Edremit'ten Kazdağları'na doğru tırmanmaya başlayın.. 2 kilometre sonra Mehmetalan Köyü... Oradan da 2 kilometre yukarıda Hızır Kamping... İstanbul'dan topu topu 5.5 saat mesafede... Doğanın koynundasınız... Çevrenizde zeytinlikler... Burnunuzda tertemiz bir hava... Kamping bir kanyonun yamacına kurulmuş... Aşağıda durmaksızın dere çağıldıyor. Gece ağaç evlerde, yumuşak yer yatağında, dere çağıltısıyla uyuyorsunuz... Sabah banyosunu derede oluşan göletteki yemyeşil, tertemiz, buz gibi suda alıyorsunuz... Gün boyu kâh dere kenarındaki hamak ve minderlere uzanıp kitabınızı okuyor, kâh gölete dalıp serinliyorsunuz... Kampingi Hızır Can ve ailesi yönetiyor.. Mutfak işleri Bayan Can'a ait... Sabah enfes bir kahvaltı, akşam aynı derece enfes zeytinyağlı yemekler... Domates, biber, fasulye, zeytin vs. hemen yanı başınızdaki bahçede yetişiyor... Süt ve yumurta çiftlikten. Kimi konuklar yaz boyu mesken tutmuş kampingi... Hani anketlerde sorulur ya: - Şu anda nerede olmak isterdiniz? Hızır Kamping'de bu sorunun tek yanıtı var: - İşte tam burada... Kampingde birkaç gün geçirince şunu anlıyorsunuz ki... İki haftalık bir deniz kenarı tatili dinlenmek için yeterli değil... Kent yorgunluğunun içinde doğa özlemi de var. Bu özlemi gidermek için tatilin bir bölümünü mutlaka doğa içinde, bu tür yerlerde geçirmek zorundasınız... Ücret mi? Komik... Tam pansiyon kişi başına 30 YTL... Hızır'ın telefonu: 0535 27 736 93... Telefon zor çektiği için uzun süre çaldıracaksınız... KÖTÜ HABER: Müteahhit mafyası buraları da gözüne kestirmiş. Mehmetalan köyüne bir baraj ve santral kurulması için sondajlar başlatılmış... Eğer baraj yapılırsa yaklaşık 1 milyon zeytin ağacı ile birlikte bu tür dinlenme mekânları da sular altında kalacak... Doğa bozulacak.. Bölge halkı haklı olarak isyan halinde... Yazık, günah...