Professional Documents
Culture Documents
Derin Krizde Taraflar Ne Diyor
Derin Krizde Taraflar Ne Diyor
24/03/07
İsmail Küçükkaya
Kim ne kadar hissediyor bilemiyorum ama Ankara’da çok derin bir kriz yaşanıyor. Devlet
içinde yaşanan ve benzerlerinden çok farklı olan bu çatlamanın etkilerinin daha uzun süre
devam edeceğini düşünüyorum.
Adalet Bakanlığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) arasındaki krizden
bahsediyorum.
Malum, sorun Yargıtay’a 23, Danıştay’a 6 yeni üye seçiminde yaşanan anlaşmazlık
ekseninde dönüyor.
Bakanlık ise “tam tersine siyasallaşma peşinde olanlar diğer üyeler” diyor.
Peki biraz daha yakından irdelemeye çalışırsak nasıl bir manzarayla karşı karşıyayız?
Dün Adalet Bakanı Cemil Çiçek çok yoğun bir dizi görüşmenin içindeydi.
Bakanlık, “Biz 2006 yılında Yargıtay üyelikleri için seçim yapılsın önerisinde bulunmuştuk,
Kurul o zaman bunu kabul etmemişti. Şimdi bastırıyorlar. Oysa yakında Yargıtay Kanunu
değişecek ve üye sayısı azalacak. Bu acelenin anlamı ne?” diye soruyor.
Bakanlığa göre son bir yıl içinde HSYK’nın başkanı ve Kurul içindeki dengeler değişti.
Kurul “o günkü dengelere göre seçim yapmak istemedi, şimdi yeni şartlara göre
Yargıtay’a üye atamanın hesabındalar. Burada siyasi bir bakış açısı var” deniliyor.
Kurul, ayrıca “bu işin arkasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı seçimi yatıyor. Başsavcı
Nuri Ok’un görev süresi Mayıs’ta dolacak. Hükümet, yeni atanacak 23 üye atamasına bir
şekilde müdahale ederek aslında Nuri Ok’un yerine yapılacak seçim için Yargıtay
dengelerini değiştirmenin hesabını yapıyor” iddiasını dillendiriyor.
Şimdi herkes “Cumhurbaşkanlığı seçimine bu kadar az bir zaman kala hükümet neden bu
krizi göze alıyor?” diye soruyor. Bu sorunun yanıtı önemli...
Önce şunu söyleyelim: Bakan Çiçek, salı günü yapılacak HSYK toplantısında Danıştay’a
yapılacak üye seçimlerine destek verip, Yargıtay’ın seçimlerini yeni kanun çıkacağı
gerekçesiyle ertelemek istiyor. Krizi böyle aşmayı planlıyor. Ancak Kurul üyeleri Yargıtay’a
üye atamasında ısrar edecekler. O zaman sorun çözümsüzlüğe saplanır.
Başbakanlık çevreleri ise Adalet Bakanlığı’nın kendilerine verdiği bilgiler ışığında Yargıtay’a
yapılacak atamalarla ilgili çarpıcı iddiaları gündeme getiriyorlar. Yargıtay’a üye yapılmak
istendiği söylenen listeler içinde belli grupların (spekülasyondan kaçınmak için
isimlendirmiyoruz-İ.K) çok dikkat çekici yoğunluğa sahip olduğunu iddia eden başbakanlık
çevreleri, “susuyorsak, yargıya zarar vermemek içindir” diyorlar.
Anlaşılan bu kriz birkaç gün içinde derinleşme eğilimi taşıyacak. Maalesef olan yargıya
oluyor. Gözümüz gibi korumamız gereken yargı bağımsızlığı ve yargı güvenilirliği
zedeleniyor.