Frithjof Schuonun Anlayisi

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|1

FRITHJOF SCHUONUN ANLAYII


zzet Er

Frithjof Schuon, Ren Gunon ve Ananda Coomaraswamy ile beraber "Tradition" (Gelenek) ekolnn byk yorumcusundan birisidir. 1907 ylnda svire'nin Basel ehrinde Alman bir ailenin ocuu olarak dnyaya geldi. lk renimini Almanca grd. Babasnn vefatnn ardndan Mulhouse'a g ettikleri iin bundan sonraki eitimini Franszca srdrd. ocukluk yllarndan beri sanata ve Dou retilerine kar bir merak vard. Paris'e gelince Arapa renmeye balad. 1932 ylnda Cezayir'e gitti. Bu ilk yurtd seyahatinde ilk defa slm ile temasa geiyordu. Orada eyh Ahmed el-Alev ile grt. Daha sonra uzunca bir sredir yazmakta olduu Ren Gunon'u ziyaret iin Msr'a gitti. Ertesi yl, 1939'da Hindistan'a giderken yine Msr'a urad. Hindistan'a varndan birka ay sonra kinci Dnya Sava patlak verdi. Fransz ordusuna katlmak zere, Fransa'ya geri dnmek mecburiyetinde kald. Savaa katld ve Almanlara esir dt. Daha sonra svire'ye kat ve oraya yerleti. 1949 ylnda Alman asll bir svireliyle evlendi. Eserlerini burada kaleme ald. Sk sk teki lkeleri gezmeye gitti. Bu arada 1968 ylnda Trkiye'ye de geldi. 1959 ve daha sonra 1963 ylnda olmak zere Amerikan yerlilerini ziyaret maksadyla Amerika'ya gitti. Eiyle beraber Sioux ve Crow kabilelerine kabul edildiler. Ayn zamanda iyi bir ressam olan Schuon, yerlilerin tabi gzelliklerini izmi ve onlarn ruhsal geleneklerini yorumlamtr. 1998de vefat etmitir. 1 Trke'deki Eserleri: Varlk, Bilgi ve Din 2, slam ve Ezeli Hikmet 3, Yansmalar 4, Tasavvuf: Kabuk ve z 5, slam' Anlamak 6, slam'n Metafizik Boyutlar 7, Bilgelik iirleri 8.

1 2

F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet (giri blmnden alnmtr) Varlk, Bilgi ve Din. nsan Yaynlar, 1997 3 slam ve Ezeli Hikmet. z Yaynclk, 1998 4 Yansmalar. Hece Yaynlar, 2006 5 Tasavvuf: Kabuk ve z. z Yaynclk, 2007 6 slam' Anlamak. nsan Yaynlar, 2008 7 slam'n Metafizik Boyutlar. z Yaynclk, ? 8 Bilgelik iirleri. z Yaynclk, 2010

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|2

Ezoterizm, Din ve rfan


Allahn aynasdr insan. Syle nedir varoluunun nedeni? Allah tanmak istedi kendisini, varlnda hiliin Sen tanr msn Allah? Odur sende tanyan kendini 9 Allahtan ayrlm deildir ruhun.

"Her manev yolun ana aamas vardr: Birincisi, tasfiye; bu aamada dnya insann dna kar. kincisi; inkiaf; bu aamada Tanr insann iine girer. Ve ncs, tevhd; bu aamada insan Tanrda fni olur (fen fillah)." 10 Schuon ezoterizmin gayesini aklarken bir yandan insann, (Allahn ztiyeti hari) en ulv hakkatleri anlamaya yetenekli oluunu, te yandan bu hakkatlerin nasl olur da ayn zamanda kpekler nne atabilecei gibi paradoksal nermeleri ncilden bir ayetle aklar; Nur karanlkta parlar, karanlk onu fehmedemez 11. Yani onu duyar, onu kullanr, ama mnsna eremez. Ezoterizmin gayesi, saf ve doru nesnellii gerekletirmektir... Nesnellik demek, tm dzeylerde btnlk demektir: ezoterik doktrinler, btnl, nesnellii gerekletirdikleri oranda gerekletirirler. 12 Ezoterizm, eyay belli bir adan grd ekliyle deil, olduu gibi grr; o, esas olan, yani farkl din formlasyonlarda deimez olan temel alr. 13 yle ki irfaniyeti dinin kendisi yaratm deildir. rfan zaten dinin temelini oluturur. Ona sonradan eklenmi veya uydurulmu bir ey olamaz. rfann dine yabanc ve sonradan eklenmi bir ey olduunu dnmek tamamen yanltr... Dindeki fikir, biztihi dinin kendisidir. 14 rfan esas itibariyle sev bir mhiyete sahiptir; nk o, bir yandan Logosun, dier yandan iselliin bir mesajdr. 15 Schuon, Hristiyanln ok yksek bir irfan retisi olduunu sylerken, bu retiye sadece sev bir imann mmessili olan insanlarn girebileceine, geni topluma yaylmasnn olanaksz olduuna dikkat eker. Zra toplumun yasaya ve buyruklara ihtiyac vard r. Yine de Hristiyanlk, btn olmaklyla srad bir konumdadr. Hristiyanlk bir yandan srail mevhumunu evrenselletirirken, dier yandan lhi Yasay iselletirir ve bedenin yerine kalbi, seilmi insanlar yerine herkesi kapsayan kiliseyi ve zhiri
9

F. Schuon, Bilgelik iirleri Hikmet Ehli" F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 54 11 ncil, Yuhanna 1:5 12 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 95 13 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 96 14 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 98 15 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 100
10

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|3

emirlerin yerine de fazleti koyar... Bu prensipler ya da deiikliklerin Btnler ya da dier mistikler tarafndan bilinmemesi mmkn deildir; fakat Hristiyanln orjinallii, btn bir din oluturup Msev formalizmini ona kurban etmesinde yatmaktadr. 16 Bu retiye gre insann Tanr ile olan gnl ban kmil insanla ilikilendirir. ... (Tanr) kendisinin bilinmesini salam ve kendi saadetini saysz bilinlere amtr. Bu nedenledir ki, Tanrnn lemi sevgiden yaratt sylenmitir.17 Tanrsal sevgi, Hristiyanlkta beeri ve ilhi teofani (sa) sevgisi iken slamda bu, akn ve ikin olan lkenin (Allah) sevgisidir. 18 nsann tanrya ynelmesi, yzn bir dier insana dnmesi ile gereklik kazanr. Bu, insann Allahn izhr olmas demektir. Allahtan istemek demek, insandan rica etmek ve yine ona demek demektir. 19 nsan ancak kendini aarak ve Mutlakn bilincine vararak eref kazanabilir. 20 Ezoterizmin gayesi saf ve dorudan nesnellii gerekletirmektir. Nesnellik hem ikinlii hem de aknl ierir; yani nesnellik hem yokolu hem de yeniden btnleme demektir. 21 Ezoterizm; vahyin aslen mutlak, ama zhiren izfi olduunu ve bu izfiyetin iki faktrn yani akl ve tecrbenin bileiminden neet ettiini ne srer. 22 Nefs, ruh ve zihinden ekip karlrsa geriye Akl kalr; Akl ise dinin dardan akladn ieriden aklar. Nefsle dolu olan ruhlara kendini anlatabilmek iin dinin -deyim yerindeysenefsni bir dil kullanmas gerekir; bu da dogmatizm ve ahlaklk demektir. Eer sradan insan yahut kollektif insan nefsni olmasayd vahiy, akln dilini konuurdu ve zhirilik diye birey olmazd; ezoterizm de oklt bir unsur olarak grlmezdi. 23 Schuon kurumsal Hristiyanl, insann kurtuluunu bir beerin kudretine balamakla eletirir. slamn ise insana deil ama ilhi kelma ve vahye balln yceltir. nsann mutlak anlamda ihtiya duyduu u ya da bu peygamber deil, asl ve deimez ieriiyle Vahyin kendisidir. 24 sa, kurtarc olduu iin Hak iken, slamn kurtarcl bir ayrma (l ilhe illallah) dayanr. slamda kurtarc Hakkattir. 25
16 17

F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 103 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 39 18 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 98 19 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 100 20 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 109 21 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 115 22 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 116 23 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 117 24 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 132 25 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 161

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|4

Yine de Schuon bu yorumu yaparken sa olgusuna Hristiyan gnostiklerin erdemiyle bakamamaktadr. yle ki hem gnostikler, hem de slamn kendisi, say bir beer olarak deil, bizzat Allahn ruhu ve gerek insan olarak tanmlar. Schuonun yorumu ancak Hristiyanlkla sann yollar ayrlabilirse gereklilik kazanacaktr. sasz bir Hristiyanlk her ne kadar mmkn olmasa da, Hristiyan kimliini her benimseyenin de ruhl kudse mlik olamayaca aktr. Mutlakn kurtarc tezahr ya Hakkattir, ya da Huzurdur; ama hibir zaman bunlardan sadece biri deildir. 26 slm, Seilmi nsanlar ve nsan-Tanr kavramlarn, kll Hakkat dengesini yeniden kuracak metafiziksel bir balamda kabule hazrdr; ama bu balam Hristiyanlara ve Yahudilere perspektiflerinin ortadan kalkmas olarak grnecektir. 27 Schuon bu uyumun ilikisini uur ile kurduundan, onda uurlu olmak, anlayn ve farkndaln merkezinde durmak ile birdir. Bu merkez insann kendi dnda olmadndan merkezde olmak, insann asl varl ile bir olmas anlamndadr. nsan, bedeli ne olursa olsun ancak mny (anlay) ycelterek tabiatyla uyum ierisinde olur. 28 En byk felket merkezin kaybedilii ve ruhu, d eperin kaprislerine terkeditir. nsan olmak merkezde olmaktr, merkez olmaktr. 29 Allah her nerede anlrsa, Merkez orasdr. 30 Schuon anlaynn temeline koyduu Philosophia Perennis (Kadim Bilgelik) (Sophia veya Religio Perennis) kavramn yle iaret eder: Beeri Ruhta, Kalbin (saf akln) derinliinde gml ve ancak mnen tefekkr edene ak olan doutan hakkatlar vardr; bunlar temel metafizik hakkatlardr. Bu hakkatlara ancak rif, hakm ve filozof ulaabilir; filozoflara rnek olarak Pisagor, Eflatun ve byk oranda Aristoteles rnek gsterilebilir. 31 Neye felsefe denileceini ve kime filozof denilmesi gerektiini ise yle aklar: Pitagorasa gre hikmet, a priori olarak dnyaya ve zerimizde konumlanm olan tm eylere dair bilgidir. Dolaysyla sophia tanrlarn hikmeti olurken philosophia, insanlarn hikmeti oluyor. Heraklitos iin filozof, kendisini eylerin derni tabiyatnn bilgisine hasreden kiidir. Dier yandan, Platon iin felsefe deimez olann ve dealarn bilgisidir. Aristoteles iin ise felsefe ilk nedenler ve ilkeler ile birlikte bunlardan treyen bilimlerin bilgisidir. Ayrca
26 27

F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 15 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 74 28 F. Schuon, Yansmalar, s. 13 29 F. Schuon, Yansmalar, s. 13 30 F. Schuon, Yansmalar, s. 26 31 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 73

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|5

felsefe Kadimlerin tmnn hikmete ilikin uyumuna ve riayetine iaret eder; ancak bilgece yaayan kii bilgedir (sophos). Bu hussi ve kural d olmayan anlamda Sleymann hikmeti felsefedir; dindarlk (tanr korkusu) temelinde asl ve kurtarc olan gzeterek eylerin tabiat ile uyum iinde yaamaktr. Tm bu ifadeler filozof kelimesinin en azndan kendi ierisinde, kendisini kstlayan bir anlama sahip olmadn gsterir. Bu nedenle kimsenin bu kelimeye can skc armlar yklemeye hakk yoktur. 32 Schuon, teolojik ve zhiri dncenin ahlki alternatiflerle altn syler. Bu dnce yapsnda inan birlii olduundan alternatifli dnmenin zorluu yaanr. Dolaysyla dindar olmak, vahyin bilgisine yani doruya yakn olmak demektir. Bu anlamyla Platonik idealara uygunsuz olan sa deil, Hristiyanlktr. nk sa Yahudi gibi dnmemeyi baarabilmi, ancak Hristiyanlar sa gibi dnmemeyi baaramamlardr. Bu alg Schuonun da iaret ettii gibi btnliin zn oluturur. Celaleddin Rum: Ben ne Hristiyan, ne Yahudi, ne Zerdt, ne de Mslmanm. Ben ne Douluyum, ne Batlym; ne karalym ne de denizliyim... kilii bir kenara braktm, iki dnyann bir olduunu grdm. Biri aryorum, Biri biliyorum, Biri gryorum ve Bire ibadet ediyorum. O, lktir, Sondur, Zhirdir, Btndr... 33 Fazletin zdd rezlettir; rezlet ise ya fazletin eksiklii yada yokluudur. 34 Sadece bir fazlet, bir vellik vardr, o da samimiyettir. 35 Din, insann z itibariyle akl deil, bilinaltnda konumlanan ve orada can bulan bir olgudur. Bu nedenle Schuon, din deitirmenin sadece sosyal veya entellektel bir deiim olmadnn zerinde durur: Bir dinden dierine gemek demek, sadece kavramlar ve manev vstalar deitirmek deil, ayn zamanda bir duygular setinden dierine gemek demektir. 36

32 33

F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 111 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 126 34 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 85 35 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 94 36 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 28

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|6

slam zerine
L ilhe illallah, denir Her eyin bir gn yok olacana yeryznde Bu nedenle fnilik diye retir Kuran 37 Kim srdrebilir varln Allahn Yz nnde?

"slmda mertebe grebiliyoruz: lk olarak tabi slm. Bu, eyann ontolojik sebebine eyann zorunlu, edilgen ve bilinsiz uygunluudur. te bu ontolojik sebep gereincedir ki her mmkn varlk mslimdir, yani Ona boyun emi, teslim olmu durumdadr. kinci olarak irad slm. steyerek, zgr iradeyle ve serbeste seilerek kabul edilen slmdr. Bu, kutsal yasaya dinsel ve ahlksal bir uygunlukla ifade edilebilir. Ayrca bu, kendi zgr iradeleriyle o yasaya boyun emi olan kimseleri yani mslmanlar kapsamaktadr. Bunlar dinlerine bal kimseler olarak mslmanlardr, ya da slm eklin dnda bu fikri uygulamak iin bu kutsal yasaya bal olan insanlardr. Ve nihayet nc olarak ruh slm. Bu, ne ise o ekliyle hibir topluluu kapsamaz, nk bunu gerekletirenler lh Akn iinde birlemilerdir. Bunlar ruhsal gerekletirimlerinin etkisiyle ruhen o kutsal yasaya teslim olmulardr, kendilerinden az ya da ok ayrlm bir iradeyle deil." 38 Schuon, bir din olarak slam hem z, hem de bir sentez olarak grmektedir. Yani her dinin zn tekil eden, her eyi sunan bir dindir. 39 Tm dinlerin zlerini olduu gibi farkl dncelerin ar ularn dahi kendinde toplamay, onlarn birlik ilkesi olmay baarabilmitir. Schuon bunu slamn yegne ve tam bir btn olan tek bir Mutlakn varln tasdik etmesi ile ilikilendirir. 40 Hallac Kuran kelmna eit bir ilhamla birka satr yazdn iddia etmi ve bu nedenle Cneyd onu lanetlemekte tereddt etmemitir. Hatta baz sfiler onu Enel Hakk dedii iin aka sulamlar ve knamlardr. Ancak neticede gelenek hem Hallaca, hem Cneyde hem de sz konusu mutasavvflara sahip kmtr. 41 Allahn snneti, insanlara gnderilen Allahn amel ilkeleridir. Ama gelenek, bu szc Muhammedin sz, davran ve tarzlar iin kullanagelmitir. 42 Bunun yannda Schuonun anlatmnda geleneksel tasavvuf anlaynn aksine, Hz. Ali sradan bir sava, hatta kafas ilhiyata pek ermeyen, saf bir inanrdr. Kimi yerde Hz. Alinin ahsiyetinin nemini vurgularken, kimi yerde de hilafeti asla almamas gereken biri olduunu vurgulamtr. Schuonun bu yorumlar Hz. Muhammedin hadis ve sylemleriyle ters dmektedir. Yapt dier alntlardan da yola karak Hz. Ali ile ilgili dnce zemininin iiliin bugnk tatbiki ile dolayl olduu, i inancnn, slm bir Hristiyanlk olduu 43 gibi yorumlarndan da fark edilmektedir.
37 38

F. Schuon, Bilgelik iirleri "slam" F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 38 39 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 45 40 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 45 41 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 89 42 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 121 43 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 114

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|7

Hz. Ali, sava meydannda fiziksel bir kahramanlk ile dnyev eylerden tamamen bamsz bir kutsall temsil eder; O, Bhagavat-Gitnn rettii duygusuz ve kavgac hikmetin cisimlemi halidir. O bir devlet adam deildir; kl kullanr, ama strateji ve diplomasiyi deil. Saflndan dolay tedbirsizdir ve dnyaya deer vermedii iin kararszdr. Bu nedenlerdir ki, kendisinin halife olarak seilecei zaman bile kendisini destekleyenleri sevk ve i dare etmemitir... Hz. Muhammed, sadece klcyla gnlk savalar kazanan deil, ayn zamanda dehasyla bin yllk bir imparatorluun da temelini atan bir devlet adamyd. 44 Hz. Ali, sava meydannda bile teolojik retilerden ve karmak manev emirlerden vazgemeye hazrd. 45 Tasavvufun slamn z olduunu ise u szleriyle dile getirmitir: "slm Tanryla insan arasnda bir vuslattr... slm, Tanrdaki deimez olanla insandaki daim olan karlatrr. nkr edilmeyen akl, ancak iradenin bir sureti olarak gznne alnr. nsan irade demektir; insandaki irade ise akldr. slmda ise, insan demek akl demektir ve akl iradeden nce gelmektedir... slm inan ve denge dinidir; tpk Hristiyanln sevgi ve zveri dini oluu gibi. Mslm an sfiler dinlerine ramen deil, dinlerinde tr sfiydiler. Hallalar, bn Arabler klk deitirmi hristiyanlar olmaktan ok uzak, aksine byk seleflerinin yaptklar gibi, slmn olanaklarn zirveye kartmlardr." 46 Bu olanaklar dahilinde Kuran ile babaa kalan her okurun, onda iaret edilen her gsterimi kendinde bulacak uura ykselmesi gerektii sonucuna ular. "Kfirn, Tanry inkr edenler, mrikn, Tanrya ortak koanlar, ve mnafikn, iki yzllerdir. O mnafklar bizzat iimizdedir. Ayn ekilde Peygamberler bizim aklmz ve uurumuzu temsil ederler. Kurann anlatt btn ykler hemen hemen her gn ruhumuzda ve nefsimizde cereyan eder: Mekke, Kbe, bizim kalbimizdir; zekt, oru, hac, cihad hepsi de o denli nemli erdemler, ister ak ister gizli olsun hepsi de i dnyamzla ilgili tutum ve davranlardr." 47 Bu nedenle Arap gelenekleri ile slamn zsel mahiyetinin birbirinden ayrlmas gerektiinin zerinde durur 48. Zira eer slam, Araplarn ne srd vr-zvrlar ar nemseyen bir
44 45

F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 112 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 113 46 F. Schuon, slm Anlamak, s. 23-30 47 F. Schuon, slm Anlamak, s. 68 48 Anlatmlarnda her ne kadar Arap ruhunu (hatta Bedevileri) kahraman, cmert ( Tasavvuf: Kabuk ve z s. 40), alicenap, mert, soylu yiit, ftvvet ehli, misafirperver (Tasavvuf: Kabuk ve z s. 92) gibi sfatlarla anyor olsa da, bu sfatlarn hangi Arab gsterdiine dikkat edilmesi gerektiini vurgular. Zira Schounun ifadesinde Araplar Kuzeyli ve Gneyli olarak ayrlrlar. Kuzeylilerin dini umursamazlk iinde bulunmalarna karn Gneylilerin dnmeye daha yatkn olduklarn ifade eder. (Ayrca bak Tasavvuf: Kabuk ve z 139)

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|8

mahiyette olsayd, onun ilkelerini tatbik edecek bir mmin bulmann imkansz olacan sylemektedir. 49 Eer slamn zhiri iddias izfi deil de mutlak olsayd, iyi niyet sahibi hibir insanolu bu mutlak emre kar koyamazd 50 51 Hz. Muhammedin Hz. sa da dahil dier tm peygamberlerden aslen iyi olduuna dair din bir yanlsama bulunmaktadr; bu yanl gr Peygamberi taklt etmeyi hedef edinir. 52 Schuon slamn temel ilkesinin cihad olduu zerinde durur. Ancak cihad onu yanl alglayan fkeli gruplarn anladklarndan ok daha fazlasn tamaktadr. Cihad, hakkatin savunulmasna dair bir hak ve baz durumlarda grevdir. Hatta ezoterik olarak tutkulara ve zihn karanla kar manevi bir mcadeledir. Barn egemen olduu (dars Selm) ile btnlemek iin doutan gelen, dnyaya meyil arzusuna ve bencillie galip gelinmelidir. slma tevcih edilmi tm bu ilkeler onun inkr edilemez karakterini ve evrenselliini gsterir ve bunlar ayn zamanda kendi iimizde de bulunacaklardr. Zhiri tezahrlerinin anlamlar (metafizik mnda) hem akn, hem ikin olan kendi arketiplerinden trerler. 53 Son olarak slamn en temel nermesi L ilhe illallah iin u aklamay getirir: lh terimiyle gereklii anlarsa, -ki ilhn asl anlam Tanrdr- L ilhe illallah cmlesinin amac akla kavuur; tabi bu gerekliin derecesinin ya da mahiyetinin aklanmas gerekir. Cmlenin birinci ksm olumsuzluk ifade eder, (L ilhe, yani Tanr yoktur) bu ksm dnyayla ilgilidir ve dnyaya ait olumlu ne kadar zellik varsa ondan koparak dnyay hie indirgemektedir; ikinci ksm olumludur, (illallah, yani ancak Allah vardr) ve Mutlak Hakkatle ya da Varlkla ilgilidir. lah kelimesinin yerine hangisi olursa olsun olumlu bir fikri kapsayan herhangi bir kelime koyabiliriz. O kelime cmlenin iinde belirsiz kalr, fakat ikinci ksmnda mutlak olarak ve zel olarak lke diye tanmlanr, tpk kelimesinin ilh kelimesine gre olan durumu gibi." 54

49 50

F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 103 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 129 51 Ahmet Avni Konuk, Fss'l Hkem erhi'nden; "erat, enbiy vstasyla olan emirdir; kn kavliyle vk olan emir yni, emr- tekvini deildir. Binenaleyh, namaz klmak, oru tutmak gibi enbiy vstasyla gelen emir, meiyyet cihetinden vk olan emir olmad iin, bu emre muhlefet olunabilir; ve muhalefet vukunda da ona masyyet tesmiye olunur. Zir Allah Telnn meiyyet cihetinden vk olan bilcmle fiilinde, hibir kimse Allah Telya muhlefet edemez. 52 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 124 53 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 10 54 F. Schuon, slm Anlamak, s. 77

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

|9

Akl, Dnce ve Tefekkr


Denilir ki bilemez insan Allah, Sadece Allah bilir kendisini. Bu unutmaktr Allahn kendini bilgede tandn 55 Saf akl zebilir ancak bu bilmeceyi.

"Genellikle kabul edilenin tersine, tefekkr kendiliinden aydnlanmalara yol aacak erdeme sahip deildir; tefekkrn amac daha ziyade olumsuzdur, yani tefekkr, yeni olmayan, aksine nceden varolan ve doutan olan ve renilmesi gereken bir bilgiye kart olan i engelleri ortadan kaldrmaldr. O halde tefekkr, karanlk bir oda iinde yaklan a deil de, odann iine n girmesini salamak iin, odann duvarnda alacak bir delie benzetilebilir." 56 znel akln mhiyeti konusunda Schuon, insann tanry bilmeye yetenekli olmadn syler, nk insann akl tanrnn mhiyetini kapsayamaz. Onun dncesinden Tanry ancak tanrnn kendisi bilebilir. Btni gelenein syleminde bu, tanrnn dahi kemlatta bir mertebe (ilke) olduu eklinde anlatlr. Tanrnn kendisi btnsel akldr ve yine onunla anlalabilirdir. Bu btnsellie Schuon akl (intellect), onu bilemeye yeteneksiz olana ise us (reason) demektedir. Bu ayrmla rasyonalistlere getirdii eletiri yledir; lkeyi kavrayabilen akla sahip olduunu iddia eden rasyonalist aslnda buna sahip deildir; zira o, usu (reason) akl (intellect) ile kartrmaktadr ki, bu ise sapkn frkalarn sahte ilhamclna benzemektedir. Bu rasyonalizm, sahte mistisizmden daha tehlikelidir. 57 Bir dier alnt; ... biri zhiri (vahy) dieri btni (akl) olmak zere kesinliin iki kayna bulunmaktadr; duyusalclk birinciye, rasyonalizm de ikinciye el koymutur; hakkatte ise akl, vahiy ile vahiy de akl ile birlemelidir... 58 Burada akl kelimesi cevher deil, dsalla bal kalan us olarak gsterilmitir. Tasavvufi anlatmda buradaki akl cevheri belki zek ile rtebilir. Btnilik, akl ve us olarak koyulan bu ayrm, zek ve zihin olarak yapmaktadr. Akl (bir dier adyla us) her iki yetenein de zeminidir ve faaliyetinde tanmldr. bn Arabi bunu yle ifde eder: rifin marifeti ykseldike, onun himmet ile tasarrufu eksilir. 59 Bu marifet kelimesi rifin mesleidir. Yani irfn ykseldike, akldan umulan himmet azalr. Akldan irfana gei olgusu bilginin kaynan fenomenlerden zekya yneltmekle ilgilidir.
55 56

F. Schuon, Bilgelik iirleri Akl" F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 53 57 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 103 58 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 103 59 bn'l Arb, Fss'l Hkem Lt Bahsi

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 10

... rifi rasyonalistle kartrmamak gerekir. rif eyann kkenini a priori olarak bilmek istemez ve bu iddiada da bulunmaz; fakat tabiatnn kendisine gsterdiini bilir... 60 Aklnn rehberliinde yaayan insan, varoluun kendisinin doumuyla baladn dnr. Oysa rif iin sradan insann iinde yaad bu dnya ryadan farkszdr. ... sradan insan iin mekn ve eya vardr; ben ve dierleri vardr, iyi ve kt, dl ve ceza, hereyin tesinde mutlak istekleri olan Tanr vardr. Fakat rif kii iin herey, temel olan ve her yerde bulunan varlk olarak anlalan hakkattan balar; geri kalan herey ancak onunla anlalr ... 61 Hakkat muhakemeye (reasoning) dayanmaz, fakat onun yardmyla kendini izah eder. 62 Sadece grdklerine inanmak isteyen bilim adamlar, inandklarn grmek isterler... belli bir tecrbeye gre mantkl olana (de facto) inanrlarken, eyann tabiatna gre mantkl olana (de jure) inanmazlar. 63 Grnr olan her ynyle bilmek isteyen biri bu sebepten dolay samala dme pahasna grnmeyeni de bilmek zorundadr. Yani grnr olan grnmeyenin insan zihnine empoze ettii ilkelerle bilmeli ve nesnel dnyadaki elikilerin zmnn, ancak znenin akn znde yani saf Aklda bulunabileceini bilmelidir. 64 Akl olmakszn, tecrbe tamamen zt sonulara yol aabilir. 65 rade akla egemen olursa, iman inanca dnr; eer akl iradeye hakim olursa iman bilgiye yahut irfana tebdil eder. 66 Aklmz ve idrakmz Mutlak bilmek iin yaratlmtr, yoksa hibir eydir. 67 Akl, iman bozmadnda, iman da aklla elimediinde gzeldir. 68 Her insann kalbinde ikin olarak bulunmasna ramen sadece bilge ve azizlerde faal hale gelen Saf Akl deiik derece ve tarzlarda ilah Logosun bir olup yanlmaktan beridir. 69

60 61

F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 103 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 24 62 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 89 63 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 112 64 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 113 65 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 116 66 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 145 67 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 159 68 F. Schuon, Yansmalar, s. 33 69 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 115

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 11

Cevher, z, Ontoloji
"Varoluun z mutluluktur... Ahiret mutluluktan, yokluu cehennemden baka bir ey olamaz, nk zevkin ve sevincin olmad yerde onun tersi vardr." 70 Tanr, bizim varlmzdr ve iyi ile varlk hem mantksal hem de ontolojik olarak rtr 71 Schuon, insan varlnn mkemmelliini Tanrya ballnda bulur. nsan denilen mevhum varlktan kopuk ayr bir gereklik olmadna gre (nk ayrl irktir) insanda iyi olan ne varsa o Tanrya veya tanrsallna baldr. Bu nedenle kendinin tanr olduuna inanan modern akllarn aksine insan, tanr deil ama tanrsaldr. Bu belki ondan gelmek olarak anlabilir. Kendinin biricik sebebi olduuna inanan modern akllar ise bu anlam derinliinden kendilerini yoksun brakmlardr. Prometeci (modern) zihinler 72, kendilerinin bir bolukta rahata hareket edebilen ve kendi kendini yaratmaya kdir tesdfi varlklar olduunu dnr; onlara gre tm varolu anlamdan yoksundur ve lem de samadr.73 Bu nedenle insan isel ve dsal insan olarak ikiye ayrr. Da dnk insan dnyev insandr. Kendinden habersiz, dnya megaleleriyle mrn geirir. e dnk insann ise cevherde yaadn syler. Yine de cevherin mnevi ekiminden dolay da dnk dahi olsa h er insan, tabiat gerei isel kutbunun ekimini duyar. nsann en birincil devi bizi cevhere eken isel kutbu (ekimi) kefetmektir... dahas -bu kefe vasl olanlar- hereyin cevher olduunu kefeder. Btn bunlarn tesinde insan biriciktir ve i ile d yine kendisidir. nsanolunun meselesi, onun ayn anda hem araz, hem de cevher oluu ve onun hangi adan araz ve cevher olduunu ve bu ikiliin mhiyetini nasl anlamas gerektiini bilmektir.
74

yinin ve ktnn varlndan ve yokluundan bu noktada bahsedilebilir. nk iyi ve iyinin tezahrleri vardr. Kt veya iyinin izfilii bu tezahrler arasndaki ilikide bilinebilirler. Biztihi iyi ile iyinin tezahrlerini birbirinden ayrmak gerekir: biztihi iyinin hibir zdd yoktur, ama kozmik nizamda yansmaya balad andan itibaren belirli bir iyi olarak grnr; bu bireyleme de zorunlu olarak ktln imknn ima eder. zafi iyi ancak zdlar leminde mevcut olabilir. 75

70 71

F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 115 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 19 72 "Prometeci" terimini kendini tanrnn tezahr olarak gren modern insana itafen kullanmaktadr. Modern insan bilimsel verilerle kendini ezoterizmin aldn dnd bir yerlere koymakta, hatta bazen tanrnn dahi yitip gitmi bir inan unsuru olduunu dnmektedirler. Oysa almas gereken insann kendisidir, ancak o zaman Mutlak'n bilincine vararak eref kazanabilir. Ref. F. Schuon Varlk, Bilgi ve Din s. 109 73 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 111 74 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 25 75 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 28

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 12

Akln snr olarak belirttii nokta burasdr, nk insan ktnn varoluunu kendi bana btnyle kavrayamaz; insan algsnn, muhyilesinin ve hatta mantnn alamad bir nokta daima vardr. Bu, insann (aklnn) ilhi mhiyeti tamamen kavrayamamasyla ilgilidir. Geri akl prensipte anlayabilir, zira onunla kendini anlayan Tanrdr; fakat insann prensipte sahip olduu bu nihai kavray, fade Edilemez Olanla rtr... 76 Btn tezahrlerin ardnda biztihi tezhr etmeyen olarak Tanr, snr ve kartlktan yani iyilikten ve ktlkten azde olaca iin esiz ve biricik olandr. Yine de bu noktada tecelliden azde olann varolutan da azde olaca konusunda Schuonun bir yorumuna rastlanmamaktadr. Ona gre ayrlk insann tabiatnda ve anlayta vardr. nsann ayr grd, varlksal znde ayr deildir. Bu nedenle de Tanr Birdir ve niteliklerinden biri dolaysyla deil, z itibariyle kutsaldr. 77 Dolaysyla, Schuona gre kartlk denilen atma izfidir, zti deil. ... Mutlakta ayrma yoktur... Kemlin mutlaka ait olduu sylenecek olu rsa, biz de deriz ki bu vechelerin yahut boyutlarn ayrmas zneldir yani ruhumuzdadr; fakat Mutlakta bu vecheler ayrmam haldedir ve asl tabiatlar asndan da gerektirler. 78 ... izfiyet, ancak muhteviyat asndan gerektir; bu muhteviyat da aslen Mutlaka aittir. 79 Tanr ancak iradesi bakmndan ayrmsanabilir. nk vcib ve mmkn kavramlar, irade sorunsalnn konusuna dahildirler. Zorunluluk ve zgrlk; birlik ve btnlk. Bir tarafta Mutlak zorunlu Varlktr, yani olmas gereken ve yok olmayandr; bu sebepten dolay da esizdir; te tarafta, Sonsuz ve zgr Varlktr; bu ise snrsz olduundan olabilen her eyi ierir ve bu yzden btndr. 80 Tanr istedii eyi yaratmakta zgrdr ve O, ancak doasna uygun olan isteyebilir, ama eyann mantna gre hareket etmelidir. Onun faaliyeti yasalar ve yaplar asndan zorunlu ama bunlarn ierii asndan zgrdr. 81 Tezhr edene lem, tezahr etmeyene varlk denmektedir. Mutlak olann nda varlk ile varolu ayrmnn hibir gereklii yoktur. 82 lah Zorunluluk zgrlktr ve lah zgrlk de zorunludur; Tanr, mhiyeti tarafndan snrlandrlamad gibi zgrlnden de vazgeemez. 83

76 77

F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 34 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 32 78 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 29 79 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 38 80 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 28 81 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 30 82 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 40 83 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 144

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 13

mkn, kken itibariyle potansiyel, yaygn neticeleri itibariyle snrszlktr; Tanr, Kdir-i Mutlaktr. 84 Ktlk, mahlkatn bir neticesi ve Kdir-i Mutlakn mhiyetinin gereidir. 85 Yokluk bir yanda entellektel bir kavram dier yanda kozmik bir eilimdir. Yokluk, imknszlk kavramyla zdetir; yani yokluk kll imknszlktr. 86 Merkezdeki aa, sentetik yahut birletirici bilginin aacdr; bu bilgi, araz veya fenomenleri Cevherde yahut Cevherden geldikleri ekliyle alglar, Yasak aa ise ayrc bilginin aacdr; bu bilgi arazlar Cevherin dnda alglar ve bylece Cevheri unutur; sanki arazlar bamsz cevherlermi gibi. 87 Varlk, Bilin ve Mutluluk (Sat, Chit ve Ananda). Gereklikte tek bir zne ve tek bir Nesne olduu gibi tek bir Saadet bulunmaktadr. kutup Mutlakta birleir ve Mutlak, zfiyet haline geldiinde ayrrlar; bu da Mynn esrarna gre vuk bulur. Bu dn son safhas zne, nesne ve tecrbe eklindeki ayrmadr. Tm varlmz hayal bir tarzda unsurdan nesne, zne, saadet- rlmtr. 88 Sevgi kendi derinliinde ze doru bir tesadf temayldr ve bu nedenle de bir yokolu arzusudur. 89

84 85

F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 165 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 166 86 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 169 87 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 193 88 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 205 89 F. Schuon, Yansmalar, s. 38

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 14

Kelm Logos
Bilge, sahiptir Tanrnn ihsan ettii kelimenin bilgisine Bir bilgi ki, kuruntu deil ama hayat 90 Yce ismi Allahn, gtrr onun sahiline.

Schuon Tanrsal kelm varoluun yaratc unsuru olarak grr. Bu dncesi ile Kelamcln mevcdat ile ilgili grleriyle rtmektedir. "Her varlk Tanr Kelamnn bir zuhurudur, nk hibir varlk Tanry tasdik etmemezlik edemez. Her Varlk bir kusur ierir, fakat sadece ksm olarak, hibir zaman btn olarak deil. Yokluk da ancak, nisbet ya da ilgi olarak, ksm olarak mmkndr, kendinde btn olarak deil." 91 "Her ey Tanry tasdik eder, nk her ey Tanr tarafndan tasdik edilir ve nk yok luk ya da ktlk ancak Tanry tasdik ettikleri oranda mevcutturlar. Yokluun var olduunu sylemek bir elikidir, fakat bu tasdik, yokluun ontolojik anlamn anlayan bir kimse iin apak ortadadr. yilikten bir yoksunluk olan ktlk, nisb bir gayr -i tasdik ya da inkr aracyla, Tanry tersinden tasdik eder." 92 Kelm, yaratc logos iken dealar mrekkebi (midd) temsil eder. nsan hem halfe hem de kul yahut hem akl hem de nefstir. 93 Rahmet, Tanrnn ilk szdr ve bu nedenle son sz de olmaldr. Rahmet tm lemden daha gerektir. 94 Nirvana Buday yok etmedi, onu lmszletirdi; aksi taktirde Logosun beer bir tezahrnden bahsetmenin olana olamazd. 95 Peygamberlerin, bilgelerin, mridlerin Tanr adna, Onun izni ile konutuklarn sylemeleri aslnda dinleyenlerin anlaylarna indirilmi bir ifadedir, nk cevher arazda varolmaz; konuan bizat Tanrdr. 96 Konuan bilge ise ona ynelen tlibin akl asndan idrki imkansz bir konumda olduundan, bilge konuann Tanr olduunu dahi sylese tlib bunu anlamayacak, konuann nefsini, onun insan tabiatn Tanrnn zt olarak alglayacaktr. Vahyin olmad durumlarda entellektalite ancak pasif bir ekilde var olabilir... Akl iin vahiy, bir tahakkuk, ifade ve kontrol ilkesidir. 97

90 91

F. Schuon, Bilgelik iirleri Kelime" F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 68 92 F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 69 93 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 39 94 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 66 95 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 58 96 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 45 97 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 148

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 15

Maya (Hcab)
Rya rts dnya: seni kim byle rd? Ki sen, byleyici ihtiamnda Yokluk delii ayorsun. Ryay kim icat etti? Kh muzaffer, kh krlm ve dalm... Rya rts mekn ve zaman: kh zevk kh ac rt dans ediyor, hareket ediyor ve dnyor 98 Mynn plak Benini rtyor ve ayor.

Hcab, perde konusu sisin hibir lmlnn arkasndakine tank olamayaca bir rt ile alakaldr. Atma hakkat, Maya hicaptr ama bunlar birbirinden ayrlamaz bir ba ile baldrlar. Bunun en mkemmel anlatm olarak Yin-Yang gsterilmitir. Bu sembolizmann anlam hakkatin daima perdeyle rtnd, ve her perdenin hakkatin bir vechesini gsterdii ynndedir. zaf olann kendisini Mutlakla birletiren bu zellie sahip ola bilmesi -nk Evren, niha dualizm temelinde varolamaz- onun Mutlakta nceden dnlm olmasn gerektirir. Yani Mynn kayna tmdadr; aksi taktirde Tanr ile dnya arasndaki ayrm anlamak mmkn olamazd. Bu nedenledir ki, bir btn olarak mahlkat bir yanda Tanrdan ayr birey iken te yanda Onun bir tecellisi yani lh bir vechesidir. 99 Yine de dnceyi kurduumuz znel temeller Atmann kendisine dorudan nfuz edemedii iin Atmay alglamak, onunla ruhsal bir ba kurmakla mmkndr. Bu ruhsal ba saf ve dolaysz olann, sanatsal duyarlln bir ifadesidir. "Yaratklardaki gzellik her eyden nce zhir bir sfattr ve ancak bir anlam genilemesiyle, aslnda ruhun gzelliinden sz edebiliriz; fakat bu durumda da gene gzellik, daha derin bir gereklii, yani bir tr i hakkati rten d grntr... Gzellik ancak dolaysz biimde yakalanabilen bir eydir." 100 Sezgi yoluyla fenomenler alp zlere ve kadim melodilere ulalabilir. 101 Btn bunlar, dnyev Myy amann temel yolu olduunu sylemekle ayn anlama gelir. lk olarak, egonun nedmete neden olan ynnn bastrlmas; ikinci olarak haris enerjinin semav mzie dntrlmesi ve nc olarak, illzyonu kle eviren ve onu aslna irca eden entellektel nfuz gelir. 102 slmi algda kadnn rtnmesi meselesi sofyann her insan tarafndan bilinmesinin olanakszln anlatmak iindir. Kadnn yalnz evlendii kocas tarafndan bilinmesi gerektii
98 99

F. Schuon, Bilgelik iirleri Dans F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 56 100 F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 58 101 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 92 102 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 64

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 16

yargs, hakkatte Tanrsal diilliin, Sofyann kendini yalnz riflere amas ile ilgilidir. rif ise slmi terminolojide nesneyi bilen limden farkl olarak, kendini bilen irfan sahibini gsterir. Dolaysyla hcab insann kendisindedir. rtl kadn ile sembolize edilen belki de Jungun ifade ettii gibi insann tanrsal bilinaltdr. "Mslman kadnn rts hakknda da bireyler sylemek gerekmektedir. Tpk evi temsil eden kadn gibi, evin dokunulmaz, dolaysyla kutsal bir zellii vardr. Kadn bir adan, yaps ve ilevinin bz grntlerinden tr, srrlii temsil eder. Hakkat diil bir gereklik olarak hissedilir, tpk bereketin durumunda olduu gibi. Ayrca kadnn rts ve toplumdan uzak yani evinde yaamas yaadmz son evrimsel evreyle sk skya ilikilidir ve arabn yasaklanmas ve srlarn rtl kalmasyla da bir benzeim arz etmektedir." 103 Yine de kadnn rtnmesinin slmn muhkemiytndan olup olmad tartlabilir. Zira o ayetten deil ama hadistendir. Oysa tasavvufta rtl olan Allahtr ve kendisini tabiat ile rtmtr. Bu gre gre panteist bir tutumla Tanry doada bulma abas iblisiyetle sonulanr. Zira blis, Tanrnn rtnd elbisedir. ... rahmet, Zta yani ze aittir, sfatlara deil. Rahmet Mayadr, ama izfiyet ve illzyon yn itibariyle deil, sonsuzluk, gzellik ve cmertlik itibariyle... 104 ... sslenmi perde, Mayann ilikilerini im eder, tpk tylerini diken tavus kuunun esrarengiz mesaj gibi. Tavus kuu Vinunun simgesidir. 105 ... aknlk perdeyi kalnlatrrken, ikinlik onu effaflatrr. 106

103 104

F. Schuon, slm Anlamak, s. 51 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 40 105 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 43 106 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 42

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 17

Bilgi
Kesinlik yoktur der filozof ve Hakkat pheden gelir. Tam bir aldanmadr bu, zira Hakkat ruhtan gelir. 107 Tatminden deil elbet, phe eytandan gelir.

"Her bilgi, tanm olarak, Mutlak Hakkatin bilgisidir. Bu demektir ki Hakkat, her mmkn bilginin zorunlu, biricik ve temel konusudur... lem, o Hakkat olmadndan, ancak o Hakkatin bir ifadesidir ve dolaysyla bir snrlandrldr. yleyse, o Hakkattir, ne ise o ekliyle deil, fakat benzer snrlarda o Hakkatin kendisini gstermesi olarak, bir Hakkattir. Kim lem diyorsa, zmnen Tanr diyordur. lem, Tanr olmadndan, eer tam tamna syleyecek olursak, yoklua indirgenmektedir; fakat lem yokluk olmadndan, esas olarak Tanrdr... Eer insan Onu inkr ederse ya da daha ok Tanry inkr ettiini zannederse, inkr edenin varoluu bile onun inkr ettii varl tasdik eder. nsan belki "hayr, hayr" diyebilir, ama onun varoluu "evet" der. Kim Tanry inkr ederse, kendi varoluunu inkr eder ve bu nedenle de onun varoluu ondan kaldrlr nk o kimse kendi varoluunu kendinden kendisi kaldrmaktadr ancak bununa birlikte onun varoluu gerekten ondan kaldrlmaz, sembolik bir tarzda kaldrlr." 108 Schuonun dnce sisteminde bilginin mhiyeti isel ve dsal olarak iki biimlidir. Dsal bilgi nesnenin sretinin bilgisine dnkl ve mant, isel bilgi zneye ait bilgiyi yani felsefeyi gsterir. Dsal olan bilginin nesnesi zaten zuhurda olduundan onun bilinmesi sorunu sadece aralarla ilgilidir ve bu aralar dnmenin aralardr. Bu aralarn snr ve ierikleri netlemeden onlar ile ulalacak bir sonucun da net ve apak olmas beklenemez. Bu nedenle Schuon mantksal tutarlln, onun ald ve kavramsal ieriine ulald noktada doru olacan syler. 109 Dier bir ifadeyle, dnce salt kendinde kaldnda birliin ar doasndan beslendiinden, anlay iin dsal bilginin izfi yaps zorunludur. ... Eya bilgimiz zorunlu olarak izfidir; izfi olduu iin de paraldr; kainat, izfi nesnellik ve izfi znellikle rtldr. zfiyet olmakszn hibir varolu mmkn deildir. 110 Dolaysyla isel bilgi iki ekilde mevcut olabilir: Bunlardan biri vahiy ve geleneksel sembolizm, dieri ise entellektel tefekkrdr. 111 Entellektel tefekkr, mhiyet bakmndan vahye benzese de, kanaatimce farklar vahyin kati, dierinin ilhama dnk olmasdr. nk ilham sezgisel olduundan, ondaki boluklar akln yetkinlii lsnde doldurulur.

107 108

F. Schuon, Bilgelik iirleri Bilgisizlik" F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 63-66 109 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 57 110 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 55 111 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 54

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 18

Evrim teorisi, geleneksel sdr teorisinin yerine konulmu bir teori olup, evre-merkez ilikisini reddeder. Dolaysyla sdrun kayna olan Merkez ve ondan yaylan nlar (fyzat) inkr edilmi ve hiyerarideki her iliki evre erisine oturtulmutur. Bu teoride maddi dzeyden balayp canl alandan geen ve nihayet form tesi gerekliklerden mteekkil bir alan olan metakozmik dzeye ykselen bir hiyerari yerine maddeden balayp bitki ve hayvan dzeylerinden geen ve nihayet bunlar ile ayn trden olduu dnlen beeri bilince ulaan bir evren hiyerarisi ngrlmektedir. Sz konusu teoriye inanan insanlar, insann giderek spermen olaca ve bugnk insann yerini alaca ve hatta sann insanlnn zerine kp tekml ederek bir nevi tanrlaacan iddia etmektedir. 112

Bilginin esas mhiyeti ve erei zerine: Allah bilmek, Onu sevmektir ve Onu sevmek Onu bilmektir. 113 Kutsiyet, ruha yn veren derin tefekkrdr. 114 Diyalektik yaln bir mantk meselesi olmayp ayn zamanda doru sz bulma yeteneidir. Bu iki eyde temel kurallar ve deneyimler gerektirir... Saf ve yaln hakkat asndan ar ve nemsiz gibi grnen bu ahlaklk somut beer gereklik balamnda grldnde faydal ve hatt kanlmazdr. 115 Bir ses, bir kelime, bir grlt, iitilebilir; ama sessizlik de tecrbe edilebilir ve bu yzden de bir imkndr; ama bu, snrlayc bir imkn olduundan gerekte imknsz olan veyahut sadece sembolik olarak mmkn olan bir hilii sembolize eden bir imkndr. 116 Hz. dem ile Hz. Havvann gnah, zhir bir hareketten ziyade kendilerini lah Merkezin dna yerletirip bilme ve isteme fiillerinde obje ile sjeyi birbirinden ayrarak pratikte kendilerini Tanrdan ayrmakta yatmaktadr. Hz. demde ahlk meleke varolsayd onu uygulard; ayrca neyin kt neyin iyi olduuna karar vermek ifadesi bu meleke olmakszn bir anlam ifade etmez. lah bir zellii gaspetmek deil, beer bir melekeyi ihll etmektir. 117 Hibir ey mutlak anlamda Tanrya zt olamaz; nk varolan hibir ey lah mknn dna kamaz. Bu yzden grnteki ztlk sembolik ve geicidir. 118

112 113

F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 110 F. Schuon, Yansmalar, s. 16 114 F. Schuon, Yansmalar, s. 19 115 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 81 - 83 116 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 167 117 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 193 118 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 194 (dipnottan)

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 19

Dil, slb ve Belgat


Dil, ruha hayat veren kandr, 119 Aklla birliinde en byk mlk! ... kutsal lisan baz bakmlardan ntr iletiimden ziyade bir ok terapiydi.
120

Dil, hakkatin olduu kadar gndelik bildiriimlerin de aracdr. Dolaysyla gndelik dil, ou zaman hakkatin ifadesi iin kullanlan dilin de kelimelerini kullanr. Bu kullanmlar dilde kirlenmelere ve anlam yitimlerine yol amaktadr. Yine de tlib olduu irfaniyet ne deniyle bir arkeolog olan ezoterik kii, gnlk dilden soyutlanarak, hakkatin diline ykselebilir. bn Arab: Peygamberler, somut bir dil kullanrlar, nk bir toplulua hitap ederler ve nk bilge kiilerin duyduklarn anlayacaklarna gvenirler. Eer ekillere bavurarak konuuyorlarsa bunu sradan insanlar iin yapmaktadrlar ve doru anlayan insanlarn sezgi dzeylerini bilirler. Bu yzden Hz. Peygamber kendisine dierlerinden daha yakn olan birtakm insanlara hibir ey vermediini sylemitir; Dolaysyla Hz. Peygamber zayf tabiatl ve hrslarna malup olan insanlara hitap etmitir. 121 Kutsal metinlerin sembolik bir dil ile yazldn, dolaysyla aceleci ve sonuca derhal ulama arzusunda olan modern insann kutsal metin dilini anlamakta her zaman yetersiz kaldn ne srmektedir. "Batllar kutsal metin iinde son derece ak ve hemen anlalabilen bir anlam aryorlar; oysa ki Smler -ve genelde Doulular- szl sembolizme hayrandr ve onlar derinlemesine okurlar. Vahyedilmi cmle onlar iin bir simgeler dizisidir. Okuyucu szcklerin manev geometrisine daldka, onlar anlayp kavradka o simgelerden kvlcmlar fkrr; szckler bitmez tkenmez bir reti iin iaret noktalardr." 122 Kurann zeri sembollerle rtlm bir dil kullandnn ve onun anlatm biiminin Arap dil slubuyla pek de rtmediinin altn izerek, bu ikisini birbirinden ayrmak gerektiini vurgular. Kur'an ok sde ve abartsz bir ifade biimi ile yazlmtr, zira o Arabn dili ile deil, hakkatin yaln dili ile yazlmtr. Kutsal metinlerin dili ilhidir, ama ayn zamanda zorunlu olarak insanlarn dilidir; yani insan iin yaplm olduundan ancak dolayl olarak ilhidir... Ne szlerimiz ne de mantmz semavi niyete kafi gelir; yani lml varlklarn dili eyay a priori olarak ifade edemez. 123 Araplarn kulland dildeki mbalaa ve abartl retoriin, o kltrden olmayanlar yanlgya drbileceinin zerinde nemle durur. rnein, Cneydten iki alnt yaparak buna iaret

119 120

F. Schuon, Bilgelik iirleri Dil" F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, 28 121 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 92 122 F. Schuon, slm Anlamak, s. 76 123 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 124

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 20

etmeye alr: Rabbin bir an unutulmas ona bin yllk ibadeti harb eder, Allaha bin yllk itaat, Ona bir anlk itaatsizlii ilga edemez. 124 Bir insan sem ile yeryz sakinlerinin namazn klm olsa da... Eer Ben (Allah) onun kalbinde dnya sevgisine ait bir zerre bulacak olursam ki bu baka birinin gz ve kulaklarn memnun etme arzusu ya da dnyevi bir ihtirastr... Onun Bana olan akn kalbinden skerim... ta ki Beni unutana kadar... (Semerkandi) Yine burada abartma, iradeye btn anlam veren bir ilikiyi gstermeye hizmet etmektedir. Yani mbalaa, Hristiyan kibir mevhumu gibi ruhun mmkn her kusurunu hulasa ediyor; hayrn hibir nicelii errin bu niteliini ilga edemiyor... Lafz olarak tm bu ifadeler (ihls kavramnn muhteviyat asndan) Kur'an retisine pek uymuyor..." 125 Kuran ise, abartl olmayan slubunun adnda, hakkatleri onu hak etmeyenlerden de gizler. Bu gizleyi aslnda yine onu anlayacak uurda olmayanlar korumak iindir. O, mhrlenip kapatlmas gereken arap gibidir ki slm zaten onu men etmitir ya da rtnmesi gereken kadn gibidir ki slmn rtt aslnda odur. 126

124 125

F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 16 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 17 126 F. Schuon, Tasavvuf: Kabuk ve z, s. 13

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 21

man ve Btne Ballk


Allah tam ve tektir ve Odur gren seni, yle olsun ruhun senin de Allah sevmeyi retir Tevrat, btn gcnle 127 Eer duyurmak istiyorsan sesini ona.

Ruhun bir nitelii olan iman, tefrik edici ve infilk edici bir mhiyete sahip olan akln sabitletirici bir btnleyinidir; bu btnleyen olmakszn entellektel faaliyet kendi hareketiyle ilerler ve tahrip edici bir ate hvviyetine brnr. Bu haldeki akln da dengesi ya yokolur ya da katlar. man, tm statik nitelikleri yanstr, kaygan akla sabitletirici bir unsur katarak bir denge meydana getirir. slmdaki salt ve selm terimlerinin iaret ettii ikilik en st dzeyde bu ikiliktir. 128 Duyu-st ve akn gereklikler zerine bir hayat boyu speklasyon yaplabilir; ama esas mesele bolua atlamaktr, ki bu ruhun Gerekin dnlemez bir boyutunda sabitlemesidir. Sonsuz formlasyonlar zincirini kran bu atlay dolaysz bir anlaya ve rahmete dayanr; retinin belli bir safhasna dayanamaz, zira retinin bir sonu yoktur. Bu bolua atlamaya iman adn veriyoruz... 129 man, akln vahye balanmasdr. 130 hlas, entellektel ve mistik derinlikle ayn anlama geldii gibi, nifak da yzeysellik ve sradanlktr. Mnafk aklen ve ruhen tutarszdr; ihlas ise mantk zincirine uygunluk demektir. 131 man kemle erdiren ihlastr. 132 Allah insana sonsuz derecede yakndr, ama insan ondan sonsuz derecede uzaktr. Bu ayrm, insan iin bir dadr; insan kendi elleriyle kmldatabilecei bir dan nnde durur. 133 man dncemizin neticesi deil, ondan daha ncesidir; hatta bizden de ncedir. mann iindeyken zamann dndayzdr. 134 Schuonda cennet kavram idrakin bir neticesine iaret eder: nanmayan kii dnyada yalnzca grdne inanr. nanan kii ise Cennette inand eyi grr. 135

127 128

F. Schuon, Bilgelik iirleri Btnlk" F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 81 129 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 82 130 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 146 131 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 152 132 F. Schuon, Varlk, Bilgi ve Din, s. 152 133 F. Schuon, Yansmalar, s. 9 134 F. Schuon, Yansmalar, s. 21 135 F. Schuon, Yansmalar, s. 22

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 22

man ile rasyonal kesinlik arasndaki hakkat, hakkat sevgisi ve hakkat fiiliyle yerine getirme iradesiyle birletirmesidir. Dolaysyla iman sadece zihindeki bir kesinlik olmayp varlmzn her noktasna nfuz eden bir niteliktir. 136 Ahlk veya iman netice vermiyorsa bunun sebebi akln kendi tabiatna uygun davranmamasdr. 137 ... Sadece Tanrnn bilebileceini iddia eder ama bunu keyf bir tarzda yani ab extra olarak yapar. Ama reti unutmaktadr. Eer dnen sadece Tanr ise O, bizde ve saf akl veya ilhamda da dnr. Sradan insan iin yksek hakkatlarn kabul iradeden getiinden oka maruz kalacak olan iradedir. Bu ezici ve kutsal oku meydana getiren de kr Kadir-i Mutlaklktr. kincil kaynaklarn inkr nasl dnyay ancak her an yenilenen lah rade mcizesinin birarada tutabilecei zamansal ve meknsal monadlarn kesintili bir kaosuna dntryorsa, Tanr hakkndaki eylerde akl ve ahlak mantn inkr da aklmz ancak Vahyin doldurabilecei bir bolua dntrr. 138 "Kalb, Tanrnn iki grnm arasnda yer alm bir halde bulunur; bu iki grnmden biri zhir ve dolayldr; dieri ise, btn ve nisb olarak dorudan doruyadr. Bu gr asndan, kalbe bir ift rol ykleyebiliriz ve bir ift anlam verebiliriz: Birincisi, kalb bireyin ne ise o ekliyle merkezdir ve bireyin temel snrn ve dolaysyla btn tl snrlarn temsil eder. kincisi, birey esrarengiz bir ekilde kendi aknlk ilkesine bal olduundan kalb bireyin merkezidir. te, o zaman kalb aklla gzn zdelemesidir. Tanr insan onunla grr. Aslnda insanda gren kalbden baka bir ey yoktur. yle ki: Darda, zihin ve duyular araclyla lemi; ieride ise, akln (intelect) iinde lh Hakkati grr." 139

136 137

F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 83 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 84 138 F. Schuon, slam ve Ezeli Hikmet, s. 141 139 F. Schuon, slmn Metafizik Boyutlar, s. 45

ANADOLU AYDINLANMA VAKFI

| 23

Sonlandrrken...
Bir mtefekkirin i dnyasn, kaleme ald bir ka kitaptan anlamak, onu o yapan keiflerin, duygularn, heyecanlarn, btn bir hayat srecinin anlalabileceini iddia etmek pek kolay deildir. Hele bir de bu dnrn eserleri, anlama abas iindeki okuyucuya eviri ile sunulmusa bu neredeyse imknszdr. ster istemez her tercme ncelikle yazarn heyecann ve giderek dncesinin hassasiyetlerini ortadan kaldrr. Bunu olumsuz bir niyetten dolay deil ama ister istemez yapar. yle ki anlamn, yazarn kendi dilinde dahi dierleri tarafndan ne kadar anlalr olduu phelidir. Dnceyi dil ile ifade etmek insann btnlk iinde bulunduu kendi i leminden, yine dil nedeniyle farka gelen okluk lemine almaktr. Dil ile ifade edilen her fikir ister istemez ben ve teki ayrmna girmek zorundadr, ancak yine de dil olmakszn hibir fikrin de anlalamayaca kesindir. Dolaysyla Frithjof Schuon zerine yaptm bu inceleme onun dncesinin asl izgisini yanstmyor ve zerinde zellikle durduu konular aydnlatmyor olabilir. Ama kendisine dair okumalarmda zevk aldm, hak verdiim, beni dnceye sokan ve tabi ki hi katlmadm birok fikri yanstmaktadr. Yine de bu incelemenin, Schuonun neleri dncesine konu ettiine ve neden kadim gelenein nemli bir ismi olduuna dair yeterli saylabilecek ipular verdiini dnyorum. Doruyu bilen ve hakk gzeten yalnz Allahtr. imdi ve ebediyen...

You might also like