Download as pptx, pdf, or txt
Download as pptx, pdf, or txt
You are on page 1of 26

YAĞMURUN OLUŞUMU

1
BULUT
• Yeryüzü ile gökyüzü arasında asılı
durdurulan bulut zemin bahçesini sular,
canlıların su ihtiyaçlarını giderir, sıcak yaz
günlerinde bizleri ferahlandırır, dünyamızı
yıkayarak temizler ve ihtiyaca göre her
yerin imdadına yetişir.
• Bulut bazen görünür, bazen kaybolur.
Başka bir ifadeyle bir iz bırakmadan
gizlenir ve aniden meydana çıkar.
2
• Yağmur yağacağında kısa sürede bulut
tekrar toplanıp atmosfer tabakasını
doldurur.
• Bulutlar; dolu, kar ve su tulumbası gibidir.

3
RÜZGÂR
• Rüzgâr, havanın taşınmasında rol oynar.
Böylece çok sayıda fayda ortaya çıkar.
• Havadaki her bir molekül veya atom
görevini tam olarak yerine getirir.
• Havanın perdesiyle ve görünüşte
yapmasıyla ortaya çıkan çok sayıda işler
vardır.
• Bu görevlerden bazıları şunlardır:

4
RÜZGÂRIN GÖREVLERİ
• Yeryüzünde yaşayan bütün canlara başka
bir ifadeyle şahıslara nefes vermek
rüzgârın görevidir.
• Canlıların gereksinimi olan ısı, ışık, elektrik
gibi maddeleri nakletmek rüzgârın
görevidir.
• Özellikle seslerin naklinde rol oynar.
• Telsiz, telefon, telgraf, radyo, televizyon,
uydu ile konuşmaların yerine
ulaştırılmasında hizmet eden rüzgârdır.
5
• Havanın zerreleri başlıca azot ve oksijen
olmak üzere iki basit maddeden ibarettir.
• Ayrıca her bir hava zerresi birbirinin
mislidir.
• Böyle olmakla beraber yeryüzünde
sayılamayacak kadar çok çeşitlerde
bulunan sanatlarda intizamla yine hava
çalıştırılır.
• Bitkilerin aşılanmasına, çoğalmasına
vasıta olmak rüzgârın görevidir.
6
• Bitkilerin büyümesi için gerekli olan ve
bitkilerin hayatına lüzumu bulunan
maddelerin yetiştirilmesine vasıta olmak
da rüzgârın görevidir.
• Bulutların sevk ve idaresinde de rüzgâr
görevlidir.

7
YAĞIŞ VE DENGE
• Yeryüzünde ne kadar H2O(s) (su) varsa
atmosferde de o kadar H2O(g) (su buharı)
vardır.
• Yeryüzüne inen yağış, her sene aynı
miktardadır.
• Yeryüzünden her sene ne kadar su
buharlaşırsa; yine o ağırlıkta su yağmur,
kar ve dolu olarak dünyaya yağar.
8
• SORU: H2O(s) → H2O(g)
Dünyamızdaki suyun buharlaşması
tepkimesi yukarıda verildiği gibi tek yönlü
olsaydı ne olurdu?
CEVAP: Dünyada su kalmazdı.
• SORU: H2O(g) → H2O(s)
Yukarıdaki tepkimede görülen
dünyamızdaki değişim; tek yönlü olsaydı
ne olurdu?
CEVAP: Yeryüzünü su kaplardı.
9
• SORU: Bu olayın ölçülü, dengeli ve
dinamik olması ne anlama gelir?
• CEVAP: Ölçülü, yeryüzünde bulunan su
kadar atmosferde su buharı bulunduğu
anlamına gelir. Dengeli, reaksiyonun
denge reaksiyonu (çift yönlü reaksiyon)
olduğu anlamına gelir. Dinamik ise, bu
olayın her an, yer-gök arasında devam
ettiği anlamına gelir.

10
• Dünyada suyun varlığı; güneşle
aramızdaki uzaklığın hassaslığı ile de
alakalıdır.
• Dünya ile güneş arasındaki uzaklık
şimdikinden farklı olsaydı su, ya
buharlaşacaktı ya da donacaktı.

11
YAĞMUR, KAR VE DOLU
YAĞMASI SURETİYLE
ATMOSFERDE FİZİKSEL
DENGENİN KORUNMASI
• Sıcaklık, suyu buharlaştırmakla suyun
bünyesini tahrip ettiği zaman, o tahrip
sonucu oluşan su buharı yok olmaz. Belirli
bir yere sevk edilir ve belli bir düzeye
çıkar; icap ettiğinde yağmak için orada
durur.
12
• Atmosferdeki su buharı molekülleri,
atmosferdeki hava moleküllerinin onda
birini teşkil edince su buharı yoğunlaşır.
• Atmosferde bulunan belli bir düzeydeki su
buharının yoğunlaşması suretiyle yağmur
yağar.
• Atmosferde fiziksel dengenin korunması
için, yağan katrelerden boş kalan yerler,
denizlerden ve yerlerden kalkan buharlarla
doldurulur.
13
• Yağmur yağması hakkında en kısa yol
şöyle tarif edilir: Su buharı molekülleri,
emir aldıkları zaman, o moleküller her
taraftan toplanmaya başlarlar ve bulut
şeklini alıp, hazır vaziyette dururlar. Yine
ikinci bir emirden sonra bir kısım
moleküller yoğunlaşarak, katrelere
dönüşürler. Sonra kanunların temsilcileri
vasıtasıyla, çarpışmadan kolayca yere
düşerler.

14
• Atmosfer, denizin rengini andırır.
• Havada, denizlerdeki sudan daha fazla su
vardır. Bu nedenle, “atmosferde denizin
bulunduğu teşbihi” mecaz olarak akıldan
uzak değildir. Sanki, atmosfer boşluğu
yağmur ile dolu bir havuzdur.
• Yağmurun taneleri sayısınca çok büyük
faydaları vardır.
• Dolu, yaz mevsiminde gelir.

15
• Büyük şeyleri çarpıştıran şiddetli rüzgârlar;
dolu taneciklerinin dengesini bozmaz,
katrelerini birbirine çarpıştırıp, birleştirip,
zararlı kütleler yapmaz.
• Bulutların bir kısmı negatif elektriği
üzerlerinde taşımaktadır, bir kısmı da
pozitif elektriği üzerlerinde taşımaktadır.
Bu kısımlar birbirlerine yaklaşıp aralarında
çarpışma olduğunda, şimşek çakar.

16
• Bulutların bir kısmının hücum ettiği, bir
kısmının ise kaçtığı zaman aralarında
havasız kalan yerleri doldurmak için
atmosfer tabakası hareket ve heyecana
geldiğinde gök gürlemesi (gök gürültüsü)
meydana gelir.
• Bu hâllerin olması bir nizam ve kanun
altında olur ki, o nizam ve o kanunu temsil
eden gök gürlemesi ve şimşek aracılarıdır.

17
• Gök gürültüsü ve şimşek çakması, âdeta
yağmurun gelmesini haber verip
muhtaçlara müjde ederler.
• Gök gürültüsüne, atmosfer tabakasının
konuşması diyebiliriz. Bu konuşma, birden
ve ani olarak ortaya çıkar.
• Gök, yıldırım düştükten sonra gürler.
Başka bir ifadeyle yıldırım, gök
gürültüsünden önce hedefine varır. Bu
durum aynı zamanda, tehlikenin geçtiğinin
de habercisidir.
18
• Yalan ve gösteriş, gürültülü olduğundan
gök gürlemesine benzer.
• Hakikat ve samimiyet ise yıldırıma benzer;
çünkü, hakikat ve samimiyet hem sessizdir
hem de ışık yayıcıdır.

19
KÜRESEL ISINMAYA BAĞLI
KURAKLIKTAN SÖZ ETMEK
HATTA BUNA DAİR SOMUT VERİ
BULMAYA ÇALIŞMAK BİLİMSEL
SKANDALDIR
• Kuraklık; dünyada yağışlar azaldığından
değildir; çünkü yeryüzüne inen yağış, her
sene aynı miktardadır. Yağışlar yer
değiştirmiştir.

20
• Türkiye son senelerde kuraklık yaşıyor.
Dünyanın bazı bölgelerinin çok yağış
aldığını duyarken, bazı bölgelerinin daha
az yağış aldığını görüyoruz. Örneğin;
özellikle Türkiye’de yağışlar azaldı,
Amerika’da ise arttı.
• Sorun da buradan çıkıyor. Bu sorunu
doğuran, insandır. İnsanın canlı-cansız
ekosisteme karşı olumsuz müdahalesi,
yağış dağılımını bozmaktadır.

21
• Kuraklığın insafımıza ve insanlığımıza
olan uyarıcı görevini bir an önce anlayıp,
gerekli çalışmaları yaparak bu problemin
üstesinden gelmeliyiz.

22
YAĞMUR TANECİKLERİ VE
DİPOL-DİPOL KUVVETLERİ
• Su, polar bir moleküldür.
• Polar moleküllerde moleküller arası
kimyasal bağ, dipol-dipol bağıdır.
• Bu kimyasal bağı daha iyi anlamak için
yağan yağmurdaki her bir su taneciğinin
dipol-dipol özelliğini açıklayalım:
• Yan yana olan yağmur damlacıkları, farklı
kutuptur. Kütleleri eşittir.
23
• Her bir yağmur taneciği birbirini eşit
derecede çeker ve başka bir tanecik
tarafından da çekilir. Böylece tanecikler
arası mesafe korunarak, bütün taneciklerin
birbirlerine eşit uzaklıkta olması sağlanır.
Âdeta balıkçı ağı gibi bir görünüm
meydana gelir.
• Yağmur taneciklerinin birleşerek zararlı
cisimler olarak düşmesi problemi ortadan
kalkar. Şiddetli rüzgâr ve fırtınaya rağmen
yağmur damlaları tane tane düşer.
24
NİSAN YAĞMURU
• Fe+2 kanımızdaki hemoglobinin temel
maddesidir. Gıdalardaki ve ilaçlardaki
demir iyonu ise Fe+3’tür. Fe+2 ihtiyacımızı
nisan yağmuru ile karşılayabiliriz.
Kansızlık için alınan Fe+3 preparatları
bağırsakları tahrip eder ve genelde faydası
görülemez; çünkü ilaç aldığımız Fe+3’tür.
Vücudumuzda indirgenerek Fe+2’ye
dönüşmelidir.
25
• Nisan yağmuru bereketlidir ve içilirse
şifalıdır. Genelde nisan ayında yağan ikinci
yağmur, kırmızı renkli Fe+2 içerir. Bu
Fe+2’nin kaynağı çöllerdeki tozdur. Sahra
tozları nisan ayında rüzgârla dünyanın her
yerine taşınır. Tozlar bulutların içine girince
de yağış oluşur. Bu yağmurdan sonra
arabaların üzeri kırmızılaşır.

26

You might also like