Professional Documents
Culture Documents
Ağrının Öteki Yakası1
Ağrının Öteki Yakası1
Ağrının Öteki Yakası1
Baştan başa bir aidiyet sorunu yaşanıyor Erivan'da. Kendilerini, kendilerinin olmayan bir dağa
ait hisseden insanlar, köklerini dışarıda bırakmış bir ağaç gibi kederli. Buna, piyasa
ekonomisinin ve sınırın iki yanına ait olmayan, uzaklardan gelen Batı
kültürünün karmaşası ekleniyor. Bunları en iyi İstanbul'dan gelen
Ermeniler görebiliyor
Ağrı ve 'ağrı'ma
Onların da belki bir gün, o dağa bizim Ağrı dediğimizi, bu adın belki de "ağrımaktan" geldiğini, bu ülke
topraklarının zaten hep ağrıdığını, bu ağrıya dokununca büyük bir öfkenin doğduğunu... Anlamak için
görmek, görmek için bakmak gerekli... En uzak komşu Ermenistan acaba nasıl bir yer, hiç "gördünüz"
mü? Onlar her gün buraya bakıyorlar, hiç duydunuz mu?
"Senin gibi aynı, bir haftalığına gelmiş. Ermenistan Rus topraklarına katılınca, görmek istemiş Ararat'ı.
Fakat yine böyle yağmur olunca görememiş. İşte o zaman demiş ki, 'Sen Ararat'san ben de Çar'ım.
Ben seni göremediysem sen de Çar'ı göremedin Ararat! Bu da senin göreceğin son çar olsun!'
Hak'katen de o çar Ararat'ın gördüğü son çar olmuş. Çünkü çarlık yıkılmış!"
İşte o yağmurlu sabahta, Erivan'ın en yüksek noktası olan "Ermenistan Ana" heykelinin dikili olduğu
tepede Ermenilerin Ararat'ını göremedim diye öfkelenmemeye karar verdim. Dağların laneti
insanlardan büyük olur zira. Tam da Türkiye'de Ermeni meselesi iyice gerilmişken, Fransa'daki yasa
tasarısı yüzünden Türkiye'de "Ermeni" sözcüğünü bile duymak istemeyenler varken, yapacağım son
gazetecilik bu olur diye susmayı yeğledim.
Avrupa şehri Erivan
Ama bazen insana, gördükleri değil göremedikleri yol gösterir. Ararat'ı görememek iyi
oldu, çünkü böylece bir dağı değil, Ermenilerin Ararat'ı nasıl gördüğünü görmek mümkün
oldu.
Bütün bir Ermeni meselesinin bilinçaltı o dağda duruyordu çünkü; durmadan "Ağrı"yordu...
Ortadoğu'ya fırlatılmış bir Avrupa şehri Erivan. Kütüphane kadar sessiz, bir sanat fakültesi kampusu
kadar estetik. Konuşkan insanları ve müthiş güzel sokaklarıyla tam "turistik."
Ama bunca yağmur varken, Ararat görünmez olmuş ve insanlar sokaklardan çekilmişken,
Ermenistan'ın kılcal damarlarına girmenin, kendilerine ait olmayan uzak bir dağa gönülden bağlanan
bu ülkenin hissiyatını anlamanın tek yolu, ülkelerin dertlerini ve kalplerini yazan insanlarla konuşmak
oldu.
Kafka romanlarındaki dehlizli binalara benzeyen Yazarlar Birliği'nde Başkan Levon Ananyan, daha
sonraki bütün sohbetlerde herkesin yapacağı gibi kendi teybini açıyor. Türkiyeli gazetecilere
güvenmiyor! Ve elbette, sonraki her sohbette olacağı gibi soykırım konusu açılıyor.
YARIN
Soykırım Müzesi'nde şampanya
Gençler: Bizde de bozkurtlar var