Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 85

Martin Heidegger

Teknie likin Soruturma


Heidegger okumak bir maceraya atlmaktr. Onun eserleri okuyucuya meydan okuyan ve ou kez okuyucuyu sersemleten eserlerdir. Bu eserler okuyucudan tm yzeysel baklar terketmesini ve ciddi bir dnme takibine koyulmasn talep ederler. Okuyucu Heidegger'in eserlerine yaklarken, yalnzca onun ne sylediini deil, ama nasl sylediini de sormaldr. nk burada biim ve ierik birbirinden ayrlamayacak lde birletirilmitir. Heidegger'in metinleri, onun yolda olmak' olarak adlandrd dnme'sinin bizzat bu yolda olmak'ln rneklendirirler. Heidegger okuyucudan yolda kendisine katlmasn, kendisine elik etmesini ve dnme maceras boyunca onun kendi yolunu kurmaya balamasn ister. Eer bu yollarda yryorsak karanlk szler araclyla yola devam etmeliyiz. Bu yldrc bir beklentidir. Fakat Heidegger'in kendisiyle yola kanlardan umudu vardr. Anlam, ileriye doru yrndke kefedilmelidir.
Paradigma

Paradigma'nn Vitrinindekiler Hsamettin Arslan, Epistemik Cemaat. Imre Lakatos & Alan Musgrave, Bilginin Geliimi ve Bilginin Geliimiyle ilgili Teorilerin Eletirisi. Jacques Ellul, Szn D. Hakk Hnler, Estetik'in Ksa Tarihi. David West, Kta Avrupas Felsefesine Giri Martin Heidegger, Teknie ilikin Soru.turma Martin Heidegger, Bilim zerine ki Ders
* * * * *

Paradigma'nn Gndemindekiler Hans Georg Gadamer, Hakikat ve Yntem. Giambattista Vico, Yeni Bilim. Kant, Saf Akln Eletirisi N. K. Smith, Kant'n Saf Akln Eletirisinin Yorumu Joseph Rouse, Bilgi ve ktidar/Bilimin Politik Felsefesine Doru. Emile Brhier, Felsefe Tarihi, 7 cilt Paul Hhnerfeld, Heidegger: Bir Filozof, Bir Alman. O. Pggeler, B. Alleman, Heidegger zerine ki Yaz. Hsamettin Arslan, Bilim ve Entellekteller. Hsamettin Arslan (der.), Hermentik, Retorik ve nsan Bilimleri. G. Holton, Kepler'den Einstein'a Bilimsel Dncenin Tematik Kkenleri. Bryan Magee, Byk Filozoflar. John W. Murphy, Postmodern Toplumsal Analiz ve Postmodern Eletiri Brian D. Ingraffia, Postmodern Teori ve Kitab- Mukaddes Teolojisi Peter L. Berger ve Thomas Luckmann, Gerekliin Sosyal nas/ Bir Bilgi Sosyolojisi Denemesi Stanley Aronowitz, Bir G Olarak Bilim. S. Woolgar, Bilim. B. Lee Whorf, Dil, Dnce ve Gereklik/Benjamin Lee Whorf'tan Semeler. Alan Chalmers, Bilim Dedikleri. Sefa imek, Bir deolojik Seferberlik Deneyimi /Halkevleri, 1923-1951 K. M. Wheeler, Romantizm, Pragmatizm ve Dkonstrksiyon. Eric Vogelin, Aydnlanmadan Devrime.

Martin Heidegger

Teknie likin Soruturma

Paradigma

Teknie likin Soruturma

Martin Heidegger

Trkesi

Doan zlem

Felsefe Dizisi: 1998, 7. Kitap

Bu kitabn btn yaym haklar Paradigma Yaynlar'na aittir.

Bask

Engin Yaynclk

kinci Basm

stanbul, Eyll 1998

PARADGMA YAYINLARI Cankurtaran mah. Seyit Hasan sok. 12/4 Sultanahmet / STANBUL TEL (0 212 638 64 46)

Martin Heidegger

Teknie likin Soruturma

Trkesi: Doan zlem

Paradigma

indekiler

Giri: Heidegger ve Teknik, Doan zlem / 9

Teknie likin Soruturma, Martin Heidegger / 43

Dizin / 83

Giri

Heidegger ve Teknik

1. Heidegger'in 'Dnme'si zerine


Yeni veya en azndan farkl bir dnce iklimi ierisinden konuan filozoflar, yeni veya farkl olan ifade etmek zere allmadk szckler kullann a gereksinimi duyarlar. Ve bu husus onlarn yanl anlalmalarn da beraberinde ge tirir. Gemite rnein bir Kant felsefesinin veya bir Hegel felsefesinin bana gelen bu hal, yzylmzda Heidegger felsefesinin de bana gelmitir. Heidegger uzun sre Fransz varoluuluunun moda etkisi altnda bir 'varolu u' ve hatta 20. yzyl varoluuluunun babas olarak g rlmtr. Onun teolojik terimlerle konumayan bir 'teo log', hatta bir 'mistik' olduu sylenmitir. Ona 'anti-hmanist bir gerici' olarak bakanlar olmu, onun kktenci bir 'irrasyonalist' olduu belirtilmi ve hatta onun bu irrasyonalizmini bir dnem belli bir ideolojinin, nazizmin hiz metine sunmu olduu iddia edilmitir. Bu niteleme ve iddialarn nemli bir ksm, Heidegger felsefesine alldk dnme ablonlar ierisinden ve ou kez yzeysel olarak bakmann ve bazan da bu felse-

10 Doan zlem feye Heidegger'in sylediklerinin ardnda baka eyler arayp bulmak zere detektife bir tutumla yaklamann birer sonucu olarak ortaya atlmlar ve bir sre hararetle kabul grmlerdir. Fakat bu niteleme ve iddialarn bazla rn ciddiye almak da gerekir. nk Heidegger felsefesi nin zgn terimleri okanlaml terimlerdir. Her ne kadar Heidegger'in kendisi bu terimlerin tam da bu okanlamllklar ierisinde anlalmasn isterse de, bu anlamlar okluu ierisinde hangi balamda hangi anlama zellikle vurgu yapld hi de belli olmaz. Heidegger, vurgulu an lam sanki okuyucunun bulup ortaya karmasn ister gi bidir. Fakat tam da bu, Heidegger felsefesiyle iyi niyetle megul olanlar iin bile, bu felsefenin deiik biimlerde anlalmasna yol aar. Hele Heidegger stelik okanlamlln 'hakiktin z'ne ait olduunu da sylemise. Bu ne denle Heidegger felsefesine, o sanki tekanlaml bir veya bir ka temel nclden hareketle gelitirilmi bir felsefe sistemiymi veya bir felsefi retiymi gibi yaklamak, ona mantksal/gidimli bir dnce yapsym gibi ynel mek uygun olmaz. Heidegger felsefesine ilikin yanl an lamalarn bir nemli kayna, iyi niyetle de olsa, ona byle yaklama ve ynelmeden gelir. Heidegger akla maz, yalnzca betimler ve anlatr. Onun sylemi, zellikle ge dneminde, anlatc (narrativ) bir sylemdir. Bu husus, Heidegger felsefesini yorumlamaya girien kii iin uyar cdr. Bu demektir ki, Heidegger felsefesi ancak betimle nebilir ve anlatlabilir; fakat mantksal/gidimli bir d nme abasnn gerekletirebilecei bir ey olarak aklanamaz. stelik bu betimleme ve anlatma abas da, bu felsefenin zgn terimlerinin okanlamll gzetilerek ve bu anlamlardan bazlarn ne kararak srdrlebilir. Ve tabii bu durumda baz anlamlar arka planda kalabilirler veya hi gzkmeyebilirler. Bu nedenle Heidegger fel sefesini betimleme ve anlatma ve buna bal olarak yorum lama abas da, bir yanl veya hi olmazsa eksik anlama dan tamamen arnm olamaz. Bu hususlar, aadaki yorum lama abas iin de geerlidirler. Ben kendi payma, Heidegger felsefesine en uygun yak lamn, Heideggerin 'dnme'den ne anladn kavra

Giri: Heidegger ve Teknik 11 maktan getii kansndaym. Ve aada Heidegger felse fesi zerine belirlemeler yapmaya alrken, bunu esasn da Heidegger'in 'dnme'den ne anladn gstermek amacyla yapmaya gayret edeceim. Heidegger felsefesinin merkezdeki kavram Varlk'tr. Fakat Heidegger felsefesi klasik anlamda bir ontoloji, bir varlk felsefesi de deildir. nk Heidegger iin Varlk1n ne olduuna, Aristoteles'ten beri yaplageldii zere, mantksal dzlemde kalnarak ve kavramlara bavurularak yant verilemez. Varlk, kendisi iin ve kendisinde ola geldii ekilde aa kar, gizini-aar. O, olagelme ve s rekli olarak kendisini yeniden amadr. Ve tam da bu yz den o, sabit ve zamanst, ezel ve ebed deildir ve yine tam da bu yzden sabitlik, zamanstlk, ezelilik ve ebe dlik belirten kavramlarla ifade edilemez. Bu husus, Varlk'n olagelmesi ve aa kmas iindeki yeri bakmn dan insan iin de geerlidir, insan, olagelme ve aa k ma anlamnda Varlk'n kaderine baldr. Yani insan iin de sabit, zamanst, ezel ve ebed nitelikler belirtmek mmkn deildir. Dolaysyla insanla ilgilenmek, insann Varlkla olan ilikisiyle ilgilenmektir. Fakat insann Varlk'n kaderine bal olmas, onun tamamen belirlenmi ol duu ve dolaysyla zgr olmad anlamna da gelmez. Heidegger bu anlamda bir 'kaderci', bir 'determinist' de ildir. Geri insan Varlktan kopup gelen bir kader altnda bulunur; fakat bu kader, eger zgrl insann kendi ken disini ynlendirmesi olarak tanmlyorsak, tam da insan bunu gerekletirmeye 'aran' bir kaderdir. Varlk, 'mut lak' ve 'sonsuz' bir ey deildir; tam tersine sonludur, tp k insan gibi. Heidegger iin 'mutlak', 'sonsuz', 'Bir' (Plotinos) kavramlar, tzsel ve akn olan ifade etsinler diye geleneksel Bat metafiziinin uydurmu olduu kavramlar dr ve bunlarn hibir gerek karlklar yoktur. Bunlar yalnzca mantksal, karmc ve nedenselci dnmenin soyutlamalardr. Heidegger tm bunlar tabii ki Bat felsefe geleneini zmseyerek ve daha sonra bu gelenekle hesaplaarak sy lemektedir. O, zellikle Greklerden, Alman dealizminden, Husserlin fenomenolojisinden, Brentano'nun Aristoteles

12 Doan zlem

yorumundan, Hristiyan teolojisinden (zellikle Bultmanndan), skolastikten ve Dilthey'n hermeneutiginden ok ey ler renmitir. Bu ynyle onun felsefesi de Bat felsefe geleneinin bir uzants olarak grlebilir. Fakat Heideg ger tm bu rendiklerini, hi abartmasz 'esiz' denebile cek bir sylem ierisinde belli ynleriyle bir yandan bir letirirken, br yandan bu birleim temelinde tm Bat felsefe geleneiyle hesaplama mkn da bulur. Onun 'dnme'si de bu birleim temelinde ekillenir. Heidegger, kendi 'dnme'sini, mantksal, karmc ve nedenselci dnmeden ayrmak iin 'sahici dnme' (echtes Denken) olarak niteler. Sahici dnme, gereklik ten soyutlama yaparak yrtlen bir dnme deildir; hi bir zaman yalnzca mantksal bantlar erevesinde bir soyutlamalar dzeni kurmak da deildir; hele Aydnlanma nn aklc ve bilimci dnme tarz hi deildir. Sahici d nme, insann kendisini evrenin merkezine yerletirerek ve kendisini 'kendinin-bilincine sahip zne' klarak ger ekletirdii dnme deildir. nsan kendisini kendininbilincinde olmakla deil. Varlkla ilikisi temelinde ve bu iliki bakmndan tanyabilir. Bu nedenle sahici dn me, insann insan olmasnn bir tarzdr. Sahici dnmede insan Varlk tarafndan kullanlr. Ve fakat Varlk da varo lan her eyde kendisinin aa kmasnn ltn ve snrlarn salayan aklk, gizini-ama (aletheia) olarak insan gerektirir. Sahici dnen insan. Varlk tarafndan Varlka bir yardm eli uzatmaya 'arlr.' Sahici dnme, insann, kendisini ona sunan her eye temel yantdr. Sahi ci dnme, srekli olarak Varlk 'hatrlama'y gerektirir. Hatrlamann biimlendirdii dnme, kendisine bilmek iin sunulan her eyi bir farkndalk ve etkililik halinde ne karr. Bu dnme, varolmaya ve bilinmeye balayan her eyi almlayan, koruyan ve ekillendiren titiz bir eldir. Bu anlamda sahici dnme, Varlk'a yardmda bir el bece risi gibi ilev grr. Varlka ait olan ve Varlk tarafndan gereksinim duyulan sahici dnme, bu sayede Varlk'la ibirlii iindedir. Byle bir sahici dnme iin Varlk, hibir ekilde bir kendilik (entity) deildir; o gerekliin bir esi veya y-

Oiri: Heidegger ve Teknik 13

n veya btnl olmay da ifade etmez. Varlk, varolan larn Varlk'dr; olagelme ve sregitmenin tarzdr. O, her eyde hkm srer, fakat varolan her eyde, onlarn tikeliigi ierisinde ve fakat yine de akn olarak bulunur. O hem ikin hem akndr. Bu nedenle gizini-at anda ken dini gizler de. Dolaysyla o, varolan her eyin mevcut ol masnn sregitme tarz, yani zamann daimilii ierisinde her eyin insan karsna kma tarzdr. Ve o, insann sahi ci dnmesiyle salad aklk araclyla her eyin grne gelme tarzdr da. Zaten tam da bu yzden Varlk, soyutlayc dnmeyle kavranamaz. Sahici dnme, soyutlayc dnmenin rnleri olan esrarl, gizemli anlam larla deil, en yaknda bulunanla ilgilenir. Oysa soyutlayc dnme en yaknda olan farketmez bile. Soyutlayc dnme, Varlk'n varolan her eyi ynettiini bilmez. Oy sa Varlk ancak sahici dnme sayesinde insana yaklar ve onu ilgilendirir. Varlk, Soyutlayc dnmenin sand gibi, bir sabitlik ve tzsellik tamaz. Tam tersine o, ken disini srekli olarak yeniden grne karr. 'Tz' fikri, Bat metafiziinin tutuklanm olduu soyutlayc dn menin bir yapntsdr. Oysa Varlk kendisini srekli olarak yeniden grne kard iin, sahici dnme asla kapa l bir sisteme, Bat felsefe tarihinde ok sayda rnei bu lunan felsefe sistemlerine hapsolmaz. Sahici dnme, Varlk'n srekli olarak yeniden grne kmasna elik ettii iin, o her zaman yolda olmak anlamna da gelir. D nr, dnce binalar ina eden bir ustaba deil, s rekli yolculuk eden biridir. Heidegger'in kendisine 'filo zof' denmesinden ok 'dnr' denmesini tercih etmesi nin sebebi budur. Varlk, varolan her eyde bize yaklar ve bizi ilgilen dirir; fakat Varlk byle yapmakla, yukarda deinildii zere, karakteristik olarak kendisini gizler de. nsann ken disini Varlkn ynetimine aabilecei yere sahici dn me araclyla giden yol, zorlu bir yoldur. Bu yol, ou kez bilinmeyen ve tehlikeli topraklardan geer.. Buna karlk modern insan, gereklii empoze edilmi kavram sal yaplar araclyla kavramay dayatan bir dnme tar z, aklc, bilimsel bir dnme tarz tarafndan tuzaa d-

14 Doan zlem

rlm ve krletirilmi durumdadr. Modern insan, fel sefesinde, biliminde ve etkinliinin her ynnde, soyutlayc, hesaplayc ve her eyi hakimiyeti altna alc l gn tavryla, bizzat bu tavrn kendisinin kurduu bir tuzak ierisindedir ve sahici dnmeden uzaklam durumda dr. Bu nedenle kolayc, yaygn dnmenin tesine, biz zat 'dnme' denen eyin temelini aratrmaya ynelmek gerekir. Bu temel, esasen insan olarak insana aittir. Fakat onun hatrlanmas gerekir; nk modern insan bunu, yani dnmenin Varlk'la ilikide olmak ve Varlk' dnmek olduunu unutmutur. nsan tekrar yola, dnme yoluna ve Varlk'la serbest bir bantya sokmak gerekir. Heidegger Varlk'la serbest bir bant kurma imknn dilde bulur. nk sahici dnme, insann Varlk'la uyuma sokulmas ve Varlk'a yant vermesidir. Ve yantn verile bildii yer dildir. Szckler kendilerinin tesindeki bir eye iaret ederler. Onlar anlamn yar saydam tayclar dr. Bir eyi adlandrmak onu davet etmektir, onu bir yere armaktr. 'Dil, Varlk'n evidir.' Varlk ile insan arasnda ki karlkl bant dil araclyla gerekleir. Bu yzden dilin ne olduunu, ilk kez ortaya ktnda onun ieri sinde sylenen ve sonradan onun ierisinde iitilen ve iitilebilen eyleri kefetmek suretiyle aratrmak, aslnda Varlk ile insan arasndaki karlkl banty aratrmak-'' tr; kendini Varlk'n ifadesinin iitilebilecei ve ifade edilebilecei yere yerletirmeye abalamaktr, rnein Bat tarihi balangc itibariyle ancak Greke ve Latince ierisinden hareketle grlebilir. Heidegger'in eski, unu tulmu dillere ve zellikle etimolojiye dknl, kendi felsefesinin zgl terimlerini eski Almancadan, bazlarnn dedii gibi, en eski ekliyle 'kyl Almancas'ndan tret mek istemesi, onun bu tavrndan kaynaklanr. Buras, Heidegger'in hermeneutik geleneiyle, zellik le Dilthey'la ba kurduu ve ayn zamanda hermeneutii kendi felsefesi dorultusunda dntrd yerdir. Dilthey gibi Heidegger iin de kavramlar yalnzca mantksal bir soyutlamann rn deildirler. Szckler yalnzca eylere ad olsun diye ortaya konulmazlar. Onlar, Varlk'n kendisini srekli olarak yeniden grne karmas dola-

Giri: Heidegger ve Teknik 15

ysyla, eylerin sabit anlamlarnn sabit tayclar olarak kalamazlar. Varlk ile insan arasnda dil araclyla ger ekleen karlkl bant, bu yzden, bir yeniden gr ne kmann vuku bulduu her zaman, deiir ve dn r. Yine bu yzden, dilin kendisi de hep yoldadr. Dilde szckler sabit kalmakla birlikte, bu szcklerin anlam lar, Varlk'n her yeniden grne kmasnda deiir. Szcklerin okanlamll, Varlk'n her defasnda kendi sini yeniden grne karmasndan trdr. Dolaysyla insann Varlk'la kurduu iliki, tarihsellik ierisinde, biz zat dilin tarihsellii dolaymnda kurulabilir, yle ki, sa hici dnme tam da bu yzden bir soyutlama ve aklama .etkinlii deil, bitimsiz bir anlama etkinliidir. Varlk, onunla ba kuran insan iin daima bir tarihsellik kipi ie risinde o insana aktr. Ve Heidegger'e gre, zaten sahici dndnde, 'insan ancak anlar.' Byle olduu iindir ki, 'hakikat', 'tz', 'z', 'mutlak', 'sonsuz' gibi kavramlar, soyutlayc dnme ierisinde grndkleri anlamlaryla, hibir eye gnderme yapamazlar. nk onlarn gnderme yapacaklar hibir sabitlik ve evrensellik yoktur. Dola ysyla Heidegger, bu kavramlar kullandnda, bunlara Bat metafiziinin ve biliminin yklemi olduklar anlam lar kastetmez. Bu yzden o, hemen tm eserlerinde, Gadamer'in 'kavram tarihilii' adn verdii bir etkinlii srd rr. rnein Heidegger, Grek felsefesinin zgl terimle rinin Latin dnyasnda, Ortaada, Yeniada ve amzda uram olduklar anlam deiikliklerini izlemeye, bunlar ortaya karmaya alr. Bu ynyle Heidegger ncelikle bir hocadr, byk bir hocadr. O, Bat tarihinin ve Bat dncesinin anlalmasna kendi etkinliiyle rneklik et mek ster. Ve yine bu ynyle, Dilthey'n 'hermeneut (an layan/amlayan) dedii bir dnr tipine rneklik eder. Toparlamak gerekirse, Heidegger'in 'dnme'si, ne mantksal/gidimli, ne soyutlayc ne de nedenselcidir. Heidegger iin gereklik neden-etki bantsyla birbi rine balanan elerden veya ynlerden olumaz. Gerek lik, Varlkn her defasnda kendisini yeniden grne karmas itibariyle bir nedensellik zinciri iinde 'akla nacak' bir ey zaten olamaz. Varlk'n her defasnda kendi-

16 Doan zlem

sini yeniden grne karmasna ise bir 'neden' arana maz; yalnzca u sylenebilir: 'Varlk'a yle olmaktadr.' Buna bal olarak 'dnme', dedktif de olamaz. nk kendisinden hareket edilecek ve yine kendisinden hare ketle karmlar yapmamz ve her eyi aklamamz sala yacak bir 'ilk ilke', bir 'ilkelerin ilkesi' de yoktur. 'Dn me', yalnzca bir aydnla karma, bir 'Varlk' aydnlat ma' etkinlii olarak betimleyici ve anlatc olabilir. Hei degger iin sorulacak ilksel soru, daima nasl sorusudur; niin/neden sorusu deildir.

2. Bat Felsefesi ve Modern Teknik


Heidegger'in 'dnme'den anlad eyin, onu. Bat felse fesi ve daha zel olarak Bat metafiziiyle bir hesapla maya gtrdne yukarda deinildi. Heidegger modern teknik zerine dncelerini byk lde bu hesaplama ierisinde gelitirmitir. Heidegger, Greklerin temel deneyimlerinin, mevcut olan her eye dolaymszca yant verdikleri bir deneyim ol duunu syler. Grekler karlarna kendiliinden kan her eyi ak bir ekilde almlamlardr. Onlar, Yenia fel sefesinin zneyi merkeze koyan tavrna tamamen yaban cdrlar. Greklere gre karlalan her ey 'mevcut-olan'dr; fakat 'mevcut-olan', 'mevcut-olmayan'dan kar, o nekm bir eydir. Mevcut-olmayandan mevcut-olana kma ise, poiesis'tir, Bu ne-kma, her eyden nce physis'te,) yani eyin kendi ierisinden patlayp ieklendii mevcudiyete-kmada kendisini gsterir. Tekhne de bu nekmann bir formudur. Fakat tekhne'deki patlayp iek lenme, eyin kendisinde deil, fakat bir baka eyde yatar. nsan, tekhne'de, sanat ve el becerisi araclyla, bir e yin ne-kmasna katkda bulunan dier elerle ('madde', 'grnm' ve 'ereveleyici snrlar') birlikte etkindir ve

Oiri: Heidegger ve Teknik 17

bu eler birliine katlr. Bu bakmdan zihin sanatlar (teorik etkinlikler) da Grekler iin tekhne'ye aittirler. 'D nme', bir eyin ne-kmasna katkda bulunmak, ona e lik etmek anlamna gelir. 'Dnme' Varlk'n aa kma sna bu bakmdan bir yardm eli uzatmadr. Heidegger'e gre Grekler tam da bu yzden kendilerine sunulan eyi aka alnlyor ve bilinir klyorlard. Fakat Grekler burada kalmadlar. Onlar Varlk'n aa kmasna hakim olma eilimi ierisine girdiler. Ve felsefe. Grekle rin yukarda sz edilen temel deneyimi kadar ayn Grekle rin bu hakim olma eiliminden ortaya kt. Filozof, eyle rin mevcut-olmasna hayret ve hayranlk duydu. Ve bu hay ret Ve hayranlk duygusuyla onlar zerinde sabitlendi. Fi lozof, gereklii, onun ne olduunu bilmek zere kavrama ya ve irdelemeye, onun ierisinde daim olabilecek her e yi kefetmeye alt. Fakat filozof tam da bunu yapmakla, kendisini her tikel varolann mevcut-olmasnda grne karan Varlk'tan uzaklat. nk aray ierisinde filo zof, yalnzca aklkla anlamaya deil, fakat ayn zamanda mevcut-olan denetlemeye de kalkt. Heidegger'e gre modern teknik an gerek kkeni, ite bu denetleme gi riiminde yatar. Tekhne, ifa edilen eyi, varolan eyi, be cerikli bir bilmeydi, mevcut-olmaya doru bir ne-kma tarzyd, bir gizini-ama tarzyd. Gereklii irdeleyen ve bylelikle onu kendi Varlk ierisinde apak klan bir dnme olarak felsefe de, kendi tarznda bir tekhne idi. Bat gelenei ierisinde metafiziksel dnme, tekhne'nin ifadesini modern zamanlara doru tayan bu felsefeden dodu. Fakat Grek filozofunun almlayc tavrndan ok, onun her eyi denetlemek ve kendini insan olarak gvence altna almak isteyen tavrn n plana kararak. Heidegger Hristiyan teolojisini, Hristiyanlk ann balangcndan Sonraki yzyllar boyunca btnyle bu metafiziin tahakkmnde grr. Ortaada insanlar tanr ile nasl doru bir iliki iinde olabilecekleri, kurtulutan nasl emin olabilecekleri, yani nasl sregiden bir gven lik bulabilecekleri sorusuyla megul oldular. Bu dnemin sonunda bu sorularn apak teolojik kuatm zld, fa kat gvenlik aray kald. nsan kendi kendisini gven-

18 Doan zlem

ceye almann, haklln/doruluunu gvenceye almann yeni bir temeline ihtiya duydu. Bizzat insann baknda zaten meydana km olan deiikliin bir ifadesi olan Descartes'n eseri, bu temeli felsefi terimler ierisinde kurdu. Descartes'n ego cogito (ergo) sumu'nda insan, kendi z kesinliini kendi ierisinde buldu. Dnme (cogitare), gerek duyulan gvenlii kendi ierisinde bulacana ken disini ikna etti. Artk insan, gereklii kendisine tasarmlayabilirdi. Tasarmlama, her eyden nce bir eyi ne ko yarak (vor-stellend) onun zerine dnmeyi ngerektirir ki, bu da ancak kendisinde bu hak ve imkn gren, yani kendisi ve d dnya ayrm yapan bir tasarmcnn merulatrlmasna baldr. Bylece insan, gereklii, kendisi ne grnd ekliyle, yani bir dnme nesnesi olarak karsna dikebilirdi. nsan bunu yapmakla, hem kendi va roluunu hem de byle tasarlanan gerekliin varoluunu gvence altna alnm hissediyordu. te tam bu zaman noktasnda, Heidegger, modern an balangc iin odak noktasn da grr. Metafizikte ba langtan beri mevcut olan eilim burada gereklemeye balar. Bir zamanlar yalnzca real-olan kefetmek ve kesin bir ekilde seyretmekle ilgilenen insan, imdi kendisini kendisinden hareketle kesin bir ey olarak bulur. Ve ayn insan bu kendinden-kesinlik ierisinde, kendisini de git gide gerekliin belirleyici merkezi olarak grr. Varolan her eyin ortasnda insann bu duruu, insann 'zne' haline gelmi olmas olgusunu gsterir. Artk felse feye egemen olan ey 'zne metafizii'dir. Aslnda 'zne' fenomeni yeni bir ey deildir. Bu fenomen Grekler ara snda da mevcuttu. Fakat orada zne, hypokaimenon, yani nde-duran-ey, insann karsna kan gereklik anlamna geliyordu. Yani Grekler bugn 'nesne' denilen eye 'zne' diyorlard. nk kendilerini, nlerine kan gerekliin karsnda deil iinde buluyorlard. Kendileri, ne kan gerekliin bir parasydlar. Modern dnemin balang cnda Descartes'la birlikte, hypokaimenon'ur, yani Greklerin 'zne'sinin anlam kesin bir ekilde dntrld.

Giri: Heidegger ve Teknik 19

Descartes dikkatini kendi tesindeki bir gereklie de il, fakat tam da kendinin-bilinci olarak ve bu bilin ieri sinde mevcut-olan eye yneltti. Bu noktada insan, kendinin-bilinci, yani zne haline geldi. Ve artk nde-duraney, gereklik deil bu zneydi. Oysa Latinler Greklerin hypokaimenon'unu doru olarak subiect (alta veya ne ko nulan ey, nesne) olarak evirmilerdi. Bunun gibi obiect de, karsna koyan, yani insan imliyordu. Descartes'la birlikte gerekletirilen kesin dntrme sonucu, sub iect ile obiect'in yerleri deiti. Gereklik, kendisini her eyin nnde duran olarak kavrayan Descartes'n 'zne'si tarafndan ne-konulan-ey olup kmt. Ve bylece Yeni an balarndan itibaren insan, zne oldu; o kendi nne koyduu her eyin kendinin-bilincine sahip ekillendi ricisi ve garantr haline geldi. Modern bilim, Heidegger'e gre bu anlamda zne olarak insann bir eseridir, tlenen deney prosedrleri aracl yla bilim adam olarak modern insan, doay, onu gitgide daha fazla renmek iin aratrr. Fakat bunu yaparken mo dern insan Greklerin her dnemete kendiliinden kar larna kan her eyin okynl mevcudiyeti ile kendile rini bantladklar tarzda kendisini doa ile bantlamaz. O, doa ile dolaymsz bir ilikiye girmez. O artk do ann iinde deildir, onu karsna almtr. nk, bilim adamnn 'doa's, aslnda nsan bir yapdr, znenin bir inasdr. Bilim, zne olarak modern insann gereklii ta sarmlama tarzn arpc bir ekilde grne karr. Mo dern bilim adam, eylerin kendilerinde olduklar ekilde mevcut-olmalarna izin vermez. O, eyleri yakalar, nesnel letirir ve kendi karsna koyup (gegenstndlich machen) onlar kurar (konstruieren). Ve bunu da eylerin tasarmn kendisine zel bir ekil vermekle yapar. Heidegger'e gre,, modern teori, real-olann tuzaa drc ve gvence altna alc bir rafine ediliidir. 'Doa' olarak gereklik, bir neden ve etki birliktelikleri okeitliligi olarak tasa rmlanr. Byle tasarmlanan doa, deneylenebilir hale gelir. Fakat bu, doa zsel olarak bu karaktere sahip oldu u iin olmaz; daha ok insan doay bu karaktere sahip olarak tasarmlad ve sonra byle tasarmlanan gerek-

20 Doan zlem

lie mkemmel bir ekilde uyan yntemlere gre doay kavrad ve aratrd iin olur. Burada 'bilim' (Wissenschaft), artk herhangi bir bilgi disiplini veya bran anlamna gelir. Oysa Grekler iin 'bilim', logos'un ierdii anlamlardan biri olarak, 'derin liine dnp tanmak' anlamna geliyordu; 'bilim' Var lka ilikin bir 'dnme'ydi. Buna karlk Heidegger'e gre Yeniadaki grnmyle 'bilim dnmez.' nk bu bilim, artk, doal veya tarihsel olaylar nedensel ardk lklar olarak tasarmlayan znenin, yani kendisini kendi nin-bilinci olarak doadan ayran ve bylece doay kendi sine yabanc klan bu znenin bir disiplini olup kmtr. Bizim 'modern teknik' diye adlandrdmz tekniklerin karmak sistemi, zsel olarak bu ayn alana aittir. Bu alan da ada insann karsna kan her eye hakim olma y nndeki mzmin drtsn herkes aka grebilir. Teknik her eyi 'nesnellikle' ele alr. Modern teknisyenden her veriye dzen empoze edebilmesi, nsan veya nsan olma yan her tr varl 'iler hale sokabilme'si ve her tr prob lem iin zmler tleyebilmesi beklenir ve onun ken disi de bunu bekler. O, eyleri daima denetim altnda tut maktadr. Heidegger'in modern an balanglarna ve onun ka rakteristik fenomenlerine ilikin betimlemesi, insann kendi kendisini ykseltici ve kstlayc roln yle kes kin bir ekilde vurgular ki, Heidegger'in dncesi 'Kar tezyen soyutlama'y kaytsz artsz mahkm eden ve bilim ve teknolojinin insan real-olann yaamsal neme sahip farkndalndan koparma eilimini aalayanlarn dn cesine benzer grnr. Fakat Heidegger'e gre bu yaln vurgu asla tek bana deildir. Onun grnteki yalnl aslnda byle bir yalnl gizleyen gizli bir hakikati maskeler. Heidegger'in daima hatta o zne olarak insann modern a nasl varla getirdiini ve bu an fenomen lerini nasl ekillendirip tahakkm altna aldn en canl biimde betimlediinde bile insan ile Varlk arasndaki ilksel bant hemen hemen elde bulunur ve Heidegger'in antik Greklerden ve onlarn karlarnda mevcut-olan her eyde Varlk'n ynetimine ilikin dolaymsz sorumluluk-

Giri: Heidegger ve Teknik 21

larndan sz ederken yapt lde hesaba katlmay talep eder. Heidegger, insan, nsann 'dnmedi ve yapmas hakknda ne kadar kapsaml bir ekilde konusa da, o, va rolan her eyin 'dr'nda, 'Varlk'n ifade edildii hakikat grnmn asla kaybetmez, hakikati gzden karmaz. Modern teknik, kendisinden kt antik tekhne gibi ve znde kendisiyle bir olan bilim ve metafizik gibi bir aa-kma tarzdr. Varlk, varolan her eyde hakim ol ma tarz araclyla kendisini modern teknik ierisinde grne karr. Descartes'ta ve onun modern ardllarnda semere ver meye balayan ey, yalnzca zamansal bir anlamda ok uzun bir sre nce ortaya kmakla kalmayp, insan da aan bir aa-kma olarak ok nceden ortaya km haldeydi. nk modern tekniin gereklemesi ierisinde Heidegger, insann karsna kan ve insan ve dnysn ekil lendiren Varlk'n bir 'kader'inin veya 'yollama'snn haki miyetini grr. Grekler zamannda filozoflar gereklie, ona istedikleri tarzda girebilecek ekilde, idea gibi kategoriler empoze etmiyorlard. Onlarn karsna kendi Varlk' ierisinde kan ey, kendisini onlara, onlarn dncelerini tam da bu tarzlarda aracak ekilde sunuyordu. Oysa 'Kartezyen' bilimsel ada insan, gereklie kendi zihninin yapsn empoze etmek suretiyle, eylerin olduklar gibi ortaya kmalarna izin vermez. O gereklii kavramsal bir sistem ierisinde kurar ve gereklii kendi zihninin yapsna gre sabitletirir. O bylece bu gereklie hakim olaca n da dnr. Ne var ki nsan, gereklii, ona hakim olabi leceini dnerek kendi eseri olarak kurduu kadar, bu nu, varolan her eyde ve kendisinde hkm sren aakma insann byle yapmasn meydana kard iin ya par. te modern insan, bu kincisinin, yani kurup yapt her eyde Varlk'n bir aa-kmasnn pay olduunu unutmutur. Oysa Varlk'n kaderi ve insann yapp etmesi ezamanl olarak birbirine aittirler. Bu husus, Heidegger'in 'dnme'si iin temeldir. Modern teknii sradan bir ekilde bilimin ardndan or taya km ve bilime tbi bir ey olarak anlar, onu bilim

22 Doan zlem

sel ilerleme araclyla meydana getirilmi bir fenomen olarak dnrz. Heidegger bunun tam tersine, modern bilimin ve makine tekniinin karlkl olarak birbirine baml olduklarna iaret eder. Daha da nemlisi, teknik, z bakmndan bilimden nce gelir ve daha temeldir. Bu yalnzca kronolojik bir ncelik deildir; nk 'tekniin z' modern an tm fenomenlerinde hkm srmekte olan Varlk'n kendisini aa-karma tarzdr. nsann kendisine felsefede zne roln bimesi; doay, yaam ve tarihi onlarla bilimde ilgilenmek suretiyle nesnelle tirmesi ve her tr eyi makine teknii araclyla hesaplamas, kataloglamas ve tanzim etmesi; tm bunlar, Varlk'n gizini-amasnn znn ifadeleridir. Byle anlald nda teknik, insann yapp etmesinin bir arac veya insa nn denetimindeki bir ara deildir. Teknik daha ok mer kezi olarak tm Bat tarihini belirleyen Varlk'n kendisin den hareketle ynetilen fenomendir. z bakmndan modern teknik, 'meydan okuyucu giziniama'dr. O, varolan her eyle mcadele etmeyi gerektirir. nk o her eye 'saldrr' ve her eye kullanm iin el koyan bir talebi empoze eder. Bu meydan okuyucu gizini-amann tahakkm altnda hibir eyin kendinde olduu ekliyle grnmesine izin verilmez. Byle bir gizini-ama tarznn hakimiyeti, insan zne haline geldiinde, kendi bilincinden hareketle kendi d ndaki her ey zerinde tahakkm kurma iddiasnda bu lunduunda, tasarmlandnda ve nesnelletirildiinde ve nesnelletirilerek her eyin zerinde denetimi ele geir meye baladnda, grlr. Bu hakimiyet, bizim amzda sz konusu olduu gibi, eyler, nesneler olarak grlmediklerinde kendi gerekleimine ular. nk eylerin en nemli nitelii, kullanma hazr olular haline gelmitir. Bugn her ey byk bir ebeke ierisinde silip sprlmektedir; bu ebeke ierisinde eylerin biricik anlam, kendisi de her eyi denetim altnda tutmaya ynelen bir amaca hizmet etmek iin elde bulunmalarnda yatar. Hei degger bu temelde ayrmlamam elde bulunma tedarikini 'el-altnda-duran'(Bestand) olarak adlandrr.

Giri: Heidegger ve Teknik 23

Her eyin el-altnda-duran olarak dzenlenmesi, tpk nesnelletirme gibi, bir kez daha bir kaderin grnekmasdr. Bu dzenleme her eyden nce Varlk'n kendi sinden hareketle, varolan her eye verilen bir grnme tarznn semere vermeye balamasdr. Fakat byle olmakla dzenleme, kukusuz yalnzca insann dnda veya insan dan ayr olup bitmez. Varolan her eye bu grnme tarzn veren ayn kader, tam da bu biimde her eyi el-altnda-duran olarak dzenlemek iin insanda da hkm srer. imdi insan ileri aran, 'kendi-gizinden-kma'y el-altnda-duran olarak dzenlemek iin insan oraya-toplayan' bu mey dan okuyucu talebi Heidegger, Ge-stell (ereveleme) di ye adlandrr. 'ereveleme' olarak bu talep, hem insanla rn hem de eylerin, kullanm iin dzenlenmek suretiyle ilenmekte olan kat bir biimlenme ierisinde dur durak bilmeksizin yerlerini almalarn salar. Modern teknikte hkm sren bu meydan okuyucu a rlar, Varlk'n kendi-gizini-ama'snn bir tarzdr. Yine de bu tarz ierisinde Varlk geri de ekilir; yle ki bu ekil de 'ereveleyen' arlar hemen hemen varolma kudretine sahip olduu ekliyle Varlk'tan yoksundurlar. ereve lemenin talebine icbar edilen dzenlenen de dzenleyen de, Varlk'tan mahrum edilirler. Varolan her ey ve inann kendisi, kendilerinin Varlk'nn, asl olarak varolduklar tarzn salt bir iskeletini sergileyen bir yaplanma ieri sinde smsk tutulurlar. Tm bunlarda tekniin z hkm srer. Modern tekniin z ve buna elik eden el-altnda-durann mevcudiyeti olarak erevelemenin tahakkm, hi bir nesnenin bir 'kendinde-anlam'a sahip olmad ve enerji ve istatistikten makinelere ve kiilere kadar her e yin 'dzenlenebilirlik'inin en nemli ey olduu makine teknolojisi ajannda en ak ekilde grlr. Bu tahakkm Heidegger'e gre, bilim alannda, yani modern fizikte de grlebilir. Orada da bilimlerin almet-i frikas olan nesne, ortadan kalkmtr. Nesnenin yerine zne ile nesne arasndaki bant ortaya kar ve bu "bant denetim altna alnacak bir el-altnda-duran haline gelir.

24 Doan zlem

Tekniin znn hakimiyeti metafizikte de ortaya kar. Belki olduka artc bir ekilde Heidegger, Descartesla balayan ve daha sonraki dnrler tarafndan ileriye ta nan modern metafizik hareketinin nihayetini Nietzsche'de bulur. Modern metafiziksel bak ierisinde duran Niet zsche, real-olann realitesine ilikin sorular sormada, te mel olarak, belirleyici olma iradesini buluyordu. Descartes'n normatif olarak kurduu znenin kendinin-bilinci, Nietzsche'de tam bir metafiziksel ifadeye vardrlr. Kendinin-bilinci burada 'kendini irade-eden irade'ye ilikin kendinin-bilincidir. Niefzsche iin temel olan g iradesi, salt bir nsan irade-etme deildir. O, varolan her eyde bu gn hkm sren Varlk'n tarzdr ve insan araclyla bir gerekleme bulmak zorundadr. Heidegger'e gre Nietzsche'de g iradesi, hep ileriye ve daha byk gce doru abalar ki, o tam da burada, Nietzsche'nin metafiziinin ve genellikle Bat metafizii nin karakteristiini bulur. G iradesi, kendisinin zorunlu ilerlemesine elik eden yaamn byme ve korunma ko ullarn aslnda kendisi iin koymu olur ki, bu durumda o kendisine gelen eyi almlayamaz ve onu kendiliinden akp giden kendi olagelmesine terkeder. G iradesi as lnda kendisini irade-eder ve Nietzsche bunun iin zorun lu olan koullarn tesis edilmesini deer-koyma olarak d nr. O, geleneksel metafiziksel dnme tarafndan insa na empoze edilen akn deerlerin deer amna urama sn 'nihilizm' diye adlandrr ve 'yeniden deer bime'ye 'tamamlanm nihilizm' der. Bu tr bir nihilizm, hem nceki deerlere geri kaymaya kar koruyucu olan hem de yeni deerlerin konulmas iin olumlayc bir temel salayan Nietzsche'nin dnmesinde gereklemitir. Heidegger'e gre Nietzsche, kendi 'tamamlanm nihilizm'inde, karakte rini kendisinin bile tahmin etmedii daha da ar bir nihi lizm formu sergiler. Metafizii ama arzusuna ramen Niet zsche, tam da metafizik gelenei ierisinde durur; nk o, deer-bime erevesinde dnmeyi srdrr. Nietzsche aslnda Varlk', kendi korunmas ve bymesi iin g ira desinde konulan bir deer, bir koul olarak ele alabilir, zgrce/serbeste almlanacak ekilde aa-kan bir

Giri: Heidegger ve Teknik 25

mevcut-olmadan uzak olan her eyin Varlk', daha tedeki bir amaca gtrmesi gereken belirleyici bir ama haline gelir. Burada kendinin-bilinci, ki bu bilin zne olarak kendisini ve kendi nnde kendisi iin mevcut her eyi kurar, gvence altna alabilir g iradesi tarz ie risinde, kendi deer-koymas bakmndan Varlk zerinde bile tasarrufta bulunmaya balar. Heideggere gre tam da bu dnme, en yksek lde 'nihilistik'tir. Bu dnmede Varlk bir deer derecesine indirilmitir. Varlk Varlk olamaz; yani her eyin dorudan doruya kendi Varlk' ierisinde mevcut-olma gc, ger ekliin her ynn ve karakteristiini, znenin znelli inin kendini gvenceye alan kendinin-bilinci olarak ni hai ifadesinin tasarrufunda ve hizmetinde gren bir dn me g iradesi tarafndan yok edilmitir. Kendisinde bir zamanlar akn deerler alannda yatt varsaylan be lirleyici gc cisimletiren Nietzsche'nin ngrye dayal 'st insan', bu znellii edimselletirir. Bylece Heidegger, Nietzsche'nin felsefesinde metafi ziin tamamlanmasn ve sona ermesini grr ve bu ayn za manda tekniin znn de sona ermesi anlamna gelir. Nietzsche'nin 'st insan'nn teknik insan olduu sylene bilir. 'st insan' ad bir bireyi imlemez, o daha ok modern insanlk olarak artk modern an sona ermesine girmeye balayan insanl adlandrr, 'st insan' bilinli bir ekilde irade-eder ve g iradesini tam olarak grne karan biri olarak her ey zerinde tahakkmde ve tasarrufta bulunur. ' Nietzsche'de dnme Varlk' Varlk olarak yok eden bir dnmedir. Oysa Heidegger'e gre 'dnme' yalnzca nsan bir yapp etme deildir. Aslnda Heidegger, Niet zsche'nin eserinin, cretkr yeniliine ramen, balang cndan beri metafizikte mevcut olan eilimleri yalnzca bir son noktaya vardrdn syler. Bunun arpc kant udur: Bat dnmesinde grne k ierisinde Var lk'n engellenmesi, bizzat Varlk'tan kar. Tam da ere velemenin meydan okuyucu aa-kmasnda olduu gibi, insan en yksek metafiziksel dnmesinde bile deerkoyucu ve bu itibarla temelde 'kullanm iin dzenleyici'

26 Doan zlem

olarak ileri iten g ve ezamanl olarak hibir eyin kendinde olduu gibi grnmemesini ve insann her eyi bu denetim altna alc tarzda tasarlamak ve betimlemek zorunda olmasn ortaya karan g modern ada git gide daha nfuz edici bir ekilde hkm sren Varlk'n kendisinin kaderidir tam da. Heidegger ada yaamn her ynn, yalnzca makine teknolojisini ve bilimi deil, ama en yksek iyilerin pe inde koulmas olarak hkm sren tekniin ynetici z nn ak iaretlerinin sergilenmesi olarak anlalan sanat, dini ve kltr de, kendinin-bilincinde olan, tasarmlayan zne olarak insann tahakkmnde grr, zne ve nesnenin yan yana konulmas ve znenin deneyimine ve deerlen dirici yarglamasna kesin olarak bel balanmas her yerde grlecektir. Varolan her eyin mevcut-olmas, kklerin den kesilmitir, insanlar olduka mnidar bir biimde bir 'dnya betimi' veya 'dnya gr'nden sz ederler. Onlar yalnzca modern ada byle konuabilirlerdi. nk 'dn ya betimi' tam da u anlama gelir: Tam da kendi taml ie risinde varolan ey yani her yn ve esi bakmndan real olan artk 'tasarmlayan ve kuran' insan tarafndan kurulduu lde ilk ve ancak Varlkta olaca bir biim de ele alnr. ada insan, yaamnn ve dnmesinin bu karakterinin ciddi bir ekilde farkna varmak durumunda olsayd, o modern doa bilimiyle birlikte pekala unu sy leyebilirdi: Sanki insan her yerde ve her zaman yalnzca kendisiyle karlayormu gibi grnyor. Bununla birlikte byle bir yarg bir aldanma olurdu, in san aslnda hibir zaman yalnzca kendisiyle karlamaz. nk insan bundan haberdar olmadnda, kendisini en yalnz olarak dndnde veya kendi dnyasna egemen olma ynnde en byk dleri kurduunda bile, ereve lemenin meydan okuyucu aga-kmas ierisine arlr ve talep edilir. nsann bu talebi unutmulugu bizzat er evelemenin hakimiyetinin bir grne-kmasdr. insan bu tahakkme yle eksiksiz bir ekilde ekilmitir ki, o gerekten kendi znn farkndalndan kopmutur. n k Varlk, meydan okuyucu kendini-aga-karmasnn kendine geri ekilmiligi ierisinde insann karsna as-

Giri: Heidegger ve Teknik 27

lnda insan bu aa-kmann tahakkmn meydana ge tirmeye zorlayacak, yani Varlk tarafndan talep edile cek ekilde ksa bile, insan Varlk'tan yabanclamtr. Bundan dolay insan kendisini Varlk'la iliki ierisine so kulmakta olan biri olarak bilmez; yani insan kendisini in san olarak bilmez. Bu tarzda ynetilen gnmz insan, kendisine doru grnmesine ramen, hibir zaman kendi siyle, yani kendi zyle karlamaz. Bizim amzda insan her eyden nce kendisini byle talep edilen biri olarak bilme ihtiyac duyar. erevelemenin meydan okuyucu arlar 'bir aa-kma yoluna yollarlar.' nsan bunu bilmedii srece kendisini bilemez; o kendisini dnyasyla iliki ierisinde de bilemez. Bunun bir sonucu olarak insan, her ikisi de ayn lde beyhude olan iki tavrdan birinin tuzana der: nsan ya aslnda teknie hakim olabileceini ve teknik aralarla analiz etme, hesaplama ve dzenleme yoluyla yaamnn tm ynlerini denetleyebileceini hayal eder; ya da tekniin kendi zerinde kazand defedilemez ve insanlktan ka rc denetimden rkerek geri ekilir, onu bir eytan ii olarak reddeder ve kendisi iin ondan ayr, baka bir ya am yolu kefetmeye abalar. nsann hakikaten ihtiya duyduu ey, ait olduu kaderi bilmek ve bunu bir kader olarak, bu teknik ada tm fenomenleri yneten tanzim edici g olarak bilmektir. Varlk'n kaderi, hibir zaman insan yalnzca kendi te sinden icbar eden kr bir yazg deildir. O daha ok insa nn vuku bulmakta olan eyi meydana karmak iin hare kete gemeye arld ak bir yoldur, insann kendisini byle arlan biri olarak bilmesi, onun zgr olmasdr. Heidegger'e gre zgrlk, insann tikel eyleri irade-etmesi veya etmemesi sorunu deildir, zgrlk, insann kendisini ona yneltilen arlara kendisini teslim etme sidir. zgrlk zaten hkm sren Varlk'n tahakkmn kavramak ve kabul etmektir ve bylece de 'zgrletirici bir talebe ekilmek'tir. Modern insann durumunun hakikati, modern insanca bi linir hale gelmek zorundadr. Bu, insann bir kez dikkatine sunuldu mu, onun kavrayabilecei, rza gsterebilecei ve

28 Doan zlem

kendisine dayanarak eyleyebilecei bir 'hakikat' ile sunu labilecei anlamna gelmez. Heidegger'e gre byle bir 'hakikat', yani bir nermenin bir duruma tekabl etmesi, yalnzca doruluk (Richtigkeit) olurdu. Oysa hakikat (Wahr heit) gizinden-kmadr. Bu demek deildir ki, hakikat, do laymz olarak grlebilir bir eydir. Gizinden-kma, e zamanl olarak gizlenmedir de. Gizinden-kma, hibir za man dolaymsz olarak bilinecek kadar plak bir ekilde mevcut deildir. Modern nsann durumunun hakikati, onun zerine gelen bir gizini-amadr, fakat bu gizini-ama, n sann zerine st rtl bir ekilde gelir. ereveleme bir gizini-ama tarzdr. Varlk'n bir kade ridir. Ana yine de tam da erevelemenin tahakkm altn da bizzat insann kendisi de dahil, hibir ey asli olarak olduu ekilde grnmez; herhangi bir eyin Varlk'nn hakikati gizlenmi kalr. Her ey sanki insann yapp etme sine aitmi gibi mevcut olur grnr. Varlk'n bir gizini-amas olarak ereveleme, bu tarz da hkm srd iin, insann bildii herhangi bir teh likenin tesindeki bir tehlikedir. erevelemenin z, onun mevcudiyete-gelme tarz, onun mevcudiyete-gelmesinin hakikatini 'unutma'yla tuzaa dren kendi ierisine toplanm saldrdr. Bu tuzaa drme, deiik klklarda ortaya kar, yani o el-altnda-duran olarak hakim olan her eyin dzene sokulmasna doru ilerler. Bu 'unutma'da, Varlkm kendisini grne-karmasn engelleyen 'unut ma'da, insann tehlikesi yatar. Gizini-amann baka her tarznn srklenecei ve insann kendisiyle ve baka her eyle hakiki bantsn kaybedecei bu tehlike, realdir. nsann kendisi araclyla varolan her eyi deneyimleyebilecegi, dnebilecei ve bilebilecei ilksel tarz, dil, kendi Varlk' ierisinde yalnzca salt bir haberleme arac haline gelecek ekilde kendi gcnden mahrum bra klabilir. Ve insan da kendi hakiki znden ayrlp 'ken disini imal eden' biri haline gelebilir. erevelemenin dzenleyici karakteristiinin kendisi araclyla olup bit tii insann kendisi, btnyle el-altnda-duran ierisine

Giri: Heidegger ve Teknik 29

emilebilir ve 'Varlk'a aklk' (Da-sein)* olarak deil, fakat kendisini yalnzca kullanma hazr bir ara olarak bilen salt bir kendinin-bilincinde varolan olarak mevcut-olmaya balayabilir. Yine de bu kat ihtimalin insann bana gelmesi gerek mez. nk ereveleme zorunlu ve asli olarak yalnzca tehlike olarak deil, ama ayn zamanda koruyan ey olarak da hkm srer. Bunlar erevelemenin hkm srmesinin iki seik yn deildirler. Tehlike 'koruyucu g'tr. er eveleme bir gizini-amadr. O her eyden nce Varlk'n geri ekilmiliini grne karr. nsan Varlk'tan ya banclatrr. Ama yine de bir gizini-ama olarak kalr. er evelemede Varlk hl insann karsndadr. Dolaysyla ereveleme kendi ierisinde insan tehlikeye atmasyla ezamanl bir biimde teki imkn, yani insan yabanc lamasndan kurtarabilme ve mevcut-olan eyi varolan her eyde hatrlamaya dayal bir ekilde almlayabilmesi ve dnp tanarak onu gzetim altnda tutabilmesi iin, insann Varlkla zsel bir bantya girmesinin bahedilmesi imknn tar. erevelemenin yalnzca herhangi bir nsan abada deil, tehlike ve koruyucu g olarak bu iki-ynllnde, tekniin alabilmesi imkn bulunur. Bu, teknikten vazgeilebilecei demek deildir. Bu daha ok u anlama gelir ki, teknik kendi z ierisinde yeniden tesis edile cek ve gerekletirilecek bir ekilde, kendi ierisinden alacaktr. Tekniin hakimiyetinde gizlenen gizinden-kma, hakikat, tam da bu gizlenme ierisinde imek gibi akacaktr. Varlk kendisini tam da tekniin sregitmesinde, tam da bu imek aknda aa karacaktr. Fakat bu, in san olmakszn olmaz. nk insan, Varlk'n her gizini-amas in olduu gibi, bu gizini-ama iin de gereklidir. nsan dil araclyla, dnme araclyla, bu gizini-amann olagelebilecei yere gelmek zorundadr. Ama yine de insan bu gizini-amay meydana karamaz ve onun ne zaman olup biteceini bilemez.

a|c

Bkz., eviride dipnot 1

30 Doar zlem

Olagelen ey birdenbire olup biter. Heidegger bundan bir 'dneme' (Kehre) olarak sz eder. Bu, ereveleme ierisinde tehlike olarak tekniin z ierisindeki bir d nemetir. Bu, Varlkn hakikatinin, unutma, yani gizlenme ierisinde tuzaa dmesidir. Varlk'n hakikati, gizindenkmas, tam da gizini-amas annda, gizlenme ierisinde yakalanr. Ama yine de Varlk'n hakikatinin gizini-amas, gizini-ama olarak gizlenir. Bu yzden bu unutma-ile-tuzaa-dme aka vuku bulduunda, unutma ieriye, kendi kabuuna ekilir ve bekler; yani gizlenme gizlenme olarak aa karlr; nk o bizzat ezamanl bir ekilde giz lenmi olarak sergilenen eyi gizler. Burada ereveleme, her eyi Varlk'ndan men eden Varlk'n kaderini ezamanl olarak koruyan, Varlk bahe den ey haline gelir. nk erevelemede Varlk'n haki kati, Varlk'n gizinden-kmas, varolan her eye geri d ner ve varolan her eyin ierisine girer. Bu 'dneme'te Varlk yalnzca kendisinden hareketle kendisinin gizini-aar; ama yine de bunu zorunlu olarak in sana ulaacak bir tarzda yapar. nk insan olmakszn Varlk, varolan her eyin Varlk' olarak serbeste aa kamaz. Varlk' ve insan bu kadar sk bir ekilde iin ie risine sokan gizlenme ve gizinden-kmann bu tersine d n, bahedilmi bir armaandr. Tekniin znde, ere velemede, olagelen Varlk'n hakikatinin bir zamanlar hakikatten yoksun olan Varlk'a bu ani ve imek gibi a k, 'imek gibi akan bir baka girme'dir, varolan eyi kavramadr, yani bizzat Varlk'n kendisini kavramadr. Bu, nsan bir bak, nsan bir gr deildir; tam tersine bu, Varlk'n kendisini ifa etmesidir. Bu bakta insanlar ken di zlerini seyredebilecek ekilde, kendi zleri ierisin de seyredilenlerdir. Heidegger bizzat Varlk'n ierisinde kendi gizini-aan dneme olan bu imek gibi akmay adlandrmak iin Ereignis szcn kullanr. Ereignis, ogelen bir ifa etmedir, kendisine zg olann ierisine gi ren bir grmeye girmedir. Varlk'n ierisinde olup bitmek le, bu gr Varlk' kendisine geri dndrr burada tek niin zn kendisi iin bir gizini-ama olarak yeniden ku rar ve kendi z ierisinde gz krplan insan ezamanl

Giri: Heidegger ve Teknik 31

bir ekilde insana upuygun verilen gizini-amaya gz krp maya tar. Bu ifa etme Kendisini daima esiz bir ekilde olagetirir. Varlk ve insan birbirine aittirler. Burada sz edilen ifa etme, bu bantnn gereklemesidir. Bu ifa etme, insan ve Varlk', onlar birbirine emanet etmekle Kendi lerine zg olana tar. O, insann ve Varlk'n 'birbirine ait olmasna izin verme'dir. ereveleme ve 'Kendisine zg olana tayan ifa et me' aslnda birdirler. Heidegger erevelemeden, bu ifa etmenin, 'negatif fotoraf' olarak sz edebilir. erevele mede Varlk ve insan biribiriyle yzyze gelir; fakat onlar yabanclama ierisinde Karlarlar. Onlar, onlar Kendi lerine zg olana tayan esiz ifa etmede de ayn bant ierisinde Kar Karya gelirler; fakat imdi ereveleme nin iskeletimsi karanl yerine ama henz bu Karanlk ie risinde, insan ve Varlk' ayn zamanda birbirine ait olmaya tayan, onlara gerekten Kendilerine zg olan eyi bah eden ifa etmenin da akar. te tam da burada modern insana Greklerin bildiinin tesindeki bir ey ifa edilebilir. Grekler insann ve Varlk'n biraradaln biliyorlard. FaKat artk bizim a mzda insan ve Varlk' yeni olan ve yeni bilinen bir takmyldz ierisine sokan ifa edici olagelmenin 'bunaltc bir ilk abasna gz atmak' mmkn olabilir. erevele mede, tam da 'hesaplanabilir olann hesaplanmasna girimek zere insann ve Varlk'n dellosu' olma Karakteri ierisindeki erevelemede, ilikinin bu yenilii ortaya kar. erevelemenin zndeki dn grebildiimizde, yalnzca insann ve Varlk'n biribirine ait olmasn gr meyiz. Daha da fazlasn grrz: 'nsann ve Varlkn bir birine ait olmasna tank oluruz; bu, ait olmay mmkn k lan, birarada olann birliinin tarzn belirler.' Modern tekniin siluetimsi mevcudiyeti ierisinde ve tesinde, insan ile Varlk arasnda ve bu yzden de insan ile varolan her ey arasnda bugne Kadar olmu olduundan daha tam bir bant imknnn afa doar. Halihazrdaki duruma bakarken, bizim dnmemiz, in sann dolaymsz, apak durumunun zerinde ve tesinde

32 Doan zlem

'insana ve Varlk'a biribirine ait olmalarn salayan ey den, onlar kendilerine zg olana tayan ifa edici ola gelmeden kan' Varlk ve insan bantsn grmeyi umut edebilir. Byle bir dnme bizim gitgide daha fazla bel baladmz bir anlk hesaplama trnden btnyle fark ldr. Bu dnme gelenek seferi ierisinde bir dnmedir, dnlm olan ey araclyla bir renmedir. Byle olmakla bu dnme, gelenek tarafndan salt bir geriye d nk dnme olmaktan kurtarlp, planlamadan, dzenleme den ve kullanm iin kurmadan btnyle uzak bir ileriye ynelik dnme haline gelir. Kimi zaman Heideggerin kendi felsefi eserlerinde ar bir kendini beenmilik sergiledii sylenmitir. uras dorudur ki, Heidegger, Descartes gibi kendi dnmesini kendinden apak hakikatin zorlayc kesinliine sahipmi gibi ortaya koymaz; Hegel gibi kendisinin tm insanlk ta rihi ve tm gereklik hakkndaki hakikati aratrma ve ifade etme gcne sahip olduuna da inanmaz. Fakat Hei degger kendisini kendisinden nce hi kimsenin kavra mam olduu bir gereklii kavrayan biri olarak grmyor mu? Onun 'dnme'sinin Bat tarihi ve Bat dncesiyle snrl olduu bir gerektir. Fakat bu alan ierisinde Hei degger, Nietzsche zerine incelemesinde olduu gibi, kendisinin bu kavray temelinde bakalarnn dnce sinde 'dnlmeyen' eyi dnebileceine, kendisinden ncekilerin gremedikleri hakiki anlam kefedebilece ine inanmyor mu? Evet. Ama yine de bu bir kendini be enmilik midir, yoksa burada bir kavray m vardr? Heidegger'in kendisi, kesinlikle, sahip olduu kavray her ne olursa olsun, bunun kendi kefinden deil, fakat kendisine bizzat gereklikten gelen bir kavray olduunu sylerdi. Heidegger, aka, kendisini kendisine gelen aa-kmaya, vahye, ifaya karlk vermeye ve bakalar n ayn yola armaya davet edilmi hisseder. Bu, peygam berlere atfedilen trden bir hissedi midir? Yoksa yalnzca 'dnen' bir kafann kefi midir? Bir gelenek ierisinde kendi yerinin derin bir ekilde bilincinde olan Heidegger, kukusuz bazlarna bakalarnn eserlerinin marur bir ye niden yorumlanmas gibi grnen eyi daha ok keif ola

Giri: Heidegger ve Teknik 33

rak grr ve bu keif sayesinde bu eserlerin bu kefi ken disinden nce yapm olanlardan daha fazla anlama sahip olduklarn gsterir. Kesinlikle Heidegger kendi kavra ynn teminat ile konumasna ve bu kavray da ok uzun erimli olmasna ramen, o bu kavrayn yalnzca mo dern insann ok daha ak ve yeni bir ekilde grmek iin bahedilen bir dnmeye gz krp, balamas ve girme si olduunu da ileri srer. Felsefi eserlerinde Heidegger, dncesinin herhangi bir formlasyonuna bal kalmadan, ileriye, hep ileriye doru yrmtr. Heidegger'e gre hakiki dnme daima bir gizini-ama olarak kalr ve Hei degger bu gizini-amann nereye gtrdn takip etmek zorundadr. O, Teknie likin Soruturma'da da ereve leme olarak gizini-aan teknii, bu gizini-amann nereye gtrdn takip eder. Dolaysyla onun zellikle ge d nem yazlar, sona ermemi bir yo/un bir paras olarak ka lrlar. Descartes'n krlmaz camdan saraylar ina ettii ve Hegel'in tm zamanlar iin byk bir kne kurduu yer de, Heidegger deta dncesinin, bir sonraki karlk ve rici ileyiinde yeniden ekillendirilmeye veya yklmaya hazr kumdan atolar ina eder. Hatta bu bakmdan Heidegger'in Bat dncesini tevzuya ard bile syle nebilir. Fakat yine de baz okuyucular, Heidegger'in vahiy alm bir peygamber edasyla konutuu izleniminden o u zaman hakl olarak kurtulamayabilirler. Heidegger yle yazmtr:
Teknie likin Soruturma adyla bir sre nce verilen bir konferansn sonunda yle dedim: Soruturma dnmenin dindarldr. Dindarlk burada antik anlamnda kastedilmektedir. taatkr ya da boyun eici ve bu durumda dnmenin dnmek zorunda olduu eye teslim olma. Dn menin tahrik edici deneyimlerinden biri, kimi zaman henz ulat yeni kavraylar tamamen kavrayamamas ve bunlar uygun bir ekilde gre memesidir. Soruturmann dnmenin dindarl olduu eklindeki az nce alntlanan nermede de durum byledir. Bu nerme ile sona eren konferans, dnmenin hakik tavrnn sorular sormak olamayacan, fakat soruturmamzn tenezzl ettii eyi dinlemek olmas gerektiini zaten kavram olma havas tayordu ve o konferans unu da kavramt

34 Doan zlem
ki, tm soruturmalar yalnzca sorusunu sayesinde soruturma olmaya balarlar.* zsel Varlk iin takip etmek

te Heidegger'in kendi tarz ve sorusu budur. Heideg ger'in zellikle ge dnem yazlarnda ve tabii ki Teknie likin Soruturma'da bizi ard gzpek macera budur. Heidegger bizim mruz kalm amz aydnlatabilecek hakikate gz m krpmtr? Yoksa filozof kisvesi altnda peygamberlik mi taslamaktadr? Bu konuda bir yargya ulamak iin, onun 'dnme'sinin yollarn onunla birlikte takip etmek gerekir.

3. eviri zerine
Heidegger, l.Aralk 1949'da Bremen Klp'te, 'Varolan eyi Kavrama' genel bal altnda drt konferans verdi. Bu drt konferansn her birinin kendine zg bir bal var d: 'ey', 'ereveleme', 'Tehlike' ve 'Dn/Dneme (Kehre)'. Heidegger bu konferanslardan ilk ikisini geni letti ve Bavyera Gzel Sanatlar Akademisi huzurunda oku du. 6.Temmuz 1950'de 'ey'i ve 18.Kasm 1953'de artk 'Teknie ilikin Soruturma' bal verilen 'ereveleme'yi sundu. evrilen metin, Heidegger'in bu sunumunun tam metnidir. Bu Giri te yeterince aa ktn umduumuz bir hu susu yeniden hatrlamak uygun olur: Heidegger okumak bir maceraya atlmaktr. Onun eserleri okuyucuya meydan oku yan ve ou kez okuyucuyu sersemleten eserlerdir. Bu eserler okuyucudan tm yzeysel baklar terketmesini ve ciddi bir dnme takibine koyulmasn talep ederler. Okuyucu Heidegger'in eserlerine yaklarken, yalnzca onun ne sylediini deil, ama nasl sylediini de sormaldr. nk burada biim ve ierik birbirinden ayrlamayacak lde birletirilmitir. Kavrayl bir okuyucu bu eser* Bkz., Unterwegs zur Sprache [Dil Yolunda], 1959, s.64.

Giri: Heidegger ve Teknik 35

lerin her birinin edeb biiminde, onun anlamn amann pek ok anahtarn bulacaktr. Byle bir okuyucu, ayn za manda srekli olarak, Heideggerin metinlerinde kendile rine zg kla brnen formlarn ieriini, ifadesiyle hayran olunacak lde birbirine uygun grecektir. Heidegger'in metinleri, onun 'yolda olmak' olarak adlandrd 'dnme'sinin bizzat bu 'yolda olmak'ln rneklendirir ler. Bu metinler karakteristik olarak deneme trndendirler, birer dnme gezisidir. Fakat her bir metin, ayrca zel bir yol izler ve kendi kendisine yeterlidir ve tm me tinler kendilerinde ve kendileri iin okunmaldrlar. Her bir denemede saysz szck, deyi ve yap ayrntlar, hem Heidegger'in sylemekte olduklarndan karlar, hem de Heidegger'in sylemekte olduklarn amlarlar. Heidegger oku elik etmesini ve dnme maceras boyunca onun kendi yolunu kurmaya balamasn ister. Yoksa yalnzca yolun ne olduunu ve ne olmas gerektiini dinlemesini istemez. Heidegger 'sahici dnme'ye hazrlamak iin, ou kez bizi kolayc dnmenin tesine, dnmemizin temelini aratrmaya, yeni bir temele sramaya, yepyeni tarzlarda dnmeye kkrtr. Bu yzden, bu metinlerde Heidegger ile birlikte seyahat ettike, karmza bir uurum alacak tr. Eer bu yollarda yryorsak, karanlk szler aracly la yola devam etmeliyiz. Bu yldrc bir beklentidir. Fakat Heidegger'in kendisiyle yola kanlardan umudu vardr. Anlam, ileriye doru yrndke kefedilmelidir. Sz ckler ve nermeler, eer onlarn tadklar anlam kavra may umut ediyorsak, daima balam ierisinde okunmal drlar. Heideggerin 'dnme'sinin bu ileriye doru inasnda daima bir model vardr. Kimi zaman bu model, 'Dn/Dneme'de olduu gibi sk ve ikin bir ekilde rl mtr. Kimi zaman da, 'Teknie likin Soruturma'da olduu gibi, i balantlarnn seilmesi g, uzun, karma k tartmalar ieren geni erimli bir modeldir bu. Kimi zaman ok kavrayl bir okuyucunun bile ba dner, fakat byle bir okuyucu hatrlamaldr ki, her bir tikel yolda Heidegger, kendi yolunu asla kaybetmez ve hangi ynde

36 Doan zlem

gitmekte olduunu asla unutmaz. Heidegger Kendi temala rnn ardkln asla terketmez, nceden sylemi ol duu eyleri asla unutmaz ve kendi eserinin modelini asla yzst brakmaz. O, daima takip edilen snrl izgili yo lun salad btnlkten hareketle i grmektedir. Hei degger bir bina kurar, ama bu binay sonlu bir ekilde kur makla yetinir. fade edilen bantlar ne kadar karmak, verilen anlam ne kadar ok eitli olsa da. Heidegger bir seferde binann tek bir fasadn kurar. Onun almasnda meakkat vardr, dolaysyla Heidegger kendisini takip edenlerden byk taleplerde bulunur. Ama yine de sebatkr okuyucu kendisini dnme takibine sk bir ekilde bal bulduka, kefetmenin verdii esrimeyi deneyimlemeyi umut eder. Heidegger okuyucunun kendisini takip etmeye can attna ve yolun zorlu olduuna duyarl olduu iin, o tekrar tekrar refakatisini ileriye doru tayacak bir tepki uyandracak ekilde konuur. ou kez kilit bir noktada bir soru sorar. Okuyucuyu sylenen eyle sk bir biimde balamaya, tartmay daha ileri gtrecek bir ya nt iin dnmeye, yant vermeye ve dinlemeye kkrtr: 'Bu, insann iyi ya da kt aresizce teknolojiye teslim edilmesi anlamna m gelir?', 'modern bilimin z neyin iinde yatar?', 'Varlka ne olmaktadr?' Bu tr sorulara va rnca kulak kesilmeliyiz. Bir soru birdenbire ortaya kan bir cmlede yantlanabilir veya onun yant ancak karma k bir serimlemeden sonra ortaya kabilir. Fakat bir yant hep verilecektir. Ve bu yant btn tartma iin nemli olacaktr. Kimi zaman Heidegger bir noktann iitilmek zorunda olduunu belirtmek iin keskin bir vurguyla ko nuur: 'Asla yeterince vurgulanamaz...', 'Hristiyanlkla bir karlatrma mutlak olarak hibir ekilde...', 'tutarl olan eyin Varlk asla...'. Bu tr szler en sk dikkati talep ederler. Yine Heidegger okuyucuyu yakalamak ve onu alkan la dayal zihin erevesinden darya doru sarsmak iin pek ok let kullanr. Bir dnce silsilesi beklenen bir sonuca getirildikten sonra, Heidegger 'fakat biz nereye saptk?' diye soracaktr. Veya o, araya keskin bir iddia so kacaktr: 'Yzyllardr drt neden retisi gn kadar a

Giri: Heidegger ve Teknik 37

k bir hakikat olarak gkyznden dm gibi alnm tr.' Ve o bylelikle irdelenmeyen sayltlar tartmaya aar. Bir noktada Heidegger dnmekte olduumuz eyi yanklayacaktr. Fakat o bunu, bir baka boyuta giden bir szle geniletmek in yapar: Evet, tekniin arasal belir lenimi 'dogru'dur; 'aslnda esrarengiz bir ekilde dorudur ki...' Ve bu 'esrarengiz' sz unutulmu olsa bile pei sra gelen szlerle alanna baktmz iskeletimsi gcn beti mine smsk tutunur. Bir baka noktada Heidegger, dn memizin temellerine, dnmenin ani bir tersine dny le hamle edecektir: 'Modern fizik matematiksel diye adlan drlr. Fakat o, ancak daha derin bir anlamda zaten bizzat matematiksel olduu iin bu ekilde matematiksel olarak i grebilir.' Bu szler karsnda, bu bilmecemsi iddia ile Heidegger'in ne sylemekte olduunu sormaya zorlanrz. Kimi zaman u tr hamleler bizim kavraymzn ok tesinde kalrlar: 'Tekniin z hibir ekilde teknik bir ey deildir'; 'fizik olarak fizik, fizik hakknda hibir ddi ada bulunamaz.' Bu tr szler yzeysel bir ekilde iitildiinde bile, bir sivri zekllk, kurnazlk veya kibirli bir anlalmazlk tns tarlar. Daha ciddi bir ekilde yzleildiinde, bu tr ifadeler, okuyucuyu dehet ve kzgnlk ierisinde bocalatabilirler. 'Eer tekniin znn teknik le ilikili olduunu sylerse, bu nsann hatal olduunu bilirim' diye itiraz eder Heidegger, 'o bunu syleyemez, fakat o ne sylemektedir? Ben, benden stendii gibi yap mak, yani bir eyi takip etmek, bir yolu soruturmak ve bir yol ina etmek istiyorum. Fakat bunun gibi saydam olma yan bir ifadeyle ne yapabilirim? Tekniin z hibir ekil de teknik bir ey deildir!' Fakat yine de bu tr saydam ol mayan ifadelerde sz konusu yolun anlam ierisine en de rin bir ekilde girilmitir. Okuyucu tekrar, grnte tan dk szckler ierisinde anlamn erimlerini sormaya, ara maya zorlanmtr. Metin ierisindeki bu tr kriz anlarnda Heidegger'in yalnzca szcklerle oynad asla dnl memelidir. Daha ok ona gre dil bizimle oynar. Sratle dnen deyi biimi yol zerinde bir engel deildir. Bil mecemsi olsa bile, o bir baka yn levhasdr. O yalnzca tamlk sebebiyle saydam olmayan bir ifadedir ve okuyu-

38 Doan zlem

cuya ne kard anlam aratrmas in rehberlik etme niyeti tar. Heidegger irane bir dil kulana sahiptir. Ve ou za man iirsel bir ekilde yazar. Ona gre szcklerin asl i levi, temsil etmek deil, imlemek/gstermektir. Szckler kendilerinin tesindeki bir eye iaret ederler. Ve szck ler, zellikle Heidegger'in szckleri, okanlamldrlar; hele yan anlam bakmndan ok zengindirler. Szcklerin gerek duyulan anlamlar tamas iin bulular yapma ei limi tayan Heidegger, son dneminde dilin slah ile, di lin kkensel, fakat silinmi, kaybolmu gcnn yeniden kurulmasyla ilgilenir hale gelmi, bir filolog ve etimolog gibi almtr. Heidegger bize tekrar tekrar szcklerin antik ve temel anlamlarndan sz eder, nanslar titizlikle ne karr ve ya dnce bir dilden dierine getike ortaya kan ta rihsel deiimlerin izini srer, rnein 'teknik' szc nn Greke tekhne'ye dayandn reniriz. Latince causadan gelen 'neden' szc, ok farkl bir anlama sahip olan Greke aition'un evirisidir, 'z', 'teori', 'dnm', 'real/realite'; tm bunlar szck szck kklerine kadar aratrlrlar, tanmlanrlar ve rtk kalm anlamlarna gre kullanlrlar, yle ki Heidegger, felsefesinin bir ok zgl terimini eski Almancann unutulmu szcklerinden tre tir. zellikle Greke terimleri Greklerin anladklarna 1nand anlamlaryla Almancaya mal eder. Fakat Heidegger katksz bir antik dnya hayran da deildir. O, dilin Var lk'n evi olduunu sylemitir. Varlk ile insan arasndaki karlkl bant dil araclyla gerekletirilir. Bu yz den dilin ne olduunu, ilk kez ortaya ktnda onun ie risinde sylenen ve sonradan onun ierisinde iitilen ve iitilebilen eyleri kefetmek suretiyle aratrmak, aslndaVarlk ile insan arasndaki banty aratrmaktr, hermeneutik yapmaktr. Heidegger mmkn olduu kadar mnidar olan szler seer, bunlar byk bir titizlikle tanmlar. Ki mi zaman verschulden (sorumlu veya borlu olmak), wirken (almak, meydana getirmek) veya besinnen (dnp ta nmak; sinnen'den gelir ki, sinnen sradan ve yaygn anla myla koklamak ve duymak/duyumlamak demektir) szck-

Giri: Heidegger ve Teknik 39

lerinde (fiillerinde) olduu gibi, bir Almanca szckte aka mevcut olan anlam cephelerine iaret eder. Kimi zaman da o, bir szce, onun ierisinde iittii yeni an lamlan kuatacak ekilde, yeni almlar kazandrr. Bestand (stok; artk bu 'el-altnda-duran' olmutur) veya Geschick (kader, yazg; artk bu 'Varlk'n kendi kendisini uyarlayc kaderi' ve 'biraraya toplayan yollama' olmutur) szcklerinde olduu gibi. Heidegger'in szckleri kullanm ou kez kendine z gdr. Bu kullanm karakteristik olarak dnce karsnda talepkrdr ve dncemize yabancdr. Heidegger'in dene melerinde karmza kan szckler okuyucularn srlara garketme veya esoterik konumay rahatlkla tekrarlayarak hayranlar cezbetme niyeti tamazlar. Yine de Heidegger kendi szcklerinin yle tarzlarda kavranabileceinin ve kullanlabileceinin her zaman farkndadr: 'Biz' der Hei degger, 'dnrn dilini bir terminoloji szdaarc ie risinde alelacele kalba dkmekten, tm abalarmz sy lenen ey araclyla dnmeye adamak yerine' yeni ve etkileyici bir szc dolaymszca tekrarlamaktan sa knmalyz. Szckler hibir anlamda soyutlamalar olmadklar, ama daha ok sz ettikleri eyin Varlk'n gsterdikleri iin, Heidegger onlar tikel noktalarda anlamlarnn tikel ynle rini aa karacak kadar eitli biimlerde kullanr. Fa kat ayn zamanda szckleri, srarla, tadklar anlama ili kin kendi anlayna gre kullanr; ve herhangi bir verili zamanda ortaya kan nanslar daima canl kalr ve srekli olarak iitilmelidirler. Heidegger'in tanmlarn dikkatle okumal ve onun szckleri kullanma biimini dikkatle in celemeliyiz. nk yalnzca bunlar bize 'hakikat' veya 'z' veya 'teknik' veya 'metafizik' gibi szcklerin burada ilet mekte olduklar eyleri anlatacaklardr, yoksa bizim nce den edinilmi kavramlarmz veya anlama ilikin alldk dncelerimiz deil. Bu durumda Alman olmayan okuyucu (ve hatta yerleik felsefi terminoloji ile Heidegger'e ynelen bir Alman oku yucu bile) zel bir dezavantajla kar karya kalr. Bir Hei degger evirmeni, Heidegger'in eserlerinde yerleik felse-

40 Doan zlem

fi terminoloji erisinde karl olmayan bir ok terimi karlamak, bir terimin yan anlamlarnn pek ok cephesi arasnda seim yapmak zorunluluu ile kar karyadr. Bu yzden o, szck zerine szck ymaya ve Almancasndan ok farkl bir kalpta nerme kalplar oluturmaya kanlmaz bir biimde mecbur kalr. Heidegger evirile rinde paralel szckler ve daha da ok ayrntl deyiler, burada tek tek Almanca szckleri, onlarn anlam genilik lerini tam uygun bir biimde sergilemek maksadyla kulla nlmak zorundadr. Verilen szcklerin evirisinde tutar ll srdrme ve Almanca metinde bulunan yapnn i vurgularn mmkn olduunca sadk bir biimde yanstma ynnde her giriim yaplm olsa da, orijinal szcn, orijinal vurgunun veya deyi dnmlerinin kkrtc gc, bir baka dilde pek de verilemez. Heidegger'in Almancas 'Heideggerce' bir Almancadr ve bu Almancay, ne kadar drst olursa olsun, ne kadar zgn metne sadakat duygusuna sahip bulunursa bulunsun, bir evirmenin ye terli bir denklikle verebilmesi imknszdr, stelik bu 'Heideggerce' Almanca, ayn zamanda bir iir dilidir de. nk Heidegger bir airdir de. Bir Heidegger metni e virmek, ayn zamanda bir iir evirisi yapmak da demektir. Deinilen ve bir ksm alamaz olan tm bu glklere ramen, Heidegger, gnmzde en ok sayda yabanc dile evrilen Alman filozoflar arasnda ba sralarda yer almak tadr. Bunun sebebi aktr: Heidegger, yzylmzda Bat dnce dnyasnda olduu kadar, Bat dnce dnyasnn iten keskin bir eletirisini yapm olmas dolaysyla, 'nc dnya lkeleri' olarak anlan lkelerin bazlarnda da byk etkiler yaratm bir ka filozoftan biridir. Ve kukusuz bu etkiler ok byk lde eviri yoluyla ger eklemitir. Eldeki eviri, Heidegger'in Vortrge und Aufstze (Kon feranslar ve Makaleler) adl kitabndan yaplmtr. (Neske Verlag, Stuttgart 1985.) eviride keli parantezler iin deki szck veya szckler, anlam pekitirmek amacyla ve ayrca yukarda deinilen gerekelerle benim tarafm dan konulmulardr. Ayrca hemen her sayfada, Heidegger'-

Giri: Heidegger ve Teknik 41

in kulland szcklerin ve zellikle fiilerin anlamlarna ilikin aklamalar ieren dipnotlar da bana aittirler. eviri, The Question Concerning Technology and Other Essays (Teknie ilikin Soruturma ve Dier Denemeler) adl kitaptaki ngilizce eviri ile karlatrlmtr. (ev: William Lovitt, New York: Harper and Row, 1977.) Ayrca bu Giri yazs iin William Lovitt'in bu kitap iin yazm ol duu Giri'ten byk lde yararlanlmtr. evirinin ngilizce eviri ile karlatrlmas ve ayrca William Lovitt'in Giri'inin evrilip deerlendirilmesi ii ni, dostum, meslektam, rencim Hakk Hnler'le birlik te gerekletirdik. Bu karlatrma ve deerlendirme, iki miz iin de olduka zorlu, fakat yer yer bir keif heyecan ierisinde, be dil arasnda (Almanca, ngilizce, Trke, Greke, Latince) gidip gelinerek gerekleen keyifli bir alma oldu. Katklarndan tr sevgili Hakk'ya teek kr ederim. Doan zlem zmir/Karyaka Kasm-1995

* Kaynaka: B. Allemann, Hlderlin und Heidegger, Zrich 1954; B. Alle mann, Heidegger ve Politika (Heidegger zerine ki Yaz iinde. ev: Doan zlem, Gndoan Yaynlar, Ankara 1994); P. Hhnerfeld, Heidegger. Bir Filozof, Bir Alman (ev: Doan zlem), Gndoan Yaynlar, Ankara, 1994; W. Lovitt, introduction (Martin Heidegger,The Question Concerning Technology and Other Essays , New York: Harper and Row, 1977); 0. Pggeler, Der Denkweg Martin Heideggers , Pfullingen 1963, 4.baski, 1993; 0. Pggeler, 'Heidegger, Bugn" (Heidegger zerine ki Yaz, ev: Doan zlem, a.g.e.); D. Sinn, Heideggers Sptsphilosophie, Philosophische Runds chau iinde, say: 14 (1967), s.81-182.; E. Tugendhat, Der Wahrheitsbegriff bei Husserl und Heidegger, Berlin 1967.

Teknie likin Soruturma

Aada teknii soruturuyoruz. Sormak, bir yol amaktr. Bu nedenle her eyden nce yola dikkat etmek ve tek tek cmle ve balklara taklp kalmamak tlenir. Tm d nme yollar, az veya ok farkna varlabilir ekilde, dil araclyla olaand bir tarzda, dil ierisinden yol gs terirler. Biz teknie likin bir soruturma yapyoruz ve onunla serbest bir banty hazrlamak istiyoruz. Bant, nsan varoluumuzu (Dasein)1 tekniin zne (Wesen)2 a1 Dasein, burada nsan varolu olarak evrilmitir. Da-sein, szc szc ne orada olan (Da-sein) demektir. Bu orada-olan, Varlk'la ilikide olan insana gnderme yapar. Heidegger Prof. J.Glenn Gray'e lO.Ekim 1972'de yaz d bir mektupta, benim yapmaya altm her ey, 'bilin'ten Varlk'a aklk'a (Dasein) dnlmezse, yanl anlalr demitir. Bylece Heidegger, Da-sein'daki da'nn sradan anlamyla "orada"dan ok aklk ifade ettiini belirtmitir. Heidegger bu terimi, Yenian insan bilin varl olarak mer keze alan zne felsefesine kar kullanr. nsan, kendi bilincinin ekseni etra fnda dnmez ve her eye kendi bilincinden hareketle nfuz edip yn vere bilme gcne sahip deildir. O ancak Varlk'la ilikisi iinde tannp belirle nebilir. Dasein'n getii her yerde, ''orada-olan", "nsan varolu" ve zel likle Varlk'a aklk anlamlarnn hepsini birlikte dnmek gerekir. 2 Heidegger, burada z olarak evrilen Wesen'i, Latincedeki essentia, Trkedeki mahiyet, nelik veya z olarak anlamaz. Wesen, bir eyin ne ise o olduu anlamna gelmez; nk Heidegger'e gre her ey zaman ieri sinde bir olagelme halinde olduundan, hibir ey ne ise o olarak kalamaz, hibir eyde o eyi sabitleyen bir yn veya sabit bir znitelik olarak bir essentia bulunmaz. Heidegger Wesen'le daha ok, bir eyin zaman (ve tarih) ierisindeki kendi .gidiatn izleme tarzn kasteder. Baka bir deyile, her ey, zamaneye tarih) ierisinde ne ise odur; zaman (ve tarih) st veya d bir ey yoktur. Heidegger felsefesinin anahtar terimlerinden biri olan Wesen, getii her yerde, olagelmek ve sregelmek fiilleriyle birlikte dnlmeli dir. Ayrca bkz., dipnot 7,14, 24, 31.

44 Martin Heidegger

arsa, serbestttir. Bu ze uygun bir karlk verebilirsek, teknik-olan (Technische) kendi snrlar ierisinde deneyimleme imknna sahip olabiliriz. Teknik, tekniin zyle ayn ey deildir. Aacn zn aradmzda, farknda olmalyz ki, aaca aa olarak nfuz eden ey, geri kalan aalar' arasnda rastlanan bir aa olarak bizzat aacn kendisi deildir. Bunun gibi, tekniin z de, asla ve hibir ekilde tek nik bir ey (teknik-olan, Technische) deildir. Bu nedenle yalnzca teknik-olan tasarladmz3 ve ne kardmz ve bununla yetindiimiz veya ondan kandmz srece, tekniin zyle bamz asla kuramayz. Her yerde zgr lkten yoksun ve teknie balanm haldeyiz; onu tutkuyla olumlayalm veya olumsuzlayalm. Teknii ntr bir ey ola rak grdmzde, mmkn olan en kt tarzda teknie teslim oluruz; nk bugn zellikle pek rabet gren bu tasarm, bizi tekniin z karsnda bsbtn krletirir. Eski retiye gre, bir eyin z, onun olduu ey (was, etwas ist) olmas saylr. Tekniin ne olduunu sorduu muzda, teknie ilikin soru sormu oluruz. Herkes, sorumu zu yantlayan iki ifadeyi bilir. Biri yle der: Teknik, ama iin aratr. Dieri de yle: Teknik, insann bir etkinli idir. Tekniin her iki tanm/belirlenimi (Bestimmung) birbiriyle bantldr. nk amalar koymak, bunlara ulamak iin aralar yapmak ve kullanmak, insani bir et kinliktir. Ara, aygt ve makinelerin yapm ve kullanm, bu yaplm olanlarn ve kullanlanlarn kendileri, bun larn hizmet ettikleri gereksinimler ve amalar, tekniin ne olduuna ilikindirler. Btn bu donanmlar kompleksi, tekniktir. Bizzat tekniin kendisi bir donanmdr veya La tince sylendiinde instrumentum'dur.4
3 Burada tasarlamak olarak evrilen vorstellen fiilini Heidegger, etimolojisine uygun olarak, ne yerletirmek, ne koymak anlamlarn da ima ederek kullanr. Bu, paragrafn sonunda geen tasarm (Vorstellung) iin de ge erlidir. Ayrca bkz., dipnot 16. 4 instrumentum, ina etme, dzene sokma ilevlerini gren her eyi imler. Heidegger burada instrumentum'u Almanca Einrichtung'la edeer klar. Einrichtung, uyarlama, dzene koyma, bir ama dorultusunda biraraya ge tirme, sevk ve idare etme,v.d. anlamlarna gelir. Heidegger teknii instrumen-

Teknie likin Soruturma 45

Tekniin bir ara ve bir insan etkinlii olduuna ilikin yaygn tasarm, bu nedenle, tekniin arasal ve antropolo jik tanm/belirlenimi diye adlandrlabilir. Bunun doru (richtig) olduunu kim inkr edebilir ki? Bu tasarm, teknikten sz edildiinde gz nnde tutulan eye aka uyar. Tekniin arasal tanm/belirlenimi as lnda ylesine tuhaf bir ekilde dorudur ki, bu, modern teknik iin bile geerlidir; bununla birlikte baka bakm lardan eski el beceresine dayal teknie kart olarak mo dern tekniin tamamen farkl ve dolaysyla yeni bir ey olduu, bir lde hakl olarak iddia edilir. Bir enerji san tral bile, trbinleri ve jeneratrleriyle, insan tarafndan yaplm bir aratr. Bir tepkili uak da, yksek frekansl elektrik reten bir dinamo da, amalar dorultusunda ya plm aralardr. Doaldr ki bir radar istasyonu bir rzgr glnden daha basit deildir. Kukusuz bir dinamonun ya pm teknik-endstriyel retimin eitli i srelerinin i ie gemesine gereksinim gsterir. Elbette ki Karaorman'n yitik bir vadisinde dere boyuna; kurulmu bir bkha ne, Renin aknts ierisine kurulmu bir hidroelektrik santralla karlatrldnda, ilkel bir aratr. uras dorudur: Modern teknik de amalara bal bir aratr. Bu nedenle tekniin ara olduu tasarm, insan teknikle doru bir bantya sokmaya ynelik her giriimi koullandrr. Her ey, teknii ara olarak uygun ekilde maniple etmeye bamldr. Sylendii gibi, teknii 'tin sel ynden elde tutmak' gerekir. Ona hakim olunmaldr. Teknie hakim olma iradesi ne kadar elzem hale gelirse, teknik de o kadar insann denetiminden kap kurtulma tehdidinde bulunur. Ne var ki tekniin yalnzca ara olmad varsayld nda, ona hakim olma iradesi nasl ayakta kalabilir ki? Za ten tekniin arasal olduuna ilikin tanmn/belirleme nin doru olduunu sylemedik mi? Bu besbelli. Doru-otum ve Einrichtung olarak grmekle, ilerideki sayfalarda grlecei zere, tekniin karakterinin yerine koyma, ikame etme, dzenleme, ereve leme (Gestell), nesneleri kullanlabilir, ilenebilir stoklar olarak grme (Bestand) olduunu vurgulamak ister.

46 Martin Heidegger

lan (Richtige), irdelenmekte olan her eyde, her kez her hangi bir ekilde karmza kan saptar. Bununla birlikte bu saptama, doru olmak iin, hibir ekilde, sz konusu eyin kendi z ierisinde rtsn amaya gereksinim duymaz. Oysa yalnzca byle bir rtsn amann olduu yerde hakikat-olan {Wahre) vukua gelir.5 Bu nedenle yal nzca Doru-olan {Richtige), henz Hakikat-olan {Wahre) de ildir. Yalnzca Hakikat-olan, bizi, kendi znden hareket le ilgilendiren eyle serbest bir bantya sokar. Buna gre, tekniin doru {richtig) arasal tanm/belirlenimi, yine de bize tekniin zn gstermez. Buna ulaabilme miz veya en azndan yaklaabilmemiz iin, Hakikat-olan Doru-olan araclyla aramalyz. unu sormalyz: Bizzat Arasal-olann {Instrumentale) kendisi nedir? Bunun gibi, ama ve ara gibi eyler nereye aittirler? Bir ara, ken disiyle bir eyin etkilendii ve bylece kendisiyle bir eye ulalan eydir. Kendi sonucu (eser) olarak bir etkiye sahip olan ey, neden diye adlandrlr. Fakat neden, yal nzca kendisi araclyla baka bir eyin etkilendii ey deildir. Kullanlan ara trnn kendisine gre belir lendii ama da, neden saylr. Amalarn izlendii ve ara larn kullanld her yerde, arasalln hkm srd her yerde, nedensellik hakimdir. Yzyllardr felsefe, drt neden olduunu retir: 1. ca usa materialis (maddi neden), rnein kendisinden bir g m ksenin yapld malzeme, madde; 2. causa formalis (formel neden), maddenin iine girdii form, ekil; 3.causa finalis (ereksel neden), ama, rnein gerekli olan ksenin
5

Heidegger Richtigkeit (doruluk) ve Wahrheit (hakikat) ayrm yapar. Doruluk, Heidegger'de, ne-konulana (Vor-stellende) ve karda-durana (Gegen-stand, nesne) ynelerek (richten) onda karlalan eyi saptamakla elde edilir ve bu grnmyle gnlk bilgiyi ve ayrca empirik bilimlerin bil gisini adlandrmakta kullanlr. Oysa Hakikat, metin boyunca sk sk vurgula naca gibi, bir eyin kendi z ierisinde rtsn aarak vukua gelmesini ifade ettii kadar, insann bunun farknda olmasn da ifade eder. Hakikat, Heideggerde, vukua gelmeyi, bir eyin gizinden karak olagelmesini ve ayrca insann bunun farknda olmasn ifade etmesi dolaysyla, eylerdeki sabit y nn veya zniteliin, ksacas zn bir bilgisi olarak anlalmamaldr. Bkz., dipnot 1.

Teknie likin Soruturma 47

formuna ve maddesine gre belirlendii kurban yini; 4. causa efficiens (etki neden, fil neden), bu tamamlanm gerek kse olan etkiyi meydana getiren, gm ustas. Ara olarak tasarlandnda tekniin ne olduu, arasall, drt katl nedensellie doru geri izlediimizde kendisini aa karr. Fakat nedensellik, kendi payna, ne olduu bakmndan karanlk ierisinde rtl kalmsa ne olacak? Kukusuz yzyllardr, drt neden retisi, deta gn kadar ak bir hakikat olarak gkten dm gibi alnmtr. Fakat belki unu sormann zaman gelmitir: Neden tam da drt neden vardr? Yukarda anlan drtlyle bantl olarak 'neden' mnhasran ne demektir? Drt nedenin neden olma karakterinin birbirlerine ait olacak kadar birlikli bir e kilde belirlenmesi nereden kar? Bu sorulara eilme iznini kendimize vermediimiz s rece, nedensellik ve onunla birlikte arasallk ve arasallkla birlikte tekniin kabul gren tanm/belirlenimi, ka ranlk ve temelsiz kalr. Uzun sredir nedenin bir eyi meydana getiren ey ola rak tasarlanmas alkanlk olmutur. Bu balamda, meydana getirme, sonular, etkiler elde etme anlamna gelir. Causa efficiens, drt neden arasnda yalnzca bu neden, lt olacak ekilde tm nedensellii tanmlar. Bu ylesine ileri gider ki, artk causa finalis, ereksellik, nedensellikten bi le saylmaz. Causa, casus, zaman bildiren cadere fiilinden gelir, yani belli bir anda vuku bulmaktan, ayn zamana rast lamaktan gelir ve bir eyi meydana getiren eyin ayn za manda sonucun iinde yle yle bir tarzda vukua gelme si demektir. Drt neden retisi Aristoteles'e kadar geri gider. Fakat daha sonraki alarn Grek dncesinde 'neden sellik' (Kausalitt) tasarm ve bal altnda aradklar eylerin, Grek dnme evresinde ve Grek dnmesi iin, meydana getirme ve etkide bulunma ile hibir ilikisi yoktur. Bizim neden (Ursache) ve Romallarn causa diye adlandrdklar ey, Grekler tarafndan aition diye adlan drlr; yani baka bir eyin kendisine borlu olduu ey

48 Martin Heidegger

(das, was ein anderes verschuldet) anlamna gelir.6 Drt neden, baka bir eyden sorumlu olmann hepsi birbirine ait tarzlardr. Bir rnek bunu ak klabilir: Gm, kendisinden gm ksenin yapld eydir. Bu madde (hyle) olarak gm, kseden birlikte-sorumludur (mitschuld). Kse kendisinden olutuu gme borludur, yani medyundur. Fakat kurban etme yinlerinde kullanlan sadaka toplama ksesi, yalnzca gme borlu olmakla kal maz. Bir kse olarak gme borlu olan ey, bir bilezik veya yzk grnmnde deil, bir kse grnmnde g rnr. Bu yzden sadaka toplama ksesi, ayn zamanda kseolmaklk grnmne (eidos) de borludur. Hem grn mn kse olarak ierisine sokulduu gm hem de gm n ierisinde grnd grnm, kendi tarzlarnda, sa daka toplama ksesinden birlikte sorumludurlar. Fakat yine de, sadaka toplama ksesinden her eyden nce sorumlu olan bir nc ey geriye kalr. Bu nc ey, ncelikle kseyi dinsel kutsama ve sadaka toplama alan ierisinde snrlayan eydir. Bu nc eyle kse, sadaka toplama ksesi olarak snrlanm olur. Snr izmek, (bir) eyin etrafn evirmektir. ey, bu snrlarla durup kalmaz; dahas, bu snrlardan hareketle o, retildikten sonra ne olacaksa o olmaya balar. Etraf eviren, tamamla yan ey, bu anlamda Grekede telos diye adlandrlr ki, bu szck ou kez 'ama' veya 'erek' olarak evrilir ve bu yzden yanl anlalm olur. Telos, madde olarak ve g rnm olarak sadaka toplama ksesinden birlikte-sorumlu olan eylerden sorumludur. Nihayet, bitmi sadaka toplama ksesisinin nmzde kullanma hazr durmasndan bir drdnc de birlikte-sorumludur: Gm ustas. Fakat bu, ibandaki gm usta snn bitmi sadaka toplama ksesini sanki o bir yapp-et-

6 'das, was ein anderes verschuldet' Almancada baka bir eyin nedeni olan ey anlamna gelen bir deyimdir. Verschulden fiilinin pek ok anlam vardr: Borlu olmak, medyun olmak, sulu olmak, sorumlu olmak, neden olmak. Heidegger tm bu anlamlar dndrmek ister ve ayrca bu pasajn sonuna kadar fiildeki karlkl bamllk yan anlamn zellikle verme niyeti tar.

Teknie likin Soruturma 49

menin etkisiymi gibi meydana getirdii iin deildir; gm ustas causa efficiens deildir. Aristoteles'in retisi ne bu terimle adlandrlan nedeni tanr, ne de ona karlk gelecek Greke bir ad kullanr. Gm ustas dikkatli bir biimde dnp tanr ve sorumlu ve borlu olmann yukarda anlan tarzn biraraya getirir. Dikkatlice dnp tanmak (beriegen), Grekede legein, logos demektir. Legein, apophainesthalda, yani grne-km/karmada kk salar. Gm usta s, sadaka toplama ksesinin ortaya kmasnn ve kendinde kalmasnn ilk hareket noktasn kendisinden ald ve mu hafaza ettii ey olarak, birlikte-sorumludur. Sorumlu olma nn yukarda anlan tarz, onlarn sadaka toplama kse sinin retilmesi iin grne kp rol oynamalarnn ne liinde ve nasllnda, gm ustasnn dnp tanma sna borludurlar. Bylece sorumlu olmann drt tarz, nmzde hazr du ran sadaka toplama ksesinde hakimdir. Onlar birbirlerin den farkldrlar, fakat yine de birbirlerine aittirler. Onlar balangtan itibaren birletiren nedir? Hepsinden tede Grekler gibi dnldnde, bu borlu ve sorumlu olma ne anlama gelir? Bugn bizler pek kolayca, sorumlu ve borlu olmay ya yanl yola sapp kusur ilemek olarak ahlaksal ynden an lama ya da onlar etkide bulunma erevesinde yorumlama eilimi tarz. Oysa her iki durumda da daha sonralar ne densellik diye adlandrlan eyin birincil anlamna giden yolu kendimize tkam oluruz. Bu yol bize almad s rece, nedensellie dayanan arasalln mnhasran ne ol duunu grmeyi de baaramayz. Sorumlu ve borlu olmann bu trl yanl yorumlarna kar korunmak iin, sorumlu olmann drt tarzn, onlarn kendisinden sorumlu olduklar ey erevesinde aydnla talm. rneimize gre onlar, gm ksenin nmzde bir sadaka toplama ksesi olarak hazr durmasndan sorumludur lar. nde ve hazr durma (hypokeisthai), mevcut olan bir e yin mevcut olmasn belirler. Sorumlu olmann drt tarz, bir eyi grne karrlar. Onlar o eyi mevcut-olmaya

50 Martin Heidegger

(an-wesen)7 karrlar. Onlar o eyin o yere gitmesine frsat verirler ve bylece o eyin tam bir vuslata erme yolu-nu aarlar. Sorumlu olmann esas karakteristii, bir eye vuslata erme yolunun bu aldr. Bir eyi vuslata erme yolunda ama anlamnda sorumlu olmak, vesile olmaktr ve ya ileriye-kmasna-neden-olmaktr (ver-an-lassen).8 Grek lerin sorumlu olmaktan, aitia'dan anladklar eye bakl dnda, 'vesile olmak' fiiline imdi daha kapsayc bir an lam veririz; yle ki o artk Greklerin dnd anlamda nedenselliin zne verilen addr. Buna karlk 'vesile olmak'n yaygn ve dar anlam, bir eye arpmaktan ve onu serbeste harekete geirmekten baka bir ey deildir ve nedenselliin btn ierisinde bir tr ikincil neden de mektir. Fakat o halde vesile olmann drt tarznn bu birlikte oyunu neyin ierisinde oynanr? Onlar henz mevcut ol mayan eyin mevcut-olmaya vsl olmasna izin verirler. Buna gre onlar, birlikli bir biimde, mevcut-olan eyi g rne karan bir meydana karma tarafndan ynetilirler. Bu meydana karmann ne olduunu, Platon len'deki bir cmlede bize yle anlatr (205 b): he gar toi ek tu me ontos eis to on ionti hotoun altia pasa esti poiesis. Mevcut olmayan eyden mevcut-olmaya geen ve giden her ey iin her vesile polsesis'tir, ne-karmadr (her-vor-bringen).9

7 Heideggerin anwesen fiilini an-wesen eklinde yazarak vurgulamas, wesen (devam etmek, srmek, sregitmek) fiiline an nekini eklemek suretiyle bir eye doru devam etmek, olagelme, sregitme anlamn vermek istemesindendir. Heidegger'de, her ey gibi insan da, bir eye doru sregiden, olagelen, olagidendir. Bkz., dipnot 1. 8 veranlassen, genellikle vesile olmak, neden olmak, meydana karmak, or taya karmak anlamlarna gelir. Onun buradaki kullanm, anlassen fiilinin glendirilmi bir eklidir. Bu ekliyle veranlassen, bir eye etkin bir biimde vesile olmak anlamna gelir. 9 hervorbringen fiili, ne karmak, aa vurmak, aa kmak/karmak, retmek, yaratmak, dourmak, ifade etmek, aydnlatmak, anlamlarna gelir. Heidegger burada ne-karmak ile karlanan bu fiili her kullannda, say-

Teknie ilikin Soruturma 51

Her ey, aa-kmay tm erimi ierisinde ve ayn za manda Greklerin dnd anlamda dnmemize bal dr. Aa-kma/karma, polesis, yalnzca el becerisine dayal imalt, yalnzca sanatsal-iirsel olarak grne ve tasvire karma deildir. Physis de, yani bir eyin kendi sinden hareketle ortaya kmas da, bir aa-kmadr, polesis'tir. Physis aslnda en yksek anlamda polesis'tir. n k physis sayesinde mevcut-olan eyde aa-kmaya ait bir patlayp alma vardr; rnein bir iein kendi iin de (on he auto) patlayp ieklenmesi gibi. Buna karlk zanaatkr veya sanat tarafndan aa-karlm olan ey, rnein gm kse, aa-karmaya ait patlayp almay, kendi iinde deil, fakat bir baka ey iinde (en alloi), yani zanaatkr veya sanatda bulur. Vesile-olma tarzlar, drt neden, o halde, aa-kma/karma ierisinde oynarlar. Aa-kma sayesinde, hem doada kendiliinden byyen eyler, hem de el becerisi ve sanat yoluyla tamamlanan her ey, herhangi bir verili zamanda kendi grnlerine ularlar. Fakat doada olsun veya el becerisinde ve sanatta ol sun, aa-kma nasl olup bitmektedir? Vesile-olmann drt katl tarznn ierisinde oynad aa-kma nedir? Vesile-olma, herhangi bir verili zamanda aa-kma ieri sinde grne kan eyin mevcudiyete-kmasna bal dr. Aa-kma, gizli-olmaktan gizli-olmamaya doru ktr. Aa-kma, yalnzca, gizli bir ey gizlilikten kur tulduu lde vuku bulur.10 Bu gizlilikten kurtulma, bizim gizini-ama (entbergen. Entbergung) diye adlandrlan tm dier anlamlarn da dndrmek ister. lerideki sayfalarda, yerine gre bu fiil aa kmak/karmak ile de karlanacaktr. 10 entbergen fiili, rtsn kaldrmak, meydana kmak/karmak, gizini amak, gizinden kmak, anlamlarna gelir. Kk fiil bergen, saklamak, giz lemek, muhafaza etmek, kapal halde olmak veya tutmak, anlamlarn ierir. Almancada ent neki nne geldii szce "darya doru kma" anla mn veren Latince ex nekinin ilevine sahiptir ki, ent-bergen, sakl, gizli, kapal, rtk olandan kmak olur. Ayn kk fiilin nne getirilen ver neki ise bir pekitirme nekidir ve ver-bergen fiili, ent-bergen'e kart olarak, sk skya kapal olmak, iyice gizli kalmak anlamlarna gelir. Heidegger, bergen fiil ailesi iinde yer alan fiilleri bundan sonraki sayfalarda sk sk kullanacak tr.

52 Martin Heidegger

dmz eyin erisinde ikamet eder ve serbeste salnr. Grekler gizini-amann karl olarak aletheia szcn kullanrlar. Romallar bunu 'veritas' diye evirdiler. Biz 'hakikat' (Wahrheit) diyoruz ve onu allageldii zere bir tasarmn doruluu (Richtigkeit) olarak anlyoruz.11 Nerede yoldan saptk? Biz teknie ilikin bir soru turma yapyoruz ve imdi aletheia'ya, gizini-amaya gelip dayandk. Tekniin znn gizini-ama ile ne ilgisi vardr? Yant: Her ynden ilgisi vardr. nk her aa-kma, gizini-amada temellenir. Aslnda aa-kma, vesile-olmann nedenselliin drt tarzn kendi ierisinde toplar ve onlar batan sona ynetir. Ama ve ara, aa-kmann alanna aittirler; arasallk da. Arasallk, tekniin te mel karakteristii olarak dnlr. Ara olarak tasarlanan tekniin mnhasran ne olduunu aratrrsak, bu durumda gizini-amaya gelip dayanrz, retime dayal her imal et menin imkn, gizini-amada yatar. O halde teknik yalnzca bir ara deildir. Teknik, giziniamann bir tarzdr. Buna dikkat ettiimiz takdirde, tekni in z hakknda tamamen baka bir alan bize kendini aar. Bu alan, gizini-amann, yani hakikat-olmann (Wahrheit) alandr.12

11 Almancada wahr fiil gvdesi, Greke hora, ra' dan gelir. Bu gvdeden tretilen hemen tm fiiler, gzetlemek, bekilik etmek, gvence altnda tut mak, anlamlarna gelir. (be-wahren: korumak, muhafaza etmek, Be-wahrung: snak salama, muhafaza.) Wahr-heit (hakikat), etimolojisi bak mndan gvence altnda olma, zenle gzetlenme anlamlarna gelir. Hei degger bu etimolojik belirlemelerden hareketle, dnrn Varlk'n bekisi olmas gerektiini syleme frsat bulur. Ayrca bkz., dipnot 3 ve 5. 12 Dipnot 5'de Heidegger'de doruluk (Richtigkeit) ve hakikat (Wahr-heit) ayrmna deinilmiti. imdi burada hakikat, gizini-ama' olarak gs terilmektedir. Heidegger, wahr gvdesi ile heit (...lik, ...lk) sonekini tire ile ayrmakla (.Wahr-heit), "hakikat"in bir eyin gizini-ama hali olarak bir sredurum olduunu vurgulamak ister. Wahr-heit, bir srece kma halidir, sregitmedir, olagelmedir, vukua kmadr. nsan asndan ise bu, bu srece kmann, vukua kmann iinde olmay ifade ettii kadar, bunlarn farknda ve bilincinde olmay da ifade eder. Bu suretle Heidegger, Greklerin hakikat kavram ile 'sonradan Bat metafiziinde yerleik hale gelen hakikat kavramnn farklln gstermek ister.

Teknie ilikin Soruturma 53

Bu grnm bize yabancdr. Tam da bu yabanclk, 'teknik' adnn ne anlama geldiine ilikin basit soruyu, nihai olarak mmkn olduunca kararl ve cil bir biimde ciddiye almamz gerektirir. Szck Grek dilinden gelir. Tekhnikon, tekhne'ye ait olan anlamna gelir. Bu szcn anlam bakmndan iki eye dikkat etmeliyiz. Birincisi, tekhne'nin yalnzca el becerisine dayal etkinlikler ve h nerler iin deil, fakat ayn zamanda zihin sanatlar13 ve gzel sanatlar iin de kullanlan bir ad olmasdr. Tekhne, ne-karmaya, poiesis'e aittir; o poetik bir eydir. Tekhne szcne ilikin olarak dikkat edilmesi gere ken dier husus daha da nemlidir. Tekhne szcnn, pek erken zamanlardan Platon'un zamanna kadar, episteme szc ile ba vardr. Her iki szck de en geni an lamda Bilme'nin adlardr. Onlar bir eyde btnyle yur dunda olmak, bir eyi anlamak ve bir eyde yeterli olmak anlamlarna gelirler. Byle bir Bilme, alma salar. Alma olarak Bilme, gizini-amadr (Entbergen). Aristoteles, zel neme sahip bir tartmada (Nikomakhos'a Etik, II.Kitap, 3. ve 4. blmler), episteme ile tekhne arasnda ayrm yapar ve aslnda bunu onlarn neyin gizini-atklar ve nasl a tklar bakmndan yapar. Tekhne, aletheueinin bir tarz dr. Aletheuein, kendini ne-karmayan ve henz nmz de burada durmayan, bir an yle bir an byle grnp beklenmedik bir ekilde vuku bulabilen hereyin giziniaar. Bir ev veya bir gemi ina eden veya bir sadaka top lama ksesi yapan herkes, vesile-olmann drt tarznn perspektiflerine gre ne-karlm-durumda-olan-eyin (das Her-vor-zu-bringende) gizini aar. Bu gizini-ama, ge minin veya evin grnmn ve maddesini, tamamlanm olarak tasarlanan bitmi eyi gzeterek, nceden biraraya toplar ve bu biraraya toplamadan hareketle o eyin kurulu unun tarzn belirler. Bu yzden tekhne'de belirleyici olan ey, yapmada, elle ilemede veya ara kullanmada de13 Zihin sanatlar (die hohe Knste), Almancada bata felsefe olmak zere yksek dnsel etkinlikler iin kullanlr. zleyen paragrafta grlecei zere, Heidegger, Greklerin felsefeyle elde edilebilecek yksek bilgi tr ola rak anladklar episteme'yi de tekhne ile bantlandracaktr.

54 Martin Heidegger

il, ama daha ok yukarda anlan gizini-amada yatar. Tekhne, imal etme olarak deil, gizini-ama olarak bir nekmadr. Bu yzden tekhne szcnn ne anlama geldii ve Greklerin onu nasl tanmladklarna ilikin ipucu, Hakikat'te kendi sfatyla arasalln ne olabilecei sorusunu takip ettiimizde bize kendisini aan balamla ayn bala ma bizi gtrr. Teknik, gizini-amann bir tarzdr. Teknik, gizini-amann (Entbergen) ve gizlilikten-km-olmann (Unverborgenheit) vuku bulduu, yani aletheia'nn, Hakikat'in olup bittii alanda vcut bulup srer (west).x4 Tekniin z alannn bu tanmna/belirlenimine kart olarak u itiraz ileri srlebilir: Bu tanm/belirlenim as lnda Grek dncesi iin geerlidir ve en iyisinden el becerisi tekniklerine uygulanabilir; fakat modern makine gcne dayal teknie uygun dmez. Ve tam da bu ve yal nzca bu makine gcne dayal teknik, bizi 'kendisi iin' teknie ilikin soru sormaya kkrtan rahatsz edici ey dir. Denir ki, modern teknik daha nceki tm tekniklerden kyaslanamayacak lde farkl bir eydir; nk o Yeni an san (eksakt) doa bilimine dayanr. Bu arada bunun tersinin de geerli olduunu ok daha ak bir ekilde anladk: Yenia fizii, deneysel olarak, teknik aygta ve aygtn nasndaki ilerlemeye bamldr. Teknik ile fizik arasnda bu karlkl ilikinin saptanmas dorudur (rich tig). Fakat o, yalnzca, olgularn tarih yazclna zg bir saptan olarak kalr ve bu karlkl ilikinin neyin iin de temellendii hakknda hibir ey sylemez. u belir leyici soru hl varln srdrr: Modern teknik hangi zdendir ki, o san bilimi kullanma koymay dnebi liyor?
14 west, Heideggerin ok sk kulland wesen fiilinin nc tekil ahs halidir. (Bkz.,: dipnot 1.) Bu fiili ve zellikle fiilin bu halini bir baka dilde tek szckle karlamak mmkn deildir. Fiil, her eyin bir z (das Wesen) olduunu, fakat bu zn ne ise o olarak kalamadn, ortaya kmas veya vcut bulmasyla birlikte, onun zaman ierisinde bir gidiat olarak kavran mas gerektiini dndrr. Burada west, balamna uygun decei dn lerek vcut bulup srmekle karlanmtr.

Teknie likin Soruturma 55

Modern teknik nedir? O da bir gizini-amadr. Yalnzca dikkatimizin bu temel karakteristikte kalmasna imkn ta ndmzda, modern teknikte yeni olan ey kendisini bize gsterir. Modern teknie btnyle hakim olan gizini-ama, poiesis anlamnda bir ne-kmaya doru bir alm kazanmaz. Modern teknikte hakim olan gizini-ama, doaya, onun s kp alnabilecek ve depolanabilecek enerjiyi tedarik et mesi eklinde makul olmayan bir talebi dayatan bir mey dan okumadr (Herausfordern).15 Fakat bu, eski yel deir meni iin de geerli deil midir? Hayr. Yel deirmeninin kanatlar muhakkak ki rzgrda dnerler; onlar dolaymsz olarak rzgrn esmesine terkedilmilerdir. Fakat yel de irmeni, hava akmlarndan gelen enerjiyi, onu depolamak zere kilit altnda tutmaz. Buna karlk bir toprak parasna, kmr ve madenin karlmasna ynelik olarak meydan okunur. Yeryz imdi bir kmr madeni blgesi olarak gizini-aar; toprak da bir maden yata olarak. Kylnn nceleri ekip bitii ve dzene soktuu (bestellen) tarla, dzene sokmann itina gstermek ve bakml tutmak anlamlarna geldii zaman larda grndnden farkl bir ekilde grnr. Kylnn almas tarlann toprana meydan okumaz. Kylnn a lmas tohumun ekilmesinde, tohumu, byyp gelimeyi salayan glerin muhafazasna terkeder ve tohumun artp oalmasn gzetir. Fakat bu arada tarlann ekilip biilmesi de, doaya saldran (stellt) baka bir tr dzene sok mann gdmne girmitir.16 Bu baka tr dzene sokma,
15 herausforden, meydan okumak, eyleme davet etmek, ie yararllk amacyla talep etmek, kkrtmak, anlamlarna gelir. Heidegger, fiilin bu anlamlarn kastettii kadar, her-aus-fordern yazlnda olduu gibi, buradan (bir yerden) dar kmak/karmak anlamn da ima eder. Bu yazlndaki an lamyla herausfordern ile hervorbringen (ne-kma/karma) fiilleri ara snda benzerlik vardr. Bu ikisi, bizzat gizini-amann (Entbergen, Entbergung) iki tarz arasnda varolan ilikiye iaret etmeye yararlar. 16 Heidegger bundan sonra stellen fiilini ve bu kk fiilden tretilmi fiilleri ok sk kullanacaktr. Stellen (yerletirmek, koymak) fiili, ok geni bir kullanm eitliliine sahiptir: Yerine koymak, dzenlemek, aranje etmek, beslemek, tedarik etmek, meydan okumak, angaje olmak, diklenmek, ullanmak,

56 Martin Heidegger

doaya, ona meydan okuma anlamnda saldrr. Tarm, artk motorize hale gelmi bir besin endstrisidir, rnein artk azot salamak iin havaya, maden salamak iin yeryzne, uranyum salamak iin madene saldrlr; ya imha ya da ba r kullanm iin serbest braklacak atom enerjisi sa lamak iin ise uranyuma saldrlr. Doann enerjilerine meydan okuyan bu saldr, iki an lamda bir koruyup gelitirme ve abuklatrmadr (Frdem).17 Bu saldr, nesneleri, kilit altndan kurtarma ve istihra etme amacyla koruyup gelitirir. Bununla birlikte bu koruyup gelitirme, balangtan beri, daima, baka bir eyin gelitirilmesine, yani en az masrafla en yksek rne
anlamlarna gelir. Burada Heidegger, stellen'in tm bu anlamlarn, he rausfordern fiilinin yan anlamlaryla (meydan okumak, ne armak, bir yerden dar karmak) birlikte gz nnde bulundurur. (Bkz.,: dipnot 15.) Bu husus gz nnde tutularak, stellen burada ve metnin bundan sonraki pek ok yerinde saldrmakla karlanmtr. Buradaki saldrmak, diklenip ullanmak olarak da anlamak mmkndr. Stellen fiilinin yerine koyma, ikame etme, tedarik etme gibi anlamlarna da, metin ierisinde daha sonra bavurulacaktr. Stellen, u fiil ailesinin anlamlar iin kk fiildir: bes tellen (dzenlemek, sevk ve idare etmek, dzene sokmak, smarlamak), vorstellen (tasarlamak/tasarmlamak, temsil etmek, vor-stellen yazlyla: nekoymak), sicherstellen (gvence altna almak), nachstellen (tuzaa dr mek, kln deitirmek, dolap evirmek), verstellen (nlemek, bloke etmek, koymak, ikame etmek, yer ve konumunu deitirmek), darstellen (sunmak, sergilemek, serimlemek, betimlemek), herstellen (retmek, imal etmek), herausstellen (dar karmak, tehir etmek), v.d. Bu fiillerin hepsinde stellendeki eitli nanslar pekitirilmi ve zglletirilmitir. Ve tm bu anlamlar, bu yaz iin ekseni oluturan ve bir ka sayfa sonra karlalacak olan Gestell szcnn benzersiz kullanmnda biraraya toplanmlardr. Burada Ge-stell, ereveleme (ng: Enframing) olarak evrilmitir. Fakat getii her yerde, terimin, yukarda deinilen anlam zenginliiyle dnlmesi ge rekir. 17 frdern fiili, maden karmak, istihra etmek, ilerletmek, korumak, geli tirmek, tevik etmek, kayrmak, hzlandrmak, anlamlarna gelir. leri, dar doru anlamlarna gelen fort (ng: forth) zamirinden tretilmi olmas nedeniyle, ilksel anlam dar, ileri karmaktr. Heidegger, fiilin koruyup gelitirmek anlamnn yannda, zellikle dar karmak, istihra etmek, maden karmak anlamlarn da dndrtmek ister. Bununla birlikte fiilin tm bu anlamlarna, fort'tan gelen bir anlam, hzlandrmak, abuklatr mak anlam elik eder. Frdern burada yerine gre koruyup gelitirmek ve abuklatrmak ile karlanmtr. Fakat getii her yerde, yukarda deini len anlam zenginliiyle dnlmesi gerekir.

Teknie ilikin Soruturma 57

ulamaya yneliktir. Bir maden blgesinden kartlm o lan kmr, yalnzca u veya bu yerde bulunuyor olmas dolaysyla tedarik edilmi deildir. O depolanmtr, yani kendi ierisinde depolanm haldeki gne scakln ser best brakma arsnda bulunur ve gne scakln ser best brakmaya hazrdr. Kmrde depolanan gne scak lna, s iin meydan okunur ve basncyla bir fabrikay altran arklar dndren buhar serbest brakmas iin bu s dzene sokulur. Hidroelektrik santral, Ren'in aknts ierisine oturtul mutur (gestellt). Hidroelektrik santral, Ren'i, hidrolik ba sn tedarik edecek (stellen) ekilde dzenler (bestellen); bu basn da sonradan su ierisine yerletirilen (stellt) trbinlerin dnmesini dzenler. Bu dnme, iti gleriyle elektrik akm reten (herstellen) makineleri harekete ge irir; bu elektrik akm iin blgeler aras santrallar ve on lara balanm bir kablolar ebekesi, elektrii datmak zere kurulur (bestellen).18 Elektrik enerjisinin dzenli bir ekilde iletilmesine (Bestellung) ilikin i ie ge mi sreler balamnda, Ren'in aknts bile ilenecek bir ey (Bestelltes) olarak grnr. Hidroelektrik santral, Ren' in akntsna, yzyllardr bir kyy dier kyyla birleti ren eski ahap kprnn ina edildii gibi ina edilmemi tir. Aksine g santral akntya bend olacak ekilde ina edilmitir. imdi onun aknt olarak olduu ey, yani hid rolik basn tedarik eden bir ey olmas, g santralnn znden kar. Burada ortaya kan devs eyi uzaktan da olsa rdeleyebilmek iin, u iki balkta kendini ifade eden kartla bir an dikkat gsterelim: G santralnn bend ektii ekliyle 'Ren' ve Hlderlin'in ayn adl lhi sinde sanat eserinden hareketle ifade edildii ekliyle 'Ren'. Fakat buna yle yant verilecektir: Ren hl arazi ierisinden akp gitmektedir. Belki de; ama nasl? Tatil en-

18 Heidegger paragrafn bandan beri bir dizi stellen fiili kullanmaktadr: stellen ( kez), herstellen, bestellen. (Bu fiillerin anlamlar iin bkz., dipnot 16.) Bu paragrafn tmnde Heidegger, stellen fiil ailesi iinde yer alan fiil lerle deta bir a rmektedir. Bu anlam an baka bir dilde aynen yansta bilmek mmkn deildir.

58 Martin Heidegger

dstrisi tarafndan orada dzenlenen (bestellt) bir tura Katlan bir grubun gezip grmesi iin bir iletilebilir (bestellbares) nesne olmaktan baka bir ekilde deil. Modern teknie batan sona hakim olan gizini-ama, meydan okuma anlamnda bir saldr (Stellen) karakterine sahiptir. Bu meydan okuma, doada gizlenmi enerji kilit altnda olmaktan kurtarlmakla, kilit altndan kurtulan ey dntrlmekle, dntrlen ey depolanmakla, depola nan ey yeri geldiinde datlmakla ve datlan ey de hep yeniden devreye sokulmakla, olup biter. Kilit altndan kurtarma, dntrme, depolama, datma ve devreye sok ma, gizini-amann tarzlardr. Fakat gizini-ama, hibir za man basit bir ekilde bir sona ulamaz. Gizini-ama, belirlenimsiz olana da akp gitmez. Gizini-ama, kendisini, kendi ok eitli, i ie gemi yollarnn gizini, onlarn aklarn dzenlemek suretiyle aar. Bu dzenlemenin kendisi, kendi payna her yerde gvence altna alnmtr. Dzenleme ve gvence altna alma, meydan okuyucu gizini-amann temel karakteristikleri haline bile gelmiler dir. O halde meydan okuyucu bu saldr araclyla kar mza dikilen eye ne trden bir gizlilikten-km-olma (Unverborgenheit) uygun der? Her yerde her ey, yardm etmek, dolaymsz bir ekilde el altnda olmak, yani as lnda tam da daha te bir dzenleme (Bestellen) iin hazr olabilecek ekilde orada durmak zere dzenlenir. Bu tarzda dzenlenen her ey, kendine zg bir durua (Stand) sahiptir. Biz onu el-altnda-duran (Bestand)19 diye adlan dryoruz. Bu szck burada salt 'stok'tan (Vorrat) fazla ve
19 Bestand, sradan kullanmnda, destek, donatma, yardm amacyla stoklanan, depolanan, tedarik edilen, anlamlarna gelir. Bestand, tretildii bes tehen fiilinin sregitmek ve kalc olmak eklindeki iki anlamn da tar. Heidegger bu szc, ikame edilmi ve modern teknikte hakim olan meydan okuyucu talebe uygun olarak dzenlenmi olan her eyin, gizi-alm bir e kilde mevcut olma tarzn karakterize etmek zere kullanr. Fakat o bu te rimle daha ok, sregitmeyi veya kalcl deil, nesnelerin dzenlenebilirliini ve ikame edilebilirliini vurgulamak ister. Modem teknikte tm nesne ler, ilenebilir, dzenlenebilir ve ikame edilebilir eyler olarak el-altnda-duran halindedirler.

Teknie likin Soruturma 59

daha zsel bir eyi fade eder. 'El-altnda-duran' (Bestand) szc, kapsayc bir balk rtbesi kazanmtr. Bu sz ck, meydan okuyucu gizini-ama tarafndan ilenen her eyin mevcut olma tarzndan tede bir ey belirtmez. Elaltnda-durma anlamnda yardmda bulunan her ey, artk nesne (Gegenstand) olarak karmzda durmaz.20 Fakat uu pistinde duran bir nakliye ua elbette ki bir nesnedir (Gegenstand). Bu besbelli. Makineyi byle ta sarmlayabiliriz (vorstellen).21 Fakat bu durumda o, ken disini, ne ve nasl olduu hakknda gizler. Gizi aldnda o, ihracat imknn gvence altna almak zere dzenlen dii (bestellen) lde, pist eridi zerinde yalnzca elaltnda-duran (Bestand) olarak durur. Bundan dolay o, b tn yapsnda ve kurucu paralarnn her birinde, greve hazr, yani uua hazr olmak zorundadr. (Burada Hegel'in makineyi otomatik bir let olarak tanmlamasn tartmak uygun olur. El emei ile yaplm letlere uygulandnda, Hegel'in belirlemesi dorudur. Bununla birlikte bu ekil de belirlendiinde, makine, ait olduu tekniin znden hareketle dnlm olmaz; oysa el-altnda-duran olarak grldnde, makine, hi phesiz otomatik deildir; nk o kendi yerini, yalnzca dzenlenebilir-olann (Bestellbare) dzenlenmesinde (bestellen) bulur.) imdi modern teknie meydan okuyucu gizini-ama ola rak iaret etmeye altmz her yerde, 'saldrmak' (stel len), 'dzenlemek' (bestellen), 'el-altnda-duran' (Bestand) szcklerinin, kuru, tekdze ve dolaysyla usandrc bir tarzda zerimize ullanmas ve st ste ylmas, teme lini, imdi dile getirilmekte olan eyde bulur.

20 Bestand, Gegenstand'n (nesne: karda-duran) kartdr. yle ki, modern teknikte nesne, karda-duran olmaktan km, el-altnda-duran (Be-stand) haline gelmi, yani aslnda nesne olma karakterini yitirmitir. Ter-sinden bakldnda, nesne, iletilebilen, dzenlenebilen, ikame edilebilen bir ey halinde stoklanabilir bir el-altnda-duran olup kmtr. 21 vorstellen (tasarlamak/tasarmlamak) fiili iin bkz., dipnot 3. Ayn fiilin stellen fiil ailesi iirdeki yeri iin bkz., dipnot 15.

60 Martin Heidegger

Sayesinde real-olan22 diye adlandrlan eyin el-altn-daduran olarak gizinin-ald meydan okuyucu saldry kim gerekletirmektedir? Apak ki insan. nsan byle bir gizini-amaya ne lde yeterlidir? nsan aslnda unu veya bunu u veya bu biimde tasarlayabilir (vorstellen), biimlendirebilir ve uygulamaya sokup gerekletirebilir. Ne var ki insan, herhangi bir verili zamanda real-olann kendisini gsterdii veya geri ektii gizlilikten-kmay denetleme tasarrufunda bulunamaz. Platondan beri, realolann kendisini idealarn nda gstermekte olmas, Platon'un yapp ettii bir ey deildir. Dnr yalnzca kendisine hitap eden eye uygun bir karlk vermitir. Yalnzca, doann enerjilerini smrmek iin kendi pa yna insana zaten meydan okunduu lde, bu dzenle yici gizini-ama vuku bulabilir. Fakat bunu yapmak iin insana meydan okunur ve insan dzenlenirse, bu durumda insann kendisi kkensel olarak el-altnda-durana, doadan ok daha kkensel olarak ait olmaz m? Bugn yrrlkte olan bir ey, insan kaynaklar hakkndaki, bir klinie hasta tedarii hakkndaki konumalar, bunun kantn verir. Ormanda kesilip biilmi kerestenin lsn alan ve g rnte bykbabasyla ayn tarzda orman yolunda gidip gelen ormanc bilsin veya bilmesin, gnmzde orman rnleri endstrisinde kra gemenin buyruu altndadr. Ormanc, sonradan gazetelere ve resimli dergilere dat lan kada duyulan gereksinimce meydan okunan selllozun dzenlenebilirliine tbi klnmtr. Gazeteler ve re simli dergiler, basl olan eyi yiyip yutacak bir kamuoyu olutururlar; yle ki byle oluturulan bir kamuoyu ekil lenmesi, gazete ve resimli dergilere gsterilen talepte ele geirilebilir hale gelir. Fakat yine de insana doann ener jilerinden daha kkensel bir ekilde, yani dzenleme s22 zgn metindeki das Wirkliche, burada real-olan ile karlanmtr. Burada real-olan, Latince ey, nesne anlamna gelen res ile bants ierisinde dnmek gerekir ki, bylece o Gegenstand (nesne, karda-duran) anlamna gelir, 'das Wirkliche hakkndaki bilgi, onu ne-koyarak (vor-stellend), yani karda-duran olarak bilmenin sonucu, das Richtige'dir, dorudur; fakat das Wahre (hakikat-olan) deildir. Richtigkeit (doruluk) ve Wahrheit (hakikat) ayrm iin bak: dipnot 5.

Teknie ilikin Soruturma 61

recine ynelik olarak meydan okunduu iin, insan asla salt el-altnda-durana dnmez. nsan, teknii ileri doru ittii iin, gizini-amann bir tarz olarak, dzenlemeye ka tlr. Fakat dzenlemenin, ierisinde alm kazand gizlilikten-kmann kendisi, asla insann yapp etmi olduu bir ey deildir; yalnzca u var ki, o, bir zne olarak insa nn bir nesneyle ilikiye girdii her kez, insann zaten ierisinden gemekte olduu bir alandr. Salt insan elinden kma bir ey deilse, bu gizini-ama nerede ve nasl olup bitmektedir? Bunu uzun uzadya ara trmaya gerek duymuyoruz. Gerek duyduumuz tek ey, n yargsz bir ekilde, zaten insan talep eden ve bu talepte bulunan eyi yle kesin bir ekilde kavramaktr ki, insan herhangi bir verili zamanda ancak byle talep edilen bir ey olarak insan olabilsin. nsan gzlerini ve kulaklarn ak tuttuu, yreinin kilidini at ve kendisini, derin dnmeye ve mcadele etmeye, ekillendirmeye ve a lmaya, yalvarmaya ve kran duymaya teslim ettii her yerde; kendisini zaten hep gizinden-km-olana sokulmu bulur. Gizinden-km-olann gizinden-km-olmas, in san kendisine tahsis edilen gizini-ama tarzlarna ar d her zaman, zaten olagelmitir. Gizinden-kma ieri sinden hareketle insan kendi tarznda mevcut olan eyin gizini-atnda, o yalnzca bununla elikiye dse bile, gizinden-kmann arsna yant verir. Bu yzden, ara trmakta, gzlemlemekte olan insan, doay kendi tasarla masnn bir alan olarak tuzaa drdnde, nesne bile el-altnda-durmann nesnesizliine doru kayboluncaya kadar, insann doaya bir aratrma nesnesi olarak yakla masna meydan okuyan bir gizini-ama tarz tarafndan in san talep edilmitir. O halde bir dzenleyici gizini-ama olarak modern tek nik hi de salt insan yapm deildir. Bundan dolay realolan el-altnda-duran olarak dzenlemek iin insana sald ran bu meydan okumay, bizzat onun kendisini gsterme tarzna gre ele almalyz. Bu meydan okuma, insan dzen leme ierisine toplar. Bu toplama, insan, real-olan el-altnda-duran olarak dzenlemekte younlatrr.

62 Martin Heidegger

Dalara da silsilesi halinde ilksel olarak alm kazan dran ve dalarn i ie katlanm biraradalklar ieri sinde, onlar kateden ey, bizim srada (Gebirg) dedii miz toplaycdr. Bizim u veya bu tr duygular duymamzn tarzlarna alm kazandran kkensel toplaycya miza (Gemt) di yoruz. nsan, kendi gizini-aan el-altnda-duran olarak dzen lemek iin oraya toplayan meydan okuyucu talebi, imdi ereveleme (Ge-stell)23 diye adlandryoruz. Bu szc imdiye kadar btnyle allmadk bir an lamda kullanmaya cret ediyoruz. Sradan kullanma gre ' Gestell' (ereve) bir tr aygt, rnein bir kitaplk raf anlamna gelir. 'Gestell' ayn za manda iskelete de verilen addr. Ve 'Ge-stell' (ereve leme) szcnn imdi bizden talep edilen kullanm, yerleik bir dilin szcklerinin byle yanl kullanlma keyfiliiyle sz gtrmeyecek kadar ayn lde tyler rpertici grnr. Bundan daha tuhaf bir ey olabilir mi? Hi kukusuz olamaz. Ne var ki bu tuhaflk, dnmenin eski bir alkanldr. Ve aslnda dnrler tam da en yksek olan eyi dnmenin sz konusu olduu noktada, bu kullanma uyarlar. ok ge domu olan bizler, artk

23 Ge-stell'in "ereveleme" (ng: Enframing) olarak evrilmesi, Heidegger'-in bu szce verdii etkin anlam yanstmak amac tamaktadr. Aada erevelemenin merkez bir rol oynad tartmay izlerken, okuyucu bu szc yalnzca bir tr ereve anlamnda yorumlamamaya dikkat gstermelidir. uras srekli hatrda tutulmaldr ki, ereveleme, temelde, bir ardr, bir meydan okuyucu taleptir, talepkar bir davettir. O, giziniaacak ekilde toplayandr (Versammelnde). Bu talep, biraraya getirdii ve dzenledii iin ereveler. Davet ettii her eyi daima yeniden kurduu bir kullanmn dzenlenmesi araclyla bir ereve veya ekillenme ierisine sokar. Heidegger burada tiresiz olarak Gestell yazlyla sradan kulla nmnda raf, kitaplk raf, ereve, iskelet anlamlarna gelen szc araya tire koyarak Ge-stell eklinde yazmakla, Almancadaki ge nekinin ilevini ne karmaktadr. Srada (Gebirg) ve miza (Gemt) rneklerinde olduu gibi, Ge-stelldeki ge neki de, biraraya toplama ilevini grr ve bizzat ilevsellike vurgu yapar. Bu, aada Heidegger'in aklamalarndan da anlalaca zere, modern tekniin, znde, ayn zamanda bir ilevlendirme olduunun hatrda tutulmasn da salar.

Teknie likin Soruturma 63

Platon'un, her eyde, her bir tekil eyde mevcut olarak sregiden ey iin eidos szcn kullanmaya cret etme sinin nemini ve anlamn lykyla deerlendirebilecek bir pozisyonda deiliz. nk eidos, gnlk konumada, grlebilir bir eyin fiziksel gze sunduu d grn (Ansicht) anlamna geliyordu. Bununla birlikte Platon, bu szckle tamamen olaand bir eyi dayatr: Eidos, tam da fiziksel gzle alglanabilir olmayan ve hibir zaman al glanamayacak olan eyi adlandrr. Fakat bu bile hibir ekilde burada olaand olan eyin tam kapsam deildir. nk idea yalnzca fiziksel olarak grlebilir olan eyin duyusal olmayan grnmn adlandrmaz. Grnm, idea, iitilebilir, tad alnabilir, dokunulabilir olan eyde, her hangi bir biimde (bize) geili olan her eyde, z olu turan eyi hem adlandrr, hem de bizzat z oluturan ey dir. Platon'un bu ve baka rneklerde dile ve dnmeye dayatt taleplerle kyaslandnda, bizim imdi burada cret ettiimiz ey, yani modern tekniin znn ad ola rak 'Gestell' szcnn kullanlmas, hemen hemen zarar szdr. Byle olsa bile, imdi talep edilen kullanm, dayatc bir ey olarak kalr ve yanl anlalmaya aktr. ereveleme (Gestell), dzenleme tarz ierisinde realolann gizini el-altnda-duran olarak amak iin insana sal dran, yani insana meydan okuyan bu saldrnn biraraya toplaycs anlamna gelir. ereveleme, modern tekniin znde hkm sren ve bizzat teknik bir ey olmayan gjzini-amann tarz anlamna gelir, te yandan, eksen mili, piston ve aygt kasas gibi bize ok tandk gelen ve mon taj dediimiz eyin standart paralar olan her ey, teknikolana (Technische) aittir. Bununla birlikte montajn ken disi, yukarda anlan ana paralarla birarada, teknik etkin lik alan ierisine der. Ve bu etkinlik, daima yalnzca erevelemenin meydan okumasna yant verir; fakat hi bir zaman erevelemenin kendisini kapsamaz veya meyda na getirmez. 'Ge-stell' (ereveleme) ad ierisindeki 'stellen' (sal drmak) szc, yalnzca meydan okuma anlamna gelmez. Ayn zamanda bu szck, kendisinden kt 'stellen'e ilikin bir baka imay, yani poiesis anlamnda mevcut-o

64 Martin Heidegger

lan (Anwesende) eyin gizinden-kmasna imkn tanyan imal etme ve sunma (her- und dar-stellen) imasn muhafaza etmelidir, ne-kan bu imal etme (herstellen) rnein tapnak alanna bir heykelin dikilmesi ve imdi sz konusu olan meydan okuyucu dzenleme, aslnda fark ldrlar; fakat yine de onlar zleri bakmndan bantl ka lrlar. Bunlarn her ikisi de gizini-amann, aletheia'nn tarzlardr. erevelemede, bu gizinden-kma olagelir; modern tekniin almas da, bununla uyum ierisinde, real-olann gizini el-altnda-duran olarak aar. Dolaysyla bu alma ne yalnzca bir nsan etkinliktir, ne de byle bir etkinlik ierisinde salt bir aratr. Tekniin yalnzca arasal, yalnzca antropolojik tanm/belirlenimi, bundan dolay ilke bakmndan dayanakszdr. Ve bu arasal ta nm/belirlenim, arkasnda duran bir metafiziksel veya din sel aklamaya geri gtrlmekle tamamlanamaz. Bununla birlikte uras dorudur ki, teknik ada insa na, zellikle arpc bir tarzda gizini-amaya ynelik ola rak meydan okunur. Bu gizini-ama, her eyden nce, ener jiyi el altnda tutmann ana deposu olarak doayla ilgilidir. Buna gre insann dzenleyici tutum ve davran, ken disini ilk kez san doa biliminin ortaya knda ser giler. Doa biliminin tasarmlama tarz, doay, kuvvetlerin hesaplanabilir bir birliktelii olarak takip eder ve tuzaa drr. Bu nedenle Yenia fizii deneysel fizik deildir; nk o aygt doann soruturulmasna uygular. Daha ok bunun tersi dorudur. Aslnda zaten salt teori olarak fizik, doay nceden hesaplanabilir kuvvetlerin bir birliktelii olarak kendisini sergileyecek ekilde kurduu iin, fizik, kendi deneylerini tam da bu ekilde kurulduunda doann kendisini bildirip bildirmediini ve nasl bildirdiini sor ma amacyla dzenler. Oysa hereye ramen matematiksel doa bilimi modern teknikten hemen hemen ikiyz yl nce ortaya kt. O hal de doa bilimi nasl olup da modern tekniin saldrsna uram ve onun hizmetine girmitir? Olgular bunun tersi ni sylyorlar. Kukusuz modern teknik, ancak san doa bilimi tarafndan desteklenebildii zaman ilerlik kazan mtr. Kronolojik olarak bakldnda bu dorudur (richt-

Teknie likin Soruturma 65

ig), tarihsel olarak dnldnde ise hakikate (wahre) uygun dmez. Yenia fiziinin doa teorisi yalnzca teknie deil, fakat modern tekniin zne de giden yolu hazrlamtr. nk zaten fizikte, dzenleyici gizini-ama ierisinde meydan okuyucu biraraya toplama hkm srer. Fakat bu biraraya toplama, fizikte henz aka grne kmaz. Yenia fizii erevelemenin habercisidir, kkeni hl bilinmeyen bir habercidir. Modern tekniin z, makine gcnn icat edildii, elektrotekniin en hareketli olduu ve atom tekniinin ilerlik kazand yerlerde bile, uzun bir sre kendisini gizlemitir. Yalnzca modern teknik deil, her mevcudiyete-kan (Wesende)24 kendisini her yerde sonuna kadar gizlenmi tutar. Bununla birlikte, hkm srmesi bakmndan her ey den nce gelen ey geriye kalr: En erken olan. Grek d nrleri unu sylediklerinde bunu zaten biliyorlard: Orta ya kma bakmndan hakim olan daha erken gelen ey, biz insanlara ancak sonradan ak hale gelir. lksel olarak er ken olan ey, kendisini insana yalnzca en sonunda gste rir. Dolaysyla dnme alannda ilksel olarak dnlen eyin daha ilksel olann dnmeye ynelten zorlu aba, gemi olan eyi yenileyip ihy etme eklinde sama bir istek deil, daha ok erken olan eyin gelmesi nnde hay ret duymaya soukkanl bir hazr olmadr. Kronolojik olarak sylenirse, Yenia doa bilimi 17. yzylda balar. Bunun tersine motor gcne dayal teknik, ancak 18. yzyln ikinci yarsnda geliir. Fakat kronolojik saptama bakmndan sonra olan modern teknik, kendi ieri sinde hkm sren zn bak asndan tarihsel olarak daha ncedir. Modern fizik kendisini giderek artan bir ekilde kendi tasarmlama alannn incelenip aratrlamaz ve grselleti rilemez kalmasna teslim etmek zorunda olsa da, bu tesli24 das Wesende burada 'mevcudiyete-kan olarak evrilmitir. Heideggerin biraz aada zn anlamn irdelerken kulland Wesen adyla birlikte dnldnde, bu zn hep bir gidiat, mevcudiyete-kann sonlu bir sregitme tarz olarak kavrand anlalr. (Bkz., dipnot 1.)

66 Martin Heidegger

miyet bir aratrmaclar komitesi tarafndan buyurulmamtr. Modern fizie, doann el-altnda-duran olarak dzenlenebilirliini talep eden erevelemenin hakimiyeti tara fndan meydan okunmutur. Bu yzden fizik, son zamanlara kadar tek bana standart olmu olan yalnzca nesnelere dnk tasarmlamadan ne kadar kendisini geri ekerse ek sin, asla undan vazgeemeyecektir: Hesaplama aracl yla saptanabilir olan doa, u veya bu biimde kendisini bildirir ve bir enformasyon sistemi olarak dzenlenebilir bir ey olarak kalr. O halde bu sistem bir kez daha dei mi olan bir nedensellikten hareketle belirlenir. Neden sellik, imdi ne bir ne kan vesile-olma karakterini, ne de causa efficient in tarzn sergiler; nerede kald ki causa formalis'in tarzn sergilesin, yle grnyor ki neden sellik, sanki ya ezamanl olarak ya da art arda gvence altna alnmak zorunda olan el-altnda-duranlarn bir bildi rilmesine meydan okunan bir bildirmeye doru bz lerek klmektedir. Heisenberg'in konferansnn olduka etkileyici bir tarzda betimledii gitgide daha fazla teslim olma sreci, bu bzlp klmeye karlk gelir. (W. Hei senberg, 'Das Naturbild in der heutigen Physik' (ada Fizikte Doga): Die Knste im technischen Zeitaiter iin de, Mnchen 1954, s.43 ve devam.) Modern tekniin z erevelemede yatt iin, mo dern teknik san doa bilimini kullanmak zorundadr. Ma dem tekniin bunu yapmasyla modern tekniin uygula mal doa bilimi olduu eklinde aldatc bir grnt orta ya kmaktadr. Bu aldatc grnt, hem modern bilimin zsel kkeni hem de aslnda modern tekniin z soru turma araclyla tam uygun bir biimde ortaya karlma dka ancak, kendisini srdrebilir. Biz teknii, onun zyle bantmz aydnla karmak iin soruturuyoruz. Modern tekniin z, bizim ereve leme dediimiz eyde kendisini gsterir. Fakat yalnzca buna iaret etmek, eer yant vermek hakknda soru soru lan eyin zne tekabl anlamnda karlk vermek de mekse, teknie ilikin soruya hl hibir ekilde yant vermek deildir.

Teknie likin Soruturma 67

imdi bir adm daha ileri atp erevelemenin kendisi nin ereveleme olarak ne olduu hakknda dnrsek, kendimizi nerede buluruz? ereveleme, teknik bir ey, makine dzeninde bir ey deildir. O, varolann el-altndaduran olarak kendisinin gizini-ama tarzdr. Yeniden sora lm: Bu gizini-ama, tm nsan yapp etmelerin tesinde bir yerde mi olup bitmektedir? Hayr. Fakat gizini-ama, ne mnhasran insann iinde ne de esasen insan aracl yla olup biter. ereveleme, insana saldran ve insan, dzenleme tar znda el-altnda duran olarak real-olann gizini-ama konu muna yerletiren saldrya ait olan bir biraraya toplayc dr. Bu ekilde meydan okunan biri olarak nsan, ereve lemenin zsel alan ierisinde durur, insan hibir zaman erevelemeyle yalnzca sonradan bir bantya girmez. Bu yzden tekniin zyle bir bantya nasl ulaaca mz sorusu, bu ekilde sorulduunda, daima ok ge kalm bir soru olur. Fakat bizim, kendimizi, gerekten kamusal veya zel olsun her yerde etkinliklerine ereveleme tara fndan meydan okunan kimseler olarak deneyimleyip deneyimlemediimiz sorusu, hibir zaman ge kalm bir soru deildir. Hepsinden nce erevelemenin kendisinin mevcudiyete-kt (west) yere girip giremeyeceimiz ve bu yere mnhasran nasl gireceimiz sorusu da, asla ge kal m bir soru deildir. Modern tekniin z, az ok farkl bir ekilde real-olann her yerde el-altnda-duran haline geldii bu gizini-amann yoluna nsan sokar. 'Bir yola sokmak/tamak' (auf einen Weg bringen), gnlk dilimizde yollamak (schicken) anlamna gelir. Biz insan lk kez bir gizini-ama yoluna sokan/tayan bu 'biraraya toplayan yollama'y (versam melnde Schicken), kader (Geschick)25 diye adlandracaz. Bu kaderden hareketle tm tarihin (Geschichte) z
25 Almancada kader (Geschick) schicken (yollamak) fiilinden tretilmitir. Heidegger schicken'deki yollamak anlam ile ge nekindeki biraraya toplama vurgusunu birletirerek, kaderi, biraraya toplayan yollama ola rak tanmlar (ge neki iin bkz., dipnot 23.) Bundan sonra Geschick'in ge tii her yerde, terimi dz anlamyla kader olarak anlamann yannda, zel likle biraraya toplayan yollama anlam ile anlamak da gerekir.

68 Martn Heidegger

belirlenir. Tarih ne yalnzca tarih yazclnn (His-torie) nesnesidir, ne de yalnzca nsan-etkinliin gerekleme sidir. (Kar: Vom Wesen der Wahrheit (Hakikatin z), 1930, ilk basks 1943'te yaplmtr, s.16 ve devam.)26 Ve ancak nesnelletirici tasarmlamann yoluna giren kaderdir ki, tarihsel-olan (Geschichtliche), tarih yazclnn, yani bir bilimin nesnesi olarak nfuz edilebilir klar ve bu temelde tarihsel-olann tarih yazcl tarafndan kayde dilen eyle (Historische) halihazrdaki eitlenmesini mm kn klar. ereveleme, dzenlemeye ynelik bir meydan okuma olarak, gizini-amann bir tarzna yollar. ereveleme, gizini-amann her tarz gibi, kaderin bir takdiridir (eine Schickung des Geschicktes), ne-kma (Her-vor-bringen), poiesis de, bu anlamda bir kaderdir. Varolan eyin gizinden-kmas, daima, gizini-amann bir yoluna girer. Giziniamann kaderi, daima, insan zerinde tamamen hakimdir. Fakat bu kader, asla, zorlayc olan bir eli kolu balanmlk deildir. nk insan ancak kaderin alanna ait olduu ve yalnzca itaat etmeye (Hriger) zorlanan biri deil, din leyen ve iiten biri (Hrender) haline geldii lde tam da zgr (frei) hale gelir. zgrln z, kkeni bakmndan, iradeyle veya n san iradenin nedenselliiyle balantl deildir.27
___________________________________ ______________ ;______________________ ' f

26 Dipnot 25'de aklanan durumla tarih (Geschichte) teriminde de kar lalr. Geschichte, geschehen (olup bitmek) fiilinden tretildii ekliyle gemite olup bitenleri, yani sradan kullanmyla tarihi adlandrr. Fakat Heidegger terime, eski Almancadaki 'Geschieht' i de (rastlantsal olan vuku bulan, baa gelen, baht) dndren bir anlam katar. Heidegger bunu yap makla, tarihi insan yapar tezinden yola kan zne merkezli tarih felsefe lerine bir eletiri de yneltmi olur. 27 Heidegger burada kkeni bakmndan vurgusuyla, bizi zgrlk kav ramnn Almancadaki kkn dnmeye ynlendirmektedir. Eski Almancada frijan (bugnk kullanmyla: frei -ng: free-), sevilen, sevgili anlamlarna gelir. (Bugnk Almancada evlenmek, ksmet beklemek, dnr olmak anlamlarna gelen freien fiilinde, bu kk anlamn devam ettii grlr.) Terim, bununla bantl olarak nceleri akraba, gitgide ayn soydan gelen anlamlarn da kazanmtr. Bugnk anlamna yakn ilk anlamn, Hristiyanln ilk dnemlerinde 'klelikten, Romal zulmnden kurtulmu kii ve kiileri nitelemekle kazanmtr. Heidegger bize terimin

Teknie ilikin Soruturma 69

zgrlk (Freiheit,), ak hale gelmi ve aydnlanm, ya ni gizi-alm olan anlamnda serbest kalm olan (Freie) ynetir28 zgrlk, gizini-amann, yani hakikatin olup bitmesiyle en yakn ve en ili dl akrabalk erisinde durur. Her aa-kma, bir snma ve bir gizlenme ie risine aittir. Serbestleip zgrleen ey, giz, gizlen mitir ve daima kendisini gizlemektedir. Her gizini-ama, serbest kalm olandan kar, serbest kalm olana doru gider ve serbest kalm olana ynelir. Serbest kalm ola nn zgrl ne ksteksiz bir keyfiliktir, ne de salt yasa larn zorlamasndan oluur, zgrlk, aydnla alan bir yolda gizleyen eydir. Onun aydnlatmas iinde tm haki katiyle mevcudiyete-kan eyi rten rt parldar ve r tnn rten ey olarak grnme imkn doar, zgrlk, herhangi bir verili zamanda bir gizini-amann kendi yo luna girmesini balatan kaderin alandr. Modern tekniin z, erevelemede yatar. erevele me, gizini-amann kaderi ierisine aittir. Bu cmleler bi zim olduka sk iittiimiz konumalardan, yani kaderin de itirilmez bir gidiatn kanlmazl anlamna geldii amzda tekniin amzn kaderi olduu eklindeki ko numalardan farkl bir ey ifade ederler. Fakat tekniin zn irdelediimizde, erevelemeyi, gizini-amann bir kaderi olarak deneyimleriz. Biz zaten bu tarzda, kaderin serbest boluu ierisinde barnmaktayz. Byle bir kader hibir ekilde, bizi, teknii krkrne kullanmaya veya u da ayn kapya kar ki, teknie kar aresizce isyan edip onu eytann ii olarak lnetlemeye sersemletici bir zorlanma ierisine hapsetmez. Tam ter sine, kendimizi bir kez tekniin zne aka atmzda,

kkenini dndrmekle, zgrln kaderin sesini dinlemek, kadere sevgi duymak, kadere akraba olmak olarak da anlalmasn telkin etmi olur. 28 Freiheit (zgrlk) ve Freie (serbestlik) akraba terimler olmakla birlikte, Freie'nin bugnk Almancadaki esas anlam ak hava, ak mekn ol duu iin, bu szc burada zgr (frei) olarak evirmek uygun olmaz. Bu yzden szck, serbest kalma olarak evrilmitir. Szcn buradaki ntr anlamnn yannda, dipnot 27'de aklanan kk anlam esas alndnda, Freie, akrabalk, soy birlii anlamlarn da artrr.

70 Martin Heidegger

kendimizi beklenmedik bir ekilde zgrletirici bir ta lebe girmi buluruz. Tekniin z erevelemede yatar. Onun hkm srmesi kaderin ierisine aittir. Herhangi bir verili zamanda kader insan gizini-amann bir yoluna soktuu iin, bu ekilde yolda olan nsan, dzenleme ierisinde gizi-alan eyi iz leme ve ona doru yrme ve btn standartlarn bu te melde karsama imknnn kysna srekli olarak yakla maktadr. Bu sayede u dier imknn n kapanr: nsann kendi z olarak gizini-amaya gereksinim duyduu aidi yeti deneyimleyebilmesi iin, gizinden-km olan eyin zne ve onun gizinden-kmasna insann derhal ilksel olarak dahil olmas imkn. Bu imknlar arasna yerletirilmi olan insan, kaderden hareketle tehlikeye atlmtr. Gizini-amann kaderi, tarz larnn her birinde bu ekildedir ve zorunlu olarak tehlike'dir (Gefahr).29 Gizini-amann kaderi hangi tarzda hkm srerse sr sn, varolan hereyin herhangi bir verili zamanda kendisi ni ierisinde gsterdii gizinden-kma, insann gizindenkm olandan korkuya kaplabilmesi ve gizinden-km olan yanl yorumlayabilmesi tehlikesini barndrr. Bu yzden mevcut olan her eyin bir neden-etki (eser) birlik telii nda kendisini sergiledii yerde, tanr bile, tasarmsal dnmeye gre, yksek ve kutsal olan her eyi ve mesafesinin gizemliliini kaybedebilir. Tanr, nedensel liin nda bir neden dzeyine, causa efficiens dzeyi ne gmlebilir. O halde tanr, teolojide bile, filozoflarn

29 Gefahr'n yaygn anlam tehlikedir. Ge-fahr yazlyla yorumlandnda, fahr gvdesinden tretilmi olduu grlr, fahr, Greke peira (im-peira: deney) ve Latince peri (periculum) ile akrabadr; dolaysyla bugn kul lanlan Erfahrung (Er-fahr-ung) teriminde olduu gibi, deney, deneyim, fakat daha da iyisi tecrbe terimlerinin kkn oluturur. Bununla birlikte ayn fahr gvdesi, eski Almancadaki vaar yazlyla, hem korku (ng: fear) hem tehlike bildirir. Heidegger tm bu anlamlan bize dndrmek ister ki, bu durumda burada tehlike olarak evrilen Ge-fahr, ge nekinin biraraya toplayclk ilevi hatrlandnda, ayn zamanda insann yurtsuzluk korkusu ve tehlikelerle dolu bir biraraya toplayan bir deneyimleme iinde bulun makln ifade eder.

Teknie likin Soruturma 71

tanrs, yani gizinden-km ve gizlenmi-olan yapp et menin nedensellii erevesinde, fakat bu nedenselliin zsel kkenini hi irdelemeden tanmlayan filozoflarn tanrs haline gelir. Benzer bir ekilde, doann kendisini kuvvetlerin etki lerinin hesaplanabilir bir balam olarak sunduu gizinden-kma, aslnda doru (richtig) saptamalara izin verebi lir; fakat tam da bu baarlar sayesinde doru-olan (Richtige) hereyin ortasnda hakikat-olann (Wahre) geri ekil mesi tehlikesi kalabilir. Gizini-amann kaderi, kendinde yalnzca herhangi bir tehlike deil, fakat bizzat tehlike olarak tehlikedir. Bununla birlikte kader, ereveleme tarz ierisinde hkm srdnde, o en yksek tehlike olur. Bu tehlike kendisini bize iki biimde gsterir. Gizinden-km-olaney, insan nesne olarak deil de fakat daha ok mnhas ran el-altnda-duran olarak ilgilendirir ilgilendirmez ve in san nesnesizliin ortasnda yalnzca el-altnda-durann d zenleyicisi olur olmaz, ayn insan dn en u noktasna iner; yani insan kendisinin el-altnda-duran olarak ele al naca noktaya iner. Bu arada tam da byle tehdit edilen biri olarak insan, kendisini yeryznn efendisi konumuna ykseltir. Bylece insann kar karya kald her eyin yalnzca insann rn olduu lde mevcut olduuna ilikin yanltc izlenim yaygnlk kazanr. Bu yanltc iz lenim, sras geldiinde nihai bir aldanmay dourur: insan, her yerde ve daima yalnzca kendisiyle karlarm gibi grnr. Heisenberg, tamamen hakl olarak, real-olann kendisini ada insana bu tarzda sunmak zorunda olduu na iaret etmitir. ('Das Naturbild...', a.g.e., s. 60 ve deva m.) Bununla birlikte insan bugn artk hibir yerde ken disiyle, yani kendi zyle karlaamaz. insan erevele menin meydan okumasna yle kesin bir ekilde elik eder k, o erevelemeyi bir iddia olarak kavramaz, kendisini kendisine sz yneltilen biri olarak gremez ve bu yzden de kendi znden hareketle bir tembihleme veya hitap etme alan ierisinde hangi bakmdan dar-ktn (eksistiert; mevcut olduunu, varolduunu) hibir ekilde

72 Martin Heidegger

itmez ve bylelikle asla yalnzca kendisiyle karlama imkn bulamaz. Fakat ereveleme insan yalnzca kendisiyle ve varo lan her eyle bants ierisinde tehlikeye atmaz. Bir ka der olarak ereveleme, insan bir dzenleme olan giziniama trne srgn eder. Bu dzenlemenin hkm srd yerde, ereveleme, gizini-amann baka her imknn de feder. Her eyden nce ereveleme, poiesis anlamnda mevcut olan eye grne-kma imkn veren gizini-amay gizler. Bu dier gizini-ama ile karlatrldnda, meydan okuyucu saldr, insan varolan eyle hem atkl hem de kat bir ekilde dzenlenmi bir bantya doru srkler. erevelemenin hkm srd yerde, el-altndadurann dzene sokulmas ve gvenceye alnmas, her gizini-amaya damgasn basar. Bu dzene sokma ve gven ceye alma, artk kendilerinin temel karakteristiklerinin g rnmesine de imkn tanmazlar. Bu yzden meydan okuyucu ereveleme, yalnzca gizini-amann, ne-kmann (Her-vor-bringen) nceki bir tarzn gizlemez; fakat bizzat gizini-amann kendisini ve onunla birlikte ierisinde gizinden-kmann, yani Haki katin vuku bulduu eyi de gizler. ereveleme, Hakikatin parldamasn ve hkm srme sini engeller. Dzenlemeye yollayan kader, bunun sonucu olarak, en u tehlikedir. Tehlikeli olan ey teknik deil dir. Tekniin kt cinleri yoktur, fakat buna karlk onun znn gizi vardr. Tekniin z, gizini-amann bir kaderi olarak tehlikedir. 'ereveleme' szcnn dnme u ram anlam, eer erevelemeyi kader ve tehlike anla mnda dnrsek, belki artk bize biraz daha bildik hale gelecektir. nsana ynelik tehdit, ilk elde, tekniin potansiyel ola rak ldrc makinelerinden ve aygtlarndan gelmez. Esas tehdit, insan zaten kendi z ierisinde etkisi altna al mtr. erevelemenin hkmranl, insan, daha kkensel bir gizini-amaya girmenin ve bylece daha ilksel bir hakikatin arsn deneyimlemenin insana men edilebil mesi imknyla tehdit eder.

Teknie likin Soruturma 73

yleyse erevelemenin hkm srd yerde, en yk sek anlamda tehlike vardr. 'Was das Gefahr ist, wchst das Rettende auch.'30 Hlderlin'in bu szleri hakknda zenle dnelim. 'Korumak' (retten) ne anlama gelir? Allageldii zere, onun u anlama geldiini dnrz: Mahvedilme tehdidi altnda olan bir eyi, onu nceki devam edegelii ierisin de gvenceye almak maksadyla smsk tutmak.31 Fakat 'korumak' fiili daha fazlasn ifade eder: 'Korumak' udur da: z ilk kez kendi sahici grn ierisine sokmak in, bir eyi gtrp kendi ierisine koymak. Eer tek niin z, ereveleme, en u tehlikeyse ve Hlderlin'in szleri Hakikati ifade ediyorsa, bu durumda ereveleme nin hkmranl yalnzca her gizini-amann aydnlatlma sn, Hakikatin grnmesini engellemede kendisini tketemez. Daha ok tam da tekniin z, koruyucu gcn serpi lip gelimesini kendi ierisinde barndrmaldr. Fakat bu takdirde erevelemenin gizini-amann bir kaderi olarak ne olduuna tamuygun bir bak, koruyucu gc, ortaya knda grne karamaz m? Tehlikenin olduu yerde koruyucu g de hangi bakm dan serpilip geliir? Bir ey nerede serpilip geliirse ora da kk salar ve oradan grleip byr. Hem kk salma hem de grleip byme, gizlilik ierisinde ve sessizce ve kendi zaman ierisinde olup biter. Fakat airin szlerine gre, tehlikenin olduu yerde koruyucu gc dolaymsz ve hazrlksz bir ekilde ele geirebileceimizi bekleme hakkna hi mi hi sahip deiliz. Bundan dolay biz imdi ncelikle en u tehlikenin bulunduu yerde bile, ere velemenin hkm srmesinde bile, koruyucu gcn en
30 Tehlikenin olduu yerde, Koruyucu g de serpilip geliir. (Hlderlin). 31 retten, sradan kullanmyla kurtarmak, defetmek, gidermek (ng: rid) anlamna gelir. Fakat Heideggerin burada yapt tanma sadk kalnarak, fiil korumak diye evrilmitir. Heidegger bylece her kurtarmann bir ko ruma, bir tehlikeyi defetme, giderme olduunu da dndrmek ister.

74 Martin Heidegger

derin ekilde hangi istikamette kk saldn ve hangi is tikametten grleip bydn irdelemeliyiz. Bunu irde lemek iin yolumuzda son bir adm atarak, daha da ak bir gzle tehlikeye bakmak zorunludur. Buna uygun olarak bir kez daha teknii soruturmalyz. nk koruyucu gcn tekniin znde kk saldn ve grleip bydn syledik. Fakat 'z'n hangi anlamnda erevelemenin gerekten tekniin z olduunu irdelemedike, koruyucu gc tek niin z ierisinde nasl greceiz? imdiye kadar 'z' szcn yaygn anlam ierisinde anladk. Felsefenin akademik dili ierisinde 'z'. bir eyin olduu ey (was, etwas ist) anlamna gelir; Latincesiyle: quid. Quidditas, nelie (Washeit), ze ilikin soruya yant verir, rnein tm aa trlerine, meeye, kayna, grgene, ama nfuz eden ey, ayn 'aalk'tr. Tm gerek ve mm kn aalar, bu kapsayc cins 'tmel' altna girerler. O halde tekniin z, ereveleme, teknik-olan her eyin or tak cinsi midir? Durum bu olsayd, o halde buharl trbin, radyo vericisi, siklotron, bunlarn her biri, bir ereve leme olurlard. Fakat 'ereveleme' szc burada bir let veya herhangi trden bir aygt anlamna gelmez. er eveleme bu tr kullanm kaynaklarnn genel kavram anlamna daha da az gelir. Makineler ve aygtlar, tpk ku manda paneli nnde duran adam ve proje dairesindeki m hendis gibi, erevelemenin durumlar ve trleridir. Asln da bunlarn her biri kendi tarznda, stok olarak, el-altndaduran olarak veya uygulayc olarak, erevelemenin ie risine aittirler; fakat ereveleme asla bir cins anlamnda tekniin z deildir. ereveleme, kader karakterine sa hip, yani meydan okuyan bir gizini-ama tarzdr, ne-kan gizini-ama (poiesis) da, kader karakterine sahip bir tarzdr. Fakat bu tarzlar birbiri yanna dizilip gizini-ama kavram altna giren trler deildirler. Gizini-ama yle bir kader dir ki, bu kader tm dnme iin birdenbire ve akla namaz bir ekilde kendisini ne-kan gizini-amaya ve ayn zamanda meydan okuyan gizini-amaya bler ve kendi sini insana pay eder. Meydan okuyucu gizini-ama, kke nine, ne-kma ierisinde bir kader olarak sahiptir. Fakat

Teknie ilikin Soruturma 75

ayn zamanda ereveleme bir Kader iin karakteristik olan bir tarzda, poiesis'i engeller. Bu yzden ereveleme, gizini-amann bir kaderi ola rak, aslnda tekniin zdr; fakat asla cins ve essentia an lamnda deil. Buna dikkat ettiimizde, artc bir ey karmza kar: 'z' ile allageldii zere anlalan eyi bir baka anlamda dnmemizi talep eden, bizzat tekniin kendisidir. Fakat hangi anlamda? 'Evin z'nden ve 'devletin z'nden sz ettiimizde, bir cinsin genelliini kastetmeyiz; daha ok evin ve dev letin hkm verme, kendilerini ynetme, gelime ve k me tarzlarn (onlarn 'olagelme' tarzlarn) kastederiz.32 Johann Peter Hebel, 'Kander Sokandaki Hayalet' adl, Goethenin zel bir hayranlk duyduu iirinde, u eski 'die Weserei' szcn kullanr. Bu szck, topluluk ya amnn orada odakland ve ky varoluunun srekli ola rak etkin olduu, yani mevcudiyete-ktg (west) lde ky meclisi anlamna gelir. 'Die Weserei' szc zaman bildiren 'wesen' (burada: olagelmek) fiilinden tretilir. Fiil olarak anlalan 'wesen', yalnzca anlam erevesinde deil, ayn zamanda szcn fonetik biimlenii ere vesinde de 'whren' (kalc olmak veya sregitmek) ile ayn anlama gelir. Zaten Sokrates ve Platon, bir eyin z n, sregiden-ey (Whrende) anlamnda olagelen ey, mevcudiyete-kan-ey (Wesende) olarak dnrler. Nitekim onlar sregiden-eyi, daimi-olarak-sregiden-ey (aei-on, Fort-whrende) olarak dnrler. Sokrates ve Platon, daimi-olarak-sregiden-eyi, kalc-olan-ey (Bleibende) ola rak, olup biten her eyde inat ve srarla kendisini sr-dren eyde bulurlar. Onlar kalc-olan-eyi, grnmde (eidos, idea, Aussehen), rnein 'ev' ideasnda kefederler. 'Ev' ideas bir ev olarak biimlendirilen herhangi bir eyin ne olduunu gsterir. Buna karlk tikel, gerek ve

32 Heidegger'in z (Wesen) cins (genus, genre) ve essentia anlamnda deil, olagelmenin tarz ve tarzlar olarak anlad, burada kendi belirlemeleriyle aka grlebilir. Bu paragrafta ve izleyen paragraflarda ze ilikin belirlemelerle ilgili olarak bkz., dipnot 1, 5,7,12,14, 24.

76 Martin Heidegger

mmkn evler, 'idea'nn deiken ve gelip geici trevle ridir ve bu yzden sregitmeyen eye aittirler. Fakat sregitmenin, yalnzca ve tek bana Platon'un idea olarak dnd eye ve Aristoteles'in to ti en einai (herhangi bir tikel eyin daima olmu olduu ey) olarak dnd eye veya metafiziin en eitli yorumlarnda essentia olarak dnd eye dayand, asla hibir e kilde temellendirilemez. Tm olagelen sregider (alles Wesende whrt). Fakat sregiden yalnzca daimi-olarak-sregiden-ey midir? (aber st das Whrende nur das Fortwhren de?) Tekniin z, teknik-olan her eyin zerinde asl duran ve bylelikle tek nikten mitik bir soyutlamay anladmz gsteren, bir idea'nn kalc-olan-ey olmas anlamnda m sregider? Tekniin olagelme tarz, gizini-amann bir kaderi olarak erevelemenin vuku bulduu bu daimi-kalmadan hare ketle ancak kendisinin grlmesini mmkn klar. Goethe bir zamanlar 'fortwhren' (daimi olarak sregitmek) yerine, gizemli 'fortgewhren' (daimi olarak bahetmek) szc n kullanmtr. (Die Wahlverwandtschaften (Semeci Yaknlklar), II.Ksm, 10.blm; "Die wunderliche Nach barskinder' (Tuhaf Komu ocuklar) adl ksa roman iin de.) Goethenin kula burada 'whreni (sregitmek) ve 'gewhrend (bahetmek) telffuz edilmemi bir uyum ierisinde iitir.33 Ve gerekten sregiden ve belki tek bana sregiden eyin ne olduunu imdi nceden yapt mzdan daha zenli bir ekilde dnp tanrsak, unu syleme cesareti gsterebiliriz: Yalnzca bahedilen ey (Gewhrte) sregider (whrt). Ta en batan itibaren ilksel olarak sregiden ey (Whrende), baheden eydir (Gew hrende). Tekniin olagelmesi olarak ereveleme, sregiden eydir. ereveleme, baheden ey anlamnda hep hkm

33 gewhren fiili, whren (sregitmek) ve whren (gzetmek, gvencede tutmak, korumak) fiilleriyle yakndan bantldr, gewhren, sradan kulla nmnda, bir ey iin gvence olmak, garanti etmek, ihsan etmek, bahetmek, anlamlarna gelir. Buradaki tartmada bu fiil yalnzca bahetmekle karla nacaktr. Fakat teki yan anlamlar da gz nnde tutulmaldr.

Teknie likin Soruturma 77

srmyor mu? Hi kukusuz bu soru, aka srtan bir gaf gibi grnyor. nk sylenmi olanlara gre ere veleme, daha ok meydan okuyan gizini-ama ierisinde biraraya toplayan bir kaderdir. Meydan okuma, bahet meden baka bir eydir. Real-olann el-altnda-duran olarak dzenlenmesine meydan okumann insan gizini-amann bir yoluna sokan bir kader olarak kaldna dikkat etme diimiz srece, durum byle grnyor. Bu kader olarak tekniin mevcudiyete-kmas, insan, bizzat kendinden hareketle ne kefedebilecei ne de artk yapp edebile cei eyin iine sokar; nk yalnzca kendinden hare ketle, bir tek kendinden hareketle yalnzca insan olan nsan diye bir ey yoktur. Fakat bu kader, ereveleme, yalnzca insann mevcudiyete-kmas iin deil, fakat kendi sfatyla her giziniama iin en u tehlike ise, bu kader hl bir bahetme olarak adlandrlmal mdr? Koruyucu gcn bu kader ie risinde serpilip gelitii syleniyorsa, bu soruya en vur gulu bir biimde evet yant verilebilir. Gizini-amann her kaderi, bir bahetmeden ve byle bir bahetme olarak vukua gelir. nk bahetme, ilk kez, gizini-am-olmann vukua gelmesinin gerektirdii gizini-amadan pay almay insana tar. Byle gerek duyulan ve kullanlan biri olarak insan. Hakikatin vukua gelmesine aidiyet kazanr (ona, ait olma pay verilir). u veya bu ekilde gizini-amaya yolla yan bahetme, byle olmakla koruyucu gtr. nk ko ruyucu g, insan, kendi znn en yksek deerini gr mesine ve bu en yksek deere girmesine izin verir. Bu en yksek deer, bu yeryznde her mevcudiyete-kmann gizinden-kmasnn ve bununla birlikte ta en batan giz lenmesinin gzeticisi olmada yatar. Tam da insan giziniamann tek yolu saylan bir ey olarak dzenleme ieri sine srkleme tehdidinde bulunan ve bylelikle de in san kendi zgr zn teslim etme tehlikesine iten er eveleme ierisinde, tam bu en u tehlike ierisinde, in sann bahetmeye en i, yok edilemez aidiyeti aydnla kabilir; yeter ki biz, kendi paymza, tekniin mevcudiyete-kmasna dikkat gstermeye balayalm.

78 Martin Heidegger

Bu yzden tekniin mevcudiyete-kmas, kendi ieri sinde bizim en az ihtimal verdiimiz eyi, koruyucu gcn mmkn ortaya kn barndrr. O halde her ey una baldr: Bizim bu ortaya k dnp tanmamza ve hatrlamak suretiyle onun gzeti cisi olmamza. Bu nasl olabilir? Her eyden nce yalnzca gzmz dikip teknik-olana bakmak yerine, teknik ieri sinde mevcudiyete-kan eyi kavrayc bir bakla olur bu. Teknii bir ara olarak tasarmladmz srece, teknie hakim olma iradesinde taklp kalrz. Tekniin znn hzla dna deriz. Bununla birlikte arasal-olann bir tr nedensellik ola rak nasl mevcudiyete-ktn sorarsak, bu durumda bu vukua gelmeyi gizini-amann kaderi olarak deneyimleriz. Nihayet, tekniin znn mevcudiyete-kmasnn, in san, gizini-amadan pay alabilecei ekilde gerektiren ve kullanan bahedicide olagelmesini irdelediimizde, unlar ak hale gelir: Tekniin z, en st dzeyde iki anlamldr: Byle bir iki anlamllk, her gizini-amann, yani Hakikatin gizine iaret eder. Bir yandan ereveleme, gizini-amann olagelmesine dnk her bak engelleyen ve bylelikle hakikatin zyle ilikiyi kkten bir ekilde tehlikeye sokan dzen lemenin ldrmlna ynelik bir meydan okumada bu lunur. te yandan ereveleme, insann hakikatin mevcudiyete-kmasnn gvencede tutulmas (Wahrnis)34 iin ge rek duyulan ve kullanlan biri olabilmesini imdiye ka dar deneyimlenmemi, fakat gelecekte belki de fazlasyla deneyimlenecek bir ekilde srdrmesine izin veren bahedici, kendi payna olagelir. Bylece koruyucu gcn ortaya k grnr hale gelir.

34 Wahrnis tamamen Heidegger'e zg bir terimdir ve burada gvencede tutma olarak evrilmitir. Wahrnis, Wahrheit (hakikat) ile btnleyici ilikisi olan whren (sregitmek) ve gewhren (bir ey iin gvence olmak, bahetmek) ile yakndan akraba olan wahren (gzetmek, gvencede tutmak, korumak) fiilleriyle sk bir balant iindedir. Ayrca bkz., dipnot 33.

Teknie likin Soruturma 79

Dzenlemeye direnilmezlik ve koruyucu gcn buna kar koyuu, tpk yldzlarn gkyzndeki ak ierisin de iki yldzn yolu gibi, birbirlerini te yana iterler. Fa kat tam da bu, onlarn birarada yanyana geileri, onlarn yaknlklarnn gizli yndr. Tekniin iki anlaml zne baktmzda, ite bu,takm yldz (Konstellation), yani gizin yldzs akn grrz. Teknie ilikin soru, gizini-amann ve gizinden-kmann, hakikatin mevcudiyete-kmasnn olageldii takm yldza ilikin sorudur. Bunu grmekle henz kurtarlm olmayz. Fakat bunu grdmzde, koruyucu gcn serpilip gelien ie risinde, umut etmeye arlrz. Bu nasl olabilir? Burada ve imdi ve ufak tefek eylerde, koruyucu gc artp o almas iinde besleyip bytebiliriz. Bu, bizim en u tehlikeyi daima gz nnde tutmamz gerektirir. Tekniin mevcudiyete-kmas gizini-amay tehdit eder; o gizini-amay her gizini-amann dzenlemede t ketilmesi ve her eyin yalnzca el-altnda-durann gizinden-kmlnda kendisini sunmas imknyla tehdit eder. nsan etkinlik bu tehlikeye asla dolaysz bir ekilde kar koyamaz. Tek bana nsan yapp-etme, bu tehlikeyi asla bertaraf edemez. Fakat nsan dnm, her koruyucu gcn tehlikeye atlan eyden ayn zamanda bu eyle ak raba olmakla birlikte daha yksek bir ze sahip olmas gerektiini dnp tanabilir. Fakat belki de koruyucu gc tehlikenin ortasnda ilk parldayna tayabilecek daha ilksel olarak bahedilmi bir gizini-ama, teknik anda kendisini gstermekten ok gizliyen bir gizini-ama olamaz m? Bir zamanlar tekhne adn tayan ey, yalnzca teknik deildi. Bir zamanlar Hakikati prl prl grnmenin gr kemi erisinde ne karan gizini-amaya da tekhne ad verilirdi. Bir zamanlar hakikat-olann gzel-olan ierisinde gr ne kmas tekhne diye adlandrlrd. Ve gzel sanatla rn poiesis'ine de tekhne ad verilirdi. Batnn kaderinin ta banda, Grek lkesinde, sanatlar, kendilerine bahedilen gizini-amann doruuna ktlar.

80 Martn Heidegger

Sanatlar tanrlarn halihazrda mevcut bulunmalarn, tanr sal ve insani kaderlerin diyalogunu l l bir parlakla brndryorlard. Ve sanat yalnzca tekhne diye adland rlyordu. Sanat, biricik, ok ynl gizini-amayd. Sanat dindard, promostu;33 yani hakikatin hkm srmesini ve gvencede tutulmasn salayand. Sanatlar, artistik-olandan36 km deildiler. Sanat eserlerinden estetik bir holanma duyulmuyordu. Sanat bir kltrel etkinlik sektr deildi. Neydi sanat? Hele yalnzca bu ksa fakat grkemli a lar in? Sanat neden u mtevaz tekhne adn tayordu? Sanat ne ve buraya kan ve dolaysyla poiesis'e ait olan bir gizini-ama olduu iin. Nihayet bu gizini-ama, tm gzel sanatlarda, iirde ve asl ad olarak poiesis'i muha faza eden iirsel (poetik) her eyde tam bir hkm sr yordu. "Tehlikenin olduu yerde. Koruyucu g de serpilip geliir."

fromm, sradan kullanmyla dindar, sofu, uysal, itikat eden anlam larna gelir. Ayrca yararl, hayrl anlamlar da vardr. Etimolojik olarak Greke promos ve Latinceprimus' tan gelir. Promos veyaprimus'un esas an lam ilk, en nde gelendir. Heidegger fromm szcnn tm bu anlam larn dndrmekle ve poiesis'i tekhne olarak gstermekle, reklerde sa natn, sonradan gerekletirilen yapay (sanat, san'at yazlyla sun'ilik, yapaylk bildirir) ve ikincil bir ura olmadn, onun ilksel olarak Hakikatin hkm srmesine sofuca, uysalca bir elik etme etkinlii olarak grldn vurgulamak ister. Ayrca bkz.,: dipnot 36. 36 Heidegger, sk sk, Greke terimlerin Latinceye arptlarak ve hatta yanl evrildiine deinir. Bu yazda Heidegger buna ilikin olarak, rnein aitiot'uncausa olarak evrilmesini eletirmiti. Heidegger'e gre Latince sanat anlamna gelen art, artus terimleri de, Greklerin sanattan anladklarn tam olarak karlayamayan terimlerdir. nk bu terimlerde sun'ilik, yapaylk anlam ar basar. (Bkz., dipnot 35.) Gerekten de artistik szc nn bugn de yaayan pejoratif yan anlamlar, doal olmayan, yapma ckl, yapaydr. Heidegger zellikle szcn bu pejoratif anlamlarna vurgu yapar grnyor. Almancada da sanat anlamna gelen Kunst ile yapay, sahte, takma anlamlarna gelen knstlich szckleri ayn kkten gelirler.

Teknie likin Soruturma 81

szlerini kendisinden iittiimiz ayn air, bize unu da syler: '... insan bu yeryznde airane bir ekilde ikamet eder.' Poetik-olan, hakikat-olan, Platon'un Phaidros'ta to ekphanestaton, yani en saf ekilde parldayan ey dedii e yin grkemlilii ierisine tar. Poetik-olan, her sanata, gzel-olan halinde mevcudiyete-kmann her gizini ana, btnyle nfuz eder. Gzel sanatlar poetik gizini-amaya arlabilirler mi? Gizini-ama en ilksel olarak sanatlardan talep edilebilir mi? yle ki sanatlar kendi paylarna koruyucu gcn serpi lip gelimesini apak bir ekilde besleyebilsinler ve baheden eye bakmz ve ona duyduumuz gveni ye niden uyandrp koruma altna alabilsinler. Kendi znn bu en yksek imknnn en u tehlikenin ortasnda sanata bahedilip bahedilmeyeceini hi kim se bilemez. Yine de hayrete debiliriz. Neyin nnde? Bu teki imknn nnde: Tekniin ldrmlnn, bir gn teknik-olan her eyde tekniin znn Hakikatin olagel mesinde mevcudiyete-kabilecei lde kendisini her yere yerletirebilmesi imkn nnde. Tekniin z teknik-olan (teknik bir ey) olmad iin, teknik zerine zsel dnm ve teknikle belirleyici yz leme, bir yandan tekniin zne akraba olan, te yandan ise ondan temelde farkl olan bir alanda olup bitmelidir. te byle bir alandr sanat. Fakat kukusuz ancak sanat zerine dnmn, kendi payna,' soruturduumuz Haki kat takmyldzna gzlerini kapatmamas kouluyla. Byle bir soruturma yapmakla, batan sona teknikle i gal edilmiliimiz bakmndan henz tekniin mevcudiyete-kn deneyimlememiz ve batan sona estetik kafalara sahip olmamz bakmndan artk sanatn mevcudiyetekn kollayp koruyamadmz eklindeki bir krize ta nklk ediyoruz. Fakat yine de tekniin zn ne kadar so ruturucu bir biimde dnp tanrsak, sanatn z de o kadar gizemli hale gelir.

82 Martin Heidegger

Tehlikeye ne kadar yaklarsak, koruyucu gce giden yollar o kadar parlak bir biimde ldamaya balar ve biz de o kadar soruturucu hale geliriz. nk soruturma, d nmenin dindarldr.

deer deer amna urama, 25 deer-koyma, 25 deer-koyucu, 26 deneysel fizik, 64 Descartes, 18, 19,21,24, 33,34 Dilthey, 12, 15,16 din, 26 doa bilimi, 54, 64 doru-olan, 46,71 doruluk, 28, 52 dneme, 30, 31,35,36 Drt neden, 47,48 drt neden retisi, 37 dnya dnya betimi, 27 dnya gr, 27 Dnme, 9,11,12,16,18,25, 26,32, 33, 34,36 betimleyici dnme, 16 bilimsel dnme tarz, 14 dedktif dnme, 16 derinliine dnme, 20 dnme yollar, 43 dnmenin dindarl, 34 dnm, 39 hakiki dnme, 34 mantksal/gidimli dnce, 10,16 metafiziksel dnme, 18, 25,26 nedenselci dnce, 16 soyutlayc dnme, 13,16 dnrn dili, 39 ebedlik, 11 eidos, 48,63 el-altmda-duran, 23,24,29,58, 59,60,61,63,66,72,75,79 enerji, 24 episteme, 53 Ereignis, 31 essentia, 75,76

Dizin
aa-kma, 22,26,27,28,51 aklk, 12 aitia, 39,50 aletheia, 12,52,53,54,64 Alman dealizmi, 12 apophainesthai, 49 arasallk, 47,49,52,78 Aristoteles, 11, 12,47,49, 53, 76 Aydnlanma, 12 Bat, Bat dncesi, 33,41 Bat Felsefesi, 16 Bat metafizii, 11,13, 15, 16 Bat tarihi, 16,23, 33 Bavyera, 35 Bestimmung, 44 bilim, 20 Bremen, 34 Brentano, 12 Bultmann, 12 causa, 38 causa ejficiens, 47,49,71 causa ejficiens, 66 causa finalis, 47 causa formalis, 47 causa formalis, 66 causa materialis, 47 cogito, 18 ereveleme, 23,24,26,27,29, 30,31,32,34,35,62,64,67,68, 69,70,72,73,75,77 okanlamllk, 10, 15, 38 Dasein, 29,43

84 Martin Heidegger
ezelilik, 11 fenomenoloji, 12 filozoflarn tanrs, 71 Fransz varoluuluu, 9 Gadamer, 16 Husserl, 12 hyle, 48 hypokeisthai, 50

Instrumentale, 46
idea, 63,76 idealar, 60 ideoloji, 9 ifa etme, 32 ilkelerin ilkesi, 16

Gegenstand, 59
Gereklik, 16,17,18,19,22,25, 33 Gizinden-kma, 28, 31,64,71,79 Gizinden-km-olan, 61 gizini-ama, 12,22,23,29, 30,31,34,52,53,54,55,58, 61,65,67,69,70,72,75,77, gizlilikten-km-oIma,58 Goethe, 75,76 Grek, Grek dncesi, 47 Grek felsefesi, 16 Greke, 15,39,42,49 Grekler, 12,17,19,20,21, 22,32,39,49,50,52 g iradesi, 24,25,26 Gzel sanatlar, 81 hakikat, 15,21,28,29,30,33,37, 40,47,52,54,65,69,72,73,78, 80,81 Hakikat takmyldz, 82 hakikat-olan, 46, 71 hakikat-olma, 52 hakikatin z, 10 hakim olma drts, 20 Hakk Hnler, 42 Hegel, 9, 33, 34,59 Heidegger, 3,5,9,10,11,12,14, 15,16,17,18,19,20,21,24,25, 26,28,30,31,32,33,34,35,36, 37,38,39,40,41 Heisenberg, 66,72 hermeneutik, 12 hermeneutik gelenek, 15 Hristiyan teolojisi, 12, 18 Hlderlin, 73

instrumentum, 45
irade-etme, 24,28 irrasyonalizm, 9 istatistik, 24 Johann Peter Hebel, 75 Kant, 9 Karaorman, 45 Kartezyen, 22 Kartezyen soyutlama, 21 kendilik, 13 kendinden-kesinlik, 19 kendini-aa-karma, 27

konstruieren, 20
kltr, 26 Latin dnyas, 16 Latince, 15,45,38,42

logos, 49
madde, 17 makine teknolojisi, 26 merulatrn), 18 metafizik, 19,21, 24,26,40 metafizii ama arzusu, 25 mevcudiyet, 24 mevcudiyete-kan, 65, 69 mevcudiyete-kma, 17,75,

67,77,78,79
mevcudiyete-gelme, 29 mevcut-olan, 17 mevcut-olma, 18,25,29, 50 modern modern bilim, 19, 20, 22,

37,66
modern a, 21,26

Teknie likin Soruturma 85


modem doa bilimi, 27 modem fizik, 24, 37, 66 modem insan, 22,28, 29, 32 modem teknik, 17,20, 21, 22,23,24,45,54,55,58,63, 65,66,67,69 nasl sorusu, 16 nazizm, 9 neden, 48 neden-etki bants, 16 nedensellik, 47,48, 50,52, 66,71,78 nedensellik zinciri, 16 nesne, 19,24,27 nesnelletirme, 20, 22, 23 nesnesizlik, 71 Tanr, 71 tarihsellik, 15 Tasarmlama, 18 Tekhne, 17,18,21,53,54,80,81 makine teknii, 22 Technische, 44,63 teknik, 9, 16,20,22, 28, 30, 31,35,40,41,44,52,53,54, 64 Tekhnikon, 53 tekniin arasal belirleni mi, 37 tekniin ldrml, 81 tekniin hakimiyeti, 30 tekniin kt cinleri, 72 tekniin z, 22,24, 31, 37, 38,43,70,72,74,76,78,82 teknoloji, 21, 37 telos, 48 teori, 39, 64 tz, 13, 15 Varlk, 11,12,13,14,15, 16,17, 18,20,21,22,23,24,25,26,27, 30,31,37,39,40 Varlkn evi, 39 varlk felsefesi, 11 Varlk'a aklk, 29 Varlk'n dellosu, 32 Varlk'n hakikati, 30 Varlkn kaderi, 28 veritas, 52 vorstellend, 18 vorstellen, 60 William Lovitt, 41 Wissenschaft, 20 yabanclama, 30, 32 Yenia, 16,19,20 Yenia doa bilimi, 66 Yenia felsefesi, 17 Yenia fizii, 54, 64,65 yolda olmak, 35 zihin sanatlar, 17

obiect, 19
New York, 41 Nietzsche, 24,25,26 st insan, 26 nihilizm, 25 ontoloji, 11 Ortaa, 16, 18 z, 15, 39,40,74 zgrlk, 28, 69 zne, 19,23,24,27 zne metafizii, 19 znellik, 25, 26

subiect, 19 physis, 17, 51


Platon, 50,53, 60,63,76,81 Plotinos, 11 poiesis, 17,51,53,55,72,75,81 real-olan, 19,20,24,27,60 realite, 39 Ren, 45,57 Romallar, 52 Sahici dnme, 12,13,14,35 sanat, 26,80, 81 skolastik, 12 Sokrates, 76 Stuttgart, 41

You might also like