Erdem Katırcıoğlu - Bir Satanistin Anıları

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 298

BR SATANSTN ANILARI ERDEM KATIRCIOLU Yayn Haklan Erdem Katrcolu / 2000 E Yaylan/Ekim 2000 Kapak Dzeni Nejat nl Kapak

k Filmi ve Grafik Ebru Grafik Bask zener Matbaas Cilt Step Ajans Birinci Bask: Ekim 2000 kinci Bask: Kasm 2000 nc Bask: Mays 2002 Drdnc Bask: ubat 2003 Beinci Bask: Ekim 2003 ISBN: 975-390-165-8

BR SATANISTIN ANILARI

NSZ

Ve Tanr insan kendi suretinde yaratt, onu Tanr'nn suretinde yaratt; onlar erkek ve dii olarak yaratt. (Kitab Mukaddes: Tekvin 1:27) Tanr yaratt bu ifti Aden'de bir baheye koydu. Onlar bahedeki her aacn meyvasn yiyecekler, ancak bahenin ortasndaki bir aacn meyvasna el srmeyecekler, ondan yemeyeceklerdi. nk Tanr , o aacn meyvasndan yedikleri zaman leceklerini sylemiti onlara. Ama ylan suretindeki eytan kadna dedi: Katiyen lmezsiniz; nk Tanr bilir ki, ondan yediiniz gn, o vakit gzleriniz alacak, ve iyiyi ve kty bilerek Tanr gibi olacaksnz. (Kitab Mukaddes: Tekvin 3:4-5) Kadn, ylan suretindeki eytan'a uydu. Bu yasak aacn meyvasn yedi ve kocasna da yedirdi. Bu yasak aa, iyilii ve ktl bilme aacyd. Kadn da kocas da artk iyilii ve ktl bilme yeteneini kazanmlard. eytan, Tanr'nn insan iin ngrd plan bozmutu... Kitab Mukaddes: Tekvin 3'deki u satrlara bakn: Ve RAB Tanr dedi: te, adam iyiyi ve kty bilmekte bizden biri gibi oldu; ve imdi elini uzatmasn ve hayat aacndan almasn, ve yemesin ve ebediyen yaamasn diye. Bylece RAB Tanr onu Aden bahesinden, kendisinin iinden alnd topra ilemek iin kard. Ve adam kovdu. Bu szlerden u kyor: yilik ve ktl bilmi olmak, Tanr'nn benzerliinde olmak demektir. Demek ki insan hem iyilii hem de ktl bilecek ve ikisi arasnda zgr iradesiyle bir seim yapacakt r. yilii seen Tann'dan yana, ktl seen ise eytan'dan yana bir tavr koymu olacakt r. te ilk gnahn, Tanr'ya isyan gnahnn ksaca yks budur... Grld gibi eytan ve nsan ilk gnah birlikte ilemilerdir. eytan aldatarak, insan aldanarak.... Ve bu ibirlii o gnden bugne kadar devam etmitir ve de insan var olduka da devam edecee benzemektedir. nsan sormadan edemiyor... eytan, sonunun Cehennem olacan bildii halde, kendinden binlerce kez daha gl olan Tanr'ya, kendisini de ya7

ratan ve o Yce Varla niin isyan etti ve hangi mantkla bu mitsiz isyann inatla srdryor? Daha da ilginci, eytan'n yolunda gidenler (Satanistler) neyin peinde?.. Bu kitab yazmadan nce, yazp yazmamak konusunda ok dndm... Yazmaya baladktan sonra da birka kez yazmaktan vazgemeyi dndm. Yazdktan sonra da, acaba yazdklanm yakp yok etsem mi, diye dndm... Sonunda yaymlanmasnn iyi olacan dndm... Evet, insan iyiyi bildii gibi kty de bilmeli... Bu kitapta, okuyucuya son yllarda gndeme gelen bir akm, Sataniz-mi tarafsz bir yaklamla anlatmaya altm. Satanizmi, Satanistlerin bak asndan yazdm. nk sulu bile olsalar, onlann da savunma hakk vardr; hem bu dnyada, hem de br dnyada... Kitapta, Satanistlerin grleri tmyle eytan ncili'ndeki yazlardan ve bu kitabn ruhundan esinlenerek yazlmtr. Ben onlarn dnce ve tezlerine ne kendimden bir ey kattm ne de arpttm. Olduu gibi yazdm. eytan ncili'nden aynen yaptm alntlar kitapta italik harflerle yazlmtr. Bunun dndaki Satanist fikirler, daha iyi anlalsn diye tarafmdan yaz dilinden konuma diline evrilerek, yer yer serbest eviri eklinde aktarlm; ama bu ksmlar italik olarak kitapta belirtilmemitir. Ama okuyucu, Satanistlerin tm grlerinin eytan ncili'nden alndndan veya o kitabn ruhuna uygun olduundan kuku duymamaldr. nk drst bir yaklamla yazdm bu kitab. Amacm ne o insanlar savunmak ne de onlan haksz sulamalarla yerden yere vurmakt... Kitabm daha ilgin hale getirmek iin birtakm abartmalar yapmaktan da zenle kandm. Mezarlklarda dolaan sapklar, kan ienler, kk ocuklar kurban edenler, adam ldrenler... Yok kedi paralayanlar, yok odasnn tavanna kanl cier asanlar... Bir- ok insan Satanistlerin byle davranlar iinde olduunu, inanlarnn gerei olarak bu gibi eyler yapmalan gerektiini dnyor... Hayr, yanl dnyorlar; nk Satanizm bu davramlar zendirmiyor... Bu gibi davranlar olsa olsa baz fanatik Satanistlerin marjinal davranlar... Bu bakmdan, salt okuyucunun houna gider dncesiyle, bylesi marjinal davranlara kitabmda deinmek gereini bile duymadm. Ben yalnzca gerei yazdm. Ve de szlerimi sa'nn u szleriyle balyorum: "Gerei bilin, gerek sizi zgr klacak."
Erdem Katrcolu Bursa, 26 Eyll 2000

BR SATANSTN ANILARI Erdem Katrcolu

Yl 1996. ubat aynn sonlar. Saat 13.00 sulannda Beyolu'nun stikll Caddesi'nde tezghm atm. Tezgh dedimse yle aman aman bir ey deil. Yere yaylm iki metre karelik bir naylon ve zerinde yz kadar korsan kitap. Hava souk; ama myorum. Montum olduka scak tutuyor. Ayaklarmda ise tabanlar keeli, muflonlu botlar var; yn orap da giyince ayaklar m da myor. Korsan kitap satma iini iki aydr yapyorum. Fazla kazanmyorum. Bu iten kazandm para kaldm pansiyonun kiras ve gnlk harcamalarma kl k lna yetiyor. Caddenin bir sokakla birletii yerde kurdum tezghm. Bylece hem gelen geene engel olmuyorum, hem de dkkn sahiplerini rahatsz etmiyorum. Yoksa dkkn sahipleri hemen telefon ap belediye zabtasn zerime salarlar. Yanmdaki yaknmdaki dkkn sahipleriyle aram iyi. Hatta bir keresinde belediye zabtalarna yakalandmda bana arka ktlar. "Zavall ne yapsn; birka kuru kazanp onunla okumaya alyor. Ailesi para gnderemiyor diyerek zabtalar yumuattlar. O gnden sonra zabtalar bana gz yumar oldular.

Korsan kitap satmak kukusuz drst bir davran deil. yle veya byle bir eit hrszlk, sahtekrlk. Bylesine kt bir i yaptm iin vicdanm rahat deil. Bir yandan da devleti suluyorum. Yetkililer sanki drst alanlar cezalandrmak, eri yollardan para kazananlar dllendirmek ister gibi bir davran iinde. Korsanlar meydan bo bulmular istedikleri kitab basp satyorlar. Ne telif hakk veriyorlar, ne kapak kompozisyonu paras, ne dizgi paras, ne kira, ne vergi, ne de reklam gideri... Tek yaptklar hangi kitap ok satyorsa onu bas bas sat. Dier taraftan drst i yapmak isteyen kitaplarn, yaynevlerinin zerine ise devlet bindike biniyor. Hi deilse kitaptan KDV'yi kaldrp kitaplar biraz olsun rahatlatmay bile dnmyor. Bir yl kadar nce Bursa'da yal bir kitapnn yannda be ay kadar almtm. Korsan kitabn drst kitaplar iin nasl bir bel olduunu yakndan grp anlamak frsatm olmutu. Adamcaz yzde yirmibe, yzde otuz Iskontoyla ald kitaplar korsanlarla biraz olsun rekabet edebilmek iin ayn indirimle, kr etmeden mteriye satt halde mteriler ondan yava yava ayan kesmeye balamt. nk ayn kitaplar korsanlar yzde elli, yzde altm indirimle satmaktayd. Bu durumda mteri, bizim drst yal kitapy, kendisini aldatan biri olarak gryordu. Ald ucuz kitabn korsan bask olduunu mteriye anlatamyordunuz; daha dorusu mteri anlamak istemiyordu. O, cebinden kan paraya bakyordu. Onun bak asndan, ucuza satan korsan drst; pahal satmak zorunda olan drst kitap ise dolandrcyd. Ksaca, pek ok eyde olduu gibi kitap iinde de deerler ters yz olmutu. Bana kalrsa buna neden olan da, grevini tam yapmayan veya yapamayan devlet idi. te ben bu duygularla korsan kitap satyordum. lkeyi dzeltecek bir enayi ben mi kaldm diye kendimi vicdanmda aklamaya alarak... Tezghm aal bir saat kadar olmu, ama henz bir tek kitap satabilmitim. Birok insan kitaplara bakyor, kartryor; sonra da 10

yryp gidiyordu. Bir ara kitaplara bakanlar arasnda onu grdm, kitaplara deil bana bakyordu. Birbirimize glmsedik, balarmzla ve bak larmzla selmlatk. ok gzel bir kzd. 1.65 boylarndayd. Bacaklarna smsk yapm olan siyah deri pantolon, bacaklarnn ve kalasnn gzel yapsn gzler nne seriyordu. Siyah deri montunun nn iliklememiti. Montunun altndan grnen tirt de siyaht. Batan ayaa siyahlar iindeydi. Salar da simsiyaht gzleri de; yalnzca teni siyah deildi. Beyaza daha yakn buday tenliydi. Giysi ve taklar arasnda siyah olmayan tek bir ey vard: o da boynundaki gm ha. Tezgahn bandaki kuru kalabalk uzaklanca konumaya baladk. Konumalarmz kitaplar zerinde geyik muhabbeti eklinde oluyordu. Konuyu deitirmek iin boynundaki ha iaret ederek: "Hristiyan msnz?" diye sordum. Birden somurttu. "Hayr deilim. Bu Hristiyanlarn takt ha deil. Dikkatle bakarsanz anlarsmz." Ha eliyle yukar kaldrd ve iyice bakmam iin ban hafife arkaya att. Yaklap baktm. Nefesini yzmde hissediyor, srd parfm daha yakndan kokluyordum. "Fark grdnz m?" Han ularnda kuru kafa kabartmalar vard ve haa bir ylan sar lmt. "Bu han fark ne? Yani siz Hristiyan deil misiniz?" "Hayr, deilim. Mslman da deilim, Yahudi de deilim. Deilim de deilim." stme dertmi gibi, "Peki hangi dindensiniz; yoksa ateist misiniz?" diye samaladm. "Size ne?" diye serte cevap verdi. "zr dilerim." , Bir sre sustuk. Sonra havay yumuatmak istercesine tatl bir 11

sesle, "Bizim inancmzda olanlarn simgelerinden biridir bu ha" dedi. Sonra srtn dnp montunun arkasndaki ekli gsterdi. "Bu ekil de bizim amblemimiz. Anladnz m imdi?" Ne hatan ne de srtndaki ekilden hibir ey anlamamtm. Soran gzlerle bakmaya devam ettiimi grnce, "Bakn, sizinle bir anlama yapalm" dedi. "imdi gitmek zorundaym. Birka gn sonra sizi tekrar burada bulursam, soracam. nandm dinin ne olduunu bana syleyebilirseniz, size bir armaan vereceim. Bilemezseniz, siz bana bir kitap armaan edersiniz. Anlatk m?" "Anlatk." Tekrar srtn dnerek montunun arkasndaki ekli iyice grmemi salad. Srtndaki ekle dikkatle baktm. Be keli bir yldz ve yldzn her ke ularnda deiik bir alfabenin harflerine benzeyen garip birer ekil.

Akam erkenden pansiyona dndm. Aslnda kaldm yere pansiyon denemezdi ya, alkanlk ite. Beyolu'nun ara sokaklardan birinde katl bir evin st katnda bycek bir odada kalyorum. Kat oda, bir salon. Sahibi Severyus isminde yal bir Sryani. Kendisine Severyus Baba diyorum. Yetmi yalarnda, ortaya yakn ksa boylu, tknaz bir adam. Bembeyaz salar, kaim caml gzlkleriyle babacan grnl biri. ok grm geirmi bir hali var; ok da bilgili olduuna eminim. nk konutuumuz her konuda syleyecek birka tutarl sz oluyor. Odas da ktphane gibi. Raflar dolusu Trke, ngilizce, Franszca ve Sryanice kitaplar var. Gece yarlarna kadar okuyup durur. Kaldm oday be ay nce iki arkadamla beraber pansiyon olarak olduka ucuz bir fiyatla Severyus Baba'dan kiralamtk. ki ay kadar nce arkadalarm pansiyondan ayrld. Bunun zerine Severyus Baba ile grtm. arkada ortak dediimiz kiray benim tek bama dememin zor olacan, yanma birka arkada bulmaya alacam, bulamazsam yaknda benim de pansiyondan ayr lacam syledim. "Bo ver, bakalarn arama" dedi. "Tek kiilik de. Burada baba oul gibi kalrz." Bylece koca odada ok ucuz bir kira deyerek tek bama kalmaya baladm. Arkadalarm gidince onlarn yatt somyalar odadan kardm; ieriyi tek kii iin olduka ho bir havaya soktum. imdi odada bir karyola, bir masa, iskemle ve yerde de eski bir kilim kalmt. Bunlarn hepsi ev sahibine aitti. Benim kendimin olan bir elektrik sobamla bir de bavulum vard. Ders kitaplarm genellikle masamn zerinde brakrdm. Birka paradan ibaret elbiselerim duvardaki gmme dolapta olurdu. Sat13

mak iin gtrp getirdiim korsan kitaplarn yeri de karyolamn altyd. Ortalkta gzmn nnde durmalar houma gitmiyordu. O gece her gnknden daha erken yataa girdim. Bu kadar erken yatmak pek adetim deildi; ama bu gece erkenden yatmak gelmiti iimden. Severyus Baba daha gelmemiti. Arada byle ge gelirdi. Ge kald akamlar biraz kafay bulmu olarak gelir ve doruca odasna girip yatard. Bu gn de anlalan kafay ekme gnlerinden biriydi. Dier gnler bazen birlikte oturma odasnda ge saatlere kadar televizyon seyreder, ara sra da satran oynardk; ama o ok kez odasna kapanr ge saatlere kadar kitap okurdu. Onun odasna kapanp kitaplarna dald geceler ben de yatama ekilip uykum gelinceye kadar kitap okurdum. Bu alkanl ondan edinmitim. Bouna, "zm zme bakarak kararr" dememiler. Bazen odada onsuz oturup televizyon seyrettiim oluyordu. nk oda onun olmasna ve o odada hibir hakkm olmamasna ramen oturma odasnn kapsn her zaman ak tutuyor, ben de oraya kendi odam gibi girip kyordum. Ancak ktphaneye evirdii yatak odasna beni pek sokmuyordu ve evde olmad zamanlar oras her zaman kilitli oluyordu. Masamn zerindeki masa lambasn yakp yattm yerde uykum gelinceye kadar kitap okumaya karar verdim. Ama bir trl kafam okuduum kitap zerinde toplayamyordum. Kitab masamn zerine braktm. I sndrp uyumaya altm. Bir trl uyku tutmuyordu. Bugn konutuum kz dnmeye baladm. Bu kza bir hafta kadar nce rastlamtm. Akam yemei iin bir lokantada idim. Btn masalar doluydu. Yemee henz balamtm ki, oturduum masadaki birka kii kalkt ve masada tek kaldm. Garson masay temizleyip servise hazrlarken bulunduum masaya be gen gelip oturdu. kz, iki erkek. Kzlardan biri bugn konutuum siyahl kzd. O gn lokantada masamda oturan arkadalar da onun gibi siyahlar giyinmilerdi. Yemek boyunca o 14

genlerle sohbet etmitim. Bu arada Beyolu'nun ara sokaklarndan birinde, yal bir adamn yannda pansiyoner olarak kaldm sylemitim. Kaldm yerle ilgilenmilerdi. Garsoniyer olarak kullanabilecekleri bir yer bulmakta zorlandklarn konumalarndan anlam, fakat bu konuda onlara soru sormamtm. ki erkekten uzun boylusu, kaldm pansiyona baka kiraclar da alnp alnmayacan sormutu. Ben de Severyus Baba'nn baka birini istemediini sylemitim. Sz arasnda kzlardan biri, "Bizi de odalarndan birine alsa ya moruk" demiti. ''Hayat renklenir." Kafam taktm bugnk siyahl kz ite o gruptand. O gn masamda oturan kzn en gzeli ve en havalsyd. Bugn yalnz gelmiti. Baklarndan, tavrlarndan bana yaklamak istediini hissetmitim. Belki de hislerimde yanlyorum. Benimkisi belki de bir kuruntu, bir istek...

15

Ertesi sabah biraz ge uyandm. Severyus Baba benden nce kalkm, kahvalty hazrlamt. Kim nce kalkarsa ay o yapyor, kahvalty hazrlyor ve birlikte kahvalt yapyorduk. Kahvaltlklar da ortak alyorduk. Bazen ben zeytin, yumurta filan alrsam; o da peynir, reel alyordu. Aramzda sen az aldn, ben ok aldm sorunlar yaanmyordu. Gerekten baba oul gibiydik. Yemekleri salondaki masada yerdik. Soba da salondayd. Kahvalt srasmda kelerinde garip iaretler olan be keli yldzn ne anlama geldiini sordum. "Bildiimiz yldz deil mi?" dedi. "Trk bayramda da be keli yldz yok mu?" "Hayr, bu ylesi deil. Bir inanc simgeliyormu. Bu inanta olanlar siyahlar giyiyorlar. Bazlarnn giysilerinde var bu yldz." Severyus Baba'nm yz ifadesi birden deiti. Sanki birden neesi kamt. "Bana kt kalem getir" dedi. Kahvalt masasndan kalktm; gidip odamdan kt kalem getirdim. Kdn zerine byke be keli bir yldz izdi. Yldzn iki ucu k dn stne doru, iki ucu kdn yanlarna doru, beinci ucu ise k dn altna doruydu. Yldzn stteki iki ucunun ilerine birer boynuz resmi izdi. Yandaki ularn ilerine iki uzunca hayvan kula resmi yapt. Alttaki uca bir sakal ve ortadaki bolua iki gz resmi yapnca, ortaya boynuzlu sakall bir hayvan kafas resmi kmt. Severyus Baba resmi bana uzatarak, "Resim neye benzedi?" diye sordu. Hi dnmeden, "Keiye" diye cevap verdim. 16

"Bildin. Bu bir kei kafas. Kei eytan temsil ediyor. Sorduun iaret, eytan'a tapanlarn iareti." ardm. eytana tapanlar olduunu iitmitim; fakat bu konuda hibir tutarl bilgim yoktu. Severyus Baba, eytan'a tapanlarn son derece iren olduklarn, her trl ktl vicdanlar szlamadan yaptn syledi. Ona siyahl kzdan sz etmedim. Etseydim, kzn houma gittiini, onunla arkada olmaya can attm syleseydim; kim bilir ne tler verir, uzun uzun kafam tlerdi. Bunu dndmden konuyu fazla uzatmadm. Kahvalt dan sonra Severyus Baba'nn sylediklerini dndm, kafamda tarttm. Onun eytan'a tapanlar hakknda syledikleri beni fazla etkilememiti. Ben dindar deilim. evremin tm etkilerine ramen. Tanr konusuna kukulu yaklaan biriyim. Sanrm kendime bile itiraf etmeye cesaret edemediim kadaryla ben bir ateistim. Benim iin Tanr da. eytan da insan kafasnn rn. Bu yzden eytan'a tapanlar fantezi peinde koan ateistler olarak grmek eilimindeyim. Hatta imdi onlan merak bile ettiimi syleyebilirim.

17

Gnler geiyor siyahl kz grnmyordu. Onunla arkada olmak midimi yava yava kaybetmeye balamtm. Kendime de kzyordum. nsan iki kez grd birine bylesine kafay takar m? Bir gn akama doru hi beklemediim bir anda kz kageldi. Bu kez biraz daha deiik giyinmiti. Uzun siyah bir entari ve entaride, yrrken bacaklannm gzelliini gzler nne seren uzun bir yrtma. Selmlatk. Yznde tatl bir glmseme, gzlerimin iine bakarak, iveli bir sesle, "aretimizin srrn zdn m?" diye sordu. "zdm. eytana tapanlarn simgesi o yldz. Be keli yldzn iki kesi keinin boynuzlarn, ikisi kulaklarn, biri de sakaln temsil ediyor. Kei de eytan." Kz tatl bir kahkaha att. "O halde armaan hak ettin." antasn kantrd. Bir sakz bulup bana uzatt. "te armaann. oban armaan am sakz." Sakz yle tatl ve sevimli bir uzat vard ki, kymetli bir ey alr gibi sakz sevinle aldm. Bir sre dereden tepeden konutuk. Bu arada mterilerle de konuuyordum. Tezghn banda duran birka mteri gittikten sonra, "Artk tanabiliriz" dedim. "smim Ekrem. Senin?" "Benim de Pitis." "Pitis mi? Hi byle bir isim duymadm. Ne demek Pitis?" "Pitis, Pan'n sevgilisidir." akn akn baktm grnce anlatmaya balad: "Yunan mitolojisinde Pan, srlerin ve obanlarn tanrsdr. 18

Pan, kei ayakl ve kei kuyrukludur; alnnda iki boynuz vardr. enesinde de kei sakal. Yani yar insan, yan kei eklinde. Dalarda, krlarda, ormanlarda yaard ve flt alard. "Gzel peri kz Pitis, Pan'a ak oldu. Kuzey'in souk rzgr Bora da Pitis'i seviyordu. Pitis'in Pan'a ak olmas Bora'y korkun bir fkeye drd. Kskanlktan kuduruyordu. Pitis'e saldrp onu dve dve ldrd; sonra yksek bir uurumdan kayalklarn zerine att. Toprak, Pitis'e acd. Onun cansz vcudunu am. aacna evirdi." "Demek onun iin bana amsakz armaan ettin?" "Evet, kendimden bir ey vermi gibi oldum, deil mi?" derken gzlerimin iine bakarak anlaml bir ekilde glmsyordu. "Fakat senin sonun mitolojideki gibi olmayacak. Sen hayattasn, Bora da tarihin karanlklarnda yok oldu." Ona bakarsan artk Pan da yok." Frsat karmadm ta gediine koydum. "Eer tipim deilsin, demeyeceksen ben Pan'la talibim." Bir kahkaha att. "Hey, ok hzlsn!" Bu arada iki mteri konumalarmza kulak kabartyordu. Onlara biraz terse bakm olacam ki oradan uzaklatlar. Byle flrt n konumalar iin yer hi de uygun deildi. O da bunu anlam olacak ki, "Seni lafa tutmayaym; iine engel oluyorum" dedi. "im senden nemli deil." Gld. Yzme anlaml anlaml bakt. Baklarndan cesaret alarak, "Seni yemee davet edebilir miyim?" dedim. "Olabilir. Telefon numaran ver. Ben seni ararm." Telefonum yoktu. Severyus Baba'nn telefon numarasn verdim.

19

Gnlerdir Pitis'den telefon bekliyordum. Her akam i dn Severyus Baba'ya ilk szm, "Beni telefonla arayan oldu mu?" demek oluyordu. Severyus Baba'dan, "Hayr cevabn alnca btn neem kayordu. Kafam o kza iyice takmtm. Yoksa ak mydm? Byle bir iki grte ak olunur muydu! Belki de ben psevdi denilen salaklardan biriydim. Sk sk salondaki boy aynasnn nnde kendime eitli pozlar verip dumyordum. Daha yakkl grnmek iin kendime yeni giysiler almtm. Sk sk kyafet deitiriyor, gze daha ho grnecek bir hava yakalamaya alyordum. Salarm Pitis'in arkadalar gibi olmasa da beni daha haval gsterecek ekilde uzatmaya, favori ve byk brakmaya karar vermitim. Bir yetmi be boyunda, sportmen grnl bir gencim. Kydeki tarla ileri ve dzenli yaptm jimnastik hareketleri kaslarm olduka gelitirmi, gzel bir vcut yapm olmutu. Koyu kestane sal, buday tenli, biimli yz hatlar olan biriyim. Ksacas olduka yakkl saylabilirim. Pitis'le konumamzn zerinden bir haftadan fazla gemi, ondan bir haber kmamt. Artk Severyus Baba'ya, "Bana telefon var m?" demeye utanr olmutum. Pitis'ten neredeyse tamamen midimi kesmek zereydim ki, bir gece ge vakit kapmn alnmasyla uyandm. Kapy alan Severyus Baba'yd. "Seni bir kz aryor" dedi. Heyecanla yatamdan frlayp Severyus Baba'nn odasndaki telefona kotum.
20

Telefonda Pitis'in tatl sesi, "Seni gecenin bu saatinde rahatsz ettiim iin zr dilerim" diyordu. "Sanrm Severyus Baba kzmtr. Adam uykusundan uyandrm olabilirim." "Olsun. Severyus Baba anlayldr." Bu arada Severyus Baba, telefonda rahat konuabilmem iin odadan kmt. "Ekrem, benimle arkada olmay istiyorsun, deil mi?" "Ne kadar istediimi biliyorsun." "Bilmiyordum. imdi renmi oldum." Bunlar sylerken dilindeki hafif pelteklik dikkatimi ekmiti. "Sarho musun?" diye sordum. Bir kahkaha att. Bu arada telefondan mzik sesleri geliyor; mzik seslerine konuma, glme sesleri de katlyordu. "Ben senin gibi erkenden kular gibi kafay vurup yatmyorum. Karanl ve karanlktaki yaam seviyorum ben." "Yani imdi orada karanlkta msn?" "Hayr. Buras karanlk deil. Dars karanlk. Biz karanl aydnlattk. Gece bizler iin ok gzel?" "Neredesin?" "Mantus Bar'daym. Grubumuzla beraberim. stersen sen de gel, bize katl. Yalnz burada st iilmiyor. Bunu bilerek gelmelisin." "Kimse bara st imeye gitmez." Bir sre Pitis'e ne diyeceime karar veremedim. Sonra kendimi toplayp, kararl bir sesle, "Hemen giyinip geliyorum" dedim. "Bekliyorum. Yalnz hazrlkl gel. Yanna bolca para al." Cevabm beklemeden telefonu kapatt. Saate baktm: gece yarsn henz geiyordu. Odama gidip acele acele giyindim. Odamdan karken salonda Severyus Baba'yla karlatm. "Gecenin bu saatinde, acele acele nereye gidiyorsun?" diyerek nme kt. 21

Sana ne der gibi, "Bir kz arkadamla bulumaya gidiyorum" diye serte karlk verdim. Bunun zerine Severyus Baba nmden ekildi. "Gensin, istediin yere gidersin, sana kimse kar maz. Ama unu bil ki, baz yerler tekin deildir." Belki Severyus Baba daha konuacakt; fakat ben onu daha fazla dinlemedim ve kapy ekip kt m.

Mantus Bar kaldm eve olduka yaknd. Bara doru yrrken olduka heyecanlydm. Bann kapsnda heyecanm iyice artmt. imdiye kadar bar, disko gibi yerlere admm atmamtm. Bir kzla da ilk bulumam olacakt. Bu da heyecanm artryordu. Yalnz bu mu? Pitis'in bulumak iin gecenin ge saatini ve buluma yeri olarak da bir bar semesi... Kapda duran, bann elemanlanndan olduu belli, iriyar biri, beni pek gz tutmam olacak ki, ters ters bakt. "Yalnz msn? Kz arkadan yok mu?" "Arkadalanm ierde, beni bekliyorlar." Adam fazla stelemedi. eri girdim. erisi tam bir curcunayd. Sahnede, siyahlar giyinmi, uzun sal hipi klkl be gen hoplayp zplayarak szm ona mzik yapyordu. Hoparlrlerden gelen ses kulaklar sar edecek kadar yksekti. Sahnenin klar devaml renk deitiriyordu; barn salon ksm ise lo denecek kadar karanlkt. Barn orta yerinde kzl erkekli onbe, yirmi kadar gen lgnca dans etmekte, daha dorusu tepinip durmaktayd. Dans edenlerin arasnda gzlerimle Pitis'i aradm. Arkadalan dans ediyordu; fakat Pitis aralarnda yoktu. Masalarda oturanlara bakmaya baladm. Az sonra tek basma oturmakta olan Pitis'i bulmutum. Pitis'in yanna gidince elini skmak zere elimi uzattm. Ama o uzattm elimi skmad. Sanlp iki yanamdan pt. Bylesine scak bir karlanm- ummadmdan arm, biraz da sklmtm. Ne diyeceimi bilemiyordum. Bardaki korkun grlt arasnda g duyulur bir sesle, "Herkes dans ediyor, sen niye etmiyorsun?" dedim.
23

"Ben seni bekliyordum" diye gld. "Sen gelmeden kendimi yorup sana madara olmak istemedim. Birlikte dans ederiz." Bu sz zerine bamdan aa kaynar sular dklm gibi oldu. Ky dnlerinde ara sra oynadm, halay ektiim olurdu; ama bu eit danslar deil yapmak, bu danslarn yapldn bile ancak televizyonlarda grmtm. Bu ortam da, bu eit danslar dabana yabancyd. Utanga bir tavria, "Ben dans etmeyi bilmem" dedim. "renirsin. Kimse bir eyi anasnn karnnda renmiyor." Yanndaki iskemleye otumam iaret etti. "Biraz i, kafay bulunca piste frlarsn." Masaya Pitis'in yanma oturdum. Masada birka tabak meze trnden yiyeceklerle iki tabak kuruyemi vard. Mezelerden yenilmi, tabaklar yar lanmt. Pistte dans etmekte olan Pitis'in arkadalar nn iki bardaklar masada duruyordu. Pitis, "Ne iersin?" diye sordu. "Garsonu ar, bir eyler smarla." "Ben bira ieceim. Sen?" "Samalama. nsan byle yerde bira m ier? Hem bugn bizim zel gnmz." "zel gn m?" "Evet, Ekinoks Gn. Biz Satanistler yirmi bir martta ekinoksu kutlar z." "Yani Nevruz Bayramn m?" Yirmi bir martta Nevruz bayram kutlanr." Biz konuurken garson gelip tepemize dikilmiti. Pitis'in sitemini gz nne alarak bira smarlamaktan vazgetim. arap syledim. Pitis kalarn att. "Sen de amma hdkmn. arap msn? arap meyhanede, gazinoda iilir." Sonra bana sormadan garsona viski syledi. 24

Garson ikileri getirmek zere yanmzdan ayrlnca Pitis yaptklar kutlama hakknda bilgi vemeye balad. ''Bizim kutlamamzn Nevruzla pek ilgisi yok. Biz Satanistler her yl iki ekinoks kutlarz. Ekinokslarda gn ve gece ayn uzunluktadr. lkbahar ekinoksu yirmi bir martta, sonbahar ekinoksu da yirmi bir eylldedir." kiler geldi. imdiye kadar hi viski imemitim. Viskinin ne tad, ne de kokusu hi houma gitmedi. Boazm yakmt, tahtakurusuna benzer bir de kokusu vard. Bir sre sonra Pitis'in arkadalar dans brakp masamza geldiler. Pitis beni onlara tantt. Aslnda birbirimizi tanyor, fakat isimlerimizi bilmiyorduk. Pitis'in arkadalan hafta kadar nce lokantada grdm genlerdi. Uzun boylu gencin ismi Faruk'tu. Bir doksana yakn boylu, atletik yapl, olduka kasl, esmer bir genti. Salar omuzlarna kadar uzun, kulaklar kpeliydi. Ksa kollu, siyah bir tirt giymiti. Her iki kolunda da garip dvmeler vard. Dier gencin ismi Tamer'di. Bir yetmi boylarnda, zayf, solgun yzl biriydi. Salarn kaztm, enesinde ksa bir kei sakal brakmt. Yorgun ve hasta bir grn vard. Dans etmekten soluk solua kalmt. Kendini atarcas na iskemlelerden birine oturdu. Kzlardan sarn ve uzun boylu olannn ismi Selda, ksa boylu tknaz olann ismi Ferhan idi. Ferhan olduka esmerdi. Hep birlikte oturup sohbet etmeye baladk. Sohbet ilerledike kafalarmz da dumanlanyordu. Garson bir iki servisi daha yapm , masamza baz yiyecekler getirmiti. Sahnedeki lgn mzik yerini daha yumuak bir mzie braktnda Pitis kolumu tuttu. "Haydi dansa kalkyoruz." "Ben gerekten dans bilmem. zr dilerim." "Ben sana retirim." Gld. "Birbirimize sarlr pistte dolarz. Dans yarmasna girmiyoruz.'" 25

aresiz kalktm. Gerekten de Pitis'in dedii gibi yaptk. Bakalar ne yapyorsa ben de acemi de olsam onlar gibi yapmaya alyordum. Kimsenin kimseye bakt yoktu. Dans pisti iyice kalabalkt. Faruk, Selda ile dans ediyordu. Tamer'le Ferhan dansa kalkmamlard. Dansa baladmzda tangoda olduu gibi, bir elim Pitis'in belinde, dier elimle de hafife Pitis'in elini tutar pozisyondaydm. Ne var ki, dakikalar getike pozisyonumuz da deiiyordu. Bir sre sonra o kollarn boynuma dolam, ben de onun beline sarlm, pistte dans ediyor, daha domsu ar ar dolayorduk. Yan gzle dier iftlere bakyordum; onlar da aa yukar bizim durumuzdayd. Hatta daha ileri gidip dudak dudaa penler vard. Onlardan cesaret alarak ben de gittike ileri gidiyordum. Pitis de benden aa kalmyor, bir kedi gibi bana sokulduka sokuluyordu. Bir kadn bedenine bu ilk sarlmd. yice heyecanlanmtm. Pitis sutyen takmamt. Dipdiri gslerini gsme bastryordu. Tirt belini akta brakacak kadar ksayd. Ellerimle tirtnn rtmedii plak tenini okuyordum. Dar, mein pantolon giymiti. Dar, mein pantolonlarn ne kadar tahrik edici olduunu o gece anladm. Mein vcuda yapnca, bir giysi gibi deil bedenin derisi gibi bir his veriyordu insana. Bacak ve kalalara dokunduunuzda, sanki plak bedene dokunmu gibi oluyordunuz. Bedenin doal yumuakln ve scakln hissediyordunuz. Ellerini kalalarnda gezdirip okarken Pitis'in plak bedenini okar gibi oluyordum. Bu ekilde sarma dola uzun sre dans ettik. Heyecanm arttka artyor, Pitis'e sahip olmak iin dayanlmaz bir istek duyuyordum. "Bu geceyi birlikte geireceimiz bir yere gidemez miyiz?" diye Pitis'in kulana fsldad m. "Evine gelebilirim." Bir an dndm. Severyus Baba buna izin vermezdi. Birlikte kaldm iki arkadam da bu yzden pansiyondan ayrlmlard. 26

Bir gn kz arkadalar eve gelmi, ertesi gn Severyus Baba, arkadalar bu konuda uyarmt. Hibir kz arkadamzn pansiyonuna girmesine izin vermiyordu. Onlar pansiyonu terk edince, benimle konumu, hibir nedenle evine kadn kz getirmemem konusunda benden sz almt. "Bir otele gitsek?" "Otele gelmem. Ben orospu deilim." Bu szleri syledikten sonra Pitis dans kesti; masamza dndk. Masada bir sre aramzda souk bir hava estiyse de, birka yudum ikiden sonra eski havauz bulduk. skemlelerimizi birbirine yaptrdk. Pitis gsme yasland, ben de kolumu onun beline sardm. Hem konuuyor, hem de birbirimizi okuyorduk. Pitis'in de benim gibi ehvetten yanp tututuunu hissediyordum. Faruk ve Selda da bizim gibi davranyordu. Tamer ile Ferhan ise bizlerden daha ll idiler. Barda yalnz olmadklarnn bilin-cindeydiler Belki de bizler gibi ehvete kendilerini kaptrmamlard. Saat otuza doru bardan ktk. Faruk bir taksi tuttu. ki erkek ve kz taksiye iri tk bindiler Ben de yaya olarak evin yolunu tuttum.

27

O gecenin sabah olduka ge uyandm. Saat neredeyse ondu. Ayk kafayla bardaki geceyi dndm. Pitis'le ii iyice piirmitim. Uygun bir yerim olsayd ona sahip olabilirdim. Otele gitmeyi kabul etmemiti. yi ki de etmemiti. Etseydi rezil olurdum. Brda beni kafaya alarak tm hesab bana detmilerdi. Tam kalkacamz zaman Faruk: "Kim viski iiyorsa patron odur; paray o der" demiti. Hepsi kahkahalar atarak Faruk'u onaylamlard. Bu arada benim suratm aslm olacak ki, Pitis kulama eilmi: "Seni paral, bonkr biri olarak tanttm; beni bozum etme" diye fsldamt. Sonuta belki de bir ayda ancak kazanabileceim paray garsonun getirdii tepsiye boca etmitim. Cebimde ancak bir ikembe orbas iecek kadar para kalmt. Bu durumda iyi ki bir de otel ii kmamt bama. Bunlar dndke o gece bara gittiime piman olmaya balamtm. Yoksa Pitis beni enayi yerine koymu ve bu plan arkadalaryla birlikte mi hazrlamt? Giyinip salona ktm. Kahvalt masasnda benim kahvaltm hazrd. Anlalan Severyus Baba kahvaltsn yalnz yapm, kendi artklarn masadan toplam, ama benim kahvaltm masada brakmt. Sabah temizliimi abucak yapp masaya henz oturmutum ki, Severyus Baba odasndan kt. "Gnaydn Ekrem, gece kandili nerede sndrdn?" diye glerek bana tak ld. "Mantus Bardaydm" diye somurtarak cevap verdim. Severyus Baba masada karma oturdu. "Ekrem, sana sitem ettiimi sanma. Sana oraya buraya gitme demeye zaten hakkm yok. Senin bynm ben. Beni bir byk 28

olarak kabul edip sayyorsan, baz konularda sana yardmc olabilirim." "ok merak ediyorsanz syleyeyim. Bir kz arkadamla ve onun drt arkadayla birlikte bardaydm. Elendik ite!" "Gensin, istediin gibi elen. Ben ona karmam. Yalnz anladma gre sen u eytan'a tapanlara taklyorsun. Byleyse seni uyarmak benim grevim. Ayn evde baba oul gibi kalyoruz. Seni bu konuda uyarmam gerektiini dnyorum." "eytan'a tapanlarla ilikim olduunu nereden karyorsunuz! "Geenlerde bir iaretin anlamn sormutun. Ben de sana onun eytan'a tapanlarn iareti olduunu sylemitim. Sonra gittiin bann ismi: Mantus. Mantus ne demek biliyor musun?" Ben cevap vermeyince Severyus Baba devam etti. "Etrsk dilinde eytan demektir. O bar eytan'a tapan sapklarn urak yeridir" Bu szler zerine yumuak ve zr diler bir tavrla, "Haklsnz Severyus Baba" dedim. "Merak ettiim iin o bara gittim. Bir kz tandm. O kz eytan'a tapanlarn grubundan." Bir sre konumadk. Ben kahvaltm attrmaya devam ediyordum. O da kendisine bir ay koydu. ayndan birka yudum aldktan sonra: "eytan'a tapanlar hakknda neler biliyorsun?" diye sordu. "Amerika'da eytan'a tapanlar olduunu duymutum. Ama onlar hakk nda fazla bir ey bilmiyorum." "Ama eytan'n ne olduunu biliyorsun." "Din derslerinden rendiklerim, bir de byklerimizden duyduklarmdan kafamda kalanlar..." "Nedir onlar?" "Allah eytan' ateten, melekleri nurdan yaratm. Daha sonra da Adem'i topraktan yaratm. Sonra tm meleklere Adem'e secde etmelerini sylemi. Tm melekler Allah'n bu buyruunu 29

yerine getirmiler, ama Ba Melek eytan bu buyrua kar km. 'Sen beni ateten yarattn, ama topraktan yarattn Adem'i benden stn tutuyorsun' diyerek Adem'e secde etmek istememi. Bunun zerine Allah onu melekler ordusundan karm ve onu cehennemlik yapm." "Evet, Mslmanlarn inanc aa yukar byledir. Kur'an, eytan'n Adem'e secde etmeyi reddettiini yazar; ama onun ateten, dier meleklerin nurdan yaratldn yazp yazmadn bilmiyorum. Bizim kitaplarmzda, yani Tevrat ve ncil'de de Seytan'dan pek ok yerde sz edilir. Ama neden yaratldna ilikin hibir kayt yoktur. Bizim inancmzda eytan, gurur yznden Tanr'ya kar kmtr. Dnya var olduka insanlar Tanr'ya isyan etmeye, gnaha kkrtacaktr. Kyametten sonra o ve onun yolunda gidenler sonsuz atee atlarak cezalandrlacaklardr. Biz Hristiyanlar n inanc budur." "Demek ki tm dinlerde eytan kavram var." "Her dinde yok. Semavi dinler dediimiz dinlerde var. Baz dinlerde de eytan' anmsatan baz varlklara inanlr. Baz aratrmaclar eytan kavramnn Tevrat ve ncil'e baka dinlerin etkisiyle girdiini savunurlar. Eski dinlere yle bir gz atarsak, rnein eski Msr dinine. Msr panteonunda eytan' gremeyiz. Fakat eytan gibi kt tanrlar vardr. rnein Osiris ve sis'in olu olan Seth olduka kt bir tanrdr. Ama eytan gibi mutlak ktlk ve Tanr'ya isyan temsil etmez. Ancak..." Severyus Baba'nn szn keserek, "Panteon ne demek?" diye sordum. "Eski Yunan ve Roma'da byk tapnaklara panteon denirdi. Uluslarn ve halklarn tanrlarndan oluan tanr topluluklarna da Panteon denir. Biliyorsun eski insanlar tek tanrya deil pek ok tanr olduuna inanrd. Onlara gre yzlerce tanr vard. Tek tanr kavram Yahudilikle ortaya kmtr denebilir.""
30

'"Evet, eski Yunan ve Roma'da pek ok tanrya inanldn biliyorum. Peki, onlarda eytan inanc var myd?" "Eski Yunan ve Roma'da eytan yoktu. Onlarda cehennem kavram bile yoktu. Cehennem kavramn icat eden air Virgilius'dur. Romallar bunun, o airin samalklarndan biri olduunu dnyor ve glp geiyorlard. Onlar lm tesi bir hayat beklentisinde deillerdi. Tm yaamlarn bu dnyaya endekslemilerdi. "Eski uygarlklardan olan in ve Hint inanlar nda da bizim anladmz anlamda eytan yoktu. Baz kt tanrlar vard, ama onlar da eytan' tam olarak temsil ediyor saylmazlar. rnein Hint eytan Mara ktl temsil etmez. lm tanrsdr. nsanlar elenceye, sekse, yaamaya arr. nk yaayan her can sonunda lecektir. "Bizim anladmz anlama en yakn eytan kavram eski Zerdt dininde vardr. ki tanr vardr Zerdtlkte. Hrms denilen iyilik tanrs Ahura Mazda ve ktlk tanrs Ahriman. Zerdt inancnda bu iki tanr birbirleriyle savap durur. Her iki tanrnn da ordular vardr. Hrms'n ordusundakiler phesiz iyilik askerleridir ve semavi dinlerdeki meleklere benzerler Ahriman'n ordusunun askerleri ise ktlk askerleridir ve semavi dinlerdeki cinleri andrrlar. Senin anlayacan, baz aratrmaclara gre Zerdt dinindeki iyi tanr Hrms semavi dinlere tek tanr olarak gemi, ktlk tanrs Ahriman da eytan olarak bu dinlerde yerini almtr. Hrms'n ordusundakiler melee, Ahriman'n ordusundakiler de cine dnerek semavi dinlere gemitir." "Bence bu aklamalar akla yakn. Her ey insan kafasnda tasarlanm. Tanr'y da eytan' da yaratan insan..." "Ben senin gibi dnmyorum. Tanr'ya da eytan'a da inanyorum." "Bir yerde okumutum. nsan yalandka Tanr'ya yaklar' diyordu. Yalandka insanda lm korkusunun artmas ve tutuna31

cak bir dal aramas ve bunu Tanr kavramnda aramas...." Daha fazla devam etmedim. Yal Severyus Baba'y incitecek bir pot krdmn farkna varmtm. Severyus Baba hi de klma benzemiyordu. "Sen de yalanacaksn' diye gld. "Zaman su gibi akp gidiyor. Mardin sokaklarnda yaln ayak, ba kabak koup oynadm gnler sanki dn gibi." Frsat karmadm. Hem krdm potu unutturmak, hem de konuyu deitirerek Severyus Baba'nn kendinden sz etmesini salamak iin, "Akrabalanmz hl Mardin'de mi?" diye sordum. Severyus Baba hakknda pek az ey biliyordum. Hi kendinden ve ailesinden sz etmezdi. Geleni gideni, arayan soran yoktu. "Trkiye'de hemen hemen kimsem kalmad. Tm akrabalar, yaknlar Amerika'ya g etti. Karm leli ok oldu. ki olum vard, onlar da Amerika'ya gittiler. Benim de gitmem iin ok srar ettilerse de ben burada kalmakta direndim. Ara sra telefonlamz onlarla. Drt tane de torunum var. Hayat ite..." "Ne i yapardnz?" "kinci Dnya Sava balamadan birka yl nce Fransa'ya felsefe tahsili iin gitmitim. Sava balaynca tahsilimi tamamlayamadan Trkiye'ye dndm. Burada askerlikten sonra bir sre deiik aznlk okullarnda Franszca retmenlii yaptm." "Mardin'de mi?" "Hayr, stanbul'da. Mardin'den 1930 yllarnda ailem stanbul'a gelip yerlemiti. O zaman ben on yalarnda bile yoktum. Yllar ok abuk geiyor. 1945'lerde evlenmem. ki olumun olmas... Onlarn da evlenip oluk ocua karmas... 1976'da karm kaybettim. Karmn lmnden birka yl sonra da ocuklar Amerika'ya g etti. Ben burada babadan kalma evi brakp gidemedim. Altm buralara, danda yapamam. Sonra evladn eline bakmak da olmaz. Herkes kendi hayatn yaasn! nsan eti ardr. Kimseye yk olmak istemem. ki kiracm var. Seni de sayarsak
32

eder. Onlardan aldm kiralar.. Ara sra da tansiyon aletimi alp kahvelerde dolap tansiyon lyorum. Bu iten de birka kuru kazanyorum. Ksacas kimseye muhta olmadan yaayp gidiyorum. Tanr elden ayaktan drmesin! O duruma dersem, bana kim bakar?" Severyus Baba'yla biraz daha sohbet ettik. Franszca ders vermey 1970 yllarnda braktn, syledi. Ama ondan sonra yapt ilerden sz etmedi. Benim bu konuda sorularma da cevap vemek istemedii anlalyordu. Sorularmdan sklm bir hali vard. Ben de daha fazla sormad m.

33

On gn sonra Pitis kitap sattm yere gelip benimle Pazar gn kabileceini syledi. Gnlerden Cuma idi. Arkadalarnn da gelip gelmeyeceini sordum. "Merak etme, kimse gelmeyecek" dedi. "Benimle yalnz olmak istediini biliyorum." Pazar gn Heybeli Ada'da birlikte piknie kmaya karar verdik. Pazar sabah Sirkeci'deki vapur iskelesinde bulutuk. Pitis ilk defa siyahlar iinde deildi. Neredeyse mini denilebilecek ksa, bol bir etek giymiti. Kolsuz tirt gbeini akta brakmt. Hava serinlerse giymek zere bir de hrka almt. Srtnda da bez bir torba vard. Torbann iinde de krda yenecek trden yiyecekler ve biri ie de kk rak... Ben bylesine hazrlkl gelmediim iin Pitis'ten zr diledim. lk kez ada vapurundaydm. Vapur olduka kalabalkt. "Amma da ok adaya giden var!" dedim. "Sen yazn greceksin. Tklm tklm olur. imdi daha nisandayz. Havalar henz iyice snmad." Vapurda tenha bir yer bulup sarma dola oturduk. Vapur hareket ettikten bir sre sonra garsondan birer gazoz istedik. Bu arada Pitis, "Fazla ileri gitme, herkes bize bakmaya balad" diyerek beni uyard. Gerekten biraz ileri gitmitim. Beline sardm kolumu iyice aa indirmi, Pitis'in kalalarn okamaya balamtm. Pitis'in serte yapt bu uyar zerine kendime biraz ekidzen veri dim. Pitis'in beline doladm kolumu ektim. Gazozlarmz yudumlamaya ve konumaya baladk.
34

"Pitis, bana biraz kendinden sz etsene! Henz ismini bile bilmiyorum." "smim Pakize. Ama beni bu isimle arman istemiyorum. Bana Pitis diyeceksin. Tamam m?" "Nasl istersen. Peki, ailen hakknda, ne i yaptn hakknda bir eyler sylemeyecek misin?" "Bunlar ok mu gerekli?" "Birbirimizi daha iyi tansak fena m olur? Belki bu arkadalmz yllar, belki de mr boyu srer. Olamaz m?" "Bana bak Ekrem! Birbirimize kar drst olalm. Bana ak szleri sylemek, evlilik vaadleri yapmak zorunda deilsin. Gensin, kann kaynyor. Karna bir gen kz km, onun cinselliinden yararlanmak istiyorsun. Aramzdaki ilikinin temeli bu." "Pitis, niin arkadalmz bu kadar basite indiriyorsun? mr boyu srecek birliktelikler de byle balamaz m?" "Ekrem, brak bu martavallar! Gnmz gn etmeye bakalm. Eer adada bir tenhada beni dzmek gibi bir niyetin varsa bunu aklndan kar." Bir kahkaha koyverdikten sonra bana iyice sokuldu. Kulama fsldar gibi yava ve tahrik edici bir sesle, "Merak etme, o kadar da anlaysz olmayacam. Klotumdan ieri elini sokmamak artyla tm vcudumdan yararlanmana izin vereceim." Vapurdan inince bir bfeye uradk. Bir byk pet ie su aldk. Pitis adada her yerde su bulamayacamz sylemiti. Biraz kuru yemile meyveyi de ykmz arasna katmay unutmadk. Akama kadar adada kalmay, son vapurla dnmeyi dnyorduk. Adann iki yan aalk yollarnda el ele tutuup yrmeye baladk. Aalar yeni yapraklanm, baz aalar birka hafta nce am olan ieklerini dkmeye balamt. Yol boyundaki kr ve baheler renk renk ieklerle donanmt. stanbulun kalabalndan, har grnden sonra byle bir ortam insana huzur veriyordu. 35

Bursa'dan ayrldmdan beri bylesine doann iinde olmamtm. Vapurdan inen kalabalk, gruplar halinde am korusunun denizle kucaklat kylara doru gidiyor; oralarda denize yakn uygun yerler bulup yerleiyordu. Biz de deniz kysnda, amlar altnda kuytu bir yer bulduk. Eyalarmz yere koyduktan sonra, byk bir am aacnn gvdesine yaslanarak yan yana oturduk. Setiimiz yer gerekten ok gzeldi. Denizden drt be metre yksek ve denize dik inen bir yarn kenarndayd yerimiz. Etrafmzdaki al rplar arasndan yaknlarmzda piknik yapanlar grebiliyorduk. Fakat onlar bizi pek gremezlerdi. Hi deilse seviirken olduka rahat olabilirdik. Pitis, setiimiz, daha dorusu berm setiim bu yerin zel konumunu, "Burada kim bilir ka kadn gebe kalmtr!" diyerek en iyi ekilde tanmlad. Az sonra Pitis'i kollarma alm, pp okamaya balamtm. O da beni karlksz brakmyordu. Seviirken etrafmz da gzetliyor, bo bulunmamaya alyorduk. Bizi izleyen rntgenciler olabilecei gibi, baz namus bekileri de olabilirdi. Gzel balayan gnmzn zehir olmasn istemiyorduk. Biz bylece seviirken, mayolarn giymi gne banyosu yapanlar ve denize girenleri de grebiliyorduk. Birka gen, denize girmek iin henz ok erken olmasna aldrmadan souk sulara atlam yzyorlard. Pitis, "Keke mayomu alsaydm!" dedi. "Yln ilk gne banyosunu alm olacaktm. Bronzlamay seviyorum." Bu arada kzl erkekli be alt gen bulunduumuz yerin yaknna gelip oturdular. Keyfim kamt. Artk burada seviemezdik. "Buralarda bile rahat yok!" diye homurdandm. "Tam da gelecek yeri buldular." Yapacak ey yoktu. Pitis iyice syrdm ksa eteini dzelti 36

dalm salarn parmaklaryla tarayp ekillendirdi. O da benim kadar bu davetsiz komulardan rahatsz olmua benziyordu. "Ekrem, sanrm artk uslu oturmalyz. Gelenlere baksana; birbirleriyle iyice resmiler." Pitis haklyd. aresiz uslu olmalydk. Gelenler kz ve erkekti. Yeni tanm olacaklard ki, birbirlerine olduka uzak duruyorlard . Sevimeyi braktk, konumaya baladk. Konumalarmz elimden geldiince Pitis ve arkadalar zerine odaklamaya, Pitis ve arkadalar hakknda bir eyler renmeye alyordum. Ama Pitis kaamak cevaplar veriyor, bir trl azndan laf alamyordum. Sonunda dayanamadm. "Niin bunlar benden gizliyorsun?' diye sitem ettim. "Aranza katlmak istiyorum. Gireceim gruptaki1er hakknda bir eyler renmek istememden daha doal ne olabilir?" "Henz aramza katlm deilsin. Belki grubumuz seni aralarna almaz. O zaman bir daha gremeyiz. Bir daha grmek istemediimiz birine deifre olmay istemeyiz." Bu szler zerine ayaklarm suya erdi. Demek ki Satanistler aralarna yeni yeler alp topluluklarn bytmek istiyor; Pitis gibi orospular da yem olarak kullanyorlard. Beni de gzlerine kestirmi, tuzaklarna drmek grevini Pitise vermilerdi. Bunlar dnnce iyice tepem att. "Siz beni ne sanyorsunuz?" diye Pitis'i tersledim. "Pisliinize bulatrmak iin beni mi setiniz?" "Hayr, grubumuz seni semedi. Seni ben setim. Onlar aslnda seni aralarna almak istemiyor. Ben srar ediyorum. Yreine yatmazsa aramza katlmazsn, olur biter. Kzmana gerek yok. 'Pislik' szn de geri al! Yoksa kalkp giderim."
37

Bir sre sustuktan sonra daha yumuak bir sesle, "zr dilerim, azmdan kat" dedim. Sonra ekledim. "Grubunuza girmezsem senden ayr lmam gerekecek, yle mi?" Pitis gld. "Beni o kadar ok mu arzu ediyorsun?" Sustum. Gerekten onu ok arzu ediyordum. Pitis'i elimden karmay gze alabilir miydim? Bilmiyordum. Satanistlerin sempatisini kazanarak Pitis'i elimde tutmak acaba akllca olmaz myd? Onlara katlmann faturas ne olacakt? Benden neler yapmam isteyeceklerdi? Kafam iyice karmt. En iyisi hi deilse bu gn kurtarmakt. Sonra kararm verirdim. Bunlar dnerek ve aramzdaki gergin havay datmak iin, "Neyse, bunlar brakalm" dedim. "Biraz bir eyler yiyelim. Sonra ky boyunca yryelim. Belki daha iyi bir yer buluruz." Bir gazete kad zerine soframz kurduk. Domates, peynir, zeytin, halanm yumurta gibi alamint yiyeceklerden baka, Pitis yaprak dolmas da getirmiti. "Dolmay ben yaptm. Bakalm, beenecek misin?" "Sen yaparsn da beenmez miyim?" Yemeimiz neeli geti. Az nceki skntl hava damt. Yemek arasnda Pitis'in zorlamasyla rak da itim. Pitis ok az imi, ieyi neredeyse ben bitirmitim. Yemekten sonra sarholukla akrkeyiflik arasndaki ince izgide olduumu farkettim. Pitis az imiti, ama gene de akrkeyif olmu bir hali vard. kinin etkisinden olacak birbirimizin szlerine yerli yersiz kahkahalarla glyorduk. Bir ara gzm yaknmzdaki genlere takld. Genleri hem aralannda konuuyor, hem de bizi dikizliyorlard. Demek ki dikkati ekecek kadar anormal davranyorduk. "Pitis, kalk biraz yryelim" dedim. Eyalarmz toplayp Pitis'in srt antasna doldurduk. Yemekler yendii ve pet iedeki suyun yars bittiinden antadaki ykler azalm, anta hafiflemiti. antay ben srtladm. Pitis'in eli botu. Kalktk ky boyunca gle syleye yrmeye baladk.
38

Ben, ikinin etkisinden olacak birka kez sendeledimse de Pitis hemen koluma yapt. Denize olduka dik inen bir yamatan geerken Pitis deniz tarafna geti. "Ekrem burada dikkatli yr, aa debilirsin." Gerekten gemekte olduumuz yer olduka sarpt. Daha fazla gitmek akl ii deildi. Durup dururken bama i aabilirdim. Yamacn kenarna oturduk. Bulunduumuz yer havuz eklinde kk bir koyun yamacyd. Alt, yedi metre aamzda dibindeki kayalar, yosunlar grnen s ve durgun deniz vard. Kck balklarn, gnein aydnlatt sulardaki oynamalar ne kadar gzel grnyordu. Pitis, "Bu gzel yerde kimsecikler yok" dedi. "Ben soyunup gne banyosu yapacam." "Mayonu almadn sylemitin." "Olsun. Klotumla gnelenirim. Sen burada kal etraf gzetle. Gelen olursa seslen; hemen giyinirim." Pitis spor ayakkablarn kard. Bir kei evikliiyle yardan aa indi. Kayalar arasnda uygun bir yer buldu. Ben de yarn kenarna oturdum; onu seyretmeye baladm. Televizyonlarda grdm striptizciler gibi nce eteim yava yava indirdi; bir kayann zerine dikkatle koydu. Slip eklindeki minnack beyaz klotu, gzel bacaklarn ve kalalarn en tahrik edici bir ekilde gstermesini salamt. Sonra yava yava, gz ucuyla beni szerek tirtn kard. Tirtnn altna sutyen takmamt. Gsleri btn gzellii ve ekiciliiyle ortaya kt. imdi Pitis mendil kadar kck beyaz klotu saylmazsa, rlplakt. ok gzeldi. Dayanlmaz derecede ekiciydi. Vcudumdaki her hcre onu arzu ediyor, onun iin yanp tutuuyordu. "Ben de yanna geliyorum" dedim. "Sakn gelme! Bizi byle grrlerse bamz derde girer."" 39

Dinlemedim. Byk bir glkle, srnrcesine kayalar allar arasndan aa, denize doru indim. Ben deniz kysna varnca Pitis zerinde durdu u kayadan inip denize doru yrd. "Ekrem, ltfen gelme! Rezil oluruz. Sarhosun. Ltfen!" "Peki, ben gelmeyeceim. Sen yanma gel." "Oraya git. Orada bizi kimse grmez. Geleceim." Gsterdii yere gittim. Bu arada Pitis neredeyse kasklarna gelen sudan kt ve kala gz arasnda kayann zerine brakt giysilerini ald. "Anlamamzda bu yoktu. Yanma plak gelecektin." "Ekrem, sarhosun. Ayaklarn denize sok. Belki souk su seni kendine getirir. Bu iler iin yerimiz uygun deil. Bunu anlamalsn. Daha fazla cvtrsan tepkim sert olur." Pitis'in bu sert k zerine kendimi topladm. Pitis de giyindi. Deniz kysnda daha fazla kalmak artk anlamszd. Nitekim az sonra kuytu yerler de dolmaya balamt. Pitis, "Gidip bir kafede oturup laflayalm" dedi. "Buralarda rahat edemeyiz. Torbasna azn koyan kapa adaya atm. Denize de giremedikten sonra." skelede, deniz kysmdaki ay bahelerinden birinde oturduk. Bir sre dereden tepeden konutuktan sonra, "Pitis, seninle arkadalmzn her eye ramen devam etmesini istiyorum" dedim. "Sen beni aramazsan sana ula mam imknsz. Kaldn yeri bilmiyorum. Bir telefon numaras bile vermiyorsun. Bu ne biim arkadalk? Bardaki geceden sonra on gn hi aramadn." "Demek gnleri sayyorsun." "Bugn yarn ararsn diye bekleyip durdum. Artk beni hi aramayacam dnmeye balamtm." "Bak Ekrem, seninle ak konuacam. Barda geen geceden sonra arkadalarla senin hakknda konutuk. Onlar, 'Bu delikanl bizim grubumuza uymaz' dediler. "Seni grupta istemiyorlard." "Niin? Nasl bir eksiklik grmler bende?"
40

"Ekrem, bizim grubumuz rastgele bir arkada grubu deil. Biz Satanistiz. Bu bir inan sistemi, bir yaam tarzdr. Bu inanta olmayanlarn, yaam tarzmza uyum gsteremeyenlerin aramzda yeri yoktur." kinin tesiri geer gibi olmu, kafam yerine gelmiti. Pitis'i elimde tutabilmenin tek yolunun onlardan biriymi gibi davramnak olduunun bilincindeydim. "Pitis, ben ateistim. Hibir inanca bal olmadmdan n yargl deilim. Her dine, her inanca ayn uzaklktaym. Seni seviyorum. Seninle olmak istiyomm. Bu nedenle grubunuza uyum salamak iin aba gstermeye hazrm. Belki de dininiz beni etkiler, inandrr. Gerekten sizlerden biri olurum." Pitis iki eliyle masann zerindeki elimi tuttu, okad. "Ekrem, ben de senden bunu istiyorum. Bu konuda sana yard mc olabilirim. Balangta arkadalarmn yaam tarzlar sana ters gelebilir. Buna zamanla alrsn." "Pitis, sana unu da soraym: Barda ne gibi uygunsuz davran lar m oldu ki onlara ters geldim?" "Sen toy bir gensin. Onlar gibi kaarlam deilsin. Her halinle onlardan farklsn. Dinlediin mzik bile onlara ters gelir. Onlar nki de sana." "Ben Trk musikisini, trklerimizi severim. Bat mziinden de houma giden paralar var." Pitis gld. Yanndaki iskemleye koyduu srt antasn biraz kartrdktan sonra bir kaset bulup kard, bana uzatt. "Bu arkcy seviyor musun?" Kaseti alp baktm. Kapan zerinde; Marilyn Manson yazyordu. Kapakta hipi klkl be gencin de resmi vard. Resmin ortasndaki; yar beline kadar plak, vcudu dvme dolu, uzun salaryla gsn gbeini rtm itici bir tipti. Ne isim, ne de resim bana bir ey artrmyordu. Ama bir ey sylemi olmak iin; "Son zamanlarda tremi Amerikal arkc bir kadn" dedim.
41

Pitis bir kahkaha att. "Amma da attn! Bir kere o kadn deil, erkek." Ben de gldm. "Kadn olmadna sevinebilirsin. Byle itici, at suratl bir kadn, kadn milletinin yzn kzartrd. imdi bu utan bana ait." Pitis bu szlerim zerine ciddi bir tavr taknd. "te grubumuza ters gelen bir ynn. Bu szleri arkadalarn yannda syleseydin hibiri bir daha suratna bakmazd. Bu arkc bizlerin ilahdr. Tm Satanistler onu taparcasna sever. Hem biliyor musun? O Satanist bir rahiptir ayn zamanda." Kasetin zerindeki itici tipe bir kez daha baktktan sonra: "Erkekten ok kadn andran biri homo!" demekten kendimi alamadm, "smi bile kadn artryor: Marilyn." "Bravo, Ekrem! Sen pek de bo deilsin. Marilyn isminin erkek ismi olmadn hemen fark ettin. Doru. Bu isim Marilyn Monroe'dan alnma. Hani u yllar nce ld halde n hl devam eden Amerikal film yldz." "Sarn bomba dedikleri, intihar eden yldz, deil mi?" "Evet. Fakat intihar m, cinayet mi; tam olarak aydnlanabilmi deil. Kadn hretin zirvesindeydi, para iinde yzyordu. Genti, gzeldi; erkekler etrafnda pervane gibi dnyordu. Durup dururken intihar etmesine hibir neden yoktu. Neyse konumuz o deil. Biz arkcmz Marilyn Manson'a gelelim. Bu isim arkcnn kendi ismi deil. Takma isim. Marilyn ismini Marilyn Monroe'dan alm. Peki Manson ismini kimi artrmak iin alm biliyor musun?" Skntl bir tavrla "Nereden bileyim?" diye homurdandm. "Amerikann en mehur katillerinden biri olan Charles Manon'dan esinlenerek Manon takma ismini kullanyor. Yani kendil benliinde nl sinema yldz Marilyn Monroe ile nl katil Charles Manson'u birletirmi oluyor."
42

"Yani hem kadn, hem de erkek kiiliini benliinde tayor. Tipik homo. Peki, bu Charles Manon denen nl katilin marifetleri neler? nsanla ne gibi deerli katklarda bulunmu?" Pitis somurttu. "Dalga gemeyi brak! Byle devam edeceksek, konumam." Pitis'i yumuatmak iin tatl bir sesle, "zr dilerim, seni dinliyorum" dedim. "Charles Manson'un babas belirsiz. Annesi de bir sokak fahiesi. Manon henz on yandayken ilk soygununu yapyor. Onyedi yanda hapisten kyor. Bir erkek ocua tecavz ediyor. Tekrar yakalanncaya kadar bir sr su iliyor. Yakalandnda ancak ispat edebildikleri sulardan mahkm ediyorlar. Kadn ticareti, ek ve kredi kart sahtekrl ve oto hrszl gibi sulardan on yl daha ierde kalyor. ktktan sonra kendine dinsel bir hava veriyor. evresine toplanan genleri cinsel sapklk, uyuturucu, hrszlk gibi kt yollara srklyor. Kurduu topluluk yirmi kii olunca bir iftlie yerleiyorlar. Burada Ruslarn Amerika'ya saldrsn beklemeye balyorlar. Bu arada topluluklar krk kiiyi buluyor. Bir gece nl bir sinema ynetmeninin evine saldrp tm ev halkn ldryorlar. Cinayetler birbirini izliyor. Saysz insan ldryorlar. Manon kendisi en az otuzbe kii ldrm. Sonunda hepsi yakalanyor. mr boyu hapse mahkm ediyor. te Charles Manon!" "Demek sizin ilahnz onu kendine rnek alyor, ona zeniyor; siz ve sizin gibiler de bu sapklarn peinden gidiyorsunuz, yle mi?" Pitis suratn ast. "Seninle anlaamayacaz. Arkadalarm seni doru okumular" "Pitis, biraz gereki ol! Doru yolda olduunu syleyemezsin!" "Bana hangi yolun doru, hangisinin eri olduunu sen mi reteceksin! Daha henz yirmi yandaym. Ne doru grnen in43

sanlarn ne haltlar ettiklerine tank oldum. En azndan, 'Ktym' diyecek kadar drstm ben. Yzmde maske tamyorum. Ben buyum diyorum. Beni byle ister kabul edersin, istersen etmezsin. Kimsenin boynuna ilmik atmyorum. Senden bir beklentim yok. Ne benimle evlenmeni istiyorum, ne de parann peindeyim. Senin bir ulsuz olduunu biliyorum. imdilik senden holanyorum. Yarn karma daha ok holandm biri karsa seni sepetler, ona koarm." yice fkelenmitim. fkemi belli etmemeye uraarak, "Pitis, ltfen konuyu deitirelim" dedim. "Birbirimize kar kinci olmaya balad k. Amac m seni incitmek deil. Seni seviyorum. Her seven insan gibi karmdakini doru bildiim yne ekmeye urayorum." Bu szlerim Pitis'i yumuatmt. "Krc oldumsa ben de zr dilerim. Beni tanmyorsun, neler yaadm bilmiyorsun. Bilseydin beni bu kadar sulamazdn." "Tanmama frsat vermiyorsun ki! Nerede kaldn bile benden gizliyorsun." "Sana telefon numaram vereceim. Ara sra telefonlarz." Telefon numarasn not ettim.

44

Ertesi gn Pitis'e telefon atm. Barda tantmz kz arkadalarndan Ferhan telefona kt. Souk bir sesle Pitis'in evde olmadn, nerede olduunu ve ne zaman evde olacam da bilmediini syleyip telefonu kapatt . Be gn boyunca defalarca Pitis'e telefon ettim. Ya evde kimse olmadndan telefon bouna alp duruyor, ya da telefona Selda veya Ferhan kyor, "Pitis evde yok" deyip telefonu surat ma kapatyorlard. yice bozulmaya balamtm. Bu orospu, kedinin fareyle oynad gibi benimle oynuyordu anlalan. Evde olduundan kukum yoktu; telefonlarma kmyordu. Telefonlarma kmayacaksa niin numaray vermiti? Ne yapacam bilemiyordum. Kendi kendime, "Bo ver, telefonuna kmyorsa sen de onu arama; unut gitsin" diyemiyordum. Pitis'i bir trl aklmdan karamyordum. Bir gece, gece yarsna dom bir telefon kulbesinden Pitis'i aradm. Bu kez Pitis telefondayd. Uykulu bir sesle, "Gecenin bu saatinde beni ryanda m grdn?" dedi. "Gndzler uvala m girdi?" "Pitis, ltfen drst ol! Telefonlar ma kmadn biliyorum." "Peki, Ekrem, drst olacam. Adadan dndkten sonra dndm. Senin bizim aramza giremeyeceini anladm. Telefon numaram verdiime de piman oldum." "Pitis, ltfen ilikimizi bakla keser gibi kesme!" 45

"Baka ne yapabilirim?" "Hani grubunuza uyum salamam iin bana yardm edecektin? Halbuki sen bana hibir ans tanmadan arkadalmza son veriyorsun." "Sana ans vermemi, daha dorusu grubumuzun sana bir ans vermesini gerekten istiyor musun? Manon hakknda sylediklerinden sonra senin itenliine inanmam zor." "Zevklerle renkler tartlmaz. Benim yle bir mzik tarzna uygun alt yapm yok. Yetitiim evre byle mziklere de. Manon gibi tiplere de yabanc. Bunu biliyorsun." "Senin evren Satanist dncelere de yabancdr." "Evet, ben ok tutucu bir evrede yetitim. Ama ben tutucu biri deilim. Ateist olduumu sylemitim. evremde tek ateist benim." Pitis bir kahkaha att. "Bu szlerinden evrenin tek Satanist'i olmaya da aday olduunu karabilir miyim?" "Evet, karabilirsin" szn sylemek bana bir hayli zor gelmesine ramen bu szler azmdan dkld. " O zaman anlatk. Seninle tekrar buluabilirim." Pitis'le ertesi gn bulumaya karar verdik. Adaya gittiimiz gn nisan balar olmasna ramen hava olduka scakt. Yaz andrr bir hava vard. Ama iki gndr havalar birden deimi, scaklar mevsim normallerinin ok alt na dmt. Hava bir trl amak bilmiyor, srekli ya mur yayor, arada kar da serpitiriyordu. Bu yzden birka gndr ie kamyordum. Bu avarelik, benim Pitis'i daha da ok dnmeme neden olmutu anlalan. Bu yzden olacak ona zlemim dayanlmaz bir hal almt. Pitis'ten bu randevuyu koparnca dnyalar benim oldu. leyin buluup bir lokantada yemek yedik. Yemekten sonra sinemaya gittik. Hava yamurlu ve souktu. Bu havada gidilecek en iyi yer sinemadr diye dnmtk. Iklar" snp film balaynca kolumu Pitis'in beline sardm. 46

Dakikalar getike iimdeki arzu artyordu. Elimle Pitis'in gslerinden birini okamaya baladm. Bir sre sesini karmad. Ama hafife gsn skmaya balaynca elimi tutarak gsnden uzaklatrd. "Bugn uslu ol! Gnmde deilim." Gerekten bugn Pitis olduka durgun grnyordu. Yorgun ve hasta bir hali vard. "Neyin var, hasta msn?" diye sordum. "Havalar birden deiti..." Pitis hafife gld ve kula ma, "ok toysun, Ekrem!" diye fsldad. "Ay halim olduunu daha anlamadm m?" "Sen sylemezsen nasl anlarm?" "Kokumdan bile farketmedin mi?" Pitis'in bugn her zamankinden daha deiik koktuunu fark etmi, vcudundan yaylan naho kokunun kulland parfmn kt kokmas ndan ileri geldiini sanmtm. Belki de birka gndr ykanmadmdan vcudu kokuyor diye de dnmtm. Ykanmam vcut ve kalitesiz bir parfm! "Deneyimli bir erkek kadnn ayba kokusunu birka metre teden hisseder." Bir sre sustuktan sonra, tekrar kula ma fsldad. "Ekrem, sen imdiye kadar hibir kadnla yatmadn, deil mi?" Utanarak, "ADS'den korkuyorum" dedim. Sinemadan ktktan sonra bir pastahaneye gittik. Pastahanede bir sre soma Pitis azmdaki baklay kard: "Ekrem, Sal akam Satanistlerin toplants var. Aramza girmeye istekli birka adayla konuma yaplacak. Ben de seni nerdim. Faruk seni toplant ya gtrecek." "Hayr, gelmem!" diyemedim. Pitis, Faruk'la buluacam yer ve saati syledi. Anlalan her ey nceden konuulup kararlatrlmt.
47

Pitis'den ayrldktan sonra kara kara dnmeye baladm. Bunlar etrafmdaki a dikkatle ryorlard. Benim en zayf tarafmdan, seks almdan yararlanp beni tuzaklarna ekiyorlard. Salya daha gn vard. Bu sre iinde kesin bir karar vermeliydim. nmde iki alternatif vard: Ya Satanistlere katlarak Pitis'le ilikimi devam ettirecektim; ya da katlmayacak ve Pitis'den de uzaklamak zorunda kalacaktm. Aslnda bu iki altematif de benim iin zordu. stemediim bir yne doru srkleniyordum. Akam yemeinden sonra karar verdim. O gece geneleve gidecektim. Pitis beni ok toy buluyordu. Gerekten de yleydim. "Haydi yatalm!" dese elim ayam dolard. En iyisi birka cinsel deneyim geirmeliydim. Hem belki Pitis'e olan anormal tutkum da bu deneyimlerden sonra azalrd. Bir eczaneden utana skla prezervatif aldm ve byk bir heyecanla genelevin yolunu tuttum.

48

10

Sal akam sylenen saatte Karaky vapur iskelesinde Faruk'la bulutuk. Faruk tek banayd. Pitis. ve arkadalar yoktu. Biraz bozulmu tum ama renk vermedim. Vapurla Kadky'e getiimizde hava kararmak zereydi. Bir sre ana caddede yrdkten sonra ara sokaklara saptk. Ara sokaklarda yrrken, merakla kar k heyecanm sinsi bir korkuya dnmeye balamt. Nereye gidiyordum, nelerle ve kimlerle karlaacaktm? Bama kt eyler gelebilirdi? Faruk hemen hemen hi konumuyordu. Geldiime geleceime piman olmutum. Acaba vazgeip geri dnsem daha m iyi olurdu? Ama artk i iten gemiti. Buraya kadar geldikten sonra geri dn olmazd. Bunlar ok nceden dnmeliydim... Ara sokaklarda uzun sre yrdkten sonra bir apartmann nnde durduk. Faruk zile bast. Otomatik kap ald. Her katta bir daire vard. ktmz kattaki dairenin kaps hafife aralanmt. Bizi grnce kapy ap ieri aldlar. Antreden geip byke bir odaya girdik. Girdiimiz odada bizden baka be kii vard. Bunlardan drd ben yalardayd. Bu genlerden biri de kzd. Beincisi orta yalarda, kabak kafal, ablak yzl, gbekli, iri yapl biriydi. nce bir byk, enesinin altndaki ksa kei sakalla birleiyordu. Odadakiler bizi scak karlamlard, krk yllk dostlarm gibi davranyorlard. Onlarn bu iten davranlar beni rahatlatm, az nceki korku ve heyecanm tmyle zerimden atmtm. Toplant saati 20:30 idi. Henz eyrek saat vard toplantnn balamasna. Bu arada gen kz, nlerimizdeki sehpalara kuru pasta 49

ve kuru yemi dolu tabaklar koydu. Herkese, "Bira m, yoksa coca cola m alrsnz?" diye ayr ayr sordu. Ben bira istedim. Pasta ve kuru yemilerden attrr, biram yudumlarken oday ve odadakileri gzden geirmeyi de ihnal etmiyordum. Duvarlar snm bir ateten kt izlenimini veren siyah duman desenleriyle sslenmi duvar ktlaryla kaplyd. Belki de bu desenler, dz ktlara sonradan yaplmt. Tavan siyaha boyalyd. Tavana, parlak gm renkli ktlardan kesilmi eitli byklkte bir sr yldz yaptrlmt. Tm yldzlar beer keliydi. Duvarlardaki posterler, biri hari, plak kadn resimleriydi. Hepsi de en seksi ve uygunsuz pozlarda... Odada gerekenden fazla hibir mobilya yoktu. Oturduumuz iskemleler, zerlerinde kum pasta ve yemi tabaklan olan drt sehpa, krsy andran ykseke bir masa; masann ardnda da oturumu ynetecek olann oturaca, ayakst sandvi tr eylerin yendii kafelerde olan cinsten ykseke bir tabure... Toplant balayaca zaman kz; tabak ve bardaklar toplad, sehpalar kaldrd. skemlelerimizi ekip masann karsna getik. Krsnn sol tarafnda siyah bir mum yakld. Elektrik sndrld. Mum odaya daha deiik, esrarengiz bir hava vermiti. Adn bile henz bilmediim orta yal adam krsye geti. Mum nda yz hemen arkasnda, duvardaki byk resimdeki yze inanlmaz derecede benziyordu. Ayn dazlak ba, ayn byk ve sakal biimi, insan etkileyen bak lar... Adam konumaya balad: "Bugn, aramza katlmak isteyen iki aday, iki konuumuz var." iskemle temde oturan gence ayaa kalkmasn iaret etti. Gen iskemlesinde hafife kalkt ve tekrar oturdu. Ben yalarda, 1.80 boylannda, uzun sal, kumral, zayf bir genti. Krsde konuan adam gibi kei sakall ve ince byklyd. Siyah kot pantolon siyah gmlek giymiti. Gmleinin eteklerini pantolonunun zerine ckarmst. Sonra adam bana iaret etti ve ben de oturduum is
50

kemleden hafife kalktm ve oturdum. "Bu iki genci topluluumuzdaki kardelerimiz nerdi. Aramza katlmak, bizlerden biri olmak isteindeler." Adam bir sre sustuktan sonra yumuak bir ses tonuyla, "Onlara nce unu hatrlatmak isterim" diyerek konumasna devam etti. "Biz baz din adamlar gibi inancmz kitlelere yaymak, cemaatler kurmak ve buna benzer abalar iinde deiliz. Kimseye cennet vaat etmiyoruz. Bizler kendi setii yolda, gnlnce yaamak isteyen insanlarz. Aramza katlanlar hibir eyleme zorlamayz." Bunlar syledikten sonra bana dnd, bir sre baktktan sonra, "Seni Tanr'dan uzaklamaya. eytan arayna iten nedir?" diye sordu. Bu damdan der gibi sorulan soru karsnda armtm; bir sre ne diyeceimi bilemedim. Sonra, "Ben ateistim, Tanr veya eytan benim iin pek anlam tamyor" dedim. Ancak bu szler daha azmdan kar kmaz piman olmutum. Bu szlerim zerine adamlar daha balangta beni ekarte etmezler miydi? Ancak adam bu szlerimi onaylar ekilde ban sallad. "Bir ok bilge kii ve filozof ateizmi savunur. Bunlara gre din; egemen snflarn karlarn garantiye almak, ayrcalklarn srdrmek iin uydurulmu palavralardan baka bir ey deildir. Grmediiniz, bilmediiniz, her eyi yarattm, ynettiini varsaydnz' doa st bir varla kr krne inanacaksnz. Beni Tanr gnderdi diye ortaya kan, kendisine peygamber sfat veren bir takm insanlann uydurduu szm ona Tanr buyruklarna kr krne uyacaksnz. Nerede ve nasl bir yer olduunu kimsenin grp bilmedii bir cennet hayaliyle kendinizi aptalca avutacaksnz. Bu bo hayal uruna bu dnyay, kendiniz gibi dnmeyenlere cehennem yapacaksnz. Gene kimsenin grp bilmedii bir cehennem korkusuyla tm mrnz kendinize zindan edeceksiniz. Gerekten bunlar pek akl ii deil. 51

''Eer insanlar zgr bir eitimle yetise, daha minicikken krpe beyinleri bir takm dogmalarla doldurulmam olsa, bu ada pek az kii, bu sama ve a d kalm dinlere inanr. "Neyse biz imdi bunlar geelim. Bu konular aslnda ok tartlan konular, gnlerce konusak bitiremeyiz. Ben sz fazla uzatmayacam." Bunlan syledikten sonra Tanr ve eytan konusunda ksa bir aklama yapt. Bu konuda syledii eylerin ou Severyus Baba'yla konutuumuz konulard. Tanr ve eytan konusunun tarih boyunca deiik halklar tarafndan ne ekilde algland, geirdii evreler... "Btn bu konumam yle zetleyebilirim. Tanr'ya inanmak bir iman sorunudur. Zaten 'iman' kelimesinin anlam da insann nasl bolukta oldu unu ok gzel anlatr. Bunun iin szlklere bakmaya bile gerek yoktur." Krsnn zerindeki kitaplardan birinin sayfalar n bir sre kar trdktan sonra arad ksm buldu... "Bakn size ncil'den birka satr okuyaym: man, mit edilen eylere gvenmektir, grnmeyen eylerin varlmdan emin olmaktr. Atalarmz bununla Tanr mn beenisini kazandlar, iman sayesinde anlyoruz ki, evren Tanr'mn buyruuyla yaratld. yle ki, grlen eyler grnmeyenlerden olutu: "te bunlar ncil'den inciler. 'man, mit edilen eylere gvenmektir, grnmeyen eylerin varlndan emin olmaktr.' diyor. Yani, mit ettiiniz, daha akas olmas n arzuladnz bir eyi var kabul edip, ona btn yreinizle balanyorsunuz. Bu yolla kafanzda yarattnz hayal rn Tanr'nn beenisini kazanyorsunuz. Ve bu imanla, yani olmasn arzu ettiiniz eyleri olmu ka-

il) NCL: braniler ii: 1-3 52

bul ederek kafanzda yarattnz Tanr'nn, evreni de yarattn kabul ediyorsunuz. Bylece kendi hayal rnnz bir Tanr'ya kendinizi kul ediyor, daha doru bir deyimle, Tanr'nn adna hareket ettiklerini syleyen bir sr insann pelerine dp onlara kulluk ediyorsunuz." Adam, bu szleri zellikle bana bakarak sylyordu. Ben de bam sallayarak onu onayladm belli ettim. Bence, ksa fakat zl bir aklama getirmiti din kavramna. Bir yerde, benim kark dncelerimi de bir dzene sokmu gibiydi. "Btn bu szlerimi zetlersem, yle bir sonuca varabiliriz diye dnyorum: Gerekten Tanr varsa eytan da vardr. Tanr yoksa eytan da yoktur. Eer 'Tanr yok' diyorsak, eytan konusuyla uramaya belki de gerek yoktur. Belki de diyorum. nk bizim 'Tanr yoktur' diye kesip atmamz yetmiyor. Toplum bizi kendi inandklan gibi inanmaya, davranmaya zorluyor, bask yapyor. Bu zorlamalar ve basklar bir yerde onlara kar, 'Sen Tanr diye dayatyorsan, ben de eytan'a taparak sana kar tavr koyuyorum' diye insan tepkisel bir direnmeye itiyor Bugn, bata Amerika olmak zere pek ok lkede, neredeyse saylar yzbinleri bulan insanlar, byle tepkilerle Satanist rgtler kuruyor. "Eer 'Tanr vardr' diyorsak o zaman eytan da vardr. Ve insan bir zor seimle kar karyadr. Tanr'y m sesin, eytan' m?" Bu son szleri, bu kez, toplantya benim gibi ilk kez katlan gence bakarak bitirmi, soruyu ona yneltmiti. Gen bir sre dndkten sonra, "Nasl olsa cehenneme gideceime gre, onurlu bir biimde eytan' semeyi yelerim" dedi. "Peki, cehenneme gideceine niin bu kadar eminsin? Belki gayret edersen cennete gider, sonsuza kadar zevk ve sefa iinde yaarsn, olmaz m?""
53

Hepimiz bu szlere gldk. Gen de bir sre bizimle birlikte gldkten sonra, "Bana kalrsa tm dinsel inanlar sama" dedi. "Demin sylediiniz gibi, ben de yz binlerden biri olarak, toplumun dinsel dayatmalar na tepki olarak eytan' seiyorum." Adam gld. "eytan'a tapanlarn, demin sylediim gibi, byk ounluu senin gibi dnyor. Toplumun Tanr adna dayatt basklara tepki gsteriyor. "Bizlere asrlardr Tanr iyi. eytan kt diye retiyorlar. Gerekten yle mi? Bana kalrsa, 'Tanr m, yoksa eytan m daha kt?' diye sorar akl banda olan insan. Bana sorarsanz cevabm udur: Tanr, eytan'dan binlerce kez daha ktdr! Hibir varlk Tanr kadar kt ve zalim olamaz!" Adam bu son cmleleri stne basa basa yle bir ses tonuyla sylemiti ki, sanki hipnotize olmu gibi etkilendim. Adamn ses tonu birden deimi, baklar tuhaf olmutu. Onun bu hali hepimizi etkilemi, daha da dikkatle onu dinlemeye balamtk. "Tanr'y bizlere, sevgi dolu, tm iyilikler ve gzelliklerin kayna olarak tantyorlar. O'nda hakszlk yok, zulm yok, hibir ktlk yok. Tm iyilikler ondan gelir. Acaba yle mi? Gerek bu mu?" Krsdeki birka kitaptan en kalnn ap sayfalarm kartrdktan sonra, "Bakn size Tevrat'tan okuyaca m" diyerek ar ar okumaya balad: " 'Ve kavm bard ve khinler borular aldlar; ve vaki oldu ki, kavm boru sesini iittikleri zaman, kavm yksek sesle bardlar, ve duvar olduu yere kt, ve herkes kendi nne doru olarak kavm ehre kt, ve ehri aldlar. Ve erkek ve kadn, gen ve ihtiyar, kz ve koyun, ve eek, ehirde olanlarn hepsini kltan geirip tamamen yok ettiler

(1) KTABI MUKADDES: Ye^u 6:20-21 54

"Burada anlatlan udur: Tanr, Eriha ehrini almalar iin srail kavmine buyruk veriyor. Onlar da Tanr'nn istedii ekilde davranyor ve buyrua harfiyen uyuyorlar. Olanlar yle bir gznzn nnde canlandrm: " ehirde insan kym var. kaplar krlyor... Gz dnm kll, mzrakl, baltal srail askerleri evlere dalyor... Odalarn kelerine, kap arkalarna, merdiven altlarna saklanmaya uraan insanlar, kadn, ocuk, gen, ihtiyar demeden, alayp yalvaranlara aldrmadan acmaszca kasap gibi doruyorlar. ocuunun gz nnde annesi paralanyor, annenin gz nnde yavrusu lime lime ediliyor... srailli casuslara daha nce yataklk etmi ve kendi insanlarna ihanet etmi olan bir fahie ve ailesini bu alaklnn dl olarak sa brakyor, dier tm insanlar bir kii bile sa brakmadan zalimce ldryorlar. Bununla da yetinmiyor bu kana doymaz zulm ordusu ve kz, koyun, eek ve daha ne kadar canl varsa hepsini kltan geirip yok ediyorlar. Bununla da yetinmiyor ehri de atee veriyorlar. "Peki, Eriha halk bu kadar ar bir cezay hak etmek ne su ilemi? Daha anasnn memesindeki yavrular ne kusur ilemiler ki bylesine ac bir lm hak etmiler? Eekler, koyunlar, kzlerin suu ne acaba? badette mi kusur etmiler? Tanr'ya m kar gelmiler? Evler, binalar ne yapm acaba? Yanl tanrlara m tapmlar ki, cayr cayr yaklmay hak etmiler? "Sular u: Tar bu kenti, setii halka, sraillilere vaad etmi. Zavall kent halk da bundan habersiz; yurtlar n, yuvalarn, kadnlarn, ocuklarn korumaya niyet etmiler. Uramlar bile diyemiyorum, nk tek bir srailliyi bile ldrmemiler. Surlar n ardna ekilip kendilerini yok etmeye gelenlere kar savunma dzeni almlar. te yilik Tanr'snn iyi ilerinden biri... Bir ksm insanlara buyruk veriyor, 'Gidin, unlar ldrn!' diyor. Hangi vicdan bu vaheti onaylar? Din yobazlarna sorarsanz, cevaplar
55

hazrdr: 'Tanrnn hikmetinden sual olmaz!' Biraz tartmaya kalksanz, sizi dinsizlikle sulayp, 'Tuh, kaka!' ederler. "Bir de u mehur Tufan' dnn! Tanr'nn baz insanlara kafas bozuluyor. Onlar yarattna yaratacana piman oluyor. Yarattna piman olmad tek adam olan Nuh'a, bir gemi yapmasn sylyor. Bu gemiye Nuh ve ailesi, hepsi toplam sekiz kii ve hayvanlar damzlk olarak biniyorlar. Sonra tm kara paralar sularla rtlyor. Gemidekiler kurtuluyor, gemiye binemeyen dnyada ne kadar insan, hayvan, ku, bcek varsa yok olup gidiyor... Bakn siz Tanr'nn adaletine! Yalnzca kzd kiileri deil, onlarla birlikte tm canllar da cezalandrp yok ediyor. Yobaza, 'Bu ne itir, bu ne biim adalet?' diye soracak olursanz, hemen kalarn atar ve 'Tanr'nn adaletinden sual olmaz'" diye seni tersler. "Bakn, Tevrat'tan bir rnek daha. Tanr , Musa'ya Sina Da'nda on emir yazp veriyor. Bu emirlerden biri de yle: 'Sebt gnn takdis etmek iin onu hatrnda tut. Alt gn ileyeceksin, ve btn iini yapacaksn; fakat yedinci gn Tanrn Rabbe Sebttir; sen ve olun ve kzn, klen ve cariyen ve hayvanlarn, ve kaplarnda olan garibin, hibir i yapmyacaksn...' "Bu emire denecek sz yok. Gzel bir kural koyuyor. Haftada bir gn herkesin tam dinlenme yapmasn istemek insana ne kadar sevecen bir yaklam. Herkes dinlenecek, rahat edecek... "imdi Tevrat'tan bu emirin uygulanyla ilgili baka bir ksm okuyorum: 'Ve israil oullar lde iken Sebt gnnde odun toplayan bir adam buldular. Ve onu odun toplamakta bulanlar, kendisini Musa ve Harunun ve btn cemaatin yanna getirdiler. Ve onu hapsettiler, nk ona ne yaplaca bildirilmemiti. Ve RAB Musa'ya dedi: O adam mutlaka ldrlecektir; btn cemaat ordughn darsnda onu tala tayacaktr. Ve btn cemaat onu'
(1) KTABI MUKADDES: k 20: 8-10

56

ordughn darsna kardlar ve RABBIN Msaya emrettii gibi onu tala taladlar, ve ld.' E, Tanr'nn emrini yerine getirmeyenin sonu! lde iki al rp toplar msn Sebt gn? te cezan ektin! "Adam cezasn ekti mi? Hayr, daha ekmedi. Bu ceza, daha ekeceinin yannda dnyaya kyasla bir kum tanesi kadar bile deil. Tanr cehennemi ne gn iin yaratt? imdi adam br dnyada cehenneminde bekliyor. Adam cehennemde sonsuza dek ikenceyle yakacak... "Yeri gelmiken, Tanr'nn hikmetinden sual olmayan esiz adaletinin sulular cezalandrd cehenneminden de birka sz edelim ve Tanr konusunu daha da iimiz kararmadan kapatalm."' Adam uzunca bir sre, o etkili baklanyla bizleri tek tek szd. Krsdeki srahiden bir bardak su doldurup yar sna kadar itikten sonra bana dnd: "Bana biraz yardm eder misiniz? Cehennem konusuna gemeden nce u krsnn stn birlikte dzenleyelim." Ben hemen yerimden kalkp krsnn yanna gittim. Adam bana tavandaki, krsnn hemen zerine isabet eden yldzlardan birini gsterdi. "imdi siz srahiyi krsnn zerine yle yerletirin ki, tavandaki u yldzn izdm srahinin tam azna denk gelsin." Bunlar sylerken krsnn solundaki amdan ald ve havaya kaldrd. Mumu havaya, tavan daha iyi grebilmem iin kaldrdn zannettim. Bam tavandaki yldza evirmi, izdmnn nereye isabet edeceini kestirmeye alyor, srahiyi masann zerinde gezdiriyordum ki, srahiyi tutan elimin zerinde aniden byk bir ac hissettim. Acdan bardm, bu arada srahi masadan dt ve angr ungur krld. Cam krklar ve sular etrafa sald.

(1) KTABI MUKADDES: Saylar 15: 32-36

57

Adam elinde tuttuu amdan tekrar yerine koyarken, "Kusura bakmayn!" dedi. "Erimi mumdan elinize damlad. Yerinize oturabilirsiniz. Yardmnz iin teekkr ederim." Bir sre adamn yzne akn akn baktim. Ne diyeceimi bilemiyordum. Adamn mumu bilerek elime damlattna kukum yoktu. Yerdeki srahi krklarn toplamaya davrandm. Adam engel oldu. "Brakn onlar, sonra toplanr! Siz ltfen yerinize gein! Mumu elinize ben isteyerek damlattm. Sizin bir kusurunuz yok. Sizden zr diliyorum. Bu da dersimizin bir paras. Anlayla karlayacanz umar, tekrar zr dilerim." Bir ey sylemeden yerime oturdum. Elimin st kpkrmz olmutu, biber gibi de yanyordu. Adamn bu kaba davranna ayn zamanda fkelenmitim. Bunu niin yapmt? Fazla dnmeye gerek kalmad. Adam davrannn nedenlerini aklamaya balad: "nsan bedenine en fazla ac veren ey atetir. Bakn arkadanzn eli birazck yannca ne kadar ac duydu. Erimi mum stelik fazla da scak deildir. Olsa olsa altm, yetmi derece bir scaklk. Kaynayan su kadar bile scak deil. Siz bu scaklklara bile zor dayanrsanz, yarn cehennemin ateine nasl dayanacaksmz?" "Evet, imdi gelelim cehenneme: Cehennemin nasl bir yer olduunu, cennetin nasl bir yer olduunu bilmediimiz gibi bilmiyoruz. Ama Tanr'ya ok yakn, her eyi bilen, kerameti kendinden menkul din adamlarmz bizi bu konuda cahil brakmyorlar. Onlarn tariflerine gre size bir cehennem tablosu izmeye alaym. Bakalm bu konuda ne kadar baarl olacam? nk onlann ifadesine gre, cehennem hibir insan aklnn tasavvur edemeyecei kadar korkuntur. "Yksek, ok yksek duvarlarla evrili bir yer... Zifiri karanlk, orada en ufak bir k yok. Gn bilmeyecekler oraya denler artk... Her taraftan pis, iren kokular ykseliyor.. Cehennemde 58

insanlar st ste, ylesine kalabalk... insanlar kprdayamyor bu kalabalktan, adm atacak yer yok... Yalnzca zebaniler rahat hareket edebiliyor... nk onlar insanlara ikence etmekten sonsuz zevk alan yaratklar, Tanr'nn kendisine iman etmeyenlere ikence yapsnlar diye yaratp grevlendirdikleri yarat klar... Hzla, bilinle, yorulmadan yapyorlar grevlerini... "Her yan ate... Ik vermeyen fakat korkun scaklklar veren karanlk ateler... nsanlar bu atelerde cayr cayr yanyorlar... Susadka azlarna kzgn yalar aktlyor..." Sznn burasnda ac ac srtt. "nsan bu ikence arasnda nasl olur da susad aklna gelir? Bunu anlamak g, ama zaten o adamlann sylediklerinin hangisi anlalr ki, bu incelik anlalsn? Neyse sz fazla uzatmak da gerekmiyor. Ateler iinde yanan, ikence gren insanlar ve onlara ikence yapmaktan byk bir zevk alan zebaniler... Ve bu ikenceleri zevkle seyreden bir Tanr! te benim izebildiim basit cehennem tablosu..." Adam bir sre ban edi. Dnyor gibi bir tavr taknd. Sonra birden kafasn kaldrd ve rktc, bouk bir sesle: "Peki, bu cehennem ikenceleri ne zamana kadar srecek? Bu zulme bir son yok mu?" Sonra daha sakin ve yumuak bir sesle, "Bu zulm sonsuza kadar srecek" diye kendi sorduu soruyu kendi cevaplad. "Bin yl deil, milyonlarca, milyarlarca yl deil: sonsuza kadar... Dayan ey insan dayan, dayanabildiin kadar dayan! Sana Sevgi ve Merhamet dolu Tanr'dan merhamet yok! Af yok! Senin suun affedilemez..." Adam yine sustu. Ban edi. Bir sre sonra yzn tavana evirdi. Tiyatroda rol yapar gibi, ellerini havaya kaldrd. Alamakl bir sesle: "Ey gkleri, yeri ve ondaki her eyi yaratan Tanrm! Her ey gibi bizler de senin eserin deil miyiz? Bizi kendi suretinde yaratp hayat veren sen deil misin? Sen tm insanlarn Babas deil misin? Hangi baba ocuuna ikence yaplrken zevkle seyreder? nsanlara etten yrek veren Sen, kendi yreini tatan m ya59

rattn? Biz sana ne ktlk yapabiliriz ki, bizi kinle kar na aldn? Hangi suun karl bu kadar ar ceza olur? Suum ne benim? Suum? Suum?" Sonra yzn tavandan evirdi, ellerini indirdi. Oturduu yerde hafife dikleip iki elini krsye dayayp dirseklerini kaldrarak baba hindi gibi kabard. imdi Tanr rolndeydi. fkeli bir tavr taknd. Sesini iyice kalnlatrarak, ar ar konutu: "Senin suun byk! Sen hibir zaman cehennemimden kmayacaksn. nk sen bana iman etmedin." Adam tekrar insan rolne geti. Zayf ve yalvaran bir sesle; "Sen btn grkeminle bana grndn de ben mi sana iman etmedim?" "Sana peygamberler gnderdim... Onlar benim szlerimi sana aktard. Sen onlar dinlemediin iin imdi cehennemdesin." "Ey Yce Tannm! Kimi sen gnderdin, kimi yalan sylyor, ben zavall insan bunu nereden bileyim? Peygamber olduklar alnlarnda m yazyor? Onlar da benim gibi etten kemikten insanlard. Grmyor musun ki, gerek peygamberlerin yzlerce kat fazlas sahtekar. Bunu sen de biliyorsun. Cehennemdekilerin yars sahte peygamberlerin peine dt iin orada, yars da sahte peygamberlerin peine deriz de sonumuz cehennem olur korkusuyla senin peygamberlerine inanmamlar. Ne yapsn zavalllar? Aa tkrseler sakal, yukan tkrseler byk... Kimi nasl seeceksin? Hi deilse gnderdiin peygamberleri farkl yaratsaydn da biz o alametlerden kimin peygamber olduunu anlasaydk..." Adam burada tekrar roln deitirdi ve ban kapya evirdi, oradaki grnmez zebanilere seslendi: "Aln bu kstah, ok bilmi insan! Buna eziyeti daha da arttrn. nk o benim hikmetimi, adaletimi sual etmek cretinde bulundu..." Adam bu szlerden sonra kendi doal sesiyle konutu. "te size sevgi dolu Tanr. Eer byle bir Tanr'y gerekten sevebiliyorsanz, diyecek szm yok. Ama bana sorarsanz..." Szn bura60

snda yzn buruturdu. Nefreti sesine yanstr bir tonla, "Ben Tanr'dan nefret ediyorum!" diye bard. "Hibir varhk Tanr kadar kt ve acmasz olamaz. Hem Tanr'dan, hem de o kty allayp pullayp iyiymi gibi bize tantan tm sahtekrlardan nefret ediyorum. eytan'a tapmak bu nefretle balar. Bu nefreti hissetmeyen kimsenin aramzda yeri yoktur!" Adam bu szleri yle etkili ve iten sylemiti ki, o anda ben de onun gibi Tanr'ya olan nefretimi haykrmak istedim. Onu ok iyi anlyordum. Duygu ve dncelerini hipnotize edercesine bana ylesine aktarmt ki, son cmleler onun azndan olsa da sanki benim kendi yreimden tayor gibiydi. Evet, ben artk onlardan biriydim. Saat 23.00'e doru toplant sona erdi. Tam kalkacamz srada kafama tak lan bir eyi sormadan edemedim. "nsan bedeni atee dayankszdr" dedim. "nsann kafasndan aa bir tencere kaynar su dklse lr. Peki, cehennemde bu nasl oluyor? Onca atee ikenceye insan bedeni nasl dayanr? Bir anda kavrulup kl olmaz m? Belki de Tanr, cehennemdekileri ldke yeniden diriltip tekrar atee atyor... Ne dersiniz?" Adam gld. " O hemen yanp kavrulan dayanksz beden, insann dnyadaki bedeni. Tanr, insann dnyadaki bedenini ok dayanksz yaratm. Ama br dnyadaki bedeni yle deil. Tanr, br dnya iin dirilttii lmsz bedenlerde tm hnerini kullanm. br dnya iin yeniden dirilttii bedenler lmsz. O dayanlmaz atete, tm ikenceleri ekeceksiniz, fakat lmeyeceksiniz. Tanr bu, hi ikence ettiklerinin lp de ksa bir sre iin bile bu ikencelerden kurtulmasn ister mi? Sonsuza kadar bir nefes bile ara vermeden sana o ikenceleri ektirecek ve de sadiste bir hazla seyredecek. te din adamlarnn izdikleri Tanr tablosu bu. Tam da onlara yakr bir Tanr, hayrn grsnler, ne diyelim!"

61

11

Pitis ve arkadalar o toplantdan sonra beni aralarna almakta bir saknca grmediler. Kendileri gibi dnp inandma ikna olmulard. Artk sk sk bir araya geliyor, birlikte gezip eleniyorduk. Bu arada Pitis'in de iinde bulunduu gruptaki arkadalar yakndan tanmaya, onlar hakknda bilgi sahibi olmaya balamtm. Tamer yirmi be yalarndayd. stanbul niversitesi Fen Fakltesinde renci idi. Fakat pek devaml bir renci deildi. Bir an nce faklteyi bitireyim gibi bir kaygs yoktu. Be yldr kaytl olduu fakltede, daha nc snf derslerini bile temizleyememiti. Ara sra faklteye uruyor, fakat zamannn ounu Aksaray'daki dkknnda geiriyordu. Bu semtte pek de ilek olmayan bir caddede bycek bir yer kiralamt. Bu yeri kontrplakla ikiye blm, caddeye bakan ksm dkkn haline getirmiti. Burada mzik kasetleri, CD'ler ve buna benzer eyler satyordu. teki blmeyi ise bir oda haline getirmiti ve orada yatp kalkyordu. Oda haline getirdii blmede tuvalet olduu gibi, tuvalet dnda da musluk ve kvet bulunuyordu. Kvetin yanna emaye bir mutfak sehpas uydurmu, sehpann altna da bir tp gaz yerletirerek buray yemek piirebilecei kk bir mutfak haline getirmiti. Bir de kk buzdolab vard odasnda. Ayrca karyolas, iki iskemle ve kk bir masa da odann gze grlr mobilyalaryd. ki de karton kutu vard odada ve bunlara, ortalkta kalabalk etmesini istemedii baz eyalar n koyuyordu. Tamer'le ksa zamanda iki iyi arkada olmutuk. Onun da benim gibi stanbul'da akrabas, yakn yoktu. Ailesi Mersin'deydi. Birka yl dzenli olarak para gndemilerse de, sonralar oullarnn yoldan kt ve okumad gerekesiyle paray kesmilerdi. 62

imdi o, dkkndan kazandyla idare etmeye u rayordu. Dkkn ilek bir yerde olmadndan fazla bir ey kazanmyordu. Kira ve masraflar ktktan sonra kendine kalan birka kurula ucu ucuna bir yaam sryordu. Faruk'un babas stanbul'da olduu iin babasyla kalyordu. Yirmi yalarndayd ve Gzel Sanatlar Akademisi Resim Blm'nde okuyordu. Babas eskiden filmlerde ikinci snf roller alan bir aktr eskisiydi. Kapal ar'da bir dkkn vard ve buray ok yksek bir fiyatla kiraya vermiti. Yeilky'de oturdu u ev kendisinin oldu u gibi kirada iki evi daha vard. Buralardan ald kiralarla rahat rahat yayor, olu Faruk'a da bol bol harl k vermeyi ihmal etmiyordu. Faruk'un annesi babasndan yllar nce ayrlm, evlenip baka bir ehre gitmiti. Faruk'un ablas da evlenip evden aynlnca Faruk babasyla evde yalnz kalmt. Baba oul birbirlerinin hayatna karmyor, herkes kendi hayatn yayordu. Grubumuzdaki kz, Sultanahmet'te kiraladklar bir apartman katnda birlikte kalyorlard. Selda, Faruk gibi Gzel Sanatlar Akademisi Resim blm rencisiydi. Kar koca retmen olan bir ailenin ocu uydu. Bir de kk erkek kardei vard. Ailesi Bolu'dayd. stanbul'da okumakta olan kzlarna dzenli olarak para gnderiyorlard. Selda henz on dokuzuna girmiti. Fakltenin de henz birinci snfndayd. Be aydr Faruk'la kyordu. Ferhan, stanbul niversitesi Fen Fakltesindeydi. Ayn faklteden olan Tamer'le yakn arkadalk kurmu, iki yldr onunla kmaya balamt. Ailesi Afyon'dayd. Be kardetiler. Babasnn kk bir bakkal dkkn vard. Kzna ok az para gnderebiliyordu. Asl adnn Pakize olduunu rendiim Pitis'e gelince, o niversite'nin ngilizce blmndeydi. Yirmi ya ndayd ve ikinci snfa devam ediyordu. Ailesi ve gemii hakknda kesinlikle konumak istemiyordu. Arkadalarn da sk skya tembihlemi ola63

cak ki, onlar da Pitis hakknda konumuyorlard. Kendi sylediine baklrsa tm ailesi Almanya'da idi. Almanya'ya giderlerken bunu bir ocuk yuvasna brakmlard. Annesi Almanya'da lm, babas da bir Alman kadnla evlenmi ve orada kalmt. Ara sra Pitis'i babas ziyaret etmise de, baba kz arasndaki balar artk iyice kopmutu. Babas Pitis'in adna bankaya yklce bir para yatrm, "Bu para niversite'yi bitirinceye kadar sana yeter. Bitirince de retmen olur, hayatn kazanrsn" deyip ekip gitmiti. Babasndan nefret ediyor, yzn bile grmek istemiyordu. Pitis'in anlat buydu, fakat ben btn bunlarn Pitis'in uydurmalar olduundan, ve de gerein ok daha deiik olduundan kuku duyuyordum. Ne var ki, Pitis'in zerine daha fazla gidemiyordum, aksi halde arkadalmza son vereceinden korkuyordum. Ksacas grubumuzun tm yeleri aile bask ve kontrolnden uzak, kafalarna gre yayorlard. lerinde kendini en zgr hisseden de, kz olmasna ramen Pitis idi. Dnyay sallamaz havalardayd. Bana da ayn havay alamak iin devaml telkinlerde bulunuyordu. Enine boyuna dndmde, aslnda benim de Pitis'in izdii tablodakini andrr bir aile yapm olduunu anlyordum. Ben de onun gibi, kimsesiz denecek kadar, tm aile bireylerinden kopuk yayordum. Benim de onun gibi, okul dneminde harcayabilmek iin, bankada bir miktar param vard. Bursa'nn kylerinden birinde iftilik yapan bir ailedendim. Drt kardein en kydm. Annemi be yl nce, babam da iki yl nce kaybetmitim. Babam ldnde byk aabeyim ve ablam evli idi. Aabeyim Balkesir'e yerlemiti. Ablam ise komu kyde oturuyordu. Kk aabeyim de iki yl nce evlendi ve karsyla birlikte bizim babadan kalma evimizde oturmaya balad. Aabeyimle ayn evde kalmak hem bana, hem aabeyime, hem de evremizdekilere ters geliyordu. Yengem gen ve gzeldi; ben de koskocaman bir delikanlydm. Kyde dedikodu yaplyordu. Bu64

nun zerine aabeyimle oturup konutuk. Babamdan miras olarak ev ve tarlada payma den hissemi aabeyim benden satn alp parasn dedi. Dier kardelerimin hisselerini de satn ald. Ev ve tarla artk tmyle onundu. Bana da evden aynlp bamn aresine bakmak dmt. O sralar niversite Giri Snavlan sonular yeni belli olmutu. stanbul niversitesi Tp Fakltesi'ni kazanmtm. Hi ummuyordum ve bu benim iin ok gzel bir srpriz olmutu. Bylece aabeyimin evinden ayrlp stanbul'a gelmitim. Tp Fakltesi ikinci snfndaydm ve yam da yirmi iki idi. Yamn fakltedeki snfma gre biraz byk olmasnn nedeni: kymz ve yaknlarnda lise olmad iin iki yl okula gidememi olmamd. Aabeyimden aldm paray birka bankaya deiik vadeler le yatrmtm. Bu parann bana, hi almasam bile, drt yl yetebileceini dnyordum. Ancak evdeki hesap arya uymuyordu. stanbul'da yaam ok pahalyd. eceimiz bir bardak su bile parayla idi. Hem de bir bardak su, bir bardak st parasnayd. Elimdeki parann bu artlarda iki yl bile yetmeyeceini ksa zamanda anlamtm. Bunun zerine, bir sre, derslerime fazla engel olmayacak, mmknse part-time bir i bulmaya uratmsa da sonu alamadm. Uygun bir i bulamaynca da korsan kitap satmaya baladm.

65

12 O gn ie kmam Pitis'le bulumutum. Pitis'in o gn dersi yoktu. le yemeini Sultanahmet'te bir lokantada yedik. Sonra sahil yoluna indik. Kumkap'ya doru yrmeye baladk. Olduka gzel giden hava deimeye, bulutlanmaya balamt. Pitis, "Sanrm yamur geliyor" dedi. "Keke Beyolu'na gitseydik. Grmek istediim bir film var. Senin de houna gideceini umarm." "stersen Tamer'in dkknna gidelim, ne dersin?" "Sen bilirsin. Ama ne yapacaz orada? Daha dn hep beraberdik." "Tamer dkknnda baz deiiklikler yapm. Grdn m?" "Bir haftadr Tamer'in dkknna uramadm. stiyorsan gidelim." Pitis'in bu szleri beni heyecanlandrmt. Tamer'in dkkanndaki odasnda Pitis'le ba baa kalabilirdim. Tamer, bu odada Ferhan'la babaa kalyor, seks yapyorlard. Faruk da sk sk Selda'y Tamer'in dkknna gtryordu. Ben de onlarn grubundan olduuma gre bana da bir kyak yapabilirdi. Yeter ki Pitis istesin! Dkknda Tamer yalnzd. Bizi grnce ok sevindi. kimizi de yanaklar mzdan pt. "Gelin bakalm, ifte kumrular! Ben de yalnz sknt dan patlyordum. yi ki geldiniz!" Pitis manal bir ekilde ban sallad. "Seni, seni! Ka kii senin yerinde olmak ister! Rahat bir i, para zibil... Her gn de pili ziyafeti..." Pitis'in 'pili' szyle Ferhan' ima ettiini anladm. Tamer gld. "Pili ziyafeti tamam da, para ii dandik." "Nasl, i yapamyor musun?" diye sordum. "Burada i nasl olur? Baksana caddeye, ka kii geiyor?" 66

Gerekten de dkkn hi de i yapacak bir yerde deildi. Tamer'in para sknts ektiini, birka kez Tamer'e para yardm yaptn Pitis yolda gelirken anlatmt. Acaba diye dndm. Tamer'e ben de birka kuru verirsem, odasn kullanamaz mydm? Ah, bir Pitis raz olsa! mz oturup dereden tepeden konumaya baladk. Benim aklm konuulanlarda deil, Pitis'le yalnz kalabilmekteydi... Bir punduna getirip Tamer'le bu konuyu konumak istiyordum, sonunda beklediim frsat kt. Tamer, konuma arasnda, damdan dercesine, "Sizin nikh ne zaman?" diye soruverdi. armtm. Pitis'e baktm. Yoksa Pitis byle bir ey mi sylemiti? Pitis kendisine baktm grnce hafife kalarn atarak, "Bizler nikh konusunda kimsenin boynuna ip atmayz" dedi. "Tamer'in syledii eytan nikh; belediye veya imam nikh deil." "Nasl oluyor bu eytan nikh?" "Yahu sen kylsn, bilmiyor musun?" diye Tamer bir kahkaha att. "Kyde hi mi grmedin koyunlar, srlar, kedileri, kpekleri? Bizler de onlar gibi, doadaki gibi iftleiriz. eytan nikh budur. ki kii birbirini istiyorsa, birlikte yatarlar. Al sana eytan nikh!" Hafife kzardm. Pitis'e baktm. Pitis mark bir tavrla, "Yani sen imdi bana evlenme teklifi mi yap yorsun?" diye kkrdad. Cevap veremeyecek kadar heyecanlanmtm. Tamer imdadma yetiti. Pitis'e bir gz krptktan sonra, mehur bir halk trksnn szlerini bize uyarlayp sylemeye balad: "Kzm seni Ekrem'e vereyim mi? Kzm seni Ekrem'e vereyim mi?" Pitis bir sre gldkten sonra, Tamer'e onun gibi trkyle cevap verdi: "sterim babacm, isterim! 67

Onun ad Ekrem, sever beni her dem. sterim babacm, isterim!" Tamer iyice neelenmiti. "Ben de seni Ekrem'e verdim gitti!" dedi. Bana dnd, "Kz senin; tepe tepe kullan! Tabii benim balk param da unutmazsn! Boru mu bu! Sana Pitis gibi bir Afrodit veriyoruz." Heyecanm yenmi, neelenmitim. "stediin balk paras olsun. Baba!" diye Tamer'e takldm. "demeyi dolarla m, markla m, altnla m yapaym bu dnyalar gzeli kzn iin?" Pitis hafife kalarn att. "Hey, yava olun bakaym! aka buraya kadar!" Pitis'in bu kna ramen, Tamer ii pikinlie vurup akac tavrn devam ettirdiyse de, ben biraz bozulmutum. "Pitis, zr dilerim!" dedim. "Senin hislerini incitmek gibi bir kastim yoktu." Pitis yumuad. Oturduu iskemleden kalkp yanma geldi. Eliyle enemi tutarak hafife bam kaldrd. Gzlerimin iine bakarak, "Ekrem, beni ok mu arzu ediyorsun?" dedi. Sesi ok davetkrd . "Evet, Pitis. Ltfen beni anla!" "Peki Ekrem. Yalnz birka artm var: Beni asla sahiplenmeyeceksin! Asla kskanmayacaksn! Bir gn seni terkedersem, bana asknt olmayacaksn! Bu artlarm yrekten kabul edersen, sana 'evet' derim, anla tk m?" "Anlatk." Tamer hemen sze girdi. "Siz anlatnza gre, ben de sizi eytan'dan aldm zel yetkiyle kar koca ilan ediyorum." Dkkndan kontrplak bir duvarla ayrd blmenin dkkn tarafm tavandan yere kadar uzanan siyah kadife bir perdeyle kapamt. Bu yzden o tarafta bir oda olduu dkkandan belli olmuyordu. Perdenin arkasndaki kap yerini iaret ederek, "Size mutluluklar diliyorum!'' dedi. "Zifaf odanza geebilirsiniz. Yalnz fazla grlt yapmayn! Bakarsnz yolunu aran bir mteri gelir! Sonra kapnn

zerinde kck bir ampul var, yeil yanan. O ampul yand srece dkknda yabanc biri yok demektir. O ampul snk olduu zaman dikkat edin, darya kesinlikle knayn." Tekrar heyecanlanmtm. Dkkndan dar baktm. Tamer vitrini yle tertiplemiti ki, dardan dkknn ii pek grnmyor, fakat dkkndan dars ok rahat grlebiliyordu. Pitis'e baktm. O da pikin tavrlarnn gizleyemedii bir heyecan iindeydi. Birbirimize ylece bakyor, fakat bir hareket yapmyorduk. Sonunda Tamer durumu kurtard. "Hey, ne duruyorsunuz? eytan ierde rntgene yatm sizi bekliyor. Bekletmeyin sevgili eytan'mz!" Bunun zerine duvardaki perdeyi aralayp kapy atk ve yavaa odaya girdik. Odaya girince ikimiz de armtk. Tamer oday ylesine deitirmiti ki, bir hafta nceki dank odadan eser kalmamt. Demek dkknda yaptn syledii deiiklik buydu. Tm duvarlar ve tavan Kadky'deki evde olduu gibi siyaha boyanmt. Tavanda yaptrma, ayna gibi parlak katlardan bir sr irili ufakl yldz vard. Duvarlar da plak kadn resimleri ve desenleriyle sslenmiti. Odada, kapdan girince sadaki kar kede iki kiilik bir karyola vard. Karyola, yatak, yorgan, yastk ve rtlerin tamam krmzyd. Tuvalet ve mutfak gibi kullanlan, odann girite solda kalan ksm kadife perdelerle kapanmt. Karyolann hemen yannda, aynal byk bir tuvalet masas vard. Masann zerinde makyaj malzemeleri, parfm ieleri ve buna benzer eyler duruyordu. Masann nnde de yeni alnd belli, antika cinsi iki sandalye.... Odaya henz girmitik ki, hafife kap vuruldu ve ieriye Tamer girdi. "Kusura bakmayn demin sylemeyi unuttum." Girite kapnn hemen yanndaki bir elbise dolabnn kapsn at. "Dolapta birka tane seksi giysi var Pitis bunlar deneyebilir." Elbise dolabnn hemen yanndaki kk bir buzdolabn iaret etti. "Dolapta birka eit iki var. biraz da meyve filan. stediiniz gibi yiyip iebilirsiniz. Yetim mal deil." 69

Tamer bunlar syledikten sonra odadan kmaya davrandysa da bir ey unutmu gibi durdu. Sonra gidip elektrii sndrd. Bir anda ierisi zifiri karanlk olmutu. nk odann darya bakan tek penceresi vard ve o pencere de siyah kadife bir perdeyle rtlmt. Tamer'in niin klar sndrdn dnmeme bile frsat kalmadan oda yeniden aydnland. Ama bu kez deminki gibi normal elektrik ndan daha farkl bir kla, lo bir kmnz kla aydnlanmt oda. Tavanda ve hemen karyolann yanndaki duvarda ok zayf krmz k veren iki gece lambas yanmt. "imdi zifaf odasna benzedi!" diye srtt Tamer. "Makyaj masasndaki her eyi kendi malnz gibi kullanabilirsiniz. Masann gzlerinde prezervatifler de var." "Hemen oday terket, Tamer!" diye Pitis iveli bir sesle kt. "Biz 'Elma' demeden de hibir bahaneyle ieri girme!" Tamer odadan kt. imdi Pitis'le babaa kalmtm ve ok heyecanlydm. Pitis benim kadar olmasa bile heyecanl grnyordu. "Ekrem, hi acele etme!" diyerek koluma girdi ve beni makyaj masasnn yanndaki iki iskemleden birine oturttu, kendisi de dierine oturdu. "Ekrem, senin seks konusunda pek deneyimli olmadn biliyorum. Bu bakmdan ar heyecanlsn. Senin heyecann bana da bulat, diyebilirim. Sakin ol! Kendini tamamen bana brak. Seni ben ynlendireceim. nk benim bu konuda olduka deneyimim var." Onun bu yaklam beni fkelendirmiti. Kz olmas gereken bir bekr rencinin seks deneyimleri... Bozulduumu yz ifademden de anlam olacak ki, bana iyice sokuldu. Kolunu boynuma atp beni kendine ekti ve dudaklarn kulama dedirecek kadar yaklatrarak, "Hani bana sz vermitin?" dedi. "Hani beni hi kskanmayacaktn? Seninle bu konuda anla mam mydk. Fakat se70

nin merakn gidermek iin sylyorum. imdiye kadar yalnzca bir tek erkekle yattm. Sen ikinci olacaksn." Kendimi tutamadm. "Kimdi benden nceki?" diye krgn bir sesle sormadan edemedim. "Bunu sylemek zorunda deilim, fakat gnmzn gzel gemesini istiyorum. Ben bir yl ncesine kadar yalca birinin metresiydim. Belki sonra sana da anlat rm. Bu hayat ben istememitim. Zorlandm, mecbur kaldm." "Ka yl srd bu zorunlu metreslik?" "Be yldan fazla srd. Bu iren iliki balad zaman on drt yalarndaydm. Bu ilikiden ancak bir yl nce kurtulup, onunla tm balarm kopardm." Boynuma dolad kolunu ekti, deminki scak hali kaybolmu, durgunlamt. "Ekrem, ltfen bunlar konumayalm. Beni bir hayat kadn kabul et ve u an yaamaya bak. Senden hibir beklentim olmadn biliyorsun. te sana vcudumu veriyorum ve senden hibir ey istemiyorum. Yetmez mi?" Bu szler beni kendime getirmiti. Aptalca kskanlklarla gnm pi etmek akl ii deildi. Sonuta ok gzel bir kadnla babaaydm ve o kadn benim iin hazrd ve karlnda hibir ey istemiyordu. Az sonra aramzdaki bu anlamsz gerginlik yerini s cak bir yaknla brakmt. Heyecanm da byk lde yenmitim. Pitis'in hatrlatmas zerine tuvalete girip ufak bir temizlik yaptm. Pitis de ayn eyi yapt. Pitis buzdolabndan votka kard ve iki su bardan yarsna kadar votka doldurduktan sonra kalann dolapta bulduu vine suyuyla tamamlad. Buz dolabnn zerinde bir tabakta kark kuru yemi vard. Makyaj masasnn zerini toparlayp iki bardaklarn ve yemi taban masann zerine koydu. Karlkl hem ikilerimizi yudumluyor, hem de hafif hafif seviiyorduk. Bir sre sonra ikimiz de iyice kvama gelmitik. Pitis striptiz 71

yldzlarna ta kanr hareketlerle yava yava soyunmaya balamt. Ben de ona uyuyor yava yava soyunuyordum. Sonunda Pitis rlplak olmu, krmzlar iindeki yatan zerine kendini atmt. Lo krmz klarn altnda gerekten muhteem bir grn vard. Daha fazla dayanamadm ve ben de rlplak, Pitis'in yanna uzandm... Odadan ktmzda ikimiz de saatler sren sevimenin bitkinligini zerimizde tayorduk. Biraz da akrkeyiftik. Tamer, " saattir ierdesiniz" diye takld. "Bu durumda Ekrem'in balk parasndan baka yatak, araf paras da vermesi gerekir. Yataklarn yaylarn deitirmek gerekir sanrm. Esnekliklerini kaybetmilerdir." Pitis tatl bir glmsemeyle, "Tamer, kapa eneni bakaym!" diye aka yollu onu azarlad. Seks sonrasnn verdii rahatlk hissiyle az sonra Tamer'le dereden tepeden konuup glmeye balamtk. Tamer'in anlatt ak sak fkralara yerli yersiz kahkahalarla glyorduk. Bir ara Tamer'e, "Ferhan ne zaman ger?" diye sordum. "Sen pili yerken, biz de nbet tutar, mteriye bakarz." "Bu saatlerde pek mteri gelmez. Ancak akamst tek tk derler. Ferhan'a gelince, gelse de olur gelmese de. nk bugn gn deil." Ne demek istediini anlamtm. Konu dnm dolam grubumuzla ilgili konulara gelmiti. Tamer'e kafama taklan baz eyleri sormaya baladm. O da bana itenlikle cevap veriyordu. Bildii kadaryla Trkiye'de eytan'a tapanlar birbirleriyle sk ilikide bulunan iki gruptan oluuyordu. stanbul Grubu ve Kadky Grubu. Kadky Grubu yirmi kiiye yaknd. Benim de aralarnda bulunduum stanbul Grubu ise yalnzca alt kiiden oluuyordu. Bizim kk grubumuzun da Tamer, bir anlamda, reisi durumundayd. Kadky Grubunun reisi ise bize o gn konuma yapan orta yal adamd. smi Behet olan bu kii as72

lnda her iki grubun da bakanyd. Daha ak bir deyimle Trkiye'deki tm Satanistlerin ba bu adamd. Behet Bey, elli yalarndayd ve hi evlenmemiti. Zengin bir mirasyedi olduu syleniyor, fakat onun hakknda kimse kesin bir ey bilmiyordu. Uzun yllar Amerika'da kalm, oradan dnte de Satanist dnce ve ilkeleri beraberinde lkemize tam, Kadky ve evresinde yirmi kadar genci etrafna toplayarak Satanist bir topluluk oluturmutu. Tamer bu adamla yl kadar nce bir rastlant sonunda tanm ve onun iyice etkisinde kalmt. Ksa zamanda Satanistlere katlan Tamer iyice kafay deitirmi, o gne kadar inand tm deerleri inkr eder bir konuma gelmiti. Fakltede tant Ferhan' da etkileyen Tamer, onun kanalyla bakalarna da ulam, sonunda benim de aralarnda bulunduum alt kiilik stanbul topluluu olumutu. Tamer bu arada alt tane lastik maske karp gsterdi. "te 30 Nisan'da takacamz maskeler." Pitis'le birer maske alp yzlerimize takt k. Pitis glmeye balad. "eytan maskesi sana ok yakt, Ekrem!" "Sana da yakt. Gzele ne yakmaz!" Tamer, "30 Nisan kutlamas Kadky'e olacak" dedi. "O gn herkes maskeli olacak. Tm giysiler de siyah. Herkes klotuna varncaya kadar siyah giyecek." 30 Nisan'da kutlama treni yaplacan biliyor ve o gn iple ekiyordum. Nasl bir tren yaplacakt, nelerle karlaacaktm; merak ediyordum. Tamer, o gn ne ekilde giyinmemiz gerektii konusunda bizi aydnlatmt. Trende takacamz maskeleri almak iin hepimizden para da toplamt. Bu maskeler o maskelerdi. "Tamer, bizi 30 Nisan konusunda biraz aydnlat" dedim. "Sen bizim ayn zamanda retmenimizsin.'" "Pitis sana bunlar anlatmyor mu? Bizde bilenler bilmeyen73

lere retir. Anlalan Pitis yalnzca sex instmetor olarak sana yard mc oluyor." "Tamer, ltfen!" diyerek Pitis, aka yollu, Tamer'in dazlak bana hafif bir tokat att. "Bilenlerin bilmeyenlere anlatmas, Nasrettin Hoca fkras. Bunlar senin anlatman gerek. Bakanmz sensin." Tamer gld. "Peki, o halde grevimi yapaym. Yalnz imdi ciddi olalm. aka bitti." "Biz seni hem seviyor, hem de sayyoruz. akalarmz da senin hogrnden cesaret alarak yapyoruz." diye Tamer'e ya ektim. Bu tip vgler ho una gidiyordu. Tamer anlatmaya balad: "eytan Topluluu, Yani Satanist Kilise'nin kurulu tarihi 30 Nisan 1966'dr. Kurucusu da Anton Szandor LaVey'dir. Kilisenin kuruluunu bu tarihte Amerika'nn San Francisco kentinde ilan etmi ve kendi kendini de Satanistlerin ilk Ba Rahibi olarak atamtr." "Bu adam nasl biri, bir din adam m?" diye sordum. "Adamn o taraklarda bezi yok. LaVey, Amerika'ya g etmi Romanyal bir ingene ailesinin ocuu. Serven dolu bir yaam var. eytan Kilisesi'ni kurmak fikri daha on alt yalarndayken kafasn kurcalamaya balyor. O zaman bir karnavalda org alarak hayatn kazanmakta... LaVey, karnaval yerinde kurulmu bir kilise adrnda org alyor. ok zeki bir gen, yalnz org almakla kalmyor, karnavala gelen insanlar da gzlemliyor. "Karnavalda, cumartesi gecesi yar plak kadnlarn peinde ehvetle koturan adamlar gryor. Ayn adamlar, Pazar gn, kendisinin org ald kilisede de gryor. Karlar, ocuklar yanlarnda kiliseye gelmiler, huu iinde Tanr'ya dua ediyorlar... Bunlar gren LaVey'in kafasnda ok eyler deiiyor. Dn gnahkr arzularnn peinde koan, Pazar gn de kilisede dua eden bu insanlarn, hemen ertesi gn gene bedenlerinin drtsne uya74

caklarn biliyor... Ve u sonuca vanyor: Hristiyan kilisesi iki yzllk zerine kurulmutur. nsann bedensel isteklerini gnah duvarlar arkasna hapsetmek olanakszdr. yle veya byle insann doal igdleri eninde sonunda onu ynlendirecek ve o, bedensel arzularnn peinde srklenip gidecektir..." "Desene LaVey ok enteresan biri." "Evet, Amerika'nn Georgia eyaletinde domutu. Irknn tm zelliklerini karakterinde tayan biriydi. Gebe rknn ii iine smayan, hareketli, gezginci ve avare eilimleri... Bilirsin, ingeneler byyd, fald, bu gibi eylere ok yatkndr. Ksacas bizlerden olduka farkl bir rkn tm zelliklerini kiiliinde toplam biri LaVey... "Okul yllarndaki geleneksel eitim onu hi sarmyor. Bir sirkte i buluyor. Sirkte mehur bir hayvan terbiyecisine yardmclk yapyor. Burada da enteresan gzlemleri var. Aslan, kaplan gibi yrtc hayvanlan terbiye ederken onlardan garip bir ekilde etkileniyor. Onlann eilimlerini davramlarn dikkatle inceliyor. Ve yle bir sonuca varyor: nsan tm igdleriyle bir hayvandr. Tm dinsel ve sosyal abalarla bu temel igdleri biraz olsun, o da geici bir sre, bast rabilirsiniz. Ama asla onlar tmyle deitiremezsiniz. Ve onlar her zaman var olmay srdrrler. Tm hayatnz doanzla, yaratlnzla sava vermekle geer ve siz hibir zaman bu savan tam galibi olamazsnz. "LaVey sirkteki iinden ayrlyor. Eskiden olduu gibi, enliklerde, karnavallarda org alarak hayatn kazanmaya balyor. Bu elence cmb iinde gnlk nafakasn karmak sava veriyor. ine girdii bu dnya hi de dtan grnd gibi deil. Bu elence dnyas, aclar ve streslerle dolu... Yapmack, gsterili sahte mutluluklar sergileyen mutsuz insanlar n dnyas, bu dnya... Bu arada LaVey bir sahne hokkabaznn sanatn da renmek frsat buluyor. Adamn baarsnn srrn yle zetliyor LaVey: Seyircilerin dikkatlerini baka noktalara ekerek, yapt numaralardaki 75

hileleri farketmemelerini salamak. Adam takdir ediyor. Gerek hayatta da pek ok insan baarlarn byle hilelerle salamyorlar m?" Tamer tm bunlan kendinden gemi bir ekilde anlatmaktayd. O az nceki silik ve ylk hali gitmi, etkili bir kiilie brnm gibiydi. En azndan beni etkilemi, LaVey'e hayranlk duymam salamt. "LaVey gerekten esasl biri!" demekten kendimi alamadm. "En azndan bakar kr deil! Bizim evremizde de ok eyler dnyor, ama biz onlan kzn trene bakt gibi seyrediyomz... Bir ders almadan, ylesine... Neyse devam edeyim. "Dikkat ediyor: Salam ve gzel insanlar, irkin ve sa lksz arkadalarnn varlndan sinsi bir haz, bir zevk duyuyorlar. Kendisinin deil de bakasnn bana gelen felaketlerden gizli bir mutluluk hissediyorlar. nsanlarn bu iki yzl sinsi eilimleri onu bu konularda daha da aratrma yapmaya itiyor. Kolejde krimonoloji derslerine zel bir ilgi duyuyor. San Francisco Polis Departman nda fotoraf olarak almaya balyor. "Sirkte alrken insan ehvetinin, cinselliinin en artistik ekillerde sergilenmesini grmt; polisteyse, insan en vahi ve iren haliyle gryordu. Grdkleri onu tiksindimi, insanlndan utandrmt. Burada yldan fazla kalamad ve tekrar baba mesleine dnd. Sirklerde, karnavallarda ve enliklerde org almak... "Org almann dnda, bo zamanlanm dolduran yeni bir ura buldu LaVey: Kara By. Ancak LaVey, bycl n, falcln ortaa kalnts geleneksel samalklaryla ilgilenmiyordu. O tip kocakar samalklar LaVey'e gre deildi. O, bir metafizik! psikoloji ara trmas yapyordu aslnda. O bylece entelektel insana yaklamak abasndayd. nsann vahi ve hayvansal yann gzard etmeden yaklaacakt bu tip insanlara... Bu ura ve aratrmalar, sonunda LaVey'i yle bir yola soktu ki, sonunda karsna kan Karanlklar Prensi eytan oldu... 76

'Tm din retileri ve klasik kitaplarda eytan lanetlenir Her trl ktln kayna olarak sulanan O'dur. O, ancak cehenneme layk, iren bir varlktr. eytan'a uyanlarn sonu da O'nun gibi cehennem olacaktr "Btn bunlar LaVey'i ters ynde etkiledi. eytan'a nefret duyacana O'nu sevmeye balamt. Kendinden sonsuz derecede gl olan Tanr'ya direniini onurlu bir davran olarak gryordu." Tamer, btn bunlar kendinden geercesine anlatrken ieriye bir mteri girdi. Tamer bir sre mteriyle ilgilendi ve ona istedii kaseti sattktan ve mteriyi dkkndan gnderdikten sonra: "Adam konumamza maydanoz dorayp gitti" diye gld. "Biz gene kaldmz yerden devam edelim." Tamer anlatmaya kald yerden devam etti. LaVey uzun yllar aratrma ve incelemelerine devam etmi ve Satanizm'in balca ilkelerini ortaya koymutu... LaVey'in enteresan grleri. Kara By seanslar yava yava evresinde baz insanlarn toplanmasna neden olmutu. LaVey evresine toplad bu insanlarla kk bir topluluk oluturarak ilk eytan Kilisesi'ni kurmutu. LaVey bununla da kalmam bir de eytan ncili yazmt. Tamer'in anlattktan da bu ncil'in n sznde yazlanlarn bir zetiydi. Kitabn orijinal ismi de 'The Satanic Bible' idi. Akama doru Ferhan da dkkna gelmiti. Yakndaki bir pideciden akam yemei getirtip hep beraber yedik. Yemein parasn ben dedim. Ayrca Tamer'in cebine de, bana gre ykl saylabilecek bir miktar para koymay da unutmadm. Tamer, 'istemem, yan cebime koy' edasyla paray ald. Yemekten sonra Pitis'le dkkndan ayr ldk. Ferhan, Tamer'le kald.

77

13

' Nihayet iple ektiim gn gelmiti: 30 Nisan. Bizim stanbul grubumuz o akam saat 7:00'de Kadky'de idi. Bizi iskelede Kadky grubundan bir gen karlad. Ben genci ilk kez gryordum; ama arkadalarm onu iyi tanyordu. smi Aydn'd. Uzunca boylu, zayf yapl, kumral bir genti. Bizi sahilde bir otoparka gtrd. Orada bir minibse bindik. Aydn da direksiyona geti, Kartal'a doru yola ktk. Minibs, Aydn'n babasnnd. Babas kuma ticareti yapyor, bu minibsle Anadolu'ya mal gtryordu. Aydn o gece arkadann doum gn partisine gideceini ve eve ge geleceini sylemiti. Tabii bu arada minibsn anahtarn da cebine atmay unutmamt. Yolda, aknbakkal'da minibse, kz erkek alt kii daha bindi. Pencereleri boyal olduu iin dars grnmeyen minibste imdi on kiiydik. Minibsn koltuklan sklm olduundan demede iri tk oturuyorduk. Tamer, "imdi uursuz rakam bulduk" diye espri yapt. Zoraki glmeye altk. nk hibirimizde glecek hava yoktu. Hepimiz garip bir heyecan ve stres iindeydik; ilk kez 30 Nisan kutlamasna katlacaktk. Minibs bizi Kartal'da, bahe iinde, ato gibi bir eve getirmiti. Bahedeki sk ve byk a alar, evi sanki gzlerden gizlemek istercesine her yandan epeevre kuatmt. Evin hemen yannda, otopark gibi kullanld anlalan bir yerde otomobil duruyordu. Minibsmz de hemen onlarn yannda park etti. 78

Bizi Behet Bey ve yanndaki be alt gen karlamt. Behet Bey hepimizin ayr ayr elini skt. Yanndaki genlerle de el sktk. Bahe iindeki atoyu andran bina iki katlyd. ki katl olmas na ramen, belki yap stili, belki de duvarlarnn yontma talardan yaplm gibi dekore edilmi olmas ve mazgal deliklerine benzeyen kk pencereleriyle bir villadan ok, filmlerde grdmz Orta a atolarn andryordu. Hep birlikte birinci kattaki salona girdik. Salon olduka sade denmiti. Yazlklarda kullanlan hafif plastik iskemleler ve masalar ve salonun bir kesinde ak bfe. Bizden nce gelenler bfeden tabaklarn doldurmular, masalarda oturmu hem aralarnda sohbet ediyor, hem de yiyip iiyorlard. Bfede alamnit yiyecek ve erezlerden baka eitli ikiler de vard. Bfeden yiyecek ve ieceklerimizi almadan nce, bfenin hemen yanndaki masada oturan gen kz grubumuzun yanna geldi. "stediiniz ikiyi alabilirsiniz, ama sarho olacak kadar imeyin. Aramzda kural budur" diye bizi uyard. Bu kz Kadky'de grdm ve Behet Bey'in metresi olan gen kadnd. Servis tablalarmza yiyeceklerimizi alp masalarda bo bulduumuz iskemlelere oturduk. Benim masamda Pitis'den ba ka Faruk ve Selda, bizi minibsyle getiren Aydn vard. Tamer'le Ferhan ba ka masaya oturdular Bir sre sonra Behet Bey, "Artk trene balayabiliriz; aa inelim" dedi.

Bodruma inmeden nce yzlerimize eytan maskelerini taktk. Hepimiz siyahlar giymitik. Behet Bey de siyahlar iindeydi, giyinii bizlerden biraz daha farklyd. Etekleri yere deen, kukuletal siyah bir pelerin giyinmiti. Bizlerden bir fark da yznn maskesiz olmasyd. 79

Evin bodrumuna indik. Buras apartmanlarn kalorifer dairelerini andran byke bir salondu. Kadky'de toplant yaptmz oday andrr bir ekilde dzenlenmiti. Yer siyah halfleks, duvarlar siyah ve plak kadn resimleriyle dekore edilmi, siyah tavanda ayna gibi parldayan be keli yldzlar... Kadky'deki odada krs eklinde bir masa vard; buradaki masa ise musalla tan andran dar ve uzun bir masayd. Odada her yer ve her ey siyah olmas na ramen masa krmzyd, kan krmzs... duvar boyunca siyah iskemleler sralanmt... Biz stanbul grubu, masann karsndaki iskemlelerde oturduk. Sa yanmda Pitis oturuyordu; solumda ise Tamer vard, onun yannda da Ferhan. Pitis'in yannda Selda oturuyordu, onun yannda da Faruk vard. Salondakileri kimseye aktrmadan saydm. Behet Bey dahil yirmi bir kiiydik: on erkek, sekiz kz. ki gencin de yukarda kaldn biliyordum. Behet Bey onlar nbeti brakmt. Demek ki, hepimiz yirmi kiiydik. Behet Bey musalla tan andran krmz masann arkasna geip iskemlesine oturdu. sminin Ayla olduunu rendiim Behet Bey'in gen metresi, masann zerindeki iki mumu yakt ve elektrii sndrd. imdi masann Behet Bey'in sana gelen ucunda beyaz bir mum, sol ucunda ise siyah bir mum yan yordu. Bu mumlar masa ve yaknn az ok aydnlatyordu; fakat masann uza nda kalan yerler neredeyse alaca karanlkt. Krmz masann banda duran Behet Bey, siyah pelerininin kukuletasn bana geirmiti. Mumlarn titrek nda kukuletasnn altinda yz garip ve rktc grnyordu. Bizlerin de ondan kalr yeri yoktu. eytan maskelerimiz ve siyah giysilerimizle, lo kta gerekten garip ve rktc yaratklara benziyorduk. Sradan biri u anda salona girip bizleri grse eminim korkar, panie kaplrd. Behet Bey, "Bugn 30 Nisan. 1996" diye sze balad. "Satanist Kilisesi'nin kuruluunun otuzuncu yl dnm. Otuz yl n80

ce, bugn Anton Szandor Lavey, Orta a'daki cellatlar gibi salarn usturayla kaztt ve cesur bir ekilde ortaya kp o gne kadar kimsenin aka ilan edemedii bir akmn resmen kilisesini kurdu. "Dediim gibi, Satanizm veya onu andran akmlar yz yllardr vard. Fakat ar basklar yznden hep yeraltnda kalmt." Bu giri konumasndan sonra Behet Bey, Satanizm'i andran akmlarn ksa bir tarihesini anlatt. Versailles Saray'nda bir zamanlar gzellik uzman olarak isim yapm Catherine Deshayes isimli bir kadn Satanizm'in nclerinden saylabilirdi... Paris sosyetesinde LaVoisin olarak tannyordu. O zamanlar en byk sulardan saylan ocuk drme ilerini el altndan ytyordu. Sevmedikleri kocalarndan kurtulmak isteyen sosyete kadnlarna, uzun yllar beklemeden mirasa konmak isteyenlere eitli zehirler vererek onlarn emellerini gerekletirmelerini salyordu. LaVoisin bunlarla da yetinmiyor, yapt byler ve ilalardan da byk paralar kazanyordu. 1666 ylnda, St. Deni blgesinde, etraf yksek duvarlarla evrili, byk bir bahe iinde, atoyu andran bir ev satn alyor LaVoisin. Lavoisin artk karanlk ilerini burada yriitmektedir. Zamanla buras aristokratlarn ve onlara yakn sosyete evrelerinin urak yeri olur. Onlarn gizli sakl ilerinde LaVoisin en byk yardmcla, yol gstericileridir. Tabii yasak aklar da burada rahatlkla yaplmaktadr... Sonunda LaVoisin, 13 Mart 1679 ylnda tutuklanp lme mahkm edilir. Onun lmyle Satanizm ar bir darbe yer ve yllarca belini do rultamaz. Satanizm uzun yllar sonra ngiltere'de ortaya kar. On sekizinci asr ortalanda, Sir Francis Dashwood, Cehennem Atei isminde bir kulp kurar. Kulp yeleri aralarnda, o zamanki toplum kurallarn hie sayarak elenmektedir... On dokuzuncu yzyl satanizmin yava yava yer altndan kt yzyldr. Satanizm de yava yava klk deitirmeye bala-

mtr. Kurulan satanist topluluklar daha ziyade seks kulpleri eklindedir. Buralarda her trl yasak ilikiler, toplumun knad ve sapk olarak nitelendirdii cinsel ilikiler srdrlmektedir. Cinsel tercihleri yznden toplumun d lad insanlar bu kulplerde rahatlkla tanp, ilikilerini devam ettirmek frsat bulmaktadr... Behet Bey konumasna, "Peki, 1666 ylndan nce Satanizm yok muydu?" diye devam etti. "Bir anlamda Satanizm her zaman var olmu tur. Eer siz Tanr buyruu diye dayatlan kurallar reddediyor, yaamnza kendi zgr iradenizle yn iziyorsanz, siz bir Satanist'siniz. Kukusuz byle insanlar her zaman olmutur. Ancak bizim burada anlattklarmz tarihteki rgtl, satanizmi andran abalardr. Hele bir tanesi var ki, ok enteresandr. ok eskidir ve bunu dnyada pek az kii bilir. Zamanmzdan neredeyse iki bin yl kadar nce..." Behet Bey szn tamamlamad. Bir sre gzleriyle hepimizi ayr ayr szd. "Neyse bu kadar yeterli" dedi. Azndan kan son szlerine piman olmu gibi bir hali vard. Behet Bey'in iki bin yl ncesine ait Satanist hareketi anlatmasn ok isterdim. Fakat o bu konuda bir ey sylemek istemiyor gibiydi. Herkes gibi ben de bir ey sormadm." "Satanizmin tarihesinden konutuumuz yeter, biraz da imdisinden sz edelim," diyerek Behet Bey beni merakta brakan iki bin yl ncesini pas geti. "Bizlerin rnek ald LaVey'in Satanizm ilkelerinden sz edeyim." "eytan dokuz ana ilkeyi temsil eder: "Bir: eytan, insann doal igdlerine dizgin vurmasn deil, onlar zgr brakmasn temsil eder. "ki: eytan, ne id belirsiz ruhsal varl deil, bedensel varl temsil eder. ": eytan, ikiyzl kendi kendini aldatmay deil, saf akl temsil eder. "Drt: eytan, nankrleri deil, sevgiyi hak eden vefal insanlar sevmeyi temsil eder. 82

"Be: eytan, bir yzne tokat atana brn evirmeyi deil, intikam almay temsil eder "Alt: eytan, duygu smrclerine deil, sorumluluklarn bilenlere kar gsterilen sorumluluk duygular n temsil eder "Yedi: eytan, birok bakmlardan hayvanlardan stn, fakat ktlkte ve zalimlikte hepsine ta karan insann hayvansal taraflarn temsil eder "Sekiz: eytan, insan bedence, kafaca ve ruha doyuma ulatran ve gnah diye nitelendirilen her eyi temsil eder "Dokuz: eytan, tm semavi dinlere, zellikle H ristiyan Kilisesine yzyllar sren en vefal dostluu temsil eder" Behet Bey'in son cmlesi tuhafma gitmiti. Bu szler tm syledikleriyle elimiyor muydu? Kilisenin dostu bir eytan! Behet Bey kafamzda bu sorunun ekillenmesini beklercesine bir sre sustu. Sonra yznde sinsi bir glmseme, "eytan olmasayd Hristiyan Kilisesi acaba neyle urard?" dedi. Behet Bey'in Satanist Kilisesi'nin kurulu ve ilkeleriyle ilgili ksa konumas bitmiti. Metresi Ayla tekerlekli kk bir masayla birer kadeh iki da tt. kilerle birlikte birer para da ikolata almtk. kiler datlrken Behet Bey, Aydn', "Sen ime araba kullanacaks n !" diye uyard. Adn bile bilmediim ikimi yudumlarken, Pitis'e dndm. "Ben demin yukarda da bir eyler itim. Sarho olmaktan korkuyorum." Pitis'ten nce Faruk sze girdi. "Sen imiyorsan kadehinde kalan bana ver Nasl olsa araba kullanacak deiliz. Bizim moruk arabasn vermiyor zaten." Tamer de sze girdi. "Keyfinize bakn. Ben Behet Bey'le konutum. steyen gece burada kalabilir" Aramzda konutuk. Gecenin krnde yollara dmenin gerei yoktu. En iyisi geceyi hep birlikte burada geilmekti. Faruk, ba83

basna telefon etti ve geceyi bir arkadanda geireceini ve kendisini merak etmemesini syledi. Ben de Severyus Baba'ya nezake-ten telefon edip, geceyi bir arkadamda geireceimi syledim. Beraberimizdeki kzlarn kimseye haber vermek zorunlulu u yoktu. Ortaklaa kiraladklar bir katta oturuyorlard. Bylece hepimiz rahatlamtk. Ksa sren iki molasndan sonra Behet Bey, "imdi ayinimize balyoruz," dedi. "Aslnda biz Satanistler her trl dinsel ayinlere karyz. Yaptmz ayinler dinlerin ayinleriyle alay etmek ve o tip uygulamalar aalamak iindir. Zaten imdi yapacamz ayini ilk defa grecek olanlar, ne demek istediimi anlayacaklardr. imdi ilk defa Satanist ayininde bulunacaklar ellerini kaldrsn!" Ben dahil drt kii ellerini kaldrd. El kaldranlarn hepsi de erkekti. Behet Bey'in iareti zerine Ayla iki kadehlerini toplad. Musalla tan andran uzun masann zerine krmz kadife bir rt serdi. Masann iki ucundaki iki mumu alp masann arkasndaki duvarda bulunun amdanlara yerletirdi. Bu arada benim heyecanm iyice artmt. Sanrm salonda bulunan herkes benim durumumdayd. Yzmze taktmz maskelerden yz ifadelerimiz belli olmuyordu. Fakat o heyecan sanki havaya sinmi gibiydi. Kimsede t yoktu. Salondaki ar sessizlii bozan Behet Bey oldu. "ocuklar, bildiiniz gibi kzlardan birinin masann zerine uzanmas gerekiyor. Kim gelmek istiyor?" Kzlar birbirine bakyor, kimse cevap vemiyordu. Pitis kulama fsldad. "Masann zerine uzanacak kz rlplak olacak." Aldm ikilerden kafam dumanlanmaya ba lamt, fakat sarho deildim. Gecenin olduka neeli ve heyecanl geeceinin farkndaydm. Belki biraz sonra yalnz masaya uzanacak kz deil
84

hepsi soyunacakt. Ve Pitis de! Hayr bu kadarna raz olamazdm! pitis'in kolunu smsk tuttum. "Pitis, herkes soyunsa da sen soyunmayacaksn! Kimsenin seni plak grmesini istemiyorum.'' Maskesinin altnda Pitis'in yz ifadesini gremiyordum, fakat, "Ekrem, seninle byle anlamamtk; beni kskanmayacana sz vermitin," derken, ses tonundan bana kzdm anladm. "Pitis, ltfen beni anlamaya al! Baz eyleri iime sindirmem kolay deil." Pitis cevap vemedi. Garip bir mzik balad. Fon mziini andran, anlatlmas olanaksz garip bir mzik tr... Gzlerimle salonu kolaan edip sesin geldii yeri bulmaya altm, fakat sesin geldii yeri bulamadm. Mzik sesi belli bir yerden gelmiyor, salonun her yanndan geliyor gibiydi. Bu arada salonda her kafadan bir ses kmaya balamt. zellikle baz kzlarn masaya gitmesi iin arkadalar srar ediyor; bazlarn ise zorla masaya gtrmeye alyorlard. Behet Bey ellerini kaldrarak salonda sessizlii salad. "ocuklar, eer bizler Satanist isek toplumun baz tabularn ykmalyz. Kzlar niin masaya gelmek istemiyor? Utanyoruz derlerse onlar knarm. Ama vcutlarna gvenemiyorlarsa, ona bir ey demem. Ama grdm kadaryla kzlarmz rahatlkla gzellik yarmalarnda podyuma kacak kadar gzel. Ama gene de ben kimseyi zorlamam. inizden birinin gnll olarak gelmesini istiyorum." Genlerden biri, "En iyisi bu ii oylamak," dedi. "Bir seim yapalm, kimse itiraz etmesin!" Bu neriye hemen herkes katld. Bu arada mzik daha deiik ve garip bir hal almt. Uzaklardan geliyor hissi veren kadn sesleri... Bu sesler bazen koro halini alyor, bazen de tiz bir kadn sesi uzaklardan lk atar gibi bu koroya katlyordu... 85

Kzlar Behet Bey'in sylemesi zerine yzlerindeki eytan maskelerini kardlar. Behet Bey hepsini masann nnde sraya dizdi. Tabii Pitis de aralarndayd. Kzlarn halinden ounun seilmek istedii belli oluyordu. Demek ki, masaya plak olarak yatmak istiyorlar, fakat naz yapyorlard. lerinde yalnz Pitis durgundu ve somurtuyordu. Kzlara birer numara takld. Pitis'in numaras t. Faruk'la Tamer'e, Pitis'e oy vermemelerini rica ettim. Aramzda karar verdik, yedi numaral Selda'ya verecektik oylarmz. Faruk, Selda'nn herkesin nnde rlplak soyunmasna aldrmyordu. Biz on erkek setiimiz kzlann numaralar n yazp masann zerine braktk. Herkesin yakn arkadalk kayrmalaryla oylarn datacan ve Pitis'in bu iten syrlacan dnyordum. Yoksa Pitis'in seilmesi kanlmaz olurdu. nk hepsinden ok daha gzeldi. Belki Selda bizim oyumuzla seilirdi. Byle dnerek biraz olsun rahatlamtm. Fakat oylarn saym balaynca souk terler dkmeye baladm. Behet Bey oylar ok yava sayarak salondaki heyecan artrmak istiyordu. "... yedi... ... bir... ... ... ..." Durum ktyd. Oylama sonucunda, Behet Bey dahil, on erkein sekizinin oyunu Pitis almt. Kalbim hzl hzl arpmaya balam, sinirlerim iyice gerilmiti. Oylar saylr ve Pitis ak farkla ne gemeye baladnda Pitis de gzlerini bana dikmi bakmaya balamt. Elimi sallayarak soyunmamasn iaret ettim. Onun herkesin nnde anadan doma soyunup kendini tehir etmesini kabul edemezdim. Oylarn saym bitince Pitis, Behet Bey'in yanna gidip kulana bir eyler fsldad. Behet Bey biraz dndkten sonra, o ela Pitis'e bir eyler syledi, sonra bizlere dnd: 86

"ocuklar, Pitis sizlerden zr diliyor. nk bugn onun gn deil. Biliyorsunuz kadnlarn zel durumu. Biz Selda'dan soyunmasn rica edeceiz." Selda ikinci olduu iin biraz bozulmu gibiydi. Suratn ast. "Pitis'le biz ayn evde kalyoruz." Sonra Pitis'e dnd. "yle mi, Pitis? En azndan bunu daha nce sylemeliydin. Yaptn doru mu?" Pitis bam nne edi. "zr dilerim, Selda!" Pitis'in zr dilemesi Selda'y yumuatmamt. Behet Bey'e, "Beni balayn!" dedi. "Seilecek olan soyunacakt. Ben seilmedim." Bunlar syledikten sonra Selda yryp yerine oturdu. Dier kzlar zaten saym devam ederken, hi anslarnn kalmadn anlayarak birer ikier yerlerine oturmulard. imdi masann yannda kzlardan yalnzca Pitis kalmt. akn akn bana bakyordu. Behet Bey, "Pitis, sen de yerine ge!" diyerek Pitis'i dt zor durumdan kurtard. Sonra oylamada yalnzca bir oy alan metresi Ayla'ya dnd. "Ayla bu grev sana dyor." Ayla hi naz yapmad; glmseyerek yerinden kalkt. Masann yanna gidip durdu. Behet Bey elini Ayla'nm omuzuna koydu ve bize dnd. "Kzlarmzn davranlarn biraz yadrgadm. Ama onlan knamyorum. Bir davran biimini ilerine sindiremiyorlarsa, kimse onlar knayamaz. Zaten Satanizmin temelinde insann istedii gibi davranmas ilkesi yatar. Bunun aksi de istemediini yapmamaktr. Benim onaylamadm ve yadrgadm; bazlarnn ufack bir bask karsnda geri adm atp, yapmak iin can attklan bir eyi yapmaktan vazgemeleri... Bazlarnn da kk komplekslerine yenik dmesi..." Behet Bey bu szleri zellikle Pitis ve Selda'ya bakarak sylemiti. Bir sre sustu. Sanki konuup konumamakta kararsz gibiydi, ama sonunda konutu. "Aramzda, gnlnce yaamak, iinden geldii gibi davranmak isteyenleri engellemeyi d87

nenler varsa, onlar bizim topluluumuza uymaz." Behet Bey bu son cmleyi stne basa basa ve bana bakarak sylemiti. Pitis kulama eildi, "Beni ok zor durumda braktn," diye fsldad. "Selda ile de aramz bozdun." Pitis'e Cevap vemedim. Ne diyeceimi bilemiyordum. Byle bir ortamda bu ekilde davranmam biraz yakksz kamt. Nihayet nornal bir aile toplantsnda deildim; Satanistlerin arasndaydm ve de onlardan biri olduumu sanyordum. Ama imdi anlyordum ki, ruhum ve kafamdaki zincirleri henz kramamm... almakta olan mzik gittike gariplemeye balamt. Derinden gelen koro sesine imdi daha belirgin bir ekilde inlemeler ve oflamalar da eklenmiti. Bu inleme ve oflamalar bir acnn da vurumunu deil, daha ok hazzn da vurumunu anlatyordu. Bir seks mziiydi alan... Bir seks cmbnn fon mzii... Bir sekse davet... Behet Bey duvardaki amdanlardan iki mumdan beyaz olan fleyip sndrd. imdi salonda yalnzca bir tek siyah mum yanyordu. Salonun muma uzak yerleri hemen hemen karanlkt. Mum; yalnzca masa ve yaknn az ok aydnlatmaktayd. Behet Bey masann yanndaki bir kutudan bir ey kard. Lo kta, kard eyin ne olduunu anlamaya altm. Behet Bey onu bir asa gibi elinde tutuyordu. Dikkatle baknca bu asanm erkeklik uzvuna benzediini farkettim. Ayla almakta olan mziin ritmine uygun, dans eder gibi hafif hareketler yapyordu. Bir taraftan da yava yava siyah bluzunu; karmaya balamt. Bluzunu kard ve Behet Bey'e doru att. Behet Bey, ar ve hantal gvdesinden umulmaz bir eviklikle, bluzu havada kapt. skemlesinin kenarna zenle koydu. Ayla'nn imdi belden yukarsnda yalnzca sutyeni vard. Dans eder gibi ritmik hareketlerle sutyeni de kard ve bu kez sutyeni duvar kenarndaki iskemlelerde oturan genlere doru frlatt. Sutyeni havada

kapmak iin birka gen ayn anda yerinden frlad. Ksa bir iti kaktan sonra sutyen genlerden birinde kald. Sutyenini karnca Ayla'nn dik ve gzel gsleri ortaya kmt. Bir sre gslerini titreterek dans etti. Dans ederken yan gzle Pitis'e bakyordu. Sanki Pitis'e meydan okuyor; seni setiler ama yanldlar, ben senden daha gzelim, dercesine hava basyordu. Ancak dorusunu sylemek gerekirse, Ayla salondaki tm genleri gerekten bylemi gibiydi. Yzlerimiz maskeli olmasna ramen, salondaki havadan bunu sezmemek mmkn deildi. Acaba Pitis soyunmay kabul etseydi Ayla gibi profesyonelce hareketler yapabilir miydi, diye dnmekten kendimi alamadm. Acaba Pitis'e engel olmasa mydm? Az sonra eteini de karp att Ayla. imdi yalnzca siyah dantelli klotu vard zerinde. yice heyecanlanmtm. Kolumu Pitis'in beline attm, onu kendime ektim. Pitis de bir kedi gibi bana sokuldu. Ayla'nn seksi dans devam ediyordu. Ara sra zerinde kalan son giysisini, klotunu karmaya davranyor, sonra iveli bir hareketle vazgemi gibi yapp dans etmeyi srdryordu. Yava yava sabrmz tamaya balamt. Sabr iyice taan birka gen, "kar, kar!" diye tempo tutmaya balad, az sonra hemen hemen herkes bu 'kar' temposuna katld. Bu arada almakta olan garip mziin sesi ve temposu artmaya balamt. Sonunda Ayla, bu kadar naz yeterli grm olacak ki, ii tadnda brakt ve ahenkli hareketlerle klotunu kard. Pitis'i kuvvetle kendime ektim. Pitis bu davranmdan hi de holanma benzemiyordu. "u anda yannda Ayla'nn olmasn ne kadar istiyorsun, kim bilir!" diye sitem etti. Pitis'e cevap venneye frsat kalmad. nk o anda Ayla kard klotunu bana doru frlatmt. Ancak ben klotu kapmak iin bir hareket yapmadm. Zaten yle bir hareket, Pitis'le kprleri atmam demek olurdu. Neyse ki Tamer imdad ma yetiti, belki de

kucama decek olan klotu havada kaparak beni olas bir zor durumdan kurtarm oldu. Pitis, Ayla'nn bu hareketine hibir tepki gstermedi. Yalnzca alak sesle kulama, "Kadn beni fena kskand," diye fsldamakla yetindi. O gn kadnlar, tm hayatm boyunca anlayabildiimden daha iyi anlamtm... Selda da Ayla da bir anda Pitis'e cephe almlar, bunu gizleyemeyecek kadar da da vurmulard. Demek ki bir kadn, ne olursa olsun, kendinden daha gzel bir kadnn varlndan tedirgin oluyordu... Kadnlarla iyi ilikiler srdrmek isteyen her erkek bu gerei gzard etmemeliydi. imdi Ayla rlplakt. Masann yannda, mzie uyarak kvranrcasna hareketler yapyor, kala ve gslerini ve vcudunun her yerini oynatyor, titretiyordu. Behet Bey ar ar Ayla'nn yanna gitti. Bir sre nnde hareketsiz durdu. Sonra nnde diz kt. Ayla, zevkten kvranyormuasna vcudunu hareket ettirmeye devam ediyordu. Behet Bey, ok kolay incinir, krlr bir eyi incitmekten, zedelemekten korkar gibi Ayla'y dikkatle kucaklad. Bunu yava ekim bir filmde olduu gibi ustalkla yapmt. Sonra kk bir ocuu kaldrr gibi onu kaldrd ve krmz masann zerine boylu boyunca uzatt. Masaya uzanr uzanmaz Ayla hareketsiz kald. Sanki derin bir uykuya dalm gibi duruyordu. almakta olan garip mzik durdu. imdi salona tam bir sessizlik kmt. Az nceki heyecanm gemi, belli belirsiz bir tedirginlik hissetmeye balamtm. Behet Bey, zerinde Ayla'nm uzanmakta olduu masann bana geti ve masann yanndaki kutudan ald kk bir an ksa bir sre ald. Sonra an ald kutuya koydu. nnde durduu duvara yzn dnd ve elindeki erkeklik uzvunu andran asay duvara doru uzatarak, "Cehennem Prensi eytan, gneyden gel!" diye bard. Sonra soluna dnp karsna gelen duvara doru asasn uzatt ve bard. "Lusifer, doudan gel!" Tekrar soluna dnd 90

ve bizim tarafmzdaki duvara doru asasn uzatt. "Belial, kuzeyden gel!" Bir kez daha soluna dnp, karsndaki duvara doru asasn uzatt ve, "Leviathan, batdan gel!" diye ba rd. Drt ismi drt ynden ardktan sonra Behet Bey, hareketsiz bir ekilde masann zerinde uzanmakta olan Ayla'mn yannda durdu. Elindeki asay Ayla'nn gbei zerine koyduktan sonra ellerini a p dua eder gibi, "Yeryznn Egemeni, Dnyann Kral eytan'in adna karanln tm glerine emrediyorum: cehennemin glerini bize versinler! emhemfora! Selam eytan!" Bizler de Behet Bey'in syledii son szleri hep bir azdan tekrarladk. "emhemfora! Selam eytan!" Behet Bey devam etti. "Cehennemin kaplarn ardna kadar a, sonsuz karanlklardan bize gel! Bizleri dostlarn ve kardelerin olarak selmla! emhemfora! Selam eytan!" Biz de hep bir azdan tekrarladk. " emhemfora! Selam eytan!" "Ltfen dileklerimizi kabul et! "Seni kendimizden bir para kabul ediyoruz. Krn hayvanlar gibi yayor, bedensel tutkularmzn peinde gidiyoruz. Diri olann yannda, rmn karsndayz. "Cehennemin tm tanrlar adna, dileklerimizin yerine getirilmesi iin sana istekte bulunuyoruz. "Gel, arzularmz karlayan isimlerini duy ve bize cevap ver!" "Ey eytan, ite tarih boyunca insanlarn seni ardklan isimlerin: "Abadon!" Behet Bey'in syledii ismi hep birlikte tekrarladk. Behet Bey, tarih boyunca eytan ve eytan' andran tanrlarn ve ilahlarn isimlerini alfabetik s raya gre sylyor ve o syledii ismi bizler de koro halinde tekrarlyorduk. 91

"Adramelek! Ahpuk! Ahriman! Amoni... Beelzebub! Drakula!... tar!... Kal... Mantus!..." Mantus kelimesini duyunca bizim gittiimiz bar hatrladm. O barn ismi de Mantus'du. Behet Bey, cehennem ilahlarnn isimlerini sylemeye, bizler de isimleri koro halinde tekrarlamaya bir sre devam ettik. "Mefisto!... Molok!... Nija!... Pan!... Pluto!... Set!... iva!..." Behet Bey isimleri sayp bitirdikten sonra ellerini kaldrp yksek sesle tavana doru konumaya balad. Behet Bey'in kendinden geercesine syledii szlerin bir kelimesini bile anlamadm. Kimsenin de pek bir ey anladn sanmyordum. Syledii szler kulamzn az ok alt hibir dile a rm yapmyordu. Ancak anlamasak bile etkileniyorduk. zellikle Behet Bey'in syleyi tarz, salonun deiik havasyla birleince sanki bir hipnoz etkisi yapyordu zerimizde... Ar ar sylenen bu garip szlerin iinden baz kelimeleri ve kelime gruplarn yakalamaya alyordum. "Bazodemelo i ta pi-ri pesonu olanu... Soba miame tarianu... od vovina carebafe... od mabezoda... oi asa-momare poilape... od coresi ta a beramiji." Behet Bey o garip dilde yapt duay bitirdikten sonra masann yanndaki kutudan bir kitap karp grmemiz iin havaya kaldrd. "Hemen her dinin bir kitab vardr. Bizim kitabmz da bu: The Satanic Bible! Yani eytan ncili! Yazar da Satanist Kilise-si'nin kurucusu olan, nderimiz Anton Szandor LaVey." Bunlar syledikten sonra Behet Bey elindeki kitabn sayfalarn bir sre kartrd. Arad yeri bulduktan sonra, "imdi size kitabmzdan bir blm okuyacam. Bu blm okuduktan sonra ayinimiz devam edecek, belki de sabaha kadar srecektir. Ancak herkesin bu ge saatlere kadar kalmas gerekmiyor. steyen istedii zaman gidebilir." 92

Bu szler zerine ikisi kz ikisi erkek drt gen Behet Bey'-den gitmek zere izin istediler. Behet Bey onlan istasyona kadar Aydnn gtrmesini nerdi. Aydn onlar istasyona brakp dnecekti. Genler gittikten sonra Behet Bey elindeki eytan ncili'ni at, kitaptaki ngilizce metni Trkeye evirerek okumaya balad: "Ne mutlu gl olanlara, nk onlar dnyaya egemen olacaklardr. Zayflara lanet olsun, nk onlar kle olmay miras alacaklardr! "Ne mutlu toplumda g sahihi olanlara, nk onlar herkesten sayg greceklerdir. Lanet olsun gten yoksun insan srlerine, nk onlar silik ve onursuz bir yaam srdreceklerdir! "Ne mutlu cesur olanlara, nk onlar dnyann efendileri olacaklardr. Lanet olsun alakgnll koyun srlerine, nk onlar ayaklar altnda ezileceklerdir! "Ne mutlu zafer kazananlara, nk zafer haklln temelidir. Lanet olsun yenilenlere, nk onlar her zaman kle kalacaklardr. "Ne mutlu demir bileklilere, nk gszler onlarn nnden kaacaklardr. Lanet olsun ruhta yoksul olanlara, nk onlarn yzlerine tkrlecektir! "Ne mutlu lme meydan okuyanlara, nk onlarn yeryzndeki gnleri uzun olacaktr. Lanet olsun lm tesi bir hayatn sama hayalleriyle kendilerini avutanlara, onlar da her canl gibi toprak olup gideceklerdir! "Ne mutlu te dnyann sahte hayallerini ykanlara, nk onlar gerek Mesih'lerdir. Lanet olsun Tanr hayranlarna, nk onlar krklm koyunlara dneceklerdir! "Ne mutlu yrekli olanlara, nk onlar byk hazinelere kavuacaklardr Lanet olsun iyilik ve ktle inananlara, nk onlar glgelerden korkacaklardr! 93

'Ne mutlu kendilerine en uygun gelen eye inananlara, nk onlarn kafalarnda terr rzgrlar esmeyecektir. Lanet olsun silik Tanr kuzularna, nk onlarn kanlar bile kardan beyaz akacaktr! "Ne mutlu dmanlarnn kann su gibi aktanlara, nk kann dktkleri, onlar kahraman yapacaklardr Lanet olsun kendisini alaya alan nankrlere iyilik yapanlara, nk iyilik yaptklar onlar aalayacaktr! "Ne mutlu aklca stn olanlara, nk onlar kasrgalara hkmedecekler. Lanet olsun gerek yerine yalanlar reten, yalanlarla beyinleri ykayanlara, nk onlar iren insanlardr! . "Zayflara kez lanet olsun, nk onlardaki gven yoksunluu onlar deersizletirmi, bir hi haline getirmitir. Onlar yalnzca ve kr krne itaat eder ve ile ekerler! "Kendi kendini aldatma melekleri. Tanr yolunda yryenlerin ruhlarnda kamp kurar. Gcn sonsuz atei ise ancak bir Sata-nistin ruhunda neeyle yanar ve evresine scaklk ve aydnlk verir!" Behet Bey beni ok etkilemiti. Titrek mum iri vcudunun glgesini karsndaki duvara karanlk bir hayalet gibi aksettiriyordu. Kukuletasmn alt nda yz sanki insan yz deil, eytan yz gibiydi. Kukusuz kimse eytan' grm deil, fakat kafalarmza resimlerle, filmlerle bir imaj yerletirilmi. Ancak o imaj ne olursa olsun, ben bir ressam olsaydm ve bana bir eytan resmi izmemi syleselerdi, hi dnmeden Behet Bey'in resmini izerdim. Ve izdiim yz, kafalarmza yllardr kaznm irkin ve sinsi bakl bir yz olmazd. nsan derinden etkileyen baklaryla, biimli hatlar yla gizemli bir yz olurdu izeceim yz. nk artk kafamdaki eytan imaj deimiti. Yalnz ekil olarak deil, mana olarak da deimiti... Artk kafamdaki eytan, insanlar ktle ynlendiren bir Cehennem Melei deildi. O; samalklara, dogmalara, gerek diye yutturulan yalanlara, hakszlklara direnen 94

cesur insanlarn simgesiydi. O, insann ta kendisiydi... Behet Bey konumasn bitirmiti. Ayla derin bir uykudan uyanr gibi hareketler yaparak yava yava uzand masadan doruldu. Sonra ahenkli hareketlerle kayarcasna masadan indi. kard giysilerini toplamaya balad. En son kard giysiden balad bu toplama ii. Klotunu almak iin bizim oturduumuz yere geldi ve nmde bir sre rlplak durdu. Kalbim kt kt atmaya balamt, nasl davranacam bilemiyordum. Durumu Pitis kurtard. Tamer'e dnd ve souk bir sesle, "Ayla Hanm'm klotunu verir misin?" dedi. Tamer ayaa kalkt, klotu Ayla'ya verdikten sonra nazik bir tavrla Ayla'nn elini pt. Ayla dans eder gibi ritmik hareketlerle tam nmde klotunu giydi. Bunu yaparken bana ylesine yaklamt ki, vcuduna srd nefis parfm kokluyor, neredeyse vcudunun scakln hissediyordum. Hatta bir ara gslerini dudaklanma doru yaklatrd. Sanki pmemi istiyordu. Bir ara bunu yapmak geti iimden, fakat Pitis'den ekindiim iin kendimi tuttum. Ayla benden bir yaknlk gremeyince Pitis'e ters bir bak frlatp yanmzdan uzaklat. Ayla uzaklanca Pitis'e dndm. Gz gze geldik. Pitis renk vermemeye alyordu; fakat biraz krgn olduu belliydi. "Buras eytan ini, burada her ey serbest!" diye mrldanrken krgnl sesine bile yansyordu. "Sakn kskandm sanma! Zaten seninle anlamtk, kskanma yok!" Pitis bunlan sylerken de sesi kendisini yalanlyordu. Pitis beni Ayla'dan kskanmt. Bunu anlamak beni iin iin sevindirmiti. ki kadn da benim iin birbirlerine dman olmulard! Ayla giyindikten sonra Behet Bey, "ocuklar, vakit gece yarsna yaklayor," dedi. "Aslnda bugn gn doana kadar elenmek gerekir, hem de lgnlar gibi! Ama unu da kabul etmek gerekir ki, buras Amerika deil. Afie olmaya gelmez. Onun iin bazlar mz artk gitsinler!" 95

Gidecek genler vedalap ayrldlar. Bazlarn, az nce do-nen Aydn, evlerine yakn yerlere brakacakt. Kendi de gidecekti evine. nk babasndan ekiniyordu. Gidecekler gitmi, villada on kii kalmtk. Biz alt kiilik stanbul grubu, Behet Bey ve Ayla; Mehmet ve Gonca. Villann teras andran byk balkonundaydk. Vakit gece yarsn geiyordu. Yldzl bir geceydi. Deniz tarafndan hafif bir rzgr esiyor, yapraklar hafiften hrdatyordu. Denizden esen rzgra ramen hava lkt, zerlerimizdeki incecik giysilere ramen myorduk. Belki de aldmz ikiler ve iinde bulunduumuz atmosfer kanlarmz kaynatmt. Evin tm klar snkt. Balkonda da k yakmamtk. Yalnzca yldzlarn lgn vard. Tabii bu kta birbirlerimizi ancak karartlar eklinde gryorduk. Behet Bey, " imdi biz bize kaldk," diye sze balad. "Bu geceyi, geceye yakr ekilde kutlayalm! Herkes geceyi geirecei partnerini sesin! sterseniz kura ekelim, ne dersiniz?" Faruk, "Bana kalrsa, bir seim yaplsn! Bayanlar yapsn seimi!" Tamer, "Herkes seime taraftar m?" diye sordu. Behet Bey gld. "Ara sra partner deitirmek insan daha da canlandrr, seks yaamn renklendirir. nsan hep ayn partnerie yatp kalkarsa zamanla ondan sour." Pitis souk bir sesle, "Bu her ift iin geerli deil," dedi. "Belki ok eskimi evliliklerde sz konusu olabilir." Ayla sze girdi. "Pitis, sen bu konularda sanrm tam bir uzmansn! Seks konusundaki deneyimlerinden dier arkadalarmzm yararlanmasn istersin, herhalde?" Ayla'nn bu hakaretini bountuya getirip durumu kurtarmak isteyen Behet Bey, "Her kadn seks konusunda eksperdir," dedi. "Yeter ki, ondaki bu doal yetenek bir takm banaz uygulamalarla kreltilmesin! Benim bu gece iin nerim: Her bayan geceyi gei96

recei partneri sesin. Seim nceliini onlara verelim." Bu neriye itiraz eden olmad. Hep birlikte terastan aa bodruma indik. Ayla klar sndrp siyah mumu yakt. Salondaki uzun masay ve birka iskemleyi dan kararak salonu olduka serbest hale getirdik. Behet Bey, "imdi bir ihtiya molas verelim," dedi. "Bayanlar bu arada giysilerini deitirebilir. Makyajlarn tazelerler. Yukandaki dolapta eit eit kadn giysileri var. Hem de byle geceler iin. Ayla'yla kp istediinizi seip giyebilirsiniz." Yarm saat kadar sonra hepimiz tekrar salonda toplanmtk. Bayanlarn giysileri gerekten ok gzeldi. Ayla ile Selda danszler gibi giyinmilerdi. Pitis'in onlardan kalr yeri yoktu. Neredeyse rlplak vcuduna tlden bir entari giymiti. Nar iei rengindeki tln altnda yalmzca slip bir klotu vard. plakl daha da seksi hale getiren usta bir plaklk... Pitis'in o gzel gsleri imdi daha da heyecan vericiydi. Selda ve Ayla, Pasifik adalar yerlileri gibi sadece en gizli yerlerini rten birer ot demetlerini andran etekler giymilerdi. Gonca ile Ferhan da olduka ak giysiler iindeydi; ama dierlerine kyasla rahibeler gibi giyinmi saylabilirlerdi. Salonda garip ve ok ar bir mzik balamt. Mziin vo-lm de temposu da ok ard. Biz erkekler iskemlelerde oturuyorduk. Bizleri dansa bayanlar kaldracakt . Dansa bayanlar balad. Ar ar, ince hareketlerle vcutlar-nn gzelliklerini sergilemek ister gibi dans ediyorlard. Bu dans aslnda Pitis, Ayla ve Selda'nn birbirleriyle yarmas, birbirlerine meydan okumalar eklini almt. Hepimiz bylenmi gibi bu nefis, seksi dans gsterisini seyretmeye baladk. Pitis hepsinden daha etkiliydi. Hem gzellii, hem de olaa-st gzel dansyla dier kzlar glgede brakmt. Ayla'nn -rlplak soyunarak ve dans ederek daha nce yapt tek kiilik okunu silip atm gibiydi. Ayla ve Selda'mn bir hayli bozulduklan 97

tavrlarndan beli oluyordu. Sonunda Ayla dayanamad, ''Bu kadar kvrmak yeter!" dedi. "Bu gidile hibirimizde seks yapacak hal kalmayacak. Partnerlerimizi seelim; olsun bitsin!'" Ayla bu szleri syledikten sonra bana doru yrd ve yanma gelip elini omuzu-ma koydu. ''Bu gece partnerim sensin!" Ne yapacam, ne diyeceimi amtm. Sarholukla a-krkeyiflik arasndaki izgideydim. Toplantnn balarndaki tutucu halimi zerimden atm, Satanistlerin havasna iyice gimitim. Pi-tis'in bir ba kasyla yatmasn istemiyordum. Ama bunu sorun yapmayacak bir ruh hali iindeydim. Ayla'da bir deiiklik bulabileceim heyecanna da kendimi kaptnntm. Hem Pitis'le evlenecek deildim. Nihayet onunla da gnm gn ediyordum. Varsn o da bu geceyi deiik bir partnerle geirsin! Geri byle dnmeye alyordum, ama bu durumu iime sindirebileceimi de syleyemezdim. Ancak ve ancak buna katlanabilirdim. Ben bunlan dnrken, birden yanmzda Pitis belirdi. Ay-la'y vcuduyla yana iter gibi bir hareket yaparak, ''Ayla, ltfen!" dedi. "Bu kadar yeter! Seni krdmsa herkesin nnde zr diliyo-rum, ltfen!*" Ayla bo verir bir tavrla. "Sevgilinin bu geceyi bo geirme-mesi iin... Yoksa o kadar merakl deilim!"' dedi. "Yalnz sana da tavsiyem oynayaca n oyunu kurallarna gre oyna!'" Bunlar syledikten sonra Ayla hmla yanmzdan ayrld ve Faruk'un yanna gitti. "Seni ikinci setiim iin alnmyorsun, deil mi? Arkadan daha nce sememin nedenini anladn sanyorum." Faruk gld. "Ben kompleksli biri deilim! Kanc seilirsem seileyim, umurumda deil. Bu geceyi sizinle geirmek beni mutlu eder!" Bunlar syledikten sonra ayaa kalkp Ayla'nn koluna girdi. Faruk'la Ayla eleince, Selda da Behet Bey"in yanna gitti. "Ben de bu gece sizi mutlu etmeye alacam!" dedi. Ferhan, her zaman birlikte olduklar Tamer'i semi: Meh98

met'le Gonca'ya da partner deitirmek seenei kalmamt. Bylece yalnzca Faruk ve Behet Bey deiik partnerlerle o geceyi geireceklerdi. O gece sabaha kadar bitkin dnceye kadar elendik. Pitis tm kadnlk hnerlerini sergileyip bana hayat boyu unutamayacam bir gece geirtti. Sabahleyin kahvalt masasnda toplandmzda saat neredeyse 11.00'di. zerimizde akamdan kalmann mahmurluu vard. Hem kahvaltmz yedik, hem de biraz geyik muhabbeti yaptk. Behet Bey ok ho sohbet biriydi. Kalender yaplyd. Dnyay takmaz havalardayd. Onu sevmitim. Ayn zamanda bende sayg da uyandmt. Bu kadar ksa zamanda dnya grlerimi tmyle deitirecek kadar etkilenmitim ondan. Artk Satanizm, bir zamanlar sandm gibi kt bir yol deildi. Tam tersine akla yatkn, insana yaamdan zevk almann yollarn gsteren salam bir dnce sistemiydi... Satanistler ne'Tanr 'ya ne de eytan'a inanyorlard. Onlarn eytan'a tapnmalar da inantan deil, toplumun dogmalarna kar bir tepki gstemekten teye gitmiyordu. Hele hele, cehennem korkusu gibi insann iini karartan eyleri de alaya alyorla; dinsel tapnmalar da dn gece olduu gibi bir seks cmb haline sokarak Tanr'ya inanan veya inanm grnerek kendinden daha saflar aldatan ve kar salayan insanlara tavr koyuyorlard. Ksacas hayatm renklendirecek, rahata seks yapabileceim bir toplulua girmitim. Mutluydum!

99

14

Bu mutlulu um drt gn srd. Maysn drdyd. Akam eve dndmde Severyus Baba elime bir gazete uzatt. "Bak, uray oku!" Gazeteyi aldm. 4 Mays 1996 tarihli Yeni Yzyl gazetesi. Gsterdii, iki stun zerinden yazlm olduka ksa haberi okudum. Haberin ortasnda gzlerinin ii bile glen sevimli bir kz resmi vard ve haber yleydi: EYTANA TAPANLAR 15 YAINDAK KIZI KATLETT Washington-eytana tapan 3 Amerikal lise rencisi, mzikli bir tren dzenleyerek, 15 yanda bir kza tecavz ettikten sonra ikenceyle ldrdler. Korkun olay Kahforniya eyaletinde geen ay ya and, ancak yeni ortaya kt. 15, 16 ve 17 yalanndaki 3 gen, "cehennemde yer edinebilmek iin" gzlerine kestirdikleri ve bakire oldu una inandklar Elyse Pahler'i kararak, ormanlk bir blgeye gtrdler. "Tanr'ya kar en byk gnah ileyip bir kurbanla eytana ho grnmek" isteyen renciler, Pahler'e nce uyuturucu verdiler, sonra tecavz ettiler ve ardndan da ikence yaparak katlettiler. Olay, Pahler'i ldren genlerden birinin polise gitmesiyle ortaya kt. Polis, Pahler'in cesedini bulurken, eytana tapan 3 lise rencisi hemen arkadalarnn isim vermesi zerine tutukland. gen katil haziranda mahkeme nne karlacak. (aa) Gazetedeki yazy okuyunca uzun uzun dndm. eytan'a tapmann insann hayatn renklendiren ho bir fantezi, sra d bir yaam tarz olduunu dnmeye balamtm. Sadan soldan duyduum. eytan "a tapanlar hakkndaki korkun eylerin birer uydur100

ma olduuna inanmaya balamtm. Bu haber zerine kafam kart. Acaba Satanizm'i yanl m anlamtm? Severyus Baba kolumu tuttu. "Gel benim odaya gidelim! Seninle bu konularda biraz konumamz gerekiyor." Severyus Baba, odasndaki masann yanna bir sandalye ekip beni oturttu; kendisi de karma oturdu. "Bak, Ekrem! Gzmden kayor sanma! Senin bu Satanistlere takldnn farkndaym. Bugnk gazete haberi iyi bir rastlant oldu. Bu konuda seninle konumay oktandr istiyordum." "Severyus Baba, benim tamdm Satanistler yle kanl bakl insanlar deil. Belki onlar da dier dinlerde olduu gibi birbirlerinden farkl topluluklar oluturuyor. Dinlerdeki mezhepler gibi. Olamaz m? Hem bu Satanizm denen ey bir eit ateizm..." Gazetedeki haberin zerimdeki kt etkisini atmtm. eytan' savunmaya hazrdm. "Ekrem, ben felsefe okudum. Hem de Fransa gibi bir yerde. eytan'a tapmann bir eit ateizm olduunu biliyorum. Ama ateizmin ar ve ok kt bir eidi. Orta adaki Hristiyanln yan-llarndan domutur bu kt akm." Konuyu biraz olsun deitirmek iin, "Demek ki, ncil'in getirdii dzen insanlara mutluluk deil mutsuzluk getirmi. nsan-hk bin yl akn bir sre Hristiyanln karanlnda ile ekmi..." Severyus Baba gld. "Sen benim genlik halimi hatrlatyorsun, Ekrem. O zamanlar ben de senin gibi dnrdm. sa'ya da Musa'ya da kafam yatmazd. Ama yalandka ncil'i daha iyi anlamaya baladm. Sana unu syleyeyim. eytan inanc sa'ya olan bir tepki, bir kar ktr. Ama yanl uradadr: Orta a karanlnn sulusu ncil deildir, tam tersine ncil'i bilmemektir." "Severyus Baba, sylediine kafam yatmad. Bu adamlarn ellerinde ncil yok muydu? Okuma yazma da bildiklerine gre. Bizim insanlar mzn neredeyse tamamna yakn Mslman; yle ol101

duu halde kim isterse iki paket sigara parasna bir ncil alp okuyabilir." "Evet, yle. ncil hemen hemen tm dnya dillerine evrilmitir. Bak, sana ncil'den bir ksm gstereyim ve oku; o zaman Orta a karanlnn nedenlerini ve sulularn anlaman kolay olacak." Severyus Baba ktphanesindeki raflardan krmz kapakl bir kitap ekti. te bir Trke ncil! ada Trke ile yaplm iyi bir eviri!" Sayfalar n kartrd ve bir yer bulup okumam iin bana uzatt. Severyus Baha'nn gsterdii ksm yksek sesle okudum: "Bunun gibi, eer siz de anlalr bir dilde konumazsanz, syledikleriniz nasl anlalacak? Havaya konumu olursunuz! Kukusuz dnyada ok eitli diller vardr, ve hibiri anlamsz deildir. Ne var ki, konuulan dili anlamazsam, ben konuana yabanc olurum, konuan da bana yabanc olur. 'Bilmediim dilde dua edersem ruhum dua eder, zihnim ise verimsiz kalr.. 'Grlyor ki, bilinmeyen dillerde konuma, imanllar iin deil, imanszlar iin bir belirtidir." "(^) ncil'i Severyus Baba Baha'ya uzattm. "Demek ki, Tanr herkesin ncil'i kendi dilinde okuyup anlamasn ve kendi dilinde dua etmesini istiyor, yle mi?" "Kukusuz, bu satrlar ncil'den kendin okudun! Ama Orta a'da din adamlar halkn ncil'i kendi dilinde okuyup anlamasna kar ktlar; buna engel oldular. Sonuta din adamlar, insanla
(l)NCL: I. Korintliler 14:9-11 (2)NCL: 1. Korintliler 14:14 (3)NCL: Korintliler 14:22

102

Tanr arasna ekilmi bir duvar oldular. Din adna pek ok kt iler yapyorlar, fakat halk bunlarn dinin gerei olduunu sanyordu. O kadar ileri gitmilerdi ki, cennete gideceklere parayla cennete girme belgesi satmaya kadar ii gtrmlerdi. Ve bu rezillii de en byk din adamlar , papalar yrtyordu. Yaplan ktlklere kar kmak kimin ne haddine; bu konuda ima yollu eletiri yapmaya cret edenler bile hayatndan oluyordu. Hem de akl almaz ikencelerle, ok kez herkesin gz nnde... "Deil sradan insanlar, krallar bile sinmilerdi bu Tanr szn azlarna kemik yapm azgn kpeklerin errinden... Milyonlarca insan yok yere ld... Aforoz korkusundan kimse nefes alamyor, bu zalim din adamlar nn her szne kr krne uyuyordu..." Severy'us Baha'nn szn kestim. "Konu almken, u afa-rozun ne olduunu aklar msnz?" "Aforoz, Hristiyan topluluundan atlmaktr. Aforoz edilen insanla Hristiyanlar ilikilerini keser, onu dlarlar." "Bu kadar m? Ben de ok daha korkun bir ey sanmtm afarozu. Onlar sizinle konumazlarsa, siz de onlarla konumazsnz, olur biter!" Severyus Baba gld. "O kadar basit deil Sizler aforoz nedir bilmezsiniz. En ar cezalardan biridir aforoz! mr boyu hapis cezas gibidir Dn bir kere: Sen bir aile reisisin ve aforoz edilmisin! Eve gelirsin, ev halk seni ieri almaz. Frncya gidersin, paranla ekmek alamazsn. Bakkal, manav ayn ekilde... altn iyerinin kaps sana kapaldr. Karlatn insanlar seni grnce yolunu deitirir. emeden bir yudum su imeye kalksan, eme bandakiler seni talarla sopalarla kovalarlar... Bu koullar altnda yaa yaayabilirsen!" "Peki bu durumdaki insan ne yapacak? Afarozdan kurtulmann yolu yok mu?" 103

"Olmaz olur mu? Var tabii! Seni aforoz eden papazn ayaklarna kapanp onun afarozu kaldrmas iin yalvarrsn. Tabii bu arada onun senden istedii her eyi yapman gerekir ki, Tanr'nn bu sekin adam seni balasn. Zenginsen iin biraz daha kolaydr. Malnn mlknn byke bir ksmn safra atp hafiflersin. Sonuta ku gibi hafif, afarozdan kurtulmu ve papazn hayr duasn alm, cennette kendine bir yer edinmi olarak yaamna devam edersin." "Ama bu ok byk bir hakszlk!" ''te ben de sana bunu anlatmak istiyorum! Bin yldan fazla insanlk bu zulm yaad. Koskoca Roma ve Yunan uygarlklarnn mirasn devralan Hristiyan dnyas, bu zalim din adamlarnn nderliinde koyu bir karanla brnd. nsanlar gnah korkusu altnda eli kolu bal, koyunlar gibi yayorlard. nsanln normal ilerlemesi durmu, hatta geriye gitmeye balamt. Krallann egemenlii sarslm, Avrupa feodal bir yaam biiminin arkna kaplp ie kapank kk sitelere dnmt." "Yani krallk daha m iyi demek istiyorsunuz?" "Ben onlara girmek istemiyorum. Ama krallklar daha geni topraklar zerinde yaayan insanlar bir lke statsnde topladndan, doal olarak iletiim ve ticaretin hudutlar geniler ve toplumlar bylece daha kolay geli ir ve zenginleir. e kapank toplumlarn geliip zenginlemesi kolay deildir." "Ama o devirlerde de krallklar vard..." "Vard, fakat kilise onlardan daha glyd ve krallar n sz kiliselere gemiyordu. Dn bir ky papazn! stediine basyor afarozu ve kral bile ona vz geliyor. Byle bir toplumda hak hukuk olur mu? Tm ya amn papazn iki duda arasnda... Neyse konu uzun... Nereden gelmitik bu konuya?" "Orta an karanlndan sorumlu olan ncil deil, demitiniz." 104

"Evet, toplumu kskaca alan din adamlar ncil'in ak buyruuna ramen kitlelerin ncil'i okuyup anlamamas iin her eyi yaptlar. Yzyllarca ncil halklarn diline evrilmedi." "Yani kimse bu eviri iini yapmad m? Korktular m yani?" "Yapanlar kt kmasna ama, sonlan kt oldu. Bu konuda sana bir iki mek vereyim tarihten. Bak, dinle! "ngiliz bilim adam William Tyndale'in en byk emeli ncil'in ngilizceye evrilmesiydi ve bunu yapmaya kararlyd. Bu kararn da tutucu papazlara aka syleyecek kadar da yrekliydi. Tanr canm esirgerse, birka yl sonra, bir rgatn ncil'i sizlerden iyi bilmesini salayacam," diyordu. ngiliz papazlar bunun zerine Tyndale'e cephe aldlar. Tyndale, ngiltere'de barnamad; Almanya'ya kat . ngiltere'deki n Almanya'ya da ula mt. Adamcaz orada da rahat brakmadlar. Her an ldrlme korkusunu hissederek ncil'in evirisine devam etti. 1525 ylnda Tyndale'in ncil evirisi yaynland. evirinin binlercesi ngiltere ve skoya'da datld. Tyndale bununla da kalmad. Tevrat'n da evirisini yapmaya kalkt; fakat bitiremedi. Belika'ya kamak zorunda kald. 1536 ylnda Belika'da yakalanp diri diri yakld. "William Tyndale, lmeden nce yarm brakt Tevrat'n evirisine devam etmesini arkada John Rogers adnda bir papazdan rica etmiti. Ama ona da frsat vermedi kilise. Onu da ngiltere'de diri diri yaktlar. Ba dik, yaklmaya giden Rogers'i ngiliz halk alklarla lme uurlad ." Severyus Baba, bu konumalar, nceden hazrlad belli olan notlarna bakarak yapyordu. Anlalan benimle konumak. eytan'n yolundan beni evimek iin bir n hazrlk yapmt. Masann zerinde de baz kitaplar vard. Bu kitaplarn aralanna da katlar sokulmutu. Anlalan arad yerleri hemen bulabilmek iin koymutu bu katlar. Sz arasnda, "Severyus Baba, benimle konumak iin mi bu kadar hazrlk yapt nz?" diye sordum. 105

''Evet, Ekrem. Senin Satanizme iyice meylettiinin farkndaym. Sana, bu kt yolun k ve zellikle genler arasnda yaygnlama nedenlerini anlatmaya alyorum. Sklyorsan brakalm!'' ''Hayr, sklmyorum," demekten baka yapacak bir ey yoktu. "Ksa kes. Aydn havas olsun!" diyemezdim ya! Severyus Baba, Orta a bitiren rnesans ve reform hareketlerini anlatmaya balad. zellikle Martin Luther'den bahsediyordu. Elindeki notlara bakarak Martin Luther ve onun Orta an bitmesine ve yeni bir an balamasna olan katklan hakknda zetle ve az ok benim de bildiim unlar syledi: Martin Luther, 1483 ylnda Almanya'da domutu. Din eitimi gren Luther, bir manastrda kei olarak greve ba lamt. alkanl ve zeks sayesinde ksa zamanda ykseldi. Wittenberg niversitesi'nde profesr oldu. O sralar Roma'daki papalk, hazinesini daha da doldurmak amacyla indulgence'lerin satna byk bir nem vermeye, Avrupa apnda byk kampanyalar yrtmeye balamt. Martin Luther, papann bu hareketine kar kt. Kurtulu parayla satn alnamazd. Papa da, konumu ne olursa olsun, bir insand; gnahlar balamas geersizdi. Bunu ancak Tanr yapabilirdi. Papaln, niversite duvarlar na astrd indul-gence satlaryla ilgili ilanlar yrtt. Bununla da yetinmedi; kilisenin duvarlar na da papaya kar bir deklerasyon yazp ast. Bundan sonra ortalk iyice kart. Papa, Luther'i aforoz etti. Ama artk i rndan kmt. Pek ok insan Luther'i destekliyordu. Bu destekleyenler arasnda g ve yetki sahibi soylular da vard. Bylece papalk ilk kez aciz kalyor ve dinde reform hareketi bylece balam oluyordu. Martin Luther yanllar artk Roma kilisesinden kopmulard. Onlara Protestan denildi. Katolik kilisesi bu hareketi bastrmak iin ok alt; ok kan dkld. Fakat artk hareket oturmu ve dinde reform balamt. Zamanla o korkun Orta a ka106

ranl kalkt. Hristiyan lkeler zgr dncelerin beii olmaya balad. Laiklik benimsendi... Severyus Baba bunlar anlattktan sonra, "Trkiye de laik bir lke," diye szne devam etti. "Herkes istedii dini seebilir. sterse hibir dine de inanmaz. Kimse ona karmaz. Ancak Satanistler yle bo braklacak insanlar deil. nk her ktl yapmaya kendilerinde hak gryorlar. Hibir toplum byle akmlara izin veremez." "Severyus Baba, siz benim bymsnz. Yalnz yanza deil, bilgi ve kltrnze de saygm var. Ama yanldnz bir nokta var. Hibir toplumun byle akmlara izin vermeyeceini sylyorsunuz. Halbuki bata Amerika olmak zere birok lkede Sa-tanizm serbest. lkemizde de bu konuda resmen bir yasak olduunu hi sanmyorum. Belki toplumsal bask sz konusu olabilir." Severyus Baba'nn bu szlerime kzdna emindim; fakat renk vermedi. "Ekrem, sen Satanist misin?" "Deilim," diye yalan syledim. "Deilim, ama onlarn ileri srdkleri pek ok sav olduka akla yakn. nsan onlarn akla yakn tezlerini kolay kolay rtemiyor. zellikle Tevrat ve ncil'de yazl olanlara kar kyorlar." "Sen o kitaplar okudun mu?" "Hayr, okumadm. Ama okulda din derslerinde o kitaplar hakknda baz eyler rendik." "Sana bir byk nasihati: Bilmediin bir eyin ne karsnda ol, ne de yannda! Ben sana bu kitaplar vereyim, oku! Onlar okursan din konusunda pek ok eyi doru olarak renirsin. Mslmanl bile Tevrat ve ncil'i okuyarak daha iyi anlarsn. nk o kitaplar her eyi, batan sona tm detaylaryla anlatrlar. Bir roman okur gibi okursun. Anlayamadn, kafana yatmayan eyleri de bana sor!" Btn bu konumalardan sonra kafam daha da karmt. Orta a'daki din adamlarnn yanllaryla Satanizmin ilgisi neydi?
107

Satanizm, dindeki yanl uygulamalarla ilgilenmiyordu. Bu ancak din adamlanm ilgilendirirdi. Satanizm, tm dinlere karyd! Tanr'ya karyd! Bizim Severyus Baba, kalkm bana dinleri savunuyordu... Severyus Baba'y hepten de krmak istemiyordum. Konuya baka adan girdim. "Orta a'da din adamlar ncil'i gzard etmiler, insanlara bin yla yakn zulm etmiler. Btn bunlar tamam. Ancak benim size sormak istediim bir ey var: Satanizm, Orta a'daki uygulamalara bir tepki olarak ortaya ktn sylyorsunuz. Bilmem yanl m anlad m? "Aa yukar doru. Orta a'daki uygulamalara tepkiler byk olmutur." "Ama Satanizm, kiliselerin o zulmlerinin artk ok gerilerde kald yllarda daha da ok taraftar bulmutur. Belki tarihesi pek yeni deil, ama yayl ve taraftarlarnn oal daha ok son yllarda olmutur, sanyomm." "Evet, dorudur. zellikle son yirmi ylda Satanizm dnyann gndemine girmitir." "Hem de Orta a'n kapanndan yzlerce yl sonra. Bunu nasl aklarsnz?" "Bu gibi konular daha ok sosyologlar ilgilendirir. Onlan ilgilendirir derken; bizi ilgilendirmez anlamna sylemiyorum. Toplumdaki tm akmlar o toplum fertlerini yle veya byle etkiler ve ilgilendirir. Sosyologlar ilgilendirir dememin nedeni: onlarn aratrma alanna girmesindendir. Ama zlerek syleyeyim ki, bu konuda sosyologlar olduka suskun. Benim gibi felsefe tahsini son snfta brakm biri bu konuda ne syleyebilir ki! Ama unu syleyebilirim ki, Orta a bitmi, fakat yazarlar ve bilim adamlar Orta a kitaplarnda devaml ileyip canl tutmulardr. O a anlatan yzlerce, binlerce kitap yazlmtr ve halen de yazlmaktadr. O a anlatan pek ok da film yaplmtr. O a kitaplarna konu eden yazarlar arasnda pek ok nl isim vardr. Hristiyanla kar108

kan yazar ve dnrler arasnda aklma gelen baz isimler: Nietzche, Hobbes, Locke, Marx, Lenin, Sartre, Voltaire... Tabii nl, nsz daha saysz isimler var... Bu yazar ve dnrler yalnz Hristiyan dnyasn deil, tm dnyay etkilemitin Yz milyonlarca insan onlann fikirlerinin bysne kaplp onlarn peinden gitti. Sonuta, eytan'a tapmak arl da bunlarn eseridir." Severyus Baba benimle uzun uzun konutu, nasihatler verdi. Sabrla dinlemekten baka arem yoktu. ki aydr benden kira almyordu. Kahvaltlarn parasnn hissesine denden fazlasn da deyen oydu. Sk sk, "Para konusunda sklrsan, ekinme bana syle! Benim bir ayam ukurda. Mezarma m gtreceim?" diyordu. Severyus Baba, uzun konumasndan skldm anlamt. Nihayet kafam daha fazla tlemekten vazgeti. Bana ktphanesinden iki kitap verdi. "Bu, Kitab- Mukaddes! Kitab Mukaddes iki ksmdr. Birinci ksm Eski Ahit denen ksmdr. Yani Tevrat ve Mezmurlar n olduu ksm. Dnyanm yaratlndan sa'ya kadar olanlar anlatr Yalnz Tanr'nn szn deil, srail'in tarihini de anlatr. kinci ksma Yeni Ahit denir. sa'y, reterini; sa'mn lmnden sonra elilerin Tanr Sz'n duyurmak iin yaptklar almalan ve retilerini anlatr. te ncil budur. Yani Kitab Mukaddeste Tevrat ve ncil bir aradadr. Ancak ben sana ncil'i ayr olarak da veriyorum. nk ikisi bir arada ok kaln bir kitaptr. Bu kk ebatl ncil, senin iin kolaylk olur. Cepte bile tayabilirsin." "Severyus Baba, ben bu kitaplar u sralar pek okuyamam. Derslerimin en youn olduu zaman imdi. Ama frsat bulduka okuyaca m. Yaz tatilinde daha rahat okuyabilirim." Byle syleyerek Severyus Baba'nn elinden kurtuldum. O akam Pitis'le beraber Tamer'in dkknndaydm. Severyus Baba'yla konumamz anlattm. Tamer gld. "Demek adam seni eytan'a tapanlarn penesinden kurtarmay kafaya koymu! 109

Bundan sonra ncil derslerine hazr ol! Adam senin yakan kolay kolay brakmaz! Ama kafan kullan! ncilin yazdklarndan etkilenmi gibi davran! Bylece herifi bir gzel trtklarsn!'' Severyus Baha'y trtklamak gibi bir niyetim yoktu. Kitap satndan kazandm para az ok bana yetiyordu. Pitis de para bakmndan bana yk deildi. O da. babasnn Pitis'in adna yatrd paradan azar azar ekiyor, bu da onu idare ediyordu. kimizin de kimsenin birka kuruunda gzmz yoktu.

110

15

Mays sonlaryd. Her zamanki yerimde tezghm am, mteri bekliyordum. Yanma drt kii geldi. lerinden biri hibir ey sylemeden tezghmdaki baz kitaplar seip ayrmaya balad. nce uyanamadm. Adam yal bir mteri sanmtm. Adamn ayrd kitaplar, kitaplar ok satan bir yaynevine aitti. O, kitaplar toplarken, ilerinden biri de cebinden bir kimlik kart karp gsterdi. "Biz mali polisteniz. Karakola kadar geleceksin." Bunun zerine bir tuhaf oldum. Korsan kitap satarken yakalanmtm. Kitaplar seip ayran adam, o yaynevinin avukatyd. Hep birlikte karakola gittik. Karakoldaki polisler bana olduka yumu ak davranyordu. Ama avukatn enesi durmuyordu. "Kitap piyasasn altst ettiniz! Sizler hrszlardan da aalksnz! Yalnz yaynevinin deil; yazarn, alanlarn, devletin hakkn da alyorsunuz..." eklinde hakaretler edip duruyordu. Ben btn bunlar sululuk duygular iinde dinliyor, cevap veremiyordum. Adamn dedikleri doruydu. Karakolda zabt tutuldu. Zabt tutulmakla kalnmad, kaldm evde arama yaplmasma da karar verildi. Yanmda avukat, bir resmi, bir de sivil polis, kalmakta oldu um eve gittik. Saat 16:00 sularyd. Severyus Baba genellikle o saatlerde evde olmazd. Fakat o gn, aksilik olacak ya, evde olaca tutmutu. Benim polislerle geldiimi grnce, Severyus Baba arm, eli aya dolamt. Sivil polis durumu ksaca anlatt. Evde arama yaplacan syledi. O zaman ben, "Severyus Baba'y rahatsz et111

meyin!" dedim. "Korsan kitaplarla onun ne ilgisi var? Adamcaz korsan kitabn ne olduunu bile bilmez." Ama beni dinlemediler. Onun yatp kalkt, ktphane gibi kitap dolu odasn da aradlar. Avukat deiik dillerden pek ok kitab grnce armt. Severyus Baha'ya, "Btn bu kitaplan siz mi okuyorsunuz?" diye sordu. "Evet. Ben kk yatan beri okurum. Yalandka kitaplara daha da dkn oldum." "Kiracnz da kitaplara merakl. Ama o iin kt yanna dkn." Severyus Baba korsan kitabn ne olduunu o gn anlamt. Sattm kitaplar n korsan kitaplar oldu unu bilmiyor, daha dorusu kitaplann korsan olarak baslp satldn bilmiyordu. Durumu renince kzmt. "Sen bana byle kt bir i yaptn sylememitin, Ekrem!" diye kt. "Ucuz kitaplar satan yaynevlerinden alyorum bu kitaplar , diyordun." Verecek cevabm yoktu. Utan iindeydim. Bam edim. O gne kadar ne sank, ne de tank karakoldan ieri admm atm deildim. Hem utanyor, hem de korkuyordum. Avukata yalvar r bir sesle, "Bu kez beni balayn!" dedim. "Size sz veriyorum. Bundan sonra korsan kitaplan deil satmak, elime bile almayacam." Sivil polis sze girdi, "Sen imdi bu korsanlar aldn yeri bize gstereceksin. O zaman bu iten yakay syrrsn. Selim Bey ikayetini geri alr." Selim Bey yaynevinin avukatyd. Polisin szlerini onaylad ve bana uzunca bir nasihat ektikten sonra, "Bu iin sonu yok" dedi. "Gen yata sabkalanrsn.. Sen bize yardm et; bu iin kaynana ulaalm." "Ben korsanlarn basld yeri, depolarn filan bilmiyorum. Bir kitapdan ufak partiler halinde alyorum." '

112

"Tamam. Biz seni izleyeceiz. Sen adama byke bir parti sipari ver. Kitaplar sana verirken adam enseleriz." Severyus Baba da araya girdi. "Avukat Bey doru sylyor, -dediklerini yap! Adamlarn yapt i doru deil!" Yapabileceim baka ey yoktu. Her zaman kitap aldm korsan kitapya telefon atm. Adamdan iki yzden fazla, o yaynevinin kitaplarndan istedim. Adam biraz arm gibiydi. "Neye o yaynevinin kitaplar da baka kitaplar deil?" diye sordu. Hemen bir yalan uydurdum. "Bir arkadamla Ava Adas'nda kitap sergisi ayoruz. O her yl yazlklarda sergi aar ok da kitab var. ben de ilk parti bu kitaplarla katlacam. Daha sonra ok kitap alrm. imdilik sen bunlar hazrla." "Yaz sezonu iin biraz erken deil mi? Yazlklar henz bo." Adam glkle ikna ettim. Kitaplar yarn dkknnda teslim almak zere adamla anlatm. Avukat ve polislerle yar n bu baskn iini gerekletirecektik. Polisler ve avukat herhangi bir oyun oynamamam iin beni tehditle kar k, sk skya tembihlediler. Onlar gittikten sonra Severyus Baba beni kar sna ald. "Ekrem, artk byle iler yapma!" diye sze balad. "Elindeki tm kitaplar yok et! Ben bunlarn parasn sana vereceim! Derslerine al! Ben sana gcm yettiince destek olurum!" "Severyus Baba, ok teekkr ederim! Korsan kitap satmak ii zaten beni hep rahatsz ediyordu. Belki bylesi daha iyi oldu. Sizin yardmnza gehnce: iyi niyetiniz iin tekrar teekkr ederim. Benim bankada bir miktar param var. imdilik beni idare eder Bu arada parttime bir i de bulabilirim. lginize tekrar teekkr ederim!" "Sen bilirsin! Ama ben her zaman senin yanndaym. Bunu bil!" 113

o akam Pitis'le, Tamer'in dkknnda bulutuk. Olanlar onlara anlattm. Tamer hi oral olmad. "yi ki yakalandn da o pis iten kurtuldun!" dedi. "Karn tokluuna o tip iler yapmak enayilik! ok para getiren bir i olsa aklm keser. Sabahtan akama kadar ayakta dur, aa gibi. Neymi, iki kitap satacakmn! Byle devam etseydin varis olurdun." Onun bu konumasna bozulmutum. "Sen de iki kaset satacam diye btn gn burada kuluka tavuk gibi oturuyorsun!" diye kar lk verdim. "Bu gidile sen de basur olacaksn!" Tamer bu szme hi alnmad. Bir kahkaha att. "ok doru sylyorsun, Ekrem! kimizin ii de i deil! Hepimiz kafa kafaya verip zengin olmann bir yolunu bulmalyz! Byle krd kat ilerle mr tketmek enayilikten de te, delilik!" Tamer iyice ciddilemiti. Gzlerimin iine bakarak konumasna devam etti. "Biz Satanistler, toplumun nmze ahlak diye koydu u, din kurallar diye koyduu, kanun diye koyduu eyleri elimizin tersiyle bir yana itmeli: kendimize en uygun yolu semeliyiz. Bu yol soygunculuk, hrszlk, kaaklk, dolandrclk ne olursa olsun... Yeter ki yakalanmayalm ve byk para gesin elimize!" Pitis sze kart. "Bu iler bizi aar! Bir de yakalandk m, hap yutarz!" Tamer ters ters Pitis'e bakt. "Evet, gidip de bir bilezik, yahut teyp alarsan hap yutarsn! Hayatn kayar! evrene bak! Hi mi gazete okumuyorsun? Hi mi televizyon seyretmiyorsun? Adamlar lkeyi soyuyor, bankalar talan ediyor da ne ceza gryorlar? Yabanc lkelere gidip krallar gibi yaamyorlar m? ylesi adamlara stadyumlarda binlerce kii alk tutmuyor mu? Btn bunlar milyonlar n gznn nnde olmuyor mu?" Bunlar syledikten sonra Tamer bana dnd. Yz ifadesi iyice deimi, o ylk gmnl Tamer gitmi, yerine bambaka bir insan gelmiti sanki... Behet Bey gibi etkili bir sesle konuuyordu. "Ekrem, sen kolay kolay bize 114

uyum salayamazsn! Satanistlik sana ok uzak. Satanistlik kalp ii deil, yrek ii!" Bu szleri sylerken olduka kasl kollarm iaret ediyordu. Tamer'in kollarnda kas yoktu, p gibiydi. Onun kollarm iaret ederek syledii szler gururumu oka-m, aramzda durup dururken oluan gerginlii gidermiti. Glmseyerek, "Peki Tamer, ne yapmamz neriyorsun?" dedim. "Diyelim ki biz stanbul grubu alt kiilik bir eteyiz ve sen de bizim reisimizsin! Syle ne yapalm?" "Ekrem, ben aka yapmyorum. Bu konuyu Behet Bey'le de konutuk. O Kadky grubuna pek gvenmiyor; nk onlar fazla kalabalk ve hepsini de iyi tanmyor Behet Bey. Biz alt kiiye gveniyor. Ama ben sana pek gvenemiyorum. Ve bunu da aka yzne kar sylyomm!" "Yamuk bir hareketimi mi grdn? "Ekrem, sen daha kkeninin etkilerinden tam ar nm deilsin. Pitis'in srar olmasayd; kesinlikle seni aramza almazdk. Belki aramzda zamanla piersin. Satanizmde toplumun basklarn tmyle yreinden ve kafandan silmek vardr. Tm kprleri atacak ve geriye bakmayacaksn! te sende bu yrek yok!" Bozulmaya balamtm. "Yreksizliime bir rnek ver!" diye direttim. "Bu gibi eylerin rnei frsat dtke ortaya kar. Bu yalnzca benim bir gzlemim. Dilerim yanlm olaym. Seni kazanmak istiyoruz. Sen daha aramzda ok yenisin. Seni tanyal ay bile olmad. Bu sre insanlar tanmak, onlara gvenmek iin ok ksa bir sredir. Bu ekince senin iin de geerli. Sen de bizleri iyi tanmyorsun. Sen de bize gvenmekte acele etmemelisin. Behet Bey'in de durumu bizlerden farkl deil. Kime, nereye kadar gveneceini bilemiyor. stanbul grubunu yalnzca benden soruyor. Bana gvendiini biliyorum..." Tamer'in konumalarndan Behet Bey'in bir eyler planladn anlamtm. Ancak planlad her neyse bunun iin bizlere g115

venmek istediini ima ediyordu Tamer... Bu i neydi ve ne zaman harekete geilecekti? Beni bu iin iine sokacaklar myd?... Biraz sonra konu deiti ve aramzda hava yumuad. Bir sre geyik muhabbeti ettikten sonra, Pitisle dkknn i ksmna getik?.. ki saat kadar sonra odadan ktmzda Ferhan, Selda ve Faruk dkkndayd. Pitis sust yakalanm gibi hafife kzardysa da Ferhan, "Kz ne yle ky gelini gibi ezilip bzlyorsun?" diyerek Pitis'i rahatlatt. "Hepimizin de senin gibi eytan nikh var. orospuluk yapmyoruz ya?" Bizim ktmz odaya Selda'yla Faruk girdiler. Onlar yanmzdan ayrlnca Tamer ve Ferhan'la konumaya baladk. Tamer benim korsan kitap sorunumu Ferhan'a da anlatmt. Tamer bu kez bir aabey yaklam iinde, scak bir sesle, "Hi zlme, Ekrem!" dedi. "Bu konuyu unut! Yar n polislerle gider herifi yakalatrsn ve bu konu senin iin kapanr. Adam eksin cezasn! Byk vurgunlar yapmak varken, var m byle krd kat ilerle uramak! Ben sana tam yeri gelmiken Satanic Bible'dan, yani eytan ncilinden bir ksm okumak istiyorum." Tamer bunlar syledikten sonra masasndan bir deste fotokopi kard. "Behet Bey, eytan Kitab'ndan baz ksmlar Trke-ye evirmi. Bunlar o evirinin fotokopileri." Fotokopilerden birka kad ayrp bana uzatt. "Al, kendin oku! Altlarn izdiim ksmlara zellikle dikkat et!" Tamer'in verdii fotokopileri aldm ve dikkatle okumaya baladm. Tamer'in altlarn izdii yerleri zellikle dikkat ederek okuyordum: "Dnya yznde bir takm insanlar vardr ki, bunlarn garip bir huylar olduuna pek az insan dikkat eder. Bu tip insanlar bakalarnn kendilerine minnet duymasn isterler, bazen evrelerindeki insanlar kendilerine borlu brakmaya baylrlar; hem de hi 116

bunlara gerek yokken... "Yaantmzn her alannda bu tip insanlar vardr Bunlar ne gerek dosttur, ne de sevdiimiz insanlardr Yaammzda yararl rolleri yoktur... Sizi kendilerine minnet borcuyla balarlar ve siz her zaman bu borcun altnda ezilirsiniz. Bu borcu deyerek ruhsal bortan kurtulmak istediinizde, sizden asla maddi bir deme istemezler. demekte srar ettiinizde krlr, gcenirler. Boynunuza bir kere minnet boyunduruunu geirmilerdir; sizi bu boyunduruktan kolay kolay azat etmek istemezler. Kelimenin tam anlamyla ruhunuzu satn almlardr. Size ykmllklerinizi devaml hatrlatrlar; hem de bunu yle ustalkla yaparlar ki, anlamazsnz bile! Tek sz etmeden, hibir imada bulunmadan... Tavrlaryla sinsice yaparlar bunu... "Bu gibi insanlara kar bir Satanist, aptal rol oynamaldr. Onlarn size verdiklerine bol bol teekkr ederek aln; sonra arkanz dnp, yryn gidin! Byle davranrsanz, oyunun galibi siz olursunuz. Size ne yapabilirler? Cmerte verdiklerinin karln m bekliyorlar? Hi ekinmeden, onlardan zrnk almam gibi, koca bir 'Hayr' ekin! O zaman penelerinden kurtulmak zere olduunuzu hissedecekler ve iki ey olacaktr: nce boyunlarm bkecek, hakszla uram masum insanlarn krgn tavrlarm taknacaklar; bir sre sonra sizin duygularnzn yumusayacan mit edecekler. Onlarn istediini yapacanz, minnet borcunuzu biraz gecikmeyle de olsa, sonunda deyeceinizi bekleyecekler... Bu mitlerinin boa ktn anladklarnda ise maskelerini indirip gerek yzlerini gsterecek; fkelenecek ve kinleneceklerdir... "Onlar bu noktaya getirdiniz mi, ite o zaman asl incinen ve krlan taraf roln siz oynamalsnz! Yanl bir ey yapmadnz. Sonuta, onlar size karlk beklemeden bir eyler verdiler baz iyilikler yaptlar ve siz de verilenleri aldnz, yaptklar iyiliklere bol bol teekkr ettiniz. Bunun iin size kzmaya ne haklar var? ite bu havay yaratmalsnz! yle ya, eer bir karlk bekleyerek vermi-

lerse, verirken hmu belirtmeleri gerekmez miydi? Yaptklar hi de drst bir davran deil. Krlp gcenmekte haklsnz! ''Genellikle bu tip vampirler numaralarnn akldn ve size istediklerini yaptramayacaklarn anlaynca sessiz sedasz, kuyruklarn toplayp uzaklar ve sizi rahat brakrlar. Artk sizinle kaybedecek zamanlar yoktur. Baka kurbanlar aramaya devam ederler... ''Ama bu vampirlerin baz tipleri vardr ki, sakz gibi yapr, kolay kolay yakanz brakmazlar. Sizi rahatsz etmek iin ellerinden geleni arkalarna koymazlar. Sizden intikam almaya haklar olduuna kendilerini inandrmlardr. Bylelerine kar yaplacak ilk i, onlarla ilikileri kesip atmaktr. Balangta bu sizin iin pek kolay olmayabilir. Size verdikleri ve sizin iin yaptklar, sizin kolay kolay vazgeemeyeceiniz kadar cazip olabilir. Ama unu dnmelisiniz ki, bu adamlar verdiklerinin kat kat fazlasn sizden karmak iin kararldrlar ve siz almakta ve 'Hayr' demekte geciktike deyeceiniz fatura gn be gn bymeye devam edecektir. "Bir Satanist sonunda kendisini mahvedecek olan bu iren vampirlerden uzaklamal, onlarla zamann yitirmemelidir." Tamer'in verdii fotokopileri okuyup bitirince, Tamer, "Ekrem, imdi syle bakalm; bu okuduklarndan ne ders aldn? Nasl davranman gerektiini anladn m?" "Burada yazlanlara uygun durumlarla karlarsam, sanrm bu tleri unutmam olurum. Gereini yaparm." "Yani sen imdi bu yazlanlara uygun bir durumla kar karya deil misin?" akn akn Tamer'in yzne baktm. "Nasl yani?" Tamer gld. "Bak Ekrem! Sen iimizde, en yksek puan gereken bir fakltedesin. Matematiksel olarak iimizde en akll senin olman gerekiyor. Yanlyor muyum?" "Tp Fakltesini kazanm olmam sizlerden akll olduumu 18

kantlamaz. Olsa olsa sizlerden ok daha fazla altm kantlar. Hepsi bu!'' "Ekrem, aka bir yana; sen hl kyl safln zerinden atamamsn. Bu gidile on faklte bitirsen gene ayn kalacakasn." Pitis sze kart. Glerek, "Hey, benim kocama sz syleme!" dedi. "Ne demek istiyorsun? Yani sen imdi, 'Tahsil cehaleti giderir, eeklik baki kalr' m demek istiyorsun?" Pitis'in bu akasna; ben de dahil, fakat Tamer hari, hepimiz gldk. Tamer, "Ben o szleri, o anlamda sylemedim," diye Pitis'i yantlad. "Yalnz Ekrem, bugnk olanlan bile kafasnda doru bir ekilde deerlendirip anlayamam." Sonra bana dnd. "Ben, senin u Severyus Baba dediin moruu hl anlayamadna ayorum." "Severyus Baba'nn neyini anlamam gerekiyor ki? O benim ev sahibim, sonuta. Ayn at altnda baba oul gibi kalyoruz." "Ekrem, yle bir dn! Adam senden birka aydr on para kira almyor. Kahvalt paralar n o dyor imdi de kalkn sana yardm etmekten, yani aktan sana para vermekten sz ediyor! Btn bunlar, az nce okudu un tlerle hi mi ilgili deil sence?" Birden beynimde imek akt. Tamer sanki kafamdaki bir elektrik dmesine basm ve beynimi aydnlatmt. "Doru sylyorsun, Tamer," dedim. "Severyus Baba, bana iyilik yapmak konusunda gereksiz bir gayret iinde. Bu ok ak! Benden ne bekliyor acaba? Bunu dnmeliyim." "Adam sana aktan para vermeye kadar ileri giderken, koltuunun altna Kitab Mukaddes'le nciri sktrmad m? Daha anlayamadn m?" Biraz ezik, "imdi anladm!" dedim. "Demek ki Severyus Baba, benim Satanistlerin arasndan kmam ve Hristiyan olmam istiyor. Btn bu iyilik gsterileri de bunun iin!" 119

"Oh, be! Sonunda uyandn. Gnaydn!" Bir sre hibirimiz konumadk. Sonunda gene Tamer konutu. Bu konuyu geenlerde Behet Bey'le de konutuk. Behet Bey okudu un fotokopileri bu konumamzdan sonra bana verdi. Hemen devreye girmedik. Bir sre daha bekleyip grelim dedik. te sonunda Severyus Baban ne mal olduunu gsterdi. imdi ne yapmay dnyorsun?" Kafamda hibir plan olumamt. "Bilmem, herhalde duruma gre gereini yaparm. Belki de verdii kitaplar okumadan geri verebilirim. Ama bu gnlerde kprleri atmak pek akllca olmaz." Ferhan, "Adam yolabildiin yere kadar yolarsn. Sonunda da verdii kitaplar nne atp, 'Haydi bana eyvallah dersin!' olur biter." Diyerek konumalarmz noktalad. Ertesi gn yaynevi avukatyla anlatmz ekilde hareket ettim. Korsan kitapya sust yapld. Deposu basld. Benim de korsan kitap iim bylece kapanm oldu. Artk kimse bana korsan kitap vermezdi. Zaten benim de art k o ile uramaya niyetim yoktu. Bir ekmek parasna korsan kitap iiyle uramak enayilikti. nsan eri iler yapacaksa hi deilse yaptna demeliydi! Severyus Baba, o gece beni karsna ald: "Artk o pis iten syrldn. Derslerine iyi al! Yalnz derslerinle de yetinme, kendini daha iyi yetitirmek iin ok kitap oku! Benim ktphanemden istediin gibi yararlanabilirsin. Sana verdiim Kitab Mukaddes ve ncili de dikkatle okumay ihmal etme!" imden, "Severyus Baba, roln iyi oynuyorsun!" diye geirdim. Ama ona tam bir Satanist kurnazlyla cevap verdim. "Siz benim babam gibisiniz. Sizin gibi biriyle karlatm iin ok anslym. Beni olunuz bilin! tlerinize her zaman uyacam! Hele u snavlarm bir bitsin, yaz tatili balasn, verdiiniz kitaplar okumam iin cok zamanm olacak. zellikle ncili cok dikkatle 120

okuyacam! Tabii bu konuda sizi bir hayli rahatsz edeceim. Anlamadm yerleri size soracam." Bu szlerim Severyus Baba'y mutlu etmiti. Mutluluu gzlerinden okunuyordu.

16

Haziran ay girmi, snavlardan bam kaldramaz olmutum. Pitis de benim durumumdayd. Grubumuzun dier yelerinden yalnzca Ferhan snavlar biraz olsun ciddiye alyor, dierleri ise snav mnav sallamyor, gnlerini gn etmeye bakyorlard. Snavlar yznden Pitis'le eskisi gibi sk buluamyorduk. Bu seyrek bulumalarmzdan birinde gene Tamer'in dkknndaydk. Pitis'le dkknn zel blmesinde birka saat birlikte olduktan sonra, Tamer'e her zamanki gibi bir miktar para verdim. Dkkndan ayr lmak zereydik ki, Tamer, "Hazr olun, gn sonra Marmara Adas'na gidiyoruz! Solstis'i orada kutlayacaz" dedi. "Hep birlikte felekten bir gece alarz! Deniz, orman, arap, balk, mzik, ak..." Ben, "Bu sralar hibir yere gidecek halim yok," dedim. "Snavlar ok sktnyor." Tamer suratn ast. "Sen de amma sinamekisin! Doktor olacakm! Doktor olunca ban ge mi deecek sanyorsun? Adam onca yl okuyor, alyor; iyi bir operatr oluyor. Bir ameliyat ya121

pyor ve hastas ameliyat masasnda lyor Sen imdi oldun mu bir katil! Hibir suun olmad halde adamn akrabas gelip seni vuruyor! Buyur bakalm! Onca emein aban gitti mi boa? ki metrelik bir kefene sarp adam sallyorlar topraa! Sen sa ben selamet! Olum bu ilerin sonu yok. Kafamz altrp bir k yolu bulamazsak azmzla ku tutsak srnrz." "Ne yapalm, okumayalm m?" '"Oku, oku! Bouna dememiler: Oku, yaz da adam ol; baban gibi eek olma!'" Pitis araya girdi. "Ben gelebilirim; o gn snavm yok," dedi. Aslnda o gn benim de s navm yoktu. Snav hazrlklarm aksatmamak iin gitmek istemiyordum. Ama Pitis gitmekten yana olunca ben de ister istemez gitmeye karar verdim. Bu kararma Tamer sevinmi, yzndeki az nceki aksi ifade kaybolmutu. Glerek, "Hah, yle! Kambersiz dn olur mu? Biz stanbul grubu zaten topu topu alt kiiyiz. Birbirimizden kop-mayalm. Hele byle gnlerde..." Tamer bu arada Solistsin ne olduunu ksaca anlatt: Bahar balanglarna Ekinoks deniliyordu. Satanistler eki-nokslar 21 Mart ve 21 Eyll'de kutluyorlard. Ben de Satanistlerle yeni tantmda onlarn ilkbahar ekinoksuna katlmtm. Hep birlikte Mantus Bar'da kutlamtk ve benim Pitis'le yakn arkadalm da o geceden sonra balamt. Solstis'ler ise, yaz ve k mevsimlerinin balanglar kabul edilen gn dnmleriydi. Yaz solstisi 21 Haziran, k solstisi de 21 Aralk'tayd. Satanistler ekinokslar gibi solstisleri de kutluyor, bu gnlerde istedikleri gibi eleniyor, akllarna gelen lgnlklar yapyorlard. 21 Haziran sabah Marmara Adasna giden vapurdaydk. Biz stanbul grubu, bu geziye hi firesiz katlmaktaydk. Kadky grubu bir hayli kalabalk olmasna ramen geziye ancak yedi kiiyle katlyorlard. Behet Bey, Ayla, Aydn, isimlerini vapurda rendi122

im iki gen Tayfun ve Yaar; ayrca ilk kez grdm Amerikal bir kar koca. simlerini yeni rendiim genleri Kadky toplantlarnda grmtm. Bunlardan biri Kadky'deki ilk toplantda grdm ve benim gibi Satanistlere kat lmaya aday olan genti. Kumral ve uzunca boylu olan bu gencin ismi Tayfun'du. Yaar ismindeki arkada ise orta boylu, imanca, kumral sal, beyaz tenli bir genti. Birbirleriyle tanal ancak bir ay olmasna ramen ok yakn iki arkada olmulard. Kadky grubuyla gelenler arasndaki Amerikal ifti hepimiz ilk kez gryorduk. Tamer bile onlar imdiye kadar hi grmemi, hatta onlardan sz edildiini bile duymamt. Erkein ismi William'd. Elli yalannda gsteriyordu. Ortadan biraz daha uzun, zayf yzl, seyrek sal, kumral biriydi. Olduka ince yaplyd. Kars-nm ismi Eleni idi ve Rum asll bir Amerikalyd. Orta boylu, balk etinde, salarn sanya boyam olmasna ramen, sarn olmad daha ilk bakta belli olan gler yzl bir kadnd. yi Trke biliyordu. Ailesiyle birlikte Trkiye'den Amerika'ya gitmi ve orada William'la evlenmi. O da kocas gibi elli yalarnda gsteriyordu. Kocasyla birlikte sk sk Trkiye'ye tatile geldiklerini sylyorlard. William da derdini anlatabilecek kadar at pat Trke konuabiliyordu. Vapur adaya varmadan birbirimizle iyice kaynamtk. Amerikallarn, lkelerinde Satanist bir topluluk yesi olduklarn ve Behet Bey'le de orada tantklarn renmitik. Adam arkeoloji profesr olduunu syledi. Birka yl nce grevini brakm, baz arkeolojik kazlara katlmaya, onlara rehberlik yapmaya balamt. Trkiye'de de baz kazlarda bulunmutu. zellikle Antakya'da nemli almalar yapmt. Kars da bu kazlarda ona asistanlk yapmaktayd. Bu gelilerinde uzun sre Trkiye'de kalmalar sz konusuydu. Adada yalnzca bir gece kalacaktk. Bu geceyi de otel veya pansiyonda deil akta geirecektik. Buna gre hazrlkl gelmi123

tik. Bazlarmzn srt antalar, bazlarmzn da torbay andran byk el antalar vard. Behet Bey gelirken hepimizin en az bir battaniye almasn sylemiti. Ksacas yalnzca bir gece kalaca mz bir yer iin hayli ykl gelmitik. Niin bir pansiyon veya otelde kalmayp da geceyi akta geireceimizi pek anlam deildim. Pitis kendince bir aklama yapt. "imizde Amerikallardan baka evli yok. Belki otellerde sorun kabilir. Sanrm Behet Bey bunu dnmtr. Belki de, bir deiiklik olsun, gnmz daha renkli gesin diye de dnm olabilir. Akta, deniz kenarnda, yldzlar altnda bir gece... Dnsene ne romantik!" Marmara Adas'nda tm lokanta ve kafeler iskele yaknnda, sahil boyundayd. Olduka iyi saylabilecek bir lokantada le yemei yedik. Yemekten sonra sahil boyundaki bir kafede oturduk. Hava olduka scakt; ama oturduumuz yer bir nar alt olduundan koyu glgeli ve rahatt. aylar, meyve sular, dondurmalar geldi. Aramzda konuup glmeye baladk. zellikle Eleni'nin anlatt erotik fkralara bol bol glyorduk. imizde yalnzca Tayfun keyifsiz grnyordu. Arkada Yaar onu neelendirmek iin trl aklabanlklar yapmasna ramen, Tayfun hi oral olmuyor, dalgn ve dnceli hali devam ediyordu. Konumalar arasnda Behet Bey, "Williamlar ve ben Ayla'yla birka gn daha burada kalmay dnyoruz," dedi. "Sizler yarn dnebilirsiniz. Tabii isteyen de kalabilir." Tamer, Ferhan'a, "Ne dersin, biz de kalalm m?" diye sordu. " gn sonra snavm var. Bu durumda iki gn kular gibi zgrm. Dkknnn kapal olmasna aldrmyorsan, bence kalmakta saknca yok." "Bo ver dkkn! Gelmiken kalalm." Bylece kalacaklar ve gidecekler belli oldu. Faruk ve Selda da kalmak istiyorlard. Fakat Faruk Baba'sndan ekiniyordu. n124

k yalnzca bir gn iin babasndan izin koparabilmiti. Babas, tam da snavlar srasnda bu geziye scak bakmamt. Selda, "Bir arkadamda kalp birlikte ders alacaz, diye-medin mi?" diye Faruk'a sitem ettiyse de sonu deimiyordu ve onlar da bizimle beraber yarn stanbul'a dnecekler arasndaydlar Kafeden kalktk. Herkes hesabn kendi dyordu. Yalnzca Tayfun ve Yaar'n hem lokanta, hem de kafedeki hesaplar n Behet Bey demiti. Gece iin bir miktar yiyecek iecek satn aldk. Yanmzda stanbul'dan getirdiklerimiz de vard. Al veri iinden sonra Behet Bey konutu: "imdi bir motor tutalm; bizi gzden uzak tenha bir koya braksn! Yalnz motorda sululuk yapmak yok. Adamlarn, geceyi akta geireceimizi bilmeleri de iyi olmaz. Bu konuda da dikkatli olalm!" Bir motor tuttuk. Motor adann tenha bir koyunda bizi indirdi. Yal, krmz suratl, gbekli motorcu, "Akam gelip sizi alaym," dedi. Behet Bey adamn parasn verirken, "Almanza gerek yok!" dedi. "Akama doru biz kendimiz dneriz." "Zor olmaz m. Beyefendi? Buralar ok sapa yerler. Dnnz zor olur." "Olsun! Biraz da spor yapm oluruz. Byle eyler kent insannn zlemidir" Az sonra motor gitmiti. imdi ssz koyda yalnzdk. Yakn-larmzda hibir yerleim yeri grnmyordu. Eleni, "Buralar biraz kayalk ama olsun," dedi. "Hi deilse burada gzlerden uzak biz bizeyiz." Bulunduumuz koy kayalkt. Ancak kyda birka metre eninde, on metre kadar uzunluunda, kum, akl karm bir ky eridi vard. Plaj yerimiz buras olacakt. 125

Plajmzn hemen yannda, denize olduka dik inen kayalklar vard. Kayalklarn hemen yannda allar ve aalar balyor ve orman eklini alarak tepelere kadar uzanp gidiyordu. Eyalarmz kayalar arama yerletirdik. Behet Bey, "21 Haziran hepimize ve tm Satanistlere mutlu bir yaz getirsin!" dileinde bulundu. Az sonra hepimiz mayolarmz giymi, gnelenmeye ve denize girmeye hazr olmutuk. Ben pek yzme bilmediimden denize girmek konusunda Pitis gibi istekli deildim. Pitis, "Merak etme, ben sana yzme retirim!" diyerek beni denize tevik ediyordu. "Vcudun tam yzme vcudu. renince ok gzel yzersin!" Ayla ve Eleni bikinilerinin stlerini takmamlard. Ayla'y daha nce plak grmtk ve gslerinin ne kadar gzel oldu unu biliyorduk. Ancak orta yalar geride brakmakta olan Ele-ni'nin bu kadar gzel gsleri olabileceini dorusu dnemezdim. Eleni iri gslerini okayarak, "Kzlar, siz neye soyunmu-yorsunuz?" diye gld. "Ben bu yata soyunuyorum; size ne oluyor?" Behet Bey, "Burada isteyen istedii gibi soyunabilir," diyerek Eleni'yi destekledi. "Satanizmde utan yoktur. Utan dinsel dogmalar n insanlara dayatmasndan baka bir ey deildir. Hayvanlarda utanma var m? Onlar doal igdlerine uygun yayorlar. nsan ise, yaam boyu igdleriyle savayor. Bizler o izgiyi amalyz. Satanistler arasnda soyunmaktan kaanlar ancak vcuduna gvenmeyen, kompleks sahibi insanlardr." Bu szler hemen tesirini gsterdi ve nce Selda bikinisinin stn ve altn karp rlplak oldu. Arkasndan ben. Aydn ve Tamer dnda grubumuzdaki tm erkekler soyundu. Bu arada Eleni de bikinisinin altn karp anadan doma plaklarn arasna ka126

tlmt. Pitis ve Ferhan ise bikinilerinin stlerini karmakla yetindiler. Behet Bey, "O halde soyunmayanlar bize s rayla gzclk etsinler!" dedi. Biriniz u kayann zerine kn, etraf kolaan edin! Gelen olursa haber verirsiniz, mayolarmz giyeriz." lk nbeti aldm. Kayann zerine ktm. Bulunduum yerden hem deniz, hem de kara taraf ok iyi grnyordu. Yaknlarmzda kimsecikler grmnyordu ve denizden geen motorlar da koyu grecek rotalarda seyretmiyordu. Orman da, ara sra duyulan ku sesleri dnda sessizdi. Yalnzca koydaki arkadalarmn konuma ve glmeleri duyuluyordu. Etraf seyrederken dnyordum. Bu Satanistlik hi de fena deildi! Gnm gn ediyordum. Pitis gibi bir de para yakalam rahat rahat kullanyordum. Byle bir kadn metres tutmak iin ok insan bir serveti gzden karabilirdi. Severyus Baba'y da dndm. htiyar, koydaki u manzaray grse kim bilir ne kadar arrd! Belki de armaz, 'Ah, bir gen olsaydm da ben de ilerinde olsaydm!' diye hayflanrd. Zavall, aklna turp sktm Baba Severyus! Demek sen, cebime birka kuru koyarak beni bu gzel ya amdan ekip alaca n sanyorsun?! Aklnca beni cennet hlyalarna kaptrp dinine ekecek ve sen de bu sevapla o hayal cennetine gideceksin! Sen istediin yere git, yolun ak olsun Baba Severyus! Senin rm vcudunu canlandrp, seni sonsuz yaamda her trl nimetle dllendirmek iin Tanr iini gcn brakm yolunu gzlyor! Ama ben senin gibi yolun sonuna gelmi bir moruk deilim ve senin hayal dnyanda deil gerekte yaamak istiyorum! Hem bunlar dnyor, hem de aada berrak sularda yzenleri seyrediyordum. Pitis ne kadar gzeldi! Dibindeki kayalar ve yosunlar n grnd sularda yzerken bir peri kzn andryordu. Byle gzel ve haval bir gen kadn nasl olup da benim gibi ulsuz, sradan birinin metresi olmay kabullenmiti! Bunu Sata127

nistlere ye kazandrmak iin yapmadna emindim. Zaten Satanistler yeni yeler kazanmak iin pek o kadar istekli deillerdi. Kk gruplar halinde kalarak kimsenin dikkatini ekmeden, istedikleri gibi yaamay yeliyorlard. Ya Pitis bir gn kafasna esip de beni terkederse! Bunun dncesi bile bana ac veriyordu. Ona ylesine alm ve balanmtm ki! Peki onunla evlenmek, hayat boyu beraber olmak! Hayr, bunu dnmek bile istemiyordum. Her eye ramen o benim gzmde bir orospudan baka bir ey deildi. Byle dnnce de elikiler iinde olduumu anlyordum. Ben hl kafam ve ruhumu ta ocuklu umdan beri esir alan sama dogmalarn kleliinden kurtulamam, onlar aamamtm demek ki! Belki de komplekslerimi aamamtm. Pitis'in hayatndaki benden nceki erkek acaba benden stn myd dncesi ve Pitis'in ikimiz arasnda bir kyaslama yaptnda belki de onu zlyor olmas kuruntular... Bilmiyorum hangisi! Ama onunla bir evlilik? Asla! Evet, bir Satanist olarak geri kafal saylabilirdim. Ama her geen gn aama yaptm, deimekte olduum da gerekti. rnein, Pitis'in bikinisinin stn karmasn hi yadrgamamtm. Halbuki bir iki ay nce Pitis'in byle bir davrann kolay kolay iime sindiremezdim. Evet, duygu ve dncelerim hzla trpleniyor, her geen gn Satanistlere daha fazla uyum sa lyordum. Az nce Selda, Ayla ve Eleni'yi rlplak grdkten sonra, Pitis de soyunsayd ne olurdu sanki, diye kafamdan geirmitim. u anda, ben de soyunabilirdim, diye dnmekten kendimi alamadm. Bir erkek olarak plak grntmn hi de beni kk drmeyecei-ni artk biliyordum. 'Artk' diyorum; nk plak erkek vcutlarn, aynadaki kendi grntm hari, ilk kez bugn ve bylesine rahat gryordum. Pek ok erkein duyduu kompleksi artk tmyle zerimden atmtm... Aaya baktm. Behet Bey ile Selda daha ok bir arada oluyorlard. Ayla da onlara nisbet yaparcasna Faruk'la ilgileniyordu. 128

Amerikal kar koca ise Aydn' aralarna almlard. Eleni ara sra Aydn'a sarlp pyor ve onu mayosunu karmas iin zorluyordu. Az sonra Aydn da plaklara katlmt. William ise karsyla bizim toy Aydn arasndaki bu yaknlamay glerek seyrediyordu. Tamer ile Ferhan bir kayann zerine yanyana uzanm gneleniyorlard. Pitis ise biraz akta tek bana yzyordu. Bir ara gzlerim Tayfun ile Yaar' arad ve gzlerime inanamadm. Gruptan biraz uzakta denize doru knt yapm bir kayaln hemen yanndaki s suda birlikte idiler. Dierleri onlar gremezdi, fakat ben yksekte olduum iin onlar grebiliyordum. Birbirlerine sarlm pyor ve birbirlerini okuyorlard. ki erkek arasndaki bu grnt beni irendirmiti. Ayaa kalktm. Bir an ne yapacama karar veremedim. Sonra kayalardan aa inip Behet Bey'in yanna gittim. Durumu ona anlattm. Gld, sonra yavaa o tarafa doru yrd; ben de yannda gidiyordum. Tayfun'la Yaar'n yanna vardmzda biraz toplanmlard, fakat Tayfun'un kolu hl Yaar'm belindeydi. Behet Bey, "ocuklar, istediinizi yapmak en doal hakknz!" dedi. "Fakat Ekrem arkadamz henz havamza girememi ki, durumunuzu biraz yadrgam. Sizden ricam uraya gein! Orada istediinizi yapn! Bu sizin seiminiz; kimse sizi orada rahatsz etmeyecektir." Tayfun ve Yaar kalktlar ve Behet Bey'in gsterdii kuytu yere doru sarma dola yrdler. Giderlerken Tayfun bana ters ters bakmay da unutmad. Tekrar nbet tuttuum kayann zerine ktmda kafam iyice bozuktu. Hem Tayfun'la Yaar'n sapk ilikileri, hem de Behet Bey'in tutumu kafam iyice bozmutu. Kadn erkek ilikilerini yasak bir erevede de olsa art k yadrgamyordum. Ama ecinsel ilikilerden ve ecinsellerden kelimenin tam anlamyla tiksiniyordum. Behet Bey ise, durumu ylesine doal karlamt ki, o ana kadar ona duyduum sempatiyi o anda tmyle yitirmitim. Ah ne 129

olurdu Pitis onlardan biri olmasayd ve bu grubun dnda yaasaydk birlikte, diye dnmekten kendimi alamadm. Az sonra Tamer benden nbeti ald. Ben de plaja indim. Pitis bana ilk yzme derslerini vermeye balad. Tayfun ve Yaar'n neden olduu sknty Pitis'in yannda biraz olsun zerimden atmtm. Olay Pitis'e de anlatnca, "Takma bunlar kafana!" diyerek beni rahatlatmaya alt. "Biz birbirimizle mutluyuz. Bo ver ba-kalarnn yaptklarna! Her koyun kendi bacandan aslr. Sataniz-min temelinde de bu dnce yatar. Hem dnyada ecinsel yalnz ikisi mi? Her tarafta o tip sapklar var." Saat 16:00'ya doru hepimiz denizden km, giyinmitik. Behet Bey geceyi geirebilecek uygun bir yer aramak iin biraz dolamamz nerdi. Behet Bey ve bayanlar plajda beklerken, erkekler evreyi dola p uygun bir yer arayacaklard. Yanm saat kadar sonra kamp yerini semi ve eyalarmz alp oraya gitmitik. Kamp yerimiz denize hakim bir yerde, olduka dz ve teras andran, yanm dnm kadar bir aland. taraftan bodur aa ve allarla kaplyd. Bir taraf da denize akt. Ben, "Buras aalar altnda olmaktan daha iyi!" dedim. "Gece akta olmak daha uygun olur." Tamer, "Sen ky ocuu olduundan krdan, ormandan anlarsn," dedi. "Syle bakalm, buralarda ylan filan olur mu?" "Olabilir. Fakat ylanlar durup dururken insan sokmazlar. Hele geceleri insanlara yaklamazlar." Ferhan, "Durup dururken ylanlar da nereden kardn?" diye Tamer'e kt. "Hibirimizin aklnda yoktu. imdi gel de rahat ol bakalm!" "Ferhan, amma da abarttn! Ekrem syledi ya, ylanlar bir ey yapmaz diye!" Bu arada bir kede somurtup duran Tayfun sze kar t-"Gnete ok kaldm. Her tarafm yanyor, kanyor. Brakn u y130

lan muhabbetini! Kafam bozuk zaten!" Tayfun bu szleri bararak, bizleri azarlarcasna sylemiti. Bu davran hepimizi artt. Durup dururken bu sert ve kstah tavr! Olacak ey deil! Tayfun'un bu kndan en ok ben alnmtm. Demek ki, irkin ilikilerine kar kmam iine atm, bana kinlenmiti. "Tayfun ne demek oluyor bu barp arma?" diye serte ktm. "Byle bir ey yapacaksanz, hi deilse gzden uzak bir yerde yapmalydnz." Tayfun bu szlerime ayn sertlikle cevap verdi. "Sen konuma! Senden izin mi alacaktk? Kendini ne sanyorsun? Hem ben, vcudumun yandndan, kandndan sz ediyorum. Senin bizler hakknda ne dndn umurumda bile deil!" Yumruk yumrua gelmemize ramak kalmt. Behet Bey araya girdi ve yumuak bir sesle, "ocuklar rica ederim, gecemizi zehir etmeyelim!" dedi. Sonra bana dnd. "Sen de karlk verip durma! Olay m karmak istiyorsun? Gryorsun arkadan biraz sinirli." Cevap vermedim. Behet Bey, "ocuklar toplann yle!" diyerek bizi evresine toplad ve konumaya balad: "imdi yeri gelmiken Satanizmin sekse bak asn size anlatacam. Beni dikkatle dinleyin! "Biroklar Satanizmin yalnzca zgr seks ilikileri zerine kurulduunu sanr. Onlara gre Satanist olmann n koulu zgr seks, daha dorusu evlilik d seks yapmaktr. Genel kan budur. Pek ok frsatlar istedikleri gibi seks yapmak iin Satanistler arasna katlrlar. Genel kan ve pratikte durum byle olmakla birlikte Satanizm bu deildir. "Evet, Satanizm seks zgrl n savunur. Bu, iftlerin birbirine sadk kalmalar da olabilir, veya deiik partnerlerle ilikiler eklinde de olabilir. nemli olan bireylerin bu seimi zgrce yapmalar dr. nemli olan budur. Bu demek deildir ki, Satanizm insanlar evlilik d ilikilere zorlar. Hayr Satanizmde her eyde ol131

duu gibi sekste de zorlama yoktur. Olsa olsa bir zendirmeden sz edilebilir. steyen istedii gibi davransn; bu onun bilecei itir. Satanizmin buradaki rol, evlilik d ilikilerde vicdan rahatszln ve sululuk duygusunu sama kabul etnesidir. Eine ihanet ediyorsan bunu vicdan sorunu yapmayacaksn! Hepsi bu! "Evet, Satanizm seks ilikilerinde zgrl tam olarak ve koulsuz olarak destekler! Zaten insan doasnn insana dayatmas da bu yndedir. nsan yaratl olarak monogamik deil, poligamik-tir. Evli iftlere bakn! Niin eler bazen elerinden ok daha irkin ve seks ynnden de hibir zelli i olmayanlarla da iliki kurup elerine ihanet ederler? nk doa kanunlar onlarn bedenlerinde alyor ve onlar deiiklik istiyorlar... Yeknesaklk onlar skyor ve eleriyle yaptklar seks artk onlar doyurmuyor... Szn burasnda Behet Bey glerek Selda'ya bakt. "Bakn Selda'ya ne kadar gzel bir kadn! Afrodit gibi! Partneri Faruk da srm gibi bir gen! Birbirlerine ne kadar yakyorlar. Byle olduu halde niin Selda benim gibi yal ve iko biriyle seks yapmay istedi? Niin Faruk, Selda gibi bir partneri varken Ayla'yla seks yapmay istiyor? te bunlar poligamik drtlerdir. Bu drtlerimizin dorultusunda davranrsak, ksa bir sre sonra rahatlam olarak eski partnerimizle daha da istekli ve cokulu olarak seks yaammza devam ederiz ve seks ya ammz ok daha renkli olur. te Satanizm bu doal drtlerimizi knamad ve hatta zendirdii iin doamza uygundur. Yaammz ve evlilik hayatmz ekilmez hale getiren monotonluktan kurtulmamz salayacak her trl iliki ve uygulamaya Satanizm saygldr. Yeter ki bu iliki ve davranlar bir zorlamay ve bakalarna zarar vermeyi iermesin..." Behet Bey'i dikkatle dinliyorduk. Szleri kafama yatyordu. Plajdaki olaydan sonra ona kar duyduum soukluk u anda kaybolmutu. Her sz mantklyd, yahut da bana yle geliyordu. Kendimizi Behet Bey'in konumasna iyice kaptrmtk ki, Tayfun'un sesi duyuldu. Bizden biraz daha uzakta, Yaarla birlikte 132

oturan Tayfun anlalmaz szler mrldanarak, homurdanarak soyunmaya balamt. Behet Bey, "Neyin var Tayfun?" dedi. "Hl sinirlerin yatmad m?" Tayfun cevap vermedi; soyunmaya devam etti. rlplak soyunduktan sonra denize doru yrmeye balad. Deniz bulunduumuz yere yz metre kadar uzakt. Behet Bey, Yaar'a, "Sen de onunla git ve ona gz kulak ol!" dedi. "Tayfun'un kafas pek yerinde deil!" Behet Bey'in bunlar sylemesine bile gerek yoktu. Yaar, sahibini izleyen bir kpek gibi, Tayfun'un peine taklm gidiyordu. Onlar gittikten sonra Behet Bey konumasna devam etti: "Tayfunla Ekrem arasnda gerginlie neden olan olay hepiniz biliyorsunuz. imdi sras gelmiken bu konuya da deineyim. "Satanizm, bildiiniz gibi, insann tercihi olan her eit seks eilimine hogryle bakar. Bu ister normal seks olsun, ister homoseksel olsun, ister biseksel olsun; Satanizmin hepsine bak ayndr. Her trl fetiler, toplumun sapklk olarak nitelendirdii her trl cinsel olan veya olmayan eilimler ve davranlar, baka-larn rahatsz etmemek kaydyla Satanizmin hogr kapsam iindedir Bu bakmdan Tayfun ve Yaar' homoseksel olduklar iin knayamayz." Behet Bey bu son szleri bana bakarak sylemiti. Yz ifademden kendisini onaylamadm anlamn karm olacak ki, konuya baka adan da yaklat. "Eer homoseksellii bir su kabul etmek eilimindeysek, sulu olan homoseksel deildir O yalnzca bir kurbandr. Sulu olan onu gerektii gibi yaratmayan veya yaratamayandr, yani Tanr'dr. nk cinsel eilimlerimizi ynlendiren hormonlardr. Eer Tanr bir insann hormonlarn yanl olarak vermi veya dozlarndaki ayar tutturamamsa, ite o zaman homoseksellik ve dier sapklk olarak nitelendirdiimiz eilimler 133

ortaya kar o yanl yaratlm insanda. O bakmdan asl suluyu grmezden gelip, kurban sulamak olmaz. En azndan biz Satanistler bu haks zl onaylamayz!" Behet Bey konumasn ara sra kesip bizlere de sorular yneltiyor, bizim sorularmz da cevaplyordu. Byle tatl tatl konuurken, Tayfun'la Yaar allklar arasndan kageldiler. Tayfun perian haldeydi. Vcudunun tesini berisini uyuz gibi kayor, daha dorusu trmalyor, yoluyordu. Hareketleri dengesizdi. Komak, kendini yerden yere atmak ister gibiydi. Yaar, Tayfun'un bu delice hareketlerine engel olmakta zorlanyordu. Hepimiz kalkp yanlarna gittik. Bizi grnce Tayfun barmaya balad. "Ne duruyorsunuz? Beni doktora gtrn! Bakp durmayn yle, lan! Datrm hepinizi!" Bir ksmmz arm, bazlarmz da fkelenmiti. Faruk, "Ne oluyor sana, it!" diye bard. "Bela msn sen bamza? Deli misin be?" Tayfun'un zerine yryen Faruk'u William ve Tamer glkle zaptettiler. Tayfun ise rpnyor; bu arada barp armaktan da geri kalmyordu. "Ulan alaklar! Hepinizi yakacam! Satanist kpekler! Sizin ananz, avradnz..." Daha fazla dayanamadm. Koup Tayfun'un suratna yumru-u patlattm. Yummu yiyen Tayfun nce sendeledi; sonra yzst yere kapakland. Behet Bey hemen yetiip beni tuttu. "Ne yapyorsun sen, delirdin mi?" diyerek beni sarst. "Baksanza, azna gelini sylyor, kpek!" Behet Bey beni brakt; yerden kalkp bana saldrmaya alan Tayfun'u tuttu. "Sakin-ol, gerekeni yapacaz!" Sonra bize dnd. "Tayfun eroin krizi geiriyor!" dedi. Bu szler hepimizi akna evimi, sanki oke etmiti. lk aknl zerimizden attktan sonra gzlerimizi Behet Bey'e e134

virdik. Bu durumda ne yapacaktk? Behet Bey'in verecei karar bekliyorduk. imizde en soukkanl olan Behet Bey bile ne yapacan arm gibiydi. Ama aknl uzun srmedi. "ocuklar Tayfun'u hemen doktora gtrmeliyiz!" dedi. "Giydirelim!" Hemen Tayfun'un elbiselerini toplayp zorla giydirmeye baladk. Yaar da Tayfun'un azndan szmaya balayan kan, eline geirdii bir havluyla silmeye urayordu. Tayfun ise giyinmemekte direniyor; rpnyor, barp aryor, yanna yaklaanlar tekmelemeye, yumruklamaya urayordu. Tam anlamyla bamz beladayd ve gecemiz zehir olacakt . Tayfun'u giydirdik ve bununla da yetinmedik; ellerini baladk. imdi avaz avaz barmaya balamt ki, Behet Bey hemen Yaar'n elindeki havluyu kapp bununla Tayfun'un azn tkad; barmasn engelledi. "Byle barrsa duyanlar olur! Denize yakn yerlerde ses ok uzaklardan duyulur. Gelenler olursa durumu anlatmakta zorluk ekeriz. Karakola deriz. Ondan sonra aykla pirincin tan!" Tayfun'un ellerinden baka ayaklarn da, barmasn diye azn da baladk. Bu i bittikten sonra Behet Bey sakin grnmeye alarak, "ocuklar, bu gece artk burada kalamayz!" dedi. "21 Haziran kutlamamza burada nokta koymak zorundayz. u anda tek yapacak i, Tayfun'u stanbul'a gtrmek." Tamer, "Adada bir doktora gtrsek!" dedi. "Bu durumdaki herifi nasl vapura bindiririz? Daha iskelede herkes bamza r. Kime ne anlatabiliriz?" Gerekten zor durumdaydk. Elimizde elleri, ayaklar bal, az tkal kriz geiren bir eroinman! Kara kara dnmeye baladk. Sonunda Behet Bey bir zm nerdi. "En iyisi bizi getiren motor kaptann bulmak. Bizi stanbul'a atsn. Yklce bir para verirsek, sanrm 'Hayr" demez. Aklma baka bir zm gelmi135

yor. Aydn, "Bir zm de bu itin ayana bir ta balayp, denizin derin bir yerinde brakmak!" diyerek Tayfun'a kzgnln dile getirdi. Onun bu nerisini duymazdan geldik. Gnein batmasna iki saate yakn bir zaman vard. Eyalarmz topladk. skeleye gitmek zere yola kacakt k ki, Behet Bey, "Oraya kadar hep birlikte gitmemize gerek yok," dedi. "Benimle, Faruk gelsin! Biz iskeleden bir motor tutup buraya gelelim." Bu neri uygundu. Behet Bey ve Faruk iskeleye gitmek zere ayrldlar. Yaar, Tayfun'un yannda onu yattrmaya alyordu. Ben, "Behet Bey, bylelerini nas l gruba alm?" dedim. "Hi mi arayp sormam!" Tamer, "Ne bilsin adam bu herifin eroinman olduunu," diyerek Behet Beyi savundu. "nsan bu, kavun deil ki altm yoklayasn! Kalbna bakp adam sanmtr." "Hi deilse arkadalarna sorsayd!" "Biz seni sorduk mu? Pitis geldi. 'Bu gen bize uyar' dedi. Biz de ne yapalm? Uysan da uymasan da seni aldk aramza. Sen de yamuk biri kabilir, bamza trl oraplar rebilirdin. Neyse ki bir sorun karmadn imdiye kadar." Pitis, "Dorusun Tamer!" dedi. "Biz eytan'a tapyoruz, ama kafamz pek eytanla almyor. nsanlara gvenmek istiyoruz." Biraz sonra toplanp hep birlikte plaja indik. Motoru beklemeye baladk. Heyecanlydk ve zerimizdeki tedirginlii bir trl atamyorduk. Motor geldiinde gne yeni batm, fakat hava henz karar-mamt. Motor plajda demir att. Behet Bey'le Famk motordan inip yanmza geldiler. Behet Bey, "Merak etmeyin ocuklar!" dedi. "Her ey yolunda! Motorcuyla iki yardmcsna durumu biraz tlattm. Adamlar anlayl kt. Eczaneden baz ilalar da aldm. Belki bu ilalar 136

istanbul'a kadar Tayfun'u teskin eder. Sorun kmadan gideriz." Deniz olduka sakindi. Motor da olduka byk bir balk motoruydu. imiz rahatlamt. Hemen motora bindik ve motor stanbul'a dom yola kt. Behet Bey'in getirdii ilalardan bazlarn Ayla, Tayfun'a iirdi. Kolundan bir de ine yapt. Bu ilerden olduka anlad belliydi. Tayfun'u kaptan blmesinde yatrdk; banda da ecinsel erkek metresi Yaar' braktk. Dierlerimiz motorun k tarafna getik. Behet Bey neeli grnmeye almasna ramen, olduka zgn olduu belli oluyordu. "Biz Satanistlerin ii Trkiye'de zor!" dedi. "Hem de ok zor! Aramza katlanlarn ne amala geldiini anlayamyorsun. Satanizme tutkun genler de geliyor, art niyetli dzenbazlar da. Kimi serbest seks ortam iin geliyor, kimi daha baka amalarla geliyor. Belki iimizde polis bile vardr." Selda, "Kanun, Satanizmi yasaklyor mu?" dedi. "Hi sanmyorum. Bizim kime ne zararmz var? Herkes istedii yaam tarzn seer! Hem devlete ne oluyor, ya? Benim bacak arama kim ne karr?" Tamer gld. "Buras Trkiye kzm! Nerede yaadm sanyorsun? Kanuna gelince, merak etme, bulurlar kanununu. Bakn size bir olay anlataym da, kanun nasl bulunur anlayn! Hem bu olay, zgrln beii olarak bilinen Amerika'da oluyor. Belki Behet Bey bile duymamtr. "Bir Amerikan kasabasnda barlarn, kafelerin hepsinde kumar makineleri varm. Kasaba halkn bu akgzler, bu makinelerle soyup soana eviriyormu. Kasaba erifi kumar makinelerini yasak etmek istiyor; fakat kanunen byle bir yetkisi yok. Balyor kanunlar taramaya, kumar makinelerini yasak eden bir madde aramaya... Yok olu yok! Ama erif inadndan da vazgemiyor;sabrla aramaya devam ediyor. Sonunda eski, belki de yz senelik bir orman kanununda bir maddeye rastlyor. Madde yle: Demir kapan137

larla ay av yasaktr. erif, Tamam,' diyor. 'Bu madde uyar! Kumar makinelerine para kaptran hdklerin aydan fark ne? Bu aylarn paralarn i eden makineler de, demir kapan!' Ve bu maddeye dayanarak kasabadaki kumar makinelerini kald rtyor. "Bylesi erifler Trkiye'de yok mu; adm banda! Hele fahri bokyedibalar; hangi ta kaldrsan bunlardan sryle kar! Gsteri kanunu derler, toplant kanunu derler, yok bunlar gizli rgt derler, fuhu yapyorlar derler... Derler olu derler... Kanun olmazsa oldururlar, uymazsa uydururlar... Sonuta anamz alatrlar!" Behet Bey, "Tamer ok doru sylyor!" dedi, ama Tamer'in bu konumasndan kendine ta atld izlenimi edinmi ve biraz krlm gibiydi. "Dikkat ederseniz Kadky grubundan yalnzca kii getirdim," diyerek bir anlamda savunmaya geti. "nk Kadky grubu ok kalabalk. Herkesi tanmam zor. Tabii bu durumda ortaya gven sorunu kyor. Bunu dnerek genlere, '21 Haziran' siz aranzda kutlayn,' dedim. Ben yalnzca sizin grubunuzla bu kutlamay yapmay dnyordum. Amerikal konuklarmz saymazsanz, ben yalnzca Aydm' getirecektim. Yaar nereden duymussa duymu, ardna Tayfun'u da takp kageldi. Bu durumda, gelmeyin, diyemedim." Behet Bey daha nce ekinmeden toplantlar dzenlerken, imdi ne olmutu da byle glgesinden kuku duyar olmutu? Bu durum biraz tuhafma gitmiti, ama nedenini soramadm. Konumamz gvenip gvenmeme sorunlar zerine srp giderken, Behet Bey, "ocuklar, benim sizin grubunuza gvenim var!" dedi. "Yalnz unu aka sylemek isterim ki, Trkiye'de kalarak kendinizi ziyan edersiniz! Hep birlikte Amerika'ya gideceiz. stediimiz zaman turist olarak buralara geliriz. Ceplerimiz dolu olarak! Dolar bol olann dnyas geni olur; bunu unutmayn!" "Peki, bu nasl olacak?" diye Ferhan sze girdi. Behet Bey, yanndaki Amerikal kar kocay iaret ederek. 138

"Onlar benimle nemli bir i yapmak iin buradalar Bu ii hep birlikte yapacaz. O zaman tm yaammzda yetecek paras olacak hepimizin. Sonra ver elini Amerika!" "Nasl bir i bu?" diye sonnaktan kendimi alamadm. "imdi bir ey sylemeyeceim. Ksa zamanda reneceksiniz. Bu sre iinde Kadky grubunu toplamayacam. Yalnzca sizin grubunuz ve Aydn'la kontakt halinde olacam." Tamer, Tayfun ve Yaar' kastederek, "Bu kpeklerin durumu ne olacak?" diye sordu. Behet Bey dnceli bir tavrla, "Tayfun sanrm bana antaj yaparak eroin paras szdrmaya alacak," dedi. "Kriz annda kafasnda dolaanlar dar kustu. Bir sre bu kpee ufak ufak kemik atar, idare ederim. Zaten burada fazla kalmaya da niyetim yok. Hep birlikte ekip gideriz, kalanlar ne halleri varsa grsnler!" Faruk, "Bize bu konuda hibir ipucu vermeyecek misiniz?" diye sordu. "Bu konuyu yaknda enine boyuna konuacaz. Sizlere gvenebileceimi sanyorum. Gvenmek istiyorum." Tamer sze girdi. "Behet Bey, bize gvenin! Sonuna kadar yanndayz! imizde ihanet etmeye kalkan karsa, alnnn ortasna bir delik amazsam, bana da Tamer demesinler!" Tamer bu szleri sanki beni ima eder gibi sylemi, yahut da bana yle gelmiti. Bir ara bunu Pitis'e fsldadm. Pitis, "Tamer senden biraz ikilleniyor," dedi. "Sana pek gvenmedii kesin." "Neyimi grm ki, byle dnyor?" "Korsan kitapy yakalattn ya!" "Ama onlar kt bir i yapyorlard." Pitis gld. "Senin bu mantna kargalar bile gler. Ayn ii sen de yapmyor muydun? Sknca kendini kurtarmak iin adam harcadn. Yalan m?" Bu konunun zerinde kimsenin durmadn sanmtm. 139

Demek ki yanlmtm. Tamer bunu unutmam ve bunu kt bir not olarak karneme yazmt. Pitis konumasna devam etti. "Byle kk bir ite byle davranan biri, ok daha byk ilerde kim bilir neler yapar? Yanl m dnyorum?" "Evet, haklsn! Ama ben artk o kt iten elimi ekmek ve bir daha o kanunsuz ii yapmamak karar yla yle davranmtm." "yle mi, Ekrem? Peki imdi yapacamz iin kanuna uygun olaca n m sanyorsun?" Bu szler zerine ayaklarm suya erdi. nmzde scak gnler ve scak bir i vard. Tutann ellerini yakp kavuracak bir i ve bu ie katlmak isteyip istemeyeceim bana sorulmuyordu. Gece yars stanbul'a varmtk. Behet Bey, Aydn ve Yaar, Tayfun'u bir taksiye atp ara sra eroin tedavisi grd has-tahaneye gtrdler. Biz de ge vakit evlerimize daldk. 21 Haziran kutlamas byle sona ermiti.

140

17

Gnler su gibi akp gidiyordu. Haziran snavlar bitmi, yaz tatili balamt. imdi her ey iin bol bol zamanm vard. Grubumuzla sk sk gezilere kyor, Pitis'le gnm gn ediyordum. Bankadaki paramn gn be gn eriyor olmasna aldrdm bile yoktu. Gentim, para her zaman kazanlrd... Tamer de dkknn ara sra aar olmutu. Dkknn getirecei ufak bir gelir iin, yazn gzel gnlerinde dkknda pineklemekten sklr olmutu... Behet Bey, Kadky grubunu datmt. Bize de artk Kartal'daki evine gelmememizi sylemiti. Behet Bey'le sk sk tele-fonlayorduk. Tamer de ara sra Behet Bey'in Kadky'deki evine gidiyordu. Behet Bey'le birlikte yapacamz byk iin ne olduunu Tamer'in bildiine kukum yoktu. Ama hibirimize bir ey sylemiyor; hepimizi merakta brakmaya devam ediyordu. Temmuz ortalarnda Behet Bey, Amerikal kar kocayla birlikte Antakya'ya gitti. Giderken de, Antakya dn bizlerle konuacan ve o gizli, byk ii hep birlikte kotaracamz mjdesini vermeyi unutmad. Hepimiz sevincimizden uuyorduk... Bu arada Severyus Baba da, verdii kitaplar okumam konusunda bana ara sra sitemle kark hatrlatmalarda bulunuyordu. Onu krmamak iin Kitab Mukaddes'i okumaya balamtm. indeki can skc detaylar atlayarak, eletirel adan okuyor, baz ksmlar daha sonra Severyus Baha'yla tartmak amacyla not ediyordum. Sonuta Amerika'ya gidecektim. Hi deilse o lkenin dininin ne olup ne olmadn bilip anlamak kt m olurdu? Zaten her kltrl insann en azndan semavi dinler hakknda dogru bilgi141

1er edinmi olmas gerekirdi. Hem sonra bir eyi doru olarak bilmek baka, ona inanp inanmamak bakayd... Severyus Baba'yla bir akam, din konularnda uzun uzun sohbet ettik. Sohbetimiz bitip de odama gitmek zere ayaa kalkarken oktandr sormak istediim, ama dilim varp da soramadm bir eyi sordum, "Severyus Baba sizde son gnlerde bir deiiklik var," dedim. "Olduka solgun grnyorsunuz. Bir hayli de zayfladnz. Hasta msmz?" Severyus Baba, dnceli bir tavrla, "Evet, Ekrem" dedi. "Hastaym. Hem de hastalm olduka ciddi." "Neyiniz var?" "Pankreas kanseri." Bamdan aa kaynar sular dklr gibi oldum. Bir tp rencisi olarak bunun ne anlama geldiini biliyordum. Zavall Se veryus Baba'nm artk gnleri saylyd.

142

18

Bir gn akam st Pitis'le beraber Tamer'in dkknnday-dk. O gne kadar, yalnzca Pitis'le beraber olmak iin Tamer'in dkknna giderdim. Tamer bizi armazd. Bu kez ise tam tersi olmu, Tamer, "nemli bir i var!" diyerek, en ge saat 16:00'da dkknnda bulunmamz istemiti. Nedenini de sylememiti. Dkkna gittiimde Pitis henz gelmemiti. Tamer masann zerindeki baz ktlar incelemekteydi. Beni grnce, "Pitis'le sen bana yardm edeceksiniz; birlikte bir kaz yolacaz," dedi. "Ge yle karma otur! Sana kaz yolma sanat hakknda biraz nazari ders vereyim! Pratiinde ben de acemiyim. Bugn hep birlikte ilk pratii yapacaz. Gerisini eytan'a havale ederiz. eytan rast-getire!" Tamer'in karsna oturdum. Bakalm bu kez ne cevahir yu-murtlayacak diye merakla beklemeye baladm. "Bilirsin birok insan faldan, byden, frkten medet umar," diye sze balad. "Dnyann her yerinde, her ada bu i byle sregelmitir." "Hele lkemizde baya revata," diyerek Tamer'i onayladm. "Televizyonlar bile, reyting uruna bu tip insanlar n harl harl reklamn yapyor." "Evet, yle! Zaten dnyada iki trl insan vardr. Yolanlar ve yolunanlar. Falclar, bycler ve frkler de yolanlardandr. Semiz bir kaz gelmi kendi ayayla, yolmayp da ne yapacaksn? "Yani uzun szn ksas, ortada yolunanlarn oluturduu ha-tr saylr byklkte bir pasta var. Eh, biz Satanistler de ucundan kysndan bu pastadan bir iki krnt almak durumundayz. Sizleri bunun iin cardm." 143

"Ben bu iten hi anlamam. Pitis'in de anladn sanmyorum. "Bunda anlayacak bir ey yok! Pitis de gelsin. Anlatacaklarm dikkatle dinleyin!" O srada Pitis de Ferhan'la birlikte gelmiti. Bu aralar Selda memleketine yaz tatili iin gittiinden birka haftadr aramzda bu-lunmuyordu. Tamer, "Bu i tam Selda'lk ama ne yazk ki o imdi yok!" diyerek hayfland. Tamer, Pitis'le beni karsna alp, "By niin yaplr, nce oradan balayalm," diyerek, ders verir bir ekilde konumasna balad. "nsan, baz eyleri kendi arzusuna uygun bir hale getirmek iin eitli abalar gsterir, eitli metodlar uygular. Ama btn bunlar sonu vermez ve arzusu gereklemezse ne yapacak? Bu durumda bazlar boynunu bker ve abalar ve metodlarnn ie yaramadn grp nerede duracan bilir. Bo yere daha fazla zaman, aba ve para harcamaktan vazgeer. "Baz insanlar da vardr ki, arzusunu kendi abalaryla ve normal metodlarla gerekletirmekten midini kestii zaman son bir areye bavurur: By! "Baz psikologlar bynn, byye inananlar zerinde psiki-lojik etkileri olabileceini ve bu etkilerin, baz olaylann by yaptrann istei dorultusunda gereklemesine katks olabileceini ileri srerler. "Biz konunun psikolojik ynleriyle, szm ona ilmi akla-malaryla ilgili deiliz. Biz bu yolla bir kaz yolmann bugn ilk provasn yapacaz." Tamer nndeki katlar biraz kar trdktan sonra konumasna devam etti. "Behet Bey bu konuda beni nazari olarak bir hayli eitti. Birka kez de onun by seanslarnda bulundum. Ben size bugnk uygulamamz iin bunlardan gerekli grdklerimi anlatacam. 144

"Byde en nemli ey; bycnn kendisidir. Byc karsndakini etkisi altna alacak sra d bir tip olmaldr. Fizik yapsyla, giyimiyle, konumas ve tavrlaryla..." Siyahlar iindeki Tamer'e baktm. Kulaklarnda siyah tal kocaman kpeler, parmaklarnda eitli gm yzkler, boynunda zerinde garip ekiller olan iri gm bir madalya. Dazlak bir ba, l yzn andran, kan ekilmi solgun bir yz; enesindeki kei sakalla birleen incecik byklar, insan gerekten etkileyen kk gzlerindeki kedi baklar... Derinden, uzaklardan geliyormu hissini veren yorgun ve bouk sesi... Bunlar dnerek, "Sizden etkili biri, olsa olsa Behet Bey olabilir!" dedim. Bu vgm dudaklarnn kenarnda, sinsi bir glmsemeyle geitirdi. "Byc, tipiyle, giysileriyle, havasyla, konumas yla nce karsndakini byleyecek! Ondan sonra karsndakinin istedii byy yapacak. "kinci nemli nokta da, bycnn by yaptranla bir arada olaca ortam ve o ortamn atmosferidir. O ortamdan by yaptran etkilenmelidir. Onun her zaman grp altndan deiik bir ortama sokulmas nemlidir. Bu deiiklii byc nceden ustalkla hazrlamaldr. O ortam, by yaptrann kafasn kartracak, artacak, dikkatim datacak kadar deiik gelmelidir ona. "nc aama da, bynn yaplmasdr. Bycnn artk ii kolaydr. Karnzda size inanm, tamamen etkiniz altnda, akn bir kurban vardr. Yolunmaya hazr bir kaz! Bu kaza uygulayacanz by metodlarna gelince; bunun bir kural, metodu yoktur. Ama karnzdakini daha da etkileyecek ve inandracak bir eyler yapmaktr. Artk dualar m okursunuz, szm ona sihirli szler mi sylersiniz, yazlar yazp muskalar m verirsiniz, acayip ilalar, otlar m nerirsiniz... Gaye bir eyler yapp kaz yolmak ve banzdan defetmek... 145

"Bir de iin parasal yn var. Sizin iin nemli olan da budur, gerisi fasarya! Byc asl bu aamada kafasn kullanacak, eytan gibi kurnaz olacakt r. yle yksek bir miktar istemelidir ki, kar sndaki arsn, oke olsun! yle, 'Gnlnden ne koparsa', yok 'u kadar yeter' diyerek dk fiyatlar istemek asla doru deildir. Bu ekilde kredinizi drm ve etkiniz azaltm olursunuz. Bu arada cebinize giren erez paras cinsinden dk tutarlar da sizin parasal kaybnz olacaktr. Yani yksek fiyat istemek asldr. stediiniz yksek fiyat sonradan asla drmeyecek, pazarlk konusu yapmayacaksnz. Hatta kar nzdaki bu fiyat ok bulup by yaptrmaktan vazgese bile. Brakn o an ekip gitsin! Nasl olsa istediini gerekletirecek baka bir byc bulamayacak ve sonunda yine tp tp kapnza gelecektir. Bu kez istediiniz fiyat ve hatta daha da fazlasn vermeye hazr olarak," Ferhan dayanamad. "Tamer seni tanmasam; krk yllk bir byc sanaca m seni!" diye Tamer'e takld. "Behet Bey seni iyi yetitirmi dorusu Tamer, "Sen susar msn, Ferhan! Konuurken sze maydanoz dorama!" diyerek Ferhan' aka yollu azarlad. Gltk. Tamer'in byclk konusundaki nazari dersi bitmiti. "imdi bugnk iimiz hakknda konualm," dedi. Bu akam saat 18,00'de buraya bir kadn by yaptrmaya gelecek. Bu kadn ok zengin. Otuz be yalarnda, iki ocuu var. On be yl kadar nce stanbul'a gelmiler. Kocas burada karanlk iler evirerek byk paralar kazanm. Geldiklerinde Sultanahmet'te klstr bir kira evinde kalrlamu. imdi Etiler'de oturuyorlar. Bodrum'da ahane bir yazlk villalar varm. Sk sk yurt dna kyorlar. Anlayacanz adamda bok gibi para var. Bu arada allm hikaye! Sonradan grme maganda kocas bir metres tutuyor. Adamn hakk! Bu kadar paras olan bir adamn bir de metresi olacak tabii! Ama gel gr ki, adamn kars takafa! Yediin nnde, yemediin arkanda ne istiyorsun daha? O kadar, kocann metres tutmasna bozulup 146

kendi kendini yiyeceine; sen de git bir dost tut, hayatn yaa! Adam evden ku stn eksik etmiyor. Ara sra da gitsin metresiy-le yatsn ne olacak! te bu kafa yapsna ulaamadndan kadn kendi kendini yiyor, rpnp duruyor Kocasn kendine tamamen dndrebilmek iin stanbul'un byclerini, muskaclarn dolap onlara su gibi para aktyor. Ama hepsi bo! Adam her geen gn kadndan daha da uzaklayor. "Ferhan'larn kald evde kadnn eski mahalle arkada var. Bir rastlant sonucu Ferhan bu durumu reniyor ve kafasnda bir ampul yanyor. Kadnn arkadana, 'Bu i ancak eytan bysyle halledilir ve stanbul'da bu ii yapacak tek bir kii var' deyip beni neriyor Kadn benim Ferhan'la olan ilikimi bilmiyor tabii. Ferhan kafadan atyor, benim yaptm mucize bylerden sz edip kadm tavlyor O da, kocasn eve dndrmek iin almadk byc kaps brakmayan arkadana gidip Ferhan'n syledii yalanla-r bire bin katarak anlatyor. Kadn da gelip Ferhan'la konuuyor ve bana gelmeye karar veriyor Yani son kap olarak bana gelecek. Bu kadn, kocasn dndrmek iin paraya acyacak birisi deil. Zaten kocas da, 'Al u paralar da, yakamdan d; yoksa seni piman ederim!' diyerek kadna acayip para vermi ve vermeye de devam ediyor. Biz bu paralardan ne koparabilirsek krdr. te bugn bu i iin bir araya geldik!" Pitis, Ferhan'a dnd. "Kz sen ne iler eviriyorsun? Ayn evde kaldmz halde haberim olmuyor?" Ferhan bu siteme glmseyerek cevap verdi. "Belki ii bozarsn diye sylemedim." "Yani bana gvenmedin, yle mi?" "Sorun gvenip gvenmeme deil. Son gnlerde sende bir deiiklik var, bu yzden. Belki de yanyorum; bana yle geliyor." "Ne gibi bir deiiklik, aklar msn!" 147

"Bilmem! Aklamas ok g. Sanki grubumuzdan her geen gn so uyor gibisin." "Sana yle geliyor. Ben her zamanki Pitis'im. nsanlar zamanla birbirine alyor ve balangtaki arkadalk cokusu yerini bir alkanla brakyor. Buna souma diyemezsin!" Tamer, "Pitis tam stne bastn, ayan kaldr!" diyerek Fer-han'la Pitis'in konumasn kesti. "Evlilikler de byledir, sanrm. Zamanla alma, sonra bkma ve sonra da birbirlerinden kopma balar. Bugn gelecek kadnn sorunu da bu!" Konu tekrar by yaptrmak iin gelecek olan Hanife Hanm ismindeki kadna dnnce Pitis, "Araclk yapan Yldz Hanm' ben de tanyorum," dedi. "Dedikoducu alene kadnn biridir." Sonra Ferhan'a dnd. "Kz sen ne yapyorsun? Kadn bizi mahallede tefe kor. Orada barnamayz." Ferhan, "Sen hi merak etme!" dedi. "Ben Hanife Hanm'a syledim. 'Yaplan byden kimsenin haberi olmayacak; yoksa by bozulurmu,' dedim. Senin alene Yldz'n ruhu bile duymayacak. Hanife Hanm ona telefon edip, 'eytan bys yaptrmaktan vazgetim. Gnahndan korkarm,' dedi ve onu devreden kard." "Peki Hanife Hanm, senin Tamer'le ilikini biliyor mu?" Bu sorun olmaz m?" "Ne Hanife Hanm, ne de Yldz Hanm bilmiyor. Mahallede hi kimse bizlerin ilikilerini bilmiyor. Herkes bizi uslu uslu fakltelerine devam eden renciler olarak biliyor. Bunun byle olduunu sen de biliyorsun. Ben Tamer isminde bir bycnn olduunu bir arkadamdan tesadfen rendim. Tamam m?" Bu kez ben sze kartm. "Buraya kadar tamam da, bundan sonras ne olacak? Bu ite bizim rolmz ne?" Tamer, "Siz hibir eye karmayacaksnz," dedi. "Siz yeni evli mutlu bir iftsiniz ve buraya ilk kez geliyorsunuz. By yaplrken ne yapmamz gerektiini ben o zaman anlatacam." 148

"imdi anlatsan da o zaman acemilik ekmesek!" "Gerei yok. Oyunun kural bu. Kadnn yannda acemice davranmanz iime gelir." Sonra Ferhan'a dnd. "Sen de yava yava yollan ve kadn topla getir! Siz de Ferhan'la gidin! Yolda Ferhan gerekenleri anlatacak. Senin ismin Kemal, Pitis'in ismi de Selma. Sakn unutmayn isimlerinizi. iniz, aileniz ve daha baka bilgiler vermeyeceksiniz. Anlamamz byle dersiniz. Soyadnz da yok. Anlatk m? imdi gidin ve kadnla birlikte hep beraber gelirsiniz!" Hanife Hanm'la birlikte saat 18.00'de hep birlikte dkkndaydk. Tamer kadn karsna ald, konumaya baladlar. Kadn kocasnn metresine beddualar ediyor, verip veritiriyordu. Kadmn, kocasn by yaparak kendisinden souttuunu ve bu byy bir trl zp de kocasn o kadnn elinden kurtaramadm uzun uzun anlatyordu. En dikkati eken taraf da bu aile sarsntsndan kocasn asla sulu tutmamas, tm suu o kadnda aramasyd. Dii it kuyruk sallamasa, erkek it peinden gitmez eklindeki n yarglarla, bu durumlarda hep kendi cinsini sulayan tipik Anadolu kadn. Benim ondan nerem eksik zihniyetiyle o kadnn kendisi kadar gzel olmadn anlatmaya ve bu konuda bizi inandrmaya almas da bir hayli gln oluyordu. Kadn aslnda olduka gzeldi; fakat kadn olduundan ok daha gzel gsteren kadn zarafeti ve inceliini renemedii her halinden belliydi. Yolda yrrken tarlada yrr gibi yryordu. Orta boylu, balk etinde, beyaz tenliydi. Belki de koyu kahve olan salarn sapsar boyatmt. Bir sr lzumlu lzumsuz kymetli taklar ve bilezikler takmt. Bylece sonradan grmeliini abartl bir ekilde sergilediinin ve kadnlk zarafetini yitirdiinin farknda bile olmayacak kadar cahildi. Kadnn tm meziyetlerinin, bacak aras merkezli bir gzellikte yattn sananlarn izgisini aamad her halinden belliydi. Ama btn bunlara ramen kocasna ve yuvasna ball; ocuklarna ana tavuk gibi kol kanat gerer hali 149

daha ilk konumada belli oluyor ve insan etkiliyordu. Yeni tanmamza ramen kadna kar bir sempati duymutuk. Onu aldatmak iin kurdu umuz tezgh ister istemez vicdanm rahatsz etmeye balamt. Nasl olsa bu kadnda su gibi para var, diye dnmesem bu tezgha kolay kolay gireceimi sanmyordum. Ah, u Tamer! eytan'n sol baca! Nasl da beni ve Pitis'i bir olup bittiye getirmiti. Artk dn olmayan bir yola girmitik; sonuna kadar gitmekten ba ka yapacak bir ey kalmamt. Tamer kadn uzun uzun dinledikten sonra kalkt; dkknn kapsn kapad ve 'Kapaldr' levhasn sokak tarafna evirerek hepimize, "eri geelim!" dedi. Hep birlikte dkknn zel blmesine getik. eri girince Hanife Hanm gibi Pitis'le ben de armtm. Tamer ieriyi ok garip ve o derecede de rktc bir ekilde dekore etmiti. Her zamanki siyah dekorlara ek olarak, duvarlarda plak kadn resimleriyle birlikte, korkun grntlerin resmedildii reprodksiyon tablolar...Bayku, vampir ve karakedi resimleri... Bunlar yetmiyormu gibi odann duvarna monte edilmi birer kurukafa... Her zamanki iki kiilik krmz karyoladan baka, odaya tek kiihk bir de siyah karyola konmutu. Gvdesi, yata, yorgan, yast ve arafyla siyah bir yatak. Kadn, odann grnmnden hem arm, hem de korkmutu. Ferhan kadnn omuzunu okayarak, "Korkacak bir ey yok!" diyerek onun korkusunu gidermeye urat. "eytan bys ancak byle bir yerde yaplr." "Gnaha girmeyim? Sonra cehennemde atr atr yanarm!" "Merak etme! Sen yuvan kurtarmak iin yapyorsun. Tanr seni balar!" Kadn biraz olsun sakinlemiti. Tamer, kadn odann ortasndaki kk masann yanna ektii bir sandalyeye oturttu. Tabii 150

masa ve odadaki iki sandalyenin de simsiyah oldu unu sylemeye bile gerek yok. Kendisi de dier sandalyeyi ekip kadnn karsna geti. Odada baka sandalye olmadndan Pitis'le ben krmz kar-yolann kenarna ilitik. Ferhan da kar duvarn kenarndaki siyah karyolaya oturdu. Kadn akn bir vaziyette Tamer'in kar snda sklm pklm oturmu onun konumasn bekliyordu. Uzunca bir sre Tamer konumad, sonra derinden gelen bouk ve alak bir sesle uykuda konuur gibi konumaya balad. "Bakn, Hanmefendi! Ben yle her konuda, herkese by yapan biri deilim. eytan on ayda yalnzca dileimi yerine getirir. Be ay nce bir hakkm kullandm. imdi sekiz ay iinde ancak iki by yapabilirim; ncs tutmaz. Bu bakmdan cretim ok yksektir." "Para nemli deil, Hoca Efendi! Siz hele bir kocam eve dndrn, para kolay! Ne isterseniz helali ho olsun!" Kadnn Tamer'e 'Hoca Efendi' demesine glmemek iin kendimizi zor tutuyorduk. Tamer kadn dinlemiyormu gibi bir tavrla konumasna devam etti. "Ben yle her konuda by yapmam!" diyerek, az nce sylediini bu kez stne basa basa tekrarlad. " konuda by yaparm; lm bys, nefret bys ve sevgi bys. Yaptm byler, tm dier byleri siler ve benim yaptm byy kimse bozamaz!" Tamer'in tipi, havas ve konuma tarz kadn sanki hipnotize etmiti. Kadncaz byle biriyle ve byle bir odada kukusuz hi karlamamt. Tamer'in aznn iine bakyor, yalvaran bakla-nnda tam bir gven okunuyordu Tamer'e kar. Tamer gerekten roln iyi oynuyordu. "imdi sizin iin iki by hakkm birden kullanmam gerekecek. Sizin iin bir nefret, bir de sevgi bys yapmam gerekiyor." "Siz bilirsiniz, Hoca Efendi! Elinizi, ayanz peyim! Yuvam kurtarn! 151

"Nefret bysn kocanzn metresi iin yapacam. Kocanz ondan nefret edecek. Onunla yatmaya irenecek. "Sevgi bysn de sizin iin yapacam. Kocanz size dnecek. Her zaman sizin iin yanp tutuacak. Bir an nce akam olsa da karmn yanma gitsem diye gzn saatten aymaz olacak." Kadnn gzleri sevinle parlad, yz aydnland. "Dillerine kurban olaym, Hoca Efendi! Ocana dtm. Ne yaparsan yap, yuvam kurtar! mr boyu sana dua ederim!" Kadncaz o kadar cahildi ki. eytan bys yapan bir Sata-nist'e mr boyu dua etmekten sz edebiliyordu. Bu dua ii Tamer'in de kafasn bozmu olacak ki, "Ben dua istemem!" diye homurdand. "Bu ii belli bir para karl yapyo-rum. Siz bu paray dersiniz; ben de sizin istediinizi gerekletirecek byy yaparm. Hepsi bu kadar!" "Nasl buyurursanz, Hoca Efendi! Siz ne istediinizi syleyin" Tamer bir sre durdu. Dnceli bir tavr taknd. Sonra fsldar gibi, alak bir sesle, "Dediim gibi isteyeceim para ok yksektir," dedi. "Mahalle muskaclarnn istedikleriyle karlatrlr-sa, bu bir servet ayarndadr. sterseniz vazgein! Nihayet siz para bakmndan kocanza baml bir kadnsnz. Bu paray deyemezsiniz." Tamer'in bu kumazca szleri kadn vazgeirmekten ok, isteyecei yksek miktarn kadnn gznde normal karlanmasn salamak ve onu bu paray demeye yreklendirmek iindi. Fakat kadn bu incelii anlayacak kafa yapsnda deildi. "Ne isterseniz syleyin. Hoca Efendi! ok kr Allah bizden paray esirgemedi. Ben de sizden esirgeyecek deilim ya! Yuvam iin vermeyeceim de, ne iin vereceim? Siz syleyin hele!" Tamer fiyat syledi. Az daha kk dilimi yutacaktm. Bu parayla neredeyse sfr kilometre bir otomobil alnabilirdi. Kadn bile o ana kadar havalarda umasna ramen fiyat ii152

tince arm; dolu yemi karga gibi kanatlar dvermiti. Ama hemen kendini toplad. Bozuntuya vermedi. "Hoca Efendi, yuvam kurtarmann hakk denmez! Ama bu para biraz ok deil mi? Vermesine veririm de, ilerde kocam, 'Bu kadar paray nerelere harcadn?' derse, ne cevap veririm? Ondan korkarm." Tamer, "Bunun kolay var," dedi. "Parann yarsn pein alrm. Geri kalam da sizden ksm ksm isterim, iyi dnn! sterseniz vazgein. Bakarsnz kocanz o kadndan bkar ve size geri dner. Siz de bo yere para vermemi olursunuz." Tamer'in bu tavr deil kadn vazgeirmek, paray demek konusunda daha da yreklendirmiti. "ki by yapacanza tek sevgi bys yapn! Benim iin yanp tutuacak olan kocam zaten o kadn terkeder. Bu yzden ayrca nefret bysne gerek yok. Bylece iki yerine tek by paras vereyim!" demeyi akl edecek kadar kafas almyordu. Gerekten tam yolunacak kazd! "Tamam, Hoca Efendi," dedi. "Parann yarsn imdi vereyim; yarsn da yarn bankadan ekip derim." "Anlatk!" dedikten sonra Tamer kalkt. Siyah bir mum yakp bir amdana yerletirdi ve getirip masann zerine koydu. Sonra elektrii sndrd. imdi oday tek bir siyah mumun zayf aydnlatyordu. Bu zayf kta oda daha da kasvetli ve rktc grnmekteydi. Kadn gene bir korku alm, akn akn Tamer'in hareketlerini gzleriyle izlemeye balamt. Tamer bir dolap at ve dolaptan kukuletal be tane siyah pelerin kard. "Hepimiz bu pelerinleri giyeceiz," dedi. "zerimizde baka giysi olmayacak. zerimizde altn da olmayacak. Aznda altn dii olan bile eytan ayinine katlamaz. Gmler kalabilir" Hanife Hanm akn, "zerimizdekileri mi karacaz?" diye sordu. 153

"Evet! Bu pelerinler plak vcuda giyilecek. Elbiselerinizi u dolaba yerletirirsiniz. zerlerinizdeki altnlar da dolaba koyun! Merak etmeyin; kimse bir eyinize dokunmaz." "Ama ben nasl soyunurum? Hem de herkesin nnde!" Tamer, "nce herkes odadan kacak," dedi. "Sonra odaya tek tek girip soyunulacak. Siyah pelerinler giyilecek. Giyinen dan kp bekleyecek. Herkes pelerinlerini giyince ieri girip by ayinine balayacaz." Tamer'in dedii gibi yaptk. Siyah pelerinleri giyip odada toplandk. Tamer, masasn bir duvar kenarna tatt. Masann zerine iki beyaz kat koydu. Katlar masann birer yanma koymutu; ortalarndaki bolua da odadaki tek siyah mumu koydu. Duvardaki bir dolaptan baz eyler getirip masann zerine dizdi. imdi her kadn yannda ilerine birer siyah ty kalem sokulmu iki hokka vard. Bu kalemlerin karga tynden olduu belliydi. Tamer'in sana gelen kadn yanndaki hokkada krmz, br hokkada da siyah mrekkep vard. Tam mumun yannda kuru bir kedi kafas, gene mumun yannda iki tane ku aya, kemikler, diler ve buna benzer eyler... Tamer, masann bana geti ve bizleri de karsna dizip ksa bir aklama yapt. "imdi eytan duasna balayacam. Siz de her elimi kaldrmda, 'emhemfora, salute Satan!' diyeceksiniz. imdi hepiniz bu sz tekrarlayp ezberleyin ki, ayin srasnda a-rmayasmz." Tamer, orada ilk kez bulunuyormuuz gibi davranmamz konusunda bizi nceden uyardndan, biz de kadnla birlikte szleri ezberliyormu gibi yaptk. Tamer, kadnn szleri ezberlediinden emin olduktan sonra, "imdi balyorum," dedi. "Kukuletalarnz balarnza geirin ve balarnz ne eip dinleyin. Ben okurken yere bakacak ve hibir ey sylemeyeceksiniz." Sonra kadn da, "Siz de sakn, iinizden bile olsa, dua filan etmeye kalkmaym!" diye uyard. 154

Balarmz edik ve Tamer'in eytan ncilinden okuduu bir duay dinlemeye baladk. Okuduu dua Enochian dilindendi. Bu dil hakknda Behet Bey bize biraz bilgi vermiti. eytan ayinlerinde, kalplam baz dualar genellikle Enochian dilinde okunmaktayd. Bu dil, artk konuulmayan ok eski bir dildi. Sanskriteden bile eski olduu ileri srlmekteydi. Baz sesleri Arapay, baz sesleri de branice ve Latinceyi andryordu. Bu dilin garip bir havas vard ve insan gerekten etkiliyordu. Hele Tamer gibi biri bu dilden bir dua ederse etkilenmemek insann elinde deildi. Sama bir ey yaptmz bildiim halde ben bile etkilenmitim. Kadnn yz kukuletasndan grnmyordu, fakat onun kendinden geercesine etkilendiine hi kukum yoktu. Tamer duay bitirdikten sonra, "Bu duayla eytan' ardm," dedi. "imdi eytan'n ruhu odada. Siz bunu hissetmezsiniz, ama ben hissederim. imdi balarnz kaldrn! By balyor. Sylediim her cmleden sonra, elimi kaldracam ve size rettiim szleri tekrar edeceksiniz. Hazr msnz?" "Hazrz!" dedik. Tamer de bizim gibi ayakta duruyordu. Gzlerini tavana dikip, yine Enochian dilinde ilk cmleyi syledi: "Ra-sasa isalamanu para-di-zoda oe-cari-mi aao iala-pire-gahe Qui-inu!" Bu szlerden sonra Tamer elini Nazi selam verir gibi kaldrd. Bunun zerine hep bir azdan Tamer'in ezberlettii szleri syledik: " emhemfora, salute Satan!" Bundan sonra Tamer iskemlesine oturdu. Sa tarafmdaki ka-dn zerinde grnmez bir ate varm da ona flyormu gibi, derin derin soluk alp hzl hzl kadn zerine doru fledi. Elle-

di) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan

155

riyle de bir atein gittike ykselen alevlerini canlandran hareketler yapyor, bu hareketleri yaparken de isteri nbetleri geirir gibi titriyordu. Bir sre byle devam ettikten sonra durdu; etraf dinler gibi bir tavr takmd. Sanki grnmez bir gten bir mesaj bekler gibiydi. Daha sonra da bekledii mesaj alm gibi yapt. Krmz hokkadaki karga ty kalemi hokkadan karp sandaki kadn zerine bir eyler yazd. Yaz iini bitirince -ki koskoca kada yalnzca birka krmz iaret yapmt- ayaa kalkt ve duadan bir cmle daha syledi: "Enai hutamonu od inoasa nipa-ra- diala." Biz de hep bir azdan, " emhemfora, salute Satan!" dedik. Tamer, az nce yapt hareketleri tekrarlad. Ancak bu kez kada bir ncekinden daha fazla ey yazmt; tabii bir eye benzemeyen kargack burgack iaretlere yaz denirse. Yaz iini bitirince gene ayaa kalkp eytan Kitab'ndan bir cmle daha syledi. "Casaremeji ujeare cahirelanu, od zodonace lucifatuanu, caresa ta vavela- zodirenu tol-hami."^^"* Biz yine ayn szleri tekrarladk? "emhemfora, salute Satan!" Tamer gene ayn hareketleri tekrarlad. Ancak bu kez ilk iki kez yazdndan daha fazla yaz yazmt. Yazy yazdktan sonra gene ayaa kalkt ve bir cmle daha syledi: "Soba lonudohe od nuame cahisa ta Da o Desa vo-ma-dea odpi-beliare itahila rita odmiame ca-ni-qola rita!" *^^^ "emhemfora, salute Satan!" Ve gene ayn hareketler ve bu kez daha da ok yaz . Sonra her birinin zerine basa basa iki kelime syledi:

(1) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (2)The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (3)The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan

156

"Zodocare! Zodomeranu!" (^) " emhemfora, salute Satan!" Bu kez Tamer daha da fazla yaz yazmt ve yazlar yle yazyordu ki, yazlar gittike bir kalp eklini almaya balamt. Tekrar duadan szler. "Lecarimi Quo-a-dahe od I-mica-ol-zododa aaiome!"^^'> " emhemfora, salute Satan!" Kalemi eline alan Tamer kalp eklini tamamlamt. Tekrar duadan szler. "Bajirela papenore idalugama elonu-sahi-od umapelifa vau-ge-ji Bijil-LAD!" ^^^ Tamer son kelimeyi imdiye kadar sylediklerinden daha farkl bir tonla ve barrcasna sylemiti. yle bir syleyi ki, elimde olmayarak rperdim. " emhemfora, salute Satan!" Tamer oturdu ve krmz mrekkeple yazmaya tekrar balad. Bu kez yazlar yle yazmt ki, ortaya kalbi delen bir ok ekli kmt. Tamer, sadaki kada krmz mrekkeple yaz iini bitirmiti. "lk bynn yazma ii bitti." dedi. "imdi ikincisinin yazmna balyoruz. Bu da ayn ekilde olacak. Gene ben elimi kaldrdka, ayn eyi syleyeceksiniz." Birinci bynn yazmnda Tamer'in syledii szckler eytan Kitab'nn 'Yedinci Anahtar' ksmyd. Bu anahtar, Seylan'dan ehvet vermesini istemek iin yaplan duay ierirdi. eytan Kitab'nda buna benzer eitli dilekler ve eytan'a vgler yapmak iin kullanlan 19 anahtar vard. Bu anahtarlarn fotokopilerini Tamer bizlere de vermiti.

(1) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (2) The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan (3)The Satanic Bible: 7. Anahtar'dan

Tamer bir nceki byde uygulad seremoniyi ikinci byde de aynen uygulamaya balamt. Seremoni aynyd, ama bu kez baka bir anahtar okuyordu. Yalnz bu kez soldaki kda yaz yazmaya balamt. Yazlar siyah mrekkeple yazyordu. Yazlar ilk byde olduu gibi sonunda bir kalp eklini ald. Kenarlar acayip ekilli siyah harflerle belirlenmi bir kalp. Anahtarn son cmlesini de okuduktan sonra bu kalp eklinin ortasnda Tamer'in ustalkla yapt resim, bir ylan resmiydi. Kuyruu zerine dikilmi, atal dili d arda bir ylan! Tamer byleri yazma iini bitimiti. Pitis ve bana, "Siz biraz d arda bekleyeceksiniz,'' dedi. Pitis, "nce giyinelim de yle," dedi. "zerimizde yaz ortasnda kukuletal birer siyah pelerin, alt rlplak. Byle dkknda oturulur mu? Ya gren olursa?" "Merak etmeyin! Kapy kilitleyip 'Kapal' levhasn astm. Hem dardan dkknn ii pek grnmyor. Masann duvar yanna oturdunuz mu, sizi kimse gnnez. En fazla on dakika!" Hanife Hanm da ieride kalmak istemiyordu. "Byy yaz-dysanz daha niye ieride kalyorum?" diye sorarken tedirginlii sesine yansyordu. Tamer kadn yattmak iin, gven veren bir sesle, "ekinecek bir ey yok!" dedi. "Az sonra ben de kacam. Ferhan Hanm sizinle kalacak." Bunu syledikten sonra Tamer elektrii yakt ve mumu sndrd. Bo bir kt ald ve kdn zerine krmz mrekkeple acayip bir harf yazd. Harf bir laleyi andryordu. "Ferhan Hanm vcudunuzun be yerine bu harfi yazacak." Hanife Hanm'm tedirginlii daha da artmt. "Peki hemen kar m boyas?" diye sordu. "Kocam grmesin!" "Merak etmeyin! yice ovarak silin, kar. Bir gn bile srmez. 158

"iki gne de razym. Kocam Romanya'da. gnden nce dmnez. Ho gelince de evine deil doruca o orospunun yanna gidiyor." Tamer kmuz harfi yazdktan sonra siyah mrekkeple de bir harf yazmt. Hanife Hanm'a, "Siz de bu harfi Ferhan Hanm'n vcudunun be yerine yazacaksnz." Tamer'in bu kez yazd,, 'S' harfini andryordu. Ama ters yazlm bir 'S' harfiydi bu. Hanife Hanm, "Bunlar nerelerimize yazlacak?" diye sordu, O zaman Tamer, Pitis'le bana dnd. "Siz kabilirsiniz!" dedi. Biz kmaya hazrlanrken Hanife Hanm'a, "Onlar ksn syleyeceim," dedi. "nce bu harfleri doru ekilde yazmay iyice prova edin yanmda. Sonra ben de kacam. Siz Ferhan Ha-nm'la odada bir sre yalnz kalacaksnz." Odadan ktk. Dkknda oturup beklemeye baladk. Az sonra Tamer de yanmza gelmiti. Pitis yapmack bir fkeyle, "Neler oluyor, Tamer?" dedi. "Nereden kt bu kadar katakulli? Bamza bir orap rlmesin?" "Bir ey olmaz! Biraz sabrl olun." "Peki imdi Ferhan'la kadn ieride birbirlerine yaz m yazyorlar? Nerelerine yazlacak bu harfler bize de syler misin?" "nce biraz yava konu! Kadn duyup da ikillenir. Zaten pipirik. Harfler be yere yazlacak. Alt dudaa, memelere, gbein hemen stne, bir harf de orasna." Ben, "Niin oralarna?" diye sordum. "Amma soru ha! Buralar kadnn en nemli zevk noktalar deil mi? Sen olsan nce buralara saldrmaz msn?" Pitis, "Biraz daha terbiyeli ol!" diye sze girdi. "Yani imdi onlar ieride rlplak alfabe mi reniyorlar?" "rlplak olmalar iin gerei. Buralara elbise zerinden lazerle yaz yazacak halleri yok ya.'' 159

Pitis anlaml anlaml glmsedi. "Tamer, seninkiler ieride lezbiyencilik oynuyor olmasnlar?" "Bu onlarn bilecei i! Satanizmde her trl seks tercihleri normal kar lanr. steyen istediini yapar. Hem onlara rahat olmalarn, istedikleri kadar ieride kalabileceklerini syledim. Kadnn kocas bununla pek ilgilenmiyor. ki haftadr da darda. Kadn erkeksizlikten kuduruyor. Belki Ferhan onu biraz rahatlat r." Pitis, "Pes be Tamer!" dedi. "Amma da genimisin?" "Bir Satanist yle olmal! Eer yle olamyorsa o da Sataniz-mi iine sindirememi demektir." Bir sre sustu ve sonra ekledi. "Sizler gibi!" Cevap vermedik. Dnyordum. Tamer'i bugn ok daha deiik bir yzyle tanmtm. Bizim kk grubumuzun reisiydi. Ama onun reisliini yle pek ciddiye almyor, bazen onunla dalga bile geiyorduk. Ama bugn by esnas nda beni bile derinden etkilemiti. Bugn bir eyin daha farkna varmtm; Tamer'in insan idare etmedeki yeteneinin. Tamer hi de yle hafife alnacak biri deildi. imdiye kadar onu hafife almakla hata etmitim. Ne garip bir kiilii vard ki; kendisini hafife alp dalga geiyorsunuz; fakat ne isterse de kuzu kuzu yapyor, aznn iine bakyorsunuz. te bugn anlamtm bunu... Tamer, ne istediini bilen, karar verince de gzn krpmadan harekete geecek biriydi. Tam bir liderdi. nsan farkna bile varmadan yneten biri! nsan 'Gel!' deyince getiren 'Git!" deyince gnderen biri! Bizi de bu garip by iine, hi fikrimizi almadan, nceden haber vermek gerei bile duymadan sokmutu. u anda o bir oban biz de koyunlar gibiydik. Bize ne derse yaptryor, bizler kr krne ona itaat etmekte olduumuzun farkna bile varmyorduk. Ve ne yapacamz, nasl davranacamz da can istedii zaman sylyordu. u anda da. bir dakika sonra bile ne yapaca mz bilmi160

yor, fakat her dediini yapmaya hazr bir ekilde onun direktiflerini bekliyorduk. Bylece eyrek saat geti. eriden bir trl hazr olduklarn syleyen bir ses kmyordu. Pitis dayanamad. "Tamer, sana bir kadn rakip kt galiba!" dedi. "Ferhan' elinden kapt rmayasn?-' Tamer gld. "O zaman biz de bakasn buluruz. Dnyada kadnn ktlna kran m girdi?" "Amma da rahatsn, Tamer!" Neden sonra Ferhan'm ince sesi duyuldu. "Girebilirsiniz!" Hep birlikte odaya girdik. Hanife Hanm krmz yatakta yatyordu; zerinde de krmz bir tl vard. Tln altndan plak vcudu iyice belli oluyordu. Kadn gerekten fena deildi. Tek eksiklii cahillik yznden gzelliini ve kadnln yeterince ortaya -karamamasyd. Kadn iyice alc gzle seyretmeme Pitis'in kolumu ekmesi engel oldu. Bunu yaparken de fsldad. "Unutma! Yasak meyve tatl olur!" Ferhan da siyah karyolaya yatm, zerine siyah bir tl ekmiti. Onun da tln altndan her yeri belli oluyordu. O kadar ki, siyah tln altndan, vcudundaki garip harfler siyahla yazlmasna ramen grnmekteydi. Hanife Hanm' bu ekilde soyunup yatmaya demek ki Ferhan raz edebilmiti. Belki de aralarnda Pitis'in kukuland eyler gemiti. nk ieride yarm saate yakn kalmlard. Bu sre birbirlerinin vcuduna beer harf yazmak iin gerekten ok uzun bir sreydi. Ama bana ne! Alan raz, satan raz! Tamer, "Hazr msnz?" diye sordu. "Kontrol etmeme herhalde gerek yok!" Ferhan ve Hanife Hanm, ikisi bir azdan, "Hazrz!" dediler. "O halde son duay yapacaz.'" Krmz yatakta yatan Hanife Hanm"a dnd. "Kocanz artk sizin iin ate gibi yanacak. Krm161

z onun simgesi!" Sonra Ferhan'n yatt yata iaret etti. "Ferhan Hanm, sizden baka tm kadnlar temsil ediyor. Kocanz artk siz,-den baka tm kadnlardan tiksinecek. Siyah da onun simgesi! Yapacam duadan sonra ktlar benden baka iki kii daha imzalamas gerekiyor. Bu imzalan mutlu bir kar kocann atmas daha iyi olur. Kemal Bey ve Selma Hanm bunun iin buradalar. imdi balayabiliriz." Tamer mumu tekrar yakp masaya koydu. Elektrii sndrd. Sonra gidip dolaptan siyah bir pantolon ald ve bizlere arkasn dnerek pelerininin siperinde pantolonu giydi. Pantolonu giydikten sonra zerinden pelerini kard. imdi belden yukars plakt. Dolaptan byke, gm taklidi metalden yaplm bir ha ald. Bu ha Hristiyanlann handan farklyd. Haa ylan sarlmt. Tamer beni Ferhan'n yatt karyolann ayak ucuna getirdi. Ben dua srasnda orada kalacaktm. Pitis'in yeri de Hanife Hanm'n karyolasnn ayak ucuydu. Tamer de karyolalarn ba tarafnda, biraz karyolalann gerisinde, iki karyola aras na gelecek hat zerinde durdu. zerinde mum olan masa iki karyola arasnda, ayn zamanda Tamer'le bizim aramzdayd. Mumun zayf nda, Tamer'in yan beline kadar plak vcudu daha da zayf ve elimsiz grnyordu. Kaburgalar saylacak gibiydi. Tamer incecik kollarn kaldrd. Sol elinde ylanl ha, sa elinde de iki rulo halinde by katlarn tutuyordu. Bouk ve et-kili sesiyle bir eytan duas okumaya balad. Bu duay bitirdikten sonra zerine bir tirt giydi ve Pitis'le bana, "Biz dar kalm, bayanlar giyinsin," dedi. "Sonra da siz giyinirsiniz." Bunun zerine az nce geldiimiz gibi dan ktk. Tamer'in seremonileri bitmek bilmiyordu, artk sklmaya balamtk. Tamer de bunu anlam olacak ki, "Sizi daha fazla skmayacam!" dedi. "Son bir ey daha var; tamam!" Hepimiz giyinmi ve odada toplanmtk. Tamer masa zerine by ka tlarn koydu. 'imdi ben ve iki ahit bunlar imzala162

yacaz," dedi. Eline keskin bir bak alp, sanki soan kesiyor gibi byk bir rahatlkla ba parman derince kesti. Bir anda parma kana bulanmt. Bunu grnce tp rencisi olduum halde iim bir tuhaf oldu. Tamer masann zerindeki kedi ayan ald ve parma ndan akan kanla pene ksmn kana bulad. Sonra bu kanl peneyi her iki by kadnn altna mhr gibi bast. "eytann vekili sfatyla, ben mhrledim. imdi siz de im-zalayn. Ama kalemle deil." Bunlar syledikten sonra Pitis ve bana birer karga aya uzatt. "Kendi kanlarnzla benim yaptm gibi kad mhieyeceksiniz." Pitis hafife sararmt. "Ben elimi kesemem!" dedi. "Kesmenize gerek yok. Bir ine de i grr." Kalkt iki ine getirip verdi. Parmaklarmza ineleri batrp karga ayaklarna, kan az kan srdk. Bizim mhrlerimiz kt-larda olduka silik kmt. Tamer bu kadar n yeterli grmt. "Maksat kannzn karga ayayla kda gemesi. Bu kadar yeter," dedi. Sonra krmz yazl kd kadna uzatt. "Bu kd eve gidince yakp kocanla yattn karyolann altna kllerini serpeceksin. Bu kllerin zerinde bir kez ak yapmanz yeter. Ondan sonra by ilemeye balayacak."' Sonra siyah yazl kad uzatt. "Bu k d da bir mezarla gidip bir kadn mezarnn ayak ucuna doru gmeceksin. Her iki eyi yaparken de, yaptktan sonra da bir sre kimseye sylemeyeceksin." Kadn, "Bu sre ne kadar, Hoca Efendi?" diye sordu. Anla lan enesini tutmak konusunda kendine fazla gvenemiyordu. Tamer gld. " eytan'n says 666'dr. Bunu 6'ya blersek 111 kar. te sre budur. Yani 3 ay 3 hafta. Bu sre ayn zamanda bynn tutma sresidir. Yani kdn birini yaktktan, brn gmdkten en ge 111 gn sonra emelin gerekleecek. Hi merak etme!" Kadn nasl teekkr edeceini bilemiyordu. Tamer'in elini pmeye davrand. Tamer elini vermedi. 163

"Bizde el etek pme yoktur. Hem bana 'Hoca' deyip de durma! Ben ne hacym, ne de hoca." Sra para iine gelmiti. Tamer'in istedii parann byke bir ksmn antasndan karp Tamer'e verdi. Fiyatn bu kadar yksek olacan ummadndan biraz hazrlksz gelmiti. Ayrca ahitlere de bir eyler vermesi gerekiyordu. karp bileziklerinden nisbeten ince olan birini Pitis'e uzatt . "Her ne kadar dnnzde olmadmsa da, aln bu size dn armaan olsun. Allah bir yastkta kocatsn!" Sra Ferhan'a gelince, "Bu kz pek sevdim," dedi. "Kanm snd Ferhan'a!" Sonra sarlp Ferhan' iki yanandan pt. "Telefon etmeyi ununa! Ben seni ayrca greceim." Ferhan, "Benim de burada iim kalmad," dedi. "Birlikte kalm isterseniz." Ferhan'la Hanife Hanm birlikte ktlar. Onlar knca Pitis Tamer'e taklmadan edemedi. "Bu ne ayak, Tamer? Kadn seninkini koluna takt gidiyor." "Gitsin! Nasl olsa kuyruu benim elimde." Biraz durduktan sonra, "Kadn amma da kaskalladk!" dedi. Elindeki para tomarn-dan bir miktar ayrp bize verdi. "unlar da benim dn hediyem olarak aln! Bugn ak odanz da benden bele. Girip bir gzel kurtlarnz dkn!"

164

19

Gnler geiyordu. Her geen gn Severyus Baba biraz daha kmekteydi. Hastaln ykm yalnz bedeninde deil, davranlarnda da belirginlemeye balamt. ok kez benden nce kalkp kahvalty hazrlayan Severyus Baha'nn bu ncelii yava yava bana gemiti. Bazen kahvalt yapmyordu. Darya da seyrek kar olmutu. kt zamanlar bile ancak birka saat darda kalp hemen eve dnyordu. Odasna kapanp saatlerce kitap okuyordu. Artk eskisi gibi televizyon da seyretmez olmutu. Benimle satran da oynamyordu artk. Ara sra konumalarmz da genellikle Kitab Mukaddes ve ncil zerine oluyordu. Bu konular beni skyordu, ama Severyus Baba'nn kalbi krlmasn diye belli etmiyordum. Zar zor, ok yerlerini atlayarak Kitab Mukaddes'in Eski Ahit, yani Tevrat ksmn bitirmitim. Severy'us Baba, buna ok sevinmiti. "Kitapta en ok dikkatini eken ne oldu?" diye sormutu. Yeter artk kabak tad verdi, der gibi bezgin bir tavrla, "Hep Yahudilerden bahsediyor," demitim. "Tanr sanki insanlar ikiye ayrm; Yaludiler bir tarafta, dier btn insanlar bir tarafta. Hep Yahudilerle ilgileniyor. Sanki dierlerini kendi yaratmam, onlar vey evlat! Tevrat' okuyunca Yahudilerden iyice nefret eder oldum. Bakalarna ne ktlk yaparsan yap, ama sana en ufak bir ktlk bile yaplmasn. Bu tutum bana ok ters geldi." Severyus Baba'nn bu szlerimden alnacan zannetmitim. Hi de yle olmam, "Tervat'n zne inemeyen herkes byle dnyor," demiti. "Ben de senin bu sonuca varman bekliyordum. imdi artk ncile geebilirsin ve ncil'i anlaman artk ok daha kolay olacak. Bu arada sana bir ey dala soraym; Tevrat'ta, pek 165

ok yerde insanln kurtuluu iin Tanr'nn gnderecei birinden sz edildii hi dikkatini ekti mi?'" Aslnda byle bir eye pek dikkat etmemitim okurken. Ama Severyus Baba'nn bu sz zerine, byle birinden Tevrat'n birok yerinde bahsedildiini hatrladm. "Evet, Yahudileri kurtarmak iin Tanr'nn gnderecei biri..." demitim. O zaman Severyus Baba'nn hasta solgun yz hafif bir tebessmle aydnlanm, "O ksmlara bir kez daha gz at, ondan sonra ncil'i okumaya bala!" demiti. Bir gn Pitis'le Tnel'e dom yryorduk. Tnel'deki Kitab Mukaddes Kitabevi'nin vitrinine yle bir gz attk. Pitis, "Aklma bir ey geldi," dedi. "Ben niye bir ngilizce ve bir de Trke ncil almyomm?" "ok mu gerekiyor? Merak ediyorsan bende Severyus Baha'nn verdii ncil var. Vereyim oku." "Bana Severyus Baba'yla olan konuman anlatmtn ya, o gn aklma geldi. ncil'in ngilizce ve Trkesini alp karlatrmal okursam, bu benim ngilizcemi gelitirmeme de ok katk yapar." "Nasl?" "Din kitaplar bilirsin ok dikkatle tercme edilir. Tercmelerde en ufak bir nans kaymasna bile izin verilmez. En yetkin teologlar, dil uzmanlar bir araya gelip satr satr, kelime kelime byk bir titizlikle yaparlar bu ii. O bakmdan bu en st dzeydeki metinleri karlatrmak bana da dil konusunda byk yarar sa layacak. Hem sana bir ey syleyeyim mi? ncil'de neler yazldn ben de merak etmeye baladm." Bylece Pitis bir ngilizce ve bir de Trke ncil ald. Ferhan, Hanife Hanm'la ii ilerletmiti. Hanife Hanm'm 14 yandaki byk kzna matematik dersi veriyor ve haftada iki kez onlara gidiyordu. Tabii gittii gnler ocuklarn okuldan dn saatlerinden ok nce Hanife Hanm'n evinde oluyordu. O gn 166

dkknda yarm saat kadar kadnla yalnz kalan Ferhan bu sreyi ok iyi kullanm ve kadn avucunun iine almay becermiti. Biz odadan ktktan sonra, Tamer'in syledii gibi, ikisi de rlplak olmulard. Kadn balangta utanga bir havadayd. Ferhan, kadnn zerindeki utangal atmasna yardmc olmak iin tm dil hnerini kullanm, onu hamamdaki kadnlarn rahatlna soktuktan sonra, vcudunun gzelliinden sz etmeye ba lamt. Hanife Hanm artk iyice rahatt. Tek dncesi dardakileri fazla bekletiyor olmasndan duyduu skntyd. Bu sknty da Ferhan ksa zamanda ustalkla gidermesini bilmiti. "Hanife Abla," demiti. "Bu yazlarn vcudunuza ok arzulu olduunuz bir anda yazlmas gerekiyor. Bu konuda Tamer Bey beni uyard. 'Hi acele etmeyin!' dedi. Ben size bu konuda yardm edeceim. Size masaj yapaym. Bu arada siz de kendinizi seks yapyormu gibi dnn." Hanife Hanm nce buna yanamak istemezmi gibi yapm, naz etmise de, az sonra Ferhan'n ustaca ve maksatl masaj balamt. Hem de ne masaj! nce boyun ve omuzlardan hafif ovmalarla balayan masaj, gittike anlaml okamalara dnm; bu okamalar yava yava gslere kaymt. Kadnn gslerini en uyarc biimlerde okayan Ferhan bununla da kalmam gsler zerinde azyla da masaja devam etmi. Bu el ve az masajlar kadnn en hassas yerine kadar devam etmiti. Ksacas bu ustaca masaj, ateli bir lezbiyen ilikiyle son bulmutu. Artk bu iliki devam edecekti ve u anda da harl harl devam ediyordu. Hanife Hanm'n evresinde kimse bir eyden kukulanmyordu. Hanife Hanm kzna bir retmen tutmutu. Bundan doal ne olabilirdi? Behet Bey Antakya'dan srail'e gemi, orada da bir hafta kaldktan sonra birlikte gittikleri Amerikal aileyle gene beraberce istanbul'a dnmlerdi. Geldiklerinin ikinci gn Behet Bey, stanbul grubunu, yani bizleri evine davet etmiti. 167

O gn Behet Bey'in terasta hazrlatt sofra gerekten ok zengindi. Belki de ben yle lks eylere pek almadmdan bana yle gelmiti. Yemekleri Ayla ve Eleni birlikte hazrlamlar, tannm bir lokantadan da takviye etmilerdi. Masada drt be eit de iki vard ki, ben bunlar o gne kadar deil azma koymak, iede bile grmemitim. Masada on kiiydik. Be kii biz stanbul grubu, be de Behet Bey taraf. Behet Bey, Ayla ve Amerikal kar kocadan baka bir de Behet Bey'in en yaknnda tuttuu Demirba Aydn. Bizim alt kiilik grubumuzdan bir fire vard; o da henz stanbul'a dnmemi olan Selda idi. Yemek ok neeli geti. Yendi, iildi, konuuldu, glld. Yemekten sonra da, gene terasta, bir brifing yaptk. Brifingte nce bizim grubun, Behet Bey'in yokluunda neler yapt konuuldu. Gerekte bu pek brifing eklinde deil de daha ok sohbet eklinde oluyordu. nce Tamer'in Ferhan'la kafa kafaya verip hazrladklan Ha-nife Hanm olay konuuldu. Behet Bey'in bu olay ok houna gitmiti. Hepimiz bol bol gldk. Hele Eleni, Hanife Hanm'n durumuna kahkahalarla glyor, araya eitli mstehcen fkralar da sokuturarak olay daha da gln hale getiriyordu. Yeteri kadar, hatta yeterinden de fazla gldkten sonra Behet Bey ciddileti. "in komik yanna yeteri kadar gldk," dedi. "imdi bu konuyu masaya yatralm ve Satanizmin altnda inceleyelim, bu kez de." Tamer, "Biz Satanist olarak gereini yaptk ve yapyoruz," diye bbrlendi. "Ferhan, kadnn evinde bir ube am durumda. lem devam ediyor" Sonra bir televizyon spikerini taklit edercesine, "Olaylar gelitike grubumuz haberdar edilecektir" diye ekledi. Tamer'in szlerine biraz gldkten sonra Behet Bey'in konu masn dinlemeye baladk "imdi Hanife Hanm konusuna gelelim. Bu kadnn konusu 168

gerekten olduka ilgin. Otuz be yalarna kadar, gerek din ve gerek etik basklarla, kendini tanmak frsat bile bulamam bir kadn! Bu yaa kadar deil byle ilikilere girmek, dncesinden bile rkm olabilir. Onlarca ylda benliinin etrafnda bina edilmi surlar; on, onbe dakika iinde kt kuleler gibi yklp gidiyor Vahetin ars! nsan doas hayvann doasndan farkl deildir Beden olarak ayn tutkular tarlar. Hayvan, doasnn gereini rahata yapar. nsan ise doasnn gereini yapmak iin rpnp du-rur. Ama karsna din deyip karlar, ahlak deyip karlar. Onu zorladka zorlar; duvarlar arkasna atarlar tutkularn, arzularn, benliini... "Yaptklar ey; arslana, kaplana, kurda, 'sakn et yemeyin, ot yeyin!' demek gibi bir eydir. O hayvanlarn doasna aykrdr bu istenen. "nsana toplumun yapt da ok kez byledir. te burada Sa-tanizm insancl yzn gsterir ve bir anlamda yle barr: 'Kaplan, arslan ve kurt et yiyebilir!' Dikkat edin! Bu haykrta bile emredici olmuyor. 'Onlar et yiyeceklerdir!' diye emretmiyor Onlarn seimine brakyor sterlerse ot yeyip gebersinler, bu da o hayvanlarn sorunu! "Neyse konuyu datmayalm. Hanife Hanm'a dnelim. Ha-nife Hanm' takdir ettiimi sylemeliyim. Sonunda doru olan yapt ve bedenini cesurca, tutkularna teslim etti. Ama yaptnn Satanizmin ilkelerinden birini ya amna uygulamak olduunun bilincinde deil. "nsanlarn yaptklarn bu adan incelersek, pek az insan dnda ounluun eytan'n peinde olduklarn glirz. Ama onlar bunun bilincinde deillerdir. ok insann Tanr ad dudaklarndan dmez, ama yaptklar eytan ileridir Ama bunu ou bilmezler. Bilenler de sylemez veya syleyemezler. Etrafnza bakn, pek az insan dnda, hemen herkes eytan'n yollarnda deil mi? "Ksaca herkes istedii ekilde seks yapsn, biz bunu savunu169

yoruz; yeter ki kimseye zarar vermesin." Behet Bey sznn buras nda bir sre durdu. Sonra Ferhan'a bakarak, "Bir de kiisel nerim olacak." dedi. "Kendinize de zarar vemeyin! Anladma gre Hanife Hanm'n kocas karanlk iler yapan biri. Bunun adn koyarsak; eroin ii yapyor. Yapt arsa ii, esas iine paravan. Bu gibi kimselerin yaknnda olmak, hele Ferhan'n pozisyonuyla, tehlikelidir. Adam bir iin farkna varrsa; Ferhan, senin iin iyi olmaz!" Ferhan' n az nceki neesi kam gibiydi. "Behet Bey, pek yaknda Amerika'ya gideceimizi sylemitiniz," dedi. "Bize baz eyler de anlatmtnz. Biz de bir hazrlk yapalm dedik." Ferhan'n bu szlerini yadrgamtm. Demek Behet Bey onlara baz eyler sylemi, ama bizim bunlardan haberimiz olmamt. Ama neyse fazla kafa yormama gerek kalmamt bu konuda. Behet Bey, "Evet, Ferhan, ben de zaten o konuyu konumak iin sizleri toplamtm," diyerek aylardr merak ettiim konu hakknda sze balad. "sa etrafna toplanan kalabalktan on iki kii seti. Bu on iki kii sa'yla birlikte olmak, onun tarafndan eitilmek zere seilmilerdi. te bu rencileri sa birka yl yannda bulundurup eitti. Bu kiilere 'Havari' diyoruz. sa, retilerini tm insanlara duyursunlar diye bunlar grevlendirecekti. "Bu on iki kiiden biri hari, dierleri son nefeslerine kadar sa'ya sadk kalmlardr. Onlarn davalarnn ne kadar karsnda olunursa olunsun; bu insanlar n son nefeslerine kadar sa'ya olan ballklarn, bu uurdaki zverilerini takdir etmemek elde deildir. sa'nn lmnden sonra bu havariler drt bir yana dalmlar, bu uurda trl eziyetlere ve aclara dayanmlar ve lm hie saymlardr. ou da yaamlarn bu uurda vermilerdir. Ve zlerek unu da eklemeliyim ki, bu insanlar baarmlardr. "Biz imdi bu kahraman salaklar bir yana brakalm. lerinde tek kafas alan havarisine, yani sa'ya ihanet edene gelelim. sa'ya ihanet edip onu ele veren ve amhta lmesine neden olan bu adamn ismi Yahuda skariyot idi. Yahuda skariyot. 30 gm 170

karl sa'y ele vemiti. imdi ncil'den Yahuda skariyot'un sonu hakknda yazlanlar okuyalm. Behet Bey, Ayla'ya bir ncil getirmesini syledi. Ayla, hemen aa, Behet Bey'in kitaplna inip ncil'i getirdi. "imdi okuyacam ksm Matta ncil'inden," diye konumasna balad Behet Bey. "Matta, sa'nn sadk havarilerinden biriydi. Bakalm, sa'ya sadk kalmam arkada iin neler yazm. " 'Sabah olunca ba kahinlerle halkn ihtiyarlarnn hepsi, sa yi lm cezasna arptrmak konuunda anlatlar. Onu baladlar, gtrp vali Pilatus'a teslim ettiler.' " 'isa'y ele veren Yahuda. O'nun mahkm edildiini grnce yaptna piman oldu. Otuz gm paray ba kahinlere ve ihtiyarlara geri gtrd. "Ben susuz birini ele vermekle gnah iledim." dedi.' 'Onlar ise, "Bundan bize ne? Onu sen dn" dediler.' 'Yahuda paralar tapnan iine frlatarak oradan ayrld, gidip kendini ast.' 'Paralar toplayan bakahinler, "Kan pahas olan bu paralar tapnan hazinesine koymak doru olmaz" dediler. Kendi aralarnda anlaarak bu parayla yabanclar iin mezarlk yapmak zere mleki Tarlasn satn aldlar Bunun iin bu tarlaya bugne dek 'Kan Tarlas' denilmektedir' "te Matta, arkadann sonu hakknda bunlar yazm." Behet Bey elindeki ncil'in sayfalarn bir sre kartrdktan sonra, "imdi ncil'den baka bir ksm okuyacam," dedi. Orada da Yahuda skariyot hakknda ksa bir yaz var Bu ksmn yazan da Luka isminde bir hekim. sa'nn havarileriyle tanm, onlarn anlatmndan ve sonradan havarilere katlan Pavlus'un anlatmla:i) NCL: Matta 27:1-8.

171

nndan ve retilerinden yola karak yazm bu ksmlar. imdi oradan okuyomm: " 'O gnlerde Petrs, yaklak yz yirmi kardeten oluan bir topluluun ortasnda ayaa kalkp yle konutu: "Kardeler, Kutsal Ruh'un, sa'y tuuklayanlara klavuzluk eden Yahuda ile ilgili olarak Davud'un azyla nceden bildirdii Kutsal Yaz'nn yerine gelmesi gerekiyordu. Yahuda bizden biri saylm ve bu hizmette yerini almt: " 'Bu adam, yapt ktln karlnda ald cretle bir tarla satn ald. Sonra ba aa dt, bedeni yarld ve btn barsaklar dar dkld. Kuds'te yaayan herkes olay duydu. Tarlaya kendi dillerinde 'Kan Tarlas' anlamna gelen 'Hakelde-ma' adn verdiler: "Bu iki anlatm da u grdnz ncil Kitabnn iinde. kisi arasndaki ztlklar herhalde dikkatinizi ekti. "Matta'nn yazd ksmda; Yahuda skariyot'un atp gittii paralarla, Yaludi din byklerinin bir tarla satn alp bunu mezarlk yapt yazl. kinci anlatmda, Yani Luka'mn anlatmnda ise i biraz deiik. Burada, tarlay alan Yahuda skariyot'un kendisi. Matta, Yahuda skariyot'un kendini astn yazyor. Luka ise onun kazara ba aa dtn ve bu yzden ldn yazyor. Ayn kitap iinde iki zt anlatm. Neyse biz imdi ncil'deki bu ztlklar, yanllar bir tarafa brakp konumuza dnelim. "in asl udur: Yahuda skariyot yaptndan asla piman olmu deildi. Ne kendini asmt, ne de ba aa dp lmt. Gidip tarla da satn almamt. sa'nn lmnden sonra bu din ilerinden elini eteini ekmi, eski meslei demircilie yeniden dnm, normal yaamn srdrmeye balamt. Etliye stlye kar myor, sakin bir yaam srdrmeye alyordu. Ama bunu baara(1) NCL: Elilerin i^len 1; 15-1') 172

bildii sylenemezdi. nk onu ne sa yanllar ve ne de sa kardan pek rahat brakaca benzemiyordu. Kimisi azndan sa kart szler almak isterken, bir dieri de sa'ya tanklk etmesi iin onu zorluyor; tvbe edersen belki seni sa balar ayaklaryla onu kendi tarafna ekmeye urayordu. Yahuda, bu heriflerden bkp usanmt. "Bu arada unu da syleyeyim: Yahuda skoriyot, sa'ya ihaneti karlnda ald 30 gm paraya el srmedi. Bunu niye yapt bilmiyoruz. Belki bu parann 'Kan Pahas' olduunu dnerek o paray harcamad. nk Yahudiler, byle paralarla alnan eylerin uursuzluk getireceine ve bu paralarn insana hayr dokunmayacana inanrlard. Belki de, bir kara gnde gerekir, diye bir keye saklad. "Yllar geiyor, bu arada, Yahudi din adamlarnn tahminlerinin tam tersine, sa'nn ektii tohumlar rn vermeye devam ediyordu. sa'nn retilerini her geen gn daha fazla insan benimsiyordu ve ortaya yeni bir din kmt: Hrisityanlk. "nceleri Hristiyanlk kitapsz bir din olarak yaylmaya devam etti. Kimsenin elinde sa ve retileri hakknda doru drst bir belge yoktu. Havariler yllarca bu eksiklii gidermeyi akl edemediler. Bu arada, orada burada baz yazlar yazlyordu bu konuda. Ama hibiri bir din kitab niteliinde deildi. Neden sonra, belki de sa'nn lmnden yirmi, yirmi be yl sonra, Markos diye biri kt; sa ve retileri hakknda bir kitap yazd. Zamanmza kadar gelen ncil'lerin ilki budur. Markos, sa'nn havarilerinden deildi. Bu bakmdan yazlan ilk elden bir tanklk eklinde deildi. sa'nn en yakn havarilerinden olan Petrus'tan dinlediklerini yazmt. "Bu ncil'in hemen arkasndan bir ncil daha kt ortaya. Bu ncil'in yazan sa'nn havarilerinden Matta idi. Bu arada bakalar da ncil yazmaya devam ediyordu. Matta'dan sonra, nemli olan ve cillerin en kapsamls olan Luka ncil'ini gryoruz. Bunun ya173

zan da sa'nn bir havarisi olmad gibi, sa'y grmemi biriydi. Havarilerden duyduklarna gre yazmt. Luka ayn zamanda Elilerin leri ksmnn da yazardr. u anda Hristiyan dnyasnn elinde, tek kitap haline getirilmi incilin byk bir ksmn olutu-mr Luka'nn yazlar. Sonra tabii Yuhanna var srada. O da nedense yllarca tek satr yazmam, ancak sa'nn lmnden elli, altm yl sonra kalemi alp bir eyler yazmak gereini duymutur. Neyse biz bunlan brakalm. Gelelim konumuza. Bu nciller arasnda bugn kimsenin bilip tanmad bir ncil daha vardr ki, aracaksnz. Bu ncil'in yazar bizim Yahuda skariyot'tur." Behet Bey szlerinin zerimizdeki etkisini lmek istercesine bir sre sustu ve tek tek yzlerimize bakt. Bizler, Yahuda ska-riyot'un ncil yazm olmasyla hi de ilgili deildik. Bizi asl ilgilendiren, konumak iin bugn bir araya geldiimiz i konusuydu. Biz asl onu merak ediyorduk. Behet Bey'in konumaya devam etmesini bekledik. Behet Bey devam etti. "Yahuda skariyot'un ncil'i dier tm ncillerden ok farklyd. Bu ncil'de, sa ne Tanr'nn Olu ve ne de bir peygamber olarak geiyordu. Kutsal Ruh araclyla Bakire Meryem'den domas da sz konusu deildi. Annesi Meryem'di; ama onun da her insan gibi bir babas vard. Babas da Romal bir askerdi ve ismi Pantera idi. Yahuda skariyot bu ksack kitabnda, dier ncillerde yazlanlara taban tabana zt bir sa tablosu izmiti. Ve byle bir sa'nn peinden akl banda olanlar gitmezdi. Zaten onun istedii de buydu. Bu amala yazmt kitab. nsanlarn bo hayaller peinde komalarn engellemek, onlar bir yalancnn hayaletinin penelerinden kurtarmak istiyordu. "Ama Yahuda'nn istedii gibi gelimedi olaylar. Bu ncil'i okuyan Hristiyanlar ona dman oldular. sa kart Yahudiler de kitapta yazlanlarn oundan honut olmamlard. nk Yahuda skariyot, onlarn da pek ok konuda foyasn ortaya dken eyler yazmt kitabnda. Sonuta Yahuda iki tarafn da dmanln ka-

zanm ve Kuds'de barnamayp apar topar Sayda kentine kamak zorunda kalmt. Ama burada da fazla kalamad; dmanlar burada da izini bulmulard ve hi de kendini rahat brakacak gibi deillerdi. Hayat tehlikedeydi. "Yahuda skariyot bunun zerine bir gece kimseye haber vermeden oray terketti. Bir sre sonra da bir gemiye atlayp Antakya'ya gitti. "Antakya o zaman bilinen dnyann Roma ve skenderiye'den sonra nc byk kentiydi. Nfusu neredeyse yar m milyona ulayordu ki, o zaman iin bu rakam ok byk bir rakamd. Bu kent ayn zamanda o blgenin kltr, sanat ve ticaret merkeziydi. Hristiyanlar bu nemli kenti hi de gzard etmemiler, Pavlus ve Barnaba'nn abalaryla bu kentte byk bir Hristiyan topluluk oluturmay baarmlard. "Yahuda burada, tun heykeller, ss ve mutfak aralar yapan bir atlyede i buldu ve almaya balad. Kendisi demirci olduundan tun ilerini de ksa zamanda renmekte zorluk ekmemiti. Tek s knts, atlye sahibinin, nefret ettii Hristiyanlardan biri olmasyd. Bu yetmiyormu gibi, adam stelik kentteki Hristiyan topluluunun ileri gelenlerinden biriydi. "Yahuda'nn ya yetmii gemi ve artk yorulmutu. Son gnlerini bu kentte hrgrden uzak geirmek istiyordu. Ama bunu beceremedi. Yazd kitaptan atlyedeki i arkadalarnn haberi olmutu. Ama gene de ansl saylabilirdi. Adamlar kendisinin sa'y ele veren kii olduunu bilmiyorlard. Bilselerdi acaba hali nice olurdu? arkadalarndan biri kitabndan birka satr okumak frsat bulmu, fakat okuduklar kafasn kartrmt. Atlye sahibine kitaptan bahsedeceini sylyordu. Dier i arkadalar da durumu bu adamdan renmi ve armlard. "Yahuda nce kitab yakp kurtulmak istedi; ama kyamad. Tam tersine geceyi gndze katp kitaptan bir nsha daha yazd. Bu nshay en dayankl parmenlere, en kaliteli mrekkeple, b175

yk bir zenle yazmt. Yazd nshay bir cam kavanoza koydu. Kavanozun azn rutubet geilmeyecek ekilde kapad. Bununla da yetinmedi. Tun bir kap yapt ve kitabnn olduu kavanozu bu kaba koydu. Kabn azn da tun bir kapakla kapayp kapa da kaba kaynatt ve kab yekpare bir hale getirdi. ki kap iine koydu u kitabna deil nem, hava bile giremezdi. Bundan sonra Yahuda kab ald ve kimsenin bulamayaca bir yerde, kayalarn iindeki bir oyua gmd. i biraz olsun rahatlamt. Yazd bu kitap binlerce yl bozulmadan kalabilirdi. "Bundan sonra olaylar hzla geliti. Atlye sahibi gittii bir kentten dnmt. arkadalar Yahuda'nn kitabndan adama sz ettiler. Adam kitab grmek istedi. Yahuda elindeki nshay yok etmemiti. Zayf da olsa, adamn kitaptaki gerekleri okuduktan sonra doru yolu bulaca midini tayordu Yahuda skariyot. Fakat hi de yle olmad. Adam dier Hristiyan nderlere de kitab gstermi ve hepsi birden fkeden kplere binmilerdi. "Yahuda skariyot'u alt atlyeye hapsettiler ve kitab elinden alp Kuds'teki havarilere gnderdiler. Onlardan gelecek direktif dorultusunda hareket edeceklerdi. "Haftalar geiyor Kuds'ten bir haber gelmiyordu. Ya l Ya-huda'nn sal da her geen gn bozulmaktayd. Kapand tun atlyesinde sabahtan akama kadar yal ayaklarn srrcesine, kafese kapanm vahi hayvanlar gibi dolap duruyordu. Ne yapmalyd? "Yahuda skariyot uzun uzun dnd. Bu byle gidemezdi! Kuds'den gelecek kt haberi beklemenin bir yarar yoktu. Zaten oradan, o adamlardan kap buralara gelmiti. Kitabn yakacaklard. Kendisi iin de son, herhalde kitabndan farkl olmayacakti. Hele kendisinin Yahuda skariyot olduunu bilseler, kim bilir nasl davranrlard? Kendisi zaten lecekti: bir aya ukurdayd. Ama kendisiyle birlikte kitabnn da yok olmasna gnl raz olmuyordu. 'Kitabn ok iyi bir yere saklamt. Saklad yer kayalk 176

bir da yamacyd ve oraya ne yol yaplrd, ne ev, ne de tarla. Vahi bir doa paras olarak, belki binlerce yl bozulmadan kalabilecek bir yerdi kitabn gmd yer. Ama bir tek tasas vard: Ya bu kitap hibir zaman insim eline gemezse! Keke kitabn daha baka kopyalarn yapp gvenilir insanlara verseydim, diye hayfland. Ama artk i iten gemiti. Saklad kitap dnda elinde kalan tek nshay da elinden almlard. Baka bir kitap yazacak ara gereten de yoksundu bu kapat ld yerde. Zaten yazsa da neye yarard. Buradan sa karmazlard onu. Yazaca kitab da yok ederlerdi. "Yahuda skariyot gnlerce dndkten sonra aklna bir fikir geldi. Hemen i e koyuldu. Kapnn nnde iki kii srayla nbet tutmaktayd. Biri gece, br de gndz, kilitli kapnn nnde bekliyorlard. Mevsim kt. Hava souktu. Bu yzden mahpus bulunduu atlyedeki kk oca ara sra yakyordu. Buna nbetiler ses kamyordu. Bu kk ocakta maden eritilir veya syla yumuatlp ekle sokulurdu. Etrafta kullanabilecei hibir maden brakmamlard. Ama yllar nce sa'ya ihanet bedeli olarak ald 30 gm para hl yanndayd. Bunu akl edip zerinden almamlard. "Bir gece oca yakt ve bu gm paralan eritip kk bir levha haline getirmeyi baard. Bu levhann zerine de kitabn gmp saklad yerin detayl bir tarifini naketti. imdi tek yapmas gereken, bu levhay Sayda'daki dostuna ulatrmakt. Sayda'dan kaarken, kitabnn ieriini dostuna anlatm ve o da yapt ii onaylamt. Keke gitmeseydin de bu kitab birlikte oaltp da-tabilseydik, eklinde bir yaklam iinde olmutu. Ama Yahuda orada daha fazla kalamamt. Ah bir yolunu bulup da gm levhay arkadama ulatrabilsem, diye dnrken kendini de sulamaktan geri kalmyordu. Bunu elimde imkn varken niye kendim yapmadm diye hayflanyordu. Fakat artk olan olmutu. "Yahuda skariyot bu son arzusunu da gerekletiremedi. Nbetiler birbirlerine nbeti devrederken Yahuda skariyot"u da bir177

birlerine devir teslim ederlerdi. Bunun iin iki nbeti Yahuda'nn kapatld yere girdiler. Ama bundan sonra onun iin nbet tutmak gerekmiyordu. Yahuda yetmi yl aan ileli yaam yolunu hapsedildii atlyede noktalamt. Yannda da bir trl yolunu bulup arkadana gnderemedii gm levha duruyordu. "Adamlar bir lyle karlamann ilk aknln zerlerinden attktan sonra gm levhayla ilgilendiler. Bunu atlye sahibine bildirmeyip aralarnda i etmeye karar verdiler. Gmn zerindeki yazlar branice olduundan adamlar bunun tek kelimesini anlamamlard. Belki de bir duayd gm levhann zerindeki ya-zlar. Sonuta yaz ile deil gmn deeriyle ilgilenip gm levhay aralarnda haka paylatlar. Bu paylama levhay ortadan ikiye blmekle gerekletirildi. ki adam levhann birer parasn aldlar. Ve bundan kimseye sz etmediler. "Yahuda'nn lmnden birka gn sonra Kuds'ten beklenen haber gelmiti. Dmann bile sev diye retilen bu dinin nderleri gnderdikleri haberde, 'Biz bu kitab yakp yok ettik, siz de o ala yok edin!' deniyordu. "Bylece Yahuda skariyot'un yazd kitap ortadan kalkm ve Hristiyan nderler meydan bo bulup at koturmaya devam etmilerdir. Ve bu at koturma bugn de tm dnyada devam etmektedir." Behet Bey bir bardak meyve suyunu tepesine dikip itikten sonra, iskemlesinde arkasna yasland. Rahatlam bir tavrla, "Ama artk eskisi gibi at koturamayacaklar," dedi. "Yahuda skariyot'un ncil'i pek yaknda dnyann gndemine bomba gibi decek. Bylece tm dnya sa'nn gerek yzn bilecek. ki bin senelik yalan balonu snp gidecek. Ortada ne Hristiyanlk ve ne de Mslmanlk kalacak. te o zaman Satanist a balayacak!" Pitis, "Hristiyanln ykl tamam da, Mslmanln yklm anlamadm,' dedi. "sa Hristiyanl ilgilendiriyor...'" 178

Behet Bey, Pitis'i bir el iaretiyle susturduktan sonra, "sa'nn kendisinin bir palavrac olduu ortaya karsa ne olur?" "O zaman sanrm Hristiyanln dayand temel ortadan kalkar ve Hristiyanlk yklr." "Peki, bir palavracy ycelten, onu Muhammed'den sonra en byk peygamber olarak gren Mslmanlk ne olacak? Ahir zamanda sa'nn yeryzne ineceini syleyen bir din nasl ayakta kalacak?" Pitis bam sallad. "ok doru. imdi daha iyi anlyorum. Satanistlerin niin hep sa'y hedef aldklarn ve O'nu ypratmak iin bunca gayretierini... Daha nce hep merak ederdim: Niin yalnzca sa'ya saldryoruz da brlerini gzard ediyoruz, diye. Demek sa yklrsa hem Hristiyanlk, hem de Mslmanlk ortadan kalkacak." Tamer sze kant. "Biz bu br dnya ilerini merakllarna braksak da, asl konumuza gesek!" Behet Bey gld. "Tamer'i br dnya hi ilgilendirmiyor," dedi. "Burada bulunan herkes de kukusuz Tamer gibi dnyor. Yoksa aramzda olmazlard. Hibirimiz lm tesi bir yaam ku-runtularyla gerek yaammz karartacak kadar enayi deiliz. Ama ne yazk ki, bu dnya milyarlarca enayi ile tklm tklm dolu. Bizim bugn burada toplanma nedenimiz de bu. Bu enayileri daldklar sama sapan dlerden uyandrp, gerek yaama gzlerini amak." Behet Bey szn burasnda sinsi sinsi glmsedi. "Tabii onlara bu iyilii karlksz yapacak da deiliz. Biz Kzlay myz? imdi gelelim kendi konumuza. "Yahuda skariyot'un ncil'i bugn yer altnda, dev bir efsane canavar gibi uyandrlmay bekliyor Ve efendimiz eytan, bu canavarn uyandrlmas n istiyor. Bu ii biz yapacaz!'" Bir sre sustuktan sonra ekledi. "Tabii bu i de bir para karl olacak," derken anlaml bir ekilde srtyordu. 179

yice sabrszlanmaya balamtm. Behet Bey artk azndaki baklay karmalyd. Ama o hi oral deildi; konumas na sakin sakin devam etti. "Gm levhalar alan bu iki adam, sonradan bunlar sattlar. Birisi Antakya'da, br de yllar sonra gittii am'da, zamanla bu paralar branice anlayanlar n eline geti. Adamlar yazy okudular. Bu yazlardan, ellerindeki levha parasnn byk bir definenin yerini gsterdiini zannettiler. nk her iki parada da kitaptan sz edilmiyordu. in daha da kark yan, bu levhalar bir araya getirilmeden o yere ulamak imknszd. ki adam da, birbirlerinden habersiz ve birbirlerinden ok uzakta kendilerinde olmayan dier paray aramaya baladlar. Tabii bunu kimseye aktrmadan el altndan yapyorlard. Bu aramalar o insanlarla snrl kalmad. Onlar ld veya aramaktan usanp ellerindeki paralar sattlar. Bu paralar ellerine geirenler aramaya devam etti. Ta ki drdnc yzy la kadar. "Drdnc yzyl ortalarnda bu paralardan biri stanbul'da bir papazn eline gemiti. Bu papaz bilge bir kiiydi. Parada sz edilen gmnn, bir define deil, sa ile ilgili srlar ieren bir kitap olduunu uzun aratrmalar sonunda anlad. mrnn sonlanna doru bu aratrmalar onu geree ulatrmt. Bu sakl kitap Ya-huda skariyot ncil'i idi. Bu sonuca vardktan sonra ortal velveleye vermekten korktu. Bu konuda kimselere sz etmedi. Gm levhay yok etmeye de kyamad. Bu gm levha hakkndaki a-lmalarn ve bulgularn ieren bir kitapk yazp, bunu levhayla birlikte, kilise duvarlar arasnda yapt gizli bir yere saklad. Sak-ladklar bin be yz yl kadar orada kald. Yz yl kadar nce bu yer bulundu. Bulanlar ok yksek bir fiyatla bunlar sattlar. u anda gm levhann bir yans Amerika'da ok zengin birinin elinde. Bu adam Satanist. Gm levhann dier parasn da eline geirip Yahuda ncil'ine ulamak istiyor. Bunun iin veremeyecei para yok. 180

"imdi gelelim gm levhann dier yarsna." Bayla Wil-liam' iaret etti. "Biz yllardr birlikte bu parann peindeydik. O parann Trkiye'de oldu unu sanyorduk. Ama bizi izler srail'e gtrd. Biliyorsunuz nce Antakya'ya gitmitik. Buradan iz srerek srail'e ulatk. Paray elinde bulunduran adam bulduk. Konutuk. Bu gm levha iin istedii para ok yksek. Bunu u anda bulup vermemiz imknsz. Adamdan bir sre istedik. Adamn pek acelesi yok. Eer bu levhay ele geirebilirsek, Amerikalya ok yksek bir fiyata satar z. William gn sonra Amerika'ya uacak ve orada adamla konuup bir miktar kaparo kabilinden para almaya alacak adamdan. Yoksa sraillinin istedii paray denk-letiremeyiz.'" Behet Bey'in anlatmalar beni pek tatmin etmemiti. "Dnya artk ok kk," dedim. "Bu zengin adam niin, elideki gm levhann ikinci yarsn aryorum, diye ortaya kmyor da bir sr yan yollardan istediine ulamaya alyor?" Behet Bey, "Ekrem, olay byle dallandrp budaklandrmak ne anlama gelir biliyor musun?" dedi. "Ben kanma susadm, gelin beni ldrn! Kilise kodamanlar, petrol zengini Arap sultanlar , emirleri ve daha bir sr slk, durduklar yerin altlarndan kaymasn isterler mi? Hatta onlar Amerikal Satanistin verecei parann belki yz katn verip bu kitab ortadan kaldrmak istemezler mi? Parayla olmad m, devreye kan girer. O bakmdan bu ilerin el al-tndan yrtlmesi gerekir." Behet Bey'in bu szleri de beni tam olarak ikna edememiti. "Peki, o halde srail'deki adam elindeki paray bir Arap sultanna satmaya akl etmiyor mu?" "Adam durumu bilmiyor ki, byle bir yola ba vursun. O parann bir definenin yerini gsterdiini ve parann yarsnn da bizde oldu unu sanyor." Behet Bey'in szleri kafama yatmt. Yahuda ncili'yle ilgili William da konutu ve baz belgeler gsterdi. Hepimiz ikna ol181

mutuk. Gerekten byk bir i peindeydik. Tek anlayamadm ve kafam kurcalayan nokta: Behet Bey ve Wililam'n bizleri de bu ie ortak etmeye almalaryd. Paray kendileri alsalar daha iyi olmaz myd onlar iin? Kafama taklan bu noktay st kapal sormaktan kendimi alamad m. "Behet Bey, gerekten ok iyi kalplisiniz," dedim. "Sizin yerinizde ben olsaydm, kimseye haber vermez tm paray cebe indirirdim.'" Behet Bey gld. "yi ki benim yerimde deilsin! Yoksa gerekten ok byk bir frsat karm olurduk. Bu arada unu da belirteyim ki, herkes bu ie koyduu para orannda katlm olacak. Ben srailliden elindeki paray 500.000 dolara alabileceimizi sanyorum." iWi! Aydn, "Peki biz kaa satabiliriz?" diye sordu. "En az 50.000.000 dolara satarz." O gece ge vakit Aydn'm minibsyle Kadky'e doru giderken kafamdaki karklk yeniden balamt. Behet Bey, niin bu ii bizlerle birlikte yapmak istiyordu? Niin Amerika'daki adamla direkt olarak devreye girmiyordu? Bylesi onun iin daha akllca olmaz myd? Bu ve bunun gibi kafam kartran noktalar minbste konutuumda Tamer, "Sen de kz altnda buza arayp durma!" diyerek beni hafif yollu tersledi. "in iinde senin benim bilmediim kim bilir daha neler vardr... Hem sen istemezsen bu ie girmezsin. Kimse senin boynuna ip atp zorlamyor." Tamer'in bu k zerine konu kapand. imdi tek yapacamz ey: Amerika'ya gidecek olan William'n oradan dnsn beklemekti.

182

20

Bir gn gene Pitis'le beraberdim. O gn Pitis'in her zamanki neesi yoktu; biraz durgun grnyordu. "Neyin var Pitis?" diye sordum. "Karadeniz'de gemilerin mi batt?" nce kaamak cevaplar verdiyse de, srarm karsnda sonunda durgunluunun nedenini syledi. "Ekrem, benim bu i konusuna kafam yatmyor. Biz neyin peindeyiz?" "Neyin mi peindeyiz? Parann tabii." Pitis hafife gld. Bir ey sylemedi. Dnceli bir tavr taknmt. Pitis'i bu konuda biraz heveslendirmek iin, "Behet Bey'in syledii iin ucunda ok para var," dedim. "Bunun kokusunu alyorum." "Ben herhalde kronik nezleyim. Hi koku aldm yok. Hem syler misin bana, hayat yalmz paradan m ibaret?" "Bugnk dnya yalnz para zerine dnyor. Sanal dnyalarda ya amyoruz." Pitis bir sre hibir ey sylemedi. Beykoz'da bir ak hava ayhanesindeydik. Oturduumuz masa koyu glgeli bir narn altndayd. Kentin hrgrnden uzak bir yer... Ky kkenli olduumdan olacak, stanbul'un an kalabah beni rahatsz ediyordu. Yollar, sokaklar, otobsler, minbsler tklm tklm insan dolu... Bu kadar insan ne yer, ne ier ve ne yaparlar? st ste, tk tk bir yaam... Bu yaama mahkm olmayan bir insan olmak zlemi tayo-mm yreimde... ok param olsun ve bir slinn iinde silik biri olarak yaamak zomnda kalmayaym... 183

o gn, eyll ortalar nn yazdan kalma son scak gnlerinden biriydi. Yaknda niversiteler alacakt. Dersler, laboratuvarlar, klinikler ve daha pek ok skc ey beni bekliyordu... Sonra askerlik, belki douda hizmet, hastahaneler, hastalar, dertli hasta yaknlar, sakatlar, ller... Artk eskisi gibi, doktor olma zlemi yreimde bir ate gibi yanmyordu. Bu ate daha fakltedeki ikinci ylm balamadan snp kle dnmt. Bir ek iim yoktu, hep hazrdan yiyordum. Ara sra Severyus Baba yardm etmese, belki hazr param da imdiye neredeyse suyunu ekmi olurdu. Bu ekilde daha ne kadar devam edebilirdim? Tek bir yl bile kaybetmeden faklteyi bitirsem bile, daha nmde be yl vard. Sonra staj, askerlik, zart zurt... Otuzundan sonra balayacakt hayat benim iin. Belki o da sradan bir hayat olacakt... Her gn sabah kalkp stanbul'un hrgrne dalp, akam yorgun argn evine kapa atan milyonlardan biri olacaktm... Belki de Pitis'le geirdiim u gnleri mr boyu mumla arayacaktm. Pitis'le gerekten ok mutluydum. Onu delicesine sevdiimin de farkndaydm. Ama onunla evlenmeyi asla dnemezdim. Kk yata metreslik kariyerine balayan; benim gibi yeni tant birinin hemen altna yatan bu orospuyu karm olarak iime sindiremezdim. Gemii hakknda da hibir ey bilmiyordum. Neyin nesiydi, ailesi kimlerdi ve nerelerdeydi? Niin onlarla tm balarn koparm, adlarn bile azna almaz olmutu? Byle birini kim kar olarak alr? Ben bunlar dnrken Pitis, damdan der gibi, "ncil'i okudun mu?" diye sordu. "Ara sra okuyorum. Ya sen?" "Ben okudum ve de ok houma gitti. Baya etkilendim." "indeki samalklar m etkiledi seni? sa'nn 'Tanr'nn O luyum' demesine inanacak kadar saf msn? stelik bir Satanist olarak..."
184

Szm kesti. "Yeter artk u Satanistlik hezeyanlar!'" dedi. "Ben artk Satanist falan deilim." armtm. "Ne oldu sana, Pitis? Niin bu kadar deitin?" "Deimedim. zme dndm." Soran gzlerle yzne baktm. Bir aklama bekliyordum. "Evet, Ekrem, zme dndm. Daha dorusu dnmem gerektiini dnyorum. ncil'i batan sona kadar dikkatle okudum. nsan dorulua, iyilie eken; insan ruhuna rahatlk veren, mit veren bir yan var sa'nn. sa'nn insanlk yan beni etkilemitin ncil'i okurken ruhumun ykandn hissettim. Hele bir yer var ki ncil'de, okurken gzyalarm tutamadm. Hngr hngr aladm." "Neresiymi seni alatan ksm?" antasndan ncil'i karp uzatt ve gsterdii ksm okudum: Din bilginleri ve Ferisiler, zinada yakalanm bir kadn getirdiler. Kadn orta yere kararak isa'ya, "retmen, bu kadn tam zina ederken yakaland" dediler. "Musa, Yasa da bize byle kadnlarn talanmasm buyurdu, sen ne dersin?" Bunlar, isa'y snamak ve sulayabilmek iin sylyorlard. Isa eilmi parmayla topraa yaz yazyordu. Durmadan ayn soruyu sormalar zerine doruldu ve, "Aranzda gnahsz olan, ona ilk ta atsn!" dedi. Sonra yine eildi, topraa yazmaya koyuldu. Bunu iittikleri zaman, hasta yallar olmak zere, birer birer dar kp isa'y yalnz braktlar. Kadn orta yerde duruyordu. Isa dorulup ona, "Kadn, nerede onlar? Hibiri seni yarglamad m?" diye sordu. Kadn, "Hibiri, efendim" dedi. 185

Isa, "Ben de seni yarglamyorum" dedi. "Git, artk bundan sonra gnah ileme!" Bu ksm okuduktan sonra ncil'i Pitis'e uzattm. "Gzel bir yaklam. Biz Satanistler de byle durumlarda kimseyi sulamayz. Biliyorsun! Herkes istediiyle yatsn! Kime ne?" "Demek bu yaklama sen yalnzca seks zgrl asndan bakyorsun yle mi?" Sesinde bir krgnlk, bir sitem vard. "Nasl bir adan bakmalym?" "Ekrem, sen gerekten ok deitin. Senin, o ilk tandm zamanki halini zlyorum." "Pitis, tezatlar iindesin. Asl deien sensin. Ben de deimi olabilirim; ama senin kadar deil. Dnsene! lk gnler beni deiime zorlayan sendin ve bugn ben, senin istediin ynde deitim; deitimse eer. Ama sen imdi kalkm beni knyorsun. Bir kitap okudun; tm dncelerin ters yz oldu. Bir insann karakteri bu kadar m zayf olur? ncil'i eline alal bir hafta bile olmad. Kalkm bana sitem ediyorsun..." Biraz serte konumu olacam ki, Pitis, "O kadar kzman gerekmiyor, Ekrem," diyerek beni uyard. "Bir insann yanln anlayp o yanltan dmnesi su mu? nsann yanln anlamas bazen uzun srebilir, bazen de ksa. Bunun kural m var? Okuduun paray alglay eklin bana ters ise, bunu sylemeye hakkm yok mu? Kadna yaklamn ok ilkel! Satanizmin zgrlk oldu unu savunuyorsun; ama senin yaklamn ruhtan yoksun bir yakla m. Hayvansal bir yaklam! Bana kzabilirsin. Ama gerek bu. Seninle bir yol ayr mnda olduumuzu dnyorum." Pitis'in daha fazla stne varmak, onu krmak istemiyordum. Onu elimden karabilirdim. Onunla bu tip gereksiz tartmalar ya-

il) NCL: Yuhanna 8:1-11 186

pp ipleri koparmak akl ii deildi. stelik Behet Bey'in ii! Bu ite Pitis'in su koyvermesine engel olmak gerekirdi. En iyisi durumu idare etmekti. Bunu dnerek alttan aldm. 'Pitis, belki de haklsn. Ama beni deitirip bu dzeye getiren sensin! imdi de tersini yapp beni istediin yne ekmeye almay dnmez misin? Bir doru peindeysek, onu birlikte arayalm. Ne dersin? Bizim iin henz hibir ey ge deil." Bu yaklamm etkisini gstermi olacak ki, Pitis uzanp masann zerinden elimi tuttu. Scak bir sesle, "Ekrem, seni seviyo-rum!" dedi. "Benim de seni ne kadar ok sevdiimi biliyorsun." Ban edi. Gzleri yaarmt. "likilerimizin bu ynde gelimesini istemezdim," dedi. "Demek ki insan hislerini kontrol edemiyor. Sevmek, sevmemek bunlar insann elinde deil. Seni sevmemeye altm. Ama baaramadm. likilerimizin yalnzca bedensel olmasn, araya hislerimizin karmamasn balangta isteyen bendim. Ama baz eyler insann elinde deil. Bilmem nasl anlataym! ncil'i okurken ruhumda bir deiiklik oldu. Zinada yakalanan kadnn yerine kendimi koydum. Dn bir kere.. Bir kadn ve etrafna onu talayarak ldrmek iin toplanm, gz dnm, fanatik bir kalabalk.. Orada kimsesi yok kadnn. Ona kimse sahip kmyor, yalnz, yapayalnz braklm... Zina yapm! Zina tek bana m yaplr? Onunla zina yapan erkek nerede? Belki de uzaktan seyrediyor kadn... Belki de onu talayacaklar arasnda... Ona bir ey yok! Keyfini yapt, ekti gitti. Kadn dnsn sonunu. Kadn orada kimsesiz. Annesi, babas, kardeleri... Hibiri yok ortalkta... Kaya kovuundan m km o? aresiz! Boynunu bkm, talanp ldrlmeyi bekliyor. Niin orada; oraya onu getiren nedenler ne? O da her kadn gibi, kendisini seven bir kocas olsun, bir yuvas, ocuklan olsun istememi mi? Bunlar toplum ona sunmu da; istemem, ben zina yapacam m demi? Her ey bo o anda! Her ey iin ok ge onun iin! Kimse ona bir ius tanmak ni187

yetinde deil! Kimse onun duygularyla, ruhunda kopan frtnalarla ilgili deil. Varsa yoksa, iki bacak aras bir delik o... Bunlar kimse dnmyor. artlanm rmcek kafalar, talam yrekleri ve ellerinde talarla onu ldmek iin a kurtlar gibi evresini sarm-1ar. Acmasz bir sr... te orada, o kadnn yerine koydum kendimi! Orda olmay hibir ekilde hak etmemitim. Ama beni oraya zorla srklemilerdi. Hayr, bunu yapmamalydlar! Ama beni dinleyecek, sesime kulak verecek tek bir kulak; sesimin ula aca tek bir yrek bile bulaca mdan midimi kesmitim. Ellerimle bam rttm. Atlacak talar bekledim. Artk alamak, feryat etmek bile istemiyordum. 'Anne!', 'Baba!' diye barmayacaktm! nk onlar yoktu. Kimsem yoktu benim. lm, belki de bir kurtulutu benim iin. Bekledim..." Pitis yeniden alamaya balamt. Mendiliyle gzyalarn sildi ve devam etti. "O anda bir ses, benden yana oldu unu hislerimle sezinlediim bir ses duyuyorum. Bana gven veren, koruyan bir ses! Kurtaran bir ses! 'Gnahs z olan, ona ilk ta atsn!' diyen yol gsterici, insana kendini gsterici bir ses! O ses oradakilerin karanlk yreklerine bir k tutuyor. O kta kendi gnahlarn gryorlar ve bana ta atmaya elleri kalkmyor. Oradan utan iinde uzaklayorlar. Uzaklaan ayak seslerini duyuyorum. Onlar gidiyorlar. Artk lmeyeceimi biliyomm. O ses bana bir ans veriyor! "Ellerimi indirip, bam kaldryorum ve o sesin sahibine bakyorum. Bana, 'Kadn, nerede onlar? Hibiri seni yarglamad m?' diye sormuyor. "O an tm yaamm, bir sinema eridi gibi gzlerimin nnden geiyor. ocukluum, gen kzlm; aclarm, iyiliklerim, ktlklerim, sevgilerim, d krklklarm ve de yalnzlm, kimsesizliim... "Boynumu bkyor ve kurtarcma, 'Hibiri, efendim' diyorum. nk hibirinin beni yarglamaya, beni sulamaya hakk yok! Onlar da en az benim kadar gnahkr! 188

"O, beni anlyor! O, beni seviyor! O, beni balyor ve O, bana yol gsteriyor. 'Ben de seni yarglamyomm,' diyor. 'Git, artk bundan sonra gnah ileme!' "te, Ekrem... Ben o sesin sahibini seviyorum. O sesin sahibine inanmak istiyorum. nanmaya ihtiyacm var." Pitis son cmlesini zerine basa basa sylemiti. Bo bulundum, "Dnyada yalanlarla avunmak isteyen pek ok insan var," dedim. "Sen de demek onlardan biri olmak, kendini avutmak istiyorsun... Bunlar syledikten sonra pot krdmn ve Pitis'in duygulann incittiimin farkna vardm. Ama artk sz azmdan kmt. Pitis sylediklerime alnmamt. Gzlerinde biriken yalar bir kez daha mendiliyle sildikten sonra, kadife gibi yumuak bir sesle, "Baz yalanlar vardr ki, insan mutlu eder; baz gerekler vardr ki, insan mutsuz eder, ki insan o gerei reneceine, renmemi olmay yeler. Benim yaamm da bunun bir rnei. Gerei renmek tm mutluluumu silip gtrm, dnyam ka-rartmt." Sonra iini ekti. "Sen benim gemiimi bilmiyorsun. Bilseydin beni daha iyi anlardm." "Sen hibir zaman anlatmadn ki, bileyim. Her zaman dinlemeye hazrdm seni. imdi her zamankinden daha fazla hazrm. Ltfen anlat!" Pitis nce kararsz kald; sonra anlatmaya balad: "Ben annem ve babam tanmyorum. Beni bir sabah bir cami avlusunda bulmular. Bir aylk flanmm bulduklarnda. Yetimler yurduna getirmiler. yalarna kadar orada kalmm. Sonra bir aile beni evlat edinmi. ocuklar olmayan bir kar koca. Yllarca Almanya'da almlar. Trkiye'ye dnnce de, ocuklar olmadndan, beni evlat edinmiler. "Ben onlan gerek annem babam Sanyordum. Evlatlk olduumu bilmiyordum. Bylece, bir ailenin tek ocuu olarak by-

dm. Genellikle tek ocuklar biraz mark ve kaprisli olur. Ben de yleydim. Bir ocuun isteyebilecei hemen her eyim vard. Anne, baba bildiim bu insanlar seviyordum. Onlar da benim zerime titriyorlar bir dediimi iki etmiyorlard. Tek kelimeyle mutluydum. "Bu mutluluk 11 yama kadar srd. Alanya'da amcamlarn yazl vard. Amcam diyorum; nk evlatlk olduumu bilmiyordum tabii. Neyse, devam edeyim. Amcamn ocuu vard. Ortancas ben yalarda bir kz. smi Suzan. Bir gn annem, babam, ben ve Suzan arda dolayorduk. Bir bisikletinin nnden geiyorduk. Ben, 'bisiklet isterim!' diye tutturdum. Sonunda da istediim bisikleti aldrdm. Babam, gnl kalmasn diye, Suzan'a da oyuncakdan bir bebek almt. Ama Suzan benim bisikletimi ks-kanm, bebei almak istememiti. "Suzan akam eve dnnce, 'Bana da Pakize'nin bisikletinden alm!' diye alamaya balam. Annesi kzm. Evlerinde bir huzursuzluk olmu. Kar koca bisiklet yznden tartmlar. "Ertesi gn Suzan bana, 'Sen evlatlksn!' dedi. armtm. Sonunda herey ortaya kt. Annesi, Suzan'nn, ille de bisiklet isterim, diye tepinmesi zerine kzm, babama verip veritirmiti. 'Amcas olacak pinti herif, elin piine alrken Suzan'a da bir bisiklet alsayd neyi eksilirdi?' eklinde balam konumaya. Yani o zaman konuulmu evlerinde benim evlatlk olduum. Ben de ertesi gn Suzan'dan renmitim gerei. O anda sanki dnyalar bama yklmt. "Anneme gittim; alayarak, 'Siz beni yuvadan m aldnz? Ben sizin kznz deil miyim?' diye sordum. Aslnda sormama bile gerek yoktu. Yuvadan beni aldklarn hayal meyal hatrlyordum. Onlar yuvadan alnm. 'Biz annenle acele Almanya'ya gitmek zorunda kaldk. Son anda pasaportlarda bir sorun kt. Bu yzden seni gtremedik. Birka ay iin seni yuvaya braktk.' eklinde aklamlard. Ben de o zaman inanmtm ve de unutup git' 190

mitim yalarndaki silik anlarm. Ama imdi o gnler gzmn nnde yeniden canlanmt. Uzatmayaym, annem artk gizlemedi ve gerei syledi. Benim ne annem ne de babam yoktu. Ben bir evlatlkt m. "O gnden sonra huyum, davranlarm, hayata bakm deimiti. Gven hissim yok olmutu. Ya onlar da beni brakrsa korkusu yreime otumutu ve bu korkuyu bir trl zerimden atamyordum. Artk ne marklk ve ne de ocuka kaprisler... Tam tersine, sinmitim, sesim kmaz olmutu. Artk evin ocuu gibi davranmyor, davranamyordum. Bir evlatlk, bir beslemeydim ben. Bu ruh hali tm davranlarma yansr olmutu. Anneme ev ilerinde yardm etmek iin abartl bir aba iindeydim. Yemek, bulak, temizlik gibi evde yaplmas gereken her ie elim yatsn yatmasn, byk bir gayretle katkda bulunuyordum. Annemin beni eski halime dndrmek iin tm abalan, tleri boa gidiyordu. Ben artk yediim ekmei hak etmek iin rpnan biriydim. Yava yava annemle babam bu halime altlar; bana evin ocuu gibi deil, bir besleme gibi davranmaya baladlar. Bana yeni bir elbise, herhangi bir ey alnaca zaman buna ilk kar kan ben oluyordum. Bouna masraf yapmamalar, eskileriyle idare edebileceimi sylyor ve srar ediyordum. "Okuldaki davranlarm da retmenlerimin dikkatini ekecek kadar deimiti. Derslerime herkesten ok alyordum. Ama oyunlara, arkadalar arasndaki elencelere, grup arkadalklarna uzak duruyor; gittike iime kapanyordum. "Bu arada annemde kanser olduu meydana km ve kanser vcuduna hzla yaylmt. Onun bu lmcl hastal, geleceim iin beni daha da mitsizlie itiyordu. Ona bir ey olursa ben ne yapacaktm? Beni evlat edinen, o zamana kadar baba bildiim Kadir Bey yeniden evlenirse benim evdeki durumum ne olacakt? Gelen kadn beni isteyecek miydi? Ksacas ok kt bir ruh hali iindeydim."" 191

Biz byle konuurken bir grlt koptu. Kocaman bir kpek, bir kediyi kovalyordu. Kedi nara trmanmak frsatn bulamad. Kpek onu duvar kenarnda sktrd. Kedinin kaacak yeri yoktu. Durdu, srtn kamburlatrd; kpee dilerini gsterip tslamaya balad. Bunun zerine kpek durdu. Kediye saldrmaya cesaret edemiyordu. Bir sre havladktan sonra dnp gitti. Kpek ve kedi kovalamacas bitmiti. Pitis'in anlatmaya devam etmesini bekliyordum. Pitis, "u kediyi gryor musun?" dedi. "Srtn kamburlatrarak, tylerini dikerek kpee daha iri grmeye alt. Dilerini gsterdi, hrlad, tslad, kpein gzn korkutmaya urat. Zavall hayvan, o iri kpee on saniye bile dayanamazd ashnda. Kpek onu annda paralard. Kedi kaacak yer bulamaynca son are olarak ov yapp kpei uzaklatrd. Kadnlar da ok kez bu kedi gibidir. Baz kadnlar gl grnmek zorundadr. Bu acmasz dnyada ayakta kahnak, ezihemek iin bu kedi gibi ov yaparlar. Ama aslnda her kadn zayftr. Bir erkein kendilerine sahip kmasn, korumasn isterler. Byle bir erkek yoksa hayatlarnda, ok kez bu kedi gibi davranrlar; bunu beceremezlerse ezilip giderler. ok erkek bunu anlamaz. Onu koruyacana ezmeye urar. Neyse konumuz bu deildi." "Peki sonra ne oldu? Annen ld m?" "Evet, ld. O zaman ben on drt yalarndaydm." "Peki, sonra?" "Yeter, Ekrem! Daha fazla konumak istemiyorum." Pitis'in gzleri yine dolmutu. "Ama renmek istiyorum, Pitis! "Ekrem, ltfen srar etme!" Pitis daha fazla konumad. ayhaneden aynldk. Vapurda da bu konuyu amama izin vermedi. O gece, ge vakit Tamer telefon etti. Yarn dkkna gitmemi orada ok nemli bir konuyu konumamz gerektiini syledi. Bu toplant y Pitis'e haber vermemem iin de beni uyard. Aramzdaki bu nemli toplant da Pitis'in bulunmas istenmiyordu. Nedenini srarla sormama ramen, Tamer bu konuda hibir ey sylemedi.

21

Ertesi gn leden sonra Tamer'in dkknna gittim. Tamer ve Faruk beni bekliyorlard. Kzlar yoktu. "Ferhan'la Selda'nn haberi yok mu?" diye sordum. Tamer, "kisinin de toplantmzdan haberi var," dedi. "Ama Pitis'e haber vermedik. Pitis kukulanmasn diye onlar da gelmediler." "Peki, Pitis'in zel bir durumu mu var? O da bizden deil mi?" Tamer, "Bugn zaten o konuyu da konuacaz," dedikten sonra dkknn kapsn iten kilitleyip, kapmn camna 'Kapaldr' levhasm ast. blmeye geip bir masaya oturduk. Tamer "nce Pitis'i konualm," diye sze balad. Konumaya bana bakarak balamt. Faruk dinleyici pozisyonundayd. "Pitis bizden ok sana yakn. Ondaki deiiklik hi dikkatini ekmedi mi?" "ekti tabii. ncil'i okuduktan sonra dnya grleri sanrm biraz deimi." 193

"Bu deiiklik biraz deil, ok. Hem de yeni deil o kadar. Bu deiiklik bana kalrsa ok daha nce balamt Pitis'de. Sen ona s nlsklam ak olduundan gzn bu ayrntlar farketmiyor. Hatrlamyor musun? Hanife Hanm buradayken de Ferhan senin yannda sylemiti Pitis'e bunu. Hatrlamyor musun?" "Evet, hatrladm. Ama bu deiiklik o kadar nemli mi?" "Evet, nemli. William, Amerika'dan dn dnd. Ben dn gece Behet Beylerde idim. Gm levha konusunu konutuk. Birbirimize gvenmeliyiz. Aramzda biri su koyverirse iler bozulabilir. Seninle bu konuyu bir zme balamalyz. Biz artk Pitis'e gvenmiyoruz." "Dump dururken bu gvensizlik nereden kyor? Siz onu benden nce tandnz. Beni de size o getirdi. Bana gveniyorsunuz, ama ona gvenmiyorsunuz..." "Sana da tam olarak gvendiimiz sylenemez. Ama sen aklnla hareket edecek birisin. Bizde bu izlenimi braktn. Ama o duygularyla hareket ediyor. Biz Satanistler aklyla hareket edenlerle daha kolay anlaabiliriz. "Pitis, dn Ferhan'la Selda'ya, 'Ben artk sizlerle kalamayacam; renci yurduna kacam,' demi. Bu, kprleri atmak deil midir? Senin bundan haberin yok mu?" ardm. Pitis dnk konumamzda byle bir niyeti olduundan hi sz etmemiti. "Dn beraberdik. Bana bu konuda tek sz etmedi," dedim. Faruk, "Bu gm levha iine de karmak istemediini sylemi Selda'ya," diyerek sze kart. Tamer, "Pitis bu ie girmesin; bu bizi etkilemez," dedi. "Tek korkumuz enesini tutup tutamayaca. Sana soruyomm: Sen Pitis'i kontrol edebilecek misin? Konuursa bizim iin hi iyi olmaz. Sen de kimseye bir ey sylemeyeceksin! Pitis'e bir ey sylemek yok! bitince bizimle Amerika'ya gelirsiniz. Gelmek istemez de burada kalrsamz; o zaman biz Amerika'ya utuktan sonra Pitis'e

194I

konuabilirsin. Ama biz sizlerin de bizimle gelmenizi istiyoruz. Behet Bey Amerika'da ufak bir koloni oluturmak istiyor. Bizi de onun iin seti. Yoksa bu ie bizi sokmasna hi gerek yoktu. Bilmem anlatabiliyor muyum?" Dndm. Pitis gm levha iine gerekten karyd. Bu i onsuz yaplmalyd. Zaten onun ve hatta benim de bu ite yapacamz pek bir ey yoktu. Biz olmasak da onlar bu ii yaparlard. Neticede bir miktar para bulunacak, levha bu parayla srailliden sat n alnacak; Sonra Amerikalya ok yksek bir fiyatla sat lacakt . Bu i biz olmasak da olurdu; olsak da. Fakat Behet Bey bizi grup olarak bu ie sokmay planlamt. Bizsiz yaparlarsa hisselerine daha fazla para decekti. Durup dururken bize aktan para vermek de nereden kyordu? Tamer'e, "Siz bu ii bizsiz de yapabilirsiniz," dedim. "Byleyken bizi alnacak paraya ortak etmenizi anlamyorum." "Bu iin raconu budur. Biz bir grubuz. Eer byle bir ite bazlar darda kalrsa; onlar tehlikeli olurlar. Bu bakmdan, o ite katks olmasa bile herkes bir pay alr. Buna sus pay da diyebilirsin. imdi anlad n m?" Gerekten imdi anlamtm ve bu konudaki baz kukularm gitmiti. "Haklsn!" dedim. "Ne de olsa bu gibi ilerde yeniyiz." "Biz de ilk kez byle bir ie giriyoruz. Ama kafamz kullanmaya, yanl yapmamaya alyoruz. in mant bu deil mi?" "Doru!" "imdi i konumuza gelmeden nce Pitis konusunda son szmz syleyelim." Tamer bir sre sustuktan sonra devam etti. "Bu kz sana ak; ayn senin ona ak olduun gibi. Siz birbirinize abay yakmsnz. Ne o sana, ne de sen ona bir ktlk gelmesini istemezsiniz." "Ak olduumuzu da nereden karyorsunuz?" "Herhalde k mzdan deil. Bunu anlamak iin lim olmak gerekmiyor. imdi sz yle balayalm. Biz ikinizin bir engel 195

karmasndan korkuyoruz. Ve seni uyar yoruz. Pitis'i sonuna kadar kontrol edeceksin! Bir yanlnz olmayacak. in sonunda sen de bir pay alacaksn. i bozan veya bozmaya kalkan da payn alacak; ama o biim... Bu gibi ilerde su koy verenin payna ne deceini sen dn. Karar senin. imdi konumuza geiyoruz. "Amerika'daki adam kaparo vermiyor. 'Levhay verin; size 100 milyon dolar!' demi. Levhay ele geirince bu para garanti. Ancak bizim srailli'ye vereceimiz paray bulmamz gerekiyor. Adam 500,000 dolardan aa inmiyor. Bu parann yarsn Behet Bey ve William bulacaklar. Bizlerin de ne yapp yapp 250.000 dolar bulmas gerekiyor." "Bu paray asla bulamayz!" "nce dinle! Sonra bulup bulamayacamz tartrz. Evet, durum bu. Alacamz 100 milyon dolarn yarsn Behet Bey ve William alacaklar. Geri kalan 50 milyon dolarn paylam da yle olacak. Bu parann te biri aramzda eit olarak pay edilecek. Geri kalan te ikisi de, herkesin srailliye yaplacak demeye katk paylar orannda olacak. Anlald m?" "Anladm," dedim. "Yani ben on para katmasam bile te birden pay alacam. Doru anlam mym?" Faruk gld. "Cin gibisin; anlamaz msn!" Tamer bir hesap yapt. "Biz hepimiz, Pitis'i de sayarsak, on bir kiiyiz. O halde, mesela sen, Ekrem... On para katmasan bile, bir buuk milyondan fazla bir para alacaksn. Eer akln bana toplarsa bir o kadar da Pitis alacak. Sonuta milyon dolardan fazla bir para geecek elinize. Yetmez mi?" armtm. "Bu para benim yedi ceddime yeter," dedim. "Ama inanamyorum. yle byk bir para ki bu!" "Sen bu parayla ne yapacam sonra bol bol dnrsn. Biz imdi, 250.000 dolar nasl bulacamz dnelim." "Bu paray bulmamz imkansz bence." Tamer kalarn att. "mkansz diye bir ey yok. Mesela Ay196

dn! Babasnn hesaplarndan ekecek. Babas iler abuk yrsn diye bankadan para ekme yetkisi vermi ona da. Son gnde, en az elli, altm bin dolar karl para ekebileceini garanti ediyor. Bu durumda bizim bulacamz para 200.000 dolarn altnda bir tutar olacak. Faruk, "Bu parann bulunmas da imkansz," dedi. Tamer bu konuda iyimser grnyordu. "Dnelim," dedi. "Kesinlikle bir zm bulabiliriz. Bulmalyz da." "Ben en fazla birka bin dolar verebilirim," dedim. "Pitis'i kandrabilirsem, belki bir miktar da o verir. Ama ikimizin verecei toplansa sanrm 10.000 dolar bile bulmaz." Faruk da para verecek durumda deildi. "Babamdan istesem vermez," dedi. "Bir iki yer satsa, yz, yz elli bin dolar rahat toplar Ama yapmaz." Tamer, "Verdii paray on, on be gn sonra en az iki, kat fazlasyla geri deyebiliriz. Gerekirse drt, be kat. Gene de vermez mi?" diye sordu. "Konuyu babama asam inanmaz." Tamer, "Kimseye sylemek yok," dedi. "Babana bile gvenme!" Kara kara dnmeye baladk. Aklmza para alacamz bir yer gelmiyordu. "Bu artlar altnda, biz bu paray bulamayz," dedim. Sonunda Tamer neeyle, "Buldum!" dedi. "Aklma parlak bir fikir geldi. Niin Hanife Hanm'dan yklce bir para almayalm? Geri biraz tehlikeli ama, bunu gze almaya deer." Faruk, "Nasl bir plan bu?" diye sordu. Ben de, "Kadn bu kadar paray verir mi?" diye plan daha dinlemeden kar kt m. "Tabii, durup dururken kimse kimseye kapik bile vemez. Onu para vermeye zorlayabiliriz." "Nasl yani? Gidip boazn m skacaz?"" 197

"Buna gerek yok. Biliyorsunuz, kadnn Ferhan'la ilikisi devam ediyor. Bu ilikiyi gizli kamerayla kaydetsek ve kadna antaj yapsak diyorum." armtm. "Bu kadar da fazla," diyerek Tamer'in bu planna kar kt m. Faruk, Tamer'in nerisine arka kt. "Bana kalrsa bu ekilde kadndan yklce bir para koparlr," dedi. "Ama bu ekilde gerekli parann hepsini kadndan koparabileceimizi sanmam. Kadn bu kadar paray bulup verebilir mi?" "ansmz deneriz. Ne koparabilirsek. Kalan da baka yollardan denkletirmeye alrz. Ne dersiniz?" Ben bu neriye karydm; fakat Faruk scak bakyordu. Ancak baz kukular vard. Tamer, "Siz bu ii bana brakn," dedi. "Bakalm kadndan ne koparabiliriz. Ondan sonra tekrar oturup bir durum deerlendirmesi yapar z." Konumamz uzadka uzam, karnlarmz zil almaya balamt. Faruk yakndaki pideciden yiyecek bir eyler getirdi. Yemek yerken de para bulma konusuna devam ettik. Tamer bu ii bir an nce bir zme ulatrmak; en azndan akla yakn altematifler bulmak konusunda acele ediyordu. Bu gibi ileri srncemede brakmak olmazd. Demiri tavnda dvmeliydi. Yalnzca Hanife Hanm'dan geleceini varsaydmz hayali paraya gvenmek olmazd. Tamer, "Bir alternatif planmz daha olmal," diyordu. "Hem kadn bu kadar paray kocasnn haberi olmadan bulup veremez. Bu bakmdan bir baka kaynak daha bulmalyz." Faruk dnceli bir tavrla gld. "Banka soyarz, adam ka-np fidye alnz. are mi yok!" Tamer ciddiydi. "Banka ii biraz riskli. Bizi aar. Ama adam karabiliriz." "Adam karmak daha m risksiz?" 198 .

"Karacan adama bal. rnein seni karp, babandan fidye isteriz. Bu i o kadar riskli deil.

"Tamer, dalga m geiyorsun?" "Hayr, ok ciddiyim. Seni karm gibi yapanz. Babandan para isteriz. Olamaz m?" Faruk biraz dndkten sonra, "Bu plan alr m?" dedi. "Yzmze gzmze bulatrmayalm..." "yice dnp, dom hareket edersek, pekala sonu almz." "Ya babam fidye vemeye yanamaz da, polise bavurursa?" "Bunlan enine boyuna dnelim." Ben bu plana da karydm. Ama Famk'un aklna yatmt bu plan. "Babamdan elli, altm bin dolar istersek belki bu paray bulup bulutumr verir," dedi. "Nihayet tek oluyum. Soyunu ben srdreceim." Tamer, "Kapy 100.000 dolardan aanz da, sonunda pazarlk ederiz," diyerek gld. Ben de, "Sk bir eek pazarlndan sonra, en son be, alt bin dolara fit oluruz; bylece de havamz alm olumz," dedim. Tamer ters ters yzme bakt. "Her eye omak sokmaya alma! Sana kalrsa, herkes urap didinsin, sofray kursun... Sen de hazr sofraya otur, tkn! Yok yle! Herkes zerine deni yapacak!" Bana bu szleri syledikten sonra Tamer, Famk'a dnd. Bu kez glmsyordu. "Bu vesileyle babann gzndeki, deerini de anlam olursun," dedi. "Bakalm babann gznde ka paralk adamsn? Bakarsn baban, 'Ben o kerata iin metelik vermem; isterseniz derisini yzn!' de diyebilir." Famk gld. Yemeimizi yemitik. Tamer, "Kzlderili Koca Reis, ne de-mi?'* diyerek iskemlesinde arkasna yasland." 'Cesur yrek, dolu midenin rndr!* dememi

dolu midelerle cesur planlar yapalm. nce senin babandan balayalm.'' Bu szler, "imdi senin yedi ceddinden balarm!" gibi ve benzeri szlere arm yapt ndan gldk. Ama Tamer glmyordu. ok ciddiydi. Faruk'un babasyla ilgili plana iyice kafasn takm gmnyordu. Faruk'a, "nce baban hakknda bize detayl bilgi ver!" dedi. "Gelmii, gemii, bugne kadar yaptklan, bundan sonra yapmak istedikleri... Karakteri, zevkleri, tutkular... Aklna ne gelirse ite! Biz de ona gre bir taktik hazrlarz. Tamam m?'' Faruk anlatmaya balad. Bu anlatm srasnda, Tamer ara sra sorular sorarak kendince nemli grd noktalarda daha fazla bilgi almaya alyordu. Faruk'la bu konumas yanm saatten fazla srat. Sonunda Tamer bu konumay yeterli buldu ve konumann ksa bir zetini yapt : "Baban bir yerde diki tutturamam; mr boyu bir baltaya sap olamam biri. Bir zamanlar filmlerde figranlk, nc dereceden krd kat roller alp durumu idare ediyormu. Tek meziyeti biraz yakkl olmak ve aznn da laf yapmas... Kadnlar nedense bu tip haytalara baylrlar. Annen de retmen olmasna ramen kalkm babanla evlenmi. ki de ocuk yapm, bu adamn neyine gvendiyse. Bunlardan biri de sensin. Evlere enlik!" Tamer'in bu szlerine Faruk kahkahayla gld. Onun glmesi bitince, Tamer devam etti konumasna. "Baban, annenin retmen maayla idare edemiyor; jigololuk yaparak aile btesine katkda bulumuaya alyordu. Ama onun bu zverili gayretlerini takdir edemeyen annen evde huzursuzluk karyor; drdryla, vrv-ryla zavall adamn bama etini yiyordu. Sonunda ipler koptu ve annenle baban ayrldlar. "Baban bu ayrlktan sonra, jigololuu iyice meslek edindi. Sonunda kendisinden yal, yini ya byk bir kadnla iliki kur200

jTYTjTrT'"'

'e^ "T f-T- -

7--^

du. Onunla paras iin evlendi. Artk para sknts yoktu. Kadnn mlklerinin kirasyla gl gibi yayor ve evlilik d maceralanna bu kez paral bir zampara olarak devam ediyordu. Ama gene de kuyruuna teneke balyd; bir trl lmek bilmeyen ve lmeye de hi niyetli grnmeyen ya l kars. Ondan kurtulup daha zgr yaayabilmek iin akllca bir plan yapt ve bunu uygulad. Yal karsn zehirleyip ldrd ve mallarnn zerine kondu. imdi de. at knda sinek gibi yaayp gidiyor bu dnyada..." Faruk, babasnn bylesine ineli bir slupla anlatlmasndan hi de alnm grnmyordu. Babasndan pek haz etmedii belliydi. Babas, aln teri dkmeden eline geirdii mallarnn rantyla zamparalk yaparken, kendisine kemik atar cinsten, harlk vermekle yetiniyordu. Buna da kafas bozuluyordu Faruk'un. Tamer devam etti. "Ortada tablo bu. Biz bu tablodan yararlanabilir, babam keye sktrabiliriz. Senin yapaca n ey, babann, kadn zehirleyip ldrdn ispata yarayacak deliller bulmaya almak. Baz ip ular ele geirebilirsek, baban yksek bir fidye demeye daha rahat zorlar z." Faruk, "Benim karlmamla, kadnn lm arasnda nasl bir ba kurulacak ki, babam daha yksek bir fidye demeye yanasn?" dedi. "Sen hele baz deliller bul; o zaman konuuruz. Seninle imdilik konuacaklarm bu kadar. Sen gidebilirsin. Ben Ekrem'le kal p, Pitis konusunda konuacam. Yalnz konumamz daha iyi olur, diye dnyorum." Bu szler zerine Faruk kp gitti. Faruk gittikten sonra Tamer'le, Pitis hakknda uzun uzun konutuk. Tamer bu konuda son szlerini syledi: "Ekrem, belki Pitis Trkiye'den ayrlmak istemiyor. Ama sana ak ve sen nereye gidersen, o da glgen gibi gelecek. Ama gene de dikkatli ol! Benim asl korkum, onun seni ayartp gruptan ko-parmas. Bu ikiniz iin de ok kt olur." Tamer bu son cmleyi 201

tehdit eder bir tavrla sylemiti. Sonra gene yumuak bir tavrla devam etti. "Biliyorsun, Behet Bey'in iinde bulunduu Satanist topluluk elli, altm kii kadar. Behet Bey, bu toplulukta bizleri de istiyor. Amerika gibi bir yerde bu gibi eyler ok nemli imi. Oradaki toplulukta Behet Bey ve Ayla dnda sekiz Trk daha varm. Bizler de dokuz kiiyiz. Etti mi on yedi. Bylece toplulukta daha rahat oluruz. stelik bizlerin herkesten ok paras olacak topluluk iinde. Kafan altr. Ne yap yap Pitis'i yola getir. Pitis ok gzel ve haval bir kadn. Amerika'daki toplulukta bizim iin iyi bir avantaj." "ncil'e fena kafay takm," dedim. "Aklyla deil, hisleriyle hareket ediyor." "Olabilir. Kadnlarn ou byledir zaten. Sen de ncil'i dikkatle oku. Orada birok eliki bulacaksn. Bu konuda Behet Bey de sana yardmc olur. Ben bu konuyu onunla da konuacam. Sonuta, sen ncil'deki elikileri ne karp Pitis'i ikna edeceksin." "Ama o aklyla deil, hisleriyle..." diye sze balayacak oldum. Szm azma tkad. "Brak imdi bu hisleri filan! Bir insann aklna yatmayan eyleri hisleri de kolay kolay zmseyemez. Bunu unutma. Szm bu kadar. Gereini yap! Bir problem kmasn!''

202

22

Ertesi gn Pitis'le Taksim Park'nda bulutuk. Parktaki, Maka stlanna bakan ak hava ayhanesinde oturduk. Pitis, o altm her zamanki apa kyafetlerinden farkl giyinmiti bu kez. Bordo rengi bir etek ve krem rengi bir bluz vard zerinde. skarpinleri ve antas da bluzunun rengindeydi. Salarn olduka ksa kestirmiti. ok gzel ve kt. Birer dondunna syledik. Bir sre havadan sudan konutuktan sonra, "Pitis, sen evden kp yurda m gemek istiyorsun?" diye sordum. "Bana daha nce hi sz etmemitin." "Ekrem, bana artk Pitis deme. smimi kullanabilirsin. Pakize." "Pitis'e ylesine altm ki. ltfen Pitis dememe izin ver!" Gld. "Madem yle istiyorsun; yle olsun! Yurda kmay oktandr dnyordum. Devlet yurtlarna daha nce bavuru yapmadmdan sanrm zel bir yurt bulmam gerekecek." "Ferhan ve Selda'yla niin kalmyorsun? Aranzda bir sorun mu var?" "Ekrem, Beykoz'da sylemitim. Artk onlarla bir arada olmam zor. Satanizm bana ters gelmeye balad. Beni anlamaya al!" Bir sre ne diyeceimi bilemedim. Sonra, "Satanizm, insann kendi setii yolda yrmesidir," dedim. "Yani sen imdi kendi yolunu semek zgrlnden vaz m geiyorsun?" "Ben felsefeci deilim. Bu gibi tartmalara girmek istemiyo-rum. Beni Satanizm rktmeye, korkutmaya balad. stelik Satanizmde bir zgrlk de grmyorum artk. Tam tersine ktln, pisliin klesi olmak var Satanizmde. Ne demek homoseksellik
203

normal, eroin kullanmak kiinin hakk, aklna esen her ktl yapabilirsin... Olur mu byle ey? Satanizm her ktle, her pislie uyan esnek bir klftan baka bir ey deil...'" "Eskiden byle dnmyordun. Demek ncil seni bu kadar deitirdi, yle mi?^' Pitis cevap vermedi. "Peki Pitis, senden bir ey istesem yapabilir misin?" "Yapabileceim bir eyse, tabii." "Bir ay kadar kendine bir sre ver. Bu sre iinde yaamnda deiiklik yapma! Grubumuzdan kopma! Bunu yapabilir misin?" "Ekrem, benden ok ey istiyorsun. Hislerim, sonu karanlk bir yolda yrdmz sylyor. Kendimi olduu kadar seni de korumak istiyomm. Hatta yapabilsem gruptaki dier arkadalarm da... "Bugn yzbinlerce. milyonlarca gen niversitelere girebil-mek iin nelere katlanyor; hem kendileri, hem de aileleri. Bizler bu konuda anslyz. Niin derslerimize alp bir an nce fakltelerimizi bitirmeyi dnmyoruz? Byle yapacamza bir sr fantezilerle oyalanp duruyoruz... stelik ktlk peinde olduumuzu bile bile... Sence bu davranlarmz mantkl m? Doru mu bu yaptklarmz? Tuttuumuz kt yoldan piman olup dnmeye alyorsam yanl m yapyorum? Ayn eyi senden de istiyorsam, kt bir ey mi istiyorum?" "Pitis, neler sylyorsun sen? Birka hafta nce ayn eyleri ben sylemeye kalksam, sz azma tkardn. Neyin var senin? Ryalar na melekler mi girmeye balad? Neler samalyorsun?" Pitis bu sert km zerine durgunlamt. O eski tartmaya hazr, yrtc hali yoktu artk. Yumuak bir sesle, "Ekrem, bana bir sre ver," dedi. "Brak, kendimi bulmaya alaym. Yalnz ben de senden bir ey istiyorum. Kt bir ie bulama! Herhangi bir k-tle alet olma! Ltfen!'"
204

Gldm. "Ktlk kavram insana gre deiir. Birinin kt dedii, bir dieri iin hi de kt olmayabilir." "Ben yle dnmyorum. nsann ruhuna Tanr, iyilii ve ktl yazmtr, diyorum. Seimi de insann kendisine brakmtr. Ben tm gcmle iyiliin ve dorunun yannda olmak istiyorum." Gzlerimin iine bakt. "Bunu birlikte yapamaz myz? ki kii bir kiiden daha gldr." Cevap vermedim. Pitis'in ruhundaki ibrenin Tanr'ya doru kay beni rahatsz etmiti. stelik olduka da kararl grnyordu. Bouna tartmann anlam yoktu. Ben bir ey demeyince Pitis, "Senden bir ey daha istiyorum," dedi. "Beni Severyus Baba'yla tantr. Ona baz eyler sormak istiyorum." "Ne gibi?" _ "ncil ve iinde yazlanlar hakknda. Olur mu?" "Severyus Baba eve kz arkada getirmemi istemiyor. Daha nce birlikte kaldmz iki arkada da bu yzden evden kmak zorunda kalmlard. Biliyorsun." "Onlar oray randevu evi gibi kullanmak istediklerinden, adamca z tabii izin vermedi. Ben seninle yatmak iin deil, onunla konumak iin geleceim." O anda kafamda bir imek akt. Bu hi de fena bir fikir deildi. Tamer'in dedii gibi ncil'i dikkatlice okur, Severyus Baba'yi Pitis'in nnde bozum edebilirdim. ncil'de gerekten pek ok tezat ve tutarszlklar yakalamtm. sa, birok ham imanlnn sand gibi, iyi ve balayc bir Tanr'nn beden alm ekli deildi. O da, szcln yapt Tanr gibi zalim ve acmas zln timsaliydi. Sylediklerinin zerindeki cila biraz kaznnca, altndan kapkara gerekler ortaya kyordu. Pitis, ncil'e eletirel adan yaklamadndan bu noktalar gznden kam olabilirdi. Birinin onu uyarmas gerekiyordu. Bu kii pekala ben olabilirdim. Dier 205

^^

taraftan, zaman da kazanabilir, bu arada Pitis'i kontrol altnda tutabilirdim. "Olabilir, Pitis," dedim. "Seni szlm olarak tantrm. Sever-yus Baba o zaman seni grnek isteyecektir. Hele ncil konusunda grmek istediini duyunca..." Pitis szlerime biraz krlm gibiydi. "Szln olmamn gerek olmas n iine sindiremiyorsun anlalan," dedi. "Ama olsun, yle tant!" O gn gece yarsna kadar ncili kartrdm. Daha nce de okuduum iin, istediim yerleri bulup iaretlemem zor olmad. ncil'de Severyus Baba gibilerini mahcup edecek pek ok ksm bulup iaretledikten sonra rahat bir uykuya daldm. Ertesi gn de, leden sonra Pitis'i eve gtrdm. im rahatt. Pitis'i yanl yoldan dndreceime ve yeniden grubumuza kazandracama emindim. Severyus Baba, Pitis'i ok iyi karlad. Pitis, Severyus Baba'nn elini pt. Severyus Baba da Pitis'i yanaklar ndan pt. "Tanr sizleri mutlu etsin! Bir yastkta kocayn! Torunlarnzn to-runlarn grn!" gibilerden ayakst bir sr iyi dilekler sralad. Severyus Baba'nn odasna getik. Severyus Baba, Pitis'in geleceini bildiinden odasna eki dzen vermiti. Masasn da kendince hazrlamt. Masann zerinde bir kutu kuru pasta, bir tabak kuru yemi, bir byk ie meyve suyu, de bardak vard. Bizi karsna, iki iskemleye yan yana oturttu. Kendisi de kar mzda, karyolasnn zerinde oturuyordu. "Pakize, kzm, seni gzm tuttu," diye balad. "Ekrem ok iyi bir seim yapm!" gibilerden Pitis'e birka kompliman yaptktan sonra, "Nerelisin sen, kzm?" diye sordu. "stanbul doumluyum." - "yi, iyi. Yurtlarda, pansiyonlarda kalp okumak kolay deil. Hele bir kz iin daha da zordur. Bu bakmdan anslsn." Konuma byle balaynca ben biraz huzursuz olmutum. Konumalarn Pitis "in aile durumlar yla ilgili olmas hi de ho ol206

mayacakt. Ama olan oldu ve Severyus Baba en korktuum soruyu sordu. "Baban ne i yapar?" "Benim babam yok!" "ld demek?" Pitis bir takm yalanlar sylemedi, aka, "Benim ne annem, ne de babam var," dedi. "Beni bir cami avlusunda bulup yetimler yurduna vemiler." Pitis'in bu ak szll Severyus Baba'y artm, beni de kzdrmt. Ailem Almanya'da filan eklinde, eskisi gibi bir eyler syleyip durumu kurtaracan sanyordum. Ama hi de yle olmam, mandann suya yapt gibi paldr kldr, gerei syle-yivermiti. Severyus Baba, hemen kendini toplad. "Olur, kzm," dedi. "Hayat bu! Bundan sonra birbirinize kenetlenirsiniz. Gemi, gemite kalr. Siz gelecee bakn." Bylece konu deiti ve ben de geici olarak rahatladm. Ama iimden, Pitis'in bu patavatszlna kzmaktan kendimi alamyordum. Ne vard sanki, byle kazk gibi doru olacak! Bir hayli ilgili ilgisiz konumalardan sonra asl konumuza getik. Pitis, "Ben bir sre Satanistlere takldm," diye sze balad. imde gene bir huzursuzluk balamt. Pitis acaba imdi neler yu-murtlayacak diye, endieyle szn nereye varacan beklemeye baladm. "Satanistler bildiiniz gibi sa'ya kar; daha dorusu dman." Severyus Baba, "eytan nasl sa'ya dmansa, onun yolunda gidenler de yle olacak," dedi. "sa'y sevecek, O'nun yolundan gidecek halleri yok ya!" "Ben onlarn yanl yolda olduklarn anladm. ncil'i satr satr, dikkatle okudum. nsann yreini stan, sevgi ve mit alayan bir havas var.'" 207

"incil yalnz bunlar alamakla kalmaz. nsana kurtulu mjdesi verir. Gnahlarndan piman olup tvbe eden ve sa'ya iman edenin kurtulaca mjdesi vardr ncil'de. Zaten ncil'in kelime anlam da 'Mjde' demektir." Anlalan Severyus Baba her zamanki vaazlar ndan birine balamak zereydi. Buna engel olmak iin araya girdim, "Pitis'in, pardon, Pakize'nin size baz sorular olacak," dedim. Azm Pitis'e ylesine almt ki, bir trl Pakize diyemiyordum. Sevetyus Baba, "Sor, kzm, dilim dndnce seni aydnlatmaya alrm," dedi. "Efendim, ncil'de baz ksmlar var ki, insan artyor. Nasl anlatsam... rnein gzel bir baklava yapmsnz. Tutup zerine sirke dkyorsunuz; yahut bolca ac biber atyorsunuz. Onun gibi bir ey... ncil'in ak iinde; onun ieriine ters den, vermek istedii mesaj zedeleyen baz ksmlar... Nasl syleyeyim, bilmem ki... Sanki, o szler, o ksmlar ncil'de olmamalyd, dedirtiyor insana." "Birka rnek verir misin?" Pitis antasndan ncil'ini kard. Baz ksmlar nceden iaretlemiti. "rnein u ksm." Pitis o ksm okudu: 'Zina etme' denildiini duydunuz. Ama ben size diyorum ki, bir kadna bakp onu arzulayan her adam, zaten yreinde o kadnla zina etmitir. Eer sa gzn seni gnaha sokarsa, onu kar, at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, tm vcudunun cehenneme atlmasndan daha iyidir. Eer sa elin seni gnaha sokarsa, onu kes, at. nk vcudunun bir yesinin yok olmas, tm vcudunun cehenneme gitmesinden iyidir."

(NCL: Matta 5:27-30

208

Severyus Baba, "Daha baka?" diye sordu. Pitis bir yer daha bulup okumaya balad: "Eer elin ya da ayan seni gnaha sokarsa, onu kes, at. olak ya da tek ayakl olarak yaama kavuman, iki el iki ayak sahibi olarak snmez atee atlmandan iyidir. Eer gzn seni gnaha sokarsa..." ^^^ Severyus Baba, "Bu ksm da daha nce okudu un ksmn hemen hemen ayn. Baka ksmlar var m?" dedi. Pitis, birka sayfa daha evirdikten sonra, "Bir de u ksm," dedi. "Tm zenginleri yle bir sulay var ki sa'nn; zenginliin en byk su olduu kansna varyor insan..." Pitis bunlar syledikten sonra okumaya balad: Adamn biri isa'ya gelip, "retmenim, sonsuz yaama kavumak iin nasl bir iyilik yapmalym?" diye sordu. Isa ona, "iyilik konusunda neden bana soruyorsun?" dedi. "iyi olan tek biri var. Yaama kavumak istersen, O'nun buyruklarn yerine getir." "Hangi buyruklar?" diye sordu adam. sa u karl verdi: " 'Adam ldrme, zina etme, hrszlk yapma, yalan yere tanklk etme, annene babana sayg gster'; ve 'komunu kendin gibi sev.'" Gen adam, "Bunlarn hepsini yerine getirdim" dedi, "daha ne eksiim var?" sa ona, "Eer eksiksiz olmak istersen, git, varn younu sat, parasn yoksullara ver; bylece gklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle" dedi. Gen adam bu szleri iitince znt iinde oradan uzaklat. nk ok mal vard.

(1) NCL: Matta 18:8-9

209

sa rencilerine, "Size dorusunu syleyeyim" dedi, "zengin bir kiinin Gklerin Egemenliine girmesi g olacak. Yine unu syleyeyim ki, devenin ine deliinden gemesi, zenginin Tanr Egemenliine girmesinden daha kolaydr." *^^) Pitis bunlar okuduktan sonra ncil'i kapatt. "ncil'de zellikle bu ksmlar dikkatimi ekti. man araynda olan insan rahatsz ediyor." Severyus Baba, "imdi o konular konuuruz; ama nce bir eyler attrn bakalm," diyerek bizi masaya oturttu. Bardaklar mza eftali suyu dkt. Kuru pastalardan ve kuru yemilerden attrmaya baladk. Bu arada Severyus Baba, damdan der gibi, bana, "Annen baban seni hi lmle tehdit etti mi?" diye sordu. ardm. Bu nasl szd. "Hayr, niin tehdit etsinler ki?" dedim. "Demek ki kokmaz bulamaz tipten bir ocuktun. Annemle babam saysz kez beni tehdit etmilerdir. 'imdi seni geberteceim', 'kemiklerini kracam' cinsinden saysz tehditler almm-dr" Gldm. "ylesi kuru sk szleri her anne baba kzdnda uluorta syler. Bana da ocukluumda bu cinsten pek ok ey sylenmitir. Aalara ok trmanrdm. En yksek, ince dallarna kadar kardm aalarn. Ben aalarn tepesindeyken annemin aadan barmalar hl kyde anlatlp glnr. 'Ulan Ekreeem! Akam baban gelmez mi? Kemiklerini krmaz m?'" Bu szlerden sonra Severyus Baba, Pitis'e dnd. "Her ocua annesi babas, 'Seni ldreceim!', 'Kemiklerini kracam!' eklinde neler sylemitir ocukluunda. Eer bu szler yrekten sylenmi olsayd, bugn hibirimizin hayatta olmamas gerekirdi.

(1) NCL: Matta 19: 16-24 210

Aslnda annelerimiz babalarmz hep bizlerin iyilii iin rpnmlardr. Byle barp armalar, ara sra da cezalandrmalar hep iyiliimiz iin olmutur. Sana annen niye byle baryordu? Aman olum aatan dmesin, bir yerine bir ey olmasn diye, yle deil mi?" "Evet, yle" dedim. Pitis de boynu bkk, "Evet. Kukusuz yledir" dedi. Anne ve babasnn yokluunu anmsam, hznlen-mi bir hali vard . Severyus Baba, "te ocuklar, demin okuduumuz ksmlar, bu anne baba rnekleri gibidir. Baz eyleri yapmamamz iin abartl uyanlar... Byle alglamalyz. Hem unu da dnn: Sa kolumuz veya gzmz bize itaatsizlik ediyor da, 'ille ben gnah ileyeceim' diye diretiyor mu? Tm azalarmza komut veren beynimiz deil mi? O halde ilk meklerdeki sa'nn szlerini, yreimizi temiz tutmamz iin yaplm uyarlar olarak grmeliyiz. Yoksa kol kesmek, gz karmak gibi dnmemeliyiz o uyar szlerini. O szler yalnzca abartl uyarlardr. Zengin gen adam rnei de gene abartl bir anlatm biimidir. O ada byle anlatm biimleri yaygnd. ncil yazarlar da, sa'nn lmnden uzun yllar sonra yazdklan ncil metinlerinde ara sra da olsa, o zamann bu abar-tl anlatm tarzn kullanmlardr. sa'nn kendisinin de yer yer bu tarz kulland gibi... "Ben size birka rnek okuyaym kutsal kitaplardan, o zaman ne demek istediimi daha iyi anlayacaksnz." Severyus Baba, ncil'den bir para okumaya balad: "Bunun zerine Petrus sa'ya gelip, 'Ya Rab' dedi. 'kardeim bana kar ka kez gnah ilerse onu balamalym? Yedi kez mi?' "Isa ona, 'Yedi kez deil' dedi. 'Yetmi kere yedi kez derim sana. yle ki. Gklerin Egemenlii, kleleriyle hesaplamak isteyen bir krala benzer Kral hesap grmeye baladnda, kendisine on bin talant borcu olan bir kle getirilmi. Klenin deme gc
211

olmadndan efendisi onun, karsnn, ocuklarnn ve btn malnn satlp borcun denmesini buyurmu. Kle yere kapanp efendisine, 'Bana kar sabrl ol! Sana btn borcumu derim' demi. Efendisi kleye acm, borcunu balayp onu salvermi. "Ama kle kp gitmi, kendisine yz dinar borcu olan bir baka kleye rastlam. Onu yakalayp, 'Burcunu de' diyerek boazna sarlm. Bu kle yzst yere kapanm, 'Bana kar sabrl ol! Sana borcumu derim: diye yalvarm. Ama ilk kle bunu reddetmi. Gitmi, borcunu deyinceye dek kalmak zere adam zindana attrm. teki kleler, olanlar grnce ok zlmler. Efendilerine gidip btn olan biteni anlatmlar. "Bunun zerine efendisi kleyi yanna arm. 'Ey kt kle!' demi. 'Bana yalvardn iin btn borcunu baladm. Benim sana acdm gibi, senin de kle arkadana acman gerekmez miydi? Bu fkeyle efendisi, tm borcunu deyinceye dek onu ikencecilere teslim etmi. "Eer her biriniz kardeini yrekten balamazsa, gksel Babam da size yle davranacaktr.^'^^ "te ncil'in anlatm bu. Buradaki iki klenin borlar arasndaki fark konumuzu daha iyi anlamamza yardmc olacaktr." Pitis. "Burada nasl bir abartma var, anlayamadm;' dedi. sa, bu meselde Tanr'y krala, insanlan da borlu klelere benzetmi. Tanr'nn byk ba karsnda, insanlarn bann hkm nedir ki... Ama ben bunu bir yana brakp iki klenin borcu arasmda bir kyaslama yapaca m. imdi sana k t kalem vereyim, sen bir hesap yap bakalm." Severyus Baba bir kt verdi. Pitis de antasndan bir kalem kard.

NCL: Matta 18:21-35 212

Severyus Baba, "imdi ncil'in son sayfalanndaki Para Bitimleri Cetveli'ni aalm," dedi. Pitis o ksm at. "Evet, imdi yaz bakalm. 6000 dinar= 1 talant. Birinci klenin borcu ne kadard? On bin talant deil mi? imdi bu talantlan dinara evirelim. Adamn dinar zerinden borcu ne olacak?" Pitis hemencecik hesaplad. "60 milyon dinar." "Sayfann en altndaki notu oku bakaym." Pitis notu okudu: "1 dinar, sa Mesih'in zamannda vasfsz iinin gnlk cretiydi." "Bu hesaba gre, varn siz birinci klenin borcunun nasl bir bor olduunu hesaplayn. O zamanda bu parayla belki alt yedi milyon koyun alnabilirdi. Adam, yannda bir yl sreyle 200.000 ii altrabihrdi. Karun'dan bile zengin bir kle olmal ki, ona bu kadar bor verilebilsin. Bu borcu verebilecek kral da, o devirde belki de dnyada yoktu. Hem olsa bile kime, ne iin versin bu kadar paray? te bu abartmal bir anlatm biimidir. Hem de sa'nn azndan. Geri sa burada yle bir mesaj da veriyor: Tanr'ya olan borcumuz yannda, insandan olan alacamz devede kulak bile deildir. Bu ykyle sa'nn vermek istedii mesajn z udur: Biz insanlarn, bize yaptklar ktlkleri ba layalm ki; Tan-r'nn da bizi tm gnahlarmzdan balamasn bekleyebilelim. Bu ykdeki incelik buradadr. Ama ille de sa'y ve ncil'i acmaszca eletirebilmek iin, kz altnda buza arayan tanrtanmaz-1ar, bu incelikleri gzard ederler. sa'nn vermek istedii mesajla-r n ruhunu ve ieriini grmezden gelirler. Ve kabaca, ve de art niyetle; anlatmdaki szlerle, kelimelerle urap dururlar. nsanlarn imanlarn sarsmaya, Tanr'nn doru yollarndan evirmeye alrlar." Pitis, onaylar bir yz ifadesiyle Severyus Baba'y dinliyor, ikna olmu grnyordu. Severyus Baba konumasna, "Szlerimi yle zetleyeyim" 213

diyerek devam etti. "ncil'in yazld devirde; bir eyin nemini zellikle vurgulamak, dikkat ekmek, aklda kalmasn salamak iin abartl ifadeler kullanlrd. amzda da ara sra kullanlan bu anlatm tarzna, Hiperbolik anlatm denir. Trkede tam karl olmadndan, batda kullanld gibi kullandm bu kelimeyi. "ncil'de biraz nce zikrettiimiz rnekler dnda daha pek ok hiperbolik szler vardr. sa'nn u szleri de hiperbolik tlerdir: 'Sa yananza bir tokat atana brn de evirin.' 'Mintannz almak isteyene abanz da verin.'^'^\ 'Dmanlarnz sevin.'^^^ Btn bu szler; aranzda barn ve iyi ilikilerin devam iin zveride bulunun ve bu konuda ilk adm siz atn, anlamna sylenmi szlerdir. Eer bizler bu tlerin szck anlamlarna taklp kalrsak, hayatta ok byk yanllar yapabiliriz. sa'nn tlerini zaman ve zemine uygun olarak yorumlayp yaammza geirmeliyiz." Pitis, "amzda bu hiperbolik sylem tarz pek kullanlmadndan herhalde... O yzden ncil'i okurken insann kafas biraz karyor. Ama size sorduum iyi oldu. Artk kafamdaki karklk gitti." "amzda da bu tarz ara sra kullanlr. Bakn size ok arpc bir rnek vereyim. Atatrk'n, 'Bir Trk cihana bedeldir' sz. Bu da hiperbolik bir szdr. Trkler, Osmanl mparatorluunun yzyllar sren gerileme devrinde moralman kmler, kendilerine gvenleri azalmt. Atatrk, yeni bir yaplanmay yeni bir ruhla balatmak zorundayd. nce, Trk insanna zgvenini kazandrmak gerekiyordu. Atatrk bu szleri o amala sylemitir."

(1) NCL: Matta 5:39 (2) NCL: Matta 5:40 (3) NCL: Matta 5:44

214

Severyus Baba'nn bu szleri zerine diyecek bir ey bulamadm. ncil'e yapmay tasarladm saldr niteliindeki eletiriler artk anlamsz kalacakt. Severyus Baba kazanmt; hem de Pitis'i de kendine ekerek... O gnden sonra Pitis sk sk evimize gelir olmutu. Ev ilerimizi yapyor, gzel yemekler piiriyor, hizmet ediyordu. Severyus Baba, Pitis'in byle davranmasna nceleri engel olmaya alt. Ama sonunda onun bir baba zlemi iinde olduunu anlad ve durumu kabullendi. Art k baba kz gibiydiler. Pitis her yan kendince dzenledi. nce ve mahir bir kadn eli, sanki bir sihirli denek demiesine evin havasn deitirmi, yaammza renk katmt. Amansz hastaln penesinde her gn daha da ken Severyus Baha'ya da bir canllk gelmi, biraz olsun kendini toparlar gibi olmutu. Pitis'e imdi hem her zamankinden daha yakndm, hem de her zamankinden daha uzak. Onunla hemen her gn grr olmutum; fakat bedensel birlemelerimiz artk olmuyordu. Pitis, Severyus Baba'nn evinde deil bir ey yapmak, vcuduna elimi dokunmama bile izin vermiyordu. Tamer'in dkknnda da bir araya gelmiyorduk. Bu yndeki ilikilerimize bir kopukluk gelmiti. Bu konuda her yaklamm Pitis, "Ltfen bana zaman ver, kendimi bulmak istiyomm," gibi bahanelerle reddediyordu. Kendimi her geen gn daha kt hissetmeye balamtm. Bir ziyafet sofrasnda oturan, ama tek lokma yemesine bile izin verilmeyen a insana dnmtm. Pitis'le sk sk beraberdim; ama ona hasrettim ve onu dayanlmaz bir ekilde zlyordum.

215

23

Bir gn Tamer telefon etti. Akam saat 20.00'de, Kumka-p'da, Karides Restaurant'ta buluacaktk. Tamer, toplanty Pitis'e duyurmamam konusunda beni uyard. Kararlatrlan yer ve saatte bulutuk. Behet Bey, Ayla ve Aydn Kadky yakasndan; Pitis olmad iin be kii de bizim taraftan toplam sekiz kiiydik. Bu yemekli toplant bizim iin ok nemliydi. Neler yapmamz gerektiine bu gece karar verecektik. nk artk harekete gemek zaman gelmiti. Behet Bey, "Hepiniz pasaportlar nz hazrlayn," dedi. "Bir sorun karsa ben devreye girerim. Amerika vizelerini ben alacam. Bu konuda sorun kmaz. Bizim iin en nemli ey, para konusu. imdi 250.000 dolar kadar bir para gerekiyor. Bunu en ksa zamanda salamalyz. "Levhay srailli, stanbul'da teslim edecek. Levha elimize geince Amerikalya haber vereceiz. O da zel yatyla gelip levhay bizden alacak. Tabii biz de yz milyon dolar. "Bu para aramzda anlatmz ekilde pay edilecek. steyen burada kalabilir; isteyen Amerika'ya gelir. Kimseyi zorlamyoruz." Behet Bey bu szleri bana bakarak sylemiti. Ayrca, "Ben, senin ve Pitis'in de gelmesini istiyorum," diye ekledi. "Piman olmayacaksnz. Hem cebinizde paranz olduktan sonra tm dnya vatannz." "Sanrm Pitis'i ikna edebilirim," dedim. "O gelmezse, ben kesinlikle geleceim." "Para eline geinceye kadar ona bir ey syleme. Paray grnce tp tp gelecektir." 216

Tamer'in para bulma konusundaki plnlann konutuk. Behet Bey bu plnlarn ileyecei grndeydi. Sonuta bu iki pln da eyleme geirme karar aldk. Bunlarn organizasyonlarn Tamer yapacakt. Yemek zoraki bir nee iinde geti. Behet Bey hari; hepimizin, neeli grnmeye almasna ramen gerilim iinde olduu yzlerimizden okunuyordu. Sanrm ilerinde en gerilimli olan da bendim. Bu mafya tipi iler bana gre deildi. Ayrca yapacamz eylemleri de vicdanm onaylamyordu. Gece yarsna doru lokantadan ayrldk. Biz stanbul grubu, yarn Tamer'in dkknnda buluup eylem plnlarn tartacaktk. Tabii bu toplantya Pitis arlmayacakt ve onun haberi bile olmamas gerekiyordu. Ertesi akam beimiz Tamer'in dkknndaydk. Tamer, dkknn kapsn kilitledi. blmeye getik. Ksa bir hobeten sonra toplant konusuna geildi. Tamer, "Elimizde iki i var," dedi. "Birisi fidye, br antaj ii. kisini de bir arada yrtelim diyorum. Ksa bir srede iki ii birden kotarp, toz olalm. Ne kadar abuk toz olursak, o kadar iyi olur" Hepimiz bu dncedeydik. Ne olacaksa bir an nce olup bitsin isriyorduk. Gnler, haftalar srecek bir gerilimin getirecei stres, kolay dayanlr bir durum olmasa gerekti. Tamer iki iin de ne ekilde yrtleceine ilikin birer plan yapmt. Planlar da son derece basitti. Bunun da kendince bir aklamas vard: "Bir plan ne kadar karmak olursa, uygulamada o kadar ok hata yaplr" Onun bu tezine kar Selda, "Tamer, sen de krk yllk mafya babalar gibi konuuyorsun," dedi. "imdiye kadar byle ka i evirdin?" 217

Tamer zoraki glmsedi. "Mafya babalarnn konuma tarzn sen ne kadar biliyorsan, ben de onlarn eylem tarzlarn o kadar bi-liyorum. Hepimiz de bu konularda az ok bir eyler bilmek durumundayz. Ak retim programlar gibi... Televizyonlar hani hani mafya eitimi veriyor. Ak retimde bir lise diplomas gerekiyor. Televizyonlar ise mafya eitimini halka ak yapyor ve diploma filan da gerekmiyor. Yedisinden yetmiine kadar isteyen televizyonlardan mafya ne yapar, nasl alr, nasl para toplar, kimlerle i yapar renebilir..." Tamer'in bu szlerine kendimizi zorlayarak glmeye altk. Ama ancak souk souk srtabildik. Hepimiz, Tamer hari, iinde bulunduu gerilimi tavrlarna ister istemez yanstmaktayd. Faruk, "Bu paralar bor olarak bulamaz mydk?" dedi. "Senet filan versek..." Tamer ters ters Faruk'a bakt. "Senin verecein senedin karl ne olacak? Karlksz senede kim para verir? Senin senedini alp da kn m silecek adam, ipek gibi tuvalet ktlar varken..." Faruk o kadar gergin grnyordu ki, Tamer'in szlerine deil glmek, srtamad bile. Bir sre sustuk. eytan Odas dediimiz, dkknn i blmesinde bir masa bandaydk. Masann ortasnda kocaman bir siyah mum yanyordu. Odada baka k yoktu. Tamer'in bu toplantya niin byle kasvetli bir hava verdiini anlayamyordum. Bu gibi iler pekl elektrik nda da konuulabilirdi. Zaten gerilim iindeydik, bir de masann ortasnda kocaman bir siyah mum... Sanki stne ty dikiyordu iinde bulunduumuz durumun... Tamer skntmz anlam gibi, "Mumu konsantremiz artsn diye yaktm," dedi. "Kafamz daha iyi toplanz. "nce fidye iini konualm. Dediim gibi plan basit. Telefonu ap Kmil Bey'i arayacam. 150.000 dolar vermezse gzbebei olu Faruk'u derisini yzerek ldreceimizi syleyeceim. Bununla da yetinmeyip kendisine de ayn yzme ilemini uygulayaca218

mz zellikle belirteceim. Bu durumda iki kla karlaacaz: Kmil Bey ya paray verecek; ya da polise bavuracak. Paray verirse mesele yok. Polise bavurursa, bu kez de iki k var: Ya polis bizden kurnaz kar ve hepimizi enseler. Ya da enselenmeyiz, ama para da alamayz. O zaman sfr noktasna dneriz fidye iinde; eli ya, k kuru..." "Yakalanrsak hapislerde rrz," dedim. "Senin gibi korkaklar her iin kt yann dnr. Bu yzden adm atmaktan bile korkarlar. Belki kazara bir lm ukuruna dp de boulurum diye... Merak etme ve korkma! u anda zaten lm ukurundasn. Ama kmak iin bir ansn var. Hepimiz ayn durumdayz. Bir k yolu ar yoruz." Kimseden t kmyordu. Tamer konumasna devam etti: "Faruk bu sre iinde benimle kalacak. Salarn kestirecek ve ortalarda grnmeyecek." Faruk, "Ne zaman seninle kalmaya balyorum?" diye sordu. Tamer srtt. "Sre balad bile. Seni yolda arabayla izledik. Ve kii yanna yaklap, 'Atla arabaya! Yoksa seni delik deik ederiz,' dedik. Seni zorla arabaya aldktan sonra, azna burnuna ill mendil kapayp baylttk. imdi gzlerini atn. Bir odada, elleri ayaklar bal bir halde, parke demede yatyorsun. Odada bir sedir. Sedirin zerinde seni karan kii oturmu senin aylman bekliyor... Nerede olduun hakknda en kk bir bilgin yok. Aynen, anann karnnda nerede olduunu bilmediin gibi." Bu espriye de deil glmek, srtamadk bile. Faruk oke olmu gibiydi. "Yani sen imdi babama telefon mu edeceksin?" derken sesi heyecandan olacak bir tuhaf kyordu; yahut da bana yle geliyordu. Tamer umursamaz bir tavrla, "Tabii," dedi. "Bak telefonu da ieri aldm. Ben konutuktan sonra telefonu sana vereceim. Babanla sen de konuacaksn. Hatta yalvarsan iyi olur. Boru mu bu; sonuta derin yzlecek." Sonra Tamer bana dnd, "Sen tpta 219

okuyorsun. Faruk gibi zrafa klkl heriflerin derisi ka metre kare eder?" diye sordu. Cevap vermedim. Belki de Tamer bu yersiz esprilerle zerle-rimizdeki gerilimi azaltmak abasndayd. Ama abalar hi de ie yaryor grnmyordu. Bunu kendisi de anlam olacakt ki, Fer-han'a, "Kz, kalk da hafif yollu bir iki servisi yap," dedi. "Daha ie balamadan millet havlu att. Behet Bey de sizleri kalbnza bakp adam sanm. Hem size benim bir nerim olacak. Eylem annda knza bez balayn da, altnza kardnz bilmesin kimse. Yoksa ayp kaar." Hi birimizde t yoktu. Ferhan, masann zerine bir tabak kark kuru yemi koydu. Ancak drtte biri dolu bir ie de ne olduunu bilmediim bir iki getirdi. ienin zerinde ince olduunu sandm yazlar vard. kinin ne olduunu merak bile etmedim. nk kafam pek yerinde deildi. Dierlerini bilmem ama ben, deil gerilim iinde olmak, korku iindeydim. Bu gibi iler bana gre deildi. Ama, "ben bu ite yokum," demeye bile cesaretim kalmamt. nk Tamer bu ilerin temel kuraln u ekilde sylemiti: "ten ekilen konuamaz. Bunun da tek garantisi onu konuamaz duruma getirmek." Tabii bu szlerin anlam akt. Tamer, "ller konumaz" kuraln nmze koyuyordu ve iimdeki ses, bu adamdan korkmam gerektiini sylyordu. Fidye konusunu enine boyuna iki saate yakn konuup tarttk. Bu konuda son sz, gene her zaman olduu gibi Tamer syledi: "Gece yars Kmil Bey'e telefon edeceim. Telefon srasnda hepiniz yanmda olacaksnz. Duruma gre hareket edeceiz. imdi antaj konusuna geiyoruz." Ferhan'a dnd: "Kasetleri getir!" Ferhan duvardaki bir dolaptan iki video kaseti getirip Tamer'e verdi. Tamer kasetleri ellerinde sallayarak, "Bu kasetler Ha-nife Hanm'm kocasnn eline geerse, kadn ap gibi yand," dedi. "Altk lmlerden lm beensin. Krk katr m ister, krk satr m ister... Kocas olacak geyik, o kadn yaatmaz. Bantta kadnn ko220

cas hakknda szleri de var. yle szler ki, evlere enlik... Seyretmek ister misiniz?"
Ben, "Gerek yok," dedim. "inde olardan tahmin etmek g deil. Kadn kadna iliki ite..." Hibirimizde bant izleyecek hal yoktu. Tamer bunun zerine kasetleri Ferhan'a geri verdi. Bu arada kaset hakknda da bir eyler syledi. "Bantlarda kadnn Ferhan'la rlplak seks sahneleri var. Ferhan gizli kamera ile harikalar yaratm. Grntler ok net; sesler de yle. Hanife Hanm'a telefon edeceiz. Ondan da 150.000 dolar isteyeceiz. Vermezse kasetlerin birer kopyas bata kocas olacak ren geyii olmak zere pek ok yere gnderilecek eklinde kadn tehdit edilecek. "Bu iin nasl yaplacan biraz daha aaym. Biz bu ileri yllardr yapan profesyonel bir topluluuz. Bir pundunu bulup byle kasetler yapyoruz. Bayann kaseti de bunlar arasnda. 150.000 dolar bulup verdiinde kendisine, kasetlerini yok edeceimize firma garantisi veriyoruz. Bu para verilmezse kasetler oaltlp, bata kocas beyefendi olmak zere stanbul'un kalbur st zevatna postalanacak. Kasetlerinin byk ilgi greceine eminiz. Bu konuda pek ok film teklifi alaca na kesin gzyle bakyor ve kendisine bundan sonraki sanat hayatnda imdiden baarlar diliyoruz. Tamam m?" Ferhan, "Ben bu iten korkuyorum," dedi. "Kasette ben de var m. Kadnla rlplak seks yapyorum. Bu antajn bir ucu da bana giriyor." Tamer, "Korkma!" diyerek yannda oturan Ferhan'n omuzu-na kolunu atarak hafife kendine ekti. "Kadn paray verip bu iten syrlmak iin oltadaki balk gibi rpnacaktr. Bu konudaki tek korkum, kadnn bu kadar paray bulamayaca ." Ferhan pek ikna olmu grnmyordu. "Paray bulup vermezse ne olacak?" diye sordu. 221

"O zaman dnrz. Belki pazarla gireriz. Ne bileyim ite... Bir eyler yaparz. Hem bu kasetler yalnz kadn deil, kocasn da duman eder." Adama antaj yapsak daha da fazlasn alabili-riz. Selda, "Kocas niye duman olsun?" dedi. "Frsat bu frsat deyip karsn rahata boar; kular gibi zgr olur. Kt m?" Tamer, "Sen hi erkek ruhunu anlamamsn, Selda," dedi. "Hangi erkek, iki ocuunun annesi byle afie olsun ister? stelik kendi erkeklik gururu da iki paralk olacaktr. Utancndan insan iine kamaz." "Buras Trkiye," dedim. "Herkes bizim gibi Satanist deil ki byle eyleri hazmetsin. Bu gibi durumlarda kadn ktr ktr keserler." Bu szlerim Ferhan' daha da korkutmutu. Tamer, "Sen hi korkma! Bana gven. Sana bir zarar gelsin ister miyim?" diyerek bir hayli dil dkt ve Ferhan' biraz olsun sakinletirmeyi baard. Tamer ne derse desin, bu ikinci i bana birincisinden daha tehlikeli grnyordu. nk adam karanlk bir tipti. ki i zerinde bir sre daha konutuk. Gerek bu konumalar, gerekse aldmz birka yudum iki bizleri biraz olsun rahatlatmt. Ama vakit gece yarsna yaklatka yeniden heyecanlanmaya balamtk. Tamer ise oral bile deildi. Saat 24.00'e yaklarken bizlere son uyarsn yapt: "imdi Kmil Bey'e telefon aacam. Bu telefonda ses ykseltici var. Onun sesini de kendisi burada konuuyormu gibi duyacaksnz. Telefonda biz konuurken sizler hi ses karmyacaksmz. Kmil Bey'i kukulandmrsak kapik alamayz. Tamam m?" Saat tam 24.00'te Tamer, Kmil Bey'in telefon numarasn evirdi. Numara evrildikten uzunca bir sre sonra telefona cevap verildi. "Buyrun!" '
222

Tamer bouk ve etkili sesiyle, "Kmil Bey, sizi gecenin bu saatinde rahatsz ettiim iin zr dilerim," dedi. "Uyuyor muydunuz?" "Hayr, uyumuyordum. Kiminle gryorum? Sesinizi karamadm." "Kim olduum nemli deil. Olunuz hakknda konuacam." "Ne olmu oluma? Bir ey mi oldu?" Kmil Bey'in sesindeki tel ve endie iyice belirgindi. "Kmil Bey, olunuz iin merak etmeyin. u anda gven iinde." "Siz kimsiniz? Mesele ne? Ltfen syler misiniz?" "Tabii. Telefonu size fkra anlatmak iin amadm. Konu u: Bizim acele 150.000 dolara ihtiyacmz var. Siz bize bu paray vereceksiniz; biz de size olunuzu geri vereceiz. Polisi bu ie kar-trmak yok. Olay aramzda tatllkla halledilecek. Bilmem anlatabildim mi?" Kmil Bey'in telefonda bir sre sesi kmad. Konutuunda ise sesi bir tuhaft. Bir anda kontroln yitirmi gibiydi. "Siz kimsiniz? Olumla ne ilginiz var? Ne paras istiyorsunuz benden?" "Medya bizim gibi topluluklara mafia diyor. Olunuzla ilikimize ise adam karma olay denir. stediimiz paraya da fidye derler." "Benden ne istiyorsunuz? Olum size ne yapt? Koskoca stanbul'da karacak benim olumu mu buldunuz?" "Kmil Bey, tel yapmayn! Bunun size de, olunuza da bir faydas olmayacak. Sakin olun ve beni dikkatle dinleyin." Tamer'in bu uyars etkisini gstemiti. Kmil Bey yalvarr bir ses tonuyla, "Buyrun, efendim, sizi dinliyorum," dedi. "Ben yle zengin biri deilim. Emekliyim ben. Biraz da kira gelirim var. Baka..."
223

Tamer, Kmil Bey'in szn kesti. "Kmil Bey, beni dinleyecek misiniz?" Kmil Bey ses tonunu daha alaltarak, yumuak bir sesle, "Buyrun efendim, sizi dinliyorum," dedi. Tamer ar ar konutu. "Biz sizin kim olduunuzu ok iyi biliyoruz. Koskoca stanbul'da sizi sememizin nedeni de sizi ok iyi tanyor olmamz. Karnz zehirleyip ldrerek mallarna kondunuz. Akllca bir davran. Bu konuda sizi takdir ediyomz." "Hayr efendim; ben kimseyi zehirlemedim. Bunu kim sylyorsa..." Tamer, Kmil Bey'in konumasn kesti ve azarlar bir ses tonuyla, "Kmil Bey, szm kesmeden beni dinleyin!" diyerek adam susturup, kendisi konumaya devam etti. "Karnz zehirleyip ldrdnz ispat edecek deliller var elimizde. Bu deliller polisin eline geerse hayatnz hapiste noktalanr. Ama bizim polisle iimiz yok. Karnzn lmesi de, yaamas da umurumuzda deil. Biz, sizin bu haksz mal edinmenizden ufak bir avanta almak durumundayz. 150.000 dolarn sizin iin sz m olur?" "Ben bu paray veremem!" Kmil Bey'in sesinden ilk oku atlatp kendisini biraz olsun toparlad anlalyordu. Tamer hi istifini bozmad: "Byle zc durumlarla ilk defa karlamyoruz. Biz her ihtimale hazrz. imiz bu... Olunuzu ldrrz. Ama iten safra atp kurtulacanz da sanmayn. Sizi de sa brakmayz. Bu ilerin raconu budur. Bunu bu yaa kadar renmemiseniz, bu dnyay bouna inemisiniz. Bylece bu dnyadan iki kii eksilmi olur. Zaten dnya ok kalabalk." Tamer'in bu szleri hemen etkisini gstermiti. Kmil Bey'in ses tonu deiti. "Kardeim, ben size ancak..." diye balyordu ki, Tamer onu susturdu. "Ksa kesin. Kmil Bey; masal dinlemeye vaktim yok. Vakit hayli ge oldu. Telefonu kapyorum. Sizi tekrar arayacam. Bu gece iyice dnn. Polise haber vermeyi aklnzda bile geiraeyii224

e polisi kantrrsanz, artk geri adam atamazsnz. Piman olsanz bile, durum artk kontrolnzden km olacaktr. Ne demek istediimi anladnz m?" "Anladm, efendim. Telefonu kapatmayn. Konualm." "Paray hemen verebilecek misiniz?" "Olum nerede? Ona bir ey yapmayn... Bu para da ok..." Kmil Bey'in sesi gene deimiti. Yeniden panik havasna girdii belli oluyordu. Tamer, "u anda daha fazla konumamzn gerei yok," dedi. "Yarn saat 10.00 sularnda sizi arayacam. Bu gece iyi dnn ve tela yapmayn. yi geceler!" "Olum?" "Olunuz iyi. Yarn onunla sizi konuturacam. yi geceler!" Tamer telefonu kapatt. Telefon konumasna kadar gittike artan bir ekilde hissettiimiz gerilim birden azalm, sanki rahatlamtk. Tamer'in de yz glyordu. Anlalan o da batan beri bizler gibi gerilim iindeydi; ama bu durumunu ustalkla gizlemesini bilmi, bize hissettirmemiti. Faruk'a dnd, "in artk rahat etsin," dedi. "Baban artk bu paray ipotekle filan bulup buluturur. Biz de levha satlnca aldmz parayla, babann verdiinin iki katn ona geri deriz. Bu olay da tatl bir sonla noktalanm olur." Faruk, "Babam yarna kadar uyku tutmaz," dedi. "Keke telefonu hemen kapatmasaydn. Belki de bu gece anlar, bir an nce stresten kurtulurduk." Tamer ayn fikirde deildi. "Bylesi daha iyi," dedi. "Yarn sen de babanla konuacaksn. Bunun da nceden bir provasn yapmalyz ki, ak vermeyelim. nk baban vermem diye diretirse, yapacak bir ey yok. Sonuta bizimkisi kurusk bir antaj. Tuttura-mazsak seyreyle rezillii." "O durumda bir daha babamn yzme bakamam. Artk evine de ayak basmamam gerekir." Bu szleri syleyen Faruk olduka kaygl grnyordu. 225

Tamer bu konuda fazla konumak istemiyordu. "Fidye konusu bugnlk bu kadar," dedi. "Bu arada Hanife Hanm konusunu da pas gemeyelim. O konu daha da karmak." Gerekten Hanife Hanm konusu daha karmakt. Ferhan, Hanife Hanm'n kzlarnn derslerine yardm ediyor; kocas darda olduu gnler Hanife Hanm'n evinde kalyordu. Kocas bu durumdan memnundu. Ferhan'n, kendisi evde olmad zamanlar ka-rsna can yolda olduunu dnyor ve ii rahat ediyordu. Bir ara kars ve iki kzn Ferhan'la birlikte Antalya'ya iki haftalk bir tatile gndermi; bu arada kendisi de yurt dna kmt. te ne olmusa bu tatil srasnda olmutu. Ferhan bu frsattan faydalanp kadnla olan sapk ilikilerini videoya kaydetmeyi becermiti. Sabah saat dokuz sularnda Hanife Hanm'a telefon edilecekti. Kadnn kocas evde yoktu; kzlar da bu saatte okula gitmi olurlard. Telefon etme iini Tamer nce benden istediyse de, benim sesimi tanyabilir, diye sudan bir bahaneyle kendimi bu iten syrdm. Tamer de fazla srar etmedi. Bu i Faruk'un zerinde kalmt. Bu ekilde karar verildikten sonra Tamer, telefonda nasl konumas gerektii konusunda Faruk'u iyice hazrlad. Sabahleyin acele bir kahvalt yaptk. Buna kahvalt yapmak denirse... Aslnda hibirimizin can bir ey yemek istemiyordu. Ama Tamer, "A ay oynamaz, sk bir kahvalt yapalm," diyerek srar etmi; bunun zerine herkes zoraki bir eyler attrmt. Saat 09.00'da Faruk, Hanife Hanm'a telefon at. Telefona hizmeti kadn kmt. Tamer bu ihtimali de nceden hesaplam, Faruk'a bu durumda ne ekilde konumas gerektiim de retmiti. Bu yzden Faruk falso yapmad. "Hanmefendiyi verir misiniz?" "Kim aryor diyeyim?" "ule'nin beyi olduumu sylersiniz. Ltfen." Az sonra telefona Hanife Hanm gelmiti; ykselticiden yon226

tulmam sesi duyuldu. "Buyrun, beni aramsnz. ule Hanm' hat rlayamadm, ama..." "Hatrlamanz da gerekmiyor. Sizinle konuacamz konu u: Siz hafta kadar nce Antalya'da Okyanus Otel'de kaldnz." "Evet kaldk. Ne olmu?" "Yannzda iki kznzdan baka bir de gen bayan vard." "Sen kimsin? Bunlardan sana ne? Ne diyeceksen abuk de, yoksa telefonu kapyorum." Faruk telefon kapanmadan acele edip bombay patlatmas gerektiini anlamt. Sz fazla uzatmad. "O kzla ilikinizi videoya aldk. u anda bu kaset elimizde. Size bu..." Faruk szn tamamlayamad. Hanife Hamm telefonu kapatmt. Faruk akn, "imdi ne olacak?" diye sordu. Tamer, "Hibir ey olaca yok," dedi. "Kadn oke oldu. Kendini toplamas iin biraz zaman gerekebilir. Bir saat kadar sonra tekrar ararsn." Sonra Ferhan'a dnd. "Sen bugn Hanife Hanm'a gidiyorsun. Her zamanki gibi. Senin hibir eyden haberin yok. Kadn bu telefon konumasn sana anlatacaktr Paniklemi gibi kendini datrsn. Sonra kendini toplam gibi yapar, kadna akl verir, onu ynlendirirsin. Sana fazla bir ey sylemeye gerek yok. Sen ne yapacan bilirsin. Konutuumuz gibi... Haydi frla!" "Korkuyorum, Tamer. Bama orap rlmesin?" "Hi korkma! Nasl davranman, neler sylemen gerektiini biliyorsun. Kadm ynlendirmeye bak. Herhangi bir beklenmedik durum ortaya karsa kafan kullanp syrrsn. Sen akll bir kzsn. yle kolay kolay faka basmazsn. Sana gveniyorum." Tamer bu szlerle Ferhan', Hanife Hanm'n evine gnderdi. Ferhan gittikten sonra hep birlikte dkkndan ayrldk. Dkkndan ayrlmadan nce Tamer bir makasla Faruk'un salarn ksaltmay da unutmad. Drdmz doruca Yenikap'dak sahil boyu parkna gittik.
227

Sabahn bu saatinde parkta pek az insan vard. Onlar da genellikle geceyi parklarda, orada burada geiren berdu takmndan insanlar... Bir kanepeye oturduk. Tamer yanmda bir cep telefonu getirmiti. Telefonun sesini ayarlam, bizim de konumalar duyacamz ekilde volm ykseltmiti. Saat 10.00 sularnda Kmil Bey'e telefon at . Kulamz telefona vermitik. Telefondan Kmil Bey'in sesi duyuldu. "Buyrun, efendim!" "Evet, Kmil Bey. Btn gece dndnz. Kararnz?" Kmil Bey'in yorgun ve bezgin sesi cep telefonundan bile belli oluyordu. "Bu paray bulamam ben," dedi. "Belki 50.000 dolar bulurum." "Kmil Bey, aka m yapyorsunuz? Bizler bu para iin byle ilere girer miyiz sanyorsunuz? Aslnda 150.000'e bile olunuza acdmz iin raz olduk. Size olunuzu vereyim. Kendisiyle de konuun. Veriyorum." Tamer telefonu Faruk'a verdi. Faruk alamakl bir sesle, "Baba!" dedi. "Abilerim seninle konutular, baba. Ben ne diyeyim? Hayatm senin elinde." Faruk konuurken sesine bitkin bir ifade vermeye alyordu. Bunda olduka da baarl olduu sylenebilirdi. "Nasl kardlar seni? Sen o zaman..." Tamer, telefonu Faruk'un elinden kapt. Sert bir ses tonuyla, "Kmil Bey, telefonu olunuza, sohbet edin diye vermedim. Sesini duyun ve u anda hayatta olduunu bilin diye verdim. Kararnz bekliyoruz. Uzun uzun sohbet edecek, pazarlk yapacak halimiz yok. Tamam m?" "Paray aldktan sonra olumu teslim edeceinize nasl inanaym? Hem gerekten bu kadar paray bulamam ben.. Biraz anlayl olun!"

"Kmil Bey, uzun etme. O kadar maln var, karndan kalan. Haydan gelen huya gider. Sen de bu haram maldan bir ksmn verir, rahatlarsn. Tamam m?" "Ancak 70.000 bulurum. O da bin zorlukla. Biraz anlay gsterin. Bizim size hibir ktlmz olmad." "ldrdn kadnn da sana bir ktl olmamt..." Kmil Bey biraz durdu; sonra yalvarr bir sesle, "O kadn zaten yalyd, hastayd," dedi. "Benim olum daha gen ve bu ite hibir kusuru yok. Hem o..." "Kmil Bey, uzun etmeyin! 150.000 dolar verecek misiniz, vermeyecek misiniz? Tek kelime; evet mi, hayr m?" "Efendim, ben bu kadar paray bulamam. Ha deyince mlk satlmaz. lm fiyatna gider. potek karl para almaya kalksam, onun da astar yznden pahal olur. Beni ykarsnz. Bu 150.000 bana 300.000 olur. nsafnza snyorum." "Siz imdi bu paray vermem mi diyorsunuz?" "Vermem demiyorum. Verecek durumum yok diyorum. Merhametinize snyorum." "Son sznz bu mu?" Tamer bu cmleyi yle bir ekilde sylemiti ki, Kmil Bey'i grmediimiz halde, bir anda byk bir panik iine dtn sesindeki ani deiiklikten anlamtk. Tamer ses tonuyla, konuma tarzyla telefondaki Kmil Bey'i iyice etkilemi, sanki uzaktan esir almt. Buna hi kuku yoktu. "Efendim, ben elimden geleni yapaym. Akam beni bir ararsanz... Ben imdi para bulmaya kyorum. Oluma bir ey yapmayn." "Bu konuda bize gvenin. Bu arada sizi son kez uyaryorum. Sakn bir yanllk yapmayn! Ne demek istediimi anladnz m?" "Anladm efendim. Bu hususta da siz bana gvenin. Zaten o kadnn ah bu. Allah karyor sonunda. Ne diyeyim?" "Peki, Kmil Bey. Sizinle bu ii tatlya balayacaz. Fazla zlmeyin! Akam sizi arayacaz. yi gnler!" Tamer telefonu ka229

patt. Ellerini oguturarak, "Kmil Bey ii byk ihtimalle istediimiz gibi sonulanacak," dedi. Sonra Faruk'a dnd. "Sen imdi Hanife Hanm' tekrar ara bakalm." Faruk biraz buruktu. "Babama kar daha saygl ol, Tamer," dedi. "Ne de olsa o benim babam. Onu daha fazla zorlaman da istemiyorum. Her eyin bir snr var. Snr amayalm." Tamer, Faruk'un bu kma olduka bozulmutu. Ama hi renk vermedi; yumuak bir sesle, "Seni ok iyi anlyorum, Faruk," dedi. "sz konusu olan baban... Ama sen syle, baka aremiz var m? Hem biliyorsun; babandan aldmz parann iki mislini ona geri deyeceiz. Sen istersen bunu e, drde katlayabilirsin. Eer bylece iin rahat edecekse..." Faruk biraz olsun yumuam gibiydi."Neyse, bu konuyu kapatalm," dedi. "Ama babam ille de 150.000 diye zorlamaya karym. p diye bu paray bulmas kolay m? Herkes eit olarak katkda bulunsa sorun kalmayacak." Bana dnd. "Ekrem, sen hibir "katkda bulunmuyorsun. Herkes kurup dmlesin, sofray hazrlasn; sen de gel ziyafete kon, yle mi?" "Eer beni aranzda istemiyorsanz, ekip giderim," diye Faruk'a serte karlk verdim. "Ben size para bulurum diye bir sz vermedim. Bankada bir miktar param var. Toputopu birka bin dolar karh. En fazla verebileceim para da bu." Tamer, Faruk'la tartmamzn uzamasn, "Brakn az dalan da iimize bakalm," diyerek nledi, Faruk'a da, "Sen de sakin ol!" dedi. "Bu orbada herkesin tuzu olacak; merak etme. Onun da sras gelecek. Sen imdi Hanife Hanm' ara bakalm."

"Buyurun, beyefendi," dedi. Faruk azarlar gibi, "Telefonu suratma kapattnz," dedi. "Byle eyler hi houma gitmez. Kafam bozuldu. Birka kez kocanz aradm, ama ulaamadm. Nerede kocanz?" "Elinizi ayanz peyim kocamn haberi olmasn. Beni ktr ktr keser... ocuklarm var. Onlara acyn! Ne olur!" "Peki, Hanife Hanm. Anlalan sizinle anlaabileceiz." "Ne olur, kocam duymasn..." "Merak etmeyin. Sizinle anla acaz ve kasetler yok edilecek. Bir daha da hi kimse sizi bu konuda rahatsz etmeyecek." "Sa olun! Benim yle bir tahsilim ne yok... Bir cahillik ettim. tten kpekten pimanm. Ne olur, yalvaryorum..." Hanife Hanm alamaya balamt. "Sakin olun, hanmefendi! Bu, o kadar korkulacak bir durum deil. Biz ne kasetler ektik... Bilseniz aklnzn ivileri oynar. Kimler, kimlerle... Sizinki onlarn yannda stten km ak kak gibi temiz kalr. zlmeyin!" Hanife Hanm birka kez burnunu ektikten sonra, "Sa olun, eksik olmayn," gibi klie szlerden balayp birbiri ardndan Fa-ruk'a hayr dualar etmeye balad. zerimizdeki gerilim tamamen gitmi, rahatlamtk. Yzlerimiz glyordu. ler umduumuzdan da iyi gidiyordu. Bir sre bu gereksiz konumalar devam ettikten sonra Faruk istenilen paray syledi. "150.000 dolar!" Kadn rakam duyunca iyice datt; yeniden ve bu kez katla katla alamaya balad. Hkrklar arasnda kesik kesik konuuyordu: "Ben eksik etek, bu paray nereden bulup vereyim?.. Gidip kprden kendimi ataym... Baka yolum yok..." Kadnn bu akn hali, Faruk'u da artmt. Ne syleyeceim bilemiyordu. Bunun zerine Tamer iaret etti ve Faruk telefonu kula ndan uzaklatrd; Tamer'e doru kafasn uzatt. Bu arada 231

Tamer, Faruk'un kulana bir eyler fsldad. Faruk telefonu tekrar kulana koydu ve, "Bakn, Hanife Hanm," dedi. "Byle alayp zrlayarak bir yere varamazsnz. Kprden atlamaya gelince: Bu sizin bileceiniz i. sterseniz fezadan atlayn. Biz bu paray sizden, sizin iyiliiniz iin istiyoruz. Size acdmz iin..." "Bu nasl acmak, kardam? Ben kadn bama bu paray nereden bulaym?" "Hanife Hanm, szm kesmeden beni dinleyin. Yoksa sizin iin iyi olmaz. stesek biz bu kaset karl kocandan bir milyon dolar bile alrz. Adam, erefim, namusum iki paralk olmasn diye bu paray bir kalemde verir. Ama sizi de o biim eder. Yalan m?" Hanife Hanm hkrarak alamaktan cevap veremedi. Faruk devam etti. "Siz imdi oke olmu durumdasnz. Telefonu kapayaym. Sonra sizi tekrar arar m. Yalnz imdi beni iyi dinleyin! Sizi aradm zaman, 'Ben ule Hanm'n beyiyim. Siz adiye Hanm msnz?' diye arayacam. 'Evet, benim' derseniz, yalnz olduunuzu ve telefonda rahata konuabileceimizi anlayaca m. Koca mz evdeyse veya uygunsuz bir durum varsa, 'Yanl numara,' der, kaparsnz. Ben anlarm. Tamam m?" "Tam anlayamadm. Kafam yerinde deil. Hele bir daha sy- leyin." Faruk tekrarlad. "Evet, anladm. Kocam daha gn evde yok. Hizmetiye de alt katta i verdim. Ayak altnda dolamasn diye. imdi konualm. Amma ne olur benden ok para istemeyin. Bir cahillik ettim. Kusu-rumu balayn! Hellinden 20.000 dolar versem? Ne olur?" Faruk gld. "Siz hele dnn. stediimiz paray kesinlikle bulmalsnz. Yan sizi gene bu saatlerde arayacam. yi gnler!" Faruk telefonu kapatt. Tamer, "Ferhan imdi azndan girer burnundan kar, kadn yola getirir," dedi.
232

"Ya kadn bu paray bulamazsa ne olacak?" demekten kendimi alamad m. Tamer gld. "Amma da karamsarsn, Ekrem. Bulamazsa ne yapalm? Bulduu kadarn alrz. Bu para da sanrm istediimize ok yakn bir miktar olacakt r." Selda, "Umalm yle olsun!'" dedi. "Kmil Bey de su koy verirse... O zaman herhalde banka soymaktan baka aremiz kalmaz." Tamer, "Aydn da dahil, bizim bulmamz gereken para 250.000 dolar civarnda bir para. Bunun 200.000 kadarn bizim grup bulmal. Kmil Bey ve kadndan yz ellier istedik ki, bu paralar alamazsak bile neticede 200.000'e yaklaalm. Bu parann stn Aydn tamamlayabileceini sylyor. Daha da eksiimiz olursa Ekrem ve Pitis'in bankadaki paralar yardmmza yetiir." "Ben bankadaki param son santimine kadar eker veririm," dedim. "Ama Pitis iin bir garanti veremem." Tamer, "Doru," dedi. "Pitis u sralar serseri mayn gibi ortalkta dolayor. Umarm bamzda patlamaz." Selda, "Pitis kendine bir yurt bulmu," dedi. "Sanrm ya bugn, ya da yar n yurda tanacak." "Benim bundan haberim yok," dedim. Tamer, "Sen Pitis'i u ileri halledinceye kadar bo brakma," dedi. Bugnlk grup olarak yapacak baka iimiz yoktu. Kmil Beyle akam telefonla konuulacakt. Bu konumada hepimizin bulunmas gerekmiyordu. Konumay Tamer yapacakt. Yarn saat 9.00'da Glhane Park'nda bulumak zere anlatk. Saat 14.00 sularnda eve gittim. Severyus Baba olduka rahatsz grnyordu. Geceyi nerede geirdiimi sormad. "Pakize hi uramad m?" diye sordum. Uramamt. Sultanahmet'te kald eve telefon ettim. Telefona Selda kt. Pitis'in zel bir yurda tandn syledi. Bir saat kadar nce
233

evden ayrlm, vedalamak iin Ferhan'n gelmesini bile beklememiti. Selda'dan Pitis'in kald yurdun telefon numarasn aldm. Yurda telefon ettim. Dar da olduunu sylediler. Beni aramas iin not brakt m. Severyus Baba'yla biraz sohbet ettikten sonra odama geip yatama uzandm. Geceyi neredeyse uykusuz geirmitim. Yatama yatar yatmaz uyudum. Kapnn alnmasyla uyandm. Severyus Baba kap dan, "Pakize seni aryor," diye seslendi. Hemen telefona kotum. Konumamzda, bana haber vermeden yurda kt iin Pitis'e sitem ettim. zr diledi. Yar n leden sonra bize geleceini syledi. Yar n grubumuzla birlikte olmak zorundaydm. Onlardan ne zaman ayr lacam da imdiden syleyemezdim. Pitis, "nemli deil," dedi. "Ne zaman gelirsen gel. Ben yar n akama kadar sizdeyim. Evinizde sk bir temizlik yapmay oktandr istiyordum. Bir trl olmad. Bu geliimde hem temizlik yaparm, hem de size gzel yemekler hazrlarm." "Ben temizlikten, yemekten ok seni istiyorum." Pitis bu szm duymazdan geldi. "Haydi, yar n grrz. yi akamlar!" dedi ve telefonu kapatt. Severyus Baba, mutlu grnyordu. "Yar n Pakize Kzm burada," derken fersiz gzlerinin ii glyordu. Severyus Baba iyice km , bir iskelete dnmt. Devaml yat yor, danya hi kmyordu. Bir ey gerektii zaman ben gidip alyordum. Her sabah odasna gidip, hl yayor mu diye bakar olmutum.

234

24

Ertesi gn saat 09.00'da Glhane Park'nda bulutuk. Dn olanlar rendim. Tamer akam Kmil Bey'le konumu, tutar konusunda anlamaya varmlard. Kmil Bey 90.000 dolar deyecekti. Bu paray toparlamas iin de kendisine be gn sre verilmiti. Bu durumda Kmil Bey sorunu be gn sre ile buz dolabna kaldrlm oluyordu. imdi nmzde Hanife Hanm konusu vard. Dn sabah, Hanife Hanm'a atmz ilk telefondan on, on be dakika sonra Ferhan, kadnn evinde olmutu. Hanife Hanm kelimenin tam anlamyla oktayd. Durumu anlamasn diye hizmetiye alt katta uyduruk bir i karm, kendisi st katta yalnz kalmt. Ferhan'a nce verip veritirmi, "Btn bunlar bama sen getirdin!" diye dvmeye bile kalkmt. Ama Ferhan durumu iyi idare etmi, dayaktan kurtulduu gibi Hanife Hanm'la ayn kmazda olduuna onu inandrmt. Sonuta kasette Ferhan'n kendisi de vard. Kaset ortaya kar fakltede birilerinin eline geerse, renim hayat biterdi. Hele ailesinin eline gemesi ok daha ktyd. Bu durumda bana gelecekleri dnmekten bile korkuyordu. Bylece biri iten, br rol icab, karlkl bir sre ah vah ettikten sonra, durumu ne ekilde kurtaracaklarn dnmeye balamlard. Adamlar antaj yapyorlard. Bu tip antajlar; zenginlerden, sanatlardan, politikaclardan para koparmak iin yaplrd. Hanife Hanm'n bir korkusu da, para verilse bile bu antajlarn ard arkas kesilmemesi ihtimaliydi. Ferhan onu bu konuda rahatlatmt. Para denince kasetler kesinlikle yok ediliyordu. Adamlann alma tarz byle idi. Bu konuda kesin garanti vermeseler, bir da235

ha kimseden antajla zrnk alamazlard. Kendilerine gre bir piyasa oluturmular; bu piyasada gven salamlard. Para deniyor ve i bitiyordu. Hanife Hanm'm asl sknts, kendisinden ykseke bir miktar isterlerse bunu nasl deyecei konusuydu. Kocas herhangi bir haciz, el koyma gibi durumlardan en az zararla yakay syrabilmek iin uyanklk yapm; karsnn zerine pek ok gayrimenkul almt. Bunlarn deeri istenebilecek her tutar onlarca kez katlayabilirdi ama... in bir de amas vard. Kocas hesap sorduunda ne cevap verirdi? Asl sorun buydu. kinci telefon geldiinde Ferhan kadnn yanbandayd. Hanife Hanm istenen paray duyunca ok olmutu. 50.000 dolar civarnda bir demeyi gze alm; pazarla da 20.000'den balamay planlamt. stenen para 150.000 olunca iler iyice sarpa sarmt. Bu paray ne yapsa kocasndan gizli veremezdi. Hanife Hanm iin para sorun deil, kocas sorundu. Kocasndan ok korkuyordu. Selda, " imdi ne olacak?" diye sordu. "Acaba 50.000'e fit olup bu iten syrsak m? Bakarsn, yzmze gzmze bulatrr, bu paradan da oluruz. Tabii kodesi boylamak da iin cabas..." Gerekten de durum hi i ac deildi. Tamer bile kara kara dnmeye balamt. Sonunda, "Ferhan, sen bugn de Hanife Hanm'a gidiyorsun," dedi. "Miktar biraz daha ykseltmesi iin onu ikna etmeye al." "Zor. Kadn kocasndan ok korkuyor. Biraz daha zerine gidersek bir lgnlk yapabilir." "Neyse... Sen imdi kadna git. Artk ne koparabilirsek. Ne yapalm, bu iler o kadar kolay deil tabii." Ferhan gittikten sonra bir sre parkta dola tk. Sonra parktan kp Sarayburnu'nda sahil kenarna gittik. Faruk biraz tedirgindi; bir tandk grr diye korkuyordu. Saat 11.00'de Faruk, Hanife Hanm'a telefon at. Hanife Hanm dnk oku atlatm glinyordu. "En fazla elli bin veririm," 236

diyor, baka bir ey demiyordu. Rakam 70.000'e karncaya kadar Faruk'un gbei atlad. Sonunda anlamaya varld. Kadn gn sonra Cuma gn paray teslim edecekti. Tamer, "ler kt," dedi. "Kmil Bey'den 90.000, Hanife Hamm'dan da 70.000, eder 160.000. Aydn'la telefonda konutum. O da en fazla 30.000 diyor. Hepsini toplasan iki yz bile tutmuyor." Faruk daha da karamsard. "Aydn 30.000 bulsun diimi kra-nm," dedi. "Tekstil piyasas karkm. Bu yzden babas bankalardan parasnn ounu ekmi. Senetle sepetle ileri yrtmeye alyormu." Tamer kara kara dnyordu. Sonunda, "ocuklar, sizler de biraz dnsenize!" diyerek hafif yollu kt. "Koyun deilsiniz ya..." Selda ellerini iki yana aarak, "Bende fazla bir para yok," dedi. "imizde paral bir tek Pitis vard. O da kafesten utu." Tamer'in birden gzleri parlamt. Gzlerini bana dikerek, "Pitis'in bankada epey bir paras var; buna eminim," dedi. Gzlerimi Tamer'in baklarndan kardm. Pitis'in parasnn konu edilmesinden rahatsz olmutum. "Ne kadar paras olduunu hi sormadm. O da sylemedi." Ama Tamer kafasn takmt bir kere. "Ekrem, ne yaparsan yap! Pitis'in paras bize gerekli. Onun ok paras olduunu biliyo-mz. Sen de biliyorsun. Ne yap, yap Pitis'i kandr. Ondan bu paray al!" Bir sre dndkten sonra, "u anda senin yapacak bir iin yok bizimle. Kmil Bey'le, kadn baladk. Aslnda bugn hibirimizin bir ii kalmad. Sen Pitis'e git!" diyerek bu konudaki son szn syledi. Art k topu bana atmt. "Pitis bugn bize gelecek," dedim. "Greyim seni, Ekrem! Ne kadar zor durumda olduumuzu tekrar tekrar sylememe gerek yok." "Biliyorum. Elimden geleni yaparm."
237

Hi vakit geirmeden eve gittim. Severyus Baba odasndayd. "Naslsn? yi misin?" gibilerden beylik hal hatr sorular ndan sonra ayakst bir eyler attrdm. Pitis'in gelmesine daha iki saat vard. O gelmeden biraz kendime eki dzen vennek istiyordum. ki gnlk stres ve uykusuzluk beni duman etmiti. Bu halimle onun karsna kmak istemiyordum. Du alp tra olduktan sonra yatama uzandm. yi bir siestaya ihtiyacm vard. Yatama uzandktan az sonra derin bir uykuya dalmm. Uyandmda saate baktm: 18.35. Hemen yataktan frlayp giyindim. Odamdan kp oturma odasna gittim. Pitis odada, Severyus Baba'yla birlikteydi. Severyus Baba beni grnce glmsedi. "Gel bakalm, Ekrem. Amma da uyurmusun." "Niin uyandrmadnz?" Pitis, "yle derin uykudaydn ki, uyandrmak istemedim," dedi. Kalkt yanma gelip yzme hafif bir pck kondurdu. "Anlalan geleli ok olmu. Baksana her ey tiptop..." "Abartyorsun Ekrem. Biraz ortal toparladm. Yemekleri hazrladm. lerim imdilik bitti saylr. Severyus Baba'yla oturmu sohbet ediyorduk." Severyus Baba, "Bizim sohbet de bitti saylr," diyerek odasna gitmek zere ayaa kalkt. "Ben de odama gidip biraz uzanaym. Yemek yiyeceimiz zaman kzm beni arr." "Otursaydnz, Severyus Baba," dedim. Severyus Baba oturmak niyetinde deildi. Bizi ba baa brakmak istedii belliydi. Odasna ekildi. Biz de benim odama getik. 238

Odaya girince kapy kapamak istedim, Pitis engel oldu. "Brak kap ak kalsn. Severyus Baba yanl eyler dnsn istemiyorum." "Nasl istersen," dedim. Ama biraz bozulmutum. Pitis de bozulduumu anlamt. "Ekrem, kendimi bulmam iin senden bir sre istemitim; unuttun mu?" diyerek havay yumuatt. Bir sre yeni tand yurttan ve yurttaki oda arkadalarn-dan konutuk. Pitis orada evde olduundan ok daha rahat olaca na inanyordu. "Yurtta hi deilse eytan muhabbetlerinden uzak olacam," dedi. "Bu bile byk avantaj." "Demek bizleri terkediyorsun?" . "Tamamen deil. Seni zellikle terketmiyorum. Tabii sen beni terketmezsen... Dier arkadalarn da bu kt yoldan dnmelerini ok isterim." "Beni onlardan saymyorsun anlalan. Beni o yoldan dnm m kabul ediyorsun?" "imdilik hayr. Ama alt nc hissim senin bu kt yoldan bir; gn dneceini sylyor. Ve o gn drt gzle bekliyorum." "Neyse, imdi bunlar tartmayalm. skariyot ncili'ne ulamak zereyiz. Ltfen, iyi dn. Kendine, daha dorusu ikimize bir ans tan!" "Kusura bakma ama, ben bu samalklar onaylamyorum. Bu iin bir fiyaskoyla bitmesini de yrekten istiyorum." "Bu ii biz yapmazsak, bakalar kesinlikle yapacak. Hi deilse bu iten biz para kazansak kt m olur?" Pitis umursamaz bir tavrla, "O halde devam edin," dedi. "Size engel olan m var?" Bir iki kez yutkunduktan sonra baklay azmdan kardm. "u anda bir miktar paraya ihtiyacmz var. Bu konuda senin de 239

yardmn istiyoruz. Tabii verdiin parann kat kat fazlas sana geri dnecek." "Ben byle kara hayallerin, kirli paralarn peinde deilim. Senin de bunlardan uzak olmam istiyomm. Ltfen!"' "Biz bu iin iine girdik artk. Geri dnemeyiz. Hem bu parann neresi kirli? Kimseden bir ey almyoruz. Bir ey alyoruz ve bunu sat yoruz." Pitis biraz dndkten sonra, "Peki Ekrem, sana tm param vereyim," dedi. armtm. Pitis'in byle kolay teslim olacana inanam- yordum. O da ardm anlam olacak ki, "Hi arma, Ekrem," dedi. "O parann benim iin artk bir deeri yok. O paray harcamak beni rahatsz etmeye balad. nk o para, be yl akn metreslik yapmamn bedeli olarak verilmi bir parayd. O paradan kur- tulmak istiyorum. Anlyor musun?" Bamdan aa kaynar sular dklm gibi oldum. Demek Pitis yllarca bedenini satarak para biriktirmiti! Suratna yumruu- mu patlatmamak iin kendimi zor tutuyordum. Pitis'in bu gizli ge- mii beni hep rahatsz etmiti. Ama bugnk, bir rahatszln ok tesindeydi. oke olmutum. Bakalar onu parayla kullanm, ben ise parasz kullanyorum, diye iimden geirerek kendimi rahatlat- maya altm. Ama bunda pek baarl olduum sylenemezdi! Yz ifadem hislerimi sanrm gizleyemiyordu. halim yzme ak- setmi olacak ki, Pitis manal manal yzme bakarak, "Ekrem, be- ni gereten seviyor musun?" dedi. "Beni kskanyorsun. Gemiimden bile kskanyorsun. Yanlyor muyum?" Bir sre konumadm. Pitis kolumu tutup hafife skt. "Gemiim seni ok mu rahatsz ediyor, Ekrem? Gemiimi merak m ediyorsun?" "Senin bu metreslik kariyerini senden dinlemek istiyorum!" derken sesimin olduka sert ktnn farkndaydm.
240

"Peki Ekrem, anlataym." Tuttuu kolumu brakmamt. Kolumdan ekerek beni masann yanndaki iskemleye oturttu. Kendi de karmda bir iskemleye oturdu. Gzlerimin iine bakarak, "Bugn sana anlatacaklanm imdiye kadar kimseye anlatmadm, anlatamadm," dedi. "Biliyor musun; iimde yle bir his var ki, anlat rsam rahatlayacam. Buna ihtiyacm var." "Seni dinliyorum, Pitis. Ltfen her eyi anlat! Anlattklarn aramzda kalacak. Buna kukun olmasn." "Beni evlt edinen kar kocadan daha nce bahsetmitim, biliyorsun," diye anlatmaya balad: "Anne olarak kabul ettiim Sa-cide Hanm lnce bende tam bir panik balamt. Benim dum-mum ne olacakt? On drt yandaydm. Anadolu lisesine gidiyordum. Acaba Kadir Bey beni okuldan alr myd? Ya, yeniden evlenirse; evlendii kadn evde beni bir fazlalk olarak grmeyecek miydi? Belki de okula gitmeme izin vermez, evde hizmetilik yaptrrd. akndm, korkuyordum... Bu arada Kadir Bey'e elimden geldiince hizmet etmeye alyor, karsnn yokluunu hissettir-memeye urayordum. Okul, derslerim, temizlik, yemek, bulak... Hangi birine yetieceimi armtm. Ama hi ikyet etmiyordum. Hi deilse bakalarnn gerek babam sand birinin kanad altndaydm. "Zamanla Kadir Bey, bana eskisinden daha iyi davranmaya ba lamt. O kadar ki, bazen bu abartl davranlarndan sklyor; fakat sesimi karamyordum. "Bir gn, 'Pakize, gel sana giyecek bir eyler alalm,' diyerek beni arya gtrd. Ama o gn bir garip hali vard. Her zamankinden daha scak davranyor, ok gzel ve ekici bir kz olduumu syleyip duruyordu. Bu arada benim iin aldklar da skntm art-nyordu. Alk olmadm, ben yata bir kza alnmamas gereken cinsten i amarlar alyordu. Aldklar son derece ak, seksi i amarlaryd. Artistlerin, striptizcilerin giydii cinsten eyler... 241

Mendil gibi kck, dantelli renk renk klotlar... nsann vcudunu rlplak gsteren tahrik edici tl i amarlar... Bu arada pahal parfmler, makyaj malzemeleri... Ne bileyim ite, bunun gibi eyler... "Bir tuhaf olmutum. Ne yapacam, ne diyeceimi bilemiyordum ve de korkuyordum. Altnc hissim, btn bunlann altnda kt bir niyet yatt n sylyordu... "Alveriten dnerken, byk bir marketten de meze tr yiyecekler ve iki ie votka ald. "Bu gece evde yle bir efkr dataym," diyordu. "Uzun uzun anlatmama gerek yok... Zaten anladn. O akam zorla bana iki iirdi. Bana sahip oldu. Sabah kalktmda biraz olsun aklm bama gelmiti. Alayp barmaya baladm... Deliler gibi... ldresiye dvd... Bir hafta evden karmad. Smestr tati-lindeydim. Okullarn almasna gn kalmt. Beni karsna ald. 'Bana bak,' dedi. 'kimiz de ikiliydik. Bir hatadr oldu. Ortal velveleye verme! Aksi takdirde seni ortada brakr; eker Almanya'ya giderim. Sokaklara dersin. yi dn; akln bana al...' "Polise gideceim!" diye bardm. "Diyelim ki gittin,' dedi. 'Ve de beni hapsettiler. Ne olacak? Kzln geri mi gelecek? Rezil olacaz. Her nne gelen senden faydalanmaya alacak... Okula da gidemezsin...' "Bu ekilde konutu. Periandm, aresizdim. Yapacak bir eyim yoktu. On drt yanda kimsesiz bir kzdm. Boynumu bk- tm..." "Yabanc dilde eitim veren paral bir zel okula gidiyordum. Kadir Bey'in destei olmazsa okula devam edemezdim. Okulu brakp da ne yapacaktm? Ykk bir ruh haliyle okuluma devam ettim. Okul beni biraz olsun teselli ediyordu. "Evde iki yabanc gibi olmutuk. Ben ve baba maskesiyle evreye kendini tantan alak bir rz dman...
242

"Sonras malm. nceleri dayak ve tehditlerle ara sra bana sahip olmay srdrd. Daha sonralar ise direnmeyi braktm. Zaten olanlar olmutu. Nasl olsa benden istediini dayakla, tehditle alyordu... Hi deilse dayak yemekten, okuldan olmaktan kurtuluyordum boyun emekle... "Yllar getike bu metreslik hayat benim yaam tarzma dnt. Yal bir adamn metresiydim art k... "nanr msn... nsan her eye zamanla alyor... Ben de zamanla altm. Artk umursamyordum. Bu arada Kadir Bey'den olabildiince para szdrmaya alyordum... Bu paralar mark olarak gizlice biriktirmeye baladm. Bir yerde vcudumu satar pozisyona girmitim." "Yllar bylece geip gitti. niversitenin ngilizce blmn kazandm. Artk kendime gven gelmiti. Bir hayli de birikmi param vard. Bu alak herifi yakamdan silkip atmann tam srasyd. Ama bu alaktan gider ayak yklce bir para koparmay da oktandr kafamda kuruyordum. eytanca bir pln hazrladm. "Bir gece onu gelmiten gemiten uzun uzun konuturdum. Konumalanmz gizlice teype aldm. Artk elimde, onun bana olan iren tecavzlerinin belgesi vard. "lk iim bir renci pansiyonuna kmak oldu. Ondan habersiz bir sabah eyalarm toplayp pansiyona yerletim. Akam da kendisine telefon atm. Cesaretle konutum. Artk kendisiyle kalmayacam, kendisine baka bir metres bulmasn syledim. 'Pansiyonda kalmana izin vermem,' dedi. 'Haltetmisin sen alak!' dedim. 'Sal akam konutuklarmz teype aldm. Bunlan polise vereceim. Tm akrabalarna, dostlarna da kopyalarn gndereceim,... "nce inamnad, ama telefonda kasetten bir ksm dinletince etekleri tututu. Yalvarp yakarmaya balad. Bana para teklif etti. Sus pay... 'Bana tahsilim boyunca yetecek para vereceksin,' de-dim. 'Bir artm daha var; Bir daha o pis suratn da bana gsterme243

yeceksin.' Kadir Bey paray verdi; kendisi de ekip Almanya'ya gitti. 'te byle, Ekrem... Bankadaki param da bedenimi satarak toplanm bir paradr." Pitis'in anlattklar beni zmt. Gerekten, kelimenin tam anlamyla kimsesizdi. imdi ok daha iyi anlamtm, gemiinden, ailesinden niin srarla sz etmek istemediini... Zaten anlataca bir ailesi de yoktu... En yakn bendim ve ben de onun bedeni peindeydim... Bir zamanlar onu Kadir Bey kullanmt; imdi de ben kullanyordum. "Bunlar artk kendine dert etme," diye teselli etmek istedim. "Amerika'ya gider yepyeni bir yaam kurarz..." Pitis ac ac gld. "Ben hibir yere gitmiyorum, Ekrem," dedi. "Sen istediin yere git. stediin gibi bir hayat kur. Ben burada kalacam. niversiteyi bitirince retmen olabilirim. Bu da bana yeter. Artk evlenmeyi filn da dnmyorum. Kimseye yalanlar uydurmak, sanal aileler, gemiler yaratmak istemiyorum. Evden okula, okuldan eve bir yaamm olsun yeter diyorum..." Pitis iyice ilenmi, gz pnarlarnda yalar birikmeye balamt. Neredeyse alayacakt. Konuyu biraz olsun deitirebilmek iin, "Peki, Satanistlere nasl katldn?" diye sordum. "Bunda rastlantlar rol oynad. Pansiyonda Selda'yla ayn odada kalyorduk. Selda bu arada Faruk'la tanm onunla kmaya balamt. Faruk, Selda'y Tamer ve Ferhan'la tantrd. Selda da Faruk gibi Tamer'den etkilenmi Satanist olmutu. Beni de aralarna aldlar. Sonra Selda ve ben, Ferhan'la birlikte Sultanahmet'te bir daire kiralayp mz oraya kt k." "Peki beni niin setin?" diye sordum. "Grubumuzu geniletmek iin mi?" "Hayr, Ekrem, Ferhan, Tamer'leydi. Selda da Faruk'la. Ben ise yalnzdm. Biliyorsun, lokantada ilk karlamamzda sen biraz fazla konumutun. Ailenden koptuunu, stanbul'da yapayalnz
244

olduunu sylemitin. Bankada, tahsilin boyunca kullanmak zere bir miktar paran olduunu da... Hatrladn m?" "Evet, hatrlamaz olur muyum? Epey bo boazhk etmitim." "Evet, yle yapmtn," diye glmsedi. "Btn o anlattklarn yanyana koyunca, seninle benim durumumda byk benzerlikler yakaladm. kimiz de yalnzdk. Tahsilimiz iin harcayacamz bir miktar paramz vard... Bu ve bunun gibi benzerlikler ilgimi ekmiti... Sonra... Nasl syleyeyim; houma da gitmitin." Akam Severyus Baba, ben ve Pitis birlikte yemek yedik. Yemekten sonra Severyus Baba'nn odasnda oturup konumaya baladk. Pitis konumalar arasnda laf dndrp dolatrp ncil'e getirdi ve "Severyus Baba, birok ncil olduundan sz ediliyor," dedi. "Lisede, din derslerinde de byle okumutuk, ncillerin ou da sahteymi. Sonunda znik'te toplanmlar; drt ncil dnda hepsini yakmlar. Bu nasl olmu? Biliyorsunuz onlarn setikleri ncillerin bile deitirilmi olduunu syleyenler var. Bu konuda beni aydnlatr msnz?" "Eskiden byle iddialar bir hayli yaygnd. Ama imdi yle deil. Ancak cahiller, art niyetli fanatikler hl bu sama iddialar srdryorlar. Ne var ki, artk kimse onlar ciddiye almyor. nk artk Kur'an tercmeleri, tefsirleri pek ok... Bunlar okuyan akl banda herkes Kur'anda byle bir iddia bulunmadm grr. Baz ayetleri eip bkerek bunlardan, sama iddialara mesnetler karmaya almak bounadr. Byle insanlar da abalar nn bo olduunu anladklarndan seslerini ksmlardr. "Hem ncil'i kim, nasl ve ne zaman deitirmi? Ve ne iin deitirmi? slamn ortaya kt zaman Hristiyanlk bilinen dnyann hemen her tarafna yaylmt. spanya'dan in'e, Habeistan'dan skandinav lkelerine kadar... Pek ok dilde yazlm saysz nshalar vard. Kim, nasl toplayp btn bunlar yakacak da ortadan kaldracak? Pek ok ncil o zaman var idiyse, imdi de Var. Bunlara Apokratif ncil denir ve bunlara itibar edilmez. Hepsi bu..." 245

"Apokratif ncil ne demek?" diye sordum. "Doruluundan phe edilen, saptrlm ncillere denir. Bunlar halen mzelerde, ktphanelerde vardr Hatta bazlar ara-sra yaynlanr bile. Bu bakmdan yaklm, ortadan kaldrlm gibi iddialar samadr." Bunlar syledikten sonra raflarn birinden ince bir kitap alp bize gsterdi. "te, mesela bunlardan biri: Tomas n-cili.... Apokratif bir kitap. steyen, kitaplardan paket sigara parasna alp okuyabir..." Pitis, "Peki, o halde znik Konseyi ne iin toplanmt?" diye sordu. "znik Konseyi, ncilleri tartmak iin toplanmad. Toplanma nedeni ok daha bakayd. "Msr'n skenderiye kentindeki Hristiyanlarn nderlerinden Aryus isimli biri, sa hakknda ncil'e uymayan grler ileri sryordu. 'Balangta Mesih yoktu, yaratld,' diyordu. 'Bir anlamda Tanr'dr, fakat Baba Tanr'dan aa mertebededir. Ama Tanr'nm ilk ve en yce yaratdr,' eklinde konuuyordu. Onun iddialar skenderiye topluluunda tartmalara neden olmakta, pek ok inanlnn kafalarn kartrmaktayd. M.S. 321 ylnda skenderiye Piskoposu Aleksander bir kurul toplad. Bu kurulda Ar-yus'un grlerini reddetti ve onu da nderlikten att. Aryus'un atlmasyla konu kapanm olmad. nk topluluk nderlerinden birou onu destekliyordu. Aryus'un grleri yalnz skenderiye deil baka yerlerde de taraftarlar bulmaya balamt. Roma mparatorluu hudutlar iinde Aryus taraftarlar her geen gn artmaktayd . "lkesindeki Hristiyanlar arasnda kabilecek ayrlklar nlemek isteyen mparator Konstantin devreye girdi. skenderiye Piskoposu Aleksander ve Aryus'a ayn ayr birer mektup yazp aralar-n bulmaya alt. Ama iki nder de anlamaya yanamadlar ve kendi grlerinin doruluunda direttiler. Bunun zerine Konstantin, znik'te bir konsey toplatt. Konsey, bu anlamazl zecekti. 246

Tarih: M.S. 325. Hristiyanlarn ilk evrensel konseyidir, znik Konseyi. yzden fazla din adam bu konseye katlmtr. "Konseyde pek ok din adam sz ald; grlerini aklad. Ama asl tartma Aryus'la, Atanas arasnda oldu. Pek ounun iddia ettii gibi bu toplantda nciller tartma konusu olmad. Her iki konumac da ayn ncil'i kullanarak tezlerini savundular. Sonunda Konsey, Atanas'in grlerini benimsedi. Aryus, Mesih topluluundan atld." Severyus Baba, kitap raflarn kartrd. Kalnca bir kitap buldu ve sayfalarn kartrd. "imdi size bu konseyde kabul edilen inan bildirisini okuyaym." Severyus Baba kitapta arad ksm bulmutu. "te bildiri... Yalnz bu bildiri M.S. 381 ymda stanbul'daki kinci Evrensel Konsey'de biraz geniletilmi ve Kutsal Ruh da bildiriye eklenmitir. Benim size okuyacam, son halini alm olan bildiridir. te bildiri metni: " 'Her eye gc yeten, gn, yerin, grlen ve grlmeyen btn eylerin yaradan olan tek bir B aba Tanr 'ya inanyoruz. " Tek Rab sa Mesih'e inanyoruz. Tanr'nn biricik Olu, ezelden beri Baba'dan doan, Nur'dan gelen Nur, gerek Tanr'dan gelen gerek Tanr, yaratlm deil, dourulmu. Baba ile ayn ze sahip olan, kendi araclyla her ey yaratlm, biz insanlar iin ve kurtuluumuz iin gklerden inmi. Kutsal Ruh ve bakire Meryem araclyla beden alp insan olmu, Pontiyus Pilatus'un emriyle bizim iin armha gerilmi, sknt ekmi, gmlm. Kutsal Yazlara uygun olarak lmnden sonra nc gn dirilmi, gklere ykselmi, Baba'nn sanda oturmu, dirilerle lleri yarglamaya grkemle gelecek olan O'dur. O'nun egemenlii hi son bulmaz. " 'Kutsal Ruh'a da inanyoruz. Rab olan, yaam veren, Baba'dan kp gelen. Baba ve Oul ile birkte tapnlp yceltilen, peygamberlerin azndan konuan O'dur.
247

'Havarilerin yolunda olan tek bir evrensel toplulu a inanyoruz. " 'Gnahlarn balanmas iin tek bir vaftizi tanyoruz. " 'llerin diriliini ve gelecek an yaamn bekliyoruz. "Bu bildiri u anda, baz nemsiz istisnalar dnda, tm Hristiyan dnyasnda geerlidir; ve imanmzn temelini aklar.." Severyus Baba bunlar anlatrken iimden glyordum. Bakalm Yahuda skariyot ncili ortaya knca da byle rahat konuabilecek miydi? Byle dndke acyordum bu yal ve hasta ada- ma... imdilik bo mitlerle kendim aldatyor, avutuyordu... lme hzla yaklat bu son gnlerinde bile, yreinde tad dirili ve sonsuz yaam midiyle huzur iindeydi. O durumda biri ne kadar mutlu olabilirse o kadar mutluydu. Demek ki, iman insana mutluluk ve g veriyordu... Ama yaln z o kadar.... Ertesi sabah Pitis'le gidip bankadaki parasn ektik. Mark olarak yatrm olduu paralar dolar cinsinden hesapladmzda 27.000 dolar biraz geiyordu. Pitis, "te bankadaki param bu," dedi. "Baka hi param yok. antamda birka gn yetecek kadar bir ey kald..." "O zaman bu parann hepsini verme! Bir ksm sende kalsn. Parasz ne yapacaksn?" "O paraya el srmek istemiyorum art k. Biliyorsun, ngilizce ders vermeye baladm. Bir rencim vard. ki de yanma arkada buldu. kiilik bir grup olutu. Haftada iki gn onlara ders veriyorum. Ayrca bir yaynevinden de i aldm. Bir roman evirisi ya- pyorum. Ama bu i geici. renci bursu almak iin de bavuruda bulunacam." "Pitis, btn bu skntlar geici. u ii bir koparalm; para iinde yzeceiz." Pitis kalarn att. "Ekrem, ltfen samalamay brak. Byle bir para elinize gese bile ben bu ite yokum. Kendi yamla kav 248

rulmay kafama koydum. Bunu baaracama da inanyomm. Daha da olmazsa part time bir ie girerim." leden sonra Pitis'in parasna benim param da katp 29.000 dolar verdim Tamer'e. Kendime, ne olur ne olmaz diye bir miktar para ayrmay ihmal etmemitim. Tamer'in dkknndaydk. Ferhan da dkkndayd. Tamer dikkatle sayarak paray aldktan sonra, "ne yapalm," dedi. "Byle byle gerekli miktara yaklayoruz. imdi Aydn'n bulaca para nem kazanyor." Ferhan, "Kmil Bey'le Hanife Hanm'm paralar cebindey-mi gibi konuuyorsun, Tamer," dedi. "Bakarsn o ilerde bir aksilik kar... Olamaz m?" "Byle ihtimalleri dnmek bile istemiyorum. Cuma gn Faruk, Hanife Hanm'dan paray anlatmz ekilde alacak. Buluma yerine sen, Hanife Hanm'la gideceksin. Durum senin kontrolnde olacak. Dikkatli olursan bir apariz kmaz. Kadn hibir eyden kukulanmad ya?" "u ana kadar kukulanmad. Bu konuda umarm bir aksilik kmaz."

249

26

Cuma gn hepimiz ok heyecanlydk. Ferhan, sabahleyin Hanife Hamm'a gidecek. Paray Hanife Hanm'la birlikte Tak-sim'deki bir pastahanede Faruk'a getirip vereceklerdi. Aydn, Fa-ruk'u uzaktan takip edecek; fakat ona pek yaklamayacakt. Selda bu iler srasnda ortalkta grnmeyecekti. Ben Tamer'le beraberdim. ehir hatlar vapuruna atlayp Boaz gezisine ktk. Tamer o gn dkknnda olmak istemiyordu. Her ihtimale kar tedbirliydi. Eer bir aksilik kar ve ie polis karm olursa, hi deilse bizler yakalanmayacaktk. Tamer, polis Faruk'la Ferhan' yakalarsa konuturur; bize ulaabilirler, diye korkuyordu anlalan... Vapurla Beykoz'a gittik. Orada bir lokantada le yemei yerken, Tamer'in cep telefonu ald. Tamer telefonu kulana gtrd. Birden yz aydnland. "Haydi, gzmz aydn!" dedi. " tamam." Yemeklerimizi acele yedik. Vapurla dnecek kadar sabr kalmamt bizde. Bir taksiye atlayp Tamer'in dkknna gittik. nceden kararlatrdmz gibi saat 15.00'de hepimiz Tamer'in dkknnda toplanmtk. Aydn da gelmiti. Hepimiz ok neeliydik. En ok korktuumuz Hanife Hanm iini yadan kl eker gibi kolayca sonulandrmtk. Tamer, "Bu i bitti," dedi. "imdi sradaki..." Bana dnd, "Kmil Bey'den paray Aydnla sen alacaksn. Umarm o i de Hanife Hanm ii gibi kolay olur; bir aksilik kmaz." 250

Faruk, "Babamn sa solu pek belli olmaz," diye sz kar-t. Bakarsn son dakikada su koyuverir." Onun bu szleri beni iyice tedirgin etmeye yetmiti. Zaten biraz korkuyordum; imdi iyice korkar olmutum. Yarn bam belaya girerse... Tamer'e, "Ben bu ii kvramam diye korkuyorum," dedim. "Ne var kvramayacak? Hi korkma; bir aksilik kmayacak. Aydn da seninle beraber olacak. Cep telefonuyla Aydn'la devaml kontakt halinde olacam. Dediklerimi aynen yaparsanz sorun kmaz. Bu ite kilit adam, Aydn. Sen yalnzca para antasn alacaksn." Bu ie birlikte kacamz Aydn' pek iyi tanmyordum. Kendisi Kadky grubundan olmasna ramen, ara sra bizim gruba taklyordu. Behet Bey, Kadky grubunu datm; yalnzca Aydn' ekarte etmemiti. Demek ki, o gruptan tek gvendii Aydn'di. Aydnlann evi Kadky'de, i yerleri ise stanbul yakasnda, Mahmutpaa civarndayd. Btn gnn babasnn iyerinde geirirdi. ten knca da babasyla birlikte eve giderdi. Akamlar da pek dan kmazd. Ksacas ya yirmi bee geldii halde hl uslu ve iyi ocuk havalanndayd. Ne annesi, babas ve iki kz kardeten oluan ailesi; ne de evresi onun Satanistlere takldn bilmezlerdi. O herkesin gznde akll uslu bir genti. Allah herkese byle evlat nasip etsin cinsinden... Aydn liseyi bitirmi; ama bir trl niversiteye girememiti. Sonunda niversiteden midini kesmi; askere gitmiti. Askerlii bitince de, askerden nce olduu gibi, yine babasnn i yerinde almaya devam etmiti. Yirmi be yalarndayd. Ailesi onu evlendirmek istiyor; ama o ailesinin bulduu hibir aday beenmiyordu. Bir kza akt; ama iin kt yan, bu kz da Aydn' beenmiyordu. Aydn, kzn gnlne girebilmek iin yapmadn brakmamt. Bu yaptklar arasnda eytan bys yaptrmak da vard. Beh251

et Bey'le de bu by nedeniyle tanmlard. Behet Bey'in yapt eytan bysnn sonunda, Aydn kzn gnlne girmeyi gene baaramam; fakat Behet Bey'in gzne girmeyi baarmt. Ay-dn'n Satanistlere katlmas byle olmutu. Behet Bey ona zel bir nem veriyordu. Yakn zamana kadar Kadky ve stanbul gruplar arasnda bir eit koordinatr rol oynuyordu. Ama Kadky grubu datlnca bizimle daha sk beraber olmaya balamt. Sessiz, iine kapank bir tipti. Karakterini bir trl zememitim. te byle biriydi yarn birlikte Kmil Bey iini yrteceimiz Aydn... Tamer, "Gece son kez Kmil Bey'le konuacam," dedi. "Aydn, sen artk gidebilirsin. Gece yarsna doru bana telefon et. Planmzda bir deiiklik olursa seni haberdar ederim." Aydn gitti. O gittikten sonra Tamer, Selda'ya, "Sen de Behet Bey'e git; bir sre onunla kalacaksn," dedi. "Aydn'n yannda syleyemedim." Faruk srtt. "Behet Bey yolunu gzlyor. Kimbilir ne eit kuvvet macunlar yiyordur..." Selda gld. "Olacana bak. Sen de Ayla'yla..." Tamer, "Konuyu sulandrmayalm," dedi. "Selda'y Behet Bey yanna istiyor. Bu bizim de iimize gelir. Amerikaldan paralar alncaya kadar her ihtimali gz nne almal, uyank olmalyz. Behet Bey'e gveniyorum, deyip bam kuma gmemem. Sata- nizmin, 'Kimseye tam olarak gvenmeyeceksin,' kuraln gzard edemeyiz. Selda, Behet Bey'le olursa, Behet Bey bir anlamda kontrolmz altnda demektir. Bilmem anlatabildim mi? Faruk, sana gelince; Sen de Ayla'yi bo brakma. Bylece Behet Bey'i iki taraftan makasa alm oluruz. Fos ayaa dmek durumlar olma- sn. Anlald m?" Faruk, "Sen hi merak etme, kaptan!" dedi. "Sen Ayla'y ba- na brak. Ben onu hamur gibi yoururum." Selda da Faruk'tan aa kalmad. "Benden yana da iin rahat 252

olsun, Tamer." Sonra Faruk'a bakarak nisbet yapar bir edayla, "Ben de Behet Bey'i o biim idare ederim," dedi. Tamer, Ferhan'a dnd. "Sen de bir sre daha Hanife Ha-nm'la eskisi gibi devam edeceksin. Kimse bir eyden kukulanma-sn." "yle de... Pitis ayrld. Selda da Behet Bey'in yanna gidecek. Ben evde tek kalacam. Komular, 'Arkadalarn niye senden ayrld?' diye sormayacaklar m?" "Brak bu sama kuruntular. Onlara bir eyler sylersin... Bunlar da dnecek olursak, kafalarmz aure anana dner..." Tamer, ben ve Faruk'tan baka herkesi gnderdikten sonra, "Ekrem, imdi gelelim sana," dedi. "Yarnki ite sana ve Aydn'a gveniyorum. Hi korkma! Hem unutma bu iin iinde Faruk da var. Bir aksilik ksa bile, sonuta Faruk, Kmil Bey'in olu. Yaptmz i o kadar tehlikeli deil. Anlyor musun?" Faruk sze girdi. "Deminden beri kafama taklan bir ey var. u Satanizmdeki, kimseye tam gvenmemek kural... Sen bu kural inemiyor musun?" Tamer, Faruk'a ters ters bakt. "Ne demek oluyor bu imdi?" "Hi... Aklma takld. Bana da, Ekrem'e de, Aydn'a da, Fer-han'a da, Selda'ya da, Behet Bey'e de tam olarak gvendiini her frsatta sylyorsun..." Tamer ask bir sratla, "Haydutlar da birbirine gvenemezse, o dnya batm demektir. yle dnyann et iine!" diye homurdand. "Hem ben her ihtimali hesapladm. Her birinizin ihanet ihtimali yzde bir ise, saydn kiilerin hepsinin birden ihanet etme ihtimali kat r, biliyor musun?" "Ne bileyim ben?" "Sana okullarda ihtimaller hesabn retmediler mi?" "Benim matematikle aram hi iyi deildi." Ben hemen hesapladm. "Be kiinin birden ihanet etme ihtimali on milyarda birdir."
253

"Bravo, Ekrem! Tbbiyeyi haybeden kazanmadn belli." Tamer benimle uzun uzun konutu. Ne yapmam gerektiini tm detaylaryla anlatt. Bu konumalar beni olduka rahatlatmt. Akam yemeini mz birlikte Aksaray'n mehur bir lokantasnda yedik. Yemekte biraz da iki itik. Bu iki bana daha da iyi gelmi, zerimdeki gerilim hemen hemen gitmiti. Eve dndmde Severyus Baba'y oturma odasnda, televizyon seyrederken uyumu buldum. Uyandrp odasna gnderdikten sonra, bir sre televizyon seyrettim. Saat 23.00 sularnda yattm.

254

27

Sabah kalktmda moralim olduka bozuktu. Dn geceki rahatlmdan eser kalmamt. Kahvalty Severyus Baba'yla yaptm. Kahvaltdaki neesiz, skntl halim Severyus Baba'nn gznden kamamt. "Bir skntn m var, Ekrem?" diye sordu. "Hibir eyim yok. Bu gece uyku tutmad da..." , Severyus Baba fazla stelemedi. Kahvaltda pek konumadk. Kahvaltdan sonra giyindim. Lacivert takm elbise, krem rengi bir gmlek, lacivert zerine beyaz damal bir kravat... Tamer byle giyinmemi zellikle istemiti. Kmil Bey'le buluacamz zaman da siyah gne gzl takacaktm. "Byle giyinir iini bilen mafya takm," demiti. "Hrbo gibi gidersen adamn yanna; para antasn eline vereceine, kaldrr kafana vurur." Byle iki dirhem bir ekirdek giyindiimi gren Severyus Baba, "Nereye byle, Ekrem?" diye sormaktan kendini alamamt. "Son zamanlarda hi seni byle gran tuvalet grmemitim. Sabah sabah baloya m gidiyorsun?" "Bir arkadamn nikhna gidiyorum," diye yalan syledim. "Kyafetin nikh kyafeti ama; yzne bakan seni cenazeye gidiyor sanacak." Cevap vermedim. Daha fazla sorgulanmamak iin de acele evden ktm. Evden knca bir sre stikll Caddesi'nde dolatm. Saat 11.00 sulannda dolmula Aksaray'a geldim. Bir telefon kabininden Tamer'i arad m. Tamer, "nceden konutuumuz gibi," dedi. "Planmzda bir deiiklik yok. Kmil Bey'le konutum. Havas iyi. Ama siz gene de uyank olun." Tamer planmz bir kez daha tekrarlad. 255

Telefonu kapadm. Heyecanm yenmek iin bir pastahaneye girip bir eyler attrdm. Pastahaneden ktmda kendimi biraz daha iyi hissediyordum. Yenikap Tren stasyonundan trene bindim. Saat 13.00 sularnda Bakrky'deydim. stasyondaki kanapelerden birine oturup beklemeye baladm. Yarm saat kadar sonra Aydn da gelmi yanma oturmutu. Yapacaklarmz bir kez daha konutuk. Aydn olduka sakin grnyordu. ine girdiimiz iin ciddiyetini pek kavrayamam bir havas vard. Belki de bylesi daha iyi diye dndm. nk onun sakin ve umursamaz havas bir lde beni de rahatlatmt. Kmil Bey, Yeilky'den trene binip Bakrky'de inecekti. Aydn, Kmil Bey'i tanmyordu. Ben ise bir kez uzaktan grm- tm. Bir karklk olmasn diye Tamer her eyi nceden plnlamt. Kmil Bey, sa elinde, iinde para olan bond tipi bir anta ta- yacak; sol elinde de siyah bir kasket olacakt. Saat 14.15'ten sonraki. Sirkeci ynne hareket edecek ilk trenin son vagonuna binecekti. Aydn da onunla birlikte son vagonda olacakt. Ben ise katarn batan ikinci vagonunda olacaktm. Kmil Bey'in henz benden haberi yoktu. Tamer cep telefonundan Kmil Bey'i ynlendirecek; baz is- tasyonlarda ona vagon deitirtecekti. Aydn da Kmil Bey'le bir- likte vagon deitirecek, onun yanndan hi ayrlmayacakt. Kmil Bey'in merdivenlerden indiini grdm ve on metre kadar uzandaki kanapede oturan Aydn'a baktm. Aydn da K mil Bey'i ellerindeki anta ve kasketten farketmiti. Kmil Bey, uzun boylu, sportmen yapl, hi de yan gstermeyen biriydi. Kr dm akaklan, biimli yz hatlaryla olduka da yakkl biriydi. stasyonda bir sre evresini kolaan ettikten sonra bir kanapeye oturdu. Sakin grnyordu. 256

Az sonra tren geldi. Aydn'la Kmil Bey'in son vagona bindiklerini grdm. Ben de ikinci vagona atladm. Olduka heyecanlydm. Sanki her yan sivil polis doluymu gibi tedirgindim. Tren hareket etti. Trendekileri kukulu gzlerle szyor; yolcular arasnda sivil polisler olup olmadn anlamaya alyordum. Bir taraftan da kafam son vagondayd. Aydn, Kmil Bey'e yaklaacak, "Acaba Yenikap'dan Yalova'ya feribot var m?" diye soracakt. Kmil Bey de, "Ne bileyim ben; bir bilene sor," diye cevap verecekti. Bu konumalar parolayd. Bundan sonra Kmil Bey ve Aydn hep yanyana olacak, fakat konumayacaklard. Kmil Bey, cep telefonuyla Tamer'den baka hi kimseye cevap vermeyecekti. Vagonda pencere yannda bir yer bulmutum. Trenin her istasyonda duruunda pencereden kafam karp Kmil Bey'le Ay-dn'n vagondan kp kmadna bakyordum. Yedikule'ye kadar iki kez vagon deitirdiler. imdi yanmdaki vagona gemilerdi. Bundan sonraki benim bulunduum vagondu. Heyecanm gittike artyordu. Samatya'da ikisi birden bulunduum vagona girdiklerinde, heyecanm son haddine varmt. Kendimi kontrol etmeye, heyecanm yenmeye alyordum. Kumkap stasyonuna varmadan Kmil Bey'in yanna yaklaacak, "Ben Demir, antay verebilirsi-niz," diyecektim. Siyah gzlklerimi taktm. Aydn, Kmil Bey'i benim oturduum yere doru getirdi. Ancak oturduum koltukta yanmda bo yer yoktu. Karmdaki koltuk da doluydu. Bir an ne yapacam arr gibi oldumsa da hemen kendimi topladm. Yerimden kalkp Kmil Bey'in yannda durdum. Bu arada boalttm koltua hemen biri gelip oturmutu. Vagonda oturacak tek bir bo yer yoktu. Heyecandan kalbim kt kt atyordu. Kmil Bey'in kulana fsldar gibi yava bir sesle, "Ben Demir, antay verebilirsiniz," diyebildim. Heyecandan az kals n, "Ben Ekrem," diyecektim ki, son
257

anda aklm bama gelmi, Ekrem yerine Demir demeyi akl edebilmitim. Kmil Bey suratma dmanca bakt. Bu baklar altnda bir an ezildiimi hissettim. yi ki gzmde siyah caml gzlkler vard. O gzlkler olmasayd. Kmil Bey benim nasl panik iinde olduumu derhal anlard. Tamer'in ne kadar kafal biri olduunu imdi ok daha iyi anlyordum. Eminim ruh halimi karmdakinden gizleyebilmem iin bu gzlk bir cankurtaran gibi olmutu. Tamer'in fikriydi bu siyah gzlkler... Aydn, Kmil Bey'in kulana bir eyler fsldad. Kapya doru yrmeye baladlar. Ben de onlarla birlikte kapya doru yrdm. Kumkap'da mz birden trenden indik. Trenden inince Kmil Bey antay bana verdi. Ben antay aldktan sonra hemen bir arkadaki vagona bindim. Kmil Bey ve Aydn istasyonda kalmlard. Vagona kendimi atar atmaz sanki srtmdan ar bir yk kalkm gibi olmu, rahatlamtm. Cankurtaran'da inecektim. Cankurtaran stasyonunda indim. evreme bakndm. Kukulu bir durum yoktu. Bu istasyonda trenden ancak on, onbe yolcu inmiti. Ama gene de iim rahat deildi. Takip ediliyormu gibi he-yecanlanlydm. Birileri nme dikilip, "O antada ne var, a bakalm u antay," diyeceklemi gibi korku iindeydim. anta elimde, hzl hzl Sultanahmet'e dom yrmeye baladm. Sultanahmet'te ilk grd m taksiye atladm. Tamer'in dkknna kadar taksiyle gitmek tedbirsizlik olur dncesiyle Aksaray meydannda taksiden indim. Tamer'in dkknna vardmda, Tamer dkknda yalnzd. Beni gnce ok sevindi. Para antasn kaparcasma elimden ald. "Oh, bu i de bitti," dedi. "Artk rahatz. imdi antay aalm." Tamer dkknn kapsn kapad. blmeye getik. O ana -kadar heyecandan, yahut da bir gren olur korkusuyla antay ap iine bakmaya bile cesaret edememitim. Tamer antay anca bir 258

tuhaf oldum. anta azna kadar deste deste dolarlarla doluydu. Yzlk, ellilik banknot desteleri.... Tamer, boynuma sar lp iki yanamdan pt. Artk tm heyecanm gitmi, iim sevin dolmutu. Her ey iyi gidiyordu. Bundan sonra da iyi gitmemesi iin hibir neden yoktu... "Aydn'dan, Faruk'tan ne haber?" diye sordum. Tamer biraz durgunlat. "Kmil Bey, 'Paray aldnz. Olumdan, serbest brakld haberini almadan seni brakmam,' demi Aydn'a. imdi paray sayalm. Tamamsa... Faruk'a haber veririz. O zaman babasna telefon ap, 'Ben serbest brakldm,' diye haber verecek." "Faruk imdi nerede? Cep telefonu var m?" "Cep telefonu yok. Ama her yar m saatte bir telefon ediyor. u anda Florya'da." Paralar Tamer'le acele saydk. Tamamd. Parann saym bittikten birka dakika sonra telefon ald. Telefon eden Faruk'tu. Tamer, "Paralar aldk. Bir yaramazlk yok. Baban arayp serbest olduunu bildir. O da derhal Aydm'm yakasndan dsn." eklinde konutu. On, on be dakika sonra telefon gene ald. Telefon eden bu kez Aydn'd. Kmil Bey'in, olundan telefon geldikten sonra ya-kasn braktn haber veriyordu. Tamer, Aydn'a takip edilme ihtimaline kar uyank olmasn, iyice izini kaybettirdikten sonra evine gitmesini tembih etti ve telefonu kapatt. "Artk dadan indik, dze ktk. Ben, Selda ve Ferhan'n ufak yollu kmalaryla elimizdeki para 205.000 dolar buldu. Bu gece sen, ben ve Ferhan, Behet Bey'e gidip elimizdeki paray teslim edeceiz. Aydn da pazartesi bankalardan ne ekebilirse, onu Behet Bey'e gtrecek. Gene de bir miktar eksiimiz kalacak. Ne yapalm; bizden bu kadar. Behet Bey de bir eyler yapsn artk..." 259

Akam ben, Tamer ve Ferhan, Behet Bey'in Kadky'deki evindeydik. Behet Bey iki ev birden kiralamt. Biri Kartal'daki bahe iinde, kk andran ev; dieri de Kadky'deki apartman dairesi. Bu sralar Kartal'daki evi kullanmyor; Kadky'deki apartman katnda Ayla ile kalyordu. Birka gndr bu ikiliye Sel-da da katlm; birlikte kalmaya balamlard. Amerikal kar koca ise epeydir ortada grnmyordu. Behet Bey onlarn birka haftalna zmir'e gittiklerini syledi. Geleceimizden haberli olduklarndan gzel bir akam yemei hazrlamlard. Yedik, itik, elendik. Tabii bu arada getirdiimiz paralar da Behet Bey'e teslim ettik. Behet Bey paralar alrken hi de sevinmi grnmyordu. nemsemez bir tavrla, "Hepsi bu kadar m?" diye sordu. Tamer, "Ancak bu kadar toplayabildik," dedi. "Biliyorsunuz Aydn da bankalardan babasnn paralarn ekecek..." "Ne kadar ekebilir?" "Bilemem; ama yirmi, otuz gibi..." Behet Bey biraz dndkten sonra, "Gene de epey amz var," dedi. "Bakalm ne yapacaz? Ama ben gene srailliye telefon edip, 'Para hazr,' diyeceim. O gelinceye kadar herhalde bir aresine bakar a kapatrz. i fazla srncemede brakmak iyi olmaz..." Para konusu kapandktan sonra gene neemizi bulmutuk. Akam yemeinden sonra bir sre daha oturduk. Behet Bey'in evinden ayrldmzda srtmzdan bir yk kalkm gibi rahatlamtk. Aydn ne kadar para bulursa bulsun so-run olmayacakt. Behet Bey, "Ne yapalm artk... Bulup buluturur stn tamamlarm. Siz hi tasalanmayn," diyerek hepimizi sevindirmiti. Ge vakit eve dnp yatama uzandmda, tm olanlarn kafamda bir muhasebesini yaptm. Her ey iyi gidiyor grnmesine ramen, gene de bu ite beni rahatsz eden bir eyler sezinliyor260

dum. Ama bir trl nedenlerini anlayamadm bir sezgiydi bu... Akamki konumalar kafamdan tekrar geirdim. Bu konumalardan sezgimi hakl karabilecek hibir ipucu yakalayamamtm... Bu arada bir ey zellikle dikkatimi ekmiti. Bu, Tamer ve Ferhan'n da gznden kamamt... Ayla ve Selda'nn durumu... kisi arasnda tam bir gerginlik yaand gzmzden kamamt. Selda bu gerginlii umursamaz pozlardayd ve olduka rahat grnyordu. Ama Ayla hi de yle grnmyordu.

261

28

Be gn sonra, bir perembe akam gene Behet Bey'in evinde toplanmtk. Be gn iinde ok ey olmutu. Behet Bey, srailliyi stanbul'a davet etmi ve 500.000 dolar yerine 480.000 dolara adam raz ederek levhay almt. Bu alverite Tamer ve Aydn da bulunmutu. Aydn, bu alveriten bir gn nce 25.000 dolar vermiti Behet Bey'e. Bylece 480.000 dolara ulalmt. Aydn, Behet Bey'e verdii paralar, babasnn her ihtimale kar bankalarda tuttuu vadeli hesaplarndan ekerek vermiti. Bu hesaplar vadeli olduu iin babas bir sre durumun farkna varmaz diye dnyordu. Levhay ele geirdiimiz gnn akam yapmtk Behet Bey'in evindeki toplanty. Toplantya Faruk gelmemi, daha dorusu babasnn korkusundan gelememiti. 90.000 dolar demek Kmil Bey'e fena koymu olacak ki, oluna kar tavr deimiti. Olunun nerelere gittiini, kimlerle arkadalk ettiini artk sk skya aratryordu. Faruk bir yere gidecei zaman babasna sylemek zorundayd. Babas bununla da kalmyor, olunun gittii yerde olup olmadn kontrole kadar ii vardryordu. Faruk artk Ayla ile ancak gndzleri buluabiliyordu. Tabii bu bulumalar Tamer'in dkknnda oluyordu... Faruk bu nemli toplantya da, babasnn korkusundan gelmemiti. Ama ii rahatt. Nasl olsa bugnler gemek zereydi... Kular gibi zgr olaca bir yaamn eiine adm atmasna artk say-l gnler kalmt... Behet Bey, bu dikdrtgen ekilli, avu iinden biraz daha 262

bycek bu ince gm levhay getirip, "te, 2000 yllk yalanlara son verecek anahtar!"' szleriyle masaya koymutu. "Bu yalanlarla 2000 yl boyunca salaklar kendilerini avuttu. Milyonlarca insan bu yalanlar uruna ld, ikenceler grd, yurtlarndan yuvalarndan koptu. Ama artk yeter!.." Levhay elime alp dikkatle izledim. Levhann zerinde belli belirsiz, kargack burgack yazlar vard. Bu yazlar o kadar belli belirsizdi ki, "Yazlar o kadar silik ki, okunabilir mi acaba?" diye sormaktan kendimi alamadm. Behet Bey, "Yazlan uzman biri rahatlkla okur," diye iimi rahatlatt. Tamer, "Diyelim ki, Yahuda skariyot'un deri zerine yazd ncil tomarlarn bulduk," diye sze girdi. "Ya o deriler zamanla bozulmusa? zerindeki yazlar okunmaz hale gelmise?" Behet Bey gld. "Tamer, dndne bak! Bir kere onlar rastgele deri paralar deil. zel ilemlerle parmen haline getirilmi deriler. Yz yllara dayankl hale getirilmi... Ayrca Yahu-da'nn onlar d etkenlerden korumak iin nasl zen gsterdiini de daha nce anlatmtm..." Behet Bey, Yahuda'nn yazlarn binlerce yla dayanacak ekilde nasl hazrlayp gmdn bir kez daha anlatt. Behet Bey anlatmasn bitirmi, ama konumasn bitirmemiti. Hepimizi etkileyen bir cokuyla konumasna devam ediyordu. "Artk yeni bir a alyor insanln nnde... Hzla deien dnyamzda, binlerce yllk eskimi, khne kurallarla yaayamaz insanlar... Kilisenin gnah diye nmze kard bariyerleri ykmak iin insanlk ge bile kalmtr... "Kilisenin lmcl gnahlar yedi tanedir: Gurur, Hrs, Kskanlk, fke, ehvet, Oburluk ve Tembellik. nsan, bu gnahlarla Tanr'nm nne kmamalym... Samala bakn siz! Hibir kt eyleminiz olmasa bile, byle duygular tayor olmanz gnahkr 263

olmanza ve Tanr tarafndan dlanmanza yetiyor. Olur mu byle ey? Yani mahkemeye kyorsunuz rnein, birini kskanmakla sulanyorsunuz. Bir yerde boboazlk edip, 'Ah ben de onun gibi zengin olsaydm!' diye konumusunuz... Yarg sizi mr boyu hapse mahkm ediyor... O, filancay kskandnz iin... Hristiyanln yaklam bunun gibi bir ey... nsan bylesi bir manta yalnz azyla deil, baka yeriyle de gler... Ama ne var ki, bu gln mant kla davranan kilise canavarlar , insanla bin be yz yl kan kusturmutur. Ve burunlar krlmam olsa ve de ellerine frsat gese ayn zulmleri gzlerini kupmadan gene yaparlar... "Kt bir duyguyu iinde tayor olabilirsin, kimseye zarar vermeyen baz alkanlklarn olabilir... Ama o kadar. Gnah diye bunlar bahane ederek adam sulamaya ne hakkn var bre rmcek kafal? "Hem bu lmcl gnahlar dediklerine de bir gz atalm, bakalm... Gerekten o kadar kt m bunlar? "Birinci gnah: Gurur. Yani kendine gvenmenin, kendine saygnn, onurun ifadesi... Neresi fena bunun? Gururlu olanlar toplum hayatnda ilgi eken, kiilikli insanlar deil mi? Onlar bu ko-numlarn salamak, devam ettirmek iin kimbilir ne abalar gstermilerdir? Bir byk icadn sahibinin, usta bir sanatnn, yetenekli bir sporcunun gurur duymaya hakk yok mu? Toplumda balar dik yrmeyecekler mi? lle de alakgnll olmak zorunda m bu stn insanlar? Neymi efendim; ban nde gezecek, herkese alakgnll grneceksin... yle gze batacak bir yaam srme-yecek; giyiminle kuamnla sradan biri olmaya zen gstereceksin... Ge canm, bu ikiyzl alakgnlllk rollerini... Byle davrananlara ben alakgnll demem; Alak derim, Alak! kinci gnah: Hrs. Nedir hrs? Bir insann elindekiyle yetinmeyip daha fazlasn istemesi; gzn bulunduu yerden daha yu-karlara dikmesi deil mi? Bunun neresi kt? nsan elinde olandan fazlasn istiyorsa, daha fazla alacak, i metodlarnda yenilikler 264

yapacak, daha verimli olmann yollarn arayacaktr. nsanlk byle bireylerle ilerlemez mi? Hibir konuda hrs olmayan, koyun gibi insanlarla hangi topluluk bir adm ileri gider? Hrs; gnah saylp engelleneceine tevik edilmeli deil mi? Uygarl bugnlere tayan bulular hrsl insanlar yapmad m? "Gelelim nc gnaha: Kskanlk. Kskanlk; bakasnda olup da kendinde olmayan veya yeteri kadar olmayan bir eyi, bir nitelii arzu etmek... O arzusu gereklemedii srece de bunlara sahip olanlara kar bir burukluk duymak, hatta iyi olmayan duygular tamak... Ama unu da unutmayalm ki, kskanlk insan motive eden bir kam gibidir. O kam ok kez insan daha iyilere, daha yukar lara gitmeye zorlar.. "Bir baka lmcl gnah: fke. fke, bir hakszla, kt davrana veya buna benzer durumlara kar duyulan kzgnlk, tepki... Bazen kendimizi korumak iin gerekli bir duygu, saldrganlk tepkisi... Vcudumuz baz durumlarda Adrenalin denen bir hormonu fazlaca salglar. O hormonun ar salglanmas insanda saldrganlk yapar ve insana cesaret verir. te fkenin nedeni bu hormondur. Hayvanlarda da ayndr. Hayvanlar da kstrldklar veya yaamlar tehlikeye girdiinde adrenalin hormonu ar derecede salglanr. Bunun sonucu hayvan fkelenir, cesareti artar ve kendini son nefesine kadar savunur. Yani insanda da hayvanda da durum ayndr. fkeli insan, bir yzne tokat atana br yzn evirmek yerine; o tokad atann yzn datmak ister. Yaplan bir ktl cezasz brakmay iine sindiremez. Ktlk yapann srtn dnp gitmesine, cezasz kalmasna izin vermez. Yenilip ezilse bile, yenene zarar vennek iin elinden geleni ardna koymaz... Bylesine onurlu bir davrann temelinde yatan fke, niin gnah oluyor? nsan solucan m ki, ayaklar altnda ezilsin de kvranmaktan baka bir ey yapmasn? "imdi sradaki dier gnahlara da bir gz atalm: ehvet. Tm canllarn erkek ve diisini bir araya getirip soylarnn deva265

mn salayan arzu... Buna bile gnah diyor kilise... Bu konuda bir ey sylememe gerek yok. Her sama dnceye kafamz takmak gerekmiyor. Zaten insanlk byle sama kurallar oktan yaamndan silip atmtr. Bunlarn zerinde durmaya bile demez... Ne demiler, 't rr, kervan yrr.' 'Bir dier byk gnah: Oburluk. Yani vcuda gerekenden fazlasn yiyip ime alkanl... Sonu ne olacak?" Behet Bey szn burasnda gld ve gbeini iki eliyle sallayarak, "Sonunda benim gibi koca gbekli biri olursun" dedi. "Kad nlar da seni beenmez. yle deil mi Selda?" Selda, "Ben sizi byle de beeniyorum," dedi. "Selda byle sylyor, ama ben kendimi hi de iyi hissetmi-yorum. Her yola bavurup biraz kilo vermek kararndaym. Kendimden utanr oldum. Gururumun krldn hissediyorum... Evet, oburluk sonucu vcudu deforme olan birinin yardmna baka bir gnah yetiir: Gurur. Kendini byle deforme gren birinin gururu krlacak ve sonuta kendini ayarlamak isteyecektir. Yok buna gerek grmyorsa, bu da onun sorunu. Ama ne iin gnahkr; bunu anlamak zor... "Bir byk lmcl gnah daha: Tembellik. Evet, tembellik kt... Ama o kadar... Ve biliyor musunuz; tembelliin nedeni de genellikle fizikseldir. Yani o insann yaratlyla ilgilidir. Ben doktor deilim. Byle konulardaki bilgilerim, sonuta ansiklopedik bilgiler... Bu kaynaklardan edindiim bilgiler, tembelliin de hormonlarla ilgili bir sorun olduu ynnde... Yani eer, 'Tanr vardr,' diyorsak; bir insan tembel yaratt iin asl O'nu sulamal-yz. Ayn, bir insan ecinsel eilimlerde yaratmas gibi... Yaratan sulamayp da, yaratlan sulamak hakszlk deil de nedir?" Behet Bey bir sre daha deiik konularda konutu. Baz sorularmz yantladktan sonra, "Artk daha fazla konumamz gerekmiyor," dedi. "Bundan sonra Yahuda skaiyot'un ncili devreye girecek ve gerekenleri sylecek. sa efsanesi yklacak. O'nun y266

klmas demek, khne ve ad dinlerin insanlk iin sorun olmaktan kmas demektir. O'nun ayaklar zerinde duran bu khne semavi dinler de, binlerce eski, gelmi gemi dinler gibi tarihin plne atlacak. Artk Satanizm a balyor. Satanizm insanlk var olduka yaayacaktr. nk Satanizm, insanlann zincirlerini krmasdr. Bir anlamda Hmanizm'dir..." Gece yarsna doru Tamer, "Behet Bey, biz izninizle artk kalkalm," dedi. "Bu arada bir ey sylemek istiyorum, ama bir trl dilim varmyor. u gm levha konusunda... Sakn yanl anla-mayn... Size gvenimiz sonsuz. Ama, nasl syleyeyim... nsanlk hah... Amerikal gelip levhay alncaya kadar gm levhay bize brakmay dmnez misiniz? Onu ok iyi komyaca mza inanabilirsiniz. Zaten siz arada olmazsanz biz o levhay hibir ekilde deerlendiremeyiz..." Behet Bey, Tamer'in bu ekilde konumasna olduka alnm grnyordu, ama renk vermemeye alr bir tavrla, "Peki, Tamer," dedi. "bu ekilde kendini daha rahat hissedeceksen, levhay size verebilirim. Amerikal en ge iki hafta sonra burada olur. Kendisiyle konutum telefonla. Birka gn iinde yatyla yola kacak. Levhaya ok dikkat edin, bir aksilik kmasn." Behet Bey gidip levhay saklad yerden getirdi. Levhay bir kadife beze sarm, bu bezi de naylon bir poete koyup, poetin azn balamt. "Tamer, ite levha. Tekrar kadifeye saralm ve hava almayacak bir ekilde poette koruyalm. Tamam m? Kimseye levhadan bahsetmek yok! Poetin iinden karmak yok! Anlatk m?" Tamer iyice neelenmiti. "Anlatk, Behet Bey," derken gzlerinin ii glyordu. Evden ktk. Yolda Tamer, "Ne dersin, Ekrem?" dedi. "yi yapmadk m? Behet Bey'e gvenmesine gveniyorum, ama arada Ayla var. Bilmem dikkatini ekti mi? Behet Bey'e dman gibi bakyor. Selda'nn kendisine rakip kt ve yerini ald dnce267

sinde... Terkedilmilik kompleksi iinde. Bu tip kadnlar her eyi yapabilirler..." "Sanmam," dedim. "Sen gene sanma! Yalnz unutma ki, bir erkein en byk dman terketti i kad ndr."

29

Bugn 7 Kasm 1996 Cuma. K andran bir gn. Hava yamurlu ve frtnal; ara sra da kar serpitiriyor. Bu yl k erken geliyor anlalan... Pitis dn gece telefon etti; bugn bize geleceini syledi. Be gndr gelmemiti. Severyus Baba da, ben de onun yolunu gzler olmutuk. Gelecei haberi ikimizi de ok sevindirmiti. Behet Bey'in evindeki toplantnn zerinden bir hafta gemiti. Bu sre iinde Behet Bey Amerikalyla sk sk telefon konumas yapmt. Amerikalnn yatnn Cebeltank Boaz'na girmek zere olduunu biliyorduk. Bir hafta kadar sonra Amerikal, stanbul'da olurdu. mit ve heyecanla bekliyorduk Amerikaly; daha dorusu ondan gelecek olan milyonlarca dolar... Pitis leye doru geldi. Yannda emsiyesi olduu halde bir hayli slanmt. Mantosunu karmasna yardm ederken, "Amma da slanmsn," dedim. "emsiyeni amadn m yoksa?" "Amaz mym, atm. Hava ok berbat. Ka kez frtnadan emsiyem ters dnd. Sz vermi olmasaydm, gelmekten vazgeecektim." Pitis'i sarlp hafife ptm. nk artk daha fazlasna izin vermiyordu. Pitis doruca Severyus Baba'nn odasna gitti. Kapy hafife ald. eriden ses gelmeyince kapy aralp ieriye bakt. "Babam uyuyor. Uyandrmayalm." Pitis artk Severyus Baba'ya yalnzca 'Baba' diyordu. Severyus Baba odasnda uyurken, biz de bir sre oturma odasnda ba baa kaldk. 269

Pitis'e Behet Bey'in evindeki son toplanty, Behet Bey'in toplantdaki konumasn, levhann Tamer'de olduunu filn daha nce anlatmtm. Tamer, Pitis'e hibir ey sylememem konusunda beni birka kez uyarmasna ramen, ona her eyi anlatmaktan kendimi alamyordum. Belki de yaptm hatayd. Ama onunla konumak beni rahatlatyordu. Pitis, Yahuda ncili konusuna pek ilgi duymuyordu. Belki de nemini tam olarak kavrayamamt. Bu ile ilgili alacamz paralara ise hi mi hi ilgi duymuyordu... ''Pitis, iyi dn," dedim. "Bizim pasaportlar kmak zere. Sen de pasaport kar. Birlikte gidelim Amerika'ya. Hem sen ngilizceni ilerletmek istemiyor musun? te sana bir frsat." "Ekrem, ltfen! Sizin iiniz, daha dorusu ileriniz karanlk iler... Ben artk karanlkta yaamak istemiyorum. Karanlk iler, karanlk ilikiler, karanlk inanlar, kara paralar... Ltfen srar etme!" Pitis'in elini tuttum. "Pitis, ltfen sen de inat etme! Senden ayrlmak istemiyorum. stersen ben de burada kalrm. Ama eskisi gibi birlikte yaamaya raz olursan... ok paramz olacak. Gzel bir ev alnz. Birlikte..." "Ekrem, ben byle pislik paralarla bir yaam istemiyorum. Metreslik de artk bana gre deil. Bunu anla artk!" Daha fazla srar etmenin bir anlam yoktu. Pitis'le yollarmz ayrlmak zereydi. Konuyu deitirdik. Pitis, "Part time bir i buldum," dedi. "Yarn yeni iime balyorum." "Nasl bir i?" "Sper market. Akam vardiyasnda alacam. Market sabah 9.00'dan gece 22.00'ye kadar ak. Sabah vardiyas 9.00-17.00 alyor. Bizler de 17.00-22.00. Hafta tatili de yok gece vardiyasna." "Peki ders verdiin renciler, okulun, roman evirisi?.. Hangi birine yetieceksin?"
270

"eviri ii yrmedi. Bazen bir cmleye taklyorum. O cmleyi tam evirebilmek iin uzun sre uratm oluyor. Metin de donuk oluyor nedense... Bu konuda pimem gerek. eviri ii hi de dardan grnd kadar kolay deil. Roman geri gtrdm. Yapamayacam syleyip zr diledim." "Peki, marketten ne alacaksn?" "Asgari cretten % 20 fazla veriyorlar. Sigortas var. Akam yemei de kyor. Yeter bana." Pitis'i iimden takdir ediyordum. Yepyeni bir insan olmu; hayatna deiik bir yn vermek kararlln gstermiti. Her eye ramen eskisinden ok daha mutlu grnyordu... Pitis acele ortal toparlad. Yemek hazrlamaya balad. Bu arada Severyus Baba da uyanmt. Severyus Baba'nm hastal yal bedenini iyice ypratmt. Zamann ounu yatanda uzanmakla geiriyor, odasndan pek kmyordu. Yatana uzanr, kitap okumaya alrd. alrd di-yorum, nk ald illardan olacak, kitab okumaya baladktan ksa bir sre sonra kitap elinden dyor, uyuklamaya balyordu. Bugn Pitis'i grnce biraz canlanr gibi olmutu. Onu z kz gibi seviyordu. Bizi odasna gtrp karyolasnn yanndaki iskemlelere yan yana oturttuktan sonra, damdan der gibi, "Syleyin bakalm nikh ne zaman?" dedi. "Artk gnlerim sayl. Nikhnzda bulunmak isterdim." Pitis'le birbirimize baktk. kimiz de ne diyeceimizi bilmiyorduk. Sonunda Pitis kontutu. "Daha ok var," dedi. "Henz ikimiz de okuyoruz." Severyus Baba aznn kenaryla hafife glmsedi. "Sen okuyorsun okumasna, ama Ekrem'in faklteye uradn pek sanmyorum." Gerekten faklteye artk seyrek uramaya balamtm. Gittiimde de derslere i olsun diye giriyordum. Bu durumu Severyus 271

Baba da farketmi, birka kez bana t vermi, derslerime devam etmem iin uzun uzun dil dkmt. "u ara kafam biraz kark," diyerek konuyu deitimek istedim. Bir sre mz de konumadk. Severyus Baba'nn dnceli bir hali vard. Sonra uykuda konuur gibi, "Ekrem," dedi. "u senin eytan ileri nasl gidiyor?" armtm. Pitis'e baktm. Pitis ban nne edi. "Bana kzacan biliyorum... Babama baz eyleri anlattm. Gemiimi, nasl tantmz, Satanistleri..." Pitis'e ters ters baktm. Bunun zerine Severyus Baba, "Ona kzma!" dedi. "Kzcaz dtn bataktan seni kurtarmaya alyor. Her seven kad n bunu yapar..." Severyus Baba'mn bu ekilde konumas beni yattrmak yle dursun; daha da kzdrmt. "Dtn batak" szne de iyice tepem atmt. Bu lm deindeki ihtiyar iin, kukusuz dnya nimetleri artk gemite kalmt... Kedinin uzanamad ciere murdar demesi gibi, o da, genlerin bu dnya yaamndan olabildiince yararlanma isteine bir takm dogmalardan yola karak kar duruyordu... Sama dnceleri Pitis'i de etkilemi; onunla benim aramda bir duvar olumasna neden olmutu. Bu duvarn mimarna haddini bildirmeye karar verdim. "Severyus Baba, ncil'in retileri insan doasna aykr," dedim. "rnein u yedi lmcl gnah..-. Ne kadar sama bir mantk rn..." Severyus Baba, benden byle bir k beklemediinden armt. Pitis de biraz ileri gittiimi, Severyus Baha'ya saygszlk ettiimi dnm olacak ki, "Neler sylyorsun sen, Ekrem?" diye bana kt. "Sen inanmayabilirsin; ama inananlara saygl olman gerekmiyor mu?" Severyus Baba, eliyle iaret ederek Pitis'in daha fazla konumasna engel olduktan sonra, bana dnd: "Neymi o lmcl g-nallardaki samalklar? Syler misin?" Behet Bey'in o gnk konumasn ok dikkatle dinlemi.
272

kafama yazmtm. Frsat bu frsat deyip, nutuk atar gibi cokuyla, bu yedi gnahn ne kadar sama bir mantk rn olduunu anlatmaya baladm. Pitis szm kesmeye kalktiysa da Severyus Baba ona izin vemedi. Sonuta, Behet Bey'in szlerini benim azmdan dinlemi oldular Szlerimi bitirince, Severyus Baba her zamanki sakin haliyle, "Sen bitirdiysen, ben de birka sz syleyebilir miyim?" dedi. Eh, hamama giren terler, derler. Benim uzun nutkum bitmi, sra Severyus Baba'ya gelmiti. aresiz, "Tabii, sizi dinliyoruz," demek zorunda kaldm. Severyus Baba, "Sana bir ey soraym," dedi. "Sen hi lunaparklarda, kahkaha odalarna girdin mi?" "Hayr girmedim. Nasl bir ey bu kahkaha odalar?" "Eskiden lunaparklarda filn olurdu. imdi yok artk. Bir odaya girerdin. Duvarlarda bir sr ayna... Hangi aynann karsna gesen, seni yamru yumru bir tuhaf gsterir... Kendi acayip grntlerimize bak p glerdik aynalar n karsnda..." "Anladm. arpk aynalar, tabii grntleri arptarak gsterir." Daha bu szler azmdan karken, kurnaz Severyus Baba'nn ne demek istediini anlar gibi olmutum. Severyus Baba, tam da anladm gibi, "te sizin mantnz da bu aynalar gibi," diye sze balad. "Nasl kusur aynaya bakanda deil, aynann kendisindeyse; gnahlar konusundaki mantik samal da ncil'in retilerinde deil, onlar arptanlardadr. "Yedi lmcl gnah: Gurur, Hrs, Kskanlk, fke, ehvet, Oburluk, Tembellik... Bunlar ncil'in satr aralarndan karlm... Yz yllar boyunca enine boyuna tartlarak bu konularda az ok anlamaya varlm... Nasl sivrisinekler zellikle bataklklarda rerse; pek ok ktlk de bu yedi ana gnah kaynandan doar... Bu yedi kaynak bin bir eit ktln, gnahn redii bataklklardr...
273

"rnein hrs! Bir bilim adamnn, byk bir tutku ve zveriyle ortaya bir eyler karmaya almasn kimse knamyor.. Dlist bir ekilde i yaparak lkesinde i alanlar aan, pek ok insana i al ani an yaratan i adamn da kimsenin knad yok... "Ama yle bir evrene bak... Daha ok; delicesine ok kazanmak iin insanlann yaptklarna bak... Gzleri doymak bilmeyen hrs kp insanlar... Doay acmaszca tahrip eden arazi maf-yalarn bu insanlar olutumyor... Hibir kural tanmayan i adam-lan... Hayali ihracatlar... Hileyle banka batranlar, devleti dolandranlar, trl yolsuzluklar, vurgunlar yapanlar ve sonra gidip Amerika'da Avrupa'da bu paralarla krallar gibi yaayanlar... Bunlara o yollar aan rveti memurlar, grevliler... nsanln en byk dman uyuturucu tacirleri ve onlarla ibirlii iinde olanlar.. Daha sayaym m?" Pitis, "Saymakla bitiremezsiniz," diye sze girdi. "Televizyonda izledim, birka gn evvel. Hasta ve yal eekleri, atlar kesip satan bir ebekeyi ekrana getirdiler. Kasaplar, marketler bu etleri kap kap alp, hi vicdanlar szlamadan halka yediriyorlar..." Severyus Baba, "Hrsn gz krdr," dedi. "Hrsn kr ettii insanlarda vicdan ne gezer... Ksacas, hrsn hududu yoktur ve pek ok ktln anasdr," Severyus Baba'nn verdii bu meklere diyecek sz bulamad m. Severyus Baba konumasna devam ediyordu: "Gelelim eh-vet'e. ehvet, dii ve erkein birbirlerine duyduu cinsel istek. Bu istei bedene veren Tanr'nn kendisi deil mi? Canllar bu istee uyarak soylarn devam ettirirler. nsanlar da yle, her canl gibi... Onlar da, kadn erkek bu istekle birbirlerine yaklap evlenir, evlilikleri boyunca bu istekle birlikte olmann hazzn yaarlar ocuk-lar olur... ehvet bu erevede kalrsa kim onu knayacak? Ve de ne hakla?
274

"Ama gene yle bir evrene bak... Fuhu, sapk ilikiler, rza tecavzler, bazen de cinayetler... Btn bunlar dizginlenmeyen ehvetin yol at ktlkler deil mi? "Bak, sana arpc bir de rnek vereyim. Sizler hatrlamazsnz. Belki yirmi yl, belki de daha nce olmu bir olay bu. "Bir sandalc, bir kadnla ocuklarn gezdirmek zere sandalna alyor. Sanrm Boaz'da, Salacak'ta. Kydan epey aldktan sonra Sandalc, kadnla cinsel ilikiye girmeye kalkyor. Hem de kck sandalda, kadnn ocuklarnn gzleri nnde... Kadn direniyor; ocuklar alayor. Ama sandalcnn ehvetten gz kararm... Sonunda isteine ulayor... Ama nasl... nce kadnn o-cuklarn, doru hatrlyorsam, ocuk. Hepsini tek tek ldrp denize atyor. ocuklar ldrdkten sonra kadnn rzna geiyor. Sonra onu da ldrp denize atyor.. Al sana ehvetin yol at bir canavarlk... Byle nice olaylar oluyor dnyamzda, kim byle dizginlenmeyen ehveti onaylar? Dizginlenmeyen ehvet, ok gnahn anasdr... "fkeye geleceim. Bunun iin de sana bir rnek vereyim. Belki sen de gazetelerde okudun. u tavla cinayeti. "ki arkada bir kahvehanede tavla oynuyorlar. Oyunu kazanan, tavla kutusunu kaybedene uzatp, 'Al tavlay da, git evinde iyice al; sonra gel benimle oynamaya,' diyor. Vay sen misin bunu diyen! Sen bana nasl byle dersin? Adamn fkeden kan beynine sryor. Orada eline geirdii bir ieyi adamn kafasna yle bir indiri indiriyor ki, adam orackta can veriyor. Buyur sana fkenin yol at bir facia! "Atalarmz bouna dememiler: 'fkeyle kalkan, zararla oturur,' diye... "imdi dier gnahlara da bir bakalm. Ne dersin? Kskanlk..." "Gerek yok," dedim. "Sizin bak anzdan da, siz haklsnz. Yalnz bir tek eye cevap verin yeter: Tembellik. Tembellik niye 275

gnah olsun ki? nsan tembelse bu onun sorunu; kime ne..." Severyus Baba gld. "Sana bir arkadamdan dinlediim bir askerlik hat rasn anlataym. "Arkadam altml yllarda askerliini yedek subay olarak yapmt. O anlatt. "Tabur kumandan Yarbay, bunlara hi nefes aldrmazm. Askerin cann karrm. Tabii bu askerlerin banda olan subaylar da askerlere nezaret ediyor; Yarbayn icat ettii angaryalar askerlere yapt ryorlarm... "Bir gn subaylar, subay gazinosunda oturup aralarnda sohbet ederken, bizimki bu scak atmosferden cesaret alarak Yarbaya, 'Komutanm,' demi. "Askere hi gz atrmyorsunuz... Dur durak yok zavalllara... Hem de emrettiiniz baz iler ylesine gereksiz ki...' "Yarbay glm, 'Bak temen,' demi. 'Bu askerler kim? Yirmi yalarnda tertemiz Anadolu ocuklar deil mi? Onlar ana-lar babalar asker ocana gndermi; bizlere teslim etmi... Yirmi yalarnda, kanlar kaynayan gen delikanlar... Onlan tembel tembel oturtup ba bo brakrsan, trl eilimlere yenik derler... Cinsel sapklklar, kt alkanlklar, aklna ne gelirse... Biz bunlara meydan vermemek iin onlan oyalar, ylesine yorarz ki, kt eyler dnmeye vakti ve takati kalmasn... Eer byle yapmazsak, ona ve onu bize emanet eden ailesine ktlk etmi oluruz. Vicdanmz o zaman rahat eder mi?' "Bizim arkada o deerli Yarbaydan ald dersi unutmam. Askerlii bittikten sonra da ayn metodu ocuklarna uygulam; onlara bo zaman brakmazm... Derslerinden kalan zamanlarnda kitap okuma, spor yapma alkanlklar kazandrm ocuklarna... imdi o ocuklar byd, mesleklerinde baarl rnek insanlar oldular... Mutlu yuvalar kurdular... "Bizim arkada o Yarbay hep hayrla anar; hl yayorsa kulaklar n nlatr... 276

"Sz uzattk. Tembellikten sz ediyorduk... Tembel insan, herkes iin bir problemdir. nk herkes gibi yiyecek, iecek; ama onlar gibi almayacak... Bylesi insan en azndan, alanlarn srtnda bir asalak demektir ncil bu konuda unlar sylyor: "Sakin bir yaam srmeyi, kendi iinize bakmay ve ellerinizle almay ama edinin."^^^ "almak istemeyen, yemek de yemesin! (2) Pitis, "Yemek hazr; buyrun masaya!" diyerek konumamz noktalad. Pitis'in gzel yemeklerini yerken, dnyordum. Se-veryus Baba'nm tm dedikleri doruydu. Behet Bey'i dinlerken de, Behet Bey'in doru sylediini dnmtm. imdi ok daha iyi anlyordum. Satanizm, tam anlamyla Hristiyanlk kart bir hareketti ve Hristiyanla tepki olarak domutu. Bir antitezdi... Birinin iyi dediine, dieri kt; birinin kt dediine de br iyi diyordu... Tanr ruhtan yana; eytan ise bedenden yana bir tavr iindeydi... Kafam iyice karmt... Yemekten sonra Pitis kahve yapp getirdi. Kahvelerimizi ierken, "Severyus Baba, dnyada pek ok din var," dedim. "Herkes de, 'Benim dinim doru, br dinler batl,' diyor. En iyisi, insann kendi kafas dorultusunda, mutlu yaamaya bakmas... Dinlerin de amac bu deil mi? nsanlar bar iinde, huzurlu ve mutlu bir yaam srsnler.. ster Mslman, ister Hristiyan, ier Yahudi, yahut Budist, ne olursan ol; yeter ki iyi insan ol ve u ksack yaamn iyi yaa... Siz de byle dnmyor musunuz?" Severyus Baba gld. "Ben byle dnmyorum. Ve byle dnmenin, eytan'n tuzana dmek olduunu biliyorum. eytan, bu dnceleri insann kafasna sokarak, onu kurnazca aldatp Tanr yolundan uzaklatmyor.. Byle dnen insan en byk g-

(1)NCL:I. Selanikmer4:ll (2) NCL: n. Selanikliler 3:10

277

nahlardan birini iliyor demektir ve bu gnahn k noktas Gu-rur'dur. eytan da gurura kaplp, Yaratand Tanr'ya kar kt ve mahvolacaklarn ilki oldu. 'Ben her eyi herkesten iyi bilirim; kafama gre yaarm,' havasmdaki gururlu insanlar da eytan bu dnceleri kafalarna sokarak kendine ekmekte; onlan da kendi gibi mahvolacaklara katmaya almaktadr. 'Ben bir Hristiyan olarak unu sylyorum: sa, yalnzca baz tler versin diye bu dnyaya gelmedi. O, Tanr Sz beden alp aramzda yaad ve bizim iin cann kurtulu fidyesi olarak verdi ve de insann kurtuluu oldu, armhtaki lm... Ve de diriliimizin simgesi olarak tekrar dirildi ve sonra ge alnd... "Eer sa'nn yalnzca retilerine taklp kalrsak; O'nun bize salad kurtuluu gzard etmi oluruz ve mahvolacaklar kervanna katlrz... Bak bu konuda ncil ne diyor..." Severyus Baba raftan ncil'ini alp bir ksm okudu: "Eer yalnz bu yaam iin Mesih' e mit balamsak, herkesten daha ok acnacak kiileriz.(^^ "te byle Ekrem! manmz yalnzca bu dnya iin deildir..." Severyus Baba'nn lmcl hastalna, ektii aclara ramen huzur dolu olan yzne baktm. Onun yerinde olsaydm ruh halim kimbilir ne kadar bozuk olur; zntmden azm bak amazd, diye dnmekten kendimi alamadm. Severyus Baba'nn ise mutluluk yznden okunuyordu. O, lm gerek ve sonsuz ya ama atlacak bir adm olarak gryor ve o adm ataca gn huzurla bekliyordu. man! man, gerekten bambaka bir duygu olsa gerek... nsana mutluluk ve gven veren bir duygu... Ama bu duygu her yrekte filizlenip kk salamyor.. nk insan kafasndaki kukular; nnde durulamaz bir kasrga gibi, ruhlarmzdaki iman filizlerini ykyor, mahvediyor...
(1) NCL: I. Korintliier 15:19 278

"Severyus Baba, iman etmek insann elinde deil ki!" dedim. "man, nce istekle balar. man etmek iin insann nce yreinde bir istek olmal. Gerisini Tanr kendisi tamamlar... 'sa'nn, iman yolunu gsteren u szleri ne kadar gzeldir... 'Dileyin, size verilecek; arayn, bulacaksnz; kapy aln, size alacaktr. nk her dileyen alr, arayan bulur, kapy alana kap alr.! "(1) Severyus Baba'yla bu konularda daha nceleri de ok konutuk. Ama ilk kez bugn bu konulara scak bir yaklam iindeydim. Severyus Baba'nn ruhsal esenliine gpta ediyordum. Bende bu esenlikten eser yoktu. Hele son gnlerde iyice karamsar olmutum... Dnyordum... Mutluluu parada arayan bir ruh hali, tm yreimi ve kafam sanki esir almt... Birka gn sonra kavuacam para ve onun salayaca imknlar... Bunlarn hayali bile artk beni avutmuyordu. imde bir boluk vard ve bu boluu dolduran karamsar duygular... Pitis'i kaybetmek zere oldu umu da hissediyordum... Onu ok, ama pek ok sevdiimin de artk bilincindey-dim... Onun da beni sevdiine kukum yoktu; ama ne var ki, o daha byk bir sevgiye de yreinde yer vermiti: Tanr sevgisi... O ve ben bu noktada ayrlyorduk... Ama ben bugn ok kark duygular iinde kendi kendimi sorgulamaya balamtm... Ben bunlar dnrken telefon ald. Telefon eden Tamer'di. ok nemli bir durum olduunu ve beni Sirkeci'de Harem skele-s'nde bekleyeceini, ok acele gelmem gerektiini sylyordu. Ama niin a rdn sylemedi ve telefonu kapatt. Acele giyinip evden ktm.

(1) NCL: Luka 11:9-10

279

Sirkeci'de, Harem iskelesinde Tamer ve Faruk'la bulutum. Tamer, hava kapal ve yamurlu olmasna ramen siyah caml gne gzlkleri takmt. zerinde, o gne kadar hi s rtnda grmediim, siyah bir pards vard. Pards Tamer'e ok bol geliyor, zerinde ireti duruyordu. ylesine bykt ki Tamer'in bedeni iin; elleri pardsnn uzun kollan arasnda kayboluyor, etei yeri spryordu. Dazlak kafas, kei sakal, siyah gzl , kulaklarnda kocaman kpeler ve acayip pardssyle gelen geenin bile dikkatini ekiyor; yanndan geenlerin ou yryp getikten sonra bile arkalanna dnp Tamer'e bakmaktan kendilerini alamyorlard. Feribota bindik. Hava olduka souk olmasna ramen, darda bir kanapeye oturduk. Danda kimsecikler yoktu; daha rahat konuabilirdik. Tamer olanlan ksaca anlatt. Bugn leye doru Ayla, Tamer'e telefon etmi ve ok haberi bildirmiti. Yahuda skariyot ncili diye bir ey yoktu. Levha sahteydi. zerindeki silik yazlar bir srail gazetesinden rastgele kopya edilmiti. Amerikal alc filan yoktu. Behet Bey uydurmutu o palavray da. Tm bu dzenler Behet Bey ve William' n kafasndan kmt. Tamer nce kulaklarna inanamamt. Ayla, Selda'y kskanyor ve bu yzden ortal kartrmaya alyor, diye dnmt. Ama Ayla her eyi tm detaylarna kadar anlatnca Tamer'in ayaklar suya ermiti. Ayla'mn anlattklarna gre: Behet Bey yalnz Tamer grubunu deil, Kadky grubundakileri de dolandrmt. 'Kadky grubunu dattm' demesi numarayd. Onlara da 'stanbul grubunu datt m' demiti. Kadky grubunu da ikiye ayrm, onlarn da birbirleriyle ilikisini kumazca manevralarla kesmiti. Bylece birbirinden kopuk grup ortaya km ve Behet Bey bu grubu da ayr ayr dolandrmt. Behet Bey'in dolandrdklar yalnz Satanistler deildi... Pek 280

ok kimseyi de Amerika'dan gelmi bir papaz rolyle dolandrmt. Sahte tarihi eserler, asl astar olmayan define numaralar... Bir ksm insanlar da Amerika'ya gtrlmek, orayla i yapmak vaatleriyle dolandrlmlard. Behet Bey bylece drt milyon dolara yakn bir para elde etmi ve bunun bir milyon dolarn da William almt. William imdi Amerika'dayd. Behet Bey de iki gn sonra zmir'den ua a atlayp nce Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya uacakt. Selda'y da beraberinde gtryordu. Tamer, Ayla'nn anlattklarn dinleyince oke olmu; ama gene de inanmak istememiti. Ayla telefonu kapaynca, Tamer, Behet Bey'in Kadky'deki evinin telefon numarasn evirmi; ama telefona kimse kmamt. Bunun zerine Kartal'daki evin telefonunu am, gene cevap yok. ki telefondan da cevap alamaynca bu kez Behet Bey'in cep telefonunun numarasn evirmiti. Bu kez Behet Bey'e ulamt. Tamer kurnazlk etmi. Ayla'yla hi konumam gibi davranmt. Behet Bey telefonda, her eyin yolunda gittiini, Amerikal alcnn yatnn en ge be alt gn sonra stanbul'da bulunacan sylemiti. Ev telefonlarna cevap veme-mesini de, 'Sk Sk telefonla tehditler alyorum; bu yzden telefonlara kmyorum,' diye aklamt. stediimiz zaman kendisini cep telefonundan arayabileceimizi sylemiti. Tamer'in bu telefon konumasndan sonra kafas iyice karmt. Ortada biri yalan sylyordu; ama kim? Behet Bey mi, yoksa Ayla m? Bu telefon konumalanndan sonra Tamer, gm levhay nce bir antikacya gtrmt. Adam levhay incelemi ve hibir antika deeri olmadn sylemiti. Bununla yetinmeyen Tamer, levhay tand bir gmye de gstermiti. Tamer, parmaklarnda-ki yzkleri, kulaklarndaki kpeleri ve buna benzer taklarn yllardr bu adamdan alrd. Adam altm yalannda ve ocukluundan beri gmlk yapan, mesleinin tam hakkn veren biriydi. Tamer'in getirdii levhay uzun uzun inceledikten sonra, "Bu lev281

hann yan bilmek zor," demiti. "Ama senin sandn gibi ok eski deil. Eski diye yutturmak amacyla baz ilemler uygulanm bu paraya..." Sonra gm, baz paralan antika diye yutturmak amacyla neler yapld hakknda ksa bir de bilgi vermiti Tamer'e. Gm para, iyice sulandnlm tuz ruhuna batrlyor; bu eriyikten kanldktan sonra tinerle inceltilmi siyah boyayla boyanyordu. Boya kemik gibi sertleince de tel frayla fralanyor veya ince kumla dikkatle ovuluyordu. Sonra da ak havada uzunca bir sre braklyordu. Tamer'in elindeki de buna benzer ilemlerden gemi, 950 ayarnda bir gm parayd. Ancak gm deeri kadar bir deeri olabilirdi. Ne kadar eski olursa olsun, otuz krk yldan daha eski olmayan bir parayd. Belki de birka sene nce yazlmt zerindeki yazlar... Gmden ktktan sonra Tamer'in artk hibir kukusu kalmamt. Ayla'nn syledikleri doruydu. Behet Bey hepsini doland rmt. Dolandnldklarndan hibir kukusu kalmayan Tamer hemen bana, Faruk'a ve Aydn'a telefon etmiti. Aydn otomobille bizi Harem'de bekleyecekti. Harem'de Aydn bizi karlad. Bu kez, her zamanki gibi minibsle deil, babasnn otomobiyle gelmiti. Otomobile atladk. Doruca Behet Bey'in Kadky'deki evine gittik. Arabay apartmann uzanda park ettik. Tamer, "Behet Bey'in dairesinde k yok; ama gene de yoklayalm," dedi. Famk'u da, "Hepimiz birden eve gitmeyelim; sen tek bana git," diyerek Behet Bey'in evini kontrole gnderdi. Behet Bey, Faruk'u apartmandakilere Ayla'nn akrabas olarak tantt iin kimse onu yadrgamyor; Behet Bey'in Kadky'deki evine sk sk girip kyordu. Behet Bey, Selda'y daha ok Kartal'daki evinde tutuyordu. 282

Faruk gitti. Be dakika geti gemedi; dnd. "Evde kimse yok, dedi. Tamer hi armamt. "imdi doruca Kartal'a!" dedi ve hareket ettik. Kartal'da, Behet Bey'in evini evreleyen bahe duvar nn yannda arabay park ettik. Birka saattir neredeyse durmu olan yamur yeniden balamt. Etrafta kimsecikler yoktu. Arabay park ettiimiz yer iyice karanlk ve kuytu bir yerdi. stelik, bahenin iindeki iki byk am aacnn yola uzanan dallar altna park ettiimiz araba, daha da karanlkta kalyor; geen arabalarn far klarnda bile pek yakma gelmeden grlmyordu. Tamer, "Evde bana kalrsa kimse yok," dedi. "stteki bir odada k var; ama Behet Bey mahsus yank brakm olabilir. nk otomobili yerinde yok." Aydn, "Belki bir yere gitmilerdir; dneceklerdir," dedi. Tamer, "O kadar saf olma!" diye homurdand. "Herif hepimizi kua baktrp tyd. Ama peini brakmayacaz." Baheden kpek sesleri geliyordu. Kpekler duvar kenarn-daki arabay farketmiler, yksek perdeden havlamaya balamlard. Tamer, "Bunlar Behet Bey'in canavar buldoglar ," dedi. "Adam paralarlar Hem de birbirinden azgn drt canavar. Onlar ierideyken, insan silhla bile baheye girmeye cesaret edemez." "Bunlara zehirli et vermeli; ama nerden aklmza gelebilirdi," diye Faruk hayfland. "Bu canavarlar yabanclarn verdii hibir eyi yemezler. Yalnzca saldrrlar. Hele gece... Ama beni tanyorlar. Siz burada bekleyin. Bir kukulu durum olur veya yakndan bir araba geerse; otomobil bozulmu da tamir ediyormu numarasna yatn. Dikkat ekmeyelim. Ben gidip kpekleri zararsz hale getimeye alacam." 283

Tamer elinde levye arabadan kp bahe kapsna doru yrrken heyecanm iyice artmt. Keke, hi gelmeseydim diye geiriyordum iimden. Ama art k ok geti. Aydn ve Faruk da benim kadar olmasa bile olduka heyecanl grnyorlard. Tamer, bahe kapm levyeyle bir sre uratktan sonra at. Bu arada kpekler kapya toplanmt; fakat eskisi gibi azgn azgn havlamyorlard. Tamer'i tanm olacaklard. Tamer ieri girdi; etrafn alan drt kpei isimlerini a rarak, sevip okayarak yattrd. Aydn, "Kpeklerden artk korkmaya gerek yok," dedi. "Tamer'i ok iyi tanyorlar. Tamer birka kez onlar gezdimeye bile gtrm. Beni de yadrgamazlar." Az sonra Tamer kpekleri sakinletirmiti ve bizi kapya ard. Kap arabay park ettiimiz yerin on, on be metre kadar uza-ndayd. Arabadan kp kapya doru yrmeye balamtk ki, kpekler yeniden havlamaya balad. Tamer onlan yattrmakta zorluk ekiyordu. Aydn, "Kpekler beni de tanyor; siz burada biraz bekleyin," diyerek bahe kapsndan ieri girdi. Faruk'la ben de arabaya dnp beklemeye baladk. Bir sre sonra Aydn geldi. Tamer'le birlikte kpekleri evin arkasndaki tel kafeslerine sokmay baarmlard. Kpeklerin kulbeleri de bu tel kafeslerin iindeydi. Artk kpeklerden korkumuz kalmamt. Otomobili baheye sokup evin hemen yanndaki kk park yerine ektik. Tamer bu arada hepimizin oraplarn karttrp ellerimize eldiven gibi takt rd. "Ne olur, ne olmaz; parmak izi brakmayalm," diyordu. Ellerimize oraplan taktktan sonra ayakkab-lanmz tekrar giyip arabadan indik. Tamer, "imdi Behet Bey'in evi resmen igalimiz altnda," dedi. "Gerekirse kapy krp gireceiz." 284

Faruk, "Evde kimse yoksa, girip de ne yapacaz?" dedi. "Bamz iyice belaya girebilir." Ben de Faruk gibi korkuyordum. Karakollara, mahkemelere alkn deildim. Kanuna saygl; daha dorusu, kanundan korkan insanlann aras nda bymtm. Btn bu yaptklarmz bana ters geliyor; yaptmz kt ilerin olas sonulan da beni korkutuyordu. Hapislere dmek vard byle ilerin sonunda... "Tamer, yol yaknken dnelim, bamza i amayalm," diyecek oldum. Tamer, "Adamn bizi ddkledii yanna kr m kalsn?" diye beni tersledi. "Bir Satanist cn yerde koymaz. Gerekirse Amerika'ya gidip o herifi bulmazsam, yaayamam!" Hibirimizde Tamer'e, 'Hayr' diyecek hal kalmamt. O hari, hepimiz akndk. O ne derse yapmaktan baka elimizden bir ey gelmiyor; hipnotize edilmi gibi Tamer'in her szne uyuyorduk. Evin kaps elik ve kale kaps gibi salamd. Kapy amak iin uramak yerine, pencerelerden birinden ieri girmenin daha kolay olaca na karar verdik. Zemin kat pencereleri demirliydi. Birinci kat pencerelerinden birini krp ieri girmek gerekiyordu. Ancak bu pencereler de yerden drt metreden daha yksekteydi. Bu kattaki odalardan birinin yanmaka, bu odann penceresinden dan vuran k az da olsa bahenin baz yerlerini hafife aydnlatmaktayd. Bu k bahenin kuytu yerlerine ulamyordu: ama biz karanla alm gzlerimizle bahenin hemen her yann aratrdk. Merdiven veya ona benzer bir ey bulamadk. Bunun zerine birbirimizin omuzuna karak pencerelerden birine ulamay dndk. Faruk benim omuzuma kt; ama tm uramalarna ramen bir trl pencerenin pervazna yapmay baaramad. Bunun zerine Tamer, "Brakn u Bremen mzkaclar gibi st ste kma numarasn!" diyerek Faruk'u omuzumdan indirdi. Aydm'a, "Git, arabadan krikoyu getir!" dedi. 285

Aydn'n getirdii krikonun tabann pencere kenarna gelecek ekilde yerletirdik ve kriko yardmyla demirlerden ikisini iyice emeyi baardk. Bu iki demir arasndaki aralktan insan rahat geebilirdi. Birer birer eve girdik. Kaplar ap odalar tek tek aramaya baladk; ama ne aradmz kendimiz de bilmiyorduk. Bu arada Tamer odalardaki baz eyalar fkesinden krp dkyordu. st katta da ayn ekilde odalar aradk. Normal ev eyalar ve giysiler dnda evde dikkati eken bir ey bulamadk. Tamer, "imdi doruca zmir'e gidiyoruz," diyerek arama iini durdurdu. "Herifi uaa binmeden enseleyeceiz." Ben, "Enselersek ne olacak?" dedim. "Adama verdiimiz paralarn elimizde senedi sepeti mi var? Polise gitsek biz sulu ka-rz. Tamer, "Hele bir enseleyelim; bak o zaman grrsn!" diyerek bana serte karlk verdi. Tam kapdan kyorduk ki, Tamer, "Bir de mahzene bakalm," dedi. Mahzen dedii yerde eytan Ayini yaptmz salon vard. nde Aydn arkada biz, mahzene indik ve salonun kapsn atk. Aydn kapnn yanndaki dmeye basarak elektrii yakt. Grdmz manzara hepimizi artmt. Salonun ortasndaki masada, masaya smsk balanm bir vaziyette Ayla yatyordu. Az da bantla kapatlmt. lk aknlmz geince hemen masann yanna gittik. Bu arada Tamer, "Biriniz gidin, mutfaktan bak getirin," dedi. Kendisi de Ayla'nn azndaki bant kard. Aydn'n getirdii bakla da Ayla'y balayan ipleri kestik. Ayla periand, yklmt. Gzyalar arasnda olanlar ksaca anlatt. Behet Bey'le Selda'nn gittike birbirlerine yaknlamas Ayla'y oktandr tedirgin ediyordu. Bu ilikiyi poligamik bir eilim diye nitelendirip hafife almak, aptallktan baka bir ey deil286

di... Bu yzden her ikisini dikkatle izliyordu. zleme metodlarnn kukusuz en etkilisi de, ikisinin konumalarn gizlice teype almakt. Ayla bylece Behet Bey'in sinsi plann renmiti. Behet Bey, Ayla'y yzst brakp Selda'yla Amerika'ya uacakt. Uak biletleri bile alnmt. Selda'yla nce Bursa'ya gidecekler; bir gece elik Palas'ta kaldktan sonra ertesi gn zmir'e hareket edeceklerdi. zmir'den de uaa binip nce Almanya'ya, oradan da Amerika'ya uacaklard. Ayla'ya da, "Biz iki gnl ne bir i iin Bursa'ya gidiyoruz; dneceiz," demilerdi. Ayla onlara her eyi bildiini sylememi; Tamer'e telefon edip Behet Bey'in gerek yzn anlatmay daha uygun bulmutu. Tamer'e gveniyordu. Onun en doru karar vereceine emindi. Kendi bana bir eyler yapp ileri berbat etmekten korkuyordu. Hem bir yerde kendisi de Behet Bey'in su ortayd... Tamer'e telefon ettikten iki saat kadar sonra, Behet Bey antas nn kartnldn farketmi, Ayla'y sorguya ekmiti. Bu sorgunun bir hayli sert getii Ayla'nn yz ve vcudundaki yara berelerden anla lyordu. Yedii onca dayaa ramen Ayla dilini tutmas n, durumu idare etmesini bilmiti. Tamer'le yapt telefon konumasn Behet Bey'den saklamasn ve ii kadnca bir ks-kanlk olayyla snrl tutmay baarmt. Behet Bey uak biletlerini Ayla'nn grdn de anlamamt. Tamer'in Behet Bey'i cepten aramas da onu kukulandrmamt. nk hemen her gn Tamer'le telefon grmesi yapyorlard. Behet Bey iki saat kadar nce Selda'yla Bursa'ya hareket etmiti. Giderken ne olur ne olmaz diye Ayla'y mahzendeki masaya smsk balamay da unutmamt. Ayla'y masaya baladktan sonra, "Yaptn hnzrlklar iin sana iki gnlk masa cezas veri-yorum," demiti. "ki gn sonra dneceiz. O zaman sana ykl bir miktar para vereceim. Sus pay... Bylece sen kendi yoluna; ben de kendi yoluma..." 287

Ama Ayla onlann dnmemek zere gittiklerini ok iyi biliyordu... Tamer, "Bursa'da niin bir gece kalyorlar?" diye sordu. "Ben olsam stanbul'dan ua a atlar bir an nce toz olmaya bakardm. Niin oyalanarak kendimi riske ataym..." Ayla, "Bu gece elik Palas'ta birileriyle buluacak. Giderayak onlan da dolandracak. Ertesi gn de zmir'den uacaklar." Bu arada yukar dan telefon sesi geldi. Birbirimize baktk. Tamer, "Behet Bey'dir," dedi. "Ara sra yoklayacaktr. Hi kimse telefona kmasn. zellikle sen. Ayla! Hibir telefona cevap verme. Biz imdi Behet Bey'in peinden gidiyoruz. Biz gidince kpekleri sal ve bekle! Tamam m?" "Tamam." Bu arada Tamer'in telefonu ald. Tamer, "Bu garanti Behet Bey'dir. Bizleri de kontrol ediyor," dedikten sonra telefonu at. Tamer yanlmamt. Telefon eden Behet Bey'di. Ksa sren telefon konumasndan sonra Tamer aklama yapt: "Dzenbaz kpek, akl sra bizi kua baktryor. Hayal Amerikal Smith'in yat drt gn sonra buradaym. stanbul'a bir an nce gelmek iin rotas zerindeki limanlar pas geiyomu... Kpek!" Tamer telefon konumasn anlattktan sonra. Ayla'yi teselli edici birka sz syledi. Bize de, "Haydi ocuklar, gidiyoruz!" dedi. "Behet Bey'e dnyann sand kadar byk olmadn ispatlayalm." Arabaya atlayp evden ayrldk. Feribotla karya geip Bursa yoluna vurduk. elik Palas Otehne vardmzda vakit gece yarsna yaklayordu. Otelin park yerine girmeden nce Tamer ve ben arabadan indik. Tamer drdmzn birden otele girmesini uygun bulmamt. Aydn ve Faruk arabayla otelin otoparkna girecek ve Behet Bey'in arabasnn orada olup olmadna bakacaklard. Bu arada biz de otobs duranda bekleyecektik. 288

Az sonra arabamz geldi. Aydn'la Faruk, Behet Bey'in otomobilini park yerinde gremeyince, resepsiyona gitmilerdi. Faruk, resepsiyondaki adama, "Behet Bey'in unuttuu evrak getirdik," demiti. Adam da Behet Bey'in yanndaki kadnla birlikte on, on be dakika nce otelden ayr ldn sylemiti. Tamer bir sre kararsz kaldktan sonra, "zmir yoluna vuralm," dedi. "Haydi abuk!" Otomobilimiz hareket etti. zmir'e giden yolda karanla, yamura aldrmadan yer yer yz otuz kilometrenin zerinde bir hz yapyorduk. Byle bir havada bu hz ok tehlikeliydi. Ama Tamer'in tehlike filn dnd yoktu. Tek dnd Behet Bey'i bulmakt ... Benzinimiz iyice azalm, gsterge devaml krmz yanmaya balamt. Bir benzin istasyonuna girip depoyu ful yaptktan sonra tekrar yola koyulduk. Benzin istasyonunda hi oyalanmamtk. Tamer ylesine acele ediyordu ki, kala gz arasnda tuvalete gidip kk su dkmemize bile homurdanmt. Hava souk olduundan camlar buulanyordu. Sk sk pencereleri siliyor, devaml yolu gzlyorduk. Getiimiz otomobillere dikkat ediyor; Behet Bey'in otomobilini pas gememeye alyorduk. Byle hzl giderken birka kez de tehlike atlattk. Hele bir keresinde, viraj alrken uuruma yuvarlanmamza ramak kalmt. Ksaca, kelle koltukta gidiyorduk... Saat 02.00 sulanyd. Bursa'dan ayrlal iki saati gemiti. On, on be dakikadr getiimiz yerlerde yamur yoktu. Asfalt da ku-ruydu. Tamer'in cep telefonu ahnca irkildik. Tamer, "Bu Behet Bey kpeidir; belki de peinde olduumuzu anlad..." dedi. Telefona cevap vermedi. "Behet Bey peinde olduumuzu anlamsa, tedbirini de almtr," dedim. "Bou bouna gidiyoruz." 289

Tamer bana cevap vermedi. Aydn'a, "Biraz yavala; doksan geme!" dedi. Tamer'in bu szlerinden Behet Bey'e yetiip yakalamak midini yitirdii anlamn kardm. in iin seviniyordum. Hele bir kazasz belasz dnelim, bir daha m byle pisliklere bulamak... Otomobil normal hzla gitmeye, Aydn da trafik kurallar na uymaya balaynca sannm hepimiz rahatlamtk. Tabii Tamer hari.. Tamer'in telefonu tekrar ald. Bu kez Tamer telefonu at ve "Behet Bey demin telefon ettiniz mi?" diye sordu. "Evet... Uyku aras nda... Telefona uzanncaya kadar kapand... Bir ey mi var?... Evet... Yarn anlarz... Aydn' niin aramtnz?..." Tamer bir sre daha konutuktan sonra, "yi geceler!" deyip telefonu kapatt. "Alak herif! Bizimle dalga geiyor. Aydn'm evine telefon etmi." Aydn, "Babam imdi panik yapar," dedi. "Gece yarsna kalmam diyerek arabasn almtm. Bir kaza geirdiimi dnp polise filn telefon etmesin..." Tamer duymamazlktan geldi. Telefonu ap 118'den elik Palas'm telefon numarasn sordu. Numaray cebinden kard bir not defterine yazdktan sonra, otele telefon at. "Ben Sadullah ala. Behet Bey'e bir evrak gndermitim. Araba dnmeyince merak ettim... Cep telefonuna ulaamyorum... Hayr... Peki, teekkr ederim." Telefonu kapatt. "Behet Bey otele telefon etmi. 'Beni arayan oldu mu?' diye sormu. Adamlar da 'ki kii arad' demiler. Anlayacanz, herif peinde olduumuzu akt." Faruk, "imdi ne yapacaz?" diye sordu. Tamer cevap vermedi. Ben de, "Aydn' niin aram?" diye sordum. "Niin aradn sylemedi. Bizimle dalga geiyor, kpek! 290

Benim konumam, bir eyler sylememi bekliyor. Ben de konu-muyorum. kimiz de birbirimizin elindeki kartlar biliyoruz... Ba-kalm kim kazanacak?" Kimin kazanaca artk umurumda bile deildi. Bir an nce Tamer'in, "Dnelim," diyerek bu gerilime bir son vermesini bekliyordum. Bu beklenti iime bir rahatlk vermi, kendimi iyice salmtm. Neredeyse uyumak zereydim ki, Faruk'un sesiyle irkilerek kendime geldim. Faruk, "Behet Bey orada!" diye barmt. O anda otomobilimiz bir benzin istasyonunu geride brakmak zereydi. Arkamza bakarak ksa bir an, hepimiz grdk. Behet Bey yolun sol tarafndaki benzin istasyonunda arabasna binmek zereydi. Tamer, ne yapacan aran Aydn'a, "Devam et, durma!" dedi. Solumuzdaki benzin istasyonunu yz metre kadar getikten sonra da, "Uygun bir yerde U dn yapacaksn," diye uyard. "Ben sana nerede dneceini syleyeceim." Tamer bunlar sylerken ban arkaya evirmiti. Bir viraj alp da benzin istasyonu grnmez olunca, Aydn'a U dn yapmas n syledi ve Aydn syleneni yapt. imdi geldiimiz yoldan geriye dnmeye balamtk. Benzin istasyonunun nnden yava getik. Behet Bey'in otomobili istasyonda yoktu. Tamer, "Herif imdi faka bast," dedi. "Hzlan bakalm!" Aydn otomobili hzlandrd. Tamer'in neesi yerine gelmiti. Otomobilin ii karanlk ol- duu halde yznn gld n farkedebiliyordum. O neeliydi, ama ben hi de yle deildim. Deminki rahatl- m gitmi, yeniden huzursuz olmutum. Bu kovalamacann sonu hi de iyi bitecee benzemiyordu... Tamer neeli neeli konuuyordu. "Kendini ok akll sanyorsun, ha? Senden baka herkes torba taknm saman yiyor, yle 291

mi? imdi zokay yuttun... Bizim zmir'e doru gittiimizi anlad. Geriye dnd. Yolda karlasak bile, kardan gelen arabann iindekileri, insan farlarn cmbnde gremez diye dnyordur Yolda karlasak bile, rahata yanmzdan geip gidecei hesabn yapyor. Ama biz imdi kuyruundayz kpein." Be dakika ancak gemiti ki, farlarmz Behet Bey'in otomobilini gr alanmza sokmutu. Uzun farlann nda Behet Bey'le Selda'y grebiliyorduk. Tamer cep telefonundan Behet Bey'i arad. "Naslsnz Behet Bey?... Hi, uyku tutmad da... Bir arayaym dedim... ylesine... zr dilerim... yi geceler, renkli ryalar.." Tamer glyordu. "Beni uykumdan uyandrdn,' diye hafif yollu fralad. Eh, ne yapalm? Biz de biraz dalgamz geelim... Hep o mu dalga geecek?" Aydn gaza basp Behet Bey'in arabasna yetimek istediyse de Tamer engel oldu: "Acele etme! Ben sana hzlanman gerektii yerde syleyeceim. Sen yalnzca gzden kaybetmemeye bak. Ama kardan araba gelmedii srece uzun farlarla herifi bunalt..." Hafif bir yamur balamt. Aydn arada bir silecekleri al-tryordu. Gelirken kuru olan yol imdi slanmt. Behet Bey'in arabasnn yirmi, otuz metre kadar gerisindey-dik. Behet BeyTe Selda'y rahatlkla gryorduk. Ama onlar n farlarmz yznden bizleri grmesi imknszd. Pelerinde olduumuzun farknda bile deillerdi... Bu ekilde uzunca bir sre gittikten sonra Behet Bey'in otomobili birden hzland. Bunun zerine Aydn da gaza bast. Tamer, "Belki de farlarmz rahatsz etti. Uzaklamak istiyor," dedi. "Ama yavalayp bizim gememizi de bekleyebilirdi. Neyse..." Behet Bey hzlandka biz de hzlanyorduk. Az sonra iki araba arasnda sanki bir lm yar balamt... Selda sk sk arkaya bakyordu. 292

Bir kasabadan getik. Bu saatte kasabadaki yollar botu. Birka sokak kpei, lgnca giden otomobillerden canlarn zor kurtardlar. Kasaba geride kalm ormanlk bir yerden gemeye balamtk. Burada yol bir hayli engebeli ve bol virajlyd... Tamer telefonu at. Behet Bey bu kez telefona cevap vermemiti. Tamer, "Dalga geer miydin?" diye homurdand. "imdi skt deil mi?" Sa yanmzda yol boyunca akan bir ay vard. Virajlar da sklamt. Ama Behet Bey de, biz de virajlara, yeni yaan yamurun yolu tehlikeli bir ekilde kayganlatrdna aldrmadan lmne hz yapyorduk. Kardan gelen iki kamyon yanmzdan geip gittikten sonra Tamer "Daha hzl!" dedi. "Herifi sktr. Haydi, gazla!" Aydn hi itiraz etmeden arabay daha da hzlandrd. Behet Bey ise daha fazla hz yapmay gze alamamt. Ksa zamanda arabamz onun arabasyla ayn lizaya gelmiti. Behet Bey'in arabasnn yolunu kesmek iin bir hamle yaptmz anda Behet Bey birden hz kesti. Aydn duruma hkim oluncaya kadar Behet Bey'in arabasn bir hayli geride brakm olduk. Aydn sert bir frenle arabay durdururken, biz de arkaya dnm, Behet Bey'in ne yapmak istediini anlamaya alyorduk... Behet Bey, ana yoldan ayrlp sadaki bir yola sapmt. Tamer, "Geri vitese tak, abuk ol!" diye bard. "Karmayalm, Herif buralar iyi biliyor." Yirmi metre kadar geri gittikten sonra biz de Behet Bey'in sapt yola saptk. Girdiimiz yol, ana yol kadar dzgn deildi. Buna ramen olduka hzl gidiyorduk. Bir sre sonra Behet Bey'in arabasna yetitik. Behet Bey'in on, on be metre kadar arkasnda giderken, 293

kardan bir aracn hzla yaklatn farkettik. Uzun farlarla geliyordu. Ara, Behet Bey'in otomobilini geerken farlar Aydn'm gzn alm olacak ki, bir an bocalad; viraj alrken son anda arabay yoldan kmaktan ancak kurtarabildi. Ayn anda da Behet Bey'in arabasnn yoldan ktn ve bir yamaca arpp paralandn grdk. Hzl gittiimizden, arabann paraland yeri otuz metre kadar getikten sonra ancak durabilmitik. Behet Bey'in hurdaya dnm arabas yanmaya balamt. Yanan otomobile doru gitmeye kalktmzda Tamer bizi durdurdu. Otuz metre kadar tede yanmakta olan arabaya bir sre baktktan sonra, "Siz burada durun, beni bekleyin!" dedi. Faruk itiraz etti. "Belki daha yayorlar, Kurtaralm!" Faruk'un bu sz zerine Aydn'la ben yanan arabaya doru gitmeye davrandk. Ayn anda Tamer yldrm hzyla pardssnn nn at ve belinden bir tabanca kanp bize dorulttu. "Size ne dersem onu yapn, ulan!" diye bard. Elindeki tabanca ve gecenin sessizliini yrtan etkili barts ylesine emrediciydi ki, aklmcasna olduumuz yerde kaldk. Tamer yanan arabaya doru yrmeye balad. Birka adm attktan sonra durdu; bize dnd. Yanan arabann nda simsiyah bir hayaleti andryordu. "Benim Behet Bey'e verilmi bir szm var," dedi. Sesi sert; tavrlar bir deliden farkszd. Yksek sesle, nutuk verir gibi konuuyordu: "hanet edenin alnnn ortasna bir delik aacam sylemitim. O szm yerine getireceim. Siz burada bekleyin. Ben hemen dnerim." Tamer iki elini yana at. Ar ar yanan arabaya dom yrd. nn at bol pardss rzgrda yrtk bir yelken bezi gibi dalgalanyor; yanan arabann nda silueti, kanatlann am dev bir yarasa gibi grnyordu. Endieyle birbirimize baktk. Faruk, "Tamer kafay yemi," dedi. "llerden ne istiyor?" 294

Gerekten, Behet Bey ve Selda alevler iinde cayr cayr ya-nyorlard. Hl yayor olmalar mmkn deildi. Tamer alevler iindeki arabann yannda durdu. Arabayla birlikte yanmakta olan Behet Bey'in ba, krk yan pencereden dar sarkmt. Tamer tabancasn Behet Bey'e dorulttu... O anda byk bir patlama oldu. Bu tabanca sesi deildi... Araba infilk etmiti. Baz araba paralar, patlama yerinden olduka uzakta olmamza ramen, bulunduumuz yere kadar ulamt. Ama hibirimize bir ey olmad... imdi alevler arabanm da ortasnda olduu byke bir alana yaylmt. Arabann be metre kadar uzanda, Tamer de alevler iinde, yerde hareketsiz yatyordu. Patlamann ve patlama sonunda grd mz manzarann okunu atlatr atlatmaz, hi deilse Tamer'i kurtarmak telma dtk. Tamer'i kurtarmak iin ok geti Tamer patlama srasnda can vermiti. Alevler Tamer'in cans z bedenini ylesine sarmt ki, bir alev topunu andryordu. Hi deilse bedenini alevlerden kurtarabilmek iin abaladk. Ama ne yapacamz bilemiyorduk. Kafas kesik tavuklar gibi bo yere kouturup durduk... Aydn arabadan sndrcy getirdiyse de altramad. Dallarla alevlere vurduksa da, bana msn demedi... Sonunda vazgetik. Yapacak bir ey kalmamt... Aydn, "Hemen buradan uzaklaalm," dedi. Arabamza koarcasna dndk. Aydn bir U dn yaparak hzla oradan bizi uzaklatrd. Ana yola knca rahat bir nefes aldm.. Yamur yeniden balamt. Bu kez bardaktan boalrcasna yayordu. Aydn, geceleyin saatlerce direksiyon sallamaktan iyice yorulmu olmalyd. Ama gene de bir benzin istasyonuna arabay ekip biraz olsun dinlenmeyi dnmyordu. "Bir an nce kapa stanbul'a atalm," diyor, baka bir ey demiyordu. Kafas iyice bozuktu... Bu iler dnp dolar sonunda bize de bular m, korkusu 295

iindeydi. Kukusuz, ayn korkuyu biz de duyuyorduk... Bu korkudan baka, Aydn' tedirgin eden baka bir ey daha vard. Babasna nasl hesap vereceini de kara kara dnmekteydi. Babas, "Bu gece arabay alp nereye gittin?" diye soracakt. stelik bankadan ekip de Behet Bey'e kaptrd paralarn da hesabn vermek durumundayd... Faruk da kara kara dnyordu. Uzun zamandr beraber olduu Selda'y kaybetmiti. Acaba Ayla'nn bundan sonraki tavr nasl olacakt? Babasnn kaptrd paralara da yanyordu. Keke o para bende kalsayd , diye hayflanmaktayd... nde, Aydn'n yannda oturuyordum. Aydn'n direksiyon banda uyumasn engellemek iin, onunla devaml konumam gerektiini biliyordum. Konuma arasnda, "Kaza yerinde tabancay bulacaklar," dedim. "Polis olay derinlemesine kurcalarsa bize kadar ulaabilirler." Aydn, 'Tamer tabancayla ate etmedi," dedi. "Ama gene de tabancay yok etseydik iyi olurdu. stelik Ayla da var iin iinde... Kadnn bir dili zlr, tmeye balarsa; ite o zaman pislik bize de bular..." Btn bunlar dnmek bile iimi karartyordu. Nereden girmitim bu pisliin iine... Bursa'ya vardmzda saat 6.00'ya yaklayordu. Bir benzin istasyonundan Aydn ve Faruk babalarna telefon atlar. Merak edilecek bir durum yok; gelince her eyi anlatrz eklinde konuarak, onlan daha fazla meraktan kurtarmaya altlar... Bursa'da fazla oyalanmadk; ayakst bir eyler de attrdktan sonra, stanbul'a doru yola ktk. Gemlik'i henz gemitik ki. Aydn, "Ben daha fazla dayanamayacam," dedi. "Her an bir kaza yapabilirim." Gerekten dn akamdan beri Aydn direksiyon bandayd. Her an direksiyon banda uyuyabilir; bir faciaya yol aabilirdi. Zaten birka kez de direksiyon hkimiyetini kaybetmesine ramak kal296

m, arabann yoldan kmasm son anda, kl pay nleyebilmiti. Aydn arabay yol kenarnda, aalarn arasnda uygun bir yere park etti. Biraz kestirip yle yola kacakt. Aydn' arka koltua aldk. Orada uzanp uyuyakald. Faruk ve ben de n koltukta hafif bir ekerleme yapmaya alyorduk. Tm olanlar kafamdan geiriyordum. Pitis'le tanmam... Satanistler... Girdiimiz pis iler... Dolandrlmz... Behet Bey, Selda ve Tamer tam da satanistlere uyan bir ortamda can vermilerdi... Alevler arasnda... Cehennemde yanar gibi... Severyus Baba'y dndm... Onun scak yaklam... Akl dolu tleri... Bunlan dnrken birden irkildim. Arabann yannda birisi belirmiti. akn akn, korkuyla adama baktm. Gzlerime inanamadm! Severyus Baba! Evet, Severyus Baba bu! Hzl hzl yryordu. Otomobilimize dnp bakmad. Arabadan dar frladm... "Severyus Baba, nereye gidiyorsun?" diye bardm. Severyus Baba, yrmesine devam ediyordu; dnp bakmad bile... Peinden kotum... O yryor, ben kouyordum; ama gene de ona yetiemiyordum. Bylece dalar, tepeler, gller, denizler atk... Kylerden, kentlerden getik... Birok insanla karlatk, bir sr olaylara girip ktk... Artk peinden komuyordum Severyus Baba'nn... Sanki bir glge, bir ruh olmutum... Garip bir durumdu bu... Her an onunlaydm; ama ben ortada yoktum... Arabann yannda, ilk grdmde beyazlar iindeydi Severyus Baba... Ama yrdke elbisesinin rengi nce griye, sonra kirli siyaha, daha sonra da siyaha dnmt... stndeki elbise artk yrtk, prtk; kir, amur iinde ve de simsiyaht... Srtnda da siyah bir torba belirmiti Severyus Baba'nn. Bu torba nceleri yoktu... Sonradan ortaya km, zamanla byyp koskoca bir uval halini almt... Pislik iinde, mezar ta gibi ar, simsiyah bir uval... 297

Severyus Baba, bu ar siyah uval srtnda, iki bklm, sr-nrcesine yrmeye alyordu... Ama bu bir garip yryt... ki bklm, srnrcesine; ama balangtaki gibi hzla... Bir yere geldi. Bir taht vard o geldii yerde... Orann nasl bir yer olduunu anlayamyordum... Sanki bir g, onu anlamak yeteneini beynimden silip almt... Tahtta beyazlar giyinmi biri vard. Ama yz garip bir sisle perdelenmi gibiydi; yz grnmyordu. Tahtn etrafnda pek ok insan; ama onlar da anlatmak mmkn deil... Anlayamyorum... Gryorum, ama nasl diyeyim; sanki ekillerini grmemi gibiyim... Severyus Baba tahtn nnde durdu... Tahtta oturan, yzn gremediim O, "Srtndaki nedir?" diye sordu Severyus Baba'ya... Ama sesle sormad ; fakat yreimde anladm ne dediini... Severyus Baba uval O'nun ayaklar dibine brakarak, "Gnahlar m," dedi. "ster beni yak; istersen gnahlarm!" Konumalar sessiz oluyordu burada anlalan; ama insan, yreinde anhyordu tm sylenenleri... Tahttaki O, "Soyun!" dedi. Severyus Baba soyunmak istemedi. "Nasl soyunurum huzurunda? Utanrm..." "Dnyaya plak gelinir ve oradan plak gidilir. Bunu bilmiyor musun? Soyun!" Severyus Baba soyundu, ayn anda beyazlara brnd. Pislik iindeki elbiselerini de gnah uvalnn yanna koydu... O zaman O, "imdi ait olduun yere git!" dedi Severyus Baba'ya... Severyus Baba gitmeye davrand; henz ilk admn atmt ki, durdu; arkasna bakt. O anda Pitis belirdi yanmda ve Severyus Baba O'na ikimizi gsterdi ve"Efendim, bunlar ne olacak?" diye sordu. 298

"Onlar da senin gittiin yere gelecekler. Ama imdi deil; daha sonra." O anda uyandm. Faruk hafife sarsarak beni uyandrmt. "Haydi, kalk artk! Gidiyoruz." Bam, yasladm direksiyondan kaldrdm. Aydn da arka koltuktan kalkm, n koltua gemeye hazrlanyordu. Yerimden kalkp arka koltua getim. Aydn da direksiyona geti. Arabamz hareket etti. Gne domak zereydi. Ortalk iyice aydnlanmt. Benim iim de aydnlkt artk... Ryann etkisi tm benliimi sarm, iimi aydnlatmt. Sradan bir rya deildi bu... Gereini yapmam gereken bir mesaj almtm sanki... Gzlerim yala doldu; ama kalbim sevin doluydu... Dudaklarmdan, "Tanrm, beni bala!" szleri dkld.

299

O sabah bitkin; fakat ruhumda byk bir ferahlkla eve geldiimde Pakize'yi evde buldum. Btn gece gelmediimi Severyus Baba'dan renmi, sabahleyin doruca bize gelmiti. Onlara hibir eyi gizlemeden her eyi anlattm. Artk eytan'm kara sayfasn kapattm, Tanr'nn ltfyla yaammda yeni bir beyaz sayfa amak istediimi syledim. kisi de ok sevindi... Ayn gn Pakize'ye evlenme teklif ettim. Pakize, "O halde beni babamdan iste," dedi. Babam dedii Severyus Baba'dan bakas deildi. Severyus Baba biz evlendikten sonra ancak iki ay yaad. Son gnlerinde Amerika'daki iki olu da gelmilerdi. Babalarnn son kez grm oldular. Severyus Baba kollarmzda, mutlu bir ekilde bu dnyaya veda etti. lmeden nce, ocuklarnn da rzasyla evini bize brakt. Pakize ve ben nce istemedik; ama ocuklar da Severyus Baba gibi srar ettiler. imdi bu evdeyiz. kimiz de fakltelerimize devam ediyoruz. Bu arada ben de Pakize'nin alt markette, onun gibi gece vardiyasnda alyorum. Behet Bey, Tamer ve Selda'nm lm bir trafik kazas olarak gazete ve televizyonlarda ertesi gn verilmiti. Ayla da televizyonlardan olay renince intihar etmiti. Ferhan, stanbul'da fazla kalmad. Faklteyi yarm brakp ailesinin yanna dnd. Faruk'la grmyoruz. Sanrm o gene eski havasnda... Aydn'a gelince; o da bizim gibi eytan'n kara sayfasn kapatt. Olanlar hibir ey gizlemeden babasna anlatt. Babas onu
300

balad. imdi eskiden olduu gibi babasmn ilerini yrtyor. Bu arada evlendi. Ara sra gryoruz. Bugn Severyus Baba'nn birinci lm yldnm: 3 ubat 1998. Mezar n ziyaret edeceiz... SON

You might also like