Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 89

Buraya yolladigim E-Booklari download ettikten 24 saat sonra silmek zorundasiniz.

Aksi taktirde kitabi basan firmanin ugrayacagi zarardan hic bir sekilde sorumlu olmayacagim. Bu kitaplarin hicbirisi original kitaplarin yerini tutmayacagi icin eger kitabi begenirseniz kitapcilardan almanizi ya da e-buy yolu ile edinmenizi oneririm. Tekrarliyorum: post un amaci sadece kitap hakkinda bilgi edinip, belli bir fikir sahibi olmaniz ve hosunuza giderse kitabi almaniz icindir.

Benim bu postlar da herhangi bir cikarim ya da herhangi bir kurulusa zarar verme amacim yoktur. Bu yuzden E-booklari fikir alma amacli olarak 24 saat sureli kullanabilirsiniz. Daha sonrasi sizin sorumlulugunuza kalmistir.

Saygilarimla www.kitap.perisi.com www.kitaplarin.efendisi.com kendersbook@yahoo.com .................kender................ KNC NESL KTARANIN OLU ve gl mermer kesilmiti

dengesiz bir buzla, ben birikintiler arasndan, hareketsiz ruhlar arasndan yrrken, gn arduaz rengiyle ve takvimdeki ilkbaharn beklentisiyle yetinirken. Bu iin sonu bu olacak, diye ilan etti k, er ya da ge karanlkta, geit vermez buzda bitecek, ve sen bu hikyeyi duymak iin srada bekleyensin, k ve yine ktr yreini kaplayan, ve orada VVisconsin'de karlar iinde ve kaybolan inancn iinde skmken o kadar da kt gelmedi kn btn klar alp gtrvermesi karanlk ho grnyordu ve en sonunda ise, silip spren kar Donmu otomobillerin tam ortasnda duruyordu, mezar talar gibi sralanm arabalarn arasnda. Paltolardan ve yn apkalardan ve atklardan oluan

bir tomarn iinde bagaj didik didik etti nk Tanr biliyordu ne sebeple, ve ben de onun adn biliyordum buulanm gzlklerinden o kafasna giydii oyuk, aptalca apkadan dolay. Ve ya cesurdu ilk bahar hafzasnda sz verilen gne nda ey nancn haritasdr hep, ak peyzajlar ve rtlm tarlalar. Her zaman yad ediin lkesidir, krlan gne nn yal, yerinden oynamaz buzun iinde kald, Ve hep yrektir gneye doru ekilmi olan, buzu ve srklenii akn ve sonsuz gibi gsteren. Bu iin sonu bu olacak der yreiniz size, bir mamut ve bir buzulla son bulacak, on bin yldr sren silici gece,

ve bir gn bilim adamlar glleri ve morenleri didik didik tarayarak bizim kantlarmz bulacak, bizim tarih d eserlerimizi, ama sizin hikyeniz, btn ve ii oyulmu, elinizin silinen ucunda sona erecek. Yrek byle der o karmak hcre yapsnn iinde, aynalarla haritasn kartp haritas izilemeyen topraklarn ve yad ediin ve nehirlerin ve buzun. Bu sefer farklyd: kasaba apkal kara teslim olmutu, evler ve tavernalar blk prk kla ykanm, Sakn kafamda olduunu syleme bana! in asln biliyorum! Ben... Ah, ite buradaym. Geri getirmeye karar verdin, deil mi? Hayr, sana inanmyorum. Tek bir anlna bile. Senin gzn hep benim apkamdayd zaten, Hickman. BenNe? Ne yazmam istiyorsun? imdi mi? Hemen imdi yani? Yapamam. Zamanm yok. Bir bynn szlerini hatrlamaya alyorum da. Ate pahas. Ate makinesi. Byk ate toplar... Bu ok yaknd... f, pekl. O kahrolasca nszn yazacam.

Ama sadece bu seferlik, sylemi olaym te balyorum. OKVSZ Uzun zaman nce, Margaret Weis ve Tracy Hickman adndaki iki kapkulbu, Krynn'deki evlerini terk etmeye ve maceraya kmaya karar verdiler. Korkarm ki, bu ikisinde kender kan var. Yeni ve heyecan verici dier dnyalar gezip grme arzusuna kar direnemediler bir trl. Ama VVeis ve Hickman, kenderler gibi olduklar kadar ayn zamanda bozuk paralar gibidirler -durmadan dnyorlar. Ve bylece, ite yine karnzdalar, Krynn'de vuku bulan harika olaylar anlatmaya hazrlar. Bu hikyelerden bazlarn daha nce de duymutuk ama birka yeni hikyeleri de var hani. Hepsi de Mzrak Kahramanlar diye bilinen o kk macerac grubun ocuklar hakknda. Savan stnden birok yl geti. Kahramanlarn ocuklar byyor, kendi maceralarna kyorlar. Sylemeyi hi sevmiyorum ama, hl karlalacak baz tehlikeler ve sorunlar bulunan dnyada dolayorlar. imdi siz bu hikyeleri okurken, VVeis ve Hickman'n, sizin duy7 arho glgelerde, a da dzene girmi herhangi bir ey .arn tesinde ve aray iinde, ) an benimleydi ite munla orackta konuurken; ;nler iin mteekkirim an iin beni ylece durdurduu iin paldr kldr yryen, :azalar meydana getiren :iiyle durup konuurken ben, jndelik hayat bycsyle, mknsz bir ilkbahar aray iindeyken.

Yacy, dedim ona, iir yatar iikyenin diki yerlerinde, ski hatrlar ve beklentiler iinde ve bunlar sylemediim kelimelerdi aslnda, akat iir olmas gerekenin beklentisinde yatar: m szleri sylediime inanmalsn nkr edi bir yana, tarih bir yana) re orada kn ortasnda Ik ark balayverdi, )dalar birletirilip i ie girdi Crynn'in snrlar iinde Carlarn lkesinde zld imlik araziler Daha parlak ve akla yatkn bir ekilde. /e ilk ark devam etti fazn beklentileri iinde, /aatlerin geri dnd caybolmu tohumlardan, anutkan llerden JG hatta kuzey lkelerinden *uha seslendi yle, 3u haritasdr gerekleen inancn; DU inancn haritasdr. papkam nerede? Sen aldn onu! Grdm seni. 6

mu olabileceiniz dier baz hikyelere ters dtn fark edeceksiniz. Bunlardan bazlarnda, kahramanlarn gemi yaamlar hakknda syledikleri hikyeler karsnda epey kafanz karabilir -dier hikyelerden farkl olan hikyeler yani. Son derece basit bir aklamas var. Mzrak Sava'n izleyen yllarda, Tanis ve Caramon ve Raistlin ve dier btn Yol Arkadalar sradan kimseler olmaktan kp Efsaneler halini aldlar. Kahramanlarn maceralarn duymay o kadar ok sevdik ki onlarn bir son bulmasn hi istemedik. Daha fazla duymak istedik. stek karsnda, o muhteem hikyeleri anlatmak iin Krynn'in drt bir yanndan ozanlar ve destan yazarlar geldiler. Dierleri ise hikyeleri tekrar edip durdular, bir cceden duyduklar, ccenin de bir kenderden duyduu, kenderin de Kahramanlar71 tanyan bir halas olan bir valyeden dn ald... Sanrm aktnz dalgay. Bu hikyelerden bazlar kesinlikle, gerekten de doru. Dierleri de muhtemelen neredeyse kesinlikle, gerekten doru, ama pek saylmaz. Yine de bu dierleri, bizim toplum iinde kibarca "kender hikyeleri" diye adlandrdmz trden hikyeler -gerek olmayan, ama dinlemesi elenceli olan hikyeler yani. Ve siz yle soracaksnz: Byk ve Kudretli Byc Fizban, hangisi yle, hangisi deil, nasl ayrt edeceiz? Ve ben, yani Byk ve Kudretli Byc Fizban da yle cevap vereceim: Hikyeden zevk aldn srece, seni kapkulbu, ne fark eder ki? Pekl, pekl. Bu ii hallettiimize memnunum. imdi, gidin de bohalarnz toplayn. Mendilleri cebinize koyun. Hoopak'nz elinize aln. Katlacak ok maceramz var daha. Haydi gelsenize! Sorunlarnz unutun! Weis ve Hickman ile birlikte bir kez daha Krynn zerinde dolan, ksa bir sreliine olsa bile. Burada fazla uzun sre kalmayacaklar, ama geri gelmeyi planlyorlar. (Belki bir dahaki sefere apkam geri verirler!) Adm neydi dediydin? Ah evet. Sevgilerimle, Muhteem Fizban 8 Dnyann kysnda hokkabaz dolar

krlemesine ve rasgele, gvenerek hokkabaz ellerinin mbarek byklne. En kenarnda dolar ok eski bir hikyenin aylar atp tutar havaya geit treninde sabit, ad bilinmeyen yldzlarla birlikte. gd gibi bir ey, ve akik ta gibi kat ve effaf reflekslerinin derinliklerinde nesneleri ynlendirir hayat verip havaya frlatrken: baklar ve ieler tahta mandallar ve ss eyalar grnen ve grnmeyen -hepsi yerli yerine tercme edilir a ve el becerisine. te haberini verdiimiz k bu eit bir ktr; hatrann takm yldzlar ve yeni domu bir kimya kan dolu ibrik ile, gdler ve istiareler ve gecenin iti gc gnele usul usul stlarak bizim grmze sunulur

ve sarmal ekillerine su yzne kan parmaklarmzn. Hepimizin iinde olan bir ey bu dengeyi grme istei elii yumuatan silinip gitmi kimyalar. Btn hokkabazlklarn en iyisi niyetlerimizi ekillendiren atekeslerde yatar baklardan, ince tellerden yan bitmi ielerden kar ve aynalar ile kimyalardan, ve gecenin o kayp maden cevherinden. 10 Olu Blm "1 J\Aav\ d^de^Ka Binicisinin Ansalon'da gz vaktiydi, Solace'ta gz vakti. Vallen aalarnn yapraklar imdiye dek hi olmadklar kadar gzeldi, byle sylyordu Caramon -kzllar ateten daha canl bir ekilde gz alyor, altn rengi olanlar ise, Palanthas'tan gelen yeni baslm sikkelerden daha parlak bir ekilde l l parldyordu. Caramon'un kars Tika onunla hem fikirdi. Solace'ta daha nce byle canl renkler hi grlmemiti. Ve adam, handan dar admn atp da ieri baka bir esmer bira fs daha srklemeye gittiinde, Tika kafasn sallad ve gld. "Caramon her sene ayn eyi syler durur. Yapraklar geen sene-kilerden daha canl, daha gzeller der. Hi amaz bu." Mteriler onunla birlikte gldler ve ilerinden birka, ar esmer bira fsn srtnda tayarak hann iine geri geldiinde koca adamla dalga geti. "Yapraklar bu sene hafif kahverengi gibi grnyor," diye yorum yapt biri zgnce. "Kuruyorlar," dedi dieri. "Daha tamamen renklerini alma ans bile bulamadan dklyorlar," diye belirtti dieri. Caramon arm gibiydi. Bunun byle olmadna dair srarla yemin etti ve hatta ona inanmayanlar sundurmaya doru ekitirip, kendi grn kantlamak iin yzlerini yaprak dolu bir aa dalna doru ittirdi. Mteriler -yani uzun zamandr Solace'n sakinleri olan kimseler- onun hakl olduunu kabul ettiler. Yapraklar daha evvel hi bu kadar da gzel grnmemiti. Bylece, sanki yapraklan bizzat kendi boyamasna mutlu olan Caramon, mterilere hann iine kadar geri elik etti ve onlara bedava bira ikram etti. Bu da her sene

12 yaanrd. Son Yuva Han, bu gz zellikle ok daha kalabalkt. Caramo bu art yapraklara atfetmek isterdi. Bu nispeten bar dolu gnle de, (burada adlar bile anlmayacak olan baz kskan kasabalar aksini iddia etmesine ramen) Krynn zerinde baka hibir yerd yetimeyip de sadece burada yetien o muhteem vallen aalar grmek iin Solace' ziyaret eden birok kimse vard. Ama Caramon bile pratik zekl Tika ile hem fikir olmak zoru da kalmt. Ziyaretilerin saylarndaki artn, yaklamakta ola Bycler Divan'yla yapraklardan daha ok alakas vard -her r kadar gzel olurlarsa olsunlar. Bir Bycler Divan, Krynn'de yle pek sk rastlanan bir had se deildi. Sadece, dzenin de -yani Beyaz, Al, Kara- en ykse rtbeli by kullanclar, en yeni raktan en becerikli byc) kadar, btn by mertebelerindeki herkesin, byclk meselel rini tartmak iin bir araya toplanmasn gerekli grd zama larda yaanrd. Divana katlmak iin Ansalon'un drt bir yanndan bycl VVayreth Kulesi'ne seyahat ederdi. Bununla beraber, Gricevher rl lan diye bilinen, halklar by kullanmasa da eitli byl nesn< ler ve ziynetler yapmakla ilgilenen belli bal gruplar da davetli1 di. Cce rkna mensup birka kii onur konuuydu. Bycler: kendilerini kabul etmeye ikna edebilecekleri umuduyla, plan ta laklar yklenmi bir grup gnom gelirdi. Tabii ki saysz kender c kagelir ama kibarca da olsa, kesin bir ekilde snrlardan geri e1 hrlerdi. Kta zerindeki kadm by karargahlar olan Yksek Buyc lk Kuleleri'nden birinin iinde bulunduu VVayreth Orman' varmadan nce, bir yolcunun bulabilecei en son rahat han, Sc Yuva Han idi. Birok byc ve onlarn konuklan, kuleye gid< yollarnn zerindeki handa konaklard. "Yapraklarn rengine hayran hayran bakmak iin geliyorlar," c ye belirtti Caramon karsna. "Byclerin ou, arada bir yen durma zahmetine bile katlanmadan kendilerini kolayca kuleye b yleyebilir." Tika'ya kalan ey sadece glmek, omuz silkmek ve kocasy hem fikir olup, evet, sebebi yapraklar olmal, demekti. Ve byle Caramon, gnn geri kalan ksmnda kendinden gereinden fa2 memnun bir ekilde dolanp durdu. 13 Handa kalmaya gelen byclerin her birinin, Caramon'un ikiz kardei Raistlin iin hrmet ve yad etme niteliinde bir anda getirdii gereinden ikisi de bahsetmiyordu. Byk kudrete ve daha da byk hrsa sahip bir byc olan Raistlin, kt yola sapmt ve neredeyse dnyay yok edecekti. Ama en sonunda

kendi yaamn feda ederek hatasn onarmt, yirmi yldan fazla sre gemiti stnden. Handaki kk bir oda Raistlin'in Odas diye adlandrlmt ve imdi bycnn ansna braklm olan -bazlar byl- envai eit andala doluydu. (Bu odann etrafnda hibir kende-rin dolamasna izin yoktu!) Bycler Divan'na sadece gn vard ve bu gece, bir haftadr, ilk defaya mahsus olmak zere, han bombotu. Byclerin hepsi yollarna devam etmiti, zira VVayreth Orman pek kat bir yerdi -orman siz bulmuyordunuz, orman sizi buluyordu. Btn bycler, hatta en yksek rtbeli olanlar bile, ormann belirivermesini beklerken en az bir gnlerini etrafta dolanarak geirebileceklerini biliyorlard. Bylece bycler gitmiti ve srekli mdavimlerin hibiri henz geri gelmemiti. Bira ya da Tika'nn baharatl patatesleri veya her ikisi iin birden, her gece hana urayan hem Solace'n, hem de komu yerleimlerin kasabal halk, bycler geldii zamanlarda handan uzak dururdu. Ansalon'da by kullanclarna msamaha gsterilirdi (eski gnlerdeki gibi zulm grmezlerdi) ama onlara gvenilmiyordu. Hatta kendilerini iyilie adam olan beyaz cppeli byclere bile. Divann topland ilk sene -Mzrak Sava'ndan birka yl sonra- Caramon kendi hannn kapsn byclere amt (ki ou han onlara hizmet etmeyi reddederdi.) Sorun kmt. Mdavim mteriler yksek sesle ve serte ikayet etmiti, hatta ilerinden bir tanesi, gen bir kzl cppeli bycye kabadaylk taslayp ona eziyet etmeye kalkacak kadar ok sarho olmutu. O zaman, Solace'taki herkesin, Caramon'u kzgn grdn hatrlad nadir zamanlardan bir tanesi olmutu. Hatta bu gnlerde bile hl konuulurdu, tabii Caramon etraftayken deil. Arkadalar adamn kafasn, hann iine doru bym olan bir daln zerindeki bir ataldan kurtardktan sonra sarho kimse, handan dar ba aa karlmt. O olaydan sonra, her ne zaman bir Divan toplanacak olsa, mdavimler dier tavernalara taklrd ve Caramon da byclere hiz14 met ederdi. Divan bittiinde mdavimler geri gelirdi ve hayat normale dnerdi. "Ama bu gece," dedi Caramon, yapt ii brakp karsna hayran hayran bakarak, "yataa erken yollanacaz." Yaklak yirmi iki yldr evlilerdi ve Caramon, Krynn'deki en gzel kadnla evlenmi olduuna hl kesin bir ekilde emindi. Be ocuklar olmutu, oland: bu hikayenin getii zamanlarda yirmi yanda olan Tanin; on dokuzundaki Sturm; on alt yandaki Palin; ve Laura ile Dezra adnda, drt ve be yalarnda iki kk kz ocuu. ki byk olan valye olmak istiyordu ve her zaman iin macera arayyla yollara karlard, ki bu gece de yollardaydlar. En gen erkek kardeleri Palin ise

by almaktayd. ("Geici bir heves," demiti Caramon. "ocuk ksa srede byyp bunlar aacaktr.") Ve kk kzlara gelince... onlarnki de baka bir hikaye. "ok gzel olacak," diye tekrarlad Caramon, "yani bir deiiklik yapp yataa erken yollanmamz." Gayretli bir ekilde yeri silmekte olan Tika, glp de kendini ele vermemek iin dudaklarn srd ve i geirerek cevaplad, "Evet tanrlara krler olsun. O kadar yorgunum ki, byk bir ihtimalle kafam yasta varmadan nce uyuyup kalacam." Caramon endielenmi gibiydi. Yeni ykanm kupalar silmek iin kulland bezi brakt ve rkek bir ekilde barn etrafndan sokuldu. "O kadar da yorgun deilsin, deil mi canm? Palin okulde ve dier iki olan da Altnay ile Nehiryeli'ni ziyarete gitti, kzlar de yataklarnda ve sadece ikimiz varz, ve ben dndm ki biz., ey... biz eye biraz zaman bulabiliriz ... konumaya." Tika, adam onun srtn grmesin diye arkasn dnd. "Evet evet yorgunum," dedi, bir kez daha bitkinlikle i geirerek. "Btn c yataklar yapmam gerekiyor, art bir de denetleyeceim yeni a var ve hale yola koyacam hesaplar..." Caramon'un omuzlar kverdi. "Pekl, tamam yleyse," diye ge veledi. "Neden sen gidip yatmyorsun, ben de btn ileri bitiririm" Tika sprgesini yere frlatverdi. Glerek kollarn kocasna do lad -tabii dolayabildii kadaryla. u geen yllarda Caramon'u bel ls hatr saylr derecede bymt de. "Seni koca kapkulbu," dedi sevecenlikle. "Sadece dalga geiyor dum. Tabii ki de yataa gidip 'konuacaz,' ama ncelikle hatrla malsn ki bize olanlar ve kzlar getiren de o 'konumann' t. 15 kendisiydi! Haydi gel." Cilveli bir edayla adamn nln ekitirdi. "Iklar sndr ve kapy kilitle. in geri kalan ksmn sabaha brakacaz." Caramon srtarak kapy kapatt. Tam ar ahap srgy ekmek zereydi ki dardan hafif bir kap vurma sesi geliverdi. "Ah kahretsin!" Tika kalarn att. "Gecenin bu saatinde kim olabilir ki?" Elindeki mumu aceleyle sndrverdi. "Duymam gibi davranalm. Belki de ekip giderler." "Bilmiyorum," diye balad yufka yrekli Caramon. "Bu gece darda don atacak-" "f Caramon!" dedi Tika kzgn kzgn. "Baka hanlar da var-" Kap bu sefer daha yksek sesle tekrar alnd ve bir ses konutu; "Hanc? Ge olduu iin zr dilerim, ama yalnz bamaym ve ok vahim bir durumdaym."

"Bu bir kadn," dedi Caramon ve Tika yenileceini anlad. Kocas, souk bir gece vaktinde bir adam gidip baka bir han aramaya brakmaya belki -sadece belki- ikna edilebilirdi, ama bir kadn, zellikle de yalnz bana seyahat eden bir kadn asla. Ama biraz tartmann zarar olmazd. "Peki gecenin bu vaktinde bir kadn neden sokaklarda tek bana dolayormu? ddiaya girerim ki bunun sonu iyi deil." "Ah, yapma Tka," diye balad Caramon, kadnn ok iyi bildii tatl dilli tonuyla, "byle syleyemezsin. Belki de hasta bir akrabasn ziyaret edecekti ve o yoldayken karanlk bastrverdi ya da-" Tika mumu yakt. "Haydi a bakalm u kapy." "Geliyorum," diye kkredi koca adam. Kapya doru ilerledi, durdu ve dnp karsna bakt. "Mutfak ocana kmr atsan iyi olur. A olabilir." "yleyse souk et ve peynir de yiyebilir," diye kzd Tika, mumu "gm" diye masann stne brakarak. Tika'nn salar kzld ve yalandka rengi biraz aarm ve hafiflemi olmasna ramen mizacndan hibir ey eksilmemiti. Caramon scak yemek konusunun zerine varmad. "Byk ihtimalle l gibi yorgundur," dedi, karsn yattrma umuduyla. "Muhtemelen dosdoru odasna ekilecektir.' "fff!" diye burnundan soludu Tka. "O kapy aacak msn yoksa kadncaz orackta donmaya m brakacaksn?" Ellerini beline koymu, kocasna dik dik bakmaktayd. Caramon, kpkrmz kesilerek ve kafasn nne eerek kapy 16 amak iin seirtti. Kap eiinde bir kadn sureti durmaktayd. Yine de ikisinin de bekledii gibi deildi ve yufka yrekli Caramon bile onu grnce, kadn ieri alma konusunda ikinci kez dnmeye balam gibiydi. Peleriniyle ve izmeleriyle ar donanmlyd ve bir ejderha binicisinin iaretisi olan mifer ile deri eldivenler takmt. Bu haliyle allmadk bir ey deildi; bu gnlerde Solace'tan bir sr ejderha binicisi geerdi. Ama mifer, pelerin ve eldivenler koyu maviydi ve kenarlarnda kara izgiler vard. Bir mavi ejderha binicisiydi.

Sava gnlerinden beri, geerli bir sebepten dolay Solace'ta byle bir kimse grlmemiti. Eer gn nda bulunsayd talanrd. Ya da en iyi ihtimalle tutuklanr ve hapse atlrd. Savan bitiminde yirmi be yl sonraki bu gnlerde bile, Solace halk kasabalarn yakan ve dmdz eden, ailelerinin birounu ldren mavi ejderhalar hl net bir ekilde hatrlyordu. Ve Mzrak Sava'ncia dvm olan gaziler -Caramon ile Tika da onlarn arasndayd-mavi ejderhalar ve onlarn srclerini, Karanlklar Kralesi'nin hizmetkrlar olarak nefretle hatrlard. Mavi miferin glgeleri iindeki gzler Caramon'unkilere srarla bakt. "Bu gece iin bo bir odanz var m Hanc? ok uzaktan geldim ve ok yorgunum." Maskenin iinden gelen ses hznlyd, bitkindi... Ve tedirgindi. Kadn, kapnn etrafnda toplanm olan glgeler iinde duruyordu. Caramor'un cevabn bekleyen kadn omzunun stnden iki kere bakt; yere deil, gklere bakyordu. Caramon karsna doru dnd. Tika insan sarrafyd -eer insanlar severseniz, ki Tika ok severdi, bu elde edilmesi kolay bir marifettir abuk ve ani bir ekilde kafasn sallayp onaylad. Caramon geri ekildi ve ejderha binicisini ieri buyur etti. Omzunun stnden son bir kez daha baktktan sonra aceleyle, n dosdoru altnda durmaktan kanarak ieri szld. Caramon da kapy kapatmadan nce darya bir gz att. Gkyz epey aydnlkt; kzl ve gm ay gkteydi ve brbr-lerme yakn duruyorlard, ama birka gn sonra olaca kadar yakn deillerdi. Kara ay da orada bir yerlerdeydi, ama o ay sadece Karanlk Kralice'ye tapanlar grebilirdi. Bu gksel cisimler kuvvete egemendi; iyiye, ktye ve aralarndaki dengeye. 17 Caramon kapy kapatt ve ar srgy ekti. Kadn srgnn yuvasna oturu sesiyle rkerek siniverdi. Pelerinini bir arada tutan inenin -mum yla aydnlanm hann loluunda rkn ve soluk bir k yayan, bir inci tanesiyle sslenmi kocaman bir broun-kopasn amaya abalyordu. Elleri titriyordu, brou yere drd. Caramon eildi ve onu yerden almaya davrand. Kadn ondan nce davranp brou saklamak iin acele etti. Caramon kalarn atarak onu durdurdu. "Garip bir ss," dedi, Tika'nn ineye bakmas iin kadnn elini zorlayp aarak. imdi bir kez baktnda, ona dokunmaya gnlszd. Tika brou inceledi. Dudaklarn skt. Belki de o amaz insan sarraflnn en sonunda baarsz olduunu dnyordu. "Kara bir zambak." Kan krmzs bir merkeze sahip, etrafnda drt sivri yapra olan, balmumundan yaplm kara iek, yani kara zambak, elf efsanesine gre lmlerine iddet iinde yollanan kimselerin mezarlarndan kalkmalarna delletti. Kara zamban, cinayetle

ldrlen kurbann kalbinde yetitii ve eer kopartlrsa, krlm sapndan kan akaca rivayet edilirdi. Ejderha binicisi elini ekti ve brou pelerinin etrafn evreleyen siyah krkn iine tktrd. "Ejderhan nerede braktn?" diye sordu Caramon serte. "Buraya yakn bir vadiye gizledim. Endielenmen yersiz Hanc. O benim kontrolm altnda ve bana tamamen sadktr. Kimseye zarar vermez." Kadn uu srasnda yzn korusun diye kafasna takt mavi ejderha miferini kartt. "Size sz veriyorum." Mifer ktnda o korkun, rktc ejderha binicisi yok oldu. Onun yerinde, muhtemelen orta yalarnda olan bir kadn vard; yle bir bakta kadnn ka yanda olduunu kestirmek zordu. Yznde izgiler vard, ama bu izgiler yllardan ok, hznle meydana gelmiti. rgl salar griydi, grne gre zamanndan nce aarmlard. Gzleri Takhisis'e hizmet edenlerinkiler gibi hiddetli, sert, acmasz deildi. Tatl, zgn ve... korkuyla doluydu. "Ve size inanyoruz, hanmm," dedi Tika, sessiz kalm Cara-mon'a hiddetli bir bak atarak -drst olmak gerekirse, o koca adamn hi de hakketmedii bir bakt bu Caramon her zaman tepki verme konusunda yavat. Bunun sebebi (en yakn dostlarnn bile onun genliinde dnm oldu18 unun aksine) kt zekl olmas deil, her bir yeni ve allmadk hadiseyi olabilecek her trl adan inceledii iindi. Bu denli etrafl bir dnce de, onu yava gibi gsterir ve dostlar arasndan hzl dnenleri (buna kars da dahil) deliye evirirdi. Ama Cara-mon aceleye getirilmeyi reddederdi ve meselelere adam akn edecek derecede kavray dolu bir zm getirirdi. "Titriyorsunuz hanmm," diye ekledi Tika, kocas beceriksizce durup bn bn bakarken. Tika onu kendi haline brakt. Kocasnn zihninin megul olduunun iaretlerini biliyordu. Kadn ate ukurunun yanma doru ekti. "Burada oturun. Ben atei canlandracam. Biraz scak yemek ister misiniz? Mutfak ateini yakmak sadece bir dakikam alr-" "Hayr, teekkr ederim. Ate yakmaya zahmet etmeyin. Benim titrememi salayan souk deil." Kadn bu sonuncusunu ksk bir sesle sylemiti. Bir oturan stne oturmaktan ok, dt denilebilirdi. Tika atei canlandrmak iin kullanmakta olduu kr yere brakt. "Sorun nedir hanmm? Dehet verici bir hapishaneden katnz, deil mi? Ve peinizde birileri var."

Kadn kafasn kaldrd ve aknlkla Tika'ya bakt, sonra solgun solgun glmsedi. "Hedefe ok yaklatn. Yzm ok ey mi belli ediyor?" Titreyen ellerinden birini krkl ve solgun yanana koydu. "Kocacm." Tika aniden ayaa frlad. "Klcn nerede?" "H?" Dncelerinden bir okla uyandrlan Caramon kafasn kaldrd. "Ne? Kl m?" "erifi uyandracaz. Kasaba milislerine ba vuracaz. Korkmayn hanmm." Tika megul bir ekilde nln zmekteydi. "Sizi geri gtremeyecekler-" "Bekle! Hayr!" Kadn kendisinin iyiliine yaplan btn bu faaliyetlerden, her ne tehlike iindeyse ondan daha fazla korkmu gibi grnyordu. "Bir dakika dur Tika," dedi Caramon, elini karsnn omzuna koyarak. Ve Caramon her ne zaman o sesle konusa, dikbal kars onu dinlerdi. "Sakin ol." Panik iinde ayaa sram olan ejderha binicisine doru dnd. "Endielenmeyin hanmm. Biz istemedike sizin burada olduunuzu kimseye sylemeyeceiz. Rahat bir nefes alan kadn, oturan zerine geri kt. 19 "Ama tatlm-" diye balad Tika. "Buraya belli bir amala geldi, canm/' diye kesti szn Caramon. "Bu handa sadece bir oda kiralamak iin durmad. Buraya Solace'ta yaayan birini bulmak amacyla geldi. Ve onun eytani bir yerden katn sanmyorum. Sanrm oradan ayrld." Sesi sertleti. "Ve sanrm buradan ayrld zaman, oraya geri gidecek -hem de kendi zgr iradesiyle." Kadn titredi. Omuzlan kamburlat, ba nne dt. "Doru bildin. Solace'taki birini bulmak iin geldim. Sen, yani bir hanc, o adam nerede bulacam bana syleyebilirsin. Onunla hemen bu gece konumalym. Uzun sre kalmaya cesaret edemem. Zaman..." Mavi eldivenler iindeki parmaklar kvrlp yumruk oldu. "Zaman daralyor." Caramon, barn arkasndaki bir askda duran pelerinine uzand. "Kim o? Bana adn syle, ben de onu koa koa getiririm. Solace'ta yaayan herkesi tanrm..." "Bir dakika bekle." htiyatl Tika onu durdurdu. "Bu adamdan ne istiyorsun?" "Onun adn size syleyebilirim, ama onu neden grmek istediimi syleyemem, sizinkinden ok onun gvenlii iin." Caramon kalarn att. "Bu i sizin peinizdeki tehlikeyi onun da bana musallat edecek mi?"

"Syleyemem!" kadn ona bakmaktan kanyordu. "Belki de. Bunun iin zgnm, ama..." Kadn keder dolu gzlerini kaldrd. "Size yalan syleyebilirdim. Size her eyin ok iyi olacan syleyebilirdim, ama bunu bilmiyorum. Tek bildiim ey, ok feci bir srr tadm ve hayatta olup da onu bilmeye hakk olan, benden baka tek insanla bu srr paylamam gerektii." Elini uzatt ve Caramon'un elini yakalad. 'Bir can sz konusu. Hayr beyim, bir candan da fazlas! Bir ruh sz konusu!" "Bunun hkmn vermek bize dmyor tatlm," dedi Tika. 1 Bu adam, artk her kimse, kendisi karar vermeli." "Pekl. Ben gidip onu getireyim." Caramon pelerinini omzuna att. "Ad ne?" "Majere," dedi kadn. "Caramon Majere." "Caramon!" diye tekrarlad Caramon, hayretler iinde. Kadn onun bu aknln ekingenlik olarak alglad, "imknsz istediimi biliyorum. Caramon Majere -yani bir Mzrak Kah20 raman, Ansalon'daki en mehur savalardan birisi. Benim gibilerle ne ii olabilir ki? Ama, eer o buraya gelmezse, ona deyin ki..." Durdu, ne demesi gerektiini dnp tartt. "Ona deyin ki ablas hakknda konumaya geldim." "Ablas!" Caramon geri devrilip duvara yapt. Onun gmbrts btn han sallad. "Paladine bize yardm et!" Tika ellerini skca birbirine kenetledi. "O... Kitiara deil mi?" 21 Blm 2 Olu Caramon pelerinini karverdi. Onu askya asmaya niyetlendi ama kard. Pelerin kayp yere dverdi. Onu kaldrma zahmetine bile girmedi. Kadn, btn bunlar artmakta olan bir pheyle izledi. "Neden gidip bu adam getirmiyorsun?" "nk o adam oktan buldun bile. Ben Caramon Majere'im." Kadn akna dnd, sonra bariz bir ekilde pheye dt.

"stediine sorabilirsin," dedi Caramon basite, han ve tesini ima edip elini yle bir savurarak. "Yalan syleyerek ne kazanacam ki?" Kpkrmz kesildi, koca gbeini okad ve omuz silkti. "Pek kahraman gibi gzkmediimi biliyorum..." Kadn aniden glmsedi. Bu glmseme onun daha gen gzkmesini salad. "Ben byk bir lord bekliyordum. yle olmadna sevindim. Bylesi daha... kolay olacak." Onu dikkatle inceledi. "imdi sana baktm da, seni tanm olmam gerekirdi. Seni bana tarif etmiti -'kocaman bir adamdr, aklndan ok kas vardr, her zaman iin bir sonraki yemeinin nereden geleceini dnr.' Affedin beni beyim. Ama bunlar Kitiara'nn szleri, benim deil." Caramon'un ifadesi karard. "Sanrm biliyorsunuzdur hanmm, ablam ld. vey ablam demeliyim aslnda. Ve Kitiara'nn bir Ejderha Yceefendisi olduunu, yani Karanlklar Kraliesi'yle birlik olduunu biliyorsunuzdur. Peki, size benim hakkmda neden bir eyler sylesin ki? Bir zamanlar bana ok dknd ama sanrm bunu abucak unuttu." "Kitiara'nn ne olduunu, ou kiiden iyi biliyorum," dedi kadn i geirerek. "Birka ay benimle yaamt. Savatan nceydi. Yaklak be yl ncesinde. Hikyemi en bandan itibaren dinleyecek misiniz? Sizi bulabilmek iin yzlerce millik mesafeyi, ok byk bir tehlike altnda kat ettim." "Belki de sabaha kadar beklemeliyiz-" Kadn kafasn sallad. "Hayr, buna cesaret edemem. afaktan 22 nce yola kmak benim iin daha gvenli olur. Hikyemi dinleyecek misin? Eer bana inanmamay seersen..." omuz silkti. "Ben de seni rahat brakrm." "Ben biraz tarbean ay yapacam," dedi Tika. Mutfaa doru yrd, ama nce kocasnn geni omzuna elini koyarak, ona dinlemesini belirtti. Caramon ar bir ekilde oturdu. "Pekl. Adnz nedir hanmm? Eer soruuma aldrmazsanz." "Sara Dunstan. Ben bir Solamniya sakiniyim -ya da yleydim. Ve ite orada, Palanthas'tan pek uzak olmayan bir kyde balyor benim hikyem." "O zamanlar yirmi yalarndaydm. Anne babamdan kalm bir kr evinde kendi bama yayordum. kisi de birka yl nce vebadan lmlerdi. Ben de yakalanmtm, ama ben hayatta kalan o ansllardandm. Ekmeimi bir dokumac olarak kazanyordum; o zanaati annemden renmitim. Bir kz kuruuydum. Ah, genliimde evlenme frsatlar kmt nme ama hepsini reddettim. Kasaba halk benim ok zor beenen biri olduumu sylyordu ama iin asl sevdiim birini hi bulamadm ve daha azyla da yetinemezdim."

"yle ok mutlu deildim. Savatan nceki o zor zamanlarda pek az kimse mutluydu. nmzde neyin beklediini bilmiyorduk, bilseydik kendimizi kutsanmtan sayardk." Bir bardak scak ay kabul etti. Tika, kocasnn yannda yerini ald ve ona bir fincan ay uzatt. Adam kabul etti, ay koydu ve hemen unutuverdi * (bu nedir?). Yz sertti. "Devam edin hanmm." "Beni hanm diye armamalsnz. Hanm deilim. Hi de olmadm. Sylediim gibi ben bir dokumacydm. Bir gn evimde kendi dokuma tezghmda alyordum ki, kapm alnd. Dar baktm. nce kap eiimde durann bir adam olduunu sandm ama aniden bunun deri bir zrh giymi gen bir kadn olduunu fark ettim. Klc vard, tpk bir adam gibi ve salar da erkek gibiydi, simsiyah ve ksa kesilmi." Tika tepkisini grebilmek iin Caramon'a bakt. Bu tanmlama Kitiara'ya tam tamna uyuyordu. Ama Caramon'un yz ifadeden yoksundu. "Benden bir ey istemeye balad -sanrsam su- ama daha bir ey syleyemeden ayamn dibinde baylp kald." 23 "Onu evimin iine tadm. ok hastayd. Bu kadarn grebiliyordum. Yal kadna, kyn ifacs olan "druid" * (aklama gerek) hanma kotum. Bu Mishakal'n ermileri bize geri dnmeden nceki gnlerdeydi ama "druid" hanm, kendi iinde becerikliydi ve birok hayat kurtarml vard. Belki de o sahte ermilere ve onlarn numaralarna hi kanmamamzn sebebi de buydu. "Druid" geri geldiinde, kadnn -adnn Kitara olduunu sylemiti- bilinici yerine gelmiti. Yataktan kmaya alyordu ama ok zayf dmt. Yal kadn onu muayene etti, ona gen yatmasn ve orada kalmasn syledi." "Kitiara reddetti. 'Sadece ateim var,' dedi. 'Bana bunun iin bir eyler verin ve ben de yoluma gideyim." "Senin de iyi bildiin gibi bu ate falan deil,' dedi "druid" ona. 'Sen hamilesin ve eer yatp da dinlenmezsen ocuu dreceksin.'" Caramon'un yz bembeyaz oldu, btn kan hzla ekiliverdi. Tika, onun da beti benzi atmt, dkeceim korkusuyla kendi ay fincann masaya koymak zorunda kald. Elini uzatt ve Caramon'un elini kavrad. Adamn kadn tutuu minnettard, smskyd. "Zaten o veledi drmek istiyorum!" diye svmeye balad Kitiara zalimce. Bir kadnn yle konutuunu, o kadar berbat eyler sylediini asla duymadm." Sara rperdi. "Dinlemesi dehet vericiydi ama yal "druid"i hi rahatsz etmemiti."

"Evet, bebei dreceksin ama ayn zamanda kendin de gideceksin. Eer dikkat etmezsen lrsn." "Kitiara dii dklm yal bir ahmaa inanmad konusunda bir eyler mrldand ama onun korktuunu syleyebilirim -belki de ok zayf ve hasta olduundan dolay. Druid hanm, Kitiara'nn kendi evine tanmasn istedi ama ben olmaz dedim, onunla ben ilgilenecektim. Belki de bunun garip olduunu dnebilirsiniz ama ben yalnzdm ve... ablanzda hayran kaldm bir eyler vard." Caramon kafasn sallad, yz kararmt. Sara glmsedi, omuz silkti. "Gl ve bamszd. O, eer yeterince cesaretim olsayd benim de olacam kiinin, ta kendisiydi. Ve bylece benimle kald. ok hastayd. Gerekten atei vard; bataklklardan kaplan cinsten. Ve bebek konusunda telalanmaktan. Bariz bir ekilde onu istemiyordu ve hamile olma konusundaki hiddeti de ona hi yardmc olmuyordu. "Atei boyunca ona baktm. Yaklak bir aydan da fazla suredir 24 hasta yatt. Sonunda daha iyileti ve bebei drmedi. Ama ateli hastalk onu ok zayf drd -nasl olduunu bilirsiniz. Kafasn yastktan zar zor kaldrabiliyordu." Sara i ekti. "yileince istedii ilk ey, hamileliini bitirmek iin "druid"in ona bir eyler vermesi oldu." "Yal kadn Kitiara'ya, artk ok ge olduunu syledi. Kendisini ldrecekti. Kitiara bundan hi holanmyordu ama tartamayacak kadar, herhangi bir ey yapamayacak kadar zayft. Ama o gnden itibaren, bebein doumuna kadar gnleri saymaya balad. O gn iin, 'o piten kurtulmu olacam/ diyip duruyordu, Ve yoluma devam edebileceim.'" Caramon grltyle yutkundu, ksrd ve sert grnyordu. Tika adamn elini skt. "Doum zaman geldi," diye devam etti Sara. "Kitiara o zamana kadar gcn toplamt ve bunu yapt da iyi olmutu, nk doum ok uzun ve zor geti. ki gnlk ar bir ileden sonra, bebek en sonunda dodu -bir oland. Gl ve salklyd. Ne yazk ki Kitiara deildi. "Druid" hanm (ki ondan hi holanmyordu) Kiti-ara'ya byk bir ihtimalle leceini ve gelsin de kendi dlne sahip ksn diye, bebein babasnn kim olduunu sylemesi gerektiini dobra dobra belirtti." "O gece, neredeyse lmle burun burunayken, Kitiara bana bebein babasnn adn syledi ve ocua gebe kal hakkndaki btn koullar anlatt. Ama o koullar yznden ve babasnn kimlii yznden, gidip o adama sylememem iin bana yemin ettirdi."

"Bu konuda hiddetliydi. Bana annemin hatrasna bir yemin -feci bir yemin- verdirdi. 'ocuu kardelerime gtr. simleri Caramon ve Raistlin Majere'dir. Olumu byk bir sava yapacaklar zellikle de Caramon. O iyi bir savadr. Biliyorum, ona ben rettim.'" "Ona sz verdim. Ona her ey iin sz verebilirdim. Onun iin o kadar zlyordum ki. Morali ok bozuktu ve ok gszd, onun leceinden emindim. 'ocuun sana ait olduu konusunda kardelerini ikna etmek iin yapabileceim bir ey var m? Aksi takdirde, neden bana inansnlar ki?' diye sordum, 'onlarn tanyaca bir mcevherat falan?' " "'Mcevherim falan yok. Bir tek klcm var. Klcm Caramon'a gtr. Onu tanyacaktr. Ve ona de ki... ona de ki...' Kitiara odann etrafna zayfa baknd. Baklar minenin yannda bara ara 25 "Ama bu bebein savatan drt yl nce doduunu sylemitin. Kit ve Tanis sevgililerdi. Ve bu sadece Solace' terk ettikten sonra olmu olabilir, o zaman ise yannda bir tek-" Caramon'un nefesi boaznda tkand kald. Sara'ya bakt. "Bu imkansz!" diye hrlad. "Kit yalan sylyordu. Buna inanmyorum." "Ne demek istiyorsun?" diye bilmek istedi Tika. "Anlayamyorum! Kimden sz ediyorsunuz siz?" "O zamanlar hatrlamyor musun?" "Caramon, sen ve Raistlin ve dierleri Solace' terk ettiinde ben kck bir kzdm. Ve o be yl zarfnda neler olduundan hibiriniz sz etmediniz." "Evet o yolculuklardan hi sz etmedik," dedi Caramon, dncelerini ak olarak belirterek. "Gerek tanrlarn arayyla yola kmtk, bu bizim amacmzd. Ama geriye dnp baktmda, sadece kendi kendimizin arayyla yola km olduumuzu gryorum. Bir adam ya da kadn ylesine bir yolculuu nasl olur da aklayabilir ki? Ve bylece sessiz kaldk, hikayeleri kalbimizde sakl tuttuk ve braktk, sadece elik parann peinde olan efsane uydurucular, hangi ahmak hikayeleri isterse onlar anlatsn." Sara'ya uzun uzun ve serte bakt. Kadn ise ellerinde soumu duran ay fincanna bakyordu. "Kabul ediyorum ki hi kantm yok. Aslnda," diye dzeltti. "Kantm var, ama u anda karp gsterebileceim trden deil." Ban meydan okurcasna kaldrd. "u ana kadar bana inanmtn." "Artk neye inanacam bilmiyorum" dedi Caramon glkle. Ayaa kalkt ve atein yannda durmak iin ilerledi.

"Biri bana neler dndn syleyecek mi? ocuun ad ne?" diye sordu Tika, kplere binerek. "Steel," diye yantlad Sara. "Steel Brightblade." 28 Blm 3 C\\, Ka^a Zambak "Btn tanrlar bizi korusun!" Tika boulur gibi oldu. "Ama bu demek oluyor ki... Ne garip bir soy! Kutlu Paladine!" Ayaa frlad, dehete dm bir halde Caramon'a bakyordu. "Onu o ldrd! Kitiara kendi ocuunun babasn ldrd!" "Buna inanmyorum," dedi Caramon inatla. Ellerini pantolonunun ceplerine atmt, mine zgarasndan dar dme tehlikesi olan bir odun parasn aksilikle tekmeleyip bacadan havaya kvlcmlar sat. "Sturm Brightblade bir valyeydi -tarikatn kurallarna gre olmasa bile ruhen yleydi. O asla-" Caramon duraksad, yz kzard. "Pekl, yle bir ey yapmazd." "Ayn zamanda bir erkekti. Gen bir erkek," dedi Sara hafife. "Onu tanmyordun!" Caramon kzgnlkla kadn etrafnda dnyordu. "Ama sonraki ksma geliyorum. Hikyemin geri kalann dinlemeyecek misin?" Tika elini kocasnn geni omzuna koydu. '"Kulaklarn tkaman gereklerin azn kapamayacaktr"' dedi, bir elf ataszn tekrarlayarak. "Hayr, ama dedikodunun dk enesini kapayacaktr," diye mrldand Caramon. "Bana unu syle: Bebek hl hayatta m?" "Evet, yeenin yayor," diye yantlad Sara hi duraksamadan, yz ifadesi zgn ve skntlyd. "O yirmi drt yanda. Onun namna buraya geldim zaten." Caramon kalbindeki acyla kocaman bir i ekti. "Devam et yleyse." "Dediin gibi, Kitiara ve gen valye Solace' terk edip kuzeye gittiler. kisininki de Solamniya valyesi olan babalar hakknda bilgi bulma arayndaydlar ve bu sebeple beraber yolculuk etmeleri mantkl grnyordu. Buna karn, edindiim bilgilere gre ikisi ok uyumsuz bir ift oluturuyordu." "Ta, en bandan beri aralarndaki iliki hep kt gitti. Araylarnn doas farklyd. Sturm'nki kutsal bir arayt. valyeliin 29 medar iftiharlarndan birisi olan babasn aryordu. Kit'in aray yle deildi. O babasnn valyelikten utan iinde atldn biliyor ya da bundan pheleniyordu.

Hatta onunla irtibat halinde bile olabilirdi. Bir eyler onu, kuzeyde gizliden gizliye toplanmakta olan Karanlk Kralie'nin ordularna doru ekiyordu elbette." "Kt ilk balarda, ciddi akl yapsna sahip kendini adayyla ve dini cokusuyla, gen Brightblade'in kendisini elendirdiini dnyordu. Ama bu uzun srmedi. Ksa srede ondan sklmt. Ve sonra, adam onun cann ciddi bir ekilde skmaya balad. yle yerlerin pislik yuvalar olduu iddiasyla tavernalarda konaklamay reddediyordu. Her gecesini dua ibadetleriyle geiriyordu. Gnn birinde, gnahlar hakknda ona serte nutuk ekmiti. Kit bunlara msamaha gsterebilirdi ama tam o srada gen valye feci bir hata yapt. Sorumluluu, ynetimi kendi eline geirmek istedi." "Kitiara buna izin veremezdi. Onu tanyordunuz. Her trl meselede denetim onda olsun ister." Sara hznle glmsedi. "Benim evimde geirdii o birka aylk sure zarfnda, ileri onun istedii gibi yrtmtk. Onu yemek istediini yemitik. O konumak istediinde konumutuk." '"Sturm beni ileden karyordu/ demiti Kit bana ve aylar sonra bile ondan sz ettiinde o koyu gzlerinde imekler akyordu. 'Ben yaa daha byktm ve daha deneyimli bir savaydm. Onun eitimine ben yardmc olmutum! Ve bana emirler savurup durma cretini buldu kendinde!'" "Baka bir kimse olsayd basite yle derdi, 'Bak dostum, biz anlaamyoruz. Bu byle yrmez. En iyisi ikimiz de kendi yollarmza gidelim.' Ama Kitiara byle demezdi. Sturm' incitmek istiyordu, ona bir ders vermek, kimin daha gl olduunu retmek istiyordu. Dedi ki, nceleri onu bir delloya kkrtmay, onu bir kl dvnde yenmeyi dnm. Ama sonra bunun yeterince gurur krc olmayacana karar vermi. Pek uygun bir intikam tasarlam. Gen valyeye, benim bildiim doru dncesiyle rd zrhnn tek bir darbeyle ezileceini gsterecekti. Onu batan karacakt." Caramon dilerini skt, yz solgundu. O koca vcudunun arln rahatszlkla bir ayandan dierine verip duruyordu. Ne kadar phe etmek istese de -ikisini de ad gibi bilen biri olarak- neler olduunu olduka net bir ekilde anlayabildii barizdi. 30 "Brightblade'i batan kartmak Kit iin bir oyun haline geldi. Tekdze ve olaysz bir hale gelen yolculua renk katt. Ablann istediinde ne kadar ekici olabildiini biliyorsundur. Sturm ile tartmay kesti. Adamn dedii ve yapt her eyi ciddiye alyormu gibi davrand. Onu takdir etti, yceltti. Sturm erefliydi, idealistti, belki birazck da kendini beenmiti -ne de olsa henz gencecikti-ve bu yabani kadn yola getirdiini, onu iyiliin yoluna dndrdn dnmeye balad. Ve hi phem yok ki, ona biraz da ak olmaya balamt. te ondan sonra Kit onu tahrik etmeye balad.

"Zavall gen valye, duygularyla epey cebellemi olmal. Evlilie kadar bekret yeminleri etmiti ama o bir insand, gen bir adamn kaynayan kanna sahipti. O yalarda, vcut bazen kendine ait bir iradeyle hareket ediyor gibidir ve gnlsz olan ruhu da beraberinde srkler. Kitiara byle konularda deneyimliydi. Ama maddiyat olmayan gen valye yle deildi. Her ey ok ge olana dek neler olup bittiinin farkna vardndan bile pheliyim, arzusu kaldramayaca kadar bykt." Sara sesini alaltt. "Bir akam, adam dualarn etmekteydi. Bu Kitiara'nn setii and. Eer onu batan karp tanrsndan kopa-rabilirse, ite o zaman intikam tam olacakt." "yle de yapt." Sara sessizleti. de sessizdi. Caramon yklm bir ekilde, gemekte olan atee bakyordu. Tika nln ellerinin iinde buruturmaktayd. "Ertesi sabah," diye devam etti Sarah, "gen valye neler olduunun farkna vard. Onun iin, yapm olduklar ey gnaht. Bunu dzeltmek iin elinden geleni yapmaya niyetlendi. Kadnn onunla evlenmesini istedi. Kit onunla, yeminleriyle, imamyla dalga geti. Btn bunlarn bir oyun olduunu syledi. Onu hi sevmemiti. Aslnda onu hor gryordu. Amacna ulamt. Tpk umduu gibi adamn ktn, utan duyduunu grd. Onunla alay etti, eziyet ektirdi. Ve sonra onu terk etti." "Adamn nasl grndn sylemiti bana," dedi Sara. "'Sanki kalbine bir mzrak saplamm gibi. Bir daha, ancak onu gmecekleri zaman beti benzi o denli solmu olacak!'" "Lanet olsun Kit'e," diye yavaa kfretti Caramon. Yumruunu tuladan minenin duvar ksmna indiriverdi. "Lanet olsun ona." 31 "Sus Caramon!" dedi Tka abucak. "O oldu. imdi nasl bir ceza ektiini kim bilebilir?" "Yeterince strap ekiyor mudur merak ediyorum." dedi Sara sessizce. "Ben de gen ve idealist biriydim. Sadece o zavall adamn kendini nasl hissettiini tahmin edebiliyorum. Bu kadarn Kiti-ara'ya sylemeye altm, ama o hiddetlendi. 'Bunu hakketti' diye iddia etti. Ve eninde sonunda, adam da kadndan intikamn almt. Hamileliine bu gzle bakyordu ite -adamn intikam olarak. Ve babasnn o olduunu kimseye sylememem iin bana sz verdirmesinin sebebi de buydu." Caramon kprdand. "Peki neden bana sylyorsun bunlar? imdi ne fark eder ki? Bu doruysa, unutulmas en iyisi. Sturm Brightblade iyi bir adamd. Kendisinin ve

valyeliin idealleri iin yaad ve ld. Benini kendi olum onun ansna isimlendirildi. O ismin erefinin lekelenmesine izin vermem." Yz karard. "Neyin peindesin? Para m? Pek fazla paramz yok, ama-" Sara ayaa frlad. Yz mosmordu; sanki adam ona vurmu gibi bakyordu. "Paranz falan istemiyorum! Eer peinde olduum ey bu olsayd, yllar nce gelirdim size! Sizin yardmnz istemek iin gelmitim, nk sizin iyi bir adam olduunuzu duymutum. Bariz belli ki yanl duymuum." Kapya doru yrmeye balad. "Caramon, seni kz!" Tka Sara'nn peinden kotu ve tam pelerinini zerine geirirken onu yakalad. "Ltfen onu balayn, hanmm. Bunu kast etmemiti. O incindi ve sinirleri bozuldu, hepsi bu. Bu ikimiz iin de bir ok oldu. Siz... siz yllardr bu bilgiye sahip yaadnz ama bu bizim bamzdan kaynar sular indirdi. Geri gelin, oturun." Tika Sara'y oturaa doru geri gtrd. Caramon'un yz kzler kadar krmz ve cayr cayrd. "zgnm Sara Dunstan. Tika hakl. Bir baltayla alaa edilmi bir kz gibi hissediyorum kendimi. Ne dediimi bilmiyordum. Size nasl yardmc olabiliriz?" "Hikyemin geri kalann dinlemelisiniz," dedi Sara. Ama oturmaya alrken sendeledi ve eer Tka onu tutuyor olmasayd da yere yuvarlanacakt. "Beni mazur grn. O kadar yorgunum ki." nce dinlenseniz iyi olmaz m?" diye nerdi Tika. Sabahleyin konuacak vaktimiz olacak..." "Hayr!" Sara dorulup oturdu. "Zamanmz ok az. Ve bu yor32 gnlk vcutsal deil, ruhsal." "Onu terk ettiinde Kitiara'nn olu alt haftalkt. Ne ocuk, ne de ben, bir daha onu grmedik. zldm syleyemem. Bebei sanki kendi ocuummu gibi seviyordum. Belki de daha (azla, dediim gibi, yalnzlma are olsun diye tanrlar tarafndan gnderilmi bir hediye gibi geliyordu bana. Kitiara szn tuttu. Bana para, Steel'e ise hediyeler yollad. Kitiara'nn yllar getike servetini arttn grebiliyordum, zira yollad meblalar gitgide artyor ve hediyeler de daha pahal oluyordu. Hediyelerin ou doa itibariyle savala alakadard; kk kllar ve kalkanlar, doum gn iin gelen, gm sap bir ejderha eklinde oyulmu kk bir bak. Steel onlara baylyordu. Kit'in de nceden grm olduu gibi, o bir sava olarak domutu.

"O drt yandayken sava patlak verdi. Para ve hediyelerin gelii durdu. Kitiara'nn aklnda daha nemli meseleler vard. Karanlk Hanm hakkndaki hikyeleri duydum Ktln ordularnn ba komutan Yceefendi Ariakas'n gznde nasl ykseldiini iittim. Bana dediklerini hatrladm -ocuk savaa gitmek iin yeterince bydnde, geri dnp onu alacan falan. Steel'e baktm. Sadece drt yandayd ama onun yandaki bir ok ocuktan daha gl, daha uzun boylu ve daha akllyd.' "Eer ortalklarda gremezsem, onu tavernada az be kar ak, hevesli gzlerle savan hikyelerini dinler bir ekilde bulacamdan emindim. Askerler paral askerdi -kt bir gruhtur. So-lamniya valyeleri'yle dalga geiyor, onlar zrhlarn iinde saklanan zayf adamlar olarak adlandryorlard. Steel'in orada rendii eylerden hi holanmyordum. Kasabamz kkt ve bu ayak takm haricinde savunmaszd. Ben onlarn da Karanlk Krali-e'nin ordusuyla ibirlii iinde olduundan korkuyordum. Ve bylece oradan ayrldm." "Olum"-Sara kendisine kar kma cretini gsteren Cara-mon'a kzgn bir bak att-"ve ben Palanthas'a tandk. Orada gvende olacamz dnyordum ve ocuun Solamniya valye-leri'nin arasnda bymesini, eref konusunda ve Nizam ile l hakkndaki gerei renmesini istedim. Bunun belki de... belki de..." Sara duraksad ve devam etmeden nce titreyen bir nefes ald. Belki de onun iinde grdm karanl yok edebileceini dnmtm." 33 "Bir ocukta m?" Tika duyduuna inanamyordu. "Bir ocukken bile. Belki de bunu, onun damarlarnda akan iki ayr kann arasndaki uurumu bildiim iin dndm sanacaksnz ama artk isimlerini masumiyetle anamayacam btn iyilik tanrlar adna size yemin ederim ki, onun ruhu iin verilen sava kelimenin tam manasyla grebiliyordum. Ondaki btn iyi vasflar ktlkle lekelenmiti; her kt vasf ise iyilikle yaldzlan-mt. Bunu o zaman bile gryordum! imdi daha fazla grebiliyorum." Ban ne edi. Solgun yanaklarndan aa iki damla ya szld. Tika kolunu kadna dolad. Caramon atein yanndaki yerinden kalkt ve kadn hikyesine devam ederken korumac bir tavrla onun yannda durdu. "Sturm Brightblade hakknda ilk defa Palanthas'ta bir eyler duymutum. Dier valyelerin onun hakknda konutuunu duymutum -pek de tasvip edici tonlarda deildi. Darlkl kimselerle dostluk kurduu syleniyordu -bir elf kadn, bir kender ve bir cceyle. Ve otoriteye ba kaldrd. Ama ehrin sradan halk, dier valyelerin oundan holanmad ve onlara gvenmedii halde, Sturm'e gveniyordu. Steel ile Sturm hakknda konutum, Ste-el' babasnn soyluluu ve erefliliinden haberdar edebilmek iin btn frsatlar deerlendirdim..."

"Steel gerei biliyor muydu?" diye Szn kesti Caramon. Sara kafasn saa sola sallad. "Ona nasl syleyebilirdim ki? Kafasn kartrrd. Gariptir ki, anne babasnn kim olduunu bana hi sormad. Onun gerek annesi olmadm gereini hi gizlemedim. Kk kasabamdaki bir sr kii gerei biliyordu. Ama ben hep u sorunun korkusuyla yaadm -ve hl yayorum: gerek babam ve annem kim?" Yani"-Caramon akn grnyordu-"O bilmiyor? Bu gn dahi mi? "Artk annesinin kim olduunu biliyor. Ona bu kadarn sylemeye pek dikkat ettiler. Ama bir kez bile babasnn ismini sormad. Belki de benim bildiimi sanmyordun" "Ya da belki de renmek istemiyordur," diye nerdi Tka. "Ben hl onun bilmesi gerektiini dnyorum," diye tartt Caramon. "yle mi?" Sara ona ac bir bak att. "Bunu dn. Yce Ermi Kulesi iin verilen sava bir hatrla. Bildiin gibi, valyeler kazan34 mt. Ejderha Yceefendisi Kitiara yenilmiti, ama feci bir bedel karlnda. Dediin gibi, Sturm Brightblade'i o ldrd, mazgall siperlerde tek bana dururken ldrd onu." Bu haberi duyunca dehete dtm. Nasl hissettiimi tahmin edebiliyor musunuz? Steel'e bakarken ve annesinin onun babas olan kiiyi ldrdn bilirken. Byle eyleri daha kendim anlayamazken, bir ocua nasl aklayabilirdim?" Caramon i geirdi. "Bilmiyorum," dedi huysuzca. "Bilmiyorum." Sara devam etti. "Sava sona erdiinde biz Palanthas'ta yayorduk. Ve o zaman Kitiara olunu aramaya balayacak diye gerekten de korkuya, endieye kapldm. Belki de aramaya balad. Her neyse, bizi bulamad ite. Bir sre sonra, onun kara elf byc Da-lamar ile -yani artk Yksek Byclk Kulesi'nin Efendisi olan kardei Raistlin'in rayla- birlikte olduunu rendim. Caramon'un yz yumuad, ciddileti ve hznlendi, her ne zaman Rasitlin'den sz edilse olduu gibi. "Affet beni Caramon," dedi Sara yavaa, "Ama kardein Raist-lin hakkndaki hikyeleri duyduumda, dnebildiim tek ey uydu -ite ocuumun damarlarnda akan bir karanlk kan daha. Ve bana yle geliyordu ki, her geen gn Steel daha da ok glgelere batyordu. Kendi yandaki dier olanlar gibi deildi. Btn ocuklar sava oyunu oynard ama Steel iin sava bir oyun deildi. Ksa sre sonra dier ocuklar onunla oynamay reddetmeye balad. ey, onlarn cann yakyordu da."

Tika'nn gzleri geniledi. "Canlarn m yakyordu?" "Bile bile yapmyordu," dedi Sara abucak. "Sonrasnda her zaman piman oluyordu. Ac vermekten hi zevk almaz, tanrlara krler olsun. Ama dediim gibi, oyunlar onun iin bir oyun deildi. Gzlerinde parlayan o hain hevesle dvyordu. Hayali dmanlar onun m gerekti. Ve bu yzden dier ocuklar ondan kanyordu. ok yalnzd, bunu biliyorum ama gururluydu da, bunu hi kabul etmezdi." Ve sonra Palanthas sava geldi, yani Lord Soth ve Kitiara ehre saldrdnda. Birok insan hayatlarn kaybetti. Evimiz ehir boyunca yaylan yangnlar srasnda yanp kl oldu ama Kitiara'nn ldn duyduumda kranla aladm. En sonunda, diye dndm, Steel gvende artk. Karanln ondan azat edilmesi iin dua ettim, o a doru ynelmeye balasn diye. Umutlarm kverdi." 35 "Bir gece, Steel on iki yandayken, kapnn alnma sesiyle uya-nverdim. Pencereden dar baktm ve suret grdm, kara pelerinler giymilerdi, at srtndalard. Btn korkularm geri dnd. Beni yle korkuttular ki, Steel'i uyandrp ona kamamz, arka kapdan svmamz gerektiini syledim. Gitmeyi reddetti. Sanrm... sanrm karanlk bir ses ona seslenmiti. Bana eer istersem kamam syledi. O kamayacakt. O korkmuyordu." "Adamlar kapy 'gm gm' yumrukladlar. Liderleri... Ari-akas'tan sz etmitim hatrlyor musunuz?" "Al Ejderha Ordusu Yceefendisi. En son saldr srasnda tapnakta ld. Onun bu ile ne ilgisi var?" "Bazlar onun Kit'in sevgilisi olduunu sylyor," diye sze dald Tika. Sara omuz silkti. "Kit ilk sevgilisi deildi, muhtemelen sonuncusu da deil. Ama, duyduklarma gre, Takhisis'in kz Zeboim Ari-akas'a akt, onun sevgilisi oldu ve ondan Ariakan adnda bir olan dourdu. Ariakan Mzrak Sava'nda babasnn komutas altnda saflarda savat. Cenkte yiite arpan becerikli bir savayd. Neredeyse lmek zereyken Solamniya valyeleri tarafndan yakalandnda, cesaretinden o kadar etkilenmilerdi ki, onlarn esiri olmasna ramen ona sonsuz bir saygyla davranmlard." "Ariakan bir ok sene onlarn tutsa oldu, en sonunda adamn -bu bar zamanndahi zarar ziyan vermeyeceini dnp yan-larak onu serbest brakana kadar. Ariakan valyeler arasnda zorunlu olarak geirdii zaman zarfnda birok ey rendi. valyeleri takdir eder oldu, her ne kadar onlarn zayfl olduunu dnd noktalar konusunda onlar hor grse bile. 'Salnndan ksa bir sre sonra, Takhisis, Kara Sava klnda Ariakan' ziyaret etti. Kendisine adanm bir valyelik dzeni kurmasn emretti ona, tpk Solamniya valyeleri'nin Paladine'a adanm olduu gibi. 'imdi ocuk olan o kimseler bana

hizmet iin yetiecek,' dedi ona. 'Onlar bana tapmalar iin yetitireceksin. Onlara sahip olacam, hem vcut, hem de ruh olarak. Onlar byyp adam olduklarnda, hayatlarn benim davam iin vermeye hazr olacaklar.'" "Ariakan bunun neredeyse hemen ardndan, o uursuz ordu iin olan ocuklarn 'askere almaya' balad." Sara'nn sesi kesildi. "Kapdaki adam Ariakan idi.' "Ulu Paladine!" diye mrldand Tika, oka urayarak. 36 "Kit'in olunu renmiti." Sara kafasn sallad. "Nasl olduundan emin deilim. Ariakan, Kit'in onun babasna olandan sz etmi olduunu syledi. Buna inanmyorum. Sanrm... sanrm Arakan'n bizi bulmasn salayan kii, Palanthas'taki Yksek Byclk Kulesi'nin eytani Efendisi, byc Dalamar idi-" "Ama Dalamar bana sylerdi," diye itiraz etti Caramon. "Onunla ben... ey-" Sara gzleri fal ta gibi ak ona bakakald. "Dost deiliz," dedi Caramon, bu konuda enine boyuna dnerek, "ama birbirimize karlkl sayg duyarz. Ve ocuk da, ne de olsa benim yeenim. Evet, Dalamar bana sylerdi-" "Pek sanmyorum!" Tika burnunu ekti. "Eninde sonunda -o kara cppeli bir byc. Dalamar, Karanlk Kralie'ye ve kendisine hizmet ediyor, ille de bu srayla deil tabii. Eer Steel'in deerli olacan grmse..." Omuz silkti. "Belki de Dalamar sadece emirlere uyuyordu," diye fsldad Sara, korkuyla pencereden darya, geceye doru bakarak. "Takhisis, Steel'i istiyor. Buna btn kalbimle inanyorum. Onu alabilmek iin elinden ne geliyorsa yapt... ve bunu baarmaya da ok yakn!" "Neyi kastediyorsun?" diye bilmek istedi Caramon. "Burada olmamn sebebi bu. O gece, Ariakan, Steel'e bir teklif sundu. Ariakan, Steel'i bir kara valye yapacakt." Sara pelerinine uzand ve titreyen eliyle kara zambak brou havaya kaldrd. "Bir Takhisis valyesi." Caramon donakalmt. "Byle eytani bir nizam yok yeryznde." "Var," dedi Sara alak bir sesle, "fakat pek az kimse biliyor bunu. Ama renecekler. renecekler." Sessizce titreyerek oturdu ve en sonunda pelerinine sarld. "Devam et," dedi Caramon serte. "Konunun nereye geleceini gryor gibiyim."

"Kitiara'nn olu Arakan'n aradklarnn iinde ilk sradayd. Kabul etmeliyim ki Ariakan ok zeki. Steel'i nasl ikna edeceini ok iyi biliyordu. Ariakan ocukla erkek erkee konutu. Ona kudretli bir sava olmay reteceini, lejyonlara lider yapacan syledi. Steel'e an hret, zenginlik, g vaat etti. Steel bylenmiti adeta. Hemen o gece Ariakan ile gitmeyi kabul etti. "Ne sylediim ya da yaptm eyler, ne de dktm gz yalar Steel'in fikrini deitirdi. Sadece tek bir imtiyaz elde edebildim 37 -ben de onunla gidecektim. Ariakan bunu sadece ona yararm dokunabileceini dnd iin kabul etti. Olanlar iin yemek piirecek, elbiselerini dikecek, onlarn bakmn yapacak birine ihtiyac olacakt. Bir bu... bir de beni pek beenmiti," diye bitirdi Sara yavaa. "Evet," diye ekledi, yar utanm yar meydan okuyan bir sesle, "onun metresi oldum. Birok yldr onun metresiydim, tabii artk onu tatmin edemeyecek kadar yalanana dek." Caramon'un yz karard. "Anlyorum," dedi Tika, kadnn eline hafife vurarak. "Olun iin kendini feda ettin. Onun yannda olmak iin." "Tek sebebi buydu! Size yemin ederim!" diye haykrd Sara iddetle. "Onlardan ve davalarndan nefret ediyorum! Ariakan'dan nefret ediyorum. Nelere katlandm asla bilemezsiniz! Birok defa kendimi ldrmek istedim. lm ok daha kolay olacakt. Ama Steel'i brakamadm. Onun iinde hl iyilik var, o kvlcm sndrmek iin ellerinden geleni yaptklar halde. Beni seviyor ve sayyor, bu birinci sebep. Ariakan benden ok uzun sre nce kurtulurdu, eer Steel olmasayd. Olum beni korudu ve kollad -zarar grmek pahasna, ama bu konuda hi konumad. Dierlerinin ondan nce valyelie ykseliini izledi. Ariakan Steel'i geride tuttu, hep benim yzmden." "Steel sadktr. ereflidir, tpk babas gibi. Belki de, bu hem iyi hem de ktdr, nk bana sadk olduu gibi, onlara da sadk. Hayatn o eytani valyelie katlmaya adad. Ve, en sonunda, onlardan biri olma ans sunuldu ona. U gece iinde, Steel Birghtblade yemini edecek, szn verecek ve ruhunu Karanlklar Kraliesi'ne adayacak. te bu yzden size geldim, bu yzden hayatm tehlikeye attm, zira eer Ariakan yaptm eyi renirse beni ldrr. Olum bile onu durdurmay baaramaz." "nanl olun hanmm," dedi Caramon skknlkla. "Benim ne yapmam istiyorsunuz? Size barnak m salayaym? Bu i kolayca halled-"

"Hayr," dedi Sara. rkeke Caramon'un eline dokundu. "Olumun -yeeninin- o yemim etmesini engellemeni istiyorum. O erefli bir ruha sahip, fakat ruhu karanlk. Onu feci bir hata yaptna ikna etmelisiniz." Caramon aknlk iinde ona bakt. "Eer siz-yan onun annesi, sevdii bir kadnbunca senedir onu deitirmeyi baaramady38 sanz, ben ne yapabilirim ki? Hi tanmad bir amca, bir yabancym ben. Beni dinlemez bile.' "Seni dinlemez," diye katld ona Sara, "ama babasn dinleyebilir." "Onun babas ld hanmm." "Sturm Brightblade'in naann Yce Ermi Kulesi'ndeki bir trbede durduunu duymutum. O naan mucizevi kutsal glere sahip olduunu da duydum. Babas oluna yardm etmek iin elini uzatacaktr mutlaka!" "ey... belki de." Caramon pheli gibiydi. "Hayatmda bir takm garip eyler grdm ama hl anlayamyorum. Benim ne yapmam istiyorsunuz?" "Steel'i Yce Ermi Kulesi'ne gtrmenizi istiyorum." Caramon'un az be kar ak kald. "Yani ylece mi? Peki, ya gitmek istemezse?" "Ah, istemeyecek," dedi Sara emin bir ekilde. "G kullanmak zorunda kalacaksnz. Belki de onu kl zoruyla gtreceksiniz. Ve bu da kolay olmayacaktr. O gl ve yetenekli bir savadr ama siz bunu yapabilirsiniz. Siz Bir Mzrak Kahramansnz." Afallayan, kafas karan Caramon kadna huzursuz bir sessizlik iinde bakt. "Bunu yapmalsnz," diye yalvard Sara, ellerini kavuturarak. Yanaklarndan aa szlen yalara aldr etmedi; bitkinlik ve korku en sonunda ona stn gelmiti. "Yoksa Sturm'n olunu kaybedeceiz!" 39 , "2-\v\\ \v\\ "Pekl," dedi Tika, abucak ayaa frlayarak, "eer siz ikiniz afak vaktinden nce aynlacaksanz, hazrlansamz iyi olacak." "Ne?" Caramon karsna bakakald. "Ciddi olamazsn." "Olduka ciddiyim."

"Ama-" "ocuk senin yeenin," diye bilgilendirdi onu Tika, elleri belinde. "Evet ama-" "Ve Sturm de senin dostundu." "Bunu biliyorum, ama-" "Bu senin grevin. O kadar," diye bitirdi Tika. "imdi, zrhn nereye tkmtk, ona bakalm?" Ona eletirel bir gzle bakt. "Gs zrh stne olmayacak, ama zincir zrh belki-" "Benim bir ejderhann srtnda bir eye... ey-" Caramon Sara'ya bakt. "Bir kaleye," dedi ona. "Sirrion Denizi'nde ok kuzeydeki bir adada." "Bir ada kalesi. Kendilerini Karanlk Kralie'ye hizmet etmeye adam lejyonlar dolusu kara valyenin bulunduu gizli bir hisar! Ve bir kez bu adaya vardm myd, hayatnn en verimli andaki eitimli bir valyeyi yakalamam ve onu Yce Ermi Kulesi'ni ziyaret etmesi iin srkleye ekitire gtrmem gerekiyor. Ve eer oraya canl olarak varmay baarabilirsem bile, ki bundan pheliyim, Solamniya valyeleri'nin bizi ylece ieri buyur etmesini mi umuyorsunuz siz? Ben ve yanmda da bir ktlk valyesinin?" Caramon en sonunda barmak zorunda kalmt. Tika yryp yannda geti, mutfaa girdi. "Eer olur da bir taraf beni ldrmezse," diye brd, "dieri ldrecek!" Sessiz ol tatlm, ocuklar uyandracaksn." Tika elinde zerinden kzarm et kokular ykselen bir boha ve bir su tulumuyla ge40 ri dnd. "Sabaha ackacaksn. Gidip sana temiz bir gmlek getireyim. u zrh iiyle ilgilenmen gerekecek. Hatrladm -yatan altndaki o byk sandn iinde. Ve endielenme tatlm," dedi, ona aceleyle bir pck vermek iin durarak. ' Sara'nn seni o kalenin iine sokmann bir yolunu bulduundan eminim. Yce Ermi Ku-lesi'ne gelince, o konuda da Tanis bir plan yapacaktr." "Tanis!" Caramon bo bo bakyordu. "Eh tabii ki, yoldan geerken gidip Tanis'i de alacaksnz. Tek bana gidemezsin. Kondisyonun pek yerinde deil. Ayrca..." Pelerinini giymi, kapnn nnde sabrszca beklemekte olan Sara'ya bakt. Tika kocasnn kulana yapt ve onu aa ekerek kendi boyunun seviyesine kadar indirdi. "Kitiara yalan sylemi olabilir," diye fsldad. "Gerek babas Tanis olabilir. ocuu grmeli."

"Ayrca," diye ekledi yksek sesle, Caramon kulan ovutururken. "Sizi Yce Ermi Kulesi'nin iine sokabilecek tek kii de Tanis. valyeler onu ieri almak zorundalar. Ne onu, ne de Laurana'y gcendirmeye cret edemezler." Tika bir aklama yapmak iin Sara'ya doru dnd. "Laurana, Tanis'in kardr. Laurana Mzrak Sava srasnda Solamniya -valyeleri'nin liderlerinden biriydi de. Onlar arasnda byk sayg grr. u anda Tanis de, o da, valyeler ile elfler arasnda bir balant grevi gryorlar. Laurana'nn kardei Porthios, elf ulusunun Szcsdr. Tanis'i ya da Laurana'y gcendirmek, cifleri gcendirmekle e deer olacaktr ve valyeler byle bir eyi asla yapmazlar. Yaparlar m Caramon?" "Sanmam." Caramon'un ba dnyor gibiydi. Hadiseler ok hzl oluveriyordu. Tika meselenin bu olduunu biliyordu, kocasyla nasl ilgilenmesi gerektiini biliyordu. leri hzl bir ekilde gitmesini salamalyd. Eer bir kez durur da bu konuda dncelere dalarsa, yerinden asla kprdatlamazd. u anda da, onun daha imdiden dnp tartmaya baladn grebiliyordu. "Belki de olanlar bozkrlardan dnene kadar beklemeliyiz," diye laf dolandrd. "Zaman yok bir tanem," dedi Tika, bunu tahmin etmiti. "Bilirsin Nehiryeli ve Altnay ile beraberken hep bir ay falan orada kalrlar, ava kar, aa iilii renir ve bunun gibi yararl eyler yaparlar. Ayrca, gzlerini Altnay'n gzelim kzlarna yle bir evirdiler miydi, bizim olanlar ayrlmak iin ok daha az hevesli ola41 aktr. imdi haydi bakalm." Gzlerini krptrp kafasn kamakta olan Caramon'u onlarn zel odalarna alan kapya doru ittirdi. "Tanis'in atosuna nasl gideceini biliyor musun?" "Evet, hatrlyorum!" diye yantlad Caramon abucak. ok abuk. Ve bu yzden Tika onun hatrlamadn anlad; bunu biraz dnmek zorunda kalacakt, ki bu da iyi bir eydi, nk hazrlanaca sre zarfnda Tanis'in evine nasl gideceini hatrlamaya almakla megul olacak demek oluyordu. Bu da, baka herhangi bir ey dnp tamamadan yola km olaca anlamna geliyordu. Mesela tehlikeler falan gibi. Adam gzden kaybolur kaybolmaz, Tika'nn o canll buhar-laverdi. Omuzlan kt. Camdan dary kollamakta olan Sara, bu ani sessizlik yznden dnp arkasna bakt. Tika'nn yzndeki tatsz ve neesiz bak gren Sara, onun yanna doru yrd.

"Yaptn ey iin teekkr ederim. Onun gitmesine izin vermek senin iin kolay bir ey olmasa gerek. Hibir tehlike olmadn syleyemeyeceim. Bu yalan sylemek olur. Ama haklydn. Kalenin iine gizlice girmenin bir yolunu dndm. Ve Tanis Yar-melf'i de yanmza almak mkemmel bir fikirdi." "Buna alkn olmam lazm," dedi Tika, et torbasn elleriyle skca tutarak. "Daha dn iki olumu yolculua uurladm. Onlar senin olundan daha genler. valye olmak istiyorlar. Onlara hoa-kal dediimde glmsyorum. Onlar bir hafta, ya da bir ay, veya bir sre sonra yeniden greceimi sylyorum. Ve aksini dnmek iin kendime izin vermiyorum, yani onlar bir daha asla gremeyeceimi. Ama bu bilgi ite burada, kalbimde." "Anlyorum," dedi Sara. "Bunu ben de yaptm. Ama en azndan sen oullarnn gn nda olduunu biliyorsun. Karanlk tarafndan etraflar sarmalanmam..." Elini azna koydu ve hkrklara boulmay engelleyiverdi. Tika ona sarld. "Ya ok ge kaldysam?" diye alad Sara alak bir sesle. "Daha erken gelmeliydim ama... ama buna ciddi ciddi kalkacana asla inanmamtm. Her zaman vazgeeceini ummutum!" Dzelecek," diye onu teselli eti Tika. "Her ey dzelecek." Caramon yatak odasndan geri dnd. Bir zincir zrha brnmt, zrh omuzlarna iyi oturuyordu ama gbei kapama konusunda pek baarl deildi. Koca adamn yznde incinmi bir ifade vard. "Biliyor musun Tika," dedi ciddiyetle, kafasn eip angr ungur eden zrha atk kalarla bakarak. "u meretin bu kadar ar olduunu hi hatrlamyorum." 43 Blm 5 TTcmis Va**me'f'^ AJa Caramon e\ sonunda, Tanis'in Solanthus'ta bulunan atosuna nasl ulaacan hatrlad ama gidecei istikameti sadece kara yolu yolculuu iin biliyordu, ejderha srt iin deil. Fakat Sara, btn Ansalon Ktas'na ainayd -Caramon'un rahatsz edici bulduu bir ainalkt bu. "Ariakan'm mkemmel haritalar var," dedi bir kulbunu bularak. Caramon, Takhisis valyeleri'nde neden ktann mkemmel haritalarnn bulunduunu merak etti. Ne yazk ki, bunun sebebini tahmin etmek pek de zor deildi.

Yolculuk hemen hemen hi zamanlarn almad. Ejderhann srtnda kamburunu kartm oturan, m ve ackm (eti yiyeli ok olmutu), btn uykusu karlm olan Caramon iin ok az bir zamand bu. Bu garip hikyeyi Tanis'e nasl aklayacan dnp duruyordu. Teki ya babas Tanis ise?' diye enine boyuna dnd Caramon. 'zerine bir oul frlatarak ona bir iyilik mi ediyor olacam? Laurana ne diyecek? Zaten Kit'ten de hi holanmamtr o, buras kesin. Peki, ya Tanis'in kendi oluna ne demeli? O kendisini nasl hissedecek?' Caramon bu konuda dndke yola ktna piman olmaya balad. En sonunda, Sara'ya geri dnmesini ve onu hanna geri gtrmesini buyurdu ama kadn ya onu duyamyordu -kulann yanndan esen rzgar sebebiyle- ya da bile bile onu duymazdan geliyordu. Semerden aa atlayabilirdi ama -bu kadar yksekteyken-bu sz konusu bile deildi. Caramon'un aklna bir anda silahl olduu ve Sara'ya stn gelebilecei geldi. Ama bu konuda ciddi ciddi dndkten sonra anlad ki, Sara'ya stn gelmeyi basarsa bile, daha imdiden ona pheli baklar atmakta olan mavi ejderhasn kontrol altna almay asla baaramazd. Ve Caramon bu sonuca vard zaman ise, Tanis'in atosuna nazr olan tepeye oktan inmilerdi bile. 44 Caramon ejderhadan aa indi. Daha afak atmamt henz ama gndoumuna pek yoktu. Sara ejderhay sakinletrdi, ona durduu yerde durmas emrini verdi -ya da Caramon yle olduunu dnd, zira kadnn ne dediini anlayamyordu- sonra saray gibi eve doru yrmeye balad. Caramon'un kendisini takip etmediini anladnda ona doru dnd. "Sorun nedir?" diye sordu endieyle. "Emin deilim," dedi Caramon dnceler iinde. Sara korkmu gibi grnyordu, sanki tekrar alamaya balayacakm gibi. Caramon i ekti. "Evet," dedi kasvetle. "Geliyorum." "Caramon Majere! Btn sakat beyinliler iinde- Bize bir dakika maruz grr msnz hanmm?" dedi Tanis kibarca Sara'ya. Caramon'un kolunu yakalayan yarm elf, koca adam mineyle aydnlanm geni odann en u kesine doru ekitirdi. "Bu bir tuzak olabilir," diye fsldad Tanis. "Bunu hi dndn m?" "Evet," dedi Caramon.

"Ve?" diye bilmek istedi Tanis. "yle olduunu sanmyorum," diye cevap verdi Caramon, bir an dndkten sonra. Tanis i geirdi. "Bariz belli ki dnmemisin-" "yi de," diye devam etti Caramon, "bu kara valyeler neden bana bir tuzak hazrlasn ki, yani orta yal bir hancya? Bu kulaa pek mantkl gelmiyor deil mi?" "Hayr ama-" Tanis utanm gibi grnyordu. "Belki de bu tuzak senin iin hazrlanmamtr..." "Biliyorum,1 dedi Caramon, bilgece kafasn sallayarak. "Sen ok daha nemli birisin. Ama seninle konumay bana tavsiye eden kii Tika'yd, Sara deil. Ve," diye ekledi ciddiyetle, yine bir anlk derin bir dnceden sonra, "Tka'nn sana tuzak hazrladn da hi sanmyorum Tanis." "Eh tabii ki hazrlamyor,' diye kt Tan. Bu sadece... Pekl, belki de bir tuzak deildir. Belki de... ben istemiyorumdur..." Kafasn sallad ve en batan ald. "Kitiara'nm ld o feci gn hatrlyorum. Dalamar' ldrmeye almt hatrladn m? Adam onu durdurmutu..." Tanis duraksad ve yutkundu. "Kollarmn arasnda oldu. Ve 45 sonra o lm valyesi onu kendine almak iin geldi. O dehet kaderden onu kurtarmam iin bana yalvarn hatrlayabiliyorum. 'imdi lyken bile, sana doru uzanyor...' demiti Dalamar bana o zaman. Bunu hl yapyor Caramon." "Hayr yapmyor Tanis. Bu onun olu...' "Eer u Sara denilen kadna inanacak olursan." Caramon zor durumdayd. "Sen inanmyor musun?" "nanmak istemiyorum. Ama haklsn. Gerei bulmamz ve her kimin olu olursa olsun bu gen adama yardm etmek iin elimizden geleni yapmamz gerekli. Ayrca bu bana Ariakan'n neler yaptn grme ans verecek. Bu kara valyeler hakknda daha nce de raporlar almtk ama bunlarn gerek mi yoksa sadece sylenti mi olduunu bilebilmemizin bir yolu yoktu. Grne gre" -ac ac Sara'ya bakt, mavi miferi ve kara izgili peleriniyle tyler rpertici bir suretti-"gereklermi." "Ama imdi," diye ekledi Tanis, yarm azla glmseyip kafasn sallayarak, "esas zor grevle yzlemek zorundaym. Gidip bunu karma anlatmalym." Tanis, Laurana ile ba baa bir saat geirdi. Yarm elfin konann giri holnde volta atan Caramon, aralarnda geen muhabbetin doasn tahmin edebiliyordu. Tans'in elf kars Laurana, kocas ile Kitiara arasndaki iliki hakkndaki her eyi biliyordu. Laurana bunu anlayla karlyordu, zellikle de hadise yllar nce bitmi ve kapanm olduu iin. Peki, ya imdi ne olacakt -yani ortada bir ocuun olma

ihtimali varken? Caramon iin bu epey olas bir ihtimaldi. Babann gerekten Sturm olduuna kendini inandra-myordu bir trl. "Peki Kit neden yalan sylesin ki?" diye sordu kendi kendine. Bunun cevab Caramon'u ayordu. Ama zaten vey ablasnn yapt ilerin yarsn neden yaptn aklayamyordu ki. Tanis odadan dar geldi, kolu karsnn omzundayd. Laurana glmsyordu ve Caramon daha rahat nefes alr oldu. Hatta Laurana yle bir durup, odann kesinde, minenin yannda bitkin ve tkenmi bir halde oturup kalm olan Sara'ya birka sz fsldad. Caramon o anda Laurana'nn kocasna nazaran ne kadar da gen durduuna dikkat etti -elf-insan ilikilerindeki trajediydi bu. Tans'in kannda elf kan olmasna ramen, deyite de sylendii gibi, insan kan giderek aarmaktayd, ikisi yirmi yldan fazla bir sre nce evlendikleri zaman ayn yalarda gibi grnyorlard. imdi ise baba ile kz gibi duruyorlard. "Ama evlendiklerinde bunun olacan biliyorlard," dedi Cara-mon kendi kendine. "Beraberken geirdikleri zamann ellerinden geldiince tadn kartyorlar. Ve nemli olan da bu." Tanis yola kmaya neredeyse annda hazrlanmt. Solamniya valyeleri ile elf uluslar arasndaki resmi bykeli ve balant olarak zamannn ounu, tpk kars gibi yollarda geiriyordu. Elfler tarafndan pek sevilen bir deri zrh takm kuand ve yeil bir pelerine brnd. Onu byle gren Caramon maceraya ktklar eski gnleri keskin bir ekilde hatrlad. Belki de Laurana da ayn eyi dnyordu, nk sadece bir yarm elfin brakabilecei sakal ekitirdi ve Elfe bir yorum yapp, ona taklarak, Tanis'in glmsemesini salad. Karsna 'hoakal' dedi. Kadn onu hafife pt ve adam da ona sevgiyle sarld. Sonra oluna da 'hoakal' dedi -clz ve zayf bir genti, ona endieli ve sevgi dolu gzlerle bakan anne babas tarafndan zerine titrenirdi hep. Gen adam tepeden trnaa bir elfti, babasndan hi iz yoktu ortalkta. Evden dar pek kmad iin teninin rengi soluk beyazd. Tanis ile Laurana'nm, sanki bir yavru ku gibi onu kafese kapatmasna amamak gerekli, diye dnd Caramon, onu kaybetmeye ka defa epey yaklatklar dnlrse tabii. Eer bir elf olsayd btn zamann bir kitabn iine gmlerek geirmekten honut olurdu. Ama o ayn zamanda insan da. O gzlere bir baksana Tanis. Sen maceraya karken, onun sadece hakknda kitaplar okuduu eyleri grmeye giderken ardndan sana bakn bir gr. 'Gn gelecek Tanis," dedi Caramon yavaa, "eve geri dneceksin ve kafesi bo bulacaksn."

Tepeyi trmanp mavi ejderhann kanatlarn iki yannda kvrm bir halde kestirmekte olduu yere ktlar. "Ne homurdanp duruyorsun sen?" diye sordu Tanis, Cara-mon'a aksi aks. Yarm elf mavi ejderhaya sert bir yzle bakyor, onu dikkatle kolluyordu. Ejderha grne gre bir elf kokusu duyduu iin pek honut kalmamt. Hemencecik uyanverdi, burun delikleri birden alev ald. irenerek kafasn kaldran hayvan, ban ylan gibi uzatt ve dilerini gsterdi Neyse ki Sara Dunstan usta bir ejderha binicisiydi. Tek bir keskin knama szc ile bineini, her ne kadar somurtsa bile, abu47 ak kontrol altna ald. Semere nce Caramon trmand, sonra arka tarafta duran iki kiilik ejderha semerinden aa doru uzand ve o koca kollarnn tek bir savuruuyla dostunu rahata yukar eki-verdi. "Senin olann gzme pek iyi grndn dnyordum," diye yalan syledi Caramon. Tanis en azndan biraz daha rahat bir pozisyon bulabilmek iin debelenip durdu, bu pratik olarak mmkn deildi. Caramon'un oturduu yerin arka ksmna yapp kalmak zorunda kalacakt -ya da koca adamn kucanda oturmas gerekecekti. "Teekkrler," dedi Tanis neelenerek, gurur duyan baklar, imlerin stnde durmu onlara kocaman, badem gzleriyle bakan oluna kayd. "Onun iyiye gittiini dnyoruz. Ah bir de onun hastalnn ne olduunu bilebilseydik!... Aziz Evlat Crysania bile bunu anlayamad." "Belki de ak havada biraz zaman geirmeye ihtiyac vardr. Onun gelip bizi ziyaret etmesine izin vermelisin," diye nerdi Caramon. "Benim olanlar onunla at biner, ava karlar..." "Bakarz," dedi Tanis kibarca, 'havan alrsn' tonlamasyla. "Herhangi bir takip izi var m hanmm?" Caramon gkleri tarad. Vardklarnda neredeyse afak vaktiydi. imdi ise sabah vakti epey ilerlemiti, gz sonu gnei gecenin ayazn styordu. Etrafta baka bir ejderhadan, tabii onun grd kadaryla, hibir iz yoktu. "ansmz varsa yokluumu fark etmemilerdir," dedi Sara, fakat endieli grnyordu. "Ben imdi bir ejderha terbiyecisiyim de. Sk bineklerle talim uularna karm. Bunun gerekeceini nceden grmtm."

Ejderhaya bir sz syledi. Mavi ejder gl arka bacaklaryla kendini iterek, kuvvetli kanatlarn ykselmek iin rparak havaya frlad. Ejderha snsn diye atonun etrafnda bir tur attlar sonra kuzeye doru szldler. "Kaleye karanlk ktkten sonra varacaz," dedi Sara onlara. "Bu gn kaybedeceimiz iin zgnm ama nne geemeyiz ve kaybettiimiz zaman da inallah telafi ederiz. Solamnya valyeleri ile bir sorun kar m?" diye sordu Tanis'e endieyle. 'Solamniya valyeleri ile her zaman bir sorun kar, diye hrldand Tanis. Aksi bir ruh halindeydi, ki Caramon bu yzden onu pek sulayamyordu. Ne de olsa yarm elf, varln hi bilmedii 48 bir oluyla karlamak iin yolculuk ediyor olabilirdi gayet de. "Ama Paladine'n yardmyla bunun bir aresine bakarz." Mavi ejderha kafasn evirip onlara serte, dik dik bakt. Sara keskince konutu ve hayvan somurtarak kafasn evirdi. "Ben olsam o tanrnn adn bir daha anmazdm," diye nerdi sessizce. Bundan sonra hibiri syleyecek bir eyler bulamad. Konumak zaten zordu; ejderhann gl kanatlarndan kan hava akm yznden seslerini duyurmak iin haykrmak zorunda kalyorlard. Bu sebeple sessizlik iinde yolculuk ettiler. Ansalon'un ok tesine, uygar topraklarn ok tesine, karanln iine doru yol aldrlar. ki gn kalmt. Bir ruhu kurtarmak iin iki gn. 49 Blm Kalesi UstiKkam "Aman tanrm!" dedi Tanis ac ac, aknlna tank olmas iin hangi tanrya seslendiini belirtmemeye zen gstererek. "ok bykm!" "Bu kaleye ne ad veriliyor?" diye sordu Caramon, Sara'ya. "Frtna Kalesi," diye yantlad. Kadnn szleri, iddetli rzgrla ona doru frlyordu ve Caramon'a sanki, konuan, rzgrn kendisiymi gibi geldi. "Ona adn Ariakan verdi. Dedi ki, o kaplar ald vakit Ansalon zerine bir frtna serbest braklacak ve yoluna kan her eyi yok edecek." Kale, Ansalon'un anakarasndan ok kuzeydeydi. ok geni ve tehditkr olan Frtna Kalesi, sivri sivri kayalardan oluan byk bir adaya kurulmutu. stihkm yerinin

parlak kara duvarlar, Sir-rion Denizi'nin patlayan dalgalarndan pskren sularla srekli olarak ykanmaktayd. Uzun, di gibi kenarlar olan kulelerde gzc alevleri yanyordu. Bu k ejderhalarn uularna klavuzluk etmeye yaryordu, nk hayvanlar gece gnde szlp manevra yaparken kanatlar yldzlar altnda sadece kara siluetler olarak grnyordu. "Btn bu kouturma nedir?" diye sordu Caramon endieyle, "Bu senin yznden deildir, deil mi?" Sara onu rahatlatt. "Onlar sadece gece saldrlan talimat yapan askerler. Ariakan bunun son sava srasnda Ejderha Yceefendile-ri'nin yapt bir hata olduunu sylyor -yani gn nda savamann. valyeler ve onlarn binekleri karanlkta savama, karanl kendi avantajlarna kullanma eitimi alyorlar.' "Bu yere tek bir gemi bile yaklaamaz," diye mrldand Tanis, sarp deniz kysna arpp patlayan byk dalgalarn beyaz kpklerine bakarak. "Denizler gemi yzdrulemeyecek kadar dalgal. Minotaurlar bile bu kadar kuzeye gelmeye cesaret edemezler -Ariakan'n bu aday semesinin bir dier nedeni de bu. Sadece ejderhalar ve by araclyla ulalabiliyor." "En azndan bu kadar faaliyet varken bizi kimse fark etmeyecek," dedi Caramon. "Evet," diye hem fikir oldu Sara. "Benim dndm de buydu." Kimse onlar fark etmedi ya da onlarla fazla ilgilenmedi. Devasa bir kzl ejderha kzgnlkla onlara bir lk att, daha kk olan mavi, kzl ejderha ile 'saldr" altndaki kulenin arasna dal yapt zaman olmutu bu. ki ejderha, kendi dillerinde kfrleip hr-latlar; kzl ejderhann stndeki asker kendi hakaretlerini de ilave etti, Sara da ayn ekilde karlk verdi. imdi var noktas grnr olduu iin, kadn rotasndan sapmadan sahte savan arasndan yolunu yararak hzla ilerledi. Sinen ve afallayan Caramon etrafna dehet iinde bakt. Sayca gleri ve kulenin "savunucularn" kolayca bozguna uratmakta olan kara zrhl valyelerin gzpek becerileri karsnda korkuyla kark bir hayranlk duydu. Ve ejderhalar en gl silahlarn kullanmyorlard bile -yani asit kusan, ate pskrten, imek frlatan nefeslerini. Tanis'in yz sert ve neesizdi, grd her detaya dikkat edip aklnn bir kesine kazmaktayd. Sara, kalenin ana blmnden uzaktaki bir ak alanda ejderhaya yere konmasn emretti. Tesisin bu blm nispeten daha sessizdi, sava yerinde devam eden grlt patrtya kar keskin bir tezat oluturuyordu. "Bunlar ahrlar," dedi kadn alak bir sesle Caramon ve Tanis'e, onlar aa inerken. "Sessiz kaln ve brakn konumay ben yapaym."

ki adam da balaryla onayladlar, sonra zrhlarnn zerine geirmi olduklar kara izgili mavi pelerinlerinin iine omuzlarn sk skya gmp kambur ettiler. Yalnzca Caramon'un klk deitirmesi gerekeceini dnen Sara, yannda bir tane pelerin getirmiti. Tanis'e kendi pelerinini verdi ama nce kara zambak brou kartmaya da dikkat etti. "Ona dokunmamalsn," diye uyard kadn onu. "Kara ermiler tarafndan kutsanmtr. Sana zarar verebilir." "Sen dokunuyorsun ya," dedi Tanis ona. "Buna altm," diye yantlad kadn yavaa. Mavi ejderha, kale surlarnn d tarafndaki devasa bir ini alanna, yan engin ve geni bir avluya konmutu. Onun tesinde uzun bir ahr srasndan atlarn gergin, hevesli kinemeleri yankla51 nyordu. Sava sesleriyle heyecanlanan atlar, kendi sralarnn gelmesini istiyordu. "valyeler ejderhalar olduu kadar, atlar da srmeyi ve zerlerinde savamay reniyorlar," dedi Sara onlara. "Ariakan her bir eyi dnyor deil mi? Ejderhalar nerede tutuyorsunuz?" diye sordu Tanis. "Burada deildir herhalde." "Hayr, ada yeteri kadar geni deil. Ejderhalarn kendi yurtlar var. Nerede olduundan kimse tam olarak emin deil. arldklar zaman geliyorlar." "t!" Caramon Sara'nn elbisesinin kolunu ekitirdi. "Misafirimiz var." Bir hobgoblin onlara bakmak iin koturmaktayd. "Kim ordaki?" diye sordu goblin pheyle, yamurun altnda snecek gibi titreyen bir mealeyi yukar kaldrarak. "Bu gece mavilere izin yok. Siz ne halt-Ariakan'n kadn!" Sara miferini kartt ve salarn silkeledi. "Senin Lord Ariakan demen gerekli seni solucan. Ve ben kimsenin kadn deilim, kendime aidim. smimi hatrlyorsun deil m Glob? Yoksa o bezelye beyninden uup gitti mi?" Goblin dudak bkt. "Bu gece darda ne anyon S-S-Sara?" smi alay edercesine tslad. "Peki bu ikisi kim ola?" ki adam meale nn dnda durmaya zen gsterse de, goblinin kk domuzcuk gzleri Caramon ve Tanis'i grmt. "Eer senin yerinde olsaydm, ok fazla soru sormazdm Glob," diye yantlad Sara soukkanllkla. "Lord Ariakan ilerine burnunu sokan hizmetileri hi sevmez. Ejderham her ne istiyorsa onunla ilgilen. Siz ikiniz." Kadn arkasna dnp bakmad, ama Caramon ve Tanis'e iaret etti. "Benimle gelin."

kisi, Ariakan'n ileri bahsiyle olduka gz korkmu gibi grnen ve bir adm gerileyen goblinin yanndan geti. Ama goblin, yanlarndan geerlerken pelerinlerine sk skya brnm iki adama gzlerini ksp dikkatle bakt. Ve tam o anda, kt ansn -ya da Karanlk Kralie'nin- oyunuyla ahr avlusunda sert bir rzgr esip geti ve Tanis'in uzun, aarm salarn havalandrp biimli, sivri kulan gzler nne serdi. Goblin tiz bir sesle nefes ald. Tanis'in zerine atlayarak kolunu yakalad ve mealeyi adamn yzne doru ittirdi, o kadar yakna gtrmt ki neredeyse adamn sakaln atee verecekti. "Elf!" diye feryat etti goblin, bir de kfr patlatarak. 52 Caramon'un eli klcndayd, ama Sara kendisini koca adam ile goblinin arasna savuruverdi. "Glob, seni ahmak! imdi yapacan yaptn ite! Ariakan bunun iin senin kulaklarn kesecek!" Sara mealeyi goblinin elinden kapp amurun iine frlatverdi. Alevi titreti ve snd. "Ne demek istiyon?" diye sordu Glob. "Ne yaptm ki? Bu lanet bir elf! Bir casus!" "Elbette ki bir casus," diye hrlad Sara. "Lordumun ifte casuslarndan birini az nce ak ettin sen! Btn grevi tehlikeye atm olabilirsin! Eer Ariakan bunu duyarsa, dilini kestirecektir!" "Ben konumam," diye karlk verdi Glob yz aslarak. "Lord adam bunu biliyo." "Eer bir beyaz cppeli byc seni yakalarsa olduka hzl bir ekilde tverirsin," diye tahmin etti Sara serte. Caramon klcn brakt ama kocaman ve tehditkr duruyordu. Tanis peleriniyle yzn rtt ve gobline eytanca, ters ters bakt. Goblinin yz burutu ve kalar atld. Tanis'e nefretle bakyordu. "Ne dediin umurumda dul. Gidip bunu rapor etem." "Dil senin dilin," dedi Sara omuz silkerek. "Blosh'a ne olduunu hatrlasana. Ve hatrlamyorsan git ona sor bakalm. Ama onun cevap vermesini bekleyip de nefesini tutaym deme." Goblin sindi. Bahsi geen dili, rm sar dileri zerinde endieyle titriyordu. Sonra Tanis'e baka bir dik bak daha frlatan goblin koarak uzaklat. "Bu taraftan," dedi Sara.

Caramon ile Tanis onun peinden yrd. kisi de gzlerinin ucuyla gobline baklar frlattlar ve yaratn kara zrhlar iindeki uzun boylu bir adamn yanna gidip konutuunu grdler. Tiz bir sesle konuan goblin onlar iaret etti. Hepsi tek bir kelime duyabildiler: elf. 'Yrmeye devam edin," dedi Sara. "Grmemi gibi davrann." "Yaratn boynunu krmalydm," diye mrldand Caramon, elini klcnn kabzasnda tutarak. 'Cesedi saklayacak yer yok," dedi Sara sakin, mantkl bir tonlamayla. "Biri aalk yarat bulabilirdi ve o zaman cezamz Cehennem olurdu. Burada disiplin katdr." "Ariakan'n fahiesi..." diye geldi goblinin sesi net bir ekilde. Sara dudaklarn skt ama glmsemeyi baarabildi. "Bu konu53 da fazla endielenmemize gerek yok sanrsam. Ah, bak grdnz m?" "Hanm Sara hakknda saygl konu, seni kurbaa!" valye, goblinin suratna bir tokat indirdi ve yarat ahr gbresinin iine iki seksen yverdi. Sonra valye daha acil ileriyle ilgilenmek iin hzla uzaklat. Sara yrmeye devam etti. "u bizim casus olmamz meselesi diyorum. Olduka abuk dndn," dedi Tanis, kadnn omzunun arkasndan. Etrafa ihtiyatla bakman Caramon art olmutu. "Pek saylmaz." Sara omuz silkti. "Eer grnrsek syleyeceim hikyeyi oktan planlamtm. Ariakan ajanlarn buraya getiriyor, ounlukla onlar etkilemek iin sanrm. Goblinin teki onlardan birini grdn azndan karmak gibi bir hata yapt bir keresinde. Ariakan yaratn dilini kestirdi. Bana bu fikri o olay verdi." "Ejderha bir ey syler mi?" "Ejderhaya da ayn hikyeyi syledim. Her halkrda, Flare bana sadktr zaten. Maviler hep sadktr. Kzllar gibi deiller." "O valye sana sayg duyuyor gibiydi..." diye balad Tanis. "Allmadk bir ey -bir fahie iin yani." diye bitirdi cmlesini adamn yerine. "Ben bunu kast etmemitim." "Hayr, ama dndn buydu." Sara ac bir sessizlik iinde yrmeye devam etti, gzleri yamur ve yzn kamlayan dalga serpintileriyle krpyordu .

"zgnm Sara," dedi Tanis, elini kadnn koluna koyarak. "Gerekten." Kadn i ekti. "Hayr, zr dilemesi gereken benim. Sen sadece gerei syledin." Ban gururla kaldrd ve onunla yzlemek iin dnd. "Ben neysem oyum. Bundan utanmyorum. imdi olsa yine yapardm. Sen kendi olun iin neyini feda ederdin -saln m? erefini mi? Hayatn m?" Gece gnde bulutlar hzla szlp geiyordu ve aniden, tek bir anlna, gm ay Solinari, onlardan arnverd. Parlak Frtna Kalesi zerinde parlad ve garip bir anlna Tanis gelecein onun gznde aydnlandn grd, sanki Sara'nn szleri ay yla aydnlanm bir odann kapsn am gibi. Narin olunun zerine sel yamurlar gibi kapanan tehlike ve tehdit grntsn sadece bir anlna, hzlca grverdi. Ve sonra bulutlar tekrar Soli-nari'nin zerinden szlp onu gizlediler, gm n kara kara lekelediler. Kap kapand, Tanis'i rahatsz olmu ve korkmu bir ekilde ylece brakverdi. "Ariakan bana kt davranmad," diyordu Sara biraz savunmac bir edayla, yarm elfin bu sarsnt dolu sessizliini yanl anlayp bir tasvip etmeme sessizlii zannederek. "Beni sadece zevkleri iin kullanaca, baka bir ey olmayaca ikimiz arasnda her zaman anlalm bir konuydu. Kendisine bir e almayacak, artk olmaz. O krk yan am ve savala evli bir adam." '"Btn gerek valyelerin tek bir gerek ak olmaldr/ der hep, Ve o gerek ak da savatr.' Kendisini bu gen valyelerin babas olarak dnyor. Onlara disiplinli olmay ve valye dostlarna sayg duymay, dmanlarna sayg duymay retiyor. Onlara erefli olmay, kendilerini feda etmeyi retiyor. Byle eyler, onun iddiasna gre, Solamniya valyeleri'nin zaferinin srlary-m." '"valyeler bizi malup etmedi,' der Ariakan gen adamlarna. 'Biz kendi kendimizi malup ettik, yce kraliemize hizmet etmek iin sk skya birlik olacamz yerde, kendi nemsiz arzularmzn ve amalarmzn peinden bencilce koarak yaptk bunu.'"

'"Ktlk geri teper/" diye alnt yapt Tanis, aklna dadanan deheti, olunun korkutucu grntsnn ardndan zihninde kalanlar aklndan kartmaya alarak. "Eskiden yleydi," dedi Sara, "ama artk deil. Bu valyeler ocukluklarndan beridir beraber yetitirildiler. Brbirilerine sk skya bal bir aileler. Buradaki her gen valye kendi hayatn kardei iin seve seve feda eder... ya da Karanlk Kralie'nin isteklerine katks olsun diye." Tanis kafasn sallad. "Bunu inanlmas g buluyorum Sara. Ktlerin doasnda bencil olmak, dierleri tehlikede bile olsa kendisini kollamak vardr. Eer bu byle olmasayd..." Duraksad, ses-sizleti.

"Evet," Sara onu devam etmesi iin tevik etti. "Eer yle olmasayd ne olurdu?" "Eer kt kimseler soylu bir dava ve ama olarak grdkleri bir yolda hareket etselerdi, byle davalar iin kendilerini feda etmeye gnll olsalard..." Tanis ciddi grnyordu. "O zaman, 55 evet, sanrm dnya tehlike iinde olurdu." Pelerinine daha da skca brnd. Ayaz, rutubetli hava titremesine sebep oluyordu. "Ama iler bu ekilde yrmyor, tanrlara krler olsun." "Hkmn ve krann imdilik bir kenara sakla," dedi Sara hafif, titreyen bir sesle. "Henz Sturm'n oluyla tanmadn." 56 Blm 7 -Hi Sara'nn evi iki odal bir konuttu, kalenin surlar dnda bir araya sokulmu evlerden bir tanesi. Sanki evin kendisi kayalara arpp patlayan dalgalardan korkmu da sert surlarn korunmasna snm gibiydi. Tanis, durduklar yerden bir milden az mesafe tede, monoton bir dzenlilikle patlayan dalgalarn gmbrtsn duyabiliyordu. Tuzlu su serpintileri yanaklarna frlyor, dudaklarnda tuz tad brakyordu. "Acele edin," dedi Sara, kapy kilitleyerek. "Steel'in mesaisi yaknda bitecek." Onlar ieriye itip kakt. Ev kkt ama rahat bir ekilde yaplm, scak ve kuruydu. Mobilyalar seyrekti. Geni, ta bir minenin stnde demir bir tencere asl duruyordu. minenin yannda bir masa ve iki sandalye vard. Bir perdenin ardnda, yani baka bir odada, bir yatak ve byk bir ahap sandk vard. "Steel dier valyelerle birlikte klada yayor," dedi Sara etrafta kouturarak, tencerenin iine aceleyle et ve biraz sebze frlatrken. Bu srada da Caramon atei yakyordu. "Ama yemeklerini benimle yemesine izin veriliyor." Kendi kasvetli dnceleri arasnda kaybolmu olan, hl olunun grnts aklndan kmayan Tanis, hibir ey sylemedi. Sara tencereye su koydu. Caramon onun altnda kocaman bir ate yakverdi. "Siz ikiniz oraya, perdenin arkasna saklann," diye talimat verdi Sara, onlar yatak odasna doru ititirerek. "Sessiz olmanz konusunda sizi uyarmama gerek bile yok. ansmza, rzgar ve dalgalar yle grlt yapyor ki bazen kendi sesimizi bile zor duyuyoruz." "Plann ne?" diye sordu Tanis.

Sara cevap olarak cebinden kk bir iecik kartt ve adam grsn diye ona doru uzatt. "Uyku iksiri," diye fsldad. Tanis anlayarak bayla onaylad. Bir ey daha sylemek zereydi ki, Sara kafasn uyarrcasna sallad ve hzla perdeyi ekiverdi. 57 Yar karanln iinde kalan iki adam, geri ekilip srtlarn duvara dayadlar ve birbirilerinin karsnda durdular. Eer gen adam perdeyi aacak olursa, ilk bakta grebilecei tek ey bo bir oda olacakt. Caramon kuman zerinde kendisine neler dndn grme imkn veren bir delik fark etti. Tanis de kendi dikiz deliini buldu. kisi de tedbirli, gergin bir sessizlik iinde izleyip dinlediler. Sara tencerenin yannda duruyordu. Kk iecii -tpas alm bir halde- elinde tutuyordu. Ama onu suya dkmedi. Yz solgundu. Dudan srd. Elleri titriyordu. Tanis Caramon'a tehlike iaretiyle dolu bir bak att. Planlad eyi yapmyor! diyordu yarm elfin gzleri, uyar niteliinde. Caramon'un eli klcnn kabzasn kavrad. kisi kendilerini hazrladlar, fakat eer kadn bu ii halletmezse ne yapacaklar konusunda ikisinin de pek parlak bir fikri yoktu. Aniden, edilen bir dua olabilecek bir mrltyla, Sara ieciin iindekileri yahni tenceresine boca ediverdi. Kap gk grlts gibi alnd. iecii alevlerin tam ortasna frlatt ve elleriyle abucak gzlerini siliverdi. "Gelin," diye seslendi. Bir sprge kaparak yer boyunca izi kalm olan su ve amur lekelerini silmeye balad. Kap ald. Gen bir adan ieri girdi. Caramon grebilme abasyla neredeyse perdeyi yarp dverecekti. Tanis koca adama el ederek geri ekilmesi iin uyard ama yarm elfin kendi gz de delie yapp kalmt. Gen adamn srt onlara dnkt. Islak pelerinini zerinden att ve kl kemerinin kopasn ap belinden kartt. Bir balta, kafatas ve kara zambakla sslenmi kara knnn iindeki klc duvara yaslad. Gs zrhn zd ve sonra miferini, Tanis'in

kalbinin ac dolu hatralarla daralmasn salayan abuk ve sabrsz bir hareketle kartverdi. Kitiara'nn da miferini ayn hareketle karn grmt daha nce. Sara'nn zerine doru eilen gen adam onu yanandan pt ve elini omzuna koydu. "Naslsn Anne? Pek iyi grnmyorsun. Hasta m oldun?" Sara cevap vermekte glk ekti. Kafasn saa sola sallad. "Hayr, sadece ok meguldm. Sana sonra anlatrm. liklerine kadar slanmsn Steel. Git kendini biraz st. Hastalktan leceksin." Steel deriden bir srm zd ve esmer san silkeleyip serbest brakt. O esmer bukleleri iki gizli izleyici de tanmt. Kitiara'nn sa ksayd; olununki uzundu, geni omuzlarna dklyordu. mineye doru gidip elini atee doru uzattnda, alevler yzn aydnlatt... Yz... Caramon kocaman, hrlt gibi bir soluk verdi. "O ses de neydi?" Steel dikkatle etrafna baknd. Caramon eliyle azn kapatt ve perdeden uzaklat. Nefes almaya bile cret edemeyen Tanis, kprdamadan durdu. "O krk pencerenin arasndan vzldayan rzgar," diye yantlad Sara. "Buraya geen geliimde onu tamir etmitim," dedi Steel, kalar atlarak. Perdeye doru bir adm att. "ey, mandal yine gevedi," dedi Sara. "Gel de soumadan nce yemeini ye. Bu frtna devam ederken mandal tamir etmek iin hibir ey yapamazsn." Steel perdeli odaya bir bak attktan sonra arkasn dnd ve mineye doru yrd. Tanis pozisyonunu hafife deitirerek neler olduunu grmeye devam edebildi. Steel bir kse ald ve iine yemein suyu ile et koydu. Yznde kafas kark bir bak belirdi. Kseyi koklad. Tanis kafasn sallad ve oturma odasna doru iaret ederek Ca-ramon'u kendini hazrlamas iin uyard, ikisi gen adam hazrlksz yakalayacaklar iin bir anslar olabilirdi. Bir kak alan Steel et suyunun tadna bakt, yzn buruturdu ve ksenin iindekileri tencereye geri boca etti oka urayan Sara ona bakt. "Sorun-sorun nedir?"

"'Soumadan yemeini ye,'" diye tekrarlad Steel. Onunla sevecen bir tavrla dalga geiyor, kadnn sesini taklit ediyordu. "Anne, daha fazla souyabilmesi iin bu yahniyi ancak frtnann ortasnda brakmam gerekir. Daha pimemi bile!" "Ben... ben zgnm tatlm." Sara rahatlayarak geveyiverdi, Tanis de yle. Ama Tanis kadn iin endieleniyordu. Kadn titriyordu, yz kl gibiydi. Steel de bunu grmeden edemedi. "Ne oldu anne?" diye sordu, bir kez daha ciddileerek. "Sorun 59 ne? Bu gece dar ktn duydum. Ne yapyordun?" Ben... ben iki casus tadm... ana ktadan-" "Ana kta!" Steel'in koyu kalar bir araya gelip atld. "Casuslar! Bu gvenli deil anne. ok byk riskler alyorsun. Ben Lord Ariakan ile konuur-" "Sorun deil Steel," dedi Sara, soukkanlln geri kazanarak. "Beni o yollamad. Bu grevi kendim stlendim. Ya ben gidecektim ya da baka bir yabancnn Flare'e binmesine izin verecektim. Buna izin veremezdim. Kzmzn nasl da kaprisli olduunu biliyorsun." Srtn gen adama dnen Sara kr ald ve atei canlandrd. Steel onu izledi, yz ifadesi kararm ve dnceliydi. "u casus tama iini olduka garip buluyorum anne. Bizim davamza o kadar da kendini adadn hi sanmyordum." Sara duraksayp yapt ii brakt. "Dava iin deil Steel," dedi alak bir sesle, gzleri alevlerin zerinde. "Bunu iyi biliyorsun. Senin iin yapyorum." Steel'in dudaklar kvrld. Yz ifadesi aniden sertlemi ve soumutu, izlemekte olan Tanis, o bak tanyordu. Caramon da yle. Koca adam srayp atlmak iin gerildi. "Benim iin casus mu tayorsun anne?" Steel'in sesi alaycyd, kukuluydu. Kr talarn zerine frlatp atan Sara ayaa kalkt ve oluyla yz yze geldi. "Gnn birinde Steel, sen savaa gideceksin. Bunu tasvip edeyim ya da etmeyeyim, seni gvende tutmak iin kendi zerime deni yapacam." Ellerini birletirdi. "Ah olum! Yeniden dn! u yemini etme! Ruhunu teslim etme bu-' Gen adam fkelenmiti. "Daha evvel bunu tartmtk anne-" Sara kendini onun zerine frlatt, onu skca tuttu. "Bunu istemiyorsun Steel! Biliyorum istemiyorsun! Ruhunu Karanlk Majesteleri'ne veremezsin..."

"Ne demek istediini bilmiyorum anne," diye cevap verdi Steel. Kendini ekti ve kadnn elinden kurtard. "Evet biliyorsun. phelerin var." Sesi alald ve pencereden darya, yamurla kamlanan afak vaktine olduka endieli bir ekilde bakt. "Biliyorum ki var. Yemini etmek iin bu kadar uzun sure beklemenin sebebi de bu. Ariakan'm sana bask yapmasna izin verme-" "Karar benim kararm Anne!" Steel'in sesi bir bak gibiydi. "Dediin gibi sava yaklamakta. Benim yeteneimin ancak yarsna 60 sahip adamlar ejderhalar srerken, eref ve an hret kazanrken, benim savaa yayan olarak, bir hobgoblin taburu komuta ederek gitmek istediimi mi sanyorsun sen? Yemini edeceim ve Karanlk Kralie'ye gcm yettiince hizmet edeceim. Ruhuma gelince, o bana ait. Ve hep de yle kalacak. Hibir insana, hibir tanraya ait deil." "Henz deil," dedi Sara. Steel cevap vermedi. Steel onu kenara itti, oda boyunca ilerledi ve ylece dikilip yahni tenceresine bakt. "Yenilebilir hale gelmedi mi hl? Alktan lyorum." "Evet," dedi Sara, i ekerek, "snd. Otur bakalm." Kadnn hzn dolu ses tonu karsnda Steel etrafna baknd, istemeyerek vicdan azab ekiyordu. "Sen otur anne. Bitkin grnyorsun." Saygyla, nazike Sara'y bir sandalyeye doru gtrd ve oturmas iin sandalyeyi tuttu. Sara sandalyeye kverdi, sonra hznl gzlerle ona bakt. Gen adamn onun bu sessiz yalvarn rahatsz edici bulduu barizdi. Aniden kadna arkasn dnd. ki kse orba doldurdu ve her ikisinin de nne bir tanesini servis etti. Sara kendi ksesine bakyordu. Steel kendininkini salkl bir itahla yemeye balad. Tanis rahatlayarak nefes verdi ve Caramon'un da aynsn yaptn duydu, iksirin etki etmesi ne kadar srecekti acaba? "Sen yemiyorsun," diye gzlemledi Steel. Sara onu izliyordu. Ellen, masann altnda, kucanda kvrlp yumruk olmutu. "Steel," dedi, garip bir sesle, "neden bana daha nce baban hakknda hibir ey sormadn?"

Gen adam omuz silkti. Belki de bana bir cevap verebileceinden phe ettiimdendir." "Annen bana onun kim olduunu sylemiti." Steel srtt -arpk bir glmsemeydi, aklnda yle gl, ac dolu hatralar canlandrd ki, Tanis gzlerini kapamak zorunda kald. "Kitiara sana, senin duymak istediini sandn eyi syledi anne. Bu sorun deil. Anakan bana Kitiara hakkndaki her evi anlatt. Ayn ekilde babam hakknda da bir eyler anlatt," diye ekledi Steel dnmeden. "Anlatt m?" Sara akna dnmt. Kucandaki elleri kpr61 damay kesmiti. 'ey, adn sylemedi." Steel biraz daha yahni yedi. "Ama onun dnda her eyi anlatt." 'Kahretsin, ne kadar yava etki eden bir iksir bu byle!' diye dnd Tanis. "Ariakan babamn yiit bir sava olduunu syledi bana," diye devam etti Steel, cesurca len, hayatn inand dava iin veren soylu bir adam olduunu syledi. Ama Ariakan, babamn kimliini renmeye asla almamam konusunda beni uyard. 'Eer gerei renecek olursan, senin zerine kecek olan bir lanet tayor o kimlik.' Bu garip bir ey, ama Ariakan'n ne kadar da hayalci olduunu sen de bilirsin..." Kak Steel'in hissizlemi parmaklarndan dverdi. "Neler olu-" Gzlerini krptrarak elini alnna koydu. "ok garip hissediyorum..." Aniden gzleri odaklanverdi. Bir nefes ald. Kalkmaya alt, ama ayaklar zerinde salland. "Ne... ne yaptn byle?... Hain! Hayr, buna izin vermeyeceim-" leri doru yalpalayarak, titreyen elini uzatt, sonra masann zerine devrildi ve kaselerin etrafa salmasna sebep oldu. Ayaa kalkmak iin son bir zayf giriimde daha bulunduktan sonra, olduu yere bilincini yitirmi bir ekilde yld kald. "Steel!" Sara onu zerine eildi ve kvrck esmer salarn, yakkl, sert yznden ekip geriye tarad. "Ah olum benim..." Tanis hemencecik perdenin ardndan kverdi, Caramon da hemen ardndayd. "Kendinden gemi ve grne baklrsa epey bir sre de yle kalacak. Pekl Caramon, ne diyorsun?" Tanis gen adamn yz hatlarnn inceledi. "O Kt'n olu, bu konuda hi phe yok."

"Evet o konuda haklsn," dedi Tanis sessizce. "Babas?" "Bilmiyorum." Caramon'un yz youn bir konsantrasyon iinde krverdi. "Sturm olabilir. Ona ilk baktmda, neredeyse onun Sturm olduunu dnecektim. Ben... ben aknlktan kalakaldm! Ama sonra, yani ondan sonra, tek grdm Kit idi." Koca adam kafasn sallad. "En azndan damarlarnda hi elf kan yok Tanis." Tanis o kadarndan tam olarak asla phelenmemiti. Bu yzden kendini rahatlam bir halde bulduu iin armt... Ve iindeki bir paras, hayal krklna uramt. "Hayr benim olum deil, bu kadar kesin/ dedi Tanis yksek sesle Caramon'a. "Bunun muhtemel olduunu da pek dnmemitim. Ariakan ocuu elf kanna ramen alabilirdi -ne de olsa kara elf diye bir ey var- ama bundan pheliyim. Ariakan gerei biliyor mudur sence?" Tanis sorgular bir ekilde Sara'ya bakt. "Olabilir. Steel'e babasnn ismini asla sylememesinin, sormamas iin uyarmasnn, stne bir de lanet falan gibi bir kocakar masal uydurmasnn tek sebebi bu olabilir." "Kocakarlar genellikle neden sz ettiklerini bilirler," dedi Tanis. "Lanetler bir ok ekilde olabilir. Baka hibir ey olmasa bile, gen adam olduka naho bir oka urayacak." "Ve uyandnda hiddetten kprm olacak," diye belirtti Ca-ramon. "Ona sylediklerimize inanmas bir yana, bizi dinleyeceinden bile pheliyim. Bu yararsz Sara. Plann ie yaramayacak-" "Yarayabilir. Yaramal! Onu kaybetmeyeceim!" onlara haince, dik dik bakt. "Onu grdnz. Onu duydunuz! Kendini tamamen ktle vermi deil. Fikrini deitirebilir. Ltfen bana yardm edin! Ona yardm edin! Onu hele bir buradan, bu karanlk etkinin altndan uzaklatralm-hele bir Yce Ermi Kulesi'ni grsn ve hatrlasn..." "Pekl. Deneyeceiz," dedi Tanis. "Ne de olsa, buraya kadar geldik. Bir kolunu ben srtlanrm-" "O benim iim Tanis." Caramon onu omuzlayarak kenara itti. O geni srtnda bira flar tamaya alkn olan Caramon, gen adam bsbtn kaldrd ve hi zorlanmadan onu geni omuzlarndan birine atverdi. Steel'in kafas ve gevek kollar on tarafta sallanyor, uzun saclar nereyse yeri spryordu. Homurdanan Caramon gen adam daha salam bir ekilde yerletirdi sonra bayla onaylad. "Haydi gidelim." Sara, Steel'in zerine bir pelerin rtt, kendisi iin de bir rt kapt ve ejderha miferini ald. Kapy bir iki parmak aralayarak darya gz att. Yamur bir anlna

durmutu ve yldzlar parlyordu. Karanlk Kralie'nin takm yldz, ok yaknlarda uursuz bir ltyla parldamaktayd. Frtna bulutlar yine ufukta kmelen-mekteydi. Sara el etti, sonra hzla dar kt. Ahrlara gidene kadar kimseyle karlamadlar ama sonra neredeyse kara zrh iindeki bir valyeye bindireceklerdi. 63 valye, Steel'e bakt ve souka glmsedi. "Bir dier kazazede mi? Gen adamlar kendilerini tatbikata ok kaptrdlar bu gece. Ermiler bugn ekmeklerini hakkedecekler demektir." valye selmladktan sonra kendi iine dnd. Kale sessizdi, adamlarn ou ya gecenin yorgunluunu atmak iin istirahat ediyor, ya da valyenin de dedii gibi yaralarnn iyilemesi iin dinleniyorlard. Uzun kulelerin zerine tnemi birka ejderha nbet tutuyordu. Mazgall siperlerde muhafzlar geziniyordu, aslnda muhtemelen bir saldrdan korkmalarndan ok, disiplin ve deneyim kazanmak iin yapyorlard bunu. Ariakan'n korkaca hibir eyi yoktu. imdi deil. Henz deil. Burada olduunu ya da neler evirdiini ok az kimse biliyordu. Ama imdi ben biliyorum, diye fark etti Tanis rahatszlkla. Bu uyary tayabilirim, tabii ok ge kalm deilsem. 'Hain' demiti Steel, Sara'ya. yle miydi? Acaba onlarn davasna o kadar byk bir zarar vermi miydi? Kadnn daha o gece sylemi olduu eyi dnd. Onun esas amac Steel'i gvende tutmakt. Bunu yapabilmek iin, on yldan fazla bir sredir ktle sessizce hizmet etmiti. O sessizlii en sonunda bozmutu ama sadece aresizlikten dolay, sadece gen adam en son, geri dnlemez ballk yemininden kurtarmak iin. Ak alana vardlar. Sara elini gsnde duran broa koydu. Gkte mavi bir ejderha belirip onlara doru szld. "Eer ejderhalar arabiliyorsan," dedi Tanis, bu dncelere devam ederek, "bu yerden ok uzun sre nce kaabilirdin." "Haklsn." Sara, Caramon'un omzunda gevek bir ekilde duran Steel'in yanna gitti. "Ama yalnz gitmek zorunda olurdum. Benimle gelmeyi reddederdi. Onu burada kendi bana brakamazdm. Onun kta yrmesini salayan tek ey zerinde benim braktm etkiydi." "Ama birilerini uyarabilirdin. Solamniya valyeleri Ariakan' durdurabilirlerdi." Tanis gl kaleyi iaret etti. "Artk, o ok gl." "valyeleriniz ne yapard?" diye bilmek istedi Sara. "Ejder-halaryla m gelirlerdi? Mzraklaryla m? Peki ya ne baarabilirlerdi? Ariakan ve valyeleri lene dek savarlard, hepimiz lene dek. Hayr, bu riski gze alamazdm. O zamanlar, hl midim vard. Gnn birinde, Steel onlarn ne kadar da kt olduunu grebilirdi. Benimle gelmeye raz olabilirdi... Ama imdi..."

64 Kafasn tatszca sallad. Ejderha onlarn yaknnda yere kondu. Flare, Steel'in grne baklrsa l olan vcudunun manzarasn grdnde yaygara kopard ama Sara hafife syledii birka aklama szyle ejderhay sakinletirdi. Flare hala pheli grnyordu ama mavi, bariz bir ekilde Sara'ya gveniyordu ve Steel iin ar derecede kayglyd. Caramon onu gvenle semere yerletirip, sonra da rahatsz bir ekilde arkasna skrken, ejderha gzlerini gen adamdan hi ayrmad. Sara, ejderhaya yaklat. Tanis elini onun omzuna koyup kadn durdurdu. "istediin eyi yapacaz Sara Dunstan ama en son karar Steel'e ait olacak. Tabii onu bir hcreye kapatp da anahtar bir kenara atmay planlamyorsan," diye de ekledi tatszca. "Bu ie yarayacak," diye srar etti. Tanis kadnn bileini brakmad. "Sara, eer ie yaramazsa, onu kaybettin demektir. Bu davrann yznden, ona ihanet ettiin, valyelie ihanet ettiin iin seni asla affetmeyecektir. Bunu biliyorsun deil mi?" Olunun kprtsz suretine bakt, yz kara zambak bro kadar souk ve nahotu. Tanis, bu karanlk hapishanede onca karanlk yl boyunca yaam olan kadnn iindeki gerek gc ite o zaman grd. "Biliyorum," dedi ve ejderhann srtna doru yukar ekti kendini. 65 Bltrv 8 Kulesi "Anne sen ne yaptn?" diye sordu gen valye yama hiddetle. Dalarn tepesinde, Yce Ermi Kulesi'ne yukardan bakan rzgrl bir burunda kendine gelen Steel'in, ilk bata dizleri tutmuyordu ve ynn armt. Ama nerede olduunu kavray ve hiddeti, iksirin neden olduu buuyu ksa srede datverd. "Sana ne yaptn bir kez daha dnme ans vermek istedim," dedi Sara ona. Kadn yalvarp dilenmiyordu; ackl bir halde deildi. Sakindi, vakurdu ve ikisi birbiriyle yzleirken, Tanis kan bayla olmayan fakat karlkl sevgi ve saygyla geen uzun yllarla olumu bir benzerlik grd aralarnda.

Anne ve baba bu dnyaya her ne trl bir kil getirdiyse getirsin, ona ekil verip kalba dken kimse Sara idi. Steel azna gelen ac ithamlar ve hiddetli szleri yuttu. Onlar sylemek yerine karanlk baklarn Tanis ile Caramon'a evirdi. "Bu adamlar kim?" "Babann dostlar," diye yantlad Sara. "Demek btn her ey bununla ilgili," dedi Steel, hem Tanis'e, hem de Caramon'a souk ve kibirli bir bak atarak. Genlii ve gcyle muhteem grnen, u anda bann dnmesi ve zihninin akn bir kargaa iinde akrkeyif olmas gerektii yerde gururunu ve soukkanlln koruyan Steel, iki adamn da isteksiz takdirlerini kazanverdi. Mavi ejderha havay koklad, ban sallad ve hrldand. So-lamniya valyeleri'nin gzdeleri olan gm ejderhalar, arada srada kulenin stndeki gklerde devriye gezerdi. Bu kadar erken vakitte hibiri gklerde grnmezdi ama mavinin hi houna gitmeyen bir koku ald barizdi. Sara, Flare'i yattrd ve onu kayalarn arasndaki geni bir akla gtrd, orada ejderha en azndan nispeten gizlenmi olacakt -ini blgelerini buras olarak semesinin temel nedeni de buydu 66 zaten. adam kaya kntsnn stnde, rahatsz bir sessizlik iinde birbirilerine bakarak durdular. Steel hasta gibi grnyor, ayaklarnn zerinde sabit duram-yordu ama aka grnyordu ki zayfln kabul edeceine lmeyi tercih ederdi. Ve bu yzden ne Tanis, ne de Caramon ona herhangi bir yardm veya destek teklif edemiyorlard. Caramon, Tanis'i dirseiyle drtt. "Savan kt o gz mevsimini hatrlyor musun, hani biz Al-tnay ve Nehiryeli ile beraber Solace' terk ettikten hemen sonra? Ejderanlarla dve tutumutuk da Sturm yaralanmt hani. Yz kanla kaplanmt. Yrmek bir yana, ayakta zar zor duruyordu. Yine de tek bir ikayet sz bile sylememi ve durmay reddetmiti..." "Evet," dedi Tanis sessizce, gen adama bakarak. "Hatrlyorum." Hatras ok canlyd, gn gibi aklndayd. Kendisi hakknda tartlyor olmasa bile, incelendiinin farknda olan Steel gururla arkasn dnd.

Tanis karanlk valye yamann -lm sembolleriyle korkun bir ekilde sslenmikara zrhna bakt ve kendisi ile dierlerinin Yce Ermi Kulesi'nin iine nasl olup da gireceklerini kara kara dnd. Ve sanki bu yeterince byk bir dert deilmi gibi, Sara maaradan dar ktnda, Tanis daha fazla sorun olduunu tek bir bakta anlad. "Ne oldu Sara? Sorun nedir?" Caramon gkyzne gergin bir bak att. "Tek bir devriye bile-" "Flare takip edildiimizi iddia ediyor," dedi Sara alak bir sesle, Steel'e hi bakmayarak. "O valye vard ya... bir eylerden phelenmi olmal." "Harika, mkemmel yani!" diye sylendi Tanis "Ka taneymi? Sara kafasn sallad. "Tek bir binicisi olan bir mavi. O imdi burada deil. Kaleye geri dnd... yani nereye gitmeye niyetli olduumuz rendikten sonra..." "Ama Takhisis valyeleri bizim iin geleceklerdir," dedi Steel, souk ve muzaffer bir bakla. Sara'ya doru dondu. 'imdi gidebiliriz anne, herhangi bir zarar gelmeden nce. u iki yal fosili kendi kfl hatralarna terk edebiliriz." Steel i ekerek kadnn yanana hafife dokundu. "Ne yapmaya altn biliyorum anne ama ie yaramayacak. Hibir ey fikrimi deitirmemi salayamaz. Haydi eve geri dnelim. Lord Ari67 akan'n seni sulanmamasn salarm. Bu lgnca plann benim kendi fikrim olduunu sylerim. arap iip zar oynarken girilmi bir iddia olduunu sylerim, Yce Ermi Kulesi'ne tkrmek iin-" Caramon gsnden ykselen gmbrt gibi bir ses kartt. "Szlerine dikkat et evlat," diye hrlad. "O talarn zerinde babann kan var. erde naa yatyor." Steel bariz bir ekilde afallamt. Fakat abucak soukkanlln geri kazand ve omuz silkti. "Demek babam saldrda ld-" "Kuleyi savunurken ld," dedi Tanis, gen adam dikkatle inceleyerek, "ve valyelii savunurken." "Btn Ansalon ona hrmet eder," diye ekledi Caramon. "Onun ismi, tpk Huma'nnki gibi saygyla anlr." "O isim ise Sturm Bightblade," dedi Sara yavaa. "Ve senin tadn soy isim de bu Steel." Gen adamn beti benzi att. Hepsine abucak kararp pheye dnen bir inanszlk iinde bakt. "Size inanmyorum."

"Sana gerei sylemek gerekirse," dedi Tanis, sessiz kalmas iin uyarmak amacyla Caramon'un ayana serte basarak, "biz de yle. Bu kadn"-Sara'y iaret etti-"bize annen ve dostumuz olan bir adam arasndaki bir evlilik d ilikinin akl almaz hikayesiyle geldi, ki bu ilikinin kastsz rn de sen oluyorsun. Ona inanmay reddettik ve bylece bunu kantlamak iin seni buraya getirmesini syledik." "Neden?" diye sordu Steel, dudak bkerek. "Bu neyi kantlayacak ki?" "yi soruydu Tanis," dedi Caramon sessizce. "Bu neyi kantlayacak?" Tanis cevap iin Sara'ya bakt. 'Olumu kulenin iine sokun,1 diye yalvaryordu gzleri. "valyeleri grmesini salayn. ocukluunda onlara nasl hrmet ettiini hatrlayacak. Biliyorum hatrlayacak. Anlattm hikyeleri hatrlayacak." "Sizin kadar inanl olmay Paladine'dan dilerdim hanmm," dedi Tanis sakalnn arasndan sessizce. Bir mazeret uydurmaya alarak enesini kad. Btn bu plan git gide daha mantksz olmaya balyor, git gide daha tehlikeli bir hal alyordu. Aklna gelen ilk eyi yksek sesle syledi. "Babann boynunda asl duran bir mcevher var. Onunla beraber kabre konuldu. Ona bir elf kraliesi tarafndan verilmiti. Alhana Yldzmeltemi tarafn68

dan. Bu mcevher..." "Ne yapacak?" diye alay etti Steel. "O kutsal daireye girdiimde eriyip gidecek mi?" "Bize doruyu syleyecek," diye azarlad Tanis, ukal delikanl sinirlerini bozuyordu, "inan bana, bu iten senden daha fazla holanmyorum. Sen ne diyorsun Caramon?" "Elf mcevheri sadece bir sevgi yadigr. Gerei bize sylem..." "Haklsn dostum," diye szn kesti Tanis yksek sesle. "O mucizevi bir mcevher. Olduka byl." "Bu bir numara," dedi Steel. Klcn kartm olduunu unutarak elini kl kemerine att. Silah, ta, annesinin evinde duruyordu. Kpkrmz kesilerek yumruklarn skt. "Beni esir almaya niyetlisiniz. Kuleye girdikten sonra beni valyelere teslim edeceksiniz. Bu senin plannd deil mi anne?" "Hayr Steel!" diye haykrd Sara. "Niyetim hi bu olmad, gerekten. Bu adamlarn da. Btn bunlardan sonra, Frtna Kalesi'ne dnmeye karar verirsen, seni durdurmak iin hibir ey yapmayacaz. Karar senin kararn Steel."

"Bunun bir numara olmadna dair sana erefim ve yaamm adna teminat veriyorum. Seni kendi olummu gibi koruyacam," dedi Tanis sessizce. "Ben de Yeenim." Caramon ban sallad, sonra elini klcnn kabzasna koydu. "Sen benim kanundansn. Szm olsun. Kendi ocuklarm adna ant ierim -yani kuzenlerin adna." Steel gld. "Beni korumak iin savaacaksnz. Teekkr ederim, ama iki tane iyi huylu, orta yal adamn hizmetine ihtiya duyacam bir gn geleceinden pheliyim-" Duraksad, aniden duyduu eyler kafasna dank demiti. "Yeenim. Kuzenler." Koyu gzleri ksld. "Kimsiniz siz?" "Amcan Caramon Majere," diye yantlad Caramon vakarla. "Ve bu da Tanis Yarmelf." Steel, Caramon'a lp tartarcasna, merakla bakt. "Annemin vey kardei." Karanlk gzl bak Tanis'e kayd. "Ve Lord Ari-akan'n dediine gre onun sevgililerinden birisi." Gen adamn duda kvrld. Tanis'in teni alev alevdi. 'Oldu bitti ve geti gitti1, diye hatrlatt kendi kendine. Kitiara bunca yldr l. Laurana'y seviyorum. Btn kalbimle ve ruhumla seviyorum onu. Bunca yldr Kit'i hi dnmemitim ve imdi tek bir bakla, tek bir ba savuruuyla, o 69 arpk srtyla, hepsi tekrar aklmda canlanverdi. Utancm, dncesizliim. Genliimiz... neelerimiz... "Demek siz ikiniz, beni kendimden korumak iin buradasnz," diyordu Steel, ac bir alayla. "Sana sadece baka bir seenek daha sunmak istiyorduk," dedi Tanis, omuzlarn souk ve sran rzgara ve ayn derecede ac veren anlara kar kambur etmiti. "Sara'nn da dedii gibi, son karar sana ait olacak." "Sava bu yzden vermitik yeenim," diye ekledi Caramon. "nsanlarn seeneklere sahip olmasn salamak iin." "Yeenim." Steel glmsedi ve aslnda bunun kibirli, hor gren bir glmseme olmasna niyetlenmiti. Ama daha onlar birletire-meden dudaklar titreyiverdi ve orada, karlarnda, tek bir duraksayan kalp atlk sre iin mutsuz ve yalnz bir ocuun yznn grnts belirdi. te o zaman, tam o anda, Tanis bu gen adamn Sturm'n olu olduuna inanmaya balad. O naho kibir ve strap ifadesinde Tanis, Solamniya valyeleri'nden nefret edilen ve onlara lanet yadrlan, kendisi de hor grlen ve doutan hakk olan

eyden utanmas salanan bir zamanda bym olan gen valyeyi bir daha grd. Sturm dierlerinden farkl olmann ne demek olduunu biliyordu. Gururunu, nefrete ve nyargya kar bir kalkan olarak kullanmt. Balangta o gururdan kalkan, tamak iin olduka ard ama Sturm gururun arln sabr ve efkat sayesinde hafifletmeyi renmiti. Bu kara valye yama ise kalkann arln hevesle, istekle tayordu ve bu onun zerinde ok ac izler brakmt. Tanis azn at, neredeyse dncelerini yksek sesle dile getirecekti ama sonra yeniden dnd. O kalkan, o karanlk ve acmasz zrh benim zayf szlerim delip geemez. O Sturm'n olu, evet ama ayn zamanda Kitara'nn da olu. Uursuz bir karanln ve kutsanm bir n ocuu. "Bu iki beyefendiye de zr borlusun Steel," diye serte azarlyordu Sara, gen adam. "Savata yiitliklerini kantlamlardr, ki bu senin henz yapmadn bir ey. Onlarla saygszca konumak haddine dmez." Steel'in yakkl yz annesinin azaryla kpkrmz kesildi ama o kat bir mektepte yetimiti. "zr dilerim beyler," dedi abucak. "Sava srasnda gsterdiiniz kahramanlklar duymutum. Bunu 70 inanlmas g bulabilirsiniz," diye ekledi ac bir glmsemeyle, "fakat bizler, yani Kralie Takhisis'e hizmet edenlere size hrmet etmemiz retilmiti." Tanis bunu gerekten inanlmas zor buldu, bundan kacak manalar dnmek istemiyordu. "yleyse babann eylemlerine de hrmet etmek retilmitir sana-" "Tabii Sturm Brightblade benini babamsa," diye karlk verdi Steel. "Onun kahramanca lmn takdir etmem retildi bana -birok dmana kar tek bana durmu biri olarak. Ve ayn zamanda annemin, yani o adam ldren Ejderha Yceefendisi Kiti-ara'nm ansna da hrmet etmem gerektii retildi." Bu sz etkili bir ekilde herkesi sessizletirdi. Caramon, o koca ayaklar zerinde kprdand, ksrd ve ban eip yere bakt. Tanis can skkn bir ekilde i ekti ve elini sann arasna daldrver-di. Steel eer babasnn kim olduunu bulursa bu bir lanet demekti -Ariakan gen valye yamana byle sylemiti. Tanis buna inanmaya balyordu. Bylesine mutsuz bir durumdan nasl olup da iyi bir eyler kabileceini bilmiyordu. Steel hepsine srtn dnd. Uurumun kenarna doru yrd ve aada duran Yce Ermi Kulesi'ne ilgiyle bakt. "zgnm Sara," dedi Tanis alak sesle. "Bunu son kez syleyeceim. Senin bu plann ie yaramayacak. Bizim syleyeceimiz ya da yapacamz hibir ey onda

herhangi bir deiiklik yaratmayacak. Steel hakl. Siz ikiniz imdi gitmelisiniz. Evinize dnmelisiniz." Kadnn omuzlar kverdi. Gzlerini kapad ve titreyen elini dudaklarnn zerine koydu. U/untyle ypranm yznden aa gzyalar szld. Konuamad ama ban sallayp onaylad. Haydi Caramon," dedi Tanis. "Bu dalardan uzaklamalyz, kara valyeler bizi-" "Bir dakika," dedi Steel aniden. Arkasn dnd, sonra hzla yryp Sara'nn yanna gitti. Elini kadnn enesine koydu ve onu yzn gne na doru evirdi. "Sen alyorsun," dedi yavaa, sesinde bir aknlk vard. 'Bunca yldr senin aladn hi grmemitim." Kendisini bir tabur valyeye kar nasl koruyacan bilebilirdi ama annesinin gzyalar onu tamamen savunmasz brakmt. "u... ahmakla uymam gerekten istiyor musun?" diye sordu hsran iinde, aresiz ve sersemlemi bir halde. Sara'nn yz aydnlanverdi. Hevesle onu sk sk tuttu. "Ah, / evet Steel. Ltfen! Bunu benim iin yap." Caramon ile Tanis sessizce durup beklediler. Steel kadna bakt, yz, iinde kopan mcadeleyi aa vuran bir sava alanyd. Sonra iki adama karanlk ve yan gzle bir bak atarak souka konutu, "Size elik edeceim beyler -onun hatr iin." Topuunun stnde dnd ve uurumun kenarna doru yrd, hemen onun aasndaki bir kaya kntsna kolayca srad ve da yamacndan aa bakt. Karmakark kayalarn arasndan evik bir ustalkla ve genliinin gcyle seti yolunu. Bu beklenmedik hareket karsnda geride kalan Tanis, onun ardndan seirtti ama k ve pahal izmeleri -kendi arazisinde yrmek iin tasarlanmlard, dalara trmanmak iin deil- bir akl beine basnca kayverdi. Dengesini kaybetti ve eer gl bir el onu tuniinin yakasndan yakalayp da geri ekmeseydi, uurumdan aa yuvarlanacakt. "Acele etme dostum," dedi Caramon. "Gidecek uzun bir yolumuz var, ayrca bu i izmelerimiz iin de, kemiklerimiz iin de pek kolay olmayacak." Esmer bukleleri koca kayalar arasndan zar zor grnen Steel'i bayla iaret etti. "Brakalm gen dostumuz bir sre kendi bana kalsn. Dnmek iin zamana ihtiyac var. Aklnda dnceler imdi uradaki dere gibi akyordur."

Ak kpklerle ve kabarcklarla dolu su, kayalarn arasnda girdap ve anafor yaparak akyor, arada srada kendisini karanlk havuzcuklara dolup skm bir halde buluyor, sonra kendisini serbest brakp en son durana, engin denize doru alayarak dala geiyordu. "En dibe vardnda daha serinlemi olacaktr," diye bitirdi Caramon. "Biz olamayacaz," diye homurdand Tanis. Uurumun cephesine vuran gne scakt. Daha imdiden deri zrhnn iinde terlemeye balamt. Elini Caramon'un koluna koyarak iri savaya glmsedi. "Sen bilge bir adamsn dostum." Utanm grnen Caramon omuz silkti. "Bilmiyorum. tane olum var, hepsi bu." Tanis, onun sylemedii szleri duydu. "Haydi gidelim," dedi aniden. Dnp Sara'ya bakt. "Sizi burada bekleyeceim," dedi, maarann nnde durarak. "Flare'in heyheyleri stnde. Onu yalnz brakmay gze alamam. 72 Steel'in peinden gidebilir." Tanis bayla onaylad ve tekrar da yamacndan aa inmeye balad, bu sefer daha yava yryerek ve daha dikkatli olarak. "Bunun iin tanrlar sizi kutsasn," diye seslendi Sara cokuyla. "Evet tabii, tanrlardan birisi bizi kutsayacaktr muhtemelen," diye mrldand Tanis. Hangisi olduu hakknda tahminde bulunmak istemiyordu. 73 Blm 9 Zambak/ Beyaz C\\\\ "Yce Ermi Kulesi olarak bilinen byk kale, Solamniya val-yeleri'nin kurucusu olan Vinas Solamnus tarafndan Kudret a-'nda ina edilmitir. Bu kale, Ansalon'un en byk ehirlerinden birisi olan Palanthas'a giden ve oradan gelen yollara alan Batka-ps Geidi'ni korumaktadr. "Birok kimsenin haksz yere Solamniya valyeleri'ni sorumlu tuttuu Afet'ten sonra Yce Ermi Kulesi, hayatlarn kurtarmak iin saklanmakta olan valyeler tarafndan hemen hemen terk edilmi, boaltlmt. Mzrak Sava srasnda, kule yeniden doldurulmutu ve Palanthas ile etraftaki tara kesiminin savunulmas iin hayati nem tayordu. Astinus kulede savaan ve kuleyi koruyan kimselerin kahramanca eylemlerini kayda geirmitir. O kaytlar Palanthas'taki Byk Ktphane'de, K Gecesi Ejderhalar bal altnda bulabilirsiniz."

"O kitapta, ejderhalarn dehetiyle tek bana yzleen Sturm Brightblade'i de okuyabilirsiniz. yle yazldr:" '"Sturm, douya doru bakyordu. Gnein parlaklyla yar yarya krleen Sturm, ejderhay bir karalt olarak gryordu. Yaratn uuu srasnda dala geip surun seviyesinin altna indiini grd ve ejderhann binicisine, saldrmas iin ihtiya duyduu yeri salamak amacyla aadan yukar doru ykseleceini anlad. Dier iki ejderha binicisi geride kalp, liderlerinin bu kstah valyenin iini bitirmek iin yardma ihtiyac olup olmadn anlamak amacyla izleyip beklediler.'" '"Gnele ykanm gkyz bir an iin bombo kalmt, o srada ejderha surun kenarndan ykseliverdi; dehet verici l Sturm'n kulak zarn patlatt ve bana arlar saplad. Yaratn alm azndan kan nefesi onun rmesini salad. Ba dnerek sendeledi ama klcyla bir kesme darbesi savururken ayakta durmay baarabildi. Kadim kl, ejderhann sol burun deliine arpt. Havaya ve kara, kan fkrd. Ejderha hiddet iinde kkre-di.1" 74 "'Fakat bu darbenin bedeli ard. Sturm'n kendisini toplayacak vakti kalmamt.'" '"Ejderha Yceefendisi, ucu gnele alev alev parlayan mzran kaldrd. Aa doru uzanp mzra derinlere saplad ve zrh, eti ve kemii deiverdi.'" Steel, kendisine elik eden iki adama kendini beenmi bir bak frlatt. Ezberinden okuduu bu blmn ikisinde de brakt etkiyi gzlemledi. "Aman tanrm." Amcasnn az be kar almt, koca adamn toparlak ve olduka aptal gibi grnen (Steel, kmseyerek byle dnyordu) yz hayretler iinde kalmt. Yarm elf, kara valye yamana serte bakmaktayd. "yi bir hafzan var." diye belirtti Tanis. "Bir savann dmann bilmesi gereklidir, lordum Ariakan byle retti bize!" diye yantlad Steel. Uzun zaman nce, o daha bir ocukken bu hikyeyi kendisine ilk olarak anlatann annesi Sara olduundan hi bahsetmedi. Tanis, ana kulenin yanndaki yksek surlardan bir tanesine evirdi baklarn. "O mazgall siperlerin stnde, senin baban ld. Eer kp oraya bir bakarsan, onun kannn hl talarn zerinde durduunu grebilirsin." Steel baka hibir sebepten olmasa bile meraktan dolay kafasn kaldrp bakt. Sur, bu gnlerde bo deildi. valyeler zerinde dolayor, srekli bir nbet tutuyorlard; zira Mzrak Sava bitmi olmasna ramen, Solamniya bar iinde deildi. Fakat, Steel bakarken valyeler aniden ortadan kayboldu. Sadece bir tanesi kald, tek bana duruyordu. leceini biliyor, bunun gerekli olduuna inand, altst olmu ve

morali bozulmu valyelerin savaa devam edebilmek iin bir araya toplanmasna zaman kazandracan umduu iin lmn kabul edip ona boyun eiyordu. Steel alevleri ve parlak gnei grd, kara kann ve krmz kann gm zrh zerine aktn grd. Kalbi gizli bir gururla daha hzl atmaya balad. Bu hikyeyi hep sevmiti zaten, onu bu denli bir dorulukla ezberinden tekrarlayabilmesinin bir sebebi de buydu. Bunun sebebi daha derin bir anlam, sadece ruhunun anlad bir anlam tayor olmas olabilir miydi?... Steel aniden yannda sessizce duran iki adamn farkna vard. Tabii ki hayr! Ahmak olma!' diye kendini paylad Steel. 'Onlarn ekmeine ya sryorsun. Bu sadece bir hikye o kadar.' /J Omuz silkti. "Bir sur gryorum... Haydi u ii bitirelim." Yce Ermi Kulesi'nin bat tarafndaki tepelerden aa inerek gelmilerdi. Onlarn melip bir alnn arkasna gizlendii yerden ksa bir mesafe tede, geni bir geit yolu kulenin ana giriine doru gidiyordu. O giriin altnda, Sturm Brightblade ile kulenin savu-nuluu srasnda can veren dier valyelerin defnedildii Paladi-ne Odas bulunuyordu. Btn Takhisis valyeleri ve valye adaylar, Yce Ermi Kulesi'nin yap plann alarak birok saat geirmiti. Bu yap plan ise onlara, burada esir tutulmu olan Ariakan tarafndan salanmt. Ama bir izime bakmak ayr eydi, yapnn kendisine bakmak apayr. Steel etkilenmiti. Bu kaleyi aklnda bu kadar da byk, bu kadar heybetli olarak canlandrmamt. Yine de, bu korkuyla kark hayranlk duygusunu bastrmakta abuk davrand ve mazgall siperlerde yryen adamlarn, ana kapda muhafzlk yapanlarn saylarn saymaya balad. Byle bir bilgi lordu iin faydal olurdu. Geit yolunun stnde her zaman epey yolcu olurdu ve bu sabah da dierlerinden farkl deildi. Bir valye, onun hanm ve ikisinin birka tane ho kzlar yavaa yanlarndan at srp getiler. Envai eit tccar, ieriye at arabalar dolusu yiyecek ve varillerce bira ile arap getirmekteydi. At srtndaki bir valye alay, yaverleri ve hizmetkrlarnn eliinde ana kapdan dar ekin srle ktlar. apulcu hobgoblin ya da ejderan takmlaryla savamak ya da sadece etkileyici bir gvde gsterisiyle Palanthas ehrinde bir geit treni yapmak iin yola kyorlard. Steel onlarn ne gibi silahlar tadn ve eya kafilelerinin bykln aklnn bir kenarna yazd. Sradan vatandalar gelip gidiyordu. Bazlar i grmesi iin, bazlar bir hayr ii iin, dierleri de kylerine baskn yapan ejderhalardan ikyeti olmak iin gelmekteydi.

Yzleri srtla dolu bir grup kender -ellerinden ve ayaklarndan birbirilerine zincirlenmi bir halde- sert yzl valyeler tarafndan kule dna kartlyordu. Ki o valyeler onlar kale surlarnn dna atmadan evvel, kendilerine epey kzsalar da "dn alclarn" btn yklerini hafifletiyordu. "Tas' grmyorsun deil mi?" Caramon yanndan kkrdayarak koup geen kenderler arasna dikkatle bakmaktayd. "Paladine yazdysa bozsun!" dedi Tanis hararetle. "Yeterince so76 runumuz var zaten." "Peki ieri nasl girmeyi tasarlyorsunuz?" diye sordu Steel souka. Kapda duran muhafzlarn, ieri kabul edilmek isteyen herkesi durdurup sorguladn -tpk dier iki adamn da grd gibi- grmt. "Kenderleri ieri almlar ya," diye dikkat ekti Caramon. "Hayr almamlar," diye cevap verdi Tanis. "Eski zdeyii bilirsin, 'bir sann ieri girebildii yerden, bir kender de girebilir.' Fakat her halkarda sen bir kender deliine smazsn zaten Caramon." "Bu doru." dedi koca adam, hi rahatsz olmadan. "Aklma bir fikir geldi!" dedi Tanis. Mavi pelerini Steel'e uzatt. "Bunu zrhnn stne giy. Caramon'un arkasnda dur. Ben kapdaki valyeleri lafa tutarm, siz de yanmdan abucak geip girersiniz..." "Hayr," dedi Steel. "Ne demek hayr?" Tanis'in tepesi atmt. "Ne kendimi, ne de kime bal olduumu gizlemeyeceim, ieri sanki bir... bir kender gibi sinsice girmeyeceim." Steel'in sesi kmsemeyle doluydu. "Ya valyeler beni olduum gibi, kim ve ne olduumu bilerek kabul eder, ya da ieri hi girmem." Tanis'in yz ifadesi sertleti. Tam tartmak zereydi ki, Caramon bir kahkaha patlatvererek onun konumasn engelledi. "Bunun o kadar da komik olduunu dnmyorum." diye kzd Tanis. Caramon glmekten boulur gibi oldu, sonra boazn temizledi. "Afedersin Tanis, ama tanrlar adna, Steel o kadar Sturm gibi konutu ki kendimi tutamadm. O handaki zaman hatrlyor musun? Hani mavi kristalli asay bulmutuk ve btn o goblinler ve Arayan muhafzlar merdivenleri trmanmaktayd, bizi bir kaza balayp yakmaya hazrlard. Ve hepimiz canmz kurtarmak iin kayorduk, mutfaktan dar svmay umuyorduk. Sturm haricinde tabii."

"O sadece masann birine oturmu, soukkanllkla birasn yu-dumluyordu. 'Ne yani?' demiti, ona kamasn sylediinde. 'Kamak m? Bu ayak takmndan m?' valyelerin onu ieri al konusunda konuurken yeenimin yznn ald ifade aklma Sturm'n o geceki halini getirdi." "Yeeninin yz benim aklma bir ok ey getiriyor," dedi Tanis 77

serte, "Sturm'n inatlnn ve erefinin bizi bir kereden fazla olmak zere nasl da lmle burun buruna getirdii gibi." "Onu buna ramen seviyorduk." dedi Caramon yavaa. "Evet.1 Tanis i geirdi. "Evet seviyordum, fakat onun o valye boynunu krabileceim tpk imdiki gibi zamanlar olmutu." "Bir de u adan bak Yarmelf," dedi Steel alayc bir tonlamayla, "bunu tanrndan, Byk Paladine'dan gelen bir iaret olarak dn. Eer Paladine beni ieride grmek istiyorsa, ieri girme iimizin de aresine bakacaktr." "Pekl gen adam, meydan okuman kabul ediyorum. Paladi-ne'a gveneceim. Belki de, senin dediin gibi bu bir iarettir. Ama"-Tanis uyar niteliinde tek parman havaya kaldrd-'ben ne dersem diyeyim, sen azn ama sakn. Ve bel karacak hibir ey yapma." "Yapmayacam," dedi Steel, buz gibi sert bir vakarla ve kmsemeyle. "Annem o tepelerin en stnde bir mavi ejderha ile beraber bekliyor, unuttun mu? Eer bana herhangi bir ey olursa, Lord Ariakan btn hiddetini ondan kartr." Tanis gen adama dikkatle bakyordu. 'Evet, onu buna ramen seviyorduk," dedi, sessiz bir nefes halinde. Steel duymam gibi yapt. Yzn Yce Ermi Kulesi'ne doru evirerek alnn arkasndan kverdi ve geit yoluna admn att. Amcasnn ve yarm elfin kendisini takip edeceini biliyordu. Tanis ve Caramon, kulenin ana kapsna giden geni yolda ilerlerken kara valye yaman ortalarna aldlar, her biri adamn bir yannda duruyordu. Caramon'un eli klcnn kabzasndayd, yznde sert ve tehditkr bir ifade vard. Tanis yanlarndan geenleri dikkatle kollad. Yzlerde tiksinme ifadeleri, ok geirmi dehet baklar grmeyi gerginlikle bekliyordu -bir blk dolusu valyenin tepelerine binmesini salayacak o niday bekliyordu. Steel dimdik ve vakur bir ekilde yrd, souk ve yakkl yz kaytszd. Eer gergndiyse bile bunu kendisine saklyordu.

Her naslsa, pek az kimse kafasn evirip onlara bakt. Bu yolda seyahat edenlerin ou, kendi zel endie ve kayglarna dalp gitmilerdi. Ve silahla donanm adamlarla dolu bir kalede, tane silahl adama kim dikkat ederdi ki? Onlara dikkat eden tek kimse, kulenin iine doru valye babalarna elik etmekte olan o ho gen kzlard. Yakkl gen valyeye hayranlkla glmsediler ve Steel'in ilgisini ekmek iin at arabalarndan aa dmekten gay78 T, her eyi yaptlar. Tanis'in kafas bunun karsnda son derece karmt. Kara valye yamann zerinde aka tad dehet ve lm sembollerinin artk insanlar zerinde bir etkisi yok muydu? Yoksa Solamni-yallar, Karanlk Kralie'nin o dehetengiz gcn unutmular myd? Yoksa sadece aklszca, ahmaka rahatlam bir haldeler miydi? Steel'e bakan Tanis, gen adamn dudann kmseme iinde kvrldn grd. Bunu olduka elenceli buluyordu. Tanis admlarn hzlandrd. Hl gemeleri gereken ana kap vard karlarnda. Yarm elf, bir Takhisis valyesi'nin Paladine'a ait bir kaleye kabul edilmesi konusunda birka mazeret dnd ve sonra hepsinden de vazgeti. En azndan mantkl bir mazeret uydurulamayacan kendi kendisine itiraf etmek zorunda kalmt. Son bir areye bavurup, ieri girmek iin mehur bir kahraman ve sayg gren bir devlet grevlisi olarak mevkiini kullanacakt. zerine giydii her ne kadar rahat olsa da ypranm yolculuk kyafeti yerine, tam aksam trensel kyafetini donanm olmay dileyen Tanis, yzne "ben ne dersem onu yapacaksn" maskesini yerletirdi ve ana kapy koruyan muhafzlara doru hzla ilerledi.

Caramon ile Steel ondan bir adn geride durdular. Steel'in yz sertti, koyu gzleri saydamd, kafas meydan okurcasna geri atlmt. Muhafzlk grevindeki valyelerden birisi onlar karlamak iin bir adm ne gitti. Gzleri yumuak bal ve dostane bir merakla zerlerinde eyleti. "simleriniz, kibar beyler," dedi valye nazike. "Ve ltfen iinizi de belirtin." "Ben Tanis Yarmelf." Tanis kendim yle bir skmt ki, szleri patlayan bir havlama eklinde kmt, neredeyse bir haykr saylabilirdi. Kendini sakinlemeye zorlayarak, hafif bir tonlamayla ekledi, "Bu Caramon Majere..."

1 Tanis Yarmelf ve mehur Caramon Majere!" Gen valye hayran kalmt. "Sizinle tantma eref duydum, beyler." Alak bir sesle meslektalarndan birisine yle dedi, "Bu Tanis Yarmelf. Ko Sor VVilhelm'i bul getir." Bu muhtemelen kapdan sorumlu lord valyeydi. "Ltfen, gereksiz yere ortal velveleye vermenin alemi yok," /9 diye srar etti Tanis abucak, uygun bir alakgnlllk gibi kmasn umduu bir sesle. "Dostlarm ile ben Paladine Odas'na bir hac ziyareti m buradayz. Sadece sayglarmz sunmak istiyoruz o kadar." Gen valyenin yz hemencecik ciddi, halden anlar bir ifade ald. "Evet, tabii ki lordum." Ters ters bakmakta olan ve koca kaleyle tek bana baa kabilecekmi gibi duran Caramon'a kayd baklar. Sonra valye Steel'e bakt. Tanis gerginleti. Daha imdiden kafasnda canlandrabiliyor-du. Gen muhafzn hiddete dnecek aknln, alarm verecek olan nlayan borazan, parmaklkl kapy indirip, etrafn kllarla kuatacak... "Bir Ta valyesi olduunuzu gryorum beyim, tpk benim gibi," diyordu gen valye... ve bunu Steel'e sylyordu! Solamni-ya valyesi, zerinde Solamniya valyeleri'nin en alt rtbesinin sembol olan gs zrhna dokundu. Steel'e bir yoldayla karlanca verilen valye selmn verdi, yani eldivenli elini miferine kadar kaldrd. "Ben Sor Regnald. Siz bana tandk gelmediniz, Sor valye. Eitiminizi nerede yaptnz?" Tanis gzlerini krptrd, bakakald. Bu gnlerde miyoplar da m valyelie alyorlard yoksa? Steel'e bakt, Karanlk Kralie'nin amblemleriyle sslenmi kara zrh grd; yani zambak, balta ve kafatas ile. Buna ramen, Solamniya valyesi glmsyor ve Steel'e sanki kladan arkadaym gibi davranyordu. Yoksa Steel bu valyeye bir eit by m yapmt. Bu mmkn olabilir miydi? Tanis ona keskin bir bak att, sonra rahatlad. Hayr, Steel de olan bu hadiseye en az Tanis kadar armt. Meydan okuyan tavr gen adamn zerinden akp gitmiti adeta. Afallam gibiydi ve biraz ahmaka grnyordu. Caramon'un az be kar almt. Oraya bir sere konup da yuva yapsa dahi adam bunu fark etmezdi. "Eitiminizi nerede yaptnz beyim?" diye sordu valye, dostane bir tavrla. "K-Kenderyurdu'nda/ Tanis aklna gelen ilk eyi soyleyivermiti. Gen valyenin yz aniden halden anlar bir tavr ald. "Ah, duydum ki zor imi. Bana kalsa Flotsam'de devriye gezmeyi tercih ederim. Bu sizin kuleyi ilk ziyaret

ediiniz mi? Aklma bir fikir geldi." valye, Tanis'e doru dondu. "Neden siz, Paladine Oda-s'n ziyaret ettikten sonra dostunuzu biraz benimle brakmyorsu8u nuz? Yarm saat iinde mesaim bitecek. Ona btn kuleyi gezdirir, savunma glerimizi, tahkimatlarmz gsteririm-" "Bunun iyi bir fikir olduunu sanmyorum!" diye boulur gibi oldu Tanis. Deri zrhnn iinde titriyor ve terliyordu. "Bizim... bizim Palanthas'ta olmamz gerekiyor. Hanmlarmz bizi orada bekliyor da, deil mi Caramon?" Caramon iareti almt. Az hzla kapanverdi. Tika hakknda bir takm abuk sabuk eyler mrldanmay baarabildi. "Belki baka bir zaman," diye ekledi Tanis zntl bir sesle. Gen adamn btn bunlardan olduka elendiini dnerek Ste-el'e bir bak frlatt. Steel ok geirmiti, beti benzi atmt, gzleri fal ta gibi almt. Sanki nefes almakta glk ekiyor gibiydi. 'Ya', diye dnd Tanis, 'bir tanrya kafa tutarsan bana bu gelir ite.' Sor VVilhelm geldi ve ileri stne alverdi. Tanis karsnda eski zamandan kalma, tumturakl ve adetlerine sk skya bal tipteki bir valye grdne zlmt; hani l ve Kurallarn onun yerine dnmesini bekleyen kimselerden. Sturm Birghtb-lade'in hep nefret ettii tipteki valyelerden biriydi. Bereket, bu gnlerde Sor VVilhelm trnden valyeler eskide olduklarndan olduka az sayda idi. Bir tanrnn -ya da tanrann- onu valyelerin yoluna karmas ne yazkt. Ve tabii ki Sor VVilhelm, onlara trbeye kadar bizzat kendisinin elik etmesi konusunda srar ediyordu. "Teekkr ederim lordum." Tanis u adam bandan savma giriiminde bulundu. 'Ama bu bizim iin ok dokunakl bir an, sizin de tahmin edebileceiniz gibi. Kendi bamza olmay tercih ederiz..." mkansz! (Ehem) Sor VVilhelm buna asla izin veremezdi. (Ehem) Mehur Tanis Yarmelf ve mehur Caramon Majare ve onlarn gen dostu Ta valyesi, Paladine Odas'n ziyaret edecekler. Hayr, hayr (Ehem, ehem) buna btn bir valye refakat takmnn elik etmesi gerekirdi! Sor VVilhelm refakat takmn toplad, alt valyeydi ve hepsi birden silahlyd. Onlar saflar halinde sraya soktu ve Paladine Odas'na doru ba kendisi ekti. Yava ve dinsel tren admlaryla yryordu, sanki bir cenaze alaynn bandaym gibi. "Belki de hakikaten yledir," diye mrldand Tanis sakalnn

81

arasndan. "Bizim cenazemizin." Caramon'a bakt. Koca adam mutsuzca omuz silkti. Yakk alr bir ekilde onlar takip etmekten baka seenekleri yoktu. valyeler Paladine'n sembolyle iaretlenmi iki tane kapal demir kapya doru ilerlediler. O kapnn tesinde, gmt mezara giden dar bir merdiven vard. Steel, Tanis'e yanat. "Oradayken ne yaptn yle?" diye sordu, alak bir sesle konuarak. Gvensizlik dolu baklar yanndaki yarm elf ile nndeki valyeler arasnda blnmt. "Ben mi? Hibir ey..." diye yantlad Tanis. Steel ona inanmyordu. "Sen bir eit byc deilsin, deil mi?" "Hayr deilim!" diye cevap verdi Tanis fevrilikle. Daha bu iin stesinden gelmemilerdi, hem de hi. "Ne olduunu bilmiyorum, fakat sanrm iaretini almsndr!" Steel'in beti benzi att. Yzndeki akn hayranlk -ve korku-aka grlebiliyordu. Tanis'in gen adama kar siniri yatverdi. Olduka garip bile olsa, ondan holanmaya baladn fark etti. "Nasl hissettiini biliyorum." dedi Tanis ona, yavaa konuarak. valyeler demir kapya varmlard ve karanlk merdiven boyunca aa inen yolu aydnlatmak iin elden ele meale geirmekteydiler. "Bir keresinde Karanlk Majesteleri'yle kar karya gelmitim. Ne yapmak istediimi biliyor musun? Dizlerimin zerine kp ona tapnmak istemitim." Yllar nce yaanm olmasna ramen, Tanis bunu hatrlaynca rperdi. "Ne dediimi anlyor musun? Kralie Takhisis benim tanram deil. Ben sadece zayf, clz bir lmlym. Ona sayg gstermekten kendimi nasl alkoyabilirdim?" Steel cevap vermedi. Dnceliydi, sertti, kendi z ekirdeine ekilmi bir haldeydi. Paladine gen valyeye, dalga geerek istedii iareti vermiti. Onun iin ne gibi bir anlam tekil ediyordu -tabi bir anlam varsa? Demir kaplar ald. Trensel admlarla yryen valyeler merdivenleri inmeye baladlar. 82 Blm 10

im paammd Yarm elfin yapt aklama Steel'e mantkl geliyordu. Paladi-ne bir tanryd -kendi kart olan Karanlk Kralie'ye kyasla zayf ve mzmz bir tanryd ama eninde sonunda bir tanryd. Paladi-ne'n huzurundayken Steel'in korkuyla kark bir hayranlk hissetmesi gayet doru ve uygundu -tabi kapda kendisine olan ey gerekten bu idiyse. Steel bu hadiseye glmeye bile almt -o kadar komikti ki, btn o kendini beenmi valyeler en korkulu dmanlarnn elinden tutmu etraf gezdiriyorlard. Kahkahas dudaklarnda soluverdi. Mezar odasna giden merdivenleri inmeye balamlard -ihtiam meknyd, kutsal ve kutluydu. Burada birok cesur adamn naa yatyordu, Sturm Brightblade de onlarn arasndayd. Est Solarus oth Mithas. erefim yaammdr. Steel bu szleri tekrarlayan derin ve yankl bir ses duydu. Kimin konutuunu grebilmek iin abucak etrafna baknd. Kimse konumamt. Herkes sessizce merdivenleri iniyor, sayg ve hrmetle yryor, hi ses kartmyordu. Steel kimin konutuunu anlad. Kendisinin tanrnn huzurunda olduunu biliyordu ve gen adamn gz korkmutu. Steel'in, Tanis'e yapt meydan okuma, katksz bir kabadaylkt. Ruhunu kavuran ani ve ac verici zlemi, kendisini bilme zlemini bastrmak iin yaplm bir hareketti. Steel'in bir yan, Sturm Brightblade'in -soylu, kahraman, trajik valyeningerekten kendi babas olduuna inanmak istiyordu deliler gibi. Dier yan ise dehete dyordu. 'Eer renirsen bu bir lanet getirecek', diye uyarmt Ariakan onu. Evet aynen yle olacakt, ama... gerei bilmek vard ya! Ve bu yzden Steel tanrya meydan okumu, Paladine' ona sylemeye zorlamt. Grne gre tanr, gen adamn meydan okuyuunu kabul etmiti. 83 Kalbi sakinleen Steel'in ruhu bir tapnma halinde eiliverdi. Paladine Odas geni ve dikdrtgen bir daireydi, ok gemilerden kalan ller ile daha yaknda yaanm Mzrak Sava'nn llerini barndran tatan tabutlar sralanmt.

Sturm Brightblade ile kuleyi savunurken ehit olan dier valyelerin buraya gmlmelerinden hemen sonra, odaya alan demir kaplar kapanm ve mhrlenmiti. Eer kule dman eline geerse, ehitlerin naalar kirletilemeyecekti. Savan bitiminden bir yl sonra valyeler mhrleri krdlar, oday atlar ve buray kutsal bir hac yeri yaptlar, tpk Huma'nn Trbesi'ni yaptklar gibi. Paladine Odas yeniden tanrya adanm; Sturm Brightblade milli bir kahraman ilan edilmiti. Tanis o gn buradayd, kars Laurana da yle; Caramon ve Tika; elf milletleri Silvanesti ile ualinesti'nin hkmdarlar Porthios ile Alhana; ve kender Tasslehoff Burrfoot da gelmiti. oktan karanla sapm olan Raistlin Majere, yani Palanthas Yksek Byclk Kulesi'nin Efendisi gelmemiti, ama eski yolda ve dostuna sayglarn sunan bir mesaj yollamt. Savan karanlk gnleri srasnda llerin bedenleri resmi bir trene tabi tutulmadan ylece yatrlmlard. O trende, kendilerine uygun ve yakk alr bir defin merasimi yaplmt. Sturm'n naam tamas iin ona zel bir katafalk yaplmt. Mermerden yaplan ve valyenin kahramanca eylemlerinin resmedildii oyma ileriyle dolu olan katafalk, odann tam merkezinde duruyordu. Sturm'n vcudu onun zerinde duruyordu, tabut iine yerletiril-memiti. Bu yirmi ksur yl boyunca vcudun rmesini bir eit by engellemiti. Kimse ne olduundan emin deildi ama ou kimse bu bynn, kendisine ak ile Alhana Yldzmeltemi tarafndan verilen elf ziynetinden yayldna inanyordu. Ziynet elf aklarn birbirine verdii bir sevgi sembolyd; o denli gl bir byl gce sahip olmas iin tasarlanmamt. Ama yine de, akn da kendi bys vard elbet. Tanis o gnden beridir bu oday ziyaret etmemiti. O dini tren, onun iin bir daha tekrarlayamayaca kadar ac verici ve kutsanm bir ey olmutu. imdi geri donmutu ama kendisini ne dini torensel, ne de kutsanm hissediyordu. Odaya baknd. zerleri tozla kaplanm kadim tabutlara ve merkezde duran katafalka bakan Tanis, kendisini kapana ksm gibi hissetti. Eer herhangi bir o-t ey ters giderse, merdivenlerden, demir kapdan, yani ka yolundan ok uzakta kalm olacaklard. "Hibir ey ters gitmeyecek," dedi Tanis kendi kendine. "Steel babasnn naana bakacak ve ya bundan etkilenecek, ya da etkilenmeyecek. ahsen, bunun onun zerinde herhangi bir etkisi olacan sanmyorum. Yarglayabildiim kadaryla, o gen adam Cehen-nem'e giden yolundan gayet memnun. Peki imdi ben ne yapacam? Buraya kadar gelebileceimizi hi ummamtm." Sor VVilhelm, sanki kendi ailesini gmyormu gibi hznl bir ekilde katafalka doru ba ekti. Alt valye katafalkn etrafnda saflar oluturdu -iki tarafnda da

tane duruyordu. Sir VVilhelm ise tabutun banda dimdik bir esas duru pozisyonundayd. Tanis katafalka yaklat. Dostunun yzne bakt -sanki mermerden oyulmu gibi duran, fakat souk tan hibir zaman taknama-yaca bir hayatn ans ifadesiyle dolu olan yze. Tanis, Steel'i unutuverdi; brakt huzur onu sarmalasn. Dostu iin artk zlmyordu; Sturm tpk yaad gibi lmt -eref ve cesaretle. valyenin huzur dolu uykusunu grmek Tanis'e iyi gelmiti. Tanis'in kendi olu hakkndaki endie dolu kayglar, tela dolu politik durumlar, savan somurtkan tehdidi, hepsi birden, bir anda kayboluverdi. Yaam hotu, tatlyd; ama beklemekte olan daha byk bir iyilik vard. Sturm Brightblade mermerden tabutunun zerinde yatyordu, elleri antika klcnn zerine kavuturulmutu -babasnn klcnn zerinde. Babasnn zrh zerindeydi. Sevginin yla parlayan yldz ziyneti gsnde ldyordu. Onun yannda bir ejderha mzra uzanm duruyordu. Onun yannda ise ahaptan bir gl vard, imdi kendi huzurlu uykusunda olan keder dolu yal bir ccenin elleri tarafndan oyulmutu zamannda. Gln yannda, bir kristal iinde duran beyaz bir ty vard, sevgi dolu bir kenderin kendisine verdii son bir hediyeydi bu. Tanis naan yannda bir dizinin stne kt. Kafasnn seviyesi ovalyeninkiyle aynyd, Tanis dostuyla Elf dilinde hafife konutu. "Sturm, erefli, kibar, soylu kalpli kii. Kitiara'y sana yapt ey iin, hainlii, namussuzluu iin affettiini biliyorum -en sonunda seni ldrmek iin kulland mzraktan ok daha ac verici bir eydi o. Bu gen adam onun olu, korkarm olduka fazla onun olu." "Yine de bak orada duruyor, sanrm iinde senden bir para var 85

dostum. imdi ben de buradaym, senin gerekten de onun babas olduuna inanyorum. Yz hatlarnzdaki benzerlii gryorum ama fiziksel bir delilden daha gl bir ekilde, bu gen adamn ruhunda, o eilmez cesaretinde, soylu kiiliinde, kendisine kar bir hedef olarak sayd kimselere bile duyduu merhametinde gryorum seni." "Olun tehlike iinde Sturm. Karanlk Kralie onu kendine ekiyor, batan karc szler fsldyor ona, nihai bir yenilgiyle son bulmas gereken bir an hret vaat ediyor ona. Yardmna ihtiyac var dostum, eer byle bir yardm ihsan eylemen mmknse. Huzur dolu uykunu blmekten pimanlk duyuyorum ama senden istediim Sturm, olunu u anda zerinde yrd karanlk yoldan geri dndrmek iin elinden geleni yapman." Tanis ayaa kalkt. Eliyle gzn sildi ve Caramon'a bakt.

Koca adam katafalkn br tarafnda diz kt. "Eer onlar tehlikeden kurtarabileceimi dnseydim, "dedi alak bir sesle, "hayatm evlatlarm iin verirdim. Biliyorum ki sen... ey, sen doru olan yapacaksn Sturm. Her zaman yaptn." Bu olduka muammal dilekten sonra Caramon ayaa kalkt. Arkasn dnd ve yksek sesle burnunu ekti, sonra gzleriyle burnunu yeleinin koluna sildi. Tanis, Steel'e bakt. Gen adam geride durmutu. Yalnz bana, valyelerden ve katafalktan uzak duruyordu. Yine de naaa koyu ve alev alev gzlerle bakyordu. Durduu yerde durmaya devam etti, kprdamad. Yz solgun, souk ve sertti, uyumakta olan valyenin yznn birebir kopyasyd. kisi de mermerden oyulmu gibiydi. "Demek bu kadarm," dedi Tanis kendi kendine. "Zavall Sara. Yine de denedi." ekerek ileri doru bir adm att. Gitme zaman gelmiti. Aniden Steel, mermerden katafalka doru hzla koturdu. "Baba!" diye haykrd krk dkk. Ve konuan adamn sesi deildi. Yoksun, yalnz bir ocuun sesiydi Steel'in elleri naan souk ellerini kavrad. Beyaz bir k, saf ve dalgalar halinde yaylan, souk ve byleyici bir k parlad ve odada bulunan herkesin iinde dalgalanarak, onlar felce uratp yar kr brakt. Tanis, parlak grnty ovalayp atabilme abasyla gzlerini ovuturdu, dolup taan alev krmzs ve canl sar klarn arasn86 dan grmeye alt lgnlar gibi. Elf gr kabiliyeti keskindir ve elf gzleri, karanlk ile a insan gzlerinden daha abuk alr. Ya da belki de tam o anda, daha rahat grmesini salayan ey, kafasnda bulunan gzlerden ok kalbindeki gzlerdi. Sturm Brghtblade ayaa kalkmt. Grnt o kadar gerekti ki -tabii eer grnt idiyse- Tanis neredeyse dostunun adn seslenecekti, neredeyse dostunun elini bir kez daha tutmak iin ileri doru uzanacakt. Bir ey yarm elfi sessiz tuttu. Sturm'n baklar olu zerinde odaklanmt, ve o baklarda hzn vard, anlay ve sevgi vard. Sturm hibir sz sylemedi. Gsne uzand ve elini yldz ziynetinin stnde kapad. Gz kamatrc parlak k bir anlna azalverdi. Sturm oluna doru uzand. Steel babasna bakakalmt; gen adam karsndaki lden daha fazla mordu.

Sturm'n eli Steel'in gsne dokundu. Ziynetin parlad. Steel abucak elini gsne koydu, orada bir eyler bulabilmek iin yoklad ve bulunca elini stne kapayverdi. Parlak k ksa bir sre iin Steel'in elinde nabz gibi att, parmaklarnn arasndan szd, sonra k karanlk oluverdi. Steel elinde her ne varsa zrhnn iine sokmutu. "Kafirlik!" Sor VVlhelm nefret ve fkeyle bouk bir haykr koy-verdi, sonra klcn knndan ekti. En sonunda, alevli k halkas kayboldu. Tanis aka grebiliyordu ve bu grnt onun cesaretini krd ve onu korkuttu. Sturm Brightblade'n bedeni gitmiti. Naa yok olmutu. Geriye tek kalan, tabutun stnde duran mifer, parlak antika zrh ve kadim klt. "Aldatldk!" diye gurluyordu Sor VVilhelm. "Bu adam bizden biri deil. O bir Solamniya valyesi deil. O Karanlk Kralie'nin bir hizmetkr! Ktln bir askeri! Yakalayn onu! ldrn!" "Byl ziynet! diye haykrd baka bir valye. "Gitmi. Onu ald! Ziynet onun stnde olmal!" Silah olmayan Steel, igdsel olarak en yaknndaki klca uzand. Klc -babasnn klcn- katafalkn stnden ald. Klc kaldran Steel, Sor VVlhelm'in aa doru savurduu gz dnm darbeyi kolayca engelledi. Gen adam, daha yal olan valyeyi geriye doru itti, valye de bir zrhn kadim, tozla kapl tabut zerine arp tngrtsyla dverdi. 87 Dier valyeler yaklayordu. Gl ve becerikli olan Steel bile, yedisiyle birden ayn anda savap yenmeyi mit edemezdi. Tanis klcn ekti. Katafalkn stnden srad ve Steel'in yanna kondu. "Caramon! Onun arkasn kolla!" diye haykrd Tanis. Caramon az be kar ak duruyordu. "Tanis! Sanrm benim grdm-" "Biliyorum! Biliyorum!" diye haykrd Tan. 'Ben de grdm!" Koca adam dalp gitmi aknlndan silkeleyip kurtarmak iin bir eyler yapmas gerekiyordu. "Caramon, bir ant itin! Steel'i kendi olunmu gibi koruyacana dair yemin ettin." "yle yaptm..." dedi Caramon vakur bir ciddiyetle. Yolunu kesmeye cret eden en yaknndaki valyeyi yakalayan koca adam, onu btn btn kenara frlatverdi. Klcn eken Caramon, srtn Steel'in srtna dayad.

"Bunu benim iin yapmanz gerekmez," diye zar zor nefes ald Steel, kan ekilmi dudaklar arasndan. "Benim savam savamanza ihtiyacm yok!" "Bunu senin iin yapmyorum," diye yant verdi Tanis. "Bunu baban iin yapyorum." Steel ona bakt, phe doluydu, inanmyordu. "Ne olduunu grdm!" dedi Tanis basite. "Gerei biliyorum." Kara valye yamann gs zrhn, Karanlk Kralie'nin berbat nianyla ssl zrh iaret etti. Ve onun altndan bir beyaz k parldyordu. Steel'in yzn bir rahatlama kaplayverdi -gen adam bunun gerekten yaanm m olduunu yoksa delirmeye mi baladn kara kara dnmekteydi nk. Hemen kendini toparlad, yz sertleti. Steel bir kez daha Takhisis'in valyelerinden biriydi. Dmanlaryla yzlemek iin serte dondu. Solamniya valyeleri kllarn ekmi duruyordu ama hemen saldrmadlar. Tan Yarmelf lkede gl bir ahsiyetti ve Caramon Majere ise hrmet gren, mehur bir kahramand. valyeler emirlerini duymak iin tedirginlikle kumandanlarna baktlar. Sor VYilhelm ayaa kalkmak iin debelenmekteydi. Onun iin cevap epey akt. "Dier ikisi ktlk tarafndan ayartlmlar! Hepsi de Karanlk Kralie'nin hizmetkr. n de yakalayn!" valyeler saldrmak iin sradlar. Steel iyi dvyordu; 88 genti, yetenekliydi ve btn hayat boyunca bunun gibi bir karlama bekleyip durmutu. Gzleri alev alevdi ve klc meale nda parlyordu. Ama gen Solamniya valyeleri ona denkti. imdi aralarnda duran ktl grdklerinden, gzleri kutsal bir kla parlyordu; ereflerini koruyor, kafirliin cn alyorlard. Drt tanesi Steel'in etrafn sard, onu canl yakalamaya niyetliydiler, onu yaralamaya kararlydlar, ldrmeye deil. Kllar angrdad. Vcutlar itilip kakld. Ksa sre sonra, Steel'in alnndaki derin bir yaradan kan akyordu. valyelerden ikisi de kana bulanmt ama yenilenmi bir g ve cokuyla savayorlard. Steel'i katafalkn nnde sktrdlar. Tanis yardm etmek iin elinden geleni yapt ama yllardr hiddetle bir kl kullanmamt. Caramon fleyip pflyor, harltyla soluyor ve homurdamyordu. Koca adamn kafasndan terler boalyordu. Dman alt darbe indiresiye kadar o bir darbe indiriyordu ama Caramon -bykl ve kuvvetiyle- o bir darbenin etkili olmasn her zaman baarrd. Klc, bir rse inen eki gibi nlyordu.

de merdivene doru yollarn aabilmek iin savayordu ama valyeler de onlarn ka yolunu kesmeye ayn derecede zen gsteriyordu. Bereket, Sor VVilhelm'in aklna takviye armas iin valyelerden birini yollamak gelmemiti. Muhtemelen, an hret edinmek iin Karanlk Kralie'nin valyesini kendi bana yakalamak istiyordu. Ya yleydi, ya da kk birliinin gcn azaltmay gze alamyordu. "Eer merdivenlere ulaabilirsek," dedi Tanis, Caramon'a, ikisi srt srta dvrken, "ana kapdan hzla kabiliriz. Orada iki muhafz var. Ve ondan sonra..." "Dur hele... nce oraya kadar bir gidelim!" Caramon katafalkn yanma dayanmt, hl yiite savayordu ama koca adam nefes nefeseydi. "Kahrolasca ar... zincir zrh! Tanis artk Steel'i gremiyordu; o gm zrhtan rlm bir duvar tarafndan kuatlmt. Ama Tanis gen adamn klcnn nlayn duyabiliyordu ve Solamniya valyeleri zerindeki saysz taze yaraya dayanarak Steel'in hl savamakta olduunu kestire-biliyordu. Onu kesip biene kadar savamaya devam edecekti. Kendisini canl ele geirmelerine asla izin vermeyecekti. Babasnn hatrasna leke srmeyecekti. Tanis'in vcudundaki her kas aryordu. Bereket ki, gen bir 89 valye olan rakibi, byk kahramana kar korkuyla kark bir sayg duyuyordu da, gnlsz bir ekilde savayordu. Sor VVilhelm hiddetten kprm gibi grnyordu. Bu atma imdiye kadar bitmi olmalyd. Merdivenlere bakt. Artk imdi alarm verecek, takviye g aracakt. Eer bu gerekleirse, kesinlikle sonlan gelmi demekti. "Sturm Brightblade," dedi Tanis yavaa, "bamza bu bely sen sardn. En azndan dar kmamza yardm edebilirsin!" Paladine'n semboluyle sslenmi demir kaplar merdivenlerin tepesinde duruyordu. Doann tuhaf bir muziplii olabilirdi, ya da tanrnn nefesi. Aniden, byk bir iddetli rzgr kapy yarp ieri girdi, mealeleri sanki onlar mummu gibi sndrverdi ve trbeyi karanla bodu. Asrlarn tozunu kaldran rzgr, Solamniya valyeleri'nin yzlerine toz toprak saverdi. Tam yardm armak iin derin bir nefes almakta olan Sor VVilhelm, iine kocaman bir toz bulutu ekiverdi. Boulmaya ve ksrmeye balad. valyeler krlemi bir halde etrafta sendelemeye baladlar, gzleri akl kumuyla dolmu, azlar tozla kaplanmt.

Gariptir ki bu toz Tanis'i etkilemedi. Karanln iinde, gs zrhnn altndan parlayan donuk k sayesinde Steel'in yerini belirledi. Aniden dezavantaj iine dm rakibine kar klcn havaya kaldrmakta olan gen valye yaman skca yakalad ve gen adamn kulann iine haykrd. "Haydi buradan kalm!" Bir anlna, bir tartmayla karlaacan dnd -Sturm olsa kar kard- ama o srada Steel, Tanis'e srtt, arpk bir srtt bu, Kitiara'nn arpk srt. Klc elinde merdivenlere doru kotu. Tanis ald ar nefesler sayesinde Caramon'u buldu. Elini koca adamn omzuna koyan Tanis, yle dedi," Merdivenler bizim tek ansmz. Baarabilir misin?" Caramon bayla onaylad -konuamayacak kadar bitkindi- ve Steel'in ardndan paldr kldr ilerlemeye balad. Tanis katafalkn yanndan geerken elini hafife, ksaca antika zrhn stne koydu. "Teekkrler dostum," diye fsldad Tanis. Bir yaygara iinde merdivenleri trmandlar. Demir kaplar pat-latrcasna ap kan Steel, ana kapya doru kotu. Savan alevi karanlk gzlerinde parlyordu. Tanis onu yakalad ve neredeyse hevesli adam yere devirecekti. Steel ona hiddetle bakt ve kendini 90 kurtarmak iin debelendi. Tanis gen adam sk skya tuttu. "Caramon, kaplar!" Caramon demir kaplar yakalad, onlar gm' diye kapatt, sonra onlar kapal tutabilecek bir ey bulmak iin aceleyle etrafna baknd. Tamirat srasnda kullanlan birka ar mermer blok hemen yan tarafta durmaktayd. Homurdanarak bloklardan birini kaldran Caramon, tam merdivenleri trmanan ayak sesleri duyulur olduunda onu kaplara doru ittirdi. Demir kaplara bir darbe indi ama yerlerinden kprdamadlar. Paladine Odas'nn iinden darbeler ve sesleri boulmu haykrlar geliyordu. Birinin duymas an meselesiydi. "imdi gidiyoruz," dedi Tanis gen adama. "Sanki hibir ey olmam gibi davranmaya- Ah, neyse bo ver." Caramon'un yz kpkrmzyd, hiddetli bir boa gibi fleyip pflyordu. Tanis'in gmleinin sol kolu erit erit kesik duruyordu; aldn hi fark etmedii bir yaradan kan akmaktayd. Steel'in kafas kan iindeydi, zrh ezilmi ve izik izik olmutu.

Ve Tanis yle dnd, 'iimden bir ses, kimse bir daha bir Tak-hisis valyesi'ni bir Solamniya valyesi ile kartrmayacak diyor bana.' Haklyd da. ana kapya varr varmaz arkalarndan bir borazan sesi duyuldu. Bu alarmd, silahlara aryd. Kaplar koruyan muhafzlar srayarak harekete getiler, hemen savunma nlemleri almaya baladlar. Birka saniye iinde kaplar inecek, sk skya kapatlacakt. "Koun!" diye emretti Tanis. "Ve komaya devam edin," dedi Steel'e. Kapanmakta olan kaplara doru lgnca ve umutsuzca bir depara getiler. Grevdeki valyeler, Steel'e tek bir kez baktlar ve kllarn ekerek onu durdurmak iin koturdular Kapnn dnda bir imek nefesi patlamas oldu. Devasa bir mavi kanadn ucunun havadan hzla szlp getii grld. Darda kalan siviller ejderhalar hakknda bir eyler haykryordu. Panikleyen, korkuya kaplan insanlar, giri yerinde bir karambol oluturarak, hem valyelerin saldrsna, hem de kapy kapamalarna engel oldular. Tanis ve Caramon arbedeye daldlar. Kendisine meydan okuyan bir valyeye darbe indirmek iin dnen Steel'i srklemek iin ikisinin birden tutmas gerekmiti. 91 Kulenin dnda, mavi ejderha Flare, alaktan uarak dehete kaplm kalabaln zerinden szlyor, insanlarn tkezleyip hendeklerin iine dmesini salyordu. Arada srada ejderha, imek nefesini kullanarak yerde ve kalenin surlarnda delikler aarak panii arttryordu. "Sara!" diye haykrd Tanis, kollaryla iaret ederek. Sara, ejderhay yere yaklatrd. Kadn elini uzatp Tanis'i semerin zerine ekiverdi. Tanis ise, hl dvmekte olan Steel' yakalad ve Caramon'un da arkadan yapt yardm ile gen adam ejderhann srtna ekmeyi baard. Caramon en son olarak at-layverd. Sara bir emir sz syledi ve Flare havaya ykseldi. valyeler, kutsal trbeyi kirletmek gibi iren bir teebbste bulunanlara doru haykrarak ve Paladine adna lanetler okuyarak kaleden dar koturdular. Surlarda konulandrlm okular havaya oklar frlattlar. Tanis, kaleyi koruyan ve borazan sesi duyulduunda havalanm olan gm ejderhalar hakknda daha ok endieliydi. Ama gm ejderhalar ya bir maviyle dvp u aralar ejderhalar arasnda olan tedirgin atekesi bozmak istemiyorlard, ya da gmlerin kendisi de lmsz bir el

tarafndan engelleniyordu. Flare'e nefretle baktlar ama onun uup da kendini kurtarmasna izin verdiler. Mavi ejderhann srtna tnemi olan Tanis, kafasn edi ve artk aalarnda zararsz bir ekilde slk almakta olan oklara bakt. "Nasl/ diye kara kara dnd, "btn bunlar nasl aklayacam ben?" 92 Blm 1-1 Klc Tanis'in tavsiyesi zerine Flare, hl tarafsz blge olan Khalkist Dalar'nn eteklerindeki tepelere doru utu. Orada gven iinde dinlenebilir ve imdi ne yapacaklarna karar verebilirlerdi. Yolculuk srasnda hibiri konumad. Sara sk sk Steel'e endieli baklar frlatp durdu. Tanis odada neler olduunun bir ksmn -hepsini deil- birka ksa szle zet gemiti. Kendisine neyin olduunu tam ve eksiksiz bir ekilde kadna anlatmak Steel'e kalm bir eydi. Sara birka kez bunu Steel'e sordu ama gen adam cevap vermedi. Hatta onu duymuyor gibiydi. Masmavi gkyzne bakarak ylece oturdu, baklar dalgnd, gzleri kararm ve soyutlanmt, dnceleri okunamyordu. En sonunda Sara pes etti ve uu iine odakland. Uygun bir ini alan seti, gr am aac ormanlaryla etraf evrili geni bir aklkt bu. "Bu gece burada kamp kuracaz," dedi Tanis. "Hepimiz biraz uyuyabiliriz. Sonra, sabaha, ne yapacamza ve nereye gideceimize karar veririz." Sara kabul etti. Steel hibir ey sylemedi. Yce Ermi Kulesi'nden ayrlal beri tek bir kelime dahi konumamt. Yere indikleri an, hemen ejderhann srtndan aa atlad ve alp ban ormana vurdu. Sara onu takip edecekti ama Caramon onu durdurdu. "Brak gitsin," dedi tatllkla. "Dnmek iin zamana ihtiyac var. O gen adamn bana ok ey geldi. Odadan ieri giren insanla dar kan insan ayn kimse deil." "Evet, sanrm haklsn," dedi Sara i ekerek. Aalara doru bakarak ylece durdu, elleri tedirginlikle birbrilerine dolanyordu. "Sizce o... Bu, onun fikrini deitirmi midir sizce?" "Bunu sadece kendisi bilebilir," dedi Tan

Sara yeniden i geirdi, sonra ona endieyle bakt. "Onun Sturm Brightblade'in olu olduu hakknda aklnzda herhangi bir phe var m?" "Hem de hi yok/' diye yantlad Tanis serte. Sara glmsedi. Biraz daha umutlanm grnyordu, gece iin ejderhay yerletirmeye gitti. "Orada, odada olan ey de neydi yle Tanis?" diye sordu Cara-mon alak bir sesle, ikisi kk bir yemek piirme atei hazrlamaya baladnda. "Grdm sandm eyi gerekten de grdm m?" Tanis dnp tand. "Bunu kesin olarak bilemiyorum Cara-mon. Kendim de emin deilim. Kr edici bir k vard ve gzlerim kamamt ama Sturm' orada dikilmi dururken grdme yemin edebilirim. Elini uzatt ve sonra grebildiim tek ey o elf ziynetinin Steel'in boynunda asl olduuydu." "Evet, benim grdm ey de buydu." Caramon dncelere dald. "Yine de bir gzba olabilir. Belki de onu almtr-" "Pek sanmyorum. Yzndeki bak grdm. Steel, o odadaki en rkm kiiydi. Ziynete aknlk iinde bakt, sonra onu kavrad ve zrhnn iine sokuturdu. Kalbine gven Caramon. Ziyneti ve klcn Steel'e, Sturm verdi, ikisini de oluna verdi." "Onlarla ne yapacak ki -bir elf ak yadigr ile bir Solamniya valyesi klcyla yani? Herhalde o iren yere geri gitmeyecektir artk, deil mi?" "Bu ona kalm bir ey," dedi Tanis sessizce. "Peki kalmaya karar verirse, onu ne yapacaz? Ve tabi annesini?" diye sordu Caramon. "Onlar eve beraberimde gtremem herhalde. Geri dndmde, erif ile adamlarn hann merdivenlerinde beni beklerken bulmazsam ansl saylrm. Ariakan'n da kendi kayp valye yaman aramaya kacandan sz etmeye bile gerek yok. Belki de sen-" "nce benim tutuklanmamak iin birka hzl aklama yapmam gerekecektir," dedi Tanis, tatsz bir glmsemeyle. Sakaln kad ve meseleyi zihninde dnp tartt. "Steel ile Sara'y Quali-nesti'ye gtrebiliriz," diye karar verdi en sonunda. "Orada ikisi de gvende olur. Lord Ariakan bile onlar elf krallnn iine kadar takip etmeye cret edemez. Alhana, Steel'i kabul eder, hele bir kez ziyneti grsn, Steel'in hikyesini dinlesin." Caramon kafasn sallad. "Bu gen adam iin pek de iyi bir yaam olmaz, deil mi? Elflerin arasnda yaamak yani. Alnma Tanis ama ona nasl davranacaklarn ikimiz de biliyoruz. Solamniya -valyeleri'nin de, onu valyelie kabul edeceini pek sanmyorum, ne dersin?"

"Ben de pek sanmyorum," dedi Tanis basite. "yleyse ne yapacak? Bir paral asker mi olacak? Klcn en fazla para verene mi satacak? Amasz bir avare mi olacak..." "Peki bizler neydik dostum?" diye sordu Tanis ona. "Biz gezgindik," dedi Caramon, bir anlk derin bir dnceden sonra. 'Ama Sturm Brightblade deildi." Steel btn leden sonra boyunca dnmedi. Tanis uyudu. Caramon -her zaman iin bir sonraki yemeinin nereden geleceini dndnden dolay- balk tutmaya kt. Yaknlardaki bir akar-sudan birka tane alabalk tuttu. Ormanda bulduu amfstklarn ve yabani soanlar da ekleyerek, alabal slak yapraklara sarmalad ve bal atete snm bir ta parasnn zerinde piirdi. Gn batnmda, Sara mthi derecede endielenmeye balad. Tam Flare'i gen adam aramas iin gnderecekti ki, Steel aalarn glgeleri arasndan ylece yryerek kageldi. Steel hibir ey sylemeden atein yanbana meldi. Kadim knnn iinde duran klc, yanna, imlerin zerine yatrd. Sonra kendisine balk servisi yapt. Tanis, Sara'nn kuleden kat zamandan beri sormak iin yanp tututuu soruyu oluna sormasn bekledi. Ama imdi, ya cevab duymaktan korktuundan, ya da konuyu onun amasn beklediinden dolay sessizdi. Yine de, efkat ve sevgi dolu baklar olunun zerinden hi ayrlmad. Steel yemeine odaklanmt, sanki annesinin gzlerinden saknyor gibiydi. Tanis'in iinde, gen adamn kararn vermi olduu gibi bir his vard. Steel, muhtemelen ona nasl syleyeceini dnyordu. Yemek sessizlik iinde sryordu, ta ki Caramon gkyzne doru bakp da Tanis'in koluna dokunana dek. "Misafirlerimiz var," dedi Caramon. Tanis abucak ayaa kalkt. Bat ynnde, Palanthas'n bulunduu ynde, batmakta olan gnein kzl ve turuncu izgilerinin zerinde drt tane ejderha szlp yn deitiriyordu. "Kahretsin! Ve biz de burada, atein nnde scaktan maym oturuyoruz! Gren piknie ktk sanr! Byle eylerden ok uzun zamandr uzak kaldm dostum," dedi Tanis esefle. "Sndr unu," diye emretti Caramon. Steel de oktan yle yapyordu zaten, duman ttmesini engelle-

95 mek iin atein zerine toprak frlatyordu. "Bunlar ne eit ejderhalar? Grebiliyor musun?" Caramon gzlerini ksmt. Sesinin umut dolu kmasna urat. "Belki de devriye gezmeye km Solamniya valyeleridir." "valyeler, bu doru, ama Solamniyal deiller," dedi Tanis ac ac. "Bunlar mavi ejderhalar," diye hemfikir oldu Sara, kesin bir sesle. Kendi mavi ejderhas yerinde duramyordu, ayan yere vuruyor, kuyruunu krba gibi savuruyordu. Sk disiplin alm hayvan sessizliim koruyor, dostlarna seslenmiyordu, her ne kadar aksini yapmaya meyilli olsa bile. Ejderhann dostlarn tand barizdi ama onlara katlmasna neden izin verilmediini anlayam-yordu. Steel, ejderhalar izledi. "Yarmelf, bu kesimleri bilirsin. Yaknlarda bir kasaba falan var m, yryerek gidilebilecek cinsten?" Sara ellerini birbirine kenetledi, gzleri neeyle parlamt. Tanis dnd. "Dan taban ksmnda bir tepe ccesi ky var. Buradan bir gn uzaklkta diyebilirim. Cceler Palanthas'la ticaret yaparlar.Her zaman kervanlar gelip gider." "Mkemmel," dedi Steel, baklarn uzaktaki maviler zerinde tutarak. 'Sizi burada g durumda brakmak istemiyordum. Flare'i de yanma alyorum." Sara'nn gzlerindeki nee soluverdi; yzndeki kan ekildi. "Elbette ki beni aryorlar," diye devam etti gen adam abuk abuk. "Onlara katlmak iin uacam. Siz burada gvende olursunuz. Benim dnm Lord Ariakan' tatmin edecektir. Takibe son verecektir.' Sara hafife, kederle inledi. Steel ona bakt ve rengi soldu ama yzndeki sert kararllk hi yumuamad. Kafasn evirip iki adama bakt. "Klc alkoymaya karar verdim," dedi Steel meydan okurcasna, sanki bir tartma beklyormu gibi. "Eski moda olduu kukusuz ama bunun kadar iyi yaplm bir kl daha grmedim hi." Tanis kafasyla onaylad ve zayfa glmsedi. "Kl hakkyla senindir. Onu sana baban verdi. Onun klcna iyi bak, Steel Brghtblade. Kl kendisine saygyla davranlmasna alktr. Soyu ok uzun ve ereflidir. "

Babann dediine gre,' dedi Caramon, "kl sadece onu kullanan k krlrsa krdrm. 96 "Sturm onu tarken hi krlmad," diye ekledi Tanis, "hatta en sonunda bile." Steel bariz bir ekilde ok etkilenmiti. Koyu gzleri dkmedii yalarla parldad. Elleri gl ve tala sslenmi kabzay nazike, saygyla kavrad. "Bu ok iyi bir silah," dedi alak, bouk bir sesle. "Ona layk olduu ilgiyi ve saygy gstereceim, bundan emin olabilirsiniz.' 'Klc alkoyacak', diye dnd Tanis, 'peki ya boynunda asl olan ziynet? Hl yannda m. Yoksa ormandayken onu karp att m? Bu konuda ne diyecek?' 'Grne gre hibir ey.' Steel devam ediyordu. "Sana Tanis Yarmelf ve sana Caramon Majere, benim yanmda dvtnz iin teekkr etmek istiyorum. Benim uruma banza ciddi bir bel atnz, hatta kendinizi tehlikeye atnz biliyorum. Bunu unutmayacam." Klcn ekti ve havaya doru kaldrp nnde tuttu. "Babamn klcyla size hrmetlerimi sunuyorum." kisine de valye selm verdi. Sonra klc itinayla hasara uram knna sokarak, en sonunda Sara'ya doru dnd. Kadn umutsuzluk iinde kollarn ona doru uzatt. "Steel-" Steel onu tuttu, onu kendine ekti ve sk skya sarld. "Bunun benim kendi kararm olacana sz vermitin Anne." "Steel hayr! Bunu nasl yaparsn? Grdn eyden, olan eyden sonra nasl?" Sara alamaya balad. Kibarca ama serte Steel kadnn sevgi dolu sarlndan kendini kurtard. "Ona gz kulak olur musun amca?" dedi yavaa Caramon'a. "Onu gvende tut." "Yapacam yeenim." Caramon, Sara'y tuttu ve onu geri ekti. Gen adam topuunun stnde dondu ve mavi ejderhaya doru koturdu. Flare hevesliydi, bekliyordu. Steel, ejderhann srtna atlayverdi. Yaratk kanatlarn rpt. Sara, Caramon'un elinden kurtuldu ve oluna doru kotu. "Bunu benim hatrm iin yapma! Gitme, ltfen gitme!" Yakkl yz souk ve sertti, kat ve amanszd. Kadna kafasn evirdi, batan gnee doru bakt.

"Bir lanet demiti Lord Ariakan. Eer gerei renecek olursam bir lanet gelecek." geirdi, sonra kafasn eip bakarak souka yle dedi, "Geri ekil anne. incinmeni istemem Caramon alamakta olan Sara'y tuttu ve onu ejderhann koca 97

kanatlarnn yolundan ekip gtrd. Steel bir sz syledi. Flare havaya frlad. Ejderha bir kez zerlerinde tur att. Gen adamn yzn grebiliyorlard -mavi kanatlarn stnde bembeyazd. Ve bu belki Tanis'in hayal gcyd ya da belki de batmakta olan gne nn bir gzba ama sanki gen adamn elinde bir anlna bir n, sanki elf ziynetinden gelmi gibi bir n par-ladn grdn sand. Mavi ejderha kararmakta olan gkyznde, kuzeye doru yol alarak kayboldu. Blm 12 Kemi Rzgrlar, Frtna Kalesi zerinde iddetle esiyordu. Dalgalar kayalar kamlyor, onlara arpp su damlacklarndan ve kpkten bir sel oluturarak patlyordu. Kara bulutlarda imekler akyor; gk gmbrdyor, kaleyi temellerinden sarsyordu. Gece yarsyd. Bir borazann net notalar karanl parampara etti. Lord Ari-akan, Frtna Kalesi'nin avlusunun tam merkezinde duruyordu, etraf valyelerden olumu bir halkayla sarlmt. Yamurda mealeler aprdyor ve titreiyordu. valyelerin kara zrhlar parlyordu. Her kara gs zrhn, iddet dolu lmn simgesi kara bir zambak sslyor, iein koparlm sap kanl bir baltaya dolanyordu. Mavi, beyaz ya da krmz -valyenin ait olduu snfa balyd- izgilerle ssl kara pelerinler, zrhl vcutlarnn etrafnda uuuyor ama lgnlar gibi yaan yamura kar onlar pek korumuyordu. Takhisis valyeleri yamurdan byk zevk alyor, frtnadan nee duyuyorlard. Bu tanralarnn onlar takdis ettiinin bir iaretiydi. Ksa sre sonra -eer yce rahibe onun buna deer olduunu dnrse- valyelie kabul edilecek gen adam, btn gnn uyank ve ibadet halinde geirdii mabetten dar kacakt. Derin sesli bir ahenk iinde, valyeler Karanlk Kralie'ye vg ilahileri sylemeye baladlar.

Mabedin iinde, lm gibi bir sessizlikte Steel Brightblade, tam takm zrh zerinde, karanlk sunan nnde yzkoyun yerde yatmaktayd. Btn gnn buz gibi, nemli tan nnde yatarak, tanrasna secde ederek geirmiti. Mabet onun dnda botu; valyenin ibadetini rahatsz etmeye kimse izinli deildi. Borazan arsnn sesiyle birlikte, obsidiyen sunan ardnda duran koyu kara perdelerin arasndan bir kadn beliriverdi. Kadn yal ve iki bklmd. Sa aarm ve uzundu, eri omuzlarndan aa doru yaylmlard. Ar admlarla, ta zemin zerinde ayaklarn srerek yryordu. Gzleri kzl peremli, kurnaz ve 99 akllyd. Bir Takhisis yce rahibesinin kara cppesini ve ejderha gerdanln tayordu zerinde. Karanlk Kralie'nin gzdelerinden biri olan rahibenin, engin bir gc vard. Yllar nce, iyi ejderhalardan alnan yumurtalardan ejderan retme iinin dehet verici trenlerine itirak etmi olduu, fsldanlan sylentiler arasndayd. Lord Ariakan'n kendisi de dahil olmak zere, Frtna Kalesi'nde tek bir valye yoktu ki yal kadnn bakyla, dokunuuyla titremesin. Yz taa gml yatmakta olan, esmer salar srtna dklp sunan mumlanyla mavi-siyah parldayan gen valyenin nne gelip durdu. Sunan zerinde, Karanlk Kralie'nin takdisini beklemekte olan korkun, srtan bir kurukafa eklinde tasarlanm miferi ve zambayla, baltas ve gs zrh duruyordu. Ama adet olduu gibi klc yoktu. "Kalk," dedi rahibe. Oru tutmaktan ve bir zincir zrh iinde souk zeminde yatmaktan zayf den Steel abucak ve beceriksizce dizlerinin zerine doruldu. Kafas nne eik duruyordu. Gzlerini kaldrp kutsal rahibeye bakmaya cret edemeyerek ellerini nnde kavuturdu. Kadn onu dikkatle inceledi, sonra pene gibi ellerinden birini uzatarak parmaklarn adamn enesinin altna yerletirdi. Trnaklar adamn derisine batt. Kadnn talardan ok daha souk olan dokunuuyla rkt. Adamn yzn incelemek iin a doru kaldrd. "Artk babann ismini biliyorsun yle mi?" "Evet Yce Hazretleri," dedi Steel kesin bir ekilde, "biliyorum." "Syle. Kralienin suna nnde o ismi syle." Steel yutkundu, boaz daralmt. Bunun bu kadar da zor olacan dnmemiti. "Brightblade," diye fsldad.

"Bir daha." "Brightblade." Sesi nlad, meydan okurcasna gururluydu. Grne gre rahibe bundan hi de honutsuz kalmamt. "Annenin ad." "Kitiara Uth Matar." Bu sefer de gururla, iddetle syledi. Rahibe bayla onaylad. "Deerli bir kan ba. Steel Uth Matar Brightblade, u andan itibaren vcudunu, kalbini ve ruhunu adyor musun Karanlk Majesteleri Takhisis'e, Karanlklar Kraliesi'ne, Kara Sava'ya, Ejderha 100 Kraliesi'ne, Binbir Suratl Dii'ye?" "Adyorum," diye yantlad Steel soukkanllkla. Rahibe glmsedi, gizli ve karanlk bir glmsemeydi bu. "Vcut, kalp ve ruh mu, Steel Uth Matar Brightblade?" diye tekrarlad. "Evet, tabii ki de," diye yantlad telalanarak. Ona retilene gre, bu trenin bir paras deildi. "Neden benden phe duyuyorsunuz?" Cevap olarak rahibe, gen adamn boynunda asl duran zarif, elikten bir zinciri kavrad. Zinciri ekti ve ucundaki ss ortaya kartt. Steel'in gsnde yldz eklinde oyulmu, donuk bir ekilde parlayan bir elf ziyneti asl duruyordu. "Bu nedir?" diye tslad rahibe. Steel omuz silkti, glmeye alt. "Bunu babamn naandan aldm, ayn zamanda klcn da aldm. valyeler deliye dnmt. Kalplerini korkuyla doldurdum!" Szleri cretkrd ama mabedin sessizlii iinde ok yksek bir sesle, ahenksiz bir ekilde yanklandlar. Rahibe parman dikkatle ziynetin zerine koydu. Bir beyaz k parlad ve bir czrdama sesi duyuldu. Rahibe tiz bir ac haykryla elini geri ekiverdi.

"Bu iyiliin bir ziyneti!" Kelimeyi tkrmt adeta. "Buna dokunamyorum. Karanlk Majesteleri'nin gerekten hizmetkr olan hi kimse o lanetli ziynete dokunamaz. Fakat sen, Steel Brightblade, onu korkusuzca boynunda tayorsun." Beti benzi l gibi atan Steel, kadna dehetle bakt. "Onu brakacam! karp atacam," diye haykrd. Eli ziynetin zerine kapand ve onun parlak n karanla bodu. "Bu sadece bir tak. Benim iin hibir anlam yok!" Ziyneti elik zincirinden ekip koparmak iin hazrland. "Lnetli ziyneti ta. Byle yapman Karanlk Kralie'nin dilei ve onun houna gidecek. Sana bu uyary hatrlatmaya yarar umarm. O ziynete her baknda benim szlerimi dn, Steel Brightblade. Binbir Suratl Dii'nin bir sr gz vardr. Her eyi grr. Ondan saklayabilecein hibir ey yok." "Kalbin ona ait, vcudun ona ait. Ama ruhun deil. Henz de-l..." "Ama olacak." Rahibe krk yzn gen adamnkine o kadar 101 yaklatrd ki, kadnn pis kokulu nefesi onun yanana scak bir ekilde temas etti. "Ve bu arada Steel Uth Matar Brightblade, kralien iin paha biilmez deerde olacaksn." Kurumu ve atlam dudaklar Steel'in alnndan pt. rperen ve terleyen Steel, o feci temasa kar kprtsz durmak iin kendini zorlad. "Miferin ve gs zrhn sunan stnde. kisi de Karanlk Kralie tarafndan takdis edildi. Ayaa kalk, Sor valye ve onlar zerine giy." Steel rahibeye nce aknlk, sonra aydnlanan bir neeyle bakt. Rahibe, o gizli glmsemesini taknarak arkasn dnd ve onu terk etti. Kara perdeleri aralad ve mabedin en i kesimlerine doru geri kayboldu. Delikanllk yalarnda olan iki olan, mabedin n kaplarndan ieri girdi. u andan itibaren, gen olan yama, daha yal olan ise yaveri olacakt. Sessizce, sayg iinde durup valyeye zrhn giymesine yardm etmeyi beklediler. ki ocuk da Steel'e hayranlkla ve gpta ile bakyordu. Gelecekteki kendi tayinlerini dndkleri, onu Steel'de somutlam bir ekilde grdklerine hi phe yoktu. Titreyen, ayakta zor duran Steel, sunaa doru saygyla yaklat. Sa eli, lm zambayla sslenmi kara gs zrhnn zerindeydi. Sol eli ise boynundaki ziynetin zerine gitti. Gzleri kapand. Gzkapaklarnn altnda yalar yanmaktayd. Hiddet iinde, bir kez daha ziyneti boynundan koparp atmaya davrand. Fakat eli zerinden kayverdi, gevek bir ekilde sunan zerine dt.

Borazan sesi iki kez daha duyuldu. Frtna Kalesi'nin avlusunda Lord Ariakan, kara valye yaman, babasnn klcyla gerek bir valye yapmak iin bekliyordu. Zambak valyesi Steel Uth Matar Brightblade, Ta valyesi Sturm Brightblade'in ve Ejderha Yceefendisi Kitiara'nn olu. Kurukafams srtl miferi yerinden kaldran Steel, onu kafasna takt. Sonra sunan nnde diz kerek kraliesi Tak-hisis'e minnettar bir dua etti. Gururla ayaa kalkarak ellerini uzatt ve yaverine kara, parlak zrh gsne takmas iin iaret etti. II Her zaman iin oul, o en eski hikyelerde, doal dn iinde kannn kaynay, tlsml kii, kahraman olmas hi umulmayan kii, tac ele geirir ve hazineyi ve prensesi de. Aniden, gizlenmi kutucuklardan kar en umulmayan, oul korur ve ykselir kasvetli gece boyunca kalbini gizledikten sonra ve maskesiz an iinde, hazine ve mcevherat iinde, an silip sprr hikyeler balamadan nce, tevik edici kalp at

buz ve hayallerle yetinirken, dnya bir lkeyken aynalar ve kardelerden meydana gelen, ve krk bir uyum gnlerin uzun ak iinde. te bunlar gibi kardelerdir iirin bahsettikleri grntlerle beceriklidirler kllar yerine donuk gizli olan, bililerinin glgeleri iinde. Ama her ortaya kan iin yaralar ve belirsizlik bir kenara, 13

uzlaan her k iin brtlenlerle, ejderhayla ve bycyle bir baka sonsuza dek unutulmu, teslim olmu ve evlenmi kardelerin lisanyla, akrabal iinde kaybolmu olanlar klcn ve parann, ruhun eski palendromunda bunun gibi kardelerdir ozanlarn haklarnda arklar dzd o akn cesaretleri ve sudaki teselli brtlenin iindeki kimse iin ve baarsz bir miras, ite bunlar iin mrekkepler tkenir ite bunlar iin

melekler iner gkten. 104

You might also like