Professional Documents
Culture Documents
Elazığ Barosu Dergisi 2. Sayı
Elazığ Barosu Dergisi 2. Sayı
Elazığ Barosu Dergisi 2. Sayı
7 Söyleşi
Elazığ Eski Baro Başkanı Şahabettin Ayden
Elazýð Barosu Yayýn Organý
Bahar 2008
10 Kamulaştırma ve Yargıtayın 'Değişebilir' Kararları
Yazýþma Adresi
Elazýð Adliye Sarayý Kat: 2 Elazýð
Tel: (0424) 218 19 71
(0 424) 236 87 10
Faks: (0424) 236 58 45
http//:www.elazigbarosu.org.tr
Baromuzun “başlangıç” anlamındaki Bahar ve sanat önemli bir yer tutar. Tabiî ki nitelikli
sayısı ulaştığı kesimlerin teveccühünü kazandı. edebi ürünlerin ortaya çıkarılması çok ciddi bir
Belki de ilk sayıyı çıkarmış olmanın keyfiyle birikim ve kabiliyetle mümkündür. Ancak
biraz da rehavetle ikinci sayımız gecikti. Geçen edebiyatçının muhakkak meslekten olması
sayıda dergimizde hukukçu arkadaşlarımızın gerekmiyor. Cem Bayındır'ın hukuk-edebiyat
hukuk ve diğer ilgi alanları ile ilgili çalışmala- ilişkisini Türk ve Dünya edebiyatlarındaki önem-
rına; meslekten hukukçu olmayanların ise li edebi kişiliklerden yola çıkarak serimlemeye
hukukla ilintili çalışmalarına yer vereceğimizi çalıştığı yazısında da göreceğimiz gibi eserleri ile
ifade etmiştik. tarihe iz bırakan pek çok hukukçuya sahibiz.
Bu sayımızda hukukçu arkadaşlarımızın Gerçekten hukuk formasyonuna sahip edebiyat-
farklı türlerden, özellikle edebiyatla ilgili çıların ortaya koydukları ürünler bambaşka zen-
çalışmalarına geniş yer verildi. Bu durum kimi gin çağrışımlar taşımaktadır.
okurları şaşırtabilir. Bana kalırsa sevindirici bir Her hukukçudan edebi ürün ortaya koymak
durum bu. Hem bir doktor hem de iyi bir kültür gibi bir gayret içinde olmasını bekleyemeyiz.
tarihçisi olan Süheyl Ünver'in “Herkesin bir Ancak her hukukçunun edebiyata muhakkak ilgi
mesleği, bir de meşgalesi olmalı…” şeklindeki duyması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü hukuk
sözünü hatırlamanın yeridir. uygulayıcılarının edebi duyarlılıktan yoksun
Bütün meşgalesi mesleğinden ibaret olan bir olması hukukun amacı olan adaletin tesisini de
kişinin, anlamlı ve mutlu bir hayat yaşadığını zorlaştıracaktır. Herkes için adaleti hedefleme-
düşünebilir miyiz? Oysa insanoğlu, hayatını yen bir hukuk düzeninde ise hukuka olan güven
anlamlı kılmak için mesleği dışında bir takım kaçınılmaz olarak sarsılacaktır. Edebiyatı
uğraşılar edinir. Her insanın bilgisi ve görgüsü yitirmemiş bir hukuk dünyası dileğiyle…
oranında edineceği bu uğraşılar içerinde edebiyat
Þahabettin Ayden
Bir mesleğin geçmişini bilmek,
geleceğine yön vermek için önemlidir
kanaatindeyiz. Tecrübe parayla satın
alınamayacak ve teorik bilgilerle tam
olarak kazanılamayacak bir hazinedir.
Avukatlık mesleğini uzun yıllar icra etmiş,
mesleğe emek vermiş ve hukuk
dünyasına katkı sunmuş büyüklerimizi
ziyaret ederek, onlarla yapacağımız
sohbetleri metin halinde sizlere ulaştırmak
maksadıyla bu çalışmayı başlattık.
Gerek fiilen avukatlık yapan ve gerekse
emekli olmuş meslek büyüklerimizi ziyaret
ederek söyleşiler yapmaya devam edeceğiz.
Meslek büyüklerimizle yapacağımız
söyleşilerden ilkini, 23 Kasım 2007 günü,
Avukat Şahabettin AYDEN Bey'le gerçekleştirdik.
Malumunuz, Avukat Şahabettin AYDEN;
Baromuzun birkaç dönem başkanlığını
üstlenmiş, eski başkanlarından…
Birkaç yıl önce emekliye ayrıldı ve Elazığ
Merkeze bağlı Dallıca KÖYÜ'nde yaşıyor.
Şahabettin Bey'le yaptığımız söyleşiden
önce kendisini sadece ismen tanıyorduk.
Bu söyleşi için randevu talep ettiğimizde bizi
kırmayıp kabul ettiler, bu vesileyle
teşekkürlerimizi yineliyoruz.
Murat Bal - Başkanım, bize kendinizden kısaca çem var, yazın bahçedeki evimde, kışın da
bahseder misiniz? köydeki evimde yaşıyorum. Sessizlik, temiz
hava, bol oksijen beni dinlendiriyor.
Şahabettin Ayden - 1954 te Ankara Hukuk Fa-
kültesinden mezun oldum, 1957 de Avukatlığa Murat Bal - İlk dava dosyasınız hatırlıyor musu-
başladım.1957 den sonra Elazığ' da avukatlığa nuz?
devam ettim. 2 oğlum var birisi avukat , diğeri ise
beyin cerrahı . Şehabettin Ayden - Mürüdü'den bir kadının na-
Şu anda da yaz ve kış aylarını köyde geçiriyorum, faka davasıydı.
şehir hayatından uzak duruyorum birkaç yıldır.
Köyüm Dallıca, köyümü çok seviyorum ama Murat Bal - Eskiden bu kadar boşanma davası
köyde de pek fazla insan kalmadı. var mıydı?
Şehir hayatı beni sıkmaya başlamıştı. Elazığ'da
avukatlık yaparken, bazen kendime diyordum ki Şahabettin Ayden - Yok, eskiden bu kadar
“keşke, bir suç işlesem de devlet beni köyüme boşanma davası açılmazdı, insanlar daha idare-
sürgün etse…” Sonra emekliliğimde bu isteğim ciydi, daha hoşgörülüydü. Zaman değiştikçe ka-
kendiliğinden gerçekleşmiş oldu. Köydeki bu hu- dınlar da değişiyor, erkekler de. Eskiden bu kadar
zurlu hayat, benim istediğim bir hayattı. Evim boşanma yoktu.
köy merkezinde, köye 1.5 km uzaklıkta da bah-
Şahabettin Ayden- Son zamanlarda Osmanlı Ta- Mehmet Okan Yılmaz - Avukatlık mesleğinin
rihini okuyorum, Hammer'den ve Enver Ziya zor yanları nelerdir?
Kamulaþtýrma ve
Yargýtayýn "Deðiþebilir"
Kararlarý
Bilindiği üzere, İnsan Haklarını ve Ana yazık ki, bütün ulusal ve uluslararası düzenleme-
Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşme (Avrupa lere rağmen bireyle Devletin karşı karşıya geldiği
İnsan Hakları Sözleşmesi) ile bu sözleşmenin bir alanlarda Yüksek Yargıtay Yasayı olabildiğince
parçası olan İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Devlet lehine yorumlamış ve ona göre içtihat
Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 1 Nolu Protokol, oluşturmuştur. Bu yanlış uygulama, neredeyse
İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Koruma Söz- bütün davaların bidayet mahkemesi gibi Avrupa
leşmesi ve Buna Ek Protokolün Tasdiki Hakkın- İnsan Hakları Mahkemesine taşınmasına neden
da Kanun ile onaylanarak 18 Mayıs 1954 tarihin- olmuştur. Hak arayışındaki bireyler, Türk Yargı-
de yürürlüğe girmiştir.1 sından talep ettiklerinin onlarca katını Avrupa İn-
Gerek Sözleşmenin adına gerekse düzen- san Hakları Mahkemesinde hak etmiştir.
leme getirdiği konulara bakıldığında, Avrupa İn- Ek 1 Nolu Protokolün 1 inci maddesinde2
san Hakları Sözleşmesinin “temel hak ve özgür- mülkiyet hakkı koruma altına alınmış olup, gerek
lüklere ilişkin milletlerarası andlaşma” olduğu kamulaştırma bedellerinin geç ödenmesi gerekse
noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Dolayı- fiili kamulaştırmalarda mülkiyet bedelinin düşük
sıyla 07.05.2004 tarih ve 5170 sayılı Kanunun 7 tesbit edilmesi nedeniyle Türkiye büyük tazmi-
inci maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası- natlar ödemek durumunda kalmıştır. Avrupa İn-
nın 90 ıncı maddesine eklenen “Usulüne göre san Hakları Mahkemesinin bu kararlarında, piya-
yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere sa koşulları, Borçlar Kanununun munzam zarara
ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların ilişkin 105 inci maddesi ve Devletin kendi ala-
aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle cağına uyguladığı yüksek faiz gibi olgular dik-
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası and- kate alınarak, Türkiye'nin ödemesi gereken taz-
laşma hükümleri esas alınır” fıkrası ile Avrupa minat bedeli saptanmıştır. Örneğin MEHMET
İnsan Hakları Sözleşmesi ile Türkiye Cumhuri- ÖNEL v. TÜRKİYE3 davasında, Baskil Asliye
yeti kanunlarının çelişmesi durumunda, tereddüt- Hukuk Mahkemesi, toprakların sular altında
süz Sözleşme hükümlerinin uygulanması zorun- kaldığı 17 Ekim 1986 tarihinden itibaren hesapla-
luluğu getirilmiştir. nacak yıllık % 30'luk bir gecikme faizini de içe-
Anılan fıkra hükmü Anayasanın 90. mad- ren 680.325.000 TL kamulaştırma ek tazmina-
desine eklenmemiş olsa dahi “Usulüne göre yü-
rürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar
1- 19.03.1954 tarih ve 8662 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan
kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya 10.03.1954 tarih ve 6366 sayılı Kanun.
aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine 2- Her hakiki veya hükmi şahıs mallarının masuniyetine riayet
başvurulamaz” hükmü gereğince, Avrupa İnsan edilmesi hakkına maliktir. Herhangi bir kimse ancak âmme
menfaati icabı olarak ve kanunun derpiş eylediği şartlar ve devletler
Hakları Sözleşmesi ulusal hukukun bir parçası hukukunun umumi prensipleri dâhilinde mülkünden mahrum
olup, birey lehine getirmiş olduğu koruma meka- edilebilir.
nizmasının her durumda uygulanması gerekir. Ne 3- Başvuru No: 30948, Karar Tarihi: 25.02.1993
Amak-ý Hayal
Bu kitabı hakikat aşkıyla yanan, akılla (…) şehri Türkiye'nin en büyük ve güzel
kavranamayacak konuları merak eden insanların şehirlerinden biridir. Ben uzun süre bu şehirde,
zevkle okuyacağı kanaatindeyim. Bu millet şehrin ortasında bulunan bir mahallede oturdum.
geçmişte birçok Raciler yetiştirmiştir, gelecekte Köhne evler, her biri perişanlık ve yoksulluk
de yetiştirmeye devam edecektir. Okuyucu- yuvası olan bir sürü virane, yürümeyecek halde
larımıza sunduğumuz bu hikâyeler (bunların sokaklar… Fakat hepsinden ilginç olan evime
hikâye olup olmadığı iyi düşünülmelidir) eğer yakın eski bir mezarlıktı. Uzun zamandan beri
beğenilirse kendimizi bahtiyar sayacağız. Zira terkedilmiş olan mezarlık, esrarengiz bir
bu kitaba rağbet edilmesi, insanların ciddi mese- güzelliğe sahipti. Ben her gün bu mezarlığın
lelerle ilgilendiğini göstermesi bakımından ö- önünden geçiyor, her geçişimde burayı ziyaret
nemlidir. Ben böyle okurların bulunduğuna ina- etmek istiyordum. Fakat bizim gibi gençlerin
nıyorum. Zira bu millet, hakikat endişesiyle mü- mezarlıkla uğraşmaya hiç vakti olur mu? İyi bir
teessir hassas bir kalbe sahiptir ve bunu birçok öğrenim gördüm, zahirî ve batini konularda bilgi
defa ispat etmiştir. sahibi oldum. İşte bu bilgi yığının altında bir gün
Ahmet Hilmi kalbimin durumunu incelediğim zaman, acayip
karmaşa içinde olduğumu hayretle gördüm. Kü-
für ile iman, inkâr ile ikrar, tasdik ile şüphe
Bu şuun, âlem
Bîsebat-u bîkıdem
Nerde Havva, Adem?
Varsa aklın ey dedem.
Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi Efendi'nin de bir dönem çıkarıcıları arasında olduğu Hikmet Gazetesi'nin 1910 tarihli bir nüshası.
Üç buçuk yıl aradan sonra Elazığ a yapmış içinde olmasından ayrı olarak değerlendirmek
olduğum kısa ancak bende hatırası ve anlamı olan mümkün değildir. Ne yazık ki Çimento Fabrikası
bir geziden sonra aziz kentimiz ile ilgili gözlem- kentin ortasında bir utanç ve çirkinlik sembolü
lerimi bu yazıda bulacaksınız. Yazının amacı sa- olarak durmaktadır. Kentin batı tarafı gelişmiş-
dece bir kentin talıhsizliğinin beş güne sığan an- liğin bir dışavurumu olduğu kadar, kentin doğu
cak temelde on yılların verdiği bir birikimin hü- tarafı ise toz esareti altında kalan bir bakımsızlı-
zünlü ancak gerçek yönlerine dikkati çekmektir. ğın örneğidir. Çimento Fabrikası yetmezmiş gibi
Elazığ sevgisi kıtaları aşacak bir mağrur sevgidir. yeni YİMPAŞ binası ise inşaat halinde bırakıla-
Elazığla ilgili gözlemlerime öncelikle rak bir başka geri kalmışlık resmi olarak kent mi-
havaalanı ile başlamak istiyorum. Çünkü Elazığ marisini olumsuz yönde etkilemektedir. Elazığ
seyahatim Malatya havaalanında başladı. Ne ya- kent merkezinde Çimento Fabrikasının kent dışı-
zık ki havaalanı sorunu halen daha çözülmemiş. na çıkarılması için bir kamuoyu oluşturulması ve
Öğrendiğim kadarıyla üç yıl içinde ancak çözü- milletvekillerinin bu konuda çalışmalarının
me kavuşturulacakmış. Buruk bir sevinç yaşatan sağlanması, kentin doğu kesiminde yaşayanlar
bir bilgiydi bu. Türkiyenin ilk havaalanlarından için bir zorunluluktur. Harput'tan Elazığ'a bakıl-
birinin hali üzüntü vericiydi. Yılların ihmali ve dığında kentin kalbine saplanmış bir çirkinlik a-
unutulmuşluğu bir kez daha acısını Elazığ sevda- bidesi olmaktan başka herhangi bir anlamı olma-
lılarından çıkartırıyordu. yan fabrikanın ısrarla olduğu yerde tutulmasının
İkinci önemli gözlem ise Elazığ'ın kirlilik bir izahı yoktur. Cimento Fabrikasının kente kat-
sorunu. Bu konuyu Çimento Fabrikası' nın kent kısı nedir? İş imkanı sağladığı 100 küsür işçi
İkinci dünya savaşı yılları. Kıtlık her yer- Hala ulaştığımız her yeni bilgi en az bu
de kol geziyor. Adam Paris' in en lüks lokanta- on sekiz bin yıllık birikimin üstünde oturmakta-
larından birine gider. Menüye bakar ve tavşan dır. Kurduğumuz her sistemin de temelinde
yahnisi yemek ister. Ancak siparişini vermeden insanoğlunun en azından on sekiz bin yıllık
önce garsona yemeğin içindeki gerçekten tavşan tecrübesi vardır.
eti midir sorar. Garsonun cevabı şüpheye yer Cumhuriyetin sıfırdan bir günde kurul-
bırakmayacak kadar kesindir: duğu, her şeyiyle tamamen yeni olduğu ve içinde
-Evet efendim. Yemeğin içinde kesinlikle eskiden kalma hiçbir şeyi barındırmadığı bilgisi
tavşan eti vardır. ilkokul çocuklarına öğretildiğinde hem çocuğa
Yemek önüne gelip de yemeye başladı- ne versen sorgusuz onu aldığından hem de öğret-
ğında tadında bir tuhaflık sezerek tekrar garsonu menlerin işlerini yapış tarzından mütevellit anor-
çağırıp sorar: mal karşılanmayabilir ancak aydın olma iddiasın-
-Bu yemeğin içindekinin tavşan eti da olanların bilim felsefesinin temel ve ilk kural-
olduğundan emin misiniz? larından olan “bilginin kümülatif” olması ilkesin-
Garson açıklama yapmaya başlar: den bi haber olmaları ne derece normal karşılana-
-Efendim malumunuz savaş var ve dola- bilir?
yısıyla malzeme temininde güçlük çekiyoruz. Bu Ancak bizde aydınların hem tahayyülü
durumda tavşan yahnisine bir miktar at eti ekle- hem de bilgisi “aydınlanma” döneminin ilerisine
mek zorunda kalıyoruz. geçemediğinden ne aydınlanma sonrası yaklaşık
-Peki ne oranda katıyorsunuz at etini? iki yüz elli yıllık süreçte düşüncenin geldiği yer-
Diye sorar adam memnuniyetsizliğini ortaya den haberdardırlar ne de cumhuriyetin pek çok
koyan bir ses tonuyla. kurumunu aslında Osmanlıdan miras aldığından
-Yarı yarıya efendim, tam yarıya. Bir tav- haberdardırlar. Sosyolojik okumalarını feodalite,
şan, bir at. din gibi aydınlanma çağının kavramlarıyla
yaptıklarından anakronik kalmakta ve hiçbir
İnsanlığın sahip olduğu bilgi birikimi
derde deva olamamaktadırlar.
birkaç günde ya da birkaç yılda oluşmamıştır. Ne
bunun kısa sürede oluştuğunu düşünmek ne de Evrenin en değişmez yasası olan değişi-
geçmişi reddederek tamamen yeni ve eskiden me bile ortaya çıkardığı yeni durumu kavramakta
hiçbir iz taşımayan bilgiye ulaşmak mümkün ol- zorlandıklarından ve ülkeyi kafalarındaki ideal
madığı gibi tamamen yeni ve eskiye ait hiçbir izi düzenden uzaklaştırdığı gerekçesiyle düşman
barındırmayan bir sistem oluşturmak imkân dâhi- olmaktadırlar. Zannetmektedirler ki değişime
linde değildir. Böyle bir durum eskilerin çok sev- düşman olmakla ve direnç göstermekle işler
diği tabirle “eşyanın tabiatına aykırıdır”. yolunda gidecektir.
İnsanlığın tanıdığı bilimin ve felsefenin Bu topraklarda bir takım zorluklar aydı-
ve dinlerin tarihinde adını hatırladığımız ilk bilge nın ortaya çıkışını güçleştirmektedir. Bu yüzden
Hermes' ten (Bu kişinin İdris peygamber olduğu bizde aydın yarı aydın yarı avamdır.
rivayet edilmektedir) bu yana yaklaşık on sekiz Tam yarı yarıya…
bin yıl geçti.
Ozan ve yazarların hukukla ilişkisi sade-ce lemek ve şiirde olduğu gibi imgelerle anlatmak
“konu” düzlemiyle sınırlı değil kuşkusuz; on-lar ve aktarmak olarak tanımlanabilir. Yazınla uğraşanlar
aynı zamanda “aydın” olmanın gereği doğrul- da bir ressam, bir oyuncu gibi sanatçıdır. Yazının söz
tusunda, pek çok kez duruşlarıyla hukuksal so- ve yazı çizgisi ayrı olmakla birlikte, nitelik olarak ise
nuçlar doğuran ya da hukuksal işlemler üzerinde aynıdır. Hukukta da dili güzel kullanmak, dile ege-
etkili olan etkinliklerde bulundular. Nâzım Hik- menlik temel bir ilkedir. Bu nedenle hukukçuların ya-
met'in yasal dayanaksız hükümlülüğüne, 12 zına büyük ilgisi belki de bundandır. Bir de insan iliş-
Mart'ın yasalar zorlanarak verilmiş idam kararla- kilerinde, avukatın ya da hukukçunun zengin bir göz-
rına, 12 Eylül'ün yasaya aykırı yönlerine direnen lem kaynağı vardır. Yazınımızda pek çok kez, yoğun
aydınlar arasında yazar ve ozanların sayısı az para kazanma, hırs, hile, iftira, suç üstlenme, kıskanç-
değildir. Dünya yazınında da, konuyla ilgili eser lık, öç alma, adam öldürme, cinsel suçlar gibi binlerce
vererek, bazen katılımsal etkinlikler yaparak bel- tür duygu ve ilişkiden yararlanılarak yaratılmış başya-
li bir davayı etkilemiş edebiyatçılar var: Emile pıtlar vardır.
Zola'nın el atmasıyla ünlenen “Dreyfuss Davası”, Elazığ'da Fikret Memişoğlu, Kemal Bur-kay
uluslararası bir dayanışmaya dönüşen, bu arada gibi avukatlar yazınla yakından ilgilenmiş tanınmış
Howard Fast'ın romanına konu olan “Sacco ve adlardır. Son slarak, hukuk ile yazın arasındaki bu
Vanzetti Davası”, Melih Cevdet Anday'a ünlü içiçelik nedeniyle hem hukukun yazınla olan ilgisi,
şiiri “Anı”'yı da yazdırmış olan “Rosenbergler hem de yazının hukuka, hukuksal olaylara ilgisi
Davası”, bu bağlamda anımsanabilir. tükenecek gibi değildir. Tüm hukukçular, bu
Ozan ve yazarlarımızın yaşadıkları hu- nedenlerle yazınla ilişkili sayılmalı ve bu ilişki
kuksal sorunlar, gerek “anlatım (ifade) özgür- sağlıklı, ilkeli, çağdaş, akla ve bilime inanan toplum
lüğü” sorunları çevresinde, gerek yapıt yaratma yapısına ulaşabilmemiz için kullanılan önemli
(telif) hakları sorunu çevresinde uzmanlaşan ki- araçlardan biri olmalıdır.
mi hukukçuların tanınmasını da sağladı.
Yine kimi hukukçular makale ve deneme
türü yazılarında sanat ve edebiyatla kesişmenin 1) Berna Moran- Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış
2) Mme De Stael- Edebiyata Dair
ilginç örneklerini verdiler. Ayrıca davalarını 3) Tahir Abacı-Hukuk Edebiyat Davası
kitaplaştıran hukukçular da oldu… 4) Hüseyin Öntaş-Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisinin Alt
Dallarından Biri Olarak Hukuk ve Edebiyat
Yazın; düşünceleri, duyguları ve insana 5)Varlık Ocak 2006 Sayısı
Gece Meseli
Ve açıkça ağır ve acılı yeryüzüne adadım yüreğimi
ve kutsal gecede, sık sık, kendisini ölünceye dek
bağlılıkla, korkusuzca, ağır yazgı yüküyle seveceğime,
gizemlerinin hiçbirini küçümsemeyeceğime söz verdim.
Böylece, ölümlü bir bağla bağlandım ona.
Empedokles'in Ölümü - HÖLDERLİN
Mizahýn Hukukçasý
Amcam ile mahkeme arasındaki ger- u Karadenizli Hâkimin karşısına Doğulu sanığı getirirler,
çek diyalog'tan: Muhtar olan amcam, Hâkim, suçu nasıl işlediğini sanığa sorar, sanık da "vallahül azim,
bir gurup köylü tarafından rüşvet Hâkim Begim, ben kırkuzluk yapmadım, kimsenin malını
aldığı iddiasıyla şikayet edilir. Dava çalmadum" der. Hâkim de "ula evladum, kırkuz değil hirsuzluk
açılır ve amcama duruşma için celp yapmadum, kimsenun malunu çalmadum diyeceksun, kırkuz olur
gelir. Duruşma günü bütün şikayetçi- mu, bunun doğrusu hirsuzdur" der.
ler ve amcam kasabaya giderler.
Duruşma başlar ve Hakim amcama v K.Çekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki duruşmamı
iddianameyi okuduktan sonra, şika- beklerken, hâkim başka bir davaya geçti. Dava BOŞANMA
yetçileri eliyle göstererek "Bak,
davasıydı. Davacı vekili hâkime dönerek "Efendim şimdi
Muhtar rüşvet aldı diyorlar ne
diyeceksin..!" der. Söz alan amcam
dinleteceğimiz tanık, TARAFLARIN MÜŞTEREK ÇOCUK-
"Hakim bey bana da hep zaman LARIDIR." açıklamasını yaptı. Hâkim "Tamam anladım" dedi.
zaman Hakimler rüşvet alıyor derler Tanık çağrıldı, hâkim tanığa dönerek sordu :"TARAFLARI
amma ben inanmam..!" der. Bunu TANIR MISIN? AKRABALIK VAR MI?
duyan Hakim öfkeyle ve hiddetle
müştekilere döner ve "çıkın dışarı w Fatih Adliyesinde, bir Asliye Ceza Davası için sıramı
BERAAT" der. bekliyordum. Hâkim, başka bir davanın duruşmasına geçti. Bu
davada "Müşteki" olduğunu söyleyen bir vatandaş geldi ve hâkim
kendisine sordu: Şikâyetçi misin? -Evet şikâyetçiyim Hâkim Bey.
-Tanığın var mı? (Kendinden son derece emin bir şekilde) -
VARDIR Hâkim Bey. -İsmini söyle de çağırıp dinleyelim.-
CENABI ALLAH'TIR Hakim Bey.
Salkým Güzelim
Unutmak...
Unutmak diye birşey yok aslında
İnsanoğlunun binlerce yalanından biri sadece
Küçük,önemsiz bir palavra
Yaşananların ağırlığını hissetmediğimizde eskisi kadar
Bir acı yüreğimize daha az dokunduğunda
İiçimizdeki sağanak azalıp fırtınamız birazcık durulduğunda
Unutmakla kandırırız kendimizi
Unutmak avutmaz,avutamaz ağlayan yüreğimizi
Kabuk bağlar her derin yara hayatta
Ve kanar yeniden kaşıdıkça
Acıtır canımızı onlar da
Uyanırım ansızın
Yüzümde tepeden inme korkuların belirtisi
Yüreğimde (d)ağlanmış sevdalar
Vücudumda bıçak izleri
Hücum eder burnuma
Yeni kesilmiş bir organın taze,sıcak kokusu
Bacamda hasretin tüter
Penceremde ayrılığın uğultusu
Ürkütüyor beni
Hasreti bu denli sertken
Ellerinin bu kadar narin oluşu
Madde 27
Kamu mercileri, ebeveynlerin çocuklarına
kendi itikatlarına uygun dini ve ahlaki eğitim
almalarını sağlama hakkını güvence altına alır.
Madde 5
Madde 7
FEDARAL ALMANYA ANAYASASI
1-Eğitim bütünü ile devletin denetimi altında-
Başlangıç
dır.
2-Çocuğun din dersine katılmasını kolaylaş-
Allah ve insanlar önünde sorumluluk bilinciy- tırmak, terbiye hakkına sahip olanların hakkıdır.
le milli ve siyasal korumak ve birleşmiş bir Avru-
3-Din dersi laik okullar dışındaki resmi okul-
pa'nın eşit haklara sahip bir üyesi olarak dünya
lar da mecburidir. Din dersi devletin denetim hak-
barışına hizmet etmek arzusu ile
kına halel gelmeyecek şekilde kiliselerin temel
ilkelerde anlaşması suretiyle verilir. Hiç bir
Madde 1 öğretmen arzusu hilafına din dersi vermeye
zorlanamaz.
1-İnsanın şeref ve haysiyeti mukaddestir. 4-Özel okullar açmak hakkı teminat altına
Devlet otoritesini kullanma yetkisine sahip bütün alınır. Resim okulların yerine kaim olmak üzeri-
görevliler onu korumak ve ona hürmet etmekle ne özel okullar, devletin izniyle kurulurlar ve
yükümlüdürler. eyaletler kanunlarına tabidirler. Öğrenim amaç
2-Alman halkı bu sebeple dokunulma ve dev- ve araçları ve öğretici kadronun bilimsel yeterli-
redilemez insan haklarını, dünyadaki her insan liği bakımından resmi okullardan geri olmadıkça
topluluğunun, barışın ve adaletin temeli olarak ve öğrencilerine ebeveynlerinin mali durumla-
tanır. rına göre ayrı muamele yapılmadıkça özel okul-
3-Aşağıdaki temel haklar, doğrudan doğruya lar açılmasına izin verilir. Öğretmen-lerin iktisa-
geçerli hukuk olarak; yasama, yürütme ve yargı di ve hukuki durumlarını kâfi derecede teminat
organlarını bağlar. altına alınmamış olunması halinde izin verilmez.
5-Özel bir ilkokul açılmasına ancak, eğitim
Madde4 idaresince bunda özel bir pedagojik fayda
bulunduğunun belirtilmesi veya terbiye hakkında
1-Din ve vicdan hürriyeti ile dini ve dünyevi sahip olanların talebi üzerine bölge okulu, dini
inanç hürriyetine dokunulamaz. veya dünyevi bir okul olarak o belediye sınırları
2-Dinin serbestçe icrası teminat altına alınır. içinde bu çeşit bir okul bulunmaması halinde izin
3-Hiç kimse, harp zamanında vicdanına aykırı verilebilir.
olarak silahlı hizmete zorlanamaz. Konunun
Madde 137
Madde 98
1. Değişikilik
6. Değişiklik
8. Değişiklik Madde 44
Çok yüksek kefalet istenmeyecek, aşırı para Meclislerden birini veya diğerinin hiçbir
cezaları konmayacak, insafsız ve olağandışı ce- üyesi görevlerinin kullanılması sırasında
zalar verilmeyecektir. açıkladığı fikirler ve verdiği oylar dolayısı ile
kovuşturulamaz veya izlenemez,
Madde 68
Madde 19 Madde 87
Ahlaka ve adaba aykırı olmamak şartı ile her- Cumhurbaşkanı yüksek hâkimler kuruluna
başkanlık eder. lıklara Devletin muhtelif kuvvetleri, Devlet kuv-
vetleriyle eyalet kuvvetleri ve eyaletlerin muhte-
Madde 98 lif kuvvetleri arsında çıkacak salahiyet uyuşmaz-
lıklarına;
Memurlar münhasıran millet hizmetinde- Anayasa gereğince Cumhurbaşkanına veya
dirler. Bakanlara karşı yapılan ithamlara bakar
Anayasa mahkemesi hâkimleri faal hizmette olan
Madde 104 veya emekliye ayrılan yüksek, umumi ve idari
kaza hâkimleri tarafından, Üniversitede hukuk
öğretimi yapan profesörler ve 20 senden fazla
Hâkimler devletin diğer kuvvetleri karşısında
mesleğini icra eden avukatlar arasından seçilir.
müstakil ve muhtar bir heyet teşkil ederler.
Hâkimler Yüksek Kuruluna Cumhurbaşkanı
başkanlık eder.
Yargıtay Birinci başkanı ile Başsavcısı bu
kurulan tabi üyeleridir.
Bu kurulun diğer üyelerinden ve üçte biri
Meclis tarafından Üniversite hukuk profesörleri
ile 15 seneden beri mesleki faaliyette bulunan
avukatlar arasından seçilir. Kurul, Meclis tarafın-
dan seçilen üyelerden birini Başkan vekilliğine
seçer. Kurula seçilen üyelerin vazifesi 4 yıl de-
vam eder ve bunlar bu süre sonunda yeniden seçi- FRANSIZ ANAYASASI
lemezler.
Madde 3
Madde 106
Ne halkın bir kısmı, ne hiçbir fen milli ege-
Hâkimler Yüksek Kurulunun inhası üzerine menliğin kullanılmasını kendisine mal edemez.
üniversitede hukuk öğretimi yapan profesörlerle
yüksek mahkemede avukatlık yapmaya yetkili Madde 20
olup 15 seneden beri mesleki faaliyette bulunan
avukatlar, istisnai liyakat payesi mahiyetinde 1 -Hükümet milli politikayı tayin ve idare
olmak üzere, Yargıtay üyeliğine tayin edilebilir- eder.
ler.
2-İdare ve silahlı kuvvetler Hükümetin emrin-
dedir.
Madde 110 3-Hükümet 49. ve 5ü.maddelerde belirtilmiş
şartlara ve usullere göre parlamento karşısında
Adalet Bakanı, Hâkimler Yüksek Kurulunu sorumludur.
salahiyetine giren meseleler dışında olmak şartı
ile Adalet Teşkilatına ve faaliyetine mazeret eder. Madde 24
Parlamento, Milli Meclis ve senatodan oluşur.
Madde 134
Madde 56
Devletçe veya eyaletlerce kabul edilen kanun-
ların veya kanun değerinde olan tasarrufların
Anayasa Konseyi dokuz yıl süreyle görev
anayasaya uygunluğu hususundaki uyuşmaz-
Madde 64
İTİRAZLARIN KONUSU :
A- 4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (l) bendinin,
B- 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun;
1- 31.5.2005 günlü, 5358 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7.
maddesiyle değiştirilen 337. maddesinin,
2- 5358 sayılı Yasa'nın 18. maddesiyle değiştirilen 346. maddesinin başlığının ve birinci fıkrasının,
3- 349. maddesinin birinci fıkrasının ve beşinci fıkrasının ikinci tümcesinin,
4- 5358 sayılı Yasanın 21. maddesiyle değiştirilen 353. maddesinin,
Anayasa'nın 2., 10., 19., 36., 38. ve 138. maddelerine aykırılığı savıyla iptalleri istemidir.
I - OLAY
Bakılmakta olan davalarda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanunu'nun disiplin hapsi cezası, mal beyanında bulunmayanlara uygulanacak yaptırım ve icra
cezalarında uygulanan yargılama usûlüyle ilgili itiraz konusu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu
kanısına varan Mahkemeler iptalleri için başvurmuşlardır.
II - İTİRAZLARIN GEREKÇELERİ
İtiraz yoluna başvuran Mahkemelerin gerekçelerinde özetle, Türk Ceza Kanunu'nda disiplin
hapsine göre daha ağır yaptırım olan bir yıla kadar hapis cezasının para ya da seçenek yaptırımlara
çevrilebildiği, iki yıla kadar olan hapis cezalarının ertelenmesi, dava zamanaşımı süresinin belli olması
ve koşullu salıvermeden yararlanma olanaklı iken, disiplin hapsinde sınırsız dava zamanaşımı öngörül-
düğü, buna yasal ve takdiri indirim hükümleri önödeme ve uzlaşma gibi ceza hukuku müesseselerinin
uygulanamadığı, borçludan alacağını rızasıyla alamayan alacaklının devlet kurumlarının yardımıyla
alacağını zorla tahsil etme olanağına sahip olduğu, cebri icranın dışında borçlunun ayrıca hapisle ceza-
V - BİRLEŞTİRME KARARI
E.2006/137, E.2008/2 ve E.2008/10 sayılı davaların aralarındaki hukuki irtibat nedeniyle
E.2006/71 sayılı dava ile birleştirilmesine, birleştirilen davaların esaslarının kapatılmasına, esas
incelemenin E.2006/71 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine 28.2.2008 gününde oybirliğiyle karar
verilmiştir.
VI - ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru kararları ve ekleri, işin esasına ilişkin raporlar, itiraz konusu Yasa kuralları, dayanılan
Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği
görüşülüp düşünüldü:
VII - SONUÇ
A- 4.12.2004 günlü, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 2. maddesinin (1) numaralı
fıkrasının (L) bendinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
B- 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun;
1- 31.5.2005 günlü, 5358 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 7.
maddesiyle değiştirilen 337. maddesinin birinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
2- 5358 sayılı Yasa'nın 18. maddesiyle değiştirilen 346. maddesinin, başlığının ve birinci fıkrasının
Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE,
3- 349. maddesinin birinci fıkrasının ve beşinci fıkrasının ikinci tümcesinin Anayasa'ya aykırı
olmadığına ve itirazın REDDİNE,
C- İptal edilen fıkranın doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte
görüldüğünden, Anayasa'nın 153. maddesinin üçüncü fıkrasıyla 2949 sayılı Yasa'nın 53. maddesinin
dördüncü ve beşinci fıkraları gereğince iptal hükmünün, KARARIN RESMÎ GAZETEDE
YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK BİR YIL SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE,
28.2.2008 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Çeşitli görsel ve yazılı yayın organlarında son 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Ama-
zamanlarda çıkan haberlerde, 23/01/2008 tarihli cıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanun-
ve 5728 sayılı Kanunla, 5271 sayılı Ceza Muha- larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla da bu
kemesi Kanunun 231 inci maddesinde yapılan hükümde kısmi değişiklikler yapılmıştır.
değişikliğin bir af niteliğini taşıdığının yaygın Hükmün açıklanmasının geri bırakılması,
olarak değerlendirilmesi sebebiyle aşağıda belir- adından da anlaşılacağı üzere öncelikli olarak,
tilen açıklamanın yapılmasında fayda ve zaruret kovuşturma evresinde mahkemece bir hüküm ku-
görülmüştür. rulmasını gerektirmektedir. Ancak bu hüküm, ka-
nundaki düzenlemeye göre hukuki bir sonuç do-
I. GENEL OLARAK ğurmamaktadır. Başka bir anlatımla, kurulan
hükmün hukuki sonuç doğurup doğurmaması
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun belli bir süreye ve bazı ek şartlara bağlı kılın-
bilim komisyonunca hazırlanan Tasarısının mıştır.
konuya ilişkin maddesinin gerekçesinde de ifade
edildiği üzere; bugün hemen bütün Batı ülkeleri- II. HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ
nin ceza mevzuatında "hükmün açıklanmasının BIRAKILMASININ KOŞULLARI
geri bırakılması" kurumu yer almaktadır. Özel-
likle 1950'li yıllardan sonra Kara Avrupası ceza Ceza koşulu
hukukuna girmiş ve bugün gerek Batı ve gerek
Doğu Avrupa ülkeleri ceza sistemlerindeki yerini Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda
almış olan bu kurum, önce Anglo-Sakson huku- hükmolunan ceza;
kunda ortaya çıkmış ve daha sonra Kara Avrupası 1. İki yıl veya daha az süreli hapis cezası veya
hukukunu etkileyerek ceza kanunlarına girmiştir. 2. Adli para cezası
Nitekim Fransız hukukunda bu kurum, ilk önce
olmalıdır. Ancak burada uzlaşmaya ilişkin
2/2/1945 tarihli Kanunla çocuk suçlular hakkında
hükümler saklı tutulmuştur. (CMK 231/5)
uygulanmaya başlanmış, daha sonra 1975 yılında
Sanığa ilişkin koşullar
yapılan değişiklikle yetişkinleri de kapsamına al-
mıştır. Belçika'da aynı kurum 29/6/1964 tarihli
bir Kanunla hukuk sistemine getirilmiştir. Bu ör- Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
neği, Hollanda, Japonya, Polonya, İsviçre gibi ül- karar verilebilmesi için;
kelerde de görmek mümkündür. Sanığın daha önceden kasıtlı bir suçtan mah-
Söz konusu kurum, mevzuatımıza ilk kez kum olmamış bulunması,
03/07/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile du-
Kanunu ile girmiştir, 06/12/2006 tarihli ve 5560 ruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bu-
sayılı Kanunla da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi lundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususun-
Kanununun 231 inci maddesine eklenen fıkra- da kanaate varılması ve
larla, bu kurum, genel bir usul hukuku müessesi Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun
olarak kabul edilmiştir. 23/01/2008 tarihli ve uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
1. 1, 2 1 Şubat 1329; 18 Ameliyat› İskaiye İşletme Kanunu Muvakkat› 34 ve 36 nc› maddeleri
Sayfa 1 / 9
Temel Ceza Kanunlar›na Uyum Amac›yla Çeşitli Kanunlarda Ve Diğer Baz› Kanunlarda Değişiklik Yap›lmas›na Dair Kanun
Kanun No: 5728 - Kabul Tarihi: 23.01.2008
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
20. 491, 492, 493 18/4/2001 tarihli ve 4646 say›l› Doğal Gaz Piyasas› Kanunu
21. 7 2/3/1927 tarihli ve 984 say›l› Ecza Ticarethaneleriyle Sanat ve Ziraat İşlerinde Kullan›lan Zehirli ve Mües-
sir Kimyevi Maddelerin Sat›ld›ğ› Dükkanlara Mahsus Kanun
22. 167, 168, 169, 170, 18/12/1953 tarihli ve 6197 say›l› Eczac›lar ve Eczaneler Hakk›nda Kanunun
171, 172, 173
23. 479 20/2/2001 tarihli ve 4628 say›l› Elektrik Piyasas› Kanunu 11 inci maddesinin yedi ilâ onikinci f›kralar›
ve 15 inci maddesinin (e) f›kras›
24. 525, 526, 527, 528 15/1/2004 tarihli ve 5070 say›l› Elektronik İmza Kanunu
25. 530 22/4/2004 tarihli ve 5147 say›l› Entegre Devre Topo ğrafyalar›n›n Korunmas› Hakk›nda Kanun 40 ›nc› maddesi
26. 358 6/6/1972 tarihli ve 1593 say›l› Erişme Kontrollu Karayollar› Kanunu
27. 573, 574 7/6/2005 tarihli ve 5362 say›l› Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlar› Kanunu
28. 344 2/9/1971 tarihli ve 1479 say›l› Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağ›ms›z Çal›şanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu Kanunu
29. 405 16/6/1983 tarihli ve 2844 say›l› F›nd›k Üretiminin Planlanmas› ve Dikim Alanlar›n›n Belirlenmesi Hakk›nda
Kanunu
30. 137, 138, 139, 140, 5/12/1951 tarihli ve 5846 say›l› Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 73, 74 ve 79 uncu maddeleri ile 80 inci
141, 142, 143, 144, maddesinin onuncu f›kras› ve ek 4 üncü
145, 146 maddesinin dördüncü f›kras›
31. 444 10/6/1985 tarihli ve 3226 say›l› Finansal Kiralama Kanunu
32. 256 29/4/1959 tarihli ve 7258 say›l› Futbol ve Diğer Spor Müsabakalar›nda Bahis ve Şans Oyunlar›
Düzenlenmesi Hakk›nda Kanun
33. 318 20/7/1966 tarihli ve 775 say›l› Gecekondu Kanunu 38 inci maddesi
34. 379 6/11/1981 tarihli ve 2548 say›l› Gemi Sağl›k Resmi Kanunu
35. 542, 543 27/5/2004 tarihli ve 5179 say›l› G›dalar›n Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde
Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakk›nda Kanun
36. 4 2/1/1924 tarihli ve 394 say›l› Hafta Tatili Hakk ›nda Kanun 11 inci maddesi
37. 269 12/12/1960 tarihli ve 155 say›l› Harita ve Planlara Ait İşaretlerin Korunmas› Hakk›nda Kanunun
38. 481, 482, 483, 484 28/2/2001 tarihli ve 4631 say›l› Hayvan Islah› Kanunu
39. 445, 446, 447, 448, 8/5/1986 tarihli ve 3285 say›l› Hayvan Sağl›ğ› ve Zab›tas› Kanunu
449, 450, 451, 452,
453, 454, 455, 456
40. 553 24/6/2004 tarihli ve 5199 say›l› Hayvanlar› Koruma Kanunu 26, 27 ve 29 uncu maddeleri
Sayfa 2 / 9
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
41. 175 25/2/1954 tarihli ve 6283 say›l› Hemşirelik Kanunu
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
64. 408, 409, 410, 411, 21/7/1983 tarihli ve 2863 say›l› Kültür ve Tabiat Varl ›klar›n› Koruma Kanunu
412, 413, 414, 415,
416, 417
65. 556 14/7/2004 tarihli ve 5225 say›l› Kültür Yat›r›mlar› ve Girişimlerini Teşvik Kanun
66. 3 14/4/1341 tarihli ve 618 say›l› Limanlar Kanunu 14, 15 ve 16 nc› maddeleri
67. 575, 576 16/6/2005 tarihli ve 5368 say›l› Lisansl› Harita Kadastro Mühendisleri ve Bürolar› Hakk›nda Kanunu
68. 342 28/5/1970 tarihli ve 1264 say›l› Madeni Ufakl›k ve Hat›ra Para Bast›r›lmas› Hakk›nda Kanunu
69. 132, 133 15/7/1950 tarihli ve 5681 say›l› Matbaalar Kanunu
70. 118, 119 7/8/1944 tarihli ve 4654 say›l› Memleket İçi Düşmana Karş› Silahl› Müdafaa Mükellefiyeti Kanununu 11 inci maddesi
71. 458 5/6/1986 tarihli ve 3308 say›l› Mesleki Eğitim Kanunu
72. 101, 102, 103, 104, 7/6/1939 tarihli ve 3634 say›l› Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu
105, 106, 107
73. 419, 420 9/8/1983 tarihli ve 2873 say›l› Milli Parklar Kanunu
74. 108 5/7/1939 tarihli ve 3670 say›l› Milli Piyango Teşkiline Dair Kanunu
75. 94 17/6/1938 tarihli ve 3458 say›l› Mühendislik ve Mimarl›k Hakk›nda Kanunu
76. 345, 346, 347, 348, 18/1/1972 tarihli ve 1512 say›l› Noterlik Kanunu 159 uncu maddesinin (III) numaral› f›kras›
349, 350, 351, 352,
353, 354, 355, 356,
357
77. 400, 401 24/5/1983 tarihli ve 2827 say›l› Nüfus Planlamas› Hakk›nda Kanunu
78. 551, 552 22/6/2004 tarihli ve 5193 say›l› Optisyenlik Hakk›nda Kanun
79. 560, 561 1/12/2004 tarihli ve 5262 say›l› Organik Tar ›m Kanunu
80. 190, 191, 192, 193, 31/8/1956 tarihli ve 6831 say›l› Orman Kanunu 80 ve ek 7 nci maddeleri
194, 195, 196, 197,
198, 199, 200, 201,
202, 203, 204, 205,
206, 207, 208, 209,
210, 211, 212, 213,
214, 215, 216, 217,
218, 219, 220, 221,
222
81. 176 2/3/1954 tarihli ve 6301 say›l› Öğle Dinlenmesi Kanunu
Sayfa 4 / 9
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
82. 418 25/7/1983 tarihli ve 2866 say›l› Öğrencilerle İlgili Baz› Bas›l› Evrak›n Milli Eğitim Bakanl›ğ›nca Haz›rlanmas›,
Sayfa 5 / 9
Temel Ceza Kanunlar›na Uyum Amac›yla Çeşitli Kanunlarda Ve Diğer Baz› Kanunlarda Değişiklik Yap›lmas›na Dair Kanun
Kanun No: 5728 - Kabul Tarihi: 23.01.2008
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
99. 8, 9 19/3/1927 tarihli ve 992 say›l› Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yap ›lan ve Masli Teamüller Aran ›lan Umuma
Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarlar› Kanunu
100. 359 14/9/1972 tarihli ve 1618 say›l› Seyahat Acentalar› ve Seyahat Acentalar› Birliği Kanunu
101. 258, 258, 259, 260, 4/1/1960 tarihli ve 7402 say›l› S›tman›n İmhas› Hakk›nda Kanun 21 inci maddesi
261, 262, 263, 264
102. 569, 570, 571 2/3/2005 tarihli ve 5307 say›l› S›v›laşt›r›lm›ş Petrol Gazlar› (LPG) Piyasas› Kanunu ve Elektrik Piyasas›
Kanununda Değişiklik Yap›lmas›na Dair Kanunu
103. 555 14/7/2004 tarihli ve 5224 say›l› Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve S›n›fland›r›lmas› ile Desteklenmesi
Hakk›nda Kanun
104. 242, 243, 244, 245, 9/6/1958 tarihli ve 7126 say›l› Sivil Savunma Kanunu 58 inci maddesi
246, 247, 248, 249,
250
105. 531, 532, 533, 534, 28/4/2004 tarihli ve 5149 say›l› Spor Müsabakalar›nda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunu 27 ve 29 uncu maddeleri
535, 536, 537
106. 489 4/4/2001 tarihli ve 4634 say›l› Şeker Kanunu 11 inci maddesinin dokuzuncu ve onbirinci
f›kralar›
107. 22, 23, 24, 25, 26, 11/4/1928 tarihli ve 1219 say›l› Tababet ve Şuabat› San’atlar›n›n Tarz › İcras›na Dair Kanunu 80 ve ek 9 uncu maddeleri
27, 28, 29, 30, 31,
32, 33, 34, 35, 36,
37, 38, 39, 40, 41,
108. 367, 368, 369, 370, 20/6/1977 tarihli ve 2090 say›l› Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yap ›lacak Yard›mlar Hakk›nda
371, 372, 373, 374 Kanun
109. 563, 564 10/2/2005 tarihli ve 5300 say›l› Tar›m Ürünleri Lisansl› Depoculuk Kanunu
110. 554 29/6/2004 tarihli ve 5200 say›l› Tar›msal Üretici Birlikleri Kanunu
111. 437 4/12/1984 tarihli ve 3091 say›l› Taş›nmaz Mal Zilyedliğine Yap›lan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakk ›nda 142, 144 ve 145 inci maddeleri
Kanunu
112. 285 5/1/1961 tarihli ve 237 say›l› Taş›t Kanunu
113. 113 14/1/1943 tarihli ve 4373 say›l› Taşk›n Sulara ve Su Bask›nlar›na Karş› Korunma Kanununu
114. 251, 252, 253, 254, 11/2/1959 tarihli ve 7201 say›l› Tebligat Kanunu 57 nci maddesi
255
115. 68, 69 10/6/1930 tarihli ve 1705 say›l› Ticarette Ta ğşişin Men’i ve İhracat›n Murakabesi ve Korunmas› Hakk›nda 7 nci maddesi
Kanun
Sayfa 6 / 9
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
116. 343 21/7/1971 tarihli ve 1447 say›l› Ticari İşletme Rehni Kanunu
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
58, 59, 60, 61, 62,
63, 64, 65
134. 383 11/8/1982 tarihli ve 2699 say›l› Umumi Mağazalar Kanunu
135. 66, 67 15/5/1930 tarihli ve 1608 say›l› Umuru Belediyeye Müteallik Ahkâm› Cezaiye Hakk›nda 16 Nisan 1340 Ta- 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, ek 1 ve ek 2 nci
rih ve 486 Numaral› Kanunun Baz› Maddelerini Muaddil Kanunu maddeleri
136. 77, 78, 79, 80, 12/6/1933 tarihli ve 2313 say›l› Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakk›nda Kanunu 27 ve 29 uncu maddeleri
137. 457 3/6/1986 tarihli ve 3298 say›l› Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanunu
138. 495, 496 29/6/2001 tarihli ve 4703 say›l› Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuat›n Haz›rlanmas› ve Uygulanmas›na Dair
Kanun
139. 271, 272, 273, 274, 4/1/1961 tarihli ve 213 say›l› Vergi Usul Kanunu
275, 276, 277, 278,
279, 280, 281
140. 181, 182, 183, 184, 9/3/1954 tarihli ve 6343 say›l› Veteriner Hekimliği Mesleğinin İcras›na, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile 69 ve 73 üncü maddeleri
185, 186, 187, 188, Odalar›n›n Te şekkül Tarz ›na ve Göreceği İşlere Dair Kanun
189
141. 499 27/2/2003 tarihli ve 4817 say›l› Yabanc›lar›n Çal›şma İzinleri Hakk›nda Kanun
142. 134, 135, 136 15/7/1950 tarihli ve 5683 say›l› Yabanc›lar›n Türkiye’de İkamet ve Seyahatleri Hakk›nda Kanun 27 nci maddesi
143. 114, 115, 116, 117 16/7/1943 tarihli ve 4473 say›l› Yang›n, Yersars›nt›s›, Seylap veya Heyelan Sebebiyle Mahkeme ve Adlîye 37 ve 42 nci maddeleri
Dairelerinde Ziyaa Uğrayan Dosyalar Hakk›nda Yap›lacak Muamelelere Da-
ir Kanun
144. 497 29/6/2001 tarihli ve 4708 say›l› Yap› Denetimi Hakk›nda Kanun
145. 406, 407 23/6/1983 tarihli ve 2860 say›l› Yard›m Toplama Kanunu
146. 360, 361, 362 29/5/1973 tarihli ve 1734 say›l› Yem Kanunu
147. 524 8/1/2004 tarihli ve 5042 say›l› Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahç› Haklar›n›n Korunmas›na İlişkin Kanun 67 nci maddesi
148. 270 16/12/1960 tarihli ve 167 say›l› Yeralt› Sular› Hakk›nda Kanun
149. 97, 98, 99, 100 26/1/1939 tarihli ve 3573 say›l› Zeytinciliğin Islah› ve Yabanilerinin A ş›latt›r›lmas› Hakk›nda Kanunu
150. 265, 266 6/5/1960 tarihli ve 7472 say›l› Ziraat Yüksek Mühendisliği Hakk›nda Kanun
151. 227, 228, 229, 230, 15/5/1957 tarihli ve 6968 say›l› Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu
231, 232, 233, 234,
235, 236, 237, 238,
239, 240, 241
152. 402, 403, 404 16/6/1983 tarihli ve 2841 say›l› Zorunlu İlköğrenim Çağ› D›ş›nda Kalm›ş OkumaYazma Bilmeyen
Sayfa 8 / 9
S›ra 5728 md.si Kanun tarih ve say› Kanun Ad› (Alfabetik S›ral›) Md.578 ile kald›r›lan hükümler
Vatandaşlar›n, Okur Yazar Duruma Getirilmesi veya Bunlara İlkokul
Sayfa 9 / 9
Avukatlýk Kanunu Deðiþiklikleri
Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amac ıyla Çeşitli Kanunlarda Ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Kanun No. 5728 - Kabul Tarihi: 23/1/2008 1136 sayılı Avukatlık Kanunu Değişiklikleri Karşılaştırması