan daha nemli saylar da var. dr ki onlar da (7) says ile (10) saysdr. Zira, (7) says, varln btn mebde'lerini ihtiva eden () says ile Tabiattaki Tannsal Birlii ad~ eden (3) saysnn toplamdr. Bundan tii de insanlann Tann ile birletiine delalet eder. Dolaysyle de bu (7) says Tannya ulaan kamillere mahsustur. Bu (7) says, ayni zamanda tekamiil kanununu da ifade eder. Yarlkta da yedi vcud tavn vardr ki bunlar tamamll ve mkellii salarlar. Yarlkta grlen bu yedi tavn da gerek ruhani gerek ci,mani hayatm btn derecelerinde aka grmek mmkndr. Yarlktak.i bu yedi veud tavn da yedi telli bir eazn ahenk asndan, yedi teli zerine kurulmu olan yedi tavr ve makam ilc de sk ilikisi vardr. te bu yedi tavr ve makam, eer kalbe gerektii gibi ilenirse ruh ta ahenklenmi olur, dolaysiyle de, gere/;' kabule ,hazrlanm olur. Ye yine bu (7) says Tabiatn ebedi deiikliini ve her eyin, en sonda, asl 0an (Bir) e ve birlie dilneeeini de ifade eder. ' (10) saysmn iinemine gelince: bu da (I) saysndan (4) saysna kadar olan drt saynn toplamndan hasl olduu iin en mkemriel saydr ve bundan tr de Kutsaldr. ' Fisagor'a gre Tann (Bir)dir ve nk saylann ba (1) saysdr. Ye (1) sa. ysndan sonra gelen saylar nasl (1) saystmn bir tekrRrndan ibaret iseler, Kainat ta, okluk alemi de Bir Olan Tann'mn zuhura gelip yine kendi vahdeti, birlii iinde oklu k ile grnmesinden baka deildir. ' FiBagor'un ders verdii salonda da dokuz heykcl ve bunlarn ortasnda da Tann'y temsil eden (Hestiya) heykeli bulunuyordu ki bu heykellerden (4), (7) ve (8) sayl heykeller temsil ettikleri grevler bakmndan ok ilnenH idiler. 36 Bu musta (37) sayl Ek Nota bakmz.

AK'IN TERBYEDE ROL

115

Ve en nihayet, Din'in yz olan Tasavvuf, en azndan (Te'vil) i gerektirir. Semboller hakkndaki bu aklamamzdan sonra yine konumuza dnerek diyelim ki Din'in d yz, yani eriat (DinselOrtodoksi), Din'. in kendi znden ayrlp da ynelmi snrl, .kaytl ve kaplamsz olan yndr. Din'in i yz, yani Tasavvufise Din'in kendi znde yerleen ve bundan tr de Dogm'a ve yman balah ile balanmayan, hi bir ekilde ve surette k~yt altna girmeyen kaplamh olan yndr. Tasavvuf'ta geni bir 'kaplam, bir ni.versellik sz konusudur. n. k, insann iini, zn, benliini aydnlatan Nur, niversel bir nurdur; btn Dinleri ve Milletleri iine alan ve aydnlatan bir nurdur. imdi, dinin i yznn, yani Tasavvuf'un btn Dinleri ve Mil. letleri ime alan bu byk kapsamndan tr gerek Din ve hatta Siya. set adamlar, kiilerin, dolaysiyle, milletlerin ma'nevi ve ahlaki terbi. yelerinin ve gelimelerinin temeli olacak gerek Terbiyede dinin ii ve asl olan Tasavvuf ynn, ak ve muhabbet ynn birinci plana al. mal ve bu yne, insann maddi ve ruhi hayatn ok defa ~orlayc ve zdeleyici olan, dinin seramonileri ynnden ok daha nem verm~Iidirler: Esasen, dinin bu i ynne, Tasavvufynne nem verildii takd~de ve ancak bu takdirdedir ki dinin d yn, ser~moniler yn de bir anlam

b~~~

Tekrar edelim ki Din'in genelolan, kapsaml olan, btn dinleri ve insanlar iine alabilecek olan yn, yalnz.ve yalnz, i yn, Tasavvuf yndr; gerek aka ve muhabbete dayanan gerek insanlk yndr. te, bu ~ebebtendir ki Mevlana Celaleddin'in Mevlevi Felsefesi bugn de geerli olmakta ve Mevlevi ayinleri de dnyaca rabet grmektedir. Celaleddin-i Rumi, kendisinin yetmi iki milletle beraber olduunu btn dnyaya i'lan etmi ve her eit dinliyi de dinsizi de mit kaps yapt Dergahna arm ve bu ka~y lahi Ak'a ynelen her et yolcuya ak tutmutur. Bu lahi Ak, yukarda da iaret ettiimiz gibi, Bektai Felsefesinde ise bsbtn asli ve gerek bir mahiyettedir3'.
37 Osmanl mparatorluunda insan Tannyli ulatran Mistik yollar saylan Tarikatlar

arasnda bir Halk Tarikat olan Bektailik ile bir aristokrat Tarikat olan Mevlevllik, zellikle, Vahdet-i Vcud grne dayanan ve AK'a balanan iki byk Tarikat idi. Ancak, bunlarn arasnda yine de bir ayncalk vard; yle ki: Bektailie gre varlk bir btndr; her ey birdir; yalnz (Bir) vardr. Bu (Bir) de (nsan) dr, insandan baka deildir. Daha ak bir deyile, nsandan baka Tann yoktur. nsandan ve in~an hayatndan baka hi bir ey mevcut deildir. nsan da (Ali)den baka deildir ve Ali Tanndr. Bektailikteki (Cem Ayini) de bu grn tem~llinden ibarettir.

1I6

CAVT SUNAR

Bektailiktc bu gr, brani Alfabesinin alfabesinin harflerine ve o harflerin karlklan matiksel olarak ta sp~t1amr, yle ki: ' i

tertibinden

baka bir eyolmayan dayanarak

Ebeed mate-

kabul edilen rakamlara

Biliyoruz ki dnyada meveud her eyi (1-9) aras rakamlarla hesaplamamz mmkndr. Yani, bizim de iinde bulunduumuz varlklar lemine ait btn hesaplar biz bu rakam. larla ifade edebiliriz. imdi, Ebeed harflerina ve Osmanhea yazla gre (A, D, -M)harflerinden ibaret olan A-dem kelimesi de, dolaysiyle, bize (1-9) aras rakamlann toplamm verir. Ebeed hesabna gre (A) harfnn karl (1) rakamdr; (D) harfinin karl (4) rakarmdr; (M) harfinin karl da (40) rakamdr ki bu rakamlarn toplam (45) eder. (45) says ise (4) ve (5) rakamlarndan ibarettir ki bu iki rakamn toplarm da (9) eder. u halde, dnyamn tamarmm ifade ettiimiz rakamlarm topu (A-dem) i temsil etmektedir. Bu da gsterir ki A-dem, dnyann btndr, tamamdr, Adem'den maksat ise nsan sftretidir; nsan sftretinden maksat ta insanda tam kemal ve cemal zre bulunan Hak smetidir. imdi, -tam keml ve cemal zre in'sanda grnen Hak suretinden maksat ta Erkek su. retidir, Dii sureti deildir. nk, Adem'in diisi olan (Havva) kelimesi Osmalea harflerle (H, V. A) gibi harften ibarettir ki Ebeed hesab ile (H), (8) saysna; (V), (6) saysna ve (A) da (1) saysna karlktr ki bu saylann toplarm da (15) eder. (15) says ise Adem'in says olan (45) in te biridir. ,(15) Havva'nn eklidir ve Adem (15) ile tamam olur. Ksaca, (Havva) da gerek pay, ancak, te birdir ve bu da kemalin diide olmayp erkekte A-dem'den bir paradr; ve Havva, nceden mevcut deildir. Ve yine Bektailie gre Adern, (45) tir; (45) say~lIL.n toplam da (9) dur; (9) ise t,me (3) ten ibarettir; saylarda okluk ta (3) te balar, fakat bu (3) ten de birlik Ksaca, A-dem . doar. u halde say (3) tr ve e nihayet Ali de tr ve tc bir'dir. de, Adem suretinde tecelli eden Tann da hep Ali'dir. olduunu ~ste. rir. Zaten, Havva, Adem'in oyluk kemiinden, yani Adem'in belinden yaratrmtr ve Havva,

yle de diyelim: her eyi hesaplayabildiimiz rakamlar (1-9) aras rakamlardr ve Kai. nat, htnl ile (9) rakam ile ifade edilnitir ki bu da n~an'dr. Fakat, (1) den sonra gelen ' ve (9)a kadar devam eden rakamlar, (1) rakamnn tekranndan, dolaysiyle ayni bir eyin okluundan baka bir ey deildir. (9) rakam da esasta (i) rakam demektir. u halde (1), (9) demektir ve. (9) pa (1) demektir ki o (1) de Tann'dr ye oda Ali'dir; nk, tam kemal, tam viyyet Ali'dedir.

m.

imdi, Bektailikte, insan, Hak'ka kavumaa muhta deildir; nk, Hak, kendisindedir, kendisidir. Fakat, Mevlevilik, imaun Hak olduunu kabul etmez ve dolaysiyle de Hak'ka gitmee alr ve Hak'kn varlm da her eyin tamamen birlemesinde grr. Eer demek caizse, Bektailik Realist ve Materyalist, MevleviIik ise Spritalist ve idealisttir. Mevleviler, Hak'ka ulama yolunda da kadn biiyk bir engel saym, bundan tr de kadn ak yerine e-rkek akna ynelnitir. Geri' bu gr soralan Bektailie de girl11;i e onv da da rol oynansa da Bektailiktc esas, kadn akdr. Bektailie gre dnyaya hkm eden, dnyadaki insalan, hayvanlar ve hatta cansz varlklar harekete getiren tek ey (Cemal), yani (Mutlak Gzellik) ile bu ~zellie ola~ (Ak) tr. Cemal, bir aynadr ki btn kilinat bu aynada ve bu ayna ile grlr. Bu ayna da btn or.ganlan tam ve shhatli, mtenasib edaml, teslimiyYet feragatna sabib bir gzel'den baka deildir; ve zellikle byle bir gzelin, nurani halavete malik yzdr. yle iseinsan, yalz ve yalnz gzeli seyr etmeli, gzeli sevmcli ve kendini gzele teslim etmelidir. nsandaki en byk kusur olan (Benlik)i yok edecek. ve insanlan birlie gtrp bir yapacak tck ey, 'ite, bu gzel. lik ve ona olan ak'tr. Bundan tr de insan; bir gzele deil, her gzele ak olmaldr. Ve i nk, yalz ak alandr ki benliini kaybedebilir ve Tanns ile, daha dorusu, kendisi ile ka. vuabilir.

AK'IN

TERBYfOE

ROL

117

Bektailikte, Ier eyden nce, (Benlik) i yok etmek arttr. Bundan tr de Bektailikte (Kap) meselesi byiik bir nem tar. Kapdan maksat ta, gerekte, (Benlik); yok eden mahaldir. Benliin gerekten yok olmas da erkek ve diinin visali ile mmkndr. Bektailikte, bundan tr kap'nn (E~ik)i de Kutsal saylr ve nk, eik, duhul yeridir. Yine bundan tr Bektailer eie basmazlar, hatta bakmazlar; eie bakma byk bir gnah sayarlar. Ksaca, insan, ancak, bir giizellik ve gzel karsnda benliini kaybedebilir. kendinden geebilir. l'i"itekim, Peygamberimiz de Mi'rac'ta Tannn cemali ilc karlat ve O'nun cemali karsnda kendinden geip benliini kaybetti. \ Ve en nihayet, madem ki insan Tann suretindedir, o suretin gzelliine, yani (Cemil)i ne de, dolaysiyle (tlm)i ne de sahib olmak gerekir. Tekrar edelim ki Bektailiin esas (i~~k)tr. (Vahdet)te bu akn visal noktnsdr. Bektai. Iikte tek bir kadehten imek tc (Vahdet)in baka bir ~it temsilidir . . imdi biz burada tekrar saylar meselesine dnerek diyelim ki: saylann ilk;"ve ba olan (I) say~ ilc saylann sonu olan (9) says birbirinin ayndr; nkh, say, aslnda (1) dir, (9) ise (I) in okluundan, dolaysiyle ayni (I)" den baka deildir. te, bu ger~k, Bektailikte baz ayinlerle de ifade 'edilmitir. Bektailiktc, birok ayinlerde Baba says dokuzdur. Dokuz say"', nn ekli Bektailiktc (Asa) anla~na tefsir edilmi ve Asa, btn bir varlk, btn bir gerek kabl edilmitir ve hatta bunun iin zel bir ayin de tcrtib edilmitir. Hi kukusuz, bu Asa ayininin asln Yunan Mitolojisinde Priapos adna yaplan ak ve elence enliklerinde grmek mmkndr. Priapos, Yunan Mitolojisine gre iy ii iret_Tanrsl Bacchus (Dionysos) ile giizel. lik ve ak Tannas Afrodit (Zhre) in oludur ki balardan bahelerden, tarlalardan ilk mahsul, bunun Eellikle Lapseki (Lampsokos)daki kaldnlan ma'bedine gnderilir ve belirli gnlerde

bunun adna iy iret alemleri dzenlenil'di. Priapos, iri kll tenli, kei ayakl ve ba boynu'zlu olar~k tasvir edilird!. tte, bu enliklerde byk bir roloynayan (Phallus), sonralan, Bektailiktc (Asa) olarak ta tefsir edilmee baland. . Bti noktada Bektailiktc byk Iir nem tayan ii boumlu bir denek (Alaca Denek) ten de ksaca s<zedelim: Ve. yine, Bektailerin bu boumlu denekleri de, aslnd~, Eski M. sr Kahi'nlerinin ellerinde tadklar Znnr'den baka bir ey deildir ki bu denei, daha son. ralan, Yaludi Hahamlan ve Hristiyan Papaslar da tamlardr. Bektailikteki bu boum. lu denek. daha donsu, denein bu boumu (Hak, Muhammed, Ali) lsn semholize eder ki Hristiyanlkta (Baba, 0b'1l, Kutsal Ruh) teslisini ve mesela, Bralmanizm'de de (Brahma. Vinu, Siva) teslisini sembolize eder. Yukarda szn. ettiimiz bu boumlu denek. zellikle, Mcerred Babalk ayininde roloynar. Bektai babalar bu denek ile sras gelince, ayin gerei, ocuklarn dillerine, ellerine dolay.iyle, bir vasta aramas gerekti. ve bellerine vurtrlar; Dile vurmakla, ocua, tatl dilli olmas ve sr saklamas gerektiini; ele vurmakla, ocua, yalnz bana bir ey yapamayaca, ini; bele vurmakla da, ocua, akta deva~llk gerektiini; birer kelime ile: dil ilc sevmesini

bilmesini; cl ile bu sevgiyi toplamasn bilmesini; bel ile de, yalnz ve yalnz aka dayannasn ve nk Valdet iin Ak'n zorunh olduunu iaret ve telkin etmi olurlar. Bektailik, ak, bel '_ ile birletirir, bele dayandn'. nk, insan, ancak, belden kmaktadr; bel, insann asldr. Bu yzden de Bektail!k, insan, (Bel' Olu) diye de tanmlar. tnsan, ancak, helden kt gbi ak ta, ancak, bu bel ilc gerekleelilnektedir. Yani, bel, hem bizim a,lmzdr hem de bizi aslmlZa kavuturan ak' meydana karan eydir. Ksaca, Bektailie gre ,Yaratl insandadr ve yara. tl meydana getiren ey de, insan sfat ve sureti ilc, bir olmaktadr. imdi tekrar Bektailikteki dokuz saysna ve dokuz Baba mselesine dnerek diyelin ki Bektailikte 'Bab~'lk mertebesi pek byk ve pek kutsal bir mertebedir. nk, ha balk 'tan maksat, sadece, baa Tae giymek deil, fakat, Bektailiin asln, esasn, dala donsu Felsefe' ,ini kavramaktr ve ancak byle olan bir kii BaJja ~aylmaR layktr. Bunun iin de, en azndan,

'.

118

CAV1T SUNAR

Tarikatn drt kapsndan gemi olmak gerekir. Yine bu sebeble Baba olacak namzetler yirmi bir yana kadar birok dersler alrlar ve birok pratikte bulunurlar ve en nihayet (Cem Ayini) nde de destur alrlar--ve ayinleri idare etmee balarar. Bektailikte birok ayinlerde ayinin ieras yolunda, Baba says dokuz olmakla beraber Bektailik, sekiz mam zerinedir, bir mam da Gaiptir ve bu remz de MslUmanlktan alnmtr. Bu sekiz mam meselesini Bektai Tekke. sinin mi'marisinde de grmek mmkndr; n ve yan direkleri, aprazlan ve tavannn genel Bu se. durumu ile eski rakamlarla sekiz eklini gsteren bu bina aada belirttiimiz sekiz dayanak zerinde durur ve bu da bu binann Sekiz mam'a mensub bir bina olduunu deyimler. kiz daya~ak ta u be ekille ifade' edilmitir: 1- Yer, Toprak. 2- lk dayanak ki bu tr; bunlar da: Hak, Muhammed, Ali dir ki Bektai semboldr. 3- kinci dayanak ki bu da ikidir; bunlar da: Fatma ile Hasan ve Hseyn'dir. 4- ne dayanak ki bu da ikidir: bunlar da: ki mam'dr. 5- Drdne dayanak ki bu da Tavan'dr ve bu da Gaib mam'a iarettir.' Bektai Tekke'sinin bu bina eklinde, bu binann Sekiz mam'a mensub bir bina olduu ifadesi ile birlikte bu binamn, ayni zamanda, Bektailerin (Mekke)ye karlk kendilerine mah. sus bir (Kble) olduu ifadesi de mevcuttur ve bilindii gibi Krehir'deki Hae Bekta Tekkesi, Bektailerin kblegludr. Nitekim, sonradan, Mslmanlann yapl ekli. de birok anlamlar mas kuvvetlidir. ta~aktadr. esaretinden kurtaraeak bunlann aralannda' bir fark kbleglu olan (Mekke) binasnn

Bektailikteki Gaib mam, yani Mt~hdimeselesinin de Yahudilikten Bektailie gemi olBunun asl, Yaludilerin kendilerini, Asildulann kurtane bekleyiidir ki bu Bir Kurtane i'tikad Asya Dinlernde de grlmektedir. Ve bir bak. ma, Gaib mam, yani Mehdi ile sa ve Hzr ayni aJamda~lar, yoktur. Yine iaret edelim ki Bektailikte: ve bunlar yer deiirler. Hasan ve Hseyn semb\lldr., Ali semboldr. A- (I) says, Tann, nsan ve Ali se~boldr B- (3) says, Hak.Muhammed, C- (5) says, Hak, Muhammed, Ali, Fatma, tan semboldr. Ve yine: Arab Alfabesine gre (Muhammed Ali) Yedi harftir; barftr; Ehl.i Kur'ann z ve zeti olan (Fatiha) de on dokuz harftr, Silresi de Yedi Hasan, Hseyin de Yedi ibarettir Ve yine ayetten

D- (7) says, Hak, Muhammed, Ali, Fatma, Hasan ve Hseyn; Hae. Bekta, Balm Sul.

Beyt denen (Mukammed, Ali, Hasan, Hseyin, Fatma) da on dokuz harftr ki (Bismil. ve bu (19) say_smm (1) say ,s (Bir)i ve birlii eharettir. ,

Iabirrahmanirrahim)

temsil eder ki asl dr ve (9) says da okluu temsil eder ki (I) in tekrarndan E- (8) says, Sekiz mam semboldr.

F- (9) says, Dokuz Baba'y; btnl ile varl kendinde toplanu olan nsan' sem- \ bolize eder ki (9)un asl da (I) says olduundan, insan da Tanndan baka bir ey deildir; Tann da Ali'den baka' deildir, nk (Ulviyyet) Trklerde (9) says eitli (Dokuzta) oyunu mehurdur. Dokuz says Matematik alardan pek pek nemlidir. Tiirklerin ondadr. oyunlarnda bile

adan da

nemlidir.

Zira (9) saysnaa

(1-9) aras

saylarda bulunmayan Matematik uygulamay'a ait bir ok zellikler de vardr. Bektailikte birer gerei deyimleyen bu_ay semboeri de, daha sonralan, ak ekilleri ve visal tiillalleri ile ilikilendirilni, bundan tr de pek eitli' ve pek kypak ekillerde tefsir edilmi tir. Bu say sembolleri hususunda, aynea, (36) s~yl Ek Not'a baknz!

AK;IN TERBYEDE

ROL

119

Ksaca, Bektailik, birok Dinlerin ve Felsefelerin bir Sentezidir. Bu sentezde de, zellikle, amanl, Brahmanl, Budal, Zerdtl, Yunan'dan nce Anadoluda yaayan Milletlerin Tabii yaaylarnun ve i'tikadlannn esasn, Eski Yunan'n Mitolojik ,inanlarn, Hristiyanl ve en nihayet Balm Sultan'n Bektailie soktu KutoIiklii grebiliriz. Dolaysiyle, Bektailikte, aman vc Buda dinlerindeki kadn ayinleri; Zerdiit dinindeki, erkek ayinleri; Yunan, Suriye ve Kbrs'taki PhaIlus ayinleri gibi Eskiler'e ait birok ayinlerin baz etkilerini de grebiliriz. Fakat, Bektailik, yukanda da iaret ettiimiz gibi, birok Tabii Dinlerin ve en nihayet Hrstiyanlk'n bulmutur. Burada ksaca iaret edelim/ki: Hristiyanlktaki ndr. Hristiyanlktan Tanr gr de Eski Yunan'daki (Gne)e ait bir i'tikadn ayndr ve sa'nn geirdii macera da (Gne)in geirdii maeerann ayok dala nce Hintlilerce (Vinu); Msrllarea (Apis); Japonlarea (Boa) ve Hristiyanla yakn devi:lerde Yaludilerce (Altn Buza) ve Musa'ea (Yahova) ve Yuhanna'da da (kz) ad ile (ve dnyann kzn boynuzu zerinde oldu inanc ile) bir Ilah olarak taplan bu gne Yunan mitolojisine gre: Gkyznde K balarken bir bakire tarafndan domakta, fakat, sonra zalim Tanr tarafndan ldrtp Ka gmlmekte, fakat, Yaz balarken tekrar dirilip ktt ruhlanu gelemeyecei Gn en yksek noktasna kmaktadr. te, Gne'in bu Mitolojik maceras. ile sa'nn Dini,maeeras arasida tam bir uygunluk vardr. Hristiyanlk ta sa'y bakire Meryem'den dortmu, dala sonra Yahudilere armla kk tekerlek Takke gerdirip ldrtm ve en niliayet te Onu tekrar diriiterek Gkyznn en yks.ek yerine karmtr. Baz Hristiyan Papaslarnn balannn tepelerine kondurduklar de yine Gne sembolnden baka deildir. tes1i.ini iycad ile babasz olarak dnyada imdi, Hristiyanln (Baba-Ol-Ruhlkuds) Ge kard Tann'y yere indirni ve onu da, yalnzca, kendinde biImi ve

yaratt ve dnyada ldrd, fakat, ldrdkten sonra Ge kard ve sa'dan ibaret grd nsan Tann'sm, Bektailik, Gkten Yere indirip tekrar insanlar arasna sokmu, ancak, on, (ldrnieyip), (Yrtm)tr. . Bektailikte (lmek) yok. ancak. (Yrmek) denen ey vardr. Bu, u demektir: madem

ki insan Tann'dr, insann ruhu da Tann nliudur; ve madem ki yledir o ruh 'ta daima yaayc . ve daima ayni alg ile bak.! kalc bir ruhtur. Geri insann bedeni maddedir ve maddi olan her ey deimek zorundadr ama insann maddi olan bedenindeki ruhu madde ve maddi deildir; dolaysiyle de asla deimez. . Ruh dediimiz ey, her eyden nce, maddeyi (Canl Klma) yetisine ve sonra da her eyi (Alglama) yetisine salib olan bir eydir. Ruhun bu iki ye,tisi her bir, varlk ta aledderece grlebilir ise de bu iki yetinin tam kem,Hi, ancak, insan denen varlktad~. Hatta,' insan ruhunda, bu iki yetiye ek olarak bir de algladn bakalarna da (Alglatp Anlatma) yetisi vardr. u hade, maddenin tamam insanda olduu gibi ruhun tamam da yalnz ve yalnz insandadr. imdi, her insan, sUrette insandr ama, ancak, (Cema) ve (Alglama veya Anlama) ve (Algilatma veya Anlatma) gibi insani sfat ken:dinde kemal mertebede toplayabilen insan gerekinsandr ve ancak byle bir insan Tannlaabilir; aksi halde, insan bile saylmaz. K.-saea,Bektailie gre de ruh lmszdr ve bundan tr de beden lp deitiinde ruh baka bir bedene geer. te, bundan tr de Bektailikte (lmek) yok, ancak, (Yrmek) vardr, yani gerek hayatta devamllk vardr. una da hemen iaret edelim ki Bektailik, sadece, Hristiyanlm Ge kard Tanrsn Yere indirmek' ve onu insanla'hrmakla kalmami; ayn zamanda, Zerdt Dininin yilik Tanns (Hnnz) ile Ktlk Tanrs (Ehrimen)m da (Tann) ve (eytan) adlar ile Yere indirerek ikisini de bu dnyada Var olan ve Ibu Dnyada birbirine zd faaliyetler gsteren birbirine zd ,iki mstakil Varlk olarak kabul etmi ve her eyde ve her ide iki yn, iki yz bulundutnu ve mesela, Kur'ann biri zahiri ve biri batni olmak zre iki anlam olduunu; Hak'kn tazalr

/'

120

CAvT ,

SUNAR

Din'in lahi Ak'a ve Muhablet'e dayanan ve gerek insanlk yolunda btn insanlar ve dinleri iine alan bu snrsz Tasavvuf yn, en sonda, dinin sltdeee bir takm kuru inan ,;,e itikadlara dayanan eriat ynnn .btn varlklardan symp ayrd ve btn varlklarn stn<!e ve tesinde olarak kabul ettii Ulu Tanr'y da insaUn kendi iine alr ve hatta onu insann kenrl~ ah damarndan da insana daha yakin klar; insan ile Tanr'y birlirine .kavu~turur; daha doru bir deyile varl yalnz Tanr'ya ,'ererek ondan baka bir Var kabul etmez. Ksaca, slam Mutasavvflarna gre Din'in btn esas kendi i keyfiyetind~dir. Btn iyman ve inanliun asl lahi Ak'tr ki bu da gerein zdr. Doktrinler, mahedeler tekilatlar ikinci planda gerler ve hatta ou kere de Din'ini hayatnn en byk engellerini tekil ederler. Bu yzdendir ki Suriler, dinsel geleneklerle, daha ilk zamanlardanberi arpmak zorunda kalm~l~r ve bu uurda canlarn vermekten bile kanmamlardr. imdi, konumuz u zetleyecek olursak yle diyeceiz: gdlerimiz', bizi, varlm~n bakasna s.rl-Ier ve hunlarn ba ve en nemlisi de beslenme ve oalma i~diisdr ki l{er ikisi de ayni eydir. Beslenme ve oalma ise, her eyden nce, bir harekettir. u halde, hayat, harekettir. \~e bu hareket te, ancak ve ancak, sevgi hareketidir. Nasl ki, yukarda, alemIeri ile insa ile btn varln tek hir hareketin eseri olduuna ve o hareketin de sevgi hareketi bulunduuna ve se~gi hareketinin de Mutlak Veud'un, kendi isimlerine ve sfadarna brnerek, eitli varlklar eklmde tecelli ve zuhuru ile ortaya ktna, ve en nihayet,Mutlak Vcud'un da btn varlklarn z ve zeti olan insan'. dan baka bir ey olmada iaret etmitik. u halde eitli varlklard.a
iin Erkek ve Kadn denen iki ayr cinsin birlemesi ~erektiini (ki bu iki ayn cinsin birlemesinden kacak ocuk ile teslis meydana geleeek ve var olu tamamlanaeaktr. Zaten, visalda da eriddia kek ve kad; cinsel organlari)'le birlikte Dil de birleir ki bu visal hali de bir teslis hilidir)

ile Bektailik aslnda (Vahdet)e, yani (Birlik)e, fakat, Im (Birlik)e varma yolunda (tkilik)e yani (Azdad)a dayanm ve bu inancn da (ifte Ali yzl iki taraf keskin bir kln) ile sembolize etmitir. Ve yine, bu inan, zellikle, n ve arkas yrtnah bir takm kadn giysileri ile de sembolize edilmitir ki bu eit sembolierin mehur Cemid ayinl~rinden baz kalntlar iyma ettii de kukusuzdr. Ksaca, Bektailikte, kilii ve Azdad sembolize eden ifte Ali yzl iki taraf keskin 11.1ln. Bektailiin Armas olan (ki yzl Medcd Ya Ali!) den sonra pek byk bir nem tar. Bektailii ~iddetle etkilemi olan Zerd;t Diniudeki bu yilik Tanrs (Hrmz) ile Ktlk Tanns (Ehrimen), yani birbirine zt! ve birbirinden mstakil iki varln bir arada mevcudiyeti ve f~aliyet1eri meselesi, slam Dinindeki (Allah ve eytan) meselesi ile de yakin bir benzerlik gRtermektedir. Nasl ki Zerdt Dinindeki Cennet ve Cehennem ta;rif ve tasvideri ile slam Dinindeki bu konulardaki ta'rif ve tasvir!er arasnda da yakin bir benzerlik grlnektedir.

AK 'iN TERB/YEDF

ROL

121

para para sevgilere sahip olan mutlak vcud, insan denen znde ve zetinde, htn sevgilerin topuna birden sahib olmaktadr ve kendini en tam ve en mkemmel ekilde sevmektedir. nsann asli temelinin beslenme ve bunun sonucu olan cinsel sevgi olduunu syledik. Halbuki, beslenme, ancak, bir vastadr; maksud olan sevgidir. nk, seVgi, hayatn hem sebebi hem de kendisidir. yle ise insan terbiyesinde, her eyden nce, gerek insann tab temeline ve mahiyetine gerekse sosyal varlna uygun olarak, cinsel terbiyeyi n plana almak, cinsel ilikilerin norrp.iil ve s~hhi ekilde dzenlenmesine ve _ gelierek daha yksek hissi seviyyeler kazanmasna nem vermek zorunludur. Baka bir deyile, insanlar akllarndan nee mi'delerinden, , dolaysiyle de bellt~rinden idare etmelidir. nk, insan, insanlndan nce bir hayvandr, 'yani, bir hayat sahibidir. Hayat ise uuru, dnceyi deil, igdy, cinsel arzuyu, sevimei amirdir. Terbiyecilerle birlikte Devlet darecilerinin de Genliin Terbiyesi ve dolaysiyle Millt Var~k asndan bu noktay daima gz nnde tutmalar zorunludur. Her eyden' nce; insanlarn karnar yeterli ve temiz gdalarla doyurulmal ve sonra da cinsel sorunlarn en norm~l ve shhi ekilde ve gittike gelien yksek bir his seviyyesi ile haine alImaldr. Mi'de terbiye si ve cinsel terbiye (Nefs Terhiyesi)nin ba olmaldr. Bundan sonra da hemen be duyu organn~ terbiyesi yer almaldr. Ve fikir terbiyesi de bu.sray peleyerek ilk iki terbiye zerine kurulmaldr. Baka: bir deyile, ins~n terbiyesi insann hayvanlk mertebesinden balamal ve i ie ve ard arda. olmak zre insanlk mertebesine doru aadan y-karya ykselmelidir. Yukardan aaya, yani akldan igdye inen, bir .terbiye, her eyden nce, insann maddi tabiatna ve ma'nevi mahiyetine aykrdr ve tepeden inme bir terbiyedir; bundan tr de faydaszdr; faydasz olagelmektedir ve hatta zararl olmaktadr. nk byle bir terbiye, kiilerin maddi ve ruhi salklar bakmndan bir takm bozukluklara ve hastalklara sebep olduu gibi sosyal hayat tarzn da dzensizlikler iine atar, dolaysiyle, cemiyyeti de' kntlere srkler. nsan ruhunun glerini, bir bakma, ya~ama ve sevime igds ile akl olmak zreiki ekil altnda toplayabilir 've bu il gcn birbiri ze rinde etkili olmalarn kabul edebilirsek te yine de kesinlikle syleyelim ki as olan, esas olan, hayatn kendisi olan ig,d ynmzd,r, sevgi ynmzdr; uur ynmz, dnce ynmz de bu' sevginin glgesidir ve esasta sevginin emrindedir. nk, zaten, igd gcmzle akl gcm:: birbirinden tamamen ayr iki gc olmayp ayni bir nhun iki gcnden, iki ynnden, iki grnnden ibarettirler; hatta birbiri

122

CAvT

SUNAR

lerini tamamlamaktadrlar. te, btn bu sebebIerden tr inSail terbiyesi beslenme ve iftleme igdsnden balayacak ve insan hisler e ve fikirlere doru ykselecektir; yani, maddeden balayip ma'naya ykselecektir .. nk, hayatta as olan rpaddedir, dolayisiyle, cinsel sevimedir. Fakat, yukarda da iaret ettiimiz gibi, madde ve ma'na birbirinden ayr deildirler, bundan tr de daima birlJirlerini pelerler ve birbirlerinin sebebi ve sonucu olurlar. ocuk terbiyesi, dolayisiyle Cinsel terbiye, dolayisiyle, kadn ve dolayisiyle sevime san' at Eski Hind'te ve Msr'da ve daha birok memlek~~erde pek nemli bir yer tutmu, yalnz Mitolojik alarda deil, fakat', bu alardan sonra da bir takm srn bilgilerin ve merasimlerin kaynan tekil etmitir. ocuk terbiyesi ve dolayisiyle de einsel~terbiye, daha, Eski alarda, baz Felsefi Tarikatlarda da pek nemli bir rol oynamtr ki bu hususta, zellikle, Fisaor'un Dinsel Felsefe Okuluna iaret edebiliriz.' . Fisagor'a gre btn Gneler ve Yldzlar Tanr'mn bir gn yok olac~k teeelilleridirler. Her varlk, Tanrdan bir zerredir, sras gelince, ebedi kanun gereince, meydana kp grnr. Her Gezegen, Tann snflarndan birinin tecellisi ve sembol olmakla, eskiler, bunlan ma'bud adlar ile anmlardr. Yaratlta, Tanndan kan ruhlar gezegenden gezegene geip aa indike maddilemiler, maddlletike de kesilfetleri artm ve ma'neviyyetlerini de kaybetmilerdir. Bununla beraber, madde ile daha ziyade savamalar sonucu olarak akl ve irade kuvvetleri de artmtr. RUhun maddey'e inmesinin son yeri zerinde yaamlan bu dnya yuvarladr. Fakat, insan, bu dnyada akl ve iradesini ykselte ykselte tekrar eski geldii yksek aleme ykselebilir, yani (Tann)ya ulaabilir. nsan, bu kainat iinde, bir taraf (Nur)a, dier taraf (Zulmet)e bakan iki yanl muazzam bir varlktr. nk, insamn ruhu, Kutsal Tann'dan lmsz bir zerredir. Fakat, insan, Tanrya ulaabilmek iin cansz ve canl btnvarlklardan derece derece gemek zorundadr. ,Bu yksek ruhlar alemine daha dnyada ykselebilenler, dolayisiyle Tann'ya daha dnyada ulaabilenler de, ancak, (Arif)lerdU:. Ariflerin bu dnyada grevleri de, yalmz ve yaluz, bu dnyada gerekten var olan (Gzellik)in, (Sevgi)nin ve (Hakikat)i peinden gitmektir: Fisagor'a gre, insanlk alemi, ilahi ahenk ve dzene ayak uydurabildii derecede ykselir ve uyduramad derecede de alalr. Fisagor'a

AK 'IN TERBYEDE

ROL

123

gre, hayvanlar, insana; insan da Tanr'ya akrabadr, Nebatlar alemi hayvanlar alemine, hayvanlar alemi de insanlar alemine doru ahlanmaktadr. nsanlk al~mi de, daha mkemmel nesiller meydana getirmek iin, kendi aleminde ahlanp duracaktr. Ruh, ne kadar ykselirse ilahi hayatnn ha~rasna da o derece kuvvetle sahib olacaktr. Erkek ve Diiden ibaret olan insanlk aleminde Kadn'n annelik grevi ilahi bir itir. nk, ocuu, ancak, annenin sevgisi ve efkat koruyup yetitirebilir: nk, ocuk, bir iektir ki o, ancak, annenin bilseleri ile geliebilir. Bundan tr de ocuk yedi yana kadar annenin himayesine verilmeli ve anne Aile Ocann Rahibesi, Kutsal Koruyucusu ve Bekis! saylmaldr. ocuk terbiyesi asndan ana ve babann maddi ve ma'nevi ynlerden uygun bir evlcnmede bulunmalar ve bu evlilii gerekli kuralla'r ve sevime san'atlar ile srdrmeleri, Fisagor'dan nce olduu gibi, Fisagor tarikatnda da pek nemli bir yer tutmakta idi ve bu husustaki felsefi gr te u idi: Erkek, erkeklik kuvveti ile, (Yaratclk lkesi)ni temsil eder. Kadn da (Yeryz)n; ve ilahi eyleri hayret verici bir surette tahakkuk ettirmesi ile de (Tabiat) temsil eder. Erkek ve kadn, bedence ve ruha birbirleriyle tamamiyle kaynatklar takdirde de, ve yalnz o takdirde, kainatn bir zn tekil etmi olurlar. Fakat, Tanr'nn varlna inanmak iin, kadnn, erkekte Tanr'nn yaadn grm olmas arttr. Bunun iin de erkek (Aktif) olmaldr. Ancak hayat byle derin bir zeka ile kavram yaratc bir irade sahibi erkektir ki kadnn ruhunu alayarak onu ilahi lkye doru ykseltebilir. 'Erkee de bu kuvvet, sevdii kadnn ince duygularndan, derin ilahi varlndan gelir. ' . Erkek, irade kuvveti ile, kadn da sevgi kuvveti ile (Yaratc)dr. Sevmek demek te kendini unutmak, kaybetmek' demektir. Sevgi halinde kendini unutan, kaybeden kadn da daima en ulv kadndr. Kadnn, bylece, kendini tamamiyle erkee vermesi iledir"ki onun semalara douu ve lmsz nurlarnn her tarafa'yayl tahakkuk etmi olur. Erkek ve kadnn tam bir bilgi ve tam bir ak iinde tamamiyle birbirleriyle kaynamalar" emsalsiz bir Nura kavumann ve Tanrsal Yaratc bir gce sahib (,Imann biricik ve en byk artdr. Kadn veya Erkek'i Tanr telakki etmenin sebebi ve srr da ite bu noktada , i . \ gzl'd'Il". lahi ana ve babadan ilahi ocuklar doaca:ndan veya: onlar aracl ile, daha nce mevcut olan yksek ruhlar cesetlere girmek silretiy-

124

CAvT

SUNAR

le dii,nyaya gelmi olacandan, zellikle,/J\.lim ve .Arif bir erkek ve kadmn evlenip dnyaya bir evHit getirmeleri de pek ulv bir harekettir .. Fisagor'un ilah gr (Monade, Diade, Triade) ynleri ilc l bir iah gr olduu gibi Fisanor'un, zellikle, ruhu asndan Tanr ile . akraba kld nsan gr' de yine l bir insan grdr: Arif Ana; .Arif BaJ>a ve .Arif ocuk.' Baba, canl ~ainatn Kutsal Ruh'udur; Ana, Tabat'tr; ocuk ta varln Kalbi' dir. Fisagor' a gre insan emiyyeti, ancak, byle bir temele dayanmaldr. Fisagor, ilim gcn ve deerini dier btn gclerin ve deerlerin st~e karm ve hatta siyas gc bile bu ilim gcnn emrinde grmek istemiti. . \ . unu da hemen syleyelim ki Fisagor'da grlen birliklere, ikiliklere, lklere ... ramen ona gre de hakikat (Bir)dir; (okluk), bu (Bir)in okluudur ve sadece bir grnten ibarettir ve bu oklukta tam bir . (Ahenk) vardr. i imdi, tekrar kendi dncelerimize dnerek diyelim ki: hayatta esas olan hayatn igd yndr, sevgi yndr ve sevgi de ferman dinlemez bir eydir. Fakat, insanlar, cemiyyet haliide yaadklanndan ve sevgi de, ayni z~manda, insanlar arasnda en byk bir ba olduundan, bu sevginin cemiyyetin fermann dinl~mesi ve hi deilse bir dereceye kadar zorla dinlemesi de zorunludur. nk, aski halde, eemiyyetin dzeni ve birok ahlaki kurallan bu sevgiyi ve sevimei daima nler ki bu nleme de as (.lan hayatmz yanl yollara saptnr ve en nihayet kertir. nsanlar arasndaki ak hayat, sadwe, shhi kaidelere ve sosya nizamlara uygun olmakla kalmamal; o, hirok ilimler ve. zellikle Felsefe ve Estetik asndan da ele alnpinceden inceye incelenmeli ve en yksek Estetik bir San'at haline getirilmelidir. nk, var olinawn biricik sebebi sevgidir, sevimekt!r. Btn varlklar, ancak, sevgiye birer vastadrlar ,ve kendi balarna birer hitirler. Ak, bir taraftan org~nik bir olayolarak bizim organik hayatmz srdrp giderken dier taraftan da kendisinin tabii' birer yavrusu olan (Sevgi) ile ve (MuhabbetpB ile de emiyyetlcrin, aile yuvalarnn, dostluklarn kurulmasnda da hiricik rol oynamaktadr. Fakat, akn asl rol, onun, insanln Uhlhiyete kadar. uzanan m~'neviyyatmn, hassasiye- . tinin, heyecanmn en yksek derecesini tekil ve temsil etmesinde, bu
38 Sevgi, akn daha hifif, fakat, daha yayg bir eklidir. Ak. ancak, iki kii arasnda olabilir, {akat, sevgi birok insanlar arasnda sz konusudur; dostluklar gib; Muhalbet ise sevgiden de daha yaygndr: dostluun da dna kar ve herkesi ve her eyi iine alr.

AK 'IN TERBYEDE

ROL'

125

suretle de insan: ruhuna mutlak hiikimiyyetindedir. nsanln btn sevin ve mutluluklarnda yalmz ve yalmz onun damgas bulunduu gibi btn keder ve ztrablarnda da yalnz ve yalmz onun parma . vardr. Vahetten medeniyete 'doru durmadan ilerleyen insanlk tarihi madd ve ma'nev btn eserleriyle Ak Tarihi'nden ibarettir. Akn tezahr kiiden kiiye, cemiyyetten cemiyyete, milletten millete, histen hisse, fikirden fikire ve hatta mevsimden mevsime, manzaradap. manzaraya, gzelden gzele deiirse de, onun, hayatn asl ve ' esas olmas hassas ve zellii hi bir suretle deimez; her zamanda, her mekanda ve herkes iin" o,yinc aktr. te, akn yavrusu olan Sevgi ve Muhabbet, hayati ve insani'vasfndan tr, yukarda da dokundu'1muz' gibi, insanlarn birbirleriyle dostlukhisleri iinde yaamalarm salamada da en byk bir temel olarak atlmal ve dolaysiyle Devletler de tek bir aile hviyyeti iinde, birlemelerinde ve yaamalarnda, karc siyas kararlar ve korkun silahlar deil, fakat, yine bu nsan Sevgisini ve Muhabbeti hakim klmaldrlar. nk, btn insanlar ara~nda, akn daha hafif, fakat, daha yaygn bir hali olan sevgi ve muhabbetin birletirici kuvvetinin yerini alabilecek yahut ta oiun bu birletirici gcn yok edebilecek hi bir maddi kuvvet yoktur ve olama7:: nk, madde, aslnda, ruhun maddesidir ve daima ruhun emrindedir. Her eyden nce'.bir igd olmas bakmndan insamn ha,yvanlk ynnu tekil eden (Ak HaJeti), varln en y'ksek bilgisinin biricik kayna haline getirilmesi ve haddeden gemi estetik bir san'at mertebesine ykseltilmesi ile de insann ilahi ynn tekil edecektir. nsam Tanr'ya ulatracak olan ey yalnz ve yalnz Ak'tr. Fakat, bu ilahi ak yolu, her eyden nce, insanlarn birbirlerine olan muhabbetleri yoluna baldr, oradan geer. Tanr'y sevebilmek ve O'na ulaabilmek iin, daha nce, insanlarn birbirlerini sevrneleri arttr. Nitekim, Tanr, btn Kutsal Kitabarnda insanlar birbirlerini sevmee armaktadr. Bir eyi sevmemek veya bir eyden tiksinmek, eahillikten baka bir ey deildir: nk, her ey, yerinde ve mertebesinde dorudur, iidir ve gzeldir ve bundan tr de her ey sevilmelidir. Zaten her, ey, sevgiden tr. ve sevmek ve sevilmek iin yaratlmtr. Yine tekrar edelim ki her ey tek ve ayni bir vcuttur ve bu veudun' mevcut oluu sebebi de sevgidir. Bu tek vcut, kedini sevmek iin eitli suretlerde ve ekillerde bakalk gstermekte "e btn bu bakalklar iinde yinekendi kendini sevmekte ve zevk etmektedir. Onun iin varlkta hi bir eyi hor grmemeli, her eyin yerinde ve mertebesinde

126

CAvtT SUNAR

doru, iyi ve gzel olduunu bilmeli ve her eyi sevmelidir. Ak ve mu .. habbet nazarnda sultanlk, diJenciliI" zenginlik, fakirlik, iyilik, ktlk, gzellik, irkinlik ... diye bir ayrm olainaz. nk, her ey, ayni Hak'kn vcududur ve her sevgi de ayni Hak'kn sevgisidir. te, bu gerei bylece alglayabilenlerdir ki kendilerinin de bu ak oyununda Erkek ve Kadn silretlerinde39 geici birer vastadan ibaret oldukl~rn bil'ler ve kendil~rini bu ak deryasnda yok ederek Tanr~ya kavuabilirler, O'nunla ebedeebilirJer.
39 nsan, kBinatta mevcut btn varlklann en gzelidir. nsandaki'bu gzelliin sebebi

de, insanm, kainattaki btn maddiyyat ve dolaysiyle btn hissiyyat kendinde toplam olmasdr. Hi bir ey yoktur ki insan k.dar sevilsin, insan kadar taplsn, hatta urunda eanlar feda edilsin. Geri, her varln kendi meveudiyeti dairesinde ak cevheri cazibesi, gzellii vardr ama, bu gzellik snurldr. nsan ise btn varlklarn kendi para gzellikleriyle birlikte, onlarn birbirlerine olan illienginden doan toptan ve toplu bir gzellie de sahibtir ki ite, bu toptan ve toplu gzellik, insandan baka hi bir varlkta bulunamaz. nk, insandan baka btn varlklar, birer para varlktr, fakat, insan, btn bu paralar kendinde toplayp btnl ile btn olan bir varlktr. Bundan tr de, yukarda da iaret ettiimiz gibi, insan, btn ma ddiyyata ve dolaysiyle btn hissiyyata sahiptir; ve yine bundan tr de, insan, her varln varl ile his eder ve Ier varln varl ile her varlkta zevk .eder. nsan, Yaratl'ta Tann'nn (Halife)si ve Hak'kn aynas olnakla beraber, insann aynas diLyine insandr. nsanlar, sUre~eri, d grnleri bakmndan eitli iseler de o eitli suretIerin maddesi bakm.nd ve o eitli suretlerde mndemi ruh bakmndan aynidirier. u halde, insan, btn varl ile btn varln, ancak, yine insan ol bir aynada alglayabilir ve scvebilir Varlktaki btn mertebelerin bir toplau olan insann yine kendi gibi olan dier bir insandan alaca zevk te, hi kuku yok ki, btn bir olacaktr. Bundan trdr ki insan hayvan iftinin vuslat olan anlanndaki varlkta zevk olacaktr, sonsuz bir zevk iftinin vuslat anlarndaki heyecanlar baka hi bir derecede iddetli ve kaimdir. gre mevcuttur. aynas olnu ise

heyecanlar ile kyaslanamayaeak

kuvvetlidir ve yksek hislerle karkt.r. ehvet, IIayat'n esasdr; hayat, ehvetle Her hayat sahibi bu ehvet, o varln kendi nisbetine Fakat, ehvetin kemali, hayvanda ve zellikle de insandadr. imdi, yaratl'ta Tanr sUretinde zulur eden Adem, nasl, Tanr'nn

Adem'in oyluk kemiinden yaratlan Havva da Adem'in aynas olnutur. Dolaysiyle, Adem, . Tanr'ya; Havva da Adem'e zlem duyucudur. nk, kainatta her ey kendi einsini cezb edicidir. Cinsi eazibeyi douran Ak Maddesinden tr de bir erkein bir kadn ve bir kadnn da bir erkei aramas ve ona ermesi zorunludur. nk bu birlemeden gerek .erkein ve gerek kadnn duyacaklan zevk, ancak, ayni bir varln bu iki eitli parasnn bir araya gelmeleri ile, yani erkek ve kadnn cinsi mnasebette bulunmalan ile doar. Bu birlemeden bir Eser'in meydana gelmesidir ki o la ocuk dediimiz eydir. maksat ta

Ksaca, varlkta Ier bir mertebe "evgi iin "lnakla erkek ve kadnn birbirlerine olan sevgileri de bir sevgi mertebesidir ve sevgi mertehelerinin en yksek ve mkemmel derecesidir. te, Kamil nsan da e'kek ve kadn maddi vusla;'ndan ve bu vuslatn pek byiik maddi zevkinden ibret alp her eit Beeri sevgiyi tahi sevgiye dayandnp llillil Vuslnt'a, gerek vuslata kavumasn ve onun dile ve kaleme gelmez ma'nevl zevkine ulamasn bilen insandr. ehvette kalanlar ise Mutlak'Hay';'andrlar. Kamil insan iin tutulacak yol, maddi, ma'nevi her iki yolda birlikte yrmek, mehur deyimi ile (Zillc~naheyn) olmaktr. ehvet zevki ile fikir zevkini

AK'IN TERBYEDE ROL

127

Ksaca, insann kendisini bilip kendine kavumas, dolaysiyle dt! Asli ve lahi Varlna, yani Tanr'ya kavuabilmesi iin tek bir yol vardr: Sevmek ve Sevilmek; tek bir parola vardr: "Gerek ve tahi Ak'a Doru!". Mutlak lahi Ak'a doru ynelmek te Mutlak Varlk'a, Mutlak Kemal'e, Mutlak Cemal'e ve dolaysiyle, Ebedi Hayat'a kavumak demektir. nk, lahi sevgi, Nefs'n (Emmare)sini; Akl'm (Kuruntu)sunu; Gnl'n (Put)unu krp getli gibi en nihayet, korkularn en korkuncu olan ve nsan benliini ve hayatn temelinden saran (lm Korkusu)nu ve lmden sonra Mutlak bir (Yokluk Korkusu)nu da yok eder. Eer, insanlar, bir Tanr'ron ve dnyadan sonra srecek Ebedi bir Hayatn varln kabul etmeyecek olurlarsa hem kainat hem de kendi doum g.n1erini la'nede anmak zorunda kaIacaklardr. Ve eer, hir Tandnn ve Ebedi bir Hayatn varln kabul edecek olurlarsa o zaman Hayat, onlar iin, Hayr, yilik ve Mutluluktan; dnya da iyi ve mkemmel bir Ahlakn, Faziletin, Mutluluun ve KutsaUn sonsuzca ykseldii bir insan toplJ.uundan ibaret bulunmu olocaktr. Ve insan, byle bir dnyada kendini bekleyen akbetn ne olacan hi dnmeyerek kendi ruhunda tezahr edecek ve bata insan olmak z re btn varl ine alacak olan yalnz sevgiden ibaret bir hayat yaamaa balarsa, ite, ancak, o zaman gerek hayata girmi olur40 nk, lahi sevgi, yukarda
birlikte yrtmek te, ancak, kamil insann iandr. Esasen. ne madde ma'nadan ve ne de ma'na maddeden ayndr ve aynJabilir. Maddenin sonu, ma'nay, ma'nann sonu da madldeyi verir. Balang ve son ayni bir eydir; tek bir noktadan ibarettir. Ksaca, tnsan, insanl -;e hayvanl ile batan baa hayattr; batan baa varlktr; btn mertebeleri kendinde toplam olan Mutlak Varlk'tr; Hak'br. nk, her ey insandadr. Hangi mertebede bulunursa, hangi suretle mtehakk.ik olursa orada kendi seyrann manede eder. nk, ondan baka varlk yoktn. D alem, insarun fark alemidir, onun mertebelerinden ibarettir. Bundan tTdr ki (Kamil insan batanbaa gzdr) denilir. Gzden maksat ta et gz deil, dncedir. Kamil insan varla hangi gzle, yani hangi dnce ile nazar ederse kendisi de o mertehede bulunmu olur; varlk, Onun iin ve o an iin o nazardan Ibarettir. Varlk ve yokluk, zat ve fark, btnlk ve paralk, huliisa btn wemler insandadr. tnsan, alemlerden ve alemler insandan ayn deildir. nsan, Memlerin bir toplam ve zeti; wemler de insarun paralan ve tafsilidir. Ancak, bu gerei bylece bilip yaamak, yani gerek insan olabilmek iin tek bir art vardr: Ar~ vc Ak olmak. Bir cmle ile: Hayatn kanunu akl, ifadesi de muhabbettir. 40 nk, byle bir insarun btn dnceleri, btn amelleri ve fiilleri hep sevgi, hep iyilik, hep gzellik olacaktr. Amellerimiz kelimesinden maksadmz da, gerek maddi ve gerek ma'nevl ilerimizdir. Fiil. lerimiz kelimesinden maksadmz da, sadece, maddi ilerimizdir, Bundan tr, eski kitaplarda da bu iki kelime bir arada kullarulr, fakat, haiz olduklan ma'na asndan, amel kelimesi nce, fiil kelimesi de sonra yazlr.

128

CAvT

SUNAR

da iaret ettiimiz gibi, en nihayet, (Yok Olma Korkusn)nu ve bu korkuya dahil olacak btn kt dnceleri insann kafasndan silip sprr ve bu byk kroku yerine gerek bu dnyada gerek bu dnyadan sonraki alemlerde geerli olacak olan gzellikler ve mutluluklardan ibaret Ebedi bir ~ artk koyar. Her zaman've her mekanda, her ekil ve her surette, yalnz ve yalnz, Varlk vardr, Yokluk yoktur. nk, Varlk, Ezeli ve Ebedidir . .varlk ta var olma sevgisinden ibarettir. Bu sev'ginin, btn varln temsilen; Ezelden Ebede dikti i muazzam ve muhteem'llah1'Abidesi de (tnsan)dr.

Ksaca,

Adem'in

Cennetten

Koulmasnn

ma'nevi

Sliki (AK)tr ve

A.dem

Olunun tekrar Cennete girmesinin ma'ncvi siki dc .yine (AK)tr. Kaabil'in Hibil'i ldrmesi ile yeryznde insanlar arasnda

. balayan her trl

uyumazlklann ve ciniyetlerin ma'nevi siiki (AK) olduu gibi insanlar ,arasndaki her trl uyumalarn ve bar ve huzur iinde. yaamann ma'nevi si\iki de yine (AK)tr. AK'm btn in,anar (fnBanl~ Dorn !) parolasna arasnda en yaygn ekli olan (Muhabbet) te btn insanlar yneltecek ve harekete geirecek biricik sniktir.

You might also like