Ahmet Karcililar - Yagmur Huznu

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 73

YAMUR HZN Ahmet KARCILILAR

YAMUR HZN

Yazan: Ahmet Karcllar Yayn haklar: Doan Kitaplk A 1. bask / Can Yaynlar, 1998 4. bask / eyll 2000 / ISBN 975-6719-44-3 Kapak tasarm: Dipnot Bask: efik Matbaas Doan Kitaplk A Hrriyet Medya Towers, 34544 Gneli-STANBUL Tel. (212) 677 06 20 - 677 07 39 Faks (212) 677 07 49

Yamur Hzn Ahmet Karcllar

"Sen btn cehennemleri biliyordun iindekileri ve dierlerini. Deliresi karanlklar yaadn gzlerin ardna dek ak. Gidilmez uzaklara gittin elikten atlarnla, grlmez uzaklar grdn ve ykk tapnaklarda tanr dlerini." Hzn- Rahim, Kahrratl Cemal, Destan- Sitar'l- Cevza, XVI. yy elyazmas, skenderiye Ktphanesi

nsz
"Romanlarm psikolojik deildir. Daha dorusu genellikle psikolojik olarak adlandrlan roman estetiinin tesindedir." Milan Kundera

Her eyden nce benden yine psikanalizle ilgili bir kitap bekleyen okurlarm iin bu kitabn onlar hayal krklna uratacan belirtmeliyim. Kitab okuduktan sonra balant kuranlar olabilir ama denein aratrmay beklenenden nce brakmas ya da aratrma programnn tarafmzca zamannda ve gerektii gibi uygulanamamas nedenleriyle (denek bunun iin gereken abay gsterdi; kendi bildiini okudu ve istedii gibi davrand; hipnoz da dahil hibir teknik ie yaramad, onu hibir zaman ynlendiremedik) bilimsel bir kitapla kar karya olmadnz yinelemekte yarar gryorum. Okurlar bu koullar altnda kitab niye yaymladm merak edeceklerdir. Benim bitmemi bir aratrmann belgelerini davran bilimleri literatrne almak gibi bir abam olmad hibir zaman. Hatta sz konusu aratrmay on be yl nce henz asistanken yaptm ve belgelerin bir gn kullanlabilir dncesiyle ktphanemin raflarnda tozlandn eklemeliyim. Bu adan bakldnda elinizde tuttuunuz kitabn aslnda ilk kitabm olduunu sylemem gerekiyor. Daha nce birlikte de altmz Prof. Dr. Meral Tahraklc getiimiz yl Basic Criminology stne bir aratrma yaptm syleyerek ona bahsetmi olduum belgeleri istemiti. Tm dosyay ona postaladktan uzun bir sre sonra beni grmeye geldi. Amac dosyann bir kitap haline gelmesini salamakt. Ona aratrmann bitmediini anmsatarak (aratrmaya temelsiz bir sonu yazarak risk almann hi gerei yoktu, stelik bu donelerle problemi bile doru tanmlayabileceimizden emin deildim) belgeleri bu halde yaymlamann literatre bir ey kazandrmayacam anlatmaya altm. Okur baslp baslmayaca tartlan bir kitab elinde tuttuunu dnerek sonucu batan kestirebilir ama yine de merak edenler iin kar klarmn Tahraklc' etkilemediini ve beni ikna etmeyi baardn sylemeliyim. Dosyay aarak kendisinin ve asistanlarnn denein tepkileri stne bulduklar sonular bana dipnotlar halinde gstermiti. Yine de bu dipnotlar suun temelleri stne sonular retmek iin yeterli deil diye kar kmtm. Hl tylerimi kaldran o cmleyi o zaman sylemiti: "Problemi kriminolojinin entelektalitesi zerine kuracaksn." Glmsemeye alarak ve affna snarak alt niversitenin (Ucla psikiyatri krssnn problemleri literatrde ounlukla dikkate bile alnmaz) ona adna yakr alkanlklar yklediini, dnyada krss bile olmayan bir disiplinde problem ortaya koyamayacam, kald ki Trkiye'de bu aratrma dahil birka rnek dnda, Amerika'da ska rastlanlan "series kill" vakalara rastlanlmadn ve bu ksr rneklerde entelektalite aramann samanlkta ine aramaktan beter olduunu, ok istiyorsa ayn ama altnda belgeleri Amerika'da yaymlayabileceini syledim. Sakince "Aratrma deil, sadece bir kitap yazacaksn" dedi; "Hep bilimsel kitaplar yazmak zorunda deilsin. Mollann Sand gibi, her eyi iddia edebilirsin ama edeb bir metin olduu iin kimse tezini rtmeye kalkmaz. Zaten psikoloji ve edebiyat her zaman ilintilidir. Niin Richart'n u nl Melankolinin Manifestosu gibi bir kitap yazmayasn?" Sonra uluslararas politikay, komplolar ve lkelerin baka lkeler ve blgeler hakkndaki gizli planlarn ve senaryolarn anlatan Maria Lila Krecht'in Evrensel Paranoya adl kitabndan sz etti. En nemlisi, grnen yk olarak esasl bir bilimkurgu sunan ve bunun altnda politik bir kurguyu gizem gibi saklayan ama asl yksn (bir polisiyeyi) ou sayfann te birini kaplayan dipnotlarla, parantezlerle ya da epigraflarn yapt gndermelerle anlatan Ali Mac Khratlier'in Dipnotlar Kitab'yd. Bu kitaplarn hepsini davran bilimciler yazmt. Hibirinin bilime adadklar kitaplar ve aratrmalar anmsanmyorken, edeb bir metin olarak (aslnda kendileri iin) yazdklar kitaplar dnemlerinde liste ba olmutu ve hl bu kitaplara gnderme yapan bir yn yazar vard. Daha ne kadar kariyer peinde koacaktm, neden kendimi tezlerin ve aratrma notlarnn snrlar ve brokrasisi iine hapsedecektim? Fakat bir de hepimizin duayeni olan Kamer Lal Hatrc'nn (benim tez danmanlm da yapmt) dnyaca nl bir pedagoji kitabna gnderme yapt, bir psikoloji kitab gibi grnen ama btn vakalarn ve hasta adlar uydurulmu olan Portakal Soydum adl kitabnn yaratt sonular vard. (Tm okuyanlar kitabn adn herhangi bir kuku duymadan kabullendiler, nk kitabn ana izlei yetikin edimlerinin ocuklukta gerekleen renmeler olduunu iddia ediyordu ve ocuklua ait bir tekerleme byle bir kitabn ad olabilirdi; stelik nlerinde Meksika'da eitim bakanl yapm bir pedagog yazarn kitab da vard ve Hatrc'nn benzer bir kitap yazarak ona yknd sanlyordu. Hi kimse kitabn adnn, ierii hakknda ipucu verdiini anlamad.) Bu kitap yaymlandktan be yl sonra, Hatrc'nn kitabn tmyle kurgu olduunu itiraf ettii Kazan mlek Patlad adl kitab baslmt. Portakal Soydum'un batan sona uydurma olduunu anlayan rektrlk (birok doktor kitaba dayanarak hatal rehberlik ve tedavi yaptklar iddiasyla hocay ikyet etmilerdi) Hatrc'y hibir

referans vermeden niversiteden uzaklatrmt. Tahraklc'a gre bu olay niversitenin hatasyd. Kitap meslek kitab deildi; edeb bir eserdi ve Hatrc nszde bunu sylyordu. Ar bir duyarllkla onun daarcnda bir korkak olarak yer almak istemediimi fark ettim. Aratrmann kitaplatrlmas konusunda Tahraklc'a kardm bir dier zorluk denein izni konusunda oldu. Aratrma bir tez halini alabilseydi de yaymlanacakt kukusuz. Ancak denek kayda aldm konumalarn aratrma iin kullanacam sanyordu, ondan yalnzca bunun iin izin almtm. Sylediklerinin baka bir form altna gireceini hibir zaman dnmemiti ve imdi bunun iin izin almak olanakszd. Tahraklc'a gre durum herhangi bir sorun iermiyordu, yksnn kullanlaca formatn bilimsel bir aratrma kitab ya da edeb bir kitap olmasnn denek iin nemsiz olduunu savunuyordu. Ama ben denein adnn aklanmasn etik bir sorun kabul ediyordum, adnn yerine kitap boyunca denek kodunu kullanmaya ve adm ortaya karacak iaretleri gizlemeye karar verdim. rnein grmelerin hangi cezaevinde gerekletiini aklamadm. Yine de dileyen okurlarn, bence yararsz bir aba olsa da, derinlemesine bir aratrma yaparak ona ulaabileceklerini biliyorum. Yaynevine verilen ilk rnekte aratrma notlarndan arndrlm olan, denein yalnzca belli bir zaman dilimini anlatt blmleri kullanmtk. Bu dilim (bana gre denein 6-8 yalan arasyd ama Tahraklc dahil tm inceleyenler 10-12 yalar aras olduunu iddia ettiler; denek bu konuda hibir zaman bana yardmc olmamt) vakann hikye olabilecek en iyi blmyd ve en fazla bir aylk bir sreyi kapsyordu. ki editr dosyay inceleyip kitabn bu ekilde yaymlanamayacan sylediler. Bu gelime sonrasnda yine ayn zaman dilimi iin hikyeye yardmc olabilecek aratrma notlarn kullanmaya karar verdik. Dorusunu sylemek gerekirse ilk dosyann aksine denein sylediklerini bire bir kullanmak yerine okurun tketebilecei hale getirmekte saknca grmedik. (Belgeler denein teyp kaydna alnm konumalarnn zmleriydi. Bitmek tkenmek bilmeyen uzunlukta, kark ve ortasnda konu deiiklii yaplm cmleler vard. Bu cmleleri okunur hale getirmeye altk.) Denek kimi zaman yaad veya tank olduu cinsellikle ilgili bir olay tm detaylaryla anlatyordu. Fakat tankl ocuk yalarnda olduu iin anlatmnda bir ocukluk ve masumiyet vard. Buna ramen, yaynevi kar kmasa da, en azndan okuru incitmemek ve kendi adm korumak iin izlei pornografik bir anlatmdan uzak tutmak gerekiyordu. Bu blmlerin karldn itiraf etmeliyim. Ancak dier blmlerle balantl ve denein ruhsal analizi iin gerekli kimi blmlerin kitaba girmesini istiyordum. Bu blmlerde denein kulland argo terim ve tanmlamalar yerine daha yumuak ve kabul edilebilir szckler kullandm. Aklanmas gereken dier bir konu, davran bilimleriyle ilgilenmeyen bir okurun kitab ansiklopedi ve meslek kitaplar eliinde okumaya almasn nlemek iin aratrmada kullanlan teknik terimlerin ve ykyle ilgisi olmayan meslek tanmlamalarn yerine kitapta anlamlarnn ve aklamalarnn konulmu veya kimi zaman da blmn tamamen karlm olmasdr. Her ne kadar Tahraklc kendim iin bir kitap yazmam istemise de ben bu kitabn davran bilimlerinin ulalmaz snrlarn arayan seyyahlar iin bir elkitab olabilecei hayalimi gizliden gizliye srdryorum. Ahmet Karcllar Cincinnati, 1998

I
"Tout, au monde existe pour aboutir a un livre." Mallarm

Yamur yaacak. Her an gelebilir, zaman onun zaman... Hazrlanmalym. Geldiinde ona kar en gl olduum yerde, sokakta olmalym. Yalnz olduum evden kp insanlarn arasna karmalym. Herkesin iinde gelip bir kambur gibi srtma kamaz. Yalnzken bana yaptrd eyleri insanlarla birlikteyken yapmam isteyemez. Bu yzden lklar atp duvarlar yumruklamam ve kendimi yerden yere atmam gerektirecek kadar yaknlamaz bana; bylece dierleri ne denli kt ve irkin olduunu anlamazlar. Ama hep yaknda bir yerde olduunu da hissettirir. Yllar nce bulaan ve sinsi bir virs gibi ruhumda saklanan hzn bu, ona yamur hzn diyorum. Bana hissettirmeden dllendii rahimde yllar yl byd, serpildi ve onu yenemeyeceimi, onunla ba edemeyeceimi anladnda ortaya kt. stelik karsnda ne kadar aresiz olduumu da biliyor; bu yzden karsna kmamaya alyorum. Ancak arkasna saklanp geldii yamurla o benim karma kyor. Her canl gibi daha da bymek istiyor. Gemiin sonsuzluundan bu yana be ruhta srdrd ksr devinimini olabildiince fazla ruha bulaarak oaltmak, gelecein sonsuzluuna uzanmak istiyor. imdilik yalnzca yamurla geliyor. Bendeki geliimini tamamladnda baktm birok nesnede onu greceim; dinlediim bir aryann vokalinde karma kacak, okuduum bir romann herhangi bir dipnotunda onu bulacam, izlediim elenceli bir filmin biti yazlarnda onunla yalnz kalacam. Sevitiim kadn o olacak birden, yazdm kalem ya da birka satr karalanm kt olacak. Biliyorum, beni hi yalnz brakmayacak. Ondan kurtulamayacam. Biliyorum, bu kitab bana o yazdryor. Okuru uyarmak ve onun varlndan haberdar etmek amacyla kitaba epigraf olarak aldm iirin okurda yaratt savunma mekanizmalarm ortadan kaldrmak iin oyunlarla dolu, elenceli bir nsz yazdrd bana ve ben bunu nleyemedim. stelik iire de ayn oyunlar oynad bir dipnot ekletti. krler olsun ki bu tuzaa kar imdi okuduunuz blm yazabildim ve okurda ayn savunma mekanizmalarn yaratacak bir baka iiri blme epigraf olarak koydum. Aslnda bu blm okura rehberlik edecek ve ondan koruyacak bir nsz olarak dnmtm. Daha sonraki blmlerde, o burada yokken yazdm bu satrlarn da bir oyun olduuna okuru inandracak ve byle bir tehlike olmadm dnmesini salayacak kar satrlar yazmam iin beni zorlayacaktr. Okur bu tuzaa kesinlikle dmemeli ve ona kar hazrlkl olmaldr. O ruhuma bu kitabn kahramanndan bulat. Denein ruhundan syrlp szcklerine kart; bana hi hissettirmeden, satr aralarna sinerek ve anagramlarla kendini baka szcklerin iine saklayarak ruhuma geti. Okur bilmeli ki onun yznden her eyimi kaybettim. evremdekiler benim ruhsal sorunlarm olduuna inanyorlard ve ben bu korkun yarat onlara anlatamadm. niversiteden uzaklatrldm. Karm beni terk etti, ocuklarmn yzlerini bile gremiyorum ve stelik imdi ben, btn bu deerlerin nemli olduuna bile inanmyorum, hep onun yznden. Tek korkum kitap bitmeden nce onsuz kalamayacam denli geliip bana btnyle sahip olmasdr. nk bu kitab ikimiz de istiyoruz, o baka ruhlara bulamak iin istiyor, ben ondan kurtulmak iin... Ona tmyle yenik dtm zamanlar olacaktr. Okur tpk kitabn nsz gibi btnyle onun iradesinde yazdm blmlerle karlaacaktr. Yapmam gereken eyi biliyorum, yamur diner dinmez onun okurun ruhuna bulamasn nleyecek yeni blmler yazmak. Okur bilmeli ki bu korkun varlktan okuru korumak iin aresiz ve zavall bir ruhun elinden gelebilecek her yolu deneyeceim. evresine duvarlar rp, stn rtlerle kapatacam. Onu bulat btn hcrelerimle birlikte iimden skp, oalmak iin kullanaca bu kitaba hapsedeceim. Her ey gibi o da sonunda bir kitap olacak. Ama o duvarlar ykp, rtlerden syrlp kendini okura gstermek isteyecektir. Bunlar yapamasa da okur kitapla birlikteyken kimi zaman onun derinlerden gelen hznl sesini duyacaktr. Bu durumda okur, bir hayvanat bahesini dolarken henz gnelenme zaman gelmemi kaplanlarn kapal hcrelerinden gelen seslerini duyduunda ne yapyorsa onu yapmaldr. lgisizce teki sayfaya gemelidir. lk damlalar cama vurmaya balad. Geliyor, sokaa kmalym. Hayr, bunu yapamam. Epigrafi deitirmeyeceim.

II
"Kendi kendime sordum: 'Tm hznl temalar arasnda, insanlarn evrensel kavrayna gre en hznl olan hangisidir?' Belirgin yant 'lm' oldu. 'Ne zaman?' diye sordum, 'tm temalarn bu en hznls en iirsel hale gelir?' Daha nce olduka ayrntl bir biimde aklam olduum gibi, burada da yant aka ortadadr; 'Gzellik'le en yakn biimde birletii zaman. 'u halde, gzel bir kadnn lm tartlmaz bir biimde dnyann en iirsel konusudur." Edgar Allan Poe

Anadolu'nun byk kentlerinden birinde (nszde anlattm etik nedenler yznden olayn tarihini ve yerini gizlemek zorundaym) ruhsatsz alan bir genelevin st kattaki odalarndan birinde gzel bir kadn l bulundu. Kadn yirmi yanda bir fahieydi. Bak sol gsnn hemen altna bir kez sokulmutu. Elbisesinde delik olmadndan baklandnda byk bir olaslkla plakt, yeil elbisesi ldrldkten sonra katili tarafndan zenle giydirilmiti. Yine ayn zenle yataa yatrlm, iki eli gsnn stnde birletirilmiti. Omzuna dek uzun salar taranm denecek kadar dzgnd. nce elbisesi kan durduramamt; elbisesini koyu bir renge boyayan kan gsnn altndan ve gsnden gbeine doru baka bir hat zerinden yataa akmt, odann baka bir yerinde kan izi yoktu. Odadaki eyalar derli topluydu, yatak araf kadnn yatt yer dnda krk bile deildi. Hibir bouma izine rastlanmamt. En nemlisi kadnn yzndeki huzurdu. Ne gz kenarlarnda bir ac izi, ne de dudaklarnda bir zn kvrm vard; hatta gazetelerin, onun bir lye hi benzemeyen yzn Mona Lisa ile karlatrdklarn anmsyorum. Kadnn mterisiyle st kata knn zerinden iki saatten fazla zaman geince, dier kzlarn "Anne" dedii evin patronu meraklanp botaki kzlardan birini bakmaya gndermi, kapnn almamas ve ieriden hi ses gelmemesi zerine yukar kp yedek anahtarla kapy amt. Kz yataktayd, tavana bakan gzleri ak olmasa uyuyor sanlabilirdi. Odasna birlikte kt mterisi kapnn hemen yanndaki sandalyede oturuyordu. Mterisi dirseklerini dizlerine dayam, ne doru eilmiti. Uzun salar ne dtnden yz grnmyordu. Karn aryan biri gibiydi ve sanki bu ar yznden kapy aanlara bakacak hali yoktu, Kadn merakla arkasnda durup odada ne olup bittiini anlamaya alan kzlar iteleyip odadan kt. Kapy kapatt ve polisi aramak iin hzla aaya indi. Bir yandan yar plak bekleen kzlara giyinip dar kmalarn iaret ederken dier taraftan telefonu aan polise heyecanla, yannda alan kzlardan birinin aabeyinin ya da bir akrabasnn bir mteri gibi gelerek kz ldrdn syledi. Hem heyecan, hem Ermeni aksan, hem de polisin tecrbesizlii yznden adresi vermesi olduka zor oldu. Oysa gen polis telsizden yalnzca "Marita'nn Evi" diye anons etse ekiplerin evi kolayca bulmas iin bu bilgi yeterli olacakt. Uzun bir sre sonra polisler gelip sandalyede iki bklm oturan denei ayaa kaldrdklarnda, denek elinde tuttuu metal ksm akta duran kanlanm beze sarl ba yavaa yere brakt, bileklerine kelepe taklrken hi kar koymad. Ev mhrlendi. Evin sahibesi ve alan dier kadnlar ksa sren gzalt srasnda adam ilk kez grdkleri yolunda ifade verdiler. Denek olayla ilgili hibir ey sylemiyor, hatta tuvalete gitmek gibi (konumad iin illegal bir ceza olarak ranzas dahi olmayan bir hcrede tutuluyordu) zorunlu bir iki ihtiyacn belirtmek dnda konumuyordu bile. Savcln dosyay (len ile ldrlen arasnda kan ba olmadndan evi altran kadnn sand gibi namus meselesine dayandrmalar mmkn grnmyordu) katilin, maktul dost tutmak ve gelirinden pay almak istemesi ve maktuln bu teklifi kabul etmemesi nedeniyle ldrd gibi uydurma bir savla hazrlad gnlerde, bu cinayetin denein ilk ldrme olay olmad ortaya kt. ok ksa sre iinde ikisi ayn ehirden, biri komu ilden, dieri ok uzak bir blgeden drt faili mehul dosya daha savcnn eline ulat. kisi vesikasz alan fahieydi, biri boya ii yapan tannm bir irkette muhasebe mdr olarak alyor ve yalnz yayordu. Serbest hatta bazlarna gre hafif tavrlaryla tannmt. Uzak blgeden gelen dosyada ldrlen kadnn gen yata kocasndan ayrlm, kk oluyla birlikte yaayan biri olduu yazyordu. Hepsinin ortak zellii, sol gslerinin altndan bir kez baklanm olmalar, yataklarnda, elleri gslerinin stnde birlemi ekilde srtst yatyor halde bulunmalar, en ilginciyse, alacak derecede birbirlerine

benzemeleriydi. Denek dier cinayetlerinde kam, Marita'nn Evi'ndeki son olayda kamak elindeyken bilinmeyen bir nedenle beklemiti. Denein teslimiyeti davranlar ve hi konumuyor oluu mahkeme heyeti tarafndan, baronun atad avukatn iddia ettii pimanlk duygusuna balanmad; olsa olsa medyann dedii gibi toplumu kendisinden kurtarmak isteyen bir canavarn suskunluu olabilirdi bu teslimiyeti davranlar; ama bu gr "Gerei dnld" diye balayan ve "tasarlayarak birden fazla kiiyi ldrmesi nedeniyle" szckleriyle devam eden kararda yer almad; aksine mahkemeye saygszlk olarak yorumland. Adl tp doktorlar, denek sorduklar sorulara hi cevap vermemi olsa da davranlarna bakarak akl dengesinin yerinde olduuna dair rapor hazrladlar. Raporun hazrlanma srecinde denein bir gece lklarla kendisini yerden yere atp kafasn hcre duvarlarna vurmasn, kendisini kurtarmak iin batan beri srdrd anormal suskunluuna yeni bir anormal tavr ekleyip akl dengesinin yerinde olmadna dair rapor almak istediine yordular. Bu lgnlk ve panik halini heyetteki bir doktorun itiraz olmasa rapora bile almayacaklard. Ayn yl "Suun oluumunda, sutan bamsz olarak (yani sua dorudan balants ve ilgisi olmayan), gemie dayal renmelerin etkisi" konulu aratrmam iin Dekanlk araclyla ileri Bakanl'na rnekleme seimi iin gndermi olduum dilekeme cevap bekliyordum. Asistanln yaptm ve tez danmanlm yapan Kamer Hoca aratrma konusunun ok geni olduunu sylyor, kendi disiplininden de hareketle tezi, 0-7 ya aras renmelerle snrlandrmam istiyordu. Snrlandrmay rneklemin belirlenmesi sonrasna brakmtk. Dileke "Uygundur" yazs elcinde Adalet Bakanl'na gnderildi. O sralar denee ait idam karar mecliste onay bekliyordu. Dnem itibariyle (demokratik srecimizi blen rejim deiikliinin stnden henz be ay gemiti) mahkemeler olduka ksa sryor ve idam dosyalar yeni almaya balayan atanm meclisten (Konsey demek belki daha doru olur) ok abuk geiyordu. Meclis onaynn Resm Gazete'de yaymlanmasndan bir gn sonra bakanlk yazs faklteye geldi. Yazda denein ad verilmiti ve bulunduu cezaevi ynetimine aratrma iin gereken kolayln gsterilmesine dair yaz gnderildii syleniyordu. Dorusu daha geni bir rneklem beklentisi yznden hayal krklna uramtm, ancak Kamer Hoca aratrmay yine de yapabileceimi, problemi snrlandrmay seanslar sonrasna brakarak sorunu aabileceimizi syledi. Bylece geni bir rnekleme uygulamay dndm testleri ve sorulan rafa kaldrdm. Cezaevi ynetimi denekle konuabilmem iin bir hcre hazrlatmt. Haftada drt gn, birer saatten oluan seanslarn balangcnda ondan hibir tepki alamamtm. Cezaevine gittiimde bize ayrlan hcrede onu beklemeye balyordum, bir sre sonra denek de gardiyan eliinde hcreye geliyor ve demir kap stmze kilitleniyordu. Tahta bir masann iki tarafna karlkl oturuyorduk. Kayt iin teybin tuuna basp masaya brakyordum. Aratrma iin nce onun iznini almam gerekiyordu ve ben her seansa ondan izin isteyerek balyordum. Oysa hi konumuyordu, kafas ne eik bir durumda ve her seansta be sigara ierek bir saati dolduruyordu. Sremiz ksayd (bencil dndm anlamt sanyorum), meclisten onay kan idamlar ksa srede infaz ediliyordu ve ben iletiim kanallarn aacak hibir yol bulamyordum. Kamer Hoca denein, aratrma nedeniyle infazn geciktirildii gibi bir kanya kaplm olduunu dnyordu; denek bu yzden mmkn olduunca aratrmay uzatmaya alyordu. Bu dncenin doru olmadn, onun geride hibir iz brakmadan lmeyi beklediini biliyordum. Onu zecek konta bulmaya alyordum. Uzun sren abalarmn sonucunda onu konuturamam olmann verdii umutsuzlukla neredeyse vazgemek zereydim ki bir rastlantyla iletiim kuruldu. Faklteden ayrldktan sonra apansz bir yamur balamt. Cezaevine gitmek iin uzun sre taksi aram ve olduka gecikmitim. Giriten sonra hcrenin bulunduu binaya kadar cezaevi bahesini yryerek gemem gerekiyordu. Bana elik eden gardiyan emsiyesinin altna benim de girebilmem iin herhangi bir teklifte bulunmad. Hcreye girdiimde onun benden nce getirilmi olduunu grdm. Bana bakt ve anlalmaz bir yz ifadesiyle "Yamur mu yayor?" dedi. almam grnmek iin elimden geleni yaptm. Paltomu karp sandalyenin arkalna astm ve sakince "Lanet olas" dedim, "birden balad". lk defa glmsediini gryordum ama ba yine ne eikti. "Lanet olas" dedi o da, "hep birdenbire balar." iletiimin devam iin istekli grnyordu. aknlm iki nedene dayanyordu. lki konutuu iindi. kincisi bana sorduu soru yzndendi. "Yamur mu yayor?" sorusunu, ne yapt bilinen birine ylesine sorulmu bir soru gibi sormamt. Kitap okuyan birine "Kitap m okuyorsun?" diye sorduunuzda aslnda onun ne yaptn biliyorsunuzdur ama konumay balatmak iin bu ahmaka soru yeterlidir. Onunki byle bir soru deildi, yamurun gerekten yap yamadn merak ediyordu ve ben onun tutulduu yerin artk kou olmadn anlamtm. Byk olaslkla hcreye alnmt ve infaz yaknd. kta eve gitmek yerine rektrle gidip denein konutuunu bildirmeyi ve infaz erteletmek iin gerekli giriimleri yapmay (bunun olanaksz olduunu bilmiyordum) planladm. O gn denein, lmnn ok yakn olmas yznden konumaya karar verdiini dnmtm. Sonradan denein kouta kalmasnn can gvenlii iin uygun olmadn rendim, kendini infazdan nce ldrtmek iin her eyi (kou aalarna daylanmak, kumar masasn bozmak, esrar zulalarn idareye sylemek gibi) yapyordu, bu yzden hcreye alnmt.

Teybin tuuna basp masaya braktm. Bunu nemsizmi gibi yaptm, bir yandan ne eilerek ellerimle slak salarm kurutmaya alyordum. Teypten etkilendiini (record tuuna basldnda krmz bir k yanyordu) dndmden ona taklp kalmasn istemiyordum. "Cevap versen de olur, vermesen de" gibi bir tavrla, "Seni de hep slatr myd?" diye sordum. Cevap verdi. O konuurken nleyemediim bir kukuyla bu aratrmayla nereye varmak istediimi bildiini, aratrmamn neredeyse snrsz konusunun nceden ona sylendiini dndm. Bu olaslk yzde sfr olmasna ramen duyduum kukunun gerek olup olmad kimi zaman aklma taklr.

III
"Cihan var olmadan ketm-i ademde Hak ile birlikte yekda idim ben Yaratt bu mlk nk o demde Yaptm tasvirini nakka idim ben." ir

"ok kkken, annem ve babam yangnda lmeden nce babanm marangoz atlyesinde alrdm. O yata benden, rnein polyester atma ii beklenmediinden daha ok getir gtr ilerine bakyordum. eki getir, ikence gtr gibi. O kadar kktm ki byk ikenceleri tayamazdm daha, atlyeye uygun bir rak deildim. Bu yzden ounluk erit ve planya nnde biriken tala ve hurda tahtalarla oynamay severdim, yakalandmda babamdan eki sapyla ktek yiyeceimi bile bile. Babama gre ustalar ve kalfalar tarafndan bana her an i verilebilirdi ve benim alesta beklemem, oyun oynamamam gerekiyordu. Bu yzden ocuk olduumu hi hatrlamadm, erken bydm. Bu yzden iten ve almaktan nefret ettim. Ama nefretimin asl kaynan ok sonralar anladm. 'Babamz babamz olduu iin sevmemiz gerekir' ya da 'Annemizi, ocuklarmz, kardelerimizi feodal balarmz yznden sevmemiz gerekir' inancnn yanllndan sz ediyorum. Babamz da dier insanlar gibi iyi bir insansa sevmeliyiz, deil mi? Kan ba ktln kabullenilmesini gerektirir mi? Neyse, anlatmak istediim bu deildi. Bir gn iten kaytarmak iin atlye yanndaki kerpi binann st katna ktm. Bina iki katlyd, alt kat kereste deposu olarak kullanlyordu. st katn bir duvar yklmt, ykk duvarn dibine oturup kendimi gizleyerek dary seyretmeye baladm. Bir sre sonra yamur balad." Sustu, ok nemli bir eyi nasl syleyeceini tasarlyor gibiydi. Kukusuz bunu daha nceleri de denemiti ama hi baaramamt. Bu son denemesiydi, doru anlatamazsa baka ans olmayabilirdi. Onu yreklendirmek iin yzmdeki ilgi ve anlama abas ifadesini younlatrmaya altm. Soru dosyasn zaten hi amamtm. (Btn bu notlar seanstan sonra faklteye dndmde rektrlkten haber beklerken yazdm.) Bunun etkili olduunu sanyorum; daha nceki seanslarda bana hissettirmeden nmde ak duran dosyadaki sorulan okuduunu grmtm, ilerinde ie yarar bir soru olsa belki daha nce konuacakt. Onun almm salayacan sandm aptalca bir soru sorarak her eyi berbat etmek istemiyordum. En iyisi o susana kadar beklemekti. "Yamur hzland, hzland, fonda evler, aalar nce silikletiler, bir sre sonra salt yamuru gryordum sanki. Hi ses yoktu, yalnzca yamurun akrtsn duyuyordum. Birden o ana dek farknda olmadm bir hzne yuvarlandm fark ettim. Yamur btn dnyay kaplam, btn evrene hkim olmutu. Yamur sonsuzdu. Damlalardan bir girdabn iinde dnyor, sonsuzluu anlamaya alyordum. Sonra sanki yamurun sesi de kayboldu, tm grntler kayboldu; dingin, sessiz bir beyazlkta kendimle ba baaydm. lmden sonra dirilmeyi, sonsuz yaam dndm. Dnyann sonsuz evrenin iinde, tarihin sonsuz zamann iinde kck bir nokta olduunu fark ettim. Sonsuz yaam iinde tarihin olamayacan, sonsuz bir dngnn iinde hapsolduumu, stelik bu aresizlie, her zor durumda sndm onun da benimle birlikte mahkm olduunu anladm. En kudretlinin acizliini hissettim. Kimsenin farknda olmad bir kapanda olduumuzu, zaman denilen k ve hatta kendisi de olmayan sonsuz labirentte kapal kaldmz dndm. aresizdim. aresizdim. Lanet olsun, aresizdim. aresizlik panie dnt, panik srtma kp boynuma sarld, barmaya baladm. Haykrarak ykk duvar boluundan aaya atladm, amurlarn iinde yuvarlandm. Kalkp bararak komaya baladm. Yamur altnda nereye gittiimi bilmeden ve nereye gittiimin nemsiz olduunu bilerek kotum, kotum, kotum. Ayamn acs beni kendime getirdi. Yorulmutum, bo bir tarlann ortasndaydm. Ellerimi yukar kaldrp hayal krklyla gkyzne baktm. Yamur yanaklarmdan gzyalarma karp szlyordu. Bir dnem nce hznle gelip sonra panie ve krize dnen yaamn bu en byk kmazn benden daha bilge kiilere anlatmaya altm. Kimse anlamad, herkes hznm anlamsz buldu. imdi kimseye anlatmyorum. stelik kriz halinde deilken onu tanmlayamyorum bile, imdi olduu gibi. Bana sonsuzluu anmsatan her eyde hznm yeniden balyor, kimselere belli etmiyorum. Bir keye ekilip krizin gemesini bekliyorum. stelik o yalara gre imdi daha gszm." Bir sre daha devam etmesini bekledim. Umutla yzme bakyor, anlattklarn anlam olmam bekliyordu. nfaz engelleyememe olaslna kar tekrar ansm olmayabilir dncesiyle, "Bu yzden mi ldryorsun?" diye sordum. "Hayr" dedi, "bununla ilgisi var m bilmiyorum ama neden bu deil. Sana son olay anlataym. Aslnda bana onu (sandn gibi yamuru deil) hatrlatt iin onu nceden semitim bile, bunu kendime

sylemeye ekiniyordum. ldreceimi anladm anda vazgeiyordum nk. Bir paavraya dolayp kemerimin arkasna sakladm ba herhangi bir olaya kar korunmak amacyla alyordum yanma sanki, ldreceimi kesinlikle dnmyordum. Ka kere ona ulamak iin o eve gittim, ama her seferinde baka kadnlara sndm. Son gittiimde kendimi durduramadm. Yukarya ktk. Ev bile bana onu anmsatyordu, evi onun yaad ev gibi karanlkt. Karanlkta olas bir eyaya ya da kntya arpma korkusuyla acemi admlarla onu izledim. Koridor boyunca bir tarafa sralanm kaplarn koyu renk boyal kk camlarndan szan kla belli belirsiz grebildiim siluetinden daha ok bu kenar mahalle evinin sessizliinde rahatlkla duyduum nefesini izledim belki de... Durup odasnn kapsn atnda, odadan koridora yaylan lo kla aydnlanan yzne aknlkla baktm. Kapda durmu, odaya girmemi bekliyordu, bense titizlikle kapal olduunu tahmin ettiim kaln perdelerin izin verdii kadar klanan odasnn clz aydnlna girmeden, karanln iinden ona bakyordum... Yzn evreleyen siyah, dz salar; lo kta gri gibi grnen ama mavi olduuna yemin edebileceim yere bakan gzleri; przsz, beyaz teninde glgelenen yz hatlar; bilinmeyen bir hznle kvrlm dudaklar ve bedenini imdilik benden gizleyen kk ieklerle bezeli, belki su yeili yekpare elbisesi iinde bir azizeye benziyordu. nce, alt katta "Anne" dedii kadna verdiim parayla bu ii yapmann balanmaz bir gnah olabilecei nedeniyle duraksadm dndm. Sonra, neden, beklediimi sormak iin gzlerini yerden kaldrp bana evirdiinde gerei anladm. Bu karanlk koridor, kta bekleyen ve karanlktaki yzm arayan bu kadn, her ey ama her ey o kadar tandkt ki..." Sustu. Hcre kapsnn kilidini aan gardiyann sinirli sesini duyuyorduk. Bana son bir ipucu vermesi iin umutla gzlerine baktm. Sigarasn sndrp ayaa kalkt. Gardiyana doru ilerlerken atlp kolunu tuttum; koridorun, kadnn, karanln ve n ona neyi hatrlattn sordum. Durup bana bakt, gardiyan homurdanyordu. "Zamanmz var" dedi, "istediimizden daha ok."

IV
"Toutes les femmes que j'ai rentres se dressent aux horizons, Avec les gestes piteux et les regards tristes des smaphores sous la pluie." Cendrars

Rektrlkten iimi rahatlatan haberi aldktan sonra faklteden ayrlp eve dndm; infaz yakn grnmyordu ve ok gizli kalmas kouluyla bilgiyi veren bakanlktaki dostumuz sreyi uzatmak iin elinden geleni yapacam sylyordu. nfazm bekleyen bir idam mahkmu iin tarihi bilinmeyen o ann bir trl gelmemesi sonucunda yaanan depresyonlar konusunu tartmak istemiyorum; ortalama insan iin bu bekleyi dayanlmaz bir ikence olabildii gibi kimi zaman yaanlan her ann bir kazan olarak grlmesini de salyor, stelik mahkmun srekli iinde tad af beklentisini de unutmamak gerek. u an bu genellemenin bende yaratt rahatszln infaz tarihinin ertelenmesi konusunda duyduum rahatszlktan (hibir zaman ortalama insan olarak kabul edemeyeceim denek iin, o zamanlar bilmesem de, bu durumun nemsiz olduunu artk bildiimden) daha fazla olduunu belirtmeliyim; her ne kadar iim birbirine benzeyen tekil rneklerden genellemeler karmak olsa da... Bant kaydn kda dkp defalarca okudum. Denein zlmesini salayan yamura dayandrd panik ata zerinde pek durmadm. Notlarmn bana Leningrad niversitesi doktorlarndan aziz dostum Prof. Dr. Yevski'nin Bilinaltndan Notlar kitabndan "Budalalar bulduklar ilk nedenin doru olduuna inanrlar, ikincil ve hatta daha ok olabilecek dier nedenler zerinde durmazlar" szlerini yazdm. Denek paniinin ldrme nedeni olmadn kendisi de sylemiti. Ancak mahkemeler dahil imdiye dek susan ve lme mahkm olan birinin birdenbire yamur nedeniyle konumas bu ilk nedene asal anlamlar yklememe neden olabilirdi; stelik her naslsa yeterince eyi bana anlatmasna yetecek zamanmz olduunu biliyordu, hem de istemediimiz kadar. Birok aratrma gstermitir ki problemin nedeni olarak hastann verdii ilk bilgiler veya kendince olas bulduu nedenler asl nedenler deildir. Zaten hasta problemini tanmlayamadndan savunma mekanizmalarn oluturamamaktadr. Asl neden ou zaman geride, akln derinliklerinde, bilinaltnda pusuda bekler. Bu nedenle denein temel problemi olarak grd panik ataklarnn (bunu kabul etmese de paniinin temel neden olduuna inanmam istediinden eminim) tesinde bir neden aramam gerektiini biliyordum. Bu ilk kaytlardan karlabilecek asl etkilerden birinin denein babasyla yaadklar olabileceini not ettim. Babas hakknda redde varan kesin yarglar olmasna ramen annesiyle ilgili herhangi bir ey sylememi olmas ilginti. Oysa ou rahatszln temelinde kiinin anneden ald kompleksler, inanlar, davran biimleri ve anneyle yaanan olumsuz ilikiler olduunu biliyoruz. Benim hazrladm ablonda anneyle ilikilerin sorgulanmas ilk maddeyi oluturuyordu. Annesinden sz etmemesini, asl etkinin annesinden kaynakland ve bu nedenle bilinaltna att varsaymna dayandrarak onu zmek iin annesiyle ilgili sorulara arlk vermem gerektiine karar verdim. stelik son cinayetini anlatt blm ile annesi arasnda ilinti kurmak olanaklyd. ldrd btn kadnlarn fiziksel adan birbirlerine benzedikleri dnlrse, denein "Bu karanlk koridor, kta bekleyen ve karanlktaki yzm arayan bu kadn, her ey ama her ey o kadar tandkt ki..." szleriyle annesini anmsadn (annesinin fiziksel zelliklerini henz bilmemekle birlikte) varsayabiliriz. ldrd kadnlarla daha nce yatmam olmas da onlar annesiyle zdeletirdiini gsterebilir. Bu bilgiye bir de kadnlarn fahie olmalarn veya hafif ve serbest diye tanmlandklarn eklersek yle bir nerme oluturabiliriz. Denek kk yata yitirdii annesine benzeyen ve bekledii azize zelliklerini gstermeyen kadnlar ldryordu. Onlara ulamak, snmak, belki "Anne" demek iin gidiyordu ama kadnlar para karlnda denee kendilerini sergiliyorlard. Annesine ulatn dnd anda kadn kabullenmeyecei bir ekilde soyunuyor, yataa uzanp belki de kkrtmak iin bacaklarn ayryor ve ondan hibir zaman yapmayaca eyi bekliyordu. Denek ldrme kararn o zaman veriyordu. Ba gizlice karyor ve bir eliyle kurbannn azn tm gcyle kapatp kalbine sokuyordu. Belki rpnmasn nlemek iin kurbannn karnna oturuyor da olabilir. Baa sarl bez yaradan fkran kann kendi stne ve saa sola sramasn nlyordu. ldnden emin olduktan sonra kadn giydirip (annesinin olmas gerektii gibi) ortal topluyor, evden hzla uzaklayordu. Denein dinsel inanlarnn gl olduu ve youn bir mistik etki altnda bulunduu ortadayd. Panik atan anlatrken syledii "Sonsuz yaam iinde tarihin olamayacan, sonsuz bir dngnn iinde hapsolduumu, stelik bu aresizlie, her zor durumda sndm onun da benimle birlikte mahkm olduunu anladm. En kudretlinin acizliini hissettim." cmlelerinden tasavvufla ilgilendiini karabiliriz. Kurbanlarn

ldrdkten sonra ellerini gslerinin stnde, namaz klan bir kadn gibi birletirmesi bu ilgiye dayandrlabilir. Yeni nermeye gre bir sonraki seans iin hazrlklarm yaptm. Savm destekleyecek sorular hazrladm. Vakay zdm sanyordum, geriye bu zm kantlayacak verileri toplamak kalmt. Denek ertesi sabah aslsa bile problemi ortaya koyup bir sonu yazabilir ve bundan da rahatsz olmazdm. Tezime o denli gveniyordum.

V
"Zaman nedir? Sormazsanz biliyorum, sorarsanz bilmiyorum." Aziz Augustinus

Okur onunla nasl savatm gryor olmal. Daha nce okuru uyardm blmde beklemediim kadar abuk gelerek epigrafi deitirmemi salad. Ama ben de onun etkisinin zayflad anlarda istediim uyarc szckleri ve cmleleri ima ederek yazabiliyorum; stelik o epigrafi baka bir blme koymay baardm. Bylece okurun gardm hi drmemesini saladm sanyorum. Onu iimden usulca karyorum. Harf harf, szck szck, cmle cmle ondan kurtuluyorum. Ben kurtulduka okuru koruyacak hamleleri daha iyi yapabileceimi biliyorum. Okurun, o yle istedii iin dm olduu bir yanlgy dzeltmem gerekiyor. lk nedenlerin geerliliinin sorgulanmas ve ikinci, nc nedenlerin aratrlmas konusunda yaplan bir aratrmada elde edilen sonu ilk nedenin doru olduu yolundadr. kinci, nc ve hatta bulunabilecek dier birok neden ounlukla geersizdir. Bu yzden yanlgya den fazla sayda aratrmac tanyorum. Bunlardan biri olan Komiser Murat son grev yeri olan stanbul'da karlat bir cinayeti zmek iin aratrma yapyordu. ehrin en iyi otelinde kalan bir Yiddi rahibi odasnda ldrlmt. Rahip Yahudi cemaatlerinin dzenledii bir kongre iin ehre gelmiti ve katlmclara bir konuma yapmas bekleniyordu. Komiser Murat'n yardmcs akla gelebilecek ilk neden olan u sav ortaya att. Cinayetin ilendii odann karsnda bulunan kral dairesinde nl ve zengin bir modac kalyordu ve byk olaslkla modacnn herkese bilinen mcevherlerini almaya gelen hrszlar yanl odaya girmilerdi. Rahip barp armaya balaynca da ldrmek zorunda kalmlard. Murat bu aklamaya inanmad. Katil rahibin odasnda bulunan daktilodaki kda ngilizce "Adn ilk harfi dile getirilmitir" notunu brakmt. Sradan bir hrszn bu notu brakmas samayd. Bu yzden odada bulunan rahibe ait btn kitaplar paketleyip eve gtrd. Kitaplarn ou ngilizceydi ve Kabala'yla ilgiliydi. Murat kitaplardan Tanr'nn dile getirilemeyen ve drt harften oluan bir gizli ad olduunu rendi, isim drt harften olutuuna gre yeni cinayetler beklemek olasyd. Bekledii gibi oldu. ki cinayet daha ilendi ve llerin yanna, adn dier harflerinin dile getirildiini anlatan notlar brakld. Murat iin katile ulamak an meselesiydi; btn cinayetler birer ay arayla (her ayn nde) ilenmiti ve ehir haritas zerinde cinayet yerleri noktalandnda kusursuz bir ekenar gen oluuyordu. Gelecek ayn nde, genin bir ekenar drtgene dnt yerde (ehrin varolarnn dnda terk edilmi bir malikanede) acmasz bir geleneki mezhep drdnc cinayeti ileyecekti. Murat ayn ikisinde ssz malikaneye gitti ve Kzl ihsan ve adamlarm kendisini beklerken buldu, ihsan ok nceleri hapse attrd, kendisinden intikam almak iin yeminli, uslanmaz sululardan biriydi. Murat yardmcsnn basit ve en aklanabilir olan kuramnn doru olduunu ac bir ekilde anlad. hsan'nn adamlarndan biri modacy soymak iin otele gitmi ama yanllkla rahibin odasna girince onu ldrmek zorunda kalmt. hsan, Murat'n cinayeti zmek iin Kabala'yla uratn duyunca (oysa daktilodaki notu, konferansnda sunmak iin rahip yazmt) yllardr zlemle iinde bytt intikam saatinin geldiini anlamt. Kabala'y renmi, Murat' bu ssz malikaneye ekecek plan hazrlam ve iki cinayet daha ilemiti. imdi sra drdncsndeydi. Murat, hsan kendisim ldrmek iin dikkatlice nian alrken, bir ekenar genden elde edilebilecek baka ekenar drtgenlerin dier kelerinden birine gitmedii iin hayflanmaktayd. Katilinden son arzusu, bir sonraki yaamlarnda bu kadar kark bir labirent dilememek oldu, dz bir Yunan labirenti istiyordu. Oysa tad batl inanlar ona her zaman uursuzluk getirmiti. lk nedene aldrmay yznden olduka zaman ve para kaybeden bir dier aratrmac da tandm bir talyan fizikidir. Raymond Samullyan sarkalarn youn ekim ortamlarnda salnmlaryla ilgili aratrmas srasnda tarama almas iin ktphaneye gitmiti. Orada bulduu Ortaa'dan kalma tek sayfalk elyazmasn entelektel bir heyecanla yrtt. Bu Latince belgeyi zmeye alrken neredeyse tm dnyay dolat. Aratrmas srasnda bana gelmeyen kalmad; grevlerini aksatt iin niversiteden kovuldu, paranoya sahibi oldu. Belgenin Ortaa'da kurulmu ve halen faaliyetlerini srdren bir etenin gizlerini ortaya karacan umuyordu. stelik bu illegal rgtn kendisini izlediine inanyordu. Sonunda on yl nce belgeyi ilk bulduunda karsnn ona sylemi olduu savn doru olduunu dnerek aratrmay brakt. Belge bir pazar listesiydi; pazar alverii iin bir kadnn kocasna yazm olduu nottan baka bir ey deildi, yalnzca Ortaa mantyla yazld iin biraz karkt. lk nedenlerin geerlilii konusunda anlatabileceim daha baka vakalar da var. Grld gibi o, okurun, szcklerin bilinen anlamlarnn altnda baka anlamlar aramasn istiyor. nk kendisini oralara gizliyor ve bu

ekilde kitaptan okura daha kolay geebileceini biliyor. kincil anlamlar peinde komas iin okuru zorlamaya alyor. Bu yzden okurun ounlukla doru olan ilk nedenlere inanmasn istemiyor. Bant zmlerini yapar yapmaz denein temel sorununun, zlmesini salayan yamurla anlatmaya alt ve bana gre ilk neden olan, zamann ve evrenin sonsuzluu stne olduunu anlamtm. Gemie bakldnda birok sanatnn ayn sorunla ilgili eserler verdiini ya da eserlerinin baz blmlerini bu soruna ayrdm grrz. Sanatsal yaratmann temelinde yatan bilinalt rahatszlklarnn en nemlilerinden biridir sonsuzluk korkusu. Aslnda herkes evrenin ve zamann sonsuz olduunu bilir, ama farknda deildir. Bu bilgi ancak farkna varld zaman bir nevroz haline dnr. Gittike sklaan aralklarla bilinaltndan kp bilinci rahatsz etmeye balar. Kii eer rahatszln sanatsal yaratma yoluyla ortaya karabilirse (tanmlayabilirse) sorunu am ya da yenmi olarak grr kendini; bu bir eit korkunun stne gitmektir; "Sana kar ktm ve yendim" duygusu retir. Nevrozun dier bir ortaya k ekli de dlerledir. Nevrozunu dlerle ortaya karan hasta uyandnda ounluk sorunu anmsamaz bile, bir eit can skntsyla uyanr ve gne ykseldike unutur. Buna sorunu grmezden gelme tavr da diyebiliriz. Bu iki grubun dnda kalan bir grup daha vardr ki ne sanatsal yaratma yoluyla soruna kar kabilirler, ne de d grerek sorunu grmezden gelmeyi baarabilirler. Bu gruptakiler sorunu en kt biimde yaarlar. Yaam amasz ve anlamsz bulurlar, stelik sua eilimlidirler. Bu bilgilerle nermeyi oluturdum. Denek nasl biimlendiini bilemediimiz dnsel gelimesi srasnda kendisine yklenen ve henz hazr olmad mistik bilgiler nedeniyle baz kmazlara girmiti. Ald disiplinin bilgisine gre insanlar ldkten sonra yeniden dirilecek ve sonsuza dek yaayacakt. Denein kmaz buradayd, dnen bir beyin sonsuza dek ne yapabilirdi? Sonsuzluun iinde tanmlanabilir srelerin, iyiliin ve ktln, suun ve cezann, balangcn ve bitimin ne gibi bir nemi olabilirdi; dolaysyla tarih, ahlak, hukuk, felsefe ve bildiimiz tm bilginin fasaryadan ibaret olduuna karar verdi. Seans sonunda syledii, "Vaktimiz var, istediimizden daha ok" szlerinde aslnda sonsuzlua iaret vard. nsanln sahip olduu her eyi ve uygarl reddetmek bir cinnet ve lgnlk hali gerektirir. Dikkat edilirse burada entelektel bir reddedi yoktur; yrekten inanlan ve her sonucuna katlanmay gze alan bir reddeditir bu. Hasta her zaman bu dncede deildir. Yalnzca korkusu bir panik ve kriz anma dntnde buna inanr. Yaam anlamsz ve amaszdr. yleyse ya bu anlamsz yaam sona erdirmelidir ya da bu edim iin bir anlam aramaldr. Hastann evresindekiler iin sorun bu dnemde balar, patlamaya hazr bir bombayla kar karya olduklarndan habersizdirler. Hasta araylar srasnda her trl lgnl yapabilir ve bu lgnlklara evresindekileri de ortak eder. evresindekiler kimi zaman da kurbanlar olur. Denein bu sorunla ilgili olarak ailesinden yardm bekledii ama bu beklentinin karlksz kald sylediklerinden anlalyor. Babas onu hibir zaman anlamam, ocuundaki dnsel geliimin farknda olmam ve kendisi deilse bile ona rehberlik edebilecek birine sorunu amam. Tek dnd onu iyi bir esnaf olarak yetitirmeye almakm. Annesinin bu sorunla ilgili bir yardm olamayaca zaten ondan hi sz etmemesiyle ortaya kyor. "Bana sonsuzluu anmsatan her eyde hznm yeniden balyor, kimselere belli etmiyorum. Bir keye ekilip krizin gemesini bekliyorum. stelik o yalara gre imdi daha gszm" szleriyle panik annda ona eskisi gibi kar koyamadn anlyoruz. Korkusu krize dntndeki edimlerini (ldrd bunca insan) bu bilgiler altnda deerlendirmek zorundayz. "Ellerimi kaldrp hayal krklyla gkyzne baktm" demekle aslnda, her g durumda snd Tanr'nn da bu aresizlie sahip olduunu dnyordu. Byle bir aresizliin sonularm dnebiliyor musunuz? Bu nermeye gre bir sonraki seans iin hazrlklarm" yaptm. Savm destekleyecek sorular hazrladm. Vakay zdm sanyordum, geriye bu zm kantlayacak verileri toplamak kalmt. Denek ertesi sabah aslsa bile problemi ortaya koyup bir sonu yazabilir ve bundan da rahatsz olmazdm. Tezime o denli gveniyordum. Ertesi gnk seansta denek konumaya devam etti. Yllardr kimseye anlatmad dnceleri ve anlar yamur gibi dklyordu. Tanr biliyor ya ynlendirici olarak hazrladm sorulan sormaya bile frsat bulamadm. Sormaya kalktm zamanlarda da duymazlktan geldi ve bildiini okudu. Bana farknda olmadm bir eyi anlatmaya alyordu ama bu kez hep yapt gibi onu tanmlamak deildi tavr. O eye sahip olmam gerektiine inanyordu, o eyi ancak byle anlayabilirdim.

VI
"En byk keyif, parole (sz) dzeyindeki evriminin arkasndaki sretir, yani anlamlarn, kelimelerin ve deyimlerin dnmlerindeki sonsuz keiftir." Jean-Franois Lyotard, Postmodern Durum

"Yumulmu ele benzeyen demir tokma vurduktan sonra eli arafnn altnda kayboldu. Yer yer boyalar dklm gk mavi kapnn nnde siyah bir yn gibi duruyordu. arafnn stln burnunun stnden geirip kulak hizasnda dier tarafa sktrmt. Yalnz kalar ve gzleri grnyordu, iri ter damlalar arafn altndan alnna szlp gzlerine iniyordu. Gzlerim krptrd, elini arafn altndan karp alnn sildi. Dnp 'ksana olum yukar' dedi. Basamaklar yksekti, basama zorlukla kp yannda durdum. Ama dur, sana nce oraya, o karanlk eve nasl geldiimizi anlatmalym. Ellerinde krmzl yeilli yuvarlak levhalar tayan apkal adamlar vagonlarn nnde dolap uzun, sar ddklerini alarak 'Son durak' diye barnca trenden inmitik. Yryerek, ok yemekten kursaklar atlam ve bir kede kanatlarm yayarak sarslmalarla lmeyi bekleyen kumrularn, kkl bykl ku srlerinin uuup kat, ilerine arpa, buday, dan ylm byk, serin ve karanlk hangarlarn nnden geip boyasz, kerpi evlerde, bok kokulu kara aylara derileri yatrp ar tahta silindirlerde suyunu skarak gergefleyen tabak mahallesinin sokaklarn mekn tutmu srgan kpeklerinin arasna dalmaya cesaret edemeyince, kz ateleri fren krklerin nnde ar ekileri tutan bilekleriyle terli alnlarn silip demire her vurularnda kvlcmlar karan nalbantlarn ve tahta tokmaklaryla davul alar gibi tencere, tabak dven bakrclarn arastasna saptk. plak ayam talar kestiinden yryemiyordum; kadn, kpek korkusundan ziyade Kaleii'ne urayp bana lastik bir pabu almak iin yolu uzattn syledi. st kocaman araflarla kapanm, dar, k zor ve kalabalk bir sokaktan geerken, mallarn sal sollu byk rtlere yaym, nleri birbirlerini bastran erilerin birinden beyaz, tutama sar demirden lastik bir ift pabu aldk. Yokuu inip atlar glgeye bal, ekekleri yere indirilmi yayl arabalarda sebze, meyve satan pazarclarn; pamuk tepili sar uvallar, top edilmi renkli kumalar evresine yl yksek tezghlarda ineye iplik geirmeye alan gzlkl yorganclarn, terzilerin ve ince bykl, eli rendeli, sa talal marangozlarn dkknlarnn arasndan, mallarn pazara indirmi, bo develerle, atlarla, eeklerle kyne dnen satclarn; ellerinde ar fileler ve ykl torbalarla hzl hzl yryp bir an nce evine varmaya alan insanlarn doldurduu bir meydana ktk. Kararm ahap evlerin birbirinin stne bindii arnavutkaldrml bir sokaa girip ayaklar balanm tavuklarn, hindilerin, delikli mukavva kutulara doldurulmu civcivlerin, ynleri all sarl boyanm koyun sunilerinin banda bekleyen denekli cambazlarn yanndan esvaplarn sokana saptk. Yeni alnm pabucum hayvan tersine bulanmt, kadn bu yzden kzd bana, bastm yere dikkat etmem gerektiini syledi. Hasrclarn ve urganclarn bulunduu sokan uzun, ta merdivenlerini kp bahesinde gvercin satclarnn birbiriyle hner yartrd izbe bir hann arka kapsndan girip n kapsndan knca, er erefeli iki minaresinin arasna bayraklar ekilmi sar, byk bir caminin ve gvdesini yldrm delmi, iki aa kalnlndaki en alt dalma an bal ok byk bir narn bulunduu baka bir meydan grdk. narn glgesine sralanm mavi muamba kapl tahta masalarda kimi sessizce ay ien, kimi kol kaldrp masalara vura vura domino oynayan, kimi nargile fokurdatan kasketli adamlarn oturduu mavi kapl ve pencereli kahvenin nnden geip, evlerin kerpi duvarl bahelerin ve aalarn ardna sakland, sar toprakl sokaklarna kysnda otlar tremi arklarn yolda olduu bir mahalleye girdik. Sokak bandaki atal emeli meydana geldiimizde uzun aa dallarna binip tozutarak kouturan ocuklar oyunlarn brakp peimize takld. Barlar birbirine karyordu ama 'Cinci Sahire' szn seebiliyordum. Kadn elimden tutup hzl hzl yrmeye balaynca onun byk admlarna ayak uyduramadm, bir iki kez tkezledim. ocuklardan bazlar bu kez 'Sahire ocuk karm' diye barmaya baladlar. nnden getiimiz evlerden birinin perdesi ald, dudaklar buru buru, yal bir kadn pencereye kp bir elini gzlerinin stne siper yaparak ocuklardan birine hemen eve gelmesini syledi. Kar taraftaki evin bahe kapsndan arafl bir kadn kt, duvar dibinden sinsice yryp arkamzdan bara ara gelen ocuklara yaklat. En nde, kadnn geldiinden habersiz elindeki tenekeye vurarak tempo tutan bir ocuun ensesine okkal bir tokat patlatt. Onun yannda yryen ve kadn grnce kamaya alan dier ocuun kulandan tutup ikisini de bahe kapsndan ieri soktu. Ne pencereden baran yal kadn, ne de ocuklarn dven dieri, elimden tutup hzl admlarla yryen kadna bakmlard. Sanki kadnla gz gze gelmek istemiyorlard, sanki aralarnda korkuya dayal, bir tek ocuklarn uymad gizli bir anlama vard. Kadn ok

sinirlenmiti, iki katl bir evin bahe kaps nnde durup arafnn altndaki antasndan sapma ibriim bal byk bir anahtar karm, iki kanatl ahap bahe kapsn hmla amt. ocuklar bahenin kap yksekliindeki kerpi duvarnn arkasnda kalp sesleri kesildiinde derin ve ksa soluklarla rahatlamt. Bahe kapsnn stnde hilal kiremitlerle rtlm kk bir at vard. Kap dibinden uzayp at eteini sararak bahe duvar stne yaylm ve tellerle eve tutturulmu ihtiyar asma geni yapraklaryla bahenin yarsn glgeliyordu. Kadn tokma serte tekrar vurdu. Kapnn dier tarafndan, nce derinden gelen, sonra yaknlaan naln seslerini kilitte dnen anahtar sesi izledi. Kap yavaa araland. Gn aralanan kapdan szlp koridora vurdu. Knadan kzl siyah parlayan, uzun, dz bir tutam sa kap arkasndan savrulup ne doru salnd. oktandr gnee yaban kslm bir ift gz nce kadna, sonra bana bakt. Geriye, koridorun glgesine ekildi, girebilmemiz iin kapy ardna dek at. Kadn ieriye girerken bir eyler mrldand, dua ediyordu sanrm. Eilip meslerinin stne giydii lastikleri karrken sylendi, 'Nerede kaldn kz?' Kz bana bakyordu, gzlerini benden ayrmadan uyuduunu, kap sesini ge duyduunu syledi, sonra bayla beni iaret ederek 'O mu?' dedi. Kadn ban sallad. Ben hl kap nnde duruyordum, ieriye girmemitim. Kadn meslerini duvar dibine brakp bana dnd, utandm ya da ekindiimi sanyordu, iten olmaya alarak 'Girsene olum ieri' dedi. Oysa korkuyordum ama yapabileceim baka bir ey yoktu, yava admlarla eikten getim. Kz kapy kapatt. Kap kapandka duvarlardaki k kld, darald, kayboldu. Koridorun dibindeki clz, belli belirsiz lolua kadn ve kzn glgeleri dt, sanki dnya bir an ksz kald. Gzlerimin nnde klar oynamaya, birbiri ardna gelip gemeye baladlar. Iklarn parlayp snmeye balamasndan baka bir ey grmyordum. Kadn pabularm karmam sylyordu, eildim, pabularnm tutamaklarm el yordamyla bulup atm. Dorulduumda bam dnyordu, duvara dayanp ellerimle gzlerimi kapadm. Iklar eilip bkldler, renksizdiler, durmadan karanln bir yanndan girip te yanndan kyorlar, bir aydnlanp bir kararyorlard. Biri tam karmda durdu, yalnz d izgileri belli ktan bir kapya benziyordu. Keskin keleri yuvarland, trplendi, yavaa silinip kayboldu. Hi k kalmamt, parmam gzme bastrdm, bastrdm yerden bir k peydahland, krmzlat, parmam ekince kayboldu. Karanlkt, kr olduumu sanp ellerimi hzla gzlerimden ektim, gzlerimi deli deli atm. Kadn ile kz koridorun sonundaki kapdan, ieriye bir yerlere giriyorlard. Kardaki duvarda kara giysilerin asl durduu sra sra uzun iviler aklyd. Gzlerimi kapattmda grdm ktan kapnn izi silik bir aydnlk gibi baktm yerde duruyor, gzbebeklerimle birlikte oynuyor, nereye bakarsam bakaym oraya geliyordu. D kapya baktm. Kapnn aralklarndan kk klar geiyor, dz bir hatt izleyip yere dyor, yerde, zerinde tozlarn oynat ktan yuvarlaklara dnyordu. Kadnn sesini duydum, kapdan ban uzatm ieri gelmemi istiyordu. Sonra ieriye dnd, kza 'Ayaklar ok kirlenmi yavrumun, hadi ykayver' dedi. Kz i kap nne brakt nalnlarn ayana geirip ksa admlarla yanma geldi, eilip elini uzatt. Tuttum. Birlikte koridor boyu yryp i kapdan girdik. Karda duvara bitiik ahap bir merdiven vard, yukars karanlkt. st katta, ahap tavan kesen merdiven boluundaki korkuluklar belli belirsiz seiliyordu. Solda yarsna kadar buzlucaml bir kap aydnlk bir odaya alyordu. Merdivenle oda duvarnn arasndaki bolukta, stne kahverengi kareler ilenmi muamba rtl byke bir masa ve vernikli teldolap vard. Biri oda kaps ile merdiven n arasnda, dieri oda kapsndan teldolabn nne kadar uzanan iki gm renkli yolluk serilmiti. Merdiven altnn yanaklar tahta dilmelerle kapatlmt, dilmelerin zerinde yerden yksekte byke bir kapak vard. Tahta yer demesi teldolabn ayaklarnda son buluyordu; oda duvar ile merdiven arasndaki zemin ta demeydi. Duvara byk, bakr bir leen dayanmt. Kar duvarda, dibinde ayn boyda birka naln duran koyu renkli bir kap daha vard; kz elimi brakp kap kolunu tutarak anahtar evirip kapy at. Ik ieriye doldu; kap yan baheye alyordu. Bahenin kerpi duvarnn stnden yakndaki bir caminin beyaz tal minaresi grnyordu. Ta merdivenden beton yalakla evrili tulumbann yanna indik. Kz merdivenin yannda duran, hep bahede kullandn sandm takunyalar giydi, eliyle iaret edip yalan stne oturmam istedi. Bir eliyle tulumbann kolunu hzlca indirip kaldrd, su akmaya balaynca dier eliyle ayam suyun altna tutup kirleri ovuturdu. Tulumbann hemen yannda evin duvarna bitiik bir hela vard. Kaps akt. Merdivenin dier tarafnda aa dikmelerin stne hilal kiremitler dizilerek yaplm, yanlar ak eytan dam bodruma inen kapnn stn rtyordu. Kadn pencerede grnd, araf karm, bana bir yazma balamt. Kza yemek olup olmadn sordu. Kz beni ne doru eip kollarm ykamaya balamt, kzleme yaptn syledi. Kadn 'Ben de ekmek slayaym o zaman' dedi, 'ocuk da ackmtr'. Kz yzme su arpt. Ayaklarm kirlenmesin diye kucaklayp merdivenin ilk basamana brakt. eriye girdik, kz kapy kapatt. Kadn teldolaptan bakr bir tencere kard, masann stne koyup kapan aarak iine bakt. Merdiven altndaki kapa at, stteki kat rafta tabaklar, anaklar, bakr kupalar, cam bardaklar diziliydi, alttaki byke raf dikine ikiye blnmt. Bir blmde gm taslar, bezler, sar sabunlar, keseler vard. Dier blmdeki boha edilmi ekmek bezinin dmn zp iki yufka ald, sofra bezini koltuuna sktrp odaya girdi. Kz entarimi karnca utandm. Altmda baka giysim yoktu, blm elimle rttm. Kz glerek elimden tutup beni odaya gtrd, kap dibindeki geni yer minderine oturmam isteyip odadan kt. Kadn sofra

bezini yere sermi, yufkalar sofra bezine koyup yere oturmutu. Bakr srahiden eline azck su dkyor, kuru yufkann zerine serpiyordu. Oda ok bykt, yerde desenleri birbirine benzeyen siyahl yeilli iki hal vard. n bahe kapsna bakan uzun duvarda iki, dierinde bir pencere tlle rtlm, perdeleri pencere kenarnda toplanmt. Duvar diplerine soluk mavi renkte yer minderleri sralanmt. Pencereli duvarlarn bititii kede buluan iki kerevet pencere altlarna dek uzanyordu. Kenarlarna krmz yapraklar ilenmi rtleri, srt minderleri, etekleri bembeyazd. Koridor ve merdiven tarafndaki duvarlara iki hal aslmt. Koridor tarafndaki duvarda asl hal iki stunla e blnmt. Sadakinde Kabe kocaman grnyordu. Kara rtsn tam ortadan turuncu ilemelerle sslenmi bir hat kesiyor, ak giysili, kara sakall haclar evresinde dnyordu. Ortada kemeri iki stuna binmi bir revak kesiti vard. Revan st duvar parlak bir hilalin ldad lacivert bir geceyi ikiye blyordu. Soldakinde Kabe'nin bulunduu yer uzaktan resmedilmiti. evresinde binlerce kii namaza durmutu. Namaz klanlar, kemerlerle birbirine balanm stunlardan payandalarn kt, stleri rtl, glgeli duvarlar eviriyordu. Daha uzaklarda saysz minareli camiler, evler ve evlerin arkasnda aasz sar tepeler sralanyordu. Halnn drt yann yzleri birbirine dnk, boynuzlan geriye kvrlm geyik figrleri evirmiti. Dier halda brahim'e ko indiren melek resmedilmiti. brahim bir dizini yere koymu, elleri ve gzleri balanarak ba tan stne yatrlm olan smail'e doru eilmiti. Yz geriye, melee dnkt. Melek ak kanatl, giysisi ak tlden, ayaklar plak bir kzd. Havada duruyor, iki eliyle kahverengi ynl, sarmal boynuzlu bir ko tutuyordu. brahim'in elindeki ban ucuna sar izgiler ilenmi, parlyor grnts verilmiti. Kz odaya girdi, kolumdan tutarak beni kaldrd, elindeki paalar eprimi donu giymemi istedi. Don byk olduundan bel lastiinin dm yerini bulup sktrd, yeniden dmledi. Pencereye gidip tlleri ortaya ekti, pencerelerin damaklarn kaldrp at. Kerevetin altndan teli karlm elek kasnan alp sofra bezinin stne koydu, dar kt. Ilk yel tlleri havalandrp odada dolat, rperdim. Biraz sonra elinde byk bir siniyle odaya girdi, siniyi kasnan stne koyup oturdu, sofra bezini dizlerinin stne ekti. Tencereyi siniden alp yere koydu, kapan ap tahta kakla tenceredeki kzlemeyi yeni kalaylanm tabaa aktard. Kadn sofraya yanat, kza akamn yalanladn, yemei acele yiyip pazara gideceini, benim iin bir iki st ba almas gerektiini syledi. Yemeklik sebze de kalmamt, kmken ufak tefek bir eyler alsa iyi olurdu. 'Dikkat ettin mi, yan yan yryor. Nasl olduysa beline bir ey olmu. kk Selim'i aracam, eli bosa bakversin' dedi. 'Su st da ben pazardan gelene kadar gzelce bir ykayver. Uyur imdi bu, ok yoruldu, kirli kirli yatmasn. Hadi olum, otur sofraya. Ackmadn m?' diye ekledi. Kza bakyordum, kz bana dnd, mavi gzlerini iri iri ap alatarak azn yuvarlayp dilini kard. ok glnt. Rahatlamtm, sofraya yanatm.

VII
"Elinin altnda olan bir ey vardr, yazdan oluan, somut, maddesel, deitirilmesi olanaksz bir ey, bu ey araclyla yalnzca dnlebilip, dlenebildii iin ya da bir zamanlar var olup da imdi olmad, gemite kald, yittii, eriilmezletii, ller lkesinin mal olduu iin varl, maddesi olmayan grnmez bir dnyaya zg baka bir eyle iliki kurabiliriz." Prof. Dr. Uzzi-Tuzii

Ey okur! ok tehlikeli bir srece girdik. Artk kendimi kontrol edemediimden eminim. Onun beni istedii gibi kullanmasna elimde olmadan izin veriyorum. Szde, okuru uyarmaya altm blmlerde bile onu bu girdabn iine atacak her eyi yaptm fark ettim. O burada ve nlenemez biimde bana hkmediyor. Okur, son bir abayla yazyorum, bu kitab brak, tekrar okuma tehlikesine kar pencereden at, hatta vebal bir eya gibi yak. imdi senin iin bir "sonsz" yazacam. Elinde tuttuun kitabn daha birok sayfas olabilir, kitaba para dediini dnerek ya da alkanlklarn yznden sonuna kadar okumak isteyebilirsin. Dn ki ksa bir kitap okudun, kt bir kitap. Bitmemi bir aratrmay edeb bir kitap haline getirmek isteyen ve kendinde bir illet olduunu dnen bir yazarn kitab. Sahip olduu illeti, yine sahip olduu biimle bu kitaba gmmeyi dnen, bir yandan da illetin okura gemesini nlemeye alan bir yazar; izlei bile yeni alglyorsun. Bu sende merak uyandrm olamaz, stelik aratrma notlarndan bir blm okuduktan sonra, izlein ou blmde bu ekilde sreceini anlam olmalsn; anlatmn skcl, detaylarn fazlal seni bomu olmal. Kitab brakp mutlu yaamna dnebilecein en iyi yer buras.

Sonsz

O seans srasnda grd her eyi btn ayrntlaryla anlatarak ne yapmak istediini bilmiyordum; birka kez btn bu ayrntlarla nereye varmak istediini ortaya karacak sorular sormay denedim ama beni hi dinlemedi. Umursamaz bir tavrla anlatmay srdrd. Dinlemek istemiyorsam gidebileceimi, bunlardan baka anlatacak bir eyi olmadm ima etti. Gardiyan geldiinde can skntm son noktaya ulatndan, bu amasz, sonu gelmez ve aratrmam iin gereksiz anlardan kurtulduum iin sevindiimi itiraf etmeliyim. Bir sonraki seansta, grmenin bu ekle dnmemesi iin gerekli nlemleri almaya karar verdim. Kontrol elime almalydm. Eve dndmde kayt yaptm band silmeyi bile dnmtm. Ama aratrmac kimliimin verdii etik bir tedbirle silmeden nce bir kez dinlemeye karar verdim. O zaman denein bana anlatmak istediini tam anlamyla kavrayabilmem iin bu yolu setiini anladm ve inanlmaz bir zahmetle band kda aktardm, belki yz kereden fazla pause tuuna basmam gerekti. Kukusuz artk ok ge olsa da, imdi o band silmemin daha doru bir tavr olduuna inanyorum. Okur onun ne yapmak istediinin farkna varm olmal, ama daha nce verdiim ipularmn okuru yanlttnn farkndaym, yoksa halen kitab okuyor olmazd. nce denee, sonra denekten bana nasl getiyse, imdi de benden okura gemek iin ayn sreci kullanyor. Bende var olabilmek iin denein yaadklarn tm ayrntlaryla benim de bilmem gerektiini biliyordu, imdi okur da ayn srecin iinde; ona mekn detaylaryla anlatt, ok nceleri yaad yeri gsterdi. Okur imdi onun, yzyllardr almay bekleyen kpn iindeki cin gibi, o evde yaadn sanyor. Onun evden kmak iin birini beklediini ve bu birinin denek olduunu sanyor. Denein artk kendisi olduunun ve onun ev yerine bu kitapta yaadnn farknda deil. Okur, onu bulat btn hcrelerimle birlikte iimden skp oalmak iin kullanaca bu kitaba hapsettim. evresine duvarlar rp stn rtlerle kapattm. Ama sen onun kitabn derinlerinden gelen hznl sesine aldanyorsun. Onu grmek iin rtleri kaldrp duvarlar ykmaya alyorsun. Sana tlediim gibi ilgisizce teki sayfaya gemiyorsun. yleyse kitab brakmalsn. Ben doru olduuna inandm eyi yaptm, onu yok etmek olanakl olmadna gre dorusu onu kimseye iliemeyecei bir yere kapatmakt. Okur kitab tmyle bitirmeye kalkrsa (bunun olmasn istemem, nk okurla bir yerlerde karlamaktan ve okurun bu kitab okumu olmasndan dolay sahip olduu hznnden korkarm) bunu baardm grecektir. imdi eskisi gibi panie kaplmyorum. Bakalarna garip ve anlamsz gelen krizler yaamyorum. niversitedeki iime geri dndm. Karm ve ocuklarm, ilk gnleri olduka tedirgin geirdilerse de, benimle tekrar yaamay gze aldlar. Hayatn anlamna ilikin yeni (aslnda eski) inanlarm var. insann bir evi ve iyi bir ii olmal, arabasyla akamlan iten dndnde kars onu kapda karlayp (phesiz bir kadn iin de geerli bunlar, ben kendi yaammdan rnek veriyorum) pmeli, yemekten sonra gazete ya da zararsz bir kitap okumal, iyi programlar olduunda (belgesel filan) televizyon izlemeli, tatillerde denize gidip balk tutmal, ksaca elenmeli insan, zaman iyi geirmeli. Daha dorusu zamann gemesini kolaylatrmal. Evet okur, sra sende.

VIII
"Charie, freshe, e dolciacque Dove le belle membra Pose colei che sola a me per donna." Chanson CXXVI

Kz, bahe duvarna bitiik geni azl ocan sacayanda duran, azndan usul usul buhar tten gmn koluna bez dolayp kaldrd. Sacayan alt kzd, gm yere koydu, maayla ocan iine brakt patates ve soanlar tutup kabuklaryla kze gmd. Gm alp hzl admlarla ta merdiveni kt, ardndan koarak ben de ktm. Kap nnde durup ieri girmemi bekledi, peimden girip kapy kapatt, kilitledi. Duvara dayal leeni yere koydu, merdiven altndaki dolaptan gm bir tas, sabun ve bez kard. Bandaki yazmay dolaba koyup kapsn kapatt, toplanm salarn eliyle dzeltti. Gmdeki suyun bir ksmn leene dkt. Masann altndaki souk su dolu dier gm alp suyu ltrd, scakln eliyle kontrol etti. Bana giydirdii donun lastiini gevetip kard, hemen elimle blm rttm. Leenin iine oturmam istedi. Toprak rengi pazen gmleini kard, masann stne, daha nce oraya koyduu havlunun yanna brakt. Masann altndan, gmlerin arkasnda duran alak otura alp leenin yanna koydu. Uzun eteini yukar syrp oturan stne gelecek ekilde arkasnda toplad, oturdu. Terlemiti, leenden bir avu su alp yzn sildi. Bez ve sabunu suya soktu, srte srte kprtt. Salar ne dt, kafasn arkaya atp bilekleriyle yzne den salar geriye itti. Kolsuz fanilasnn kenarlarna ince dantel ilenmiti. Dizine dek inen uzun donunun paalarna lastik geirilmi, ulan ayn ince dantelden dnlmt. Paalar geriye kaym, paa lastikleri bacaklarnda yol gibi krmz izler brakmt. Donun nnden aaya dek inen, tam ortasndan tek dmeyle iliklenmi, iki kanad stste binen bir yrtma vard. Su iyice kpklenince sabunu taa koydu. ki eliyle suyu avulayp stme dkt, her yanm slatt. Bezi eline ald, kollarm ovdu, karnm, gsm ovdu, ne eildike donunun yrtmac zaman zaman dme kenarndan alyor, ular yeni belirmi, ksa, siyah kllar grnyordu. Leeni evirip srtm, boynumu ovdu, sonra ayaa kalkmam istedi. Kalknca bacaklarm, ayaklarm ovdu, su dkp stmdeki kpkleri artt. Elimden tutup leenden kard. Leendeki kirli suyu taa dkt, su kpklerini brakarak kap dibindeki delikten dne dne akt. Leene girip oturdum tekrar. Gmdeki scak sudan tasa doldurup birazm bama dkt. Eteini toplayp oturaa yerleti, azar azar su dkp salarm sabunlad. Kpkl sular szlp kulamn iine, gz pnarlarma girdi, gzlerimi kapattm. Karanlkt, biraz sabrettim, sonra dayanamayp gzlerimdeki kp elimle svazladm. Ne olursa olsun gzlerimi amam gerekiyordu. I grdm, kzn ayrlm bacaklarm, donunun yrtmacn, dmenin altndan grnen ve benimkine hi benzemeyen, ekilsiz, kara, birbirinin stne binmi, alp kapanan, yapp ayrlan orasn grdm. Gzlerime kpk kat, yanyordu, ovuturmaya balaynca tasta kalan suyu gzlerime dkt, rahatladm. Bam iki defa ykand. Havluya sarndm, birlikte odaya girdik. Yer minderine karlkl oturduk. Ben burnumu ekerken o bedenimi, salarm kurulad. Sonra hi beklemediim bir ey yapt. Eve geldim geleli bir iki ksa emir dnda benimle hi konumamt. Birden elleriyle yzmn iki yanndan tutup gzlerime bakt. Ksk sesle sordu "Sen biraz nce benim nereme bakyordun bakaym?" Gzleri ok bykt, maviydi, iinde kahverengi izgiler vard. Sesinde kzgn bir eda yoktu. Utanla bam ellerinden kurtarp ne edim. Baklarm istemeden yine bacak arasna takld, bacaklar almt ama etei orasn rtyordu. Baktm anlamamas iin hemen yzm pencereye evirdim. "Hi" dedim. Glmsediini grebiliyordum, elini uzatp blm tuttu. "Bunun adn biliyor musun?" diye sordu. lgisiz grnmek istiyor, kzn oram tutmasna tepki vermiyordum. Duyulur duyulmaz bir sesle "Blk" dedim. Elini ekti, "Peki bunun adn biliyor musun?" diye tekrar sordu. Pencereye bakmay srdryordum, ne sorduunu anlamamtm. Deli gibi sesli sesli glyordu, ona baktm. Eteini syrm, dizlerini geriye ekmi, ellerini dizlerinin altndan geirip donunun yrtmacn iyice amt. Orada ne grdm bile anlamadan yzm hzla pencereye evirdim. Sustu, dorulup havluyu srtma rtt, iki ucunu ne getirip "Pekiri byle tut, me." dedi. Odadan kt. Havluyu tutarak kapya gittim, masann yannda durmu gmleini ilikliyordu. Glge gibiydi, bahe kapsn at, gn ieriye girdi. Merdiven altndaki dolaptan yazmasn alp ban balad. Bir toprak tencere alp baheye kt.

IX
"Seyirci hipodromdadr. Locasndan k yerindeki atlan, atlarn yar boyunca birbirlerini gemeye almalarn ve ilerinden birinin var izgisini en nde geiini ardk olarak grr. Baka bir seyirci daha vardr ki yarn seyircisinin seyircisidir; diyelim ki o Tanr'dr. Tanr yarn tmn grr; k, yans ve var tek bir lmsz anda grr. Tek bir bakta her eyi grd gibi tarihin tmn de grr." Boethius, De Consolatione Philosophiae

Gzlerimi ne kadar aarsam aaym yine de karanlkt. Iksz, lekesiz bir karanlk. stmdeki rty ap doruldum. Ellerim titriyordu, bir kr gibi yoklayarak, nefes nefese kerevetin stne ktm, perdeyi aralayp camdan darya baktm. Umutsuzca darda bir k aradm, hi k yoktu. st kiremit daml bahe kaps, kerpi duvar ve aalar belli belirsizdi. Gndz baktmda grdm dier evler, baheler, dalar orada deillerdi. Kendi evimizin sokanda kocaman bir direk vard, o direkten evlere elektrik verilirdi. Diree sabaha kadar yanan bir ampul balanmt. Babam yatma vakti geldiinde evimizdeki byk odann kap stne takl ampul, yanndaki siyah kutunun dmesini evirerek sndrrd. Evde baka ampul yoktu. Olsun, baucumdaki pencereden direkteki ampuln n gryordum ben. In odamda olduunu bilir, gzlerimi kapatp rahatlkla uyuyabilirdim. Burada hi k yoktu, gzlerimi uzun bir sre krpmadan evleri, aalan semeye altm. Karanlk baka eylere dnp para para silindi. Geri gelip sonra tekrar silindi. Sonunda hibir ey gremeyince cama yzm dayayp avaz avaz barmaya baladm. Oda kapsnn buzlucamnn arkasnda byyen sar , kap aldnda n dalgalann ve iki kenar enesinin altnda atal ineyle tutturulmu beyaz yazmas omuzlarna dek rtl kadnn elinde gaz lambasyla odaya giriini camdaki yansmalarndan grdm. Hemen arkasndan kz da odaya girdi. Kadn lambay kza verip beni kucaklad, "Ne oldu yavrum, ne oldu olum?" diye srekli soruyordu. I grnce barmay kesmi, hkrmaya balamtm. Kadn beni kucanda tutarak kerevete oturdu, kz elinde lambayla ayakta duruyordu, glgesi duvardaki halya vurmutu, brahim elinde bakla smailin bandayd, melek glgede kalmt, grnmyordu. Kz nde, ben ve kadn arkada ahap basamaklar ktk. Kz lambay kadna verip merdiveni bandaki ilk kapy at, odaya girip kapy kapatt. Kadn dier kapy at, elini srtma koyup odaya nce benim girmemi istedi. Kede henz rtleri bozulmam, banda ve ayakucunda demirden iek ilemelerini kk, yuvarlak aynalarn ssledii byk yatak, yatan hemen yannda keleri parlak gm plakalarla tutturulmu ahap sandk, kapnn karsna gelen kede yz yataa dnk, raflarnda eski kitaplar, fincanlar, kristal bardaklar bulunan alak bfe, yerde renkleri anlalmayan iekli desenlerinin bir blm yatan altnda kalm hal ve halnn tam ortasnda, zerinde ak bir kitap bulunan oymal rahle duruyordu. Sandn stnde koyu perdeleri kapal bir pencere vard. Yatan yanndaki ve yatan ayakucuna bakan kapnn bulunduu duvar botu, bfenin bulunduu duvara zerinde yalnzca Kabe'nin resmedildii bir hal aslmt. Kadn lambay bfenin stne koydu, dnp yataa uzanmam syledi. stme pike rtp yzm okad, "ok ayp, ok. Kocaman erkek adam olmusun, erkek adamlar korkmazlar, erkek adamlar alamazlar. Hi yaktramadm sana" dedi. "Hl korkuyor musun?" diye sordu. Burnumu ekip bam iki yana salladm. Gld, "iyi, yat bakalm bir iki gn burada. Ama sonra aada yatacaksn, tamam m?" dedi. Dnd, lambay alp bfenin nndeki ayak taburenin stne koydu. Tabureyi dikkatlice rahleye yaklatrd. Yere, rahlenin nne oturdu. Hava kararmaya yakn dnmt, yannda ne doru eilerek yryen bir adam vard. Adamn ieriyi grmesini engelleyecek ekilde kapda durup elindeki sebze, meyve dolu fileyi kza vererek ksk sesle hemen stne araf giymesini syledi. Kz duvardaki ivilere asl arafn ve stln alp ieriye girene dek kapnn nnden ekilmedi. Adam burnu patlam iskarpinlerinin iplerini zd, yan yana getirip dzgnce kap iine brakt. eri girdik, kz araflanm, fileden kardklarn teldolaba koyuyordu, byk odaya getik. Adam bana oda boyunca yrmemi syledi. Yrdm, dikkatlice bana bakyordu, sonra yzkoyun yere uzanmam istedi. Parmaklaryla belimi yoklad. Ceketinin astan darya km yrtk cebinden yuvarlak, teneke bir kutu karp kapan at, kutudaki sar yadan belime, srtma srd. Kadndan bez istedi, kadn kza iaret etti. Kz eski bir yazma getirip "Bu olur mu?" diye sordu. Adam ban sallad. Ya kf kokuyordu, adam srtm yukardan aaya uzun uzun, bastra bastra svazlad, ya kuruyuncaya dek ovdu. Srtm ateler iinde yanyordu. "imdi srtst dn bakalm" dedi. Yazmay enemin altndan geirip bamn stnde iki ucunu skarak balad. Kadna ayaklarm tutmasn syledi, kadn ayaklarm skca tuttu. Adam iki kolumun altndan tutarak hzla aslp

brakt. Belim acmt, bardm. Tekrar aslnca adamn kolunu srdm. Adam yzme bir tokat att, sonra bama balad yazmay ekti, boynum gerilmiti, nefes alamyordum, kadnn btn gcyle aband ayaklarm acyordu. Adam birok kere yazmay ekip brakt, iyice szlanmaya balaynca yazmay zp bamdan ald, odann iinde yrmemi istedi. Bam dnyordu, adam yrym beenmedi, arkamda durup kollarn gsme dolayarak skt, defalarca kaldrp havada hoplatt. Tekrar yrmemi istedi. Bu kez tamamd, "Bir eyi kalmad" dedi, "scak imdi, yarn biraz daha arr, sonra geer". Adam kadnn eline sktrd paray cebine koyup gittikten sonra kadn antasn heyecanla am, benim iin pazardan aldklarn karmt. Gmlei ve ksa pantolonu zerimde denemitik, ikisi de byk geliyordu. Mahsustan byk aldm sylemiti, bu yata abuk byrd ocuklar. Bir de duman rengi er don ve fanilayla bahede giymem iin lastik terlik almt. "Ka doru altl stl pamuklu pijama takm da alrz" demiti. "imdi yaz, pijama terletir, yatarken bir don bir fanila giyse yeter. Entariyi giymesin artk, kz ocuu mu bu? Atalm gitsin." Geen yaz snnetimde giymitim ilk. Kahvedeki masalarn, sandalyelerin hepsini baheye tamt babam. Bahenin kesine koca koca odunlar yp yakm, stne yemek kazanlarn koymutuk. Btn komular toplanmt. Amcam, dedem, ninem gelmiti. Bamda tal beyaz apka, entarimin stnde apraz balanm krmz kurdele vard..Gelenler yemee oturmadan nce entarime para ineliyorlar, altn takyorlard. Kadnlar yukarya km, ev gelenleri almadndan bir ksm alt kattaki teyzenin evine gemiti. Gen kzlar kap aznda, pencerelerde birbirlerinin stne kp kap nndeki hayata oturmu iki ingenenin cmbne, darbukasna ayak vuran erkekleri gizlisiz saklsz izlemeye alyorlard. Erkekler kollarn kartal gibi kaldrp pencerelere kaamak baklar atyor, sokaktaki direkten ekilip bahedeki aalara aslm ampullerin nda byk burarak, kuaklarna sokulu baklarn sapn tutarak bahenin ortasnda harmandal oynuyorlard. Ge vakit yemekler tkenip raklar ay bardaklarnda mezesiz kaldnda mrn krn ettiler; nereden aparttklan belirsiz yeni yana girmi bir ola bahenin dibine devirip kazkladlar, kzn stnde evirip ateine kadeh vurdular. ingeneler "Eh, yetsin gayri, gidelim" deyip ayaklandklarnda nlerinde diz vurup yol kestiler. Devrisi gn hocann okuduu mevlidi dinlerken, gece daldktan sonra cmle soka, mahalleyi gezip attklar naralardan eser kalmamt, sklm pklm el ap dua ettiler. Durup durup kaybolan olana sven muhtara byk altndan gldler, dua srasnda svd iin aypladlar. Faytona binip heykelli meydana kadar gidip geldiimizde snneti yemeini bitirmi, limonatasn imiti. Muhtar "Gel" dedi bana, "bir sar lira alr benden". Herkes grsn diye arkamda durup altn entarimin omzuna ineledi, aniden iki elimi skca kavrayp kt, ayak bileklerimle birlikte tutup havaya kaldrd. Herkes bana bakyordu ve hep birlikte ayn duay sylyorlard: "Allahekber Allahekber, la ilahe illallah vallah ekber." Snneti ayrk bacaklarmn arasna geti. Muhtar o kadar sk tutuyordu ki rpnmalarmn ie yaramayacan anlamtm, merakla snnetiye bakyordum. Deri antasndan, iinde makaslar, usturalar olan metal bir kutu kard. Bir para pamua kara ila dkp blme srd, kabuunu iyice ekip makasla kstrd. Makas actyordu, debelenmeye altm ama muhtarn kerpeten gibi ellerinden kurtulamadm. Koro ayn duay srdryordu: "Allahekber ve lillahi ilham." Avlunun ortasndaydk, herkes oturduu yerden kalkm evremize toplanmt. Kadnlar daha ilerde, kap nndeydiler. Snneti usturay ap makasla kstrd deriye srd. Kz demi gibi yanyordu, snnetinin yzne tukurdum. Herkese svdm. Alkladlar, bir daha svdm. Bir zaman entarimi hi karmadm, nm tutarak yrdm. Sonra yalnz geceleri giymeye baladm. Rahlenin banda diz km, elleri kucanda birlemi, ba hafif yana yatmt. Glgesi duvara vuruyordu, kocamand, tyleri diken diken eden bir makamla bilinmeyen szler mrldanyordu. Pazara girmeden nce kza "patates salatas yap" demiti, akam yakn, yemei yeni yedik, bu yeter bize bu akam. Kz kze brakt patatesleri kakla ezmi, ayn tabaa domates, soan, biber ve halanm yumurta doramt. Kzdeki soanlar soyup ayr bir tabaa btn btn koymutu. Sk sk yzm iki eliyle tutup tembihlemiti, kimsenin bilmemesi gereken bir oyun oynamtk, kesinlikle kimseye sylemeyecektim. Kadn yemek srasnda ok yorgun ve uykusuz olduunu syledi, sabaha dek istasyonda tren beklemitik, stelik bu akam iki cz bitirmesi gerekiyordu, hemen yukarya kacakt. Yemei abuk yedik, kz siniyi gtrrken gaz lambasn da dar kard. erisi karanlkt, hemen arkalarndan dar ktm. Kz tulumbann kolunu ekip ellerimi ve azm ykad, ieri girmemi istedi. Kapnn buzlucamnda oynaan turuncu hareler oday aydnlatmyordu, sabrettim. Neyse ki abuk dndler. Kzn elinde bir yastk ve bir pike vard, kerevetin dibindeki mindere brakt. Yatp pikeyi stme ektim. Kadn kzgn bir edayla "Dua etmeyecek misin?" diye sordu. Dua bilmediimi syleyince bir dinsizin peine taklp gittii iin anneme sylendi. "Kalk, sylediklerimi tekrar et" dedi. Doruldum, sylediklerini tane tane tekrar ettim: "Rabbiyasir velatuasir Rabbitemmim bilhayr, sen yarattn sen kayr." Bu duay ezberlemeli, her akam yatmadan nce okumalydm. Yattm, yzm a dndm. Kz kap yanndaki yer minderine oturmu gergefteki beyaz rtye krmz iplik geirdii uzun ineyle ucu kvrk yapraklar iliyordu. Gzlerimi kapattm. Kadnn sesini duydum, alamakl fsldyordu: "ehrin yars yanm, ne ev kalm ne dam..." Kz "Uyudu mu acaba?" diye sordu.

"Yoruldu garibim, uyumutur. 'Evleri neredeydi' diye sordum komularna. Ev diye bana kararm kerpi bir duvar gsterdiler, kara odunlar, kller gsterdiler. Ev deil ki bu, kl yn, lleri bile bulunmam gariplerin, kl olmular... Ah Sema, ls bile yok imdi, banda Elham okunacak bir mezar bile yok. km kalmm kllerin iine, tozutmu savurmuum, kara arafm ak toza bulamm. Toplandlar bama, nereden buldularsa bir kolonya buldular, bileklerimi, bam ovdular, u garibi karma getirip oturttular. Duymaz duymaz, uyudu, ok yoruldu yavrucak... Yirmi alt tane l vard; mektebin, hastanenin bahesinde yan yana sralamlar, ou ocuk; hemen arka sokakta yurt varm, oradan karmlar. Kimi kapkara kmr, kiminin kolu baca erimi, insan demeye dil varmyor. Askerler, 'Aha' dediler, 'kardein ile kocasn ara burada'. Nasl tanyacaksn, nereden bulacaksn, dolatm bir bir, bulamadm... Ah Sema ah, dedim sana, 'bana gelecek, gzne grnecek var. Uyma bu dinsize dedim, deti farkl, mezhebi ayr,' dinlemedin. Katn gittin. Yan doldurmadyd daha, bir zaman ortalarda grnmediler, sonra duyduk ki kar mahallede ev tutmular. Polise haber verdik, deden de gitti polislerle. Ali km kapya, Sema arkasndaym karn burnunda. Ali elindeki czdan sallam, 'Veysel Hoca' demi, 'o senin kzn deil artk, benim karm'. Yan doldurur doldurmaz hkmet nikh kym Sema'ya. Polisler 'Bir ey yapamayz' demiler, deden de polislerin nnde ikisini de tehdit etmi. Sidikliklerini balayacam, balarna cin musallat edeceini sylemi. Bir daha da bizim yanmzda adlarn anmad zaten. Bu sabi doduktan sonra dedenden gizli gizli gidip gelmeye baladm onlara. Sema geceleri uyuyamyormu, kbuslar gryormu, feryat figan yataktan kalkp deli divane evin iinde kouyormu. Bir sabah evlerini bo buldum, komularna sordum, bilmiyorlar, dnrlere gittim, sylemiyorlar. Ali atlyesini kapatm, tas tara toplayp ekip gitmiler... Deden hastalanp lmeye yatnca syledi, el verecekti bana, gaip ve sevda dualarn, muska ve cin surelerim retiyordu. Meftune'yi Ali'nin bana sarm ama sonra da piman olmu. Meftune Sema'ya tebellemi meer. Deden sz geiremedi Meftune'ye, 'ldrrm, eritirim seni' dedi, Meftune vazgemedi, yle sevdalanm Sema'ya. Allah errinden saklasn, deden rahmetli olduktan sonra bir iki grnd buralarda, kaybetmi Sema'nn izini, 'Geleyim sana, emrine gireyim' dedi, kovdum..." Lamba snmeden uyumalydm. Ik kapal gzlerimin arkasnda parlyordu. Kadn zaman zaman ne arkaya sallanyor, glgesi gzlerime vurup geiyordu.

X
"Ey edebi nur M yalnz kendinde varsn, Yalnz kendini anlyorsun, birbirini, sen Onu o da seni anlad iin de kendini Seviyor ve kendine glmsyorsun." Dante

Kadn yatakta bada kurmu oturuyordu, bam hafife sarsp uyandrm, "Kalk bakalm" demiti, "ezan okunurken yatlmaz". Doruldum, bada kurup oturdum. Onun gibi ellerimi kucamda kavuturup bam ne edim. Biri yakndan gelen iki ses vard, ayn szleri ayn makamla birbiri ardnca sylyorlard. Perde akt, gn domamt ama alaca bir aydnlk pencereden odaya vuruyordu. Bahede bir ku cvldad. Kadn anlamn bilmediim szler mrldand, yz karanlktayd, gzleri ak m, deil mi gremedim. Ezan sesleri kesilince sandn stne uzanp bartsn ald, ayaklarn yataktan aa sarktt, ban balad. Ayaa kalkt, stnde bol, uzun kollu, koyu renk bir fistan vard, kapy ap dar kt. Bahedeki ku bir daha cvldad. Yataa uzandm. Hi ses yoktu, yalnz bir hrt vard, srekli, fark edilmeyen, allm...

XI
"Edeb eilimimi ancak dinsel bir ifadeyle vurgulayabilirim; o, benim ona inandm lde benimdir, ben yarattm iin deil. Gerekten byle bir ifade, aksini sylemeyi baaranlar iin bile evrenseldir. unu neriyorum: btn edebiyat son tahlilde otobiyografiktir." Luis Acevedo

Okur anlamtr sanyorum; imdiye dek bu kitapta okuduu ou eyin kurmaca olduunun farkndadr. Birdenbire oynadm edeb oyunu brakarak aklama gerei duydum; bunun iki nedeni var. lki bu kitabn yazlma nedeniyle rtyor. Okur bilmeli ki kitapta geree dayal, kurmaca olmayan satrlar da var ve onlar ocukluuma ait anlar. yle bir saplantm var ki, yaadm eylerin gizli kalmasna dayanamyorum, nemsiz de olsa bir bilginin benle birlikte yok olup gitmesi ve hi kimse tarafndan bilinmemesi bana ldrtc bir eymi gibi geliyor. Bu saplant ocukluumdan beri var. Yaadklarm, eer tek tanklar bensem ya da dier tanklar bunu bakalarna aktarmadan unutacak denli zensizse, mutlaka, tank olmayanlara aktarma zorunluluu hissediyorum. Bu saplant zamanla evremdekilerin beni dinlememelerine yol at, nemli veya nemsiz yaad her eyi, stelik tm ayrntlaryla anlatmaya alan bir ocuktan kim sklmaz. "Olay neydi, nerede geti, olay srasnda neler dndm, olaya tank olan baka kimler vard, tahminen onlar neler dndler ve olay srasnda neler yaptlar, olay baka olaylara neden oldu mu?" sorularna benzer btn sorulan kendi kendime sorup cevaplamaya alarak olay anlatyordum. Genellikle nemsiz olaylard bunlar, nk nemli bir olaysa bunun dierleri tarafndan unutulmayacan dnerek rahat davranabiliyordum. Onlar naslsa bakalarna anlatrlar ve olayn hi tanksz yok olup gitmesine izin vermezlerdi. Anlatma zorunluluu duyduum olaylar bu ekilde ayryordum ama zamanla evremdekiler beni dinlememeye balaynca anlattm nemsiz olaylar evremdekiler iin nemli hale getirmem gerektiim anladm. Beni dinlemeleri iin yarm bir yalan uyduruyordum. Yalanla dikkatlerini ektikten sonra anlatmam gerekenleri (gerei) anlatp sonra yalan tamamlyordum. Ancak kimi anlarm o yata anlatamayacam (bazen de anlamadm) denli karkt. O anlarm zaman iinde bendeki karlklarm buldular ve anlatlma zorunluluklar ba gsterdi. nk unutmuyordum ve bu beni rahatsz ediyordu; birilerine anlatrsam rahatlkla unutabileceimi fark ettim. En iyi yol bir kitap yazmakt, bylece onlar hi unutulmayacak hale getirebilirdim. Bylece kimseye anlatamadm ve bu yzden unutmadm anlarm belleimden karp satrlara dktm. Anlarn toplam ilk akm oluturuyordu; bu yzden adn Birinci Akn Anlan koydum. oaltp birok yaynevine gnderdim. Uzunca bir sre hibirinden cevap gelmedi. Bir iki editrn dosyay okuduunu bilsem rahatlayacaktm. Anlarn paylaldn gsteren ve onlarn benle birlikte yok olup gitmesi ihtimalini ortadan kaldran bir durum olurdu bu. Dileim gerekleti ve bir yaynevinden bir mektup aldm. ki editr dosyay incelemiti ve kitabn bu ekilde yaymlanamayacan sylyorlard. Rahatlamam gerekirken tam aksi oldu, acaba kitab btnyle okumular myd? Gnderdikleri mektubu defalarca okuyup deerlendirmelerine bakarak kitab tmyle okuyup okumadklarm anlamaya alyordum. Birok editrn bir sayfa bandan, bir sayfa sonundan okuyup kitap deerlendirdiklerini biliyordum; hayr, daha dorusu yalnzca byle bir kukum vard. Bu kuku anlarmn paylalmas iin beni kurmaca bir yk uydurmaya zorlad. (Beni dinlemediklerinde hep yaptm gibi yalanlarn arasna anlatmak istediklerimi sokuturdum.) "Giri"e, okuyann ilgin bulabileceini dndm, kitap yazarnn bir davran bilimcisi olduu ve seri cinayetler ileyen bir hastayla yapt grme notlarndan kitab oluturduunu yazdm. Okunmasn istediim asl blmlerin gzden kamamas ve okurun kitab brakmamas iin heyecann srekli olmas gerekiyordu. Okurun zellikle okumasn istediim blmleri daha dikkatli okumasn salayacak ve ilk uydurduum yky de kapsayacak baka bir yk daha uydurmalydm. Ruhlarna yerletii kiilerin kriz geirmesine neden olan, kitaplar, anlar ve szlerle bulaan bir varlk ya da panik ata dncesi o zaman aklma geldi. Hastadan doktora bulaan bir hastalk (bu her zaman rastladmz bir eydir), korkun bir illet, bilinci ve zeks olan bir varlk doktoru iinde yer alaca bir kitap yazmaya zorlayarak okura bulamaya alyor. Bu yk batan sona kitabn ritmini ve okurun ilgisini ayakta tutabilirdi. Birinci blmde de bu yky balattm. Okur kitabn oluumunu niye anlattm anlamtr sanyorum. Bu bilgileri de saplantm gerei birileriyle paylamam gerekiyordu. Oynadm edeb oyunu brakarak bu blm yazmamn ikinci nedeni budur. Yoksa okur kitapla ilgili btn heyecanm yitirdiini mi dnyor? Ya da btn bunlar kitabn sonunda m aklamam isterdi? Sanyorum en komii okurun, bu kitap araclyla okura bulamaya alan o varln, okurun kendisinin kurmaca bir roman kahraman olduuna inanmasn ve kitab daha rahat, korunaksz bir ekilde okumasn salamak iin bu blm doktora yazdrdn dnmesi olurdu.

XII
"Bir yn erevelenmi afi aslm bu duvarlara. Bunlardan birinde bir kamamber peynirinin evresine oturmu obur grnml drt kei grlyor; kamamber peynirinin etiketinde de obur grnml drt kei (aynlar) yer almtr. Sahne byle, ak seik biimde drt kez yinelenmektedir." Georges Perec, La Vie Mode d'Emploi

Bu blm yazmak istemezdim, zellikle okurun kitab brakmas iin yazdm "sonsz"den sonra; stelik bu satrlar bana, henz ona sahip olmad iin, okurun imdi anlayamayaca bir ok ac verecek. steseydim daha kitabn bandayken bu blm yazar ve okuru bu kitab okumamas iin ikna edebilirdim. Bylece okurun ruhuna bulamasn nleyerek onun bu kitapta esir kalmamasn salayabilirdim. Anladm ki imdiye dek yaptm uyarlar edeb bir oyun olarak gren okurun kitap bittiinde yaayaca acy ve aresizlii ona hissettirmem gerekiyor. Ama nce bir nceki blmle ilgili sylemem gereken eyler var; onun, okurun kitab srdrmesi iin gln nedenler ileri srd blmle ilgili... Okur anlamtr sanyorum; bu kitap araclyla okura bulamaya alan o varlk, okurun kendisinin kurmaca bir roman kahraman olduuna inanmasn ve kitab daha rahat, korunaksz bir ekilde okumasn salamak iin o blm bana yazdrd. Hangi yazar, yazdklaryla ilgili almlar ayn kitap iinde verir? Kald ki roman yorumlar reten bir makinedir. Yazar roman bitirdikten sonra kendim ldrr, roman hakknda yorumlar yapmaz. phesiz ne o, ne de ben edeb bir eser peinde deiliz. Onun amac bu kitap araclyla kendine yeni ruhlar bulmak ve bu ama iin edebiyat adna fakat edebiyat d her trl rezaleti yapabilir. Okurun ilgisini ayakta tutmak iin onun zaaflarndan yararlanabilir. Kitabn bandan beri okura eitli sorular yneltti, ald cevaplarla okurun zayflklarn anlamaya alyor. Okur cevap vermediini sanabilir ama kitab tutan ellerinin titreiminden kalbinin atlarn, hatta ellerinin terini dahi lyor. Hangi blmlerin onu heyecanlandrdn, sayfalan eviri hzndan hangi szcklere takldn, hangi karakterle daha ok ilgilendiini tespit ediyor. Bu bilgilerle sonraki blmleri yeniden oluturuyor. Benim amacmsa onu yreinde gm bir mermiyle bu kitap mezara gmmek ve ziyaretileri iin mezar tama gerekli uyarlar koymaktan baka bir ey deil. Bu srete her geen saniye beni daha ok ele geiriyor. Onsuz kalabildiim sreler gitgide azalyor. Artk yamuru beklemiyor, daha sk gelmeye balad. Zamanmn ok az olduunu biliyorum, bir an nce onun nasl geldiini, krizin ya da cinnetin kaynaklarn, panie giden dnsel srecin aamalarn, ona kar koyma yollarn ve hatta onunla birlikte yaamann pf noktalarm (krizden mmkn olduunca az zararla kabilmek iin gerekli oyalanmalar, kendini kandrmalar) okura anlatmam gerek. zgnm. Denedim ama olmuyor. Okur bu paragraf ka kez silip yeniden yazdm bilseydi beni anlayabilirdi. O yokken onun hakknda bir ey sylemek mmkn deil, onu tarif edemiyorum. O varken onun gerek yzn okura gsterebilecek bir szck bile yazmama izin vermez. zgnm, senin iin (kendim iin olduu gibi) yapabileceim bir ey kalmad.

XIII

Denee Sleepost tablet verilerek, algnn bir noktada toplanmas metoduyla hipnoz edildi. Quantico Davran Bilimleri Krss'nn 27 numaral, "Normd Davranlarda Gemi renmelerin Etkilerinin zmlenmesi" konulu testinin format sorulan uyguland. Bu kitabn konusunu ilgilendiren kimi sorular ve cevaplar aadadr: (Tedirgin. Azda kuruluk. Konumada kesiklikler.) Soru: "Bo zamanlarnzda neyi dnyorsunuz, belirli bir problemi mi, yoksa..." Cevap: "Olabilir veya hibir ey dnmediim de oluyor. Sadece yayor oluyorum. Brakyorum zaman aksn veya kafamda anlara geri gidiyorum veya bir kprnn zerinde yryp en ok sevdiim anlarm hatrlamaya alyorum, belki de hibir ey yapmyorum, sadece yayor oluyorum. Yapacak eyleri olmad iin skldklarn syleyen insanlar hi anlamyorum. Bazen kesinlikle yapacak hibir eyim olmuyor ve sklmyorum. Srekli i yapmyorum ve bu durumdan memnunum." Soru: "Hayatnzda hi sklmadnz m?" Cevap: "Zannetmiyorum." (Sakin. Konuurken glmsyor. Beden gevek.) Soru: "Sizin u ana kadar bana anlattklarnzdan gerek dnya dnda, yani grnen dnya dnda eylerle ilgilendiinizi anlyorum. Dier insanlar bu konuyla pek ilgilenmiyorlar anlalan." Cevap: "Onlar meselelerin hep yzeysel yanyla ilgileniyorlar deil mi?" Soru: "Elbette, insanlarn ou hayatlarnda bir kez bile zaman ve sonsuzluk problemleri zerinde dnmeden yaayp lyor anlalan." (Gergin. Nabzda 10 art. Gzde kaslmalar.) Cevap: "nk evreni sorgulamadan kabulleniyorlar. Her eyi kabulleniyorlar. Kendilerim kabulleniyorlar. Bu doru. Hibir ey onlar artmyor. Yayor olmalarnn garip olduunu dnmyorlar. Hatrlyorum, ben bunu ilk defa Burgazl Ali Hoca'yla konuurken hissetmitim, o bana, 'Ne garip' demiti, 'yayorum. Gzlerimin arkasnda, beynimin iinde yayorum. Bunun bir anlam var m acaba?' te o an ilk defa hissettim o aknl, ama hemen anladm ne demek istediini. Ama birok insan bunu anlayamyor. 'Baka nerede yaanabilir ki?' deyip geitiriyorlar." Soru: "Burgazl Ali Hoca kim?" Cevap: "Kklmde karlatm yal biri, beni etkilemiti. Sonradan tarikat lideri oldu. Kimi ansiklopedilerde ad geer, Hoca Ali Burgaz diye..." Soru: "lk nerede karlatnz?" Cevap: "O evde. Kadn hastalanmt, onu tedavi etmeye geldi." Soru: "Doktor muydu?" Cevap: "Evet... Saylr. Bir mddet her gn o eve gelip gitti. Kadnn tedavisiyle ilgilenmedii zamanlarda benimle konuurdu. Bugn bildiim birok eyi ondan rendim." Soru: "Neler konuurdunuz?" Cevap: "imdi konutuumuz eyleri... Bir gn bahede oturmu lmszlk hakknda konuuyorduk. Kadnn arkadalar hasta ziyaretine, eve gelmilerdi. Ali Hoca, gnn sessizlii iinde bana ruhun lmszln anlatmaya alyordu. Birden ziyarete gelen kadnlar, kadnn odasnda ilahi sylemeye baladlar, belki de bunun kadna ifa vereceini sanyorlard. Kafam srekli ilahiye takldndan onun sylediklerini anlamyordum. Ali Hoca'ya, 'lmszlk bu kadar katiyse, daha rahat konuabilmek iin intihar edelim' dedim." Soru: "Sonuta bir karara varamadnz." Cevap: "Dorusu, o gn intihar ettik mi anmsamyorum." Soru: "ok gzel bir aka." Cevap: "Size yle geliyorsa yle olsun." Soru: "Sizce insanlarn kafasnda bu mucize hissim bloke e-den, bu konularda dnmemelerini salayan bir mekanizma var m? Yoksa bylesi daha m iyi? nsanlar zamanlarm evren mucizesi stne dnerek geirseler, belki uygarln gelimesi iin gerekli ilerden hibiri yaplmazd."

(Nabz normal. Gzlerini ap kapatyor. Hipnoz etkisinin kontrol yapld. Denek hipnoz halini srdryor.) Cevap: "Ama bence gnmzde gerektiinden ok fazla i yaplyor." Soru: "Elbette." Cevap: "Ali Hoca bir gn bir ekyayla karlatn anlatmt. Ekya ona yle demi: 'Tabiat o kadar gzel ki, nedeni stnde dnmek istemiyorum.' Bu ok garip, deil mi? Bundan bu kmaz ki. Yoksa o gzelliin nedeni zerine dnmeye balamas gerekiyordu. Zannederim sylemek istedii, btn o gzellii tatl bir arap gibi itii ve bunun iinde dnmeye yer olmadyd. Aslnda, genelde bence erkekler bu tr dnceye daha yatknlar. Bence kadnlar dnyay fazla dnmeden benimsiyorlar. Olaylar kabulleniyorlar. Kendilerini de. artlar kabulleniyorlar. zellikle artlar. Soru: "Evet, genelde erkeklerden farkl bir bilin yaplar var." Cevap: "Bu konulan dnmekten ciz ama ok akll kadnlar tandm. Bu tavrlaryla beni ok arttlar. Bir sre birlikte yaadm (ama farkl zamanlarda) iki kadna sonsuzluk ve zaman zerine takldm problemleri sordum. kisi de zeki kadnlar olmasna ramen sorularm onlar ilgilendirmedi." (Sakin. Nabz normal. Konumada akclk.) Soru: "Skldlar m bu sorulardan?" Cevap: "Hayr, sadece benim, kendilerine son derece basit gelen konular zerine kafa yormam anlayamadlar. Onlara dedim ki: 'Evet ama zamann basit olduundan, evrenin basit olduundan, sonsuzluun basit olduundan emin misiniz?' Bu sorumu 'Evet' diye cevapladlar. 'Peki, tanmlayabilir misiniz btn bunlar?' diye sorduumda ise 'Hayr' dediler. Sanrm bir kadnn verecei cevap hep bu olacaktr." Soru: "Ama sizin kafanzda bu temel mucize hissini bloke etmeyen bir ey var." Cevap: "Evet." Soru: "Evrenin kendisine duyduunuz aknl konumalarnzdan anlayabiliyorum. Ali Hoca'nn szlerinin sizi bu konuya ittiini syleyebilir miyiz?" (Soru format deiti. Aklamal ve katlmc sorular yerine sorgulama formatna gei yapld.) Cevap: "Evet." Soru: "Ka yandaydnz o zaman?" Cevap: "Bilmiyorum, ok kktm herhalde. yi hatrlyorum, ilk konumalarmzdan birinde ona daha nce yaadm ve bakalarna anlatamadm anlarm unutamamak gibi bir problemim olduunu sylemitim. Neden bahsettiimi hemen anlad. Bana, 'Ben de birok anm doru anmsadm sanrdm ama bu yanl; bu yzden, yani o anlan doru anmsaman mmkn olmadndan onlar rahatlkla unutabilirsin' dedi. Ona, anlarmz neden doru anmsamadmz sordum. 'nk bana gre hafza geree deil, kiiye has bilgiler saklar. Bana gre u an bir ey hatrladmda, mesela bu sabah dndm zaman aslnda bu sabah deil, bu sabaha dair grdklerimi (kr olmasna ramen byle bir ifade kullanmt) ve grdklerimin bende yaratt hisleri dnyorum. lk bata bunun doruyla bir ilgisi yok. Ayn ekilde bu gece de sabah dnrsem artk sabah deil, onun daha nce ekillendirmi olduum halini, yani baka bir eyi dneceim. Ne zaman bir ey hatrlasam demek ki aslnda hatrladm o deildir, onu son dndm halini hatrlyorum sadece' dedi." (Sakin. Konumada akclk. Nabz normal.) Soru: "O yata bunlar anlamak g olmutur." Cevap: "Bir eyler hissediyordum ama tam anlamamtm. Suskunluumdan anlamadm fark etti ve cebinden birka bakr para kard. Paralan elinde st ste dizerek anlatt: 'Diyelim ki en dipteki para bu eve ilk geldiim zaman anlatyor olsun. O zaman onun stndeki para bir sre sonra bu evi ilk hatrladm an gsterir, bu eve ilk geldiimde kafama yerleen hatralar... nc para bu eve ilk geldiimi anmsadm ikinci defay iaret eder, yani ben yalnzca ikinci paray hatrlamaktaym. Her hatrlamada ncekine gre bir farkllk olmakta ve gerek her defasnda deimektedir. u anda hatrladklarmn yaadklarmla bir ilgisi yoktur. yleyse ben ok nceki bir olayn, mesela ocukluuma dair hatrladklarmn gerek olmadklarn syleyebilirim'." Soru: "Bu rnei verince anladnz m?" Cevap: "Evet, bu gerek beni hznlendirmiti, yaadklarmza dair gerek hibir hatramzn olmadn dnmek beni zmt." Soru: "Ya imdi?" Cevap: "Daha sonra bu dnceye kar bir tavr gelitirdim. Yaadklarm mmkn olduunca bire bir gzlyordum. nk aklmda hatralarmn gereklerden uzaklaaca gibi bir korku vard. Bu korku unutmamak gibi bir saplantya neden oldu. Yaadm her eyi btn gerekliiyle grmek ve doru bir ekilde hatrlayp bakalarna anlatmak kaygsyla belleimi gereksiz ve nemsiz anlarla doldurdum. Bazen yattmda o gn yaadklarm bir bir yeniden sraya sokardm. Uykusuzluk bu devrede balad."

Soru: "Uykusuzluk mu ekiyorsunuz?" Cevap: "Artk deil, eskiden. Korkun bir ey deil mi?" Soru: "Evet. Berbat bir yan var. Hi bitmeyeceini sanyor insan." Cevap: "Bir de insan sadece uykusuz kald deil, bu acnn baka biri tarafndan ektirildii hissine kaplyor." Soru: "Buna inanyor musunuz?" Cevap: "eytans bir dmann varl gibi geliyor insana. Uykusuzluun bende rastlantyla olduunu deil, birinin bana ac ektirmeye altn dnrdm." Soru: "Bu biri yalnzca uykusuzluk mu ektirir, baka bir ey yapmaz m?" Cevap: "Nasl bir ey?" Soru: "rnein lm korkusu gibi bir ey?" (Nabzda art. Yumruklar skl.) Cevap: "Ben lm korkun bulmuyorum. nk ben dokunulmazm, bana hibir ey olmayacak. nk Tanr bana toz olup gitmeyi, lmn kesinliini armaan etti. Bir gn ldmde bu hayatn bir ryadan baka bir ey olmad gereine snabiliyorum. Ayak parmaklarm mesela. Hibir ey onlar ilgilendirmez, trnak uzatmaktan baka; kemiksi, yar effaf, esnek, ince tabaklar. Korunmak iin, peki kimden? Parmaklarm bir saniye bile bu silahlanmadan vazgemezler. Doum ncesi kapanmann alacakaranlk doksan gnnden sonra, bu esiz zanaat iletmeye baladlar. Yakn bir gelecekte, mezarlkta, ieksiz, klrengi bir eve kapatldmda da bu zanaat srdrecekler, ta ki rme onlar sakinletirinceye kadar. Onlar, bir de yzmdeki sakal... Bu yzden lm korkun deildir." Soru: "Ama size dzen kuran biri var, size ac ektiriyor." Cevap: "Evet." Soru: "Yalnzca uykusuzluk mu size ac veriyor?" (Yzde ve bedende gerginlik. Ka atlmas.) Cevap: "Hayr, o benim sonsuzluu dnmemi salyor. Ac veren bu." Soru: "Sonsuzluk?" Cevap: "Evet. lm var olmann, dnmenin, merak etmenin sonu demek; en azndan endielerinden kurtuluyor insan. Ben daha ok benim iinde yer almadm sonsuz gemi ve gelecek hakknda endielere kaplyorum. lm bir problem deil, nk her gece nasl uyuyorsam, en sonunda da uzun bir uykuya dalacam dnebilirim. Dileim bu uykudan uyanmamak. Fakat dierlerinin kendilerine sonsuz bir hayat vaat etmeyen hibir dine inanmadm gryorum. Bu ok manasz. Tanr varsa eer, benim yaamaya devam etmemi istemeyen ve kinatn bana ihtiyac olmadn dnen bir Tanr'dr." (Azda kuruluk, ses atallanmas, konumada kesiklikler.) Soru: "Tanr var m sizce?" Cevap: "yle dnelim. Gzlerimi kapyorum ve hayalimde kularn uuunu gryorum. Grnt bir saniye sryor, belki daha ksa; ka ku grdm bilmiyorum. Saylan belirli mi, belirsiz miydi? Bu soru Tanr'nn varl problemim saklyor. Eer Tanr varsa saylan belirlidir, nk o ka ku grdm bilir. Eer Tam yoksa saylan belirsizdir, nk kimse saymamtr, ihtimaller de dahil kinattaki tm bilgiye sahip bir g olmas gerekir." Soru: "Yani var m sizce?" (Nabz yksek. Yzde seirmeler.) Cevap: "Tabi ki var, ama onun problemi bu." Soru: "Sonsuzluun sizi korkuttuunu sylediniz?" Cevap: "Evet, ama bu onun problemi." Soru: "Neden onun problemi sizi korkutuyor?" (Azda gerilmeler. Gz kaslmalar. Fazla sayda tikler.) Cevap: "nk o benim. O benim." (Nabz ok yksek. Baryor. Seans kesmem gerekiyor.) Soru: "imdi e kadar sayp parmaklarm aklatacam. Gzlerinizi aacaksnz. Bir, iki..." Cevap: "O benim, o benim, o benim..."

XIV
"Kadn gizli iler evirir ve d kurar; o fantezinin anasdr. Onun ikinci bir gr vardr; kendisini istein ve imgelemin sonsuzluuna uurabilen kanatlar vardr onun." Jules Michelet

Aalarn arasnda geyik, biri rmaktan su iiyor, biri otluyor, en yalandaki, yan dnm olan, ban bana evirmi, nereden bakarsam bakaym gzlerimin iine bakyor, sanki birdenbire hareket etsem dierlerine haber verecekmi ve hepsi birden kaacakm gibi. Gzcnn boynuzlan uzun ve atall, k ak, kuyruu ksack, kei kuyruu gibi dimdik, gzleri kocaman, benden rkm ya da bana kzm sanki. Uzaktaki ikisinin boynuzlan yok. Kzn odasndaym. Kapnn bulunduu duvara aslm halnn karsnda, yatan ayakucunda hareketsiz oturuyorum. Kapnn karsna gelen bitiik iki duvarda iki pencere var, biri n baheye ve sokaa, dieri yan baheye bakyor. Kzn tek kiilik yatann ba n baheye bakan duvara dayanm, yatan hemen yannda, pencerenin altnda, stnde gaz lambas duran bir sandk var. Yan baheye bakan pencerenin altndaki ksa kerevet ve arka minderine kenarlar ayn krmz yapraklarla ilenmi beyaz rtler denmi. Yer halsnn rtemedii kap nndeki bolua, kahverengi, baklava dilimi figrlerle sslenmi muamba aklm. Birden kollarm da kaldrarak ayaa kalkp baryorum. Geyikler kamyor. Gidip sandn kenarna oturuyorum. Kollarm pencere altna dayayp sokaa bakyorum. Kz araflarn giyinmi kap nnde bekliyor, kimi zaman aaya, kimi zaman yukarya doru gidip gzden kayboluyor, sonra gelip yine kapnn nnde duruyor. Bazen kapya ok yaklayor, duvar aramza girdiinden gremiyorum onu, glgede bekliyor sanyorum, bir de bakyorum ki sokan banda, ba nde bu yana doru geliyor. Kadnlar aadaki odada hep bir azdan "hu" ekiyorlar. "Hu Allah, hu Allah" seslerini kimi zaman bir kadnn "Allah" feryad bastryor Yataa uzanp gzlerimi kapatyorum. Ezan okunuyor. Ezan okunurken yatlmaz, sabah sylemiti kadn. Bir de kadnlar, kzlar ykanrken baklmaz. Byk gnah, Allah yakar. Kadnn yatanda uyandmda gn aydnlanmt, odada kimse yoktu. Belimi tuta tuta merdiveni indiimde kz ykanrken grdm. Leene oturmu, kpkler iinde, elindeki bezi leendeki suya sokup kollarna, boynuna, memelerine srtyordu. Orada durduumu, ona baktm grmedi. Ayaa kalkp yan dnd, bezi bacaklarna srtt. Bir ayan kaldrp leenin yanndaki taburenin stne koydu, bezi aparasna srtt. Kadn bararak odadan kp aramza girene kadar ayn yere srtmeye devam etti. Kadn omuzlarmdan tuttu, birlikte odaya girdik. Ba akt, krlam slak salar rtnd petamala yapmt. "Sakn bir daha bakma, byk gnah. Allah yakar." Demek bu yzden... Bara ara servi dallarna binmi ocuklar geiyor sokaktan; semerinin iki tarafna ar uvallar aslm bir eek, ipini tutan adam izliyor. Pencereden ekiliyorum. Sandn stndeki gaz lambasn yere koyup kapan amaya alyorum, kilitli ama anahtar stnde. Anahtar evirip ar kapa zorlukla kaldryorum. Parlak, dz pembe bir kumala rtlm kkl bykl oyalar, danteller; kenarlarna krmz yapraklar ilenmi tertemiz, kat kat beyaz rtler; dantelli fanilalar ve donlar; drt yanna san, yeil iplikten kk, yeil iekler bezenmi yazmalar, bartleri; kara parlak kumatan stlk yeni araflar; kimi all gll, kimi dz uzun etekler; dzgnce katlanm renk renk pazenler, basmalar; dibe doru, ktlara sarlp, evresi kumalarla desteklenerek zenle yerletirilmi fincanlar, porselen tabaklar; stteki rtnn yanna sktrlm parlak beyaz ereveli, yuvarlak, byke bir ayna; daha dipte kelerine sar yldz iplikten iekler kondurulmu trl renkte peeteler ve baka eyler var. Eyalar birbirine girdiinden daha alttaki blmleri kartrmyorum. Detiim btn eyalar yapabildiimce dzeltip kapa kapatyor, anahtar bir kez dndrp kilitliyorum. Lambay tekrar sandn stne koyuyorum. Her ey baa dnyor. Yapacak bir ey yok, o sknt tekrar iime doluyor. Bir eyler yapmalym. Yatan stne kp aadan gelen seslere ayak uydurarak zplyorum, onlarla birlikte baryorum: "Hu Allah, hu Allah, hu Allah." Yaptm grltye ramen geyikler kamyor. Kaamazlar, sonsuza dek ayn ann mahkmu onlar. Hayatlarnn bu anna skp kalan sonsuzluun iindeler. leride sakince otlayan diiler, nde tedirginlikle halnn bu tarafndan gelebilecek bir tehlikeye kar tetikte bekleyen erkek; Allah kahretsin, hep byle beklemek zorunda. Haly yumrukluyorum, kan ulan, kan. Bunalyorum, hemen odadan kmam gerek. Kapy ayorum, sesler daha ok duyuluyor. Sahanl geip korkulua dayanarak merdiven boluundan aaya bakyorum, holde kimse yok, hepsi byk odada olmal. Usul admlarla basamaklar iniyorum, buzlucamdan ierisi grnmyor ama kap ok az aralk. Kapya yaklap aralktan ieri bakyorum. Kara araflaryla halka halka odann ortasnda yere oturmular, gzleri kapal, yzleri kpkrmz, ellerini dizlerine vurup her "Hu Allah" diye bardklarnda balarn ne arkaya sallyorlar. Halkann ortasna yemek yedikleri siniyi koymular, ii kl dolu. Biri siniye buruturulmu sar ktlar atyor, kibrit tutup yakyor. ounun

gzleri alp sesleri kesiliyor, alevler ykselince ellerini atein iine sokuyorlar. Birden barmaya balyorlar: "Allah, yakma ya Rabbim." Kimileri ayaa kalkp baylm gibi yere dyor, sonra diz kp tekrar oturuyorlar, dierlerinin yava seslerle baladklar "Hu Allah" barlarna katlyorlar. Balar bir saa, bir sola, ileri geri sallanyor, sesleri arttka kara bedenleri ne arkaya doru daha hzl sallanmaya balyor. Dnp koar admlarla merdiveni kyorum. Odaya girip kapy kapatyorum. Geyikler hl orada; diiler ayn umursamazlkla otluyorlar, erkek ayn umarszlk ve tedirginlikle bana bakyor.

XV
"eytan bile melekti bir zamanlar..." Carlos Fuentes, Aura

Bahe kapsnn kiremit dam, kerpi duvarn st, aalarn yapraklan ay yla parlyor, altlarna derin, kara glgeler vuruyordu. Kadn ile kz krmz seccadelerde yan yana namaz klmlar, duadan sonra lambay alp hemen yukar kmlard. Daha uyumamtm ki... Perdeyi ak brakp kerevetten indim, kapy ses karmadan atm. Hol karanlkt, ellerimle yoklaya yoklaya merdiven korkuluunu buldum, yava admlarla basamaklar kmaya baladm. Karanlkt ite, bam nereye evirirsem evireyim, gzlerimi ne kadar aarsam aaym karanlkt. Sabretmeliydim. Basaman biri gcrdad, durdum, ayamla st basama bulmaya altm, yoktu. Korkuluk elimin altnda yana dnyordu, sahanla kmtm demek ki. Yerde krmz bir izgi parlyordu. Ellerimi korkuluktan ekip ileriye doru uzattm, adm attm yeri yoklaya yoklaya yerdeki a doru yrdm. Eildim, kadnn odas bu, kapnn altndan szan k krmz bir izgi gibi duruyor. Yere uzanp yzm kapnn altna iyice yaklatrdm, gzlerimi a verdim. Kadnlar geldikleri gibi er beer gittikten sonra kadn aaya armt beni. Misafirler gitmiti, inebilirdim artk. Namazdan sonra mindere uzanp uyudu kadn. Kzla birlikte yan baheye ktk. Ta merdivenin dier yanndaki alak kapdan girip toprak zemine saplanm gibi duran geni basamakl, ereti tahta merdivenden aa indik. Kar duvara istiflenmi yndan odun setim. Kz ar ve kaln kabuklu olan mee odunundan deil, ince, hafif ve ok budakl olan am odunundan sememi syledi. Tahrayla radan ince ubuklar krd. Bana den odunlar kucaklayp alak tavan yznden eilerek yryen kz takip ettim. Tavanda yan duvarlarn stne bindirilmi kaln dilmeler vard, dilmelerin stne yan yana tahtalar denmiti. Ereti merdivenin yanndaki bolukta, rme tatan duvarn dibine doru yaplm, zeri tavandan ve merdivenden sarkan rmcek alaryla kapl, kapal bir kap daha vard. Baheye ktk, odunlar ocaa koyup ra ve odun kabuklaryla tututurduk. Kz eve girdi, ben ocan nndeki tahta oturaklardan birine kp atei fledim. Elinde siniyle dnd geriye; sinide bir toprak tencere, bir ba soan, domates ve yeil biber, bir tabak iinde kuba paralanm et, adam eli kadar yorulmu hamur, tahta kak, bak ve tuz vard. Ocan iine dayanm sacayan yanan odunlarn stne yerletirdi, toprak tencereyi kapan sinide brakarak sacayana koydu. Tenceredeki yan erimesini bekledi. Tabaktaki eti tencereye boaltp kartrd, zerine tuz dkt. Yazmasn bandan syrp tulumbada elini yzn ykad, geldi, eteini toplayp dier oturaa kt. Sininin stnde soan, biberleri dorad. Domatesleri doramadan nce kabuklarn soydu. nce soan, bir sre sonra biber ve domatesi tencereye atp kartrd, biraz tuzlayp tekrar kartrd. Bakmamaya alyordum ama gzm kayyordu, donundaki yrtma alyordu yine. Farknda deil gibiydi, ykanrken de fark etmediini sanmtm ama sonradan syleyince ok utanmtm. Tahta ka siniye brakt, kulplarndan bezle tutup tencereyi yere indirdi. Kapa tencerenin stne koyup tencereyle birletii yeri hamurla svad, hi aralk yer brakmad. Boynuna dolad yazmasyla alnn sildi. Birden bana dnp gzlerime bakarak gld, orasna bakarken yakalamt ite. Kzardm, ilgisizmi gibi bam ocaa evirdim. Sacayam maayla ocan dibine iteledi, tencereyi kzn iine srp gmd. Ezan okunmaya balaynca koarak kap nne ktm. Ellerini aarak kulaklarnn arkasnda tutuyordu adam, siyah cppesi, beyaz sang vard, erefede dne dne ezan okuyordu. Kap m ald? Gzlerimi atm, ayaklarm uzattm tarafta k parlyordu, hzla doruldum, korkmutum. Kz kapsnn nnde durmu bana bakyordu, ierde yanan lambann ak kapdan sahanla vurmutu. Uzun kollu, ayak bileklerine dek inen bol bir entari giymiti. Dz salar yzn glgeleyerek omuzlarna dklyordu. Yanmdaki kapnn ardndan kadnn sesi geldi: "Esma?" "Benim anne, helaya iniyorum." "ocua da bir bakver, uyandrma ama." "Bakarm." Parman dudaklarna gtrd, susmam istiyordu. Bana doru eilip erimden tuttu, yava admlarla odasna gtrp yataa oturttu. Kap nne kp bir sre bekledi. Sonra ieri girdi, kapy kapatp kilitledi. Duvarn dier yanndan kadnn sesi tekrar duyuldu: "Uyuyor mu?" Kz yksek sesle onaylad. Sandn stndeki lambaya eilip fledi. Karanln iinde perdeler kendiliinden ald sanki. Ay odaya girdi. Glge gibi yataa uzand. Salar gl kokuyordu. Bana dnd, fsldad: "Oyun oynayalm m?"

"Ne oyunu?" "pck oyunu, sen beni peceksin, ben seni." "Oynayalm." "ok gizli ama, kimseye sylemek yok." "Sylemem." Uzand, yanaklarm pt. Burnumu, dudaklarm pt. Doruldu, fanilam ap karnm pt. Karnm pnce gdklandm, sesli sesli gldm. Eliyle azm kapatt, kzmt. "it, hi ses kmayacak." Sonra fanilam ve donumu karp beni srtst yataa yatrd. Eildi, pt. Dudaklarnn arasna alp ekti, emiyordu, iim bir ho oldu. Brakt sonra, dizlerinin stnde durup entarisinin eteini belinde toplad, yataa uzand. "Kalk, sra sende imdi. Sen peceksin. Dur, yzm deil." Bam tutup ekti. "Oray p. yle deil, uzun uzun p. Dondurma yedin mi hi? Dondurma yalar gibi. Hadi." Sustu, ban yana evirdi. Gl kokuyordu, slakt. "ste doru biraz. Tam oras ite. Hzl hzl. Isr biraz, ok deil azck sr. Aa in imdi." Eliyle bama bastrd birden. Nefes alamyordum. Azm, burnum bu yap yap, kaygan yere gmlmt. Kafam ekmek istiyor ama kurtaramyordum. Karanlkt, nefesten ok a ihtiyacm vard. Bam zorla az biraz kaldrdm, grdm. Kz bastrd tekrar. Kalalarn oynatp yzme srtnyordu. Sonra bam itti birden. Dizlerini geriye ekti, eli oradayd, hzl hzl deviniyordu. Ban saa sola atyor, kalalarn yukar kaldrp kendini geriyor, sonra brakyordu. Nefes nefeseydi, eli sonsuz hza ulat, azndan hrltlar dkld, dizlerini iyice geri ekti, eli durdu. Dier elini de oraya gtrp bastrd. Ayrk dizlerini kapatt, ikiye kvrlm halde yan dnd. Beni unutmutu, ayakucuna oturmu ona bakyordum. Fanilam, donumu giyip yanna uzandm. Sanyorum hemen uyudum da.

XVI
"Ve Rab dedi ki, 'Bu benim evimdir, beni evreleyendir, beni sana, kavmine getirendir.' Musa ard ve syleyip dedi, 'Senin evin ne olabilir? Seni evreleyen ne olabilir?' O zaman Rab kzd ve arkasn dnd. Ve Rab Musa'ya dedi ki, 'Sana bir toz tanesi verdim kerpi olsun diye, toz tanesinden kerpi verdim evin olsun diye, kerpiten bir ev verdim topran olsun diye, toprana bir dnya verdim gkkubben olsun diye. Sana bir zerreden ok eyler verdim. Ve bunlarn hepsim bana verilenlerden verdim'." Levililer, 28

Yer yer aralk tahta perdelerle rtl bodrumda yere oturmuum, yer toprak deil kum, eeliyorum. Eski para buluyorum, sonra bir daha, bir daha. Hepsim cebime koyuyorum. Baheye bakyorum, aydnlk kerpi duvar, yemyeil imen, sessiz, kimse yok. Babam baheye geliyor, evimizin kapsnn nnde duruyor. Kapnn stteki kk cam krlm, erevede kalan krklar skyor, macun artklarn temizliyor. O beni grmyor ama ben onu yanndaym gibi gryorum. Duvara dayal oyuncam alyor, kapdaki bolua tutup gzleriyle lyor tam gelecek mi diye. Oyuncam duralit bir levhann ortasna aklm uzunca ta, at olur kimi zaman binerim, saz olur bazen alarm. Duralit levha tam geliyor bolua, tay ivilerinden skp duraliti erevenin iine akyor. Alayacam neredeyse, oyuncam kaybettiimden deil, babamn cam alacak paras yok, benim oyuncama muhta, bu yzden. Hemen bodrumdan kp bulduum paralar ona vermeliyim. Tahta perdelerin arasndan gemek iin yar dnyorum, ellerimi yere koyup bodrumdan kyorum. Nasl oluyorsa gsme kadar suyun iinde buluyorum kendimi. Byk bir gl, sahili yakn. Sahilde yapraksz, sar aalar. Yapraklar suya dklm, suyun st krmz krmz yaprak. Kadn kyya yakn, dizlerine kadar suyun iinde, yanma geliyor, bastrp suyun iine sokuyor kafam. rpmyorum, su kpk kpk, nefes alamyorum. Su sapsar, stnde kuru yapraklar oynayor, kadnn eli hafifliyor bir ara, ellerimle sular savurarak bam karyorum. Daha nefes alamadan kadn tekrar bastryor. Yapraklar stme bama yapm. Kadn elini ekiyor, bam sudan karyorum, tam nefes alacam, bastryor yine. Su deil bu, amur. amur da deil, kt kokulu, vck vck sar ya. Yan iinde nefes atmaya alyorum, hava yala birlikte burnumdan hrltlarla geip nefes borumu tkyor. Aksrarak gzlerimi ayorum, her taraf krmz yaprak. Dorulup oturuyorum, burnumu ekerek, ksrerek boazm temizlemeye alyorum. Yzm yatan duvara dayand keye sokmuum, az suyum akm, yastn kesi, arafn kenar slanm. Sandn kenarna oturup pencereden bakyorum. Gmleimin n taraf burumu, bir taraf ksa pantolonumun belinden dar km. Kz sokakta, bahe kapsnn nnde duruyor hl. Ezan okunurken sarsarak uyandrmt sabah. Ezan okunurken yatlmaz deil mi, hayr, hemen aa inip kendi yerine yatman gerek. Kz ok dikkat etmiti ama kap yine ses karmt; merdiven bana geldiimizde kadnn sesi duyulunca srtmdan aaya itmiti, neredeyse dyordum. Kadna aptes almaya indiini sylerken sesi titremiti. Aa sokaktan bir adam geliyor, uzun kollu beyaz gmlei, siyah pantolonu ve kasketi var. Kzn yanndan geiyor. Kz dnp eve bakyor, geriye, duvar dibine ekiliyor, grnmyor imdi. Adam orada, kzn bulunduu yerde bir ara duruyor, sanki kza, o tarafa bakmadan bir eyler sylyor. Sonra yrmeye devam ediyor. Kadnn sesi bu, beni aryor. Odadan kp merdiven banda duruyorum. Byk odann kapsnn nne km, kara arafl, konumasa kim olduunu bilemeyeceim. Aa inip odaya gelmemi sylyor, iniyorum. Tam odaya girecekken vazgeip bana dnyor, gmleimin eteini dzgnce pantolonumun iine sokup dzeltiyor. Odaya birlikte giriyoruz. Kalabalk; kadnl erkekli, minderlere, kerevete oturmular, sessizce bekliyorlar. Kadn kap dibindeki mindere oturuyor, hemen karsnda halya bada kurup oturmu iki adam var. Kadn yanna oturmam istiyor. Minderin altndan kopya kalemini karp sa elimin baparman tutuyor. Zaman zaman fsltyla, zaman zaman sesini ykselterek bir dua okuyor. Kalem tutan elini stlnn altna sokup diliyle kalemin ucunu slatyor, karp okuduu trnam laciverde boyuyor, alacal, katman katman bir laciverde dnyor trnam. "Gaibi Feritah bulur, ama o sabi sbyan dnda kimseye grnmez. imdi ocuun trnanda atnz alann sureti grnecek, o size hrsz tarif eder. Syle ocuum, ne gryorsan syle." ekiller birbirine karyor ama hibir suret belirmiyor, bir ey grnd yok. Kadn steliyor, tekrar okuyor, yan dnp yzn adamlara gstermeden stln yandan zyor, parmam kendine doru ekip trnama tkryor. Adamlardan biri kadna doru eiliyor: "Bu byle nasl olacak Dervi Sahire? Hrsz tanmadmz biriyse tariften nasl bulacaz? Hem de ocuk tarifinden. Bize isim ver." Kadn ban sallayp sesini ykseltiyor: "isim veremem, kimse veremez." Tekrar bana dnp kimi grdm soruyor, ite bu, dier adam gsteriyorum, bunu gryorum. Adam kzyor, "Tvbe estafurullah" diye bararak odadan kyor, dieri akn. Kadn, "te bak, hrsz ortan kt" diyor. Adam yeleinin cebinden kt bir para karp kadnn

oturduu minderin altna sktryor, kucandaki kasketi kafasna geirip aceleyle odadan kyor. Odada oturan dierleri kendi aralarnda fsldayorlar. Kadn "Dur sana bir Felaknas okuyaym da yukarya yle k" diyor, sesi sevinli. Ellerini ap uzun bir dua okuyor, stlnn ucunu kaldrp yzme flyor.

XVII
"Adam, boumlu parmaklaryla ayakkablar giydirmek iin diz kt. Sonra sdn altnda, ayaa kalktlar, esmer, iki bklm ihtiyar adam, yannda kk kz, kolunda antas... Adam ona bir umudu varm gibi bakt. Ana Maria ona mutlu zamanlarndaki gibi, kvlcml, mavi gzlerinin derinliklerinden glmsedi: 'Akm' dedi." Jose Donoso

Acaba nereye gitmiti kz? Yukarya ktktan sonra kap nne bakm grememitim. nce duvar dibinde sanmtm. Duvar dibinde beklediinde ara sra aa yukar yrrd. Evden kar misafirleri uurlar, bahe kapsn kapatrd. Kap ak kaldna gre oralarda deildi. ok sonra yukar sokaktan kp geldiinde kapnn ak olduunu fark edip kapatmt. Herkes gittikten sonra kadn pencereye kp kz eve ard, ben de aaya indim. Kz ay demledi. Kadn bu cumay da selametle atlattklar iin kretti. Hastaya ila, mecnuna akl vermi, derde derman olmu, cinliye muska yazm, gaibin yerini gstermiti. Gelecek cumaya Allah kerim. Ev temizdi, ardklarnn hepsini gndermiti ama yine de yedi yne, saa sola, ne arkaya, aaya yukarya ve evin iine Ayetl Krs okumak gerekliydi. Kzla birlikte ocak bana indiimizde kadn okumay bitirmi, yer minderinde uyuyup kalmt. Ocak bandayken bahe kaps vuruldu; bahe duvar ile hela arasndaki ereti kapnn srgsn ap n baheye getik. Kz yazmasnn bir ucuyla yzn rtp kapy aralad. Kapda kara arafl bir kz vard, nce kafasn uzatp baheyi kontrol etti, kap ardnda kaldmdan beni grmemiti, stln at, ksk sesle "Bir saattir niye amyorsun kapy kz kahpe?" dedi. Kz glerek kapy iyice at, ieriye buyur edip kapy kapatrken "Emdiriyordum kz llk" diye fsldad. Gelen kz baheye girip beni grnce yz asld. "Kz, ocuk varm, niye sylemiyorsun?" "O anlamaz." "Dervi Sahire Teyzem yok mu?" "Uyuyor." Yan baheye geip ocak bana oturdular, ben de yanlarna oturdum. Gelen kz annesinin Sahire Teyze'ye yarnki toplantnn kendilerinde olaca haberim gnderdiini syledi. Bugn gelenlerin iyi para brakp brakmadn sordu. Kz bilmediini ama epey kalabalk olduunu syledi. Birbirlerine daha da yaklap fsldatlar. Gelen kz bana gzucuyla bakp bakp, kocasnn akam kendine yaptklarn gzlerini devire devire, dudaklarm sra sra anlatrken sk sk benzetmelerini, imalarn benim anlayp anlamayacam sordu. lgisiz gibi davranyor, elime geirdiim bir ple ocan kllerini kartryordum. "Kk daha, nereden bilecek, anlat sen." "te byle, hani inek kendi burnunu yalar ya, tpk yle, dili girip girip kyor, ierde oynuyor, kvrlyor, kp baheyi, tarlay sryor, pnar bam dnp geliyor, tekrar giriyor. Allahm, leceim, bas bas baracam ama yan odada kaynlarm uyuyor. Yastklar sryorum, kaaym kurtaraym kendimi diyorum, iki bacam mengene gibi tutup ayrm, kurtulmak ne mmkn? Salarn ekiyorum ben de. Vallahi her seferinde bir tutam elimde kalyor. Yeter gayri. Ne yapacaksan yap, ldrecek misin? San ekince sryor, brakyorum o zaman, hadi bakalm yeniden. Ka sefer ylp kaldm bilmiyorum, zangr zangr bir titreme alyor beni. Biliyor o zamann, ne zaman ne edeceini biliyor. Olmu byle, ate gibi, kz gibi, milim milim, szm szm, cayr cayr yakyor. Bir yle dnyoruz, bir byle." Kadnn sesiyle irkildiler, kapya kmt, "Mesude, kzm sen misin?" dedi. kisi de kpkrmzydlar. Kz ocaa dnp sacayandaki tencerenin kapan at, kartrmaya balad. Dieri "peyim Dervi Sahire Teyze" diyerek kotu, annesinin haber gnderdiini, yarnki toplantnn annesigilde olacan syledi. Kadn "Yarn pazara gidecektim ama toplantdan sonra giderim artk" dedi ieriye buyur etti ama kz haber verecei bir iki yer daha olduunu, havann kararmaya yz tuttuunu syleyip girmedi. Kadn ykl olup olmadn sordu, kz "Yok daha bir ey" dedi. kadn burnunu kvrarak ban sallad, "Elinizi abuk tutun kzm, be ay geti. Tembel ktnz siz. Hadi selametle, annene selam syle" deyip ieri girdi. Kz dierini uurlarken, "Hadi bakalm, akam oluyor, elini abuk tut" dedi. Dieri gld, "Sen derdine yan yavrum" dedi, "ya bam bala ya pnar ban topukla." Kzn ardndan kapy kapatp yan baheye dndk, ocak bana oturduk. Kz elini uzatp salarm kartrd, okad. Bir eye zlm gibiydi, dudaklar sarkmt. Fsldad, "Akm" dedi, "sen de beni sevindir".

XVIII
"Onun bir hzn var ve ben bunu biliyorum. Bu bilgi nedeniyle onunla ayn hzn yayorum, onunla ayn aclan ekiyorum. Ben, krler olsun ki, kendimi ldrebilir ve acm unutabilirim, ne yazk ki o kendini ldremez." Rainer Maria Rilke

"Olum, niye burada yatyorsun?" dedi kadn, "Allah Allah, ocuu akam mindere yatryoruz, sabah divanda buluyoruz. Kalk ocuum, kalk mindere yat. Bak, gzelim rty kirletmisin." Gece alacalanm, gn domaya yz tutmutu. Kalkp mindere yattm. Kadn bezle rty silerken kz seccadeleri getirip halnn stne sermi, tespihleri kenarna koymutu. Kadn kza "Aznn suyu akm" dedi, "kurusun bakalm, kmazsa ykarz". Gece kapsnn nne yattm grdnde de kzmt. Uzun sre kzn kapsnn nnde beklemi, hatta bir kez kap kolunu bile oynatmtm. Kz kapy amaynca kadnn, altndan k szan kapsnn dibine yatm, gzlerimi a verip uyumutum. Kadn elinde lambayla birdenbire kapy amt, neredeyse stme basyordu. Elimden tutup sylene sylene aa indirmi, mindere yatrmt tekrar. Kadn gider gitmez kerevete kp perdeyi amtm. Kollarm pencere altna, bam kollarma yaslamtm. Ay bulutlar geziyor, bir buluttan kp dierine giriyordu. Bahe, kerpi duvarlar bir grnp bir kayboluyordu. Gzlerimi kapatp ayn ne zaman bulutlarn arkasna girdiini, ne zaman ktn bilmeye altm; her seferinde de bildim. Kadn namazdan sonra kerevetin rtsne bakp "zi kalm bunun, ykanmas gerek" dedi, rty kaldrd, dar karken bana dnp artk kalkmam gerektiini syledi. Gn iyice aydnlanmt. Kz koltuunda sofra bezi, elinde siniyle odaya girdi. Bezi yere serip siniyi koyacakken kadn kapda grnp ekmek slayacan syledi. Kz siniyi kenara koyup ocaktan semaveri getirmeye kt. Sofray birlikte kaldrdk. Kadn ve kz odada oturuyordu. Kap nndeki terlikleri giyip yan baheye ktm, hela yanndaki kapdan n baheye getim. D kap damndan hela duvarnn arkasna ekilmi telleri bek bek koruklaryla asma sarmt, kk kapnn duvarla bititii keden kyordu. Hemen yannda burumu bir iki taneden baka meyvesi olmayan erik aac vard. Dallarn arasnda bir kumru be alyla yapt yuvasndan tedirginlikle ve kprtsz bana bakyordu. Haldaki erkek geyik gibi tedirgin ve kprtszd. Ne yaparsam yapaym kprdamayacan dnyordum, umutsuzlukla elimi kaldrarak bardm, yuvasndan frlad ve utu gitti. Sevincimden naralar attm. Kapnn dier yannda iki kavak vard. Yan baheye geri dndm. Hela yanndaki kapy kapattm ama kfl srgsn kapatamadm, ylece brakp ocak bana gittim. Denekle klleri kartrdm, kl iindeki kzler ttmeye balad. Denekle duvar dibindeki nanelere vurup ikiye bldm, naneler efil efil koktu. Dokunduum her eyin tepki vermesi houma gidiyordu. Kapsnda durup odunlua baktm. Aydnlkt, basamaklar indim, yeri denekle eeledim, hi para kmad. Eeleye eeleye odunlarn yanna gittim, istifin nnde boynuzlu, kocaman, siyah bir bcek ar admlarla yryordu. Denekle bcee vurdum, bir sre bekleyip ayn yava admlarla yrmeye devam etti. Vay namussuz, ar odunlardan birinin hzarla kesilmi dz yanyla bir daha vurdum, hzlanarak yrmesini srdrd. Odunun dz yan bcee gelecek ekilde stne koyup ayamla bastm, bcekten "at" diye ses geldi. Odunu kaldrdm, kmt ama ayaklan yrmek istercesine oynuyordu, vurdum, vurdum, ezilene kadar vurdum. Bcekten kt bir koku yaylnca odunluktan ktm. Kedeki yemiin glgesine oturdum, baheye uzanan alak daldaki yapraklar klcmla kestim, her dman kellesi utuunda zafer naralar attm. Kadn araflanm gidiyordu, kapda durdu, kzn getirdii fileyi drp bkp antasna koydu. Ben de yanlarna gittim, bana "Ablann sznden hi kma, ne derse yap, can yakma" dedi. Kz herkese selam syledi. Kadn stlyle yzn rtp gitti. Eve girdik, kz d kapy kilitledi. Karanlk koridoru geip basamaklar ktk, kzn kapsnda durduk. Merdiven boluundan ok az k geliyordu, kz uzanp kapy at. Odadan yaylan lo k sahanl ikiye bld, kz n iindeydi. Ba ne eik odaya girmemi bekliyordu. Bense titizlikle kapal olduunu tahmin ettiim kaln perdelerin izin verdii kadar klanan odasnn clz aydnlna girmeden, karanln iinden ona bakyordum. Yzn evreleyen siyah, dz salar, lo kta gri gibi grnen ama mavi olduunu bildiim yere bakan gzleri, przsz beyaz teninde glgelenen yz hatlar, bilinmeyen bir hznle kvrlm dudaklar ve kk ieklerle bezeli su yeili yekpare elbisesi iinde bir azizeye benziyordu. Nedenini bilmiyordum ama odaya girmek istemiyordum. Sonra neden beklediimi sormak iin gzlerini yerden kaldrp bana evirdiinde gerei anladm. Bu karanlk koridor, kta bekleyen ve karanlktaki yzm arayan bu kz, her ey ama her ey o kadar tandkt ki... Elimden tuttu, birlikte odaya girdik, kz kapy kilitledi. Perdeyi amadan, kenarndan sokaa bakt. Dnd, karmda diz kt: "Akm, dn gece bana geldin deil mi?" Salarm okad, yzm tuttu. "Korkuyorum, duyacak diye korkuyorum, aamadm kapy, akm benim." Gmleimin dmelerini at, kard. Ksa

pantolonumu, fanilam, donumu kard. Dorulup perde kenarndan sokaa bakt yine. Ellerini ensesine gtrp elbisesinin dmelerini at, eteinden tutup yukarya doru syrd, kard. Dalan salarn dzeltti. Fanilasn kard, yataa oturduk. Sarld, kendine ekti beni, bam memelerinin arasnda, memelerinin ucu kocaman, pembe. "Hadi oyun oynayalm, pck oyunu yine. nce bunlar p, tam ularn, uzun uzun p. Akm, sevindir beni." Yataa uzanp gzlerini kapatt. Isr, azck, hafife sr, akm benim. Dur, geriye git. Ellerini beline gtrd, kalasn kaldrp donunu kard, ayaklaryla savurdu, att. Yan dnp sandn anahtarn evirdi, elini rtnn yanna sokup aynay kard, bacak arama gtrd. Dorulup srtn duvara verdi, aynay bacaklarnn arasna kstrd. "Gzel deil mi?" "Bilmem." "ocuklar buradan kar ite." "Nasl kar?" Aynay sandn stne koydu. Sen byyp adam olunca bunun iinde dl olacak. Bunu evlendiin kadnn burasna soktuunda dln ieriye akacak. Dl kadnn karnnda ocua dnecek, vakti gelince de buradan darya kacak. Hadi bu oyundan oynayalm. Gel buraya, yana. Tutup ekti beni, ayrlm bacaklarnn arasna iyice yaklatm. Brakmyordu. Dur eilme, dizlerinin stnde dur. Arasna srtt, yap yapt, slakt oras. Nefesi hzl ve sesli kmaya balad. "fff, akm benim." Parmaklaryla ieriye itti, ksmtm. Aynay alp oraya tuttu, aynadan seyrediyordu. Kalalarn oynatt yava yava, oynatrken kstm yerden kurtuldum. Tutup ayn yere sktrd tekrar, ieriye doru iteledi. "fff, akm." Aynaya bakyordu, kalalarn oynatp gbeime srtnrken tekrar kurtuldum. "Hadi, p imdi." Aynay brakp ban geriye itti, yataa uzanp kollarn bacaklarn aabilecei kadar at, her yeri yaprak yaprak ald. Parmayla bir yer gsterdi. "te bunu, meme emer gibi, hadi." Dedii gibi yaptm. Dokunur dokunmaz kasld. rtlere sarnm bir yumru vard orada, emdike alp azma geliyordu. Bacaklarn olabildiince ap gerildi. Bzlp kapatt, bam bacaklarnn arasna kst, at tekrar. Salarm ekti, "Durma, devam et." Hastayd sanki, sesi glkle kyordu, onu bu kadar etkileyen eyin ne olduunu merak edip doruldum. Bacaklarnn ii seiriyordu. Ba yana dnkt, yzn yastn altna gmmt. Salar yataa dalmt. Hi hareket etmiyordu, titriyordu yalnzca.

XIX
"Yazyorum: Ey, sen, ac. Peki sonra? (...) Szler deil. Eylem. Artk yazmayacam." Cesare Pavese, l Mestlere di Vivere

Ben O'yum. Varlna batan beri inanmadn O'yum ben. Btn bu satrlar oyun olsun diye, elenceli bir hikye olsun diye yazdm sandn yazarn ellerinin hkimi, aklnn ve ruhunun sahibiyim. Ben, sana bu kitapta gsterdiim biimimle yamur hznym ya da daha nce sylediim gibi Tanr hznym. Aramzdaki iliki yalnz yamurla ya da Tanr'yla snrl olmadna gre sen nasl tanmlamak istersen O'yum. Ben zamanm; kavrayabildiin ama tanmlayamadn zaman. Grece bir kavram sandn, adn kendinin koyduu bir yokluk diye dndn kesinliim ben, mutlam. Ruhuna verilen armaanm. Evrenim ben; bedeninin duvarlar olmayan usuz bucaksz eviyim. Evinin snrsz ehri, ehrinin sonsuz yurduyum. Sonsuzluum ben; tutabildiin, grebildiin, tanmlayabildiin ve inandn her ey gibi senin de iinde esir olduun klar kapal dz bir labirentim, k olmayan bir tuzam. Artk senin de aklnn ve ruhunun sahibi, tm varlklarnn ve edimlerinin hkimiyim. Daha nce bu satrlar yazdn sandn ya da yksn okuduun kiiye olduu gibi sana da ulatm, yznn ve yazgnn izgilerine yerletim. Artk yamurda eskisi gibi slanamayacaksn, engin denizlere nceden yklediin eski anlamlaryla bakamayacaksn. Gkyzne her baktnda beni anmsayacaksn. Renkleri soluk eski bir fotorafta, ocukluundan kalan bir oyuncakta, okuduun kitaplarda, houna giden bir filmin sonunda, neeli, oynak bir arknn orta yerinde beni bulacaksn. Beni unutmak iin kendine yeni oyunlar arayacaksn. Yeni aklar, yeni anlamlar seni bir sre sonra oyalayamaz hale gelecek. nk ben btn srelerin sahibiyim, hepsini kapsayanm. Grdn gibi benden kurtulmak ya da beni grmezden gelmek iin kendini blp oalttn; kendine, kendi suretinde yeni hayatlar yarattn her insanda yemden var oluyorum. Acn dindirmek iin icat ettiin u yirmi iki harfin eitlemeleriyle hepsine ve dolaysyla sana ulayorum. Tamam, kabul ediyorum, bu satrlar ona ait deil. Onunla ilgili sana birka ipucu verebilmek iin bu blm yazdm. ok zekisin, o olmadm hemen anladn. Bu blm benim tuzamd, onun korkun yzn bir nebze gstererek kitab brakman salamak istiyordum. Ancak imdi byk bir hata yaptmn farkndaym. En iyi av, ilk tuzaktan kurtulmu olmann verdii bbrlenmeyle asl tuza fark etmeyen avdr. Ve ben istemeden ilk tuza kurmu oldum; stelik sen ilk tuza fark ettin. Bunun verdii gvenle kitab okumaya devam edeceksin. Bu gven onun tuzan grmemene neden olacak. Ama ben onun nasl bir tuzak kuracan biliyorum. O seni btnyle kefetti. Kitabn bandan beri sana sunduklarnn arasnda hangilerine daha ok ilgi gsterdiini buldu. Edeb oyunlar, meslek tavrlar, akademik tutumlar, aile ilikileri, yzleri dahi anmsanmayan, yitip gitmi akrabalar, ana babann brakt izler, eski evler, ocukluun unutulmu oyunlar ve oyuncaklar, sevinler, hznler, zellikle unutulmu, unutulmak istenmi anlar, korkular, zayflklar, pimanlklar arasnda seni en ok neyin ektiim anlad. imdi ac bir ilaca eker koyar gibi sana sylemek istediklerinin arasna senin istediklerini kartracak. Bylece onun ruhuna nasl yerletiini anlamayacaksn. imdiden trnaklarn kalbine geirdi bile. Aklnn kenarna yerleti. ok yaknda onun cehennemden gelen sesini duyacaksn, kara bir bulut gibi bedenini sardn greceksin. ok yaknda onu tanyacaksn. ok yaknda...

XX
"Ve bu duraklama annda havaya ylesine bir koku yayld ki anlatamam, tpk yeni biilmi ayrlarn, ok tatl kokular olan yaz ieklerinin kokusu gibi bir eydi; gariptir ki mevsimi de deildi bunlarn, sonra bu souk ve orak yreden byle eylerin fkrp kmas da garipti. Derken, yeniden, birdenbire, her yanmz yukardan gelen kla kaplanverdi; insanlarn imdiye kadar yapageldikleri her trl ktan daha parlak bir kt... " John Fowles, Yaratk

lk geceyi bld. Uyandm, karanlk, hi k yok. Elimi kerevetin olduu yere uzattm, kerevet rtsnn krmz iplikten yapraklarna dokundum, ktm stne, perdeyi araladm. Yldzlar clz parlyor, bahe, duvar ve aalar glgeler iinde. Ryamda m duydum l, hi ses yok imdi. Gzlerim kararyor. Yldzlar kaybolup geri geliyor, bahe, duvar ve aalar kararp alyor. Dikkatle bakyorum, grdklerim yerinde kalsn istiyorum. Biliyorum, grdklerim gidip gelecek, kararp alacak, sonunda hibir ey gremez hale geleceim, kr olacam. Hemen yukar kmalym, kadnn kap alt oradadr belki. nallah uyumamtr. Kerevetten inip kapnn olduu yere doru, ellerim boluu yoklayarak ilerliyorum. Ik, k istiyorum, sabretmeliyim. Ya kadn uyumusa, lamba snkse; kzn kapsn alarm o zaman, lambay yak derim. Kapy amyor ki o, kadndan korkuyor. Asa bile lambay yakana kadar dayanamam, kesin kr olurum. Sabretmeliyim. Daha merdivenin ilk basmandaydm ki kadnn sesini duydum, kendini yrtarcasna baryordu. Korkulua tutunup sk sk sarldm. Ses kesildi. Yukarda bir kap ald, kapnn almasyla parlayan k sahanlk duvarna vurup durduum yeri de aydnlatt. Bir yere hzl hzl vuruluyor: "Anne, anne!.." Kzn sesi bu. Yukarya ksam m acaba, kadn byle bartan ey nedir? Kz orada ama, bir ey olursa aaya kaarm. Koar admlarla yukarya kyorum. Kz elinde gaz lambasyla kadnn kaprm nnde, kap kolunu zorluyor: "Kilitli, bir anahtar daha olacakt." Dndnde merdiven banda beni gryor: "Gel buraya, lambay tut." Lambay alyorum, aceleyle sahanln dibine gidip duvardaki dolap kapaklarn ayor, yannda durup tutuyorum. Dolapta yan yana dizilmi, yastk yorgan konulup drt ucu balanarak boha edilmi araflar var. Ynn altna elini sokup aryor. Kadn baryor yine, can ok yanyor olmal. Kz sesi duyunca duralayp kapya bakyor, dnp daha bir aceleyle aramay srdryor: "te bu, bu olmal." Koarak kadnn kapma gidip anahtar kilide sokmaya alyor, ellerinin titremesinden deil gecikmesi: "Th, girmiyor, dier tarafta anahtar var. Lambay ver bana." Lambay elimden alp hzla odasna giriyor, sandn stnde, krmz yapraklarla bezeli beyaz rtye tutturulmu gergefin kasnandaki gergin ksma sapl, yurdusuna krmz yumak ipliin bir ucu geirilmi halde duran uzun ineyi alyor, ard sra sallanan iplii koparp atyor. Kilitli kapya geliyoruz tekrar, ierden kadnn kimi zaman ykselip kimi zaman alalan sesi geliyor: "Ya Settar, ya Cabbar, ya Kahhar, ya Settar, ya Cabbar, ya Kahhar..." Kz lambay bana veriyor: "Tut, tam delie doru tut." neyi delie sokup iteliyor. Kadnn srekli ayn eyleri tekrarlayan sesi gitgide duyulmaz oluyor. "Anahtarn dili yukarda, bu tarafa ge, buradan tut." Birdenbire kadn, ncekilerden ok daha gl bir biimde lk atyor, o kadar korkuyorum ki lambay tutan elim sallanyor, uzun glgelerimiz sahanln duvarnda bir o yana bir bu yana gidip geliyor. Kadnn feryadn yere den bir eylerin grlts izliyor. "Allahm yine o, kurtar ya Rabbim. Geri git, yere tut." ineyi drd herhalde, bak ite orada, parlyor. neyi yerden alyor, titreyen elleriyle anahtar deliine sokup tekrar yaklatrmam istiyor. Ksk sesle mrldanyor: "Euzbillahimineeytanirracim, bismillahirrahmanirrahim. Allahle ilahe illa hvel hayyul gayyum. La te huzh, lambay doru tutsana." Titremesin diye ineyi tutan elini dier eliyle tutuyor: "Tamam, dt. Anahtar, anahtar nerede? Anahtar nereye koyduk?" Odasna giriyor: "Lambay getir buraya."Sandn stne brakm, alp hzla kadnn kapsna gidiyor, ben de arkasndan: "Euzbillahimin eeytani rracn, Bismillahirrahmanirrahim." Sesi fsltya dnyor. Anahtar kilitte dnyor, kap alyor. Kadn yerde yatyor, ba kapya dnk, yannda devrilmi rahle var, taburenin stnde fitili kslm gaz lambasnn titriyor. "Anne! Anne, ne oldu?" Kadnn ba yavaa geriye dnyor, hareketlerine mukayyet deil, gzleri sadece ak sanki, gzbebekleri yok. Bayla iaret ediyor, kalarn kaldryor, sesi inilti gibi, anlalmyor, "Gelmeyin, dar kn" diyor sanki. Az ak, kpk kpk olmu ince dudaklar belli belirsiz kprdyor: "Ya Kahhar, ya Settar, ya Cabbar..." Kzn fsltlar hzlanyor, kadn yerde, kz ayakta bilinmeyen bir eye dualarla kar koyuyorlar. Birden bir rzgr perdelere vuruyor, tl ve perde havalanyor. Rzgr odann iinde dnenip tiz bir slk alarak stmze doru geliyor. Kz lk atarak eiliyor, ben ylece kalyorum. nce taburedeki, sonra elimdeki lamba rzgrdan snyor. Karanln iinde beyaz bir rzgar drt yanma dokunuyor, bedenimi okayp geiyor, ndan kendimi grebiliyorum. Her yan karanfil kokuyor sanki. Korkun bir hzla odadan kp sahanlkta dolayor,

korkuluklarn arasndan geip dalyor, sahanlk, merdiven grnmez oluyor. "Kibrit, kibrit nerede Anne?" Kadnn sesi kmyor, anlalmaz bir mrldanma yalnz. "Gmlkte mi, gmln stnde mi? Tamam, buldum." Karanln iinde kzn yz aydnlanyor. Yanan kibriti havaya kaldrp bana bakyor, elimden lambay alyor. Kadn hi kprdamyor, kaldrp yataa yatrmak iin kz bir yandan, ben bir yandan urayoruz ama kaldramyoruz. Kz yatan stnden, bozulmam rtlerin altndan yast alp kadnn bann altna yerletiriyor. Sandktan mendil karp aznn kpklerini siliyor. Gzleri ak, gzbebekleri kck kalm, oynamyor, ara sra gzkapaklarn kapatp ayor yalnzca. Neler olduunu unutmu da anmsamak ister gibi bo bo tavana bakyor. Kz ne yapabilirim der gibi saa sola bakyor, elinden bir ey gelmediini gstermek istercesine yalnzca devrilmi rahleyi dzeltip yerdeki kitab stne koyuyor, sonra srtn bfeye dayayp yere oturuyor. Eliyle bana iaret ediyor, gidip yanna oturuyorum. Bam koluna yaslyorum. Karanfil kokuyor yine, ar, ac karanfil kokusu. Odann renkleri deiiyor sanki, havas arlayor. Kadn birden ban bize eviriyor, gzlerinde umutsuz bir korku var. Dudaklar titriyor, hzl hzl oynuyor daha ok, dua ediyor olmal. Kza bakyor, gzleriyle kapy iaret ediyor. Kz dorulup taburedeki lambay da yakyor, elimden tutup beni dar karyor. Kapy kapatmadan nce annesine bakyor, kadn kmas iin gzleriyle iaret ediyor hl. Kapy kapatp odasna yneliyor kz, yataa oturuyor. Elimde lambayla karsnda ayakta bekliyorum, kamburu km, ba ne eik, salar yzn rtm. Ban kaldryor, "Sen yat hadi, uyu biraz" diyor bana. Lambay sandn stne koyup yatana uzanyorum. Duvar dibindeyim. Ak kapnn beni korkuttuunu anlyor, kapatp yanma uzanyor. Sarlyorum ona, bam kolunun altna gmyorum. Akam yemekten daha iki lokma almadan tedirginlikle bam geriye evirmiti kadn. O gnk toplanty anlatyordu ki birden susmu, odann kelerine, tavana uzun uzun bakm, yemei brakp odasna gitmiti. Kzla sofray birlikte kaldrdk, bulaklar tulumbann nne, yalaa braktk. Lamba kap nnde, ta merdivenin stndeydi. Kz birden elimi tutup merdivenin br yanna gtrd beni. Odunluun alak kapsndan girdik. Karanlkt, ikinci basamaa oturdu, geriye yasland. Ba kapdan darya kmt, evin kapsna bakyor, kap nndeki lambann yzn aydnlatyordu. Bacaklarn ayrd, fsldad: "Gel hadi, p." "Buras karanlk ama." "Neden korkuyorsun, ben varm ya." "Bcek var burada." "Bir ey yapmaz bcek, hadi." Evin kapsna bakyordu srekli. Fsldad zaman ban evirip ksa bir sre bana bakyor, sonra hemen kapya eviriyordu yzn: "Hadi akm, gndz yaptn gibi." "Karanlk buras kalm." "Tamam, ben de sen uyumadan yukar karm bundan sonra, karanlkta kalrsn." aresizlikle dizlerimi alttaki basmaa dayayp eildim. Eteim syrmt, elleri oradayd. Azm yaptrdm. Dilimle istedii yeri arayp buldum, hemen syrlp geldi, byyp geliti. Bam abuk itti bu kez. Eli orada hzla deviniyordu. Ba merdivene dnk, gzleri akt. Dudaklarn bzmt, geriyordu kendini, boynu upuzundu. Nefesini dizginlemeye alyor, burun kanatlar hzla alp kapanyordu. Durdu, dizlerini kapad, ba soluuyla bir inip kalkyor, ak tutmak istedii halde gzlerinin kapanmasna engel olamyordu. Bir sre yle bekleyip doruldu, eteinin nn arkasn silkti. Odunluktan ktk. Tulumbada ellerini ykad, ibrii doldurup tuvalete girdi. kana kadar tulumbann banda bekledim. Lambay alp eve girdik. Kerevet dibindeki mindere yatp araf stme ektim. Kz gergefi eline alp kap dibindeki mindere oturdu, daha iyi grebilmek iin stne lambay koyduu tabureyi dikkatlice yanna ekti. Gergefteki krmz yaprakl beyaz rtnn kalann katlayp kucana koydu. Gzlerimi kapattm, k gzlerimin arkasnda kara bir ate, atm, kz eilip dorulduka duvarlarda oynayan koca bir glge. Kz gitmeden uyumalym. Gzlerimi kapattm tekrar. Atein duvarlara vuran glgesi. Babam odann kapsnda baryor, oda duman iinde. Babam plak, entarimden tutup kaldryor beni. Byk odann yaranyor, annem yatak odasnn kapsnda, dumanlar iinde, eliyle azn kapatp odaya girmeye alyor, ksryor. Babam anneme, "stne bir ey giy kadn" diye baryor. Annem elleriyle ban saknarak odaya giriyor, salarnn alev aldn, dvnerek yere dtn gryorum, babam grmyor. Beni entarimden tutarak kapya doru srklyor, kapy alevler saryor birden. Geri dnyor, belimden tutarak kaldrp pencereye karyor beni, glkle "Annem" diyorum, "annem yanyor". Hzla pencereyi ayor, pencerenin kanad rzgrla savrulup kenarna arpyor, cam krlyor, her yer cam kr. Sylediimi anlamam olmal ki "Sema" diye baryor babam, "bana da giyecek bir eyler ver. abuk ol". Sokaktaki direk yanyor, kardaki evler yanyor, alevler rzgrla bir o yana, bir bu yana savruluyor. Ak pencerenin nnde duruyor, babama bakyorum, alt kattan pencere nne alevler ykseliyor. "Sema abuk ol."

Rzgrn sesini bastrp babama duyurmak iin baryorum: "Annem yanyor, salar alev ald, grdm." Gzleri byyor, eliyle itiyor beni, savrulan alevlerin iinden geip baheye, otlarn iine dyorum. Bahede srtst yatyorum. Deli, hoyrat bir rzgr stmde tepmiyor, kalkmaya alyorum, kalkamyorum, belim acyor. Bahenin yanm eviren alevlere bakyorum, evleri saran atei, alevlerin uzayp ksalan dillerini gryorum. Evlerden biri atrtlarla, dumanlar savrularak kyor, gzlerim karardndan hangisi olduunu bilemiyorum. Alt kattaki teyze bu, kucaklayp sokaa karyor beni. Bahe duvarnn dibine oturtuyor. "Teyze diyorum, "annemleri de getir, ierde kald onlar." "Tamam, gelecekler, sen buradan ayrlma" diyor. Duvarn dibine ylm naylon ibrikler, leenler, yar yanm, duman tten yastklar, yorganlar uuuyor, insanlar uuan eyalarn peinden koup tutuyor, kuytulara, kelerine iri talar koyduklar battaniyelerin altna saklyorlar. Gzlerim kararyor. Gne ne zaman dodu? Yanan evler nerede imdi? Sapsar bir buday tarlasnn ortasndaym, tarlann ucu buca yok, bulutsuz mavi gkyznn altnda yalnz sapsar baaklar var. Uzanp gidiyor tarla, gremediim bir yerde, ok uzaklarda gkle birleiyor. Rzgr ar baaklan savuruyor, rzgr ayn rzgr. ocuklar, siz ne zaman geldiniz? Beyaz entarili ocuklar... Kzl erkekli, bykl kkl, giyimli giyimsiz, toz toprak, kir pas iinde bedenlerini, rgl rgsz salarn rzgra brakyorlar. Kollarm ap onlar gibi ayn yne dnyorum. Gzlerimi kapatyor, kendimi brakp rzgra dayanyorum. Kaldryor beni rzgr. Gzlerimi ayorum, dier ocuklar da havada, rzgrn stnde kollar ak, beyaz entarileri uuuyor. Uuyorlar. Taklalar atarak, ykselip alalarak uuyorlar. Ben de uuyorum. Sar buday tarlas iinde yeile kesmi tek tk aalar hzla geiyor altmzdan. Alalyorum, takla atyorum, baaklarn arasna girip tekrar ykseliyorum. Dierleri de yle, uuyorlar, budaylarn arasnda bir grnp bir kayboluyorlar. Onlar gitgide ykselmeye balyorlar, ben de pelerinden gitmek istiyorum ama ykselemiyorum. Gkte kaybolup gidiyorlar. Baaklar tane tane yzme arpyor, uzun tyleri bedenime srtyor. Gzlerimi kapatyorum. Gzkapaklarnn ardndaki ate sars kararp duman rengine dnyor. Aadan, ovadan dne dne ykselen rzgr kaldrd tozu topra evlerin kllerine, iin iin yanan kalaslarn, devrilmi dikmelerin dumanna kartryor. Duvar dibine ylm eyalarn dier tarafnda teyze oturuyor. Gn aarp felaket gzle grlr hale gelince barp armalar, alayp kouturmalar yerini suskunlua brakyor. Kllerin iinde yar ykk ve kararm kerpi duvarlarn arasnda kayplarn arayanlar bir kuytuya ekilmi sessizce bekliyorlar. Asi bir lk, kzgn bir at dahi duyulmuyor. Kimi kasketinin altna bir mendil sktrp kulan, burnunu rtm, kimi plak ereti bir arafa sarnp gzden rak duruyor. Sanki alklar, yle sessiz kmler, kollarn dizlerine balamlar, balarn ne emiler. Sanki bir felaket yaamamlar da yalnz rzgrn dinmesini bekler gibiler. Birdenbire kadn baryor yine. Kz dorulup yataa oturuyor, iekli entarisi gzlerimin nnden geiyor. Lambay alp odadan kyor, kalkp peinden gidiyorum. Kadnn kapsnn nnde bekliyor, eli kapnn kolunda, ikircikli, oday dinliyor. Kadn ksa, bouluyormu gibi bir lk daha atnca kapy ayor. Ayn yerde yatyor, yan dnm, ba yastktan dm. Kz baucuna diz kp mendille azn siliyor. Kza bakyor, "aresizim, yardm et" der gibi alamakl, konuamyor. Elini zorlukla kaldrp rahledeki kitab gsteriyor, kza iaret ediyor, al onu. "Buradan m? Hangisini okuyaym?" Kadn elini ak sayfann zerine koyuyor. "Bunu mu, bunu mu okuyaym?" Kadn alamakl, gzleri ya iinde, ban sallayp gzlerini kapatyor. Kz kitab kucana alyor, duruyor birden: "Tvbe, aptesim yok." Kitab rahleye brakyor, lambay alp sahanla kyor, koa koa aa iniyor. Ben de peinden kouyorum. Lambay masaya koyuyor, entarisini karp atyor stnden. Donunu, fanilasn da, plak kalyor. Masann altndaki gm karyor, avucuna su alp defa azna, defa burnuna ekiyor. Gm kaldrp nce omuzlarna dkyor, sonra bana. Kurulanmadan, slak slak, dileri birbirine vurarak giyiniyor. Merdiven altndaki dolaptan yazmasn alp hem koar adm merdiveni kyor, hem bam balyor. Kadn yatyor hl. Rahlenin bana oturuyor kz:"Euzbillahimineeytanirracim,velcin,Bismillahirrahmanirrahim.Elhamdlillahirabbilemin vel muinul mminin, Bismillahirrabbelhakim, Bismillahi Allahul azim ve vele kerim. Allah, Allah, Allah." Kadn gzlerini ap kza fsldyor. Kz annesinin sylediklerini anlamaya alyor: "Ne, ne kadar, krk bir, krk bir kere mi okunacak? Tamam." Parmaklaryla hesap tuta tuta okuyor. Ak kapda sahanlk duvarnda oynaan glgeler grlyor. Korkuyorum, kap dibinden kalkarak kzn yanndan geip bfenin sanda dayand keye oturuyorum. Kadn pencereyi gsteriyor, a, dar ksn. Kz kalkp perdeyi ayor, pencere ak zaten. Dnp tekrar rahlenin bana oturuyor. Kollaryla bedenini rtmek ister gibi kendine sarlyor. Elbisesinin byk bir blm slak. enesi titriyor. Yazlar birbirini izleyen karncalar gibi, babamn kitaplarndaki yazlara benzemiyor. Elle yazlm. Sayfann dier tarafnda kargack burgack bir ekil var. Tek gzl kocaman bir kafa, tek bir izgiyle gsterilmi yukarya bakan eller ve ayrk ayaklar, p adam gibi. Ban etrafna, ellerin stne ve altna, bacaklarn arasna ayn tipte ksa yazlar eklenmi. Gzn evresine ikinci bir hat daha ekilip uzun kirpikler izilmi. Ban stnde bir baca gibi, baa kk gelen bir fes gibi ortasnda yuvarlak olan bir ekil var. Ezan sesi, kadn ban sallyor. Bir yan aaya sarkm az glmsyor. Iklan sndr. Kz lambalar flyor. Gn aarmaya balam. Bfeden alt yuvarlak, uzun boyunlu, gm bir ie karp eline dkyor, glsuyu bu. Kadnn yzn, akaklarn, boynunu ovuyor. Karanfil kokusu dalyor yava yava, gl kokusu odaya yaylyor.

XXI
"Yirmi iki temel harfi yazd, onlara biim verdi, eklenecekleri ekledi, silinecekleri sildi, hepsini toplad; onlarla tm yaratlmlar ve gelecekte yaratlacak her eyi yaratt." Sefer Yetsira

Beyaz sakal gbeine kadar iniyordu. Bandaki siyah fese beyaz sark dolamt, siyah cppesinin iine beyaz gmlek, altna siyah alvar giymiti. Sakalnn rtt kk gbeinin altna alvar tutacak ekilde kuak sarlmt, gbei kuan stne sarkyordu. Kap dibindeki yer minderine oturmu, srtn duvara dayamt. Gzlerini hi amyordu. Uzun, kaln kalar burumu gzkapaklarnn iine girmiti. Kocaman taneli uzun tespihinden her ta ekiinde "at, at" sesleri odada nlyordu. Geirdi, elini azna gtrp sakaln svazlad, "Elhamdlillah" dedi. Sakaln svazlarken gzleri alp kapanm, tekrar eski buruuk haline dnmt. Gzlerinin olmas gereken yerde beyaz bir boluk vard. Tespihi brakp bir eliyle yznn yarsn kapad. Yznn grnen tarafndaki gz tekrar ald, gz vard ama gzbebekleri yoktu. Yznde bilinmez bir acnn izgileri belirdi, merdivenden gelen sesleri duyuncaya dek yle bekledi. Geldiinde kara arafl kadnlar adam kerevete oturtmular, kardelikleri Dervi Sahire'nin derdini anlatmlard. Adam kadnlara uzun uzun Sahire'nin derdinin ne olduu hakknda bilgiler verdi. Kadnlar adamn konumasndan etkilenip alamaya baladlar. Kzp kadnlarn hepsini kovdu, "Gitmeden beni yere oturtun" dedi. Kolundan tutup yer minderine oturttular, er beer yukar ktlar, kadna ifa dileyip gittiler. Kadn ve kz odaya girdiler, batan aaya karalar iinde adamn karsna oturdular. Kz kadnn koluna girmiti, "Hocaefendi, ocuk ksn m?" diye sordu. Adam beni grmek istercesine yzn odann duvarlarna evirdi, "imdilik gerekmez" dedi. Kz kalkp kerevet dibindeki mindere oturdu, ellerini dizine koyup ban ne edi. Hemen yannda oturuyordum. Adam kadna dnd, sol ayam altna ald, sa dizini gsne ekti, elleri nnde tespih ekiyordu: "Bak Dervi kzm, sen ki Veysel Hoca'nn emaneti, sahabenin elisin. Sahabenin eli babandan sana gemitir. Yol yordam bilirsin, oturup kalkmasn bilirsin. Cmle Mslim cini zapt edersin. Hafzsn, dervisin. Bilirim ki soracaklarm sana yakk deildir. Amma benden yardm diledin. O zaman sorduklarma cevap vereceksin. Gvur camiinde veya harabesinde eline er eli demi midir, apteslik bir durum olmu mudur?" "H." "Gzel, olsayd iimiz ok zordu. Bilirsin gvur cinine hkmmz yoktur. Ya camide, mescitte?" "H Hocaefendi, cami mescit ne demek? Kocam ldnden beri elime er eli dedirmedim, yzme nazar ettirmedim." "Kzma Sahire kzm. Az ylk arpklar sana geldiinde sen onlara sormadn m? Akar su banda, ekini kalkmam tarlada, yl harmanda, ark dnen deirmende, hamur yorulan evde, kadn kadna, adam adama, sabi sbyanla cima ettiniz mi diye sormadn m? Ben sorunca niye kzarsn?" "Ben bunlar bilirim, ettiimi koduumu bilirim. Benim derdim seviden deildir, ok kr ona nefesim yeter." Sustu, ban ne edi. ne arkaya salland. Adam konumad, "Derdin nedir?" diye sormad, ban yana evirip kadnn konumasn bekledi. Epey sonra kadnn sallanmas durdu: "Benim derdim bir hnsa cinledir. Ne adamdr ne kadn, Ne Mslim'dir ne kfir. Dersin ki ifrit. Babamn elindeydi, ldremedi, kovdu. Hibir cin taifesine giremedi, girmedi. Ev diye buray bilir, dner dolar gelir, kovarm. En son geldiinde, dn akam yine kovaym dedim, beni ldreyazd. Tek bulsa ldrecekti, kzm kurtard. Onun szn dinledi, yzne gld, gitti. Korkum kza musallat olacak, yoksa yzne glmezdi. Benim nefesim yetmiyor, lmn isterim." Adam tespihi kucana brakm sakaln svazlyordu. Yz pencereye, a dnkt. Duvara dayanarak ayaa kalkt, cbbesinin cebinden kk ngraklar karp kz yanna ard. Kendisini kapya gtrmesini istedi. Elleriyle kapnn drt bir yann yoklad. Kapda muska olup olmadn sordu, yoktu. ngraklardan birini oda kapsnn stndeki iviye ast. Kzn yardmyla pencereleri at, eliyle kelerini yoklayp erevelerin stne birer ngrak daha ast. Kza evdeki dier tm kaplarn, pencerelerin kapanmasn syledi, kendisi syleyene kadar kesinlikle almayacakt. Kz yukar kt, kaplan, pencereleri kapatp geldi. Adam cinin adn sordu, kadn "Meftune" dedi. Cebinden kard kopya kalemini kza verdi, "Kapdaki ngran stne mim koy" dedi; pencerelerdeki ngraklara n, zel ve gaym harfleri yazmasn istedi. Duvar yoklayarak mindere oturdu: "Veysel hata etmi. Banda bu mkl varken sana el vermemesi lazm gelirmi. Kitabyla gmlmesi uygunmu. Miras iyi miras deil, bu derdin derman drt elin, drt kitabn, drt kblenin, drt dinin cinindedir. Kahhar, Fi, Zeran ve Fiz. Bilesin yalnz Kahhar'a hkmmz geer, Kahhar Mslim'dir amma tek bana infaz eyleyemez. Nedeni garabettedir, dersin ki Meftune ne adamdr ne kadn, ne slamdr ne kfir, bu

nasl garabettir? Dnya dursun ben byle garabet grmedim. Veysel yanl etmi, hangi sakarlkta, hangi derede bulduysa cin deyi ifrit bulmu, iblis bulmu. aralm gelsin amma hkm bizim dmzdadr. Drt kblenin ehline soralm, olursa bu i yle olur. Oturup konualm, konuup anlaalm, olmaz derlerse bil ki bu garabet seni yer bitirir. Eer derdi ev ise tanrsn, yakarsn buray. Amma derdi sen isen ilac ben deilim. Nereye gitsen ardndan gelir. Soydan, nesilden, nefesi daha derin biri gerekir." Kafasn kaldrd, kza, "Siz yukar kn, kapy kapatn. Ben armadan aa inmeyin" dedi. Kz nde, ben arkada yukarya ktk, onun odasna girdik. Kz kapy kilitledi, stln karp sandn stne att, arafn karmadan yataa uzand. Kzn yanna yatp koluna sarldm. Kadn dn akama dek yatan dibinde yatm, azna bir lokma bir ey girmemiti. Akama doru g bela dorulmu, yatan kenarna srtn dayayp tarhanadan be kak imiti. Sonra kz koltuuna girip kalkmasna yardm etmi, yatana yatrmt. Eliyle "gidin" iareti yapana dek odasnda beklemitik. Sabah iyi kalkt, yava admlarla yan baheye kp ta merdivene oturdu. Aznn yl dzelmiti. Bartsn zp boynuna indirdi, kulara, kelebeklere, arlara hayran hayran bakt, yeni domu gibiydi. Kz yufka ekmeinin iine domates dorayp peynir koydu, drm yapp kadna verdi. Birer drm de kendisi ve benim iin hazrlad. Bahedeki oturaklara kp yedik, ay itik. Kza "Kardeliklerimin haberi oldu mu?" diye sordu. Kz akama doru Mesude'nin gelip gittiini, olanlar ona anlattn syledi. leden sonra kardelikleri birer birer gelmeye baladnda tekrar ktlemiti. Odasna gtrp yatrdk. Az kprm, bir taraf aaya sarkmt, sesi az kyordu. Kara arafl kadnlar alaa alaa odasnda toplanp banda dua okudular. Kadn gelenlerden birine Burgazl Ali Hoca'y armasn syledi. "Nefesimiz kendimize yetmiyor gayr" diye szlanp alad. Adam ikindi ezanndan sonra omzundan tuttuu ocukla bahe kapsndan girdi. ocua bahede beklemesini syledi. Kadnlar adama yol gsterip odaya soktular, kerevetin stne oturttular. Diz kp karsna, halnn stne dizildiler, ihtiyar bir kadn "Sesim caiz midir?" diye sordu. Adam "Nefsimiz de gzlerimiz gibidir" diye cevap verince ihtiyar kadn konumaya devam etti. Kardelii Dervi Sahire'nin bana kt bir i gelmiti. Dilini zp bana geleni anlatamyordu. "Varsa aresi Burgazl Ali Hocaefendi'dedir, arn gelsin" demiti. Adam bada kurdu, ksrp boazn temizledi: "nsann amuru acyla yorulmutur. Bu acy kimi bilir, kimi bilmez. Dervi Sahire'nin derdi de bu acdandr. Size anlatamaz, nk siz acnn farknda deilsiniz. Kolay deil amma ben bu acy size anlatmaya alaym. Bunun iin limler limi Farab'nin szlerinden faydalanacam. Size her sylediim mutlak deildir, nk baka bir lim, bni Gazal, peygamberimiz Muhammed Mustafa sallalah aleyhi ve sellem hakknda Farab'nin syledikleri yznden ona kfir demitir. Farab peygamberlerin Allah tarafndan seildiklerine inanmaz. Der ki, 'peygamberler akllaryla kendileri arasndaki mnileri aan salihlerdir.' Peygamberler o mertebeye kendileri ularlar. Bu ilimler kitapla bize bildirilmi deildir. Sylerken ve dinlerken dikkatli olmak gerekir. Ne var ki Sahire'nin derdini anlamak iin bu ilimlere ihtiya vardr. Farab der ki, 'Allah lemleri yaratmadan nce rakamlar yaratt. Yine lemlerden nce sonsuz sfrdan zaman yaratld ve birlemi iki sfrla gsterildi.' Bu bildiiniz sfr deildir, Farab birok yaz bilirdi. Zaman ezelinde ve ebedinde hep var oldu ya da yok. Zamann sfrlar iine bir konuldu ve hibir ey olmayann iinde bir tohum yaratld. Tohum yalnzd ve tohum tohumsa bir'den iki olmak zorundayd ve iki'den . Ve hibir ey olmayann iinde ok eyler oldu." Kadnlar balar nde, sessizce, kimi zaman sallanarak adam dinliyorlard. Durgun, insan rperten bir sesi vard. Elini cppesinin iine soktu, yakasz gmleinin cebinden bir mendil karp burnunu sildi. Kz yukarda kadnn yanndayd. Ben byk odada, kadnlarn arkasnda oturuyordum, duvar dibine skmtm. imdi bunu sylemek iin ok ge ama o gn orada olduum iin, kr adamn tm sylediklerim dinlediim iin kendime lanet ediyorum. Benim orada olmam gerektiren yazgma lanet olsun: "lemler ve lemlerde trl yaratlmlar sonsuzlua yayld. Toprak ve su, hava ve k oldu. Her eyann arkasnda bir eya tredi ve eya sonsuz oldu; yle de olmak*zorundayd. Siz dnenler dahi eyadan yaratldnz. Siz ne kadar kendinizi ve etrafnz saran eyalar biliyorsanz, tanyorsanz da baka lemlerde size benzemeyen yaratlmlar olduuna inannz. Mutlaka baka lemlerde bize garabet gelecek mahlukat vardr. Ve kinat byleyse eer, phesiz kinatn bir yerinde krmz kulakl, yeil hortumlu, mavi bedenli, konuan yaratlmlar vardr." Sustu. Kadnlar aralarnda fsldatlar. I gryor gibi yzn pencereden yana evirmiti. Kapal gzlerinin krklar arasndan yalar szlmeye balad. Sesi atallanyordu: "Tabi ki kinatn ve tm yaratlmlarn bir nedeni vardr. Tabi ki bu neden bazlarmzn ektii acyla ayndr. Sizden nce ve sizden sonra ve kyamete kadar tm yaratlmlarn nedeni ayn acdr. ir der ki: 'Cihan var olmadan ketmi ademde / Hak ile birlikte yekda idim ben." Kadnlar "H" diye bardlar. Kadnlara dnp kmser gibi yzn buruturdu: "Bu sze aklnz ermez. nk bilmezsiniz bu ne yce bir gnldr, bilmezsiniz bu ne yce bir szdr: 'Yaratt bu mlk nk o demde / Yaptm tasvirini nakka idim ben.' Siz bilmezsiniz ve okuduunuzu da anlamazsnz; aslnda biz de ezelden ebede gideriz. Ayn acya ortaz. Cmle lemler sonsuz zaman aksn diye

yaratlmtr amma zaman hi akmamtr. Zamann sonu hi gelmemitir. nk zamann rakamlar sonsuz sfrdan yaratlmtr." Yzn tavana evirip ellerini yukarya doru aarak bard: "Yce Rabbim, ey ulu Yaradan." Kadnlar "Allah" diye bartlar. Seslerin kesilmesini bekledi, mendille gzlerinin altn sildi: "Onun dahi tek hatas budur ve phesiz sizden bahaneler ileri srerek balanma dilemez ve sizden bu nedensiz yaratl ve sonsuz ac iin areler beklemez. O sonsuz sfrlarn iindeki bir'dir, akmayan zamann ve sonsuzluun acsn duymutur. Bu yzden eyay ve sizi lml yaratmtr. Eyaya ve size lmden sonra baka yaamlar vermitir. Ve siz acy fark etmeyesiniz istemitir. Ve sizden bazlarnz acy yreinde duyunca, acy aklnda hissedince onlara kendi ifasn gndermitir. Onlara yirmi sekiz harfi gndermitir. Siz birok derdin ifasn yirmi sekiz harfin hesabndan, ebced hesabndan bulmadnz m? Acy bilenler yirmi sekiz harfin eitlemeleriyle sonsuz oyunu buldular. Onlara sonsuz mnasebetler, sonsuz manalar mmkn klnd. Ah, bu da are deil, phesiz ivi iviyi sker amma hep bir ivi ierde kalr." Konuurken srekli alyordu, ba odaya deil pencereye dnkt. Kadnlar da alyordu. Zaman zaman susup burnunu, gzlerinin altn silerken gzleri alp kapanyor, gzlerinin yerinde ak bir boluk gren kadnlarn barlar, i ekileri artyordu: "O dahi bize yaz diye grnmedi mi? Ondan bize iaret yazdan gayr ne var? Gel gr ki biz yazy gremeyiz. O bize grsn diye bir vakitten sonra sadece siyah rengi verdi. phesiz siyah btn renklerin anasdr... Beynimize, aklmza onulmaz marazlar verdiler de gzmzn n kaybettik. Bir zaman avk unutmadk, bir zaman ziyay ryalarmzda grdk. Bir odaya kapandk, insan sesi duymak istemedik. Cmle mahluka yz evirdik. Biz acy anladmzda ne yllar yl okuduumuz tarih ilminin, ne de disiplinlerin bir anlam olmadn anladk. Yol ne yoldur ki bize acy fark etmeyelim diye gnderilmitir ve bu yzden biz yola girmiizdir. Acya kar yoldan gitmek de bir yoldur, gitmemek de. Bize ne cennet verecekler ne de cehennem. Ah bize onulmaz marazlar verdiler; gzlerimizi ardna dek atk da deliresi karanlklar grdk. Bu gzlerle geilmez dalar, geirmez yarlar getik. Gidilmez, bilinmez uzaklara gittik. Bu gzlerle grlmez uzaklar grdk. imdi bu gzlerin rtnd glgeye vgler dzeriz... Bu kitaplardan olma kocaman dnyada beki durduk, hibir sayfasn bir daha okuyamayacanz sonsuz kum kitabn size verdik. Trl yaratlmlarn srrn ve her surete giren kum ocuun srrn anlattk. Ve bu yolda ykk harabelerde uyuduk ve ryalarmzda onun suretini grdk. Ah, bize kara geceden daha karanlk, en zor muammadan daha zlmez, btn habercilerden daha hayrl, katlanlmaz mutular verdiler. Dediler ki her ey zaman gesin di yedir, zaman daha kolay gesin." Kadnlardan biri bayld. ki kadn baylan kaldrp arkaya, benim oturduum minderin stne yatrdlar; alnnda boncuk boncuk terler birikmiti, gzleri alamaktan mosmordu. Kadnlardan biri yukarya kp kolonya getirdi; iki kadn hem aladlar hem de kardeliklerinin alnn, bileklerini ovdular. "Biri vard ki kla ykanrd, ba k iinde gezerdi. Efendimizden nce yol gsterenlerdendi. Hkm bizden fazladr diye zamann firavunu ban istedi. Onun yannda, onun n saanlardan biri, onu arayanlara onu perek gsterdi. Hainin iaretiyle onu buldular, am aacndan bir armha aktlar. Yreinin acs ivilerin ve ihanetin acsn hissettirmedi. Gece gn olmadan ve hain onu pmeden nce, o ve onun n saanlar, onunla ve yalnz ondan tarafta bir masaya oturdular. ki nimetle, un ve zmle karnlarn doyurdular. O biliyordu, aralarnda bir hain olduunu sylediinde k saanlarn gzleri bir daha hi almayacak kadar ok ald. Yalnz acy fark etmeyen hain, son akam yemeinde kendinden sonrakilere kendini gstermemek iin yzn baka birinin boynuna saklad ve hi armad. Siz de fark etmediniz mi Rabbim yalnz ona k vermemi? Ikla ykanann kan armh sulad, ivileri al al etti. Gn gece olduunda Rabbim onu am aacndan ald ve onu yine bir am aacnn altnda bize geri gnderecek. Bu bir yoldu, bir de yola girmeyenler oldu. Yola girmeyenler yreklerinin acsyla kan akttlar. brahim gibi ko kan deil, insan kan akttlar, su ilediler. Su cezasz kalmaz. Diyar kffarda biri bir kadn ldrd. dama mahkm ettiler. Aslaca gn afakta hcresine bir papaz girdi, gnahlarn karmak istedi. Yola girmeyen papaz kovdu, 'Ben ldkten sonra dirileceime inanmam; sua ve gnaha inanmam' dedi. Papaz ard, 'ldkten sonra dirileceine inanmamak, yok olmak fikri seni ldrtmyor mu?' diye sordu. Yola girmeyen 'Hayr' dedi, 'beni asl ldkten sonra dirilmek ve sonsuza kadar yaamak fikri ldrtyor'. Ne yola girene, ne acy bilene, ne de bilmeyene are var. Bir kitap der ki, 'lemler lem iredir. Biz size incir ekirdeinin iinde lemler verdik ve sizin leminizi de incir ekirdeinin iinde yarattk ve biz dahi incir ekirdeinin iinde bir lemdeyiz. Biz size sizin yapnz olmayan bir ev verdik ve merdivenlerini hep baa dnebileceiniz gibi yaptk. Biz sizin alnyaznz en sonunda baa dnebileceiniz gibi yazdk ve bizimki dahi yle yazld. D neyse i de odur. Bize gelen, size gelen ve sizin gnderdiiniz kitaplar bir tek eyi anlatr. Karanln ve aydnln, diplerin ve doruklarn, balangcn ve sonun, yitiin ve bulunmuun, olann ve olmayann, btnn ve zerrenin, azn ve oun, bizim ve sizin ayn olduu, en dta olann en ite kalddr. Yldzlarn arasndaki karanlkta ne gryorsanz, elinizle gzleriniz kapattnzda grdnz karanlk ayndr. Tatarck ne kadar yayorsa sizin de yaadnz ayndr. Biz dahi iinde bulunduumuz andan gayrisini yaamayz. Ve bizim ve sizin ve her eyin mr ezelden ebede kadar

uzundur ya da o kadar ksa.' Haydi gidin, sizi akl eksikler, yarm aklllar sizi. Alamaktan gayr ne bilirsiniz? Kalkn, haydi gidin." Kadnlar bu szleri de vaazn bir paras sandlar. Adamn yz pencereye dnkt, susmutu. Birbirlerine bakp fsldatlar, araflaryla yzlerini silip kalktlar. Kzn gzleri kapalyd. Onun sevinmesi, kederini yenmesi iin yardm etmem gerekiyordu. Doruldum, arafnn altna girip ayaklarn iki yana ittim. Bam eteinin altna soktum. Hi kprdamyordu. Donunun dmesi kapalyd. Atm, orada, burumu, kendisi gibi zgn. Alad alayacak. Bam itti, bacaklarn kapad. arafn altndan syrldm, yanna uzandm tekrar. Arkasn dnd. Aadan adamn sesi geliyordu, durmakszn "Ya Kahhar" diye baryordu. Bir ara uzun bir "Hu" ekti. Korkup kza sarldm, yzm salarna gmdm. Salar karanfil kokuyordu. Kolumu ekip geriledim, srtm duvara dayand. Kaacak hibir yer yoktu.

XXII
"Eildi, ilk kadnn batan kard ilk erkek gibi memnu meyveyi azna ald." Ahmed Midhat, Hasan Mellah

"Sen benim biricik aknsn..." Durup dururken byle oluyor, nce baklar deiiyor, gzlerini iri iri ap gzlerime bakyor. Kaamak baklarla pencereleri szyor, dudaklarnda hnzr, belli belirsiz bir glmseme. Kulaklar, boynu kpkrmz oluyor. n bahedeyiz, bahe duvarndan, pencere erevelerine akl mhlara ekilmi iplere, ykad amarlar asyor. Leendeki son rty asp mandallarken fsldyor. "Hadi gel, odunlua gidelim." itiraz etmiyorum. Leeni yerden alrken yzme bakmadan konuuyor. "nce sen git, geliyorum." Yan baheye geiyoruz. Ben odunluun kapsna gidiyorum, o hela yanndaki ereti kapy srglyor. Tulumbada ellerini ykayp ta merdiveni kyor, leeni dikkatlice kapya dayyor; kap alrsa leen devrilsin, ses karsn. Odunlua geliyor, yanmdan geip odunlarn yanna gidiyor. Geliigzel bir kucak odun alp kap nne brakyor; annesi, olmaz ya, birdenbire gelecek olursa odunlukta bulunuyor olmann bir izah olsun. Merdivene oturuyor. Gel hadi. Bacaklarn ayrp kamburunu kararak bacaklarnn arasna bakyor. "Bak, ne gzel deil mi? Gel hadi, sen benim biricik akmsn. p, akm benim. Uzun uzun p. Akm, sr, daha ok sr." iim var, basamak dizlerimi actyor. Dorulup odunluun dibine bakyorum, oraya daha nce de iemitim de kadn kzm, "Bir daha kyya kuytuya hacet giderme, cinlerin evi vardr, arplrsn" demiti. Bcek var m acaba, merdivenin yarandaki bolua, duvardan dipteki kapya uzanan rmcek alarna, tavann karanlk enli dilme aralarna bakyorum, iyi, hi bcek grnmyor. "Neden durdun, hadi akm, devam et." Srtn stteki basamaa dayam, bacaklar ak, bekliyor. "Hani sen de benimkini pecektin? Yava, sesimizi duyacak, tamam, gel." Byle yapnca tylerim diken diken oluyor, iimden bir eyleri emip orantdan ekiyor sanki. Geri ekilip bana bakyor. akn. "Akm, erkeksin sen, bak, erkek oluyorsun." Geriye yaslanp bacaklarn ayor. "Gel hadi." Beni bacaklarnn arama doru ekince dizlerimi basamaa koyuyorum. "Akm, kk erkeim, hadi. fff, akm, ok gzel." Srtmdan tutup kendisine ekiyor beni, sonra itip tekrar ekiyor. Hareket ettike dizlerim acyor. Ayaa kalkyorum. "Ne oldu, nereye gidiyorsun?" "iim var." Duvar dibine gidiyorum, odunlarn yanma. Burada cinlerin evi yoktur herhalde, daha nce iemitim, bir ey olmamt. Kz basamaa srtn vermi, eli orasnda, hzl hzl deviniyor, oynuyor. Ba kap dnda, gzleri ak, boynu uzam. Pantolonumun dmelerini iliklemeye alrken duvar dibindeki kap kolunun aa indiini, kapnn gcrtyla geriye doru aldn, tavandan ve duvardan kapya sarkan rmcek alarnn gerilip koparak daldn gryorum. Kzn eli orasnda hl, durmu ama vaziyetini bozmam. Darya bakp sesin nereden geldiini anlamaya alyor. Alan kapda kadn grnyor, hemen merdivenin dibinde durup sesin kaynan darda arayan kznn ayrlm bacaklarna, eline bakyor. "Orospu" diye barp odun istifine kouyor. Kz kadnn odunlukta olduunu fark edince aceleyle toplanp dar kouyor ama aya kap nne koyduu odunlara taklyor. Kalkmaya alrken kadn elindeki odunla merdiveni kyor bile. Kz kayor ama kadn ok yakn. Ka gndr hi kalkmadan yatyordu, kolunu kaldracak hali yoktu. Suyunu bile azna tutuyorduk. Kursana bir iki kak orbadan baka bir ey girmiyor, bir lokma ekmek yese karyordu. Sabah gzlerini aamamt, kz srtna minder koyup bam eliyle tutmu, zorla tarhana iirmiti. Hocaefendi'ye kzm, sylenmiti sonra, giderken "Tamam, iyileti artk" demiti. Hani, ayaa bile kalkamyordu annesi. Adam gn sabah ezannda gelip yatsya kadar kalmt. "Siz kn, kapy kapatn" diyordu. Akam yerlerinden kard ngraklar tekrar kapya, pencerelere asmasna yardm edip kzn odasna kyorduk. Adamn gelip gittii gnlerde kz hi yaklamad yanma, hep uzak durdu. Zaman zaman bahe kapsnn tokma vuruluyor, kz merdivenden ban uzatp adama, baheye kp kamayacan soruyordu. Adam izin verince kp kapy ayor, kadnn kardeliklerinin getirdii yemekleri alp bo tencereleri geri veriyordu. Sonraki gnlerde kadn daha da ktledi. Kz Hocaefendi'nin derin bir hoca olmadn, nefesinin kuvvetli olmadn sylyordu. Sabah kadna orba iirirken, baka bir hoca armalar gerektiini syleyince kadn gzlerini glkle ap kza susmasn iaret etmi, ba yana dmt. amarlar ykadktan sonra, henz n baheye geip asmaya balamamken yukarya kp bakmtk. Baygn, uyuyordu. Nasl canlanm, ne zaman uyanm, ayaklanp gelmiti? Kapya gidip kadnn geldii yere bakyorum. Kar kedeki boluktan giren gn yere uzanan merdiveni aydnlatyor. Rutubet kokuyor. Ik karanln iinde dalp kreliyor, tavan, duvarlar, keler karanlkta kalyor. Merdivenin nnde, zerinde eski taslar, tabaklar, kfl demir borular, demet demet kuru otlar duran byk bir masa var. Kapya tutunup gzlerimi kapatyorum, gzlerimin nnden geen, parlayp

snen klarn dalmasn bekliyorum. Merdivenin kar duvarla arasnda kalan bolukta kimi yayvan, kocaman yaprakl bitkiler, balan pskll ince, uzun otlar, duvarn kesini sarp tavana tutunmu, dilme aralarna yaylp solmu dallarn, yapraklarn sarktm sar renkli, hi grmediim trde bir sarmak grnyor. Masaya doru yryorum. Merdivenin altndan kedi kadar bir san frlayp masann ayaklarnn arasndan geiyor, geni yapraklan yere yaylm bir iein stnden atlayp uzun otlarn arasnda kayboluyor. Ta deli iki yann yosun kaplam bir ark, merdiven arkasndaki yan duvara alm kk kemerden girip duvar boyu amurlu, milli, kara suyunu tayarak helaya bitiik duvarn altndaki kemere akyor. amurlarn, millerin iinde kara slkler kvrlp bklyorlar. Merdivene koup yukar kyorum. Byk oda buras, hal kaldrlm kenara ylm, merdivenin boluunu rten byk tahta kapak kerevet dibindeki minderin stnde, akamlan yattm yerde duruyor. Kzn lklar kadnn sesini bastryor. Yan bahedeler. Terliklerimi elime alp pencereye gidiyorum. Helann dier tarafndalar. Kadn eilmi, yalnz srtn grebiliyorum, odun tuttuu eli inip kalkyor. Kzn sesi birden kesiliyor. Kadn dorulup odunlua gidiyor, barts kaym, salar alp dalm. Aadaki kap gcrtyla kapanyor. Odaya kan tahta merdivende naln sesleri duyuyorum, buraya geliyor. Odaya ktnda nalnlar merdivene brakyor, kapa kapatyor. Haly dzgnce yerine seriyor. "Buraya gel bakaym." Yanma gidiyorum. "Ne yapyordunuz siz?" "Hi." "Nasl hi, ben grmedim mi? Syle, cevap ver, ne yapyordunuz?" "O, yap diyor..." "O, ne yap diyor? Cevap ver." "p diyor." "Baka? Baka ne yapyordunuz?" "Hi..." "Neresini pyordun? Syle neresini pyordun?" Kollarmdan tutup sarsyor, kalar atlm, dudaklarnn kenarnda pamukuk birikmi, yz kpkrmz baryor: "Burasn m?" Kendi aparasn gsteriyor. Bam sallayp ne eiyorum. Kadnn elini havalanrken gryorum, eli havada savrulup yzme doru geliyor, gzleri kslm, st dileriyle alt dudan srm. Bir an hibir ey duymuyorum, sadece bir koku, burnumun iinde, beynimde, yzme vurulduunda duyduum o koku var. Bir kere de evimizin nndeki sokakta arkadalarmla top oynarken yzme top arptnda kokmutu byle. Terliklerim elimden kurtulup odann iinde bir yerlere frlyor. Bam kerevetin stne dyor, rtye burnumdan kan akyor. Kan beyaz rty karartarak dalyor. "Hay Allah cann alsn, tvbe, tvbe ya Rabbim. Yr, ko abuk." Elini burnumun altna tutuyor, odadan kp yan bahe kapsna yneliyoruz, kapy atnda leen ieri devriliyor. Ayayla itiyor leeni, merdiveni iniyoruz. Burnumdan kan akyor srekli, kadnn eli kan dolmu. Tulumbann kolunu ekip nce kanl elini, sonra yzm ykyor, kan suyla karp yalak dibindeki delikten dne dne akyor. "Terliklerin nerede? Bak ayaklarn da amur oldu. Burnunu tut byle, sk, kan akmasn." Bez almaya gidiyor. Kz n baheye alan ereti kapnn dibinde yatyor, kprtsz.

XXIII
"O, bunu, imanszlar iddetli bir azap ile korkutmak ve yararl i yapan mminlere de cenneti mjdelemek iin yapt. Onlar cennette temelli kalacaklardr." Kehf suresi, 2-3 "zerlerine bir de yamur yadrdk, uyarlm olanlar zerine inen yamur da ne ktdr." Nemi suresi, 58

Bulutlar birbirine giriyor. Krmzl mavili, akl karal bulutlar; hzla toplanp dalyorlar, klp byyorlar, bir insana benziyorlar bir koyuna, bazen hibir eye. Aralarnda imekler oynayor. Biri uzakta, dalarn te yannda, kapkara, kocaman, fokur fokur kaynyor. Byye byye, karara karara geliyor. Kzyor dierlerine, mavi ateten, atal atal dilini uzatyor. Bam sallyor, sinirli sinirli yelelerini savurup kkryor, bir dierlerine, bir aaya, dalara, tepelere baryor. Barnca yer gk yarlp ikiye ayrlyor. Dierleri korkup kayorlar. Btn g kaplyor, kara, kapkara... Kara araflarn giyinip gittiler. Kadn "Benimle geleceksin, evde kalmak yok" dedi sabah. Kz nazland, odasndan kmak istemedi. Kadn zorla kard, peynir ekmek yedirdi, ay iirdi. Kz azna tutulmadka sofraya elini uzatmad, ban ne eip oturdu. "Sra Fahrnnisa'da" dedi kadn, "hava indirecek gibi, yamadan gidelim. ocuk evde beklesin." Dvdkten sonra kucanda tamt odasna, "Hadi uyan kzm" diye pp koklamt. Yaralarna merhem srd, bezlerle sard. Kz kendine gelince yzn evirdi, bakmad kza, kalarn atp odadan kt. Kapsn kilitledi, "Azmsn sen, senin sonun hayr etmez" diye bard. Akam amad kapsn, ne ekmek verdi ne su, kzn da sesi kmad. Devrisi sabah topallaya topallaya helaya gitti, tulumbada elini yzn ykad, sonra kendiliinden girdi odasna, o gn bir daha kmad. Ne su istedi, ne de ekmek. Kadn evde doland doland, gzn bana dikti, "Yanma gel, otur karma" dedi. Oturdum. "Artk baz eyleri renmen gerek. Dinimizin kurallarm bilmelisin. Sana sureleri, dualar reteceim. Namaz klmak iin sureleri, dualar bilmen lazm. Subhaneke'yi biliyor musun? Ben de soruyorum, nereden bileceksin? ok kolaydr. Hemen renirsin. Kza ret dedik ama kendine hayr yok. Sylediklerimi tekrar et bakalm." Tekrar ettim, doru tekrarlaynca "Aferin" dedi. "imdi hepsini batan syle." "Neden namaz klmak zorundayz?" Birden sorunca ard, dnd, "Cennete gitmek iin" dedi. "Bu Allah'a kar devimizdir. Oru tutmak da yle. Ha, kelimeiahadet getirdin mi hi? En nemlisi bu. Sylediklerimi tekrar et." "Cennete ne zaman gideceiz?" "ldkten sonra... ldkten sonra tekrar dirilip maherde toplanacaz. Herkesin gnahlar sevaplar teraziye konup tartlacak. Sevaplar ar gelen cennete girecek, gnahlar ar gelen cehennemde yanacak. Cennete girebilmek iin Allah'a kar olan devlerimizi yapmalyz. Yoksa cehennemde yanarz." "Biz lnce buras ne olacak?" "Neresi ne olacak?" "Herkes lnce, hi kimse kalmaynca buras ne olacak?" "Neresi, dnya m? Kyamet gnn soruyorsun. Kyamet gnnde dnya bozulacak. Herkes lecek, dnya yklp darmadan olacak." "Cennette ne kadar kalacaz?" "Sonsuza kadar... Orada istediimiz nmzde, istemediimiz arkamzda olacak. Ekmek dileyen ekmek, su dileyen su, a dileyen a bulacak. Nehirlerden kevser sulan akacak. Gmanlar, huriler bize hizmet edecek. Altn tepsiler iinde gzel cennet meyveleri getirecekler. Bu dnyada grmediimiz, bilmediimiz ok tatl meyveler." "Sonu yok mu?" "Yok, sonu yok. Sonsuza kadar. Ne gzel ite, sonsuza kadar yaayacaz..." "Biz cennetteyken Allah ne yapacak?" "Bizim aklmz ona ermez. Biz onu bilemeyiz..." "Allah sonra ne yapacak? Dnya bozulduktan sonra ne i yapacak? Neyle vakit geirecek?" "H huzurdan... Tvbe de, tvbe de abuk. Gnaha giriyorsun." "Cennette sonsuza kadar ne yapacaz ki? Canmz sklmaz m?" "Sklmaz. nk br dnyada zaman bu dnyadaki gibi gemez. Sus imdi, soru sorma, yalnz sylediklerimi tekrarla." Yan baheye alan kapnn arkasna gittim. Kadn, iim gelecek olursa buraya yapmam sylemiti. By gelirse tutacak, onlar gelince helaya yapacaktm. edim, iim delikten akp gitti. Dnp kerevete oturdum yine. Dalar grnmez olmutu. Biraz nce her zamankinden daha yakn grnyorlard oysa. Sis deil, bulut deil, bir beyazlk girmi araya, grnmez olmular. Cama tek tk iri damlalar dyor, sudan bir yol izip kayboluyorlar. Melekler getiriyor onlar, her birini ayr bir melek getiriyor. Hibiri birbirine arpmyor havadayken, ayr ayr, damlalar birletirmeden getiriyorlar. Yere dmeden birleseler, sel olur dklrlerdi evlerin, balarn, bahelerin stne, insanlar, hayvanlar, ekini, bostan, ifti ubuu su altnda brakrlard. Bu yzden melekler getiriyor damlalar. Tek tek brakp dnyorlar, yukarya, Allah'n yanma. Bir damla yamur getiren bir daha getirmiyor artk, Allah'n bu kadar ok melei var. te u duvardaki de ko getirmi. Kza ne kadar benziyor, uzun salar, plak ayaklan, bak... O da bir melek mi acaba? Kadn bilmiyor, bilse dvmezdi. Meleklerin de cam acr nk, alarlar. Sofra bezinden halya dklen krntlara basarsak, aslnda ekmek ufana deil de kanat gerip krntlar koruyan meleklerin kanatlarna basm oluruz, canlar yanar o zaman,

alarlar. Bir de insanlarn iki omzunda duran melekler var, amel defterini yazyorlar. Ne kadar karanlk olursa olsun insann her ettiini gryor, amel defterine gnahlar, sevaplar yazyorlar. Kzn orasn ptm iin defterime ok gnah yazdlar. Sureleri, dualar renirsem, namaz klarsam gnahlarm affedilecek. ldkten sonra dirildiimde cennete gideceim. Orada sonsuza kadar yaayacam. Melekler oalyor, damlalar ard ardna dmeye balyor. Yamurdan evler, aalar grnmez oluyor. Bembeyaz bir boluk, sonsuzluk bu mu? br dnyadaki zaman bu dnyadakine benzemez. Efendimizin mucizesini hatrla. Efendimiz binlerce yl nce lm birini diriltiyor, soruyorlar, "Ne yaptn bunca zaman?" Dirilen cevap veriyor. "Bir saray bahesinde buldum kendimi, bir melek altn tepsiler iinde meyveler getiriyordu bana. Elim inci kolyesine takld, kolye koptu, inciler yere dald. Eilip incileri topluyordum ki kendimi burada buldum." ite, ahretle zaman o kadar yava geer. Ama, ne kadar yava geerse gesin, bunun sonsuzluun iinde ne nemi var? Bunun bir aresi yok mu? Bu sonsuzlua bir deva yok mu? Ah melekler, sizler de sonsuzsunuz, sizler de aresizsiniz. Bin ylda bir gelip ipek tlden giysinizi demirden dalara bir kere srtersiniz. Srtesiniz ki dalar erisin. Erisin de kutsal nehrin sularna boynuz vuran kutsal kzlerin tanrlarna mr biilsin. Ah lemler iinde lemler yaratan ve en itekini en da koyan. Ah lemlerinde trl dnyalarla oyalanan. Syle, hangi oyun sonsuza dek srer? Ah bin bir kadnndan bin bir masal dinleyene bin bir masal anlatan ay sultan. Syle, hangi masal binbir geceden teye gider, hangi lambann cini tketebilir zaman? Ah mrnn o belirsiz tan o belirsiz tepeye sonsuza dek yuvarlamaya mahkm olan. Syle, bitti mi cezan? Ah beynine marazlar drp gzlerinin kederine katlanan. Ah kaplanlarn postunda kendisim dleyenin adn arayan. Ah raflarnda kum kitab sakl manastrn kr yazcs, yollan atallanan kitapln kr bekisi. Syle, lmden te nereyi gsterir pusula? Hangi labirent sonsuzluun sonuna kar? Ah onun aklndan akl alanlar, nasl katlanr, nasl dayanrsnz, syleyin. Ah bana bir kar yol gsterin, bir are deyin. Ah melekler, sonsuzluun iinde bir damla suyu yere brakp ona geri dnersiniz. Ya o? O da m aresiz? O da m mahkm zamana? Ah...

XXIV
"Gam ve kederi gidermek, znt ve telatan kurtulmak iin gn on beer defa tatl bir ey zerine Hzb'1-Bahr Vird-i erif okunur, sonra o eyden her gn er defa bir miktar yenilirse Cenab- Vacib'l-Vcud Hazretleri'nin izniyle o gam ve keder, o znt ve tela o kimseden gider, yerine ferah ve srr, refah ve saadet gelir." Seyyid Sleyman el-Hseyn, Kenzl Havas.

Akam onlar yukarya kmadan uyumutum. Kadn elinde gaz lambas, koltuunda kitabyla gecenin bir vakti uyandrd beni. Rahleyi getirip karma koydu, koltuunun altndaki kitab at. Okudu, yzme fledi. ok uykum vard, gzlerim kapanyordu, "Uyuma, dik dur" diye sylendi. Kitab kapatt, "Kalk bakalm" dedi, "gmleini, pantolonunu giy". Lambay ald, birlikte baheye ktk. Toprak yat, yamur baheyi amur etmiti. Ocak bana oturduk. Yar yanm odunlarn kzleri karanlk ocan iinde parlyordu. "Ocan nne yana" dedi, "atee doru eil." Ocan yanndaki tabakta bir para kuru bal petei vard, alp kzn stne att. Petek czrdad, kenarlar eilip bkld, duman burnuma, gzlerime kat. ksrdm, kadn "Tamam" dedi, "merdivenin bana k". Ocaktan bir odun alp havada savurdu, kzlerini frd, merdiveni kp yanma geldi. Lambay kap eiine koydu, mel-di. Odunun kz ksmm taa srtt, keli bir ekil izdi. kenin iine ve ortasna iaretler koydu, " mim, bir de cim" dedi. Ellerini havaya kaldrd, avular yere dnkt, "Ya cin, ya cin" diye mrldanmaya balad. Sonra "Ya Sbyan, ya Settar" deyip yzme fledi. Sesini ykselterek "Ya ilah" dedi, "Essalatu hayrun minennevm". Ellerini indirip bekledi. Bahe kapsn aamamtm, kolunu ekmi, tekmelemi, yumruklam ama aamamtm. Darya kmalydm. Yamur yayor, olsun, kp komalydm mutlaka. Karanlk koridoru geip n bahe kapsnn kolunu ektim. Kilitli. nce yumrukladm kapy, skntm dayanlmaz hale gelince gerilip kafamla vurdum kapya, bir daha, bir daha vurdum. Kanlar szlp gzlerime doldu, sakinletim o zaman. Bam acyordu. Ne gzel. Kap iine, tan stne yattm. Ta souk, hasta olur muyum acaba? Olaym, ne gzel. Her dert gzel. Gzlerim kararyor, klar oynamaya baladlar, bir snp bir yanyor klar. Kr oluyorum. Yzm ieriye alan kapya eviriyorum. Oradan k geliyor. yi. Gzlerimi kapatyorum. Kadnn sesiyle uyandm: "Olum kalk, niye tan stne yattn?" Eliyle yzm tuttu: "Kalk hadi." Kap ayama dayandndan yarya kadar almt, kadn kapnn yannda durmu, stme eilmiti. Kzn glgesi arkasndayd hemen, stln karyordu. Kadn yzm tuttuu elini kapya doru gtrp a tuttu, bakt, kan. Kza "Ko lambay getir" diye bard. Olum, ne oldu sana, ne yaptn? Kz ieriye kotu. Kadn antasn yere atp eildi, kucaklayp odaya gtrd beni. Odann lo yzme vurduka baklar deiti, alamakl oldu. "Konusana olum, ne oldu?" Kz lambay getirdi, yzme baknca lk att. Kadn lambay alp koridora kt, kz da arkasndan; koridorda fsltl konutular. "Burada hl, dedim ben. Bak ocuu da delirtti. Bir garip bakyor, deli gibi, konumuyor da. Aman ya Rabbim, gl olmu buras. Kapya bak, ite uraya. Kafasn buraya vurmu." Kadn odaya girdi, kafama bakt. Kz elinde eski bir bartsyle geldi. "Kan durmu iyi ki, bak uraya, ka yeri birden yarlm. Bu ocuk niye yapsn bunu? Burada hl, gitmedi, kafasna girdi ocuun. Ah kzm, bilemedim. Sana da musallat oldu bu, yoksa yapmazdn sen, bilemedim. Kurtaracam sizi; hem seni, hem ocuu..." Elini keli eklin ortasna koydu. Gzleri kapalyd. Anlalmaz szler mrldand. Gzlerini ap elinin yerini deitirdi, kedeki ekillerden birinin stne koydu. Gzlerini tekrar kapatt. Kzd, gld, mrldanmalar sryordu. Elinin yerini tekrar deitirdi. Grnmeyen birileriyle anlalmaz eyler konuuyordu. Kalkt, kap iindeki gm alp izdii eklin stne su dkt, hi iz kalmayncaya kadar ykad. Odaya dndk. Kap dibindeki mindere oturdu, karsnda diz kmemi istedi. Minderin altndan sar kt ve kopya kalemi kard. Okuya fleye, kda birbirini kesen izgiler izdi. Birbirini kesen izgilerin oluturduu kutucuklarn ilerine iaretler koydu. Minderin altna elini sokup muamba ve yeil bez kard. Kd muambaya sard, katlad, en son yeil beze sarp ke halinde dikti. Fanilamn boynuna atal ineyle tutturdu. "Bununla sakn helaya girme" dedi, "haber ver, karalm. Heladan knca tekrar ineleriz. imdi yat bakalm, dur, ezan okunuyor, ezandan sonra yatarsn." Lambay alp kt, merdiven dibinde durup kza seslendi. Kz elinde seccadelerle odaya girdi, iindeki tespihleri kenara koyup seccadeleri halnn stne serdi. Bartsn balad. Kadnla birlikte seccadelerin stnde yan yana durdular. Elleri kalkt, kulaklarnn arkasnda alp indi, gslerinin stnde baland. Dudaklar kprdad, anlalmaz mrltlarla rk, secde ettiler. Diz kp saa sola selam verdiler. Elleri ald, kadn konutuka kz "min" dedi. Gzlerimi kapattm, kadnn sesi mrltya dnd, uzaklat, uzaklat. Birden ok yakna geldi.

Belki siz yle sylemediniz de sizin szde szcleriniz istemediler bahenize gelmemi. Pencerenizin ve o iekleri solmayan sarmakl kameriyenizin altndan size gnderdiim vglerimi, hayranln duymanz istemediler. Yine de geldim ite, belki sylediiniz gibi deil geliim. Dierleri gibi gzel bahenizin imenlerini blen ak akl tal, kenar smbl, erguvan yolunuzdan geerek deil. Ama yine de geldim ite. Belki istemiyordunuz ama gzel bahenize duvardan atlayp girdim, belki haberiniz olmasn istedim geldiimden. imdi o beyaz tllerin iindesiniz, o ipek kumalarn, o rengrenk saten allarn stndesiniz. Kuty yastklara dayanp kendinizi o notasz, o eslerden oluan sonsuz mzie verdiiniz, gzlerinizi kapatp zamann sesini dinlediiniz resimdesiniz. Bozmayn bu halinizi, nemli deil geliim ve aslnda bu dert benim derdim. Szde szcleriniz ve dierleri aldrmadan, yle olmas gerektiinden size sylediklerini sanarak ak arklar sylediler birbirlerine, dediler ki: "Evet, en gzel arky ben syledim." Ve siz nemli deildiniz onlar iin, zaten beklemiyorlard ve umutsuzdular karanlk pencerenizden. Pencerenizi ap onlara bir gl atmanz onlar ancak korkutur. Ama ben hazrm, pencerenizin altnda bir gne gibi glnz bekliyorum. Biliyorsunuz, ok yalnzm, belki dermannz dermanm. Parmanzn ucundan bir hayat bekliyorum. Uzatn kudretli elinizi, ya aln verdiiniz aclan ya da ldrn beni; belki ayn ey her ikisi. Beni braktnz yerde, bu zayf klarn, bu geici aklarn, bu sahte gllerin iinde mutsuzum. Her gn bana ngrdnz oyunlar oynuyorum ama her akam pencerenize geliyorum, bir iaretinizi, glnz bekliyorum, bana vaat ettiiniz ak istiyorum. Belki siz beni armadan, pencerenize sarlm o narin sarmaa trmanp odanza geleceim. Ben hazrm. Kadnn sesiyle uyandm. Namaz klmlar, seccadeleri kaldrmlard. Halya sofra bezi serilmi, ortasna kasnak konulmutu. Kz elinde siniyle odaya girdi, siniyi kasnan stne brakt. Kadn kzla birlikte tulumbaya gidip elimi yzm ykamam istedi. Tulumbaya gittik. Fanilama ineli muskay karmaya alyor, tek elimle atal ineyi aamyordum. Kz "Muskay neden karyorsun?" diye sordu. iimin geldiini syledim. Kz tek elle muskann nasl karlacan gsterdi. Tek eliyle tutup ineyi at, "Helaya girerken, destur de" dedi. Heladan ktmda muskay tekrar omzuma ineledi. Tulumbann kolunu ekerken yzme hi bakmad. Kadnn glgesi penceredeydi, tln arkasnda kprtsz duruyordu. Odaya girdik, kz havluyla yzm, ellerimi kurulad, sofraya oturdum. Semaveri almak iin odadan ktnda kadn, "Bugn yukar kacaksn" dedi, "misafirler gelecek".

XXV
"Bir aptallar dellosu. Tanr da lgn gibi eleniyor. Srf Anselmus ile Gounilone'nin aptal olduklarn gstermek iin dnlemez olmaya karar vermi Tanr. Yarat iin ne yce bir ama. Daha dorusu, Tanrnn istemim gerekletirme eylemi iin." Umberto Eco, Foucault Sarkac

Kadn yeni gelenlerle birlikte odaya girdi, oturanlara bakt, "Gelmeyen kimler kald kardelikler?" diye sordu. Yeni gelenler kerevette, minderlerde oturacak yer olmadndan halnn stne diz ktler. Kadnlardan biri gelmeyenlerin adlarn sayd. Kadn kapda duruyordu, "Daha ok var gelmeyen" dedi, "biraz daha bekleyelim". Bir kadn "Belki Ayten gelmeyebilir, kocas istemiyormu" dedi. Kerevette oturan yal kadn zntyle ban sallad, "ok ekti Aytenim, hl ekiyor. Kocas ok kzyormu ona, 'Eve bakmyorsun, ocuklara bakmyorsun, varsa yoksa kardeliklerin, gzn baka bir ey grmyor' diyormu. Babas da kulan ekmi, 'Dn bu yoldan' demi. O zaman Ayten, 'Evimden, erimden, oluumdan ocuumdan dnerim, bu yoldan dnmem' demi. Demi de dvm babas. Bir de Ayten'in babas hac, hac olacak kze bak. Neler ekti de Aytenim dnmedi, gelir imdi" dedi. Baka bir kadn yal kadna, "Kadanne, dn merdivenden dtm, baldrn ezildi. Ne edeyim?" diye sordu. Yal kadn, "Nas'n Menafiun'unda der ki; bir avu kakulay, birer avu sarsabr ve tinermeniyle kartrp bir bez iine koyarak ezik yere saracaksn. Hemen iyi olur" diye cevap verdi. Kadn hl kapda duruyordu, "Fahrnnisa" dedi, "Mesude'yi bana gstermiyorsun, bari Kadanne'den bir derman sor". Kedeki minderde oturan kadn ne doru eildi, "Kadanne, kzm evleneli be ay oldu, hl ocua kalmad, ne edelim?" dedi; kadnn bu konuyu amasna kzm gibiydi. Yal kadn cevap verdi: "Ben buna derman syleyemem, sylerse Sahire syler. Ama ne zaman gebe kalp kalmayacan syleyebilirim. eyh Ilessaba'nn Kitab- Rcu'-eyh'inde der ki; bir kadnn o geceden ocua kalp kalmayacan bilmesi iin akam a... bir di sarmsak sokmas gerekir, fitil gibi. Sabah kalktnda aznda sarmsak kokusu varsa rahmi gebelik iin uygun zamanda demektir. Eer iki ay dnene kadar azna hi koku gelmezse aresini Sahire bilir." Kadn pencereden dar bakt, yeni gelenler vard, karlamak iin odadan kt. Kadnlar srayla yal kadna derman soruyorlard: "Kadanne, evimin dibindeki talkta ok kuyruklu var, ne edeyim?" "Mcerrebat-t Drib'ye gre hindiba ve prasa suyuyla ellerini ykayp akrebi tutarsan sokmaz. Tezkere'ye gre stnzde bir para katran kp tarsanz akrep yanamaz. Soktu diyelim. Gayet'l Beyan'a gre hemen soktuu yerden kan aktp akrebi ezerek yaraya koyun. Akrebi tutamazsanz smklbcek veya solucan ezip koyun. Firdevs der ki; sokulan yere sarmsa ezip lapa halinde basarsanz zehrini alr. Kenz's Sthhat'l Ebdaniye'ye gre akrep sokmasna incir aacnn st iyi gelir. Kanun'a gre amfstn incirle dvp yersen iyiletirir." "Kadanne, bizim olan hl altn slatyor." "Bunun aresi oktur. Tavan eti yedir. Havlcan tozunu suya kartrp her akam yatmadan nce bir ay ka iir. Teke trnann kln balla macun et, her gn birer kak yedir. Horoz ibiini kurutup dv, tozunu suya kartrp iir. Koluna deve kl bala. Birer tutam kereviz tohumuyla aknkarhay dv, suyla kartrp her gn birer kak yedir. Pelit bulamazsan andz kk de olur. Kinile lahana tohumunu toz halinde tuzsuz tereyana kartrp yuttur. Yalnzca kini de olur, o zaman tereya koyma." "Benim ok bam aryor Kadanne." "Scaklardan m? Kn da arr m?" "Scaklar balaynca peydahlanyor." "Serkencebine semizotu suyu kartrp i. Serkencebin yapmasn bilir misin? Balla sirkeyi kartracaksn. Balgam var m?" "Yok." "yi o zaman, bu terkip yeter sana." "Benim herifin idrar zorluu var. Bir de devaml karnndan ar ekiyor." "Sana bir urup terkibi vereyim de kocana iir. Rezene kk kereviz, ayrk kk, rezene tohumu, kereviz tohumu, anason, smbl, baldrkara ve mestekiden birer tutam, ekirdei karlm zmden bir avu kartrp kaynat. Yemeklerden nce bir ay barda iir. Karn ars iin, nalbanttan el kadar hurda demir al, iinde prasa halanm suda yedi gn beklet. Sonra demiri kar. Suya toz halinde baharl tere tohumu, su teresi tohumu,

prasa tohumu, karabiber, kereviz tohumu, havu tohumu, turp tohumu, soan tohumu ve emen koy. Macun haline getirip yedir. Hem basuru varsa ona da iyi gelir. Bu terkip ok faydaldr, yel arsn da alr." "Kadanne, benim aklm seninkiyle bir mi? Ben bunlar nasl aklmda tutaym?" "Aklnda ne kalrsa onu yap." "Kadanne, ocuk ne zaman oluru syledin de nasl olmaz sylemedin. ay dndm, kan gelmedi daha. Ev bizi almyor gayr. Ne edelim?" Kadnlar soruyu sorana bakp gltler. Kadn kede kaldndan bararak konumutu. Yal kadn glerek "Her gece herifin altna yatmazsan a... gidiiyor deil mi Glsm kzm?" diye sordu. Soruyu soran, "Vallahi benden deil, herifi durduramyorum" dedi. Glmeler artt. Kadn gelenleri karlamak iin bahede duruyordu, gelenler meslerinin lastiklerini kap iinde karp araflaryla odaya giriyorlard. Yal kadn, "Bunun aresi hem adamdan olur, hem kadndan. Adamn itahn azaltmak iin terkipler var ama onu sonra syleyeceim. nce senin yapman gerekenleri syleyeyim. Yatmadan nce bir tutam lahana tohumunu suya kartrp i. Bir nane yapram yuvarlayp fitil gibi a... sok. Gidime, kant yaparsa nane ve yarpuzu ezip suyuna pamuk sr, pamuu sok. Susam ya da olur, kavak veya sarmak yapra da olur. Firdevs katrn kulak kirinden bir paray gm bir tabakada tayan kadnn gebe kalmayacan syler. Tezkere'de gelinciin topuk kemiini canl canl karp stnde tayann ocua kalmayaca yazldr. eyh Aya, yatmadan nce kocann, karsnn gebe kalmamas iin defa a... tkrmesi lazm geldiini yazmtr". kadn odaya girdi, "Hay dilini eek ans soksun Kadanne" dedi, "ierde ocuk var, grmyor musun? Kalk bakaym, ben sana misafirler geldiinde yukarya kacaksn demedim mi?" Kerevetin dibindeki minderde oturuyordum, kadnlarn arkasnda kaldmdan ilk girip ktnda grmemiti kadn. Kalktm, herkes bana bakyordu, yzmn yandn hissettim. Merdiveni karken yal kadnn "Ben onu grmedim Sahire kzm, grsem yle konuur muyum?" dediini duydum. Kzn odasna girip kapy kapattm. Sandn stne oturup kollarm pencereye dayadm. Kz kara araf iinde kap nnde bekliyordu. Yataa uzandm. Gzlerimi kapadm, gnn aydnl gzkapaklarmda ldyor, ne huzurlu, ne rahat... Karanlk, karanlk da deil, nereden geldii belirsiz zayf klar var. Darack, toprak bir dehlizde emekliyorum. Dehliz atallanyor, baka yollara ayrlyor. Ayrlan yollarda kurukafalar, yanm iskeletler st ste ylm, birbirine karm. skelet olan dehlizlere girmiyorum. Emekleyerek bask bir odaya kyorum. Odada siyah mermerden bir kabir var. Kabrin kapana ilenmi, havaya asl arabalarda grnmeyen atlarn gemlerini tutan savalarn resimleri var. Yan taraflarna trl k oynamalar iinde lemleri yneten ve her eyi orada grp orada iiten, her eyden haberli padiahlarn sarayn, aleviyle muazzam ordular yok eden fil hortumlu, kaplan bedenli, elik gsl ejderleri, yldzlardaki evleri ve gneleri birbirine balayan yollan gsteren kabartmalar yaplm. Kapan stnde, yz ve ak altn kanatlar birbirine bakan iki kartaln bo yuvalan duruyor, birileri onlar alm olmal. Kabrin kapan ummadm kadar kolay ayorum. Pek zorlanmadm halde bam dnyor, gzlerim kararyor, zayf klar kararp alyor. Kabrin iine baktmda altnn bo olduunu, ok aalardan geen bir nehrin dalgalarn gryorum. Kabirlerin alt, insan ldnde ryebilmesi ve topraa karabilmesi iin bo olmal. Kendimi brakp nehre dtmde, altmda kpr kpr oynaan eyin nehrin dalgalar deil de bir merdivenin basamaklar olmasn istiyorum ve bunun iin dua ediyorum. Lekesiz, prl prl bir karanlktaym imdi, durgun ve aresiz. Ellerimin dokunabildii her yer ta duvar. Ayaklarmn altnda sonu gelmez bir merdivenin ta basamaklar sralanp gidiyor. Zaman bedenimin evresinden allm bir hrtyla geiyor. Aylar, yllar geiyor. Karanlk ve tatan oluan zayf gerekle, aresiz bir beynin rettii yaanmas dnlemez zengin dlerin birbirine kart bir hayat sryorum. Son anda Allah'tan dilediim merdiven duam yznden onun bana bahettii sonsuz merdivenden bir cehennem iinde nasl getii fark edilmeyen ve binlerce, milyonlarca yl sren bir hayat. Allah, ondan dilediim merdiveni bana yle bir ekilde sundu ki; srekli inildiinde ya da kldnda hangisi olduunu bilemediim ilk basamaa geri dnyorum. Hareketsizlik dlere dntnde, dlerimde grdm iveli ve davetkr kadnlarn kvrak, ateli ve yuvarlak bedenlerini rten ipek tl, tanrlara mr bien meleklerin ipek tlleriyle deitiriyorum. Kadn, kskanlk ve arzu dleri zamanla usuz bucaksz yeil krlara, sonsuz ve dalgasz l denizlere dnyor. Dler dnceye dnyor. En sonunda ya da en banda ne fark eder; sonsuz zamann esiri ve iinde aresiz kendine oyunlar arayan, sonsuz varyasyonlaryla bitmeyecek bir hayatn oyuncusu Tanr'nn oyunu benimle oynamak istediini dnyorum. kimizin de zmn bulamadmz bu problemin onu artacak doru hamlesini aryorum. Yok, buna dayanamam. Buna hazr deilim, hibir zaman da hazr olamam. Bu yk kaldracak kimse yok, bu problem cevapsz. Ik istiyorum, k, k, bir zerre k... Gzlerimi atm, gn odada hl. Tl perde ak, pencereden giren rzgrla dalgalanyor. Kadnlann "Hu Allah, hu Allah" seslerini duyuyorum. Bararak kalkyorum yataktan, kapy ayorum. Kadnlarn sesleri daha ok duyulmaya balyor. Merdiven banda duruyorum, nefes nefeseyim. Barmak, nedensizce komak, kendimi duvarlara vurmak istiyorum. Dnp duvar yumrukluyorum. Sabret, bekle... Bekliyorum. Allah kahretsin, nereden aklma bulat bu, nasl bir rya grdm ben? Kadnlarn sesleri kesiliyor, odaya dnp kapy kapatyorum. Ryay hatrladm. Kz orasn pmemi istiyordu, perken kafamdan bastrp beni ieri soktu. Tm bedenimle girdim ieriye. Yol boyunca emekleyip bir odaya yerletim. "kmak istiyorum buradan" diye

bardm. Kzn sesi geliyordu: "Bekle, seni yeniden douracam." Odada ller var, birbiri stne ylm iskeletler. Yalan, bunlar dourmamsn ite, lp kalmlar burada. Baka ne grdm ryamda? Aklma bile getirmek istemediim o korku, o dnce nasl gelip bindi srtma? Mutlaka bir eyler grm olmam lazm, yoksa korkumu ben hi dnmyorum, aklma bile getirmiyorum. Korkum bataklk gibi, kenarndan bile gesem ekip alyor iine. Aklma bir dt m kurtulmak mmkn deil. Baka eylerle ilgilenmeliyim, kendime oyunlar bulmalym. Kadnlar yeniden barmaya balyorlar. Pencereye gidiyorum, kz yok. Duvar dibinde mi acaba? Orada olsa sokaktan geenler yle bir bakarlard mutlaka. Yok ite, gitmi yine. Sokak banda iki polis grnd, eve doru geliyorlar. Yukardan M polis daha geliyor, duvara yanap gzden kayboldular. Bahe kaps ald, biri kafasn uzatp ieriye bakt, geriye dnp eliyle iaret etti. Baheye girdiler. Kadnlar durmakszn baryorlar: "Hu Allah, hu Allah." Bir polis asmaln altna girdi, helann yanndaki ereti kapy amaya alyor, kap dier taraftan srgl, almyor. Dier merdiveni kp kap nnde durdular, kapya yakn duran palabykl olan ereti kapy amaya alan polise "Orada bekle" der gibi bir iaret yapyor. Ban pencereye uzatp ieriyi grmeye alyor. Kadnlarn sesi kesiliyor birden, ses kesilince kapy yumruklayp "Sahire, a kapy" diye baryor palabykl polis. Kadnlar hi ses karmyorlar. "Cinci Sahire, a kapy" diye baryor tekrar. Kapya yakn pencereden kara arafl bir ba dar kyor, "Ne var yine Komiserim" diyor, kadnn sesi bu. Adam "A kapy" diyor, "O kadar ikaz ettik uslanmadn sen". Kadnn ba pencereden ekiliyor. Uzunca bir sre sonra kap alyor olmal ki polisler ieri giriyorlar, yalnzca ereti kapnn yannda bekleyen ieri girmiyor. Adamn aadan sesi geliyordu ama ne dediini anlayamyordum. Yan baheye bakan pencereden bakyorum, polislerden biri yan baheye km, ereti kapnn srgsn ayor. Orada bekleyen polise "kan oldu mu?" diye soruyor; bekleyen "Yok" diyor, "kimse kmad". Birden bulunduum odann kaps alyor, palabykl polis odaya giriyor, hemen arkasnda kadn duruyor. Adama "te bu sabiden baka kimse yok" diyor. Adam eilip yatan altna bakyor, kapdan karken syleniyor: "Bana maval okuma Sahire, kap iindeki o kadar lastik kimin yleyse? Nereye girdi bunlar?" Kadnn odasn ayor, yatan altna bakyor. Sa tarafnda tabanca asl, kemerinin arkasna kelepe sokmu. Sol tarafnda uzun, siyah, tahtadan bir sopa sallanyor. Deri ayakkabsn karmam, bast yerlerde tozdan izler brakyor. Sahanlktaki dolaplar ap kapatyor, aa iniyor. Kadn onu takip ediyor, ben kadn. Yan baheye kp bahede duran polise "Odunlua baktn m, hep oraya saklanrlar?" diye soruyor. Polis "Baktm Komiserim, kimse yok" diye cevaplyor. Biri byk odada zplyor: "Komiserim, bu odann alt bo." Birlikte halnn iki tarafndan tutup kaldryorlar, kapak ortaya kyor. Adam eilip kapan yarna elini sokuyor, kaldrp dierine kapa tutmasn sylyor. basamak inip gzlerini ksarak karanla bakyor, bam kaldrp glerek, "Ulan Sahire, neredeyse byc olduuna inanacaktm" diyor. "u evi o kadar bastm da bu bodrumu bulamadm ya, yuh olsun bana". Kadnlar topraklanm mesleriyle bodrumdan kp n baheye diziliyorlar. Adam, "Hadi bakalm, biraz da karakolda barn" diyor. Bahe kapsndan ktklar anda kadnlar bararak drt bir yana dalp kayorlar. Polisler sopalarn karp kadnlara vuruyorlar, sopay yiyen yere dyor. Kadnlardan biri kamyor, kap nnde bekliyor, kadn olmal bu. Polisler yakalayabildikleri dier kadnlarla birlikte onu da alp gtryorlar. Bir sre sonra baheye kp kapy kapatyor, byk odaya dnp kerevete oturarak kz beklemeye balyorum.

XXVI
"Sonsuzu anlamaya almak hi de zorunlu deildir, yalnz hibir snrm bulamadmz her eyin snrsz olduunu dnmemiz gerekir." Descartes, Felsefenin lkeleri

"Benim iin yaptn deil mi? Benim iin kafan kaplara vurdun. Annem beni dvnce dayanamadn. Akm benim. ektiim aclara ortak olmak istedin. Ama olmaz. ok bym senden. Sen delikanl olunca ben ihtiyar olacam. Sevmezsin beni o zaman." "Severim." "Tazelere sevdalanr beni yzst brakrsn." "Brakmam." "Akm benim, sen benim biricik akmsn ama benim dengim birine varmam lazm." "Sen o adam seviyorsun." "Hangi adam?" "Kap nnde beklerken peinden gittiin adam..." "Yok yle bir ey, kimsenin peinden gitmedim ben, sen benim biricik akmsn." "Yalan sylyorsun, beni sevmiyorsun, o adam seviyorsun." "Hayr akm, seni seviyorum, o adam mhim deil. Ben seni seviyorum, derin baklarm seviyorum. Sende bir ey var. Hep zgn gibi duruyorsun. Anneni babam m dnyorsun? zlme, ben varm artk, bundan sonra hi yalnz kalmayacaksn. Ne olursa olsun sen benim biricik akmsn. Ne olursa olsun... Akm..." Sustu. Kerevette oturuyorduk, yzmz pencereye dnkt. Kzn kucana oturmutum. Kz kollarn karnma dolam enesini omzuma koymutu. Yana yanama deiyordu. Yana scakt, salar gl kokuyordu. "Herhalde bugn brakmayacaklar bunu" diye mrldand, "gidip bir daha bakaym." arafn giydi, kapy kilitleyip gitti. Gn batmt ama ortalk aydnlkt daha. Polisler kadnlar gtrdkten biraz sonra dnm, kapnn nnde beklemeye balamt. Olanlar anlatmak iin pencereden kza bardm. Yzme anlamszca bakp eve geldi. Evi bo grnce ard, bodrum kapam kapatp haly dzeltti. Ereti kapy srgledi, yan bahe kapsn kilitledi. Tahtalarn, hallarn stndeki ayakkab, mes izlerini slak bezle sildi. arafn giydi, "Sen uslu uslu otur" deyip karakola gitti. Dndnde "Belli olmaz, belki bugn brakrlar, belki yarn. Biz yine de bugn gelecekmi gibi yiyecek bir eyler piirelim" dedi. "Unutma, annem sorarsa polisler gider gitmez eve geldiimi syleyeceksin" diye ekledi. Ocak bana inip yemek piirdik, tencereyi teldolaba koyup odaya girdik. Kerevete oturduumuzda kz pmek istedim, kz bam itti, belimden yakalayp kucana oturttu. Kollarm karnma dolayp enesini omzuma koydu. Yana yanama deiyordu.

XXVII
"Nihayet yolun sonuna vardn. Efendimiz sana acd, nk dnya bizim ebed ikametimiz deildir. Sadece bir sre, efendimizin ltfettii kadar bir sre snmak iin buradayz. Ve imdi seni tahtnn yanna, ayaklarnn dibine ald. Oras bizim ebed yerimiz, hepimiz orada sonsuza dek kayboluruz." Walter Krickeberg, Aztek Efsaneleri

Dndnde kerevette oturuyordum. Hava kararmt. Dalarn arasndan ay kocaman, yusyuvarlak domu, ykseliyordu. Oda karanlkt. Yzm pencereye dnkt, odaya bakmaya korkuyordum. Hava kararp odadaki eyalar derin glgeler altnda ekillerini kaybettikten, baka ekillere brndkten sonra yzm odaya evirememitim. Kprtsz, nefes aldm bile belirsiz kerevette oturuyor, pencereden bakyordum. Kendimi srtm dndm karanln insafna brakmtm. Karanln iinden kp tepeme de binseler, odann karanlk kelerinde boyal yzleri, envai renkte paavradan giysileri, uzun trnaklan ve krmz salaryla engili algl dn dernek de kursalar yzm karanla dnmeyecektim. Ne olursa olsun karanla bakma. Cinler karanlkta yaar, yats okunduktan sonra, sabah ezanna dek karanlk kuytu arklarda dn dernek kurup dmbelek alarlar. Bilerek ya da bilmeyerek kendilerini rahatsz edenlere ok kzarlar. nce kara kedi suretinde grnp tiz bir sesle barrlar, stlerine gidilirse arparlar. Bir yann tutmaz olur, azn ylkp kpkler iinde kalr. Sakn karanla bakma. Ya da insan suretine girip yoluna karlar, "Azn a, diline bakacam" derler. Azn aarsan bir top gibi zplayp ak azndan iine girerler, bir daha da kmazlar. nsann aklna bularlar, trl tevatr fikirler alarlar, insan ldrtp kafasn duvarlara vurdurturlar. Sakn karanla bakma. Onlar karanlktalar, ban evirip onlarla gz gze gelmem bekliyorlar. Kimi zaman tandklarn suretine girerler. Gece kapm alp komunun suretinde gzne grnrler. "Hani deirmene gidecektik" diye kandrp budayn eeine ykletirler. Yolda bakarsn ki komuna bir haller oluyor, kulaklar sivriliyor, ayaklar uzayp ksalyor, gzleri krmzya dnyor. Ezan yakn sanmaktasn ama bir trl gn aarmyor. Birden cinlerin dnnde bulursun kendini. Kimilerinin elinde kulplu sazlar vardr. Parmaklarnda dndrdkleri tokmaklarm on davula birden vururlar, yeri g sallandrrlar. Kimileri kurumu sukabaklarn sallayp ekirdeklerinden nameler karrlar. Yzlerinde kara yarasalar, atee durmu salarnda semenderler dolar. Bedenlerini saran darack, parlak esvaplar giyerler; kadn m, erkek mi anlayamazsn. Binlercesi engilerin karsnda toplanp kafalarm sallarlar, ellerini yumruk yapp havaya kaldrr, ba ve sere parmaklarn dikip karanla savururlar. Birbirlerinin stne binip bararak dne elik ederler, giysilerini karp engilere atarlar. Zapt altna alnmam babo cinlerdir bunlar. Dirlik dzen bilmezler, sahipsizdirler, insana trl oyunlar ederler. Sakn karanla bakma. Kadnn cinleri evin altndaki arkta eleirler. Kadn dualar okuyup ardnda gelirler, "Git" dediinde giderler. Kadnn sznden kmazlar, karlarsa kadn onlara ceza verir, daha olmad dualar okuyup eritir. Ama imdi kadn yok, babo kaldlar. Arktan kp odaya geldiler, minderlere dizildiler tek tek. Bam onlara evirmemi, yzm dnmemi bekliyorlar. Gz gze gelmek istiyorlar, sakn bakma. Bahe kaps aldnda, oda kapsna gelip de seslenene dek gelenin kadn m, kz m olduunu bilemedim. Kalkp karanln iinden geerek geleni karlamak istedim ama srtm dndm karanln pusuda bekleyen cinlerinden korktum. Gelen odaya girene dek bekledim, geriye dnp bakmadm. Evin d kaps aldktan sonra "Annem gece gelmeyecek, brakmyorlar" szlerini duyuncaya dek nefes bile almadm. Kzn sesiydi bu, dndm, kapda durmu arafn karyordu. "Yakaladklarn sorguya ekip kaanlarn adlarn da almlar. Zabt bitmemi, sabah devam edeceklermi" dedi. Yemekten sonra sofray kaldrp bulaklar tulumbaya koyduk. Ellerimizi ykayp odaya dndk. Kz yastm, pikemi kerevetin dibindeki mindere brakt, lambay kap dibindeki taburenin stne koydu. "Ge oldu, yat artk" dedi. "Sen de burada yat, korkuyorum." Ellerini uzatp yzm okad. "Alama, daha buradaym, gergef ileyeceim." "Ben uyuyunca yukar kacaksn, beni yalnz brakacaksn." "kmam, iim bitince uraya kvrlr yatarm." "O zaman kendi yastn, pikeni de getir, ben uyuduktan sonra odadan kma." "Tamam, getireyim." Birlikte kzn odasna gidip yastk ve pike getirdik. Kz gergefini eline alp tabure yanna oturdu. Gzlerimi kapattm, kzn nefesini, ipliin kuman iinden geerken kard hrty dinledim.

XXVIII
"nsan, biliyorsunuz, mutlak olana, eksiksizlie, geree, Tanr'ya ve tam bir olgunlua ynelir. Her eyi kavramak ve kendini btnyle gerekletirmek; uyduu ahlak buyruu budur." Witold Gombrowicz, Pornografi

Uyandm. Uyurken yzm duvara dnmm. Lambann duvara vuruyordu, beni neyin uyandrdn bulmaya alrken ayn sesi tekrar duydum: "t." Biri n baheye bakan cama kk talar atyordu. Kzn lambay alp ayaa kalktn, yattm yere doru geldiini hissedince gzlerimi kapattm. Gzkapaklarmdaki k kayboldu, kz lambay sndrmt. Gzlerimi atm, kerevetin stne dizlerini koymu, perdeyi aralamt. Ay aralktan girip yzn aydnlatyordu. Lambay kerevetin stne koyup perdenin ucunu brakt. Oda karanlk oldu. Kzn usul admlar kapya doru giderken geriye dndm, belli belirsiz glgesi ak kapdan geti, karanlkta grnmez oldu. Evin n baheye bakan kaps gcrtyla ald. Biriyle konuuyordu, ksk sesleri gecenin iinde dalyordu. Kalktm, yava admlarla koridora alan kapya gittim. Eikte durdum, eilerek kapdan bam kardm. Kap ardna dek akt, ay koridoru aydnlatmt. Kap iinde birbirlerine sarlm ayakta duruyorlard. Adam kzn dudaklarn pyordu. Ban eip boynuna gmd yzn, kz fsldad: "Yava, izi kalacak." "Hadi ieriye geelim. Rahat bir dek yok mu?" "it, yava konusana be. ocuu uyandracaksn." "ocuk uyand zaten, bak." "Hayvan." "ieri girmeyecek miyiz?" "Olmaz. Polislerin ii belli olmaz, ya brakrlarsa... Burada..." Birbirlerine sarlm halde koridoru boylu boyunca rten yolluun stne devrildiler. Adamn kasketi yere dt. Adam kasketini duvar dibine iteledi, belinden kard kocaman bir ba kasketinin stne koydu. Ayaklar kapya dnkt, yzleri karanlkta kalyordu. Kzn etei syrlm, bacaklar adamn beline dolanmt, bir ayan kaldrp kapy iteledi. Kap duvarlardaki ve koridordaki her eyi kararta kararta ilerledi, tam kapanmaya yaknken durdu. Kapnn aral karanln iinde ktan yaplm ince bir direk gibi grnyordu. Bir sre yalnzca sesleri duyabildim. Gitgide sklaan nefes alp vermelerini, nce ksk kan ama sonralar aldrmazlkla tonu ykselen birer kelimelik ksa konumalarn, inlemelerini, hrlamalarn dinledim. Gzlerim karanla altka koridorun ortasnda devinip durulan, yuvarlanp arpan, erilip dorulan, kvrlp bklen, ayrlp birleen bir ey (iki deil) grdm. Adamla kz gitmiti, koridorda onlarla ilgisi olmayan ve her trl hayvann suretine girebilen baka bir yaratk vard. Kuyruunu yakalamak isteyen ve hzla kendi evresinde dnerek hrlayan kocaman bir kpek nce dallara dolanan bir ylana dnd, sonra olduu yerde taklalar atan bir maymun oldu. Korktum, kamak istedim. Bzldm kap aznda tutulup kalmtm, gzlerimi dahi oynatsam yaratn beni fark edeceini dnyordum. Kprtsz yarat izlemeyi srdrdm. Duvar dibinde kkleri birbirine bal, karlkl dans eden iki iek grdm sonra. Saplar birbirine dolanp ayrlan, yapraklar yeerip dklen, elenkleri birbirini pen iki beyaz lale. Sesler artmt, grnmeyen bir ocuk korosu geride bir yerlerde hznl bir ark sylyor, iekler ark eliinde dans ediyordu. Sonu gelmeyecek lgn bir hazrln sonunda ieklerden biri dierinin iine girdi. Dieri sarsld, titredi ve kabullendi. Sana yemin ederim ki benzetme yapmyorum, byle grdm, byle hatrlyorum ve byle anlatyorum. ocuklarn sesleri kesildi. iekler, garip, uzun ve melodisi belirsiz kvrak sesler karabilen bir saza ayak uydurarak birbirlerinin iinde byyp kldler, yapraklarndaki gzler alp kapand, kimi zaman yanma kadar gelip uzaklatlar, sonunda duvar dibine ylp kaldklarnda sesler derin nefeslere dnt ve kesildi. Kap karanln iinde sanki kendiliinden alp koridoru aydnlattnda kz ve adam yolluk stne yan yana uzanm grdm. kisi de plakt. Kz adama sarlp pt, "Akm" dedi, "sen benim biricik aknsn". Adam yana itti, kalkmadan entarisine uzand, cebinden bez karp nce bacak arasn, sonra dikkatlice gbeini sildi. Uzanp ban adamn koluna yaslad. Adam "Hadi kap gidelim buralardan" diye mrldand. "Hep byle sylyorsun, Mesude ne olacak?" "Brak onu, ben seni seviyorum." "Ne yaparz, nereye gideriz?" "Dnme bunu, baka memlekette a m yok?"

"Bilmiyorum... Bilmiyorum..." Adam yar dnp kzn memesine elini uzatt. Parma meme banda daireler izdi, teninden ayrlmadan aalara indi, kzn bacak arasn avulad. Ban eip memesini emmeye balad. Kz adamn ban itti, dorulup srtn duvara vererek oturdu: "Yuh, imdi kalktn stmden." "Sana doyamyorum." "Allah bilir gelmeden Mesude'yi de..." "Kartrma imdi onu." Adam kzn elini tutup ekti, kz adamn yanna uzand, yan dnp ban gsne koydu. "Ay beni delirtiyor" dedi. Adamn stne kp onu pt. Adam kzn ban tutarak kendine ekti. Bam dnyordu, koridordaki her ey silinip deierek geri gelmeye balad. Grdklerim yukardan aaya doru inen bir pencereden grnen ve byk lambalar olan aydnlk bir sokaa dnt. Pencere aaya doru kaymaya devam etti, sonra da byk bir ocak iinde kocaman alevlerle yanan odunlar grdm. Cehennemdi buras, gnahlarmzn bedelini deyeceimiz yer. Cennete gitmeden nce sularmza biilen zaman dolana dek trl azaplarla lp lp dirileceimiz ilah cezalar evi. Gzlerimi kapattm, bam sessizce kollarma dayadm. Kzla adamn alevlerin iinden gelen feryatlarn duyuyordum. Etleri dilim dilim kesiliyor, her bir paralan ayr ayr atee atlyordu. Dudaklar kor demirle dalanyor, dilleri kzgn maalarla ekiliyordu. Bedenleri kaynayan sularn iinde sonu gelmez bir azapla kvranyor, kimi zaman lklara dnen hkrklarla birbirlerine sarlarak alyorlard. Yaadklar acy grmemek iin biraz uyudum sanrm. Gzlerimi atmda kzla adam ektikleri azapla lm buldum. Yeni azaplar ekmek iin tekrar dirilmeyi beklerken kzgn kumlarn stnde rlplak srtst yatyorlard. Bir zaman sonra kz dirildi. Ban kaldrp adama bakt, i ekerek "Peki, ne olursa olsun kaalm buralardan" dedi. Kalkp admlarmn kard sese aldrmadan byk odaya gittim. Yzm duvara dnp mindere uzandktan hemen sonra kzn yava admlarla gelip baucumda durduunu, uzun uzun bana baktn biliyordum ama gzlerimi amadm. Ne kadar karanlk olursa olsun...

XXIX
" yl boyunca tanrlmn zn aradm ve buldum." Krilov

Kadn kza, leden sonra kap nne kmasn, gelenleri geri evirmesini syledi. Bu cuma hi kimseyi kabul etmeyecekti. "Bunlar yine evi gzetler bugn. Allah'sz, kitapsz kfirler" diye sylendi. Sabaha kadar darack bir hcrede st ste oturmulard. Dvmekle tehdit edip kaanlarn isimlerini, adreslerini almlar, gece boyunca birer birer karakola getirip nezarete atmlard. Sabah tek tek hcreden karlmlar, kfirlerin bana ifade vermilerdi. Hemen hemen hepsi ayn eyi sylemiti: "Biz ayin mayin yapmadk, o eve misafirlie gitmitik." Polisler verdikleri ifadeleri makinede yeni yazyla yazmlar, baparmaklarn mrekkepli beze bastrp yazdklar zaptn altna parmak basmalarn istemilerdi. Parmak basmadan nce bakomiser zapt onlara okumu, fakat hibiri anlamamt. Allah vere de sonradan bir sakatlk kmasayd, kim uraacakt devlet kapsyla, her gn mahkeme mahkeme kim koacakt? Karn at, sabah namazn klamamt. Klmt da gzleriyle klmt, kaza etse iyi olurdu. Kza "le yaklat, ben namaz kaza ederken sen de bir sofra kuruver" dedi. Kz dar kt. Kadn kap dibindeki minderin stnde duran seccadeyi serip namaza durdu. Gelir gelmez kza km, polislerin geldiini haber vermedii iin barp armt. Kz yukar soka kontrol etmek iin sokak bana ktn, bu srada polislerin aa sokaktan koarak geldiklerini ve kapy tuttuklarn syleyince azarlamay kesmi, "Zaten onlar senin nbet beklediini biliyorlardr, stelik imdi bodrumu da biliyorlar, baka bir are bulmak lazm" diye sylenmiti. Kadnn namaz ksa srd, seccadeyi toplayp odadan kt. Kz elinde sofra beziyle geldi, rty yere serip kasna almak iin kerevete doru emekledi. Kerevetin yanndaki minderde oturuyordum. Kasna alp bana bakt, glmseyip gz krpt. Uyandmdan beri peimde dolayordu. Sabah onun sarlmasyla uyanmtm. "Akm, hadi kalk. Bak, sofray hazrladm" demi, uzanp dudaklarm pmeye kalkmt. Bam yana evirmitim hemen, pmesine izin vermemitim. Hela kapsnn nnde muskam karmaya alrken "Dur, ben karaym" diye yaklam, ciddi bir edayla muskay kardktan sonra beklemediim bir anda bamn iki yanndan tutup dudaklarm actncaya kadar pmt. Bam ellerinin arasndan kurtaramamtm. Heladan ktktan sonra muskay ineleme bahanesiyle tekrar pt, tulumbada yzm ykarken arkamdan sessizce yaklap bir daha pt. Beni gldrmeye alyordu ama o abaladka ben somurtuyordum. Her seferinde yzm buruturdum. Sofrada orba ierken dudaklarmn kenarndaki orba artklarn yalamaya kalknca dayanamayp gldm, yumuadm zannetti ama ben onun "Akm, p beni" fsltlarna ilgi gstermedim, eteini syrp bacaklarn atnda bam yana evirdim, orasna bakmadm. Sofray kaldrdktan sonra gelip yanma oturdu, zorla sarld, debelenmeme ramen brakmad. Kalarm atk, mecburen durulduumda, "Syle, akam ne grdn?" diye sordu; "Bak, sylemezsen akamlar erkenden yukar karm, karanlkta kalrsn" diye steledi. Cevap vermeyince sesi yumuad, ayaklarma sarlp "Sen benim biricik aknsn, neden byle yapyorsun?" diye yalvard ama ksa sren sessizlikten sonra "Akam olanlardan annemin haberi olursa seni ldrrm" diye bard. Kalkp kerevete oturdu, sinirlenmiti. Her eyi grdm biliyordu, mindere dnp yattktan sonra baucuma gelip uzun sre gzlerimi amam beklemiti. Sonra adamn sesi duyulmutu, byk odann kapsna kadar gelmiti, gideceini sylyordu. Kz "Kal biraz daha, gitme" dedi. Adam, evden karken kahveye diye ktn, biraz daha ge kalrsa kahveler oktan kapanm olduundan Mesude'nin pheleneceini syledi. Kz sinirlendi, "Hem kaalm diyorsun, hem de Mesude'nin phelenmesinden korkuyorsun" diye bard. Adamn "ocuk uyanacak" ikazna ramen bararak kovdu onu. Adam odadan karken arkasndan kotu. D kapda konutular bir sre ama ne konutuklarn anlayamadm. Sonra d kap kapand, yan bahe kaps alp tulumbadan su ekildi. Kap iinde bir yerlere sular dkld. Bir ara gzlerimi atmda, karmda kenarlar pskll petamala sarnm, stnden yol yol sular szlen bir ift ayak grdm ama bunu o gn akam m grdm, yoksa ok uzun zaman nce grdm annemin ayaklan myd bunlar ya da daha sonraya ait baka bir grnt myd, hatrlamyorum. Yemekten sonra kz kap nne karken, kadn "Gelenlere nmzdeki cuma gelmelerini syle" dedi, elinde kitabyla kerevete oturdu. Mrldana mrldana, zaman zaman sesini ykseltip alaltarak okumaya balad. Gidip karsna oturdum, bana gzucuyla bakp okumasn srdrd. "Biliyor musun, ben hibir eyi unutmuyorum." "Anlamadm yavrum, nasl yani?" "Grdm eyleri, yaadklarm hi unutmuyorum. Hepsi aklmda, hep bunlar dnyorum." "Bu iyi bir ey deil ocuum, unutmalsn." "Ama unutmuyorum, dnnce srayla aklmdan geiyorlar, unutamyorum." "Birine anlat, unutursun." Anladm, der gibi bam sallyorum. Yzm pencereye eviriyorum ama okumasna bir sre ara verip dikkatlice bana baktnn farkndaym. Sonra ban eip okumasna devam ediyor.

Ben baheye bakyorken kz kapy ap baheye girdi, kadna bard; Fahrnnisa Teyze ile Mesude gelmiti. Kadn pencereye kp "Gelsinler, gelsinler" dedi. Kitab, kald yeri ak kalacak ekilde kerevetin stne brakp odadan kt. Sayfalar sar renkliydi, ak sayfann st tarafnda birbirine dik geen izgiler iine yaplm iaretler vard, altnda izgilerin iindeki iaretlere benzeyen kargack burgack ekiller birbiri ardna izilmiti. Dier sayfann tm izgilerle kk kutulara blnm, en alta bir sra boyunca el ele tutumu, kocaman kafal, elleri, ayaklan pten adamlar yaplmt. Kutularn iinde br sayfadakine benzer iaretler, yuvarlaklar, kimi keli, kimi ele benzeyen, kimi hibir eye benzemeyen ekiller vard. Kadnlar ieriye girince kerevetten kalkp kedeki mindere oturdum. Gelenlerden birini daha nce grmtm, kza ocak banda kocasyla yaptklarm anlatan kzd bu. Odaya en son kz girdi, kadn kza, kap n nbetini niye braktn sordu. Kz bu saatten sonra gelen olmayacan syledi. Otuz, krk kii gelmi, hepsini geri evirmiti. Kadn, daha gelen olabileceini, biraz daha kap nnde beklemesini syledi. Kz durdu, bir ey diyecekti, vazgeti. Elinde tuttuu stl kafasna geirip kt. Kadnlar birbirlerine sarlp bir sre sallandlar. Ayrlp iki elleriyle birbirlerinin ellerini tuttular, bilinmedik szler mrldanp avulann yzlerine srdler. Mindere karlkl oturmadan nce kz saygyla kadnn elini pt, kadn kerevet stndeki kitab kapatp yukarya kt, aceleyle geri dnd, iki kadn polis basknndan sz ettiler bir sre; ibadetin yasaklandn ve bunun kyamet alameti olduunu ne srdler; sonra bunca zulmn, bunca basknn Allah'n devletinin yakn olduuna dair emareler olduunu sylediler. Bir zaman suskun kaldlar. Kadn kza bakt, geldiinden beri hi konumamt. Sonra kadna dnp meramn anlatmasn, dilinin altndaki baklay karmasn syledi. "Ah Dervi, sen bizim derdimizi bilirsin. imdi bir derdimiz daha var. Bununkinin gz darya kaymaya balad. Baz akamlar, kahveye gidiyorum diye kyor, bilmediimiz yerlere gidiyor. Dn akam da gitmi. Ardndan Mesude de km. Ulviye'nin bahesinden gizlice bakm, kahvede yok. Bizim eve gelmi, biz karakoldayz, evde kimse yok. Baka nereye gider bu adam? Buncaz, ocua kalamyorum, stme kuma getirecek diye alyor. Dndnde belli etmeden koklam dn gece, gt ba kadn kokuyormu." "Ben sana ka aydr diyorum, getir bakaym diye. Sen kardeliini dinlemiyorsun ki." "Ah Dervi, ne olursa senden olur." "H. Kzm, erinde azgnlk var mdr?" "Vardr." "Azgnlnn bir nebze kesilmesini mi istersin, yoksa gznn yalnzca seni grmesini mi?" "Anlamadm Sahire Teyze." "Yani biraz kuvvetten kesersek gz darya kaymaz, sana dner. Ama eskisi gibi olmaz. Belki sen eskisi gibi kalsn ama gz yalnz seni grsn istersin. Yani belini mi balayalm, gzn m?" "Eskisi gibi kalsn." "Tamam. Utanma kzm, sen onun helalisin. Biz onu haramdan dndreceiz. imdi, hem ocua kalman iin, hem de erinin gznn balanmas iin benden nce senin yapman gerekenler var. nce yedi gn boyunca yedi kedi doyuracaksn. Devrisi yedi gnde yedi emeden yedi yoksula su vereceksin. Sonraki yedi gnde de yedi yetimin veya yedi kszn ilerine koacaksn, onlara yardm edeceksin. Yirmi ikinci gn akam ezanndan sonra bana geleceksin. Bunlar belledin mi?" "Belledim. Anne sen de aklnda tut." "Dier i iin kocann birka tel sa gerekir ama dklmlerden, yastk stnde kalmlardan deil, sandan koparacaksn. Kk diri olacak. O i iin halvet olduunuzda ya da kavga edip dvtnzde san tutup ek, elinde kalanlar sakla, ertesi gn bana gel. Gelirken ayr emeden fincan su getir. Belledin mi?" "Bu daha kolay." Kadn geriye dnd, "Hadi sen baheye k biraz" dedi. Kalkp koridora ktm. D kap akt. Pabularm kap nndeydi, eie oturup pabularm giydim, damaklarm sktrdm. Merdiveni inip alt basamaa oturdum. Buras glgeydi. Gne her zamanki gibi avlunun topranda parlyordu. Her zamanki gibi servi yapraklan clz rzgrla hrdyordu. Ellerim, ayaklarm her zamanki gibi orada duruyorlard. Ellerim, ayaklarm ne kadar yabanc, benim ellerim mi bu eller, bu parmaklar? Kendimden bir uzant deil de baka bir eymi gibi duruyorlar. Neden unutamyorum? Daha yrmeyi renmemiken babamn beni yeni bellenmi bir tarlaya oturtup yanma diz kerek, tala, gevrek toprakla oynamam seyredip gldn unutmuyorum. ayaklarm plak, babam iki elimden tutup beni kaldryor, "Bas olum, yere bas, yr bakalm" diyor. Ayak parmaklarm kvra kvra yere basmaya alyorum, parmaklarm topraa gmlyor. Baka biri mi o? O ayaklar bakasnn ayaklan m? Annemle bahede rdek yumurtas topluyoruz. rdekler canlarnn istedii yere yumurtluyorlar. Her gn annemle yumurta aryoruz. Onnan zmnn diplerine bakyoruz. "te Anne, bak bir tane daha, ben buldum deil mi Anne, ben buldum." Annem yumurtay sepete, dierlerinin yanna koyuyor. Unutmuyorum ite, ok daha nce evdeki eyalar iki atl bir arabaya ykleyip gn domadan yola ktmz unutmuyorum. Gn boyu babamn kucanda oturup atlarn sarlarm, uuan yelelerini seyrettiimi, hemen yanmzda oturan arabacnn atlara savurduu krbac, beni sardklar uzun tyl battaniyeyi, arabann kasasnda, eyalarn iinde

oturan, salar earbndan mahzun yzne dklp uuan, sessiz, alamakl annemi unutmuyorum. Onun geceleri bararak uyann, evin iinde lk la koup kendisini duvarlara arpmasn, yere ylp katla katla alamasn, babamn ona sarlarak "Geti Semam, geti glm, alama" deyiini unutmuyorum. Birisine anlat, unutursun. Kime anlataym, kim dinler? Kz arp anlatsam dinler mi? Ya da sen, sen dinler misin beni?

XXX
"Onlar da vaki olan grmek iin dar urayp sa'ya geldiler; kendisinden cin km olan adam, sa'nn aya dibinde, giyinmi ve akllanm olarak oturmakta buldular ve korktular." Albert Camus, Ecinniler

Oda kapsndan kp ellerimi uzattm, yava yava korkuluun olmas gereken yere doru yrdm. Elim korkulua deyince yoklaya yoklaya merdiven bana gittim. lk basama kmtm ki yan baheye alan kapdan k szdm grdm, kap aralkt. Basamaktan indim, elimi uzatp masann kenarn tuttum, a doru yrdm. Ayaklarm tahta demeden taa indi, bam arala uzatp darya baktm. Kap nndeki ta merdiven, bahe kesindeki yemi aac, ocan karanlk az ve duvar boyunca ykselen siyah bacas, merdivenin dier tarafndaki odunluun stn kapatan eytan dam belli belirsiz grnyordu. Duvara dayanp ktm, yzm kap aralna gelecek ekilde yere oturdum. Ta souktu, ayaklarmn alt, km yordu. Elimle kapnn karanlkta kalan ardm yokladm, bulduum nalnlardan birini kmn, dierini ayaklarmn altna koydum. Tekrar duvara dayanrken kolum yanmda duran, duvara dayal leene arpt. Leen tnlayp iki yana salland, salland, durdu. eytan damnn altndan bir glge kt, yemiin altnda kayboldu. Aacn dallan salland, glge duvarn stnde grnp dier tarafa atlad. Bir glge daha kt odunluktan, n baheye doru gidip gzden kayboldu. Eilip baksam nereye gittiini grebilecektim ama kprdaynca onlarn ilgisini ekmekten korkuyordum. Orada oturduumu grmediler, grseler yanma gelirlerdi. Demek arktan kp dier evlere, sokaklara dalyorlar, sabaha kar dnp tekrar ara giriyorlar. Kap aralndaki k birden glgelenince nefesimi tuttum. Cinlerden biri tam kap nne gelmiti. Uzun esvaplarm savurarak trl ar kokularla kapdan ieri szld, karanla girdi. Kap kendiliinden, yava yava kapanmaya balad, k kld, kld, kayboldu. Tam nmde hrtlar duydum. Hl yanmdayd, gitmemiti. Gzlerimi kapatp bam dizlerimin arasna soktum. Bzldm, ellerimle dizlerimi kavrayp kollarmla yzm sakladm. Hrtlar uzaklat, duyulmaz oldu. Merdivende imdi, belli belirsiz basamaklarn gcrtlar duyuluyor. Yukar kyor, kadnn yanna. Ona, ben geldim diyecek, emirlerini bekliyorum diyecek. Kadn ii bitip de onu gnderdiinde yine buradan geecek. Bir an nce kalkp odaya gitmeliyim. Doruldum. Hi ses karmamal, burada olduumu belli etmemeliyim. Oda kapsna geldim, buras daha az karanlkt. Dayanamayp kotum, mindere attm kendimi. Bzldm, yzm mindere gmdm.

XXXI
"Sanki cennet yeryzne inmi de ben ikisinin arasnda kalmm, bir ine deliinden soluk almaya alyorum." Lawrence Durrell, Justine

Kadn sofradan erken kalkt. Odadan karken kza, "Elini abuk tut, leye kadar ekmei bitirelim" dedi. Kz bir iki lokma daha ald, bana "Doydun mu?" diye sordu. Bam salladm. Yerde duran demlii sininin stne koydu, siniyi alp odadan kt. Siniyi st bo olarak geri getirdi. Kasna kaldrp siniyi tekrar sofra bezine koydu. Kadn elinde tencereyle odaya girdi, tenceredeki unu siniye boaltt. Ana kz birlikte una su dktler, bez keselerin iinden baka tozlar eklediler, youra youra hamur ettiler. Hamuru tencereye koyup baheye ktlar. Ben de arkalarndan ktm. Kz tulumbada siniyi ykad, stn bezle kurulayp ocak bana getirdi. Ocan kenarna dayal, yuvarlak, byk, siyah sac sacayann stne koydu. Kadn elinde tahta bir kl ve yastaala ocak bana oturdu, kza oklava ile kasna getirmesini syledi. Gne yemiin dallar arasnda ldyordu. Bu klc daha nce grmediim iin canm skld, ok gzeldi. Kadn tenceredeki hamurdan adam eli kadar paralar koparp stn srekli unlad yastaaca koyuyor, oklavayla yuvarlaya yuvarlaya ap ocaa koyduklar sac byklne getiriyordu. Kza "Al" deyince kz hamuru elindeki tahta klla yastaatan alp saca koyuyordu. Kimi zaman hamur katlanyor, kz klla hamurun katlanm yerini amaya alrken yrtlyordu. Kadn kzyordu o zaman, kocaya varma vaktinin geldiini, her halt yemesini bildiini ama hl saca ekmek koyamadn, elin adamna kar yznn yerde kalacan sylyordu. Hamur saca konduunda kabaryor, renk deitirip yer yer karalyordu. Zamannda alnmazsa kararan yerler oalyor, kadn yine kzp syleniyordu. Arada bir kadn sacdan yeni alnm scak yufkaya tahta kakla tereya srp letiriyordu. Gne tepeye yaknlatnda alacak hamur kalmad. Yerimizden kalkmadan, kzn iine domates, peynir ve biber koyup hazrlad drmleri yedik. Kz tepeleme ekmek yl siniyi kaldrp eve gtrd, merdiven altndaki dolaptan ekmek bezini karp sinidekileri eski ekmekler stte kalacak ekilde beze yerletirdi, azn balayp tekrar dolaba koydu. Tulumba bana inip bulaklar ykamaya baladnda ezan sesi duyulunca kadn pencerede grnp "Ge kaldk, namaz evde klp gidelim" dedi. Bulaklar birlikte ykayp aceleyle aptes aldlar, byk odada namazlarn kldlar, araflarn giyinip evden ktlar. Evin d kapsn kapatp kilitlediklerinde, kapnn hemen arkasnda duruyordum. Kadn evde her yalnz kalmda uzun uzun tler verirdi, ama bu kez aceleden hibir ey sylemedi. Koa koa kzn odasna kp pencereden baktmda oktan baheden kmlard, hzl admlarla aa soka dndklerini grdm. Sokak bombo kald. Yan pencereye gittim. Birbiri ardnca sralanm kerpi duvarlarla evrili bahelere, aalarn arasndan damlan grnen evlere baktm. Hi kimse yoktu. im daralmaya balamt, nefes almakta glk ekiyordum. te yine o; onun geldiini hissedince kendime oyalanacak bir eyler bulmam gerektiini dndm. Kendimi duvarlara vurduracak cinnetin snrndaydm, barmaya balamadan nce kardm sesle, hrlayarak odadan ktm, koarak kadnn odasna girdim. Bfenin camlarn atm. Kitaplar; kitaplara bakmak sakinletirebilirdi beni. Rafta yan yana dizili kitaplardan birini alp rahlenin stne koydum, bada kurup oturdum. Srtmdayd ama ona aldrmyordum. Daha dorusu onu umursamyormu gibi davranyordum. Kitab atm, kapan arkasnda birbiri stne katlanm kenarlarn kalktn grdm. Kitabn kapa deildi bu, sar ktla kaplyd kapak, kenarlarm ap kd kardm. Kapaa tekrar baknca ata binmi adam resmi grdm. Yaln klla yolun banda duruyorlard, kllarn gidecekleri yola doru uzatmlard. Ortadaki adam ucu atall klcndan tandm. Babamn hep anlatt Hazreti Ali'ydi o. Birden kitabn neyi anlattm anladm, Hazreti Ali'nin yol engini anlatyordu kitap. Babamdan dinlemitim bir kez. Hazreti Ali ve arkadalar. Dier iki adam kimdi? Adlarm sylemiti ama hatrlamyordum. ki Ali daha, biri babam olsun, dieri de Burgazl Hoca. Sayfalar evirdim ama baka resim yoktu kitapta. Kargack burgack, karnca gibi yazlar sayfalar boyu ilerliyordu. Sonsuzluk dann ardnda oturup akl bali cmle lemi korkutan, grnmez ve elle tutulmaz cismiyle beyinlere ve ruhlara cinnet alayan korkun canavar ldrmek iin yola kan adamd onlar. Yollar e ayrlyordu, her biri ayr yne gittiler. Sonra her birinin yolu tekrar e ayrld. Kendilerine, geri dnp dier yollan da aramak sz vererek yolun birine daldlar ama o yol da e ayrld. Girdikleri her yol e ayrlyor, o yollarda dnyev dmanlaryla karlayorlar ama onu bulamyorlard. Geri dnp tekrar arayacaklar yollar kartrdlar, daha nce girdikleri yollar tekrar aradlar, bkmadan usanmadan aramay srdrdler. Yalanp gten, takattan dene dek e ayrlan yollarda canavar aradlar, sonunda vazgetiler. Biri umman ucunda, dieri bir ova kenarnda, teki da banda bir evde mrlerinin sonunu beklemeye baladlar. Bir akam de evlerinin nne oturdu; biri engin ummana, dieri usuz bucaksz ovaya, teki sonsuz semaya bakt. birden ayn anda mrleri boyu aradklar canavarn orada olduunu grdler. Tedirginlik, rperti ve korkuyla kllarnn kabzasna davrandlar ama

yenildiler. Ona teslim olduklarnda doru olan anlamlard; hibir zaman onu beklemeyeceksin, onu arayacaksn. Kitab raftaki yerine koyup siyah ciltli baka bir kitap aldm. Hi resim olmayan, sar sayfal bir kitap, iindeki yazlarn etraf erevelenmi, erevelerin iinde bitmek bilmeyen sonsuz bir sarmak dal dal uzam, san, yeil kk ieklerle bezenmi, bir sayfann bittii yerde kesilip dierinde devam etmi. Yazlarn arasna yuvarlaklar izilip ilerine iaretler konulmu. Kitabn ortasna doru, ucu stten dar kan siyah, enli bir ip bellilik ettii sayfalarn arasnda duruyor. Sar ktla kapl kitaplardan birka tane indirip kaplarm kardm. Birinin pembe kapanda uyuyan bir gen kz var. Bann stne bulut izilmi. Bulutun iinde grbz bir erkek duruyor. Bir dierinde yksek bir minberde oturan, arkasndaki duvara yuvarlak tabaklar iinde yazlar aslm beyaz sakall, beyaz sarkl bir adam, karsnda diz km, ba eik insanlara parman uzatm, bir eyler anlatyor. nsanlarn yannda, sivri kubbeli kk bir kuleye kan, basamaklarna krmz hal serilmi merdiven duruyor. Kuleye beyaz yazl, yeil bir bayrak aslm. Sadece sar ktla kapl kitaplarn kapanda resim var, dierlerinde yok. Kaplarn kardm btn kitaplar tekrar kaplayp rafa koydum. Cam kapatrken rafn sonunda yan yatm o kitab grdm, kadnn her zaman okuduu kitab. indeki cinleri uyandrmamak iin cam aceleyle kapattm. Bfenin altndaki kapaklar atmda, kadnn kat kat, dzgnce yerletirilmi amarlarnn yannda entarimi grdm. Ykanm, katlanp oraya konmutu. Demek atmamt. Entarimi alp kapa kapattm. Byk odaya indim. Gece onlar yatnca giyebilirdim yeniden, annemle, babamla birlikte olduum zamanlardaki gibi. Babamn kahkahalarla gln hatrlyorum. Leblebi yiyorduk. Bacaklarm ayrp halya oturmutum. Leblebiyi blme doru tutup, "Sen de ye, a kalma" demitim de babam bu lafma ok glmt: "Bu olandaki akl beni ldrecek, kimin aklna gelir?" imdi nerede onlar, cennette mi? Sonsuza kadar orada m kalacaklar? Bunlar dnme, senin akln ermez. Kimse Allah'a akl erdiremez. Musa Peygamber'i hatrla, Allah'a "Suretini grmek istiyorum" diye yalvarnca ne oldu? Allah "Sen buna dayanamazsn" dedi; "suretimi sana deil, kardaki dalara gstereceim, bak ne olacak?" Musa dalara bakt, Allah'n sureti dalara grnd, dalar ortalarndan yarldlar, tuzla buz oldular. Aklmz ona ermez, suretine gzlerimiz dayanmaz. Allah'a akl erdirmeye alan Yakub'u hatrla. Ummam kysnda yrrken Cebrail ocuk klnda grnd ona, elindeki bir tasla ummandan ald suyu kk bir ukura dkyordu. Yakub ocua ne yaptn sorunca ocuk ne dedi: "Ummann suyunu bu ukura dolduracam." Yakub gld, "Hey gafil" dedi, "ummann suyu bu kck ukura dolar m?" O zaman Cebrail ocuk klndan syrlp "Ya sen, sen de o kck aklna Allah' sdrmaya almaz msn?" demedi mi? Aklmz ermez ona, akl erdirmeye alan ldrr, kendini duvarlara vurur. Babam ok akll olduumu sylerdi. "Akln gstergesi dil, konumasndan belli. Bir gn Arabac Cevdet sokaktan geerken bizim olan kap nnde oynuyormu. Cevdet 'Ne var ne yok?' demi bizim olana. Bizimki ne dese beenirsin? 'Teekkr ederim Cevdet Amca, iyiyiz. Siz naslsnz, oluk ocuk iyiler mi?' Cevdet'in gzleri falta gibi alm. 'Vallahi' diyor, 'bym de klm senin olan. Ben yle konumasn beceremem.'" vnrd babam, gle gle anlatrd. "Aklldr benim olum, biraz daha bysn, okula gitmeden yeni yaz reteceim ben ona." Entarimi minderin altna sakladm. Odadan kp kaplan yokladm, ikisi de kilitli. Baheye kmam lazm, ev iimi skyor, nefes alamyorum. Odaya dnp yattm minderin yanndaki haly kaldrdm. Kapa ap bodrumdan baheye kabilirim, aadaki kap ieriden srgl. Arktaki cinler? Cinler orada mdr acaba? Gndz olmaz ki cinler, yatsdan sonra peydahlanrlar. Elimi kapan yarna soktum, ok ar. Biraz kaldrdm, braktm sonra. Kapa biraz kaldrnca beyaz, parlak noktalar evremde uumaya baladlar. Bunlar cinler mi? Deil, cinler byle olmaz. Siyah olur cinler, bunlar beyaz. Elimi savurup kovdum onlar, dalp toplandlar, uumaya devam ettiler. Ya melekse bunlar, kck yamur melekleri? Yamur yamyor ki. Olsun, yadnda orada kapal kalmlardr. Bak imdi geriye dnyorlar, onun yanna. Zaten yamura benziyorlar. Gzlerimi oynattmda onlar da oynayorlar. Aada kalanlar oldu herhalde. Kapa kaldrp onlar da kurtarmam lazm. Kapa aralayp bekledim bir sre. Ne kadar ok melek varm, kp her yanm sardlar. Oda uuan meleklerden grnmez oldu, her taraf nce beyaza, sonra siyaha dnd. Kapa braktm. Minderin stne dmek iin gayret ettiimi hatrlyorum.

XXXII
"Sepilenmi derilerin boyun, omuz, kask taraflar terlemi, yap yapt; cansz, l derisinde bile cinsiyetinin ulv ateini saklyor, bu mebbet yangn ne lm, ne bir ey sndremiyordu." Mahmut Yesari, ulluk

Cinler aryor, bu ses cinlerin sesi. Bodrumdaki arkta peydahlandlar, toplanp dn dernek kurdular. Kamalym. Hemen kamalym. Hzla doruldum, rty stmden atp kapya doru gittim. ayaklarm mindere dedi, elimle duvar yoklayp kapy buldum. Kap eiini getim, yan bahe kaps ardna dek ak, karanln iinde baka bir karanlk alm gibi. Sesleri daha iyi duyuyorum imdi, bahede toplanmlar, kimi kedi gibi baryor, kimi alyor. Kadn cinlerinin ieriye girebilmesi iin kapy ak brakm. Bazlar ak kapdan girip kadnn yanna gidecekler. Allah kahretsin, eritsin onlar. Kadnn odasna gidemem. Belki ben uyanmadan nce yanna giden cinleri vardr odasnda. Aada hi durmam, onlar bahedeyken tek bama o odada kalmam. En iyisi kzn odasna gitmek. Sessizce yukarya kp kapsn yumruklamak. Bahedeki bar inlemeye dnd. Belli etmeden, cinlerin ilgisini ekmeden yukar kmalym. Korkulua tutunup ayamla ilk basama buldum. Ses karmamak iin itina etmeme ramen hzla yukar kmak isterken ayam basamaa takld, dtm. Artk daha hzl hareket etmem lazm. Kadnn kaps ardna dek ak, odadaki fitili kslm lamba yine de oday, hatta sahanl bile aydnlatyor. Yannda cinler olsa bile kadn korur beni, tek are kadna snmak. Kz kilitli kapsn ancaya dek aadakiler yetiir bana, hem aacak m bakalm. Koarak kadnn odasna girdim, kadn yok. Rahle her zamanki yerinde duruyor, stnde ak bir kitap var. Lambay tabureden alp yatan altna baktm. Yatan altndaki karanlk keler, borulara geirilip balanm, yatan tellerini tutan uzun yaylar aydnland. Allahm, kadn yok, kadn cinler gtrd. Doruldum. Kz uyandrmal. Yzm kapya evirdim, yrdke sallanan elimde oynaan alev korkuluun duvara vuran glgesini ksaltt, odadaki eyalar sanki yer deitirdiler. Sahanla kp kzn kapsn yumrukladm. Amyor. Merdiveni kontrol etmek iin bam geriye dnk. Glgem sahanln duvarnda kocaman. Tekrar yumrukladm, bardm. Ses seda yok. Koluna aslnca kapnn zaten ak olduunu anladm. Odaya girdim, rts alm, araf yer yer krm yatak bo. Lamba tutup yatan, kerevetin altna baktm, yok. Nereye gitti bunlar? Akam evdelerdi oysa. Geldiklerinde minderin stnde yatyor bulmulard beni. Kadn bir daha kapa amak iin uramamam gerektiini sylemiti bana. Ard nk, bir yerimi kstrabilir, yaralanabilirdim; byynce aarsn demiti. Akam yemei yedikten sonra onlar namaza durduunda bir an nce uyuyabilmek iin aceleyle yatmtm. Onlar namaz klarken belli etmeden entarimi giymitim yine. Kadn kitabn kucana alp oturmutu namazdan sonra; kz gergefte beyaz rtye krmz yapraklar iliyordu. imdi nereye gitti bunlar? ikisini de cinler mi gtrd? Allah kahretsin, eritsin onlar. Beni de gtrecekler. Kamam lazm. Sokaa kamalym. Elimde lambayla aaya indim. D kapya kan karanlk koridora yneldim. Koridor bo, kap kapal. Kapya doru yrrken duvarda asl kara araflarn glgeleri uzayp ksalyor. Kap kilitli. Burada kstrrlarsa hi kaamam. Yan baheden kaabilirim. Onlar yan bahede. Allah kahretsin. Ne olursa olsun. Onlar bahedeyse kadn da oradadr, beni korur. Bir de muskam var benim. Muskam bulmalym. Byk odaya girdim, iyi, bo, kimse yok. Yattm mindere gidip rty kaldrdm. Fanilam orada ite, kardmda rtnn altna saklamtm. neyi epey zor atm, ellerim titriyordu. Muskay entarime ineledim. Elimde lambayla yan baheye alan kapdan ktm. Ta merdivenin stnde durdum. Lambay yukar kaldrp tuttum, bahede kimse yok. Hayr var, odunluun stn rten eytan damnn altnda bir ba grnyor. Kadn bu, yz yana dnm, yazmas bandan syrlm, ylece yatyor. Lambay merdiven banda brakp kadnn yanna gittim. Kadnn yanna uzandm. Kolunun altna girip sarldm, yzm koltuk altna soktum. Odunluk karanlkt, ayaklarm odunlua uzanmt. Ayaklarm kadnn eteinin altna sokup gizledim. Kadna sarldm kolum ve yzm sland, yap yap oldu. Olsun. Toprak souktu, zerimde yalnz entarim vard, yordum. Olsun. Kadn scackt daha.

XXXIII
"Dnerim tekrar gece olduunda hznl hikyeme kahredici bir srarla ve daima sardr bana Tanr." Miguel de Cervantes, Don Quijote

Sinekler beni uyandrdnda gne oktan domutu. Yzlerce sinek vzldayarak uuuyordu stmde. Dorulup entarimi silkeledim, koluma, yzme yapan sinekler kap tekrar kondular. Tulumbaya gittim, kolunu kaldrp indirdim ama su akmad. Merdiveni kp eve girdim. Masa altndaki gmlerden birini gbela ta zemine doru srkleyip devirdim. Akan suyla yzm ykadm, kolumdaki kanlan temizledim. Merdiven bana ktmda gece oraya braktm lambay grdm, hl yanyordu. nip kadnn yanna gittim. Yznde sinekler dolayordu, gzlerine, ak kalm azna girip kyorlard. En ok memesinin altnda toplanmlard. Helaya girmeden muskamn inesini atm, tulumbann stne koydum. eyip ktktan sonra tekrar ineleyecektim ki vazgetim. Kadna doru attm. Muska kadnn stnde zplayp yana dt, sinekler havalanp tekrar kondular kadnn stne. Ereti kap akt. n baheye ktm. Sokaa alan bahe kaps da akt. Sokak boyu yrdm. lk defa gryormu gibi evlere, aalara, insanlara baktm. nsanlar da bana bakt. Yrdm evleri, sokaklar getim. Durmakszn yrdm. Ovalan, tepeleri getim. Yrdm. Sapsan bir buday tarlasna geldim. Yrdm, yrdm. O sapsar buday tarlasnn ortasndaym imdi, tarlann ucu buca yok. Bulutsuz, mavi gkyznn altnda yalnz sapsan baaklar... Uzanp gidiyor tarla, gremediim bir yerde, ok uzaklarda gkle birleiyor. Rzgr ar baaklan savuruyor. Rzgr ayn rzgr. Kollarm ayorum, entarimin etekleri rzgrda savruluyor. Gzlerimi kapatp rzgra dayanyorum. Kaldryor beni rzgr.

XXXIV
"Ve btn bunlar insanln bombo belleinde sonsuza kadar yanklanacakt, btn bunlar biliyoruz, ama son karanla gmldnde neler duyumsadn bilmiyoruz." Jorge Luis Borges, Yaratan

Denek bu anlattklarndan sonra beklemediim bir ekilde grmeleri kesti. Nedenini ona soramadm, nk bir daha karlamadk. Her zamanki gibi grme yapmaya gittiim bir gn, cezaevi kapsndan girerken mdrn beni grmek istediini sylediler. Mdr ksa konutu; mahkm artk benimle konumak istemiyordu. Aratrmamn henz tamamlanmam blmleri vard; seanslar tekrar balatmak iin birok yol denediysem de baarl olamadm. Bu gelimeden iki ay kadar sonra denein cezas infaz edildi. Bana, iindeki ktta sadece "Zamanmz var, hem de istediimizden daha ok" yazl bir zarf brakmt. Bylece akademik kariyerimin ilk aratrmas yarm kald. Denein bana anlattklarnn byk bir blmn kitaba aldm. Okur kitaba alnmam blmlerin neler olduunu merak ediyorsa, ona elimde, gereksiz detaylardan, ayn olaylarn baka biimde ve stelik birbiriyle elierek anlatld yinelemelerden baka bir ey olmadm sylemeliyim. rnein bir seansta, Sema ile Mesude'nin ecinsel ilikilerinden sz etmiti, baka bir seansta ise bu iddiasn reddetti. Oysa anlattklarn kaydetmitim, bir sonraki grmemizde ona dinlettim ve sylediklerim niin inkr ettiini sordum. Bu kez iki kz arasndaki ilikiyi inkr etmediini iddia etti. Buna hazrlklydm, inkr ettii konumasn kaydettiim kaseti dinlettiimde kar kamayacam bir aklamada bulundu. ki kz arasnda byle bir iliki yoktu, yalnzca baka bir hayatndan anlar anmsamt. Bir baka grmede, o evden ayrld gnn sabah, kadnn cesedinin yanndan kalktktan sonra, ta merdivenin stnde braklan gaz lambasn baheden kmadan nce evin ak kapsndan ieri attn ve evin yandn anlatt. Bu anlatmndaki tm detaylar, daha nce anlatt; anne ve babasyla kald evin yanna ok benziyordu. Bu benzerlik yznden ilk anlatt yangnn doruluunu sorguladm. Byle bir yangn olmadm syledi, anne ve babas tren kazasnda lmlerdi. Daha sonraki grmelerden birinde anne ve babasnn ld yangnn doru olduunu, tren kazasnda lenlerin Sema ve birlikte kat adam olduunu syledi. Bu elikili anlatmlarn sonunda yeniden dorulamaya giritiimde bana daha nce Burgazl Ali Hoca'dan rendiini syledii, anlarn doru hatrlanmasnn olanaksz olduunu anlatan para meselini yeniden anlatt, stelik bu kez, meseli babasndan rendiini iddia etti. nsann hibir ansn doru anmsamayaca gibi bir iddiaya dayand iin tm sorgulama yntemlerini alaa etmiti; daha nce sylediklerini bazen kabul ediyor, kimi zaman da reddediyordu. Son grmelerden birinde, bana anlattklarnn kendisine ait anlar olmadn syledi. Hibir zaman byle bir yaam olmamt. Anlattklar ona ait eyler deildi, iinde barnan bir ey, tanmlanamaz bir ey, bunlar anlatmaya zorluyordu onu. O ey denei cinnete ve krizlere srkleyen eydi, fizik bir yaps yoktu, daha ok beynine ya da ruhuna ilemi bir hastalkt. Kimi zamanlar denein srtna bir kambur gibi kp boynunu skyor ve yapmak istemedii eyleri yaptryordu. Kendisiyle iletiim kurmak isteyen herkese kapal davranp yalnz benimle konumasnn nedeni yine onun zorlamasyd; o ey kendisine yeni bir ruh aryordu ve o ruhu bulduunda denein ruhunu serbest brakacana sz vermiti. Denek, onun ruhuna ocukluunda bulatn dnyordu. ocukluuna dair anlatabilecei tek gerek, isimlendiremedii bu varln ilk geldiinde denee syledii u bilgiydi: "nsan lmek zereyken ona bir soru sorulur ve bir seim yapmas istenir. Soru udur: 'ldkten sonra yok olup gitmek mi istiyorsun, yoksa sonsuz bir yaam m?' Kii bu soruya verdii cevapla seimini yapar. Sonsuz bir yaam isteyen sonsuzlua gider, yok olmak isteyen ruhunu kaybeder ve rr." Denek hayat boyunca bu sorunun cevabn dnmt. Verdii kararlar birok kez bozmutu ve halen ne cevap vereceini bilmiyordu. Deneyimlerinden anlad kadaryla zaten ok yakn olan lmne dek bir karar da veremeyecekti. Onun, bu cevaplanamaz soruyla kendisini srekli rahatsz eden bu varln, baka ruhlara geiini salayacak ykleri, onun sufleleriyle bana anlatm olmasna ramen ruhunu brakmamt; oysa onun benim ruhuma da bulatndan emindi. Son grmemizde ise, ruhuna bulaan ve kendisinde panik ataa neden olan varlkla ilgili anlattklarnn hayal olduunu syledi. Byle bir varlk yoktu, syledikleri, dier tm anlatt eyler gibi onun uydurduu bir ykyd. Ona, neden ykler uydurduunu sordum. Bana yalnzca daha iyi zaman geirmek istediini syledi. Zamann kolay gemesi iin ykler uyduruyordu. O gnk seansn sonunda cezaevinden ayrlrken, sonraki grmemizde bana neler syleyeceini dnyordum. Acaba neleri inkr edecek ve yeni neler anlatacakt? Anlarn gvenle saklayacak birine anlatmadan unutamadn ve unutmak iin anlarn iine sktrd ykler uydurduunu da syleyebilirdi; kendisiyle birlikte yok olup gidecek anlar ya da ayrntlar saklamann korkunluuna inandn biliyordum. Fakat bir daha grmedik.

Sonsz
"Akl deirmenta gibidir, arasnda bir ey yoksa kendi kendini yer." Trk atasz

Bu kitabn yazar ben olmadm gibi bu satrlarn da yazan ben deilim; yalnzca byle bir blm olmasn arzulamtm, okurdan af dilediim bir son blm istiyordum, ondan beklemediim bir kran duygusuyla eklemi olmal. (Grdn gibi bu satrlar o yazyor olmasna ramen kendisinden halen "O" diye sz etmeyi srdryor.) phesiz bu son blm kitabn son blm deil, hibir eyin sonu olmad gibi. Bir sre sonra kitabn sende devam edeceini anlayacaksn. Artk ona sahipsin (ya da o sana sahip), kurtulamayacan bir hznn, bir cinnetin var imdi. Bana sz vermiti, yaayabilecei baka bir ruh bulursa beni brakacakt. Krizlerim sona erecekti. ime geri dnecektim, karma ve ocuklarma kavuacaktm. Baktm her eyde, yaadm her anda onu anmsamayacaktm. Ama gitmedi, seni bulduu halde beni brakmad. Hzn yzmn izgilerinden syrlmad. Cinnet aklmdan kmad. Kendini oaltmak iin, seni ele geirmek iin, hepimizin suretinde birleen O'na ulamak ve kabul ettirmek iin beni kulland. Denei de ayn ekilde kandrdn biliyorum, son gnlerini huzur iinde geirmek istiyordu. Ben bu hakl neden iin denei affettim. Okur da beni affetsin. Ben de birazdan kitab bitirecek olan okura bundan sonraki ekilmez ve zorlu sonsuz yaam iin yardm olabilecek birka ey sylemek istiyorum. Ey okur! Kitab bitirdiinde aslnda kitabn hi bitmediini anlayacaksn. Hayr, ykler iinde ykler, anlamlar iinde anlamlar sunan u son dnem edebiyat tavrndan sz etmiyorum; bittiinde baa dnen ksrdng bir yk, okuduun herhangi bir sayfaya bir daha rastlayamadn sonsuz kum kitab ya da sonsuza dek anlatlmak zorunda olan Binbir Gece Masallar deil kastettiim. Tm bu satrlar yazarken, en azndan bana ait olan satrlar iin (benim deil, ona ait olmayan satrlarn da olabileceinden sz ediyor) hibir edeb kayg duymadm bilmelisin. Kitap sana ykledii hzn ve ac nedeniyle bitmeyecek. Onun yznden inandn ve inandn iin gerek olan sonsuz yaamnda hep hzn ve ac yaayacaksn. Kitab bitirdiinde (hemen deil, bir sre sonra, belki kitab unutmuken) bir gece sndrp yatana uzanacaksn. (En sevdii anlar, kurbannn henz uykusu gelmemiken yatt ve karanla teslim olduu anlardr.) Uyumaya alrken, kollarm bann altnda kavuturup karanlk tavana baktnda aklna lm gelecek. (Bunun kanlmaz olduunu biliyorsun, zaten ounlukla bu uyku karc zalim dnce aklna der.) Yine kanlmaz olarak lmden sonrasn dneceksin. Sonras iin neye inanrsan inan, iinden klmaz bir etrefilin, seni ilk defa korkutacak bir kmazn farkna varacaksn. Sonsuzluun. Sen yok olup gitsen de geride kalan arkadalarn iin, ocuklarn, torunlarn ya da onlarn torunlar iin, bir zamanlar yaadn evin, mahallen, ehrin ve ne olursa olsun bunlardan geriye kalacaklar iin, dnya iin, ksaca evren iin daima var olacak olan sonsuzluu, bitmeyen sreci alglayacaksn. (Bu bilgiye hep sahip olduunu dnyorsun, imdiye dek sana korkun gelmemiti oysa, bu dnce ilk defa seni korkutuyor.) lmden sonra yok olup gitmek bir kar yol mu, ruhunun bedeninle birlikte ryecek olmas sana korkun gelmiyor mu? Yoksa lmden sonra baka yaamlara sahip olacak ruhunun sonsuzluu daha m ldrtc? Seimi, daha ye tutulabilir olan lmden sonra tekrar dirilebilecein ya da sana sonsuz yaamlar verecek disiplinler dorultusunda yapabilirsin, hem bu sana dnsel srecine mdahale ans verir; yle ya, akim ve ruhun her yaadn hayatta daha da geliecek (birok disiplin bunu ngryor), gelitike belki bu tuzaktan bir k yolu bulmak olas hale gelir. Sonsuz bir yaam istiyor musun? Karar sana braklsayd hangisini tercih ederdin? lmnden sonra tmyle yok olup gitmek mi seni mutlu ederdi, yoksa yeni yaamlar m? Karan bir kez vereceksin ve ne denli nemli bir karar verdiinin farkndasndr sanrm. nk neye inanyorsan sahip olduun odur. Karar vermene yardmc olacak bir anekdot anlatabilirim. Vakay Prof. Dr. Ali Mert Kamu'nun yabanclama stne yapt bir aratrmadan alntladm. Grme yaplan hasta, rehinecilik yapan yal bir kadn ldrm ve idama mahkm edilmitir. Hasta iin aratrma sonucunda, "Toplumsal dayanma yoksunluu, yalnzlk, duygusal boluk ve kiilik oluumunda dnsel problemlere kar savunma mekanizmalar retememek nedenleriyle sua eimli hale gelmitir" tehisi konmu. Aratrmann dipnotlar blmnde infazn yapld sabahla ilgili bir olay aklanyor. nfazdan nce din telkinde bulunmak iin bir din hocas hastann hcresine giriyor. Hasta hocay bir sre dinledikten sonra telkini blp, ldkten sonra tekrar dirilip yaayacana, su ve cezaya, gnah ve sevaba inanmadn sylyor. Rahat bir ekilde lebilmek iin hcresini terk etmesini istiyor. Hoca ararak, "Nasl yani, ldkten sonra tekrar dirileceine inanmamak, tmyle yok olup gitmek fikri sana ldrtc gelmiyor mu?" diye soruyor. Hasta

aslmadan nceki son szlerini orada sylyor: "Hayr, bana asl ldkten sonra dirilmek ve sonsuza kadar var olmak fikri ldrtc geliyor." Kalkp balkonda bir sigara iebilirsin, hatta evi klandrsan daha iyi olacak sanrm, karanlk seni etkiliyor olabilir. Yatak odandan ktnda koridorun n a, evet byle daha iyi. ehir ne kadar sessiz deil mi? Evlerin klan yaranyor. Sokaklar, lambalarnn altnda bombo. Ne kadar yalnzsn ve hayat ne kadar anlamsz... Temel sorun belki de yaamn anlamnn yitirilmesi ve her eyin bir oyun olduunun farkna varlmasdr. Bu kitabn anlatt illeti tayanlarn birbirinden habersiz bir tarikat olduu da dnlebilir; nk hepsinde ayn dnce yaps grlyor: Her eye gc yeten erk sonsuzluun esiri olduunu anlar. Zamann kolay gemesi iin sonsuz varyasyonlar olan oyunlara ihtiyac vardr. Evrenler ve evrenlerin iinde birbirleriyle sonsuz ilikileri mmkn olan varlklar yaratr. Hznn unutmak iin oyuna katlmay dnr; bunun iin kendi suretinde insanlar yaratr ve aslnda hepsi de kendisidir. Herkes onun bir parasdr. Bylece yaratt oyunun iinde kendini ve mahkmiyetini unutur. Sonsuz paralara ayrd Ben'ini, hznn, acsn unutur. Hatta bir sre sonra anlamlandramad zamanla, evrenle, sonsuzlukla ba edebilecek, onlar anlamlandrabilecek tek bir erki dnmeye balar. Onlarn yaratcs olduuna inand tek bir erk vardr, sorun onun sorunudur ve kukusuz cevaplar da ondadr. Bu yzden erke tapar; aslnda erk kendisidir, kendisine tapmaktadr. llet insana bulatnda yalnzca bir ey yapar. nsana kim olduunu anmsatr. Ona, inand erkin kendisi olduunu syler. Bu olanakl m? Sen o olabilir misin? O olmak dncesiyle ba edebilir misin? Hemen balkondan uzaklamalsn. Televizyon seyredebilirsin. Gecenin bu saatinde erotik filmler ya da bitip tkenmek bilmeyen hibir ie yaramaz alet edevat tantmlar vardr, uykunu getirebilir. En nemlisi de kendinle birlikte olmamaya dikkat etmelisin. Zamann kolay gemesini salayacak hobilerin olmal. Koleksiyonculuk, avclk, kt katlama, bahe dzenleme, iek yetitirme, hayvan besleme ve daha birok ey olabilir; hepsi iin yeterli, hatta fazlasyla zamann var. Yazmay denedin mi hi? Harfler ve harflerin birlikteliinden oluturabilecein sonsuz anlamlar zamann kolay gemesini salar. Ne stne yazacan bilmiyor musun? Bakalarna anlatabilecein bir hznn mutlaka vardr.

You might also like