F. Braudel AKDENZ: MEKN VE TARH n Ad: La Mditerrane, l'Espace et l'Histoire Arts et Mtiers Graphiques, 1977 Bu evirinin btn yayn haklar Metis Yaymlar'na aittir. Birinci Basm: Nisan 1990 ISBN 975-7650-21-8 Redaksiyon: Aykut Derman AKDENZ Mekn ve Tarih Femand Braudel'in ynetiminde: Braudel, Coarelli ve Aymard Franszca'dan eviren: Necati Erkurt METlS YAYINLARI Metis Yaynlar Bamusahip Sok. 3/ 2, Caalolu/ I stanbul F. Braudel AKDENZ: MEKN VE TARH n Ad: La Mditerrane, l'Espace et l'Histoire Arts et Mtiers Graphiques, 1977 Bu evirinin btn yayn haklar Metis Yaymlar'na aittir. Birinci Basm: Nisan 1990 ISBN 975-7650-21-8 Redaksiyon: Aykut Derman AKDENZ Mekn ve Tarih Femand Braudel'in ynetiminde: Braudel, Coarelli ve Aymard Franszca'dan eviren: Necati Erkurt METlS YAYINLARI i ndeki l er Giri: Akdeniz Fernand Braudel 7 Toprak Fernand Braudel 11 Deniz Fernand Braudel 31 afak Fernand Braudel 54 Roma Filippo Coarelli 82 Tarih Fernand Braudel 100 Meknlar Maurice Aymard 122 i ndeki l er Giri: Akdeniz Fernand Braudel 7 Toprak Fernand Braudel 11 Deniz Fernand Braudel 31 afak Fernand Braudel 54 Roma Filippo Coarelli 82 Tarih Fernand Braudel 100 Meknlar Maurice Aymard 122 AKDENZ Bu kitapta gemiler yol alr; dalgalarn arklar srer gider; baclar Cinque Terre yamalarndan Cenova Rivieras'na inerler; Provence'da, Yunanistan'da zeytinler toplanmtr; Venedik'in durgun sularnda ya da Cerbe kanallarnda balk lar a eker; tekne yapmclar, vaktiyle yaplan teknelere benzer tekneler yapar... Ve biz yine, onlara gre, zamann dnda olduumuzu farkederiz. Giritiimiz deneme, gemiin ve bugnn srekli karla mas, birinden tekine srp giden bir gei, ak yrekle a rlan iki sesli, sonsuz bir trkdr. Bu diyalog, birbirine yan syan sorunlaryla bu kitaba bir ruh verirse, amacmza ula m olacaz. Tarih, evremizi saran ve bizi igal eden bugnn sorunlar Katta kayg ve skntlar adna gemi zaman larn srekli sorgulanmasndan baka bir ey deildir. TnsnTarn Kendilerine yaratt baka hibir dnya Akdeniz kadar kantlayamaz bunu; nk Akdeniz'in kendini anlat masnn, kendini tekrar tekrar yaamasnn sonu gelmez. Kukusuz zevki iin olduu kadar, gerektii iin de yapar bunu. Gemite varolmu olmak, varln bugn de srdrmenin bir kouludur. Nedir bu Akdeniz? Binbir eyin hepsi birden. Bir peyzaj deil, saysz peyzajlar. Bir deniz deil, birbirini izleyen birok deniz. Bir uygarlk deil, birbiri zerine ylm birok uygarlk. Akdeniz'de gezen, Lbnan'da Roma dnyasn, Sar- dinya adasnda tarihncesini, Sicilyada Yunan kentlerini, Ispanya'da Arap varln, Yugoslavya'da Trk slm'ni bu lur. Yzyllarn derinliklerine iner; Malta'daki megalitik yaplara ya da Msr piramitlerine dek uzanr. Bugn hl 7 AKDENZ Bu kitapta gemiler yol alr; dalgalarn arklar srer gider; baclar Cinque Terre yamalarndan Cenova Rivieras'na inerler; Provence'da, Yunanistan'da zeytinler toplanmtr; Venedik'in durgun sularnda ya da Cerbe kanallarnda balk lar a eker; tekne yapmclar, vaktiyle yaplan teknelere benzer tekneler yapar... Ve biz yine, onlara gre, zamann dnda olduumuzu farkederiz. Giritiimiz deneme, gemiin ve bugnn srekli karla mas, birinden tekine srp giden bir gei, ak yrekle a rlan iki sesli, sonsuz bir trkdr. Bu diyalog, birbirine yan syan sorunlaryla bu kitaba bir ruh verirse, amacmza ula m olacaz. Tarih, evremizi saran ve bizi igal eden bugnn sorunlar Katta kayg ve skntlar adna gemi zaman larn srekli sorgulanmasndan baka bir ey deildir. TnsnTarn Kendilerine yaratt baka hibir dnya Akdeniz kadar kantlayamaz bunu; nk Akdeniz'in kendini anlat masnn, kendini tekrar tekrar yaamasnn sonu gelmez. Kukusuz zevki iin olduu kadar, gerektii iin de yapar bunu. Gemite varolmu olmak, varln bugn de srdrmenin bir kouludur. Nedir bu Akdeniz? Binbir eyin hepsi birden. Bir peyzaj deil, saysz peyzajlar. Bir deniz deil, birbirini izleyen birok deniz. Bir uygarlk deil, birbiri zerine ylm birok uygarlk. Akdeniz'de gezen, Lbnan'da Roma dnyasn, Sar- dinya adasnda tarihncesini, Sicilyada Yunan kentlerini, Ispanya'da Arap varln, Yugoslavya'da Trk slm'ni bu lur. Yzyllarn derinliklerine iner; Malta'daki megalitik yaplara ya da Msr piramitlerine dek uzanr. Bugn hl 7 yaayan ok eski eylerin yannda, ar modern eylerle karlar: Aldatc bir durgunluk iindeki Venedik'in yannda Mestre'nin youn sanayi yerleimini, hl Ulysses'in teknesi nin bir ei olan balk kaynn yannda deniz dibini tarayan balk gemilerini ya da o koca koca tankerleri grr. Bu, hem adalarn antik dnyasna dalmak, hem de her trl kltr ve kazan akmna ak olan ve yzyllardr denizi gzleyen, ke miren ok eski kentlerin yepyeni grnmleri karsnda aknla dmek demektir. Btn bunlar Akdeniz'in ok eski bir yol kava ol masndandr. Binyllardan beri, her ey ona komu, tarihinin altn stne getirip onu zenginletirmitir: insanlar, yk hay vanlar, arabalar, gemiler, fikirler, dinler, yaama sanatlar. Hatta bitkiler bile. Bunlarn bir ounu Akdenizli sanrsnz; oysa zeytin, zm ve buday dnda bunlar ok erken yerle rini alm olan yerli bitkilerdir hemen hemen hepsinin doum yeri denizden uzaktadr. Eer .. 5. yzylda yaam olan tarihin babas Herodotos bugn bir turist kafilesine katlp geri gelseydi aknlktan aknla derdi. Lucien Febvre yle yazar: "Onun Dou Akdeniz gezisine imdi kt n dnyorum. ap kalaca ne kadar ok ey olurdu! Bu koyu yeil yaprakl bodur aalarn altn renkli meyvelerini, portakallar, limonlar, mandalinalar mrnde grdn hatrlamyordu. Elbette, nk bunlar Araplar Uzak Dou' dan getirdiler. O acaip, tuhaf grnl, saplarnda iekler aan, kakts, agave", aloes**/, frenk inciri gibi yabanc adlar tayan dikenli bitkiler; onlar da mrnde grmemiti. El bette, nk bunlar Amerikal'yd. Yunanca okalipts adm tayan soluk yaprakl bu kocaman agaara hi karla mamt. Elbette, nk bunlar da AvustralyalIyd. Serviler derseniz, Acem kkenli. Bunlar iin dekorla ilgili yan. Ya be * agave: Nergisgillerden bir Meksika bitkisi, (.n.) ^'fesrSmbai r^nerffen'b'i 's S^i tki si i 'si nsab r. (.n.) sinler, srpriz srpriz stne: Peru'dan gelen domates, Hi nt kkenli patlcan, Guyanal biber, MeksikalI msr, Araplar'n hediyesi pirin; fasulyeden, patatesten, in dalarndan inip ran tabiyetine geen eftaliden, ttnden hi sz amayalm." Oysa btn bunlar Akdeniz evresinin mal olmu. "Bugn por takal aacndan yoksun bir Riviera, servi aalar olmayan bir Toskana, baharat satlmayan bir ar dnebilir miyiz hi?" (Lucien Febvre, Annales, XII, 29). Akdeniz insanlanmrT bir"listesini yapsaydk, kylarnda domu olanlar ya da uzak alarda Akdeniz sularnda yel ken am, onun sekili topraklarn, tarlalarn ilemi olan larn ocuklarn, sonra zaman iinde birbiri ardna gelip bura lar igal edenleri alt alta yazsaydk, bitkilerin, meyvelerin adlarn sralarken kapldmz duyguya kaplmaz mydk? Yer ekilleriyle olduu kadar insanlaryla da bir kavak olan, birbirine zt eleri kendinde barndran Akdeniz, anlarmzda uyumlu bir imge, hereyin birbiriyle kaynap zgn bir btnde topland bir sistem gibi canlanr. Akde nizin bu tartlmaz btnlnn, bu kkl varln srrn nasl aklamal? Konuyu birka ynden ele almak gerek. Doann bu alanda emei byk ise de, bu her eyi aklamaya yetmez; inatla birletirici bir rol oynayan insan da her eyi aklamaya yetmez. Bunu, hem doann sunduu ltuflar ya da yadrd lnetlerle iki duruma da bol bol rastlarz hem de insanlarn dn olduu gibi bugn de srp giden sonu gelmez gayretiyle aklayabiliriz. Yani sonsuz rastlantlarn, fel ketlerin ve doa karsnda tekrar tekrar kazanlan baar larn toplamyla! Bu kitabn amac, bu deneyim ve baarlar arasnda or taklklar aramaktr, bugnn nn ou kez onlara uygun dtn, bugn gzlerimizle grdmz eylerden hareketle dnn yarglanabildiim,, anlalabildiini ya da btn bun larn tersinin de geerli olduunu kantlamaktan ok, bu de 9 yaayan ok eski eylerin yannda, ar modern eylerle karlar: Aldatc bir durgunluk iindeki Venedik'in yannda Mestre'nin youn sanayi yerleimini, hl Ulysses'in teknesi nin bir ei olan balk kaynn yannda deniz dibini tarayan balk gemilerini ya da o koca koca tankerleri grr. Bu, hem adalarn antik dnyasna dalmak, hem de her trl kltr ve kazan akmna ak olan ve yzyllardr denizi gzleyen, ke miren ok eski kentlerin yepyeni grnmleri karsnda aknla dmek demektir. Btn bunlar Akdeniz'in ok eski bir yol kava ol masndandr. Binyllardan beri, her ey ona komu, tarihinin altn stne getirip onu zenginletirmitir: insanlar, yk hay vanlar, arabalar, gemiler, fikirler, dinler, yaama sanatlar. Hatta bitkiler bile. Bunlarn bir ounu Akdenizli sanrsnz; oysa zeytin, zm ve buday dnda bunlar ok erken yerle rini alm olan yerli bitkilerdir hemen hemen hepsinin doum yeri denizden uzaktadr. Eer .. 5. yzylda yaam olan tarihin babas Herodotos bugn bir turist kafilesine katlp geri gelseydi aknlktan aknla derdi. Lucien Febvre yle yazar: "Onun Dou Akdeniz gezisine imdi kt n dnyorum. ap kalaca ne kadar ok ey olurdu! Bu koyu yeil yaprakl bodur aalarn altn renkli meyvelerini, portakallar, limonlar, mandalinalar mrnde grdn hatrlamyordu. Elbette, nk bunlar Araplar Uzak Dou' dan getirdiler. O acaip, tuhaf grnl, saplarnda iekler aan, kakts, agave", aloes**/, frenk inciri gibi yabanc adlar tayan dikenli bitkiler; onlar da mrnde grmemiti. El bette, nk bunlar Amerikal'yd. Yunanca okalipts adm tayan soluk yaprakl bu kocaman agaara hi karla mamt. Elbette, nk bunlar da AvustralyalIyd. Serviler derseniz, Acem kkenli. Bunlar iin dekorla ilgili yan. Ya be * agave: Nergisgillerden bir Meksika bitkisi, (.n.) ^'fesrSmbai r^nerffen'b'i 's S^i tki si i 'si nsab r. (.n.) sinler, srpriz srpriz stne: Peru'dan gelen domates, Hi nt kkenli patlcan, Guyanal biber, MeksikalI msr, Araplar'n hediyesi pirin; fasulyeden, patatesten, in dalarndan inip ran tabiyetine geen eftaliden, ttnden hi sz amayalm." Oysa btn bunlar Akdeniz evresinin mal olmu. "Bugn por takal aacndan yoksun bir Riviera, servi aalar olmayan bir Toskana, baharat satlmayan bir ar dnebilir miyiz hi?" (Lucien Febvre, Annales, XII, 29). Akdeniz insanlanmrT bir"listesini yapsaydk, kylarnda domu olanlar ya da uzak alarda Akdeniz sularnda yel ken am, onun sekili topraklarn, tarlalarn ilemi olan larn ocuklarn, sonra zaman iinde birbiri ardna gelip bura lar igal edenleri alt alta yazsaydk, bitkilerin, meyvelerin adlarn sralarken kapldmz duyguya kaplmaz mydk? Yer ekilleriyle olduu kadar insanlaryla da bir kavak olan, birbirine zt eleri kendinde barndran Akdeniz, anlarmzda uyumlu bir imge, hereyin birbiriyle kaynap zgn bir btnde topland bir sistem gibi canlanr. Akde nizin bu tartlmaz btnlnn, bu kkl varln srrn nasl aklamal? Konuyu birka ynden ele almak gerek. Doann bu alanda emei byk ise de, bu her eyi aklamaya yetmez; inatla birletirici bir rol oynayan insan da her eyi aklamaya yetmez. Bunu, hem doann sunduu ltuflar ya da yadrd lnetlerle iki duruma da bol bol rastlarz hem de insanlarn dn olduu gibi bugn de srp giden sonu gelmez gayretiyle aklayabiliriz. Yani sonsuz rastlantlarn, fel ketlerin ve doa karsnda tekrar tekrar kazanlan baar larn toplamyla! Bu kitabn amac, bu deneyim ve baarlar arasnda or taklklar aramaktr, bugnn nn ou kez onlara uygun dtn, bugn gzlerimizle grdmz eylerden hareketle dnn yarglanabildiim,, anlalabildiini ya da btn bun larn tersinin de geerli olduunu kantlamaktan ok, bu de 9 neyim ve baarlarn ancak bir btn olarak ele alndklarnda anlalrlk kazandklarn kantlamaktr. Akdeniz, tarihe bPBaka" yaklam tarz sunmak iin gzel bir frsattr. n k grdmz ve sevdiimiz haliyle bu deniz, bizi aknla dren gemiiyle, kantlarn en ak seik olandr. Femand Braudel 10 TOPRAK ,- "i Bir dnya haritas zerinden bakldnda Akdeniz, yer kabuunun basit bir paras; Cebelitark'tan Svey Kanal ve Kzl Deniz'e doru uzanan, iki ucu dar, ortas geni bir deniz dir. Krlmalar, atlamalar, kmeler, nc zamana ait b- klmeler ok derin ukurlar meydana getirmi, bunlara kar lk gen, ok yksek ve sarp sra dalarn sonu gelmez zinciri lWWWBUIllUti u' * * - ........................... ' - - olumutur. Matapan Burnu yaknlarnda bulunan 4600 metre derinliindeki ukur,, Yunanistann en yksek tepesi olan, 2985 metrelik Olimpos Dann rahat rahat kaybolabilecei byklktedir. Bu dalar, denizin ilerine kadar girip sktrarak onu yer yer basit bir tuzlu su geidine evirir: Cebelitarkta byledir bu, Bonifacio Boaznda byledir, Kharybdis ve Skyllanm anaforlu derinlikleriyle Messina Boaznda da byledir; anakkale Boazyla Boazii'nin kylar boyunca da byle dir. Buralar artk deniz deil rmaktr, daha dorusu basit birer geit. Bu boazlar, geitler, dalar denize biim verir, bamsz blmler meydana getirir; Karadeniz, Ege Denizi, uzun yllar Venedikliler'in mlk olan Adriyatik ve ondan ok daha byk Tiren Denizi gibi. Denizin bir dizi havza halinde bylece blnmesine karalar, bunun ters basks gibi duran ayr ktalar halinde cevap verir: Balkan Yarmadas, Kk Asya, talya, Iber Yarmadas, Kuzey Afrika. Ama bu genel grnmden ayrlan bir ana izgi vardr ki, Yu nan ve Fenike smrgecilik dneminden modem alara kadar bu denizin gemiini anlayabilmemiz iin balca tutamak odur. Tarih ve corafya, elbirlii ile kylardan ve adalardan 11 neyim ve baarlarn ancak bir btn olarak ele alndklarnda anlalrlk kazandklarn kantlamaktr. Akdeniz, tarihe bPBaka" yaklam tarz sunmak iin gzel bir frsattr. n k grdmz ve sevdiimiz haliyle bu deniz, bizi aknla dren gemiiyle, kantlarn en ak seik olandr. Femand Braudel 10 TOPRAK ,- "i Bir dnya haritas zerinden bakldnda Akdeniz, yer kabuunun basit bir paras; Cebelitark'tan Svey Kanal ve Kzl Deniz'e doru uzanan, iki ucu dar, ortas geni bir deniz dir. Krlmalar, atlamalar, kmeler, nc zamana ait b- klmeler ok derin ukurlar meydana getirmi, bunlara kar lk gen, ok yksek ve sarp sra dalarn sonu gelmez zinciri lWWWBUIllUti u' * * - ........................... ' - - olumutur. Matapan Burnu yaknlarnda bulunan 4600 metre derinliindeki ukur,, Yunanistann en yksek tepesi olan, 2985 metrelik Olimpos Dann rahat rahat kaybolabilecei byklktedir. Bu dalar, denizin ilerine kadar girip sktrarak onu yer yer basit bir tuzlu su geidine evirir: Cebelitarkta byledir bu, Bonifacio Boaznda byledir, Kharybdis ve Skyllanm anaforlu derinlikleriyle Messina Boaznda da byledir; anakkale Boazyla Boazii'nin kylar boyunca da byle dir. Buralar artk deniz deil rmaktr, daha dorusu basit birer geit. Bu boazlar, geitler, dalar denize biim verir, bamsz blmler meydana getirir; Karadeniz, Ege Denizi, uzun yllar Venedikliler'in mlk olan Adriyatik ve ondan ok daha byk Tiren Denizi gibi. Denizin bir dizi havza halinde bylece blnmesine karalar, bunun ters basks gibi duran ayr ktalar halinde cevap verir: Balkan Yarmadas, Kk Asya, talya, Iber Yarmadas, Kuzey Afrika. Ama bu genel grnmden ayrlan bir ana izgi vardr ki, Yu nan ve Fenike smrgecilik dneminden modem alara kadar bu denizin gemiini anlayabilmemiz iin balca tutamak odur. Tarih ve corafya, elbirlii ile kylardan ve adalardan 11 geirdikleri bir orta snrla bu denizi kuzeyden gneye blm, birbirine dman iki dnya yaratmtr. Bu snr, Korfu ve Ad riyatik giriini yar yarya kapatan Otranto Kanal'ndan Si cilya'ya ve bugnk Tunus kylarna kadar uzatn: Dou ve Baty bu szcklerin tam ve klasik anlamyla birbirin den ayrm olursunuz. Actium, Preveze, nebaht, Malta, Za- ma, Cerbe gibi gemi savalarn bu ana izginin tam zerinde verilmi olmasnda alacak ne var? Kinlerin ve onarlmaz sonular getiren savalarn sraland izgidir bu; kalelerin tepesinden ve nbet kulelerinden birbirini gzleyen, hepsi de tahkim edilmi kentlerin ve adalarn sraland izgidir. talya, yazgsnn anlamn burada bulur: Denizin orta ekse ni odur ve kim ne derse desin, talya her zaman bir yzyle Bat'ya, bir yzyle de Douya dnktr. Zenginliini uzun zaman buradan salamad m? Btn Akdeniz'e egemen olma olana doal olarak ona verilmitir; o da doallkla bunu dlemitir. in in Kaynayan Bir Jeolojik Yap Akdeniz'deki krlmalar, kvrlmalar ve pe pee deniz derinlikleriyle da zirvelerini oluturan etken, zamann henz etkilerini silemedii ve ykcln gzlerimizin nnde bugn de srdren, iin iin kaynayan jeolojik yapdr. Bu jeolojik, yap, denize serpilmi adalar, yarmadalar, kimi suya g mlm, kimi paralanm kta kalntlarn ya da parala rn, pek anmaya uramam girintili kntl yer ekille rini aklar; homurdanp duran, uykuya dalan, sonra birden felket getirmek zere uykusundan uyanan yanardalarn ate ini yine bu jeolojik yap aklar. ite, Lipari adalarnn kuzeyinde, denizin ortasnda bir nbeti gibi duran ba dumanl Stromboli. Pskrtt akkor 12 halindeki paracklarla ge ve evresindeki denize k saar her gece. te, zirvesindeki duman sorgucunu Napoli'nin arka snda birka yldr ykseltmiyorsa da, bir tehdit olmakta de vam eden Vezv. Birka yzyl sessiz kaldktan sonra, I.S. 79 ylnda Herculanum ve Pompei kentlerinin kanna girmiti Vezv. Ve ite, o sihirli Catania ovasna her an saldracakm gibi duran aktif Etna yanarda (3313 m.), ate kuyularnn eh" . by, efsaneler kayna Etna: Kykloplar gklerde akan imeklerini Vulcanus'un ocaklarnda tavlamak iin, boa de risinden yaplm o muazzam krkleri burada altryor lard; filozof Empedokles kendini bu kratere atm, krater de, dendime grc7ayandak sandallardan tekini geri frlatm. "Ka kez grdk," der Vergilius, "Etna'nn kaynayp tatn, ate kreleri yuvarladn, erimi kayalarn sel gibi akt n". Pindaros ve Aiskhulos, Etna'nn .. 475 ylnda pat ladn yazarlar; o gnden bu yana tarih, bu yanardan belki yz kez harekete getiini kaydetmitir. Ege'deki Santorin adas (eski adyla Thera) .. 1450 ylnda korkun bir patlama ile ikiye blnp sular altnda kalan bir yanarda kraterinin yarsdr. Uzmanlara gre bu patlama Sunda Boaz'ndaki (Endonezya) Krakatau adasn 1883'te darmadan eden patlamadan drt misli daha iddet liymi, oysa Krakatau adas patlad zaman inanlmayacak kadar korkun deniz depremlerine yol am, gemileri ve loko motifleri birka katl evlerin zerinden arm, kzgn ve youn kl bulutlarn yzlerce kilometre ierilere savurmutu. O halde tarihilerin, Santorin patlamasnn yol at bir sr zarara, parlak Girit Uygarl'nm ayn alarda birdenbire ortadan silinmesini de katmalar akla yakn deil mi?,J he- ra'nn pskrmesiyle Girit adasn rten ve zerlerinde ot bil meyen kzgn kl tabakalar bugn yaplan kazlarla ortaya karlmakta. Bu ldrc bulutlar Suriye ve Msr'a dek uzanyor muydu? Tevrat'n ikinci kitab "k"ta gn 13 geirdikleri bir orta snrla bu denizi kuzeyden gneye blm, birbirine dman iki dnya yaratmtr. Bu snr, Korfu ve Ad riyatik giriini yar yarya kapatan Otranto Kanal'ndan Si cilya'ya ve bugnk Tunus kylarna kadar uzatn: Dou ve Baty bu szcklerin tam ve klasik anlamyla birbirin den ayrm olursunuz. Actium, Preveze, nebaht, Malta, Za- ma, Cerbe gibi gemi savalarn bu ana izginin tam zerinde verilmi olmasnda alacak ne var? Kinlerin ve onarlmaz sonular getiren savalarn sraland izgidir bu; kalelerin tepesinden ve nbet kulelerinden birbirini gzleyen, hepsi de tahkim edilmi kentlerin ve adalarn sraland izgidir. talya, yazgsnn anlamn burada bulur: Denizin orta ekse ni odur ve kim ne derse desin, talya her zaman bir yzyle Bat'ya, bir yzyle de Douya dnktr. Zenginliini uzun zaman buradan salamad m? Btn Akdeniz'e egemen olma olana doal olarak ona verilmitir; o da doallkla bunu dlemitir. in in Kaynayan Bir Jeolojik Yap Akdeniz'deki krlmalar, kvrlmalar ve pe pee deniz derinlikleriyle da zirvelerini oluturan etken, zamann henz etkilerini silemedii ve ykcln gzlerimizin nnde bugn de srdren, iin iin kaynayan jeolojik yapdr. Bu jeolojik, yap, denize serpilmi adalar, yarmadalar, kimi suya g mlm, kimi paralanm kta kalntlarn ya da parala rn, pek anmaya uramam girintili kntl yer ekille rini aklar; homurdanp duran, uykuya dalan, sonra birden felket getirmek zere uykusundan uyanan yanardalarn ate ini yine bu jeolojik yap aklar. ite, Lipari adalarnn kuzeyinde, denizin ortasnda bir nbeti gibi duran ba dumanl Stromboli. Pskrtt akkor 12 halindeki paracklarla ge ve evresindeki denize k saar her gece. te, zirvesindeki duman sorgucunu Napoli'nin arka snda birka yldr ykseltmiyorsa da, bir tehdit olmakta de vam eden Vezv. Birka yzyl sessiz kaldktan sonra, I.S. 79 ylnda Herculanum ve Pompei kentlerinin kanna girmiti Vezv. Ve ite, o sihirli Catania ovasna her an saldracakm gibi duran aktif Etna yanarda (3313 m.), ate kuyularnn eh" . by, efsaneler kayna Etna: Kykloplar gklerde akan imeklerini Vulcanus'un ocaklarnda tavlamak iin, boa de risinden yaplm o muazzam krkleri burada altryor lard; filozof Empedokles kendini bu kratere atm, krater de, dendime grc7ayandak sandallardan tekini geri frlatm. "Ka kez grdk," der Vergilius, "Etna'nn kaynayp tatn, ate kreleri yuvarladn, erimi kayalarn sel gibi akt n". Pindaros ve Aiskhulos, Etna'nn .. 475 ylnda pat ladn yazarlar; o gnden bu yana tarih, bu yanardan belki yz kez harekete getiini kaydetmitir. Ege'deki Santorin adas (eski adyla Thera) .. 1450 ylnda korkun bir patlama ile ikiye blnp sular altnda kalan bir yanarda kraterinin yarsdr. Uzmanlara gre bu patlama Sunda Boaz'ndaki (Endonezya) Krakatau adasn 1883'te darmadan eden patlamadan drt misli daha iddet liymi, oysa Krakatau adas patlad zaman inanlmayacak kadar korkun deniz depremlerine yol am, gemileri ve loko motifleri birka katl evlerin zerinden arm, kzgn ve youn kl bulutlarn yzlerce kilometre ierilere savurmutu. O halde tarihilerin, Santorin patlamasnn yol at bir sr zarara, parlak Girit Uygarl'nm ayn alarda birdenbire ortadan silinmesini de katmalar akla yakn deil mi?,J he- ra'nn pskrmesiyle Girit adasn rten ve zerlerinde ot bil meyen kzgn kl tabakalar bugn yaplan kazlarla ortaya karlmakta. Bu ldrc bulutlar Suriye ve Msr'a dek uzanyor muydu? Tevrat'n ikinci kitab "k"ta gn 13 srm olan korkun bir geceden sz edilir ki o tarihte Msr'da Firavunun esiri olan Yahudiler bu kargaadan faydalanp kamlardr. Acaba bu olay da Thera volkannn patlamasna balanabilir mi? Ne olursa olsun, nasl Krakatau adasndaki eski volkan su lar altnda kald halde snmemise, Santorin'deki de ayn ekilde snmemitir. .. 1. yzyldan gnmze kadar (1928) zaman zaman birbiri ardnca grlen patlamalar ve tamalar, bu eski kraterde bir sr ada ve adack meydana getirmitir; Santorin adas aklarnda eit eit renkleriyle insana aknlk veren deniz bugn bile kaynamaya devam eder. Bu da eytann tenceresini kaynatan atein daha snmemi olduunu gsterir. 1 Zaten Akdeniz'in insanlar tarih sahnesine ktklarndan i bu yana her zaman yanardalarn ve depremlerin tehdidi i altnda yaamadlar m? Kk Asya'da ok eski bir kent olan atalhyk'te, .. 6200 ylndan kalma bir tapman duvar | resimlerinde, kentin birka katl evlerinin arkasnda, krate j rinden lavlar ve dumanlar pskrten bir volkan grlr; bu her- | halde Hasan Da'dr. Gene Kk Asya'da bugn yaplan ka zlarda, depremler yznden yklm olduu sanlan antlarn kalntlar ortaya kmaktadr, hatta depremlerin en sk g rld blgelerde sadan birka bin yl ncesine ait, her hal de bu byk felketlere dayanacak ekilde tasarlanm, hafif malzeme kullanan bir mimarinin izlerine rastlanmaktadr. Denizi Neredeyse epeevre Saran Dalar Jeolojik yaps, Akdeniz evresinin neden ok dalk olduu nu aklar. Bunlar, hareketli ekiller gsteren yksek ve gen dalardr, Akdeniz lkelerinin yzeyini tatan bir iskelet gibi delik deik ederler: Alpler, Apeninler, Balkanlar, Toroslar, 14 Lbnan Cebeli, Atlaslar, spanya sra dalar, Pireneler gr kemli bir alay olutururlar. Denize ve zerinde gllerin, por takal aalarnn iek at scak ovalara tepeden bakan, zirvelerinden aylarca kar eksilmeyen sarp doruklar ya da ou zaman dorudan suya inen dik yamalar: Akdeniz batanbaa birbirine ok benzeyen bu grnmlerle kapldr. Dalmaya, Sardinya ya da Cebelitark yaknlarnda Gney spanya ky larn bir bakta ayrt edebileceini kim iddia edebilir? Oysa birbirlerinden yzlerce kilometre uzaktadr bunlar. Ancak btn Akdeniz dalarla evrili deildir. Kuzeyde yer yer kesintiler grlr: Rhne nehri deltasna kadar Languedoc kylar ya da Adriyatik zerinde Venedik kylar gibi. Asl istisnann by gr^ydedir; insan artan, sonsuz gibi gr nen Tunus sahilinde^ Nil deltasna ve Lbnan dalarna uza nan binlerce kilometrelik bir ky eridi. nsana bkknlk ve ren bu usuz bucaksz kylarda Sahra ile ideniz burun buru- nadr. Uaktan baktnzda, snrsz iki dzeyi l ile deni zi yan yana grrsnz; renkleri birbiriyle atr, biri ma viden mora hatta karaya alar, teki beyazdan toprak kzl na, turuncuya gider. l garip bir lemdir, Afrika'nn derinliklerini ve gebe yaamn canlln alp kylara kadar uzatr. Bunlar dalk yrelerinkine hi benzemeyen yaam biimleridir. l, Akde niz'le atan ve hi bkmadan onun yerini almak isteyen baka bir Akdeniz'dir. Bu ikili oyunu doa daha balangta dzen lemi, belki de onlar doutan birbirine dman etmitir. An cak tarih, tpk denizin suyla tuzu kaynatrmas gibi, farkl elerin kaynamalarn salar. Demek ki Bat insan Akdeniz konserinde yalnz kendisine yakn gelen seslerle yetinmemeli, teki seslere, yabanc seslere de kulak vermelidir, nk bu mzii iki elle almak gerekir. Denizin kuzeyinde ya da gneyinde oluunuza gre, bu ynlerin ranszca metinde "Sahel" olarak geiyor, (.n.) srm olan korkun bir geceden sz edilir ki o tarihte Msr'da Firavunun esiri olan Yahudiler bu kargaadan faydalanp kamlardr. Acaba bu olay da Thera volkannn patlamasna balanabilir mi? Ne olursa olsun, nasl Krakatau adasndaki eski volkan su lar altnda kald halde snmemise, Santorin'deki de ayn ekilde snmemitir. .. 1. yzyldan gnmze kadar (1928) zaman zaman birbiri ardnca grlen patlamalar ve tamalar, bu eski kraterde bir sr ada ve adack meydana getirmitir; Santorin adas aklarnda eit eit renkleriyle insana aknlk veren deniz bugn bile kaynamaya devam eder. Bu da eytann tenceresini kaynatan atein daha snmemi olduunu gsterir. 1 Zaten Akdeniz'in insanlar tarih sahnesine ktklarndan i bu yana her zaman yanardalarn ve depremlerin tehdidi i altnda yaamadlar m? Kk Asya'da ok eski bir kent olan atalhyk'te, .. 6200 ylndan kalma bir tapman duvar | resimlerinde, kentin birka katl evlerinin arkasnda, krate j rinden lavlar ve dumanlar pskrten bir volkan grlr; bu her- | halde Hasan Da'dr. Gene Kk Asya'da bugn yaplan ka zlarda, depremler yznden yklm olduu sanlan antlarn kalntlar ortaya kmaktadr, hatta depremlerin en sk g rld blgelerde sadan birka bin yl ncesine ait, her hal de bu byk felketlere dayanacak ekilde tasarlanm, hafif malzeme kullanan bir mimarinin izlerine rastlanmaktadr. Denizi Neredeyse epeevre Saran Dalar Jeolojik yaps, Akdeniz evresinin neden ok dalk olduu nu aklar. Bunlar, hareketli ekiller gsteren yksek ve gen dalardr, Akdeniz lkelerinin yzeyini tatan bir iskelet gibi delik deik ederler: Alpler, Apeninler, Balkanlar, Toroslar, 14 Lbnan Cebeli, Atlaslar, spanya sra dalar, Pireneler gr kemli bir alay olutururlar. Denize ve zerinde gllerin, por takal aalarnn iek at scak ovalara tepeden bakan, zirvelerinden aylarca kar eksilmeyen sarp doruklar ya da ou zaman dorudan suya inen dik yamalar: Akdeniz batanbaa birbirine ok benzeyen bu grnmlerle kapldr. Dalmaya, Sardinya ya da Cebelitark yaknlarnda Gney spanya ky larn bir bakta ayrt edebileceini kim iddia edebilir? Oysa birbirlerinden yzlerce kilometre uzaktadr bunlar. Ancak btn Akdeniz dalarla evrili deildir. Kuzeyde yer yer kesintiler grlr: Rhne nehri deltasna kadar Languedoc kylar ya da Adriyatik zerinde Venedik kylar gibi. Asl istisnann by gr^ydedir; insan artan, sonsuz gibi gr nen Tunus sahilinde^ Nil deltasna ve Lbnan dalarna uza nan binlerce kilometrelik bir ky eridi. nsana bkknlk ve ren bu usuz bucaksz kylarda Sahra ile ideniz burun buru- nadr. Uaktan baktnzda, snrsz iki dzeyi l ile deni zi yan yana grrsnz; renkleri birbiriyle atr, biri ma viden mora hatta karaya alar, teki beyazdan toprak kzl na, turuncuya gider. l garip bir lemdir, Afrika'nn derinliklerini ve gebe yaamn canlln alp kylara kadar uzatr. Bunlar dalk yrelerinkine hi benzemeyen yaam biimleridir. l, Akde niz'le atan ve hi bkmadan onun yerini almak isteyen baka bir Akdeniz'dir. Bu ikili oyunu doa daha balangta dzen lemi, belki de onlar doutan birbirine dman etmitir. An cak tarih, tpk denizin suyla tuzu kaynatrmas gibi, farkl elerin kaynamalarn salar. Demek ki Bat insan Akdeniz konserinde yalnz kendisine yakn gelen seslerle yetinmemeli, teki seslere, yabanc seslere de kulak vermelidir, nk bu mzii iki elle almak gerekir. Denizin kuzeyinde ya da gneyinde oluunuza gre, bu ynlerin ranszca metinde "Sahel" olarak geiyor, (.n.) birine ya da tekine bakmanza gre, deiik doa, tarih ve ruh durumlar ile karlarsnz. Gzlerinizi Avrupa ve ona bal yarmadalara evirirseniz karnza bir perde gibi da lar kar. Gneye doru ise, kuzey Afrika'nn sk aalkl da larn bir yana brakrsanz, l, uzayp giden bir ta ve kum denizidir; Sahra'nn gerisinde ise kara Afrika'nn sonsuzluu ve onun uzants Asya lleri vardr. Bu snrsz alanlardan ge miler ya da gemi filolar deil, kervanlar geer; binlerce deve nin srtnda taman yiyecek ve deerli mallar: baharat, kara biber, ipek, il hammaddeleri, fildii, altn tozu... Biraz da yzyldan yzyla atlan admlarla bu topran nasl ar ar ele geirildiini dnelim. nsan burada derin lerde sakl duran suyu bulmay baarm, vahalar oluturmu, kkleri derinlere inen palmiyeler dikmi ve srlerini yaat mak iin, kendisini seyrek otlu blgelere gtren yol iaretle rini ve kaynak noktalarn bellemi. Ar ar, amaz adm larla baarlm grkemli bir fetih bu! Akdeniz bylece, kuzeyden gelirken ilk rastlanan zeytin aacndan, lde karmza kan sk palmiyelere kadar uza nr. Kuzeyden aa "inen" iin ilk zeytin aac, Rhne nehri zerinde, Donzere kilidi"ni izleyen buluma noktasndadr. lk sk palmiyelik ise El Kantara adl altn kapdan Sahra Atlaslar'n aarken Batna ve Timgad'n gneyinde birden karmzda bitiverir (durumu anlatacak tek szcktr bu). An cak her seferinde gzlerinizi kamatran ve size heyecan veren bu eit karlamalar, idenizin evresine denk getirilmitir. Zeytin aalar, palmiyeler burada eref nbeti tutarlar. Gne ve Yamur Akdeniz birlii, her eyden nce iklime dayanr ve bu ok zel iklim, denizin bir ucundan br ucuna kadar hep ayn 16 kalr; yaam tarzlarna ve manzaralara, benzer nitelikler ka zandrr. Bu iklim yresel yer ekillerinden hemen hemen bamszdr, nk bat komusu Atlas Okyanusu ve gney komusu Sahra'nn nefesleri dardan onu biimlendirir. Bu canavarlardan her biri srasyla onu ele geirmek iin hi du raksamadan yerinden kar ama o kln kprdatmaz: Suyunun lk olmas (11 ) da okyanusun ve Sahra'nn ona sokulmasn kolaylatrr. Her yaz Sahrann kuru ve yakc nefesi denizi batanbaa kaplar, kuzeye doru snrlarn aar; Akdeniz zerindeki o ltl, baka hibir yerde grlmeyen "prl prl gkleri" ve o l l yldzl geceleri oluturur. Bu parlak gkler yalnz birka gn, o da gneyden kopup gelen kum ykl samyelleri ya da akayeller, Horatiusun "Plumbeus Auster" dedii kurun gibi ar rzgrlar estiinde kararr. Sahrann etkisindeki Akdeniz, alt ay boyunca durgun ve parlak mavi sularyla, turistler, deniz sporlar, kalabalk plajlar iin bir cennettir. Kurumu toprak zerindeki hayvan ve bitkiler bu sreyi yamur beklentisi iinde geirirler. Su o ka dar ktlar ki deerine paha biilmez. Nisandan eylle kadar 'kuzeydoudan, Yunanistan zerinden esen meltemler, Sahra nn cehennem gibi havasn nemlendirecek gten yoksundur. Okyanus ie karnca l kabuuna ekilir. Okyanusun nem ykl, alak basnl hava akmlar ekimden balayarak batdan douya doru yola kar. Her ynde esen rzgrlar bun lara yklenir ve bu alak basn akmlarn douya doru savu rur. Denizin rengi koyular, Baltk denizinin gri tonlar ege men olur ya da beyaz kpkler altnda kaybolur, sanki zerine kar yamtr. Bundan sonra frtnalar, korkun frtnalar pat lar. Mistral, Bora gibi ortal krp geiren frtnalar denizi altst eder, havada ise onlarn azgn iddetinden korunmak gerekir. Provence blgesinde srayla dikilmi serviler, Miti- cann kam rzgrlklar, Sicilya'da sebze fidanlklarnn 17 birine ya da tekine bakmanza gre, deiik doa, tarih ve ruh durumlar ile karlarsnz. Gzlerinizi Avrupa ve ona bal yarmadalara evirirseniz karnza bir perde gibi da lar kar. Gneye doru ise, kuzey Afrika'nn sk aalkl da larn bir yana brakrsanz, l, uzayp giden bir ta ve kum denizidir; Sahra'nn gerisinde ise kara Afrika'nn sonsuzluu ve onun uzants Asya lleri vardr. Bu snrsz alanlardan ge miler ya da gemi filolar deil, kervanlar geer; binlerce deve nin srtnda taman yiyecek ve deerli mallar: baharat, kara biber, ipek, il hammaddeleri, fildii, altn tozu... Biraz da yzyldan yzyla atlan admlarla bu topran nasl ar ar ele geirildiini dnelim. nsan burada derin lerde sakl duran suyu bulmay baarm, vahalar oluturmu, kkleri derinlere inen palmiyeler dikmi ve srlerini yaat mak iin, kendisini seyrek otlu blgelere gtren yol iaretle rini ve kaynak noktalarn bellemi. Ar ar, amaz adm larla baarlm grkemli bir fetih bu! Akdeniz bylece, kuzeyden gelirken ilk rastlanan zeytin aacndan, lde karmza kan sk palmiyelere kadar uza nr. Kuzeyden aa "inen" iin ilk zeytin aac, Rhne nehri zerinde, Donzere kilidi"ni izleyen buluma noktasndadr. lk sk palmiyelik ise El Kantara adl altn kapdan Sahra Atlaslar'n aarken Batna ve Timgad'n gneyinde birden karmzda bitiverir (durumu anlatacak tek szcktr bu). An cak her seferinde gzlerinizi kamatran ve size heyecan veren bu eit karlamalar, idenizin evresine denk getirilmitir. Zeytin aalar, palmiyeler burada eref nbeti tutarlar. Gne ve Yamur Akdeniz birlii, her eyden nce iklime dayanr ve bu ok zel iklim, denizin bir ucundan br ucuna kadar hep ayn 16 kalr; yaam tarzlarna ve manzaralara, benzer nitelikler ka zandrr. Bu iklim yresel yer ekillerinden hemen hemen bamszdr, nk bat komusu Atlas Okyanusu ve gney komusu Sahra'nn nefesleri dardan onu biimlendirir. Bu canavarlardan her biri srasyla onu ele geirmek iin hi du raksamadan yerinden kar ama o kln kprdatmaz: Suyunun lk olmas (11 ) da okyanusun ve Sahra'nn ona sokulmasn kolaylatrr. Her yaz Sahrann kuru ve yakc nefesi denizi batanbaa kaplar, kuzeye doru snrlarn aar; Akdeniz zerindeki o ltl, baka hibir yerde grlmeyen "prl prl gkleri" ve o l l yldzl geceleri oluturur. Bu parlak gkler yalnz birka gn, o da gneyden kopup gelen kum ykl samyelleri ya da akayeller, Horatiusun "Plumbeus Auster" dedii kurun gibi ar rzgrlar estiinde kararr. Sahrann etkisindeki Akdeniz, alt ay boyunca durgun ve parlak mavi sularyla, turistler, deniz sporlar, kalabalk plajlar iin bir cennettir. Kurumu toprak zerindeki hayvan ve bitkiler bu sreyi yamur beklentisi iinde geirirler. Su o ka dar ktlar ki deerine paha biilmez. Nisandan eylle kadar 'kuzeydoudan, Yunanistan zerinden esen meltemler, Sahra nn cehennem gibi havasn nemlendirecek gten yoksundur. Okyanus ie karnca l kabuuna ekilir. Okyanusun nem ykl, alak basnl hava akmlar ekimden balayarak batdan douya doru yola kar. Her ynde esen rzgrlar bun lara yklenir ve bu alak basn akmlarn douya doru savu rur. Denizin rengi koyular, Baltk denizinin gri tonlar ege men olur ya da beyaz kpkler altnda kaybolur, sanki zerine kar yamtr. Bundan sonra frtnalar, korkun frtnalar pat lar. Mistral, Bora gibi ortal krp geiren frtnalar denizi altst eder, havada ise onlarn azgn iddetinden korunmak gerekir. Provence blgesinde srayla dikilmi serviler, Miti- cann kam rzgrlklar, Sicilya'da sebze fidanlklarnn 17 evresine yerletirilen saman balyalan ekili topraklarn ko runmas iin vazgeilmez usullerdir. Ayn dnemde her ey sel gibi yaan yamurlar ve alak bulutlar altnda kaybolur. Gkyz, El Greco'nun tablolarndaki Toledo'nun bir felket ncesi gn andrr adeta. Kn Cezayirdfe turistler iddetli saanaklar karsnda arp kalrlar. Aylardr yata kuru mu rmaklar kabarr, Roussillon ya da Mitica ovalarnda, Toscana'da, Endls'te ya da Selanik evresinde sk sk id detli sel basknlar grlr. Kimi zaman anlamsz yamurlar ln snrlarn ap Mekke sokaklarn suya boar ve Kuzey Sahra'nn yollarn amur deryas haline getirir. Oran kenti nin gneyinde Ayn Sefra'da srgn olarak yaayan Isabelle Eberhard adl Rus kz kendini ln bysne kaptrm ve 1904'te beklenmedik bir sel basknnda boulmutu. Bu yamurlarn hayrl bir yan da vardr. Zeusun grl grl akan sular topraa bereket saarken, Aristophanes'in kylleri, darda yapacak bir ileri olmadna keyiflenir, ene alar ve kadeh tokutururlar. Esas alma, baharn son yamur serpintilerinden sonra kum smblleri ve zambaklar ap da krlanglar geri dnnce balayacaktr. Bunlar grn ce arklar dklr dudaklardan. Rodos'ta yle bir ark sy lenir: Krlang krlang, Seninle gelir bahar, Karn beyaz krlang, Srt kara krlang. O grnd m, mevsimlerin kaps aralanm demektir. Ksacas, bitkilerin yaamasna hi de uygun olmayan garip bir iklimdir bu. Kn yamur gz atrmaz; souk, bitkilerin yaamm durdurur. Scaklar baladndaysa su ortadan ekil mitir. Akdeniz bitkilerinin, ho kokulu yapraklarnn tyl ya da yal, saplarnn dikenli olmas yalnz bizlere sunulmu 18 bir armaan deildir. Bunlar, bir tek austos bceklerinin ha yatta kalabildii ok scak gnlerin kuraklna kar birer sa vunma aracdr ayn zamanda. Ve eer Endlste buday rn nisan aynda erkenden baaklarn sarartp hasada geliyorsa, evre koullarna uyup acele ettiindendir. Teslim Olmayan Bir Toprak Gz zevki ve evre gzellii, Akdenizin jeolojik yapsnn ve ikliminin hainliklerini unutturur. Akdenizin, insanlara keyif srsnler diye verilmi bir cennet olmad kimsenin aklna gelmez. Bu yrede insanlar her eyi kendileri yapmak zorunda kalmlar, ou zaman baka yerlere gre daha g koullara katlanmlardr. Karasaban zayf ve yalnkat top ra derinden sremez. Yamur biraz srekli yad m gevek toprak bayr aa su gibi akar; Dalar geli gidie engel olur, blgeyi hakszca igal eder, ovalar, tarlalar snrlar. Da rack bir erit halinde kalm ya da avu ii kadar ufalm tar lalardan sonra insanlarn ve hayvanlarn gidip geldikleri keiyollar balar. Ovaya gelince, eer uygun boyutlardaysa, o da, uzun zaman ba bo sularn egemenlii altnda kalmtr. Onu yeniden ele geirmek iin bataklkla savamak, acmasz k mevsiminin kabartt nehirlere kar korumak, stmadan arndrmak ge rekmitir. Ovalar tarma kazandrmak, nce bataklk su larn yenmek demekti. Ama sonradan, sulama ileri iin bu suyu temizlenmi olarak geri getirmek de gerekmitir. Bu ar, ok ar yryen fetih, yzylmzda, daha dn tamamland. Bugn ise zor olan, eski gnlerin o durgun bataklk manzaralarn yeniden bulmak. Pontinia bataklklar orta snda yeni kurulmu bir kent olan Sabaudia yaknlarnda, insa na aknlk veren bir milli parkn gbeinde, aalar arasna 19 evresine yerletirilen saman balyalan ekili topraklarn ko runmas iin vazgeilmez usullerdir. Ayn dnemde her ey sel gibi yaan yamurlar ve alak bulutlar altnda kaybolur. Gkyz, El Greco'nun tablolarndaki Toledo'nun bir felket ncesi gn andrr adeta. Kn Cezayirdfe turistler iddetli saanaklar karsnda arp kalrlar. Aylardr yata kuru mu rmaklar kabarr, Roussillon ya da Mitica ovalarnda, Toscana'da, Endls'te ya da Selanik evresinde sk sk id detli sel basknlar grlr. Kimi zaman anlamsz yamurlar ln snrlarn ap Mekke sokaklarn suya boar ve Kuzey Sahra'nn yollarn amur deryas haline getirir. Oran kenti nin gneyinde Ayn Sefra'da srgn olarak yaayan Isabelle Eberhard adl Rus kz kendini ln bysne kaptrm ve 1904'te beklenmedik bir sel basknnda boulmutu. Bu yamurlarn hayrl bir yan da vardr. Zeusun grl grl akan sular topraa bereket saarken, Aristophanes'in kylleri, darda yapacak bir ileri olmadna keyiflenir, ene alar ve kadeh tokutururlar. Esas alma, baharn son yamur serpintilerinden sonra kum smblleri ve zambaklar ap da krlanglar geri dnnce balayacaktr. Bunlar grn ce arklar dklr dudaklardan. Rodos'ta yle bir ark sy lenir: Krlang krlang, Seninle gelir bahar, Karn beyaz krlang, Srt kara krlang. O grnd m, mevsimlerin kaps aralanm demektir. Ksacas, bitkilerin yaamasna hi de uygun olmayan garip bir iklimdir bu. Kn yamur gz atrmaz; souk, bitkilerin yaamm durdurur. Scaklar baladndaysa su ortadan ekil mitir. Akdeniz bitkilerinin, ho kokulu yapraklarnn tyl ya da yal, saplarnn dikenli olmas yalnz bizlere sunulmu 18 bir armaan deildir. Bunlar, bir tek austos bceklerinin ha yatta kalabildii ok scak gnlerin kuraklna kar birer sa vunma aracdr ayn zamanda. Ve eer Endlste buday rn nisan aynda erkenden baaklarn sarartp hasada geliyorsa, evre koullarna uyup acele ettiindendir. Teslim Olmayan Bir Toprak Gz zevki ve evre gzellii, Akdenizin jeolojik yapsnn ve ikliminin hainliklerini unutturur. Akdenizin, insanlara keyif srsnler diye verilmi bir cennet olmad kimsenin aklna gelmez. Bu yrede insanlar her eyi kendileri yapmak zorunda kalmlar, ou zaman baka yerlere gre daha g koullara katlanmlardr. Karasaban zayf ve yalnkat top ra derinden sremez. Yamur biraz srekli yad m gevek toprak bayr aa su gibi akar; Dalar geli gidie engel olur, blgeyi hakszca igal eder, ovalar, tarlalar snrlar. Da rack bir erit halinde kalm ya da avu ii kadar ufalm tar lalardan sonra insanlarn ve hayvanlarn gidip geldikleri keiyollar balar. Ovaya gelince, eer uygun boyutlardaysa, o da, uzun zaman ba bo sularn egemenlii altnda kalmtr. Onu yeniden ele geirmek iin bataklkla savamak, acmasz k mevsiminin kabartt nehirlere kar korumak, stmadan arndrmak ge rekmitir. Ovalar tarma kazandrmak, nce bataklk su larn yenmek demekti. Ama sonradan, sulama ileri iin bu suyu temizlenmi olarak geri getirmek de gerekmitir. Bu ar, ok ar yryen fetih, yzylmzda, daha dn tamamland. Bugn ise zor olan, eski gnlerin o durgun bataklk manzaralarn yeniden bulmak. Pontinia bataklklar orta snda yeni kurulmu bir kent olan Sabaudia yaknlarnda, insa na aknlk veren bir milli parkn gbeinde, aalar arasna 19 skm birka hektarlk bir glck vardr. Arkeolojik bir kalntym gibi gznz ondan ayramazsnz. Vahi hay vanlar, zellikle su kular iin bulunmaz bir snaktr buras. Eski olsun, yeni olsun akalama, sulama ve suyun akllca yeniden datlmas konusunda gelitirilmi olan sistemler, gsterilen bunca gayretin kantdr. Sonu olarak, Ispanya'da Araplar'n ban ektii olaanst bir baardr bu. Valen- cia'nn sulak ve verimli ovalarnda nl Su Datm Kurulu bu nimeti alclara ak arttrmayla datma grevini her yl srdrmektedir hl. Palermo evresinde portakal baheleri ve balaryla cenneti andran Altn ukur, ancak 15. ve 16. yzyllarda dzen altna alnabilen suyun yaratt bir muci zedir. Alak Guadalquivir vadisini, Po ovalarn, Floransa'nn alak topraklarn ve daha uzaklardaki Yunanistan'n, delik kaplarla su tamaya uraan Danaid'ler efsanesini hatrla tan eit eit ovalarn dzensiz sularn bastn grmek iin yzyllar iinde geriye doru gitmek yeterlidir. Yaamnn gerektirdii uyum ve birikimi salamak iin ova, kalabalk ve disiplinli topluluklara kucak amtr; yzyllar boyunca byk mlk sahiplerinin, soylularn ve burjuvalarn ykn tam, ayrca geni kentlerin ve varlkl kylerin kklemesine katlanmtr. Bugn ise gerek buday retimin de, gerek zm balar konusunda iletmelere ve modern ara lara boyun emi durumda. Agzllerin, byk kapitalistlerin tatl kr blgesinde yer alyor artk. Eski usul tarm hzla yok oluyor. Elinden ne gelir ki? Fakat alak blgelerde yerleimin g koullar altnda uzun zaman almas ve gerelenmenin yava yava gelimesi, ilk bakta bir kartlk gibi grnen u gerei aklar: Akdeniz insannn tarihi, ou zaman tepelerde ve dalarda balam tr. Geri buralarda tarm g koullar altnda ve gvensiz yaplyordu ama bu blgeler stmann ldrc etkisinden ve 20 ikide bir ortaya kan sava tehlikelerinden uzakt. Bu yzden nice ky daa konmu, nice kk kent, yamalarn kayalk laryla kaynam hisarlar arasna kurulmutur. Kuzey Afri ka kylarnda, Toscana tepelerinde, Yunanistan'da, Roma dnda, Provenceda durum byledir. Guicciardini 16. yzyl banda, "talya'da toprak, dalarn tepesine kadar ilen mitir" der. Ama vadiler ve ovalar her zaman batanbaa eki li deildir. Geleneksel Toplumlar O halde gemiten kalma grntlere, geleneksel yaamn el aletlerine, alkanlklarna, ivelerine, giysilerine, bo inan larna daha ok tepelerde, yksek blgelerde rastlanr. Mo dern tekniklerin eski tarm yntemlerinin yerini alamad bu blgelerde ok eski yaplar varlklarn srdrr. Gemiin en iyi korunduu yer dadr. Kuzey Afrika'da, Kabiliye denen blge, berberi dilini konu- ; an butun teki dalk blgeler gibi ok canl bir folklora sa hiptir. Jean Servier Les Portes de l' anne [(Yln Kaplar), (1962)] adl gzel yaptnda bu konuyu mkemmel bir ekilde iler. Yeni yla uur getirsin diye dzenlenen ylba tren lerinden, maskeli, bol yemekli, evlerin sprldii "Ennayer" (ocak ay) bayram bunlar arasndadr. Bahar enlikleri de, daha sonra 7 Temmuz'da yalnz Kabiliye'de deil, Kuzey Afrika'nn hemen hemen her yerinde tututurulan "ainsara" ateleri de bu folklorun bir parasdr. Bu ateler iin genellik le anlatlan hikye, kendisine nikh dmeyen yaknlaryla gnah iledii iin yaklarak cezalandrlan Yahudi kra liesinin efsanesidir. Peki, eytan tersi denen reineli bitkileri, zakkum demetlerini ve benzeri bitkileri yakarak bunlarn du man ile meyve aalarn ve ahrlar zararl. bceklerden te 21 skm birka hektarlk bir glck vardr. Arkeolojik bir kalntym gibi gznz ondan ayramazsnz. Vahi hay vanlar, zellikle su kular iin bulunmaz bir snaktr buras. Eski olsun, yeni olsun akalama, sulama ve suyun akllca yeniden datlmas konusunda gelitirilmi olan sistemler, gsterilen bunca gayretin kantdr. Sonu olarak, Ispanya'da Araplar'n ban ektii olaanst bir baardr bu. Valen- cia'nn sulak ve verimli ovalarnda nl Su Datm Kurulu bu nimeti alclara ak arttrmayla datma grevini her yl srdrmektedir hl. Palermo evresinde portakal baheleri ve balaryla cenneti andran Altn ukur, ancak 15. ve 16. yzyllarda dzen altna alnabilen suyun yaratt bir muci zedir. Alak Guadalquivir vadisini, Po ovalarn, Floransa'nn alak topraklarn ve daha uzaklardaki Yunanistan'n, delik kaplarla su tamaya uraan Danaid'ler efsanesini hatrla tan eit eit ovalarn dzensiz sularn bastn grmek iin yzyllar iinde geriye doru gitmek yeterlidir. Yaamnn gerektirdii uyum ve birikimi salamak iin ova, kalabalk ve disiplinli topluluklara kucak amtr; yzyllar boyunca byk mlk sahiplerinin, soylularn ve burjuvalarn ykn tam, ayrca geni kentlerin ve varlkl kylerin kklemesine katlanmtr. Bugn ise gerek buday retimin de, gerek zm balar konusunda iletmelere ve modern ara lara boyun emi durumda. Agzllerin, byk kapitalistlerin tatl kr blgesinde yer alyor artk. Eski usul tarm hzla yok oluyor. Elinden ne gelir ki? Fakat alak blgelerde yerleimin g koullar altnda uzun zaman almas ve gerelenmenin yava yava gelimesi, ilk bakta bir kartlk gibi grnen u gerei aklar: Akdeniz insannn tarihi, ou zaman tepelerde ve dalarda balam tr. Geri buralarda tarm g koullar altnda ve gvensiz yaplyordu ama bu blgeler stmann ldrc etkisinden ve 20 ikide bir ortaya kan sava tehlikelerinden uzakt. Bu yzden nice ky daa konmu, nice kk kent, yamalarn kayalk laryla kaynam hisarlar arasna kurulmutur. Kuzey Afri ka kylarnda, Toscana tepelerinde, Yunanistan'da, Roma dnda, Provenceda durum byledir. Guicciardini 16. yzyl banda, "talya'da toprak, dalarn tepesine kadar ilen mitir" der. Ama vadiler ve ovalar her zaman batanbaa eki li deildir. Geleneksel Toplumlar O halde gemiten kalma grntlere, geleneksel yaamn el aletlerine, alkanlklarna, ivelerine, giysilerine, bo inan larna daha ok tepelerde, yksek blgelerde rastlanr. Mo dern tekniklerin eski tarm yntemlerinin yerini alamad bu blgelerde ok eski yaplar varlklarn srdrr. Gemiin en iyi korunduu yer dadr. Kuzey Afrika'da, Kabiliye denen blge, berberi dilini konu- ; an butun teki dalk blgeler gibi ok canl bir folklora sa hiptir. Jean Servier Les Portes de l' anne [(Yln Kaplar), (1962)] adl gzel yaptnda bu konuyu mkemmel bir ekilde iler. Yeni yla uur getirsin diye dzenlenen ylba tren lerinden, maskeli, bol yemekli, evlerin sprldii "Ennayer" (ocak ay) bayram bunlar arasndadr. Bahar enlikleri de, daha sonra 7 Temmuz'da yalnz Kabiliye'de deil, Kuzey Afrika'nn hemen hemen her yerinde tututurulan "ainsara" ateleri de bu folklorun bir parasdr. Bu ateler iin genellik le anlatlan hikye, kendisine nikh dmeyen yaknlaryla gnah iledii iin yaklarak cezalandrlan Yahudi kra liesinin efsanesidir. Peki, eytan tersi denen reineli bitkileri, zakkum demetlerini ve benzeri bitkileri yakarak bunlarn du man ile meyve aalarn ve ahrlar zararl. bceklerden te 21 mizlemek, "byyle arndrma yntemi olarak kabul edilse de, aslnda parazitlere kar giriilen ilkel bir mcadele biimi" saylmaz m? Bu buyurucu bilgelik buyruktur, nlemdir, insan lar almaya zendirmedir. Akdeniz'in btn yksek blgelerinde, talya'da, Ispan ya'da, Provence'da, Yunanistan'da bugn Hristiyan inanla ryla pagan adetlerini ile birletiren nice enlikler vardr. Bu eski alara zg yaama, folklor kadar evrenin kendisi de tanklk eder. Hem de ne tanklk! Batanbaa insan eliyle gerekletirilmi, kolaycack bozuluveren bir evre: sekiler halinde dikilmi topraklar, durmadan yenilenmesi gereken dayanak duvarlar, eek ya da katr srtnda tanp yerlerine oturtulan talar ve sepetlerle tanarak bunlarn arkalarna ylan toprak. Bu dik yamalarda ne hayvan alr, ne de el arabas: Zeytinler, zmler elle toplanr, rnler insan sr tnda tanr. Btn bu nedenlerle bu eski alarn tarm alanlar bugn artk yava yava terk edilmektedir, nk zahmeti ok, ka zanc yetersizdir. Toscana'mn nl yamalar bile ar ar, bi rer birer nemini kaybediyor, sekilerin duvarlar yklyor, yzyllk zeytin aalar birer birer kuruyor, artk buday ekilmiyor, yzyllar boyunca ekilip biilmi yamalar otlak oluyor, hayvanclk iin kullanlyor ya da terkediliyor. Gzmzn nnden silinmekte olan ey eski, geleneksel, sert ve zor bir yaama biimidir. Eskiden de kolay olmamtr. Her zaman ok kalabalk olan dalk blgelerde baka yerlere gre daha salkl koullarda yaayan insanlar, arlar gibi oal m, zengin kovanlar oluturmulardr. Frioul blgesi insanlar, yani Furlaniler, Venedik'in btn ayak ilerini yaparlard. Arnavutlar herkese, zellikle Trkler'e hizmet ederlerdi. talya'da herkesin hor grd Bergamolular (Lombardia) i ve kazan peinde btn lkeyi dolarlard. spanya ve Porte kiz'deki kentleri Pireneler'den inenler doldurur, KorsikalI de 22 likanllar Fransa ya da hi sevmecfikleri Cenova ordularnda hizmet verirlerdi. Bunlara denizci, dal ya da srgn olarak Cezayir'de de rastlanrd. 1562 Temmuzu'nda bunlarn binler- cesi Sampiero Corsonun* peinden giderek, onu "kral iln etmiler"di. Ksaca, yukar lkelerin hepsi, zengin krsal blgelerin kaba iler iin adama ihtiyalar olduu zaman on lara bol bol paral asker, uak, gezgin satc, gezici zanaat bileyici, baca temizleyicisi, iskemle tamircisi gndeliki, tarla iisi, babozumu iin yedek ii cinsinden yardmclar gnderirdi. Bugn bile Korsika, Arnavutluk, Alp ya da Apenin dalarnn kimi blgeleri kentlere, bol rnl ovalara, Ameri ka'nn uzak kelerine zahmetli iler iin adam gndermi yorlar m? Geri bazen bu serven, ticari amal byk glerle bambaka ve daha iyi bir ekil alr. En azndan, ran ah larnn gzde tccarlar olan, sfahan'dan balayarak Hindis tan'da, Trkiye'de, Moskova prensliinde sekin bir yer edinen ve 17. yzyl Avrupas'nn Venedik, Marsilya, Leipzig, Ams- terdam gibi byk pazarlarnda sz sahibi olan Ermeniler'in garip ve parlak durumu byledir. Yaylaya kma ve Gebelik Son yllarda artk pek sk karlamadmz bir olay da srlerin yaylaya kmasdr. Oysa yzyllardan beri da, ovayla ve ova kentleriyle balantsn bu yoldan salam, bu ba hem atmalara, hem de karlara kaynaklk etmiti. Yksek blgelerdeki yaz otlaklar ile k aylarnda ova larn otluk blgeleri arasnda gidip gelen koyun ve kei srleri, Gney Alpler'le Crau blgesi, Abruzzesler'le Puglia yaylas, Kuzey Castilla ile Estremadura'nn ve Don Qui- jotenin Mancha'nn gney otlaklar arasnda srekli akan * Cenova'ya kar savam Korsikal vatansever (1501-1567). (.n.) 23 mizlemek, "byyle arndrma yntemi olarak kabul edilse de, aslnda parazitlere kar giriilen ilkel bir mcadele biimi" saylmaz m? Bu buyurucu bilgelik buyruktur, nlemdir, insan lar almaya zendirmedir. Akdeniz'in btn yksek blgelerinde, talya'da, Ispan ya'da, Provence'da, Yunanistan'da bugn Hristiyan inanla ryla pagan adetlerini ile birletiren nice enlikler vardr. Bu eski alara zg yaama, folklor kadar evrenin kendisi de tanklk eder. Hem de ne tanklk! Batanbaa insan eliyle gerekletirilmi, kolaycack bozuluveren bir evre: sekiler halinde dikilmi topraklar, durmadan yenilenmesi gereken dayanak duvarlar, eek ya da katr srtnda tanp yerlerine oturtulan talar ve sepetlerle tanarak bunlarn arkalarna ylan toprak. Bu dik yamalarda ne hayvan alr, ne de el arabas: Zeytinler, zmler elle toplanr, rnler insan sr tnda tanr. Btn bu nedenlerle bu eski alarn tarm alanlar bugn artk yava yava terk edilmektedir, nk zahmeti ok, ka zanc yetersizdir. Toscana'mn nl yamalar bile ar ar, bi rer birer nemini kaybediyor, sekilerin duvarlar yklyor, yzyllk zeytin aalar birer birer kuruyor, artk buday ekilmiyor, yzyllar boyunca ekilip biilmi yamalar otlak oluyor, hayvanclk iin kullanlyor ya da terkediliyor. Gzmzn nnden silinmekte olan ey eski, geleneksel, sert ve zor bir yaama biimidir. Eskiden de kolay olmamtr. Her zaman ok kalabalk olan dalk blgelerde baka yerlere gre daha salkl koullarda yaayan insanlar, arlar gibi oal m, zengin kovanlar oluturmulardr. Frioul blgesi insanlar, yani Furlaniler, Venedik'in btn ayak ilerini yaparlard. Arnavutlar herkese, zellikle Trkler'e hizmet ederlerdi. talya'da herkesin hor grd Bergamolular (Lombardia) i ve kazan peinde btn lkeyi dolarlard. spanya ve Porte kiz'deki kentleri Pireneler'den inenler doldurur, KorsikalI de 22 likanllar Fransa ya da hi sevmecfikleri Cenova ordularnda hizmet verirlerdi. Bunlara denizci, dal ya da srgn olarak Cezayir'de de rastlanrd. 1562 Temmuzu'nda bunlarn binler- cesi Sampiero Corsonun* peinden giderek, onu "kral iln etmiler"di. Ksaca, yukar lkelerin hepsi, zengin krsal blgelerin kaba iler iin adama ihtiyalar olduu zaman on lara bol bol paral asker, uak, gezgin satc, gezici zanaat bileyici, baca temizleyicisi, iskemle tamircisi gndeliki, tarla iisi, babozumu iin yedek ii cinsinden yardmclar gnderirdi. Bugn bile Korsika, Arnavutluk, Alp ya da Apenin dalarnn kimi blgeleri kentlere, bol rnl ovalara, Ameri ka'nn uzak kelerine zahmetli iler iin adam gndermi yorlar m? Geri bazen bu serven, ticari amal byk glerle bambaka ve daha iyi bir ekil alr. En azndan, ran ah larnn gzde tccarlar olan, sfahan'dan balayarak Hindis tan'da, Trkiye'de, Moskova prensliinde sekin bir yer edinen ve 17. yzyl Avrupas'nn Venedik, Marsilya, Leipzig, Ams- terdam gibi byk pazarlarnda sz sahibi olan Ermeniler'in garip ve parlak durumu byledir. Yaylaya kma ve Gebelik Son yllarda artk pek sk karlamadmz bir olay da srlerin yaylaya kmasdr. Oysa yzyllardan beri da, ovayla ve ova kentleriyle balantsn bu yoldan salam, bu ba hem atmalara, hem de karlara kaynaklk etmiti. Yksek blgelerdeki yaz otlaklar ile k aylarnda ova larn otluk blgeleri arasnda gidip gelen koyun ve kei srleri, Gney Alpler'le Crau blgesi, Abruzzesler'le Puglia yaylas, Kuzey Castilla ile Estremadura'nn ve Don Qui- jotenin Mancha'nn gney otlaklar arasnda srekli akan * Cenova'ya kar savam Korsikal vatansever (1501-1567). (.n.) 23 rmaklar gibiydi. Bu hareket gnmzde de, ok zayflam biimde devam et mekte. Ancak imdi srler daha ok, kamyon ya da trenle tamyor. Eskiden olduu gibi bir yerden bir yere gdlerek gtrlen bir koyun srs grmek bugn artk g eriilir bir mutluluk oldu. Yarn belki btnyle ortadan kalkacak. Ama bu olay yeniden yaatmak elimizde: Yayla yollar, silinmez ya da hi deilse silinmesi g izler gibi krlara nakolmutur, tpk insanlarn yzlerinden yaamlar boyunca silinmeyen yara izleri gibi. Aa yukar onbe metre genilikte olan bu yollarn her blgede baka bir ad vardr: Castilla'da "caadas", dou Pireneler'de "camis ramaders", Languedocta "drailles", Provenceda "carrares", talya'da "tratturi, Si cilya'da "trazzerc", Romanya'da "drumul oilor"... Geriye doru nereye bakarsanz bakn yaylaya gme olay uzun bir evrimin sonu, belki de erken yaplm bir iblmdr. Kimi insanlar, ve yalnz bunlar, yardmclar ve kpekleriyle birlikte srleri gderler, yayla otlaklaryla ova otlaklar arasnda gidip gelirler. Bu ini klar doal ve kanlmaz bir zorunluk, eitli yksekliklerdeki otlaklar bir sraya gre kullanma zorunluudur. Brezilya'nn kimi blgelerinde, ok yakn zamanlara kadar yar vahi srler, kendi balarna yksek ve ukur blgeler arasnda gidip geliyorlard, rnein lkenin en yksek noktas olan tatiaia evresinde. Yaylaclk iin en mkemmel blgeler olan talya, Gney Fransa ve ber yarmadasnda obanlarn uzmanlk kazanm olmas bunun bir koulu ve ayrc nitelii olmutu. Bylece farkl bir insan kategorisi ortaya kt; bunlar her kesin uyduu kurallara uymayan, nerdeyse yasa d kimseler di. Alak blgelerin ifti, meyve yetitiricisi trnden halk bunlarn gelip gemesini korkuyla, dmanca karlyordu. On lara ve kent halkna gre bunlar barbar, yar vahi kimseler di. Mlk sahipleri ve kt at cambazlar bunlar dadan 24 indiklerinde dolandrmak iin el ele verirlerdi. Hele bir gen kz bunlardan birine gnln kaptrsn, kzlca kyamet ko pard. "Sevgili Nenna," der acmasz ark, "senin oban ie yaramaz, nefesi le gibi kokar, tabakta yemeyi beceremez. Canm Nenna, deitir bu kafay, bir kyly se koca diye, akll uslu bir erkek olsun." Bu ark talya'da bugn hl sylenir. nsanlarn ve hayvanlarn bu gidi gelileri ilk bakta grndnden daha karmaktr. Aslnda "normal" yay laclk ile "tersine" yaylacl birbirine kartrmamak gere kir: Normal yaylaclkta mal sahipleri aadadr; tekinde ise dada otururlar. Bunlar tarihsel rastlantlardan ya da uzun evrimlerden doan durumlardr. rnein her k Alp dala rndan Crau blgesinin otu kt ayrlarna inen srler Arles'da oturan varlkl kiilere aittir. Vicenzallar da krsal yaa mn efendileridir; yaz gelince srleri Alplere kartarak, kentin rahatlamasn salarlar. Tabii bu iki eit yaylaclk arasnda karma durumlar da vardr ve ou zaman duruma mdahale eden devlet, ii bsbtn kartrr. Denetim baha nesiyle hareketin tmne el atar, srlerden gei paras alr, alak blgelerdeki otlaklara sahip kar, bunlar kiraya ve rir, yn ve hayvan ticaretini yasaya balar. Castilla Devleti Mesta blgesinin koyun imparatorluunu byle kurmu ve baz ar ayrcalklarn glgesinde Castilla yaylalarn ve dala rn, srt kaln birka mal sahibi yararna byle smrmtr. Napoli kral da Abruzzesler'den Puglia'daki Tavoliere'ye ka dar uzanan dev yayla aknlarn kapana kstrarak, yn satnn yalnz Foggia pazarnda yaplmasn emretmiti. En azndan kt stnde hereyi kendi yararna dzenledi, ama mal sahipleri ve obanlar da gereinde kendilerini savunma sn biliyorlard. Yaylaclk Akdeniz'in sadece baz blgelerinde geerlidir; herhalde en kalabalk, belki de en gelimi, iblmnn kesin 25 rmaklar gibiydi. Bu hareket gnmzde de, ok zayflam biimde devam et mekte. Ancak imdi srler daha ok, kamyon ya da trenle tamyor. Eskiden olduu gibi bir yerden bir yere gdlerek gtrlen bir koyun srs grmek bugn artk g eriilir bir mutluluk oldu. Yarn belki btnyle ortadan kalkacak. Ama bu olay yeniden yaatmak elimizde: Yayla yollar, silinmez ya da hi deilse silinmesi g izler gibi krlara nakolmutur, tpk insanlarn yzlerinden yaamlar boyunca silinmeyen yara izleri gibi. Aa yukar onbe metre genilikte olan bu yollarn her blgede baka bir ad vardr: Castilla'da "caadas", dou Pireneler'de "camis ramaders", Languedocta "drailles", Provenceda "carrares", talya'da "tratturi, Si cilya'da "trazzerc", Romanya'da "drumul oilor"... Geriye doru nereye bakarsanz bakn yaylaya gme olay uzun bir evrimin sonu, belki de erken yaplm bir iblmdr. Kimi insanlar, ve yalnz bunlar, yardmclar ve kpekleriyle birlikte srleri gderler, yayla otlaklaryla ova otlaklar arasnda gidip gelirler. Bu ini klar doal ve kanlmaz bir zorunluk, eitli yksekliklerdeki otlaklar bir sraya gre kullanma zorunluudur. Brezilya'nn kimi blgelerinde, ok yakn zamanlara kadar yar vahi srler, kendi balarna yksek ve ukur blgeler arasnda gidip geliyorlard, rnein lkenin en yksek noktas olan tatiaia evresinde. Yaylaclk iin en mkemmel blgeler olan talya, Gney Fransa ve ber yarmadasnda obanlarn uzmanlk kazanm olmas bunun bir koulu ve ayrc nitelii olmutu. Bylece farkl bir insan kategorisi ortaya kt; bunlar her kesin uyduu kurallara uymayan, nerdeyse yasa d kimseler di. Alak blgelerin ifti, meyve yetitiricisi trnden halk bunlarn gelip gemesini korkuyla, dmanca karlyordu. On lara ve kent halkna gre bunlar barbar, yar vahi kimseler di. Mlk sahipleri ve kt at cambazlar bunlar dadan 24 indiklerinde dolandrmak iin el ele verirlerdi. Hele bir gen kz bunlardan birine gnln kaptrsn, kzlca kyamet ko pard. "Sevgili Nenna," der acmasz ark, "senin oban ie yaramaz, nefesi le gibi kokar, tabakta yemeyi beceremez. Canm Nenna, deitir bu kafay, bir kyly se koca diye, akll uslu bir erkek olsun." Bu ark talya'da bugn hl sylenir. nsanlarn ve hayvanlarn bu gidi gelileri ilk bakta grndnden daha karmaktr. Aslnda "normal" yay laclk ile "tersine" yaylacl birbirine kartrmamak gere kir: Normal yaylaclkta mal sahipleri aadadr; tekinde ise dada otururlar. Bunlar tarihsel rastlantlardan ya da uzun evrimlerden doan durumlardr. rnein her k Alp dala rndan Crau blgesinin otu kt ayrlarna inen srler Arles'da oturan varlkl kiilere aittir. Vicenzallar da krsal yaa mn efendileridir; yaz gelince srleri Alplere kartarak, kentin rahatlamasn salarlar. Tabii bu iki eit yaylaclk arasnda karma durumlar da vardr ve ou zaman duruma mdahale eden devlet, ii bsbtn kartrr. Denetim baha nesiyle hareketin tmne el atar, srlerden gei paras alr, alak blgelerdeki otlaklara sahip kar, bunlar kiraya ve rir, yn ve hayvan ticaretini yasaya balar. Castilla Devleti Mesta blgesinin koyun imparatorluunu byle kurmu ve baz ar ayrcalklarn glgesinde Castilla yaylalarn ve dala rn, srt kaln birka mal sahibi yararna byle smrmtr. Napoli kral da Abruzzesler'den Puglia'daki Tavoliere'ye ka dar uzanan dev yayla aknlarn kapana kstrarak, yn satnn yalnz Foggia pazarnda yaplmasn emretmiti. En azndan kt stnde hereyi kendi yararna dzenledi, ama mal sahipleri ve obanlar da gereinde kendilerini savunma sn biliyorlard. Yaylaclk Akdeniz'in sadece baz blgelerinde geerlidir; herhalde en kalabalk, belki de en gelimi, iblmnn kesin 25 olarak yerlemi olduu blgelerde. Ancak bu aklama her ne kadar akla yakn ise de yeterli deildir. nk tarih oyununu oynam, en azndan iki kez, Akdeniz'in belli bir kesimi teki Akdeniz biri Arabistan'n kzgn llerinden, teki Asya'nn souk bozkrlarndan gelen iki gl aknn apra znda kalmtr. Birincisi 7., kincisi 11. yzyldan balayarak srp gitmi olan bu Arap ve Trk istillar, Xavier de Plan- hol'n doru olarak belirttii, o "byk kesintiler"i meydana getirmitir. Balkan Yarmadas'nda, Kk Asyada ve mantk gerei Akdeniz Sahras'nda, en sonunda da Kuzey Afrika'da ge beliin srp gitmesinin ve yaygnlamasnn nedeni o engebe ktleleridir. l insanlarnn bu akmlar Kk Asya'ya ve atn kral sayld Balkanlar'a, souk lkelerden gelen, da lara trmanmakta usta olan ift hrgl deveyi tantt; Su riye'den Fas'a kadar uzanan blgede ise, Akdeniz'e 1. yz yldan sonra Arabistan'dan getirilmi olan, dalarn souk ve tal yamalarn sevmeyen, ancak kumda rahat yryebilen, soua dayanksz tek hrgl hecin devesi yayordu. Byk gebelerin yaamn mile-Flix Gautier'nin esiz yaptlarndan okumak gerekir. Bu konuda yazlm en ilgin kitaplardr bunlar. Bugn artk azalan ye ortadan kalkma yo lunda olan gebelik her halde yaylaclktan nceki evreyi be lirler, nk daha nce de sylediimiz gibi yaylaclk, sr lerin zorunlu ini klaryla, tarm kylerinin ve kentlerin yerleiklii arasnda bir uzlamadr. teki Akdeniz dedi imiz Dou Akdenizde yerleiklik pek youn olmadndan srlerin yer deitirmeleri byk engellerle karlamam tr. Bu yzden herhangi bir dzenlemeye gitmek gerekmemi ve deime zorunluu domamtr. Gebelik bir btndr: Srler, erkek, kadn ve ocuklar hep birlikte yola kar, ok uzun mesafeleri kateder, gnlk yaam lar ile ilgili ne varsa beraberlerinde gtrrler. Bu konuda eli 26 mizde gezginler ve corafyaclara borlu olduumuz binlerce resim vardr. Bunlardan uzun uzadya sz etme zevkini bir ya na brakalm. Berberi kyllerinin oturduklar da emberini dolanan deve kervanlarnn gelip getii Kuzey Afrika'da, gebeler kuzey yollarnn kendilerine at doal kaplar dan geerek Tunus ve Oran'a szdlar. Srleri, atlar, devele ri, konaklama yerinde kurulan kara adrlaryla bu gebeler gemi yllarda, Sahrann gney snrlarndan Akdeniz'e ka dar her yerde taze ot aramaya karlard. Ispanyollarm 1509 ylnda igal ettii Oran Kalesi'nde grevli asker Diego Surez, 16. yzyl sonlarnda bunlarn, garnizonun bulunduu ovalardan geip Akdeniz'e dek gittiklerini, kylarda ksa srelerle yerleerek ufak tefek tarm ileriyle uratklarn yazar. Hatta bir gn bu gebelerin spanyol askerlerine lgnca saldrdklarn da kaydeder. Gebeler her yaz belli bir tarihte geri gelirler. 1270te Fransa kral Saint Louis, Kar- taca mevkiinde Tunus'a kar kararghn kurduu zaman gebeler buradadr ve ermi kraln yenilgisini abuklatrr lar. 1574 Austosu'nda Trkler Goulette limann ve Tunus kale sini spanyollar'dan geri aldklar zaman da, Gney'in gebe leri tabya sepetlerinin koruma engellerinin yerlerini deitire rek Hristiyan kalelerinin dmesini kolaylatrrlar ve za ferden paylarn alrlar. Rastlantlar bylece yzyllarn tesinden tuhaf tekrarlara k tutar. Daha dn, 1940'ta, tat sknts eken Kuzey Afrika, gebelerden yardm istedi. De velerinin iki yannda asl kocaman buday uvallaryla gebeler eski kervan yollarnn izinden giden yeni yollar zerinde yeniden boy gsterdiler. Hatta kuzeyde yaayan yer liler ve AvrupalIlar arasnda birden bir tifs salgnnn ba gstermesine neden oldular. Ksaca iki Akdeniz var: Bizimki ve tekilere ait olan. Biri yaylac, teki gebe. 27 olarak yerlemi olduu blgelerde. Ancak bu aklama her ne kadar akla yakn ise de yeterli deildir. nk tarih oyununu oynam, en azndan iki kez, Akdeniz'in belli bir kesimi teki Akdeniz biri Arabistan'n kzgn llerinden, teki Asya'nn souk bozkrlarndan gelen iki gl aknn apra znda kalmtr. Birincisi 7., kincisi 11. yzyldan balayarak srp gitmi olan bu Arap ve Trk istillar, Xavier de Plan- hol'n doru olarak belirttii, o "byk kesintiler"i meydana getirmitir. Balkan Yarmadas'nda, Kk Asyada ve mantk gerei Akdeniz Sahras'nda, en sonunda da Kuzey Afrika'da ge beliin srp gitmesinin ve yaygnlamasnn nedeni o engebe ktleleridir. l insanlarnn bu akmlar Kk Asya'ya ve atn kral sayld Balkanlar'a, souk lkelerden gelen, da lara trmanmakta usta olan ift hrgl deveyi tantt; Su riye'den Fas'a kadar uzanan blgede ise, Akdeniz'e 1. yz yldan sonra Arabistan'dan getirilmi olan, dalarn souk ve tal yamalarn sevmeyen, ancak kumda rahat yryebilen, soua dayanksz tek hrgl hecin devesi yayordu. Byk gebelerin yaamn mile-Flix Gautier'nin esiz yaptlarndan okumak gerekir. Bu konuda yazlm en ilgin kitaplardr bunlar. Bugn artk azalan ye ortadan kalkma yo lunda olan gebelik her halde yaylaclktan nceki evreyi be lirler, nk daha nce de sylediimiz gibi yaylaclk, sr lerin zorunlu ini klaryla, tarm kylerinin ve kentlerin yerleiklii arasnda bir uzlamadr. teki Akdeniz dedi imiz Dou Akdenizde yerleiklik pek youn olmadndan srlerin yer deitirmeleri byk engellerle karlamam tr. Bu yzden herhangi bir dzenlemeye gitmek gerekmemi ve deime zorunluu domamtr. Gebelik bir btndr: Srler, erkek, kadn ve ocuklar hep birlikte yola kar, ok uzun mesafeleri kateder, gnlk yaam lar ile ilgili ne varsa beraberlerinde gtrrler. Bu konuda eli 26 mizde gezginler ve corafyaclara borlu olduumuz binlerce resim vardr. Bunlardan uzun uzadya sz etme zevkini bir ya na brakalm. Berberi kyllerinin oturduklar da emberini dolanan deve kervanlarnn gelip getii Kuzey Afrika'da, gebeler kuzey yollarnn kendilerine at doal kaplar dan geerek Tunus ve Oran'a szdlar. Srleri, atlar, devele ri, konaklama yerinde kurulan kara adrlaryla bu gebeler gemi yllarda, Sahrann gney snrlarndan Akdeniz'e ka dar her yerde taze ot aramaya karlard. Ispanyollarm 1509 ylnda igal ettii Oran Kalesi'nde grevli asker Diego Surez, 16. yzyl sonlarnda bunlarn, garnizonun bulunduu ovalardan geip Akdeniz'e dek gittiklerini, kylarda ksa srelerle yerleerek ufak tefek tarm ileriyle uratklarn yazar. Hatta bir gn bu gebelerin spanyol askerlerine lgnca saldrdklarn da kaydeder. Gebeler her yaz belli bir tarihte geri gelirler. 1270te Fransa kral Saint Louis, Kar- taca mevkiinde Tunus'a kar kararghn kurduu zaman gebeler buradadr ve ermi kraln yenilgisini abuklatrr lar. 1574 Austosu'nda Trkler Goulette limann ve Tunus kale sini spanyollar'dan geri aldklar zaman da, Gney'in gebe leri tabya sepetlerinin koruma engellerinin yerlerini deitire rek Hristiyan kalelerinin dmesini kolaylatrrlar ve za ferden paylarn alrlar. Rastlantlar bylece yzyllarn tesinden tuhaf tekrarlara k tutar. Daha dn, 1940'ta, tat sknts eken Kuzey Afrika, gebelerden yardm istedi. De velerinin iki yannda asl kocaman buday uvallaryla gebeler eski kervan yollarnn izinden giden yeni yollar zerinde yeniden boy gsterdiler. Hatta kuzeyde yaayan yer liler ve AvrupalIlar arasnda birden bir tifs salgnnn ba gstermesine neden oldular. Ksaca iki Akdeniz var: Bizimki ve tekilere ait olan. Biri yaylac, teki gebe. 27 Yaam Dengeleri Her yaam kendi dengesini bulur, bulmaldr. Ya da silinip gider: Ancak, canl ve salam Akdeniz yaam bu deyii dorulamaz. Daha deniz zenginliklerinden sz etmediimize gre, belki de Akdeniz lkesini bir btn olarak ele almak iin vakit erkendir. Ama gene de Akdeniz'deki tarmsal ve krsal hayattan, blgelerinin eitliliinden yola karak, hi de ' artc olmayan, hibir zellik tamayan baz saptamalar yaplabilir. G ve ou zaman ereti bir yaam biimi ile kar karya- yz burada; bu yaam kendi dengesini insann zararna sala makta ve onu srekli azla yetinmeye zorlamakta. Birka saat lik ya da gnlk yiyecek bolluuna karlk (o da pheli ya!) yllar ve mr boyu geim sknts srp gider. Tarihi ve tu rist, Akdeniz'in baarl kentlemesini ve olaanst gzel eski sitelerini grp de etkilenmesin. Kentler zenginliklerin birikim yeridir ve yalnzca bu bile neden onlarn birer istisna olduklarn anlatmaya yeter. Ayrca endstri devriminden n ce insanlarn yaklak yzde 80 ya da 90' kylerde yayordu. Kabaca, Akdeniz, yaamn zeytin, zm, buday lsne gre dengeler. Pierre Gourou'nun dedii gibi "eti kt kemii bol" bir yaam. 15. yzyldan balayarak Hristiyan lkelerin do muz beslemeye nem vermeleri, bir yandan da "tuzlanm et" kullanmnn genelleip yaylmas hi deilse Bat Akdeniz iin uygun bir zm oldu, ama teki Akdeniz kendi istei ile hem domuz etinden hem de araptan uzak kald. Besin seimi konusunda slmiyet'in byk pay vardr. Ayrca unutmayn ki deniz rnlerinin de Mslman mutfanda nemli bir yeri yoktur. temel rnden ikisi, zeytinya ve arap (bunlar Akdeniz dna da ihra edilir) hemen hemen her zaman baarl ol mutur. Yalnz buday sorun yaratr, hem de ne sorun! Buday- 28 dan sonra ekmek, vazgeilmez besin! Hangi unla yaplsn, ren gi, arl ne olsun? nk fiyat her yerde ayn ama arl deil. Akdeniz blgesinde buday ve ekmek srekli sknt ko nusudur; bu, blge tarihine yn veren byklerin ba derdi ol mutur. Bu yl rn nasl olacak? Btn yl boyunca yazmalar srp gider, diplomatik yazmalar bile bu konuya geni yer ayrr. Eer kt ise kentlerden ok krsal blgelerde sknt ba- gsterecek demektir; yoksullarda zenginlerden fazla. nk zenginlerin zel ambarlar, iinde uval uval budaylar var dr. 16. yzyla kadar varlkl kiiler kendi budaylarn - ttrp ekmek yaptrrlar; bu durum Cenova'da da byleydi, Venedik'te de. Byk kentler de kendi yedek budaylarn bi riktirir, ktlk ya da blgesel bir darlk olunca, kent tccarlar, hkmetlerinden aldklar avanslarla gemiler donatr, anla malar yapar ve kentin budayn salarlar. Karadeniz'den, Msr'dan, Tesalya'dan, Sicilya'dan, Arnavutluk'tan, Gney talya'dan, Sardinya'dan, Languedoc'tan hatta Aragon'dan ve Endlsten. Bunlar ya ayrcalkl ya da pek kalabalk olma yan lkelerdir, her yl rnn durumuna gre bir milyon kentale yakn budayr denizar satarlar, bu "buday denizinin" srekli alclar ise Venedik, Napoli, Roma, Floransa, Ceno- va'dr. Sonu beklendii gibi olur: Kent buday skntsn da, ktl da atlatr. Ama kyl ekmeksizdir. Bir deri bir kemik kent lere akn eder, Venedik kprlerinin altnda, rhtmlarda srnr, kanallarn "fondamenta"larnda alktan lr. Ktl n arkasndan hastalklar skn eder, nce stma, sonra da Tann'nm Akdeniz afeti olan veba. Akdeniz yaamnn rgs budur ite. Geri 16. yzyln arbal insanlarnn hi de ho karlamad, tedbirli kent lerin yasaklad ziyafetler ve lemler yine de (Venedik'te olduu gibi) srp gitmektedir ama bunu yapabilenlerin says ok azdr. Akdenizli'nin yaamnda bu eit bolluun yeri yok 29 Yaam Dengeleri Her yaam kendi dengesini bulur, bulmaldr. Ya da silinip gider: Ancak, canl ve salam Akdeniz yaam bu deyii dorulamaz. Daha deniz zenginliklerinden sz etmediimize gre, belki de Akdeniz lkesini bir btn olarak ele almak iin vakit erkendir. Ama gene de Akdeniz'deki tarmsal ve krsal hayattan, blgelerinin eitliliinden yola karak, hi de ' artc olmayan, hibir zellik tamayan baz saptamalar yaplabilir. G ve ou zaman ereti bir yaam biimi ile kar karya- yz burada; bu yaam kendi dengesini insann zararna sala makta ve onu srekli azla yetinmeye zorlamakta. Birka saat lik ya da gnlk yiyecek bolluuna karlk (o da pheli ya!) yllar ve mr boyu geim sknts srp gider. Tarihi ve tu rist, Akdeniz'in baarl kentlemesini ve olaanst gzel eski sitelerini grp de etkilenmesin. Kentler zenginliklerin birikim yeridir ve yalnzca bu bile neden onlarn birer istisna olduklarn anlatmaya yeter. Ayrca endstri devriminden n ce insanlarn yaklak yzde 80 ya da 90' kylerde yayordu. Kabaca, Akdeniz, yaamn zeytin, zm, buday lsne gre dengeler. Pierre Gourou'nun dedii gibi "eti kt kemii bol" bir yaam. 15. yzyldan balayarak Hristiyan lkelerin do muz beslemeye nem vermeleri, bir yandan da "tuzlanm et" kullanmnn genelleip yaylmas hi deilse Bat Akdeniz iin uygun bir zm oldu, ama teki Akdeniz kendi istei ile hem domuz etinden hem de araptan uzak kald. Besin seimi konusunda slmiyet'in byk pay vardr. Ayrca unutmayn ki deniz rnlerinin de Mslman mutfanda nemli bir yeri yoktur. temel rnden ikisi, zeytinya ve arap (bunlar Akdeniz dna da ihra edilir) hemen hemen her zaman baarl ol mutur. Yalnz buday sorun yaratr, hem de ne sorun! Buday- 28 dan sonra ekmek, vazgeilmez besin! Hangi unla yaplsn, ren gi, arl ne olsun? nk fiyat her yerde ayn ama arl deil. Akdeniz blgesinde buday ve ekmek srekli sknt ko nusudur; bu, blge tarihine yn veren byklerin ba derdi ol mutur. Bu yl rn nasl olacak? Btn yl boyunca yazmalar srp gider, diplomatik yazmalar bile bu konuya geni yer ayrr. Eer kt ise kentlerden ok krsal blgelerde sknt ba- gsterecek demektir; yoksullarda zenginlerden fazla. nk zenginlerin zel ambarlar, iinde uval uval budaylar var dr. 16. yzyla kadar varlkl kiiler kendi budaylarn - ttrp ekmek yaptrrlar; bu durum Cenova'da da byleydi, Venedik'te de. Byk kentler de kendi yedek budaylarn bi riktirir, ktlk ya da blgesel bir darlk olunca, kent tccarlar, hkmetlerinden aldklar avanslarla gemiler donatr, anla malar yapar ve kentin budayn salarlar. Karadeniz'den, Msr'dan, Tesalya'dan, Sicilya'dan, Arnavutluk'tan, Gney talya'dan, Sardinya'dan, Languedoc'tan hatta Aragon'dan ve Endlsten. Bunlar ya ayrcalkl ya da pek kalabalk olma yan lkelerdir, her yl rnn durumuna gre bir milyon kentale yakn budayr denizar satarlar, bu "buday denizinin" srekli alclar ise Venedik, Napoli, Roma, Floransa, Ceno- va'dr. Sonu beklendii gibi olur: Kent buday skntsn da, ktl da atlatr. Ama kyl ekmeksizdir. Bir deri bir kemik kent lere akn eder, Venedik kprlerinin altnda, rhtmlarda srnr, kanallarn "fondamenta"larnda alktan lr. Ktl n arkasndan hastalklar skn eder, nce stma, sonra da Tann'nm Akdeniz afeti olan veba. Akdeniz yaamnn rgs budur ite. Geri 16. yzyln arbal insanlarnn hi de ho karlamad, tedbirli kent lerin yasaklad ziyafetler ve lemler yine de (Venedik'te olduu gibi) srp gitmektedir ama bunu yapabilenlerin says ok azdr. Akdenizli'nin yaamnda bu eit bolluun yeri yok 29 tur. Kylerde o allagelmi ktln zaman zaman dna kan bayram ziyafetleri bile Almanya ya da Hollanda'da baka, talya'da bakadr. Kt kanaat geim, azla yetinme Akdenizfh gerek tarihine egemen olmutur. nsan zevk almak iin yaar diyen filozof Epikuros (.. 341-270) dostlarndan birine unlar syler: "Bana bir anak peynir gnder de keyfim- ce yiyeyim". Yzyllar sonra, talyan yk yazar Bandel- lo'nun (1485-1561) Novelle'sini yazd dnemde bile deien bir ey yoktur: Yoksullar arasndan bir yoksulu, rnein Berga- molu bir gmeni anlatrken, onun kendine ekebilecei en mstesna ziyafetin ancak bir kangal Bologna sucuu olabi leceini yazar. Evlenince de, alaca kadn, Milano katedrali nin arka sokaklarnda kendini kurua satan bir sokak kadn olacaktr, der acmaszca. Bugn bile Napolide, Palermoda paydos saatlerinde bir aacn, bir duvarn glgesinde karnlarn doyuran iiler grrsnz: zerine biraz zeytinya srlm bir para ekmee soan ve domatesi katk eder, adna da "companatico" derler; biraz da arap. Akdeniz'in temel besini burada da karmza kmtr: zeytinya, buday ekmei ve yakn balarn arab. Hepsi bu kadar. Peki, Akdenizin o vakitsiz ve uzun zenginlii, eski refah ve saltanat bir eliki deil mi? Sefalet deilse bile bu derece yokluun yannda bu atafat neden, nasl? Kimilerinin yoksul luu tekilerin refahnn tek nedeni olarak grlemez. Akde niz'in yazgs sadece canla bala alp yaptn yeniden yapmak zorunda kalan ve azla yetinen halklarn etin ura ile anlatlamaz. Bu yazg ayn zamanda tarihin ona bir arma andr; Akdeniz uzun yllar bundan yararlanm ve sonunda elinden karmtr, tarihilerin yllardr anlatmak istedik leri de budur. DENZ Deniz. Onu bir eski a adamnn gz ile canlandrmaya, grmeye almalyz: Bir snr, ufka kadar uzanan bir engel, insann her ann tutsak eden, gznn nnden gitmeyen, olaanst, gizemli bir sonsuzluk. Daha dne kadar, yani bu gn artk anlamsz grnen ilk hz rekorlarnn krlmaya ba lad buhar ama kadar ubat 1852de Marsilya-Pire li manlar aras 9 gnddeniz, eski yelkenlilerle rzgrlarn keyfine kalm gemilerin llerine gre hep usuz bucaksz g rnmtr; bu gemiler Cebelitark'tan stanbul'a iki ayda, Marsilya'dan Cezayire ise en az bir, ou zaman iki haftada varrlard. O zamandan bu yana Akdeniz her geen gn, tuhaf bir biimde biraz daha ufald: Gnmzde Akdenizi kuzeyden gneye uakla gemek bir saat bile srmez. Tunus-Palermo aras otuz dakikadr: Yola ktktan az sonra, Trapani Sicilya tuz lalarnn ak renkli eridini aar amaz oradasnz. Kbrs'tan havalanyorsunuz, morla kark kara ktlesiyle Rodosu gr yorsunuz ve gz ap kapayncaya kadar Ege Denizi, gn or tasna doru renkleri turuncuya alan Siklat adalar; bunlar semeye vakit kalmadan bir de bakyorsunuz ki Atina'ya gel misiniz. Bugnk Akdeniz'i bir gl durumuna getiren bu grnmden tarihi her ne pahasna olursa olsun uzak kalmaldr. Yzeylerden sz ettiimize gre, unutmayalm ki Augustus ve Antonius'un Akdeniz'i ya da Hallarnki, hatta II. Felipenin donanmasnn gezdii Akdeniz'in boyutlar, bugnn hava ya da deniz yolculuklarnn bizim kafamzda uyandrd boyut larn yz kat, bin katdr. Tarihteki Akdeniz'den sz etmek, 3 tur. Kylerde o allagelmi ktln zaman zaman dna kan bayram ziyafetleri bile Almanya ya da Hollanda'da baka, talya'da bakadr. Kt kanaat geim, azla yetinme Akdenizfh gerek tarihine egemen olmutur. nsan zevk almak iin yaar diyen filozof Epikuros (.. 341-270) dostlarndan birine unlar syler: "Bana bir anak peynir gnder de keyfim- ce yiyeyim". Yzyllar sonra, talyan yk yazar Bandel- lo'nun (1485-1561) Novelle'sini yazd dnemde bile deien bir ey yoktur: Yoksullar arasndan bir yoksulu, rnein Berga- molu bir gmeni anlatrken, onun kendine ekebilecei en mstesna ziyafetin ancak bir kangal Bologna sucuu olabi leceini yazar. Evlenince de, alaca kadn, Milano katedrali nin arka sokaklarnda kendini kurua satan bir sokak kadn olacaktr, der acmaszca. Bugn bile Napolide, Palermoda paydos saatlerinde bir aacn, bir duvarn glgesinde karnlarn doyuran iiler grrsnz: zerine biraz zeytinya srlm bir para ekmee soan ve domatesi katk eder, adna da "companatico" derler; biraz da arap. Akdeniz'in temel besini burada da karmza kmtr: zeytinya, buday ekmei ve yakn balarn arab. Hepsi bu kadar. Peki, Akdenizin o vakitsiz ve uzun zenginlii, eski refah ve saltanat bir eliki deil mi? Sefalet deilse bile bu derece yokluun yannda bu atafat neden, nasl? Kimilerinin yoksul luu tekilerin refahnn tek nedeni olarak grlemez. Akde niz'in yazgs sadece canla bala alp yaptn yeniden yapmak zorunda kalan ve azla yetinen halklarn etin ura ile anlatlamaz. Bu yazg ayn zamanda tarihin ona bir arma andr; Akdeniz uzun yllar bundan yararlanm ve sonunda elinden karmtr, tarihilerin yllardr anlatmak istedik leri de budur. DENZ Deniz. Onu bir eski a adamnn gz ile canlandrmaya, grmeye almalyz: Bir snr, ufka kadar uzanan bir engel, insann her ann tutsak eden, gznn nnden gitmeyen, olaanst, gizemli bir sonsuzluk. Daha dne kadar, yani bu gn artk anlamsz grnen ilk hz rekorlarnn krlmaya ba lad buhar ama kadar ubat 1852de Marsilya-Pire li manlar aras 9 gnddeniz, eski yelkenlilerle rzgrlarn keyfine kalm gemilerin llerine gre hep usuz bucaksz g rnmtr; bu gemiler Cebelitark'tan stanbul'a iki ayda, Marsilya'dan Cezayire ise en az bir, ou zaman iki haftada varrlard. O zamandan bu yana Akdeniz her geen gn, tuhaf bir biimde biraz daha ufald: Gnmzde Akdenizi kuzeyden gneye uakla gemek bir saat bile srmez. Tunus-Palermo aras otuz dakikadr: Yola ktktan az sonra, Trapani Sicilya tuz lalarnn ak renkli eridini aar amaz oradasnz. Kbrs'tan havalanyorsunuz, morla kark kara ktlesiyle Rodosu gr yorsunuz ve gz ap kapayncaya kadar Ege Denizi, gn or tasna doru renkleri turuncuya alan Siklat adalar; bunlar semeye vakit kalmadan bir de bakyorsunuz ki Atina'ya gel misiniz. Bugnk Akdeniz'i bir gl durumuna getiren bu grnmden tarihi her ne pahasna olursa olsun uzak kalmaldr. Yzeylerden sz ettiimize gre, unutmayalm ki Augustus ve Antonius'un Akdeniz'i ya da Hallarnki, hatta II. Felipenin donanmasnn gezdii Akdeniz'in boyutlar, bugnn hava ya da deniz yolculuklarnn bizim kafamzda uyandrd boyut larn yz kat, bin katdr. Tarihteki Akdeniz'den sz etmek, 3 ona gerek boyutlarn vermek, onu snrsz dnmek demektir; zerinde durulmas gereken nemli bir noktadr bu. Eskiden Ak deniz tek bana bir evren, bir gezegendi. Snrl Bir Besin Kayna Akdeniz lkesinin zenginliklerine denizin katks byktr ama ona gnlk yaamnda bolluk salamaz. Kylarnda in sanlar grlmeye baladndan, daha dorusu Eski Dnyann tarih ncesi alarndan beri, balklk ona "deniz rnlerini" ^rutti di mare) salamaktan geri durmamtr; nk balk lk, dnyann kuruluu ile yat bir uratr. Ama Akdeniz'de bu rnler ok bol deildir. Akdenizde ne Kuzey Denizi'ndeki Dogger Bankn zenginlikleri ne de Nevvfoundland'in, Kuzey Japonya'nn Yeso'sunun ya da Moritanya'nn Atlantik kyla rnn zengin balk yataklar vardr. .Gerekte Akdeniz bir biyolojik yetersizliin tutsadr. Ky sular ok derindir; deniz canllarnn geliip hzla oalma lar iin gerekli s alanlardan yoksundur. Sonra ok eski bir deniz olduu iin, uzun mr boyunca iindeki yaamsal ana maddeler asndan fakirlemitir; plankton denen mikrosko bik hayvanck ve bitkiler Akdenizin sularnda azalm olduundan trler bu temel besini bulmakta glk ekerler. Ayrca bu idenizin bundan binlerce yl nce, ikinci zamanda Antil Adalar'ndan balayarak enlemler boyunca dnyann hemen hemen tmn saran ok byk deniz kuann jeologlarn Thetis'inin bir kalnts olduu da bilinmektedir. Bugnk Akdeniz ise bu kuan ufak bir parasdr. Bu denizin biyolojik bakmdan zengin olmamasn, onun bu efsanelemi yaamna balamak yerinde olur; stelik Cebelitark Boaz Akdeniz'in Okyanus'la karp sularn tazelemesi iin yeterli deildir. 32 Ksacas Akdeniz sularnn fauna bakmndan yoksul olduu aktr. Atlantik balklarnn srtme dedikleri dip alarn dan boaltp gverteye ydklar iri balklar, Akdeniz'de, tek tk istisnalar dnda hi grlmeyen bir manzaradr. Bu yzden Akdeniz balk tekneleri, Cebelitark'n dna k may yelerler ve Okyanus onlar hibir zaman d krklna uratmaz. Oysa normal olarak Akdeniz'de balk eidi boldur ama balk bol deildir. Tutulan balk az da olsa, deniz tkenme tehlikesi ile kar karyadr. Bir uzman olan Nino Caffie- ro'nun dediine gre: "Bir gn gelecek Akdeniz'de balk av ya saklanacak ve bu deniz, iindeki trlerin korunmas ve kur tarlmas iin bir zooloji parkna dntrlecektir". Bu szler bo deildir, tutkulu bir ekoloji uzmannn d de deildir. rnein, be metre boyunda, srt yzgeci yelkene benzeyen, upu zun burnu bir klla son bulan nefis bir balk, kl bal (Xi- phias Gladius) eskiden Mesina boaznda ok ilgin bir ekilde zpknla avlanrd. Bu av, eski alardan beri tuhaf teknelerle yaplagelmitir. Teknenin burnunda denize uzanan bir iskelesi olur, bu iskele zerinde de bir gzc bulunur. Kl bal, yu murtlama dnemi dnda, o da ylda bir kez, derin sulardan pek ayrlmaz, o yzden de g bulunur. Oysa son yllarda Japon balklar kl baln derin sularda avlamaya baladlar, hem de yl boyunca. Artk kl her mevsim bulunur oldu ama bu esiz bal bir sre sonra hi bulamayacaz. imdi Akdeniz lkeleri bu idenizi ciddi bir ekilde tehdit eden her eit kirlenme ve bozulmaya kar korumay dn dklerine gre bir "deniz park" tasars d olmaktan kyor. Bilinen u ki bu parkta ne tuzlalar yasaklanacak, ne Tunus kylarndaki snger av, ne de Sardinya ve Kuzey Afrika k ylarndaki mercan av. Mercan av yzyllardr yaplr, ok aranan bir mal olan mercan bugn bile atlyelerde ilenir, zellikle Torre del Greco atlyelerinde. Eskiden ine, Kara 33 ona gerek boyutlarn vermek, onu snrsz dnmek demektir; zerinde durulmas gereken nemli bir noktadr bu. Eskiden Ak deniz tek bana bir evren, bir gezegendi. Snrl Bir Besin Kayna Akdeniz lkesinin zenginliklerine denizin katks byktr ama ona gnlk yaamnda bolluk salamaz. Kylarnda in sanlar grlmeye baladndan, daha dorusu Eski Dnyann tarih ncesi alarndan beri, balklk ona "deniz rnlerini" ^rutti di mare) salamaktan geri durmamtr; nk balk lk, dnyann kuruluu ile yat bir uratr. Ama Akdeniz'de bu rnler ok bol deildir. Akdenizde ne Kuzey Denizi'ndeki Dogger Bankn zenginlikleri ne de Nevvfoundland'in, Kuzey Japonya'nn Yeso'sunun ya da Moritanya'nn Atlantik kyla rnn zengin balk yataklar vardr. .Gerekte Akdeniz bir biyolojik yetersizliin tutsadr. Ky sular ok derindir; deniz canllarnn geliip hzla oalma lar iin gerekli s alanlardan yoksundur. Sonra ok eski bir deniz olduu iin, uzun mr boyunca iindeki yaamsal ana maddeler asndan fakirlemitir; plankton denen mikrosko bik hayvanck ve bitkiler Akdenizin sularnda azalm olduundan trler bu temel besini bulmakta glk ekerler. Ayrca bu idenizin bundan binlerce yl nce, ikinci zamanda Antil Adalar'ndan balayarak enlemler boyunca dnyann hemen hemen tmn saran ok byk deniz kuann jeologlarn Thetis'inin bir kalnts olduu da bilinmektedir. Bugnk Akdeniz ise bu kuan ufak bir parasdr. Bu denizin biyolojik bakmdan zengin olmamasn, onun bu efsanelemi yaamna balamak yerinde olur; stelik Cebelitark Boaz Akdeniz'in Okyanus'la karp sularn tazelemesi iin yeterli deildir. 32 Ksacas Akdeniz sularnn fauna bakmndan yoksul olduu aktr. Atlantik balklarnn srtme dedikleri dip alarn dan boaltp gverteye ydklar iri balklar, Akdeniz'de, tek tk istisnalar dnda hi grlmeyen bir manzaradr. Bu yzden Akdeniz balk tekneleri, Cebelitark'n dna k may yelerler ve Okyanus onlar hibir zaman d krklna uratmaz. Oysa normal olarak Akdeniz'de balk eidi boldur ama balk bol deildir. Tutulan balk az da olsa, deniz tkenme tehlikesi ile kar karyadr. Bir uzman olan Nino Caffie- ro'nun dediine gre: "Bir gn gelecek Akdeniz'de balk av ya saklanacak ve bu deniz, iindeki trlerin korunmas ve kur tarlmas iin bir zooloji parkna dntrlecektir". Bu szler bo deildir, tutkulu bir ekoloji uzmannn d de deildir. rnein, be metre boyunda, srt yzgeci yelkene benzeyen, upu zun burnu bir klla son bulan nefis bir balk, kl bal (Xi- phias Gladius) eskiden Mesina boaznda ok ilgin bir ekilde zpknla avlanrd. Bu av, eski alardan beri tuhaf teknelerle yaplagelmitir. Teknenin burnunda denize uzanan bir iskelesi olur, bu iskele zerinde de bir gzc bulunur. Kl bal, yu murtlama dnemi dnda, o da ylda bir kez, derin sulardan pek ayrlmaz, o yzden de g bulunur. Oysa son yllarda Japon balklar kl baln derin sularda avlamaya baladlar, hem de yl boyunca. Artk kl her mevsim bulunur oldu ama bu esiz bal bir sre sonra hi bulamayacaz. imdi Akdeniz lkeleri bu idenizi ciddi bir ekilde tehdit eden her eit kirlenme ve bozulmaya kar korumay dn dklerine gre bir "deniz park" tasars d olmaktan kyor. Bilinen u ki bu parkta ne tuzlalar yasaklanacak, ne Tunus kylarndaki snger av, ne de Sardinya ve Kuzey Afrika k ylarndaki mercan av. Mercan av yzyllardr yaplr, ok aranan bir mal olan mercan bugn bile atlyelerde ilenir, zellikle Torre del Greco atlyelerinde. Eskiden ine, Kara 33 Afrika'ya dek gnderilir, satlrd. Bu ticaret bugn de dnya nn her yerinde srp gitmektedir. Kimi Orta Afrika blgele rinde mercann hl para yerine kullanldm biliyoruz. denizin btn limanlarnda srp giden zanaat tarznda yrtlen bu av zel bir izine balamak m gerekecektir? Evet, kukusuz. lkel koullar iinde srdrlen bu geleneksel avn verdii zarar ok snrldr; bir kayk, iki ya da adamla stesinden gelinir; modern tekneler ok nadir grlr. Kyl kendi kynn topran nasl tanrsa bu balklar da kendi li manlarnn andaki denizi yle bilirler. Sar hani, dlger bal, dilbal, kalkan, barbunya, kefal, mezgit gibi balk larn hangi noktalarda bulunduunu, sardalya ya da hamsinin (bunlar ayn zamanda orkinos oltalarnda yem olarak kul lanlacaktr) akta nereden ekileceini ok iyi bilirler. Ky l tarlasn nasl ilerse bu balklar da denizi yle deerlen dirirler, kyn limanndan ya da koyundan pek uzakla mazlar. Buralarda avlanan balk ban kaldrsa kydaki evini grr. Zaten kydan uzaklamas, balk yataklarndan da uzaklamas demektir. Bir zanaati nasl hep ayri usulle alrsa, bu balklar da hep eski yntem ve aralar kul lanrlar, a, sepet, palanka (denize aklm kazklarn oluturduu engel), lamparo (Provence dilinde balk feneri) gibi. "Dn ral bir odun yakp k yapyordu, bugn karpit lambas ya da elektrik feneri" kullanyor. Ik kayna deimi, ilke deimemitir. Yunan kylarnda ve herhalde baka yerlerde de korsan balklar, ky koruma tekiltn atlatp dinamit kullanrlar: Pek drst bir hareket deildir bu, ama eskiden beri yaplagelmektedir. Gnete kalmaktan, slanmaktan, su stnde hareketsiz duran teknenin motor grltsnden ya da her naslsa palankaya dalm bir mura nann rpnmalarndan rahatsz olmayan biri iin, gn gnne yaayan bu balklarla birlikte olmak bugn de kolay ca elde edilebilecek bir mutluluktur. 34 Fakat bu balknn yaam yalnz teknesinde, oltalaryla alarnn arasnda gemez. O ayn zamanda bahesini ve tar lasn ileyen deneyimli ve dikkatli bir kyldr. ki ii bir den yrtr, kendisine ve ailesine ancak byle bakabilir. Hem denizi hem topra ilemek zorundadr. Kentlere ge zorlanan Yunanl balklar kydeki tarlalarndan yoksun kalnca zor duruma dmlerdir. Fransz Hkmeti 1872'de on kadar Bre- ton balk ailesini Cezayir'e iki adm uzaklktaki Sidi Ferrus Yarmadas'na yerletirmiti. Hepsi kat. Yine ayn tarih lerde Bne yaknlarndaki Herbillon'a yerletirilen KorsikalI balklar oralarda kaldlar ama "topraa dnp sebze yeti tirmeye baladlar, kyleri zenginleti, durumlar dzeldi". Ne derseniz deyin, nasl avlanlrsa avlanlsn, Akdeniz balkl grnte ok renkli olan balk pazarlarm besleye cek kadar verimli deildir. Bir Venedik lokantasnda "orata ai ferri" ya da "in cartoccio", yani zgara ya da ktta pimi balk ou zaman glden, ok nadir olarak da Adriyatik'ten ge lir, ama yediiniz dilbal ya da stakozun Atlantik'ten gel diine hi pheniz olmasn. Aznn tadn bilenler iin im dilik Dalmaya kylarnn kaya barbunyasn ve Cezayir'in pembe karidesini bulmak kolaydr. Akdenizliler bunlar sk sk yiyemezler. Halkn sofrasnda ba keyi tutansa tart masz kuzeyden ithal edilmi morina baldr. Zaman Zaman Bereketli Avlar Yine de verimli yerler vardr. stanbul Boaz, Bizerte Gl girii, Comacchio lagnndeki balk yataklar ya da kefalin ve ylan balnn bol olduu Berre Gl dalyanlar, szn ettiimiz verimsiz sularn dnda kalr. stanbul'da Galata Kprs altnda satlan renk renk, eit eit balklar seyret mek insanda hayranlk uyandrr. Bu manzarann bu kadar 35 Afrika'ya dek gnderilir, satlrd. Bu ticaret bugn de dnya nn her yerinde srp gitmektedir. Kimi Orta Afrika blgele rinde mercann hl para yerine kullanldm biliyoruz. denizin btn limanlarnda srp giden zanaat tarznda yrtlen bu av zel bir izine balamak m gerekecektir? Evet, kukusuz. lkel koullar iinde srdrlen bu geleneksel avn verdii zarar ok snrldr; bir kayk, iki ya da adamla stesinden gelinir; modern tekneler ok nadir grlr. Kyl kendi kynn topran nasl tanrsa bu balklar da kendi li manlarnn andaki denizi yle bilirler. Sar hani, dlger bal, dilbal, kalkan, barbunya, kefal, mezgit gibi balk larn hangi noktalarda bulunduunu, sardalya ya da hamsinin (bunlar ayn zamanda orkinos oltalarnda yem olarak kul lanlacaktr) akta nereden ekileceini ok iyi bilirler. Ky l tarlasn nasl ilerse bu balklar da denizi yle deerlen dirirler, kyn limanndan ya da koyundan pek uzakla mazlar. Buralarda avlanan balk ban kaldrsa kydaki evini grr. Zaten kydan uzaklamas, balk yataklarndan da uzaklamas demektir. Bir zanaati nasl hep ayri usulle alrsa, bu balklar da hep eski yntem ve aralar kul lanrlar, a, sepet, palanka (denize aklm kazklarn oluturduu engel), lamparo (Provence dilinde balk feneri) gibi. "Dn ral bir odun yakp k yapyordu, bugn karpit lambas ya da elektrik feneri" kullanyor. Ik kayna deimi, ilke deimemitir. Yunan kylarnda ve herhalde baka yerlerde de korsan balklar, ky koruma tekiltn atlatp dinamit kullanrlar: Pek drst bir hareket deildir bu, ama eskiden beri yaplagelmektedir. Gnete kalmaktan, slanmaktan, su stnde hareketsiz duran teknenin motor grltsnden ya da her naslsa palankaya dalm bir mura nann rpnmalarndan rahatsz olmayan biri iin, gn gnne yaayan bu balklarla birlikte olmak bugn de kolay ca elde edilebilecek bir mutluluktur. 34 Fakat bu balknn yaam yalnz teknesinde, oltalaryla alarnn arasnda gemez. O ayn zamanda bahesini ve tar lasn ileyen deneyimli ve dikkatli bir kyldr. ki ii bir den yrtr, kendisine ve ailesine ancak byle bakabilir. Hem denizi hem topra ilemek zorundadr. Kentlere ge zorlanan Yunanl balklar kydeki tarlalarndan yoksun kalnca zor duruma dmlerdir. Fransz Hkmeti 1872'de on kadar Bre- ton balk ailesini Cezayir'e iki adm uzaklktaki Sidi Ferrus Yarmadas'na yerletirmiti. Hepsi kat. Yine ayn tarih lerde Bne yaknlarndaki Herbillon'a yerletirilen KorsikalI balklar oralarda kaldlar ama "topraa dnp sebze yeti tirmeye baladlar, kyleri zenginleti, durumlar dzeldi". Ne derseniz deyin, nasl avlanlrsa avlanlsn, Akdeniz balkl grnte ok renkli olan balk pazarlarm besleye cek kadar verimli deildir. Bir Venedik lokantasnda "orata ai ferri" ya da "in cartoccio", yani zgara ya da ktta pimi balk ou zaman glden, ok nadir olarak da Adriyatik'ten ge lir, ama yediiniz dilbal ya da stakozun Atlantik'ten gel diine hi pheniz olmasn. Aznn tadn bilenler iin im dilik Dalmaya kylarnn kaya barbunyasn ve Cezayir'in pembe karidesini bulmak kolaydr. Akdenizliler bunlar sk sk yiyemezler. Halkn sofrasnda ba keyi tutansa tart masz kuzeyden ithal edilmi morina baldr. Zaman Zaman Bereketli Avlar Yine de verimli yerler vardr. stanbul Boaz, Bizerte Gl girii, Comacchio lagnndeki balk yataklar ya da kefalin ve ylan balnn bol olduu Berre Gl dalyanlar, szn ettiimiz verimsiz sularn dnda kalr. stanbul'da Galata Kprs altnda satlan renk renk, eit eit balklar seyret mek insanda hayranlk uyandrr. Bu manzarann bu kadar 35 canl bir an olarak yaamas bile benzerine sk sk rastlan madn kantlamaz m? Akdeniz'de en verimli av, bugn artk azalan, belki de yok olmaya yz tutan, kimi ayrcalkl blgelerde, -drt hafta gibi ksa bir srede yaplan orkinos avdr. Oysa 16. yzylda orkinos av, rnein Portekiz'in gney kylarnda Algarve su larnda (Akdeniz dnda) ya da gzclerin davul sesleriyle ky kyleri toptan seferber olan Endls'te ve Provence su larnda bugne gre ok daha byk nem tayordu. 16. yz yln sonunda Provence'l bir yazar lkesini vmek iin yle der: "Marsilya limannda eskiden bir gnde sekiz bin orkinos yakalandn biliyorum." Bugn ne Marsilya aklarnda or kinos, ne de Rhne nehri giriinde eskiden bol olan mersin bal kald. 1923'te Dr. Charcot'nun ynetiminde yaplan "Neden ol masn?" adl, birok soruyu aydnlatan inceleme gezisinden bu yana orkinoslarn durumu bilimsel bir aklamaya kavutu. Orkinoslar eskiden sanld gibi Atlantik'ten gelmiyorlar. Mays, haziran aylarndan sonra yumurtlama dnemleri ge linceye dek Akdeniz'in pek derin olmayan sularnda dank yayorlar. Sonra, yumurtlamak iin en scak ve en tuzlu sulara gyorlar, balklar da tuzaklarn buralara yerletiriyor. Oysa Akdeniz kylarnda, bir yandan bitki rtsnn yer yer yok olmas yznden tatl sular dorudan denize akyor, te yandan kentlerden denize akan kirli sular korkun miktarlara ulayor. Bu nedenlerle, tuzluluk derecesi normalin zerinde olan bu doal balk yataklar kuruyor. Bugn, mevsimi gelince, daha ok Sardinya-Sicilya-Tunus geni iindeki sularda Akdeniz'in btn orkinoslar toplanr ve burada avlanrlar. ki sra tekneye asl orkinos alan (ton- nara'lar) denizin dibine kadar indirilir. Bu alarn oluturdu u bir eit koridorda kalan orkinoslar dalyana doru ilerleyip lm odalar diye adlandrlan madeni sepetlere girerler. Bu 36 raya skan orkinoslarn tek tek ldrlmesi kanl bir kyma dnr, kana bulanm sularn iinden o koca balklar "vin lerle karlp srlar gibi engellere aslr". Orkinos av ok eski bir deniz "endstrisi"dir. Bu ie ilk girienlerin Fenikeliler olduu sylenir. Yunanllar da orkinos avcsydlar. Aiskhulos, Salamis savan anlatrken sanki bir orkinos av sahnesini canlandrr: "Kanl cesetlerden bir ynn altnda deniz grnmez olmutu, Yunanllar aa dm orkinoslara benzeyen Perslere saldryorlar, ellerine geir dikleri krk krek ve enkaz paralan ile onlarn brlerini paralyorlard." Yakalama yntemlerinin Araplar'ca geli tirildii sylenir. Kullanlan szckler Arapa kkenlidir, 'jytadrague" denilen orkinos dalyan, Arapa "al-mazra- ba"dan gelir, etraf evrili yer anlamnadr. Orkinoslarn aa giriini mjdeleyen ark "chaloma" Arapa "salm"dr, balklarn bana ise "reis" denir, bu da bilindii gibi Islm'da gemi kaptanlarna verilen addr. Orkinos av byk serven olmakta devam ediyor; blge in sanlarnn hepsi bu ava katlr, nk verimli bir avdr. Ama bu istisna temel kural bozmaz; Akdeniz balklk konusunda fakir bir denizdir. Akdeniz'de tutulan baln toplam, tek bana Norvete tutulan baln te biri kadardr. Uzaklara Sefer Deniz sadece bir besin ambar deildir. Deniz her eyden nce bir "tama yzeyi"dir. Mkemmel deilse bile yararl bir yzey. Gemi, deniz yolu, liman donanm, ticaret kenti; btn bunlar byk kentlerin, devletlerin, Akdeniz ekonomilerinin hizmetindeki aralardr, onlarn al veri aralar, ksaca zenginlik aralardr. Gerek u ki deniz bir balant yolu olmadan nce, uzun za 37 canl bir an olarak yaamas bile benzerine sk sk rastlan madn kantlamaz m? Akdeniz'de en verimli av, bugn artk azalan, belki de yok olmaya yz tutan, kimi ayrcalkl blgelerde, -drt hafta gibi ksa bir srede yaplan orkinos avdr. Oysa 16. yzylda orkinos av, rnein Portekiz'in gney kylarnda Algarve su larnda (Akdeniz dnda) ya da gzclerin davul sesleriyle ky kyleri toptan seferber olan Endls'te ve Provence su larnda bugne gre ok daha byk nem tayordu. 16. yz yln sonunda Provence'l bir yazar lkesini vmek iin yle der: "Marsilya limannda eskiden bir gnde sekiz bin orkinos yakalandn biliyorum." Bugn ne Marsilya aklarnda or kinos, ne de Rhne nehri giriinde eskiden bol olan mersin bal kald. 1923'te Dr. Charcot'nun ynetiminde yaplan "Neden ol masn?" adl, birok soruyu aydnlatan inceleme gezisinden bu yana orkinoslarn durumu bilimsel bir aklamaya kavutu. Orkinoslar eskiden sanld gibi Atlantik'ten gelmiyorlar. Mays, haziran aylarndan sonra yumurtlama dnemleri ge linceye dek Akdeniz'in pek derin olmayan sularnda dank yayorlar. Sonra, yumurtlamak iin en scak ve en tuzlu sulara gyorlar, balklar da tuzaklarn buralara yerletiriyor. Oysa Akdeniz kylarnda, bir yandan bitki rtsnn yer yer yok olmas yznden tatl sular dorudan denize akyor, te yandan kentlerden denize akan kirli sular korkun miktarlara ulayor. Bu nedenlerle, tuzluluk derecesi normalin zerinde olan bu doal balk yataklar kuruyor. Bugn, mevsimi gelince, daha ok Sardinya-Sicilya-Tunus geni iindeki sularda Akdeniz'in btn orkinoslar toplanr ve burada avlanrlar. ki sra tekneye asl orkinos alan (ton- nara'lar) denizin dibine kadar indirilir. Bu alarn oluturdu u bir eit koridorda kalan orkinoslar dalyana doru ilerleyip lm odalar diye adlandrlan madeni sepetlere girerler. Bu 36 raya skan orkinoslarn tek tek ldrlmesi kanl bir kyma dnr, kana bulanm sularn iinden o koca balklar "vin lerle karlp srlar gibi engellere aslr". Orkinos av ok eski bir deniz "endstrisi"dir. Bu ie ilk girienlerin Fenikeliler olduu sylenir. Yunanllar da orkinos avcsydlar. Aiskhulos, Salamis savan anlatrken sanki bir orkinos av sahnesini canlandrr: "Kanl cesetlerden bir ynn altnda deniz grnmez olmutu, Yunanllar aa dm orkinoslara benzeyen Perslere saldryorlar, ellerine geir dikleri krk krek ve enkaz paralan ile onlarn brlerini paralyorlard." Yakalama yntemlerinin Araplar'ca geli tirildii sylenir. Kullanlan szckler Arapa kkenlidir, 'jytadrague" denilen orkinos dalyan, Arapa "al-mazra- ba"dan gelir, etraf evrili yer anlamnadr. Orkinoslarn aa giriini mjdeleyen ark "chaloma" Arapa "salm"dr, balklarn bana ise "reis" denir, bu da bilindii gibi Islm'da gemi kaptanlarna verilen addr. Orkinos av byk serven olmakta devam ediyor; blge in sanlarnn hepsi bu ava katlr, nk verimli bir avdr. Ama bu istisna temel kural bozmaz; Akdeniz balklk konusunda fakir bir denizdir. Akdeniz'de tutulan baln toplam, tek bana Norvete tutulan baln te biri kadardr. Uzaklara Sefer Deniz sadece bir besin ambar deildir. Deniz her eyden nce bir "tama yzeyi"dir. Mkemmel deilse bile yararl bir yzey. Gemi, deniz yolu, liman donanm, ticaret kenti; btn bunlar byk kentlerin, devletlerin, Akdeniz ekonomilerinin hizmetindeki aralardr, onlarn al veri aralar, ksaca zenginlik aralardr. Gerek u ki deniz bir balant yolu olmadan nce, uzun za 37 man bir engeldi. Gemiciliin gelimesi .. 3. binyln ikinci yarsnda Msrl denizcilerin Byblos'a gidip gelmeleriyle, daha dorusu 2. binylda krek, mahmuz ve omurgas olan Sik- lat yelkenlileriyle balar. Bu omurgal tekneler denize kk salm gibidir adeta. (Oysa Byblos ile Msr arasnda ky ky gidip gelen gemiler alt dz teknelerdi.) Gemiciler uzun zaman ekingen davrandlar, yakn yerlere gidip geliyor, kalktklar noktadan gzle grdkleri yere ka dar alyorlard. Ky;mkemmel bir yol gstericiydi, gndz bir kumsaldan br kumsala yol alyor, akam olunca da tek neyi kyya ekiyorlard. Bu ky denizcilii zamanla gelimi, olanaklarn oalt m, bytm ve deniz tamaclnn temelini oluturmu tur. 18. yzylda bile kayk konvoylar rnein Napoli ile Ce- nova, Cenova ile Provence ya da Languedoc ile Barcelona ara snda gerekli balantlar salyordu. Bugn Ege adalar arasnda gidip gelen kk Yunan vapurlar, bu ok eski alar anmsatr. Ksa mesafe yolculuunun zaferidir onlar. Akdeniz birbirini izleyen denizlerden ve ufuklar snrl ayr blmler den oluan bir denizler btn olduuna gre, bu yakn ky de nizcilii ona zellikle uygun der. Akl banda denizciler, yani denizcilerin byk ounluu, ili dl olduklar ve tra fiini iyi bildikleri denizlerin dna kmay pek dnmez lerdi. Buras onlarn, girintisini, kntsn, kylarn, bar naklarn, uygun rzgrlarn ve bu rzgrlarn beklenmedik deiimlerini iyi bildikleri kendi Akdeniz'leriydi. Bir Yunan atasz yle der: "Malia burnunu geen yurdunu terketmi saylr." Malia burnu Peloponnesos'un gneyinde, Bat'ya alan snrsz yollardan nceki son kerteriz noktasdr. Eer denizci bu snrl alemle yetindiyse bunun nedeni her halde al veri ihtiyacnn ok geni olmamasdr. Ama bir dier nedeni de denizin allm yollarda bile rktc, srprizlerle ve ani tehlikelerle dolu olmasdr. Birok Akde 38 niz limannda hl, gnmze kadar gelmi dinsel trenlerde, frtna ve kasrgalar yumuatmak amacyla yllar yl yine lenmi sihirli szler sylenir. Tehlikelerden kurtulmay ba arm denizcilerin adaklar insanlarn yreinde bu korkuyu yaatr, bu insanlar denizin kalleliini hibir zaman akl larndan karmazlar. Batl denizciler, yklerini, daha ok da bedenlerini ve ruhlarn Meryem Ana'ya, "Maris Stel- la"ya, Deniz Yldz'na emanet ederler. Ak denize kmaktan, dosdoru yol almaktan kan malar insanlarn iindeki bu korkuyu ele verir. Buna zamanla, istisna olarak alacaklardr, stelik yalnz nceden bilinen ve belli bir dzenle kullanlan yollarda. Bilinmeyene ynel mekse bambaka bir eydir. __Ack denize karak gneye doru gidip Nil nehrinin del tasna ulamay ilk baaranlarn Giritliler olduu sylenir. Ithaka'ya gelip kendini Giritli bir satc olarak tantan Ulys- ses yle der: "Denize alp Egyptos'a gitmek geldi iimden... Dokuz gemi donattm, gemici sknts ekmedim... Bu yrekli kiiler nce alt gn gbek iirdiler... Yedinci gn yola ktk, gzel ve tatl bir poyraz bizi Girit ovalarndan ald, bir rman akntsnda gider gibi szldk... Btn yaptmz rzgr arkamza alp dmen tutmak oldu. O gzel Egyptos rmana be gnde vardk." Mkemmel denizciler olan Feni- keliler'in de Girit'ten Sicilya'ya, Balear adalarna rota tut tuklar anlalmaktadr. ok sonralar Helenistik ada ge miler uygun rzgr bulunca Rodos'tan Msr'n skenderiyesi'ne bazen drt gnde gideceklerdir. 16. yzylda ak deniz yolculuklar artar, Balearlar'dan, Sardinya ve Sicilya adalarna acele seferler balar. Dou ile ticaret, idenizle Kuzey Denizi arasnda Cebelitark yoluyla balant kurulmas (1297'de Cenova gemileri Belikann Brugges Liman ile devaml iliki kurmulard) ky eridin 39 man bir engeldi. Gemiciliin gelimesi .. 3. binyln ikinci yarsnda Msrl denizcilerin Byblos'a gidip gelmeleriyle, daha dorusu 2. binylda krek, mahmuz ve omurgas olan Sik- lat yelkenlileriyle balar. Bu omurgal tekneler denize kk salm gibidir adeta. (Oysa Byblos ile Msr arasnda ky ky gidip gelen gemiler alt dz teknelerdi.) Gemiciler uzun zaman ekingen davrandlar, yakn yerlere gidip geliyor, kalktklar noktadan gzle grdkleri yere ka dar alyorlard. Ky;mkemmel bir yol gstericiydi, gndz bir kumsaldan br kumsala yol alyor, akam olunca da tek neyi kyya ekiyorlard. Bu ky denizcilii zamanla gelimi, olanaklarn oalt m, bytm ve deniz tamaclnn temelini oluturmu tur. 18. yzylda bile kayk konvoylar rnein Napoli ile Ce- nova, Cenova ile Provence ya da Languedoc ile Barcelona ara snda gerekli balantlar salyordu. Bugn Ege adalar arasnda gidip gelen kk Yunan vapurlar, bu ok eski alar anmsatr. Ksa mesafe yolculuunun zaferidir onlar. Akdeniz birbirini izleyen denizlerden ve ufuklar snrl ayr blmler den oluan bir denizler btn olduuna gre, bu yakn ky de nizcilii ona zellikle uygun der. Akl banda denizciler, yani denizcilerin byk ounluu, ili dl olduklar ve tra fiini iyi bildikleri denizlerin dna kmay pek dnmez lerdi. Buras onlarn, girintisini, kntsn, kylarn, bar naklarn, uygun rzgrlarn ve bu rzgrlarn beklenmedik deiimlerini iyi bildikleri kendi Akdeniz'leriydi. Bir Yunan atasz yle der: "Malia burnunu geen yurdunu terketmi saylr." Malia burnu Peloponnesos'un gneyinde, Bat'ya alan snrsz yollardan nceki son kerteriz noktasdr. Eer denizci bu snrl alemle yetindiyse bunun nedeni her halde al veri ihtiyacnn ok geni olmamasdr. Ama bir dier nedeni de denizin allm yollarda bile rktc, srprizlerle ve ani tehlikelerle dolu olmasdr. Birok Akde 38 niz limannda hl, gnmze kadar gelmi dinsel trenlerde, frtna ve kasrgalar yumuatmak amacyla yllar yl yine lenmi sihirli szler sylenir. Tehlikelerden kurtulmay ba arm denizcilerin adaklar insanlarn yreinde bu korkuyu yaatr, bu insanlar denizin kalleliini hibir zaman akl larndan karmazlar. Batl denizciler, yklerini, daha ok da bedenlerini ve ruhlarn Meryem Ana'ya, "Maris Stel- la"ya, Deniz Yldz'na emanet ederler. Ak denize kmaktan, dosdoru yol almaktan kan malar insanlarn iindeki bu korkuyu ele verir. Buna zamanla, istisna olarak alacaklardr, stelik yalnz nceden bilinen ve belli bir dzenle kullanlan yollarda. Bilinmeyene ynel mekse bambaka bir eydir. __Ack denize karak gneye doru gidip Nil nehrinin del tasna ulamay ilk baaranlarn Giritliler olduu sylenir. Ithaka'ya gelip kendini Giritli bir satc olarak tantan Ulys- ses yle der: "Denize alp Egyptos'a gitmek geldi iimden... Dokuz gemi donattm, gemici sknts ekmedim... Bu yrekli kiiler nce alt gn gbek iirdiler... Yedinci gn yola ktk, gzel ve tatl bir poyraz bizi Girit ovalarndan ald, bir rman akntsnda gider gibi szldk... Btn yaptmz rzgr arkamza alp dmen tutmak oldu. O gzel Egyptos rmana be gnde vardk." Mkemmel denizciler olan Feni- keliler'in de Girit'ten Sicilya'ya, Balear adalarna rota tut tuklar anlalmaktadr. ok sonralar Helenistik ada ge miler uygun rzgr bulunca Rodos'tan Msr'n skenderiyesi'ne bazen drt gnde gideceklerdir. 16. yzylda ak deniz yolculuklar artar, Balearlar'dan, Sardinya ve Sicilya adalarna acele seferler balar. Dou ile ticaret, idenizle Kuzey Denizi arasnda Cebelitark yoluyla balant kurulmas (1297'de Cenova gemileri Belikann Brugges Liman ile devaml iliki kurmulard) ky eridin 39 den biraz biraz kopan seferlerin saysn oaltm ve asl de nizin kefini salamt. Ama 16. yzylda bile ak denize kmak, Franszlar'n deyimiyle "deniz tarafndan yutulmak" bir ^rek iiydi; bugn hl yledir ve ucunda byk bir kar olmadan gze alnmaz. 12. yzyldan bu yana bilinen pusula, bu dnemde daha kullanlmyordu; bunun da tek nedeni, daha nce de sylediimiz gibi Akdenizde hizmetin ounun ky boyunca ksa seferlerle grlmesiydi: Domuz yam Toulon dan, zeytinyan Hyeres adalarndan, peksimetini Savona' dan satn almak; Marsilya'nn pazar kayklarnn yapt gibi, her limanda durmak, kimi yerde satmak, kimi yerden satn almak; hatta gerekirse bazen Livorno ya da Cenova so kaklarnda bara bara mal satmak. Jean Giono ve Gabriel Audisio her biri kendine zg biimiyle, Odysseia'nm li mandan limana, tavernadan tavernaya anlatlageldiini, Ulysses'in, Akdeniz denizcileri arasnda yaamay hep sr drdn dler ve gnmz insannn buralarda kendi kula yla dinleyebilecei efsanelerle Odysseia' nm douunu ve sonsuza dek srecek olan canlln anlamas gerektiini d nrler. tiraf edeyim ki bu iirsel ve geree yakn varsaymlar ok houma gider. Sonunda merak, serven, kazan, devletlerin tutkular ve lsz politikalar Akdeniz'in kefini zorunlu hale getirir, tamamlar. Kavgac devletlerin ve uygarlklarn ortaya kmasyla deniz engelini ama, ona egemen olma, dmandan nce davranp yollar tutma ve bunlar kendine balama yar balar. Cenova ve Venedik'in stnlk atmalar srp gider. Akdeniz, Hristiyan" ve slm lemleri arasnda ekime konu sudur. Askeri seferlerin gerektirdii gayretler, kadrgalarn, mhimmat gemilerinin, atlarn, insanlarn bir araya getirilip uzaklara gnderilmelerine harcanan emek ve masraflarn ne lere mal olduu kimin aklna gelir? Oysa bu seferler iin tehli keyi gze almak gerekir, nk en kk bir aksilik her eyi 40 altst edebilir. 1540'ta arlken Cezayir nne gelir. Denizdeki alkant gemileri birbirleriyle tokuturmaktadr, felkete uramaktansa seferden vazgeer. 1565'te Trkler Malta nnde bir avu valye karsnda yenilirler. 7 Ekim 1571'de Korint- hos Krfezinde nebaht Savanda 100.000'e yakn insan bir birleriyle atr. Bu, o an aralar (ve tutkular) lsnde inanlmaz bir rekordur. Kt Havada Sefer Akdeniz her zaman durgun, hizmete hazr bir deniz deil dir. Tam anlamyla bir frtnalar denizidir. Yazn her ey g zel, hatta ok gzel grnr. Sular sakin, mavi, prl prl ldar. Bu mevsimde sava gemileri bile, o alak gverteli, dar gvdeli narin kadrgalar bile hi ekinmeden denize alrlar. Yaz aylar, savalar ve yolculuklar iin balay dne midir. Deniz kurdu Andrea Doria (1468-1560), "Akdeniz'de liman vardr: Kartaca, Haziran ve Temmuz," demitir. Eer havalar bozmadan, yani sonbahar balamadan tuz, yeni krkm yapa, yln buday, taze arap flar ve daha birok maln tanmas zamannda yaplm olabilse, iler ne kadar kolaylard. Oysa harmanda ya da ba bozumunda nefes almadan allm olsa bile deniz yoluyla tama ileri zamannda yetimez. Gz ve kla beraber srekli kt hava larn da kaps almtr. Kadrgalar ve yk yelkenlilerinin, uzun gvdeli gemilerin, yuvarlak gvdelilerin hepsinin liman da kalmas gerekir. Akl ve tecrbe bunu gerektirir. ler ve Gnler adl eserinde Hesiodos (.. 7. yy. ba) daha o ada, kendisi gibi kyl ama gerektiinde gemicilik de yapan kardei Perseus'a yle der: "K gelip de rzgrlar her ynden esmeye balaynca, sular arap rengine dnm denize ka cana topra ile. Tekneyi kyya ek, etrafm tala evir... 41 den biraz biraz kopan seferlerin saysn oaltm ve asl de nizin kefini salamt. Ama 16. yzylda bile ak denize kmak, Franszlar'n deyimiyle "deniz tarafndan yutulmak" bir ^rek iiydi; bugn hl yledir ve ucunda byk bir kar olmadan gze alnmaz. 12. yzyldan bu yana bilinen pusula, bu dnemde daha kullanlmyordu; bunun da tek nedeni, daha nce de sylediimiz gibi Akdenizde hizmetin ounun ky boyunca ksa seferlerle grlmesiydi: Domuz yam Toulon dan, zeytinyan Hyeres adalarndan, peksimetini Savona' dan satn almak; Marsilya'nn pazar kayklarnn yapt gibi, her limanda durmak, kimi yerde satmak, kimi yerden satn almak; hatta gerekirse bazen Livorno ya da Cenova so kaklarnda bara bara mal satmak. Jean Giono ve Gabriel Audisio her biri kendine zg biimiyle, Odysseia'nm li mandan limana, tavernadan tavernaya anlatlageldiini, Ulysses'in, Akdeniz denizcileri arasnda yaamay hep sr drdn dler ve gnmz insannn buralarda kendi kula yla dinleyebilecei efsanelerle Odysseia' nm douunu ve sonsuza dek srecek olan canlln anlamas gerektiini d nrler. tiraf edeyim ki bu iirsel ve geree yakn varsaymlar ok houma gider. Sonunda merak, serven, kazan, devletlerin tutkular ve lsz politikalar Akdeniz'in kefini zorunlu hale getirir, tamamlar. Kavgac devletlerin ve uygarlklarn ortaya kmasyla deniz engelini ama, ona egemen olma, dmandan nce davranp yollar tutma ve bunlar kendine balama yar balar. Cenova ve Venedik'in stnlk atmalar srp gider. Akdeniz, Hristiyan" ve slm lemleri arasnda ekime konu sudur. Askeri seferlerin gerektirdii gayretler, kadrgalarn, mhimmat gemilerinin, atlarn, insanlarn bir araya getirilip uzaklara gnderilmelerine harcanan emek ve masraflarn ne lere mal olduu kimin aklna gelir? Oysa bu seferler iin tehli keyi gze almak gerekir, nk en kk bir aksilik her eyi 40 altst edebilir. 1540'ta arlken Cezayir nne gelir. Denizdeki alkant gemileri birbirleriyle tokuturmaktadr, felkete uramaktansa seferden vazgeer. 1565'te Trkler Malta nnde bir avu valye karsnda yenilirler. 7 Ekim 1571'de Korint- hos Krfezinde nebaht Savanda 100.000'e yakn insan bir birleriyle atr. Bu, o an aralar (ve tutkular) lsnde inanlmaz bir rekordur. Kt Havada Sefer Akdeniz her zaman durgun, hizmete hazr bir deniz deil dir. Tam anlamyla bir frtnalar denizidir. Yazn her ey g zel, hatta ok gzel grnr. Sular sakin, mavi, prl prl ldar. Bu mevsimde sava gemileri bile, o alak gverteli, dar gvdeli narin kadrgalar bile hi ekinmeden denize alrlar. Yaz aylar, savalar ve yolculuklar iin balay dne midir. Deniz kurdu Andrea Doria (1468-1560), "Akdeniz'de liman vardr: Kartaca, Haziran ve Temmuz," demitir. Eer havalar bozmadan, yani sonbahar balamadan tuz, yeni krkm yapa, yln buday, taze arap flar ve daha birok maln tanmas zamannda yaplm olabilse, iler ne kadar kolaylard. Oysa harmanda ya da ba bozumunda nefes almadan allm olsa bile deniz yoluyla tama ileri zamannda yetimez. Gz ve kla beraber srekli kt hava larn da kaps almtr. Kadrgalar ve yk yelkenlilerinin, uzun gvdeli gemilerin, yuvarlak gvdelilerin hepsinin liman da kalmas gerekir. Akl ve tecrbe bunu gerektirir. ler ve Gnler adl eserinde Hesiodos (.. 7. yy. ba) daha o ada, kendisi gibi kyl ama gerektiinde gemicilik de yapan kardei Perseus'a yle der: "K gelip de rzgrlar her ynden esmeye balaynca, sular arap rengine dnm denize ka cana topra ile. Tekneyi kyya ek, etrafm tala evir... 41 dip tapasm kar ki Zeus'un yamurlan hibir eyi rt mesin. Btn donanm evinde bir keye yerletir, yelkenleri dikkatle dr, dmeni ocan bir kesine as ve deniz mevsimi nin gelmesini bekle." Sekiz yzyl sonra hibir ey deimedi. Havarilerden Aziz Paulus'u bir grup esirle talya'ya getiren gemi, rzgrlarn uy gun olmamas yznden Kbrs sularnda uzun zaman bekledi. "O tarihten sonra deniz yolculuu tehlikeli olduundan (Adak yortusu: 21-22 Eyll gemiti)" gemi kaptan k Girit Ada- s'nn bir limannda geirmeye hazrlanyordu. Fakat frtna yznden kyda tutunamayan gemi aa srklendi, onbe gn sonra Malta nlerinde karaya oturdu. Hi olmazsa canlan kur tulduu iin sevinen yolcular ve mrettebat, Malta Adas'nda ay kaldktan sonra baharda "Dioscures adnda bir sken deriye teknesiyle" yollarna devam ettiler. Bu gemi ve her halde daha baka gemiler de zaten Malta'da klamlard. u halde klamak herkesin kabul ettii bir kurald; ok ye rinde bir kural olmal ki kentler ve devletler gvenlik kayg syla deniz yolculuklarn k dnemi iin toptan yasaklam lard. Daha 1569 ylna kadar Venedik 15 Kasm'la 20 Ocak arasnda, "sul cuor dell'invernata" (k ortasnda) yola kma izni vermiyordu. Doudakiler derseniz, onlar da yalnz Aziz Georgios ile Aziz Dimitri gnleri arasnda (Yunan takvimine gre 5 Mays-24 Ekim) denize kabiliyorlard. Kt mevsim engelini amak iin teknik deiikliklerin gereklemesi gere kecek, tabii bunlarn da gelimesi yava olacakt. Bunlar tek ne gvdesi yapmnda ve dmen yerletirilmesinde greceiz. Deniz Dibinde Tekneler Gemiler her zaman karmak aralardr ve srekli ama -yava yava geliirler. Bugn Messina'da bir sokakta, kk 42 bir Yunan kentinin kenar mahallesinde, Sakz, Midilli, Sisam adalarnda, Trkiyede, yahut Cerbe adasnda yaplmakta olan kayklarn, antik ikonografi ve sualt arkeolojisi saye sinde tandmz Yunan ve Roma teknelerine ne kadar benze diklerini grp arrz. Borda kaplamalar, postalar, ba, k, omurga (teknenin belkemii), direk ya da direklerin yuva lar arasnda byk bir benzerlik vardr. Yapm sras ya da dmen biimi farkl olsa da, benzerlikler daha oktur. Zaten Yunan ve Roma batklan da bu benzerliklerin tartl maz kantlardr. Antikytheros adl Yunan gemisi mermer heykel tarken batm (.. 1. yzyln ilk yarsnda), bugn Atina mzesinde; Mahdia, ayn yzyln banda 230 ton mermer stun ve bronz heykelle batm, bugn Bardo (Tunus) mzesinde; Sicilya'da Marzamenni bat, .S. 6. yzylda "prefabrike bir Bizans kilisesinin" mermer ve kzl somakiden btn paralarn tarken batm; ya da Marsilya yakn larnda Planier'de yeni bulunan Roma bat; btn bu batklar bir Roma ticaret gemisinin ne olduunu anlamamza yardmc olurlar: 20-30 metre uzunluunda, 5-7 metre geniliinde, bir, iki ya da direkli, 50-200 ton yk tayabilen bir tekne. Bun larn arasnda, beli kmeler halinde dizilmi, her sradaki amforalarn dipleri, bir alt sradaki iki amforann az arasna gelecek ekilde yerletirilmi, iinde arap ya da zey tinya bulunan 3000-10000 amfora tayan batklar bulun mutur. Bugn de Cerbe'de ya amforalar kayklara hl byle yklenir ve bunlar antik amforalarn tpatp ayndr. Roma gemisinin dmeni ise Yunan ve Fenikeliler anda olduu gibi, tekne knn iki yanma yerletirilmi iki krek ten oluur. Sualt arkeolojisi uzman Patrice Pomey'e gre, bu "sanldndan ok daha etkin bir sistemdir, Romallar bunu gelitirmi ve gereinde birlikte hareketi salayan yuval bir dmen sistemi haline getirmilerdir. Bunlar sadece d grn bakmndan kree benzerler." 43 dip tapasm kar ki Zeus'un yamurlan hibir eyi rt mesin. Btn donanm evinde bir keye yerletir, yelkenleri dikkatle dr, dmeni ocan bir kesine as ve deniz mevsimi nin gelmesini bekle." Sekiz yzyl sonra hibir ey deimedi. Havarilerden Aziz Paulus'u bir grup esirle talya'ya getiren gemi, rzgrlarn uy gun olmamas yznden Kbrs sularnda uzun zaman bekledi. "O tarihten sonra deniz yolculuu tehlikeli olduundan (Adak yortusu: 21-22 Eyll gemiti)" gemi kaptan k Girit Ada- s'nn bir limannda geirmeye hazrlanyordu. Fakat frtna yznden kyda tutunamayan gemi aa srklendi, onbe gn sonra Malta nlerinde karaya oturdu. Hi olmazsa canlan kur tulduu iin sevinen yolcular ve mrettebat, Malta Adas'nda ay kaldktan sonra baharda "Dioscures adnda bir sken deriye teknesiyle" yollarna devam ettiler. Bu gemi ve her halde daha baka gemiler de zaten Malta'da klamlard. u halde klamak herkesin kabul ettii bir kurald; ok ye rinde bir kural olmal ki kentler ve devletler gvenlik kayg syla deniz yolculuklarn k dnemi iin toptan yasaklam lard. Daha 1569 ylna kadar Venedik 15 Kasm'la 20 Ocak arasnda, "sul cuor dell'invernata" (k ortasnda) yola kma izni vermiyordu. Doudakiler derseniz, onlar da yalnz Aziz Georgios ile Aziz Dimitri gnleri arasnda (Yunan takvimine gre 5 Mays-24 Ekim) denize kabiliyorlard. Kt mevsim engelini amak iin teknik deiikliklerin gereklemesi gere kecek, tabii bunlarn da gelimesi yava olacakt. Bunlar tek ne gvdesi yapmnda ve dmen yerletirilmesinde greceiz. Deniz Dibinde Tekneler Gemiler her zaman karmak aralardr ve srekli ama -yava yava geliirler. Bugn Messina'da bir sokakta, kk 42 bir Yunan kentinin kenar mahallesinde, Sakz, Midilli, Sisam adalarnda, Trkiyede, yahut Cerbe adasnda yaplmakta olan kayklarn, antik ikonografi ve sualt arkeolojisi saye sinde tandmz Yunan ve Roma teknelerine ne kadar benze diklerini grp arrz. Borda kaplamalar, postalar, ba, k, omurga (teknenin belkemii), direk ya da direklerin yuva lar arasnda byk bir benzerlik vardr. Yapm sras ya da dmen biimi farkl olsa da, benzerlikler daha oktur. Zaten Yunan ve Roma batklan da bu benzerliklerin tartl maz kantlardr. Antikytheros adl Yunan gemisi mermer heykel tarken batm (.. 1. yzyln ilk yarsnda), bugn Atina mzesinde; Mahdia, ayn yzyln banda 230 ton mermer stun ve bronz heykelle batm, bugn Bardo (Tunus) mzesinde; Sicilya'da Marzamenni bat, .S. 6. yzylda "prefabrike bir Bizans kilisesinin" mermer ve kzl somakiden btn paralarn tarken batm; ya da Marsilya yakn larnda Planier'de yeni bulunan Roma bat; btn bu batklar bir Roma ticaret gemisinin ne olduunu anlamamza yardmc olurlar: 20-30 metre uzunluunda, 5-7 metre geniliinde, bir, iki ya da direkli, 50-200 ton yk tayabilen bir tekne. Bun larn arasnda, beli kmeler halinde dizilmi, her sradaki amforalarn dipleri, bir alt sradaki iki amforann az arasna gelecek ekilde yerletirilmi, iinde arap ya da zey tinya bulunan 3000-10000 amfora tayan batklar bulun mutur. Bugn de Cerbe'de ya amforalar kayklara hl byle yklenir ve bunlar antik amforalarn tpatp ayndr. Roma gemisinin dmeni ise Yunan ve Fenikeliler anda olduu gibi, tekne knn iki yanma yerletirilmi iki krek ten oluur. Sualt arkeolojisi uzman Patrice Pomey'e gre, bu "sanldndan ok daha etkin bir sistemdir, Romallar bunu gelitirmi ve gereinde birlikte hareketi salayan yuval bir dmen sistemi haline getirmilerdir. Bunlar sadece d grn bakmndan kree benzerler." 43 Yelkenler, serenler ve bunlarla yaplabilecek manevralar konusunda bavuracamz kaynak ikonografidir. Antik a larda yalnz drtke yelken kullanlrd. Direin tepesin deyse ou zaman kk bir gen yelken bulunurdu (byle olun ca ikinci bir drtgen yelken hibir zaman kullanlmaz). Gemi nin gen yelkenle donatlmasna Latin donanm denir, kkeni ve Akdeniz'e yaylmas konusu tartmaldr. leri srlen savlar birbirinden olduka farkldr; kk Arap teknelerinde daha nce kullanlm olmalar da Dounun bu konudaki nceliini kantlamaz. Gvdenin yaplnda izlenen sra ise herkese bilinen bir yoldur. aamadan geer: omurga, postalar, "borda" kapla malar. "Postalar gemi iskeletinin bir eit kaburgasdr, bor da kaplamalar ise derisi. Roma anda, bugn bize garip ge len bir yol izlenirdi: nce borda kaplamalar yerletirilir, son ra da iine postalar oturtulurdu; yani nce teknenin derisi gerilir, sonra iine iskeleti oturtulurdu." Yunan ve Roma ticaret gemileri byleydi, rnein alt keli Ostia limanna gelip gidenler bu tr teknelerdi. Bunlarn yannda krekli sava gemilerinden de sz etmek gerekir; uzun dar teknelerdi bunlar, .. 480 ylnda Salamis'te Pers filosunu yenen sra krekli gemiler de bu tr gemilerdi. st ste ya da be sra krekinin yer ald bu Akdeniz sava gemileri 15. ve 16. yzyllarn kadrgalarn andrr, u farkla ki toplar yoktur. Bu yzden kadrgalardan daha hafif ve ok daha hzldrlar. Uzun Yol Sava Gemilerine Gelinceye Kadar Buhar kullanmndan ve sa teknelerden nce Akdeniz gemi lerinin gelime izgisinde deiiklik grlr: 12. yzyla doru dmenin k bodoslamaya taklmas, 14. ve 15. yzyl 44 lara doru bordann "bindirme" yntemiyle yaplmas ve 17. yzyldan bu yana kullanlmaya balayan uzun yol gemileri. K bodoslama, geminin knda ibkey ve dbkey blm lerin arasnda kalan blgedir. K bodoslama dmeni ise okya nusta kullanlan dmen trdr, yani bildiimiz dmen: Tekne nin iinden geip gemiye iten yn vermeyi salayan sistem. Bu tip dmen daha 16. yzylda bir dmen dolabna taklm ve dmenciye manevra kolayl vermitir: Hindistan'a giden byk Portekiz karakalarnda dmeni tutmak veya dndr mek iin kimi zaman bir dzine gemici gerekirdi. Tabii, yeni dmenin eskiye gre stnlkleri tartlabilir. Grne gre yeni dmen gemiye daha byk bir kolaylkla karaya yana ma ve rzgra kar gitme olana vermitir. kinci deiiklik bindirme bordadr. Byk olaslkla, "cogue (kogge) ile birlikte (ki Akdeniz'de sonradan yaygn olarak "nave" adn alacaktr) kuzeyden gelme bir borda kap lama yntemidir. Bunlar birka yz ton yk tayabilen, sonra dan daha bykleri de yaplacak olan olduka iri teknelerdi. zellikleri ise bindirme tarznda yaplmalar, yani borda kaplamalarnn u uca getirilmesi yerine, st ste bindirilerek, damlara konan arduvaz levhalar gibi birbirini rtmesiydi. Bundan dolay da, borda kaplamalar bititirilerek yaplm, jmyarlak karnl geleneksel Akdeniz teknelerine oranla "nave"ler sert dalgalara kafa tutabiliyor, k denizlerinin kt koullaryla baa kabiliyorlard. Bylece daha dzenli seferler balad, tama ilerinde gerek bir devrimdi bu. Aralk, Ocak, ubat aylarnda kimi li manlara gelen gemi says rekor dzeyine ulat. Akdeniz'de byk gemi says gzle grlr lde artt. Bu 15. yzyl Ce- nova karakalar, 1000 hatta 1500 tona kadar ktlar. Bunlar Akdeniz'in devleriydi. 16. yzylda Ragusa limanna bal yelkenli yk gemileri arasnda 1000 tona kanlar vard. *j(araka: Hindistan ve Gney Amerika seferlerine kan yksek bordal yk gemisi, (.n.) 45 Yelkenler, serenler ve bunlarla yaplabilecek manevralar konusunda bavuracamz kaynak ikonografidir. Antik a larda yalnz drtke yelken kullanlrd. Direin tepesin deyse ou zaman kk bir gen yelken bulunurdu (byle olun ca ikinci bir drtgen yelken hibir zaman kullanlmaz). Gemi nin gen yelkenle donatlmasna Latin donanm denir, kkeni ve Akdeniz'e yaylmas konusu tartmaldr. leri srlen savlar birbirinden olduka farkldr; kk Arap teknelerinde daha nce kullanlm olmalar da Dounun bu konudaki nceliini kantlamaz. Gvdenin yaplnda izlenen sra ise herkese bilinen bir yoldur. aamadan geer: omurga, postalar, "borda" kapla malar. "Postalar gemi iskeletinin bir eit kaburgasdr, bor da kaplamalar ise derisi. Roma anda, bugn bize garip ge len bir yol izlenirdi: nce borda kaplamalar yerletirilir, son ra da iine postalar oturtulurdu; yani nce teknenin derisi gerilir, sonra iine iskeleti oturtulurdu." Yunan ve Roma ticaret gemileri byleydi, rnein alt keli Ostia limanna gelip gidenler bu tr teknelerdi. Bunlarn yannda krekli sava gemilerinden de sz etmek gerekir; uzun dar teknelerdi bunlar, .. 480 ylnda Salamis'te Pers filosunu yenen sra krekli gemiler de bu tr gemilerdi. st ste ya da be sra krekinin yer ald bu Akdeniz sava gemileri 15. ve 16. yzyllarn kadrgalarn andrr, u farkla ki toplar yoktur. Bu yzden kadrgalardan daha hafif ve ok daha hzldrlar. Uzun Yol Sava Gemilerine Gelinceye Kadar Buhar kullanmndan ve sa teknelerden nce Akdeniz gemi lerinin gelime izgisinde deiiklik grlr: 12. yzyla doru dmenin k bodoslamaya taklmas, 14. ve 15. yzyl 44 lara doru bordann "bindirme" yntemiyle yaplmas ve 17. yzyldan bu yana kullanlmaya balayan uzun yol gemileri. K bodoslama, geminin knda ibkey ve dbkey blm lerin arasnda kalan blgedir. K bodoslama dmeni ise okya nusta kullanlan dmen trdr, yani bildiimiz dmen: Tekne nin iinden geip gemiye iten yn vermeyi salayan sistem. Bu tip dmen daha 16. yzylda bir dmen dolabna taklm ve dmenciye manevra kolayl vermitir: Hindistan'a giden byk Portekiz karakalarnda dmeni tutmak veya dndr mek iin kimi zaman bir dzine gemici gerekirdi. Tabii, yeni dmenin eskiye gre stnlkleri tartlabilir. Grne gre yeni dmen gemiye daha byk bir kolaylkla karaya yana ma ve rzgra kar gitme olana vermitir. kinci deiiklik bindirme bordadr. Byk olaslkla, "cogue (kogge) ile birlikte (ki Akdeniz'de sonradan yaygn olarak "nave" adn alacaktr) kuzeyden gelme bir borda kap lama yntemidir. Bunlar birka yz ton yk tayabilen, sonra dan daha bykleri de yaplacak olan olduka iri teknelerdi. zellikleri ise bindirme tarznda yaplmalar, yani borda kaplamalarnn u uca getirilmesi yerine, st ste bindirilerek, damlara konan arduvaz levhalar gibi birbirini rtmesiydi. Bundan dolay da, borda kaplamalar bititirilerek yaplm, jmyarlak karnl geleneksel Akdeniz teknelerine oranla "nave"ler sert dalgalara kafa tutabiliyor, k denizlerinin kt koullaryla baa kabiliyorlard. Bylece daha dzenli seferler balad, tama ilerinde gerek bir devrimdi bu. Aralk, Ocak, ubat aylarnda kimi li manlara gelen gemi says rekor dzeyine ulat. Akdeniz'de byk gemi says gzle grlr lde artt. Bu 15. yzyl Ce- nova karakalar, 1000 hatta 1500 tona kadar ktlar. Bunlar Akdeniz'in devleriydi. 16. yzylda Ragusa limanna bal yelkenli yk gemileri arasnda 1000 tona kanlar vard. *j(araka: Hindistan ve Gney Amerika seferlerine kan yksek bordal yk gemisi, (.n.) 45 denizin tahl, yn balyalar, kz ve manda derisi gibi ar ve havaleli yklerini hep bunlar tard. Bunlar, Bat'nn byk lde tkettii mallardr. Bu gemilerin ykleme liman lar J ^armarada Rodosto*, Karadeniz'de Varna'dr. Ragusa yelkenlilerinin stnl ambarlarnn byk olmas ve gemici cretlerinin dkldr. Bu yzden bu tekneler Ak deniz'i toptan ele geirmiler ve Venedikliler gibi onlar da ngiltere ve Flandres kylarna kadar ulamlardr. Bu byk gemilerin bir zellii de mlkiyetinin 24 paya blnm olmasdr. Krat denen bu paylarn hepsi her zaman Ragu- sallar'a ait deildir. Bir ya da birka pay sahibi Cenevizli ler, Floransallar vardr; bunlar gemilerinin seferlerini gz lerler. Gemi Livorno ya da Cenova limanna girince, genellikle Ragusal olan patron hesap vermeye davet edilir, bugnn his sedarlar durumunda olan pay sahiplerine olan borcunu der. Bu hesaplamalardan doan anlamazlk ve davalarn li man arivlerinde belgelerine rastlanr, bu gemilerin yaam ve servenleriyle ilgili birok ayrnty tarihiler bu arivlerde bulacaklardr. 15. ve 16. yzyllar bu teknelerin en parlak adr ama 17. yzylda hemen hemen ortadan kalkarlar. Ak deniz'de genel kural da zaten bu deil mi? Hem yalnz Akde niz'de mi? Denizcilik bugnden yarna renilemeyecek kadar g bir meslektir. Kullanaca adamlar dar ky kesim lerinden seer. Bu kesimlerden biri baar salar da servet ya parsa, denize birok tekne indirir ama bu zor oyun onu yava yava tketir. Bu kural Provence koylar, Yunan adalar, Ceno va nehirleri, Dalmaya kylar iin olduu kadar o esiz Ka- talonya kylarndaki kentler ve kyler iin de geerlidir. Ama zaman zaman yeniden doulara tank oluruz ve oyun ye niden balar. Son deiim, kadrgann yerini uzun yol gemilerinin al masdr. nl nebaht Sava'nda (7 Ekim 1571) 250'si Trk, ;J^Rodosto: Bugnk Tekirda, (.n.) 46 250'si Hristiyan olmak zere 500 kadrga korkun biimde bir- birbirine girdi. Daha Don Juan de Austria dneminde kadr gann nemi azalmt. Son parlak an takviyeli ekliyle yaad. Bu, her kreini drt be kiinin ektii, o gne kadar bilinen kadrgalardan daha hzl, gereinde onlara rahata yetiebilecek, hatta geride brakabilecek gte bir tekneydi. Kadrgalarn kusurlar oktur. Her eyden nce "motorlar'' ok masrafldr: Forsalar satn almak, yedirip iirmek, bak mak ve giydirmek gerekir. 16. yzyl ortasna kadar Vene dik'te, Perikles'in Atinas'nda olduu gibi vatanda krekiler de vard. Geri btn lkelerin gemilerinde gnll forsalar bu lunurdu; talya'da bunlarn ad "buonvoglie"dir, bunlar sefa letten kamak iin kendilerini bir sre iin kiralayan ok yok sul kimselerdir. XIV. Louis'nin Malta temsilcisi yle yazar (26 ubat 1664): "Fransa'dan ya da yabanc lkelerden ie ya rar gnlller bulma olana pek yok. Bence bu i iin Trk ya kalamak ya da satn almak daha uygun olur"; kukusuz burada kastedilen, korsanlarn btn ganimetlerini seve seve ve d zenli biimde sattklar Malta pazarlardr. Krek mahkm- luu olmasayd XIV. Louis dneminin bozuk sistemi her halde uzun sre yaayamazd. Belki de bu dzenin uzayp gitmesi krek mahkmlar yznden oldu, nk bunlar hapsedecek daha uygun bir yer yoktu. Kadrgalar ideal bir srgn yeri, mkemmel bir cezaevi ilevi gryordu; Venedik'in "Piom- bi"lerinden daha kullanl birer merkez cezaevi. Kadrgalarn baka kusurlar da vard: Masraflar ard, gemide yaayan bir sr adam yznden toplara yer kalmyor du, oysa toplar gitgide nem kazanyor ve daha geni bir alana ihtiya gsteriyordu; ayrca kadrgalar durgun yaz denizleri iin yaplm teknelerdi. Bunlar kn kullanmak isteyenlerin tehlikeyi gze almalar gerekirdi (pek gl olmayan filolar bu taktii kullanr, sert dalgal deniz onlar dmann kar saldrsndan korurdu). Teknenin harap olmas, forsa takm 47 denizin tahl, yn balyalar, kz ve manda derisi gibi ar ve havaleli yklerini hep bunlar tard. Bunlar, Bat'nn byk lde tkettii mallardr. Bu gemilerin ykleme liman lar J ^armarada Rodosto*, Karadeniz'de Varna'dr. Ragusa yelkenlilerinin stnl ambarlarnn byk olmas ve gemici cretlerinin dkldr. Bu yzden bu tekneler Ak deniz'i toptan ele geirmiler ve Venedikliler gibi onlar da ngiltere ve Flandres kylarna kadar ulamlardr. Bu byk gemilerin bir zellii de mlkiyetinin 24 paya blnm olmasdr. Krat denen bu paylarn hepsi her zaman Ragu- sallar'a ait deildir. Bir ya da birka pay sahibi Cenevizli ler, Floransallar vardr; bunlar gemilerinin seferlerini gz lerler. Gemi Livorno ya da Cenova limanna girince, genellikle Ragusal olan patron hesap vermeye davet edilir, bugnn his sedarlar durumunda olan pay sahiplerine olan borcunu der. Bu hesaplamalardan doan anlamazlk ve davalarn li man arivlerinde belgelerine rastlanr, bu gemilerin yaam ve servenleriyle ilgili birok ayrnty tarihiler bu arivlerde bulacaklardr. 15. ve 16. yzyllar bu teknelerin en parlak adr ama 17. yzylda hemen hemen ortadan kalkarlar. Ak deniz'de genel kural da zaten bu deil mi? Hem yalnz Akde niz'de mi? Denizcilik bugnden yarna renilemeyecek kadar g bir meslektir. Kullanaca adamlar dar ky kesim lerinden seer. Bu kesimlerden biri baar salar da servet ya parsa, denize birok tekne indirir ama bu zor oyun onu yava yava tketir. Bu kural Provence koylar, Yunan adalar, Ceno va nehirleri, Dalmaya kylar iin olduu kadar o esiz Ka- talonya kylarndaki kentler ve kyler iin de geerlidir. Ama zaman zaman yeniden doulara tank oluruz ve oyun ye niden balar. Son deiim, kadrgann yerini uzun yol gemilerinin al masdr. nl nebaht Sava'nda (7 Ekim 1571) 250'si Trk, ;J^Rodosto: Bugnk Tekirda, (.n.) 46 250'si Hristiyan olmak zere 500 kadrga korkun biimde bir- birbirine girdi. Daha Don Juan de Austria dneminde kadr gann nemi azalmt. Son parlak an takviyeli ekliyle yaad. Bu, her kreini drt be kiinin ektii, o gne kadar bilinen kadrgalardan daha hzl, gereinde onlara rahata yetiebilecek, hatta geride brakabilecek gte bir tekneydi. Kadrgalarn kusurlar oktur. Her eyden nce "motorlar'' ok masrafldr: Forsalar satn almak, yedirip iirmek, bak mak ve giydirmek gerekir. 16. yzyl ortasna kadar Vene dik'te, Perikles'in Atinas'nda olduu gibi vatanda krekiler de vard. Geri btn lkelerin gemilerinde gnll forsalar bu lunurdu; talya'da bunlarn ad "buonvoglie"dir, bunlar sefa letten kamak iin kendilerini bir sre iin kiralayan ok yok sul kimselerdir. XIV. Louis'nin Malta temsilcisi yle yazar (26 ubat 1664): "Fransa'dan ya da yabanc lkelerden ie ya rar gnlller bulma olana pek yok. Bence bu i iin Trk ya kalamak ya da satn almak daha uygun olur"; kukusuz burada kastedilen, korsanlarn btn ganimetlerini seve seve ve d zenli biimde sattklar Malta pazarlardr. Krek mahkm- luu olmasayd XIV. Louis dneminin bozuk sistemi her halde uzun sre yaayamazd. Belki de bu dzenin uzayp gitmesi krek mahkmlar yznden oldu, nk bunlar hapsedecek daha uygun bir yer yoktu. Kadrgalar ideal bir srgn yeri, mkemmel bir cezaevi ilevi gryordu; Venedik'in "Piom- bi"lerinden daha kullanl birer merkez cezaevi. Kadrgalarn baka kusurlar da vard: Masraflar ard, gemide yaayan bir sr adam yznden toplara yer kalmyor du, oysa toplar gitgide nem kazanyor ve daha geni bir alana ihtiya gsteriyordu; ayrca kadrgalar durgun yaz denizleri iin yaplm teknelerdi. Bunlar kn kullanmak isteyenlerin tehlikeyi gze almalar gerekirdi (pek gl olmayan filolar bu taktii kullanr, sert dalgal deniz onlar dmann kar saldrsndan korurdu). Teknenin harap olmas, forsa takm 47 nn gsz kalmas ya da gemilerin batmas gibi tehlikelerdi bunlar; bir iki saat iinde btn bir filo yok olabilirdi. 1562 yl Ekim aynda Herradura krfezinde spanyol kadrgalar byle bir felkete uramlard. Bu durumda tek teselli, ola nak varsa toplan kurtarmakt. Ticaret gemilerine, korsanlardan korunmalar iin top yer letirilmeye balannca, tka basa insan ykl kadrgalar, on lar iin ideal bir hedef oldu. 1607'de Hollandallar'n "yuvarlak gemileri, Cebelitark Boazn kapatmak isteyen spanyol kadrgalarn darmadan ettiler. Artk gerek sava gemisi olarak yelkenli yuvarlak gemiler ann almas ge rekiyordu ama bu da zaman ald. Yuvarlak tekne kendini he men kabul ettiremedi; nk onun da zayf noktalan vard. yi silhlandrlm bir gemi rzgr kesilip de durgun deniz zerinde hareket edemez duruma dt m kadrgalar bu kmldayamayan dmana yaklar, onun at alanndaki l noktalar seer ve evresinde dnerek keyiflerine gre ya atee verir ya da teslim olmaya zorlarlard. Yine de 1620ye doru kadrga ikinci sraya dt. O tarih lerde Cezayir'de yerlemi olan kuzeyli dnmeler, uzun sefer yelkenlilerini kullanmaya baladlar. Akdeniz batanbaa onlarn av alan durumuna geldi. Ve bu mavi gzl sar sal "Berberiler Cebelitark Boaz'n geerek Cadiz ve Lizbon yollarnda pusular kurdular, zlanda'ya kadar uzandlar ve ngiliz limanlarnn ya da HollandalI tccarlarn gizli yar dmlaryla Kuzey denizinde korsanlk yaptlar. Bu arada Tu- lon'da, Venedik'te hatta Cezayir'de bile hl kadrgalar vard. 1798'de Napolyon Bonapart' Msr'a gtren filo, yolu nun stnde bulunan Malta adasn ald zaman krmz krekli kadrgalar La Valetta limannda demirliydiler. An cak bunlar son kalntlard, ne Ebukir'de (1 Austos 1798), ne Cebelitark yaknnda Trafalgar'da, kadrgalar artk sava grevi almayacaklard. Bu tarihte artk yelkenli tekne oktan birinci plana kmtr. Bu tekneler iki eittir: Bir yanda ticaret gemileri, br yanda uzun yol gemileri. Uzun yol gemileri yuvarlak tek ne ile uzun teknenin kaynamasndan domutur. Bu mkemmel teknelerin atalar herhalde Venedik ektirileriydi. Bunlar gelecein uzun yol gemileri gibi ince uzun ve csseli teknelerdi, fakat dar gvdeli kadrgalardan daha genitiler. ok ar ol duklar ve ok sayda top tadklar iin hareket kolayl ndan yoksundular, ancak yzen bir kale gibi ate gleri yksekti. nebaht'da Don Juan de Austria'nn kadrga hattnn nnde bu ar tekneler yer alm ve ilk karla mada Trk kadrgalarn bozguna uratmlard. Fakat tek bana ele alndnda ok heyecan verici olan bu baar da abuk sonu vermedi. nk dnyann teki denizlerinde de grld gibi Akdeniz'de teknelerin biim deitirmeleri ok yava oldu. Gerekte 18. yzyl sonunda ada devletlerin zenginlii, hrs ve lgnl olmasayd, zerinde yzden faz la top tayan, ahap gvdeleri bakr levhalarla korunan, herbiri bir denizcilik harikas olan ama korkun pahal o ge miler ortaya kmazd. Gemiler ve Ormanlar Ahap gemiler acaba yava yava Akdeniz'in ormanlarn tkettiler mi? Ne denirse densin bu ormanlar ok yerde zaman la clzlam, yerlerini ancak ocak tututurmaya ya da frn kzdrmaya yarayan allklara, fundalklara, kokulu bodur aalklara brakmtr. Bunlar ya maki eklini alp topra tamamen kaplar ya da Gney Fransa'daki gibi seyrek aa lklar halinde grlr. Ormanlar bu hale getiren, ayn zaman da onlarn dzensiz kullanlmasdr; ev yapmak, snmak iin aalar kesilmi, ormanlar s gerektiren endstri alannda 49 nn gsz kalmas ya da gemilerin batmas gibi tehlikelerdi bunlar; bir iki saat iinde btn bir filo yok olabilirdi. 1562 yl Ekim aynda Herradura krfezinde spanyol kadrgalar byle bir felkete uramlard. Bu durumda tek teselli, ola nak varsa toplan kurtarmakt. Ticaret gemilerine, korsanlardan korunmalar iin top yer letirilmeye balannca, tka basa insan ykl kadrgalar, on lar iin ideal bir hedef oldu. 1607'de Hollandallar'n "yuvarlak gemileri, Cebelitark Boazn kapatmak isteyen spanyol kadrgalarn darmadan ettiler. Artk gerek sava gemisi olarak yelkenli yuvarlak gemiler ann almas ge rekiyordu ama bu da zaman ald. Yuvarlak tekne kendini he men kabul ettiremedi; nk onun da zayf noktalan vard. yi silhlandrlm bir gemi rzgr kesilip de durgun deniz zerinde hareket edemez duruma dt m kadrgalar bu kmldayamayan dmana yaklar, onun at alanndaki l noktalar seer ve evresinde dnerek keyiflerine gre ya atee verir ya da teslim olmaya zorlarlard. Yine de 1620ye doru kadrga ikinci sraya dt. O tarih lerde Cezayir'de yerlemi olan kuzeyli dnmeler, uzun sefer yelkenlilerini kullanmaya baladlar. Akdeniz batanbaa onlarn av alan durumuna geldi. Ve bu mavi gzl sar sal "Berberiler Cebelitark Boaz'n geerek Cadiz ve Lizbon yollarnda pusular kurdular, zlanda'ya kadar uzandlar ve ngiliz limanlarnn ya da HollandalI tccarlarn gizli yar dmlaryla Kuzey denizinde korsanlk yaptlar. Bu arada Tu- lon'da, Venedik'te hatta Cezayir'de bile hl kadrgalar vard. 1798'de Napolyon Bonapart' Msr'a gtren filo, yolu nun stnde bulunan Malta adasn ald zaman krmz krekli kadrgalar La Valetta limannda demirliydiler. An cak bunlar son kalntlard, ne Ebukir'de (1 Austos 1798), ne Cebelitark yaknnda Trafalgar'da, kadrgalar artk sava grevi almayacaklard. Bu tarihte artk yelkenli tekne oktan birinci plana kmtr. Bu tekneler iki eittir: Bir yanda ticaret gemileri, br yanda uzun yol gemileri. Uzun yol gemileri yuvarlak tek ne ile uzun teknenin kaynamasndan domutur. Bu mkemmel teknelerin atalar herhalde Venedik ektirileriydi. Bunlar gelecein uzun yol gemileri gibi ince uzun ve csseli teknelerdi, fakat dar gvdeli kadrgalardan daha genitiler. ok ar ol duklar ve ok sayda top tadklar iin hareket kolayl ndan yoksundular, ancak yzen bir kale gibi ate gleri yksekti. nebaht'da Don Juan de Austria'nn kadrga hattnn nnde bu ar tekneler yer alm ve ilk karla mada Trk kadrgalarn bozguna uratmlard. Fakat tek bana ele alndnda ok heyecan verici olan bu baar da abuk sonu vermedi. nk dnyann teki denizlerinde de grld gibi Akdeniz'de teknelerin biim deitirmeleri ok yava oldu. Gerekte 18. yzyl sonunda ada devletlerin zenginlii, hrs ve lgnl olmasayd, zerinde yzden faz la top tayan, ahap gvdeleri bakr levhalarla korunan, herbiri bir denizcilik harikas olan ama korkun pahal o ge miler ortaya kmazd. Gemiler ve Ormanlar Ahap gemiler acaba yava yava Akdeniz'in ormanlarn tkettiler mi? Ne denirse densin bu ormanlar ok yerde zaman la clzlam, yerlerini ancak ocak tututurmaya ya da frn kzdrmaya yarayan allklara, fundalklara, kokulu bodur aalklara brakmtr. Bunlar ya maki eklini alp topra tamamen kaplar ya da Gney Fransa'daki gibi seyrek aa lklar halinde grlr. Ormanlar bu hale getiren, ayn zaman da onlarn dzensiz kullanlmasdr; ev yapmak, snmak iin aalar kesilmi, ormanlar s gerektiren endstri alannda 49 kullanlm ya da tarla amak iin harcanm, bir sre sonra da bu topraklar verimsiz olduklar iin terkedilmitir. Bu orman kymnn en byk sorumlularndan biri olan ge miler de sonunda bu oyuna kurban gitmediler mi? Bir gn geldi Kalabria ormanlar, Monte Gargano'nun meeleri, Ragusa ya da Napoli kylarndaki gemi antiyelerine yetimez oldu. Si cilyalI esiz tarihi Carmelo Trasselli, ormanlarn azal masnn ve buna bal olarak kerestenin pahallamasnn 16. ve zellikle 17. yzyllarda Akdeniz'in gerilemesinin birok nedenlerinden biri olduunu ileri srer. O tarihlerde Venedik liler, hatta Malta valyeleri gemilerini Hollanda'dan satn almaktadrlar. Geree ok yakn olan bu aklama, Maurice Lombardn 11. yzyln Mslman Akdenizi'ndeki kereste ve aa sknts ile ilgili dncelerini aklmza getirir: Akdeniz'e egemen olan Mslmanlar, aa yokluu yznden onu ellerinden karmlardr. Ayn nedenler ayn sonular dourduundan, birka yzyl sonra "Ponant"n Hristiyan Akdenizi de ege menlii ngiliz ve Hollandallar'a kaptrr. Akdeniz, Yollar Demektir Akdeniz demek, birbirine bal deniz ve kara yollar de mektir; el ele vermi kk, orta, byk kentler ve yollar, bitip tkenmeyen yollar, ksacas bir gidi geli, btn bir ulam sis temi demektir. Bizim gzmzde Akdeniz kavram bu sistemle tamamlanr ve bu kavram, deyimin ifade ettii en gl anlamyla, bir hareketli mekndr. Deniz olsun kara olsun, yakn evrenin kendisine salad, gnlk yaamnn temelinde bulunan eylere, sz konusu bu hareket de kendi katklarn yapar. * Ponant: Bat, (.n.) 50 Gnlk yaamn hzland lde hareketin katks gzle grlr biimler alr. Yzyllar boyunca Toscana blgesi dn yann en gzel krlarm oluturmutur. Horansa, Sicilya bu day ile beslendii iin deil midir ki Toscana baclk ve zey tincilikte uzmanlamtr? 14. yzyldan 16. yzyla kadar Venedik, talya'nn ve herhalde Avrupa'nn da, ama kesin likle Akdeniz'in en zengin kenti olmutur. nk Venedik o an dolam sisteminin merkezindedir, bu sistem Akdeniz'in btnn iine alr, Doudan ya da onun kadar nemli Hint Okyanusundan gelen karabiber ve baharat almlarndan en byk pay kendine ayrmtr; ayrca bu deerli maddelerin Bat'ya ve zellikle Avrupa'nn en byk tketicisi Alman ya'ya satn yapan en gl aracdr. Venedik nerdeyse Al man tccarlarn "Fondaco dei Tedeschi" adl byk yapya kapatmtr, tpk slm lkelerinin Venedik'i Dou'nun "Fonduk"larna balad gibi. Venedik'i dndren konu kendi deniz ticaretine Almanlar'n dorudan katlmalarn nlemektir. Venedik byk bir kskanlkla kendi av alanm korumak, onu sadece kendi vatandalarna, ierdeki ve dar- daki Venediklilere ("de intus et de extra") kullandrmak peindedir. Akdeniz yollarnn, bu idenizin kentler ve tccarlar ta rafndan iletilen alanlarm nasl snrsz lde bytm olduu bylece grlyor. Uzak in'i adalar iin kefeden bir Akdenizli'dir: Marco Polo Venedik'e 1296'da dner. 1492'de Amerika'y kefeden de Akdenizli Kristof Kolomb'dur. 13. yzylda Champagne blgesindeki panayrlar talyan tccar larn elindedir ve iki yzyl sonra Lyon panayrlar da bun larn eline geer; bu panayrlarda, btn Avrupa'nn serveti bir anda el deitirmitir. Alman kentleri, Nrnberg, Ulm, Frank furt, Augsburg, zellikle de Augsburg, hem talya'nn mez leridir hem de onunla yar halindedirler. Brugges ve Londra kentlerinde, 14. yzyldan bu yana talyan tccar bankaclar 51 kullanlm ya da tarla amak iin harcanm, bir sre sonra da bu topraklar verimsiz olduklar iin terkedilmitir. Bu orman kymnn en byk sorumlularndan biri olan ge miler de sonunda bu oyuna kurban gitmediler mi? Bir gn geldi Kalabria ormanlar, Monte Gargano'nun meeleri, Ragusa ya da Napoli kylarndaki gemi antiyelerine yetimez oldu. Si cilyalI esiz tarihi Carmelo Trasselli, ormanlarn azal masnn ve buna bal olarak kerestenin pahallamasnn 16. ve zellikle 17. yzyllarda Akdeniz'in gerilemesinin birok nedenlerinden biri olduunu ileri srer. O tarihlerde Venedik liler, hatta Malta valyeleri gemilerini Hollanda'dan satn almaktadrlar. Geree ok yakn olan bu aklama, Maurice Lombardn 11. yzyln Mslman Akdenizi'ndeki kereste ve aa sknts ile ilgili dncelerini aklmza getirir: Akdeniz'e egemen olan Mslmanlar, aa yokluu yznden onu ellerinden karmlardr. Ayn nedenler ayn sonular dourduundan, birka yzyl sonra "Ponant"n Hristiyan Akdenizi de ege menlii ngiliz ve Hollandallar'a kaptrr. Akdeniz, Yollar Demektir Akdeniz demek, birbirine bal deniz ve kara yollar de mektir; el ele vermi kk, orta, byk kentler ve yollar, bitip tkenmeyen yollar, ksacas bir gidi geli, btn bir ulam sis temi demektir. Bizim gzmzde Akdeniz kavram bu sistemle tamamlanr ve bu kavram, deyimin ifade ettii en gl anlamyla, bir hareketli mekndr. Deniz olsun kara olsun, yakn evrenin kendisine salad, gnlk yaamnn temelinde bulunan eylere, sz konusu bu hareket de kendi katklarn yapar. * Ponant: Bat, (.n.) 50 Gnlk yaamn hzland lde hareketin katks gzle grlr biimler alr. Yzyllar boyunca Toscana blgesi dn yann en gzel krlarm oluturmutur. Horansa, Sicilya bu day ile beslendii iin deil midir ki Toscana baclk ve zey tincilikte uzmanlamtr? 14. yzyldan 16. yzyla kadar Venedik, talya'nn ve herhalde Avrupa'nn da, ama kesin likle Akdeniz'in en zengin kenti olmutur. nk Venedik o an dolam sisteminin merkezindedir, bu sistem Akdeniz'in btnn iine alr, Doudan ya da onun kadar nemli Hint Okyanusundan gelen karabiber ve baharat almlarndan en byk pay kendine ayrmtr; ayrca bu deerli maddelerin Bat'ya ve zellikle Avrupa'nn en byk tketicisi Alman ya'ya satn yapan en gl aracdr. Venedik nerdeyse Al man tccarlarn "Fondaco dei Tedeschi" adl byk yapya kapatmtr, tpk slm lkelerinin Venedik'i Dou'nun "Fonduk"larna balad gibi. Venedik'i dndren konu kendi deniz ticaretine Almanlar'n dorudan katlmalarn nlemektir. Venedik byk bir kskanlkla kendi av alanm korumak, onu sadece kendi vatandalarna, ierdeki ve dar- daki Venediklilere ("de intus et de extra") kullandrmak peindedir. Akdeniz yollarnn, bu idenizin kentler ve tccarlar ta rafndan iletilen alanlarm nasl snrsz lde bytm olduu bylece grlyor. Uzak in'i adalar iin kefeden bir Akdenizli'dir: Marco Polo Venedik'e 1296'da dner. 1492'de Amerika'y kefeden de Akdenizli Kristof Kolomb'dur. 13. yzylda Champagne blgesindeki panayrlar talyan tccar larn elindedir ve iki yzyl sonra Lyon panayrlar da bun larn eline geer; bu panayrlarda, btn Avrupa'nn serveti bir anda el deitirmitir. Alman kentleri, Nrnberg, Ulm, Frank furt, Augsburg, zellikle de Augsburg, hem talya'nn mez leridir hem de onunla yar halindedirler. Brugges ve Londra kentlerinde, 14. yzyldan bu yana talyan tccar bankaclar 51 egemendir; bu ayn zamanda uzak ve doyumsuz denizin egemen- liidir. Demek dar anlamda Akdeniz'i daha byk bir Akdeniz er- evelemekte ve onun sesini uzaklara yanstmaktadr. Bylece uzaklara yansyan idenizin sadece ekonomik yaam deil dir: Uygarlklar, deiken renkli kltr hareketleri de yans maktadr. Rnesans Floransa'dan yaylacaktr. Romadan ve muzaffer Ispanya'dan kan barok sanat, kuzeyin protestan lkelerini ve btn Avrupa'y kaplayacaktr. Tpk stanbul camilerinin, zellikle Sleymaniye'nin ran ve Hindistan'da taklit edildii gibi. Bu byk Akdeniz'in ky eritlerinde, onun kendine zg byklnn ve aydnlnn izleri vardr. Bylelikle Akde niz'in gemii ile ilgili ve ilk bakta zmsz gibi grnen birok sorun burada kendiliinden zme kavuur. Dnyann en gzel caddesi olan Canale Grande boyunca ya da dnyann en gzel meydan olan San Marco'da karmza kan ve hem dnce, hem gerek olarak iinde yaadmz bu lks, bu atafat ancak uzaklarda gerekletirilen bir smr ile aklanabilir. nk yakn blgelerin ve Adriyatik evresin deki kk limanlarn smrs yeterli olamazd. Ucu uzakla ra giden Akdenizin, slm aracl ile Uzak Dou'ya dek va ran antenleriyle salanan bir ticaretin verimi gerekliydi. sann gk katma kt gn olan Sensa yortusunda Venedik Dukas'nn denizle temsili olarak evlenmesi, sadece gzel, grkemli bir gsteri ya da bir simge deil, bir gerektir. Duka bu dnde tkenmez bir servet kayna olan en byk Akde niz'le evlenmektedir. Akdeniz'in gerilemesi, bunalmlar, skntlar, onun iinde gelien, onu aan, evresini kaplayan ve yzyllar boyunca gcne g katan dolam anda ortaya kan aksaklklardan, yetersizliklerden, atlamalardan baka bir ey deildir. Ka derin Akdeniz'e oynad ilk oyun Vasco da Gama'nn 1498'de 52 yapt uzun keif gezisidir. Ama o bu sarsntya dayanacak tr. Gerilemenin iyice ortaya kmas, 1620'den sonra ngiliz ve Hollandallarn Akdenizin uzaklarla olan balant yolla rn kesip asl pazarlarn ele geirmesinden sonrasna rastlar. Bu, uzun sreli bir kopma getirir. Peki, kesin bir kopma mdr bu? ok zaman sonra, yzyllar sren bir kendi kabuuna ekil meden sonra, Svey Kanalnm almas bile (1869) bu ko nuya dneceiz Akdeniz'in eski bolluunu, hele hele eski stnln geri getirmeyecektir. nk artk ngiltere dnya ya rakipsiz egemendir. 16. yzylda yabanclarn ele geirdii Akdeniz, eski sahiplerine geri verilemez. 53 egemendir; bu ayn zamanda uzak ve doyumsuz denizin egemen- liidir. Demek dar anlamda Akdeniz'i daha byk bir Akdeniz er- evelemekte ve onun sesini uzaklara yanstmaktadr. Bylece uzaklara yansyan idenizin sadece ekonomik yaam deil dir: Uygarlklar, deiken renkli kltr hareketleri de yans maktadr. Rnesans Floransa'dan yaylacaktr. Romadan ve muzaffer Ispanya'dan kan barok sanat, kuzeyin protestan lkelerini ve btn Avrupa'y kaplayacaktr. Tpk stanbul camilerinin, zellikle Sleymaniye'nin ran ve Hindistan'da taklit edildii gibi. Bu byk Akdeniz'in ky eritlerinde, onun kendine zg byklnn ve aydnlnn izleri vardr. Bylelikle Akde niz'in gemii ile ilgili ve ilk bakta zmsz gibi grnen birok sorun burada kendiliinden zme kavuur. Dnyann en gzel caddesi olan Canale Grande boyunca ya da dnyann en gzel meydan olan San Marco'da karmza kan ve hem dnce, hem gerek olarak iinde yaadmz bu lks, bu atafat ancak uzaklarda gerekletirilen bir smr ile aklanabilir. nk yakn blgelerin ve Adriyatik evresin deki kk limanlarn smrs yeterli olamazd. Ucu uzakla ra giden Akdenizin, slm aracl ile Uzak Dou'ya dek va ran antenleriyle salanan bir ticaretin verimi gerekliydi. sann gk katma kt gn olan Sensa yortusunda Venedik Dukas'nn denizle temsili olarak evlenmesi, sadece gzel, grkemli bir gsteri ya da bir simge deil, bir gerektir. Duka bu dnde tkenmez bir servet kayna olan en byk Akde niz'le evlenmektedir. Akdeniz'in gerilemesi, bunalmlar, skntlar, onun iinde gelien, onu aan, evresini kaplayan ve yzyllar boyunca gcne g katan dolam anda ortaya kan aksaklklardan, yetersizliklerden, atlamalardan baka bir ey deildir. Ka derin Akdeniz'e oynad ilk oyun Vasco da Gama'nn 1498'de 52 yapt uzun keif gezisidir. Ama o bu sarsntya dayanacak tr. Gerilemenin iyice ortaya kmas, 1620'den sonra ngiliz ve Hollandallarn Akdenizin uzaklarla olan balant yolla rn kesip asl pazarlarn ele geirmesinden sonrasna rastlar. Bu, uzun sreli bir kopma getirir. Peki, kesin bir kopma mdr bu? ok zaman sonra, yzyllar sren bir kendi kabuuna ekil meden sonra, Svey Kanalnm almas bile (1869) bu ko nuya dneceiz Akdeniz'in eski bolluunu, hele hele eski stnln geri getirmeyecektir. nk artk ngiltere dnya ya rakipsiz egemendir. 16. yzylda yabanclarn ele geirdii Akdeniz, eski sahiplerine geri verilemez. 53 AFAK "lk uygarlklarn" Yakn Douda, dou Akdeniz'de mey dana ktm herkes bilir, herkes syler. Ama bunu salayan ncelikle deniz deildir. Akdeniz binlerce yl llerden daha bo, daha tenha kald, daha erken alarda kylarnda ya amlarn srdrmeye balayan insanlar arasnda ba deil, engel oldu. Bununla birlikte, sallarn ve aa ktnden oyma ilkel teknelerin erkenden kullanlmaya baladklarn da kantla ryla biliyoruz; yoksa tama ileri gerekleemezdi. rnein, Kk Asya'da insan trnn grnmeye balamasndan bu yana her zaman bir ada olarak tannan Kbrsa insanlarn ne zaman ayak bastklarn tam olarak bilmiyoruz, ama .. 6. binylda Kbrs'n alet yapmakta kullanlan kara akik denen maddeyi Anadolu'dan getirttiini biliyoruz. Buna benzer baka rnekler de var: lk kez .. 5000 yllarnda insan iga line urayan Malta adas, kendisinde bulunmayan kymetli talar Sicilya'dan salyordu. Kara akik de bunlar arasn dadr. Ama dzenli gidi gelileri, srekli ilikileri belirten bir iaret yok. Geri insanolu erkenden, ksa yolculuklarla de niz engelini at ama bu bir sreklilik gstermedi. Geni apta al verilere, gidi gelilere sahne olan deniz alan uzun sre kullanlmad. Akdeniz uygarl ilk admlarn denizden uzaklarda, onun katks olmadan att. Yakn Dou' daki Devrimler Tarmn kefi tarihin balangcdr, yani neolitik devrim: 54 Radyokarbonla tarih belirleme yntemleri yardmyla neoli tik devrimin sa'dan 9000 yl ncesine doru baladn ve bir ka binyl kapsadn reneli ok olmad. nsanlk tarihi nin bu byk duraksamas uzun zaman ald. Ama aralarnda iyi kt baz balantlar bulunan eitli kaynaklardan besle nen bu duraklama, tahln bunlar uzun sre yabani bitkiler olarak kullanldktan sonra ekilip biilmeye baland evcil hayvanlarn, meyve aalarn, aletlerini ve yerleik dzen alkanlrklarm temel alarak geliti. Bu, tarmn neden daha kolay ekilip biilebilecei iin akla ilk gelen ovalarda deil de Suriye l boyunca uzanan yksek topraklarda ya da Anadolu'nun ve ran'n engebeli yayla larnda domu olduunu aklar: Koyunun, keinin, bykba hayvanlarn ve domuzun, bir de yabani budaygillerin doal yerleim yeri 600-900 metre yksekliinde olan bu topraklar dr; bu yre iin bol saylabilecek sularn, kuzey tepelerinin g neye ve batya dnk yamalarndan akp gittii topraklar da bu topraklardr. Tarihilerin Bereketli Hill dedikleri bu yrede, tarm, ayrcalkl blgeden kalkarak uzun yolculu una balamtr: Zagros'un bat vadi ve yamalar, Trk Me- zopotamyas'nn dalk kesimi ve Anadolu yaylasnn gneyi. Tarm denince insann aklna toplu yerleme, kkleme ge lir. Bu konuda yine radyokarbonun ortaya kard beklenme dik olay, .. 8. binyldan balayarak, yalnz bykl kkl kylerin deil, kent adn alabilecek younlukta olan, ama bir Mezopotamya ya da Msr sitesinin rgtlenii ile ilgisi bulun mayan yerleme biimlerinin var olmasdr. Bylece Jane Ja- cobs'un bu alandaki devrimci ve inandrc savlar kar kar mza (The Economy of Cities, 1969). Ona gre prehistorya a nn boluunda ya da Avrupallar'ca fethinden sonra, Yeni Dnyann u veya bu blgesinde, kentlerin kylerle ayn za manda, hatta belki de onlardan nce doup yaamaya bala m olmalar normaldir, manta da uygundur. Eriha, atal- 55 AFAK "lk uygarlklarn" Yakn Douda, dou Akdeniz'de mey dana ktm herkes bilir, herkes syler. Ama bunu salayan ncelikle deniz deildir. Akdeniz binlerce yl llerden daha bo, daha tenha kald, daha erken alarda kylarnda ya amlarn srdrmeye balayan insanlar arasnda ba deil, engel oldu. Bununla birlikte, sallarn ve aa ktnden oyma ilkel teknelerin erkenden kullanlmaya baladklarn da kantla ryla biliyoruz; yoksa tama ileri gerekleemezdi. rnein, Kk Asya'da insan trnn grnmeye balamasndan bu yana her zaman bir ada olarak tannan Kbrsa insanlarn ne zaman ayak bastklarn tam olarak bilmiyoruz, ama .. 6. binylda Kbrs'n alet yapmakta kullanlan kara akik denen maddeyi Anadolu'dan getirttiini biliyoruz. Buna benzer baka rnekler de var: lk kez .. 5000 yllarnda insan iga line urayan Malta adas, kendisinde bulunmayan kymetli talar Sicilya'dan salyordu. Kara akik de bunlar arasn dadr. Ama dzenli gidi gelileri, srekli ilikileri belirten bir iaret yok. Geri insanolu erkenden, ksa yolculuklarla de niz engelini at ama bu bir sreklilik gstermedi. Geni apta al verilere, gidi gelilere sahne olan deniz alan uzun sre kullanlmad. Akdeniz uygarl ilk admlarn denizden uzaklarda, onun katks olmadan att. Yakn Dou' daki Devrimler Tarmn kefi tarihin balangcdr, yani neolitik devrim: 54 Radyokarbonla tarih belirleme yntemleri yardmyla neoli tik devrimin sa'dan 9000 yl ncesine doru baladn ve bir ka binyl kapsadn reneli ok olmad. nsanlk tarihi nin bu byk duraksamas uzun zaman ald. Ama aralarnda iyi kt baz balantlar bulunan eitli kaynaklardan besle nen bu duraklama, tahln bunlar uzun sre yabani bitkiler olarak kullanldktan sonra ekilip biilmeye baland evcil hayvanlarn, meyve aalarn, aletlerini ve yerleik dzen alkanlrklarm temel alarak geliti. Bu, tarmn neden daha kolay ekilip biilebilecei iin akla ilk gelen ovalarda deil de Suriye l boyunca uzanan yksek topraklarda ya da Anadolu'nun ve ran'n engebeli yayla larnda domu olduunu aklar: Koyunun, keinin, bykba hayvanlarn ve domuzun, bir de yabani budaygillerin doal yerleim yeri 600-900 metre yksekliinde olan bu topraklar dr; bu yre iin bol saylabilecek sularn, kuzey tepelerinin g neye ve batya dnk yamalarndan akp gittii topraklar da bu topraklardr. Tarihilerin Bereketli Hill dedikleri bu yrede, tarm, ayrcalkl blgeden kalkarak uzun yolculu una balamtr: Zagros'un bat vadi ve yamalar, Trk Me- zopotamyas'nn dalk kesimi ve Anadolu yaylasnn gneyi. Tarm denince insann aklna toplu yerleme, kkleme ge lir. Bu konuda yine radyokarbonun ortaya kard beklenme dik olay, .. 8. binyldan balayarak, yalnz bykl kkl kylerin deil, kent adn alabilecek younlukta olan, ama bir Mezopotamya ya da Msr sitesinin rgtlenii ile ilgisi bulun mayan yerleme biimlerinin var olmasdr. Bylece Jane Ja- cobs'un bu alandaki devrimci ve inandrc savlar kar kar mza (The Economy of Cities, 1969). Ona gre prehistorya a nn boluunda ya da Avrupallar'ca fethinden sonra, Yeni Dnyann u veya bu blgesinde, kentlerin kylerle ayn za manda, hatta belki de onlardan nce doup yaamaya bala m olmalar normaldir, manta da uygundur. Eriha, atal- 55 hyk bu "neolitik" yerleimlerin iki rneidir: .. 7. bin- ylda Eriha'da en azndan 2000 kii yayordu, atalhykn bitiik evleri 15 hektara yaylmt ve kent iinde dolamak iin evlerin duvarlarndaki yumurta biimi geitleri ve teras lar kullanmak gerekiyordu. Bu "ilkel kentler" an dzenleyici merkezleridir. Geni apta bir al veri hareketinin hem balangc hem devam drlar. Eriha tuz ve zift ihra eder, ithal ettikleri arasnda Anadolu'dan gelen kara akik, Sina'dan gelen firuze, Kzl De- niz'den gelen deerli deniz kabuklar vardr. atalhyk kara akik karlnda Suriye'den akmak ta alr, Akdenizden byk lde deniz kabuu, eit eit talar, su mermeri ve mermer ithal eder. Deerli talar, sedef ve bakr ss eyas, ince kumalar, anak mlek ve benzeri konularda el sanatlar gelimitir. atalhyk'e ok yakn Pamphylia ovas ise ayn dnemde kltrel adan ok geri kalmtr. Ekonomik canll n belirtisi olan yaratclk atalhykte kendini btn gc ile gstermitir. Oysa hazrlk dneminde bulunan uygarln esas birikim yeri Msrla beraber aa Mezopotamya olacaktr, yani ova. nk byk bir uygarlk, geni apta bir dolam hareketi ol mazsa yaayamaz; nehirlerin Frat, Dicle, Nil sular da nehir tamaclnn hzla gelimesini salamtr. Nehir kayklarnn ksa srede Basra krfezinin, Hint okyanusunun, Kzl Deniz'in veya Akdeniz'in tuzlu sularna almas artk iten deildir. Bu bir mucizenin balangcdr. Eya, mal, tek nik her ey artk yava yava deniz yoluyla tanmaya balanacak, bu da Akdeniz'in yaamnn balangc olacaktr. lk Gemiler, lk Uygarlklar Dicle ve Frat zerindeki tamacln Mezopotamya'nn 56 bymesinde ve zenginlemesinde birinci planda rol oynad rahatlkla ileri srlebilir. (Nehir zerinde kullanlan ka yklarn en byk yardmcs, iirilmi ve birbirlerine balan m tulumlardan yaplan sallar oldu. Bunlara yklenen eya aknt boyunca tanr, i bitince havas boaltlan bu tulumlar eek srtnda geri gnderilirdi.) Bu nehirler zerindeki ta maclk hem eitli rnlerin dalk ve ovalk blgeler ara snda ekonomik dalmn salam, hem de bamsz olan ve yle kalmak isteyen kentler arasndaki ilikileri yrtmtr. Bugn bile Frat zerinde gidip gelen kayklara, nehrin yaygn sularna, uzun sre bataklk halinde kalm engebesiz kyla rna bakmak, Ninova saraynn o esiz alak kabartmalarnda grlen balklar, su aygrlarn ve kamtan sandallar kafa mzda yeniden canlandrmak iin yeterlidir. Fakat Mezopo tamya Akdeniz kylarndan uzaktr; anladmz kadaryla Mezopotamya, Kzl Deniz ve Basra krfezine almtr, ama biz bu konuda pek az ey biliyoruz. Mezopotamya Akdeniz'in ilk tarihinin arka planmdadr. Buna karlk Msr gemileri bu idenizin tarihinde birinci plandadr. lk piramitlerin alak kabartmalarnda, birbirle rine bal papirs demetlerinden yaplm, ba ve k kalkk Mezopotamya kayklarn biraz andran, su yzeyinin hemen altndaki kumluklardan ve ok sayda bataklktan rahata geecek ekilde yaplm, altlan dz gemiler grrz. Az zaman sonra ilkel kamlarn yerini aa kalaslar, yu kar Msrdan gelmi incir veya akasya ktkleri, Lbnan ser visi alacaktr. Bu ksa ve enli kalaslar birbirlerine skca balanr. Kalkk ba ve k bir halatla birletirilmi bu omurgasz tekneler malzeme bakmndan aka ilkel kayk lara benzerler. Bu gemiler mezar duvarlarnda ska grlen kara ve balk av sahnelerinde ok kullanlan bir ayrntdr; ayrca llerin son konaklarna tanmasnda da kullanlr. Gemicilik Nil'de de Frat'taki kadar gelimitir, ayrca bir 57 hyk bu "neolitik" yerleimlerin iki rneidir: .. 7. bin- ylda Eriha'da en azndan 2000 kii yayordu, atalhykn bitiik evleri 15 hektara yaylmt ve kent iinde dolamak iin evlerin duvarlarndaki yumurta biimi geitleri ve teras lar kullanmak gerekiyordu. Bu "ilkel kentler" an dzenleyici merkezleridir. Geni apta bir al veri hareketinin hem balangc hem devam drlar. Eriha tuz ve zift ihra eder, ithal ettikleri arasnda Anadolu'dan gelen kara akik, Sina'dan gelen firuze, Kzl De- niz'den gelen deerli deniz kabuklar vardr. atalhyk kara akik karlnda Suriye'den akmak ta alr, Akdenizden byk lde deniz kabuu, eit eit talar, su mermeri ve mermer ithal eder. Deerli talar, sedef ve bakr ss eyas, ince kumalar, anak mlek ve benzeri konularda el sanatlar gelimitir. atalhyk'e ok yakn Pamphylia ovas ise ayn dnemde kltrel adan ok geri kalmtr. Ekonomik canll n belirtisi olan yaratclk atalhykte kendini btn gc ile gstermitir. Oysa hazrlk dneminde bulunan uygarln esas birikim yeri Msrla beraber aa Mezopotamya olacaktr, yani ova. nk byk bir uygarlk, geni apta bir dolam hareketi ol mazsa yaayamaz; nehirlerin Frat, Dicle, Nil sular da nehir tamaclnn hzla gelimesini salamtr. Nehir kayklarnn ksa srede Basra krfezinin, Hint okyanusunun, Kzl Deniz'in veya Akdeniz'in tuzlu sularna almas artk iten deildir. Bu bir mucizenin balangcdr. Eya, mal, tek nik her ey artk yava yava deniz yoluyla tanmaya balanacak, bu da Akdeniz'in yaamnn balangc olacaktr. lk Gemiler, lk Uygarlklar Dicle ve Frat zerindeki tamacln Mezopotamya'nn 56 bymesinde ve zenginlemesinde birinci planda rol oynad rahatlkla ileri srlebilir. (Nehir zerinde kullanlan ka yklarn en byk yardmcs, iirilmi ve birbirlerine balan m tulumlardan yaplan sallar oldu. Bunlara yklenen eya aknt boyunca tanr, i bitince havas boaltlan bu tulumlar eek srtnda geri gnderilirdi.) Bu nehirler zerindeki ta maclk hem eitli rnlerin dalk ve ovalk blgeler ara snda ekonomik dalmn salam, hem de bamsz olan ve yle kalmak isteyen kentler arasndaki ilikileri yrtmtr. Bugn bile Frat zerinde gidip gelen kayklara, nehrin yaygn sularna, uzun sre bataklk halinde kalm engebesiz kyla rna bakmak, Ninova saraynn o esiz alak kabartmalarnda grlen balklar, su aygrlarn ve kamtan sandallar kafa mzda yeniden canlandrmak iin yeterlidir. Fakat Mezopo tamya Akdeniz kylarndan uzaktr; anladmz kadaryla Mezopotamya, Kzl Deniz ve Basra krfezine almtr, ama biz bu konuda pek az ey biliyoruz. Mezopotamya Akdeniz'in ilk tarihinin arka planmdadr. Buna karlk Msr gemileri bu idenizin tarihinde birinci plandadr. lk piramitlerin alak kabartmalarnda, birbirle rine bal papirs demetlerinden yaplm, ba ve k kalkk Mezopotamya kayklarn biraz andran, su yzeyinin hemen altndaki kumluklardan ve ok sayda bataklktan rahata geecek ekilde yaplm, altlan dz gemiler grrz. Az zaman sonra ilkel kamlarn yerini aa kalaslar, yu kar Msrdan gelmi incir veya akasya ktkleri, Lbnan ser visi alacaktr. Bu ksa ve enli kalaslar birbirlerine skca balanr. Kalkk ba ve k bir halatla birletirilmi bu omurgasz tekneler malzeme bakmndan aka ilkel kayk lara benzerler. Bu gemiler mezar duvarlarnda ska grlen kara ve balk av sahnelerinde ok kullanlan bir ayrntdr; ayrca llerin son konaklarna tanmasnda da kullanlr. Gemicilik Nil'de de Frat'taki kadar gelimitir, ayrca bir 57 de kolayl vardr, nk Msr'da dzenli esen rzgrda ge miler akntya kar yelken aabilirler. br ynde ise tekneyi akntya brakmak yeter. Kree ya da yedeklemeye daha seyrek bavurulur. Bylece Nil, bu ve baka nedenlerle Msr'n birlik ve zenginlik kaynadr. .. 25. yzylda granit, yukar Msr'daki ocaklardan Menfise kadar Nil zerinde tanrd; fildii, abanoz, deve kuu ty, deerli madenler ve zellikle altnn bol bulunduu Nbye'ye de ancak Nil yoluyla ulalr d. Bir sre sonra Koptos-Kuseyr yoluyla Kzldeniz'e kl d, oradan da Pount lkesinden gelen gnlk, mrrsafi ve S- ndan gelen bakr, firuze ve baka deerli talara ulald. Btn bu zenginlikler firavun gcnn merkezi olan Aa M sr'da topland. Msr, gereksinmelerini ya da isteklerini kar layacak yollar bulmutu: Lbnan'dan sedir aac, Lut G- l'nden zift, Suriye'den ya, daha sonralar arap. Bylece Msr tarihinin balangc saylabilecek ada M srla Suriye ve Lbnan kylar arasnda yolculuklar balam oldu. nceleri bu seferleri belki firavunlar dzenledi. Fakat .. 3. binyln ortasna doru artk Biblos ile Nil deltasndaki limanlar arasnda gerek bir ticaret filosu kurulmutu; bunlar Msr tipi teknelerdi ve herhalde masraflarn da Msr kar lamaktayd; ama yine bu teknelerin Kenanllar'ca yaplm veya monte edilmi olduklar dnlebilir. (Suriyeliler'e ve Lbnanllar'a Kenanllar deniyordu.) Fenikeliler'in atalar olan Kenanllar daha o zamandan denizci bir milletti; oysa Msrl, yurdundan ayrlmaktan pek holanmazd; paras olduundan, daha ok oturduu yerden ticareti sever, Akdeniz ynn yelerdi. Bu konuda, bin yl sonrasyla ilgili hibir kukuya yer yok: Teb kentinde bulunan, .. 15. yzyla ait bir resimde, kendilerine zg giysiler iindeki Kenanllar gemi lerinden Msr'a mal boaltrken gryoruz, bununla birlikte, tekneler ayn yapda, Msr tipi, ba ve k neredeyse dik ykseliyor ve grne gre omurga yok. Bunlar s sularda 58 alkantsz sefer yapmaya uygun teknelerdir; sular belli za manlarda kabarnca Nil zerinde gidi geli darack yollara skr ama ak denizin tehlikeleri burada yoktur. 2. binyln balarnda farkl bir anlaya dayanan baka tipte gemiler ortaya kar: Ege halklarnn ihtiyalarna gre tasarlanm olan bu hafif tekneler, yelken ve krek kullan makta, karinal ve omurgal olduklarndan hem dalgalara kar durabilmekte hem de suya daha fazla gmldklerinden rzgrdan daha az etkilenmektedir. Fenike, Yunan ve Roma gemilerinin dorudan atas olan bu Ege gemisi, denize ger ekten uyarl ilk tama gemisidir. Bu tekne Akdeniz'in tari hini hzlandrmtr. Tarihin lk Tccar Akdeniz' i Bylece 2. binyln banda denizci yetitiren, gemi yapan iki blge ortaya kar: Lbnan kylar ve Ege adalar. Bura larda Fenikeliler'in ve Yunanllarn atalar yaamaktadr. Ege ve Kk Asya kylarnda, torunlar kadar alkan olan bu insanlar kukusuz ticaretin ilk admlarn att bu Akde niz'i yaratanlardr. Bu deniz, Akdeniz'in ancak yarsn iine alr (dou kesimlerini), ama buras artk ekonomik birlie sa hip bir mekn niteliini kazanmtr ve burada imdi eya larn, tekniklerin, modalarn, zevklerin ve tabii insanlarn, hatta diplomatik yazmalarn youn al verii balamtr. ' Bylece ortaya yepyeni bir durum kar, kozmopolit bir kltr oluur ki bunda denizin kysnda olduu kadar or tasnda gelimi uygarlklarn katklarn da grebiliriz. Bu uygarlklarn kimisi Msr, Mezopotamya, Hititlerin Kk Asyas gibi imparatorluklar, kimisi gcn kentlerden alan Suriye ve Lbnan kylar, Girit ve daha sonralar Miken gibi deniz uygarlklardr. Ama bundan byle hepsi birbirleriyle 59 de kolayl vardr, nk Msr'da dzenli esen rzgrda ge miler akntya kar yelken aabilirler. br ynde ise tekneyi akntya brakmak yeter. Kree ya da yedeklemeye daha seyrek bavurulur. Bylece Nil, bu ve baka nedenlerle Msr'n birlik ve zenginlik kaynadr. .. 25. yzylda granit, yukar Msr'daki ocaklardan Menfise kadar Nil zerinde tanrd; fildii, abanoz, deve kuu ty, deerli madenler ve zellikle altnn bol bulunduu Nbye'ye de ancak Nil yoluyla ulalr d. Bir sre sonra Koptos-Kuseyr yoluyla Kzldeniz'e kl d, oradan da Pount lkesinden gelen gnlk, mrrsafi ve S- ndan gelen bakr, firuze ve baka deerli talara ulald. Btn bu zenginlikler firavun gcnn merkezi olan Aa M sr'da topland. Msr, gereksinmelerini ya da isteklerini kar layacak yollar bulmutu: Lbnan'dan sedir aac, Lut G- l'nden zift, Suriye'den ya, daha sonralar arap. Bylece Msr tarihinin balangc saylabilecek ada M srla Suriye ve Lbnan kylar arasnda yolculuklar balam oldu. nceleri bu seferleri belki firavunlar dzenledi. Fakat .. 3. binyln ortasna doru artk Biblos ile Nil deltasndaki limanlar arasnda gerek bir ticaret filosu kurulmutu; bunlar Msr tipi teknelerdi ve herhalde masraflarn da Msr kar lamaktayd; ama yine bu teknelerin Kenanllar'ca yaplm veya monte edilmi olduklar dnlebilir. (Suriyeliler'e ve Lbnanllar'a Kenanllar deniyordu.) Fenikeliler'in atalar olan Kenanllar daha o zamandan denizci bir milletti; oysa Msrl, yurdundan ayrlmaktan pek holanmazd; paras olduundan, daha ok oturduu yerden ticareti sever, Akdeniz ynn yelerdi. Bu konuda, bin yl sonrasyla ilgili hibir kukuya yer yok: Teb kentinde bulunan, .. 15. yzyla ait bir resimde, kendilerine zg giysiler iindeki Kenanllar gemi lerinden Msr'a mal boaltrken gryoruz, bununla birlikte, tekneler ayn yapda, Msr tipi, ba ve k neredeyse dik ykseliyor ve grne gre omurga yok. Bunlar s sularda 58 alkantsz sefer yapmaya uygun teknelerdir; sular belli za manlarda kabarnca Nil zerinde gidi geli darack yollara skr ama ak denizin tehlikeleri burada yoktur. 2. binyln balarnda farkl bir anlaya dayanan baka tipte gemiler ortaya kar: Ege halklarnn ihtiyalarna gre tasarlanm olan bu hafif tekneler, yelken ve krek kullan makta, karinal ve omurgal olduklarndan hem dalgalara kar durabilmekte hem de suya daha fazla gmldklerinden rzgrdan daha az etkilenmektedir. Fenike, Yunan ve Roma gemilerinin dorudan atas olan bu Ege gemisi, denize ger ekten uyarl ilk tama gemisidir. Bu tekne Akdeniz'in tari hini hzlandrmtr. Tarihin lk Tccar Akdeniz' i Bylece 2. binyln banda denizci yetitiren, gemi yapan iki blge ortaya kar: Lbnan kylar ve Ege adalar. Bura larda Fenikeliler'in ve Yunanllarn atalar yaamaktadr. Ege ve Kk Asya kylarnda, torunlar kadar alkan olan bu insanlar kukusuz ticaretin ilk admlarn att bu Akde niz'i yaratanlardr. Bu deniz, Akdeniz'in ancak yarsn iine alr (dou kesimlerini), ama buras artk ekonomik birlie sa hip bir mekn niteliini kazanmtr ve burada imdi eya larn, tekniklerin, modalarn, zevklerin ve tabii insanlarn, hatta diplomatik yazmalarn youn al verii balamtr. ' Bylece ortaya yepyeni bir durum kar, kozmopolit bir kltr oluur ki bunda denizin kysnda olduu kadar or tasnda gelimi uygarlklarn katklarn da grebiliriz. Bu uygarlklarn kimisi Msr, Mezopotamya, Hititlerin Kk Asyas gibi imparatorluklar, kimisi gcn kentlerden alan Suriye ve Lbnan kylar, Girit ve daha sonralar Miken gibi deniz uygarlklardr. Ama bundan byle hepsi birbirleriyle 59 iliki iindedir. Hepsi, hatta genel olarak iine kapank bir lke olan Msr bile heyecan ve merakla da dnmtr. Yolcu luklar a almtr, hediye alp vermeler, diplomatik yazmalar ve bu "milletleraras" ilikilerin bir gvencesi olarak yabanc krallarla evlendirilen prensesler adr artk. yle bir a ki, Orta Dou'nun ve Ege'nin, Girit, Miken, Filis tin, Nbye, Kenan ellerinin btn halklar kendilerine zg ve aslna tpatp uygun giysileri iinde Msr mezarlarnn fresk lerinde boy gsterirler; esiz gzellikte Girit seramikleri btn Dou'yu kaplar (hibir kaz yoktur ki bu aa ait bir Girit va zosu veya bir ie paras kmasn); her yere ihra edilen ve Ugarit'te rahata kopya edilen mavi Msr inileri Miken me zarlarnda llere arkadalk ederler; tccarlarn getirmi olabilecei Kenan dini delta blgesine yaylrken Msr'n ka natl sfenksleri veya tanrlar Suriye ya da Hitit lkesinde ba tac edilir; Teb kentinin mezar duvarlarnda Girit resim sa natnn fantezisi, arbal Msr geleneini bir kenara iter; uzaklardaki Nil'in lots iekleri ve su kular Girit ya da Miken seramikilerine esin kayna olur; bu seramikiler, byk bir ustalkla kullanp iledikleri ekillerin belirsiz ha vasn hem benimser hem de Msrn aksine bu ekilleri farkl bir mekn ve ufuk anlay ile ele alrlar; o gne kadar beyaz ketene bal kalm Msr modas da kendini Suriye ileme lerine ve Giritin alacal kumalarna lgnca kaptrr. 2. binylm insana bu aknlk veren karmaas iinde, her kesten hereyi alan ve bunlar keyfince birbirine kartran Su riye ve Lbnan hi phe yok ki kozmopolitlik konusunda bata gelir. Girit ise her yerde izlerine rastlanan tccarlarnn ve de nizcilerinin btn etkinliklerine karn, aldndan daha ou nu vermitir. Belki de ada olduundan ilk antik uygarlklarn en zgn, en allmam olarak kalmtr. Apayr bir olay gibi nasl anlalmaz bir ekilde gelitiyse, ortadan kayboluu da o lde ani ve gizemli olmutur. 60 Knossos'tan Miken' e Girit uzun zaman gelimemi, az nfuslu bir ada olarak ak denizde bir kenarda kald. Girit'te yerli vahi hayvan yoktur, ne tilki, ne kurt, ne kartal, ne bayku. Akrep, engerek ylan ve zehirli bir rmcek dnda (ki bu rmcek trne kta zerinde rastlanmaz) zararl hayvan da yoktur. Kikladlar'dan ve Ege' den gelen uygarlk akmlarnn da bu adaya ok zayf yan smalar olmutur. Hellespont (anakkale) yaknnda Troya kentinin parlad yllarda bile Girit karanla gmlm bir adadr. Biraz aydnlanmas .. 2500 ylnda balar. Tanr Zeus'un Europay Fenike kylarndan karp Girit'e gtr mesi efsanesinde hakikat pay olduunu dnebiliriz. ki ayr dnemde adada saray-kentler kurulmutur. Birinci si 2000-1700 aras, kincisi 1700-1400 aras. Bu tarihlerden de anlald gibi ada, Orta Dou'daki deniz ulamyla bir likte gelimitir. Adada kurulmu birok saray-kent iinde en gzeli Knos- sostur ama bu tek rnek deildir. Bunlar, acaba E. van Effen- ter'in ileri srd gibi Yunan modeli bamsz kentler, site- devletler midir? Bu saraylarn sahibi, Knossosun efsane kral, yani hem tanr hem prens olan Minos'tur. Bu kentler belki de ayn zamanda bir ekonomi biimi, retimin birletirilip yeni den paylatrld yerlerdi; yakn kentlerin zanaat ve tc carlarnn siparilerini aldklar ve d al verilere daha bi linli olarak katlmann tasarland merkezler. nk 1700- 1450 yllar arasnda en parlak an yaayan bu gelime, Yakn Dou'nun genel ekonomik kalknmasyla ayn tarihe rastlar. Byk imparatorluklarn aydnl Girit uygarlnn aynasnda yansr ve bu klar buradan uzaklara yaylr. De nizi hi bo-brakmayan Girit gemileri saray-kentlerin en gzeli Knossos'un nn drt bir yana duyururlar. Daha nce de sylediimiz gibi Knossos'ta ve Dou Girit'te 61 iliki iindedir. Hepsi, hatta genel olarak iine kapank bir lke olan Msr bile heyecan ve merakla da dnmtr. Yolcu luklar a almtr, hediye alp vermeler, diplomatik yazmalar ve bu "milletleraras" ilikilerin bir gvencesi olarak yabanc krallarla evlendirilen prensesler adr artk. yle bir a ki, Orta Dou'nun ve Ege'nin, Girit, Miken, Filis tin, Nbye, Kenan ellerinin btn halklar kendilerine zg ve aslna tpatp uygun giysileri iinde Msr mezarlarnn fresk lerinde boy gsterirler; esiz gzellikte Girit seramikleri btn Dou'yu kaplar (hibir kaz yoktur ki bu aa ait bir Girit va zosu veya bir ie paras kmasn); her yere ihra edilen ve Ugarit'te rahata kopya edilen mavi Msr inileri Miken me zarlarnda llere arkadalk ederler; tccarlarn getirmi olabilecei Kenan dini delta blgesine yaylrken Msr'n ka natl sfenksleri veya tanrlar Suriye ya da Hitit lkesinde ba tac edilir; Teb kentinin mezar duvarlarnda Girit resim sa natnn fantezisi, arbal Msr geleneini bir kenara iter; uzaklardaki Nil'in lots iekleri ve su kular Girit ya da Miken seramikilerine esin kayna olur; bu seramikiler, byk bir ustalkla kullanp iledikleri ekillerin belirsiz ha vasn hem benimser hem de Msrn aksine bu ekilleri farkl bir mekn ve ufuk anlay ile ele alrlar; o gne kadar beyaz ketene bal kalm Msr modas da kendini Suriye ileme lerine ve Giritin alacal kumalarna lgnca kaptrr. 2. binylm insana bu aknlk veren karmaas iinde, her kesten hereyi alan ve bunlar keyfince birbirine kartran Su riye ve Lbnan hi phe yok ki kozmopolitlik konusunda bata gelir. Girit ise her yerde izlerine rastlanan tccarlarnn ve de nizcilerinin btn etkinliklerine karn, aldndan daha ou nu vermitir. Belki de ada olduundan ilk antik uygarlklarn en zgn, en allmam olarak kalmtr. Apayr bir olay gibi nasl anlalmaz bir ekilde gelitiyse, ortadan kayboluu da o lde ani ve gizemli olmutur. 60 Knossos'tan Miken' e Girit uzun zaman gelimemi, az nfuslu bir ada olarak ak denizde bir kenarda kald. Girit'te yerli vahi hayvan yoktur, ne tilki, ne kurt, ne kartal, ne bayku. Akrep, engerek ylan ve zehirli bir rmcek dnda (ki bu rmcek trne kta zerinde rastlanmaz) zararl hayvan da yoktur. Kikladlar'dan ve Ege' den gelen uygarlk akmlarnn da bu adaya ok zayf yan smalar olmutur. Hellespont (anakkale) yaknnda Troya kentinin parlad yllarda bile Girit karanla gmlm bir adadr. Biraz aydnlanmas .. 2500 ylnda balar. Tanr Zeus'un Europay Fenike kylarndan karp Girit'e gtr mesi efsanesinde hakikat pay olduunu dnebiliriz. ki ayr dnemde adada saray-kentler kurulmutur. Birinci si 2000-1700 aras, kincisi 1700-1400 aras. Bu tarihlerden de anlald gibi ada, Orta Dou'daki deniz ulamyla bir likte gelimitir. Adada kurulmu birok saray-kent iinde en gzeli Knos- sostur ama bu tek rnek deildir. Bunlar, acaba E. van Effen- ter'in ileri srd gibi Yunan modeli bamsz kentler, site- devletler midir? Bu saraylarn sahibi, Knossosun efsane kral, yani hem tanr hem prens olan Minos'tur. Bu kentler belki de ayn zamanda bir ekonomi biimi, retimin birletirilip yeni den paylatrld yerlerdi; yakn kentlerin zanaat ve tc carlarnn siparilerini aldklar ve d al verilere daha bi linli olarak katlmann tasarland merkezler. nk 1700- 1450 yllar arasnda en parlak an yaayan bu gelime, Yakn Dou'nun genel ekonomik kalknmasyla ayn tarihe rastlar. Byk imparatorluklarn aydnl Girit uygarlnn aynasnda yansr ve bu klar buradan uzaklara yaylr. De nizi hi bo-brakmayan Girit gemileri saray-kentlerin en gzeli Knossos'un nn drt bir yana duyururlar. Daha nce de sylediimiz gibi Knossos'ta ve Dou Girit'te 61 (adann uygarlk gren tek yan) 1450ye doru her ey yklr. Acaba bugn Santorin dediimiz Thera yanardann patlamas sonucu mudur bu ykl? Genellikle akla en yakn olan varsaym kabul edilir. Yoksa Mikenler'in iddetli bir baskn m sz konusudur? Klasik varsaym budur. Ya da sosyal patlamalar m? Nedeni ne olursa olsun Girit uygarl .. 15. yzyln ortasnda kmtr. Biz bu uygarl yarm yamalak tanyoruz. Dini hakknda bilgimiz kt. Aa, direk, ift azl balta, boa boynuzlar, tren kurallarna gre dmlenmi earp, ylan, kumru, boa gibi baz kutsal hayvanlar trnden simgeler... hepsi bu. Bir de tarih ncesinin karanlklarndan ve ilkel anlaylardan gelen Ana-Tanra'nn egemen olduu anlalyor. Ama elindeki y lan bir ss eyas gibi sallayan bu zarif ve gen tanra btn Ege evresinde yzlerce rnei bulunmu etine dolgun bolluk heykellerinden yle uzak ki! nce balerin vcutlu gen kadn larn eteklerinin uutuu kutsal rahibe danslar ile, Mezopo tamya'nn donuk ihtiam iinde Tanra tar'dan kutsal ema netleri alan kraln temsil edildii Mari freskleri arasnda ne ilgi var? Girit'te insan byleyen, doru ya da yanl, "baka" olduunu dndmz bir uygarlk fikri vardr: yle bir uy garlk ki her ey gzellie ve yaama sevincine ynelik; btn bunlarn iinde savan yeri yok. (Zaten Girit kentleri surlarla evrili deildir.) Knossos fresklerinde rahip-kral zambaklar arasnda yrr, sar, mavi, beyaz ak renkler giyinmi kadn lar, gsleri darda, mavi zeytin aalan altnda oturan ka labalk seyirciler nnde dans ederler. nce vcutlu cambazlar bir boann boynuzlar arasnda oynarlar. Yaln ve gl bir doalcln her eye egemen olduu sahnelerdir bunlar: Bir ot paras, bir demet safran iei ya da susam, bir vazo cils ya da bir duvar svasnn kzl rengi zerinde beyaz zambaklar, soyut diyebileceimiz kesintisiz bir motif iinde birbirine sa rlm kamlar, iek am kk bir zeytin dal, bir ahta 62 potun kvrlm kollar, yunus balklar, bir deniz yldz, ka natl bir mavi balk, hepsi balbana birer tema ve hepsi artc bir yaratma zgrl iinde ele alnm. Gerek d nee dolu bir alemde mavi bir maymun safran iekleri toplu yor, zerlerinde yaban glleri am krmz, sar, mavi beyaz alacal kayalara konmu firuze renkli bir ku; bir yaban kedi si, sarmak dallar arasndan arkas dnk zavall bir kuu gzetliyor ve yeil bir at gleryzl iki tanrann bindii ara bay ekiyor. Girit uygarlndan sonra gelen ve Miken uygarl dedii miz uygarlk (adn Argolis'teki Miken sitesinden alr) uzun zamandr onun etkisindedir. Giderek tehlikeli olmaya bala yan rak, ustasn ortadan kaldrm olabilir mi? Neden ol masn? Belki de sadece bo bulduu meydan igal etmitir. Gerek olan u ki Miken, Tirins, Pilos, Argos, Teb, Atina gibi Miken kentleri Girit'in birdenbire ortadan silinmesinden sonra da gelimelerini srdrmler, Girit slubu byk saraylar ku rulmu, Miken ticaret adamlar Giritliler gibi denizlere alp Ege'de glerini kabul ettirmilerdir. Kbrs'a, Msr'a, Kk Asya'ya, Suriye ve Lbnan'a esasl bir ekilde yerlemilerdir. Yakn Dou'nun her kesinden Miken vazolar kar, daha es kiden Girit vazolarnn kmas gibi. Ama hava deimitir: Miken kentlerinin gzleri bakalarnn topraklarndadr, kavgac olmulardr, hatta zaman zaman birbirlerine rakip bile olmaktadrlar. Kale duvarlar iine kapanmlardr. So nunda onlar bekleyen trajik bir yazgdr: Knossos'u ortadan kaldran felketten daha karanlk bir dram Miken'in de sonu nu getirecektir. Karanlk 12. Yzyln Aklanmas G Felketleri 12. yzyl, karanlk yzyllardan biridir. Bu yzyln zin 63 (adann uygarlk gren tek yan) 1450ye doru her ey yklr. Acaba bugn Santorin dediimiz Thera yanardann patlamas sonucu mudur bu ykl? Genellikle akla en yakn olan varsaym kabul edilir. Yoksa Mikenler'in iddetli bir baskn m sz konusudur? Klasik varsaym budur. Ya da sosyal patlamalar m? Nedeni ne olursa olsun Girit uygarl .. 15. yzyln ortasnda kmtr. Biz bu uygarl yarm yamalak tanyoruz. Dini hakknda bilgimiz kt. Aa, direk, ift azl balta, boa boynuzlar, tren kurallarna gre dmlenmi earp, ylan, kumru, boa gibi baz kutsal hayvanlar trnden simgeler... hepsi bu. Bir de tarih ncesinin karanlklarndan ve ilkel anlaylardan gelen Ana-Tanra'nn egemen olduu anlalyor. Ama elindeki y lan bir ss eyas gibi sallayan bu zarif ve gen tanra btn Ege evresinde yzlerce rnei bulunmu etine dolgun bolluk heykellerinden yle uzak ki! nce balerin vcutlu gen kadn larn eteklerinin uutuu kutsal rahibe danslar ile, Mezopo tamya'nn donuk ihtiam iinde Tanra tar'dan kutsal ema netleri alan kraln temsil edildii Mari freskleri arasnda ne ilgi var? Girit'te insan byleyen, doru ya da yanl, "baka" olduunu dndmz bir uygarlk fikri vardr: yle bir uy garlk ki her ey gzellie ve yaama sevincine ynelik; btn bunlarn iinde savan yeri yok. (Zaten Girit kentleri surlarla evrili deildir.) Knossos fresklerinde rahip-kral zambaklar arasnda yrr, sar, mavi, beyaz ak renkler giyinmi kadn lar, gsleri darda, mavi zeytin aalan altnda oturan ka labalk seyirciler nnde dans ederler. nce vcutlu cambazlar bir boann boynuzlar arasnda oynarlar. Yaln ve gl bir doalcln her eye egemen olduu sahnelerdir bunlar: Bir ot paras, bir demet safran iei ya da susam, bir vazo cils ya da bir duvar svasnn kzl rengi zerinde beyaz zambaklar, soyut diyebileceimiz kesintisiz bir motif iinde birbirine sa rlm kamlar, iek am kk bir zeytin dal, bir ahta 62 potun kvrlm kollar, yunus balklar, bir deniz yldz, ka natl bir mavi balk, hepsi balbana birer tema ve hepsi artc bir yaratma zgrl iinde ele alnm. Gerek d nee dolu bir alemde mavi bir maymun safran iekleri toplu yor, zerlerinde yaban glleri am krmz, sar, mavi beyaz alacal kayalara konmu firuze renkli bir ku; bir yaban kedi si, sarmak dallar arasndan arkas dnk zavall bir kuu gzetliyor ve yeil bir at gleryzl iki tanrann bindii ara bay ekiyor. Girit uygarlndan sonra gelen ve Miken uygarl dedii miz uygarlk (adn Argolis'teki Miken sitesinden alr) uzun zamandr onun etkisindedir. Giderek tehlikeli olmaya bala yan rak, ustasn ortadan kaldrm olabilir mi? Neden ol masn? Belki de sadece bo bulduu meydan igal etmitir. Gerek olan u ki Miken, Tirins, Pilos, Argos, Teb, Atina gibi Miken kentleri Girit'in birdenbire ortadan silinmesinden sonra da gelimelerini srdrmler, Girit slubu byk saraylar ku rulmu, Miken ticaret adamlar Giritliler gibi denizlere alp Ege'de glerini kabul ettirmilerdir. Kbrs'a, Msr'a, Kk Asya'ya, Suriye ve Lbnan'a esasl bir ekilde yerlemilerdir. Yakn Dou'nun her kesinden Miken vazolar kar, daha es kiden Girit vazolarnn kmas gibi. Ama hava deimitir: Miken kentlerinin gzleri bakalarnn topraklarndadr, kavgac olmulardr, hatta zaman zaman birbirlerine rakip bile olmaktadrlar. Kale duvarlar iine kapanmlardr. So nunda onlar bekleyen trajik bir yazgdr: Knossos'u ortadan kaldran felketten daha karanlk bir dram Miken'in de sonu nu getirecektir. Karanlk 12. Yzyln Aklanmas G Felketleri 12. yzyl, karanlk yzyllardan biridir. Bu yzyln zin 63 cirleme felketlerini Romann 5. yzylda yklmasna benze tenler vardr. uras kesindir: Bu felketlerden nce onia de nizinden Msr'a ve Yakn Dou'nun geri kalan blmlerine ka dar uzanan yerler aydnlk blgelerdi. Fakat 12. yzylda buralara, kaba bir hesapla be yzyl srecek bir karanlk kt. Bu yzden Roma'nn bakla kesilmi gibi birden kmesi ile yzyllar sren ve her eyi yutan bir karanlk arasnda ben zerlik aramak mantkl olmaz. Bu arada ortadan silinen Kk Asya'nn Hitit mparator luu Hatti'dir; yaklan ve tahrip edilen Miken saraylardr. (Tirins kentinin kale duvarlar dibinde, yar yanm enkaz altnda, kenti savunanlarn iskeletleri bulunmutur.) Bunlarn sorumlusu kim? Gizini hl koruyan ve Orta an Norman- lar'n anmsatan "deniz halklar" m? eitli metinlerde ma dem ki bu insanlarn varlndan sz ediliyor, var olduklarna inanmak gerek; ama kimdi bunlar, nereden geliyorlard? Msr'a kadar sarkm olduklarn, .. 1225-1180 yllarnda firavunun karsnda iki kez yenilgiye uradklarm, firavu nun zaferini anmak iin yaplm alak kabartmalardan re niyoruz. Fakat Msr felketten bu kadarla kurtulamaya caktr, nk bu kark servenin sonunda, Akdenizin ticareti uzun sre duraklar. Yangnlar, byk insan knmlan, yerle bir olan kaleler, sanki keyif iin altst edilen kentler, yaklp yamalanan siteler karsnda Akdeniz'de ticaret hayat sili nip gitmitir. Daha dne kadar bu felketler, Hint-Avrupa kavimlerinin, Dorlar'n aknlaryla aklanyordu. Evet, bunlar barbar ka- vimlerdi ama silhlar demirdendi. Ellerinde sadece tun silh olan Mikenliler bunlarla ba edemezdi. Bu yeni gelenler akna dnen halklar igal ettikleri yerlerden kovmu olabi lirler. Deniz halklarnn ise bu kovulan halklar olduklar, bunlarn da Hitit lkesinden Msr'a kadar heryeri yakp y kp, yamaladklar, insanlar ldrdkleri ileri srlebilir. 64 Bu aklama ne yazk ki artk geerli deil, nk Antik Yu- nan'm Hint-Avrupa kkenli son igalcileri olan Dorlar ancak 12. yzyln sonunda, yani en az yzyl sonra gelecek ve yan larnda demir getirmeyeceklerdir. Demirin kkeni bakadr. Arkeologlarn bugn kabul ettikleri budur. Hibir aklamann doyurucu olmad ortada, nk hibiri eletiriye kar ayakta duramyor. Dorulanmay bekleyen varsaymlardan baka bir ey yok elimizde, onlar da kimbilir nasl dorulanacak! Claude A. Schaeffer, Hitit mparatorluu'nu ok iddetli depremlerin yerle bir ettiini ileri srd. Olabilir, dorudur da. Kk Asya'nn bu blgesi birok deprem felketi grm tr. Fakat bu, Anadolu'nun snrlarn aan olay bir btn ola rak aklamaya yetmez, deniz halklarnn bu olaydaki roln, Miken kentlerinin yaklp yklmasn da aydnlatmaz. Acaba Rhys Carpenter'n yeni kan bir kitabnda belirttii gibi, uzun sren bir iklim deiiklii srekli bir kuraklk dourdu da, sonunda ykc bir afet halini mi ald? Yamuru uzaklatran imbat rzgrlar ok uzun sre estiler de, zaten kurak olan fakat o zamana kadar ekilip biilen ok geni blgeleri le mi evirdiler? Yalnz denize yakn yksek blgeler bu afetten kurtulmu olabilir, hem bunlar ayn zaman da bat rzgrlarn cepheden alan kesimlerdir: rnein, Ko- rinthos krfezi (Gemicilik Talimat' nda bu blge maystan temmuza ve eyllden ekime kadar kasrgalar blgesi olarak belirlenir); rnein Attika, Rodos, Kbrs ya da Tesalya, Epir. Baka yerlerde de, insanlar, stste birka yl rn ala madklar iin ktla dp yurtlarn terketmek zorunda kalm olabilirler, bunlar denize alp daha elverili toprak lara kitle halinde g ederek buralar yakp ykm olabilir ler. Miken saraylarna gelince, bunlarn igalciler tarafndan deil, a kalm yerli halklar ve kyller tarafndan yklp yama edilmi olduu dnlebilir, nk bu saraylar byk cirleme felketlerini Romann 5. yzylda yklmasna benze tenler vardr. uras kesindir: Bu felketlerden nce onia de nizinden Msr'a ve Yakn Dou'nun geri kalan blmlerine ka dar uzanan yerler aydnlk blgelerdi. Fakat 12. yzylda buralara, kaba bir hesapla be yzyl srecek bir karanlk kt. Bu yzden Roma'nn bakla kesilmi gibi birden kmesi ile yzyllar sren ve her eyi yutan bir karanlk arasnda ben zerlik aramak mantkl olmaz. Bu arada ortadan silinen Kk Asya'nn Hitit mparator luu Hatti'dir; yaklan ve tahrip edilen Miken saraylardr. (Tirins kentinin kale duvarlar dibinde, yar yanm enkaz altnda, kenti savunanlarn iskeletleri bulunmutur.) Bunlarn sorumlusu kim? Gizini hl koruyan ve Orta an Norman- lar'n anmsatan "deniz halklar" m? eitli metinlerde ma dem ki bu insanlarn varlndan sz ediliyor, var olduklarna inanmak gerek; ama kimdi bunlar, nereden geliyorlard? Msr'a kadar sarkm olduklarn, .. 1225-1180 yllarnda firavunun karsnda iki kez yenilgiye uradklarm, firavu nun zaferini anmak iin yaplm alak kabartmalardan re niyoruz. Fakat Msr felketten bu kadarla kurtulamaya caktr, nk bu kark servenin sonunda, Akdenizin ticareti uzun sre duraklar. Yangnlar, byk insan knmlan, yerle bir olan kaleler, sanki keyif iin altst edilen kentler, yaklp yamalanan siteler karsnda Akdeniz'de ticaret hayat sili nip gitmitir. Daha dne kadar bu felketler, Hint-Avrupa kavimlerinin, Dorlar'n aknlaryla aklanyordu. Evet, bunlar barbar ka- vimlerdi ama silhlar demirdendi. Ellerinde sadece tun silh olan Mikenliler bunlarla ba edemezdi. Bu yeni gelenler akna dnen halklar igal ettikleri yerlerden kovmu olabi lirler. Deniz halklarnn ise bu kovulan halklar olduklar, bunlarn da Hitit lkesinden Msr'a kadar heryeri yakp y kp, yamaladklar, insanlar ldrdkleri ileri srlebilir. 64 Bu aklama ne yazk ki artk geerli deil, nk Antik Yu- nan'm Hint-Avrupa kkenli son igalcileri olan Dorlar ancak 12. yzyln sonunda, yani en az yzyl sonra gelecek ve yan larnda demir getirmeyeceklerdir. Demirin kkeni bakadr. Arkeologlarn bugn kabul ettikleri budur. Hibir aklamann doyurucu olmad ortada, nk hibiri eletiriye kar ayakta duramyor. Dorulanmay bekleyen varsaymlardan baka bir ey yok elimizde, onlar da kimbilir nasl dorulanacak! Claude A. Schaeffer, Hitit mparatorluu'nu ok iddetli depremlerin yerle bir ettiini ileri srd. Olabilir, dorudur da. Kk Asya'nn bu blgesi birok deprem felketi grm tr. Fakat bu, Anadolu'nun snrlarn aan olay bir btn ola rak aklamaya yetmez, deniz halklarnn bu olaydaki roln, Miken kentlerinin yaklp yklmasn da aydnlatmaz. Acaba Rhys Carpenter'n yeni kan bir kitabnda belirttii gibi, uzun sren bir iklim deiiklii srekli bir kuraklk dourdu da, sonunda ykc bir afet halini mi ald? Yamuru uzaklatran imbat rzgrlar ok uzun sre estiler de, zaten kurak olan fakat o zamana kadar ekilip biilen ok geni blgeleri le mi evirdiler? Yalnz denize yakn yksek blgeler bu afetten kurtulmu olabilir, hem bunlar ayn zaman da bat rzgrlarn cepheden alan kesimlerdir: rnein, Ko- rinthos krfezi (Gemicilik Talimat' nda bu blge maystan temmuza ve eyllden ekime kadar kasrgalar blgesi olarak belirlenir); rnein Attika, Rodos, Kbrs ya da Tesalya, Epir. Baka yerlerde de, insanlar, stste birka yl rn ala madklar iin ktla dp yurtlarn terketmek zorunda kalm olabilirler, bunlar denize alp daha elverili toprak lara kitle halinde g ederek buralar yakp ykm olabilir ler. Miken saraylarna gelince, bunlarn igalciler tarafndan deil, a kalm yerli halklar ve kyller tarafndan yklp yama edilmi olduu dnlebilir, nk bu saraylar byk erzak depolaryd. Bu eit aklamalar insann hayal gcn zorlar, bunlarn deeri ve yarar da buradadr. Fakat daha kesin bilgiler ele gemedike sorun karanlktan kurtulamayacaktr. Daha isa betli kazlara, daha inandrc seramik paralarna ve zel likle daha kesin tarih belirlemelerine ihtiya vardr. Radyo- karbona dayanan yeni tarihleme olanaklar birok karanlk noktann gizini ortaya karsa bile, daha fazlasn beklemek doru deil. Yine de kesin olduunu kabul ettiimiz bir olay var: Dou Akdeniz .. 12. yzylda tarihin sfr noktasna veya onun ok yaknna dnmtr. Al veriler durmu, herkes glkler iinde kendisi iin yaar olmutur. Geriye kalan iki imparator luk ok snk bir dneme girmi, Msr kendi iine kapanm, i atmalarna dalm ve sonulan belirsiz srekli igaller altnda ezilmitir. Mezopotamya ise nedeni pek anlalmayan kanklklara sahne olmutur; zaten bu onun yazgsdr, nk kendisini evreleyen ln ve dalarn korkun etkilerine aktr. Kenan lkesi kylar o dnemde artk Fenike'dir, bu iki canavarn yaamlarnn her zaman birbiriyle kesitii yerde bulunur. Bunlar birbirinden vazgeemez ve birbirleriyle karlamalar, Lbnan'n darack kysndaki denizci yaa mn yaratr. Burada Yakn Dou lemi, ufak paralara bo lnse de, yani bir bakma "Balkanlasa da", baka yerde oldu undan daha kolayca yaamaya devam etmi olsa gerektir. Bilemediimiz nedenlerle, burada kck devletler trer, son ra dalp ortadan silinirler. rnein 950 ylna doru bir Ya hudi devleti parlak bir kurulu olarak ortaya kar, sonra ikiye blnr, gneydeki Yahudiye (Yada), kuzeydeki Isra- el'dir. Dorusunu isterseniz bu ksa sren politik servenleri iz lemek iin bir byte gerekir. Kenan kylarnda Ugarit kay bolur, Byblos (Gubla) sner, onun yerini Sidon (Sayda) alr; bin ylma doru egemen site Tir'dir (Sur). Denize dnk Fenike'nin 66 yaam balar, oysa her yerde sava srp gitmektedir. Bu karanlk dnemin ortasnda iki byk devrimin gelimi olmas alacak ey deil mi? nce demir ileme sanat yaylr. Kkeni Kafkasya ya da Kilikya olan eliklenmi demirin karbonla sertletirilmesi, uzun yllar Hititler'in tekelinde kalmtr. Belki de Hitit mparatorluu'nun paralanmas, teki insanlann eytann yardmclar gibi grdkleri demirci gruplarnn yaylmala rn kolaylatrmtr. Fakat bu yaylma, bu dalma zaman alr. Demirin herkesin mal olmas 10. yzyldan nce gerek lemez, nk o tarihten sonra demirin Mezopotamya'da ucuz ladn gryoruz. kinci devrim alfabeli yaznn ortaya kmasdr. Yakn Dou yazy biliyordu: Msr'da hiyeroglif, Kk Asya'da ivi yazs, Girit'te izgisel A ve izgisel B yazlar (zlm ve Greke'den domu bir dilin varln ortaya koyan tek yaz) kullanlyordu. Prenslerin kullanmas iin yaplm olan bu hecelere dayal karmak yazlar meslekten adamlar, ktipler, ksaca "mandarinler" gerektiriyordu. Alfabeyi ba sitletiren devrim .. 14. ile 10. yzyllar arasnda geni an- lamyle Suriye'de gerekletirildi. Byle bir devrimin gerei ni herkes kabul ediyordu: Yaplacak i, ktiplerin ve prensle rin kullandklan yaznn yerine, acele ileri olan tccarlar iin kolay ve eitli dilleri yazya geirmeye yarayacak bir yaz bulmakt. Bu iki devrimin de, ok gelimi birer ticaret merke zi olan iki ayn kentte, ayn zamanda yaplm olmasn doal karlyoruz: Ugarit, ivi yazs kullanlan 31 harfli bir al fabe, Byblos (Gubla) ise 22 harfli izgisel bir alfabe yapt; Fe nikeliler sonradan bu alfabeyi aldlar, Yunanllar'a retti ler, onlar da kukusuz .. 8. yzyl dolaylannda bunu kendi dillerine uyarladlar. Alfabe de, yeryznde .. 7. yzylda ortaya kan ve dnya ticaretine byk bir yenilik getirmesi epeyce vakit alan 67 erzak depolaryd. Bu eit aklamalar insann hayal gcn zorlar, bunlarn deeri ve yarar da buradadr. Fakat daha kesin bilgiler ele gemedike sorun karanlktan kurtulamayacaktr. Daha isa betli kazlara, daha inandrc seramik paralarna ve zel likle daha kesin tarih belirlemelerine ihtiya vardr. Radyo- karbona dayanan yeni tarihleme olanaklar birok karanlk noktann gizini ortaya karsa bile, daha fazlasn beklemek doru deil. Yine de kesin olduunu kabul ettiimiz bir olay var: Dou Akdeniz .. 12. yzylda tarihin sfr noktasna veya onun ok yaknna dnmtr. Al veriler durmu, herkes glkler iinde kendisi iin yaar olmutur. Geriye kalan iki imparator luk ok snk bir dneme girmi, Msr kendi iine kapanm, i atmalarna dalm ve sonulan belirsiz srekli igaller altnda ezilmitir. Mezopotamya ise nedeni pek anlalmayan kanklklara sahne olmutur; zaten bu onun yazgsdr, nk kendisini evreleyen ln ve dalarn korkun etkilerine aktr. Kenan lkesi kylar o dnemde artk Fenike'dir, bu iki canavarn yaamlarnn her zaman birbiriyle kesitii yerde bulunur. Bunlar birbirinden vazgeemez ve birbirleriyle karlamalar, Lbnan'n darack kysndaki denizci yaa mn yaratr. Burada Yakn Dou lemi, ufak paralara bo lnse de, yani bir bakma "Balkanlasa da", baka yerde oldu undan daha kolayca yaamaya devam etmi olsa gerektir. Bilemediimiz nedenlerle, burada kck devletler trer, son ra dalp ortadan silinirler. rnein 950 ylna doru bir Ya hudi devleti parlak bir kurulu olarak ortaya kar, sonra ikiye blnr, gneydeki Yahudiye (Yada), kuzeydeki Isra- el'dir. Dorusunu isterseniz bu ksa sren politik servenleri iz lemek iin bir byte gerekir. Kenan kylarnda Ugarit kay bolur, Byblos (Gubla) sner, onun yerini Sidon (Sayda) alr; bin ylma doru egemen site Tir'dir (Sur). Denize dnk Fenike'nin 66 yaam balar, oysa her yerde sava srp gitmektedir. Bu karanlk dnemin ortasnda iki byk devrimin gelimi olmas alacak ey deil mi? nce demir ileme sanat yaylr. Kkeni Kafkasya ya da Kilikya olan eliklenmi demirin karbonla sertletirilmesi, uzun yllar Hititler'in tekelinde kalmtr. Belki de Hitit mparatorluu'nun paralanmas, teki insanlann eytann yardmclar gibi grdkleri demirci gruplarnn yaylmala rn kolaylatrmtr. Fakat bu yaylma, bu dalma zaman alr. Demirin herkesin mal olmas 10. yzyldan nce gerek lemez, nk o tarihten sonra demirin Mezopotamya'da ucuz ladn gryoruz. kinci devrim alfabeli yaznn ortaya kmasdr. Yakn Dou yazy biliyordu: Msr'da hiyeroglif, Kk Asya'da ivi yazs, Girit'te izgisel A ve izgisel B yazlar (zlm ve Greke'den domu bir dilin varln ortaya koyan tek yaz) kullanlyordu. Prenslerin kullanmas iin yaplm olan bu hecelere dayal karmak yazlar meslekten adamlar, ktipler, ksaca "mandarinler" gerektiriyordu. Alfabeyi ba sitletiren devrim .. 14. ile 10. yzyllar arasnda geni an- lamyle Suriye'de gerekletirildi. Byle bir devrimin gerei ni herkes kabul ediyordu: Yaplacak i, ktiplerin ve prensle rin kullandklan yaznn yerine, acele ileri olan tccarlar iin kolay ve eitli dilleri yazya geirmeye yarayacak bir yaz bulmakt. Bu iki devrimin de, ok gelimi birer ticaret merke zi olan iki ayn kentte, ayn zamanda yaplm olmasn doal karlyoruz: Ugarit, ivi yazs kullanlan 31 harfli bir al fabe, Byblos (Gubla) ise 22 harfli izgisel bir alfabe yapt; Fe nikeliler sonradan bu alfabeyi aldlar, Yunanllar'a retti ler, onlar da kukusuz .. 8. yzyl dolaylannda bunu kendi dillerine uyarladlar. Alfabe de, yeryznde .. 7. yzylda ortaya kan ve dnya ticaretine byk bir yenilik getirmesi epeyce vakit alan 67 paradan daha hzl yaylmad. Fakat ilk alfabeye ya da ilk sikkeye devrimci adn vermemek kimin haddine? Akdenizin Uzak-Bats 8. yzylda Yakn Dou yeni bir bolluk dnemine girer. Fe nike ve Yunan limanlarndaki hareket, denize canllk getir mitir. Bu limanlar, bu siteler, gemileri ve gemicileriyle Bat Akdeniz'i gerekten fetheder. Bu kolonizasyon hareketleri so nunda, tarihin Akdeniz'i, Dou'dan Herkl stunlarna (Ce belitark) dek uzanacaktr. I.. 8. yzylda batya doru gelien bu hareket, 1492'den sonra Avrupa'dan Amerika ktasna doru giriilen kolonizas yon akmyla kyaslanmtr. Duruma aydnlk getiren bir ben zetitir bu, nk ikisi de uzaklara ynelen hareketlerdir, iki sinde de sahipsiz olmayan yeni topraklarla kar karya ka lnr. "Kolomb ncesi" Amerika'nn yerli halklar vardr, Ak deniz uzak batsnn ise tarmla daha o zamandan yerleik bir yaama girmi halklar. Duruma ve aa gre kimi merak ve ilgi uyandran, kimi dmanlk ve tehlike barndran geni lkelere yaslanm kylarda, bar iinde ya da sava zoruyla yeni kentlerin temelleri atlmaktadr. Fakat Amerika konu sunda durum deiiktir: Yerlemek amac ile yola kan ifti ler, Yunanistan ya da Fenike'de bulduklar yaam koullarn dan ok daha elverililerini o uzak topraklarda bulmulardr. Bat'da her ey daha byk, daha zengindir. Sicilya, Agrigen- te, Selinonte'deki Yunan kentlerine baknz, hepsinde byk lkleriyle insan artan antlar grrsnz; "Yeni ehir" Kartaca, grkemli anda, metropol olan Tir (Sur) kentinden on defa byktr. Akdeniz'i, enlemler ynnde batanbaa kesen deniz yolu vardr. Kuzey ky eridini, Yunanistan' ve Yunan adalarm 68 syran biricisi Korfu'ya (Korkira) kadar ykselir. Buradan kalkan hafif bir yelkenlinin, uygun rzgrda Otranto kanaln gemesi bir gn bile srmez. Sonra talyan ky eridini izleye rek Messina boazna kadar gittikten sonra ya Tiren denizine ya da Sicilya kylarna klr. Miken andan bu yana bili nen bu yol Yunan denizcilerinin yoludur. Gney yolu Afrika kylar boyunca Msr'dan Libya'ya ve Kk Afrika'ya kadar gider. Bu yolun sonunda Cebelitark Boaz Herkl stunlar vardr. nc yol bir dizi aday, yani Kbrs, Girit, Malta, Sicilya, Sardunya ve Balear adalarn izleyerek denizin ortasndan geer. Bu orta yol ak denizi gze almay gerektirse de, Feni- keliler'in bu yolu gney yolu kadar kullanm olduklarn, a- dalarda yaplan kazlardan kan kalntlardan anlyoruz. Fenikelilerin denizciliine diyecek yoktur. "Ey Sur kenti, der Hezekiel, senin bilgelerin gemideydiler ve tayfalk yapyor lard... Ak denizde (bu terimin altn biz iziyoruz) seni krekilerin ynetti." Kk Ayya bakarak yollarn izen ve gece bile yola devam eden Fenikeliler bu konuda nc oldu lar. Batya doru yar onlar kazand. Yalnz Fenikeliler' i Ele Alacaz Eski tarih dne kadar Grek tutkunuydu. Fenike'nin herhangi bir konuda stn olabilecei inatla reddediliyordu. Fakat resm tarih temsilcileri tarafndan mr boyunca Fenike'ye tutkunluu yznden sulanan esiz Victor Berard (1864-1931) savlarnda hakl kt, hem de umduundan ok. Bu konuda kk olay, tartma kabul etmeyen bir zamandizinin saptan masna yardm etti: nce Kbrs mzesinde, hasar grm bir yazt kefedildi (1939). O gne kadar gzden kam olan bu yazt .. 9. yzyla aitti. zerindeki yaz, Sardinya ada L. 69 paradan daha hzl yaylmad. Fakat ilk alfabeye ya da ilk sikkeye devrimci adn vermemek kimin haddine? Akdenizin Uzak-Bats 8. yzylda Yakn Dou yeni bir bolluk dnemine girer. Fe nike ve Yunan limanlarndaki hareket, denize canllk getir mitir. Bu limanlar, bu siteler, gemileri ve gemicileriyle Bat Akdeniz'i gerekten fetheder. Bu kolonizasyon hareketleri so nunda, tarihin Akdeniz'i, Dou'dan Herkl stunlarna (Ce belitark) dek uzanacaktr. I.. 8. yzylda batya doru gelien bu hareket, 1492'den sonra Avrupa'dan Amerika ktasna doru giriilen kolonizas yon akmyla kyaslanmtr. Duruma aydnlk getiren bir ben zetitir bu, nk ikisi de uzaklara ynelen hareketlerdir, iki sinde de sahipsiz olmayan yeni topraklarla kar karya ka lnr. "Kolomb ncesi" Amerika'nn yerli halklar vardr, Ak deniz uzak batsnn ise tarmla daha o zamandan yerleik bir yaama girmi halklar. Duruma ve aa gre kimi merak ve ilgi uyandran, kimi dmanlk ve tehlike barndran geni lkelere yaslanm kylarda, bar iinde ya da sava zoruyla yeni kentlerin temelleri atlmaktadr. Fakat Amerika konu sunda durum deiiktir: Yerlemek amac ile yola kan ifti ler, Yunanistan ya da Fenike'de bulduklar yaam koullarn dan ok daha elverililerini o uzak topraklarda bulmulardr. Bat'da her ey daha byk, daha zengindir. Sicilya, Agrigen- te, Selinonte'deki Yunan kentlerine baknz, hepsinde byk lkleriyle insan artan antlar grrsnz; "Yeni ehir" Kartaca, grkemli anda, metropol olan Tir (Sur) kentinden on defa byktr. Akdeniz'i, enlemler ynnde batanbaa kesen deniz yolu vardr. Kuzey ky eridini, Yunanistan' ve Yunan adalarm 68 syran biricisi Korfu'ya (Korkira) kadar ykselir. Buradan kalkan hafif bir yelkenlinin, uygun rzgrda Otranto kanaln gemesi bir gn bile srmez. Sonra talyan ky eridini izleye rek Messina boazna kadar gittikten sonra ya Tiren denizine ya da Sicilya kylarna klr. Miken andan bu yana bili nen bu yol Yunan denizcilerinin yoludur. Gney yolu Afrika kylar boyunca Msr'dan Libya'ya ve Kk Afrika'ya kadar gider. Bu yolun sonunda Cebelitark Boaz Herkl stunlar vardr. nc yol bir dizi aday, yani Kbrs, Girit, Malta, Sicilya, Sardunya ve Balear adalarn izleyerek denizin ortasndan geer. Bu orta yol ak denizi gze almay gerektirse de, Feni- keliler'in bu yolu gney yolu kadar kullanm olduklarn, a- dalarda yaplan kazlardan kan kalntlardan anlyoruz. Fenikelilerin denizciliine diyecek yoktur. "Ey Sur kenti, der Hezekiel, senin bilgelerin gemideydiler ve tayfalk yapyor lard... Ak denizde (bu terimin altn biz iziyoruz) seni krekilerin ynetti." Kk Ayya bakarak yollarn izen ve gece bile yola devam eden Fenikeliler bu konuda nc oldu lar. Batya doru yar onlar kazand. Yalnz Fenikeliler' i Ele Alacaz Eski tarih dne kadar Grek tutkunuydu. Fenike'nin herhangi bir konuda stn olabilecei inatla reddediliyordu. Fakat resm tarih temsilcileri tarafndan mr boyunca Fenike'ye tutkunluu yznden sulanan esiz Victor Berard (1864-1931) savlarnda hakl kt, hem de umduundan ok. Bu konuda kk olay, tartma kabul etmeyen bir zamandizinin saptan masna yardm etti: nce Kbrs mzesinde, hasar grm bir yazt kefedildi (1939). O gne kadar gzden kam olan bu yazt .. 9. yzyla aitti. zerindeki yaz, Sardinya ada L. 69 snda bulunan ve bugn Cagliari mzesinde korunmakta olan, o zamana kadar benzerine rastlanmam bir Fenike yazt ile karlatrld bu ikinci olaydr, bir arkeolog bu iki yaz nn ayn tarihten kalma olduklarn ileri srd (1941); o gnden sonra da Sardinya'da benzer yazt paralar bulundu, bunlar da nc grup yeni kantlardr. Artk Sabatino Moschati'nin tezi (1966) geree yaklam oluyor. Mikenin dmesi ile, Bat'ya ynelen ilk Yunan ya ylmas arasnda en azndan 11., 10. ve 9. yzyllar vardr. Moschati'nin dediine gre Fenike'nin byyp yaylmas bu tarih boluuna yerleir. Fenike uzak denizi ele geirmek iin "Yunan" denizciliinin zayflad bir dnemden yararlanm olmal. Demek Yunanllardan nce "karanlk yzyllar" a nda, Bat ilk olarak "Doulular'ca" fethedilmi; zaten Fe nike, doann ne olursa olsun denizi kullanmak zorunda brak t lke deil mi? Denize Doru tilmi Bir lke Fenike dalara yaslanm yarmadalar ve adalar zerine yerlemi, sanki kendisine kar dmanca davranan karaya yabanc kalmak ister gibi duran kk limanlarn meydana ge tirdii bir ky erididir. Bugn artk alvyonlarla karaya bitimi olan Sur kenti darack bir ada zerinde kurulmutu. Bu konumu ona kolay savunma olana veriyordu. ki de liman vard, kuzeyde olan onu Sayda kentine balyor, gneyde olan ise Msr'la deniz ilikilerini salyordu; ayrca denizde bir de ime suyu kayna vard. Bunlar dnda yiyecek madde leri, zeytinya, arap, hammadde gibi her eyi denizcilerinin getirmesi gerekiyordu. Bu tr kentler ancak ticaret ve endstriyle yaayabilirler. Kendilerinde olmayan yiyecek maddelerini dardan satn al 70 mak iin ve bunun neden olduu dengesizlii gidermek iin Fe nike kentleri ticaret yapmak, kendi endstri mallarn da rya satmak zorundaydlar. Bu kentlerde zanaatlar, demir ciler, kuyumcular, gemi yapmclar vard. Ynl kumalar kadar, "murex" denen bir deniz kabuundan karp pembeden ll krmzya ve mora kadar giden eitleriyle rettikleri bo yalarnn da n yaygnd. Bulunduklar yerin uygun koullar, bakalarnn slup ve tekniklerini (rnein, Msr'n mavi ini lerini ya da ok renkli cam eyasn) taklit etme kolayl sa lyordu. Bunun yan sra baka lkelerin mallarn kendileri- ninmi gibi her yerde satmamalar iin de hibir neden yoktu. Fenikeliler'in ticaret a btn Dou lkelerini iine alp Kzl Deniz'e ulaarak Hint Okyanusu'na sarkar. Bat kefe dildikten sonra da bu a Cebelitark'a dek uzanarak Atlan tik'e ynelecektir. Kutsal Kitap'ta kral Sleyman'n donatt bir geminin, Fenikeliler'in filosuna katlarak Ispanya'da Tar- tessos'a dek gidip yl sonra geri dnd yazar. Bu baar larn kazanlmasnda balca etken denizcilerin cesaret ve us taldr. Fakat bunda tekniin de pay vardr, zellikle, P. Cintas'n ileri srdne gre Lut Gl'nden alman ziftin teknelerin ka lafatnda kullanlmas nemlidir. Ziftin Kartaca'da evlerin d duvarlarna svandn biliyoruz, Plinius "zift kapl dam lamdan sz eder. .. 146 ylndaki korkun yangn da bylece akla kavuur. Zift olmasayd Romallar bu koca kenti ya karak yerle bir edebilirler miydi? Mkemmel bir yakt olan zift bugn bile, tabakalar halinde, bu yanan Pn kentinin kl leri altndan, aratrmaclarn karsna kmaktadr. Kartaca ya da kinci Kuak Fenike Sur kenti ile Ispanya arasndaki gidi gelilerde Kartaca snda bulunan ve bugn Cagliari mzesinde korunmakta olan, o zamana kadar benzerine rastlanmam bir Fenike yazt ile karlatrld bu ikinci olaydr, bir arkeolog bu iki yaz nn ayn tarihten kalma olduklarn ileri srd (1941); o gnden sonra da Sardinya'da benzer yazt paralar bulundu, bunlar da nc grup yeni kantlardr. Artk Sabatino Moschati'nin tezi (1966) geree yaklam oluyor. Mikenin dmesi ile, Bat'ya ynelen ilk Yunan ya ylmas arasnda en azndan 11., 10. ve 9. yzyllar vardr. Moschati'nin dediine gre Fenike'nin byyp yaylmas bu tarih boluuna yerleir. Fenike uzak denizi ele geirmek iin "Yunan" denizciliinin zayflad bir dnemden yararlanm olmal. Demek Yunanllardan nce "karanlk yzyllar" a nda, Bat ilk olarak "Doulular'ca" fethedilmi; zaten Fe nike, doann ne olursa olsun denizi kullanmak zorunda brak t lke deil mi? Denize Doru tilmi Bir lke Fenike dalara yaslanm yarmadalar ve adalar zerine yerlemi, sanki kendisine kar dmanca davranan karaya yabanc kalmak ister gibi duran kk limanlarn meydana ge tirdii bir ky erididir. Bugn artk alvyonlarla karaya bitimi olan Sur kenti darack bir ada zerinde kurulmutu. Bu konumu ona kolay savunma olana veriyordu. ki de liman vard, kuzeyde olan onu Sayda kentine balyor, gneyde olan ise Msr'la deniz ilikilerini salyordu; ayrca denizde bir de ime suyu kayna vard. Bunlar dnda yiyecek madde leri, zeytinya, arap, hammadde gibi her eyi denizcilerinin getirmesi gerekiyordu. Bu tr kentler ancak ticaret ve endstriyle yaayabilirler. Kendilerinde olmayan yiyecek maddelerini dardan satn al 70 mak iin ve bunun neden olduu dengesizlii gidermek iin Fe nike kentleri ticaret yapmak, kendi endstri mallarn da rya satmak zorundaydlar. Bu kentlerde zanaatlar, demir ciler, kuyumcular, gemi yapmclar vard. Ynl kumalar kadar, "murex" denen bir deniz kabuundan karp pembeden ll krmzya ve mora kadar giden eitleriyle rettikleri bo yalarnn da n yaygnd. Bulunduklar yerin uygun koullar, bakalarnn slup ve tekniklerini (rnein, Msr'n mavi ini lerini ya da ok renkli cam eyasn) taklit etme kolayl sa lyordu. Bunun yan sra baka lkelerin mallarn kendileri- ninmi gibi her yerde satmamalar iin de hibir neden yoktu. Fenikeliler'in ticaret a btn Dou lkelerini iine alp Kzl Deniz'e ulaarak Hint Okyanusu'na sarkar. Bat kefe dildikten sonra da bu a Cebelitark'a dek uzanarak Atlan tik'e ynelecektir. Kutsal Kitap'ta kral Sleyman'n donatt bir geminin, Fenikeliler'in filosuna katlarak Ispanya'da Tar- tessos'a dek gidip yl sonra geri dnd yazar. Bu baar larn kazanlmasnda balca etken denizcilerin cesaret ve us taldr. Fakat bunda tekniin de pay vardr, zellikle, P. Cintas'n ileri srdne gre Lut Gl'nden alman ziftin teknelerin ka lafatnda kullanlmas nemlidir. Ziftin Kartaca'da evlerin d duvarlarna svandn biliyoruz, Plinius "zift kapl dam lamdan sz eder. .. 146 ylndaki korkun yangn da bylece akla kavuur. Zift olmasayd Romallar bu koca kenti ya karak yerle bir edebilirler miydi? Mkemmel bir yakt olan zift bugn bile, tabakalar halinde, bu yanan Pn kentinin kl leri altndan, aratrmaclarn karsna kmaktadr. Kartaca ya da kinci Kuak Fenike Sur kenti ile Ispanya arasndaki gidi gelilerde Kartaca uzun sre bir durak noktasndan baka bir ey olmad. Fenike metropol olmakta devam etti, fakat 7. yzylda bu sistem bo zuldu. Fenikeliler artk ilk baar yllarnda olduu gibi bom bo bir Akdeniz'le kar karya deildiler, nce Etrskler'in, sonra da Yunanhlar'n rekabeti kt karlarna. Ayrca Fe nike 709'dan itibaren Kbrs'a yerleen Asurlular'a da kar koymak durumundayd. Arados, Byblos, Sayda ve Sur kentleri dayanyordu, fakat 671'de Asurlular'm Msr' igal etmele riyle herey bitti. Bundan sonra Fenike kentlerinin "krallar" boyun ediler. Asurbanipal bir metinde yle der: "Denizin or tasndaki Arados'un kral Yakimlu [Arados bir ada zerinde kurulmutur] kral atalarma ba ememiti. Fakat ben onu dize getirdim. Zengin bir eyizle kzn bana, Ninovaya getirip teslim etti, hem de ayaklarm pt." Sur kentinin "Baal"i de, kzlarndan birini, yeenlerini, hatta olunu Asurbanipal'e vermek zoruda kald, fakat Asur kral olan geri gnderdi. 574 ylnda Asur mparatorluu yklal otuz yl gemiti, herkes rahat nefes alabilirdi fakat Babil Kral Nabukadono- sor Sur kentini zaptetti. Bu savalar, kentlerdeki karklklar, ticaret ilikilerinin bozulmas, Kartaca'nn bana buyruk olmasn kolaylatrd. Fenike yaamnn merkezi, her iki Akdeniz'in birleme nok tas denebilecek Kartacaya kayd ve Fenike uygarl burada devam etti, tpk benzeyen ve benzemeyen ynleriyle, Avrupa uygarlnn sonradan Amerika'da devam ettii gibi. Bu fark hem Kartaca ile Fenike arasndaki mesafeden, hem de Kartaca'da eitli kavimlerin bulunmasndan ileri geliyor du. Kartaca yeni bir kenttir, "Amerikanvri" gelimi, kark halklarn yaadklar bir yer olmutur, ayrca uygarlk an lay ile de "Amerikan"dr, kaba ve maddeci bir dnya gr ne sahiptir. Kentin hareketli yaam, dnyann her kesin den , denizcileri, zanaatlar, karclar Kartaca'da topla m, tam anlamyle kozmopolit bir kent meydana getirmitir. 72 Fakat yine de bir Fenike kenti gibi yaamaktadr, nk yaamn deniz zerinde ve deniz yoluyla srdrmektedir. Hatta Sur kentinin denizcilik geleneine uyarak yeni toprak lar kefetmeye kar. Sur denizcileri, herhalde .. 600 ylma doru, firavun Neao'nun emriyle Kzl Deniz yoluyla Afrika kylarna sarkmlard. Kartaca gemileri .. 450 ylma doru Himilkon'un nderlii altnda Avrupa'nn Atlantik kylarm, Britanya adalarna kadar (Kassiterid adalar) kefettiler, amalar kalay bulmakt. Bundan eyrek yzyl sonra bu kez Gney'e inen Hannon altn tozu peinde Afrika'nn Atlantik kylarn dolat, bugnk Gabon ve Kamerun'a ka dar gitti. Ancak Kartaca'nn durumu Fenike'den farklyd, onun ar kasnda byk imparatorluklarn tehdidi yoktu. Afrika kylarndaki Kollo, Cidcelli, Cezayir, erel, Guraya, Tenes gibi kk iskele ve limanlar yava yava Kartaca'nn deneti mine geti; bunlar nceleri basit birer urak yeri iken zamanla, i lkelerle ticaret balantlar kuran kkl bykl kentler durumuna geldiler. Demek Kartaca ve teki ky kentleri ile Kuzey Afrika arasnda gelien bir ortak yaama tank oluyo ruz. Daha ta devrinden yeni kurtulmu olan Kuzey Afrika, efendilerinden ok ey rendi: Meyve aalan (zeytin, zm, incir, badem, nar), tarm, araplk ve birok el sanat. Karta ca bir retici olarak ok derin izler brakt. Aziz Augustinus zamannda, Roma mparatorluunun ykld yllarda Afri ka kylleri hl Kartaca dilini konuuyor ve Kenanl olduk larn sylyorlard: "Unde interrogati rustici nostri quid sint, punice respondentes Chanani..." Takas ile Para Arasnda Dou ve Bat Akdeniz'in birletii noktada yer alan Karta- 73 uzun sre bir durak noktasndan baka bir ey olmad. Fenike metropol olmakta devam etti, fakat 7. yzylda bu sistem bo zuldu. Fenikeliler artk ilk baar yllarnda olduu gibi bom bo bir Akdeniz'le kar karya deildiler, nce Etrskler'in, sonra da Yunanhlar'n rekabeti kt karlarna. Ayrca Fe nike 709'dan itibaren Kbrs'a yerleen Asurlular'a da kar koymak durumundayd. Arados, Byblos, Sayda ve Sur kentleri dayanyordu, fakat 671'de Asurlular'm Msr' igal etmele riyle herey bitti. Bundan sonra Fenike kentlerinin "krallar" boyun ediler. Asurbanipal bir metinde yle der: "Denizin or tasndaki Arados'un kral Yakimlu [Arados bir ada zerinde kurulmutur] kral atalarma ba ememiti. Fakat ben onu dize getirdim. Zengin bir eyizle kzn bana, Ninovaya getirip teslim etti, hem de ayaklarm pt." Sur kentinin "Baal"i de, kzlarndan birini, yeenlerini, hatta olunu Asurbanipal'e vermek zoruda kald, fakat Asur kral olan geri gnderdi. 574 ylnda Asur mparatorluu yklal otuz yl gemiti, herkes rahat nefes alabilirdi fakat Babil Kral Nabukadono- sor Sur kentini zaptetti. Bu savalar, kentlerdeki karklklar, ticaret ilikilerinin bozulmas, Kartaca'nn bana buyruk olmasn kolaylatrd. Fenike yaamnn merkezi, her iki Akdeniz'in birleme nok tas denebilecek Kartacaya kayd ve Fenike uygarl burada devam etti, tpk benzeyen ve benzemeyen ynleriyle, Avrupa uygarlnn sonradan Amerika'da devam ettii gibi. Bu fark hem Kartaca ile Fenike arasndaki mesafeden, hem de Kartaca'da eitli kavimlerin bulunmasndan ileri geliyor du. Kartaca yeni bir kenttir, "Amerikanvri" gelimi, kark halklarn yaadklar bir yer olmutur, ayrca uygarlk an lay ile de "Amerikan"dr, kaba ve maddeci bir dnya gr ne sahiptir. Kentin hareketli yaam, dnyann her kesin den , denizcileri, zanaatlar, karclar Kartaca'da topla m, tam anlamyle kozmopolit bir kent meydana getirmitir. 72 Fakat yine de bir Fenike kenti gibi yaamaktadr, nk yaamn deniz zerinde ve deniz yoluyla srdrmektedir. Hatta Sur kentinin denizcilik geleneine uyarak yeni toprak lar kefetmeye kar. Sur denizcileri, herhalde .. 600 ylma doru, firavun Neao'nun emriyle Kzl Deniz yoluyla Afrika kylarna sarkmlard. Kartaca gemileri .. 450 ylma doru Himilkon'un nderlii altnda Avrupa'nn Atlantik kylarm, Britanya adalarna kadar (Kassiterid adalar) kefettiler, amalar kalay bulmakt. Bundan eyrek yzyl sonra bu kez Gney'e inen Hannon altn tozu peinde Afrika'nn Atlantik kylarn dolat, bugnk Gabon ve Kamerun'a ka dar gitti. Ancak Kartaca'nn durumu Fenike'den farklyd, onun ar kasnda byk imparatorluklarn tehdidi yoktu. Afrika kylarndaki Kollo, Cidcelli, Cezayir, erel, Guraya, Tenes gibi kk iskele ve limanlar yava yava Kartaca'nn deneti mine geti; bunlar nceleri basit birer urak yeri iken zamanla, i lkelerle ticaret balantlar kuran kkl bykl kentler durumuna geldiler. Demek Kartaca ve teki ky kentleri ile Kuzey Afrika arasnda gelien bir ortak yaama tank oluyo ruz. Daha ta devrinden yeni kurtulmu olan Kuzey Afrika, efendilerinden ok ey rendi: Meyve aalan (zeytin, zm, incir, badem, nar), tarm, araplk ve birok el sanat. Karta ca bir retici olarak ok derin izler brakt. Aziz Augustinus zamannda, Roma mparatorluunun ykld yllarda Afri ka kylleri hl Kartaca dilini konuuyor ve Kenanl olduk larn sylyorlard: "Unde interrogati rustici nostri quid sint, punice respondentes Chanani..." Takas ile Para Arasnda Dou ve Bat Akdeniz'in birletii noktada yer alan Karta- 73 ca, bu iki blge arasndaki ok byk ekonomik dzey farkndan yararlanmtr. Bat barbardr, gelimemitir; Kar- taca oradan her eyi ucuza elde etmektedir: Kassiterid ada larndan ve Kuzey Bat spanya'dan kalay, Endls ve Sardin- ya adasndan kurun, bakr ve zellikle gm, Kara Afri ka'dan altn tozu getirir; buna bir de kle salayan her yerden alp getirdii kleleri eklemeliyiz, hatta denizin ortasndan bile. Kartacal tccar kenti mallarn ve bakalarndan ald mallar Bat'ya getirip satmaktadr, ayrca Kzl Deniz yo luyla Hindistan'dan gelen baharat, uyuturucu trnden mad deleri de. Al veriler takas yoluyla yaplr. Bu durumda pa rann ortaya kmas gecikir, Kartaca'nn igali altnda olan Sicilya'da .. 5. yzyln gelip atmasn bekler, Kartacada ise 4. yzyla dek gecikir. Bunda alacak bir ey yoktur, nk Kartaca para kullanmnda pek acele etmemektedir. Sayda ve Sur kentlerinde para kullanldn biliyoruz. Bunun tek aklamas Kartacann para kullanma ihtiyacn duyma masdr. in de ayn oyunu oynam, bu alanda hi de geri ol mad halde (paray, hatta kt paray bildii halde) para kullanmaya ok ge karar vermitir. nk biliyoruz ki in'in al verite bulunduu Japonya, Hindiini ve Gney Dou As ya adalarnn ekonomileri daha emekleme dnemindedir, ti caretlerini takas usulyle yaparlar ve bunlara egemen olmak kolaydr. Takasn srp gitmesi para kullanmayan ekonomilerin, ra kip ekonomiler karsnda, eninde sonunda zayf dmedii an lamna gelmez. 5. yzyldan sonra Yunan ekonomisi 'trman maya balar; rakiplerinin biblo ticareti karsnda yenik den Kartaca'nn durumuna getirilecek aklamalardan biri de Yunanllarn parasal stnl olabilir. Kimi yazarlar Kartacann madencilikte pek ileri gitmemi olmasn hayretle karlarlar, oysa kentin elinde birok ma den yata-vardr. Kartaca'nn ba dndrc deniz ticareti 74 onu, bu ticaretin gsterdii kolaylklara doru srklemi ol mal ki ou zaman ihra ettii mallar arasnda kendi ret medii mallarn da bulunduunu gryoruz. Bunu Kartacay zayf brakan gerek bir etken olarak grebilir miyiz? 17. yzyl Avrupas'nn gl devleti Hollanda bile denizlerin gezgin satcs olarak ayn yolu izleyecek, bir yerden alp baka bir yere satacaktr. Kartacahlar da onlar gibi tay clk, araclk yaptlar, bir elden alp brne sattlar. Onlar gibi kendi durumlarn savunmay bildiler, zellikle spanya madenleri zerinde (bu madenler Etrskler'e, Yunanllar'a ve Romallar'a yasaktr) kurduklar tekeli srdrdler, kendi deniz uraklarn, lks eya endstrilerini savundular ve b yk apta buday toptancln kimseye brakmadlar. Kukusuz byk kentin yaam ve sanat btn Akdenize yaylan Yunan kltrnn youn etkisinden kendini kurtara mad. Zaten egemen etkiyi benimsemek Fenike'de gelenekti (Fenike daha nce de Msr' taklit etmiti). Yunan biim ve izgilerine Fenike kylarnda olduu kadar Kartaca'da da rastlamak olasdr. Kartaca ortas avlulu Yunan ev mimarisi ni hi ekinmeden olduu gibi ald, ayn zamanda ssl vazo lar, hidrolik imentoyu, lahitleri ve tabii baz tanrlar da beraber (396'ya doru Demeter ve Kore); bu arada Pythagoras felsefesini de. Annibalin babas Hamilkar, spanya seferinde Byk skenderi rnek ald. Annibal Yunan kltr ile by mt. Hatta Roma askelerini dehete dren, alacal kuma larla rtlm fillerin kullanlmas bile Helen dnyasndan esinlenmi bir yntemdir. Kenti Grmek .. 146 ylnda Romallar tarafndan tahrip edilen Karta- ca'nn ortadan kalkmas basit bir yok olu deildi. Atee veri- 75 ca, bu iki blge arasndaki ok byk ekonomik dzey farkndan yararlanmtr. Bat barbardr, gelimemitir; Kar- taca oradan her eyi ucuza elde etmektedir: Kassiterid ada larndan ve Kuzey Bat spanya'dan kalay, Endls ve Sardin- ya adasndan kurun, bakr ve zellikle gm, Kara Afri ka'dan altn tozu getirir; buna bir de kle salayan her yerden alp getirdii kleleri eklemeliyiz, hatta denizin ortasndan bile. Kartacal tccar kenti mallarn ve bakalarndan ald mallar Bat'ya getirip satmaktadr, ayrca Kzl Deniz yo luyla Hindistan'dan gelen baharat, uyuturucu trnden mad deleri de. Al veriler takas yoluyla yaplr. Bu durumda pa rann ortaya kmas gecikir, Kartaca'nn igali altnda olan Sicilya'da .. 5. yzyln gelip atmasn bekler, Kartacada ise 4. yzyla dek gecikir. Bunda alacak bir ey yoktur, nk Kartaca para kullanmnda pek acele etmemektedir. Sayda ve Sur kentlerinde para kullanldn biliyoruz. Bunun tek aklamas Kartacann para kullanma ihtiyacn duyma masdr. in de ayn oyunu oynam, bu alanda hi de geri ol mad halde (paray, hatta kt paray bildii halde) para kullanmaya ok ge karar vermitir. nk biliyoruz ki in'in al verite bulunduu Japonya, Hindiini ve Gney Dou As ya adalarnn ekonomileri daha emekleme dnemindedir, ti caretlerini takas usulyle yaparlar ve bunlara egemen olmak kolaydr. Takasn srp gitmesi para kullanmayan ekonomilerin, ra kip ekonomiler karsnda, eninde sonunda zayf dmedii an lamna gelmez. 5. yzyldan sonra Yunan ekonomisi 'trman maya balar; rakiplerinin biblo ticareti karsnda yenik den Kartaca'nn durumuna getirilecek aklamalardan biri de Yunanllarn parasal stnl olabilir. Kimi yazarlar Kartacann madencilikte pek ileri gitmemi olmasn hayretle karlarlar, oysa kentin elinde birok ma den yata-vardr. Kartaca'nn ba dndrc deniz ticareti 74 onu, bu ticaretin gsterdii kolaylklara doru srklemi ol mal ki ou zaman ihra ettii mallar arasnda kendi ret medii mallarn da bulunduunu gryoruz. Bunu Kartacay zayf brakan gerek bir etken olarak grebilir miyiz? 17. yzyl Avrupas'nn gl devleti Hollanda bile denizlerin gezgin satcs olarak ayn yolu izleyecek, bir yerden alp baka bir yere satacaktr. Kartacahlar da onlar gibi tay clk, araclk yaptlar, bir elden alp brne sattlar. Onlar gibi kendi durumlarn savunmay bildiler, zellikle spanya madenleri zerinde (bu madenler Etrskler'e, Yunanllar'a ve Romallar'a yasaktr) kurduklar tekeli srdrdler, kendi deniz uraklarn, lks eya endstrilerini savundular ve b yk apta buday toptancln kimseye brakmadlar. Kukusuz byk kentin yaam ve sanat btn Akdenize yaylan Yunan kltrnn youn etkisinden kendini kurtara mad. Zaten egemen etkiyi benimsemek Fenike'de gelenekti (Fenike daha nce de Msr' taklit etmiti). Yunan biim ve izgilerine Fenike kylarnda olduu kadar Kartaca'da da rastlamak olasdr. Kartaca ortas avlulu Yunan ev mimarisi ni hi ekinmeden olduu gibi ald, ayn zamanda ssl vazo lar, hidrolik imentoyu, lahitleri ve tabii baz tanrlar da beraber (396'ya doru Demeter ve Kore); bu arada Pythagoras felsefesini de. Annibalin babas Hamilkar, spanya seferinde Byk skenderi rnek ald. Annibal Yunan kltr ile by mt. Hatta Roma askelerini dehete dren, alacal kuma larla rtlm fillerin kullanlmas bile Helen dnyasndan esinlenmi bir yntemdir. Kenti Grmek .. 146 ylnda Romallar tarafndan tahrip edilen Karta- ca'nn ortadan kalkmas basit bir yok olu deildi. Atee veri- 75 len kent ta stnde ta kalmayacak ekilde yok edildi ve te melleri zerine bir Roma kenti kuruldu. yle ki arkeoloji almalar Kartaca'nn toplumsal yaam hakknda ie yarar bilgiler edinmemize yetmiyor. Hayal gcmz zorlayarak kenti Birsa (bugnk Saint- Louis) tepesinin zerinde dleyebiliriz: tapnaklaryla, Feni ke kentlerinin ounda olduu gibi birka katl yksek evleriy le, sarnlaryla ve Romallar'm yaptklar btn deiiklik lere karn tonozlarnn gzelliinde gerek Kartaca mimarisi nin tek kalntsn grdmz Bin Amfora denen emesiyle. Ancak yeni yaplan kazlar, Romallar'm kurduu kentin drt metre altnda Kartaca sitesinin bir mahallesini ortaya kard. nk Kartaca kentlerinin sokaklar dz izgi halin deydi ve pek dar deildi, birbirleriyle balantlar merdiven lerle salanrd, ayrca bu mahallede, Sicilya kentlerininkine benzer bir de lam ebekesi bulundu. Salammbo kumsalndaki iki limandan (ifte liman Antik kentlerde ok sk grlen bir zelliktir: Knidos, Delos ve daha baka on kent) biri dikdrtgen, teki yuvarlaktr; birincisine ticaret gemileri yanar, yuvarlak limanda ise sava gemileri karaya ekilip tersanenin dam altna gizlenir. Birsa zerine kurulmu mstahkem kent, karadan gelecek saldrlara kar iki ya da sra muazzam surlarla evrilmi tir; popler mahalleler liman evresinde beklenir. Liman ile Birsa yar yolu zerinde bir eit meydanlk vardr ki Agora olabilir. Kuzeye doru Megar adl d semtlerde baheler, meyvelikler, zengin villalar sralanr. Nfus bir hayli youn dur, belki 100.000 kii. Birka zengin yneticinin evresinde toplanm ii, kle, gemici ve zaman zaman paral askerler den oluan bir halk topluluudur bu. Kent ok gzel krlarla evrilidir. Varlkl snfn ilenmi topraktan, bakml bahelerden, al aalardan, seme hay vanlardan ok holand besbellidir. Kartacal bir tarm uz 76
man olan Nagon, dolayl olarak bize kadar gelen yazlarnda
ba yetitirmenin, onu iddetli kurakla kar korumann, iyi arap yapmann, badem aac dikmenin, narlar kil iinde sak lamann, kzn iyisini anlamann ve benzeri ileri yapmann eit eit yntemleri olduunu anlatr. Ba bahe sahiplerine de ok anlaml bir t verir: "Tarla satn alan evini satsn ki, kent yaayn ky yaamna yelemesin." Tanit'in Etkisinde Kartaca blgesinde yaplan kazlardan kan sadece yaklm ya da gmlm binlerce insan ve onlarla birlikte gmlen eyalar olmutur. Yzlerce hatta binlerce mezar tanda biteviye tanr adlar sralanr. Anlalmazl ile Ro- mallar'a dehet salan ve ne mitolojisini, ne teolojisini, ne de "dnya grn" bildiimiz bir dinin zne varmak iin bu bilgi ok yetersizdir. Ayrca Kartaca dininin kkeninde yatan Fenike dini hakknda da pek bir ey bilmiyoruz. Fenike tanrlar genellikle bir l olutururlar, adlar kent ten kente deiir, ilerinden biri tanr kral, teki bolluk ana tanras, sonuncusu da gen bir tanrdr ki her yl mevsim bit kileri gibi doar, lr, yeniden doar; yazgs budur. Sami rk nn ok eski dnyasndan esinlenen, topraa, dalara, sulara yakn bir dinin sade fakat kat trenleri, gebe bir kavmin eski alarda ak havada kutlad dinsel trenlerin bir uzantsdr. Kartaca'da dinsel yaam balangta iyi kt Sur rneine yakndr. Esas tanr, Baal Hammon'dur. Ana tanra Astarte ya da Mezopotamya'daki adyla tarn kzkardei Tanittir. Baka yerde gemeyen bu ad zmsz bir sorundur. Gen tann, gne ya da bitkilerin tanrs, ya Surlu Melkar ya da hasta lan iyi eden Emun'dur, ama bu tann sonralan Apollon ve Ask- 77 len kent ta stnde ta kalmayacak ekilde yok edildi ve te melleri zerine bir Roma kenti kuruldu. yle ki arkeoloji almalar Kartaca'nn toplumsal yaam hakknda ie yarar bilgiler edinmemize yetmiyor. Hayal gcmz zorlayarak kenti Birsa (bugnk Saint- Louis) tepesinin zerinde dleyebiliriz: tapnaklaryla, Feni ke kentlerinin ounda olduu gibi birka katl yksek evleriy le, sarnlaryla ve Romallar'm yaptklar btn deiiklik lere karn tonozlarnn gzelliinde gerek Kartaca mimarisi nin tek kalntsn grdmz Bin Amfora denen emesiyle. Ancak yeni yaplan kazlar, Romallar'm kurduu kentin drt metre altnda Kartaca sitesinin bir mahallesini ortaya kard. nk Kartaca kentlerinin sokaklar dz izgi halin deydi ve pek dar deildi, birbirleriyle balantlar merdiven lerle salanrd, ayrca bu mahallede, Sicilya kentlerininkine benzer bir de lam ebekesi bulundu. Salammbo kumsalndaki iki limandan (ifte liman Antik kentlerde ok sk grlen bir zelliktir: Knidos, Delos ve daha baka on kent) biri dikdrtgen, teki yuvarlaktr; birincisine ticaret gemileri yanar, yuvarlak limanda ise sava gemileri karaya ekilip tersanenin dam altna gizlenir. Birsa zerine kurulmu mstahkem kent, karadan gelecek saldrlara kar iki ya da sra muazzam surlarla evrilmi tir; popler mahalleler liman evresinde beklenir. Liman ile Birsa yar yolu zerinde bir eit meydanlk vardr ki Agora olabilir. Kuzeye doru Megar adl d semtlerde baheler, meyvelikler, zengin villalar sralanr. Nfus bir hayli youn dur, belki 100.000 kii. Birka zengin yneticinin evresinde toplanm ii, kle, gemici ve zaman zaman paral askerler den oluan bir halk topluluudur bu. Kent ok gzel krlarla evrilidir. Varlkl snfn ilenmi topraktan, bakml bahelerden, al aalardan, seme hay vanlardan ok holand besbellidir. Kartacal bir tarm uz 76
man olan Nagon, dolayl olarak bize kadar gelen yazlarnda
ba yetitirmenin, onu iddetli kurakla kar korumann, iyi arap yapmann, badem aac dikmenin, narlar kil iinde sak lamann, kzn iyisini anlamann ve benzeri ileri yapmann eit eit yntemleri olduunu anlatr. Ba bahe sahiplerine de ok anlaml bir t verir: "Tarla satn alan evini satsn ki, kent yaayn ky yaamna yelemesin." Tanit'in Etkisinde Kartaca blgesinde yaplan kazlardan kan sadece yaklm ya da gmlm binlerce insan ve onlarla birlikte gmlen eyalar olmutur. Yzlerce hatta binlerce mezar tanda biteviye tanr adlar sralanr. Anlalmazl ile Ro- mallar'a dehet salan ve ne mitolojisini, ne teolojisini, ne de "dnya grn" bildiimiz bir dinin zne varmak iin bu bilgi ok yetersizdir. Ayrca Kartaca dininin kkeninde yatan Fenike dini hakknda da pek bir ey bilmiyoruz. Fenike tanrlar genellikle bir l olutururlar, adlar kent ten kente deiir, ilerinden biri tanr kral, teki bolluk ana tanras, sonuncusu da gen bir tanrdr ki her yl mevsim bit kileri gibi doar, lr, yeniden doar; yazgs budur. Sami rk nn ok eski dnyasndan esinlenen, topraa, dalara, sulara yakn bir dinin sade fakat kat trenleri, gebe bir kavmin eski alarda ak havada kutlad dinsel trenlerin bir uzantsdr. Kartaca'da dinsel yaam balangta iyi kt Sur rneine yakndr. Esas tanr, Baal Hammon'dur. Ana tanra Astarte ya da Mezopotamya'daki adyla tarn kzkardei Tanittir. Baka yerde gemeyen bu ad zmsz bir sorundur. Gen tann, gne ya da bitkilerin tanrs, ya Surlu Melkar ya da hasta lan iyi eden Emun'dur, ama bu tann sonralan Apollon ve Ask- 77 lepios ile birleti, Melkar'n da sonradan Herakles ile birle tii gibi. Bu iki din arasndaki rekabet ne birine ne tekine za rarl oldu. Melkar zellikle byk Barsid ailesinin tanrs ola cak ve sk sk kullanlan Bomilkar, Hamilkar adlar, Tanr Melkar'n adndan treyecektir. Birsa akropol zerine kurul mu, Kartaca tapnaklarnn en gzeli Emun tapna 146 ylnda kenti savunanlarn son kalesi olacaktr. Kartaca dininin en byk zellii Tanit inancnn gitgide yaylarak 5. yzyldan sonra eski tanr Baal Hammon'u unut turmu olmasdr. Kartaca artk Tanitin etkisinde yaamak tadr: zerinde bir kurs bulunan bir gen ve ikisinin arasndan geen yatay bir izgi. Bu ekil bir insan grnmne kolayca benzetilebilir, hele yatay izginin iki ucu kalkksa ortaya kollarn kaldrm bir insan kar. Kesin olarak bildiimiz tek ey, Kartaca dininin katl, korku verici ve ezici olduudur. Bu dinde insan kurban edildii Latinler Kartaca'y hep bununla suladlar bir gerektir. Salammbo tapnann suna "topher"den, iinde yaklm ocuk kemikleri bulunan binlerce mlek kt. Bir tehlikeyi uzaklatrmak gerekince, Kartaca en sekin yurttalarnn ocuklarn tanrlarna kurban ederdi. Siracusann hizmetin deki Agatokles, sava Kartaca toprana getirdii zaman da, ortaya byle bir durum kt. 200 ocuun kurban edilmesi ka rarlatrld, nk kimi nl Kartaca aileleri kendi ocuklar yerine, satn aldklar yabanc ocuklar kurban vererek gnah ilemilerdi. Kurbanlarn kanlar Kartaca adn lekeler mi? Biliyoruz ki btn ilkel dinler buna benzer uygulamalara bavurur. Kartaca bu konuda Gublanm (Byblos) Kenanllar'n ya da srail'in Samileri'ni izler; brahim de, olu shak kurban etmeye kalkmam myd? Burada insan artan ey, Kartaca'nn ekonomik yaamnda ileri doru ynelmesine karn dinsel yaamnda yzyllar boyu geride kalm olmasdr. Giritii 78 "devrimler" bile 5. yzylda Tanit dinini kabullenmesi gibi Kartaca'y bu insanlk d korkui inanlardan kurta- ramamtr. Yunan'da bunun tam aksini grrz: nsanla d dnya arasnda uyum salanmtr. Oysa burada youn bir i hayat, hatta bir tarihinin hi ekinmeden "kapitalist" diye adlandrd bir tutum, gerici bir din anlay ile uyum iinde sre gider. Max Weber bu konuda ne dnrd dersiniz? Arttk ki Akdeniz Vardr Fenike'nin geliip yaylmasn aydnla karmamzn, bunu n plana almamzn nedenlerini aklamtk. Bundan sonraki blmlerde onu Yunan sitelerinin daha yakndan tan dmz kolonizasyonlar iinde greceiz. Bir neden daha var, o da Fenike tarihinin kendi snrlar dndaki olaylara da tanklk etmesi. Bu tarih aslnda "teki" Akdeniz'in tarihinin sadece bir blmdr, Yakn Dou'dan Herkl stunlarna (Cebelitark), idenizin Sahra kylar boyunca gelien tarihinin. Anlatla- gelen basit olaylarn iinde btnl ve insan yadrgatan gc kavranamayan bir tarih; bu tarih Klasik Akdeniz'in, yani Yunanllar'la Romallar'n Akdenizi'nin, sonunda Bat olacak olan bizim Akdeniz'imizin manzaralarndan ve insan larla ilgili gereklerinden daha farkl manzaralar ve insan gereklerini ele alan tarihtir. .. 671'de Msr' alan Asurlu- lar, Akdeniz'in "Dou"sunda birlik kurma konusunda ilk baarl giriimi gerekletirdiler. Daha geni bir alan kap sayan ve daha uzun sren ikinci giriim Persler'in .. 525'te Msr' ele geirmeleridir. "Ucu buca olmayan Pers lkesine" Kartaca'nn yaylma alann da eklerseniz o gn olduu gibi bugn de slm lkelerini kapsayan evrenin snrlarn tam ta mna izmi olursunuz. Fenike'nin gelime alan Yakn Do 79 lepios ile birleti, Melkar'n da sonradan Herakles ile birle tii gibi. Bu iki din arasndaki rekabet ne birine ne tekine za rarl oldu. Melkar zellikle byk Barsid ailesinin tanrs ola cak ve sk sk kullanlan Bomilkar, Hamilkar adlar, Tanr Melkar'n adndan treyecektir. Birsa akropol zerine kurul mu, Kartaca tapnaklarnn en gzeli Emun tapna 146 ylnda kenti savunanlarn son kalesi olacaktr. Kartaca dininin en byk zellii Tanit inancnn gitgide yaylarak 5. yzyldan sonra eski tanr Baal Hammon'u unut turmu olmasdr. Kartaca artk Tanitin etkisinde yaamak tadr: zerinde bir kurs bulunan bir gen ve ikisinin arasndan geen yatay bir izgi. Bu ekil bir insan grnmne kolayca benzetilebilir, hele yatay izginin iki ucu kalkksa ortaya kollarn kaldrm bir insan kar. Kesin olarak bildiimiz tek ey, Kartaca dininin katl, korku verici ve ezici olduudur. Bu dinde insan kurban edildii Latinler Kartaca'y hep bununla suladlar bir gerektir. Salammbo tapnann suna "topher"den, iinde yaklm ocuk kemikleri bulunan binlerce mlek kt. Bir tehlikeyi uzaklatrmak gerekince, Kartaca en sekin yurttalarnn ocuklarn tanrlarna kurban ederdi. Siracusann hizmetin deki Agatokles, sava Kartaca toprana getirdii zaman da, ortaya byle bir durum kt. 200 ocuun kurban edilmesi ka rarlatrld, nk kimi nl Kartaca aileleri kendi ocuklar yerine, satn aldklar yabanc ocuklar kurban vererek gnah ilemilerdi. Kurbanlarn kanlar Kartaca adn lekeler mi? Biliyoruz ki btn ilkel dinler buna benzer uygulamalara bavurur. Kartaca bu konuda Gublanm (Byblos) Kenanllar'n ya da srail'in Samileri'ni izler; brahim de, olu shak kurban etmeye kalkmam myd? Burada insan artan ey, Kartaca'nn ekonomik yaamnda ileri doru ynelmesine karn dinsel yaamnda yzyllar boyu geride kalm olmasdr. Giritii 78 "devrimler" bile 5. yzylda Tanit dinini kabullenmesi gibi Kartaca'y bu insanlk d korkui inanlardan kurta- ramamtr. Yunan'da bunun tam aksini grrz: nsanla d dnya arasnda uyum salanmtr. Oysa burada youn bir i hayat, hatta bir tarihinin hi ekinmeden "kapitalist" diye adlandrd bir tutum, gerici bir din anlay ile uyum iinde sre gider. Max Weber bu konuda ne dnrd dersiniz? Arttk ki Akdeniz Vardr Fenike'nin geliip yaylmasn aydnla karmamzn, bunu n plana almamzn nedenlerini aklamtk. Bundan sonraki blmlerde onu Yunan sitelerinin daha yakndan tan dmz kolonizasyonlar iinde greceiz. Bir neden daha var, o da Fenike tarihinin kendi snrlar dndaki olaylara da tanklk etmesi. Bu tarih aslnda "teki" Akdeniz'in tarihinin sadece bir blmdr, Yakn Dou'dan Herkl stunlarna (Cebelitark), idenizin Sahra kylar boyunca gelien tarihinin. Anlatla- gelen basit olaylarn iinde btnl ve insan yadrgatan gc kavranamayan bir tarih; bu tarih Klasik Akdeniz'in, yani Yunanllar'la Romallar'n Akdenizi'nin, sonunda Bat olacak olan bizim Akdeniz'imizin manzaralarndan ve insan larla ilgili gereklerinden daha farkl manzaralar ve insan gereklerini ele alan tarihtir. .. 671'de Msr' alan Asurlu- lar, Akdeniz'in "Dou"sunda birlik kurma konusunda ilk baarl giriimi gerekletirdiler. Daha geni bir alan kap sayan ve daha uzun sren ikinci giriim Persler'in .. 525'te Msr' ele geirmeleridir. "Ucu buca olmayan Pers lkesine" Kartaca'nn yaylma alann da eklerseniz o gn olduu gibi bugn de slm lkelerini kapsayan evrenin snrlarn tam ta mna izmi olursunuz. Fenike'nin gelime alan Yakn Do 79 u'nun yaylmasnn denizdeki uzantsdr. Belli bir dnemde Doulu gler birleerek Akdeniz'i bt nyle ele geirebilirlerdi. Bu denizin her noktasnda Fenike- liler'in dorudan rakibi olan Yunan siteleri, bu tehlikeye kar yorulmadan savatlar. Oysa .. 146 ylnda Dou alannda ki birleme giriimini nleyecek, Kartaca'y yok edecek ve Yakn Dou'yu fethcdecek gc kendilerinde bulanlar yalnzca Romallar oldu. Fakat Roma serbeste yaylabilecei bo topraklar zerinde kurulmad. Yunanllar'n ve Fenikeliler'in fazla nemseme dikleri talya, Galya ve spanya kylarndaki kolonilerde yaayan halklar Roma, teker teker ve ou zaman ierden fethedip egemenlii altna ald. Bunlar pek iyi tannmayan halklard, nk bir yandan Roma kltr bunlar az zamanda kendi iinde eritti, bir yandan da tarih bu "barbarlarla" pek fazla 'ilgilenmedi. Geri bunlar tarmdan anlyorlard ama Mezopotamya, Msr, Truva, Girit, Kenanllar, Hititler dne minde daha kendi kentsel devrimlerini tamamlayamam lard; ne Yakn Dou nun byk deniz ticaretine katlmlar ne de yaz devrimini gerekletirmilerdi. Bu durumda, onlardan kalan, zerinde durmaya deer ne varsa bunun "uygar" Doudan alnm olduunu sylemek ko layd, oysa radyokarbon zmlemesine dayanan yeni tarih- leme yntemleri bu savn doru olmadn ortaya kard. Malta adasnda grlen olaanst tapmaklar, Sardinya ve Balear adalarndaki nuraghe'ler, Kuzey spanya'nn byk megalitik mezarlar ve btn Atlantik kylar boyunca Dani marka ve Norve'e kadar yer yer grlen megalitler, ki bunlar bir "Miken etkisini" yanstan kalntlar olarak ya da Yakn Dou'nun .. 2. binylda giritii dzensiz bir kolonizasyonun balangc olarak kabul edilmiti, btn bunlarn bugn Miken uygarlndan hatta kimilerinin Msr antlarndan bile ok daha eski olduu ortaya kyor. Colin Renfrew'nun Avru 80 pa'nn bu n-uygarl konusunda tartmalar davet eden ki tab inandrc grler ileri sryor. Bu kavimlerin somut varl, Sardinya adasnda on yla yakn bir zamandr srdrlen kazlarla ak bir biimde kantland. Bugn bile kenarda kalan bu adada .. 1. binyl- dan kalma artc bir sanatn bulunmas (zellikle ok ilgin bronz heykelcikleri) srf bu zel durumuyla dahi arkeologlarn karsna her zaman sorunlar kard. Fenikeliler'in nemli bir sse sahip olduu Tharros'ta son yllarda, ocuklarn kurban edildii, tophet ad verilen bir sunakla, kenti deniz ynnden deil (nk denizden korkmak iin bir neden yoktu), kara ynnden gelecek saldrlara kar koruyan muazzam duvarlar bulundu. Ayrca bir sra i kale ortaya kt ki bundan, Fenike liler'in adann i blgelerini ve gm madenlerini elde bulun durmak istedikleri ve bunu da ancak yerli kavimlere kar ka le duvarlar ile korunan bir snr izerek baardkla'r anla ld. Bu surlarn te yannda ok eski bir kltre sahip insan lar yayordu. Bunlar ufuklar gzlemek iin nuraghe denen nl kuleleri dikenlerdir. Sardinya adasnda yaayan halklar bylece maddi ve kl trel bamszlklarn savundula'r. Son yllarda bu adada bu lunan bir dizi kk Fenike bronzu, Sardinyal bronz dkm clerinin bu nl sanatlarnn Fenike ve Kartacadan esinlen mi olduunu, belki de dkm tekniini onlardan rendik lerini aka ortaya koydu. Fakat Sardinyallar bu sanat yle benimsediler ki, onlar taklit etmek yerine canl ve bamsz kltrlerini kendi kalplarna dktler. S u'nun yaylmasnn denizdeki uzantsdr. Belli bir dnemde Doulu gler birleerek Akdeniz'i bt nyle ele geirebilirlerdi. Bu denizin her noktasnda Fenike- liler'in dorudan rakibi olan Yunan siteleri, bu tehlikeye kar yorulmadan savatlar. Oysa .. 146 ylnda Dou alannda ki birleme giriimini nleyecek, Kartaca'y yok edecek ve Yakn Dou'yu fethcdecek gc kendilerinde bulanlar yalnzca Romallar oldu. Fakat Roma serbeste yaylabilecei bo topraklar zerinde kurulmad. Yunanllar'n ve Fenikeliler'in fazla nemseme dikleri talya, Galya ve spanya kylarndaki kolonilerde yaayan halklar Roma, teker teker ve ou zaman ierden fethedip egemenlii altna ald. Bunlar pek iyi tannmayan halklard, nk bir yandan Roma kltr bunlar az zamanda kendi iinde eritti, bir yandan da tarih bu "barbarlarla" pek fazla 'ilgilenmedi. Geri bunlar tarmdan anlyorlard ama Mezopotamya, Msr, Truva, Girit, Kenanllar, Hititler dne minde daha kendi kentsel devrimlerini tamamlayamam lard; ne Yakn Dou nun byk deniz ticaretine katlmlar ne de yaz devrimini gerekletirmilerdi. Bu durumda, onlardan kalan, zerinde durmaya deer ne varsa bunun "uygar" Doudan alnm olduunu sylemek ko layd, oysa radyokarbon zmlemesine dayanan yeni tarih- leme yntemleri bu savn doru olmadn ortaya kard. Malta adasnda grlen olaanst tapmaklar, Sardinya ve Balear adalarndaki nuraghe'ler, Kuzey spanya'nn byk megalitik mezarlar ve btn Atlantik kylar boyunca Dani marka ve Norve'e kadar yer yer grlen megalitler, ki bunlar bir "Miken etkisini" yanstan kalntlar olarak ya da Yakn Dou'nun .. 2. binylda giritii dzensiz bir kolonizasyonun balangc olarak kabul edilmiti, btn bunlarn bugn Miken uygarlndan hatta kimilerinin Msr antlarndan bile ok daha eski olduu ortaya kyor. Colin Renfrew'nun Avru 80 pa'nn bu n-uygarl konusunda tartmalar davet eden ki tab inandrc grler ileri sryor. Bu kavimlerin somut varl, Sardinya adasnda on yla yakn bir zamandr srdrlen kazlarla ak bir biimde kantland. Bugn bile kenarda kalan bu adada .. 1. binyl- dan kalma artc bir sanatn bulunmas (zellikle ok ilgin bronz heykelcikleri) srf bu zel durumuyla dahi arkeologlarn karsna her zaman sorunlar kard. Fenikeliler'in nemli bir sse sahip olduu Tharros'ta son yllarda, ocuklarn kurban edildii, tophet ad verilen bir sunakla, kenti deniz ynnden deil (nk denizden korkmak iin bir neden yoktu), kara ynnden gelecek saldrlara kar koruyan muazzam duvarlar bulundu. Ayrca bir sra i kale ortaya kt ki bundan, Fenike liler'in adann i blgelerini ve gm madenlerini elde bulun durmak istedikleri ve bunu da ancak yerli kavimlere kar ka le duvarlar ile korunan bir snr izerek baardkla'r anla ld. Bu surlarn te yannda ok eski bir kltre sahip insan lar yayordu. Bunlar ufuklar gzlemek iin nuraghe denen nl kuleleri dikenlerdir. Sardinya adasnda yaayan halklar bylece maddi ve kl trel bamszlklarn savundula'r. Son yllarda bu adada bu lunan bir dizi kk Fenike bronzu, Sardinyal bronz dkm clerinin bu nl sanatlarnn Fenike ve Kartacadan esinlen mi olduunu, belki de dkm tekniini onlardan rendik lerini aka ortaya koydu. Fakat Sardinyallar bu sanat yle benimsediler ki, onlar taklit etmek yerine canl ve bamsz kltrlerini kendi kalplarna dktler. S ROMA Tarihin hesaba katmas gereken corafi etkenler, ancak ekonomik, sosyal ve kltrel verilerle karlatrldklar za man kesin bir nem kazanrlar. .. 6. yzylda Alaska'da bir vadinin dibinden geen bir yol ya da bir rman geit verdii slk, ayn ada Attika ya da Campania'daki benzerleriyle ayn nemi tamayabilir. Ayrca amz dnyasnda bu d ncenin tersine evrilmi olabilecei de ayn lde dorudur. Kolaya kaan herhangi bir yanl anlamann gerekirciliine dmek istemiyorsak, bu beylik deerlendirmeyi yapmalyz. Corafi adan Roma mstesna bir konuma sahiptir, ama ayr caln yine bir dizi tarih olayna borludur ki bunlar ara snda Gney talya'da Yunan kolonilerinin kurulmas ve Etrsk uyarlnn gelimesi bata gelen etkenlerdendir; Latium ve Roma onlara gre, yava yava merkez bir duruma geer. Peki, neden Yunan kolonizasyonu, neden talya'da Ve neden Etrsk- ler'in stnl? Bu sorularn yant, ancak Roma'nn geleneksel kurulu tari hinden hemen nceki dnemde, Latium'un tarihsel konumuna dnmekle verilebilir. Latium'un protohistoryasnm, bronz ann sonu ile demir a arasndaki dneme ait, yeterince tutarl ve eksiksiz bir tablosunu canlandrmak son yllarn keifleriyle bugn artk olanakldr; bu protohistoryann temelini oluturan sosyo-eko- nomik yaplar, bir kentncesi toplumunun proto-kentsel toplu ma geiini belirleyen kkl deiimler, komu Etrsk ve Cam pania blgeleri ile ilikiler bu tablonun ana izgileridir. Bu gelimenin kesinlemesi, grne gre Latium'un birinci demir andan (dnem I-II: .. 1000-770) kinciye geiiyle gerek 82 leir (dnem III-IV: .. 770-580). Bu tarihin .. 770 olduu ileri srlebilir ki bu da aa yukar Roma'nn (.. 754) ve ilk Yunan bat kolonilerinin kurulu tarihidir: schia (yaklak 780-770) ve Cumes (yaklak 750). Bylece arkeolojik keif lerden hareket ederek, yaznsal kaynaklarn nemini belirt tikleri tarihsel bir ann niteliini gzden geirme olanam elde etmi oluruz. Bu tarihten nceki yllarda (9. yy. sonu-8. yy. ba) yeralt mezarlarnn yava yava deitii, ok ufak boyutlardan ok daha byklerine doru gittii grlr (rne in Forum'daki ve Albanus tepelerindeki yeralt mezarlar yirmi otuz kiiliktir; bundan da anlyoruz ki bunlar birka ai leden oluan kk bir toplulua aittir. Roma'daki Esquilinus yeralt mezar ise geni bir topluluun varln kantlar). N fustaki bu art, kullanlan aletlerin gelimesine bal olarak, tarm alanndaki retimin artmasyla ezamanldr. Ayn ta rihte topluluklarn eski damk yerleim biimini brakp bel li bal blgelerde toplu yerleime getiklerine tank oluyoruz. Bu olay 9. yzyl bana doru zellikle Etruria'da nem ka zanr, nk en eski merkezler yava yava terkedilerek Veies, Cerveteri, Tarquinia, Vulci gibi tarihsel Etrsk sitelerinin ku rulduu alanlara kesin olarak yerleilmektedir. Tarm aletlerinin gelimesi, retimin artmas, nfusun oal mas, byk apta devaml yerleim merkezlerinin kurulmas; bunlar aka birbirlerine bal olaylardr. Ailelerden oluan eski klanlarn daha yaygn ve kalabalk topluluklarla btn lemesi ile ok kkl deiimlerin meydana gelmi olmas ge rekir. Bunun gzle grlen belirtisi iblmnn gelimesidir, bu da yeni aletlerin ortaya kmasnn sonucudur: rnein m lekilerin kulland ayak ark, byk lekli retime geil mesini salamtr ve bu gelime, alan yeni pazarlarla doru dan ilikilidir. Bu iki neden, el iiliini, dorudan tketime ynelmi olan aile evresinden ayrr ve uzmanlk isteyen mes leklerin ortaya kmas iin gerekli koullar yaratr. Bu yeni 83 ROMA Tarihin hesaba katmas gereken corafi etkenler, ancak ekonomik, sosyal ve kltrel verilerle karlatrldklar za man kesin bir nem kazanrlar. .. 6. yzylda Alaska'da bir vadinin dibinden geen bir yol ya da bir rman geit verdii slk, ayn ada Attika ya da Campania'daki benzerleriyle ayn nemi tamayabilir. Ayrca amz dnyasnda bu d ncenin tersine evrilmi olabilecei de ayn lde dorudur. Kolaya kaan herhangi bir yanl anlamann gerekirciliine dmek istemiyorsak, bu beylik deerlendirmeyi yapmalyz. Corafi adan Roma mstesna bir konuma sahiptir, ama ayr caln yine bir dizi tarih olayna borludur ki bunlar ara snda Gney talya'da Yunan kolonilerinin kurulmas ve Etrsk uyarlnn gelimesi bata gelen etkenlerdendir; Latium ve Roma onlara gre, yava yava merkez bir duruma geer. Peki, neden Yunan kolonizasyonu, neden talya'da Ve neden Etrsk- ler'in stnl? Bu sorularn yant, ancak Roma'nn geleneksel kurulu tari hinden hemen nceki dnemde, Latium'un tarihsel konumuna dnmekle verilebilir. Latium'un protohistoryasnm, bronz ann sonu ile demir a arasndaki dneme ait, yeterince tutarl ve eksiksiz bir tablosunu canlandrmak son yllarn keifleriyle bugn artk olanakldr; bu protohistoryann temelini oluturan sosyo-eko- nomik yaplar, bir kentncesi toplumunun proto-kentsel toplu ma geiini belirleyen kkl deiimler, komu Etrsk ve Cam pania blgeleri ile ilikiler bu tablonun ana izgileridir. Bu gelimenin kesinlemesi, grne gre Latium'un birinci demir andan (dnem I-II: .. 1000-770) kinciye geiiyle gerek 82 leir (dnem III-IV: .. 770-580). Bu tarihin .. 770 olduu ileri srlebilir ki bu da aa yukar Roma'nn (.. 754) ve ilk Yunan bat kolonilerinin kurulu tarihidir: schia (yaklak 780-770) ve Cumes (yaklak 750). Bylece arkeolojik keif lerden hareket ederek, yaznsal kaynaklarn nemini belirt tikleri tarihsel bir ann niteliini gzden geirme olanam elde etmi oluruz. Bu tarihten nceki yllarda (9. yy. sonu-8. yy. ba) yeralt mezarlarnn yava yava deitii, ok ufak boyutlardan ok daha byklerine doru gittii grlr (rne in Forum'daki ve Albanus tepelerindeki yeralt mezarlar yirmi otuz kiiliktir; bundan da anlyoruz ki bunlar birka ai leden oluan kk bir toplulua aittir. Roma'daki Esquilinus yeralt mezar ise geni bir topluluun varln kantlar). N fustaki bu art, kullanlan aletlerin gelimesine bal olarak, tarm alanndaki retimin artmasyla ezamanldr. Ayn ta rihte topluluklarn eski damk yerleim biimini brakp bel li bal blgelerde toplu yerleime getiklerine tank oluyoruz. Bu olay 9. yzyl bana doru zellikle Etruria'da nem ka zanr, nk en eski merkezler yava yava terkedilerek Veies, Cerveteri, Tarquinia, Vulci gibi tarihsel Etrsk sitelerinin ku rulduu alanlara kesin olarak yerleilmektedir. Tarm aletlerinin gelimesi, retimin artmas, nfusun oal mas, byk apta devaml yerleim merkezlerinin kurulmas; bunlar aka birbirlerine bal olaylardr. Ailelerden oluan eski klanlarn daha yaygn ve kalabalk topluluklarla btn lemesi ile ok kkl deiimlerin meydana gelmi olmas ge rekir. Bunun gzle grlen belirtisi iblmnn gelimesidir, bu da yeni aletlerin ortaya kmasnn sonucudur: rnein m lekilerin kulland ayak ark, byk lekli retime geil mesini salamtr ve bu gelime, alan yeni pazarlarla doru dan ilikilidir. Bu iki neden, el iiliini, dorudan tketime ynelmi olan aile evresinden ayrr ve uzmanlk isteyen mes leklerin ortaya kmas iin gerekli koullar yaratr. Bu yeni 83 oluumun karsna yeni bir etken kar: Varl Miken dne minden balayarak gittike glenen ve sonunda Gney talya kylarnda koloniler kurmaya kadar giden Yunan esi ile ku rulan ilikiler. Yunan seramiklerinin Roma'ya ithali ilk ola rak ite bu yllarda balar (8. yzyln nc eyrei). Ayn zamanda Yunan ustalarnn da Latium'a gelmelerinin ve gelir ken yeni bir aleti de getirmelerinin bu yllara rastlamas gere kir: Bu yeni alet, mleki arkdr. arkta yaplan yerli sera miklerin retimi bu tarihte ya da bundan az sonra balamtr. En eski Yunan kolonisi olan Pithecusa (bugnk schia), daha sonraki tarihlerde grlecek olanlar gibi basit bir koloni deildir. schia'nm kuruluu Yunanllar'n en eski yerleme lerinden kolonilere gei dnemine rastlar; Yunanllar'n bu blge ile ilgilenmeleri Etruria ve Sardinya'da bulunan maden ler yznden olabilir. Proto-kentsel uygarln gelimesi Orta talya'nn maden rnlerine ulamay olanaksz klyordu, bu nedenle schia adasna yerletiler. Byk Yunanistan'n* en byk kolonisinin ayn zamanda anavatana en uza olmas da bu yzdendir; son yllarn keifleri Etruria'dan ve Elbe ada sndan gelen demirin, 7. yzyldan itibaren schia'da ilenme ye baladn ortaya kard. Bu ekonomik olaylarla ayn tarihte, byk nem tayan sosyal alkantlar da grlr. Latium uygarlnn balang dnemlerinden kalan yeralt mezarlarndaki lahitlerde d zey ve kltr bakmndan tam bir benzerlik vardr: Sosyal snf ya da ekonomik durum asndan belirli bir ayrm yapmayan, eit koullar iinde yaam bir toplum buluruz karmzda. Fa kat Latium'un protohistoryasnn daha yeni dnemlerindeki toplum, ilk ekonomik ve sosyal farklarn belirdii bir toplum trdr. Bu deiimler yeralt mezarlarnda grlebilir; bir ok "yoksul" mezarnn yannda ok masraf edilmi kabirler * ok sayda Yunan kolonisinin bulunduu Sicilya ve Gney talya (.n.) kar ortaya; gerek iindeki eyann nitelii, gerek kullanlan malzeme (altn, kehribar) ve zellikle mezara yerletirilmi eyann okluu bunlarn zengin kabri olduunu belirler. Bu olay yukarda tanmlanan nfus art, yeni tekniklere bal olarak iblmnn ortaya kmas ve bir "pazar"n olumas gibi teki olaylardan ayrmann mmkn olmad aka anlalr. Ancak, belirleyici e, eskiden blnmeyen ve kyn ortak mal olan toprak ile ilgili yeni mlkiyet ilikileridir. Baka bir deyile, zel mlkiyet ilikilerinin ar basmas gerek aristokrasilerin olumas iin gerekli n gerektir ki bunlarn varl, ekonomik planda olsun, reti plannda olsun ileri demir ana ait yeralt mezarlaryla dorulanmtr. Servetin bylece belli merkezlerde toplanmas ve bir soylu snfn ortaya kmas Latium kltrnn yaygn olarak "Do- u'ya dnk" diye nitelenen son dneminde aka kendini gs terir (.. yaklak 700-580). Bu dneme "Dou'ya dnk" den mesi, kullanlan birok eyann Yakn Dou lkelerinden (Fe nike, Kbns, Suriye, Urartu vb.) ithal edilmesinden ve yine bu Yakn Dou kltrnden esinlenen yerel bir sanatn doma sndan gelmektedir. Bu dnemin kimi mezarlarnn olaanst zenginlii karsnda insan hayrete der: Cerveteri'deki Re- golini-Galassi mezaryla Palestrina'daki Bernardini ve Bar- berini mezarlarnda altn, fildii, kehribar yzlerce para bu lunmutur ki bunlarn kimi ithal edilmi kimi talya'da yapl mtr. ok daha gsterisiz teki mezarlar yannda bunlar kukusuz birer istisnadr. Bu dnemin genel grnm Castel di Decima yeralt mezarndan kan buluntularla yeniden canlan drlabilir. ok yeni tarihli olan bu kaz 7. yzyldan kalma byk bir mezarl gn na kard. Bu malzeme arasnda pahal eyann yannda orta deerde paralar da bulundu. Bylelikle, esas olarak egemen bir soylu snfla "cliens"*ler- * Cliens (o. clientes): Savata esir den ya da baka topluluklardan d land iin korumasz kalan ve bir gens' e baml olarak katlan kimse, (.n.) 85 oluumun karsna yeni bir etken kar: Varl Miken dne minden balayarak gittike glenen ve sonunda Gney talya kylarnda koloniler kurmaya kadar giden Yunan esi ile ku rulan ilikiler. Yunan seramiklerinin Roma'ya ithali ilk ola rak ite bu yllarda balar (8. yzyln nc eyrei). Ayn zamanda Yunan ustalarnn da Latium'a gelmelerinin ve gelir ken yeni bir aleti de getirmelerinin bu yllara rastlamas gere kir: Bu yeni alet, mleki arkdr. arkta yaplan yerli sera miklerin retimi bu tarihte ya da bundan az sonra balamtr. En eski Yunan kolonisi olan Pithecusa (bugnk schia), daha sonraki tarihlerde grlecek olanlar gibi basit bir koloni deildir. schia'nm kuruluu Yunanllar'n en eski yerleme lerinden kolonilere gei dnemine rastlar; Yunanllar'n bu blge ile ilgilenmeleri Etruria ve Sardinya'da bulunan maden ler yznden olabilir. Proto-kentsel uygarln gelimesi Orta talya'nn maden rnlerine ulamay olanaksz klyordu, bu nedenle schia adasna yerletiler. Byk Yunanistan'n* en byk kolonisinin ayn zamanda anavatana en uza olmas da bu yzdendir; son yllarn keifleri Etruria'dan ve Elbe ada sndan gelen demirin, 7. yzyldan itibaren schia'da ilenme ye baladn ortaya kard. Bu ekonomik olaylarla ayn tarihte, byk nem tayan sosyal alkantlar da grlr. Latium uygarlnn balang dnemlerinden kalan yeralt mezarlarndaki lahitlerde d zey ve kltr bakmndan tam bir benzerlik vardr: Sosyal snf ya da ekonomik durum asndan belirli bir ayrm yapmayan, eit koullar iinde yaam bir toplum buluruz karmzda. Fa kat Latium'un protohistoryasnn daha yeni dnemlerindeki toplum, ilk ekonomik ve sosyal farklarn belirdii bir toplum trdr. Bu deiimler yeralt mezarlarnda grlebilir; bir ok "yoksul" mezarnn yannda ok masraf edilmi kabirler * ok sayda Yunan kolonisinin bulunduu Sicilya ve Gney talya (.n.) kar ortaya; gerek iindeki eyann nitelii, gerek kullanlan malzeme (altn, kehribar) ve zellikle mezara yerletirilmi eyann okluu bunlarn zengin kabri olduunu belirler. Bu olay yukarda tanmlanan nfus art, yeni tekniklere bal olarak iblmnn ortaya kmas ve bir "pazar"n olumas gibi teki olaylardan ayrmann mmkn olmad aka anlalr. Ancak, belirleyici e, eskiden blnmeyen ve kyn ortak mal olan toprak ile ilgili yeni mlkiyet ilikileridir. Baka bir deyile, zel mlkiyet ilikilerinin ar basmas gerek aristokrasilerin olumas iin gerekli n gerektir ki bunlarn varl, ekonomik planda olsun, reti plannda olsun ileri demir ana ait yeralt mezarlaryla dorulanmtr. Servetin bylece belli merkezlerde toplanmas ve bir soylu snfn ortaya kmas Latium kltrnn yaygn olarak "Do- u'ya dnk" diye nitelenen son dneminde aka kendini gs terir (.. yaklak 700-580). Bu dneme "Dou'ya dnk" den mesi, kullanlan birok eyann Yakn Dou lkelerinden (Fe nike, Kbns, Suriye, Urartu vb.) ithal edilmesinden ve yine bu Yakn Dou kltrnden esinlenen yerel bir sanatn doma sndan gelmektedir. Bu dnemin kimi mezarlarnn olaanst zenginlii karsnda insan hayrete der: Cerveteri'deki Re- golini-Galassi mezaryla Palestrina'daki Bernardini ve Bar- berini mezarlarnda altn, fildii, kehribar yzlerce para bu lunmutur ki bunlarn kimi ithal edilmi kimi talya'da yapl mtr. ok daha gsterisiz teki mezarlar yannda bunlar kukusuz birer istisnadr. Bu dnemin genel grnm Castel di Decima yeralt mezarndan kan buluntularla yeniden canlan drlabilir. ok yeni tarihli olan bu kaz 7. yzyldan kalma byk bir mezarl gn na kard. Bu malzeme arasnda pahal eyann yannda orta deerde paralar da bulundu. Bylelikle, esas olarak egemen bir soylu snfla "cliens"*ler- * Cliens (o. clientes): Savata esir den ya da baka topluluklardan d land iin korumasz kalan ve bir gens' e baml olarak katlan kimse, (.n.) 85 den oluan, bunlarn yannda u ya da bu ekilde bir tr toprak klelerinin de ayr bir snf olarak bulunduunu dndren, henz ekirdek halinde snfl bir toplum grnts yava yava canlandrld. Bu dnemde ortaya kan kltr sramas bir baka nemli olayn sonucudur: Yaznn kullanlmaya balanmas. Etruria ve Latium'da bulunan en eski rnekler 7. yzyln bandan kal madr. lk Latince yaz Palestrina'da altn bir toka zerinde grld. Latince iin kabul edilen alfabe (Etrsk dili de ayn alfabeyi kullanr) Khalkis Yunancas'nm kulland alfabe dir, Yunan kolonisi Cumes'den alnmtr. Bu site ile ilikilerin ok sk olduu anlalyor. Yaznn kullanlmaya balamas yukarda sz edilen byk deiimlerin sonucudur. Yaz nceleri ok az sayda kiinin zaman zaman bavurduu bir aristokrat lksyd; kltr sekinlerinki bile byk lde szl kltrd. Ancak Dou'ya dnk dnemin sonunda ve kent yapsnn olumasndan sonra, yaz genel yaama girmenin koullanna kavutu. Ant zerinde grlen ilk yazt Roma Fo- rumu'ndaki dikilitatr (Niger Lapis'in altnda bulundu). Bu nun tarihi .. 6. yzyln ikinci eyrei olabilir. Sistemin kurulmasna yardmc olmu ilk sosyo-ekonomik etkenler ksaca da olsa aydnlandna gre, Roma'nn corafi durumunu gzden geirmek ve tahminleri deerlendirmek iin artk daha salam ltlere sahip olduumuz sylenebilir. Temel elerden birincisi nehirdir: Tiber, Orta talya'ya giren doal yollarn banda gelir, nk o gnn ilkel koullarnda karadan gitmek ok daha zahmetliydi. Orte'den sonra gemiler nehir yolu ile denize kadar gidebilirlerdi. Buradan, yani Etru- ria'nn ilerinden balayarak tarm rnlerinin, maden cevher lerinin ve kerestenin tanmasnda nehirden yararlanlyordu: mparatorluk dnemine kadar nehrin s yerlerini belirten iaretlerin kullanldn gsteren kantlar bulunmutur. Do laysyla, Roma'ya ithal edilen ilk Yunan seramiklerinin, en 86 eski nehir liman olan Boarium forumundan gelmi olmas bizi artmamal. Bu doal yol gney Etruria'y (Vulci, Tarquinia ve Cervete- ri'den geerek) Gney Latium'a ve Campania'ya balayan ba ka bir anayol ile kesiiyordu; Alba kenti tepeleri hizasnda ikiye ayrlyor, bunlardan biri Sacco vadisini (gelecekteki Via Latina) teki ise Pontino ovasn (gelecekteki Via Appia) izliyordu. Tiber nehri birka yerde geit veriyordu, suyun ak ynnde, Tiberina adasnn hemen yaknndaki geit dorudan Boarium forumuna kard. ok eski alarda zellikle yay laya kan srlerin buradan gemi olmalar gerek. Fakat bu yolun nemi daha ok protohistorya ann sonuna doru or taya kacaktr, nk bu ada blgenin ilkel kyleri yava yava genileyerek kentsel bir yapya kavuacaklardr. Neh rin geit verdii yerde Sublicius kprs diye anlan ilk ahap kprnn, eski bir gelenee gre 640-616 yllarnda Roma'da egemen olduu saptanan son Latin hkmdar Ancus Marcius ta rafndan ina ettirildii savn bir rastlant olarak grmemek gerek. Anlatldna gre bu kral, Tiber nehrinin sol kysnda, Roma ile deniz arasnda bulunan btn yerleim merkezlerini ele geirip tahrip etmi, orada yaayan halk Aventino tepe sine srm ve Ostia limann kurmu; ayrca nehrin sa ky snda bulunan Janiculum tepesini de tahkim etmi. Btn bunlar Boarium forumuna giden yollarn tmnn bilinli ve dzenli bir ekilde ele geirildiini aklyor: Nehrin geit verdii yerde artk bir kpr ba olumutur; br uta ise Vallis Mur- cia arasndan gneye ynelen yol, tahkim edilmi iki tepe arasndan, Palatium ve Aventino arasndan gemektedir. te yandan Tiber azlarnn igali nehir yolunun yava yava ele gemesini salam; sol kydaki yerleim merkezlerinin tah ribi, Roma ile balanty gerekletirmitir. Etruria ile Byk Yunanistan yolu zerinde balca kavak noktas olan Roma'nn konumunu bylece daha iyi kavryoruz: 87 den oluan, bunlarn yannda u ya da bu ekilde bir tr toprak klelerinin de ayr bir snf olarak bulunduunu dndren, henz ekirdek halinde snfl bir toplum grnts yava yava canlandrld. Bu dnemde ortaya kan kltr sramas bir baka nemli olayn sonucudur: Yaznn kullanlmaya balanmas. Etruria ve Latium'da bulunan en eski rnekler 7. yzyln bandan kal madr. lk Latince yaz Palestrina'da altn bir toka zerinde grld. Latince iin kabul edilen alfabe (Etrsk dili de ayn alfabeyi kullanr) Khalkis Yunancas'nm kulland alfabe dir, Yunan kolonisi Cumes'den alnmtr. Bu site ile ilikilerin ok sk olduu anlalyor. Yaznn kullanlmaya balamas yukarda sz edilen byk deiimlerin sonucudur. Yaz nceleri ok az sayda kiinin zaman zaman bavurduu bir aristokrat lksyd; kltr sekinlerinki bile byk lde szl kltrd. Ancak Dou'ya dnk dnemin sonunda ve kent yapsnn olumasndan sonra, yaz genel yaama girmenin koullanna kavutu. Ant zerinde grlen ilk yazt Roma Fo- rumu'ndaki dikilitatr (Niger Lapis'in altnda bulundu). Bu nun tarihi .. 6. yzyln ikinci eyrei olabilir. Sistemin kurulmasna yardmc olmu ilk sosyo-ekonomik etkenler ksaca da olsa aydnlandna gre, Roma'nn corafi durumunu gzden geirmek ve tahminleri deerlendirmek iin artk daha salam ltlere sahip olduumuz sylenebilir. Temel elerden birincisi nehirdir: Tiber, Orta talya'ya giren doal yollarn banda gelir, nk o gnn ilkel koullarnda karadan gitmek ok daha zahmetliydi. Orte'den sonra gemiler nehir yolu ile denize kadar gidebilirlerdi. Buradan, yani Etru- ria'nn ilerinden balayarak tarm rnlerinin, maden cevher lerinin ve kerestenin tanmasnda nehirden yararlanlyordu: mparatorluk dnemine kadar nehrin s yerlerini belirten iaretlerin kullanldn gsteren kantlar bulunmutur. Do laysyla, Roma'ya ithal edilen ilk Yunan seramiklerinin, en 86 eski nehir liman olan Boarium forumundan gelmi olmas bizi artmamal. Bu doal yol gney Etruria'y (Vulci, Tarquinia ve Cervete- ri'den geerek) Gney Latium'a ve Campania'ya balayan ba ka bir anayol ile kesiiyordu; Alba kenti tepeleri hizasnda ikiye ayrlyor, bunlardan biri Sacco vadisini (gelecekteki Via Latina) teki ise Pontino ovasn (gelecekteki Via Appia) izliyordu. Tiber nehri birka yerde geit veriyordu, suyun ak ynnde, Tiberina adasnn hemen yaknndaki geit dorudan Boarium forumuna kard. ok eski alarda zellikle yay laya kan srlerin buradan gemi olmalar gerek. Fakat bu yolun nemi daha ok protohistorya ann sonuna doru or taya kacaktr, nk bu ada blgenin ilkel kyleri yava yava genileyerek kentsel bir yapya kavuacaklardr. Neh rin geit verdii yerde Sublicius kprs diye anlan ilk ahap kprnn, eski bir gelenee gre 640-616 yllarnda Roma'da egemen olduu saptanan son Latin hkmdar Ancus Marcius ta rafndan ina ettirildii savn bir rastlant olarak grmemek gerek. Anlatldna gre bu kral, Tiber nehrinin sol kysnda, Roma ile deniz arasnda bulunan btn yerleim merkezlerini ele geirip tahrip etmi, orada yaayan halk Aventino tepe sine srm ve Ostia limann kurmu; ayrca nehrin sa ky snda bulunan Janiculum tepesini de tahkim etmi. Btn bunlar Boarium forumuna giden yollarn tmnn bilinli ve dzenli bir ekilde ele geirildiini aklyor: Nehrin geit verdii yerde artk bir kpr ba olumutur; br uta ise Vallis Mur- cia arasndan gneye ynelen yol, tahkim edilmi iki tepe arasndan, Palatium ve Aventino arasndan gemektedir. te yandan Tiber azlarnn igali nehir yolunun yava yava ele gemesini salam; sol kydaki yerleim merkezlerinin tah ribi, Roma ile balanty gerekletirmitir. Etruria ile Byk Yunanistan yolu zerinde balca kavak noktas olan Roma'nn konumunu bylece daha iyi kavryoruz: 87 Bu site gerekten, kesin bir sosyo-ekonomik ereve iinde yeri ni alan bu yol kavaklarnn yava yava bir yap kazanma larnn sonucudur. Btn bu elerin olgunlamas, douya ynelik en son dnemde (.. 7. yzyln son onyllar ile 6. yzyln ilk onyllar), ayn zamana rastlar. Temelleri artk atlm bulunan tarihsel sitenin "kuruluu", Etrsk Tarquinius hanedannn eseri olacaktr. Demek ki, bir dereceye kadar gelimi bir iblmyle, ken disine bal bir krsal evreye dayanan ekonomik ve sosyal bir kurulu olarak toprak birimleri iindeki akrabalk balarna dayanan kken ilikilerinden daha ileri bir sosyal kurulu ola rak sitenin, .. 600 yllarnda domu olabileceini syleye biliriz. Roma'y zellikle ele aldmzda bu sre, en son bul gularla son derece zenginleen bir dizi arkeolojik verinin n da izlenebilir. Boarium forumundan sonra Forum'u da inceden inceye gzden geirmek gereklidir. Kazlarn ortaya koydu una gre Capitolium ile Palatium arasndaki vadi 7. yzyl sonuna doru btnyle deiiklie uram ve tutarl bir dzenlemeye tabi tutulmutur. Sitenin ilk politik, dinsel ve ekonomik merkezi ilevini gren Forum ve Comitium'un ilk deme talan bu yllarda yaplmtr. Bu verileri, Roma'nn ilk Etrsk Kral Byk Tarquinius tarafndan ina edilen "cloaca maxima" (ana lam) ile ilgili bilgilerle karla trmak gerekir: Bilinen u ki vadinin ortasndan geen ve onu batakla eviren derenin yata deitirilmi olmasayd Fo rum, ilk talar dendikten sonra kent meydan olarak kul lanlamazd. Edebiyatn salad bilgiler burada bir kez daha arkeolojik verilerle dorulanyor. Bu ilk izlenimi des tekleyen baka eler de var: Regia'da yaplan son kazdan anlaldna gre ilk byk yap (kukusuz kral konutunun bir blm) 7. yzyln son eyreinde birka kulbenin igal ettii bir alanda ina edilmi. Ama balangta "domus" Regia'nn yanndaki "domus publica", "pontifex maximus"un konutu (bu arada, cumhuriyet dneminde sadece dinsel grevlerde kraln yerini alan ve bu grevi onun adna yerine getiren rahip olan "rex sacrorum"un konutu da) ve Vesta tapmayla birlikte "atrium vestae" (ki bunlarn krallk konutunun yerinde kurul duu aktr) herhalde "domus" Regia'nn bir blmn olutu ruyordu. Bu tapnan hemen yaknndaki kuyulardan kan en eski buluntular da 7. yzyln son yllanndan kalmadr. Forum'un teki ucuna gidersek, Arx yamalarnda politik toplantlarn yapld meydan olan Comitium ile karla rz. En son almalardan alman sonulara gre Comitium'un kullanlmaya baland tarih 7. yzyln sonudur ve bu alann ilk deme talarnn da bu tarihte kaplandn dnmek gerekir. Bu tarihten hemen sonra gelen dnemlerle Forun 'un baka noktalarnda saptanan tarihler arasnda uygunluklar grlmtr. Bu ala ilgili kamu belgelerinde yaz kullanlm olmas, hukuk ve din konularnda kamu hizmetleri iin ayrlm bir kent blmnn varln kesin bir biimde kantlar. Kentin douunun tartlmaz belirtisi olarak grnen mekn ve za mann tmyle yeniden yaplanma aamalar 7. yzyln sonu ile 6. yzyln ilk yars arasndaki ksa bir srede, "Etrsk" dneminde younlar. Gruplam kylerden oluan protohistorya toplumlarmda "mekn" kesin snrlar bulunmayan, dmanlarla ve tehlike lerle dolu olduu kabul edilen belirlenmemi soyut bir kav ramdr. Ky ve kyn yakn evresi kapal, pozitif kutup olan meknn kartdr. ki ky arasnda bo bir mekn vardr, bu mekn atma ve sava alandr. Daha nce de iaret edildii gibi mekn dzleminde bakldnda, site aamasna gei, "kimseye ait olmayan bu arazinin" bir blmnn, kyle btn leerek yaplanmas ve herkese kabul edilerek saptanm ku rallara uygun savamlarn yaplmas iin kar karya ge linen bir mekna dnmesi anlamn da tar. Baka bir deyi 89 Bu site gerekten, kesin bir sosyo-ekonomik ereve iinde yeri ni alan bu yol kavaklarnn yava yava bir yap kazanma larnn sonucudur. Btn bu elerin olgunlamas, douya ynelik en son dnemde (.. 7. yzyln son onyllar ile 6. yzyln ilk onyllar), ayn zamana rastlar. Temelleri artk atlm bulunan tarihsel sitenin "kuruluu", Etrsk Tarquinius hanedannn eseri olacaktr. Demek ki, bir dereceye kadar gelimi bir iblmyle, ken disine bal bir krsal evreye dayanan ekonomik ve sosyal bir kurulu olarak toprak birimleri iindeki akrabalk balarna dayanan kken ilikilerinden daha ileri bir sosyal kurulu ola rak sitenin, .. 600 yllarnda domu olabileceini syleye biliriz. Roma'y zellikle ele aldmzda bu sre, en son bul gularla son derece zenginleen bir dizi arkeolojik verinin n da izlenebilir. Boarium forumundan sonra Forum'u da inceden inceye gzden geirmek gereklidir. Kazlarn ortaya koydu una gre Capitolium ile Palatium arasndaki vadi 7. yzyl sonuna doru btnyle deiiklie uram ve tutarl bir dzenlemeye tabi tutulmutur. Sitenin ilk politik, dinsel ve ekonomik merkezi ilevini gren Forum ve Comitium'un ilk deme talan bu yllarda yaplmtr. Bu verileri, Roma'nn ilk Etrsk Kral Byk Tarquinius tarafndan ina edilen "cloaca maxima" (ana lam) ile ilgili bilgilerle karla trmak gerekir: Bilinen u ki vadinin ortasndan geen ve onu batakla eviren derenin yata deitirilmi olmasayd Fo rum, ilk talar dendikten sonra kent meydan olarak kul lanlamazd. Edebiyatn salad bilgiler burada bir kez daha arkeolojik verilerle dorulanyor. Bu ilk izlenimi des tekleyen baka eler de var: Regia'da yaplan son kazdan anlaldna gre ilk byk yap (kukusuz kral konutunun bir blm) 7. yzyln son eyreinde birka kulbenin igal ettii bir alanda ina edilmi. Ama balangta "domus" Regia'nn yanndaki "domus publica", "pontifex maximus"un konutu (bu arada, cumhuriyet dneminde sadece dinsel grevlerde kraln yerini alan ve bu grevi onun adna yerine getiren rahip olan "rex sacrorum"un konutu da) ve Vesta tapmayla birlikte "atrium vestae" (ki bunlarn krallk konutunun yerinde kurul duu aktr) herhalde "domus" Regia'nn bir blmn olutu ruyordu. Bu tapnan hemen yaknndaki kuyulardan kan en eski buluntular da 7. yzyln son yllanndan kalmadr. Forum'un teki ucuna gidersek, Arx yamalarnda politik toplantlarn yapld meydan olan Comitium ile karla rz. En son almalardan alman sonulara gre Comitium'un kullanlmaya baland tarih 7. yzyln sonudur ve bu alann ilk deme talarnn da bu tarihte kaplandn dnmek gerekir. Bu tarihten hemen sonra gelen dnemlerle Forun 'un baka noktalarnda saptanan tarihler arasnda uygunluklar grlmtr. Bu ala ilgili kamu belgelerinde yaz kullanlm olmas, hukuk ve din konularnda kamu hizmetleri iin ayrlm bir kent blmnn varln kesin bir biimde kantlar. Kentin douunun tartlmaz belirtisi olarak grnen mekn ve za mann tmyle yeniden yaplanma aamalar 7. yzyln sonu ile 6. yzyln ilk yars arasndaki ksa bir srede, "Etrsk" dneminde younlar. Gruplam kylerden oluan protohistorya toplumlarmda "mekn" kesin snrlar bulunmayan, dmanlarla ve tehlike lerle dolu olduu kabul edilen belirlenmemi soyut bir kav ramdr. Ky ve kyn yakn evresi kapal, pozitif kutup olan meknn kartdr. ki ky arasnda bo bir mekn vardr, bu mekn atma ve sava alandr. Daha nce de iaret edildii gibi mekn dzleminde bakldnda, site aamasna gei, "kimseye ait olmayan bu arazinin" bir blmnn, kyle btn leerek yaplanmas ve herkese kabul edilerek saptanm ku rallara uygun savamlarn yaplmas iin kar karya ge linen bir mekna dnmesi anlamn da tar. Baka bir deyi 89 le, kanl savalar, yerini artk "szcklerin sava"na brak mtr: Politika domutur, onunla birlikte de "polis". Gerek ten, Forum'un ve Comitium'un sitenin politik merkezleri olarak douuyla ilgili gelenein ardnda efsaneye dayanan bir kur- maca-tarih yatar: Bu meknn, "lacus Curtius"tan "sacellum Cloacinae"ye, "Niger Lapis"ten Jpiter Stator tapnana ka dar olan en nemli yerleri, Latinler'le Sabinler, Romulus'la Titus Tatius arasnda geen geleneksel savamn izlerini tar ve kentin ilk kuruluuyla ilgili gerek efsane-topografyasn yeniden canlandrmamza olanak salar. Kentin politika mer kezi, sava halinde olan iki halk arasnda barn Comiti- um'da onaylanmasyla ortaya km olur. Antik gelenek Co mitium'un (bu Latince szcn kken olarak anlam aktr: cum ire), Romulus'la Titus Tatiusun kar karya gelip d manlklara son vererek daha geni bir Roma-Sabin topluluu oluturmalarnn sonucunda ortaya ktn aktarr. Burada bir kurulu efsanesinin ak izlerini gryoruz ki bu, bir "poli tik mekn"n tarihsel oluma biimini belirliyor; gerekleme tarihini yaklak olarak .. 600 yl olarak saptayabiliriz. Kentin kuruluu srasnda uygulanan trensel kurallara ilikin bilgileri (Etrsk kaynaklarndan gnmze ulaan bu trenin, yaplan tarihsel uygulamay aynen aktarm olmas ok olas dr) Plutarkhos, bize en eksiksiz biimiyle Romulus'un Yaam adl eserinde aktarmtr; bu bilgilerin de daha eski bir kay naa, Varro'ya dayand anlalmaktadr. Kentin kurulu treninde srasyla iki nemli evre vardr: Herkese bilinen bi rincisi "pomerium"un (kentin kutsal meknn belirleyen hat) bir sabanla izilip belirlenmesi; kincisi de, kent iin en uygun merkezin belirlenmesidir bu da "Mundus"tan baka bir yer olmayacaktr: nsan .eliyle alm, kurulmakta olan yeni ken tin gelecekteki yurttalarnn, elde ettikleri ilk rnle o rn veren araziden getirdikleri bir avu topra, simgesel olarak * cum: birlikte; ire: gitmek, (.n.) 90 iine attklar ukur. "Mundus", Plutarkhos'un bize belirttii yerde, Comitium'um yanndadr kukusuz (Palatium zerinde olduunu ileri sren modem varsaym dayanakszdr); bu konu da Macrobius'un verdii bilgi, sz konusu ukurun Saturnus tapma nnde uzanan alanda bulunduunu kesin olarak sap tamamza yardm eder: Bu evrede, Septimus Severus dne mindeki yenilenmi haliyle korunmu olan "Umbilicus Ur- bis"in bulunmas, sorunun zmlenmesini salar; bu ant, adndan da anlalaca gibi, kentin merkezidir, dolaysyla da "Mundus"la zdelemitir. Demek ki bir kentsel meknn ortaya kmas, birbirini tamamlayan ve birbirine skca bal iki ilem gerektiriyor: Topluluu ilgilendiren etkinliklerle politik etkinliklerin gerekleecei bir merkez noktasnn be lirlenmesi, ayn zamanda kutsal olan (pomerium) ve olmayan (surlar) da dnk bir snrn izilmesi. Anlatlagelen tarihe gre kent surlarnn Roma'nn sondan bir nceki kral Servius Tullius'a maledilmesi kukusuz bir rastlant deildir. lkeyi oluturan boylarn saptanmas, yurttalarn centuria'lara ayrlmas vb. gibi arkaik sitenin yaplanmasn salamla tran nlemleri de, 6. yzyln ortasna rastlayan onyllarda yine bu kraln alm olmas olasdr. Kentin "iinde" bir blgenin snrlarnn izilmesi teki blgeleri geri plana iter; bunlarn arasnda nemli olanlar da bazen yava yava bu nemlerini yitirirler. Ayn ekilde bir yurtta grubunun varl yurtta olmayan kesin olarak grubun dna iter, oysa daha nce, ortak bir atadan gelen ailelerin bir araya toplanmas doallkla ve aka yaplyordu. Bylece, kuruluunda sitenin bir blmn oluturan Boarium forumu ve Aventinus blgesi sitenin dnda kalr, nk buras liman zelliklidir, gelge yeridir, d dnyaya aktr. Bu dlama ya, Cumhuriyet dneminin banda patriciuslarla plebler arasnda ortaya kan ve tohumlan 6. yzylda atlm olan * umbilicus: gbek, merkez; urbis: kent, (.n.) 91 le, kanl savalar, yerini artk "szcklerin sava"na brak mtr: Politika domutur, onunla birlikte de "polis". Gerek ten, Forum'un ve Comitium'un sitenin politik merkezleri olarak douuyla ilgili gelenein ardnda efsaneye dayanan bir kur- maca-tarih yatar: Bu meknn, "lacus Curtius"tan "sacellum Cloacinae"ye, "Niger Lapis"ten Jpiter Stator tapnana ka dar olan en nemli yerleri, Latinler'le Sabinler, Romulus'la Titus Tatius arasnda geen geleneksel savamn izlerini tar ve kentin ilk kuruluuyla ilgili gerek efsane-topografyasn yeniden canlandrmamza olanak salar. Kentin politika mer kezi, sava halinde olan iki halk arasnda barn Comiti- um'da onaylanmasyla ortaya km olur. Antik gelenek Co mitium'un (bu Latince szcn kken olarak anlam aktr: cum ire), Romulus'la Titus Tatiusun kar karya gelip d manlklara son vererek daha geni bir Roma-Sabin topluluu oluturmalarnn sonucunda ortaya ktn aktarr. Burada bir kurulu efsanesinin ak izlerini gryoruz ki bu, bir "poli tik mekn"n tarihsel oluma biimini belirliyor; gerekleme tarihini yaklak olarak .. 600 yl olarak saptayabiliriz. Kentin kuruluu srasnda uygulanan trensel kurallara ilikin bilgileri (Etrsk kaynaklarndan gnmze ulaan bu trenin, yaplan tarihsel uygulamay aynen aktarm olmas ok olas dr) Plutarkhos, bize en eksiksiz biimiyle Romulus'un Yaam adl eserinde aktarmtr; bu bilgilerin de daha eski bir kay naa, Varro'ya dayand anlalmaktadr. Kentin kurulu treninde srasyla iki nemli evre vardr: Herkese bilinen bi rincisi "pomerium"un (kentin kutsal meknn belirleyen hat) bir sabanla izilip belirlenmesi; kincisi de, kent iin en uygun merkezin belirlenmesidir bu da "Mundus"tan baka bir yer olmayacaktr: nsan .eliyle alm, kurulmakta olan yeni ken tin gelecekteki yurttalarnn, elde ettikleri ilk rnle o rn veren araziden getirdikleri bir avu topra, simgesel olarak * cum: birlikte; ire: gitmek, (.n.) 90 iine attklar ukur. "Mundus", Plutarkhos'un bize belirttii yerde, Comitium'um yanndadr kukusuz (Palatium zerinde olduunu ileri sren modem varsaym dayanakszdr); bu konu da Macrobius'un verdii bilgi, sz konusu ukurun Saturnus tapma nnde uzanan alanda bulunduunu kesin olarak sap tamamza yardm eder: Bu evrede, Septimus Severus dne mindeki yenilenmi haliyle korunmu olan "Umbilicus Ur- bis"in bulunmas, sorunun zmlenmesini salar; bu ant, adndan da anlalaca gibi, kentin merkezidir, dolaysyla da "Mundus"la zdelemitir. Demek ki bir kentsel meknn ortaya kmas, birbirini tamamlayan ve birbirine skca bal iki ilem gerektiriyor: Topluluu ilgilendiren etkinliklerle politik etkinliklerin gerekleecei bir merkez noktasnn be lirlenmesi, ayn zamanda kutsal olan (pomerium) ve olmayan (surlar) da dnk bir snrn izilmesi. Anlatlagelen tarihe gre kent surlarnn Roma'nn sondan bir nceki kral Servius Tullius'a maledilmesi kukusuz bir rastlant deildir. lkeyi oluturan boylarn saptanmas, yurttalarn centuria'lara ayrlmas vb. gibi arkaik sitenin yaplanmasn salamla tran nlemleri de, 6. yzyln ortasna rastlayan onyllarda yine bu kraln alm olmas olasdr. Kentin "iinde" bir blgenin snrlarnn izilmesi teki blgeleri geri plana iter; bunlarn arasnda nemli olanlar da bazen yava yava bu nemlerini yitirirler. Ayn ekilde bir yurtta grubunun varl yurtta olmayan kesin olarak grubun dna iter, oysa daha nce, ortak bir atadan gelen ailelerin bir araya toplanmas doallkla ve aka yaplyordu. Bylece, kuruluunda sitenin bir blmn oluturan Boarium forumu ve Aventinus blgesi sitenin dnda kalr, nk buras liman zelliklidir, gelge yeridir, d dnyaya aktr. Bu dlama ya, Cumhuriyet dneminin banda patriciuslarla plebler arasnda ortaya kan ve tohumlan 6. yzylda atlm olan * umbilicus: gbek, merkez; urbis: kent, (.n.) 91 toplumsal kutuplama da eklenir. Bunun zellik gsteren bir so nucu da, bu blgede daha o dnemde, yerli soylarla ilgisi ol mayan tapnlarn younlamaya balamasdr: Bunlar, Fortu- na'dan, Yunan kkenli olduu kuku gtrmeyen Ceres tapma na, Liber ve Liberaya, Flora ve Mercurius'a kadar uzanan tapnlardr. S. Omobono'nun "kutsal mekV'da yapt kaz, bu sunaklardan birini, tapnaklarn en eski yapl evrelerinin zamandizinsel olarak ortaya konmasyla Servius Tullius ta rafndan yaptrld dorulanm gibi grnen Fortuna ve Ma- ter Matuta sunan belirli bir kesinlikle tanmamz salad. Bir hanedan tapnc olan Fortuna hakkndaki bilgilerimize dayanarak bu tanrada, deiik ynleriyle Yunanllar'n Aphrodite'sinde ve Romallar'm Vens'nde de grdmz Fenike Tanras Astarte'yi bulduumuzu ileri srebiliriz; Pyr- gi'de yaplan verimli kazlarda bulunan, hem Fenike hem de Etrsk dilinde kaleme alnm yaztlar bugn bize, bu tapnma biimlerinin talya'da daha .. 6. yzyldan balayarak va rolduklarn kantlama olanan salyor. Bir yandan kentsel meknn snrlar izilirken bir yandan da zamann dzenlenmesi yolunda almalar srmektedir. Ro- mallar'n hukuk ve din konularnda tutucu olmalar, tarih asndan byk nem tayan bir belgenin bize ulamasn salad: Bu, "Fasti Numani" dediimiz, yani Cumhuriyet dneminin sonuyla mparatorluk dnemlerine ait daha yeni takvimlerin iinde giderek nemini kaybetmi olarak rast ladmz, eski bayramlar takvimidir. Tarihleri iyi bilinen baz tapnlarn bu takvimde bulunmamasna dayanarak bu eski bayramlar takviminin zamandizinini doruya yakn bir biimde saptayabiliriz: Eksik olan bu tapnlar arasnda Ca- pitolium ls, Aventinus'un pleb ls ve zellikle Fortuna tapnc saylabilir ki bu sonuncunun 6. yzyln ilk yarsnda alnm olduu artk kesinlemitir. Demek ki bu tarihten nceki tarihlere itibar etmesek de olur. te yandan daha o za 92 mandan Etrsk etkisi tayan tapnlarn (rnein "Voltumus; bu tapmta son yllarda Tiber adnn Etrskesi saptand) bu lunmas, 6. yzyln son eyreinden ncesine ait herhangi bir tarihlemeyi hemen hemen olanaksz klmaktadr. Bundan karabileceimiz sonu, Roma takviminin kentin kuruluu ile aa yukar ezamanl olduudur. Bu "feriale" (bayramlar takvimi) iinde, daha eski takvimlerin (yln on aya blnme si, baka baka aylarda ylba ilan edilmesi ve baz kltr elerinin birbiriyle uyumas gibi) bulunmas, kentin, kyle rin bymesinin tarihsel bir sonucu olduunu ortaya kanr. .. 5. yzyl, daha nceki dnemdeki hzl bymeye kar, ok karanlk ve iine kapank bir evre oluturur. Bu gzlem sa dece Roma iin deil, Etruria'dan Byk Yunanistan'a kadar talya'nn geri kalan blgeleri iin de dorudur. Bat ovalarna inen da halklarna, rnein Volscilere kar srdrlen d savalara, patricius ve plebler arasndaki i atmalar da ek lendi ve sonuta plebler yava yava ynetenler snfna yak lat. Bu karanlk dnem hakknda daha geni bilgimiz ol sayd, sonra gelen ve yeni bir kentsel ve ekonomik gelimeye sahne olan a daha iyi anlayabilirdik. Gl bir komu olan Etrsk sitesi Veies'e kar giriilen savan kazanlmasn (.. 396) ve Galyallar'n geici isti lalarn izleyen yllarda (Romallar bu istilann nemini abartmilardr) pleb snfnn iktidara gelmesiyle, nceki yzylda derin izleri bulunan uzun savam sona erer. Licinae Sextiae (.. 367) yasalaryla, "nobilitas" ad altnda, patri cius ve pleblerden oluan daha kalabalk yeni bir ynetici snf ortaya kar. Kent ynetiminin genilemesine yol aan bu olay 4. yzylda talya'y sarsan sosyal deiimlerin btn iinde grmek gerek: Bu dnem hakknda btn bildiklerimiz, Etruria ve Byk Yunanistan arasndaki alanda sosyo-ekonomik ve kltrel durumun altst olduu konusundaki izlenimleri doru lar. Snrl bir yurtta snfna dayanan eski dengeler geni 93 toplumsal kutuplama da eklenir. Bunun zellik gsteren bir so nucu da, bu blgede daha o dnemde, yerli soylarla ilgisi ol mayan tapnlarn younlamaya balamasdr: Bunlar, Fortu- na'dan, Yunan kkenli olduu kuku gtrmeyen Ceres tapma na, Liber ve Liberaya, Flora ve Mercurius'a kadar uzanan tapnlardr. S. Omobono'nun "kutsal mekV'da yapt kaz, bu sunaklardan birini, tapnaklarn en eski yapl evrelerinin zamandizinsel olarak ortaya konmasyla Servius Tullius ta rafndan yaptrld dorulanm gibi grnen Fortuna ve Ma- ter Matuta sunan belirli bir kesinlikle tanmamz salad. Bir hanedan tapnc olan Fortuna hakkndaki bilgilerimize dayanarak bu tanrada, deiik ynleriyle Yunanllar'n Aphrodite'sinde ve Romallar'm Vens'nde de grdmz Fenike Tanras Astarte'yi bulduumuzu ileri srebiliriz; Pyr- gi'de yaplan verimli kazlarda bulunan, hem Fenike hem de Etrsk dilinde kaleme alnm yaztlar bugn bize, bu tapnma biimlerinin talya'da daha .. 6. yzyldan balayarak va rolduklarn kantlama olanan salyor. Bir yandan kentsel meknn snrlar izilirken bir yandan da zamann dzenlenmesi yolunda almalar srmektedir. Ro- mallar'n hukuk ve din konularnda tutucu olmalar, tarih asndan byk nem tayan bir belgenin bize ulamasn salad: Bu, "Fasti Numani" dediimiz, yani Cumhuriyet dneminin sonuyla mparatorluk dnemlerine ait daha yeni takvimlerin iinde giderek nemini kaybetmi olarak rast ladmz, eski bayramlar takvimidir. Tarihleri iyi bilinen baz tapnlarn bu takvimde bulunmamasna dayanarak bu eski bayramlar takviminin zamandizinini doruya yakn bir biimde saptayabiliriz: Eksik olan bu tapnlar arasnda Ca- pitolium ls, Aventinus'un pleb ls ve zellikle Fortuna tapnc saylabilir ki bu sonuncunun 6. yzyln ilk yarsnda alnm olduu artk kesinlemitir. Demek ki bu tarihten nceki tarihlere itibar etmesek de olur. te yandan daha o za 92 mandan Etrsk etkisi tayan tapnlarn (rnein "Voltumus; bu tapmta son yllarda Tiber adnn Etrskesi saptand) bu lunmas, 6. yzyln son eyreinden ncesine ait herhangi bir tarihlemeyi hemen hemen olanaksz klmaktadr. Bundan karabileceimiz sonu, Roma takviminin kentin kuruluu ile aa yukar ezamanl olduudur. Bu "feriale" (bayramlar takvimi) iinde, daha eski takvimlerin (yln on aya blnme si, baka baka aylarda ylba ilan edilmesi ve baz kltr elerinin birbiriyle uyumas gibi) bulunmas, kentin, kyle rin bymesinin tarihsel bir sonucu olduunu ortaya kanr. .. 5. yzyl, daha nceki dnemdeki hzl bymeye kar, ok karanlk ve iine kapank bir evre oluturur. Bu gzlem sa dece Roma iin deil, Etruria'dan Byk Yunanistan'a kadar talya'nn geri kalan blgeleri iin de dorudur. Bat ovalarna inen da halklarna, rnein Volscilere kar srdrlen d savalara, patricius ve plebler arasndaki i atmalar da ek lendi ve sonuta plebler yava yava ynetenler snfna yak lat. Bu karanlk dnem hakknda daha geni bilgimiz ol sayd, sonra gelen ve yeni bir kentsel ve ekonomik gelimeye sahne olan a daha iyi anlayabilirdik. Gl bir komu olan Etrsk sitesi Veies'e kar giriilen savan kazanlmasn (.. 396) ve Galyallar'n geici isti lalarn izleyen yllarda (Romallar bu istilann nemini abartmilardr) pleb snfnn iktidara gelmesiyle, nceki yzylda derin izleri bulunan uzun savam sona erer. Licinae Sextiae (.. 367) yasalaryla, "nobilitas" ad altnda, patri cius ve pleblerden oluan daha kalabalk yeni bir ynetici snf ortaya kar. Kent ynetiminin genilemesine yol aan bu olay 4. yzylda talya'y sarsan sosyal deiimlerin btn iinde grmek gerek: Bu dnem hakknda btn bildiklerimiz, Etruria ve Byk Yunanistan arasndaki alanda sosyo-ekonomik ve kltrel durumun altst olduu konusundaki izlenimleri doru lar. Snrl bir yurtta snfna dayanan eski dengeler geni 93 halk tabakalarnn basks altnda bozulmutur, nk kk ve orta toprak sahipliinin yaylmasyla ekonomik bamsz la kavuan bu snf politik iktidara ortak olmak iin arl n duyurmaya balamtr. Olay, yerel koullara gre dei en grnmlerde ve deiik sonularla ortaya kar. rnein Yunanllar'la Byk Yunanistan'n yerli halk arasndaki ilikilerde sz konusu olay, bu iki etnik enin az ok kay namasna yol aacaktr; ya da Yunanistan'dan bir grup yeni kolonun gelmesi sz konusu olacaktr (Byk Yunanistan'a ve Timoleonun Sicilyas'na). Bu yoni akmlar sosyal temelleri olduka yaygn ve o gne d ; ' >yada grlmemi boyutlara ulaan kentsel yaplarn domasna neden olacaktr. Uzaktan uzaa yaklak bir tanmla "demokratik" denebilecek yeni politik ekiller oluacaktr ki eilimleri, radikal demokrasi ile lml oligari arasnda deiecektir. deolojik adan bu nun yansmasn, bu dnemi belirleyen ve "koine" medio-italik ad verilen ok byk kltrel badamada gryoruz: Bunun en youn ve en verimli devresi iki kua amaz (yaklak 330- 270) ve sonraki yllarda hzla bunalm dnemine girer. Cumhu- riyet'in sonunda bu dnem rnek alnacaktr ve Roma'da "optimates"lerden "populares"e dek kart politik gruplar arasnda anlamazlk grlmeyecektir. talya'da Roma kentinin stnl yava yava bu yllarda temellenmeye balad; bu stnl harekete geiren de ku kusuz nce nfus art ve buna bal toprak edinme hrs oldu. te yandan gelecein "emperyalizmi"nin silik bir nbelirtisi, yeni aristokrasiye bal birka egemen ailenin evresinde belli belirsiz grnmeye balamtr, bunlar zellikle Helen klt ryle iyice kaynam olan, bu nedenle, skenderin fetihlerin den sonra meydana km Dou Akdeniz krallklarndan y ' n eitli telkinleri yorumlayabilecek durumdaki ailelerdir. N fus younluu, kurulmu olan ve saylar gittike artan Latin kolonilerinde ve giderek daha uzak blgelerde, .. 338 94 ylndan itibaren artk kendini aka belli etmektedir. Cam- pania blgesinin, i Etruriann ve Padua evresinin verimli ovalar zellikle daha ekici grnme brnr, buna karlk Apenin dalarnn tesindeki Dou talya blgeleriyle bir sre kimse ilgilenmez. Bu durumda nce Samnit'ler ve Etrskler, sonralar Yunanllar ve Keltler'le km olduunu sandmz kanlmaz atmalar bu yaylmann aamalarn oluturur. Bunun dnda Roma'da parann ilk olarak ortaya kmasyla birlikte kullanm deerinden fazla dolam deeri olan ve Roma emperyalizminin ilk belirtileri ile ilikili, en azndan ekirdek halinde farkl bir ekonomik etkenin bulunduu da aka grlr (k tarihi tartmaldr, ancak 3. yzyln snrlar iinde olduunu syleyebiliriz). .. 4. yzylda bile aka belli olan bu yaylma eilimi 3. yzylda artk kendini iyice gstermeye balamtr. Ayn ta rihte bu medio-italik diye adlandrabileceimiz toplum mo delinde bir bunalm ba gsterir. Bunun belirtilerini, Pyr- rhus'un seferi srasnda (280-275) ve sonrasnda, daha belirgin bir biimde de Etruria'da grmek olanakldr. Birinci Pn savann Sicilya'da, kincisinin Gney talya'nn geri kalan blmnde meydana getirdii ar sarsntlar kesin ykln nedenleri olmutur. Bu klerin btn sorumluluunu yalnz 3. yzyln savalarna yklemek yanl bir grtr: Bu savalar sadece, kmekte olan yapya indirilen son darbedir. Bu durum rnein Hannibal savandan en ok zarar alm blgelerden biri olan ve ksa zamanda kalknmay baaran Campania blgesinde grlr, nk bu blge Byk Yunanistan'n geri ka lan blmnden farkl olarak, 2. yzylda kendini kabul ettir mi ve Cumhuriyet'in son dnemini belirleyecek olan yeni kalknma modeline uymutur. Roma emperyalizminin Cumhuriyet'in sonunda domu ol masnda ekonomik etkenlerin rol zerine bugn yaplan tartma, bize iyi tanmlanmam bir sorun rnei gibi grn 95 halk tabakalarnn basks altnda bozulmutur, nk kk ve orta toprak sahipliinin yaylmasyla ekonomik bamsz la kavuan bu snf politik iktidara ortak olmak iin arl n duyurmaya balamtr. Olay, yerel koullara gre dei en grnmlerde ve deiik sonularla ortaya kar. rnein Yunanllar'la Byk Yunanistan'n yerli halk arasndaki ilikilerde sz konusu olay, bu iki etnik enin az ok kay namasna yol aacaktr; ya da Yunanistan'dan bir grup yeni kolonun gelmesi sz konusu olacaktr (Byk Yunanistan'a ve Timoleonun Sicilyas'na). Bu yoni akmlar sosyal temelleri olduka yaygn ve o gne d ; ' >yada grlmemi boyutlara ulaan kentsel yaplarn domasna neden olacaktr. Uzaktan uzaa yaklak bir tanmla "demokratik" denebilecek yeni politik ekiller oluacaktr ki eilimleri, radikal demokrasi ile lml oligari arasnda deiecektir. deolojik adan bu nun yansmasn, bu dnemi belirleyen ve "koine" medio-italik ad verilen ok byk kltrel badamada gryoruz: Bunun en youn ve en verimli devresi iki kua amaz (yaklak 330- 270) ve sonraki yllarda hzla bunalm dnemine girer. Cumhu- riyet'in sonunda bu dnem rnek alnacaktr ve Roma'da "optimates"lerden "populares"e dek kart politik gruplar arasnda anlamazlk grlmeyecektir. talya'da Roma kentinin stnl yava yava bu yllarda temellenmeye balad; bu stnl harekete geiren de ku kusuz nce nfus art ve buna bal toprak edinme hrs oldu. te yandan gelecein "emperyalizmi"nin silik bir nbelirtisi, yeni aristokrasiye bal birka egemen ailenin evresinde belli belirsiz grnmeye balamtr, bunlar zellikle Helen klt ryle iyice kaynam olan, bu nedenle, skenderin fetihlerin den sonra meydana km Dou Akdeniz krallklarndan y ' n eitli telkinleri yorumlayabilecek durumdaki ailelerdir. N fus younluu, kurulmu olan ve saylar gittike artan Latin kolonilerinde ve giderek daha uzak blgelerde, .. 338 94 ylndan itibaren artk kendini aka belli etmektedir. Cam- pania blgesinin, i Etruriann ve Padua evresinin verimli ovalar zellikle daha ekici grnme brnr, buna karlk Apenin dalarnn tesindeki Dou talya blgeleriyle bir sre kimse ilgilenmez. Bu durumda nce Samnit'ler ve Etrskler, sonralar Yunanllar ve Keltler'le km olduunu sandmz kanlmaz atmalar bu yaylmann aamalarn oluturur. Bunun dnda Roma'da parann ilk olarak ortaya kmasyla birlikte kullanm deerinden fazla dolam deeri olan ve Roma emperyalizminin ilk belirtileri ile ilikili, en azndan ekirdek halinde farkl bir ekonomik etkenin bulunduu da aka grlr (k tarihi tartmaldr, ancak 3. yzyln snrlar iinde olduunu syleyebiliriz). .. 4. yzylda bile aka belli olan bu yaylma eilimi 3. yzylda artk kendini iyice gstermeye balamtr. Ayn ta rihte bu medio-italik diye adlandrabileceimiz toplum mo delinde bir bunalm ba gsterir. Bunun belirtilerini, Pyr- rhus'un seferi srasnda (280-275) ve sonrasnda, daha belirgin bir biimde de Etruria'da grmek olanakldr. Birinci Pn savann Sicilya'da, kincisinin Gney talya'nn geri kalan blmnde meydana getirdii ar sarsntlar kesin ykln nedenleri olmutur. Bu klerin btn sorumluluunu yalnz 3. yzyln savalarna yklemek yanl bir grtr: Bu savalar sadece, kmekte olan yapya indirilen son darbedir. Bu durum rnein Hannibal savandan en ok zarar alm blgelerden biri olan ve ksa zamanda kalknmay baaran Campania blgesinde grlr, nk bu blge Byk Yunanistan'n geri ka lan blmnden farkl olarak, 2. yzylda kendini kabul ettir mi ve Cumhuriyet'in son dnemini belirleyecek olan yeni kalknma modeline uymutur. Roma emperyalizminin Cumhuriyet'in sonunda domu ol masnda ekonomik etkenlerin rol zerine bugn yaplan tartma, bize iyi tanmlanmam bir sorun rnei gibi grn 95 yor. Bu tartma esas olarak gereinden ok blnm ve uzman lam bir aratrmaya bal ve tarihin en karmak sorun larndan birini, btn yansmalarn global bir ekilde ele al madan, bir tek yaklam yolu ile zmlemek iddiasnda bulunan yntem uygulamalarndan kaynaklanyor. zellikle, prosopographique ynteme dayal bir ok aratrma bu durum dadr. Bunlar, sekinler kuramn (hatta kimi zaman bu se kinlerin, hareketlerinin ideolojik doruluu konusunda bize braktklar kantlar gvenle kabul edilir), Cumhuriyet sonu dneminin btn politik tarihini aklamak iin tek geerli yntem olarak grme eilimindedirler. Oysa Roma edebiya tndan amza kalan belgelerde ekonomik gerekelere ancak blk prk rastlanmas byle bir tutumu hibir zaman hakl gstermez. uras kesindir ki, bu trden ekonomik gerekeleri kmseyen ynetici aristokrat snf ideolojik dzlemde bun lar hi dnmeden bir kenara itecektir; ancak farkl belgele rin, zellikle arkeolojik ve yaztsal belgelerin de dikkate alnmasyla, artk sadece olaylar yanstmakla yetinmeyen ve eski toplumun gereklerine daha yakn den sonular elde etmeyi bekleyebiliriz. Roma'nn i deiimlerinin ve da al masnn temelinde, antik talya'nn yapsna yeni bir biim vermi olan ekonomik alkantlarn bulunduunu, bu belgelere dayanan incelemeler giderek daha aka gstermektedir. .. 2. yzylda Roma Devleti'ni btn kurumlaryla sarsan ar bunalm, o an talyan toplumunun zlmesinden kay naklanr; bunun nedeniyse Roma'nn girimi olduu fetihler dir. Bu toplumun atsn oluturan kk bamsz devletler, snrlar k daha geni bir politik topluluk iinde az zamanda anp daldlar. 3. yzyln korkun savalar da bu an maya hz verdi. Fakat politik yaps kk bir "polis"in bo yutlarna gre olan istilc site de, srekli yaylma halinde bulunan bir imparatorluun ynetiminde glklerle karla maya balad ve ok ar sorunlar zmek zorunda kald. 96 Kk toprak sahiplerinin krsal blgeye srt evirip kent pro letaryasna katlmalaryla, topraklarn ok byk bir blm nn belli sayda kiilerin elinde toplanmas ve bu topraklarn zgr bir alma dzenine gre deil, zellikle Akdeniz'in dousundan "ithal" edilmi ok sayda kle altrlarak iletilmesi ayn tarihe rastlar. Ortaya kan bu yeni durumda geim amacyla yaplan retim azalmaya balar, yerini orta boyutlarda, uzmanlam tarma brakr: retilen mallar sa tlmak ve ihra edilmek iindir. Bir de buday ekimi ve ko yunculuk yapan byk "latifundium"lar vardr (daha ok Si cilya ve Gney talya'da). Politik adan bu durum, nceki dneme zelliini veren ve getirdii zmlerle vatanda topluluunun ok byk bir blmn iine alan dengelerin ortadan kalkm olmasyla kendini gsterir. Bylece senato oligarisi daralm, iktidar, tabandan gelecek her eit yenilenmeye kar kan az sayda ailenin tekeline gemitir. Bundan doan sosyal gerilimler kentin pjeb snfnn huzur suzluklaryla kendini gsterir; bu snf yoksul kalm mlk sa hipleri ve azad edilmi klelerin de katlmasyla byyen, egemen snflarn elinde her an kullanlmaya hazr dank bir sosyal gruptur. Politika bylece soylu gruplar arasnda bir atma eklini alr, nk gerek ekonomik gerekse ideolojik bakmdan bu lde dalm bir sosyal duruma hakim olabile cek yalnz onlar vardr. 2. yzyln ihtillci tribunuslarmm* ve zellikle Gracchus'larn egemen snftan kmalar bir rast lant deildir. Bunlar egemen snftan birka ailenin haksz yere ele geirmi olduu "ager publicusun topraklarn kent ve kr proletaryasna datarak daha nceki durumun biraz ben zerini yeniden canlandrmay denediler. Ancak olayn kke ninde yatan "emperyalist" yaylma eilimini ters yne evir meden bu giriimin baar salamasna olanak yoktu, oysa buna * Tribunus: Pleb snfnn haklarn savunan yksek grevli, (.n.) 97 yor. Bu tartma esas olarak gereinden ok blnm ve uzman lam bir aratrmaya bal ve tarihin en karmak sorun larndan birini, btn yansmalarn global bir ekilde ele al madan, bir tek yaklam yolu ile zmlemek iddiasnda bulunan yntem uygulamalarndan kaynaklanyor. zellikle, prosopographique ynteme dayal bir ok aratrma bu durum dadr. Bunlar, sekinler kuramn (hatta kimi zaman bu se kinlerin, hareketlerinin ideolojik doruluu konusunda bize braktklar kantlar gvenle kabul edilir), Cumhuriyet sonu dneminin btn politik tarihini aklamak iin tek geerli yntem olarak grme eilimindedirler. Oysa Roma edebiya tndan amza kalan belgelerde ekonomik gerekelere ancak blk prk rastlanmas byle bir tutumu hibir zaman hakl gstermez. uras kesindir ki, bu trden ekonomik gerekeleri kmseyen ynetici aristokrat snf ideolojik dzlemde bun lar hi dnmeden bir kenara itecektir; ancak farkl belgele rin, zellikle arkeolojik ve yaztsal belgelerin de dikkate alnmasyla, artk sadece olaylar yanstmakla yetinmeyen ve eski toplumun gereklerine daha yakn den sonular elde etmeyi bekleyebiliriz. Roma'nn i deiimlerinin ve da al masnn temelinde, antik talya'nn yapsna yeni bir biim vermi olan ekonomik alkantlarn bulunduunu, bu belgelere dayanan incelemeler giderek daha aka gstermektedir. .. 2. yzylda Roma Devleti'ni btn kurumlaryla sarsan ar bunalm, o an talyan toplumunun zlmesinden kay naklanr; bunun nedeniyse Roma'nn girimi olduu fetihler dir. Bu toplumun atsn oluturan kk bamsz devletler, snrlar k daha geni bir politik topluluk iinde az zamanda anp daldlar. 3. yzyln korkun savalar da bu an maya hz verdi. Fakat politik yaps kk bir "polis"in bo yutlarna gre olan istilc site de, srekli yaylma halinde bulunan bir imparatorluun ynetiminde glklerle karla maya balad ve ok ar sorunlar zmek zorunda kald. 96 Kk toprak sahiplerinin krsal blgeye srt evirip kent pro letaryasna katlmalaryla, topraklarn ok byk bir blm nn belli sayda kiilerin elinde toplanmas ve bu topraklarn zgr bir alma dzenine gre deil, zellikle Akdeniz'in dousundan "ithal" edilmi ok sayda kle altrlarak iletilmesi ayn tarihe rastlar. Ortaya kan bu yeni durumda geim amacyla yaplan retim azalmaya balar, yerini orta boyutlarda, uzmanlam tarma brakr: retilen mallar sa tlmak ve ihra edilmek iindir. Bir de buday ekimi ve ko yunculuk yapan byk "latifundium"lar vardr (daha ok Si cilya ve Gney talya'da). Politik adan bu durum, nceki dneme zelliini veren ve getirdii zmlerle vatanda topluluunun ok byk bir blmn iine alan dengelerin ortadan kalkm olmasyla kendini gsterir. Bylece senato oligarisi daralm, iktidar, tabandan gelecek her eit yenilenmeye kar kan az sayda ailenin tekeline gemitir. Bundan doan sosyal gerilimler kentin pjeb snfnn huzur suzluklaryla kendini gsterir; bu snf yoksul kalm mlk sa hipleri ve azad edilmi klelerin de katlmasyla byyen, egemen snflarn elinde her an kullanlmaya hazr dank bir sosyal gruptur. Politika bylece soylu gruplar arasnda bir atma eklini alr, nk gerek ekonomik gerekse ideolojik bakmdan bu lde dalm bir sosyal duruma hakim olabile cek yalnz onlar vardr. 2. yzyln ihtillci tribunuslarmm* ve zellikle Gracchus'larn egemen snftan kmalar bir rast lant deildir. Bunlar egemen snftan birka ailenin haksz yere ele geirmi olduu "ager publicusun topraklarn kent ve kr proletaryasna datarak daha nceki durumun biraz ben zerini yeniden canlandrmay denediler. Ancak olayn kke ninde yatan "emperyalist" yaylma eilimini ters yne evir meden bu giriimin baar salamasna olanak yoktu, oysa buna * Tribunus: Pleb snfnn haklarn savunan yksek grevli, (.n.) 97 ne kimsenin gc yeterdi ne de byle bir istek vard. ki kardein tasars; hatta, Roma valyeleri, talikler ve kent plebleri gibi dank gleri soylulara kar bir plan evresin de birletirmeye uraan Gaius'un politik bakmdan daha ol gun tasars bile ac bir biimde bozguna urad. Ayn tarihler de gneyin krsal blgelerinde grlen geni apta kle ayak lanmalar da tutarl bir programn ve herhangi bir politik grn yokluu yznden baarsz kald. Grnrde "nobili- tas" kazanmt ama gerekte bu zaferler onu ykma gtrd. Sonunda kabul edilen zm, ayaklanan tribunuslarn yenil melerini izleyen onyllarda yava yava gerekleen iki yeni olayla belirlendi: Bunlardan ilki, Romal ve talik proleter ktleyi yeni almlara yneltmek amacyla profesyonel bir ordunun kurulmasdr; bu ktle, sonunda "sava beylerinin" hizmetine girecek ve ynetenlerin kafalarnda tasarladklar gibi clientelay oluturacaktr (bunlar, .. 1. yzylda ka cak ve Cumhuriyeti kertecek olan i savalarn ilk belirti leridir); bunlarla ayn zamana rastlayan kincisi de, talik mttefiklerin bakaldrmas ve bunun sonucunda da talikler' in tmyle Roma vatandalna kabul edilmeleridir. Bu ge nileme de, ilk kurulu biimini hl korumaya alan site- devletin zaten sallanmakta olan kuramlarnn kesin olarak yklp gitmesine neden oldu. Bylece, pek de uygun olmayan bir deyile yaygn olarak "Roma devrimi" ad verilen olguya yol aacak olan koullarn tm gereklemi oldu; yani, cum huriyeti eski ynetici snfn, baka bir deyile "nobilitas"m yerini yeni bir ynetici snfn almasna, buna bal olarak da devlet kuramlarnn dnme urayarak Principatus dzeni nin kurulmasna yol aan koullar olutu. Eski kurulu ile yeni politik durum arasnda .. 1. yzyln i savalar sonunda adm adm ortaya kan ve grnte bir uzlamay andran bu "clientela: Roma mparatorluu'nda gsz bir ulusun, daha gl olanla ba mllk ilikisi, (.n.) 98 yeni iktidar, aslnda profesyonel bir ordunun ve talik kkenli "orta snflarn" desteine dayanmaktadr: Daha nce ikti dar Augustus'a teslim etmi olanlar da ayn glerdir. ne kimsenin gc yeterdi ne de byle bir istek vard. ki kardein tasars; hatta, Roma valyeleri, talikler ve kent plebleri gibi dank gleri soylulara kar bir plan evresin de birletirmeye uraan Gaius'un politik bakmdan daha ol gun tasars bile ac bir biimde bozguna urad. Ayn tarihler de gneyin krsal blgelerinde grlen geni apta kle ayak lanmalar da tutarl bir programn ve herhangi bir politik grn yokluu yznden baarsz kald. Grnrde "nobili- tas" kazanmt ama gerekte bu zaferler onu ykma gtrd. Sonunda kabul edilen zm, ayaklanan tribunuslarn yenil melerini izleyen onyllarda yava yava gerekleen iki yeni olayla belirlendi: Bunlardan ilki, Romal ve talik proleter ktleyi yeni almlara yneltmek amacyla profesyonel bir ordunun kurulmasdr; bu ktle, sonunda "sava beylerinin" hizmetine girecek ve ynetenlerin kafalarnda tasarladklar gibi clientelay oluturacaktr (bunlar, .. 1. yzylda ka cak ve Cumhuriyeti kertecek olan i savalarn ilk belirti leridir); bunlarla ayn zamana rastlayan kincisi de, talik mttefiklerin bakaldrmas ve bunun sonucunda da talikler' in tmyle Roma vatandalna kabul edilmeleridir. Bu ge nileme de, ilk kurulu biimini hl korumaya alan site- devletin zaten sallanmakta olan kuramlarnn kesin olarak yklp gitmesine neden oldu. Bylece, pek de uygun olmayan bir deyile yaygn olarak "Roma devrimi" ad verilen olguya yol aacak olan koullarn tm gereklemi oldu; yani, cum huriyeti eski ynetici snfn, baka bir deyile "nobilitas"m yerini yeni bir ynetici snfn almasna, buna bal olarak da devlet kuramlarnn dnme urayarak Principatus dzeni nin kurulmasna yol aan koullar olutu. Eski kurulu ile yeni politik durum arasnda .. 1. yzyln i savalar sonunda adm adm ortaya kan ve grnte bir uzlamay andran bu "clientela: Roma mparatorluu'nda gsz bir ulusun, daha gl olanla ba mllk ilikisi, (.n.) 98 yeni iktidar, aslnda profesyonel bir ordunun ve talik kkenli "orta snflarn" desteine dayanmaktadr: Daha nce ikti dar Augustus'a teslim etmi olanlar da ayn glerdir. TARH Akdeniz'in tarihini btn olarak alrsak, insann akl yeti sini aan byklkte, dank, elikili, arkeolog ve tarihi lerin gereinden fazla inceledikleri bir lem iinde alt il on- bin yllk bir tarih birikimi kar karmza; bu, her eit akl c bireime meydan okuyan bir bilgi toplamdr. Dorusunu sy lemek gerekirse, Akdeniz'in gemii uzak in tarihi kadar yo un katmanlar halinde birikmi bir tarihtir. Uygarlklara ncelik tanyoruz. Eer ille de bir genel grnm vermek gerekiyorsa kendimize bir yol semek zorundayz. Bunun iin de en iyisi Akdeniz'in kendisine bavurmak, bugnk Akdeniz'in esas yaamn, gzle grnen dengesini ve belki de eski dengelerini dikkatle aratr mak olur. Bu konuda, hemen ve kesin olarak akla gelen ey udur: Bugnn politik blnmelerinin tesinde Akdeniz, ayn kltr topluluu, byk ve canl uygarlk ve bunlarn te melden farkl dnce, inan, yeme ime, yaama biimidir... Gerekte bunlar, neredeyse dnya kurulal beri, hi deilse yzyllardan bu yana dilerini her an birbirine gstermeye hazr canavar, yazglar asla birlemeyecek ayr kii liktir. Bunlarn kendilerine izdii snrlar devletlerinkini hie sayar; bu snrlarn o canavar iin, sirk soytarsnn sr tna geirdii giysiden, hem de en incesinden fark yoktur. Akdeniz tarihinin eitli ini klar ve olaylar arasnda izleyebileceimiz uzun sreli yazglar, gerekte yalnz bu uy garlklardr. uygarlk var: nce Bat, belki buna Hristiyanlk demek daha uygun olur, anlam ykl eski bir szck; belki de Romal- lk terimini kullanmak daha yerinde olur: Balangta Latin, 100 sonradan Katolik olan bu kocam evrenin merkezi dn Roma' yd, bugn yine Roma'dr; bu evren Protestan dnyasna, Okya nusa ve Kuzey Denizi'ne, Ren nehrine ve Tuna'ya dek uzanr. Kar reformun bu nehirler boyunca diktii barok kiliseler uya nk nbetiler gibidir. Bu evren Atlantik tesi dnyalara kadar gider, sanki Roma'nn ada yazgs, zerinde gnein hi bat mad arlken mparatorluu'nun etki alann korumaktr. kinci evren slm dnyasdr, bir ucu Fas'ta bir ucu Hint Ok- yanusu'nun tesinde, .S. 13. yzylda bir blm igal edilip slmlatrlm olan Gney Dou Asya'dadr. Bat'yla slm dnyas, kar karya kedi kpek gibidir. Buna, Bat kart dnya da denebilir, iinde birarada barndrd rekabeti, dmanl, borluluu ile, her trl kar koymada grlen trden karmak davranlarn oluturduu bir kar-Bat. Dou ile Bat, Germaine Tillion'un terimiyle "birbirlerini ta mamlayan dmanlardr". Ama ne biim dman, ne biim ra kip! Birinin yaptn teki de yapar. Bat Hal seferlerini icat eder ve yaar; slm Cihad, kutsal sava icat eder ve yaar. Hristiyanlk Roma'ya ular; slm Mekke'ye ve Pey- gamber'in kabrine ular, burasn bir merkez yapmasnda hibir mantkszlk yoktur, nk slm, Asya'nn derinlikle rine kadar lleri amaktadr, nk o tek bana "teki" Ak deniz'dir, ln eklenmesiyle uzam Kar-Akdeniz. nc kiilik bugn yzn hemen gstermiyor. Yunan dn yas, Ortodoks dnyadr bu. Bugnk Balkan yarmadasnn en azndan tamam, Romanya, Bulgaristan, hemen hemen btn ile Yugoslavya, Yunanistan'n kendisi, antik Hellas'n anm- sand ve sanki yeniden yaad anlarla dopdolu Yunanis tan; ayrca, kukusuz, o koskoca Ortodoks Rusya. Peki bu ale min merkezi neresi? Konstantinopolis diyeceksiniz, ikinci Ro ma ve gbeinde de Ayasofya. Evet ama Konstantinopolis 1453'ten beri stanbul'dur, Trkiye'nin bakenti. Gl dne minde Balkan yarmadasnn tmne sahip olan Trk slm, 101 TARH Akdeniz'in tarihini btn olarak alrsak, insann akl yeti sini aan byklkte, dank, elikili, arkeolog ve tarihi lerin gereinden fazla inceledikleri bir lem iinde alt il on- bin yllk bir tarih birikimi kar karmza; bu, her eit akl c bireime meydan okuyan bir bilgi toplamdr. Dorusunu sy lemek gerekirse, Akdeniz'in gemii uzak in tarihi kadar yo un katmanlar halinde birikmi bir tarihtir. Uygarlklara ncelik tanyoruz. Eer ille de bir genel grnm vermek gerekiyorsa kendimize bir yol semek zorundayz. Bunun iin de en iyisi Akdeniz'in kendisine bavurmak, bugnk Akdeniz'in esas yaamn, gzle grnen dengesini ve belki de eski dengelerini dikkatle aratr mak olur. Bu konuda, hemen ve kesin olarak akla gelen ey udur: Bugnn politik blnmelerinin tesinde Akdeniz, ayn kltr topluluu, byk ve canl uygarlk ve bunlarn te melden farkl dnce, inan, yeme ime, yaama biimidir... Gerekte bunlar, neredeyse dnya kurulal beri, hi deilse yzyllardan bu yana dilerini her an birbirine gstermeye hazr canavar, yazglar asla birlemeyecek ayr kii liktir. Bunlarn kendilerine izdii snrlar devletlerinkini hie sayar; bu snrlarn o canavar iin, sirk soytarsnn sr tna geirdii giysiden, hem de en incesinden fark yoktur. Akdeniz tarihinin eitli ini klar ve olaylar arasnda izleyebileceimiz uzun sreli yazglar, gerekte yalnz bu uy garlklardr. uygarlk var: nce Bat, belki buna Hristiyanlk demek daha uygun olur, anlam ykl eski bir szck; belki de Romal- lk terimini kullanmak daha yerinde olur: Balangta Latin, 100 sonradan Katolik olan bu kocam evrenin merkezi dn Roma' yd, bugn yine Roma'dr; bu evren Protestan dnyasna, Okya nusa ve Kuzey Denizi'ne, Ren nehrine ve Tuna'ya dek uzanr. Kar reformun bu nehirler boyunca diktii barok kiliseler uya nk nbetiler gibidir. Bu evren Atlantik tesi dnyalara kadar gider, sanki Roma'nn ada yazgs, zerinde gnein hi bat mad arlken mparatorluu'nun etki alann korumaktr. kinci evren slm dnyasdr, bir ucu Fas'ta bir ucu Hint Ok- yanusu'nun tesinde, .S. 13. yzylda bir blm igal edilip slmlatrlm olan Gney Dou Asya'dadr. Bat'yla slm dnyas, kar karya kedi kpek gibidir. Buna, Bat kart dnya da denebilir, iinde birarada barndrd rekabeti, dmanl, borluluu ile, her trl kar koymada grlen trden karmak davranlarn oluturduu bir kar-Bat. Dou ile Bat, Germaine Tillion'un terimiyle "birbirlerini ta mamlayan dmanlardr". Ama ne biim dman, ne biim ra kip! Birinin yaptn teki de yapar. Bat Hal seferlerini icat eder ve yaar; slm Cihad, kutsal sava icat eder ve yaar. Hristiyanlk Roma'ya ular; slm Mekke'ye ve Pey- gamber'in kabrine ular, burasn bir merkez yapmasnda hibir mantkszlk yoktur, nk slm, Asya'nn derinlikle rine kadar lleri amaktadr, nk o tek bana "teki" Ak deniz'dir, ln eklenmesiyle uzam Kar-Akdeniz. nc kiilik bugn yzn hemen gstermiyor. Yunan dn yas, Ortodoks dnyadr bu. Bugnk Balkan yarmadasnn en azndan tamam, Romanya, Bulgaristan, hemen hemen btn ile Yugoslavya, Yunanistan'n kendisi, antik Hellas'n anm- sand ve sanki yeniden yaad anlarla dopdolu Yunanis tan; ayrca, kukusuz, o koskoca Ortodoks Rusya. Peki bu ale min merkezi neresi? Konstantinopolis diyeceksiniz, ikinci Ro ma ve gbeinde de Ayasofya. Evet ama Konstantinopolis 1453'ten beri stanbul'dur, Trkiye'nin bakenti. Gl dne minde Balkan yarmadasnn tmne sahip olan Trk slm, 101 sonradan kendine ait bir Avrupa parasn elinde tuttu. Baka bir merkez Moskova, nc Roma... Kukusuz o da roln oy nad. Ama o da Ortodoksluun parlak bir kutbu olmaktan kt artk. Peki, ortodoks dnyas bugn babasz bir dnya m? Yzyllar Geriye Doru Trmanrken Uygarlklarn mkemmel bir yol gsterici olduklarn kim inkr edebilir? Zaman aan, sreyi alteden onlardr. Tarihin filmi bir yandan oynayadursun, sarslmaz gleriyle onlar ayaktadrlar. Ve ayn g onlann kendi alanlarna egemen ol malarn salar, nk igal ettikleri topraklar snr deiik liklerine urayabilir fakat en ortada, merkez blgede onlarn alm olduklar yer deimez. Sezar veya Augustus zamannda nerede idiyseler, Mustafa Kemal veya Albay Nasr zama nnda da oradadrlar. Zaman ve mekn iinde hareketsizdir ler ya da ok az hareket ederler. Bu hareketsizlik uygarlklarn, ilk bakta grndnden ok daha gerilerde bulunan bir gemie kk salmalarn salar ve bu uzun sre, ister istemez onlann nitelii ile btnleir. Ro- mallk sa ile balamad. slmiyet 7. yzylda Muhammet ile balamad. Ve Ortodoks dnyas da 330 ylnda Konstanti- nopolis'in kuruluu ile balamad. nk bir uygarlk srek lilik demektir, yle ki bu uygarlk deitii zaman hatta bu deiiklik yeni bir dinin getirdii derin bir deiiklik de olsa kendi iinde yaamaya devam eder ve zn oluturan eski deerleri iine sindirir. Valry ne derse desin, uygarlklar lml deildirler. eitli sarsntlara, felketlere gs ge rerler. Gerekince klleri iinden yeniden doarlar. Yklsalar, harap olsalar da ayrkotu gibi yeniden biterler. Yunan uygarln ele alalm. Bu uygarlk Yunan alann, tarihin sfr dzeyine indiren ykm, kym ve istilalardan 102 sonra, I.. 8. yzyla doru doar ve kendini belli etmeye balar. Bugn hl ayaktadr. En azndan bin ylk bir sre... Bu uzun yolda bana gelmedik felket, musibet kalmaz! Yunanistan ve Helen dnyas Roma lejyonlan karsnda yeni lirler. Fakat Konstantin'in .S. 330 ylnda Konstantinopolis'i kurmasyla drt be yzyl sren bu uzun bamllktan, bu esir likten kurtulurlar. Bundan sonra bir Hristiyan mparatorluu balar ki Roma mparatorluu kadar byktr. Fakat 395'te bu imparatorluk ikiye blnr, "pars orientis", Bizans Yunan m paratorluu olur, "pars occidentis" ise Barbarlar'n ayaklar altnda ezilir; ama Yunanistan btn gcyle yeniden doar. Bu atlm onu binyl daha yaatacak, ancak 1453'te Trkler'in Konstantinopolis'i almalar her eyin yeniden ele alnmasn gerektirecektir. Oysa 19. yzylda Rus Ortdokslarnn ve Avrupa'nn yardmyla gerekleen bir Hal seferi Balkan- lar'n Hristiyan halklarn birer birer kurtaracaktr. Ortodoks dnyas iin sylenenler, kendi koullar iinde, teki iki merkez iin de dorudur: Roma ve Mekke. Esas olarak Roma iin sfr noktas sa'nn douudur. slm iin sfr nok tas Muhammet'tir. Onun 16 Temmuz 622'de Mekke'den Medi ne'ye hicretidir. Bat'nn yapt sadece, dilini, dncesini, hukuk sistemini ve daha birok eyini ald Latin alemini de vam ettirmektir. slm'n kkenindeyse Arabistan lleri ve kervanlar vardr, onun gerisinde de uzun bir gemi; ama slm daha ok, Arap atllanmn ve deve srclerinin byk bir ko laylkla elde ettikleri lkeler demektir: Suriye, Msr, ran, Kuzey Afrika. slm her eyden nce Orta Dou'nun ve bir dizi eski kltr, ekonomi ve bilimin mirassdr. slm'n kalbi Mekke'den Kahire'ye, am'a ve Badat'a uzanan dar ak a- landr. Sk sylenen bir sz vardr: slm l demektir. Kalp gzel ama unu da eklemek gerek: slm Yakn Dou'dur. Bu da onu, inanlmaz byklkte bir mirasla, dolaysyla da yzyl larla ykl klar. 103 sonradan kendine ait bir Avrupa parasn elinde tuttu. Baka bir merkez Moskova, nc Roma... Kukusuz o da roln oy nad. Ama o da Ortodoksluun parlak bir kutbu olmaktan kt artk. Peki, ortodoks dnyas bugn babasz bir dnya m? Yzyllar Geriye Doru Trmanrken Uygarlklarn mkemmel bir yol gsterici olduklarn kim inkr edebilir? Zaman aan, sreyi alteden onlardr. Tarihin filmi bir yandan oynayadursun, sarslmaz gleriyle onlar ayaktadrlar. Ve ayn g onlann kendi alanlarna egemen ol malarn salar, nk igal ettikleri topraklar snr deiik liklerine urayabilir fakat en ortada, merkez blgede onlarn alm olduklar yer deimez. Sezar veya Augustus zamannda nerede idiyseler, Mustafa Kemal veya Albay Nasr zama nnda da oradadrlar. Zaman ve mekn iinde hareketsizdir ler ya da ok az hareket ederler. Bu hareketsizlik uygarlklarn, ilk bakta grndnden ok daha gerilerde bulunan bir gemie kk salmalarn salar ve bu uzun sre, ister istemez onlann nitelii ile btnleir. Ro- mallk sa ile balamad. slmiyet 7. yzylda Muhammet ile balamad. Ve Ortodoks dnyas da 330 ylnda Konstanti- nopolis'in kuruluu ile balamad. nk bir uygarlk srek lilik demektir, yle ki bu uygarlk deitii zaman hatta bu deiiklik yeni bir dinin getirdii derin bir deiiklik de olsa kendi iinde yaamaya devam eder ve zn oluturan eski deerleri iine sindirir. Valry ne derse desin, uygarlklar lml deildirler. eitli sarsntlara, felketlere gs ge rerler. Gerekince klleri iinden yeniden doarlar. Yklsalar, harap olsalar da ayrkotu gibi yeniden biterler. Yunan uygarln ele alalm. Bu uygarlk Yunan alann, tarihin sfr dzeyine indiren ykm, kym ve istilalardan 102 sonra, I.. 8. yzyla doru doar ve kendini belli etmeye balar. Bugn hl ayaktadr. En azndan bin ylk bir sre... Bu uzun yolda bana gelmedik felket, musibet kalmaz! Yunanistan ve Helen dnyas Roma lejyonlan karsnda yeni lirler. Fakat Konstantin'in .S. 330 ylnda Konstantinopolis'i kurmasyla drt be yzyl sren bu uzun bamllktan, bu esir likten kurtulurlar. Bundan sonra bir Hristiyan mparatorluu balar ki Roma mparatorluu kadar byktr. Fakat 395'te bu imparatorluk ikiye blnr, "pars orientis", Bizans Yunan m paratorluu olur, "pars occidentis" ise Barbarlar'n ayaklar altnda ezilir; ama Yunanistan btn gcyle yeniden doar. Bu atlm onu binyl daha yaatacak, ancak 1453'te Trkler'in Konstantinopolis'i almalar her eyin yeniden ele alnmasn gerektirecektir. Oysa 19. yzylda Rus Ortdokslarnn ve Avrupa'nn yardmyla gerekleen bir Hal seferi Balkan- lar'n Hristiyan halklarn birer birer kurtaracaktr. Ortodoks dnyas iin sylenenler, kendi koullar iinde, teki iki merkez iin de dorudur: Roma ve Mekke. Esas olarak Roma iin sfr noktas sa'nn douudur. slm iin sfr nok tas Muhammet'tir. Onun 16 Temmuz 622'de Mekke'den Medi ne'ye hicretidir. Bat'nn yapt sadece, dilini, dncesini, hukuk sistemini ve daha birok eyini ald Latin alemini de vam ettirmektir. slm'n kkenindeyse Arabistan lleri ve kervanlar vardr, onun gerisinde de uzun bir gemi; ama slm daha ok, Arap atllanmn ve deve srclerinin byk bir ko laylkla elde ettikleri lkeler demektir: Suriye, Msr, ran, Kuzey Afrika. slm her eyden nce Orta Dou'nun ve bir dizi eski kltr, ekonomi ve bilimin mirassdr. slm'n kalbi Mekke'den Kahire'ye, am'a ve Badat'a uzanan dar ak a- landr. Sk sylenen bir sz vardr: slm l demektir. Kalp gzel ama unu da eklemek gerek: slm Yakn Dou'dur. Bu da onu, inanlmaz byklkte bir mirasla, dolaysyla da yzyl larla ykl klar. 103 Uzak Tarihler Kukusuz ideniz, yeniden canlanan tarih anlaryla, uzak tarihlerle, grnrde l sanlan ama yaamaya devam eden dnyalardan gelen klarla yorulmutur. Herkese ve her eye karn Roma'nn 5. yzylda Barbarlarn saldrlaryla yklmadn iddia eden tarihileri severim. Roma mpara torluu arlman'la, Otonlar'la ve arlkenin, birok Batl hmanistin yerlemesini temenni ettii Evrensel Monari denen ynetimi ile yeniden domu saylmaz m? Sonra, milletlerle kltrlerin Avrupas'n kurmaya alan bugnn insanlar, bi linli ya da bilinsiz bir "pax romana"' dlemiyorlar m? Roma'nn Avrupa zerindeki derin etkileri tartlmaz, ama kimi eylerin srp gitmesi gene de insan artyor. Hristi yanlk 16. yzylda ikiye blndnde, bu iki kamp birbirin den ayran snrlarn, Roma mparatorluu'nun ifte snr olan Ren ve Tuna nehirleri olmas sadece bir rastlant mdr? Keza, slm'n akna eviren fetihlerinin hem Yakm Dou'da, hem de Kartaca'nn iki alannda birden, yani hem Kuzey Afrika'da hem spanya'nn bir blmnde kolayca ka bul edilmi olmas da m rastlantdr? Daha nce de syledik, Pn dnyas Roma yasasn benimsemekten ok slm uy garln kabule daha derinden hazrd, nk slm uygarl sadece bir katk deil, bir sreklilikti. O sadece Yahudilii ve brahim peygamber geleneini deil, uzun zamandr yerine oturmu bir kltr, treleri, alkanlklar kendine malet- miti. nk uygarlk sadece din deildir, geri her kltrel sistemin merkezinde bir dinin bulunmas gerekir, ancak uy garlk bir yaama sanat ve durmakszn yinelenen binlerce alkanln bir toplamdr. Binbir Gece Masallar'nda h kmdar selmlamak, "onun nnde secdeye varp topra p- * pax romana: Roma bar. A ugustus zamanndan balayarak ilka kltrnn A kdeniz havzasnda iyice yerlemesini salayan, yaklak iki yzyl srm bar ve dinginlik dnemini anlatmak iin kullanlr, (.n.) 104 mektir". Bu, Hsrev'in (531-579) saraynda teden beri srp giden bir alkanlktr. 16., 17. yzyllarda ve daha sonralar bile stanbul'a, sfahan'a, Delhi'ye atanan Avrupal eliler bu selm biimini, hem kendileri hem de temsil ettikleri prens iin kk drc bulduklarndan ondan kurtulmann arele rini ararlard. Msrllar'n bu adetlerine sinirlenen Herodo- tos: "Selm vermek iin sokak ortasnda birbirlerinin nnde yerlere kadar eilirler, ellerini dizlerine kadar indirip k pekleri taklit ederler" diyor. Mslmanlarn geleneksel kya fetlerini de anmsayn, deimesi ne kadar uzun srmtr. Bu kyafeti eski Babil'de de grrz, bundan yirmibe yzyl nce yine Herodotos'un yazdna gre: "Babilliler nce ayaklarna kadar inen bir keten gmlek giyerler, [E.F.Gautier buna gandou- rah der] bunun zerine uzun bir yn bluz geirirler, [buna da cellbe denir] ve en son beyaz bir mantoya sarnrlar [bu bir eit kk beyaz malhtr] bir de balklar vardr, [fes ya da tarbuh]". Ev (slm ncesi evidir), yiyecekler, btl inan lar konusunda da durum ayndr: Hristiyanlar'n tadklar madalyon ya da ruhanilerin omuzlarndan sarkan atknn, Mslmanlar'daki edeeri Fatma'nn elidir ve Kartacada mezar talarn sslemektedir. slm'n, Yakn Dou'nun tarih zenginlikleriyle ykl topraklarna bal olduu bir gerektir. Bat uygarl gibi slm uygarl da, Alfred Weber'in (B yk Max Weber'in kardei) dedii gibi "tremi bir uygarlk", ikinci dereceden bir uygarlktr; buna alanm uygarlk da diyebiliriz. Birinci dereceden tek uygarlk acaba in uygar l m? Ksaca bugnn zihniyetlerini ele alan her trl inceleme, zorunlu olarak uygarlklarn sonu gelmez gemilerine ynelir. Yzyllar iinde her ikisi de uzun sreli iki Hristiyanlk mey dana gelmitir ki bunlar aslnda daha nceki dnemlerin ger eklerine birer dn olmutur: Bu iki Hristiyanlk'tan birinin merkezi Roma ve Bat, tekininki ise yeni Roma, yani Kons- 105 Uzak Tarihler Kukusuz ideniz, yeniden canlanan tarih anlaryla, uzak tarihlerle, grnrde l sanlan ama yaamaya devam eden dnyalardan gelen klarla yorulmutur. Herkese ve her eye karn Roma'nn 5. yzylda Barbarlarn saldrlaryla yklmadn iddia eden tarihileri severim. Roma mpara torluu arlman'la, Otonlar'la ve arlkenin, birok Batl hmanistin yerlemesini temenni ettii Evrensel Monari denen ynetimi ile yeniden domu saylmaz m? Sonra, milletlerle kltrlerin Avrupas'n kurmaya alan bugnn insanlar, bi linli ya da bilinsiz bir "pax romana"' dlemiyorlar m? Roma'nn Avrupa zerindeki derin etkileri tartlmaz, ama kimi eylerin srp gitmesi gene de insan artyor. Hristi yanlk 16. yzylda ikiye blndnde, bu iki kamp birbirin den ayran snrlarn, Roma mparatorluu'nun ifte snr olan Ren ve Tuna nehirleri olmas sadece bir rastlant mdr? Keza, slm'n akna eviren fetihlerinin hem Yakm Dou'da, hem de Kartaca'nn iki alannda birden, yani hem Kuzey Afrika'da hem spanya'nn bir blmnde kolayca ka bul edilmi olmas da m rastlantdr? Daha nce de syledik, Pn dnyas Roma yasasn benimsemekten ok slm uy garln kabule daha derinden hazrd, nk slm uygarl sadece bir katk deil, bir sreklilikti. O sadece Yahudilii ve brahim peygamber geleneini deil, uzun zamandr yerine oturmu bir kltr, treleri, alkanlklar kendine malet- miti. nk uygarlk sadece din deildir, geri her kltrel sistemin merkezinde bir dinin bulunmas gerekir, ancak uy garlk bir yaama sanat ve durmakszn yinelenen binlerce alkanln bir toplamdr. Binbir Gece Masallar'nda h kmdar selmlamak, "onun nnde secdeye varp topra p- * pax romana: Roma bar. A ugustus zamanndan balayarak ilka kltrnn A kdeniz havzasnda iyice yerlemesini salayan, yaklak iki yzyl srm bar ve dinginlik dnemini anlatmak iin kullanlr, (.n.) 104 mektir". Bu, Hsrev'in (531-579) saraynda teden beri srp giden bir alkanlktr. 16., 17. yzyllarda ve daha sonralar bile stanbul'a, sfahan'a, Delhi'ye atanan Avrupal eliler bu selm biimini, hem kendileri hem de temsil ettikleri prens iin kk drc bulduklarndan ondan kurtulmann arele rini ararlard. Msrllar'n bu adetlerine sinirlenen Herodo- tos: "Selm vermek iin sokak ortasnda birbirlerinin nnde yerlere kadar eilirler, ellerini dizlerine kadar indirip k pekleri taklit ederler" diyor. Mslmanlarn geleneksel kya fetlerini de anmsayn, deimesi ne kadar uzun srmtr. Bu kyafeti eski Babil'de de grrz, bundan yirmibe yzyl nce yine Herodotos'un yazdna gre: "Babilliler nce ayaklarna kadar inen bir keten gmlek giyerler, [E.F.Gautier buna gandou- rah der] bunun zerine uzun bir yn bluz geirirler, [buna da cellbe denir] ve en son beyaz bir mantoya sarnrlar [bu bir eit kk beyaz malhtr] bir de balklar vardr, [fes ya da tarbuh]". Ev (slm ncesi evidir), yiyecekler, btl inan lar konusunda da durum ayndr: Hristiyanlar'n tadklar madalyon ya da ruhanilerin omuzlarndan sarkan atknn, Mslmanlar'daki edeeri Fatma'nn elidir ve Kartacada mezar talarn sslemektedir. slm'n, Yakn Dou'nun tarih zenginlikleriyle ykl topraklarna bal olduu bir gerektir. Bat uygarl gibi slm uygarl da, Alfred Weber'in (B yk Max Weber'in kardei) dedii gibi "tremi bir uygarlk", ikinci dereceden bir uygarlktr; buna alanm uygarlk da diyebiliriz. Birinci dereceden tek uygarlk acaba in uygar l m? Ksaca bugnn zihniyetlerini ele alan her trl inceleme, zorunlu olarak uygarlklarn sonu gelmez gemilerine ynelir. Yzyllar iinde her ikisi de uzun sreli iki Hristiyanlk mey dana gelmitir ki bunlar aslnda daha nceki dnemlerin ger eklerine birer dn olmutur: Bu iki Hristiyanlk'tan birinin merkezi Roma ve Bat, tekininki ise yeni Roma, yani Kons- 105 tantinopolistir, ama ayn zamanda kukusuz hi de yeni ol mayan bir Yunanistan'dr. Peki, bu iki Hristiyanlk arasndaki ayrm nereden geli yor? znde uradan: Biri, Roma'nn ba edirdii fakat kendi iinde eritemedii Yunan dnyas zerine, tekiyse yine Ro- ma'nm kesin baanlar kazand bat blgesine yerlemitir. Hristiyanlk, zndeki bu derin ayrm ortadan kaldr may baaramad. ki kiliseyi birbirinden uzaklatrm olan teolojik atmalar aklamaya girimek yerine, bugnk du rumu ele almak her halde daha uygun olacaktr. sa sevgisi ile yorulmu bu iki karde dinin badaamadklar, temel kav ramlar farkl anladklar hemen grlr. Yunanca'da, daha dorusu Slav dilinde hakikat, deimeyen, ncesi ve sonras ol mayan, aklmzn alglad biimiyle yaratlm dnyann dnda gerekten var olandr. "Pravda" szc bylece hem hakikat hem adalet anlamn tar. Latince'de ise tersine, hakikat her zaman aklmz iin bir kesinliin, bir gerein ifa desidir. Bat'da kutsallatrma ilemi dinsel hiyerariyi ge rektirir, nk bu ilem, kutsalln ancak bu yoldan kazanr; Dou'da ise kutsallatrma her eyden nce "giz"dir, anlama yetimizi aan, dorudan Tanr'dan gelendir. Bunlar kk ayrmlar diyeceksiniz. Fakat sa'nn yz ifadesi bile bu iki alemde baka bakadr. Bat'da Paskalya'dan nce gelen Kut sal Hafta, nsan-sa'nn lmnn verdii yas, azap ve aclarn havasna brnr. Dou'da ise Kutsal Hafta sevinle, Tanr- sa'nm diriliini ycelten arklarla karlanr. zerinde ar mha gerilmi sa bulunan Rus halarnda, Bat'nn aclar iin de kvranan kurtarcsn gsteren ilk talyan halarnn, zel likle Cimabue'nin halarnn tersine, lmde huzur bulmu bir sa grrsnz. Uzun zamandr sregelen bu elikiler saymak la bijmez. Sorbonne'da verdii derslerde Jrme Carcopino, "Ne yazk * Qmabue: 13 yzyl talyan primitif ressamlarndan, Giotto'nun ustas, (.n.) 106 ki Roma, Ren nehrini ap dou ynnde, hi deilse Elbe neh rine kadar gidemedi. Bu fetih gerekleseydi Roma'nn kaderi dolaysyla bizimki de bambaka olurdu" derdi. Fakat Moskova prensliini Yunan kilisesi deil de Roma Kilisesi H- ristiyanlatrm olsayd, Avrupa'nn ve dnyann yazgs hi kukusuz altst olurdu. Bugnn byk oyunlar o zamanlarda oynanm, ya kazanlm, ya da kaybedilmi olurdu. Uygarlklarn rtmesi Demek ki birinci zellik: Uygarlklar ok, ama ok uzun sreli gereklerdir. kinci zellik: Uygarlklar corafyalaryla belirlenmi mekna sk skya baldr. Elbette ki en gl olan, sava kazanan ou zaman zayfn topran alr, oraya yerleir ve rgtlenir. Ama uzun vadede iler tersine dner. stisnalar ku ral pekitirir: Roma'nn Galya'da baar salamas, Karta- ca'nn el abukluu ile Afrika'y ele geirmesi ya da Avru pa'nn Amerika'ya baar ile yerlemi olmas, btn bunlar, daha hibir konuda yerine oturmam bir uygarln dardan gelene kendini teslim etmesinin rnekleridir. Bu da bize Roma igalinden nce Galya'daki kltr dzeyini fazla abartma mak, hi deilse Camille Jullian'n bu konudaki etkileyici heyecanndan uzak durmak zorunda olduumuzu hatrlatr. Gelimi ve oturmu uygarlklarn bal olduklar kural (Akdeniz eski temellere dayanan oturmu uygarlklarn bee nerek setikleri blgedir) bunlarn genelde ok yava da olsa kmekten kurtulamamalardr. Aslnda kendini kabul ettir mi her uygarlk byle bir durumda, genellikle sadece grn te boyun eerek daha da bilenir, bilinlenir ve dn vermeyen bir milliyetilik gelitirir. Byk bir ksm Yunan ya da Orto doks dnyasnn egemenlii altnda olan Balkan Yarma 107 tantinopolistir, ama ayn zamanda kukusuz hi de yeni ol mayan bir Yunanistan'dr. Peki, bu iki Hristiyanlk arasndaki ayrm nereden geli yor? znde uradan: Biri, Roma'nn ba edirdii fakat kendi iinde eritemedii Yunan dnyas zerine, tekiyse yine Ro- ma'nm kesin baanlar kazand bat blgesine yerlemitir. Hristiyanlk, zndeki bu derin ayrm ortadan kaldr may baaramad. ki kiliseyi birbirinden uzaklatrm olan teolojik atmalar aklamaya girimek yerine, bugnk du rumu ele almak her halde daha uygun olacaktr. sa sevgisi ile yorulmu bu iki karde dinin badaamadklar, temel kav ramlar farkl anladklar hemen grlr. Yunanca'da, daha dorusu Slav dilinde hakikat, deimeyen, ncesi ve sonras ol mayan, aklmzn alglad biimiyle yaratlm dnyann dnda gerekten var olandr. "Pravda" szc bylece hem hakikat hem adalet anlamn tar. Latince'de ise tersine, hakikat her zaman aklmz iin bir kesinliin, bir gerein ifa desidir. Bat'da kutsallatrma ilemi dinsel hiyerariyi ge rektirir, nk bu ilem, kutsalln ancak bu yoldan kazanr; Dou'da ise kutsallatrma her eyden nce "giz"dir, anlama yetimizi aan, dorudan Tanr'dan gelendir. Bunlar kk ayrmlar diyeceksiniz. Fakat sa'nn yz ifadesi bile bu iki alemde baka bakadr. Bat'da Paskalya'dan nce gelen Kut sal Hafta, nsan-sa'nn lmnn verdii yas, azap ve aclarn havasna brnr. Dou'da ise Kutsal Hafta sevinle, Tanr- sa'nm diriliini ycelten arklarla karlanr. zerinde ar mha gerilmi sa bulunan Rus halarnda, Bat'nn aclar iin de kvranan kurtarcsn gsteren ilk talyan halarnn, zel likle Cimabue'nin halarnn tersine, lmde huzur bulmu bir sa grrsnz. Uzun zamandr sregelen bu elikiler saymak la bijmez. Sorbonne'da verdii derslerde Jrme Carcopino, "Ne yazk * Qmabue: 13 yzyl talyan primitif ressamlarndan, Giotto'nun ustas, (.n.) 106 ki Roma, Ren nehrini ap dou ynnde, hi deilse Elbe neh rine kadar gidemedi. Bu fetih gerekleseydi Roma'nn kaderi dolaysyla bizimki de bambaka olurdu" derdi. Fakat Moskova prensliini Yunan kilisesi deil de Roma Kilisesi H- ristiyanlatrm olsayd, Avrupa'nn ve dnyann yazgs hi kukusuz altst olurdu. Bugnn byk oyunlar o zamanlarda oynanm, ya kazanlm, ya da kaybedilmi olurdu. Uygarlklarn rtmesi Demek ki birinci zellik: Uygarlklar ok, ama ok uzun sreli gereklerdir. kinci zellik: Uygarlklar corafyalaryla belirlenmi mekna sk skya baldr. Elbette ki en gl olan, sava kazanan ou zaman zayfn topran alr, oraya yerleir ve rgtlenir. Ama uzun vadede iler tersine dner. stisnalar ku ral pekitirir: Roma'nn Galya'da baar salamas, Karta- ca'nn el abukluu ile Afrika'y ele geirmesi ya da Avru pa'nn Amerika'ya baar ile yerlemi olmas, btn bunlar, daha hibir konuda yerine oturmam bir uygarln dardan gelene kendini teslim etmesinin rnekleridir. Bu da bize Roma igalinden nce Galya'daki kltr dzeyini fazla abartma mak, hi deilse Camille Jullian'n bu konudaki etkileyici heyecanndan uzak durmak zorunda olduumuzu hatrlatr. Gelimi ve oturmu uygarlklarn bal olduklar kural (Akdeniz eski temellere dayanan oturmu uygarlklarn bee nerek setikleri blgedir) bunlarn genelde ok yava da olsa kmekten kurtulamamalardr. Aslnda kendini kabul ettir mi her uygarlk byle bir durumda, genellikle sadece grn te boyun eerek daha da bilenir, bilinlenir ve dn vermeyen bir milliyetilik gelitirir. Byk bir ksm Yunan ya da Orto doks dnyasnn egemenlii altnda olan Balkan Yarma 107 das'mn fethini Trkler 1453-1541 yllar arasnda tamam ladlar. Trkler'in ve onlarla birlikte slm'n yarmaday terketmesi ancak 1918'de, drt yz yllk bir aradan sonra ger ekleti. Yalnz unutmamak gerekir ki Latinlere kin besleyen Yunanllar balangta Trkler'in baarsna yardmc olmu lardr. spanya'y 711'de ele geiren Mslmanlar'n egemen lii ancak yedi yzyl sonra 1492'de Grnatann alnmasyla son bulacaktr. Burada da balangta ibirlikiler vardr. Fa kat her iki durumda da ilgin olan, bir uygarln yzyllar sren bir tutsaklktan sonra, sanki hibir ey olmam gibi, ken di benliine sahip kmasdr. Daha douya gidildiinde ran topraklarnda ayn olay slm iin geerli olmutur. skender'in .. 334-329 yllarnda Yakn Dou'yu fethetme siyle kurulmu olan Grek ve Latin kkenli Dou'nun tarihi de gerektiinde ayn sav dorular. Emile Flix Gautier'e gre "Bu uzun tarih binyla yakn bir dnemi kapsar: ok uzun bir za man, btn Fransa tarihini iine alacak kadar uzun bir sreyi (634, 636 hatta 641 yllarndaki Arap fetihlerine kadar). Ve bu binyl sonunda, Arap kllarnn daha ilk parltsnda bir den her eyin altst olduunu, temelden ktn grrz, Yu nan dili ve dncesi, bat kadrolar, herey toz duman olmu tur; bu bin yllk tarih sanki blgede hi yaanmam gibidir." Karlatrrsak, yzyl sren igal ya da fetihlerin bir ara dnem oluturduunu grrz. Hallar tarafndan 1099'da i gal edilen Kuds'n Hristiyanl 1187'de son bulur; Fransz Kuzey Afrikas 1830'da ele geirilmitir, 1962deyse artk yoktur. Kimisi ok uzun, kimisi daha ksa btn bu sreler, ayn cinsten bir dizi sorun halinde karmza kar. Bu da, ne kadar nazik ve karmak da grnse, uygarlk kavramnn baz olay lar aklayacak gte olduunun bir kantdr. Denizin ykl gemii iinde aceleci bir yolcunun izleyebilecei tek yol, bu kavramn onun nne serdii sonsuz yollardr. 108 Yalmz Uygarlk atmalarn Ele Almak O halde, daha nce de ileri srdmz gibi, yalnz atan uygarlklarn zerinde durmak gerekir, olaylarn zetlenmesi bunlarn birer kilometre tadr. Marathon sava (490): Bir yanda kendi iinde blnm, Kk Asya kylarndan Sicil ya'ya kadar dalm durumdaki Yunan dnyas, te yanda Ege Denizinden Hindistan'a kadar uzanan "snrsz Pers m paratorluu". Roma'mn Kartacaya kar verdii, .. 146 ylna kadar sren sava "znde denizci ve tccar olan bir halkla, hereyden nce kara insan, sava ve kyl" olan bir halkn atmasdr. Bu arada Kartaca kazansa, kendi uygar ln btn Akdenizde yaysa ve onun kukusuz dipsiz uurum larla dolu derin sularn herkesin nne serseydi ne olurdu diye baz tahminlerde bulunulabilir. Ama Kartaca kazanmad... Hallar: nebaht'da 7 Ekim 1571'de Kutsal ttifak'n (Vene dik, Papalk, spanya) Don Juan de Austria kumandasndaki filosu, Korinthos krfezinin giriinde, daha kesin bir deyile, Patrai krfezinde tarihin en byk kadrga savanda Trk "Armada"sn perian etti. Devlerin bu ksa sren sava "gn doarken balad, ikindi zeri sona erdi." (Robert Mantran) Kimisi ksa (Marathon, nebaht) kimisi uzun sreli (Pn savalar, Hal seferleri) bu atmalar, uygarlklar dedi imiz gl hayvanlarn birbirlerine ard ardma indirdikleri sert ve iddetli darbelere iaret eder. yle ki bu savalar, atmalar ve zerinde durulmaya deer nemli baz anlarn yaand daha bakalar [Tark'n 711'de Vizigotlar yendii Cadiz sava; Poitiers muharebesi (735) veya Konstantinopo- lisin fethi (1453)] bunlar yapanlarn ve yapldklar yerlerin snrlarn aar. Bir yanda btn Bat vardr (Yunanllar ve Latinler) te yanda btn Dou. Bu iki dnya arasndaki anlamazln bykl atmalar iddetlendirir ve ciddi yetini arttrr. Yunanllar Marathon'da yklma tehlikesi ile 109 das'mn fethini Trkler 1453-1541 yllar arasnda tamam ladlar. Trkler'in ve onlarla birlikte slm'n yarmaday terketmesi ancak 1918'de, drt yz yllk bir aradan sonra ger ekleti. Yalnz unutmamak gerekir ki Latinlere kin besleyen Yunanllar balangta Trkler'in baarsna yardmc olmu lardr. spanya'y 711'de ele geiren Mslmanlar'n egemen lii ancak yedi yzyl sonra 1492'de Grnatann alnmasyla son bulacaktr. Burada da balangta ibirlikiler vardr. Fa kat her iki durumda da ilgin olan, bir uygarln yzyllar sren bir tutsaklktan sonra, sanki hibir ey olmam gibi, ken di benliine sahip kmasdr. Daha douya gidildiinde ran topraklarnda ayn olay slm iin geerli olmutur. skender'in .. 334-329 yllarnda Yakn Dou'yu fethetme siyle kurulmu olan Grek ve Latin kkenli Dou'nun tarihi de gerektiinde ayn sav dorular. Emile Flix Gautier'e gre "Bu uzun tarih binyla yakn bir dnemi kapsar: ok uzun bir za man, btn Fransa tarihini iine alacak kadar uzun bir sreyi (634, 636 hatta 641 yllarndaki Arap fetihlerine kadar). Ve bu binyl sonunda, Arap kllarnn daha ilk parltsnda bir den her eyin altst olduunu, temelden ktn grrz, Yu nan dili ve dncesi, bat kadrolar, herey toz duman olmu tur; bu bin yllk tarih sanki blgede hi yaanmam gibidir." Karlatrrsak, yzyl sren igal ya da fetihlerin bir ara dnem oluturduunu grrz. Hallar tarafndan 1099'da i gal edilen Kuds'n Hristiyanl 1187'de son bulur; Fransz Kuzey Afrikas 1830'da ele geirilmitir, 1962deyse artk yoktur. Kimisi ok uzun, kimisi daha ksa btn bu sreler, ayn cinsten bir dizi sorun halinde karmza kar. Bu da, ne kadar nazik ve karmak da grnse, uygarlk kavramnn baz olay lar aklayacak gte olduunun bir kantdr. Denizin ykl gemii iinde aceleci bir yolcunun izleyebilecei tek yol, bu kavramn onun nne serdii sonsuz yollardr. 108 Yalmz Uygarlk atmalarn Ele Almak O halde, daha nce de ileri srdmz gibi, yalnz atan uygarlklarn zerinde durmak gerekir, olaylarn zetlenmesi bunlarn birer kilometre tadr. Marathon sava (490): Bir yanda kendi iinde blnm, Kk Asya kylarndan Sicil ya'ya kadar dalm durumdaki Yunan dnyas, te yanda Ege Denizinden Hindistan'a kadar uzanan "snrsz Pers m paratorluu". Roma'mn Kartacaya kar verdii, .. 146 ylna kadar sren sava "znde denizci ve tccar olan bir halkla, hereyden nce kara insan, sava ve kyl" olan bir halkn atmasdr. Bu arada Kartaca kazansa, kendi uygar ln btn Akdenizde yaysa ve onun kukusuz dipsiz uurum larla dolu derin sularn herkesin nne serseydi ne olurdu diye baz tahminlerde bulunulabilir. Ama Kartaca kazanmad... Hallar: nebaht'da 7 Ekim 1571'de Kutsal ttifak'n (Vene dik, Papalk, spanya) Don Juan de Austria kumandasndaki filosu, Korinthos krfezinin giriinde, daha kesin bir deyile, Patrai krfezinde tarihin en byk kadrga savanda Trk "Armada"sn perian etti. Devlerin bu ksa sren sava "gn doarken balad, ikindi zeri sona erdi." (Robert Mantran) Kimisi ksa (Marathon, nebaht) kimisi uzun sreli (Pn savalar, Hal seferleri) bu atmalar, uygarlklar dedi imiz gl hayvanlarn birbirlerine ard ardma indirdikleri sert ve iddetli darbelere iaret eder. yle ki bu savalar, atmalar ve zerinde durulmaya deer nemli baz anlarn yaand daha bakalar [Tark'n 711'de Vizigotlar yendii Cadiz sava; Poitiers muharebesi (735) veya Konstantinopo- lisin fethi (1453)] bunlar yapanlarn ve yapldklar yerlerin snrlarn aar. Bir yanda btn Bat vardr (Yunanllar ve Latinler) te yanda btn Dou. Bu iki dnya arasndaki anlamazln bykl atmalar iddetlendirir ve ciddi yetini arttrr. Yunanllar Marathon'da yklma tehlikesi ile 109 kar karya olan bir Bat'y kurtarrlar. Roma Kartaca'y yere sermekle yumruunu Dou'nun stne indirir. Hallar ayn ynde yrmekte inat ederler. 1453'te Konstantinopolis'in fethi slm'n verdii muazzam bir karlktr. Daha ge bir tarihte (1571) nebaht Sava'yla sularnda amansz Trk fi lolarnn ve Berberi korsanlarnn kol gezdii Akdeniz'in sela meti bir kez daha tehlikeye der. Btn bunlar son derece anlalr olaylardr, nk henz ye rine oturmam uygarlklarn atmasndan daha doal ne olabilir ki? Bu savalarda onlar, varolu nedenlerini bulurlar. Baars yalnzca denizlerde birlii salad yzyllara rast layan Roma, kendisinden nce Akdeniz yresine yerlemi d man topluluklar ortadan kaldrmaz bile; sadece egemenlii altna alr, bir yandan da kendi uygarln, dilini ve sanatn birinci plana karr. Ama Roma barnn, dmanlklar rt mekte pek baarl olmayan rts altnda atmalar srp gider. u halde uygarlklarn temelinde sava vardr, kin vardr; muazzam bir glge dmtr zerlerine, neredeyse yansn kaplar. Kin onlarn eseridir, onunla beslenir, onunla yaarlar. Yunanl'nm Pers'e kar nefreti, hogrl diye bilinen Pers'in Yunanl'ya nefretinden daha oktur. Romal'yla Kartacal birbirinin can dmandr. Hristiyanlk ile Mslmanln birbirlerinde imrenecek bir ey grmelerine olanak yoktur. Ta rih mahkemesinde ikisi de haksz kar, hkm giyerdi. Zaten kimin sulu, kimin susuz olduu ne zaman anlalmtr ki? Sabatino Moschati'ye gre Kartacallar tam anlamyla barsever insanlardr. Geri kendilerini cesaretle savunurlar ama yalnzca saldrya uradklar takdirde. Baz tarihi lerin sylediine baklrsa Roma mparatorluu'nun yklma sndan Konstantinopolis'in zaptedilmesine kadar ayakta ka lan Bizans, kendi lsnde bir kutsal sava (ya da bir Hal seferi) dzenlemeyi becerememitir. Bu yorum doru ise Bi 110 zans'm bu beceriksizliine sevinmemiz gerekir. Ama Bizans bu yapc kinden yoksun olmann bedelini gnn birinde demedi mi? Buradan da anlald gibi gelecek yalnz kin beslemesini bilenlerindir. Gerekten uygarlklar ou zaman kmseme, hor grme, nefretten oluur. Ama uygarl douran yalnz bun lar deildir; zveri, gelime, kltr deerlerinin birikimi, akl miras da gerekir. Akdeniz'de yaplm olan savalann nedeni bu uygarlklardr, Akdeniz zerinden yaplm teknik, fikir, hatta inan al verilerinin nedeni de yine onlardr. Akde nizin bugn bize sunduu btn o eitlilik ve alacal grnm de ayn kaynaktan gelir. Akdeniz rengrenk bir mozaiktir. te bu yzden, zerinden bu kadar yzyl getikten sonra birok antn, eskinin gelgitlerini iaret eden bu snr talannn kut sallna yaplm olan saygszlklara hogr ile bakabili riz: Ayasofyann drt bir yannda yksek minareler nbet tu tar; Palermo'daki San Giovanni degli Eremiti manastr, eski bir caminin krmz ya da krmzms kubbeleri arasna yerle mitir; Kurtuba'da, dnyann en gzel camisinin kemerlerden ve stunlardan oluan ormannn ortasnda, arlken'in buy ruuyla yaplm sevimli, kk, gotik Santa Cruz kilisesi yer alr. Tarih Uygarlktan baret Deildir Sonuta, yayld alann genilii, yansmalar, sresi ne olursa olsun Uygarlk kendi bana insanln tm tarihi de mek deildir; konumuz asndan bakacak olursak, Akdeniz'in de tm tarihi deildir. Politikann sz hi bitmeyecektir, bu ak. Tarihin teki glerini ve biimlerini bir yana itip defalarca kendi iradesini zorla kabul ettirmedi mi politika? Yzyllar boyunca, Ro- mann stnl srp giderken, bu stnlk, politikann hiz 111 kar karya olan bir Bat'y kurtarrlar. Roma Kartaca'y yere sermekle yumruunu Dou'nun stne indirir. Hallar ayn ynde yrmekte inat ederler. 1453'te Konstantinopolis'in fethi slm'n verdii muazzam bir karlktr. Daha ge bir tarihte (1571) nebaht Sava'yla sularnda amansz Trk fi lolarnn ve Berberi korsanlarnn kol gezdii Akdeniz'in sela meti bir kez daha tehlikeye der. Btn bunlar son derece anlalr olaylardr, nk henz ye rine oturmam uygarlklarn atmasndan daha doal ne olabilir ki? Bu savalarda onlar, varolu nedenlerini bulurlar. Baars yalnzca denizlerde birlii salad yzyllara rast layan Roma, kendisinden nce Akdeniz yresine yerlemi d man topluluklar ortadan kaldrmaz bile; sadece egemenlii altna alr, bir yandan da kendi uygarln, dilini ve sanatn birinci plana karr. Ama Roma barnn, dmanlklar rt mekte pek baarl olmayan rts altnda atmalar srp gider. u halde uygarlklarn temelinde sava vardr, kin vardr; muazzam bir glge dmtr zerlerine, neredeyse yansn kaplar. Kin onlarn eseridir, onunla beslenir, onunla yaarlar. Yunanl'nm Pers'e kar nefreti, hogrl diye bilinen Pers'in Yunanl'ya nefretinden daha oktur. Romal'yla Kartacal birbirinin can dmandr. Hristiyanlk ile Mslmanln birbirlerinde imrenecek bir ey grmelerine olanak yoktur. Ta rih mahkemesinde ikisi de haksz kar, hkm giyerdi. Zaten kimin sulu, kimin susuz olduu ne zaman anlalmtr ki? Sabatino Moschati'ye gre Kartacallar tam anlamyla barsever insanlardr. Geri kendilerini cesaretle savunurlar ama yalnzca saldrya uradklar takdirde. Baz tarihi lerin sylediine baklrsa Roma mparatorluu'nun yklma sndan Konstantinopolis'in zaptedilmesine kadar ayakta ka lan Bizans, kendi lsnde bir kutsal sava (ya da bir Hal seferi) dzenlemeyi becerememitir. Bu yorum doru ise Bi 110 zans'm bu beceriksizliine sevinmemiz gerekir. Ama Bizans bu yapc kinden yoksun olmann bedelini gnn birinde demedi mi? Buradan da anlald gibi gelecek yalnz kin beslemesini bilenlerindir. Gerekten uygarlklar ou zaman kmseme, hor grme, nefretten oluur. Ama uygarl douran yalnz bun lar deildir; zveri, gelime, kltr deerlerinin birikimi, akl miras da gerekir. Akdeniz'de yaplm olan savalann nedeni bu uygarlklardr, Akdeniz zerinden yaplm teknik, fikir, hatta inan al verilerinin nedeni de yine onlardr. Akde nizin bugn bize sunduu btn o eitlilik ve alacal grnm de ayn kaynaktan gelir. Akdeniz rengrenk bir mozaiktir. te bu yzden, zerinden bu kadar yzyl getikten sonra birok antn, eskinin gelgitlerini iaret eden bu snr talannn kut sallna yaplm olan saygszlklara hogr ile bakabili riz: Ayasofyann drt bir yannda yksek minareler nbet tu tar; Palermo'daki San Giovanni degli Eremiti manastr, eski bir caminin krmz ya da krmzms kubbeleri arasna yerle mitir; Kurtuba'da, dnyann en gzel camisinin kemerlerden ve stunlardan oluan ormannn ortasnda, arlken'in buy ruuyla yaplm sevimli, kk, gotik Santa Cruz kilisesi yer alr. Tarih Uygarlktan baret Deildir Sonuta, yayld alann genilii, yansmalar, sresi ne olursa olsun Uygarlk kendi bana insanln tm tarihi de mek deildir; konumuz asndan bakacak olursak, Akdeniz'in de tm tarihi deildir. Politikann sz hi bitmeyecektir, bu ak. Tarihin teki glerini ve biimlerini bir yana itip defalarca kendi iradesini zorla kabul ettirmedi mi politika? Yzyllar boyunca, Ro- mann stnl srp giderken, bu stnlk, politikann hiz 111 metindeki iddetten baka bir ey olmad: Yaratt emperya lizm, Akdeniz dnyasn kendine btnyle ba edirmeden yatmad. Ve Roma, bu sonuca ulancaya kadar acmaszca vurdu: .. 146 yl hem Kartaca'nm hem de Korinthos'un yerle bir edildii yldr... Neredeyse on yl, .. 59'dan 53e kadar sren Galyann fethini de bir dnn. Avrupallan Ameri kada yapt da daha farkl olmad. Roma, "Pax romana"nm mimar olmadan nce her yan savaa bodu. Halklarla birlikte uygarlklar da ba emek zorunda kald. Byk Actium sava (.. 2 Eyll 31) byk, nk bu savan sonular snrsz byklkte oldu, ite bu sava "teki" Akdeniz'in yzyllar srecek yazgsna damgasn vur du. ok sonralar, hemen hemen tam Preveze deniz savann yapld yerde (Trkler burada, Hristiyanlarn ilk Kutsal ttifaknca oluturulan donanmaya kar 1538'de zafer ka zanmlard) yaplan bu avan sonunda Kleopatra'nn gemi leri kap Antonius ve Msr yenilirken, Octavius zafer ka zand. Aslnda Roma mparatorluu bu savatan sonra dodu. Roma, kendi iradesini ve siyasal btnln Akdeniz dn yasnn tmne kabul ettirdi, ancak farkllklar, aykrlk lar, kmeleri ve kltr atmalarn ortadan kaldramad. Bu konuda o kadar zaaf gsterdi ki, incelik bakmndan ken disininkinden ok daha ilerde olan bu kltrlerin, onu eitecek olan Yunanistan'n (bakentin sekin evrelerinde Yunanca ko nuulacaktr) ve Yakn Dou'dan yaylan gl dinlerin ve tapnma ekillerinin etkisinde kald, onlarn yrngesine gir di. Buna karlk, Akdeniz'in btnnde kendi politikasnn ve kuramlarnn stn dilini egemen kld. Ekonominin Yeri Akdeniz tarihinin birlii iinde ekonomi de roln oynad; 112 bu rol ou zaman belirleyici oldu. Bir denge esi olan ekono mik hareketi yok eden toplum bir hi derecesine iner, devletler de cansz varlklar durumuna derler. Uygarlklara gelince, onlar da ekonomi olmakszn ne yaayabilir ne de gelie bilirler. Uygarlklar iin gelime demek, harcamalarn, sa vurganlklarn artmas demektir. Biraz ciddi ekonomik bu nalmlar kacak olsa, Floransa'daki Santa Maria del Fiore kilisesinin antiyesinde i durabilir, Bologna ya da Siena ka tedralleri yarm kalabilirdi. Zenginliklerin en by denizden gelir, deniz bir tama ve ulam alandr. Denize sahip olan zenginliklere de sahip olr. Oysa ne kadar usuz bucaksz olsa da denizin er ya da ge bir tek sahibi olacaktr, bunun Romann verdii ilk rnek gibi ille de politik bir g olmas gerekmez, sadece ticaret ilikileri erevesinde yaplan alverilere, grlen eitsiz liklere ve ini klara egemen olmas yeter. Pek grltc olmayan bu eit krallklar bir gnde deil, savalar sonucunda ve savalar iinde kurulur. 9. ve 10. yzyl larda uygarlnn en parlak anda slm, ideniz zerinde tartmasz bir egemenlik kurar. O alarda Hristiyanlar, Akdeniz'de "tahtadan baka ey yzdremez olmutur. Ama 11. yzyldan sonra ve ayn zamanda Hallar'n srekli aknlaryla durum deimeye balar. talyan kentlerinin ge mileri Akdeniz'e batan baa egemen olurlar. Bizans gemileri bir kenara itilmi, slm gemileri pskrtlmtr. Deniz, yani suyun yzeyi kelimenin tam anlamyla Hristiyanlarn eline gemitir; Hristiyan sava gemilerinin, sava seferlerinin, korsan teknelerinin korumas altnda ticaret gemilerinin de says giderek artmtr. Uzun yllar yinelenen bu krl oyun Horansa-Ancona izgisinin kuzeyindeki talya'y, btn Ak deniz'in en hareketli en zengin blgesi yapmtr. 11. yzyl ile 16. yzyl arasndaki dnem iin unu syleyebiliriz: Ekonomi ncelikle ve srekli olarak kent devletleri yararna geli 113 metindeki iddetten baka bir ey olmad: Yaratt emperya lizm, Akdeniz dnyasn kendine btnyle ba edirmeden yatmad. Ve Roma, bu sonuca ulancaya kadar acmaszca vurdu: .. 146 yl hem Kartaca'nm hem de Korinthos'un yerle bir edildii yldr... Neredeyse on yl, .. 59'dan 53e kadar sren Galyann fethini de bir dnn. Avrupallan Ameri kada yapt da daha farkl olmad. Roma, "Pax romana"nm mimar olmadan nce her yan savaa bodu. Halklarla birlikte uygarlklar da ba emek zorunda kald. Byk Actium sava (.. 2 Eyll 31) byk, nk bu savan sonular snrsz byklkte oldu, ite bu sava "teki" Akdeniz'in yzyllar srecek yazgsna damgasn vur du. ok sonralar, hemen hemen tam Preveze deniz savann yapld yerde (Trkler burada, Hristiyanlarn ilk Kutsal ttifaknca oluturulan donanmaya kar 1538'de zafer ka zanmlard) yaplan bu avan sonunda Kleopatra'nn gemi leri kap Antonius ve Msr yenilirken, Octavius zafer ka zand. Aslnda Roma mparatorluu bu savatan sonra dodu. Roma, kendi iradesini ve siyasal btnln Akdeniz dn yasnn tmne kabul ettirdi, ancak farkllklar, aykrlk lar, kmeleri ve kltr atmalarn ortadan kaldramad. Bu konuda o kadar zaaf gsterdi ki, incelik bakmndan ken disininkinden ok daha ilerde olan bu kltrlerin, onu eitecek olan Yunanistan'n (bakentin sekin evrelerinde Yunanca ko nuulacaktr) ve Yakn Dou'dan yaylan gl dinlerin ve tapnma ekillerinin etkisinde kald, onlarn yrngesine gir di. Buna karlk, Akdeniz'in btnnde kendi politikasnn ve kuramlarnn stn dilini egemen kld. Ekonominin Yeri Akdeniz tarihinin birlii iinde ekonomi de roln oynad; 112 bu rol ou zaman belirleyici oldu. Bir denge esi olan ekono mik hareketi yok eden toplum bir hi derecesine iner, devletler de cansz varlklar durumuna derler. Uygarlklara gelince, onlar da ekonomi olmakszn ne yaayabilir ne de gelie bilirler. Uygarlklar iin gelime demek, harcamalarn, sa vurganlklarn artmas demektir. Biraz ciddi ekonomik bu nalmlar kacak olsa, Floransa'daki Santa Maria del Fiore kilisesinin antiyesinde i durabilir, Bologna ya da Siena ka tedralleri yarm kalabilirdi. Zenginliklerin en by denizden gelir, deniz bir tama ve ulam alandr. Denize sahip olan zenginliklere de sahip olr. Oysa ne kadar usuz bucaksz olsa da denizin er ya da ge bir tek sahibi olacaktr, bunun Romann verdii ilk rnek gibi ille de politik bir g olmas gerekmez, sadece ticaret ilikileri erevesinde yaplan alverilere, grlen eitsiz liklere ve ini klara egemen olmas yeter. Pek grltc olmayan bu eit krallklar bir gnde deil, savalar sonucunda ve savalar iinde kurulur. 9. ve 10. yzyl larda uygarlnn en parlak anda slm, ideniz zerinde tartmasz bir egemenlik kurar. O alarda Hristiyanlar, Akdeniz'de "tahtadan baka ey yzdremez olmutur. Ama 11. yzyldan sonra ve ayn zamanda Hallar'n srekli aknlaryla durum deimeye balar. talyan kentlerinin ge mileri Akdeniz'e batan baa egemen olurlar. Bizans gemileri bir kenara itilmi, slm gemileri pskrtlmtr. Deniz, yani suyun yzeyi kelimenin tam anlamyla Hristiyanlarn eline gemitir; Hristiyan sava gemilerinin, sava seferlerinin, korsan teknelerinin korumas altnda ticaret gemilerinin de says giderek artmtr. Uzun yllar yinelenen bu krl oyun Horansa-Ancona izgisinin kuzeyindeki talya'y, btn Ak deniz'in en hareketli en zengin blgesi yapmtr. 11. yzyl ile 16. yzyl arasndaki dnem iin unu syleyebiliriz: Ekonomi ncelikle ve srekli olarak kent devletleri yararna geli 113 mitir kendilerini klsa bir sre iin toparlam olsalar da, 14. yzyln derin bunalm kta devletlerini ekonomik bakm dan kertmitir. Bu arada bu kentler Akdeniz'deki karlar yznden birbir lerine dmlerdir. Cenova ile Venedik arasnda sonu gelme yen atmalar srp gider. Ancak Chioggia savandan (1378- 1381) sonra Venedik stn gelir ve talya savalar (1494) dediimiz savalara kadar Venedik Akdeniz ticaretinin mer kezi olur. 15. yzyln sonunda kta devletleri eski glerine kavumu ya da yeni gler kazanmlardr. Trkler Otran- to'ya yerleir (1480-1482), VIII. Carlos 1494 Eyll'nde Alp- ler'i aar, kan savaa Aragonlu bu kral da katlacaktr. Kentlerin, hatta Venedik'in bile bu gl rakipler karsnda tutunamayacaklar artk iyice anlalmtr. Politika cn almaktadr. Akdeniz' in Kuzeylilerce gali Bununla birlikte, talya'nn ve talyan kentlerinin yazgs stndeki arlklar ne olursa olsun, Akdeniz'in stnlnn ekonomik temellerini ykan ne Trk armadalar, ne Fransz or dular, ne de spanyol tercio'lar olmutur. Byk devletlerin geliip evrelerine meydan okumaya balamalar yarmada nn dengelerini bozdu ya da ortadan kaldrd ama 1559'da talya'nn bir blmn Ispanya'ya veren Cateau-Cambresis Antlamasndan hemen sonra talya bar dnemine t;irdi ve bundan yararland. Geri dze kamad ama bunun baka ne denleri vardr. Akdenizi tehdit eden ve sonunda onu bir kenara itecek olan gelime, dnyann merkezinin idenizden Atlas Okyanusu'na kaymasndan baka bir ey deildir. Bu gelime 1492'de Ame rika'nn kefi ve 1497-1498'de mit Burnu seferiyle balar. An 114 cak bu olaylarn btn boyutlar zamanla ortaya kacaktr. Karabiber ve baharat Lizbon'a gelir, buradan Anvers'e gider. Ama Svey ya da Basra Krfezi yolu kapanm deildir; Afrika kylarn dolanan uzun yolla rekabet edebilir. S vey'te kanal almas bile gndemdedir. Karabiber ve baha rat zaten Avrupa'ya gm karl gelmektedir. Elinde gm olan, karabiber ve baharat reticisine, satcsna ve taycsna sipari verebilmektedir. Geri 1530 yllarndan sonra hemen hemen yalnz Amerika'dan Sevilla aracl ile gelen gm spanya'nn elindedir, ama arlken savalar yznden Castilla hkmeti talyan tccarlarna ve banka clarna, zellikle de Cenovallar'a borlanmak zorunda ka lnca, spanyol gm de 1550'den sonraki yllarda talya'nn yolunu tutar. i riyal ya da "sekizlik sikke" dolu sandklar kadrgalarla srekli olarak Barcelona'dan Cenova'ya tan maktadr. 1568 yllarnda nce Ingiliz, arkadan HollandalI korsanlar Atlantik'in ve Kuzey Denizi'nin yolunu, isyan ha linde olan Hollanda'ya kadar kesince, spanyol gm artk yalnz Akdeniz yolundan, Barcelona-Cenova aras tanmak zorunda kalr. Aziz Georgius'un kenti btn Avrupa'nn ban kaclk merkezi olur. Akdeniz hncn almtr. nk Cenova bu ayrcal, Katolik Kraln Hollanda'da savaan spanyol ordusunun masraflarn ve deneklerini karlamak zorunda olmasna borludur. Bu durum srp gidecektir. 1579'dan sonra ki yllarda elence panayrlar ile Cenova'ya para salayan bir sistem yerleir. Hatta artk tarihiler 1557'de balayp 1622-1627 ylllarnda son bulan bir "Cenova andan" sz eder oldular. Gm ihtiyacn karlamay dzene sokan talya, hi va kit kaybetmeden, 1560 yllarnda Orta Dou'nun eski yol larndan karabiber ve baharat ihtiyacn da salamaya ba lad. Bu yollardan gelen mallarn miktar aa yukar mit Burnu yolundan gelenler kadard; bu arada Avrupa'nn tke 115 mitir kendilerini klsa bir sre iin toparlam olsalar da, 14. yzyln derin bunalm kta devletlerini ekonomik bakm dan kertmitir. Bu arada bu kentler Akdeniz'deki karlar yznden birbir lerine dmlerdir. Cenova ile Venedik arasnda sonu gelme yen atmalar srp gider. Ancak Chioggia savandan (1378- 1381) sonra Venedik stn gelir ve talya savalar (1494) dediimiz savalara kadar Venedik Akdeniz ticaretinin mer kezi olur. 15. yzyln sonunda kta devletleri eski glerine kavumu ya da yeni gler kazanmlardr. Trkler Otran- to'ya yerleir (1480-1482), VIII. Carlos 1494 Eyll'nde Alp- ler'i aar, kan savaa Aragonlu bu kral da katlacaktr. Kentlerin, hatta Venedik'in bile bu gl rakipler karsnda tutunamayacaklar artk iyice anlalmtr. Politika cn almaktadr. Akdeniz' in Kuzeylilerce gali Bununla birlikte, talya'nn ve talyan kentlerinin yazgs stndeki arlklar ne olursa olsun, Akdeniz'in stnlnn ekonomik temellerini ykan ne Trk armadalar, ne Fransz or dular, ne de spanyol tercio'lar olmutur. Byk devletlerin geliip evrelerine meydan okumaya balamalar yarmada nn dengelerini bozdu ya da ortadan kaldrd ama 1559'da talya'nn bir blmn Ispanya'ya veren Cateau-Cambresis Antlamasndan hemen sonra talya bar dnemine t;irdi ve bundan yararland. Geri dze kamad ama bunun baka ne denleri vardr. Akdenizi tehdit eden ve sonunda onu bir kenara itecek olan gelime, dnyann merkezinin idenizden Atlas Okyanusu'na kaymasndan baka bir ey deildir. Bu gelime 1492'de Ame rika'nn kefi ve 1497-1498'de mit Burnu seferiyle balar. An 114 cak bu olaylarn btn boyutlar zamanla ortaya kacaktr. Karabiber ve baharat Lizbon'a gelir, buradan Anvers'e gider. Ama Svey ya da Basra Krfezi yolu kapanm deildir; Afrika kylarn dolanan uzun yolla rekabet edebilir. S vey'te kanal almas bile gndemdedir. Karabiber ve baha rat zaten Avrupa'ya gm karl gelmektedir. Elinde gm olan, karabiber ve baharat reticisine, satcsna ve taycsna sipari verebilmektedir. Geri 1530 yllarndan sonra hemen hemen yalnz Amerika'dan Sevilla aracl ile gelen gm spanya'nn elindedir, ama arlken savalar yznden Castilla hkmeti talyan tccarlarna ve banka clarna, zellikle de Cenovallar'a borlanmak zorunda ka lnca, spanyol gm de 1550'den sonraki yllarda talya'nn yolunu tutar. i riyal ya da "sekizlik sikke" dolu sandklar kadrgalarla srekli olarak Barcelona'dan Cenova'ya tan maktadr. 1568 yllarnda nce Ingiliz, arkadan HollandalI korsanlar Atlantik'in ve Kuzey Denizi'nin yolunu, isyan ha linde olan Hollanda'ya kadar kesince, spanyol gm artk yalnz Akdeniz yolundan, Barcelona-Cenova aras tanmak zorunda kalr. Aziz Georgius'un kenti btn Avrupa'nn ban kaclk merkezi olur. Akdeniz hncn almtr. nk Cenova bu ayrcal, Katolik Kraln Hollanda'da savaan spanyol ordusunun masraflarn ve deneklerini karlamak zorunda olmasna borludur. Bu durum srp gidecektir. 1579'dan sonra ki yllarda elence panayrlar ile Cenova'ya para salayan bir sistem yerleir. Hatta artk tarihiler 1557'de balayp 1622-1627 ylllarnda son bulan bir "Cenova andan" sz eder oldular. Gm ihtiyacn karlamay dzene sokan talya, hi va kit kaybetmeden, 1560 yllarnda Orta Dou'nun eski yol larndan karabiber ve baharat ihtiyacn da salamaya ba lad. Bu yollardan gelen mallarn miktar aa yukar mit Burnu yolundan gelenler kadard; bu arada Avrupa'nn tke 115 timi byk lde artt iin (iki misline yakn) Venedik eski ticaret gcn yeniden kazanm oldu. O halde 16. yzyln so nuna gelinceye dek idenizin, talya'nn ve onun pilot kentleri nin gerilediklerini sylemek aceleci bir yarg olur. Portekizli- ler'in keifleri ile bu denizin birdenbire gzden dt yolun daki eski yorumlar bir kenara brakmalyz. Hint Okyanu- su'nda yelken aan Portekizliler gerekte ne Basra Krfezi'nin ne de Kzl Denizin yolunu kesmilerdir. Peki yleyse olan nedir? 18. yzyln ilk 20 ylnda Akdeniz trafiinde ve uzak al verilerde bir yavalama olduu kesin. Bunun en uygun aklamasn son yllarn gen tarihisi Ri chard Rapp yapt. Ona gre ideniz, hile, zorlama, iddet yo luyla, ekonomik farkllklarn da etkisiyle Kuzeyliler'in eli ne geti; Kuzeyli deyince nce ngilizler'i ve Hollandallar' dnmek gerek, ama daha ok ngilizler'i. ngilizler 15. yz yl sonlarndan balayarak 1530-1550 yllarna dek zaten tica ret yoluyla Akdeniz'e szmlard. Ancak bu igalin 1550-1570 yllar arasnda birdenbire durakladn gryoruz. kinci dalga 1570'lerde balad ve birincisinden daha yaygn, daha srekli oldu. 1571'de nebaht'da verdikleri byk mcadeleden sonra, Mslmanlarn ve Hristiyanlarn gsz dtkleri bir Ak denizde protestan lkelerin gemileri yava yava egemen oldu. Bu gemilerin silhlar daha gl, mrettabat daha usta, tadklar yk daha ok, seferleri daha dzenliydi, navlunlar ise Akdeniz.yelkenlilerinden daha dkt. nem li ticaret yollarn yava yava ele geirdiler: rnein Hol landa gemileri ile spanya'dan Livorno'ya taman yn balya lar kara yoluyla Venedik'e geliyor ve burada btn gcyle gelimekte olan yn endstrisini besliyordu. Bu gemiler arasn da spanya'dan Venedike dorudan gidenler bile vard. By- lece deniz ticaret yollar el deitiriyor, kuru zm, Cerbe ya da Puglia blgesi zeytinya tamacl ve Dou-Bat ticaret 116 yollan bile Kuzeyliler'in eline geiyordu. Bununla kalmayan Kuzeyliler odun, katran, tahta, kalas, buday, avdar, f iinde ringa bal, kalay, kurun tamaya baladlar; bir sre sonra da ilenmi mallarn ticaretine el attlar. Bunlar Vene dik ya da teki talyan kentlerinin iledikleri mallarn dk kaliteli taklitleriydi, ancak sahte "talya" markas altnda asllarna benziyorlard. Btn bunlara rekabeti, Cezayir'le ve Trkler'le yaplan anlamalar ve bunlardan doan iddetli srtmeleri, meydan okumalar, gizli ortaklklar (zellikle Livorno'da) eklersek ngiliz ve Hollanda sanayi ve ticaretinin ihtiyar Akdeniz'den miras kalan birikmi mal mlk ve zengin liklerle nasl beslendii anlalr. Fetih, yama, soygun bir likte yrm, hatta uzak blgelerde, Endonezya ve Filipin adalarnda, Hint Okyanusu'nda Portekizliler'in yerini Hol- landallar'm almasyla abluka bile sz konusu olmutur. Por tekizliler Akdeniz ynne giden mallarn gemesine izin verir; HollandalIlar ise, nnde sonunda Douya giden ipei olmasa da, karabiber ve baharat hi gzden karmaz. Marsilyal- lar'm dediklerine gre 1620 yllarna doru baharat ve kara biber Akdenize eski Kzl Deniz yoluyla deil Hollanda ge mileriyle, Atlantik ve Cebelitark yoluyla gelmektedir. Ak deniz bir yandan igale uram, te yandan da yollann dei tirilmesiyle ky lkelerinin elinden en verimli alveri o- lanaklar alnmtr. Ve o gn bugndr Akdeniz'in denizleri bu ky lkelerine geri verilmemitir. Svey Kanal'nn Almasnn (1869) ncesi ve Sonras 1620 ya da 1650den sonra Akdeniz artk dnyann merkezi olmaktan kp, yabanclarn ticaretine ve savalarna sahne olur. Bu alveri ve savalarda Akdenizlilere artk kk roller dmektedir. Satran tahtasndaki piyonlar gibi uzak 117 timi byk lde artt iin (iki misline yakn) Venedik eski ticaret gcn yeniden kazanm oldu. O halde 16. yzyln so nuna gelinceye dek idenizin, talya'nn ve onun pilot kentleri nin gerilediklerini sylemek aceleci bir yarg olur. Portekizli- ler'in keifleri ile bu denizin birdenbire gzden dt yolun daki eski yorumlar bir kenara brakmalyz. Hint Okyanu- su'nda yelken aan Portekizliler gerekte ne Basra Krfezi'nin ne de Kzl Denizin yolunu kesmilerdir. Peki yleyse olan nedir? 18. yzyln ilk 20 ylnda Akdeniz trafiinde ve uzak al verilerde bir yavalama olduu kesin. Bunun en uygun aklamasn son yllarn gen tarihisi Ri chard Rapp yapt. Ona gre ideniz, hile, zorlama, iddet yo luyla, ekonomik farkllklarn da etkisiyle Kuzeyliler'in eli ne geti; Kuzeyli deyince nce ngilizler'i ve Hollandallar' dnmek gerek, ama daha ok ngilizler'i. ngilizler 15. yz yl sonlarndan balayarak 1530-1550 yllarna dek zaten tica ret yoluyla Akdeniz'e szmlard. Ancak bu igalin 1550-1570 yllar arasnda birdenbire durakladn gryoruz. kinci dalga 1570'lerde balad ve birincisinden daha yaygn, daha srekli oldu. 1571'de nebaht'da verdikleri byk mcadeleden sonra, Mslmanlarn ve Hristiyanlarn gsz dtkleri bir Ak denizde protestan lkelerin gemileri yava yava egemen oldu. Bu gemilerin silhlar daha gl, mrettabat daha usta, tadklar yk daha ok, seferleri daha dzenliydi, navlunlar ise Akdeniz.yelkenlilerinden daha dkt. nem li ticaret yollarn yava yava ele geirdiler: rnein Hol landa gemileri ile spanya'dan Livorno'ya taman yn balya lar kara yoluyla Venedik'e geliyor ve burada btn gcyle gelimekte olan yn endstrisini besliyordu. Bu gemiler arasn da spanya'dan Venedike dorudan gidenler bile vard. By- lece deniz ticaret yollar el deitiriyor, kuru zm, Cerbe ya da Puglia blgesi zeytinya tamacl ve Dou-Bat ticaret 116 yollan bile Kuzeyliler'in eline geiyordu. Bununla kalmayan Kuzeyliler odun, katran, tahta, kalas, buday, avdar, f iinde ringa bal, kalay, kurun tamaya baladlar; bir sre sonra da ilenmi mallarn ticaretine el attlar. Bunlar Vene dik ya da teki talyan kentlerinin iledikleri mallarn dk kaliteli taklitleriydi, ancak sahte "talya" markas altnda asllarna benziyorlard. Btn bunlara rekabeti, Cezayir'le ve Trkler'le yaplan anlamalar ve bunlardan doan iddetli srtmeleri, meydan okumalar, gizli ortaklklar (zellikle Livorno'da) eklersek ngiliz ve Hollanda sanayi ve ticaretinin ihtiyar Akdeniz'den miras kalan birikmi mal mlk ve zengin liklerle nasl beslendii anlalr. Fetih, yama, soygun bir likte yrm, hatta uzak blgelerde, Endonezya ve Filipin adalarnda, Hint Okyanusu'nda Portekizliler'in yerini Hol- landallar'm almasyla abluka bile sz konusu olmutur. Por tekizliler Akdeniz ynne giden mallarn gemesine izin verir; HollandalIlar ise, nnde sonunda Douya giden ipei olmasa da, karabiber ve baharat hi gzden karmaz. Marsilyal- lar'm dediklerine gre 1620 yllarna doru baharat ve kara biber Akdenize eski Kzl Deniz yoluyla deil Hollanda ge mileriyle, Atlantik ve Cebelitark yoluyla gelmektedir. Ak deniz bir yandan igale uram, te yandan da yollann dei tirilmesiyle ky lkelerinin elinden en verimli alveri o- lanaklar alnmtr. Ve o gn bugndr Akdeniz'in denizleri bu ky lkelerine geri verilmemitir. Svey Kanal'nn Almasnn (1869) ncesi ve Sonras 1620 ya da 1650den sonra Akdeniz artk dnyann merkezi olmaktan kp, yabanclarn ticaretine ve savalarna sahne olur. Bu alveri ve savalarda Akdenizlilere artk kk roller dmektedir. Satran tahtasndaki piyonlar gibi uzak 117 tan gelen irade ve glere gre yer deitirirler. 17. yzylda Hollanda hakim olur. 18. yzyl banda ngiltere, spanya'da Veraset Sava srp giderken bu frsat deerlendirir ve Ingiliz amirali George Rooke'un 25 Austos 1704'te Cebeli- tank bir basknla ele geirmesiyle, Akdeniz'de stnln kurar. Franszlar ve Ispanyollar 1704'te, 1727'de, 1779'da ve 1782'de bu mevkii geri almak iin bouna uraacak, hatta son saldrda atete kzdrlm glleler ve d'Aron'un icad olan yzer bataryalar kullanacak, fakat kesin sonu alamayacak lardr. Akdeniz'in yazgsna bir mhr daha vurulmutur: Ingilizler bugn hl Cebelitark'tadr. Bylelikle, 18. yz ylda Bat k gz altnda tutulmaya balanan, 17. yz yldan beri de doudan k zaten kolay olmayan bir gl ha line getirilmi bu idenizde Ingilizler ikiyzyl akn bir sredir kap nbeti tutmaktadr. Oysa idenizin tehlikeli ve herkesin gz diktii blgesi Ce belitark'ta deil Dou'dadr. 17. ve 18. yzyllarda Dou de mek Balkanlar'a, geni anlamyla Kk Asyaya ve Msrdan Fasn dou snrna kadar Afrika'ya yaylm geni bir pazar olan Trk mparatorluu demektir. Bu pazar ayrca ran'a ve "iskelelerin" en by durumuna gemi olan zmire kadar transit gelen ipekle bantldr. Dou ticaretinin hede fi de budur ve yar Akdenizli olan Fransann 18. yzylda bu oyunda ayrcalkl bir rol olacaktr. Fakat ticaret ve Orta Dou lkelerinin tesinde, ana hedef uzaklardaki Hindistan'dr. Plassey Savandan (1757) hemen sonra ngiltere burada bakeyi tutmu; kimse de onu yerinden kprdatamamtr. Avrupa'dan Hindistan'a giden en kestir me yol Orta Dou'dur, ivedilik tayan haberleri, kararlan ve emirleri ulatracak en uygun yol budur. Ayrca kahve ticareti Kzl Deniz'i yeniden canlandrm ve skenderiye yeniden ba harat ve karabiber alarndaki gibi hareketli bir liman olmutur. htill ncesi Fransz politikasnn Svey ber- 118 zahnn yoluyla yakndan ilgilenmesini Dou Hindistan ngiliz irketi kaygyla izlemektedir. ngiltere'nin endiesi, en glsnden (bata Fransa) en elimsizine (Cenova ya da Venedik) ya da Rusya gibi en uzak olan rakiplerine ve d manlarna kadar, Akdeniz'in Hint Okyanusu'na doru al masdr, nk Rusya bile Hindistan serabnn ve gereinin ekimine kaplmtr. Napolyon Bonaparte'n 1798 Msr sefe rini bu genel durum iinde grmek gerekir. Bu sefer baanl ol sayd, Trk mparatorluu ikiye blnecekti: kuzeyde Anadolu ve Balkanlar, batda Trablus, Tunus ve Cezayir gibi bana buyruk vilyetler ve Hint Okyanusu'na doru alm engelsiz bir yol kalacakt. Tarih yorumunda aceleci davranan ta rihilere gre Napolyon Bonaparte Akk'y eline geirseydi Lbnan dalarnda ve yamalannda ordusuna eki dzen verir ve yeni kurulmakta olan Britanya mparatorluunu parala yabilirdi. Ama bu byk giriim yrmedi ve iki yl nce Fransz filo- > ' sunun Msr'a giderken igal ettii Malta Adas Ingiltere'nin eline geti (1800). Amiens Anlamasna (1801) gre geri veril mesi gerekiyordu ama yakm zamanlara kadar ngiliz deneti minde kald. Malta byk bir ada deildi, ama yine de deniz ortasnda ngilterenin egemenliini salyordu (bir dier Ce belitark). Daha sonralar Kbrs'a (1878), Msr'a (1882) yerleen Londra, Hindistan yolunu batanbaa ele geirmi oluyor ve Pax Britarinica btn arl ile Akdenize yerle iyordu. Artk bir kez daha bu deniz politik bir dzene balan mt. Saint-James kabinesinin bir sz ile gemiler Malta'ya ulayor ve herey yoluna giriyordu. Bu arada Fransa bo durmamakta, Kuzey Afrika'ya yerle mektedir. 1830'da Cezayir'i igal eder, fakat Kuzey Afrika Londra'nn karlar iin tehlikeli deildir. Galya horozunun Sahra kumlarnda einmesine aldran yoktur. Fransa'nn he defe ulaan tek darbesi 1869da alan Svey Kanal'dr. 119 tan gelen irade ve glere gre yer deitirirler. 17. yzylda Hollanda hakim olur. 18. yzyl banda ngiltere, spanya'da Veraset Sava srp giderken bu frsat deerlendirir ve Ingiliz amirali George Rooke'un 25 Austos 1704'te Cebeli- tank bir basknla ele geirmesiyle, Akdeniz'de stnln kurar. Franszlar ve Ispanyollar 1704'te, 1727'de, 1779'da ve 1782'de bu mevkii geri almak iin bouna uraacak, hatta son saldrda atete kzdrlm glleler ve d'Aron'un icad olan yzer bataryalar kullanacak, fakat kesin sonu alamayacak lardr. Akdeniz'in yazgsna bir mhr daha vurulmutur: Ingilizler bugn hl Cebelitark'tadr. Bylelikle, 18. yz ylda Bat k gz altnda tutulmaya balanan, 17. yz yldan beri de doudan k zaten kolay olmayan bir gl ha line getirilmi bu idenizde Ingilizler ikiyzyl akn bir sredir kap nbeti tutmaktadr. Oysa idenizin tehlikeli ve herkesin gz diktii blgesi Ce belitark'ta deil Dou'dadr. 17. ve 18. yzyllarda Dou de mek Balkanlar'a, geni anlamyla Kk Asyaya ve Msrdan Fasn dou snrna kadar Afrika'ya yaylm geni bir pazar olan Trk mparatorluu demektir. Bu pazar ayrca ran'a ve "iskelelerin" en by durumuna gemi olan zmire kadar transit gelen ipekle bantldr. Dou ticaretinin hede fi de budur ve yar Akdenizli olan Fransann 18. yzylda bu oyunda ayrcalkl bir rol olacaktr. Fakat ticaret ve Orta Dou lkelerinin tesinde, ana hedef uzaklardaki Hindistan'dr. Plassey Savandan (1757) hemen sonra ngiltere burada bakeyi tutmu; kimse de onu yerinden kprdatamamtr. Avrupa'dan Hindistan'a giden en kestir me yol Orta Dou'dur, ivedilik tayan haberleri, kararlan ve emirleri ulatracak en uygun yol budur. Ayrca kahve ticareti Kzl Deniz'i yeniden canlandrm ve skenderiye yeniden ba harat ve karabiber alarndaki gibi hareketli bir liman olmutur. htill ncesi Fransz politikasnn Svey ber- 118 zahnn yoluyla yakndan ilgilenmesini Dou Hindistan ngiliz irketi kaygyla izlemektedir. ngiltere'nin endiesi, en glsnden (bata Fransa) en elimsizine (Cenova ya da Venedik) ya da Rusya gibi en uzak olan rakiplerine ve d manlarna kadar, Akdeniz'in Hint Okyanusu'na doru al masdr, nk Rusya bile Hindistan serabnn ve gereinin ekimine kaplmtr. Napolyon Bonaparte'n 1798 Msr sefe rini bu genel durum iinde grmek gerekir. Bu sefer baanl ol sayd, Trk mparatorluu ikiye blnecekti: kuzeyde Anadolu ve Balkanlar, batda Trablus, Tunus ve Cezayir gibi bana buyruk vilyetler ve Hint Okyanusu'na doru alm engelsiz bir yol kalacakt. Tarih yorumunda aceleci davranan ta rihilere gre Napolyon Bonaparte Akk'y eline geirseydi Lbnan dalarnda ve yamalannda ordusuna eki dzen verir ve yeni kurulmakta olan Britanya mparatorluunu parala yabilirdi. Ama bu byk giriim yrmedi ve iki yl nce Fransz filo- > ' sunun Msr'a giderken igal ettii Malta Adas Ingiltere'nin eline geti (1800). Amiens Anlamasna (1801) gre geri veril mesi gerekiyordu ama yakm zamanlara kadar ngiliz deneti minde kald. Malta byk bir ada deildi, ama yine de deniz ortasnda ngilterenin egemenliini salyordu (bir dier Ce belitark). Daha sonralar Kbrs'a (1878), Msr'a (1882) yerleen Londra, Hindistan yolunu batanbaa ele geirmi oluyor ve Pax Britarinica btn arl ile Akdenize yerle iyordu. Artk bir kez daha bu deniz politik bir dzene balan mt. Saint-James kabinesinin bir sz ile gemiler Malta'ya ulayor ve herey yoluna giriyordu. Bu arada Fransa bo durmamakta, Kuzey Afrika'ya yerle mektedir. 1830'da Cezayir'i igal eder, fakat Kuzey Afrika Londra'nn karlar iin tehlikeli deildir. Galya horozunun Sahra kumlarnda einmesine aldran yoktur. Fransa'nn he defe ulaan tek darbesi 1869da alan Svey Kanal'dr. 119 Bu giriimin baarya ulamas iin on yl sren srarl bir alma ve ie drt elle sarlan Ferdinand de Lesseps gibi bir adamn gayreti gerekmitir. Bu arada yer yuvarlann deniz leri ve okyanuslarnda gidi gelilerin genel koullarn dei tirmekte olan buharl gemiler de hesaba katlmaldr. Sonuta Akdeniz gl olmaktan km, dorudan doruya Hint Okyanu- su'na ynelik bir yola dnmtr. Bundan byle Hindistan'a gidenlerin anlatt yolculuk yklerinin arkas kesilmeye cektir: Kanal, Kzl Deniz'in yakc rzgr, Hint Okyanusu' nun l dalgalar... nk artk Akdeniz, ok uzun bir yolculu un ksa, farkedilmeyen ilk durandan baka birey deildir. Fransa'nn bu baars, bata mparatorie Eugnie olmak zere Avrupa'nn btn krallarnn katldklar grkemli bir al treni ile kutland. Ama btn bunlar iin d grn dr, nk siyasal oyunun merkezi Paris deildir, aynca Msr seferinin acsnn karlmas da sz konusu deildir. Gerekte 1811'den beri bamsz olan Msr da, Akdeniz satran tahtas zerinde sadece bir piyondur. Vaktiyle kanaln yaplmasna bir sr engel karm olan ngiliz hkmeti borca batm H- div'in bu durumundan faydalanarak 1875'te kanaln 117.000 hissesini satn ald; 1882'de Msr igal edildi; 1888'de Fransa ile Londra'da imzalanan szleme kanaln tarafszln bel geledi. Bylece Ferdinand de Lessepsin eserinden en byk ya rar salayan ngiltere oluyordu. Binba Marchand'm 10 Tem muz 1898'de Beyaz Nil zerinde giritii Faoda (Sudan) ha rekt ise, Ortadou kavann paylalmasnda dramatik bir olaydan baka birey deildi ve hibir sonu vermedi. Bu hesaplamalarda kaybeden-taraf sadece Fransa deil dir. Maurice Aymard, "Svey Kanal Akdeniz dnyasnn politik knn semboldr" demekte hakldr. Yar Akde nizli olan Franszlar'n yapt kanal, Akdeniz'le beraber bir ngiliz yolu durumuna dmtr. Bylece bu idenizin ya banclamas srp gider. O zamandan beri ayn oyun tekrar 120 lanp durur; kanal durmadan el deitirir. 26 Temmuz 1956da Nasr kanal milliletirir. Fransa ve ngiltere'nin bu karara kar birlikte giritikleri "alt gn sava" sonu vermez. Zaten bu tarihten nce de, ne Fransa ne ngiltere bu idenize ve onun ky lkelerine egemendiler. "Amerikan uak gemilerinin ve Sovyet helikopter gemilerinin Akdeniz'de bulunmalar bu iki dnya devletinin birbirlerine meydan okuyan egemenliinin iaretidir." Akdeniz onlarn kapal alandr. Daha dorusu, onlara ait ve iinde onlarn keyiflerine gre gladyatrlerin dvtkleri bir sirktir. Eer bu dnyann bykleri glad yatrlerin kanl oyunlaryla ilgilenmeselerdi, onlar da dv lerinde bu derece acmasz olmazlard. Akdeniz elbette yaamn srdrecek i kavgalara devam edecek, sanayilemesini yrtecek, yaam dzeyini yksel tecek ve glkle paralad smrgecilik emberinin izlerini silecek. Bu denizin gneyinde, Fas'tan Trkiye ve Iraka kadar uzanan teki Akdeniz ise, yitirdii ve gittike aras alan za man yakalamaya alyor. 121 Bu giriimin baarya ulamas iin on yl sren srarl bir alma ve ie drt elle sarlan Ferdinand de Lesseps gibi bir adamn gayreti gerekmitir. Bu arada yer yuvarlann deniz leri ve okyanuslarnda gidi gelilerin genel koullarn dei tirmekte olan buharl gemiler de hesaba katlmaldr. Sonuta Akdeniz gl olmaktan km, dorudan doruya Hint Okyanu- su'na ynelik bir yola dnmtr. Bundan byle Hindistan'a gidenlerin anlatt yolculuk yklerinin arkas kesilmeye cektir: Kanal, Kzl Deniz'in yakc rzgr, Hint Okyanusu' nun l dalgalar... nk artk Akdeniz, ok uzun bir yolculu un ksa, farkedilmeyen ilk durandan baka birey deildir. Fransa'nn bu baars, bata mparatorie Eugnie olmak zere Avrupa'nn btn krallarnn katldklar grkemli bir al treni ile kutland. Ama btn bunlar iin d grn dr, nk siyasal oyunun merkezi Paris deildir, aynca Msr seferinin acsnn karlmas da sz konusu deildir. Gerekte 1811'den beri bamsz olan Msr da, Akdeniz satran tahtas zerinde sadece bir piyondur. Vaktiyle kanaln yaplmasna bir sr engel karm olan ngiliz hkmeti borca batm H- div'in bu durumundan faydalanarak 1875'te kanaln 117.000 hissesini satn ald; 1882'de Msr igal edildi; 1888'de Fransa ile Londra'da imzalanan szleme kanaln tarafszln bel geledi. Bylece Ferdinand de Lessepsin eserinden en byk ya rar salayan ngiltere oluyordu. Binba Marchand'm 10 Tem muz 1898'de Beyaz Nil zerinde giritii Faoda (Sudan) ha rekt ise, Ortadou kavann paylalmasnda dramatik bir olaydan baka birey deildi ve hibir sonu vermedi. Bu hesaplamalarda kaybeden-taraf sadece Fransa deil dir. Maurice Aymard, "Svey Kanal Akdeniz dnyasnn politik knn semboldr" demekte hakldr. Yar Akde nizli olan Franszlar'n yapt kanal, Akdeniz'le beraber bir ngiliz yolu durumuna dmtr. Bylece bu idenizin ya banclamas srp gider. O zamandan beri ayn oyun tekrar 120 lanp durur; kanal durmadan el deitirir. 26 Temmuz 1956da Nasr kanal milliletirir. Fransa ve ngiltere'nin bu karara kar birlikte giritikleri "alt gn sava" sonu vermez. Zaten bu tarihten nce de, ne Fransa ne ngiltere bu idenize ve onun ky lkelerine egemendiler. "Amerikan uak gemilerinin ve Sovyet helikopter gemilerinin Akdeniz'de bulunmalar bu iki dnya devletinin birbirlerine meydan okuyan egemenliinin iaretidir." Akdeniz onlarn kapal alandr. Daha dorusu, onlara ait ve iinde onlarn keyiflerine gre gladyatrlerin dvtkleri bir sirktir. Eer bu dnyann bykleri glad yatrlerin kanl oyunlaryla ilgilenmeselerdi, onlar da dv lerinde bu derece acmasz olmazlard. Akdeniz elbette yaamn srdrecek i kavgalara devam edecek, sanayilemesini yrtecek, yaam dzeyini yksel tecek ve glkle paralad smrgecilik emberinin izlerini silecek. Bu denizin gneyinde, Fas'tan Trkiye ve Iraka kadar uzanan teki Akdeniz ise, yitirdii ve gittike aras alan za man yakalamaya alyor. 121 MEKNLAR Bizler bugn Akdeniz'in sadece dekor ynn, denizin gne le, dan bitki rtsyle kaynatn grmeyi yeliyoruz; bu bize verimli ve gsterili ama yine de nankr bir doann he diyesidir. nk ieklerin altnda, ta hemen kendini gste rir. insan, dikkatini ve ilgisini bir an gevetmeye grsn, dan yamacnda sabrla dzenledii sekiler ker, allk haline gelir, yanm orman makiye dnr, ovalar bataklk olur. Na zik bir dengedir bu, bir kez bozuldu mu yeniden dzelmesi bazen yzyllar ister. Roma'y evreleyen krsal blge, imparator luun knden gnmze dek bir eit l olarak kald; Ponti- no bataklklarnn kurutulmas faizm iin Romanm eski aza metini yeniden bulmak demekti. Fakat Venedik'in, Po ve Adi- ge nehirlerinin takn sularyla ilgilenmesi, ancak 16. yzyl dan itibaren, ticaret tekelini elinden karmasyla balar. Akdeniz'in btn kylar kh deerlendirilmi, kh ar tc bir ekilde terkedilmitir. Sanki insan, elinden kayp gi den bir mekna sahip kamamakta, ona hibir zaman tam an lamyla egemen olamamaktadr. Sanki her ada bir seim yapmak durumunda kalm, kydan ierlere doru ekilmi veya bugn olduu gibi bunun tersini yapm, tarlalarn ge belerin srlerine terketmek zorunda kalm, sonra da bu ge beleri yaadklar topraklardan srp karmtr. Dn Su riye'den spanya'ya kadar, bugn ise aa Rhne blgesinden Necef ve Assuan'a kadar Akdeniz tarmnn byk baarlar suya egemen olmakla, toprak insannn dikkat ve gayretiyle gerekletirilmitir. Fakat bu baarlar istisna izgisini a maz, ou zaman insan yokluu gze arpar. Kastilyann, Gney talya'nn, Puglia blgesindeki Tavoliere'nin ya da Te- 122 salya'nm buday tarlalarnda, koyun otlaklarnda insan yok tur. Geni ormanlk ya da talk arazilerde, dalarda ve yazlk yksek yayla otlaklarnda insan sadece gebe olarak grlr. ok yeni alarda stmadan kurtard ky ova larnda bile yerlemekten pek holanmaz, kumsallar da ba kalarna brakr, baka yerlerde yerleir, evresi balk bah elik, meyvelik olan (Endls'te bunun ad "ruedo", emberdir) evleri st ste ylm skk kasaba ve kentlerde oturur. Bu kentlerden uzaklanca krsal blge zerindeki egemenlii za yflar: Yalnz ekim ileri iin gerekli zaman oralarda gei rir, ihtiya yznden kyldr, ama zoraki bir kyllktr bu; Akdenizli bir kentli gibi yaar. Ayn merkezde toplanan yararlar arasndaki hiyerari, topran sadece zaman zaman igal edilmesi ve ilenmesindeki dzensizlik, doadaki elikilerin sonucudur. Roma andan gnmze dek topra kullanma biimi hemen hemen ayn kalmtr. Ekilmi tarlalar blgesi "ager" bir yanda, aalar ve zayf otlarla kapl, koruluk yerlerle talk arazi te yan dadr: Buralan kmrclerin, obanlarn, evcil ya da yabanl hayvanlarnn dnyas, "saltus"tur. Fakat "ager"in uzun sre nadasa braklmas gerekirdi; bylece her iki ylda bir ya da ylda iki yl, hatta daha uzun sre koyunlara terkedilirdi. Bahe ve balardan uzak tutulan koyunlar hasat biter bitmez, biilmi tarlalara yaylr, bu yzden de "ager ile "saltus" arasndaki snrn nereden getii pek belli olmazd. Ancak kentin evresini dolanan ve onu "ager" ile "saltus"tan ayran baheler kuann snrlar belliydi; bu kuak lkenin "kala balk kesimi ile "tenha" kesimi arasndan geiyordu. Bu snr, nfus oalmasnn tehdidi altndaki ekolojik dengenin ne den li kolay bozulabilir olduunu ortaya koyar. Erozyonun kolayca srkledii ince humus tabakasn tutan, yer yer fosillemi bir orman rtsnn dn olduu gibi bugn de feci ekilde tahrip edilmesiyle; insanlarn gnden gne kylarda younla 123 MEKNLAR Bizler bugn Akdeniz'in sadece dekor ynn, denizin gne le, dan bitki rtsyle kaynatn grmeyi yeliyoruz; bu bize verimli ve gsterili ama yine de nankr bir doann he diyesidir. nk ieklerin altnda, ta hemen kendini gste rir. insan, dikkatini ve ilgisini bir an gevetmeye grsn, dan yamacnda sabrla dzenledii sekiler ker, allk haline gelir, yanm orman makiye dnr, ovalar bataklk olur. Na zik bir dengedir bu, bir kez bozuldu mu yeniden dzelmesi bazen yzyllar ister. Roma'y evreleyen krsal blge, imparator luun knden gnmze dek bir eit l olarak kald; Ponti- no bataklklarnn kurutulmas faizm iin Romanm eski aza metini yeniden bulmak demekti. Fakat Venedik'in, Po ve Adi- ge nehirlerinin takn sularyla ilgilenmesi, ancak 16. yzyl dan itibaren, ticaret tekelini elinden karmasyla balar. Akdeniz'in btn kylar kh deerlendirilmi, kh ar tc bir ekilde terkedilmitir. Sanki insan, elinden kayp gi den bir mekna sahip kamamakta, ona hibir zaman tam an lamyla egemen olamamaktadr. Sanki her ada bir seim yapmak durumunda kalm, kydan ierlere doru ekilmi veya bugn olduu gibi bunun tersini yapm, tarlalarn ge belerin srlerine terketmek zorunda kalm, sonra da bu ge beleri yaadklar topraklardan srp karmtr. Dn Su riye'den spanya'ya kadar, bugn ise aa Rhne blgesinden Necef ve Assuan'a kadar Akdeniz tarmnn byk baarlar suya egemen olmakla, toprak insannn dikkat ve gayretiyle gerekletirilmitir. Fakat bu baarlar istisna izgisini a maz, ou zaman insan yokluu gze arpar. Kastilyann, Gney talya'nn, Puglia blgesindeki Tavoliere'nin ya da Te- 122 salya'nm buday tarlalarnda, koyun otlaklarnda insan yok tur. Geni ormanlk ya da talk arazilerde, dalarda ve yazlk yksek yayla otlaklarnda insan sadece gebe olarak grlr. ok yeni alarda stmadan kurtard ky ova larnda bile yerlemekten pek holanmaz, kumsallar da ba kalarna brakr, baka yerlerde yerleir, evresi balk bah elik, meyvelik olan (Endls'te bunun ad "ruedo", emberdir) evleri st ste ylm skk kasaba ve kentlerde oturur. Bu kentlerden uzaklanca krsal blge zerindeki egemenlii za yflar: Yalnz ekim ileri iin gerekli zaman oralarda gei rir, ihtiya yznden kyldr, ama zoraki bir kyllktr bu; Akdenizli bir kentli gibi yaar. Ayn merkezde toplanan yararlar arasndaki hiyerari, topran sadece zaman zaman igal edilmesi ve ilenmesindeki dzensizlik, doadaki elikilerin sonucudur. Roma andan gnmze dek topra kullanma biimi hemen hemen ayn kalmtr. Ekilmi tarlalar blgesi "ager" bir yanda, aalar ve zayf otlarla kapl, koruluk yerlerle talk arazi te yan dadr: Buralan kmrclerin, obanlarn, evcil ya da yabanl hayvanlarnn dnyas, "saltus"tur. Fakat "ager"in uzun sre nadasa braklmas gerekirdi; bylece her iki ylda bir ya da ylda iki yl, hatta daha uzun sre koyunlara terkedilirdi. Bahe ve balardan uzak tutulan koyunlar hasat biter bitmez, biilmi tarlalara yaylr, bu yzden de "ager ile "saltus" arasndaki snrn nereden getii pek belli olmazd. Ancak kentin evresini dolanan ve onu "ager" ile "saltus"tan ayran baheler kuann snrlar belliydi; bu kuak lkenin "kala balk kesimi ile "tenha" kesimi arasndan geiyordu. Bu snr, nfus oalmasnn tehdidi altndaki ekolojik dengenin ne den li kolay bozulabilir olduunu ortaya koyar. Erozyonun kolayca srkledii ince humus tabakasn tutan, yer yer fosillemi bir orman rtsnn dn olduu gibi bugn de feci ekilde tahrip edilmesiyle; insanlarn gnden gne kylarda younla 123 masyla; sanayi artklarnn neden olduu evre kirlenme siyle; su kaynaklarnn yetersiz duruma gelmesiyle bu ekolojik denge her an bozulma tehdidi altndadr. nsan, zaten fazla birey beklememeye alt bu topran abucak sonuna varr. Onun iin nemli olan kukusuz, yaamm srdrmek, her eyden nce de toplum olarak yaayabilmek ve teki insanlarla iliki kurmaktr. Akdeniz, birliini iklimin den, jeolojisinden, yer ekillerinden ok, erkenden kurulmu ve yaamn inatla srdrm olan kasaba ve kentler ana bor ludur: Akdeniz mekn bu a evresinde olumu, ona canllk veren, onu yaatan bu a olmutur. Kentler krsal kesimden domaz, tersine, krsal kesim kentlerden doar ve kentleri glkle doyurur. Kentler yle bir toplumsal dzen rnei mey dana getirirler ki zorunlu ya da gnll btn gmenler bu rnei her yerde uygulamaya alrlar. Gebe iseler, konak lama yerlerini deimez kurallara gre dzenleyeceklerdir. Yerleik iseler, ayn biimde kentler kuracaklardr. Yunanis tan'n nce kendi kolonilerinde, sonra da Helenistik dnemde yapt ey bu olmutur. Roma mparatorluu da lkesini bir batan bir baa, birbirinin tpatp ei askeri kamplara benze yen, sokaklar birbirini dik a ile kesen, forumlar ayn, antlar ayn olan kentlerle doldurmutur. slm'da da bu by- ledir, kentin yaratc ve rgtleyici gcn hibir ey o vaha lardan, "huertas"lardan daha iyi anlatamaz. Kentlerin ev resini kaplayan bu verimli, bakml topraklar yaamlarn kente borludur. am'dan Valencia'ya, Yemen'den Elche'ye ve Alicante'ye dek sulama tekniklerinin benzerlii, suyun paylalmasn d zenleyen iki ayr gelenei izlememizi salar. Bunlar iki eit topluluk meydana getirmilerdir: Biri aristokratik, teki daha eitliki. Birincisinde suyun mlkiyeti ile toprak mlki yeti ayr ellerdedir; suyun mlkiyetini ve onu kullandrma hakkn elinde tutan, iftiler zerinde egemenlik kurar. kin 124 cisindeyse bunun tersine, sulanan topraklarn sahipleri iin su karlksz bir haktr. Bu toprak sahipleri bir araya gelip bentlerin, su kanallarnn bakmn stlenecek, doan anla mazlklara zm getirecek yetkili kurullara sahip topluluk lar olutururlar. Bunlardan biri olan Su Datm Kurulu yeleri Valencia Katedrali'nin kaps nnde hl her perembe gn hzl ve yerinde kararlar vermeyi srdrmektedir. Her fetih, her g, belirli bir kent toplumu modelinin farkllk gsteren .onlarca rneini tekrarlama ve bu arada balangta rtk olarak ierdii eyi da vurma eilimin dedir. Bir kent, ister byk olsun ister kk, iindeki evlerin, antlarn, sokaklarn toplamndan ok baka bir eydir; tpk bunun gibi sadece bir ekonomi, ticaret, endstri merkezi de deildir. Toplumsal ilikilerin meknsal izdm olarak kent, dnyevi olan kutsal olandan, almay elenceden, ka muya ait olan zel olandan, erkekleri kadnlardan, aileyi ona yabanc olan her eyden ayran snr izgileri ann kendi iinde kesitii, ayn zamanda da onun yapsn oluturduu bir mekn grnmyle karmza kar. Bu nitelii ile de, mkem mel bir ifre anahtar salar bize. Nerede yaamal? Tek bana deil, bykl ve zenginlii ne olursa olsun, bir topluluun yesi olarak yaamal kukusuz. Topraktan salayabildikleri rnlerle ve bunlar dei toku ederek yaamlarn yoksulluk iinde srdren bin kadar in sann bir araya gelmesi Akdeniz'de, kendine zg temel da yanmalaryla ve ztlamalaryla bir kent oluturmak iin yeterlidir. Baka yerde olsa bunun iki kat insan bir ky ya oluturur, ya oluturmaz. Kk kasabalardan tutun da ana kentlere kadar hepsinde, aslnda karmak bir hiyerarinin btn dereceleri grlr elbette, nk bu hiyerari sadece nfus saysn, ekonomik hareketleri, birikmi sermayeyi dikkate almakla yetinmez, kentin tarihini, antlarn, itibarn, poli tik ve idari roln, fikir ve sanat yaamn ve bir kenti bir 125 masyla; sanayi artklarnn neden olduu evre kirlenme siyle; su kaynaklarnn yetersiz duruma gelmesiyle bu ekolojik denge her an bozulma tehdidi altndadr. nsan, zaten fazla birey beklememeye alt bu topran abucak sonuna varr. Onun iin nemli olan kukusuz, yaamm srdrmek, her eyden nce de toplum olarak yaayabilmek ve teki insanlarla iliki kurmaktr. Akdeniz, birliini iklimin den, jeolojisinden, yer ekillerinden ok, erkenden kurulmu ve yaamn inatla srdrm olan kasaba ve kentler ana bor ludur: Akdeniz mekn bu a evresinde olumu, ona canllk veren, onu yaatan bu a olmutur. Kentler krsal kesimden domaz, tersine, krsal kesim kentlerden doar ve kentleri glkle doyurur. Kentler yle bir toplumsal dzen rnei mey dana getirirler ki zorunlu ya da gnll btn gmenler bu rnei her yerde uygulamaya alrlar. Gebe iseler, konak lama yerlerini deimez kurallara gre dzenleyeceklerdir. Yerleik iseler, ayn biimde kentler kuracaklardr. Yunanis tan'n nce kendi kolonilerinde, sonra da Helenistik dnemde yapt ey bu olmutur. Roma mparatorluu da lkesini bir batan bir baa, birbirinin tpatp ei askeri kamplara benze yen, sokaklar birbirini dik a ile kesen, forumlar ayn, antlar ayn olan kentlerle doldurmutur. slm'da da bu by- ledir, kentin yaratc ve rgtleyici gcn hibir ey o vaha lardan, "huertas"lardan daha iyi anlatamaz. Kentlerin ev resini kaplayan bu verimli, bakml topraklar yaamlarn kente borludur. am'dan Valencia'ya, Yemen'den Elche'ye ve Alicante'ye dek sulama tekniklerinin benzerlii, suyun paylalmasn d zenleyen iki ayr gelenei izlememizi salar. Bunlar iki eit topluluk meydana getirmilerdir: Biri aristokratik, teki daha eitliki. Birincisinde suyun mlkiyeti ile toprak mlki yeti ayr ellerdedir; suyun mlkiyetini ve onu kullandrma hakkn elinde tutan, iftiler zerinde egemenlik kurar. kin 124 cisindeyse bunun tersine, sulanan topraklarn sahipleri iin su karlksz bir haktr. Bu toprak sahipleri bir araya gelip bentlerin, su kanallarnn bakmn stlenecek, doan anla mazlklara zm getirecek yetkili kurullara sahip topluluk lar olutururlar. Bunlardan biri olan Su Datm Kurulu yeleri Valencia Katedrali'nin kaps nnde hl her perembe gn hzl ve yerinde kararlar vermeyi srdrmektedir. Her fetih, her g, belirli bir kent toplumu modelinin farkllk gsteren .onlarca rneini tekrarlama ve bu arada balangta rtk olarak ierdii eyi da vurma eilimin dedir. Bir kent, ister byk olsun ister kk, iindeki evlerin, antlarn, sokaklarn toplamndan ok baka bir eydir; tpk bunun gibi sadece bir ekonomi, ticaret, endstri merkezi de deildir. Toplumsal ilikilerin meknsal izdm olarak kent, dnyevi olan kutsal olandan, almay elenceden, ka muya ait olan zel olandan, erkekleri kadnlardan, aileyi ona yabanc olan her eyden ayran snr izgileri ann kendi iinde kesitii, ayn zamanda da onun yapsn oluturduu bir mekn grnmyle karmza kar. Bu nitelii ile de, mkem mel bir ifre anahtar salar bize. Nerede yaamal? Tek bana deil, bykl ve zenginlii ne olursa olsun, bir topluluun yesi olarak yaamal kukusuz. Topraktan salayabildikleri rnlerle ve bunlar dei toku ederek yaamlarn yoksulluk iinde srdren bin kadar in sann bir araya gelmesi Akdeniz'de, kendine zg temel da yanmalaryla ve ztlamalaryla bir kent oluturmak iin yeterlidir. Baka yerde olsa bunun iki kat insan bir ky ya oluturur, ya oluturmaz. Kk kasabalardan tutun da ana kentlere kadar hepsinde, aslnda karmak bir hiyerarinin btn dereceleri grlr elbette, nk bu hiyerari sadece nfus saysn, ekonomik hareketleri, birikmi sermayeyi dikkate almakla yetinmez, kentin tarihini, antlarn, itibarn, poli tik ve idari roln, fikir ve sanat yaamn ve bir kenti bir 125 bakasndan daha fazla kent yapan u anda aklmza gelme yen baka eyleri de hesaba katar. Bylece byk siteler kk sitelere yksekten bakp oralarda oturanlar yontulmam, kaba saba grmekten pek holanrlar. Oysa, en gsterisiz ka saba bile bir minik evrenin niteliklerini tar: Burada toplum yaam gruba gre dzenlenir. Demek ki, bir Akdeniz kentinden sz etmek, kent yaamnn hepsi ayn rnee uygun olan btn bu basamaklarndan sz etmek demektir. Grup halinde yerlemenin neden sreklilik gsterdii ve kimi zaman uygun koullar, ou zaman da glkler gsteren yerleme alanlarnn neye gre seildii konularna tarihiler ve corafyaclar birok aklamalar getirdiler: Su ve gne, kara ve deniz yollan, uygun bir liman ya da bir su geidi gibi etkenler yannda, kylarn gvensiz, bataklk ovalarn sa lksz oluu da yerleme nedeni olarak ileri srld. Gerekte bu nedenlerin hepsi zaman zaman etkili oldu, fakat ters yn den. Gney talya ve Sicilya'ya deniz yolu ile gelen igalci Yu nanllar, yerli halklar i blgelere doru srdler, kylarda koloniler kurdular, buralara yerletiler; koullar elverdiince Siracusa ve Taranto'da olduu gibi savunmas kolay yerle ri setiler. Kendine ve bar politikasna gvenen Roma, aklna bile getirmedii bu igalciye kar sitelerini duvarla evirmek zorunda kalacan ok ge anlad. Arap istils, slm toprak larnda btn karayollarna ak byk kervan menzillerinin ok iine yarad, ama Marip'in Berberleri'ni ve Lbnan'n Marunleri'ni artk snak olarak nem kazanan dalara sr d, Akdeniz kylarnn Hristiyan halklarn ise sahilden gvenli bir uzaklkta bulunan kayalk tepelere: Birka yzyl sonra Trkler de Balkanlar'da ayn eyi yapacaklard. Yz yldan beri ekonomik gelime ile koloniletirme darack do lambal sokaklaryla ortaa grnmnde kalm eski ekirdein karsna, caddeleri geni ve plan dzgn yeni bir kent kard. Bylece her uygarlk kentsel bir miras brakt ve 126 insanlar bugn, kendisini yaratan koullar ortadan kalkm olsa bile, hl gemiin basklar altnda yaatmaya devam eden erevenin belirlenmesinde etkin oldu. Yeni gelimeler, tek bana olmann sonularna katlanan i blgelerin zarar na, ky blge yerleimlerine ayrcalk tand ve kimi zaman ekonomik baary, kimi zaman krsal blgenin sefaletini, kimi zaman da her ikisini birden simgeleyen byk limanlarn nfusunu, gze batan biimde iirdi. Beyrut, skenderiye, Ati na, Pire, Napoli, Palermo gibi... Fakat kylleri "latifun- dia"nm hareketsizlik simgesi olan tanm kentlerinden kopar mak ve kendilerine datlan topraklara sndrmak iin ya plan toprak reformu ile Sicilya'nn gbeinde kurulan koloni kyleri hi umutsuz, bombo kald. Zaten 18. yzyldan itiba ren yeniden gvenilirliine kavuan Kalabria ya da Sicilya kylarnda narenciye bahelerinin gelimesi, tepelerde yaa yan nfusu "denize" indirmiti belki, ama yerleme gelene inde en ufak bir geveme yaratmamt: Genellikle, balan gta yksek blgelere yerlemi olan kent ikiye blnerek yaamn srdrmt. Krsal blgenin byle devaml bo kalmasnn balca nedeni sosyal yapnn ve tarm tekniklerinin basksdr. Balarn, bahelerin ve sulanan tarm alanlarnn dnda zengin top raklar, ovalar ve yaylalardaki buday tarlalar byk iftlik sahiplerinin elindedir; buralara gelip yerlemek isteyen ky ller her seferinde kovulmular, ancak hasat zaman gndelik i olarak gelip alabilmilerdir. "Latifundia"larda kurul mu byk yerleim blgelerinde kyller, geici olarak konak lar ya da dalarn yamalarna yerleir, kendi topraklarnda yetitirip sattklar zm, zeytin, dut ve teki meyvelerden elde edemedikleri paray burada alarak tamamlarlar. Hayvan olarak, kyn obanna teslim ettikleri birka koyun- lar, koumluk bir katr ya da bir eekleri vardr, bunlar da tavuklarla beraber evde yatrrlar kentlerdeki tavuklar ise, 127 bakasndan daha fazla kent yapan u anda aklmza gelme yen baka eyleri de hesaba katar. Bylece byk siteler kk sitelere yksekten bakp oralarda oturanlar yontulmam, kaba saba grmekten pek holanrlar. Oysa, en gsterisiz ka saba bile bir minik evrenin niteliklerini tar: Burada toplum yaam gruba gre dzenlenir. Demek ki, bir Akdeniz kentinden sz etmek, kent yaamnn hepsi ayn rnee uygun olan btn bu basamaklarndan sz etmek demektir. Grup halinde yerlemenin neden sreklilik gsterdii ve kimi zaman uygun koullar, ou zaman da glkler gsteren yerleme alanlarnn neye gre seildii konularna tarihiler ve corafyaclar birok aklamalar getirdiler: Su ve gne, kara ve deniz yollan, uygun bir liman ya da bir su geidi gibi etkenler yannda, kylarn gvensiz, bataklk ovalarn sa lksz oluu da yerleme nedeni olarak ileri srld. Gerekte bu nedenlerin hepsi zaman zaman etkili oldu, fakat ters yn den. Gney talya ve Sicilya'ya deniz yolu ile gelen igalci Yu nanllar, yerli halklar i blgelere doru srdler, kylarda koloniler kurdular, buralara yerletiler; koullar elverdiince Siracusa ve Taranto'da olduu gibi savunmas kolay yerle ri setiler. Kendine ve bar politikasna gvenen Roma, aklna bile getirmedii bu igalciye kar sitelerini duvarla evirmek zorunda kalacan ok ge anlad. Arap istils, slm toprak larnda btn karayollarna ak byk kervan menzillerinin ok iine yarad, ama Marip'in Berberleri'ni ve Lbnan'n Marunleri'ni artk snak olarak nem kazanan dalara sr d, Akdeniz kylarnn Hristiyan halklarn ise sahilden gvenli bir uzaklkta bulunan kayalk tepelere: Birka yzyl sonra Trkler de Balkanlar'da ayn eyi yapacaklard. Yz yldan beri ekonomik gelime ile koloniletirme darack do lambal sokaklaryla ortaa grnmnde kalm eski ekirdein karsna, caddeleri geni ve plan dzgn yeni bir kent kard. Bylece her uygarlk kentsel bir miras brakt ve 126 insanlar bugn, kendisini yaratan koullar ortadan kalkm olsa bile, hl gemiin basklar altnda yaatmaya devam eden erevenin belirlenmesinde etkin oldu. Yeni gelimeler, tek bana olmann sonularna katlanan i blgelerin zarar na, ky blge yerleimlerine ayrcalk tand ve kimi zaman ekonomik baary, kimi zaman krsal blgenin sefaletini, kimi zaman da her ikisini birden simgeleyen byk limanlarn nfusunu, gze batan biimde iirdi. Beyrut, skenderiye, Ati na, Pire, Napoli, Palermo gibi... Fakat kylleri "latifun- dia"nm hareketsizlik simgesi olan tanm kentlerinden kopar mak ve kendilerine datlan topraklara sndrmak iin ya plan toprak reformu ile Sicilya'nn gbeinde kurulan koloni kyleri hi umutsuz, bombo kald. Zaten 18. yzyldan itiba ren yeniden gvenilirliine kavuan Kalabria ya da Sicilya kylarnda narenciye bahelerinin gelimesi, tepelerde yaa yan nfusu "denize" indirmiti belki, ama yerleme gelene inde en ufak bir geveme yaratmamt: Genellikle, balan gta yksek blgelere yerlemi olan kent ikiye blnerek yaamn srdrmt. Krsal blgenin byle devaml bo kalmasnn balca nedeni sosyal yapnn ve tarm tekniklerinin basksdr. Balarn, bahelerin ve sulanan tarm alanlarnn dnda zengin top raklar, ovalar ve yaylalardaki buday tarlalar byk iftlik sahiplerinin elindedir; buralara gelip yerlemek isteyen ky ller her seferinde kovulmular, ancak hasat zaman gndelik i olarak gelip alabilmilerdir. "Latifundia"larda kurul mu byk yerleim blgelerinde kyller, geici olarak konak lar ya da dalarn yamalarna yerleir, kendi topraklarnda yetitirip sattklar zm, zeytin, dut ve teki meyvelerden elde edemedikleri paray burada alarak tamamlarlar. Hayvan olarak, kyn obanna teslim ettikleri birka koyun- lar, koumluk bir katr ya da bir eekleri vardr, bunlar da tavuklarla beraber evde yatrrlar kentlerdeki tavuklar ise, 127 Napoli'nin Monte di Dio mahallesinde grld gibi, ka masn diye bir bacandan bal olarak sokakta beslenir. Elle rindeki tarm gereleri; karasaban, apa, kazma, krek, ya koymak iin birka fyla, tahl iin birka kp de ayn at altnda barnacak sayda ve byklktedir. Kasaba ve kent, rnlerin dei toku edildii ve byk iftlik khyasnn gn aarmadan gelip ii arad yerdir. Sabah yola klr, akam yatmaya dnlr. spanya ve Gney talya'da Ortaa'dan kalma bir kurala gre, i gn "gn dounca balar, gn batnca biter". Bu kurala gre rgat, gn doarken i banda olacak demek ki ie gelmek iin gece yola kacak ama gn batmmda dnm olacaktr demek ki dn yolunu aydnlkta yapacaktr. Ve bu gidi geliler i sahibinin verecei aralarla yaplacaktr. Hasat, babozumu ve zeytin toplama mevsimlerinde i acele olduundan, ou za man uzaklardan gelmi olan bu gerler geceyi, altklar yerde, ak havada ya da byk iftliklerin avlularnda, sun durma altlarnda geirirler. E. Vittorini'nin La Garibaldina romannda olduu gibi. Kk toprak sahibi ise, bann ya da bahesinin bir kesinde kurduu kulbede hem tarm aletleri ni saklar, hem de "siesta" saatlerini geirir. Durumu biraz da ha dzgnce olanlar, tpk zenginlerin arazileri zerinde, ken dilerine iftlik ilerini yakndan izlemek iin kk ya da "a to" yaptrmalar gibi, kendilerine ikinci bir ev yapar ve yaz burada geirirler. Provence'da buna, iddiasz bir ev olduunu belirtmek iin "campagne" denir. Ama esas konut, kiiye top lumdaki itibarn kazandracak olan ev, kenttedir. Yln b yk bir blm ve tarm ilerinin hafif olduu dnemler kentte geer. Bununla birlikte, krlar hibir zaman bombo kalmaz. Ancak btn yl burada geirenlere parya deilse bile, ona yakn bir gzle baklr. Ortak'yaamn dnda kalm obanlardr bun lar. Byk iftliklerde devaml alanlar, Provence ya da 128 Languedoc blgelerinin irili ufakl kr evlerinde, Endls'n "cortijo" ve "hacienda"larnda, Gney talya ve Sicilya'nn "massaria"larmda kalanlardr; Sicilya'nn ve talya'nn bu evleri, ayn zamanda haydutlarn ve Mafya'nn da geleneksel smaklardr, yani topluma kar bir toplumun maddi daya na. Toprak reformunun son yllarda gerekletirdii baar lar ya da topran eski blnmeleri sonucunda, tarm iletmele rindeki kk ifti ya da mal sahiplerinden oluan bir kyl topluluunun kalkp, bir blgeden baka bir blgeye yerlemesi ok az rastlanan bir durumdur. Ortaklar, yarclar, tarm i ileri daha dne kadar kleydiler: Kent dnda oturmak bir efendinin hizmetinde olmakt, bunun anlam da kesin bir ba mllkt. Almas gereken ya da bir zamanlar gerekmi olan en gelleri herhalde hibir ey, Rocco Scotellaro'nun 1950 yl larnda, Paestum ovasnda bir "massaria"da alan manda obannn azndan derledii szler kadar iyi zetleyemez: "Ben burada byle mandalar gderken gezip dolaan insanlar dnrm...Barda oturup portakal suyu, kahve ya da baka ey ienleri... Her akam sinemaya gidenleri... Benim de ne is teklerim var, artk toprak bellememek, lesiye yorulmamak, manda gtmemek, saat yedide ie balayp bete paydos et mek, sonra da zgr olmak... Akamlar kentte olmak isterdim ("al paese"); insan orada, paras olmasa da saa sola bakar, bir eyler renir." Herkesin ancak geici i bulabildii ya da isiz kald bir ortamda yl boyunca alacak i bulmu bir in sann geici bir ii ya da "disoccupazione"yf gze almas aykr gibi grnse de, onun istedii basit bir gndeliki olmak ve "her cumartesi akam haftalm eve getirmek... bir kena ra biraz para koyup kendine bir ev yapmak"tr ki anlamazlk karsa ev sahibi onu sokaa atmasn. "Biraz da toprak, bir baheyi iine alacak kadar." Madem ki bir i sahibinin hizme- * Disoccupazione: sizlik, (.n.) 129 Napoli'nin Monte di Dio mahallesinde grld gibi, ka masn diye bir bacandan bal olarak sokakta beslenir. Elle rindeki tarm gereleri; karasaban, apa, kazma, krek, ya koymak iin birka fyla, tahl iin birka kp de ayn at altnda barnacak sayda ve byklktedir. Kasaba ve kent, rnlerin dei toku edildii ve byk iftlik khyasnn gn aarmadan gelip ii arad yerdir. Sabah yola klr, akam yatmaya dnlr. spanya ve Gney talya'da Ortaa'dan kalma bir kurala gre, i gn "gn dounca balar, gn batnca biter". Bu kurala gre rgat, gn doarken i banda olacak demek ki ie gelmek iin gece yola kacak ama gn batmmda dnm olacaktr demek ki dn yolunu aydnlkta yapacaktr. Ve bu gidi geliler i sahibinin verecei aralarla yaplacaktr. Hasat, babozumu ve zeytin toplama mevsimlerinde i acele olduundan, ou za man uzaklardan gelmi olan bu gerler geceyi, altklar yerde, ak havada ya da byk iftliklerin avlularnda, sun durma altlarnda geirirler. E. Vittorini'nin La Garibaldina romannda olduu gibi. Kk toprak sahibi ise, bann ya da bahesinin bir kesinde kurduu kulbede hem tarm aletleri ni saklar, hem de "siesta" saatlerini geirir. Durumu biraz da ha dzgnce olanlar, tpk zenginlerin arazileri zerinde, ken dilerine iftlik ilerini yakndan izlemek iin kk ya da "a to" yaptrmalar gibi, kendilerine ikinci bir ev yapar ve yaz burada geirirler. Provence'da buna, iddiasz bir ev olduunu belirtmek iin "campagne" denir. Ama esas konut, kiiye top lumdaki itibarn kazandracak olan ev, kenttedir. Yln b yk bir blm ve tarm ilerinin hafif olduu dnemler kentte geer. Bununla birlikte, krlar hibir zaman bombo kalmaz. Ancak btn yl burada geirenlere parya deilse bile, ona yakn bir gzle baklr. Ortak'yaamn dnda kalm obanlardr bun lar. Byk iftliklerde devaml alanlar, Provence ya da 128 Languedoc blgelerinin irili ufakl kr evlerinde, Endls'n "cortijo" ve "hacienda"larnda, Gney talya ve Sicilya'nn "massaria"larmda kalanlardr; Sicilya'nn ve talya'nn bu evleri, ayn zamanda haydutlarn ve Mafya'nn da geleneksel smaklardr, yani topluma kar bir toplumun maddi daya na. Toprak reformunun son yllarda gerekletirdii baar lar ya da topran eski blnmeleri sonucunda, tarm iletmele rindeki kk ifti ya da mal sahiplerinden oluan bir kyl topluluunun kalkp, bir blgeden baka bir blgeye yerlemesi ok az rastlanan bir durumdur. Ortaklar, yarclar, tarm i ileri daha dne kadar kleydiler: Kent dnda oturmak bir efendinin hizmetinde olmakt, bunun anlam da kesin bir ba mllkt. Almas gereken ya da bir zamanlar gerekmi olan en gelleri herhalde hibir ey, Rocco Scotellaro'nun 1950 yl larnda, Paestum ovasnda bir "massaria"da alan manda obannn azndan derledii szler kadar iyi zetleyemez: "Ben burada byle mandalar gderken gezip dolaan insanlar dnrm...Barda oturup portakal suyu, kahve ya da baka ey ienleri... Her akam sinemaya gidenleri... Benim de ne is teklerim var, artk toprak bellememek, lesiye yorulmamak, manda gtmemek, saat yedide ie balayp bete paydos et mek, sonra da zgr olmak... Akamlar kentte olmak isterdim ("al paese"); insan orada, paras olmasa da saa sola bakar, bir eyler renir." Herkesin ancak geici i bulabildii ya da isiz kald bir ortamda yl boyunca alacak i bulmu bir in sann geici bir ii ya da "disoccupazione"yf gze almas aykr gibi grnse de, onun istedii basit bir gndeliki olmak ve "her cumartesi akam haftalm eve getirmek... bir kena ra biraz para koyup kendine bir ev yapmak"tr ki anlamazlk karsa ev sahibi onu sokaa atmasn. "Biraz da toprak, bir baheyi iine alacak kadar." Madem ki bir i sahibinin hizme- * Disoccupazione: sizlik, (.n.) 129 tinde almak gerek, onun topran kazmak bellemek neyse ama, insana kendine ayracak hi zaman brakmayan hayvan bakmna hayr. Basit maddi istekler deil, bir sr simgesel d bunlar. Bir ev sahibi olmak: Bamszlk. Bir bahe: nsann bakas iin deil kendisi iin alaca bir yer, ve bir lde zerklik. cretini para olarak almak, srtma gibi mal olarak deil: Para harcayabilmek, belki de gerekli eylerden nce gereksiz leri satn almak. almaya bir diyecek yok: Ama topraa ve i sahibine hak ettiklerinden fazla zaman vermeyen ve toplu yaama katlma olana veren bir alma. "Bilgilenmek": Bir kyl, bir "cafone" olarak kalmamak. Ve zellikle insanlar arasnda yaamak, hayvanlar arasnda deil: nsan olmann ve kendini insan hissetmenin tek yolu bu. Gerekli koul ama yine de yeterli deil. nk al veri, elence ve her eit toplum yaamnn yeri olan kent; alma, hayvanlarla urama ve maddi deerler retme yeri olan krsal blgenin aka kart ise de, iine gi rer girmez insann kentli oluverdii basit ve homojen bir mekn deildir, yazl olmadklar halde titizlikle uyulan kurallar erevesinde birbirleriyle sk skya uyumu meknlarn t mdr. Kent yaamnn her katnda grlen bu kurallar bir kl trn karmak niteliini belirler. Modern kent tasarm Akdeniz'de, 5. yzyl Yunanistan' nda, dama tahtasn andran kent planlarnn yaratcs Mile- toslu Hippodamos'la dodu. Yerine oturmu ve dierlerinden daha stn kabul edilen rnek bir plann, kentlerdeki doal gelimeden bir bakma alrcasna yinelendii, kltr stan dartlamasna nem verilen her ada, rnein Hellen a Yu- nanistan'nda, Romada, Rnesans ve Barok alarnda, gn mzn dnyasnda bu anlay hep ar basmtr. Bu anlay, kesin biimini almam Haussman'c ilevsel gerekirliklerin tesinde, insanlarn oturduklar meknn btnyle saydam ol 130 mas gerektiini ileri srer: Akln egemen olduu ideal bir kentte dzenin dzensizlie kar kazand bir zaferdir bu. Ama bu u durumda bile, her eyi aydnla karma abas ge lip kentin temel nvesini oluturan birimin duvarlarna, "ev"in duvarlarna arpar. Ev, temel kartlklarn snd yerdir. En temel kartlklardan birini, genel ile zeli, birbirinden ayrd gibi, btn teki kartlklar da birbirinden ayrr: Erkek olsun, kadn ya da ocuk olsun her bireyin yerini, baka bireylere gre belirler. Ev kimi zaman ok basit, ok sade olabilir: Arkaik Yunan si telerinde olduu gibi, Maripteki btn evler gibi, Sicilyada, Napolinin "bassi"lerinde olduu gibi, darya alan bir tek kapsndan baka bir eyi olmayan, e bir odadan ibaret olabilir. Yoksullarn evleri gnmzde de bunlardan farkl deildir. Ama elverili bir durum ortaya kar kmaz ev by- yverir, geniler, kapal bir mekn daha eklenir Araplar'm bir i avlu evresinde gelien "zariba"s, Patricius'larn evle rindeki "atrium" ya da "cortile", bylece kii saygsz bak lardan korunmu olur. Bu gelime ykselerek deil, yaylarak gerekletirilir: Ama Romallar'n "insulae"lerinden balaya rak, modern yaplarda olduu gibi birden fazla katl inaat lara giriilir, farkl meknlar st ste konmaya balar. nk ev her zaman ayn ihtiyaca cevap verir: Yalnz aileyi ve mal larn hayvanlar da bu mallardan saylr bir at altnda toplamak deil, onu d alemden ayrmak ve btn teki var lklardan stn olan bu deerli varl, yani aile topluluunun ve aile reisinin erefini bylece korumak. Evin yapmna ba lanrken Tanr'nn rzasn dileyen trenlerin anlam budur. erisi ile dars arasnda bir snr olan eiin kutsall da buradan gelir; eik er kuvvetlere kar bir engeldir. Herhangi bir kimse yabanc ise onu aamaz: Ancak yeni gelin, bir yakn ile birlikte, dourganlna gvence olarak verilmesi adetten saylan armaanlar eliinde bu eikten geebilir; misafir ise, 131 tinde almak gerek, onun topran kazmak bellemek neyse ama, insana kendine ayracak hi zaman brakmayan hayvan bakmna hayr. Basit maddi istekler deil, bir sr simgesel d bunlar. Bir ev sahibi olmak: Bamszlk. Bir bahe: nsann bakas iin deil kendisi iin alaca bir yer, ve bir lde zerklik. cretini para olarak almak, srtma gibi mal olarak deil: Para harcayabilmek, belki de gerekli eylerden nce gereksiz leri satn almak. almaya bir diyecek yok: Ama topraa ve i sahibine hak ettiklerinden fazla zaman vermeyen ve toplu yaama katlma olana veren bir alma. "Bilgilenmek": Bir kyl, bir "cafone" olarak kalmamak. Ve zellikle insanlar arasnda yaamak, hayvanlar arasnda deil: nsan olmann ve kendini insan hissetmenin tek yolu bu. Gerekli koul ama yine de yeterli deil. nk al veri, elence ve her eit toplum yaamnn yeri olan kent; alma, hayvanlarla urama ve maddi deerler retme yeri olan krsal blgenin aka kart ise de, iine gi rer girmez insann kentli oluverdii basit ve homojen bir mekn deildir, yazl olmadklar halde titizlikle uyulan kurallar erevesinde birbirleriyle sk skya uyumu meknlarn t mdr. Kent yaamnn her katnda grlen bu kurallar bir kl trn karmak niteliini belirler. Modern kent tasarm Akdeniz'de, 5. yzyl Yunanistan' nda, dama tahtasn andran kent planlarnn yaratcs Mile- toslu Hippodamos'la dodu. Yerine oturmu ve dierlerinden daha stn kabul edilen rnek bir plann, kentlerdeki doal gelimeden bir bakma alrcasna yinelendii, kltr stan dartlamasna nem verilen her ada, rnein Hellen a Yu- nanistan'nda, Romada, Rnesans ve Barok alarnda, gn mzn dnyasnda bu anlay hep ar basmtr. Bu anlay, kesin biimini almam Haussman'c ilevsel gerekirliklerin tesinde, insanlarn oturduklar meknn btnyle saydam ol 130 mas gerektiini ileri srer: Akln egemen olduu ideal bir kentte dzenin dzensizlie kar kazand bir zaferdir bu. Ama bu u durumda bile, her eyi aydnla karma abas ge lip kentin temel nvesini oluturan birimin duvarlarna, "ev"in duvarlarna arpar. Ev, temel kartlklarn snd yerdir. En temel kartlklardan birini, genel ile zeli, birbirinden ayrd gibi, btn teki kartlklar da birbirinden ayrr: Erkek olsun, kadn ya da ocuk olsun her bireyin yerini, baka bireylere gre belirler. Ev kimi zaman ok basit, ok sade olabilir: Arkaik Yunan si telerinde olduu gibi, Maripteki btn evler gibi, Sicilyada, Napolinin "bassi"lerinde olduu gibi, darya alan bir tek kapsndan baka bir eyi olmayan, e bir odadan ibaret olabilir. Yoksullarn evleri gnmzde de bunlardan farkl deildir. Ama elverili bir durum ortaya kar kmaz ev by- yverir, geniler, kapal bir mekn daha eklenir Araplar'm bir i avlu evresinde gelien "zariba"s, Patricius'larn evle rindeki "atrium" ya da "cortile", bylece kii saygsz bak lardan korunmu olur. Bu gelime ykselerek deil, yaylarak gerekletirilir: Ama Romallar'n "insulae"lerinden balaya rak, modern yaplarda olduu gibi birden fazla katl inaat lara giriilir, farkl meknlar st ste konmaya balar. nk ev her zaman ayn ihtiyaca cevap verir: Yalnz aileyi ve mal larn hayvanlar da bu mallardan saylr bir at altnda toplamak deil, onu d alemden ayrmak ve btn teki var lklardan stn olan bu deerli varl, yani aile topluluunun ve aile reisinin erefini bylece korumak. Evin yapmna ba lanrken Tanr'nn rzasn dileyen trenlerin anlam budur. erisi ile dars arasnda bir snr olan eiin kutsall da buradan gelir; eik er kuvvetlere kar bir engeldir. Herhangi bir kimse yabanc ise onu aamaz: Ancak yeni gelin, bir yakn ile birlikte, dourganlna gvence olarak verilmesi adetten saylan armaanlar eliinde bu eikten geebilir; misafir ise, 131 yalnz aile reisinin daveti zerine ve bir hediye sunarak. Ama bu eii geenin karsna hemen baka engeller kar. nk d alemden btnyle ayrlm olan yuva kendi iinde de d aleme benzer bir biimde dzenlenmi ve blnmtr. Ailenin ve zel yaamn egemenlik alan olmas, sadece kadna ait olmasndandr, nk kadn besleyici ve dourgan dr; buras da beslenme, uyku ve reme gibi esas biyolojik etkin liklerin yeridir. yleyse erkein burada geirecei zaman ok snrldr, btn gn darda geecektir, ya tarlada alacak ya da kent meydannda, kahvede teki erkeklerle beraber ola caktr: Hatta yazn kimi zaman darda uyumas bile ho gr lr. Konut roisafir kabul edebilecek kadar zenginlemi ve b ymse artk ikiye blnecek, bir blm misafir kabul iin kullanlacak, teki kadnlara ayrlacaktr: Klasik Yunan' daki gynoeceum budur, yani "andron" ad verilen erkeklerin mekn dnda, kadnlara ayrlm olan: slm aleminde ise harem mahrem yer. Bu temel blnmeyi gebe adrlarnda bile grrz: ki mekn bir perde ile birbirinden ayrlmtr. Erkein yapt ile kadnnkini birbirinden ayrd lde ilevsel olan bu blnme, sembolik anlamlar da tar. Kabiliye Berberleri'nin evini, iindeki her szck bir ba ka szce gnderme yapan, varln gnderme yapt sz ckle kazanan, anlam ykl bir yazl metin gibi zmleyen P.Bourdieu, sz konusu evin kartlklar ve benzerlikleriyle ne denli karmak bir sistem ierdiini ve bu sistemin nasl kk bir evren oluturduunu, ancak bunun, tersine dnm bir kk evren olduunu gsterdi: Eer ev, normal olarak douya dnk ise kapdan giren k dipteki duvar aydnlatr, bu du varn d batya bakar ve kapnn duvar iten karanlktr. Hastann yata bu duvara bitiiktir. Dilin mant duvar larn i ve d yzeyleri iin farkl szckler kullanr ve ana ynlerin evin iinde bylece yer deitirmi olmalarn dik kate alr. Bu yzeylerin birincisine, "erkek mala ile svam", 132 kincisine ise "kadn eliyle beyaz badana edilmi ve sslen mi" ad verilir. Srtnz gneye, yznz kuzeye dnk olarak ieri girdiinizde soldaki blm hayvanlara ayrlm mekn dr. Sada bulunan, bir duvarla yarya kadar ayrlm ve yk seltilmi mekn ise insanlara aittir: Sadaki duvarn ya da tavandan inen duvarn ortasnda yer alan ocam ("knn") evresinde tencere tava gibi mutfak takmlar ve saklanm er zak vardr: Ama tohumluklar karanlk bir kede korunmak tadr. Girie kar gelen dip duvarda dokuma tezgh bulunur, misafir burada kabul edilir, yeni gelinin gsterildii yer de bu rasdr. Btn bu i mekn bylece karanlkla aydnlk, gece ile gndz, alakla yksek, kadnla erkek kartlklaryla uyum iindedir. Kadnn dourgan olmas da lm kadar doal dr; erkein cinsel etkinlii ekim alannda kendini gsterir. Evin ana direi atal bir aa gvdesi evli kadn temsil eder, bu da temelde sk skya topraa baldr, ana kiri ise evin efendisi, koruyucusu, savunucusu ve aile erefinin gveni olan erkekle zdelemitir. Snrl bir durum zerinde yaplan bu titiz inceleme, kural larn ve davranlarn iinde sakl bulunan bir mant ortaya dkyor ve biz dtan, bunlar birbirine balamadan ve anla madan yan yana getirmeye urayoruz. Oysa, bunlar ada lamann amansz bir tek biimliletirmeyle paralayp ezdi i Akdeniz dnyasnda zaten karmza bir btn olarak km yorlar. Hepsi de, daha uygun bir sfat bulamadmz iin es kimi gzyle baktmz bir gemii, yeniden tutarl bir biim de oluturmak iin abalarken elimizde bulunan krk dkk kantlar: blm ve kadnn rol, aile ve eref, dayanmada hiyerari. blm: Kadna gre tanmlanr, nk erkek ona ayrlm alanlara karmaz. Biyolojik reme: Gebe kalmak, dourmak, ocuklar bytmek, terbiye etmek, kollamak, kzlara evlenin- ceye kadar bakmak ve onlar evlendirerek sorumluluu, baba 133 yalnz aile reisinin daveti zerine ve bir hediye sunarak. Ama bu eii geenin karsna hemen baka engeller kar. nk d alemden btnyle ayrlm olan yuva kendi iinde de d aleme benzer bir biimde dzenlenmi ve blnmtr. Ailenin ve zel yaamn egemenlik alan olmas, sadece kadna ait olmasndandr, nk kadn besleyici ve dourgan dr; buras da beslenme, uyku ve reme gibi esas biyolojik etkin liklerin yeridir. yleyse erkein burada geirecei zaman ok snrldr, btn gn darda geecektir, ya tarlada alacak ya da kent meydannda, kahvede teki erkeklerle beraber ola caktr: Hatta yazn kimi zaman darda uyumas bile ho gr lr. Konut roisafir kabul edebilecek kadar zenginlemi ve b ymse artk ikiye blnecek, bir blm misafir kabul iin kullanlacak, teki kadnlara ayrlacaktr: Klasik Yunan' daki gynoeceum budur, yani "andron" ad verilen erkeklerin mekn dnda, kadnlara ayrlm olan: slm aleminde ise harem mahrem yer. Bu temel blnmeyi gebe adrlarnda bile grrz: ki mekn bir perde ile birbirinden ayrlmtr. Erkein yapt ile kadnnkini birbirinden ayrd lde ilevsel olan bu blnme, sembolik anlamlar da tar. Kabiliye Berberleri'nin evini, iindeki her szck bir ba ka szce gnderme yapan, varln gnderme yapt sz ckle kazanan, anlam ykl bir yazl metin gibi zmleyen P.Bourdieu, sz konusu evin kartlklar ve benzerlikleriyle ne denli karmak bir sistem ierdiini ve bu sistemin nasl kk bir evren oluturduunu, ancak bunun, tersine dnm bir kk evren olduunu gsterdi: Eer ev, normal olarak douya dnk ise kapdan giren k dipteki duvar aydnlatr, bu du varn d batya bakar ve kapnn duvar iten karanlktr. Hastann yata bu duvara bitiiktir. Dilin mant duvar larn i ve d yzeyleri iin farkl szckler kullanr ve ana ynlerin evin iinde bylece yer deitirmi olmalarn dik kate alr. Bu yzeylerin birincisine, "erkek mala ile svam", 132 kincisine ise "kadn eliyle beyaz badana edilmi ve sslen mi" ad verilir. Srtnz gneye, yznz kuzeye dnk olarak ieri girdiinizde soldaki blm hayvanlara ayrlm mekn dr. Sada bulunan, bir duvarla yarya kadar ayrlm ve yk seltilmi mekn ise insanlara aittir: Sadaki duvarn ya da tavandan inen duvarn ortasnda yer alan ocam ("knn") evresinde tencere tava gibi mutfak takmlar ve saklanm er zak vardr: Ama tohumluklar karanlk bir kede korunmak tadr. Girie kar gelen dip duvarda dokuma tezgh bulunur, misafir burada kabul edilir, yeni gelinin gsterildii yer de bu rasdr. Btn bu i mekn bylece karanlkla aydnlk, gece ile gndz, alakla yksek, kadnla erkek kartlklaryla uyum iindedir. Kadnn dourgan olmas da lm kadar doal dr; erkein cinsel etkinlii ekim alannda kendini gsterir. Evin ana direi atal bir aa gvdesi evli kadn temsil eder, bu da temelde sk skya topraa baldr, ana kiri ise evin efendisi, koruyucusu, savunucusu ve aile erefinin gveni olan erkekle zdelemitir. Snrl bir durum zerinde yaplan bu titiz inceleme, kural larn ve davranlarn iinde sakl bulunan bir mant ortaya dkyor ve biz dtan, bunlar birbirine balamadan ve anla madan yan yana getirmeye urayoruz. Oysa, bunlar ada lamann amansz bir tek biimliletirmeyle paralayp ezdi i Akdeniz dnyasnda zaten karmza bir btn olarak km yorlar. Hepsi de, daha uygun bir sfat bulamadmz iin es kimi gzyle baktmz bir gemii, yeniden tutarl bir biim de oluturmak iin abalarken elimizde bulunan krk dkk kantlar: blm ve kadnn rol, aile ve eref, dayanmada hiyerari. blm: Kadna gre tanmlanr, nk erkek ona ayrlm alanlara karmaz. Biyolojik reme: Gebe kalmak, dourmak, ocuklar bytmek, terbiye etmek, kollamak, kzlara evlenin- ceye kadar bakmak ve onlar evlendirerek sorumluluu, baba 133 dan onun yokluunda erkek kardelerden baka bir adama devretmek, erkek ocuklar ise erkeklerle birlikte yaamaya balayncaya kadar (Klasik a Atinas'ndan bugnk Ma- rip'e kadar erkek ocuklar ok erken yata snnet ya olan 7 yanda erkekten saylmaya balanrlar) kollamak. Kadn, ayrca, en geni anlam ile evin bakmn ve yiyeceklerin ha zrlanmasn stlenir: Yalnz temizlik ileri ve yemek piir mek deil, evin ekmeini yourmak, suyunu tamak, odununu getirmek ve kmes hayvanlarna bakmak da onun iidir. Ayr ca, Homeros'tan beri tank olduumuz gibi, ev zanaatlerinin pazar ekonomisine kar kt, direndii her yerde yn eir mek, aile yelerinin giyeceklerini dokumak gibi btn iler de kadnn srtmdadr: Kabiliye evinde, dokuma tezghnn ba keye yerlemi olduunu daha nce grdk. Btn bu iler on larn ne komu kadnlarla grmelerine, ne de eme banda gevezelik etmelerine engel olur; o eme ba ki, kadnlarn bir- birleriyle kaynatklar ama ayn zamanda ekime ve kav galara da sahne olan, erkekleri ister istemez ie karmaya zorlayan geleneksel yerdir. Tarla ilerine yardm gerekince ya da acele bitmesi gereken iler knca, kadn kocasyla erkek kardelerinin yanndadr, belirli iler iin kurulan ii kafi lelerine katlr: Messina, Kalabria, Catania'dan her yl tu- rungil ve zeytin toplamaya gelen kadn iiler bunlardr. Ba larnda yal kadnlar, kabileden de bir erkek bulunur. Fakat yuvann dnda kalan bu almalar genellikle istisnadr. Erkee tarm ilerinin nemli blmn, kadna ise ev hiz metlerinin hepsini ykleyen bu i blm kadnn srekli ola rak evde kalmasn hakl gstermeye yeter. Birok Akdeniz kltr, bu srekli evde kalmay bir zorunluluk, bir grev ha line getirmi, onun anlamn deitirmitir. Kadnlarn rtl, sakl, misafire grnmeyecek bir ekilde evde kapal tutulma lar 17. yzyldan itiberen Gney talya'y, Osmanl yneti mindeki Balkan lkelerini, Yakn Dou ya da Kuzey Afrikay 134 ziyaret eden Avrupal gezginlerin azlarndan drmedik leri bir konu olmu ve bugne dek sregelmitir. Kadnn by- lece toplum yaamnn tamamen dnda braklmasn, Batl daha o zamandan hayretle karlar. Oysa, Bat insan da ka dnlarn ayn hizmetleri yapmasna, gerek politikada gerekse kent yaamnda ayn ekilde kadnlara sorumluluk verilme mesine alkndr. Doulu kadnn toplum yaamna katlma mas Batl'nn gznde bir uygarlk olaydr ve bunu haksz olarak slmiyet'e balar, oysa 5. yzyl Yunanistan'nda da kadnn durumu ayndr. Gerekten de, eer kadnn evde kalmas gerekiyorsa "Evin mezarndr" der, bir Kabiliye atasz (P. Bourdieu) bu kukusuz gerekte de var olan fakat yn deitirmi bir aa grmeden deil nk anann ya landka oullarna nasl sz geirdiini biliyoruz kadnn stlendii grevlerin ona verdii, neredeyse efsanevi uzman lamadan gelmektedir. Kadnn dourganl ailenin devam lln salar ve bylece erkein erefini temsil eder o eref ki tek bir bakla bile zedelenecek kadar duyarldr. Bu dour ganlk erkee devaml bir denetleme, kovma, cezalandrma hakk verir: Bu, kocaya, babaya, erkek kardelere gelenein tand, hatta kullanlmasn zorunlu kld bir haktr. Fakat bu dourganlk ayn zamanda gizemli ve byl bir g gibi sayg grm, deerlendirilmi, yceltilmi ve zaman zaman onu savunmak, durdurmak ya da yok etmek isteyen bir dizi tapnma ekillerinin koruma ya da tehdidi ile karla mtr; uruna savalara girilmi, Toprak Ana, btn eski Ak deniz dinlerinde olduu gibi tapnma konusu olmutur: ok me meli, Efesli Artemis, Yunanl Demeter ve Hades'in karp ev lendii kz Proserpina, Romal Ceres gibi. Doum ve lm evrimine egemen olan kadnn, yeralt g leriyle ayrcalkl ilikileri vardr. Sokaklarda ve herkese ak yerlerde yaplan dinsel trenlere ve tapnaklara ou za man alnmayan (alnsa bile her zaman erkeklerden kesinlikle 135 dan onun yokluunda erkek kardelerden baka bir adama devretmek, erkek ocuklar ise erkeklerle birlikte yaamaya balayncaya kadar (Klasik a Atinas'ndan bugnk Ma- rip'e kadar erkek ocuklar ok erken yata snnet ya olan 7 yanda erkekten saylmaya balanrlar) kollamak. Kadn, ayrca, en geni anlam ile evin bakmn ve yiyeceklerin ha zrlanmasn stlenir: Yalnz temizlik ileri ve yemek piir mek deil, evin ekmeini yourmak, suyunu tamak, odununu getirmek ve kmes hayvanlarna bakmak da onun iidir. Ayr ca, Homeros'tan beri tank olduumuz gibi, ev zanaatlerinin pazar ekonomisine kar kt, direndii her yerde yn eir mek, aile yelerinin giyeceklerini dokumak gibi btn iler de kadnn srtmdadr: Kabiliye evinde, dokuma tezghnn ba keye yerlemi olduunu daha nce grdk. Btn bu iler on larn ne komu kadnlarla grmelerine, ne de eme banda gevezelik etmelerine engel olur; o eme ba ki, kadnlarn bir- birleriyle kaynatklar ama ayn zamanda ekime ve kav galara da sahne olan, erkekleri ister istemez ie karmaya zorlayan geleneksel yerdir. Tarla ilerine yardm gerekince ya da acele bitmesi gereken iler knca, kadn kocasyla erkek kardelerinin yanndadr, belirli iler iin kurulan ii kafi lelerine katlr: Messina, Kalabria, Catania'dan her yl tu- rungil ve zeytin toplamaya gelen kadn iiler bunlardr. Ba larnda yal kadnlar, kabileden de bir erkek bulunur. Fakat yuvann dnda kalan bu almalar genellikle istisnadr. Erkee tarm ilerinin nemli blmn, kadna ise ev hiz metlerinin hepsini ykleyen bu i blm kadnn srekli ola rak evde kalmasn hakl gstermeye yeter. Birok Akdeniz kltr, bu srekli evde kalmay bir zorunluluk, bir grev ha line getirmi, onun anlamn deitirmitir. Kadnlarn rtl, sakl, misafire grnmeyecek bir ekilde evde kapal tutulma lar 17. yzyldan itiberen Gney talya'y, Osmanl yneti mindeki Balkan lkelerini, Yakn Dou ya da Kuzey Afrikay 134 ziyaret eden Avrupal gezginlerin azlarndan drmedik leri bir konu olmu ve bugne dek sregelmitir. Kadnn by- lece toplum yaamnn tamamen dnda braklmasn, Batl daha o zamandan hayretle karlar. Oysa, Bat insan da ka dnlarn ayn hizmetleri yapmasna, gerek politikada gerekse kent yaamnda ayn ekilde kadnlara sorumluluk verilme mesine alkndr. Doulu kadnn toplum yaamna katlma mas Batl'nn gznde bir uygarlk olaydr ve bunu haksz olarak slmiyet'e balar, oysa 5. yzyl Yunanistan'nda da kadnn durumu ayndr. Gerekten de, eer kadnn evde kalmas gerekiyorsa "Evin mezarndr" der, bir Kabiliye atasz (P. Bourdieu) bu kukusuz gerekte de var olan fakat yn deitirmi bir aa grmeden deil nk anann ya landka oullarna nasl sz geirdiini biliyoruz kadnn stlendii grevlerin ona verdii, neredeyse efsanevi uzman lamadan gelmektedir. Kadnn dourganl ailenin devam lln salar ve bylece erkein erefini temsil eder o eref ki tek bir bakla bile zedelenecek kadar duyarldr. Bu dour ganlk erkee devaml bir denetleme, kovma, cezalandrma hakk verir: Bu, kocaya, babaya, erkek kardelere gelenein tand, hatta kullanlmasn zorunlu kld bir haktr. Fakat bu dourganlk ayn zamanda gizemli ve byl bir g gibi sayg grm, deerlendirilmi, yceltilmi ve zaman zaman onu savunmak, durdurmak ya da yok etmek isteyen bir dizi tapnma ekillerinin koruma ya da tehdidi ile karla mtr; uruna savalara girilmi, Toprak Ana, btn eski Ak deniz dinlerinde olduu gibi tapnma konusu olmutur: ok me meli, Efesli Artemis, Yunanl Demeter ve Hades'in karp ev lendii kz Proserpina, Romal Ceres gibi. Doum ve lm evrimine egemen olan kadnn, yeralt g leriyle ayrcalkl ilikileri vardr. Sokaklarda ve herkese ak yerlerde yaplan dinsel trenlere ve tapnaklara ou za man alnmayan (alnsa bile her zaman erkeklerden kesinlikle 135 ayr tutulan) kadn, mezarla egemendir; oraya yalnz gitme ayrcalna sahiptir. ly giydirip hazrlayan, ona yar dmc olan da kadndr. Antik Grek ve Latin dnyasndan beri kabul edilen, Kilise'nin reddetmekle beraber ou zaman ho- grd at kadnlar, geleneksel gmme ve lye sayg t renlerinin vazgeilmez eleridir. Bugn hl Marip'te, Si cilya'da, Kalabria'da ller gnnde alama ve yakarlar, ailenin en yal kadn ynetir. Rahip Fortis "Morlaklann rf ve Gelenekleri zerine Mektup" (Bern 1778) adl kitabnda Karadal kadnlar yle anlatr: "Kilisede... lnn yakn lar ile parayla tutulmu at kadnlar hznl bir anlatm la, gidenin yaam hakknda atlar sylerler... Yaknlar len Morlak kadnlar bir yl sreyle en az her bayram gn kabristana gidip alarlar, mezarn stne iekler, kokulu otlar serperler. Herhangi bir nedenle bu grevi yerine getire meyenler zr diler, sanki canlym gibi mezarla konuurlar [...] Ona teki dnyadan haber sorar, en akla gelmeyecek soru lan yneltirler. Erkekler ise cenaze dn doru lnn evinde toplanr, kendilerine iyi bir ziyafet ekerler." Kadnn iffet ve dourganlna bu lde deer verilmesi, corafi snrlaryla erefinin snrlar birbirine karan evin kutsal ve gizemli niteliini daha da pekitirir. Bizim Avrupa toplumlarmz eref kavramnn aristokratlara zg modelini benimsedi. Buna gre eref, dardan gelecek olan etkilere ka pal bir ahlk deeri olarak, insann bakalaryla olduundan ok, kendi kendisiyle ilikisi gibi kavranr ve ancak toplumun yksek snflarn ilgilendiren bir kavram olarak kabul edilir. Akdeniz'de eref, toplumun btn iin ayn deeri tar; hem zenginler, hem yoksullar iin, hatta zenginlerden ok yoksul lar iin: Hibir eye' sahip olmayanlarn elinde kalan tek de er budur. Burada erefin somut bir anlam vardr, nesneldir ve kadnn namusu gibi ok iyi tanmlanm belirgin maddi l tlere baldr. Evin duvarlar gibi eref de bir ayrm, bir en 136 gel grevi yapar. "Ona sahip olan teki insanlardan ayran bir blme," der Bir Fares, Arap dnyas ile ilgili yazlannda, "ki iyi ya da topluluu d saldmlardan koruyan bir duvar." By- lece bir meknla ve bu meknda yaayan toplulukla zde leir: Kadn iin edilgen bir deer olan namus, erkek iin etken bir deerdir, onun her eit tehlikeye kar gvenliinden aile reisi sorumludur nk yitirilmesi ok kolaydr, kiiden nce topluluun maldr. Namusun kiisel bir nitelik kazanmas, temeli soy sop deil, kar kocaya dayanan Hristiyan toplum- larmda grlr; bu durumda bile karmza kan yine ailedir. Bu konuda da yine en tutarl rnekleri veren, etnologlarn daha iyi inceledikleri slm dnyasdr. "Gens"Tere dayal eski Roma toplumu gibi Mslman toplum da Bedevi kkenle rine byk lde bal kalarak ataerkil soy zincirini, kzlara miras hakk tanyan Kuran esaslaryla badatrarak srd rr. Kendi hiyerarik yapsn kurmu gl bir devlet, srekli bir egemenlik salamay baaramamsa, onun siyasal dengesi bu soylarn kendi aralarnda kurduklar dengeye dayanr. De mek ki her aile ekirdei daha geni bir toplulukla birleip b tnleir ve bu topluluk kz alp vermeyi kat ve sk kurallara balayarak kapal bir mekn ekline girer. Topluluun malla rnn paralanp dalmasn nlemek, ancak amca kzlaryla evlenmeyi tercih eden, sk bir iten evlenme gelenei ile mm kn olur. iddet veya bask yolu ile komu ailelerden kz al mak grubun itibarn ykselten, vermek ise dren bir olaydr. Aile ilikilerinin iine kapand bu meknn snrlarn ye niden izen ve bu snrlar belirli srelerde yeniden glendi- rense, babaya bal soy zinciridir. Ayn babann soyunu tekil eden grubun dndan bir erkekle evli kadnlar her kuakta o cuklaryla beraber soy dna itilirler. Bu soy zinciri, toplum sal istikrarszlk kayna olan belirsiz hsmlk, akrabalk snrlarna hem maddi mal varlklar, "arazi" hem de * Gen s: Roma'da ayn ad tayan aile gruplan ayn atadan gelen aile kol larnn tmne verilen ad: gens Cornalia gibi, (n.) 137 ayr tutulan) kadn, mezarla egemendir; oraya yalnz gitme ayrcalna sahiptir. ly giydirip hazrlayan, ona yar dmc olan da kadndr. Antik Grek ve Latin dnyasndan beri kabul edilen, Kilise'nin reddetmekle beraber ou zaman ho- grd at kadnlar, geleneksel gmme ve lye sayg t renlerinin vazgeilmez eleridir. Bugn hl Marip'te, Si cilya'da, Kalabria'da ller gnnde alama ve yakarlar, ailenin en yal kadn ynetir. Rahip Fortis "Morlaklann rf ve Gelenekleri zerine Mektup" (Bern 1778) adl kitabnda Karadal kadnlar yle anlatr: "Kilisede... lnn yakn lar ile parayla tutulmu at kadnlar hznl bir anlatm la, gidenin yaam hakknda atlar sylerler... Yaknlar len Morlak kadnlar bir yl sreyle en az her bayram gn kabristana gidip alarlar, mezarn stne iekler, kokulu otlar serperler. Herhangi bir nedenle bu grevi yerine getire meyenler zr diler, sanki canlym gibi mezarla konuurlar [...] Ona teki dnyadan haber sorar, en akla gelmeyecek soru lan yneltirler. Erkekler ise cenaze dn doru lnn evinde toplanr, kendilerine iyi bir ziyafet ekerler." Kadnn iffet ve dourganlna bu lde deer verilmesi, corafi snrlaryla erefinin snrlar birbirine karan evin kutsal ve gizemli niteliini daha da pekitirir. Bizim Avrupa toplumlarmz eref kavramnn aristokratlara zg modelini benimsedi. Buna gre eref, dardan gelecek olan etkilere ka pal bir ahlk deeri olarak, insann bakalaryla olduundan ok, kendi kendisiyle ilikisi gibi kavranr ve ancak toplumun yksek snflarn ilgilendiren bir kavram olarak kabul edilir. Akdeniz'de eref, toplumun btn iin ayn deeri tar; hem zenginler, hem yoksullar iin, hatta zenginlerden ok yoksul lar iin: Hibir eye' sahip olmayanlarn elinde kalan tek de er budur. Burada erefin somut bir anlam vardr, nesneldir ve kadnn namusu gibi ok iyi tanmlanm belirgin maddi l tlere baldr. Evin duvarlar gibi eref de bir ayrm, bir en 136 gel grevi yapar. "Ona sahip olan teki insanlardan ayran bir blme," der Bir Fares, Arap dnyas ile ilgili yazlannda, "ki iyi ya da topluluu d saldmlardan koruyan bir duvar." By- lece bir meknla ve bu meknda yaayan toplulukla zde leir: Kadn iin edilgen bir deer olan namus, erkek iin etken bir deerdir, onun her eit tehlikeye kar gvenliinden aile reisi sorumludur nk yitirilmesi ok kolaydr, kiiden nce topluluun maldr. Namusun kiisel bir nitelik kazanmas, temeli soy sop deil, kar kocaya dayanan Hristiyan toplum- larmda grlr; bu durumda bile karmza kan yine ailedir. Bu konuda da yine en tutarl rnekleri veren, etnologlarn daha iyi inceledikleri slm dnyasdr. "Gens"Tere dayal eski Roma toplumu gibi Mslman toplum da Bedevi kkenle rine byk lde bal kalarak ataerkil soy zincirini, kzlara miras hakk tanyan Kuran esaslaryla badatrarak srd rr. Kendi hiyerarik yapsn kurmu gl bir devlet, srekli bir egemenlik salamay baaramamsa, onun siyasal dengesi bu soylarn kendi aralarnda kurduklar dengeye dayanr. De mek ki her aile ekirdei daha geni bir toplulukla birleip b tnleir ve bu topluluk kz alp vermeyi kat ve sk kurallara balayarak kapal bir mekn ekline girer. Topluluun malla rnn paralanp dalmasn nlemek, ancak amca kzlaryla evlenmeyi tercih eden, sk bir iten evlenme gelenei ile mm kn olur. iddet veya bask yolu ile komu ailelerden kz al mak grubun itibarn ykselten, vermek ise dren bir olaydr. Aile ilikilerinin iine kapand bu meknn snrlarn ye niden izen ve bu snrlar belirli srelerde yeniden glendi- rense, babaya bal soy zinciridir. Ayn babann soyunu tekil eden grubun dndan bir erkekle evli kadnlar her kuakta o cuklaryla beraber soy dna itilirler. Bu soy zinciri, toplum sal istikrarszlk kayna olan belirsiz hsmlk, akrabalk snrlarna hem maddi mal varlklar, "arazi" hem de * Gen s: Roma'da ayn ad tayan aile gruplan ayn atadan gelen aile kol larnn tmne verilen ad: gens Cornalia gibi, (n.) 137 maddi olmayan grup iinde kiinin yerini belirleyen daya nma hiyerarisi, bakalarna yapmak zorunda olduu, ba kalarnn da ona yapmak zorunda bulunduu yardmlar ken di kesin snrlaryla kar kabilir. Soy zinciri, zaman iinde ilerleyen tek bir dorultu belirler, bunun srekliliini salaya bilecek olan da sadece erkek evltlardr; bylelikle erkek dn yasnn kadm dnyasna stnlnn temellerini atar. Bu s tnlk, baz karmak nedenlerle slm'n snrlarn aarak Akdeniz'in btnne yaylr. Bunlar rnein, Roma'dan miras kalan ve Rnesansn soylu, hatta tccar kkenli ailelerinin uy gulad fideicommis* kural; kz evltlarn evlenmesini ana babann iznine daha sk ekilde balayan Dou kilisesine z g gelenek; ve eref duygusuna an nem verilmesidir ki bunun rneine de slm'la temas halindeki ortaa Kastilya'snda rastlarz. Kentte halkn toplu olarak bulunduu ak meknlar her yerde ve her durumda ncelikle erkeklere ayrlmtr. Erkein bu meknlarda boy gstermesi onun hakk olduu ka dar grevidir de: Bakalarnn gz nne kmad, onlara meydan okumad, kar durmad zaman erkek saylmaz. Kentte, erkein herkese gzkmesi gereken bu mekn, doas gerei ifte tanma sahiptir. Tanmlardan biri, dinlenme ve uyumaya ayrlm, ama kapal, kadna ait, yabancya yasak lanm ve korunmas gereken bir yer olan eve kyasladr. kin cisi, krlktaki dz alana, "bo alana" kyasladr ki bu mekn ak olmakla birlikte, allan, doayla i ie olunan yerdir. yleyse bu mekn kendini, i yaplmadan etkinlik gsterilen mekn olarak benimsetir: Buras, dinsel kutlama trenlerinin, bayramlarn yapld, kahramanlara ait destanlarn dile getirildii, gsterilerin izlendii, oyunlarn oynand yerdir. Tren, ayin gibi toplant ve gsterilerin yapld yer olarak genel mekn: Hi bir kent yoktur ki gerek ya da efsanelemi * Fideicommis: lerde baka bir kimseye vermesi iin bir ki mseye mal brakma: (.n.) 138 \ bir kurucusu, bir kahraman ya da bir kutsal kiisi olmasn; ayn zamanda hem politik hem de dinsel bir merkezi bulun masn. Roma'nn "Pomeriumu* gibi kenti kesin bir izgi ile kr sal blgeden ayran ve Tanr'nn himayesine veren surlar ol masn. Aka belirli bir yn de vardr her kentin, eer dzgn bir plana uymusa "Cardo"su* ve "Decumanus"u** dik a ile kesiirler; gelime ekseninin de bir yn vardr; o kentin do masnda etkili olan ve kaplarna kadar dayanan, onu krlar, ller, denizlerden geerek baka kentlere balayan yollarn da bir yn vardr ve nihayet kiliselerinin baucu ve ibadet yn bellidir. Her kent anlamn ve gereini, belli iaret nok talarnn oluturduklan bir sistemden alr. Plan ister geometrik olsun, ister kendiliinden bir biim al m olsun kent, insanlar arasndaki al veri dzenine gre ku rulmutur: Maldan ok baz iaret ve simgelerin al veriidir bu. nemli olan sokak deildir, nk sokak darack ve faz lasyla dolu bir gei yeridir. Evler her zaman onu bir avlu gibi kullanmak ister; kapsnn nne birka iskemle atan berber mterisini sokakta tra eder, ocuklar devlerini sokakta ya par ya da bir yandan ene alan bir yandan da rgsn ren a- nalarnn gzleri nnde oynarlar. Toplum yaamnn gerek merkezi, bu dar sokaklarn kark ve belirsiz trafiinin son bulduu meydandr. Kent yaamndaki birlik ve beraberlik srdke, bireysel saldrlara kar giderek daha iyi korunan meydan, kamuya ait mlkn en yetkin rnei, Yunanllar'in "agora"smdan, Romallar'm "forum"undan bu yana Akdeniz kent tasarmnn deimez esidir. Her spanyol kentinde karmza ayn dekor altnda kan ve ounlukla atafata boulmu Plaza Mayor'dur. Yunan adalarnda limann evre- * Pomerium: Dinsel tren ve etkinliklere aynlm alan. Eski Roma kentlerinin evresinde dinsel etkinliklere ayrlm; yap ve ekim yasa ile korunmu alanlar, (.n.) ** Cardo: Eski Roma kentlerinde kuzey-gey dorultusunda ana eksen, (.n.) *"* Decumanus: Dou-bat ekseni, (.n.) 139 maddi olmayan grup iinde kiinin yerini belirleyen daya nma hiyerarisi, bakalarna yapmak zorunda olduu, ba kalarnn da ona yapmak zorunda bulunduu yardmlar ken di kesin snrlaryla kar kabilir. Soy zinciri, zaman iinde ilerleyen tek bir dorultu belirler, bunun srekliliini salaya bilecek olan da sadece erkek evltlardr; bylelikle erkek dn yasnn kadm dnyasna stnlnn temellerini atar. Bu s tnlk, baz karmak nedenlerle slm'n snrlarn aarak Akdeniz'in btnne yaylr. Bunlar rnein, Roma'dan miras kalan ve Rnesansn soylu, hatta tccar kkenli ailelerinin uy gulad fideicommis* kural; kz evltlarn evlenmesini ana babann iznine daha sk ekilde balayan Dou kilisesine z g gelenek; ve eref duygusuna an nem verilmesidir ki bunun rneine de slm'la temas halindeki ortaa Kastilya'snda rastlarz. Kentte halkn toplu olarak bulunduu ak meknlar her yerde ve her durumda ncelikle erkeklere ayrlmtr. Erkein bu meknlarda boy gstermesi onun hakk olduu ka dar grevidir de: Bakalarnn gz nne kmad, onlara meydan okumad, kar durmad zaman erkek saylmaz. Kentte, erkein herkese gzkmesi gereken bu mekn, doas gerei ifte tanma sahiptir. Tanmlardan biri, dinlenme ve uyumaya ayrlm, ama kapal, kadna ait, yabancya yasak lanm ve korunmas gereken bir yer olan eve kyasladr. kin cisi, krlktaki dz alana, "bo alana" kyasladr ki bu mekn ak olmakla birlikte, allan, doayla i ie olunan yerdir. yleyse bu mekn kendini, i yaplmadan etkinlik gsterilen mekn olarak benimsetir: Buras, dinsel kutlama trenlerinin, bayramlarn yapld, kahramanlara ait destanlarn dile getirildii, gsterilerin izlendii, oyunlarn oynand yerdir. Tren, ayin gibi toplant ve gsterilerin yapld yer olarak genel mekn: Hi bir kent yoktur ki gerek ya da efsanelemi * Fideicommis: lerde baka bir kimseye vermesi iin bir ki mseye mal brakma: (.n.) 138 \ bir kurucusu, bir kahraman ya da bir kutsal kiisi olmasn; ayn zamanda hem politik hem de dinsel bir merkezi bulun masn. Roma'nn "Pomeriumu* gibi kenti kesin bir izgi ile kr sal blgeden ayran ve Tanr'nn himayesine veren surlar ol masn. Aka belirli bir yn de vardr her kentin, eer dzgn bir plana uymusa "Cardo"su* ve "Decumanus"u** dik a ile kesiirler; gelime ekseninin de bir yn vardr; o kentin do masnda etkili olan ve kaplarna kadar dayanan, onu krlar, ller, denizlerden geerek baka kentlere balayan yollarn da bir yn vardr ve nihayet kiliselerinin baucu ve ibadet yn bellidir. Her kent anlamn ve gereini, belli iaret nok talarnn oluturduklan bir sistemden alr. Plan ister geometrik olsun, ister kendiliinden bir biim al m olsun kent, insanlar arasndaki al veri dzenine gre ku rulmutur: Maldan ok baz iaret ve simgelerin al veriidir bu. nemli olan sokak deildir, nk sokak darack ve faz lasyla dolu bir gei yeridir. Evler her zaman onu bir avlu gibi kullanmak ister; kapsnn nne birka iskemle atan berber mterisini sokakta tra eder, ocuklar devlerini sokakta ya par ya da bir yandan ene alan bir yandan da rgsn ren a- nalarnn gzleri nnde oynarlar. Toplum yaamnn gerek merkezi, bu dar sokaklarn kark ve belirsiz trafiinin son bulduu meydandr. Kent yaamndaki birlik ve beraberlik srdke, bireysel saldrlara kar giderek daha iyi korunan meydan, kamuya ait mlkn en yetkin rnei, Yunanllar'in "agora"smdan, Romallar'm "forum"undan bu yana Akdeniz kent tasarmnn deimez esidir. Her spanyol kentinde karmza ayn dekor altnda kan ve ounlukla atafata boulmu Plaza Mayor'dur. Yunan adalarnda limann evre- * Pomerium: Dinsel tren ve etkinliklere aynlm alan. Eski Roma kentlerinin evresinde dinsel etkinliklere ayrlm; yap ve ekim yasa ile korunmu alanlar, (.n.) ** Cardo: Eski Roma kentlerinde kuzey-gey dorultusunda ana eksen, (.n.) *"* Decumanus: Dou-bat ekseni, (.n.) 139 sine skp kalm kck meydanlardr. Orta talya'daki kentlerin Senyrlk Meydan ya da Belediye Meydandr. Kentin bir kapsndan tekine uzanan ve onu ikiye blen Byk Dubrovnik Meydan'dr (Placa). Meydan, insanlarn birbiriyle bulutuu, gevezelik ettii, hemerilerin topland, kitle gs terilerinin yapld, nemli kararlarn alnd ve sulularn idam edildii yerdir. Balangta basit bir toplanma yeridir, ancak ksa srede, zerinde toplanan insanlar gne ve yamurdan koruyan re vaklarla, sra kemerlerle evrilir. Pazar yeri olarak kullanl d enderdir, buna karlk dinsel ve kamuya ait yaplar onun evresinde toplanmtr; meydan Roma ve Augustus tapma , senato, katedral ve bayargcn saray trnden bu yap larn bir bakma bekleme salonu, sahne n gibidir. Meydan, kentin maddi ve siyasal baarsnn ifadesini bulduu yerdir. Kent bydke, meydan klr ve belli ilere ayrlr. Byk meydandan sonra toplum yaamn kademe kademe yanstan kk meydanlar oluur: Her mahallenin bir meydan olur, her etnik ya da dinsel topluluk kendine bir meydan yaratr; her g rev, ar, inan, toplant, bayram iin bir meydan vardr; bir cadde geniliinde meydan da vardr corso, burada zengin lerin konutlar ve lks dkknlarn nnden geit trenleri ya plr; nihayet her meydann, kibar snfa ya da halka ait ol masna gre, kendine zg bir rengi vardr. Ama kk bir kasa bada bile, kilisenin ya da belediye binasnn yaknnda kah vesiyle, birka aacyla, biraz glgeliiyle ufack bir meknn varl, insanlarn orada birbirleriyle bulumalarna ve bura y meydan olarak yaatmalarna her zaman yeterli olmutur. Mslman kentlerinin kendine zg yazgs meydannlev- lerini datt ve mekna farkl bir dzenleme getirdi. Kentin merkezinde camiden, cami avlusundan ve bunlar evreleyen "medrese"lerden, "han"lardan ve hamamlardan baka in * Bu iki szck metinde Trke gemektedir, (.n.) 140 sanlarn toplanabilecei bir yer yoktur. ktidarn kararlarnn iln edildii ve hkmdarn adna dualar okunan yer buras dr. Ticari hayatn merkezi, ar ve pazarlardr. Bu arada baka meydanlar, kukusuz en bykleri sitenin kaplarnda geliir, buralar kervanlarn var noktas, deve yklerinin boaltld yerlerdir. Ara sokaklar, caddeler ve meydanlar bylece, vakit gei rilen bir mekn oluturur. Topluluk bu meknda kendini gsterir ve kendi kendini seyreder. Meydanda yryen, konuan ve oya lanan erkekler buraya almak iin gelmemitir. Kimisi gece sini balkta, kimisi gnn tarlada geirmitir. Ya da bir ok Akdenizli gibi dzenli bir ii yoktur, zaman zaman alr ve dledii ii bekler. Ya da bugn gitgide daha ok grld gibi, Amerika, Almanya, Venezuela ya da Avustralya'da alm, i hayatn geride brakm, kalan mrlerini oluk ocuklarnn yannda geirmektedirler. Kentin zaman, kendi ritmini onlara da kabul ettirebilir, bu ritim alma hayatnn dzenli ve monoton ritminden farkl, susmann ve konumann kesintili ritmidir ya da her karar ncesi srdrlen, her konu da giriilen ve her olay yorumlayan uzun tartmalarn ritmi. Gezintiler de "passeggiata" veya "paseo", ar ar yu dumlanan "uzo" da byledir. Kahveye iki imek iin deil, bir erkek topluluunda yerini almak iin gidilir. Akdenizlilerin yaamnda byk nemi olan oyunlar iin de ayn eyi sy lemek gerekir. Cezanne'n "Kt Oynayanlar" tablosu, Mar- cel Pagnol'n oyunlarnda canlandrd ve en az Cezanne'mki kadar nl sahneler, bu tutkunun rnekleri olarak gsterile bilir. Bu tutkuyu, Roma forumunun dama bezekli kaplama talarnda, Sezar'dan beri talih simgesi haline gelen ak ke miklerinde, zarlarda bile grrz. Demek oyunu ya da kuman her yerde greceiz. Yoksulsa sokakta, ama daha ok herkese ak yerlerde, kahvelerde, teraslarda, ya da sosyal farklla mann ortaya kmasyla kulplerde, demeklerde. Endls'te 141 sine skp kalm kck meydanlardr. Orta talya'daki kentlerin Senyrlk Meydan ya da Belediye Meydandr. Kentin bir kapsndan tekine uzanan ve onu ikiye blen Byk Dubrovnik Meydan'dr (Placa). Meydan, insanlarn birbiriyle bulutuu, gevezelik ettii, hemerilerin topland, kitle gs terilerinin yapld, nemli kararlarn alnd ve sulularn idam edildii yerdir. Balangta basit bir toplanma yeridir, ancak ksa srede, zerinde toplanan insanlar gne ve yamurdan koruyan re vaklarla, sra kemerlerle evrilir. Pazar yeri olarak kullanl d enderdir, buna karlk dinsel ve kamuya ait yaplar onun evresinde toplanmtr; meydan Roma ve Augustus tapma , senato, katedral ve bayargcn saray trnden bu yap larn bir bakma bekleme salonu, sahne n gibidir. Meydan, kentin maddi ve siyasal baarsnn ifadesini bulduu yerdir. Kent bydke, meydan klr ve belli ilere ayrlr. Byk meydandan sonra toplum yaamn kademe kademe yanstan kk meydanlar oluur: Her mahallenin bir meydan olur, her etnik ya da dinsel topluluk kendine bir meydan yaratr; her g rev, ar, inan, toplant, bayram iin bir meydan vardr; bir cadde geniliinde meydan da vardr corso, burada zengin lerin konutlar ve lks dkknlarn nnden geit trenleri ya plr; nihayet her meydann, kibar snfa ya da halka ait ol masna gre, kendine zg bir rengi vardr. Ama kk bir kasa bada bile, kilisenin ya da belediye binasnn yaknnda kah vesiyle, birka aacyla, biraz glgeliiyle ufack bir meknn varl, insanlarn orada birbirleriyle bulumalarna ve bura y meydan olarak yaatmalarna her zaman yeterli olmutur. Mslman kentlerinin kendine zg yazgs meydannlev- lerini datt ve mekna farkl bir dzenleme getirdi. Kentin merkezinde camiden, cami avlusundan ve bunlar evreleyen "medrese"lerden, "han"lardan ve hamamlardan baka in * Bu iki szck metinde Trke gemektedir, (.n.) 140 sanlarn toplanabilecei bir yer yoktur. ktidarn kararlarnn iln edildii ve hkmdarn adna dualar okunan yer buras dr. Ticari hayatn merkezi, ar ve pazarlardr. Bu arada baka meydanlar, kukusuz en bykleri sitenin kaplarnda geliir, buralar kervanlarn var noktas, deve yklerinin boaltld yerlerdir. Ara sokaklar, caddeler ve meydanlar bylece, vakit gei rilen bir mekn oluturur. Topluluk bu meknda kendini gsterir ve kendi kendini seyreder. Meydanda yryen, konuan ve oya lanan erkekler buraya almak iin gelmemitir. Kimisi gece sini balkta, kimisi gnn tarlada geirmitir. Ya da bir ok Akdenizli gibi dzenli bir ii yoktur, zaman zaman alr ve dledii ii bekler. Ya da bugn gitgide daha ok grld gibi, Amerika, Almanya, Venezuela ya da Avustralya'da alm, i hayatn geride brakm, kalan mrlerini oluk ocuklarnn yannda geirmektedirler. Kentin zaman, kendi ritmini onlara da kabul ettirebilir, bu ritim alma hayatnn dzenli ve monoton ritminden farkl, susmann ve konumann kesintili ritmidir ya da her karar ncesi srdrlen, her konu da giriilen ve her olay yorumlayan uzun tartmalarn ritmi. Gezintiler de "passeggiata" veya "paseo", ar ar yu dumlanan "uzo" da byledir. Kahveye iki imek iin deil, bir erkek topluluunda yerini almak iin gidilir. Akdenizlilerin yaamnda byk nemi olan oyunlar iin de ayn eyi sy lemek gerekir. Cezanne'n "Kt Oynayanlar" tablosu, Mar- cel Pagnol'n oyunlarnda canlandrd ve en az Cezanne'mki kadar nl sahneler, bu tutkunun rnekleri olarak gsterile bilir. Bu tutkuyu, Roma forumunun dama bezekli kaplama talarnda, Sezar'dan beri talih simgesi haline gelen ak ke miklerinde, zarlarda bile grrz. Demek oyunu ya da kuman her yerde greceiz. Yoksulsa sokakta, ama daha ok herkese ak yerlerde, kahvelerde, teraslarda, ya da sosyal farklla mann ortaya kmasyla kulplerde, demeklerde. Endls'te 141 her kentte bir "iftiler Dernei", Sicilya'nn her kasabasnda birbirlerine rakip "Galantuomini"* kulpleri vardr: Bunlar sosyal kaynamay bozan yerlerdir kukusuz ama, buradakiler kendi benzerlerini bulur, tanr, bahse tutuurlar, nk kumar ve bahis, oyunla birlikte yrr. Tabii, Barcelona, Marsilya, Cenova gibi becerikli insanlar la dolu, ii bandan akn kentler de vardr. Bunlar, dn ege men olduklar dnya ekonomisine uzak kalmamlardr. Ama birer istisnadrlar. Bunun dnda her yerde, zanaat ve tica rette en gl anda Perikles'in Atinas'nda olduu gibi, ay laklk deerleri egemendir: almak bakalarnn yapmas gereken eydir, bu bakalar da her zaman klelerdir. Ve her kentte grlen tek etkinlik ticaret, alveri bu aylakln temposuna uymak eilimindedir. abucak balanm bir i il gin deildir. Pazarlk zevkinin, arada kesilip yeniden bala yan sonu gelmez pazarlklarn yannda, satmak, almak, kazan mak, kaybetmek ikinci planda kalr ve iki taraf oyunu iyi g trdkleri iin birbirlerini tebrik edince al veri sona ermi olur. Ancak bunun nemi ne olursa olsun, yine de bakalarna bal olarak yaamak insana doyum vermez. Bu grnm ancak kii sellikten kurtulup ortak bir nitelik alnca anlam kazanr. im di sra, topluluu btnyle harekete geiren o byk gsteri lerdedir. Bunlar o topluluun kaynap bir btn olmasn sa lar. Bu btnlk duygusunu aa vurmak, onu dorulamak, onu btn gcyle kavramak yepyeni bir gven yaratr. Bunlar top lumsal yaamn gl anlardr. Tiyatro, sirk oyunlar, araba yarlar, gladyatr dvleri antik an gsterileriydi. Gladyatr dvlerinin Romal ahlaklarca mahkm edil mesi, bunlar yozlam olduundan hakl grnse de, byle bir bak bize bu gsterilerin dinsel kken ve boyutlarn unuttur mutur. Gnmzde bunlarn yerini alan ey ise her yerde ya da * Kibarlar, (.r.) 142 hemen her yerde spordur; spanyol meydanlarnda boa gre idir, kimi talyan kentlerinde hl kutlanan ve yakn bir gemie tanklk eden dinsel ya da kentsel nitelikte byk bay ramlardr. Ald ekil ne olursa olsun, bunlar insanlarn ya ratt, insanlarn yine insanlar iin yapt gsterilerdir. Eer spor, takm sporu olarak yaplan biimiyle, zellikle de futbol olarak ba keye yerlemise, hi kuku yok ki bu onun atletik deerinden ok, Aristo'nun Yunan tragedyasna ykledii ilevi, zayflam biimiyle de olsa stlenmesinden ileri geliyor. Bu, seyircinin kendi iinde tad tutkulardan arnmasnn gsteri sresince doruk noktasna ulamasdr. Ta raftarlarn gsterdii, politik yaamdaki gruplarn savam larn andran fkeli davranlarn kayna budur ite: Bir kimsenin, bir karlamay, taraflardan birini tutmakszn, sadece sporun verdii gzellik duygusuyla yetinerek izleme sine olanak yoktur. Kazanlan baarnn bir zafer kutlamas haline dnmesinin nedeni de budur; ksa bir sre iin de olsa, o anda kent, tuttuu takmla btnyle zdeleir. Boa greindeyse, birbiriyle karmakszm st ste gelen ve iki ayr dzeyde oynanan incelikli bir oyun sz konusudur. Bun lardan gzle grnr olan, kent halkn ayn dv izlemek, ayn heyecanlar yaamak ve ayn kahraman yceltmek ze re arenann kapal alanna gruplar halinde toplayan her snftan halk bir araya gelir, ancak birbiriyle kaynamaz bir kutlama olmasdr. tekiyse, seyirciyle hayvan-insan ki lisi arasnda gizliden gizliye, bilincine varlmadan oluan su ortakldr; hayvan ldrmeden nce insan yrekliliiyle, zeksyla dize getirir onu; yiite kar karya gelen bu iki yaratk, grein sonunda gelecek olan lmn hakl grle bilmesi iin, birbirlerini bir sre dengelemelidirler sanki. Fakat arenann ya da stadn dna knca gsteri boyut de itirir, dorudan doruya kenti sahne olarak kabul eder, se yirciyi oyuncudan ayran snrlar ykar, halkn bir blmn 143 her kentte bir "iftiler Dernei", Sicilya'nn her kasabasnda birbirlerine rakip "Galantuomini"* kulpleri vardr: Bunlar sosyal kaynamay bozan yerlerdir kukusuz ama, buradakiler kendi benzerlerini bulur, tanr, bahse tutuurlar, nk kumar ve bahis, oyunla birlikte yrr. Tabii, Barcelona, Marsilya, Cenova gibi becerikli insanlar la dolu, ii bandan akn kentler de vardr. Bunlar, dn ege men olduklar dnya ekonomisine uzak kalmamlardr. Ama birer istisnadrlar. Bunun dnda her yerde, zanaat ve tica rette en gl anda Perikles'in Atinas'nda olduu gibi, ay laklk deerleri egemendir: almak bakalarnn yapmas gereken eydir, bu bakalar da her zaman klelerdir. Ve her kentte grlen tek etkinlik ticaret, alveri bu aylakln temposuna uymak eilimindedir. abucak balanm bir i il gin deildir. Pazarlk zevkinin, arada kesilip yeniden bala yan sonu gelmez pazarlklarn yannda, satmak, almak, kazan mak, kaybetmek ikinci planda kalr ve iki taraf oyunu iyi g trdkleri iin birbirlerini tebrik edince al veri sona ermi olur. Ancak bunun nemi ne olursa olsun, yine de bakalarna bal olarak yaamak insana doyum vermez. Bu grnm ancak kii sellikten kurtulup ortak bir nitelik alnca anlam kazanr. im di sra, topluluu btnyle harekete geiren o byk gsteri lerdedir. Bunlar o topluluun kaynap bir btn olmasn sa lar. Bu btnlk duygusunu aa vurmak, onu dorulamak, onu btn gcyle kavramak yepyeni bir gven yaratr. Bunlar top lumsal yaamn gl anlardr. Tiyatro, sirk oyunlar, araba yarlar, gladyatr dvleri antik an gsterileriydi. Gladyatr dvlerinin Romal ahlaklarca mahkm edil mesi, bunlar yozlam olduundan hakl grnse de, byle bir bak bize bu gsterilerin dinsel kken ve boyutlarn unuttur mutur. Gnmzde bunlarn yerini alan ey ise her yerde ya da * Kibarlar, (.r.) 142 hemen her yerde spordur; spanyol meydanlarnda boa gre idir, kimi talyan kentlerinde hl kutlanan ve yakn bir gemie tanklk eden dinsel ya da kentsel nitelikte byk bay ramlardr. Ald ekil ne olursa olsun, bunlar insanlarn ya ratt, insanlarn yine insanlar iin yapt gsterilerdir. Eer spor, takm sporu olarak yaplan biimiyle, zellikle de futbol olarak ba keye yerlemise, hi kuku yok ki bu onun atletik deerinden ok, Aristo'nun Yunan tragedyasna ykledii ilevi, zayflam biimiyle de olsa stlenmesinden ileri geliyor. Bu, seyircinin kendi iinde tad tutkulardan arnmasnn gsteri sresince doruk noktasna ulamasdr. Ta raftarlarn gsterdii, politik yaamdaki gruplarn savam larn andran fkeli davranlarn kayna budur ite: Bir kimsenin, bir karlamay, taraflardan birini tutmakszn, sadece sporun verdii gzellik duygusuyla yetinerek izleme sine olanak yoktur. Kazanlan baarnn bir zafer kutlamas haline dnmesinin nedeni de budur; ksa bir sre iin de olsa, o anda kent, tuttuu takmla btnyle zdeleir. Boa greindeyse, birbiriyle karmakszm st ste gelen ve iki ayr dzeyde oynanan incelikli bir oyun sz konusudur. Bun lardan gzle grnr olan, kent halkn ayn dv izlemek, ayn heyecanlar yaamak ve ayn kahraman yceltmek ze re arenann kapal alanna gruplar halinde toplayan her snftan halk bir araya gelir, ancak birbiriyle kaynamaz bir kutlama olmasdr. tekiyse, seyirciyle hayvan-insan ki lisi arasnda gizliden gizliye, bilincine varlmadan oluan su ortakldr; hayvan ldrmeden nce insan yrekliliiyle, zeksyla dize getirir onu; yiite kar karya gelen bu iki yaratk, grein sonunda gelecek olan lmn hakl grle bilmesi iin, birbirlerini bir sre dengelemelidirler sanki. Fakat arenann ya da stadn dna knca gsteri boyut de itirir, dorudan doruya kenti sahne olarak kabul eder, se yirciyi oyuncudan ayran snrlar ykar, halkn bir blmn 143 ya da hepsini harekete geirir. te kent halknn toplum iindeki yerine ve dzeyine gre sralanarak katld, politik ve dinsel anlamlar tayan byk tren alaylarnn ilevi bu- dur. Bunlarn klasik rneini Atina'da- kutlanan Panathenaia enliklerini canlandran duvar kabartmasnda grrz. Ama Roma karnaval rnei, bu eit bayramlarn iktidarlarca ele alndnda nasl abucak bozulup resmiletiini, zamanla kutlama olmaktan kp basit bir gsteriye dntn kant lar. Bu eit enliklere, en ilkel ve basit, fakat ilk rneklere yakn biimde Gney talya'nn kk kentlerinde rastlarz. talya ortak enlikler asndan grlmemi biimde zengindir, bunu da kentlerinin okluuna borludur. Sienna'da hl yap lan eyersiz at yarlar talya'nn hemen hemen her yerinde, daha nce de Roma'nn "Corso"sunda yz, yz elli yl ncesine kadar yaplan palio"larm bir parasdr. Ayn ekilde Gubbio'da "Ceri" Mumlar bayram ve Nola'da "Gigli" Zambaklar bayramnda, bayrama katlanlar kentin iinde birka kental ya da birka ton arlnda, aatan ya plm bir taht zerinde kentin kutsal koruyucusunu gezdirir ler. Bu alayn bir yanyla sportif bir nemi vardr, kentin deli kanllar iin bir kuvvet gsterisidir, teki yanyla da dinsel bir anlam vardr: Bayramn asl amac, eitli kesimleri uz latrp, kentin her an tehdit altnda olan, dalmaya yatkn meknn, simgesel yoldan da olsa kurulu andna sadk tut maktr. 144 ya da hepsini harekete geirir. te kent halknn toplum iindeki yerine ve dzeyine gre sralanarak katld, politik ve dinsel anlamlar tayan byk tren alaylarnn ilevi bu- dur. Bunlarn klasik rneini Atina'da- kutlanan Panathenaia enliklerini canlandran duvar kabartmasnda grrz. Ama Roma karnaval rnei, bu eit bayramlarn iktidarlarca ele alndnda nasl abucak bozulup resmiletiini, zamanla kutlama olmaktan kp basit bir gsteriye dntn kant lar. Bu eit enliklere, en ilkel ve basit, fakat ilk rneklere yakn biimde Gney talya'nn kk kentlerinde rastlarz. talya ortak enlikler asndan grlmemi biimde zengindir, bunu da kentlerinin okluuna borludur. Sienna'da hl yap lan eyersiz at yarlar talya'nn hemen hemen her yerinde, daha nce de Roma'nn "Corso"sunda yz, yz elli yl ncesine kadar yaplan palio"larm bir parasdr. Ayn ekilde Gubbio'da "Ceri" Mumlar bayram ve Nola'da "Gigli" Zambaklar bayramnda, bayrama katlanlar kentin iinde birka kental ya da birka ton arlnda, aatan ya plm bir taht zerinde kentin kutsal koruyucusunu gezdirir ler. Bu alayn bir yanyla sportif bir nemi vardr, kentin deli kanllar iin bir kuvvet gsterisidir, teki yanyla da dinsel bir anlam vardr: Bayramn asl amac, eitli kesimleri uz latrp, kentin her an tehdit altnda olan, dalmaya yatkn meknn, simgesel yoldan da olsa kurulu andna sadk tut maktr. 144