İslam Toplum Ve Si̇yaseti̇n İnşasinda Neleri̇ Önceli̇yor 2

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 13

1

TOPLUM VE SYASETN NASINDA SLAM NELER NCELYOR? Prof. Dr. Talip ZDE

Dine ball geleneksel dzeyde devam eden; dini kabile, airet, cemaat, kavim, millet, ulus ve mezhep erevesi ierisinde mahall bir konuma yerletirerek anlamaya alan slam dnyasnn toplum ve siyaset algs olduka problemli gzkmektedir. Mikro-milliyetilik, mezhep ve din zerinden gerek siyasi iktidarn elde edilmesine gerekse statkonun devam ettirilmesine matuf politika ve stratejiler, i ve d dinamiklerin etkisiyle meydana gelen deiim rzgrna ayak uyduramamakta, evrenseli yakalayamamakta, sosyal yap ve siyasetle ilgili problemlerin zm noktasnda tutarl hibir proje ortaya koyamamaktadr. Problemleri dinin, ahlakn ve hukukun zne, insanln ortak deerlerine ynelerek zmeye almak yerine; her ne pahasna olursa olsun belirli kii ve gruplarn saltanat ve karlarna endeksli, ayrmc ve atmac politikalar devam ettirme durumunda olan hareketlerin Mslman toplumlarn genliini, enerji ve zamann tketmenin dnda yapabilecekleri bir ey yoktur. Ne yazk ki, slam dnyasnda toplumun iradesini hie sayan, mutlak hkmranlk iddiasnda bulunan, eletiri ve muhalefet kabul etmeyen otoriter rejimler ve monariler neredeyse slam dnyasnn kaderi olmu durumdadr. Airet reisine, kabile bakanna, krala veya sultana mutlak yetki veren, dini ve hukuku da arasallatrarak bataki ynetim ne olursa olsun toplumu mutlak itaate mecbur eden, meru muhalefetlerin oluumuna imkn tanmayan geleneksel, saltanat ve otoriter ynetim zihniyetlerinin bu kaderin ortaya kmasndan birinci derecede sorumlu olduunda bir phe yoktur. Bunun yannda, Bat koloniciliinin ve modernitenin bir sonucu olarak smrge veya yar smrge durumuna drlen slam lkelerinin, sosyalist veya faist rejimleri kendileri iin model alarak askeri veya yar askeri diktatrlk rejimleri kurmalar da, sz konusu zihniyet ve geleneklerle btnleerek bu kaderi merulatrm ve tahkim etmitir. slam dnyas, siyasal akln derinden

etkileyen bu anlay, zihniyet ve gelenekleri yeniden deerlendirerek onlarla hesaplamak durumundadr. Sz konusu bu hesaplamay problemlerin temellerine inerek nce alg ve zihniyet zemininde gerekletirmek zorundayz. Bu hesaplamann gerekletirilmesinde birinci nokta, slamn ana kayna Kurann ve onu aklayp hayata uygulayan Hz. Peygamberin insan, toplum ve siyaset konusundaki vahiy merkezli bilgilendirme, ynlendirme ve uygulamalarn mahiyetinin kavranmas ile ilgilidir. Bu kavray, Mslman toplumda olmas gereken din, toplum ve siyaset anlaynn cahiliye Arap toplumunun zerine kurulduu din, toplum ve siyaset anlay ile mukayesesini gerektirir. kinci nokta ise dorudan vahye dayal din (slam) ile onun kltr ve gelenekle olan ilikisinin doru anlalmas ile ilgilidir. Allahn peygamberler aracl ile insanla gnderdii din (edDn/slam) hitap ettii insan ve toplumu btn hayat alanlar ve ilikileriyle kuatan bir mahiyete sahiptir. Tevhit ilkesini ne kararak hidayet amal gnderilen, her trl irki nefyeden, batla kar kan, insann yaratlnn/varlnn anlam ve gayesini, hedefini belirleyen bu din, Mslman birey ve toplumun dnya grnn oluturulmasnda, kimliinin belirlenmesinde ve hayatnn organizasyonunda getirmi olduu evrensel prensip ve ilkeleriyle merkezi bir konuma oturmak durumundadr. Mslman bireyin ve toplumun inasnda slam st kimliktir. Kabile, airet, shriyet, akrabalk, cemaat, meslek ve mezhep olgular, st kimliin altnda kalan nesnel olgulardr. Bu nesnel olgular, ancak slamn evrensel deer ve prensipleri aracl ile olmas gereken yerlerine oturtularak anlam kazanrlar. Mslmanlar iin hakla batl ayrm son derece nemli bir yere haizdir. nk tarih, asli mihverinde hakla batln, tevhitle irkin mcadelesidir. Dini deerli klan ey, onun hak olmas, hakka dayanmasdr. Mslmann hayatnda batln yeri olamaz. Mslman fikir, niyet ve eylemlerinde Allahn rzasn esas almak durumundadr.

Cahiliye toplumuna gelince, orada bir din vardr. Ancak artk bu din, Hz. brahime kadar uzanan vahyi bir gelenekle balants olsa bile, dnemler ierisinde beerin elinde deiim geirerek tevhitten uzaklam, putperestlie intikal etmi, merkezi konumunu kaybetmi, kabile dinine dnerek evrensel mesajn kaybetmi bir dindir. Artk cahiliye toplumunun din ve toplum anlaynda merkeze yerleen ey, Allahn btn insanla hak olarak gnderdii tevhit dini deil, kabilenin kendisi olmutur. Byle bir alg ierisinde din, kabilenin dini, atalar dini olduu iin nemlidir; yani asl olan, kabilenin kendisidir. Din, kabile/kavim/ulus kimliini oluturan elemanlardan biri olduu iin; yani alt kimliklerden biri olduu iin nemlidir. Cahiliye toplumunun din algsnda hak din-batl din diye bir ayrm da sz konusu deildir. nemli olan ey, dinin hakka dayanmas, putperestlii reddetmesi deil, atalar dini olmasdr. Mslmann iman ve dncesinde Allah btn isim ve sfatlaryla merkezi bir konumda bulunurken, cahiliyenin inan ve din anlaynda Allah inanc olsa bile, artk O, hem merkezi konumunu kaybetmi hem de semantik boyutta ciddi bir anlam buharlamasna maruz kalmtr. Sz konuu alglama ierisinde Allah, grnen maddi sebeplerin, kr kaderin ve zamann stnde hkm sahibi de deildir. slam asndan dnce, niyet ve amellerde Allahn rzasn kazanmak esas olurken, cahiliye algsnda kavmin veya kabilenin rzas nemlidir. Cahiliyede kabile mensubiyeti st kimlii oluturur. Bireyin deeri, kavim veya kabile ierisindeki konumuna gre belirlenir. Bu belirlemede zenginlik, mal ve evlat okluu, riyaset ve asabiyet nem kazanr. Soylu kabul edilip edilmeme ynnden kavimler, kabileler, airetler ve bireyler arasnda farkllklar vardr. Tre ve gelenekler bu anlaya gre ekillenir. Sosyolojik katmanlardan oluan toplumda asil konumuna yerletirilenler, soylu olmadklar farz edilenlerden daha stn bir konuma ve haklara sahiptirler.

Kuranda insanlara hitap edilirken, onlardan Allahtan bakasna ibadet etmemeleri, atalarn, ruhbanlarn, hahamlarn, din adamlarn, limleri, lider konumunda olan kimseleri Rabb edinmemeleri istenmektedir. nk insanolu beer sfat ile Rabb olma makamnda deildir. nsann gcne, kudret ve saltanatna byklenerek mutlak hkm yetkisini ve egemenlii kendisinde grmesi, Allahn insanlar arasna koyduu hak, hukuk ve adalet snrlarn hie saymas, kendisini Rab olarak grmesi anlamna gelir. Byle bir zihniyetin insanlar ve toplumlar zerinde siyasal egemenlik kurmas, her trl tiranln, zulm ve diktatrln oraya hkim olaca anlamna gelir. Dolays ile tevhit ilkesi, yani Allahn birlii, esiz ve ortaksz olmas, Ondan baka ilah olmamas, lemlerin Rabbi olmas slam itikadnn dayand en nemli iman prensibidir. Ahlak, ibadet, muamelat ve hukukla ilgili btn ilke ve hkmler bu temel prensip zerine bina edilmitir. slamn sosyal hayata, iktisadi ve siyasi alanlara getirdii prensip ve kriterler bata tevhit ilkesi olmak zere itikat zemininden, ahlak ve hukuktan, dinin ana gaye ve hedeflerinden kopuk eyler deildir. Kuran ve sahih snnet esas
alndnda, iman, ibadet, ahlak, muamelat ve hukuk birbirinden ayrlmaz. Dolays ile bireysel, sosyal, siyasi ve iktisadi hayatn organizasyonunda imani ve ahlaki deerler slam asndan merkezi konumda bulunmaktadr. Kuranda Hz. Peygamberin byk bir ahlak zerine olduunun vurgulanmas (Kalem, 68/4), yine onun iman, ahlak ve eylem btnlne dair Buhari, Mslim ve dier hadis

rnein slam iin doruluk, drstlk ve adalet ilkeleri sosyal, iktisadi ve siyasi sistemin organizasyonunda ve yrtlmesinde en nemli ilkelerdendir. Bu ilkelerden hareket edildiinde, slamn iktisadi alanda haksz mlk ve servet edinilmesine, servetin belirli ellerde toplanlmasna, her trl smrye, yolsuzluklara ve ekonomik istismara kar olduu anlalabilir. Yine siyasi alanda insan Rab olarak gren, ynetim erkini snrsz ve kontrolsz olarak onun eline veren, egemenlii siyasi ynetimin ahsnda mutlaklatran her trl liderlik anlayna, tiranlk ve diktatrle kar olduu anlalabilir.
kaynaklarnda yer alan birok szleri bu gerei teyit eder.

Mslman toplumun inasnda, aile ve akrabalk balarndan komuluk arkadalk, cemaatler, gruplar, meslekler, kabile, kavimler, Mslmanlarla farkl din mensuplar arasndaki ilikilerin tanzimi ve inas konusunda nesneleri deil ilkeleri ne karmaktadr: a) El-Ekrem olan Allahtr. nsann kerameti takva ile balantldr. nsanlar insan olma onuruna ve ftri haklara (hayat hakk, dnce ve inan zgrl, seme hakk, alma hakk vb.) sahip olmalar ynnden Allann ve hukukun nnde eit bir konumdadrlar. nsann Allah katnda deeri takva ile mmkn olmaktadr. Cinsiyet, kabile, kavim, etnik ve rki yap, zenginlik, sosyal statler Allah katnda Ekrem olmann kriterleri deildir. Bu nesneler gerek olmakla beraber, onlarn ideolojik bir bak as ve zihniyet yaplanmasyla iman, ahlak, hukuk ve evrensel deerlerin zerinde bir deer ls haline getirilmeleri hakka uygun deildir. Sz konusu olgular ve nesneler arasndaki farkllklarn ayrmc ve tekiletirici politikalara dayanak ve malzeme yaplmas dorudan cahiliye kltr ile ilgili bir durumdur. Mslmanlarn kendi aralarnda ve dier insanlarla olan ilikilerinde insan onurunun, hak ve zgrlklerin korunmas, Allahn insanlar arasnda koyduu hak snrlarnn ve adaletin gzetilmesi esastr. Zulme rza gsterilemeyecei gibi, fitne ve bozgunculua da yer yoktur. Hz. Peygamberin Muhacirlerle Ensanr birbirine karde klmas, Evs ve Hazre kabilelerinin arasn bulmas, Medine ve evresindeki Yahudilerle bir arada yaama formlne dayal szleme yapmas bu zeminde ele alnp deerlendirilmelidir. Hicretten sonra Hz. Peygamber ynetici vasfyla Medinede sosyal, siyasi ve iktisadi alanlarda Kuran ilkeleri hayata geirecek dzenlemeler yapm, ahlak ve hukuk peygamberi olmutur. Medine Vesikas ad verilen, oradaki Yahudilerle yapt anlamann maddeleri din ve vicdan hrriyetinin, adaletin, ortak bir hukuk zemininde farkllklar ierisinde bir arada yaamann en nemli gstergelerindendir. i

b) Mminler arasndaki ilikilerde kardelik, sevgi ve dayanma esastr. ki mmin topluluk arasnda bir anlamazlk veya atma ktnda, onlarn aralarnn slah edilmesi, btn mminlerin zerine den bir grevdir. ayet bir taraf dierinin zerine zulm uyguluyorsa, btn slah giriimlerine ramen azgnlk ve zulmnde srar ediyorsa, Allahn emrine dnnceye kadar dier mminlerin onu bir ekilde caydrmalar gerekir. Kuran ve Snnete vazedilen imani ve ahlaki deer ve prensipler, ilikilerin ve slah projelerinin zerine oturtulaca temel kriterlerdir.

Arapa ileri yrtmek, hkmetmek, ynetmek anlamna gelen sse fiilinden treyen siyaset kavram, ait olduu medeniyetin temellerini oluturan deer yarglarndan ve kltr kodlarndan bamsz dnlemez. Siyasetin hem amac hem de yapl tarz kendisine anlam kazandran deerlerle btnleir. Buradan karlacak sonu, siyasetin ahlak ve deerlerle beraber yrtleceidir. Ahlak, hem siyasetin zerinde gerekleecei zemini, hem de onun amacn belirler. Siyaset ahlak, fiili siyaset yapan insanlarn yolsuzluklardan, kirli ve irkin ilerden uzak kalmalarnn da tesinde, ynetime talip olanlarla beraber ynetimin oluumunda pay ve rol olan toplumun, siyaseti hayrl ilerin yaplmas noktasnda ar bir sorumluluk ve hizmet yar olarak grmesini gerektirir. Siyasetin balca amac, fert ve toplumun geliimini, kalknmasn, huzur ve refahn gerekletirmek olmaldr.

slam, insan ve toplum hayatna koyduu kalc ilke, prensip ve hkmlerle hidayet amal olarak onlar iyiye, doruya ve gzele ynlendirirken, zamanla deimeye matuf konular insan aklna ve tecrbesine havale etmektedir. Dolays ile fizik, kimya, biyoloji, tp, astronomi gibi sistematik bilimleri ve onlarn rettii terminolojileri olduklar gibi Kuranda aramak yersiz olduu gibi, yine sistematik anlamda bir iktisat ve siyaseti de onda aramak doru bir yaklam olamaz. nk ilahi vahiy, siyaset, ekonomi ve hukukun zerinde yryecei en temel esaslar vazederken, sistem kurma ve gelitirme iini insann sorumluluuna vermitir. nsan ve toplumlar, vahyin belirledii

ftratla, tevhitle, ahlak ve hukukla balantl prensiplerden hareketle her dnemde, farkl corafya ve iklimlerde, ierisinde yaamakta olduklar artlar ve ihtiyalar nazar- itibara alarak iktisadi ve siyasi sistemler oluturup onlar akl, bilgi ve tecrbeleriyle gelitirmek durumundadrlar. Kurann yaklak 23 ylda tedricen kendisine vahyedildii, onu tebli ve teybinle sorumlu slam Peygamberinin 622de Mekkeden Medineye hicretini takiben yapt ey de byle olmutur.

c) Ynetim konusunda da slam nesneleri deil, kaynan dinin itikat ve ahlak sisteminden alan ilkeleri ne karmaktadr. Emanetlerin (mevki ve makamlarn) ehillerine verilmesi, ilerin r (danma ve istiare) ile yrtlmesi, adalet, temel hak ve hrriyetlerin (maslahatlar) korunmas, hak ve hukukun gzetilmesi, hizmet ve ilerin yrtlmesinde aklk, hesap verilebilirlik, doruluk ve drstlk, iyiliklerin emredilip kt ve irkin ilerden sakndrlmas, ulul-emre itaat edilmesi, zulm ve fitnenin defedilmesi bu ilkelerdendir. Ynetim konusunda bu ilkeler yerine kabileyi, aireti, soyu, etnik yapy veya cemaati yerletirerek iktidar saltanata dntren, sz konusu nesneler zerinden siyaseti kiisel veya zmresel kar elde etme aracna dntren abalarn ve siyasal yaplarn slamn ruhu ve amalaryla asla badaamayaca aktr. slam siyasetin organizasyonunda ve ikame edilmesinde nesneleri deil ilkeleri ne kard iindir ki Hz. Peygamber vefat etmezden nce kendi yerine, yani siyasi makamn bana hi kimseyi atamam, devletin tabi tutulaca monari, cumhuriyet vb. hibir rejim tayin ve tespit etmemitir. bu konuyu Mslman toplumun sorumluluuna, akl ve tecrbesine tevdi etmitir.ii Tarihi kaynaklar, olaylar ve sahih rivayetler bu gerei aka ortaya koymaktadr. O byle yaparak bu iin Kuran ve snnetin evrensel ilkeleri erevesinde yerine getirilmesine yol amtr. nk kimin halife, devlet bakan, babakan, genel mdr,

mdr, daire bakan, vakf, kulp veya dernek bakan olacann tespiti ilahi vahyin konusu olmad gibi, Hz. Peygamberin misyonu ierisinde de deildir.
ayet Hz. Peygamber ilkeler ve prensipler yerine soy, sop, kan hsml, akrabalk, airet veya kabile gibi nesneler zerinden byle bir atama yapsayd, siyaset ve ynetimde seime deil, saltanat ve hanedanla yol aacak balayc bir snnet oluturmu olurdu ki bu da ilahi vahyin ruhuna ve slamn evrensel mesajna aykr olurdu. Byle bir durum, tarih ierisinde Mslman toplumlarda siyaset zemininde ortaya kabilecek tiranlklar ve zulmler karsnda toplumun elini kolunu balar, emanetlerin ehillerine verilmesi konusundaki toplumsal sorumluluun yerine getirilmesinin nnde en byk engel olurdu. nk rnein herhangi bir kimsenin peygamber soyundan gelmesi, onun aile fertlerinden biri veya en yakn akrabas olmas bile onun devlet bakan olma konusunda ehliyet sahibi olaca anlamna gelmez. Beeri vasfyla hibir insan, peygamber olu, kz, ei ve akrabas olsa bile, onun soyundan gelse bile tamamen masum ve gnahsz olmak, hatalardan azade olmak gibi bir zellie sahip deildir. Nitekim Kurana gre Nuh peygamberin oullarndan birisi inkarc olduu iin tufanda boulmu, bunun zerine Nuh peygamberin Rabbine nida ederek, Ey Rabbim, olum benim ehlimdendi, senin vaadin de elbette haktr ve sen hakimlerden hakimsin! diyerek nida etmi, Allah ise, Ey Nuh, O senin ehlinden deildir. O Salih olmayan bir ey ilemitir. Hakknda bilgi sahibi olmadn eyi benden isteme! Ben seni cahillerden olmandan sakndrrm! buyurmutur.iii Yine Lut peygamberin inkrc ei, brahim peygamberin putperest babas bunun bir delilidir. Allahn brahim peygambere Ben seni btn insanlara imam edeceim buyurduunda, onun, Ey Rabbim, zrriyetimden olanlar da imam et eklinde talepte bulunmas zerine Allahn, Vaadim zalimlere ulamaz!iv diyerek ikazda bulunmu olmas; ayn balamda Hz. Peygamberin, sevgili kz Fatmaya Kzm Fatma da olsan (Allaha gerek anlamda iman ve itaat etmediin takdirde) seni kurtaramam! demesi de bu noktayla ilgilidir.

ayet

Hz.

Peygamber

kendisinden

sonras

iin

arkadalarndan

veya

yaknlarndan birini atasayd, sahabeler halife seimi iin toplanp aralarnda uzun mnakaa ve mzakerelere girmezler, dorudan o kiiyi halife olarak tanrlard. Sonra byle Hz. Peygamber tarafndan atanan birisi olsayd, ortaya kar ve Hz. Peygamberin kendisini halife olarak atadn syler, aka hak iddia ederdi.

9 Ancak ne Hz. Peygamberin yaknlarndan, ne de arkadalarndan hi kimsenin byle bir iddiayla ortaya kmadna tarih ahittir. Hz. Ebubekir o gnk artlar ve durumlar ierisinde kendisine ounluk tarafndan biat edilerek Medinede halife seilmitir. Onun hasbelkader halife seilmesi dier sahabelerin hilafete ehil olmadklar anlamna gelmedii gibi, ona yaplan biatle Hz. Peygambere yaplan biat de mahiyet olarak ayn ey deildir. nk Hz. Ebubekire yaplan biat halifelik biat olduu halde, Hz. Peygambere yaplan biat, risaletin doruluunu v e Kurann hak olduunu tasdike yneliktir. Halife Allahn halifesi deil, mminlerin halifesidir. Hz. Ebubekire yaplan biat iman konusu olmad halde, Hz. Peygambere yaplan biat dorudan iman ve itikatla balantldr.

Halife seimi esnasnda Hz. Ebubekirin halifenin Kurey kabilesinden olmas gerektiine iaret etmesi, sz konusu makamn Kureyin hakk olduu anlamnda deildir. Halife seiminde yaplan mzakerelerde Hz Ebubekirin szleri bir btn olarak dikkatle deerlendirildiinde, onun bu ifadesinin Kurey kabilesinin Hicaz blgesi ve evresindeki Araplar ve bedevi kabileler zerindeki etkisi ile alakal olduu rahatlkla anlalmaktadr. nk o gnk konjektrel artlar ierisinde zellikle devlet geleneine sahip olmayan, siyasi otoriteden bamsz yaamaya alm bedevi Araplarn Kureyten olmayan bir halifeyi tanyp ona itaat etmeleri bir hayli problemli gzkmektedir.v

slam ulul-emre itaat prensibini

vi

ortaya koyarken bu prensip devletin banda

bulunan yetki sahiplerine kaytsz ve artsz teslim olmak, mutlak itaat anlamna deildir. Ynetimin banda olanlar yapacaklar icraatlarda slamn iman ve ahlak deerleriyle, makamna hukuk oturur prensipleriyle oturmaz Hz. kaytl bulunmaktadrlar. halka yapt Nitekim u hilafet bu Ebubekirin hitap,

sylediimizin en ak gstergesidir:

Ey insanlar! Sizin iinizde en iyiniz olmamama ramen sizin bakannz olarak seilmi bulunuyorum. Bu durumda ayet ben iyi olarak hareket edecek olursam bana yardm ediniz. ayet kt hareket ve davranta bulunursam beni dorultunuzimdi sizin iinizde zayf olan (mazlum ve zulme uram) kimse, onun namna hakkn alncaya kadar benim nazarmda kuvvetlidir. Sizin iinizde

10 bakalarna zulmeden kimse, mazlumun hakkn ondan alp koparncaya kadar benim nazarmda zayftrBen Allaha ve Resulne itaat ettiim mddete siz de bana itaat ediniz. Allaha ve Resulne isyan edersem, artk bana hibir surette itaat etmeniz gerekmezvii Hz. Ebubekirin seim yoluyla Medine Devletinin bakan olduunda topluma, kendisine yaplacak itaatin ancak meru icraatlar iin sz konusu olabileceini, yanl yaptnda kendisine itaatin olamayacan sylemesi byle bir siyaset anlaynn tezahrdr. Yine adaletin sembol haline gelen kinci Halife Hz. mere niin kendi olunun halife seilmesini istemedii sorulduunda, kendisinden sonra gelecek halifenin seimi iin oluturulan ura yelerine, Bir evden bir kurban yeter eklinde cevap vermesi, onun siyaset mekanizmasn ne kadar ar bir mesuliyet olarak grdn bize aklar. Hz. Alinin devlet ynetimine ve memuriyetine talip olanlara yapt siyaset ahlaknn temel prensiplerine vurgu yapan mehur tleri; yine ayn balamda Trkistanl Yusuf Has Hacibin Kutadgu Bilig adl eseri bizim medeniyet tasavvurumuzda ahlakla siyasetin nasl i ie olduunu ve hibir ekilde birbirinden ayrlamayacan aka gstermektedir. Hz. Ali, yneticilerden kar beklemeden devletin ve milletin

menfaatlerini dile getirecek doru, drst, nazik ve cesareti olan kimseleri semelerini, adaletle hkmetmelerini, kibre girmeden halka kar daima alakgnlllkle, sevgi ve efkatle yaklamalarn, haksz yere yaknlarn kayrmamalarn istemitir. Ayn ruhla kaleme alnm Kutadgu Biligde devlet adamlarna ynelik benzer tler edebi bir slupla dile getirilmitir. Yine byk slam filozofu Farabinin sisteminde de metafizik, ahlak ve siyaset tam bir btnlk oluturur. Siyaset gcn hikmet ve ahlaktan almak durumundadr. Farabiye gre ahlak, siyaset biliminin bir koludur. Toplumu ynetmeye talip olan siyasi lider bir ahlak prototipi ve lideri olmak durumundadr.

nemli derecede din, mezhep, ideoloji veya etnik milliyetilik zerinden srdrlen iktidar kavgalarna, kutuplama ve atmalara, ynetim dayatmalarna, darbe ve ayaklanmalara, anari ve terre mekn olan bir slam corafyasnn ierisindeyiz. Bugn Suriyede yaanan olaylar dn Bosnada yaananlardan ok daha farkl gzkmyor. lkemiz ise etnik milliyetilik ekseninde ortaya karak imdiye kadar binlerce insann hayatna mal olan, kan zerinden yrtlen bir siyasal ve kitlesel atmann ierisine srklenmeye allyor. Btn bu durumlar, bir boyutu tarih, kltr ve geleneklerle, dier boyutu ise kolonyalist politikalarn uygulanmas mahiyetinde slam ve Ortadou corafyas zerine gelitirilen stratejilerle balantl olduu kadar, btn dnyay

11 etkisi altna alan kresel ldeki temayller ve deiim dalgalar ile de balantl gzkmektedir. kreselleme, rnein bir olgusal bir gerek ve olarak yz yze ilikiyi geldiimiz hzlandrp taraftan toplumlar kltrleraras

younlatrrken, dier taraftan alt kltrlerin ortaya kmasna, herhangi bir toplumsal-kltrel sylemin kendisini rahata ifade edebilip merulatrabilecei bir zeminin oluumuna da imkn vermektedir. Gerek d ve gerekse i dinamiklerin etkisiyle ortaya kan deiim ve dnm rzgrlar, slam dnyasndaki otoriter rejimlerin zerine ykseldii politik ve sosyolojik zemini giderek ortadan kaldrmaktadr. Ancak ayn dnya, global aktrlerin devreye girmesiyle mezhepi, kabileci ve mikro milliyeti hareketlerin inisiyatif kazanma mcadelelerine de sahne olmaktadr. Airet, kabile, mezhep ve etnik yaplarn zerinde toparlayc ve birletirici bir st kimlik oluturma amacna matuf olarak slam deerlerden yola kan oluum ve hareketlere gelince, bu hareketlerin global aktrlerin bl-parala-yut stratejilerini boa karacak ekilde kabileci, etnik milliyeti ve mezhepi temaylleri aarak kendilerini kabul ettirmeleri ve inisiyatif kurmalar biraz daha zaman alacak gibi grnyor. slam dnyas artk manevi ve maddi geliiminin nndeki engelleri amak, her trl ilkesizlie son vermek durumundadr. Referanslarn slamn temel kaynaklarndan alarak, insanln evrensel tecrbelerine ak, onlar kendi inan ve deerler sistemi ierisinde dntrp iselletirecek ciddi bir zihinsel younlamaya ve itihat faaliyetine ihtiya vardr. Mslman bilim adam ve entelekteller bir taraftan kendi asli medeniyetlerinin temel kaynaklarna ynelerek btn bir (siyasi) gelenei tashih srecinden geirip zihniyet analizi yaparlarken, dier taraftan ada olgularla, anlay ve sistemlerle karlama iradesi gsterip onlar analiz ederek evrensel tecrbeleri iselletirme srecine girmek durumundadrlar. Onlarn bilim ve dnce alannda rettikleri ve retecekleri eyler, Mslman halklar arasnda yaylarak dine, tarihe, kltre, ekonomi ve siyasete dair yeni bir bilin oluturmaktadr.

12

ii

iii iv v

vi

vii

Geni bilgi ve deerlendirme iin bk. Muhammed Hamidullah, slam Peygamberi, ev. Salih Tu, I-II, maj ve D Tic. A. ., Ankara 2003, C. I, s. 191-210; Mevlana ibl Numan, Son Peygamber Hz. Mufhammed (SretnNeb), ev. Yusuf Karaca, z Yaynclk, stanbul 2008, s. 198-199 Bk. Muhammed Hamidullah, a.g.e., C. II, s. 1114; Mehmet Said Hatibolu, Hilafetin Kureylilii, Ankara . lahiyat Fakltesi Dergisi, C. XXIII (Ayrbasm), Ankara 1978, s. 36 Hd, 11/45-46 Bakara, 2/124 Geni bilgi ve deerlendirme iin bk. Mehmet Said Hatibolu, Hilafetin Kureylilii, Ankara . lahiyat Fakltesi Dergisi, C. XXIII (Ayrbasm), Ankara 1978, s. 35-41 Ey iman edenler! Allaha, Resulne ve sizden olan ulul-emre (emir ve yetki sahiplerine) itaat edin (Nisa, 4/59) Muhammed Hamidullah, a.g.e., C. II, s. 1112

You might also like