Professional Documents
Culture Documents
İlhan Arsel Kuran Eleştirisi 1
İlhan Arsel Kuran Eleştirisi 1
İlhan Arsel Kuran Eleştirisi 1
nr
NDEKLER
KONU SAYFA
GR 3
KURANIN ELETRS
(KURAN HAKKINDA BAZI DNCELER)
13
BLM I: GENEL GRLER 13
Kurann Eletirilemez, Tartma Kabul Etmez, erii Deitirilemez, Hibir ekilde
Deimez Bir Kitap Olarak Benimsenmesi ve Bundan Doma Sakncalar
13
Kurann Tanr Szleri Olarak Btn nsanlara Gnderildii, Bu Nedenle Kutsal ve
Mucizevi Bir Kitap Saylmas Gerektii Konusundaki ddialarn Eletirisi
21
Kuran, Emsalsiz, Esiz ve Rakipsiz Bir Bilim Kitab, Bilim Kaynaym Gibi
Gsterme abalan
74
Kurann Batl nanlara ve
Hurafelere Yer Vermedii ddialarnn Eletirisi
89
Kan Aktma Yoluyla badetin Kurandaki Yeri 97
Takye Uygulamasnn Kayna Olarak Kuran
(Nahl Suresi, Ayet 106-107; Al-i mran Suresi, Ayet 28-29;
Enam Suresi, Ayet 119)
107
Kuran ile Ne Demokratik Ne de Ekonomik Gelimeye Dayal Sosyal Bir Dzen Kurma
Olaslnn Bulunmad Konusunda
113
KURANIN ELETRS
BLM II: KURANDAK ELKLER VE NEDENLER
113
Kurandaki elikiler ve Nedenleri
(eriat Eitiminin Yaratt elikili Dnce Tarz)
113
Kurandaki elikileri, Eletirel Akl Yoluyla Sergilemek 120
Kurandaki elikiler, slamn Daha lk Balarnda Gze Batar Olmutur 132
Kuranda elime Olmadna Dair slamclarn
ne Srdkleri ddialar ve Bu ddialardaki Geersizlikler
133
eriatlar, Kuranda eliki Yokmu Kansn Yaratmak Amacyla, Baz Ayetlerin, Baz
Ayetler Tarafndan lga Edildiini ne Srerler; Oysa ki, Bu Tr ddialar, Kurandaki elikili
Durumu Gidermek yle Dursun, Tanrnn Yanlmazl Fikrini Zedelemekten Baka Bir e
Yaramaz
136
Baz Ayetlerin Muhkem (Kesin) Anlaml, Bazlarnn da Mteabih (pheli) Olduu ve
elimeli Grnmn Bundan Doduu ddialarndaki Geersizlikler
139
Kuranda eliki Olmadn, elikili Bir Mantkla ne Srme Kurnazl 140
Kurandaki elikilerin Gerek Nedenleri Hakknda 142
Kurandaki elikileri Gz Ard Etme abalarnn Yeni elikilere Neden Olmas 183
Kuranda, eitli Anlamlara Gelen Ayetlerin Yorumunun, Ancak Tanr Tarafndan Bilindiini
ngren Ayetlerin Yaratt elikiler (Al-i mran Suresi, Ayet 7)
185
Kurandaki elikilerin Oluturduu Sakncal Durumlardan Baz rnekler 186
elikilerin, Kurandaki Hi phesiz O (Kuran), ...Elinin Szdr... (Hakka Suresi, Ayet
40) eklindeki Hkmler Asndan Anlam
192
elikili Hkmlerle Verilen Din ve Bundan Doma Olumsuz Sonular 195
Rabbinin sz (Kuran), doruluk ve adalet bakmndan tamamlanmtr. Onun szlerini
deitirebilecek kimse yoktur...
(Enam Suresi, ayet 115.)
Zaman sratle ilerliyor. Milletlerin, toplumlarn, kiilerin mutluluk ve mutsuzluk anlaylar
bile deiiyor. Byle bir dnyada, asla deimeyecek hkmler getirdiini iddia etmek, akln
ve ilmin gelimesini inkar etmek olur...
(Atatrk.)
GR
Daha kck yalarmzda, henz konuulanlar yarm yamalak anlar olduumuz andan
itibaren, Kuran szc kulamzdan eksik olmaz. ster koyu dindar, ister yar dindar ya
da ister dinle ilgisi bulunmayan bir aileden olalm, evremizdekilerin hep bu szc
kullanarak konutuklarna tank oluruz. Ve yaa ilerledike, bu szck, ilahi vahiy
niteliine brnm ekliyle, bilinalt yollardan kkleerek bizi her ynmzle sarar; bir gn
gelir ki, tpk bakalar gibi biz de, her eyi Kuran leine gre deerlendirir, her
sylediimiz eyi bu lee vurarak kantlamak isteriz: rnein, bakalarn kendimize
inandrabilmek iin, Kuran zerine yeminler eder, Kuran arpsn ki! diyerek konuuruz!
Bununla beraber Kuran okuyup, iinde ne olduunu anlamak aklmzdan gemez; buna
gerek de duymayz: ilgisizlik bir yana, bir de iinde yaadmz ortam bizi una inandrmtr
ki, Kuran, en son ve en mkemmel bir dinin kitab olmak zere, Tanr tarafndan
gnderilen, her eyi ve her ilmi ieren, hibir konuyu ve soruyu dlamayan, bir benzeri in-
sanlar tarafndan ortaya konamayacak mkemmeliyette kutsal bir kitaptr. Tanr tarafndan
Arapa olarak gnderildii iin, Arapa olarak okunmas ve ibadetin Arapa yaplmas
gerekir. slamclar, bunun byle olduunu anlatmak iin, Kurandan ayetler verirler.
rnein, Tanrnn, ...nsanlar ve cinler, birbirine yardmc olarak, bu Kurann bir
benzerini ortaya koymak iin bir araya gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya
koyamazlar (sra Suresi, ayet 88) dediini ve ...bu (Kuran) apak bir Arapadr (Nahl
Suresi, ayet 103) ya da (Cebrail Kuran) apak bir Arapa dille indirmitir... (uara Su-
resi, ayet 195) diye eklediini sylerler. Kurann Tanrdan gelme olduunu kantlamak iin,
bu kitapta hibir tutarszlk, hibir eliki bulunmadna dair yine Kuran ayetlerinden
rnekler verirler:
...Eer (Kuran) Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd, onda birok tutarszlk
(eliki) bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82).
Kurann anlalmas iin ve apak bir kitap eklinde gnderildiini anlatmak zere,
Tanrnn yle dediini sylerler:
Elif, Lam, Ra. Bunlar apak kitabn ayetleridir. Biz onu anlayasnz diye Arapa okunmak
zere gnderdik (Yusuf Suresi, ayet 1-2).
Fakat, kendimizi aydn niteliinde gren bizler, Kuran incelemediimiz ve bu kitapta
neler yazldn bilmediimiz ya da Kuran hakknda bize bilgi verenlerin szlerini gz
kapal ekilde benimsediimiz iindir ki, akl dlayan ya da bilimsellie aykr olan veya
elimeli ve tutarsz hkmlerin Kuranda yer alabileceine ihtimal vermeyiz. Bu habersizlik
iinde, Her Mslmana bir Kuran tercmesi ve tefsiri gerekir. Ta ki, dinini kaynandan
rensin, Allahn kitabn bilsin eklinde konuuruz ya da biraz daha ileri giderek, Kuran
z dilimize evrilsin ve din adamlar (hocalar) Tanr ile kullar arasndan ekilsin deriz.
Oysa slamclar, bu tr istekleri olumsuz karlarlar. nk, Kurann herkes tarafndan
okunup anlalmasn ve hele akln eletirisinden geirilir olmasn sakncal bulurlar; daha
dorusu bunu, kendi egemenlikleri ve etkinlikleri bakmndan ok tehlikeli sayarlar. Onlara
gre Kuran, ehil olmayan, yeteri kadar birikime, bilgiye sahip bulunmayan kimseler
tarafndan okunmamaldr. Gerekeleri udur: insanlarn alglama gleri ve kavrama
yetenekleri yetersizdir. Bu nedenle meal, tercme ve tefsir okuyarak slam renmek
mmkn deildir; slam renmek, ancak ehil sahibi ve yetenekli kimseler araclyla
mmkndr. Bunu sylerlerken dayanaklar, esas itibariyle Kurandr (ayrca da
Muhammedin Kuran olmayarak syledii szlerdir, hadislerdir). Her ne kadar Kurann
insan denilen varl ycelttiini, insan aklna deer verdiini sylerlerse de, Kuranda
verilerin ekimine kaplarak, insan, akl rehberliiyle i grebilecek ve kendi bana slam
renebilecek yeterlilikte saymazlar. Gerekten de Kurann insan hakkndaki deer-
lemesi, her bakmdan pek olumsuzdur. nk, bir kere Kuranda, insann en baya ve
aalk malzemeyle yaratldna dair hkmler vardr. Bu hkmlere gre, Tanr, insan
amur slalesinden, szme amurdan, bulaan-yapan (lazib) bir amurdan, kara
balktan, kan phtsndan ya da bunlara benzer en adi eylerden yarattn, yeminler
ederek bildirmektedir. rnein, Mminn Suresinde yle yazldr:
Andolsun ki, biz insan amur slalesinden yarattk (Mminn Suresi, ayet 12).
Hicr Suresinde, Andolsun ki, biz insan, kuru amurdan, kara ve deiken amurdan
yarattk... (Hicr Suresi, ayet 26-34; ayrca bkz. Saffat Suresi, ayet 11-12; Tarik Suresi, ayet
5-7; Rm Suresi, ayet 20 vd...). Kurandan anladmza gre, Tanr, insan ylesine aalk
bir malzemeyle yaratmtr ki, eytanlarn ba olan iblis, kendisinin alevli ate gibi asil ve
stn bir malzemeyle yaratldn ne srerek, Ademe secde etmekten kanm ve Tanrya
kafa tutarcasna yle demitir:
Ben ondan (insandan) daha stnm. nk, beni ateten yarattn, onuysa amurdan
yarattn (Araf Suresi, ayet 12).
(Ben), senin kuru bir amurdan, ekillenmi kara balktan yarattn bir insana secde
edecek deilim elbette!.. (Hicr Suresi, ayet 33; olayla ilgili olarak ayrca bkz. Hicr Suresi,
ayet 26-34; Bakara Suresi, ayet 34; Araf Suresi, ayet 11; sra Suresi, ayet 61; Taha Suresi,
ayet 116; Sad Suresi, ayet 71-74).
Bunun yannda bir de Tanrnn insan hor ve aa grp, kmsediini bildiren ayetler var
Kuranda
1
. Bu aalamalar, insann, nankr, gsz, ivecen, cimri, tartmac ya da benzeri
nitelikteki ynleriyle ilgilidir! rnein, Tanrnn, yeminler ederek yle konutuu yazldr:
.. .andolsun ki, insan, pek ve ak bir nankrdr. Kahrolas insan ne de nankrdr...
(Zuhruf Suresi, ayet 15; Abese Suresi, ayet 17-23; sra Suresi, ayet 67). Bu dorultuda olmak
zere, Tanrnn, nsan, kukusuz, tutkusuna dkn, dayanksz yaratld... (Mearic Suresi,
ayet 19-21) ya da .. .nsan gsz yaratlmtr... (Nisa Suresi, ayet 28) ya da .. .nsan
ivecen (aceleci) yaratlmtr... (Enbiya Suresi, ayet 37) ya da ...Zaten insan pek
cimridir... (sra Suresi, ayet 100) ya da ...nsann en ak yapt ey, tartmadr... (Kehf
Suresi, ayet 54-56) eklinde konutuunu belirleyen (ve daha nice benzen) ayetler vardr.
Her ne kadar Kuranda, Biz insanoullarn... yarattklarmzn oundan stn kldk... (s
ra Suresi, ayet 70) ya da ...insan ... ekillendirip ruhundan fleyen Allahtr... (Secde
Suresi, ayet 7-9; Hicr Suresi, ayet 28-29) eklinde ve sanki insan yceltirmi gibi grnen
hkmler varsa da, bunlar, insann kulluktan ileri bir yeri bulunmadn, kendi aklyla
gereklere erime olaslna sahip olmadn, tam bir teslimiyet ierisinde Tanr ve
peygamber buyruklarn yerine getirmekle grevli klndn ngren, klelii-cariyelii bile
Tanrsal kurulu bilen hkmler yannda geersiz kalr. Ve yine her ne kadar Kuranda, Kim
iyi bir is grmse faydas kendisinedir ve kim ktlkte bulunursa zarar kendisinedir...
(Fussilet Suresi, ayet 46) ya da Kim doru yolu bulmusa ancak kendisi iin bulmutur ve
kim sapmsa kendisi sapmtr... (sra Suresi, ayet 15) eklinde hkmler varsa da, bunlar
insann fikirsel zgrlne destek yapmak mmkn deildir. nk, Kurana gre insan,
kendi aklyla bilgiye sahip olamaz, doru yolu bulamaz. Akl denen ey, zgr ekilde i
grsn diye verilmemitir insana; akl, Tanr (ve peygamber) buyruklarn renmek ve
bunlara uymak iin verilmitir. Ve akln bu buyruklara boyun emesi de Tanrnn istek ve
keyfine tabidir. nk, Kuranda, ...Allah dilemedike siz dileyemezsiniz... (Tekvir Suresi,
ayet 29) ya da Sizler, ancak Rabbinizin dilemesi, izin vermesi sayesinde (bir eyi)
dileyebilirsiniz. phesiz Allah her eyi bilendir... (nsan Suresi, ayet 30) eklinde hkmler
vardr. Daha baka bir deyimle, kii, kendi akl ve zgr iradesiyle kendi davranlarn
ayarlayamaz; her eyiyle Tanr iradesine baldr. rnein, doru yoldan sapp sapmamak,
mrik (putperest) ya da Mslman olup olmamak, kiinin kendisine kalm bir ey
deildir; yani zgr irade ii deildir. nk, Kuranda, Allah kimi dilerse onu saptrr, kimi
dilerse onu doru yola sokar (Enam Suresi, ayet 35, 39)
eklinde saysz denecek kadar ok ayet vardr. Yine Kuranda, puta tapmann Tanr dileine
bal bir ey olduu bildirilmekte: Allah dileseydi puta tapmazlard... (Enam Suresi, ayet
107). Bunun gibi Mslman ya. da kafir olmann da, kiinin zgr iradesiyle ilgisi
yoktur. nk, Kurana, gre, Tanr, dilediinin kalbini ap onu Mslman yapmakta ve
dilediinin kalbini kapatp kafir klmakta. Ve stelik kafir kldklarn da cehenneme atmakta
(rnein, Enam Suresi, ayet 125). O kadar ki, Kuranda, yazlanlara gre, Muhammed bile,
kendi iradesiyle deil, ancak Tanrnn isteiyle doru yolu bulmutur. rnein, sra Su-
resinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) Seni pekitirmemi olsaydk... az da olsa onlara
(mriklere) meyledecektin... (sra Suresi, ayet 74). Pek gzel, ama eer insanlar doru yola
sokan ya da mrik-kafir klan Tanr ise, doru yola soktuunu cennete almas,
mrik -kafir kldn cehenneme atmas akla yatkn der mi? Tanrnn ycelii, adaleti
fikriyle badar m? lerideki sayfalarda bu sorunlar daha etraflca ele alacaz. Fakat,
l) Her ne kadar Kuranda, nsanoullarn erefli kldk... onlun mhlandrdk, yarattklarmzn pek oundan
stn kldk (sra Suresi, ayet 70) eklinde hkmler varsa da, bunlar, Kuran boyunca insan kulluktan ilen bir
deere layk grmeyen, zgrlkten yoksun eden nice hkmler yannda geersiz kalr. Konuya. ileride ayrca
deineceiz.
imdilik sylemek istediimiz udur ki, slamclar, insann yetersizliini vurgulayan bu
verilere dayanarak, Halk Kuran okumamaldr, halka gereken ey, ncelikle ilmihal
kitaplardr eklinde konuurlar.
2
ilmihal (ilm-i hal) dedikleri ey, ehil ve yeterli
saylan kiiler (daha dorusu din adamlar) tarafndan, din kurallarn retmek iin yazlm
eylerdir. Kurann Trkeye evrilmesine taraftar grnerek reformcu geinenler bile,
ibadetin Trke olarak deil, Arapa aslna gre yaplmasnda srarldrlar. Ve her halkarda,
ister kkten dinci, isterse reformcu olsunlar, hepsi de Kuran akln nne geirip rehber
edinmek konusunda hemfikirdirler. Yine tekrarlayalm ki, bu ortak fikir onlara, halk ynlar
zerinde egemenlik ve saltanat kurmak bakmndan temel ta iini grr. Srtlarn Kurana
(ve slamn dier kaynaklarna) dayam olarak halk, diledikleri gibi yoururlar, her
sylediklerine inandrrlar.
Tanr szleri olduunu syledikleri Kurandan ayetler vererek, gklerin, yerin ve insanlarn
yaratlndan, gelmi gemi peygamberlerin yaamlarndan, bu peygamberlerin kendi
kavimleriyle olan savamlarndan, lm olayndan, lmden sonra kyamette olacaklardan,
amel defterlerinin sadan ya da soldan datlmasndan, cennete alnanlarn trl gzellikler,
nimetler ve ellerinde iki dolu kadehlerle, gzel kzlarla birlikte yaayacaklarndan,
cehenneme atlanlarn ise yakc atete kavrulacaklarndan, bu arada Allah korkusundan,
slamn en son ve en mkemmel bir hogr dini olduundan, dinde zorlama olmadndan,
ana babaya kar iyi tutum ve saygdan, kadnn erkek zerindeki hakkndan, yaknlara ve
yoksullara iyilikte bulunmaktan, errin kart olan hayr dan, faiz almann kt
olduundan, gnahlarn balanmasndan, haram ve helal durumlardan, insann so-
rumluluundan ve bamszlndan, saymakla bitmeyecek kadar ok konulardan sz ederler.
slamc zihniyetin yerletirdii bu tr veriler nedeniyle, bizler, kutsal olarak tanmlanan
Kuran, her eyi aklayan, her trl ilmin, her meselin, faziletin, ahlakiliin tek kayna
olan bir kitap sanrz.
Ancak, eletirel akl yoluyla Kuran okumaya ve incelemeye baladmz an i deiir; zira
Kurann daha ilk satrlarndan itibaren, karmza aknlk verici ve akl kartrc eyler
dikiliverir. Kuran olmayarak konduu sylenen hkmler ise -ki hadis ve snnet hkmleri
bu kategoriye girer-, daha da artcdr. Bundan dolaydr ki, kendilerini aydn din adam
sayan mollalarmzdan bir ksm, hani sanki hadis diye bir kaynak pek yokmu gibi,
slamn Kurandan ibaret bulunduu, bakaca dayanak aranmamas gerektii kansn yerle-
tirmeye alrlar. Oysa, Muhammedin yaamn incelemeden, hadis ve snnet eklinde
brakt hkmleri bilmeden, Kuran anlamak mmkn deildir. Fakat, bir an iin
slamclarn Kurandan baka kaynak olmadna dair ne srdkleri iddialar geerli olsa
bile, bu iddialar yine de onlara herhangi bir yarar salayamaz. nk, emsalsiz nitelikte
olduu ve bir esi insanlar ve cinler tarafndan asla ortaya koyulamayaca sylenen
Kuran okurken, bu kitabn sylenenlere denk dmeyip, gerek biim, gerekse ierik
bakmndan metotsuzluklarla, elime niteliindeki tutarszlklarla, birbirini tersleyen
aykrlklarla, vahiy uruna akl dlamalarla, bilimsellie meydan okumalarla, gereksiz
2) nl yorumcu Elmall Hamd Yazrn Hak Dini. Kuran Dili (Bedir Yaynevi. stanbul 1993) adl sekiz ciltlik
yaptnn takdimini yapan bir molla aynen yle diyor: ...Bir de Ilmanmzn reformcular. Her Mslmana bir
Kuran tercmesi ve tefsiri gerekir. Ta ki. dinini kaynandan rensin. Allahn kitabm bilsin eklinde
propaganda yapmakladrlar ki, bu metot son derece tehlikeli ve verimsizdir. Halka gereken ncelik/e ilmihal ki-
taplardr. Ehil olmayan, yeteri kadar birikime. bilgiye ve gerekli icazete sahip bulunmayan Mslman, meal,
tercme ve tefsir okuyarak slam renemez.
tekrarlamalarla, batl inanlara ve hurafelere yer veren kssalarla (masallarla), her trl beeri
gelimeyi engelleyici yasaklarla, slamdan baka din ve inanta olanlar aalamalarla,
dolaysyla tm insanlar aras sevgi ve kardelik fikrine, hogr denen eye
yabanclklarla dolu olduunu grmekle derin bir hayal krklna urarz. Surelerin ve
ayetlerin sralannda tam bir dzensizlik ve kemeketik egemendir: sure ve ayetler ne
alfabetik bir sraya, ne ini (nzul) srasna, ne de konu esasna gre dzenlenmitir; hangi
surenin ve hangi ayetin nce ya da sonra indiinin kesin olarak bilinmesi yle dursun, nce
indii sylenen sureler ve ayetler kitabn sonlarnda, sonradan indii sylenenler ise, kitabn
balarndan yer alntr. rnein, ilk indii sylenen Alak Suresi, Kuranda 96. sure olarak
yer almtr; buna karlk 96. sure olarak indii kabul edilen Rad Suresi, Kurann 13.
srasna konmutur. Kurann en banda yer alan Fatiha Suresi, Tanr tarafndan beinci sure
olarak gnderildii sylenen bir suredir. Onu izleyen ve ikinci srada yer alan Bakara Suresi,
87. sure olmak zere inmi kabul edilir. Kuranda bulunan 114 sureden her birinin ini sras
ve Kuranda sralar hep bu dzensizliktedir. Ayetler bakmndan da ayn karklk sz
konusudur. eriatlar bu dzensizlii takdim-tehir konusu yaparak gz ard etmeye
alrlarsa da, muhtemelen sylediklerinin ne kerte sakncal sonu yaratabileceinden
habersizdirler. Bu konulan ilerideki sayfalarda daha geni olarak greceiz.
te yandan, eitli surelerde yer alan hikaye ve masallar, blk prk ekilde ve ou zaman
tersyz edilmi olarak anlatlm olup, bunlar hakknda doru drst bir fikir edinme olasl
yok klnmtr. Sureler ve ayetler arasnda tutarszlk, aykrlk, eliki, erilik olmadn
bildiren ayetlerin hemen yannda, aykrlklarla, tutarszlklarla ve elikilerle dolu hkmler
yer almtr; hem de ylesine ki, bazen drt satrlk bir ayetin kendi satrlar ierisinde
eliki yatar. Nice rnekten biri olarak Enam Suresinin u ayetini okuyalm:
Tanr szleri olduunu syledikleri Kurandan ayetler vererek, gklerin, yerin ve insanlarn
yaratlndan, gelmi gemi peygamberlerin yaamlarndan, bu peygamberlerin kendi
kavimleriyle olan savamlarndan, lm olayndan, lmden sonra kyamette olacaklardan,
amel defterlerinin sadan ya da soldan datlmasndan, cennete alnanlarn trl gzellikler,
nimetler ve ellerinde iki dolu kadehlerle, gzel kzlarla birlikte yaayacaklarndan,
cehenneme atlanlarn ise yakc atete kavrulacaklarndan, bu arada Allah korkusundan,
slamn en son ve en mkemmel bir hogr dini olduundan, dinde zorlama olmadndan,
ana babaya kar iyi tutum ve saygdan, kadnn erkek zerindeki hakkndan, yaknlara ve
yoksullara iyilikte bulunmaktan, errin kart olan hayrdan, faiz almann kt
olduundan, gnahlarn balanmasndan, haram ve helal durumlardan, insann so-
rumluluundan ve bamszlndan, saymakla bitmeyecek kadar ok konulardan sz ederler.
slamc zihniyetin yerletirdii bu tr veriler nedeniyle, bizler, kutsal olarak tanmlanan
Kuran, her eyi aklayan, her trl ilmin, her meselin, faziletin, ahlakiliin tek kayna
olan bir kitap sanrz.
Ancak, eletirel akl yoluyla Kuran okumaya ve incelemeye baladmz an i deiir; zira
Kurann daha ilk satrlarndan itibaren, karmza aknlk verici ve akl kartrc eyler
dikiliverir. Kuran olmayarak konduu sylenen hkmler ise -ki hadis ve snnet hkmleri
bu kategoriye girer-, daha da artcdr. Bundan dolaydr ki, kendilerini aydn din adam
sayan mollalarmzdan bir ksm, hani sanki hadis diye bir kaynak pek yokmu gibi,
slamn Kurandan ibaret bulunduu, bakaca dayanak aranmamas gerektii kansn yerle-
tirmeye alrlar. Oysa, Muhammedin yaamn incelemeden, hadis ve snnet eklinde
brakt hkmleri bilmeden, Kuran anlamak mmkn deildir. Fakat, bir an iin
slamclarn Kurandan baka kaynak olmadna dair ne srdkleri iddialar geerli olsa
bile, bu iddialar yine de onlara herhangi bir yarar salayamaz. nk, emsalsiz nitelikte
olduu ve bir esi insanlar ve cinler tarafndan asla ortaya koyulamayaca sylenen
Kuran okurken, bu kitabn sylenenlere denk dmeyip, gerek biim, gerekse ierik
bakmndan metotsuzluklarla, elime niteliindeki tutarszlklarla, birbirini tersleyen
aykrlklarla, vahiy uruna akl dlamalarla, bilimsellie meydan okumalarla, gereksiz
tekrarlamalarla, batl inanlara ve hurafelere yer veren kssalarla (masallarla), her trl beeri
gelimeyi engelleyici yasaklarla, slamdan baka din ve inanta olanlar aalamalarla,
dolaysyla tm insanlar aras sevgi ve kardelik fikrine, hogr denen eye
yabanclklarla dolu olduunu grmekle derin bir hayal krklna urarz. Surelerin ve
ayetlerin sralannda tam bir dzensizlik ve kemeketik egemendir: sure ve ayetler ne
alfabetik bir sraya, ne ini (nzul) srasna, ne de konu esasna gre dzenlenmitir; hangi
surenin ve hangi ayetin nce ya da sonra indiinin kesin olarak bilinmesi yle dursun, nce
indii sylenen sureler ve ayetler kitabn sonlarnda, sonradan indii sylenenler ise, kitabn
balarndan yer almtr. rnein, ilk indii sylenen Alak Suresi, Kuranda 96. sure olarak
yer almtr; buna karlk 96. sure olarak indii kabul edilen Rad Suresi, Kurann 13.
srasna konmutur. Kurann en banda yer alan Fatiha Suresi, Tanr tarafndan beinci sure
olarak gnderildii sylenen bir suredir. Onu izleyen ve ikinci srada yer alan Bakara Suresi,
87. sure olmak zere inmi kabul edilir. Kuranda bulunan 114 sureden her birinin ini sras
ve Kurandaki sralar hep bu dzensizliktedir. Ayetler bakmndan da ayn karklk sz
konusudur. eriatlar bu dzensizlii takdim-tehir konusu yaparak gz ard etmeye
alrlarsa da, muhtemelen sylediklerinin ne kerte sakncal sonu yaratabileceinden
habersizdirler. Bu konulan ilerideki sayfalarda daha geni olarak greceiz.
te yandan, eitli surelerde yer alan hikaye ve masallar, blk prk ekilde ve ou zaman
tersyz edilmi olarak anlatlm olup, bunlar hakknda doru drst bir fikir edinme olasl
yok klnmtr. Sureler ve ayetler arasnda tutarszlk, aykrlk, eliki, erilik olmadn
bildiren ayetlerin hemen yannda, aykrlklarla, tutarszlklarla ve elikilerle dolu hkmler
yer almtr; hem de ylesine ki, bazen drt satrlk bir ayetin kendi satrlar ierisinde
eliki yatar. Nice rnekten biri olarak Enam Suresinin u ayetini okuyalm:
Allah kimi doru yola iletmek isterse, onun kalbini slama aar, kimi de saptrmak isterse ...
kalbini dar ve skntl klar. Allah inanmayanlar kfr bataklnda brakr (Enam Suresi,
ayet 125).
Dikkat edilecei gibi burada Tanr, dilediini Mslman ve dilediini kafir yapyor.
Kafir yaptklarn cezalandryor! Hi Tanr kiileri hem kafir yapar hem de kafirdirler diye
cezalandrr m? Yine bunun gibi hogr kayna olduunu syleyen ve rnein Dinde
zorlama olma:,... (Bakara Suresi, ayet 256) eklinde hkmler sevk eden Kuran, insanlar
slama zorlamak iin lm saan buyruklar kapsamakta. rnein, Mrikleri (puta
tapanlar) bulduunuz, yerde ldrn! (Tevbe Suresi, ayet 5; Nisa Suresi, ayet 89 vd...) diye
emrediyor. Ya da Kitapllara (Yahudilere, Hristiyanlara vd...) kar sava almasn, slam
kabul etmelerine ya da klerek gelip kendi elleriyle cizye (kafa paras) vermelerine kadar
savaa devam edilmesini istiyor (Tevbe Suresi, ayet 29). Yine bunun gibi, hogr ilkesine
dayal olduu sylenen Kuran, Ikmdan baka din ve inan tanmadn vurgulayan
hkmlerle doludur. Nice rnekten biri olmak zere Nisa Suresinin u ayetini okuyalm:
Tanr katnda din, kukusuz, yalnzca slamdr... (Al-i mran Suresi, ayet 19). Ayn surenin
85. ayeti yledir: ...slam'dan baka dinlere rabet edenler tam bir sapklk ve ziyan
iindedirler... (Al-i mran Suresi, ayet 85). Yine bunun gibi ana baba, karde ve yaknlar
arasnda iyi tutum gstermeyi ngren ve rnein, Onlar esirgeyerek alakgnlllkle
zerlerine kanat ger ve Rabbim! Kklmde onlar beni nasl yetitirmilerse, imdi de
sen onlara (yle) rahmet et diyerek dua et (sra Suresi, ayet 24) eklinde ayetler sevk eden
Kuran, slamdan baka bir inanca ynelik ana baba ya da .karde gibi yaknlara kar
dmanlk saar; rnein, Ev inananlar! Babalarnz, kardelerinizi, (eer) kfr imana
tercih ediyorlarsa dost edinmeyin (Tevbe Suresi, ayet 23) ya da .. .Akraba bile olsalar,
mrikler iin mafiret dilemek Peygambere ve mminlere yakmaz (Tevbe Suresi, ayet
113) der. Bilindii gibi, Muhammed, bu tr hkmlere dayanarak, mrik olarak ld diye,
kendi z anas iin Tanrdan mafiret dilememi, Tanr bana anam iin mafiret dileme izni
vermedi demitir; mrik olarak len babasnn cehennemi boyladn sylemekten de geri
kalmamtr.
Yine bunun gibi Kuran, dmana kar dostluk beslenmesini istermi gibi grnen
hkmlere yer vermekle beraber (Mmtehine Suresi, ayet 7-9), dman ile dost olmay
yasaklayan hkmlere de yer verir (Mmtehine Suresi, ayet 1). Her ne kadar slamclar, bu
hkmler arasndaki elikiyi, bunlardan birinin dierini ortadan kaldrdn ne srerek
giderdiklerini sanrlarsa da, yanltr; nk, elikiler, Muhammedin gnlk siyasetinden
doma nedenlere dayal olarak ortaya km olup, pek ou yan yana ve ayn zamanda
geerli olmak zere i grrler; stelik olumlu grnen hkmler, olumsuz nitelikteki hkm-
ler tarafndan kaldrlmtr. rnein, Bakara Sresindeki, Dinde zorlama olmaz (Bakara
Suresi, ayet 256), hkmyle, Tevbe Suresinde mrikleri slama zorlamak amacyla yer alan,
Mrikleri bulduunuz, yerde ldrn... (Tevbe Suresi, ayet 5) eklindeki hkm, elime
halinde bulunan hkmlerdendir. Bu hkmlerden birincisi, yani Dinde zorlama olmaz.
hkm, Muhammedin henz gl durumda olmad, zorlama yollarna bavuracak
yeterlilie sahip bulunmad zamanlarda ve gnlk siyasetinin gerei olmak zere
konmutur. Bu ayeti ieren Bakara Suresi, her ne kadar Kurann ikinci srasnda yer almakla
beraber, 87. sure olarak inmi bir suredir. Buna karlk Mrikleri bulduunuz yerde
ldrn eklindeki ayet, Tevbe Suresindedir. Tevbe Suresi ise, hem Kurandaki sra
itibariyle -ki 9. suredir- hem de nzul (ini) srasna gre -ki 113. sure olarak inmitir- Bakara
Suresinden daha sonraki bir tarihe rastlar. Bu ayeti Muhammed, glendii ve slam klla
yerletirmeye balad dnemde koymutur. Bir hkm, ancak kendisinden nceki bir hkm
yok edebileceine gre, Bakara Suresindeki Dinde zorlama olmaz. eklindeki ayetin,
Tevbe Suresindeki Mrikleri bulduunuz yerde ldrn eklindeki ayetle ortadan
kalkm olmas gerekir. Oysa bunu kabul etmek slamclara g gelir; bu nedenle her iki
hkm geerliymi gibi gstermek iin, eytann bile kolay kolay bulamayaca yalanlarla
zm yollarn ararlar. Onlarn yalanlaryla baa kmann tek yolu, Kuran aklc yoldan
eletirmektir. Akl artc ve bilimsellie aykr daha nice Kuran verilerini ilendeki
sayfalarda, rnekler vermek ve bu arada yorumcularn ve slam bilginlerinin grlerini
sergilemek eklinde inceleyeceiz.
Fikirsel gelimenin yazt olarak kabul edilen Latince bir deyim var: Timeo hominem unius
Libri (tek kitap okuyandan kork!). Bu deyim, tek kitaba bal kalmann, banazla,
bilgisizlie ve hogrszle srklenmek demek olduunu anlatyor. Denilebilir ki, Bat
dnyasn, Karanlk adan karp, aydnlklara kavuturan ey, tek kitabn ege-
menliinden kurtulmuluktur. Bu tek kitap, vahiylerden olutuu ne srlen Kitab
Mukaddestir (Tevrat ve ncil). Kitab Mukaddes,
3
gereklere ulaabilmenin tek yolu olarak
kabul edilir, insan beyni buna gre ekillendirilirdi. Ve ite Bat, 17. ve 18. yzylda,
vahiyin, yani tek kitabn rehberlii yerine, akln rehberliine yer veren aklclk
abalaryla geriliklerden syrlp, uygarlk aamas yapabilmitir. Akl ann mimarlarna
gre insan denen varlk, yaratc nitelikte bir akl gcne sahiptir ve eer akln zgrln
yok eden engeller nlenecek olursa, snrsz gelimelere ulaabilir.
Ne yazk ki, eriat lkeleri bu gerei renememi ve bu nedenle karanlk a zihniyetini
bugn de terk edememi olarak, gerilikler, bilgisizlikler ve sefaletler iinde srnmekte, uygar
lkelere el ap dilenmektedirler. Atatrk sayesinde aklcla ynelip, dier btn eriat
lkelerini fersah fersah geride brakan Trkiyede bile, bugn hala tek kitap zlemini
srdrenler, hala gereklere akl yoluyla gidilmez, eriat yoluyla gidilir diyenler, hala
vahyin akla stnln benimseyenler var. Bunlar, her vesileyle bu grlerini ortaya
koymaktan geri kalmazlar. rnein, Son zamanlarda vahyin yerine akl koymaya alanlar
var... diyerek, aklcl savunanlar aklszlar tanmna sokmaya alrlar.
4
Sokarken de
vahyin yerine akl koymann son zamanlara zg bir i olmayp, en azndan 2 500 yllk
fikirsel gelimenin balangc bulunduunu bilmezlik bir yana, bir de bu sre boyunca
vahiy niteliindeki eyleri bir kenara itip akl yordamyla fikirsel gelime uygarln
yaratm olan btn dnrleri, bir gecenin sabahnda, aklszlar sepetine alvermilerdir.
Ancak, bunu yaparken de, vahiy denen eyin, balangta gerekteki olaylarn nceden
idrak edildii
3 Kitab Mukaddes deyimi Ahd-i Atik (Eski Ahit) ile Ahd-i Cedid (Yeni Ahit) adn tayan kitaplar
kapsayan bir deyimdir. Birincisi, Tanrnn Musaya verdii sylenen Tevrat, ikincisi de saya verdii
sylenen ncili ierir.
4 Diyanet ileri Bakannn bu dorultudaki szleri iin bkz. Cumhuriyet gazetesi, 21 Nisan 1998.
ryalardan ibaret bulunduu grn yanstan slam yazarlarnn yaptlarm (rnein, bn
shakn bn Hiam tarafndan tadil edilen Siyarm, bn-i Sadn Tabakatn, Taberinin
Tefsirini), gz ard etmek bir yana, Azud al-Din al-cinin Kitab al-Mavakf adl kitabnda (ve
bu kitapla ilgili olarak al-Curcaninin yorumlarnda), herkesin uykudayken grdklerini
peygamberlerin uyankken grdklerine dair giriilen tartmalara da yabanc kalm
gibidirler. Bu tartmalar burada tekrar ele almak yarar salamaz. Yarar salayacak olan ey.
akl savunmann aklszlk olduunu syleyen eriatlarmz, vahiydir diyerek in-
sanlarmza rettikleri eriat verileriyle kar karya getirmektir. Bu yaplacak olunursa
eriatlar toplum iin tehlike olmaktan karmak kolaylar. Zira, vahiydir diye
benimsetmeye altklar verilerin akla ve manta ters olduunun anlalmas halinde,
kendilerini Samsan ve Dalila hikayesinin kahraman Samsan gibi, salar kesilmi (yani
gsz) durumda (ve sonunda onun urad akbete uram) bulacaklardr.
unu eklemek gerekir ki, eriatlar, sadece genel kltrden, sadece aklc dnceden, sadece
mspet ilimden deil, ayn zamanda ieriini bilir grndkleri slam eriatndan da ya
habersizdirler ya da haberli olsalar da, ilerine geldii zaman, habersizmi gibi grnrler.
Bundan dolaydr ki, slam kaynaklarndan naklen sergilediiniz eyleri de ou zaman
slam'da byle ey yok, uyduruyorsun deyip size kfrlerle saldrrlar. Bu kfrler, onlarn
ilkelliklerinin, kltrszlklerinin ve her alandaki bilgisizliklerinin kesin kantdr. Fikre kar
aklc yoldan karlk vermekten aciz bulunduklar iin, selameti kfr ve hakaret etmekte
bulurlar. eriatn akl dlayan ynlerini yzlerine vurduunuz her defasnda yaptklar budur.
Saysz kez muhatap kaldm bu tr saldrganlklar bana u gerei retmitir ki, eriaty
tehlike olmaktan karmann en etkili yollarndan biri, eriatn, akla, vicdana ve ahlaka
aykrlklarn sergilemektir. Bu usul onlar, cevap veremez durumda klmaya yetecektir.
lgin nice rneklerden birini hikaye edeyim:
Bir sre nce internette U... ad ile yazan mollalarmzdan biri, eriatta mevcut olmadn
iddia ettii bir hkm, varm gibi gsterdiimi ne srerek, Yalanndan utan (lhan Arsel)
bu (yaptn) sahtekarlktr diye bana saldrmaktayd. Saldrrken de kitap ve makale
seklinde yaymladm fikirlerimi, grlerimi internete aktaran kiileri de -ki aralarnda M...
adnda aydn bir gen vard- hakaret alanna alp, Gelin M...m bu tapmann yeni ilahnn
fkralarna bir gz atalm diye caka satmaktayd. Fakat, bunu yaparken, kendi bilgisizliini
ve yalann ortaya koyduunun ve hakkmda sarf ettii aalk szleri, kendi azyla
kendisine yneltmi olduunun farknda deildi. u bakmdan ki eriatta byle ey yoktur
dedii hkm, gnein kzgn olduu zamanlarda le namaznn serinlie braklmasyla
ilgili olarak Muhammedin syledii u szleri kapsamaktayd: ...Scak iddetlendii vakitte
salat (-i Zhru) serinlie braknz- Zira scan iddeti cehennemin kaynamasndandr...
Grld gibi insanlarmza retilen bu eriat hkm, yaz scaklarnn iddetinin,
cehennemin kaynatlmasndan doduunu ve bu vakitlerde namazn serinlie braklmas
gerektiini anlatmaktadr. Ve ite bana saldran bu molla U... efendi, slamda byle bir ey
olmadn ne srerek yle bbrlenmekteydi:
Bu hangi ayet ve hadiste var? Epey aratrdm, bulamadm... Hayr, iin ilgin yan, ilmen
fakir de deiliz. Bizim buradaki dijital sistemde toplam 780 gigabyte olarak be binin
zerinde kitap var hafzada. 30 saniyede 300 kitab batan sona okuyor. Byle bir ey kmad
ki! Eer burada kmazsa, o yoktur. Fakat, hani dedik ki, gel biz, bizim Altnbalara da bir
soralm. Ekibimizin iindeki iki arkadamz Msrda El Ezher Yksek eriat ilimleri
Akademisinden mezun. Hi duymadk dediler. Eh bu kadar aratrmadan sonra (ilhan
Arsele), Yalanndan utan, bu sahtekarlktr diyebiliriz.
Evet, byle diyordu eriat efendi: 780 bytlk dijital sisteminde byle bir ey olmadn
ya da Altnbalarn ya da El Ezherden mezun olmu arkadalarnn byle bir ey
duymadklarn iddia ederek, veryansn saldrmaktayd bana! Btn bunlar yapacana,
burnunun ucunda duran slam kaynaklarna (rnein, Diyanet Yaynlanna) gz atsayd,
kukusuz gln ve zavall durumlara dmezdi. nk, slamda byle bir ey yok dedii,
yukardaki szler, Muhammedin szleri olarak, Diyanet leri Bakanlnn Sahih-i Buhari
Muhtasar Tecrid-i Sarih Tercemesi ve erhi adl yaynlarnn ikinci cildinin 476. ve 477.
sayfalarnda, 321 sayl hadis eklinde yer almtr. Bu hadis hkmne gre, Muhammed
aynen yle diyor:
Scak iddetlendii vakitte salat (-Zuhru) serinlie braknz. Zira scan iddeti
Cehennemin kaynanasndandr. Nar (- Cehennem) Rabbine arz- ekva etti: Ya Rab, beni
ben yiyorum (izin ver) dedi. Allahu Teala da iki defa nefes almasna izin verdi. Nefesin biri
kn, dieri yazn. En ok marz olduumuz scak ile sizi en ziyade ten zemherir (iste
budur).
5
Grlyor ki Muhammedin sylemesine gre, mevsimlerin scak ya da souk olularnn
nedeni, cehennemin kaynamasndan ve nefes almasndandr; cehennemin kaynamas, iddetli
scaklara neden olmaktadr. te yandan fazla kaynamaktan dolay cehennem kendi kendisini
yemeye balar ve Tanrya ikayette bulunur: Ya Rab der, beni ben yiyorum! Ve
cehennemin bu ikayeti zerine Tanr ona, iki kez nefes almas iin izin verir ki, bu da scak
ve souk mevsimleri oluturur!
Ve ite din adamlarmz, Diyanet Yaynlarnda yer alan eriat hkmlerine gre k ve yaz
aylarnn oluumunu, mspet ilim verilerini askya alan bu tr hkmlerle insanlarmza
retirler. eriat kaynaklarnda buna benzer hkmlerin says, snrsz denebilecek kadar
oktur; srf fikir edinmek iin, cehennemin kaynamasyla ilgili bu yukardaki eriat hkmn
pekitiren bir rnek daha vereyim:
Muhammedin sylemesine gre cehennem, cuma gnnden baka her gn parlatlmaktadr.
Ve parlatld srada, gne zeval vaktinde bulunmu olur.
6
Ve ite gne zeval vaktindeyken
yeryznn scak oluunun nedeni cehennemin parlatlmakta oluudur. Ve cehennem, cuma
gnnden baka her gn o saatte parlatld iin gne zeval vaktindeyken namaz klnmas
yasaklanmtr. Fakat, cehennem sadece cuma gn parlatlmad iindir ki, cuma gn,
gne zeval vaktindeyken namaz klnmas gerekir.
7
5 Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i.... Hadis No. 321, c.2. s.476-477.
6 Bilindii gibi zeval vakti, gnein baucunda bulunma zamandr.
7 mam Gazali. Kimyais-Saadet. stanbul, 1979, s.107.
te yandan Kuranda, cehennemin Tanryla sk sk konutuu ve Tanrnn sorularn
cevaplandrd yazldr. rnein, Kuranda (Kaf Suresinde), gnahkarlar atee atldka,
Tanrnn cehenneme Dldn mu? diye sorduu, cehennemin de bu soruya, (Hayr dal-
madm) Daha var m? diye cevap verdii anlatlmtr (Kaf Suresi, ayet 30). Anlalan,
cehennem insanlar yemekten pek holanyor olmal ki, bir trl doyamamaktadr.
Halkn ounluuna ve saf insanlarmza retilen saysz denecek kadar ok olan bu tr
verilerin, akl banda kiiler tarafndan eletiri konusu yaplabileceini dnen eriatlar,
minareyi alan klfn hazrlar misali, kendi akli seviyelerine uygun kurnazlkta yantlama
yollarn bulmulardr. Bir ksm slam eriatnda byle ey yoktur deyip iin iinden
karlar. Bir ksm ise, yeryzndeki scakln, cehennemin kaynamas yznden olmasnn
ya da cehennemin ikayette bulunup nefes almasnn kinaye ve mecaz kabilinden eyler
olabileceini belirtirler. Fakat, bu sylediklerine kendileri de pek inanmadklar iin,
Maahaza bunlarn hakikat olmasna da hibir mani-i akli yoktur demekten kendilerini
alamazlar. Yani cehennemin yukardaki ekilde konuup Tanryla sohbet etmesinin, ona
ikayette bulunmasnn pekala mmkn olduunu anlatrlar ve insandan baka mevcudatn
konuabileceini, fikir ederek dnebileceini, yani natk ve mdrik olmalarnn
mmkn bulunduunu sylerler.
8
Ve ite eriatn, akl gerekten lgna eviren btn bu (ve nice benzeri) .verileri, bata
Diyanet leri Bakanlnn statlar ve ilahiyat fakltelerinin profesr ya da doent
unvanl uzmanlar olmak zere, tm eriatlarmza gre ilim denen eyin ta kendisidir!
Ne demeli? Bu tr bir ilmin, bu tr bir mantn, bana Yalanndan utan diye saldran U...
tipi zavall eriatlar yarattna alr m? Fakat, her ne olursa olsun ibret verici konu udur
ki, yukardaki yaznn internette yaymlanmasndan sonra, U... denen eriat efendi ortalk-
lardan kayboldu, yaz yazmaz oldu. Yukardaki konularda onun susmu-luunu gideren kimse
de kmad.
8 Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, c.2. s.478. 24
Demek istediim udur ki, eriatn insan akln durduran ve dumura uratan verilerini ortaya
sermekle, eriaty kendi alannda da susturmak ve tehlike olmaktan karmak mmkndr.
Yeter ki, aydnlarmz, biraz olsun eriatn iyzn incelemi ve renmi olsunlar.
Btn bunlar bir yana, bir de u var ki, Trkiye Cumhuriyeti devleti, vahiylere gre deil,
aklc verilere dayal olarak kurulmu laik bir devlettir. Anayasas, kanunlar ve tzkleri,
vahiylere yer vermek yle dursun, gerei sylemek gerekirse vahiylere kart aklc
hkmlere dayaldr. Nice saysz rnekten bir ikisini zikretmek gerekirse, Kuran,
mriklerin (Tanrya e koanlarn) ldrlmelerini emreder (rnein bkz. Tevbe Suresi, ayet
5); oysa kanunlarmza gre mrik diye adam ldrmek, cinayet ilemek demektir. Yine
bunun gibi Kuran, slamdan baka bir dine ynelenleri sapk diye tanmlar (rnein bkz.
Al-i mran Suresi, ayet 85) ve ehl-i kitaba (Yahudilere ve Hristiyanlara) kar, slam kabul
etmelerine ya da kendi elleriyle klerek cizye (kafa paras) demelerine kadar, sava
almasn emreder (Tevbe Suresi, ayet 29); cizyeyi slam kabul etmemelerinin cezas
olarak grr;
9
oysa btn bunlar kanunlarmza gre su niteliinde eylerdir. Vahiylere gre
kadnlar, aklen ve dinen dn saylp, iki kadnn tankl bir erkein tanklna bedeldir;
mirasta da kadn erkein yar payna sahiptir (rnein, Bakara Suresi, ayet 282; Nisa Suresi,
ayet 11, 176); oysa kanunlarmz byle bir zihniyeti redle, gerek ahitlik ve gerek miras
konularnda kadm erkee eit klmtr. Yine bunun gibi, vahiylere gre erkeklerin drde
kadar kadnla evlenmeleri (ve ayrca diledikleri sayda cariye edinmeleri) olasdr (Nisa
Suresi, ayet 3); oysa byle bir ey, kanunlarmza gre cezai hkmlerle yasaklanmtr.
9 Tevbe Suresinin 29. ayetinin Diyanet Bakanl tarafndan yaplan aklamas iin bkz. Sahih-i..., c.8. s.451.
ada devlet anlaymzn temelini oluturan ey, tek kitaba bal olarak vahiylere gre
yaamak deil, vahiyler yerine akl koymaktr. eriatlarn artk unu iyice bilmeleri gerekir
ki, vahyi brakp akla sarlmak aklszlk deil, aksine aklllktr ve akl vahye teslim eden
hibir toplum uygarlaamaz, uygarlaamamtr, uygarlaamaya-caktr; nk, uygarlk denen
ey, srekli bir deime ve gelime demektir. Deimekte olan bir dnyada, hi deimeyen
vahiylerle deil, yaratcln ve gelimenin tek arac olan akla zgrlk vermekle, aklc
dnceyi egemen duruma getirmekle, din verilerini eletirel akl szgecinden geirmekle
uygarca yaanabilir.
KURANIN ELETRS
(KURAN HAKKINDA BAZI DNCELER)
BLM I:
GENEL GRLER
KURANIN ELETRLEMEZ, TARTIMA KABUL ETMEZ, ER DETRLEMEZ,
HBR EKLDE DEMEZ BR KTAP OLARAK BENMSENMES VE BUNDAN DOMA
SAKINCALAR
Hi phesiz o (Kuran) ok erefli, siz elimin szdr...
(Hakka Suresi, ayet 40)
Rabbinin sz, doruluk ve adalet bakmndan tamamlanmtr. Onun szlerini deitirebilecek kimse yoktur.
O, iitendir, bilendir.
(Enam Suresi, ayet 115.)
...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak slam beendim...
(Maide Suresi, ayet 3.)
Ey Muhammed! Allahn ayetleri zerinde tartanlar grmez misin? Nasl da dndrlyorlar (onu tastike
yanamyorlar)! Kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir (ki),
boyunlarnda daimi halkalar ve zincirler olarak kaynar suya srlr, sonra atete yaklrlar...
(Mmin Suresi, ayet 69-72.)
...Bunun zerine Allah, kuluna (Muhammede) vahyini bildirdi. (Gzleriyle) grdn kalbi yalanlamad.
Onun (Muhammedin) grdkleri hakknda imdi kendisi ile tartacak msnz?
(Necm Suresi, ayet 10-12.)
... (Kuran) kendisi uydurdu. mu diyorlar. Hayr, onlar iman etmezler. Eer doru iseler onun benzeri bir
sz getirsinler...
(Tr Suresi, ayet 33-34.)
...imdi siz bu (Kurana) m sasyorsunuz? Glyorsunuz da alamyorsunuz: Ve siz gaflet iinde
oyalanmaktasnz!
(Necm Suresi, ayet 59-61.)
Ey inananlar! Yaknnzda bulunan inkarclarla savan! Sizi kendilerine kar sert bulsunlar. Bilin ki Allah,
kendisine kar gelmekten saknanlarla beraberdir...
(Tevbe Suresi, ayet 123-125.)
O gn, her mmet iinden ayetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarz da onlar toplu olarak (hesap
yerine) sevk edilirler. Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur: Siz benim ayetlerimi, ne olduunu
kavramadan yalan saydnz yle mi? Deilse yaptnz neydi? Yaptklar hakszlktan tr (azaba
urayacaklarn bildiren) o sz gereklemitir; artk onlar konuamazlar...
(Neml Suresi, ayet 83-85.)
De ki, nsanlar ve cinler, birbirine yardmc olarak, bu Kurann bir benzerini ortaya koymak iin bir araya
gelseler, andolsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar...
(sra Suresi, ayet; S; Bakara Suresi, ayet 23-24; Yunus Suresi, ayet 37-39.)
Biz kitapta hibir eyi eksik brakmadk...
(Enam Suresi, ayet 38.)
Elif, Lam, Ra. Bunlar, apak kitabn ayetleridir. Biz onu an-layasnz diye Arapa okunmak zere gnderdik.
(Yusuf Suresi, ayet 1-2.)
Thomas Paine, 1784 ylnda yaymlad, The Age of Reason (Akl a) adl kitabnda,
Tevrat ile ncilin eletirisine giriirken, Tek bir Tanrya inanyorum... Yeryz yasam
tesindeki mutlulua inanyorum; insanlar aras eitlie (ve sevgiye) inanyorum ve una da
inemiyorum ki, dinsel grevler adil olmay, (tm insanlar aras sevgi duygusunu),
hemcinslerimizi mutlu klma abalarn kapsar... diyerek szlerine balar. Hemen arkasndan
kutsal diye biline gelen kitaplarn Tanr yaps deil, insan yaps eyler olduunu
syledikten sonra yaylm ateine geer. rnein, bu kitaplar hakkndaki grlerini ser-
gilerken, her eyden nce belirttii udur: Ahd-i Atiykin (Tevratn) mstehcen hikayelerle,
eheviliklerle, gaddarlklarla, intikamclklarla dolu sayfalarn okuduumuzda, bu kitabn
Tanr szleri olmaktan ok, eytan szleri olduunu sylemenin daha uygun olduunu
anlarz. Fakat, bunu da yeterli bulmaz ve ekler: ...Bu kitap(lar) Tanr kitab olarak
benimsemeyi Yaradana (Tanrya) kar saygszlk sayann.
Bugn hala uygar lkelerin kitaplklarnda bakeyi igal eden bu kitabn yazar iin
Napolyon Bonapart vaktiyle yle demi: Yeryznn her bir kentine Thomas Painein saf
altndan yaplm heykelinin dikilmesi gerekir.
imdi geliniz iki yz yllk bir atlama yapalm ve ada yazarlardan geliigzel birinin,
rnein Lloyd M. Grahamn, 1979 tarihinde yaymlad Deceptions and Myths of the Bible
(2) (ncilin Aldatc ve Efsanevi Ynleri) adl kitabnn daha ilk balang sayfasnda yer alan
u satrlar okuyalm:
1 Bu konular iin bkz. lhan Arsel. Aydn ve Ayln, Kaynak Yaynlar, yeni eklemelerle, gzden geirilmi ve yeniden dzenlenmi
nc basm. stanbul. Man 1997.
2) Batdaki syleni tarzyla Bible szc Eski Ahit -ki Yahudilerin Tevratn kapsar- ile Yeni Ahit -ki Hristiyanlarn incilim kapsar-
deyimlerini iine alan bir szcktr.
...Kutsal Kitap gerekten kutsal mdr? Gerekten Tanrnn solleri inidir? (Hayr) ncilde
kutsal olan bir ey olmad gibi, bu kitap Tanr szleri de deildir. Bu kitap, Tanrdan esin-
lenmi azizler tarafndan deil, iktidara susam (muhteris) papazlar tarafndan yazlmtr...
ncil, Tanr szleri deil, putperestlik dnemine ait kaynaklardan a s n imi (eylerle dolu bir
kitaptr)...
Bu yukarda belirttiim rnekler, Bat dnyasnn iki yz yllk bir tarih sreci ierisinde,
dinsel eletiri yoluyla aama yapmasna vesile olan dnce tarz konusunda verilebilecek
nice saysz rneklerden sadece ikisidir. Kuku edilemez ki, Bat uygarlnn fikirsel
gelimesini salayan ey, kutsal bilinen kitaplarn (rnein, Tevrat ve ncilin) en
insafsz denebilecek ekilde eletirilebilmesi ve bu sayede akln zgrle eriebilmesidir.
nk, eletiri dediimiz ey, her trl gelimenin iksiridir. Eletiriden yoksun kalan,
tartlamayan her ey, gerilikler iinde yok olmaya, yok olana dek kendisiyle ilgili her eyi il-
kellikler iinde tutmaya mahkmdur. Bu oluum, gkten indii sanlan ve kutsal diye
adlandrlan kitaplar iin de byledir. Yahudilik, Hristiyanlk ve Mslmanlk gibi semavi
dinlerin kitaplar (yani Tevrat, ncil ve Kuran} ierisinde eletirel akl szgecinden
geirilmeyen tek kitap Kurandr. Tevrat ve ncil, bu dinlerin kendi salikleri tarafndan,
yzyllar boyunca tartlabildii, halla pamuu atlr ekilde eletirilebildii, hatta
uydurmadr, yalandr diye inkar ya da alay konusu edilebildii halde, Kuran byle bir
snava, byle bir denemeye, byle bir elemeye muhatap klnmamtr. Bunun balca
nedenlerinden biri, Muhammedin Kuran konusunda hibir eletiriye olanak tanmamas, bu
yasaklamay Tanrdan geldiini syledii korkutucu hkmlere da-yatmasdr. Her ne kadar
henz gsz bulunduu Mekke dneminde de, aleyhte konuanlara kar sert klar
yapmakla beraber, asl Medineye getikten sonra, oradaki Yahudilerin ya da mrik
Araplarn kendisini birtakm sorularla g durumda brakmalar ve kendi taraftarlarndan baz
kimselerin de soru sormaya kalkmalar zerine, soru sorulmasn kendisi bakmndan ok
sakncal bulmu ve ya
3) Lloyd M. Graham, Deceptions and Myths of the Bible. Is the Holy Bible Holy? Is it the Word of God?, Bell
Publishing Co., New York. 1979. s. l, 5.
saklamtr; soru sormak ve din verilerini tartmak gibi davranlar kafirlik saymtr.
Yahudilerin vaktiyle kendi peygamberlerine (rnein, Musaya) sorular sorduklarn
hatrlatarak, Hayr... Siz. ona benzer, yle bo, kafirane, anudane taleplerde
bulunmazsnz... eklinde konumu, bu konuda Tanrdan vahiy geldi diyerek Bakara
Suresine u ayeti koymutur:
(Ey Mslmanlar!) Yoksa siz de, daha nce Musaya sorulduu gibi peygamberinize sorular
sormak m istiyorsunuz? Kim iman kfre deitirirse, phesiz dosdoru yoldan kmtr
(Bakara Suresi, ayet 108)
4
Soru sormann ve peygamberlerle tartmann kt bir ey olduunu, Tanrnn insan denilen
yarat bu bakmdan hor grdn anlatmak amacyla Kurana. u tr ayetler eklemitir:
Andolsun ki, biz bu Kuranda, insanlar iin her trl misali sayp dkmzdr. Fakat,
tartmaya en ok dkn, varlk insan olmutur (insann en ok yapt ey, tartmasdr)...
(Kehf Suresi, ayet 54-56). Kurana. koyduu hikaye ve masallarn pek ou, soru sormann
ktln, peygamberlere soru sormadan ba emek gerektiini dile getirir nitelikte
eylerdir. Bunlardan biri, Musa ile Hzr hikayesidir ki, Kurann Kehf Suresinde anlatlm
olup, kitabmzn dier blmlerinde baka vesilelerle ele alnmtr. Burada, konumuzla ilgili
olarak ksaca zetlenmeye deer: Bir vakit Musa, genten birisine, Durup dinlenmeyeceim,
ta iki denizin birletii yere kadar vuracam der ve onunla birlikte iki denizin birletii yere
gider (Kehf Suresi, ayet 60-61). Ve oralarda birine rastlar ki, Tanr bu kiiye vahiy ve
peygamberlik vermitir. Hzr Peygamber olduu anlalan bu kiiye Musa, Sana
retilenden, bana doruyu bulmama yardm edecek bir bilgi retmen iin sana tabi olaym
m? diye sorar (Kehf Suresi, ayet 66). Musann bu sorusuna Hzr, soru sorulmaktan
holanmadn anlatmak zere yle yant verir: Eer bana tabi olursan, sana o konuda
bilgi verinceye kadar hibir ey hakknda bana soru sorma (Kehf Suresi, ayet 70). Sonra
birlikte yrmeye balarlar ve bir gemiye bi-
4 Bu konular iin bkz. Bakara Suresi, ayet 108, Diyanet Vakf Kuran evirisi; ayrca bkz. Elmall H. Yazr, age,
c.l, s.463.
nerler. Fakat, biner binmez Hzr gemiyi deler; Bunu gen Musa dayanamaz ve Halk
bomak iin mi gemiyi delilin? diye sorar. Hzr kzar ve Ben sana benimle beraberlie
sabredemezsin demedim ini? der. Musa zr diler ve Unuttuum eyden dolay beni
azarlama... diye cevap verir (Kehf Suresi, ayet 71-73). Sonra yrmeye devam ederler. Bir
erkek ocuu grrler. Hzr hemen ocuu ldrr. Musa yine dayanamaz ve yle konuur:
Tertemiz bir can, bir can karl olmakszn (yani o kimseyi ldrmedii halde) katlettin
ha! Gerekten sen fena bir ey yaptn (Kehf Suresi, ayet 74). Hzr yine Musaya kzar ve
Ben sana, benimle beraber (olacaklara) sabredemezsin demedim mi? der (Kehf Suresi,
ayet 75). Musa zr diler ve yle der: Eer bundan sonra sana bir ey sorarsam artk bana
arkadalk etme. Hakikaten benim tarafmdan (ileri srlebilecek) mazeretin sonuna ulatn.
(Kehf Suresi, ayet 76). Yine yrrler ve bu kez bir kye varrlar. Ky halkndan yiyecek
isterler, fakat ky halk onlar misafir etmekten kanr. Orada yklmak zere bir duvar
bulunmaktadr. Hzr, hemen bu duvar dorultur. Bunu gren Musa, soru sormayacana dair
vermi olduu sz yine unutup, Hzra, Dileseydin, elbet buna kar bir cret alrdn der
(Kehf Suresi, ayet 77-78). Hzr artk anlar ki, Musa sabredenlerden deildir. Ve ite ona, soru
sormann ve sabrsz kalmann doru bir ey olmadn retmek iin, btn bu yaptklarnn
nedenlerini bildirir. Sylemesine gre, gemi, denizde alan yoksul kimselerin mal olup, onu
bir kral gasp etmek niyetinde olduu iindir ki, gemiyi delip yaralamtr; bylece yoksullara
hizmette bulunmutur! Erkek ocuu ldrmtr, nk ldrmemi olsa bu ocuk kendi
ana ve babasn dinden karacaktr. Kydeki duvar, yklmak zereyken dorultmutur.
nk, bu duvarn altnda, iki yetim ocuun hazineleri vardr. Babalan bu hazineyi onlara
brakmtr. Ve Tanr istemitir ki, o iki ocuk ergin aa gelsinler ve Tanrdan rahmet olarak
hazinelerini karsnlar! Bunlar anlattktan sonra Hzr, Musaya unu bildirir ki, btn
yapt bu iler kendinden deil, Tanrdandr, Sonu olarak Hzr unu syler: te, hakknda
sabredemediin (ve soru sorduun) eylerin iyz budur (Kehf Suresi, ayet 79-82). Yani
ona unu retmek ister ki, Tanrya, hi soru sormadan ve sabr gstererek ba emek ge-
rekir.
Her ne kadar Muhammed, zaman zaman kendisine soru sorulmasn istermi gibi grnerek,
Her kim banc bir ey sorarsa behemehal haber vereceim. Babasnn kim olduunu sorsa
bile demekle beraber,
5
din konularnda (zellikle Kuran zerinde) tartma olaslna frsat
brakmamtr. rnein, ceza gnnn ne zaman geleceini, kyametin ne zaman
kopacan soranlara, bu sorular yznden atee atlacaklarn sylerdi. Taberideki rivayete
gre de bir gn halka yle demitir: ...Sizden nce gelenler hep pek ok sormalar ve
neticede peygamberlerine muhalefet etmeleri yznden helak olmulardr... Hele kiilerin
soru sormalarn, zellikle Tanr hakknda ya da yaradl konularnda bilgi edinmeye
almalarn, eytann tahrikine (drtmesi nedenine) balar ve yle derdi:
Sizden herhangi birinize eytan gelir de: (unu) yle kim yaratt? (unu) byle kim
yaratt? En sonu: Rabbini kim yaratt? diye vesvese verir. mdi eytannn vesveseni
Rabbnza kadar eriince o vesveseli kii hemen Ez billai mine--eytanir-racim diyerek
Allaha snsn. Ve vesveseye .son versin,
7
Yine bunun gibi kendisine, Tevratn tm olarak indirildiini syleyen ve Neden sana
Kuran tm itibariyle indirilmez de para para indirilir eklinde soru soranlara ok
ierlerdi. Neden dolay Kurann tm olarak indirilmediini aklamak zere gereke bu-
lamad iin, tartmaya girimezdi; sadece Tanrnn, soru soranlar inkarclar VQ
kafirler olarak tanmladn sylerdi. Bununla ilgili olarak Kurana. koyduu ayetlerden
biri yledir:
5) Bir le namazn kldrdktan sonra Muhammed minbere kp kyamet gnnden sz etmeye balar ve
Bunu bir ey sormak isteyen varsa imdi sorsun. Bu makammda durduum mddete bana her ne sorarsanz
(hemen) haber vereceim der. Orada oturanlardan biri Benim babam kimdir? diye sorar. Muhammed
kendiside, Baban Huzafedir diye cevap verir (bkz. Sahih-i.... Hadis No. 323, c.2, s.481: ayrca bkz. Salh-
i..., Hadis No. 81, c. l s.94). Ancak, onun bunun babalarnn adn bilir grnmekle beraber, baz durumlarda
kendisini g durumda brakacak habersizlikte bulunurdu. rnein, gerdanlk olaynda Ayenin susuz
olduunu bilememi, bir ay boyunca onunla dargn kalm, daha fazla ondan uzak duramayacan anlaynca en
sonunda Tanrdan ayet geldi diyerek kadncazn susuzluunu ilan etmitir. Bu konuya dier kitaplarmda.
zellikle Serini ve Kadn adl kitabmda deindiim iin burada fazla durmayacam.
6) Alnt iin bkz. Sahih-i..., c.2. s.483.
7) Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i.... Hadis No. 1353. c.9. s.54.
(Ey Muhammed!): Kuran ona bir defada topluca indirilmeli deil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice
yerletirmek iin byle yaptk (para para indirdik) ve onu tane tane (ayrarak) okurduk (Furkan Suresi, ayet
32).
Dikkat edilecei gibi burada, Kurann neden dolay peyderpey indirildiinin mantkl bir
nedeni belirtilmiyor. Her ne kadar yorumcular, Kurann para para indirilmesinde yarar
bulunduunu sylerlerse de,
8
bu iddialarnn tutarl olan bir yn yoktur. nk, Kurann
tm olarak indirilmemi olmas yararl deil, sakncal olmutur; bu yzden nice olumsuz
durumlar ortaya kmtr.
te yandan eletiri denen eyin bir bakma Kuran tartmak ve muhtemelen deiiklie
sokmak ya da yalanlayp inkarlamak gibi sonular dourabileceini bildii iin, kendisiyle
tartmaya kalkanlar yldrmak amacyla lanetleme yolunu semi ve Tanrdan u tr
vahiylerin geldiini sylemitir:
(Ey Muhammed!) Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda ekienlere de ki:
Geliniz, sizler ve bizler de dahil olmak zere, siz kendi ocuklarnz, biz de kendi
ocuklarmz, siz kendi kadnlarnz, biz de kendi kadnlarmz aralm, sonra da dua
edelim de Allahtan yalanclar zerine lanet dileyelim... (Ali mran Suresi, ayet 61).
Yorumcularn bildirmelerine gre, Kurann bu ayetinin ad mba-hele ayetidir ki,
Muhammed ile tartmaya kalkacak olanlarn la-netlemeyi gze almalarn ngrr.
Daha baka bir deyimle, Bir meselede hakl olann ortaya kmas iin karlkl
lanetlenmek anlamndadr. Anlalan o ki, lanetleme ii, herhangi bir konuda Muhammed
ile tartmaya girimek isteyenleri korkutmu, bu iten vazgeirtmitir. nk, gya Tanr
Muhammedden yana olduu iin, Muhammed ile la-netlemek korkulu bir ey olarak
grlmtr. Sylendiine gre Necran Hristiyanlarndan bir heyet, sann babasz
doduuna dair Kuranda yer alan ayetlerle ilgili olarak baz iddialarda bulunmular,
8) Elmall H. Yazr, age, c.5, s.3584. 36
bunun zerine Muhammed, onlar lanetlemeye armtr. Fakat, gya Necranllar, bunu
gze alamayp Muhammedin korumas altna girmeyi tercih etmilerdir.
9
Fakat, Muhammed, sadece lanetleme hkmn yerletirmekle yetinmemitir; bir de
Kuran zerinde tartanlarn, Kuran eletirenlerin kafir saylp cehennemi
boylayacaklarn da bildirmitir. Nice rnekten biri olarak Kurana koyduu u ayeti
okuyalm:
Allahn ayetleri hakknda tartanlara bakmadn m? Nasl dndrlyorlar (onu tasdike
yanamyorlar). Onlar, kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlardr.
Onlar yaknda (gerei) anlayacaklar! Boyunlarnda demir halkalar ve zincirler olduu
halde, scak suya srklenecekler, sonra da atete yaklacaklardr (M mi n Suresi, ayet
69-72).
Yine bu dorultuda olmak zere Kurann esiz bir kitap olduunu ve onu, u veya bu
ekilde inkara ynelecek olanlarn, bunun sonucuna katlanmak zorunda.kalacaklarm
bildirmiin (rnein bkz. Fussilet Suresi, ayet 41). Yine bunun gibi, Kuran ile i grmeyen
ya da hkmetme-yenlerin kafir ve zalim olduklarn bildirmitir (Maide Suresi, ayet 44-
45). Bununla da kalmam, bir de, Kuran ksmlara ayrmann ve ksmlardan bir blmn
benimseyip bir ksmn reddetmenin ya da hatta Kurana iir kitab ya da kehanet ya da
masaldr demenin Tanr azabna urayacaklarn sylemitir (Hicr Suresi, ayet 90-91). -
Yine bunun gibi, Kurann Tanr szleri olup ebediyetler boyunca insanlar tarafndan hibir
ekilde eletirilemeyeceini, deitirilemeyeceini anlatmak amacyla Tanrnn yle
konutuunu bildirmitir: ...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm
ve sizin iin din olarak slam beendim... (Maide Suresi, ayet 3). Yorumcularn
aklamalarna gre Muhammed bu ayeti, lmnden seksen bir gn nce yerletirmitir;
yerletirirken de peygamberlik grevinin sona ermek zere olduunu, artk Tanrnn vahiy
indirmeyeceini, Mslmanlarn Tanrdan bakaca tebligat beklememeleri gerektiini ve
Tanrdan gelmi olan vahiylerin deitirilemeyeceini, nesli edilemeyeceini
(kaldrlamayacan) bildirmitir.
9) Diyanet Vakfnn Kuran evirisinde Al-i mran Suresinin 61. ayetiyle ilgili aklamaya baknz.
Her ne kadar slamclar, Tanrnn ...hibir (Tezat ve) erilik bulunmayan dosdoru bir
kitap (Kehf Suresi, ayet 1) olarak indirdii Kurann eletirilmeye ihtiyac bulunmadn,
esasen eletiri yoluyla 3r ekilde yklamaz bir kitap olduunu sylerlerse de, Kuran
konusunda aklc bir tartmaya giriilmesine yanamazlar; Kuran zerinde tartma
yapmay, Tanrya ve Muhammede hakaret sayarlar ve tartmaya girienleri dinsizlikle
sularlar. nk, tartma ve eletiri yoluna girildii an, bu kitabn sarsntya urayacan ve
muhtemelen temelden yklacan herkesten iyi bilirler. Bu yzden her trl eletiri ve
tartmaya kar olup, bu yola gidenleri Tanrszlkla sulamaktan, dehet verici usullerle
korkutmaktan geri kalmazlar. Bu konuda ne srdk-gerekeleri, Kurana ve Muhammedin
tutum ve davranlarna dayatrlar:
Kuran ayetlerinin uydurma, yalan ya da baka kitaplardan aktarma eyler olduunu
syleyenlere kar Muhammedin tutumu, a ilk anlardan itibaren ok sert ve yldrc
olmutur. Her ne kadar z gsz bulunduu ve kendi aleyhinde konuanlar klla susturma
olaslna sahip olmad dnemlerde (zellikle Mekke dneminde) kendisine, Sen sadece
uyduruyorsun ya da ...bu (Kuran) uydurulmu bir yalandan baka bir ey deildir...
(Sebe
1
Suresi, t 43) ya da ...(Bu ayetler Muhammedin), bakasna yazdrtp da diine sabah
akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr Furkan Suresi, ayet 5) ya da ...Bu
(Kuran) insan sznden baka ey deil(dir)... (Mddessir Suresi, ayet 21-25) eklinde
konulara kar, Tanrnn, Ben onlar cehenneme sokacam(10) eklinde tehditlerde
bulunduunu bildirerek (11) nispeten yumuak bir
10) rnein, Ey Muhammed! Allahn ayetleri zerinde tananlar grmez misin? Nasl da indrlyorlar
(onu tastike yanamyorlar)! Kitab ve peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir
(ki), boyunlarnda daimi halkalar ve zincirlerle kaynar suya srlr, sonra atele yaklrlar... (Mmin Suresi,
ayet 69-72) gibi ayetler vardr
11) Ya da Tanrndan. .. .Hayr yle deildir, ama onlarn ou bunu bilmezler. Ey Muhammed. De ki.
Kuran (Cebrail). Rabbinin katndan, inananlarn inanlarn pekitirmek zere erkle indirmitir (NahI
Suresi, ayet 101-102 ya da bkz. Necm Suresi, ayet 1-18) eklinde ayetler geldiini sylemitir.
tutum taknmsa da,
12
giderek glendikten (zellikle Medineye getikten) sonra, bu
tutumunu deitirip dehet sac bir siyaset izler olmutur; o kadar ki, kendisini ya da
Kuran eletiren veya inkar edenleri inkarclar olarak sulayp, taraftarlarn onlara kar
saldrtmak zere Kurana, Ey inananlar! Yaknnzda bulunan inkarclarla savan! Sizi
kendilerine kar sert bulsunlar. Bilin ki Allah, kendisine kar gelmekten saknanlarla
beraberdir...(Tevbe Suresi, ayet 123-125) eklinde ya da Ey Muhammed! Allahn ayetleri
zerinde tartanlar grmez misin? Nasl da dndrlyorlar (onu tastike yanamyorlar)!
Kitab ve
peygamberlerimize gnderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir (ki),
boyunlarnda daimi halkalar ve zincirler olarak kaynar suya srlr, sonra atete
yaklrlar... (Mmin Suresi, ayet 69-72) gibi (ve daha nice) ayetler koymutur. Daha baka
bir deyimle, Kuran eletirmenin Tanr szlerini inkar anlamna geldii inancn yerle-
tirmekle, bu konularda tartma olasln kknden yok etmitir. O tarihten bu yana
slamclar, eletiri ilemini, bir bakma Kuran inkar, yalanlama ya da tahrif
(deitirme) anlamnda kabul ettikleri iin, eletiricilerin karsna Muhammedin bu
korkutucu ve yasaklayc hkmleriyle kmlardr ki, bunlardan bazlar yledir:
O gn, her mmet iinden ayetlerimizi yalan sayanlardan bir cemaat toplarz da onlar toplu
olarak (hesap yerine) sevk edilirler. Nihayet (hesap yerine) geldikleri zaman Allah buyurur:
Siz benim ayetlerimi, ne olduunu kavramadan yalan saydnz yle mi? Deilse yaptnz
neydi? Yaptklar hakszlktan tr (azaba urayacaklarn bildiren) o sz gereklemitir;
artk onlar konuamazlar... (Nemi Suresi, ayet 83-85).
12) rnein Kurey ileri gelenlerinden Velid b. Muirenin, Bu Kuran olsa olsa (sihirbazlardm renilip)
nakledilen bir sihirdir. Bu, insan sznden baka bir ey deil eklinde konutuunu duyan Muhammed,
Tanrdan vahiy geldi diyerek Kurana, Ben onu sarp bir yokua sardracan!.. Ben onu sekara (cehenneme)
sokacan. Sen biliyor musun sekar nedir? Hem (btn bedeni helak eder. hibir ey) brakmaz, hem (eski hale
getirip tekrar azap etmekten) vazgemez o. nsan derisini kavurur...(Mddessir Suresi, ayet 17-28) eklinde
ayetler koymutur.
Yine bunun gibi Tanrnn kendisine verdiini syledii ilmi (vahiyleri) ve hidayeti
kabul etmeyenleri, yamur suyunu stnde tutmayan kaypak topraa benzetmitir.
1
-
Ve ite btn bunlardan dolaydr ki, Kuran, u ya da bu ekilde Eletirilemez ve akl
szgecinden geirilemez bir kitap olmutur; eletirilemedii iindir ki, Kuran eitimi, l
400 yl boyunca, dnme gcn baltalayc ve fikirsel gelimeyi yok klc bir nitelik
tamtr. Her ne kadar 400 yllk slam tarihi ierisinde iki yz yllk slam uygarl
diye bir eyden sz edilir ve bu uygarln Kuran sayesinde ya da Kurana dayal olarak
ortaya kt sanlrsa da, tamamen yanltr. nk, slam uygarl denen ey,
Kurandan kaynaklanm olarak ortaya km deildir; Kuran d (ve zellikle Eski
Yunandan kaynaklanm) olarak ortaya kmtr. Bunun byle olduunu bizzat slam
yazarlar ve dnrleri ortaya koymulardr.
Yine her ne kadar slam dnyasnn byk dnrler ve bilim adamlar yetitirdii ve bunlar
arasnda, Razi, Farabi, bn Sina, bn Rt, bn Haldun, al Kindi vd... gibi nice rneklerin Bat
dnyasn etkiledikleri doru olmakla beraber, bu simalardan hibirisi Kuran kaynak edinip
ilim yapm deildir; nk, Kuran ile gerek anlamda ilim yaplamayacan en iyi onlar
bilmilerdir. Bundan dolaydr ki, Kurana. balym gibi grnmekle beraber (nk, aksi
takdirde dinsizlikle sulanp yok edilebilinirlerdi), gerekte Kurandan yararlanarak deil,
Eski Yunan kaynaklarndan feyz alarak ilim yapabilmilerdir. Yaparken de ou kez, belli
etmeden, Kurana aykr ve Kuran verilerine ters der ekilde i grmlerdir. Dier
yaymlarmzda (zellikle Aydn ve Aydn adl kitabmzda) deindiimiz gibi, eer
Kuran dlamam ve sadece Kurana dayal olarak ilim yapmaya kalkm olsalard, o nl
yaptlarndan hibirini sergileyemezler, mneccim ballktan teye geemezlerdi. Nitekim,
Farabi ve bn Sina gibi nice nller, Eski Yunann fikir zirvelerini, rnein, Aristoyu
yzlerce kez okuduklarn sylemekle vnmlerdir. Faylasuf al Arab diye n salan al-
Kindi (. S 819), Aristoyu, bana ta yapmtr. Arap dilinde
13 Buharinin Ebu Musadan rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Hadis No. 70,.c.l, s.81. 40
yazlm en byk tp ansiklopedisi olarak kabul edilen Havi adl yaptn yazar Razi (S 865-
932), Kutsal saylan kitaplar (ilim asndan) deersiz kitaplardr. Eflatun, Aristo, klit,
Hipokrat gibi eski (bilginlerin) yazlan insanla ok daha yararl olmutur diyebilmitir. bn
Sina (S 980-1037), tp alannda hret yapan al-ifa adl kitabnn hemen her satrn, Eski
Yunann tp bilginlerinin (rnein, Galenin, Hipokratn) grlerine atflarla pekitirmitir.
al-Cahiz (S 776-869), Kitabl-Hayavan adl nl yaptnda, slam uygarlnn Eski
Yunann bilim kaynaklarna dayal olarak ortaya ktn anlatmak zere vaktiyle yle
konumutur:
Eer ebedi hikmetlerle dolu Eski Yunan kaynaklarna sahip olmasaydk, eer bu yaptlarla
korunan ve bize aktarlan, gemii nmze koyan ve bakaca hibir ekilde- bilmemize
imkan bulunmayan bilim dnyasndan habersiz kalsaydk, imdi eritiimiz her bilgiden
yoksun olurduk. Eer Eski Yunan bilimleriyle zenginlememi ve bu kaynaklan temel
edinmemi olsaydk, bilgi hamulemiz son derece zavall kertede kalr ve snrsz glklere
urardk. Ve eer sadece kendi kaynaklarmzn ve kendi abalarmzn sonularyla yetinme
zorunluluunda kalsaydk, bilgi daarcmz gerekten ksr kalr ve bu yzden bilimsel
uygarlk giriimini yitirmi olurduk....
Bu gerei yanstan sadece al-Cahiz deildir; onun gibi daha niceleri ayn grte
olmulardr. Kapal bir dille anlatmak istedikleri udur ki, eriat verileriyle, daha dorusu
Kuran kaynak yapmak eklinde bilim uygarl yaratmak mmkn deildir.
Bu vesileyle unu da eklemek gerekir ki, Emevi hkmdarlar, (zellikle Muaviya) ynetim
ilerinde bile Hristiyanlarn tecrbelerinden yararlanmlardr. Sylendiine gre ..Aram
Bizans tipinde Hristiyan kltrnn Mslman muhitine nfuzu bu devirde balar ki, bu tesir
karakteristik slam medeniyetinin teekklnde etken olmutur.
14
Yine tekrar edelim ki, slam uygarl diye bilinen dnemin yaratclarndan hibiri Kuran
kaynak edinerek ilim yapm deildir; hepsi de Eski Yunann aklc bilim yaptlarndan
yararlanarak i grm
14 slam Ansiklopedisi, c.6. s.244.
lerdir. Kurana bal olarak i grenler de, Kuran d kaynaklardan -ki genellikle Eski
Yunan kaynaklandr- beslenerek olumlu denebilecek bir dnce yoluna girebilmilerdi: bn-i
al-Arabinin ve benzerlerinin yaptklar gibi. (Bu konuda daha fazla bilgi iin benim Aydn ve
Aydn ve eriat Devletinden Laik Cumhuriyete adl kitaplarma baknz.)
te yandan Abu Hanife gibi slamda mezhep kurmu olanlar bile. ahlaki ve insani
saylabilecek dncelere hep eriat d deer lleri sayesinde ynelebilmilerdir. rnein,
Kuranda. Mslmanlarn, kafirlere stn tutulduklar ve slamdan baka bir dine
ynelenlerin sapk sayldklar yazl bulunduu halde, Abu Hanife, insan varln bu acdan
deil, soyut anlamyla, yani insan olarak kabule eilimli grnmtr. rnein, slam
eriatnn insafsz ve gayri insani cezalarn, bu eilim sayesinde yumuatma yolunu
aramtr. Kurann hrszlk suu iin ngrd bilek kesme cezasn eletirirken yapt
budur. Nasl ki Eski Roma hukuk sisteminde, birbirinin mallarn gasp eden kan ve kocaya,
adi hrszlk suuna uygulanandan daha farkl ve hafif cezalar uygulanyor idiyse, Abu Hanife
de buna benzer bir usuln Kurandaki bilek kesme cezas yerine uygulanmasn
ngrmtr.
5
Kukusuz ki, Yahudilik ve Hristiyanlk gibi dier dinlerin kitaplar da, insan akln zincire
vurmak ve zgr dnce sistemine engel yaratmak gibi olumsuz sonular yaratmaktan geri
kalmamlardr. Ancak, Bat dnyas, eletiri yoluyla bu kitaplarn egemenliine son verip,
aklcl stn klm, akl vahyin nne alm ve bu ekilde snrsz gelimelere
ynelebilmitir. Eer slam dnyas da buna benzer bir eyler yapp Tanr- ve Peygamber
szleridir diye ortaya koyulan eyleri akl szgecinden geirebilseydi, yani eletirel akl reh-
ber edinseydi ve bu sayede Akl ana eriebilseydi, bugn her alanda yeryznn en geri
kalm lkeler yn olmazd. Bu sonu, hi kuku edilmemelidir ki, eriat verileriyle
(rnein, Kuranla) ne bilimsel, ne fikirsel, ne sosyal, ne demokratik ne de ekonomik ge-
liine salanamayacann en kesin kantdr. Nitekim, ilerideki blmlerde greceiz ki.
Kuran, her eyden nce Muhammedin gnlk siyasetinin ve gereksinimlerinin rn
niteliini tayan bir kitaptr.
15 Abu Hanife, Muhtasar-l-Kuduri, Kitab-l Sirkti; ayrca bkz. A.F. Von Krancr. 0Tle Oieut Under the
Caliphs. transl. by S.K. Bukhsh, University of Calcttta. 1920, s.398 vd.
te yandan biim ve ierik bakmndan eletirildii takdirde bilimsellie ters den verilerle,
elimelerle, tertipsizliklerle, uyumsuzluklarla (insicamszlklarla), tutarszlklarla ve hatta
yanllarla doludur. Bu nitelikteki bir kitabn, hi yanlmaz ve her eyin en mkemmelini bilir
diye tanmlanan bir kaynaktan gelmi olduunu kabul etmek kolay deildir. Bundan dolaydr
ki, Kuran eletiriden geirmenin, toplumu aklc dnce ve fikirsel gelime rayna sokmak
demek olacandan hi kimsenin kukusu bulunmamaldr.
Ve ite bu amaladr ki, Kurann Eletirisi adl bu kitab hazrlam bulunmaktayz. Pek
muhtemeldir ki, eriatlar. Kuran ile ilgili her trl eletiriyi hakaret niteliine sokmak
konusundaki o eytani ustalklaryla ve kfrleriyle bu kitabn yazarna saldrmak iin yeni
frsatlar yaratmakta kusur etmeyeceklerdir. Onlara derim ki, bu tr saldrganlklar terk
etmedike, bu tr ilkelliklerden vazgemedike, ne kendileri ne de bu toplum iin
geriliklerden, sefilliklerden, rezilliklerden, haysiyet yitirici yenilgilerden syrlmak mmkn
olamayacaktr.
KURANIN TANRI SZLER OLARAK
BTN NSANLARA GNDERLD, BU NEDENLE
KUTSAL VE MUCZEV BR KTAP SAYILMASI
GEREKT KONUSUNDAK DDALARIN ELETRS
Kuran eletirme iine giriirken, her eyden nce bu kitabn kimlere hitap ettii, hitap
edenin kim olduu (yani k kayna) konularyla ilgili baz sorunlar ksaca ele almakta
yarar var. u bakmdan ki, slamclar, Kurann Tanr tarafndan btn insanlara gnderilen
bir kitap olduunu ne srerler. Oysa, Kuran incelemeye baladmz an, kendimizi,
kitabn Tanr yaps m? yoksa insan yaps m? olduu ya da Araplara m? yoksa
btn insanlara m? uygulanmas gerektii sorularyla kar karya buluruz.
Gerekten de, eriatlarn, genel olarak sapl bulunduklar inan udur ki, Kuran, Tanrnn
azndan kma szlerdir ve sadece Araplara deil, btn insanlara gnderilmitir! Bu inanca
ylesine saplanmlardr ki, Kurann Mekke ve evresindekilere gnderilmi olduunu
bildiren ayeti de (Enam Suresi, ayet 92)
1
bu dorultuda yorumlarlar ve yle konuurlar:
Mekke ehri slam dnyasnn manevi merkezidir. Onun evresi de btn dnyadr.
(Muhammed) btn insanla gnderilmi bir peygamber olup, ona gnderilen Kuranda
btn insanla hitap etmektedir.
1 Enam Suresinin 92. ayetinde u yazldr: Bu indirdiimi?, kendinden ncekileri dorulayan, Mekkellileri
ve etrafndakileri uyaran mbarek kitaptr...
2 Bu konuda Marmara niversitesi, lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlan olarak hazrlanan Kurann, Enam
Suresinin 92. ayetiyle ilgili yoruma baknz.
Kukusuz ki, bu tr inanta olanlar, eer bu ekilde dnerek rahatlyorlarsa, onlar kendi
inanlar dorultusunda brakmak gerekir. Fakat, bu demek deildir ki, bu tr inanlar
eletirilemez. Kuran, ne Tanrnn azndan kma szler ne de tm insanlara gnderilmi
bir kitap olarak kabul etmeyenlerin de rahatlayabilecekleri bir ortam oluturmak gerekir ki,
bu da eletiri yoluna olaslk tanmakla mmkndr. Daha baka bir deyimle, Kurann,
Tanr szleri olduuna inanmak nasl kiisel bir hak olabiliyorsa, bunun aksini savunmak da o
derece bir haktr. Bu byle olunca, kiilerin bu hakka sahip olarak Kurann gkten inme
deil, insan yaps olup, esas itibariyle Muhammed tarafndan Arap mmeti iin hazrlanm
bir kitap olduunu sylemeleri, bu kitabi eklen ve ierii itibariyle eletirmeleri kadar doal
bir ey yoktur. Byle bir eletiriye girienler unu belirtmek zorunda kalacaklardr ki,
Muhammed, ilk balarda kendisini Araplara gnderilmi bir peygamber olarak ve Kuran
da Arap mmetine hitaben indirilmi kitap olarak gstermi; daha sonra (zellikle Medineye
getikten sonra) giderek glenmekle, gerek kendisini, gerekse Kuran, Araptan baka
kavimlere (rnein, Yahudilere ve Hristiyanlara) ve nihayet tm insanlara da gnderilmi
gibi tantmtr. Kuran inceleme yoluyla bunu ortaya koyarlarken, bir de Kurann gerek
ekil, gerekse ierii bakmndan eletirisini yapacaklardr. Aadaki sayfalarda bu konular,
zet olarak ele alnmtr.
I) Kurann, Tanr Katndaki Levh-i Mahfuzda Sakl Bulunduu Konusunda
slamclara gre Kuran, Tanr katndaki Levh-i Mahfuzda (Ana Kitapta) bulunmaktadr.
nk, bunun byle olduunu Tanr, phesiz, ki o (Kuran), bizini katmzda mevcut... bir
kitaptr (Zuhruf Suresi, ayet 4) ya da Ey Muhammed! Dorusu.sana vahyedilen bu kitap,
Levh-i Mahfuzda sabit anl bir Kurandr (Brc Suresi, ayet 21-22) eklindeki
ayetleriyle bildirmitir. Yine slamclara gre Tanr, Yahudilere ve Hristiyanlara, kendi
ilerinden peygamberler semi, kendi dillerinde olmak zere kitaplar (Tevrat, ncil)
gndermi olmakla beraber, Araplar arasndan Muhammedi en son ve gemi
peygamberlerin en stn olarak gndermi, Kuranda btn kitaplarn stnde Arabi bir
hkm kitab olmak zere indirmitir. Daha baka bir deyimle Kuran, kendisinden nceki
kitaplar (Tevrat ile ncili) dorulamakla beraber, onlardaki eksiklikleri ya da yanllar
gidermitir.- rnein, Enam Suresinde yle yazldr: Bu indirdiimiz, kendinden
ncekileri dorulayan, Mekkelileri ve evresindekileri avaran mbarek kitaptr... (Enam
Suresi, ayet 92). Bir dier ayet de yledir: Ey Muhammed! Bylece ehirlerin anas olan
Mekkede ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa okunan bir kitap
vahyettik... (ra Suresi, ayet 7).
Hemen belirtelim ki, bu ayetlerde geen szck esas itibariyle mm-l-kuradr ki (Mekke
ehri), ana ehir ya da ehirlerin anas anlamndadr. Grlyor ki, Tanr, Kuran btn
insanlara deil, Mekkelilere (ve evresindekilere) Arapa bir kitap olarak gndermitir.
Her ne kadar yorumculardan ou Mekke ehrinin slam dnyasnn manevi merkezi
(Btn slamiyetin cihanmul ruhani merkezi), evresinin de btn dnya olduunu ve bu
itibarla Kurann btn insanlara gnderilmi bir kitap sayldn sylerlerse de, yalandr.
nk, bir kere Mekke szc Arapa bile deil, yabanc kkenli bir szcktr. Tevratta
da Mekke szc gemez. stelik de Kurann Mekke ve evresindekilere gnderildiini
bildiren ayetler, birazdan greceimiz gibi, btn insanlarn deil, zellikle Mekkelilerin
ihtiyalarn karlamak amacyla gnderilmi olduuna dair hkmleri kapsamaktadr.
te yandan Mekkeye atfolunan kutsallk, Tanrnn yeminlerine ya da birtakm dinsel
menkbelere dayatlmaktadr. rnein, Kuranda, u tr ayetler vardr: (Ey Muhammed!)
De ki, Ben, yalnz her eyin sahibi olan ve bu kutlu klnm ehrin Rabbine kulluk etmekle
emrolundum. Mslmanlardan olmakla ve Kuran okumakla emrolundum... (Nemi Suresi,
ayet 91). Tin ve zeytine andolsun. Andolsun Sina Dana. Andolsun bu gvenli Mekke
ehrine (Tin Suresi, ayet 1-3). Daha baka bir deyimle Tanr, Muhammedin sylemesine
gre, Mekkenin kutsal oldu-
3 Yorumculara gre daha nce indirilmi olan Tevrat ve incili mmlkitap gibi farz edip deimez eyler
olarak dnmek yanltr. Bkz. Elmall H. Yazr, age. c.4.s.3004.
unu, zeytine, incire (tine) ve Sina Dana yeminler ederek anlatmaya almaktadr! Oysa
yce olduu sylenen bir Tanrnn yeminlerle i grebileceini dnmek. Tanr fikrini
zedelemek olur.
Yine bunun gibi Mekkeyi kutsal bir yer olarak gsterebilmek iin birtakm hikaye ve
masallara bavurulmutur: gya Tanrnn ilk evi oradadr; gya brahim Kabeyi oraya
dikmitir (rnein, bkz. Sahih-i..., Hadis No. 990, c.6, s.25, 43 vd...). Ve gya Mekke o kadar
nemli bir yerdir ki, bata Bizans olmak zere birok imparatorluk, Mekkeyi fethetmeye
almlardr. Oysa, Tanrnn, yaam koullan elverisiz, l niteliindeki bir blgeyi
kendisine ev olarak semesi ve brahimin de Kabeyi oraya dikmi olmas akla pek yatkn
dmemektedir. Hibir ie yaramaz bu llk yeri, birtakm imparatorluklarn fethetmek
istedikleri iddiasn da desteklemek kolay deildir.
Neden dolay Tanr, dier mmetleri, Araplardan nce dnm, onlara kendi ilerinden
peygamberler semi ve bu peygamberler araclyla kitap gndermitir de, Araplar iin bu
ii, ok daha sonraya brakmtr? Neden dolay Yahudilere, Hristiyanlara ve Araplara kendi
ilerinden peygamberler ve kendi dillerinden kitaplar gndermitir de, bu ii dier
mmetler iin (rnein, Trkler iin ya da dier toplumlar iin) yapmamtr? Ve mademki
slam, btn insanlar iin gndermitir, o halde neden dolay Kuran] Arapadan baka bir
dilde (rnein, Trke, Farsa, ince vd...) gndermeyi dnmemitir? Tanr Arapadan
baka bir dil bilmez midir ki, kendisine sadece Arapayla ibadet edilmesini istesin? te
yandan, neden Tanr, hem bir yandan Kuran sadece Araplara gnderdiini syler hem de bu
sylediini cerh edercesine btn insanlara gnderdiini bildirir? Bu ve buna benzer sorulara
mantkl bir yant bulmak g olmakla birlikte, Muhammedin Mekke ve Medine dnemi
itibariyle yaamlarna ksaca gz atmak eklinde baz konular akla kavuturmak
mmkndr.
Kuranda, bu kitabn sadece Mekke ve evresindekilere ya da btn Araplara veya btn
insanlara indirilmi olduuna dair eitli hkmler vardr ki, birbirleriyle eliir. rnein,
baz surelerde Kurann Araplara gnderilmi olduuna dair hkmler vardr; Yasin
Suresinde Kurann atalar uyarlmam bir toplum iin -ki bunlar Araplardr- indirildii
yazldr: (Bu Kuran) Atalar uyarlmam ve bu yzden kendileri de gaflet iinde kalm bir
toplumu uyarman iin indirilmitir (Yasin Suresi, ayet 7; ayrca bkz. Secde Suresi, ayet 3;
Meryem Suresi, ayet 97). Zuhruf Suresinde Kurann Muhammede ve kavmi olan Araplara
verildii bildirilmekte: (Ey Muhammed!)... muhakkak ki (Kuran) hem senin iin, hem
kavmin iin bir ereftir ve ilerde ondan mesul olacaksnz (Zuhruf Suresi, ayet 43-44).
Bakara Suresinde Araplara, kendi ilerinden bir peygamber gnderildii ve ona, onlar
uyarmas iin kitap verildii belirtilmekte: Nitekim kendi iinizden size ayetlerimizi okuyan,
sizi ktlklerden arndran, size kitab ve hikmeti talim edip bilmediklerinizi size reten bir
Resul gnderdik (Bakara Suresi, ayet 151). Kuranda bunlara benzer nice ayet vardr ki,
Kurann Arapa olarak, sadece Arap toplumuna indirildii sonucunu oluturur. Btn bu
ayetlerde, Tanrnn Arap kavmi iinden Muhammedi Resul olarak setii, onu Arapa bir
Kuran ile Arap kavmine gnderdii aka belirtilmektedir.
Buna karlk baz surelerin baz ayetlerinde, daha nce kitab ehline (yani Yahudilere ve
Hristiyanlara) gnderilen kitaplarn Kuran tarafndan onayland ve bu itibarla onlarn da
Kurana gre hareket etmeleri gerektii bildirilmitir (rnein, Maide Suresi, ayet 19). Ve
nihayet Kurann tm insanlara indirildiini belirten ayetler de vardr (rnein, Bakara
Suresi, ayet 221; Al-i mran Suresi, ayet 138; Tevbe Suresi, ayet 3; Yunus Suresi, ayet 57,
108 vd.,.).
4
4 Muhammedin sylemesine gre Tanr katnda sakl olan bir kitap vardr ki Levh-i Mahfuz (korunmu
levha) adn tar; mnlkitap (ana kitap) diye de bilinir. Gya gklerde ve yerde, daha dorusu evrende
ne varsa, hibir f ey dta kalmamacasna bu Levh-i Mahfuzda vardr (Enam Suresi, ayet 59). Ve Kurann
sakl bulunduu yer, ite burasdr, yani Levh-i Mahfuz. Bunun byle olduunu Muhammed, Kurana koyduu
ayetlerle bildirmitir ki. bunlardan birka yledir: Ey Muhammed.... sana vahyedilen bu kitap Levh-i
Mahfuzda sabit ... bir kitaptr (Brc Suresi, ayet 21-22); (Kuran) Bizim katmzda ana kitapta mevcut... bil:
kitaptr (Zuhruf Suresi, ayet 41): Sakl, bir kitapta mevcutken (Tanr) tarafndan indirilmi Kuran(dr)
(Hadid Suresi, ayet 77-80). Muhammede gre, Tanr bu kitab, ok nceleri Tevrat adyla srailoullarna
(Yahudilere) ve ncil adyla Hristiyanlara gndermitir. Daha sonra bu kitaplar onaylar nitelikte olmak
zere Mslmanlara Kuran gndermi ve istemitir ki, Yahudiler ve Hristiyanlar da Kurana inanp ona
gre amel etsinler. nk, onlar kendilerine verilen kitaplar tahrif etmilerdir. rnein. Hd Suresinde yle
yazldr: ...nlerinde de Musann kitab nder ve rahmet olarak bulunanlardr ki. isle onlar Kurana
inanrlar (Hd Suresi, ayet 17). Burada gecen Musann kitab deyimi, bilindii gibi Yahudilerin
Tevratdr.
Grlyor ki, Kuranda, bu kitabn Araplara gnderildiini belirten ayetler yannda,
Araplardan baka milletlere de gnderildiini bildiren ayetler vardr. Bu elimenin ve bu
tutarszln nedeni udur: Kendisini ilk balarda Mekke ve evresindeki Araplara gnderilmi
peygamber olarak tanmlayan Muhammed, yava yava glenmekle, btn Araplarn,
daha sonra btn insanlarn peygamber\ olarak grnm, grnrken de daha nce
Yahudilere ve Hristiyanlara verilen Tevrat ile ncilin onlar tarafndan tahrif edildiini ve
Kurann, bu kitaplarn yerini aldn sylemitir.
Bunun byle olduunu anlayabilmek iin, her eyden nce unu bilmek gerekir ki,
Muhammed, krk yandayken kendisini peygamber ilan ettikten sonra, on yllk yaamn
Mekkede geirmitir; bu dneme birinci Mekke dnemi ad verilir. Bunu Medine
dnemi diye bilinen dnem izler ki, o da on yl kadar srmtr. Mekke dnemindeyken
taraftarlarnn says ok az ve gsz durumdayd. Medineye geince yava yava
glenerek ete saldrlarna ve sava yollarna bavurmu, giderek daha da glenmi, slam
klla yayma siyasetine ynelmitir.
Muhammed Mekkede yaarken, Yahudilerin ve Hristiyanlarn kendilerine zg kitaplar
olduunu ve bu kitaplar kendi dillerinde okuduklarn, buna gre ibadette bulunduklarn
grr. Bu kitaplarn Tanr tarafndan bu mmetlere peygamberler araclyla gnderildiini
renmekle Araplar iin neden byle bir eyin sz konusu olmadn dnr. Bu dnce
onu, Tanr tarafndan seilip, Araplara gnderilmi bir eli gibi grnme hevesine srkler.
Byk bir sabrla bu ie giriir ve Tanrnn Mekkelilere ve civarndakilere kendisi marifetiyle
kitap (Kuran) gnderdiini syler. Daha baka bir deyimle, ilk balangta aklndan, btn
insanlara ya da hatta btn Araplara peygamber olarak gnderilmi olma fikri gemi
deildir. Bundan dolaydr ki, Tanrdan, Ey Muhammed! Bylece ehirlerin anas olan
Mekkede ve evresinde bulunanlar uyarman... iin sana Arapa okunan bir kitap
vahyettik... (ra Suresi, ayet 7) eklinde vahiy indi diyerek ie balar. Buna, Bu
indirdiimiz, kendinden ncekileri dorulayan, Mekkelileri ve evresindekileri uyaran
mbarek kitaptr... (Enam Suresi, ayet 92) eklindeki ayetleri (ve benzerlerini) ekler.
Fakat, btn abalarna ramen fazla taraftar toplayamaz; toplayabildikleri de Mekkenin en
fakir, en saf ve gsz kiileridir. nemli saylabilecek kimseleri etkileyemez. rnein,
kendisine babalk eden amcas Ebu Talib dahil. Mekkenin ileri gelenlerini (rnein
Kureylileri) Mslman yapabilmi deildir. Mekkede bulunduu 10 yllk sre ierisinde,
kendisine inandrabildii insanlarn says, sylendiine gre seksen ya da yz civarndadr.
Ancak, az gemeden Mekke dndaki Araplarla temas kurar ve onlar da kazanmak
dncesiyle Kurana, (Bu Kuran) Atalar uyarlmam ve bu yzden kendileri de gaflet
iinde kalm bir toplumu uyarman iin indirilmitir (Yasin Suresi, ayet 7) ya da (Ey
Muhammed.)... muhakkak ki (Kuran) hem senin iin hem de kavmin iin bir ereftir ve
ilende ondan mesul olacaksnz (Zuhruf Suresi, ayet 43-44) eklinde ayetler koyar. Bylece,
sadece Mekke ve civarndaki Araplara deil, btn Araplara gnderilmi peygambermi
gibi hareket etmeye balar. Medinede ve Taifte yaayan Araplar bu yoldan elde etmek ister.
Mekkede bulunduu sre boyunca taraftarlarnn says az ve kendisi de gsz olduu iin,
kendisini uyarc ya da t verici olarak gstermekten baka yapabilecei bir ey yoktur.
Kars Haticenin ve kendisine babalk etmi olan, kendisini her zaman iin koruyan amcas
Ebu Talibin lmleri zerine koruyucusuz kalr; bu yzden taraftarlaryla birlikte Medineye
g eder. Oradan Mekke kervanlarna kar ete saldrlarna giriir. Bylece ganimetler
edinip taraftarlarnn saysn artrarak yava yava glenmeye balar.
Ticaret merkezlerinden biri saylan Mekkeyi kendileri iin bir bakma rakip bilen Medineli
Yahudiler, Muhammedin Mekkeye kar saldrlara gemesini kendileri bakmndan yararl
bulduklar iin, ilk balarda ona para ve silah yardmnda bulunurlar. Bu sayede Muhammed,
eteler yollayarak Mekke kervanlarna kar saldrlara geer. Ele geirdii ganimet mallarn
paylama siyaseti yoluyla ksa zamanda glenmeye balaynca, etki sahasn geniletme
fikrine ynelir. zellikle, Mekkelilere kar kazand Bedir Savandan sonra, artk slam
kl yoluyla yayma olasln kazanmtr. Yava yava kendisini, sadece Araplara deil,
Yahudilere, Hristiyanlara ve btn insanlara gnderilmi peygamber olarak gsterir ve
slamdan baka din olmad fikrine sarlr. Anlatmak ister ki, Tanr slam dinini, daha nceki
peygamberler araclyla (Tevrat ve ncili indirerek) Yahudilere ve Hristiyanlara
gndermitir. Kurana bu dorultuda ayetler koyarken, kendisini peygamber olarak kabul
etmediler, Tevrat ve ncili deitirdiler diye, Yahudileri ve Hristiyanlar! sulamaya balar;
rnein, Kuran . u mealde ayetler koyar: te Allah, inkarlar yznden onlara lanet
etmitir (Nisa Suresi, ayet 46-47). te yandan onlara daha nceleri gnderilmi olan
peygamberlerin Mslman olarak gnderildiklerini syler: rnein, brahimi,
Mslmanlkla emrolunmu ilk peygamber olarak gsterir ve Kurana, brahim, ne
Yahudi ne de Hristiyan idi: fakat o, Allah bir tanyan dosdoru bir Mslman idi;
mriklerden deildi (Al-i mran Suresi, ayet 67) eklinde ayetler koyar. brahimden sonra
gelen peygamberlerin hepsini de Mslman olarak tanmlar: rnein, brahime, smaile,
shaka, Yakuba ve torunlarna, Musa ve saya verilene (Islama)... inandk... deyin... (Ba-
kara Suresi, ayet 136, 140) eklinde ayetler koyar. Ve kendisinin, ayn zamanda kitab
<?/;//ne (Yahudilere, Hristiyanlara vd...) peygamber olarak gnderildiini anlatmak ve
Kuran onlara kabul ettirmek iin u tr ayetler ekler: Ey kitab ehli! Peygamberlerin aras
kesildiinde, Bize mjdeci ve uyarc gelmedi dersiniz diye size aka anlatacak peygamber
geldi (Maide Suresi, ayet 19); ...nlerinde de Musann kitab nder ve rahmet olarak
bulunanlardr ki, ite onlar Kurana inanrlar (Hd Suresi, ayet 17).
Bir yandan bunlar yaparken, dier yandan da, slamdan baka gerek din yoktur; baka
dinlere ynelenler sapktrlar deyip cihatla. insanlar Mslman yapma yoluna gider.
Medinede bulunduu on yllk sre boyunca, Mslman olmayan toplumlara (Yahudilere,
Hristiyanlara, putperestlere vd...) kar krktan fazla ete saldrlar ve yirmi dokuz sava
dzenler. Yeryzn Dar-l slam (yani Mslmanlarn yaadklar yerler) ve Dar-l
Harb (yani savalmas gereken kafirlerin yaadklar yerler) olarak ikiye ayrr ve yeryz
Dar-l islam olana kadar sava parolasn yerletirir. te Muhammedin yaamnn ve
Kuran olarak yerletirdii kitabn btn insanlara ynelik olduunun en ksa hikayesi budur.
Konuyu slama Gre Dier Dinler adl kitabmzda incelediimiz iin burada fazla
durmayacaz.
II) Esas tibariyle Arap Zihniyetine, Arabn Geleneklerine Dayal ve Araplar in
Hazrlanm Bir Kitap Olarak Kuran
Yukarda ksaca deindiimiz gibi, Muhammedin sylemesine gre, Tanr, her kavme, o
kavimden setii peygamberler gndermi ve kendi dilinden kitaplar vermitir. nk,
istemitir ki, her kavim Tanr buyruklarn kendi dilinden okuyarak, kavrayarak rensin
(brahim Suresi, ayet 4).
i
Bundan dolaydr ki, Araplara, Arap kavminden Muhammedi ve
Araplarn anlayabilecekleri dilde olmak zere Arapa bir kitap gndermi ve rnein, ...Biz,
anlayp dnmeniz iin onu Arapa bir Kuran kldk (Zuhruf Suresi, ayet 2-3) ya da
Anlayasnz diye biz onu Arapa bir Kuran olarak indirdik (Yusuf Suresi, ayet 2) diye
konumutur. Bu sylediklerini pekitirmek .amacyla, (Bu), bilen bir kavim iin, ayetleri
Arapa okunarak aklanm bir kitaptr (Fussilet Suresi, ayet 3) ya da ...bylece biz onu
Arapa bir hkm olarak indirdik... (Rad Suresi, ayet 37) diyerek ya da ...Biz onu bylece
Arapa bir Kuran olarak indirdik ve onda ikazlar tekrarladk. Umulur ki onlar (bu sayede
gnahtan) korunurlar; yahut da o (Kuran) kendileri iin bir ibret ortaya koyar (Ta-Ha
Suresi, ayet 113) ya da Korunsunlar diye, przsz Arapa bir Kuran indirdik (Zmer
Suresi, ayet 28) diye ekleyerek, Kuran, Araplarn anlayabilmeleri iin Arapa bir kitap ola-
rak indirdiini bildirmi, bu kitab Mekke ve evresinde oturanlar iin gnderdiini eklemitir
(ra Suresi, ayet 7). Yani anlatmak istemitir ki, Araplar, ...Bizden nce iki taifeye
(Yahudilere ve Hristiyanlara) kitap gnderildi. Biz onlarn okuduklarndan bir ey
anlamyorduk ya da Bize kitap gnderilseydi, onlardan daha fazla hidayete ererdik
eklinde konuup bahane uyduramasnlar. Bu dncesini pekitirmek amacyla ...ite size
Rabbiniz tarafndan apak delil, hidayet ve rahmet verdik. Artk Allahn ayetlerini yalan
sayandan, onlardan yz evirenden daha zalim kim olabilir?.. (Enam Suresi, ayet 156-157)
diye konumutur (bu konuda ayrca bkz. Maide Suresi, ayet 19; Meryem Suresi, ayet 97; Sad
Suresi, ayet 6).
5 Ayet yle: (Allahn emirlerini) onlara iyice aklasn diye her peygamberi yalnz kendi kavminin diliyle
gnderdik... (brahim Suresi, ayet 4).3; Yasin Suresi, ayet
Dikkat edilecei gibi Tanr Araplara hitaben konumaktadr; muhatab Araplardr.
Muhammed araclyla onlara, hidayet olmak zere, slam dinini saladn
anlatmaktadr.
Ancak, Araplardan pek ou, Mslmanl kabul ederken, Muhammedin gzne girmek
yoluyla birtakm karlar elde etme kurnazlna ynelirler; rnein, ganimetten pay almak
amacyla, ikide bir Mslman olduk diye baa kakarlar ve Muhammedi minnet altnda
brakacaklarn sanrlar. Her ne kadar taraftarlarnn saysnn arttn grmek Muhammedi
honut klar idiyse de, onlarn bu ekilde baa kakmalarndan holanmazd. Daha dorusu,
onlara kar minnet altnda kalm grnmeyi kendisi iin sakncal bulurdu. Bu nedenle
Hucurat Suresine koyduu ayetler Tanrnn yle konutuunu anlatr:
(Ey Muhammed!) slama girdiklerini senin bana kakyorlar; de ki: leminizi benim
bama kakmayn, belki sizi imana hidayet buyurduundan dolay Allah sizin banza kakar,
eer sadksanz... (Hucurat Suresi, ayet 17).
Yorumcularn aka bildirdiklerine gre, bu ayet, Araplar azarlamak amacyla konmu
bulunmaktadr. rnein, Elmall Hamdi Yazr yle demektedir: Bu ayet o Arabileri
tevbihtir (azarlamadr) (bkz. Elmall Tefsiri, c.6, s.4485). Muhammed, yukardaki ayeti
koymakla, onlara, Sizi Mslman yapan Tanrdr; bu nedenle slamnz bana minnet
saymayn, benim bama kakmayn. Eer Mslman olduk diye baa kakarsanz Allah size
minnetinin arln ykletir demek istemitir. Daha baka bir deyimle Tanry, onlar bu
ekilde azarlam gibi konuur klmtr.
***
Tanrnn, Muhammed araclyla Araplara hitap eder ekilde konuur olduunu gsteren bu
tr ayetlerden anlalan udur ki, Tanr, daha nceleri Yahudilere ve Hristiyanlara kendi
ilerinden peygamberler seip gndermi, kendi anlayacaklar dillerde kitaplar indirmi ve
rnein Yahudilere, Musa araclyla Tevrat, Hristiyanlara da sa araclyla ncili
vermek yoluyla onlar doru yola sokmak istemitir. Yine Kurann sylemesine gre, gerek
Tevrat, gerekse ncil, Tanrnn nezdinde bulunan Levh-i Mahfuzda mevcut olan hkmleri
kapsamaktadr ki, bunlar hep slami esaslardan ibarettir. Fakat, her ne hikmetse, Tanr,
Yahudilere ve Hristiyanlara bu slami esaslar gnderirken ve onlar kitap sahibi yaparken,
Araplar iin byle bir ey yapmamtr. te imdi Araplar da doru yola sokmak amacyla,
ilerinden Muhammedi semi ve ona, Araplarn anlayabilecekleri dilde olmak zere Kuran
indirmitir. Hem de yedi lehe zerine indirmitir ki, farkl lehede konuan Araplarn tm
anlasnlar diye! Bundan dolaydr ki, artk Araplar bakmndan, Bize kitap verilmedi, bu
yzden doru yola girmedik demek sz konusu olamayacaktr (Fussilet Suresi, ayet 44).
Olamayaca iin de, Muhammede boyun emekten ve Kurana uymaktan kanmalarn
salayabilecek bir mazeret yolu arayamayacaklardr. Eer cehennemlik olmak istemiyorlar ve
cennete girmeyi dnyorlarsa, Muhammede ve Kurana itaat edeceklerdir.
Kurann esas itibariyle Araplara zg bir kitap olduuna dair dier kitaplarmzda
6
yeterince
bilgi verildii iin, burada fazla durmaya gerek yoktur. Fakat, u konuyu tekrar belirtmekte
yarar vardr ki, Muhammedin Tanrdan geldiini syledii yukardaki hkmlerin ortaya
koyduu sonu, Kurann btn insanlara deil, sadece Araplara gnderildii
dorultusundadr. Bunun byle olduunu slamclar da, ou zaman farkna varmadan ortaya
koyarlar. rnein, Diyanet Vakf, Kurandaki brahim Suresinin, (Allahn emirlerini)
onlara iyice aklasn diye her peygamberi yalnz kendi kavminin diliyle gnderdik...
(brahim Suresi, ayet 4) eklindeki ayetiyle ilgili olarak u yorumu yapmaktadr:
Her peygamberin ancak kendi kavminin diliyle gnderilmi olmas, btn insanlardan tek
bir dille, rnein Arapayla anlamalarnn, yalvarp niyazda bulunmalarnn istenmediini
gsterir...
7
Bu gerekeye gre, Tanrnn, Araplara yapt gibi, dier kavimlere de onlarn
anlayabilecekleri dilde kitap gndermesi gerekirdi;
6 Bu konuda zellikle bkz. Arap Milliyetilii ve Trkler. Kaynak Yaynlar, altnc basm, stanbul, Mart 1999.
s.337 vd.
7 Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Kuran- Kerim ve Aklarnd Meali. Ankara, 1993.
54
rnein. Trklere Trke, Acemlere Acemce vd... olarak hitap etmesi beklenirdi; byle
yapmadna gre, Kurann Araplara zg bir kitap olduu ve Araplardan baka
milletleri (yani kendilerine kitap verilmemi olanlar) balamamas gerektii kukusuzdur!
Zira, mademki Tanr her kavme, o kavmin kendi diliyle kitap gndermeyi uygun bulmutur
ve mademki Araplarn kendisine, (Ey Tanr). Araba yabanc dilden (kitap) olur mu ?..
(Fussilet Suresi, ayet 44) ya da .. .Bizden evvel Yahudilere ve Hristiyanlara kitap
gnderdin, fakat biz onlarn okuduklarndan bir ey altlamyorduk veya Bize kitap
gnderilseydi, onlardan daha fazla hidayete ererdik diyememeleri iin onlara kendi an-
layacaklar dilde, yani Arapa olarak kitap vermitir, o halde Araptan baka milletlerin
(rnein, Trklerin, Acemlerin vd...) Biz Arapa.bilmeyiz; Tanr bize kendi dilimizden
kitap vermedi; vermediine gre bizi bilmediimiz, anlamadmz dilde yazlm bir
kitapla sorumlu klamaz. Bu itibarla Arapa Kuran bizi balamaz eklinde konumalar
kadar doal ne olabilir ki!
te yandan Kuranda yer alan ayetler, Arap zihniyetine, Arap geleneklerine, Arabn
gereksinimlerine ve Arap karakterine gre ayarlanm gibidir. Hani sanki Tanr, sadece
Arap yaantlarn, Arabn dnce tarzn gz nnde tutarak i grm ve bu dorultuda
indirdii hkmlerle sadece Arap sorunlarna zm bulmak istemitir. Nice rnekten bir
ikisiyle yetindim: Kuranda, Bakara Suresinde yle yazldr: Kadnlarna yaklamaya
yemin edenler, drt ay beklerler. Eer bu (sre iinde) kadnlarna dnerlerse, phesiz
Allah oka balayan ve esirgeyendir. Eer sresi iinde dnmeyip kadnlarn
boamaya karar verirlerse (ayrlrlar)... (Bakara Suresi, ayet 226-227). Bu ayetlerin
konmasna neden udur: eskiden (yani cahiliyede) Araplar, kanlarna kzdklar zaman
onlarla cinsi mnasebette bulunmamaya ant ierler ve bunu yapmakla karlarna eziyet
ederlermi. Ve ite, ayet bu hakszl gidermek iin konmu oluyor. Aslnda ayetin
hakszl gideren ya da kadn koruyan bir yn yok; zira, erkei diledii gibi, yani keyfi
ekilde karsn boama olaslndan yoksun kln deil. Aksine, haksz olduu kabul
edilen, bir gelenei, farkl bir ekil altnda srdrmektedir. Fakat, her ne olursa olsun, ayet,
Arap gelenekleriyle ilgilidir.
Yine bunun gibi, slamdan nceki dnemde Araplar, kadnlara, ocuklara ve yetimlere
mirastan pay vermezlermi. Ve ite Araplarn bu kusurunu gidermek amacyla Tanr,
Kurann Fecr Suresine u ayeti koymu imi: Hayr! Dorusu siz yetime ikram
etmiyorsunuz, yoksulu yedirmeye birbirinizi tevik etmiyorsunuz. Haram helal demeden
miras yiyorsunuz- Mal asn biimde seviyorsunuz (Fecr Suresi, ayet 17-20). Burada
geen siz deyimi Araplara atftr (bkz. Diyanet Vakfnn aklamas).
Kurann, Arap geleneklerinin kitab olduuna kant olmak zere verilebilecek saysz
rneklerden bir dieri, Ahzab Suresinin 4. ve 5. ayetleridir. Bu ayetlerde, zhar yapmak
ve evlatlklar z oul olarak tanmak gibi eski Arap geleneklerinin ortadan
kaldrldna dair hkmler var. Zhar denen ey, bir adamn, boamak istedii karsna,
Sen bana anamn srt gibisin demesi, bunu demekle o kadnn kendi anas olarak
saylmas ve bunun sonucunda kadnn bo edilmi olmasdr. Bunu nlemek iin ayet u
hkm getiriyor: Allah, bir adamn iinde iki kalp yaratmad gibi, zhar yaptnz
eslerinizi de analarnz yerinde tutmad... (Ahzab Suresi, ayet 4).
te yandan yine eski Arap geleneklerine gre, evlat edinilen kimse, onu evlat edinenin z
olu gibi saydrm. Byle olduu iindir ki, onun soyadn alr, ona miras olurmu.
Boad ve ilikisini kestii kars, kendisini evlat edinen tarafndan kar olarak
alnamazm. Bunun en gzel bir rnei Muhammed, Zeyd ve onun kars Zeyneble ilgili
olaydr: Muhammed, Haticenin hediye ettii Zeyd b. Harise adndaki bir kleyi, daha
Mekke dnemindeyken, ilk Mslman olanlardandr diye kendine evlat edinir. Ve kendi
adn ona verir. O zamana gelinceye kadar Zeyd, kendi z babasna nispetle Zeyd b. Harise
olarak arlrken, Muhammed tarafndan evlat edinildikten sonra, Zeyd bn Muhammed
diye arlmaya balanr. Muhammed, onu halasnn kz Zeyneb ile evlendirir. Medineye
gten sonra, gnlerden bir gn Muhammed, Zeydi ziyaret iin evine gittiinde kapy
Zeyneb aar. Zeynebin grn Muhammede ho grnr. Bunun zerine Zeyd karsn
boar ve Muhammed Zeyneble evlenir. Ancak, geerli olan Arap gelenei, byle bir
evlilii haram saymaktadr. nk, bu gelenee gre Zeyd, kendisini evlat edinen
Muhammedin z olu durumundadr. Onun adyla arlmaktadr. Ve ite Muhammedin
Zeyneble olan evliliini salayabilmek iin Tanr, bu Arap geleneini deitirdiini
bildirmek zere yle bir ayet indirir: (Evlat edindiklerinizi) babalarna nispet ederek
arn. Allah yannda en dorusu budur... (Ahzab Suresi, ayet 5). Bu ayete dayal olarak
Muhammed, daha nce Zeydin adn Zeyd bn Muhammed olarak deitirmiken, imdi
onu kendi z babas olan Hariseye nispetle armaya balar ve adn eski ekline
dntrp Zeyd b. Harise yapar. Ayrca da Zeydin babas olmadna dair Kurana,
Tanrdan geldi diyerek, Muhammed, sizin erkeklerinizden hibirinin babas deildir...
(Ahzab Suresi, ayet 40) eklinde ayet koyar. Fakat, ortada, evlat edinen kimsenin,
evlatlnn boam olduu kanlaryla evlenemeyecekleri eklindeki Arap gelenei vardr.
Bu gelenek deimedike Muhammedin Zeyneble olan evlilii geerli saylamayacaktr.
Ve ite engel niteliindeki bu Arap geleneini de deitirmek zere Muhammed, Kurana
u ayeti koyar: (Resulm)... Zeyd, o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki,
evlatlklar, kanlaryla ilikilerini kestiklerinde (o kadnlarla evlenmek isterlerse)
mminlere bir glk olmasn. Allahn emri yerine getirilmitir (Ahzab Suresi, ayet 37).
Bylece Araplar arasnda o zamana kadar yerleik olan bir gelenek sona erdirilmi ve
yerine bunun tersi olan bir gelenek konmu olur! imdi, bu olay vesilesiyle sormak
gerekir: Eer doru olan bu idiyse, neden acaba Tanr bu ii daha nce, rnein Mekke
dneminde deil de, yllarca bekleyip Medine dneminde yapmtr? Neden dolay
kt bir gelenei deitirmek iin Muhammedin Zeyneble evlenmesini beklemitir? Bu
sorularn karln dier kitaplarmzda (zellikle eriat ve Kadn adl kitabmzda) ele
aldmz iin fazla durmayacaz. Fakat, burada deinmek istediimiz udur ki, Tanr,
Muhammedin sylemesine gre, hep Arap gelenekleriyle meguldr; hani sanki
yeryznde baka topluluklar ve bu topluluklarn dzeltilmesi ya da srdrlmesi gereken
gelenekleri yokmu gibi!
Yine bunun gibi Kuranda, Kasas Suresinde, Tanrnn Araplara, hem de Araplardan bir
ksmna, daha dorusu Mekkelilere hitaben konutuu, onlara salad nimetlerden sz
ettii grlr:
...Biz onlar, kendi katlnzdan bir rzk olarak her eyin rnlerinin toplanp getirildii,
gvenli dokunulmaz bir yere (Mekke-i Mkerremeye)yerletirmedik mi? Fakat, onlunu
ou bilmezler (Kasas Suresi, ayet 57).
Yine bunun gibi Ankebt Suresinde, Mekkenin Araplar iin gvenlik salayan bir yer
klndna dair u ayet vardr:
evrelerinde insanlar kaplp gtrlrken, bizim (Mekkeyi) gven iinde kutsi bir yer
yaptmz grmediler mi? Hala batla inanp Allahn nimetine nankrlk m ediyorlar?
(Ankebt Suresi, ayet 67).
te yandan Kuranda muhkem (kesin) hkmlerden ok mteabih hkmlerin yer
almas da, Araplarn inan bocalay iinde kalan bir millet olmalaryla izah edilmitir ki,
ileride ayrca aklayacaz.
8
Yine bunun gibi Muhammed, yl ve ay hesabn, Arap geleneklerine, Arabi n niteliklerine
ve yaam koullarna dayal olarak Arabi takvim sistemine ve dolaysyla Kameri ay
esasna balamtr. rnein, bir ylda on iki ay olduunu anlatmak zere, ...Allah katnda
aylam says on iki(dir)... (Tevbe Suresi, ayet 36) derken ve ayn vakit lei olduunu
anlatmak amacyla, Sana, hilal eklinde yeni doan aylar sorarlar. De ki, Onlar,
insanlar ve zellikle hac iin vakit lleridir... (Bakara Suresi, ayet 189) diye eklerken,
yl aya gre hesapladn, yani Arabi takvime uyduunu anlatmtr. Arabi takvim
sisteminde yl hesab, ayn dolamna gre yaplr. Yani yl, yerkrenin gne etrafndaki
dolamna gre deil, ayn yerkre etrafndaki dolamna gre hesaplanr. nk, Arap
yaamlarnda ve Arap geleneklerinde ayn, gnee nazaran ok daha stn, daha nemli bir
yeri vardr. Muhammed, Kameri ay hesabna dayal Arabi takvim sistemini
benimserken, Arabn slam ncesi dnemlerine inen geleneklerini ve gnlk yaamnn ge-
reklerini gz nnde tutmutur ki, o da, ayn gnee oranla stnl inancna
dayaldr. Gerekten de Araplar, gne ile oy, Kamereyn szcyle
tanmlamlardr. Kamereyn deyimi, iki eyden birini, brne stn klar eklinde
olmak zere oy n planda tutup, gnei ikinci derecede klan bir anlatn ifadesidir;
yani Kamereyn
8) Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi. c,3. s.89 vd...; Fahruddin Razi. Tefsir, c.29, s.208.
deyiminde ay, gnee stn tutularak belirtilmitir. Bunun nedeni udur: slam ncesi
dnemde genellikle obanlkla geinen Araplar, eitli Tanrlar yannda ay Tanry da
kutsal bilirlerdi. Her ne kadar gnee ve yldzlara tapmakla beraber, oy onlar iin
zel bir nem tard. u bakmdan ki, l ortasnda gnein kavurucu scaklnda i
grme gl nedeniyle, gece serinliinde i grmeyi, rnein sr hayvanlarn
otlatmay yelerlerdi. Ve ite ay , onlara bu olana salamak bakmndan bir nimetti;
ay mnir (nurlandran) szcyle nitelendirmeleri bundandr. Bundan dolaydr ki,
Muhammed, ayin Tanr tarafndan mr olarak yaratldna dair Kurana, Tanr
odur ki gnei ziya, ay da nur yapmtr. Ona (aya ve oy/n gittii yere) konaklar
belirlemitir... (Yunus Suresi, ayet 5) eklinde ayetler koymutur. Burada gnei ziya
yapt derken ve ay da nur yapt ve aya konaklar belirledi diye eklerken anlatmak
istedii ey ayn gnee oranla daha geni, daha yaygn, daha etkili bir yn olduudur.
Kuran yorumcular bunu, Nur ziyadan eamn (ok genel, ok yaygn)... olarak ya da
nur, ziyann pertev ve uadr ki, zulmeti daf olan (defeden) ulesi, demektir diyerek
aklamaya alrlar.
9
Fakat, Muhammed, nur denen eyin nemini biraz daha belirle-
mek amacyla, Tanrnn, bizzat nur olduunu ve nur adnn Allaha layk bir ad
olduunu anlatmak iin u ayeti koymutur: Allah, gklerin ve yerin nurudur. Onun
nurunun temsili, iinde lamba bulunan bir kandillik gibidir... (Bu) nur stne nurdur.
Allah diledii kimseyi nuruna eritirir... (Nur Suresi, ayet 35). Bylece ayn Tanr
tarafndan nur olarak yaratlmasn, ayn stnlnn ve kutsallnn kant saymtr.
Bunu da yeterli bulmam, bir de ayn nur, gnein era olarak yaratldna dair u
ayeti koymutur: Grmediniz mi, Allah yedi g birbiriyle ahenktar olarak nasl
yaratmtr. Onlarn iinde ay bir nur klm, gnei de bir era yapmtr (Nuh Suresi,
ayet 15-16). Sylemeye gerek yoktur ki, ra oranla era\n yeri daha aadadr.
Baz yorumcular, bu ayetteki, ...gnei de bir era yapmtr... tmcesi yerine gnei
de klm bir lamba... evirisine ynelirler ki,
10
fark etmez. Yine bunun gibi ayn kutsal
bir nitelie sahip
9 Elmall H. Yazr. age, c.4, s.2672-2673.
10 Elmall H. Yazr, . c.7. s.5367.
olduunu dnerek, Muhammed, kyamet saatini aya gre ayarlar grnmtr. rnein,
ay parmayla ikiye bldne dair Kurana, Kyamet saati yaklar. Ay yarlr...
(Kamer Suresi, ayet 1-3) eklinde ayet koyarken, ayn gnee nazaran stnln
vurgulamtr. Ve ite ayn gnee nazaran stnlne dair Kurana ayetler koymak
yoluyla, yl ve ay hesabnn ayn grnne gre yaplmas gereini belirlemitir. Bunu,
biraz yukarda deindiimiz Yunus Suresinin u ayetinden anlamaktayz: Tanr odur ki
gnei ziya, ay da nur yapmtr. Ona (aya ve ayn gittii yere) konaklar belirlemitir.
Yllarn saysn ve hesabn bilesiniz diye... (Yunus Suresi, ayet 5). Daha baka bir de-
yimle, gya Tanr nur niteliinde yaratt aya (kamere) birtakm konaklar (menziller)
takdir etmitir ki, Araplar yl ve gn hesabn yapabilsinler diye! nk, Arap inanlarna
gre ay (kamer) konaklayarak, yani menzilden menzile seyrederek gider ki, bu
menzillerin says yirmi sekizdir. Ve ayn (kamerin) nuru, her bir menzilde birtakm
deiiklikler arz eder. u bakmdan ki, ay (kamer), bu menzillerin her birinde bir ya da iki
gece bulunur.
Yine bunun gibi, ay hesabnn aya (hilale) gre yaplmas da, Arap yaamlarna dayal
olarak ngrlmtr. Gerekten de Muhammed, Arap toplumunun okumasz ve cahil bir
toplum olduunu ne srerek, Bir ay (kah) yledir, (kah) byledir demi ve bir ayda
bazen 28 bazen de 29 gn olduunu bildirmitir. Konuyu ilerideki sayfalarda tekrar ele
alacaz. Fakat, imdilik belirtelim ki, Muhammed, srf Arap geleneklerine uymak ya da
slami verileri Arabn niteliklerine ve yaam tarzna uydurmak amacyla Arabi takvim
sistemini benimserken, bilimsellikten uzak ve sakncal bir yol tutmutur. nk, gne
sistemine gre kurulu bir evrende, yl hesabn ayn dolamna gre yapmak sakncal
sonular dourur. Nitekim, slam lkeleri bu sistemin sakncalarna bugn de tank
olmaktadrlar. u bakmdan ki, yerkrenin gne etrafndaki dolanm 365 gnde olutuu
halde, ayn yerkre etrafndaki dolanm, bir yln on ikide birinden eksiktir. Bundan
dolaydr ki, Arap takvim sisteminde on iki ayn toplam 354 gn tutar. Ve yine bundan
dolaydr ki, Arap takvim sistemine gre hesaplanan yl, gne takvim sistemine
(Gregorian sisteme) gre he-
11 Elmall H. Yazr. age. c.4, s.2674.
saplanan yldan on bir gn eksiktir. Bundan dolaydr ki, slam lkelerinde belli olaylarn
balang tarihi, her yl deiiktir. rnein, Ramazan ay, yeryznn eitli blgelerindeki
Mslman lkelerin her birinde farkl tarihlere rastlar. nk, bu lkelerde ay (hilal)
deiik tarihlerde grnr. Bu yzden Ramazan ay, her otuz ylda bir bahara, yaza,
gze ve ka gelir. Ramazan aynn balangc, ayn (hilalin) grnmesine gre saptand
ve ayn (hilalin) grnmesi de her Mslman lkede farkl tarihlere rastlad iin,
Ramazan ibadetinin oluumu farkllk arz eder; daha baka bir deyimle hangi Mslman
lkede ay (hilal) daha nce grnrse, orada Ramazan ay (ya da bayramlar) daha erken
balam olur. Bu olumsuzluk, 1978 ylnda toplanan slam Kongresinde alnan bir kararla
giderilmek istenmitir. Alnan kararla, btn slam lkelerinde Ramazann ve bayramlarn
balangc, ayn (hilalin) grnmesine gre deil, bilimsel astronomi yntemlerine gre
saptanan gne gre ayarlanmas, bylece bir beraberlik kurulmas ngrlmtr. Fakat,
buna ramen yine de eski usule bal kalnarak, slam lkelerinde, birbirinden farkl
durumlar kendini gsterir.
Kurann Arap geleneklerine ya da gereksinimlerine gre uydurulmasyla ilgili dier bir
rnek, yedi lehede olmak zere in-dirilmesiyle ilgilidir. Gerekten de Muhammedin
sylemesine gre Kuran, Araplarn tm tarafndan anlalsn diye, Arap kavimlerinin
eitli leheleriyle, daha dorusu yedi farkl lehede olmak zere indirilmitir. Sylemeye
gerek yoktur ki, bu konu, Kurann btn insanlar iin deil, sadece Arap kavimleri iin
hazrlanm olduunun bir baka kantdr.
Kurann Arap yaamlaryla ilgili ayetler yn olduu konusunda verilebilecek saysz
rneklerinden birisi de udur: Biraz ileride greceimiz zere Kuranda tanm yaplan
cennetler, Arabn hem ehirlisini hem de Arap bedevisini imrendirecek ekilde, onlarn
zevkine, isteklerine ve gereksinimlerine gre dnlmtr. Cennetlerle ilgili olarak
Kuranda aa yukar 145 ayet bulunmaktadr. Bunlardan, zellikle Bakara (ayet 25),
Zmer (ayet 73-74), Sad (ayet 49-54), Saffat (ayet 41-57), Rahman (ayet 46-78), Nebe
(ayet 31-35), Muhammed (ayet 15), Tr (ayet 19-24) nsan (ayet 5, 17-22), Kehf (ayet 31).
Hac (ayet 23). Fatr (ayet 33-35), Tr (ayet 21), Rad (ayet . 23-24), Yasin (ayet 55-58),
Mmin (ayet 7-9), A.raf (ayet 44-50), Hadid (ayet 12-15, 21), Vaka (ayet 17-36).
surelerine yle bir gz atmak yeterlidir. Konuyu Ser/at ve Kadn adl kitabmzda ele
aldmz iin. burada fazla durmayacaz. Fakat, ilgin bir iki rnek vermek yerinde
olacaktr: Arabistann usuz bucaksz llerinin ortasnda, kavurucu gnein altnda,
susuzlua, ala, kadnszla boulmu olan Arabi n hayalini, yeil rmaklarla,
alayanlarla, glgelik salayan aalarla, meyveliklerle, dal bast kirazlarla, svama muz-
larla, ku etine varncaya kadar her trl leziz yiyeceklerle ve sakl inci gibi iri gzl
huriler, gzel, memeleri yeni sertlemi hurilerle dolu bir cennet tanmnn bir ksmn
Vaka ve Nebe surelerinde bulmaktayz. Bu cennetlerde Arap, glgeliklere kurulu
murassa tahtlara oturmu olarak ve alayan sularn sesini duyarak, o en ok sevdii
meyvelerin en tatllarn, daha da gzel ekilde bularak, diledii kadar itii araplardan
sarho olmayarak, hibir ihtiyar kadna rastlamadan, sadece memeleri yeni sertlemi
ve inci timsali kzlarla yatp kalkarak yaayacaktr. Vaka Suresindeki u ayetleri
okuyalm:
...Defterleri sadan verilenler; ne mutlu o saclara. Onlar dikensiz sedir aalar,
salkmlar sarkm muz aalar, uzam glge altnda; alayarak akan sular
kenarlarnda; bitip tken-meyen ve yasak da edilemeyen bol meyveler arasnda; yksek
dekler zerinde... Biz ceylan gzlleri, defterleri sadan verilenler iin yeniden y araln
izdi r,, onlar bakire ve elerine dkn ve yatlar yapmzdr... (Vaka Suresi, ayet
27-38).
Dikkat edilecei gibi, burada dikensiz sedir aalan diye bir deyim gemekte. Bu
deyim, Araplar arasnda Arabistan sidri (Arabistan kiraz aac) diye bilinen nabk
aacndan gelmekte. Arabistan sidri denen bu aa, dikenli bir aam ve dikenleri
Araplar rahatsz edermi. Muhammed, Araplarn ok sevdikleri Arabistan kirazn,
cennetin eitli meyveleri arasnda gstermek amacyla yukardaki ayetlereArabistan
sidri ni eklemitir. Fakat, eklerken onu dikensiz bir aa eklinde gstermitir. Hakim
ve Beyheki gibi kaynaklarn Muhammedden rivayetlerine gre, Tanr, bu ayeti indirince,
Araplar sevinmiler ve Ashabdan kiiler, Allah teala bizi, Arabilerle ve onlarn
meseleleriyle mstefid buyuruyor (yararlandryor) demilerdir. Ancak, l Araplarndan
biri (bir Arabi) Muhammedin yanna gelip, Kurandaki bu ayetten sz ederek, Ben
cennette sahibine eza verebilecek bir aa bulunacan zannetmezdim diyerek, bu aacn
dikenli olup, dikenlerinin gelen geene batabileceini belirtir. Muhammed kendisine,
Tanrnn bu aac cennete alrken sidri mahdud olarak aldn, yani dikenini silip, her
dikenin yerine bir meyve yaptn ve onun meyvelerinden her birini, yetmi iki renge
boyadn ve bu renklerden hibirinin bir dierine benzemediini syler.
12
Yani anlatmak
ister ki, Tanr, cennete giren Araplarn huzursuz kalmamalar iin her eyi dnmtr.
Nitekim, biraz nce belirttiimiz gibi Ashabdan kiiler, Tanrnn, Arapla ilgili her eyi
dikkate alarak ayet gndermi olmasn Araplar iin vnlmesi gereken bir ey olarak
kabul etmilerdir.
13
Kuranda, Arabn pek sevdii Arabistan kirazndan baka, hurmadan nemli ekilde sz
edilir. Hem de ylesine ki, Tanr, yeri ve g yaratmakla vnrken ve kullarn
kendisine hayran klmak isterken, rnein, stlerindeki, ge bakmazlar m ki, onu nasl
bina etmi ve nasl donatmz. Onda hibir atlak yok. Yeryzn de dedik ve ona sabit
dalar koyduk... Gkten bereketli bir su indirdik, onunla baheler ve biilecek daneler
bitirdik derken, muhtemelen Araplar biraz da etkileyebilmek iin, Kullara rzk olmas
iin, birbirine girmi, kme kme tomurcuklar olan uzun boylu hurma aalar
yetitirdik... (Kaf Suresi, ayet 6-11) diye ekler.
Yine bunun gibi, Arap yaamlarnda son derece nemli bir yer igal eden deve, Kurann
birok ayetinin konusu olmutur. Devenin her cinsini Kuranda, bulmak mmkndr
(rnein, bkz. Maide Suresi, ayet 103; Araf Suresi, ayet 40, 73, 77; Yusuf Suresi, ayet 65,
72: Hac Suresi, ayet 36; Enam Suresi, ayet 142-144: Mrselat Suresi., ayet 32; Tekvir
Suresi, ayet 4; Hd Suresi, ayet 64; sra Suresi, ayet 59; uara Suresi, ayet 155; Kamer
Suresi, ayet 27; ems Suresi, ayet
12 Elmall H. Yazr. age, c.6. s.4706-4707.
13 Elmall H. Yazr age. c.6. s.4706.
13). Tanr gya deveyi yaratmakla ok nemli bir i grm olduunu Araplara anlatmak iin
Gaiye Suresinde, Bakmazlar m ki, deve nasl \aratilmistif? (Gaiye Suresi, ayet 17)
eklinde konumaktadr. Cehennemin korkunluunu anlatmak iin, Mrselat Suresinde,
...O (cehennem) saray gibi kocaman kvlcm saar; her bir kvlcm sanki birer sar deve
gibidir (Mrselat Suresi, ayet 32-33) der. Kyamet gnnn nemini anlatmak zere, Tekvir
Suresinde, gnein katlanp drld-nden, yldzlarn kararp dkldnden, dalarn
sallanp yrtldnden, denizlerin kaynatldndan, ruhlarn bedenlerle birletirildiinden
sz ederken, gebe develerin babo salverildiklerini bildirir (Tekvir Suresi, ayet 1-7). Hani
sanki yeryznde gebe deveden baka sz edilecek hayvan yokmu gibi! Enam Suresinde
yk tayan ve tynden dek yaplan hayvanlardan sz ederken (Enam Suresi, ayet 142),
dii ve erkek olarak sekiz e ve ayrca koyundan iki, keiden iki yarattn sylerken
Deveden de iki, srdan da iki (yarattk)... der (Enam Suresi, ayet 143-144). Efsanevi
hikayeler anlatrken deve yknden ya da deve yk bahiten sz eder (rnein, Yusuf
Suresi, ayet 65, 72). Adak olarak adanan eyleri anlatrken, Maide Suresinde, Kula
entilen, adak diye kra salverilmi olan develerden (Maide Suresi, ayet 103) sz eder ki,
bunlar, Araplarn bahire ve aibe diye adlandrdklar develerden baka bir ey deildir.
Sylemeye gerek yoktur ki, Muhammed, deveyi bylesine nemli gstermekle, Tanry ve
dolaysyla Tanrnn elisi olarak kendisini, Araplara daha kolaylkla inandrabileceini
hesaplamtr.
Kurann esas itibariyle Arabn kitab olarak hazrlandna dair bu tr rnekleri sergilemek
iin ciltler yetmez. Sadece unu ekleyelim ki, Muhammed, ilk balarda kendisini sadece Arap
kavmine gnderilmi olarak tanmlamken, Medineye g (hicret) ettikten sonra, yava
yava glenmekle yeni bir siyaset izler olmu, kendisini Yahudilere
,
Hristiyanlara ve dier
toplumlara kabul ettirebilmek iin btn insanla gnderilmi gibi gstermitir. Bunu
yaparken Yahudilerin ve Hristiyanlarn, kendilerine gnderilen kitaplar (Tevrat, incil) tahrif
ettiklerini ve bu nedenle Kurana uymalar gerektiini sylemitir.
III) Kurann lahi Vahiy mi? (Tanr Szleri mi?), Yoksa Elinin Szleri
mi? (nsan Yaps m?) Olduu Konusunda!
Kuranda, ...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr... (Hakka
Suresi, ayet 40) diye bir ayet var ki, Kurann Tanr yaps deil, insan yaps olabilecei
grne yer verebilecek niteliktedir. Bu gr ayrca pekitiren konular da yok deildir.
u bakmdan ki, bir kere Muhammedin ld tarihte ortada Kuran diye derlenmi bir kitap
yoktu; bu kitap onun lmnden ok sonra, daha dorusu nc halife Osman b. Aftan
zamannda ortaya kmtr (Osman, Hicretin 23. ve 35. yllar arasnda halife olarak
iktidarda bulunmutur). nk, Muhammed, vahiydir diyerek yerletirdii buyruklar dedi
toplu bir kitap haline getirmeyi dnmemitir. Bu buyruklar, dank durumda kk talar,
deri ve aa yapraklan ya da deve ve koyun kemikleri zerine yazlm olarak brakmtr. Her
ne hikmetse bunlarn zamanla kaybolup gidebileceini ve Kuran ezber etmi kimselerin de
leceklerini gz nnde tutmamtr. Bundan dolaydr ki, onun lmnden sonra, daha
dorusu ilk halife Ebu Bekir zamannda, bu buyruklar bir araya getirme ihtiyacn dile
getirenler oldu; eer derlenmeyecek olursa Muhammedden kalma vahiylerin yok olup
gidecei ne srld. Bu ekilde dnenlerin banda mer bin Hattab vard. Fakat, Ebu
Bekir direndi; Muhammedin yapmay dnmedii bir eyi yapmann doru olmayacan
ne srd. Bununla beraber merin srarlar zerine teklifi kabul ederek, vaktiyle
Muhammede katiplik yapm olan Zeyd bn Sabit adnda birini ayetlerin derlenmesi iiyle
grevlendirdi. Bu grevi kabule eden Zeyd, bir yandan vahiylerin yazl bulunduu eitli
nesneleri inceleyerek, dier yandan da Kuran ezberlemi olanlar, yani hafzlar dinleyerek
-ki bunlarn saysnn o tarihlerde pek az, muhtemelen sadece 7 olduu sylenir-, Kuran
derlemeye balar. Etrafa haber salarak, her kimde Muhammedden ayet olarak elde edilmi
bir ey varsa getirilmesini ister. Sylendiine gre herhangi bir buyruu Kurana geirmek
iin iki tank dinler; bazen bir tankla da Kurana koyduu paralar olmutur (rnein, Tevbe
Suresinin son iki ayetini tek tank esasna gre
koyduu kabul edilir). Bir yl sren bir alma sonucunda Kuran ayetlerinin, surelerinin
bulunduu iki kapakl bir kitap (Mushaf) meydana getirir. Ebu Bekire takdim eder. Ebu
Bekirin lmnden sonra bu derleme ikinci halife mer bin Hattabn yannda bulunur; o
lnce kitap, kz Hafsaya geer.
3
merin lm zerine nc halife olarak devletin
bana gelen Osman b. Affan, Kurann ikinci kez derlenmesini gerekli grr. nk,
kendisine, Mslmanlarn okuduklar Kuranda birbirini tutmayan eylerin olduu
sylenmitir. Bunun zerine Osman, adamlarn Hafsann yanna gnderip, ondaki Mushaf
(Kuran) getirtir ve Zeyd bn Sabitin bakanlnda kurduu kiilik bir heyeti ikinci kez
derleme iiyle grevlendirir. Bir ksm din bilginine gre bu heyet, Hafsadan gelen
Mushaf aynen kopya etmitir; dier bir ksmna greyse, baz deiiklikler yapm ve hi
deilse Kurann Kurey diliyle olumasn salamtr. Fakat, her ne olursa olsun, halife
Osman zamannda bu heyet tarafndan yeniden derlenen Kurandan ka adet hazrland
bilinmiyor: bu saynn 4 ile 7 arasnda oynad syleniyor. Bununla beraber o tarihten sonra
bu nshalarn kopya edilerek oaltld ve kimi kiilerin kendileri iin Mushaflar
meydana getirdikleri anlalmaktadr.
16
Sylemeye gerek yok ki, bu yukardaki ekilde derlenmi olduu kabul edilen bir kitab
elinin szleri olarak ya da hatta kitab hazrlayanlarn szleri (yani insan yaps) olarak
deerlendirmek pekala mmkndr! Ancak, slamclar, Kuran, Tanr szlerieklinde ve
daha dorusu belagat ve ihtiva ettii medeni, adli ahkam itibariyle mucizevi bir yapt
olarak kabul etmek dnda baka bir gre yer vermezler; farkl grte olanlar
dinsizlikle, Tanrszlkla sulamakta kusur etmezler. Kendilerine dayanak olarak da
Kurandan ayetler seerler. nk, Kurann birok yerinde, bu kitabn Tanrdan gelme
olarak Muhammede verildii yazldr. rnein, Nemi Suresinde u ayet vardr:
(Resulm!) phesiz ki bu Kuran, hikmet sahibi ve her eyi bilen Allah tarafndan sana
verilmektedir (Nemi Suresi, ayet 6).
15 Bu konular iin bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor: Din Bu l, Kaynak Yaynlan, nc basm, s.78 vd.
16 Turan Dursun, age, s.88.
Yine Necm Suresinde Muhammedin kendiliinden konumad ve sadece kendisine
indirilen vahiyleri bildirdii yazldr:
...Arkadasnz (Muhammed) ...arzusuna gre de konumaz. O (bildirdikleri) vahyedilenden
bakas deildir. nk, onu gl kuvvetli ve stn yaradll bir (Cebrail) retti... (Necm
Suresi, ayet 1-7).
nsan Suresinde yle yazldr: (Ey Muhammed!) Kuku yok ki Kuran sana biz
indirdik... (nsan Suresi, ayet 23; benzeri ayetler iin bkz. uara Suresi, ayet 192; Secde
Suresi, ayet 1-3; Vaka Suresi, ayet 80; Hakka Suresi, ayet 43; Fussilet Suresi, ayet 1-2;
Mmin Suresi, ayet 1-2; Zmer Suresi, ayet 1; Casiye Suresi, ayet 2; Ahkaf Suresi, ayet 2
vd...). Enam Suresinde, Kurann kutsal, yce ve arnm sayfalar zerinde yazl olduu,
Muhammed tarafndan uydurulmad ve Tanrdan baka hibir g tarafndan
oluturulmayacak mkemmel-liyette bulunduu yazldr: Bu indirdiimiz kutsal kitaptr...
phesiz o size Rabbinden belge...dir... (Enam Suresi, ayet 155-157). Abese Suresinde u
ayet vardr: (Kuran) kutsal klnm, yceltilmi, arnm sayfalar zerindedir (Abese
Suresi, ayet 13-14). Tr Suresinde yle yazldr:
...(Kuran Muhammed) uydurdu diyorlar yle mi?.. Eer iddialarnda samimiyseler,
Kuran benzeri bir sz meydana getirsinler (Tr Suresi, ayet 34-35).
n
Grld gibi bu ayetlerde Tanrnn Muhammede indirdii kitap tan ya da yceltilmi,
arnm sayfalar zerine yazl Kurandan sz edilmekte, ama Muhammedin lm
tarihinde ortada byle bir ey yok! Zira, yukarda deindiimiz gibi, Kurann kitap (mushaf)
haline getirilii onun lmnden ok sonraki bir tarihe rastlamakta.
Bu konular bir yana, fakat biraz nce belirttiimiz gibi, Hakka Suresinde, Kurann
Muhammedin szleri olduuna dair ayet var ki, yledir:
17 Ayrca bkz. Bakara Suresi, ayet 23; Yunus Suresi, ayet 38; sra Suresi, ayet Kasas Suresi, ayet 49.
...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr. O, air sz deildir...
(Hakka Suresi, ayet 40).
Gerekten de bu ve benzeri ayetlere bakarak ve ayrca Kurann Muhammedin lmnden
sonra birka kiilik bir heyet tarafndan der-lenmesiyle ilgili yukarda zetlediimiz bilgileri
gz nnde tutarak Kuran aklc bir ekilde eletirecek olursak, bu kitabn, Muhammedin
gnlk siyasetinin gereksinimlerini karlayan hkmlerden olutuunu, bu itibarla onun
szlerinden (ya da hatta ksmen de olsa onu derleyenlerin grlerinden) ibaret olduunu
sylemek de mmkndr. Ve hele Kuranda buyruklara ba emenin Tanrya ve
Muhammede ba emek demek olacan ngren, te yandan Tanrnn Muhammede sa-
lavat getirdiini sergileyen ayetlere gz atacak olursak, bu gr savunmak daha da
kolaylam olur. u bakmdan ki, bir kere Kuranda, Muhammede ba emenin Tanrya
ba emek demek olduuna dair pek ok ayet var. rnein, Nisa Suresinde, Peygambere
boyun een, Tanrya boyun emi olur (Nisa Suresi, ayet 80) diye yazl. Yine Nisa
Suresinde, Her kim Allaha ve peygamberine itaat ederse, ite onlar Allah m nimetine
eritirildii peygamberlerle beraberdirler... (Nisa Suresi, ayet 59, 69; ayrca bkz. Nur
Suresi, ayet 52; Ahzab Suresi, ayet 71; Fetih Suresi, ayet 17). Fetih Suresinde u ayet vardr:
Ey Muhammed! phesiz sana ba eerek ellerini verenler, Allah ba eip el vermi
saylrlar (Fetih Suresi, ayet 10).
Ahzab Suresinde, Tanrya ve Muhammede itaat edip iyi i yapanlarn iki kat mkafata
kavuacaklar, ayrca cennette bol bol rzk alacaklar anlatlmtr (Ahzab Suresi, ayet 31).
Yine bunun gibi Muhammedi incitmenin ya da ona kar gelmenin Tanry incitmek ve
Tanrya kar gelmek olduuna dair ayetler var. rnein, Ahzab Suresinde yle yazldr:
Allah ve peygamberi incitenlere Allah, dnyada da lanet etmitir ahirette de ve onlara
horlayc, aalatc bir azap hazrlamtr (Ahzab Suresi, ayet 57; ayrca bkz. Mcadele Su-
resi, ayet 22).
Yine bunun gibi Tanrnn ve Muhammedin verdii hkmler dnda i grlemeyecei
yle bildiriliyor:
Allah ve Resul bir ie hkm verdii zaman, inanm bir erkek ve kadna o ii kendi
isteklerine gre seme hakk yoktur. Her kim Allaha ve resulne kar gelirse, apak bir
sapkla dm olur (Ahzab Suresi, ayet 36).
Fakat, btn bunlardan baka bir de Kuranda, Tanrnn Muhammede salavat getirdiine
ve Mslmanlarn Muhammede teslimiyet gstermeleri gerektiine dair yle bir ayet vardr:
phe yok ki, Allah ve melekleri, Peygambere ok salavat getirirler. Ey mminler! Siz de
ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56).
Bu ayetin bir baka ekli yledir:
Bir hakikattir ki, Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler,
siz de hep ona sakt ediniz ve hulus ile selam veriniz (Ahzab Suresi, ayet 56).
8
Bu vesileyle belirtmekte yarar vardr ki, ayette geen salat ya da salavat szckleri,
sadece Muhammedi vmek ve yceltmek anlamnda deil, ayn zamanda ona dua ve
ibadet etmek anlamndadr. nk, salat, namaz eklindeki ibadetin ta kendisi olduu
gibi (salavat szc de namazlar karlar), ayn zamanda dua eklinde olmak zere
Aleyyisselatu vesselam ya da Salavatullahi aleyh veya Sallalah aleyhi ve selam
ekillerinde de kullanlr. Daha baka bir deyimle namaz szc, gerek Kuranda.,
gerekse hadislerde, duann en mkemmel ekli olan salat deyimiyle karlanmtr. Ve ite
Ahzab Suresinin yukardaki 56. ayetine gre Tanr, melekleriyle birlikte Muhammede
salavat getirir durumda bulunmaktadr. Bu byle olunca Hakka Suresinde yer alan,
...(Kuran), andolsun ki, kerim (onurlu) olan bir elinin szdr. O, air sz deildir...
(Hakka Suresi, ayet 40) eklindeki ayet hkmne bakarak Kuran, Muhammedin szleri
olarak kabul etmek yanl olur mu? Kendisine Tanr tarafndan salavat ge-
18 Prof. Glpnarlnn evirisinden.
tirilen bir kimsenin, Kuran kendi szleri olarak tanmlamas kadar doal ne vardr ki?
Nitekim vaktiyle, Mutezililer ve onlardan biraz daha zgr dnebilenler, Kurann iki
kapak sayfas arasnda bulunan eyin Allahn sz olduu iddialarna kar kmamlar
mdr? Kurann, bir bakma insan yaps bir kitap okluunu savunmamlar mdr? Bu
yzden zndk saylmamlar mdr? Ya da baz Hariciler Kurandaki baz surelerin
Kurana layk olmadn belirterek, Tanrnn azndan kmadn ima etmemiler midir?
rnein, Kurann Yusuf Suresinde Yusuf (Peygamberle) ilgili ak hikayesinin Tanr
szleri olmayabileceini bildirmemiler midir?
19
te yandan Muhammedin lm srasnda
Kurann ne halde bulunduunun saptanamad, stelik o zaman henz kesin eklini alm
ve tamamlanm bir vahiyler kitab olmad bir gerek deil midir? Kuran ayetlerinin
bugnk biimiyle yazlp bir araya getirilmesi, Muhammedin lmnden sonra olmam
mdr? Biraz nce deindiimiz gibi Kuran, ilk kez birinci halife Ebu Bekir dneminde ve
daha sonra nc halife Osman dneminde derlenmemi midir?
20
Ve nihayet Osmann
mushafnn tamamiyeti konusunda itirazlar (zellikle iiler tarafndan) ne srlmemi
midir?
Ve ite bu tr iddialar gz nnde tutan ve Hakka Suresinde yer alan bu ifadenin Kuran,
elinin kendi szdr eklinde bir kan yaratacan dnen slamclar, bu ayeti elinin
getirdii szdr ekline dntrmlerdir.
21
Kant olarak, ayn ayet iindeki u szleri gz
nnde tutmulardr:
...Eer Muhammed bize kars ona baz szler katm olsayd, biz onu kuvvetle yakalardk,
sonra onun ahdamarn koparrdk. Hibiriniz de onu savunamazdnz... (Hakka Suresi,
ayet 38-52).
19 Bu konuda al-ahristaninin Kitab al-milal va l-nihal adl yaptnda gerekli bilgiler bulunmaktadr.
20 Bu konuda bkz. Turan Dursun, Tabu Can ekiiyor Din Bu l adl kitabnn Kurann Orijinalleri Yakld
iin imdi Yok balkl yaz. Kaynak Yaynlar, nc basm, stanbul, 1990, c.l, s.78.
21 Turan Dursun. Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlar. stanbul, 1994 c 7 s 246-247.
Fakat, her ne olursa olsun, Kurandaki sure ve ayetlerin Tanr sz olup olmad
konusunda giriilecek aklc bir eletirinin slamclar g durumda klaca muhakkaktr.
Nitekim, Tanrnn niteliiyle kiilii arasndaki ilikilerin ilahiyata ait bir sr olduu,
dolaysyla insan aklnn bu sim idrak edemeyecei ve bu nedenle Kurann gayri mahluk
(yaratlmam), daha dorusu Tanr sz olduunun kabul edilmesi gerektii
dorultusundaki slamc tez, vaktiyle akliyeci Mslmanlar ve daha sonra mutezile snf
tarafndan reddedilmiti. te yandan Tanrnn konuucu olmad grnden hareketle,
Kurann yaratlm (yani mahluk) hatta fani olduunu ne srenler olmutur. O
kadar ki, al-Fazali (. Hicri 1236), Kifaya adl yaptnda, Kurandaki szlerin mahluk
(yaratlm) olduunu sylerken, Kurandak szlerin Tanrya ve hatta Muhammede
ulamayabilecei ihtimaline de yer vermitir. al-Aari ve daha sonraki EariIer, Tanrnn
kelamnn, harfsiz ve szsz, sadece ruhi bir sz olduu grn savunmakla beraber,
Kurann fani ve mahluk (yaratlm) olduu inanlarna kar kmlardr. Fakat, u bir
gerek ki, Kuran, Tanr sz olmaktan baka bir tanmla ne srmenin dinsizlik olduu
gr stn gelmi ve bu nedenle Kuran, eletiri d tutulmutur. Her trl eletirinin, bu
kitabn insan yaps .olduu sonucunu dourabilecei endiesi her zaman iin ar basmtr.
Bu nedenle Kuran, gereklere gtren tek yol, tek kitap olarak benimsene gelmi ve eletirel
akln etki alan dnda tutulmutur.
Ancak, bilim tarihi, insan aklnn devaml ekilde gelitiini, snrsz bir yaratma gcne sahip
olduunu ve bu nedenle onun her ne alanda olursa olsun, her trl yasaa kar savamn
nlemenin mmkn bulunmadn ortaya koymutur. Nitekim, Bat dnyasnda da, aa
yukar l 400 yllk bir gelime sreci ierisinde akl, her trl yasa yenerek Yahudi ve
Hristiyan dinlerini ve bu dinlerin kutsal bilinen kitaplarn (Tevrat, ncili) amansz bir
eletiriden geirebilmi, halla pamuu gibi atabilmi, bu eletirilerden sonra bu kitaplarn
insan yaps eyler olduu grne ynelmi, bunun sonucu olarak akl vahyin nne
geirebilmi ve bylece, gelmi gemi uygarlklarn en ileri gidenini meydana getirebilmitir.
Hi kimse inkar edemez ki, Bat uygarl, btn eksikliklerine, btn yetersizliklerine, btn
kusurlarna ramen, kendisinden nceki uygarlklarn hepsini de geride brakmtr. Kuku
edilemez ki, Bat dnyas, aklc gce sahip bulunduu iin, her daim kendi kendisini ama
olaslna sahip olarak gelecein daha stn uygarlklarn yaratacaktr. Temenni olunur ki,
slam dnyas da akl yoluyla Kuran eletirel szgeten geirsin ve akl ana. erisin.
Byle bir eletiriyi dine kar giriilmi bir saldr olarak deil, insanlar tek kitap
alkanlndan kurtarp yaratc zekaya ulatrma arac olarak kabul etmek gerekir.
Geriliklerden, ilkelliklerden, sefilliklerden ve musibetlerden kurtulmann baka yolu yoktur.
Ve ite bu inanladr ki, Kurann eletirilmesi gerektii grne ynelmemiz gerekir.
A) Kurandaki Tanrnn, insanlara Kfrler Savurarak ya da Kendi Szlerini
Kantlamak in Yemin lere Bavurarak Konumas Hakknda
Kurann Tanr szleri mi?, yoksa elinin szleri mi? yada derleyenlerin szleri mi?
(insan yaps m?) olduu konusunda giriilecek bir tartmada ilk ele alnacak konulardan
biri, kukusuz ki, bu szlerin Tanrnn ycelii fikriyle badar olup olmamasyla
ilgilidir. Tanrnn yceliiyle badamaz nitelikteki szlerin Tanrdan sadr olamayaca
aikardr. rnein, yce olarak kabul edilen bir Tanrnn, kendi yaratt kullarna, her ne
sebeple olursa olsun kpekler ya da alaklar diyerek konutuunu dnmek gtr.
Yine bunun gibi insanlarn kaderini daha ana karnndayken izdiini syleyen, rnein, di-
lediini Mslman, dilediini mrik y ada. kafir yaptn bildiren bir Tanrnn,
Mrikleri ldrn! diye emredebileceini ya da slamdan baka bir dine ynelik
olanlar cehenneme atlr diyerek konuabileceini kabul etmek gtr. nk, insanlar hem
sulu hem gnahkar klp hem de cezalandrmak gibi bir davran Tanrya atfetmek, ona
hakaret etmek olur. Yine bunun gibi yce olduu kabul edilen bir Tanrnn, kadnlar
aalatrcasna, kadnlar aklen ve dinen dn yaratklardr diyebileceini, tanklk ve miras
haklan bakmndan onlar yarm insan sayabilecein), hilekar olarak ilan edebileceini,
dayak atlmaya layk sayabilecein! ya da buna benzer kltmelerle hakir klabileceini
dnmek gtr. Yine ayn ekilde Tanrnn, insanlar kendisine ba edirtebilmek iin
mkafatlar vaat edebileceini ve rnein cennette gzel kzlar (huriler) olduunu syleyerek
Memeleri yeni sertlemi, ceylan gzl gzeller var size eklinde konuabileceini kabul
etmek olanakszdr. Bu rnekleri oaltmak kolay. Demek istediimiz udur ki, Tanr fikrinde
yatan ycelik anlay, ycelikle badamayan eylerin Tanrdan gelemeyecei fikrine yer
verir. Bu itibarla Tanrya atfolunan szlerin, Tanrnn azndan km olup olamayacan
aratrmak, eletirel akl iin nemli bir kouldur. Balang olmak zere, her eyden nce
Kurandaki Tanrnn kfrler ya da yeminler ederek konumasyla ilgili ayetlere gz
atmak yararl olacaktr; bu konuda ksa bir fikir edinebilmek amacyla birka rnek vermekle
yetineceiz:
1) Yce Olduu Sylenen Bir Tanrnn Olumsuz Bir Dille Konuabileceini;
rnein, Kendi Yaratt Kullarna Kfrler, Hakaretler Edebileceini Dnmenin
Mmkn Olup Olamayaca Hakknda
Kurann hemen her satr, Tanrnn kendi kendini yceltmesiyle, kul olarak yaratt
insanlara kendi bykln ve glln kabul ettirmek istemesiyle, onlar yerlere
kapanarak kendisine taptrmaya almasyla, fakat bu istek ve gayretlerine kar dikilenlere
kfrler ve hakaretler yadrmasyla doludur. Yceliini ve glln kabul
etmeyenlere, buyruklarna kar direnenlere ve eli olarak setiini syledii Muhammede
ba emeyenlere kar Tanrnn, hi de kendisinden beklenmeyen bir dille konutuu ve
rnein, yabani eekler, merkepler, susam develer, dilini sarktp soluyan
kpekler, geberesiciler, reziller, sapk kiiler, beyinsizler, kof ktkler, alak
zorbalar, soysuzlar, kahrolaslar, yalanclar vd... eklinde szler sarf ettii grlr.
Verilecek nice rnekten biri olarak Vaka Suresindeki u satrlar okuyalm:
Sonra siz ey sapklar, yalanclar; elbette bir aatan, zakkum aacndan yiyeceksiniz--.
stne de ka\nar sudan ieceksiniz: susam develerin suya saldr gibi ieceksiniz: ite ceza
gnnde onlara sunulacak ziyafet budur... (Vaka Suresi, ayet 51-56).
Burada geen susam develer deyimi, Arapa aslndaki hyam illetine tutulmu dere
karl olup, devenin hi doymamacasna su imesini, yani ne kadar ierse isin suya
kanmaz oluunu anlatmakta! Ve ite yukardaki ayetle, Tanr, Siz ey sapklar, yalanclar
diye hitap ederken, hitap ettii insanlara, zakkum aacndan, kaynar sudan ieceksiniz, tpk
hyam illetine tutulmu ve su imeye do- yamayan develer gibi... demektedir. Neden onlara
byle demektedir bilir misiniz? Srf kendisini Yaratan olarak kabul etmiyorlar ve daha
dorusu kendilerinin Tanr tarafndan yaratldklarn kabul etmiyorlar diye! Nitekim ayetin
devam yledir:
...Sizi biz yarattk, tasdik etmeniz gerekmez mi? Syleyin yleyse (rahimlere) dktnz
meni nedir? Onu siz mi yaratyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? (Vaka Suresi, ayet 57-59).
Grlyor ki, Tanr, kendisini Yaratan olarak kabul etmeyen, rnein, Evet, bizi sen
yarattn, sen ycesin eklinde kretmeyenlere kar susam develer diye kfr ve
hakaret etmekte! Pek gzel, ama Yce olduu sylenen bir Tanrnn kullanaca dil midir
bu? te yandan Kurann bu ayetlerine bakarak, bata Charles Darwin olmak zere, evrenin
ve her eyin Yaratl kuramna gre deil, Evrim kuramna gre olutuunu bilimsel
yollarla ortaya koyan bilim adamlarn susam develer olarak tanmlamamz doru olur
mu?
Bir dier rnek olarak Araf Suresinin 175. ve 176. ayetlerini okuyalm. Bu ayetlerde,
Tanrnn, Kuran yalanlayan bir kii hakknda dilini sarktp soluyan kpek diye
konutuu yazldr:
Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden syrlarak
azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn klardk; fakat o
dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, stne varsan da, kendi haline braksan da.
dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir, ite ayetlerimizi yalan saya/ kimselerin
durumu byledir. Sen onlara bu kssay anlat, belki zerinde dnrler... (Araf Suresi, ayet
175-176).
22
Bu ayetlerin bir baka ekli yledir:
(Ey Muhammed!) Onlara o herifin kssasn da oku ki, ona ayetlerimizi sunmutuk da, o,
onlardan ayrld kt. Derken onu eytan arkasna takt da sapknlardan oldu. Eer dilese\dik
biz, onu o ayetlerle ykseltirdik de, lakin o, yere (alakla) sapland ve (levasnn ardna
dt, artk onun meseli o kpein meseline benzer: zerine varsan dilini salar solur,
braksan yine dilini salar solur; bu ite ayetlerimizi tekzip eden o kavmin meseli; kssay
kendilerine nakleyle, gerektir ki bir dnrler... (Araf Suresi, ayet 175-176).
23
Grld gibi Kurann bu ayetlerine gre, Tanr, kendi buyruklarna uymayan bir kiiyi
eytann, arkasna taklm ve alakla saplanm olarak tanmlyor. Ayrca, dilini
sark/tp soluyan bir kpein durumunda gsteriyor! Daha baka bir deyimle bu kiiyi,
kpein en aalk hali olan ve baka hayvanlarda bulunmayan soluyuuna benzeterek hakir
klyor.
24
Hi Yce olduu kabul edilen bir Tanr bu ekilde konuur mu?
Yine ayn ekilde Bakara Suresinde Tanrnn, kble ynnn deiiklii konusunda kafa
tutanlar beyinsizlikle sulad yazl:
nsanlarn beyinsizleri, Yneldikleri kbleden onlar eviren nedir?diyecekler... (Bakara
Suresi, ayet 142).
Bir dier rnek, Kalem Suresinde Tanrnn, Kuran} yalanlayan ve Kuran iin masaldr
diyen bir kiiyi alak zorba ve soysuz olarak u ekilde kfrlere bomasdr:
22 Diyanet ileri Bakanlnn halkmza rettii ayetler byle.
23 Elmall H. Yazr, age. c.3, s.2320.
24 Ibid:
Ey Muhammed! Diliyle ineleyen, kovuculuk eden... ok yemin eden alak zorbaya, btn
bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm kimseye... aldr etmeyesin. Ayetlerimiz
ona okunduu zaman, ncekilerin masallar! der. Onun havada olan burnunu yaknda
yere srteceiz (Kalem Suresi, ayet 8-15). Yine Kuranda (Al-i mran Suresinde)
Tanrnn, inanmadan inandk deyip Mslmanm gibi grnenlere kar, Kahrolun!
(ln!) diye beddualar ettii yazldr:
... Onlar sizinle karlatklarnda, nandk derler; kendi balarna kaldklarnda da,
size olan kinlerinden dolay parmaklarnn ularn srrlar. (Ey Muhammed!) De ki,
Kininizden (kahrolan ) ln! phesiz Allah kalplerin iindekini hakkyla bilmektedir
(Al-i mran Suresi, ayet 119).
rnekleri oaltmak kolay. Ancak, bu rnekleri okuduka, kendi kendimize sormaktan
duramyoruz: Acaba bu kfrler ve hakaretler, Yce olduu sylenen bir Tanrnn
azndan km olabilir mi? Hi Yce bir Tanr, kendi yaratt insanlara ycelikle
badamaz bir dille hitap tenezzlnde bulunabilir mi? Bu tr sorularn cevabn
verebilmek iin yukardaki ayetlerin ne sebeple, ne vesileyle ve kimlerle ilgili olarak
Kurana girmi olduunu incelemek gerekir. Bu i yaplacak olursa grlr ki, sz konusu
ayetler ve bu ayetlerde yer alan kfr niteliindeki szckler, Muhammedin gnlk
siyasetinin gereksinimlerinden doma eylerdir. Bunun byle olduunu anlayabilmek iin,
Kurann, Araf Suresinde, dilini sarktp soluyan kpek diye nitelendirilen kiiyle ilgili
yukardaki ayetler rneine gz atalm ve ayetleri tekrar okuyalm:
Ey Muhammed! Onlara, eytann peine takt ve kendisine verdiimiz ayetlerden
syrlarak azgnlardan olan kiinin olayn anlat. Dileseydik onu ayetlerimizle stn
klardk; fakat o dnyaya meyletti ve hevesine uydu. Durumu, stne varsan da, kendi
haline braksan .da, dilini sarktp soluyan kpein durumu gibidir, ite ayetlerimizi yalan
sayan kimselerin durumu byledir. Sen onlara bu kssay anlat, belki zerinde
dnrler... (A raf Suresi, ayet 175-176).
Hemen belirtelim ki, bu ayetlerde azgn ve dilini sarktp soluyan kpek eklinde
tanmlanan kiinin kim olduu konusunda gr ayrls olmakla beraber,
5
genellikle
bunun, Kurey erafndan olup Muhammed ile rekabet halinde bulunan meyye b. Ebis-
Salt
26
olduu ve yukardaki ayetlerin onunla ilgili olarak Kurana girdii kabul edilir:
27
Mekkenin nfuzlu ailelerinden birine mensup bulunan meyye, hem tannm bir air
hem de semavi dinler hakknda, yani Yahudilik ve Hristiyanlk konusunda geni bilgisi
olan bir kimseydi. Puta tapmay reddetmi ve tpk Muhammed gibi kendisini brahimin
getirdii dine ynelik bilmiti. ou slam kaynaklarnn bildirmesine gre, meyye,
Araplar arasndan bir peygamber geleceinin Tevrat ve ncilde yazl bulunduunu ve
bu kiinin kendisi olduunu ne srerek peygamberlik hevesine kaplm, bu yzden
Muhammedi kskanr olmutur.
28
Yine bu kaynaklarn bildirmesine gre meyye,
Mekkeli Kureylilere yaknlk gstermek ve rnein Bedir Savanda len mrikler
iin mersiye yazmak gibi davranlaryla da Muhammede kar dmanlk gstermitir. Ve
ite gya bu nedenlerle Tanr onun hakknda dilini sarktp soluyan kpek deyimini
kullanarak yukardaki ayetleri indirmitir.
Oysa slam kaynaklarnn bu iddialarn eletiri szgecinden geirecek olursak, durumun
biraz farkl olduu grrz. u bakmdan ki, meyye, nceleri Muhammede kar deil,
onun yannda yer alm bir kiiydi. Fakat, az gemeden Muhammedin, farkl inanta
olanlara (rnein mriklere ya da Yahudilere) kar ar sert ve hogrsz davrandn
syleyerek farkl bir tutum taknmtr. rnein, Bedir Savanda len Kureyli
mriklerden birounun cesedinin Muhammed tarafndan pis bir kuyuya attrlmasn! ho
karlamam ve kendi yaknlarnn da bulunduu bu ller iin mersiye sylemitir. Bu
mersiyenin ok etkili olacan dnd
25 Kimi yorumculara gre bu kii. Beni srail ulemasndan Belam bni Ebrdir ki, Musa Peygamber
dneminde yaamtr: kimi yorumculara gre Kenanilerden Belam bni Baura adnda biri, kimi
yorumculara gre Numan b. Seyfi er-Rahib, kimine gre de Araplardan meyye b. Ebus-Salttur.
26 meyye ibn ebissalti ekafi.
27 Elmall H. Yazr. age. c.3. s.2335.
28 Bu konuda bkz. AbI-Faraci, Kitab al-Agam, c.3-4.
iindir ki, Muhammed, bunun rivayetini yasaklamtr.
29
Btn bunlardan anlalan udur ki,
meyye, gerek nl, etkili bir air olarak, gerek peygamberlik iddiasna sarlm olarak,
gerekse Araplar peinden srkleyebilecek bir g olarak Muhammed iin ciddi bir ra-.dpti.
Byle bir rakibe kar Tanrnn m, yoksa Muhammedin mi tepki gsterip yukardaki
ayetleri dzenleyeceinin (ya da Kuran hazrlayanlarn m bu szckleri kullanm
olabileceklerinin) takdirini okuyucuya brakrz.
Bir rnek daha vermek zere, Kurann Kalem Suresinde geen alak zorba ve
soysuzlukla damgalanm deyimlerinin kiminle ilgili olduunu, bu ayetlerin ne amala
konduunu aratralm. Biraz nce belirttiimiz gibi, ayetler yledir:
Ey Muhammed! Diliyle ineleyen, kovunduk eden... ok yemin eden alak zorbaya, btn
bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm kimseye, mal ve oullan vardr diye aldr
et-neyesin. Ayetlerimiz ona okunduu zaman, ncekilerin masallar! der. Onun havada
olan bunumu yaknda yere srteceiz (Kalem Suresi, ayet 8-15).
Beyzavi ve Celaleddin gibi en salam kaynaklara gre, Tanr bu ayetleri, Muhammede
dmanlk besleyen Velid b. Muire (Muire olu Velid) hakknda indirmitir.
30
Hemen
belirtelim ki, Velid b. Muire, Kurey ileri gelenlerinden olup, son derece varlkl ve
oullarna sahip bir kimseydi.
31
Kureyin en nl ailelerinden birinin reisiydi. Kabenin
tamiri iinde rol oynam olup halka kar hakkaniyet ve adaletle davranmak nedeniyle Adi
diye anlr, sevilir ve saylrd. ok varlkl olduu iin Kabe rtsnn her yl deitirilmesi
masraflarn tek bana stlenmiti. Muhammedle de bir bakma akraba saylrd. nk,
kardei Abu Umayya, Muhammedin halasyla ev-
29 Bu konular iin bkz. bn Hiam. al-Sira; ayrca bkz. Nihad M. etinin, (slam Ansiklopedisinde meyye
ile ilgili yazs.
30 Her ne kadar baz yorumcular bu ayetlerin reyk .oullar ya da Abd-i Yeus oullan ya da Ebu Cehil
iin indiini sylerlerse de. yukardaki aklamamzdan da anlalaca gibi esas itibariyle Muire olu
Velid iin konduunun kabul daha uygundur.
31 Araplar arasnda itibar ve nfuz salayc eylerden biri, OUL sahibi olmakt.
liydi. Fakat, daha sonra Muhammedle bozutu. nk, onun peygamberliine inanmad; ona
kafa tuttu ve onu yalanlad. Sylendiine gre, tpk dier Kureyliler gibi, o da Muhammedi
deli, (mecnun) ya da sihirbaz olarak tanmlad. Btn bunlardan baka, bir de gya
vahyin kendisine deil, Muhammede gelmi olmasndan dolay Muhammede kar
kskanlk besler oldu: Ben Kurey kabilesinin by ve bas olarak bir kenarda kalaym
da vahiy Muhammede gelsin?
2
diyerek kskanln belli ederdi. Kskanan Velid iniydi,
yoksa Muhammed n onu kskanrd? eklindeki bir sorunun karln vermek ayrca
zerinde durulabilecek bir konu. Bu konuda karar verebilmek iin, Velidin, hem varlkl,
hem erkek ocuk sahibi olmas hem de halk tarafndan adil ve iyiliksever bir kii olarak
bilinmesi itibariyle, o tarihlerde Mekkeliler indinde, Muhammedden ok daha fazla ne sahip
olduunu gz nnde tutmak gerekir. Bu yaplacak olursa Velidin Muhammedi kskand
kadar, Muhammedin de Velidi kendisine tehlikeli bir rakip grm olabilecei anlalr.
Fakat, Muhammed, Velidin bu tutum ve davranlar nedeniyle, Tanrdan yukardaki
ayetlerin indiini sylemi, bylece onu ...Diliyle ineleyen, kovuculuk eden... ok y emin
eden alak zorbaya, btn bunlarn dnda bir de soysuzlukla damgalanm... kimse olarak
tanmlamtr. Kuran koyduu bu ayetlere gre, Tanr, gya Velide bol varlk ve
oullar verdiini hatrlatmakta, bu verdii nimetlere ramen onun Muhammede kar
geldiini syleyerek azarlamaktadr. Azarlarken de Muhammedin deli deil, tersine en
byk bir ahlaka sahip olduunu ve ona kesintisiz ecir vereceini bildirmekte yeminler
ederek yle demektedir:
...Kalem ve onunla yazlanlara andolsun ki, ey Muhammed! Sen Rabbinin nimetine uram/
bir kimsesin, deli deilsin. Dorusu ana kesintisiz bir ecir vardr. phesiz sen byk bir
ahlaka sahipsindir. Hanginizin aklndan zoru olduunu yaknda sen de greceksin, onlarda
grecekler... (Kalem Suresi, ayet 1-6).
32 Bu alnt iin Nee aatayn slam Ansiklopedisinde. Velid b. Muire bal altnda yazd makaleye
baknz.
Fakat, yine Muhammedin sylemesine gre anlalan o ki, Tanr, bunlar yeterli bulmad ve
fkesini yenemedii iindir ki, Velid hakknda alak zorba ve soysuzlukla damgalanm
kii eklinde konumutur.
Pek gzel, ama kendi kullarna fkenize hakim olun eklinde buyrukta bulunan bir
Tanrnn, hi bu sylediklerini unutarak fkeye kaplp, ycelikle badamaz szckler
kullanabilecei dnlebilir mi? te yandan bir de u var ki, Kuranda Tanrnn, diledii
gibi insanlar doru yola soktuu ya da saptrd bildiriliyor. rnein, Enam Suresinde,
Allah kimi doru yola koymak isterse, onun kalbini slamiyete aar, kimi de saptrmak
isterse... kalbini dar ve skntl klar... (Enam Suresi, ayet 125) diye yazldr. Eer bu
byleyse, neden Tanr Velidin kalbini slamiyete ap onu kazanacak yerde, ona alak
zorba ya da soysuz desin? u durumda bu tr konumalarn Tanrdan deil, Velidi
kendisi bakmndan bir tehlike olarak gren Muhammedden gelebilecei ya da Kuran
derleyenler tarafndan dzenlenebilecei dnlemez mi? Ve u hale gre Kuran Tanr
elisinin szleri olarak kabul etme yoluna gidilemez mi?
***
Sylemeye gerek yoktur ki, Kurandaki dil, Arap insannn gnlk konuma dilinden baka
bir ey deildir. Nitekim, Muhammedin sylemesine gre, Tanr, eitli lehede konuan
Arap kavimlerinin anlayabilmeleri iin Kuran yedi lehede olmak zere indirmitir. Arabn
gnlk konumas ise, kfrlere, hakaretlere ve ant imelere ok yer veren bir gelenee
dayaldr. Ve ite muhtemelen bundan dolaydr ki, Kuran, her konuda olduu gibi, bu
konuda da Arabn konuma geleneini yanstr ekilde derlenmitir. Fakat, denilebilir ki,
eriat eitimi yoluyla bu gelenek, Arap olmayan toplumlarn insanlarna da gemitir.
rnein, kendi yaamlarmza gz atacak olursak, bunun byle olduunu kolaylkla fark
edebiliriz. u bakmdan ki, eriatlar, slami buyruklara uymayanlara ya da bu buyruklar
eletirmeye kalkanlara kar kfr ve hakaret yoluna bavurmadan konumasn bilmezler.
lerinde babakanlk mevkiine ykselmi ya da Trkiye Byk Millet Meclisine ye
seilmi veya benzeri grevlere getirilmi kiiler de kendilerini bu alkanlktan kurtarabilmi
deillerdir. Bunun en gzel rneine, 1997 ylnda iktidara gelen Refah Partisi mensuplarnn
tutum ve davranlaryla tank olduk. Hasbelkader bu lkenin babakanlk koltuuna yerleen
RP liderinin azndan, deli, gavur gelini, Yahudi figran, fosil, sinsi, isterik
vd... eklindeki kfrler eksik olmad! Bu ayn partinin bir baka yesinin azndan u inciler
dklyordu: Alak, pezevenk, hain, Ermeni dl... Bir dier RPli milletvekilinin
kulland nezih dil uydu: Put. Bu gzel szc, o, kendi selefi olan CHPli birisi iin
u tmcede kullanmaktayd: SSKda ipler putun elinde, benden nce bu yolsuzluklar yapan
putlardan niye bunu sormuyorsunuz? Bir dier fazilet rnei eriat milletvekilimizin
setii szckler de yleydi: Sidikli, erefsiz! Bu ayn kiinin, Atatrkl savunan
kadnlarmza uygun bulduu szck ise fahieydi.
33
TBMMnin bu eriat yelerinin
azlarndan dklen szcklere tank olanlarmz, muhtemelen kendi kendilerine
sormulardr: Bu adamlar neden kfr ve hakaret ederek konumaktan kendilerini
alamazlar? Tekrar belirtelim ki, bu kfrl az sadece onlara zg deildir; bu az
eriatln simgesi gibi bir eydir. Evet, neden eriat azlar kfretmeyi severler? Hemen
yantlayalm: onlarn bu ekilde kfr yolunu semeleri, bir yandan fikirsizlikten (yani fikre
fikir yoluyla karlk verebilecek kltrden yoksun olularndan); dier yandan da, iinde
yorulduklar eriat eitimindendir. Bunun byle olduunu anlamak iin Diyanet leri
Bakanlnn yaynlarna yle bir gz atmalsnz. Yukarda birka rnek olmak zere
belirttiimiz szcklerin hepsini, ok daha ar nitelikte olanlarla birlikte, orada
bulacaksnzdr.
2) Yce Olduu Kabul Edilen Bir Tanrnn, nsanlar Hem Kendisine Hem de
Muhammede nandrmak ya da Yceliim, Glln Anlatmak
Amacyla, Ant erek (Yeminler Ederek) Konuup Konumayaca
Hakknda
Kuranda yazlanlara gre Tanr, tpk insanlar gibi, her vesileyle ve her i iin ya da her olay
vesilesiyle yeminler ederek, ant ierek
33 Bu yukardaki konular iin bkz. Hrriyet gazetesi. 4 Haziran 1997, s.5.
konumakta! Hemen hemen hibir eylem ve ilem yoktur ki, Tanr, onu yaparken ve
anlatrken, unun bunun zerine ant imesin! Hani sanki szlerinin doruluuna insanlar
inandrmann baka bir yolu yokmu da, ille yemin etmek gerekirmi gibi! stelik
yeminlerinin pek ounu, kendi kendisini Tanr olarak kabul ettirmek, kendisinden baka
Tanr olmadn bildirmek, kendi yceliini ve glln anlatabilmek, kendi
niteliklerinin emsalsiz olduunu belirtmek, Muhammedi vmek, onu, peygamberlerin en
sonuncusu ve en ycesi olarak gstermek, onun eylem ve ilemlerini benimsetmek gibi
konularda yapar; stelik de hi kimsenin bilemeyecei, zemeyecei ekillerde olmak zere!
rnein, kendi yceliini ve kendisinden baka Tanr bulunmadn anlatmak iin yle
yemin eder:
Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara yemin ederim ki, ilahnz birdir
(benden baka Tanr yoktur) (Saffat Suresi, ayet 1-4).
Biraz ileride greceiz ki, burada geen Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir
okuyanlara... deyimlerinden ne anlalmas gerektii pek bilinmez.
Tekrar edelim ki, Kuran, Tanrnn vnmeleriyle ve bu vnmelerini ou kez yeminlere
oturtmasyla doludur. Kendi kendisini ycelttii gibi, Muhammedi yceltmek, ahlakl ve
meziyetli gstermek iin de yeminler ederek konuur. rnein, mriklerin (puta tapan
kiilerin) Muhammed hakknda delidir ya da azmtr demelerine kar, Tanr, Necin Su-
resinde yle yemin etmektedir:
Batmakta olan yldzlara andolsun ki, arkadanz Muhammed sapmam ve
azmamtr (Necm Suresi, ayet 1-2).
Grld gibi. Tanr batmakta olan yldzlar zerine yemin etmekte! Yemin ederken
neden dolay batmakta olan yldzlar semitir, belli deil! Yine bunun gibi,
Muhammedin ok karl evliliklerini eletirenlere kar, Tanrnn, Rad Suresinde yle
yemin ettii yazldr:
Kasem olsun ki (andolsun ki) biz senden evvel de Resuller gnderdik, onlara da hem
zevceler verdik, hem zrriyet (oluk ocuk verdik)...(Rad Suresi, ayet 38).
Yorumcularn sylemesine gre Tanrnn bu ekilde yemin etmesine neden olan ey,
Muhammedin ehvet dkn olduu hakknda dedikodu yapanlar susturmaktr. nk,
halktan kiiler, zellikle Hristiyanlar, peygamberlerin ehevilikle uramamalar
gerektiini, nitekim sann ve Yahyann kadnsz yaadklarn ne srerek, Eer
Muhammed peygamber olsayd, byle kadnlarla megul olup oluk ocukla urar myd?
Yahya ve Isa. gibi onlardan vazgeip onlarsz yaamas gerekmez iniydi? eklinde
konumaktaydlar, te gya Tanr, onlarn bu ekilde konumalarn nlemek iin yukardaki
ayeti gndermi ve baka peygamberlere zevceler ve ocuklar verdiini yeminlerle haber
vermitir.
34
Kuranda, yazlanlara gre, Tanr, yeminlerini sadece kendisiyle ya da Muhammedle ilgili
olarak yapmaz, her vesileyle ve her ey iin yapar. rnein, inanm olan kimselere, cennetin
gzel kzlarn vereceine dair yapar ya da inanmayanlar cehennem ateinde yakacana
dair yapar. Daha baka bir deyimle, yeminlerini, aknlk yaratacak ekilde yapmaktan geri
kalmaz. u bakmdan ki, bazen kendi adn anarak, yani Allaha ya da Rabbine diyerek
yapar; bazen Muhammedin ad zerine yapar; bazen Mekke ehri zerine, bazen zeytin
zerine, bazen incir zerine, bazen dalar zerine, bazen yldzlar zerine, bazen
baba ve ocuklar zerine, bazen yamurlar ve rzgarlar zerine, bazen yryen
gemiler zerine, bazen adamlar boazlayp can alanlar zerine, bazen kuluk vaktine,
bazen her eyin iftine ve tekine, bazen gelip geen geceye, bazen tanyerine, bazen
hi kimselerin anlayamayaca eyler zerine ve evet saymakla bitmez nice eyler zerine
yapar! Birka rnek verelim:
Meryem Suresinde Tanrnn, inanmayanlar, eytanlarla birlikte toplayp cehenneme
atacana dair kendi ad zerine yemin ettii yazldr:
34 Bkz. Elmall H. Yazr, age. c.4. s.2999-3000.
Tanrya andolsun ki, biz onlar... eytanlarla birlikte toplayacaz; sonra da cehennemin
evresinde ... diz. ktrerek haz bulunduracaz hepsini (Meryem Suresi, ayet 68).
Tanr, Nahl Suresinde inkarclara kar yine kendi ad zerine yle yemin etmektedir:
...Allaha andolsun ki, uydurup durduunuz eylerden elbette sorguya ekileceksiniz (Nahl
Suresi, ayet 56).
Mearic Suresinde Tanr, hem Doulularn hem de Batllarn Tanrs olarak gl
olduunu kantlamak amacyla yine kendi ad zerine yemin etmektedir:
Doulularn ve Batllarn Rabbine yemin ederim ki onlarn yerine daha iyilerini getirmeye
bizim gcmz yeter... (Mearic Suresi, ayet 40-41).
Dikkat edilecei gibi Tanr, kendi buyruklarn dinlemeyenlerin bana gelecek belalar ya da
glln anlatmak iin kendi ad zerine yemin etmekte saknca grmyor! Hani, sanki
kendi szlerinin inandrc olmasn salamak iin, kendi ad zerine yemin etmenin yararl
olacan dnmektedir!
Tanr, yeminlerini bazen Muhammedin stne yapar; rnein, Resulm! mrne kasem
olsun ki ... onlar sarholuklar iinde ne halt ettiklerini bilmiyorlard... der (Hicr Suresi, ayet
72).
Tanr yeminlerini bazen Muhammedin yaad Mekke ehri zerine yapar:
Bu kente (Mekkeye) -ki (Ey Muhammed!) bu kentte bulunuyorsun-yemin ederim ki...
(Beled Suresi, ayet 1-4; ayrca bkz.Tin Suresi, ayet 1-5).
Yeminlerini bazen, Mekke kenti de dahil olmak zere incir, zeytin ve Sina Da
zerine yapar:
ncire (tin) ve zeytine andolsun ki., Sina Dana andolsun ki, Bu gvenli kente (Mekkeye)
andolsun ki, biz insan en gzel biimde yarattk. Sonra da onu aalarn aas kldk (Tin
Suresi, ayet 1-5).
Dikkat edilecei gibi, Tanr burada, gzel biimde yaratt insan aalarn aas
kldn vnerek sylemekte ve vnmesini, her ne hikmetse incir, zeytin ve da
gibi eyler zerine yapt yeminlere dayatmakta!
Yeminlerini bazen babaya ve ondan gelen ocua diyerek yapar; yaparken de muhtemelen
Ademi ve Ademin soyundan gelenleri anlatmak ister: ...babaya ve ondan meydana gelen
ocua yemin ederim ki, biz, insan zorluklar iinde yarattk (Beled Suresi, ayet 2-4).
Yeminlerini bazen yldzlar ya da batmakta olan yldzlar zerine yapar: Hayr, yldzlarn
yerleri zerine yemin ederim ki... (Vaka Suresi, ayet 75; ayrca bkz. Tekvir Suresi, ayet 15-
20); Batmakta olan yldzlara andolsun ki, arkadanz Muhammed sapmam ve azmamtr
(Necm Suresi, ayet 1-2).
Yeminlerini bazen grnen ve grnmeyen eyler zerine yapar: Grebildikleriniz ve
gremedikleriniz zerine yemin ederim, ki, hi phesiz o (Kuran), ok erefli bir elinin
szdr..,. (Hakka Suresi, ayet 38-40).
Yeminlerini bazen Kuran zerine yapar: ...t veren Kurana andolsun ki, inkar edenler,
gurur ve ayrlk iindedirler (Sad Suresi, ayet 1-2; ayrca bkz. Kaf Suresi, ayet 1-3; ayrca
bkz. Duhan Suresi, ayet 1-3).
Yeminlerini bazen rzgarlar, yamur ykl bulutlar, gemiler ve ileri yneten
melekler zerine yapar:
Esip savuran rzgarlara, yamur ykl bulutlara, kolayca szlen gemilere ve ileri
yneten meleklere andolsun ki, size sz verilen kyametin kopmas phesiz gerektir.
deme gn gelecektir (Zariyat Suresi, ayet 1-6).
Tanr burada, kyametin geleceini bildirmek iin yemin etmektedir. Kyametin
geleceini bildirmek iin yeminlerini bazen adam boazlayp canlar alanlara,
yzp gidenlere ve yaranlara ynelik olarak yapt da olur:
Canlar boarak ekip alanlara andolsun. Canlar kolaylkla alanlara andolsun.
Yzp yzp gidenlere andolsun. Yartka yanan ve ileri yneten meleklere
andolsun ki, kyamet kopacaktr (Naziat Suresi, ayet 1-5).
Yeminlerini bazen kuluk vaktine ve geceye ynelik olarak yapar:
Kuluk vaktine andolsun. Skna erdii zaman geceye andolsun ki, ey Muhammed,
Rabbin seni ne brakt ne de sana darld (Duha Suresi, ayet 1-3).
Dikkat edilecei gibi Tanr burada, Muhammedi honut etmek iin yeminlerle
konumaktadr! nk, gya Muhammed, bir ie balarken inallah demedii iin,
onu on be gn vahiysiz brakmtr.
Tanr yeminlerini bazen Nn ya. da kalemle yazanlar eklinde ne olduu
bilinemeyen eyler zerine yapar:
Nn, kalem ve onunla yazanlara andolsun ki, ey Muhammed! Sen Rabbinin nimetine
uram bir kimsesin, deli deilsin... phesiz-sen, byk bir ahlaka sahipsin (Kalem
Suresi, ayet 1-4).
Bu yeminleri Tanr, Mekkede Muhammedi deli diye aranlar korkutmak iin
yapmakta! Yaparken de Muhammedin byk bir ahlaka sahip olduunu anlatmakta!
Yeminlerini bazen tanyerine, kuluk vaktine, zilhicce aytmdan gecesine,
gelip geen geceye, skna eren geceye, her eyin iftine ve tekine diyerek
yapt da olur. rnein, Fecr Suresinde Tanr, yle ant ier:
Fecre, on geceye, ifte ve teke, (her eyi karanlyla) rtt an geceye yemin ederim
ki, bunlarda akl sahibi iin elbette birer yemin (deeri) vardr (Fecr Suresi, ayet 1-5).
Tanr bu yemini, sureye balarken etmekte ve ederken de, Bunlarn her biri... birer
yemine demez mi? diye sormakta. Evet, ama Tanrnn bunlar diyerek yemin ettii
ey nedir? Kurann ayetleri mi, anlatlan olaylar m, belli deil! Ve sonra neden Tanr
Fecre, on geceye ve her eyin iftine ve tekine ya da gelip geen geceye
yemin etmekte, ederken de bizi birtakm sorularla kar karya brakmakta? rnein,
Fecr denen ey afak atmas, tan skmesi
35 Zilhicce ay, Arabi aylarn on ikincisidir ki, hac olma treni ve kurban bayram bu ayda olur.
anlamndadr ki, gece karanlnn atlad sabahn ilk beyaz olarak bilinir. Bununla
beraber baz sabahlarn (rnein, .Kurban Bayram gnnn fecrinin) daha byk
zellii olduu kabul edilir. te yandan on geceye yemin ederken, Tanr neyi
kastetmekte? Kuranda kullanlan deyim Ve leyali aredir. Haccn on gecesi mi,
bayram gnnn onuncusuna kadar olan on gece mi, Ramazan izleyen on gece mi,
Muharrem aynn on gecesi mi, bu da belli deil! te yandan Tanr bir de ifte ve
teke yemin etmekte; bunun kesin olarak ne olduunu bilen yok. Asl sef vetre olan
bu deyimi baz yorumcular ve intikam almak eklinde, bazlar da iki vakit
namaz. ile tek namaz eklinde kabul ederler; bakaca yorumlar da vardr.
36
Grlyor ki, Tanr, kendi kullarnn kolayca zemeyecekleri eyler zerine yemin
etmekte!
Fakat, bazen, anlamnn ne olduu konusunda hi kimselerin bilemeyecei ya da
birleemeyecei eyler zerine de yeminler eder Tanr! rnein, biraz nce belirttiimiz
gibi Saffat Suresinde, Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara yemin
ederim ki, ilahnz birdir (benden baka Tanr yoktur) diye yeminler eder (Saffat
Suresi, ayet 1-4). Ayette geen Saf saf dizilenlere, toplayp srene, zikir okuyanlara...
deyiminden ne anlatmak istedii belli deil! Burada meleklerin sz konusu olduunu
syleyenler yannda, bunlarn gk cisimleri, ruhlar, kudsi cevherler, Kuran ayetleri,
alimler ya da gaziler olduunu syleyenler de vardr.
Yine bunun gibi Tank Suresinde Tanrnn, insanlar srt ile gs kafesi
arasndan kan sudan yarattn, ve tekrar yaratabileceini anlatmak amacyla
gkyzne ve Tarka yemin ettii grlmekte. Gerekten de Tarik Suresi u
szlerle balyor:
Kasem olsun (Andolsun) o semaya ve Tarka. Bildin mi Tank ......nedir? O necini
sakb... (Tarik Suresi, ayet I -2).
Grlyor ki, Tanr, semaya (gkyzne) ve Tarika yemin ettiini sylerken
Tarkn ne olduunu, nereden bileceksin? diye sormakta ve bunun necmi sakb
olduunu eklemekte. Ancak, Tarkm ve
36 Razi, Yunus, (mam Ahmed, Tirmizi vd... kaynaklar iin bkz. Elmall H. Yazr, iKe. c.7. s.5791 vd.
dolaysyla necini sakbm ne olduu konusunda bir aklama yapm-Bu yzden i
yorumculara dyor. Yorumcular ise, Tark szcsnn, tokmak vurur gibi
iddetle vuran ya da geceleyin gelip kap alan veya gnl hoplatan anlamlarna
gelebileceini, necini sakbn da, iddetli yla karanl delen her parlak yldz ya
da ku vakar ykseldi tabirine atfen yksek yldz ya da sabah yldz ya da
lker yldz (Sreyya) ya da hatta Kuran anlamna gelebileceini sylerler.
37
Fakat, Tanr, yukardaki ayete gre, bu yeminlerini, iki bakmdan gl olduunu
anlatmak amacyla yapmaktadr ki, bunlardan biri insanlar koruyucularla ve
denetleyicilerle evrili klm olduudur. yle diyor:
...Hi kimse yoktur ki, zerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunmasn...(Tarik
Suresi, ayet 3).
Yani Tanr unu yeminler ederek anlatmaktadr ki, her insan, her an iin Tanrnn
gzetimi altndadr; yani insan hibir zaman kendi bana braklmamtr; her an
Tanrnn kontrolne tabi klnmtr. Ve her insan, Tanrnn emriyle, nnden ve
arkasndan koruyarak izleyen melekler vardr. Muhammedin sylemesine gre, her
Mslman kiiye yz altm melek koruyucu ve denetleyici olarak grevli klnm
olup, bu melekler bal anandan sinek kovalar gibi eytanlar kovalarlar; ayrca, her
insann yapt ya da dnd eyleri deftere yazarlar.
38
Ve ite Tanr, bunu anlatmak
iindir ki, yukardaki ekilde yeminler etmektedir. Fakat, Tanrnn, bu ayetle yemin
etmesinin bir dier nedeni daha var ki, o da insann atlan bir sudan yaratldn ve
onu tekrar yaratmaya kadir bulunduunu anlatmaktr; yle diyor:
insan neden yaratldna bir baksn. Atlan bir sudan yaratld. (O su) srt ile gs
kafesi arasndan kar. ste Allah insan tekrar yaratmaya da kadirdir... (Tarik Suresi,
ayet 5-8).
nin rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age, c.7, s.5701.
Ancak, Tanr, burada geen gs kafesi arasndan kan su deyiminden ne anlalmas
gerektiini aklamamtr; bu yzden yorumcular birbirlerine girerler. Kimisi bunu erkein
menisi olarak, kimisi de hem erkein hem de kadnn suyu eklinde tanmlamlardr; bu-
nunla beraber kadnn menisinin olup olamayaca ya da kadnn suyunun unsun hayat
niteliinde saylp saylamayacan tartmaktan geri kalmamlardr.
39
Fakat, anlalan o ki,
Tanr, kullarnn kefedemeyecekleri ya da anlam zerinde anlaamayacaklar eyler zerine
yemin etmekte saknca grmemitir!
Yine bunun gibi Tr Suresinde Tanrnn yle yemin ettii yazldr:
Tra, yaylm ince deri zerine satr satr yazlm kitaba, Beyt-i Mamra, ykseltilmi
tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azab mutlaka vuku bulacaktr. Ona engel olacak
hibir ey yoktur (Tr Suresi, ayet 1-8).
Grld gibi Tanr, muhakkak surette azap vereceini anlatmak iin eitli eyler
zerine yemin etmekte ve bu eyleri Tr, yaylm ince deri zerine satr satr yazlm
kitap, Beyt-i Mamr, ykseltilmi tavan ve dolu deniz olarak tanmlanmakta. Pek
gzel, ama nedir bunlar? Bilen yok! Din bilginlerinden ve Kuran yorumcularndan hibiri
kesin bir ey syleyemiyor! rnein, ayette geen Tr szc neyi ifade ediyor? Kimi
yorumculara gre, bu, Musann vaktiyle Allah kelamn duyduu Tri Sinadr (yani
Sina Da). Beyzavi gibi yorumculara gre Tr, Sryani dilinde da demektir. Fakat,
burada gzle grnmeyen alemden, ehadet alemine ykselen ey demek de olabilir. Ayette
yer alan ...yaylm ince deri zerine satr satr yazlm kitap deyiminden neyin
kastedildii bilinmemekte. nk, bir kere burada sz edilen kitabn hangi kitap olduu
aklanmam. Bu nedenle bunun Tevrat ya da henz tannmadk baka bir kitap veya
Kuran olabilecei ne srlr.
40
te yandan ayette kitabn ...yaylm ince deri zerine
yazld bildiriliyor. Ne demektir yaylm ince deri? Ayetin asl, ...Ve bir
39 Elmall H. Yazr, age, c.7, s.5704 vd.
40 Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4550 vd.
rakk menurda mestur kitaba eklindedir. Buradaki rakk szc kat haline getirilmi
yaz yazlan ince deri olabilecei gibi, aa yapra da olabilir. Yine bunun gibi ayetteki
Beyt-i Mamr deyimiyle ne anlatlmak istendii belli deil. Beyr szc ev (konul),
mamr szc de geleni gideni bol ve bakm iyi olan yer anlamna geldii iin kimi
yorumcular Beyt-i Mamr deyimiyle Kabenin kastedildiini sylerler. Kimi yorumculara
gre Beyt-i Mamr, gklerin yedinci katnda bir beyt\\v ki, her gn onu yetmi bin
melek ziyaret eder ve bu ziyaret kyamete kadar srer. Beyzavi gibi baz yorumculara
greyse, Beyt-i Mamr, Mslman kiinin kalbidir. Ayette geen ykseltilmi tavan
deyimine gelince, bunun sema (gk) karl olduunu syleyenler yannda, cennetin ats
olan ar anlamna gelebileceini ne srenler de vardr. Ve nihayet ayetteki dolu deniz
deyiminden ne anlalmas gerektii de belli deil! Zira, bu deyim bahr mescr deyimin
karldr ve mescr szc takn su ya da alevli ate anlamlarna gelir. Bundan
dolaydr ki, kimi yorumcular, kyamet koparken denizlerin ate olup kaynatlacam ve
cehennemin bununla kztrlacam gz nnde tutarak ayetteki dolu deniz deyiminin
alevlendirilmi, kzdrlm deniz anlamna geldiini sylerler. Buna karlk kimi
yorumcular da bunun dolgun deniz, takn deniz ve daha dorusu byk deniz
(rnein, okyanus) olduunu belirtirler. Kimi yorumculara gre bu, suyu birbirine karan
ya da tatls acsna karan denizdir. Kimi yorumcular ise, bunu Firavunun,
askerleriyle birlikte iine gmlp yok olduu deniz olduunu bildirirler.
41
Fakat, grlyor
ki Kurandaki Tanr, kullarn inandrabilmek iin, birbiriyle hi ilgisi bulunmayan ve
anlalmas mmkn olmayan eyler zerine yeminler etmekte!
Ancak, Tanr yemin etmekle yetinmez; sanki yapm olduu btn bu yeminlerine ramen,
yine de insanlar kendisine inandramayaca endiesindeymi gibi, yeminlerinin gerekten
ciddi, nemli ve ok byk bir yemin olduunu syleme ihtiyacn duyar. Daha
dorusu yeminini bazen bir baka yeminle pekitirmek ister; hi deilse bu yoldan kullarn
kendisine inandrmaya alr. rnein, Vaka Suresinde Yldzlarn yerlerine yemin
ederim ki... (Vaka Suresi, ayet 75) dedikten sonra, bunu yeterli bulmayp bir de unu ekler:
Bilirseniz,
41 Elmall H. Yazr. age, c.6, s.45.11-4552.
gerekten bu, (ok) byk bir yemindir (Vaka Suresi, ayet 76). Ve bu byk yemini,
Kurann sakl bir kitapta (Levh-i Mahfuzda) bulunduunu anlatmak iin yapmaktadr
(Vaka Suresi, ayet 77-80). Hani sanki yemin etmek yetmiyormu da, inandrc olabilmek
iin bu yemini pekitirici szckler kullanmak, rnein, gerekten bu, (ok) byk bir
yemindir... demek gerekirmi gibi!
nikak Suresinde Tanrnn afaa, geceye, gecedeki karanla, on drt gecelik aya
-yemin ettii ve ederken de insanlardan bir ksmnn, Kuran okunurken neden dolay iman
etmediklerini sorduu grlyor. Ayet yledir:
Hayr! afaa, geceye ve onda basan karanla, dolunay olmu aya yemin ederim ki, halden
hale geeceksiniz. Byleyken onlar acaba neden okununca iman etmezler? (nikak Suresi,
ayet 16-20).
Ayetin bir baka okunuu yledir:
Hayr!.. mdi kasem ederim o efaka ve geceye ve derlediine ve derlendii zaman o aya ki,
sizler binip binip geeceksiniz elbette tabakadan tabakaya. O halde onlara ne var ki iman et-
mezler? (nikak Suresi, ayet 16-20.)
Grlyor ki, Tanr, btn bunlar zerine yeminler ederek, insanlarn halden hale ya da
tabakadan tabakaya geeceini bildirmekte. Yorumculara gre afak szc, gne
battktan sonra ufukta grnen krmzln ad olabilecei gibi, krmzlktan sonraki beyazlk
da olabilir. Dolunay olmu ay deyiminin ayn derlenip toplanarak muntazam bedr olduu
zaman, yani on drt gecelik ay karl olduu sylenmekte. Tabakadan tabakaya
deyimi, tabaka szcnn birok anlama gelmesi nedeniyle gr ayrl yaratmakta. Bir
ksm yorumculara gre, Tanr, bu szleriyle unu anlatmak istemitir ki, insanlar, tpk afak,
gece ve ay gibi, bir kalptan baka bir kalba geerek sonunda Tanrya dneceklerdir! Bir
ksm yorumculara gre anlatlmak istenen ey, karndan karna ya da yzyldan yzyla ya da
yirmi yldan yirmi yla ya da mmetten mmete oluan deiikliklerdir ki, sonunda Allaha
dnm kapsamaktadr. Bir ksm yorumcular, Abbas b. Abdlmttalibin bu ayetle ilgili
grlerini yanstrlar; gya Muhammedi yceltmek amacyla Abbas, Sen doduun vakit
Arz aydnland ve nurunla ufuk par-ad diyerek bir sulbden rahme gei nedeniyle, yeni ve
stn bir alem olutuunu ve sonunda Allaha varp hesap verme durumunun doduunu
anlatmtr! Baz yorumculara gre bu ayet, Tanrnn, hem bir yandan Muhammede hem de
ona ba een Mslmanlara hitap ettiinin ifadesidir; gya Mslmanlara unu haber
vermektedir ki, Muhammede ba edikleri oranda, halden hale, tabakadan tabakaya
ykselerek Tanrya yaklaacaklardr.
42
Neden Tanr bylesine deiik ve anlalmas g eyler zerine yeminler ederek konuur?
Neden amacn herkesin anlayabilecei bir dille ortaya koymaz? Ve btn bunlar bir yana,
neden Tanr yemin eder? Hi yce olduu sylenen bir Tanr yemin eder mi?
Bu konuda yukardakilere eklenebilecek rnekler daha pek ok. Fakat, ilgin olan dier bir
konu u ki, her an ve her ey iin yeminler eden Tanr, yemin etmenin kt bir ey olduunu
sylemekten ve yemin ederek konuanlar kltmekten, hakir grmekten geri durmaz.
rnein, Kalem Suresinde, ok yemin edenleri alak zorba eklinde tanmlayarak yle
der:
Ey Muhammed! Diliyle ineleyen... ok yemin eden alak zorbaya... aldr etme (Kalem
Suresi, ayet 10-14).
Tevbe Suresinde de, Allaha yemin edenlerin korkak olduklarna deinerek yle ekler:
Sizden olmadklar halde, sizinle beraber olduklarna dair Allaha yemin ederler. Oysa
onlar, korkak bir topluluktur (Tevbe Suresi, ayet 56).
Yine Tevbe Suresinde fasiklerin (gnah ilemi olanlarn) yemin eder olduklarn ve
onlardan holanmadn bildirir:
Onlardan honut olasnz diye, size yemin ederler. Siz onlardan honut olsanz da (Tanr)
fasklardan asla honut olmaz (Tevbe Suresi, ayet 96).
42 Elmall H. Yazr. age. c.7, s.5679 vd. 92
Grlyor ki, Kurandaki Tanr, bir yandan, u ya da bu nedenle yemin edenleri alak
zorba ya da korkak olarak damgalarken, dier yandan kendisi, yemin zerine yemin
etmektedir! imdi bir an iin dnelim: bir Tanr ki, yemin etmenin kt bir ey olduunu
bildii halde yemin etmekten ekinmemekte! Bir Tanr ki, btn yceliine ve
gllne ramen, yemin etmeden hi kimseleri kendisine kandramayacan
dnmekte! Bir Tanr ki, kendi yaratt kullarnn bile yapmaktan kanacaklar ekillerde
yeminler etmekte! Bir Tanr ki, incir, zeytin, kuluk vakti vd... gibi eyler zerine
yemin etmeyi kendisine uygun grmekte! Olacak ey midir bu? Akln alaca ey midir bu?
te yandan yemin etmek, genellikle yalan sylemeyi gelenek edinmi kimselerin
bavurduklar bir yol deil midir? Bilimsel almalar (rnein, psikoloji ilmi) bunun byle
olduunu ortaya karm deil midir? Elbette ki yledir, nk yemin ederek konuan
kimseler, syledikleri szlerin yeminsiz olarak inandrc olmadn dnrler. Bu nedenle
sylediklerini yeminlerle glendirmek isterler. Yemin ederek karlarndakine gvence
salamay dnrler. Oysa, Tanr iin byle bir eyin sz konusu olmamas gerekir. nk,
eer Tanr, bu evrenin, doann ve her eyin yaratcs ise, insanlarn evrene ve doaya
bakarak kendisine inanacaklarn bilir ve bu nedenle yemin etme gereini hissetmez!
Bu byle olduuna gre, Tanrnn yeminlerle konuabileceini dnmek gtr. Ancak,
Muhammed, Araplarn ok yalan syleyen ve ok yemin eden bir toplum olduunu bildii
iin, Araplara hitap eden bir Tanry, her daim yemin ederek konuur ekilde tanmlama
gereksinimini duymu olmaldr. Bu durumda Kuran, Kuranda. yazl olduu gibi, Tanr
elisinin szdr eklinde kabul eilimine yer vermek gerekmez mi?
Fakat, gerek u ki, Kuran eitiminin oluturduu ortamda insanlar, inandrc olabilmek iin
mutlaka ve her konuma srasnda yemin etme ihtiyacn duyarlar. Hemen her sylediklerini,
hi deilse Vallahi (Allah hakk iin) diyerek kantlamaya alrlar.
3) Cennetlerin Memeleri Yeni Sertlemi ya da Turun Memeli ve Gzel ri
Gzl Kzlarla (Hurilerle) Dolu Olduunu, Bu Kzlarn Tanrnn Hediyesi
Olarak Mslman Erkeklere Verileceini Bildiren Ayetlerin, Tanr Szleri Olup
Olamayaca Hakknda!
Kuranda yazlanlara gre Tanr, kendi yceliini kabul ettirebilmek, kullarn
kendisine ve elisine (Muhammede) ba edirtebilmek iin, bir yandan korkutma,
dier yandan da mkafat usullerini semitir; rnein, bir yandan dehet verici
cehennem azabndan sz eder, dier yandan da mutluluklarla dolu cennet
mjdeleri verir. Cehennemi ne kadar azap ve ikence yeri olarak gstermi ise, cenneti
de o kadar bolluk, zevk ve evk yeri olarak dzenlemitir. Fakat, bu dzenledii cenneti,
l Arabnn hayal edip mutluluk duyabilecei gzelliklerde gstermitir. Daha baka
bir deyimle, kzgn gne altndaki usuz bucaksz kum llerinde, a ve susuz yaayan
Arap bedevisinin btn gereksinimlerini (zellikle Araptaki ehvet bolluunu, iki ve
yiyecek dknln) hesap ederek, cennetleri her bakmdan bolluk ve bahtiyarlk yeri
olarak dzenlemitir. Nitekim Kuranda yazlanlara gre, cennetlerde cevherlerle
ilenmi tahtlar, koltuklar, altn ve gm bilezikler, yeil ipekli giysiler, yakc
gnei ve dondurucu souu olmayan iklimler, sabah glgesi gibi uzanp giden tatl
glgelikler, ku etinden yiyecekler, ba artmayan ve sarho yapmayan arapla
doldurulmu testiler, ibrikler, latif yaylalar, ienlere tat veren arap rmaklar,
szme bal rmaklar, baheler ve zm balan, tkenmeyen ve yasaklanmayan
saysz meyveler, meyveleri salkm salkm dizili muz aalar, kiraz aalan ,
alayarak akan sular ve su rmaklar, tad bozulmadk st rmaklar vd... ve daha
neler var! (Bkz. Vaka Suresi, ayet 15-40; Nebe Suresi, ayet 31-36; Saffat Suresi, ayet
41-57; Sad Suresi, ayet 49-54; Zmer Suresi, ayet 73-74; Rahman Suresi, ayet 46-78;
Muhammed Suresi, ayet 15; Tr Suresi, ayet 19-24; nsan Suresi, ayet 5, 17-22; Kehf
Suresi, ayet 30-31, 107; Hac Suresi, ayet 23; Fatr Suresi, ayet 33-35; Rad Suresi, ayet
23-24; Hadid Suresi, ayet 12-15, 21vd...).
Fakat, trl bu gzellikler ve nimetler yannda, bunlardan ok daha nemli olarak bu
cennetlerde gzel iri gzl ve sedeflerinde sakl inci gibi bakireler, huriler,
memeleri yeni sertlemi, (turun memeli) kzlar vardr. Nebe
1
Suresindeki u
satrlar okuyalm:
...phe yok ki ekinenlere bir kurtulu ve kutluluk, murada eri yeri var; baheler,
zmler ve memeleri yeni sertlemi yat kzlar. Ve dopdolu kadeh. Ne bo bir sz
duyarlar orda, ne birbirlerini yalanlama... (Nebe Suresi, ayet 31 -34).
43
Yorumcularn aklamalarna gre, bu ayetlerde kzlarla ilgili olarak, esas itibariyle
kab ve tirb szcklerinin oulu kullanlmtr. Kab szcnn oulu
memeleri kbik, yani yeni arak-lannt, turun memeli denilen taze kzlardr.
Tirb szc ise, hep bir yata olan cennet kzlarn ifade etmekte olup, bu kzlarn
genellikle hep on alt yanda (cennetteki erkeklerin ise otuz yanda) bulunduklarm
anlatmaktadr.
44
te yandan Vaka Suresinde yazlanlara gre, Tanr, bu cennet
kzlarm sakl inciler gibi, iri gzl, cilveli, ivekar huriler eklinde ve apayr
biimde yaratp, elerine dkn ve yat bakireler kldn bildirmitir (Vaka Suresi,
ayet 21, 35-36). Yine bunun gibi Tr Suresinde Tanrnn, erkek kullarna hitaben yle
dedii yazldr:
...Yiyin iin, afiyetler olsun altnz iin. Dayanarak, sra sra dizilmi ala
koltuklara, e etmiizdir de kendilerine gzel iri gzl hurileri... (Tr Suresi, ayet
18).
45
Fakat, Tanrnn nimetleri bununla da bitmi deil; nk, yine Kurandan
rendiimize gre, Tanr, cennette, tahttan koltuklara yaslanm olarak itahlarnn
ektii meyve ve etlerden dilediklerince yerken kadeh ekitiren erkek kullarna, bir de
ayrca hizmet etmek zere olanlar (glmanlar, vildanlar) verecektir. Nitekim
biraz nce deindiimiz Vaka Suresinde, Murassa tahtlar stnde, kar
43 A. Glpnarlnn Kuran evirisinden.
44 Elmall H. Yazr, uc, c.7 s.5544-5545; ayrca bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedini. c.4, s.75.
45 Elmall H. Yazrn evirisinden. u ekilde evirmek de mmkndr: ...Yiyin iin! Doyun
kolaylkla. Yaptklarnzn karl olarak. Dizi dizi tahtlara yaslanarak denecek onlara. Biz onlun, iri
(gzel gzl hurilerle) e edeceiz...
karya kurulmu olan cennet erkeklerine lmsz olanlarn (Muhalled evlatlarn)
hizmet sunaca bildirilmitir. Yine bunun gibi Tr Suresinde bu olanlarn
sedeflerinde sakl inci gibi olduklar belirtilmekte. Gerekten Tr Suresinde
Tanrnn yle konutuu yazldr:
...Biz onlar, iri (gzel) gzl hurilerle elendireceiz. (Cennette) onlara, itahlarnn
ektii meyve ve etlerden dilediklerince vereceiz alabildiine. Ve onlar orada kadeh
tokuturacaklar. inde bo ve gnah olmayan biimiyle... Ve glman (olanlar)
onlara hizmet sunacak. Sedeflerinde sakl inci gibidirler (olanlar)... (Tr Suresi, ayet
19-20, 22-24).
46
Bu yukardaki ayetlerle ilgili olarak Muhammedin sylemesine gre Tanr, sevgili
erkek kullarn cennete alrken, onlar tysz, emred (yani sakal ve by kmam),
gzleri srmeli, otuz, otuz yanda olarak sokacaktr.
47
Btn bunlardan anlalan u ki, Tanr, dnya yaam srasnda kendisine ve
Muhammede ba emi erkek kullarn ebedi mutlulua kavuturmak iin onlara
cennette baheler, zm balan, iki dolu kadehler, ku etleri vd... yannda,
bir de ayrca memeleri yeni sertlemi ya da turun memeli denilen ve yalar on
alt olan gzel kzlar, ayrca glmanlar (olan hizmetkarlar) vereceine dair yeminler
etmitir.
imdi btn bunlar gzden geirdikten sonra, muhtemelen kendi kendinize unu
soracaksnzdr: Hi Yce bir Tanr, insanolunun azndan bile kmas beklenmeyen
bir dille konuur mu? Hi kalkp da, Eer bana ba eerseniz, ben de size memeleri
yeni sertlemi, ceylan gzl gzel bakire kzlar ve sedeflerinde sakl inciler gibi
olanlar (glmanlar) veririm eklinde laf eder mi? Yine muhtemeldir ki, kendi
kendinize sorduunuz bu soruyu, Hayr! Yce olduu kabul edilen bir Tanrnn
azndan km olamaz bu szler eklinde yantlayacaksnzdr.
46 Turan Dursun, Kuran Ansiklopedin, c.4. s.75-76; Elmall H. Yazr, age c 6 s 4555 47 Tirmizinin
Muazdan rivayet ettii hadis iin bkz. Elmall H. Yazr, u
K
e, c.6, s.4709.
te yandan bir de u var: Kurann biraz nce deindiimiz Vaka Suresinde,
Tanrnn ceylan gzl gzel bakire kzlar yeniden ina ettii (yaratt)
bildirilmekte. Ayetlere gre Tanr aynen yle demekte:
Biz ceylan gzlleri, defterleri sadan verilenler iin yeniden yaratmzdr (yeniden
ina etmiizdir); onlar bakire, elerine dkn ve yatlar klmzdr... (Vaka
Suresi, ayet 34-37).
Bu ne demektir? Yani neden Tanr ceylan gzlleri yeniden ina etmi, yeniden
yaratmtr? Yorumcularn bildirmesine gre burada geen (Biz onlar) yeniden
yaratmzdr deyimi (Biz onlara) ina eklinde yeni bir neet vermiizdir anlamna
geliyor. Bu ina olunan kadnlar dnyada kocam, burumu kadnlardr.
48
Anlalan o ki, Tanr, kocam ve burumu kadnlarn cennete girmelerini istememitir.
Zira yine yorumcularn anlatmalarna gre, gya bir gn bir kocakar Muhammedin
yanna gelip yle der: Ya Resulallah! Allaha dua et de beni cennete koysun.
Muhammed kendisine yle yant verir: Cennete hi kocakar girmez. Bu yant
alnca kadncaz alamaya balar ve dnp gider. Az sonra Muhammed yle der:
Haber verin ona (ki) kocakar olarak (cennete) giremez, nk Allah Teala yle
buyurdu: ina edip de onlar hep bakir kzlar klmzdr... Daha baka bir deyimle
unu anlatmak ister ki, Tanr, dnya yaam srasnda burumu, kocakar olarak len
kadnlar cennete alrken ceylan gzl gzel huri ekline sokup (ina edip), defteri
sadan verilmi (Eshabi yemine) olan erkek kullarna hediye etmitir.
50
imdi yle bir dnelim: hi yce olduu sylenen Tanr byle bir ey yapar m?
Yani dnya yaam srasnda imanl kadnlar burumu kocakar haline getirip
azap ve znt ierisinde tuttuktan sonra canlarn alr ve srf cennetteki erkek kullarn
honut etmek istercesine, ceylan gzl bakire kzlar olarak yeniden yaratr
48 bn-i Cerir ve Tirmizinin ve dierlerinin Enesten rivayetleri iin bkz. Elmalk H. Yazr, age, c.6,
s.4708.
49 Tirmizinin emailden rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age, c.6, s.4708-4709.
50 Tirmizinin Muazdan rivayeti iin bkz. Elmall H. Yazr, age. c.6, s.4709.
m? Cennet erkeklerini mkafatlandracam diye, bu kadnlar onlara hediye eder, onlarn
keyfinde ve emrinde tutar m? Bu adaletsizlik ve eitsizlik saylmaz m? Cenneti iman sahibi
erkekler iin olduu gibi iman sahibi kadnlar iin de mutluluk yeri yapsa, daha adil bir i
yapm olmaz m? Ya da cennet erkeklerine ceylan gzl, memeleri yeni sertlemi kzlar
salarken, cennetteki kadnlara da, mutluluklar salasa, rnein Ey kadnlar! te yakkl
delikanllar; biz onlar sizin iin ina ettik; dilediiniz gibi onlarla yaayn dese, .daha iyi
olmaz m?
Bu sorular sorarken akla bir de u gelmekte: Hi yce, adil ve her eye kadir bir Tanr,
insanlar kendisine ba edirtebilmek iin, mkafat usulne gerek duyar m? Hani sanki
rvet verirmi gibi i grr m? Ve hele bu ii, kadnlar erkeklerin keyfine feda
edercesine yapar m? rnein, erkek kullarn kendisine taptrtabilmek iin, Ey erkekler!
Eer iman sahibi olur, bana (ve Muhammede) ba eerseniz, buyruklarm yerine
getirirseniz, ben de size gzel kadnlar bulurum; hatta dnya yaamn burumu kocakar
olarak bitiren kadnlar yeniden yaratp (ina edip) ceylan gzl ve memeleri yeni sertlemi
kzlar olarak sizlere mkafat olarak veririm! eklinde konuur mu? Ve eer byle yaparken,
yani mkafat yoluyla erkek kullarn kazanmak isterken, insan ahsiyetinin haysiyetini
incitmi olmaz m? nk, bilindii gibi mkafat usul, aklen ve fikren olumam
kimselere, daha dorusu ocuklara bir eyler yaptrtmak amacyla uygulanr. Oysa ocukluk
yan am, yani rte erimi kimselere, mkafat usulleri deil, aklc usuller uygulamak
gerekir. rnein, alayp szlayan, yaygara koparan kk bir ocua Uslu durursan sana
oyuncak alrn der ve uslu durduu takdirde Aferin sana diyerek onu hediyelerle
mkafatlandrrsanz, belki isabetli bir ey yapm saylabilirsiniz;
51
fakat ocuk byyp
erginlie ulatktan sonra, onu, iyi eyler iin mkafatlandrmaya devam edecek
olursanz,-onu ocuk yerine koymu ve dolaysyla onun haysiyetiyle oynam olursunuz. Bu
nedenle, Yce olduu sylenen bir Tanrnn, insan haysiyetini iner ekilde
konuabileceini, insanlar
51 Belki diyoruz, nk ocuklar da mkafat yoluyla yetitirmenin sakncal olduu sylenebilir.
mkafat (bir bakma rvet) yoluyla kendisine (ya da Muhammede) ba edirtmek
isteyebileceini dnmek yersizdir; daha dorusu byle bir dnce, Tanr fikrindeki
ycelii yok etmeye yeterlidir. Bunun byle olduunu, az sayda da olsa, slam lkelerinde
anlamaya balayanlar vardr.-
2
Beklenir ki, bir gn gelip bu anlaya ynelik insanlarn says
oalacak ve bu insanlar yukardaki (ya da benzeri) ayetler iin, Bunlar Tanr szleri inidir,
yoksa insan szleri mi? eklindeki sorulan kolaylkla cevaplandracaklardr; yeter ki,
kendilerine aklc eitim ve aklc yoldan dnme olana salansn.
4) Rahman ve Rahim Olduu Sylenen Yce Bir Tanrnn, nsan Derisini
Kavuran Yakc Bir Ate, Kaynar Su ve rinle Dolu Cehennem
Korkutmalarna Bavurarak Din Verme Yolunu Seip Semeyecei Konusunda!
20. yzyln en byk dnrleri arasnda yer alan Bertrand Rus-sell, cehennem
fikrinin gaddar ruhlu insanlar tarafndan uydurulduunu, nk insani duygulara
sahip hibir varln, kiileri cehennem ateinde yaklr grmekten zevk almayacan
syler. Anlatmak istedii ey, muhtemelen cehennem dncesinin Tanr anlayyla
badamayacadr.
53
Byle bir gr slamclar nasl karlarlar, bilemiyoruz; fakat, unu sylemek
mmkndr ki, Kuranda, Tanry rahman ve rahim olarak tanmlayan ayetler
yannda, bu ayn Tanrnn cehennemi kaynar su ve kanl irinle dolu, yakt insanlar
ve talar olan dehet verici yer olmak zere hazrladn belirleyen ayetler vardr ki,
birbirleriyle badar gibi deildir.
Gerekten de Kurann birok ayetinde Allah, kendi kendisini eitli gzel nitelikler
yannda bir de rahman ve rahim olarak tantr. rnein, Has r Suresinde yle
yazldr:
52 slam lkeleriyle ilgili aratrmalarda bulunan Hintli yazar V.S. Naipaulun Beyond Belief: Islamic
Excursions Amonmg tle Converted Peoples at kitabna baknz. Random House, New York, 1998,
s.182.
53 Bertrand Russell. Ma Concepion dit Mimde (Ingilizceden Franszcaya eviri Ga-limard, Paris, 1962,
s.74).
...O yle Allah ki, ondan baka Tanr yok... o rahmandr, rahimdir. .. (Har Suresi,
ayet 22-24).
Bilindii gibi rahman deyimi genel olarak herkese ok acyan anlamna gelir;
rahim szc ise, zellikle ahirete inanrlara acyan demektir. Baka bir
deyimle rahim nitelii, iman sahibi olanlarla olmayanlar (daha dorusu
Mslmanlarla Mslman olmayanlar), yani iyi ile kty ayrt etmek ve
Tanrnn zellikle bunlara acyan ve bunlar koruyan olduunu ortaya
koymaktadr.
54
te yandan bu ayn Tanr, herkesi doru yola eritirebilecek gte olmakla beraber
byle yapmadn, nk cehennemi insanlarla (ve cinlerle) dolduracana dair
kendi kendine yemin ettiini syler (Secde Suresi, ayet 13) ve cehennem tanmlarna
geer. Tanrnn tanmlad cehennemle ilgili ayetleri okurken dehete dmemek ve
hele rahman ve rahim bir Tanrnn azndan bu tanmlarn nasl kabildiine
akl erdirmek kolay deildir. Bir kere cehennemin yedi kaps vardr ve her bir kap
birer gruba ayrlmtr (Hicr Suresi, ayet 44). Yorumculara gre bu gruplar, bata
gnahkar mminler olmak zere, Yahudiler, Hristiyanlar ve dier gnahkarlardan
oluur. Cehennem ilerine bakmak zere Tanr 19 melei muhafz olarak semitir
(Mddessir Suresi, ayet 30-31). Ayrca muhafz olarak Malik ve Deccal de
bulunmaktadr.
55
Bu cehennem, Tanrnn tututurulmu ateiyle doludur ki,
yreklere kecektir (Hmeze Suresi, ayet 4-9); bu atein yakt insanlar ve talardr
ve bunun byle olduunu Tanr yle bildirmektedir:
yleyse korkun! O ateten ki, onun yakt insanlarla talardr, inanmazlara
hazrlanmtr o ate... (Bakara Suresi, ayet 24; Tahrim Suresi, ayet 6; Al-i mran
Suresi, ayet 10).
Muhammedin sylemesine gre, cehennem atei ylesine alevli bir atetir ki (lezza),
miktarca ve sayca dnya ateleri zerine altm
54 Elmall Hamdi Yazr, age, c.6, s.4869 vd...; ayrca bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi,
Kaynak Yaynlar, c.2, s. 129.
55 Buharinin bn Abbastan rivayeti iin bkz. Diyanet Yaynlanndan Sahih-i.... Hadis No. 1350, c.9,
s.50.
dokuz derece fazla klnmtr;
56
ve bu ate cehennemliklerin ba derilerini syrp
atacaktr (Mearic Suresi, ayet 15-18). Tanr, bu cehenneme att kiileri, ateten bir
da olan Sauda trmandrcaktr ki (Mddessir Suresi, ayet 17), Ahmed b. Hanbel
gibi yorumcularn sylemelerine gre, cehennemlik kii, yetmi ylda bu ateten daa
kabilecek ve yetmi ylda da inebilecektir. te yandan Tanr, cehenneme att
kiilere yle diyecektir:
...Yalan saya geldiiniz azaba doru gidin! kola ayrlm (ama) ne
glgelendiren ne de alevden koruyan bir glgeye gidin. O, saray gibi kocaman
kvlcm saar. Her bir kvlcm sanki birer sar deve gibidir. Yalanlam olanlarn o
gn vay haline... (Mrselat Suresi, ayet 29-34).
te yandan cehennemdeki yiyecek ve iecekler de, zakkum aac, kanl irin ve
kaynar su cinsi dehet verici nitelikte eylerdir. Zira, Kuranda Tanrnn yle
konutuu yazldr:
Sonra siz ey sapklar... Kesinlikle zakkum aacndan yiyeceksiniz. Onunla
dolduracaksnz kamnz. zerine de kaynar su ieceksiniz (Vaka Suresi, ayet 51 -
54).
Tanr, zakkum aacnn tanmn yle yapmakta:
Yoksa zakkum aac m?.. Cehennemin ta dibinden kan bir aatr o.
Tomurcuklan da birer eytan ba gibidir. Kukusuz cehennemlikler ondan yerler.
Karnlarn onunla doldururlar... (Saffat Suresi, ayet 62-66).
Yine Tanrnn bildirmesine gre, cehennemliklerin iecekleri eyler kaynar su
(hamim), irin essak ve kanl irin (islin) cinsi eylerdir:
Cehennemlikler orada ne bir serinlik tadabilecekler ne de iilecek bir ey...
Yalnzca kaynar su ve irin iecekler... (Nebe Suresi, ayet 25).
56 Buharinin Ebu Hreyreden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, Hadis No. 1350, c.9,
s.50.
Btn bunlardan baka, Tanr, bir de ikence tertiplemitir cehennemliklere!
rnein, kaynar su, hem iilmek hem de kiinin bandan dklmesi iindir. Tanr
yle diyor:
(Allah zebanilere emreder) Tutun onu! Cehennemin ortasna srkleyin! Sonra
bana azap olarak kaynar su- dkn (ve deyin ki), Tat bakalm. Hani sen kendince
stndn, erefliydin, ite bu, phelenip durduunuz eydir (Duhan Suresi, ayet
47-50; ayrca bkz. Sad Suresi, ayet 55-58; Hakka Suresi, ayet 35-37).
57
Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, cehenneme atlacak olan kiilerin barsaklarnn karnlarndan
dar akacan ve sonra o kiilerin bu kendi barsaklarnn etrafnda deirmen merkebinin
deirmende dnd gibi dneceklerini bildirmitir.
58
Ve ite Muhammedin sylemesine gre, rahman ve rahim olan Tanrnn hazrlad
cehennem bylesine korkun, bylesine dehet verici bir yerdir. Ve bu cehenneme Tanr,
iman sahibi olmayanlar ve doru yola sapmayanlar atacaktr.
imdi kendi kendinize soracaksnzdr: Pek gzel, ama her eye kadir olan ve btn insanlar
doru yola sokma olanana sahip olduunu aklayan ve bu arada kendi kendisini rahman
ve rahim olarak tanmlayan bir Tanr, nasl olur da cehennem dncesine ynelebilir? Nasl
olur da bylesine azap verici eylerden sz edebilir? diye soracaksnzdr. Ve muhtemelen,
Hayr! Byle bir ey olamaz! diyerek Kuran ayetleri Tanr szleri midir, yoksa elinin
szleri midir? eklindeki tartmay srdreceksinizdir. Ancak, unutmaynz ki, Kurana
gre Tanr, insanlarn tmn iman sahibi yapabilecekken yapmayp, kiminin gnln ap
Mslman, kiminin gnln kapatp kafir yaptn ya da dilediini doru yola sokup
dilediini saptrdn bildirmi (rnein, Enam Suresi, ayet 125) ve bu davrannn nedenini
de, Ben cehennemi cinlerle ve insanlarla dolduracama dair kendi kendime sz verdim
eklindeki bir gerekeye balamtr. Bunu ngren hkmleri gzden geirecek olursanz, bu
kez tekrar kendi kendinize sormu olduunuz soruya dnm olacaksnzdr.
57 Bu konudaki dier ayetler iin bkz. Turan Dursun, Kuran Ansiklopedisi, Kaynak Yaynlan, c.4, s.56-
57.
58 Buharinin sameden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Diyanet Yaynlar, Hadis No. 1351,c.9,s.51.
4) Tanrnn, Btn nsanlar Mslman Yapmak Varken Yapmadn, nk
Cehennemi nsanlarla Dolduracana Dair Kendi Kendine Sz Verdiini,
Cehennemin Dolup Dolmadm Anlamak in Dldn mu? Diye Sorduunu,
Buna Karlk Cehennemin, (Hayr!) Daha Var m? Diye Cevap Verdiini
Bildiren Ayetlerin Tanr Szleri Saylp Saylamayaca Hakknda!
Kuran da, Secde Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr:
Biz dileseydik, herkesi doru yola eritirirdik. Ne var ki, An-dolsun ki, cehennemi,
cinlerle ve insanlarla dolduracam diye kesin bir sz kmtr benden (Secde Suresi,
ayet 13).
Bu ayeti okurken bir de Enam Suresinin u ayetine gz atalm:
Allah kimi doru yola iletmek isterse onun kalbini Islama aar; kimi de saptrmak
isterse... kalbini iyice daraltr... (Enam Suresi, ayet 125.)
Dikkat edilecei gibi bu ayetlere gre Tanr, eer dilemi olsa btn insanlar
Mslman yapabilecekken yapmyor; bir ksmn Mslman yapp bir ksmn kafir
kldn bildiriyor. Sebep olarak da cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi
kendine kesin bir sz verdiini sylyor. Daha baka bir deyimle insanlarn tmn
doru yola sokabilecekken byle yapmadn, nk byle yapm olsa, bu takdirde
cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine verdii sz yerine getirememi
olacan apak bir ekilde aklyor! Olacak ey midir bu? Hi Yce bir Tanr,
hi yoktan insanlar cehenneme atmak gibi bir davrana ynelmekten zevk alyormu
gibi konuabilir mi?
Yukardakine benzer olmak zere, Kurann Hd Suresinin 118. ve 119. ayetlerinde
Tanrnn yle konutuu yazldr:
Rabbin dileseydi btn insanlar bir tek millet yapard. (Fakat) onlar ihtilafa
decekler. Ancak, Tanrnn merhamet ettikleri mstesnadr. Zaten Rabbin onlar
bunun iin yaratt. Rabbinin, Andolsun ki cehennemi tmyle insanlar ve cinlerle
dolduracam sz yerini buldu (Hd Suresi, ayet 118-119).
Grlyor ki, bu ayetler anlalmazlklarla, uyumazlklarla ve birbiriyle eliir satrlarla,
fakat btn bunlardan baka bir de Tanrnn ycelii fikriyle badamazlklarla dolu. Bir
kere Tanr burada, btn insanlar doru yola sokabilecekken sokmadn, nk ceTenemi
insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler ettiini bildirmekte! Bildirirken de
insanlar ihtilafa decekler. Ancak, Tanrnn merhamet ettikleri mstesnadr. Zaten Rabbin
onlar bunun iin yaratt diye eklemekte. Daha baka bir deyimle, Tanr, btn insanlar
slamda ittifak ettirmek imkanna sahip olduu halde byle yapmadn, kimini Ms-
lman kimini de kafir kldn, bylece onlar arasnda anlamazlk ve atma (ihtilaf)
kmasna vesile olduunu bildirmekte: Zaten Rabbin onlar bunun iin yarattm derken,
demek istedii bu! lerideki sayfalarda tekrar deineceimiz gibi, her ne kadar ayette geen
bunun iin deyiminin -ki li-zalike karl oluyor- Zaten Rabbin onlar ihtilafa
dmeleri iin yaratt anlamnda olabilecei gibi, Zaten Rabbin onlar rahmetine nail
klmak iin yaratt anlamna gelebilecei sylenirse de,
59
fark etmez; nk, her ikisi de
Tanrnn keyfiliini dile getirmekte; her ikisi de Tanrnn, bir ksm insanlar Mslman
klp cennete almak iin, bir ksmn da cehenneme atmak zere kafir olarak yarattn,
nk cehennemi insanlarla doldurmak zere yapt yemini yerine getirmeye altn
anlatmaktadr. Fakat, i bununla de bitmi deildir. nk, yine Kurandan anladmza
gre, Tanr, cehennemi insanlarla doldurmak konusunda verdii yemini ylesine bir kesinlikle
yerine getirmek hevesindedir ki, cehennemin dolup dolmadn renmek iin ikide bir
cehenneme dldn mu? diye sorar. [Pek gzel, ama evrendeki her gizli eyi bildiini
syleyen ve rnein kendini, O, grleni de grlmeyeni de bilen... (Har Suresi, ayet 22-
24)
60
diye reten bir Tanr, cehennemin dolup dolmadn bilmez mi? lle de cehenneme
sormas m gerekir?]
59 Kurann. Diyanet Vakf evirisinde Hd Suresinin 118. ve 119. ayetleriyle ilgili aklamaya baknz; ayrca
bkz. Elmall H. Yazr, age, c.4, s.2836 vd.
60 Tanrnn grlen ve grlemeyen her eyi bildii konusunda pek ok ayet var Kuranda. rnein bkz. Rad
Suresi, ayet 8-10; Enam Suresi, ayet 73; Tevbe Suresi, ayet 94, 105; Secde Suresi, ayet 6; Zmer Suresi, ayet 46;
Teabn Suresi, ayet 18 vd...
Ve cehennem ylesine agzl, ylesine doymak bilmez bir yerdir ki, Hayr doymadm!
Daha var m? eklinde Tanrya cevap verir. Kaf Suresinin 30. ayetini okuyalm:
O gn ki cehenneme, Dldn mu?diyeceiz. O, Daha ok var m?diyecek... (Kaf Suresi,
ayet 30).
Cehennemin bykl nedir ve ne kadar insan alr, bilemiyoruz. Fakat, sylemeye gerek
yoktur ki, Tanrnn Dldn mu? sorusuna cehennem, Henz dalmadm, daha var m?
dedii sre boyunca, Tanr, cehennemi doldurmak amacyla, kendi kendine verdii sz
yerine getirmek zere insanlar kafir klmaya devam edecektir. Bununla beraber
Muhammedin sylemesine gre, Tanr, ayan ko-yuncaya kadar cehennem bu ekilde
konuacaktr ki, ite o vakit ...Yetiir, yetiir! diyerek dolmu olduunu anlatm olacaktr.
Yine Muhammedin sylemesine gre, Tanr, cehenneme, (Ey cehennem!) sen srf benim
azabmsn, ben seninle kullarmdan dilediime azap ederim... demitir;
61
muhtemelen bu
szleriyle cehenneme iltifatta bulunmak istemitir!
Siz hi Tanrnn, Ben cehennemi insanlarla dolduracama dair kendi kendime sz verdim
deyip, cehennemi insanlarla doldurmaya alacan ve bununla yetinmeyip, cehenneme
hitaben, Ey cehennem, dldn mu? diye soracan, cehennemin de bu soruya, Hayr
dalmadm, daha var m? diyeceini, cehennemi doldurmak amacyla Tanrnn insanlar
kafir klmakta devam edeceini kabul edebilir misiniz? te yandan Tanrnn, hem bir
yandan insanlar kafir yaptn hem de kafirdirler diye cehennemde yakacan, susuz
insanlar suluymu gibi cezalandracan, yani adaletsizlik ve hakszlk yapacan
dnebilir misiniz? Sylemeye gerek yoktur ki, eer btn bu ayetleri eletirel akl
szgecinden geiriyorsanz, bu sorulara Hayr! eklinde yant vereceksinizdir. Yok eer
iman, akln nne geirecek olursanz, bu takdirde vereceiniz cevap kukusuz ki Evet!
olacaktr. Bu takdirde insan aklc dnce yolundan uzaklatrm olacaksnzdr. Nitekim
byk din bilgini ola-
61 Buhari ve Mslimin Enesten ve ayrca Ebu Hreyreden rivayetleri iin bkz. Elmall H. . Yazr, age, c.6,
s.4518-4519.
rak tanmlanan kiileri evetlerde birletiren ey, imann akla stn olduuna
inanmlklardr. rnein, Elmall Haindi Yazr gibi nl bir din adam, Tanrnn
cehennemle konumasyla ilgili ayet konusunda yle der:
Bu sual ve cevap (Tanrnn cehennemi doldurmak zere kendi kendine vermi olduu)
vadinin tatbikim ve cehennemin dehetini ve hzn tasvirdir... Yani cehennem o geniliiyle
beraber ... f eve feve (blk blk) atlan cin ve insten (insanlardan) doldurulacak, fakat hz
kesilmeyecek, mcrimlere (olan kzgnlnn) iddetinden daha ziyadeye ihtiras gsterecektir.
oklar bu sual ve cevab bu gibi bir tasvire hami etmilerdir. Bazdan da hakikat demilerdir
ki... hakikat mmknken ahiret ileri dnyaya kyas edilmemelidir der...
62
eriat eitiminin nasl bir dnce tarzna yer verebileceini anlamak iin bu tr rneklere
gz atmak yeterlidir.
Grlyor ki, Kuranda Tanrnn, insanlardan bir ksmn doru yola sokup, bir ksmn
kafir yapt, kafir yaptklarn cehenneme att, nk cehennemi insanlar ve cinlerle
dolduracana dair kendi kendine sz verdii, dolup dolmadn anlamak iin cehenneme
Dldn mu? diye sorduu, onun,bu sorusuna kar cehennemin Daha var m? diye yant
verdii, bunun zerine diledii sayda insan kafir klp cehennem ateine att yazl!
imdi tekrar soralm: bu tr szlerin, ycelerin ycesi olduu ne srlen bir Tanrnn
azndan ktn dnmek olas mdr? Byle bir dnce, Tanr fikrine ters dmez mi?
Tanr fikrini zedelemeye yetmez mi?
5) Kurandaki Ayetlerin Tanr Szleri mi?, Yoksa Elinin Szleri mi? (insan
Yaps m ?) Olduu Konusundaki Tanmayla lgili Dier Baz rnekler
Kurann Tanr yaps m?, yoksa insan yaps m? olduu konusundaki tartma
vesilesiyle verilebilecek rnekler sayszdr, Bunlardan birkan yukarda zetledik. Birka
rnek daha vermekte yarar var:
62 Elmall H. Yazr. age, c.6. s.4518. 106
Neyzen Tevfik, kadnlarn slam eriatndaki aalk durumu konusunda yazd iirlerinden
birinde yle der:
Esir olunca kadnlk nikaha balanm,
Mzeyyenata da bakm, tel rgdr sanm.
Deil mi ya? ipek, altn saadetin temeli?
Kadnln bu kelepe iinde kalm eli.
Muhakkar (hor, hakir tutulmu) olduunu dinleyen eyliyor talim,
u ayete baknz: Inne keydeknne azim...
u alt bin senedir izdivac tanzime.
Muvaffak olmyan (baarl olmayan) ezhan (zihniyet) deer mi
tazime (saygya deer mi?)
63
Neyzen Tevfik bu satrlar, eriatn kadn aklen ve dinen dn (aalk) yaratk sayan,
nikah yoluyla erkein klesi yapan, dayak atlmaya layk bulan, eek ve kpek vd... gibi
namazn bozulmasna vesile yaratan, tanklkta (ahadette) erkein yar deerinde tutan, miras
paylamnda erkee nazaran yar hisseye sahip klan, hilekarlk, dzenbazlk alannda
rakipsiz sayan, daha buna benzer nice aalamalarla hor ve hakir durumlarda tutan ynlerini
eletirmek amacyla yazmtr. Yazarken de, yukarda grld gibi u ayete baknz: Inne
keydeknne azim... demitir. u qyete baknz derken, anlatmak istedii ey kukusuz ki
udur: Hi byle bir ayet olabilir mi? ya da Hi Tanr byle bir ey sylemi olabilir mi?
nk, iaret ettii ayet, Kurandaki Yusuf Suresinin nne keydeknne azim szlerini
kapsayan 28. ayetidir. Burada geen keydeknne szc keyd kknden gelme olup,
hile yapmak, dzen, tuzak kurmak, dolap evirmek, birisine oyun oynamak gibi son
derece kt anlamlara gelir. Bu ekliyle ayet, kadnlarn karakterce hilekar ve dzeni byk
yaratklar olduklarn anlatmak zere yledir:
63 Bu satrlar. Neyzen Tevfkin. 1921 ylnda yazd Ferday Vahdet adl iirinden alnmadr. Bkz. Neyzen
Tevfik ve Azb-t Mukaddesi. Tunca Yaynlar, stanbul, 1983. s.264.
...Ey kadnlar hileleriniz, (dzenleriniz) pek byktr sizin... (Yusuf Suresi, ayet 28).
64
Ve genel olarak kadnlar aalatc bu szler, Kurandaki Yusuf masalyla ilgili olarak
ksaca yledir:
Kurann Yusuf Suresinde Tanr, (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kuran vahyetmekle
gemi milletlerin haberlerini ... anlatyoruz... (Yusuf Suresi, ayet 3) diyerek Yusuf masaln
anlatr. Masala gre Yusuf, Tanr tarafndan peygamber olarak seilmi olan Yakubun
oullarndan biridir.
65
Babas tarafndan ok sevildii iin, kardelerinin kskanln stne
eker. Bu yzden kardeleri onu ldrmek isterler ve bir gn gtrp bir kuyuya atarlar. Tanr
Yusuf a peygamberlik vahyedip yardmda bulunacan syler. Nitekim oradan geen bir
ticaret kervannn adamlar, kuyudan su ekerken, Yusufu bulup karrlar ve Msra gtrp
kle olarak satarlar. Yusufu satn alan kii kraln vezirlerinden varlkl bir kimsedir (Yusuf
Suresi, ayet 3-20). Vezirin ocuu olmad iin Yusufu kendi ocuu gibi yetitirmek ister
ve karsna, Bu ocuu evlat edinip yetitirelim der (Yusuf Suresi, ayet 21). Yusuf, ergenlik
ana eriince, Tanr onu yetenekli ve ilim sahibi, bir delikanl haline getirir (Yusuf Suresi,
ayet 22). Yusuf, ok yakkl bir gen olduu iin, vezirin karsnn houna gitmeye balar. O
kadar ki, kadncaz, Yusufa ak olur ve onunla yatmak ister. Kocasnn evde olmad bir
gn kaplar iyice kapar ve Yusufa, Haydi gel der. Fakat, Yusuf, (Hasa)... kocan benim
velinimetindir... diyerek kadnn teklifini geri evirir (Yusuf Suresi, ayet 23). Aslnda Yusuf
un da ona meyli vardr, ama Tanr onu gnah ilemekten alkoyar. Nitekim Kuranda
Tanrnn yle dedii yazldr:
64 Diyanet leri Bakanlnn Kuran evirisinde yledir: ...siz. kadnlarn dzeni byktr...-. Diyanet
Vakf evirisinde yledir: ...(Ey kadnlar) sizin tuzanz gereklen byktr.... mer Rza Dorulun
evirisinde ise yledir: ...(Ey kadn/ar) sizin lleleriniz ne byktr...
65 Tevratla anlatlanlara gre Yusuf, Yahudilerin atas saylan brahimin olu Ishakn olu olup daha
sonra ad Tanr tarafndan sraile evrilecek ve srailoullarnn atas olacaktr.
108
Andolsun ki, kadn (Yusufa) meyletti. Eer Rabbinin iaret ve ikazn grmeseydi (Yusuf) da
kadna meyletmiti. ste bylece biz, ktlk ve fuhu ondan (Yusuf tan) uzaklatrmak iin
(delilimizi) gnderdik... (Yusuf Suresi, ayet 24).
imdi dikkat ediniz: ayete gre Yusufun kadna eilimi vardr, fakat Tanr onun yardmcs
olmutur; eer Tanr, Yusufu ktlkten uzak tutmam olsa, Yusuf kadnla yatmaya
hazrdr. Bu durumda kendi kendimize, Neden acaba Tanr Yusufu gnah ilemekten ko-
rumutur da, bu ayn hayrhahl kadna gstermemitir? Yoksa acaba Tanr keyfilie mi
kaplmtr? Ya da kadnlara kar dmanlk besledii iin mi byle yapmtr? eklinde bir
soru soracak olursa, cevabn birazdan vereceiz. Fakat, imdilik masalmza devam edelim.
Yusufun direnii Ve odadan kmak istemesi zerine kadn kapya doru gelip onun
gmleini arkadan yrtar. Fakat, tam o srada kadnn kocas kagelir. Kadn, yalan uydurup
kocasna Yusufun kendisinin rzna gemek istediini syler ve Senin ailene ktlk etmek
isteyenin cezas, zindana atlmaktan veya elem verici bir ikenceden baka ne olabilir? der
(Yusuf Suresi, ayet 25). Ancak, Vezir durumu anlar ve karsn yalanclkla, hilekarlkla
sulayp, ...Ey kadnlar hileleriniz (dzenleriniz) pek byktr sizin... (Yusuf Suresi, ayet
28) eklinde konuur. Bununla beraber insafl davranp Yusufa, Ey Yusuf! Sen buna
aldrma der; kadna da dnerek, sen de gnahnn balanmasn dile, nk sulusun
der (Yusuf Suresi, ayet 28-29). Ancak, olay evrede duyulmutur; ehirde birtakm kadnlar,
Vezirin kars klesinin olmak istiyormu; sevgisi barn basm; dorusu onun besbelli
saptm olduunu gryoruz (Yusuf Suresi, ayet 30) diyerek dedikoduya balarlar. Bunu
duyunca Vezirin kars byk bir yemek ziyafeti verir ve dedikodu yapan bu kadnlar davet
eder; her birine dayanacak yastklar hazrlar ve ellerine birer bak verir. Kadnlar meyveleri
bakla soyarken Vezirin kars Yusufa emreder: k karlarna kadnlarn! Kadnlar
Yusufu grnce akna dnp ellerinde bakla parmaklarn keserler ve Haa Rabbimiz!
Bu bir insan deil, ancak yce bir melektir diye barrlar (Yusuf Suresi, ayet 31). Onlarn
bu barmalar zerine Vezirin kars, ite szn edip beni yerdiiniz bcr. Andolsun ki
onun olmak istedim, fakat o iffetinden dolay ekindi. Emrimi yine yapmazsa, andolsun ki
hapse tklacak ve kahre uranacaktr der (Yusuf Suresi, ayet 32). Bunu duyan Yusuf
korkuya kaplp Tanrdan yardm ister; daha dorusu Tanrnn kendisini kadnlarn
hilelerinden uzak klmasn diler; yle der:
Rabbim! Bana zindan, bu (kadnlarn) benden istediklerinden daha iyidir! Eer onlarn
hilelerini benden evirmezsen, onlara meyleder (onlara gnl verir) ve cahillerden olurum
(Yusuf Suresi, ayet 33).
Dikkat edilecei gibi, Yusuf, kadnlarn isteklerine kar kendi bana direnebilecek bir irade
gcnden yoksun olduunu sylemekte; eer Tanrnn yardm olmam olsa, hi tereddt
etmeden kadnlara gnl verecektir! Ve ite Yusuf'un bu istei zerine Tanr onun duasn
kabul eder ve kadnlarn tuzandan onu uzak tutar (Yusuf Suresi, ayet 34). Ancak, Yusufa
iftirada bulunan kadnn ailesi, her ne kadar Yusufun susuz olduunu bilmelerine ramen,
halkn dedikodusunu kesmek amacyla, Yusufu zindana attrrlar (Yusuf Suresi, ayet 35). Her
ne hikmetse Tanr, halkn dedikodusunu nlemek varken nlemeyip, Yusufun zindana
atlmasna gz yumar! Fakat, anlalan o ki, Tanr, srf Yusufun yararna olsun diye buna gz
yummutur. nk, Kuranda anlatlanlara gre Yusuf, zindandaki arkadalarna anlatt
ryalar sayesinde n salacak ve adnn kral tarafndan duyulmas zerine lkenin en nemli
mevkilerine getirilecektir (Yusuf Suresi, ayet 36-56). Yusuf masalnn geri kalan ksmn
burada anlatmaya gerek yok.
66
nk, konumuz, kadnlar hilekarlkla damgalayan
yukardaki ayetin Tanr yaps m?yoksa insan yaps m? olduu konusuyla ilgilidir. Bu
konuda bir sonuca varabilmek iin, Kurann, Tanr dilediini doru yola sokar, dilediini
de saptrr eklindeki hkmlerini (rnein, Enam Suresi, ayet 125) gz nnde tutmamz
gerekir. Zira, yukarda ksaca zetlediimiz Yusuf masalnda Tanr, ortada hibir neden
yokken Vezirin karsn saptrm, buna
66 Yusuf masal iin bkz. lhan Arsel. eriattan Kssalar, Kaynak Yaynlar, birinci hasm, Temmuz 1996.
karlk Yusufu doru yola sokmu, gnah ilemekten alkoymutur! Eer Yusufu
korumam olsa, Yusuf kadnla yatmaya hazrdr. u durumda Tanr, Yusufun lehine ve
kadnn aleyhine olacak ekilde keyfi bir davranta bulunmu deil midir? Ve bu soru bizi,
Hi Tanr keyfilie sapar m? Ya da keyfilie sapp adaletsiz, davranta bulunur mu?
eklindeki dier sorulara srkler. Bu sorulara, Evet, Tanr keyfilie dayal olarak i grr
eklinde bir yant verecek olursak, Tanrnn ycelii fikrini zedelemi olmaz myz? te
yandan bu sorulara, Hayr! Tanr keyfi davranmaz, nk keyfilik adaletsizlie yol aar,
oysa adaletsizlik Tanrnn Yce olan niteliiyle badamaz eklinde karlk verecek
olursak, bu kez Yusufla ilgili yukardaki szlerin Tanrdan gelmeyip, insan yaps eyler
olduunu kabul etmemiz gerekmez mi?
Btn bunlar bir yana, bir de u var: Yukarda zetlediimiz Yusuf masalnda Vezirin kars,
gzelliine ak olduu Yusufa, Gel benimle yat! eklinde bir teklifte bulunuyor.
Teklifinin Yusuf tarafndan geri evrilmesi zerine, birtakm hilelere bavurarak onun zindana
atlmasna neden oluyor. Ve onun bu davran nedeniyle Tanr, kadnlarn hilelerinin byk
olduunu ilan ediyor ve Inne keydeknne azim diye ayet indiriyor! Pek gzel, ama
olaymzda Vezirin karsnn hilekar davran, btn kadnlarn hilekar karakterde
saylmalarn gerektirir mi? Kukusuz ki, kadnlar arasnda hilekar olanlar vardr; fakat er-
kekler arasnda da, hatta ok daha fazla sayda olmak zere hilekar olanlar var. Eer bir
kadnn ya da baz kadnlarn hilekar olmalar yznden btn kadnlar hilekar olarak
damgalamak gerekiyorsa, ayn eyi erkekler iin de yapmak gerekmez mi? Oysa Kurann
hibir yerinde, Ey erkekler! Hileleriniz, dzenleriniz byktr sizlerin eklinde bir ayet
grmyoruz. Eer kadnn ktlnn ve hilekarlnn Havva ile balad, nk
Havvann Ademi gnah ilemeye srkledii ne srlecek olursa, byle bir iddia, tarihi
bakmdan temelsiz olmak bir yana, asl Tanr fikrini zedelemek bakmndan sakncaldr
Yukarda belirttiimiz konularla ilgili olarak unu da eklemekte yarar vardr ki, Kurann
Yusuf Suresinde anlatlan yukardaki masal, Tevrattaki Yusuf efsanesinden Kurana.
aktarlmtr (Tevrat, Tekvin, Bap 39-40). Fakat, aktarlrken nemli bir deiiklik yaplmtr
ki, o da
kadnlar fitne ve hilekarlk kayna olarak gstermek amacyla Kurana eklenen
hkmlerdir. Zira, Tevratta anlatlan masalda Yusuf, Benimle vat! diyen kadnn iftiras
zerine zindana attrlr; fakat bu hikayeyle ilgili olarak, orada kadnlarn hileleri ve dzenlen
byk yaratklar olduklarna dair bir ey yoktur.
67
Olmamas doaldr; nk, yce olarak
kabul edilen bir Tanrnn, kendi yaratt kadnlar aalk birer yaratk eklinde
gsterebileceini dnmek olas deildir; daha dorusu Tanr fikrini zedelemek olur.
Yine bunun gibi Kuranda Tanrnn, kendi yaratt insanlara kar azamet savurduu,
vnmekten holand ya da insanlar kul (kle) olarak, srf kendisine taptrtmak, yerlere
kapandrtmak, minnettar klmak, vgler yadrtmak ve kendisini onlara efendi klmak iin
yaratt yazldr. Hi yce olduu sylenen bir Tanr byle eyler yapar m? Siz Tanrnn,
hi kendi yapt eylerle vnebileceine ve rnein, Gklerde ve yerde olanlar onundur,
hepsi ona boyun emitir (Rm Suresi, ayet 26) ya da kendi kendisi iin onun benzen
yoktur... (ra Suresi, ayet 11) ya da ...Gklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur...
(Bakara Suresi, ayet 255) ya da Allah, gklerin ve yerin nurudur. Onun nuru, iinde k
bulunan bir kandil yuvasna benzer... (Nur Suresi, ayet 35) ya da daha nice buna benzer
eyler diyebileceine yer verebilir misiniz? Elbette ki veremezsiniz; nk, yce olduuna
inandnz Tanrnn vnme ihtiyacnda olmadn ve byle bir dil kullanmayacan
bilirsiniz.
Siz hi Tanrnn insanlara nimetler verdiini ve verdikten sonra bununla vndn,
iyiliklerini insanlarn balarna kaktn kabul edebilir inisiniz? Elbette ki etmezsiniz. Oysa,
Kuranda, rnein, Rahman Suresinde, Tanrnn insanlara (ve cinlere) verdii nimetlerin
yalanlanamayacana dair, (Ey cin ve insan topluluklar) siz Tanrnn hangi nimetini
yalanlayabilirsiniz? dedii yazldr. Bu szler, Rahman Suresinde otuz bir kez aynen bu
ekilde tekrarlanmaktadr.
Siz hi Yce olduu sylenen bir Tanrnn, insanlar kul -ki abd szcnden gelme
olarak kle demektir- olarak yaratp, srf
67 Adem ile Havva hikayesi iin bkz?.lhan Arsel, ayn eser.
kendisine ibadet ettirmek iin yerlere kapandrmaktan holanabileceini dnebilir misiniz?
Oysa Kuranda, Tanrnn insanlar kle edinip kendisine ibadet ettirmek iin yarattna dair
nice ayet var ki, bunlardan biri Zariyat Suresinin u ayetidir: Ben, cinleri ve insanlar bana
kulluk (ibadet) etsinler diye yarattm yalnzca... (Zariyat Suresi, ayet 56-58). Ah-zab
Suresinde Tanr, kendisine boyun eip ibadet edenlere mkafat vaat ediyor: .. .boyun eip
ibadet eden erkekler ve boyun eip ibadet eden kadnlar... Tanr bunlara balama ve byk
karlk (ecr) hazrlamtr (Ahzab Suresi, ayet 35). Tevbe Suresinde u ayet vardr:
...Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler... rk edenler, secde edenler... (Ey
Muhammed!) Bu inanrlara mjde ver... (Tevbe Suresi, ayet 112).
Mmin Suresinde Tanr, kendisine kulluk etmeyen, ibadet etmeyen insanlar cehenneme
atacan bildirmektedir:
Rabbiniz, Bana kulluk edin ki, size karln vereyim. Bana kulluk (ibadet) etmeyi
byklklerine yediremeyenler, alalm olarak cehenneme gireceklerdir buyurmutur
(Mmin Suresi, ayet 60).
eriatlar, bu tr hkmleri hakl ve geerli gstermek amacyla, Tanrnn, insanlar putlara
ya da bakaca eylere tapmaktan vazgeirtmek iin byle konutuunu sylerler. Oysa her
kime olursa olsun tapmak denen ey, insan varlnn haysiyet duygusunu ve zgrln
krletir. Yce bir Tanr, kendi yaratt insann yerlere kapanarak kendisine tapmasn
deil, ba dimdik, haysiyet ve zgrlne sahip olarak i grmesini ister. Byle bir insan
deer verilmeye layk bulur.
Siz hi Tanrnn, biraz yukarda deindiimiz gibi, cehennemi insanlarla dolduracana dair
kendi kendine yeminler ettiini ve yeminini tutmak iin insanlardan bir ksmn cehennem
iin yarattn kabul edebilir misiniz? Muhtemelen etmezsiniz, nk bu tr konumalarn
Tanrnn ycelii fikriyle badamayacan bilirsiniz. imdi geliniz Kurandaki u ayetleri
tekrar okuyalm: Secde ve Hd surelerinde Tanrnn, cehennemi insanlarla dolduracana
dair yeminler ettii grlr:
Andolsun ,ki, cehennemi, tmyle cinler ve insanlarla dolduracam (Hd Suresi, ayet
119; Secde Suresi, ayet 13).
Hi Yce bir Tanr, insanlar cehennem ateine atp kavurmaktan holanr m? stelik de
insanlardan bir ksmn cehenneme atmak iin yarattn syleyerek:
Andolsun ki, cin ve insanlardan birounu cehennem iin yarattk. .. (Araf Suresi, ayet
179).
Anlalan o ki, Tanr, cehennemi insanlarla dolduracana dair kendi kendine yeminler ettii
iin, srf bu yemini yerine getirmek amacyla insanlardan bir ksmn gnahkar olarak ya da
gnah ilesinler diye yaratmtr! Hi Yce olduu kabul edilen Tanr byle bir ey yapar
m? Bu ekilde konumu olabilir mi?
te yandan Kurana gre Tanrnn, srf kendisine ibadet etsinler, yalvar yakar olsunlar diye
kul olarak yaratt insanlardan baka, bir de bu kullarna kulluk edecek insanlar yaratt
anlalmaktadr; bunlar, kendi sahiplerine, yani efendilerine kle olarak i grrler. Daha
baka bir deyimle Kuran, klelik denen kuruluu Tanrsal bir kurulu olarak tanmlamtr.
rnein, Nahl Suresinde Tanrnn, insanlar kle ve efendi -ki o da bir bakma kul-
olmak zere yaratt, bakasnn mal olan ve hibir eye gc yetmeyen klelerle
kendilerine gzel nimetler verdii efendilerin birbirlerine eit saylamayacan
aklad ve bununla vnd yazldr:
Allah, hibir eye gc yetmeyen ve bakasnn mal olan bir kleyle, kendisine verdiimiz
gzel nimetlerden gizlice ve aka sarf eden kimseyi rnek gsterir. Hi bunlar eit olur mu?
s
vlmeye layk olan Allahtr... (Nahl Suresi, ayet 75).
Yorumcularn bildirmesine gre, burada, iki snf insan arasnda kyaslama yaplmtr ki,
bunlar hrler ile klelerdir. Kleler hrriyetlerine sahip olmayp bakalarnn mal
olan aciz kiilerdir. Hrler snf ise, Tanrnn kendilerine gzel bir rzk nasip ettii
snftr.
68
Bu nedenle bu iki snf eit saylamazlar. Daha baka
68 Nahl Suresinin 75. ayetinin yorumu iin bkz. Elmall H. Yazr. age, c.4, s.3111. 114
bir deyimle, Tanr, kleliin doal bir kurulu olduunu bildirmekte, bundan dolay kendi
kendini vgye layk grmektedir! Her ne kadar eriatlar, klelik gibi insan haysiyetiyle
badamaz kt bir kuruluun Kuranda yer almasndan doma bir eziklikle yukardaki ayete
farkl bir anlam vermeye alrlarsa da (rnein, bu ayetin putataparlarla Mslmanlar
kastettiini sylerlerse de), abalar boadr; nk Muhammed, gerek Kuran yoluyla,
gerekse kendi gnlk yaamlaryla klelii meru bir kurulu halinde tutmutur. Hem de
ylesine ki, kendisi, yaam boyunca dzinelerle kleler edinmi (sylendiine gre yz kadar
klesi vard), kleleri kendi hizmetinde kullanm ya da ona buna hediye etmitir. Klelerin
en sadk ve en iyi bir ekilde efendilerine hizmet grmeleri, efendilerini asla terk etmemeleri
iin her eyi ngrmtr; o kadar ki, lmnden nce syledii Veda Hutbesinde,
...efendisinden bakasna intisaba kalkan kle, Allahn, meleklerinin ve btn insanlarn
lanetine urasn. Cenab- Hak bu gibi insanlarn ne tevbesini ne de adalet ve ahadetini kabul
eder... demitir.
69
Konuyu dier yaymlarmzda incelediimiz iin fazla durmayacaz. Burada deinmemizin
nedeni, Tanrnn insanlar hrler ve kleler eklinde yarattn syleyip, Hi bunlar
eit olur mu? diyerek kendi kendine vnmesinin Ycelik fikriyle badap
badamayacan tartmak ve bu tr hkmlerin Tanr yaps olup olamayacan
aratrmaktr.,
Kuranda Tanrnn, insanlar srf kendisine taptrmak amacyla yarattna, her vesileyle
onlar kendi nnde yerlere kapanrcasna dualar ettirerek kendisine taptrdna, bu ekilde
davranmayan kiilere hibir nem ve deer tanmadna dair hkmler var. rnein, Furkan
Suresinde Tanr, insanlar srf kendisine ibadet etsinler, kendisine yalvarp yakarsnlar diye
yarattn ve onlar ibadetlerine gre deerlendirdiini yle/bildirmekte:
(Ey Muhammed!) de ki, Duanz olmasa Tanrm size ne diye deer versin?.-.. (Furkan
Suresi, ayet 77).
69 slamda klelik konusunda bkz. lhan Arsel, eriat ve Klelik, Kaynak Yaynlar, birinci basm. Austos 1997;
ayrca bkz. eriat Devletinden Laik Cumhuriyete, Kaynak Yaynlar, drdnc basn. Eyll 1997.
Buradaki dua deyimi ibadetiniz (duaukm) karl olmak zere kullanlm olup
Tanrya ba emek, snmak, yalvarp yakarmak gibi anlamlara gelmekte. Daha baka bir
deyimle Tanr insanlar, sadece kendisine dua etsinler diye yaratmtr. Dua etmeyen insann
Tanr indinde yeri yoktur! bnl Arabi gibi din bilginleri, kiiyi Tanrya kolaylkla yalvarr
durumda klabilmek iin yukardaki ayeti u ekilde okurlar: (Ey Muhammed!) De ki, Sizin
duanz yani Tanrya ynelttiiniz isteiniz, iradeniz olmasa Tanr sizi ne yapsn? Duanz
olmasa siz tpk haerat gibi nemsenmeyen, umursanmayan trde bir ey olurdunuz.
10
bnl Arabi gibi yorumcular, istek ve iradenin, insan haerattan ayran bir kstas
olduunu syleyerek Tanrya ba emeyi kolaylatrmak hevesindedirler. Ancak, istek ve
iradeni\ insan ahsiyetinin haysiyetini rencide eder ekilde kullanlmasnn insan
haerattan ayrmayacan hesap etmemektedirler. Yce bir Tanrnn insanlar kendisine
minnettar klmak gibi, ycelikle badamayan bir davrana tenezzl etmeyeceini, bilakis
onlar zgrlkleriyle ba baa ve balan dimdik olarak brakacan dnmemektedirler.
Dnm olsalar, sz konusu ayetlerin insan yaps eyler olduu sonucuna varmakta glk
ekmezlerdi.
te yandan, yukardaki ayete dayal olarak dier baz yorumcular yle derler:
...yaratlmzn hikmeti ibadet ve ubudiyyettir. Onun iin ibadet ve ubudiyyetiniz olmasa
Allah indinde ne kymet ne de ehemmiyetiniz olurdu. Duanz olmad takdirde tekzip
etmisiniz, Rabbinize inanmamsnz demektir. O surette de o tekzibin cezas kesbi lzum
eder, yarn boynunuza geer.
71
Dikkat edilecei gibi burada da ubudiyyet insan varlnn
esi saylmtr. Oysa Yce olduu kabul edilen bir Tanr iin, insan ahsiyetinin
haysiyeti, ubudiyyetten (ba emekten) daha nemli olmas gerekir. Yine bunun gibi
Mmin Suresinde Tanrnn yle konutuu yazldr:
70 lhan Arsel, eriat ve Klelik. Kaynak Yaynlan, birinci basm, Austos 1997; ayca bkz. Turan Dursun,
Kuran Ansiklopedisi. Kaynak Yaynlan, birinci basm. Haziran 1994, c.4, s.262.
71 Elmall H. Yazr, age, c.5, 3616.
...(Ey kullarm) Siz bana dua ediniz (benden isteyiniz) ki, ben de size icabet edeyim (dileinizi
vereyim). Bana ibadetten kibirlenen gafiller zelil ve hakir olarak cehenneme girecekler...
(Mmin Suresi, ayet 60).
Yani Tanr ister ki, kii, ibadet yoluyla her eyi ondan istesin ve o da her istenen eyi
salamakla kiiyi kendisine minnettar klsn. Yce bir Tanrnn insanlar minnet altnda
tutmak isteyeceini kabul etmek gtr. G olduu iindir ki, bu tr ayetlerin, insan yaps
eyler olduu sonucuna ynelmekte saknca bulunmamas gerekir.
imdi muhtemelen yle denecektir: Neden acaba Kuran da bu tr hkmler yer almtr?
Neden Tanr, kendi yaratt kullarn kendisine ibadet eder, kr krne ba eer (ubudiyyet
eder) ve datt nimetleriyle minnet altnda klar durumda gsterilmitir? Bu sorulara yant
ararken, karmza, Tanrya ibadet etmenin, ba emenin (ubudiyyet etmenin), yalvar yakar
olmann, ayn zamanda Muhammede ba emek olduuna, hatta Tanrnn da Muhammede
salavat getirdiine dair Kuran ayetleri kmaktadr ki, Kurann elinin szleri olduu
kansn pekitirmeye yeter. Konuya biraz yukarda deinmi olmakla beraber, ksaca u
tekrarda bulunmakta yarar vardr. Fetih Suresinde, Ey Muhammed! phesiz sana bas
eerek ellerini verenler, Allaha ba eip el vermi saylrlar (Fetih-Suresi, ayet 10) diye
yazldr. Bu tr ayetlere dayal olarak Muhammed yle konumutur: Bana bir kez salat ve
selam edene, Allah bu yzden on kez salat ve selam eder. Ve yine Kuranda, Tanrya ve
Muhammede ubudiyyet edenlerin (ba eenlerin) cennetlere girecei yazldr:
Allah ve peygamberine kim itaat ederse, Allah onu bu cennetlere kor (Nisa Suresi, ayet 13-
14).
Fakat, btn bunlardan baka, bir de Kuranda, Tanrnn da Muhammede salat ve
salavat getirdii yazldr. rnein, Ahzab Suresinde Tanrnn yle konutuu
bildiriliyor:
phe yok ki Allah ve melekleri, salavat getirirler (Muhammede); ey inananlar siz de ona
salavat getirin; tam teslim olarak da selam verin (Ahzab Suresi, ayet 56).
Ayetin bir baka evirisi yledir:
...Allah ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler siz de ona salat
ediniz, ve hulus ile selam veriniz.
Grlyor ki, burada Tanr, melekleriyle birlikte Muhammede salat ve salavat getirdiini
bildirmekte ve kullarna da ayn eyi yapp tam olarak ona teslim olmalarn emretmekte!
Daha baka bir deyimle, her vesileyle kendisini yce ve salat edilmesi gereken bir
yaratan eklinde tanmlayan Tanr, imdi burada bizzat kendisi Muhammede salat eder
bir duruma girmi gibidir. Tekrar edelim ki, salat ya da salavat szckleri, hem
vmek, kutlamak (tazim ve tebrik) anlamndadr hem de dua, namaz eklinde
ibadet demektir. Yorumcularn aklamalarna gre salat deyimi, duann en mkemmel
ekli olan namazn karldr; salavat deyimi de namazlar ya da be vakit
namazlaryla dier namazlarn kaffesidir.
12
Ve kii, salat ve sabr yoluyla Tanrdan
nimetler diler. nk, Kuranda, Sabr ve namazla Allahtan yardm isteyin... (Bakara
Suresi, ayet 45) yazldr. Bu ayeti, Ahzab Suresindeki, .. .Allah ve melekleri, o yce nebi
Muhammede salat ederler. Ey mminler, siz de ona salat ediniz ve hulus ile selam veriniz.
(Ahzab Suresi, ayet 56) ayetiyle yan yana koyacak olursak, hani sanki Tanr ile
Muhammedin yer deitirdii kansna kaplm oluruz. Oysa byle bir kan, Tanr fikrini
zedeler. Bu nedenle yukardaki ayetlerin Kurana aln ekline gz atmakta yarar vardr. u
bakmdan ki, Muhammed, Mekkede gsz durumdayken, Medineye geip de ete
saldrlar ve savalar sayesinde her bakmdan glendike, kendisine kaytsz ve artsz itaat
edilmesini, sorgusuz sualsiz ba eilmesini ister olmutur; tpk tarih boyunca iktidar
sahiplerinin, giderek glenmekle yaptklar gibi! Bundan dolaydr ki, Muhammed, kendisini
birtakm imtiyazlarla donatrken (rnein, bakalarna drt kadn alma hakk tanrken, ken-
disini bu kuraln dnda tutmas ya da daha bakaca ayrcalklara
72 Bu konular iin bkz. Sahih-i.... Diyanet leri Bakanl Yaynlan, c.2. s.876. 118
bavurmas gibi), dier yandan Tanrya ba emenin, kendisine ba emek demek olduuna
dair Kurana hkmler koymu (rnein, Nisa Suresi, ayet 13-14), ancak bunu da yetersiz
bulup, Tanrnn da kendisine salat eder olduunu sylemi ve yukardakine benzer
ayetleri (rnein, Ahzab Suresi, ayet 56) yerletirmitir. stemitir ki, her nerede ve her ne
vesileyle kendi ad anlacak olursa, kendisine salavat getirilsin. Ahzab Suresinin, ...Allah
ve melekleri, o yce nebi Muhammede salat ederler. Ey mminler siz de ona salat ediniz ve
hulus ile selam veriniz (Ahzab Suresi, ayet 56) eklindeki ayetinin yorumu vesilesiyle,
yorumcular, Bu ayet gsterir ki, Peygambere salavat getirmek farzdr... Sahih olan budur ki
(Muhammedin) ad anldka vacip olur derler.
73
Yine slam kaynaklarndan renmekteyiz
ki, Muhammed, kendi ad anld zaman salavat getirmeyenlere lanet etmi, rnein yle
demitir: Burnu srtlsn o adamn ki, yannda ben anlmndr da, bana salavat ge-
tirmemitir. Bir baka vesileyle de yle demitir: Allah teala bana iki melek mvekkel
kld. Ben bir mslimin yannda anldm da bana salavat getimedimi behemehal o iki Melek
ona, Allah sana mafiret etmesin derler.
74
Btn bunlar okurken kendi kendimize, Hi evreni ve her eyi yaratan yce ve gl bir
Tanr, kendi elisine salat ve salavat getirir mi? diye sormamz doaldr. Sylemeye gerek
yoktur ki, byle bir soru Kuran ayetlerinin elinin szleri ya da beeri nitelikte eyler
olduu kansn destekleyici bir yanta yer vermeye yeterlidir!
B) Muhammedin Gnlk Siyasetinin ve Kiisel Gereksinimlerinin Kitab Olarak Kuran
Kuran incelediimizde gryoruz ki, bu kitap dorudan doruya Muhammedin
yaamlarnn kendi azndan km ya da kendisine yardmc olanlarn kaleminden
yazlm eklidir. Daha baka bir deyimle onun, bir bakma, yaam hikayesini anlatan,
onun ihtiyalarn karlayan bir kitaptr. Bu kitapta onun yaantlarnn, kavgalarnn,
73 Elmalk H. Yazr, age, c.5, s.3923.
74 Ayn yerde.
savalarnn, dmanlklarnn, intikam almalarnn, ganimet paylamalarnn, cinsel
yaamlarnn, kskanlklarnn, evliliklerinin ve vnmelerinin hikayesini bulmak
mmkndr. Bu hikayeleri, o, Arapa bilen herkese tehir edici bir dille anlatmtr. Kurana
koyduu ayetlerin her birini, genellikle kendi gnlk siyasetinin gereksinimlerine uygun
decek tarzda ayarlamtr. Ayarlarken de, ister istemez kendi duygularnn itiine
saplanmtr. Bundan dolay deil inidir ki, Aye, cinsellikle ilgili bir konuda Muhammede,
Sen ne zaman gzel bir kadn grm olsan, ona sahip olabilmek iin, gkten hemen bir ayet
iniverir eklinde konumutur; konuurken de, kukusuz, bu ayetlerin Muhammed
tarafndan dzenlendiini ima etmek istemitir. Her ne kadar bu szleriyle, sanki
Muhammedi sadece cinsellik konusundaki kurnazlklara ynelikmi gibi tanmlamakla
beraber, asl amacnn daha geni anlaml olduu muhakkaktr. nk, Muhammed, sadece
cinsel sorunlar bakmndan deil, gnlk yaantlarnn her yn itibariyle, rnein en basit
kiisel ilerinde bile Kurana ayetler koymaktan geri kalmamtr (rnein, evindeyken ra-
hatsz edilmemekten tutunuz da, evlenirken mehir vermemeye varncaya kadar, kiisel tm
gereksinimleri iin ayet koymutur). Daha baka bir deyimle, Muhammedin yaam
hikayesinin her ynn Kuranda, bulmak mmkndr. lerideki blmlerde, daha dorusu
Kurann Muhammed Yararna erdii Hkmlerden rnekler balkl ksmda, bunun
birok rnei bulunmakla beraber, ksaca fikir edinmek zere bir iki ilgin rnei burada
belirtmek yararl olacaktr.
Muhammed, kendisini peygamber olarak ilan ettikten sonra, birok kii tarafndan deli,
mecnun diye arlr olmutur. Onlar byle dedike, o da onlara, Tanrdan vahiy geldi
diyerek, Muhammed deli deildir eklinde ayetler koymutur (rnein, Araf Suresi, ayet
184; Tekvir Suresi, ayet 21-22; Mrselat Suresi, ayet 15 vd...). Gerekten de Mekkeden
Medineye g ettii tarihe kadar, Mslman yapabildii kiilerin says pek az olduu iin
(bu saynn seksen ya da yz olduu sylenir) henz gsz durumda saylrd. Bu nedenle
kendisine kar cephe alanlara kar pek yapabilecei bir ey yoktu. Sadece Tanrdan
geldiini syledii vahiylerle onlara karlk verirdi. rnein, ilk balarda bir gn Safa
Tepesine kp avaz kt kadar bararak Kureylilere arda bulunmu, Allahn
gazabndan saknmalarn anlatmt. Onun bu garip halini grenler, Bu adam delirmi,
sabaha kadar baracak a\y e. konumaya balaynca, Muhammed, kendisinin //olma-
dna dair Kurana. u ayeti koymutur:
Bunlar bir dnmediler mi ki, kendilerine sz syleyen zatta (Muhammedde) cinnetten bir
eser yoktur; o ancak ilendeki tehlikeyi ak bir ekilde haber veren bir nezirdir (bir eyi haber
vererek korkutandr, uyarcdr) (Araf Suresi, ayet 184).
Yine bunun gibi kendisini peygamber olarak kabul etmeyen ve mecnundur diyenlere
kar, Tanrdan vahiy geldi diyerek u ayeti okur:
.
O orada saylan, gvenilen (bir eli)dir. Arkadanz (Muhammed) de mealim deildir...
(Tekvir Suresi, ayet 21-22).
Kendisini ve ahiret! inkar edenleri sindirmek iin Tanrnn yle konutuunu syler:
O gn (Peygamberi ve ahiren) yalan sayanlarn vay haline (Mrselat Suresi, ayet 15).
Yine ayn ekilde Muhammed, Mekkelilerden bazlarnn kendisini mecnun bir air olarak
alaya almalar nedeniyle Saffat Suresine u ayeti koyar:
nk onlara, Allahtan baka Tanr yoktur denildii zaman kibirle direnirlerdi. Mecnun
bir air iin biz Tanrlarmz brakacak myz? derlerdi. Hayr, o (Muhammed) gerei ge-
tirdi... Kukusuz siz ac azab tadacaksnz (Saffat Suresi, ayet 36-38).
Muhammedi en fazla rahatsz eden eylerden biri de, Kureylilerin kendisini Kuran
uydurmakla ya da ondan bundan rendii eyleri Tanrdan gelmi vahiy eklinde
tantmalaryd. yle derlerdi: Bu Kuran Muhammede bir insan yapveriyor, o da ondan
rendiklerini Allah kelam diye satmak istiyor. Bunu sylerken dndkleri uydu ki,
Muhammed, sk sk temas halinde bulunduu Yahudi ya da Hristiyan kiilerden, Tevrat ve
ncil hakknda rendiklerini Tanrdan vahiy geldi diyerek Kurana. koymaktadr. Nitekim,
Mekkede, kl yaparak hayatlarn kazanan Cebra ile Yesara adlarnda iki Rumun, sk sk
Tevrat ve ncili okur olduklar, Muhammedin zaman zaman onlarn yanna gidip
okuduklarn dinledii sylenir. Bundan baka bir de u rivayet var ki, aslen Hristiyan bir
kle olarak Fars diyarndan Mekkeye getirilen ve Muhammedin ei Hatice tarafndan satn
alnp Muhammede hediye edilen Selman- Farisi -ki Tevrat ve ncili ok iyi bilenlerdendi-
Mslmanl kabul ettii iin Muhammed tarafndan azat olunmutu. Ve ite Muhammedin
ondan rendiklerini, Tanr
dan gelmi vahiyler eklinde Kurana koyduu sylenirdi. Bu tr
konumalara kar Muhammed, sz konusu kiilerin Arapaya yabanc olduklarn syleyerek
onlardan herhangi bir ey renmi olamayacan anlatmak amacyla Nahl Suresine u ayeti
koymutur:
Andolsun ki, Muhammede elbette bir insan retiyor dediklerini biliyoruz.. Kastettikleri
kimsenin dili yabancdr, Kuran ise fasih arapadr (Nahl Suresi, ayet 103).
Kurann, kendi uydurmas olmayp Tanrnn azndan km szler olduunu anlatmak
iin Nisa Suresine u ayeti koyar:
...Eer (Kuran), Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd, onda birok tutarszlk
bulurlard (Nisa Suresi, ayet 82.).
Kurann Tanrdan gelmeyip Muhammedin szleri olduunu syleyenler, bir de yle
derlerdi: Tevrat tm olarak indirildiine gre, Kurann da cmlesi birden indirilseydi ya!
Bu tr konumalar kendisi bakmndan tehlikeli bulduu iin, Muhammed, Furkan Suresine
koyduu bir ayetle Tanrnn u ekilde konutuunu bildirmitir:
...(Ey Muhammed!) Biz Kuran senin kalbine iyice yerletirmek iin byle yaptk (para
para indirdik) ve onu tane tane (ayrarak) okuduk (Furkan Suresi, ayet 32).
Yine bunun gibi kendisine inanmayanlar, Kurann sihir olduunu sylerler, onunla alay
ederlerdi. Onlarn bu ekilde konumalarna kar Muhammed, Tanrya ikayette bulunurdu:
...Ey Rabbim! Kavmim bu Kuran bsbtn terk ettiler (Furkan Suresi, ayet 30).
Bu ikayetine karlk Tanrnn yle dediini bildirirdi:
(Resulm!) te biz bylece her peygamber iin sululardan dmanlar peyda ettik. Hidayet
verici ve yardmc olarak Rab-bin yeter (Furkan Suresi, ayet 31).
Yani gya Tanr, inanmayanlar Muhammede dman yapmtr ve ondan sabretmesini
istemektedir. Ona, onlar kahretmek iin yol gsterecek ve yardm edecektir!
7
-* Pek gzel,
ama neden Tanr inanmayanlar Muhammede dman yapsn? Ve sonra neden onlar kah-
retmesi iin Muhammede yol gsterip yardm etsin? Byle yapacak yerde onlarn gnllerini
ap Mslman yapsa olmaz myd? Bir yandan, Ben dilediimin gnln aar, onu
Mslman yaparm, dilediimin gnln kapar kafir yaparm diye konuurken (rnein,
Enam Suresi, ayet 125), dier yandan kiileri kafir yapp Muhammede dman klmann
alemi var myd? Yine tekrar edelim: Kuranda hibir ey, hibir sorun ya da soru, aklc bir
gerekeyle zme balanm deildir. Her ey, akl dlar ekilde ya da akla ters der tarzda
zmlenmek istenmitir.
Bir baka rnek, Kurann Maun Suresinin ilk ayetidir. Bu ayetleri Muhammed,
dmanlk besledii baz kimseleri Tanr azyla azarlamak amacyla koymutur. Ayetler
yledir:
Ey Muhammed! Dini yalan sayan grdn m? ksz kaktran, yoksulu doyurmaya
yanamayan kimse ite odur (Maun Suresi, ayet 1-3).
Burada geen dini yalan sayan deyimi, Muhammede kar cephe alan kiiye ynelik bir
sulamadr ve ceza anlamndadr. Yani Tanr, Muhammede inanmayan kiiye ihtarda
bulunmakta, onu din dman olarak tanmlamaktadr. Ayette sz edilen kiinin Muire olu
Velid ya da Ebu Sfyan ya da Vail olu As gibi Muhammedin dmanlk bes
75 Elmall H. Yazr. age, c.5, s.3584.
ledii kiiden biri olduu anlalmaktadr.
76
Surenin geri kalan ksm, dier surelerde
saysz kez tekrarlanan basit bir iki konuyu kapsar ki, namaz ve zekat sorunlaryla
ilgilidir.
Yine ayn ekilde Muhammed, Kurey erafndan kendisine boyun esmeyen baz nemli
kiileri sulu durumda gstermek zere Beled Su-esine u ayetleri koyar:
...nsanolu, kendisine kimsenin g yetiremeyeceini mi sanyor? Yn yn mal
tketmiimdir diyor. O, kimsenin kendisini grmediini mi zannediyor? Biz onun iin iki gz,
bir dil ve iki dudak var etmedik mi? Biz ona eri ve doru yolu da gstermedik mi? Ama o zor
geidi amaya giriemedi. O zor geidin ne olduunu sen bilir misin ?.. (Beled Suresi, ayet
5-12).
Her ne kadar burada insanolu deyimi geiyorsa da, bunun, Muhammede kar muhalefet
eden Velid b. Muire olduu sylenir. Baz yorumcular da onunla birlikte Ebleed seyd b.
Keledetel Cmeh ya da Amr b. Abdived ya da Ebu Cehl b. Hiam vd... gibi kimselerin sz
konusu edildiini belirtirler.
77
Rivayete gre bu kiiler, yn yn mal sarfettiklerini ne
srerek, Mslmanlara kar azamet satarlarm, gsteri iin mal telef etmekle gurur
duyarlarm ve bu sarf ettikleri eyleri Muhammede dmanlk olsun diye yaparlarm. Ve
ite Tanr, onlarn btn bu yaptklarn grerek yukardaki ekilde konu-mumu!
Gsz durumdan gl duruma getikten sonra Muhammed, kendi kiisel gereksinimlerini
karlar nitelikte olmak zere Kurana. daha da fazla ayetler koyar olmutur. Daha nce de
deindiimiz gibi, Medineye gten sonra, saldn ve ganimet siyaseti sayesinde
taraftarlarnn says artm, her gn biraz daha glenmitir. Glendike, kendisine ba
emeyenlere kar sert ve iddet dolu bir siyaset izleme balar. Ayn zamanda Tanrnn
kendisine birtakm ayrcalklar (imtiyazlar) tandn syleyerek Kurana. ayetler koyar.
Bunlar genellikle kendi kiisel tutum ve davranlaryla, gnlk yaantlaryla ilgili eylerdir.
rnein, Arap gelenekleri arasnda misafirperver, grnmek nemli sayld iin, ilk
76 Bu ayetlerin yorumu konusunda bkz. Glpnarl, age, s.78; ayrca bkz. Elmall H. Vazr, age, c.8, s.6165.
77 Beyzavi gibi kaynaklarn yannda ayrca bkz. Elmall H. Yazr. age, c.7, s.5834.
balarda evinin herkese ak olduunu ilan etmiti. Ve kiileri sk sk evine yemee davet
ederdi. Fakat, zamanla davetsiz olarak gelmeye balamalarndan ya da evine davet ettii
kiilerin, yemekten sonra sohbete dalp fazlaca kalmalarndan rahatsz olmaya balar. Bu
durum onu, zellikle Zeyneble evlendii gnn gecesinde bir zm bulmaya srklemitir.
Sylendiine gre Zeyneble evlendiinde byk bir dn yapar; dn gecesi herkes yer,
ier ve sohbet eder. Ancak, baz kimseler sohbete dalarak gecenin ge vakitlerine kadar
kalrlar. Onlar ekilip gitmedikleri iin Muhammed gerdee giremez. Bu durum onu
fazlasyla rahatsz eder. Fakat, bu gelenee son verecek olursa taraftarlarn
gcendirebileceini dnp, bu ii Tanrdan geldiini syledii vahiy yoluyla yapar ye
Kuran a u ayeti koyar:
Ey iman edenler! Siz zamann gzetmeksizin, bir yemee davet edilmedike Peygamberin
evlerine girmeyin. Ancak, davet edildiiniz vakit girin. Yemei yediinizde hemen dadn,
sohbete dalmayn. nk, bu hareketiniz Peygamberi zmekle, fakat o (size bunu
sylemekten) utanmaktadr. Ama Allah, hakk sylemekten ekinmez.... (Ahzab Suresi, ayet
53).
78
Evlilikleriyle ilgili olarak Kuranda yer alan ayetler de bu dorultudadr. Bunlardan biri
drtten fazla kadn almak konusundadr. Kurana, Nisa Suresine koyduu bir ayetle,
Mslman erkeklerin drt kadndan fazlasyla evlenmelerini yasaklamken (Nisa Suresi, ayet
3), kendisini bu snrlamayla bal kalmamak zere Ahzab Suresine ayetler koymutur. Bu
ayetlere gre, Tanrnn ganimet olarak verdii kadnlar ve elinin altnda bulunan cariyeler
kendisine helal klnm olmaktadr (Ahzab Suresi, ayet 50). Nitekim ayn zamanda evli
olduu karlarnn saysnn dokuz ya da on bir olduu anlalmaktadr. Fakat, bir de ayrca
srf kendisine mahsus-olmak zere bir ayet koymutur ki, o da mehir vermeden
evlenebilme imtiyazdr. Bakalarna, az da olsa mehir verme zorunluluunu ykledii halde,
kendisini, Tanrndan geldiini syledii vahiyle, bu zorunluluktan uzak klmtr. Gya Tanr
bu imtiyaz Muhammedden baka hi kimselere tanmam ve yle demitir:
78 Buhari ve Tirmizi gibi kaynaklanl Enesten rivayetleri byle. bn Abbasn rivayetine gre birtakm kimselere
Muhammedin evinde yemek yedirilirdi.
...Bir de kendisiyle evlenmek istedii takdirde, kendisini peygambere hibe eden mmin
kadn, dier mminlere deil, srf sana mahsus olmak zere (helal kldk)... (Ahzab Suresi,
ayet 50).
Fakat, bunun dnda kendisi iin nemli bir imtiyaz daha ngrmtr ki, o da karlarn
diledii gibi ziyaret etmek, yani sra gzetmeden dilediini geriye brakp dilediini ne
almak (oysa Mslman kiiler, sra esasna gre kanlaryla cinsi mnasebette bulunmak
zorundalar) ya da diledii gibi boamak ve boadklarn tekrar geri alabilmek gibi haklardr
(Ahzab Suresi, ayet 51). Sylemeye gerek yoktur ki, boama tehdidiyle kar karya bulunan
bir kadn, kocasna kr krne ba emek zorunluluunu hisseder. Fakat, hi deilse, kocas
tarafndan bo edildii (ya da kocasn u veya bu ekilde kaybettii) takdirde, bir baka
erkekle evlenme umudunu besler. Ve ite Muhammed, kendi karlarnn byle bir umuda
kaplmalarn nlemek iin, boad kadnlarn baka erkeklerle evleneme-meleri iin
Kurana u ayeti koymutur:
Ey iman edenler!.. Sizin Allahn Resuln zmeniz ve kendisinden sonra onun hanmlarn
nikahlamanz, asla caiz olamaz. nk, bu, Allah katnda byk (bir gnah)tr (Ahzab Su-
resi, ayet 53).
Kendi elerinin bakaca hibir erkekle -yz yze grememeleri iin nlem almay da
unutmamtr. Evine davet ettii kimselere u zorunluluu yklemitir ki, eer kadnlarndan
bir ey sormak isteyecek olurlarsa bunu perde arkasndan yapsnlar. Bu amala koyduu ayet
yledir:
Ey iman edenler!.. Peygamber hanmlarndan bir ey istediiniz zaman perde arkasndan
isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onlarn kalpleri iin daha temiz bir davrantr...
(Ahzab Suresi, ayet 53).
te yandan Muhammed, fazla sayda kadnla evli olmak yznden evresindekiler tarafndan
sk sk eletirilirdi. Eletirenlere kar da yine Tanrdan geldiini syledii ayetlerle karlk
verirdi. u rnek bunun ilgin rneklerinden biridir: Medineye gten nce Muhammed, ei
Haticenin lm zerine Aye ve evde adnda, biri ok gen bir kz (alt yandaki Aye) ve
dieri krk yalarnda bir dul (evde) ile evlenir. Medineye gten sonra elerinin ve
cariyelerinin saysn artrr. O kadar ki, ayn zamanda on bir kadnla beraber yaad olur. Bu
durum evrede birtakm dedikodulara yol aar. Kimi kiiler Muhammedin ehvet gailesine
kapldn ne srerler. Bunlar genellikle mrikler (puta tapan Araplar), Yahudiler ve
Hristiyanlardr. zellikle Hristiyanlar, sa rneine sarlarak peygamber diye grevlendirilen
kimselerin kadnlarla megul olmamalar gerektiini sylerler. Onlarn bu ekildeki
konumalarndan huzursuz olan Muhammed, Tanrnn yeminler ederek u ayeti gnderdiini
syler:
(Ey Muhammed!) Andolsun senden nce de peygamberler gnderdik ve onlara da eler ve
ocuklar verdik... (Rad Suresi, ayet 38). ,
Bu ayetle unu anlatmak ister ki, gemiteki peygamberlerden birou, rnein, brahim,
Musa, Davud, Sleyman vd... pek ok sayda kadn edinmilerdir, hatta bunlardan bazlar
(Davud ve Sleyman gibi) yzlerce kadnla evlenmilerdir.
Muhammedin, Zeyneb b. Cahla evlenmesiyle ilgili olarak Kuranda yer alan ayetler de,
kiisel gereksinimler dorultusunda eylerdir. Ahzab Suresinin birok ayeti (rnein, Ahzab
Suresi, ayet 36-40), Hicretin 5. ylnda Muhammedin, Zeyneb b. Cah ile evlenmesi olayn
kapsar. Bu olay inceleyenler, Kurandaki bu ayetlerin, esas itibariyle Muhammedin
yararna olmak zere ayarlanm olduunu fark etmekte zorluk ekmezler.
79
Gerekten de bu
ayetlere gre olayn zeti udur: Zeyneb b. Cah, Muhammed tarafndan vaktiyle evlat
edinilmi olan Zeydin kardr. Fakat, gnlerden bir gn Muhammed Zeynebe ak olur.
Ancak, etraftan ekindii iin duygularn gizli
79 Bu konuda bkz. ilhan Arsel, eriat ve Kadn, Kaynak Yaynlan, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on
beinci basm, Ekim 1997; ayrca bkz. eriattan Kssalar. Kaynak Yaynlan, birinci basm. Temmuz 1996.
tutmaya alr. nk, Arap geleneklerine gre evlat edinen kimse iin, evlatlnn karsyla
evlenmek haramdr. Fakat, Tanr Muhammedin gnlnde yatan gizli eyi bilmektedir.
Durumu anlayan Zeyd, karsn boamak ister, ama Muhammed Eini yannda tut der.
Buna ramen Zeyd eini boar ve Muhammed Zeyneble evlenir. Gya Zeynebi
Muhammede kar olarak veren bizzat Tanrdr. nk, Tanr, Muhammedi Zeyneb ile
evlendirerek, evlat edinmi U kimselerin, kendi evlatlklarnn kanlaryla
evlenemeyeceklerine dair olan gelenei ortadan kaldrmak istemitir. Bunun byle olduunu
anlatmak iin Muhammedin Kurana koyduu ayet aynen yledir:
(Ey Muhammed!) Hani Allahn nimet verdii, senin de kendisine iyilik ettiin kimseye
(Zeyde), Eini yannda tut, Allahtan kork! diyordun. Allahn aa karaca eyi,
insanlardan ekinerek iinde gizliyordun. Oysa asl korkmana layk olan Allahtr. Zeyd o
kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki, evlatlklar, kanlaryla ilikilerini
kestiklerinde (o kadnlarla evlenmek isterlerse) mminlere bir glk olmasn. Allahn emri
yerine getirilmitir (Ahzab Suresi, ayet 37). Sylemeye gerek yok ki, olay, her eye ramen
evrede tepki
;
yaratr. Muhammed aleyhinde konuanlar, onun haram bir i yapm olduunu
yayanlar olur. Bunun zerine Muhammed, susuz olduunu ve nk Zeynebin Tanr
tarafndan kendisine verildiini anlatmak amacyla Kurana u ayeti koyar:
Allahn kendisine (Muhammede) helal kld eyde Pey-gambere herhangi bir vebal
yoktur. nce gelip geenler arasnda da Allahn adeti byleydi. Allahn emri mutlaka
yerine gelecek, yazlm bir kaderdir (Ahzab Suresi, ayet 38). Konuyu dier birok
kitabmzda ilediimiz iin, burada fazla durmayacaz.
80
Sadece unu belirtmekle yetinelim
ki, Yce olduu
80 Bu konuda bkz. lhan Arsel. eriat ve Kadn, Kaynak Yaynlan, yeniden dzenlenmi ve gzden geirilmi on
beinci basn. Ekim 1997: ayrca bkz. eriattan Kssalar. Kaynak Yaynlan, birinci basm, Temmuz 1996.
kabul edilen bir Tanrnn, evlat edinenlerin, kendi evlatlklarnn kanlaryla evlenebilmelerini
salamak amacyla Muhammedi Zeyneble evlendirip, Zeydin yuvasn ykabileceini
dnmek gtr.
81
Yine bunun gibi, Tahrim Suresinde Tanrnn, Ey Muhammed! Eslerinin rzasn gzeterek,
Allahn sana helal kld eyi niin kendine yasak ediyorsun?.. diye balayan ve Aye ile
Hafsaya hitaben, Eer ikiniz de Allaha tevbe ederseniz (yerinde olur)... eklindeki
konumasn yanstan ayetler vardr ki, Muhammedin kiisel gereksinimlerinin Kuran
ayetleriyle karlanm olduunun ilgin rneklerinden bir dieridir. Kimi yorumculara gre
bu ayetler Muhammedin, bir gn Mariya adndaki cariyesi ile Hafsann odasnda cinsi
mnasebette bulunurken Hafsa tarafndan baslmas olay vesilesiyle inmitir. Kimi
yorumculara gre ise bal erbeti diye bilinen bir olayla ilgilidir. Dier yaymlarmzda,
zellikle eriat ve Kadn adl kitabmzda bu konuya yer verdiimiz iin burada ksa bir
zetlemekle yetineceiz:
En salam kaynaklarn bildirmesine gre bir gn Muhammed, ziyaret etmek zere Hafsann
odasna gider; fakat Hafsa darya kmtr. Tam bu srada cariyesi Mariya oradan
gemektedir. Hemen onu Hafsann odasna alarak cinsi mnasebette bulunur. Fakat, hi
beklenmedik bir anda Hafsa kagelir. Kadncaz kendi odasnda ve kendi yatanda olup
bitenleri grnce arr ve zlr. Bu durum Muhammedi g durumda brakr. Olayn,
dier eleri (ve hele ok sevdii Aye) tarafndan duyulmasn nlemek amacyla Hafsaya
tembihte bulunur. Eer bunu bir sr olarak gizli tutacak olursa Mariya ile bir daha
yatmayacana dair yeminler eder. Fakat, Hafsa, her ne
81 Muhammedin Zeyneble evliliini savunmak zere eriatlar, birtakm yalanlara bavururlar. rnein,
Zeyd ile Zeynebin geinemediklerini, Zeynebin bir trl Zeyde snamadn ve bu yzden Zeydin Zeynebi
boadn sylerler. Oysa Zeyd ile Zeyneb, yllar boyunca pekala geinip gitmilerdir. Bir an iin aralarnn iyi
olmadn kabul etsek bile, her iyi geinmeyen karkocann mutlaka ayrlmalar m gerekir? Her ey gc yeten
bir Tanrnn Zeynebi Zeydden ayrp Muhammede verecek yerde, Zeyd ile Zeynebin iyi geinmelerini
salamas daha iyi olmaz myd
1
. te yandan eriatlar, Zeynebin, esas itibariyle Muhammedin halasnn kz
olduunu ve eer, istemi olsayd Muhammedin onunla Zeydden nce evlenebileceini sylerler ki, yine
yalandr. nk, Muhammed, vaktiyle Zeynebe ilgi gstermi, fakat Zeynebin ailesi buna kar kmt.
kadar sz vermi olsa da, szn tutmayp grdklerini Ayeye syler; Aye de duyduklarn
Muhammedin dier elerine aktarr. Bu yzden Muhammedin eleri mrldanp sylenmeye
balarlar. Durumu anlayan Muhammed, Hafsay karsna alarak neden dolay srr
bakalarna akladn sorar. Hafsa arp, bunu nereden anladn Muhammede sorunca.
Muhammed, her eyi Tanrdan rendii, nk Tanrnn her gizli eyi kendisine haber
verdiini syler. Ve olan bitenleri Kurana ylece geirir:
Peygamber, elerinden birine gizlice bir sz sylemiti; o bunu Peygamberin dier bir eine
haber verince Allah da Peygambere durumu bildirmi, o da bir ksmnn Yzne vurmu, bir
ksmnn da yzne vurmaktan geri durmutu. Eine gizlice syledii eyi bakasna aktarm
olduunu bildirince, ei, Bunu sana kim haber verdi demi, o da, Bana her eyi bilen...
Allah haber verdi demitir (Tahrim Suresi, ayet 3).
Bunun zerine Muhammed, dier elerine darlr ve bir ay boyunca yanlarna girmemeye
karar verir. Ancak, onlarla buluamad ve Mariya ile de yatmayacana dair yeminler etmi
olduu iin, cinsel ihtiyacn giderememek gibi g bir durumda kalr. Ettii yeminden
kurtulmu olsa mesele kalmayacaktr. Ve ite yemininden kurtulabilmek zere Kurana u
ayeti koyar:
Allah, phesiz size yeminlerinizi kefaretle geri almanz meru klmtr (Tahrim Suresi,
ayet 2).
Yani Tanr ona, yeminden geri dnmenin zmn salamtr. Fakat, Mariya ile yatabilmek
iini biraz daha kolaylatrmak amacyla unu ekler:
Ey peygamber... Allahn sana helal kld eyi niin kendine yasak ediyorsun? (Tahrim
Suresi, ayet 1).
Bylece Tanrnn helal kld bir eyi, kendisine haram klma yetkisine sahip olmadn
anlatm olur. Ve bu ayeti koyduktan sonra, Mariya ile bulumaya balar. Ancak, az
gemeden dier elerini
ve zellikle Ayeyi olaanst zlemeye balar. Onlarla tekrar bir araya gelebilmek iin,
Aye ile Hafsann tevbe etmeleri ve elerinin kendi aleyhinde bulunmamalar gerektiine dair
Tanrdan vahiy geldi diyerek, Kurana u ayeti koyar:
Ey peygamber eleri! Eer ikiniz de Allaha tevbe ederseniz, kaym olan kalpleriniz
dzelmi olur. Eer einizin aleyhinde yardmlaarak bir ey yapmaya kalkrsanz, biliniz ki
Allah onun dostudur; bundan baka Cebrail, iyi mminler ve melekler de (onun)
yardmcsdr (Tahrim Suresi, ayet 4).
Dikkat edilecei gibi, bu ayette Tanr, Ey peygamber eleri! Eer ikiniz, de Allaha tevbe
ederseniz, kaym olan kalplerin/z dzelmi olur... eklinde konumaktadr. Burada geen
...ikiniz de Allaha tevbe ederseniz szleri, dorudan doruya Aye ile Hafsaya atftr.
Tanr onlara, eer tevbe edecek olurlarsa, srr aklamak ve olayn dier eler tarafndan
renilmesine sebebiyet vermek yznden iledikleri gnahtan kurtulacaklarn bildirmekte
ve ayn zamanda dier eleri hizaya getirmektedir. Getirirken de Muhammedin dostu
olduunu bildirmektedir; bu demektir ki, eer onlar Muhammede kar huysuzluk etmekte
devam edecek olurlarsa balarna dert gelebilecektir.
Fakat, Muhammed, Tanrnn bu tehdidini biraz daha etkili klmak zere bir ayet daha ekler
ki, o da kadnlar boad takdirde Tanrnn kendisine, onlardan daha iyi, daha gzel olan
kadnlar vereceine dair olan u szleridir:
Ey Peygamber esleri! Eer o sizi basarsa, Rabbi ona, sizden daha iyi olan, dul, bakire eler
verebilir (Tahrim Suresi, ayet 5).
Btn bu ayetler ksa zamanda Muhammed lehine sonu yaratmtr. nk, elerinden her
biri, Tanrnn bu ekilde konumasndan rkm ve ona kar biraz daha itaatkar
davranmay semilerdir.
Kuran yorumcular arasnda, Tahrim Suresinin yukardaki ayetlerinin, baka bir olayla (daha
dorusu bal erbeti olay diye bilinen olayla) ilgili olarak indiini syleyenler de vardr ki,
o da yledir: Gya Muhammed, elerinden Zeyneb b. Cah ile bulumak
zere odasna gittii gnlerden birinde bal erbeti ier ve bu yzden onun odasnda fazlaca
kalr. Bunu fark eden Aye kskanr ve Hafsa ile grr. ki kadn Muhammede bir oyun
oynamay kararlatrrlar. Kararlatrlan oyuna gre, Muhammed kendilerini ziyarete gel-
diinde, ona, Ya Resulullah! Aznzdan arkat aacnn kokusu geliyor diyerek onu
huzursuz klacaklardr. nk, Muhammed bu kokuyu sevmezmi. te nce Hafsa bu ekilde
konuunca Muhammed kendisine, bir daha bal erbeti imeyeceine dair yemin eder ve olay
gizli tutmasn ister. Fakat, Hafsa olup bitenleri Ayeye, Aye de dier elere anlatnca
Muhammed kplere biner ve yukardaki ayetleri Kurana yerletirir.
82
Yine bunun gibi Ahzab Suresinin 51. ayetinde Tanrnn Muhammede hitaben, Onlardan
(yani kadnlarndan) dilediini geriye brakr, dilediini yanma alrsn... (Ahzab Suresi, ayet
51) diye yazldr. Bu hkm, Muhammede, hareminde bulundurduu kadnlarnn ziyaret
srasn diledii gibi deitirme olasln vermitir. Oysa, daha nceleri uygulad usule
gre, kadnlaryla yatmak konusunda koyduu sray bozabilmek iin, rnein, falanca einin
nbetini (nevbetini) filanca einin nbetiyle deitirebilmek iin onlardan muvafakat
isterdi.
83
Ve ite byle bir zorunluluktan kurtulabilmek iin, Ahzab Suresinin yukardaki
ayetini koymutur.
ster Mariya-Hafsa olayyla, isterse bal erbeti olayyla indii kabul edilsin, Tahrim Suresinin
yukardaki ayetleri, Muhammedin kiisel karlarn ve gereksinimlerini karlama amacna
dayaldr.
Muhammedi en ok huzursuz eden eylerden biri de, kiilerin onun aleyhinde konuur
olmalaryd. Bundan asla holanmad iin, Kurana bununla ilgili ayetler koymaktan geri
kalmamtr. Verilebilecek pek ok rnekten bir ikisiyle yetinelim:
Kurann Kevser Suresinde yle yazldr:
(Ey Muhammed!) Kukusuz biz sana Kevseri verdik. imdi sen Rabbine kulluk et ve kurban
kes. Asl sonu kesik olan, phesiz sana hn besleyendir (Kevser Suresi, ayet. l-3).
82 Glpnarl, age, s.60.
83 Buharinin Ayeden rivayeti iin bkz. Sahih-i..., Hadis No. 1722, c. 11, s.153.
Muhammed, bu ayeti baz kiilerin kendisi hakknda O bir Ebterdir eklinde konuarak
hakaret etmeleri nedeniyle Kurana koymutur. nk, Araplar arasnda Ebter szc,
erkek ocuu olmayan, yani nesli kesik olanlar iin kullanlan bir szcktr ki, bir bakma
hakaret anlamna gelir. Muhammedin ilk kars Haticeden drt kz ve iki (ya da drt) erkek
ocuu olmu, fakat erkek ocuklarn hepsi ok kk yalarda lmlerdi. Daha sonra
Mariya adndaki cariyesinden brahim adndaki olu domu, o da az gemeden hastalanarak
lmt. Bir trl erkek ocuk sahibi olamad iin, Muhammed, Tanrya ok yalvarm,
fakat yalvar karlksz kalmt. Ve ite bu znt iindeyken bir de El-As b.Vail gibi
muhaliflerin kendisi hakknda, (Muhammed) nesli kesik, olu olmayan bir adamdr. lse ad
san anlmayacak... eklindeki alaylarna maruz kald iin, yukardaki ayeti koyarak,
Tanrnn kendisine olan ocuk yerine Kevseri, en byk bir nimet olmak zere vereceini
sylemitir. Kimi yorumculara gre Kevser, cennette btn rmaklarn kayna olan ve iki
yannda inciden kaplar bulunan bir nehirdir. Fakat, bunun cennette girmeden nce iinden su
iilecek bir havuz ya da kesiklie uramayan soy-sop demek olduunu syleyenler de
vardr. Her ne olursa olsun, ayete gre Tanr, Muhammede bylesine emsalsiz bir nimet
verdiini bildirmektedir.
84
Bildirirken de, Muhammede Ebter diyenlerin hakkndan
geleceini anlatmak zere ...Asl sonu kesik olan, phesiz sana hn besleyendir eklinde
konumaktadr.
imdi sormak gerekir: Neden Tanr Muhammede, hem onu mutlu klmak hem de neslini
srdrme olasln salamak zere olan ocuk vermez de Kevser\ Verir ve yukardaki
ekilde konuur? Sylemeye gerek yoktur ki, konuan Muhammeddir. Btn arzusuna
ramen erkek ocuk edinemedii iin, yukardaki zm eklini semitir. Bunun byle
olduunu, Kuranda, ...andolsun ki (Kuran), onurlu olan bir elinin szdr... (Hakka
Suresi, ayet 40) eklindeki ayetten karmak kolaydr.
85
84 Elmall H. Yazr, age, c.8, 6180 vd; bn shak, Siyer, Akabe Yaynlan, stanbul, 1988, s.330; ayrca bkz.
Sahih-i..., c.4, s.5I3 vd.
85 Yukardaki konular ve kaynaklar iin bkz. lhan Arsel, eriattan Kssalar, Kaynak Yaynlan, birinci
basm, Temmuz 1996.
Kendisiyle alay edenleri. Kurana koyduu ayetlerle susturma siyaseti konusunda
verilebilecek bir dier rnek, Tebk Seferiyle ilgili olandr; Muhammed, Hicretin
dokuzuncu ylnda, am ynnde ve Arabistann kuzeyinde, Bizans mparatorluunun
topraklarnn balad yere yakn bulunan Tebke kar hazrlna giriir. ok scak bir
mevsimde, ok tehlikeli bir dmana kar giritii bu sefere katlmak istemeyenler oktur.
Katlanlardan birou da isteksizdir. Nitekim Tebke giderken ordunun n saflarnda yer
alan mnafiklardan bir svari blne mensup kiiler, kendi aralarnda Muhammed
aleyhinde konumakta ve u adama bakn! amn kalelerini ve kklerini fethetmek istiyor:
o nerde, am saraylarn fethetmek nerde! diyerek onu. alaya almaktadrlar.
86
Bunu renen
Muhammed, Tanrnn kendisine her gizli olan eyi bildirdiini syleyerek Kurana u
ayetleri koyar:
Mnafklar, btn kalplerinde/cini kendilerine haber verecek bir surenin tepelerine
inmesinden ekinirler. (Ey Muhammed!) de ki: Elenin bakalm, nk Allah o sizin
ekindiklerinizi meydana karacak. ayet kendilerine sorsan: Biz srf lafa dalm aka-
layorduk derler. De ki, Siz, Allah ile ayetleriyle, peygamberiyle mi eleniyordunuz?
Beyhude (Bouna zr dilemeyin): iman ettiinizi syledikten sonra kfrnz aa
vurdunuz; iinizden bir ksmn affedersek, bir ksmn crmlerinde srar ettiklerinden dolay
azabmza uratacaz... (Tevbe Suresi, ayet 64-66).
Bylece kendisini. Tanr sayesinde her gizli eyi, her gizli konumay bilirmi gibi gsterip,
bu tr sorunlarna zm salamak istemitir.
Yine bunun gibi bir defasnda halktan kiilerin (mnafklarn), kendisi iin zn dediklerini
iitir. Bu szck Arapada her sylenene inanp kanan .sade dil kimse anlamna
gelmektedir. Gya mnafklardan birka kii Muhammed hakknda ileri geri konuurlarken,
ilerinden biri, Yapmaynz, byle konumaynz, korkarz ki iitir de hakkmzda iyi olmaz
deyince, Clas b. Sveydi adndaki bir baka mnafk onlara yle der:
86 Diyanet Vakf evirisinde, Tevbe Suresinin 65. ayetinin aklanmasna baknz; ayrca bkz. Elmall H. Yazr,
age, c.3. s.2587.
Biz dilediimizi syleriz, sonra ona varr sylediimizi inkar eder, bir de yemin basarz,
hemen szmze (inanr). Muhammed bir zni samiadr (saf bir kulaktr).
87
Muhammed, muhtemelen bunu birilerinden haber ald iin, kendisinin her sylenene inanan
bir kulak deil, hayrl bir kulak olduuna dair Tanrdan vahiy geldiini syleyerek
Kurana u ayeti koyar:
Yine ilerinden yleleri vardr ki, Peygamberi incitiyorlar ve O her syleneni dinler bir
kulak diyorlar; (Ey Muhammed!) de ki: (o) sizin iin bir hayr kuladr, Allaha inanr,
mminlere inanr ve iman edenleriniz iin bir rahmettir; Allahn Resuln incitenler iin ise
elim bir azap vardr... (Tevbe Suresi, ayet 61).
Sadece birka rnek olmak zere yukarda belirttiimiz konulara ve bunlara benzer nice dier
rneklere bakarak sylemek mmkndr ki, Kuran, Muhammedin kiisel yaamlarnn
gereksinimlerini karlayan hkmlerle dolu bir kitaptr. Btn bunlar Tanry, hani sanki
Muhammedin gnlk yaam sorunlaryla megulmu gibi gstermeye yeterlidir. Bu konuyu
ileride, ayr bir blm olarak tekrar ele alacaz. imdilik Kurann, bilimsel nitelikte bir
kitap olup olmad konusuna dnelim.
87 Elmall H. Yazr, age, c.3, s.2583.
KURANI, EMSALSZ, ESZ VE
RAKPSZ BR BLM KTABI,
BLM KAYNAIYMI GB GSTERME ABALARI
slamclar, Kurann emsalsiz, kusursuz ve en mkemmel bir bilim kayna olduunu ve
gnmze dek her ilmin bu kitapta yattn iddia ederler. Bu iddialara sarlanlar, her eyden
nce Muhammedin, En hayrl amel nedir? eklindeki bir soruyu, limdir diye
yantladn ve bu yantn kez srarla tekrarladn anmsatrlar: te slami n ycelii de
bumdan kaynaklanyor diyerek yksekten konuurlar. Bunu yaparlarken, bir de Kuranda
geen lm szcn ele alp Kurann ilim olmak zere gnderildiini ne srerler.
Verdikleri rneklerden birka yledir: Ey Muhammed! Sana ilim geldikten sonra, onda se-
ninle kim tartacak olursa de ki... (Al-i mran Suresi, ayet 61). Eer sana gelen ilimden
sonra onlarn heveslerine uyarsan... (Bakara Suresi, ayet 145). Ancak, kendilerine kitap
verilenlerden, kendilerine ilim geldikten sonra... ayrla dtler (Al-i mran Suresi, ayet
19; ra Suresi, ayet 13-15).
Dikkat edilecei gibi, bu ayetlerde yer alan ilim szc, mspet ilim karl olarak
(yani aklc ve deneyci bilim olarak) kullanlmamtr; ilim szc, esas itibariyle hep
Kuran karl olarak kullanlmtr.
2
te, slamclar buna dayanarak, Kuran demek ilim
1)Bu dorultuda olmak zere u ayetleri de eklerler: Kuran, kendilerine ilim veri/enlerin gnllerinde
yerleen apak ayetlerdir (Ankebt Suresi, ayet 49); Kendilerine ilim verilenler, sana Rabbinden indirilenin
hak olduunu (ve Allaha) layk olann yolunu gsterdiini bil/Her (Sebe
1
Suresi, ayet 6); Al/al... kendilerine
ilim verilenleri derecelerle ykselisin...(Mcadele Suresi, ayet 11).
2)Kurandan nce dier mmetlere, rnein Yahudilere ve Hristiyanlara verilen kitaplar iin de ilim
szc kullanlmakta. rnein sra Suresinde u ayet vardr: De ki: Siz ona ister inann, ister inanmayn: fit
bir gerek ki. bundan nce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kuran) okununca derhal yzst secdeye
kapanrlar.. (sra Suresi ayet 107).
demektir, ilim demek Kuran demektir diye kestirip atarlar. Hem de onlara gre Kuran yle
bir ilim kitabdr ki, evrende ilim olarak ne varsa her eyi kapsar; hibir eyi eksik
brakmamtr. nk, yine onlara gre, Tanr, Kitapta biz hibir eyi eksik brakmadk
(Enam Suresi, ayet 38) diye konumutur. Onlara gre lm szcnn en eski kullanl,
esasen Tanr ve Peygamber szlerini bilmek dorultusundayd.
Ve ite bu nedenledir ki, slamclar Kuran dnda ilim olmadn ve Kurann ilim dolu
ayetleri dnda ilim aramaya kalkmann Kuran inkar, hatta Tanrya hakaret olacan ileri
srerler. Byle bir davrann Tanr tarafndan cezalandrlacan anlatmak zere u ayeti
sunarlar: Ayetlerimizi inkar edenler, yoldan kmalarndan tr azaba urayacaklardr
(Enam Suresi, ayet 49). Ancak, bunu sylerlerken, ilim yapma abalarnn kkn
kazdklarn bilmezler. nk, bir kere Kuran, rehber olarak akln nne geirmekle her
trl bilimsel aratrmay ve zellikle tez vs antitezdiyalouyla sentez& ulama
olasln baltalam olurlar. Nitekim daha nce de deindiimiz ve biraz ileride tekrar
deineceimiz gibi, l 400 yllk slam tarihi boyunca, Kurandan yararlanma yoluyla ilim
yaplm deildir. slam uygarl diye bilinen ey, Kuran a dayal olarak ortaya km
deildir. te yandan, eer ilim denen ey, eriatlarn iddia eder olduklar gibi, Tanrnn
Kurana koyduu eylerden ibaretse, Kuran dnda ilim aramak slama aykr bir ey ise, bu
takdirde insanlk alemi, ilmin byk bir blmnden yoksun braklm demektir. u
bakmdan ki, Kuranda, slam dininin tamamlandna dair bir ayet var ki, orada Tanrnn,
...Bugn size dininizi ikmal ettim, zerinize nimetimi tamamladm ve sizin iin din olarak
slami beendim... (Maide Suresi, ayet 3) diye konutuu yazl. Yorumcularn bildirmesine
gre bu ayet, Muhammedin lmnden birka ay nce inmi olup, Tanrnn, ilim olmak
zere gnderdii Kuranda, insan yaamlaryla ilgili (siyasal, sosyal, ahlaksal, ekonomik
vd...) her alanda btn syleyeceklerini sylediini, slam dininin btn buyruklarn
bildirdiini ve artk bunlara eklenecek bir sz olmadn, bakaca bir tebligatta
bulunmayacan ve koymu olduu verileri ortadan kaldrmayacan, bunlarn insanlar
tarafndan da kaldrlamayacan anlatmaktadr. Ve yine yorumcularn bildirmesine gre, bu
tarihten sonra Tanr, yeni bir ayet indirmedii gibi, indirmi olduu ayetlerden de hibirini
kaldrmamtr. Bundan anlalmas gereken u ki, Kuran, ilmin sadece snrl bir blmn
kapsamaktadr. nk, Muhammedin sylemesine gre Tanr yle konumutur:
(Ey Muhammed!) De ki: Rabbimin szleri iin derya mrekkep olsa ve bir o kadar da ilave
getirsek dahi, Rabbimin szleri bitmeden nce deniz tkenecektir... (Kehf Suresi, ayet 109).
Yorumculara gre bu szlerle anlatlmak istenen ey, Tanrnn ilim ve hikmetinin sonsuz
ve snrsz olduudur. ylesine sonsuz ve snrszdr ki, denizlerin suyu mrekkep olsa bu
szleri yazmak iin yetmez.
3
imdi eer durum bu ise, bu demektir ki, Kuran, Tanrnn,
deryalar kadar mrekkebin yetimeyecei szlerinin, yani sonsuz ve snrsz ilminin sadece
bir ksmdr. Nitekim Muhammed bile, bir gn kendisine, ilimde senin bilmediin var m?
diye sorulduunda, Tanr tarafndan kendisine ok ilim verildiini, hepsinin verilmediini
sylemi, yle demitir:
Allah teala bana bir hayli kesir ihsan etti, mamafih hi phe yok, ilimde ylesi vardr ki,
onu Allahtan bakas bilmez.
4
Bu szlerden anlalan o ki, Tanr Muhammede, bir hayli kesir ihsan etmitir, ama
etmedii de olmutur ve bunlar ondan bakasnn bilmesine imkan yoktur! Gzel, ama
Allahtan bakasnn bilemeyecei ilmin kime ne hayr olabilir? Ve neden Tanr ilmin bir
ksmn gizleyip kendine saklasn?
Her ne kadar mam Gazali gibi statlar ilim denen eyin eri olan ve olmayan
olduunu ve eri ilimlerin peygamberler araclyla geldiini, oysa eri olmayan
ilimlerin hesap gibi aklla, tababet gibi tecrbeyle ve lgat gibi iitmekle bilinen
ilimlerden
3 Diyanet Vakf evirisinde Kehf Suresinin 109. ayetiyle ilgili aklamaya baknz; ayrca bkz. Elmall
H. Yazr, age. c.4. 3296.
4 Elmall H. Yazr. age, c A. s.3499.
olutuunu sylemekle beraber,
5
yine de Kuran dnda hibir gerek bulunmadn eklerler
ve bylece yaptklar ayrmn geersiz olduunu ortaya koymu olurlar.
Ve yine her ne kadar slamclar, ilim deyimini, Tanr buyruklarn renmek ve uygulamak
anlamnda olmak zere Um amali karlnda kullanp, bunun dnda eyann bilgisini
kapsayan bir i/m nazari olduunu, dn yoluyla bilgiye varmann mmkn olduunu
sylerlerse de bu tr bilgiyi, Kurandaki verilere uygun dt lde geerli, ters dt
lde de geersiz sayarlar. Bundan dolaydr ki, Kuran dnda il/n olmadn ne
srerlerken, akln vahye, yani Kurana tesliminden baka bir zm bulunmadn
anlatm olurlar. Byle bir teslimiyetin akl ilemez hale getirip gerek anlamda ilm yapma
olasln yok edeceini hesap etmezler. nk, gerek anlamda ilim. denen eyin aklc
ve deneyci usullere dayal olduunu bilmezler. Onlara gre ilim, Tanr ve peygamber
szlerinden ibarettir. Bundan dolaydr ki, her ilmin Kuranda bulunduunu kantlamaya
alrlarken g durumlarda kalrlar. rnein, gklerin ve yerin yaratlmasyla ilgili bilgilerin
(ve bu arada dnyann gneten kopmas olaynn) Kuranda yazl olduunu anlatmak zere
Hac Suresinin, ...buyruu olmakszn yere dmemesi iin g (Tanrnn) tuttuunu
grmez misin? (Hac Suresi, ayet 65) eklindeki ayetini ya da Enbiya Suresindeki, nkar
edenler, gkler ve yer karkken onlar ayrdmz... bilmezler mi? (Enbiya Suresi, ayet 30)
ya da Enam Suresindeki, Gaybn anahtarlar (Allahn) kalndadr... den yapra, yerin
karanlklarnda olan taneyi, yas kuruyu -ki apak kitaptadr-, ancak (Allah) bilir (Enam
Suresi, ayet 59)