Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 21

NETZSCHEDE TRAGEDYA SANATI

Ayhan DEREKO
zet Bu makalede Nietzschenin Tragedyann Douu adl eserinde tragedya sanatnn ele aln deerlendirildi. Bu balamda Nietzschenin estetik ve sanat felsefesine ilikin grleri ortaya konuldu. Nietzsche bu eserinde tragedyann nasl doduunu, onun Antik Yunan kltrndeki roln ve neden bu kadar etkili olabildiini inceler. Nietzschenin kltr, tanr ve doa hakkndaki fikrlerinin ilk ekirdeini bulduumuz bu eser, kltr ve medeniyetin bu dnyadaki varlnn balca sorumlusu kabul ettii insan eylemine, kuvvetli bir kar k ile sonulanmaktadr. Anahtar szckler: Nietzsche, tragedya, estetik, sanat felsefesi, Apollon-Dionysos kartl, Antik Yunan mitolojisi, kltr-doa kartl, eylem eletirisi. Abstract In this article I examine the treatment of the art tragedy in Nietzsces work named The Birth of Tragedy. In this context Nietzsches views on aesthetics and philosophy of art are demonstrated. In this work Nietzsche investigates how the art tragedy arised, its role in Ancient Greek culture, and why it could be so much influential. This work, in which we find the first seeds of Nietzsces thoughts about culture, god, and nature, results in a strong opposition against human action which he recognizes as the main responsible for the presence of culture and civilization in this world. Key words: Nietzsche, tragedy, aesthetics, philosophy of art, the Apollon-Dionysos controversy, Ancient Greek mithology, the culture-nature controversy, criticism on action.

Nietzschenin ilk eseri olan Tragedyann Douu (Nietzsche, 2005a) onun ileride gelitirecei dncelerin ekirdeini oluturmas bakmndan nemlidir. Yirmibe blm ve bir nszden oluan bu eserin ilk onbe blmnde Yunan Tragedyasnn doas tartlr. Buna gre, Yunan Tragedyasnn, Apolloncu dnya grnn Dionysosu dnya gr ile karlamasndan doduu eklindeki iddia, eserin temel tezini oluturur. Son on blmde modern kltrn bir d/k iinde bulunduu ne srlmekte, bu kn ve onun olas yeniden-douunun anlalmasnda Antik Yunan medeniyetinin sunduu model kullanlmaktadr. Eser, neyin sanat olduu neyin sanat olmad konusunda kendine gre ve kat-sk tanmlamalar getirir. znel kendini ifade biimlerine dayanan sanat trleri reddedilir; opera bir sanat olarak kabul edilmez.

Felsefe eserlerinin allm biiminden her ynyle, bilhassa da yntemi ve kulland dil ynyle ayrks duran bu eser, sadece romantik karakterdeki bir sanat felsefesinin esiz rnei olmakla kalmaz, ayn zamanda tragedya sanatnn etkileyici bir incelemesi hviyeti tar. Kullanlan yntem konunun ruhuna uygun olarak sanattr, dil ise iirsel dildir. Eser dz yaz biiminde bir metin olsa da,

Ar.Gr., Ankara n. D.T.C.F. Felsefe Blm, adereko@humanity.ankara.edu.tr

onu okurken, iirin gramer kurallarna bakaldrcl ile, benzetme, mecaz, kinaye, abart ve metaforun her trls ile srekli yz yzeyizdir. Ama en nemlisi, bu sz sanatlar denizi iinde kendimize yol bulmaya alrken, stn bir sanat eseri karsnda olmas beklendii gibi, youn bir duygu frtnasna maruz kalmamzdr. Nietzsche, felsefede vazgeilmez bir kaideye uyup da, dnce iin duyguyu feda etmemitir. nsan zihninin geimsiz kardeleri olarak tantlmas bir gelenek haline gelmi dnce ve duygu, bu eserde adeta harmanlanmtr. Nietzsche ile birlikte duyguyla dnme diyebileceimiz, rneine az rastlanr etkileyicilikte yepyeni bir yntemin sz konusu olduu bile sylenebilir.

Tragedyann Douunu okurken, Nietzscheci dncenin en temel kavramlar ve kuramlarnn ilk olarak bu eserde gelitirildiini grrz. Denebilir ki, saysz dal budaklaryla her yne doru yaylan gz alc hametteki Nietzscheci felsefe aac, bu ekirdekten domutur. Bir yandan Schopenhauern dnsel yol gstericilii, dier yandan Goethe ve Schillerin sanatsal nfuzu altndaki Nietzsche, Kant ve Descartes gibi kiilikleri de ihmal etmediinin ve bunlarn eserlerini de tetkik ettiinin ipularn, bize satr aralarnda verir. Bu balamda ncelikle, eserin bandan sonuna kadar okuyucuya klavuzluk eden, Apollon-Dionysos kartlndan bahsetmek gerekir.

1. Apollon ve Dionysos

Grek mitolojisine gre, Zeusun birbiri ile uyumsuz karakterli iki olu Apollon ve Dionysos, iki nemli Yunan tanrsdr. Bunlardan Apollon, uyum ve dzen tanrsdr:

Zeus ile Letonun olu Apollon, Delosta doar, kuular onu Uzak Kuzeye gtrler. Bir yl sonra Yunanistana, Delphoiye dner, orada eski bir tapna koruyan ve blgeye korku salan ylan Pythonla karlar. Apollon ylan ldrr, tapnaa el koyar. Bu ldrme gnahndan arnmak iin ylana Pythia oyunlarn vakfeder. Srlerin koruyucusu Apollon, Hermese onun icad olan lir karlnda hayvan verir. Mz korolarn ynetir. Mzik ve iiri dzenler. Apollon ok sayda Nymphenin ve lmlnn yreinde ak uyandran sakin ve ahenkli bir grntyle belirtilir. Ama o, bir yandan da acmaszca vuran sava bir tanrdr. Salgn hastalklar gnderir; salgnlar nlemek de kendi elindedir yada tedaviyi olu tp tanrs Asklepiosa brakr. Kehanet tanrsdr; insanlar geleceklerini renmek, gnahlarndan arnmak yada gzel tler almak iin onun Delphoideki tapnana bavururlar. (Estin ve Laporte, 2005:104)

Dionysos ise kaotik ve ykc gcn ifadesidir. Byle niteliklerin bir tanr ile zdeletirilmesinde, bunlarn bizatihi kt olmadklarn ve bunlarn mantksal kart olan uyum ve dzene bunlarn karsnda bir ayrcalk verilmemesi ve iyi-kt ayrmnn bu kartlklarn dnda

aranmas gerektiini ilham eden, sradan bilinci arpan/uyandran derin bir bilgeliin prltlarn grrz:
Zeus ile Semelenin olu Dionysos, Herann kini uzun sre yakasn brakmad iin olaa dnerek gizemli Nysa lkesinde yaamak zorunda kalr. Sonra zm, arab ve de sarholuu kefeder. Bu durum onun, gezgin ve sz geen biri olarak, lkeden lkeye gitmesine neden olur. Maceralar tanrlarnkinden ok kahramanlarn maceralarna benzer. Bitki bytme tanrs Dionysos ller lkesi ile de balantldr, bu nedenle zaman zaman ylan biimine girer. Onun onuruna yaplan Anthesteria bayramlar ayn zamanda llerin de bayramlardr. O esnada, sitede oalma gcn yeniden canlandrmak iin, yksek dereceli bir memurun ei ve rahibe olan Atinal bir gzel ile birleir. Kendisinin ynlendirdii enlikli babozumu bayramlar belki tiyatroyu da meydana getirmitir. Ne var ki, Dionysos kltnn bir blm geceleri gizli dernekler iinde gerekletirilir. Katlanlar transa girmek iin birtakm uyuturucular alrlar. Tanrnn bedenini temsil ediyor denerek i et yenir. Bu acayip klte kadnlar ve kleler de kabul edilir. (Estin ve Laporte, 2005:105)

Ayn zamanda gne ve k tanrs olan Apollon dzen, yasallk, orant, uyum, l, mkemmel biim, rasyonellik, aklk, kesinlik, ahenk, zdenetim, bireysellik, denge, bilgi ve akl temsil eder. O, hayat yaanmaya deer klan gzellik yanlsamasnn kayna, entelektel aklamaya ynelik eilim ve itepinin tanrsdr. Buna bal olarak Apolloncu deneyim, bir d deneyimi, dlere dalma deneyimidir. Bu deneyim, bu dnyada ac eken ve kapana kslm hisseden, skp kalm bireye, dlere dalmak suretiyle bir gzellik yanlsamas sunan ve gven ve huzur veren bir deneyimdir. (Cevizci, 1999:65-66)

Sanatta Apollonculuk ise, form ve biimdeki ahenge verilen yksek deeri temsil eder. Apolloncu sanat grnde olu ve deime anlalmazdr, bu yzden bunlar gerek deildir, ve olu ve deimedeki cokuya kar klmaldr. Apolloncu sanatlarn gze hitap eden sanatlar olduunu belirtmek gerekir. Bu sanatlar ncelikle mimarlk ve heykeltralk, bunlarn yannda mlekilik, oyma, bezeme, ssleme ve resimdir. Uygarln geliimi dikkate alndnda bu sanatlarn dier sanatlardan daha erken gelimi olmalar anlamnda, daha eski olduklar sylenebilir.

Apollonun temsil ettii deerlerin kart olarak Dionysos deiim, yaratma ve ykma, hareket, ritim, igdsellik, yaratc taknlk, giz iinde sakl gerek, yabanl ve bana buyruk gzellik, kendinden geme, birlik/birlemeyi temsil eder. zdenetim, denge ve lnn ekillendirdii Apolloncu ruhun kart olan Dioysosu ruh, insandaki yaama istei ve gcnn dinamik ve tutkulu davurumu, insann esrime (vecd) yada sarholuk hali iinde kendisini itepi ve atlmlarna brakmasdr. Dionysosuluk, yaamdaki dourganlk ve bolluun benimsenmesini, dlerin ve dlere kaplmann reddedilerek en derin acmaszlyla ve insan aresiz brakyla hayatn kabul edilmesini savunur. Bu anlamda o, en yce yaratlarn feda ederek, tkenmek bilmez dourganlndan haz duyan bir yaama iradesidir. (Cevizci, 1999:248)

Yine Dionysosu deneyim de, kendinden geme hali iinde znel olan her eyin kaybolduu, bylece evrensel ahengin anlk olarak kavrand bir deneyimdir. Demek ki, Apolloncu deneyim bireysellii iindeki insana gven ve huzur verirken, Dionysosu deneyim bireyselliin ortadan kaldrlarak evrensel ahenkle birlemeyi nermektedir. Dnyann dadaas, karmaas ve vahetinden, birisi bireysellii koruyarak br ise feda ederek, kurtulu vaat etmektedir.

Dionysosu sanatlarn banda, gze deil kulaa hitap eden mzik gelmektedir. Nietzsche iin mziin bir sanat olmann tesinde durduunu, ve mzii (zellikle de melodik mzii) bir sanat olmaktan ok, varln ac eken znn dile gelii olarak tanmladn belirtmeliyiz. Dionysosu sanatlar olarak bilhassa sahne sanatlarn, ki bunlarn iinde balca tragedya ve bununla balantl olarak tiyatronun trlerini, dans, orkestra gibi bir icra (performans) ieren her trl gsterileri sayabiliriz.

O halde, Dionysosuluk ve Apollonculuk birbirinden ayrlan farkllk arzeden iki ayr Yunan sanat formu (tarz, slubu) ve sanat eilimidir. Ama ayn zamanda iki temel insansal ve doal itkiyi temsil ederler. Nietzsche, Yunanllardaki trajik sanatn ve kltrn kaynan ortaya karmak iin bu iki itkiyi kullanmtr, ve bunlar Apollon ve Dionysosla temsil etmitir (Honderich, 1995:202). Apollonculuk, Dionysosuluk kavramlar ve bu ikisi arasndaki diyalektik kartlk kuram, onun felsefeye yapt en zgn ilk katksdr.

Nietzscheye gre Dionysosu etkiden nce Yunan sanat naif karakterdedir ve sadece grntlerle ilgilenir. Gzlemci (izleyici) bu aamada, asla sanatla gerek bir birlik hasl edemez, sessiz temaa (contemplation) durumunda kalmaya devam eder. Seyretme kavramnn kendisinde de, zne ile nesnesi arasndaki giderilemez mesafeye kanlmaz bir gnderme bulunduunu syleyebiliriz. Yunan sanatnn bu Apolloncu aamasnda, Apollonun grntleri, insan dnyann doutan gelen zne ait acsndan korumak iin tasarlanmlardr; sanat eserlerinin grntleri (mimari yaplar ve heykeller) rahatlama ve teselli sunarlar. Sonra Dionysos gelir, vecd ve esriklik dolu elenceleri ile Yunan kltrnn Apolloncu kiisini ok eder. Nietzsche iin, sonuta, dnyann acsndan kurtuluun salanabilmesi, ancak kiinin lksel Birliin (Primordial Unity) Dionysosu zne dalmas/batmas ile mmkndr. Bu yzden Nietzschenin gznde gerek sanatn Apollona deil, Dionysosa dayandn kabul etmeliyiz.

Nietzschenin sanata ilikin temel gr, sanatn bir yaratc etkinlik olduudur. Sanat, onu hazr bulduumuz haliyle dnyann, ve ayn zamanda kk lekte ve zel aralarla kendimizin de, yaratc bir dntrlmesidir. Sanat, bu ynyle, ok daha dolu yaanabilecek bir hayatn iaretini verir. Ama, sanatn dier tm insan etkinlikleri karsndaki ncelii ve stnl, sanat ile yaamn

hakl klnmas arasnda temel bir balantnn bulunmasdr (Honderich, 1995:622). Gzel-olanla uyum iindeki irkin-olann estetik kln ve onaylanmasnda olduu gibi, gzel/irkin iyi/kt her varln estetik bir birlik iinde bulumas, lksel Birliin kendini gstermesidir.

Apollon-Dionysos kartlnn, sanatn dna taan ok geni alanlara kadar yaylan bir kapsamllkta olmas dikkate alndnda, onun sadece bir sanat retisi olmadn, bir dnya gr ve temelli bir felsefe anlaynn zemini olarak grlmesi gerektiini anlyoruz. Nietzscheye gre Apollonun sunduu hayaller ve d dnyas bizi deime ve kaosun hakim olduu olu dnyasndan uzaklatrr. Apolloncu ruhun rn olan dzenli grnler dnyas fikri, grnlerin ardnda yatan uyumlu ve birlikli bir gereklie duyulan inan yalandr. Grnlerin fenomenal dnyas dnda hibir ey yoktur. Bat metafizii Sokratesten beri gereklii arptmtr; metafizik insanln temel yanllarn sanki temel hakikatlermi gibi sunmutur; akl duyularn tankln arptmak iin kullanlmtr. (Cevizci, 1999:626) Oysa kii, Dionysosu bak asnda, kendi varoluunun yalnz bireysel deneyimleri ile snrl olmadn fark eder. Btn insanlarn kaderi olan lmden kamak iin bir yol vardr. Dionysosu z sonsuz olduu iin, bu zle temas eden kii hayat ve umut iin yeni bir kaynak kefeder. Hristiyanln, insann bu dnyadaki hayattan vazgemesi ve sadece cennete ynelmesi karlnda sunduu kurtulua, ykseltici/kalkndrc bir alternatif olarak, bylece Dionysos gsterilir. Dionysos vastasyla kurtulua ermek iin kii, imdi/derhal kendisini hayata batrmal-salmal, dalmaldr. Bununla birlikte, kii kurtuluu sadece Dionysosta bulabilir ise de, Dionysosun zn, onun grntleri araclyla aa karmak iin Apollona da gereksinim duyar.

2. Apolloncu ruhun psikanalizi

Nietzsche sanat zerine yeni bir felsefe gelitirme iine, Apolloncu sanatn doasn kefetmekle balamaktadr. Homeros naif sanatnn en sekin rnei ve onun ahsnda Apolloncu sanat da bir naif sanat tr olarak gsterilirken, burada aka bir psikanaliz uygulamasnn ilk rneklerini buluruz. stelik bu psikanalitik yntemin tek bir bireye deil de bir topluma/uygarla uygulandr sz konusu olan. Mesela, Homerosun dehasn ve onun ahsnda naif sanatn kkenini ele alrken, Yunanllarn dnyann/varln korkunluu ile baa kabilmek iin, Olymposlu tanrlar dnyasn yarattklarn ileri srmektedir (Nietzsche, 2005a:35-37).

Nietzschenin Freud zerindeki etkisinin byk olduu, yorumcularn uzlat bir gr olsa da, bu, ortalama okuyucunun da farkna varmakta zorlanmayaca bir husustur. Bu etki bizzat Freudun kendi szlerinden de anlalabilir: Nietzschenin elde ettii iebak derecesini hibir zaman hi kimse elde etmi deildir, ne de bir kez daha ulalabilecek gibi grnr.1 Bu balamda

Aktaran Walter Kaufmann, (Kaufmann, 1997:55).

Kaufmannn Nietzsche zerine yapt saptamalara deinmek gerekir. Sadece, bilinci bir yzey olarak tanmlamasyla bile Nietzsche, Freudu psikolojiyi nceden haber vermi saylabilir (Kaufmann, 1997:61). Felsefe ve bilimde sradan yntemlerin yneldii ve kavramakta/aklamakta bu kadar zorland bilin, aslnda sadece bir yzeydir ve aynen bir deniz/okyanus yzeyi gibi, bu yzeyin altnda kalan derinlikler, says da bir sr olan bilinmezler ve srlarla doludur.

Bylece bir insan ve buna bal olarak bir halk anlamann bir yzeysel bir de derin biimlerinin bulunduunu syleyebilir hale geliriz. Burada, insan anlamann da, bir halk/uygarl anlamann da kolay, bugne kadar yapla geldii gibi yzeysel/yzeyde kalan biimlerle gerekletirilemeyecei ile, ve bu tr anlamalarn da yzeysel olarak nitelenmeye mahkum edilmeleri ile, ilk defa kar karya geliyoruz. Kaufmann insan zihninin kefinde Nietzschenin yapt katknn byklnden bahseder ve buna kant olarak Freudun tankln gsterir:
Freud zerine byk yaamyksnde Jones yle yazd: Freud birok kez Nietzsche konusunda onun kendisi zerine bilgisinin yaam yada yaayacak herhangi bir baka insandan ok daha derin olduunu syledi. Ve unlar ekledi: Bu bilinaltnn ilk aratrmacsndan byk bir vgdr.2

Nietzschede daima Yunanllarn nasl baktklarn kefetmeye alan bitmez tkenmez bir gayret buluruz. Ama onun kutsad bak, kendi kendisine bakan baktr:
Homerosun naiflii ancak Apolloncu yanlsamann eksiksiz zaferi olarak kavranabilir: bu, doann, niyetlerine ulamak iin sk sk kulland trden bir yanlsamadr. Asl hedef bir sanryla perdelenmitir: ellerimizi bu sanrya uzatrz, ve doa bizim yanlsamamz sayesinde, kendi hedefine ular. Yunanllarda isten, dehay ve sanat dnyasn ycelterek, kendi kendisine bakmak istemiti; kendini yceltebilmesi iin, yarattklarnn da yceltilmeye deer olduklarn duyumsamalar gerekiyordu, kendilerini daha st bir alanda yeniden grmeleri ve bu mkemmel gr dnyasnn bir buyruk yada sulama etkisi bulunmamas gerekiyordu. Kendi ayna grntlerini, Olymposlular grdkleri gzellik alanyd bu. (Nietzsche, 2005a:38)

3. Yanlsamann yanlsamas olarak Apolloncu sanat

Nietzschenin kulland naif terimi basit, ocuksu olan anlamna gelmemektedir. Bunu kendisi de vurgular ve naif sanatn kendi kendine ortaya kan ve balangta karlalan bir durum olarak anlalmamas gerektiini belirtir (Nietzsche, 2005a:37). Naif sanat Apolloncu karakterdeki bir kltr ortaya karr. Bu kltrn insanlar, balarndan geen btn ktlkler ve ektikleri btn aclar sayesinde varoluun korkularn ve dehetlerini biliyor ve duyumsuyordu (Nietzsche, 2005a:36). Onlar varln bu korkunluuna dayanabilmek iin Olymposlu tanrlarn orta dnyasn
2

Ernest Jonestan aktaran Walter Kaufmann (Kaufmann, 1997:55-56).

yarattlar (Nietzsche, 2005a:36). nk bu tanrlar da balangta zor zamanlar yaamlard. Olymposlu tanrlar nce titanlarn egemenliini ykm, canavarlar yenmiler ve ancak bundan sonra kendi krallklarn kurabilmilerdi. Glklerle baa ktktan sonra ulalan zafer, bu zaferin zerinde ykselen uyumlu yeni dzen ve bu dzenin bahettii mutluluk. Olymposlular btn bunlar temsil ediyorlard ve bu deerlerin esas itibaryla kendisinde somut hale geldii kiilik de Apollondu. Nietzscheye gre bu balamda, Olympos dnyasnn gerek babas Zeus deil, ba kede hak iddia etmeden duran Apollondur (Nietzsche, 2005a:34-35).

Demek ki, Olymposlu tanrlar ve onlarn dnyas aslnda bir dtr, yanstma ile retilmi bir kurmacadr. Naiflik belki de bu dn retilmesinde ve bir kltrn ona sk skya sarlmasndadr. Btn bu argmanlar temel alan Nietzsche, naif sanatn kkeninde d kurmann bulunduunu savunur. Dn en nemli zellii ise bir yanlsama olmasdr. Btn yanlsamalarda olduu gibi d grmenin kendisinde de isel bir lezzet/haz bulunur ve bu haz onu uyank olma durumundan daha deerli klar. Nietzschenin kendisi aka belirtmese de, yanlsamadaki bu isel hazzn, insann kanmaya/kandrlmaya olan eiliminden, ve yanlsamayla iine girilen yeni dnyann gerek dnyadan bir ka frsat sunmasndan kaynaklandn syleyebiliriz. Gerek dnya, btn bu yanlsamalarn karsna koyduumuz ve yanlsama olmamakla nitelediimiz biricik dnyadr. Nietzsche iin, bize sunulan yada bir ekilde bizim yapp rettiimiz gerek dnya u haliyle olabilecek en kt dnyadr. Gerek dnyann kayna Nietzsche iin esasl bir sorundur. Gerek dnya neden byle? Byle olmak zorunda m? Yoksa onu birileri mi byle gsteriyor? Bunlar metnin art alannda gndeme gelen sorulardr ve bu sorular zerinden yine metnin art alannda yrtlen tartma, metinde ortaya konan sanat anlaynn zn oluturan bir felsefeye varmaktadr. Nietzsche, hazr bulduumuz kendi olduu haliyle dnya diye bir dnyann var olduuna inanmaz. Dnya aslnda daima bir kavramsallatrmann, bir deer bimenin, ksacas bir dnya grnn objesidir. Kendi bana dnya yoktur. nsana ac ve dehetten baka bir ey vermeyen o gerek nitelemesinin yok edilmesi Nietzsche iin esasl bir hedeftir. Gerek dnyay tehdit edici olmaktan karmak mmkndr. Bunun iin, ya onun yerini yeni yanlsamalar almal, yada bundan da iyisi, bizzat kendisi bir yanlsamaya dntrlmeli. Bylece hem biz kendimizi, hem de o kendisini kurtarmaldr. Zira kimi zaman lksel Birlik, kimi zaman da isten olarak nitelenen varlk/dnya Nietzschede adeta kiiletirilmitir, ve Nietzscheye gre varlk acdan kurtulmak iin yanlsamaya muhtatr (Nietzsche, 2005a:39).

O halde dnyay grmek iin ncelikle d grebilmek bir gerekliliktir, ve doann kendisinin de bir d olduunu, bir grnler/fenomenler toplamndan ibaret olduunu felsefe de (rnein Kant) itiraf etmektedir. Eer gerek dnya da bir yanlsama ise o halde sanat eseri, bir taklit olmas itibaryla, yanlsamann yanlsamasdr. Dolaysyla Nietzschede sanat, ift katl bir illzyon olarak temellendirilmektedir.

Ona gre Raffaellonun Transfiguration adl tablosu bu ift katl illzyon durumunu mkemmel bir biimde temsil etmektedir. Nietzsche bu tabloyu olaanst nemsemekte ve onu kendi sanat felsefesi dorultusunda etkileyici bir biimde yorumlamaktadr. Tablo aslnda sann Tur danda bir tr ekil deitirip k samaya balad mucizevi bir olay anlatmaktadr. Nietzschenin yorumunda ise bu tablo iki sahneden olumaktadr (Nietzsche, 2005a:40). Resmin alt yarsn dolduran sahne, varln acsn aa vurmaktadr. Nietzcheye gre buradaki illzyon, her eyin eliki olmas, dnya hayatnn elikilerle dolu olmasdr. Resmin st yarsnda ise, bir baka yeni yanlsama dnyas vardr; buradakiler artk hibir ey grmezler. st yar gzelliin Apolloncu dnyasn, alt yar ise Silenusun korkun/ktcl bilgeliini3 temsil eder. Resmin alt yarsnn, st yarsnn dayana/temeli olmas, ve ikisinin birbirini gerekli klmalar ile bu tablo hem sanatn ift katl bir illzyon oluunu sembolletirmekte hem de sanatn temelinde yatan Apollon-Dionysos kartlna gndermede bulunmaktadr.

Burada vurgulanmas gereken husus, tabloda resmedilen btn kiilerin (sa ve ona elik eden Musa ile lyas hari) bir aknlk, korku ve dehet hali iinde olmalardr. Resmin st yarsndakiler eksiksiz bir mutluluk ve acsz bir temaa hali iinde, alt yarsndakiler ise bir korku ve dehet hali iinde kendilerinden gemilerdir. Neticede kimse kendinde deildir. Kendinden gemilik durumu, hem tablonun st yarsndakiler hem de alt yarsndakiler iin ortak noktay oluturmaktadr. Bylece Nietzschede dnya/varlk karsnda temel insani tutum olarak esrime (vecd) kavramna ularz.

4. Tragedyann kkeni

Demek ki Apolloncu deneyim ve bunun zerine oturan Apolloncu sanat, ac ve strabn zorunlu olduunu bize gsterir; bunu idrak eden birey kurtarc grnty/hayali yaratr. Grntler/hayaller kendilerine yklenen bu kurtarc ilevi acaba nasl yerine getirmektedirler? Nietzsche burada Schopenhauern kulland bir metafora bavurmaktadr. Buna gre, birey kurtarc grnt/hayali seyrederken (onun temaasna dalmken) dalgalarn ortasndaki bir o yana bir bu yana iddetle sallanan teknesinde huzurlu/sakin, tevekkl iinde oturan kiiye benzer:

Mitolojide Silenos, satirlerin (bkz. 12 numaral dipnot) yal, kocam ve bilgelikleriyle nam yapm olanlarna verilen addr. Efsaneye gre bunlardan birini uzun uralardan sonra yakalamay baarm olan Kral Midas, ona insanlar iin en iyi ve en mkemmel eyin ne olduunu sorar. Kral Midas sonunda onu konuturmay baardnda, Nietzscheye gre Silenos yle cevap verir: Zavall, bir gnlk mrl tr, rastlantnn ve kederin ocuklar, duymamann senin iin en hayrls olduu eyi sylemeye niye zorlarsn beni? En iyi ey senin iin tamamen ulalmazdr: domam olmak, var olmamak. En iyi ikinci ey ise senin iindir en ksa zamanda lmek. Bu szler Nietzschenin gznde en yce bilgeliin ifadesidir. (Nietzsche, 2005a:35-36)

Dalar gibi dalgalarn drt bir yana doru, uultuyla ykseldii ve indii azgn bir denizde, bir gemici, bir sandaln iinde, gsz teknesine gvenerek nasl oturursa; yalnz insan da byle sakince oturur, bir aclar dnyasnn ortasnda, principium individuationise4 dayanarak ve gvenerek5

Ayn zamanda bireyselliin tanrs olan Apollonun en yce ilkesi lmllk yada arolmamaktr. Sokratesi bilgeliin ncl saylan kendini bil d, hibir eyde ar olma eklindeki telkinle birlikte Apollonculuun temelinde yer alrlar. nk kstaha kibir ve arlk Titanlar ann ve barbarlar dnyasnn nitelikleridir. Ve Apollon Titanlar ve canavarlarn ahsnda bu niteliklere kar savamtr, ve Apollonun karakteri bu yolla olumutur. Yine Apollona gre Prometheus ve Oedipus, aslnda arlklar yznden cezalandrldlar.6 O halde lmllk, arolmamak ve tevekkl iinde kendine gven en temel Apolloncu deerler olarak ortaya kmaktadrlar. Ama Yunanllar, dithyramboslar7 eliinde kendinden gemi bir halde Dionysosa tapan kii ile karlatklarnda, aslnda her Apolloncu Yunanda, onun i dnyasnn derininde, Titanca ve barbarca olann yatmakta olduu birden bire ortaya kt. Dionysosu kiilerin ayn kltrn bireyleri olmalar, ve onlarn bu aykr tavr karsnda her Apolloncu Yunann bir empatik anlay gelitirdii dikkate alndnda, bu kanlmaz bir sonutur. Aslnda gzellik ve lmllk, acnn ve bilginin gizlenmi/maskelenmi kkeni zerinde temellenir, ve bu yzden Apollon Dionysosa muhtatr.

Bylece Apolloncu olan Dionysosu olanla karlatnda, reddedildi ve imha edildi, ona yenildi. Ancak bu ilk saldrdan sonra Apolloncu olan (Dorcu sanat biiminde) daha gl olarak ortaya kt. Nietzschenin gznde Yunan kltr ve uygarl bu iki tanrnn bitmeyen mcadelesinin neticesidir. Homerci dnya bir Apolloncu dirili adr, ondan nceki Tun a ise bir Dionysos adr. Homerci dnya Dionysosu baskn/takn tarafndan yeniden yutulur, ve bunu takibeden Dorcu dnya yeni bir Apolloncu ykselitir. Nietzsche Antik Yunan tarihinde byle toplam drt sanatsal devir tespit eder. Yine de bu diyalektik gelime srecinin nihai amac elbette Dorcu sanat deildir, gelimenin asl zirvesi Attik tragedya ve dramatik dithyramboslardr. Bu ikisi, Apollonculukla Dionysosuluk arasndaki mcadelenin rndr, nihai ereidir.

5. Lirik iir sanat ve sanatta znellik konusu

Schopenhauerdaki bireyleme ilkesi. Schopenhauerden aktaran Friedrich Nietzsche (Nietzsche, 2005a:28). 6 Nietzscheye gre Oedipusun suu, Sfenksin bilmecesini zmede gsterdii arya kaan bilgelii idi. (Nietzsche, 2005a:41) 7 Dithyrambos: Antik Yunanda Dionysos adna yaplan enliklerde sylenen ark.
5

Bylece Nietzsche, sonradan tragedya ve dithyramboslara dnecek olan tohumun ilk olarak nerede ortaya ktn aratrmaya koyulur. Arad balang noktasn, birbirine zt iki ozan-airde, Homeros ve Archilochusta8 bulur. Epik (destans) iirin en byk sanats saylan Homerosun karsna, Archilochus lirik iirin9 stn rnekleri ile ktnda, Yunan kltrn tragedya sanatna kadar gtrecek mcadele balam oldu. Fakat burada, zerinde durulmas gereken nemli bir sorun vardr, nk yeni estetie gre, Homerosa nesnel sanat Archilochusa ise znel sanat dememiz gerekir. Ama yeni estetikle alay eden ve onu yerden yere vuran Nietzsche iin bu, ok yzeysel bir yorumdur, nk Nietzsche iin znel olann sanatta yeri yoktur.

Lirik iir, znel duygu ve dnceleri ifade etmesi ile znel bir iirdir. Dier yandan znel sanat ve znel sanat kavramlarn reddeden Nietzsche iin bu durumda lirik iir, sanat olmad gibi lirik air de sanat deildir, nk zneldir. yleyse Archilochus, znel diye nitelenen dolaysyla gerek-sanat olmayan bu air-ozan nasl olup da Delfik gelenek tarafndan onurlandrlmtr? Aklanmas gereken bir elikidir bu.

Burada Nietzsche, lirik iirin bir sanat olarak aklanabilmesi iin, lirik airinin yetkin bir rnei olarak grd Schillerin iir sanat zerine yapt saptamalara bavurur (Nietzsche, 2005a:44). Schiller iirlerini nasl yazyordu? Bu konuda Schiller, iirlerini yazmaya balamadan evvel kendisinin mzikal bir ruh hali iinde bulunduunu, duygulara dair mzikal bir atmosfer iine girdiini belirtmektedir. Nietzsche antik iir sanatnda lirik airin ayn zamanda mzisyen olduuna dikkat eker.10 Bylece Nietzsche sanat olarak lirik airin aklamasn yapar: O Dionysosu karaktere sahip olduu iin balangta lksel Birliin acs ve elikisi ile birlemitir, bunu ruhunun en derininde hissetmektedir. Bylece lksel Birliin bir kopyasn retir: Mzik. nk mzik dnyann bir yinelemesi ve yeni bir biime sokulmasdr. Bu anlamda, yani dnyann kopyas olmas anlamnda mzik bir illzyondur, ancak Apolloncu sanattan farkl olarak imgeler ve kavramlar iermez. Mzik, en temel elikiyi ve en temel acy temsil etme ilevini yerine getirir; onda ayrca yanlsamann sunduu haz da bulunur.

te bu mzikal e yznden lirik iirdeki ben varln tam derininden seslendii iin bu iir sanat znel saylamaz; buradaki ben varln/dnyann kalbi ile birletii iin znelliini terk
air ve asker olan Archilochus (M.. 675-635) Yunan dilinin en byk ustalarndan biri saylr. Onun lirik iirleri Yunan iir sanatnn gnmze kadar ulaan en eski rnekleri arasnda kabul edilir. Sylentiye gr bir savata ld, ama yine de kendinden nceki yazarlarn tersine, yaptlarnda sava yceltmedi. Archilochustan nce kiisel deneyim ve duygularn iirlerinin ana konusu yapan Avrupal yazar yoktur. Bkz. AnaBritannica, Arkhilokhos maddesi, c.2, Ana yay., st., 2004, s.358. 9 Lirik iir: Bir alg (eskiden genellikle lir) eliinde sylenmek zere yazlan yada youn kiisel duygular ark tarznda ifade eden iir. airin dnce ve duygularna arlk vermesiyle, olaylar yk biiminde aktaran ykl iir ve manzum tiyatrodan ayrlr. Belli bal trleri eleji, od ve sonedir. AnaBritannica, c.14 s.519. 10 Lirik terimi, bu iirin sylenmesi srasnda alnan mzik aleti lirden gelmektedir.
8

10

etmitir. Dolaysyla Archilochusun lirik iirinde dile gelen onun ehveti deildir, bu sadece grnte byledir. Bu lirik iir, evriminin doruunda tragedya ve dramatik dithyramboslar biimini alr. Epik air ve heykeltra Apolloncu sanatlar olarak imgelerin temaasna dalarlarken, Dionysosu sanaty temsil eden mzisyen ise en temel ac ile zdeleir/aynlar, o bu acnn nlamas/yanklanmasdr (sesidir).

6. Sanatta nesnelliin vazgeilmezlii

Apolloncu sanatnn zellii, seyrettii imgelerle birlememesi/kaynamamas, onlarla arasnda hep bir mesafe olmasdr. Onun srekli yapt ey bu imgeleri en ince detaylarna kadar temaa etmektir. Dionysosu sanatnn zelliine gelince, o kendi imgeleri iinde eriyip onlarla kaynar, kendi figrleri ile birleir/btnleir, bu yzden artk varlkla kaynat iin varln dili haline gelir, dnyann hareketli merkezi olur ve ben demesi znellik anlamna gelmez. Birincisi imgelerin/figrlerin seyrine dalp en temel acy/elikiyi unutur. Kendini temaa ile oyalayp illzyona dalar, ama hep seyrettii ile arasna bir mesafe koyar, bylece bir sanat olarak nesnel kalr. kincisi en temel acy/elikiyi unutmay deil, onunla aynlamay seer, onunla zdeleip onun sesi olu, bu zdeleme onu nesnel tutar.

Nietzsche bunun tesinde, lirik iirdeki znelliin aklamasn yaparken onun tastamam bir nesnellik olduunu ortaya koymaktadr. Ona gre lirik airin benlii empirik bireyin benlii deildir, yalnz/tek olarak varolan ve ebedi olan benliktir. Lirik air varln ta temelini grmektedir, nk varln temelinde ikamet etmektedir, ve lirik air, heykeltran ve epik airin dnyasndan bsbtn farkl olan bir dnyann farkndadr. Lirik air kendi empirik benliinin de yanlsama olduunu, yanlsamann bir paras olduunu, bir grnt olduunu bilir. Onun znel taraf, ehvetten, sevmekten ve kzmaktan deliye dnm insan taraf, aslnda illzyonun bir parasdr.

Nietzsche sanatta nesnelliin o derece taraftardr ki bu konuda Schopenhauer bile eletirmekten geri durmaz. Nitekim lirik iirdeki znelliin nasl aklanacana dair zorluk Schopenhauer da uratrmtr. Nietzsche Schopenhauerden yapt uzun bir alntda ortaya koyduu gibi, Schopenhauer bu zorluu mziin ve arknn zn deiik bir biimde aklamak suretiyle amaya almaktadr (Nietzsche, 2005a:47). Schopenhauera gre mziin ve arknn z, insandaki znelci yan ile nesnelci yan arasndaki kartlk, bunlarn yer deitirmesiyle ortaya kan oyun, bu ikisi arasndaki mcadeledir. Buradaki znelci yan, yerine gre sevin, keder, duygu, ehvet biiminde tezahr eden istemdir. Nesnelci yan ise, kendisinin farkna varma, huzurlu/sakin temaa biiminde tezahr eden istem-siz bilmedir. Ama Nietzscheye gre bu aklama kabul edilemez, nk mzii bir sanat olarak deil, bir yar-sanat, yani estetik olanla estetik olmayann karm olarak takdim ediyor.

11

Oysa sanatta znellie hibir biimde yer yoktur. zne, isteyen ve bencilce maksatlarn ilerleten birey, sanatn ancak dman olarak dnlebilir, kkeni deil. zne, ancak sanat olduunda bireysel isteminden zgrln kazanr. nsann bireyselliinden soyunmasnn ve lksel Birlikle btnleip kaynamasnn Nietzschede ne kadar nemli yer tuttuunu gryoruz. nk hatrlarsak, kii ancak bireyselliini terk edip doa/varlkla btnlemesi sayesinde kurtulua erebiliyordu. Aslnda sanat bizim iin deildir, yani kendi gelimemiz, ruhsal

ilerlememiz/aydnlanmamz iin deildir. Gerekte biz sanat iiniz, nk varoluun ve dnyann hakl klnlar ancak onlarn bir estetik fenomen olduklar kabul edildiinde mmkn olur. Bizim en yksek asaletimiz sanat eserlerinin anlam iinde bulunur. Biz bir asalete, bir soylulua sahip olacaksak, bu ancak kendimizin bir sanat eserinin paras olduumuzu idrak etmekle mmkn olabilir. Ne anlama geldiimize dair farkndalmz, tuvalde resmedilmi savalarn, betimlenen savaa dair farkndalklarndan glkle ayrt edilebildii srece asil kalmay, yce ve stn olmay baarabiliriz (Nietzsche, 2005a:48). Bunun dnda, sefil varlklar olarak kalmaya mahkum oluruz. Bilgi konusuna gelince, Nietzsche bilginin sadece olumsuz ynlerinden bahseder. Onun gznde bilgelik, Sokrateste olduu gibi, bilgi edinmekle salanan bir ey deildir. Bu zellikle sanat alannda byledir, nk bilgi sanat ldrr. Sanata dair bilgi aslszdr nk, bilen-zne varlkla zdelemeyi engeller. Sanatn asl bilgisi kii dnyann ilksel sanats ile kaynap/birletiinde ortaya kar; kii bu durumda hem zne hem nesnedir; ayn anda air, oyuncu ve izleyici.

7. Dionysosu sanatn kayna: Mzik

Eer lirik iirdeki Dionysosu z oluturan, ierdii znelci yanlara ramen bu iiri gerek sanat ve Apolloncu sanattan daha gl bir sanat haline getiren ey ondaki mzikal e ise, bu durumda Nietzsche, Schopenhauerc kuram da reddedildiine gre, mziin doasnn aklanmas gerei ile yz yze gelmektedir. Burada sz konusu olan mziin, ama bilhassa melodik mziin doasdr. nk melodik mzikten ayr olarak, mziin bir de Apolloncu tr vardr; zira hatrlarsak Apollon lir adndaki mzik aletini onun mucidi olan Hermesten satn almt. Bu yzden Apollon Yunan kltrnde ayn zamanda mzik ve iirin de tanrs kabul edilmektedir. Bu iki farkl mzik tr iin Nietzsche bir baka yerde unlar sylemektedir:
Mzik ayn zamanda Apollonca sanat ise, tam olarak yalnzca ritim, yani onun plastik gc, Apollonca durumlarn canlandrlmas dzeyine ulatrlmtr: Apollon mzii seslerdeki mimaridir, bir de kitharaya zg sadece yorumlanm seslerdeki mimaridir. Dionysos mziinin karakterini, daha dorusu mziin karakterini belirleyen unsur, sesin sarsc gc ve armoninin tamamen esiz dnyas, zenle uzaklatrlmtr Armoni dizisinde ve notasnda, melodi dediimiz eyde, isten, daha nce ifade edilmemi ve tamamen dolaysz bir ekilde kendini ortay koyar. (Nietzsche, 2005b:38)

12

Antik Yunan kltrnde daha ziyade kithara (yada lir) ile alnan Apolloncu mzik ve flt ile alnan Dionysosu karakterdeki melodik mzik arasndaki kartln/rekabetin izlerini mitolojide de bulmak mmkndr. Silenoslardan Marsyasn bana gelenler bunun arpc bir rneidir:
Silenoslardan Marsyas ifte flt icat edendir. Apollondan daha iyi bir mzisyen olduunu ne srer. Tanr, ona algsn tersinden almasn teklif eder. Marsyas yenik dnce diri diri derisi yzlm, sonra da rmaa dntrlmtr. (Estin ve Laporte, 2005:196)

Nietzscheye gre Archilochus ayn zamanda halk arks/ezgisini edebiyata sokan kiidir. Halk ezgisi, Apolloncu olanla Dionysosu olann birlemesinden ortaya kar. Nietzsche halk ezgisine ilikin bir fenomene iaret eder: onun btn kltrlerdeki yaygnl (Nietzsche, 2005a:49). Ve u soruya cevap arar: Halk ezgisinin ok yaygn olmasnn, btn halklarda grnmesinin sebebi nedir? Halk ezgisinin yaygnln onun dnyaya tutulan bir mzikal ayna olmasnda aramak gerekir. kinci nemli husus da, halk ezgisinin kkeninde melodi vardr. Aslnda iir sanatn tekrar tekrar douran ey melodidir. Zira halk ezgisinin o bkml/sarml biiminin kaynanda melodi vardr. iir sanatnda, ve bilhassa halk ezgisinde, dil mzii taklit etmektedir. Nietzscheye gre bu balamda Yunan kltr ve sanatnda iki ana akm birbirinden belirgin farklarla ayrlr. Birinci akm olan Homerci akmda dil imgeler ve fenomenler dnyasn taklit eder. Archilochus ve Pindarc akmda ise dil mziin dnyasn taklit eder.

Nietzscheye gre melodik flt mzii, Aristotelesin anda artk ince bir mzik zevkine sahip olan Yunanllar derinden etkilemi ve kkrtmtr. Bu da melodik mziin kendine has karakterini, dier mzik trlerinden ayrln vurgulayan bir husustur. Mziin doasna ilikin zellikle unlar sylemek gerekir: Bir mzik eserinin trl benzetmelere ve imgelere bavurarak betimlenmesi mmknse de, mzik nesneleri taklit etmez; bunlar ancak mzikten doan semboller veya fikirler olabilir. Bu semboller ve imgeler mziin Dionysosu zne dair bize hibir ey anlatmazlar.

Dier yandan mziin z ile grn arasnda fark vardr. Bir kere, mzik z bakmndan istem olamaz, zira istem kesinlikle estetik-olmayandr. Ama mzik, grn bakmndan istemdir, nk mzik istem olarak grnr. Sonuta mzik kendi znde istem olmasa da kendini istem olarak gsterir. Grn imgelerle ilgilidir ve imgeler oluyla gerekleir. Lirik iiri ortaya karan ey de budur: lirik air bir Apolloncu sanat gibi mzik hakknda semboller ve imgelerle konuur. Mzii imgelerle yorumlar. Ama mzikte imgeler ve kavramlar bulunmaz, bunlar gerektirmez. Lirik iir bu ikisini (mzii ve kavramlar/imgeleri) bir araya getiren bir sanattr.

13

Dil ise mziin yerini hibir zaman tutamaz, mzii taklit ettiinde bile mziin zyle ancak yzeysel bir temas kurabilir. Dil fenomenleri anlatr, fenomenlere gnderme yapar. Mzik ise ilksel elikiye ve ilksel acya gnderme yapar, ve bu alan fenomenler alannn tesinde kalr, bu alana kyasla tm fenomenler sembolden baka bir ey deildirler.

8. Trajik koronun kkeni

Geleneksel anlay, tragedyann trajik korodan doduunu ve balangta sadece koro olduunu syler. Koronun ilevi ve neden balangta tragedyann nemli bir esi olduunu aklayan iki gr vardr. Bunlardan birincisine gre koro ideal seyirciyi temsil eder, seyircinin sahnedeki sembol, karldr. kinci gr ise koronun, sahnenin iktidar (ynetimi/siyasal erki) temsil eden blm karsnda halk temsil ettiini savunur. Bu ikinci gr aslnda u anlama gelmektedir: Deimez ahlak yasas demokratik Atinallar tarafndan, krallarn tutkulu kepazelikleri ve sapknlklarnn tesinde her zaman hakl olan halk korosunda canlandrlr. Ama Nietzscheye gre bu gr tragedyann ortaya kn aklamaz. nk tragedyann dinsel kkenleri hkmdar-halk kartl ve btn bir politik-sosyal konular alnn dlar, ve nk halk meclisi kurumu (yani meruti halk meclisi) klasik devletlerde bilinmiyordu ve tragedyada bunun sezgisi dahi bulunamaz.

deal seyirci gr ise A.W. Schlegele aittir. Burada Almanlarda ideal olana kar beslenen nyarglarn ortaya ktn belirten Nietzsche, ideal seyirci grn temelsizliini yle aklamaktadr: Gerek seyirci karsnda empirik bir geeklik deil bir sanat yapt olduunun daima farkndadr. Oysa sahnedeki koro iin bu tam tersi; o sahne kiilerinde etiyle kemiiyle insanlar grmek zorundadr. Aksi halde oyun bozulur. Asl biiminin kendi bana seyirci olduunu kabul etmesi gereken bir seyirci kavramndan tretilmi bir sanat tr olamaz. Oyunsuz seyirci akla ziyan bir kavramdr.

Trajik koroya dair asl deerli gr Schillerinkidir. Buna gre koro, tragedyann kendisini gerek dnyadan ayrmak/soyutlamak iin rd bir duvardr. Bylece koro, her trl doalcln sanattan dlanmasn salyordu. Oyundaki zamann yapay bir zaman, sahne mimarisinin sembolik bir mimari olmas yeterli deildir. doallk ve gereklik izleniminin tamamen ortadan kaldrlmas gerekir. Bu noktada, uydurma-olann sanatta tuttuu yer sorununa geliyoruz. Nietzsche bir sanat etkinliinde objenin mutlaka uydurmaca/kurmaca olmas gerektiini savunmaktadr. Bu balamda, gerek/doal olann sanatta yeri yoktur, ve sanatn asl misyonu gerek-olann, gerekliin bir sreliine askya alnmasdr. Daha nce de sylendii gibi, seyirci sanat objesine, empirik bir gereklik grmek iin deil bir sanat yapt grmek iin bakmaktadr.

14

Ama asl nemli olan husus, uydurma-olann doasdr. Soru udur: Sanat, uydurma-olan objesini, kendisine ideal alandan m yoksa doal alandan m semelidir? Bir baka deyimle, sanatta uydurma olan nedir: ideal olan m, doal olan m? Nietzsche bu konuda dramay rnek vermektedir (Nietzsche, 2005a:55). Tiyatronun dier bir tr ve tragedyann bir paras olan dramada u var: Sahte, yapma ve oyun olduu halde seyircide gerek ve doalm izlenimi uyandrmak. Mesela dramatik iirde byle bir yanlsama yaratlmak istenmektedir. Bu yoldan doal olan ve gerek olan kutsanmaktadr. Gnmzn popler romanlarnda da bu var, ve Nietzscheye gre bu sanat Schiller ve Goethenin sanatn szde idealizm diye kmsemektedir (Nietzsche, 2005a:56).

Demek ki, her sanat etkinlii konusu/objesine kar bir vgdr, o konunun/objenin bir tr kutsanmasdr. Uydurma-olann doas ite bu noktada nem kazanmaktadr. Birinci misyonu gerekolan unutturmak olan sanat, drama rneinde olduu gibi, bir yandan unutturmaya alt eyi br yandan kutsamakta ve bylece yaman bir eliki iine dmektedir. Bu ayn zamanda Nietzschenin sanatn soysuzlamas ve dejenere olmas dedii eydir. 9. Tragedyann etkisi Trajik koronun kkeninde satirler korosu11 bulunur, ve bu anlamda onun ideal bir kkeni vardr. Tragedyada, sahnedeki doal durum (doal durum satirlerin iinde bulunduu durumdur) ve doal varllar (satirler) uydurmacadr. Yani tragedyada asl doal olan ve gerek olan uydurmaca olarak takdim edilir, ideal olan deil. Bu yzden tragedya, gnmzdeki sanat anlaynda olduu gibi gerekliin sefil bir resmedilii deildir, ki gerek sanat da bu deildir.

Gerekte satirler de satirlerin iinde yaad durum da yoktur, bunlar uydurmacadr. Ama bunlar uygarln antitezi, kart kutbu olarak bize ilham edilirler ve bu yoldan iinde yaadmz uygarlk durumunun da uydurmaca olduunu sezdirirler: Satirin, uydurulmu doa varlnn, kltr insanlaryla olan ilikisi, Dionysosu mziin uygarlkla ilikisinin aynsdr Wagner, gn nn lamba n sona erdirii gibi, uygarln da mzik tarafndan sona erdirildiini sylyor. (Nietzsche, 2005a:56) Sonuta, Yunan kltr insan, kendisinin satirler korosu asndan ortadan kaldrldn hissetmitir.

Nietzsche tragedyann o sarsc etkisini u ekilde aklar: Tragedyada devlet ve toplum, genel olarak insan ve insan arasndaki uurumlar, doann yreine geri gtren ar gl bir birlik duygusu iinde gzden yitmektedir. Tragedya bize bir metafizik avuntu verir: Hayat temelde sarslmaz
11

Satirler doa glerini simgeleyen, yar teke yar insan biimli, kltr ve uygarlktan uzak, genellikle flt alarak dalarda ve ormanlarda gezinen, lmsz olmasa da binlerce yl yaayabilen mitolojik varlklardr. Dionysos enliklerinde satir klna brnm kiilerden oluan koroya satirler korosu denir.

15

derecede gl ve haz vericidir/zevklidir. Helen12 bile bu avuntu ile ayakta durur/direnir. Tragedyada canlandrlan Dionysosu durum bize kiisel gemiimizi unutturur. Bylece gndelik gereklik ile Dionysosu gerekliin dnyas birbirinden ayrlr.Byle bir deneyimden sonra gndelik gereklikle yeniden karlatmzda bizde gerek dnyaya kar bir tiksinti uyanr. Nietzscheye gre ilecilik, istencin yadsnmas hep bu duygu halinden kaynaklanr.

Dionysosu insan Hamlete benzer: ikisi de eylerin zne gerek bir bak atm, onlar tanmlardr. Byle bir deneyimden sonra eyleme gemek kiiyi tiksindirir. nk eylerin zn deitiremeyiz ve dnyay yeniden dzenleyemeyiz. Dnyay yeniden dzenleme iinin bizden beklenmesi gln ve utan vericidir. Varln bize muhta olmas utan vericidir. nk hem bizim byle bir gcmz yok, hem de byle bir eyin varl temize karaca dnlemez.

te bu yzden bilgi eylemi ldrr. Eylemin temelinde illzyon (yanlsama) yoluyla gizlenmi olmak yatar. Hakiki bilgi, korkun hakikati kavray, eyleme drten her trl gdden stn gelir. Artk hibir avuntu ie yaramaz; bu durumun bizde oluturduu zlem her eyin tesine geer: lmden sonraki hayatn, tanrlarn. Varolu btn cepheleriyle olumsuzlanr: tanrlarn varl ve te dnyann varl.

Geriye kalan udur: varoluun/oluun korkunluu ve samalna dair tiksinti dolu bilin. Silenosun bilgelii ite budur. Bizi bu durumdan kurtaran sanattr.13 Sanat varoluun korkunluu ve samal hakkndaki tiksinti dncesini yce olan ve komik olana dntrr. Yce olan, korkun olann sanat yoluyla itaat altna alndr. Komik olan da, sama olandan duyulan tiksintinin sanatsal boalmas.

10. Doa-kltr kartl ve Satir

Nietzsche Satirin nasl bir karaktere sahip olduunu anlatmak iin oban rnek vermektedir. Ona gre amza zg oban imgesi Yunanllarda satirin tuttuu yeri tutmaktadr. kisi de bir tr orman insandr; krlarda, ormanlarda yani doann iinde gezerler ve flt alarlar; ikisi de yumuak huyludur.

Satir, Antik Yunanl kii iin, kltrlenmemi ve uygarln ekillendirici snrlamalar altna girmemi insan varl anlamna geliyordu. Peki ya amzda byle bir insan varl kavramna sahip miyiz? Nietzsche iin bizim byle bir kavrama sahip olup olmadmz tartmaldr, nk ona gre
12

Truva savan anlatan lyada destanna gre, Parisin kard ve bylece savan kmasna sebep olduu, Menelaosun kars. 13 Paradoksal biimde bu durumu yaratan ve bizi bu durumdan kurtaran yine sanat olmu oluyor.

16

ada insann bu kavramdan anlad ey maymun-insan aras hayvanlar olan hominidlerdir (insanslar) (Nietzsche, 2005a:59). Bu iki kavramsallatrma arasnda bir uurum vardr, nk birincisi insann bozulmam kusursuz halini temsil eder, dieri ise insan bile deil insan-hayvan aras ilkel bir yaratktr.

Satir, tanrnn doada ifadesini bulan sanatna, kltrlenmemi olduu iin, dolaysz biimde ahit olur. Bu yzden satir tanrya en yakn, onu en iyi, en yakndan bilen/tanyan ve bu zellikleriyle tanrnn esiz kuludur. Kltr insanna gelince, o kendi eserlerini temaa etmekten tr artk doaya bakamaz; sadece kendi sanatn grr, ve bu anlamda tanrdan uzaktr. te Nietzschenin Satir iin sunduu betimleme:
Satir insann ilk imgesiydi, en yce ve en gl heyecanlarnn anlatmyd; tanrnn yaknlndan bylenmi cokulu esrikti; tanrnn aclarnn onda yinelendii, birlikte ac eken yoldat; doann en derin barndan km bilgelik bildiricisiydi; Yunanlnn saygl bir aknlkla izlemeye alkn olduu, doann cinsel adan her eye yeten gcnn simgesiydi. Satir ulu ve tanrsal bir eydi. (Nietzsche, 2005a:59)

Kltr insannn zerinde tad, kltrel uygarla ilikin zellikler, onun zerinde yapay bir ss gibi durmaktadr. Bu yzden kltr insan satirle karlanca yapayl gn gibi ortaya kar. Nietzsche iin tragedyadaki satirler korosu, asl gereklii temsil eder. Kltr insannn her trl yapaylk zerinde ykselen gereklik algs hakiki/asl gereklie karlk gelemez. Bununla birlikte o her taraftadr ve ondan ka yoktur. Kltr insannn yapay gereklii adeta ortal istila eden, her tarafa saldran bir gerekliktir. te tragedyadaki koro, bu sahte gereklie kar bir duvardr.

ster iir sanat olsun, ister satirler korosunun icra ettii sanat olsun, genelde sanat hakikatin sssz, makyajsz anlatm olmak ister. Dolaysyla onunla temasa geen kltr insan sahte gereklii terk etmek zorunda kalr. Doallk ile yapaylk arasndaki iliki, Kantn felsefesine gnderme yaplarak, kendinde ey ile grnler dnyas arasndaki ilikiye benzetilir (Nietzsche, 2005a:60). Bu balamda satirler korosu, kendinde ey ile grnler dnyas arasndaki ilk ilikiye gnderme yapar, ve tragedya, grnler dnyasnn srekli yok oluu ortasnda ezeli-ebedi kalana iaret eder.

yleyse Dionysosu ayinde Yunanl kii kltrel kimliini terk etmeye kanlmazcasna itilir. O bu halde iken artk hakikati ve doay en st glerinde ister, sonunda bylenerek satir olduunu grr. Nietzscheye gre satirler korosundaki kiilerin yaad deneyim, byle bir eydi. Koroyu oluturanlar, coku hali iinde, kendilerini satirler olarak grdklerini sanrlar. Bu halde iken eski kimliklerinin kaybolup gittiini, kendilerinin adeta yeni batan oluturulduklarn hissettiler. Bylece doa dehalar, doann gerek bilgisine sahip asl bilgeler olarak ortaya ktklarn dndler.

17

11. Dionysosu ayin olarak tragedya

O halde tragedya sanat bir Dionysos ayini midir? Onu Dionysosu ayinlerden nasl ayracaz? Nietzsche tragedyann Dionysosu ayinin bir taklidi olduunu, ama bu taklit yoluyla aslnda ayinin yeniden retildiini, ve sonuta oyuncular ve seyircileri iine alacak ekilde btn gsterinin bir ayine dntn belirtmektedir. Tragedyada bilhassa Dionysos ayinindeki koro taklit edilir, koronun o zel hali (esrik, cokulu hali) taklit edilir. Burada taklit, kanlmaz olarak taklit edenleri ve onlar seyredenleri ayrmay gerektirdii iin gsterinin gerek bir ayin olmad sylenebilir. Ama Nietzsche iin koro ile seyirci arasnda temelde bir farkllk yoktur. Seyirci koroda kendini grmekte/kefetmektedir. Ayin yeniden oluturulmakta/taklit edilmektedir; sahne bu yzden kendiliinden ortaya kmaktadr. Ama kitlenin btnl bozulmamaktadr; seyirci ve sahne birbirini tamamlamaktadr. Taklit seyirciyi, tanm gerei ortaya karmakta, bununla birlikte ayinin taklidi yada yeniden retilmesi de seyirci-koro birliktelii ile gereklemektedir. Dolaysyla taklidin kendisi aslnda bir ayindir, ayinin tekrardr.

Nietzsche tragedyann btnln aklamak iin, sahne dndaki seyirci kitlesi ile sahnedeki koronun seyirci olmak noktasnda birletiklerini ileri srer. Bu anlamda koro, sahnedeki grnt dnyasn seyreden seyirci olarak kavranmaldr. Koro sadece seyreden olduu srece ona ideal seyirci gzyle bakabiliriz. Sahnenin dndaki asl seyircilere gelince, bunlar da bizim anladmz anlamda seyirci deillerdi. nk seyirci kitlesi iindeki her bireyin, sahnenin ortak merkezli yaylar biimli zel tasarm gerei, kltr dnyasn tamamen unutup tam bir temaa halinde kendini koronun bir yesi olarak hayal etmesi mmknd. Bu durumda sahnedeki seyirci olan koro ile, asl seyirci arasnda fark kalmaz; seyirci kendini koroyla btnlemi hisseder.

Demek ki Dionysosu insan, kendi kendini temaa etmek iin koroda yanstlyordu. Koro Dionysosu kitlenin nndeki grnt (vizyon), sahnedeki dnya da satirler korosunun nndeki grntdr. Bu i ie gemi vizyon, kltrn oluturduu o gereklik izlenimini sarsacak derecede gl idi.

12. Estetik objenin doas

yleyse bu vizyon gcn nereden alr, ve insan nasl olup da bu gl, etkili eyi oluturabilmektedir? Burada Nietzsche sanatsal etkinliin temelinde yer alan estetik ilk-olaydan (primal aesthetic phenomenon) bahsetmektedir (Nietzsche, 2005a:61). Gerek sanat ancak bununla aklanabilir, trajik koro ve iirin kkeninde bu estetik ilk-fenomen bulunur. Estetik ilk-olay, sanatnn objesiyle i ie olmas, kendini objesi olan kiilerle birlikte kavramas, kendini onlarn

18

iinde

yayor

ve

eyliyormu

gibi

grmesi

ve

onlarn

en

derin

ilerine

kadar

bakabilmesi/grebilmesidir.

Sanatta metafor kurmacadan te bir doaya sahiptir. Gerek air iin metafor, geekmi gibi gznn nnde duran bir figr, bir kavram, bir imgedir. Ele alnan kiiler ayr ayr zelliklerin birletirilmesi ile oluan bir btn deil, gerekliklerini srarla sanatnn yzne vuran, onun gzlerinin nnde yaayan kanl canl insanlardr. zetle, sanatnn objesi sradan objelerden daha az gerek deildir. Gerek sanat iin objesi, zihninde canlandrd bir hayal, yada bir kurgu deildir. Dolaysyla sanatsal objenin gerek objeninkine eit bir ontolojik yapda grlmesi, estetik ilk fenomen olmu oluyor. Sanatsal etkinlik bu fenomenle birlikte balyor.

Nietzsche iin sanatn nasl olutuu, sanatnn eserini nasl meydana getirdiine ilikin mevcut tartmalar botur, gereksizdir, anlamszdr. Sanatsal etkinlik byle karmak bir ey deildir, aslnda basittir. Estetik fenomen basittir. (Nietzsche, 2005a:62) rnein drama yazarl u ekilde tanmlanr: kendi kendini dntrme ve baka bedenlerin ve ruhlarn zerinden konuma drts hissedildiinde, drama yazar olunur. (Nietzsche, 2005a:62) Bu drt zerinde durmak gerekir, nk bu drt Dionysosu sanatn bir dier temel tadr. Kendini deimi/dnm grmek, trajik korodaki ilk dramasal fenomendir. Bir baka kiinin bedenine girmek, karakterine brnmek, bakas olmak, drama sanatn balatan fenomendir. Baka karaktere brnme yoluyla bireysellik terk edilir. Kii, bambaka znelere dnebildiini gstermek yoluyla onlarla olan isel/rtl birliini kefeder ve sergiler. Tragedyada bu btn kitle iin sz konusudur, hem koro hem seyirciler iin.

13. Bylenme ve tanrnn sahneye k

Bylece tragedyann ayrlmaz bir paras olan bylenmeye gelmi oluyoruz, nk deimi/dnm kiinin bylenmi kiiden bir fark yoktur. Bu yzden Bylenme her trl dram sanatnn nkouludur. (Nietzsche, 2005a:63) Bylenme dnmenin, bakalamann, gemii unutmann ve kltrel kimlikten syrlmann bir sonucu olarak ortaya kmaktadr. Bylenme sreci sahnedeki vizyon ile, sahnedeki biricik gereklik olan koronun rettii ve sarsc bir gce sahip olan vizyon ile sk bir iliki iindedir. Ayn zamanda bylenme sreci tanrnn sahneye kma an olarak grlebilir.

Sahneye tanrnn k, maskeli kahramann sahneye kdr, nk kahraman aslnda tanry temsil eder. Drama kahramann sahneye k ile balar, bylece seyircinin bylenme sreci de balar. Seyirci sahnede tanry grmeye balar. nsan tanrya ancak bu kadar yaklaabilir:

19

Seyirci, byl bir biimde ruhunun karsnda titreyen tanr imgesini, ister istemez o maskeli figre aktarm ve onun gerekliini adeta hayaletimsi bir gerekdlkta sona erdirmitir. Gndz dnyasnn kendini rtt ve yeni bir dnyann, ncekinden daha ak, daha anlalr, daha etkileyici bir biimde, ama bir glge gibi, gzlerimizin nnde hep yeniden doduu Apolloncu d durumudur bu. (Nietzsche, 2005a:65)

Oyuncu maskeli haliyle tanry sahneye getirir. Tanry hayalete benzer gerek d bir yaratk biimi iinde eritir/yok eder. Bylece tanry zndrr, ama onunla beraber gereklik de znr, bylece anlalr/bilinir hale gelir (satirin bilgelii).

14. Kltr eylem dourur

Nietzsche bize sahnedeki koro ile tanrnn karlkl durumlarn tasvir etmektedir (Nietzsche, 2005a:63-65). Sahnedeki tanrnn durumu nedir? Sahnedeki tanr ac ekmektedir. Neden? Acaba sahnedeki vizyondan tr m? Dramatize edilen olaylarn trajik karakteri midir ona ac veren? Yoksa ac ekmek asil bir ey olduu iin mi, tanr ac ekmektedir? Bu acnn sebebi ne olursa olsun, koro tanrnn nasl ac ektiini ve kendisini nasl ycelttiini, vdn grr. Koro bu vizyona bakar ve bir eylemde bulunmaz. Acaba bu duruma karmak, bu durumu bozmak istemedii iin mi? Nietzscheye gre koro tanrnn acsn paylamaktadr ve tanrnn acsn paylamakla ayn zamanda bilgedir. Koro bize gerei, dnyann ta kalbinden bildirmektedir (bilgelii bu yzden) ve ayn bilgi onu eylemden uzak tutmaktadr. Bu ynyle koro doaya benzer, doann pasifliine. Koronun durumunda, tanrya tam bir adanmlk sz konusudur. Bu adanml eylemsizlik ve pasiflik ortaya karyor. Koro eylemsizlii ile, tanrsnn (Dionysosun) kulu-klesi oluunu dile getiriyor. Koro eylemde bulunmuyor, sadece konuuyor, anlatyor; bilgeliini diliyle sergiliyor, doa gibi. Aslnda doa btn pasiflii ve eylemsizlii ile, kendini tanrya adamln ifade etmektedir, ve tanrnn acsn ve yceltiliini dile getirmektedir.

Btn bunlardan ortaya kan arpc sonu udur: Kltr eylem dourur. Eyleme geen insan sonunda kltr ortaya karr. Doa eylemsiz kalmay tercih etmitir. Yani doa-kltr kartlnn temelinde eyleme dnk bu yaklam fark yatar. Eylemsizlik ve pasif tutum gerek bilgiyi ve hakiki bilgelii ortaya karrken, eylem ise znenin kendini ne karmasdr, kendini sahte, basit, yzeysel bilgiye kaptrmasdr, varln znden koputur, varln acsn unututur, kendini kendi bireysellii iinde yegane hakikat zannetme gafletinin kaynadr; ve eylem bizatihi bireyselliin de kaynadr. Principium individuationisin (bireyleme ilkesinin) temelinde eylem yatar.

yleyse tanryla ztlk oluturan bir basit insan imgesi/figr var karmzda: satir. Nietzsche, tanrnn yaratt insan tanrya benzemeli, eklindeki tezi sorguluyor. Bylece, tanrnn basit bir insan yaratmas ona yakmaz, nyargs sarslyor. Nietzscheye gre insan,

20

stnln/karmakln yaratt kltr ile edinir. Onun bylece asl insanlna yaklat, tanrsna yarar hale geldii kabul edilir. Oysa o yle yaratlmad, ve byle yapmakla aslnda insanlndan uzaklayor. Burada insan tanrya benzemek iin deil, tanr ne deilse o olmak iin yaratld eklinde st rtk bir gr bulunduu sonucuna varyoruz. Bunun karsndaki gr ise, insann tanr olmadn, ve yaratldnda da tanrya benzemediini, bu yzden tanrya benzemek iin abalamas gerektiini savunur. Bu anlamda/balamda eylemde bulunmak ayn zamanda tanrlk iddiasdr, cehalettir.

Btn bunlar trajedi sanatn ortaya karan kontrast olutururlar. Bir yanda dili, rengi, hareketi ve konumann dinamii ile Dionysosu koro ve onun mzii, dier yanda sahnedeki Apolloncu d dnyas. Bunlar birbirinden tamamen ayr ifade biimleridir/dzeyleridir. Sylence/efsane btn akl ve somutluu ile sahneden seyirciye konumaktadr.

Kaynaklar

CEVZC, Ahmet. (1999). Paradigma Felsefe Szl. stanbul: Paradigma.

ESTIN, Colette ve LAPORTE, Helene. (2005). Yunan ve Roma Mitolojisi. (ev. Musa Eran). Ankara: TBTAK. HONDERCH, Ted. (ed.) (1995). The Oxford Companion to Philosophy. NewYork: Oxford University Press.

KAUFMANN, Walter. (1997). nsan Anla[ma]mak. (ev. Aziz Yardml). stanbul: dea.

NETZSCHE, Friedrich. (2005a). Tragedyann Douu. (ev. Mustafa Tzel). stanbul: thaki,

NETZSCHE, Friedrich. (2005b). Yunan Tragedyas zerine ki Konferans. (ev. Mahmure Kahraman). stanbul: Say.

21

You might also like