Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 480

Yl: 70 Say: 2012/3 ISSN: 1300-9885

ANKARA BAROSU
DERGS
BR GELNC DE SEN DESTEKLE !
GELNCK YAZ
4306 YA GNDER
Gelincik Projesine gndereceiniz her SMS ile
5TLlik bata bulunabilirsiniz.
TM OPERATRLER
Ankara Barosu Dergisinde yaymlanmakta olan makaleler
TBTAKULAKBM
Veri Tabannda indekslenmektedir.
ANKARA BAROSU DERGS
Aylk Hakemli, Bilimsel ve Mesleki Yerel Sreli Yayn
Ankara Barosu Bakanl, 2012
Tm haklar sakldr.
ISSN 1300-9885
Ankara Barosu Dergisinde ileri srlen grler yazarlarna aittir.
Ankara Barosunu balamaz.
Sahibi Ankara Barosu adna
Av. Metin FEYZOLU
Sorumlu Yaz leri Mdr
Av. Ramiz Erin SAKAN
Teknik Danman
Av. Orhan MEK
Yayn Kurulu Bakan
Prof. Dr. Muharrem ZEN
Editr
Yrd. Do. Dr. Serhat Sinan KOCAOLU
Yayn Kurulu
Av. brahim AKGL
Av. erafettin AKKAYA
Av. Melih AKKURT
Av. Zeynep ALEMDAROLU
Av. Hasan Ouz ALTINKAYNAK
Av. Tuba Gl ATE
Av. M. Fatih ALIKAN
Av. amil DEMR
Av. Erdem EKMEK
Av. Ouz Emre KILI
Av. Kumru KILIOLU
Av. Yasemin OUZ
Av. Salih NDER
Av. lknur Sezgin TEMEL
Av. Zennure TOKGZ
Av. Glah YELOLU
Av. Mustafa Bayram MISIR
Av. Hasan ORAL
Av. Utku Cokuner SAKARYA
Av. Gksel YKSEL
Grafik Tasarm
Ali Kemal ERL
(Ankara Barosu)
Basm Tarihi:
2012
Bask ve Cilt
Salmat Bas. Yay. Amb. San. ve Tic. Ltd. ti.
Sebze Baheleri Cad. (Byk Sanayi 1. Cad.)
Arpacolu h. No: 95-1 skitler/ANKARA
Tel: (0312) 341 10 24 Faks: (0312) 341 30 50
letiim Adresi
Ankara Barosu Bakanl, Adliye Saray Kat: 5 Shhiye/ANKARA
T: (0.312) 416 72 00 (Pbx) F: (0.312) 309 22 37
www.ankarabarosu.org.tr
ankarabarosuyayin@gmail.com
A
ABDULHAKMOULLARI Erdal Do. Dr.
AAR, Serkan Dr.
AKKAYA, Mustafa Prof. Dr.
AKBULUT, Olgun Yrd. Do. Dr.
AKINCI, Mslm Do. Dr.
AKSAR, Yusuf Prof. Dr.
ALTA, Hseyin Prof. Dr.
ARAT, Turul Prof. Dr.
ARKAN, Sabih Prof. Dr.
ARSLAN, etin Do. Dr.
ARSLAN, Ramazan Prof. Dr.
ARTUK, Mehmet Emin Prof. Dr.
ASLAN, Zehrettin Prof. Dr.
ASLAN, Zht Prof. Dr.
AIK, brahim Yrd. Do. Dr.
ATAY, Ethem Prof. Dr.
AVCI, Mustafa Yrd. Do. Dr.
AYDIN, Ramazan Yrd. Do. Dr.
B
BAZEN, Ahmet Do. Dr.
BAPINAR, Veysel Prof. Dr.
BATERZ, Sleyman Do. Dr.
BAYKAL, Ferit Hakan Prof. Dr.
BAYKAL, Sanem Do. Dr.
BELEN, Herdem Do. Dr.
BIAK, Vahit Prof. Dr.
BYKTANIR, Burcu Dr.
C-
CAIN, Mesut Hakk Prof. Dr.
CENTEL, Nur Prof. Dr.
CENTEL, Tankut Prof. Dr.
CN, Halil Prof. Dr.
AAN, Nami Prof. Dr.
ALIKAN, Yusuf Do. Dr.
EEN, Anl Prof. Dr.
ETNER, Selma Prof. Dr.
OLAK, N. lker Do. Dr.
D
DOAN, Murat Prof. Dr.
DEMR, Mehmet Prof. Dr.
DEMRAY, Nezahat Yrd. Do. Dr.
DEMRBA, Timur Prof. Dr.
DEMRCOLU, Reyhan Yrd. Do. Dr.
DNER, sa Yrd. Do. Dr.
DLGER, brahim Do. Dr.
DLGER, Volkan Yrd. Do. Dr.
E
ERDA, Ali hsan Yrd. Do. Dr.
ERDEM, Mustafa Ruhan Prof. Dr.
EREN, Fikret Prof. Dr.
ERGL, Dou Prof. Dr.
ER, Uur Yrd. Do. Dr.
ERKAL, Atila Yrd. Do. Dr.
EROLU, Muzafer Yrd. Do. Dr.
ERTEN, Rfat Do. Dr.
ERZURUMLUOLU, Erzan Prof. Dr.
F
FENDOLU, Hasan Tahsin Prof. Dr.
FEYZOLU, Metin Prof. Dr.
G
GEMALMAZ, Burak Yrd. Do. Dr.
GKTRK, Neslihan Yrd. Do. Dr.
GLE, Celal Prof. Dr.
GNEN, Levent Do. Dr.
GLEN, Recep Do. Dr.
GNAL, Nadi Prof. Dr.
GNDAY, Metin Prof. Dr.
GNEYSU, Gkhan Dr. iur.
GNEYSU BORAN, Nilfer Dr. iur.
GNGR, Glin Prof. Dr.
GVEN, Kudret Prof. Dr.
H-
HAFIZOULLARI, Zeki Prof. Dr.
HAKER, Hakan Prof. Dr.
HASPOLAT, Mehmet Emin Do. Dr.
NAN, Ali Naim Prof. Dr.
GZAR, Hasan Prof. Dr.
K
KABOLU, brahim zden Prof. Dr.
KANADOLU, Korkud Prof. Dr.
KAPLAN, brahim Prof. Dr.
KARAGZ, Kasm Do. Dr.
KARAKA, Fatma Yrd. Do. Dr.
(Soyad srasna gre)
Y a y n
KARAKEHYA, Hakan Do. Dr.
KARAN, Hakan Prof. Dr.
KAYA, Emir Yrd. Do. Dr.
KENT, Blent Yrd. Do. Dr.
KILIOLU, Ahmet Prof. Dr.
KOCAMAN Arif B. Prof. Dr.
KOCA, Mahmut Prof. Dr.
KOCAOLU, A. Mehmet Prof. Dr.
KOCAOLU, N. Kaan Dr. iur.
KOCAOLU, S. Sinan Yrd. Do. Dr.
KORKMAZ, Fahrettin Prof. Dr.
KORKUT, Levent Yrd. Do. Dr.
KUURAD, onna Prof. Dr.
KKGNGR, Erkan Prof. Dr.
M
MOLLAMAHMUTOLU, Hamdi Prof. Dr.
MUMCUOLU, Maksut Prof. Dr.
O-
ODYAKMAZ, Zehra Prof. Dr.
OKUR, Ali Rza Prof. Dr.
ONAR, Erdal Prof. Dr.
OZANSOY, Cney Do. Dr.
KESZ, Hayrettin Prof. Dr.
ZBEK, Mustafa S. Do. Dr.
ZBEK, Veli zer Prof. Dr.
ZBUDUN, Ergun Prof. Dr.
ZCAN, Fatma Yrd. Do. Dr.
ZEL, alar Prof. Dr.
ZEN, Muharrem Prof. Dr.
ZGEN, zzet Prof. Dr.
ZKAN, Il Prof. Dr.
ZTRK, Bahri Prof. Dr.
P
PAZARCI, Hseyin Prof. Dr.
R
RUH, Ahmet Cemal Yrd. Do. Dr.
S-
SARAN, Birol Yrd. Do. Dr.
SAYGIN, Engin Yrd. Do. Dr.
SEVGL, Didem Yrd. Do. Dr.
SEZGNER, Murat Prof. Dr.
SOYASLAN, Doan Prof. Dr.
SRAL, Nurhan Prof. Dr.
AHN, Cumhur Prof. Dr.
EN, Ersan Prof. Dr.
EN, Murat Prof. Dr.
ENOCAK, Kemal Do. Dr.
T
TAN, Ayhan Prof. Dr.
TANRIVER, Sha Prof. Dr.
TEKNSOY, M. Ayhan Dr.
TERCAN, Erdal Prof. Dr.
TEZCAN, Durmu Prof. Dr.
TRYAK, Betl Yrd. Do. Dr.
TRYAKOLU, Bilgin Prof. Dr.
TOROSLU, Nevzat Prof. Dr.
TURANBOY, Asuman Prof. Dr.
TZNER, zlem Yrd. Do. Dr.
U-
ULUAHN, Nur Yrd. Do. Dr.
USAN, Fatih Prof. Dr.
UYGUR, Glriz Do. Dr.
IIK, Fehim Prof. Dr.
NVER, Yener Prof. Dr.
YE, Saim Yrd. Do. Dr.
ZLMEZ, lhan Do. Dr.
Y
YENGN, Halisan Dr. iur.
YILDIRIM, Turan Prof. Dr.
YILMAZ, Ejder Prof. Dr.
YONGALIK, Aynur Prof. Dr.
YUSUFOLU, Flrya Dr. iur.
YCEL, Recep Yrd. Do. Dr.
Z
ZABUNOLU, Yahya Prof. Dr.
Da n ma nl a r
ANKARA BAROSU DERGS
YAYIN LKELER
1. Dergiye gnderilen hakemli yazlar baka bir yerde yaymlanmam
veya yaymlanmak zere gnderilmemi olmaldr.
2. Makale yazarna ait iletiim bilgileri (ad, soyad, nvan, iletiim adresi,
gncel e-posta adresi, cep telefonu) makalenin son sayfasna nizami
bir ekilde eklenmelidir. Makaleyi gnderen yazarn ismini yazmama-
s/unutmas durumunda makalesi yaymlanmayacaktr.
3. Yazlar Microsoft Word veya Open Ofice programlarnn formatla-
rnda (.doc, .odt, .rtf, .txt) kaydedilmi (yaz tipi Times New Roman, 12,
normal stil) olarak ankarabarosuyayin@gmail.com adresine gn-
derilmelidir.
4. Makale Bal byk harferle, makale yazarnn nvan ksaltma bii-
minde, soyad ise byk harferle yazlmaldr. (rn: Av. Ali YILMAZ vb.)
5. Makale yazar; makalesindeki yazm hatalarn dzeltip, kontrol et-
tikten sonra eksiksiz bir ekilde gndermekle ykmldr. Hakem
tarafnca belirtilen deiiklerin; makale yazarnca Word belgesinde
Metin Vurgu Rengi (Metnin vurgulayc kalemle iaretlenmi gibi g-
rnmesini salar) SARI renk verilerek ve dzenlenen makalenin isim
blmne tarih eklenerek yeniden mail aracl ile iletilmesi gerek-
mektedir. Dergiye gnderilen yazlarn son denetimlerinin yaplm
olduu, yazarn gnderdii ekliyle yazsn basma verdii kabul
edilir. Yazm yanllarnn olaann dnda bulunmas, bilimsellik l-
tlerine uyulmamas, yaznn Yayn Kurulu tarafndan geri evrilmesi
iin yeterli grlecektir.
6. Hakem denetiminden gemesi istenen makalelerde en az 100, en ok
120 szckten oluan tek paragraf Trke ve ngilizce zetlerin; her
iki dilde yaz balnn ve beer anahtar szcn de yaznn bana
eklenerek gnderilmesi gerekmektedir. Yazara ait makale; Makalenin
Trke Bal > Yazarn nvan, Ad ve Soyad (rn: Av. Ali YILMAZ vb.)
> z > Anahtar Kelimeler > Makalenin ngilizce Bal > Abstract >
Keywords eklinde sralanmaldr.
7. Dipnotlar sayfa altnda gsterilmeli, bibliyografyaya (kaynakaya) yer
verilmelidir.
8. Yayn Kurulunca ilk deerlendirmesi yaplan yazlardan yazar tarafn-
dan hakem denetiminden gemesi istenenler hakeme gnderilecek,
hakemden gelen rapor dorultusunda yaznn yaymlanmasna, ya-
zardan rapor erevesinde dzeltme istenmesine ya da yaznn geri
evrilmesine karar verilecek ve yazar durumdan en ksa srede ha-
berdar edilecektir. Hakem raporunun olumsuz olmas halinde, ikinci
bir hakem incelemesi yaplmayacaktr. Hakem raporunda dzeltme
istendii takdirde, yazar tarafndan sadece belirtilen dzeltmeler er-
evesinde deiiklikler yaplabilecek ve dzeltilmi metinler iin yine
hakem onay alnacaktr.
9. Yazar tarafndan hakem denetiminden geirilmesi istenmeyen yaz-
lar Yayn Kurulu tarafndan deerlendirilecek ve yaznn yaymlanma-
sna, hazrlanan rapor erevesinde yazardan dzeltme istenmesine
ya da yaznn geri evrilmesine karar verilecek ve yazar durumdan en
ksa srede haberdar edilecektir.
10. Yaymlanmas yayn kurulu ya da hakem tarafndan uygun bulunma-
yan yazlar, yazarna geri gnderilmez.
11. Dergide eviri, karar, kitap incelemeleri, mevzuat deerlendirmeleri
ve bilgilendirici notlara da yer verilecektir. Bu nitelikteki yazlarn ka-
bul veya geri evrilmesi, Yayn Kurulu'nca yaplacaktr.
12. Ankara Barosu Dergisi, elektronik ortamda tam metin olarak yaymla-
mak da dhil olmak zere, kabul edilen yazlarn, tm yayn haklarna
sahiptir. Yazlar iin telif creti denmez.
Ankara Barosu Yayn lkelerine artlar uymayan yazlarn,
TBTAK ULAKBM veritabannn gerekliliklerinden dolay,
Editr tarafndan yaplacak n kabul edilebilirlik incelemesi
sonrasnda hemen reddedilecektir. Bundan dolay gnderilecek
hakemli veya hakemsiz makalelerin yukardaki ilkelerdeki btn
artlar ekil ve esas olarak salamas gereklidir.
NDEKLER
BAKANDAN . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . XIII
HAKEML MAKALELER
(
PEER REVIEWED ARTICLES
)
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 17
Do. Dr. Erdal ABDULHAKMOULLARI / Ar. Gr. Metin BAYKAN
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu . . . . . . . . . . . . . 41
Yrd. Do. Dr. Selda ALAR
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara
Katlm Paylar ve Bu Paylar Nedeniyle Tketici
Mahkemelerinde Alan Davalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87
Yrd. Do. Dr. Cumhur RZGARESEN
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele
Yaplmasna Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler . . . . . . . . . . . . . . . 123
Yrd. Do. Dr. smail DEMR
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 153
Yrd. Do. Dr. Olgun AKBULUT
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn
Doa Koruma Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi . . . . . . . . . . 183
Dr. Sheyla Suzan GKALP ALICA
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 217
Dr. Cenk AKL
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler . . . . . . . . . . . 235
Ar. Gr. Gzde ERKN
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde
l reticisinin Hukuk Sorumluluu . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 251
Ar. Gr. Mehmet AKAAL
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda
Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 291
Ar. Gr. Seda DUNBAY
MAKALELER (ARTICLES)
Hrszlk Sular . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 319
Prof. Dr. Ersan EN
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve
Zolann Aydn Duyarll ) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 359
Yrd. Do. Dr. iur. S. Sinan KOCAOLU
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . 369
Hilmi EKER
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan
ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(Yargtay 10.Hukuk Dairesinin 2012/9969.
E. 2012/13423 K. Sayl lam) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 405
Av. Glah YELOLU
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 415
Av. mer GREN
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam
v. Trkiye Karar Inda Trk Ceza Kanununun
301. Maddesini Yeniden Dnmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 429
Sleyman ZAR
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri . . 447
zen KAYA GMEN
XIII
B a k a nda n
12 Eyll Darbesinin 32. Ylnda 12 Eyll Hukukunu
ve izlerini yaamaya devam ediyoruz:
1. Skynetim Mahkemelerinin ve DGMlerin
devam olan zel Grevli Mahkemeler ve Terrle
Mcadele Mahkemeleri, iktidarn basksn toplu-
mun klcal damarlarna kadar uygulamaya btn
gleriyle devam ediyor.
2. Cumhuriyet tarihinde ei benzeri grlmemi
sayda avukat, gazeteci, sendikac, retim yesi,
renci, subay, milletvekili, yerel ynetici, her
kesimden muhalif duru sergileyen aydn, karanlk
zindanlarda.
3. Yzlerce sahte delilin retildii sabit olan davalarda
dahi gerekesiz tutukluluklar senelerdir sryor.
4. Gazetecisi de, niversite hocas da, karakol basp
askerlerimizi ehit eden terrist de Terrle Mca-
dele Kanununu ihlalden yarglanyor. Her muhalif
dnene, her eletirene terrist damgas vuru-
labiliyor, her sosyal iliki veya demokratik hak
kullanm, rgt yeliinin delili saylabiliyor.
5. Adil yarglanma hakk ortadan kaldrlm. Sank
avukatlar, bir yandan mvekkillerinin tahliye-
sine abalyor, dier yandan yaptklar savunmalar
nedeniyle soruturuluyor ve yarglanyor.
6. Yargya gven kalmam; binlerce namuslu,
fedakr hkim ve savcmz siyasi iktidarn do-
rudan yargy etkilemeye ynelik sylemleri nede-
niyle thmet altnda braklm; her trl baskya
cesaretle direnmekteler.
7. zel hayatn gizlilii, kavram olarak dahi nere-
deyse unutulmak zere. Onbinlerce kiinin tele-
fonu resmen dinleniyor; milyonlarca kiinin tele-
fon konumalar dinlemelere taklyor. Siyaset,
gizli ellerin gizli kameralarla ektii grntlerle
ekillendirilmeye allyor; failler ortada yok.
XIV
8. Sendikal zgrlkler kstlanm, sendikal ii ve toplu szlemeden
yararlanan ii says tarihin en alt seviyelerine drlm.
9. Yasama, yrtme, yarg tek elden ynetiliyor algs topluma hakim klnm.
ocuklarmzn geleceini ekillendirecek eitim kanunu dahi inatla ve
alelacele karlyor; btn bir eitim sistemi kaosa srkleniyor.
10. 12 Eylln armaan faizan anlayla yazlm kanunlar ve ynetmelikler
dahi temizlenmeden, basn zgrletirilmeden, niversiteler idari ve mali
zerklie sahip bilim yuvalar haline getirilmeden, yeni anayasa yazm
sreci bir bilinmeze doru gidiyor.
11. 12 Eyllde ikencelerle binlerce insanmzn kanna girmi caniler hak-
knda, hibir yarglama engeli olmamasna ramen soruturmalar almyor,
yarglamalar yaplmyor.
12. Koca bir toplum suskunlatrlm durumda. Ayrlk terr yeni zirve-
lere trmanyor, her gn asker sivil evlatlarmz terristlerce katlediliyor.
Komularmzn neredeyse tamamyla ilikiler bozulmu, bir ksmyla
savan eiine gelinmi. Toplum, propaganda programlaryla oyalanyor,
konuanlar sindiriliyor.
zetle, 12 Eyll faist darbesinin 32. Yldnmnde, 12 Eyll hukuku eskiyi
aratacak ekilde devam ediyor.
yleyse imdi konumak, dorular sylemek zaman.
yleyse imdi kk hesaplar, kskanlklar, koltuk sevdasn brakmak
zaman.
Korkunun ecele faydas yok. Denizin bittii yerde, gemisini yrten kaptan
deil artk.
Bilelim ki tek k hukuk devleti, demokrasi ve insan haklar.
Bilelim ki faizmin tek panzehiri konumak, ne olursa olsun konumak.
Sayglarmla,
Av. Metin FEYZOLU
Ankara Barosu Bakan
Hakemli Makaleler
Peer Reviewed Articles
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Ondokuz Mays niversitesi Ali Fuad Bagil Hukuk Fakltesi Anayasa Hukuku
Anabilim Dal.
*** Ondokuz Mays niversitesi Ali Fuad Bagil Hukuk Fakltesi Anayasa Hukuku
Anabilim Dal.
Anayasa Deiikliklerinin
Yargsal Denetimi*
Do. Dr. Erdal ABDULHAKMOULLARI**
Ar. Gr. Metin BAYKAN***
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
19 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Anayasa deiikliklerinin denetimi 1961 Anayasas dneminden bu yana ana-
yasal sistemimizde en ok tartlan konulardan biri olmutur. zellikle Anayasa
Mahkemesinin verdii kararlar zerinden yryen bu tartmalar iki noktada
younlamaktadr: Anayasa deiikliklerinin denetlenmesi ile ilgili mevcut anayasal
dzenlemelerin yorumlanmas ve bu ekildeki bir yargsal denetimin mantki bir
temelinin bulunup bulunmad. Bu balk altndaki bir dier tartma konusunu
ise, halkoylamasna sunulmu anayasa deiiklii hakkndaki kanunlarn Anayasa
Mahkemesinin denetim yetkisi kapsamna girip girmedii oluturmaktadr.
Anahtar Kelimeler: Anayasa Deiiklii, ekli Denetim, Esas Denetimi, Kurucu
ktidar, Halkoylamas.
The J udi ci al Re vi e w of
Consti tuti onal Amendments
ABSTRACT
Te supervision of the constitutional amendments has been one of the most debated
issues in our constitutionalsystem since the 1961 Constitution. Tese discussions,
which are mainly based on the verdicts especially given by theConstitutionalCourt,
focus on two points. Interpretingcurrent constitutionalstructures with respect to the
supervision of constitutionalamendments and if such ajudiciary supervision has a
logical reason or not. Another discussion topic under thistitle is formed by whether
laws presented toreferendum about the constitutional amendments are involved in
the liabilityof ConstitutionalCourt or not.
Keywords: constitutional amendment, formal supervision, main supervision,
founder ruler, referendum.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
20 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR
A
nayasa yapma yetkisi salt siyasi bir yetkidir. Yrrlkteki anayasay
deitirme yetkisi ise, sadece siyasi deil, ayn zamanda hukuki nitelii
olan bir yetkidir
[1]
. te bu hukuki nitelikten tr tali kurucu iktidarlar,
anayasay deitirme sreci esnasnda baka dinamiklerin yannda bizzat hukuk
ile de snrldrlar. Ancak bu noktada karmza bir soru kmaktadr: Halkn tem-
silcisi olan siyasi sekinlerin, en stn norm olan anayasada meydana getirmeye
altklar deiikliklerin denetiminin kapsam ne olacaktr? Dier bir deyile
tali kurucu iktidar, anayasay deitirme srecinde snrlayacak dinamiklerden
biri olan hukuk kurallar, gerekletirilmesi muhtemel deiiklikler zerinde
yalnzca biimsel denetime olanak veren bir yapya m brnmeli, yoksa temel
siyasi tercihlerin ierik asndan da denetlenmesini de ihtiva eden normlar
m olmaldr? Bu soruya akademik evrelerde farkl cevaplar verilmesinin yan
sra, konuyla ilgili Anayasa Mahkemesinin yaklak 50 yldr vermi olduu
eitli kararlarda da yekpare bir durum sz konusu deildir. te yandan yksek
mahkemenin tarihi sre ierisinde verdii bu kararlar srekli olarak kurucu ikti-
darlarn reaksiyon gstermesine sebep olmutur. Bu da anayasa deiikliklerinin
denetimine ynelik anayasamzda yer alan hkmlerin tepki anayasaclnn
da bir yansmas olarak dnem dnem farkllamasna yol amtr.
phesiz ki; devletin kuruluu ve ileyii, temel hak ve hrriyetler gibi konu-
lar ihtiva etmek suretiyle alelade kanunlardan farkl olarak siyasal bir alanda yer
alan ve normlar hiyerarisinde en st basamakta bulunan anayasann deitirilme
sreci ve bu deiikliklerin denetlenme metodu da farkl olacaktr. Biz de bu
almamzda anayasa deiikliklerinin denetlenmesiyle ilgili tartmalar hem
mantki adan, hem de mevcut anayasamzdaki dzenlemeler erevesinde
deerlendirip bu tartma srecine bir katk salamay amalamaktayz.
1. Anayasa Deiikliklerinin
Denetiminin Mantki Temelleri
Anayasa deiikliklerinin anayasaya uygunluunun denetimi, kanunlarn ana-
yasaya uygunluunun denetiminde olduu gibi ekil ve esas bakmlarndan
dnlebilir. Ancak hemen burada belirtmek gerekir ki anayasa deiiklikle-
rinin esas asndan denetlenmesinin aleyhinde olan pek ok yazar olmasna
ramen, ayn ey ekil asndan incelemede sz konusu deildir. Baka bir
deyile anayasa deiikliklerinin ekli adan yarg denetimine tabi tutulmas
konusunda doktrinde bir konsenss vardr.
[1] Eroul, Cem: Anayasay Deitirme Sorunu, Ankara, Sevin Matbaas, 1974, s.1.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
21 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Bu konsenss anayasa deiikliine ilikin hukuki ilemin ekli olarak


aslnda bir kanun niteliine sahip olmas; dolaysyla d geerlilik kriterini
yerine getirmi saylabilmesi iin anayasada ngrlen usule uygun olarak
yaplmak zorunda bulunmasndan kaynaklanmaktadr
[2]
. Gerekten de anayasa
deiiklikleri de, daha zor bir srece tabi olsalar da, yine kanun ad altnda bir
ilemle gerekletirildiklerine gre, bu kanunun yaplnda anayasada ngrlen
usullere uyulup uyulmadnn anayasa mahkemesince denetlenebilmesinde
kuku olmamaldr
[3]
. Bu deiikliklerin anayasada belirtilen usul ve ekil kural-
larna aykr olarak yaplmas, ortada bir tali kurucu iktidar iradesinin mevcut
olmamas demektir
[4]
. Zira tali kurucu iktidar, snrsz ve hukuk d olmayp
anayasada belirtilen yntemden hareketle anayasay deitirebilen hukuki bir
iktidardr. Anayasa mahkemesinin tali kurucu iktidarn anayasa deiikliklerini
anayasada belirtilen kurallardan hareketle gerekletirip gerekletirmediini
yargsal yolla denetlemesinin mantksal temeli de burada yatmaktadr
[5]
. te
asli kurucu iktidarn anayasann deitirilme usuln belirlemekle tali kurucu
iktidar bir nevi snrlamasndan dolaydr ki, kanunlarn anayasaya uygunluunu
denetlemekle grevli olan mahkeme, anayasada ak bir hkm olmasa bile,
anayasa deiikliklerinin anayasada belirtilen usul ve ekil artlarna uygunlu-
unu denetleme yetkisini kendisinde grebilir
[6]
.
Anayasa deiikliklerinin esas (ieriksel) asndan denetiminde ise doktrin-
deki grler bu ekilde tek ynde toplanm deildir. Anayasa deiikliklerinin
z asndan denetiminin olamayacan savunan yazarlar olduu gibi, aksi
istikamette gr bildirenler de hayli fazladr. rnein anayasa deiikliklerinin
esas bakmndan da denetiminin yaplabileceini savunan Cokun San anaya-
sann bir takm normlarnn dierlerinden daha nemli olduu tezi zerinde
durmutur. Ona gre anayasann cumhuriyetin niteliklerini sayan maddesi ile
ormanlarn korunmasn dzenleyen maddesi arasnda karlatrma yaplama-
yacak lde byk farklar vardr
[7]
. Bu gre katlmak olduka zordur; nk
Kelsenin piramit metaforuyla aklad mehur normlar hiyerarisi tezinde
de belirttii gibi bir norm, ancak kendisinden stn dzeyde baka bir norma
aykr dt takdirde geersiz saylabilir. Kendi dzeyindeki normlarla ise,
arasnda astlk-stlk ilikisi deil, ancak zaman ynnden ncelik-sonralk,
[2] Sezer, Abdullah: 1982 Anayasas Ekseninde Trev Kurucu ktidar Yetkisinin Snrlar ve
Yargsal Denetimi(Doktora Tezi), Marmara niversitesi SBE, stanbul, 2006, s.454.
[3] Onar, Erdal: 1982 Anayasasnda Anayasay Deitirme Sorunu, Ankara, 1993, s.138.
[4] zbudun, Ergun: Trk Anayasa Hukuku, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2009, s.169.
[5] Hakyemez, Yusuf evki: Anayasa Mahkemesinin Yargsal Aktivizmi ve nsan Haklar
Anlay, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2009, s. 65.
[6] zbudun (2009): s. 170.
[7] (Aktaran) Turhan, Mehmet: Anayasaya Aykr Anayasa Deiiklikleri, Ankara niversitesi
Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 33, Yl 1976, Say 1-4, s. 68.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
22 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

konu ynnden de genellik-zellik ilikisi sz konusu olabilir. Bu adan usulne


uygun olarak meydana getirilmi bir anayasa normunun, kendisiyle edeer-
deki baka bir anayasa normuna uygun olup olmadn denetlemek mantken
mmkn grnmemektedir
[8]
. Gzlere gre de yazl anayasa teorisinde ierik
deil, biim nemlidir. Anayasada yer alan her kural, ayn anayasada bulunmas
itibariyle ayn hukuki deere sahiptir
[9]
.
Anayasa deiikliklerinin ieriksel olarak denetlenebilmesi iin gereke
olarak anlan bir dier tez ise anayasa st baz ilkelerin varlna inanmak ve
yaplan deiiklikleri bu ilkelere uygun klmaktr. Duguite gre anayasa st
prensipler (Supra-constitutionnalite) alelade yasalar olduu kadar anayasalar
da balar
[10]
. Daha ziyade Federal Alman Anayasa Mahkemesi tarafndan geli-
tirilen bu argmana gre henz anayasalar yaplmadan nce var olan tabii
adalet, objektif ahlak normlar, Supra- pozitif temel normlar gibi isimler
verilen ve tali kurucu iktidar snrlandran bir takm anayasa st normlar
mevcuttur
[11]
. Anayasa deiiklikleri bu normlara aykr olacak olursa esas
asndan denetim yaplp, bu deiikliklerin iptali yoluna gidilebilir. Ne var
ki, bu tr stn ilkelerin veya normlarn bulunup bulunmadklar bir yana;
bulunduklar kabul edilse bile, o zaman da hangi ilkelerin veya normlarn
stn konumda grlp, denetimde lt olarak alnp alnmayacacaklar
hususunun bir takm tartmalara yol aacanda kuku yoktur
[12]
. Kald ki tali
kurucu iktidarn iktidar alann izen normlara aykrlk, bu aykrlklara ak
bir hukuki sonu baland ve aykrlklar denetlemekle grevli bir kurulu
iktidar ngrld srece geerli olabilir. Bunun dna taan bir denetimin
kaynan anayasadan almayan yetki kullanm olaca aktr. Demokratik
hukuk devletlerinde, kamusal yetkiler pozitif olarak somut tanml yetkilerdir.
Bir organn yntem aykrl baka organlarn pozitif hukuksal olarak tann-
mam yetki kullanmn merulatrmaz
[13]
.
Bu ekildeki tartmalar bir yana braklrsa uygulamada anayasa deiik-
liklerinin esas asndan denetimi birka istisna
[14]
bir yana hibir lkede kabul
edilmemektedir. Bunun nedeni demokratik siyasi iradenin en yksek seviyede
[8] zbudun (2009): s.170.
[9] Gzler, Kemal: Kurucu ktidar, Bursa, Ekin Yaynevi, 1998, s.134.
[10] (Aktaran) alar, Bakr: Parlamentolar ve Anayasa Mahkemeleri, Teori ve Pratikte Anayasa
Yargsnn Snrlar Problemi, Anayasa Yargs, Cilt 3, Yl 1986, s.174.
[11] Gzler (1998): s.133.
[12] Onar (1993): s.134-135.
[13] Can, Osman: Anayasay Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu, Ankara niversitesi
Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, Cilt 62, Say 3, Yl 2007, s.111.
[14] Peru, Almanya, Gney Afrika, Hindistan ve Brezilya gibi baz lkelerin anayasalarnda
anayasa deiikliklerinin denetimine ilikin bir hkme yer verilmemesine ramen yksek
mahkemeler eitli gerekelere dayanarak (ounlukla anayasann deitirilemez hkmleri)
itihat gelitirmek suretiyle bu tr bir denetime kap aralamlardr. oban, Ali Rza:
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
23 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

tecelli ettii yer olan meclisin, anayasa deiiklii yoluyla ortaya kabilecek
tasarruf yetkisinin zne ilikin olas snrlandrmalar ortadan kaldrmak ve bu
iradeyi en geni anlamyla hakim klmak dncesidir. Demokratik bir ynetim
sisteminde, millet egemenliini temsil eden Meclisin anayasada deiiklik yapan
kanun eklindeki tasarrufarn esas ynnden geersiz hale getirebilecek bir
mahkemenin varlnn kabul edilmesi olanak ddr
[15]
. Aksi takdirde anayasa
mahkemesi, anayasann yeni bir kuraln anayasann dier kurallarna uygunluk
asndan denetlemi olur ki, by bir durumda varlk nedeni ile aka elierek,
anayasal sistem ierisinde kendisi iin ngrlenin tesinde ok daha ayrcalkl
bir konuma ykselmi olur
[16]
.
2. 1961 Anayasas Dneminde Anayasa
Deiikliklerinin Yargsal Denetimi
1961 Anayasasnn, Anayasa Mahkemesinin grev ve yetkilerini dzenleyen
147. maddesinin birinci fkras u ekildeydi: Anayasa Mahkemesi, kanunlarn
ve Trkiye Byk Millet Meclisi tzklerinin Anayasaya uygunluunu denet-
ler. Grld gibi 1961 Anayasasnn ilk halinde anayasa deiikliklerinin
ekil ve esas bakmndan denetlenip denetlenemeyecei ile ilgili herhangi bir
hkm mevcut deildir. Ayn ekilde 22.04.1962 tarih ve 44 sayl Anayasa
Mahkemesinin Kuruluu ve Yarglama Usulleri Hakknda Kanunda da anayasa
deiikliklerinin denetimine ilikin zel bir dzenleme ngrlmemekteydi.
Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi o dnemde verdii eitli kararlarla ba-
langta hem ekil hem de esas asndan kendini bu deiiklikleri incelemeye
yetkili grmtr.
Anayasa Mahkemesi 16.6.1970 gnl kararyla ilk defa dorudan doruya
bir anayasa deiikliini denetime tabi tutmu ve ekil artlarnn yerine getiril-
medii gerekesiyle iptal etmitir. Bu kararn gerekesi anayasa deiikliklerinin
de en nihayetinde bir kanun olduu, dolaysyla bu kanuna zg ekil esasla-
rna ilikin hususlara uygunluk aranmas gerektii zerine kuruludur. Anayasa
Mahkemesi sz konusu anayasa deiikliine ilikin iptal kararn her ne kadar
ekil asndan vermi olsa da, kararn gerekesinde esas ynnden denetim
yapmaya yetkili olduu grn de belirtmeden gememitir
[17]
. Bu kararnda
Anayasay Deitirme Yetkisi, Snrlar ve Denetimi, Ankara, Adalet Yaynevi, 2011, s.
263 vd.
[15] Hekimolu, Mehmet Merdan: Alman Hukuku Inda Trk Anayasa yargsnn Hukuki
Boyutlar, Ankara, Detay Yaynclk, 2004, s.212
[16] Hakyemez (2009): s. 65.
[17] E.1970/1, K.1970/31, K.t. 16.6.1970, Bu durum kararda u ekilde ifade edilmitir.
1961 Anayasas, 9. maddesi ile bir deimezlik ilkesi koymutur. Bu maddeye gre (Devlet
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
24 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Anayasa Mahkemesi, formle ettii Cumhuriyet szc ile ifade edilen Devlet
sistemi ifadesiyle, 1961 Anayasasnn 9. maddesindeki deimezlik ilkesinden
yola karak, bu maddede yer alan Cumhuriyet szcn yorumlam ve ana-
yasann balang hkmleri ile 1. ve 2. maddeleri sentezinin deitirilmezlik
kapsamna dhil edildiini ortaya koymutur
[18]
.
Anayasa Mahkemesi 13.4.1971 tarihinde verdii bir dier kararnda da
benzer mantktan hareketle anayasa deiikliklerinin esas asndan denetle-
nebileceine karar vermitir
[19]
. Sz konusu kararn gerekesinde; Anayasalar
bir devletin dayand hukuk yapnn belkemii niteliindedirler. Devletin temel
kurulularnn dzeni ile o kurululara den grevler ve kiilerin hak ve devleri
bu hukuk yapnn btnn olutururlar. Ancak Anayasa dzeninin yle temel
kurulular, hak ve dev kurallar vardr ki, bunlarn, ada uygarln gereklerine
aykr hkmlere balanmas dzenin btnn sarsabilir. Szgelimi Anayasann
1. maddesinde yazl Devlet eklinin Cumhuriyet olduu hakkndaki hkmn
deitirilmesi Anayasa yapsn temelinden ykar. Bu nedenle 9. maddede bu
hkmn deitirilmesinin teklif olunamayaca belirtilmitir. Cumhuriyet Devlet
ekli, temel kurulular, hak ve dev kurallar ile bir ilkeler manzumesidir. u halde
Cumhuriyet Devlet eklini ortadan silecek veya onu ilemez duruma getirecek olan
Anayasa deiikliklerinin yaplamayaca Anayasamzn gerek ak hkmlerinden,
gerek ruh ve felsefesinden kmaktadr. Bu temel dncenin ulatrd sonu udur
eklinin Cumhuriyet olduu hakkndaki Anayasa hkm deitirilemez ve deitirilmesi teklif
edilemez.) Buradaki deimezlik ilkesinin sadece (Cumhuriyet) szcn hedef almadn
sylemek bile fazladr. Yani Anayasada sadece (Cumhuriyet) szcnn deimezliini kabul
ederek onun dndaki btn ilke ve kurallarn deiebileceini dnmenin Anayasann bu
ilkesi ile badatrlmas mmkn deildir. Zira 9. maddedeki deimezlik ilkesinin amacnn,
Anayasann 1., 2. maddelerinde ve 2. maddenin gnderme yapt balang blmnde
yer alan temel ilkelerle nitelii belirtilmi, Cumhuriyet szc ile ifade edilen Devlet
sistemidir. Bir baka deyimle, 9. madde ile deimezlik ilkesine balanan Cumhuriyet
szc deil, yukarda gsterilen Anayasa maddelerinde nitelikleri belirtilmi olan
Cumhuriyet rejimidir. u halde, sadece Cumhuriyet szcn sakl tutup, btn bu
nitelikleri, hangi istikamette olursa olsun, tamamen veya ksmen deitirme veya kaldrmak
suretiyle 1961 Anayasasnn ilkeleriyle badamas mmkn olmayan bir baka rejimi
meydana getirecek bir Anayasa deiikliinin teklif ve kabul edilmesinin Anayasaya aykr
deceinin, tartmay gerektirmiyecek derecede ak olduu ortadadr. Bu bakmdan bu
ilkelerde deimeyi ngren veya Anayasann sair maddelerinde yaplan deiikliklerle
dorudan doruya veya dolayl olarak bu ilkeleri deitirme amac gden herhangi bir
kanun teklif ve kabul olunamaz. Bu esaslara aykr olarak karlm bulunan bir kanunun
Anayasann mevcut hkmlerinde en kk bir etki ve deime yapmas veya yeni bir
Anayasa kural koymas mmkn deildir. Grlyor ki Anayasa deiikliini, ngren
kanunlar zerinde, Anayasann 147. maddesi gereince, Anayasa Mahkemesine esas
ynnden de denetim grevi dt meydandadr.
[18] Hakyemez (2009): s. 67.
[19] E.1970/41, K.1971/37, K.t. 13.4.1971.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
25 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ki; Anayasann Devlet ekli hkm dndaki hkmlerinin, hibir kayda tabi
olmadan, yasama organnca deitirilebilecei sanlmamaldr. demek suretiyle
yukarda da deinmi bulunduumuz anayasa-st normlarn (supra-pozitif
temel normlar) olduu ynndeki grleri yksek mahkeme ada uygar-
ln gerekleri eklindeki bir ifadeyle benimseyerek anayasaya aykr anayasa
deiiklikleri olabileceini bir kez daha belirtmitir.
Bu iki kararn ortak zellii, kurulu iktidar olan Mahkemenin tali kurucu
iktidarn yetkilerini asli kurucu iktidarn ngrmedii genilikte snrlamasdr
[20]
.
Bu nedenle olsa gerek anayasada 1971 ylnda 1488 sayl Kanunla anayasa-
nn 147. maddesinde u ekilde deiiklik yaplmtr. Anayasa Mahkemesi,
kanunlarn ve Trkiye Byk Millet Meclisi tzklerinin Anayasaya, Anayasa
deiikliklerinin de Anayasada gsterilen ekil artlarna uygunluunu denetler. Bu
deiikliin gerekesi tali kurucu iktidarn tepkisinin niteliini gstermektedir:
Ancak Anayasa Mahkemesinin, Trkiye Byk Millet Meclisinin Ana-
yasa vaz olarak yapt Anayasa deiikliklerini denetlemesi sz konusu olamaz.
Nitekim Anayasamz, 4. maddesini nc fkrasnda (Hibir kimse veya organ
kaynan Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz) hkm yer alm-
tr. u halde anayasann sadece kanunlara ve itzklere hasrettii bir denetleme
yetkisinin, Anayasa Mahkemesince, Anayasa deiikliklerine temil edilemeyecei
tabiidir. Anayasa deiiklii, Anayasann 155. maddesinde grld zere,
gerek teklif, gerekse mzakere ve kabul bakmndan kanunlardan farkl ekil
artlarna balanmtr. Anayasa deiiklii, bu artlar dnda kanunlarn tabi
olduu mzakere usullerine tabi olmakla beraber bir kanun deil, bir anayasadr.
Ancak, 1971 ylnda anayasaya dhil edilen bu ak hkme ramen Anayasa
Mahkemesi, anayasa deiikliklerini esas asndan denetleyip iptal etme eili-
mini srdrmtr. Bu kararlarda Anayasa Mahkemesi, anayasann deitirilen
147. maddesi ile birlikte anayasa deiikliklerinin esas ynnden denetiminin
mmkn olmadn kabul etmekle beraber, verdii yeni kararlarn
[21]
ncekiler-
den tek fark, Anayasa Mahkemesinin artk dorudan esastan bir inceleme deil,
esasn biim ynnden incelenmesi gibi dolayl ama sonuta yine aka bir esas
denetimi yaplm olmasdr
[22]
. Anayasa Mahkemesi sz konusu kararlarnda
deimezlik ilkesinin amacnn sadece Cumhuriyet kelimesi deil, anayasada
nitelikleri belirtilmi, cumhuriyet rejimini korumak olduu yolundaki eski
grn tekrarlam, 9. madde hkmnn ierii bakmndan ekle ilikin
[20] Can (2007): s.118.
[21] Bu kararlar iin Bkz. E.1973/19, K.1975/87, K.t. 15.4.1975, AMKD, Say 13, s.430
vd. ; E.1976/38, K.1976/46, K.t. 12.10.1976, AMKD, Say 14, s.252 vd. ; E.1976/43,
K.1977/4, K.t. 27.1.1977, AMKD, Say 15, s.106 vd. ; E.1977/82, K.1977/117, K.t.
27.9.1977, AMKD, Say 15, s.444 vd.
[22] Hakyemez (2009): s.72.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
26 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bulunan iki ynl bir kuraldan olutuunu ileri srmtr. Bu iki yn, dei-
mezlik kural ve teklif yasadr. Dier bir deyile Anayasa Mahkemesine gre
bu kurallar birer ekil kurallardr
[23]
. Dolaysyla Anayasa Mahkemesi, bylece
ekil grnts altnda esas ynnden denetim yapmak suretiyle bu dnemde
drt anayasa deiikliini iptal etmitir.
Anayasa Mahkemesinin bu aktivist tutumu o dnemde doktrinde tartlm
ve gnmzde olduu gibi birok anayasa hukukusunun sert eletirilerine konu
olmutur. rnein, Mmtaz Soysal bu kararlarda ne srlen gerekelerin ok
tehlikeli olduunu belirterek, sonunda bu anlayn toplumu yarglar devleti
denen bir anlaya gtrmesi, halkn oylaryla kurulmu bir parlamentonun elin-
deki deitirme yetkisini hie indirmesinin mmkn olduunu ifade etmitir
[24]
.
Ayn ekilde Erdoan Tezi de benzer kayglar ieren grler ileri srm-
tr: Yasama organnn... muhtevaca snrlandrld 9. madde... dnda mutlak
bir takdir yetkisi vardr... Kendi iinde deiebilirliini ngren bir anayasann,
aka yasaklad istisna dnda, baz hkmlerinin dondurulmu ve mutlak
nitelikte olduu gr, her eyden nce pozitif bir temele dayanmamaktadr.
Kurucu iktidar, anayasann deitirilebilecei kuraln ak ve seik bir ekilde
koymu, bunun dnda, istisna olarak, anayasann deitirilmeyen maddesi de
belirtilmitir. Bu istisnann geniletilmesine, pozitif hukuk asndan hibir imkn
yoktur. Anayasa`nn 155. maddesindeki usullere uyulmak artyla, deitirilemeye-
cek bir hkm yoktur. Anayasa Mahkemesinin, yaplacak bir deiiklikten sonra,
bunu Anayasann ruhuna aykr grerek iptal etmesi halinde, asl byk tehlike,
Mahkemenin, kurucu iktidarn da stnde bir g haline gelmesidir.
[25]
3. 1982 Anayasasnda Anayasa
Deiikliklerinin Yargsal Denetimi
1982 Anayasasnn 148. maddesine gre Anayasa Mahkemesi Anayasa dei-
ikliklerini Sadece ekil bakmndan inceler ve denetler. Ayn maddenin ikinci
fkrasna gre ise anayasa deiikliklerinin ekil bakmndan denetimi teklif
ve oylama ounluuna ve ivedilikle grlemeyecei artna uyulup uyulmad
hususlar ile snrldr. Ayn ekilde 10.11.1983 tarihli 2949 sayl Anayasa
Mahkemesinin Kuruluu ve Yarglama Usul Hakknda Kanunun 21. maddesine
[23] zbudun (2009): s. 172; en, Murat: 1961 ve 1982 Anayasalarnda Anayasa
Deiikliklerinin Yargsal Denetimi, Atatrk niversitesi Erzincan Hukuk Fakltesi
Dergisi, Cilt 2, Say 1, Yl 1998, s.97.
[24] Soysal, Mmtaz: 100 Soruda Anayasann Anlam, Ankara, Gerek Yaynevi, 1976, s.
218-219.
[25] Tezi, Erdoan: Trkiyede 1961 Anayasasna Gre Kanun Kavram, stanbul, HF
Yaynlar, 1972, s. 132-133.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
27 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

gre de Anayasa Mahkemesinin ekil bakmndan denetimi, kanunlarda son


oylamann ngrlen ounlukla yaplp yaplmad; Anayasa deiikliklerinde ise,
teklif ve oylama ounluuna ve ivedilikle grlemeyecei artna uyulup uyul-
mad hususlar ile snrldr. Keza, 12 Eyll 2010 Anayasa deiiklii sonras
6216 sayl kanunla yeniden dzenlenen Anayasa Mahkemesinin Kuruluu
ve Yarglama Usul Hakknda Kanunun 36.maddesi de yukarda belirtilen
hkm aynen korumutur. Bunun yansra Anayasada 2010 ylnda yaplan
deiikliin ardndan artk anayasa deiikliklerinin ekil bakmndan deneti-
minde Mahkemenin iptal karar verebilmesi iin, kanunlarn denetiminden
farkl olarak, toplantya katlan yelerin te ikisinin oy okluu aranmaktadr.
(m.149/3)
[26]
Grld gibi 1982 Anayasas, Anayasa Mahkemesinin anayasa dei-
ikliklerini sadece ekil bakmndan denetleyebileceini belirtmekle kalmam;
ekil denetiminin kapsamna da snr getirmitir. Dahas Yksek Mahkemenin
anayasa deiikliklerine ynelik iptal yetkisini kullanabilmesi iin toplantya
katlan en az te iki yenin oyunu aramas itibariyle de bir snr daha getirdii
de sylenebilir. Yukarda deinmi bulunduumuz 1961 Anayasas dnemin-
deki, Anayasa Mahkemesinin aktivist tutumunun kurucu iktidar zerinde
yaratt etkiye baklrsa bu hkmn gemiteki uygulamalara tepki olarak
oluturulduu gzlenebilir
[27]
.
Anayasa Mahkemesinin, anayasa deiikliklerini denetlerken bakabilecei
hususlardan biri olan teklif ounluu, deiiklik teklifinin Trkiye Byk
Millet Meclisi ye tamsaysnn en az te biri kadar milletvekili tarafndan
yaplmasn ifade etmektedir. Bununla birlikte gerek komisyon incelemesi
srasnda gerek Genel Kuruldaki grmelerde deiiklik teklifi zerinde yapl-
mas nerilen baz deitirmeler iin, artk meclis ye tamsaysnn te birinin
imzasnn aranmasna gerek yoktur
[28]
. Oylama ounluundan anlalmas
gereken ise deiiklik teklifinin Meclis ye tamsaysnn en az bete oy
ounluuyla kabul edilmi olup olmaddr. vedilikle grlememeden
ise, anayasa deiiklii teklifinin TBMM Genel Kurulunda iki defa grlp
grlemediinin denetlenmesini anlamak gerekir.
[29]
Burada deinilmesi gereken bir baka nokta ise, anayasa deiiklikleri-
nin ekil ynnden denetiminde anayasada zel bir yntem ngrlmedii
[26] Bu deiiklikten nce Anayasa Mahkemesinin bir anayasa deiikliinin iptaline karar
verebilmesi iin yelerin bete nn oyu gerekiyordu.
[27] Gzler de, anayasa koyucunun bu dzenlemesinin bir tepki rn olduunu ve onun
mekanist anayasa anlayn doruladn belirtmektedir. Gzler, Kemal: Realist Yorum
Teorisi ve Mekanist Anayasa Anlay, Anayasa Yargs, Cilt 15, Yl 1998, s. 233.
[28] Onar (1993): s. 151.
[29] Atar, Yavuz: Trk Anayasa Hukuku, Konya, Mimoza Yaynlar, 2011, s. 383; Onar (1993):
s. 152.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
28 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

iin kanunlarn ekil bakmndan denetlenmesine ilikin anayasa hkmleri-


nin, anayasa deiikliklerine de uygulanmas gerektiidir. Bu yzden anayasa
deiikliklerinin denetimi talebi, Cumhurbakan veya TBMM yelerinin
bete biri tarafndan gerekletirilebilir. Anayasa deiikliklerinin yaymland
tarihten itibaren on gn getikten sonra, ekil bozukluuna dayal iptal davas
alamaz
[30]
; ekil bozukluu def i yoluyla ileri srlemez
[31]
(m.148/2). ekil
bozukluuna dayal iptal davalar Anayasa Mahkemesince ncelikle incelenip
karara balanr (m.149/2).
te, Anayasann 148. maddesinde, Anayasa Mahkemesinin denetim
yetkisini snrlandrmaya ynelik yukarda deindiimiz bu ak hkmden
sonra Mahkeme de itihadn deitirerek aktivist tutumundan bir sreliine
vazgemitir. Bu konuda nne gelen 17.05.1987 tarihli bir iptal davasnda
aklad gereke bunu en iyi ekilde gstermektedir:
Anayasa Mahkemesinin grev ve yetkilerini belirleyen Anayasann 148.
maddesinde, Anayasa deiikliklerine ilikin yasalarn esas ynnden denetimine
yer verilmedii gibi, bunlarn biim ynnden denetimleri de, teklif ve oylama
ounluuna ve ivedilikle grlemeyecei artna uyulup uyulmad hususlar
ile snrl tutulmutur. ptali istenen bu snrl sebeplerden herhangi birine ilikin
bulunmad srece davann dinlenmesi olana yoktur. Dava dilekesinde ileri
srlen hususlar Anayasann 148. ve Anayasa Mahkemesinin Kuruluu ve Yarglama
Usulleri Hakknda Kanunun 21. Maddelerinde sayl ve snrl olarak belirlenen
ekil bozukluklarndan deildir. Bu itibarla iin esasna girilmeden yetkisizlik
nedeniyle davann reddine karar verilmesi gerekir.
[32]
Ayn ekilde Anayasa Mahkemesi, daha sonraki vermi olduu iki kararda
da anayasa deiikliklerinin denetimi konusundaki yetkisinin snrl olduunu
belirterek, yetkisizlik sebebiyle iptal istemlerinin reddine karar vermitir
[33]
.
Ancak 2008 ylnda Anayasann 10. ve 42. maddelerinde gerekletirilen dei-
iklikleri denetlerken nceki kararda gsterdii tutumdan farkl olarak 1961
[30] Bu on gnlk sre hukuki nitelii itibariyle hak drc bir zellie sahiptir.
[31] Kaboluna gre anayasann 148. maddesinde def i deyimi kullanlmken 152. maddesinde
anayasaya aykrln dier mahkemelerde ileri srlmesi ifadesinin kullanlm olmas
anayasann yazmnda zensiz davranldnn iaretidir. Kabolu, . brahim: Anayasa
Yargs, Ankara, mge Kitabevi Yaynlar, 2007, s. 110 (Bkz. 84 nolu dipnot)
[32] E.1987/9, K.1987/15, K.t. 18.6.1987.
[33] Bu kararlar iin Bkz. E.2007,/72, K.2007/68, K.t. 02.7.2007; E.2007/99, K.2007/86,
K.t. 27.11.2007. Bu kararlarn hibirinde, sz konusu anayasa deiikliinin anayasann
deitirilemez maddelerine aykrl iddia edilmemi olmakla beraber, Anayasa
Mahkemesi`nin, 148`inci maddede tahdidi (tketici) biimde saylan ekil denetimi
artlarn geni yorumlama yoluna sapmad aktr. Anayasa Mahkemesi, anlan
kararnda Anayasa`nn szne ve ruhuna ve istisna hkmnn dar yorumlanmas yolundaki
evrensel yorum kuralna uygun hareket etmitir.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
29 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Anayasas dnemindeki itihatlarna bir anlamda geri dnmtr. Bu kararn


deerlendirilmesine aada yer verilecektir.
4. Anayasa Mahkemesinin 5 Haziran
2008 Tarihli Karar ve Deitirilmesi
Yasaklanan Maddeler Asndan Denetim
Anayasa Mahkemesi, 5 Haziran 2008 tarihli kararnda, 09.2.2008 tarihli ve
5735 sayl, Anayasann 10 ve 42inci maddelerinin deitirilmesi hakkn-
daki Kanunu ptal etmitir
[34]
. Bu kararda zet olarak, yaplan sz konusu
deiikliklerin, Anayasann 4nc maddesine gre Anayasann deitirilemez
hkmleri arasnda yer alan laiklik ilkesine aykr olmasndan dolay iptal edi-
lebilir olduunun kabul zerinde durulmutur. Biraz uzun da olsa bu kararn
gerekesinden bir blm alntlamak bundan sonra bahsedeceimiz hususlar
iin yararl olacaktr. Mahkemeye gre;
Anayasa Mahkemesinin, deitirilemezlik kuralnn yalnzca devlet eklinin
Cumhuriyet olduuna ilikin 1. maddeyle snrl kabul edildii 1961 Anayasas
dneminde verdii kararlarnda Anayasann 1. maddesinde yer alan Trkiye
Devleti bir Cumhuriyettir kural ile bunu tamamlayan ve Cumhuriyetin temel
niteliklerini belirleyen 2. maddesini deitirecek derecede etkisi olacak bir dei-
ikliin yaplamayaca, aksi takdirde deiiklikten sonraki yeni dzenin nceki
Anayasada tanmlanan biimde ileyemeyecei, bu gibi sonularn nlenmesi
iin, ada Anayasalarn kendilerini byle deiikliklere kar koruyan ve
gvence altna alan hkmleri ve kurulular birlikte getirme yolunu setikleri
ifade edilmi, buna dayal olarak da Anayasa deiikliine ilikin tekliferin her
eyden nce Anayasann Balang blm ile 1. ve 2. maddelerinde yer alan
ilkelerde en kk bir sapmay veya deiiklii ngremeyecekleri, deiikliklerin
sz geen ilkelerin tmn veya herhangi birisini hedef almas durumunda
teklif edilemeyecekleri ve yasama meclislerince kabul edilemeyecekleri, teklif
edilmeleri ve kabul edilmeleri durumunda ise Anayasann 9. maddesinde
belirtilen biim koullarna aykr olaca belirtilmitir.
Anayasann 175. maddesine gre kullanlacak Anayasay deitirme yetkisi-
nin, hukuksal geerlilik ve etkinlik kazanabilmesi iin Anayasann 4. maddesinde
teklif edilemez olarak belirlenen hkmlere ilikin olmamas, teklif ve oylama
ounluuna uyularak ve nihayetinde ivedi grme yasa ihlal edilmeden
kullanlm olmas gerekir. Teklif edilebilir olmayan bir Anayasa deiikliinin
148. maddenin ikinci fkrasnda ngrlen teklif ounluu koulunu yerine
getirmi olmas, hukuken geersiz nitelikteki bir yasama tasarrufunun srf saysal
[34] Bkz. E.2008/16, K.2008/116, K.t. 05.6.2008, Resmi Gazete, 22.10.2008, Say 27032.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
30 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

okluun gcyle etkin klnmasnn gerekesi olamaz. Zira kurulu iktidar


olan yasama organnn ilem ve eylemlerinin geerlilii, asli kurucu iktidarn
ngrd anayasal snrlar iinde kalmas kouluna baldr. Anayasann 148
inci maddesindeki, Anayasa deiikliklerinde ekil denetiminin teklif ... artna
uyulup uyulmad hususlaryla snrl olduunu ifade eden hkm, yukardaki
aklamalar nda, geerli teklif koulunun bulunup bulunmadna ynelik
olarak yaplacak bir denetimi de ierir. Yrrlkteki Anayasamzn ngrd
dzen, anayasal normlar btn ve bu btn somutlatran ilk maddede
ortaya kan bir anayasal dzendir. Kurucu iktidarn siyasal dzene ilikin
temel tercihi Anayasann ilk maddesinde, bunun somut yansmalar ise
dier maddelerde ortaya kmaktadr. 4. madde ise ilk maddenin gvencesi
olma nitelii itibariyle doal olarak deitirilmezlik zelliine sahiptir. Bu
durumda Anayasann 4. maddesi dhil olmak zere her bir maddede yapla-
cak deiikliklerin siyasal dzende deiikliklere ve kurucu iktidarn yaratt
anayasal dzende dnmlere yol amas mmkndr. O halde Anayasann
dier maddelerinde yaplacak deiikliklerle Anayasann 4. maddesinin yasama
organ iin izdii snrlarn alma olasl gz ard edilemez.
Dolaysyla Anayasann ilk maddesinde deiiklik ngren veya
Anayasann sair maddelerinde yaplan deiikliklerle dorudan doruya veya
dolayl olarak ayn sonucu douran herhangi bir yasama tasarrufunun da
hukuksal geerlilik kazanmas mmkn olmadndan, bu dorultudaki tek-
liferin saysal ynden Anayasaya uygun olmas tasarrufun geersizliine engel
oluturmayacaktr.
Aklanan nedenlerle, Anayasa Mahkemesinin, 5735 sayl Kanunun
1. ve 2. maddelerinin Anayasaya uygunluunu inceleyebileceinin ve sz
konusu maddelerin Anayasann 10. ve 42. maddelerini deitiren hkmlerinin
Cumhuriyetin Anayasann 2. maddesinde belirtilen niteliklerine aykr olup
olmad, aykr olduuna karar vermesi halinde bu hkmleri Anayasann
4. maddesindeki deitirme yasana aykrlk nedeniyle iptal edebileceinin
kabul gerekir.
Grld gibi buradaki sorun 1982 Anayasasnn 1., 2., ve 3. maddelerine
ynelik deitirilme yasa getiren 4. maddesi ile Anayasa Mahkemesinin yetki
ve snrlarn belirleyen 148. madde arasndaki paradoksun nasl giderileceine
yneliktir. Yksek Mahkeme sz konusu kararda, 1961 Anayasas dneminde
vermi olduu kararlardaki gerekelere geri dn yaparak Cumhuriyetin temel
niteliklerine aykrln, deimezlik kural nedeniyle ayn zamanda bir ekil
sorunu olduunu belirtmi; dolaysyla bu paradoksu Anayasann 4. maddesi
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
31 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

lehine zmlemitir. Nitekim Anayasann bu ekildeki zmlemesi doktrinde


de baz yazarlar tarafndan kabul grebilmitir
[35]
.
Bununla birlikte bizim de katldmz gre gre Anayasa Mahkemesinin
bu karar hataldr. Zira her eyden nce Anayasa Mahkemesinin sz konusu
kararlarnda 1961 Anayasas dnemindeki itihatlarna atf yapmas fevkalade
yanltr. nk zbudunun da belirttii zere 1982 Anayasasnn 148.
maddesi, selefinden farkl olarak ekil denetimini belirli hususlarla snrlamtr.
Hlbuki itihat konusu kararlarn verildii dnemde 1961 Anayasasnn 1971 de
deitirilmi 147. maddesi ekil denetimine izin vermekle birlikte bunun kapsa-
mn belirlemi deildi
[36]
. Dolaysyla eski anayasa dnemindeki itihat Anayasa
Mahkemesi asndan 1982 Anayasasnn 148. maddesindeki ak hkmler
karsnda artk destekleyici bir argman olma niteliini kaybetmitir
[37]
.
te yandan Anayasa Mahkemesinin, tali kurucu iktidar tarafndan yaplan
bir anayasa deiikliini, bu deiikliklerin Anayasann 2. maddesinde saylan
ilkeleri dolayl da olsa- olumsuz olarak etkilediini dnmesi durumunda, artk
ortada bir esas deil ekil ynnden denetimin sz konusu olaca ynndeki
gr de doru deildir. Zira 2. madde de saylan laiklik, sosyal devlet, insan
haklar, demokrasi ve hukuk devleti gibi kavramlarn ieriini boaltt iddia
edilen bir anayasa deiiklii incelenirken ister istemez ze ilikin bir denetim
yaplacaktr. Kald ki bu ekildeki bir denetim usul kabul edildiinde, anaya-
sann 2. maddesindeki niteliklerin her birinin kapsamnn geniliini dikkate
aldmzda, bu nitelikler zerinde etkisi olmayacak bir anayasa deiikliini
dnebilmemiz gtr
[38]
. Dier yandan 148. maddenin ikinci fkrasnn lafzi
yorumu da Mahkemenin yapt akl yrtmenin yanlln ispatlar nitelikte-
dir. Zira, anayasa deiikliklerinin ekil bakmndan denetlenmesi teklif ve oylama
ounluuna ve ivedilikle grlemeyecei artna uyulup uyulmad hususlar ile
snrldr eklindeki bu hkmde yer alan snrldr ibaresi anayasa deiik-
liklerine ynelik denetimin ancak istisnai ve tketici olarak saylm olduunu
gsterir ve teklif ve oylama ounluu ile ivedilikle grlememe haricindeki
ekli sakatlklarda denetimin kapsam yorum yoluyla geniletilemez
[39]
.
[35] Tanr, Blent/ Yzbaolu, Necmi: 1982 Anayasasna Gre Trk Anayasa Hukuku,
stanbul, Beta Yaynclk, 2009, s.473. Erdoan Tezie gre de Anayasann 2. maddesi
ve onu koruyan 4. madde karsnda, baka maddelere konulacak hkmler ile dolayl
bir deiiklik yaplamaz. Bundan dolay Anayasa Mahkemesinde usulden yola karak
esastan da inceleme yaplabilir. Bkz. Fikret Bila, Tezi: Trban Hkm Hile Olur, Milliyet
Gazetesi, 25.01.2008 (Aktaran, Hakyemez (2009): s.78.)
[36] zbudun (2009): s.177.
[37] Hakyemez (2009): s.79.
[38] Onar (1993): s.146.
[39] Can (2007): s. 112.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
32 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Anayasa Mahkemesinin sadece ekil ynnden denetim yetkisi olmasna


ramen anayasa deiikliinin ieriini denetlemek suretiyle esastan inceleme
yapmas yetki gasbnda bulunmak suretiyle Anayasa`nn 148. maddesini
ihlal anlamna gelmektedir. Zira, Anayasann 6. maddesi, hibir organn kay-
nan Anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamayacan aka belirtmitir.
Mahkeme, grev alanna girmeyen bir ilem yaptndan, anayasal dayanaktan
yoksun ve Anayasaya aykr bir itihat yaratmtr.
te btn bunlardan tr Anayasa Mahkemesinin yukarda szn etti-
imiz karardaki grleri; onun bir anlamda negatif kanun koyucu niteliini,
halkn ve onun semi olduu temsilcilerinin egemenlik yetkisi aleyhine geni-
letebilecei gibi, anayasa yargsnn demokratik meruluunu da zayfatmas
asndan olduka sakncaldr.
5. Anayasa Deiikliklerine likin Kanunlarla
lgili Halkoylamas ncesi ve Sonras
Anayasa Mahkemesinin Denetim Yetkisi
Anayasa deiikliklerine ilikin kanunlarla ilgili halkoylamasnn yargsal dene-
timi ile ilgili hususlar ikiye ayrarak incelemekte fayda vardr: (1) Halkoyla-
masna sunulmak zere Resmi Gazetede yaymlanan bir anayasa deiiklii
kanunu zerinde Anayasa Mahkemesinin denetimi (2) Halkoylamas sonucu
kabul edilmi anayasa deiiklii kanununun Anayasa Mahkemesince denetimi.
ncelikle ilk ihtimali inceleyelim. Anayasa deiikliklerinin yargsal dene-
timi ile ilgili tartmal konulardan bir tanesi de Cumhurbakan tarafndan
halkoylamasna sunulan anayasa deiikliine ilikin kanun zerinde Anayasa
Mahkemesinin denetim yetkisinin olup olmayacadr. zellikle 31 Mays
2007 Tarih ve 5678 sayl Anayasa Deiiklii Kanununun halkoyuna sunul-
mak zere Resmi Gazetede yaynlanmasnn ardndan, sz konusu kanun
hakknda iptal istemiyle Anayasa Mahkemesine bavurulmas zerine, Anayasa
Mahkemesinin 5 Temmuz 2007 tarih ve E.2007/72, K.2007/68 sayl kara-
ryla kendini bu konuda yetkili grmesiyle halkoylamasnn yargsal denetimi
ile ilgili tartmalar da yeniden gn yzne kmtr
[40]
. Tartmalarn zn
oluturan husus esasnda, Anayasann 148. ve 175. maddelerindeki denetime
konu oluturan, yaymlanm- kanun ifadesinin halkoylamasyla kabul edi-
lip edilmedii ayrmn yapmadan 148. maddede belirtilen ve ekil asndan
iptale olanak veren bir anlamda m kullanld; yoksa Gzlerin de ifade ettii
[40] 12 Eyll 2010 tarihli halkoylamasyla kabul edilen 5982 sayl Anayasa deiikliklerine
ilikin kanunla ilgili olarak nne gelen davada Anayasa Mahkemesinin benzer yndeki
bir karar iin Bkz. E:2010/49, K:2010/87, K.t. 7.7.2010.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
33 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

gibi geerlilik veya yrrllk amacnn dnda, salt olarak halkoylamasnn


bir ilan niteliini tayacak bir anlamda m kullanldnn anlalamamasdr.
Bir gre gre henz onaylanp yrrle girmemi olmasna ramen,
halkoyuna sunulan anayasa deiikliine ilikin bir kanun iin de Anayasann
148. maddesinde belirtilen on gnlk hak drc sre ierisinde iptal davas
alabilir. Zira Anayasann 175. maddesinin deiik ekline gre, halkoyuna
sunulan anayasa deiiklikleri de henz onaylanp yrrle girmemi olma-
larna ramen, halkoyuna sunulan-sunulmayan ve yrrle giren-girmeyen
ynnden herhangi bir ayrm yaplmakszn, kanun olarak adlandrlmakta ve
bunlarn da Resmi Gazete de yaymlanacaklar ngrlmektedir. Bu durumda,
anayasa deiikliklerinin ekil asndan anayasaya aykrl iddiasyla alacak
iptal davasnn dzenlendii Anayasann 148. maddesi ve 6216 sayl Kanunun
37. maddesi bir ayrm yapmadan, kanunun yaymndan on gn sonra dava
ama hakknn sona ereceini belirttiinden; henz onaylanp yrrle gir-
memi olmasna ramen, halkoyuna sunulan anayasa deiikliine ilikin bir
kanun iin de dava alabilmesi gerekir
[41]
. Bu gre gre normlarn yrrlk
koullar ile varlk (geerlilik) koullar farkl eylerdir. Geerlilik koullar bir
normu var eden, ona vcut veren irade ya da iradeleri anlatr. Anayasal dze-
nimizde kanunlarn geerlilik koulu, Bakanlar Kurulu ya da milletvekillerince
nerilmesi ve TBMM Genel Kurulunda kabul edilmi olmasdr. Bu yzden
halkoyu, kurucu iktidar iradesini onaylayan bamsz bir irade niteliini haiz
deildir. Halkoylamas yalnzca kurucu iktidar iradesinin (yani TBMMnin)
yrrle girmesini salayc ek, bal/trev bir iradedir ve etkisi kendisine
sunulan herhangi bir metnin yrrle girip girmemesini salamak ile snr-
ldr
[42]
. Dier taraftan Anayasa Mahkemesi, Resmi Gazetede yaymlanmakla
birlikte henz yrrle girmemi bu ekildeki kanunlar denetleme yetkisine
sahiptir. Dolaysyla Anayasa Mahkemesinde dava aabilmek iin, halkoyla-
masnn sonucunda anayasa deiiklii teklifine ilikin kanunun onaylanp
[41] Can, Osman: Anayasa Yargsnda Yokluk, Prof. Dr. Ergun zbuduna Armaan Cilt
II, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2008, s. 203. Onar (1993): s. 172, Kanaatimizce, Onarn
bu ekilde gr belirtmesinin bir sebebi de, onun anayasa deiikliine ilikin kanunun
halkoylamasnda kabul edildikten sonra hem ekil hem de esas asndan Yksek
Mahkemenin denetim yetkisinden kaca ynndeki grdr. nk ona gre
halkoylamas aamasndan nce Yksek Mahkemenin denetim yetkisi kabul edilmedii
takdirde, halkoyunda kabul edilmi bir anayasa deiikliini de Anayasa Mahkemesinin
denetleyemeyecei dnlrse yasama ounluu ile Cumhurbakannn uyum iinde
olduu hallerde, baz ekil aykrlklarna ramen anayasa deiikliklerinin oylama
sonucunda kabul grmesi durumunda, bu aykrlklarn nne geilemeyecektir.
[42] Can (2008): s.196 vd.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
34 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yrrle girmesine gerek yoktur. Cumhurbakannca referanduma sunulmak


zere Resmi Gazetede yaynlanm olmas yeterlidir
[43]
.
Nitekim Anayasa Mahkemesi de verdii kararlarda bu gr kabul eder
grnmektedir. Mahkemeye gre; Anayasa deiikliklerinin Cumhurba-
kannca yaymlanmas ya da halkoyuna sunulmas ilemi, doas gerei Anaya-
sann deitirilmesine ilikin varlk koulu niteliinde deildir. Anayasann 89.
ve 175. maddelerinden anlalaca zere Anayasa deiikliine ilikin yasalar
Genel Kurul iradesiyle varlk kazanr ve halkoyuna sunulmamas durumunda
Cumhurbakannca yaymlanmakla yrrle girer. Anayasa deiikliklerinde
yrrlk koulu kimi durumlarda Cumhurbakan ile halk arasnda paylatrl-
mtr. Bu hallerde her iki irade Anayasa deiikliklerinin yrrle girmesinin
n koulunu oluturmaktadr.
Anayasann 7, 87 ve 175. maddeleri uyarnca, olaan yasa ya da Anayasa
deiiklii niteliindeki her bir tasarrufun TBMMnin yetki alanna girdii
aktr. Anayasa TBMMnin bu yetkisini yrrlk koullarn yerine getiren ya da
getirmeyen yasalar bakmndan herhangi bir ayrm yapmakszn tanmaktadr
[44]
Bizim de katldmz dier bir gre gre ise, halkoyuna sunulan anayasa
deiiklikleri ile ilgili kanunlarn Anayasa Mahkemesince denetimi olanaksz-
dr
[45]
. Zira, her eyden nce, TBMM tarafndan kabul edilip Cumhurbakan
tarafndan halkoylamasna sunulan bir Anayasa deiiklii, hukuk leminde
henz domamtr. Sz konusu anayasa deiiklii, halkoylamasnda alaca
oylara gre hukuk leminde doacak veya domadan lp gidecektir
[46]
. Bu
sebeple, iptal bavurusunda bulunulabilmesi iin anayasa deiiklii kanununun
onay koulunu salam olarak Resmi Gazetede yaymlanm olmas gerekir.
nk, halkoylamas yoluyla kabul edilen bir anayasa deiiklii kanunu,
hukukun genel teorisinde bir karma ilem niteliinde bir hukuk ilemdir.
Sz konusu ilemin ortaya kabilmesi iin TBMMnin iradesini aklamas
yetmemekte, bu iradeye halkn iradesinin de eklenmesi gerekmektedir. Bu
yzden, halkoylamas yoluyla kabul edilen anayasa deiikliklerinde halkn
iradesi TBMMnin iradesinden sonra aklansa da, aynen TBMMnin iradesi
[43] Benzer argmanlar savunan Hikmet Sami Trkn grleri iin Bkz. Eki, Oktay: Aykla
Pirincin Tan, Hrriyet Gazetesi, 17.07.2007.
[44] E.2007/72, K.2007/68, K.t. 05.07.2007.
[45] Aliefendiolu, Ylmaz: Trk Anayasa Yargsnda ptal Davas ve tiraz Yolu, Anayasa
Yargs, Cilt 1, Yl 1984, s.112; Gzler, Kemal: Trk Anayasa Hukuku Dersleri, Bursa, Ekin
Yaynlar, 2009, s.620.; Aydn, Mesut: 1982 Anayasasna Gre Anayasa Deiikliklerinin
ekil Bakmndan Denetimi, Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, C. 14, Yl 2010,
Say 1, s. 2423-243.; oban (2011): s. 337.
[46] Gzler, Kemal: Halkoylamasna Sunulan Anayasa Deiiklii Kanunlarnda
Halkoylamasndan nce Denetim Yaplabilir mi?, Prof.Dr. Ylmaz Aliefendioluna
Armaan, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2009, s.563.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
35 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

gibi, kanunun geerlilii (Anayasa Mahkemesinin ifadesiyle varl) iin


gerekli asli bir iradedir
[47]
. Gerekten de onay kouluna yer verilmi olan anayasa
dzenlerinde her kanun onay kouluyla tekemml etmi olur. Bu dzenlerde
normun parlamentoda kabul edilmesiyle onaylanmas birbirinden ayr eyler-
dir. Trk Anayasal dzeninde de kanunlarn onaylanmas bulunduuna gre,
ilemin TBMMde kabul edilmesi sonucu kanun adn alm olmas ona henz
norm niteliini kazandrmaz, bunun iin ilave olarak Cumhurbakannn onay
ve bu kanunun Resmi Gazetede yaym da gereklidir. Anayasa deiikliinin
Cumhurbakannca referenduma sunulmas durumunda ise cumhurbakan
onay yetkisini zorunlu ya da ihtiyari olarak kendisi kullanmayp onu halka
brakmaktadr. Dolaysyla Resmi Gazetede yaymlanan metin, cumhurbakan-
nn referanduma tama istemine ilikin henz normatif sreci tamamlamam
olan ve halkn onayyla tamamlayacak ve pozitif hukuk kimlii kazanacak olan
anayasa deiiklii metnidir. Bu yzden nasl ki, TBMMde kabul edilerek
cumhurbakannn onayna sunulmu bir kanun iin iptal davas alamazsa
onay makam olan halkn henz onaylamad bir anayasa deiiklii hakknda
da iptal davas alamamas gerekir
[48]
.
Dier yandan gerek Anayasa Mahkemesi gerekse halkoylamasndan nce
denetim yaplabileceini savunan baz yazarlar tarafndan Anayasann 175.
maddesinin lafzndan hareketle ne srlen, anayasa deiikliklerinin halkoyuna
sunulmasna dair ilemin de bir kanun olduu dolaysyla dier kanunlar gibi
denetime tabi olduu ynndeki grler de yanltcdr. Zira bu maddenin
lafznda, her ne kadar Cumhurbakannn halkoyuna sunduu ey iin halko-
yuna sunulan-sunulmayan ve yrrle giren-girmeyen ynnden herhangi
bir ayrm yaplmakszn, kanun ifadesi kullanlm olsa da bu durum aslnda
anayasa koyucunun basit redaksiyon hatasndan kaynaklanmaktadr. Gerekten
de Anayasann 175inci maddesinin 3, 4 ve 5inci fkralarnda geen anayasa
deiiklii kanunu ibaresi yerine anayasa deiiklii srecinde halkoylamas
usulne yer veren dier lkelerin anayasalarnda olduu gibi anayasa deiiklii
teklifi ibaresi kullanlmalyd
[49]
. Bu yzden, anayasa koyucunun 175. madde
[47] Gzler (2009): s. 565. Gzlere gre, Anayasa Mahkemesinin varlk (geerlilik) ve
yrrlk kavramlar arasnda yapt ayrm yanl ve anlamszdr. Yrrlk kavramndan
bahsedilebilmesi iin uslne uygun olarak kabul edilip ve uslne uygun olarak
Cumhurbakan tarafndan Resm Gazetede yaymlanan bir Anayasa deiiklii kanunun,
yrrle girecei tarihi bir yl sonras olarak belirlenmesi gibi ortada bir nevi tehir
durumunun olmas gerekir. Oysa Anayasa Mahkemesi bir Anayasa deiiklii kanununun
geerlilii iin gerekli bir iradenin geerlilik iin deil, yrrlk iin gerektiini syleyerek
yrrlk kavramn geerlilik kavramyla kartrmaktadr. a.g.e.: s. 566.
[48] Anayurt, mer: Referandumlar zerinde Anayasallk Denetimi Sorunu, Prof. Dr. Ergun
zbuduna Armaan Cilt II, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2008, s. 47.
[49] Gzler (2009): s. 567. rnein, Fransz Anayasasnn 89. Maddesinde Anayasa deiiklii
teklifi ibaresi kullanlmtr.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
36 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

de kulland kanun ibaresinin onun bilinli bir tercihinin rn olmadn


syleyebiliriz. Aksi takdirde, eer TBMMde kabul ile anayasa deiiklii kanunu
geerlilik kazanarak Anayasa Mahkemesinde dava alabiliyorsa ve halkoylamas
onay niteliinde deil ise bundan halkoylamasnn ilevinin bir nevi denetim
niteliinde olduu sonucu ortaya kar. Byle bir durum da bir kanunun ayn
anda hem siyasal hem de yargsal denetime konu olduu anlamna gelir ki, bu
ekildeki bir dnceyi kabul etmeye olanak yoktur
[50]
.
Halkoylamasna sunulmu bir anayasa deiiklii kanunu hakknda halkn
onaynn bir yrrlk deil geerlilik art olduu tespitini yaptktan sonra unu
syleyebiliriz ki, Gzlerin de hakl olarak belirttii zere henz halkoylama-
syla kesinleip yrrle girmemi bir kanunu denetlemek a priori denetim
yapmak manasna gelecektir ki anayasal sistemimizde bu denetim tr kabul
edilmemitir. Dier bir deyile asli kurucu iktidar, hukuk normunun henz
yrrlk kazanmadan nce anayasaya uygunluk denetimine konu edilmesini
nleyici bir denetim trn anayasay hazrlarken amalamam, anayasann
sistematiine yerletirmemitir. Dolaysyla anayasa deiikliine ilikin hal-
koylamasnn sonucu beklenmeden Anayasa Mahkemesine yaplacak bir iptal
bavurusunu Mahkemenin yetkisizlik sebebiyle reddetmesi gerekir
[51]
.
Anayasa deiiklikleri ile ilgili halkoylamasnn yargsal denetimiyle ilgili
ikinci ihtimal ise, halkoylamasna sunulan deiiklik kanununun, halkoylama-
snda kullanlan geerli oylarn yarsndan ounun kabul oyu kmas itibariyle
yaymlanarak yrrle girmesinin ardndan denetlenip denetlenemeyeceidir.
Yaylaya gre ise halkoyu egemen gcn iradesi olduundan byle bir anayasa
deiiklii, ekil ynnden anayasaya aykr olsa dahi yargsal denetimini ger-
ekletirmeye hukuken imkn yoktur. Ancak, sz konusu deiiklikler anaya-
sann felsefesiyle badamyor, devletin zne ilikin deitirilemez hkmlerin
deitirilmesi amalanyorsa ayn eyi sylemek mmkn deildir
[52]
.
Dier taraftan zbuduna gre ise en stn kurucu iktidar olan halk
iradesinin onay, anayasa deiikliinin TBMMndeki grlmesi safhasnda
uram olabilecei ekil sakatlklarn ortadan kaldraca iin bu aamadan
sonra artk Anayasa Mahkemesinin bir denetim yetkisinin olmas mevzubahis
deildir
[53]
. Nitekim Fransada Cumhurbakannn dorudan halk tarafndan
seilmesine ynelik kanun tasars, 1958 Anayasasna ekil ynnden aykr
olacak bir sre sonucunda halkoylamasna sunulup oylama sonucunda kabul
[50] oban (2011): s. 335.
[51] Gzler, Kemal: Trk Anayasa Hukuku, Bursa, Ekin Yaynevi, 2010, s. 471.
[52] Yayla, Yldzhan: 1982 Anayasasna Gre Devletin z, dare Hukuku ve limler Dergisi,
Yl 4, Say1-3, s.142-143.
[53] zbudun (2009): s.175; Ayn dorultudaki grler iin Bkz. Atar (2011): s.383; Gren,
Zafer: Anayasa Hukuku, Ankara, Sekin Yaynlar, 2006, s. 349; Onar (1993): s. 174.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
37 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

edildikten sonra, yasann iptali iin Anayasa Konseyine bavurulmu, ancak


Konsey kendini sadece parlamentonun kabul ettii kanunlar denetlemekle yet-
kili grm ve milli egemenliin dorudan ifadesi olan referandum kanununu
denetleme konusunda yetkili olmad sonucuna varmtr
[54]
.
Yukarda zikredilen yazarlardan farkl olarak Anayurt, anayasa deiiklii-
nin referandumla onaylanmasn mteakip Resmi Gazetede yaymlanmasyla
birlikte Anayasa Mahkemesinin denetimine ak hale geleceini belirtmekte-
dir. Zira ona gre TBMMnin denetimi ile egemenliin dorudan kullanm
olan referandumun denetiminin kartrlmamas gerekir. Anayasa Mahkemesi
burada onay makamlarnn deil, bu metni hazrlayan ve onaya sunma aama-
sna getiren TBMMnin iradesini denetlemektedir. Halk iradesinin kendinden
nceki tm sakatlklar giderecei ynndeki dnce, anayasann stnl
ilkesi karsnda dayanaktan yoksundur
[55]
.
Halkoylamas sonucu kabul edilmi ve yaymlanarak yrrle girmi
bir anayasa deiikliine ynelik kanunun denetimiyle ilgili tartmalar bu
ekilde olmakla birlikte kanaatimizce konuyu ikiye ayrarak incelemek de fayda
vardr. ncelikle normatif demokrasi teorisine gre dnldnde halkn
bir oylama sonucu dorudan kabul ettii anayasa deiikliine ilikin kanunu
atanmlardan oluan az saydaki hkimin denetiminden geirmek demokratik
merulukla aklanabilecek bir durum deildir. Hele ki anayasa mahkemelerinin
esas ilevinin bireyi ve toplumu devlete kar korumak ve anayasal demokrasiyi
hayata geirmenin yolunun halka ramen deil, halk iin karar vermek olduu
dnlrse, zellikle deitirilmesi teklif edilemeyen ilkeleri ne srerek ekil
ad altnda bir esas denetimine mahal verecek bu ekildeki bir yargsal denetimin
gerekletirilmesinin abesle itigal olaca malumdur.
Bununla birlikte mevcut anayasamzdaki hukuki dzenlemeleri incele-
diimizde, bu sylenenler sadece bir temenniden ibaret kalmaktadr. Zira
Anayasann 148. maddesi halkoylamasyla kabul edilip edilmediine bak-
makszn anayasa deiikliklerinin ekil asndan denetlenebileceini hkme
balamtr
[56]
. Dolaysyla, halkoylamas sonucu kabul edilmi bir anayasa dei-
[54] Tezi, Erdoan: Anayasa Hukuku, stanbul, Beta Yaynclk, 2009, s.183-184. Bu karardan
30 yl sonra, 23 Eyll 1992 tarihinde Anayasa Konseyi nceki kararna benzer bir kararla,
referandumla kabul edilen yasann denetim d olduuna karar vermitir. (Aktaran),
ahbaz, brahim: Yar Dorudan Demokrasi Kurumu Olarak Referandum ve Trkiye,
Ankara, Yetkin Yaynlar, 2006, s.230.
[55] Anayurt (2008): s.50-51. Aliefendioluna gre de referandumla ortaya konan halkn iradesi,
deiikliin eklinden ok znde belirmektedir. Anayasann bir veya birka maddesinin
deiikliine ilikin halk iradesi Anayasann, anayasal denetimle ilgili maddelerini bertaraf
edemez. Aksi halde, Anayasann tmnn kabulne ilikin genel irade bir kenara itilmi
olur. Aliefendiolu (1984): s.112.
[56] Bu kural phesiz ki halkoylamas sonucunda kesinleip yrrle girmi anayasa
deiiklikleri iindir. Yoksa yukarda da deinildii gibi halkoylamasna sunulmak zere
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
38 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ikliinin her trl ekil sakatln dahi bertaraf edeceine ynelik bir hkm,
tali kurucu iktidarca anayasaya eklenmedii mddete Anayasa Mahkemesinin
denetim yetkisinin varln kabul etmek gerekir.
Burada son olarak deinilmesi gereken bir dier husus ise, halkoylamasyla
ilgili ilemler ynnden ekil denetimini hangi makamn gerekletirmesi gerek-
tiidir. Anayasann 79. maddesinin son fkrasna gre Anayasa deiikliklerine
ilikin kanunlarn halkoyuna sunulmas ilemlerinin genel ynetim ve denetimi de
milletvekili seimlerinde uygulanan hkmlere gre olur. Milletvekili seimlerine
ynelik bu ekildeki bir denetimde ise yetkili organ Yksek Seim Kuruludur.
(Anayasa, m.79/2). yleyse, Anayasa Mahkemesinin yetkisinin snr sadece
TBMM aamasyla ilgilidir. Halkoylamas ve aamas ve bu aamayla ilgili
ilemler bakmndan yetkili organ Yksek Seim Kuruludur
[57]
.
Resmi Gazetede yaymlanm anayasa deiikliine ilikin kanunlar pozitif hukuk deeri
tamadklar iin henz bu aamada bir denetimin yaplabilmesi kanaatimizce mmkn
deildir.
[57] ahbaz (2006): s.315; Aliefendiolu (1984): s.112.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
39 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

SONU YERNE
A
nayasa Mahkemesinin Trk hukuk dzeninde yerini ald yaklak
50 yllk srete, parlamento ile aralarnda mtemadiyen bir gerilim
yaand bir gerekliktir. Bu gerilimin anayasaya uygunluk denetiminin
kabul edildii btn sistemlerin doas gerei olduu dnlse de Trkiyedeki
durum biraz daha farkl tezahr etmitir. yle ki, bu gerilim genellikle Anayasa
Mahkemesinin anayasaya aykr normlar yrrle sokan parlamentonun
bu tasarrufarn bir anlamda kanunun az olma vazifesinin gerekliliiyle
iptal etmi olmasnn yaratt durumdan ziyade birok zaman yetkisini aarak
gerekletirdii negatif manadaki yargsal aktivizminden kaynaklanmaktadr.
Bu makalenin konusunu oluturan anayasa deiikliklerinin yargsal denetimi
hususunda Yksek Mahkemenin taknd tavr da bu aktivist anlayn teza-
hrlerinden birisi ve belki de en nemlisidir.
u anda devam etmekte olan yeni anayasa yapm srecinde, siyaset ile yarg
arasnda yllardr sregelen bu gerilim sebebini sona erdirmek iin olduka
nemli bir konu olan anayasa deiiklikleri ve bu deiikliklerin denetimi
ile ilgili hkmlerin tekrardan gzden geirilmesi gerekmektedir. phesiz
ki bunun kesin bir zm olmayaca zira yukarda da grld gibi, 1971
ylndan balayarak devam eden Anayasa Mahkemesinin bu aktivist tavrn
nleme amal anayasa deiikliklerinin Mahkemenin tutumunu deitirme
de pek kar etmi grnmedii dile getirilebilir. Gerekten de Mahkemenin bu
tutumunu deitirip kendisini koyu bir dzen savunucusu olarak grmekten
vazgemesi onun yetkisini dzenleyen anayasa deiikliklerinden daha fazlasn,
kurumsal yapsna ilikin baz deiikliklerin yaplmasn da gerektirmektedir.
Bununla birlikte yeni anayasa metninde, anayasa deiikliklerinde esas ve
ekil denetimlerinden ne anlald ak olarak ifade edilip, maddeye Anayasa
deiikliklerinde esas denetimi yasann eklenmesi yararl olacaktr. Keza ana-
yasa deiikliklerine ilikin halkoylamas srecinde ve halkoylamasndan sonra
yargsal denetimin ne ekilde olaca da mutlaka akla kavuturulmaldr.
Anayasa Deiikliklerinin Yargsal Denetimi / ABDULHAKMOULLARI, BAYKAN
40 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
Aliefendiolu, Ylmaz: Trk Anayasa Yargsnda ptal
Davas ve tiraz Yolu, Anayasa Yargs, Cilt 1, Yl 1984
Anayurt, mer: Referandumlar zerinde Anayasallk
Denetimi Sorunu, Prof. Dr. Ergun zbuduna Armaan
Cilt II, Ankara, Yetkin Yaynlar, 2008.
Atar, Yavuz: Trk Anayasa Hukuku, Konya, Mimoza
Yaynevi, 2011
Aydn, Mesut: 1982 Anayasasna Gre Anayasa Dei-
ikliklerinin ekil Bakmndan Denetimi, Gazi niver-
sitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 14, Say 1,Yl 2010.
Can, Osman: Anayasay Deitirme ktidar ve Denetim
Sorunu, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi
Dergisi, Cilt 62, Say 3, Yl 2007
alar, Bakr: Parlamentolar ve Anayasa Mahkemeleri,
Teori ve Pratikte Anayasa Yargsnn Snrlar Problemi,
Anayasa Yargs, Cilt 3, Yl 1986.
oban, Ali Rza: Anayasay Deitirme Yetkisi, Snrlar
ve Denetimi, Ankara, Adalet Yaynevi, 2011.
Eroul, Cem: Anayasay Deitirme Sorunu, Ankara,
Sevin Matbaas, 1974.
Gren, Zafer: Anayasa Hukuku, Ankara, Sekin Yayn-
lar, 2006
Gzler, Kemal: Realist Yorum Teorisi ve Mekanist
Anayasa Anlay, Anayasa Yargs, Cilt 15, Yl 1998
Gzler, Kemal: Kurucu ktidar, Bursa, Ekin Yaynevi,
1998
Gzler, Kemal: Trk Anayasa Hukuku Dersleri, Bursa,
Ekin Yaynlar, 2009
Hakyemez, Yusuf evki: Anayasa Mahkemesinin Yarg-
sal Aktivizmi ve nsan Haklar Anlay, Ankara, Yetkin
Yaynlar, 2009
Hekimolu, Mehmet Merdan: Alman Hukuku Inda
Trk Anayasa Yargsnn Hukuki Boyutlar, Ankara,
Detay Yaynclk, 2004
Kabolu, . brahim: Anayasa Yargs, Ankara, mge
Kitabevi Yaynlar, 2007
Metin, Yksel: Anayasann Yorumlanmas, Ankara, Asil
Yaynlar, 2008
Onar, Erdal: 1982 Anayasasnda Anayasay Deitirme
Sorunu, Ankara, 1993
zbudun, Ergun: Trk Anayasa Hukuku, Ankara, Yetkin
Yaynlar
Sezer, Abdullah: 1982 Anayasas Ekseninde Trev
Kurucu ktidar Yetkisinin Snrlar ve Yargsal
Denetimi(Doktora Tezi), Marmara niversitesi SBE,
stanbul, 2006.
Soysal, Mmtaz: 100 Soruda Anayasann Anlam,
Ankara, Gerek Yaynevi, 1976.
ahbaz, brahim: Yar Dorudan Demokrasi Kurumu
Olarak Referandum ve Trkiye, Ankara, Yetkin Yayn-
lar, 2006
en, Murat: 1961 ve 1982 Anayasalarnda Anayasa
Deiikliklerinin Yargsal Denetimi, Atatrk niver-
sitesi Erzincan Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 2, Say
1, Yl 1998
Tanr, Blent/ Yzbaolu, Necmi: 1982 Anayasasna
Gre Trk Anayasa Hukuku, stanbul, Beta Yaynclk,
2009
Tezi, Erdoan: Anayasa Hukuku, stanbul, Beta Yayn-
clk, 2009
Tezi, Erdoan: Trkiyede 1961 Anayasasna Gre
Kanun Kavram, stanbul, HF Yaynlar, 1972.
Turhan, Mehmet: Anayasaya Aykr Anayasa Deiik-
likleri, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi,
Cilt 33, Yl 1976, Say 1-4
Yayla, Yldzhan: 1982 Anayasasna Gre Devletin
z, dare Hukuku ve limler Dergisi, Yl 4, Say1-3
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Trakya niversitesi ..B.F. Kamu Ynetimi Blm Hukuk Bilimleri A.B.D.
(scaglar@trakya.edu.tr)
Anayasa Mahkemesi
Kararlarnda Eitliin
Dar Yorumu*
Yrd. Do. Dr. Selda ALAR**
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
43 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Anayasa yargs, bir yandan devletin temel deerleriyle hukuk rejimini gvence
altna alrken, dier yandan temel hak ve zgrlklerin korunmasnda etkin bir
rol oynamaktadr. Anayasal dzeni koruma amac statkocu bir yaklam, hak
ve adaletin tesisi ile birlikte insan haklarnn korunmas ise, dinamik yaklam
n plana karmaktadr. Anayasa yargs faaliyetinde belirleyici olan, anayasalarla
gvence altna alnan hukuksal eitlii salama konusunda temel insan haklaryla
balantl deer ve ilkelerle siyasal, ekonomik ya da devlete bal dier deerlerin
atmas sorununun nasl zmleneceidir.
[1]
Zira, temel hak ve zgrlklerin
korunmas ve kullanlmasn kolaylatran bir unsur olarak karmza kan
hakkaniyet ve eitlik, ayn zamanda anayasal hukuk dzenini korumann da bir
aracdr.
[2]
Bu almann da amac, Anayasa Mahkemesi (AYM)nin ayrmclk yasa ve eitlik
ilkesinin snrlarn daraltan yorum ve itihatlarnn temel hak ve zgrlklerin
korunmas rejimi iindeki snrlayc roln tartmaktr. Tartmaya yn verecek
veriler ise, sz konusu temel ilkelerin Trk anayasalarndaki normatif anlam ve
ierii, bilimsel yazn ve uluslar aras insan haklar hukukundaki deerlendirmeler
olacaktr. Nihai ama, Anayasa Mahkemesinin itihat deiikliine gidebilecei
yn ve anayasal snrlar belirlemektir.
Anahtar Kelimeler: Anayasa Mahkemesi, Anayasa yargs, Eitlik, Ayrmclk
yasa, Hakl neden
[1] Anayasal uyumazlklarn siyasal alanla hukuksal alan arasndaki uyumazlklardan
kaynakland ve bu anlamda anayasalarn siyasal karar mekanizmalar bakmndan yasak
alan yaratt, bu alana mdahaleye ise, ancak zgrlkleri koruma amacna ynelik
olarak izin verdii kabul edilirse, bu snr anayasa yargsnn ilevi ve hareket alann da
belirler. Bkz. Can Osman (2007), Anayasay Deitirme ktidar ve Denetim Sorunu,
Prof. Dr. Yavuz Sabuncuya Armaan, Ankara niversitesi SBF Dergisi, 62/3, s. 102-105;
Bu gerilimle ilgili anayasa yargsnn konumu hakknda bkz. Machacek, Rudolf (1992),
Temel Hak Temini le Politika Arasndaki Gerilimli Alanda Anayasa Yargs, Anayasa
Yargs, Cilt No:9, s. 47-61.
[2] nsan hak ve zgrlkleri ile eitlik ilkesi arasndaki balant iin bkz. Grbz Ahmet
(2004), Hukuk ve Meruluk Evrensel Erdem zerine Bir Deneme, 2. Bask, Beta, stanbul,
s.116-118
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
44 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Comments i n Supreme Court


Deci si ons That Narrow Equali ty
ABSTRACT
Te Constitutional jurisdiction, plays an active role, on the one hand, by safeguard-
ing the fundamental values of the state and the legal regime, and on the other hand,
by ensuring the protection of fundamental rights and freedoms. While the purpose
of protecting the Constitutional order refects an approach meant to preserving the
status quo, the establishment of rights and justice and the protection of human rights
refect a dynamic approach. What is determinant in Constitutional jurisdiction is
how it tackles with the clash between values/principles under Constitutional protec-
tion, providing equality for everyone before the law; and the political, economical
or other values related with the state. Indeed, fairness and equality, as elements
facilitating the protection and the use of fundamental rights and freedoms, are also
means of safeguarding the Constitutional order.
Te aim of this paper is to have a debate on the negative role that the Constitutional
Courts interpretations and case-law narrowing the boundaries of the prohibition
of discrimination and the principle of equality, plays on the regime of protection
fundamental rights and freedoms. Te inputs that will shape this debate, will be the
normative interpretation and content of the said principles within the current and
previous Turkish Constitutions, as well as scientifc literature and evaluations based
on international law. Te ultimate goal is to anticipate (tahmin etmek anlamnda)
the direction that the Constitutional Courts case-law can take and the determinate
the Constitutional boundaries.
Keywords: Constitutional Court, Constitutional review, Equality, Non-discrim-
ination, Justifcation
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
45 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

GR
M
addi anlamda yarg organlarnn grevi, bireylerin devletle ve kendi
aralarndaki ilikilere bal olarak ortaya kan hukuki uyumazlklar
zmlemektir. Trk hukukunda bireyler aras hukuki uzlamalklar,
adli yargnn; kiilerin devlet kurumlar ve idari kurulularla olan ilikilerinden
doan uyumazlklar ise, idari yargnn grev alanndadr. Adli yarg kurumlar
kii ve kii gruplarn hukuka uygun davranmaya yneltme, hakkaniyeti salaya-
rak bozulan adalet dengesini kurma ilevini stlenirken; idari yarg kurumlar,
yrtme ve idareyi hukuksal snrlar iinde tutarak kiileri devletin gcne
kar koruma temel amacna hizmet etmektedirler. Adli ve idari yarg dnda
kendine zg bir yarg yolu olarak deerlendirilen Anayasa yargs ise, varlk
nedeni ve amalar bakmndan her iki yarg dzenini iine alan kapsayc bir
role sahiptir.
[3]
nk anayasa yargsnn varlk nedeni, kanun ve kanun nite-
liindeki dzenlemelerin anayasaya uygunluk (soyut ve somut norm) denetimi
araclyla yasama ve yrtme, bireysel ikayet yoluyla da dierlerinin yan sra
yargsal ilemlerin anayasal snrlar iinde kalmasn salamaktr.
[4]
Devletin tm organ ve kurumlaryla anayasaya ve hukuka uygun dav-
ranmasn salamak, hakkaniyet ve adaletin tesisi, temel hak ve zgrlklerin
korunmasyla mmkndr.
[5]
Devlet-birey/toplum ilikisini dorudan, bireyler
[3] Bkz. Salam,Fazl (1996), Yetki ve lev Balamnda Anayasa Mahkemesinin Yasama
Yrtme ve Yarg le likisi, Anayasa Yargs, 13: 43-60; Duran, Ltfi (1984), Trkiyede
Anayasa Yargsnn levi ve Konumu, Amme daresi Dergisi, Cilt:17, Say:3, TODAE,
s.3-27; Yoku Sevtap (1997-1998), Hak ve zgrlklere likin Anayasal Hkmlerin
Dantayca Dorudan Uygulanmas, nsan Haklar Yll, Cilt.19-20, TODAE Yaynlar,
s.197-198
[4] AYM kararlarnn balaycl ile ilgili bkz. Salam Fazl (2004), Anayasa Yargsnn
Baz Sorunlar, Blent Tanr Armaan, Legal, s.539-542; Bykeren Sadi (1996),
Anayasaya Uygunluk Denetimi ve Kesin Hkmlerin atmas, Amme daresi Dergisi
29/2, s.26-38; Bireysel ikayet mekanizmas ncesi dnemi AYMnin ilevi ile ilgili bilgi
iin bkz. Aliefendiolu Ylmaz (1986), Anayasa Mahkemesinin levsel Yn, Amme
daresi Dergisi, Cilt.19, S.1, s.52; Aliefendiolu Ylmaz (1997), Yeni Bir Anayasa Yargs
ve Anayasa Mahkemesi, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt.14, s.225; Almanyada Anayasa
ikayeti mekanizmas iinde yer alan koruma hedefi ve korumann bir yanyla yine
yasal dzen olduu bilgisi iin bkz. Klaus Von Beyme (2005), Demokrasi ve Yarg (4-6
Ocak 2005-Sempozyum) , Trkiye Barolar Birlii Yayn, s.88-93; Demokrasi ve Yarg
Sempozyumunda Amerikan Demokrasisinde Mahkemelerin Rol konusu iinde Clayton,
Amerikan Federal Mahkemelerinin denetiminin ounluk iktidar zerinde bir denetim
olmaktan ok, nceki dnem siyasal iktidarlarn siyasalarn denetledii ve o dnemin yasal
dzenlemelerini ortadan kaldrdn, bu konuda siyaset bilimciler tarafndan yaplan pek
ok ampirik alma olduunu ileri srmtr. Bkz. Clayton Cornell (2005), Demokrasi
ve Yarg (4-6 Ocak 2005-Sempozyum) , Trkiye Barolar Birlii Yayn, s.164-168
[5] Soyut adalet kavram, hukuk devleti, insan haklar, demokrasi, eitlik, zgrlk, toplumsal
adalet vb. evrensel hukuk deerleri biiminde yansmakta; aamal olarak evrensel hukuk
deerleri daha somut evrensel hukuk ilkeleri biiminde belirginlemekte; bu somutlama,
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
46 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

aras ilikileri ise dolayl olarak belirleyen ve snrlarn izen anayasal hukuk
dzenlerinde ayrmclk yasa ve eitliin temel ilkelerden saylmasnn nedeni
de budur. Ayrmcln nlenmesi ve giderilmesinde, eitsizlik reten yasal
sorunlarn zmnde anayasa yargs, son sz syleyen kurumsal sistemiyle
dier yarg kurumlarndan daha etkili bir ileyie sahiptir.
[6]
Trk anayasa yargs
asndan bakldnda, 2010 Anayasa deiikliiyle getirilen bireysel bavuru
kurumuyla beraber Anayasa Mahkemesinin insan haklarna ilikin grev ve
yetki alannn daha da geniledii sylenebilir. Bu yolla Anayasa Mahkemesi,
yarg kurumlarnn da insan haklar norm ve ilkelerine bal olarak faaliyet
gstermelerinin salanmasnda etkili olacaktr. Ancak, bireysel bavuru usul
2012 Eyllde uygulamaya geeceinden, bu almada ayrmclk yasa ve
eitlik ilkesine aykrlk iddiasyla Anayasa Mahkemesi nne gelen iptal ve
itiraz taleplerine dayal denetim sistemi iinde verilen kararlar incelenecektir.
I. Kanun nnde Eitlik ve Ayrmclk Yasa
A. Kanun nnde Eitlik
Anayasa Mahkemesinin kurulu tarihinden bu yana grev yapt dnemin
Anayasalarnda eitlik, kanun nnde eitlik olarak klasik anlamyla dzenlen-
mitir.
[7]
1961 ve 1982 Anayasalarnn her ikisinde de genel eitlik ilkesi, kanun
nnde eitlik formln ayrmclk yasa ile birletirerek ifade edilmitir.
Fakat, 1961den farkl olarak 1982 Anayasasnda szkonusu ilke, temel hak
ve hrriyetlerden eit yararlanma (eit haklar/temel haklardan yararlanmada
eitlik) anlamn da ierecek ekilde dzenlenmitir.
[8]
Hukuksal eitlik olarak
da adlandrlan bu eitlik trnde, bireylerin birer hukuksal kiilik olmalar
nedeniyle kanun nnde eit saylmalar anlay hakimdir. Dier deyile,
evrensel hukuk ilkelerinin her somut hukuk disiplini balamnda ve erevesinde detaya
kavumas biiminde bir sre izlemektedir. Bkz. Grbz Ahmet (2012), Evrensel Hukuk
Deerleri ve lkelerinin Somut Hukuk Disiplinleri Balamnda Detaylandrlmas Sorunu,
Gncel Hukuk, Haziran 2012/6-102, s.40
[6] Anayasa Mahkemesi kararlarnn balayc ile ilgili bkz. Salam,Fazl (1996), Yetki ve
lev Balamnda Anayasa Mahkemesinin Yasama Yrtme ve Yarg le likisi, Anayasa
Yargs, 13, s. 57-59.
[7] lkenin anlam iin, Kalabalk Halil (2009), nsan Haklar Hukuku, Sekin Yaynclk,
Ankarara, s.157-159
[8] Anayasann Balang ksmndaki her Trk vatandann bu Anayasadaki temel hak ve
hrriyetlerden eitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak (para.6) ifadesi ile 7.
paragraftaki ifadeler, 10. maddedeki eitlii bir dier ynyle aklayp tamamlamaktadr.
Ayrntl bilgi iin bkz. den, Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi,
Yetkin Yaynlar, s.126-133
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
47 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

bireyler arasnda yasal hak, dev ve ykmllkler bakmndan eitlik salan-


mas esastr.
[9]
Bu yorum, koruma gvenceleri asndan da eitliin salanmas
zorunluluunu beraberinde getirir. ki Anayasa karltrldnda, eitlik nor-
munun kapsam ve koruma gvenceleri bakmndan 1982 Anayasasnn daha
kapsaml olduu sylenebilir.
[10]
Bunun yansra, 1982 Anayasasnda eitlik,
Balang blmnde yer alan temel ilkelerden biri olarak dzenlenmitir. Ayn
zamanda, Cumhuriyetin niteliklerini dzenleyen 2. maddede saylmamakla
birlikte, Balang blmne yaplan gnderme nedeniyle Devletin temel esaslar
arasndadr. Bunun sonucu olarak 1982 Anayasasnda eitlik, anayasal dzende
gereklemesi beklenen bir hedefi deil, devletin varlk nedenlerinden birini
temsil etmektedir. 1961 Anayasasnda ise, benzer bir dzenleme yaplmamtr.
Bu durum, AYMnin eitlik yorumlarn da etkilemi, szkonusu ilkenin hukuk
devleti ilkesiyle birlikte deerlendirilmesine yol amtr.
[11]
AYM tarafndan
eitliin bamsz bir ilke olarak deil, hukuk devletinin bir unsuru olarak ele
alnmasnda, 1961 Anayasasnn zayf eitlik anlay kadar gl hukuk devleti
tasarm da etkili olmutur. Anayasann 2. maddesinde hukuk devleti, belli
unsurlara sahip kapsayc bir ilkedir.
[12]
Trkiye Cumhuriyeti, insan haklarna
ve balangta belirtilen temel ilkelere dayanan milli, demokratik, laik ve sosyal bir
hukuk devletidir (m.2) dzenlemesinde yer alan unsurlar, insan haklar ve ba-
langtaki temel ilkelerden ald dayanakla hukuk devletini somutlatrmaktadr.
Balang blmndeki demokratik hukuk devleti tamlamas da, bu zihniyetin
ifadesidir. AYM, 1970 ylnda Anayasann hukuk devleti tasarmn daha da
glendirecek bir karar vermi, eitlik ilkesini hukuk devleti veya hukukun
[9] Serim, Blent (1994), Yasa nnde Eitlik lkesi, Amme daresi Dergisi, Cilt 27, S. 3,
s.14; Batum Sheyl (2011), Anayasa ve nsan 99 Soruda ada Anayasa, Cumhuriyet
Kitaplar, 3. Bask, 286-287; Kabolu,brahim .(2002), zgrlkler Hukuku, mge
Kitapevi, 6. Bask, Ankara, s.18-19
[10] AYM, kararlarndan birinde bu fark tanm niteliinde bir cmleyle yle dile getirmitir:
zgrlklerle ilgili olarak Anayasada yer alan en nemli kavramlardan birini de yasa
nnde eitlik ilkesi oluturmaktadr. Bu kural 1982 Anayasasnda 1961 Anayasasna
nazaran daha ayrntl bir biimde dzenlenmitir. yle ki; eitlik asndan ayrm
yaplmayacak hususlar madde metninde saylanlarla snrl deildir. Benzeri sebeplerle de
ayrm yaplamayaca esas getirilmek suretiyle ayrm yaplamayacak konular geniletilmi
ve bylece kurala uygulama asndan da aklk kazandrlmtr. Anayasann 10 uncu
maddesinde yer alan eitlik kavramyla kanun nnde eitlik yani hukuki eitlik kastedilmitir.
Bu ilkeyle bir tek kiiye veya kimi topluluklara ayn durumda bulunan yurttalardan daha ok
veya daha geni hak ve yetkiler tanmak yoluyla kanun karsnda eitlik ilkesinin inenmesi
yasaklanmaktadr. E.1986/11, K.1986/26, KT.4.11.1986, RG.22.2.1987/19380
[11] rnein, E.1966/1, K.1966/21, KT.19/4/1966, RG. 26.7.1966/12358; Aliefendiolu
Ylmaz(1986), Anayasa Mahkemesinin levsel Yn, Amme daresi Dergisi, Cilt.19, S.1,
s.30-33
[12] Esen, Blent Nuri (1966), Anayasa Mahkemesine Gre Trk Anayasa Hukuku Anlay,
Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Yaynlar No.206, Ankara, s.46-47
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
48 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

stnl ilkesinin ana unsuru olarak kabul etmitir. tihat yoluyla eitliin
Cumhuriyetin temel nitelii saylmasna
[13]
kar siyasal tepki gecikmemi,
1971 ylnda Anayasa deitirilerek AYMnin Anayasay deitiren kanunlara
ilikin denetim yetkisi, ekil ynnden denetimle snrlandrlmtr.
[14]
Ancak,
AYM bu tarihten sonra da eitlik ilkesini hukuk devletinin bir nitelii olarak
Anayasann deitirilemeyecek hkmleri arasnda deerlendirmeye devam
etmitir.
[15]
Eitlik ilkesinin Cumhuriyetin temel nitelikleri arasnda kabul
edilmesi, yasama organnn yasa ve anayasa deiiklii yapmna ilikin takdir
yetkisinin de snrlandrlmasna neden olmutur.
1982 Anayasasnda ise, kanun nnde eitlik, ilk metninden bu yana
hukuk devleti ilkesiyle pekiecek biimde dzenlenmitir. Anayasann 10/son
hkmnde yer alan Devlet organlar ve idare makamlar btn ilemlerinde
kanun nnde eitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadr ibaresi,
herkesin eit olarak bal bulunduu ortak hukuk sisteminde kanunlarn devlet
erki tarafndan herkese eit uygulanmas gerektiini ifade etmektedir.
[16]
Buna
ilaveten, Anayasann eitlik hkmnde yer alan ayrmclk yasa zeminlerinde
snrlandrma yaplmakszn benzeri sebeplerle ayrm yaplmas da yasakland
iin 1961 Anayasas dnemine gre AYMne daha geni hareket alan brakl-
mtr.
[17]
2000li yllardan itibaren Anayasann kanun nnde eitlik hkm,
[13] E.1970/1, K.1970/31, KT. 16.06.1970.
[14] Karar ve verilen tepkiyle ilgili deerlendirmeler iin bkz. Gzler Kemal (2011), Anayasa
Hukukunun Genel Teorisi Cilt I, Ekin Kitapevi, 1. Bask, s. 247-249; zbudun Ergun
(2007), Trk Anayasa Mahkemesinin Yargsal Aktivizmi ve Siyasal Elitlerin Tepkisi,
Ankara niversitesi SBF Dergisi, 62-3, s.259-261.
[15] E.1976/38, K.1976/46, KT.12/10/1976, RG. 20.01.1977/15825; E.1977/82, K.1977/117,
KT.27/09/1977, RG. 14.01.1978/16169
[16] den Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi, Yetkin Yaynlar, s.392-394;
1982 Anayasas dneminde ise bu ynde bir itihat gelitirmeye gerek duyulmamtr. 1982
Anayasasnn Balang blmndeki Her Trk vatandann bu anayasadaki temel hak
ve hrriyetlerden eitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak.. (para.6) ibaresi, hak ve
hrriyetlerden yararlanma balamyla snrl bir eitlii ifade etse de, Balangta belirtilen
temel ilkelere gndermede bulunan 2. maddenin varl, eitliin Cumhuriyetin temel
nitelikleri arasnda saylmasna yetmektedir. Bu anlamda deitirilme yasa kapsamna dahil
edilen eitlik, AYM tarafndan gemie sadakatle, sosyal devlet ya da hukuk devletinin bir
unsuru olarak deerlendirilmeye de devam edilmektedir. 1982 Anayasas dneminde bu
yndeki kararlar iin bkz. E.1988/19, K.1988/33, KT. 26.10.1988, RG. 11.12.1988/20016;
E.1992/38, K.1993/5, KT. 2.2.1993, RG.17.12.1993/21791; E.1992/40, K.1992/55,
KT.31.12.1992, RG. 24.04.1993/21561; E.1991/24, K.1991/40, KT.31.10.1991,
RG.01.03.1992/21158; E.1992/46, K.1992/52, KT. 3.12.1992, RG.17.9.1995/22407;
E.1987/16, K.1988/8, KT:19.4.1988; RG.23.8.1988/19908; E.2000/36, K.2002/198,
KT.12.12.2002, RG25.4.2003/25089.
[17] AYM, hukuk devleti ile eitlik arasndaki ilikiyi demokrasiyle de balantl olarak
yle ifade etmektedir.: Hukuk devleti, hukukun stnl temeli zerine oturur. Yasa
nnde eitlik bu temelde vazgeilmesi olana bulunmayan bir ilkedir. Byle bir ilke her
trl ayrcal reddeder. Eitlik ilkesi, demokratik rejimde en nemli ilkelerden biridir.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
49 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kapsam ve anlam bakmndan zenginletirilen deiiliklere tabi tutulmu,


kadnlar ve dier korunmasz gruplara ynelik gvenceler getirilmitir. 2004
ylnda kadnlar haklar ynnden erkeklerle eitlenmi, devletin bu konudaki
ykmll aka vurgulanmtr.(m.10/2)
[18]
Kadnl cinsiyet ayrmclnn
temeli olmaktan teye gtren, kadnlar haklarn znesi konumuna tayan
iyiletirme, 2010 ylnda ayn hkme eklenen bu amala alnacak tedbirlerin
eitlik ilkesine aykr olmayaca ibaresiyle cinsiyet temelindeki ayrmclk
yasan devletin pozitif ykmllkleriyle pekitirmi, kadn-erkek eitlii
gvence altna alnmtr. Yaplan bu deiiklik, fiili eitsizlikler nlenmedike
ve giderilmedike kadn- erkek eitliinin salanamayaca gereinin kabul
edildiini gstermekte, eitlik ilkesinin hakkaniyet ve toplumsal adaletin yerine
getirilmesindeki ilevini ortaya koymaktadr. Ayn deiiklikte, zgl kii ve
gruplar bakmndan eitliin salanmasna ynelik pozitif nlemlere merui-
yet kazandrmak amacyla 10. maddeye, ocuklar, yallar, zrller, harp ve
vazife ehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler iin alnacak tedbirlerin
eitlik ilkesine aykr saylamayaca(m.10/3) ibaresi eklenerek
[19]
ayrmclk ve
eitsizliin olumsuz sonularndan en fazla etkilenen dezavantajl toplumsal
gruplarn da korunmas iin gerekli koullarn hazrlanmas olana yaratlmtr.
Atlan son adm grnte olumlu olmakla beraber, gsz toplumsal
kesimlere ynelik eitsizliklerin giderilmesinde yarataca hukuki etki tartma-
ldr. nk, dzenlemede snrl sayma ynteminin kullanlmas, dezavantajl
dier gruplarn hkmn kapsam dnda brakld anlamna gelmektedir
ki; bu durum, zel tedbirlerle korunmaya muhta dier kesimlerin gz ard
edilmesine veya daha az korunmasna yol aabilecektir. Dier yandan, mutlaka
listeleme usul kullanlacaksa, ocuklarn homojen bir toplumsal kesimi temsil
etmedii hesaba katlarak, listenin sokakta yaayan ve alan ocuklar, zgr-
lklerinden yoksun ocuklar, mlteci ve gmen ocuklar ile aznlk mensubu
ocuklar da ierecek ekilde dzenlenmesi dnlebilirdi. Bu nedenle yeni
bir dzenlemeyle, Anayasann 10/1 hkmndeki gibi benzer durumdakiler
eklinde bir ibareyle korunmasz ve gsz tm toplum kesimler iin nlem
nk gerek demokrasilerde ikinci snf vatanda olamaz. E.1992/40, K.1992/55,
KT.31.12.1992, RG.24.4.1993/21561; Bir baka kararnda; Anayasann 2. maddesine
gre Trkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin belirgin zellii ynetimde
keyfilie izin vermemesi, ynetimin tm ilemlerinde hukuka uygun hareket etmesidir. Keyfi
davranmama ykmll dier Devlet organlar gibi yasama organ iin de balaycdr.
zellikle haklardan yararlanmay dzenlerken yasama organ kiiler arasnda keyfi ayrmlarda
bulunmamaldr. Bu ayn zamanda 10. maddede dzenlenen eitlik ilkesinin de bir gereidir.
E.2008/47, K.2008/167, KT.20.11.2008
[18] Trkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinin Deitirilmesi Hakknda Kanun,
Kanun No. 5170, Kabul Tarihi:7.05.2004, RG.22.05.2004/25469, m.1
[19] Trkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Baz Maddelerinin Deitirilmesi Hakknda Kanun,
Kanun No. 5982, Kabul Tarihi:7.05.2010, RG.13.05.2010/27580, m.1
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
50 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

alnabileceinin vurgulanmas gerekmektedir. Dier yandan, madde kapsa-


mndaki gruplarn hak sahipliklerine vurgu yaplmama olmas da, hkmn
pozitif gcn zayfatmaktadr. Buna, eitsizliklerin nlenmesi ve giderilmesi
bakmndan devletin aka ykml klnmam olmas da eklendiinde,
ilgili gruplarn sadece haklarn znesi olarak deil, korumann konusu olarak
bile zayf konumda brakld sylenebilir. Sonu olarak, madde metninin
kadn-erkek eitliini dzenleyen 10/2 hkm ile uluslararas szlemelerle
dezavantajl gruplar lehine alnmas gerekli hukuki nlemlerin gerisinde bir
dzenleme olduunu belirtmek gerekir.
[20]
Bu deiikliklerin AYM tarafndan
nasl yorumlanacan ise, zaman gsterecektir. Anayasann 10/2 ve 10/3 hk-
mnde yaplan deiiklik sonras verilen tek bir karar olduu iin imdilik genel
bir deerlendirme yapmak mmkn grnmemektedir. Sz edilen karara da
ilgili blmde yer verilecektir.
B. mtiyaz Tanma Yasa-Genel Eitlik likisi: ekli Eitlikten Maddi
Eitlik Anlayna Doru
1961 Anayasas eit koruma ilkesi asndan daha soyut ve zayf grnse de,
dnemin AYM nne gelen kanunlar sadece eklen -genel, soyut ve objektifik
asndan- deil, genel-zel hkm ilikisinden hareketle ya da kanun koyucu-
nun yasal hak ve devlerdeki ayrm ve farkllatrmalara giderken kiiler, eyler
ve durumlar arasndaki eitsizlikleri gznne alp almad ynnden -maddi
adan- denetleyerek, eitsizlik yaratan durumlar gidermeye almtr. Kanun-
larn herkese eit uygulanmasndan ok bizzat kanunlarla kurulan hak ve devler
ynnden eitliin salanmas
[21]
anlamna gelen maddi hukuki eitlik anlayna
uygun olarak AYM, kanun karsnda eitliin btn yurttalarn her ynden
ayn hkmlere bal tutulmalar demek olmadn, bir takm yurttalarn baka
hkmlere bal tutulmalar hakl bir nedene dayanyorsa, kanun karsnda
eitlik ilkesinin inenmi saylmayacan kabul eden itihatlar gelitirmitir.
nsanlar arasnda yaradl, alma gc, salk veya nitelike buna eit neden-
lere dayal pek ok ayrm bulunduu gerei karsnda yasama organnn ayr
[20] Deiiklik kanununun madde gerekesinde her ne kadar bu deiikliin tm toplumsal
kesimler arasnda eitliin salanmas, zel olarak korunmas gerekenler iin de zel
tedbirlerin alnabilmesinin nn aaca belirtilse de, uygulamann haklarda eitlii
salamaktan ok koruma tedbirlerine ynelik gelimesi mmkndr. Bu nedenle Anayasa
Mahkemesinin ilgili hkme ynelik yorumunun hak temelli mi, yoksa koruma arlkl
m olaca daha da nem kazanmaktadr.
[21] den Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi, Yetkin Yaynlar, s.141-142;
Hukukun genel ilkelerinden norm yaratma frsat Anayasa Mahkemelerine temel hak ve
zgrlkleri daha geni bir alanda koruma olana da yaratmaktadr. Bkz. Kabolu,brahim
.(1991), Hukukun Genel lkeleri ve Anayasa Yargs, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:8,
s.291-322
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
51 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

dzenlemeler yapmasnn yadrganacak taraf olmadna iaret eden AYM, genel


eitlik ile ayrmclk yasa arasndaki ilikiyi de bu gr zerine kurmutur.
[22]

Buna gre, Anayasann 12/2 hkmnde dzenlenen imtiyaz tanma yasa, bir
kiiye veya birtakm topluluklara ayn durumda bulunan yurttalardan daha
ok veya daha geni hak ve yetkiler tanmann nne geerek kanun karsnda
eitlik ilkesinin inenmesini nleme amacna ynelik olup, 12/1 deki genel
eitlik hkmn baka bir ynden aklamaktadr.
[23]
Anayasann eitlik hkmnn fkralar arasnda bu ynde kurulan ba-
lantnn sonucu olarak, AYM somut durumlar iin hakl neden ltn
gelitirmi, eitlik ilkesinin bal olduu normatif koruma alannn snrlarn,
bazen tarihsel ve amasal, bazen ise realistik yorum yntemini kullanarak iz-
mitir. Hakl neden ve buna bal olarak gelitirilen kamu yarar lt,
doas gerei subjektif deerlendirmelere ak, bu yanyla objektiviteyi zorla-
yan ve snrlandran zellikleri nedeniyle, erken dnem AYM kararlarnn bir
ksmnda eitlik ilkesinin yeterince ya da hi korunmamasna yol amtr.
Bunun yansra AYMnin, kanun koyucunun takdir yetkisi- kanun art ve
niteliklere uyarlk, grevin gerektirdii bir nitelik gerekelerini bazen hakl
neden ltn ortadan kaldran neden, bazen ise tek balarna birer lt
olarak kullanmasnn da benzer sonular olmutur. Aada, AYMnin greve
balad ilk yllardan itibaren kulland bu nitelikteki lt ve gerekelerin
eitlii daraltan, temel hak ve zgrlklerin korunmasn zayfatan yn ele
alnacak, yorum ve itihatlar bu ynlerden deerlendirilecektir.
II. AYMnin Eitlik lkesine likin Kararlarnda
Hakl Neden
lt; Kapsam Ve Snrlar
AYM kararlarnda hakl neden kavram, kanun nnde eitlik ilkesine aykrl
nleyen bir istisna ve meruluk kriteri olarak kullanlm, yasal dzenlemelerle
getirilen farkllklarn hakl nedene dayanmas kouluyla eitlik ilkesini ihlal
etmi saylmayaca kabul edilmitir. Bu temel yargdan hareketle yrtlen
[22] Ayrmclk yasa ve eitlik ilkesi arasndaki iliki hakknda bkz. Arbal ennur (2009),
Snrl Ayrmclk Yasandan Genel Eitlik lkesine, Sekin Kitabevi, Ankara, s.36-37
[23] Anayasa Mahkemesinin birok kararnda kulland, 12. maddenin ikinci fkras, bir tek
kiiye veya birtakm topluluklara ayn durumda bulunan yurttalardan daha ok veya geni
hak ve yetkiler tanmak yoluyla yasa nnde eitlik ilkesinin inenmesini yasak etmekle,
birinci fkra kuraln baka bir ynden aklamtr. unu da belirtmek gerekir ki, kanun
nnde eitlik, btn yurttalarn hepsinin her ynden ayn kurallara bal tutulmalar
demek deildir. Bir takm yurttalarn baka kurallara bal tutulmalar hakl bir nedene
dayanmakta ise, byle bir durumda kanun nnde eitlik ilkesinin inenmi olmasndan
sz edilemez. eklindeki kalp, bu sonuca varmay mmkn klmaktadr.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
52 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

aratrma, her somut durumun zellii gznne alnarak yrtlen bir hakl
nedene ulama faaliyetidir. Ancak, AYMnin hakl nedeni, genellikle iptali iste-
nen hkmle korunmak istenen eyde -dier deyile kanunun amacnda- arad
sylenebilir. Kanunla gdlen amacn hakl bir nedene dayanp dayanmad
ise kamu yararnn gerekleri
[24]
ya da Anayasann temel ilkeleri ve/ya dier
hkmleriyle aklanm; iptal kararlar Anayasann eitlik maddesiyle birlikte
dier hkmlerine aykrlk zerine kurulmutur.
[25]
1961 Anayasas dneminde
[24] Bilgi iin bkz. Serim, Blent (1994), Yasa nnde Eitlik lkesi, Amme daresi Dergisi,
Cilt 27, Say 3, s.22; Bu ilkeyi hukuk devletinin eleri arasnda sayd kararlarndan
birinde AYM, yasalarn kamu yararna dayanmas ilkesini kamu yarar dncesi olmakszn,
yalnzca zel karlar iin veya yalnzca belli kiiler yararna olarak herhangi bir yasa kuralnn
konulamayaca anlamna gelecek ekilde deerlendirmitir. E.1992/46, K.1992/52,
KT. 3.12.1992, RG.17.9.1995/22407; Dier kararlar iin bkz. E.1970/36, K.1970/50,
KT. 24/12/1970, RG. 4.5.1971/13826; E. 1985/1, K. 1986/4, KT. 25/2/1986, RG.
10.7.1986/19160; Bir baka kararnda ise; kamu yararnn, kiinin ve toplumun huzur
ve refahn salamak anlamna geldii Anayasa Mahkemesinin kararlarnda yinelenmitir.
Gnmzde kamu yarar kavram yannda, toplum yarar, ortak kar, genel yarar gibi
birbirinin yerine kullanlan kavramlarla anlatlmak istenen, tmnn bireysel kardan
farkl onun, stnde ya da dnda ortak bir yarar amalamasdr. Toplumsal yaamn adalet
ve kararllk iinde olumasn salayan e, devletin, gerek kiilere tannmayan stn
iradesidir. Kiilere getirilen kimi ykmllklerin devlete yklenmesini istemek, eitlik
ilkesiyle badamad gibi, toplumsal yaamn dengeli ve salkl biimde srdrlmesine
olanak veren devlet kavramnn stn anlam ile de badamaz. nsann, doula kazand
deeri ve onuru nedeniyle, kamu yararna ya da baka bir hakl nedene dayanmakszn,
deiik llerle insanlar arasnda ayrm yaplamaz ve yasalarn uygulanmas ynnden
hibir fark gzetilemez. Yasa nnde eitlik ilkesine sayg gstermek, Devlet organlar
veynetim makamlar iin bir grevdir. Bu kurumlar, btn ilemlerinde kiiler arasnda bir
ayrm yapmadan almalarn srdrmek zorundadrlar. Devlete kar icra kovuturmas
yaplabilirse de Devlet mallarnn haczedilmesi devlet kavram ve ilevleri karsnda
olanakszdr. Devletin varln srdrebilmesi ve yarg ve cebri icra grevi de iersinde
olmak zere, kamu hizmetlerini yrtebilmesi iin yaplan bu dzenleme, kamu yararnn
gerekletirmeye ynelik olup, hakl bir nedene dayandndan, Yasa nnde eitlik ilkesine
aykrlk oluturmamaktadr.yargsna varmtr. E.1992/13, K.1992/50, KT.20.10.1992,
RG.30.6.1993/21623
[25] 6570 Sayl Kira Kanununun baz maddelerinin Anayasaya aykrlnn ileri srld
itiraz bavurusunda Anayasa Mahkemesi, gayrmenkul sahiplerinin mlkiyet haklarna
Kanunla yaplan mdahalenin kamu yararn salayp salamadn ve mlkiyet hakknn
zne dokunup dokunmadn incelemi; Kanun hkmlerinin yurttalarn haklarda ve
ykmllklerde eitlii prensibine aykr olduuna kanaat getirmitir. Szkonusu Kanunu,
eitlie aykrlktan deil, Anayasann 11. maddesi (hak ve zgrlklerin snrlanmas) ile
36. maddesine (mlkiyet hakk) aykrlktan iptal etmesine ramen, 6570 sayl kanunun 2
nci ve 3 nc maddelerinde n grlen snrlamalar, yukarda belirtildii gibi, adalete ve eitlie
aykr durumlar dourduu ve bu yzden gayrimenkul sahibi yurttalar arasnda huzursuzluk
yaratt ve huzursuzluk, dier yurttalar zerinde de etkilerini gstermekten geri kalmad
cihetle, bunlarn artk kamu yararn saladklar kabul edilemez. gerekesiyle kararn
eitlie aykrlk zerine kurmu ve eitlie aykr durumlarn kamuya yarar salamayacan
kabul etmitir. E.1963/3, K.1963/67, KT.26/3/1963, RG.31.5.1963/11416. AYMnin
bu karar verirken, zgrln snrlanmas adalet ve eitlie aykr sonular douruyor ise,
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
53 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

verilen kararlarn bir ksmnda ise hakl neden, karma (kolektif ) deerler
btnnn bir paras olarak dier lt/dayanaklarla birlikte kullanlmtr.
A. Hakl Nedenin Tespiti
Greve balad ilk yllarda AYM, zellikle kii ya da gruplar lehine ayrm-
clk yaratt ve bu nedenle anayasal eitlii ihlal ettii iddia edilen yasal
dzenlemelerle ilgili kararlarnda hakl nedeni bazen ok snrl bir alana hap-
setmi, bazen ise gerektii halde hi aratrmam ya da hukuk devleti ilkesiyle
ilikilendirmitir. Bu nedenle, AYMnin ilk dnem kararlarnda hakl nedeni
standart ve tek bir yntem zerinden aklamak mmkn deildir. Hakimler
Kanununda yaplan deiiklikle eski milletvekili ve Cumhuriyet Senatosu
yelerinin kanun hkmlerinin ngrd sra ve benzeri snrlamalar gz-
nnde tutulmakszn ak kadrolara hakim olarak atanmalarna imkan veren
dzenlemeyle ilgili AYM karar, hakl nedene ulama faaliyetinde izlenen
yol ve dayanak noktalarnn bazen ne kadar karmak olabildiini gstermesi
bakmndan nemli bir rnektir. tiraz yoluyla AYM nne gelen bavuruda
Hakimler Kanununda yaplan dzenlemenin Anayasann imtiyaz tanma
yasa (m.12) ile hizmete alnmada devin gerektirdii niteliklerden baka
hibir ayrm gzetilemeyeceini dzenleyen hkmne (m.58) aykr olduu
iddias ileri srlmtr. AYM, Anayasann bu hkmleri asndan yapt
denetimde her iki hkm asndan da hakl neden ltn kullanmtr.
Zira, Milletvekili veya Cumhuriyet Senatosu yelii yapm olmann hakimler
arasnda bir stnlk nedeni saylp saylmayaca sorusuna verilecek yant,
Deiiklik Kanununun Anayasann her iki hkmne de aykr ya da uygun
bulunmasnda belirleyici bir etkiye sahiptir. Bu nedenle AYM, Byk Millet
Meclisi yelii yapm olmann hkimlik meslei ile ilgili bir nitelik olamayaca,
dolaysyla greve alnmada bir ncelik nedeni saylmamas gerektii iddiasnn
yantn, yasal dzenlemenin hazrlk aamasnda verilen Komisyon raporlarnda
aramtr. Cumhuriyet Senatosu Adalet ve Anayasa Komisyonu raporundaki
gerekeler ile Millet Meclisi Adalet Komisyonu raporunda hakimleri Devlet
Memurlar Kanununa tabi memurlarla eitlemek olarak aklanan gvencenin,
hakimlik meslei ya da adalet ilerinin yararna deil, yasama meclisleri ve
almalarnn yararna olduu kanaatine varmtr. Yasama meclisi yeliine
yetenekli kimselerin istekli olmalarn salamak amacyla ykselme veya atama
iin sra bekleyen dier kimselerin hukuk karlarnn daha az nemli saylma-
snn, dier deyile kamu yararnn hkimlik mesleine girmek veya o meslekte
o snrlamada kamu yarar mevcut deildir prensibiyle hareket ettii sylenebilir. Bkz.
Esen Blent Nuri (1966), Anayasa Mahkemesine Gre Trk Anayasa Hukuku Anlay,
Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Yaynlar No.206, Ankara, s.60
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
54 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ykselmek iin sra bekleyenlerin haklarnn korunmasnda deil, hakim ve


savclarn yasama yeliine istek gstermelerinin salanmasnda ve bunun iin
eski yasama meclisi yelerinin greve olabildiince abuk yerletirilmelerinde
grld yargsna varan AYM, bu kez adalet hizmeti ile yasama almalarn
karlatrmtr.
[26]
Bylece, hakl neden aratrmasnn yn, hangi faaliyetin
kamuya daha ok yarar salayacana dnmtr. Yksek Mahkeme, bu nok-
tada devletin temel esaslar arasnda bir tercihe ynelmitir. Meclis yeliinin
demokratik devlet bakmndan nemli olduu, ancak adalet hizmeti ve zel-
likle hakimlik mesleinin de hukuk devleti bakmndan ayn derecede nemli
olduu sonucuna vararak, ortada yasama grevini stn klacak hakl bir neden
olmadna karar vermitir. Amasal ve tarihsel yorumla balad hakl neden
aratrmasn sistematik yorumla tamamlayan AYM, demokratik hukuk devleti
ilkesini de gz nnde tutarak Kanunun ilgili hkmn Anayasann eitlik
ilkesine aykr bulmutur.
[27]
Grld gibi, kii ya da meslek grubunun hukuksal status asndan
aratrlmas gereken hakl neden, kurumsal stat ve deerlerin karlat-
rlmasndan kacak sonuta aranmtr. Dier yandan, Millet Meclisi eski
yesi hakimlerin ykselme sras gelmi hakimlerin nne geirilerek kadro-
lara yerletirilmesinin bir imtiyaz olup olmad tartmas, Anayasann 12.
maddesine gre deil, kazanlm hak balamnda Anayasann 2. maddesiyle
balantl olarak yrtlmtr. 12. maddeyle ilgili deerlendirmede ise yasama
ve adalet hizmetlerinin karlatrlmas tercih edilmi, ancak bu noktada bile
hizmetleri yerine getiren kurumlarn ilevsel deeri, demokratik devlet (yasama
[26] AYM, bu durumu yle aklamtr: ptali islenilen hkmn temeli olan yasama meclisi
yelii etmi bulunma nitelii, hi bir zaman hkimlik mesleini ilgilendiren bir nitelik
saylamaz. Bu durum hkimlik mesleine ilikin niteliklerin dayand, az yukarda anlan
kurallarla ilgili saylabilecek bir olay deildir. Baka deyimle, bir kimsenin yasama yelii etmi
bulunmas, onun baka isteklilerden daha verimli daha yksek baarl bir hkim olmasn
salayacak bir neden olamaz. Bu yasama meclisi almalar ile hkimlik almalarnn
baka baka amalar bulunan ve baka baka ynlerden gelien abalar bulunmasnn tabi
bir sonucudur. Gerekten, yukardaki (II deki) aklamalardan anlald zere iptal konusu
kanun hkmn teklif edenlerin ve kabul edenlerin amacnn hkimlik mesleine ilikin
bir nitelik hkm koyarak meslei glendirmek olmayp yasama meclisi yesi iken seime
girmemek veya seilmemek yznden akta kalm bulunan eski hkim ve eski savclarn
yeniden hkimlik veya savcla alnmalarna karar verildikten sonra hemen hkim veya
savc atanmalarn salyarak, hkim veya savclarn iinden yasama meclisi yesi olmak
isteyenlere cesaret vermek ve bylelikle adalet mesleinden bir ok kiilerin yasama meclislerinde
yer almasn gerekletirmektir. Kanunun temeli olan bu grn, Kanunu teklif ve kabul
edenlerin ereklerine, gre, hkimlik mesleinin glendirmesi ile veya onun gerekli kld
niteliklerle bir ilikisi bulunmad dahi aktr. E.1966/11, K. 1966/44, KT.29/11/1966,
RG. 27.12.1967/12787
[27] Yorum yntemleri ile ilgili bkz. Oder Bertil Emrah (2010), Anayasa Yargsnda Yorum
Yntemleri, Beta, stanbul
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
55 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

almas)hukuk devleti (adalet hizmeti) karlatrmasyla ortaya konmu ve


yasama almalar lehine yaratlan ayrcaln hakl bir nedeni olamayaca
sonucuna varlmtr. Karara azmsanmayacak sayda ye, eitliin genel hkm
olduu, ayrca ortada bir imtiyaz olmad, varsa bile bir hakkn teslimi amacna
dayand iin buna imtiyaz denilemeyecei gerekesiyle muhalefet etmitir.
AYMnin 12. maddeyle ilgili verdii pek ok kararnda benzer durum tekrar-
lanmtr.
[28]
Bu nitelikteki kararlardan hareketle, ilk dnemlerinde AYMnin
ortak bir eitlik anlay, hakl nedeni belirlemeye ynelik ortak bir dil ve tek-
nik gelitiremediini sylemek mmkndr. Hakl neden aratrmasnn dar
kalplara hasredildii, bu lte gre deerlendirme yaplmas gerektii halde,
istemlerin baka gerekelerle reddedildii ya da aykrlk kararnn Anayasann
dier hkmlerine dayandrld itihatlarnda muhalif oylarn ileri srd
gerekeler bu kany daha da glendirmektedir.
[29]
1982 Anayasas dneminde AYM, farkllatrmann hakl nedene ya da kamu
yararna dayanp dayanmadn belirlemek iin baka hukuksal ltler kul-
lanmaya balamtr. 1991 ylnda verdii bir kararda, Anayasa Mahkemesinin
kararlarnn anlam ve neminin tm arln tayan hakl neden ve kamu
yarar kavramlarna, retide, eitlii bozduu ileri srlen snfandrma
ya da ayrmn, a) ANLAILABLR, b) AMALA LGL, c) MKUL VE
DL olmas ltleriyle hukuksal biim ve ierik kazandrlmaktadr. Getirilen
dzenleme herhangi bir biimde, birbirini tamamlayan, birbirini dorulayan ve
birbirini glendiren bu ltten birine uymuyorsa, eitlik ilkesine aykr bir
yn vardr, denebilir. nk, eitlii bozduu ileri srlen kural, hakl bir nedene
dayanmamakta ya da kamu yarar amacyla yrrle konulmam olmaktadr.
Balangita varolan uyum iindeki bu koullar, zamanla aralarndaki ban
zlmesi halinde de Anayasa kurallarna aykr hale gelebilirler. diyerek, bu
ltlere uyan snfama ya da farkllatrmalar hakl ya da kamu yararna uygun,
dolaysyla eitlie de uygun grdn ifade etmitir.
[30]
fadelerden anlald
[28] Bu ynde dier kararlar iin bkz. E. 1965/2, K. 1965/24, KT. 5/4/1965,
RG.14.01.1966/12202; E.1965/12, K.1965/34, KT. 28/5/1965, RG.1.12.1965/12165;
E.1963/205, K.1963/123, KT.22/5/1963, RG.14.8.1963/11480; E.1979/30, K.1980/2,
KT. 15.1.1980, RG. 29.3.1980/16944
[29] Hakl neden aratrmas gerektii halde bu test yaplmakszn eitlik ilkesine aykrlk
iddiasnn reddedildii ya da eitlik ilkesi asndan deerlendirilmesi gerektii halde
Anayasann baka hkmlerine gre deerlendirmeler zerine verilen karar rnekleri iin
bkz. E. 1965/2, K. 1965/24, KT. 5/4/1965, RG. 14.1.1966/12202; E.1969/8, K.1969/37,
KT.19/6/1969, RG. 18.5.1970/13497; E.1964/36, K.1964/77, KT.25/12/1964,
RG.21.4.1965/11981; E.1963/138, K.1064/71, KT.11/12/1964, RG. 2.04.1965/11969;
E.2008/57, K.2010/26, KT.4/2/2010, RG.22.10.2010/27737
[30] E.1991/24, K.1991/40, KT.31.10.1991, RG.01.03.1992/21158; Ayn ltlerin kullanld
bir dier karar, E.1991/13, K.1992/10, KT.19.2.1992, RG. 17.11.1994/22114; Bir baka
kararnda AYM bu ltleri Yasama Organ bakmndan u ifadelerle somutlatrmtr:
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
56 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

kadaryla, ltler birbirine bal olmakla birlikte tek tek de kullanlabilecek-


tir.
[31]
Dier yandan AYM, bu ltlerin mutlak olmadn, deerlendirilen
Kanun hkmlerinin zamana ve deien koullara gre bu ltlerin dna
kabileceini, dier deyile deien koullarn hakl neden ya da kamu yarar
olgusunu da deitirebileceini belirterek kararna dinamizm katmtr. Fakat,
ayn kararda zelliklere, ayrlklara dayand iin hakl olan nedenler, ayr
dzenlemeyi aykr deil, geerli klar. yorumuyla AYMnin neyi anlatmaya
alt belirsizdir. szkonusu ltlerin nesnelliinden ve hukuksallndan
kukuya dmemek mmkn deildir. AYMnin baka kararlarnda da rastla-
nan bu yarg,
[32]
farkl zellik tama ve ayrlklara dayanma durumlarnn
bizzat hakl neden oluturacan mutlak olarak kabul eden bir anlayn ifadesi
ise, AYM kendi deerleri ve ilkeleriyle elikiye dm demektir. nk, bu
durumda AYMnin yerleik itihatlarnda kulland Ayn durumda olanlar
iin ayr dzenleme aykrlk oluturur. Anayasann amalad eitlik, eylemli
deil, hukuksal eitliktir. Ayn hukuksal durumlar ayn, ayr hukuksal durumlar
ayr kurallara bal tutulursa Anayasann ngrd eitlik, inenmi olmaz.
yargsn belli ltlere dayandrmaya gerek olmad sonucuna varmak gerekir
ki; maksadn bu olmad aktr. Fakat yine de AYM tarafndan kullanlan bu
ibarenin yarataca kavram kargaasn ngrmemesi, ayn dili baka kararla-
rnda da tekrarlamas, yukarda kullanlan ltlerin nesnellii hakknda kuku
yaratmakta, eitlik yorum ve gerekelerinin deerini drmektedir.
AYMnin kadnn kii haklar ve kadn-erkek eitlii asndan itiraza
konu olan yasal dzenlemelerle ilgili karar ve deerlendirmelerinde de hukuki
ltlerin dna kt grlmektedir. rnein, Medeni Kanunda yaplan
deiiklikle getirilen Kadn, evlenmekle kocasnn soyadn alr; ancak evlendirme
memuruna veya daha sonra nfus idaresine yapaca yazl bavuru ile kocasnn
soyad nnde nceki soyadn da kullanabilir. hkmnn cinsiyet eitsizliine
yol at iddiasnda, szkonusu kural sosyal gereklerin dourduu bir zorun-
luluk olarak kabul edilmitir. AYMne gre, yasakoyucu bu kuralla yllar boyu
kklemi bir gelenei kurumsallatrm, kullanlan aile isminin kuaktan kuaa
gemesiyle aile birlii ve btnlnn salanmas amacyla elerden birisine
ncelik tanmtr. Yasa koyucunun tercihini kamu yarar, kamu dzeni ve kimi
Kamu yararnn gerektirdii dzenlemeleri yapmak, areleri dnp nlemleri almak, yasa
koyucunun en doal hakk ve grevidir. Yeterki dzenlemeler yaplrken dorudan doruya
amalanan hizmetin gerekleri gznnde tutulmu, istenen nitelik ve kstlamalarla hizmet
arasnda gereklere uygun nesnel ve zorunlu bir neden-sonu ba kurulmu olabilsin.,
E.1992/40, K.1992/55, KT. 31.12.1992, RG. 24.04.1993/21561
[31] Ancak AYM bu kararnda ltleri birlikte kullanarak yasal dzenlemeyi lte de
aykr bulmutur.
[32] Bu ynde dier kararlar iin bkz. E.1990/5, K.1990/28, KT.14.11.1990,
RG.14.3.1991/20814; E.2003/60, K.2008/97, KT.2.5.2008, RG.30.5.2009/27243
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
57 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

zorunluluklardan kaynaklanan bir tercihtir ve cinsiyet ayrmna dayanan bir


farkllama yaratmamaktadr.
[33]
Bu nitelikteki bir yorumun AYMnin hukuksal
eitlik deerlendirmelerinde sklkla kulland durumlarndaki zellikler, kimi
kiiler ya da topluluklar iin deiik kurallar ve uygulamalar gerektirebilir. Ayn
hukuksal durumlar ayn, ayr hukuksal durumlar farkl kurallara bal tutulursa
Anayasada ngrlen eitlik ilkesi zedelenmez.
[34]
argmanyla elitii aktr.
nk, evlilik hukuki stats iinde kadn ve erkek ayn durumdadr. Soyadyla
ilgili farkl dzenlemeye tabi tutulmalarn bu stat iinde deerlendirmek
gerekir. Geleneki bir yaklamla, kadn ad zerinde hak sahibi bir birey olarak
deil, aile iinde birlik ve btnl salamakla ykml e konumunda ele
alan
[35]
bak as ada insan haklar anlayyla rtmemektedir. AYMnin en
azndan, yasa koyucunun aile btnln eitlii bozmayan baka tedbirlerle
de salayabilecei, geleneksel yapnn evrensel hukuk ilkesi ve ayn zamanda
anayasal bir kural olan eitlii bozmann gerekesi olamayaca ynnde makul
ve nesnel bir deerlendirmeyle yorumlu ret karar vermesi daha uygun olurdu.
AYM, benzer bir iddiayla ilgili 2011 ylnda verdii kararnda da, kamu yarar
olgusunu biraz daha netletirmek dnda, temelde ayn gerekeleri kullanm
ve dzenlemenin cinsiyet eitsizlii yaratmadna hkmetmitir.
[36]
506 Sayl Sosyal Sigortalar Kanununda yaplan deiiklikle kamuoyunda
sper emeklilik olarak bilinen sistemin eitsizlik yaratt iddias zerine verilen
kararda da hakl neden kamu yararna dayandrlm, fakat kadnn soyad
kararndaki gibi, kamu yarar ile kii/topluluk yarar arasnda ll bir denge
kurulamamtr. AYM, getirilen dzenlemeyle Sosyal Sigortalar Kurumunun
karlat mal sorunlarn gnn koullarna ayarlanabilen esnek ve gereki
bir yntemle zlmesi hedefinin gdldn ve bu durumun da kamu
[33] E.1997/61, K.1998/59, KT.29.9.1998, RG.15.11.2002/24937
[34] E.2005/33, K.2008/182, KT.18.12.2008, RG.3.4.2009/27189; E.2009/57,
K.2011/33, KT.3.2.2011, RG.14.4.2011/27905; E.2003/60, K.2008/97, KT.2.5.2008,
RG.30.5.2009/27243; E.2007/64, K.2008/154, KT.31.10.2008, RG.29.1.2009/27125;
E.2007/104, K.2008/164, KT.20.11.2008, RG.3.4.2009/27189
[35] AYMnin bu durumu yle aklamtr: Durum ve konumlarndaki zellikler kimi kiilerin
ya da topluluklar iin deiik kurallar ve uygulamalar gerekli klabilir. Yasakoyucunun
aile soyad olarak kocann soyadna ncelik vermesi belirtilen hakl nedenler karsnda
eitlik ilkesine aykrlk oluturmamaktadr. E.1997/61, K.1998/59, KT.29.9.1998,
RG.15.11.2002/24937
[36] AYM yeni tarihli bir kararnda, nsan Haklar Avrupa Mahkemesi kararlarna atfa,
nfusun eksiksiz ve doru olarak kaydedilmesi, aile adlarnn istikrarna verilen nem,
kiisel kimlik saptamas veya belli bir ismi tayanlarn belli bir aile ile balantlarnn
kurulabilmesi gibi kamu yararnn gerekleri uyarnca, soyad deitirme imknna yasal
snrlamalar getirilebilecei; yasakoyucunun bu snrlamalar da kendi devletiyle ilgili tarihi
ve siyasal yapsna bal kalarak semesinde takdir hakknn bulunduunu belirtmi ve daha
nceki itihatlarnda kulland gerekelerle talebi reddetmitir. E.2009/85, K.2011/49,
KT.10.3.2011, RG.21.10.2011/28091
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
58 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yararna ynelik bir sonu dourduunu ileri srerek eitlie aykrlk iddiasn
reddetmitir.
[37]
Kararda, sper emeklilik sisteminin Sosyal Sigortalar Kurumu-
nun akteryal dengesinin dzeltilmesine hizmet edecei, dier deyile kamuya
yarar salayaca varsaymn Anayasaya uygunluk iin yeterli gren AYM,
sistemin eski emekliler zerinde yarataca olumsuz etkileri ise tartmamtr.
Getirilen deiiklii kurumun mali yapsn glendirme amacyla yaplan bir
gncellemeden ibaret sayan, bu durumu sosyal hukuk devleti ve sosyal gvenlik
ilkesinin gerei olarak deerlendiren yaklam, toplumun byk bir kesimi iin
yaratlan adaletsizliin douraca olumsuz sonular gzden karm gzkmek-
tedir. AYMnin, en st gstergede bulunanlarla dier gstergelerde bulunanlar
arasnda sosyal gvenlik hakk ynnden yaratlan farkllklarn giderilmesini
salamak zere ayn hakkn dengeli ve makul llerde, dier gstergelerde
bulunanlara da tannmas gerektii ynnde bir deerlendirme yaparak yasal
deiiklii eitlik ilkesine aykrlktan iptal etmesi isabetli olurdu. Nitekim,
AYMnin yasal dzenlemeleri eitlik hkmne aykrlktan iptal ederken ayn
zamanda yasama organna yol gsterdii kararlar da mevcuttur.
[38]
AYMnin eitlik ilkesi asndan yapt deerlendirmelerde, ayn hukuksal
durumlar n ne anlama geldii konusu da, zerinde durulmas gereken bir baka
sorundur. nk baz kararlarda, ayn hukuksal durumlar kiisel nitelikleri
ve durumlar zde olanlar la ayn anlama gelecek ekilde yorumlanmtr.
AYM, kiisel nitelikleri ve durumlar zde olanlar arasnda, yasalara konulan
kurallarla deiik uygulamalar yaplamaz.
[39]
yargsnda zdelik kavramn,
doru bir karlk olmad halde, benzerlikle e anlamda kullanmaktadr.
Oysa, zdelik, aynlk anlamna gelir;
[40]
benzerlikte ise, tpatp bir aynlk
szkonusu deildir. Eitlik deerlendirmesinde belirlenmesi gereken hukuksal
durumlarn aynl zdelik zerine oturtulursa, ilke kapsam asndan
daralr ve pek ok durumda adalet, hakkaniyet gibi hukukun genel ilkeleriyle
[37] E.1990/5, K.1990/28, KT.14.11.1990, RG.14.3.1991/20814
[38] rnein, AYM, tm sosyal gvenlik kurulularnn tek at altnda topland 5510 sayl
Sosyal Sigortalar ve Genel Salk Sigortas Kanunuyla getirilen dzenlemeyi eitlie aykr
bulmu ve iptal kararnda yasama organna u yorumla yol gstermitir: alma yaamnda
kimilerinin hukuksal konumlarndan kaynaklanan deiik kurallara bal tutulmalar,
dier alanlardan ayrcalkl duruma getirilmeleri anlamna gelmez. Yaptklar iin zellii
nedeniyle ayn kurallara bal tutulamayanlar iin de kout dzenlemeler getirilerek ekonomik
ve mali haklar ynnden eitlik salanabilir Yasa koyucunun, memurlara denecek emekli
maa ile dier alanlara denecek yallk aylnn hesaplanmasnda, bunlarn benzerliklerini
ve farkllklarn dikkate alarak, akteryal dengeleri bozmadan dzenlemeler yapmas olana
bulunduu ve bu konudaki takdirin ise kendisine ait olduu aktr E.2006/11,
K.2006/112, KT.15.12.2006, RG.30.12.2006/26392 5. Mkerrer.
[39] E.1990/28, K.1991/11, KT. 2.5.1991, RG.16.10.1991/21023; E.1990/5, K.1990/28,
KT.14.11.1990, RG.14.3.1991/20814
[40] Baknz Trk Dil Kurumu Szlk, http://www.tdk.gov.tr/ (10.02.2012)
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
59 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

sosyal hukuk devleti ilkesine aykrlklar deerlendirmeye tabi tutulmam olur.


AYMnin, ya zdelik ibaresini terk etmesi ya da baz kararlarnda olduu
gibi
[41]
, ayn koullar iinde bulunan zde nitelikteki durumlarn yasalarca
ayn ileme bal tutulaca eklinde daha net aklamalarla, kiisel nitelikler,
durum ve konuma bal zellikler nedeniyle, benzer nitelik ve durumda olanlar
arasnda
[42]
ibareleriyle yaplan durum deerlendirmelerine istikrar kazandr-
mas daha isabetli grnmektedir. Ancak bu durumda da, eitliin gerei kabul
edilen ayn hukuksal durumda bulunanlarn ayn, farkl hukuksal durumlarn
ise farkl kurallara tabi olmas argmanna bal olarak, aynlk ya da farklln
somut durumlarda nasl saptanaca sorunu ortaya kmaktadr.
[43]
Bu sorunu
AYMnin askeri yarg mensuplarn zlk haklar bakmndan sivil yargnn
gerisine dren bir Kanunla ilgili deerlendirmesinde net olarak grmek
[41] E.1980/63, K.1980/68, KT.11.12.1980, RG.20.2.1981/17257; E.1992/38, K.1993/5,
KT.2.2.1993, RG.17.12.1993/21791
[42] Benzer nitelik ve durumda olanlar arasnda farkl uygulamay engelleyen, ayr nitelik ve
durumda olanlarn ayn kurallara bal tutulmasn zorunlu klmayan eitlik ilkesi, hukukun
stnl temeli zerine oturan hukuk devletinde her trl ayrcal reddeden nemli bir
edir. Kimi kurum ve kurulular, stat fark nedeniyle, belli bir konuda brlerinden
ayr tutmak, ayr dzenlemeye bal klmak ya da genel bir dzenlemenin kapsam dnda
brakmak, onlara ayrcalk tanmak deil, durumlarndaki deiiklik gerei olan bir
uygulamadr. E.1987/16, K.1988/8, KT.19.4.1988, RG23.8.1988/19908.
[43] Oyokluuyla verilen (5 kar oy) bir kararnda da bu sorun AYM yeleri arasnda tartma
yaratmtr. tiraza konu olan 3201 sayl Yurt Dnda Bulunan Trk Vatandalarnn
Yurt Dnda Geen Srelerinin Sosyal Gvenlikleri Bakmndan Deerlendirilmesi Hakknda
Kanununda yer alan ...yurda kesin dn yapanlar ibaresidir. Szkonusu Kanunun yurt
dnda bulunan vatandalarn gemi hizmet srelerini borlanarak emekli olabilmeleri
iin yurda kesin dn artn getirmi olmas, oysa 506 sayl Yasa uyarnca gemi
hizmet srelerini borlanarak sosyal gvenlikleri ynnden deerlendirilmesini talep
edebilecekler iin aktif alma hayatna son verme koulunun aranmad ve bu durumun
eitsizlik yaratt ileri srlmtr. AYM yelerinin ounluu, bavuruda bulunabilme
koulu olarak getirilen yurda kesin dnibaresinin bu bavuruda bulunanlar ynnden
aktif alma hayatlarna son verme anlamn tadn, oysa, yurt iinde almakta olan
vatandalar iin 506 sayl Yasada byle bir koul bulunmadn, yasalar nnde ayn
hukuksal konumda bulunan, yurt iinde alp da bu hizmetlerini sosyal gvenlikleri
asndan borlanmak suretiyle deerlendirmek isteyenler ile yurt dnda geen hizmetlerini
ayn ekilde deerlendirmek isteyenlerin eit haklara sahip olmalar ve yasalar tarafndan
eit koruma grmeleri gerektii gerekesiyle ilgili hkm eitlie aykr bulmutur.
Kar oy kullanan yeler ise, Yasann yabanc lkelerden yurda kesin dn yapanlar
gvencesiz brakmamak amacna ynelik olduunu, yurt iinde alanlar bakmndan
borlanmann alma srasnda srdrlebilmesi, yurt dnda alanlar iin kesin dn
koulu aranmasnn eitlik ilkesine aykrlk oluturmayacan, nk bu iki durumda
sosyal gvenlik hakknn tannmasndaki amalarn farkl olduu, yurt iinde alarak
yasada ngrlen prim miktar ve allacak gn saysn tamamlamak zorunda olanlarla
yurda dnerek yasada ngrlen toplam primlerini demek kouluyla yallk aylna
hak kazananlar, ayn hukuksal konumda bulunmadklarndan bunlar arasnda eitlik
karlatrmas yaplamayacan ileri srmlerdir. Karar iin bkz. E.2000/36, K.2002/198,
KT.12.12.2002, RG.25.04.2003/25089
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
60 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

mmkndr. Yksek hkimlik tazminat almaya hak kazandklar tarihten ba-


layarak bu grevlerde en az iki yl altktan sonra emekliye ayrlan asker yarg
organ mensuplarna bu miktarn yarsnn, sivil yarg organ mensuplarna ise
tamamnn deneceini ngren dzenlemenin askeri ve adli yarg mensuplar
arasnda eitsizlik yaratt iddiasna dayanan bavuruda AYM, ncelikle asker
hkim ve savclarla adl yarg hkim ve savclarnn hukuksal konumlarnn
ayn olup olmadn saptamaya almtr. Askeri ve sivil yargnn Anayasada
iki farkl kurumsal yap olarak dzenlenmesini anayasa koyucunun iki yarg
alann farkl dzenlemeye tabi tutma tercihinin bir tezahr olarak yorumlayan
AYM, ayrmclk yaratt ileri srlen farklln anayasal bir gereklilikten
kaynaklandn dile getirerek askeri hakim ve savclarla sivil yarg hakim ve
savclarnn ayni konumda bulunmadklar iin ayrmclk ve eitsizliin szko-
nusu olamayacan kabul etmitir.
[44]
Dzenlemenin hakl bir nedene dayanp
dayanmadn ise tartmayan
[45]
, iki kesimin Anayasa tarafndan ayn nitelik
ve durumda grlmediine, hizmet gerekleri ve grev konumu ynnden farkl
olduklarna dikkat eken AYM, emeklilikten ayr koullarda yararlanmann
doal olduunu ileri srmtr.
[46]
Farkl uygulamann ilgilileri iin yararl ya
da zararl sonularn deerlendirme iinin yerindelik denetimi saylacan,
bunun da Anayasa yargs dnda kaldn ifade ederek reddetmi, sorunun
[44] Kararda kullanlan Bunlarn dnda, Anayasann uygun bulduu gereklerle ve ayr
durumlar iin ayr ilem ve uygulamalar eitlik ilkesiyle elimez. Zorunlu bir nedene, anayasal
bir geree dayanmayan, ayn durum ve nitelikler iin ayr dzenlemeler, ayr uygulamalar
eitlik ilkesini zedeleyen, nlenmesi zorunlu oluumlardr. deerlendirmesinden, anayasal
gerekliliin hakl bir neden olarak kabul edildii anlalmaktadr. E. 1988/1, K. 1988/26,
KT. 30.6.1988, R.G.26.11.1988/2001
[45] Anayasann asker yarg hkim ve savclar iin gerekletirilmesini istedii yasal dzenleme.
140. maddenin drdnc fkrasnda ngrlen ya haddi, ykselme ve emeklilik
konularyla snrl deildir. Asker yarg kenar baln tayan 145. madde de konuyu
zel olarak dzenlemitir. Bu maddenin son fkrasnn ilk tmcesinde Asker yarg
organlarnn kuruluu, ileyii, asker hkimlerin zlk ileri asker savclk grevlerini yapan
asker hkimlerin mahkemesinde grevli bulunduklar komutanlk ile ilikileri, mahkemelerin
bamszl, hkimlik teminat, askerlik hizmetinin gereklerine gre kanunla dzenlenir.
denilerek zellikle, zlk ileri konusunda ayr dzenleme gereine aklk kazandrlmtr.
E. 1988/1, K. 1988/26, KT. 30.6.1988, R.G.26.11.1988/2001
[46] Anlalmaktadr ki, adl ve idar yarg hkim ve savclar hakknda karlacak yasaya,
mahkemelerin bamszl ve hkimlik teminat ilkeleri egemen olurken, asker hkim ve
savclar hakknda karlacak yasada bu ilkeler yannda bunlarla uyumlu olarak askerlik
hizmetlerinin gerekleri de gznnde tutulacaktr. Asker hkim ve savclarla, adl ve idar
yarg hkim ve savclarnn zlk haklar ynnden, ayr statye bal tutulmalar Anayasa
buyruu olduundan mahkemelerin bamszl ve hkimlik teminatna aykr olmamak
kouluyla, iki ayr kesimin hkim ve savclar iin bu konuda ayr yasal dzenlemeler yaplp
kurallar getirilmesi, ya snr ve kadrosuzluk nedeniyle emeklilikte kadrosuzluk tazminat,
rencilik ve fiili hizmet olanaklar gibi ayr ilem ve uygulamalar ngrlmesi olaan
saylmaldr. E. 1988/1, K. 1988/26, KT. 30.6.1988, R.G.26.11.1988/20001
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
61 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

zmn yasalara brakmtr.


[47]
Kararda, sivil ve asker kesim iin farkl
dzenlemelere gidilmesinin amac da aratrlmam, Anayasann Asker yarg
kenar balkl ..Asker yarg organlarnn kuruluu, ileyii, asker hkimlerin
zlk ileri asker savclk grevlerini yapan asker hkimlerin mahkemesinde
grevli bulunduklar komutanlk ile ilikileri, mahkemelerin bamszl, hkimlik
teminat, askerlik hizmetinin gereklerine gre kanunla dzenlenir. hkmndeki
kaytlar ise, Anayasadan kaynaklanan farkll mutlak kabul eden bir anlayn
snrlar iinde denetlenmitir. Yasal dzenlemenin yarg bamszl, hakimlik
ve savclk teminat gibi Anayasal normlar ve hukuk devleti ilkesiyle balants
ak olmasna ramen iin bu ynne ok ksa deinilmi, farklln Anayasal
bir kkeni olduu ileri srlerek yarg bamszl ve yarg gvencesiyle ilgisi
olmad kabul edilmitir. Bu kararyla sivil ve askeri kesim ayrmn, yargsal
faaliyetlerin nitelik ve zn de kapsayacak bir zemine oturtan AYM, yllar
sonra itihadn deitirmi, askeri hizmetin gereklerini yarg faaliyetleri dnda
geerli bir lt olarak kabul etmitir.
Yukardaki kararlarla ayn dnemde verilen bir baka kararnda ise, salk
sektr iinde asker- sivil ayrmna dayanan farkllatrmay, stat kaynakl bir
farkllk olarak kabul eden AYM, Salk Hizmetleri Temel Kanununda bu
Kanunun Mill Savunma Bakanl hari, btn kamu kurum ve kurulular ile
zel hukuk tzelkiilerini ve gerek kiileri kapsar hkmn Anayasann eitlik
ilkesine yine aykr bulmamtr. Mill Savunma Bakanlna bal olarak yr-
tlen silhl kuvvetler salk hizmetlerinin Kanun kapsam dnda tutulmasnn
hakl nedene dayanp dayanmad aratrmasnda da ayn ekilde hizmetin
niteliini deil, kurumsal konumlarn karlatrlmasn temel alm; silahl
kuvvetlere salk hizmeti veren kurumlarn askeri kurum niteliklerinin ar
[47] Sivil ve asker kesim arasnda Anayasadan kaynaklanan farkllk olaan kabul edilince, sivil
emekliye yaplandan daha az deme gibi, daha ok demenin de eitlik ilkesine aykr olaca
dnlemez. demeler, bir Anayasa hkm gerei deil, yasa gereidir. Ancak, asker hkim
ve savclarla, adl ve idar yarg hkim ve savclarnn genelde ayr yasal dzenlemelere bal
tutulmasnn Anayasadan kaynaklanmas, aylk ve denek ynnden de farkl dzenlemelere
bal tutulmay zorunlu klmaz. Ayn biimde ve oranda yararlanmalarnda da aykrlk
olamaz. Nitekim, 357 sayl Asker Hkimler ve Savclar Kanununun 18. maddesiyle, itiraz
konusu kuraln yrrle girmesine kadar, bu konuda byk lde eitlik salanmtr.
Ne var ki, iki kesimin aylk ve deneklerinde denklik salayan kural gibi emekliliklerinde
farkl uygulamalara yol aacak kuraln da -statlerindeki deiiklik nedeniyle- Anayasayla
badamad sylenemez. E.1988/1, K. 1988/26, KT. 30.6.1988, R.G.26.11.1988/20001;
Anayasa yargsnda yerindelik denetimi ile ilgili tartma iin bkz. Hakyemez, Yusuf evki
(2007), Anayasa Mahkemelerinin Geleneksel levi Balamnda Gnmzde Ortaya kan
ki Sorun: Yerindelik Denetimi ve Ulusalst rgte ye Devletlerdeki Anayasa Yargsnn
Konu Bakmndan Snrlandrlmas, Anayasa Yargs 24, s.535-546; Kabolu,brahim
.(2007), Anayasa Yargs Avrupa Modeli ve Trkiye, mge Kitapevi, 4. Bask, Ankara-
stanbul, s.137-140
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
62 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bastn ileri srmtr.


[48]
Dier salk kurulularyla askeri salk kurulular
arasndaki stat farknn askeri salk kurumlarnn asker gerekler gzetilerek
emir-komuta zinciri iinde ynetilmesinden kaynakland, personelinin de
ncelikle asker personel olduu, salk personeli niteliklerinde bir zellik bulun-
duu ynndeki yaklam, yasalarla yaratlan stat farknn daha balangta
hakl bir neden olarak varsayldn gstermektedir. Bu ynde bir n kabul,
Anayasann temel ilkeleri ve hkmlerine uygunluk aratrmasnda AYMnin
kendini kstlamasna neden olmaktadr. Oysa, askeri salk hizmetlerinin
verildii mekanlarn askeri kurum, salk grevlilerinin de askeri personel
saylmas, verilen hizmetin ncelikle salk hizmeti olduunu kabul etmeye
engel deildir. Ayrca, kararda ileri srlen ulusal savunma gerekleri ynnden
yerleim ve hazrlklaryla zellik gsteren asker kurumlarda asker personel eliyle
yrtlen silhl kuvvetler salk hizmetlerinin bu zellikler nedeniyle ayr hkm-
lere bal tutularak iptali istenilen maddeyle kapsam dnda braklmas doaldr.
Stat farkll hakl nedenine dayanan dzenlemenin Anayasann 10. maddesine
aykr bir yn saptanamamtr. yorumunun, askeri salk hizmetlerini kla
ynetimiyle edeer tutan bir anlayn ifadesi olduunu da belirtmek gerekir.
[49]
denek ve yolluklarn aylk pein olarakalanTBMM yelerinin eitli
sebeplerle genel seimin yenilenmesi halinde nceden aldklar aylk de-
nek ve yolluklarn geri alnamayacan dzenleyen Kanun hkmnn iptali
[48] E.1987/16, K.1988/8, KT.19.4.1988, RG.23.8.1988/19908
[49] AYM, 657 Sayl Devlet Memurlar Kanununa yaplan ek ile Mill Eitim Bakanlnda
norm kadro sonucu ortaya kan retmen ihtiyacnn kadrolu retmen istihdamyla
kapatlamamas hallerinde retmenlerin zorunlu hallerde szleme ile istihdam
edilebileceini dzenleyen maddenin eitlii ihlal etmediine ayn gerekelerle
hkmetmitir. Gereke iin bkz.Szlemeli retmenler ise 657 sayl Devlet Memurlar
Kanununun 4/B maddesine tabi szlemeli personel statsndeki kamu grevlileridir. Szlemeli
personel, kamu hizmetinin insan unsurunun memurlardan (atamayla) oluturulmas ilkesine
getirilmi bir istisnadr. Memurlar, ierii tarafarca belirlenemeyen bir statye atanrken,
szlemeli personel kamu hizmetine szleme ilikisiyle balanmaktadr. Szlemeli personel
istihdam, zel meslek bilgisine ve uzmanla ihtiya duyulmas ve gereksinmenin memur tipi
istihdamla karlanamayacak olmas koullarna balanmtr. Eitlik ilkesine aykrlktan
sz edilebilmesi iin bir yasann ayn hukuksal durumda olanlar arasnda bir ayrm veya
ayrcalk yaratmas gerekir. 657 sayl Yasann 4/A maddesine tabi memur statsnde alan
kadrolu retmenler ile 4/B maddesi kapsamndaki szlemeli personel statsndeki szlemeli
retmenler ayn hukuksal konumda deillerdir. Farkl hukuksal konumda olanlarn farkl
hukuksal dzenlemelere tabi olmalarnn eitsizlie yol at ileri srlemez. E.2008/54,
K.2011/45, KT.10.3.2011, RG. 21.10.2011/28091. AYMnin, ayn eitimi alan, kamu
kesiminde ayn grev ve sorumluluu yerine retmenlerin bir ksm iin kadrolu (memur),
bir ksm iin ise szlemeli (dier kamu grevlisi) stat yaratlmasnn cret, zlk ve
dier sosyal haklar bakmndan szlemeli retmenlerin aleyhine doacak sonular hesaba
katmas ve deerlendirmesini bunun zerinden yapmas uygun olurdu. Ayrca, devletin
retmen ihtiyacn gidermeye ynelik daha makul ve hakkaniyete uygun zmler
retmekle ykml olduunu da hatrlamas gerekirdi.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
63 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

isteminde ise AYM, bu kez kararn kaybedilen bir stat zerine kurmutur.
[50]

Zira kararda, Trkiye Byk Millet Meclisi yelerinin yelik statsnn kaza-
nlmas ve kaybedilmesi, yasama dokunulmazl, alma dzeni ve mali haklar
gibi birok konuda kendilerine zg hukuki konumlarna bal olarak dier
kamu grevlilerinden farkl kurallara tbi tutulabildii esasna dayanlm; ancak
bu ayrcalklarn milletvekillii statsne bal olduu gznne alnmamtr.
Greve bal olarak tannan ayrcalklarn grev sona erdikten sonra da deva-
mna vize veren bu anlay, ne grevin gereklilikleri ne de kamu yarar,
yasamann takdir yetkisi ya da anayasal gerekliliklerle aklamak mmkn
deildir.
[51]
Dier yandan, Anayasadan kaynaklanan ya da yasa koyucunun tak-
diriyle yaratlan her stat farkll, eitlie aykrln meru gerekesi olsayd,
AYMnin benzer durumlarda hakl neden, kamu yarar, lllk, hakkn
z gibi deerlendirmelere gitmesine gerek kalmazd. Ancak, zellikle hak ve
zgrlklerin kullanmn etkileyen yasal dzenlemeler szkonusu olduunda,
bu dzenlemelerin Anayasayla korunan temel hak ve ilkelere uygun olup olma-
dn belirlemenin tek yolu, genel kabul grm nesnel ltlere gre yaplacak
deerlendirmelerdir. Bu denetim eklini reddetmek, bata hukuk devleti olmak
zere, eitlik ve hukuksal dier deerlerin getirecei korumann da hie saylmas
anlamna gelir ki; ada insan haklar dzeninde bunun yarataca olumsuz
sonularn gze alnmas dnlemez.
B. Hakl Nedeni Somutlatran ltler
Hakl neden kavramna ilikin genel bir tanm vermek mmkn deildir.
Hakl neden,
eitlik ilkesine aykr olduu ileri srlen yasal dzenlemelerle getirilen
snfandrmann farkllama yaratt iddiasn zmleyecek makam olan AYM
tarafndan o dzenlemenin somut ieriine gre belirlenir. Anayasa Mahkeme-
leri, hakl neden olgusuna eriim faaliyetlerinde kanunlarn kapsamna ald
herekese eit uygulanp uygulanmadn (ekli eitlik) belirlemekten ziyade
dzenlemenin ierik olarak ayn durumda olanlar kapsayp kapsamadn
belirlemeye alan bir denetime arlk vermek zorundadrlar. Hakl neden
testi bir anlamda, snfandrma ile kanunun amac arasndaki ba, ilikiyi
ortaya koymakta, snfandrmann amaca hizmet edip etmediini, oranl olup
[50] E.2009/57, K.2011/33, KT.3.2.2011, RG.14.4.2011/27905
[51] AYM, bir baka kararnda kazanlm hak kavramn aklarken aslnda tam da bu duruma
uygun bir gr ileri srmtr. Bkz. Kazanlm hak, kiinin bulunduu statden doan,
tahakkuk etmi ve kendisi ynnden kesinlemi ve kiisel alacak niteliine dnm haktr.
Bir statye bal olarak ileriye dnk, beklenen haklar ise bu nitelikte deildir. E.2005/110,
K.2005/111, KT.29.12.2005, RG.26.7.2006/26240
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
64 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olmadn da belirlemektedir.
[52]
Trk Anayasa Mahkemesi de eitli kararla-
rnda, hakl neden kavramn somutlatrmak zere, gereklilik, zorunluluk,
iin zelliklerine ve gereklerine uygunluk, dengeli ve makul grlebilecek ltler,
adaletli ve eit ltler gibi deiik ifadelerle ltler gelitirmeye almtr.
1. Kanun Koyucunun Takdir Yetkisinin Snr: Kanun art ve
Niteliklere Uyarlk ve Kamu Yarar
AYMnin eitlie aykrlk itirazlarn reddettii baz kararlarn yasama
organnn takdir yetkisine dayandrd, bunlarn bir ksmnda yasamann takdir
yetkisini, kanuni art ve niteliklere uyarlk olarak ifade ettii, bir ksmnda ise
adalet, hakkaniyet, kamu yarar, kamu dzeni, objektif ve makul nedenler,
lllk, hukuken kabul edilebilirlik gibi ltlerle snrlandrld grlr.
zellikle 1961 Anayasas dnemi kararlarnda, bir kanunun Anayasann 12
nci maddesinde yazl olanlar dnda, dzenlemekte olduu konunun nitelii
bakmndan baz kayt ve artlar koyarak ayrmlar yapmasnn ve hkmlerinden
bu kayt ve artlar yerine getirmi olanlarn yararlanabileceklerini kabul etme-
sinin eitlik ilkesine aykrlk tekil etmeyeceine hkmedilmitir.
[53]
rnein,
Orman Kanununa eklenen bir hkm
[54]
ile askerden kama suu iin hapis ve
yeniden asker edilme cezas ngren Askeri Ceza Kanunu hkmne kar yaplan
eitlie aykrlk iddialaryla ilgili AYM kararlar, Anayasann mutlak olarak
yasaklad yurttalarn kanun karsnda dillerine, rklarna, cinsiyetlerine, siyas
dncelerine, felsef inanlarna, dinlerine ve mezheplerine gre farkl muamele
grmeleridir.Bunlarn dnda kanun nnde eitlik, ancak niteliklerde benzerlik ve
yasalarn getirdii kurallara uyarlk orannda sz konusu olabilir.yargs zerine
kurulmutur.
[55]
Ayn dnemde, Memurin Kanununda yaplan deiiklikle,
yabanclarla evli olmay memurlua girie engel, memur iken yabanclarla
evlenmeyi ise memurluktan mstafi kabul eden kanun hkmnn getirdii art
ise, btn memurluklara mil, genel ve snrsz bir kaytlama olarak deerlen-
dirilmi; snrlamann bu haliyle kamu hizmetinin gerektirdii bir nitelik olma
[52] nceolu Sibel (2006), Trk Anayasa Mahkemesi ve nsan Haklar Avrupa Mahkemesi
Kararlarnda Eitlik ve Ayrmclk Yasa, alma ve Toplum, Say.4, s.54
[53] E. 1963/336, K. 1967/29, KT.26-27.9.1967, RG. 19.10.1968/13031
[54] E.1968/62, K.1969/16, KT.3/4/1969, RG. 3.1.1970/13390
[55] Bkz. Su ilemi ve kanunun koyduu bir cezay giyerek eski askerlik hizmeti yanm bir kimse
ile askerlik ykmn kanunlara uygun olarak yerine getirmi bir baka kimse arasnda bu
ynden bir eitlik ilikisi tasavvur edilemiyecei iin bunlarn askerlik ykm konusunda
bir tutulmalar da dnlemez.Elbette ki ceza olarak askerlik hizmetinin saylmamasna
hkmedilen kimse, askerlie birlikte girdii kiilerden saylmayan sre kadar fazla hizmet
edecektir. E. 1967/52, K. 1968/29, KT. 2.7.1968, RG.17.12.1968/13069; Benzer kararlar
iin bkz. E.1968/8, K. 1969/37, KT.19/6/1969, RG. 18.5.1970/13497; E. 1964/36, K.
1964/77, KT. 25/12/1964, RG. 21.4.1965/11981
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
65 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

hviyetini yitirdii, kiilie bal bir ayrm durumuna dt ileri srlerek


dzenlemenin Anayasal eitlii bozduuna karar verilmitir.
[56]
Anayasann 58.
maddesinin amalarndan birinin kamu hizmetine alnmada kiiler arasnda
keyfi ayrm yaplmasn nlemek olduu dnldnde, AYMnin deerlen-
dirmesinde Anayasann 58. maddesi ile 12. maddesi arasnda balant kurmas
doaldr. Zaten AYM, kamu gvenliinin gerei olarak bu tr bir kaytlamann
askerlik, Dileri, Mill Emniyet ve benzeri baz kamu hizmetleri iin grevin
gerektirdii bir nitelik saylabileceini kabul etmitir. Fakat, bu aklamalarn-
dan bir yl sonra yabanc kadnla evlenmeyi yedeksubaylk hakkn dren bir
neden olarak dzenleyen Kanunla ilgili kararnda, bu kstlamay Anayasann
58. maddesiyle ilgili grmemitir. ptali istenen kuraln Anayasann yasaklad
ayrmclk zeminlerinden birine deil, kanunun dzenledii konunun gereklerine
dayandnadikkat ektii kararnda
[57]
AYM, yedek subaylk messesesinin bir
takm kayt ve artlara balanmasnn Anayasann askerlik ykmn dzenle-
yen 60 nc maddesiyle kanun koyucunun takdirine braklm bir konu olarak
deerlendirmitir.
[58]
Anayasann 58. maddesinin kamu hizmetine girme hakk
ile ilgili bir kural olduu, yedeksubayln ise kiinin kendi istei ile belirli bir
kamu hizmetine girii olmayp, zorunlu olarak askerlie alnmas hali olduu
[56] E.1963/205, K.1963/123, KT.22.05.1963, RG.14.08.1963/11480
[57] E.1964/36, K.1964/77, KT.25/12/1964, RG.21.4.1965/11981; Hkmn benzer
deerlendirmeyle kurulduu bir der karar, E.1963/336, K.1967/29, KT. 26-27/9/1967,
RG. 19.10.1968/13031
[58] kanunun, yedek subaylk messesesini bir takm kayt ve artlarla birlikte kurduu,
rnein askere alnan yksek renim gren erkekleri, belirli bir sre askerlik renim ve
eitiminden geirdii, snavlarda baar gstermiyenlere bu hakk vermeyerek er snfna
geirdii grlmektedir. Gerek bu hkmlerin gerekse itirazla ilgili 23 nc maddenin
dier fkralarnda yer alan ve yedek subaylk hakkn drecei yazl olan sebeplerin hi
birisinin de esasen askerliklerini er olarak yapan yksek renim yapmam erkek vatandalara
uygulanmas sz konusu bulunmamaktadr. Nasl yksek renimlerini yapmam olan
erkek vatandalara uygulanmayan ve hizmetin gerei olan bu hkmlerin hi birisinin, sz
konusu vatandalara uygulanmyor diye Anayasann 12 nci maddesindeki eitlik ilkesine
aykr olduklar dnlemezse; askerlik ykmn yedek subay olarak yapmak ve sonra da
bu sfat muhafaza edebilmek iin, yabanc kz ve kadnla evli olmamak artn koymakta
Anayasann 12 nci maddesinde ngrlen bir eitsizlik saylamaz. Zira bu hkmde dierleri
gibi, Anayasann 60 nc maddesiyle kanun koyucunun takdirine braklm olan bir konunun,
gerektii ekilde dzenlenmesinden ibarettir.
AYM Anayasann 35. maddesine aykrlk iddiasn ise, yedek subay veya yedek asker
memurlua ayrlmak iin lzumlu bulunan koullar arasnda yabanc kz veya kadnla
evli olmamak veya nikhsz yaamamak hali de saylmakta ve askerlie arldklar
gnde bu durumlarda olanlar, daha balangta yedek subay veya yedek asker memurlua
ayrlmamaktadrlar. Bu da gstermektedir ki bu hkmler aile messesesini tedirgin etmek
veya Anayasann 35 inci maddesinde yer alan aile ile ilgili dier kurallar zedelemek amacyla
kabul edilmi olmayp, sadece askerlik ykmnn yerine getirilmesinin gerektirdii koullarn
bir sonucu olarak kanun koyucu tarafndan takdir edilmi bulunmaktadr.gerekesiyle
reddetmitir. E.1964/36, K.1964/77, KT.25/12/1964, RG.21.4.1965/11981
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
66 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ileri srlerek bavurunun 58. madde asndan deil, Anayasann 60. madde-
sine gre incelendii
[59]
kararda genel hkm-zel hkm ilikisi kurulmasna
bile gerek duyulmam, yasamann takdir yetkisi, askerlik hizmeti ve grevinin
nitelikleri ile getirilen Kanun hkm arasnda makul, zorunlu, orantl bir
iliki olup olmad ynlerinden denetlenmemi, eitlik ilkesi snrsz ve stn
yasama yetkisine kurban edilmitir.
AYM, kanun koyucunun takdir yetkisini kamu yararyla snrlandrmay
tercih ettiinde ise, kanun koyucuya verilen dzenleme yetkisinin kamu yara-
rn ortadan kaldracak veya engelleyecek biimde kullanlamayaca
[60]
, Ana-
yasa ve vergi hukukunun temel ilkelerine bal kalarak kamu yarar ve kamu
dzeni gibi nedenlerle yeni vergi konabilecei, oranlarnn deitirilebiecei veya
kaldrlabilecei
[61]
, kamu yararn salama adna
[62]
, sosyal, ekonomik, mali
ve kltrel amal
[63]
, adalet, hakkaniyet ve kamu yarar
[64]
gibi ifadelere
bavurmutur. Bu tr kararlarda yasal dzenlemelerin ncelikle kamu yarar
amacna hizmet etmesi gerekliliine vurgu yaplm, bu duruma aykrlklar da
hukuk devleti ve/ya eitlik ilkesine aykrlk olarak deerlendirilmitir.
[65]
Baz
i kollaryla iyerlerini Kanununun dnda tutan ve bu ynyle ikollar ve
iyerleri arasnda ayrmclk yaratt iddia edilen dzenlemeyle ilgili kararda
ise, kanun koyucunun takdir yetkisini memleketin ekonomik ve sosyal durumu
ltne gre deerlendirilmitir. Kanunundaki yeni dzenlemeyle ilgili ola-
rak, kanun koyucunun lkenin ekonomik ve sosyal durumuyla ilgili bir denge
kurmay amaladn, bu amala iin ve iyerinin durumuna ve memleketin
[59] AYM, bu durumu yle aklamtr: Madde 58- Her trk, kamu hizmetlerine girme
hakkna sahiptir.
Hizmete alnmada, devin gerektirdii niteliklerden baka hi bir ayrm gzetilemez.
Grld gibi bu madde hkm, kamu hizmetlerine girme hakk ile ilgili Anayasa
kuraln koymaktadr. Maddede ki (Kamu hizmetine girme) deyimiyle yurttalarn kamu
hizmetlerinin her hangi bir dalnda kendi istekleriyle grev almalar halinin ngrld
aktr. Halbuki itiraz konusu olan kanun hkm, bir kamu ykm olan askerlik
devinin ne suretle yerine getirileceini dzenlemektedir. Bu kanunla dzenlenmi olan
yedek subaylk, kiinin kendi istei ile belirli bir kamu hizmetine girii olmayp, zorunlu
olarak askerlie alnmas halidir. Bu bakmdan 1076 sayl kanun, Anayasann 58 inci
maddesinin kapsamna deil 60 nc maddesinin kapsamna giren konuyu dzenlemektedir.
Bu sebeple konunun, Anayasann 58 inci maddesinde yer alan hkmlere ve yaplm
olan ayrmlarn da, maddede ngrlm bulunan (devin gerektirdii niteliklere)
dayand veya dayanmad yolunda belirecek olan dncelere gre zmlenmesi
mmkn olmadndan ayrca bir de bu madde asndan inceleme yaplmasna yer
grlmemitir. E.1964/36, K.1964/77, KT.25/12/1964, RG.21.4.1965/11981
[60] E. 1985/1, K. 1986/4, KT. 25/2/1986, RG. 10.7.1986/19160
[61] E. 2010/118, K. 2011/170, KT. 22/12/2011, RG. 19.5.2012/28297
[62] E. 2011/46, K. 2011/145, KT. 27/10/2011, RG. 19.5.2012/28297
[63] E.2009/63, K.2011/66, Kt.14.4.2011, RG.23.7.2011/28003
[64] E.2007/16, K.2009/147, KT.15.10.2009, RG.8.1.2010/27456
[65] E.2007/63, K.2009/152, KT.5.11.2009, RG.15.4.2010/27553
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
67 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ekonomik hayatnda yapaca etkilere gre kanunun uygulanmasna imkn


verecek bir ly esas aldn, sosyal adaletin bu l iinde salanabilece-
ini dndn ileri sren AYM, denetimini anayasaya uygunluktan ok
bu dengenin kurulup kurulmadna yneltmitir.
[66]
Bu ynde bir aratrma,
AYMnin genellikle kand yerindelik denetimini artrmaktadr. Zira,
ekonomik ve sosyal denge arayna uygun yant bulmaya ynelik aratrma,
ister istemez yarg ykl olacak, objektif hukuki ltlerle hareket imkann
kstlayacaktr. Ayn sorunun hakl neden ve kamu yarar ltleri iin de
geerli olduunu sylemek mmkndr. Ancak, ilgili konu bal altnda
yukarda aklanan kararlardan da grld zere, AYM 1990lardan itibaren
bu nitelikteki ltleri nesnel ve hukuki temellere dayandrma gayreti iinde-
dir. rnein kararlarndan birinde, Kamu yararnn gerektirdii dzenlemeleri
yapmak, areleri dnp nlemleri almak, yasa koyucunun en doal hakk ve
grevidir. Yeter ki dzenlemeler yaplrken dorudan doruya amalanan hizmetin
gerekleri gznnde tutulmu, istenen nitelik ve kstlamalarla hizmet arasnda
gereklere uygun nesnel ve zorunlu bir neden-sonu ba kurulmu olabilsin.
diyerek, ama ve kstlamalar arasnda nesnel ve zorunlu bir iliki kurulmasn
aramtr.
[67]
Siyasal partilere mali yardm yaplmasnn koullarn dzenleyen
kanun hkmyle ilgili deerlendirmesinde de, yasama organnn keyfi dav-
ranmama ykmllnn hukuk devletinin yan sra zellikle haklardan
yararlanmayla ilgili dzenlemeler bakmndan kiiler arasnda keyfi ayrmlarda
bulunulmamasn zorunlu kldn ifade etmitir. Anayasann eitlik ilkesiyle
balantl olarak; Yasama organ haklardan yararlanma konusunda, kiiler
arasnda ancak objektif ve makul nedenlerle ve ll olarak farkllk yaratabilir.
Objektif ve makul nedenlere dayanmayan ya da ll olmayan bir farklln
Anayasaya uygun olduu dnlemez. diyerek yasama organn snrlayan
[66] Anayasadaki temel lkelere uygun olmak ve belirtilen dengeyi salamak kaydiyle kanun
koyucunun takdirine bal olduu phesizdir. Kanun koyucunun bu takdirini Anayasa
hkmlerine uygun olarak kullanp kullanmadn da yukarda belirtilen esaslarn altnda
incelemek icabeder. Bu konuda kanun koyucu, memleketin ekonomik ve sosyal durumuna
gre gnde en az on ii altrmay gerektiren i yerlerine bu kanunun uygulama imkn
olabileceini dnm ve bunu bir prensip olarak koymutur. Burada dikkat edilecek husus,
kanun koyucunun, fiilen altrlan ii saysn deil, iyerinin normal olarak ileyebilmesi iin
altrlmas gereken ii saysn, yani iin ve iyerinin, durumuna ve memleketin ekonomik
hayatnda yapaca etkilere gre bu kanunun uygulanmasna imkn verecek bir nitelikte
bulunmasn esas tutmu ve bu konudaki sosyal adaletin, bu l iinde salanabileceini
dnm olmasdr. Kanun koyucunun, bu lnn altna inilmesi halinde Kanunu
hkmlerinin madd bakmdan uygulama imkn kalmyacan, kk i yerlerinin
almalarn gletirmek suretiyle memleketin retim gcnde azalmaya yol aabilecei gibi
fiyat artlarna da sebep olabileceini ve bu suretle toplumun, iiler de dhil olmak zere,
btnn ilgilendiren sosyal adalet konusunda bir dengesizlik meydana gelebileceini dnm
olduu aikrdr. E. 1963/172, K. 1963/244, KT. 21/10/1963, RG. 1.2.1964/11622
[67] E.1992/40, K.1992/55, KT.31.12.1992, RG.24.4.1993/21561
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
68 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ltleri de sralamtr.
[68]
Fakat, AYM bu ltleri her zaman hakkaniyete
uygun bir deerlendirmeyle somut durumlara uyarlayamamtr. Siyasi partilere
mali yardm dzenleyen Kanunla getirilen snrlamann byk partilerle kk
partiler arasnda eitsizlik yarataca ve mali yardmn verilme amacna aykr
sonular dourabilecei itirazlarn karlayamayan ve olduka tartma yaratan
kararnda bu durum net olarak grlmektedir.
[69]
Yine, Ecnebi Memleketlere
Gnderilecek Talebe Hakknda Kanuna eklenen ve yurt dna gnderilen
ancak eitimlerini her hangi bir sebeple tamamlayamayanlarn devlet memur-
luuna atanabileceklerini dzenleyen hkme yaplan itiraz, bu kiilerle ilk defa
devlet memurluuna atanacak olanlarn ayn durumda bulunmadklar ve bu
nedenle aralarnda eitlik karlatrlmas yaplamayaca gerekesiyle reddet-
mitir.
[70]
Oysa kar oylarda da hakl olarak belirtildii gibi; tiraz konusu
[68] E.2008/42, K.2008/167, KT.20.11.2008, RG. 18.3.2009/27173
[69] tiraz konusu kurallar Devlet yardmndan yararlanma bakmndan rgtlenmesini
tamamlayarak milletvekili genel seimine katlan ve geerli oylarn en az %7sini alan
partilerle, bu oranda oy alamayan partiler arasnda bir farkllk yaratmakta ve sadece bu
koullar salayan partilerin Devlet yardmndan yararlanmasna olanak tanmaktadr. Siyasi
partilerin temel amac seimlere katlarak milli iradenin ortaya kmasna araclk etmek ve
yeterli semen desteini elde ederek ynetime katlmaktr. Bu nedenle, seimlere katlabilme
koullarn salayamayan ve seimlere katld halde ald oyla yeterli oranda semen kitlesinin
gvenini kazanamad anlalan bir siyasi partinin milli iradenin oluumuna, daha byk
semen kitlesinin gvenini kazanan gl partiler gibi katkda bulunaca dnlemez. Dava
konusu dzenlemeyle partilerin byklk ve glerine gre demokratik siyasi hayata katklar
lt olarak dikkate alnmak suretiyle devlet yardmndan yararlanmalar ngrlmtr.
Bu ltn objektif ve makul olmad sylenemeyecei gibi itiraz konusu kurallarda yer
alan oranlarn da lsz olduu sonucuna ulalamaz. Bu deerlendirmeye katlmayan
ok sayda yenin kar oylar, kararn tartmal ynlerine k tutmaktadr. E.2008/42,
K.2008/167, KT.20.11.2008, RG. 18.3.2009/27173; Oysa AYM bir kararnda, bir
kanun hkmnn belli koullara bal olarak tm kiilere salad bir hakkn kullanmnn
itiraz konusu kuralla Anayasada ngrlm hibir nedene dayanmakszn ve hukuken
kabul edilebilir bir gereke ortaya konulmakszn, ayn hukuksal konumda bulunan kiiler
bakmndan engellenmesi Anayasann 2. ve 10. maddelerine aykrdr. diyerek hukuken
kabul edilebilir lik gibi olduka geni bir lte dayanmtr. E.2009/34, K.2010/72,
KT.20.5.2010, RG.30.12.2010/27801. Siyasi partilerin mali yardmdan yararlanmalarn
dzenleyen kanunla ilgili deerlendirmesinde de bu lte bavurabilirdi.
[70] tiraz konusu kural, kapsamna ald kiilere ngrlen sre ierisinde bavurmalar
kaydyla, bir defaya mahsus olmak zere belli bir hak tanyan geici bir dzenlemedir.
tiraz konusu kural, 1416 sayl Yasa uyarnca yurt dna gnderilen ancak eitimlerini
her hangi bir sebeple tamamlayamayp, Yasada ngrlen geici sre ierisinde bavuran
ayn durumdaki kiilerin tamamna bu hakk ngrdne ve bunlar arasnda bir ayrm
yapmadna gre, eitlik ilkesine aykrlktan sz edilemez. Dier taraftan, 1416 saylYasa
uyarnca yurt dna gnderilen kamu grevini yrtmekte olanlar ile niversitelerde
retim eleman olanlarn, yurt dna gnderilme ncesinde esasen kamuda grev
yapmalar nedeniyle bu kiiler ile ilk defa Devlet memurluuna atanacaklarn ayn
durumda bulunmadklarndan, bunlar arasnda bu adan da eitlik karlatrmasnn
yaplamayaca aktr.1416 saylYasa uyarnca yurt dna gnderilen kamuda her hangi
bir grevi bulunmayan lisans mezunu rencilerin durumu da ilk defa Devlet memurluuna
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
69 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kuralla Devlet memurluuna snavsz atanma olana getirilen; yurt dndaki


rencilikle iliii kesilen, eitim sonunda grevine balamayan veya kadrolaryla
iliii kesilen kiilerle, aktan memurlua atanma iin Devlet memurluu snavna
girmesi gereken kiiler arasnda stat hukuku ynnden hibir fark yoktur. nk
her iki konumda bulunanlar kamu greviyle ilintisi olmayan ve memuriyete girmek
isteyen birey niteliini tarlar. Yurt dna renim iin girilen snavn ise, Devlet
kamu hizmet ve grevleri iin yaplan Devlet memurluu snavyla hibir ilgi ve
niteliksel benzerlii bulunmadnda duraksama yoktur. Bu snav, yalnzca yurt
dnda renci olma konumunu kazandrd ve memurluk ile rencilik ayr
statler olduklarndan, Devlet memurluu iin aranan yeterliliin olutuunun
gstergesi de olamazHer iki konumda bulunanlar ynnden yeniden atanma
halinde ayrm yaplmadan gerekli koul ve niteliklerin aranmas eitlik ilkesinin
gereidir Stat hukukunun zelliklerini ieren Devlet memurluuna aktan
atama iin tm bireyler ynnden grevin gerektirdii nitelikler dnda nceden
belirlenmi ayn koullarn varl gerektiinde kuku yoktur. Herhangi bir kii iin
bu ynden farkl kurallar getirmek, herkesin sahip olduu kamu hizmetine girme
hakk ve eitlik ilkesi ynnden ayrm yaplm olmas sonucunu douracaktr.
[71]

Her ynyle tatmin edici bu aklama karsnda AYMnin kararn savunmak
mmkn grnmemektedir.
AYM 1961 Anayasas dneminde verdii baz kararlarnda hukuk devletinde
kanun koyucunun Anayasa ve onun dayand stn, temel hukuk ilkeleriyle
bal bulunduunu, dolaysyla kanunlarn Anayasann ak hkmlerinden
nce hukukun bilinen ve btn uygar lkelerin benimseyip uyduu ilkelere
uygun olmas gerektiini belirterek kanun koyucunun takdir yetkisini huku-
kun genel ilkeleriyle snrlandrmtr.
[72]
Ancak, eitlik ilkesine aykrlk iddi-
alar sz konusu olduunda, yasama organnn anayasal eitlie ya da uluslar
aras hukukun genel bir ilkesi olarak eitlie aykr kanun karamayacan
dile getirmekten kanmtr.
[73]
Yine ayn dnemde, eitsizliin yalnzca ayn
atanacak kiilerden farkldr. 1416 sayl Yasa uyarnca yurt dna gnderilenler iin
yaplan snav gzetildiinde, bu kiilerin durumlarnn ilk defa Devlet memurluuna
snavla girenlerden farkl olduunun kabul gerekir. Farkl konumdaki bu kiiler iin
farkl kurallarn ngrlmesi Anayasann eitlik ilkesine aykrlk oluturmaz. E.2007/64,
K.2008/154, KT.3.10.2008, RG.29.1.2009/27125
[71] E.2007/64, K.2008/154, KT.3.10.2008, RG.29.1.2009/27125
[72] Anayasa yargsnda hukukun genel ilkelerinin ilevi ve yasamann takdir yetkisi bakmndan
snrlamann bir lt olarak kullanm iin bkz. Kabolu,brahim .(1991), Hukukun
Genel lkeleri ve Anayasa Yargs, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:8, s.310-315
[73] E. 1963/124, K. 1963/243, KT.. 1 1.10.1963, RG.4.12.1963/11572; E. 1963/166. K.
1964/76, KT. 22.12.1964, RG.28.4.1965/11985; Kararla ilgili yorum iin bkz.Uygun
Oktay (2011), Demokrasi Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar, XII Levha, stanbul, s.263-
265; den Merih (1999), Cumhuriyetin 75. Yldnmnde Anayasa Yargs, AHFD,
Cilt. 48, Say.1-4, s.30
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
70 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yasa kuralna bal kiiler arasnda ayrm yaplmas durumunda ve yalnzca,


dil, rk, cinsiyet, siyas dnce, felsef inan, din ve mezhep dncelerine
dayanmas koulu ile gerekleebilecei ynndeki AYM yorumunun, eitlik
ilkesinin normatif koruma alann daralttn sylemek mmkndr. Bu
yorum tarznn, eitlik ilkesinin varlk nedenlerinden biri olan adalet ve hak-
kaniyetin salanmasn, temel hak ve zgrlklerden herkesin yararlanabil-
mesini tehlikeye drd aktr. Uygulamada eitsizliin ounlukla ayn
durumda bulunan kiilerin farkl kurallara bal tutulmasyla ortaya kan bir
olgu olduu dnldnde, ayrmclk ve eitsizlik olgusunun Anayasann
12. maddesinde saylan zeminlere bal olmas artnn aranmas, kimi zaman
ilkenin korunmasn zayfatan bir sonu dourmutur. Anayasa koyucunun
bu sonular istedii ve amacnn bu ynde olduunu varsaymak da mmkn
deildir. Bu nedenle AYMnin, 1961 Anayasasnda saylanlardan baka neden
ve durumlara bal olarak da eitsizliin ortaya kabileceini, aksi halde hukuki
eitliin salanmas ve korunmasnn mmkn olamayacan kabul etmesi iin
bir engel olmad gibi kendini bu ynde snrlamasnn makul bir aklamas
da yoktur.
[74]
Nitekim eitlik normunun dar yorumuyla bireysel ve toplumsal
eitlik ve adaletin gereekletirilemeyecei, haklarn kullanm bakmndan
eit koruma salanamayaca AYM tarafndan da anlalm, sonraki dnemin
itihatlar bu ynlerden gelitirilmitir.
[75]
2. Kiilerin Farkl Durum ve Konumlar Kendi radesiyle Semesi
AYM eitlik ilkesine aykrlk iddialarn deerlendirdii kararlarndan bir
ksmnda, kiilerin kendi iradesiyle farkl durum ve konumlar setiklerinde,
bu grevlere ilikin kanunla getirilen kstlamalar da kabul etmi saylaca
argmann kullanm ve bu durumu dzenlemeyle getirilen farklln hakl
nedeni kabul etmitir. Kanununda yaplan deiikliin anayasal eitlie aykr
olmad sonucuna vard kararnda bu tesbiti, herhangi bir kii, Kanunun
kapsamna giren bir i kolunu ve i yerini setii zaman Kanununa tabi olacak,
bunun dnda kalan i kolunu veya i yerini setii zaman da bu kanuna tabi
olmyacaktr. u duruma gre bir vatandan Kanunundan yararlanp yarar-
lanmamas setii koluna veya i yerine bal olduuna ve bylece olayda kiinin
iradesi hkim bulunduuna gre ortada Anayasann 12 nci maddesinde ifade
edilen eitlik ilkesine aykr bir durum sz konusu bulunmamaktadr. eklinde
[74] AYM yelerinden Recai Sekinin kar oy yazsndan. E.1968/8, K. 1969/37, KT.19/6/1969,
RG. 18.5.1970/13497
[75] E.1966/11, K. 1966/44, KT. 22/11/1966, RG. 27.12.1967/12787; E. 1963/337,
K. 1967/31, KT. 19-20/10/1967 RG. 2.5.1968/ 13188; E.1968/9, K. 1968/67, KT.
26/12/1968, RG.10.7.1969/ 13245
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
71 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

dile getirmitir.
[76]
Bu tespitten hareketle AYM, dzenlemenin amacn itiraz
edilen hkmlerin kiileri deil, belli nitelikteki i kollarn veya i yerlerini hedef
tuttuu ve bu nedenle kii haklar ile ilgili grlemeyecei, ayrmlarn memleketin
sosyal ve ekonomik yapsnn imknlar gznne alnarak bir ksm i kollar ile
belli nitelikteki i yerlerinde Kanunu hkmlerinin uygulanmasna imkn grl-
memi olmasndan ileri geldii ynnde bir yorumla aklamtr. Bu gerekeye
katlmak mmkn deildir. Bir kere isiz kiilerin i kollar ya da iyerini serbest
iradesiyle seme ansna her zaman sahip olaca sylenemez. Srf i bulabilmek
iin baka ehirlere gen ve her trl ie raz olan kesimin varln inkar etmek
mmkn olmayaca gibi, i seimlerinin her zaman sosyal gvence ynnden
doru bilgiyle yapld da sylenemez. Bunun yan sra, i yerleri ve i kollarna
ilikin bir dzenlemenin kii haklaryla ilgili olmayaca sylemi de ikna edici
deildir. Zira, alma ve sosyal gvenlik konular tam da kii haklarna ilikindir.
Hukuki dzenlemelerin ounun dorudan veya dolayl olarak kiileri etkiledii
gz nne alndnda, kanuni ayrmlarn ya da farkllatrmalarn dorudan
kiileri ya da eyleri konu almas, kiilerin eitlik hakkndan yararlanmalarnn
nnde engelleyici bir sebep olarak dnlemez.
[77]
AYM, jandarma uzatmal eratn evlenmelerini izne bal tutan Kanun
hkmne kar yaplan bavuruyu reddettii kararnda da benzer gerekelere
dayanmtr.
[78]
Jandarma uzatmal eratn hukuki statsn belirledikten sonra,
kamu hizmeti grenlerin dier vatandalardan farkl ykm ve kstlamalara
tabi tutulabileceine, bu gibi kamu hizmetlerini kabul etmenin veya hizmete
devam etmenin kiinin kendi isteine bal olduuna, dolaysyla bu kstla-
[76] E.1963/172, K.1963/244, KT.21/10/1963, RG. 1.2.1964/11622; Daha sonraki tarihte bu
ynde verilen bir baka karar ve kar oylar iin bkz. E.1988/51, K.1989/18, KT.2.5.1989,
RG. 04.01.1990/20392
[77] Ayrntl bilgi iin bkz.den Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi,
Yetkin Yaynlar, s.151-154
[78] Askerlik mkellefiyeti jandarmada er olarak yapldktan sonra kazanlan temditli erat
durumu bir kamu hizmetlisi durumu, grlen hizmetin de bir kamu hizmeti olduu
meydandadr. Kamu hizmetleri, gerek toplum gerekse yklenilen hizmetin artlar
bakmndan sade bir vatandatan ayr ykmlere ve ksntlara bal tutulabilirler. Bu
gibi kamu hizmetlerini kabul etmek veya hizmette devam etmek kiinin kendi isteine
bal olduundan, nceden bildii bu kabil kstlamalar kabul etmi saylmak gerekir.
Kamu hizmetinin gerei gibi yerine getirilmesi iin kaytlayc hkmler koymak hukuk
kurallarna uygundur. Herhangi bir kamu hizmetlisi evlenmek iin izin almak zorunda
bulunmad halde bir jandarma uzatmal erinin izin almaa zorlanmasnn eitlik ilkesine
aykr olaca da hatra gelebilir. Halbuki Anayasann 12 nci madesinde : Herkes dil,
rk, cinsiyet, siyasi dnce, felsefi inan, din ve mezhep ayrm gzetilmeksizin kanun
nnde eittir. Hi bir kiiye, aileye, zmreye veya snfa imtiyaz tannamaz denilmektedir.
Konumuzun yani jandarma uzatmal eratnn evlenmelerinin izne bal tutulmasnn ise
Anayasann 12 nci maddesinde belirtilen eitlik ilkesi ile ilgisi olmad aikrdr. E.
1965/2, K. 1965/24, KT. 5/4/1965, RG. 14.1.1966/12202
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
72 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

malarn batan kabul edildiine


[79]
iaret ederek konunun eitlik ilkesiyle bir
ilgisi bulunmad gibi hukuka aykr bir yan da olmadna hkmetmitir.
Ancak, bu sonuca varmasn hakl klacak somut ve nesnel bir gereke gstere-
memitir. Dier askeri grevliler iin ngrlmeyen bir kstlamann jandarma
uzatmal eratlar iin getirilmesinin yaratt eitlie aykr sonular ile kiisel
bir hak ve zgrlk olan evlenme ve aile kurma hakknn zne dokunulup
dokunulmad tartmas yaplmadan ya da hak ve zgrlklerden vazgemi
olmann yaplan snrlamalar her zaman Anayasaya uygun hale getiremeyecei
gz nne alnmadan kurulan karar, AYMnin gereke asndan da en zayf
kararlarndan biridir.
3. devin (Grevin) Gerektirdii Nitelik
AYM kararlarnda devin (grevin) gerektirdii nitelikler, kanunla getirilen
farkllama ya da ayrmay hakl klan nedenlerden biri olarak kabul edilmi-
tir. devin gerektirdii nitelikler bir st kavram olup, AYM kararlarnda
iptali istenen yasann dzenledii meslek, grev ve iin niteliine gre deien
ibarelerle ifade edilmitir. Bu kavrama bal olarak verilen kararlarn byk
ounluunda, kamu hizmetinin gereklerine ve/ya askerlik hizmetlerinin
gereklerine dayanld sylenebilir. Askeri unsurlar tayan grev ve grevlilerle
ilgili yasal dzenlemelere kar yaplan bavurularda AYM, genellikle askeri
hizmetin ne anlama geldiini tesbit ettikten sonra itiraz edilen dzenlemenin
askeri hizmetle ilikisini, amacn ve Anayasa ile uyumunu aratrm, askeri
yarg kurumlar ve grevlileriyle ilgili yasal dzenlemeleri ise, dorudan anayasa
hkmlerine dayanarak deerlendirmitir. Asker Yksek dare Mahkemesi
Kanununda hakim snfndan olmayan bakan ve yelerin grev srelerini 3
yl ile snrlayan ve dier haklar bakmndan ayn rtbedeki subaylarla edeer
tutan deiiklikle ilgili kararnda da ncelii anayasal snrlarn belirlenmesine
vermi ve Asker Yksek dare Mahkemesinin Anayasal statsn u cmlelerle
ifade etmitir: Asker Yksek dare Mahkemesi temel yaps ynnden bir yksek
mahkemedir. Asker bir kurulu oluu ondan sonra gelir ve ikinci alanda kalr.
Burada askerlik hizmetlerinin gerekleri ancak mahkemenin bamszlna ve
bu bamszln gvencesi, dayana olan hkimlik teminatna dokunmad
srece ve o oranda sz konusu olabilir. Baka bir deyimle, bu mahkemenin
anayasal yaps karsnda askerlik hizmetlerinin gerekleri nedenine dayanlarak
bamszlnn ve bakan ve yelerinin teminatnn zedelenmesine yol almas
hukuka savunulabilir bir tutum olamaz. Askeri Yksek dare Mahkemesinin
bamszln ve bakan ve yelerinin teminatn koruyacak, gvenlik alannn
[79] Benzer gr E.1964/36, K.1964/77, KT.25/12/1964, RG.21.4.1965/11981 kararnda
da ileri srlmtr.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
73 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

snrna dayand anda askerlik hizmetlerinin gerekleri durur; durdurulur;


artk ilememesi, iletilmemesi gerekir.
[80]
Deerlendirmede bu ekilde izilen
snr, AYM kararnn yn hakknda da fikir vermektedir.
[81]
Nitekim AYM
kararn, Askeri Yksek dare Mahkemesince icra edilen grevin askeri deil
yargsal nitelikte olduu esasna dayandrm, Anayasal bir lt olan askeri
hizmetin gerekleri ile Anayasayla gvence altna alnan yarg bamszl ve
teminatnn anlam ve amalar asndan yaplan deerlendirme sonucunda
dzenlemeyi hukuk devleti ilkesiyle birlikte yarg bamszln dzenleyen
hkmlere gre iptal etmitir.
[82]
Asker hkim ve savclara emekliliklerinde denecek yksek hkimlik
tazminat bakmndan deiik uygulama getiren 270 Sayl Yksek Hkimlik
Tazminat Hakknda Kanun Hkmnde Kararname hkmlerinin adli yarg
hakimleri ile askeri yarg hakimleri arasnda yaratt farklln eitlie aykr
olduu iddiasnda ise, getirilen farkll askeri hizmetin gerei kabul etmitir.
[83]

Anayasann sivil ve askeri yarg alanlarn ayr ayr dzenlemekle bu kesimler ara-
snda zellikle askeri hizmetlerin gerekleri asndan bir fark yartmak istediine
kuku yoktur. Ancak, kar oylarn da hakl olarak belirttii gibi, hukuk devleti
ilkesinin de bir sonucu olarak, Anayasa her iki kesim iin de yarg bamszln
temel almtr. Askeri hizmet gereklerinin yarg bamszln ve ona ikin
hakimlik teminatn gzard edemeyecei, iki yarg organ arasnda farkllatrma
[80] E.1975/159, K.1975/216, KT.18.12.1975, RG.12.4.1976/15557
[81] askeri hizmetlerin gerekleri ne denli ar basarsa bassn, yukarlarda akland zere,
bu durumun mahkemelerin bamszln ve hkimlik teminatn zedelemesine bir hukuk
devletinde gz yumulamayaca ortadadr. E.1975/159, K.1975/216, KT.18.12.1975,
RG.12.4.1976/15557
[82] tiraz konusu kurallarn Anayasaya uygunluk denetimi yaplrken askerlik hizmetlerinin
gerekleri kavramnn niteliini ve etki alann akla kavuturmann byk nemi
vardr. Bu kavram salt ve soyut olarak ele alnrsa isabetli bir sonuca varlmas beklenemez.
nk kavramn bir asker birlikle bir Asker Yksek dare Mahkemesinde eit alrlk ve
kapsamla uygulama alanna konulabilmesi tasavvur dahi edilemez. Askerlik hizmetlerinin
gerekleri nin en banda bir disiplin, astlk-stlk, buyurma, buyrua uyma ilikileri,
rtbe ile snrlanm yetkiler dzeni gelir. Anayasa; adl, idar ve asker yarg arasnda bir
ayrm gzetmeksizin yarg yetkisinin millet adna bamsz mahkemelerce kullanlmas
genel ilkesini benimsemi (madde 7), hkimlerin teminat almda bulundurulmalarn hem
genel olarak hem de idar yarg, askeri yarg ve stelik Asker Yksek dare Mahkemesi
ynnden bir anayasal zorunluk olarak ayr ayr belirlemi (madde 132, 133, deiik 138,
deiik 140, deiik 141), bylece insan haklarna ...... dayanan .... demokratik .... .hukuk
devleti yaps iinde (madde 2) mahkeme kavramnn askerlik hizmetlerinin olaan arlk
ve kapsam iinde uygulanacak gerekleri ile uyumasna olanak bulunmadn ortaya
koymutur. E.1975/159, K.1975/216, KT.18.12.1975, RG.12.4.1976/15557
[83] Asker hkimlerle adl ve idar yarg hkimlerinin ya haddi, emeklilik, ykselme, zlk
ileri ynnden Anayasa gerei ayr durum ve nitelikte olmalar ve eitlik ilkesinden, askerlik
hizmetlerinin gerekleri gibi hakl bir nedene dayal olarak uzaklalm bulunmas karsnda
itiraz konusu kuraln Anayasann 138. ve 139. maddeleriyle badamayan bir yn de
grlmemitir. E.1988/1, K.1988/26, KT.30.6.1988, RG.26.11.1988/20001
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
74 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yaratacak dzenlemelerin bu kaytlarla yaplmas gerektii aktr.


[84]
Daha ak
bir deyile, askeri hakimlik grevi, askeri bir hizmet olmaktan nce bir yarg
hizmetidir ve onun temel ilkelerine baldr. AYM, Anayasann ilgili hkmlerini
bu ynde deerlendirerek szkonusu Kanun hkmnn yarg bamszlna
aykr olduu sonucuna varabilecei gibi, dzenlemeyle getirilen farkllklarn
orantl ve ll olmadna iaret ederek eitlii bozduuna hkmedebilir
ya da yorumlu ret karar vererek yasama organn eitsizlii giderecek ynde
dzenleme yapmaya sevkedebilirdi. Nitekim, AYM daha sonraki bir tarihte
631 sayl Memurlar ve Dier Kamu Grevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarnda
Dzenlemeler ile Baz Kanun ve Kanun Hkmnde Kararnamelerde Deiiklik
Yaplmas Hakknda Kanun Hkmnde Kararnamenin 17. maddesinin ...357
sayl Askeri Hakimler Kanununa tabi askeri hakim snf subaylara denen grev
tazminat ayn rtbe ve kdemdeki emsali subaylardan fazla olamaz. blmnn
eitlie aykr olduu iddiasn, hakimlik tazminatnn grevle ilgili olduunu
ileri srerek hakl bulmu ve ilgili hkm iptal etmitir. Bu kararnda AYM,
Hakim ve savclar bu grevde bulunmalar nedeniyle yksek hakimlik tazminatna
ve bu tazminat almalar nedeniyle de grev tazminatna hak kazanmaktadrlar.
Dava konusu kuralla, askeri hakim snf subaylara denen grev tazminatnn
ayn rtbe ve kademedeki emsali subaylardan fazla olamayaca belirtilerek, hakl
bir neden olmakszn askeri hakim snf subaylar ynnden bir snrlama geti-
rilmektedir. Askeri hakim snf subaylara, dier subaylardan farkl tazminat ve
denek verilmesi hakimlik grevinin gereidir. Grev tazminat, hakimlik grevinin
nitelii ve zellii gznnde bulundurularak saptandna gre rtbe, tazminatn
belirlenmesinde etkileyici olmamaldr. Baka bir anlatmla, bu tazminat ilgililere,
belirli bir rtbede olduklar iin deil, hakim ve savc olduklar iin verilmektedir.
Grevi gerei yksek hakimlik tazminat alma hakkn kazanma bakmndan dier
hakimlerle ayn hukuksal durumda bulunan askeri hakim snf subaylarn bir
blmnn, yarg hizmeti dndaki bir hizmetle kyaslama yaplmak suretiyle,
grev tazminatlarnn snrlandrlmas askeri hizmetin gereklerinden kaynak-
lanan bir nedene dayanmad gibi Askerlik hizmetinin gereklerinin ise yarg
hizmeti ynnden mahkemelerin bamszl ve hakimlik gvencesi ilkelerinden
nce geldii dnlemeyecei gibi bu nedene dayanlarak mahkemelerin bam-
szlnn ve hakimlik gvencesinin zedelenmesine de izin verilemez. diyerek,
hakim ve savclk grevinin yargsal niteliine arlk vermi, nceki kararndan
[84] Aslnda AYM bu durumu bir baka kararnda; Kamu yararnn gerektirdii dzenlemeleri
yapmak, areleri dnp nlemleri almak, yasa koyucunun en doal hakk ve grevidir.
Yeterki dzenlemeler yaplrken dorudan doruya amalanan hizmetin gerekleri gznnde
tutulmu, istenen nitelik ve kstlamalarla hizmet arasnda gereklere uygun nesnel ve zorunlu
bir neden-sonu ba kurulmu olabilsin. cmleleriyle ok gzel aklamtr. Karar iin
bkz.E.1992/40, K.1992/55, KT.31.12.1992, RG. 24.04.1993/21561
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
75 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

farkl olarak, bu durumun askeri hizmetin gerekleriyle ilgisi olmadn kabul


etmitir.
[85]
Bu ynde verilen bir baka kararn
[86]
ardndan, Anayasann 145.
maddesi AYMnin itihad ynnde deitirilmitir. 2010 Anayasa deiikliinde
Anayasann 145. maddesinde yer alan askeri hizmetin gerekleri ibaresi, askeri
yargnn bamszln zedeledii gerekesiyle karlm
[87]
ve 145/son hkm
Asker yarg organlarnn kuruluu, ileyii, asker hkimlerin zlk ileri, asker
savclk grevlerini yapan asker hkimlerin grevli bulunduklar komutanlkla
ilikileri, mahkemelerin bamszl ve hkimlik teminat esaslarna gre kanunla
dzenlenir. eklinde deitirilerek, askeri hakimlerin zlk ilerinde de yarg
bamszl ve hakimlik teminat esas yerletirilmitir.
AYMnin kadnlarn alma hakkyla ilgili olduu kadar cinsiyet ayrm-
cln yasaklayan Anayasa hkmne de aykrlk yaratan baz dzenlemelerle
ilgili verdii kararlarnda da hizmetin, iin nitelii gerekesini kullanmas,
cinsler aras eitlii gzard eden, hizmetin nitelikleri ile cinsiyet arasnda
geleneksel ba kuran yaklamn yargsal temsili olarak deerlendirilmi ve
epey eletirilmitir. 788 sayl Memurin Kanununda yer alan Kadnlarn
memur ye mstahdem olmalar caizdir. Ne gibi memuriyet ve hizmetlerde istihdam
edilecekleri her vekletin memurlarna ait kanunlarnda tesbit olunur hk-
mne yaplan itirazn oyokluuyla reddediildii kararda AYM, Anayasann
hkmleri uyarnca kamu hizmetlerine girmede devin gerektirdii niteliklerden
baka kadn ve erkek Trk vatandalar iin bir ayrm yapmaa imkn olmad
gibi cinsiyet, kanun nnde eitlii engelleyen bir sebep de deildir. ptali istenen
Memurin Kanununun 6 nc maddesinin (Kadnlarn memur ve mstahdem
olmalar caizdir) yolundaki hkmnn Anayasann kamu hizmetlerine girme
hakkn ve kanun eitlii dzenleyen kurallarna aykr bir yn olmad
Yine ayn maddede yer alan (Ne gibi memuriyet ve hizmetlerde istihdam edi-
lecekleri her vekletin memurlarna ait kanunlarnda tesbit olunur) eklindeki
hkm, ilk bakta eitlik prensibine aykr gibi grnrse de, kadnlarn vcut
yaplar ve ilerin nitelii bakmndan baz kamu hizmetlerine alnmamalar, bu
prensibi zedeliyecek nitelikte deildir. Kamu hizmetinin aksamadan yrtlmesi
gerektiinden kadnlarn vcut yaplarnn elverili olmad hizmetlerin her
vekletin memurlarna ait kanunlarda gsterilmesinin Anayasaya aykr bir yn
[85] E.2003/57, K.2004/57, KT. 12.05.2004, RG. 29.07.2004/25537; 926 Sayl Yasaya tabi
olup profesr ve doent unvanna sahip subaylardan retim grevlisi olarak usulne uygun
bir ekilde akademik kariyerini kullanabilecekleri yerlere atanan subaylara denen grev
tazminatnn ayn rtbe ve kdemdeki emsali subaylardan fazla olamayacan belirten yasa
kural da ayn gerekeyle eitlie aykr bulunmutur. AYM, bu subaylara dier subaylardan
farkl tazminat ve denek verilmesini retim yelii grevinin gerei kabul edip, yasa
hkmn iptal etmitir. E.2006/53, K.2009/21, KT. 5.2.2009, RG.28.03.2009/27183
[86] E. 2005/159, K. 2009/62, KT. 7.5.2009, R.G. 07.10.2009/27369
[87] Madde gerekesi iin bkz. http://www2.tbmm.gov.tr/d23/2/2-0656.pdf (10.02.2012)
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
76 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bulunmad.. na hkmetmitir.Oyokluuyla alnan karara kar 6 ye, ilgili


hkmn memur olabilmeyi kadnlara bir ltufmu gibi sunduunu, kamu
hizmetini erkeklere zg bir grev olarak kabul edip Bakanlklarca yaplacak
tesbit iinin grevin niteliklerinden ok cinsiyet bakmndan yaplacann,
zira Kanunda nitelik bakmndan bir tesbit yaplacan belirten genel bir ifade
olmamasnn tesbit iinin kadnlara hasredilmek suretiyle hkme balandn
gsterdiini, bunun da cinsiyet bakmndan bir ayrm olduunu ileri srerek
karara kar kmtr.
[88]
Kararn en tartmal blm, Kadnlarn memur ve
mstahdem olmalar caizdir. ibaresinin Anayasann kamu hizmetlerine girme
hakkn ve kanun eitlii dzenleyen kurallarna aykr bir yn olmadn
syleyen AYMnin, kamu hizmetlerine girmede devin gerektirdii niteliklerden
baka kadn ve erkek Trk vatandalar iin bir ayrm yapmaa imkn olmad
gibi cinsiyet, kanun nnde eitlii engelleyen bir sebep de deildir eklindeki
eitliin en dar anlama indirgendii ksmdr.
[89]
Anayasann 58. maddesinde
grevin gerektirdii niteliklerden baka kamu grevlisi olmann nnde bir engel
yok iken, Kanunla kadn olmaya bal yeni koul ve durumlar yaratlmasna
izin verilmesi, bu iznin standart ve snrlarnn da belirlenmemesinin kadnlar
koruyucu bir yan olmad gibi, eitlik ilkesine ilaveten hukuk devleti ilkesine
de aykrlk tekil ettii aktr. Dier yandan, kadnlarn istihdam edilecei
memuriyet ve hizmet alanlarnn belirlenmesinin Bakanlklara braklmasn,
kamu hizmetinin aksamadan yrtlmesiyle ilikilendirmek abestir. Zira, ayn
tehlike erkek grevlililer iin de vardr. Vcut yaplar ve ilerin nitelii asndan
kadnlarn baz ilerde altrlmamas, daha ok i kanunlarn ilgilendiren ve
kadnlar ar iin yk ve tehlikelerinden korumaya ynelik istisnai hkmlerdir.
Memurin Kanununda ise, byle bir hkme yer olmayaca aktr.
AYM kararlarnda kullanlan konunun gerekleri ibaresi ise, grevin/hiz-
metin gerekleri ifadesinden daha geni ve onu da ieren bir anlama gelmektedir.
Kararlarndan birinde AYM bu ibareye aklk getirmi; yasa koyucunun, bir
kamu hizmetinde grevin gerektirdii nitelik ve koullar Anayasa erevesi
iinde kalmak kaydyle, grevin ve lkenin gereklerine ve zorunluklarna
[88] E.1963/148, K.1963/256, KT.25/10/1963, RG.10.3.1964/11652; Dier kararlar iin
bkz. E.1967/9, K.1967/41, KT.21/11/1967, RG. 18.6.1968/12927; E.1963/336,
K.1967/29, KT.26-27.9.1967, RG.19.10.1968/13031; E.1968/62, K.1969/16, KT.
3/4/1969, RG.3.1.1970/13390
[89] AYM, Medeni Kanunun Kar koca arasnda her nevi hukuki tasarruf caizdir. Karnn
ahsi mallarna veya mal ortakl usulne tabi mallara dair kar koca arasndaki hukuki
tasarrufar, sulh hkimi tarafndan tasdik olunmadka muteber olmaz. Koca menfaatine
olarak kar tarafndan nc ahsa kar iltizam olunan borlar iin dahi hkm byledir.
hkmnn eitlie aykr olduu iddiasn da benzer gerekelerle reddetmitir. E.1997/27,
K.1998/43, KT.30/6/1998, RG.15.1.2000/23943; benzer baka bir karar iin bkz.
E.2006/156, K.20008/125, KT.19/6/2008, RG.26..11.2008/27066
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
77 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

gre serbeste takdir edebileceini kabul etmitir. AYMnin gerek ve zorunlu-


luklar sadece grevle deil, lkenin durumuyla da ilikilendirmesi, Yksek
Mahkemenin kendi deerlendirme alann geniletme, yasalar elverililik
asndan da inceleme iradesi tad anlamna gelmemektedir. Aksine AYM,
konuyu en iyi bilecek durumda olann yasa koyucu olduunu iaret ederek bu
deerlendirmeyi yasamann takdirine brakmtr.
[90]
III. Eksik Dzenleme Nedeniyle ptal
Karar Verilemeyecei Yaklamnn
Eitlik lkesi zerindeki Etkileri
AYMnin eitliin alann daraltan bir dier yaklam, nne gelen yasal dzen-
lemenin eitlie uygun olup olmadndan ziyade kat positivist bir tutumla
eitlie aykr olup olmadn belirleme faaliyetinde kuraln uygulama alannn
geniletilmesi amacyla (ya da eksik dzenleme nedeniyle) iptal edilemeyecei ek-
linde gelitirdii bir lte bavurmasdr. AYM, yasal dzenlemenin konusuyla
ayn durum ve koullarda olmasna ramen bir hak ya da olanaktan yararlan-
mayan kii ya da kesimlerce ileri srlen eitsizlik iddialarn reddederken bu
yaklam, Anayasaya zde aykr olmamak kiilerin kendi iradesiyle farkl
durum ve konumlar setiklerinde bu grevlere ilikin kanunla getirilen kstlamalar
da kabul etmi saylaca, itiraz konusu hkmn iptaliyle uygulama alannn
genileyecei, ilgili maddelerin uygulama alanlarnn geniletilmesini, bylece
daha kapsaml bir uygulamann gerekletirilmesini salamak iin iptal isteminde
bulunulmayaca eksik dzenlemenin dourduu sonularn yasama ilemleriyle
dzeltilebilecei gibi ifadelerle somutlatrmaktadr.
[91]
AYMnin yerleik hale
gelen, iptal karar ancak Anayasaya aykr olan bir yasa hkmnn uygulama
alanndan kaldrlmasn salamak iin verilebilir. zde Anayasaya aykr d-
meyen bir kuraln uygulama alannn geniletilmesi amacyla iptal edilmemesi, bu
sorunun zmnn yasama organna braklmas gerekir. yaklam, zellikle bir
kesime hak tand, ayn koullar iinde ayn ii ve ilemi yapan dier kiileri
dlayarak farkl uygulamaya yol at iddia edilen dzenlemeler szkonusu
[90] Yasa koyucunun, bir kamu hizmetinde sz gelimi askerlik alannda grevin gerektirdii
nitelikleri ve koullar saptamasn ya da saptanm olanlar deitirmesini, Anayasa erevesi
iinde kalmak kaydyle, grevin ve lkenin gereklerine ve zorunluklarna gre serbeste
takdir edebileceini kabul etmek yerinde olur. nk bu gerek ve zorunluklar en iyi bilecek
durumda olan yasa koyucudur, itiraz konusu kural ile de yaplm olan budur. E. 1976/51,
K. 1977/16, KT.10.3.1977, RG.25.6.1877/15977
[91] Bu yndeki erken dnem kararlar iin bkz. E.1963/172, K.1963/244, KT.21.10.1963,
RG.1.2.1964/11622; E.1963/174, K.1963/115, KT.20.5.1963, RG.2.8.1963/11470;
E.1963/205, K.1963/123, KT.22.5.1963, RG.14.8.1963/11480; E.1963/89, K.1964/36,
KT.5.5.1964, RG.22.8.1964/11787
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
78 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olduunda, tatmin edici bir yant retemeyen, eitlie aykr sonularn deva-
mna icazet veren bir yaklam olarak deerlendirilmelidir.
[92]
506 Sayl Sosyal
Sigortalar Kanununda yaplan deiikliin Anayasann 2. ve 10. maddesine
aykr olduu iddiasn bu gerekeyle reddeden AYMnin karar, szkonusu
yaklamn getirecei olumsuz sonular gstermesi bakmndan iyi bir rnektir.
Dzenlemeye kar Anayasaya aykrlk sav u gerekelerle ileri srlmtr:
ddia sahibi Mill Savunma Bakanlna bal iyerinde almaktadr. Bu
iyeri nitelik ve koullar bakmndan itiraz konusu kuralda ngrlen ve
itibari hizmet sresinden yararlanma olana veren iyerlerinden farkl olma-
d halde Mill Savunma Bakanlna bal iyerlerinde alan sigortallar
itiraz konusu madde kapsamnda yer almadklar iin bu maddeyle tannan
olanaktan yararlanamamaktadr. nk, itiraz konusu kural uyarnca
itibari hizmet sresi nden yararlanabilmek iin iki ayr koulun birlikte
gereklemesi gerekmektedir. Bu koullar, madde kapsamnda aka gs-
terilen ve saylan sigortallardan olmak ve grlen iin madde metninde
belirtilen iyerinde yaplmasdr. Baka bir anlatmla, hem ikolu hem de
iyeri koulunun birlikte gereklemesi zorunludur.
Bunun sonucu olarak, davac ve ayn durumdaki dier kiiler iin iyeri
koulu gereklemesine karn, madde metninde belirtilmeyen ikollarnda
ayn tr ii gren sigortallar aleyhine bir durum ve eitsizlik domaktadr.
tiraz konusu madde dzenlemesinde ngrlen ve itibari hizmet sresin-
den yararlanabilmek iin iki koulu birlikte arayan sistem yerine, sadece
iyeri koulunu zorunlu klan sistemin kabul durumunda bu eitsizlik
ortadan kalkacaktr.
Talebi ve ilgili yasal dzenlemeyi deerlendiren AYM, itiraz oyokluuyla
reddetmitir. Yasadaki haktan yararlanabilmek iin Yasann ngrd biimde
i kolu ve iyeri koullarnn birlikte gereklemesinin zorunlu olduuna iaret
etmi, anlan bent hkmlerinde Mill Savunma Bakanlna bal iyerle-
rinde alan sigortallarn yer almam olmas durumunun belli sigortallara
hak tanyan ve z bakmndan Anayasaya aykrl bulunmayan hkmn
iptalini gerektirmediini, ayrca dier sigortallarn bu haktan yararlanmalarn
[92] Bilgi iin, Aliefendiolu,Ylmaz (1996), Anayasa Yargs ve Trk Anayasa Mahkemesi,Yetkin
Yaynlar, Ankara, s.50-53; Gzler Kemal (2011), Anayasa Hukukunun Genel Teorisi Cilt
II, 1.Bask, Ekin Basm Yayn Datm, Bursa, s.796-798; Bu nitelikteki kararlar iin bkz.
E.1963/174, K.1963/115, KT. 20.5.1963, RG.02.08.1963/11470; E.1981/13, K.1983/8,
KT. 28.4.1983, R.G. 09.04.1984/18367; E.1987/24, K.1987/37, KT. 24.11.1987, R.G.de
yaymlanmamtr. (Red); E.1988/3, K.1989/4, KT. 18.1.1989, RG.3.5.1989/20157;
E.1988/51, K.1989/18, KT. 2.5.1989, RG.04.01.1990/20392
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
79 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

salamak zere her zaman yeni dzenlemeler yaplabileceini ileri srmtr.


[93]

Karara katlmayan yelerin itirazlar ise, itibari hizmet sresinin anlam zerine
younlamtr. Aznlk grlerinde, itibar hizmet sresi nin bedeni ypratc,
alma gcn ve hayat sresini azaltc iyerlerinde eitli tehlikelere ak olarak
alanlarn emekliliklerine eklenen sre anlamna geldii, buna bal olarak
ypratc etkinin iinin bal olduu ikolundan deil, iinin alt yer ve
koullarndan ileri geldii, ayn iyerinde ve ayn koullarla alan iki iiden
birine ikollarna gre bu hak tannrken tekine tanmamasnn Anayasann
10. maddesindeki eitlik ilkesiyle badamad ileri srlmtr. Anayasaya
zde aykrlk olmad iddiasna kar da, ayn ypratc koullar iinde alan
iilerin bir ksmna verilen bir hakkn, teki ksmna verilmemesinin devleti
alanlarn hayat seviyesini ykseltmek, alma hayatn gelitirmek iin
alanlar korumak ve almay desteklemekle grevli klan Anayasann 49.
maddesine aykr dt gr savunulmu, bu aykrln (ikolu koulu-
nun) iptal kararyla giderilerek, yasa kapsamna Anayasaya uygun bir ierik
kazandrlmasnn Anayasa Mahkemesinin grevi ve anayasal denetim kapsam
iinde olduu bildirilmitir.
[94]
Ayn ypratc koullar iinde alan iilerin
bir ksmna verilen bir hakkn teki ksmna verilmemesini eitlie aykr bul-
mayan AYM, birka yl sonra verdii baka bir kararda ise, iki farkl hukuki
statden birine verilen imkann dierine kyasen uygulanabilecei ynnde bir
deerlendirme yaparak dzenlemenin eitlie aykr bir yan bulunmadna
hkmetmitir. Yasama organ yelii yapanlarla dardan bakanla atananlara
emeklilikle ilgili zlk haklar bakmndan bir takm avantajlarn yan sra bu
grevlerde geirdikleri her hizmet yl nedeniyle fiili hizmet zamm verileceini
dzenleyen Kanun hkmne kar ileri srlen eitlie aykrlk itiraznn ret
[93] ounluk gr iin bkz. bir yasa hkmnn, Anayasaya aykr olduunun kabul
edilebilmesi iin, bu hkmn Anayasann koyduu esaslara aykr bir kural iermesi gerekir.
Anayasa; itiraz konusu maddede sz edilen sigortallarn, itibari hizmet sresinden
yararlanmalarn engelleyen bir kurala yer vermemitir. saptamas, aksine, Anayasann
ngrd Sosyal devlet ilkesi ve bu ilkenin ierisinde yer alan Sosyal gvenlik kavram,
itibari hizmet trnden kurumlarn kabuln zorunlu klmaktadr. zde Anayasaya
aykr dmeyen bir kural uygulama alannn geniletilmesi amacyla iptal edilmeyeceine
gre; bir ksm sigortallara hak tanyan itiraz konusu hkmn, teki kesimlere de ayn
hakk tanyan tamamlayc yasama ilemleriyle dzeltilmesi, dzenleme eksikliklerinin
bu yntemle giderilmesi Anayasaya uygun ve tutarl bir tasarruf olacaktr. E.1988/51,
K.1989/18, KT.2.5.1989, RG.4.1.1990/20392
[94] 1961 Anayasas dneminde Sendikalar kanunundaki deiiklikle iilerin ikolunda yetki
alm sendikaya verecekleri aidatlarn iverenden olan alacaklarndan kesilerek sendikaya
denmesini ngren hkm, szkonusu deiikliin dier sendika yesi iileri kapsamad
gerekesiyle eitlie aykr bulmu ve iptal etmitir. E.1970/48, K. 1972/3, KT.8-9.2.1972,
RG.19.10.1972/14341; Kararla ilgili bilgi iin bkz. den, Merih (2003), Trk Anayasa
Hukukunda Eitlik lkesi, Yetkin Yaynlar, Ankara, s.292-293; Ayn ynde bir baka
karar iin bkz. E.1988/19, K.1988/33, KT.26.110.1988, RG. 11.12.1988/20016
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
80 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

gerekesi olarak; Yasama organ yelii ve bakanlk grevinin, gerek ilevsel ve


gerekse ierik bakmndan 5434 sayl TC. Emekli Sand Yasasnn 32. maddesinde
fiili hizmet zamm alanlar arasnda saylan Trkiye Radyo-Televizyon Kurumu
yelerinin grevinden daha az ypratc etki yarattn sylemeye imkan olmad
ileri srlmtr.
[95]
ilerin itibari hizmet sresiyle ilgili kararda kar gr
olarak ileri srlen savlar, bu kez yelerin ounluu tarafndan sahiplenilmi,
stelik tamamen farkl konumda bulunan bir grup lehine savunulmutur. AYM,
Sosyal Sigortalar Kanunuyla getirilen sper emeklilik sistemiyle ilgili kararda
da benzer bir deerlendirmeyle, eski emeklilerin durumlarnn iyiletirilmesinin
ayr bir yasa konusu olduunu, eksik dzenlemenin Anayasaya aykrlk tekil
etmeyeceini ileri srerek eitlik ilkesine aykrlk olmadna karar vermitir.
[96]
Eksik bir dzenlemenin yaratt kimi hakszlk ve adaletsizlikleri giderebil-
mek iin itiraza konu hkmn iptali yoluna gidilmesinin Anayasaya uygunluk
denetiminin snrlarn at tezi, baz kararlarda ise, ounluk kararna katl-
mayan yeler tarafndan savunulmutur.
[97]
Demek ki AYM, baz bavuru-
[95] E.1992/38, K.1993/5, KT.2.2.1993, RG.17.12.1993/21791
[96] E.1990/5, K.1990/28, KT.14.11.1990, RG.14.3.1991/20814
[97] Kararlara u gerekelerle kar oy kullanmtr: Dzenlemenin eksik ve aksayan yanlarnn
bulunmas, zaman iinde yeni dzenlemelerle bu hkmlerin de deitirilip dzeltilmesinin
kanlmaz olmas Anayasaya uygunluk denetimi asndan nem tamamaktadr. Bir yasa
hkmnn Anayasaya aykr olduunun iddia edilebilmesi iin, metin olarak Anayasann
koyduu ilke ve kurallara uygun dmeyen, onlarla eliip atan bir kural iermesi
gerekmektedir. Anayasa Mahkemesinden, ancak Anayasaya aykr olan bir yasa hkmnn
uygulama alanndan kaldrlmas iin iptal karar istenebilmekte, z ynnden Anayasaya
aykr dmeyen bir kuraln uygulama alannn geniletilmesi amacyla iptal isteminde
bulunulmasna Anayasa cevaz vermemektedir. Bir yasa hkmnn uygulama alann
geniletmek amacyla deil, Anayasaya aykr olmas halinde iptali gerekir. E.1988/19,
K.1988/33, KT.26.110.1988, RG. 11.12.1988/20016; Bir yasann Anayasann 10.
maddesinde yazl olanlar dnda, dzenlemekte olduu konunun nitelii bakmndan baz
kayt ve artlar koyarak ayrmlar yapmas ve hkmlerinde bu kayt ve artlar yerine getirmi
olanlarn yararlanabileceklerini kabul etmesi, 10. maddede saylan zelliklerin herhangi birisine
dayanlarak yaplm bir ayrm olmadka eitlik ilkesine aykrlk tekil etmez.E.1992/40,
K.1992/55, KT.31.12.1992, RG.24.04.1993/21561; Sz konusu dzenleme, Kurumun
akteryal dengesini dzeltmek zere uygulamaya konulmutur. Eski emeklilerin durumlarnn
iyiletirilmesinin ise, ayr bir yasa konusu oluturaca, eksik dzenlemenin Anayasaya aykrlk
tekil etmeyecei aktr. E. 1990/5, K.1990/28, KT.14.11.1990, RG.14.03.1991/20814;
zrl ve eski hkml altrmayan iverenler veya vekillerinden tahsil edilecek para
cezalarnn ne ekilde kullanlaca hususu tamamen yasa koyucunun takdir alanna giren bir
husus olup, Anayasal ilkelere bal kalmak artyla, bu cezalarn kamu yararna bir harcama
kalemi olarak dorudan alma Bakanl ya da bal bir birimince kullanlmas mmkn
olabilecei gibi, ii-iveren temsilcilerinin de iinde olaca bir komisyonun tekil edilip
edilmemesi, bu komisyona kimlerin alnp alnmayaca, temsili uygun grlen komisyon
yelerinin bir blm iin farkl, dierleri iin deiik kriter ve ltlerin ngrlmesi de
tamamen yasa koyucunun takdirindedir. Dier bir deyile, rneklenen hususlar bir Anayasal
denetim sorunu olmayp, yasamann tasarrufu alanndaki bir tercihin ortaya konulmasndan
ibaret bulunmaktadr. E.2008/57, K.2010/26, KT.4.2.2010, RG.22.10.2010/27737;
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
81 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

larda nne iptal talebiyle gelen benzer nitelikteki kanun ve dzenlemeleri bu


gerekeyle reddebilecei halde kabul etmekte ve eitlie aykr bulabilmektedir.
zellikle bir gruba imtiyaz saland gerekesiyle iptal edilen kanun hkm-
leriyle uygulamann geniletilmesi deil, ama daraltlmas sonucunun ortaya
kt kararlar bu yndedir.
[98]
Bu nitelikteki kararlarda AYM yeleri arasnda tam bir uzlaya varlama-
masn, dier deyile kararlarn neredeyse tamamnn oyokluuyla verilmesini,
bir yandan ayrmclk iddialarna konu olan dzenlemelerin darda tutulan
kesim iin aleyhte bir sonu yaratmasna ramen bir baka kesim lehine gelien
sonularn hukuki ve nesnel ltlerle aklanamamas, dier yandan ise AYMnin
kendi kendini snrlamas olarak deerlendirmek mmkndr. AYMnin
kendini snrlamasn da iki nedenle aklamak mmkndr; birincisi itiraz
konusu dzenlemenin iptali ile uygulamann geniletilmesinin yasama organnn
iradesine aykr bir sonu douraca, dier deyile yasamann yerine geme
anlamna gelecei endiesi, ikincisi ise, iptali istenen dzenlemenin Yksek
Mahkemenin deyimiyle z ynnden Anayasaya aykr dmemesi ya da baz
kararlarnda ileri srd gibi, aslnda istenenin iptal deil, yasal dzenlemenin
kapsamn geniletmek olmas. Ancak, hangi nedenle olursa olsun, bu kanma
tavr baz hallerde eitlie aykr sonularn hukuka aykr biimde devamna
yol amaktadr.
[99]
AYMnin benzer nitelikteki dzenlemelerle ilgili kararla-
rnda bavurduu nesnel ltleri, bu tr itirazlarla ilgili olarak da kullanmaya
devam etmesi, yasamann takdir yetkisini bu ltlere gre deerlendirmesi,
aleyhe sonular douran farkllklarn haksz bir nedene dayanmadna kanaat
getirdiinde durumu aydnlatc ve ikna edici gerekelerle aklama gayretini
Yasa hkmlerinin Anayasaya aykr olduu sonucuna varlabilmesi iin, Anayasann aka
belirledii hususlarn tersine kurallar iermesi gerekmektedir. Oysa Trk Ceza Kanununun
9/1/1986 gnl, 3255 sayl Yasa ile deiik 175. ve 176. maddeleri, dzenleme alanlar
iinde, vicdan ve ibadet zgrln zedeleyen; Anayasann Din ve vicdan hrriyeti ile
ilgili 24. maddesine ve iptal davasnn teki dayanaklarn oluturan Balang hkmleri
ile 2, 10, 13, 14, 174. maddelerine ters den hkmler iermedii gibi, beeri dinler
aleyhinde uygulama yaplmasna neden olacak kurallara da yer vermemektedir. Semav
olmayan dinler ynnden ayn dorultuda bir dzenlemeye bu evrede gidilmemi olmas,
dolaysyla Trk Ceza Kanununun 175. ve 176. maddelerinin yalnz semav dinleri koruma
altna alm bulunmas karsnda, ancak eksik dzen!emeden sz edilebilecektir. lgili
maddelerin uygulama alanlarnn geniletilmesini, bylece daha kapsaml bir uygulamann
gerekletirilmesini salamak iin iptal isteminde bulunulmayaca gibi, iptal karar da
verilemeyeceine gre, belirtilen eksikliin Anayasaya aykrl oluturan hakl bir neden
olarak deerlendirilmesi kanmca olanakszdr. E. 1986/11, K. 1986/26, KT. 4/11/1986,
R.G. 22.02.1987/19380
[98] E. 1985/1, K. 1986/4, KT. 25/2/1986, R.G.10.07.1986/19160), E. 1986/11, K. 1986/26,
KT. 4/11/1986, R.G. 22.02.1987/19380
[99] Eletiriler iin bkz. den, Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi, Yetkin
Yaynlar, Ankara, s.304-310
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
82 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

gstermesi yerinde olacaktr. Nitekim AYM, eitlie aykrlk nedeniyle iptal


ettii baz yasal dzenlemelerle ilgili olarak, yasa koyucunun benzer durumlara
benzer zmler getirmesi esasna vurgu yaparak yasa koyucuya yol gstermi,
yasalarn genel olmas ilkesinin de bunu zorunlu kldn ileri srebilmitir.
[100]

Bunun anlam, yasamann yerine gemek deil, AYMnin varlk nedeni olan
adalet ve hakkaniyete uygun dzenlemeler yoluyla anayasal dzenin ve insan
haklarnn korunmasn salamaktr.
SONU
A
yrmclk yasa, negatif ieriiyle kii ve gruplara belli zeminlere dayal
ayrmclk yaplmamasn emreden mutlak bir yasaktr. Eitlik ilkesiyle
ilikisi ise, mutlak olarak yasaklanan nedenlere dayal ayrmcln eit-
lii daima bozaca kabulne dayal bir varsaymla aklanabilir. Dier deyile,
bu zeminlerin eitlik ilkesinin ekirdek, dokunulmaz alann oluturduu
kabul edilir. 1961 ve 1982 Anayasalarnn kanun nnde eitlii dzenleyen
hkmlerinden de anlald kadaryla, bu zelliklere dayal bir snfandrma
dier zelliklere dayal snfandrmalara gre ok daha sk bir denetime tabi
tutulacaktr.
[101]
Gerek ya da mutlak eitliin doal dzende bile olmad dnldnde,
eitlik ilkesiyle varlmak istenenin hukuksal eitlik olduu aktr. Hukuksal
eitlik de ancak hukuksal ltlere dayanarak kurulabilir. Bunun sonucu olarak,
kiiler/gruplar arasndaki benzerlik ya da farkllklarn kiisel zelliklere ya da
ayrmcln yasakland alanlara ilikin deil, kii/gruplarn hukuksal durum
ve zellikleri asndan ele alnmas zorunludur. Dier deyile, yasalarla yaplan
snfandrmann tabi tutulduu denetim, yerindelik deil, hukuki adan bir
deerlendirmeyi esas almaktadr. Bu anlamda anayasal denetimin etkinlii,
AYM tarafndan kullanlan yorum yntemleri ve ltlerin hukuksal ve nesnel
deerine, hak-eksenli bakn hakim klnp klnmamasna bal olarak dei-
kenlik gstermektedir. zellikle eitlik gibi olduka soyut ilkelerin denetimine
konu olan yasal dzenlemelere ilikin deerlendirmelerin, Anayasann ya da
hukukun ak kavram ve kurallarna gre yaplacak yorumlardan daha zor oldu-
unu sylemeye gerek yoktur. Hakkaniyet ve adalet gibi ahlaki ilkelerin hukuk
dzenindeki karlnn ayrmclk yasa ve hukuksal eitlik olmas, hukuka
uygunluk denetimini daha da gletirmektedir. nk, birinin bozulmas
dierini de etkilemektedir.
[100] E.1986/11, K.1986/26, KT.4.11.1986, RG.22.2.1987/19380
[101] nceolu Sibel (2006), Trk Anayasa Mahkemesi ve nsan Haklar Avrupa Mahkemesi
Kararlarnda Eitlik ve Ayrmclk Yasa, alma ve Toplum, Say.4, s.49
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
83 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

AYM, bu nedenlerle ilk dnem kararlarnda sosyal gvenlik, vergi ykml-


l, ii-iveren ilikileri gibi sosyal ve ekonomik alan dzenleyen yasa hkm-
lerini, dzenin aksamasn nlemek, kurumsal uygulamalarda istikrarszla yol
amamak adna iptal etmeyerek sistemin ileyiinin devam ettirilmesi ynnde
tercih kullanm, bu konularda yasamann takdir yetkisini geni tutmutur.
Dier alanlara ilikin yasal dzenlemeleri ise ya sk skya Anayasada saylan
ayrmclk zeminleri zerinden ya da Anayasann ak hkmlerine bal ola-
rak denetlemeyi yelemitir. Eitlii daha ok stat temelinde ele alm, yasal
dzenlemenin konusu durumundaki kii ya da kurumlarn iinde bulunduklar
hukuksal durum zerinden karlatrmaya gitmitir. Ancak, bu anlay, her
trl ayrmclk ve sosyal adaletsizliklerle mcadelede etkin deildir. Baz hal-
lerde yasal dzenlemelerle getirilen snfamalarn devletin ayrmclk yapmama
ykmnn yan sra bata Anayasa olmak zere dier yasalarla gvence altna
alnan her bir haktan yararlanmada eit davranlmasn salama ykmll
asndan da sorgulanmas gerekmektedir. Dier deyile, yasaklayc veya hak
kaybna yol aan yasal dzenlemelerin bu yetkiyi aka Anayasadan alp alma-
d gzetilmelidir. Ancak AYMnin kanun nnde eitlik ilkesinin salayaca
korumay zayfatacak biimde, askeri ve sivil yarg mensuplar ve kadnn soyad
seimine ilikin kararlaryla, sosyal gvenlik hakkyla balantl eitlik ilkesi
deerlendirmelerinde hukuksal standartlarn dna kabildii ve tartmal
kararlara imza att grlebilmektedir.
Yukarda ilgili balklar altnda da dikkat ekildii gibi, AYMnin denetim
faaliyeti, hem Anayasa kuralnn hem de nne getirilen yasal dzenleme ve
kurallarn sebebini, amacn ve konusunu belirleme, bunlar arasnda makul,
uygun, nesnel, dengeli bir iliki kurma ameliyesidir. nsan hak ve zgrlkleriyle
temel ilkeleri dzenleyen anayasal ve yasal normun koruma alannn tesbiti,
normun neyi, niin, nasl dzenlemek istediiyle yakn balantl bir konu
olduuna gre, AYMnin eitlik ilkesiyle ilintili olarak hakl neden testine
tabi tuttuu yasal dzenlemeleri, bu balamdan ayrlmadan nesnel ltlerle
deerlendirmesi, izledii yol ve yntemlerle doacak sonular, tatmin edici
hukuksal gerekelerle aklamas, kararlarnn meruluu asndan olduu kadar,
devletin uluslararas hukuktan doan ykmllklerinin yerine getirilmesinin
salanmas bakmndan da nemlidir.
AYMnin kararlarnda eletirilmesi gereken bir baka nokta, ayrmcln
uluslararas insan haklar hukukundaki gelimelerin gerisinde dar bir kapsamla
deerlendirilmi olmasdr. Uluslararas insan haklar alannda jus cogens nite-
liinde bir kural kabul edilen ayrmclk yasa, dezavantajl toplumsal kesimler
ve bir takm haklarla balantl olarak uluslar aras szlemelerde ayrmcln
her trn kapsayacak biimde ayrntl olarak tanmlanmtr. Taraf devlet-
lerce Szlemelere uyulmasn salamak zere grev yapan mahkeme ve komite
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
84 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

niteliindeki denetim organlarnn karar ve yorumlarnda, ak ayrm yaratan


yasalarn yansra toplumun gsz kesimleri iin zel koruma tedbirleri getir-
meyen ntr yasalarn da ayrmclk (pasif ayrmclk) rettii kabul edilmek-
tedir. Ayrmcln negatif bir yasak olmann tesinde devletin olumlu nlem
ve eylemlerini ieren bir olgu kabul edildii dnemde AYMnin bu nitelikteki
iddialar eksik dzenleme yorumuyla reddetmesi zerinde dnlmesi ve
zm retilmesi gereken bir durumdur. Gnmzde klasik neden ve zeminler
dnda eitli nedenlere bal olarak pek ok tr ve ekilde geliebilen ayrmclk
olgusu bu kapsamda deerlendirilmedii srece, kii hak ve zgrlklerin-
den herkesin tam olarak yararlanmasn salamak mmkn olamamaktadr.
Kadnlar, ocuklar, yallar, engellilerle birlikte ekonomik, sosyal, kltrel ve
siyasal adan dezavantajl dier kesimleri bilerek veya bilmeyerek dlayan, zel
tedbirlerle korumayan yasal dzenlemelerin toplumun dier kesimlerini daima
bir adm ne geirdiini ve bunun da ayrmclk sayldn bilmek gerekir.
AYMnin ayrmcl belli nedenlere dayal farkllklarla snrl tutan veya hi
deerlendirmemeyi yeleyen tutumu, Trkiyenin tarihsel, kltrel, siyasal ve
toplumsal koul ve zellikleriyle de balantl olup, devletin dier organlaryla
beraber yargnn ayrmclk ve eitliin kapsamn geniletmekten ekinme
geleneinin bir davurumudur.
Devlet/kii ya da kiiler aras ilikileri temel hak ve zgrlklerle balantl
olarak kurgulayan yasal dzenlemelerin, devleti, siyasal ya da ekonomik istikrar
ve dzeni koruma refeksini abartl biimde n plana karmadan, ancak siyasal
ve ekonomik alanlara lsz mdahale saylabilecek yaklamlara da kaymadan,
uluslararas insan haklar denetim kurulularnn kararlarnda kullandklar asgari
standartlara uygun standartlar gelitirerek deerlendirmek, ayrmclk yasa
ve eitlik ilkesini bu ltlere bal kalarak istikrarl bir yoruma kavuturmak
zorunlu grnmektedir. Ayrmclk fiillerine en ak koullarda yaayan deza-
vantajl kii ve gruplarn say ve tr asndan olduka zengin bir lke saylan
Trkiyede yasama ve yargnn bu dengeyi kurabilmesi kolay deildir. Ancak, en
azndan AYM tetikleyici bir g olarak bu tutumu bireysel bavuru kararlaryla
balatrsa, sre iinde gelien standart ve yorumlar AYMnin kanun denetimine
de devletin dier organlarnn ilemlerine de sirayet edecektir.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
85 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
Arbal ennur (2009), Snrl Ayrmclk Yasandan
Genel Eitlik lkesine, Sekin Kitabevi, Ankara.
Akllolu, Tekin (1998), Avrupa Toplumsal Andlamas
ve Trkiye, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt:15, s.14-37
Amnesty International (2005), Human rights for
hukam dignity A primer on economic, social and
cultural rights, Amnesty International Publications.
Aliefendiolu,Ylmaz (1996), Anayasa Yargs ve Trk
Anayasa Mahkemesi,Yetkin Yaynlar, Ankara.
Aliefendiolu,Ylmaz (1986), Anayasa Mahkemesinin
levsel Yn, Amme daresi Dergisi, (19/1): 23-54.
Aliefendiolu,Ylmaz (1991), Temel Hak ve zgrlk-
ler Asndan Anayasa Yargs, Amme daresi Dergisi,
( 24/3): 27-46.
Aliefendiolu Ylmaz (1997), Yeni Bir Anayasa Yar-
gs ve Anayasa Mahkemesi, Anayasa Yargs Dergisi,
Cilt.14, s.225-246
Atar,Yavuz (2008), Anayasa Mahkemesinin Yeniden
yaplandrlmas, Anayasa Yargs 25, s.93-115.
Balar, Kemal (2005), Anayasa Yargsnda Yeniden
Yaplanma, Hukuk Devleti Ve Yargda Reform, (Ed)
rfan Kaya lger, Demokrasi Platformu (2): 87-112
Batum Sheyl (2011), Anayasa ve nsan 99 Soruda
ada Anayasa, Cumhuriyet Kitaplar, 3. Bask
Bykeren, Sadi (1996), Anayasaya Uygunluk Dene-
timi ve Kesin Hkm atmas, Amme daresi Dergisi,
Cilt 28, Say 2, s.19-38.
Can Osman (2007), Anayasay Deitirme ktidar ve
Denetim Sorunu, Prof. Dr. Yavuz Sabuncuya Armaan,
Ankara niversitesi SBF Dergisi, 62/3, s. 101-139
Clayton Cornell (2005), Demokrasi ve Yarg (4-6 Ocak
2005-Sempozyum) , Trkiye Barolar Birlii Yayn,
s.159-183
alar, Bakr (1991), Anayasann Hukuku ve
Anayasann Yargc Yenilenen Anayasa Kavram zerine
Dnceler, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:8, s.13-62.
alar, Bakr (1984), Anayasa Yargsnda Yorum Prob-
lemi Karlatrmal Analizin Katklar, Anayasa Yargs
Dergisi, Cilt No:2, s.163-195.
alar, Bakr (1986), Pa:rlamentolar ve Anayasa Mah-
kemeleri, Teori ve Pratikte Anayasa Yargsnn Snrlar
Problemi Sentetik Bir Deneme in Notlar, Anayasa
Yargs Dergisi 3: 137-187
Duran, Ltfi (1984), Trkiyede Anayasa Yargsnn
levi ve Konumu, Amme daresi Dergisi, Cilt:17, Say:3,
TODAE, s.3-27.
Esen, Blent Nuri (1966), Anayasa Mahkemesine Gre
Trk Anayasa Hukuku Anlay, Ankara niversitesi
Hukuk Fakltesi Yaynlar No.206, Ankara.
Gzler, Kemal (2011), Anayasa Hukukunun Genel
Teorisi Cilt II, 1.Bask, Ekin Basm Yayn Datm, Bursa.
Grbz Ahmet (2012), Evrensel Hukuk Deerleri
ve lkelerinin Somut Hukuk Disiplinleri Balamnda
Detaylandrlmas Sorunu, Gncel Hukuk, Haziran
2012/6-102, s.38-41
Grbz Ahmet (2004), Hukuk ve Meruluk Evrensel
Erdem zerine Bir Deneme, 2. Bask, Beta, stanbul,
Hakyemez, Yusuf evki (2007), Anayasa Mahkemele-
rinin Geleneksel levi Balamnda Gnmzde Ortaya
kan ki Sorun: Yerindelik Denetimi ve Ulusalst
rgte ye Devletlerdeki Anayasa Yargsnn Konu
Bakmndan Snrlandrlmas, Anayasa Yargs 24,
s.525-568
nceolu Sibel (2006), Trk Anayasa Mahkemesi ve
nsan Haklar Avrupa Mahkemesi Kararlarnda Eitlik ve
Ayrmclk Yasa, alma ve Toplum, Say.4, s.45-61
Kabolu,brahim .(1994), Hak ve zgrlkler Anlay-
ndaki Gelimelerin Anayasaya Yanstlmas Sorunu,
Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:11, s.237-252
Kabolu,brahim .(2002), zgrlkler Hukuku, mge
Kitapevi, 6. Bask, Ankara.
Kabolu, brahim .(2007), Anayasa Yargs
Avrupa Modeli ve Trkiye, mge Kitapevi, 4. Bask,
Ankara-stanbul.
Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Eitliin Dar Yorumu / ALAR
86 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Kabolu,brahim .(1991), Hukukun Genel lkeleri


ve Anayasa Yargs, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:8,
s.291-322
Kalabalk Halil (2009), nsan Haklar Hukuku, Sekin
Yaynclk, Ankarara
Klaus Von Beyme (2005), Demokrasi ve Yarg (4-6
Ocak 2005-Sempozyum) , Trkiye Barolar Birlii
Yayn, s.77-116
Machacek, Rudolf (1992), Temel Hak Temini le
Politika Arasndaki Gerilimli Alanda Anayasa Yargs,
Anayasa Yargs, Cilt No:9, s. 47-61.
Oder, Bertil Emrah (2010), Anayasa Yargsnda Yorum
Yntemleri, Beta, stanbul.
den, Merih (2003), Trk Anayasa Hukukunda Eitlik
lkesi, Yetkin Yaynlar, Ankara
den Merih (1999), Cumhuriyetin 75. Yldnmnde
Anayasa Yargs, AHFD, Cilt. 48, Say.1-4, s.23-37
zay, l Han (1996), Yasama-Yrtme ve Yarg likileri
Asndan Anayasa Mahkemesinin Kurulu ve leyii,
Anayasa Yargs, 13:31-39
zbudun, Ergun (2007), Trk Anayasa Mahkemesinin
Yargsal Aktivizmi ve Siyasal Elitlerin Tepkisi, Ankara
niversitesi SBF Dergisi, 62-3, s.257-268.
zerman, Tlay (1996), Trkiyede Anayasa Yargsnn
Rol ve nemi, Anayasa Yargs, Cilt No:13, s. 149-167.
Salam,Fazl (1996), Yetki ve lev Balamnda
Anayasa Mahkemesinin Yasama Yrtme ve Yarg le
likisi, Anayasa Yargs, 13: 43-60.
Salam,Fazl (2004), Anayasa Yargsnn Baz Sorun-
lar, Blent Tanr Armaan, Legal.
Serim, Blent (1994), Yasa nnde Eitlik lkesi,
Amme daresi Dergisi, Cilt 27, Say 3.
Tun, Hasan (1995), Anayasa Y argsnda Yeni Oluum-
lar: levsel ve Kurumsal Adan Trk Anayasa Mahke-
mesi le Macaristan ve Kore Anayasa Mahkemelerinin
Karlatrlmas, Anayasa Yargs Dergisi, Cilt No:12,
s. 288-309.
Turhan, Mehmet (2007), Anayasann Hak Temelli
Yorumu ve Anayasa Mahkemesi, Ankara niversitesi
SBF Dergisi, 62-3, s.380-404
Uygun Oktay (2011), Demokrasi Tarihsel, Siyasal ve
Felsefi Boyutlar, XII Levha, stanbul
Yoku Sevtap (1997-1998), Hak ve zgrlklere
likin Anayasal Hkmlerin Dantayca Dorudan
Uygulanmas, nsan Haklar Yll, Cilt.19-20, TODAE
Yaynlar, s.197-213
(http://www2.ohchr.org/english/law/cescr.htm,
8.08.2011)
(http://daccess-dds- ny.un.org/doc/RESOLUTION/
GEN/NR0/043/88/IMG/NR004388.pdf?OpenElement,
8.08.2011)
(http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/QueVo-
ulezVous.asp?NT=035&CM=1&CL=ENG, 8.08.2011)
(http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/QueVo-
ulezVous.asp?NT=163&CM=8&CL=ENG, 8.08.2011)
(http://www.un.org/disabilities/convention/conven-
tionfull.shtml, 3.08.2011)
(http://www.anayasa.gen.tr/5982.htm, 15.08.2011)
http://www.anayasa.gov.tr/index.php?l=manage_
karar&ref=show&action=karar&id=145&content=
(20.08.2011)
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Erzincan niversitesi Hukuk Fakltesi Meden Muhakeme ve cra-fs Hukuku
Anabilim Dal retim yesi (cruzgaresen@yahoo.com).
Su ve Kanalizasyon
Hizmetleri in Alnan
Harcamalara Katlm
Paylar ve Bu Paylar
Nedeniyle Tketici
Mahkemelerinde
Alan Davalar*
Yrd. Do. Dr. Cumhur RZGARESEN**
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
89 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Belediyeler, yerel kamu hizmetlerini ifa ederken, yaptklar giderlere, bu hizmet-
lerden faydalananlarn da katlmalarn isterler. Ancak bu katlm pay belirle-
nirken, sosyal devlet ve hukuk devleti ilkelerine uygun davranlmas gerekir. Fakat
uygulamada baz belediyelerin bu ilkelere uygun olarak hareket etmedikleri ve bu
nedenle tketiciler tarafndan ok sayda dava ald grlmektedir. Bu almada
belediyelerin, su ve kanalizasyon hizmetlerinin nitelii, bu hizmetler iin aldklar
yksek katlm paylar ve bu yksek paylar nedeniyle tketici mahkemelerinde alan
davalar ve bu davalar karsnda ilk derece mahkemeleri ve Yargtayn tutumu
zerinde durulmutur.
Anahtar Kelimeler: Belediye, katlm pay, su ve kanalizasyon, tketici, kamu
hizmeti
Copayments for the E xpense of
Water and Canali zati on Servi ces
and Acti ons Fi led to Consumer
Courts for These Copayments
ABSTRACT
Te municipals claim people, who derive beneft from the local public service that
they carry out, to participate in the expense. While these copayments are being
determined, they have to abide social state and rule of law. But in practice, some
of the municipals do not behave according to these rules and for this reason many
actions are fled by consumers at consumer courts. In this study quality of water
and canalization services of the minicipals, high copayments that they deliver from
the consumers, actions fled for these high copayments and the attitude of consumer
courts and Supreme Court of Appeals will be discussed.
Keywords: Municipals, copayment, water and canalization, consumer, public
service.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
90 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR
B
elediyeler tzel kiilii haiz yerel ynetim ve hizmet birimleri olup, yerel
kamu hizmetlerini ifa ederler. Bu ynetimlerin kendilerinden beklenen
hizmetleri ifa edebilmeleri iin birtakm gelirlerinin bulunmas veya hiz-
metler iin yaptklar harcamalara, bu hizmetten yararlanan kiilerin de katlmas
gerekir. Nitekim Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88 inci maddeleri, su
ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalanan kiilerin, bu hizmetler iin yaplan
harcamalara katlmn dzenlemektedir. Trkiyedeki uygulamada, bu hizmet-
lerden faydalanma belediyeler tarafndan abonelik szlemesi ile salanmaktadr.
Belediyelerle bu szlemeyi yapan kiilere de abone ad verilmektedir (SKTY
m. 3/a; ASKTY m.5; ZSUTY m. 5,I).
Belediyeler abonelerden, yaplan hizmet harcamalarna katlmalarn isterken,
adil davranmal ve katlm paylarn makul olarak belirlemeleri gerekir. Kamu
Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul Ve Esaslara likin Ynetmelikin
[1]

1 inci maddesinde, kamu hizmetini sunanlarn ve sunulan kamu hizmetinin
niteliinin nasl olmas gerektii aka belirtilmitir. Bu dzenlemeye gre,
kamu hizmetlerinin etkin, verimli, hesap verebilir, vatanda beyanna gvenen
ve efaf bir ynetim tarafndan hzl, kaliteli, basitletirilmi ve dk maliyetli
bir ekilde yerine getirilmesi gerekir.
Belediyeler, su ebekesi ve kanalizasyon hizmetleri iin yaptklar harca-
malara karlk bir miktar para almaktadrlar. Bu paraya, su ebekesi ve kanal
harcamalarna katlm pay denilmekle birlikte, bu pay, ksaca harcamalara
katlm pay eklinde ifade edilecektir. Belediyelere, su ve kanalizasyon hizmet-
lerinin harcamalarna katlm pay demek, Belediye Gelirleri Kanununun 87
ve 88 inci maddelerinin gereidir. Ancak baz belediyeler, su aboneliini yap-
mak iin, bu katlm paylarn fahi miktarlarda talep etmekte ve bu demeler
yaplmadan abonelik szlemesinden kanmaktadrlar. Ayrca baz belediyeler,
harcamalara katlm paylarn, binay ina eden ve ayn zamanda da ilk malik
olan kiiden deil, bu kiiden konut satn alan kiilerden tahsil etme yoluna
gitmektedirler. Bu hususa ilikin olarak, tketici mahkemelerinde alm
binlerce dava bulunmaktadr.
Bu almada, su ve kanalizasyon hizmetlerinin zellikleri, belediyelerin
yksek miktarda (elektrik ve doalgaz gibi dier aboneliklerle karlatrld-
nda) kanal ve su ebekesi hizmetleri iin yaplan harcamalara katlm pay alma
nedenleri, hukuki dayanaklar ve bu konuyla ilgili olarak aboneler tarafndan
[1] 29/6/2009-2009/15169 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile karlan Ynetmelik (RG,
31.7.2009, sa. 27305).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
91 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

tketici mahkemelerinde alan davalar ve bu davalarn nedenleri zerinde


durulacaktr.
A-SU VE KANALZASYON HZMETLER
VE BU HZMETLERN ZELLKLER
I-Kamu Hizmeti Olmas
Tketici hukukunda hizmet, bir cret veya menfaat karlnda yaplan
mal salama dndaki her trl faaliyet eklinde ifade edilmitir (TKHK
m.3/d)
[2]
. Bu hizmet, zel kiilerin sunduu bir hizmet olabilecei gibi, ida-
renin sunduu bir hizmet de olabilir. darenin sunduu hizmet, ksaca kamu
hizmeti olarak ifade edilir. Doktrin ve uygulamada kamu hizmeti iin birok
tanm yaplmtr. Doktrindeki bir tanma gre, Kamu hizmeti, toplumsal
yaamn srdrlebilmesi iin gerekli olan ihtiyalarn karlanmas faaliyetinin
devlet tarafndan retim iliikleri alannn kurallarndan belli oranda bak
klnarak stlenilmesidir
[3]
. kinci bir tanma gre ise, Devlet veya dier kamu
tzel kiileri tarafndan veya bunlarn gzetim ve denetimleri altnda genel ve
kollektif gereksinimleri karlamak ve tatmin etmek, kamu yararn salamak iin
kamuya sunulmu devaml ve muntazam faaliyetlerdir
[4]
. nc bir tanma
gre Giderilmesinde kamu yarar bulunan bir toplumsal gereksinmeyi karlamak
amacyla kamu tzelkiileri ya da onlarn gzetim ve denetimi altnda zel giriim
tarafndan zel hukuksal dzen iinde yrtlen etkinliklerdir
[5]
. Bir baka tanma
gre ise Kamu yarar iermesi ve zel faaliyet olarak gerei gibi sunulmasnn
mmkn olamamas nedeniyle, yasama organ tarafndan zel faaliyetler iin sz
konusu olamayacak bir ayrcalklar ve ykmllkler rejimine (spesifik hukuki
rejim) tabi tutulan ve sorumluluu ile denetimi son tahlilde bir kamu otoritesi
tarafndan stlenilen faaliyet kamu hizmetidir
[6]
. Anayasa Mahkemesine gre,
kamu hizmeti Devlet ya da dier kamu tzel kiileri tarafndan ya da bunlarn
gzetim ve denetimleri altnda, genel ve ortak gereksinimleri karlamak, kamu
[2] Remien, Oliver: AGB-Gesetz und Richtlinie ber missbraeuchliche Verbraucher-
vertragsklauseln in ihrem europaeischen Umfeld (ZEuP, 1994, s. 34-66), s. 37; Aslan,
. Ylmaz: Tketici Hukuku, 2006 Bursa, s. 3; Deryal, Yahya: Tketici Hukuku, Ankara
2004, s. 41; Erdoan, hsan: Tketicinin Aypl Mal ve Hizmet falarna Kar Korunmas
(GHFD,1997/2, s. 53-66), s.54.
[3] Karahanoullar, Onur: Kamu Hizmeti (Kavram ve Hukuksal Rejim), Ankara 2004, s.
5.
[4] Onar, Sddk Sami: dare Hukukunun Umumi Esaslar, stanbul 1966, s. 13.
[5] Giritli, smet/Bilgen, Pertev/Akgner, Tayfun; dare Hukuku, stanbul, 2011, s. 1017.
[6] Ulusoy, Ali: Kamu Hizmeti ncelemeleri, stanbul 2004, s. 13.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
92 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yarar ya da karn salamak iin yaplan ve topluma sunulmu bulunan srekli


ve dzenli etkinliklerdir
[7]
.
Bir hizmetin kamu hizmeti olup olmadn belirleme yetkisi yasama
organna verilmitir. Doktrindeki bir gre gre, nitelii gerei kamu hizmeti
olarak saylabilecek bir faaliyet mevcut deildir. Bir hizmeti kamu hizmeti
olarak nitelemek, o hizmeti yasalarla kuranlarn, yani kanun koyucunun ira-
desinden kaynaklanmaktadr
[8]
,
[9]
. Anayasann 47 inci maddesi de bu gr
dorulamaktadr. Mesela bu maddenin 1 inci fkras Kamu hizmeti nitelii
tayan zel teebbsler, kamu yararnn zorunlu kld hallerde devletletirilebi-
lir eklindedir. Bu fkra baz hizmetlerin, sonradan devlet eliyle yrtlen bir
hizmet haline getirilebileceini gstermektedir
[10]
. Anayasa Mahkemesinin bir
karar da phesiz Anayasa kurallarna uygun olma artyla, kamusal ihtiya-
larn gerekli kld durumlarda yasama organ herhangi bir alan yasal stat
iine dhil ederek bir kamu hizmeti tesis edebilir
[11]
eklindedir. Anayasann
47 inci maddesinin son fkras ise Devlet, kamu iktisadi teebbsleri ve dier
kamu tzelkiileri tarafndan yrtlen yatrm ve hizmetlerden hangilerinin zel
hukuk szlemeleri ile gerek veya tzelkiilere yaptrabilecei veya devredebilecei
kanunla belirlenir eklindedir. Bu fkra da, kamu hizmeti nitelii olan baz
hizmetlerin yrtlmesi iin sonradan zel kiilere devredilebileceini, yani
zelletirilebileceini gstermektedir. Btn bunlara karar veren mercii, yasama
organdr. Belirtmek gerekir ki, kamusal nitelii olan bir hizmetin sunumunu
zel kiilere devretmek, o hizmeti bir kamu hizmeti olmaktan karmaz. Yani, bu
sunumun bizzat idare tarafndan yaplmas zorunlu olmayp, idarenin kontrol
altnda sunulmas yeterlidir.
[7] AYM, 28.06.1995, E. 1994/71, K. 1995/23 (RG, 20.03.1996, S. 22586, s. 48); Kamu
hizmetinin tanmyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin bir baka karar iin bkz. AYM,
T. 1.12.1994, E. 1994/43, K. 1995/42-2 (AYMKD, 1996/31, s. 301); Benzer bir tanm
iin bkz Sezer, Yasin: retim Elemanlarnn Mecburi Hizmet Ykmll (TAAD,
2011/4, s. 17-44), s. 19-20.
[8] Bkz. Tan, Turgut: Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Kamu Hizmeti Yaklam (http://
www.anayasa.gov.tr/files/pdf/anayasa_yargisi/anyarg8/turguttan.pdf,E.T.12.01. 2012,
s.233-252), s. 235te anlan yazarlar; Orak, Cem aatay: Kamu Hizmetleri mtiyaz
Szlemelerinde Tahkim, Ankara 2006, s. 10.
[9] Doktrindeki bir baka gr kurulu bakmndan kamu hizmetlerini milli ve mahalli kamu
hizmetleri olarak ikiye ayrm, milli kamu hizmetlerinin kanunla kurulmas gerektiini,
ancak mahalli kamu hizmetlerinin kanunla kurulmasna gerek olmadn, bunlarn
kurulma yetkisi dorudan mahalli idarelere ait olduunu ileri srmtr (Gzler, Kemal:
dare Hukuku Dersleri, Bursa 2009, s. 545, 547).
[10] Tan s. 235.
[11] AYM, T. 28.11.1985, E. 1985/7, K. 1985/22 (RG, 21.01.1986, sa. 18995); benzer bir
karar iin bkz. AYM, T. 9.12.1994, E. 1994/43, K. 1994/42-2 (RG, 24.01.1995, sa.
22181).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
93 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Kamu hizmetleri snrl sayda deildir. Buna gre kamu hizmetlerini, ticari,
idari, siyasi, adli, gvenlik, devlet dzenine ilikin hizmetleri vb. eklinde snf-
landrmak mmkndr
[12]
. Yasama organ, bugn kamu hizmeti olarak kabul
edilen bir hizmeti, yapaca yeni bir yasal dzenleme ile kamu hizmeti olmak-
tan karabilir veya kamu hizmeti olmayan bir hizmeti, kamu hizmeti haline
getirebilir. Ancak burada yasama organnn bu yetkisinin mutlak olmadn
belirtmek gerekir. rnein, devletin ticari hizmetlerini zel kiilere tamamen
devretmek mmkn iken, adli ve idari hizmetlerinin tamamn kamu hizmeti
olmaktan karmak gnmz koullarnda mmkn gzkmemektedir. Bu
tr hizmetlerde ksmen veya tamamen devletin tekeli varln srdrmeye
devam etmektedir.
Su ve kanalizasyon hizmetleri, gnmz koullarnda halen belediyeler
tarafndan sunulan birer kamu hizmeti konumundadr. Zira, bu hizmetlerle top-
lumun temel ihtiyalar karlanmaktadr. Ancak, bu hizmetlerinin sunumunda
Anayasann 2 inci maddesindeki sosyal devlet ilkesi esas alnmaldr
[13]
. Bunun
iin de vatandan sunulan hizmetlerden memnuniyeti nemli bir kriterdir
[14]
.
Bu memnuniyetin ykseklii szkonusu kamu hizmetlerinin sunum kalitesi
hakknda nemli bir veri salar.
II-Bedelsiz (Meccani) Olmas
Kamu hizmetlerinin sunumunda, bu sunumun bedava olmas, yani kar-
lnda bir bedel alnmamas kural; alnmas ise istisnadr
[15]
. Ancak buradaki
bedelsizlik mutlak deildir. Zira, idarenin gelirlerinin ounluunu, devletin
vergi ve har gibi isimlerle aldklar paralar oluturur. lk bakta bedava grnen
bir kamu hizmeti, aslnda vatandalardan alnan bu paralarla finanse edilmek-
tedir
[16]
. Anayasann 73 nc maddesinin birinci fkrasna gre, Herkes, kamu
giderlerini karlamak zere, mali gcne gre, vergi demekle ykmldr.
Dolaysyla burada, kamu hizmetlerinden faydalanmann bedelsiz olmas nisb
bir zellie sahiptir. Ancak idare kamu hizmetlerin sunulmasnn karlnda,
[12] Kar. Tan s. 236.
[13] Sekizinci Be Yllk Kalknma Plan, Kamu Ynetiminin yiletirilmesi ve Yeniden
Yaplandrlmas zel htisas Komisyonu Raporu, Ankara 2000, s. 32.
[14] Kalknma Plan 2000, s. 33.
[15] Doktrindeki bir gre gre, bedavalk ilkesi ad altnda bir ilke mevcut deildir. Kamu
hizmetlerinden bedava faydalanmak, ancak yasa ve Anayasa tarafndan ngrlen kamu
hizmetleri iin geerli olan istisnai bir ilkedir (Gzler s. 543); Benzer bir baka gre gre,
bedelsizlik genel bir ilke deildir. Anayasada ilkokul eitimi hari, hibir kamu hizmeti
iin paraszlk ngrlmemitir. Dolaysyla btn kamu hizmetlerinin paral olmasnn
nnde hibir engel yoktur (Karahanoullar s. 229).
[16] Yldrm, Turan/Melikah, Yasin/zdemir, H. Eyp/stn, Gl/Okay, zge: dare
Hukuku II, stanbul 2010, s. 103; Karahanoullar s. 229-229.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
94 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

dorudan o hizmet iin bir bedel almasnn gerekip gerekmedii; gerekiyorsa,


bunun hizmetin eidine gre farkllk gsterip gstermeyecei tartlan bir
konudur
[17]
. Kamu hizmetlerinden bir bedel karlnda yararlanlp yararla-
nlmayaca konusunu, her kamu hizmetine gre ayr ayr deerlendirmekte
fayda vardr: Baz hizmetler vardr ki, bu hizmetlerin karlnda bir bedel
veya katlm pay denmesine imkn yoktur. rnein, kolluk veya gvenlik
hizmetlerinden faydalanmak iin dorudan herhangi bir bedel denmez
[18]
.
yle baz hizmetler vardr ki, bunlardan faydalanmak iin bir bedel alnmas
kanlmazdr. Bu hizmetlerden faydalanan ile hi faydalanmayan arasnda bir
menfaat dengesinin salanmas bakmndan, szkonusu bedelin alnmas bir
gerekliliktir. Bu hizmetlerin giderlerinin tamamnn vergilerle finanse edilmesi,
bu hizmetten somut olarak faydalanan ile hi faydalanmayan arasnda eitsizlie
sebep olur
[19]
. Anayasa Mahkemesinin bir kararna gre Klasik idare hukuku-
nun bedelsiz, meccani olmasn ilk koul sayd kamu hizmeti kavram, giderek
deiiklik grm, gnmzde karlk olarak yararlananlardan deme gleri
orannda bir cret alnmas uygulamas yaygnlamtr. Bylece yararlananlarla
yararlanmayanlar arasndaki eitsizlik de giderilmitir
[20]
.
Bir kamu hizmetinden dorudan faydalanacak kiiden alnacak bedel,
bazen tam, bazen de o hizmetin harcamalarna katlm pay eklinde olur.
rnein, elektrik, su, doalgaz hizmetlerinin sunumu, bir kamu hizmetidir.
Bireyler bu hizmetlerin karln tam olarak, hatta idareye bir miktar kr da
salayacak ekilde derler. Bu hizmetlerden parasz olarak faydalanmak d-
nlemez. Bu tr hizmetlerin bedeli, iktisadi artlara gre oluturulan ve hizmet
konusu tesislerin bakm ve idamesi ve yeni yatrmlar yaplmasn salamak iin
belirlenen bir miktar paradr. Szkonusu parann iinde kr da bulunabilir
[21]
.
Dolaysyla bu para, belli bir kamu hizmeti karlnda alnan har, resim
gibi mali ykmllklerden olmayp
[22]
, sunulan hizmetin parasal olarak tam
karldr. Elektrik, su ve gaz gibi hizmetlerin temel zellii, kaynaklarndan
belli bir alma sonucunda elde edilmesi, somut olarak sunulmas, tketime
hazr bir ekilde bekletilmesi, srekli ekilde retim veya tedarikinin zorunlu
olmasdr. Bu hizmetlerin bedeli, serbest piyasa koullarnda olutuundan,
fahi olmamak kaydyla idare bu hizmetlerde kr amac da gdebilir. Zira bu
[17] Tan s. 247; Yldrm/Melikah/zdemir/stn/Okay s. 102.
[18] AYM, T. 26.03.1974, E. 1973/16, K. 1974/11 (AYMKD, 1975/12, s.122).
[19] Yldrm/Melikah/zdemir/stn/Okay s. 103; Yayla, Yldzhan: Sosyal Devletten ktisadi
Devlete (veya Kamu Hizmetinin Sonu) (Marmara niversitesi Hukuk Fakltesi, Hukuk
Aratrmalar Dergisi, 1986/1, s. 33-37), s. 36.
[20] AYM, T. 19.4.1988, E. 1987/16, K. 1988/8 (RG, 23.08.1988, sa. 19908, s.39); benzer bir
karar iin bkz. AYM, T. 18.2.1985, E. 1984/9, K. 1985/4 (RG, 26.06.1985, sa. 18793).
[21] Bkz. Yayla-Kamu Hizmetinin Sonu, s. 37.
[22] Bkz. AYM, T. 18.02.1985, E. 1984/9, K. 1985/4 (RG, 26.06.1985, sa. 18973, s. 23-24).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
95 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

hizmetlerin devamll iin yeni yatrmlar yaplmas veya para denerek ithal
edilmesi gerekmektedir. Bunlarn, piyasa veya ithalat fiyatlarnn altnda satl-
mas, idareyi ekonomik olarak zor durumda brakabilecei gibi, bu hizmetlerin
laykyla sunulmasn zorlatrabilir.
Meccanilik ilkesinin uygulanmad baz kamu hizmetlerinde, faydalanlmak
istenen kamu hizmetinin karlnda, bu hizmetin sunumu iin yaplan giderlere
ksmen de olsa katlm salayan bir bedelin para olarak denmesi gerekir
[23]
.
Ancak bu bedel nitelik olarak, piyasa koullarna gre oluan bir fiyat deil,
kamusal makamlarca belirlenen vergi benzeri bir ykmllk olup
[24]
, har,
resim, prim veya harcamalara katlm pay eklinde ifade edilir. rnein, bir
hizmet karlnda har denmesi iin, Anayasa Mahkemesine gre... kiilerin
bir kamu kurumundan yararlanmalar, kiilere kamu eliyle zel bir yarar salan-
mas ve kamu idaresinin kiilerin zel bir iiyle uramas gerekmektedir
[25]
. Buna
karlk, harcamalara katlm pay, idare tarafndan yaplan somut bir hizmetin
harcamalar iin, kanunda belirtilen oran dhilinde, bir defaya mahsus olmak
zere alnan paraya denir. Harcamalara katlm payna, belediyeler tarafndan,
kanal ve su ebekesinin giderlerine karlk olarak alnan paralar rnek olarak
verilebilir. Ancak kiilerin bu katlm paylarn demesi, bir hizmetin abonelerin
yararna somut olarak sunulmas iin alt yapnn oluturulmas ve bunun iin de
bir takm giderlerin yaplmasna baldr. Harcamalara katlm paylarna ilikin
olarak, Anayasa Mahkemesinin bir karar Kamu hizmetlerinden ve kamunun
orta mallarndan yararlanmak, ilke olarak meccanidir, paraszdr. Bu hizmetlerin
ve tesislerin giderleri geni anlamdaki (kapsamdaki) vergilerden karlanr. Bazen
dar anlamdaki vergilerden (Kamu giderlerini karlamak zere mali gcne gre
herkesin demekle ykml olduu vergiler) baka, grlen kamu hizmet ve kullan-
lan orta mallar dolaysyla ilgililerden alnan paralar (uygulamada ismi ne olursa
olsun), serbest piyasa artlarna ve bir ok ekonomik unsurlara gre olumas gereken
(normal fiyat, emek, sermaye, tanmaz ve mteebbis paylarna gre yani cret,
faiz, kira, rant, amortisman, kr v.s. unsurlarna gre oluur.) fiyat, bedel, cret
saymak doru olmaz. Bunlarn geni anlamdaki (ekonomik ve hukuki maliyetleri
bakmndan) vergiler (vergi, resim, har ve benzeri mali ykmllkler) kavram
ve kapsamna girdiini kabul etmek gerekir eklindedir
[26]
.
Baz hizmetler, talep edilme ihtimaline karlk olarak, daima sunuma hazr
bir ekilde bekletirler. Bu hizmetleri sunuma hazr bir ekilde bekletmenin
[23] AYM, T.31.03.1987, E.1986/20, K. 1987/9 (RG, 28.5.1987, sa. 19473, s. 23).
[24] AYM, T. 18.2.1985, E. 1984/9, K. 1985/4 (RG, 26.06.1985, sa. 18793); ayrca benzer
bir tanmlama iin bkz. zay, lhan: Gnnda Ynetim, Devlet dari Rejim ve Yargsal
Koruma, stanbul 2002, s. 241.
[25] AYM, T.31.03.1987, E. 986/20, K. 1987/9 (RG, 28.5.1987, sa. 19473, s.23).
[26] AYM, T. 18.2.1985, E. 1984/9, K. 1985/4 (RG, 26.06.1985, sa. 18793, s. 9 vd.).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
96 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

giderleri, lkede yaayan kiilerden toplanan vergilerle finanse edilir. Ancak


bu hizmetlerden kiinin somut olarak faydalanmak istemesi halinde, bu fay-
dalanmann bedelini ayrca demesi gerekir. Fakat bu bedel, bu hizmetin tam
bir karl olmayp, o hizmetin harcamalarna katlm pay niteliindedir.
rnein, adalet hizmetleri bu trden hizmetlerdir. Bu hizmetlerden faydalan-
mann karlnda alnan para har olarak ifade edilir
[27]
. Harlar, ekonomik
koullara veya maliyet-kr esasna gre deil, sosyal ve yaamsal koullara gre
belirlenir
[28]
. Buna gre, har olarak istenecek bedelin sosyal devlet ilkesine
aykr olmamas gerekir
darenin sunmu olduu yle baz hizmetler vardr ki, o hizmet iin yaplan
harcamalarn bir ksm bir defaya mahsus olmak zere, denmesi istenmektedir.
denmesi istenen bu harcamalar, har veya resim olarak deil, harcamalara
katlm pay olarak ifade edilmektedir. Buna belediyelerin kanalizasyon ve su
hizmeti gtrmenin karlnda istenen katlma pay rnek olarak verilebilir
[29]
.
III-Kr Amac Tamamas
zel hukuk kiileri, sunduklar hizmetlerde kr amac gder ve ona gre
yatrm yaparlar. Buna karlk, kamu tzel kiileri, sunduklar hizmetlerin
karlnda bir miktar para almalar yasalarla teminat altnda alnm olmakla
beraber, bu paralara, zel hukuk kiileri gibi krlarn da eklemeleri, dier bir
ifade ile kr amac gdp gtmeyecekleri tartmal olup, bu konuda henz bir
gr birlii salanm deildir.
Anayasa Mahkemesi bir kararnda, salk hizmetleri bir kamu hizmeti
olmakla birlikte, sosyal devlet ilkesinin bir gerei olarak, parasz yerine getirilme
anlay gnmzde nemini yitirdiini, bu hizmetten faydalananlardan belli bir
cretin alnabileceini, bu hizmeti veren kurumlarn kr amac gdebileceini
belirtmitir
[30]
. Doktrindeki bir gre gre, idare, parasz olarak yrtlen
hizmetlerin ykn, o hizmetten faydalanmayanlara yklenmesini nlemek
amacyla, o hizmetten faydalananlardan, deme gleri dikkate alnarak katlma
pay alabilir. Ancak idare yrtt kamu hizmetlerinden kazan elde etmesi
dnlemeyecei gibi, o hizmetten yararlananlardan alnan paralarla o hizme-
tin maliyetini karlamas da dnlemez
[31]
. Fakat ekonomik nitelikli kamu
[27] AYM, T. 26.03.1974, E. 1973/16, K. 1974/11 (AYMKD, 1975/ 12, s.122).
[28] Burada bir miktar har alnmasnn bir dier nedeni, sunulan yarg hizmetlerinin
tketiminde vuku bulacak suiistimalleri nlemektir.
[29] Belediye Gelirleri Kanununun 89 uncu maddesinin a bendine gre Harcamalara
katlma paylar bina ve arsalarda vergi deerinin yzde 2sini geemez.
[30] AYM, 19.04.1988, E. 1988/16, K. 1988/8 (AYMKD, 199../24, s. 115).
[31] Gnday, Metin: dare Hukuku, Ankara 2011, s. 336; zay s. 240.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
97 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

hizmetlerinde, krllk ve verimlilik esas olduundan, bu hizmetlerde, yine


kiilerin deme gc dikkate alnarak kr amac gdlebilir
[32]
.
Kanaatimizce, su, gaz ve elektrik gibi hizmetlerin sunumunda, yasalarda
aksine bir dzenleme olmamak artyla, idarenin makul ller dhilinde ve
sosyal hukuk devleti ilkesini gzetmek artyla kr amac gdebilir. Bu llere
gre salanacak krn, fahi olmamas, ikrah ve tekel yetkisinin ktye kulla-
nlmas sonucunda elde edilmemesi gerekir. Konuya Belediyelerin sunduklar
kanalizasyon ve su ebekesi hizmetleri iin yaplan harcamalara katlma payna
gelince, bu hususa ilikin olarak, Belediye Gelirleri Kanununun 89 uncu mad-
desinin a bendindeki dzenleme gayet aktr. Bu dzenleme ...Harcamalara
katlma paylar bina ve arsalarda vergi deerinin yzde 2sini geemez eklindedir.
Grld zere, bu dzenleme sadece harcamalara katlmadan bahsettiinden,
belediyelerin bu hizmetlerin sunumunda kr amac gtmesi mmkn deildir.
Aksi bir tutum, mevcut yasal dzenlemeye aykrlk oluturacaktr.
B-HARCAMALARA KATILIM PAYLARININ ALINMA
NEDENLER VE HUKUK DAYANAKLARI
I-Harcamalara Katlm Paylarnn Alnma Nedenleri
Yeni kanalizasyon veya ime suyu tesislerinin ina edilmesi ve mevcut
tesislerin geniletilmesi veya slah edilmesi iin birtakm harcamalar yaplr. Bu
harcamalarn ok byk bir ksm belediyeler tarafndan karlanrken, ok az
bir ksm, su ve kanalizasyon hizmetlerinden faydalanan kimselerden alnma
yoluna gidilmekte, yani onlarn da bu harcamalara katlmalar istenmektedir.
Harcamalara katlm paylar, su ve kanalizasyon hizmetinin gtrlmesi
srasnda arsa veya binann maliki olan kimselerden tahsil edilir. Yeni yapl-
m bir yerleim yerine bu hizmetlerin gtrlmesi halinde, katlm paynn
ykmls, tapuda bu binalarn ilk maliki olarak grnen kimselerdir. Bu
binann, daha sonra bir bakasna devredilmesi halinde, yeni malikten bu katlm
paynn talep edilmesine imkn yoktur. Buna karlk, halihazrda var olan su
ve kanalizasyon alt yapsnn slah veya tamamen yenilenmesi gerekiyorsa, bu
durumda da szkonusu hizmetin sunumu tarihinde, arsa veya bina maliki kim
ise, harcamalara katlm paynn ykmls de o kimse olacaktr. Sonu olarak
denilebilir ki, harcamalara katlm paylar, su ve kanalizasyon hizmetinin ilk
defa gtrlmesi veya var olan kanalizasyon ve su ebekesinin slah edilmesi
veya yenilenmesi nedeniyle alnmaktadr (BGK m. 87,88).
[32] Gnday s. 336.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
98 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Anayasa Mahkemesi, belediyelere belli bir hizmetin karl olarak denen


cretler, hukuki nitelik itibariyle bir vergi, har veya resim olmadn, abonelik
szlemesinden kaynaklanan bir cret olduunu belirtmitir
[33]
. Kanaatimizce
de harcamalara katlm paylar, zellikleri itibariyle, vergi veya harlara benze-
mezler. Bir defa, harcamalara katlm paylarnn oranlarn belediyeler, arsa veya
binann vergi deerinin %2sinden fazla olmamak artyla kendileri belirlerler.
Burada istenen para, Belediye Gelirleri Kanununda belirtilen oranda harcama-
lara katlmay amalamakla birlikte, faydalanmann devaml olmas ve sadece
bir defaya mahsus olarak alnmas
[34]
nedeniyle harlara benzemez
[35]
.
II-Harcamalara Katlm Paylarnn Alnmasnn Hukuki Dayanaklar
Belediyelerce kiilerin bu hizmetlere katlmalarnn istenmesinin birtakm
hukuki dayanaklar vardr: Bu dayanaklar Belediye Gelirleri Kanununun 87
ve 88 inci maddelerinde dzenlenmilerdir. Belediye Gelirleri Kanununun 87
nci maddesi u ekildedir:
Belediyelerce ve belediyelere bal messeselerce, aadaki ekilde kanalizasyon
tesisi yaplmas halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden,
kanalizasyon harcamalarna katlma pay alnr:
a) Yeni kanalizasyon tesisi yaplmas,
b) Mevcut tesislerin shhi ve fenni artlara gre slah edilmesi.
.
Belediye Gelirleri Kanununun 88 inci maddesi Belediyelerce veya bele-
diyelere bal messeselerce beldede aadaki ekillerde su tesisleri yaplmas
halinde, datmn yapld saha dhilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden,
su tesisleri harcamalarna katlma pay alnr:
a) Yeni imesuyu ebeke tesisleri yaplmas,
b) Mevcut ebeke tesislerinin tevsii ve slah.
......
Belediyeler, Belediye Gelirleri Kanununu esas alarak kanal ve su ebe-
kesi harcamalarna katlm paylar iin Tarifeler Ynetmelii dzenlemek-
tedirler. Ancak bu almada, sadece stanbul, Ankara ve zmir Bykehir
Belediyelerinin tarife ynetmeliklerine deinilecektir.
[33] AYM, T. 14.2.1991, E. 1990/18, K. 1991/4 (RG, 08.05.1991, sa. 20865).
[34] (13. HD, T. 2.2.2007, E. 2006/11903, K. 2007/1103 (www.kazanci.com, E.T.,
23.12.2011).
[35] rnein, adalet hizmetlerinden faydalanmak isteyen kii, her defasnda har yatrmas
gerektii halde, su ve kanalizasyon alt yap hizmetlerinden faydalanmak isteyen kiinin
sadece bu hizmetin yapld srada malik olmas durumunda bir defaya mahsus olmak
zere katlm pay yatrmas yeterlidir. Ayrca buradaki faydalanma devredilebilir bir
zellie sahiptir. Dolaysyla sonradan o konutu devralacak maliklerin yeniden katlm
pay demesi gerekmez. Onlar da bu hizmetten faydalanmaya devam ederler.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
99 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

stanbul Byk ehir Belediyesine bal stanbul Su ve Kanalizasyon


daresinin (SK) Tarifeler Ynetmeliinin
[36]
33 nc maddesinin 1 inci
fkras 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayl stanbul Su ve Kanalizasyon daresi
Genel Mdrl Kurulu ve Grevleri Hakkndaki Kanun, 26/05/1981 tarihli
ve 2464 sayl Belediye Gelirleri Kanunu, 09/05/1985 tarihli ve 18749 sayl
Resmi Gazetede yaymlanan 03/05/1985 tarihli ve 3194 sayl mar Kanunu ve
dier ilgili kanun hkmlerine istinaden ilgili Belediyesi tarafndan imar durumu
verilen veya 17/01/1957 tarihli ve 6785 sayl mar Kanunundan nce ina edilen
yaplar hari inaat ruhsat alm yaplardan; konut, iyeri ve sanayi tesislerinden
aadaki formllere veya aklamalara gre katlma pay veya katlma pay avans
alnr... eklindedir.
Ankara Byk ehir Belediyesine Bal Ankara Su ve Kanalizasyon
daresinin (ASK) Tarifeler Ynetmeliinin
[37]
39 uncu maddesi u ekildedir:
2464 Sayl Belediye Gelirleri Kanununun 87. ve 88. Maddeleri gerei
bir programa gre yaplacak yeni; ime, kullanma, endstri suyu ve kanalizasyon
yatrmlar ile mevcutlarn geniletilmesi (tevsi), iyiletirilmesi (slah) amacyla
yaplan harcamalar ve istek zerine ASK Genel Mdrlnce yaplacak ilerin
toplam yatrm giderleri tesislerin hizmet edecei saha dahilindeki gayrimenkulle-
rin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarna katlma pay alnr.

Su ve kanalizasyon ebekelerine katlm paylarnn binasz arsann vergi


deeri payna isabet eden ksm, inaat ruhsatnn alnmas aamasnda avans
olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandktan sonra bamsz blmlere veya binann tamamna
tek su abonelii verilmesi srasnda arsa deeri zerinden alnan avans dlerek,
yap deerinin emlak vergi beyan zerinden ayrca %2 oranndan fazla olmamak
zere kanal vizesi verilmesi aamasndan nce binada o bamsz blmde lehine
kat irtifak tesis edilen veya kat irtifak tesis edilmemi ise arsa pay karl malik
olarak grnen kiiden katlm pay tahsil edilir. Bu paylarn tahsili yaplmadan
binaya kanal vizesi verilemez.
zmir Byk ehir Belediyesine Bal Su ve Kanalizasyon daresinin (ZSU)
Tarifeler Ynetmeliinin
[38]
20 nci maddesi u ekildedir: ... ilgili belediyesi
tarafndan imar durumu verilen veya inaat ruhsat alm gayrimenkullerin;
atksu kanal balants, atksu ukuru projelerinin onaylanmas, idareye her ne
ad altnda olursa olsun yapacaklar mracaat ve/veya yaplacak tespitler srasnda
yapda bulunan konut ve iyerlerinden katlm pay alnr. Ayn ynetmeliin
[36] http://www.iski.gov.tr/Web/UserFiles/File/mevzuat/pdf/Y_Tarifeler_Yonetmeligi.pdf
E.T., 04.02.2012).
[37] http://www.aski.gov.tr/yonetmelikler/aski_tarifeler_ynetmeligi.pdf (E.T., 20.02.2012).
[38] http://www.izsu.gov.tr/Pages/standartPage.aspx?id=72 (E.T., 20.02.2012).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
100 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

21 inci maddesinin 1 inci fkras 3239 Sayl Kanunla deiik 2464 Sayl
Belediye Gelirleri Kanununun 87, 88, 89. maddeleri gerei ihale suretiyle yeni
ina edilen, yenilenen veya tamir edilen atksu kanalizasyon ve ime suyu ebeke
inaatlarnn geici kabul ilemleri yapldktan sonra imalatlarn yapld yerlerde
bulunan tanmazlarn Emlak Vergisine esas tutarlarnn % 2 (yzde iki)sini
gememek artyla atk su kanalizasyon inaat ve ime suyu ebeke inaat iin ayr
ayr olmak zere ilgililerden alnmas gerekli Harcamalara Katlma Pay na
karlk olmak zere; Abone leri Daire Bakanlnca tanzim ve tahsil ettirilen
btn su faturalarnn tamamnda Bakm Bedeli ime suyu iin % 2 (yzde
iki) atksu iin % 2 (yzde iki) olmak zere toplam % 4 (yzde drt) arttrlarak
tahsil edilir... eklindedir.
Yukarda metni verilen SK Tarifeler Ynetmeliinin ilgili maddesi, sz-
konusu harcamalara katlm paynn tam veya avans olarak talep edilebilmesi
iin, yapnn imar durumu veya inaat ruhsat verilmi yaplarn maliklerinden
istenecei ve bunun bir defaya mahsus olaca anlalmaktadr. ASK Tarifeler
Ynetmeliinde ise, ilk nce arsann vergi deerinin zerinden inaat ruhsatnn
alnmas aamasnda avans olarak; arsa zerine bina yapldktan sonra, ancak
kanal vizesi verilmeden nce, binann bamsz blmnde malik veya kat irtifak
sahibi olan kiilerden, alnaca, ancak bu katlma pay hesaplanrken, inaat
ruhsatnn verilmesi aamasnda denen avansn da dlecei ifade edilmitir.
Grld zere, bu ynetmelikte, katlma paylarnn, kanal yapld ve su
ebekesinin dendii zamanda malik olanlardan veya arsa pay karlnda
malik sfatn haiz bulunanlardan veya kat irtifak sahiplerinden tahsil edilecei;
bu gider denmeden binaya kanal vizesi verilemeyecei aka belirtilmektedir.
Bu dzenlemelerde, szkonusu giderlerden sorumlu kiilerin kim olduu ve bu
kimselerin hangi zaman aralnda malik olmas gerektii vurgulanmtr. ZSU
Tarifeler Ynetmeliine gre ise, hizmetin sunumu srasnda yapda bulunan
konut ve iyerlerinden harcamalara katlm paynn alnaca belirtilmitir.
C- SU VE KANALZASYON HZMETLERNN
HARCAMALARINA KATILIM PAYLARI N
DAVA AILMASINI GEREKTREN NEDENLER
I-Harcamalara Katlm Paylarnn Mteahhit Firma Yerine Konut Satn
Alan Kiiden Tahsil Edilmek stenmesi
Baz Belediyeler, kanun ve ynetmeliklerdeki ak dzenlemelere ramen,
daval, ilk malik ifadesini aka hukuka aykr yorumlamakta ve bu vesileyle
haksz uygulamalara sebebiyet vermektedirler. Zira ilk malik demek, szkonusu
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
101 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

binann tapu kaytlarnda ilk malik olarak grnen kiidir. Yeni kurulan bir
yerleim yerinde konutlarn ilk sahipleri, arsa pay kar kat maliki olan kimseler
veya satn aldklar arsa zerinde bina ina eden yklenici irketlerdir. Zira bu
konutlarn tapu kayd, arsa pay sahibi veya yklenici irket adna olmakta ve
3 nc kiiler bunlardan konut satn almaktadrlar. Bu durumda, harcamalara
katlm paynn, ikinci malik sfatn haiz olan kiilerden deil, tapuda ilk malik
olan gerek veya tzel kiilerden alnmas gerekir. nk szkonusu konutlara
kanal almasn ve su ebekesi yaplmasn isteyen ikinci malik deil, ilk malik
olan irket veya kiilerdir. Harcamalara katlm paylarn, bu hizmeti talep eden-
den bakasna yklemek, hukukun temel ilkelerine aykrdr. lk malikten yeni
bir konut satn alanlarn, belediyelerden talebi, sadece konutlarna su saatinin
balanmas ve o saatin yannda bulunan su vanasnn almasyla snrldr.
Zaten ikinci maliklerin bu hizmetler iin gerekli olan makul bir bedeli (gaz
aknn salanmas iin denen bedel gibi) demeye bir itirazlar yoktur. Zira
bu hizmetlerin sunumunu talep edenler bizzat kendileri olup ve bu sunum,
dorudan kendilerine yapldndan, bu hizmetin giderlerinin kendilerinin
demesi makul karlanabilir.
lk malik, konutu nc kiilere su ve kanalizasyon ebekesi tamamlanm
bir ekilde satmakta ve ona gre de fiyat belirlemektedir. Zira su ebekesi ve kanal
sistemi yaplmam bir binann alc bulmasna imkn yoktur. 3194 sayl mar
Kanununun 31 inci maddesinin 1 ve 2 inci cmlesi naatn bitme gn, kul-
lanma izninin verildii tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alnmayan yaplarda
izin alnncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden
faydalandrlmazlar eklindedir. Bu kanun hkmnden de anlalaca zere,
binay yapan ve ayn zamanda ilk malik olan kiiler binay kullanma izni ald
tarihte kanalizasyon ve su hizmetlerinden faydalanmaya balam olmaktadrlar.
Yani kanalizasyon hizmetlerinden faydalanan ilk malik, bina kullanma izni
alan maliktir. Su ve kanalizasyon balants yaplmayan binaya iskn izninin
verilmesi mmkn olmad gibi, kanal ve su hizmetlerinin harcamalarna
katlm pay denmeden balantnn yaplmas mmkn deildir. Yargtayn
bir karar da bu yndedir
[39]
.
[39] ... mar Kanununun 31. maddesi; inaatn bitme gn kullanma izninin verildii tarih
olup, kullanma izni verilmeyen yaplarn elektrik, su ve kanalizasyon hizmet ve tesislerinden
faydalandrlmayacan, Belediye Gelirleri Kanunun 87 ve 88. maddeleri Belediyelere bal
messeseler ve belediyelerce kanalizasyon ve su tesisi yaplmas halinde bunlardan faydalanan
gayrimenkul sahiplerinin kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarna katlma pay deyeceini
ngrmtr. Bu yasal dzenlemeler dorultusunda; su ve kanalizasyon balantlar yaplmayan
binaya iskan izni verilmesi mmkn olmad gibi, su ve kanalizasyon harcamalarna katlma
pay denmeden bu hizmetlerden faydalanmakta mmkn deildir.... (13. HD, T. 2.2.2007,
E. 2006/11903, K. 2007/1103 (www.kazanci.com, E.T. 15.10.2011).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
102 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Uygulamada baz belediyeler, ilk malik kavramn, ferdi abonelik szle-


mesiyle birlikte, ilk defa emeden temiz, kanalizasyona kirli su aktan kii
olarak anlamaktadrlar. Ancak, ilk malik olan binay yapan irket olup, kanal
hizmetinden ilk faydalanan da bu irkettir. Bir konutu satmak iin ina eden bir
kimsenin, bu konutta su kullanmas zaten beklenmez. Ancak bu kimse, binann
yapm aamasnda ve daha sonra binann evre dzenlemesinde kirlettii sular
ile yamur sularnn tahliyesi iin pis su kanaln srekli olarak kullanmakta,
yani belediyenin kanalizasyon ve su hizmetlerinden faydalanmaktadr. Zaten, ilk
malik, bu hizmetlerden faydalanmak iin antiye abonelii yapmakta ve kanal
vizesi almaktadr (BGK m. 87; ASKTY m. 39). Ayrca ilk malik, binasn her
eyiyle kullanlabilir olduunu syleyerek pazarlamakta ve ona gre sat fiyat
belirlemekte ve kazan elde etmektedir. Bu konuda belediyelerin konutun
vanas ak deilse, kanalizasyon da kullanlmamtr, dolaysyla suya ilk abone
olan kiiden bu bedelin alnmas gerekir eklindeki savunmalar mevcut hukuki
dzenlemeler ile eliki oluturmaktadr.
II-Harcamalara Katlm Paylarnn Mkerrer Olarak Alnmak stenmesi
Bazen konutu satan kiiler tarafndan iskn iin gerekli olan tm idari
ve maddi ykmllkler yerine getirilmi ve Belediyelerin mar ve ehircilik
Dairesi Bakanl tarafndan iskn ruhsat ve yap kullanma izni verilmi
olmasna ramen, ilk malikten konut satn alan 3 nc kiilerden bir kez daha
harcamalara katlm pay talep edilmektedir.
Belediyelerin talep ettii katlma pay, vergilerden farkl olarak bir defaya
mahsus olmak zere alnmaktadr
[40]
. Bu da szkonusu hizmetin sunulduu ve
bunun iin gerekli harcamalarn yapld srada malik olan kimseden alnmasyla
nihayete erer. Bu hizmetlerden faydalanma konutla birlikte yeni malike devre-
dilebildiinden, yeni malikten ayn katlm pay mkerrer olarak alnamaz
[41]
.
ayet, katlm pay bir vergi olsayd, yeni malikin her yl dzenli olarak bunu
demesi gerekirdi. Ancak bu bir vergi deil, sadece harcamalara katlma paydr.
Belediye Gelirleri Kanununa gre kanalizasyon (m.87) ve su tesisleri har-
camalarna katlm paynn alnmas iin (m. 88), ya yeni bir kanalizasyon ve su
ebekesinin yaplmas ya da var olanlarn geniletilmesi ve slah edilmi olmas
gerekir. nc kiilerin satn aldklar konutun daha nce iskn verilmi ise,
bu konutlarn kanalizasyon ve su harcamalarna katlm pay da daha nce
[40] (13. HD, T. 2.2.2007, E. 2006/11903, K. 2007/1103 (www.kazanci.com, E.T.,
23.12.2011).
[41] ...davac iskan izni alnm binadan daire satn alm ise, su ve kanalizasyon harcamalarna
katlma pay daha nce alnm olmas gerektiinden yeniden katlma pay deme ykmll
olmadndan davann kabulne... (13. HD, T. 2.2.2007, E. 2006/11903, K. 2007/1103
(www.kazanci.com, E.T. 15.10.2011).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
103 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

denmi demektir. kinci malikten harcamalara katlm pay alnabilmesi iin,


szkonusu hizmetin, bu malik zamannda sunulmas veya slah gibi nedenlerle
daha nceleri sunulmu bu hizmetin yenilenmi olmas icap eder. nc
kiinin malik olduu sre zarfnda, Belediye Gelirleri Kanununun 87 ve 88
inci maddelerinde sz edilen Yeni kanal ve ime suyu ebekesinin yaplmas
veya bunlarn tevsii ve slah eklinde yeni bir hizmet sunulmamsa, katlm
paynn hi alnmamas; ayet bu hizmet daha nce sunulmusa, ilk malik olan
kiilerden alnmas gerekir.
III-Talep Edilen Harcamalara Katlm Paynn Yksekliinin nsan
Haklarna Aykrlk Oluturmas
Belediyelerin yksek miktarda harcamalara katlm pay talep etmesi, hukuki
dayanaktan yoksun olduu gibi, insan haklarna, anayasaya, yasalara, hukukun
temel ilkelerine, insan olmann evrensel deerlerine de aykrdr. Su, lks bir
tketim malzemesi olmad gibi, sudan faydalanmak yaamn srdrlmesi
iin temel bir insan hakkdr
[42]
. Dolaysyla belediyelerin kamu kudreti ve tekel
sfatyla sunduu bu hizmeti, kamu yararn gzeterek, sosyal devlet, eitlik ve
hakkaniyet ilkesine uygun olarak yerine getirmesi gerekir.
nsan yaam iin birinci derecede neme sahip olan su, yurt iindeki
doal kaynaklardan elde edilirken, bir dier tketim maddesi olan doalgaz,
suya kyasla insan yaam bakmndan ikinci derece bir neme sahip olup,
yurt dndan ithal edilmektedir. Buradan hareketle, Trkiye Cumhuriyeti
vatandalarnn suya eriiminin, doalgaza gre ok daha kolay ve ucuz olmas
gerekir. Ancak tam aksine, doalgazn abonelik creti ok dk olmasna
ramen, kamu kurumu olan ve kamunun menfaatini gzetmekle ykml
olan belediyelerin, su abonelii iin talep ettii katlm paynn fahi miktarda
olmas insan haklarna aykrdr
[43]
.
IV- Harcamalara Katlm Paynn Tahsil Usulnn kraha Sebebiyet
Vermesi
Suyun temel ve yaamsal bir ihtiya maddesi olmas nedeniyle, aboneler
kendilerinden istenen paralar rzalar olmakszn demek zorunda kalmaktadr-
lar. Bunun nedeni, baz belediyelerin, szkonusu katlm paylar denmedike,
[42] Topu, Eral: Bir nsan Hakk Olarak Su (Yaynlanmam Doktora Tezi, ASBE, Ankara
2009), s. 2 vd.
[43] Belediye uygulamalarnda, bazen ilave bir hizmet sunulmad halde veya sunulan hizmetin
giderleriyle orantl olmayan fahi miktarda katlm pay istenmektedir. Belediyelerin
bu farkl tutumu, Anayasann eitlik ilkesine (Any. m. 10) aykrlk oluturur. Hlbuki
eitlik ilkesine, her eyden nce devlet ve dier idari makamlar gibi belediyeler de uymak
zorundadr (den, Merih: Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi, Ankara 2003, 154-155).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
104 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

abonelik ilemlerinin yaplamayacan ve su aknn salanmayacan belirt-


meleridir
[44]
. Bu durum, aboneler iin borlar hukuku anlamnda ikrahtr (BK
m.37,I)
[45]
. krah, hukuka aykr bir ekilde yaplan korkutmayla, istenilen irade
beyannda bulunulmad takdirde, o kiinin veya yaknn bir ktle maruz
kalaca korkusunun uyandrlmas veya var olan mevcut korkudan yararlanl-
mas olup
[46]
, kiinin iradesini fesada uratan bir durumdur
[47]
. Zira kii, bu
korkunun sonucu, hukuki ilemin yaplmasna iradesi ile karar vermemekte,
aleyhine bile olsa seimini korkutan tarafn istedii ilemi yapma ynnde
kullanmak zorunda kalmaktadr
[48]
. krahtan sz edebilmek iin, kii korkut-
maya maruz braklmal, korkutma ar ve derhal vuku bulacak bir tehlikenin
szkonusu olaca kanaatini uyandrmal, tehlike kiinin kendisine veya bir
yaknna yneltilmeli, korkutma hukuka aykrlk tekil etmeli ve szleme,
bu korku neticesinde yaplm olmaldr (BK m. 38)
[49]
. Belediyelerin, ya
istenilen paray de ya da suyun akna izin verilmez eklindeki ifadeleri veya
buna benzer tutumlar, aboneler iin ikrahn yukarda saylan btn unsurlarn
ihtiva etmektedir.
krah iradeyi sakatladndan
[50]
, kii yaplan szleme ile bal olmaz
[51]
ve
yaplan szlemeler iptal edilebilir (BK m. 37,I)
[52]
. krah nedeniyle abonelik
szlemesinin iptal edilmesi iin, kanunda bir yllk sre ngrlmtr. Bu bir
[44] rnek olarak bkz. 13. HD, T. 2.2.2007, E. 2006/11903, K. 2007/1103 (www.kazanci.
com, E.T. 15.10.2011).
[45] Kiinin iinde bulunduu durum nedeniyle byle bir szlemeyi hibir zorlama olmadan
kendi zgr iradesiyle imzaladn sylemek mmkn deildir.
[46] Guhl, Teo/Merz, Hans/Kummer, Max: Das schweizerische Obligationenrecht, Zrich
1980, s. 131; Keller, Max/Schbi, Christian:Das schweizerische Schuldrecht, Band I,
Allgemeine Lehren des Vertragsrecht, Basel/Frankfurt 1988, s. 172; Gauch, Peter/Schluep,
Walter R.:Sechweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, B.I, 6.A, Zrich 1995,
N. 872; Klolu, Ahmet: Borlar Hukuku Genel Hkmler, Ankara 2009, s. 147;
Kocayusufpaaolu, Necip/Hatemi, Hseyin/Serozan, Rona/Arpac, Abdulkadir: Borlar
Hukuku, Genel Blm, C.I (Necip Kocayusufpaaolu), stanbul 2010, s. 471; Nomer,
Haluk N.: Borlar Hukuku Genel Hkmler, stanbul 2008, s. 45; Eren, Fikret: Borlar
Hukuku Genel Hkmler, stanbul 2010, s. 363; Ouzman, M. Kemal/z, M. Turgut:
Borlar Hukuku Genel Hkmler, stanbul 2010, s. 97.
[47] Borlar Kanununda tehdit kavram yerine ikrah kavram uygun bulunmutur. krah
daha ok manevi zorlanmay ifade ederken, tehdit daha st bir kavram olarak, zor
kullanmay, yani cebir anlamn ihtiva eder (Klolu s. 143; Yldrm, Fadl: Borlar
Hukukuna Gre Szlemenin Kuruluunda Hile, Ankara 2002, s. 24).
[48] Klolu s. 147; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 471.
[49] Klolu s. 148-149; Ouzman/z s. 97-99; Eren s. 365-367; Reisolu s. 122.
[50] Bucher, Eugen: Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, Zrich 1988, s.
224; Klolu s. 152; Nomer s. 45; Ouzman/z s. 97.
[51] Ouzman/z s. 99; Reisolu, Safa: Borlar Hukuku Genel Hkmler, stanbul 2010, s.
121.
[52] Nomer s. 45; Klolu s. 152; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 477; Reisolu
s. 125.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
105 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

yllk sre, szlemenin yaplmas ile deil, tehlikenin, yani korkunun sona erdii
tarihte balar (BK m. 39)
[53]
. Ancak belirtmek gerekir ki, suyun yaamsal bir
tketim maddesi olmas; su ve kanalizasyon hizmetleri, belediyelerin tekelinde
bulunmas nedeniyle, ortada bir ikrah olsa bile, abonelerin, szlemeyi ikrah
nedeniyle iptal etmeleri zayf bir ihtimaldir. Ancak ikraha maruz kalan kii,
sadece ikrah nedeniyle tazminat davas aabilir (BK m. 37,II)
[54]
. Kiinin abonelik
szlemesine rza gstermi olmas, bu davay amasna engel oluturmaz
[55]
.
V-Tahsil Edilen Katlm Paynn Miktar Fahi Olmas
Abonelerin su hizmetlerinden faydalanmas iin, belediyelerle veya beledi-
yelerin ilgili mdrlkleriyle zorunlu olarak abonelik szlemesini yapmalar
gerekir. Ancak bu szlemenin ierii, belediyelerce tek taraf olarak belirlen-
mekte ve yaplan hizmetin karl olarak fahi bir miktar talep edilmektedir.
Belediyelerin, abonelerden, istedikleri yksek katlm paylarn tahsil ederek
kolayca abonelik szlemesi yapmalar, suyun temel ihtiya maddesi olmas
ve abonelerin bir idari kurum olan belediye karsndaki gszlklerinden
kaynaklanmaktadr
[56]
. stenilen yksek miktardaki harcamalara katlm pay-
nn denmemesi, aboneler iin szlemenin yaplmamas ve suyun akmamas
anlamna gelir.
Trk hukukunda, szleme serbestsi esastr
[57]
. Ancak bu serbesti, szle-
menin gl tarafna, zayf taraf smrme, onun zor durumundan faydalanma
imkn vermez. Zira gl olan tarafn bu tr davran borlar hukukunda
gabin olarak ifade edilir (BK m. 28). Tarafarn yapm olduklar szlemede,
edimler arasnda ak bir nispetsizlik bulunur ve bu nispetsizliin, kar tarafn
zorda bulunmasndan, dncesizliinden veya tecrbesizliinden, zayfndan
faydalanlarak salanmas halinde gabinden szedilir
[58]
. Yargtay Hukuk Genel
Kuruluna gre gabin dar ve zor durumda kalmalarndan tr, szleme yap-
maya srklenmi olan kiileri korumak ve zayf glye ezdirmemek iin, daha
ok sosyal amalarla kabul edilmi bir messesedir
[59]
. Gabin, zel hukuk kiileri
[53] Klolu s. 152; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 478; Eren s. 372-373.
[54] Bkz. Klolu s. 152-153; Nomer s. 45; Ouzman/z s. 99; Kocayusufpaaolu/Hatemi/
Serozan/Arpac s. 478.
[55] Kar. Ouzman/z s. 99.
[56] Grld zere, gabin hkmleri erevesinde kiinin zorda olmasnn nedenleri,
psikolojik durumlar olabilecei gibi, ekonomik kayglar ve zayfklar da olabilir (Bucher
s. 232 vd.; Keller/Schbi s. 199; Eren s. 380; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac
s. 487; ayrca bkz. Reisolu s. 137).
[57] Klolu s. 153; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 478; bkz. Reisolu s. 135.
[58] Eren s. 377; Nomer s. 48.
[59] YHGK, T. 24.01.1973, E. 1971/1-376, E. 24 (Olga, Senai: Emsal tihatlarla Trk
Borlar Kanunu, stanbul 1976, s. 289).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
106 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

arasnda olabilecei gibi, zel hukuk kiileri ile kamu hukuku tzel kiileri
arasnda da olabilir. Tarafarn birisinin kamu tzel kiisi olmas durumunda,
kamu tzel kiisi, konumu ve gcnn fazlal nedeniyle, genelde kendisine
smrme sfat isnad edilen taraf olmaktadr. Belediyelerin, abonelerin zor
durumundan faydalanarak onlardan yksek miktarda harcamalara katlm pay
istemesi, borlar hukuku anlamnda gabindir
[60]
. Zira yukarda gabinin saylan
zellikleri, abonelerden alnan yksek katlm paylarnn karlnda yaplan
abonelik szlemesinde mevcuttur. Gabin szlemenin geerliliini etkileyen bir
zellie sahiptir
[61]
. Bu nedenle gabinle yaplan szlemeler, gabine maruz kalan
tarafndan, szlemenin yaplmasndan itibaren bir yl iinde iptal edilebilir. Bu
srenin balangc, abonelik szlemesinin kurulma tarihidir
[62]
. Bu bir yllk
sre hak drc olduundan, bu srenin geirilmesiyle, artk yaplm olan
abonelik szlemesinin iptali istenemez. ptal hakknn sresi iinde kullanl-
mas durumunda, abonelik szlemesi yapld andan itibaren geersiz hale
gelir
[63]
. Ancak ikrahta olduu gibi, su temel ihtiya maddesi olduundan, gabin
nedeniyle de abonelerin bu szlemenin iptalini istemelerine imkn yoktur.
Fakat abone gabin nedeniyle urad zararlar iin tazminat davas aabilir
[64]
.
Kamu Hizmetlerinin Sunumunda Uyulacak Usul Ve Esaslara likin
Ynetmelikin
[65]
1 inci maddesine gre de, kamu hizmetinin hzl, kaliteli,
basitletirilmi ve dk maliyetli bir ekilde yerine getirilmesi gerekir. Bele-
diyelerin kanal ve su ebekesi hizmetlerinin sunumunda kanun gereince kr
gtmesinin mmkn olmad ve alnacak miktarn binann veya arsann vergi
deerinin %2ni geemeyecei yukarda belirtildi
[66]
. Ancak uygulamada bu
konuya ilikin olarak alan davalara bakldnda belediyelerin zaman zaman
bu orana uymadklar, alan davalardan anlalmaktadr. Aslnda, belediyelerin
bu orana uymalar da tek bana yeterli olmayp, alnan para miktar olarak sosyal
devlet ilkesine uygun olmaldr. rnein, kanal ve su hizmetinin gtrld
blgeden % 2 oran zerinden toplanacak olan harcamalara katlma paylar,
belediyelerin o blge veya muhit iin yaptklar harcamalarn toplamn a-
yorsa, bu oran daha aalara ekilerek, katlma paylar hesaplanmaldr. rne-
in, belediyelerin yaptklar harcama 100.000 TL iken, % 2 oran zerinden
[60] Kamu tzel kiilerinin, kamu hizmet sunduklar kiilere kar gabin ve benzeri tutum
iine girmeleri, hukuk devleti ilkesiyle badamaz.
[61] Bucher s. 228; Klolu s. 157; Ouzman/z s. 113.
[62] Klolu s. 158; Eren s. 381; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 493; Reisolu
s. 136; Nomer s. 48.
[63] Kar. Ouzman/z s. 115; Eren s. 381.
[64] Reisolu s. 139.
[65] 29/6/2009-2009/15169 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile karlan Ynetmelik (RG,
31.7.2009, sa. 27305).
[66] Bkz. yuk. A.III.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
107 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

toplanacak miktar 1.000.000 TLyi buluyorsa, belediyenin, maksimum oran olan


%2yi esas almas sosyal devlet ilkesiyle ve Meden Kanun m. 2de ngrlen
drstlk kuralna uygun dmez. Ayrca belediyelerin, konut sahiplerinin
deme gcn de dikkate almas gerekir. Konut edinmek, ou zaman kredi
ile mmkn olduundan, konut satn almak, kiilerin deme glerinin yksek
olduu konusunda salkl bir kriter olarak gsterilemez.
VI-Belediyelerin Tekel Hakkn Ktye Kullanmalarnn Ahlaka
Aykrlk Oluturmas
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin Haklarn ktye kullanmnn yasak-
lanmas balkl 17 inci maddesi Bu Szleme hkmlerinden hibiri, bir devlete,
toplulua veya kiiye, Szlemede tannan hak ve zgrlklerin yok edilmesine veya
burada ngrldnden daha geni lde snrlamalara uratlmasna ynelik
bir etkinlie girime ya da eylemde bulunma hakkn salar biimde yorumlana-
maz eklindedir.
Borlar Kanunu m. 27e gre ahlaka aykrlk, szleme serbestisinin bir
snrn oluturur. Kanun koyucu, ahlaka aykr szlemeleri yasaklamak sure-
tiyle, ahlaka bir deer atfetmi ve bylece toplumun benimsedii temel deerleri
korumak istemitir
[67]
. Tekel olarak sunulan hizmetlerde tketici, tekele baml
bir durumda olur. Tketicinin zayf noktasn oluturan bu bamlln azal-
mas, ancak tekelin sunduu hizmete olan ihtiyacn azalmasyla mmkndr.
Su hizmetlerine ihtiya hibir zaman azalmayacana gre, bu bamllk devam
edecektir. Tketicinin szkonusu hizmetleri, alternatif bir kii veya kurumdan
talep etme imknnn da bulunmamas ve bu nedenle de belediyelerin, har-
camalara katlm paylarn yksek tutmaya almas, su ve kanalizasyon hiz-
metlerine eriimi zorlatrdndan, tekel hakk ktye kullanlm olacaktr
[68]
.
Doktrindeki bir gre gre, szlemede tarafardan birisinin gl konumunu
veya tekel hakkn ktye kullanmas, Borlar Kanunu m. 27de sz edilen
ahlaka aykrlk kavramnn kapsamna girer
[69]
. Bir szlemenin ahlaka aykr
olmas durumunda, bu szlemenin yaptrm butlandr (BK m. 27). Kiinin
hukuka aykrl gereke gstererek dava amas iin bir sre snrlamas mevcut
deildir. Hkim, ahlaka aykrl resen gzetmek zorundadr
[70]
. Taraf da bunu
her zaman ileri srebilir.
[67] Bucher s. 255 vd.; Eren s. 291.
[68] Hakkn ktye kullanlmas konusunda geni bilgi iin bkz. Yoku, Sevtap: Avrupa nsan
Haklar Szlemesinde ve 1982 Anayasasnda Hak ve zgrlklerin Ktye Kullanlmas,
Ankara 2002, s. 193 vd.
[69] Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 498.
[70] Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 498-499.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
108 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

VII-Yaplan Abonelik Szlemesinin dari Bir Szleme Olmas


Nedeniyle Taraflarn Eit Olmamas
dari szleme, belirli bir hukuki sonu dourmak amacyla, idare ile zel
hukuk kiileri arasnda karlkl ve birbirine uygun olarak yaptklar irade
aklamalardr
[71]
. Belediyeler, harcamalara katlm payn, kiilerle yaptklar
abonelik szlemesi srasnda almaktadrlar. Belediye hizmetleriyle ilgili abonelik
szlemesi, uygulamada su, gaz ve elektrik hizmetlerinden faydalanmak iin
yaplr. Abonelik szlemeleri, tarafarn nceden belirlenen artlar ereve-
sinde yaptklar szlemelerdir. Hizmetten faydalanann iradesi bu szlemeye
katlmaktan ibarettir
[72]
. Bu husus, abonelik szlemelerinin temel bir zellii
olmasna ramen, doktrindeki bir gre gre, abonelik szlemeleri zel hukuka
tabi szlemelerdir
[73]
. Ancak uygulamada, bu szlemelerin yeni yap sahipleri
ile yaplmas, onlarn kanal ve su hizmetleri iin yaplan harcamalar nedeniyle
katlm pay demeleri artna balanmaktadr. Fakat su abonelii szlemesi
yapmak iin kiinin hibir alternatifi bulunmadndan, istenen katlm payn
fahi bile olsa, demekte ve sonra da dava ama yoluna gitmektedir.
Dantayn idari szlemelere ilikin bir karar nk bu szlemeler,
tam anlamyla zel hukuk szlemeleri olmayp, kken bakmndan imtiyaz sz-
lemesine ve artnamelere benzer eklindedir
[74]
. Bir baka karar ise Elektrik,
su ve doalgaz gibi bedeli karlnda datlan kamu hizmetlerinden abonman
szlemesi ile faydalanlr. Bu szlemeler belirli bir konuyu, artlar, karlkl
haklar ve borlar belirler. Szleme artlarnn yerine getirilmemesi halinde,
idare kendi ykmllklerinden (kamu hizmetinin ifasndan) kanr eklin-
dedir
[75]
. Yargtaya gre Bilindii zere; idari szlemeler idarenin, kamusal
yetkisine dayanarak, kamu hizmetleri gerei ve kamu yarar nedeniyle yaptklar
szlemelerdir. Bunlar idarenin ayrcalkl, stn hak ve yetkilerini ierirler, idare
bunlarda tek taraf deiiklikler yapabilir ya da szlemenin feshine gidebilir,
tarafarn serbest iradelerine dayanmazlar
[76]
. Yargtay, bir baka karar ise
Nitekim fertlerle anlan idareler (Demiryollar, telefon, gaz, elektrik, su gibi
) arasndaki ilikinin kural ve hkmleri, akdedilen ve abonman mukavelesi
denilen bir mukavelename ile dzenlenir. Bu gibi hallerde ekseriyetle ferdin bu
hizmetten yararlanmas yukarda anlan mukavelename (abonman szlemesi)
[71] Gzler s. 449.
[72] Yayla, Yldzhan: dare Hukuku, stanbul 2009, s. 165-166.
[73] Yayla-dare Hukuku, s. 165, dn. 375; Orak s. 30-31.
[74] Dantay 8. D., T. 23.6.1997, E. 1997/1102, K. 1997/2230 (www.kazanci.com, E.T.,
11.12.2011).
[75] Dantay 8.D., 03.12.1998, E.1988/2595, K. 1988/4026 (Dantay Dergisi, 1999/100,
s.414).
[76] YHGK, T. 10.12.2003, 2003/4-693, K. 2003/740 (www.kazanci.com, E.T., 12.02.2012).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
109 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ile mmkn olduundan ve bu szleme (zel hukuk szlemesi) niteliinde


bulunduundan
[77]
eklindedir.
Anayasa Mahkemesine gre, kamu hukukunda, idarenin yapt sz-
lemelerden, konusu kamu hizmeti olan ve idareye stnlk ve ayrcalk tanyan
szlemelerin idar saylaca kabul edilmektedir
[78]
. Ancak Anayasa Mah-
kemesi, idari bir szlemeyi byle tannmalarken, belediye ile tketici arasnda
yaplan abonelik szlemesinin zel hukuk szlemesi olduunu belirtmesi
eliki oluturmaktadr. Zira Anayasa Mahkemesine gre Atk su bedeli, kul-
lanlm sularn uzaklatrlmas karlnda yaplacak bir tarifeye ve abonman
szlemesine gre alnmaktadr. Baka bir deyile, idareyle kii arasnda szlemeyle
alacak-bor ilikisi domakta, denecek miktar SK ile kii arasnda abonman
szlemesiyle zel hukuk ilikisi kurulmasndan sonra yaplan hizmet karlnda
maliyet-kr esasna gre belirlenmektedir. demenin hukuksal dayana, kamu
gcne deil, tarifeye ve iki taraf arasnda yaplan abonman szlemesine dayan-
maktadr. Nitekim, demelerin yaplmamas durumunda SK alacan, Amme
Alacaklarnn Tahsili Hakkndaki Yasaya gre deil, zel hukuk ilikisi iinde
ilgili yasaya gre alacaktr. Abone ile stanbul Su ve Kanalizasyon idaresi (SK)
arasnda yaplan abonman szlemesi, daha ok tip szleme grnmndedir.
Hizmetten yararlanan kiinin, szlemeyi idareyle birlikte dzenlemesi yerine
katlm (iltihak) sz konusudur. Ancak bu durum, idareyle kii arasnda
kurulan zel hukuk ilikisini, kamu hukuku ilikisine dntrmez. nk,
birok durumda hizmetin tekel nitelii ve ok kiiye gtrlme zorunluluu,
iin, ounlukla, tip szlemelerle ve kiilerin katlmyla gerekleebilmesini
olanakl klmaktadr. te yandan, abonman szlemelerinin, yeni znel, bireysel
ve hukuksal durumlar yaratmak karakter ve gcnde olmad, bu tasarrufarn,
gerekte nesnel kurallarla belirlenen konumu (staty) ierdii, idarenin dahi
bu kurallara bal olduu ve onu deitiremeyecei, abonenin bu szlemeyi
kabul ettiine ilikin irade beyannn, bireysel hukuksal durum douran znel
bir ilem olmayp, bir konuma katlm gerektiren koul tasarruf olduu ileri
srlebilir. Bu savda gerek pay bulunsa da, bu eletiri, ok kez zel hukuktaki
katlm szlemeleri iin de yaplabilir. Atk sularn uzaklatrlmas iinin bir
yerde kamu hizmeti niteliini tamas ve bu hizmetin, belediyenin bir kuruluu
olan SK tarafndan yerine getirilmesi, kimi dzenlemelerin yasayla yaplmasn
gerektirmi, hizmetin esaslar yasal kurallarla dzenlenmitir. Ancak yine de,
idare, yasann belirledii kr oranndan aa olmamak zere krllk ve verim-
lilik ilkelerine ve zel hukuk kurallarna gre hizmeti yrtmek durumundadr.
Yaplan szleme, aboneyle SK arasnda bir zel hukuk ilikisi oluturmaktadr.
[77] 4.HD, T.16.06.1975, E. 1975/3743, K. 1975/7667 (www.kazanci.com, E.T., 12.12.2011).
[78] AYM, T. 26.3.1997, E. 1996/63, K. 1997/40 (RG, 28.06. 2001, sa. 24446).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
110 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Hizmetten yararlanabilmek iin abonelerin idare tarafndan dzenlenmi tip


szlemeye katlmalar bu szlemelerin zel hukuk szlemesi olma niteliini
etkilemez
[79]
. Anayasa Mahkemesinin ayn kararnda bizim de katldmz
kar oy yazsna gre Abonman Mukavelesi adyla anlan anlamalarn
biimsel ynden, yararlananlarn katlm nedeniyle, zel hukuk alanna girdii
gr ileri srlebilirse de kural ilem nitelii egemendir. zde anlama deil,
zorunlu belirleme vardr. Nesnel ve genel hukuksal durum bu konuya ncelik ve
stnlk kazandrmaktadr
[80]
. Belirtmek gerekir ki, abonelik szlemesiyle
sunulan hizmette belediye tekel konumunda olan idari bir kurum olduundan,
bu szlemenin ieriini belirleme konusunda abonenin herhangi bir hakk
olmad gibi, ayn hizmeti sunan alternatif bir kuruma ynelme, onunla bir
szleme yapma imkn da yoktur
[81]
. Ayrca abonelik szlemesi, Belediyenin bir
ihanndaki dkknlar iin, zel kiilerle yapt kira szlemesinden tamamen
farkldr. Zira, bu dkkanlar kiralamak isteyen kiilerin bir bakasndan veya
baka bir ihannda dkkan kiralama gibi alternatiferi vardr. Buna karlk,
su abonelii szlemesinde kiilerin byle bir imknlar asla mevcut deildir.
Ayrca su hizmetinin sunulmas, bir kamu hizmeti olduuna gre, bu hizmetin
sunumuna imkn veren szleme de kamusal nitelii haiz olan bir szleme,
yani idari szleme olmak zorundadr. Bir szlemede tarafarn eit olduundan
szedilemiyorsa ve szlemede zel hukuku aan artlar varsa
[82]
, idari szle-
meden bahsediliyor demektir.
Trk hukukunda prensip olarak szleme serbestsi esastr
[83]
. Yani kiiler,
yaptklar szlemelerde kendi sorumluluklarn istedikleri ekilde belirleme hak
ve yetkisine sahiptirler
[84]
. Anayasann 48 inci maddesinin 1 inci fkrasna gre
Herkes szleme hrriyetine sahiptir. Borlar Kanununun 26 nc maddesine
gre de Tarafar, bir szlemenin ieriini kanunda ngrlen snrlar iinde
zgrce belirleyebilirler. Bu hkmlerden hareketle, zel bor ilikilerinde her
iki tarafn zel hukuk kiisi olmas halinde, tarafarn eit olduu ve bunlarn
hr iradeleri ile yaptklar szlemelerin geerli bir bor ilikisi douraca kabul
edilir
[85]
. Buna szleme serbestsi denir. Ancak bir bor ilikisinde szleme
serbestsinden bahsedebilmek iin, szlemenin kanunun emredici hkmlerine,
[79] AYM, T. 14.2.1991, E. 1990/18, K. 1991/4 (RG, 08.05.1991, sa. 20865).
[80] Bkz. AYM, T. 14.2.1991, E. 1990/18, K. 1991/4 (RG, 08.05.1991, sa. 20865) sayl
kararda Yekta Gngr zdenin kar oy yazs.
[81] Yayla-Kamu Hizmetinin Sonu, s. 37.
[82] Meri s. 66.
[83] Klolu s. 153; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 478; bkz. Reisolu s. 135.
[84] Klolu s. 153; Eren s. 267; Kocayusufpaaolu/Hatemi/Serozan/Arpac s. 478; bkz.
Reisolu s. 135.
[85] Eren s. 267-268; Reisolu s. 127.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
111 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kamu dzenine, genel ahlaka ve kiilik haklarna aykr olmamas gerekir


[86]
.
Fakat yaplan szlemelerde tarafardan birisinin idare olmas halinde, tarafarn
arasnda g veya stat eitliinden sz edilemeyeceinden
[87]
, szleme serbesti-
sinden de sz edilemez
[88]
. Bu szlemelerden bazlar zel hukuk kurallarna gre
yaplyor olsa bile, idare bu szlemeleri yaparken, kamu gcne dayanmakta
ve zel hukuk kiisinden farkl bir takm haklara sahip olmakta veya farkl bir
takm yetkilerle donatlm bulunmaktadr. Bu nedenle, idarenin yapt zel
hukuk kurallarna tbi zel hukuk szlemeleri ile zel hukuk kiileri arasnda
yaplan zel hukuk szlemeleri hem yapl biimleri, hem de ierik ve nitelikleri
itibariyle birbirlerinden farkldr
[89]
.
Tarafardan birisinin idare olan szlemelerde, daha zayf konumda bulu-
nan zel hukuk kiisinin menfaatlerinin korunmas lazmdr. Bu da idarenin
taraf olduu szlemelerde tam bir serbestiye sahip olmasnn engellenmesiyle
mmkndr. Bu husus Trk hukukunda eitli ekillerde salanmtr. Bun-
lardan birincisi idare hukukunda kabul edilmi birtakm ilkelerdir. Bu ilkeler,
sunulan hizmet iin en uygun bedeli bulma ilkesi, hukuk dayanak ilkesi
aklk ilkesi
[90]
gibi ilkelerdir. rnein, idare szleme yaparken, kendisine
tannan stnlk veya ayrcalklar, kanunlarda yer alan bir hkme dayanmas
gerekir ki, bu durum hukuk dayanak ilkesi eklinde ifade edilir
[91]
. dare en
uygun bedeli bulma ilkesi nedeniyle, sunduu bir hizmetin bedelini diledii
gibi belirleyemez. darenin bir szlemede tam bir serbestiye sahip olmasn
engelleyen ikinci husus, bir takm kanuni dzenlemelerdir. rnein Hukuk
Muhakemeleri Kanununun 17 nci maddesinin 1 inci cmlesi Tacirler veya
kamu tzel kiileri, aralarnda domu veya doabilecek bir uyumazlk hakknda,
bir veya birden fazla mahkemeyi szlemeyle yetkili klabilirler eklindedir. Bu
hkme gre, sradan bir zel hukuk gerek kiisi ile tacirler arasnda veya kamu
tzel kiileri arasnda yaplan yetki szlemesi geersizdir
[92]
. Kanun koyucu
[86] Eren s. 267; Reisolu s. 128 vd.
[87] Gzbyk,A. eref: Ynetim Hukuku, Ankara 2010, s. 325; Yayla-dare Hukuku, s. 167;
Odyakmaz, Zehra: Genel Olarak darenin Szlemeleri (GHFD, 1998/1-2, s. 141-169),
s. 151; Dantay 12.D., T.02.11.1976, E. 1974/1958, K. 1976/2141 (Dantay Dergisi,
1977/26-27, s. 509).
[88] Gzbyk s. 325.
[89] Odyakmaz s.143.
[90] Odyakmaz s. 143.
[91] Meri, Osman: dar Szleme Messesesinin Doktrin ve tihatta lenmi ve lenmemi
Ynleri (Dantay Dergisi, 1973/11 s. 67-81), s.80; Odyakmaz s. 151.
[92] Kuru, Baki/Arslan, Ramazan/Ylmaz, Ejder: Meden Usul Hukuku, Ankara 2011, s. 159;
Pekcantez, Hakan/Atalay, Ouz/zekes, Muhammet: Meden Usul Hukuku, Ankara
2011, s. 128; Karsl, Abdurrahim: Meden Muhakeme Hukuku Ders Kitab, stanbul
2011, s. 237-238.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
112 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bu dzenlemeyle, kamu tzel kiilerine gre zayf durumda olan ve tacir sfat
bulunmayan zel hukuk kiilerini korumak istemitir
[93]
.
VIII-Belediyelerin Tarifelere likin Ynetmelikleri Anlalr ekilde
Dzenlenmemi Olmas
Belediyelerin, tarifeler iin hazrladklar ynetmelikler, Belediye Gelirleri
Kanunundaki dzenlemeleri kapsam ve ierik olarak zorlad, mevzuat tek-
nii asndan daha sade ve anlalr klnmas gerekir. Zira baz belediyelerin
ynetmelikleri, Belediye Gelirleri Kanununun uygulanmasn zorlatrmaktadr.
fade ve kavramlar zerindeki izah kargaas, belediyeler ile aboneler arasnda
ihtilafara neden olmakta, bu da yargnn i ykn artrmaktadr.
D- SU VE KANALZASYON HZMETLERNN
HARCAMALARINA KATILIM PAYLARI N AILAN
DAVALAR ve BU DAVALARDA YARGININ TUTUMU
I- Su Ve Kanalizasyon Hizmetlerinin Harcamalarna Katlm Paylar
in Alan Davalar
1-Genel Olarak
Harcamalara katlm pay nedeniyle belediyelere kar alan davalarda
davac, Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunda tketici olarak ifade
edilen kiidir
[94]
. Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunun m. 3/e madde-
sine gre tketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amalarla
edinen, kullanan veya yararlanan gerek ya da tzel kiiyi ifade eder
[95]
.
Daval ise, yine ayn maddenin g bendinde salayc olarak ifade edilen
kiilerdir. Bu bentte salayc, kamu tzel kiileri de dhil olmak zere, ticari
veya mesleki faaliyetleri kapsamnda tketiciye hizmet sunan gerek veya tzel
kiileri eklinde tanmlanmtr. Grld zere, salayclar kamu tzel kii-
leri olabilecei gibi, zel kiiler de olabilir. Bu almamz asndan, szkonusu
davalarda daval, kanal ve su ebekesi hizmetlerini salayan belediyelerdir.
Harcamalara katlm paylar nedeniyle, belediyeler aleyhine alan davalar,
genelde istenen yksek katlm paynn tenzili, yaplan fazla demenin istirdad,
[93] Kuru/Arslan/Ylmaz s. 159; Pekcantez/Atalay/zekes s. 128; Karsl s. 237-238.
[94] Belediyelerin tarifelere ilikin ynetmeliklerinde tketici kavramna karlk gelen ifade
abone kavramdr.
[95] Remien s. 37; Aslan s. 3; Deryal s. 41; Erdoan s.54.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
113 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

istenen miktarn fahi olduunun tespiti veya katlm paylarnn yanl malikten
alnd iddiasyla almaktadrlar.
2- Grevli ve Yetkili Mahkeme
a-Tketici Mahkemelerinin Grevli ve Yetkili Olmas
Kural olarak, idari szlemelerden doan uyumazlklarda daval idare
olduundan, idari yarg mahkemeleri grevli olur
[96]
. Ancak bu kuraln eitli
istisnalar vardr. Bu istisnalardan bir tanesi, tketici mahkemelerinde idareye
kar alan davalardr. Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanun m. 23,Iin
1 inci cmlesine gre Bu Kanunun uygulanmasyla ilgili olarak kacak her
trl ihtilafara tketici mahkemelerinde baklr. Harcamalara katlm payna
ilikin ihtilafarn zm iin de belediyelere kar tketici mahkemelerinde
dava alabilmektedir. Bu davalarn tketici mahkemelerinde alabilmesinin,
Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunda nemli dayana vardr:
Bunlardan birincisi szkonusu Kanunun 3 nc maddesinin g bendidir.
Bu bende gre, kamu tzel kiileri de salayc sfatyla tketici mahkemelerinde
daval olarak gsterilebilirler. Buna gre, belediyeler de sunduklar hizmet
nedeniyle salayc sfatn haizdirler
[97]
.
kincisi, Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunun 2 inci maddesi-
dir. Bu madde Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amalarla mal ve hizmet
piyasalarnda tketicinin tarafardan birini oluturduu her trl tketici ilemini
kapsar eklindedir. Tketici ilemi ise, mal veya hizmet piyasalarnda tketici
ile salayc arasnda yaplan her trl hukuki ilemi ifade eder (TKHK m. 3/h).
Kanun koyucu, szkonusu ilemler arasnda zel-idari ilem yapmadndan,
tketiciler, idare mahkemesi yerine tketici mahkemelerinde tketici hukukuyla
ilgili her trl ilem iin dava aabilmektedirler
[98]
.
ncs ise, Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunun 12 nci mad-
desinin 4 nc bendi Fiyat; Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kurulular
veya kamu kurumu niteliinde meslek kurulular tarafndan belirlenen mal veya
hizmetlerin, belirlenen bu fiyatn zerinde bir fiyatla sata sunulmas yasaktr
eklindedir. Bu fkrada belirtilen yasak ihlal edilerek hizmetin satlmas halinde,
yksek fiyattan; talep edilen bedelin olmas gerekenden kat kat fazla olmas
halinde, fahi fiyattan sz edilir. Her iki durumda da, yasann ihlali szkonusu
olduundan, tketici mahkemelerine gidilebilmektedir. Yasadaki bu dzenleme,
[96] Meri s. 66.
[97] Zevkliler, Aydn/Aydodu, Murat: Tketicinin Korunmas Hukuku, Ankara 2004, s. 86.
[98] Aslan s. 639.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
114 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

birer tketici olan abonelerin korunmas


[99]
, zellikle belediyelerin tekel sfatyla
sunduklar hizmet harcamalar iin aldklar katlm paylarnn yksek olmas
nedeniyle, iktisat zincirinin en zayf halkas olan tketicinin zarara urama-
mas, temel bir tketim maddesi olan suya eriimin kolaylamas bakmndan
nemlidir.
Harcamalara katlm paylarna kar dava alabilmesi iin, davaya konu
edilen hizmetin miktar ve deerinin 1.161,67 TL ve zerinde olmas gerekir
(TKHK m.22, VI)
[100]
. Abonelerden talep edilen bedel, genellikle bu miktarn
ok stnde olduundan, grevli mahkeme tketici mahkemesidir. Zaten,
belediyelere kar dava almasnn temel nedenleri de talep edilen katlm
paynn ykseklii veya bu payn ilk malik yerine sonradan malik olanlardan
alnmak istenmesidir.
Yetkili mahkemenin belirlenmesinde kural olarak, Hukuk Muhakemeleri
Kanunundaki genel kural uygulanr. Buna gre, harcamalara katlm paylarna
ilikin davalarda yetkili mahkeme davalnn yerleim yerindeki mahkemedir.
Burada daval, bir kamu tzel kiisi olan belediye olduundan, daval beledi-
yenin bulunduu yerdeki tketici mahkemesi yetkili olur (HMK m. 6,I)
[101]
.
Fakat Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanunun 23 nc maddesinin 3
nc fkrasnda yetki konusunda zel bir dzenleme mevcuttur
[102]
. Bu fkraya
gre, davac sfatndaki tketici, kendi yerleim yerindeki mahkemede de dava
aabilecektir. Ancak Tketicinin Korunmas Hakkndaki Kanundaki bu zel
dzenlemenin, davacya dava alacak yer bakmndan seimlik bir hak tand-
n, yoksa zel bir yetki ihdas etmediini de belirtmek gerekir.
b-dare Mahkemelerinin Grevli Olup Olmad Sorunu
Uygulamada harcamalara katlm payna ilikin olarak idari yargda dava pek
almamaktadr. Dantay abonelik szlemesiyle ilgili bir uyumazla ilikin
olarak bir kararnda ... Elektrik, su ve doalgaz gibi kamu idarelerince bedeli
karl datlan kamu hizmetinden abonman szlemesi ile yararlanlmakta olup,
bu szlemeler belirli bir konuyu, artlar, karlkl haklar ve borlar belirler,
szlemedeki koullarn yerine getirilmemesi halinde tarafarn edimlerini yerine
getirmekten kanma haklar doar ve gerekirse cezai artlara ilikin hkmler
uygulanr. Bu szlemelerin uygulanmasndan doan uyumazlklarn da adli yarg
yerinde zmlenecei aktr... dedikten sonra, yine ayn kararnda Elektrik,
[99] Kar. Altunkaya, Mehmet: Szlemenin Kuruluundan nce Tketicinin Korunmas
(GHFD, 2004/1-2, s. 95-118), s. 109.
[100] Aslan s. 640.
[101] Bkz. Kuru/Arslan/Ylmaz s. 135; Pekcantez/Atalay/zekes s. 118; Karsl s. 227.
[102] Doktrindeki aksi ynde olan bir gre gre, TKHKda tketici mahkemelerinin yetkisine
ilikin zel bir dzenleme mevcut deildir (bkz. Kuru/Arslan/Ylmaz s. 794).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
115 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

su ve doalgaz gibi bedeli karlnda datlan kamu hizmetlerinde, bu kamu


hizmetlerinden yararlanmak iin ngrlen koullarn idarece tek taraf olarak
dzenlenmesi, szlemenin uygulanmas anlamna gelmeyeceinden, uyumazln
grm ve zmnde adli yargnn grevli olduu dnlemez. darenin tek taraf
olarak kamu gcne dayanarak belirledii abone olma ve szleme koullarndan
doan uyumazlkta idari yarg yerleri grevlidir eklinde bir ifadeye de yer
vermitir
[103]
. Grld zere, Dantay bu kararnda, szkonusu uyumazlk-
larn grlecei mahkeme konusunda sorun zc bir izah yapm deildir.
Yargtayn bir karar ise Nitekim fertlerle anlan idareler (Demiryollar,
telefon, gaz, elektrik, su gibi )arasndaki ilikinin kural ve hkmleri, akdedilen ve
abonman mukavelesi denilen bir mukavelename ile dzenlenir. Bu gibi hallerde
ekseriyetle ferdin bu hizmetten yararlanmas yukarda anlan mukavelename
(abonman szlemesi) ile mmkn olduundan ve bu szleme (zel hukuk
szlemesi) niteliinde bulunduundan bu yzden kan uyumazlklarn dahi
zel hukuk kurallaryla ve genel mahkemelerde zmlenmesi gerekecektir
eklindedir
[104]
. Dantayn aksine, Yargtay, szkonusu uyumazlklarn adli
mahkemelerde zleceini ak bir ekilde belirtilmitir.
Uygulamada harcamalara katlm payna ilikin olarak idari yargda dava
almamasnn iki temel nedeni vardr: Bunlardan birincisi, abonelerin, bir an
nce suya kavumak iin, istenen katlm paylarn fahi de olsa demesi, itiraz-
lar bedelin yksekliine olduundan, tketici mahkemelerine bavurmalardr.
kinci nedeni ise, abonelerin belediyelere bavurmas ve aboneliklerinin
yaplmas iin beklemek zorunda kalmalardr. Ancak belediyeler szkonusu
katlm paylar denmedike hibir ilem yapmamakta ve yaplan taleplere
yazl olarak bir cevap vermemeleridir. Ancak su temel bir ihtiya olduundan,
abonelerin bir hafta bile beklemelerine imkan olmamasdr.
Her ne kadar, harcamalara katlm paylarna ilikin davalar uygulamada
genellikle tketici mahkemelerinde almakta ise de, konuta tanma konusunda
aciliyeti bulunmayan kiiler, idari yargya da, idari ilemin iptali eklindeki bir
taleple de bavurabilirler. Zira, belediyelerin bu tahsil ilemleri ayn zamanda
birer idari ilem olduundan iptali mmkndr. Kiiler belediyelere bavurur-
ken, idari ilemin kaldrlmasn, geri alnmasn, deitirilmesini veya yeni bir
ilem yaplmasn isterler. Kural olarak belediyeler kiilerin bu taleplerini 60
gn iinde olumlu veya olumsuz cevaplandrmak zorundadrlar
[105]
. Ancak ou
[103] Dantay 8. D, T. 26.6.2006, E. 2006/1779, K. 2006/2674 (www.kazanci.com,
E.T.15.01.2012); benzer baka bir karar iin bkz. Dantay 8. D., T. 23.6.1997, E.
1997/1102, K. 1997/2230 (www.kazanci.com, E.T., 11.12.2011).
[104] 4.HD, T.16.06.1975, E. 1975/3743, K. 1975/7667 (www.kazanci.com, E.T., 12.12.2011).
[105] Gzbyk, A. eref/Tan, Turgut: dare Hukuku, C. II, dari Yarglama Hukuku, Ankara
2010, s. 945; Yldrm, Turan: dar Yarg, stanbul 2010, s. 407; Kaplan, Grsel: dari
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
116 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

zaman bu 60 gnlk sre, belediyeler tarafndan sukt iinde geirilmektedir.


Bu sukt, kiinin talebinin zmn olarak reddi anlamna geldiinden (YUK m.
10), 60 gnlk srenin dolmasndan itibaren, kii yine 60 gn iinde szkonusu
zmn red ileminin iptali iin dava aabilir (YUK m. 7)
[106]
.
II- Su Ve Kanalizasyon Hizmetlerinin Harcamalarna Katlm Paylar
in Alan Davalarda Mahkemelerin Tutumu
1-Yerel Mahkemelerin Tutumu
Uygulamada, su ve kanalizasyon hizmetlerinin harcamalarna katlm pay-
larna kar, tketici mahkemelerinde alan davalarda, yerel mahkemeler, ilk
balarda bu davalar abonelerin lehine hkme balarken, aada da grlecei
zere
[107]
, Yargtayn itihadn deitirmesinden sonra, bu itihada paralel
olarak abonelerin aleyhine karar vermeye baladklar grlmektedir. Zaten
yerel mahkemelerce abonelerin lehine verilen kararlar da Yargtay tarafndan
yeni itihatlar dorultusunda bozulmaktadr.
Yerel mahkemeler, alan bu davalarda genellikle bilirkiilere bavurmak-
tadrlar. Mahkemelerin, dava konusu edilen katlm paynn hesaplanmas
veya fahi olup olmadnn belirlenmesi iin bilirkiiye gitmelerini anlamak
mmkndr. Buna karlk olarak, katlm paynn, hizmetin saland tarihte
malik olan kimseden isteneceine, daha sonra malik olanlarn byle bir ykm-
llnn bulunmadna ilikin iddialarda, davac tapu kaytlarn gsterdii
halde, bilirkiiye gidilmesi doru deildir. Zira burada deme ykmllnn
kime ait olaca, mar Kanunu, Belediye Gelirleri Kanunu ve ilgili Tarifeler
Ynetmeliinde belirtilmektedir. Mahkemenin bu mevzuat hkmlerini dik-
kate alarak hkm kurmas gerekirken, bilirkiiye gitmesi, hem usul ekonomisi
ilkesine (m. 30)
[108]
, hem de Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. mad-
desine aykrlk oluturmaktadr. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266 nc
maddesinin 2 inci cmlesine gre, hkimlik mesleinin gerektirdii genel ve
hukuki bilgiyle zmlenmesi mmkn olan konularda bilirkiiye bavurulmas
mmkn deildir
[109]
. Dolaysyla byle bir talep karsnda hkimin bilirkiiye
bavurmadan davay kabul veya red etmesi gerekir.
Yargda Dava Ama Sreleri, Ankara 2009, s. 210.
[106] Gzbyk/Tan s. 945; Yldrm s. 408; Kaplan s. 211-212; Dantay 5.D, T. 20.11.1997,
E. 1996/520, K. 1997/2699 (www.kazanci.com, T.15.02.2012).
[107] Bkz. aa.II.2.
[108] Bkz. Kuru/Arslan/Ylmaz s. 356-357; Pekcantez/Atalay/zekes s. 276 vd.; Karsl s. 296
vd.
[109] Bkz. Kuru/Arslan/Ylmaz s. 442; Pekcantez/Atalay/zekes s. 519; Karsl s. 534.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
117 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

2-Yargtayn Tutumu
Yargtay, kanalizasyon ve su harcamalarna katlm paylar ile ilgili ola-
rak, abonelerin lehine karar vermekte idi. Bu kararlardan bir tanesi ... mar
Kanununun 31. maddesi; inaatn bitme gn kullanma izninin verildii tarih
olup, kullanma izni verilmeyen yaplarn elektrik, su ve kanalizasyon hizmet ve
tesislerinden faydalandrlmayacan, Belediye Gelirleri Kanunun 87 ve 88.
maddeleri Belediyelere bal messeseler ve belediyelerce kanalizasyon ve su tesisi
yaplmas halinde bunlardan faydalanan gayrimenkul sahiplerinin kanalizasyon ve
su tesisleri harcamalarna katlma pay deyeceini ngrmtr. Bu yasal dzen-
lemeler dorultusunda; su ve kanalizasyon balantlar yaplmayan binaya iskan
izni verilmesi mmkn olmad gibi, su ve kanalizasyon harcamalarna katlma
pay denmeden bu hizmetlerden faydalanmakta mmkn deildir. Ne var ki su
ve kanalizasyon harcamalarna katlma payn demekle ykml kii, iskan izni
almakla ykml olan kiidir. Daval su ve kanalizasyon harcamalarna katlma
pay demeden bu hizmetleri vermeyecei gibi, Belediye mar Mdrl de Su
ve Kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskn izni veremez. skn
izni alnm binadan daire satn alan 3. kiiler ynnden binann su ve kanalizas-
yon harcamalarna katlma paynn dendiine dair karine vardr. Harcamalara
katlma pay bir defa denir. Bir binaya iskan izni verildikten sonra her malik
deimesi durumunda, yeni malikten su ve kanalizasyon harcamalarna katlma
paynn denmedii gerekesi ile talepte bulunmak MK.nun 2. maddesinde belir-
lenen iyiniyet kuralna aykrdr. Bu aklamalar gereince, mahkemece davacnn
daireyi hangi tarihte satn alp, su abone szlemesi yapt ve binann hangi tarihte
iskn izninin alnd aratrlmal ayet davac iskn izni alnm binadan daire
satn alm ise, su ve kanalizasyon harcamalarna katlma pay daha nce alnm
olmas gerektiinden yeniden katlma pay deme ykmll olmadndan
davann kabulne, iskn izni alnmam binadan daire satn alnm ise iskan
izni alnmasn temin iin katlm pay denmek zorunda kalnmsa imdiki gibi
davann reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazl ekilde karar
verilmesi usul ve yasaya aykr olup, bozma nedenidir eklindedir
[110]
. Yargtayn
bu karar, harcamalara katlm paynn alnmasna dayanak gsterilen yasal
dzenlemelere ve bu almada belirtilen aklamalarla rtmesi ve tarafarn
menfaat dengesini gzetmesi nedeniyle isabetlidir.
Yargtay daha sonraki zamanlarda ve halen gnmzde yukardaki iti-
hadndan vazgeerek, katlm paylar nedeniyle alan davalarda abonelerin
aleyhinde karar vermeye balamtr. rnein bir yerel mahkemenin, yukardaki
itihada uygun olarak Mahkemece, davacnn iskn izni alnm binadan
daire satn aldn, kanalizasyon ve su balants yaplmayan binaya iskn izni
[110] 13. HD, T. 2.2.2007, E. 2006/11903, K. 2007/1103 (www.kazanci.com, E.T. 15.10.2011).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
118 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

verilmeyecei, iskan izni alnan binadaki kanalizasyon hizmeti iin katlm paynn
nceden denmi olmas gerektii, davacdan yeniden katlm pay istenemeyecei
eklinde verdii bir karar, Yargtayca tarafa yeni kanalizasyon ve ime suyu
tesisleri yaplm veya mevcutlarn iyiletirilmesi yapld takdirde, tesislerin hizmet
edecei saha dhilindeki gayrimenkul sahiplerinden ynetmelikte belirlenen ilkelere
gre su ve kanalizasyon tesisleri katlm pay talebe hakk vardr eklindeki bir
gerekeyle bozulmutur
[111]
. Yargtayn deien itihatlarnn bir baka rnei ...
Uyumazlk, davacnn satn ald konuta su abonesi olmak iin kanal katlm pay
demekle ykml olup olmad konusundadr... daval tarafa yeni kanalizasyon
ve ime suyu tesisleri yaplm veya mevcutlarn iyiletirilmesi yapld takdirde,
tesislerin hizmet edecei saha dahilindeki gayrimenkul sahiplerinden ynetmelikte
belirlenen ilkelere gre su ve kanalizasyon tesisleri katlm pay talebe hakk vardr.
Ancak bu katlm pay daval tarafa hizmet gtrlmesi kouluna bal olarak
alnr. Bu durumda hizmet gtrldnn daval tarafa kantlanmas halinde
davac katlm paynn yklenici veya kendisi tarafndan dendiini kantlamakla
ykmldr. Hal byle olunca bu konuda tarafarn delilleri toplanp Ankara
5. Tketici Mahkemesince yazlan 18.12.2007 tarihli cevabi yaz ierikleri de
deerlendirilip, gerektiinde keif ve bilirkii incelemesi yaplarak sonuca uygun
bir karar verilmesi gerekirken, yazl ekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykr
olup, bozma nedenidir eklindeki karardr
[112]
.
Bir konuda itihat deiikliine gidilebilmesi iin, o konuya ilikin olarak
mevzuatta bir deiikliin olmas veya ilk itihatta ok ar bir hatann yaplmas
veya deien gnn koullarna ve tarafarn menfaat dengesine uygun olarak,
ilgili mevzuatn yeniden yorumlanma ihtiyacnn hsl olmas gerekir. Ancak bu
yorumlama aka var olan mevzuata aykrlk oluturmamaldr. Harcamalara
katlma paylarnn alnmasna ilikin mevzuatta herhangi bir deiiklik olmad
halde, Yargtayn ilk itihatlarnn aksine karar vermesi, tarafarn menfaatler
dengesine ve idareye kar daha zayf olan abonelerin korunmas anlayna uygun
dmemektedir. Yargtay eski itihatlarnn aksi ynnde karar verirken, istenen
miktarlarn yksekliini, katlm paynn, hizmetin sunumu srasnda malik
olandan alnmas hususunu, mar Kanununun 31 inci maddesini, Tketicinin
Korunmas Hakkndaki Kanununun 12 inci maddesinin 4 nc bendini ve
Anayasann sosyal devlet ilkesini gzetmesi gerekir.
[111] 13. HD, T. 15.2.2010, E. 2009/11661, K. 2010/1691 sayl karar (www.kazanci.com,
E.T., 13.12.2011).
[112] 13. HD, T. 17.6.2010, E. 2010/800, K. 2010/8821 sayl karar (www.kazanci.com, E.T.
13. 12.2011); Yargtayn tketiciler aleyhine verdii benzer kararlar iin bkz. 13.HD,
T. 4.5.2010, E. 2009/14300, K. 2010/6161 sayl karar (www.kazanci.com, E.T., 12.
12.2011); 13.HD, T. 11.11.2010, E. 2010/5230, K. 2010/14997 sayl karar (www.
kazanci.com, E.T., 12.12. 2011).
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
119 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

SONU
Y
ukardaki aklamalarda da grld zere, belediyelerin su ve kanal
hizmetlerine karlk olarak katlm pay talep etme usulleri zellikle iki
noktada hukuka aykrlk oluturmaktadr: Birinci nokta, talep edilen
katlm paylarnn miktarlaryla ilgilidir. lgili kanun ve ynetmeliklerde aka
dzenlenmi olmasna ramen, baz belediyeler tarafndan fahi denilebilecek
miktarlarda katlm paylar talep edilmesi bu yasal dzenlemelerin ihlali anla-
mna gelmektedir. Halbuki bu hizmetlerin, elektrik ve doalgaz hizmetleri gibi
emsalleri vardr. Ayrca, sosyal devlet ilkesinin bir gerei olarak da, su ve kanal
hizmetlerine katlm paylar, en azndan doalgaz veya elektrik hizmetlerinin
sunumu karlnda alnan paralara edeer olmaldr.
kinci nokta, katlm paynn ykmlsnn kim olduu meselesidir. zel-
likle malik sfatyla konut yapanlardan konut satn alnmas durumunda, su ve
kanal hizmetlerinden ilk yararlanan kiinin kim olduu konusunda, gerek yerel
mahkeme, gerekse Yargtay kararlarnda tatmin edici bir izah mevcut deildir.
Halbuki ilgili Kanun ve Ynetmeliklere gre, su ve kanal hizmetlerinin sunumu
srasnda malik olan kimse, szkonusu pay demekle ykml olan kimsedir.
Ancak belediyeler, ilk malikten maksat, satn aldklar dairelerde ilk kez temiz
su kullanan ve kanallara atk su brakan malikleri anlamaktadr. Gerekte, malik
sfatyla konut yapp satan gerek ve tzel kiiler ilk malik durumundadrlar.
Zaten, szkonusu konutlarn tapu kaytlar bu kiilerin adnadr. Dolaysyla
su ve kanal hizmetleri, bu kimselerin malik olduklar zaman aralnda yapl-
msa, katlm paylarnn da bu kimselerden tahsil edilmesi gerekir. Yargtayn
son zamanlarda, bu iki noktay gzard ederek tketicilerin aleyhine verdikleri
kararlarn isabetli olmadn belirtmek gerekir.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
120 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

KISALTMALAR
AHS : Avrupa nsan Haklar Szlemesi
Any. : Anayasa
Art. : Artikel
ASKTY : Ankara Su ve Kanalizasyon daresi Tarifeler Ynetmelii
ASBE : Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
AYM : Anayasa Mahkemesi
AYMKD : Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi
B. : Band
BGK : Belediye Gelirleri Kanunu
BK : Borlar Kanunu
bkz. : baknz
C. : Cilt
D. : Daire
DD : Dantay Dergisi
E. : Esas
E.T. : Eriim Tarihi
GHFD : Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi
HD : Hukuk Dairesi
HGK : Hukuk Genel Kurulu
HMK : Hukuk Muhakemeleri Kanunu
SKTY : stanbul Su ve Kanalizasyon daresi Tarifeler Ynetmelii
YUK : dari Yarglama Usul Kanunu
ZSUTY : zmir Su ve Kanalizasyon daresi Tarifeler Ynetmelii
K. : Karar
Kar. : Karlatrnz
m. : madde
RG : Resmi Gazete
s. : Sayfa
sa. : Say
T. : Tarih
TAAD : Trkiye Adalet Akademisi Dergisi
TKHK : Tketicinin Korunmas Hakknda Kanun
YHGK : Yargtay Hukuk Genel Kurulu
yuk. : yukar
ZEuP : Zeitschrift fr Europisches Privatrecht
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
121 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
Altunkaya, Mehmet: Szlemenin Kuruluundan nce
Tke-ticinin Korunmas (GHFD, 2004/1-2, s. 95-118).
Aslan, . Ylmaz: Tketici Hukuku, Bursa 2006.
Bucher, Eugen: Schweizerisches Obligationenrecht,
Allge-meiner Teil, Zrich 1988.
Deryal, Yahya: Tketici Hukuku, Ankara 2004.
Erdoan, hsan: Tketicinin Aypl Mal ve Hizmet fala-
rna Kar Korunmas (GHFD,1997/2, s. 53-66).
Eren, Fikret: Borlar Hukuku Genel Hkmler, stanbul
2010.
Ouzman, M. Kemal/z, M. Turgut: Borlar Hukuku
Genel Hkmler, stanbul 2010.
Gauch, Peter/Schluep, Walter R.: Sechweizerisches
Obligationenrecht, Allge-meiner Teil, B.I, 6.A, Zrich
1995.
Giritli, smet/Bilgen, Pertev/Akgner, Tayfun: dare
Hukuku, stanbul, 2011.
Gzler, Kemal: dare Hukuku Dersleri, Bursa 2009.
Gzbyk, A. eref/Tan, Turgut: dare Hukuku, C. II,
dari Yarglama Hukuku, Ankara 2010.
Gzbyk,A. eref: Ynetim Hukuku, Ankara 2010.
Guhl, Theo/Merz, Hans/Kummer, Max: Das schweize-
rische Obligationenrecht, Zrich 1980.
Gnday, Metin: dare Hukuku, Ankara 2011.
Kaplan, Grsel: dari Yargda Dava Ama Sreleri,
Ankara 2009.
Karahanoullar, Onur: Kamu Hizmeti (Kavram ve
Hukuksal Rejim), Ankara 2004.
Karsl, Abdurrahim: Meden Muhakeme Hukuku Ders
Kitab, stanbul 2011.
Keller, Max/Schbi, Christian: Das schweizerische
Schuldrecht, Band I, Allgemeine Lehren des Vert-
ragsrecht, Basel/Frankfurt 1988.
Klolu, Ahmet: Borlar Hukuku Genel Hkmler,
Ankara 2009.
Kocayusufpaaolu, Necip/Hatemi, Hseyin/Sero-
zan, Rona/Arpac, Abdulkadir: Borlar Hukuku, Genel
Blm, C.I (Necip Kocayusufpaaolu), stanbul 2010.
Kuru, Baki/Arslan, Ramazan/Ylmaz, Ejder: Meden
Usul Hukuku, Ankara 2011.
Meri, Osman: dar Szleme Messesesinin Doktrin
ve tihatta lenmi ve lenmemi Ynleri (Dantay
Dergisi, 1973/11 s. 67-81).
Nomer, Haluk N.: Borlar Hukuku Genel Hkmler,
stanbul 2008.
Odyakmaz, Zehra: Genel Olarak darenin Szlemeleri
(GHFD, 1998/1-2, s. 141-169).
Olga, Senai: Emsal tihatlarla Trk Borlar Kanunu,
stanbul 1976.
Onar, Sddk Sami: dare Hukukunun Umumi Esaslar,
stanbul 1966.
Orak, Cem aatay: Kamu Hizmetleri mtiyaz Szle-
melerinde Tahkim, Ankara 2006.
den, Merih: Trk Anayasa Hukukunda Eitlik lkesi,
Ankara 2003.
zay, lhan: Gnnda Ynetim, Devlet dari Rejim
ve Yargsal Koruma, stanbul 2002.
Pekcantez, Hakan/Atalay, Ouz/zekes, Muhammet:
Meden Usul Hukuku, Ankara 2011.
Reisolu, Safa: Borlar Hukuku Genel Hkmler, stan-
bul 2010.
Remien, Oliver: AGB-Gesetz und Richtlinie ber miss-
braeuchliche Verbrauchervertrags-klauseln in ihrem
europaeischen Umfeld (ZEuP, 1994, s. 34-66).
Sezer, Yasin :retim Elemanlarnn Mecburi Hizmet
Ykmll (TAAD, 2011/4, s. 17-44).
Tan, Turgut :Anayasa Mahkemesi Kararlarnda Kamu
Hizmeti Yaklam (http://www.anayasa.gov.tr/
files/pdf/ anayasa_yargisi/anyarg8/turguttan.pdf,
E.T.12.01.2012, s.233-252).
Topu, Eral :Bir nsan Hakk Olarak Su (Yaynlanmam
Doktora Tezi), ASBE, Ankara 2009.
Su ve Kanalizasyon Hizmetleri in Alnan Harcamalara Katlm Paylar ve Bu
Paylar Nedeniyle Tketici Mahkemelerinde Alan Davalar / RZGARESEN
122 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Ulusoy, Ali: Kamu Hizmeti ncelemeleri, stanbul 2004.


Yayla, Yldzhan: dare Hukuku, stanbul 2009
(Yldzhan-dare).
Yayla, Yldzhan: Sosyal Devletten ktisadi Devlete (veya
Kamu Hizmetinin Sonu) (Marmara niversitesi Hukuk
Fakltesi, Hukuk Aratrmalar Dergisi, 1986/1, s. 33-37
(Yayla-Kamu Hizmetinin Sonu).
Yldrm, Fadl: Borlar Hukukuna Gre Szlemenin
Kuruluunda Hile, Ankara 2002.
Yldrm, Turan/Melikah, Yasin/zdemir, H. Eyp/
stn, Gl/Okay, zge: dare Hukuku II, stanbul 2010.
Yldrm, Turan: dari Yarg, stanbul 2010.
Yoku, Sevtap: Avrupa nsan Haklar Szlemesinde
ve 1982 Anayasasnda Hak ve zgrlklerin Ktye
Kullanlmas, Ankara 2002.
Zevkliler, Aydn/Aydodu, Murat: Tketicinin Korun-
mas Hukuku, Ankara 2004.
NTERNET KAYNAKLARI
1-http://www.aski.gov.tr/yonetmelikler/aski_tarifeler_ynetmeligi.pdf (E.T., 20.02.2012).
2-http://www.iski.gov.tr/Web/UserFiles/File/mevzuat/pdf/Y_ Tarifeler_Yonetmeligi.pdf (E.T., 04.02.2012).
3-http://www.izsu.gov.tr/Pages/standartPage.aspx?id=72(E.T., 20.02.2012).
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi, Deniz Hukuku Anabilim Dal Bakan ve retim
yesi.
Deniz Kazalarnda
Gemiadamlarna Adil
Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras
Hukukta Gelimeler*
Yrd. Do. Dr. smail DEMR**
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
125 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Bu makalenin gayesi, deniz kazalarnda gemiadamlarna adil muamele yaplmasna
dair milletleraras hukuktaki son gelimeleri ortaya koymaktr. almada bir deniz
kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplmasna dair oluturulan
Rehber Kurallarn ada, dengeli ve uzlamaya dayal nemli bir hukuki metin
olduu, bu kurallara titizlikle uyulmas durumunda haksz muamele olaylarnn
asgari seviyeye decei tespit edilmitir. Rehber Kurallar, ihtiyari olmakla beraber
milletleraras dzeyde balayc nitelikte bir belgeye ulalmas bakmndan bir
dnm noktas tekil etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Gemiadamlarna adil muamele, deniz kazas, rehber kurallar,
haksz tutma.
The De velopments Regardi ng
The Fai r Treatment of Seafarers
i n The Events of Mari ti me
Acci dent i n I nternati onal Law
ABSTRACT
Tis articles purpose is to present the last developments regarding the fair treatment
of seafarers in the event of a maritime accident in international law. In this study,
it is concluded that guidelines on the fair treatment of seafarers following the event
of a maritime accident is an important legal text which are contemporary, balanced
and based upon compromise, that the cases involving unfair treatment would reduce
to minimum degree if this guidelines are punctiliously obeyed. Te guidelines are
a signifcant milestone from the point of achieving a compulsory instrument in
international level in spite of the fact that they are voluntary.
Keywords: Fair treatment of seafarers, maritime accident, guidelines, unfair
detention.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
126 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR
D
eniz yoluyla seyahat, dier ulam trlerine nazaran daha risklidir.
Denizde yolculuun emniyetle yaplmas, her eyden nce milletleraras
dzeyde belirlenen olduka kapsaml ve ayrntl kurallara uyulmasna
baldr. Deniz hukukunun balca aktrlerinden kaptan ve dier gemiadamlar,
sevk ve idare ettikleri gemi ve deniz aralar sebebiyle, deniz emniyetine ilikin
kurallara uymaktan birinci derecede sorumludurlar. Bir kaptan, mesleki a-
dan en profesyonel biimde gemisini sevk ve idare etmek, deniz kazalarndan
korumak iin zel dikkat ve itina gstermek zorundadr
[1]
.
Bata kaptan olmak zere gemiadamlar, deniz kazalarnn yol at birok
tehlikelerle kar karyadrlar. Ayrca, bu kiiler, bir deniz kazasna bal hukuki
ve cezai sorumluluklarn ilk muhataplar olarak, sadece alm olduklar
geminin iletilmesinden sebebiyle haklarnda milli hukuk hkmlerine gre
herhangi bir davann kolaylkla alabilecei kiilerdir.
Buna ramen, gemiadamlarnn, mesleki grevlerini yerine getirirken, zel-
likle bir deniz kazasnn yaand tehlikeli anlarda verdikleri kararlar sebebiyle
korunmalar ynnde bir ihtiyacn bulunduu genel olarak kabul edilmek-
tedir. Esasen gemiadamlarnn bir deniz kazasnda kusurlu bulunduklarnda
dahi milletleraras hukuk erevesinde haklarnda uygulanacak yaptrmlarn
gzaltna alma veya tutuklama gibi tedbirleri iermemesi gerektii ynnde
genel bir eilim mevcuttur
[2]
.
Bir deniz kazasnn meydana gelmesinden sonra yrtlen bir kaza aratr-
masnn veya adli soruturmann temel insan haklarna ve milletleraras hukukun
genel prensiplerine uygun olmas gerekir. Ne var ki, son yllarda meydana gelen
[1] Kaptann mesleki kararlarnda bamszl, zellikle IMO A XI (443) Res. November
15, 1979 simgeli belge ve SOLAS Blm IXda vurgulanmaktadr. Ayrca SOLAS Blm
V, Kural 10(1)de de teyit edilmektedir. Burada, seyrsefer emniyeti asndan iddetli
hava ve ar denizlerde kaptann mesleki kararlarn bamsz bir ekilde yerine getirecei,
kaptann bu yetkisinin donatan, arterer veya bir baka kii tarafndan kstlanmayaca
belirtilmektedir.
[2] Nitekim, 1982 tarihli Birlemi Milletler Deniz Hukuku Szlemesinin (United
Nations Convention on the Law of Sea, 1982) (UNCLOS) 230. maddesi, aslnda
deniz evresinin kirlenmesinin nlenmesi, azaltlmas ve kirlenmenin kontrolne dair
milletleraras kurallarn ihlalinden dolay bir meyyide olarak gemiadamlarnn tutulmasn
tamamyla snrlandrmaktadr.. Bu Szlemenin Trke tercmesi iin bkz. zman, A.:
Birlemi Milletler nc Deniz Hukuku Konferans, Birlemi Milletler Deniz Hukuku
Szlemesi, stanbul 1984.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
127 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

M/V TASMAN SPIRIT,


[3]
M/V PRESTIGE
[4]
, ERIKA
[5]
, CORAL SEA
[6]
,
HEBEI SPIRIT
[7]
gibi birok deniz kazasnda gemi kaptan ve dier mrettebat
yelerinin henz yarg makamlar nne karlmadan dahi ilgili makamlarca
[3] 27/7/2003 tarihinde Malta Sicilinde kaytla M/V TASMAN SPIRIT isimli geminin
klavuz altnda olmasna ramen Karai Limannn giriinde karaya oturmas sonucunda
denizde ve Karaiye bitiik ky sahasnda kirlenme meydana gelmitir. Kazadan sonra
drt Yunanl ve Filipinli gemiadam ile bir Yununla kurtarma kaptannn Pakistandan
kna izin verilmemitir. Pakistan makamlarnca balatlan aratrma prosedr, daha
ziyade kirlenme zarar iin tazminatn elde edilmesi veya gvenceye balanmas zerinde
younlam, gemiadamlar herhangi bir cezai takibe maruz kalmamalarna ramen dokuz
ay sreyle bir otelde tutulmulardr. Bkz. LEG 97/INF.3, September 10, 2010, Annex
page 18. Bu rapor, BIMCO tarafndan hazrlanm olup gemiadamlarna adil muamele
yaplmas meselesine ilikin 1996 il 2010 tarihleri arasnda meydana gelen nemli
hadiseleri zetlemektedir.
[4] 13/11/2002 tarihinde meydana gelen bu olayda, Prestige isimli geminin barnma yerine
ilikin talebi spanya makamlarnca reddedilmi, bilahare geminin ar frtna koullarnda
spanya sahillerinin tesine ekilmesi istenmitir. Nihayetinde gemi, ikiye blnerek byk
bir deniz kirliliine yol am, olay sebebiyle kaptan 83 gn tutuklu kalmtr. Bkz. LEG
97/INF.3, September 10, 2010, Annex page 18.
[5] Aralk 1999da Fransann Akdeniz sahillerinde vuku bulan bu deniz kazasnda, Malta
Bayrakl 37.000 DWTluk 24 yandaki ERIKA isimli tankerin batmas sonucu denize
szan 20.000 ton petrol, byk bir evre felaketine sebep olmutur. Olay sonrasnda
Fransz makamlarnca Hindistanl kaptan tutuklanm, ayrca geminin artereri, donatan,
denetimcisi ve klas kuruluu bireysel cezalara ilaveten 192 Milyon Euro tazminat demeye
mahkm edilmilerdir. Sekiz ay tutuklu kalm olmasna ramen kaptan hakknda
herhangi bir sulama yaplmam ve mahkmiyet karar verilmemitir. Bkz. LEG 97/
INF.3, September 10, 2010, Annex page 17.
[6] Temmuz 2007de Yunanistanda meydana gelen bu olayda CORAL SEA isimli gemide Ege
Denizinde geminin acentesi tarafndan gemide ykl muzlarn kalite kontrolnn yapld
esnada kutulardan iki tanesinde 51,6 kg kokain bulunmutur. Yunan makamlarnca
Hrvat kaptan, birinci zabit ve lostromo tutuklanmtr. phelilerin kama ihtimaline
binaen kefalet karl gemiadamlarnn serbest braklmas talepleri reddedilmitir.
Birinci zabit ve lostromo bir yl, kaptan ise 17 ay tutuklu kalmlardr. Mahkemece birinci
zabit ve lostromonun beraatine, kaptann 14 yl hapis ve 200.000 Euro para cezasyla
cezalandrlmasna karar verilmi, bilahare temyiz safhasnda kaptan da beraat etmitir.
Birinci zabit, tutuklanmasndan sonra iddetli bir psikolojik bunalma girmi ve Ocak
2009da intihar etmitir. Bkz. LEG 97/INF.3, September 10, 2010, Annex, page 19.
[7] Aralk 2007de Gney Korede meydana gelen bu olayda, demir yerinde demirli bir hlde
bulunmakta olan HEBEI SPIRIT isimli tankere yaknlarndan gemekte olan bir kreyn
barc tarafndan vurulmas sonucu tankerdeki petrol yknn denize szmas sonucu
deniz kirlenmesi meydana gelmitir. Olayn hemen sonrasnda HEBEI SPIRITin kaptan
ve birinci zabiti gzaltna alnarak sorguya ekilmi ve geminin ayrlmasna msaade
edilmemitir. Gemiadamlar, mill kirlenme kanunlarna aykr davranm olduklar
iddiasyla sulanmlar, ancak blge mahkemesince beraat etmilerdir. Bununla birlikte
gemiadamlar, temyiz talebinin sonuland Haziran 2009 tarihine kadar ev hapsinde
tutulmulardr. Temyizde kaptan ve birinci zabitin Hindistana iade edilmelerine msaade
edilmesine ramen cezai ynden ihmallerinin bulunduu gerekesiyle sulu olduklarna
karar verilmitir. Kaptan 18 ay hapis ve 14.500 $ para cezasna mahkm edilmitir. Birinci
zabit ise 8 ay hapis ve 7.250 $ para cezasna mahkm edilmitir. Bkz. LEG 97/INF.3,
September 10, 2010, Annex, page 20-21.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
128 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

uzun srelerle alkonulmalar, gzaltna alnmalar veya devam etmekte olan


ceza davalarnda nihai kararn verilmesi ya da kesinlemesine kadar tutuklu
kalmalar, gemiadamlarn bir hayli madur etmitir. Hatta, gemiadamlar,
kusurlarnn mevcut olmad olaylarda bile zellikle evrenin kirlenmesi veya
dier zararlardan sorumlu tutulmulardr. Kirlenme veya dier zararlarn gn-
deme geldii birok olayda youn medya basksnn bunda bir faktr olduu
grlmektedir. Kukusuz, gemiadamlarnn haksz tutulmalar
[8]
, temel insan
haklarnn ak bir ihlali niteliindedir. Temel insan haklarna dair milletlera-
ras szleme veya dier belgelerde yer alan ykmllklerin devletlerce ihlali,
askya alnmas veya bu haklarn zayfatlmas, kaptan ve dier gemiadamlar
iin son derece olumsuz sonular dourmaktadr.
Bu gelimelerden etkilenen milletleraras deniz topluluunun endie-
leri giderek artmtr. Bu endieler, zellikle aada gsterilen noktalarda
kmelenmektedir:
Gemiadamlarnn uzun srelerle tutulmalarnn onlarn zerinde yarataca
fiziksel ve ruhsal etki.
Uzun sreli tutmalar sebebiyle, gemiadamlarnn geimlerini srdrebil-
meleri bakmndan kendilerini gvencesiz hissetmeleri.
Genlerin denizcilik mesleine yneltilebilmesi asndan uzun sreli
tutmalarn kresel rekabet zerinde yarataca etki.
Milletleraras Emniyetli Ynetim Kodu (ISM Code)
[9]
gibi baz milletleraras
belgelerde bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplma-
sna dair hkmler mevcut ise de bunlarn meselenin btn ynlerine temas
etmemesi ve tam bir koruma salamamas sebebiyle meseleye dair kapsaml ve
mstakil bir alma yaplmas gerekli grlmtr. Brezilya delegasyonunca
da vurguland zere mevcut belgelerin glendirilmesi temelinde milletlera-
ras dzeyde gemiadamlarna adil muamele yaplmas meselesine temas eden
rehber kurallar veya temel prensiplere dair bir belgenin oluturulmas nem
arz etmektedir. Bu erevede terk edilmi bir gemide alan gemiadamlarnn
durumunun da mzakere edilmesi gerei ne kmaktadr
[10]
. Uygulamada
[8] Gemiadamnn tutulmas, herhangi bir sebeple limandan ayrlmasna msaade edilmemesi,
alkonulmas, gzaltna alnmas veya tutuklanmas anlamnda kullanlmtr.
[9] International Safety Management Code, Bkz. A 18 (741) Res., November 4, 1993. Kod,
amacn u ekilde aklamaktadr: Denizde emniyeti salamak, insanlarn yaam kayb
veya yaralanmasn nlemek ve evre zararn, zellikle deniz evresine ve eyaya ynelik zarar
nlemek. Ayrca, Kodun nsznde 2. paragrafta A XI (443) sayl (Decisions of the
Shipmaster with regard to Maritime Safety and Marine Environment Protection) karar
metni hatrlatlarak devletler, deniz emniyeti ve deniz evresinin korunmasyla alakal
sorumluluklarn yerine getirmeleri konusunda gemi kaptanlarn korumak iin gerekli
tedbirleri almaya davet edilmektedir.
[10] LEG 89/9/2, September 21, 2004; BIMCO tarafndan 1996 2009 dnemine ilikin
gemiadamlarnn tutulduu olaylara dair yaplan istatistiki bir alma iin bkz. LEG 95/5,
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
129 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

zellikle evre kirlenmesinin yan sra terk


[11]
hllerinde de gemiadamlarna
adil muamelenin yaplmad olaylarla ska karlalmaktadr. rnein; demir
yerinde terk edilmi bir hlde bulunan ve kt hava koullar veya aknt gibi
sebeplerle meydana gelen bir deniz kazas sonucunda gerek deniz evresine,
gerekse insan yaamna ve eyaya byk miktarl zararlar verilebilir. Bu deniz
kazalar, gemiadamlarnn haksz tutulmalaryla sonulanabilir.
Gemiadamlarnn uzun srelerle ve haksz tutulmalarnn engellenmesi,
genel olarak belirtilen endielerin giderilerek kendilerine adil muamele yapl-
masnn salanmas amacyla konu, Uluslararas Denizcilik rgt (IMO)
[12]

Hukuk Komitesinin (bundan byle Hukuk Komitesi olarak anlacaktr) gn-
demine alnmak suretiyle almalar balatlmtr.
I. IMO ALIMALARI VE REHBER
KURALLARIN KABUL
1. Meselenin IMOnun Gndemine Alnmas
Bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplmas mese-
lesi, ilk olarak Gney Kbrs Rum Ynetimi, Yunanistan, Filipinler, Polonya, Mil-
letleraras Deniz Ticaret Odas (ICS)
[13]
, Milletleraras Denizcilik Federasyonu
February 27, 2009. Bu alma sonularna gre toplam 47 olaydan 14 adedinde herhangi
bir kast veya kusurun bir mahkemede tespit edilmesinden nceki safhada gemiadamna
kar yaptrmlarn uyguland, 33 olayda ise gemiadamnn kast veya kusurunun
tespitinden sonra gerekli yaptrmlarn uyguland, bu sonularn gemiadamlarnn
tutulmas veya ceza hukuku anlamnda cezalandrlmasnn belirli lkeler veya blgelerle
snrl olmayp tm dnya apnda bir problem olduu belirtilmektedir. Dier yandan
BIMCO, sunmu olduu bu raporda gemiadamlarnn cezalandrlmas meselesinin artk
kusur veya sorumluluk meselesini bir kenara iterek farkl yola doru gittiini, zellikle
kusur veya sorumluluk snrlarnn daha kat bir sorumluluk rejimine doru srklenmekte
olduu grn ortaya koymaktadr.
[11] Terk, gemiadamlar ve donatan arasndaki balarn kesilmesi olarak tanmlanmaktadr. Bir
geminin terk edilmesi, genellikle terkine sebep olabilecek artlar iinde genellikle kaptan ve
dier gemiadamlarnn dorudan herhangi bir mdahalesi olmadan gereklemektedir. Bkz.
Te Guidelines on Provision of Financial Security in Case of Abandonment of Seafarers,
paragraph 2.1.3, A 22 (930) Res. December 17, 2001. Gemiadamlarnn lm, cismani
zarar ve terk edilmeleri sebebiyle doan hukuki sorumluluk ve tazminata dair bir alma
iin bkz. Demir, .: Gemiadamlarnn lm, Cismani Zarar ve Terkedilmeleri Sebebiyle
Doan Taleplere Dair Hukuki Sorumluluk ve Tazminata likin Uluslararas Denizcilik
rgtnce Yrtlen almalar, Sosyal Gvenlik Dnyas Kasm Aralk 2011, Yl:
14, S. 76, s. 68 75.
[12] International Maritime Organization
[13] International Chamber of Shipping
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
130 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

(ISF)
[14]
, Milletleraras Serbest Sendikalar Konfederasyonu (ICFTU)
[15]
, Baltk
ve Milletleraras Denizcilik Konseyi (BIMCO)
[16]
, Milletleraras Gemi kaptanlar
Dernekleri Federasyonu (ISFMA)
[17]
ile Milletleraras Bamsz Tanker Malikleri
Birlii (INTERTANKO)
[18]
tarafndan mterek hazrlanan Gemiadamlarna
Adil Muamele Yaplmas (Fair Treatment of Seafarers) balkl raporun
[19]
Hukuk
Komitesine sunulmasyla birlikte IMOnun gndemine tanmtr.
Hukuk Komitesinin 88. Dnem Toplantsnda mezkr raporun sunumunu
yapan Filipinler Delegasyonu zetle, gemiadamlarna adil muamele yapl-
mas meselesine dair belirlenecek temel prensipler ve dier uygun tedbirlerin
milletleraras deniz topluluunun beklentilerini ortaya koyacan, yaplacak
almada IMOnun Milletleraras alma Tekilat (ILO)
[20]
ile ibirlii iinde
UNCLOSun yan sra ilgili IMO belgelerinin esas alnacan vurgulamtr
[21]
.
Bu raporda yrtlecek almann esaslarnn ortaya konulmas asndan
aada belirtilen konulara dikkat ekilmitir.
a) Kirlenmeye ilikin milletleraras szleme ve ilgili dier belgelerin ihlalin-
den kaynaklanan deniz kazalar veya olaylarnda yrtlen hukuki prosedrlerin
btn safhalarnda gemiadamlarnn temel insan haklarnn dikkate alnmas.
b) Gemiadamlarnn, haksz bir ekilde tutulmamalar; bir deniz kazasn
mteakip hemen gzaltna alnm veya tutuklanmlarsa kast veya ar kusur-
lar bulunmad ya da ceza hukuku anlamnda kusur veya kabahatleri esasl
olmad srece derhal serbest braklmalar.
c) UNCLOSun para cezalarna dair hkmlerinin yan sra kefalet veya
senet gibi bir gvence gsterilmesi hlinde gemiadamnn serbest braklmas
meselesinin zel olarak deerlendirilmesi, ayrca 1973 tarihli Denizlerin Gemiler
Tarafndan Kirletilmesinin nlenmesine Ait Milletleraras Szleme (MARPOL
[14] International Shipping Federation
[15] International Confederation of Free Trade Unions
[16] Baltic and International Maritime Council
[17] International Federation of Shipmasters Associations
[18] International Association of Independent Tanker Owners
[19] LEG 88/12, March 18, 2004.
[20] International Labour Organization
[21] Belirtilen belgelerin dnda gemiadamlarna adil muamele yaplmas konusuna dayanak
yaplabilecek en uygun metin, 1976 tarihinde yrrle giren Milletleraras Medeni
ve Politik Haklara Dair arttr. Bu artn 11. maddesinde Hibir kimse, sadece akdi
bir borcu ifa edememesi sebebiyle hapsedilemez. hkm yer almaktadr. Akdi bor, bir
zel hukuk szlemesine gnderimde bulunmaktadr. artn 4(2) maddesine gre bu
hkmlere ynelik herhangi bir istisna veya eksiltmeye ya da andrmaya imkn verilmedii
belirtilmektedir. artn 12. maddesine gre de herkes hukuka uygun bir ekilde bir devletin
lkesi iinde dolama ve ikametghn seme zgrlne sahiptir. Keza, herkes, kendi
lkesi dhil herhangi bir lkeyi terk etme zgrlne sahiptir.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
131 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

73/78)
[22]
ile muhtelif sorumluluk ve tazminat szlemeleri dhil dier IMO
belgelerinin dikkate alnmas.
Milletleraras Deniz Hukuku Mahkemesi dhil milletleraras tahkim veya
dier uyumazlklar zc mekanizmalara bavurma imknlarnn dnlmesi.
Hukuk Komitesinin 88. Dnem Toplantsnda ILO temsilcisi sunmu
olduu raporda
[23]
, meseleye dair ILO Mterek Deniz Komisyonunun (ILO
Joint Maritime Commission) alm olduu karar ile ILO Deniz alma Stan-
dartlarna Dair l alma Grubu (ILO Tripartite Working Group on Mari-
time Labour Standarts) bildirgesi hakknda aklamalarda bulunarak konuya
dair ncelikle milletleraras dzeyde rehber kurallarn yer alaca bir belgenin
oluturulmas bakmndan mterek bir IMO/ILO alma Grubu (Te Joint
IMO/ILO Ad Hoc Expert Working Group) (bundan byle alma Grubu
olarak anlacaktr) kurulmasnn nemine deinmitir. Mzakereler sonucunda
Hukuk Komitesi, konunun mstakil bir gndem maddesi olarak grlme-
sine karar vermitir. Ayrca, gerekli almalar yapmak zere alma Grubu
kurulmas nerisini kabul etmitir
[24]
.
Bilahare, ILO Ynetim Kurulunun (ILO Governing Body) Haziran 2004
tarihindeki oturumunda alma Grubu kurulmas ynndeki nerinin kabul
edilmesi zerine Hukuk Komitesinin 89. Dnem Toplantsnda alma Gru-
bunun
[25]
alma alannn snrlar (terms of reference) tespit edilmitir
[26]
.
alma Grubunun temel grevi, bir deniz kazas olaynda gemiadamlarna
adil muamele yaplmas meselesini incelemektir. alma Grubu, meseleye dair
rehber kurallar dhil Hukuk Komitesi ve ILO Ynetim Kurulunun mzakere-
lerine sunulmas amacyla neriler hazrlayacaktr. Ancak, alma Grubunun
alma alannn snrlar, bir su ileme kastyla meydana gelen deniz kazalar
[22] International Convention for the Prevention of Pollution from Ships, 1973 as modified
by the Protocol of 1978.
[23] LEG 88/12/3, March 19, 2004.
[24] LEG 88/13, May 18, 2004, par. 192-193.
[25] Hukuk Komitesinin IMO/ILO Mterek alma Kurulmas ve konunun mstakil bir
gndem maddesi olarak grlmesi ynndeki karar, daha sonra IMO Konseyinin C
92/D, par.6.3(viii) sayl kararyla onaylanmtr.
[26] LEG 89/16, November 4, 2004, Annex 6. alma Grubu, incelemelerinde aada
gsterilenler dhil ilgili milletleraras belgeleri dikkate alacaktr.
a) nsan Haklar Evrensel Bildirgesi, Milletleraras Meden ve Siyasi Haklar art,
Milletleraras Ekonomik, Sosyal ve Kltrel Haklar art, ilgili milletleraras kabul grm
standart ve rehber kurallar.
b) UNCLOS
c) MARPOL 73/78 ve 1998 tarihli almada Temel Prensipler ve Haklara Dair ILO
Deklarasyonu dhil ilgili IMO ve ILO belgeleri.
d) Uyumazlklarn zmne dair milletleraras kabul grm standartlar ve rehber
kurallar.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
132 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

veya olaylarndan sonra balatlan hukuki prosedrlerde gemiadamlarna adil


muamele yaplmas meselesini kapsamamaktadr.
2. alma Grubunun Birinci Raporu
alma Grubu, ilk raporunu
[27]
Hukuk Komitesinin 90. Dnem Top-
lantsna sunmutur. Zaman darl sebebiyle alma Grubu rehber kurallar
hazrlayamamakla beraber Raporun 5 numaral ekinde yer alan bir IMO
Genel Kurul karar tasars, Hukuk Komitesinde grlmtr. Mzakerelerde
delegelerin byk bir ounluu oluturulacak rehber kurallarn bir an evvel
yrrle konulmas hususundaki acil ihtiyaca vurgu yapmlardr. Sonuta
karar tasars aynen kabul edilmitir
[28]
. Bilahare karar, IMO Genel Kurulunca
da 1/12/2005 tarihinde A 24 (987) Res. sayl karar olarak onaylanmtr
[29]
.
3. A 24 (987) Res. Sayl IMO Genel Kurul Karar
A 24 (987) sayl karar, gemiadamlarna adil muamele yaplmas mesele-
sini btn ynleriyle dzenlemesi dnlen rehber kurallarn (Guidelines)
hazrlanmasna zemin hazrlayan birinci aamay oluturmas bakmndan
nem tamaktadr. Rehber kurallarn konulmasnda izlenecek yntem ve temel
esaslarn yer ald bu karar; IMO ve ILOda ye veya gzlemci sfatyla bulunan
devletler ile devlet dndaki ilgili rgtlerle koordine iinde gemiadamlarna adil
muamele yaplmad olaylarn bir kaydnn tutularak elde edilecek bilgilerin
IMO ve ILOya sunulmasn ve ncelikli bir mesele olmas sebebiyle alma
Grubunun sratle almalarn sona erdirmesini ngrmektedir. Bu kararda
aadaki hususlarn ne kt dikkat ekmektedir:
a) Gemiadamlarnn ilgili liman veya ky devletinin hukuk sistemlerini ve
prosedrlerini bilmemeleri sebebiyle milli hukuklarn, gemiadamlar zerinde
baskn bir etkiye sahip olduklar.
b) Mali bir ihtilafn zmnn sonulanmas beklenmeksizin, gemia-
damlarnn adeta rehine olarak tutulmamalar gerektii.
c) Baz olaylarda gemiadamlarnn tutulma gerekelerinin ak ve tatminkr
olmad, gemiadamlarnn temel insan haklarna yeterince sayg gsterilmedii.
[27] LEG 90/7, February 9, 2005 simgeli Sekreterlik kd ekinde yer alan IMO/ILO/WGFTS
1/11, February 3, 2005 simgeli rapor.
[28] LEG 90/15, May 9, 2005, Annex 7. Komite, ayrca oturumlar arasndaki srete
almalarda ilerleme kaydedilmesi amacyla bir de yazma grubu oluturulmasna karar
vermitir.
[29] Bir Deniz Kazas Olaynda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna likin Rehber
Kurallara Dair Karar (Resolution on Guidelines on Fair Treatment of Seafarers in the
Event of a Maritime Accident) Bkz. A 24(987), Res., February 9, 2006.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
133 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

d) Gemiadamlarnn haksz tutulmalarnn, onlarn morali zerinde son


derece olumsuz etkiler yaratt, ayrca gemiadamlar mesleine genlerin
kabul ve hlen gemiadam olarak almakta olanlarn bu meslekte kalmalar
bakmndan da olumsuz etkilerin mevcut olduu.
e) Gemiadamlarnn haksz tutulmalarnn, bata nsan Haklar Evrensel
Bildirgesi olmak zere Milletleraras Ekonomik, Sosyal ve Kltrel Haklar
Bildirgesine, 1998 tarihli ILO Bildirgesine, genel olarak btn alanlar iin
geerli ve uygulanabilir nitelikteki milletleraras insan haklar prensiplerine,
UNCLOSa, zellikle UNCLOSun 292 ve 230. maddeleri hkmlerine
aykr olduu.
f ) MARPOL 73/78, Ek I, Kural II ve Ek II Kural IVde gemi ve geminin
donanmna verilen zararlardan kaynaklanan baz boaltmalarn, bu Szlemenin
ihlali olarak kabul edilmedii.
g) Gemiadamlarnn lkelerine iadeleri iin uygulanabilir nitelikteki millet-
leraras alma standartlarnn, zellikle 1987 tarihli Gemiadamlarnn adesine
Dair ILO Szlemesinin nem tad.
h) A 21 (884)
[30]
sayl kararla tadil edildii ekliyle Deniz Kazalar ve
Olaylarnn Aratrlmasna Dair A. 20 (849)
[31]
sayl IMO karar erevesinde
devletlerin, deniz kazalarn aratrdklar.
) Devletlerin, su tekil eden eylemleri sebebiyle itham edilen kiileri
milletleraras hukuka gre iade etmek veya bu kiiler hakknda kamu davas
ama haklarna sahip olduklar.
i) Gemiadamlarna adil muamele yaplmas meselesinin, dorudan liman
veya ky devletleri ile gemiadamlar, donatanlar ve gemiadamlarnn tabiiyetinde
bulunduklar devletlerin sorumluluunda bulunduu.
j) Bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplmasnn
salanmasna, dolaysyla bu mesele zerinde hukuk belirliliin tesis edilmesine
ynelik olarak bu safhada balayc olmasa da rehber kurallarn oluturulmasnn
uygun bir ara olarak gzkt.
k) Denizciliin, deniz ticaretinin kresel niteliini nazara alarak gemia-
damlarnn zel olarak korunmalarn gerektirmekte olduu.
l) Rehber Kurallarn kabul ile birlikte gemiadamlarnn haksz muamelelere
kar korunmalarnn, zellikle uzayan tutulmalar sebebiyle gemiadamlar ve
aileleri zerindeki mali, fizik ve hissi skntlar ortadan kaldrabilecei.
m) Bir deniz kazas olaynda btn devletlerin; gemiadamlarnn temel
insan haklarna sayg gstermelerinin yan sra haksz muamele olaylarnn
[30] Amendments to the Code for the Investigation of Marine Casualties and Incidents, A
21(884) Res., February 4, 2000,
[31] Code for the Investigation of Marine Casualties and Incidents, Bkz. A 20(849) Res.,
December 1, 1997.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
134 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

engellenmesi amacyla, deniz kazalarn sratle soruturmalar ve gemiadamla-


rnn derhal lkelerine iade edilmeleri veya gemilerine gnderilmelerine imkn
veren usulleri kabul etmeleri konusunda tevik edilmekte olduklar.
n) IMO ve ILOdaki ye devletler, danman veya gzlemci statsnde
bulunan devlet dndaki rgtlerin, deniz kazalarn mteakip gemiadamlarna
haksz muamele yapld olaylar uygun bir ekilde kaydetmeleri ve istenildi-
inde bu verileri IMO ve ILOya vermeye davet edildikleri
[32]
.
o) ncelikli bir mesele olarak Rehber Kurallarn kabul amacyla alma
Grubunun sratle almalarn tamamlamasnn elzem olduu, almann
tamamlanmasn mteakip Hukuk Komitesi ve ILO Ynetim Kurulunun Reh-
ber Kurallar uygun aralarla yaymlamasna yetki verilmesinin talep edildii.
) Hukuk Komitesi ve ILO Ynetim Kurulunun konuyu srekli olarak
gndeminde tutmas ve meselenin gidiatn periyodik olarak deerlendirme-
sinin nem arz ettii.
p) ye devletlerin, A 24 (987) sayl bu karar donatanlar, gemiadamlar ve
onlarn rgtleri ile gemiadamlar hakknda muamele yapabilecek konumdaki
ilgili kamu makamlarnn dikkatlerine sunmalar gerei.
4. alma Grubunun kinci Raporu
alma Grubu, ikinci toplantsn 13 il 17/3/2006 tarihleri arasnda
Londrada IMO Merkezinde gerekletirmitir. alma Grubu, bu toplant
sonucunda hazrlam olduu bir karar tasars ile rehber kurallara ilikin tasa-
ry mzakere etmesi amacyla Hukuk Komitesinin 91. Dnem Toplantsna
sunmutur
[33]
. alma Grubunun bu toplantsnda gemiadamlarnn, son
zamanlarda meydana gelen KATERINA, CELINE ve SELENDANG AYU gibi
olaylar sebebiyle ciddi endie yaadklar dile getirilmitir. zellikle Filipinli
gemiadamlarnn haksz bir ekilde tutulduu TASMAN SPIRIT ve KATERINA
isimli olaylarn, bir deniz kazasnda gemiadamlarna adil muamele yaplmas
meselesine temas eden bir milletleraras belgenin ivedilikle oluturulmas gereini
ortaya koyduu vurgulanmtr.
[32] Nitekim, Hukuk Komitesi Sekretaryas, Komitenin 94. Dnem Toplantsna sunmu
olduu raporda IMO/ILO Mterek Sekretaryasnn 7/11/2007 tarihli ve 2825 sayl
bir sirkler mektubu karm olduundan Komiteyi bilgilendirmitir. Bu sirkler, bir
deniz kazas olaynda gemiadamlarna haksz muamele yapldna dair verilerin, bilahare
alma Grubunun mzakeresine sunulmas amacyla IMO veya ILOya aktarlmasn
ngrmekteydi. Bu sirklere cevap veren 13 lke, herhangi bir kt muamele raporu
almadklarn bildirmilerdir. Bkz. LEG 94/6, July 29, 2008.
[33] Sekretarya tarafndan sunulan LEG 91/5, March 22, 2006 simgeli raporun eki IMO/
ILO/WGFTS 2/6, March 24, 2006 simgeli belge.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
135 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Hukuk Komitesinin 91. Dnem mzakereleri sonucunda 27/4/2006


tarihinde LEG 3(91) sayl karar (Resolution)
[34]
ile bu kararn ekinde yer alan
Rehber Kurallar
[35]
kabul edilmitir
[36]
. Bilahare, bu karar ILO Ynetim Kuru-
lunca da 296. Dnem Toplantsnda 12/6/2006 tarihinde teyit edilmitir
[37]
.
Daha sonra karara uygun olarak IMO tarafndan 26/6/2006 tarihinde 2711
sayl bir sirkler karlarak ye devletler, 1/7/2006 tarihinden itibaren Rehber
Kurallar uygulamaya davet edilmilerdir
[38]
.
Hukuk Komitesi mzakereleri kolay gememi, zellikle ABD delegasyonu
Rehber Kurallarda kapsaml bir deiiklii ngren iki rapor sunmutur
[39]
.
Bu delege, sunumunda deniz kazalar aratrmalarnn gemilerde emniyetli bir
alma ortamnn tesis edilmesi, dolaysyla gemiadamlarnn yaamlarnn kur-
tarlmasndaki nemine vurgu yaparak Rehber Kurallarn mmkn olduunca
ok sayda devletlerce kabul edilmesi ve uygulanmalarnn gerekli olduunu,
bununla beraber Rehber Kurallarn mevcut hliyle kabul edilmesinin yerinde
olmayacana dair endielerini dile getirmitir. Bu balamda ABD delegesi,
aadaki balk altnda meseleyi izah etmeye almtr.
a) Hukuk Komitesi tarafndan 89. Dnem Toplantsnda da karar verildii
zere, Rehber Kurallar, su kast ile meydana gelen olaylar mteakip gemiadam-
larna adil muamele yaplmas meselesine tatbik edilmek iin tasarlanmadndan
bu hususun Rehber Kurallarda aka belirtilmesi gerekir.
[34] Resolution LEG.3(91) (Adoption of Guidelines on Fair Treatment of Seafarers in the
Event of a Maritime Accident).
[35] Guidelines on Fair Treatment of Seafarers in the Event of a Maritime Accident.
[36] LEG.3(91) sayl karar ve eki Rehber Kurallar LEG 91/12, May 9, 2006 simgeli raporun
2 numaral ekinde yer almaktadr. Hukuk Komitesi, LEG.3(91) sayl karar ve eki Rehber
Kurallar aynen kabul etmekle beraber mzakerelerde dile getirilen gr ve endielerin
yan sra gelecek toplantsna kadar oluacak muhtelif yorumlar nazara alarak Rehber
Kurallarn tadil edilmesi meselesi zerinde almak zere zel (ad hoc) bir alma grubu
kurulmasna karar vermitir.
[37] LEG 92/6/1, July 25, 2006.
[38] Circular Letter No.2711, June 26, 2006.
[39] LEG 91/5/2, March 24, 2006; LEG 91/WP.4, April 25, 2006. ABD Delegasyonu, Hukuk
Komitesinin 92. Dnem Toplantsnda da Rehber Kurallarda tadilat nerisini gndeme
getirmi, ancak neri kabul grmemitir. Bkz. LEG 92/6/2, August 11, 2006. Hukuk
Komitesi, mzakerelerde Rehber Kurallarda tadilat yaplp yaplmamas meselesini ele
almak zere zel bir alma grubu kurulmasna karar vermitir. Ancak alma Grubunda
yaanan fikir ayrl dolaysyla herhangi bir sonuca ulalamadndan Hukuk Komitesi,
zaman darln da dikkate alarak herhangi bir karara varamamtr. Mzakerelerde zellikle
gemiadamlarnn cretlerinin denmesi, ky devleti iin rehber kurallar, i hukukla iliki,
Rehber Kurallarn devlet gemilerine uygulanmas, deniz kazas tanm, kendini sulamama
hakk, susma hakk, iletiim, yarglama yetkisi ve IMO enstrmanlaryla iliki konular
n plana kmtr. Bkz. LEG 92/WP.2, October 18, 2006; LEG 92/6/3, September 12,
2006; LEG 92/6/4, September 15, 2006.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
136 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

b) Deniz kazas tanm, gerek veya muhtemel bir zarar ya da cisman


zarara herhangi bir gnderimde bulunmadndan yanl yorumlamalara ve
karkla sebep olabilir.
c) Rehber Kurallar, bir devletin i hukukuyla uyumlu bir ekilde yorum-
lanmal ve uygulanmaldr. Rehber Kurallarn giri ksmnda her ne kadar bu
kurallarn i hukuka mdahale etmesini engelleyen bir ifadeye yer verilmi ise
de bu ifade yeterli olmayabilir
[40]
.
Hukuk Komitesinde baz delegeler, ABD Delegasyonunun bu endielerinin
bir ksmn paylaarak Rehber Kurallarn daha ayrntl ve kapsaml bir biimde
Hukuk Komitesi gibi bir organ tarafndan incelenmesinin uygun olacan, bu
erevede LEG 3(91) sayl kararn 1/7/2006 tarihinde yrrle girecei nazara
alndnda Rehber Kurallara tam ve gl bir etki kazandrlmasn teminen
devletlerin mevzuatlarn deitirmeye davet edilmelerinin gereki olmadn
ileri srmlerdir. Bu delegeler, ayrca kendini sulamama veya susma hakknn
ou devletlerin ceza hukuku sistemlerinde kabul edilmesine ramen deniz
kazalarnn gerek sebeplerinin ortaya konulmas asndan uygulanmamas
gerektiini, gemiadamlarnn gnlk iaelerinin iinde cretlerinin saylmasnn
isabetli olmadn, zira bu borcun nihayetinde donatan zerinde kaldn,
Rehber Kurallarn devlet gemilerine uygulanp uygulanmayaca ynnde bir
aklk bulunmadn, atma veya dier olaylarda bayrak devletinin mnhasr
yarglama prensibi zikredilmesine karlk dier devletlerin milletleraras szle-
melerle tesis edilen yarglama yetkisi haklarnn ihmal edildiini belirtmilerdir.
Buna karlk mzakerelerde ou delegeler, yukarda bahsedilen endie-
lerin tamamn veya bir ksmn paylamakla birlikte Rehber Kurallarn kabul
edilmesi ynnde ar basan bir ihtiyacn sz konusu olduunu, ancak daha
sonraki bir safhada bu kurallarn tadil edilmesi meselesinin ele alnmasnn
uygun olacan belirtmilerdir. Sonuta Hukuk Komitesi, Rehber Kurallar
aynen kabul etmitir.
Rehber Kurallarn Hukuk Komitesinin 91. Toplantsnda aynen kabul edi-
lerek tadil meselesinin ertelenmesi isabetli olmutur. Komite mzakerelerinde
de yanstld zere ncelikle bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil
muamele yaplmas meselesinin ciddiyeti aktr. Dolaysyla IMO ve ILOnun
bu konudaki kararllnn milletleraras deniz topluluuna gsterilmesi asn-
dan Rehber Kurallarn derhal sonulandrlarak yaymlanmas zorunluluk arz
etmektedir. A 24 (987) sayl IMO Genel Kurulu karar da ncelikli bir mesele
olarak Rehber Kurallarn kabul amacyla alma Grubunun sratle almasn
tamamlamasn ve sonulandnda kabul iin ilgili idare organlarnn onayn
[40] ABD Delegesi, alma Grubu toplantlarnda da ayn endielerini dile getirmiti. Bkz.
IMO/ILO/WGFTS 2/6, March 24, 2006.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
137 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

beklemeksizin Hukuk Komitesi ve ILO Ynetim Kurulunun Rehber Kurallar


yaymlamasna yetki vermektedir. Dier yandan, Rehber Kurallarn henz
uygulamaya geirilmeden yeniden kapsaml bir ekilde mzakere edilmesi,
bu kurallarn yrrln bir hayli geciktirebilirdi. Ayrca, salanan ilerleme
ve mevcut artlar altnda Rehber Kurallar, mkemmel olmasa da oluturulan
en iyi ve uygun belgedir. alma Grubu mzakerelerinde de mevcut metin
hemen hemen ittifakla kabul edilmitir. Bu amala, ilgili sosyal tarafarca
nemli tavizlerde bulunulmu, yukarda zikrolunan endieler dile getirilerek
tartmalar yaplmtr. Bu gerekelere ilaveten ncelikle Rehber Kurallarn bir
an evvel hayata geirilerek oluacak tecrbe nda tadil edilmeleri gerekip
gerekmediinin deerlendirilmesinin daha mantkl bir yaklam olaca da
belirtilmelidir
[41]
.
5. LEG 3(91) Sayl Karar (Resolution)
Bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplmasna
dair Rehber Kurallarn kabul edildii bu karar, bu kurallarn uygulanmalar ve
gelitirilmelerinde izlenecek stratejiler ile devletler, devlet dndaki rgtler ve
dier kiilere ynelik tevik edici mahiyette ok sayda hkmler ihtiva etmek-
tedir. Karar gereince Rehber Kurallar, 1/7/2006 tarihinde yrrle girmitir.
Karar, ncelikle Rehber Kurallarn IMO tarafndan srekli olarak gndemde
tutulacan belirtmektedir. Kararda, 26/9/2005 tarihli gemilerde bulundurul-
mas gereken esas belgelere dair MSC/MEPC.4/Circ.1e gnderimde bulu-
nularak UNCLOSun 97, 228, 230, 232 ve 292. maddelerine, 2006 tarihli
Deniz alma Szlemesine (MLC 2006)
[42]
ve milletleraras deniz rf ve adet
kurallarnn nemine vurgu yaplmakta, Rehber Kurallarn halihazrda gemi-
adamlarna adil muamele yaplmas meselesi bakmndan en iyi bir uygulama
kodu niteliinde olduu nazara alnarak bir an evvel yaama geirilmesi gerei
hatrlatlmaktadr.
Kararda kabul edilen esaslar, ana hatlar itibaryla aada gsterilmitir:
a) ye devletler, 1/7/2006 tarihinden itibaren Rehber Kurallar yrrle
koymaya;
b) ye devletler ile IMO ve ILOda danman veya gzlemci statsnde
bulunan devlet dndaki rgtler, Rehber Kurallarn geni bir alan iinde
[41] Nitekim, Hukuk Komitesinin 91. Dnem mzakerelerinde ICFTU delegesi, meselenin
aciliyetiyle alakal olarak ISPS Kodunun da aceleyle kaleme alndn, bu belgenin ilk
hlinde dzenlenmeyen eitim ve limandan ayrl gibi konulara henz temas edilmekte
olduunu, dolaysyla benzer ekilde Rehber Kurallarn btn devletlerin endielerini
karlamak amacyla srekli inceleme altnda tutulmasnn gerekli olduunu belirtmitir.
[42] Maritime Labour Convention, 2006. Hlen 16 devlet tarafndan onaylanan bu Szleme
henz yrrle girmemitir. Bkz.< http://www.ilo.org/ilolex/cgi-lex/ratifce.pl?C186>.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
138 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yaymlanmas ve uygulanmasn salamak iin mmkn olduu lde byk


bir evreye Rehber Kurallar sirkle etmeye;
c) ye devletler, Rehber Kurallara tam ve gl bir etki kazandrmak
iin uygun grld takdirde, milli mevzuatlarnn tadil edilmesi hususunu
deerlendirmeye ve
d) ye devletler, masum gemiadamlarnn tutulabilecei hllerde gemia-
damlarna adil muamele yaplmas meselesini ele alrken Rehber Kurallarda yer
alan prensipleri dikkate almaya
arlmaktadrlar.
II. GEMADAMLARINA ADL MUAMELE
YAPILMASINA DAR REHBER KURALLAR
1. Genel olarak
Bir hayli kapsaml olan Rehber Kurallar, Giri, Tanmlar, Liman veya Ky
Devleti in Rehber Kurallar, Bayrak Devleti in Rehber Kurallar, Gemiadam
Devleti in Rehber Kurallar, Donatanlar in Rehber Kurallar ve Gemiadamlar
in Rehber Kurallar bal altnda toplam yedi blmden olumaktadr. Giri
Blmnn 1(2) paragrafnda, Rehber Kurallarn amacnn, gemiadamlarnn
bir deniz kazasn mteakip balatlan herhangi bir aratrma veya soruturma
esnasnda ilgili kamu makamlarnca haksz ya da gereinden fazla tutulmalarnn
yaand olaylarda kendilerine adil bir ekilde muamele edilmesinin salanmas
olduu belirtilmektedir.
Rehber Kurallar, isminden de anlalaca zere balayc nitelikte bir belge
olmayp bata devletler olmak zere dier rgtler ve kiilere gemiadamlarna
adil muamele yapmalar hususunda klavuzluk yapan kurallardr. Dolaysyla,
Rehber Kurallar, ne bir devletin iilerine veya kanuni prosedrlerine ya da zel
hukuk ilemlerine, ne de milletleraras insan haklar belgeleriyle kabul edilenler
dhil olmak zere gemiadamlarnn temel haklarnn tam olarak kullanlmasna
mdahale etmeyi amalamamaktadr
[43]
.
Rehber Kurallar, ilgili tarafar arasndaki ibirlii ve iletiimin salanmasna
zel nem vermektedir. Keza, gemiadamlarnn aratrma veya soruturmalara
katlmalar sebebiyle kendilerine kar hibir ayrmc tedbirin ya da kar tedbir-
lerin alnmamasna vurgu yapmaktadr
[44]
. Rehber Kurallara gre gemiadamlar,
bir deniz kazasnn aratrlmas srasnda veya daha sonra herhangi bir kii veya
[43] Giri, par. 1/4.
[44] Gold, E.: Commentary: Te Fair Treatment of Seafarers: An Update on International
Developments, Maritime Studies 2008, Vol. 160, s. 18.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
139 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

makamdan gelen bask, tehdit veya gzdana kar kendilerinin korunmasn


talebe yetkilidirler
[45]
.
Rehber Kurallar, bir deniz kazas aratrmasnn; gemiadamlarnn lkelerine
iade edilmeleri, barnma yeri, iae, cret ve dier menfaatlerinin denmesi ile
tbbi bakmlarnn salanmas haklarna halel vermemesini ngrmektedir. Bu
haklar, donatan, gemiadamlarn tutan devlet veya uygun olan bir dier devlet
tarafndan gemiadamlarna hibir masraf yklenmemek kaydyla salanmaldr.
Rehber Kurallarn Tanmlar balkl II. Blmnde gemiadam, donatan,
deniz kazas, deniz kazas aratrmas ve gemiadamnn tutulmas tanmlar
dikkat ekmektedir. Gemiadamnn tutulmas, bir deniz kazasnn sonucu
olarak gemiadamnn tabiiyetinde olduu veya ikametghnn bulunduu
devletten baka bir devletin lkesinde iken ilgili kamu makamlarnca bu lkeyi
terk etmesinin engellenmesi dhil olmak zere onlarn hareketleri zerindeki
herhangi bir snrlandrma anlamna gelmektedir.
2. Liman veya Ky Devletleri in Rehber Kurallar
Liman veya ky devletleri iin belirlenen rehber kurallar, toplam 22 mad-
dede ve ayrntl bir ekilde tespit edilmi olup aada zetlenmitir. Buna gre
liman veya ky devletleri;
a) Yarg yetkilerinin bulunduu alanlarda meydana gelen deniz kazalar-
nn adil ve sratli bir ekilde aratrlmas, aratrma sonucu su tekil eden
eylemlerin tespiti hlinde zaman geirilmeksizin pheli gemiadam hakknda
cezai soruturmann derhal balatlarak kendisine kanuni haklarnn verilmesi,
b) lgili tm devletler, donatanlar ve gemiadamlaryla tam bir ibirlii
yaplmas ve iletiim kurulmas; gemiadamlarnn, lkelerinde bulunan teki-
latlaryla grmelerine imkn salanmas,
c) Tutulan gemiadamlarnn temel insan haklarnn ve ekonomik haklarnn
her zaman korunmas iin yeterli tedbirlerin alnmas,
d) Temel insan onurunu her zaman koruyacak bir tarzda gemiadamlarna
muamele edilmesinin temini,
e) Tutulan gemiadamlarnn iae, cret, barnma yeri, yiyecek ve tbbi
bakm hizmetlerinin verilmesi,
f ) Gemiadamlarna devam eden yarg sreci iinde her trl kanuni hak-
larnn sunulmas, zellikle susma hakk bulunduunun hatrlatlmas dhil
bamsz hukuki yardm verilmesi,
g) Gemiadamlarnn, tabiiyetinde bulunduklar devlet makamlaryla ileti-
ime gemeleri veya bayrak devletlerinin konsolosluk grevlileriyle grmelerine
msaade edilmesi,
[45] Rehber Kurallar, m.1(5).
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
140 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

h) Gemiadamlarnn, aile yeleri, sosyal yardmlama tekilatlar, donatan,


sendikalar vs. ile zel biimde haberlemelerine imkn hazrlanmas,
) Gemiadamnn tutulmas gereini en aza indirmek amacyla ilgili belge
ve delillerin korunmas, aratrma veya soruturmalara katlmalar sebebiyle
gemiadamlarna ynelik ayrmc veya kar tedbirlerden kanlmas,
i) MARPOL 73/78e tabi alnan kararlarn Ek 1 Kural II hkmleriyle
(petrolle kirlenmenin nlenmesi iin kurallar) uyumlu olmasnn temini,
j) Bir deniz kazasn mteakip bu kaza sebebiyle gemiadamlarnn mevcut
fiziki ve ruhsal btnl dikkate alnarak derhal gemiadamlaryla grme
yaplmas,
k) Grmenin yaplmasn mteakip veya buna gerek olmadnn anlal-
mas hlinde gereksiz gecikmeye meydan verilmeden gemiadamlarnn lkelerine
iade edilmeleri veya bu amala gemilerine bindirilmeleri,
l) Yarglama ncesi safhada mmkn mertebe tutma dndaki alternatif-
lerin deerlendirilmesi,
m) Donatan veya tutulan gemiadamnn maruz kald zarar, ziyan ve
kayplarn tam ve zamannda tazmini hususunda gerekli hukuki dzenlemelerin
oluturulmas,
n) Herhangi bir deniz kazas aratrmas veya adli takibatn sonucuna bal
olarak tutulmakta olan gemiadamnn lkesine iade edilmesi veya serbest bra-
klmas iin kefalet ya da bakaca bir gvenceye dair usullerin kabul,
o) Tutulan gemiadamlarna ilikin davalarn sratle sonulandrlmas
ile verilen kararlarn mmkn olduu lde genel olarak deniz hukukunun
uygulanabilir hkmleriyle uyumlu olmas,
) Milletleraras deniz hukukunun genel olarak atma veya dier seyir
olaylar meselelerinde mnhasr bayrak devleti yarglama yetkisi prensibine
ilikin hkmlerine sayg gsterilmesini temine ynelik admlar atmaya
tevik edilmektedir.
3. Bayrak Devleti in Rehber Kurallar
Bayrak devletleri iin belirlenen Rehber Kurallar toplam 12 madde hlinde
olduka ayrntl bir ekilde ortaya konulmu olup aada zet olarak gsteril-
mitir. Buna gre bayrak devletleri;
a) Deniz kazalarnn makul, adil ve sratle aratrlmas,
b) lgili tm devletler, donatanlar ve gemiadamlaryla tam bir ibirlii
yaplmas ve iletiim kurulmas; gemiadamlarnn, lkelerinde bulunan teki-
latlaryla grmelerine imkn salanmas,
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
141 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

c) Uygun olduunda, Deniz Kazalar ve Olaylarnn Soruturulmasna Dair


IMO Kodu
[46]
gereince balatlan deniz kazas aratrmalarna katlnmas,
d) Donatanlarn, bir deniz kazasna karan gemiadamlaryla ilgili ykm-
llklerine uygun davranmalarn salamaya yardmc olmalar,
e) Tutulan gemiadamlarnn iae, cret, barnma yeri, yiyecek ve tbbi bakm
hizmetlerinin yerine getirilmesi,
f ) Donatanlarn bir deniz kazasn mteakip herhangi bir bayrak devleti,
ky devleti veya liman devletiyle ibirlii yapmalar ykmllklerine uymalar,
g) Gemiadamlarnn adil muamele grmelerine ve yrtlen deniz kazas
aratrmalarnda donatanlara yardmc olunmas,
h) Gerektiinde, donatanlarn gemiadamlarnn lkelerine iade edilmele-
rine ynelik borlarn ifa etmemeleri durumunda, iadeye ilikin mali destekte
bulunulmas,
i) Milli hukuklarda dzenlendii ekilde, bir deniz kazasn mteakip
herhangi bir yarglamada sadece tank olarak ihtiya duyulan gemiadamlar-
nn yarglama yetkisine tabi olduklar liman veya ky devletine iadeleri, dava
evraknn teblii ve gnderilmesinde yardmc olunmas,
j) Gemiadamlarnn tabiiyetleri dikkate alnmakszn ilgili konsolosluk
memurlarnn gemiadamlaryla grmelerine msaade edilmesi,
k) Bayran eken bir gemide altrlan gemiadamlarna adil muamele
yaplmasn salamak iin gerekli btn tedbirlerin alnmas (bu tedbirler mil-
letleraras uyumazlk zm mekanizmalarn, makul bir kefalet veya bakaca
bir mali gvencenin gsterilmesi zerine gemiadamlarnn derhal braklmasn
kapsayabilir),
l) Aratrma veya soruturmalara katlmalar sebebiyle gemiadamlarna
ynelik herhangi bir ayrmc veya kar tedbirden kanlmas
iin gerekli admlar atmaya tevik edilmektedir.
4. Gemiadam Devleti in Rehber Kurallar
Bu Rehber Kurallara gre gemiadam devleti;
a) lgili devletler, donatanlar ve gemiadamlaryla tam bir ibirlii yaplmas
ve iletiim kurulmas,
b) Bir deniz kazas hadisesinde, balantl aratrmalar dhil olmak zere bu
deniz kazasna karan tabiiyetindeki gemiadamlarna adil muamele yaplmas
ve gemiadamlarnn fiziksel ve ruhsal salklarnn takip edilmesi,
c) Gerektiinde, donatanlarn ve bayrak devletlerinin, gemiadamlarnn
lkelerine iade edilmelerine ynelik borlarn ifa etmemeleri durumunda,
iadeye ilikin mali destekte bulunulmas,
[46] Bkz. dp. 51.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
142 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

d) Milli hukuklarda gsterildii ekilde, bir deniz kazasn mteakip her-


hangi bir yarglamada sadece ahit olarak ihtiya duyulan gemiadamlarnn
yarglama yetkisine tabi olduklar liman veya ky devletine iadesi, dava evraknn
teblii ve gnderilmesinde yardmc olunmas,
e) Konsolosluk memurlarnn gemiadamlaryla grmelerine msaade
edilmesi,
f ) Vatanda olan gemiadamlarna adil muamele yaplmas, aratrma
veya soruturmann sratle yrtlmesinin kolaylatrlmas, gerekli destein
verilmesi,
g) Donatanlar, gemiadamlarn tutan devlet veya tutulan gemiadamlar iin
dier bir devlet tarafndan gnderilen btn fonlarn ya da bu gemiadamlar-
nn ailelerinin geimi iin gnderilen dier fonlarn, dnlen amalar iin
datlmas,
h) Aratrma veya soruturmalara katlmalar sebebiyle gemiadamlarna
ynelik herhangi bir ayrmc veya kar tedbirden kanlmas
iin gerekli admlar atmaya tevik edilmektedir.
5. Donatanlar in Rehber Kurallar
Gemiadamlarna adil muamele yaplmas ve genel olarak gemiadamlarnn
korunmalar meselesinde donatanlarn ykmllklerinin yerine getirilmesi zel
bir nem tamaktadr. Yrtlmekte olan bir deniz kazas aratrmasyla alakal
olarak zellikle gemiadamlarnn kendilerini sulamaktan kanma veya susma
hakk dhil olmak zere btn haklarnn korunmas asndan donatanlarn
atacaklar admlar, byk neme haizdir. Bu erevede Rehber Kurallarda
benimsenen esaslar, aada zet olarak gsterilmektedir. Buna gre donatanlar;
a) Aratrma veya soruturmalara katlmalar sebebiyle gemiadamlarna
ynelik herhangi bir ayrmc veya kar tedbirden kanlmas,
b) lgili devletler, dier donatanlar ve uygun olduunda dier btn gemi-
adamlaryla tam bir ibirlii yaplmas ve iletiim kurulmas, gemiadamlarnn
donatanlarn temsilcisi konumundaki rgtlerle grmelerinin salanmas,
c) Bir liman, ky veya bayrak devletinin aratrma veya soruturma aba-
larn hzlandrmak iin harekete geilmesi,
d) Gemiadamlarnn ve istihdam ettikleri dier kiilerin haklarna gereken
saygy gstererek bir soruturmada ibirlii yapmalarnn cesaretlendirilmesi,
e) Gemiadamnn tutulmas gereini en aza indirmek amacyla ilgili belge
ve delillerin korunmas,
f ) Gemiadamlarnn lkelerine iadeleri ile alakal olarak borlarn ifa
etmeleri veya bu amala gemilerine bindirilmeleri,
g) Tutulan gemiadamlarnn iae, cret, barnma yeri, yiyecek ve tbbi
bakmlarnn verilmesi
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
143 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

amacyla uygun admlar atmaya tevik edilmektedirler.


6. Gemiadamlar in Rehber Kurallar
Gemiadamlar iin belirlenen Rehber Kurallar, aada maddeler halinde
zetlenmitir. Buna gre gemiadamlar;
a) Gerektiinde, tercme hizmetlerinden yararlanabilmelerine imkn
salanmas,
b) Kendilerini sulamama veya sessiz kalma haklarn tam olarak anlamalar,
bu erevede sz konusu haklarnn zellikle liman, ky veya bayrak devleti
aratrma veya soruturmalarnda ifade verirken kendilerine hatrlatlmas,
c) Kendilerince gerekli grldnde, liman devleti, ky devleti veya bayrak
devleti yetkililerine ifade verip vermemeye karar vermeden nce hukuki yardm
almalar konusunda gerekli dzenlemelerin oluturulmas,
d) Kendilerini sulamama hakkna sayg gsterilmesi kaydyla, bilgi ve
kanaatlerinin en uygun ve gvenilir bir ekilde deniz kazas aratrmasn yrten
ilgili liman, ky veya bayrak devleti makamlarna sunulmas
bakmlarndan korunmaktadrlar.
7. Deerlendirme
Milletleraras deniz topluluunun IMO ve ILO nderliinde uzun al-
malar sonucu rettii Rehber Kurallar, balayc nitelikte olmamakla beraber
sorunun zm asndan byk bir adm tekil etmektedir. Muhtevas itiba-
ryla Rehber Kurallar, uygulandnda gemiadamlarna adil muamele yaplmas
meselesini zecek nitelikte olduka kapsaml ve ileri hkmlere sahiptir. lgili
btn tarafar iin ayr balklar hlinde zel hkmlere yer veren Rehber Kural-
lar, uygulamada karlalan belli bal sorunlara somut zmler sunmaktadr.
Bir deniz kazasn mteakip gemiadamlarna adil muamele yaplmas mese-
lesi, olduka karmak ve hassas bir konudur. Deniz emniyetinin salanmas ve
evre kirliliinin nlenmesi asndan, deniz kazalarnn gerek sebeplerinin ara-
trlmas ve elde edilen veriler nda mevcut kurallarn gelitirilmesi veya yeni
kurallarn oluturulmas gerei ile temel insan haklar prensipleri erevesinde
gemiadamlarna adil muamele yaplmas gerei arasndaki denge uygulamada
her zaman kolay salanamamaktadr. Meselenin deniz emniyeti, kirlenme ve
adli soruturmalar asndan ne kan teknik ve hukuki ynleri yarmaktadr.
zellikle lm, cismani zarar veya evre zararna sebep olan deniz kazala-
rnda milli hukuk kurallar erevesinde kirlenme mevzuatnn yan sra ceza
hukuku mevzuat
[47]
da uygulama imkn bulmaktadr. Bir deniz kazasna
[47] Petrol dklmeleri sebebiyle gemiadamlarnn cezalandrlmas meselesine dair bir alma
iin bkz. Anthony, O.: Criminalization of Seafarers for Accidental Discharge of Oil: Is
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
144 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

karan gemiadamnn verecei ifadeler ve dier deliller, hem deniz kazalarnn


aratrlmasnda, hem de adli soruturmann salkl bir biimde yrtlmesi
ve sonulandrlmasnda hayati rol oynamaktadr. Bu ynden byk sorumlu-
luklar bulunan gemiadamlarnn tabiiyetleri dikkate alnmakszn haklarnda
yrtlen kanuni prosedrn veya yarg srecinin btn safhasnda kendilerine
tarafsz ve adil davranlmas gerekir.
Sorunun zm hususunda Rehber Kurallar, belirtilen dengenin salan-
mas amacna ciddi katk salayan hkmler ihtiva etmektedir. Rehber Kurallar,
gerek deniz kazalarnn aratrlmasnda, gerekse adli soruturmalarda millet-
leraras dzeyde kabul grm temel insan haklar prensipleri ile ceza hukuku
prensiplerine zel dikkat gstermekte ve pheli konumundaki gemiadamlarn
korumaktadr. Bu balamda delillerin elde edilmesi ve cezai takibatn salkl
yrtlmesini kolaylatran hkmler ihdas edilmitir.
lgili btn tarafarn katlmyla oluturulan Rehber Kurallar, belirli bir
uzlamay yanstmaktadr. Rehber Kurallarn bata UNCLOS ve nsan Haklar
Evrensel Bildirisi olmak zere konuya ilikin btn milletleraras szleme
ve belgelere dayanlarak hazrlanm olmas, bu hassas dengenin salanma-
snda gsterilen gayrete iaret etmektedir. Keza, Rehber Kurallar, milli hukuk
hkmleriyle uyum arz etmekte olup bir devletin kendi kanunlar erevesinde
yrtm olduu adli soruturmalara veya kanuni prosedrlere ya da zel
hukuk ilikilerine mdahale etmeyi amalamamaktadr. Bununla beraber milli
hukuklarda gemiadamlarna adil muamele yaplmasn engelleyen veya zorlat-
ran dzenlemeler mevcutsa ilgili devletler, bu dzenlemelerin tadil edilmesini
deerlendirmeye davet edilmektedir.
Gemiadamlarnn tutulmalar, ekseriyetle deniz kazalarnn lm ve evre
zararyla sonuland olaylarda grlmektedir. evre zararnn ilgili olduu olay-
larda devletlerin evre mevzuatn ok kat uyguladklar dikkat ekmektedir
[48]
.
evrenin korunmasna dair mevzuatn bu kadar kat bir ekilde uygulanmas,
gemiadamlarna haksz muamele yapld anlamna gelmemektedir. Bununla
Tere Justification in International Law for Criminal Sanction for Negligent or Accidental
Pollution of the Sea, Journal of Maritime Law & Commerce Vol. 37/2, April 2006, s.
219243.
[48] Gemiadamlarna adil muamele yaplmad birok olayda baz devletlerin Rehber Kurallara
uymamasna ilaveten ak bir ekilde milletleraras hukuka, zellikle UNCLOSun 230.
maddesi gibi balayc nitelikteki milletleraras szlemelerde yer alan ykmllklere
uymadklarnn gzlemledii belirtmektedir. Bkz. CMI, P&I Kulpleri Birlii, BIMCO,
ICS, ITF ve INTERTANKO tarafndan mtereken hazrlanan LEG 97/6/1, October 1,
2010 simgeli rapor. Bu raporda UNCLOSun 230. maddesinin, aslnda deniz evresinin
kirlenmesinin nlenmesi, azaltlmas ve kirlenmenin kontrolne dair milletleraras
kurallarn ihlalinden dolay gemiadamlarnn tutulmas eklinde bir cezann uygulanmasn
kesin biimde snrlandrd, ancak uygulamada bu gibi hllerde suni olarak yaratlan
sulamalarla bu madde hkmnn uygulanmasndan kanld ileri srlmektedir.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
145 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

beraber haksz muamele olaylarnn arlkl olarak ar evre kirliliinin meydana


geldii deniz kazalarnda yaanmakta olmas ve evrenin korunmas mevzuatnn
hemen hemen btn dnyada kat bir ekilde uygulanmas, mevcut sorumluluk
rejimlerini daha da katlatrmaya itmektedir
[49]
.
III. KAZA ARATIRMASI KODU
(CASUALTY INVESTIGATION CODE)
Gemiadamlarna adil muamele yaplmas meselesiyle balantl olarak IMO
Deniz Gvenlii Komitesinin (MSC)
[50]
84. Dnem Toplantsnda 16/5/2008
tarihli ve MSC.255(84) sayl kararla kabul edilen Kaza Aratrmas Kodu
[51]

nemli bir hukuki metin olarak ne kmaktadr. Bu Kodun uygulanmasn
zorunlu hle getiren SOLAS Blm XIde tadilat yaplmas nerisi de 16/5/2008
tarihli ve MSC.257(84) sayl kararla kabul edilmitir
[52]
. Kabul prosedrne
gre Kaza Aratrmas Kodu ve SOLAS Blm XI-1de yaplacak tadilatlar,
1/7/2009 tarihinde kabul edilmi sayldndan 1/1/2010 tarihinde yrrle
girmilerdir. Bu gelimelerden Hukuk Komitesi, 94. Dnem Toplantsnda
Sekretarya tarafndan bilgilendirilmitir
[53]
.
Gemiadamlarndan Delil Elde Edilmesi (Obtaining Evidence From Sea-
farers) balkl Kaza Aratrma Kodu Blm 12, gemiadamlarna adil muamele
yaplmas meselesi bakmndan zel bir neme sahiptir. Kodun balayc olan
bu blmnde yer alan 12.1 ve 12.2 nolu paragrafar, Kodun balayc olmayan
24.1 ve 24.2 nolu paragrafarnda da aynen yer almaktadr.
12.1 nolu paragrafta, yrtlmekte olan herhangi bir deniz emniyeti
aratrmasnda bir gemiadamnn bu aratrma iin delil salamasnn sz
konusu olduu hllerde delillerin zaman geirilmeksizin ve en pratik ekilde
elde edilecei, ayrca gemiadamnn gemisine mmkn olan ilk frsatta iade
edilmesine veya lkesine gnderilmesine izin verilecei, gemiadamlarnn insan
haklarnn her zaman gzetilecei belirtilmektedir.
12.2 nolu paragrafta ise kendisinden delil sunmas istenilen btn
gemiadamlarnn deniz emniyeti aratrmasnn nitelii ve esas hakknda
[49] BIMCO tarafndan sunulan rapor iin bkz. LEG 97/6, September 10, 2010.
[50] Maritime Safety Committe.
[51] Te Code of the International Standards and Recommended Practices for a Safety
Investigation into a Marine Casualty or Marine Incident (Casualty Investigation Code).
Bkz. MSC 84/24, May 23, 2008, Annex 1. Kaza Aratrmas Koduna dair ayrntl bilgi
iin bkz. IMO: Casualty Investigation Code (Code of the International Standards and
Recommended Practices for a Safety Investigation into a Marine Casualty or Marine
Incident), London 2008.
[52] MSC 84/24, May 23, 2008, Annex 3.
[53] LEG 94/6/1, July 29, 2008.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
146 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bilgilendirilecei, ayrca aadaki konularda hukuki yardmdan yararlanabi-


lecekleri belirtilmektedir:
a) Bir deniz kazasn mteakip balatlan herhangi bir adli soruturmada
gemiadamlarnn kendilerini sulama ihtimalinin bulunduu riskler.
b) Kendini sulamama hakk veya sessiz kalma hakknn mevcudiyeti.
c) Gemiadamlarnn deniz emniyetine ynelik aratrmalarda sunmu
olduklar delillerin kendilerine kar kullanlmasn engellemek iin uygun olan
herhangi bir koruma tedbiri.
Kaza Aratrmas Kodu ve Rehber Kurallarn birlikte ve koordinasyon iinde
uygulanmalar, gemiadamlarna adil muamele yaplmasnn salanmasna ciddi
katk salamaktadr. Nitekim, Hukuk Komitesi de bu noktaya
[54]
vurgu yaparak
Rehber Kurallarn etkisiz bir ekilde uygulanmalaryla beraber gemiadamlarna
adil muamele yaplmad olaylarn devam etmesinin gemiadamlar mesleinin
tercih edilmesi ve IMOnun denize ynel kampanyas zerinde olumsuz bir
etkiye sahip olduunu belirtmektedir. Dolaysyla, her iki belgenin, deniz kaza-
larnn kusursuz bir ekilde aratrlmas gerei ile gemiadamlarnn haklarnn
korunmas arasndaki uygun dengenin salanabilmesi asndan devletlerce
titizlikle uygulanmas nem arz etmektedir
[55]
.
[54] Hukuk Komitesi mzakerelerinde IFSMA Delegesi tarafndan gemiadamlarna adil
muamele yaplmas meselesinin; konunun bir tarafnn Deniz Kazalarn Aratrma
Kodunda nerildii ekilde deniz kazalarnn aratrlmasn ilgilendirmesi sebebiyle,
deniz kazalarnn aratrlmas ve IMO tarafndan bir devletin i hukuk kurallarnn
ihlali hususuna da temas eden balayc nitelikte bir belgenin oluturulmas eklinde ikiye
ayrlarak ele alnmas nerilmitir. Ancak bu neri kabul grmemitir. Bkz. LEG 92/6/3,
September 12, 2006; LEG 95/10, April 2009. nerinin kabul edilmemesi isabetli olmutur.
Rehber Kurallarn Hukuk Komitesinin bir nceki toplantsnda ve ksa sre nce kabul
edilmi olmasnn yan sra henz uygulamaya ilikin bir tecrbenin elde edilememesi, sz
konusu nerinin kabul edilmemesinin temel sebeplerindendir. Ayrca, gemiadamlarna
adil muamele yaplmas meselesi, ounlukla meydana gelen deniz kazalar sonucunda
yrtlen aratrmalarla dorudan balantl olarak gndeme gelmektedir. Dolaysyla,
adil muamele meselesinin deniz kazalarnn aratrlmas ve IMO tarafndan balayc
bir belgenin oluturulmas konular olarak ayr ayr ele alnmasnn pratik bir faydas
bulunmamaktadr.
[55] LEG 97/15, December 1, 2010. Hukuk Komitesi mzakerelerinde gzlemci ISFMA
delegesi, isabetli bir biimde Rehber Kurallarn onaylanmasnn ncelikli bir mesele
olmasna karlk bu kurallarn normlar hiyerarisi bakmndan uygulama kodundan daha
aada olduunu, beklentileri karlamadn, meseleye ilikin balayc nitelikte bir
belgenin oluturulmasn arzu ettiklerini beyan etmitir. Bkz. LEG 91/12, May 9, 2006.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
147 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

IV. A 27 (1056) SAYILI GENEL


KURUL KARAR TASARISI
Hukuk Komitesinin 98. Dnem Toplantsnda gemiadamlarna adil muamele
yaplmasna dair Rehber Kurallara ilikin bir genel kurul karar tasars
[56]
gr-
lerek kabul edilmitir
[57]
. Karar tasars, sonradan IMO Genel Kurulunca baz
deiikliklerle 30/11/2011 tarihinde A 27 (1056) sayl karar olarak kabul edilmi
ve yrrle girmitir
[58]
. Karardan nce gemiadamlarnn haksz tutulmala-
rnn nlenmesine yardmc olacak nitelikte IMO Kolaylatrma Komitesinin
(FAL)
[59]
38. Dnem Toplants ile MSC 78. Dnem Toplantsnda bir Kod ile
bir Rehber Kural kabul edilmitir. Bu belgeler, gemilerin limana giri ve kla-
rn kolaylatrmay ve gereksiz snrlandrmalar kaldrmay hedefemektedir
[60]
.
A 27 (1056) Res. sayl Genel Kurul Karar, ncelikle Rehber Kurullara
dayanak nceki kararlar ve rehber kurallarn ieriine gnderimde bulunarak bu
kurallarn en geni bir ekilde uygulanmasnn desteklenmesini amalamaktadr.
Bu erevede Karar, aadaki konulara temas etmektedir:
a) Rehber Kurallar, bir gemiadamnn bir deniz kazasna karm olduu
her olayda dikkate alnmalarn ve uygulanmalarn salamak iin henz gerekli
lekte sirkle edilmemitir.
b) Devletler, deniz kazalarn 1976 tarihli Ticaret Gemilerinde Uyulmas
Gerekli Asgari Normlara Dair Szleme
[61]
ve yrrle girdiinde MLC 2006
hkmleri erevesinde yrtmelidir.
c) Rehber Kurallar, Kaza Aratrmas Kodunun I ve II hkmlerine uygun
olarak yrrle konulmaldr.
d) Devletler, Rehber Kurallar mmkn olan en geni kapsamda yrrle
koymalar hususunda tevik edilmektedir.
e) Rehber Kurallarn kapsaml ve yaygn biimde uygulanmalarn sala-
mak iin ye devletler, IMO ve ILOdaki danman veya gzlemci statsnde
[56] Draft Resolution on Guidelines on Fair Treatment of Seafarers in the Event of a Maritime
Accident, LEG 98/WP.3, April 5, 2011.
[57] LEG 98/14, April 18, 2011, Annex 2. Bilahare, karar sonradan Genel Kurulca onaylanmak
amacyla Konseyin 106. Olaan Toplantsnda uygun bulunmutur. Bkz. C 106/D, July
4, 2011.
[58] Promotion As Widely As Possible of the Application of the 2006 Guidelines on Fair
Treatment of Seafarers in the Event of a Maritime Accident. Bkz. A 27 (1056) Res.
December 20, 2011.
[59] Facilitation Committe.
[60] Facilitating Shore Leave and Access to Ships, Removing Unnecessary Restrictions Imposed
by Divergences in the Implementation of the ISPS Code, FAL.3/Circ.201, September
27, 2010; Reminder in Connection with Shore Leave and Access to Ships ve Ekinde yer
alan Guidance on Shore Leave and Access to Ships, MSC.1/Circ. 1342, May 27, 2010.
[61] Merchant Shipping (Minimum Standards) Convention, 1976. Trkiye, henz bu
Szlemeyi onaylamamtr.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
148 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bulunan devlet dndaki rgtler, Rehber Kurallar mmkn olan en geni


evreye datmaldrlar.
ye devletler, uygun olduunda, Rehber Kurallara tam ve gl bir etki
vermek iin mill mevzuatlarn tadil etmeye, kendi yarglama yetkileri iinde
deniz kazas olaylarna karan gemiadamlaryla ilgili btn adli prosedrleri hzla
sonulandrmak iin gerekli admlar atmaya ve gemiadamlarnn tutulabilecei
btn koullarda adil muamele yaplmas meselesini deerlendirirken Rehber
Kurallarda yer alan prensipleri dikkate almaya davet edilmektedir.
Hukuk Komitesi ve ILO Ynetim Kurulundan sorunun nem ve byk-
ln periyodik olarak gzden geirmesi ve srekli gndeminde tutmas
istenilmektedir.
ye devletlerden ncelikli bir mesele olarak bu karar bir deniz kazasna
karan gemiadamlarna muamele yapabilecek durumda bulunan ilgili kamu
makamlarnn dikkatlerine sunmalar, bilahare yaplan uygulamadan Hukuk
Komitesine bilgi verilmesi talep edilmektedir.
SONU
T
m dnyada nemli bir sorun olarak gemiadamlarna adil muamele
yaplmas meselesinin zmnde IMO tarafndan oluturulan Rehber
Kurallar, gelinen aama bakmndan olduka ileri ve nemli bir hukuki
metin tekil etmektedir. Rehber Kurallar, btn ilgili sosyal tarafarn mutaba-
kat ile ve tam bir uzlama ruhu anlayyla hazrlanm olup meselenin hemen
hemen btn ynlerine temasta bulunmakta, uygulamada sklkla karlalan
sorunlara somut zmler retmektedir.
Hukuk etkisi bakmndan her ne kadar balayc nitelikte deilse de
Rehber Kurallara bata IMO ve ILO yesi devletler ile ilgili dier tarafarca
titizlikle uyulduunda gemiadamlarna haksz muamele yapld olaylarn
asgari seviyeye inecei beklenmektedir. Bu balamda, Rehber Kurallarn mil-
letleraras szleme gibi balayc nitelikte bir belgeye dntrlmesi, en ideal
zm olmakla birlikte mevcut artlar altnda en azndan bu safhada gereki
gzkmemektedir. Ancak Rehber Kurallar, bu amaca ulalmasnda nemli bir
dnm noktas tekil etmektedir. Bu kurallarn uygulanmasnda zaman iinde
yaanan tecrbeler, uygun bir ekilde deerlendirilmeli ve balayc nitelikte
bir belgeye ulalmasna gayret edilmelidir.
Rehber Kurallar, Kaza Aratrmas Koduyla birlikte ve koordinasyon iinde
uygulanmal, yaanan tecrbeler nda srekli gndemde tutularak gelitiril-
melidir. Bu yaplrken gemiadamlarnn lm, cismani zarar veya terk hllerine
ilikin IMO ve ILO nderliinde yrtlen almalar da dikkate alnmaldr.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
149 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Gemiadamlarna adil muamele meselesi, Trk Hukuku asndan da nem


tamaktadr. lkemiz, gerek Rehber Kurallar, gerekse Kaza Aratrmas Kodunu
titizlikle uygulamaya aba harcamaldr. Bu erevede ncelikle, ceza hukuku
mevzuatyla deniz emniyeti ve kirlenme mevzuat kapsaml bir ekilde tara-
narak gemiadamlarna adil muamele yaplmasn engelleyen veya zorlatran
hkmlerin tadil edilmesi iin almalara balanmaldr.
Rehber Kurallar ve Kaza Aratrmas Kodu, mmkn olduu lde bir
dzenleyici ilem formatna dntrlerek uygulanmaldr. Bu ilk etapta
mmkn olmad takdirde Ulatrma, Denizcilik ve Haberleme Bakanl ve
ilgili dier bakanlklarca, ilgili btn kamu makamlar ile sosyal tarafar Rehber
Kurallardan haberdar edilerek uygulama tevik edilmelidir. Bu balamda mezkr
metinlerle birlikte IMO tarafndan zellikle limanlardaki gereksiz beklemelerin
azaltlmasna ilikin kabul edilen dier Rehber Kurallar ve Kodlarn da aynen
uygulanmalar amacyla i hukukumuza aktarlmas salanmaldr.
Ayn zamanda dnyaya gemi adam istihdam eden ve gemi ileten konu-
mundaki lkemizce Trk gemiadamlarna veya Trk gemilerindeki yabanc
gemi adamlarna yabanc liman devletlerince yaplan haksz muamelelerin birer
kayd tutularak veri bankas oluturulmal, salanan bilgiler IMO ve ILOya
dzenli aralklarla intikal ettirilmelidir. Dier yandan, uygulamaya dair IMO
ve ILO tarafndan gnderilen sirklerler, dzenli ekilde takip edilmeli, gerekli
cevaplar zamannda ilgili rgtlere ulatrlmaldr.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
150 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
I. KTAP VE MAKALELER
Anthony, O.: Criminalization of Seafarers for Accidental Discharge of Oil: Is There Justification in International
Law for Criminal Sanction for Negligent or Accidental Pollution of the Sea, Journal of Maritime Law & Commerce
Vol. 37/2, April 2006, s. 219 vd.
Demir, .: Gemiadamlarnn lm, Cismani Zarar ve Terkedilmeleri Sebebiyle Doan Taleplere Dair Hukuki
Sorumluluk ve Tazminata likin Uluslararas Denizcilik rgtnce Yrtlen almalar, Sosyal Gvenlik
Dnyas Kasm Aralk 2011, Yl: 14, S. 76, s. 68 vd.
Gold, E.: Commentary: The Fair Treatment of Seafarers: An Update on International Developments, Maritime
Studies 2008, Vol. 160, s. 15 vd.
IMO: Casualty Investigation Code (Code of the International Standards and Recommended Practices for a
Safety Investigation into a Marine Casualty or Marine Incident), London 2008.
zman, A.: Birlemi Milletler nc Deniz Hukuku Konferans, Birlemi Milletler Deniz Hukuku Szlemesi,
stanbul 1984.
II. RAPORLAR
IMO A XI (443) Res. November 15, 1979.
IMO A 18 (741) Res. November 4, 1993.
IMO A 20 (849) Res. December 1, 1997.
IMO A 21 (884) Res. February 4, 2000.
IMO A 22 ( 930) Res. December 17, 2001.
IMO A 24 (987) Res. February 9, 2006.
IMO A 27 (1056) Res. December 20, 2011.
IMO C 106/D, July 4, 2011.
IMO Circular Letter No.2711, June 26, 2006.
IMO FAL.3/Circ.201, September 27, 2010.
IMO/ILO/WGFTS 1/11, February 3, 2005.
IMO/ILO/WGFTS 2/6, March 24, 2006.
IMO LEG 88/12, March 18, 2004.
IMO LEG 88/12/3, March 19, 2004.
IMO LEG 88/13, May 18, 2004.
Deniz Kazalarnda Gemiadamlarna Adil Muamele Yaplmasna
Dair Milletleraras Hukukta Gelimeler / DEMR
151 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

IMO LEG 89/9/2, September 21, 2004.


IMO LEG 89/16, November 4, 2004.
IMO LEG 90/7, February 9, 2005
IMO LEG 90/15, May 9, 2005.
IMO LEG 91/5, March 22, 2006.
IMO LEG 91/5/2, March 24, 2006.
IMO LEG 91/12, May 9, 2006.
IMO LEG 91/WP.4, April 25, 2006.
IMO LEG 92/6/1, July 25, 2006.
IMO LEG 92/6/2, August 11, 2006.
IMO LEG 92/6/3, September 12, 2006.
IMO LEG 92/6/4, September 15, 2006.
IMO LEG 92/WP.2, October 18, 2006.
IMO LEG 94/6, July 29, 2008.
IMO LEG 94/6/1, July 29, 2008.
IMO LEG 95/5, February 27, 2009.
IMO LEG 95/10, April 22, 2009.
IMO LEG 97/6, September 10, 2010.
IMO LEG 97/6/1, October 1, 2010.
IMO LEG 97/15, December 1, 2010.
IMO LEG 97/INF.3, September 10, 2010.
IMO LEG 98/14, April 18, 2011.
IMO LEG 98/WP.3, April 5, 2011.
IMO MSC.1/Circ. 1342, May 27, 2010.
IMO MSC 84/24, May 23, 2008.
III. NTERNET KAYNAKLARI
<http://www.comitemaritime.org>
<http://www.imo.org.conventions>
<http://www.ilo.org/ilolex/cgi-lex/ratifce.pl?C186>
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Kadir Has niversitesi Hukuk Fakltesi, Anayasa Hukuku ABD retim yesi. (E-posta:
oakbulut@khas.edu.tr).
Resmi Dil ve Anayasalarda
Dzenlenii*
Yrd. Do. Dr. Olgun AKBULUT**
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
155 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Resmi dil konusu zaman zaman lkemiz gndemini megul ediyor. Grnen odur
ki gelecekte de megul etmeye devam edecek. Peki resmi dil nedir? Anayasalarda nasl
dzenlenmektedir? Bu makale, ncelikle resmi dile dair bir tanmlamay takiben,
farkl lke anayasalarnda resmi dile dair dzenlemeleri ve bu dzenlemelerin
arkasnda yatan hukuki ve siyasi balantlar yarg kararlarna da referans vererek
ortaya karmay amalyor. Makalenin dier bir amac da resmi diller karsnda
dier dillerin yine anayasalardaki konumunu ortaya koymaktr.
Anahtar Szckler: resmi dil, blgesel dil, aznlk dilleri, ok dilli lkeler, ana-
yasal sistemler
Offi ci al Language and I ts
Codi fi cati on i n Consti tuti ons
ABSTRACT
Te subject of ofcial language has been the topic of daily discussions in Turkey in
recent years. Apparently, it is likely to occupy a place on the national agenda in
the foreseeable future as well. So what is an ofcial language? How is it codifed in
constitutions? Tis article, following a defnition of an ofcial language, is trying
to shed some lights, frstly, on the provisions regarding ofcial languages in diferent
constitutions, and secondly, the political and legal background of these provisions
with reference to relevant judicial decisions on the application of them. Another aim
of this article is to clarify the status of languages other than the ofcial language(s)
in the constitutions.
Keywords: ofcial language, regional language, minority languages, multilingual
societies, constitutional systems
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
156 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR

lkemizde kimi zaman yaplan tartmalardan biri de resmi dil ve says


konusundadr. Bununla birlikte, resmi dil konusuna zglenmi bir
almaya rastlamamaktayz. Bu nedenle olsa gerek, bir lkenin sadece
bir resmi dili olur ya da birden fazla resmi dil olmaz eklinde grlerin ileri
srldne tank olmaktayz. yle ki, bu grn, karsna aksini iddia eden
eit arlkta kmadna gre, mutlak doruluu zmnen kabul edilmi gibi
gzkmektedir. Bu makalenin amac ite bu zmni kabule aklk getirmektir.
Bu amala ncelikle resmi dil kavram anayasal belgelerde dzenlenen benzer
kavramlarla karlatrmal olarak inceleme altna alnm, daha sonra da farkl
lke anayasal belgelerinin resmi dil konusuna dair hkmleri incelenerek bu
lke anayasalar snfandrlmaya allmtr. Makalenin sonu ksm aratrma
ve snfandrmann bulgularn ve Trkiye iin kimi nerileri iermektedir.
I. RESM DL KAVRAMI
Resmi dil hukuken tannan ve devlet erklerinin (yasama, yrtme ve yarg)
ileyiinde kullanlan dil demektir. Yasama organndaki komisyonlarda, komi-
telerde ve genel kuruldaki tartma dili; alt derecedeki mahkemelerden temyiz
organlarna kadar yarglamann yapld dil; devlet bakannn sarayndan,
babakanla, bakanlklara ve en alt kademedeki idari organlara kadar tm
devlet tekilatnn yazmalarnda kulland ve ncelikli olarak hizmet verdii
dil bize o lkenin resmi dilini gsterir.
[1]
Bu tanmdaki ncelikli olarak hizmet verdii dil kavram kamu makam-
larnn resmi dil dnda bir dilde de hizmet verebilecei anlamndadr. Kamu
makamlarnn resmi dil dnda bir dilde hizmet vermesi hukuken dzenlenme-
mise bu hizmeti talep etmenin hukuki zemini salam olmayabilir. Burada ifade
edilmek istenen, bir lkenin resmi dili olmas o lkenin kamu makamlarnn
resmi dil dnda bir dilde de gnll hizmet vermesine engel olmaddr.
Hizmetin daha iyi verilmesi baka bir dilde verilmesini gerekli klyorsa resmi
dilin varl, hizmetin baka bir dilde sunulmasna engel deildir. Belirli bir
blgede kayda deer sayda kii tarafndan kullanlan dillerde kamusal hizmet
salanabilir. rnek olsun, ABDnin Kaliforniya, Kentucky, Massachusetts ve
[1] Benzeri tanmlar iin bkz. Note, Oficial English: Federal Limits on Eforts to Curtail
Bilingual Services in the States, Harvard Law Review, C. 100, Nisan 1987, s. 1348, dp.
17; Newell Stultz, Oficial Language Policies in Multilingual Societies: Evidence from the
United States, South Africa, and Canada, Te Journal of South African and American
Studies, C. 10, No. 1, January 2009, s. 59.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
157 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Kuzey Dakota eyaletlerinde ehliyet snavna dier birok dilin yannda Trke
dilinde de girmek mmkndr.
[2]
Tanmdaki dier nemli bir kavram da yazma dili kavramdr. yle ki, kimi
lke mevzuatlar resmi dil dzenlemesine gitmeden sadece kamu organlarnn
yazma dilini dzenleyerek dolayl bir yolla resmi dili ilan edebilmektedirler.
rnein, Norve ulusal mevzuatnda yer alan Kamu Hizmetlerinde Kullanlan
Dil Hakknda Kanunun birinci maddesi, Norvecenin iki lehesi olan Bokml
ve Nynorsk eit ekilde devletin tm organlarnda ve belediyelerde yazma
dilidir demektedir.
[3]
Litvanya Anayasasnn 14. ve Slovakya Anayasasnn 6.
maddesindeki devlet dili kavramn da resmi organlarn yazma dili olarak
almaktayz.
[4]
Slovakya Anayasas Slovak dilini sadece Slovak Cumhuriyeti
topraklarnda devlet dili (m. 6/1) olarak niteleyerek diplomasinin dilinin farkl
olabileceini dolayl yoldan dzenlemitir.
Resmi dilden farkl olarak ulusal dil ise egemen bir devlette nfusun
ounluu tarafndan lke apnda kullanlan dil demektir. Baz lke anayasalar
hem ulusal hem de resmi dil dzenlemesine sahiptirler. Hatta, bir dili hem resmi
dil hem de ulusal dil olarak ilan edebilmektedirler. rnein, Malta Anayasasna
gre (m. 5), Maltaca ulusal dildir ve ayn zamanda da resmi dildir. Anayasa ek
olarak, ngilizcenin de resmi dil olarak kullanlabileceini dzenlemektedir.
[5]
Her iki kavramdan farkl bir anlama sahip olan aznlk dili kavram ise
egemen bir devlette yaayan ve lkenin geri kalan nfusundan farkl bir dili
konuan grubun dili anlamna gelmektedir. Bir dier ifade ile, aznlk dili,
dilsel aznln dilidir.
[6]
lk kavramdan farkl olan blgesel dil ise belirli bir blgede yaayan
nfusun ounluunun kulland dil demektir. Avrupa Konseyi tarafndan
hazrlanan 1992 tarihli szleme Avrupa Aznlk veya Blgesel Diller art
[2] 2000 ylnda yaplan nfus saym sonucunda ABDde be ya ve zeri kiilerin evde
konutuklar dil saysnn 322 olduunu tespit edilmitir. Bkz. Oficial English Fact
Sheets: Languages Spoken in the United States According to the 2000 U.S. Census, http://
www.us-english.org/view/304; Oficial English Fact Sheets: Languages Used for Drivers
Licence Exams, http://www.us-english.org/view/305 (Eriim tarihi: 29.01.2012).
[3] Lov om mlbruk i ofentleg teneste, LOV 1980-04-11 nr 05, Bkz. http://www.lovdata.
no/all/hl-19800411-005.html (Eriim tarihi: 09.03.2012)
[4] Litvanya Anayasas iin bkz. http://www.lrkt.lt/Documents2_e.html ve Slovakya Anayasas
iin bkz.
http://www.ncsr.sk/web/Static/en-US/NRSR/Dokumenty/constitution.doc (Eriim
tarihleri: 10.03.2012)
[5] Anayasa metni iin bkz. http://www.legal-malta.com/law/constitution-1.htm (Eriim
tarihi: 03.02.2012). Benzer ekilde rlanda Anayasas da rlandacay hem ulusal dil
hem de resmi dil olarak nitelemektedir. Bkz. aada Birden Fazla Resmi Dile Yer Veren
Anayasalar bal.
[6] Ayrntl bilgi iin bkz. Olgun Akbulut, Bar inde Birlikte Yaamann Hukuk Zemini,
On ki Levha yay., stanbul, 2008, s. 27-36.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
158 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

baln tamaktadr. artn birinci maddesinin (a) bendine gre, blgesel veya
aznlk dil(i), saylar devletin geri kalan nfusundan daha az olan ve o devletin
vatanda olan bir grup tarafndan o devlet topraklar zerinde geleneksel olarak
konuulan ve o devletin resmi dil veya dillerinden farkl olan dillerdir.
[7]
Kanmca
bu maddede yaplan tanm aznlk dili tanmdr. art tasarlayanlar da her
iki kavramn (aznlk dili ve blgesel dil) tek bir tanma sktrlamaya-
can fark etmi olsalar ki maddenin takip eden bendinde blge kavramna
ngrlen eitli koruma ve tevik nlemlerinin alnmasn meru klacak sayda
kiinin kendilerini ifade etmek iin bu dili kullandklar corafi alan eklindeki
ifade ile aklk getirilmitir. artn balnda ve bu maddede yer alan blgesel
dil kavramnn aznlk dili kavramna ek olarak kullanlm olmas arta
Fransann katksdr. lkesinde etnik, dilsel veya dinsel aznlk bulunmadn
iddia eden Fransa, hukuk sisteminde blgesel dil kavramn kabul etmitir (1958
Fransa Anayasas m. 75-I).
[8]
Bu yzden artta aznlk ve blgesel kavramlarnn
arasnda veya balac konularak devletlere seimlik bir hak tannmtr. Taraf
devletler artta yer alan ilkeleri, blgesel dilleri veya aznlk dillerini koruma
ve yaatma adna hayata geireceklerdir.
Ayrca, artn uygulama alann belirlemeye alan birinci maddesinin (a)
bendi aznlk veya blgesel dilin resmi dil veya dillerinden farkl olmas gerekti-
ini vurgulamaktadr. Bir dil blgesel veya aznlk dili tanmna uyuyorsa o dile
blgesel dil veya aznlk dili denir. Bu dilin ayn zamanda resmi dil olarak
tannm olmas ise baka bir eydir. Resmi dil olunca aznlk veya blgesel dil
olma zelliini kaybetmez. Tpk ulusal dil olarak ilan edilen bir dilin ayn
zamanda resmi dil olarak da tannm olmas ile ulusal dil olma zelliini
kaybetmemesi ve anayasalarda her iki kavram ile de niteleniyor olmas gibi.
Benzer ekilde rnein, Finlandiyada Fince ve svece resmi dil iken svece
ayn zamanda aznlk dili ve de land adasnda da blgesel dildir.
[9]
Baz lke mevzuatlarnda, kimi dillere ulusal alanda ve uluslararas alanda
farkl statler verildiine tank olmaktayz. svedeki mevzuat buna rnektir.
sve anayasal belgeleri iinde resmi dile dair herhangi bir dzenleme yoktur.
Bununla birlikte, 28 Mays 2009 tarihli Dil Yasas svecenin sve lkesinde
temel dil, esas dil, anadil anlamna gelen huvudsprk olduunu syle-
mektedir (m. 4).
[10]
Oysa ayn yasann 13. maddesi svecenin gerek uluslararas
ilikilerde gerekse AB nezdindeki konumunu resmi dil (oficiella sprk) olarak
nitelendirmitir. Bu farkllk neyi hedefiyor? Yasann hazrlk almalar srasnda
[7] European Charter for Regional or Minority Languages, European Treaty SeriesNo. 148,
mza tarihi: 05.11.1992, Strasbourg. Yrrle giri tarihi: 01.03.1998.
[8] Bkz. aada Resmi Dil Dndaki Dier Dillerin Anayasalarda Dzenlenii bal.
[9] Bkz. aada Birden Fazla Resmi Dile Yer Veren Anayasalar bal.
[10] Sprklag, Svensk frfattningssamling, SFS 2009:600.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
159 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

svecenin lke iinde de resmi dil olarak dzenlenmesi tartlm ancak neri
kabul grmemitir. Bunun birka sebebi vardr. Ayn yasa ayrca be adet dile
de (Fince, Saamice, Torna Vadisi Fincesi, Roman dili, branice) ulusal aznlk
dili stats vermitir (m. 7). Ulusal aznlk dillerinin statsne zarar vermemek
iin svecenin resmi dil olarak nitelendirilmesinden kanlmtr. Bu yaklama
ek olarak, yasada svecenin temel dil olarak anlmas ile baz sektrlerde
globallemenin gerei olarak ngilizcenin kullanlmas da kolaylatrlmtr.
Tm bunlarn yannda svece temel dil kavram ile nitelendirilerek ona
ncelik verilmesi de salanmtr. yle ki, yasann dier hkmleri de bunu
dorulamaktadr. Yasann beinci maddesi, svete yaayan herkesin toplumsal
her alanda sveceyi kullanma imkannn olmas gerektiini, altnc maddesi de
ek olarak herkesin svecenin kullanlmasnda ve gelitirilmesinde sorumluluu
olduunu belirtmektedir. Bu durumda svece, svede, nfusun ounluu
tarafndan kullanld iin ulusal dil, resmi dil olarak ifade edilmedii ama
devlet erklerinin ileyiinde kullanlan temel dil olduu iin de de facto resmi
dil, yasal statsyle hukuken temel dil veya ifadeyi biraz zorlarsak resmen
temel dil; svein d ilikilerinde ise lkenin resmi dilidir.
[11]
Aada grlecei zere resmi dil dzenlemesi arlkl olarak anayasalarda
yer almakta; bir dier ifade ile resmi dil, genellikle devleti siyasi ve hukuki bir
kurum olarak ilk kez (ya da yeniden) kuran asli kurucu iktidarn karar verdii
bir konu olmaktadr. Asli kurucu iktidarlar kimi zaman resmi dile yer verme-
meyi seebilmektedirler.
II. RESM DLE YER VERMEYEN ANAYASALAR
Kimi lke anayasalarnda resmi dil dzenlemesine yer verilmemitir. Amerika
Birleik Devletleri, Almanya, talya, Hollanda, sve, Norve, Danimarka, ek
Cumhuriyeti, Lksemburg, Yunanistan anayasalar rnek olarak verilebilir. Ne
var ki, dil konusu kimi zaman anayasann ak atfyla
[12]
ya da kurucu iktidarn
konuyu tamamen yasal dzenlemeye brakmasyla yasalarla da dzenlenebilmek-
tedir.
[13]
Bu balk altnda ise anayasada resmi dile yer verilmeyen ve konunun
yasal olarak da dzenlenmedii rnekler ele alnacaktr.
[11] Swedish becomes oficial main language, Te Local, 01.09.2009, http://www.thelocal.
se/20404/20090701 (Eriim tarihi: 08.03.2012)
[12] rnek olsun Lksemburg Anayasasnn Dil balkl 29. maddesi Yasa adli ve idari
konularda kullanlacak dilleri dzenler eklindeki hkme yer vererek dil konusunu
tamamen yasa konusu olarak belirlemitir. Anayasa metni iin bkz. http://www.servat.
unibe.ch/icl/lu00000_.html (Eriim tarihi: 07.03.2012).
[13] talya, sve, Norve, Danimarka bata olmak zere baz lkelerde resmi dil konusu yasa
ile dzenlenmitir. Almanyada ise federal dzeyde dil konusuna zglenmi bir yasa
dahi yoktur. Bununla birlikte, farkl yasalarda idarenin ileyii ve mahkemelerin dili
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
160 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Bnyesinde birok dili konuan gruplar barndrmasna ramen Amerika


Birleik Devletleri ngilizcenin vatan kabul edilen lkelerden biridir. Resmi
organlarn lke iinde hizmet sunduu temel dil ve de lkenin uluslararas
alanda temsil edildii dil de ngilizcedir. Ancak, ngilizce olarak yazlan 1787
tarihli ABD Anayasasnda resmi dile dair herhangi bir dzenleme bulunma-
maktadr. Anayasann hazrlayclar resmi dil konusunu da tartmlar ve fakat
bu konuda dzenleme yaplmamas gr ar basmtr.
[14]
Arada geen srede ABD Anayasasna resmi dilin ngilizce olduuna dair
bir ekleme yaplmasna ya da ngilizcenin federal dzeyde resmi dil ilan edil-
mesine dair yasal dzenleme nerileri olmutur. Ancak bu nerilerin hibiri
kabul grmemitir. Bu nedenlerden tr, bugn ngilizcenin ABDde resmi
deil, ulusal dil olduunu syleyebiliyoruz. Eer mutlaka resmi dil ifadesini
kullanmak gerekirse, ngilizce ABDde de jure deil sadece de facto resmi dil
konumunda bulunmaktadr.
Bakan Clinton tarafndan imzalanan 11 Austos 2000 tarihli genelgede,
federal hkmetin organlar tarafndan yaplan veya federal hkmete finanse
edilen program, aktivite ve hizmetlere farkl ulusal kkenleri nedeniyle ngilizcesi
iyi olmayan kiilerin eriiminin salanmas dzenlenmitir. Kimilerine gre, bu
dzenleme ile ABD federal dzeyde ok dilli hale gelmitir.
[15]
Eyaletlerde ise durum farkldr. ABD bir gmen lkesi olduundan gn
artt dnemlerde (Birinci Dnya Sava sonras, 1960lar ve 1980-1990 aras)
artan g olaylarna tepki olarak ngilizcenin resmi dil olarak ilan edilmesi
ynnde siyasi hareketlere eyaletlerde rastlanmtr. 2010 yl sonu itibari ile
ABDdeki 50 eyaletten 31i ngilizceyi eyalet anayasalarnda veya bir kanun
kartarak eyaletin resmi dili olarak ilan etmitir.
[16]
Aratrmalar, eyaletin resmi
dzenlenmitir. dari Usul Yasas (Verwaltungsverfahrensgesetz (VwVfG), Kabul tarihi:
23.01.2003, BGBl., I, S. 102, m. 23/1) ve Sosyal Gvenlik Yasas (Sozialgesetzbuch (SGB),
Sosyal Koruma ve dari Bavurulara Dair 10. Kitap: Zehntes Buch Sozialgesetzbuch
Sozialverwaltungsverfahren und Sozialdatenschutz(SGB X, Kabul tarihi: 18.08.1980,
BGBl IS. 1469, 2218, und1450 (1982), BGBl III860-10-1, m. 19/1)nn ortak maddesine
gre Kamu makamlarnn dili Almancadr.
Mahkemelerin Tekilatna Dair Yasa (Gerichtsverfassungsgesetz (GVG), Kabul tarihi:
09.05.1975, BGBl., I, S. 1077, m. 184/1) da benzer ekilde Yarglama dili Almancadr
demektedir.
Bkz. Vrna sprken frslag till sprklag, Statens Ofentliga Uttedningar: SOU 2008:26,
Stockholm, 2008, s. 74.
[14] Note, Oficial English: Federal Limits on Eforts to Curtail Bilingual Services in the
States, Harvard Law Review, C. 100, Nisan 1987, s. 1348.
[15] Metin ve aklama iin bkz. http://www.us-english.org/view/23 (Eriim tarihi: 29.01.2012)
[16] En son 2009 ylnda hazrlanan yasann kmamas zerine Minnesota eyaleti de yeni bir
giriimle ngilizceyi resmi dil olarak kabul etme yolunda abalamaktadr. Bkz. Oficial
English Legislation to Make English the Oficial Language Minnesota, http://www.
us-english.org/view/805 (Eriim tarihi: 29.01.2012).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
161 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

dilinin ngilizce olmasn isteyenlerin arlkl olarak Avrupa kkenli Amerikallar


olduunu ortaya koymutur. Afrika veya Latin Amerika kkenli Amerikallarn
sayca fazla olduu eyaletlerde ise resmi dil dzenlemesine gidilememitir.
[17]
Yine, birok kanunlatrma hareketi halk giriimi yoluyla olmutur. Bununla
birlikte, bu kanunlatrma hareketlerinin arkasndaki en etkin g eyalette
yaayan ve yabanc bir lkede domu olanlarn eyalet nfusuna orandr.
yle ki, bu oran dtke resmi dilin ngilizce olarak ilan edilmesi ynndeki
eilimler de artmaktadr. kinci bir etken de eyaletin ideolojik yapsdr. Resmi
dil ngilizce hareketi muhafazakar eyaletlerde liberal eyaletlere gre arkasna
daha gl bir rzgar alabilmektedir.
[18]
Kimi eyaletlerde yaynlanan sadece ngilizce bildirgeleri ise Yksek Mah-
keme tarafndan federal anayasann vatandalk haklarn dzenleyen 14.
Ekinde yer alan adil yarglanma veya hukukun eit korumasndan yararlanma
ilkelerine aykr bulunarak iptal edilmitir.
[19]
ABDdeki yaygn anlaya gre, bir
eyaletin herhangi bir dili resmi dil olarak kabul edebilmesi iin o eyalette bu dil
dndaki dier dillerde eitim-retim yaplmasna ve seim materyalleri hazr-
lanmasna engel olunmamas gerekir. Oy kullanma ve ift dilli eitim konular
federal yasalarla dzenlenmitir. Yksek Mahkeme, asl amac siyahlara da oy
kullanma hakk tanmak olan 1965 tarihli federal Oy Kullanma Yasasndaki
oy kullanma hakknn ngilizce bilme artna balanamayacan dzenleyen
hkmn anayasal olduuna hkmetmitir. Yksek Mahkemenin bu karar
spanyolca konuan ABD vatandalarnn seimlerde oy kullanabilmeleri iin
zel nlemler alnmas sonucu karlmtr. Buna ramen, uygulamada kimi
sorunlarn yaanmas karsnda, Oy Kullanma Yasasnda 1975 ylnda bir
deiiklik yaplm ve semen vatandalarn %5inden fazlasnn baka bir dili
konutuu blgelerde seim malzemelerinin ift dilli hazrlanaca kural haline
getirilmitir.
[20]
Bugn ABDde 28 farkl dilde oy pusulas baslmaktadr.
[21]
[17] Resmi dilin ngilizce olmas gerektiini savunan ABD vatandalarnn iddias ngilizcenin
ABDnin dili olduu, Federal anayasann bile ngilizce yazld iken, ngilizcenin resmi dil
olmasna kar kan vatandalar ise ABDnin kltrel eitlilik zerine kurulu olduunu,
bu yzden ABDnin tek bir dil ile snrlanmasnn gereksizliini savunmulardr. Bkz.
Nancy Sullivan, Robert T. Schatz, When cultures collide: the oficial language debate,
Language & Communication, C. 19, 1999, s. 262-268.
[18] Deborah J. Schildkraut, Oficial-English and the States: Infuences on Declaring English the
Oficial Language in the States, Political Research Quarterly, C. 54, No. 2 (June 2001),
s. 446-447, 453-455.
[19] Davalar iin bkz. Note, s. 1349 vd.
[20] Davalar iin bkz. Note, s. 1350-1351.
[21] Birden fazla dilde oy pusulas basan blgelerin listesi iin bkz. Oficial English Fact Sheets:
Multilingual Ballots, http://www.us-english.org/view/306 (Eriim tarihi: 29.01.2012);
Oficial English Fact Sheets: Growing Multilingualism in the United States, http://
www.us-english.org/view/307 (Eriim tarihi: 29.01.2012).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
162 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Bununla birlikte, resmi iki dilli eyaletler de olmutur. Pennsylvaniada


yasalar 1805-1850 arasnda ngilizce ve Almanca yaynlanmakta idi. Yine, 1849
tarihli Kaliforniya Anayasas hem ngilizce hem de spanyolca baslmt. Bu
anayasa, tm yasalarn ve ynetmeliklerin her iki dilde retileceine dair hkm
ieriyordu.
[22]
Gnmzde sadece Hawaiide iki dil (ngilizce ve Hawaii dili)
eyalet anayasasnda (Blm 15, m. 4) resmi dil olarak tannmtr.
[23]
Ek olarak,
resmi dili ngilizce olan veya resmi dili olmayan eyaletlerde de ngilizce dn-
daki dillerde kamu hizmeti verilebilmektedir. rnein, New Mexicoda eyalet
yasalar hem ngilizce hem de spanyolca yaynlanr.
[24]
Oysa New Mexicoda
her iki dilin de resmi dil olduuna dair herhangi bir hukuki dzenleme yoktur.
lgintir, Fransada da Franszcay resmi dil olarak ilan eden dzenleme
Avrupa Birliini kuran Maastricht Antlamasnn kabulnn hemen sonrasnda,
25 Haziran 1992 tarihinde, Anayasaya eklenmitir. Dzenlemenin amac ise
Franszcann Avrupa Birliinde ngilizceye kar konumunu glendirmektir.
Bu dzenlemeden nce Fransa anayasalarnda resmi dile dair herhangi bir
dzenleme yoktu.
[25]
Fransz mahkemeleri 1539 tarihli Villers-Cotterts Kararn
kullanarak mahkemeler nnde Franszcadan baka bir dil ile yarglama talebini
reddediyorlard.
[26]
I. Franois tarafndan 10 Austos 1539 tarihinde alnan
karar, yarglamada ve resmi belgelerde Franszcann kullanlmasn zorunlu
klyordu. Kararn 111. maddesi: () Tm yarglamalar, kaytlar, szlemeler,
vasiyetler, kararlar, baka dillerde deil, anadil Franszcada telafuz, kayt ve teslim
edilsin buyurmakta idi.
[27]
Franszca dilinin Fransz ulusal kimliinin kurucu
unsuru olarak grlen Fransada dahi Anayasada 1992 tarihine kadar resmi
dilin belirlenmemi olmas bir eksiklik olarak grlmemiti.
III. TEK RESM DL DZENLEMESNE
YER VEREN ANAYASALAR
ou lke anayasasnda tek bir dilin resmi dil olarak ilan edildiini grmekteyiz.
Yrrlkteki Fransa (m. 2), Trkiye (m. 2), Portekiz (m. 11), Macaristan (m.
H), Polonya (m. 27), Romanya (m. 13), Bulgaristan (m. 3) Letonya (m. 4),
Estonya (m. 6), Litvanya (m. 14), Slovakya (m. 6) anayasalar buna rnektir.
[22] Oficial English, s. 1348.
[23] Hawaii Anayasasnn metni iin bkz. http://hawaii.gov/lrb/con/conart15.html (Eriim
tarihi: 05.02.2012)
[24] Stultz, s. 61.
[25] Florence Benoit-Rohmer, Les langues oficieuses de la France, Revue franaise de droit
constitutionnel, 1/2001 (No: 45), tm makale.
[26] Bkz. Conseil d tat, No: 65105, 22 Kasm 1985 tarihli Dantay Karar.
[27] Metin iin bkz. http://www.assemblee-nationale.fr/histoire/villers-cotterets.asp (Eriim
tarihi: 21.02.2012)
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
163 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

1958 Fransa Anayasasnn egemenlik baln tayan blm iinde yer


alan ikinci maddesine 1992 ylnda eklenen ilk fkraya gre, Cumhuriyetin dili
Franszcadr. Fransada bu hkm hayata geiren yasa 1994 tarihli Franszca
Yasas baln tamaktadr. Dnemin kltr bakannn ismiyle Toubon Yasas
olarak da anlr.
[28]
Yasann amac Franszca dilini korumaktr. Her ne kadar bu
amacn varl yabanc dillerin etkisini snrlamaya dayansa da Fransa snrlar
iinde konuulan ve yabanc kabul edilemeyecek diller de yasann kapsamna
girmektedir. Yasann orijinali geni bir uygulama alanna sahip iken Fransa
Anayasa Konseyi, yasann Franszca dndaki dillerin ticari hayatta, akademik
faaliyetlerde vb. kullanmn yasaklayan hkmlerini ifade zgrlne aykr
bularak iptal edebilmitir.
[29]
Bununla birlikte, ayn Anayasa Konseyi, Avrupa
Konseyi Blgesel Diller artnn onaylanmasn, resmi dil dndaki dillere
(blgesel ve aznlk dilleri) hukuki stat salad gerekesi ile Anayasann
birinci maddesinde yer alan Cumhuriyetin blnmezlii/teklii ilkesine aykr
bularak uygun bulmamtr. Konseye gre, toplumsal kken, kltr, dil veya
dine dayal gruplara kolektif haklar tanmann nne gemek Fransz halknn
btnl ilkesinden kaynaklanmaktadr.
[30]
1982 Trkiye Cumhuriyeti Anayasasndaki dzenleme de Fransa
Anayasasna benzerdir.
[31]
1982 Trkiye Cumhuriyeti Anayasasnn Devletin
btnl, resm dili, bayra, mill mar ve bakenti balkl nc maddesi,
ilk fkrasnda Trkiye Devleti, lkesi ve milletiyle blnmez bir btndr. Dili
Trkedir. demektedir. Burada bir ifade bozukluu vardr. Devletin dili kav-
ram yanl kullanlmtr. Oysa, dil ile iletiim kuran devletin insan unsurudur.
O da sadece Trke konumamaktadr.
[32]
Bu adan 1958 Fransa Anayasasnda
yer alan Cumhuriyetin dili ve 1924 Trkiye Cumhuriyeti Anayasasnn 1945-
1952 aras ikinci maddesinde yer alan Devlet dili kavramlar da ayn ekilde
[28] La Loi relative lemploi de la langue franaise, Yasa No: 94-665, Kabul Tarihi: 04.08.1994,
Resmi Gazete No: 180, yayn tarihi: 05.08.1994, s. 11392, www.legifrance.gouv.fr, (Eriim
tarihi: 13.02.2012).
[29] Bkz. Loi relative lemploi de la langue franaise, Anayasa Konseyi karar No: 94-345,
Karar tarihi: 29.07.1994, http://www.conseil-constitutionnel.fr/decision/1994/94345dc.
htm (Eriim tarihi: 13.02.2012).
[30] Bkz. Charte europenne des langues rgionales ou minoritaires, Anayasa Konseyi
karar No: 99-412, Karar tarihi: 15.06.1999, http://www.conseil-constitutionnel.fr/
decision/1999/99412/99412dc.htm (Eriim tarihi: 13.02.2012); Giovanni Poggeschi,
Language Rights and Duties in Domestic and European Courts, European Integration,
C. 25(3), Eyll 2003, s. 209-210.
[31] Burada kastedilen 1982 Anayasas koyucularnn maddeyi Fransa Anayasasndan aldklar
deildir. Zira, resmi dile dair dzenleme Fransa Anayasasna 1992 ylnda eklenmitir.
Vurgu yaplmak istenen nokta terminoloji benzerlii ve Trkiyenin Cumhuriyet ve genel
olarak devlet, zel olarak da ulus devlet anlaynn Fransa kkenli olmasdr.
[32] Ayrca bkz. Tolga irin, Anayasann Deitirilemez Hkmlerini Tartmak, Gncel
Hukuk, S. 4-88, Nisan 2011, s. 27.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
164 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

yanltr. Dorusu 1921, 1924 (orijinal metin)


[33]
ve 1961 anayasalarndaki
eklidir. 1921 Anayasasna 1923 deiiklikleri ile giren ikinci maddesi Trkiye
Devletinin Resmi lisan Trkedir demektedir.
[34]
1924 Anayasas da Trkiye
devletinin resmi dili Trkedir derken 1961 Anayasasnn nc maddesinde
de Resmi Dil Trkedir denmektedir. yle ki, yukarda yer verilen anayasal
dzenlemelerin de tamamna yakn ya Dil(ler) ya da Resmi Dil(ler) bal
altnda konuyu dzenlemitir.
Trk Anayasa Mahkemesi ise terminoloji farkn Trkenin resmi boyutu
aan bir dil olmasna balamaktadr: Dil konusunda, 1961 Anayasasnn 3.
maddesinde Resm dili Trkedir tmcesi yer alrken, bu hkm Mill Gvenlik
Konseyi Anayasa Komisyonunca, Deiik yorumlara sebebiyet verilmemesi iin,
Dili Trkedir biimine dntrlmtr. Yaplan deiikliin Trkenin
yalnzca bir resm dilden ibaret olduu yolundaki yorumlar haksz karmay
amalad anlalmaktadr.
[35]
Bylelikle, Trkenin sadece devletin resmi dili
deil, Trkiye devletindeki herkesin dili olduu kabul edilmitir. Oysa, yukarda
anlan Litvanya Anayasasnn 14. ve Slovakya Anayasasnn 6. maddesindeki
devlet dili ibaresi sadece devletin yazma dilini niteliyordu.
[36]
1876 tarihli Kanun-i Esasi ise resmi dil balkl bir madde iermemektedir.
Bununla birlikte, kamu grevlisi olabileceklerde aranan artlarn dzenlendii
18. maddede, doru bir formlasyonla devletin lisan resmisi olan Trke
ifadesi kullanlmtr. Madde yle demektedir: Tebaai Osmaniyenin hidemat
Devlette istihdam olunmak iin devletin lisan resmisi olan Trkeyi bilmeleri
arttr. Bu madde esasnda kamu personelinin Trke bilme zorunluluunu
[33] in ilginci 1924 Anayasasnn orijinal metni 1945 ylndaki deiiklikler ile mana
ve kavramda bir deiiklik yaplmakszn iddiasyla Trkeletirilmi olmasna ramen
Trkeletirme ad altnda resmi dil devlet dili ekline dnmtr. 1945 deiiklikleri
iin bkz. Kanun No: 4695, KT: 10.01.1945, RG. 5905-15.01.1945, s. 8178-8181. 1952
deiikliklerinin ise bal u ekildedir: 491 sayl Tekilat Esasiye Kanununun tekrar
meriyete konulmas hakknda Kanun. Kanunun birinci maddesine gre, 1945 anayasa
metni yrrlkten kaldrlm ve eski metin 1945e kadarki deiiklikleri ile birlikte
yeniden yrrle konulmutur. Bkz. Kanun No: 5997, KT: 24.12.1952, RG. 8297,
31.12.1952, s. 5217-5220.
[34] Tekilat Esasiye Kanununun Baz Mevaddnn Tavzihan Tadiline Dair Kanun, Kanun No:
364, Kabul tarihi: 29 Ekim 1339 (1923). Bkz. Necmi Yzbaolu, Anayasa Hukukunun
Temel Metinleri, Beta yay., stanbul, 2008, s. 7.
[35] E. 1990/1, K. 1991/1, KG: 16.7.1991, (Siyasi Parti Kapatma: Trkiye Birleik Komnist
Partisi karar), Bl. VI.B.3.
[36] Bkz. yuk. Resmi Dil Kavram bal.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
165 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

dzenlemitir.
[37]
Ancak ayn zamanda resmi dilin Trke olduu da ifade edil-
mektedir.
[38]
Resmi dil Trkeyi bilmek Meclis-i Mebusana ye seilebilmeyi
dzenleyen maddede de yer almtr. Anayasann 68. maddesi kimlerin Meclis-i
Mebusana ye seilemeyeceini dzenlerken salisen Trke bilmeyenler demek-
tedir. Maddenin son cmlesi ise Drt seneden sonra icra olunacak iltihaplarda
mebus olmak iin Trke okumak ve mmkn mertebe yazmak dahi art olacaktr
demektedir. lk Meclis iin Trke okumak ve yazmann art olmamas ve bunun
sonucu olarak ilk mecliste aznlk gruplarndan yksek sayda ye seilmi olmas
zerine Meclisde kullanlacak dilin ne olaca sorunu ortaya kmtr. Resmi
dil Trke dnda yemin etmek isteyen yelere Meclis bakan anayasaya aykr
olduu gerekesi ile izin vermemitir.
[39]
Zira, Anayasann 57. maddesi aka
Heyetlerin mzakerat lisan Trk zere cereyan eder demektedir. Maddede
bahsedilen heyetler Osmanl parlamentosunun iki kanadn oluturan Heyet-i
Ayan (Ayan Meclisi) ve Heyet-i Mebusan (Mebusan Meclisi)dr. Bu noktada
ise konuulan Trke ile yazlan Trke arasndaki farktan kaynaklanan sorunlar
yaanmtr. Blgelere gre leheler deitii iin Mecliste yaplan konumalarn
[37] Bununla birlikte, Meclisin 9 ubat 1878 tarihli oturumunda Trke bilmeyen birinin
memurluk iin dileke vermesi zerine kan tartmada Erzurumdan Giragos Efendi
tarada Trke bilmeyenlerin de memur olabildiini dile getirmitir. Bkz. Sina Akin,
Birinci Merutiyet Meclis-i Mebusannn Ele Ald Balca Sorunlar, ASBFD, C. XXV,
No: 2, Haziran 1970, s. 104-105. Fiiliyattaki bu duruma dayanlarak Osmanl Devletinin
resmi dili yoktur gr de savunulmutur (Bkz. Teyfur Erdodu, Osmanlnn resmi dili
var myd?, Star Gazetesi, 24.01.2011). Ne var ki, bu makalenin banda verilen resmi
dil tanmnda, kamunun ncelikli olarak hizmet verdii dil ibaresi, hukuki zemini olmasa
da, resmi dilin varlnn kamunun resmi dil dnda bir dilde gnll hizmet vermesine
engel olmadn belirtmek iindir. Osmanlda da 1876 Kanun-i Esasinin ilan edilmesini
takip eden dnemde olan budur ve 1908 devrimini izleyen dnem sonras resmi dil Trke
kural daha sk uygulanmaya balamtr (Bkz. kr Haniolu, 1876dan gnmze
resmi dil servenimiz, Sabah, 02.01.2011). Anayasalarda yazan her ilkenin uygulamaya
birebir yansmyor olmas ise baka bir konudur.
[38] Maddenin ilk halinde Osmanlda yaayan herkesin kendilerine ait olan dilde eitim
retim grebilmesine dair bir cmle de vard. Hkm pek itirazla karlamamtr.
Ne var ki, anayasa hazrlklarnda grev alan Einli Said Paann II. Abdulhamite bu
hkm ile Trke dndaki dillerin anayasal statye alnd ve onlara adeta resmi dil
payesi verildii eklindeki telkini ile ilk cmle madde metninden karlmtr. Bkz. Ali
hsan Gencer, lk Osmanl Anayasasnda Trkenin Resmi Dil Olarak Kabul Meselesi,
Kanun-u Esasinin 100. Yl Armaan, ASBF yay. No: 423, Sevin Matbaas, Ankara,
1978, s. 183-185.
[39] Meclis bakan Ahmet Vefik Paa, Arabistan vilayetinden gelen milletvekillerinin milletvekili
olmak iin gerekli olan Trke bilme artnn kaldrlmas ynndeki taleplerine kar
Gelecek seime kadar daha drt yl var. Akllar varsa bu zaman iinde Trke renirler
eklinde kt Meclis kaytlarna girmitir. Bkz. lber Ortayl, lk Osmanl Parlamentosu
ve Osmanl Milletlerinin Temsili, Kanun-u Esasinin 100. Yl Armaan, s. 173.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
166 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

kayda geirilmesinde yaanan sorunlar zerine dilin sadeletirilmesi alma-


larna giriilmitir.
[40]
Sovyetler Birliinden ayrlarak 1991 ylnda bamszln kazanan
Letonyann yeniden doan 1922 tarihli Anayasasnn Genel Hkmler balkl
blmnde yer alan drdnc maddesi de Letonyaca Letonya Cumhuriyetinin
resmi dilidir ifadesini kullanmaktadr. Anayasa bununla yetinmemi, 18.
maddesinin ikinci fkrasnda Letonya Parlamentosunun yemin metninde her
milletvekilinin Letonyacann yegane devlet dili olan statsn glendirmeye
yemin edeceini dzenlemitir. Ek olarak, 20. maddesinde de Letonyacann
Parlamentonun alma dili olduunu, siyasal faaliyetlere zglenen 101.
maddesinde yerel ynetimlerin alma dilinin Letonyaca olduunu ve kamu
kurumlarna dileke sunma hakknn dzenlendii 104. maddesinde de dilek-
elere herkesin Letonyaca dilinde cevap alma hakk olduunu vurgulamtr.
[41]

Anayasann Aznlklar balkl 114. maddesi etnik aznlklara mensup kiilerin
kendi dillerini, etnik ve kltrel kimliklerini koruma ve gelitirme hakkndan
bahsetse de bu dzenleme Rusaya kamu kurumlar nnde herhangi bir
kullanm alan tanmamaktadr. Birlemi Milletler Medeni ve Siyasal Haklar
Szlemesinin 27. maddesinin bir nevi tekrar olan bu hkm, eer aznlklar
bir ekilde kltrel kimliklerini koruyabiliyorsalar devletin buna karmayacan
syleyen negatif hak dzenlemesidir.
[42]
Bu balk altnda rneklenen lkede de ortak zellik ya aznlk kav-
ramnn ve dillerinin hukuken tannmyor oluu (Fransa, Trkiye
[43]
) ya da
aznlklarn varln ve dillerini tanyor olmasna ramen bu dillerin kamu
[40] Meclis yelerinin Trkenin farkl lehelerinde yaptklar konumalar yazl Trkeye
geirmek ile grevli zabt katibi Ahmet Mithat Efendinin bu ok zor olan ii yaparken
bayld dile getirilmitir. Bkz. Gencer, s. 188.
[41] Anayasa metni iin bkz. http://www.satv.tiesa.gov.lv/?lang=2&mid=8 (Eriim tarihi:
21.02.2012).
[42] Aznlk haklar genel olarak srf bu haklara zglenmi szlemelerin konusu olup genel
insan haklar szlemelerinde yer almaz. Birlemi Milletler Medeni ve Siyasal Haklar
Szlemesinin 27. maddesi bunun istisnalarndan biridir. Madde yle demektedir:
Etnik, dinsel veya dilsel aznlklarn bulunduu Devletlerde, bu aznlklara mensup kiiler,
kendi grubunun dier yeleriyle birlikte toplu olarak, kendi kltrlerinden yararlanmak,
kendi dinlerinin gereklerini yerine getirmek ve uygulamak veya kendi dillerini kullanmak
haklarndan yoksun braklmayacaklardr. Madde metni iin bkz. International Covenant
on Civil and Political Rights, Kabul Tarihi: 16.12.1966, Yrrle Giri Tarihi: 03.01.1976,
A Compilation of International Instruments, C. I (First Part), Universal Instruments,
(ST/HR/1/Rev.5 (Vol. I/Part 1), New York and Geneva, United Nations, 1994, s. 8-45.
Trke metinler iin bkz. Mehmet Semih Gemalmaz (Der.), nsan Haklar Belgeleri, C.
IV, Boazii niversitesi yay., stanbul, 2004, s. 25-124.
[43] Trkiyenin Lozan Antlamas kapsamnda gayri Mslim aznlklara tand dilsel haklar
ok snrl bir alan dzenledii ve ayrca bu gruplara Anayasada herhangi bir atfta
bulunulmad iin Trkiyeyi bu alma kapsamnda aznlk dillerini tanyan lke olarak
nitelendiremiyoruz.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
167 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kurumlarnda ve kamu ile iletiimde kullanlmasna snrlandrmalar getirmek


istiyor (Letonya) olulardr.
rnek olsun, Letonyada, lke nfusunun %40a yakn bir oran ana dili
Rusa olan Rus aznlk olmasna ramen Letonya, Letonyacann tek dil olu-
una dair anayasal dzenlemeleri hayata geirmek amacyla kard yasalarda
Letonyacay kamu kurumlarnda ve kamusal yaamda tek geerli dil klmaya
almaktadr.
[44]
Konu, AHMne kadar gitmitir. Seimlerde aday olan Rus
kkenli siyaseti yeterli oranda resmi dil olan Letonyacay bilmedii iin aday
listesinden kartlnca bavurusunda seme ve seilme hakknn ihlal edildiini
iddia etmitir. Letonya hkmeti davada, ulusal parlamentonun alma dilinin
resmi dil olan Letonyaca olduunu ileri srerek ahsn bu dile hakim olmadan
parlamento yesi olamayacan, bunun amacnn parlamentonun ileyiini
salamak olduunu ileri srmtr. AHM de bu gerekeyi hakl bulmu ve bir
lkenin resmi dilinin belirlenmesinde o lkeye zg tarihi ve siyasi koullarn
rol oynadn ve bu yzden de resmi dilin belirlenmesine tek bana lkenin
karar verebileceini ifade etmitir. Mevcut olayda da ulusal parlamentoya sei-
lebilmek iin belirli oranda resmi dile hakim olma artn meru amac olan
bir dzenleme olarak grmtr.
[45]
Bununla birlikte, davada resmi dil konusu
AHSnde yer alan seme ve seilme hakk kapsamnda incelenmi ve AHM,
seme ve seilme hakknn ihlal edildiine karar vermitir. Mahkemenin bu
sonuca varmasna sebep olan olay ise, bavurucunun elinde resmi dili en st
seviyede bildiine dair sertifika olmasna karn bavurucunun hedef seile-
rek sertifikasnn geerlilii sorgulanmadan yok saylp resmi dili st seviye
bilmediine bir mfetti raporu ile karar verilmesi ve milletvekili adaylnn
engellenmesidir.
[46]
Rusa zerindeki baskya son vermek isteyen Rus aznlk Rusann ikinci
resmi dil olmas iin referandum talebinde bulunmu ve 18 ubat 2012 tari-
hinde yaplan referandumda Rusann ikinci resmi dil olmas %75 gibi yksek
bir oyla reddedilmitir.
[47]
IV. BRDEN FAZLA RESM DLE
YER VEREN ANAYASALAR
[44] Ayrntl bilgi iin bkz. Ineta Ziemele, Te Dilemma of Language Use in Latvia: Obligation
and Necessity, Latvian Human Rights Quarterly, No: 5/6, 1998, s. 29-59.
[45] Bkz. AHM, Podkolzina/Letonya, Bavuru No. 46726/99, 09 Eyll 2002, par. 34.
Benzer bir bavuru da BM nsan Haklar Komitesine yaplm ve yine benzer ekilde
sonulanmtr. Bkz. Ignatane/Letonya, Bavuru No: 884/1999, 31 Temmuz 2007.
[46] A.k., par. 36.
[47] Bkz. Latvia rejects making Russian an oficial language, http://www.bbc.co.uk/news/
world-europe-17083397 (Eriim tarihi: 03.03.2012)
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
168 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Birok lke anayasas birden fazla dile resmi dil stats vermitir. Bir dier ifade
ile, bu lkelerde kamu kurumlar ok dillidir. Bu dzenlemeye sahip anayasalara
her ktada rastlamaktayz. Bunlarn bir ksmn rneklemek gerekirse;
svirenin 1999 tarihli Anayasas drt dili resmi dil olarak tanmtr. Bun-
lar, Almanca, Franszca, talyanca ve Roman dilidir. Bu dillerin hepsi lkede
tarihsel olarak belirli bir nfus tarafndan konuulmaktadr. Anayasann Diller
balkl 70. maddesine gre;
(1) Federasyonun resmi dilleri Almanca, Franszca ve talyancadr. Roman
dilini konuanlarla iletiimde Roman dili de resmi dildir.
(2) Kantonlar kendi resmi dillerini kendileri belirler. Dilsel topluluklar
arasndaki uyumu korumak iin dillerin geleneksel olarak topraa bal da-
lmna sayg duyar ve yerli dilsel aznlklar gzetirler.
(3) Federasyon ve Kantonlar dilsel topluluklar arasnda iletiimi ve payla-
m tevik ederler.
(4) Federasyon, ok dilli Kantonlar kendi zel politikalarnn hayata
geirilmesinde destekler.
(5) Federasyon, Grison ve Ticino kantonlarnn Roman dili ve talyancann
korunmas ve gelitirilmesine dair alacaklar nlemleri destekler.
Roman dili, svire Anayasasnda 1996 tarihinde yaplan deiiklikle resmi
dil stats kazanmtr. Bununla birlikte, dier resmi dilden farkl olarak
sadece Roman dilini konuanlarla iletiimde resmi dil statsne sahiptir. Bir
dier ifade ile, federal dzeydeki her dkmann Roman dilinde de yazlmas
gerekmez. Bunun sebebi ise, Roman dilini konuanlarn lke nfusunun sadece
%0.5ini oluturuyor olmalardr. Anayasada Roman diline dair Grison kan-
tonunda alnacak nlemlerin ayrca dzenlenmesinin sebebi ise bu kantonda
Roman dilini konuanlarn kanton nfusunun 1/5ini oluturuyor olmasdr.
[48]
Dier bir federal devlet olan Kanadaya bakarsak; Kanada anayasal belgeleri
iinde yer alan 1982 tarihli Anayasal Kanunun Kanada Haklar ve zgrlkler
art balkl birinci ksmnda yer alan Kanadann Resmi Dilleri balkl blm
yedi madde ve 17 paragraf halinde resmi dil konusunu dzenlemitir.
[49]
Anayasa
[48] Ingmar Shrman, Intercultural communication or parallel cultures? Te Swiss example with
special regard to the Rhaeto-Romance situation, Journal of Intercultural Communication,
No. 7 (September 2004), s. 2-5. Roman dilinin, bu dili konuanlarn lke nfusunun
ok kk bir dilimini oluturuyor olmasna ramen resmi dil statsne alnmasna
karn lke nfusunun %1.7sinin ana dili olarak spanyolca, %1.3nn Portekizce ve
%1.1inin Trke konuuyor olmasna karn bu diller gmen dili olarak grldkleri
iin resmi dil statsne alnmamlardr.
[49] Anayasa metni iin bkz. http://laws.justice.gc.ca/en/const/Const_index.html (Eriim
tarihi: 03.02.2012).
Anayasadaki hkmler 1985 tarihli Resmi Diller Yasas ile 120 maddeye yaylarak daha
da detayl olarak dzenlenmitir. Bkz. http://laws-lois.justice.gc.ca/PDF/O-3.01.pdf
(Eriim tarihi: 09.03.2012)
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
169 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ngilizce ve Franszcay federal ynetimin ve New Brunswick eyaletinin resmi


dilleri olarak dzenlemitir. lkedeki dier dokuz eyaletin ynetim organlar
ise kendi dillerini kendileri belirlemektedirler. Bu dokuz eyaletten sekizinde
resmi dil ngilizce, dier eyalet Quebecde ise resmi dil Franszcadr.
[50]
Anlan Anayasal Belgenin ilgili maddeleri ksaca yledir:
M. 16/1: ngilizce ve Franszca Kanadann resmi dilleridir ve Kanada
hkmetinin ve Parlamentosunun tm kurumlarnda kullanlmalarnda eit
ncelie ve hakka sahiptirler
M. 17/1 (Parlamentodaki Diller): Herkesin ngilizceyi veya Franszcay
Parlamentodaki herhangi bir tartmada ya da dier tr ilemlerde kullanma
hakk vardr.
M. 18/1 (Yasama Dili): Parlamentonun hukuki dzenlemeleri, zabtlar
ve gndemi ngilizce ve Franszca baslr ve yaynlanr; her iki dildeki srmleri
eit ekilde geerlidir.
[51]
M. 19/1 (Mahkeme Dilleri): ngilizce veya Franszca herhangi bir kii
tarafndan Parlamento tarafndan kurulan herhangi bir mahkemede, mahkemelere
sunulan dilekelerde veya mahkemece yaplan herhangi bir ilemde kullanlabilir.
Yrtme ve yasamann alma dilleri kurumsal dzeyde kararlatrlrken
yargnn dili sulanan kii tarafndan da tercih edilebildiinden uygulamada
hangi dilin yarg dili olacann belirlenmesi sorunlara yol aabilmektedir.
Anayasa ve Ceza Yasas yarglanan kiiye seimlik bir hak vermekte ve her iki
dilde de yarglamann talep edilebileceini bildirmektedir. Bununla birlikte,
Kanada Yksek Mahkemesi, Ceza Yasasnda yer alan yarglama dilini seme
hakkn adaletin gerekleri kavramyla birlikte yorumlamakta ve yarglanan
kiinin seme hakkn iki dili birden de seebilecei eklinde geni yorumla-
yabilmektedir. Buna gre, yarglanan kii resmi dillerden sadece birinde deil,
hangi dile daha hakim olduuna baklmakszn her iki dile de hakim ift dilli
yarg ve ift dilli jri nnde yarglama talep edebilmektedir.
[52]
Kanadann 1982 tarihli Anayasal Kanununun dari Diller balkl
20. maddesinin, birinci fkras ise kamu kurumlar ile iletiimde kullanlacak
Kanadada kurumsal ift dilliliin kkleri 1867 tarihli anayasal dzenlemeye ve 1969
tarihli Resmi Diller Yasasna kadar gitmektedir. Bkz. Lionel A. Levert, Bilingual and
Bijural Legislative Drafting: To Be or Not To Be, Statute Law Review, C. 25(2), Oxford
University Press, 2004, s. 152.
[50] Kanadada toplam 145 dil konuulmaktadr. En ok konuulan dil ngilizcedir. Franszca
ise toplam nfusun %23 tarafndan konuulmaktadr. Quebecde yaayanlarn ise
%82sinin dili Franszcadr. Stultz, s. 60.
[51] Kanadada federal yasalar daha taslak aamasnda ift dilde hazrlanmakta, hatta, ift dilde
mzakere edilmektedir. Anayasada yer alan ift dillilik sadece bir resmi dilden dier resmi
dile tercme eklinde uygulanmamaktadr. Ayrntl bilgi iin bkz. Levert, tm makale.
[52] Bkz. R. v. Beaulac, [1999] 1 S.C.R. 768, 20.05.1999.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
170 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

dilleri dzenlemektedir. Buna gre, Kanada toplumunun herhangi bir yesi


ngilizce veya Franszca dillerinde Parlamentonun herhangi bir kurumunun
merkezi brosu veya bakanl ile veya Kanada hkmeti ile iletiime geebilir
ve bu kurumlardan sunulan hizmetleri alabilir. Fkra devamndaki bentlerde
anlan kurumlar dndaki kamusal organlarla iletiimi de dzenlemekte ve
bunu nemli oranda talep artna ve birimin varlk nedenine balamaktadr.
Kanada Yksek Mahkemesi ise kararlarnda, tm bu dzenlemeleri iletiimde
ve kamu hizmetlerinin sunumunda resmi diller aras eitlik ilkesi zerinden
yorumlamaktadr.
[53]
Gney Afrikada ounluk tarafndan konuulan bir dil olmamas ve apar-
tayd rejiminin ac hatralar Anayasann toplam 11 dile resmi dil stats tan-
masna sebep olmutur. Doktrinde, iki dile resmi dil tanyan sistemleri ifade
etmek iin kullanlan resmi iki dillilik kavramna kar Gney Afrika iin
resmi ok dillilik olarak adlandrlan bu sistem
[54]
1996 tarihli Gney Afrika
Anayasasnn Kurucu Hkmler balkl ilk blmnde yer alan Diller balkl
altnc maddesinde u ekilde dzenlenmitir:
1. Cumhuriyetin resmi dilleri Sepedi, Sesotho, Setswana, siSwati, Tshi-
venda, Xitsonga, Afrikaans, ngilizce, isiNdebele, isiXhosa ve isiZuludur.
2. Devlet, halkmzn yerli dillerinin tarihsel olarak snrlandrlm kul-
lanmn ve statsn gz nne alarak, bu dillerin durumunu iyiletiren ve
kullanmlarn artran elverili pozitif nlemler almaldr.
3. a) Ulusal ynetim ve blgesel ynetimler, kullanlma skl, uygulana-
bilirlik, masrafar, blgesel artlar ve btn nfusun veya o blgenin ihtiyalar
ve tercihleri dengesini gzeterek resmi dilleri ynetim ilerinde kullanabilirler;
fakat, ulusal ynetim ve blgesel ynetimler en az iki resmi dili kullanmaldrlar.
b) Belediyeler kendi snrlar iinde oturanlarn kullandklar dili ve tercih-
lerini gz nne almaldrlar.
4. Ulusal ynetim ve blgesel ynetimler, yasal ve dier nlemlerle, resmi
dillerin kullanmn dzenleyip denetimini yapmaldrlar. Tm resmi diller,
ikinci fkradaki hkmlere aykr olmayacak ekilde, ayn itibara sahip olmal
ve eit muamele grmelidir.
[55]
Gney Afrika Anayasa Mahkemesi de itihatlarnda lke anayasasnn 11
resmi dil karsnda tarafsz bir tutum sergilediini, bunun anayasa koyucunun
[53] Bkz. DesRochers v. Canada (Industry), 2009 SCC 8, [2009] 1 S.C.R. 194, 05.02.2009.
[54] Gney Afrikada konuulan 35 dilden te ikisi yerli/kabile dil(i)dir. Nfusun en fazla
%23 tek bir dili (Zulu) konumaktadr. Onu %17.6 oranyla Xhosa dilini konuanlar
takip etmektedir. Bkz. Stultz, s. 60, 62-63.
[55] Anayasa metni iin bkz. http://www.info.gov.za/documents/constitution/1996/index.
htm (Eriim tarihi: 03.02.2012)
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
171 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

hedefi olduunu, anayasada ok dilli bir yapnn korunduunu ve bu diller


arasnda herhangi bir stnlk bulunmadn vurgulamtr.
[56]
Dier bir iki resmi dilli anayasa rnei bugn de yrrlkte olan 1937
tarihli rlanda Anayasasdr. Anayasa iki dilde yazlmtr (rlandaca ve ngi-
lizce). Her iki metin arasnda dilsel uyumsuzluk ktnda rlandaca metin
esas alnr. Anayasa rlandaca ve ngilizceyi resmi dil olarak dzenlemitir.
Anayasann devletin niteliklerini sralad ikinci blmnde yer alan Dil
balkl sekizinci maddeye gre;
(1) rlandaca ulusal dil olarak birinci resmi dildir.
(2) ngilizce ikinci resmi dil olarak tannmtr.
Maddede, her iki dil resmi dil ilan edildikten sonra bunlardan herhangi
birinin resmi dzeyde tek bana kullanm yasal dzenlemeye braklarak her
ilemin ift dilli olmas zorunluluunu dayatmayan bir yol izlenmitir (m. 8/3).
Ayn durum ulusal parlamentodan kacak yasalar iin de geerlidir. Anayasann
25.4.3. maddesine gre, devlet bakan yasa parlamentodan hangi dilde karsa
o dildeki metni imzalayacak, eer yasa iki resmi dilde birden hazrlanmsa
devlet bakan iki metni de imzalayacaktr. Eer yasa metni resmi dillerden
birinde hazrlanm ve devlet bakan bu metni imzalamsa, yasa metninin
dier resmi dile resmi evirisi yaplr (m. 25.4.4). Dier resmi dile evirisinin
derhal yaplmam olmas durumu rlanda Yksek Mahkemesi nne gelmi
ve fakat mahkeme bu konuda herhangi bir zaman diliminin anayasa tarafndan
ngrlmediini syleyerek resmi dillerden herhangi birinde yasann imzalan-
masnn yrrle girmesi iin yeterli olduunu belirtmitir.
[57]
Pakistan Anayasasnn Ulusal Dil balkl 251. maddesine gre, Pakistann
ulusal dili Urducadr. Ayn maddenin ikinci fkras ngilizcenin de Urduca
onun yerini alana kadar resmi dil olarak kullanlabileceini belirtmektedir. Bu
dzenlemelere ek olarak federe birimlerin kartacaklar yasayla ulusal dil yannda
yerel dillerin de retimini, geliimini ve kullanmn dzenleyebileceklerini
belirtilmitir (M. 251/3).
[58]
Finlandiya ise iki resmi dile sahip ama ok dilli bir lkedir. 1999 tarihli
Finlandiya Anayasas dil konusuna, devletin niteliklerinin sraland Temel
Hkmler ksmnda deil (m. 1-6) Anayasann Temel Haklar ve zgrlkler
balkl ikinci blmnde yer alan Kiinin Dil ve Kltr Hakk balkl 17.
maddesinde yer vermitir. Maddeye gre;
Finlandiyann ulusal dilleri Fince ve svecedir.
[56] Gauteng Provincial Legislature In re: Gauteng School Education Bill of 1995 (CCT39/95)
[1996] ZACC 4; 1996 (4) BCLR 537; 1996 (3) SA 165 (4 April 1996), par. 73-74.
[57] Murch -v- An Taoiseach & chuid eile, [2010] IESC 26, Supreme Court Record No:
91/05, 06.05.2010.
[58] Bkz. http://www.na.gov.pk/publications/constitution.pdf (Eriim tarihi: 03.02.2012).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
172 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Herkesin Fince veya svece kendi dilini mahkemeler veya dier organlar
nnde kullanma ve o dilde resmi belgelere ulama hakk yasa ile korunur.
Kamu kurumlar lkedeki Fince konuan ve svece konuan nfusun kltrel
ve toplumsal ihtiyalarn eit ekilde karlar.
[59]
Anayasa her ne kadar resmi dil kavram yerine ulusal dil (nationalsprk,
kansalliskielet) kavramn kullansa da yukarda anlan tanmlar kapsamnda
Fince ve svece Finlandiyada fiilen resmi dil statsndedir. Anayasann bu
dilleri temel haklar ve zgrlkler blmnde dzenlemesinin sebebi ise,
aznlk dilleri ile birlikte dil konusunu tek bir maddede dzenleme abasdr.
yle ki, svece her ne kadar resmi dil olsa da lke nfusunun sadece %5ini
[60]

oluturuyor olduu iin ayn zamanda aznlk dilidir.
Finlandiya Anayasasnn 120. maddesine gre land adalar zerk blgedir
ve landn zerklii, zerklik yasas ile dzenlenmitir. zerklik Yasasnn
36. maddesi Resmi dil (mbetssprket, Virkakieli) baln tamaktadr.
Maddeye gre, landn resmi dili svecedir. Devlet dairelerinde, land idari
organlarnda ve belediye organlarnda kullanlacak dil svecedir.
land Delegasyonunun resmi dili svecedir. Yksek Mahkemenin bu
yasada atf yaplan kararlar ve grleri svece yazlr.
Aksi Kilise Yasasnda belirtilmedike bu yasann devlet dairelerinde kulla-
nlan dile dair hkmleri, uygun olduu hallerde Evanjelik Lteryan Kilisesine
de uygulanr.
land zerklik Yasas 38. maddesi zerk kurumlar arasndaki ve zerk
kurumlar ile merkezi hkmet arasndaki yazmalarn da svece yaplacan
dzenlemekte, 37. maddesi ise Finlandiya vatandalarna kendilerini ilgilendiren
konularda land mahkemeleri ve landdaki merkezi organlar nnde Finceyi
kullanma hakk tanmaktadr.
[61]
[59] Finlands grundlag, (11.6.1999/731), bkz. http://www.finlex.fi/sv/laki/ajantasa/1999/1
9990731?search%5Btype%5D=pika&search%5Bpika%5D=konstitution (Eriim tarihi:
02.02.2012) Finlandiya Anayasasnn ngilizce ve Franszca resmi evirileri iin bkz.
http://www.finlex.fi/en/laki/kaannokset/haku.php?search%5Btype%5D=pika&search
%5Bpika%5D=constitution (Eriim tarihi: 02.02.2012).
[60] Finland, World Directory of Minorities, Ed. Minority Rights Group International,
London, Minority Rights Group International, 1997, s. 142.
[61] Bkz. Sjlvstyrelselag fr land Yasa No: 1991/1144, (31.12.1994 tarihli ve 1994/1556
Nolu, 12.07.1996 tarihli ve 1996/520 Nolu, 28.01.2000 tarihli ve 2000/75 Nolu,
30.01.2004 tarihli ve 2004/68 Nolu yasalarla deitirilmi metin), Kabul tarihi: 19.08.1991,
Yrrle giri: 01.01.1993. http://www.finlex.fi/sv/laki/ajantasa/1991/19911144 , (Eriim
tarihi: 02.02.2012).
landn anayasal stats, ilgili yasalar ve landdaki siyasi ve hukuki rgtlenme hakknda
ayrntl bilgi iin bkz. Markku Suksi, land konstitution: En sammanstllning av material
och tolkningar i anslutning till sjlvstyrelselag fr land, bo Akademis Frlag, bo/
Turku, 2005.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
173 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Birden fazla resmi dile yer veren anayasal sistemler iin sk sorulan bir soru
da kamunun tm bu dillerde ayn anda hizmet verecek ekilde nasl rgtlene-
ceidir. Bata anayasalar olmak zere, ilgili kanunlar ve uluslararas szlemeler
bu sorunun cevabn da vermektedir. Genel uygulama yeterli say, uygula-
nabilirlik (Gney Afrika Anayasas m. 29/2) gibi genel kavramlar kullanarak
idareye takdir yetkisi brakmaktr. Neyin uygulanabilir olduunu belirlemede
her olay kendi iinde deerlendirmek gerekecektir. rnein, resmi dillerden
birinde yeterli kabul edilen bir sayda kii tarafndan eitim talep edildiinde
devletin nnde, talep edilen dilde eitim veren okul ama, ift dilli okullar
kurma veya ayn okulda ounluk diline paralel snfar oluturma gibi alter-
natifer vardr. Ancak bu hak bir kez salandnda bu sefer devletin negatif
ykmll devreye girer ve yeteri derecede meru gerekeler olmadka bu
hakkn kullanm snrlandrlamaz ve ortadan kaldrlamaz.
[62]
Birden fazla resmi dile yer veren lkeler listesini uzatmak mmkndr.
Tketici olmamakla birlikte, yukarda yer verilenlere ek olarak u lkeler de
rneklenebilir: Belikada Hollandaca, Franszca ve Almanca; spanyada ulusal
dzeyde spanyolca, zerk blgelerde Katalanca, Bask dili ve Gal dili (spanya
AY m. 3), Slovenyada ulusal dzeyde Slovence baz belediyelerde talyanca ve
Macarca (Slovenya Anayasas m. 11); Singapurda ngilizce, Mandarin ince,
Malayca ve Tamil dili (Singapur AY m. 44, 53); Lksemburgda Lksem-
burgca, Franszca ve Almanca; Maltada Maltaca ve ngilizce (Malta AY m.
5); Montenegroda Montenegro dili, Srpa, Bonaka, Arnavuta ve Hrvata
(Montenegro AY m. 13); Hollandada Hollandaca ve Frizce; talyada ulusal
dzeyde talyanca, zerk blgeler Gney Tirolde Almanca, Valle dAostada
Franszca, Tireste ve Goriziada Slovence; srailde branice ve Arapa; Bosna
Hersekde Bonaka, Srpa ve Hrvata, Kbrs Cumhuriyetinde Rumca ve
Trke (Kbrs Cumhuriyeti AY m. 3), Hindistanda Hinte ve ngilizce (AY
m. 343) gibi.
Birden fazla resmi dil dzenlemesi kadar anayasalarda sklkla rastladmz
bir dier dzenleme de resmi dil dndaki dier dillerin konumudur.
V. RESM DL DIINDAK DER DLLERN
ANAYASALARDA DZENLEN
Fransann farkl blgelerinde yaayan aznlklarn youn lobi faaliyetleri son-
rasnda 1958 Fransa Anayasasnn 75. maddesine 23 Temmuz 2008 tarihinde
[62] Gney Afrika Anayasa Mahkemesi, Head of Department: Mpumalanga Department of
Education and Another v Horskool Ermelo and Another (CCT40/09) [2009] ZACC
32; 2010 (2) SA 415 (CC) ; 2010 (3) BCLR 177 (CC) (14 October 2009), par. 52.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
174 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

75-I maddesi olarak u hkm eklenmitir: Blgesel diller Fransann mirasna


aittir.
[63]
rnek olsun, 2004 tarihli Fransz Polenezyas zerklik Yasas, 1958
Fransa Anayasasnn hem resmi dili Franszca olarak ilan eden ikinci maddesini
hem de blgesel dilleri kucaklayan 75-I maddesini kapsayan bir dzenleme
iermektedir. Yasann 57. maddesi Fransz Polenezyasnda resmi dil Franszcadr
derken, ayn zamanda Tahiti dilinin de blgenin kltrel kimliinin temel bir
unsuru olduunu ifade etmektedir.
[64]
Ancak, Tahiti dili kamu makamlarnn
deil, zel hukuk gerek ve tzel kiilerinin kullanabilecekleri bir dildir. AHM
de bu formlasyonu onaylam ve Tahiti dilinin blgede resmi makamlar nnde
(davada, blgesel parlamentoda) kullanlamyor olmasn ifade zgrl kap-
samnda incelenebilir bulmamtr.
[65]
Buna ramen, blgesel dillerin geleneksel
olarak konuulduklar blgelerde yar-resmi dil statsne kavumakta olduunu
vurgulayanlar da vardr. Buna gereke olarak, geleneksel olarak blge nfusu
tarafndan konuulan dilin retiminin kamu okullarnda mmkn olmasn
gstermektedirler.
[66]
Kanmca, bir dilin belirli bir grubun ana dili olmasna
ramen o gruba mensup ocuklara yabanc dil gibi retilmesi o dili yar resmi
dil statsne dahi sokmaz.
[67]
Ayn dilin trafik yol, iaret ve levhalarnda resmi
dil ile birlikte kullanlmas da byledir.
[63] Frances LAcadmie Franaise upset by rule to recognise regional tongues, Telegraph,
17.08.2008.
[64] Fransz Polenezyasnn zerklik Stats zerine 2004-192 sayl 27 ubat 2004 tarihli
Organik Yasann Kltrel kimlik balkl 7. Ksmda yer alan 57. maddesinin birinci
fkras yledir:
Franszca, Fransz Polenezyasnn resmi dilidir. [Franszcann] kullanm, gerek bir kamu
hizmeti ykmllnn yerine getirilmesi esnasnda kamu tzelkiileri ve zel hukuk
kiileri iin; gerekse idareler ve kamu hizmetleri ile ilikileri esnasnda kullanclar iin
zorunludur. Tahiti dili, kltrel kimliin temel bir unsurudur: toplumsal balln imentosu,
gndelik iletiim dilidir; Fransz Polenezyasnn zenginliini oluturan kltrel eitlilii
teminat altna almak amacyla, Cumhuriyetin dili yannda dier Polenezya dilleri ile ayn
lde tannmtr ve korunmaldr. Franszca, Tahiti, Marquis, Paumotu, Mangarev dilleri
Fransz Polenezyasnn dilleridir. zel hukuk gerek ve tzel kiileri, bunlar ilemlerinde ve
szlemelerinde serbeste kullanrlar; bunlar, resmi dil ile yazlmadklar gerekesiyle hibir
hkmszlk tamazlar.
[65] Mahkeme ayrca resmi dil dnda bir dilde kamu makamlar ile iletiimi ifade zgrl
kapsamnda grmemektedir. Bkz. Sabrina Birk-Levy/Fransa, Bavuru No: 39426/06, 21
Eyll 2010 tarihli kabul edilebilirlik karar, s. 12-13.
[66] Bkz. Poggeschi, s. 210-211 ve 221, dp. 18.
[67] Fransa Eitim Yasas eitim dilini Franszca olarak belirlemekte, dier dillerin sadece
okullarda retilebileceini dzenlemektedir. Bu da, yabanc okullarn durumu hari,
Fransada Franszca dnda bir dilde eitim yaplamayaca anlamna gelmektedir. Bu
durumda ocuun ana dili Franszca dnda bir dil ise o dili okulda renmesi tpk yabanc
bir dil eitimi gibi olacaktr. Bkz. Code de LEducation (Partie Lgislative), Ordonnance
no 2000-549 du 15 juin 2000 relative la partie Lgislative du code de lducation, JORF
n143, 22 Haziran 2000, s.9346, ilgili maddeler: L121-1, 121-3, 121-4.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
175 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Resmi dil dndaki dillerin anayasal konumunu lkeler aras ilikiler de


belirleyebilmektedir. Eski Sovyetler Birlii iinde yer alan lkelerin resmi dil
ve dier diller zerine olan mevzuatlar adeta bugnk Rusya ile olan ilikile-
rinin bir aynas gibidir. Kimi Rusann varlna anayasasnda zel bir vurgu
yaparken kimi lkeler ise lke nfusunun nemli bir orann (%30-40) Rusa
konuan aznlk oluturuyor olmasna ramen Rusay adeta yok saymaktadr.
Ukrayna 1996 tarihli Anayasasndaki dzenleme ile birinci lkeler snfna
girmektedir. Anayasann 10. maddesi dilleri kategoriye ayrmtr: resmi dil,
aznlk dilleri ve uluslararas iletiim dilleri. Hatta denilebilir ki aznlk dillerini
de Rusa ve dierleri eklinde iki alt kategoride sunmaktadr. Bunda phesiz
lkenin en byk dilsel aznlk grubunun Rusa konuanlar olmasnn katks
byktr. Maddeye gre;
Ukraynann devlet dili Ukraynacadr.
Devlet, Ukraynacann lkenin her yerindeki sosyal hayatn tm alanlarnda
en iyi ekilde kullanmn ve geliimini salar.
Ukraynada Rusann ve Ukraynann dier ulusal aznlklarnn dillerinin
serbeste kullanlmas, geliimi ve korunmas hukukun korumas altndadr.
Devlet, uluslararas iletiim dillerinin renilmesini tevik eder.
Ukraynada dillerin kullanlmas Ukrayna Anayasas tarafndan korunur ve
yasa tarafndan belirlenir.
[68]
Her kategoride yer alan dillerin anayasal deeri birbirinden farkldr.
Devlet, resmi dilin lkenin her yerinde kullanmn ve geliimini salar, azn-
lk dillerini hukuken korur, uluslararas iletiim dillerinin renilmesini ise
sadece tevik eder. En dk vurgu nc kategorideki diller iindir. yle
ki, devlet yabanc dilde dershane almasna izin vermekle bile tevik grevini
yerine getirmi olabilecektir. Anayasada yer almasnn gerei tartlabilecek bu
tarz bir dzenleme olsa olsa resmi dil ile Rusa ve dier ulusal aznlk dillerinin
ayrcalkl konumunu belirginletirmeye yaramaktadr.
Slovakya Anayasas da 6. maddesinin ilk fkrasnda Slovak Cumhuriyeti
topraklarnda devlet dili Slovak dilidir dedikten sonra hemen ikinci fkrada
Slovak dilinin dndaki dillerin resmi makamlarla olan iletiimde kullanlmasnn
kanunla dzenleneceini belirtmitir.
[69]
Bylelikle aznlk dillerinin kamu ile
iletiimde kullanlabilecek diller olmasnn yolu alm olmaktadr.
Letonya ise ikinci lkeler snfndadr. Yukarda ele alnan Podkolzina ve
Ignatane davalarnn konusunun ana dili Rusa olan aznln seilme hakk
olduunu ve Letonya Anayasasnda koruma altna alnan tek dilin Letonyaca
[68] Ukrayna Anayasasnn metni iin bkz. http://www.rada.gov.ua/const/conengl.htm#r1
(Eriim tarihi: 08.02.2012).
[69] Bkz. http://www.ncsr.sk/web/Static/en-US/NRSR/Dokumenty/constitution.doc (Eriim
tarihi: 10.03.2012)
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
176 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olduunu hatrlatarak 1999 tarihli Devlet Dil Yasasna bakalm. Yasa sadece
Letonyacann devlet dili olduunu hatrlattktan sonra beinci maddesinde:
Liv dili dnda, Letonya Cumhuriyetinde kullanlan dier dillerin tm bu yasa
kapsamnda yabanc dil kabul edilir demektedir.
[70]
Liv dili ise Fincenin eski bir
versiyonu olup ok kk bir grup tarafndan konuulmaktadr.
[71]
Gney Afrika Anayasas 11 dili resmi dil olarak tand altnc maddenin
son fkrasnda resmi dil dndaki dier dillere de yer vermitir. Bu maddeye
gre (m. 6/5);
Ulusal yasayla kurulacak Gney Afrika i Dil Kurulu;
a) i. Tm resmi dilleri,
ii. Khoi, Nama ve San dillerini ve
iii. iaret dilini tevik eder, geliimleri ve kullanmlar iin gerekli artlar
yaratr ve
b) i. Almanca, Yunanca, Gujarati, Hinte, Portekizce, Tamil dili, Telegu ve
Urdu dili dahil, Gney Afrikada yaygn ekilde kullanlan dilleri ve
ii. Arapa, branice ve Sanskrite ve Gney Afrikada dini amalarla kul-
lanlan dier dilleri
tevik eder ve onlara sayg kazandrr.
[72]
Gney Afrika Anayasasndaki bu madde hemen hemen dokunulmadk bir
dil brakmamaktadr. Resmi dillerin dndaki yerli diller, bat kkenli diller ve
dini inancn gerei olarak renilmesi veya kullanlmas gerekli diller anayasal
dzeyde tannm olmaktadr.
Benzer ekilde, Finlandiya Anayasasnn yukarda anlan 17. maddesinin
nc fkras da resmi diller dndaki dier dillerin anayasal konumunu
belirlemektedir. Fkraya gre;
Yerli halk olarak Saamilerin, ayn zamanda Romanlarn ve dier gruplarn
kendi dillerini ve kltrlerini koruma ve gelitirme haklar vardr. Saamilerin
Saami dilini kamu makamlar nnde kullanma hakkna dair dzenlemeler yasa
ile dzenlenir. aret dilini kullanan ve engellilik nedeniyle evirmen ihtiyac olan
kiilerin haklar yasa ile korunur. Anayasadaki bu hkm, karln eitli
yasalarda bulmaktadr.
[73]
Finlandiya ve Gney Afrika anayasalar iaret dilini
de hukuken kullanlan dil konumuna ykselten ender anayasalardandr.
[70] Duncan Wilson, Minority Rights in Education: Lessons for the European Union form
Estonia, Latvia, Romania and the former Yugoslav Republic of Macedonia, Elanders
Novum AB, Gteborg, 2002, s. 44.
[71] Valts Erntreits, Te Liv language today, http://www.livones.lv/libiesi/valoda/?raksts=168
(Eriim tarihi: 23.02.2012).
[72] Anayasa metni iin bkz. http://www.info.gov.za/documents/constitution/1996/index.
htm (Eriim tarihi: 03.02.2012).
[73] Bunlar dilsel haklarn koruma altna alnmasn dzenleyen Dil Yasas (m. 2), kamu
makamlar ile Saamice, Roman dili ve iaret dilinde iletiime gemeyi dzenleyen
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
177 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

spanya Anayasas da ulusal dzeyde bir dili resmi dil ilan ederken zerk
blgelerde o blgenin dilinin yine o blge iinde resmi dil olabileceini belirt-
mektedir. Anayasann nc maddesine gre;
Kastilya dili devletin resmi spanyolcasdr. Tm spanyollarn onu bilme
zorunluluu ve kullanma hakk vardr.
spanyann dier dilleri zerk blgelerde, yasalar gerei, resmi dil olabilir.
spanyann dilsel eitliliinin zenginlii zel sayg ve koruma gerektiren
kltrel mirasdr.
spanya Anayasas kapsamnda iki ey vurgu gerektirmektedir. Bir, span-
yolca tm spanyada resmi dildir. Bu konumuyla, hem ulusal organlarn hem
de zerk blge organlarnn resmi dilidir ve gerek ulusal dzeyde gerekse zerk
blgelerde renilmesi zorunludur. ki, zerk blgelerde birden fazla resmi dil
olabilir. zerklik yasalarnda buna yer verdikleri oranda spanyolca dndaki
dier diller zerk blge ile snrl olmak zere resmi dil statsndedir. Byle-
likle, spanya Anayasas ulusal dilden farkl olan aznlk dillerine de resmi dil
stats verilebileceini dzenlemi olmaktadr. Bir dier ifade ile anayasa, resmi
dil konusunda iki farkl kategori yaratmaktadr: ulusal resmi dil ve blgesel
resmi dil. Anayasadaki dzenleme karln zerklik yasalarnda bulmu ve
Katalonya zerklik Yasasnda (1979) Katalan dili; Bask zerklik Yasasnda
(1979) Bask dili ve Galiya zerklik Yasasnda (1982) da Gal dili blgesel
resmi dil olarak kabul edilmitir.
[74]
Slovenya Anayasas, spanya Anayasasna benzer ekilde, ulusal dzeyde
Slovenceyi resmi dil ilan ettikten sonra talyan ve Macarlarn yaadklar bele-
diyelerde talyanca ve Macarcann o belediye snrlar iinde resmi dil olduunu
belirtmektedir (Slovenya Anayasas m. 11).
[75]
Bir ya da birden fazla olsun eer resmi dil, lke nfusunun nemli bir
ksmnn dini inancnn gereklerini yerine getirecei dil deil ise bu durumda
dari Usul Yasas (m. 26/1-1), resmi diller olan Fince ve svecenin yansra, Saamice,
Roman dili ve iaret dilinin de eitim dili olabileceini dzenleyen Temel Eitim Yasas
(m. 10) ve devlet kanalnn yaynlarn dzenleyen yasadr (Yleisradio Oy Yasas m.
7). Srasyla bkz. Sprklag,(06.06.2003/423), Yrrle giri tarihi: 01.01.2004
http://www.finlex.fi/sv/laki/ajantasa/2003/20030423 (Eriim tarihi. 09.03.2012);
Frvaltningslag, (6.6.2003/434), Yrrle giri tarihi: 01.01.2004 http://www.finlex.
fi/sv/laki/ajantasa/2003/20030434 (Eriim tarihi. 07.03.2012); Lag om grundlggande
utbildning, (21.8.1998/628), Yrrle giri tarihi: 01.01.1999. http://www.finlex.fi/
sv/laki/ajantasa/1998/19980628 (Eriim tarihi. 07.03.2012); Lag om Rudradion Ab,
(22.12.1993/1380), Yrrle giri tarihi: 01.01.1994. http://www.finlex.fi/sv/laki/
ajantasa/1993/19931380 (Eriim tarihi: 07.03.2012).
[74] European Commission, Europeans and Teir Languages, Special EUROBAROMETER
243, February 2006, s. 7, ve dp. 17, 18, 19.
[75] Slovenya Anayasas iin bkz. http://www.us-rs.si/media/full.text.of.the.constitution.pdf
(Eriim tarihi: 10.03.2012).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
178 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

da dini inancn dilinin resmi dil karsndaki konumunun ne olaca sorunu


devreye girmektedir. Temel hak ve zgrlkler asndan bakldnda ise kutsal
kitabn ve dinsel uygulamalarn dili ayn zamanda din ve vicdan zgrl
sorunudur ve bu nedenle koruma altna alnmaldr. Yukarda anlan Gney
Afrika Anayasas gibi (m. 6/5 (b) ii) 1973 tarihli Pakistan Anayasas da bunu
yapmaktadr. Anayasann slami yaam tarz balkl 31. maddesi, Pakistan
Mslmanlarnn bireysel olarak veya toplu ekilde yaamlarn slamn temel
ilke ve kavramlarna uygun olarak dzenleyebilmeleri ve Kurana ve Sunni inan-
cna gre faaliyette bulunabilmeleri iin nlemler alnmasn dzenlemektedir.
Hkm bir pozitif ykmllk hkmdr. kinci fkrada, ykmllklerin nasl
yerine getirileceini sralarken Kurann ve slamiyetin retimi iin Arapann
retiminin dzenlemesini zorunlu klmaktadr.
[76]
Bylelikle resmi dil dnda
bir dilin retimi anayasa eliyle zorunlu klnmaktadr.
SONU
D
nyann ok farkl blgelerinde tek bir resmi dile sahip anayasal sis-
temler olduu gibi birden fazla resmi dil dzenlemesine giden anayasal
sistemler de vardr. Bu durumda bir lkenin sadece bir resmi dili olur
ya da birden fazla resmi dil olmaz eklindeki ifade sadece ideolojik bir slogandr.
Anayasalarnda birden fazla resmi dile yer veren lkeler ynetim asndan
ortak zellikler bile tamayabilmektedirler. Birden fazla resmi dilli lkelerin
iinde merkeziletirilmi niter devlet modelini benimseyenler olduu gibi
(rlanda), zerk ynetimlere sahip (Finlandiya), federalizm benzeri devletler
(Gney Afrika), federal ve federe ynetimlere sahip devletler (Kanada, Hin-
distan, Pakistan) de vardr. Yine benzer ekilde kimi federal lkelerde federal
dzeyde resmi dil dzenlemesi yokken (ABD), kimilerinde bir resmi dile
(Almanya), kimilerinde ise birden fazla resmi dile (Kanada, Belika, svire)
yer verilmitir. Peki bu eitlilik bize neyi anlatmaktadr? Galiba tek bir eyi:
genelde hukuk, zelde anayasalar ile toplumsal yap arasndaki ilikiyi. Resmi
dili belirleyen lkenin tarihsel, kltrel, ekonomik ve siyasi yaps ve bunun
hukuka yansyp yansmayaca konusudur. Grlen o ki, lkede konuulan
dillere resmi dil stats, bunun bir ihtiya ya da siyasi veya ekonomik nedenlerle
gereklilik olduu durumlarda anayasalarda dzenlenmektedir. Konuya ihtiya
ve gereklilik noktasndan yaklanca devletin ynetim yapsnn ne olduu
konu d kalmaktadr.
Birden fazla resmi dile sahip lkelerin nemli bir ksmnn federal devletler
veya zerk blgelere sahip devletler olmas saptamamz geersiz klmaz. Bu
[76] Bkz. http://www.na.gov.pk/publications/constitution.pdf (Eriim tarihi: 03.02.2012).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
179 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

bize, bu lkelerde ortaya kan toplumsal ihtiya ya da gerekliliklerin sadece


resmi dil dzenlemesini deil, farkllklarn korunmas ve belki ek olarak kolay
ynetim ihtiyacn da yanna alarak, lkenin ynetim yapsn da etkilediini
gstermektedir. Aka ifade etmek gerek ki, bir lkenin birden fazla resmi dile
sahip olmas iin o lkenin federal devlet yapsna gemesi veya zerk blgeler
yaratmas gerekmez. kinci resmi dili konuan nfus bir blgede younlam
olabilecei gibi lke geneline de yaylm olabilir.
inde yaadmz ok kltrllk anda gelimi dnya, bir ksm sylem
dzeyinde de olsa, ok kltrll koruma hedefini gderken, gelimekte olan
lkeler henz ulusal kltr yaratmann heyecanna sarlm gzkyorlar. Bir
arada yaamann unsuru kabul edilen tek millet slogan tek dil slogan ile
tamamlanyor. Bu adan bakldnda birden fazla resmi dile sahip lkelerin
srekli bir ayrlma tehlikesi iinde yayor olmalar gerekiyor!
Trkiye de tek resmi dile sahip bir lkedir. Trkiyede ngrlebilir gelecekte
resmi dil saysnn artmas ynnde bir dzenleme beklemek yerinde olmaz.
Siyasetilerin resmi dil tartmasndan uzak durmakta olduklar gzlenmektedir.
Yeni bir anayasa iin hazrlanan taslaklarda da resmi dilin tekliinin korun-
masnn nerildii gze arpyor. Bununla birlikte, resmi dilin Trke olarak
kalmas yannda Trkeden baka dillerde eitim talebi ileri srlmektedir.
Anayasann mevcut 42. maddesinin son fkras ise buna engeldir. Bu fkraya gre,
Trkeden baka hibir dil, eitim ve retim kurumlarnda Trk vatandalarna
ana dilleri olarak okutulamaz ve retilemez. Eitim ve retim kurumlarnda
okutulacak yabanc diller ile yabanc dille eitim ve retim yapan okullarn tabi
olaca esaslar kanunla dzenlenir. Milletleraras antlama hkmleri sakldr.
Trkiye, nfusunun belirli bir kesimi resmi dilden farkl bir dili konuan dier
lkelerden ciddi oranda farkllklar gstermiyor. Resmi dilin dndaki dillerde
eitim talebinin karlanabilmesi iin 42. madde yerine, Anayasaya, Fransa Ana-
yasas m. 75-Idaki (Blgesel diller Fransann kltrel mirasna dahildir) gibi
genel bir hkm eklenmesi dnlebilir: Fransa Anayasasndaki formlasyon,
devlete ana dilini retme veya ana dilinde eitim salama ykmll yk-
lemez; ancak, dilsel eitlilii kucaklayc ekilde kaleme alndndan yasama
organnn bu yndeki iradesine hukuki zemin salamtr. Trkiye de tercihini
karlatrmal anayasa hukuku verileri nda ekillendirebilir.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
180 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
Kitap, Makale ve Derlemeler
A Compilation of International Instruments (1994). C. I (First Part), Universal Instruments, (ST/HR/1/Rev.5
(Vol. I/Part 1), United Nations, New York and Geneva, 1994.
Akbulut, Olgun, Bar inde Birlikte Yaamann Hukuk Zemini, On ki Levha yay., stanbul, 2008.
Akin, Sina, Birinci Merutiyet Meclis-i Mebusannn Ele Ald Balca Sorunlar, ASBFD, C. XXV, No: 2,
Haziran 1970, s. 101-122.
Benoit-Rohmer, Florence, Les langues oficieuses de la France, Revue franaise de droit constitutionnel,
1/2001 (No: 45), s. 3-29.
Gencer, Ali hsan, lk Osmanl Anayasasnda Trkenin Resmi Dil Olarak Kabul Meselesi, Kanun-u Esasinin
100. Yl Armaan, ASBF yay. No: 423, Sevin Matbaas, Ankara, 1978, s. 183-189.
Gemalmaz, Mehmet Semih. (Der.), nsan Haklar Belgeleri, C. IV, Boazii niversitesi yay., stanbul, 2004.
Haniolu, kr, 1876dan gnmze resmi dil servenimiz, Sabah, 02.01.2011.
Erdodu, Teyfur, Osmanlnn resmi dili var myd?, Star Gazetesi, 24.01.2011.
European Commission (2006). Europeans and Their Languages, Special EUROBAROMETER 243, February 2006.
Levert, Lionel A., Bilingual and Bijural Legislative Drafting: To Be or Not To Be, Statute Law Review, C. 25(2),
Oxford University Press, 2004, s. 151-164.
Minority Rights Group International. (Ed.) (1997). World Directory of Minorities, London.
Myntti, Kristian, A Commentary to the Lund Recommendations on the Efective Participation of National
Minorities in Public Life, Institute for Human Rights, bo Akademi University tryckeri, Turku/bo, 2001.
Note, Oficial English: Federal Limits on Eforts to Curtail Bilingual Services in the States, Harvard Law
Review, C. 100, Nisan 1987, s. 1345-1362.
Oficial English Legislation to Make English the Oficial Language Minnesota, http://www.us-english.org/
view/305 (Eriim tarihi: 29.01.2011).
Oficial English Fact Sheets: Multilingual Ballots, http://www.us-english.org/view/306 (Eriim tarihi:
29.01.2011); Oficial English Fact Sheets: Growing Multilingualism in the United States, http://www.
us-english.org/view/307 (Eriim tarihi: 29.01.2011).
Oficial English Fact Sheets: Languages Spoken in the United States Accroding to the 2000 U.S. Census,
http://www.us-english.org/view/304 (Eriim tarihi: 29.01.2011)
Oficial English Fact Sheets: Languages Used for Drivers Licence Exams, http://www.us-english.org/
view/305 (Eriim tarihi: 29.01.2011)
Ortayl, lber, lk Osmanl Parlamentosu ve Osmanl Milletlerinin Temsili, Kanun-u Esasinin 100. Yl Armaan,
ASBF yay. No: 423, Sevin Matbaas, Ankara, 1978, s. 169-180.
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
181 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Poggeschi, Giovanni, Language Rights and Duties in Domestic and European Courts, European Integration,
C. 25(3), Eyll 2003, s. 207-224.
Schildkraut, Deborah J., Oficial-English and the States: Infuences on Declaring English the Oficial Language
in the States, Political Research Quarterly, C. 54, No. 2 (June 2001), s. 445-457.
Shrman, Ingmar, Intercultural communication or parallel cultures? The Swiss example with special regard
to the Rhaeto-Romance situation, Journal of Intercultural Communication, No. 7 (September 2004), s. 65-80.
Stultz, Newell, Oficial Language Policies in Multilingual Societies: Evidence from the United States, South
Africa, and Canada, The Jorunal of South African and American Studies, C. 10, No. 1, January 2009, s. 59-76.
Suksi, Markku, land konstitution: En sammanstllning av material och tolkningar i anslutning till
sjlvstyrelselag fr land, bo Akademis Frlag, bo/Turku, 2005.
Sullivan, Nancy. Schatz, Robert T., When cultures collide: the oficial language debate, Language & Com-
munication, C. 19, 1999, s. 261-275.
irin, Tolga, Anayasann Deitirilemez Hkmlerini Tartmak, Gncel Hukuk, S. 4-88, Nisan 2011, s. 26-27.
Telegraph, Frances LAcadmie Franaise upset by rule to recognise regional tongues, 17.08.2008.
The Local, Swedish becomes oficial main language, The Local, 01.09.2009, http://www.thelocal.
se/20404/20090701 (Eriim tarihi: 08.03.2011)
Valts, Erntreits. The Liv language today, http://www.livones.lv/libiesi/valoda/?raksts=168 (Eriim tarihi:
23.02.2011)
Vrna sprken frslag till sprklag, Statens Ofentliga Uttedningar: SOU 2008:26, Stockholm, 2008.
Yzbaolu, Necmi (Der.), Anayasa Hukukunun Temel Metinleri, Beta yay., stanbul, 2008.
Ziemele, Ineta, The Dilemma of Language Use in Latvia: Obligation and Necessity, Latvian Human Rights
Quarterly, No: 5/6, 1998, s. 29-59.
Wilson, Duncan, Minority Rights in Education: Lessons for the European Union form Estonia, Latvia, Romania
and the former Yugoslav Republic of Macedonia, Elanders Novum AB, Gteborg, 2002.
tihatlar
Avrupa nsan Haklar Mahkemesi, Sabrina Birk-Levy/Fransa, Bavuru No: 39426/06, 21 Eyll 2010 tarihli
kabul edilebilirlik karar.
Birlemi Milletler nsan Haklar Komitesi, Ignatane/Letonya, Bavuru No: 884/1999, 31 Temmuz 2007.
Fransa Anayasa Konseyi, No: 65105, 22 Kasm 1985 tarihli Anayasa Konseyi Karar.
Fransa Anayasa Konseyi, Loi relative lemploi de la langue franaise, Karar No: 94-345, Karar tarihi:
29.07.1994, http://www.conseil-constitutionnel.fr/decision/1994/94345dc.htm (Eriim tarihi: 13.02.2011).
Fransa Anayasa Konseyi, Charte europenne des langues rgionales ou minoritaires, Karar No: 99-412,
Karar tarihi: 15.06.1999, http://www.conseil-constitutionnel.fr/decision/1999/99412/99412dc.htm (Eriim
tarihi: 13.02.2011).
Resmi Dil ve Anayasalarda Dzenlenii / AKBULUT
182 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Gney Afrika Anayasa Mahkemesi, Gauteng Provincial Legislature In re: Gauteng School Education Bill of 1995
(CCT39/95) [1996] ZACC 4; 1996 (4) BCLR 537; 1996 (3) SA 165 (4 April 1996).
Gney Afrika Anayasa Mahkemesi, Head of Department : Mpumalanga Department of Education and Another
v Horskool Ermelo and Another (CCT40/09) [2009] ZACC 32; 2010 (2) SA 415 (CC); 2010 (3) BCLR 177 (CC)
(14 October 2009).
rlanda Yksek Mahkemesi, Murch -v- An Taoiseach & chuid eile, [2010] IESC 26, Supreme Court Record
No: 91/05, 06.05.2010.
Kanada Yksek Mahkemesi, R. v. Beaulac, [1999] 1 S.C.R. 768, 20.05.1999.
Kanada Yksek Mahkemesi, DesRochers v. Canada (Industry), 2009 SCC 8, [2009] 1 S.C.R. 194, 05.02.2009.
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi evre Hukuku .Grevlisi.
Tabiat ve Biyolojik
eitlilii Koruma
Kanunu Tasarsnn
Doa Koruma
Mevzuat erevesinde
Deerlendirilmesi*
Dr. Sheyla Suzan GKALP ALICA**
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
185 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

z
almamzda, doa koruma mevzuatmz erevesinde 2002 ylndan beri hazr-
lklar sren Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasars incelenmi ve
eletirilerde bulunulmutur. Kanun Tasars, doa ve biyolojik eitlilii korumaya
ilikin yasal dzenlemelerdeki boluu doldurmay ngrmektedir. Yrrlkteki
mevzuatmza gre korunan alan statleri farkl kanunlarda dzenlenmi olup
bunlar; milli park, doal sit alan, zel evre koruma blgesi, tabiat park, tabiat
koruma alan ve sulak alanlardr. Kanunun hazrlanma gerekesi, bu statler ara-
sndaki atmann giderilmesi ve Avrupa Birlii mevzuatna uyum salanmasdr.
Bu erevede, almamzda lkemizde korunan alanlarn yasal ve kurumsal yaps
ile yetki atmasna deinilmitir. Taslak kapsamnda yer alan ekolojik etki deer-
lendirmesi srecine dair eletirilerimiz sunulmutur. Ayrca Kanun Tasarsnn
korumaya ve planlamaya ilikin baz nemli hkmleri zerinde durulmu, AB
mevzuat kapsamnda Habitat ve Ku Direktiferinin gerekleri vurgulanmtr.
Anahtar Kelimeler: Doa, Biyolojik eitlilik, Korunan Alanlar, Habitat ve
Ku Direktiferi
Assesment of the Draft Law
on Protecti on of Nature
and Bi ologi cal Di versi ti y i n
Accordance wi th the Nature
Protecti on Legi slati on
Abstract
Tis paper has focused and critisized on the Draft Law On Protection Of Nature
And Biological Diversity which has been studied since 2002. Te Draft Law has
provided that to convert the legislation on nature protect and biological diversity.
According to the Turkish Legislation the protected area status are as follows; national
park, nature park, nature protection area, special environment protection area,
national sit area, wet land. Aims of the Draft Law are making disappear the confict
of authority among these protected areas and European Union membership process.
In this regard this paper has been accentuated the political and legal framework
regarding protected areas and confict of authority in Turkey. My critique has send-
ing in about period of ecological impact assessment in the Draft Law. Besides the
Draft Laws important decisions have been analysed. And it has dwelled upon the
Habitat Directive and Birds Directive.
Keywords: Nature, Biological Diversity, Protected Areas, Habitat Directive and
Birds Directive
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
186 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR
2
002 tarihinden itibaren hazrlklar sren ve halen TBMM gnde-
minde bulunan Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasars,
Trkiyede yaklak 60 yl boyunca oluturulmu doa ve biyolojik eitli-
lii koruma mevzuatnn deitirilmeye ve yeni bir sistem getirilmeye alld
izlenimini vermektedir. 2011 ylnda yrrle giren 644
[1]
, 645
[2]
ve 648
[3]
sayl
KHKler ile doa korumaya ve zellikle korunan alanlara ilikin kurumsal ve
yasal yapda yaanan deiikliklere kout olarak, Tabiat ve Biyolojik eitlilii
Koruma Kanunu Tasars da deiiklie uram ve kamuoyunda tartmalara
neden olmutur. Sre devam ederken Korunan Alanlarn Tespit, Tescil ve
Onayna likin Usul ve Esaslara Dair Ynetmelik yrrle girmitir
[4]
. Esasen
bir Kanun metninde bulunmas gereken hkmleri ieren anlan Ynetmeliin
baz maddeleri, Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasars ile
akmakta ve atmaktadr. Ynetmelik, halen yrrlkte olan mevzuat gz
nne alnarak dzenlendiinden tanr tabiat varlklar hari; tabiat varl,
doal sit alan, zel evre koruma blgesi, milli park, tabiat park, tabiat ant,
tabiat koruma alan ve sulak alanlar kapsamakta ve sz konusu korunan alan
statleri, Kanun Tasarsnda ngrlen korunan alan statlerden ve bunlarn
ilke ve kurallarndan baz ynlerden ayrlmaktadr. Kanun Tasars Orman
ve Su leri Bakanlnca hazrlanm olmasna ramen, Ynetmelik evre ve
ehircilik Bakanl tarafndan yrtlmektedir. Bu durum, her iki Bakanlk
arasndaki mevcut atmann daha derinleerek devam ettiini gstermektedir.
Trkiyede doa korumaya ilikin yasal dzenlemelerin tarihi 1950li yllara
uzanmakla birlikte, evreye ilikin politikalarn ve kurumsal yaplanmann 1972
Birlemi Milletler nsan evresi Konferansndan (Stockholm Konferans)
sonra balad bilinmektedir. Kurumsal yaplanma sonrasnda, evreyle ilgili
uluslar aras szlemelere taraf olma sreci hzlanmtr. Doa korumaya ili-
kin olarak; Birlemi Milletler Biyolojik eitlilik Szlemesi ile llemeyle
Mcadele Szlemesi, Avrupann Yaban Hayat ve Doal Yaama Ortamlarnn
Korunmas Szlemesi (Bern Szlemesi), Sulak Alanlarn Korunmas Szle-
mesi (Ramsar Szlemesi), Nesli Tehlike Altnda Olan Yabani Bitki ve Hayvan
Trlerinin Uluslararas Ticaretine likin Szlemesi (Cites Szlemesi), Barse-
lona Szlemesi, Kltrel ve Doal Mirasn Korunmas Szlemesi, Cartegana
Protokol bunlardan nemli birkadr. Trkiyenin uluslar aras srete uzun
yllardan beri katld doa ve biyoeitlilii koruma almalar balamnda
[1] RG. 04.07.2011 tarih ve 27984 (Mkerrer) say.
[2] RG. 04.07.2011 tarih ve 27984 (Mkerrer) say.
[3] RG. 17.08.2011 tarih ve 28028 say.
[4] RG. 19.07.2912 tarih ve 28358 say.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
187 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

taraf olduu szlemelerle yklenmi olduu sorumluluklarn ve taahhtlerin


yerine getirilmesi nem arz etmektedir. Yine yukarda belirtilen srele ba-
lantl olarak, doa ve biyoeitliliin korunmas konusundaki mevzuatmzn
gncellenmesi ve yenilenmesi ile halihazrda dzenleme bulunmayan konularda
da yasal dzenlemeler hazrlanmas gerekmektedir.
Bu gerekliliklerin yan sra, Avrupa Birlii katlm srecinde, Avrupa Toplu-
luu kapsamnda imzalanan ve yelik sreci ile sk skya balantl olan mev-
zuatn ve zellikle Ku ve Habitat Direktiferinin i hukukumuza uyarlanmas
salanm olacaktr. Bilindii zere Avrupa Birlii Mktesebatnn stlenilmesine
likin Ulusal Program
[5]
, 2001 ylnda, daha sonra bu sre ierisinde revize
edilen Katlm Ortakl Belgesine paralel olarak yeniden dzenlenen Ulusal
Program
[6]
ise Temmuz 2003 tarihinde yrrle girmitir. Bu srete Ulusal
Program gzden geirilmi ve gncellenerek yaymlanmtr
[7]
. evre Fasl
Ayrntl Tarama Toplants ise 29 Mays03 Haziran 2006 tarihleri arasnda
dzenlenmitir. AB daimi temsilciler komitesi, Trkiye ile ilgili katlm mza-
kerelerinde evre faslnn 21 Aralk 2009 tarihinde dzenlenen hkmetler aras
konferansla almasn onaylam ve ardndan, Brkselde yaplan hkmetler
aras konferans ile mali yk ok fazla olmasna ramen evre fasl almtr.
evre faslnn almasyla Trkiye drt konuda ncelii yerine getirmekle
ykml tutulmutur. Al Kriterleri ise, Trkiyenin Komisyona kapsaml bir
strateji sunmas ve Trkiyenin AT-Trkiye Gmrk Birlii Ortaklk Konseyinin
kararlarna uygun olarak ilgili evre mktesebatnn uygulanmasna dair ykm-
llklerini yerine getirmesidir. Bunlarn yan sra Avrupa Birliinin taraf olduu
uluslararas szlemelere lkemizin taraf olma durumu da bir al kriteri olarak
gze arpmaktadr. Dier taraftan, lkemizin Mzakere Pozisyon Belgesine
karlk olarak hazrlanan ABnin Ortak Mzakere Pozisyon Belgesinde, evre
Faslnn geici olarak mzakerelere kapatlabilmesi iin belirlenen 6 Kapan
Kriterinden biri, Doa koruma ve atk ynetimini de ierecek ekilde, geri kalan
sektrlerde mktesebata uyumu srdrmesi ve katlm tarihinde AB ykm-
llklerine ilikin tamamen hazr olduunu gstermesidir
[8]
. Bu aklamalar
erevesinde Trkiyenin ABnin doa koruma politikalarna uyum salamas
ve mktesebatn uyumlatrmas gerekmektedir. Doa koruma konusunda ana
dzenlemeler olarak kabul edilen Ku ve Habitat Direktiferi gz nne alnarak
yeni yasal dzenlemelere ihtiya bulunmaktadr. AB Komisyonu tarafndan
doa koruma alannda yaplan mzakerelerde de Trkiyeden beklenen ncelikli
[5] RG. 24 Mart 2001 tarih ve 24352 say.
[6] RG. 24 Temmuz 2003 tarih ve 25178 (mkerrer) say.
[7] RG. 31 Aralk 2008 tarih ve 27097 (mkerrer) say.
[8] T.C. Avrupa Birlii Bakanl, http://abgs.gov.tr//index.php?p=44460 (eriim tarihi
20.07.2012)
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
188 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

hususun mevzuatn uyumlatrlmas ile birincil ve ikincil mevzuatn yrrle


konulmasdr. AB Habitat ve Ku Direktiferinden kaynaklanan ykmllk-
lerin yerine getirilmesi bakmndan, yrrlkteki dzenlemelerle yasal gvence
altna alnan korunan alanlarn dnda kalan ekosistemlerin, habitatlarn ve
biyotoplarn yasal olarak gvence altna alnmas da bir zorunluluktur.
Btn bu gereksinimler sonucunda hazrlklar uzun bir sreci kapsayan
ve AB evre faslnn almasyla sreci hzlanan Tabiat ve Biyolojik eitlilii
Koruma Kanunu Tasars 17.05.2012 tarihinde Trkiye Byk Millet Meclisi
Bakanlna gnderilmitir. Tasar TBMM evre Komisyonunda ok hzl
bir ekilde grlerek gemitir. lk kez gndeme geldiinde hazrlan amac
farkl olmasna karn, Kanun Tasarsnn Milli Parklar Kanununu yrrlkten
kaldrmak ve bu Kanunda engel olarak kabul edilen hkmleri bertaraf etmek
istemesi, tabiat ve tabii deerleri koruma bak asndan ne kadar uzaklal-
dnn gstergesidir.
I. Tabiat ve Biyolojik eililii Koruma
Kanunu Tasarsnn lke ve Kurallar
Hazrlanma gerekeleri yukarda belirtilen Kanun Tasarsnn amac; tabi-
atn, tabii deerlerin ve biyolojik eitliliin korunmasna ve srdrlebilir
kullanmna, halkn tabiat hakknda bilinlenmesini ve toplumun korumaya
ynelik katklarn artracak faaliyetlerin desteklenmesine ilikin usul ve esaslar
dzenlemektir. Kanunun kapsamna; biyolojik eitliliin ve tabii deerlerin
korunmasna ve koruma altna alnan alanlarn belirlenmesine, iyiletirilmesine,
ynetilmesine, gelitirilmesine ve denetimine ilikin hkmler girmektedir.
Kanun pek ok tanm ve ilke belirlemitir. evre hukukunun nleme, kat-
lm, ibirlii ve egdm, entegrasyon ve ihtiyat gibi temel ilkelerine Kanun
Tasarsnda yer verilmeye alld, ancak bu ilkelerin hayata geirilmesini
salayacak hkmlerin dzenlenemedii gzlenmektedir. Zira bir Kanunda
ilkenin yer almas yeterli olamamakta, bunu salayabilecek, aya yere basan
hkmlerin varlna ihtiya duyulmaktadr.
Kanun Tasarsnda tabiatn, tabi deerlerin ve biyolojik eitliliin korun-
mas ile srdrlebilir kullanmnn salanmasna ynelik olarak; tabiatn,
biyolojik eitliliin ve peyzajn korunmas iin koruma-kullanma dengesinin
gzetilmesi ngrlmtr. ncelikle sz konusu ilkenin yazmndan, koruma
ile kullanmann bir arada dnld, tabiatn, tabii deerlerin ve biyolo-
jik eitliliin srdrlebilir ekilde kullanlabilecei anlalmaktadr. Ancak
srdrlebilir kullanmn uygulamada farkl yorumlanarak olumsuz etkide
bulunabilecek ekilde deerlendirildii, yaanan deneyimlerden bilinmektedir.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
189 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Dier bir ilke ise; koruma blgelerinin ekonomik, sosyal ve kltrel ihti-
yalarnn yan sra blgesel ve yerel karakteristiklerinin de gz nnde bulun-
durularak korunmasdr ki, olumlu bir yaklam olarak kabul edilebilir. Dier
olumlu bir ilke de ihtiyatllk ilkesi gerei, evre zerinde ciddi veya tamiri
mmkn olmayan hasar tehditlerinin varlnda, bilimsel kantlarn ortaya
kmasn beklemeden gerekli tedbirlerin alnmasdr.
Tabi yaama alanlarnda; tabiatn, biyolojik eitliliin ve ekosistemlerin
elverili koruma statsnde korunmas, devamllklarnn salanmas, iyile-
tirilmesi ve bu alanlardaki bitki ve hayvan trlerinin muhafazas ile ekolojik
denge ve tabi ekosistem deerlerinin korunmas ilkeleri de olumlu olarak
dnlebilecek ilkelerdir.
Kanun Tasarsnda tanmlanan korunan alanlarn birden fazlasnn zellik-
lerine sahip olsa dahi, koruma altna alnan bir alann tek bir korunan alan ad
altnda ilan edilmesi gerektiine ilikin ilke, Kanunun karl amalarndan
biri olmakla beraber, aada ayrntl olarak aklanaca zere mevcut yasal
ve kurumsal dzenlemeler buna elvermemektedir.
Korunan alanlarda koruma ve kullanm kararlarnn, ihtiya duyulan her tr
ve lekteki plnlar ile belirlenmesi ilkesinin de uygulamada hayata geirilmesi
kanmzca mmkn deildir.
Tabiat ve biyolojik eitliliin korunmasyla ilgili ynetim ve karar alma
srelerinde; efafn, bilgi edinme hakknn ve aktif toplumsal katlmn
salanmas ile tabiat hakknda ve biyolojik eitlilik konusunda toplumun bilgi
seviyesinin artrlmas ve koruma maksatlarna uygun katklarn artracak faa-
liyetlerin desteklenmesi hususu ilke olarak yer alm olmasna ramen, Kanun
tasarsnn btnne yanstlamamtr.
1. Ekolojik Etki Deerlendirilmesi Kavram ve Koruma Yaklamna
Olumsuz Etkisi
Kanunla ilk kez mevzuatmza aktarlan ve kanaatimizce evresel Etki
Deerlendirmesi (ED) srecinde deerlendirilmesi daha uygun olan Ekolojik
Etki Deerlendirmesi sreci ile koruma alanlarna olumsuz etkisi olabilecei
belirlenen faaliyetler iin ekolojik bir deerlendirme yaplmas mecburiyeti geti-
rilmitir. Buna gre; Ekolojik Etki Deerlendirmesi; gerekletirilmesi planlanan
etkinliklerin ve projelerin ekosistemlere olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerinin
belirlenmesi, olumsuz yndeki etkilerin nlenmesi ya da ekosistemlerin kendisine
ve ileyiine zarar vermeyecek lde en aza indirilmesi iin alnacak nleyici ve
telafi edici tedbirlerin tespit edilmesi amacyla srdrlecek almalar olarak
tanmlanm ve 8. maddede korunan alanlarda yaplmas dnlen herhangi
bir plan veya projenin ekolojik etki deerlendirmesine tabi tutulaca hkme ba-
lanmtr. Bu hkmde yer alan plan kavramndan ne kastedilmek istendii
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
190 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ak olmamakla birlikte, tanmda etkinlik ve proje ifadesi kullanldndan,


bu ekilde anlalmas gerektii kanmzca daha uygun olacaktr. 8. maddede;
ekolojik etki deerlendirmesi sonucunda sahann btnselliinin olumsuz bir ekilde
etkilenmeyeceine karar verildikten sonra plan veya projeye, alan yneten bakanlk
tarafndan izin verilir. hkm yer almtr. Hkmde, sahann btnselliinin
olumsuz bir ekilde etkilenmesinden bahsedilmi, ancak korumaya aykrlk veya
biyolojik eitliliin tahribine ilikin bir ifadeye yer verilmemitir. Sadece 8.
maddenin 2. fkrasnda, ekolojik etki deerlendirilmesinde, zel nem tayan ve
korunan tabii habitat tiplerini belirten Liste (I) ile zel nem tayan ve korunan
hayvan ve bitki trlerini belirten Liste (II)de yer alan trlerin elverili koruma
statsnde muhafazas, koruma alannn btnl ve koruma alan ilanna sebep
olan amalar dikkate alnr. hkmne yer verilmitir.
Ancak btn bu aklamalarn tesinde, maddenin 3. fkrasnda dzenle-
nen ekolojik etki deerlendirmesi sonucunda saha zerindeki etkilerin olumsuz
deerlendirilmesine ramen alternatif zmlerin bulunmamas ve stn kamu
yararnn bulunmas nedeniyle plan veya projenin uygulanmas zorunlu ise ilgili
bakanlka gerekli her trl telafi edici tedbirler alnr veya aldrlr. hkm
ile korumaya aykr bir yaklam sergilenmektedir. Zira Kanun Tasarsnn
gerekesinde de; stratejik ve lke kalknmas iin byk neme sahip ve stn
kamu yarar asndan nemli grlen faaliyetlerin mutlak koruma gerektiren
alan snrlar dahilinde kalmas halinde, belirli artlara bal olarak iletilmele-
rine imkan salanmas bir gerekliliktir. Sz konusu faaliyetlere verilecek izinler,
Bakanlk izni ile gvence altna alnmtr. ifadesine yer verilerek, aka enerji,
maden, ulatrma, sanayi, turizm gibi lke kalknmas iin byk neme sahip
faaliyetler iin stn kamu yarar olduu kabul edilmekte ve bu faaliyetlerin
belirli artlara bal olarak (bu artlarn ne olduu belli deildir) iletilmelerine
imkan salanmasnn gerekli olduu vurgulanmaktadr. Doay ve biyolojik
eitlilii koruma amacyla hazrland iddia edilen bu Kanunun gerekesi,
anlan faaliyetlere verilecek izinlerin, idarenin izni olacandan bahisle gvence
altnda olduunu belirtmekte, ancak bilindii zere idare bu gne kadarki
uygulamalaryla evre ve doa koruma konusunda ok duyarl olmadndan,
bu ifade inandrc olamamaktadr.
Sz konusu madde 4. ve 5. fkralarnda stn kamu yarar ile ilgili
hkmlere yer vermi olmasna karn, ne ifade edilmek istendii ak olarak
belirtilmemi, uygulamada sorunlara neden olabilecek ekilde dzenlenmitir.
Sz konusu hkme gre; korunan alanda ncelikli habitat tipi veya ncelikli
tr bulunmas halinde stn kamu yarar; halk sal, evreye yarar ve kamu
gvenlii ile snrldr.
Tasarya gre ncelikli Habitat; nem arz eden yok olma tehlikesi altnda
bulunan doal habitat tiplerini, ncelikli Tr ise; Doal yaylma alanlarnda
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
191 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

yok olma tehlikesi altnda bulunan doal habitat tiplerini ifade etmektedir.
Ancak bunlarn bulunmas halinde ne yaplmas gerektii veya ne yaplmamas
gerektii belli deildir. Maddenin dzenleni biiminden bu fkrann ngrl-
mesinin sebebini ve hkmn amacn yorum yoluyla ortaya karmaya almak
gerekmektedir. Ancak bu durum yasa yapma tekniine uygun dmemektedir.
Bir dier mulak ifade ise alternatif zm bulunmamas dr. fadenin neyi
anlatmak istedii belli olmamakta, ayrca korunan alanda ncelikli habitat tipi
veya ncelikli tr bulunmas halinde stn kamu yararndan ne anlalmas
gerektii veya hangi ynde snrlanmas gerektii yasa metni ile belirlenmek
istenmektedir. Bu snrlama ise; halk sal, evreye yarar ve kamu gvenliidir.
Net ve ak tanmlar bulunmayan bu kavramlarn da uygulamada nasl yorum-
lanaca belli deildir. stelik 5. fkraya gre korunan alanlarda stn kamu
yarar karar, ilgili bakanlklarn uygun gr alnmak suretiyle alan yneten
bakanlk tarafndan verilecektir. Alan yneten bakanlk ise mevzuatta karmak
bir biimde dzenlenmitir
[9]
.
Yukarda vurguland zere, stn kamu yarar ifadesi ile son derece
mulk ve bak asna gre deiebilecek hkm ile doal alanlara zarar vere-
bilecek birok yatrmn nndeki engeller kaldrlmak istenmektedir. rnein
Tasarda getirilmek istenen ve halen ulusal ve uluslar aras evre mevzuatnda yer
almayan evreye yarar kavramnn farkl yorumlanmas ile madencilik, enerji,
sanayi, tarm, turizm gibi doa zerinde olumsuz etkiye sahip birok yatrmn
kolaylkla gerekletirilebilmesinin mmkn olabilecei dnlmektedir
[10]
.
stn kamu yarar kavram, mevzuatmzda dzenlenmemi olmasna
ramen, yarg kararlar ile bir ierik kazandrlmaya aba sarf edilmitir. Bu
kavramn tanmlanmasna gemeden nce kamu yarar kavramnn erevesi-
nin izilmesi, ieriinin belirlenmesi gerekir. Kamu yarar kavramnn anlam
ve kapsam bata hukuk felsefesi olmak zere birok hukuk dal tarafndan
belirlenmeye allmtr. Esasen idarenin stlendii kamu hizmetlerinin, ald
btn kararlarn arkasndaki niyetin kamu yararna uygunluk olmas gerekir.
Kamu yararnn hangi dzenlemede yer alaca ve uygulanaca yasama organ
tarafndan belirlenmekle beraber, uyumazlk durumunda kamu yararnn
varln veya yokluunu ve ne ekilde uygulanmas gerektiini yarg mercileri
tespit etmek durumundadr. Bu kapsamda deerlendirildiinde kamu yarar
ok ilevli bir kavramdr. Kamusal faaliyetlerin hukuka uygunluunu lmek
amacyla kullanlmaktadr. Ayrca temel haklarn snrlandrlmasnda bavurulan
balca nedenlerden birisidir. Bunun yan sra ynetime uygulanan zel kurallarn
[9] Bkz. Doa Korumaya likin Kurumsal Yaplanma bal altndaki blm.
[10] Tabiat Kanunu zleme Giriimi, Trkiye Doasnn Srtndaki Bak, 4 Haziran 2012
tarihli Basn Aklamas, http://tabiatkanunu.wordpress.com (eriim tarihi 05.06.2012)
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
192 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

(ynetim hukukunun) uygulama alann belirleyen bir lttr. Ksaca kamu


yarar bir faaliyete devlet ya da kamu faaliyeti nitelii kazandrr ve onun kamu
hukukuna uygunluunun bir ls olarak kabul edilir
[11]
.
Kamu yarar kavramnn yan sra toplum yarar, ortak iyilik, toplumsal
refah/esenlik, genel yarar gibi ou birbirinin yerine kullanlan baz kavramlar
bulunmakla birlikte, bu kavramlarn ortak noktasnn bireysel kardan farkl,
bunun stnde veya dnda bir yarar veya kar ifade ettii, gerek farklln
kamu yarar ile toplum yarar arasnda deil, kamu yarar ile bireysel
kar arasnda olduu dncesi yer almaktadr
[12]
. Ancak, kamu yarar ile
toplum yarar kavram arasnda anlam bakmndan fark olduunu, kamu
yararnn kurulu dzenin korunmasndaki kar, toplum yararnn ise lkede
yaayan tm insanlarn ortak karn tarif ettii dncesi de belirtilmitir
[13]
.
Dier taraftan btn yasal dzenlemelerin kamu yararna ynelik olduu
varsaylr. Bireysel yarar kart olarak kullanlan kamu yarar, kiisel bir menfaatin
gdlmediinin de gstergesidir. Ayrca nc kiileri yararlandrmak ya da
onlara zarar vermek ynnde bir uygulama yaplyorsa veya siyasi bir menfaat
korunuyorsa kamu yararna olmad kabul edilmektedir. Olduka fazla ilevi
bulunan, kanun koyucunun iradesiyle anlam bulan ve kapsam ve snr tam
belirlenemeyen bir kavram olarak kabul edilen kamu yarar, kamu dzeni,
kamu hizmeti, kamu sal, milli gvenlik, milli savunma gibi kavramlarla
ilikilendirilmeye allmtr
[14]
.
Kamu yarar, kimi zaman ounluu tekil eden grubun yarardr (zel
mlkiyete ait bir arazinin yol yapm nedeniyle kamulatrlmas gibi), kimi
zaman da ounluun yarar ile atan, ancak nitelii gerei stn tutulmas
gereken az sayda bireyin yarar (ambulansn gei stnl olmas gibi) olarak
kabul edilir
[15]
.
Ayrca evre sorunlarnn nlenmesine ilikin nlemlerin, mlkiyet hakk
yada giriim zgrl gibi kiisel haklar zedelemesi veya kii haklar ile
toplumsal kar arasnda bir atmann ortaya kmas durumunda toplum-
sal menfaate ncelik verilerek
[16]
, mlkiyet hakknn kamu yarar amacyla
[11] Tekin Akllolu, Kamu Yarar Kavram zerine Dnceler, Amme daresi Dergisi,
Haziran 1991, c.24, sa.2, s.3.
[12] Tekin Akllolu, s.7.
[13] mit Doanay, Toplum Yarar ve Kamu Yarar Kavramlar, Mimarlk, Temmuz 1974,
sa.7, s.5.
[14] Bahtiyar Akylmaz, Murat Sezginer, Cemil Kaya, Trk dare Hukuku, Sekin Yaynlar,
Ankara 2009, s.27.
[15] Akylmaz-Sezginer-Kaya, s.28.
[16] Sheyla Suzan Alca, dari yarg Kararlar erevesinde 2872 Sayl evre Kanunu ve lgili
Ynetmeliklerin Uygulanmasndan Doan Uyumazlklar, Ankara niversitesi Sosyal
Bilimler Enstits, Yaynlanmam Doktora Tezi, Ankara 2005, s. 38.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
193 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

snrlandrlmasna gidilebilmektedir. evrenin korunmasnda stn bir


kamu yararnn bulunduu aktr. Anayasann Mlkiyet Hakk balkl 35.
maddesi de, Herkes, mlkiyet ve miras haklarna sahiptir. Bu haklar, ancak kamu
yarar amacyla, kanunla snrlanabilir. Mlkiyet hakknn kullanlmas toplum
yararna aykr olamaz hkm ile bu dnceyi kabul etmektedir. Anayasada
ayrca, deniz, gl ve akarsu kylaryla, deniz ve gllerin kylarn evreleyen
sahil eritlerinden yararlanmada ncelikle kamu yararnn gzetilecei (madde
43), Devlet ve kamu tzel kiilerinin; kamu yararnn gerektirdii hallerde,
gerek karlklarn pein demek artyla, zel mlkiyette bulunan tanmaz
mallarn tamamn veya bir ksmn, kanunla gsterilen esas ve usullere gre,
kamulatrmaya ve bunlar zerinde idari irtifaklar kurmaya yetkili olduu,
(madde 46), kamu hizmeti nitelii tayan zel teebbslerin kamu yararnn
zorunluluu kld hallerde devletletirilebilecei (madde 47), devlet orman-
larnn zamanam ile mlk edinilemeyecei ve kamu yarar dnda irtifak
hakkna konu olamayaca (madde 169/2) kurallarna yer verilmitir.
lgili mevzuatta, evre sorunlarnn nlenmesi ve zm konusunda pek
ok kamu kurumuna yetki ve grev verildii ve bu anlamda idarenin bu konuda
bir kamu hizmeti yrtmesi gerektii aktr. Bu kamu hizmetinin yerine getiril-
mesinde toplumun tmn ilgilendiren bir ortak ihtiya olduu ve ortak yarar
temelinde ykseldii gz nne alndnda kamu yararnn varln kabul
etmemek mmkn deildir. Bu erevede kiisel haklarn kullanlmasnn veya
zel giriimin yerine getirilmesindeki ama zel kardr, kr veya kazantr,
ancak idarenin kamu hizmetini yerine getirmesindeki ama toplumun ortak
gereksinimlerini karlamak, yani kamu yararn gerekletirmektir
[17]
. dareye
kamusal yetkilerin verilmesinin amac, kamu yararn gerekletirmek olup,
kamu yarar, istisnasz btn idari ilemler iin geerli bir genel amatr
[18]
.
Ksaca erevesini izmeye altmz kamu yararnn, farkl kamusal
menfaatleri dzenlemek zorunda olduu durumlarda, hangi kamu yararnn
stn tutulmas gerektiine ilikin bir atma karmza kabilir. stn
kamu yarar kavram bu atma durumunda, bir tercih yapma ve karar verme
ihtiyacndan domu olup, birok alternatif kullanmda ortaya kabilecek
farkl kamu yararlarnn greceli olarak karlatrlmas ve stn olan seenek
dorultusunda karar verilmesi anlamna gelmektedir
[19]
. stn kamu yarar ile
ilgili kesin bir tanmlama ya da tanmlamann yapld net bir yasa hkm
[17] smet Giritli, Pertev Bilgen, Tayfun Akgner, Kahraman Berk, dare Hukuku, DER
Yaynlar, stanbul 2011, s. 1020.
[18] Kemal Gzler, dare Hukuku, Cilt 1, Ekin Kitabevi Yaynlar, Bursa 2003, s. 854.
[19] Ukun Geray, Belekte Golf Alanlar ve Turizm Tesisleri in Tahsis Edilen Alanlar Konusunda
Bir Deerlendirme ve stn Kamu Yarar, http://www.foresteconomics.org/belekgeray.
pdf (eriim tarihi 01.08.2012)
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
194 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bulunmamakta
[20]
, bu husustaki belirsizlik her farkl durumda yaplacak terci-
hin, stn kamu yararnn kapsamnda deiiklie neden olabilecektir. stn
kamu yarar konusundaki bu belirsizlik, uyumazlk ve atma durumunda
karar vericiler iin bir boluk ve hareket alan oluturabilmektedir. zellikle
evre ve doa koruma konularndaki uyumazlklarda, doann ve biyolojik
eitliliin korunmas amac dorultusunda stn kamu yarar kararlar nem
arz etmektedir
[21]
.
Ancak, Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn yukarda
belirtilen hkmnde stn kamu yarar tam aksine bir yaklamla, doann ve
biyolojik eitliliin korumasna deil, tahribine ve yok olmasna yol aabilecek,
lke kalknmas iin nem tad iddia edilen faaliyetlerin yaplabilmesine
olanak salayabilecek bir ama dorultusunda dzenlenmitir. stelik at-
an veya yaran kamu yararlar arasnda, hangisinin stn olduuna karar
vermesi gereken mercii idare deil, bu konuda atma domas durumunda,
uyumazlklar zmleme grevi bulunan yarg organdr.
2. evresel Etki Deerlendirmesi le Ekolojik Etki Deerlendirmesinin
Karlatrlmas
Ekolojik Etki Deerlendirmesi hkm ile ED uygulamasnda yer alan,
doa koruma sisteminin gerisinde kalacak bir sistem getirilmek istenmektedir.
Zira kamuoyunda tartmalara yol aan ve birok uyumazln domasna
neden olan ED sistemi, korunan alanlarda dorudan faaliyet yaplmasna
olanak vermemektedir (ED Ynetmeliinde duyarl yreler olarak dzen-
lenmitir). evre Kanununda gerekletirmeyi plnladklar faaliyetleri sonucu
evre sorunlarna yol aabilecek kurum, kurulu ve iletmelerin, evresel Etki
Deerlendirmesi Raporu veya proje tantm dosyas hazrlamakla ykml
olduklar ve evresel Etki Deerlendirmesi Olumlu Karar veya evresel Etki
Deerlendirmesi Gerekli Deildir Karar alnmadka bu projelerle ilgili onay,
izin, tevik, yap ve kullanm ruhsat verilemeyecei; proje iin yatrma ba-
lanamayaca ve ihale edilemeyecei emredici hkm olarak dzenlenmitir.
Bunun yan sra, Duyarl Yreler balkl Ynetmeliin Ek-Vi Bu Ynetmelik
[20] Kanun Tasarsnn ilk versiyonlarndan birinde stn Kamu Yarar; Kamu sal ve
milli gvenlik gibi hizmetlerin ortaya koyduu toplumsal menfaatler ile evre ve doal
kaynaklarn salad yaamsal menfaatlerin bir btn olan veya ileri dzeyde yararl
sonular douran faaliyetlerden elde edilen menfaatler ile ulam, enerji ve haberleme
hizmetleri gibi temel kamu hizmetlerinin salad ve normal ekonomik menfaat ve
faydann zerinde bulunan toplumsal yarar ifade eder. eklinde tanmlanmtr.
[21] Bkz. Dantay 6. Dairesinin 30.01.1992 tarih ve E.1991/2720, K.1992/398- 15.06.1999
tarih ve E.1997/7130, K.1999/331307.12.1999 tarih ve E.1998/2072, K.1999/6209
22.09.2003 tarih ve E.2002/946, K.2003/441021.10.2004 tarih ve E.2004/5140,
K.2004/679502.07.2007 tarih ve E.2006/5520, K.2007/4165 sayl kararlar.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
195 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kapsamnda bulunan projelere ilikin yaplacak almalar srasnda bavurulmas


gereken mevzuat kapsamna; lkemiz mevzuat uyarnca korunmas gerekli alan-
lar, lkemizin taraf olduu uluslararas szlemeler uyarnca korunmas gerekli
alanlar ve Korunmas gereken alanlar olmak zere lkemiz doasn koruyan
tm alanlar girmektedir. Dier taraftan Ynetmeliin Proje Tantm Dosyasnn
Hazrlanmasnda Esas Alnacak Seme Eleme Kriterleri balkl Ek-IVn Proje-
nin yeri balkl 2. maddesi; Projeden etkilenmesi muhtemel alann hassasiyeti
deerlendirilirken aada verilen hususlar gz nnde bulundurulmaldr.
a) Mevcut arazi kullanm ve kalitesi (tarm alan, orman alan, planl alan,
su yzeyi ve benzeri),
b) EK-V deki Duyarl Yreler listesi dikkate alnarak; sulak alanlar, ky
kesimleri, dalk ve ormanlk alanlar, tarm alanlar, milli parklar, zel koruma
alanlar, nfusa youn alanlar, tarihsel, kltrel, arkeolojik ve benzeri nemi
olan alanlar, erozyon alanlar, heyelan alanlar, aalandrlm alanlar, potansiyel
erozyon ve aalandrma alanlar ile 16/12/1960 tarihli ve 167 sayl Yeralt
Sular Hakknda Kanun gereince korunmas gereken akiferler hkmn
tamaktadr.
Sonu olarak ED Ynetmeliinde, korunan alanlar ve koruma alanlar
kapsamnda ok daha etkili bir doa koruma sistemi getirilmi ve aka bu
alanlarda yaplamayacak faaliyetler belirtilmitir. Sz konusu hkmlerin dahi
kamuoyunda eletirilere neden olduu gz nne alnrsa, koruma yaklam
bulunmayan Kanun Tasarsnn yrrle girmesi ile yeni tartmalarn oda
olmas kanlmazdr. Bunun yan sra, yaplacak yatrm faaliyetinin mutlaka
ED srecine tabi olaca gz nne alndnda, ED benzeri, saha zerindeki
etkilerin deerlendirilmesine ynelik yeni bir evresel deerlendirme srecinin
getirilmesi, yatrmc asndan da yeni bir idari prosedr, masraf, emek ve zaman
kayb demektir. Bu hususun, kamu kurumlar arasnda yetki atmalarna da
yol amas kanlmazdr.
3. Ekosistem yiletirmesi
Tasarnn 20. maddesinde tahrip olan veya bozulmu peyzaj
[22]
ve ekosis-
temlerin
[23]
iyiletirilmesi iin gerekli tedbirlerin ilgili kurum ve kurulularla
birlikte Orman ve Su leri Bakanl tarafndan alnaca dzenlenmitir. Ayrca
ekolojik etki deerlendirme raporunda verilen taahhtlere uymayan faaliyetler
Orman ve Su leri Bakanlnca durdurulacaktr.
[22] Tasarya gre, Peyzaj: zellikleri insan ve/veya tabii faktrlerin etkileimi ve eylemi sonucunda
oluan, zaman ve mekn boyutunda deiim gstermesiyle dinamik yapda olan, belirli kalite
gstergeleri ve eitlilik snfamalaryla ifade edilebilen alanlar ifade etmektedir.
[23] Tasarya gre Ekosistem: Tabiattaki canl ve cansz varlklarn aralarnda karmak ilikiler
ve etkileimler kurarak oluturduu, her biri belli ilevsellie sahip birimleri ifade etmektedir.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
196 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Bunun yan sra, maddede dzenlenen Tabii durumuna uygun hale geti-
rilemeyen alanlar buna en yakn yaama alanna dntrlr ifadesi ak bir
biimde bir alandaki tahribatn merulatrlmasna ve tahribatn giderilmesi
iin yaplabilecek rehabilitasyon almalarnn zaafa uratlmasna zemin hazr-
lamaktadr. En yakn yaam alan ifadesi bilimsel dayanaktan yoksundur ve
tam anlamyla ne kast edildii ak deildir.
II. Korunan Alanlarn levleri
ve Mevzuatmzda Yer Alan
Korunan Alan Statleri
1. Korunan Alan Tanm ve levi
Korunan Alanlar; zellikle biyolojik eitliliin, doal ve kltrel kaynak
deerlerinin korunmas amacyla ayrlan ve ilgili yasal dzenlemeler kapsamnda
ynetilen karasal ve/veya denizel alan olarak tanmlanmakta ve dnyann her
yanndaki koruma abalarnn zn oluturmaktadr
[24]
. Getiimiz krk ylda,
Birlemi Milletler listesinde bulunan korunan alanlarn says on kat artm,
yaplan deerlendirmelerde ise 104.000i akn alann bulunduu bildirilmitir.
Koruma altndaki alanlar da benzer bir art gstermi, 1962de 2,4 milyon km
iken 2004te 20 milyon kmye kmtr. Dnyann kara alanlarnn kabaca
%12si u anda korunan alan olarak tanmlanmaktadr
[25]
.
Korunan alanlarn, biyolojik ve kltrel eitliliin korunmas, su havzala-
rnn, topraklarn ve kylarn korunmas, mevcut doal rnlerin srdrlebilir
kullanm ile sosyo-ekonomik katklar salamas, turizm, rekreasyon ve eitsel
faaliyetlerin desteklemesi gibi ilevleri bulunmaktadr. Korunan alanlarn nemi,
1992 ylnda imzaya alan Birlemi Milletler Biyolojik eitlilik Szlemesi
ile de onaylanmtr. Szlemenin 8. maddesi, szlemeyi imzalayan tarafarn
korunan alan sistemlerinin gelitirilmesini ngrmektedir
[26]
.
Bunun yan sra korunan alanlarn birou, bu alanlara sahip olduklar
geleneksel kltrleri ile zenginlik katan blge insan iin de yaam alandr.
[24] Chape, S., Blyth, S., Fish, L., Fox, P. ve Spalding, M. (Compilers) 2003. 2003 United
Nations List of Protected Areas. IUCN: Gland, Switzerland and Cambridge, UK and
UNEP-WCMC: Cambridge, UK.
[25] Lucy Emerton, Joshua Bishop, Lee Tomas, Korunan Alanlarn Srdrlebilir Finansman:
Glkler ve Seenekler zerine Bir Deerlendirme, IUCN Te World Conservation
Union, s. 5.
[26] Convention on Biologial Diversity, http:// www.cbd.int/convention/articles/?a=cbd-08
(eriim tarihi 24.07.2012)
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
197 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Bu amaca ynelik olarak korunan alanlarn sahip olduklar deerlerinin, gerek


bugn ve gerekse gelecek nesiller iin etkin bir ekilde korunmas gerekmektedir.
Korunan alanlarn kaynak deerlerinin muhafaza edilmesi iin, bu deerleri
ieren alanlara koruma derecesi ve koruma amac dorultusunda statler veril-
mektedir. Koruma statlerinin verilmesinde ncelikli amalar biyolojik eitlilik
ve kaynak deerlerinin korunmas olmakla birlikte, kurumlarn grevleri, kurulu
amalar ve hedeferi de belirleyici olmaktadr. Bir yandan, kaynak deerlerinin
korunmasna ilikin yasal dzenlemeler ve korunan alanlara ynelik almalar
devam ederken, br yandan, dnyada doa koruma ile ilgili yaanan gelime-
lere lkemiz de katlm, pek ok uluslararas szleme imzalanmtr. Ulusal
ve uluslararas seviyede nemli zelliklere sahip doal ve kltrel varlklar ile
alanlar, koruma ve kullanma dengesi salanarak, gelecek nesillere miras bra-
klmalar amacyla deiik statlerde korunan alanlar olarak belirlenmektedir.
Sz konusu alanlar, farkl kurum ve kurulular tarafndan, farkl yaplanma ve
statlerde koruma altna alnmtr ve mevzuatmzda farkl yasal dzenlemelerle
bunlarn tespitine, ilanna ve ynetilmesine ilikin hkmler bulunmaktadr.
2. Korunan Alanlara likin Mevzuat ve Korunan Alan Statleri
Korunan alanlara ilikin mevzuatn kapsamna giren balca kanunlar; 2872
sayl evre Kanunu, 6831 sayl Orman Kanunu, 2873 sayl Milli Parklar
Kanunu, 383 sayl zel evre Koruma Kurumu Bakanl Kurulmasna
Dair Kanun Hkmnde Kararname, 4915 Sayl Kara Avcl Kanunu, 2863
sayl Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Kanunu, 1634 sayl Turizmi Te-
vik Kanunu, 5312 sayl Deniz evresinin Petrol Ve Dier Zararl Maddelerle
Kirlenmesinde Acil Durumlarda Mdahale Ve Zararlarn Tazmini Esaslarna
Dair Kanun, 3621 sayl Ky Kanunu, 1380 sayl Su rnleri Kanunu, 644
sayl evre ve ehircilik Bakanlnn Tekilat ve Grevleri Hakknda Kanun
Hkmnde Kararname ile 645 Sayl Orman ve Su leri Bakanlnn Tekilat
ve Grevleri Hakknda Kanun Hkmnde Kararnamedir.
Bu erevede yrrlkte bulunan yasalara gre ilan edilen korunan alan
statleri; Milli Park, Tabiat Koruma Alan, Tabiat Park, Tabiat Ant, Arkeo-
lojik Sit Alan, Kentsel Sit Alan, Tarihi Sit Alan, Doal Sit Alan, zel evre
Koruma Blgesi, Sulak Alan, Avrupann Yaban Hayat ve Yaam Ortamlarn
Korunmasna likin Bern Szlemesi gereince Korunan Alan Statleri, zel
Korumaya Deer Alanlar (Zmrt A Alanlar), Biyosfer Rezerv Alanlar,
Dnya Kltrel ve Doal Miras Alandr.
Yukarda ad geen alanlarda birden fazla statnn varl ve bunlarn deiik
yasal dzenlemelere dayanmas, uygulamada ynetim sorunlarna sebep olmak-
tadr. Bu nedenle korunan alann ynetiminden sorumlu farkl kurumlarn,
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
198 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

hatta ayn kurum ierisinde farkl birimlerin farkl yaklamlar, birbirleriyle


uyumlu standartlarn ve kurallarn oluturulmasna engel olmaktadr.
3. Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanununda Dzenlenen
Korunan Alan Statleri
Kanun Tasarsnn hazrlanmasnn ncelikli amac mevzuatta dank
halde bulunan hkmleri bir araya toplayarak, karmaa ve atmalara son
erdirmek idi. Ancak tasarnn ilk versiyonundan itibaren geirilen sre ieri-
sinde, kurumsal yaplanmada yaanan gelimeler neticesinde siyasi basklarn
da etkisiyle tasarda kkl deiiklikler yaplmtr.
Tasarda korunan alan ve koruma alan ayrm yaplmaktadr. Buna
gre; korunan alan: bu Kanun uyarnca Bakanlar Kurulu, Orman ve Su leri
Bakanl ve evre ve ehircilik Bakanl tarafndan snrlar belirlenerek
koruma maksadyla ilan edilen kara, ky, sucul ve ulusal deniz alanlarn,
koruma alan ise, herhangi bir habitat veya trn korunmasn gz nnde
bulundurarak dar snrlar ierisinde koruma altna alnm alan belirtmektedir.
Ayrca ku koruma alan ad altnda; ulusal veya kresel lekte nesli tehlike
altndaki ku trlerinden en az bir tr, nemli sayda kuu veya alt trlerinin
bir ksmn, srekli veya geici olarak barndran ve tabiattaki ku trlerinin
nesillerini srdrebilmesi iin zel nem tayan alanlar ifade eden yeni bir
koruma alan da getirilmitir.
Buna gre Tasardaki korunan alanlar aadaki statler altnda
snfandrlmtr:
Tabiat koruma alan: Kaybolma tehlikesine maruz trler; korumada nce-
likli tabii yaam alanlar; sra d ekosistemleri; bilim ve doa tarihi asndan
zel nem tayan bitki ve hayvan trleri; doal olaylarn meydana getirdii
sekin rnekleri barndran koruma alanlardr.
Milli park: Bilimsel ve estetik bakmdan milli veya milletleraras dzeyde
ender bulunan doal ve kltrel deerler; tabiat unsurunun arlk tad
peyzajlar barndran, zellikli kaynak deerlerinin uygun bir ekilde korunup
ynetildii, bir veya daha fazla ekosistemin tamamn kapsayacak byklkte
alanlardr.
Tabiat ant: Tabii olarak oluan, ender, sra d, esiz oluumlar ile bitki
trlerinin nadir ve temsili rneklerini ihtiva eden veya bilimsel deer tayan
tabiat paralardr.
Tr ve habitat koruma alan: Yok olma tehlikesine maruz, dar yaylm
alanna sahip veya biyocorafi blgelerin sra d rneklerini oluturan tabii
yaam alanlar; nesli tehlike altnda olan hassas, nadir ve zel dikkat gerekti-
ren endemik trler; sulak alanlar, ku koruma alanlarn barndran genetik
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
199 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ve biyolojik eitlilik asndan yksek dzeyde nem tayan, muhafaza ve


iyiletirme maksadyla ynetilen koruma alanlardr.
Tabiat park: Bitki ve hayvan varlyla veya maaralar ve kraterler gibi olu-
umlarla bulunduu blgenin tabiat zelliklerini temsil eden; doal zellikleri
ileri derecede bozulmam; trlere tabii yaam alannda veya dnda koruma
tedbirlerinin uygulanabildii; ekosistem ve trlerin geleneksel doal kaynak
ynetim biimleriyle beraber korunabildii; insan unsurunun arlk tad
peyzajlar barndran koruma alanlardr.
4. Korunan Alanlarn Belirlenmesi ve lan
Tasarda yukarda tanmlanan alanlardan birinin veya birden fazlasnn
zelliklerine sahip olmakla beraber; ekolojik adan zel nem tayan ve koruma
altna alnan tabii habitat tipleri ve trleri listelerinde ad bulunan tabii habi-
tatlar ve trleri barndran, uluslararas ibirlii iin belirlenen ve bildirimde
bulunulan alanlar, Orman ve Su leri Bakanlnn teklifi zerine Bakanlar
Kurulu Karar ile zel Koruma Alan olarak ilan edilecektir. Bu alan eer
daha nce koruma altna alnmamsa, bu Kanun hkmlerine gre koruma
altna alnacaktr. Ancak koruma alan veya korunan alan ilan edilmesi nerisi
gerek veya tzel kiiler tarafndan Orman ve Su leri Bakanlna yaplacak
ve bu nerilerden veya Bakanln kendi belirleyecei alanlardan uygun bulu-
nanlar ilgili bakanla gnderilecektir. Orman ve Su leri Bakanl tarafndan
koruma nitelii tadna karar verilen alanlardan orman rejimine tabi olanlar,
bu bakanlka tefrik ve ilan edilecektir. Dier alanlardan yaplama yasa
bulunmayanlar evre ve ehircilik Bakanlnca, yaplama yasa bulunanlar
ise evre ve ehircilik Bakanlnn teklifi zerine Bakanlar Kurulu tarafndan
koruma alan veya korunan alan olarak ilan edilecektir. Koruma karar ilan
edilirken; alann snrlar, Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanununda
tanmlanan korunan alanlardan hangisinin kapsam iine girdii, gerek grlrse
alann koruma stats ve ynetimiyle ilgili temel ilke kararlar belirlenecektir.
Gerek veya tzel kiilerden gelen neriler zerine veya Kanunun 23.
maddesi kapsamnda yrtlen izleme almalarnn deerlendirilmesi de dik-
kate alnarak alan yneten Bakanlk tarafndan uygun grldnde yeniden
deerlendirme ilemi balatlabilir. Yeniden deerlendirme kararlar ile daha
nce belirlenmi ve ilan edilmi koruma ve korunan alanlarn snrlar bu
Kanuna hkmlerine gre deitirilebilir, ksmen veya tamamen farkl stat
kapsamna alnabilir veya daha nce ilan edilmi koruma karar kaldrlabilir.
Yeniden deerlendirme kararlarnn alnmas, bu Kanunda belirtilen koruma
alanlarnn belirlenmesi ve ilanyla ayn usul ve esaslara tabidir.
Deiik isimler ve tanmlar altnda ve farkl mevzuata gre koruma alan ilan
edilmi olup tasarruf hakk ve ynetim yetkisi Orman ve Su leri Bakanlna
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
200 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

devredilen korunan alanlar iin, yukarda belirtilen yeniden deerlendirme


kararlar alnabilir.
Kanun Tasarsnn 6. maddesinin 1. fkrasnda gerek veya tzel kiilerin
nerileri ile daha nce belirlenmi ve ilan edilmi korunan alanlarn snrlarnn
deitirilebilecei, ksmen veya tamamen farkl stat kapsamna alnabilecei
veya koruma kararlarnn kaldrlabilecei hkm getirilmitir. Ancak lke-
mizdeki korunan alanlarn saysnn ve alanlarnn birok Avrupa lkesinin
ve taraf olduumuz uluslararas szlemelerle kabul edilen hedeferin ok
gerisinde olduu bir gerektir. lke yzlmnn yaklak %4-5i civarnda
olan korunan alanlarmzn saysnn daha da artrlmas gerekirken anlan
hkm ile var olanlarn da korumasz kalmasna neden olunaca aktr.
Taraf olduumuz uluslar aras szlemeler ve AB doa koruma mevzuat gz
nne alndnda, Trkiyenin zaten yeni korunan alanlar ilan etmesi (en az
%15) ve bunlar daha etkili bir ekilde korumas gerekmektedir. Ancak Tasarda
yeniden deerlendirme srecinde, mevcut korunan alanlarmz dahi koruma
gvencesinden mahrum kalabilecektir.
5. Korunan Alanlarda zel Mlkiyeti Etkileyebilecek Kamusal lemler
Kanun Tasars kamulatrma, takas ve tahsise ilikin hkmler getirmek-
tedir. Buna gre; korunan alan snrlar iinde kalan yerlerdeki gerek ve tzel
kiilere ait tanmazlar, gerekli grldnde, ilgili mevzuata gre Orman ve
Su leri Bakanl ile evre ve ehircilik Bakanlnca kamulatrlabilecektir.
Planlarla kesin kullanma yasa getirilen korunan alanlarda bulunan gerek
ve tzel kiilerin mlkiyetindeki tanmazlar, Hazine, belediyeler veya il zel
idareleri tarafndan malikinin bavurusu zerine, bu idarelere ait tanmazlarla
tarafarn rzasyla takas edilebilecei gibi, Kanunun amalar dorultusunda
kullanlmak zere Hazinenin mlkiyetindeki tanmazlar ile Devletin hkm
ve tasarrufu altndaki yerler ilgili Bakanln talebi zerine Maliye Bakanlnca,
orman saylan alanlar ise Orman Genel Mdrlnce Orman ve Su leri
Bakanlna tahsis edilebilir. Tahsis edilen bu alanlarn bu Kanun hkmlerine
gre deerlendirilmesi ve ilem tesis edilmesi yetkisi Orman ve Su leri Bakanl-
na ait olacaktr. Ayrca 4342 sayl Mera Kanunu kapsamnda kalan yerlerden
vasf deiiklii yaplarak bu Kanunun maksatlar iin kullanlmas gerekli ve
zorunlu olanlar hakknda, Mera Kanunu hkmlerine gre ilem yaplacaktr.
Koruma altna alnan alanlarda izin, intifa ve irtifak hakk talepleri yapld-
nda, ncelikle bu taleplerin alan ve trler zerindeki etkileri aratrlacaktr.
Alan ve trlerin srdrlebilir ekilde devamnn salanmas iin telafi edici
tedbirler dhil her trl tedbir alnmak art ile izin, intifa ve irtifak hakk tesis
edilebilir. zin verilen sahada korunan alann btnln koruyucu tedbirler
alnmas zorunluluu getirilmitir.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
201 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Korunan alanlarda, onaylanm planlara uygun olarak Kanun Tasarsna


gre verilecek her trl izinde, Orman ve Su leri Bakanl grevli ve yetkili
klnmakta ve izne konu faaliyete gre anlan Bakanlka bedel tahsil edilmesi
hkme balanmaktadr. Bu alanlarda koruma ve ynetim maksadna aykr
olmayan mevcut izin ve kullanmlar, planlama safhasnda dikkate alnacaktr.
zin, intifa ve irtifaka tabi alann tarihi ve arkeolojik sit, turizm merkezi veya
kltr ve turizm koruma ve geliim blgesi olmas halinde ise, Kltr ve Turizm
Bakanlnn grne bavurulacaktr. Koruma alan ilanndan nce mevcut
tesislere, koruma amalarna uygun olarak belirlenecek kurallar erevesinde
kullanm izni verilebilecektir. Bu maddeye gre verilebilecek izne dayanarak
gerek ve tzel kiiler lehine tesis edilecek intifa veya irtifak hakk sresi yirmi
dokuz yl olarak dzenlenmi ancak, ilgili Bakanln uygun grmesi halinde
bu srenin krk dokuz yla kadar uzatlabilecei belirtilmitir.
Bunun yan sra, Hazinenin mlkiyetindeki tanmazlar ile Devletin hkm
ve tasarrufu altndaki yerlerle ilgili olarak Maliye Bakanlnn uygun gr
alnacak ve izin, intifa veya irtifak hakk sresi sonunda, alanda yer alan yap-
lar ve tesislerin mlkiyeti eksiksiz ve bedelsiz olarak salam ve iler durumda
Hazineye devredilecektir. Ancak Orman ve Su leri Bakanlna yaplm
olan tahsis hakknn devam edecei ve bu Kanun uyarnca verilen izinlerin,
intifa veya irtifak haklarnn ilgili Bakanln izni olmakszn nc ahslara
devredilemeyecei ifade edilmitir.
Korunan alanlarda ynetim planlar gereince, baz zel habitat ve tr
koruma eylem planlarnda zorunlu hallerde yre halknn geleneksel kullanm
biimlerine ve hayat tarzlarna kstlamalarn gelmesi halinde, bu alanlarda
mlk bulunan veya herhangi bir tasarruf belgesi ile tasarruf hakkn elinde
bulunduran arazi sahiplerinin uradklar zararn belli esaslara bal olarak kar-
lanmas Tasarda dzenlenmitir. Bu dzenleme mlkiyet hakknn korunmas
asndan nemlidir.
III. Avrupa Birlii Doa Koruma Mevzuat
ABnin doa koruma ile ilgili dzenlemeleri; 92/43/EEC sayl Habitat Direk-
tifi, 79/409/EEC sayl Ku Direktifi, 338/97 sayl Yabani Fauna ve Florann
Ticaretinin Dzenlenmesine ilikin Konsey Direktifi, 1999/22/EC Hayvanat
Bahelerinin Muhafazas ile ilgili Konsey Direktifi, 83/129/EEC Bacaktan
Yakalama ile ilgili Konsey Direktifi ve ilgili Uluslar aras Szlemelerdir
[27]
.
[27] Republic of Turkey (2009), Plan for Setting up Necessary Administrative Capacities at
National, Regional and Local Level and Required Financial Resources for Implementing
the Environmental Acquis.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
202 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Bunlar; Yaban Hayvanlarn Gmen Trlerinin Korunmasna likin Szleme


(Bonn Szlemesi), Avrupann Yaban Hayat ve Yaama Ortamlarn Koruma
Szlemesi (Bern Szlemesi), Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki
Trlerinin Uluslararas Ticaretine likin Szleme (CITES), Biyolojik eitlilik
Szlemesidir.
1. Avrupa Birlii Habitat Direktifi ve Natura 2000 A
Habitat Direktifi (92/43/EEC), AB mktesebat ierisinde biyolojik eit-
liliin korunmasna ynelik nemli bir aratr. Bu direktifin amac, Avrupada
ye lkelerin arazileri kapsamndaki doal habitatlarn ve yabani fauna ile fo-
rann korunmas yoluyla biyolojik eitliliin garanti altna alnmasna katkda
bulunmaktr
[28]
. AB doa koruma mevzuatnn en nemli dzenlemesi olan
Habitat Direktifi, belli alanlarn koruma alan olarak belirlenmesini, bunlarn
Natura 2000 A
[29]
kapsamna alnmasn ve bu alanlarda zel koruma hkm-
lerinin uygulanmasn ngrmektedir. Amac yabani hayvan ve bitki trlerini
ve bu trlerin doal yaam alanlarn korumak olan Direktif, Bern szleme-
sinin hkmlerini aktarma amacyla hazrlanmtr. Habitat Direktifinin AB
doa koruma politikasna katt en nemli yenilik Natura 2000 koruma a
olup, Direktifin ana hedefi Natura 2000 ekolojik ann kurulmasdr. Amac
Avrupann en deerli ve tehdit altndaki tr ve habitatlarn uzun vadeli olarak
korunmasn garanti altna almak olan sz konusu a, AB kapsamnda olutu-
rulmu olan bir doa koruma alanlar adr. Natura 2000 alanlar kapsamna,
Habitat Direktifine gre zel koruma alanlar (SAC Special Areas of Conser-
vation) ve Ku Direktifine gre zel koruma alanlar (SPA Special Protected
Areas) girmektedir.
Natura 2000 alanlar nasl seilmektedir? Seim, habitat tiplerinin ekolojik
kalitesi ve hedef trlerin younluu ile genilii gibi tamamen bilimsel kriterlere
baldr. ncelikle ye devlet ABnin lgilendii Alanlar (Sites of Community
Interest) (pSCI) listesini (bu liste ulusal alan listesidir) neri olarak sunmaldr.
Bu alanlarn seiminde ilk aamada Direktifin Ek-IIInde yer alan kriterler
gzetilmektedir. ye devlet bu listede, neri alanlarn ve Direktifin Ek-Indeki
habitat tipleri ve Ek- IIdeki canl trleri arasndan hangilerinin blgeye zg
olduunu belirtmelidir. ye devlet alan karakteristiklerini de ieren SCI listesini
standart data formunu doldurarak sunmak zorundadr
[30]
. Habitat Direktifi
[28] EUR_Lex Access to European Union Law, http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.
do?uri=CELEX:31992L0043:FR:HTML (eriim tarihi 06.06.2012)
[29] European Commission, Environment, http://ec.europa.eu/environment/nature/
natura2000/index_en.htm, (eriim tarihi 05.06.2012)
[30] Aday lkeler listelerini giri tarihine kadar sunmaldrlar. Ulusal neri alan listesi
sunulduktan sonra, bu neriler ye Devlet ve Birlik arasnda biyocorafik seminerler,
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
203 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Ekleri: Ek-I Koruma zel Alanlar oluturulurken korunmas gereken habitat


tipleri; Ek-II: Koruma zel Alanlar oluturulurken korunmas gereken hayvan
ve bitki trleri, Ek-III: Doal bir alann Koruma zel Alanlar arasnda yer
alabilmesi iin gerekli kriterler, Ek-IV: Kesin koruma altnda olmas gereken
trler, Ek-V: Ynetim planlar oluturulmas gereken trler ve Ek-VI: Yasak-
lanm olan avlama, yakalama ve nakletme yntemlerine ilikindir.
ncelikle Habitat ve Ku Direktifi eklerinde yer alan habitat ve trlerden
lkemizde bulunanlarn ve ayrca listede bulunmayp bizim lkemize has habitat
ve trlerin ortaya konmas gerekmektedir. Habitat Direktifinin Ek Iinde alt
habitatlarla birlikte 200den fazla habitat tipi bulunmaktadr. Direktif ekinde
200den fazla hayvan, 500den fazla bitki tr vardr. Bu trlerin korunmas
iin; Ek IIde yer alan trler iin alan baznda koruma, Ek IVdeki trler iin
sk koruma nlemleri, Ek Vdeki trlerin retimi ve iletilmesi iin ise zel
ynetim nlemlerinin alnmas gerekmektedir.
2. Avrupa Birlii Ku Direktifi
1981 ylnn Nisan aynda yrrle giren Ku Direktifi
[31]
ise kularn
ticareti, nesli tehlike altndaki trlerin avlanmasnn snrlanmas, yakalama
ve avlama metotlarnn dzenlenmesi ile vahi kularn doal ortamda olmas
gerektii sayda tutulmasnn salanmas konularnda ye lkelere sk yapt-
rmlar getirmektedir
[32]
.
Ku Direktifinin ekinde 180 ku tr bulunmaktadr. Dier taraftan, lke-
mizdeki koruma statsne sahip alanlarn Direktifin ngrd ilkeler nda
bilimsel olarak incelenmesi ve deerlendirmesinin yaplmas ve daha sonra yeni
alanlarn aratrlmas gerekmektedir. Bu alanlara ilikin habitat snfandrma
ve haritalama ilemlerinin yaplmas ve lkemizdeki koruma statsne sahip
alanlarn Direktifin ngrd ilkeler nda bilimsel olarak incelenmesi ve
deerlendirmesinin yaplmas ve daha sonra yeni alanlarn aratrlmas gerek-
mektedir. Direktif, uygulama alanna giren ku trlerinin, zellikle ekolojik,
ikili mzakereler vb. eitli platformlarda tartlmaktadr. Bu seminerlerde ye devlet,
AB Komisyonu (DG Environment), AA Doa Koruma ve Biyoeitlilik Konu Merkezi,
NGOlar, arazi sahipleri, arazi kullanclar, aratrmaclar ve bamsz uzmanlar yer
almaktadr. Listelerin bu tr tartmalar sonucunda deimesi sz konusu olabilir. Sonu
olarak ye devlet tarafndan nerilen alanlar (pSCIlar) Komisyonca onaylanarak Birlik
Asndan nemli Alan (Site of Community Importance ) olarak ye olduktan 3 yl
sonra adapte edilmektedir.
[31] JNCC Joint Nature Conservation Committee, http://jncc.defra.gov.uk/page-1374 (eriim
tarihi 05.06.2012)
[32] Directive 2009/147/EC Of Te European Parliament And Of Te Council of 30 November
2009, Oficial Journal of the European Union, http://eur-ex.europa.eu/LexUriServ/
LexUriServ.do?uri=OJ:L:2010:020:0007:0025:EN:PDF (eriim tarihi 05.06.2012)
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
204 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

bilimsel ve kltrel gereklere uygun bir dzeyde tutulmasn veya bu dzeye


getirilmesi iin gerekli olan tm tedbirlerin alnmasn ngrmektedir. Direktif
esas olarak zellikle Su Kular Yaama Ortam Olarak Uluslararas neme
Sahip Sulak Alanlar Hakknda Szlemenin (Ramsar Szlemesi) hkm-
lerini AB hukukuna aktarmak iin hazrlanmtr. Direktifin ekleri, Avrupa
Birliinin gitgide bymesine ve bilimsel ve teknik gelimeler sonucu ortaya
kan sonulara gre yeniden uyarlanmtr. Sz konusu eklerde, yok olma
tehlikesi altnda bulunan, yaam alanlarndaki deiiklikler nedeniyle saylar
azalan, sayca az olduklar iin nadir trler olarak adlandrlan, yerel dalmlar
olduka kstl bulunan ve yaadklar alanlara zg birtakm nedenlerle zel
koruma gerektiren kular olarak snfandrlan ku trleri listelenmitir. ye
devletlerin Avrupadaki topraklar zerindeki yaban ortamnda bulunan tm
kularn, bunlarn yumurtalarnn, yuvalarnn ve yaam alanlarnn korunmas,
ynetimi ve kontrolne ilikin hkmler iermektedir.
Her iki direktifin eklerinde tanmlanan bitki, hayvan ve habitat tiplerine gre
lkemiz envanterinin adaylk srecinde tamamlanm olmas gerekmektedir. Bu
direktifer kapsamnda belirleme, planlama ve izleme almalarnn yaplmas
zorunludur. Tm bunlarn yaplabilmesi iin idari ve teknik adan gl bir
kurumsal yapya gereksinim bulunmaktadr. Bu direktifer erevesinde Natura
2000 Alanlarnn belirlenmesi ve ynetilmesine ilikin altyapnn oluturulmas
ve nerilecek alanlarn listesinin hazrlanmas uzun ve zor bir sretir.
Habitat ve Ku Direktiferindeki uygulamalar lkemiz mevzuat ierisinde
genel olarak yer bulmakla birlikte bu direktiferin gereklilikleri tam olarak yerine
getirilmemektedir. Ulusal mevzuatmz zellikle habitatlar ve trler ile ilgili
envanter oluturulmas, habitat ve trlerin izlenmesi iin bir sistem kurulmas,
habitat tipleri ile bu habitat tipleri iin zel nemi olan hayvan ve bitki trle-
rinin tanmlanmas ve snfandrlmas, fora ve fauna ile yaam ortamlarnn
fiziki planlarda dikkate alnmas, korunan alanlar ann oluturulmas, ynetim
planlarnn tanmlanmas alarndan yetersizdir. Habitat ve Ku direktiferin-
den doan mevzuata ilikin ykmllklerimizden en nemlisi bu alanlarn
belirlenmesi ve Avrupa Birlii Komisyonuna sunulmas faaliyeti, belli bir sre
ve takvim erevesinde yrtlmelidir. Sonu olarak bu alanlarn resmi olarak
belirlenmesi ve lke mevzuat ile karlkl olarak uyumlatrlmas almalar
da ye olma tarihinden itibaren ilemeye balayacaktr. Ancak bu zamana kadar
belli n hazrlklarn yaplmas gerekmektedir ki, Tabiat ve Biyolojik eitlilii
Koruma Kanunu Tasars bu almalar iin bir zemin hazrlamak zorundadr.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
205 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

IV. Doa Korumaya likin Kurumsal Yaplanma


Trkiyede doal deerler, ok sayda farkl koruma statsyle korunmaktadr.
Belirlenen koruma statleri, ncelikle biyolojik eitliliin ve doal deerlerinin
srdrlebilir ynetimini amalamakta ve kurumlarn kendileri iin tanmlanan
yasal grevleri, kurulu amalar ve hedeferi dorultusunda ele alnmaktadr.
Ancak bu kurumlar arasnda yetki atmas yaanmaktadr.
Tabiat koruma ve biyolojik eitlilikle ilgili mevzuatn ve kurumsal yapnn
gzden geirilmesi ve etkin bir ynetim salanabilmesi bakmndan almalar
yaplm ve strateji gelitirilmitir
[33]
.
Strateji ile kurumsal yapya ilikin farkl nerilerde bulunulmu ve eitli
tasarlar hazrlanmtr. Bu yap ierisinde oluturulacak kurumun ayr bir yasa
ile dzenlenmesi, doa koruma ve zellikle korunan alan ynetimindeki yetki
karmaalarn gidermeye ynelik dorudan sorumlu kurum ve birimlerin bir
reorganizasyon ile tek kurum altnda tanmlanmas gibi hususlarn yannda bir
Biyolojik eitlilik Danma Konseyinin oluturulmas ngrlm olmasna
ramen, bunlarn hibirisinin gerekletirilemedii, aksine kurumsal yaplan-
mada yetki blnmesinin ve akmasnn yaanmasna sebep olan mevzuatn
yrrle girdii grlmektedir. Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu
Tasars kapsamna giren konularda genel kamusal grn salanmas, Bakan-
la danmanlk hizmeti sunmas, stratejik kararlarn alnmasnda ynlendirme
salamas, kanunla kendisine verilen korunan alan stat ve seimi, habitat, tr,
Natura 2000 gibi listelerin hazrlanmas ve revizyon edilmesi, stat deiiklikleri
vb grevleri gerekletirmesi, kamu yarar veya stn kamu yarar olan plan
ve projeler ile taleplerin ok ynl deerlendirilmesi gibi birok fonksiyon ve
ilevi olacak bir kuruma ihtiya bulunduu bilinmektedir. Bu amala Kanun
Tasarsnn hazrlk srecinde yukarda belirtilen sorumluklar yerine getirmek
ve ilgili Bakanla tr, habitat, peyzaj ve uygun koruma metotlar konusunda
bilimsel destek salamak, yerel otoritelere veri transferi yapmak, doa koruma
ile ilgili aratrmalar yapmak, metotlar gelitirmek, biyoeitlilik iin merkezi
veri taban, bilgi sistemleri, verilerin dijital dokmantasyonu, veri yorumlama,
deerlendirme almalar yapmak, zellikle Avrupa Natura 2000 a konusunda
[33] evre ve Orman Bakanl dneminde nemli bir alma olarak GEF-II Projesinin bir
alt bileeni olarak Biyolojik eitliliin Korunmasyla ilgili Mevzuatn Gzden Geirilmesi
ve Rasyonelletirilmesine likin Katlmc almaya Teknik Destek Salanmas projesi
gerekletirilmitir. Sz konusu proje ile Trkiyede doann ve biyolojik eitliliin
korunmasna ynelik yrrlkteki mevzuata ilikin balca konular kurumsal yap da dahil
olmak zere katlmc bir yaklamla analiz edilmi ve bir strateji gelitirilmi ve Doa ve
Biyolojik eitlilii Koruma Kanun Tasla hazrlanmtr. Sre ierisinde doa koruma ile
ilgili farkl tematik konular (habitat, tr, kurumsal yap, ynetim planlar, kesien konular
vs) ve gruplar tekil etmek suretiyle detayl almalar ve analizler gerekletirilmitir.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
206 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

hazrlk, alan belirleme ve ynetimi ile ilgili olarak Bakanla destek olmak,
ulusal neme sahip tr, habitat ve peyzaj alanlarnn statlerinin ve dalmla-
rnn deerlendirilmek amacyla Doa Koruma Ajans ad altnda, Bakanln
bal kuruluu olmas ngrlen bir kurum iin tekilat yasa tasla hazrlanm,
ancak eitli nedenlerle bu taslan kamuoyunda tartlmas ve TBMMne
gnderilmesi mmkn olamamtr.
1.Bakanlk Yaplanmas ve Yetki atmas
Bu sre devam ederken, 2011 ylnda Haziran aynda yaplan genel seimler
sonrasnda, evreden sorumlu rgt yeniden tekilatlanm ve evresel korumaya
ilikin kurumsal yap tamamen deitirilmitir. 636 sayl Kanun Hkmnde
Kararname ile ilk olarak evre, Orman ve ehircilik Bakanl tekilatlanm,
ancak daha sonra yaplan dzenleme ile bu yeni Bakanlk ikiye blnm ve
644 sayl KHK ile evre ve ehircilik Bakanl, 645 sayl KHK ile Orman
ve Su leri Bakanl kurulmutur
[34]
. Sz konusu KHKler ile getirilen yeni
yapnn, zellikle doa korumaya ilikin hkmler bata olmak zere evre
konusunda yetki atmalarna yol am ve uyumazlklara neden olmutur.
zel evre Koruma Kurumu (KK)
[35]
kapatlm ve grevleri evre ve
ehircilik Bakanl bnyesinde kurulan Tabiat Varlklarn Koruma Genel
Mdrlne verilmitir. Ayrca daha nce Kltr ve Turizm Bakanlnn
sorumluluunda bulunan doal sitlerin korunmas yetkisi de anlan Genel
Mdrle aktarlmtr. Bu Genel Mdrln grev alan ierisinde milli
park, tabiat park, tabiat ant, tabiat koruma alan, doal sit alan,
sulak alan, zel evre koruma blgesi olarak belirlenen korunan alanlar
bulunmaktadr. Ayrca, daha nce evre ve Orman Bakanl bnyesinde
yer alan ve yeni Orman ve Su leri Bakanl iinde bulunan Doa Koruma
ve Milli Parklar Genel Mdrl de farkl grev tanmlaryla milli parklar
ve dier korunan alanlardan sorumludur. Bu erevede lkemizde iki farkl
Bakanlk doa koruma alanlarndan sorumludur. Belirtilen bu alanlara ilikin
her iki bakanln grev kapsam, koruma dzey ve yntemi birbirinden farkl
dzenlenmi olmasna ramen, ayn alan ve amaca ynelik olduundan uygu-
lamada yetki sorunlarna yol amas kanlmazdr.

[34] 4 Temmuz 2011 tarihli ve 27984 sayl Resm Gazete Mkerrer.
[35] Anlan kurum kapatlm olmasna ramen bu kurumun yetki ve grevlerini belirleyen ve
tekilat kuran 19/10/1989 tarihli ve 383 sayl zel evre Koruma Kurumu Bakanl
Kurulmasna Dair Kanun Hkmnde Kararname yrrlkten kaldrlmamtr.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
207 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

2. Korunan Alanlarda Kurumlarn Planlama Yetkisi


Yukarda belirtildii zere, ulusal ve uluslararas seviyede nemli zellik-
lere sahip doal ve kltr varlklar ile alanlar, koruma ve kullanma dengesi
salanarak, gelecek nesillere miras braklmalar amacyla deiik statlerde
korunan alanlar olarak belirlenmekte ve bir alanda yasal yetkisi olan her kurum
alana ynelik plan yapmak ve uygulamak istemektedir. Gerek ulusal mevzuat
ve gerekse uluslararas szlemelere dayanlarak ilan edilen korunan alanlar,
gelitirilen strateji ve eylem planlar ile bu alanlara ynelik hazrlanan planlarla
ynetilmektedir. Bir alan ayn anda hem milli park, tabiat koruma alan veya
sulak alan, hem doal sit alan ve hem de zel evre koruma alan olabilmek-
tedir. Byle bir durumda her kurum kendi yasal dayana dorultusunda ve
planlama yaklam ile yeterli ibirlii gstermeden alana ynelik planlama
almasn yapabilmektedir.
Bir kuruluun planlama yetkilerini almak istemesinin temel gerekeleri;
gelecee ait politikalar tek bana belirlemek, bu alanda mali kaynak elde
etmek, belirli kar gruplarn kontrol etmek olarak dnlmektedir. Her ne
kadar korunan alan planlar, ilgili yasal dzenlemeler uyarnca, dier planlardan
bamsz olarak yaplmakta ise de, ulusal ve blgesel dzeyde hazrlanan plan,
proje ve almalardan etkilenmektedir. Korunan alan planlarnn varsa ulu-
sal planlara uyumu da nemli bir sorundur. Ayrca, korunan alanlara ynelik
planlarn ngrleri ve plan kararlar, blgesel ve yerel planlarda deiiklik
yaplmasn, bu planlar arasnda uyum salamasn da gerektirebilir. Bu husus,
evre Kanununda 2006 ylnda yaplan deiiklik ile yasal bir zorunluluk haline
getirilmitir. Kanunun 9. maddesinin ( c) bendine gre; ulusal mevzuat ve taraf
olduumuz uluslararas szlemeler ile koruma altna alnarak koruma stats
kazandrlm alanlar ve ekolojik deeri olan hassas alanlarn her tr lekteki
plnlarda gsterilmesi zorunludur. Koruma stats kazandrlm alanlar ve
ekolojik deeri olan alanlar, pln karar dnda kullanlamaz. Anlan hkmn,
koruma stats kazandrlm alanlar ile ekolojik deeri olan hassas alanlarn
her tr lekteki planlarda gsterilmesini ngrmesinin esas gerekesi, koru-
nan alanlarda yaplan planlara imar mevzuat uyarnca dzenlenen planlama
hiyerarisinde yer verilmemi olmas ve uygulamada da dikkate alnmamasdr.
Kanun Tasars korunan alanlarn planlanmasyla ilgili yeni hkmler
getirerek, bu konuda mevzuatta yer alan karmaay zmeyi amalamaktadr.
Tasarya gre, koruma altna alnan alanlar iin yaplacak planlar; uzun dev-
reli gelime planlar, ynetim planlar ve tr ve habitat koruma eylem plan-
lar olarak sralanmtr. Korunan alan kavram yerine koruma altna alnan
alan kavramnn kullanlmas, korunan alanlar dnda koruma alanlarnn
da bu kapsama girmesinin ngrldn dndrse de madde metninin
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
208 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

tmnde korunan alan kavramnn kullanlmas sebebiyle anlan planlarn


sadece korunan alanlarda yaplacan dndrmektedir. Uzun devreli gelime
planlar; korunan alanlarn kaynak deerlerinin korunmas iin blgeleme,
koruma ve arazi kullanmn dzenleyen planlar; Ynetim planlar; korunan
alanlarda koruma, denetim, bilimsel aratrma ve izleme, ziyaret, srdrlebilir
kullanm ve dier insan faaliyetlerinin tmn ele alan, koruma amalar ile
elimeyecek ekilde hazrlanan planlardr. Tr ve habitat koruma eylem planlar
ise; koruma alanlarndaki trler ve habitatlar iin koruma amalarna uygun,
elverili koruma statsn salayacak bir ekilde yaplan, ekolojik temelli plan-
lardr. Sz konusu planlar Orman ve Su leri Bakanl tarafndan yaplacak
ve onaylanacaktr. Tasarda, kamu kurum ve kurulular tarafndan hazrlanan
evre dzeni planlarnda, bu Kanunun ama ve ilkelerini gerekletirmek zere
onaylanan planlarn esas alnmas, mevcut evre dzeni planlarnda ise gerekli
deiikliklerin yaplmas ngrlmektedir.
Koruma alanlar iin yaplan imar planlarnda, imar mevzuatna uyulaca
ve bu planlarn onay yetkisinin evre ve ehircilik Bakanlna ait olduu
vurgulanmtr. Planlanan alanlarn iinde tanmaz kltr varlklar ve bunlar
koruma alanlar ile tarihi, arkeolojik, kentsel, kentsel-arkeolojik sit alanlarnn
bulunmas halinde, kltr varlklar koruma alanlar ve sit alanlar ile bunlarn
etkileim gei sahalaryla snrl kalmak kaydyla ilgili Kltr Varlklar Koruma
Blge Kurulunun uygun gr alnr hkm dzenlenmitir.
Planlanan her korunan alann tek bir birim tarafndan ynetilecei hkm
ile ne kastedildii ak olmamakla birlikte, korunan alan iin ilgili kamu kuru-
muna bal bir birim kurulaca anlalmaktadr. Ancak Tasarya gre, ayn
koruma alannn farkl blgelerinde veya blgeler iindeki farkl ksmlarda,
farkl koruma ve kullanm kararlar alnabilir. Korunan alanlarn planlama
almalarnda ilgili tarafarn ve koruma alannda yaayanlarn katlmnn
salanaca ve grleri alnaca da katlm ilkesini gerekletirmeye yneliktir.
Mekansal planlama konusunda daha nce evre ve Orman Bakanl ile
Bayndrlk ve skan Bakanl arasnda yaanan ve uyumazlk konusu olan
evre dzeni planlar yapma ve onaylama yetkisine ilikin sorun bu bakanlklarn
birletirilmesi yoluyla zme kavuturulmak istenmitir. evre ve ehircilik
Bakanlna verilen yetkilerle Trkiyenin planlanmasnn tek elden yrtlmesi
ngrlmektedir. 644 sayl KHKye gre; Her tr ve lekteki fiziki planlara
ve bunlarn uygulanmasna ynelik temel ilke, strateji ve standartlar belirlemek
ve bunlarn uygulanmasn salamak, Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen alanlar
ile merkezi idarenin yetkisi iindeki kamu yatrmlar, mlkiyeti kamuya ait olan
arsa ve araziler zerinde yaplacak olan yaplarda, milli gvenlie dair tesisler,
askeri yasak blgeler, genel snak alanlar, zel gvenlik blgeleri, enerji ve
telekomnikasyon tesislerine ilikin ettleri, harita, plan, parselasyon planlarn
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
209 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ve deiikliklerini resen yapmak, yaptrmak, onaylamak ve bavuru tarihinden


itibaren iki ay iinde yetkili idarelerce ruhsatlandrma yaplmamas halinde resen
ruhsat ve yap kullanma izni vermek evre ve ehircilik Bakanlna aittir.
Bunun yan sra; Devletin hkm ve tasarrufu altnda bulunan veya mlkiyeti
Hazineye, kamu kurum veya kurulularna ya da kiilere ait olan tanmazlar
zerinde yaplacak yatrmlara ilikin olarak ilgilileri tarafndan hazrlanan veya
hazrlattrlan ancak yetkili idarelerce ay ierisinde onaylanmayan ett, harita,
her tr ve lekte evre dzeni, nazm ve uygulama imar planlarn, parselasyon
planlarn ve deiikliklerini ilgili idarelerin bavurusu zerine yapmak, yaptrmak,
onaylamak ve bavuru tarihinden itibaren ay iinde yetkili idarelerce ruhsat-
landrma yaplmamas halinde resen ruhsat ve yap kullanma izni vermek, gibi
dorudan evreyi etkileyebilecek ve kiilerin mlkiyet haklarn kstlayabilecek
ok nemli sorumluluklarn evre ve ehircilik Bakanlna verildii anlal-
maktadr. Bakanlk planlama konusunda lke dzeyinde tek yetkili kurum
olarak tekilatlanmtr.
Dier taraftan korunan alanlara ilikin olarak evre ve ehircilik Bakanl
tarafndan hazrlanan Korunan Alanlarda Yaplacak Planlara Dair Ynetmelik
[36]

yrrle girmitir. Ynetmeliin amac, milli parklar, tabiat parklar, tabiat
antlar, tabiat koruma alanlar, sulak alanlar, zel evre koruma blgeleri ve
benzeri koruma stats bulunan dier alanlarda yaplacak planlar ile doal sit
alanlarnda yaplacak koruma amal imar planlarnn hazrlanmas, yapm esas-
lar, gsterimi, onaylanmas, uygulamas, denetimi ve bu planlar hazrlayacak
melliferin nitelikleri ile grev, yetki ve sorumluluklarna ilikin usul ve esaslar
belirlemektir. Ynetmelikte tm korunan alan statlerinin tanmna yer verildii
gibi, Ynetim Plan olarak bir plan tanmn da grmekteyiz. Ayrca Ynetmelik
ile korunan alanlarda yaplacak planlarn esaslar hkme balanmtr. Anlan
Ynetmelie gre Ynetim plan; korunan veya korunmas dnlen bir
alann corafi snrlarn, fiziki yapsn, sosyo ekonomik durumunu ve sahip
olduu biyolojik eitlilii tanmlayan, alan etkileyen tehditleri, basklar ve
dier sorunlar aklayan, korunan alan ynetiminin vizyon, ama ve hedeferi
ile bu hedefere ulamak iin gerekli faaliyetleri belirleyen, bu plann hazrlan-
mas ve uygulanmasnda paydalarn katlmclnn boyutlar ve koullarn
tanmlayan, alann kullanmna ynelik koruma blgelerini belirleyen, korunan
alann daha etkili ynetimini salayan belgeyi tanmlamaktadr. Bunun yan
sra, Koruma amal imar plan, Korunan alanlarda yaplacak plan ve Uzun
devreli gelime plan olmak zere farkl planlar Ynetmelikte yer almaktadr.
Amalar farkl olan bu kadar eitli planlarn dzenlenmesinin uygulamada
sorun yaratabilecei dnlmektedir.
[36] Resmi Gazete 23.03.2012 tarih ve 28242 say.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
210 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Sonu olarak, Orman ve Su leri Bakanl tarafndan hazrlanan Tabiat


ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasars korunan alanlara ve planlamaya
ilikin genel ve kapsaml hkmler getirmesine ramen, evre ve ehircilik
Bakanl tarafndan yrtlen anlan Ynetmelik hkmleri ile elien ve
atan hkmler iermektedir. Bu husus birka kez vurguladmz yetki
atmasnn bir sonucudur.
V. Halkn Katlm, Yasak Fiiller Ve Yaptrmlar
1. Bilgilendirme ve Katlm
Tasarnn 9. maddesi uyarnca, alan yneten bakanlk tabiatn ve biyolo-
jik eitliliin tantlmas ve korunmasna ynelik olarak genel bilgi dzeyini,
toplumun ilgisini ve katksn artrmak amacyla gerekli almalar yapacaktr.
Ancak hkmde dzenlenen bilgilendirme ve katlm sadece yukardan aaya
bir bilgi verme srecini ngrmektedir. Ancak gerek anlamda katlm iin
yaplmas gereken, bilgilendirme, paydalarn grlerinin dinlenmesi, ibirlii
ve aktif katlmla karar alma ve uygulama srecinin dzenlenmesidir.
Bunun yan sra, 2011 ylnda TBMM evre Komisyonunda kabul edi-
len Tasarnn farkl bir versiyonunda yer alan Ulusal Tabiat Koruma Kurulu,
Mahalli Tabiat Koruma Kurullar ile Tabiat Koruma Bilim Heyetinin Kanun
Tasarsndan karld dikkat ekmektedir. lkemizin biyolojik eitliliinin
daha etkin korunmas ve kamu-sivil toplum-niversite ibirlii erevesinde
karar alnabilmesi iin nemli olan bu Kurullarn, mevcut tasardan karl-
masnn nedenleri zerinde durulmas gerekmektedir. nk katlmn ger-
ekletirilebilmesi asndan, Sivil Toplum Kurulularnn kamu kurumlaryla
birlikte bir komisyon/kurul ats altnda lkemizin doa koruma politikalarn
ve uygulamalarn tartabilecek olmas nemli bir admken, mevcut tasarda
bu kurullarn tamamen karlm olmas STKlarn bu srece katlm, izleme
ve etkileme olanan tamamen ortadan kaldrmtr. dari ilem ve karar ile
lkemizin biyolojik eitliliine dair politikalarn belirlenmesi, demokratik
bir ileyie uygun olmad gibi taraf olduumuz szlemelerin katlmclk
ilkesine de aykr dmektedir.
Tasarnn birlii ve iletme yetkisinin devri balkl 10. maddesinde,
Orman ve Su leri Bakanlnn; tabiatn, tabii deerlerin ve biyolojik eit-
liliin korunmas ve srdrlebilir kullanm amalarn gerekletirmek iin,
mahalli idareler, niversiteler, aratrma kurumlar, sivil toplum kurulular
ve zel sektr kurulularyla yakn ibirlii yapabilecei ve bu amala Ulu-
sal Biyolojik eitlilik Danma Kurulu ad altnda bir kurul kurulabilecei
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
211 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ngrlm ancak Kurulun amac, grevi, kapsam, ne ekilde ileyecei ve ne


ynde kararlar alabilecei belirtilmemitir. stelik ayn maddede korunan alan
ile koruma alannda il zel idarelerine, belediyelere, bu Kanunun amacna uygun
faaliyetler yrten vakf ve derneklere talepte bulunmalar halinde ve ksmen
iletme yetkisinin devredilebileceine ilikin amac net olarak anlalamayan
bir hkm de eklenmitir.
2. Hayvan ve Bitki Trleri Hakknda Yasak Fiiller
Tasarya gre; sk koruma altna alnan hayvan ve bitki trlerini belirten
Liste (IV)de yer alan hayvan trlerinin doal yaylma alanlarnda;
- Kastl olarak yakalanmalar, yaralanmalar veya ldrlmeleri,
- zellikle reme, yavru bakm, klama ve g dnemlerinde olmak zere,
kastl bir ekilde rahatsz edilmeleri,
- Yuvalar terk edilmi veya bo olsa dahi, yumurtalarnn toplanmas,
- Yuvalarna, reme ve istirahat mahallerine zarar verilmesi veya tahrip
edilmesi,
- Kanunun yrrle girmesinden nce mevzuata uygun olarak elde edi-
lenler hari olmak zere; bulundurulmas, tanmas, satlmas, satn alnmas,
sata sunulmas yasaklanmtr.
Bunun yan sra, sk koruma altna alnan hayvan ve bitki trlerini belir-
ten Liste (IV)de yer alan bitki trleri veya paralarnn zerinde, cansz olsalar
dahi, izinsiz olarak,
- Kasten kesilmeleri, toplanmalar, koparlmalar, kklerinin aa karl-
mas veya zarar verilmesi,
- Kanunun yrrle girmesinden nce mevzuata uygun olarak elde edi-
lenler hari olmak zere; bulundurulmas, tanmas, satlmas, satn alnmas
veya sata sunulmas yasaklanmtr.
Kanun Tasarsnn 16. maddesinde yer alan Liste (V)i Orman ve Su leri
Bakanl oluturacak ve bu listede bulunan hayvan ve bitki trlerinin toplanmas
ve kullanm ile ilgili uygulama esaslarn belirleyecektir. Bakanlk, bu maddede
belirtilen yasaklar istisnai hallerde kaldrabilecektir. Ancak bu durumda dahi;
-Tr poplasyonlarnn elverili koruma statsnde bulundurulmas
hedefenir.
- Sk koruma altna alnan hayvan ve bitki trlerini belirten Liste (IV)de
belirtilen hayvan trlerinin yakalanma ve ldrlmesinde, Liste (VI)da belir-
tilen usullere uyulur.

Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
212 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

3. Adli ve dari Yaptrmlar


Tasarya gre; koruma altna alnan alanlar iin yaplan planlara aykr
hareket edenler ile koruma altna alnan alanlarda tabiatn ve biyolojik eitli-
liin tahribine sebep olan gerek kiiler hakknda, fiilin arlna gre bin Trk
Lirasndan be bin Trk Lirasna kadar idari para cezas uygulanaca hkme
balanmtr. Ancak bu yaptrm idare tarafndan uygulanacak bir yaptrm
olduundan, fiilin arln belirleme yetkisinin, yani fiilin hangi hallerde
hafif hangi hallerde ar olacana karar verme yetkisi idareye ait olacaktr ki,
bu durum eitlie aykr, adil olmayan yaptrm uygulanmasna neden ola-
bilecektir. Bu nedenle hangi fiilin hafif, hangi fiilin ar olaca hususu, yani
kabahatin arlatrlm hali Kanun tarafndan belirlenmelidir. Maddenin
devamnda; Aykr hareketin tr ve habitat tahribine yol amas halinde bu ceza
be kat olarak uygulanr hkm ise zensiz bir dzenlemedir. Zira, tabiatn
ve biyolojik eitliliin tahribi ile tr ve habitat tahribi esasen ayn varlklarn
korunmasna yneliktir. Bunlarn ayrmnn yaplmas mmkn grnmemek-
tedir. Baka bir ifadeyle, bunlar arasnda bir farkllk olduu dncesiyle bu
hareket edilmesi durumunda, bu ayrmn ok net bir ekilde ortaya konulmas
gerekecei aktr. Ayrca, bu trlerin nesli tehdit veya tehlike altnda olmas
halinde cezann st snr uygulanacaktr.
Korunan alanlarda bu Kanunda belirtilen izne bal faaliyetleri izinsiz yapan
gerek kiiler ile koruma altna alnan alanlarda hayvan ve bitki trleri hakknda
yasak fiilleri uygulayan gerek kiilere idari para cezas verilecei belirtilmitir.
Bu fkralarda yazlan fiiller tzel kiiler tarafndan ilenirse idari para cezas on
kat olarak uygulanacaktr. Kanun kapsamna giren korunan alanlarn mutlak
koruma blgelerinin tahribine, yok olmasna veya her ne suretle olursa olsun
zarara uratlmasna sebep olan gerek kiiler ile tzel kiilere de ayrca idari
para cezas verilecei hkme balanmtr.
zinsiz toplanan trlerin veya trevlerinin lke dna karlmasna teebbs
etmek ise hapis cezas gerektiren bir su olarak dzenlenmitir.
Tasarya gre idari para cezalarnn uygulanmasnda 5326 sayl Kabahatler
Kanunu hkmleri ngrlmtr. Kanuna gre verilen idari para cezalar,
tebliinden itibaren 1 ay iinde denir. ngrlen idari yaptrm kararlar ise,
ilgili Bakanln merkez tekilatnda genel mdrler, tara tekilatnda blge
mdr ya da evre ve ehircilik il mdr veya il ube mdrleri tarafndan
verilecektir.
4. Kltr ve Turizm Koruma ve Geliim Blgesi
Tasarnn 28. maddesinde bu Kanun kapsamnda giren alanlarda 2634
sayl Turizmi Tevik Kanununa gre kltr ve turizm koruma ve geliim blgesi
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
213 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ve turizm merkezi olarak ilan edilecek yerler iin Orman ve Su leri Bakanlnn
uygun gr alnr hkm yer almaktadr. Dier bir ifadeyle korunan alan-
larn kltr ve turizm koruma ve geliim blgesi ve turizm merkezi olarak ilan
edilebilecei dzenlenmektedir. Bu madde ile lke yzlmmzn ancak
%4-5ini kaplayan korunan alanlarn turizm tevik ad altnda yaplamaya
ve dier insan kullanmlarna almas olanakl klnmaktadr. Ayrca korunan
alanlarn iinde kalan kltr varlklar ve sit alanlar 21/7/1983 tarihli ve 2863
sayl Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Kanunu hkmlerine gre ilem
grecektir.
5. Milli Parklar Kanununun Yrrlkten Kaldrlmas
Tasar, 2873 sayl Milli Parklar Kanununu yrrlkten kaldrmaktadr.
2873 sayl Milli Parklar Kanunu, lkemizde doa koruma konusundaki en
nemli yasal dzenlemelerden biridir. Tasarda korunan alan statlerinden
biri olarak milli park stats yer almasna ramen, bu alanlarn hangi usul
ve esaslara gre ynetilecei ve korunaca hususlar ak deildir. Milli Parklar
Kanununun bu Tasar ile birlikte yrrlkten kaldrlmas, hali hazrda zaten
ciddi basklarla kar karya kalan Milli Park alanlarmz olumsuz biimde
etkileyecektir. zellikle son dnemde saylar hzla artan HESlere kar alan
davalarda Milli Parklar Kanunu nemli bir yasal dayanaktr ve bu dzenlemeyle
beraber bu dayanak ortadan kaldrlmak istenmektedir. Bakanln bu Tasar
yasalatktan sonra karmay planlad ynetmeliklerin kamuoyu ve ilgili
STKlarca nceden bilinmesi ve mdahale edilmesi mmkn olamayacandan,
Milli Park alanlarmz nasl bir srecin bekledii bilinmemektedir ve esasen
endie uyandrmaktadr.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
214 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

SONU
D
oa koruma mevzuatmzdaki eksiklikler, doa ve biyolojik eitliliin
unsurlarn ieren trler, habitatlar, genetik kaynaklarn korunmas
konusunda ereve bir kanunun karlmas ihtiyacn ortaya koymak-
tadr. Doada yaayan btn canllarn ve deerlerin, ekosistemlerin btncl
korumas amac dorultusunda ve bu canllarn doal yaama ortamlarnda
yaama hakk bulunduu kabul edilerek yasal dzenlemeye kavuturulmas
gerekir. Ancak lkemizde pek ok koruma alan; arpk ehirleme, tarm, turizm,
maden ve sanayi gibi tehdit edici insan faaliyetlerinin basks altndadr. Bu
itibarla koruma-kullanma ilkeleri srdrlebilir bir ekilde, mevcut faaliyetler
de dikkate alnarak dzenlenmedii takdirde koruma kullanma dengesinden sz
edilmesi olanakszdr. Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasars,
koruma yerine zellikle kullanma ynnde hkmler getirerek gerek amacn-
dan sapmtr. Bu nedenle, usulsz ve koruma yaklamndan uzak kullanmlar
douracak bir sistem getirmesi olasdr.
Dier taraftan, lkemizin Avrupa Birliine ye olma ve mevzuat uyumla-
trma almalar erevesinde, biyolojik eitliliin korunmasnda ana dzenle-
meler olan Habitat ve Ku Direktiferinin de gz nne alnmas zorunludur.
Kanun Tasarsnda aka zikredilmese de bu direktifer baz alnarak baz
hkmlerin dzenlendii anlalmaktadr. Ancak bu dzenlemeler yaplrken,
ihtiyaca uygun bir sistemin oluturulamad ve Tasarnn ilk dzenlendii
halinden itibaren eitli siyasi ve kurumsal basklarla baz deiikliklerin yapld
gzlenmitir. Oysa ki; Trkiyenin taraf olduu uluslar aras szlemeler de gz
nne alnarak, habitatlar ve trler iin bir envanter oluturulmas, habitat ve
trlerin izlenmesi iin bir sistem kurulmas, korunan alanlarn, fora ve fauna-
nn mekansal planlarda ngrlecek biimde yer almas gereklidir. Tasar, bu
sistemi eksiksiz kuracak ve iletecek dzenlemeden uzaklam grnmektedir.
Ayrca, evreye ilikin politika ve planlar belirleyecek bir kurumun yan
sra, doa koruma statlerinin tek bir at altnda toplanmasnn uygun olduu,
ancak bu yapnn Bakanlk statsnde deil, merkezi, mali ve idari zerklie
sahip, brokratik ilemleri azaltlm, yerel lekte izleyen ve denetleyen bir
idari kurulu olarak oluturulmas gerei uzun yllar tartlmtr. Ancak son
dnemde byle bir yaplanmann mmkn olamad ve siyasi irade tarafndan
istenmedii, 2011 ylnda Kanun Hkmnde Kararnameler ile kurulan yeni
Bakanlklarn yapsndan anlalmaktadr. Bu erevede, zellikle doa koruma
alannda kurumsal olarak yaanan karmaa ve yetki atmas, lkemizin doa
koruma politikalarndaki tutarszl ve olumsuzluu da gstermektedir. Yaa-
nan bu srete, evre ve ehircilik Bakanl ile Orman ve Su leri Bakanl
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
215 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

arasndaki yetkinin hangi kuruma ait olacana ilikin kurumsal sorunlar bu


Kanun Tasarsna da yansmtr.
Btn bu belirtilen ihtiyalar lke gndeminde henz yerini bulamam
olsa da, bu eksiklilerin giderilmesi amacyla hazrlanan Tabiat ve Biyolojik
eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn ilgili kesimlerin grne alarak
olumlu grlerin aktarlmasnn, lkemiz doasnn korunmasna katk sa-
layaca dnlmektedir.
Tabiat ve Biyolojik eitlilii Koruma Kanunu Tasarsnn Doa Koruma
Mevzuat erevesinde Deerlendirilmesi / GKALP ALICA
216 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

KAYNAKA
Akllolu, Tekin, Kamu Yarar Kavram zerine Dn-
celer, Amme daresi Dergisi, Haziran 1991, c.24, sa.2.
Alca, Sheyla Suzan, dari yarg Kararlar ereve-
sinde 2872 Sayl evre Kanunu ve lgili Ynetmelik-
lerin Uygulanmasndan Doan Uyumazlklar, Ankara
niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaynlanmam
Doktora Tezi, Ankara 2005.
Akylmaz, Bahtiyar- Sezginer, Murat- Kaya, Cemil, Trk
dare Hukuku, Sekin Yaynlar, Ankara 2009.
Chape, S., Blyth, S., Fish, L., Fox, P. ve Spalding, M.
(Compilers) 2003. 2003 United Nations List of Protected
Areas. IUCN: Gland, Switzerland and Cambridge, UK
and UNEP-WCMC: Cambridge, UK.
Convention on Biologial Diversity, http:// www.cbd.
int/convention/articles/?a=cbd-08 (eriim tarihi
24.07.2012)
Directive 2009/147/EC Of The European Parliament And
Of The Council of 30 November 2009, Oficial Journal of
the European Union, http://eur-ex.europa.eu/LexUri-
Serv/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2010:020:0007:0025:EN
:PDF (eriim tarihi 05.06.2012)
Doanay, mit, Toplum Yarar ve Kamu Yarar Kav-
ramlar, Mimarlk, Temmuz 1974, sa.7.
EUR_Lex Access to European Union Law, http://
eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri
=CELEX:31992L0043:FR:HTML (eriim tarihi
06.06.2012)
European Commission, Environment, http://ec.europa.
eu/environment/nature/natura2000/index_en.htm,
(eriim tarihi 05.06.2012)
Geray, Ukun, Belekte Golf Alanlar ve Turizm Tesisleri
in Tahsis Edilen Alanlar Konusunda Bir Deerlendirme
ve stn Kamu Yarar, http://www.foresteconomics.
org/belekgeray.pdf (eriim tarihi 01.08.2012)
Giritli, smet- Bilgen, Pertev- Akgner, Tayfun- Berk,
Kahraman, dare Hukuku, DER Yaynlar, stanbul 2011.
Gzler, Kemal, dare Hukuku, Cilt 1, Ekin Kitabevi
Yaynlar, Bursa 2003.
JNCC Joint Nature Conservation Committee, http://jncc.
defra.gov.uk/page-1374, (eriim tarihi 05.06.2012)
Lucy Emerton, Joshua Bishop, Lee Thomas, Korunan
Alanlarn Srdrlebilir Finansman: Glkler ve See-
nekler zerine Bir Deerlendirme, IUCN The World
Conservation Union.
Republic of Turkey (2009), Plan for Setting up Neces-
sary Administrative Capacities at National, Regional
and Local Level and Required Financial Resources for
Implementing the Environmental Acquis.
T.C. Avrupa Birlii Bakanl, http://abgs.gov.tr//index.
php?p=44460 (eriim tarihi 20.07.2012)
Tabiat Kanunu zleme Giriiminin 4 Haziran 2012
tarihli Basn Aklamas, Trkiye Doasnn Srtndaki
Bak, http://tabiatkanunu.wordpress.com (eriim
tarihi 05.06.2012)
Resmi Gazeteler:
RG. 04.07.2011 tarih ve 27984 say (Mkerrer)
RG. 23.03.2012 tarih ve 28242 say.
RG. 19.07.2912 tarih ve 28358 say.
RG. 24 Mart 2001 tarih ve 24352 say.
RG. 24 Temmuz 2003 tarih ve 25178 (mkerrer) say.
RG. 31 Aralk 2008 tarih ve 27097 (Mkerrer) say.
RG. 04.07.2011 tarih ve 27984 (Mkerrer) say.
RG. 17.08.2011 tarih ve 28028 say.
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
Noterin lgilileri
Aydnlatma Ykmll*
Dr. Cenk AKL
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
219 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Noterler, hukuki gvenlii salamak ve anlamazlklar nlemek iin ilemleri
belgelendirirler. Bunu yaparken bir yandan ilgililerin gerek iradelerini aratrr te
yandan ilemin hukuken tad nem ve sonular hakknda onlara bilgi verirler.
Bu sayede noter, tecrbesiz ve genellikle hukuki kavram ve kurumlar bilmeyen
ilgililerin zarar grmesini engellerler. Noterlerin aydnlatma ykmlln ihlal
etmelerinin hukuki, disipliner ve cezai sonular mevcuttur.
Anahtar Szckler: Medeni yarglama hukuku, noter, noterlik, noterin aydnlatma
ykmll, belgelendirme.
The Burden Of Clari fi cati on Of
Those Concerned BY THE NOTARY
PUBLI C I N THE CI VI L PROCEDURE LAW
ABSTRACT
Public notaries certify the transactions in order to provide legal security and prevent
conficts. While doing this they seek actual wills of the concerned on one hand and
they inform the concerned about the legal importance and consequences of the
transaction on the other hand. By this way public notaries prevent the concerned
who are inexperienced and usually do not have knowledge about legal concepts and
institutions from being damaged. Tere exist legal, disciplinary and criminal results
of the public notaries breach of the obligation of instruction.
Keywords: Civil procedure law, public notary, notariate, obligation of instruction
of public notary, certifcation.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
220 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

I. GR
N
oterlik kurumu toplumsal hayatta nemli bir yer igal etmektedir. Bir
lkedeki bireylerin haklarn gvence altna almak ve adalet hizmetinin
etkinliini salamak konusunda yarg organlarnn yan sra noterler
de nemli bir rol oynamaktadr. yle ki, bir hukuk devletinde yarg ile noterin
ifa ettikleri grevin nem ve konumu birbirine paralellik gstermektedir. Yarg
nne gelen uyumazl kanunlara gre bir hkme balamakla ykml iken,
noter, hukuki gvenlii salamak ve kmas olas anlamazlklar nlemek iin
hukuki ilemlere resmiyet kazandrmakla ykmldr
[1]
. Bu ynyle de noterler
toplumsal bara katkda bulunmaktadrlar
[2]
. Noterlerin yapm olduu ilemler
arasnda hukuki ilemlerin tanzim edilmesi ve belgelendirilmesi nemli bir yere
sahiptir. Nitekim Noterlik Kanununun 60. maddesinde noterlerin yapacaklar
iler rnek kabilinden saylmtr. Sz konusu maddenin birinci fkrasnn ikinci
bendi nemli bir hkm iermektedir. Buna gre noterler, kanunlarda resmi
olarak yaplmalar emredilen ve mercileri belirtilmemi olan btn hukuki
ilemleri Noterlik Kanunu hkmlerine gre yapmakla grevli ve yetkilidirler.
Bu bakmdan bir hukuki ileme resmiyet kazandrma konusunda noterlerin
en nde gelen kamu grevlisi olduklar sylenebilir. Noterlerin aydnlatma
ykmllklerinin hukuki ilemlere resmiyet kazandrma grevleri ile yakn
ilikisi vardr. O nedenle bir hukuki ileme resmiyet kazandrlmasnda kanun
koyucunun gtt ama zerinde ksaca durmak yararl olacaktr. Bu ama-
lar ana balk altna toplamak mmkndr: Birinci ama, hukuki ilemin
ilgililerin gerek iradelerinin yaama geirilmesidir. kincisi geerli bir hukuki
belgenin tanzimi; ncs ise resm ilemin ilgililerin acele davranarak hata
yapmalarnn nlenmesidir
[3]
.
Gnmzde noterlerin faaliyetleri, klasik olarak nitelendirilebilecek belge
onaylama ve belgelendirme ile snrl deildir. Noterler, artk hukuki ilikilerin,
ileride ortaya kmas muhtemel hukuki sorunlarn doumunu nleyebilecek
nitelikte tanzimi, ilgililerin istemleri ve hukukun gerekleri dorultusunda
yeniden yaplandrlmas ynnde beliren ada bir boyuta ulam bulun-
maktadr
[4]
. Noterler ilgiliyi, ynlendirme ve gerekiyorsa danmanlk ilevleri
[1] Hasan Pulal, Trk ve Alman Hukukunda Noterlerin Hukuki Sorumluluu (TNBHD,
1983/39, s.10-16), s. 10; Mehmet Yurdagl, Adalet Hizmetlerinde Noter ve Noterliklerin
Yeri ve nemi (TNBHD, 1995/85, s. 48-52), s. 48.
[2] mer Ulukap / Murat Atal, Noterlik Hukuku, Konya 2001, s. 6.
[3] Jrg Schmid, Grundlagen zur notariellen Belehrungs-und Beratungspficht (Die
Belehrungs- und Beratungspficht des Notars, Zrich-Basel-Genf 2006, s. 3-42), s. 9-10.
[4] Sha Tanrver, Avrupa Birlii lkelerinde Noterlik ve Noterlik Kanununda Deiiklik
Yaplmasna Dair Kanun Taslann Getirdikleri (75. Ya Gn in Prof. Dr. Baki Kuruya
Armaan, stanbul 2004, s. 577-597), s. 577.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
221 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

itibaryla hukuk mhendisi olarak nitelendirilebilir ve yaptklar ilemlerin


boyutu itibaryla, dier grevlilerden ayrlarak adeta tptaki koruyucu hekime
yaklamaktadr
[5]
. Bu nedenle, noterler, danmanlk ilevi
[6]
ve bu ilevin icras
srasnda stlenmi olduklar grevler dikkate alndnda koruyucu yahut
nleyici yargnn asli unsuru; ayrlmaz bir paras saylrlar
[7]
.
II. GENEL OLARAK BELGELENDRME VE
NOTERN AYDINLATMA YKMLL
Hukuki ileme ynelik irade beyanlar ve zel hukuk szlemelerine resmiyet
kazandrlmas ile hukuken nem tayan vakalarn ve hukuki ileme ynelik
beyanlarn bamsz bir belgede devlet tarafndan yetkili klnm bir organ
tarafndan ve emredilmi biimde tespit edilmesi anlalmaktadr
[8]
.
Resm belgelendirmenin balca hedefi ilgililerin hukuki ileme ynelik
beyanlarnn hakikate uygun ve hilesiz bir biimde belgeye dklmesidir. Bundan
dolay, hukuki ilemi belgelendiren grevli, esas olarak, ilgililerin gerek irade-
lerini aratrmak ve ortaya koymakla ykmldr. Bunun iin belgelendirmeyi
yapan grevlinin, ilgililerin belgelendirilmesini istedikleri hukuki ilem ile
hangi amac gttklerini doru tespit etmesi gerekir. Bu balamda, o, ilgilileri
ak, tam, geree uygun ve elikisiz beyanlarda bulunmaya tevik etmelidir.
Noter, ilgililerin beyanlarn incelemeksizin belgelendiremez; aksine o, ilgilileri
dinlemeli ve ilem zerinde onlarla esasl bir surette istiare etmelidir
[9]
.
Giderek karmaklaan hukuk hayat dikkate alndnda zellikle hukuki
tecrbeden yoksun ilgililer asndan noterin aydnlatma ykmll vazge-
ilmez niteliktedir
[10]
. Bu balamda noter, ilemin ilgililerini belgenin ekil ve
[5] Ramazan Arslan / Sha Tanrver, Yarg rgt Hukuku, 2. B., Ankara 2001, s. 211;
Sha Tanrver, Avrupa Birlii lkelerinde Noterlik ve Noterlik Kanununda Deiiklik
Yaplmasna Dair Kanun Taslann Getirdikleri (Avrupa Birliine Uyum-Trk Medeni
Kanununda Noterleri lgilendiren nemli Deiiklikler-Noterlik Kanununda Yaplmas
Dnlen Yenilikler, Noterlik Hukuku Sempozyumu: VIII-IX-X, Ankara 2005, s. 197-
215), s. 197.
[6] Noterin danmanlk ilevi ile aydnlatma ykmll arasnda ok yakn bir iliki vardr.
Bkz. Armin C. Hergeth, Europaeisches Notariat und Niederlassungsfreiheit nach dem
EG-Vertrag, Baden-Baden 1996, s. 177.
[7] Tanrver-Armaan, s. 597.
[8] Hans Huber, Die fentliche Beurkundung als Begrif des Bundesrechtes (ZBJV, 103
(1967), s. 249-281), s. 263.
[9] Huber, s. 263-264; Peter Gottwald, Almanyada Noterlik Alannda Gncel Gelimeler
(ev. zlem Yazar), (Medeni Usul ve cra-fas Hukukular Toplants-VIII, Abant 9-10
Ekim 2009, s. 409-428), s. 411.
[10] Jrgen Allerkamp, Die sogenannte erweiterte Belehrungspficht des Notars, Frankfurt
am Main, 1990, s. 2.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
222 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ierii ile onun hukuki sonular hakknda aydnlatmakla ykmldr


[11]
. Noter,
ilgilileri, her eyden nce, seilen szlemenin ekl ve doru ya da muhtemel
belgelendirme format hakknda bilgilendirmek zorundadr. Buna szleme
ve belgelendirme formunun seiminden doan hukuki sonular hakknda
bilgi verilmesi ile ilgililerin geree aykr irade beyannda bulunmalarndan
kaynaklanan hukuki ve cezai sorumluluunun ne olduunun onlara bildiril-
mesi de dhildir. Zira ilgililerin hakikate aykr beyanda bulunarak gerekte
istemedikleri hususlar notere belgelettirmeleri, resm evrakta sahtecilik suunu
oluturmaktadr. Genel kabul gren gre gre, noter, ilgililerin mali danman
deildir. Bununla birlikte, ilgililerin belgelendirmek istedikleri hukuki ilem,
vergi hukuku bakmndan yaptrm gerekiyorsa, onun, ilgilileri bu konuda
aydnlatmakla ykml olduu kabul edilmektedir
[12]
.
Noterin aydnlatma ykmll ekl bakmdan aydnlatma ykmll
ve maddi bakmdan aydnlatma ykmll olmak zere ikiye ayrlmak-
tadr. ekl bakmdan aydnlatma ykmll ile noterin, ilgilileri, seilen
szlemenin formu ve farkl belgelendirme biimleri hakknda bilgilendirmesi
kastedilmektedir
[13]
.
Maddi bakmdan noterin aydnlatma ykmllyle belgelendirilmek
istenen konunun hukuki nemi hakknda ilgililerin bilgilendirilmesi kaste-
dilmektedir. Buna gre, noter, szlemenin ierii ve onun hukuki sonular
hakknda ilgilileri aydnlatacaktr. Maddi bakmdan aydnlatma ykmllne
ilgililerin, hukuka ya da ahlka aykr den szleme hkmlerinin hukuki
sonular hakknda bilgilendirilmeleri de girmektedir
[14]
.
III. NOTERN AYDINLATMA YKMLLNN
POZTF DAYANAKLARI
1512 sayl Noterlik Kanununda noterlerin aydnlatma ykmll aka
dzenlenmi deildir. Bununla birlikte, bu durum, Trk hukukunda noterin
aydnlatma ykmllnn bulunmad eklinde yorumlanamaz. Nitekim
bahsi geen Kanunun 72. maddesinin son fkras uyarnca notere, i yaptracak
[11] Bu ykmlln kapsam konusunda kesin bir kriter belirlenemez. Burada somut olayn
zellikleri ve ilgililerin sahip olduu bilgi birikimi belirleyici olacaktr. Bununla birlikte
pheli durumlarda noterin ilgilileri ayrntl bir biimde aydnlatmas gerektii kabul
edilmektedir (Philippe Litzka, Notare in Frankreich und Deutschland, Mnchen 1999,
s. 107).
[12] Willy Meier, Wahrheitssche und Wahrheitstreue bei der Beurkundung von
Willenserklaerungen (ZBGR 1984/1, s. 1-27), s. 17.
[13] Peter Ruf, fentliche Urkunde und Abgaberecht, (ZBJV, 116 (1980), s. 415-436), s.
418.
[14] Ruf, s. 419.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
223 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kimsenin, gerek arzularn tmyle renme ve gerekletirecei ileme yan-


stma devi yklenmitir. Keza, Noterlik Kanununun 91. maddesinin nc
fkrasnda da notere, hukuki ilerin belgelendirilmesi esnasnda ilgiliye iradesini
serbeste ve kendi istei ile eksiksiz bir biimde beyan etmesine olanak veren
bir ortam yaratma ve yaplan ilemin niteliine gre, gerekli sorular sorup
ilemin sonucu hakknda ilgiliye aklamalarda bulunma ykm getirilmitir
[15]
.
Nihayet, Noterlik Kanununun 1. maddesinde, noterlerin hukuki anla-
mazlklarn doumunu nlemekle grevli klnmas da onlarn aratrma ve
aydnlatma ykmllne iaret etmektedir
[16]
. Zira noterin, ilgiliyi ynlendire-
bilmesi ve ilemin inasna katk salayabilmesi iin, ncelikle, ilgiliye, iradesini
serbeste ve istedii biimde beyan etmesine imkn veren bir ortam yaratmas,
gerek iradesinin ne olduunun tam olarak kavranabilmesi balamnda ona soru-
lar sormas; yaplacak hukuki ilemin hkm ve sonular konusunda dikkatini
ekmesi ve ileride domas muhtemel sorunlarn imdiden nlenebilmesi iin
ne gibi dzenlemelere yer verilmesinin uygun decei konusunda aydnlatc
bilgiler sunmas gerekir
[17]
.
IV. LGLLER NOTERN AYDINLATMA
YKMLLNDEN FERAGAT EDEBLRLER M?
Kanun koyucu baz ilemlerin noter marifetiyle yaplmasn ngrmek sure-
tiyle bu tip ilemlere zel bir nem atfetmitir. Noterlik Kanununda ve dier
kanunlarda noter tarafndan resmiyet kazandrlmas gerekli grlm bulunan
ilemler bakmndan noterin ilgilileri aydnlatma ykmllnde kamu yarar
olduundan ilgililerin bundan feragat edemeyecekleri kabul edilmektedir
[18]
.
Dolaysyla ilgililerin aralarnda anlamak suretiyle noteri bu ykmllkten
kurtarmalar kural olarak mmkn deildir
[19]
. Bunun istisnasn, ilgililerin
yaplmas dnlen hukuki ilem hakknda yeterince bilgi sahibi olduklarn
aklamalar
[20]
yahut notere kar alacak sorumluluk davasnda ilgililerin
davranlarnn mterafik kusur tekil etmesi ve bunun noterin sorumluluunu
hafifetmesi
[21]
halleri oluturmaktadr.
[15] Sha Tanrver, levsel Adan Noterlik Kurumuna Yeni Bir Vizyon Kazandrlmasna
Ynelik Baz Dnceler (Medeni Usul ve cra-fs Hukukular Toplants-VIII, Abant
9-10 Ekim 2009, s. 495-521), s. 501.
[16] Kar. Tanrver-Armaan, s. 577; Sha Tanrver, Noterlik Asndan Veklet (Temsil), 2.
B., Ankara 2001, s. 78.
[17] Tanrver-Veklet, s. 78.
[18] Bkz. Schmid, s. 13; Lerch, s. 56; Brckner, s. 489.
[19] Schmid, s. 13.
[20] Brckner, s. 489; Schmid, s. 14.
[21] Schmid, s. 14.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
224 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

V. NOTERN AYDINLATMA
YKMLLNN NEM
Aydnlatma ykmll hukuki ilemin ilgililerin iradelerinin gerek ve tam
olarak tespiti ve somut olaya uygun bir biimde yaama geirilmesi bakmndan
nemli olduu gibi ilgililerin yapmay tasarladklar hukuki ilemden kaynak-
lanacak nemli riskler hakknda onlarn dikkatinin ekilmesi bakmndan da
nemlidir
[22]
. Bu ykmlln esasn noterin tarafar hukuki ilemin nemi
hakknda bilgilendirmesi oluturmaktadr
[23]
.
Aydnlatma grevinin bizzat noter tarafndan yerine getirilmesinin gerekip
gerekmedii konusunda retide iki ayr gr ileri srlmtr. Birinci gre
gre
[24]
, bu grev, sahip olduu hukuk, yani uzmanlk bilgisi nedeniyle bizzat
noter tarafndan yerine getirilmelidir. Bizim de katldmz dier gre gre
ise
[25]
noter bu konuda yardmc kiiden yararlanabilir. Ancak bu halde, noter,
ilgililerin doru ve yeterli derecede aydnlatlmasn salamak zorundadr.
ayet ilgililerden biri hukuki ilemin tanzimi srasnda bir bakas tarafndan
temsil edilmekteyse, noter, onu da hukuki ilem hakknda aydnlatmakla
ykmldr
[26]
.
Noterin hukuki ilemin belgelendirmesi aamasndaki ilk grevi ilgililerin
gerek iradesine buna uygun den bir hukuki formatta resmiyet kazandr-
maktr
[27]
. Noter yaplmas plnlanan szlemenin ierii, ekl ve sonular
hakknda ilgilileri aydnlatr
[28]
. Bu balamda, noter, ncelikle ilgilileri belgenin
nemi ve ierii hakknda bilgilendirir ve belgeyi onlar bakmndan anlalr
klar
[29]
. Buna belgenin anlam ve ieriinin yan sra yabanc szckler ile
hukuki terimlerin anlamlarnn aklanmas da dhildir
[30]
. kinci olarak, noter,
belgeye dklmek suretiyle resmiyet kazandrlan ilemin ilgililer -ve hatta
nc kiiler- bakmndan hangi haklar ve ykmllkler getirdiini eer
bunlar, belgenin aklanmas (izah edilmesi) kapsamnda daha nce aklan-
mam ise- ilgililere anlatr
[31]
. nc olarak, resmiyet kazandrlmas istenen
[22] Schmid, s. 15.
[23] Allerkamp, s. 40.
[24] Klaus Lerch, Inhalt und Grenzen der Belehrungspfichten durch den Notar unter besonderer
Bercksichtigung der haftungsrechtlichen Konsequenzen (BWNotZ 1997, 53, s. 53-62),
s. 55; Schmid, s. 15.
[25] Michel Mooser, Le droit notarial en Suisse, Bern 2005, Nr. 217 (Schmid, s. 16dan
naklen).
[26] Schmid, s. 16.
[27] Peter Ruf, Notariatsrecht, Skriptum, Langenthal 1995, Nr. 899 (Schmid, s. 16dan naklen).
[28] Schmid, s. 16-17.
[29] Brckner, s. 492-493.
[30] Brckner, s. 493.
[31] Brckner, s. 496; Schmid, s. 17.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
225 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

hukuki ilem almn dnda bir takm zellikler tamaktaysa, noter, bunlar
hakknda ilgililerin dikkatini eker. Nihayet, noter, ilgilileri, belgenin ekl ve
belgelendirme usul hakknda bilgilendirir
[32]
. retide temsil edilen bir gre
gre
[33]
noterin ilgilileri aydnlatma ykmllnn kapsamna belgelendirme
ileminin yol at masrafar hakknda bilgi verilmesi de girmektedir.
Noterin ilgililerin yapmay plnlad hukuki ilemin ierii ve sonular
hakknda vermi olduu bilgi sonucunda ilgililer ilemde deiiklik yapmak
isteyebilirler. Bu halde de noterin aydnlatma ykmll yaplmak istenen
deiikliklere ilikin olarak yeniden gndeme gelebilir
[34]
.
VI. NOTERN LGLLER HUKUK
LEMN YOL AABLECE RSKL
SONULAR HAKKINDA KAZ ETMES
Hukuki ilemlere resmiyet kazandrlmasnn amalarndan biri de ilgililerin
muhtemel zararlardan korunmasdr. Kanun koyucu aydnlatma ykmlln
ihdas ederken baz hukuki ilemlerin belgeye balanmasn gerekli grm ve
bunu yaparken de genel, karakteristik riskleri dikkate almtr
[35]
. Bu cmle-
den olarak ilgililerin yapmay istedikleri ilemin hkmleri kanunun ihtiyari
hkmlerinden nemli lde sapmaktaysa noter, ilgilileri bu allmam
durum hakknda ikaz edecektir
[36]
. Allmam durum ile zellikle ilemin,
yapld yerin rf ve deti ile mevcut piyasa koullarndan byk lde sap-
mas kastedilmektedir
[37]
.
Noter geerli bir hukuki ilemin yaplmasn salamakla ykml oldu-
undan yaplmak istenen hukuki ilemin yokluk, askda geersizlik yahut iptal
edilebilirlik gibi bir sakatlkla malul olabilecei hallerde ilgililerin dikkatini
ekmek zorundadr
[38]
. Noterin byle bir ikaz yapmasna ramen ilgililer bu
ilemi yapma konusunda srar etmekteyseler noter nasl bir tavr taknacaktr?
Bu durumda noterin, ilgililerin yapmak istedikleri ilemin geerliliinin kukulu
olduunu ve ilgililere bu ilemin belgelendirilmemesini tavsiye ettii hususunu
belgelendirilmek istenen belgenin iine yazl olarak kaydetme hak ve yetkisine
sahip olduu kabul edilmektedir. Buna karlk, ayet ilgililerin yapmak istedik-
leri hukuki ilem aikr surette yanltc, ekil kurallarna, hukuka yahut ahlaka
[32] Schmid, s. 18.
[33] Mooser, Nr. 234 (Schmid, s. 17den naklen).
[34] Schmid, s. 18.
[35] Schmid, s. 19.
[36] Brckner, s. 499 vd.
[37] Brckner, s. 499.
[38] Allerkamp, s. 56.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
226 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

aykr ise bu durumda noter, belgelendirme ilemini reddedecektir


[39]
. rnein,
gerek dorudan doruya gerekse kanuna, ahlaka ve adaba aykr vasiyetlerin
iptali istenebilir (TMK m. 504, 557/3, BK m. 19-30). Bu nedenle, vasiyeti
geersiz klacak arzularn beyan edilmesi durumunda noter vasiyette bulunan
ikaz etmeli, onu vasiyetini dzeltmesi konusunda iknaya almal; vasiyetinin
srar etmesi durumunda ise vasiyetnameyi belgelendirmekten (dzenlemekten)
kanmaldr
[40]
.
Yaplmak istenen ilem ile ilgililerden birinin hileye drld ya da
smrld anlalmakta ise noterin bu durumda sz konusu ilgilinin dikkatini
ekmesi gerekmektedir
[41]
. rnein, kefil, noter huzurunda kefalet taahhdnde
bulunacaksa noterin onu sorumluluun sonular hakknda bilgilendirmesi ve
bylelikle aceleci davranmasn nlemesi gerekir
[42]
. lgililerden birinin szleme
koullarnda deiiklik yaplmasn istemesi durumunda ilemin ilgililerin muh-
temel riskler hakknda bilgilendirilmesi de noterin aydnlatma ykmllnn
bir gerei olarak kabul edilmektedir
[43]
.
VII. AYDINLATMA YKMLLNN SINIRLARI
1. TARAFSIZ DAVRANMA YKMLL
Noter resmiyet kazandraca hukuki ilemin ilgililerine kar tarafsz kal-
mak zorundadr
[44]
. Aydnlatma ykmll resmiyet kazandrlacak (belgeye
dklecek) ilemin tm ilgilileri bakmndan geerlidir. Noterin aydnlatma
ykmll kapsamnda ilgililere verecei hukuki bilgi onlara kar tarafsz-
ln yitirmeye balad noktada sona erecektir.
Belgelendirilmek istenen ilem bakmndan ilgililerden birine kar hile yapl-
mas yahut onun smrlmesi ihtimali mevcut ise bu durumda noterin aydn-
latma grevi ile tarafsz davranma ykmll kar karya gelebilecektir
[45]
.
[39] Schmid, s. 22; Ejder Ylmaz, Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin Sorunlar
(Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin Sorunlar, Noterlik Hukuku Sempozyumu:
VI, Ankara 2001, s. 15-24), s. 17; Tunay Kksal, Avrupa Birlii yesi lkelerde Noterlik
(Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin Sorunlar, Noterlik Hukuku Sempozyumu:
VI, Ankara 2001, s.49-60), s. 52.
[40] Esat ener, Noterlik Kanunu ve Noterlerin Bir Ksm Grevleri zerinde Dnceler
(TNBHD, 1995/85, s. 21-33), s. 27.
[41] Mller-Haftung, s. 181 (Schmid, s. 20den naklen).
[42] Schmid, s. 21.
[43] Schmid, s. 21.
[44] Hergeth, s. 173; Ejder Ylmaz, Avrupa Topluluu lkelerinde ve Trkiyede Noterlik
(TNBHD, 1995/87, s. 3-16), s. 14; Muhsin Bilge, U..N.L 1995 Berlin Kongresi 1.
Tema Noterliin Ulusal ve Toplumsal levi (TNBHD, 1995/86, s. 39-50), s. 42.
[45] Mller-Haftung, s. 215 vd.(Schmid, s. 23den naklen).
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
227 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Schmide gre bylesi durumlarda her somut olay kendi zgn koullar ieri-
sinde deerlendirilmelidir. Bununla birlikte, phe halinde, noterin aydnlatma
ykmllnn koruma fonksiyonuna ncelik tannmaldr
[46]
.
2. BELGELENDRME KONUSU HUKUK LEMN KAZANLI
OLUP OLMADII KONUSUNDA DEERLENDRME YAPMA
YASAI
Noterin aydnlatma ykmll noterin nne gelen ilemle ilgili ola-
rak ilgililerin ekonomik olarak eline geecekleri deerlendirme ve bu konuda
ilgililere bilgi verme zorunluluunu kapsamaz. Bu balamda, rnein, ilgililer,
noter huzurunda bir szleme yapmak istemilerse noter, ilgililerin asl edim
ykmllklerini karlatrarak bunun ekonomik olarak kazanl olup olmad
konusunda ilgilileri ynlendiremez. Zira bir hukuki ilemin ilgililer asndan
tad ekonomik kazan imkn kural olarak sadece onlar ilgilendiren bir
konudur
[47]
.
Buna karlk retide bu ilkenin baz istisnalar olduu kabul edilmek-
tedir. zellikle yaplmak istenen hukuki ilem ile ilgililerden birine kar hile
yaplmakta ya da ilgililerden biri smrlmekte ise noterin bu konuda ilgiliyi
ikaz etmesi onun aydnlatma ykmllnn bir gerei olarak kabul edil-
mektedir
[48]
. rnein, bir satm szlemesinde kararlatrlan semenin piyasa
koullarndan aikr biimde sapmas durumunda noterin bu durumu ilgiliye
bildirmesi gerektii kabul edilmektedir
[49]
.
3. NOTERN LEMN VERG HUKUKU BAKIMINDAN
DOURDUU SONULAR HAKKINDA LGLLER
AYDINLATMAKLA YKML OLUP OLMADII
Noterin belgelendirilmesi istenen hukuki ilemin vergi hukuku bakmn-
dan douraca sonular konusunda ilgilileri aydnlatmakla ykml olmad
genel olarak kabul edilmektedir. Mukayeseli hukukta ilgililer noter ile bir zel
hukuk szlemesi yapmlarsa noterlerin bu halde onlar hukuki ilemin vergisel
sonular bakmndan da aydnlatmakla ykml olaca dile getirilmitir
[50]
.
[46] Schmid, s. 23.
[47] Alfred Santschi, Die Rechtberatung durch den Notar, (ZBGR, 49 (1968), s. 1-16), s.
9; Isaak Meier, svire Noterlik Hukuku: Birletirilmi zel Hukuk, Usul Hukuku ve
Avukatlk Hukuku inde Kantonal eitlilikten Bir Kalnt (ev. Nilfer Boran-Gneysu),
(Medeni Usul ve cra-fas Hukukular Toplants-VIII, Abant 9-10 Ekim 2009, s. 471-
488), s. 481.
[48] Schmid, s. 24.
[49] Schmid, s. 24.
[50] Ruf, Notariatsrecht, Nr. 915 ve 922; Mller-Haftung, s. 184. Alman hukuku bakmndan
farkl dnce iin bkz. Martin Schlter / Hermann Knippenktter, Die Haftung des
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
228 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Nitekim Wallis Kantonunda gerekleen otel devrine ilikin bir ilemde bu


ilemin vergisel sonular hakknda noter tarafndan yanl bilgi verilmesi dava
konusu edilmitir. Mahkeme, noterin yanl bilgi vermesini, noterin belgelen-
dirme ilemini yaparken iledii bir kusur olarak deil, veklet hukuku kapsa-
mnda deerlendirmi ve noterin sorumlu olmas iin notere veklet verilmi
olmasn aramtr
[51]
.
Buna karlk mukayeseli hukukta son zamanlarda temsil edilen bir gre
gre baz hallerde vergi hukukuna ilikin konularda da noterin aydnlatma
ykmll bulunmaktadr. Bu grn temsilcilerinden Brcknere gre
zelikle ilgililerden birinin yaplan ilemin vergi hukuku bakmndan dourduu
sonular bilmesi durumunda ilemi yapmayaca kesinlilie yakn bir ihtimalle
sylenebiliyorsa byle bir durumda noterin ilgiliyi aydnlatma ykmll
vardr
[52]
. Bu durumla zellikle irket ya da aile vakfarnn kurulmasna yne-
lik ilemlerde karlalmaktadr
[53]
. Ruf ise vergi hukuku bakmndan noterin
aydnlatma ykmllnn domasn u artn birlikte gereklemesine
balamtr: (a) lgililer yaptklar aklamalar sonucunda bir zarara maruz kalma
tehlikesi ile karlaacaklarsa, (b)Noter, hukuken nem arz eden durumlar
hakknda kapsaml bilgiye sahip ise ve (c) Olayn noter bakmndan aikr
olduu sylenebiliyorsa
[54]
.
Trk hukuku bakmndan ise noterin ilgililerle yapm olduu veklet
szlemesi gereince ilgililere kar aydnlatma ykmllnn bulunacan
kabul etmek olanakszdr. Zira Noterlik Kanununun 50. maddesinde noterlik
mesleinin hibir hizmet ve grevle badamayaca
[55]
bildirilmi; yarg mer-
cilerinin verecei iler, ilim ve hayr kurulular bakan ve yelikleri, hakemlik,
vasiyeti tenfiz memurluu bundan ayrk tutulmutur. Bu hkm karsnda
noterin ilgililerle veklet szlemesi yapmas ve bu szleme gereince onlar vergi
hukukuna ilikin sonular bakmndan aydnlatmas sz konusu olmayacaktr.
Notars, Kln/Berlin/Mnchen 2004, Nr. 224 vd. (Schmid, s. 25den naklen).
[51] ZBGR 77/1996, s. 103 vd.
[52] Brckner, s. 497; Schmid, s. 26.
[53] Schmid, s. 26.
[54] Peter Ruf, fentliche Urkunde und Abgaberecht (Zur materriellen Rechtsbelehrungspficht
des bernischen Notars), (ZBJV, 116 (1980), s. 415-437), s. 426.
[55] Alman hukuku bakmndan bkz. ve kar. Wolf-Dietrich Walker, Almanyada Noterliin
Yaps (ev. Evrim Eriir), (Medeni Usul ve cra-fs Hukukular Toplants-VIII, Abant
9-10 Ekim 2009, s. 441-449), s. 444. Avusturya hukuku bakmndan bkz. ve kar. Walter
H. Rechberger, Avusturyada Noterlik (ev. : Sema Tapnar), (Avrupa Birliine Giri
Srecinde Noterliin Sorunlar, Noterlik Hukuku Sempozyumu: VI, Ankara 2001, s.
7-13), s. 9.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
229 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

4. YABANCI HUKUK HAKKINDA NOTERN AYDINLATMA


YKMLLNN BULUNUP BULUNMADII
lgililerin noter huzurunda resmiyet kazandrmak istedikleri hukuki ilem
bakmndan yabanc hukukun uygulanmas sz konusu ise
[56]
noter ilemin
tad risk lsnde tarafn dikkatini ekmekle ykmldr
[57]
. Ancak yabanc
hukuk dzenlemelerinin ierii hakknda noterin kural olarak aydnlatma
ykmll bulunmamaktadr
[58]
.
VIII. AYDINLATMA YKMLLNN YERNE
GETRLMEMESNN HUKUK SONULARI
Mukayeseli hukukta noterin aydnlatma ykmlln yerine getirme-
mesi durumunda onun hukuki, cezai ve disipliner sorumluluunun doa-
ca kabul edilmekte ve noterin hukuki sorumluluu haksz fiil esaslarna
dayandrlmaktadr
[59]
.
Trk hukukunda noterlerin hukuki sorumluluu konusu Borlar Kanunu
hkmlerine braklmam bizzat Noterlik Kanunu tarafndan dzenlenmitir.
Bahsi geen Kanunun 162. maddesine gre, stajyer, ktip ve ktip adaylar
tarafndan yaplm olsa bile noterler, bir iin yaplmamasndan veya hatal
yahut eksik yaplmasndan dolay zarar grm olanlara kar sorumludurlar.
Noter, birinci fkra gereince dedii miktar iin iin yaplmamas, hatal yahut
eksik yaplmasna sebep olan stajyer veya noterlik personeline rcu edebilir. Bu
dzenleme dikkate alnarak noterlerin hukuki sorumluluunun nitelii konu-
sunda retide deiik grler ileri srlmtr
[60]
. Bu konuda hakim gr,
noterlerin hukuki sorumluluunu TMK m. 917de dzenlenmi bulunan tapu
sicilinin tutulmasndan dolay devletin sorumluluuna benzetmekte ve bunun
-kusur unsuru dnda- bir haksz fiil sorumluluu olduunu kabul etmektedir
[61]
.
[56] Yabanc hukukun uygulanp uygulanmayaca uluslar aras zel hukuk mevzuatna gre
belirlenecektir (Bkz. Allerkamp, s. 38).
[57] Alman hukuku bakmndan bkz. Huhn/von Schuckmann/Armbrster 17 BeurkG. Nr.
190 vd. (Schmid, s. 27den naklen).
[58] Brckner, s. 510; Schmid, s. 27. ayet yabanc hukuk metinleri celp edilmi ve noter
tarafndan dorudan uygulanm ise, noter, yabanc hukukun ilgili ksmnn kendisi
asndan ak ve ierik olarak inandrc olduunun sorumluluunu stlenmek zorundadr
(Brckner, s. 510).
[59] Bkz. Schmid, s. 28. Noterin sorumluluunun tarihi geliimi hakknda bkz. Allerkamp,
s. 16 vd.
[60] Bu grler iin bkz. Ulukap / Atal, s. 235 vd.
[61] Haluk Tandoan, Kusura Dayanmayan Szleme D Sorumluluk Hukuku, Ankara 1981,
s. 84; Ulukap / Atal, s. 238. Kar. Pulal, s. 11. Yazar, noterlerin hukuki sorumluluunun
kaynann BK m. 41deki kusura dayanan haksz fiil sorumluluu ile BK m. 55deki
istihdam edenin kusursuz sorumluluuna dayandn dile getirmitir.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
230 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

u halde, noterin hukuki sorumluluu iin bulunmas gereken unsurlar u


ekilde sralanabilir: 1. Fiil. 2. Hukuka aykrlk. 3. Zarar. 4. lliyet ba. Buna
gre, Trk hukuku bakmndan da noterin aydnlatma ykmlln hukuka
aykr bir ekilde yerine getirmemi; bunun neticesinde bir zarar domusa ve bu
zarar ile noterin hukuka aykr fiili arasnda illiyet ba kurulabiliyorsa noterin
hukuki sorumluluu gndeme gelecektir.
Noterlik Kanununun 125. maddesinde noterlere verilecek disiplin cezalar
dzenlenmitir. Bu maddede noterin grevini yapmamas yahut kusurlu ekilde
yapmas disiplin cezasn gerektirir bir eylem olarak nitelendirilmitir. Noterin
aydnlatma ykmlln yerine getirmemesi, somut olayn koullar gz
nnde tutulduunda onun grevini yapmad yahut kusurlu olarak yapt
anlamna geliyorsa noter disiplin cezasyla karlaabilecektir
[62]
.
Noterlerin cezai sorumluluunun bir gerei olarak, noterler, eylemlerinin
niteliklerine gre gerek Trk Ceza Kanununun ilgili hkmlerine gerekse
Noterlik Kanununda ngrlm bulunan hkmlere gre cezalandrlabi-
leceklerdir. Noterin aydnlatma ykmlln yerine getirmemesi unsurlar
mevcut ise Trk Ceza Kanununun 257. maddesinde dzenlenmi bulunan
grevi ktye kullanma suunu oluturabilecektir.
IX. SONU
T
rk hukukunda noterin aydnlatma ykmlln dorudan dzen-
leyen herhangi bir hkm bulunmamaktadr. Bu konuda uygulamada
ortaya kabilecek sorunlar nlemek amacyla Alman Belgelendirme
Kanununun 17. maddesinde ngrlm olduu gibi noterin, ilgililerin ger-
ek arzularn aratrmak, olaylar akla kavuturmak
[63]
ve ilemin hukuken
tad anlam, nem
[64]
ve sonular hakknda ilgiliyi aydnlatmak ve irade
beyanlarn herhangi bir phe ve anlam kargaasna yer vermeyecek biimde
dzenleyecei belgeye aktarmas gerektiini hkme balayan bir dzenlemenin
kabul edilmesi isabetli olacaktr.
[62] Noterlere hangi tr disiplin cezalar verilebilecei konusunda bkz. NK m. 126.
[63] Olaylar akla kavuturmak ile ilgililerin iradelerini aratrma faaliyetini birbirinden
btnyle ayrmak mmkn deildir. nk ilgililerin iradesi ancak temin edilmi
olaylar temelinde aratrlabilir. Burada akla ilk etapta hukuken geerli bir ilem yaplmas
bakmndan vazgeilmez olan vakalarn aydnlatlmas akla gelmektedir. Bkz. Lerch, s.
55.
[64] Yarg itihatlarnda noterin ilgilileri ilemin hukuki nemi hakknda aydnlatmas
konusunda da ilgililerin arzularnn aratrlmas arasnda yakn bir balant olduuna
deinilmektedir. nk aydnlatma grevinin gndeme gelmesi iin onun bir hukuki
ilemin geerli olarak kurulmas iin gerekli olmas gerekmektedir. Bkz. Lerch, s. 55.
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
231 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

KISALTMALAR CETVEL
B. : Bas
BE : Bern
Beurk G. : Beurkundungsgesetz
BK : Borlar Kanunu
BWNotZ : Zeitschrift fr das Notariat in Baden-Wrttemberg
m. : madde
NG : Notariatsgesetz
NK : Noterlik Kanunu
Nr. : Nummer
s. : Sayfa
S. : Say
TNBHD : Trkiye Noterler Birlii Hukuk Dergisi
ZBGR : Schweizerische Zeitschrift fr Beurkundungs-und
Grundbuchrecht
ZBJV : Zeitschrift des Bernischen Juristenvereins
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
232 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

BBLYOGRAFYA
Allerkamp, Jrgen: Die sogenannte erweiterte Belehrungspficht des Notars, Frankfurt am Main, 1990.
Arslan, Ramazan / Tanrver,
Sha : Yarg rgt Hukuku, 2. B., Ankara 2001.
Bilge, Muhsin: U..N.L 1995 Berlin Kongresi 1. Tema Noterliin Ulusal ve Toplumsal levi (TNBHD, 1995/86,
s. 39-50).
Brckner, Jrg: Schweizerisches Beurkundungsrecht, Zrich1993.
Haug, Karl: Amtshaftungs des Notars, Mnchen 2009.
Hergeth, Armin, C. : Europaeisches Notariat und Niederlassungsfreiheit nach dem EG-Vertrag, Mnchen 1995.
Huber, Hans:Die fentliche Beurkundung als Begrif des Bundesrechtes (ZBJV, 103 (1967), s. 249-281).
Gottwald, Peter: Almanyada Noterlik Alannda Gncel Gelimeler (ev. zlem Yazar), (Medeni Usul ve cra-fas
Hukukular Toplants-VIII, Abant 9-10 Ekim 2009, s. 409-428).
Kksal, Tunay: Avrupa Birlii yesi lkelerde Noterlik (Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin Sorunlar,
Noterlik Hukuku Sempozyumu: VI, Ankara 2001, s.49-60).
Lerch, Klaus: Inhalt und Grenzen der Belehrungspfichten durch den Notar unter besonderer Bercksichtigung
der haftungsrechtlichen Konsequenzen (BWNotZ 1997, 53, s. 53-62).
Litzka, S. Philleppe : Notare in Frankreich und Deutschland, Mnchen 1999.
Meier, Isaak: svire Noterlik Hukuku: Birletirilmi zel Hukuk, Usul Hukuku ve Avukatlk Hukuku inde Kantonal
eitlilikten Bir Kalnt (ev. Nilfer Boran-Gneysu), (Medeni Usul ve cra-fas Hukukular Toplants-VIII,
Abant 9-10 Ekim 2009, s. 471-488).
Meier, Willy : Wahrheitssche und Wahrheitstreue bei der Beurkundung von Willenserklaerungen (ZBGR 1984/1,
s. 1-27).
Mller, Leonhard: Die Haftung der Urkundperson, 2000.
Pulal, Hasan: Trk ve Alman Hukukunda Noterlerin Hukuki Sorumluluu (TNBHD, 1983/39, s. 10-16).
Rechberger, Walter H.: Avusturyada Noterlik (ev. : Sema Tapnar), (Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin
Sorunlar, Noterlik Hukuku Sempozyumu: VI, Ankara 2001, s. 7-13).
Ruf, Peter: fentliche Urkunde und Abgaberecht, (ZBJV, 116 (1980), s. 415-436).
Santschi, Alfred: Die Rechtberatung durch den Notar, (ZBGR, 49 (1968), s. 1-16).
Schmid, Jrg: Grundlagen zur notariellen Belehrungs-und Beratungspficht (Die Belehrungs- und Beratungs-
pficht des Notars, Zrich-Basel-Genf 2006, s. 3-42).
ener, Esat: Noterlik Kanunu ve Noterlerin Bir Ksm Grevleri zerinde Dnceler (TNBHD, 1995/85, s. 21-33).
Tanrver, Sha: Avrupa Birlii lkelerinde Noterlik ve Noterlik Kanununda Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun
Taslann Getirdikleri (75. Ya Gn in Prof. Dr. Baki Kuruya Armaan, stanbul 2004, s. 577-597).
Tanrver, Sha: levsel Adan Noterlik Kurumuna Yeni Bir Vizyon Kazandrlmasna Ynelik Baz Dnceler
(Medeni Usul ve cra-fs Hukukular Toplants-VIII, Abant 9-10 Ekim 2009, s. 495-521).
Noterin lgilileri Aydnlatma Ykmll / AKL
233 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Tanrver, Sha: Noterlik Asndan Veklet (Temsil), 2. B., Ankara 2001.


Tanrver, Sha: Avrupa Birlii lkelerinde Noterlik ve Noterlik Kanununda Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun
Taslann Getirdikleri (Avrupa Birliine Uyum-Trk Medeni Kanununda Noterleri lgilendiren nemli Dei-
iklikler-Noterlik Kanununda Yaplmas Dnlen Yenilikler, Noterlik Hukuku Sempozyumu: VIII-IX-X, Ankara
2005, s. 197-215).
Ulukap, mer/Atal, Murat: Noterlik Hukuku, Konya 2001.
Walker, Wolf-Dietrich: Almanyada Noterliin Yaps (ev. Evrim Eriir), (Medeni Usul ve cra-fs Hukukular
Toplants-VIII, Abant 9-10 Ekim 2009, s. 441-449).
Ylmaz, Ejder: Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin Sorunlar (Avrupa Birliine Giri Srecinde Noterliin
Sorunlar, Noterlik Hukuku Sempozyumu: VI, Ankara 2001, s. 15-24).
Ylmaz, Ejder: Avrupa Topluluu lkelerinde ve Trkiyede Noterlik (TNBHD, 1995/87, s. 3-16).
Yurdagl, Mehmet: Adalet Hizmetlerinde Noter ve Noterliklerin Yeri ve nemi (TNBHD, 1995/85, s. 48-52).
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi.
Vergilendirme
Yetkisinin Tabi Olduu
Anayasal lkeler*
Ar. Gr. Gzde ERKN**
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
237 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Makalem, vergilendirme yetkisinin tabi olduu anayasal ilkeler konusundan olu-
maktadr. Makalemde, dikkatli bir alma ve aratrmayla vergilendirme yetkisi
tm ynleriyle incelenmeye allmtr. Makale, iki blm ve sonu ksmndan
olumaktadr. lk blmde; vergilendirme yetkisi, bu yetkinin kuramsal temeli ve
kapsam, demokrasi ile ilikisi konular aklanmaya allmtr. kinci blmde;
Trk Hukukunda vergilendirme yetkisinin temeli ve ilevi, vergilendirme yetkisinin
tabi olduu anayasal ilkeler incelenmitir. Sonu ksmnda ise vergilendirme yetkisi
ile ilgili genel bir deerlendirme yaplmtr.
Anahtar Kelimeler: Yetki, Vergilendirme lkeleri, Anayasa.
The Consti tuti onal
Pri nci ples of Taxati on Are
Subj ect to the Authori ty
ABSTRACT
Essay is giving information the constitutional principles of taxation are subject to
the authority, a careful study and research all aspects of powers of taxation have been
studied. Te article consists of two chapters and a conclusion part. Te frst section,
the taxation authority and the scope of the theoretical basis of this authorization,
the relationship between democracy issues. Te second section, the Turkish law, the
basis of the authority and function of taxation, the taxation authority is subject to
the constitutional principles are examined. Te result was part of an overall assess-
ment of the powers of taxation.
Keywords: Authorization, Taxation Principles, Constitution.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
238 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

1.Vergilendirme Yetkisi
A. Vergilendirme Yetkisinin Temeli
Trk Hukukunda vergilendirme yetkisi, dier ada demokrasilerde olduu
gibi temelini Anayasadan almaktadr. Vergilendirme yetkisi, devletin lkesi
zerindeki egemenliine dayanarak vergi alma konusunda sahip olduu hukuki
ve fiili gcdr
[1]
. Devletin vergilendirme yetkisi, Anayasann 73nc mad-
desinde yer alan kamu giderlerinin karlanmas, kanunilik, mali g, genellik,
eitlik, vergi yknn adaletli ve dengeli dalm ilkeleri ile birlikte anayasann
genelinden ve baz zel hkmlerinden karlan hukuk devleti ilkesi, sosyal
devlet ilkesi ve hukuki gvenlik ilkesi gibi birtakm ilkelerle snrlandrlmtr.
[2]
1924 Anayasasnn 85. maddesinde vergiler ancak bir kanun ile tarh ve
cibayet (salnmas ve alnmas) olunabilir ifadesiyle vergilerin yasall ilkesi
n plana kmtr. Yine 1961 anayasasnda da 1924 anayasasnda olduu gibi
vergilerin tarh ve cibayetinin (salnmas ve alnmas) bir kanunla olabileceini
anayasal norm olarak kayt altna almtr.
[3]
Saylan bu egemenlik yetkisi 1982 anayasasnda da ak bir ekilde belirtil-
mitir. 1982 Anayasasnn 2. maddesinde devletin nitelikleri arasnda Trkiyenin
sosyal bir hukuk devleti olduu vurgulanmtr. Bunun gerei olarak vatan-
dalarnn insan onuruna yarar bir ekilde hayat srmelerine destek verecek
olan bir devlet, gelir dalmndaki adaletsizlikle de mcadele edecek ve bunlar
gerekletirmek iinse kullanaca en iyi ara elbette ki vergi olacaktr.
[4]
Vergi, Anayasann ngrd bu ilkeleri gzetecek ekilde kanunla konul-
maldr
[5]
. Vergilendirmeye ilikin anayasa hukukundan kaynaklanan bu hukuki
ilkeler, sistemi tayan vergi hukuku ilkeleri olarak isimlendirilebilir
[6]
.
Hukuk devleti kavram, devlet iktidarnn, kii hak ve zgrlkleri yara-
rna snrlandrlmaya balanmas ile birlikte ortaya km ve demokrasi ile
birlikte gelimitir. Hukuk devleti, temel anayasal bir ilke olarak, btn devlet
organlarnn eylem ve ilemlerinin hukuk kurallarna bal olmasn ve kiilerin
temel hak ve zgrlklerinin gvence altna alnmasn amalamaktadr
[7]
. Bu
[1] AAN, Nami: Vergilendirme Yetkisi, stanbul, Kazanc Hukuk Yaynlar, 1982, s. 3.
[2] GEREK, ehnaz / AYDIN, Ali Rza: Anayasa ve Vergi Hukuku, Sekin Yaynevi, Ankara
2005, s. 149.
[3] NCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami: Vergi Hukuku, Turhan Kitabevi,
18. Bas, Ankara, Mart 2010, s. 51.
[4] AAN, Nami : a.g.e., s. 144.
[5] GEREK, ehnaz / AYDIN, Ali Rza: a.g.e., s. 150.
[6] Bkz. Klaus Tpke, Die Steuerrechtsordnung, Band I, Kln 1993, s. 111 vd.dan aktaran
Joachim Lang, Vergi Adaletinin Anayasal Temelleri, (ev: Funda Baaran), Anayasal Mali
Dzen, XIII. Trkiye Maliye Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul 2000, s. 3.
[7] AAN, Nami: a.g.e., s. 144.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
239 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

balamda hukuk devletinin kii asndan temel konusu, insan haklar ve temel
hrriyetler, devlet asndan ise kuvvetler ayrl ilkesidir
[8]
.
Anayasann 73. maddesinin 4. bendi ise vergi, resim, har ve benzeri mal
ykmllklerin muafk, istisnalar ve indirimleriyle oranlarna ilikin hkm-
lerinde kanunun belirttii yukar ve aa snrlar iinde deiiklik yapmak yetkisi
Bakanlar Kuruluna verilebilir diyerek Bakanlar Kurulunun da vergi oranlarnda
ve vergi harcamalar konusunda yaptrmnn olduuna vurgu yapmaktadr.
Ancak, Bakanlar Kuruluna byle bir yetki verilmesi, belirlenen dzenleme
alan itibariyle vergilendirme yetkisinin mutlak olarak devri anlamna gelmez.
nk yasama organ Bakanlar Kurulunu yetkilendirdii konularda dzenleme
yapabilecei gibi, bu yetkilerine son da verebilir
[9]
.
Hukuk devletine ilikin btn bu ilkeler dier hukuk dallaryla ilgili olduk-
lar kadar vergi hukukuyla da ilgilidirler. Kuvvetler ayrl ilkesi erevesinde,
vergilerin konulmas, uygulanmas ve denetlenmesi yetki ve grevlerinin deiik
organlara verilmesi, vergi kanunlarnn herkese uygulanmas, toplanan vergilerin
ancak kanunlara uygun kamusal amalarla kullanlmas
[10]
, idarenin kanunlarla
bal olmas ve kyasn yasak olmas, vergi konusunda yetki devrinin koullar-
nn belirlenmi olmas, yasama organnca karlan vergi kanunlarnn anayasa
yargs denetimine tabi tutulmas eklinde anayasalarda dzenlenen esaslar;
hukuk devleti anlaynn anayasalara yansmasnn sonulardr. Dolaysyla,
anayasann yukarda belirtilen dzenlemelerine aykr bir kanun, ayn zamanda
hukuk devleti ilkesine de aykrlk oluturacaktr.
[11]
B. Vergilendirme Yetkisinin Kapsam
Vergi hukukunda, hukuk devleti kavramnn son derece geni bir uygulama
alan vardr. nk devlet vergilendirme yetkisi araclyla kiilerin hak ve
zgrlk alanlarna eitli mdahalelerde bulunmaktadr
[12]
.
1982 Anayasasnda dzenlenen sosyal gvenlik hakk (m. 60), ailenin
korunmas (m. 41), zel hayatn gizlilii (m. 20), yerleme ve seyahat zgrl
(m. 23) gibi hak ve zgrlklerin yan sra; vergi kanunlarna kar en duyarl
olan hak ve zgrlklerin banda, mlkiyet ve miras hakk (m. 35) ile alma
[8] KARAYALIN, Yaar: Hukukun stnl (Kavram Baz Problemler), Hukuk Devleti,
(Haz. Hayrettin kesiz), HFSA Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi Yaynlar: 4,
AFA Yaynclk, Ekim 1998, s. 132.
[9] GEREK, Adnan: Vergileme Alannda Bakanlar Kurulu Kararlarnn Hukuki Snr:
TV Asndan Bir nceleme, Vergi Sorunlar, Yl 28, Say 204, Eyll 2005, s. 107, 122.
[10] Bkz. Klaus Tpke, Die Steuerrechtsordnung, Band I, Kln 1993, s. 111 vd.dan aktaran
Joachim Lang, Vergi Adaletinin Anayasal Temelleri, (ev: Funda Baaran), Anayasal Mali
Dzen, XIII. Trkiye Maliye Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul 2000, s. 3.
[11] GEREK, ehnaz / AYDIN, Ali Rza: a.g.e., s. 149.
[12] AAN, Nami: a.g.e., s. 144.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
240 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ve szleme zgrlkleri (m. 48, 49) gelmektedir. Vergi, z itibariyle mlkiyet


hakkna ynelik bir snrlama oluturduu iin, vergiden birinci derecede etki-
lenen hakkn mlkiyet hakk olduu grlmektedir. Zira vergiyle zel mlkn
bir ksm devlete aktarlmaktadr. Mlkiyet hakk asndan yaplan incelemede
esas olan, mlkiyet hakkna vergiyle ne kadar mdahale edileceidir.
[13]
Ml-
kiyet hakk bakmndan msadere lsne varacak vergisel dzenlemelerden
kanma ykmll sz konusu iken; baz haklar bakmndan devlete grevler
yklenmi bulunmaktadr.
[14]
rnein, devlet en az geim indirimi ya da asgari
cretin vergi d braklmas ile ilgili olarak yapaca dzenlemelerle aileyi
korumaldr
[15]
. Gerek hakk yerine getirmek, gerekse snrlandrmak iin vergi
salndnda sz konusu dzenlemenin anayasaya aykr olmamas iin, hem
temel hak ve zgrlklerin snrlama nedenlerine, hem de vergilendirmenin
anayasal ilkelerine uymak gerekmektedir
[16]
.
2. Vergilendirme Yetkisinin Tabi
Olduu Anayasal lkeler
A. Sosyal Devlet lkesi
Bugn anayasalarda yer alan sosyal devlet ilkesinin herkesin zerinde
anlat bir tanmn vermek zordur. Bu nedenle bu kavram devletin ulamak
istedii amalara ve stlendii grevlere gre belirlemeye almak daha doru
olur. Sosyal devlet, bir toplum iinde sosyal adaletin, sosyal refahn ve sosyal
gvenliin salanmasn ama olarak benimsemektedir
[17]
. Bylelikle sosyal haklar
salanmaya allacaktr
[18]
. Sosyal devlet, grevlerini yerine getirebilmek iin
ekonomiye mdahale ederek gelir ve servet dalmn adil bir duruma getirmeye
alr, kalknmay plana balar
[19]
. Kiiler sosyal devletin sosyal nitelii gerei,
[13] GEREK, ehnaz / AYDIN, Ali Rza: a.g.e., s. 150.
[14] GEMALMAZ, Haydar Burak: Mlkiyet Hakk, Beta Yaynlar, stanbul 2009, s. 261.
[15] KARAKO, Yusuf: Trk vergi Hukukunda Vergi Kanunlarnn Anayasaya Uygunluunun
Yargsal Denetimi, Anayasa Yargs 13, Anayasa Mahkemesi Yayn, Ankara 1996, s. 308.
[16] KARAKA, Eser / SONSUZOLU, Elif: eitli lkelerde Anayasal lkeler ve Trk Vergi
Sisteminin Bu Adan Deerlendirilmesi, Anayasal Mali Dzen, XIII. Trkiye Maliye
Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul 2000, s. 220.
[17] BALTA, T. Bekir: dare Hukuku, C. I, Genel konular, ASBF. Yayn, A Basmevi,
Ankara 1972, s. 113.
[18] Sosyal haklar, ekonomik bakmdan zayf ve gsz olanarn ve zellikle iilerin haklarnn
ve karlarnn korunmas, gelitirilmesi ve emekle sermaye arasndaki ilikilerde bir g dengesi
kurulmas iin devletin gerekletirme sorumluluunu stlendii ekonomik ve sosyla nitelikli
ve zgrlk nlemlerin tmdr. TALAS, Cahit: Sosyal Haklar ve Trk Anayasalarnda
Sosyal Haklarn Evrimi, nsan Haklar Yll, Yl: 3-4, 1981-1982, s. 43.
[19] AAN, Nami : a.g.e., s. 190.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
241 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

elde ettikleri sosyal haklar yannda baz devleri yerine getirmek ve kanunlarn
ngrd zverilere katlanmak zorundadrlar. Anayasann siyasal haklar ve
devleri dzenleyen drdnc blmnde yer almasna karn, daha ziyade
sosyal ve ekonomik nitelikte olan vergi devi bu trdendir
[20]
.
B. Hukuki Gvenlik lkesi
Hukuk devleti kavramnn baka baz unsurlar yannda, kiilerin kendilerine
uygulanacak kurallar bilmeleri, dier bir deyile hukuki bir gvenlik iinde
bulunmalar gereini de ierdii ada demokratik toplumlarda kabul edilmek-
tedir
[21]
. Kiiler, devletin vergilendirme yoluyla hak ve zgrlkler alanlarna
ynelttii mdahaleleri nceden tahmin edebilmeli ve gelecee dnk planlarn
buna gre yapmaldrlar; bylece vergilendirmede keyfilik de nemli lde
nlenir
[22]
. Hukuk devleti olmas asndan ele alndnda, verginin salnmasnn
kanunlarla belirtilmesi gerektii anlalmaktadr.
[23]
yle ki vergi vermek, kii-
nin harcamalarnn bir ksmndan feragat etmesidir. Kanunlarla belirtilmemi
olarak alnan vergi, mafyann hara toplamasndan farkl olmayacaktr. Yine
Anayasamzn 10. maddesine gre, Herkes, dil, rk, renk, cinsiyet, siyasi dnce,
felsefi inan, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrm gzetilmeksizin kanun nnde
eittir denilmektedir. Bu maddenin vergiyle ilikisi ise vergilendirmede eitlik
ilkesini ortaya koymasdr. Anayasa Mahkemesinin ald birok kararnda
[24]

bu maddeleri gz nne alarak deerlendirme yapt grlmektedir.
C. Verginin Belirlilii lkesi
Vergi bakmndan belirliliin salanmas, verginin esasl unsurlarnn ilgili
dzenleyici ilemde gsterilmesini gerektirir. Geleneksel anlamda vergilendir-
mede belirlilik ilkesi, verginin konusunun, vergilerin miktarlarnn, tarh ve tahsil
zamanlar ve ekillerinin gerek idare, gerek vergi ykmlleri asndan belli ve
kesin olmasn ifade eder. Vergilere ilikin ilem ve kurallarn ak ve anlala-
bilir olmas vergilendirmede keyfiliin nlenmesi amacn gtmektedir
[25]
. Bu
amaca uygun olarak, rnein, gelimi bat lkelerinde olduu gibi Trkiyede
[20] ALEFENDOLU, Ylmaz: a.g.e., s. 70.
[21] ULUATAM, zhan / METHBAY, Yaar: Vergi Hukuku, maj Yaynclk, Deiik
Drdnc Bask, Ankara 2000, s. 52.
[22] NCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami: a.g.e., s. 32.
[23] AAN, Nami: a.g.e., s. 190.
[24] Bu kararlara rnek olarak bkz; AYM, E.2007/114, K.2011/36; E.2009/65, K.2011/24;
E.2009/39, K.2011/23, (evrimii), www.anayasa.gov.tr, ayn ekilde bkz; www.kazanc.
com ( 12.06.2012).
[25] AAN, Nami: a.g.e., s. 172.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
242 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

de gelir vergisine tabi gelir unsurlar snrlayc yntemle tek tek saylm ve
tanmlanm
[26]
, bu konuda aklk salanmaya allmtr.
D. Vergi Kanunlarnn Geriye Yrmezlii lkesi
Kural olarak kanunlarn yrrle girmelerinden sonraki olaylar iin
uygulanmalar, geriye yrmemeleri gerekmektedir
[27]
.
Geriye yrmeme kuralnn temel amac, zel sektrden kamu sektrne
kaynak aktarm olan vergi kanunlar bakmndan daha da zenle uygulanmas
ve zellikle vergi ykn artrc nitelikteki hkmlerinin geriye yrtlmeme-
sinin salanmasdr. Aksi takdirde, geriye yryen hkmler nedeniyle ortaya
kan zamansal belirsizlik nedeniyle hukuk devletinin bireye bakan yn olan
hukuki gvenlik ilkesinin ihlal edilmesi sz konusu olacaktr
[28]
. Bu durum
hukuki bar tehdit edecek, ekonomik ve ticari hayatn istikrarn bozacaktr
[29]
.
E. Kyas Yasa lkesi
Kanunda dzenlenmeyen olaylara kanunda dzenlenen kurallarn uygu-
lanmas sz konusu olacaktr
[30]
. Vergi ilikisinin eit tarafar arasndaki ilikiler
gibi yatay bir iliki olmayp dikey bir iliki olmas ve bu ilikide ykmllkleri
belirleme yetkisinin, egemenlii kullanan organlardan mnhasran yasama
organna tannm olmas, verginin kanunilii ilkesini dourmutur. Bu ilkenin
zorunlu bir sonucu olarak, kanun koyucu dnda egemenlii kullanan hibir
organn vergi koyma, deitirme ve kaldrma yetkilerine sahip olabilmesi mm-
kn deildir. Dolaysyla, mnhasr yasama yetkisi olan verginin konulmas,
deitirilmesi ve kaldrlmas ilemleri, ne dzenleyici idari ilemlerle, ne de
yarg organlarnn yorum snrlarn aan kararlaryla gerekletirilemeyecektir.
Aksi halde idare ve yarg organlarnn bu yoldan yeni vergiyi douran olaylar
oluturmalar veya vergi ykn artrmalar imkan doabilir; bu da hukuki
gvenlii ve bar bozar. Kyas, vergi hukukunda yorumun snrn oluturmak-
tadr. Vergi hukuku uygulamasnda karlalabilecek kanun boluklar kyasa
[26] GNE, Glsen: 4369 Sayl Yasa le Getirilen Deiikliklerin Verginin Anayasal lkeleri
Asndan rdelenmesi, Prof. Dr. Adnan Tezele Armaan, Marmara niversitesi, Maliye
Aratrma ve Uygulama Merkezi Yayn No:13, Teknik Eitim Fakltesi Matbaas, stanbul
2000, s. 263.
[27] NCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami:a.g.e., s. 51.
[28] AAN, Nami: a.g.e., s. 179.
[29] TOSUNER, Mehmet: Vergi Hukuku lkeleri ve Yksek Mahkemelerin Kararlar Inda
Net Aktif Vergisinin Deerlendirilmesi, Yaklam Dergisi, Say: 20, Yl: 2, Austos 1994,
s. 47.
[30] ENYZ, Doan :Vergi Hukuku Genel Hkmler, Ekin Kitabevi Yaynlar, Bursa 2005,
s. 30.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
243 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

varmayan yorum yntemleri ile doldurulamyorsa, bu boluklarn mutlaka


yasama sreci iinde doldurulmas gerekir
[31]
.
F. Verginin Genellii lkesi
Verginin genellii ilkesi, kamusal ykn herkese datlmas ile ilgili olma-
snn yan sra, verginin kanunilii kavramyla ifade edilen verginin kanunla
konulmas zorunluluu balamnda, kanunun genellii anlayyla da iliki-
lidir. Maddi kanun anlaynn sonucu olan kanunlarn genellii ilkesi, kanun
konusunun elverililii lsnde, uyulmas gereken bir ilkedir.
[32]
Anayasada yer alan hukuk devleti ve eitlik ilkesi gibi ilkelerin bir sonucu
olan genellik ilkesi, zellikle haklarn tannmas ve ykmllklerin konulma-
snda uyulmas gereken genel bir ilkedir. Bu balamda, vergi gibi ykmllk
getiren kanunlarn da, bu itibarla, genellik ilkesine uygun olarak dzenlenmesi
gerekmektedir. Dolaysyla yasama organ ekli anlamda kanunla kimlii belli
kiilere mali ykmllkler ykleyemeyecektir
[33]
. Genellik ilkesi gerek 1961
Anayasasnn 61inci ve gerekse 1982 Anayasasnn 73nc maddesinde
herkes szc ile ifade edilmitir. 73nc maddedeki herkes szcn
mali g kavramyla birlikte deerlendirmek gerekir
[34]
.
G. Vergide Eitlik lkesi
Eitlik ilkesi, zgrlk demokratik dzen iinde, adalet dncelerinden
gelitirilmitir
[35]
. Genellik ilkesi ile birlikte eitlik ilkesi, on sekizinci yzyldan
balayarak gelitirilmi geleneksel vergilendirme ilkeleridir
[36]
.
Eitlik ilkesi Trk Pozitif Hukukunda 1961 Anayasasnn 12nci, 1982
Anayasasnn 10uncu maddesinde dzenlenmitir. 10uncu maddenin 1inci
fkrasna gre, Herkes, dil, rk, renk, cinsiyet, siyasi dnce, felsefi inan, din,
mezhep ve benzeri sebeplerle ayrm gzetilmeksizin kanun nnde eittir. Vergi
devinin dzenlendii 73nc maddenin 1inci fkrasna gre ise; Herkes,
kamu giderlerini karlamak zere, mali gcne gre, vergi demekle ykmldr.
Bu iki fkra hkm birlikte deerlendirildiinde, vergi demek bakmndan
herkese kanun nnde eit davranlacak, vergi ykmll bakmndan, dil,
[31] AAN, Nami : Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde Vergilendirme, Ankara niversitesi
Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt: XXXVII, Say: 1-4, 1980, s. 141.
[32] NCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami :a.g.e., s. 32.
[33] AAN, Nami : a.g.m., s. 138.
[34] ALEFENDOLU, Ylmaz: Trk Anayasas Asndan Vergilemenin Snrlar, Dantay
Dergisi, Atatrkn Doumunun 100. Yl zel Says, Ankara 1981, s. 71.
[35] HALLER, Heinz (ev. Salih Turhan): Maliye Politikas Teorik Esaslar ve Temel Problemleri,
F. Maliye Enstits Yayn, Faklteler Matbaas, stanbul 1974, s. 147.
[36] AAN, Nami: a.g.e., s. 147.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
244 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

rk, renk, cinsiyet, siyasi dnce, felsefi inan, din, mezhep ve benzeri sebep-
ler farkl muamele iin gereke olamayacaktr.
[37]
Ancak 10uncu maddenin
balnn kanun nnde eitlik olarak dzenlenmi olmas, kimlerin eit ve
kimlerin farkl kabul edileceklerinin takdirinin yasama organna brakldn
gstermektedir. Bu durumda, vergilendirmede eitlii gerekletirecek olan
makam yasama organdr
[38]
.
Kanun koyucu, vergi ykmlleri veya vergi konular bakmndan ortaya
kan fiili eitsizliklere gre ayrmlar yapabilir ve buna gre deiik dzenlemeler
getirebilir
[39]
. Kanun koyucu, ekonomik, kltrel, sosyal ve salk politikalar
ile vergi tekniine ilikin kolaylatrc nedenlerle eitlik ilkesine istisnalar geti-
rebilir. Bu istisnalar, anayasann dier kurallarna dayanyorsa eitlik ilkesinden
sapmalar geerli saylabilir
[40]
.
H. deme Gcne Gre Vergilendirme ve lllk lkesi
deme gcne gre vergilendirme ilkesi, vergilendirme yetkisinin, ykm-
ller zerinde ne lde kullanlabilecei ile ilgili vergi hukuku ilkesidir ve esas
olarak lllk ilkesi ile balantldr.
[41]
deme gcne gre vergilendirmede
esas olarak iki konunun aratrlmas gerekmektedir. Birincisi, mali gcn
tanm nedir ve ykmlnn mali gc neyle llecektir? kinci olarak, bir
verginin, ykmlnn mali gcyle orantl olup olmadnn, bir baka deyile
ykmlnn mali gcn aan oranda vergilendirilip vergilendirilmediinin
neyle lleceidir
[42]
? Anayasada tanm yaplmam olan mali g; vergi
deme gcn ortaya koyan ekonomik deerler toplam olarak ifade edilebi-
lir. Bu ekonomik deerler, gelir, servet ve harcama olarak belirlenir ve bunlar
ayn zamanda verginin konusunu oluturur.
[43]
Bylelikle, mali g kiilerin
[37] ARSLAN, Mehmet: Vergi Hukuku, Gncellenmi 7. Bask, MKM Yaynclk, Bursa
2011, s. 50.
[38] ERGNAY, Akif: Kamu Maliyesi, 13. Bask, Sava Yaynlar, Ankara 1990, s. 47.
[39] Klaus Tipke, Steuerrecht, Ein Systematischer Grundriss, 3. Aufage, Dr. Otto Schmidt
Verlag, Kln 1975, s. 37den aktaran AAN, Nami: a.g.e., s. 150.
[40] NCEL, Mualla / KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami: a.g.e., s. 41.
[41] SONSUZOLU, Elif: deme Gcne Gre Vergileme lkesi, stanbul, (Yaymlanmam
Doktora Tezi), stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul 1997, s. 121.
[42] YALTI SOYDAN, Billur: Vergi Adaletinde Soyuttan Somuta: Trk Anayasa Mahkemesi
Kararlarn Eitlik, zgrlk ve Sosyal Devlet Kavramlar le Okumak, Anayasal Mali
Dzen, XIII. Trkiye Maliye Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul 2000, s. 93.
[43] Emekli maana veya dier refah pay (sosyal gvenlik) haklarna sahip olmak da AHSnin
1Nolu Ek Protokoln 1. maddesinin korumas altna girmektedir. Mahkemenin, Stec ve
dierler Birleik Kralla kar davasnda da belirttii gibi modern, demokratik devletlerde,
birok birey yaamlarnn bir aamasnda veya tamamnda, hayatta kalabilmek iin sosyal
gvenlik ve refah haklarna tamamen bamldr. Birok i hukuk sistemi de bireylere
bu tr kesinlik ve gvenlik hakk salamakta ve menfaatlerin denmesini- bunlara sahip
olma koullarn doldurmasna bal olarak- bir hak olarak tanmaktadr. Bu yzden bir
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
245 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

yalnz gelire bal deme glerini deil, ayn zamanda servet unsurlarn ve
harcamalarn da kapsamaktadr.
[44]
I. Vergi Yknn Adaletli ve Dengeli Dalm lkesi
Anayasann 73nc maddesinin 2nci fkras vergi yknn adaletli ve
dengeli dalm, maliye politikasnn sosyal amacdr eklinde dzenlenmi;
vergi yknn dalmnda, maliye politikasnn sosyal amalar dorultusunda,
sosyal adalet anlaynn dikkate alnaca belirtilmitir. Baka bir deyile, bu
ilkeye gre, devletin vergilendirme yetkisini kullanrken sosyal devlerini gz
nnde tutmas gerekmektedir
[45]
.
J. Verginin Kamu Giderlerinin Karl Olmas lkesi
Kamu giderleri, kamu hizmetlerinin grlmesi iin gerekli giderlerdir.
Bu giderlerle ilgili kamu hizmeti kavram sabit deildir. Neyin kamu hizmeti
saylaca, neyin saylmayaca, zamana, yere, sosyal ihtiyalara ve hakim siya-
sal ideolojiye gre deien siyasal bir karardr
[46]
. Buna gre, siyasal kararlar
sonucu belirlenen ve toplumun mterek nitelikli ihtiyalarnn karlanmas
bakmndan, devletin yapmak durumunda bulunduu hizmetler, kamu hizmeti
olarak nitelendirilmektedir. Devlet, sz konusu bu hizmetleri prensip itibariyle
merkez ve yerel ynetim birimleri araclyla gerekletirecektir
[47]
.
K. Verginin Kanunilii lkesi
Verginin kanunilii ilkesi ada demokratik lkelerde kuvvetler ayrl
veya kuvvetler dengesi ilkeleri erevesinde, vergilendirme yetkisine yasama
organnn sahip olmasn ifade etmektedir. Dier pek ok ilkeden farkl ola-
rak, kanunilik ilkesi ekle ilikin bir ilkedir.
[48]
Kanunilik ilkesi, genel olarak
ynetilenlerin anayasalarda stn bir kavram olarak yer alan bireysel hak ve
zgrlklerinin korunmasnda zel nem, gvence ve istikrar isteyen konulara
ilikin olan ve hukuk devleti ilkesinin gereklerinden doarak kamu hukukunun
ve anayasa hukukunun biimlendirdii pekitirici nitelik tayan bir ana ilke
kii i hukuk kapsamnda refah payna sahip olma hakkna sahipse, bu hakkn nemi 1
Nolu Ek Protokoln 1. maddesinin uygulanabilir olmas ile ilgilidir.
[44] SONSUZOLU, Elif: a.g.t., s. 122.
[45] KANET, Selim: Trk Vergi Hukukunun Anayasal Temelleri, ktisat ve maliye Dergisi,
Cilt XXXI, Say 1, Nisan 1984, s. 32.
[46] ZBUDUN, Ergun: Anayasa Hukuku Asndan Ekonomik Anayasa, Ekonomik Anayasa
Sempozyumu, Ankara 28-29 Mays 1992,, s. 6.
[47] AKDOAN, Abdurrahman : Kamu Maliyesi, Gazi Kitabevi, Ankara 2005, s. 39.
[48] KANET, Selim: Vergi Hukuku, 2. Bas, Filiz Kitabevi, stanbul 1989, s. 35.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
246 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olarak karmza kmaktadr


[49]
. Verginin kanunilii ilkesi bakmndan nemli
bir konu da, bte kanunuyla vergi ile ilgili dzenlemelerin yaplamamasdr.
[50]

Bu snrlama, vergi kanunlarnn hangi usulle karlabileceini ortaya koymak
bakmndan nemlidir. Anayasann 161inci maddesinde bte kanununa
bte ile ilgili hkmler dnda hibir hkm konulamaz denilmekte-
dir.
[51]
Bte kanunlarnn ierii ile ilgili bu snrlama, bte kanununa baka
konularn girmesini engellemenin yan sra, vergi ile ilgili konularn bte
kanunlaryla dzenlenemeyecei sonucu nedeniyle, kanunilik ilkesi bakmndan
da bir snrlama getirmektedir
[52]
.
SONU

ada demokratik devlette vergilendirme yetkisi, egemenliin ierdii


btn yetkiler gibi anayasal bir yetkidir. Bu yetki devlete, her eyden
nce yerine getirmek zorunda olduu kamu hizmetlerine karlk
bulma olana verir; baka bir deyile vergilendirme yetkisinin mali ilevi
vardr. Ayrca vergilendirme yetkisi ekonomik ve sosyal dzenleme amalar
ile de kullanlabilir. Her durumda devlet, vergilendirme yetkisini kullanrken
anayasal snrlara uymak zorundadr.
Vergilendirme yetkisinin anayasal snrlar ile sosyal hukuk devletinin snr-
lar kouttur. Yasama organnn, bir verginin getirecei yk kural olarak takdir
yetkisi vardr. Ancak bu yetki anayasal snrlar altnda ve keyfilie dnmeden
kullanlmaldr. Hukuk devleti ilkesini benimseyen devletlerin vergilendirme
yetkilerini kullanrlarken belli kanma devleri vardr. Bunlarn banda kiilerin
temel hak ve zgrlklerinin zne dokunmama ve hukuki gvenliklerini ihlal
etmeme devleri gelir. Yrtme ve yarg organlar asndan hukuki gvenlik
ilkesi, vergi kanunlarndaki boluklarn kyas yolu ile doldurulmasn engeller;
aksi yndeki uygulamalar vergilerin kanunilii ilkesi ile de badamaz. Hukuk
devletinde yasama ve yrtme organlarnn vergilendirmeye ilikin ilemleri
bamsz ve gvenceli yarg organlar tarafndan denetlenir. Vergilendirmede
genellik ve eitlik ilkeleri de anayasal dayanaklarn hukuk devleti ilkesinde bulur.
Bu ilkeler herkesin kanun nnde eit vergi ykmls olmasn gerektirdii
iin, vergi adaleti ile ilgilidir.
[49] GNE, Glsen: a.g.e., s. 8.
[50] SONSUZOLU, Elif: a.g.t., s. 123.
[51] ENYZ, Doan / YCE, Mehmet / GEREK, Adnan: Vergi Hukuku, 2. Bask, Ekin
Yaynlar, Bursa 2011, s. 54.
[52] YERLKAYA, Gkhan Krat: Bte Kanunu le VergiKanunlarnda Dzenleme
Yaplmas,(evrimii), www.e-akademi.org/makaleler/gkyerlikaya-1.htm( 1.3.2012).
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
247 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

KISALTMALAR DZN
Any : Anayasa
a.g.d. : Ad geen derleme
a.g.e. : Ad geen eser
a.g.m. : Ad geen makale
a.g.t : Ad geen tez
AHFD : Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi
Any. : Anayasa
AYM : Anayasa Mahkemesi
Bkz. : Baknz
C. : Cilt
D. : Daire
E. : Esas Numaras
f. : Fkra
GATT : Gmrk ve Ticaret Genel Anlamas
GVK : Gelir Vergisi Kanunu
HFM : stanbul niversitesi Hukuk Fakltesi Mecmuas
F : stanbul niversitesi ktisat Fakltesi
K : Karar
Kar. : Karlatrnz
md. : Madde
mk. : Mkerrer
R.G. : Resmi Gazete
S. : Say
s. : Sayfa
VUK : Vergi Usul Kanunu
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
248 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

BBLYOGRAFYA
ALEFENDOLU, Ylmaz : Trk Anayasa
Mahkemesinin Hukuk Devleti Anlay, Hukuk Dev-
leti, (Haz. Hayrettin kesiz), stanbul, HFSA Hukuk
Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi Yaynlar: 4, AFA Yayn-
clk, Ekim 1998.
ALEFENDOLU, Ylmaz: Trk Anayasas Asndan
Vergilemenin Snrlar, Dantay Dergisi, Atatrkn
Doumunun 100. Yl zel Says, Ankara 1981, s. 71.
AKDOAN, Abdurrahman: Kamu Maliyesi, Ankara,
Gazi Kitabevi, 2005.
ARSLAN, Mehmet: Vergi Hukuku, Gncellenmi 7.
Bask, Bursa, MKM Yaynclk, 2011.
BALTA, T. Bekir: dare Hukuku, C. I, Genel konular,
ASBF. Yayn, A Basmevi, Ankara 1972.
AAN, Nami: Vergilendirme Yetkisi, stanbul, Kazanc
Hukuk Yaynlar, 1982.
AAN, Nami: Demokratik Sosyal Hukuk Devletinde
Vergilendirme, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi
Dergisi, Cilt: XXXVII, Say: 1-4, 1980, s. 141.
ERGNAY, Akif: Kamu Maliyesi, 13. Bask, Ankara, Sava
Yaynlar, 1990.
GEMALMAZ, Haydar Burak: Mlkiyet Hakk, stanbul,
Beta Yaynlar, 2009.
GEREK, ehnaz / AYDIN, Ali Rza: Anayasa ve Vergi
Hukuku, Sekin Yaynevi, Ankara 2005.
GEREK, Adnan: Vergileme Alannda Bakanlar Kurulu
Kararlarnn Hukuki Snr: TV Asndan Bir nceleme,
Vergi Sorunlar, Yl 28, Say 204, Eyll 2005, s. 107,
122.
GNE, Glsen: Verginin Yasall lkesi, stanbul, Yayn
ve Datm, 1998.
GNE, Glsen: 4369 Sayl Yasa le Getirilen Dei-
ikliklerin Verginin Anayasal lkeleri Asndan rde-
lenmesi, Prof. Dr. Adnan Tezele Armaan, Marmara
niversitesi, Maliye Aratrma ve Uygulama Merkezi
Yayn No:13, Teknik Eitim Fakltesi Matbaas, stan-
bul 2000, s. 263.
HALLER, Heinz (ev. Salih Turhan): Maliye Politikas
Teorik Esaslar ve Temel Problemleri, F. Maliye Ensti-
ts Yayn, Faklteler Matbaas, stanbul 1974, s. 147.
KANET, Selim: Trk Vergi Hukukunun Anayasal
Temelleri, ktisat ve Maliye Dergisi, Cilt XXXI, Say
1, Nisan 1984, s. 32.
KANET, Selim: Vergi Hukuku, 2. Bas, stanbul, Filiz
Kitabevi, 1989.
KARAYALIN, Yaar: Hukukun stnl (Kavram
Baz Problemler), Hukuk Devleti, (Haz. Hayrettin
kesiz), HFSA Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Arkivi
Yaynlar: 4, AFA Yaynclk, Ekim 1998, s. 132.
KARAKA, Eser / SONSUZOLU, Elif: eitli lkelerde
Anayasal lkeler ve Trk Vergi Sisteminin Bu Adan
Deerlendirilmesi, Anayasal Mali Dzen, XIII. Trkiye
Maliye Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul
2000, s. 220.
KARAKO, Yusuf: Trk vergi Hukukunda Vergi
Kanunlarnn Anayasaya Uygunluunun Yargsal
Denetimi, Anayasa Yargs 13, Anayasa Mahkemesi
Yayn, Ankara 1996, s. 308.
KLAUS, Tpke, Die Steuerrechtsordnung, Band I,
Kln 1993, s. 111 vd.dan aktaran Joachim Lang,
Vergi Adaletinin Anayasal Temelleri, (ev: Funda
Baaran), Anayasal Mali Dzen, XIII. Trkiye Maliye
Sempozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul, 2000, s. 3.
NCEL, Mualla/ KUMRULU, Ahmet / AAN, Nami:
Vergi Hukuku, Turhan Kitabevi, 18. Bas, Ankara,
Mart 2010.
ZBUDUN, Ergun: Anayasa Hukuku Asndan Ekono-
mik Anayasa, Ekonomik Anayasa Sempozyumu,
Ankara 28-29 Mays 1992, s. 6.
SONSUZOLU, Elif: deme Gcne Gre Vergileme
lkesi, stanbul, (Yaymlanmam Doktora Tezi), stan-
bul, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
1997.
ENYZ, Doan: Vergi Hukuku Genel Hkmler, Bursa,
Ekin Kitabevi Yaynlar, 2005.
Vergilendirme Yetkisinin Tabi Olduu Anayasal lkeler / ERKN
249 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ENYZ, Doan / YCE, Mehmet / GEREK, Adnan:


Vergi Hukuku, 2. Bask, Bursa, Ekin Yaynlar, 2011.
TALAS, Cahit: Sosyal Haklar ve Trk Anayasalarnda
Sosyal Haklarn Evrimi, nsan Haklar Yll, Yl: 3-4,
1981-1982, s. 43.
TOSUNER, Mehmet: Vergi Hukuku lkeleri ve Yksek
Mahkemelerin Kararlar Inda Net Aktif Vergisinin
Deerlendirilmesi, Yaklam Dergisi, Say: 20, Yl: 2,
Austos 1994, s. 47.
ULUATAM, zhan / METHBAY, Yaar: Vergi Hukuku,
Ankara, maj Yaynclk, Deiik Drdnc Bask, 2000.
YALTI SOYDAN, Billur: Vergi Adaletinde Soyuttan
Somuta: Trk Anayasa Mahkemesi Kararlarn Eitlik,
zgrlk ve Sosyal Devlet Kavramlar le Okumak,
Anayasal Mali Dzen, XIII. Trkiye Maliye Sem-
pozyumu, 14-16 Mays 1998, stanbul 2000, s. 93.
YERLKAYA, Gkhan Krat: Bte Kanunu le
VergiKanunlarnda Dzenleme Yaplmas, (evrim-
ii), www.e-akademi.org/makaleler/gkyerlikaya-1.
htm(1.3.2012).
www.anayasa.gov.tr
www.kazanc.com
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Seluk niversitesi Hukuk Fakltesi Meden Hukuk Anabilim Dal Aratrma Grevlisi.
6098 Sayl Trk Borlar
Kanunu erevesinde
l reticisinin
Hukuk Sorumluluu*
Ar. Gr. Mehmet AKAAL**
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
253 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Trk Hukukunda reticinin sorumluluuna dair bir kanun bulunmad gibi, zel
bir il kanunu da mevcut deildir. Dier taraftan, 6098 sayl Borlar Kanunu
ise, 1 Temmuz 2012 tarihinde yrrle girmitir. Bu itibarla, sz konusu al-
mada il reticisinin hukuk sorumluluu, esasen 6098 sayl Borlar Kanunu
erevesinde ele alnmtr. alma kapsamnda ncelikle il reticisinin sorumlu-
luunun hukuk esaslar incelenmitir. Daha sonra, iltaki hatadan kaynaklanan
zararlardan kimlerin sorumlu tutulmas gerektiinin izah yaplmtr. almann
devamnda, sz konusu sorumluluun artlar tespit edilmitir. Nihayet, ispat ykne
hangi tarafn katlanmas gerektii, sorumsuzluk anlamasnn geerli olup olma-
d, kurtulu isbat ile sorumluluun azaltlmas veya kaldrlmasnn mmkn
olup olmad, kimlerin mteselsilen sorumlu tutulmas gerektii ve zamanam
hususlarnda tespitlerde bulunulmutur.
Anahtar Kelimeler: Salk hukuku, 6098 sayl Borlar Kanunu, il, il re-
ticisi, il zararlar ve sorumluluk.
Legal Li abi li ty of the Medi ci ne
Producer i n Accordance Wi th
the Code of Obli gati ons No 6098
ABSTRACT
Tere is neither a code regarding the liability of producers nor a special medicine
code in Turkish Law. Besides, Te Code of Obligations no 6098 entered into force
in 1 July 2012. In this respect, legal liability of medicine producers is basically
dealt in accordance with Te Code of Obligations no 6098 in this study. Firstly,
legal principles for the liability of medicine producers are analyzed in the scope of
the study. After that, the individuals to be liable for the defect in medicines are
explained. Ten, the conditions of aforementioned liability are described. Finally,
the party to be folded the burden of proof and jointly liable individuals are described
together with conditions for the statute of limitations. And it is depicted whether
the agreement of nonliability is valid.
Keywords: Health law, Te Code of Obligations no 6098, medicine, producer of
medicines, damages of medicines and liability.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
254 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

1. Giri
Dnyamz hzl bir deiim gstermektedir. Bu arpc deiimin nemli sebep-
lerinden birisi de iltr. Gerekten de il, insan hayatnda olduka nemli bir
yere sahiptir. nk il, hastalklardan korunma ile onlarn tehis ve tedavisi
amalarna hizmet etmektedir. Gnmzde insanlk, hayvan, nebat veya mine-
ral kaynakl olan bu maddelere vazgeilmez bir biimde ihtiya duymaktadr;
ilsz bir hayat, deta tasavvur dahi edilemez olmutur
[1]
.
lalar, yzyllar boyunca gelenee dayal olarak eczanelerde kk miktar-
larda hazrlanmtr. Sanayileme sreci ile birlikte, illar endstriyel ekilde,
byk miktarlarda ve seri ekilde retilmeye balamtr
[2]
. Buna paralel ola-
rak, il fiyatlar ucuzlam ve salk hizmetleri ile il gelitirme almalar
eskiye nazaran byk gelime kaydetmitir
[3]
. Ayrca kullanm alkanlklarnn
deimesi de illarn nemini pekitirmitir
[4]
. Bu veriler nda, bugn iin
il-hasta ilikisi artk daha kolay kurulabilmektedir. Gerekten de illar, artk
hayatn tabi ihtiyalarndan biri gibi kabul edilip kullanlmaktadr.
lalar, insan hayatnn vazgeilmezleri arasnda kabul edilmektedir. Ancak
bu noktada elikili bir husustan da bahsetmek gerekir. Esasnda illar insan
saln korumay ve hastalklar tedavi etmeyi salar. Ancak illar hatal
retilmeleri hlinde, insanlarn zarar grmesine ve hatta lmne de sebep
olmaktadr. Gerekten de, gnmz endstriyel geliimi dikkate alndnda,
iltaki ok basit bir hatann ok iddetli bir facia ile sonulanabilmesi ihtimal
dhilindedir
[5]
.
[1] Dnya genelinde her yl len ortalama 57 milyon insann te birinin lmnn sebebi,
muhta olunan illarn temin edilememesidir. Bkz. BAPINAR, Veysel, l reticisinin
Hukuk Sorumluluu, l Hukuku, Erciyes niversitesi Hukuk Fakltesi I. Salk Hukuku
Sempozyumu 8-9 Mays 2009-Kayseri, Editrler: Do. Dr. Murat EN/ Yrd. Do. Dr.
Ahmet Bazen, Kayseri 2009, s. 85-86.
[2] PETEK, Hasan, l reticisinin Hukuk Sorumluluu, Ankara 2009, s. 17; BAPINAR,
s. 85.
[3] l aratrmalarna ilikin 2007 yl rakamlar esas alndnda, dnyadaki il pazarnn
700 milyar dolar; Trkiyedeki il pazarnn ise, ancak 7,5 milyar dolar olduu ve yine
ayn yl dnyadaki klinik il gelitirme almalar iin 60 milyar dolar; Trkiyede ise 25
milyon dolarlk bir bte ayrld bilinmektedir. Bkz. ALPAN, Serdar, Trkiyede Klinik
l Aratrmalar ve Yasal Alt Yaps, T.C. Yeditepe niversitesi Hukuk Fakltesi-Tp
Fakltesi-Eczaclk Fakltesi, l ve Tp Alannda Ceza Hukuku, Etik ve Tbb Sorunlar
Sempozyumu, 8 Ekim 2008, Yayna Hazrlayanlar: Prof. Dr. Yener nver/Yar. Do. Dr.
Ali Kemal Yldz/Ar.Gr. Onur zcan, stanbul 2008, s. 79.
[4] Bugn iin, pek ok lkede il harcamalarnda nemli artlar sz konusudur. Bu
artlarn sebepleri hakknda bkz. DURMAZ GLEL, Dilek, l Geri deme Sreleri
ve Uygulama, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk l Sektrnde
Rekabet, l Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 53.
[5] HAKER, Hakan, l retimi ve Uygulamas Srasndaki Hatalardan tr l
reticisinin, Hekimin ve Eczacnn Sorumluluu (Ksaltlm: HAKER, l), T.C.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
255 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

llardan beklenen, insan salndaki olumsuzluklara are olmasdr.


Hedefenen bu olmakla birlikte, illar, eitli sebeplerle insan organizmas
zerinde beklenmeyen etkiler de meydana getirebilirler. Doktrinde
[6]
buna yan
etki denilmektedir. Yan etki, insanlarn kii ve malvarl deerlerinin ihlline
yol aan il zararlar olarak tanmlanabilir
[7]
. Btn illarn ortak noktas,
hepsinin az da olsa belli bir yan etkiye sahip olmasdr. Fakat illardaki yan
etkilerin ortaya k ve devam sreleri birbirlerinden farkllk arz edebilmekte-
dir. Baz yan etkiler, hekim mdahalesi veya il tedavisi dahi gerektirmeyecek
kadar hafif sonulara sebep olur. Buna karlk illarn bazlar ise, hastann
lm ve uzuv kayb gibi ok ar sonulara yol aabilmektedir
[8]
. ncelememiz
bakmndan dikkate alnacak olan yan etkiler, ar sonulara sebep olan yan
etkilerdir. nk sal korumak veya eski sala kavumak iin kullanlan
illar, ar yan etkilerinin sz konusu olmas hlinde beklentileri ve gvenlii
salayamaz. Bu sebeple, deva maksadyla kullanlan illarn cefaya sebep olmas,
il reticilerinin sorumluluklarn gerektirir.
l retiminde retici dnda devletin, klinik aratrmacnn, toptancnn,
eczacnn, hastanenin, hekimin, hemirenin ve dier salk personelinin de
sorumluluklarnn sz konusu olup olamayaca tartmaldr. Ayn tartma
bunlarn sorumluluklarnn hukuk niteliinin ne olaca noktasnda da mev-
cuttur. Fakat bu alma kapsamnda her biri bal bana bir aratrma konusu
tekil edebilecek kapsamdaki sorumluluk trlerinden il reticisinin hangi
hukuk esaslara dayanlarak sorumlu tutulaca aratrlmtr.
l reticisinin sorumluluu konusu, doktrinde
[9]
reticinin sorumluluu
[10]

st bal altnda ele alnmaktadr. Bununla birlikte, bahsedilen sorumluluk
Yeditepe niversitesi Hukuk Fakltesi-Tp Fakltesi-Eczaclk Fakltesi, l ve Tp
Alannda Ceza Hukuku, Etik ve Tbb Sorunlar Sempozyumu, 8 Ekim 2008, Yayna
Hazrlayanlar: Prof. Dr. Yener nver/Yrd. Do. Dr. Ali Kemal Yldz/Ar. Gr. Onur
zcan, stanbul 2008, s. 139.
[6] BAPINAR, s. 87.
[7] Sz konusu tanm iin bkz. TRK DL KURUMU SZL, http://tdkterim.gov.tr/
bts/, (Eriim Tarihi: 17.04.2011); AKKANAT, Halil, l Kullanmndan Kaynaklanan
Zararlardan Sorumluluk Asndan Hasta-Hekim-retici likileri, Erciyes niversitesi
Hukuk Fakltesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mays 2009 Kayseri, s. 77.
[8] BAPINAR, s. 87-88.
[9] PETEK, s. 20; BAPINAR, s. 89.
[10] reticinin sorumluluu kavramnn, rnde bir hata sz konusu olup, bu hata kiilerin
lmne, yaralanmasna yol aar veya tketim amacyla kullanlan aypl rn dndaki dier
mallarda zararn meydana gelmesine sebep olursa, reticinin oluan bu zararlardan sorumlu
tutulmas eklindeki tanm iin bkz. DEMR, Mehmet, l Kullanm Sonucunda
Doan Zararlardan l reticisinin, Eczacnn ve Hekimin Sorumluluu, TBBD., Yl:
23, S. 89, s. 103; HAVUTU, Aye, Trk Hukukunda rtl Bir Boluk: reticinin
Sorumluluu, Ankara 2005, s. 22; ZTAN, Bilge, malatnn Sorumluluu, Ankara
1982, s. 21; TFTK, Mustafa, Tehlike Sorumluluunun Ayrc zellikleri ve Trk
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
256 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

pek ok noktada reticinin sorumluluundan farkllk arz etmektedir. Dolay-


syla inceleme kapsamnda sorumluluk hukukuna ve tketici hukukuna ilikin
deerlendirmelere yer verilmitir. Bununla birlikte, bu incelemede aada, daha
ziyade il reticisinin hukuk sorumluluuna ilikin aklamalar yaplacaktr.
l reticisinin disiplin, idar veya ceza gibi eitli trlerde sorumluluklar
sz konusu olabilir
[11]
. Ancak bu sorumluluk hlleri de bu almann kapsam
dnda tutulmutur. Dolaysyla belirtmeliyiz ki, il reticisinin sorumluluu
kavram almamzda reticinin idar, ceza veya hukuk sorumluluunu nitele-
yen bir st kavram olarak deil, sadece reticinin hukuk sorumluluunu ifade
etmek iin tercih edilmitir.
2. l reticisinin Sorumluluunun
Hukuk Nitelii
Trk Hukukunda il reticisinin sorumluluunun hukuk niteliine ilikin
deerlendirmelere gemeden nce, pozitif hukuk bakmndan baz noktalara
iaret etmekte yarar vardr. ncelikle belirtilmelidir ki, yukarda
[12]
da deinildii
zere, il reticisinin sorumluluu, genel olarak reticinin sorumluluuna
dhildir. Ancak Trk Hukukunda bu anlamda reticinin sorumluluuna dair
bir kanun bulunmamaktadr
[13]
.
Trk Hukukunda illarn sebep olduu zararlardan sorumluluu dzen-
leyen zel bir il kanunu da mevcut deildir
[14]
. Hlen yrrlkte olan spen-
iyari
[15]
ve Tbb Mstahzarlar
[16]
Kanununda
[17]
illarn retimi, ruhsatlan-
drlmas
[18]
ve satna ilikin zel bir takm kurallara yer verilmitir. Buna
Hukukunda Tehlike Sorumluluklarnn Genel Kural le Dzenlenmesi Sorunu, Erzurum
1997, s. 41; KIRCA, idem, rn Sorumluluu (Ksaltlm: KIRCA, rn), Ankara
2007, s. 253.
[11] DEMR, s. 100.
[12] Bkz. 1.
[13] PETEK, s. 56.
[14] ZSUNAY, Ergun, llarn Neden Olduklar Zararlardan Dolay l reticisinin
Sorumluluu AB Ynergesi ve Baz Yabanc Dzenlemeler Inda Trk Hukukuna
likin Dnceler (Ksaltlm: ZSUNAY, l Zararlar), Erciyes niversitesi Hukuk
Fakltesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mays 2009 Kayseri, s. 66; PETEK, s.
56.
[15] speniyari kavramnn, eczaclk kavramnn karl olduuna dair bkz. TRK DL
KURUMU SZL, http://tdkterim.gov.tr/bts/, (Eriim Tarihi: 17.04.2011).
[16] Mstahzar kavramnn, nceden hazrlanarak eczanede bulundurulan hazr il, preparat
olarak tanmlandna dair bkz. TRK DL KURUMU SZL, http://tdkterim.
gov.tr/bts/, (Eriim Tarihi: 17.04.2011).
[17] Bkz. RG. T. 26.05.1928, S. 898.
[18] llarn ruhsatlandrlmas srecinde, telif hakkyla ilgili koruma ngren herhangi bir
dzenleme olmad hakknda bkz. GN, Mehmet, Trkiyede l Ruhsatlandrma
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
257 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ramen, il reticisinin hukuk sorumluluuna ilikin herhangi bir hkme


yer verilmemitir
[19]
.
Aypl Maln Neden Olduu Zararlardan Sorumluluk Hakknda
Ynetmelik
[20]
, 4077 sayl Tketicinin Korunmas Hakknda Kanun
[21]
ve
Avrupa Konseyinin Hatal rn Nedeniyle Sorumlulukla lgili ye Devletlerin
Kanun ve dar Dzenlemelerinin Yeknesaklatrlmas Hakknda 25.07.1985
tarihli ve 85/374/EEC sayl Direktifi
[22]
dikkate alnarak kabul edilmitir. Sz
konusu Ynetmelik, il
[23]
reticisinin sorumluluuna dair birtakm hkmler
ngrmektedir. Fakat bahsedilen hkmler, Trk Hukukunda il reticisinin
sorumluluunun dzenlenmesi bakmndan yeterli deildir
[24]
. Ayrca TKHK.
m. 4e gre, reticinin tazminat borcu altnda olduu zararlardan doan sorum-
luluunun kusura bal olup olmad hakknda da yeterince aklk yoktur
[25]
.
Yukarda bahsedilen dzenlemelerden nce reticinin sorumluluunun,
kusur sorumluluuna, adam altrann sorumluluuna, satm veya eser szle-
mesine ya da garanti szlemesine dayand kabul edilmekteydi. Her ne kadar
bu Kanun ve Ynetmelikler yrrle konulmu ise de, sz konusu dzen-
lemelerin reticinin sorumluluu konusundaki ihtiyaca cevap verebildikleri
sylenemez. Dolaysyla il reticisinin sorumluluunun hukuk niteliinin
tespiti konusunda sz konusu Kanun ve Ynetmelik ncesi yaanan tartma
ve skntlarn hlen scakln koruduu ifade edilebilir
[26]
. Aada bu n tes-
pitler erevesinde il reticisinin sorumluluunun hukuk nitelii hakknda
szlemeye dayal sorumluluk ve szleme d sorumluluk st balklar altnda
deerlendirme yaplmtr.
Sreci ve Fikr Mlkiyet likisi, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk
l Sektrnde Rekabet, l Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s.
32.
[19] PETEK, s. 56; YILDIRIM, Mustafa Fadl, Trk Hukukunda l reticisinin lcn
Ayplarndan Sorumluluu, Erciyes niversitesi Hukuk Fakltesi, I. Salk Hukuku
Sempozyumu, 08-09 Mays 2009 Kayseri, s. 21.
[20] Bkz. RG. T. 13.06.2003, S. 25137.
[21] Bkz. RG. T. 08.03.1995, S. 22221.
[22] 85/374 sayl Direktif in Trke metni iin bkz. HAVUTU, s. 165 vd. Sz konusu
Direktif hakkndaki tespitler iin bkz. ZSUNAY, l Zararlar, s. 37 vd.
[23] Sz konusu Ynetmelik ile reticinin sorumluluuna ilikin ada dzenlemelerin Trk
Hukukuna kazandrlmas amalanmaktadr. Bkz. ZSUNAY, l Zararlar, s. 59.
[24] PETEK, s. 56.
[25] HAVUTU, s. 129.
[26] PETEK, s. 56-57.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
258 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

I. Szlemeye Dayal Sorumluluk


A. Satm Szlemesi
1. Ayptan Sorumluluk
ltaki yan etkilerin ortaya kmas ve zararn meydana gelmesi, genellikle uzun
srmektedir. Dolaysyla TBK. m. 231/Ide ayptan sorumluluk bakmndan
ngrlen iki yllk zamanam sresi, il reticileri karsnda alclar koru-
mak bakmndan elverisizdir
[27]
. Ayrca il reticisi ile zarar gren arasnda
zincirleme szlemeler ve bu szlemelerden herhangi birinde sorumsuzluk
anlamas yaplm olabilir. Byle bir anlama rc imknn ortadan kald-
racandan, retici, ilcn verdii zarardan sorumlu tutulamayabilir. Dier
taraftan, rc imkn arada pek ok zincirleme szlemenin varl hlinde
ok g ve masraf olur
[28]
.
2. l reticisinin Sorumluluunun zellikleri
l reticisinin sorumluluunun ilk zellii, ayp kavramna ilikindir
[29]
.
l reticisinin hukuk sorumluluu bakmndan bir maln aypl (hatal)
olup olmadnn tespitinde gvenli kullanm imkn sunup sunmama esas
alnmaktadr
[30]

[31]
.
[27] KAPLAN, brahim, Trk ve svire Hukukunda malatnn Sorumluluu, AD., Yl:
1977, S. 1-2, s. 88; ZSUNAY, Ergun, Trk Hukukunda Gerek Bir Boluk: Yapmcnn
Sorumluluu (Ksaltlm: ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu), BATDER, 1979, S.
1, s. 123.
[28] KAPLAN, s. 88.
[29] Ayptan sorumluluktaki ayp kavram hakknda ise bkz. YILDIRIM, s. 35; ARAL, Fahrettin,
Borlar Hukuku zel Bor likileri (Ksaltlm: ARAL, zel), 7. Bask, Ankara 2007,
s. 111; HAVUTU, s. 25; ASLAN, . Ylmaz, Tketici Hukuku, 3. Bask, Bursa 2006, s.
110; ERDOAN, hsan, Tketicinin Aypl Mal ve Hizmet falarna Kar Korunmas,
GHFD., Prof. Dr. Naci Knacoluna Armaan, 1997 /II, s. 55.
[30] PETEK, s. 63-64; DEMR, s. 105; YILDIRIM, s. 25; HAVUTU, s. 32; ZTAN, s.
119 vd.
[31] AKURA KARAMAN ise, ayptan sorumluluktaki ve reticinin sorumluluundaki ayp
kavramlarn birbirinden ayrmak iin uygunluk ayb-gvenlik ayb ayrmn tercih
etmektedir. Bkz. AKURA KARAMAN, Tuba, reticinin Aypl rnn Sebep Olduu
Zararlar Nedeniyle nc Kiilere Kar Sorumluluu, stanbul 2008, s. 189 vd.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
259 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

kinci olarak, il reticisinin sorumluluunda, ifa menfaatinin korunmas


deil; tehlike oluturan, gvenli olmayan rnlerin
[32]
piyasaya srlmesinden
doacak zararlara kar genelin korunmas amalanr
[33]
.
nc olarak, il reticisinin ayptan sorumlu tutulabilmesi iin, sorumlu
ile zarar gren arasnda nceden herhangi bir szleme ilikisinin bulunmas
veya szleme ilikisinin ihlli gerekmez
[34]
.
Son olarak, il reticisinin sorumluluunun amac, bakalarnn btnlk
menfaatinin korunmas olduu iin, reticiden talep edilebilecek tazminatn
kapsamna sadece lm ve yaralanma sonucu doan madd zararlar ile hatal
rn dnda zarar grenin baka bir malnn urad zararlar dhildir
[35]
.
B. TBK m. 112 vd. Gereince Sorumluluk
l reticisine kar alabilecek bir tazminat davasnn hukuk dayanan,
borca aykrlk hllerinden olan borcun gerei gibi ifa edilmemesi de tekil
edebilir
[36]
. lac reten ayn zamanda son satc ise, alcya hatal ilc teslim
eden son satc-retici borcunu gerei gibi yerine getirmemi olarak kabul
edilir. Alcnn btnlk menfaatlerinin sz konusu kt ifa sebebiyle zarara
uramas hlinde, bu kimse, ilca refakat eden zararlarn szlemeye dayanarak
borludan talep edebilir. Ancak kt ifa esasna binaen borca aykrlk iddias
ileri srlrse, il reticisi, TBK. m. 112 vd. gereince kusursuzluunu isbat-
layarak sorumluluktan kurtulabilir. Ayrca TBK. m. 115e gre, borlunun
sorumluluu szlemeyle tamamen kaldrlabilir veya snrlandrlabilir. l
reticisi ile son satcnn farkl olmas hlinde ise, il reticisi ile zarar gren
[32] TKHK. m. 3, b. (c)ye gre, Mal, al-verie konu olan tanr eyay, konut ve tatil amal
tanmaz mallar ve elektronik ortamda kullanlmak zere hazrlanan yazlm, ses, grnt
ve benzeri gayri maddi mallar kapsayacak kadar geni bir ekilde tanmlanmtr. Ancak
85/374 sayl Direktif in 2. maddesine gre, rn, baka bir tanr veya tanmazla
birletirilmi olsa bile her trl tanr eya anlamna gelir. Elektrik de rn saylr. KIRCA,
rn sorumluluunun konusu olan mal, retim faaliyetinin sonucu olarak ortaya kan
mal anlamnda rn olarak nitelendirmektedir (rn, s. 184). DEMRe gre ise, rn,
genel olarak, her trl tanr mal, konut ve tatil amal tanmazlar ile madd bir malda
cisimlenmi olsun olmasn gayrimadd mallar ifade eder (s. 102).
[33] PETEK, s. 65; YILDIRIM, s. 25; KIRCA, rn, s. 126.
[34] HAVUTU, s. 34-35; PETEK, s. 65-66.
[35] PETEK, s. 66; YILDIRIM, s. 24; HAVUTU, s. 37.
[36] Borcun gerei gibi ifa edilmemesi (kt ifas) hakknda bkz. ARAL, Fahrettin, Kt fa
(Ksaltlm: ARAL, fa), Ankara 2011; EREN, Fikret, Borlar Hukuku Genel Hkmler
(Ksaltlm: EREN, F., Borlar), 13. Bask, stanbul 2011, s. 985-986; KILIOLU,
Ahmet, Borlar Hukuku Genel Hkmler, 11. Bask, Ankara 2009, s. 653-654; AYAN,
Mehmet, Borlar Hukuku Genel Hkmler (Ksaltlm: AYAN, Borlar), 6. Bask, Konya
2010, s. 314-315; TANDOAN, Haluk, Trk Mesuliyet Hukuku, stanbul 2010, s.
398; RESOLU, Safa, Borlar Hukuku Genel Hkmler, 22. Bask, stanbul 2011, s.
345-346.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
260 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

arasnda herhangi bir bor ilikisi domayacandan, bu hlde kt ifadan


da sz edilemez. Bu itibarla zarar grenin TBK. m. 112 vd. gereince talepte
bulunmas, amaca uygun ve yeterli bir koruma salamaz
[37]
.
C. Szlemelerle lgili Dier mknlar
lc kullanann, zarar grmesi hlinde, retici ve/veya toptanc/eczac arasndaki
ilikilere dayanp zararn tazmin ettirip ettiremeyecei tartmaldr. Bu konuda
balca yedi gr bulunmaktadr. Aada bunlar srasyla ksaca ele alnmtr.
1. Eczacnn Rc Hakk Gr
TBK. m. 112 vd. gereince, eczacnn kusurunun varl hlinde sorumlu
olaca bir gerektir. Fakat hazr hldeki bir ilc alcya satan eczacdan sz
konusu ilcn denetimini gerekletirip bu ilcn hatasz olduunu tespit etmesi
beklenemez
[38]
. Bu itibarla maln aypl olmas hlinde, rne refakat eden zarar
gerekleirse kural olarak, eczacya herhangi bir kusur isnad edilemez. Buna
ramen, zararn tazmini iin eczacdan talepte bulunulmusa ve eczac da taz-
minat demek mecburiyetinde kalmsa, kanunda belirtilen sreler ierisinde
o da, reticiye kar rc hakkn kullanabilir
[39]
. Kural olarak, rc davasnn,
zamanam sresi olan iki yl iinde almas gerekir. Buna gre, ilcn alcya
devrinden itibaren iki yl getikten sonra ortaya kan zararlar bakmndan
alacak zamanamna urayaca iin, kural olarak, eczac herhangi bir hak talep
edemez
[40]
. TBK. m. 229, kusurlu olup olmadklarna baklmakszn her satc
bakmndan uygulanabilir bir hkmdr. Dolaysyla dorudan zararlardan
eczac kusursuz olarak sorumlu olur. Eczac ile retici arasnda yaplan sz-
leme ile geerli bir sorumsuzluk kayd ngrlmesi hlinde de, sadece eczac
tazminat demekle ykmldr. nk bu hlde, retici, sorumluluunu
snrlandrm bulunmaktadr
[41]
. Ayrca TBK. m. 223/Ie gre, eczacnn il
reticisine rc edebilmesi iin eczacnn gzden geirme klfetini yerine
getirmesi gerekmektedir. Bu klfeti yerine getirmedii takdirde, eczacnn,
il reticisinden tazminat talebi de sz konusu olamaz. Eczac, maln aypl
olmas hlinde, hukuken korunan menfaatlerine il reticisi tarafndan zarar
verilmedii iin, retici ile arasndaki szlemeye dayanarak ilca refakat eden
[37] PETEK, s. 66-67; HAVUTU, s. 47.
[38] Y. 2. CD., T. 28.1.1999, E. 1998/16456, K. 1999/293: retici olmayp satc olan
sann kolonyann terkibinde bulunan metil-alkolden sorumlu tutulmas doru deildir
(KBBB., 765/m. 398).
[39] Bu hlde ilc reten ve onu eczacya satan kusurlu retici (satc) ile ilc reticiden alp
satan kusuru olmayan satc eklinde iki farkl satc tipi ile karlamaktayz.
[40] PETEK, s. 69.
[41] PETEK, s. 69; ZTAN, s. 42.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
261 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

zararn tazminini reticiden talep edemez. Maln aypl olmasndan dorudan


bir zarar olmad iin eczac sadece dolayl zarar talep edebilir
[42]
.
Sonu olarak, eczacnn yukarda ifade edilen sebeplerle, il reticisine
rc edememesi kuvvetle muhtemeldir. Bu sebeple, kusuru olmad hllerde
dahi kanundan dolay tazminata katlanmas gerekir
[43]
. Bu noktada eczaclarn
il reticisine kyasla ok daha ar bir sorumluluk altnda kalabilecek olmalar
ise, hakkaniyete aykrdr.
2. retici le Hasta Arasndaki Garanti Szlemesi Gr
Bir gre gre, prospektste veya il kutusunda yer alan aklamalar sebebiyle
illar bakmndan dorudan doruya retici ile hasta arasnda bir garanti
szlemesi kurulmaktadr
[44]
. Fakat prospektste veya il kutusunda yer alan
sz konusu bu aklamalar, sadece gerekli grlen noktalara ilikin aklayc
bilgiler ihtiva ederler. Buna karlk, bahsedilen aklamalarda retici ile kulla-
nc arasnda garanti szlemesi kurulmasna ynelik irade aklamalarna yer
verilmemektedir
[45]
.
reticinin garanti taahhdnn mmkn olup olmadna ilikin olarak
ise, ncelikle illarn garanti belgesi ile satlan rnlerden olmad belirtil-
melidir. Ayrca garanti taahhd, reticiye sadece rnn onarlmasna ve
deitirilmesine ilikin bir hak bahetmektedir. Bu haklar ise, hatal iltan
kaynaklanan zarar tazmine imkn salamazlar. Dolaysyla reticinin garanti
taahhd de, nitelii itibariyle, il reticisinin sorumluluu bakmndan
uygulanmaya elverili deildir
[46]
.
3. reticinin Gvene Dayal Sorumluluu Gr
reticinin orijinal paketler kullanarak veya marka ve rne eklenen eklerle ya da
reklm yoluyla bir zikir ve vaadde bulunduu, il reticisinin hastalarda belli
bir gven tesis ettii ve bu gvenin de szleme benzeri bir ilikinin kurulmasna
hizmet ettii fikri, sz konusu grn temelini tekil etmektedir
[47]
. Ancak
retici, ilca dair sadece tketiciye ynelik bir tantm veya reklm yapmaz.
Bu itibarla, bu zm yolunun geni bir yorumdan kaynakland ve gerek
bir koruma salamad ifade edilmektedir
[48]
.
[42] ZTAN, s. 41-42.
[43] ZTAN, s. 40; PETEK, s. 68.
[44] Bkz. ZTAN, s. 61-62; PETEK, s. 69.
[45] KAPLAN, s. 89; ASLAN, s. 222; ZTAN, s. 63.
[46] HAVUTU, s. 45-46.
[47] ASLAN, s. 222; PETEK, s. 70.
[48] PETEK, s. 71; YILDIRIM, s. 32-33; ZTAN, s. 71; KAPLAN, s. 90-91; ZSUNAY,
Yapmcnn Sorumluluu, s. 123; ASLAN, s. 222.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
262 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

4. nc Kiiyi Koruyucu Etkili Szleme Gr


Bu gre gre ise, szleme tarafar yalnzca szleme ilikisi ierisine girdikleri
kiilerin deil, kar tarafn koruyucu etki alan kapsamnda bulunanlarn da
btnlk menfaatini korumaldrlar
[49]
. Ancak bu teorinin kabul hlinde, il
reticisi, belirsiz sayda kiilere kar sorumlu olma tehlikesi ile kar karya
kalabilir. Bu ise, kabul mmkn olmayan bir zm tekil edebilir
[50]
.
5. nc Kiinin Zararn Tazmin Gr
Bu gr kabul edildii takdirde, tazminat istemeye hakk olan kimse, ken-
disinin zarar sz konusu olmasa da, nc bir kiinin maduriyeti hlinde,
onun uram olduu zarar talep edebilecektir
[51]
. Hlbuki alacaklda (eczac,
toptanc) ve nc kiide (hasta) ortaya kan bir zarar tehlikesi sz konusu
ise, nc kiinin urad zararn giderilmesi deil, tehlike ylmas sz
konusu olur. Dolaysyla illardan kaynaklanan zararlarn eczac tarafndan
tazmin edilmesinden sz edilemez
[52]
.
6. Srm Zinciri inde Temlik Edilen Hak Gr
Bir gre gre, aypl bir ilc alp, bundan zarar gren alcnn, ayn zamanda
eczacdan ayptan sorumlulua ilikin haklar da devrald kabul edilmektedir.
Buna gre, hasta, il reticisine kar dorudan doruya szlemeye dayanarak
talepte bulunabilir
[53]
. Bu gr, ayptan sorumluluun uygulama alann, sz
konusu borcun esasna aykr bir ekilde geniletmektedir. Ayrca bu bortan
doan taleplerin satm szlemesi zincirine dhil olan ve retici ile alc arasnda
yer alan tm tarafarca ileri srlmesini mmkn hle getirmektedir. Bu durum
ise, szleme hukukunun en temel ilkelerinden biri olan nisblik ilkesine ayk-
rlk tekil ettiinden, sz konusu gr de kabul edilebilir nitelikte deildir.
7. reticiyi Son Satcnn Yardmc Kiisi Olarak Kabul Eden Gr
Doktrinde ifade edilen bir dier gre gre, reticinin, son satcnn yardmc
kiisi olarak kabul edilmesiyle reticinin sorumluluunun hukuk niteliine
ilikin sorun zmlenebilir (TBK. m. 116)
[54]
. Ancak bu gr reticinin
sorumluluunun son satcda kalmasna sebep olduu iin eletirilmitir
[55]
.
[49] YILDIRIM, s. 33; ZTAN, s. 51 vd.; AKURA KARAMAN, s. 68.
[50] KAPLAN, s. 89; PETEK, s. 71; ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu, s. 123.
[51] AKURA KARAMAN, s. 62 vd.; ZTAN, s. 56 vd.; PETEK, s. 72.
[52] PETEK, s. 72.
[53] YILDIRIM, s. 33.
[54] ZTAN, s. 59 vd.
[55] AKURA KARAMAN, s. 74-75.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
263 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

II. Szleme D Sorumluluk


A. Haksz Fiil Esaslarna Gre Sorumluluk
l reticisinin haksz fiil esaslarna gre sorumlu tutulabilmesi iin ise, hukuka
aykr fiil, kusur
[56]
, zarar ve illiyet ba artlarnn gereklemesi gerekmektedir
[57]
.
Buna gre, il reticisinin sorumluluu iin ihml
[58]
bile yeterlidir
[59]
. Ancak
TBK. m. 50/Ide ifade bulduu zere, il reticinin haksz fiil esasna gre
sorumlu tutulabilmesi iin, zarar grenin, zararn ve zarar verenin kusurunu
isbatlamas gerekmektedir. Hlbuki retim srecine tamamen yabanc olan zarar
grenin, reticinin kusurlu olduunu isbatlayabilmesi hi de kolay deildir.
B. Adam altrann Sorumluluu
l reticisi, il retiminde alanlarndan yararland iin adam altrann
sorumluluu esasna gre sorumlu tutulabilir
[60]
. Gerekten de, adam alt-
rann sorumluluu, genel olarak reticinin sorumluluu hllerine ve zellikle
de il kaynakl sorumluluk hllerine uygun dmektedir. TBK. m. 66/III ile
organizasyon sorumluluu ngrld iin, il reticisinin sorumluluu bu
hkme dayanabilir. Buna gre, ilcn gelitirilmesinde ve retilmesinde sadece
adam altran ve onun organlar karar vermeye yetkilidir. Bu sebeple, organi-
zasyondaki (alma dzenindeki) bir kusur veya eksiklikten doan sorumluluk,
yardmc kiiye yklenememelidir
[61]
.
Geliim hatalar ve retim kaaklar, TBK. m. 66da teminat altna alnma-
mtr. Ancak bunlar haricindeki hata hlleri, adam altrann sorumluluu
kapsamndadr. Dolaysyla, bu sorumluluk, illardan kaynaklanan zararlar sebe-
biyle il reticisinin sorumluluuna uygun bir zm olarak dnlebilir
[62]
.
Ancak adam altrann kurtulu isbat getirerek sorumluluktan kurtulabilecek
[56] Kusura ilikin olarak hukukumuzda genel bir dzenlemeye sahip olmayan zen
ykmllnn somut olayn zelliklerine gre varl kabul edilmektedir. TBK. m.
49un ve dolaysyla zen ykmllnn ihlline ilikin olarak karar verecek olan
ise hkimdir. Hkim, ilcn tehlikeliliini, bilim ve tekniin durumunu ve gereken
nlemlerin alnmasnn ekonomik bakmdan beklenip beklenemeyeceini dikkate alarak
zen ykmllnn lsn tespit edecek ve buna gre karar verecektir.
[57] Bkz. AYAN, Borlar, s. 192; YILDIRIM, s. 34; EREN, F., Borlar, s. 468; KILIOLU,
s. 266 vd.; RESOLU, s. 161; AKINCI, ahin, Borlar Hukuku Bilgisi Genel Hkmler,
5. Bask, Konya 2011, s. 106 vd.
[58] hmalin kastszlk veya dikkatsizlikten kaynaklanan hata olarak tanm iin bkz.
HARPWOOD, Vivienne, Medicine, Malpractice and Misapprehensions, 2007, s. 44.
[59] PETEK, s. 80; YILDIRIM, s. 34.
[60] ZTAN, s. 189 vd.
[61] PETEK, s. 94-95.
[62] PETEK, s. 95-96.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
264 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olmas ve isbat sorunlar gibi hller, il retimi gibi tehlikenin iin doasnn
bir paras olduu bir retim tr bakmndan saknca tekil edebilir
[63]
.
C. Yap Mlikinin Sorumluluu
l reticisinin sorumluluunun, szleme d sorumluluk hllerinden yap
mlikinin sorumluluuna dayandrlmasnn yararl olaca aktr. Ancak ilcn
bir yap olarak dnlmesi mmkn deildir. Ayrca TBK. m. 69da, sadece
mlik yapnn yapmndaki veya bakmndaki bozukluklardan sorumlu tutul-
mutur.
[64]
Hlbuki il retiminden doan zarar, ilcn alcnn malvarlna
dhil olmasndan sonra doar. Dolaysyla TBK. m. 69, il reticisinin sorum-
luluuna uygulanacak olursa, ilcn alcs deil de, nc bir kiinin zarar
grmesi hlinde, nc kiinin, zararnn tazminini ilcn mlikinden talep
etmesi gerekir
[65]
. Bu durumda ise, sorumlu kiinin tespiti hakkaniyete aykrlk
tekil eder
[66]
. Ayrca yap eserindeki ayb zarar grenin isbatla ykml olmas
da zarar grenin aleyhinedir
[67]
. Ayn ekilde, aypl iltan zarar domadka
tazminat sorumluluu dnlemez. Buna gre, zarar grme tehlikesi ile kar-
laan kiiyi koruyan TBK. m. 70 hkmnn de uygulanmas kabul edilemez.
Dolaysyla il reticisinin sorumluluunun hukuk niteliinin sz konusu
hkm erevesinde deerlendirilmesinin isabetli olmad kanaatindeyiz.
D. Tehlike Sorumluluu
Tehlike sorumluluunun genel ilkelerini dzenleyen TBK. m. 71, nceki
kanunda mevcut deildir. Bu sebeple doktrinde baz yazarlar
[68]
, reticinin
sorumluluunun bir tehlike sorumluluu olmas gerektiini belirtmektedirler.
Bu yazarlar, Trk Hukukunda tehlike sorumluluunun dayanann yer alma-
masndan hareketle, yrrlkte olan hukuk bakmndan sz konusu sorumlu-
luun tehlike sorumluluundan farkl bir hukuk dayanann olduunu kabul
etmektedirler. Ancak tehlike sorumluluu, TBK. m. 71 hkm ile, kanun
koyucunun gecikme ve ihmli giderilerek
[69]
genel bir dzenlemeye kavutu-
rulmutur
[70]
. Bylece, il reticisinin sorumluluunun, tehlike sorumluluu
[63] ASLAN, s. 227; ZTAN, s. 306.
[64] MRE, Zahit, Trk Husus Hukukuna Gre Tehlikeli eylerden Doan Hukuk Mesuliyet,
Yargtay Yznc Yl Dnm Armaan, stanbul 1968, s. 430; TANDOAN, s.
184-185.
[65] Bkz. MRE, s. 428.
[66] TFTK, s. 44; ZTAN, s. 209.
[67] BAPINAR, s. 94-95; ZTAN, s. 210.
[68] PETEK, s. 111-112; AKKANAT, s. 84.
[69] EREN, F., Borlar, s. 458.
[70] Tehlike sorumluluunun genel bir dzenlemeye kavuturulmasnn gerektiine dair gr
iin bkz. TFTK, s. 95 vd.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
265 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

olarak deerlendirilmesi mmkndr


[71]
. Buna gre, hatal retilen illarn
kullanlmas sonucu zarara urayan kiiler, tehlike sorumluluu kapsamnda
il reticisine bavurabilirler. nk il reticisinin sorumluluunu da, genel
tehlike kavramnn zel bir tr olan kanlmaz
[72]
, allmadk, hkmedilemez
ve kontrol edilemez tehlike karakterize etmektedir
[73]
. Dolaysyla illarn re-
tilmesindeki kamu menfaatinin de gz ard edilmemesi gerekmekle birlikte, sz
konusu bu kontrol edilemez tehlikenin sorumluluunu il reticisinin tamas
gerektii ifade edilmelidir
[74]
. Bu bakmdan geliim hatalar gibi reticinin
her zaman gz nnde bulundurduu, ancak tketicinin hemen hi hesaba
katmad karakteristik tehlike unsurlar da, il reticisinin tehlike alanndaki
unsurlar olarak kabul edilmelidir
[75]
.
TBK. m. 71in gerekesinin ikinci cmlesine gre, tehlike sorumluluuna
ilikin dzenlemenin amalarndan birisi de zel kanun dzenleme yaplmas
beklenmeksizin, gerektiinde mahkeme kararlaryla, tehlike sorumluluunun
kabulnn mmkn klnmasdr. Bu gerekeden de anlalmaktadr ki, il
reticisinin sorumluluuna ilikin zel bir dzenlemenin olmamasna ramen,
tehlike sorumluluuna ilikin genel bir dzenlemenin bulunmas, il retici-
sinin sorumluluunun tehlike sorumluluu olarak kabul iin yeterlidir. 4721
sayl Trk Meden Kanunu
[76]
m. 4 uyarnca, bu dzenleme, hkimin takdir
hakkn kullanarak il reticisinin sorumluluunu bir tehlike sorumluluu
olarak kabul etmesini mmkn hle getirmektedir
[77]
. Nihayet, 6098 sayl
Trk Borlar Kanunu ile genel bir kural olarak da ngrld iin, tehlike
sorumluluunu il reticisinin sorumluluunun hukuk dayana olarak kabul
etmek mmkndr
[78]
.
[71] Madde gerekesinin ilk cmlesinde de, Borlar Kanunumuzun kaynan oluturan svire
hukukunda, tehlike sorumluluunun ngrld birok zel kanun bulunduu hlde,
Hukukumuzda bu konuya ilikin yeterli saylabilecek yasal dzenlemelerin olmamas karsnda,
sz konusu maddede tehlike sorumluluunun genel ilkesinin ve koullarnn dzenlenmesinin
uygun grld belirtilmitir.
[72] Y. HGK., T. 10.5.1978, E. 1977/10-807, K. 1978/374: Tehlike sorumluluu erevesinde
risk nazariyesinin bir olayda uygulanabilmesi iin olayn kanlmaz nedenlerden ileri
gelmi olmas gerekmektedir (KBBB., 818/m. 41).
[73] PETEK, s. 98.
[74] retici dnda, ithalatlarn ve ilc kendi ad altnda piyasaya srenlerin de, tketici
haklarnn ilevselliini gelitirmek ve yabanc lkelerde retilen illar sebebiyle uradklar
zararlarn tazmin edilmesini salamak iin tehlike sorumluluuna tbi olmalar gerekir.
[75] PETEK, s. 98; Y. 15. HD., T. 6.6.1975, E. 1975/2153, K. 1975/2941: D evrede
belirli tehlikeler yaratan uralarn ve davranlarn sonularndan kanma ve bunlar nleme
olana bulunmas bile, bu uralardan yararlananlar ya da bu uralar kendi egemenlik
alanlarnda yrtenler sorumlu tutulurlar (KBBB., 818/m. 41).
[76] Bkz. RG. T. 08.12.2001, S. 24607.
[77] ZTAN, s. 250.
[78] BAPINAR, s. 100-101.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
266 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

IV. Grlerin Deerlendirilmesi


ve ahs Kanaatimiz
Gnmzde illar, bir pazarlama zinciriyle piyasaya srlmektedir. Bu sebeple,
ilcn pazarlama zincirinde yer alan retici dndaki bir baka kiiden temin
edilmesi hlinde, kullanc ile retici arasnda herhangi bir szleme veya sz-
leme benzeri hukuk bir iliki sz konusu olmaz
[79]
. Byle bir hlde retici,
eczanenin ifa yardmcs da olmad iin zarar gren tazminat talebini eczane
ile il reticisi arasndaki ilikiye de dayandramaz. Ayrca kullancnn, eczane
ile retici arasndaki szlemenin koruma alanna giren kiiler arasna dhil
edilmesi veya nc kiinin zararn tazmin messesine dayanlarak reticiye
kar szlemeye dayanan bir tazminat talebinde bulunabilmesi de her zaman
mmkn deildir
[80]
. Dolaysyla zarar grenlerin il reticilerine kar sz-
lemeye dayanan tazminat talebinde bulunabilmeleri mmkn deildir
[81]
. Bu
sebeplerle hatal iltan doan zararlarda, reticinin, szleme hukukuna gre
sorumlu tutulmas yerine haksz fiil esaslarna gre sorumlu tutulmas daha
uygun olur
[82]
.
Trk Hukukunda haksz fiilin artlarnn reticinin sorumluluuna zg
bir biimde deerlendirildii herhangi bir ilke karar mevcut deildir. Bununla
birlikte, Yargtayn, reticinin sorumluluunun esasn, haksz fiil olarak kabul
ettii ifade edilebilir
[83]
. Ayrca Yksek Mahkeme, reticinin sorumluluunda
isbat ykn ters evirme yntemini benimseyerek reticinin kusurunun
bulunmadn isbat etmesini ngrmtr. Ancak retici, kusursuzluunu
isbatlayarak her zaman sorumluluktan kurtulabilecei iin, bu zm zarar
gren bakmndan yeterli bir savunma salamamaktadr
[84]
.
[79] PETEK, s. 106.
[80] HAVUTU, s. 46-47.
[81] speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanununa gre, reeteli ve reetesiz illar sadece
eczanelerde satlabileceinden zarar grenin ilc dorudan reticiden almas ok dk
bir ihtimaldir. Bu ihtimal gereklese ve il reticisi ile zarar gren arasnda bir szleme
ilikisi kurulmu olsa bile szleme sorumluluuna gre il reticisinin sorumluluuna
gitmek tatmin edici zmler salamamaktadr. Keza il reticisinin ayn zamanda satc
olduu hllerde, ayptan sorumlulua ilikin hkmlere gre satcdan (il reticisinden)
tazminat talebinde bulunmak da yukarda ifade edilen sebeplerle tatmin edici bir zm
deildir.
[82] ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu, s. 123; HAVUTU, s. 48; PETEK, s. 107.
[83] Bkz. Y. HGK., T. 27.11.1996, E. 1996/4-588, K. 1996/831 (KBBB., 818/m. 41); Y.
13. HD., T. 19.3.1998, E. 1998/2040, K. 1998/2557 (KBBB., 818/m. 41).
PETEK, s. 108; HAVUTU, s. 57; KIRCA, rn, s. 41; ZEL, alar, Tketicinin
Korunmas Asndan Aypl Maldan Doan Sorumluluk Kapsamnda Yapmcnn
Sorumluluu Sorunu, Prof. Dr. M. Kemal Ouzmann Ansna Armaan, stanbul
2000, s. 807.
[84] PETEK, s. 109.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
267 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Aypl maln sebep olduu zararlardan sadece reticinin sorumlu olduunun


ifade edildii TKHK. m. 4te, reticinin sorumluluunun hukuk niteliine ili-
kin ak bir dzenlemeye yer verilmemitir. Ayrca sz konusu kanunda reticinin
sorumluluunun dzenlenmesi amalanm olmakla birlikte, esasnda reticinin
ayptan sorumluluu kapsamndaki tazminat borcu dzenlenmitir. Aypl ilcn
kullanlmasndan zarar gren herkesin deil, sadece tketici niteliindekilerin
yararlanabilecei bu hkme gre, retici, ayptan sorumluluk borcunun madd
ve ekl artlarnn gereklemesi hlinde sorumlu tutulabilir. l reticisinin,
4077 sayl Kanuna gre ayptan sorumluluun artlarnn gereklemesine bal
olarak sorumlu tutulmas ise, isabetli olmad gibi amaca da uygun deildir
[85]
.
Kanunda reticinin sorumluluunun hukuk nitelii belirtilmediinden, bu
konuda rtl bir boluk
[86]
olduu kabul edilmelidir
[87]
. Kanunda hkm
bulunmayan hllerde genel kanun olarak Trk Borlar Kanunu hkmleri
[85] Aslnda hatal olan bu dzenleme yerine, reticinin sorumluluu, ayptan sorumluluun
artlarndan bamsz olarak dzenlenmesi gerekmekteydi. 4077 sayl Kanun ve Aypl
Mal Ynetmelii hkmlerinin dayanan oluturan 85/374 sayl Direktif hkmleri
incelendiinde, reticinin sorumluluunun ayptan sorumluluktan bamsz olarak ve
kusursuz bir sorumluluk olarak dzenlendii ifade edilebilir.
[86] Kanunda bir hkm bulunmakla beraber, kuraln sz ile znn badatrlmas mmkn
grnmyorsa, bir kural ayn deerde ve gte baka bir kural ile atma hlinde ise veya
bir kuraln yorumundan elde edilen anlamyla uygulanmasnn doruluk ve gven ilkesiyle
badamamas nedeniyle hakkn ktye kullanm olarak nitelendirilebiliyorsa, yine de
kanunda uygulanabilir bir hkm bulunmad sonucuna varlr; bu durumda rtl
kanun boluu sz konusu olur. Bkz. EDS, Seyfullah, Meden Hukuka Giri ve Balang
Hkmleri, 6. Bask, Ankara 1997, s. 134; KIRCA, idem, rtl (Gizli) Boluk ve Bu
Boluun Doldurulmas Yntemi Olarak Amaca Uygun Snrlama (Ksaltlm: KIRCA,
rtl Boluk), AHFD. 2001/I, s. 96.
[87] 4077 sayl Kanunda reticinin sorumluluunun dzenlenip dzenlenmediine veya
hukuk niteliinin ne olduu konularna ilikin grlere aada genel hatlaryla yer
verilmitir:
AKURA-KARAMAN, reticinin sorumluluuna dair rtl boluk olduunu, olan
hukuk bakmndan bunun kusur sorumluluu esasna gre mahkemelerce MK. m. 1
uyarnca boluk doldurma yetkisi ile doldurulacan ngrmektedir. Olmas gereken
hukuk bakmndan ise, kurtulu isbat getirilemeyen objektif sorumluluk esasna dayanmas
gerektiini savunmaktadr (s. 117 vd.).
KIRCA, reticinin sorumluluunun Aypl Mal Ynetmelii hkmleri tamamlanmak
suretiyle 4077 sayl Kanunda kurtulu isbat getirilemeyen olaan sebep sorumluluu
trnde bir kusursuz sorumluluk olarak ngrldn savunmaktadr (rn, s. 76 vd.).
ASLAN, 4077 sayl Kanunda reticinin genel ilke olarak kabul edilen tehlike ilkesine
dayanan kusursuz sorumluluunun dzenlendiini, olayn zelliklerine gre zaman zaman
hakkaniyet veya hakimiyet ilkelerine de dayanlabileceini ifade etmektedir (s. 229-230).
BAZEN ve BAPINAR ise, reticinin sorumluluunun 4822 sayl Kanunla yaplan
deiiklikle birlikte tehlike sorumluluu olarak ngrldn kabul etmektedir. Bkz.
BAZEN, Ahmet, l Kullanm Dolaysyla Ortaya kan Zararlarda spat Sorunu
(Ksaltlm: BAZEN, spat Sorunu), l Hukuku, Erciyes niversitesi Hukuk
Fakltesi I. Salk Hukuku Sempozyumu 8-9 Mays 2009-Kayseri, Editrler: Do. Dr.
Murat EN/ Yrd. Do. Dr. Ahmet Bazen, Kayseri 2009, s. 182; BAPINAR, s. 99.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
268 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

uygulanaca iin, hem TKHK. m. 4te dzenlenen reticinin sorumluluunun


hukuk nitelii hem de bu kanundan bamsz olarak reticinin sorumluluu
konusunda Trk Borlar Kanunundaki kusur sorumluluu esas alnabilir. Fakat
yukarda aklanan gerekelerle, sorumluluun niteliinin, kusur sorumluluu
olarak tespiti meseleye dil bir zm getirmemektedir
[88]
. Yukarda
[89]
belirtilen
sebeplerle, bu mesele bakmndan yap mlikinin sorumluluunun da uygu-
lanmas mmkn deildir.
Adam altrann sorumluluunun, il reticisinin sorumluluu bakmn-
dan elverili olduu ilk olarak dnlse de, reticinin kurtulu isbat getirererek
sorumluluktan kurtulma imknna sahip olmas ve yukarda
[90]
aklanan dier
sebeplerle sz konusu sorumluluun dayana olarak kabul edilmemelidir.
Kanaatimizce, tehlike sorumluluu hllerinin olaan sebep sorumluluu
hlleri ile ayn hkmlere tabi tutulmas, hakkaniyete aykr sonular mey-
dana getirebilir. Gerekten de il reticisinin sorumluluu ile yap mlikinin
sorumluluunu bir tutmak, adalete aykr sonulara sebep olabilir. Dier
taraftan, toplumlar, gnmzde tehlike kavramn bilmekte ve tehlikeli ilet-
meye de izin vermektedir. nk toplum, bu iletmenin faaliyetlerine ihtiya
duymaktadr. Bununla birlikte, tehlikenin skl ve bykl gz nnde
bulundurulduunda, sz konusu ihtiya sadece bir zen ykmll olarak
deerlendirilemez. Bu sebeple, il reticisinin sorumluluu, tehlike sorumlu-
luu olarak kabul edilmelidir
[91]
.
Nihayet, bu sonucun kabul, Trk Borlar Kanununa da uygundur. Zira
kanunkoyucunun ihmali giderilmi ve tehlike sorumluluu, Trk Borlar
Kanununda genel bir hkmle dzenlenmitir (TBK. m. 71). Bu hkm saye-
sinde, sorumluluun kapsamnn geniletilmesine ve kanunda ngrlmemi olsa
bile, hkim tarafndan tehlike sorumluluu hllerinin oluturulabilmesine imkn
tannmtr. Buna gre, hukukumuzda il reticisinin tehlike esasna dayanan
kusursuz sorumluluunun mahkemelerce kabul mmkndr. Dolaysyla,
il reticisinin sorumluluuna dair zel bir kanun olmasa da, zarar grenin,
tehlike sorumluluuna dayanarak talepte bulunulabilmesi kabul edilmelidir
[92]
.
[88] PETEK, s. 110-111.
[89] Bkz. , II, C.
[90] Bkz. , II, B.
[91] BAPINAR, s. 99-100.
[92] PETEK, s. 121-122; BAPINAR, s. 100-101.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
269 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

3. Sorumluluun znesi
ltaki hatadan kaynaklanan zararlardan sorumlu kii olarak akla ncelikle re-
timi kendi sorumluluunda gerekletiren retici
[93]
gelmektedir
[94]
. Gerekten
de TKHK. m. 4/II, c. 4te
[95]
, aypl maln sebep olduu lm ve yaralanmadan
doan zararlardan veya kullanmdaki dier mallarn zarara uramasndan dolay
sorumlu kii olarak retici gsterilmitir
[96]
. TKHK. m. 3e gre ise, retici,
Kamu tzel kiileri de dahil olmak zere tketiciye sunulmu olan mal veya
hizmetleri ya da bu mal veya hizmetlerin hammaddelerini yahut ara mallarn
retenler ile mal zerine kendi ayrt edici iaretini, ticari markasn veya unva-
nn koyarak sata sunanlar olarak tanmlanmtr
[97]
. Bu tanma gre, gerek
reticiler
[98]
gibi grnteki reticiler
[99]
de sorumluluun znesi olarak kabul
edilmektedir. Ancak sz konusu tanma gre, retim
[100]
sreci dnda olmakla
[93] retici kavramnn tanm iin bkz. DEMR, s. 103.
[94] KIRCA, rn, s. 251.
[95] TKHK. m. 4/II, c. sona gre, Tketici bu seimlik haklarndan biri ile birlikte aypl
maln neden olduu lm ve/veya yaralanmaya yol aan ve/veya kullanmdaki dier mallarda
zarara neden olan hallerde imalat-reticiden tazminat isteme hakkna da sahiptir.
[96] lacn iyi retim uygulamalar (GMP-Good Manufacturing Practices) koullarna uygun
olarak retilebilmesi, etkili, gvenli, kaliteli il retiminin salanmas iin speniyari
ve Tbb Mstahzarlar malathaneleri Ynetmelii (Bkz. RG. T. 1.11.1984, S. 18562)
yrrlktedir. Bkz. YERER AYCAN, Mkerrem Betl, l Nedir? l, Gda ve Kozmetik
Fark, Trk Hukukunda l reticisinin lcn Ayplarndan Sorumluluu, Erciyes
niversitesi Hukuk Fakltesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mays 2009 Kayseri,
s. 12.
[97] Aypl Mal Ynetmelii m. 4, b.(d)de ise, retici; Kamu tzel kiileri de dahil olmak
zere tketiciye sunulmu olan mallar veya bu mallarn hammaddelerini veya ara mallarn
reten ile mal zerine kendi ayrt edici iaretini, ticari markasn veya unvann koyarak sata
sunanlar veya sata sunmak amacyla ithal edenleri ifade etmektedir. Buna gre, TKHK.
m. 3/ b. ()da saylanlara ilve olarak ithalatlar da retici olarak kabul edilmektedir.
85/374 sayl Direktif in 3. maddesine gre ise, retici; Bir nihai rn, hammaddeyi
veya btnleyici paray reten kii ile rn zerine adn, markasn veya dier ayrc bir
iaretini koyarak kendisini retici olarak gsteren herkesi ifade eder. Beer Tbb rnler
malathaneleri Ynetmeliinin 4. maddesinin (e) bendine gre ise, retici (imalat ya
da ithalat); Klinik aratrmas yaplan rnler de dahil, beer tbb rnlerin imalat ya
da ithalat yetkisini elinde bulunduran gerek ya da tzel kiiyi, ifade etmektedir.
[98] Bir ilcn, ilcn hammaddesinin veya ara mallarnn reticisi gerek retici diye
tanmlanabilir. Bkz. HAVUTU, s. 89; KIRCA, rn, s. 204; PETEK, s. 145.
[99] lac retmemekle birlikte rnn tantc iaretlerinde kendisini retici gibi gsterip sz
konusu ilc piyasaya sren ise grnteki retici olarak tanmlanabilir. (Bkz. DEMR,
s. 107-108.) Grnteki retici olarak sorumlu tutulabilmek iin, bir kimsenin adnn,
unvann veya tantc bir iaretinin bizzat onun tarafndan il zerine konulmas gibi
(lisans szlemesindeki gibi) onun rzasyla adn il zerine konularak bakas tarafndan
kullanlmas da yeterlidir.
[100] Beer Tbb rnler malathaneleri Ynetmeliinin 4. maddesinin (c) bendine gre,
imalat; Klinik aratrmas yaplan rnler de dahil, bir farmastik rnn hazrlanmasnda,
hammaddelerin imal veya ithalatndan, ilenerek ve ambalajlanarak bitmi rn hlini alp,
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
270 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

birlikte, ilcn piyasaya srlmesi srecinde srm zincirine dhil olabilen itha-
lat, toptanc, eczac gibi kiiler retici olarak deerlendirilmeyip, sorumluluk
dnda tutulmaktadr
[101]
. Dolaysyla Trk Hukukunda kural olarak, ilcn
ruhsat sahibinin sorumlu tutulduu ifade edilebilir. Bu bakmdan, ilc kendisi
retip veya fason olarak rettirip ya da ithal edip kendi ad altnda piyasaya
sren
[102]
ilcn ruhsat sahibinin (il firmasnn) tehlike sorumluluu esasna
gre (TBK. m. 71) sorumlu tutulduu ifade edilebilir. Fakat belirtilmelidir
ki, bu tr sorumlulukta gerek kstas, ruhsata sahip olmak deil; ilc kendi
ad altnda piyasaya srmek olarak kabul edilmelidir. nk hukuken geerli
olmayan ruhsatla piyasaya srlen illar gibi, ruhsata tbi olmayan illar da
sz konusu olabilir. Bu sebeple, kendi ad altnda piyasaya srme kavram,
ruhsatl olan olmayan ayrm yaplmakszn tm illar kapsayan bir kavram-
dr
[103]
. Gerekten grnteki retici misalinde olduu gibi, ilcn reticisi ile
piyasaya sren ve dolaysyla reticiye nazaran daha ok kazan salayan kii her
zaman ayn olmayabilir. Dolaysyla ister gerek retici ister grnteki retici
olsun, ilc kendi altnda piyasaya srenin sorumlu tutulmas gerekmektedir.
Bu bakmdan piyasaya srlen ilcn tehlikeli olup olmadn kontrol etme
imknlar bulunmayan ve sadece ilcn salaycs olan
[104]
toptanc ve eczacnn
ise, kural olarak, iltaki hatadan kaynaklanan zararlardan sorumlu tutulmamas
gerektii kanaatindeyiz
[105]
.
lc piyasaya sren, kendisinden kaynaklanan zararlardan sorumlu olduu
gibi, bakalarndan temin ettii hammadde veya ara mallarn retimi, ilcn
formlnn hazrlanmas, denetlenmesi, datm ve sat aamalarnda mey-
dana gelen zararlardan da sorumludur
[106]
. Dolaysyla yapmnda kullanlan
hammaddeyi veya ara mallar bakas retmi olsa bile, ilc piyasaya srenin
sata veya aratrmann yapld son noktaya sunumuna kadar yaplan ilemlerin ve bunlarla
ilgili kontrollerin tmn kapsar. Bkz. HAKER, l, s. 138.
[101] PETEK, s. 144; HAVUTU, s. 128.
[102] speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanununun 10. maddesinde Memaliki ecznebiyeden
ithal edilenler iin ithal msaadesi talepnamesi vermi olan vekilleri mesul olup eklindeki
ifade ile ithal izni bavurusunda bulunann vekillerinin zel hukuk sorumluluu deil,
idar ve ceza sorumluluu dzenlenmektedir. Buna ramen kanun koyucu ithal edilen
illarda ithalatnn sorumlu tutulmasn istedii anlalabilir.
[103] PETEK, s. 146.
[104] 4703 sayl rnlere likin Teknik Mevzuatn Hazrlanmas ve Uygulanmasna Dair
Kanunun 3. maddesinin (h) bendinde datcnn tanm yer almaktadr. Buna gre
datc; rnn tedarik zincirinde yer alan ve faaliyetleri rnn gvenliine ilikin
zelliklerini etkilemeyen gerek veya tzel kiiyi ifade eder.
[105] Sz konusu salayc olan kiiler ancak kusur sorumluluu esasna gre (TBK. m. 49a
gre) sorumlu tutulabilirler.
[106] BAPINAR, s. 106; HAKER, l, s. 139.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
271 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

sorumluluu sz konusudur; fakat tazminat dedikten sonra, onlara rc


edebilir.
l reticisinin veya piyasaya srenin belirlenememesi ihtimali mevzuat
gerei ok dktr. Ancak byle bir ihtimal hsl olursa da, makl bir sre
iinde reticiyi veya ilc kendilerine salayan kiiyi, zarar grene bildirmedike,
ilcn tm salayclarnn da, retici gibi sorumlu tutulmas gerekmektedir
[107]
.
Ancak sorumluluun olumas bakmndan ilcn hatal olmasnn yannda,
uygulanmakta olan il tedavisinin evde hasta tarafndan kendi kendine yr-
tlmesi de sorumluluk hukuku asndan nem arz eder. Hastann verilen
talimatlara aykr olarak il kullanmas veya ilcn dozunu farkllatrmas gibi
hllerde birlikte hareket etme ykmllne aykr davranm olur. Bu gibi
durumlarda ortaya kan zararlardan ise, hasta bizzat sorumlu olur
[108]
.
4. Sorumluluun artlar
I. Sorumluluun Genel artlar
Normlar hiyerarisine gre, alt norm st norma aykr olamaz. AY. m. 124/Ie
gre de, ynetmelikler, kanunlara ve tzklere aykr hkmler tayamaz. Bu
sebeple, Aypl Mal Ynetmeliinde il reticisinin sorumluluunun artla-
rn dzenleyen hkmler, kanunda belirtilmeksizin salt ynetmelikle byle
bir dzenleme yaplamayaca gerekesiyle dikkate alnamaz. Dolaysyla il
reticisinin sorumluluunun hukuk dayana olarak tehlike sorumluluu
esasnn kabul mmkndr. Buna gre il reticisinin sorumlu tutulabilmesi
iin ncelikle tehlike sorumluluunun genel artlar salanm olmaldr
[109]
.
[107] PETEK, s. 154; Y. 6. CD., T. 29.4.1993, E. 1993/2535, K. 1993/3970: Sann ibraz
ettii faturalarda ad geen ecza deposu mesulleri dinlenerek sua konu Rocephin adl ilalar
nerelerden temin ettikleri sorulup gerektiinde zincirleme aratrma da yaptrlarak tesbiti ve
bu kiilerin ticari defterleri ile muhasebe kaytlar da incelettirilerek sonucuna gre hukuki
durumu tayini gerekir (KBBB., 765/m. 345).
[108] AKKANAT, s. 83-84.
[109] TBK. m. 71 hkm de gz nnde bulundurulmak suretiyle tehlike sorumluluunun
artlar olarak bir iletme faaliyeti, sz konusu iletme faaliyetinin nemli lde tehlike
arz etmesi, zarar ve illiyet ba saylabilir. Sz konusu artlara doktrinde kabul edildii
zere, tehlike sorumluluu balanan olguya zg tipik tehlikenin gereklemesi de dhil
edilebilir. Bkz. TFTK, s. 23.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
272 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

II. Sorumluluun zel artlar


A. lcn Hatal Olmas
[110]
1. l Kavram
Trk hukukunda bir il kanunu bulunmamakla birlikte, ilcn tanm dank
bir ekilde de olsa mevzuatmzda dzenleme alan bulmutur
[111]
.
l
[112]
, insanlarda hastalklardan korunma, tehis
[113]
, tedavi
[114]
veya
vcudun fizyolojik yapsn dzeltmek, dzenlemek ya da deitirmek ilev-
lerini yerine getiren, kimyev, nebat veya biyolojik kaynakl olan ve standart
miktarda aktif madde ieren bir karm olarak tanmlanabilir
[115]
. Bu tanmdan
[110] Sz konusu artn, objektif rn sorumluluunun varlnn artlarndan biri olduu
belirtilip rnn aypl veya tehlikeli olmas (hakl gvenlik beklentilerini karlamamas)
eklinde ele alnmasna dair bkz. DEMR, s. 109.
[111] Mevzuatmzda yer alan il tanmlar iin bkz. speniyari ve Tbb Mstahzarlar
Kanunu, (m. 1/I); Klinik Aratrmalar Hakknda Ynetmelik, (m. 4/n) (Bkz. RG. T.
23.12.2008, S. 27089); Beer Tbb rnler malathaneleri Ynetmelii, (m. 4/b)
(Bkz. RG. T. 23.10.2003, S. 25268); Beer speniyari ve Tbb Mstahzarlarn Tbb
Tantm Ynetmelii, (m. 4/c) (Bkz. RG. T. 07.09.1990, S. 20628); Ecza Depolar ve Ecza
Depolarnda Bulundurulan rnler Hakknda Ynetmelik, (m. 4/k) (Bkz. RG. T. 20.10.1999,
S. 23852); Beer Tbb rnler Ambalaj ve Etiketleme Ynetmelii, (m. 4) (Bkz. RG.
T. 12.08.2005, S. 25904); Beer Tbb rnler Ruhsatlandrma Ynetmelii, (m.4/c)
(Bkz. RG. T. 19.01.2005, S. 25705); Beer Tbb rnlerin Snfandrlmasna Dair
Ynetmelik, (m. 4/b) (17.02.2005, S. 25730). Sz konusu mevzuatta il kavramn ifade
ederken il/beer il, beer tbb rn/rn ve ispeniyari ve tbb mstahzar gibi
farkl terimlere yer verilmi olmasna ramen ayn kavram ifade eden tm bu terimlerin
ifadesi olarak aklamalarmzda il kavramn tercih etmi bulunmaktayz.
[112] Dnya Salk rgtnn (World Health Organization) tanmna gre ise, il, fizyolojik
sistemleri veya patolojik durumlar alann yarar iin deitirmek ya da incelemek amacyla
kullanlan veya kullanlmas ngrlen bir madde veya rndr. Bkz. BAPINAR, s. 101;
AKTAY, Gknur/ HANCI, Hamit ./ BALSEVEN, Aysun, l Etkileimleri ve Hekimin
Sorumluluu, STED, 2003, C. 12, S. 7, s. 261, http://www.ttb.org.tr/STED/sted0703/
ilc.pdf, (Eriim Tarihi: 22.04.2011); YERER AYCAN, s. 1.
[113] Kiide fiziksel veya ruhsal anomalilerin bulunup bulunmadnn aratrlmas ve herhangi
bir anomali mevcutsa da ne olduunun tbb olarak nitelenmesidir. Bkz. YAVUZ PEKYZ,
Filiz, Trk Hukukunda Hekimlik Szlemesi, stanbul 2006, s. 24-25; TRKMEN, Ali,
Hasta ve Hekim Hukuku, Samsun 2009, s. 31.
[114] Hastalklardan korunma tedbirlerini, hastal belirlemeye ynelik tehisi, hastalklardan
sonraki bakm da iine alan bir kavram olmakla birlikte, tedavi kavramnn esas itibariyle
hastaln iyiletirilmesi, hafifetilmesi veya ortadan kaldrlmasn karladna dair bkz.
HAKER, Hakan, Tp Hukukunun Temel Kavramlar, Roche Salk Hukuku Gnleri-
Tebliler 1 (Ksaltlm: HAKER, Tp), stanbul 2007, s. 66; TRKMEN, s. 34.
[115] AYAN, Mehmet, Tbb Mdahalelerden Doan Hukuk Sorumluluk (Ksaltlm: AYAN,
Tbb Mdahale), Ankara 1991, s. 36; YERER AYCAN, s. 1; EREN, Hayrettin, llarn
Onaylanmas ve Piyasaya Srlmesinden Dolay Devletin Sorumluluu (Ksaltlm:
EREN, H., Sorumluluk), Erciyes niversitesi Hukuk Fakltesi I. Salk Hukuku
Sempozyumu 8-9 Mays 2009-Kayseri, Editrler: Do. Dr. Murat EN/ Yrd. Do.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
273 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

sonra, AB il hukukuna uyum sreci bakmndan il endstrisinin ve il


mevzuatmzn gelimesine katk salayabilecek ilca ilikin orijinal il-jenerik
il ayrmna dikkat ekmekte yarar vardr. Bu itibarla, orijinal il, millet-
leraras bir terim olup, uzun il aratrmalar ve klinik almalarnn sonucu
olarak belli bir hastalkta olumlu etkisi isbatlanm, temeli patentli bir molekle
dayandrlan ve daha ncesinde herhangi bir benzeri bulunmayan yeni illara
denir. Buna karlk, jenerik il ise, orijinalleri ile ayn etkinlik, kalite ve
gvenilirlikte olmakla birlikte, daha ucuza mal edilip satlan trden illardr.
Orijinal illar dnya apnda gl patent ve veri koruma kanunlar ile belli
sreler boyunca korunduu iin, kanun korunma sresi boyunca baka bir il
irketi tarafndan bu ilcn bir benzerinin retilmesine izin verilmemektedir
[116]
.
Ancak T.C. Salk Bakanl, 2000 ylndan itibaren, ilcn biyoyararlanm
[117]
ve
biyoedeerliinin
[118]
isbatlanmas artna bal olarak, il retim irketlerine
jenerik illar iin ruhsat verebilmektedir
[119]
.
l kavramna dair bir dier ayrm da sahte il-taklit il ayrmdr. Bu
ayrma gre, sahte il kavram, hem orijinal rn hem de jenerik rn
bakmndan mmkn olabilen, etiketinde yazlanlardan farkl miktarlar, farkl
maddeler ihtiva eden, aktif bileenleri bulunmayan veya sahte etiket yapt-
rlm illar ifade eder. Buna karlk taklit il ise, orijinal rnn kopya
Dr. Ahmet Bazen, Kayseri 2009, s. 283; ENCAN, Nazl, Eczac Bak As le l
Hukuku, Salk Hukuku Digestas, Yl: 1, S.1, Ankara 2009, s. 181; AKTAY/HANCI/
BALSEVEN, s. 261. Ayrca ilcn tarihi hakknda bkz. YERER AYCAN, s. 2-4. Bir
ilcn uygulama srecinde yer alan evrelere ilikin olarak bkz. UZUN, enay/ ARSLAN,
Filiz, l Uygulama Hatalar, TK. J Med Sci 2008, 28, s. 218. Bir ilc gelitirme sreci
hakknda ise bkz. YERER AYCAN, s. 5-8; PETEK, s. 130 vd.
[116] Jenerik ilcn, markal olup olmadna baklmakszn, biyoedeerlii isbatlanm ve
referans olanlarn koruma sresi bittikten sonra piyasaya srlmlerin tm eklindeki
tanm iin bkz. TOKGZ, Turgut, l Sektrnde Daha Etkin Bir Rekabet in
neriler, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk l Sektrnde Rekabet,
l Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 64. Dier taraftan, orijinal
ve jenerik illar bakmndan sektrdeki rekabetin deerlendirilmesi hakknda bkz.
KARAKO, Hakan Deniz, Rekabet Hukukunda Sektr Aratrmalar ve Trk Rekabet
Kurumu Uygulamas, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk l
Sektrnde Rekabet, l Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 19-20.
[117] Biyoyararlanm, ilcn herhangi bir yolla hastaya uygulanmasndan sonra sistemik dolama
deimeksizin ulaan ksmdr. Bkz. SZER, ner, Biyoedeerlik ve Jenerik llar,
http://www.ctf.edu.tr/farma/onersuzer/pdf/biyoesdegerlik_seminer.pdf, (Eriim Tarihi:
15.04.2011); DEMR, s. 111; YERER AYCAN, s. 9.
[118] Biyoedeerlik ise, aynen veya benzer farmastik biimdeki illarn edeer etkilere sahip
olmasdr. Bkz. SZER, s. 6; DEMR, s. 111; YERER AYCAN, s. 9.
[119] DEMR, s. 111. Ayrca jenerik illarn ruhsatlandrlmas srecinin hzlandrlmasna
dair tavsiyeler iin bkz. DUYGU, Nezihe, Trkiyede l Ruhsatlandrma Sreci ve
Rekabete Etkisi, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk l Sektrnde
Rekabet, l Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 35.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
274 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

sresi dolmadan piyasaya sunulan, referans illarla ayn etkilere sahip illar
tanmlamakta kullanlan bir deyimdir
[120]
.
Piyasaya srlen bir maddenin il kapsamna dhil olup olmamas, tbi
olaca hkmler bakmndan nem arz etmektedir. Dolaysyla ilcn kapsa-
mna nelerin dhil olduunun tespitinde yarar vardr
[121]
.
speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanunu m. 2/Aya gre nelerin il ola-
rak saylamayacaklar aka belirtilmitir
[122]
. Buna gre, tedavi edici sabunlar,
il kapsamna girmeyen ve kimyev maddeler ihtiva etmeyen tbb gdalar ile
bnyesinde etkili ve zehirli maddeler bulunmayan btn tuvalet malzemeleri
il olarak kabul edilemez
[123]
.
Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakknda Ynetmeliin
[124]
34. mad-
desinde
[125]
de ilcn kapsam dzenlenmitir. Bununla birlikte, sz konusu
Ynetmeliin dzenleme amac dikkate alndnda, burada sayld biimde
eczanelerde satlan tm rnlerin almamz bakmndan il saylmas mm-
kn deildir
[126]
. Dolaysyla speniyari ve Tbb Mstahzarlar Hakknda
Kanununun yukardaki dzenlemesinin ilcn kapsamn tespitinde esas alnmas
daha salkl bir sonu vermektedir
[127]
.
[120] SZER, s. 4-5; DEMR, s. 112.
[121] BAPINAR, s. 102.
[122] speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanununun ek 2. maddesi ile yurt iinde retilen veya
yurt dndan ithal edilen veterinerlikte kullanlan illar da 1262 sayl speniyari ve
Tbb Mstahzarlar Kanununa dhil edilmitir.
[123] speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanunu m. 2/Aya gre, Devai sabunlarla il zmresine
girmeyen ve kimyevi maddeleri ihtiva etmeyen tbb gdalar ve messir zehirli maddelere havi
olmayan btn tuvalet levazmat tbb mstahzarlardan saylmazlar.
[124] Bkz. RG. T. 13.10.1992, S. 21374.
[125] Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakknda Ynetmeliin lcn Kapsam balkl 34.
maddesine gre, Bu Ynetmelikte belirtilen illara, 6197 sayl Kanunun 28inci maddesinde
yazl beer ve veteriner illar, kimyevi maddeler ve zirai illar ile kozmetik rnler yannda
hastalarn tehis ve tedavisinde kullanilcak btn shhi malzemeler, medikal aletler ve
maddeler de dahildir.
[126] Mesel Ynetmelie gre ilcn kapsamna dhil olan medikal aletlerin yukarda tanm
belirtilen il olarak kabul mmkn deildir.
[127] PETEK, s. 127.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
275 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

lacn yukardaki tanm da dikkate alndnda, ilca zg ilevleri bulun-


mad iin, gda maddeleri
[128]
ve kozmetikler
[129]
il kavramnn kapsamna
dhil edilemezler
[130]
.
Kan rnlerinin il kapsamna girip girmediine ilikin olarak bir deer-
lendirme yapldnda ise, denilebilir ki, 5624 sayl Kan ve Kan rnleri
Kanununda
[131]
, kan rnlerinin
[132]
tedavi amal kullanld belirtildii iin,
bunlar da il olarak kabul edilmelidir.
Doum kontrol hap da, hastala bal olarak kullanlmamaktadr. Bununla
birlikte, vcut fonksiyonlar bakmndan etkili bir madde olduu iin, il
olarak kabul edilmektedir
[133]
. Ancak 5324 sayl Kozmetik Kanununun
[134]

2. maddesine gre
[135]
Kanun kapsamndaki rnlerin ise, il unsurlarn
tamadklarndan bu kapsamda deerlendirilmesi mmkn deildir
[136]
. Keza,
Vcuda Yerletirilebilir Aktif Cihazlar Ynetmeliinde
[137]
dzenlenen aktif
tbb cihazlar da ilcn unsurlarn tamadklar iin il olarak kabul edile-
mez. Ayn gereke ile Vcut Dnda Kullanlan (n Vitro) Tbb Tan Cihazlar
[128] Gda maddeleri, kiilerin hayat faaliyetlerinin ve fizyolojik olaylarnn dzenli bir ekilde
yrtlebilmesi iin gereken yaptalarn bnyesinde barndran veya bu kaynaklar
dardan salayan rnlerdir. Bkz. YERER AYCAN, s. 16.
[129] 5324 sayl Kozmetikler Kanununun 2. maddesinde nsan vcudunun epiderma, trnaklar,
kllar, salar, dudaklar ve d genital organlar gibi deiik d ksmlarna, dilere ve az
mukozasna uygulanmak zere hazrlanm, tek veya temel amac bu ksmlar temizlemek,
koku vermek, grnmn deitirmek ve/veya vcut kokularn dzeltmek ve/veya korumak
veya iyi bir durumda tutmak olan btn preparatlar veya maddelerin, Kanunun kapsamnda
olduu ifade edilmektedir. Bu maddelerin kesinlikle il etkinlii fonksiyonu zellii
tamamalar ve deride herhangi bir yapsal ve fonksiyonel deiiklie yol amamas
gerektiine dair bkz. YERER AYCAN, s. 15.
[130] DEMR, s. 111.
[131] Bkz. RG. T. 23.06.1983, S. 2857.
[132] Beer Tbb rnler Ruhsatlandrma Ynetmelii m. 4/lye gre, kan rn: nsan
kan veya plazmasndan endstriyel yntemlerle kamu ya da zel kurumlar tarafndan elde
edilen ve zellikle albumin, immnoglobulin ve koaglasyon faktrleri gibi rnleri ieren
kan bileenlerine dayal tbb rnleri ifade eder.
[133] PETEK, s. 128.
[134] Bkz. RG. T. 30.03.2005, S. 5324.
[135] Sz konusu Kanunun Kapsam balkl 2. maddesine gre, Bu Kanun, insan vcudunun
epiderma, trnaklar, kllar, salar, dudaklar ve d genital organlar gibi deiik d ksmlarna,
dilere ve az mukozasna uygulanmak zere hazrlanm, tek veya temel amac bu ksmlar
temizlemek, koku vermek, grnmn deitirmek ve/veya vcut kokularn dzeltmek ve/
veya korumak veya iyi bir durumda tutmak olan btn preparatlar veya maddeleri kapsar.
[136] Ecza Depolar ve Ecza Depolarnda Bulundurulan rnler Hakknda Ynetmelikin 4/n
hkmnde yer alan kozmostik rnler ise, ilcn unsurlarn tam olarak tamadklarndan,
bunlarn da il olarak kabul mmkn deildir. Kozmostik rnler, deri veya deri
eklerinin yap ve fonksiyonlarn fzyolojik etki yoluyla olumlu ynde etkileyerek kozmetik
etki gsterir. Bkz. YERER AYCAN, s. 15.
[137] Bkz. RG. T. 09.01.2007, S. 26398.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
276 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Ynetmeliinde
[138]
dzenlenen cihazlar ile Tbb Cihaz Ynetmeliinde
[139]

dzenlenen cihazlar da il kapsamnda deerlendirilemezler
[140]
.
Beer Tbb rnler Ruhsatlandrma Ynetmeliinin 2. maddesine gre
ise, ruhsat alnmas gereken ve beer kullanm iin endstriyel olarak retilen
veya ithal edilen beer tbb rnler il olarak kabul edilmektedir. Hlbuki
il reticisinin sorumluluu bakmndan ilcn ruhsata tbi olup olmamas
nem tamaz.
Sonu olarak Trk Hukukunda mevzuat bakmndan belirli bir hukuk
dzenlemeyi esas almak, il kapsamnn belirlenmesi iin yeterli bir imkn
salamamaktadr. Dolaysyla il kavramnn kapsam, ilcn unsurlar dikkate
alnmak suretiyle belirlenebilir.
2. lcn Hatal Olmas
l reticisinin hukuk sorumluluunda ilk art, ilcn hatal olmasdr
[141]
.
ltaki hata kavramndan, onu kullananlarn beden btnl bakmndan
zarar tehlikesi tekl eden bir eksiklik anlalmaktadr. Sz konusu tanmda
ifade edilen, herhangi bir nitelik eksiklii deil, ilcn gvenli olmasn etki-
leyen bir eksikliktir. Dolaysyla il reticisinin sorumluluunda, hata, hl
ve artlara gre zarar grenin beklemekte hakl olduu gvenliin kendisine
salanamamaktadr
[142]
.
Gelenek olarak yaplan ayrma gre reticinin sorumlu olduu hatann,
fabrika hatas, yapm-bileim hatas, uyarma hatas, geliim hatas ve rn
gzleme hatas eklinde be tr bulunmaktadr
[143]
. Bu ayrmn temelini
tehlikeyi uzaklatrma ykmll
[144]
tekil eder
[145]
. reticinin sorumluluu
bakmndan geerli olan bu ayrmn, il reticisinin sorumluluu bakmndan
da aynen geerli olduu kabul edilmektedir
[146]
.
[138] Bkz. RG. T. 09.01.2007, S. 26398.
[139] Bkz. RG. T. 09.01.2007, S. 26398.
[140] PETEK, s. 129.
[141] l reticisinin sorumluluu bakmndan hata teriminin kullanlmasnn daha isabetli
olduuna dair bkz. PETEK, s. 160; HAVUTU, s. 23. Aksi gr iin bkz. KIRCA,
rn, s. 127.
[142] DEMR, s. 108; YILDIRIM, s. 24; HAVUTU, s. 22; ASLAN, s. 232.
[143] PETEK, s. 167.
[144] Tehlikeyi uzaklatrma ykmllne gre, bakalar iin tehlikeli bir durum yaratan
kii, tehlikeyi nlemek ve bakalarnn zarar grmemesi iin gerekli nlemleri almakla
mkelleftir. Bkz. HAVUTU, s. 29; ZTAN, s. 103 vd.; Y. 4. HD., T. 27.3.1995, E.
1994/6256, K. 1995/2596 (KBBB., 818/m. 41).
[145] Tehlikeyi uzaklatrma ykmllnn ihllinin tehlike sorumluluuna sebep olduuna
ilikin gr iin bkz. ZTAN, s. 281 vd.; DEMR, s. 116.
[146] PETEK, s. 169.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
277 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Yapm-bileim hatas, ilcn tasarlanmas veya yapmnda, retim zama-


nndaki ilm ve teknik gelimelere uyulmamas sebebiyle hatal retilmi olma-
sdr
[147]
. Bu tr bir hata seri retimde olursa, tm bir serinin hatal kmasna
sebep olur
[148]
. Fabrika hatasndan maksat ise, retim srecine katlan bir iinin
kusuru veya bir makinenin bozulmas sonucunda oluan bir sapma sebebiyle,
seri hlinde retilen illardan sadece belli bir ksmnn hatal olmasdr
[149]
. Yani
bu hata, ilcn bilim ve tekniin en son verilerine gre retilmesine ramen,
retim srecine katlan kiilerden birinin zensizlii veya retimde kullanlan
bir makinenin bozulmas sonucu seri iinden baz illarn hatal kmas
hlinde sz konusu olur
[150]
.
Teebbs gayet iyi organize edilmi olmasna ramen, iinin veya makinenin
btn seri iinde birka ilc hatal retmesi hlinde ortaya kan hatal illar
retim kaa olarak ifade edilmektedir. Trk Hukukunda il reticisinin
sorumluluunun bir tehlike sorumluluu olarak deerlendirilmesi gerektiinden,
il reticisinin retim kaaklarndan da sorumlu tutulabilmesi mmkndr.
lcn hatal paketlenmesinin, fabrika hatas olarak kabul gerektiinden,
hatal paketleme sebebiyle kullanc zarar grmse, retici sorumlu tutulmaldr.
Uyarma hatas ise, bilim ve tekniin gereklerine uygun biimde retilmi
bir ilcn kullanlmasna baldr. Sz konusu hata, kullanclar tarafndan
bilinmez veya yeterli uyar olmakszn fark edilemez. Bununla birlikte, bu hata
tr, retici tarafndan bilinen tehlikeler hakknda aklama yaplmamasndan
ve rnn tehlike yaratmadan kullanlabilmesi iin yaplmas gereken uyarlarn
yaplmam olmasndan kaynaklanr
[151]
.
Uyarma hatasndan doan sorumluluk, ya ilcn ambalajndaki etiketlemede
veya hastalara ynelik kullanm bilgilerinde ya da hekim ve eczac gibi kiilere
ynelik uzmanlk bilgilerinde ortaya kan bir hatadan kaynaklanmaktadr
[152]
.
[147] KAPLAN, s. 83; ASLAN, s. 217; PETEK, s. 169.
[148] AKURA KARAMAN, s. 195; YILDIRIM, s. 28; ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu,
s. 108; KIRCA, rn, s. 151; HAVUTU, s. 29-30; TFTK, s. 50; ZEL, s. 809.
[149] YILDIRIM, s. 28; ASLAN, s. 217; AKURA KARAMAN, s. 198 vd.; KAPLAN, s. 84;
KIRCA, rn, s. 150; ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu, s. 108; HAVUTU, s.
29; ZTAN, s. 181; ZEL, s. 810.
[150] PETEK, s. 170-171.
[151] YILDIRIM, s. 30; AKURA KARAMAN, s. 203-204; KIRCA, rn, s. 151; KAPLAN,
s. 84; ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu, s. 108-109; HAVUTU, s. 30; ASLAN, s.
218; ZTAN, s. 183.
[152] Trk hukukunda, ruhsatl beer tbb rnleri kullanacak kiilerin sal ve gvenlii
asndan, beer tbb rnlerin tannmasn ve doru kullanlmasn salamak iin etiket
ve ambalajnda bulunmas gereken bilgiler ve kullanma talimat hakknda usul ve esaslar
belirlemek zere dzenlenmi bulunan Beer Tbb rnler Ambalaj ve Etiketleme
Ynetmeliinin 5. maddesinde, rnn ambalajnda veya d ambalajnn bulunmamas
halinde i ambalajnda; 6. maddesinde, rnn i ambalajnda ve 8. maddesinde,
rnn kullanma talimatnda bulunmas gereken bilgiler dzenlenmitir.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
278 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Uyarlarn dikkati ekmeyecek kadar kk yazlarla yaplmas hlinde,


yaplan byle bir uyarnn il reticisinin sorumluluunu ortadan kaldrma-
yaca ifade edilebilir
[153]
.
Trk hukukunda Beer Tbb rnler Ambalaj ve Etiketleme Ynetmeliinin
15. maddesinin (e) bendine gre, sz konusu Ynetmelie uygun ekilde hazr-
lanan d ve i ambalaj ile kullanma talimat hazrlanarak ruhsat bavurusunda
bulunulmas hlinde, Bakanlk tarafndan yaplan bavuru reddedilemez. Ancak
ifade edilmelidir ki, bahsedilen Ynetmeliin 15. maddesinin (d) bendine gre
ise, Bakanln, (b) bendine gre ruhsat/izin talebini veya (c) bendine gre d
ambalaj, etiket veya kullanma talimatnda yaplacak bir deiiklii reddetmemesi,
imalatnn veya gerektiinde ruhsat/izin sahibinin hukuk sorumluluklarn
ortadan kaldrmayaca iin, Salk Bakanlnn sz konusu ihmli, ruhsat
sahibini veya reticiyi sorumluluktan kurtarmaz
[154]
.
Tp biliminin verilerine gre yerine getirilecek uyarma ykmll, tek
tek bireylere ynelik olarak sbjektif ekilde deil, objektif ekilde ve herkese
hitap edecek ekilde gerekletirilmelidir
[155]
.
retici sadece kanun dzenlemelerle kendisinden aka istenen genel
hususlar yerine getirerek uyar ykmlln yerine getirmi saylmaz. Ayrca
ilcn zelliine veya durumun niteliine gre zel uyar ykmllkleri de
bulunmaktadr. Bu kapsamda hakim gre gre, ilc piyasaya sren, kulla-
ncy, gerekleebilecek hatal kullanmlarn sonularna kar da talimatlarla
uyarmazsa sorumlu tutulabilir
[156]
.
Tehlikeyi bildirmeme eklindeki uyarma hatalarnda ise, reticinin bildii
baz tehlikeler hakknda uyarda bulunmamas sz konusu olduundan, il
reticisinin sorumluluu sz konusu olabilir
[157]
.
Burada nemle belirtilmelidir ki, ilcn ruhsat sadece belirli kullanm
alanlar ve uygulama ekilleri iin alnmaktadr. Uygulamada ise, ruhsat alm
birok il, ruhsat ald alann dnda kullanlmaktadr. llarn bu ekilde
ruhsatnda belirtilen alan d kullanm, ruhsat d kullanm (of-label-use)
olarak adlandrlmaktadr. lcn reticisine kural olarak sadece ilcn ruhsatnda
belirtilen ve prospektsnde gsterilen alanlarda kullanlmasyla oluan zararlar
iin bavurulabilir
[158]
.
[153] PETEK, s. 188; ZTAN, s. 152.
[154] PETEK, s. 190-191.
[155] PETEK, s. 191.
[156] l reticisinin yan etkilerle ilgili de uyar ykmlln ihllinin hukuk sorumluluuna
sebep olabileceini ilikin bkz. HAKER, l, s. 148.
[157] PETEK, s. 195.
[158] PETEK, s. 197-198.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
279 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Geliim hatasnda, bilim ve tekniin verilerine uygun gerekletirilmi bir


retimde, ilcn, piyasaya srlmeden nce bilim ve tekniin ulat seviyeye
gre
[159]
belirli riskler tad anlalamamaktadr. Bahsedilen hata tr, ilm ve
teknolojik gelimeler ile ilcn bu riskleri tadnn sonradan ortaya kmas
ve daha az gvenli olmas hlinde sz konusu olur
[160]
. Baka bir deyile, geli-
im hatasnda il, balangta hataldr. Bununla birlikte, bu hatann varl,
teknoloji ve bilimin dzeyi bunun belirlenebilmesine yeterli olmadndan
anlalamamaktadr. llarn dier faktrlerle birlikte ortaya kan ve daha
nceden ngrlmeyen yan etkileri de geliim hatasna dhildir.
AMY. m. 7, b. (e)ye gre, geliim ayplar, sorumluluun kapsam dnda
tutulmutur
[161]
. Ancak geliim ayplar sebebiyle sorumluluktan kurtulma, mal,
piyasaya srlmesinden itibaren on yllk sre boyunca izleme ve nlem alma
artna da bal tutulmutur
[162]
. zleme ve nlem alma ykmll ihll edil-
diinde ise, gzleme hatas sebebiyle geliim hatasndan dolay retici sorumlu
tutulmaktadr. Ancak yukarda bahsedilen sebeplerle il reticisinin hukuk
sorumluluunun dayanann tehlike sorumluluu olduu kabul edildiinde,
geliim hatalar da reticinin sorumluluu kapsamnda deerlendirilebilir.
rn gzleme hatas, rnn piyasaya srlmesinden sonra, tketicilerce
kullanlmas srecinde elde edilen deneyimlerden ilcn o zamana kadar bilin-
meyen tehlikeler tadnn anlalmas hlinde gerekleebilir. Byle bir hlde,
retici durumun gerektirdii nlemlerle bu tehlike uzaklatrmad takdirde,
rn gzleme hatas sz konusu olur
[163]
.
rn gzleme ykmllnn ihlli, bir ilcn tehlikeli olduunun
anlalmasna ramen, reticinin, kullanclar tehlike konusunda uygun bir
ekilde uyarmamas veya gerektii hlde ilc piyasadan toplamamas ya da
[159] Sz konusu bu hata tr bakmndan bilim ve tekniin dzeyi kavram ile anlatlmak
istenen, ilcn zarara sebebiyet veren tehlikeli niteliin, ilcn piyasaya srld andaki
bilim ve teknie ait ulalabilen btn imknlarla tespit edilememesidir. Bkz. PETEK, s.
201.
[160] HAKER, l, s. 151; PETEK, s. 199; YILDIRIM, s. 29; KAPLAN, s. 84; ZTAN, s.
184; ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu, s. 109; HAVUTU, s. 30; TFTK, s. 51;
AKURA KARAMAN, s. 200 vd.; ASLAN, s. 218; ZEL, s. 811.
[161] Sz konusu Ynetmeliin 7. maddesinin (e) bendine gre, Mal piyasaya srldnde
mevcut bulunan bilimsel ve teknolojik bilgilerin, aybn varlnn bilinmesine imkan
vermemesi hlinde retici aadaki durumlardan birini isbatlad takdirde maln sebep
olduu zarardan sorumlu tutulamaz.
[162] Sz konusu Ynetmeliin 6. maddesinin son fkrasna gre, Bilim ve teknolojide ulalan
dzeyin, maln piyasaya srlmesinden sonraki 10 yl iinde aypl olduunun tespit edilmesine
imkn tanmas halinde, imalat/retici, bu aybn olas zararl sonularn, ortadan kaldrmak
iin azami abay sarf etmemesi durumunda 7nci maddenin birinci fkrasnn (e) bendinde
ve son fkrasnda yer alan sorumluluktan kurtulma sebeplerini ileri sremez.
[163] HAVUTU, s. 30-31; ZTAN, s. 156; PETEK, s. 204-205.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
280 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

imha etmemesi hlinde sz konusu olabilir


[164]
. l reticisinin rn gzleme
ykmll ilcn piyasada bulunduu srece devam etmelidir. rn gz-
leme hatasnda rn gzleme ykmllnn ihllinde kusur unsuru nem
arz etmedii iin, bu hata trnde de kusursuz bir sorumluluk hli sz konusu
olur
[165]
.
l reticisinin sorumluluu bakmndan balayc olmamakla birlikte,
sorumlulukta yararlanlabilecek baz esaslar dzenleyen Aypl Mal Ynet-
meliinde, reticinin aybn olas zararl sonularn ortadan kaldrmak iin
azami abay sarf etmesi gerektii dzenlenmitir (AMY. m. 6/IV). 4703 sayl
Kanuna
[166]
gre, Ynetmelikteki azami aba ifadesi, somut olaydaki duruma
gre, uyary veya aybn giderilmesini; aybn giderilmesi mmkn deilse,
rnlerin piyasadan toplanmasn ve hatta imha edilmesini kapsamaktadr.
TKHK. m. 4/ IV, c. 3te ve AMY. m. 10da, reticiye kar yneltilebilecek
taleplerin rnn piyasaya srlmesinden itibaren on yl iinde yaplabilecei
ngrlmtr. Bu sebeple, rn gzleme ykmllnn de rnn piyasaya
srlmesinden itibaren on yllk bir sreyle sz konusu Ynetmelikte snrlan-
drlmas, sorumluluun niteliine uygun dmektedir
[167]
.
B. Hatal lcn Piyasaya Srlm Olmas
lcn piyasaya srlm olmasndan kast, ilcn irad ve rzaya dayal bir ekilde
datm zincirine dhil edilerek reticinin hkimiyet ve organizasyonundan
ayrlm olmasdr
[168]
. lacn hatal retilmesi hlinde, kiilerin sal asndan
tehlike yaratan hl, sz konusu ilcn retilmi olmas deil, piyasaya srlm
olmasdr
[169]
. Piyasaya srlmesinden nce, il herhangi bir kimse tarafndan
kullanlmsa, tehlikeyi uzaklatrma ykmll bu safhada yklenemeyece-
inden, reticinin sorumluluu kural olarak domaz
[170]
.
[164] PETEK, s. 206.
[165] PETEK, s. 205-206.
[166] Sz konusu Kanun ile Genel rn Gvenlii Hakknda 2001/95 sayl Avrupa Birlii
Direktifindeki (2001/95 sayl Direktif ) dzenlemeler benimsenmitir. Sz konusu 4703
sayl Kanun ile reticilere objektif sorumluluk getirildiini kabul etmeyen gr hakknda
bkz. AKURA KARAMAN, s. 152.
[167] HAVUTU, s. 146; PETEK, s. 146.
[168] ZTAN, s. 21-22; BAPINAR, s. 103; KIRCA, rn, s. 166-167; YILDIRIM, s. 27;
TFTK, s. 41. llarn mmkn olduunca abuk piyasaya srlmesinin gereklilii
hakknda ise bkz. KARAKO, s. 20.
[169] TFTK, s. 41.
[170] ZTAN, s. 21-22; BAPINAR, s. 103.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
281 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

C. lcn Kullanlmasndan Zarar Domas


l reticisinin hatal il sebebiyle ortaya kan zararlardan sorumlu tutu-
labilmesi iin, sz konusu zarara sebep olan ilcn hastann kendi iradesiyle
(gerek veya faraz iradesiyle) vcudunda (zerinde veya iinde) kullanlm
olmas gerekmektedir
[171]
.
l reticisinin tehlike esasna gre sorumluluunun sz konusu olabilmesi
iin, ilc satn alan kii ile kullanan kiinin ayn olmas ise gerekli deildir. Dola-
ysyla ilc satn alan kii kim olursa olsun, ilcn reticisi hatal ilc kullanan
kiinin urad zararlardan sorumludur. Ayrca ilc kullanan haricinde baka
birinin zarar grmesi hlinde de, ortaya kan zarar, kullanan ile ayn esasa, yani
tehlike esasna gre tazmin edilmelidir. Ayrca il reticisinin ilcn yaratt
risk alanna dhil edilebilecek herkese kar deil, sadece hatal ilcn talimata
uygun kullanmasna ramen zarar gren kiiye kar sorumlu tutulmas gerekir.
Talimata uygun kullanm ise, ilcn, ilc piyasaya sren tarafndan belirlenen
ekilde yani belirlenen uygulama alannda kullanmdr. Talimata uygun kulla-
nmn tespitinde zellikle ilcn kullanlaca ve kullanlmayaca alanlara ilikin
ilcn paketinde veya prospektsnde, reklmlarnda ya da hekimlere ynelik
olarak verilen bilgilerden hareket edilir. l reticisi tarafndan yaplacak sz
konusu aklamalarn ise, talimata uygun kullanmn kapsamn belirleyecek
aklkta ve kesin olmas gerekmektedir
[172]
.
Zarar, kii ve malvarl deerlerinin irade d azalmas veya eksilmesidir
[173]
.
l reticisinin sorumluluu iin ayrca hataya bal olarak ilcn zarara da
sebep olmas gerekmektedir
[174]
.
Gerek TKHK. m. 4/II, c. 3deki dzenlemeden gerekse AMY. m. 6/Ideki
dzenlemeden reticinin lm, yaralanma ve aypl maln kendisi dndaki
dier mallarn zarara uramas eklindeki zararlardan sorumlu tutulmak isten-
dii anlalmaktadr
[175]
. Sz konusu dzenlemeler uyarnca, retici, aypl
maln sebep olduu her trl zarardan deil, sadece Kanunda saylan trdeki
[171] PETEK, s. 211-212.
[172] PETEK, s. 217.
[173] AYAN, Borlar, s. 212; EREN, F., Borlar, s. 472-473; YILDIRIM, s. 30; AKURA
KARAMAN, s. 222.
[174] DEMR, s. 109; BAPINAR, s. 103; YILDIRIM, s. 30-31.
[175] 85/374 sayl Konsey Direktifinin 9. maddesine gre ise, zarar kavram, lm veya
yaralanma sonucu doan zararlar ve hatal rnn kendisi dnda, 500 ECUya (Euronun
resmi para birimi olmasyla birlikte, Avrupa Birliinin ortak para birimini fiktif olarak ifade
etmek iin kullanlan ECU ksaltmas yerini Euroya brakarak, tamamen kalkmtr. Bkz.
AKURA KARAMAN, s. 243, dn. 246) kadar zarar grenin katlanmas kaydyla, allm
biimde kiisel kullanm veya tketim amacna ynelik olan ve zarar gren tarafndan
fiil olarak da kiisel kullanm ve tketim amacyla kullanlan baka bir eyann hasara
uramasndan doan zararlar kapsamaktadr. Bkz. HAVUTU, s. 166; ZSUNAY, l
Zararlar, s. 40; KIRCA, rn, s. 158 vd.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
282 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

zararlardan dolay tazminat demekle sorumlu tutulmaktadr


[176]
. Doktrinde sz
konusu bu zararlar rne refakat eden zararlar olarak ifade edilmektedir
[177]
.
TBK. m. 71/Ide zarar bakmndan herhangi bir snrlama ngrlmemitir.
Bu itibarla, hatal ilc kulland iin malvarl da dhil olmak zere hukuk
tarafndan korunan deerlerinden herhangi biri zarar grenler, uygun illiyet
ba bulunmas artyla, bu zararlarnn tazminini ilc piyasaya srenden talep
edebilirler. Tehlike sorumluluunun z gereince, zarar, il retiminin tipik
tehlikesinin gereklemesinden kaynaklanmaldr. Fakat davac, 4077 sayl
Kanuna dayanarak talepte bulunduu takdirde, sadece lm, yaralanma ve
kullanmdaki dier mallarda uranlan zararnn tazminini talep edebilir
[178]
.
Zararnn tazminin talep edilebilmesi iin, nemli nitelikte bir zarar sz
konusu olmaldr. l reticisi tarafndan tazmin edilmesi gereken zararn
arlnn tespitinde, bilim ve tekniin durumu
[179]
dikkate alnarak, ilcn
yarar ile zarar arasnda bir deerlendirme yaplmaldr
[180]
. Ayrca bir ilcn
zararl etkilerinin mazur grlebilmesi iin, tp biliminin verilerine gre, ilcn
tedavi etkisinin, tehlikesinden daha fazla olduu tespit edilmelidir. te yandan
zarara sebep olan ilcn piyasaya srld zamanda ayn veya benzer etkiye
sahip daha gvenli bir ilcn bulunmad ve hastann tedavisi iin o ilcn
mutlaka kullanlmas gerektii sylenebiliyorsa, reticinin sorumluluuna
hkmedilememesi gerekir.
lacn etkisizlik zellii, ilcn etkili olmasyla bir tutulmal ve ayn sonulara
balanmaldr. Bylece ilcn etkili olmamas hlinde de il reticisi, tehlike
esasna gre sorumlu tutulmaldr
[181]
.
l etkileimleri ise, ayn anda alnan baka bir il veya ayn anda alnan
bir besin sebebiyle, ilcn beklenen etkilerinde oluan deiiklikleri ifade eden
[176] ASLAN, s. 237.
[177] HAVUTU, s. 22; BAPINAR, s. 103-104; ZTAN, s. 22; TFTK, s. 41; ZEL, s.
801.
[178] PETEK, s. 222.
[179] l hukuku bakmndan bilim ve tekniin durumu, ilcn zellikleri veya kontrol
metotlarnn doruluu hakkndaki deerlendirmeleri ifade eder.
[180] PETEK, s. 226.
[181] Trk hukukunda speniyari ve Tbb Mstahzarlar Kanununun 18. maddesinde ilcn
etkisizliine ngrlen idar yaptrm yledir: 10 uncu maddede yazl tahlil neticesinde,
mstahzarlarn terkibinde bulunan maddelerin saf olmad veya ruhsat almak iin verilmi
olan formle uymad veya mstahzarn tedavi vasfarn azaltacak veya kaybedecek surette
iml edilmi olduu anlalrsa ruhsat sahibi ve mstahzarn bu ekilde iml edildiini bilerek
satan, satla arz eden veya sattranlar temin ettikleri veya etmek istedikleri menfaatin iki
mislinden aa olmamak zere ar para cezas ile cezalandrlrlar. u kadar ki bu para
cezas iki yz liradan aa olamaz. Tekerrr halinde ruhsatname geri alnr. Y. 4. HD.,
T. 27.4.2009, E. 2008/10142, K. 2009/5958: sresinde ve tekniine uygun olarak
kullanlan ilacn yarar salamad dikkate alnarak davac zarar hesaplanmaldr
(KBBB., 818/m. 43).
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
283 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

bir kavramdr. lacn dier illarla karlkl etkileimi aratrlmamsa ve bu


sebeple daha sonra bir zarar ortaya kmsa, bu zararl etkinin kayna ilcn
gelitirme aamasdr. Dolaysyla il reticisinin il etkileimlerinden de
sorumlu tutulabilecei belirtilebilir
[182]
.
Hatal ilcn kullanlmas sebebiyle ortaya kan ve tazminat talebine konu
olan zarar, genel hkmler gz nnde bulundurularak deerlendirileceinden,
hem madd zarar hem manev zarar eklinde ortaya kabilir
[183]
. Madd zararlar,
TBK. m. 53 ve 54te rnek olarak sayld iin, sz konusu maddelerde aka
ifade edilmeyen madd zararlar da tazmin edilebilir. l kullanmnn lmle
sonulanmas ile ilgili olarak madd zararn kapsamnn ngrld 53.
maddeye gre, cenaze giderleri, lm hemen gereklememise tedavi giderleri
ile alma gcnn azalmasndan veya yitirilmesinden doan kayplar, lenin
desteinden yoksun kalan kiilerin bu sebeple uradklar kayplar lm hlinde
uranlan zararlardandr.
Beden zararn dzenleyen TBK.nn 54. maddesine gre ise, il kullan-
mnn beden zararna yol amas hlinde, tazmini mmkn olabilecek zararlara
misal olarak saylan zararlar ise, tedavi giderleri, kazan kayb, alma gcnn
azalmasndan veya yitirilmesinden doan kayplar, ekonomik gelecein sarsl-
masndan doan kayplardr.
Manev zarara ilikin dzenleme, TBK.nn 56. ve 58. maddelerinde ele
alnmtr. TBK. m. 56/Ie gre, hatal il kullanan kimsenin beden btnl-
nn zarara uramas hlinde, hkim olayn zelliklerini gz nnde tutarak,
zarar grene uygun bir miktara parann manev tazminat olarak denmesine
karar verebilir. TBK. m. 56/IIde ise hatal il kullanm hlinde lm veya
ar beden zarar eklinde bir zarar sz konusu olmusa, len veya ar bedensel
zarar grenin yaknlarnn manev tazminat isteyebilecei ngrlmtr.
Hatal ilcn kullanlmas sonucu oluan zararlar, kiilik deerlenin ihll
edilmesi sonucu manev nitelikli zararlara da sebebiyet verebilir. Bu tr zararlarn
da, TBK. m. 58e gre tazmini ngrlmtr.
D. lliyet Ba
l reticisinin sorumluluu iin, hatal ilcn kullanlmas ile meydana gelen
zarar arasnda uygun illiyet bann
[184]
bulunmas gerekir
[185]
. Buna gre, hatal
[182] PETEK, s. 234.
[183] PETEK, s. 239.
[184] Uygun illiyet bann tanm iin bkz. EREN, Fikret, Sorumluluk Hukuku Asndan
Uygun lliyet Ba Teorisi (Ksaltlm: EREN, F., lliyet), Ankara 1975, s. 52-53.
[185] DEMR, s. 109; YILDIRIM, s. 31; KIRCA, rn, s. 163-164.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
284 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

ilcn kullanlmas ile zarar arasnda herhangi bir sebep sonu balants olmad
takdirde, il reticisi sorumlu tutulamaz
[186]
.
l retiminde, zarar birden ok sebep de meydana getirebilir. Bu kap-
samda, hi biri tek bana yeterli olmayan ve ancak bir arada kullanlmak
suretiyle zararl sonuca sebebiyet veren birden fazla hatal il bakmndan
ortak illiyetten sz edilir. Buna misal olarak, iki farkl retici tarafndan retilen
illarn karlkl etkilemesinin zarara sebep olmas gsterilebilir. Byle bir
durumda, illar tek bana bu sonucu dourmaya elverili deildir. Bununla
birlikte, zarar, bahsedilen illarn birlikte kullanlmalarnn sonucunda meydana
gelmektedir. Ortak illiyette, reticiler zarardan birlikte sorumlu tutulabilir
[187]
.
Hatal illardan her birinin, zararl sonucu, birbirinden bamsz olarak
ve tek bana meydana getirmeye elverili olduu hllerde yaran illiyetten
bahsedilir. Mesel, farkl reticiler tarafndan retilen, hepsi esasen ayn bile-
imi ihtiva eden ve her biri tek bana zarar dourmaya elverili olan illar
kullanan kiinin urad zararlarda bu hl mevcuttur
[188]
.
Zararl sonucu, birden ok iltan yalnz biri fiilen meydana getirmi
olmakla beraber, somut olayda bunun hangisi olduu bilinemedii takdirde
ise, seimlik illiyetten sz edilir. Seimlik illiyet hlinde, kural olarak hibir
reticinin sorumlu tutulmamas gerekir
[189]
.
Hatal ilcn kullanlmas ile zararl sonu arasndaki ba kesen hllerin
de olmas mmkndr. lliyet ban kesen hller, mcbir sebep, zarar grenin
ar kusuru ve nc kiinin ar kusuru olmak zere e ayrlr. Bunlardan
herhangi biri mevcut olursa, il reticisinin sorumluluu sz konusu olmaz
[190]
.
5. spat Yk, Sorumsuzluk Anlamas,
Kurtulu sbat, Sorumluluun Azaltlmas
Veya Kaldrlmas, Mteselsil Sorumluluk
l reticisinin tehlike ilkesine gre sorumluluunun kabul hlinde, sz konusu
ilke bir kusursuz sorumluluk hli ngrmtr. Bu sebeple, hatal bir il, zarara
sebep olduu takdirde, ortaya kan zararn reticiden tazmin edilebilmesi iin
zarar grenin, ilcn hatasn, urad zarar ve hata ile zarar arasndaki illiyet
[186] BAPINAR, s. 104.
[187] PETEK, s. 257.
[188] PETEK, s. 257-258.
[189] PETEK, s. 258.
[190] Bkz. ASLAN, s. 243; BAPINAR, s. 105; Y. 21. HD., T. 22.5.2007, E. 2007/4504, K.
2007/8407 (KBBB., 818/m. 43).
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
285 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

ban isbat etmesi gerekli ve yeterlidir


[191]
. Fakat ilc kullanandan ilcn hatal
olduunu isbatlamasn beklemek, hakkaniyete aykr sonular dourabilir
[192]
.
l kullanann hakkn alamamasna yol aabilecek olan bu durumu nlemek
iin, her ne kadar Trk Hukukunda ngrlmese de, zarar grenin baz isbat
kolaylklarndan yararlanmas salanabilir. lk grn isbat ve isbat yknn
ters evrilmesi, bu anlamda zarar grene salanabilecek isbat kolaylklardr
[193]
.
lk grn isbatnn kabul hlinde, zarar gren, il reticisinin zarara nasl
sebep olduunu isbatlamaktan kurtulmaktadr. Bu durumda zarar grenin soyut
bir ekilde, zararn bu tarz bir ilcn kullanmndan kaynaklanm olabileceini
isbatlamas yeterli kabul edilmektedir
[194]
. lk grn isbat ilkesi, isbat ykn
deitirmemekte, yine davacda brakmaktadr. Bu ilkeye gre, il retiminde
tipik tehlikenin gereklemesi sonucunda bir zarar sz konusu olursa, retici
ilk grn isbatna gre sorumlu tutulmaldr
[195]
. spat yknn tersine ev-
rilmesinde ise, zarar gren, zararn tazmini iin kanunda ngrlen artlarn
varln isbatlamaz. Zarar verenin ykmll, haksz fiilin unsurlarnn
gereklemediini isbatlamaktr
[196]
.
AMY. m. 8de, 85/374 sayl Direktif e
[197]
paralel bir ekilde, reticinin
sorumluluunu snrlayan sorumsuzluk kaytlarnn geerli olmad ifade
edilmitir. Ancak ynetmelikle byle bir dzenleme yaplamayaca iin, sz
konusu hkmn uygulanma imkn yoktur. Bununla birlikte, zayf durum-
daki tketicinin korunabilmesi iin, reticinin sorumluluunu kaldran veya
daraltan anlamalarn geersiz olduunun kabul edilmesi daha yararl olur
[198]
.
4077 sayl Kanunda reticinin sorumluluktan kurtulmasyla ilgili de
herhangi bir dzenleme bulunmamakta; kurtulu isbatlar, aypl mallardan
[191] ASLAN, s. 249; BAZEN, spat Sorunu, s. 187. Aypl Mal Ynetmelii m. 6/IIye
gre, malatnn/reticinin, sorumlu tutulabilmesi iin zarar grenin, maln aybn,
urad zarar ve ayp ile zarar arasndaki illiyet ban isbat etmesi gerekir. 85/374 sayl
Direktif in 4. maddesine gre de, zarar gren, rndeki hatay, zararla hata arasndaki
nedensellik ban isbatla ykmldr.
[192] BAZEN, spat Sorunu, s. 184.
[193] PETEK, s. 316.
[194] BAZEN, Ahmet, Meden Usl Hukukunda lk Grn spat (Ksaltlm: BAZEN,
lk Grn), Ankara 2010, s. 299; ZTAN, s. 218 vd.
[195] BAZEN, lk Grn, s. 299.
[196] spat yknn yer deitirilmesine ilikin herhangi bir dzenlemeye mevcut hkmlerde
il reticisinin sorumluluu bakmndan yer verilmemise de, hkimin, hukuk yaratarak
byle bir zm benimsemesi mmkndr.
[197] 85/374 sayl Direktif in 12. maddesine gre, reticinin zarar grene kar sorumluluu,
sorumluluu snrlayan veya sorumluluktan kurtaran bir kaytla snrlandrlamaz veya
kaldrlamaz.
[198] PETEK, s. 351.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
286 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

sorumluluk ile ilgili ynetmelikte dzenlenmektedir


[199]
. Ancak gerek hayat ve
kiilik hakkn (AY. m. 17) ve gerekse mlkiyet hakkn (AY. m. 35) dorudan
ilgilendiren bu konunun, AY m. 13 gereince, kanunla dzenlenmesi gerekir.
Bu sebeple, ynetmelikle kusursuz bir sorumluluk ngrlmesi, sorumluluun
ve sorumluluktan kurtulmann artlarnn dzenlenmesi hukuken mmkn
deildir
[200]
. Dolaysyla bu dzenlemeden sadece yol gsterici olmas bakmn-
dan yararlanlabilir. Ayrca il reticisinin sorumluluunun esasnn tehlike
sorumluluu olarak kabul hlinde il reticisinin kurtulu isbat getirerek
sorumluluktan kurtulmas, sorumluluun z gerei sz konusu olamaz.
Zararn domasnda rndeki hata balca etken deilse, zararn domasna,
zarar grenin veya nc bir kiinin eylemi de etkili olmusa, reticinin sorum-
luluunun bundan ne ekilde etkilenecei konusunda 4077 sayl Kanunda bir
aklk yoktur. Daha nce de ifade edildii zere, normlar hiyerarisine aykr
olarak ynetmelikle byle bir dzenleme getirilemeyecek olmakla birlikte, AMY.
m. 6/III, c. 2ye gre, zararn, tketicinin veya tketicinin sorumlu olduu
nc bir kiinin kusurundan kaynaklanmas hlinde tm hl ve artlar gz
nne alnarak, reticinin sorumluluu azaltlabilir veya kaldrlabilir
[201]
.
l reticisi, TBK. m. 71 uyarnca sorumlu tutulabileceinden, ilc re-
ten kii ile piyasaya sren kiinin farkl olmas hlinde, hem reticinin hem de
ilc piyasaya srenin, hatal retilip piyasaya srlen illarn verdikleri zarar-
lardan, tehlike sorumluluu esaslarna gre mteselsilen sorumlu tutulmalar
mmkndr. Ayrca birbirinden habersiz hareket eden reticiler tarafndan
retilen illarn, ayn hasta tarafndan birlikte kullanlmas da mmkndr.
Bu durumda kullanlan illarn karlkl etkileimi sonucunda bir zararn sz
konusu olmas hlinde (ortak illiyet), il reticilerinin zarara urayanlara kar
mteselsil sorumluluu sz konusu olur.
6. Zamanam
Zamanamna ilikin srenin tespiti hem il reticisi hem de ilc kullanan
bakmndan byk bir neme sahiptir. Hatal bir ilcn kullanlmas sebebiyle
uranlan zararlarn hangi sreler ierisinde tazminin talep edilebileceinin
[199] Bkz. Aypl Mal Ynetmelii m. 7. Ayrca 85/374 sayl Direktif in 7. maddesinde Aypl
Mal Ynetmeliine paralel ekilde ngrlen kurtulu isbatlar iin bkz. HAVUTU, s.
166; ZSUNAY, l Zararlar, s. 40-41; ASLAN, s. 245-246.
[200] HAVUTU, s. 131-132; PETEK, s. 346.
[201] 85/374 sayl Direktif in 8. maddesine gre ise, ye lkenin i hukukuna gre rcu
hakkna zarar gelmemek kaydyla, zarara, rndeki hata ile birlikte ayn zamanda nc
bir kiinin kusuru neden olmusa, reticinin sorumluluu azaltlamaz. Zarara rndeki
hata ile birlikte zarar grenin veya onun eylemlerinden sorumlu olduu birinin kusuru neden
olmusa, hal ve artlara gre reticinin sorumluluu azaltlabilir veya kaldrlabilir.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
287 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

4077 sayl Kanuna tbi olduu savunulabilir. Buna gre kanunda rtl bir
boluk olduu kabul edilmek suretiyle, kanunda dzenlenen konularda kanun
hkmleri, dzenlenmeyen konularda ise genel hkmlerden yararlanlarak bir
zme varlabilir
[202]
. Zamanam konusu da 4077 sayl Kanunda dzenlen-
mektedir (TKHK. m. 4/IV).
TKHK. m. 4/IV, c. 1e gre, ayptan sorumluluk hli iin, ayp daha sonra
ortaya ksa bile, tketiciye teslim tarihinden itibaren iki yllk zamanam
ngrlmtr. Sz konusu hkme gre, retici de ayptan sorumlu olanlar
arasnda sayld iin, sz konusu olan bu iki yllk sre, reticinin tketiciye
kar ayptan doan sorumluluu iin de geerlidir. Ancak sz konusu hkm
ayptan sorumluluu esas ald iin, il reticisinin iltaki hataya dayal
tazminat deme ykmllnde uygulanamaz.
TKHK. m. 4/IVte ayrca aypl maln neden olduu her trl zararlardan
dolay yaplacak talepler, yllk zamanam ve on yllk hak drc sreye
tbi klnmtr. Sz konusu bu dzenleme ile ayptan doan seimlik haklarn
kullanlmasnda ngrlen iki yllk zamanam sresine kyasla, tazminat
talebinin tbi olduu zamanam sresinin daha uzun tutulmak istendii anla-
lmaktadr
[203]
. Sz konusu yllk zamanam sresinin ne zaman balayaca
ise, kanunda ifade edilmemitir. Bahsedilen zamanam sresinin, TBK. m.
72/Ide olduu gibi, zarar grenin, zarar ve tazminat ykmlsn rendii
tarihten balamasnn uygun olduu belirtilebilir
[204]
. reticinin sorumluluu
bakmndan ngrlen on yllk srenin ise, doktrinde
[205]
hak drc sre
olduu kabul edilmektedir. Ad geen on yllk sre ise, kanunda belirtildii
zere ilcn piyasaya srld andan itibaren balar
[206]
.
l reticisinin tbi olduu zamanamnn Trk Borlar Kanununa gre
mi yoksa 4077 sayl Kanuna gre mi belirlenecei konusunda, davacnn
talebini hangi hkme dayandrdna da baklmas gerekir
[207]
. Eer tketici,
[202] PETEK, s. 301; HAVUTU, s. 133.
[203] HAVUTU, s. 133.
[204] ASLAN, s. 248. Ayrca Aypl Mal Ynetmeliinin Zamanam balkl 9. maddesine
gre, Aypl maln neden olduu her trl zararlardan dolay yapilcak talepler, zarar grenin,
zarar, maldaki ayb ve imalatnn/reticinin kim olduunu rendii veya renebilecei
gnden itibaren yllk zamanamna tbidir. 85/374 sayl Direktif in 10 maddesindeki
paralel dzenleme iin bkz. HAVUTU, s. 166; ZSUNAY, l Zararlar, s. 41.
[205] ASLAN, s. 249; KIRCA, rn, s. 248; HAVUTU, s. 135; AKURA KARAMAN, s.
346.
[206] Piyasaya arz edilen il kutularnn tamamnn aypl olmas hlinde, srenin, her arz
edilen partinin piyasaya arz annda balayacana ilikin gr iin bkz. BAPINAR, s.
109. 85/374 sayl Direktif in 11. maddesinde 10 yllk srenin zarara sebep olan rnn
piyasaya srlme anndan itibaren balayacana ilikin ye lkelerin dzenleme yapaca
ifade edilmektedir. Bkz. HAVUTU, s. 167; ZSUNAY, l Zararlar, s. 41.
[207] PETEK, s. 303.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
288 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

TKHK. m. 4e gre, tketici mahkemesinde dava aarsa sz konusu kanunun


4. maddesinin 4. fkrasndaki sreye uymas gerekir. Buna karlk tketici,
TBK. m. 71deki tehlike esasna gre dava aarsa, bu durumda da sz konusu
Kanunun 72. maddesindeki zamanam sresine uymas gerekir.
SONU
H
astalklardan korunmak veya kurtulmak amacyla kullanlan illar,
insan hayatnda ok byk bir neme sahiptir. llarn bu amalarn
gerekletirmesinin yan sra, kiilere bekledii gvenlii de salamas
gerekir. Fakat her trl dikkat ve zen gsterilmi olsa bile, pek ok aama
ve denetimden geirilen illarn tamamen gvenli hle getirilmesi mmkn
deildir. Ancak alnacak tedbirlerle tehlikelerin en aza indirilmesi mmkn
olabilir. Bunun iin de retici ve dier ilgililerin her aamada, zerlerine den
vazifeleri laykyla ifa etmeleri gerekir. Hukukumuzda reticinin sorumluluu-
nun hukuk nitelii ak bir ekilde dzenlenmedii ve bu konuda rtl bir
boluk bulunduu iin, oluabilecek zararn bykl ve skl karsnda
il reticisi, tehlike sorumluluu esasna gre sorumlu tutulmaldr. Ancak
il reticisinin sorumluluunu ok kat hle getirmek, Trk il reticisinin
milletleraras alanda rekabet gcnn zayfamasna sebep olur. Bu sebeple
mahkemelerin il sorumluluundan doan tazminat davalarnda adil, dengeli
ve her iki taraf da tatmin edici zmler getirmesi gereklidir.
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
289 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

BBLYOGRAFYA
AKURA KARAMAN, Tuba: reticinin Aypl rnn
Sebep Olduu Zararlar Nedeniyle nc Kiilere Kar
Sorumluluu, stanbul 2008.
AKINCI, ahin: Borlar Hukuku Bilgisi Genel Hkmler,
5. Bask, Konya 2011.
AKKANAT, Halil: la Kullanmndan Kaynaklanan
Zararlardan Sorumluluk Asndan Hasta-Hekim-
retici likileri, Erciyes niversitesi Hukuk Fakltesi,
I. Salk Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mays 2009
Kayseri, s. 75-84.
AKTAY, Gknur/HANCI, Hamit ./: l Etkileimleri ve
Hekimin Sorumluluu, BALSEVEN, Aysun STED., Yl:
2003, C. 12,S. 7, s. 261-264,http://www.ttb.org.tr/
STED/sted0703/ilac.pdf, (Eriim Tarihi: 20.04.2011).
ALPAN, Serdar: Trkiyede Klinik l Aratrmalar
ve Yasal Alt Yaps, T.C. Yeditepe niversitesi Hukuk
Fakltesi-Tp Fakltesi-Eczaclk Fakltesi, l ve Tp
Alannda Ceza Hukuku, Etik ve Tbb Sorunlar Sem-
pozyumu, 8 Ekim 2008, Yayna Hazrlayanlar: Prof.
Dr. Yener nver/ Yar. Do. Dr. Ali Kemal Yldz/ Ar. Gr.
Onur zcan, stanbul 2008.
ARAL, Fahrettin: Borlar Hukuku zel Bor likileri, 7.
Bask, Ankara 2007 (Ksaltlm: ARAL, zel): Kt fa,
Ankara 2011 (Ksaltlm: ARAL, fa).
ASLAN, . Ylmaz: Tketici Hukuku, 3. Bask, Bursa 2006.
AYAN, Mehmet: Borlar Hukuku Genel Hkmler, 6.
Bask, Konya 2010 (Ksaltlm: AYAN, Borlar): Tbb
Mdahalelerden Doan Hukuk Sorumluluk, Ankara
1991 (Ksaltlm: AYAN, Tbb Mdahale).
BAZEN, Ahmet: Meden Usl Hukukunda lk Grn
spat, Ankara 2010 (Ksaltlm: BAZEN, lk Gr-
n): l Kullanm Dolaysyla Ortaya kan Zararlarda
spat Sorunu, la Hukuku, Erciyes niversitesi Hukuk
Fakltesi I. Salk Hukuku Sempozyumu 8-9 Mays
2009-Kayseri, Editrler: Do. Dr. Murat EN/ Yr d.
Do. Dr. Ahmet Bazen, Kayseri 2009, s. 181-191
(Ksaltlm: BAZEN, spat Sorunu).
BAPINAR, Veysel: l reticisinin Hukuk Sorumlu-
luu, l Hukuku, Erciyes niversitesi Hukuk Fakltesi
I. Salk Hukuku Sempozyumu 8-9 Mays 2009-Kayseri,
Editrler: Do. Dr. Murat EN/ Yrd. Do. Dr. Ahmet Ba-
zen, Kayseri 2009, s. 85-110.
DEMR, Mehmet: l Kullanm Sonucunda Doan
Zararlardan l reticisinin, Eczacnn ve Hekimin
Sorumluluu, TBBD., Yl: 23, S. 89, s. 96-128.
DURMAZ GLEL, Dilek : l Geri deme Sreleri ve
Uygulama, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas
Inda Trk l Sektrnde Rekabet, l Sektrnn
Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 53-55.
EDS, Seyfullah: Meden Hukuka Giri ve Balang
Hkmleri, 6. Bask, Ankara 1997.
ERDOAN, hsan: Tketicinin Aypl Mal ve Hizmet
falarna Kar Korunmas, GHFD., Prof. Dr. Naci
Knacoluna Armaan, 1997 /II, s. 53-66.
EREN, Fikret: Borlar Hukuku Genel Hkmler, 13.
Bask, stanbul 2011 (Ksaltlm: EREN, F., Borlar):
Sorumluluk Hukuku Asndan Uygun lliyet Ba Teo-
risi, Ankara 1975 (Ksaltlm: EREN, F., lliyet).
EREN, Hayrettin: llarn Onaylanmas ve Piyasaya
Srlmesinden Dolay Devletin Sorumluluu, Erciyes
niversitesi Hukuk Fakltesi I. Salk Hukuku Sem-
pozyumu 8-9 Mays 2009-Kayseri, Editrler: Do. Dr.
Murat EN/ Yrd. Do. Dr. Ahmet Bazen, Kayseri 2009,
s. 283-294 (Ksaltlm: EREN, H., Sorumluluk).
GN, Mehmet: Trkiyede l Ruhsatlandrma Sreci
ve Fikr Mlkiyet likisi, AB Komisyonu l Sektr
Aratrmas Inda Trk l Sektrnde Rekabet, l
Sektrnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s.
30-34.
HAKER, Hakan: la retimi ve Uygulamas Srasndaki
Hatalardan tr la reticisinin, Hekimin ve Eczac-
nn Sorumluluu, T.C. Yeditepe niversitesi Hukuk
Fakltesi-Tp Fakltesi-Eczaclk Fakltesi, l ve Tp
Alannda Ceza Hukuku, Etik ve Tbb Sorunlar Sem-
pozyumu, 8 Ekim 2008, Yayna Hazrlayanlar: Prof.
Dr. Yener nver/Yrd. Do. Dr. Ali Kemal Yldz/Ar.Gr.
Onur zcan, stanbul 2008, s. 137-166 (Ksaltlm:
HAKER, l). Tp Hukukunun Temel Kavramlar, Roche
Salk Hukuku Gnleri-Tebliler 1, stanbul 2007
(Ksaltlm: HAKER, Tp).
6098 Sayl Trk Borlar Kanunu erevesinde l reticisinin Hukuk Sorumluluu / AKAAL
290 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

HARPWOOD, Vivienne: Medicine, Malpractice and


Misapprehensions, 2007.
HAVUTU, Aye: Trk Hukukunda rtl Bir Boluk:
reticinin Sorumluluu, Ankara 2005.
DUYGU, Nezihe: Trkiyede l Ruhsatlandrma Sreci
ve Rekabete Etkisi, AB Komisyonu l Sektr Aratr-
mas Inda Trk l Sektrnde Rekabet, l Sek-
trnn Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 35.
MRE, Zahit : Trk Husus Hukukuna Gre Tehlikeli ey-
lerden Doan Hukuk Mesuliyet, Yargtay Yznc Yl
Dnm Armaan, stanbul 1968.
KAPLAN, brahim: Trk ve svire Hukukunda malat-
nn Sorumluluu, AD., Yl: 1977, S. 1-2.
KARAKO, Hakan Deniz,: Rekabet Hukukunda Sektr
Aratrmalar ve Trk Rekabet Kurumu Uygulamas,
AB Komisyonu l Sektr Aratrmas Inda Trk
l Sektrnde Rekabet, l Sektrnn Vizyonu II,
11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 19-24.
KILIOLU, Ahmet: Borlar Hukuku Genel Hkmler,
15. Bask, Ankara 2012.
KIRCA, idem: rn Sorumluluu, Ankara 2007
(Ksaltlm: KIRCA, rn). rtl (Gizli) Boluk ve
Bu Boluun Doldurulmas Yntemi Olarak Amaca
Uygun Snrlama, AHFD. 2001/I, s. 91-120 (Ksaltl-
m: KIRCA, rtl Boluk).
PETEK, Hasan: l reticisinin Hukuk Sorumluluu,
Ankara 2009.
ZEL, alar: Tketicinin Korunmas Asndan Aypl
Maldan Doan Sorumluluk Kapsamnda Yapmcnn
Sorumluluu Sorunu, Prof. Dr. M. Kemal Ouzmann
Ansna Armaan, stanbul 2000, s. 771-820.
ZSUNAY, Ergun: llarn Neden Olduklar Zararlardan
Dolay l reticisinin Sorumluluu AB Ynergesi ve
Baz Yabanc Dzenlemeler Inda Trk Hukukuna
likin Dnceler, Erciyes niversitesi Hukuk Fakl-
tesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu,08-09 Mays 2009
Kayseri, s. 37-73 (Ksaltlm: ZSUNAY, l Zararlar).
Trk Hukukunda Gerek Bir Boluk: Yapmcnn Sorum-
luluu, BATDER., 1979, S.1, s. 97-158. (Ksaltlm:
ZSUNAY, Yapmcnn Sorumluluu).
ZTAN, Bilge: malatnn Sorumluluu, Ankara 1982.
SZER, ner: Biyoedeerlik ve Jenerik lalar, http://
www.ctf.edu.tr/farma/onersuzer/pdf/biyoesdeger-
lik_seminer.pdf, (Eriim Tarihi: 15.04.2011).
RESOLU, Safa: Borlar Hukuku Genel Hkmler, 22.
Bask, stanbul 2011.
ENCAN, Nazl: Eczac Bak As le l Hukuku, Salk
Hukuku Digestas, Yl: 1, S.1, Ankara 2009, s. 181-184.
TANDOAN, Haluk: Trk Mesuliyet Hukuku, stanbul
2010.
TFTK, Mustafa: Tehlike Sorumluluunun Ayrc zel-
likleri ve Trk Hukukunda Tehlike Sorumluluklarnn
Genel Kural le Dzenlenmesi Sorunu, Erzurum 1997.
TOKGZ, Turgut: l Sektrnde Daha Etkin Bir Rekabet
in neriler, AB Komisyonu l Sektr Aratrmas
Inda Trk l Sektrnde Rekabet, l Sektrnn
Vizyonu II, 11-12 Aralk 2009, stanbul, s. 63-64.
TRKMEN, Ali: Hasta ve Hekim Hukuku, Samsun 2009.
UZUN, enay/ARSLAN, Filiz: l Uygulama Hatalar,
TK. J Med Sci 2008, 28, S. 217-222.
YAVUZ PEKYZ, Filiz: Trk Hukukunda Hekimlik Sz-
lemesi, stanbul 2006.
YERER AYCAN, Mkerrem Betl: l Nedir? l, Gda ve
Kozmetik Fark, Trk Hukukunda l reticisinin lcn
Ayplarndan Sorumluluu, Erciyes niversitesi Hukuk
Fakltesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu, 08-09 Mays
2009 Kayseri, s. 1-17.
YILDIRIM, Mustafa Fadl: Trk Hukukunda l retici-
sinin lcn Ayplarndan Sorumluluu, Erciyes niver-
sitesi Hukuk Fakltesi, I. Salk Hukuku Sempozyumu,
08-09 Mays 2009 Kayseri, s. 19-36.
HAKEML
* Bu makale hakem incelemesinden gemitir.
** Ufuk niversitesi Hukuk Fakltesi Hukuk Tarihi Aratrma Grevlisi.
23 Temmuz 2008 Tarihli
Anayasa Reformu
Inda Fransadaki
Yar Bakanlk Sistemi*
Ar. Gr. Seda DUNBAY**
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
293 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Z
Tm hkmet sistemleri gibi yar bakanlk sistemi de uyguland devletin siyasi
iklimine gre ekillenmektedir. Sz konusu sistemi uygulayan devletlerden biri de
Fransadr. Bu kapsamda, yakn dnem Fransz anayasa tarihine dikkat edilerek
yar bakanlk sisteminin nasl ortaya kt belirtilecektir. Ayrca, dorudan halk
tarafndan seilen bir cumhurbakannn varlk gsterdii ikili yrtme organ, keza
Millet Meclisi ve Senatodan oluan yasama organ da incelenerek yar bakanlk
sisteminin olumlu ve olumsuz zellikleri ortaya konulacaktr.
Anahtar Szckler: Yar bakanlk sistemi, Fransa, Cumhurbakan, Millet
Meclisi, Senato
The Semi - Presi denti al System
i n France i n Consi derati on
of Consti tuti onal Reform
Dated 23 J uly 2008
ABSTRACT
Like all governmental systems, the semi-presidential system takes shape according to
the political climate of the state in which it is applied. One of the states that put the
system in question into practice was France. In this context, we demonstrate how the
semi-presidentiel system emerged by examining contemporary French constitutional
history. Additionally, we will explicate the positive and negative charecteristics of
the semi-presidentiel system by analysing the dualist executive organ which is com-
prised of a president of the republic who is elected directly by the public, as well as
a legislative organ that consists of the national assembly and the senate.
Keywords: Semi-presidential system, France, President of the republic, National
Assembly, Senate
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
294 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

GR
A
nayasa hukukunun nem arz eden konularnn banda gelen hkmet
sistemleri, kuvvetler arasndaki ilikiler dikkate alnarak tasnif edilmek-
tedir. Daha ak bir sylemle, hkmet sistemlerinin tasnifinde yasama
ve yrtme kuvvetleri arasndaki iliki hesaba katlmaktadr. Yarg kuvveti kural
itibariyla sz konusu deerlendirmenin dnda tutulur, zira yargnn her sistemde
yasama ve yrtme erklerinden ayr olduu veya olmas gerektii varsaylr.
[1]
Bahsi geen tasnif neticesinde, kuvvetler birlii
[2]
ve kuvvetlerin ayrl
ilkeleri ortaya kmtr. Kuvvetler ayrl ilkesi kendi ierisinde iki kategoriye
ayrlr. Buna gre, kuvvetlerin yumuak ve sert ayrlndan sz edilir. nce-
lemeye talip olduumuz, yar bakanlk sistemi, sert kuvvetler ayrlnn bir
tezahrdr. Bu noktada, tezahr szcn bilinli olarak tercih ettik, nk
sert kuvvetler ayrl ilkesinin temel uygulanma biimi bakanlk rejimidir.
Bununla birlikte, yar bakanlk rejimi aklanmaya allrken genel olarak
bakanlk rejimi ile rten ve ayrlan ynleri dikkate alnmaktadr. Ayrca yar
bakanlk rejiminin, bakanlk rejiminden sapmalar bal altnda topland
da grlmektedir.
[3]
Esas itibariyla, adndan da anlald gibi yar bakanlk rejimi, bakanlk
ksm bakmndan parlamenter rejimden ayrlan ve bu nitelii vastasyla ba-
kanlk rejimine greceli olarak daha yakn durduu sylenebilen bir hkmet
sistemidir. Ancak tpk dier hkmet sistemlerinde olduu gibi burada da
geerlilik gsterdii devletin sosyal, kltrel ve hatta corafi yaps uygulama
farkllklarnn gndeme gelmesinde byk rol oynamaktadr. Bir baka sy-
lemle, birbirleriyle sk benzerlikler gsteren rejimler bir devletten tekine ok
farkl uygulamalara konu olabilmektedir. rnein, uzlamann varl yahut
yokluu, siyasi parti sistemi ve hatta oy verme eilimleri ve benzerleri sz konusu
[1] Kemal Gzler, Anayasa Hukukunun Genel Esaslarna Giri, Bursa: Ekin, 2008, s. 127. ;
Erdoan Tezi, Anayasa Hukuku, 11. Bas, stanbul: Beta, 2006, s. 392de belirtildii zere,
erkler arasndaki ilikilerden sz ederken, yasama ve yrtme esas alnmaktadr. Kuvvetler
ayrl siyasi bir ilke olup ancak siyasi fonksiyonlarda bir uygulama bulabilir. Yarglama
ise, nitelii gerei siyasi olmayp hukuki gerei ortaya karma faaliyeti olduundan,
siyasi rejimin niteliini belirlemede daima yasama ve yrtme ilikisi dikkate alnr
[2] Kuvvetler birlii ilkesi kendi ierisinde ikiye ayrlr. Buna gre, kuvvetlerin yrtmede
birlemesi ile oluan yap mutlak monari ve diktatrlk olarak ifade edilir. Kuvvetlerin
yasama organnda birlemesi halinde ise, meclis hkmeti sistemi gndeme gelir. Konumuz,
kuvvetler ayrl ilkesine odakland iin kuvvetler birliine ilikin bakaca aklamaya
gereksinim duymuyoruz.
[3] Tezi, a.g.e., s. 434te belirtildii zere; bakanlk rejiminden sapmalar iin bakanc
rejim tabiri de kullanlmaktadr. Bu kategoride, Gney Amerika bakanc rejimleri,
Afrika bakanc rejimleri ve yar bakanlk rejimlerinin bulunduu vurgulanmtr.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
295 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

farklln oluumunda rol oynamaktadr.


[4]
Sz edilen deikenlerin, yar
bakanlk rejimi incelenirken dikkatli bir biimde okunmas gerekmektedir.
Fransada siyasilerin nemli bir blm, ift bal yrtme organna dayanan
yar bakanlk sisteminin toplumun beklentilerini yeterince karlamadna
inanmaktadr.
[5]
Nitekim 2007 ylnda gerekletirilen cumhurbakanl seim
kampanyas sresince de bu konu gndemde tutulmutur. Fransada bugn iin
yrrlkte bulunan 1958 tarihli Anayasada varlk gsteren gler dengesinin
oluumunda, sz konusu anayasann hazrland dnemin siyasi koullarnn
etkisi byktr. 2008 ylnda gerekletirilen anayasa deiikliklerinin temelinde
1958 Anayasasnn yaratt gler kurgusunda yeni fren ve denge mekanizma-
lar aray sz konusudur. Bu deiiklikler vastasyla ulalmak istenen ama,
sistemi an koullarna daha uygun bir ekilde uyarlamak ve gler kurgusunu
daha dengeli ve etkin klmaktr.
[6]
Bahsedilen ama dorultusunda, 23 Tem-
muz 2008 tarihinde, V. Cumhuriyetin Anayasas yirmi drdnc defa revize
edilmitir. Bu vesileyle Anayasann otuz dokuz maddesi deiiklie uram ve
V. Cumhuriyet Anayasasn an koullarna uygun hale getirmek maksadyla
dokuz yeni madde eklenmitir.
[7]
Bir baka anlatmla, 2008 Anayasa deiiklikleri
hi tartmasz, 1962 ylndan beri gerekletirilen en nemli revizyondur.
[8]
Bu
balamda, makalemiz yar bakanlk rejiminin ada ilk rneklerinden olan
Fransann hkmet sisteminin ileyiine ve zellikle 2008 ylnda, Fransz
Anayasasnda gerekletirilmi deiikliklere odaklanmaktadr.
Bu dorultuda ilk olarak, yar bakanlk sisteminin tanm ve zellikleri
zerinde durulacaktr. Ardndan, yakn dnem Fransz anayasa tarihine ilikin
genel bir bak oluturmak amacyla, 1870 ylndan gnmze kadar mevcu-
diyet gstermi ve gstermekte olan nc, drdnc ve beinci Cumhuriyet
dnemleri ele alnacaktr. Son blmde ise, Fransada yar bakanlk sisteminin
nasl bir ileyi gsterdiini akla kavuturmak iin yrtme ve yasama fonk-
siyonlarnn kullanl biimleri incelenecektir. Dier bir ifadeyle, yrtmenin
cumhurbakan ve hkmetten oluan ikili yapsna ilikin aklamalarda
bulunduktan sonra yasamann millet meclisi ve senatodan oluan iki meclisli
yaps ele alnacaktr.
[4] Marie-Anne Cohendet, Quel Rgime Pour La VI e Rpublique?, Revue Du Droit Public,
No 1/2, 2002, s. 184.
[5] zgn zer, Fransz Anayasa Tartmas: Gler Kurgusunda Denge Aray, Trkiye
Ekonomi Politikalar Aratrma Vakf, http://www.tepav.org.tr, (23.05. 2012).
[6] A.g.e.
[7] Anne Levade, Les Nouveaux Equilibres de la V e Rpublic, Revue Franais de Droit
Constitutionnel, no. 82, 2010, s. 227.
[8] Philippe Houillon, Le Contrle Extraordinaire Du Parlement, Pouvoirs, no 134, 2010,
s. 60.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
296 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

I. Yar Bakanlk Sisteminin


Tanm Ve zellikleri
Yar bakanlk rejimi tabiri ilk olarak, Le Monde gazetesinin kurucusu Hubert
Beuve-Mry tarafndan 1959 ylnda kullanlmtr.
[9]
Akademik alanda, Maurice
Duverger tarafndan 1970 ylnda politik kurulular konu alan bir ders kitabnda
kullanlmtr.
[10]
Anayasa hukukunda, devlet bakannn genel oylama ile seil-
dii ve kendine has nemli yetkileri elinde bulundurduu ancak ayn zamanda
da, milletvekilleri ounluunun gveniyle hkmeti ynetme gcn haiz bir
babakann yer ald rejim, yar bakanlk rejimi olarak adlandrlmaktadr.
[11]

Yar bakanlk, en yaln ifadeyle, bakanlk sistemi ile parlamenter sistemin baz
unsurlarn birletiren bir rejim yahut sistem olarak tanmlanabilir.
[12]
Tanm konusunda tam bir gr birlii bulunmamaktadr. Bunun yan
sra yar bakanln mevcut olduu devletleri belirlemek bakmndan da sknt
yaanmaktadr. rnein, Duvergerye gre 1919-1933 yllar arasndaki Alman
Weimar Anayasas dneminde, Finlandiya, Avusturya, rlanda, zlanda, Fransa ve
Portekizde yar bakanlk, bir hkmet sistemi olarak karmza kmaktadr.
[13]

[9] Nur Uluahin, Demokratik Siyasal Rejimlerin Snfandrlmasnda Farkl Bir Yaklam:
Yar Bakanlktan ki Bal Yrtme Yaplanmasna, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi
Dergisi, Cilt 52, Say 2, 2003, s. 201den Huber Beuve-Mry, De la dictature temporaire au
rgime semi-prsidentiel, Droit, Institutions et systme politiques, Mlanges en hommage
Maurice Duverger, Paris: Presses Universitaires de france, 1987, ss.533-540.
[10] Maurice Duverger, Le Concept de rgime semi-prsidentiel, Maurice Duverger (Yn.) Les
Rgimes Semi-Prsidentiels, Paris: Presses Universitaires de France, 1986, s. 7den Maurice
Duverger, Institutions Politiques et Droit Constitutionnel, 2. Bask, Presses Universitaires
de France, 1970, ss. 277-282.
[11] Maurice Duverger, Le Systme Politique Franais, Yeniden Gzden Geirilmi 21. Bask,
PUF, 1996, ss. 500-501. ; Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-Prsidentiels, s. 7.
[12] Erdal Onar, Trkiyenin Bakanlk Veya Yar Bakanlk Sistemine Gemesi Dnlmeli
Midir?, Uluslararas Anayasa Hukuku Kurultay, Ankara: Trkiye Barolar Birlii Yayn
No: 12, 9-13 Ocak 2001, s. 365. ; Gzler, a.g.e, s. 148de yar bakanlk, cumhurbakannn
halk tarafndan seildii bir parlamenter sistem olarak tanmlanmtr. Hatta bu hkmet
sisteminin, mantken yar parlamenter sistem olarak adlandrlmasnn daha uygun olduu
belirtilmitir.
[13] Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-Prsidentiels, ss. 8-10da belirtildii zere; Avusturya,
rlanda ve zlanda yar bakanlk grnmne sahip rejimler kategorisinde yer almaktadr.
Saylan devletlerde aslnda parlamenter rejim geerlidir. Devlet bakan genel oy ile
seilmekte ve kendine has yetkilerle donatlmaktadr. Ancak bu yetkiler genel olarak
devlet bakanlar tarafndan kullanlmamaktadr. Buna mukabil, partiler aras ittifakn
kanlmaz olduu ve hibir partinin parlamentodaki sandalyelerin mutlak ounluunu
toplayamad dnemde yani 1966 ylndan nce, federal bakann olduka nemli bir
rol oynad Avusturyada durum daha karmaktr. rlanda ve zlandada da, bakann
silik bir politik rol stlenmesi haricinde bir benzerlik sz konusu deildir. rlandada
anayasann bakana tand ok az ayrcalk vardr. yle ki, rlanda Anayasasna gre,
babakann fesih teklifini reddedebilme ve kanun tasarlarn anayasaya aykrlk incelemesi
iin Anayasa Mahkemesine gnderebilme yetkisine sahip olan rlanda bakanlar, bu
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
297 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Ancak, Sartori tarafndan bu liste daraltlmtr. Ona gre, rlanda, Avusturya


ve zlanda sz konusu listeden elenmelidir. Netice itibariyla Sartori, Weimar
Almanyas, Portekiz, Sri Lanka ve Finlandiyay yar bakanlk rejimini uygu-
layan doru rnekler olarak kabul etmitir.
[14]
Bu aamada deinilmesi gereken
bir baka nokta da, anayasalarda yer alan ve geerlilik gsterdii devletin siyasi
rejimini dzenleyen kurallarn, her devlette ayn biimde yorumlanmaddr.
Her bir devlette varlk gsteren kltrel evre, sz konusu kurallarn tadklar
anlamlarn ynn deitirmektedir. Bu nedenden tr anayasal metinler ile
uygulama arasnda bir uyumsuzluk meydana gelmektedir. Bir baka anlatmla,
yar bakanlk rejimlerinin getirdii yenilik, onlar dierlerine oranla siyasi
rejimleri evreleyen tarihi kkenlerin ve kltrel btnln etkilerine daha
hassas klmaktadr.
[15]
Hkmet rejimi olarak yar bakanlk emsiyesi altnda
toplanan devletleri belirlerken bu hususu gzden karmamann yerinde olaca
kansndayz.
Parlamenterizm, yar bakanlk ve bakanlk sistemlerinin hepsi de demok-
ratik sistemlerdir.
[16]
Parlamenter ve bakanlk rejimlerinin zelliklerini ierisinde
barndran yar bakanlk rejimi, karma bir biim oluturmaktadr.
[17]
Yukarda
yetkilerini kullanmay baaramamlardr. 1976 ylnda, bakan ODalaigh, iki kanun
tasarsn anayasaya aykrlk nedeniyle Anayasa Mahkemesine gnderdii iin grevinden
ayrlmak zorunda braklmtr. zlanda Anayasas, zlanda bakanna ok nemli yetkiler
vermesine karn, bakan genellikle bu yetkileri kullanmamaktadr. rlanda ve zlandada
bakanla dair imge, smrgelikten kurtuluun ardndan doan bamsz uluslarn
varln dorulamak isteine bal grnmektedir. rnein, rlandada bakanlk,
lke Commonwealthin paras olduu halde 1937 Anayasas ile dzenlenmitir. Yani
cumhuriyet domadan cumhurbakan varlk gstermitir. Anayasada belirtildii zere,
bu mevkide bulunacak kiiye rlanda Bakan ad verilmitir. Bakanlk yaplacak genel
seimin amac, bakana, devletin yasal egemeni olan ngiltere kral iin Westminsterden
ileri geldiinden daha kuvvetli bir sembolik meruiyet salamaktr.
[14] Giovanni Sartori, Karlatrmal Anayasa Mhendislii Yaplar, zendiriciler ve Sonular
zerine Bir nceleme, ev. Ergun zbudun, Ankara: Yetkin Yaynlar, 1997, ss. 167,
169.
[15] Duverger, Le Systme Politique Franais, s. 501.; Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-
Prsidentiels, s. 11de belirtildii zere, Bat Avrupada parlamenter sistem, kendine has bir
meruiyet salayan kuvvetli ve kkl bir gelenekten faydalanmaktadr. Buna karlk, yar
bakanlk sistemi ok farkl bir durumda bulunmaktadr nk devlet bakanna tannan
ayrcalklarn snrlanmasn tevik edici parlamenter gelenek erevesinde yorumlanan
anayasalardan sonraki bir kavrama dayanmaktadr. Yar bakanlk sistemi, anayasada tannan
yasal haklar olmasna ramen Avusturya, rlanda ve zlanda bakanlarnn siliklemesini
kolaylatrmtr. Weimar dnemi, Finlandiya, Portekiz ve Fransa bakanlar bu erozyona
kar salam durmulardr nk balangtan beri kendilerini ardndan srkleyen politik
uygulama, yetkilerini kullanmalarn salamtr.
[16] Hasan Tahsin Fendolu, Bakanlk Sistemi Tartmalar (Stratejik Dnce Enstits
Analiz), Ankara: 2010, s. 6.
[17] Ertan Beceren ve Gkhan Kalaan, Bakanlk ve Yar Bakanlk Sistemi; Trkiyede
Uygulanabilirlii Tartmalar, stanbul Ticaret niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Say
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
298 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

belirttiimiz zere karma szc, yar bakanln, parlamentarizm bak


noktasndan deil, bakanlk sistemi bak noktasndan daha iyi anlalabilecei
ve aklanabilecei dncesini artrmaktadr. Zira tartma parlamento
temelinden yukarya doru deil, yukardan aa doru daha tutarl bir biimde
yrmektedir.
[18]
Yrtmenin yaps yar bakanln en nemli tarafn oluturmaktadr. Bu
balamda, Maurice Duverger, sistemin zelliklerini unsurla formle etmi-
tir.
[19]
Sz konusu unsurlardan ilki cumhurbakannn halk tarafndan seilmesi,
dierleri ise, cumhurbakannn gl yetkilere sahip olmas ve yasama organna
kar siyasal sorumluluu bulunan bir hkmetin varldr.
[20]
Bakanlk sisteminden yola karak yar bakanl aklama giriimlerini
biz de isabetli buluyoruz. Zira yar bakanln en can alc noktasn olutu-
ran cumhurbakannn seim usul, bakanlk sistemi ile ortak bir paydada
bulumaktadr. kisinin yaknlamasna neden olan durum, halk tarafndan
seilmi bir bakan ve hi deilse parlamento tarafndan seilmemi bir bakann
varldr.
[21]
Ancak belirtmek gerekir ki, ortak payday bir kenara brakrsak iki
sistem arasnda byk farkllklar bulunmaktadr. Bunlarn banda, bakanlk
sisteminde yrtmenin tek bal olmasna karn yar bakanlkta ise ikili bir
yap arz etmesi gelmektedir.
Yar bakanlk rejiminin en fazla bilinen rnei olan Fransann kendi
zelinde ekillenen ve tarihi seyrinin zorunlu bir rn olarak addedilebilen
cumhurbakannn halk tarafndan dorudan seilmesinin yaratt sonucun
anlamlandrlmas kanmzca en iyi Sartori tarafndan ifade edilmitir. Buna
gre, Sartori, Franszlarn gerekte sahip olduklar eyi, esas itibariyla, balar
eit olmayan fakat ayn zamanda kendi aralarnda sarka hareketi gsteren iki
11, 2007, s. 169. Yazarlarn belirttii zere, deiik ekillerde tanmlanmas yaplm olan
yar-bakanlk sistemi, ok basit olarak; cumhurbakannn halk tarafndan seildii bir
parlamenter sistemdir.
[18] Sartori, a.g.e., s. 161.
[19] Nur Uluahin, Demokratik Siyasal Rejimlerin Snfandrlmasnda Farkl Bir Yaklam:
Yar-Bakanlktan ki Bal Yrtme Yaplanmasna, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi
Dergisi, Cilt 52, Say 2, 2003, s. 205. Yazarn belirttiine gre, saf parlamenter ya da saf
bakanlk sisteminden temelde uzaklaan bu yeni yapy hkmet sistemleri tipolojisinde
farkl bir yere oturtmak gerekmekteydi. Bu nemli grev ise, yine bir Fransz siyaset
bilimcisine, Maurice Duvergerye decekti. Gariptir ki, yeni sistemin kavramsal erevesini
oluturan Duvergernin kendi nihai yar-bakanlk tanmn ortaya koyduu; ingilizce
yazlm ve genel kabul gren 1980 tarihli makalesinden sadece on iki yl ncesinde,
Fransz Beinci Cumhuriyeti iin ortaya atlan yeni zme iddetle kar kan bata
gelen isim yine Duvergerden bakas deildi.
[20] Duverger (Yn), Les Rgimes Semi-Prsidentiels, s. 7.; Onar, s. 365. ; Mehmet Turhan,
Hkmet Sistemleri ve 1982 Anayasas, Diyarbakr: Dicle niversitesi Hukuk Fakltesi
Yaynlar, No: 9, 1989, s. 78.
[21] Sartori, a.g.e., s. 161.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
299 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

bal bir sistem olarak sunmutur.


[22]
Sarka hareketi deyimi olduka yaratc
bir nitelik arz etmektedir zira Fransann durumunu mkemmel bir biimde
zihinde canlandrmay salamaktadr. Daha ak bir ifadeyle sarka hareketleri,
cumhurbakan ve babakan arasndaki durumu yani, birinin dieri karsndaki
ounluk konumunu yanstr. Fransadaki rejimin ileyii birbirinden farkl
ve sreklilik arz eden iki tarzdan olumaktadr. Eer cumhurbakan, parla-
mentodaki ounlukla ayn siyasi izgiden geliyorsa, Michel Debr tarafndan
belirtildii zere rejimin temel ta ve sistemi harekete geiren baat unsurdur.
Ancak cumhurbakan parlamentodaki ounluktan ayr bir siyasi eilimden
geliyorsa, bu durumda ok nemli yetkilerin sahibi ve kurumlarn sorumlusu
olmakla birlikte reel politika balamnda esas gcn sahibi babakandr.
[23]
II. Yakn Dnem Fransz Anayasa
Tarihine Genel Bir Bak
A. III. CUMHURYET DNEM (1870-1940)
I. (1793-1799) ve II. (1848-1852) Cumhuriyetlerden sonra Fransa, II.
Dnya Savana kadar srecek olan uzun bir III. Cumhuriyet dnemi yaam-
tr.
[24]
III. Cumhuriyet, monari yanllar ve cumhuriyet taraftarlar arasndaki
ekimelerin neticesinde bir uzlama grnm veren 1875 Anayasasna
dayanmaktadr. Cumhuriyetilerle monaristlerin pazarlklaryla oluturulmu
ve yaklak seksen yl uygulanm olan 1875 Anayasas, parlamenter sistemin
pek ok ilkesini hayata geirmitir.
[25]
Ancak 4 Eyll 1870 tarihinde ilan edi-
len III. Cumhuriyet neticesinde oluan ve 1871-1875 yllar arasnda ilerlik
gsteren ulusal meclis, atekes dneminde sava m yoksa bar m sorunsal
zerine ina edilmitir. Bir baka anlatmla bu meclis yeni bir anayasa yapmak
iin toplanmamtr.
[26]
Parlamentoyu ele alrsak, ilk olarak, iki kanatl bir yap arz ettiin-
den bahsetmek yerinde olacaktr. Bu kanatlardan ilki senato ikincisi ise,
[22] A.g.e., s. 163.
[23] Pierre Pactet, Institutions Politiques Droit Constitutionnel, 16. Bask, Paris: Armond
Colin, 1997, s. 345.
[24] Esat am, Devlet Sistemleri, stanbul: Der Yaynlar, 1993, s. 146. ; Yaar Grbz,
Karlatrmal Siyasal Sistemler, 2. Bas, stanbul: Beta, 1987, s. 129.
[25] Koraltay Nitas, Fransa Ynetim Sistemi, http://www.arem.gov.tr, (18.06.2012).
[26] Duverger, Le Systme Politique Franais, ss. 124-125te belirttii zere, III. Cumhuriyetin
kurumlar 1875 Anayasas araclyla tanmlanmtr. Sz konusu anayasa, ok ksa ve
ziyadesiyle yoruma aktr. Ayrca uygulama yoluyla parlamentarizmin bir tr ynnde
deiiklie uratlmtr.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
300 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

milletvekilleri meclisi adyla anlmtr. Yasama erki, sz konusu iki meclis


arasnda paylalmtr.
[27]
Yrtme erki, iki kanattan meydana getirilmitir. Parlamenter sistem-
den aina olduumuz zere bu kanatlardan ilki cumhurbakan, ikincisi de
hkmettir. 1875 Anayasasnda cumhurbakannn, yedi yl iin birinci ve
ikinci meclis tarafndan Versailleda yaplan kongredeki ortak toplantda, gizli
oylamayla seilmesi dzenlenmitir.
[28]
Bahsi geen anayasa, cumhurbakannn
yrtme ierisindeki roln aka tanmlamamtr. Ancak ona geni yetkiler
ve byk bir saygnlk atfetmitir. Bununla beraber, tm eylemleri bir bakann
kar imzasna tabi tutulmutur. Bu da hkmet sistemini, cumhurbakannn
bakanlk ettii ama ynetmedii klasik parlamentarizme gtrmtr.
[29]
Cumhurbakan tarafndan seilen konsey bakan, bakanlar semekle
grevlendirilmitir. Seilen bakanlarn atamalarnn cumhurbakan tarafndan
yaplmas dzenlenmitir. Bu ekilde kurulan kabinenin, daha sonra, gvenoyu
alabilmek iin iki meclisin huzuruna kmas aranmtr.
[30]
1875 Anayasas, dengeli bir parlamentarizm kurmutur. Bir yandan, hk-
met milletvekilleri meclisini senatonun uygun bulma grn alarak data-
bilirken; dier yandan, her iki meclis de soru, gensoru yollarn iletebilir ve
hatta bakanlar drebilme yetkisine sahip klnmtr.
[31]
Yasa tasarlarnn,
yasa halini alp yrrle girmesi her iki meclisin de aynen kabul etmesi artna
[27] Duverger, Le Systme Politique Franais, ss. 125-126da kaleme ald zere, seim yoluyla
ye alnan ve azledilmesi mmkn olmayan yetmi be senatrn varlyla salamlatrlan
senato, balangta aristokratik bir karakter tamaktadr. Azli olanaksz olan senatrlerin
varlna, 1884 ylnda son verilmitir. Ancak senatonun tutucu yaps krsal younluklu
ye almlar sayesinde korunmutur. Seilmi yeler nihayetinde iki dereceli bir oylamayla
genel danmanlar, ile danmanlar ve her komne ait belediye konseyi delegesinden
oluan semen topluluu tarafndan tayin edilmitir. Bu demektir ki, krsal komnler
ezici bir ounlua sahip olmutur. Milletvekilleri meclisi ise, tek dereceli genel seimle
seilmitir. Milletvekillerinin en aa yirmi be yanda olmas aranrken, senatrler iin
bu snr krk ya olarak belirlenmitir. Milletvekilleri drt yllna seilirken, senatrler
dokuz yl iin seilmitir. Ancak senato, her ylda bir te bir orannda deitirilmitir.
Temel olarak, her iki meclisin, kanunlar ve bteyi oylamak, bakanlarn sorumluluunu
ileri srmek eklindeki benzer yetkilere sahip olduu sylenebilir. Bununla beraber, mali
alana ilikin kanunlarn ilk nce milletvekilleri meclisine sunulmas art koulmutur.
Senato da, Yksek Adalet Mahkemesi sfatyla devletin gvenilirliine kar eylemleri ve
bakan yahut devlet bakanna yklenebilir olan sularn yarglamasn yapma ayrcalna
sahip olmutur.
[28] Duverger, Le Systme Politique Franais, ss. 126-127.
[29] A.g.e., s. 127.
[30] A.g.e., s. 127.
[31] A.g.e., ss. 127-128te belirttii zere, sonu itibariyla sistem ileyememitir. Fesih yetkisi,
1877deki zc tecrbeden sonra yrrlkten dmtr. Bu durumun yk III.
Cumhuriyete mal edilmitir. Ancak sz konusu tecrbenin yaanm olmas, daha ziyade
anayasa tarafndan dzenlenmi olan fesih yetkisinin iletilmesindeki teknik zorluklardan
kaynaklanmtr. Senatoya bu ynde bir karar hakk tanmak yani uygun bulma karar
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
301 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

balanmtr. Bu noktada bir eitlik yaratlrken, bir yandan da meclisler aras


stat fark yaratlmtr. yle ki, senatonun datlmas mmkn deildir.
Oysa yukarda belirttiimiz zere, milletvekillerinin grev yapt dier mec-
lisin datlabilme karar senatonun iki duda arasna, bir baka anlatmla
olumlu kararna braklmtr.
[32]
III. Cumhuriyet, II. Dnya Savanda Vichy
Hkmeti ile son bulmutur.
B. IV. CUMHURYET DNEM (1944-1958)
Bilindii zere III. Cumhuriyet dnemi, askeri bir yenilginin sonucu olarak
ortadan kalkmtr. Fransz ulusal snrlarnn kurtulmasndan drt yl sonra
IV. Cumhuriyet kurulmutur. 1940 ila 1944 arasndaki dnem, kurumlarn
oluumu ve kamu ruhu bakmndan nemlidir.
[33]
27 Ekim 1946da Anayasa-
nn ilan ile birlikte IV. Cumhuriyet dnemi balamtr. Bu anayasa, sosyalist,
komnist ve cumhuriyetiler arasnda bir uzlama sonucu ortaya konmutur.
1946 Anayasas ile parlamenter bir rejim yaratlm ve meclisin arln
merkezi haline getirilmitir. Bu balamda, parlamento, seim biimleri ve yet-
kileri farkl iki meclisten meydana gelmitir. Millet Meclisi gizli, dolaysz genel
oyla seilen milletvekillerinden oluurken, Cumhuriyet Konseyi, dolayl oylama
ile il ve komnlerin temsilcileri tarafndan seilen ve her seim dneminde
yelerinin yars yenilenen senatrlerden olumutur. Hkmet, Cumhuriyet
Konseyi nnde deil, sadece Millet Meclisi nezdinde sorumlu tutulmutur.
Yasalarn yaplmas srecinde son sz Millet Meclisine ait olmakla birlikte
her iki meclisin kabul etmesi kouluna tabi tutulmutur.
[34]
Grld zere,
meclisler arasndaki stnlk tartmas IV. Cumhuriyet dneminde, Millet
Meclisi lehine sonulandrlmtr. Bir nceki cumhuriyet dneminde olduu
gibi, cumhurbakannn seimi her iki meclisin biraraya gelmesiyle oluan
ortak oturuma braklm ve cumhurbakannn grev sresi yedi yl olarak
kararlatrlmtr.
[35]
C. V. CUMHURYET DNEM (1958den gnmze kadar)
IV. Cumhuriyet, Cezayirdeki olaylar neticesinde 13 Mays 1958 tarihinde
ordudan bir grubun gerekletirdii hkmet darbesiyle kmtr.
[36]
Bu askeri
mdahalenin temelinde, hkmet bunalmlarnn nlenememesi ve buna are
almasn dzenlemek, feshin aleyhinde iletildii partilerin seim sonrasnda kazanarak
dnmesi halinde bir daha fesih mekanizmasnn iletilmesini imknsz hale sokmutur.
[32] am, a.g.e., s. 154.
[33] Duverger, Le Systme Politique Franais, s. 142.
[34] am, a.g.e., s. 159.
[35] A.g.e., s. 160.
[36] Grbz, a.g.e., s. 128.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
302 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olarak gl bir devlet mekanizmasnn yaratlmas istei yatmaktadr.


[37]
Darbe
neticesinde, 1 Haziran 1958de Charles de Gaulle bakanlndaki hkmete
rejimin deitirilmesi iin grev verilmek zorunda kalnmtr. General de
Gaulle, bir konsey bakan gibi yetkiyle donatlm ve yeni bir anayasa hazr-
lamas iin parlamento tarafndan vekil tayin edilmitir.
[38]
De Gaullee verilen
anayasay hazrlama yetkisinin sresi alt ay olarak kararlatrlm ve sayg
gsterilmesi art koulan be ilkeden sz edilmitir. Bu ilkeler, genel oy, yasama
ve yrtme kuvvetlerinin etkili bir biimde ayrlmas, hkmetin parlamento
nnde sorumlu olmas, yargnn bamszl, denizar lkelerle ilikilerin
dzenlenmesi eklinde sralanmtr.
[39]
4 Ekim 1958 tarihinde yrrle giren
yeni anayasa ile beraber V. Cumhuriyet dnemi balamtr.
[40]
Gnmzde
Fransa halen V. Cumhuriyet dnemini yaamaktadr ve 1958 Anayasas eitli
tadilatlara uram olsa da yrrlkteki yerini korumaktadr.
1958 Anayasas, gerek 1946 Anayasas gerek 1789 Yurtta Haklar
Bildirisinde tanmlanan ulusal egemenlik ve insan haklarna balln etmi
ve ayrca kendisine has birtakm ilkeler de kabul etmitir. rnein, bunlardan
bazlar, yasa nnde eitlik, inanlara sayg, ulusal egemenlik, keyfi tutuk-
lama ve hapse koyma yasa, Fransann laik, demokratik, sosyal ve blnmez
tek bir cumhuriyet olduuna dair ilkelerdir.
[41]
Burada belirtilmesi gereken
bir husus bulunmaktadr. Sz konusu ilkeler, Trkiye Cumhuriyeti Anayasa
Mahkemesinin anayasa yargsn gerekletirirken dikkate ald anayasallk
bloklarn oluturmaktadr. Fransz Anayasa Konseyi, anayasaya uygunluk
denetimi yaparken saydmz ilkeleri dikkate almaktadr.
[42]
1958 Anayasasnn kabul ile balayan V. Cumhuriyet dneminin
Fransaya getirdii en nemli deiiklik, 6 Kasm 1962 tarihindeki reform ile
[37] Blent Ycel, Yar-Bakanlk Sisteminin Hkmet Modeli zerine Karlatrmal Bir
alma: Fransa Modeli ve Komnizm Sonras Polonya, Ankara niversitesi Hukuk
Fakltesi Dergisi, Cilt 52, Say 4, 2003, s. 345.
[38] Houillon, a.g.e., s. 59.
[39] am, a.g.e., 161. ; Houillon, s. 59. Houillon tarafndan belirtildii zere, hkmetin
parlamento nnde sorumlu olmasna dair ilkenin getirili amac IV. Cumhuriyeti
belirleyen uzun anayasal krizleri sona erdirmektir.
[40] M. Sava Bayndr, Kta Avrupasnda Yar-Bakanlk Rejimi rnekleri ve Bir Deerlendirme,
Kamu Hukuku Arivi, Eyll 2007, s. 118. nceki dneme tepkileri yanstan bu anayasa
ile gl devlet bakan gl hkmet ve etkisiz parlamento hedefenmitir.
[41] am, a.g.e., s. 161. ; Cem Eroul, ada Devlet Dzenleri ngiltere, Amerika, Fransa,
Almanya, Gzden Geirilmi 7. Bas, Ankara: maj Yaynevi, 2010, s. 196.
[42] Eroul, a.g.e., s. 196.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
303 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

cumhurbakannn seim eklinin deitirilmesidir.


[43]
Bir dier deyile, Fransz
hkmet sisteminin yar bakanlk olmasdr.
[44]
III. Fransadaki Yar Bakanlk Sisteminin leyii
A. YRTMENN KL YAPISI
1. Cumhurbakan
Fransann yrrlkte bulunan 1958 Anayasasnn altnc maddesi, 2000
ylnda deiiklie uramtr.
[45]
Buna gre, nceki halinde grev sresi yedi yl
olan ve birden fazla kez seilmeye msaade eden ilgili maddedeki sre be yla
indirilmitir. Bunun yan sra, Temmuz 2008 deiiklii ile altnc maddenin
ikinci fkras da ayn kiinin arka arkaya ikiden fazla kez seilmesini olanaksz
klar hale getirilmitir.
[46]
Cumhurbakannn grev sresi ve birden fazla kez
seimine dair deiiklik Lionel Jospinin babakan, Jacques Chiracn da cumhur-
bakan olduu dnemde gndeme gelmitir.
[47]
Bahsedilen deiiklik olduka
[43] Une V e Rpublique Plus Dmocratique, Comit de rfexion et de proposition sur la
modernisation et le rquilibrage des institutions de la V e Rpublique, s. 3te belirtildii
zere, 1958 Anayasas, 1958den beri yirmi iki kez deiiklie uramtr. Son on iki yl
ierisinde de on be kez deiiklik yaplmtr.
[44] Grbz, a.g.e., s. 129da belirtildii zere, sz konusu reform iin yaplan referandumun
sonucu yledir: 6.280.297 ekimser, 7.942.695 muhalif, 12.809.363 kabul. ; Eroul,
a.g.e., s. 178.
[45] Onar, a.g.e., ss. 373, 384. Erdal Onar tarafndan belirtildiine gre, bylelikle yani
srenin be yla indirilmesiyle beraber, cumhurbakanl ve millet meclisi seimleri ayn
yl gereklemeye balamtr. Bununla hedefenen, Fransada Milli Meclis seimlerinde
uygulanan dar blgeli iki turlu ounluk sistemi de dikkate alndnda, cumhurbakan
ve yasama ounluunun ayn partiden olmalar olasln ykseltmektir. Bylelikle
Franszlarn cohabitation olarak adlandrd birlikte yaama dnemleriyle karlama
ihtimali bir lde azaltlmak istenmitir.
[46] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06. 2012).
[47] http://www.senat.fr/rap/199-426/199-4261.html, (20.06.2012) 5 Haziran 2000 tarihli
bir televizyon rportajnda dnemin Cumhurbakan Jacques Chirac ilgili konuya dair
yle bir aklama yapmtr: ok dndm. Herkesi dinledim. Her eyden evvel hkmetin
tutumunu inceledim ve kurumlarmz deitirmeksizin bakanlk sresinin yedi seneden be
seneye ksaltlabileceine karar kldm.; http://www.agoravox.fr/actualites/politique/article/
mandat-presidentiel-1-histoire-d-39084, (23.06. 2012). Dnemin cumhurbakan Jacques
Chirac, 5 Haziran 2000 tarihli rportajnda sergiledii olumlu tutumun ncesinde 14
Temmuz 1999 tarihinde gerekletirdii geleneksel rportajnda, aslnda cumhurbakanl
sresinin be yla indirilmesine dair talebe olumlu yaklamadn u szlerle ifade etmitir:
Be yllk sre bir hatadr. u halde, sz konusu sreye ilikin talebi onaylamayacam..
Yukarda belirtildii zere, 5 Haziran 2000 tarihli rportajnda ise sre indirimi konusuna
olumlu yaklamtr. Aslnda Jacques Chiracn bu dncesinin gerisinde yatan asl nedeni
ortaya koymak sanlann aksine ok zor deildir. Kendisinden daha gen ve oy bakmndan
popler olan Lionel Jospin karsnda, 2002 Mays aynda tekrar seilmesinin uzak bir
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
304 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

olumlu niteliktedir. Zira sz konusu deiiklikle beraber, cumhurbakannn


grev sresinin yedi yl olarak ilerlik gsterdii dnemlerde gndeme gelen
cohabitation yani birlikte yaama olasl ok zayfamtr. 2000 ylnn
banda kabul edilen deiikliklerden biri de yasama organ yelerinin belirlen-
mesi iin yaplan seimlerin, cumhurbakanl seiminin ardndan yaplmasna
dairdir. Her iki deiikliin temel getirisi, bundan byle, hem cumhurbaka-
nnn hem yasama organ yelerinin be yl iin seilecek olmalardr. Yasama
organ seimlerinin, cumhurbakanl seimini takiben gerekletirileceine
ynelik kuraln yaratt patlama etkisi sayesinde cumhurbakan seilen
kiinin varlk bulduu parti, yasama organ seimlerinden byk ihtimalle
zafer kazanacaktr. Bylelikle yeni bir birlikte yaama dnemi ihtimali hemen
hemen sfra indirgenmitir.
[48]
Anayasann yedinci maddesinin nc fkrasna gre, grevdeki cum-
hurbakannn sresinin bitmesine en ok otuz be, en az yirmi gn kala
seimler yaplmak durumundadr.
[49]
lk oylamada hibir aday salt ounluu
salayamazsa on be gn sonra ikinci oylamaya geilmektedir. lk oylamada en
ok oyu alan iki adayn yart ikinci oylamada, bylelikle oylarn yarsndan
ounu almas salanmaktadr.
[50]
Cumhurbakannn grev sresince yarglanabilmesinin tek yolu, Trkiye
Cumhuriyetinin 1982 Anayasasnda da bir benzeri kabul edildii zere grevini
srdrmesiyle aka badamayacak ekilde grevlerini ihlal etmesi halidir.
[51]

ihtimal olduu aikrdr. Bakanlk sresini ksaltarak, Franois Mitterandnn 14 sene
sren bakanlnn yaratt doygunluun etkisinden kanmay hesap etmitir. Belirtmek
gerekir ki, sz konusu reform, olduka ksa bir mddet ierisinde somutlatrlmtr.
Ulusal meclis, bahsi geen anayasa deiikliini 20 Haziran 2000 tarihinde 466 oyla
kabul etmitir. Oylamada 28 kar oy kullanlm, 9 vekil de katlmamtr. Ayn deiiklik
senatoda 29 Haziran 2000 tarihinde oylanm ve 228 oyla kabul edilmitir. Bu oylamada
da 34 kar oy kullanlm, 8 vekil ise katlmamtr.
[48] http://www.diplomatie.gouv.fr, (23.06.2012). Yukarda bahsedilen deiikliklerin
sonucunu gsteren somut rnekler arasnda, 2002de Jacques Chiracn yeniden
cumhurbakan seilmesi ve 2007 ylnda Nicolas Sarkozynin zaferi ardndan varlk
bulduklar partileri UMPnin (Union Pour Un Mouvement Populaire) Ulusal Mecliste
ounluu kazanm olmasn sayabiliriz.; http://www.bbc.co.uk, (23.06.2012). Yine
Fransann son cumhurbakanl seiminde Franois Hollanden kazand zaferin
ardndan Ulusal Mecliste de mutlak ounluu ele geiren parti, Hollanden varlk
bulduu PS (Parti Socialiste) olmutur.; http://www.lemonde.fr, (28.07.2012). Franois
Hollande, cumhurbakanl seiminde toplam oylarn yzde 51,7sini kazanmtr.
[49] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06. 2012 ).
[50] Eroul, a.g.e., s. 179. ; http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp,
(20.06.2012).
[51] Trkiye Cumhuriyetinin 1982 Anayasasnn 105. Maddesinin son fkrasnda dzenlendii
zere, cumhurbakan vatana ihanetten dolay ye tam saysnn en az te birinin teklifi
zerine, ye tamsaysnn en az drtte nn verecei kararla sulandrlr. Ancak
Fransz Cumhuriyetinin 1958 Anayasasnn 68. Maddesine gre, cumhurbakannn
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
305 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

Anayasann altm sekizinci maddesinin birinci fkrasnda belirtildii zere,


cumhurbakan devlet ynetimindeki uygulamaya aka aykr olan kusurlu fiili
neticesinde grevinden alnr. Altm yedinci maddenin ikinci ve son fkrasnda
da cumhurbakannn, be ylla snrlanm grev sresi boyunca hibir yarg
mercii ve Fransz idari makam nnde tanklk etmesi, herhangi bir soruturma
yahut kovuturmann konusu yaplmas istenemez.
[52]
Zamanam sreleri
kesintiye urar. Ayrca grevinin brakmasn takip eden bir aylk srenin biti-
minde, kendisine kar yrtlmesi o ana kadar engellenen davalarn almas,
durumalarn da devam mmkndr.
[53]
Cumhurbakannn grevden alnma
karar Yce Divan olarak toplanan Millet Meclisi tarafndan alnr.
[54]
V. Fransz Cumhuriyet sistemine gre devlet bakanna belirli bir arlk
verilmektedir.
[55]
Fransada cumhurbakan, hem devlet bakan hem de yrt-
menin ba konumundadr. Yrtmenin ba olma olgusu simgesel nitelikte
deildir. Bu balamda, zellikle ulusal savunma ve d siyaset konularnda
yrtmenin tek yetkilisi konumundadr. Ayrca yrtmeye has olan dier iler
bakmndan da etkisi hissedilmektedir. Kar imzaya gereksinim duymadan tek
imza ile gerekletirebilecei birden fazla yetkisi bulunmaktadr. Anayasann on
dokuzuncu maddesinde, cumhurbakannn hangi hallerde tek imza ile hareket
edebilecei belirtilmitir.
[56]
grevini srdrmesiyle aka badamayacak ekilde grevlerini ihlal etmesi halinde
alnacak kararlarn ilgili Meclisin ya da Yce Divan yelerinin tam saysnn te ikisinin
ounluuyla alnmas zorunludur.
[52] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06.2012).
[53] A.g.e.
[54] A.g.e.; Eroul, a.g.e., s. 199da belirtildii zere, Fransada 21 Temmuz 1993 deiiklii ile
beraber iki ayr yce divan oluturulmutur. Bunlardan biri cumhurbakan iin yetkilidir.
Ki bu makamn ismi, Yksek Adalet Divandr. Her iki meclisten eit sayda gelen toplam
24 asl, 12 yedek yeden oluur. Yksek Adalet Divan kararlarnn temyiz edilebilecei
bir st merci bulunmamaktadr. Dier yce divan ise, bakanlarn grevlerine ilikin
sulamalara ilikin yarglamann yapld Cumhuriyet Adalet Divandr. Bu divann 12
yesi meclislerden gelirken, ye Yargtaydan gelmektedir. Dierinden nemli bir fark
var, o da, kararlarnn Yargtay Genel Kurulunda temyiz edilme imkn vardr.
[55] Fendolu, a.g.e., s. 19.
[56] Pactet, a.g.e., s. 347de belirtildii zere Fransada cumhurbakan, yrtmenin en yksek
seviyedeki ve birincil olarak ne kan unsurudur. Babakan, cumhurbakanna gre
ikinci srada ve cumhurbakanna gre snrlandrlm bir biimde varlk gstermektedir.
Cumhurbakan Jacques Chiracn 1996 ylnda ald karar, Cumhurbakannn sra
bakmndan stn olduunu gzler nne seren nemli bir rnektir. Chirac, 1996 ylnda
askerlik yoklamasn kaldran ve onun yerine profesyonel orduyu getiren bir karar vermitir.
Aslnda milli savunmann genel tekilatlanmasna ilikin byle bir kararn Anayasann
34. Maddesine gre hkmet tarafndan bir kanun tasars olarak sunulup Mecliste
oylamaya tabi tutulmas gerekmektedir. Ancak gerek hkmeti tarafndan takip edilme
gerek parlamentodaki ounluunun verdii gvenle, ilgili deiiklie ilikin kararn
Meclislere tamadan ve bildirmeden nce vermitir.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
306 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Buna gre, sekizinci maddede belirtilen babakan atamak ve babakann


nerisi ile bakanlar atamak ve grevlerine son vermek; on birinci maddeye
gre, meclislerin nerisi ile belli yasa tasarlarn referanduma gtrmek, on
altnc maddede belirtilen cumhuriyetin kurumlar, ulusun bamszl, lke
btnl, uluslar aras taahhtlerin yerine getirilmesi ar ve yakn bir tehdit
altndaysa ve anayasal glerin ileyii kesintiye uram durumda ise, babakana,
meclis bakanlarna ve Anayasa Konseyine danp ulusa bildiri yaynladktan
sonra gerekli grd nlemleri almak hususunda kar imzaya gereksinim
duymamaktadr.
[57]
Yine devam edersek, on sekizinci maddeye gre, cumhur-
bakan meclislere iletiler gnderebilmektedir. Sz konusu iletiler meclislerde
okunurlar ve bunlar herhangi bir tartmann konusu yaplmazlar.
On ikinci maddeye istinaden fesih hakkn kullanabilmektedir. Buna gre,
babakana ve meclis bakanlarna dantktan sonra, Millet Meclisini feshedebi-
lir. Ancak sz konusu fesih, on altnc maddenin ilerlik kazand durumlarda
gerekletirilemez. Cumhurbakanna veklet edildii dnemlerde de kullanla-
maz. Grld zere cumhurbakan, gerek on altnc madde sayesinde sahip
olduu imtiyaz gerek Millet Meclisini feshetme imknyla olduka gl bir
konuma ykselmektedir. Bu nedenle, Fransadaki bakan sanki cumhuriyeti
dzen stnde oturan bir kraldr.
[58]
Anayasann elli drdnc ve altm birinci
[57] Eroul, a.g.e., s. 185te belirtildii ve Fransz Anayasasnn 16 maddesinden de okunduu
zere, Temmuz 2008 tarihinde mulk bir ifadenin hkim olduu on altnc maddenin
ktye kullanmn engellemek zere deiiklik yaplmtr. Buna gre, cumhurbakannn
sz konusu yetkileri kullanmaya balamasndan itibaren otuz gn getikten sonra ayr ayr
iki meclisin bakanlar ile altm milletvekili ya da senatr olaanst yetkileri kullanma
koullarnn srp srmediini sorgulatmak zere Anayasa Konseyine bavurabiliyor.
Yetki kullanmnda altm gn dolduunda ise, her halkarda Anayasa Konseyinin kendisi
durumu inceleyip kamuya aklama yapmak konusunda yetkilidir. GS. niversitesi-Eric
Sales: Bakanlk sisteminde snrsz otoriteyi dengelemek art, http://www.euractive.com,
(28.07.2012). Bu rportajda Eric Sales tarafndan belirtildii zere, Fransa cumhurbakan,
Fransz Anayasasnn on altnc maddesi uyarnca, kriz zamanlarnda bir diktatr gibi
hareket edebilir ve ulusun bamszlna, btnlne ynelik aniden karlalabilecek
tehditlere kar tm gc kendinde toplayabilir. ; Duverger, Le Concept de rgime
semi-prsidentiel, Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-Prsidentiels, s. 13te kaleme
alnd zere, Fransz anayasasnn on altnc maddesi, cumhurbakann gerek bir
diktatr yapmaktadr. Weimar Anayasasnn krk sekizinci maddesinin aksine ki orada,
bakana kamu gvenlii ve dzeninin yeniden temini iin gerekli nlemleri almak imkn
tannmken; Fransz anayasasnda ciddi bir biimde karma ve tehdit kavramlar
kullanlmtr. Bunlar yeri geldiinde olduka belirsiz ve geni olabilmektedir.
[58] Trkkaya Atav, Federasyon Bakanlk Yar-Bakanlk, stanbul: Destek Yaynevi, 2011, s.
183. Trkkaya Atav tarafndan vurguland zere, buyurganla kar yeterince birikimli
ve bilinli olmayan kimi baka toplumlarn yar bakanlk dzenine zenirken bile, bu
duyarl koullar iyi deerlendirmeleri gerekir. Bizim de katldmz bu gr, zellikle
Trkiyedeki gelimeler dikkatle mercek altna alnarak incelenmelidir. Zira mteakip
cumhurbakan halk tarafndan seileceinden, babakan ve cumhurbakan arasnda bir
meruiyet krizi kma olasl hi de uzak deildir.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
307 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

maddeleri uyarnca, henz onaylanmam uluslararas antlamalar ve sdar


edilmemi yasalar anayasaya uygunluk denetiminde gemek zere Anayasa
Konseyine gnderebilir.
[59]
Elli altnc maddeye gre, cumhurbakan, dokuz
yeden oluan anayasa mahkemesinin yesini atama yetkisine sahiptir.
Fransada cumhurbakanlar fesih yetkisini birok kez kullanmtr. rne-
in, 1962 yl Ekim aynda Millet Meclisi Georges Pompidou hkmetine
gvensizlik oyu vermitir. Bunun zerine cumhurbakan General Charles de
Gaulle, Millet Meclisini 9 Ekim 1962 tarihinde feshetmitir. Feshi takip eden
srete gerekletirilen seimlerde halk, General Charles de Gaulle destekleyen
bir milletvekili ounluunu meclise tamtr.
[60]
Fransadaki bir baka fesih
olay da 1968 Mays olaylarndan sonra lkenin kurumlarnn meruluunu
yitirdii iddias neticesinde gerekletirilmitir. Sz konusu iddialar takiben
cumhurbakan Charles de Gaulle, Millet Meclisini 30 Mays 1968 tarihinde
feshetmitir. Bunun zerine, ayn yln haziran aynda seimlere gidilmi ve
halkn ounluu, iktidardaki Charles de Gaulle desteklemitir.
[61]
Bahsi geen
rnekler haricinde bir de taktik fesihler sz konusudur. Fransada gerekleti-
rilmi taktik fesihlerin banda, 22 Mays 1981 ve 14 Mays 1988 tarihlerinde
cumhurbakan Franois Mitterand tarafndan Millet Meclisinin st ste iki
defa feshedilmesi gelmektedir. Yaplan seimlerin her ikisinde de halk, Franois
Mitterand destekleyen sosyalist ounluu meclise gndermitir. Nitekim
[59] Marthe Fatin-Rouge Stfanini, Le Conseil Constitutionnel Dans la Rvision Constitutionnelle
du 23 juillet 2008 Sur la Modernisation des Institutions, Revue franaise de Droit
constitutionnel, no.78, 2009, s. 280.
[60] Gzler, Devlet Bakanlar: Bir Karlatrmal Anayasa Hukuku ncelemesi, Bursa: Ekin
Kitabevi Yaynlar, 2001, s. 133. ; Maurice Duverger, Lexprience franaise du rgime
semi-prsidentiel, Maurice Duverger (Yn.) Les Rgimes Semi-Prsidentiels, Paris: Presses
Universitaires de France, 1986, ss. 47-48. Duverger tarafndan belirtildii zere, 1962
ylnda hkmetin, milletvekilleri tarafndan devlet bakannn genel oylama ile seilmesine
dair anayasal reforma kar kmalarndan dolay drlmesinin ardndan, General
Charles de Gaullen telafuz ettii fesih mekanizmas birbirini izleyen iki oylamaya
yol amtr. 1962 Kasm aynda yaplan referandumda Franszlar, devlet bakannn
halk tarafndan seilmesi ynnde karar almlardr. Ancak verilen oylar ayn zamanda,
mteakip devlet bakan seimi sonucunun da gstergesidir. Zira referandum ncesinde
General de Gaulle, evet ounluunun kendi deyimiyle zayf, dk, belirsiz olmas
halinde dn olmayacak bir biimde yetkilerini terk edeceini belirtmitir. Nihai
olarak, kendisinin grev sresi de referandumdan kan %62lik bir oranla yenilenmitir.
Bu durum neticesinde yasama organ iin yaplan seimlerde, UNRnin (Union pour la
Nouvelle Rpublique) oylar %17den %32ye sramtr. ; Duverger, Le systme politique
franais, ss. 469-474. Belirtmek gerekir ki, UNR, General de Gaullen himayesi altnda
kurulmu bir siyasi partidir. Sz konusu parti daha sonra, UDR (Union des Dmocrates
pour la Rpublique) ve ardndan da RPR ( Rassemblement pour la Rpublique) haline
dnmtr. Bir baka deyile RPR, de Gaulle hareketinin ald son isimdir.
[61] Gzler, Devlet Bakanlar: Bir Karlatrmal Anayasa Hukuku ncelemesi, s. 133.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
308 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Mitterandn Charles de Gaullen izinden gidii, sosyalist partinin %25lik


oy orann 1978 ylnda, %38e ykseltmitir.
[62]
Keza 21 Nisan 1997 tarihinde de cumhurbakan Jacques Chirac da Millet
Meclisini feshetmitir. Fakat bu defa, fesih ile elde edilmek istenen sonu ger-
eklememi ve 1 Haziran 1997de yaplan seimlerde halk, Chiraca muhalif
bir ounluu meclise tamtr. Byle bir durumla kar karya kalan Fransz
cumhurbakanlar istifa etmek zorunda kalabilir. Fakat Chirac istifa etmemeyi
tercih etmitir.
[63]
Cumhurbakannn kar imzaya ihtiya duymakszn kulland yetkileri
haricinde kar imza olmakszn kullanamayaca yetkilerden de bahsetmek
yerinde olacaktr. Buna gre, balama, meclisi olaanst toplama ve top-
lanty kapatma ile kendisine gnderilen kanunlar geri gnderme yetkileri
[64]

kar imzal olarak kullanlabilmektedir.
[65]
2. Hkmet
Hkmetin 1946 Anayasasndaki karl Conseil des Ministres yani
bakanlar kuruluydu. imdi premier ministre yani babakan olarak adlandr-
lan makam nceden prsident du Conseil des Ministres yani bakanlar kurulu
bakan olarak adlandrlmtr. Bu ayrma dikkat ekmemizdeki gaye, 1962
ylnda gerekletirilen anayasa deiiklikleri ile yrtmenin de ba haline gelen
cumhurbakannn, bakanlar kuruluna bakanlk etme yetkisinin hukuki dile
nasl yansdn gstermektir. Szckler bouna deitirilmemitir.
[66]
Belirtildii zere, V. Cumhuriyet dneminde, bakanlar kurulunun gerek
ba cumhurbakandr.
[67]
Babakann, bakanlar kuruluna bakanlk etmesi ancak
[62] Duverger, Lexprience franaise du rgime semi-prsidentiel, Maurice Duverger (Yn.)
Les Rgimes, a.g.e., s. 49.
[63] Gzler, Devlet Bakanlar: Bir Karlatrmal Anayasa Hukuku ncelemesi, ss. 133-134.
[64] A.g.e., s. 150de belirtildii zere, parlamento geri gnderilen kanunu ikinci kez grrken
ayn kanunu ayn ounluk ile kabul edebilir. Zira ikinci grmede nitelikli bir ounluk
aranmamaktadr. Netice itibariyla, Fransada cumhurbakanna kar imza ile kullanmak
artyla tannm kanunlar geri gnderme yetkisi, bir geciktirici vetodur.
[65] Eroul, a.g.e., ss. 186-187. Yazar tarafndan vurguland zere, kanunlar geri gnderme
yetkisi, 1958 Anayasas dneminde hemen hemen hi kullanlmamaktadr. Bu yetki, V.
Cumhuriyet dneminde ilk kez, 1983 ylnda kullanlmtr.
[66] Eroul, a.g.e., s. 187.
[67] Duverger, Le Concept de rgime semi-prsidentiel, Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-
Prsidentiels, ss. 13-14te yar-bakanlk rejimini uygulam ve uygulamakta olan Weimar
Almanyas, Portekiz ve Finlandiyada cumhurbakannn yrtme ierisindeki durumlar
belirtilmitir. Buna gre, Weimar dneminde, devlet bakan hkmetin normal ileyiinden
ayrlmtr. Zira bakan, bakanlar kuruluna katlmam; bakanlar kuruluna, anslye
bakanlk etmitir. Portekiz Cumhuriyeti bakan da buna yakn bir durumdadr; zira
babakann daveti olmakszn ( ki bu neredeyse hi gereklememitir) bakanlar kurulunda
hazrda bulunamaz. Finlandiya cumhurbakan daha orta bir konumda bulunmaktadr.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
309 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

gndemin nceden belirlenmi olmas ve cumhurbakannn yazl biimde


veklet vermesi halinde mmkndr. Babakann ii, anayasann yirmi birinci
maddesinde belirtildii zere hkmeti ynetmekten ibarettir. Fransz bakanlar
kurulunda, devlet bakanlar, bakanlar, zel grevli bakanlar
[68]
, babakana ya da
bir bakana bal olarak alan yahut zerk alan devlet sekreterleri ve Nicolas
Sarkozy tarafndan oluturulmu zerk alan yksek komiser
[69]
yer almaktadr.
Bakanlar Kurulu ve cumhurbakannn yrtme ierisinde nasl bir yetki
paylamn gerekletirmeleri gerektiine dair kesin bir hkm bulunma-
maktadr. rnein anayasann yirminci maddesinin ilk fkrasna gre, ulusun
siyasetini belirleme ve yrtme yetkisi hkmete aittir. Hkmeti yani bakanlar
kurulunu ynetmek yetkisi babakana hasredilmiken, bakanlk etme yetkisi
cumhurbakanna braklmtr.
[70]
Yine karkla neden olan bir baka husus
da anayasann yirmi ikinci maddesinde dzenlendii zere babakann, yapaca
ilemleri yrtecek bakanlarn kar imzasna ihtiya duymasdr. Sz konusu
karkl giderebilecek nitelikte ak ve kolay anlalabilir dzenlemelerin
yaplmas gerekmektedir.
Karlkl yetkilerin snrlarn gsteren yazl dzenlemelerin bulunmay
nedeniyle uygulamaya bakmak gerei hissedilmektedir. Bu balamda, Lijphartn
ortaya att ve Sartorinin de benimsedii sarka yaklam dikkate alnmaldr.
Birok hukuku ve siyaset bilimci tarafndan ifade edildii zere, cumhurba-
kan ve hkmet ayn siyasal ounluktan geliyorsa yrtmenin ileyi biimi
bakanla doru kayar, aksi durumda ise birlikte yaama olarak adlandrlan
parlamenter sisteme yaklaan zorunlu uzlama dnemi gndeme gelmektedir.
[71]
Fakat Fransann durumunu bu ekilde yani bir yandan bakanlk sistemine
te yandan parlamenter rejime kayan dnemlerden ibaret olarak tanmlamak
bizce doru gzkmemektedir. Zira burada sz konusu olan sistemin gerekli
kld durumun yaanmas, daha ak bir ifadeyle Sartorinin deyimiyle sistem
ii bir harekettir.
[72]
Aksi halde, sistemin kendine has bir ze ve manta sahip
olmad anlam kar ki, bu da yar bakanl gerek bir sistem olup olmad
tartmalarna neden olunur.
Uygulamada, bakanlar her aramba, babakann varlnda cumhurbakannn yokluunda
toplanrlar. Ancak bir sonraki gn toplantsna cumhurbakan bakanlk eder ve babakann
yerini alr.
[68] rnein dileri bakannn yannda Avrupa ilerinden sorumlu zel grevli bakan sz
konusu olabilir. Bu tr bakanlar her hkmette yer almayabiliyor.
[69] Eroul, a.g.e., s. 189da belirtildiine gre, u anda grev yapan yksek komiser, yoksullua
kar dayanma ilerinden sorumludur.
[70] Duverger, Le Concept de rgime semi-prsidentiel,Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-
Prsidentiels, s. 14.
[71] Bu ynde gr bildiren aratrmaclardan bazlar, Cem Eroul, Vedel ve Duverger.
[72] Sartori, a.g.e., s. 165.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
310 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Fransada sistem ierisinden kaynakl hareketlerin temelinde tarafarn


konumlarn iyi kavram olmalar yatmaktadr. Mitterand ve Chirac dnemine
bakarsak, babakan Chiracn gelecekte Mitterand gibi buyurgan bir bakan
olma midi byk rol oynamtr. Tabii ki, bu durumun tam tersi, ztlama ve
kavgadan taraftar olan birlikte yaama dnemleri de gndeme gelebilir, bu her
zaman bir ihtimaldir. Fransadaki uygulamadan kaynaklanan forml uyarnca
blnm ounluklar sorunu, ban yerini deitirmek, kim ounluu salarsa
onun otoritesini glendirmek suretiyle zme kavumaktadr. Sartorinin
deyimiyle, bu durum, dnlm olmasa da anayasal bycln en parlak
rndr.
[73]
B. YASAMANIN K MECLSL YAPISI
Yneltilen her trl eletiriye ramen parlamento, demokrasinin var olmasn
salayan vazgeilmez bir gstergedir. phesiz, bir yahut iki kanattan oluabi-
len parlamentonun varl, gnmzde birok devlet ynetiminde grld
zere, gerek demokrasinin teminat iin yeterli deildir.
[74]
Ancak parlamento,
yneten ounluu ve muhalefeti kar karya getirerek yasama fonksiyonunun
iletildii ve bu fonksiyonun yerine getirilmesi amacyla tartmalarn yapld
nemli bir zemindir. Bu noktadan itibaren Fransada geerlik gsteren hkmet
sisteminin nemli bir paras olan ve Fransz demokrasisinin temelini oluturan
Millet Meclisi ve Senatoya ilikin aklamalarda bulunulacaktr.
1. Millet Meclisi
ncelikle belirtmek gerekir ki, Millet Meclisinin temsil edici karakteri
Senatoya kyasla tartmasz bir stnle sahiptir.
[75]
Millet Meclisi, toplam
ye says 577dir ve tek dereceli seimle seilirler.
[76]
Bunlardan 555 milletve-
kili, anavatandan seilirken geriye kalanlar ise, denizar blgeler ve denizar
yresel ynetimlerden gelmektedir.
[77]
Millet Meclisi be senelik bir yasama
dnemi iin oluturulmaktadr. Millet Meclisi, halkn kendilerini temsil eden
milletvekillerini gnderdikleri bir meclistir. Yani kaynan halkn tercihlerinden
[73] A.g.e., s. 166.
[74] Yves Mny, Le Systme Politique Franais, 2. Bask, Paris: CLEFS Politique Montchrestien,
1993, s. 83.
[75] A.g.e., s. 85.
[76] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06.2012). 1958
Fransz Cumhuriyeti Anayasasnn 24. maddesinde dzenlenmitir. Madde bal
Parlamentodur.
[77] Eroul, a.g.e., s. 161. 2012 yl itibariyla, iki yeni denizar yresel ynetim yaratldndan
milletvekili says 579 olacaktr.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
311 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

almaktadr. Bir baka ifadeyle, her bir meclis yesi, hibir emredici veklete
bal olmakszn seilir.
[78]
Millet Meclisi yelii, blge genel meclis yelii, il genel meclis yelii,
en az 3500 nfuslu bir belediyede belediye meclis yelii ile badamaktadr.
Fakat artk milletvekilleri grevlerini brakmadka Avrupa Parlamentosu ye-
lii, belediye bakanl ya da bakan yardmcl yapamamaktadr. Bununla
beraber, retim yelii milletvekillii ile badamaktadr.
[79]
Millet meclisinde
de yasama sorumsuzluu ve dokunulmazl olarak ikili bir ayrma tabi tutulan
yasama baklklar sz konusudur.
[80]
Yasama srecinde yrtmenin egemenliini pekitirmek iin anayasann
sunduu nemli bir yol vardr. Buna gre, babakan belli bir metnin kabuln
salamak iin Millet Meclisi nnde hkmetin siyasal sorumluluunu ortaya
atabilir. Eer yirmi drt saat ierisinde meclis ye tam saysnn onda biri ora-
nnda bir gvensizlik nergesi sz konusu olmazsa tasar, yasalar.
[81]
2. Senato
Duvergerye gre iki kanatl bir parlamento yaps eitlii salamaya uzaktr.
yle ki, her iki kanadn yelerinin statleri ve i yaplanmalar hemen hemen
benzerlik gstermekle beraber, Senatonun yetkileri olduka snrldr. rne-
in, Senatonun hkmeti drme imkn olmad gibi Millet Meclisinde
oylanan kanunlarn kesin olarak kabuln geciktirmek haricinde, onlara kar
durmas sz konusu deildir.
[82]
Senato, Fransada cumhuriyetin kurulmasn
lml monari yanllarna kabul ettirmek iin cumhuriyetilerin, 1875 ylnda
demek zorunda kaldklar bir bedeldir.
[83]
Senato, 24 ubat 1875 tarihli kanun
ile tesis edilmitir.
[84]
[78] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06.2012). 1958
Fransz Anayasasnn 27. maddesinde dzenlenmitir.
[79] Eroul, a.g.e., s. 162.
[80] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06.2012). 1958
Fransz Cumhuriyeti Anayasasnn 26. Maddesinin 1. Fkrasnda yasama sorumsuzluu
yle bir ifadeyle dzenlenmitir: Parlamentonun hibir yesi, grevini ifa ederken ileri
srd fikirlerden ve kulland oylardan dolay kovuturulamaz, aranamaz, tutuklanamaz
ve yarglanamaz.; yine ayn maddenin 2. Fkrasnda ise yasama dokunulmazl
dzenlenmitir: Parlamentonun hibir yesi, su ve kabahatlerinden dolay ait olduu
meclisin izni olmakszn tutuklanamaz, hrriyetini kaldrc veya snrlandrc tedbirlere tabi
tutulamaz. Ancak ar cezalk su veya sust hali yahut kesin mahkmiyet durumlarnda
bu izin gerekli deildir.
[81] Eroul, a.g.e., s. 173.
[82] Duverger, Le Systme Politique Franais, s. 338.
[83] A.g.e., s. 339.
[84] Claude Nicolet, Lide Rpublicaine en France 1789-1924, Gallimard, 1994, s. 165.; lhan
Arsel, nc Fransz Cumhuriyetinde Senato, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi
Dergisi, Cilt 11, Say 1-2, s. 98de belirtildii zere, Fransa nc Cumhuriyet Anayasas
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
312 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Dnemin koullar dhilinde ele alndnda cumhurbakan, tasz bir


kral olarak nitelendirilebilir. Zira dorudan demokrasinin yokluu sz konu-
sudur. Anayasaya dein konularda milletvekillerinden oluan meclis ve bu
meclise oranla daha stn bir konumda olan Senato, dnemin en fazla zerinde
konuulan temel noktalarn oluturmaktadr.
[85]
Tm bunlara bir de, cumhur-
bakannn Senato ile anlaarak milletvekillerinden oluan meclisi databilme
prensibini; anayasann sessiz kalarak, devlet ve kilise arasnda anlamay tanmas
ve ak bir ekilde Tanrnn varlnn kabul etmesini de ekleyince, cumhuriyet
szcnn resmi anlamda tannmasnn cumhuriyetilere ok pahalya mal
olduu dnlebilir.
[86]
Senato, yerel ynetimlerin temsiline odaklanan bir meclistir. Senatoda
331 senatr bulunmaktadr. 2011 yl iin bu say 348dir ve bunlar arasndan
326 senatr anavatandan seilirken geriye kalanlar ise Fransa dnda oturan
Franszlar semektedir.
[87]
Grev sresi alt yl olan senatonun her ylda bir,
yars iin ksmi yenileme sz konusudur. Senato yeleri, yasama sorumsuzluu
ve yasama dokunulmazlndan faydalanr.
[88]
Senatoda yaplan tartmalar,
Millet Meclisinde daha nce oylanm olan metinlere ilikin dzeltmelerin
ileri srlerek iyiletirilmelerini salar. Bu bakmdan, senatonun salad fren
mekanizmas genellikle faydal neticeler ortaya karmaktadr.
[89]
Fransada olduka ilgin olan bir husus, yasa alannn anayasa tarafndan
snrlandrlmasdr. Belirlenen alan dndaki konular dzenleme yetkisi,
yrtme erkine braklmtr. Bir metnin yasalaabilmesi iin her iki meclis tara-
fndan da kabul edilmesi gerekmektedir. Eer anlama salanamazsa, ilgili konu
ikier defa daha grlr. Bir sonuca varlamazsa, babakan konu hakknda
bir karma komisyon kurulmasn talep edebilir. Karma komisyon anlamaya
varamamsa yahut komisyon metni meclislerin biri yahut ikisinde birden
reddedilmise Millet Meclisinden son karar vermesi istenebilir.
[90]
ayr kanundan olumutur. Bunlar srasyla; 24 ubat 1875 tarihli Senatonun kuruluuna
dair kanun, 25 ubat 1875 tarihli Kamu organlarnn tekiline dair kanun ve son olarak,
16 Temmuz 1875 tarihli Kamu organlarnn ilikilerine dair kanundur. ; http://mjp.univ-
perp.fr/france/co1875.htm, (28.08.2012)., 25 ubat 1875 tarihli kanunun 1. Maddesinin
ilk fkras yledir: Yasama kuvveti, senato ve milletvekillerinden oluan meclis tarafndan
yerine getirilmektedir.; 2. Maddesi: Cumhurbakan, Senato ve milletvekillerinden ibaret
meclisin birleiminden oluan Ulusal Meclis nezdinde mutlak ounlukla seilir. Yedi yl iin
tayin edilir. Yeniden seilebilir.
[85] Nicolet, a.g.e., s. 166.
[86] A.g.e.
[87] Eroul, a.g.e., s. 161.
[88] http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, ( 20.06.2012). 1958
tarihli Fransz Anayasasnn 26. maddesinde dzenlenmitir.
[89] Duverger, Le Systme Politique Franais, s.341.
[90] Eroul, a.g.e., s. 173.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
313 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

SONU
Y
ar bakanlk sisteminin ileyii ilk bakta istikrar salar nitelikte gr-
lebilir. Zira devlet bakannn, dorudan halk tarafndan seilmesi sz
konusudur. Ancak skntl olan taraf, yrtme organnn, bakanlk
rejiminde olduu gibi tek bal bir yap arz etmemesidir. Dier bir anlatmla,
cumhurbakannn, yasamann ounluuyla ayn siyasi izgide olmad hallerde
zorunlu olarak ounluun babakan ile birlikte yaamak zorunda kalmasdr.
Burada siyasi uzlama kltr, toplumsal yap, gelenekler devreye girmektedir.
Cumhurbakannn yasama ounluu ile ayn siyasi izgide bulunduu
olaslndan yola karsak da yrtmenin koullar gerei tek elde toplanmas
gndeme gelecektir. Esasen bu noktada demokrasi kltrnn ok salam
temellere dayal olmas gerekmektedir. Eer byle bir yap kurulamamsa,
tek adam ynetiminin ilerlik kazanabilecek olmas pek artc olmamaldr.
Kald ki, tipik bir yar bakanlk sistemi olan Fransada, 1995 ylnda yaplan
cumhurbakanl seiminde kazanan tarafn kazancnda ne kadar kk bir
farkn rol oynadn gsteren bir rnek yaanmtr. Chirac, ikinci turda oyla-
rn %52,6sn alm, dier aday, Jospin ise, oylarn %47,4n kazanmtr.
[91]

Bu demek oluyor ki, halkn byk ounluunun baka bir aday destekledii
durumlarda, meydana gelebilecek tek elde toplanan yrtme olgusu toplumda
rahatszlk yaratabilir. Ayrca bu konuyla yakndan ilgili olan nemli bir baka
husus daha vardr. O da, Fransada cumhurbakan seilen kiinin, parti genel
bakanlndan istifa etmek zorunda kalmamasdr. Yani, cumhurbakan seilen
kii, ayn zamanda geldii siyasi partinin lideri olmaya devam eder.
Bir cumhurbakannn toplumun geni kesimlerinin tercihini yanstma-
yabilecei durumlar ele alrsak, salt halk tarafndan gerekletirilen seimin,
sistemi ne derece yksek demokrasi deerleri ile buluturaca da tartmal
bir konudur. Dier bir konu da, pek oklarnca ileri srlen hesap sorulabilir-
lik meselesidir. Yar bakanlk sistemi bu konuda zm hayli zor sorunlara
yol aabilecek niteliktedir. Biz bu noktada birka soru sormakla yetinelim:
Gerekten, halk tarafndan seilmi cumhurbakan ile yasama organndaki
ounlua gre olumu hkmetin farkl siyasi grte olmalarn ifade eden
birlikte yaama dnemlerinde yaanabilecek bir baarszlktan tr, seim
srasnda semen kimden hesap soracaktr?
[92]
Meruluklarn ayn kaynaktan alan cumhurbakan ve hkmetin, belli bir
konuda ztla dmesi ihtimali halinde hangisinin istei gerekleebilecektir?
[91] Onar, a.g.e., s. 378.
[92] A.g.e., s. 380.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
314 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Uzlama kltrnn zayf olduu toplumlarda, byle bir durumun siyasi krize
yol amamas dnlemez.
[93]
Yar bakanlk rejimi ile istikrara yelken alabilecei dncesinde olanlara
verilebilecek bir dier rnek de Rusyadr. Yeltsinin Mart 1998de balatt
babakanlarn birini grevden alp dierini greve getirme sreci, 31 Aralk
1999da Yeltsinin istifas ile sonulanmtr. Bu srete yaanan hkmet krizleri
neticesinde, on yedi ay ierisinde, toplam drt babakan deimi ve nihai olarak
cumhurbakan istifa etmitir. Bu da, bir kez daha demokrasi kltrnn ne
denli nemi haiz olduunu gstermektedir.
Yar bakanlk sisteminin ileyii zaman ierisinde zellikle de birlikte
yaamann zorunlu olduu dnemlerde zorlaabilmektedir. Toplumsal ve siyasal
yaplar itibariyla uzlamaktan yoksun, uzlama alkanl olmayan toplum-
larda, sistemin istikrar salayabilme olasl da ortadan kalkmaktadr. Aksine,
kurtulmak iin bir are olarak grlen sistem, hkmet krizlerinin artmasna
sebep olabilmektedir. Uzlamann tek bana yeterli olmayacan aklkla
syleyebiliriz. Bu erevede, uzlamay salayabilecek olan demokrasi teme-
linin var olmas byk nem arz etmektedir. Fransann bugne kadar ciddi
bir kriz yaamam olmas bundan sonra da yaamayacak olmas anlamna
gelmemektedir. Bugne kadar tecrbe edilmi birlikte yaama dnemlerinin
kazasz atlatlmas, durumun gereine gre rollerin stlenilmesiyle sz konusu
olabilmitir. Byle bir tablonun oluumunda demokrasi zeminin salamlnn
ve uzlamaya yatknln pay byktr.
[93] A.g.e., s. 381. rnein, ili 1973te sosyalist bakan Allende ile sac ounluun yer
ald yasama organ arasndaki gr ayrlnn yaratt kriz neticesinde, 11 Eyll
1973te askeri darbe olmu ve Allende intihar etmitir. ; Duverger, Lexprience franaise
du rgime semi-prsidentiel, Duverger (Yn.), Les Rgimes Semi-Prsidentiels, s. 50de
belirtildii zere, baz yazarlar yar bakanlk rejimin ift bal yrtme yapsn u ekilde
zetlemitir: Kt giden her ey babakann hatas, iyi giden her ey de devlet bakanna
aittir. Ancak Fransada halk gayet iyi bilir ki, stn otorite Elysede ikamet etmektedir.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
315 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
H
A
K
E
M
L

KAYNAKLAR
Kitaplar
Atav Trkkaya, Federasyon Bakanlk Yar Bakanlk, stanbul: 2011.
Chantebout Bernard, Droit Constitutionnel, Paris: 2007.
am Esat, Devlet Sistemleri, stanbul: 1993.
Duverger Maurice, Le Concept de rgime semi-prsidentiel, Maurice Duverger (Yn.), Les Rgimes semi-
prsidentiels, Paris: 1986.
Duverger Maurice, Lexprience franaise du rgime semi-prsidentiel, Maurice Duverger (Yn.), Les Rgimes
semi-prsidentiels, Paris: 1986.
Duverger Maurice, Le Systme Politique Franais, 1996.
Eroul Cem, ada Devlet Dzenleri ngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, 2010.
Fendolu Hasan Tahsin, Bakanlk Sistemi Tartmalar (Stratejik Dnce Enstits Analiz), Ankara: 2010.
Gzler Kemal, Devlet Bakanlar: Bir Karlatrmal Anayasa Hukuku ncelemesi, Bursa, 2001.
Gzler Kemal, Anayasa Hukukunun Genel Esaslarna Giri, Bursa: 2008.
Grbz Yaar, Karlatrmal Siyasal Sistemler, stanbul: 1987.
Mny Yves, Le Systme Politique Franais, Paris: 1993.
Nicolet Claude, Lide Rpublicaine en France 1789-1924, Gallimard, 1994
Pactet Pierre, Institutions Politiques Droit Constitutionnel, Paris: 1997.
Sartori Giovanni, Karlatrmal Anayasa Mhendislii Yaplar, zendiriciler ve Sonular zerine Bir nceleme,
ev. Ergun zbudun, Ankara: 1997.
Tezi Erdoan, Anayasa Hukuku, stanbul: 2006.
Turhan Mehmet, Hkmet Sistemleri ve 1982 Anayasas, Diyarbakr: 1989.
Makaleler
Arsel lhan, nc Fransz Cumhuriyetinde Senato, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 11,
Say 1-2, ss. 97-144.
Bayndr M. Sava, Kta Avrupasnda Yar-Bakanlk Rejimi rnekleri ve Bir Deerlendirme, Kamu Hukuku
Arivi, Eyll 2007, ss. 116-126.
Beceren Ertan ve Kalaan Gkhan, Bakanlk ve Yar Bakanlk Sistemi; Trkiyede Uygulanabilirlii Tartmalar,
stanbul Ticaret niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Say 11, 2007, ss. 163-181.
Cohendet Marie-Anne, Quel Rgime Pour La VI e Rpublique?, Revue Du Droit Public, No 1/2, 2002.
23 Temmuz 2008 Tarihli Anayasa Reformu Inda Fransadaki Yar Bakanlk Sistemi / DUNBAY
316 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
H
A
K
E
M
L

Houillon Philippe, Le Controle Extraordinaire Du Parlement, Pouvoirs, no 134, 2010, ss. 59-69.
Levade Anne, Les Nouveaux Equilibres de la V e Rpublic, Revue Franais de Droit Constitutionnel, no. 82,
2010, ss. 227-256.
Onar Erdal, Trkiyenin Bakanlk Veya Yar Bakanlk Sistemine Gemesi Dnlmeli Midir?, 2001, ss. 362-389.
Stfanini Marthe Fatin-Rouge, Le Conseil Constitutionnel Dans la Rvision Constitutionnelle du 23 juillet 2008
Sur la Modernisation des Institutions, Revue franaise de Droit constitutionnel, no.78, 2009, ss. 269-298.
Uluahin Nur, Demokratik Siyasal Rejimlerin Snfandrlmasnda Farkl Bir Yaklam: Yar-Bakanlktan ki
Bal Yrtme Yaplanmasna, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 52, Say 2, 2003, ss. 199-233.
Une V e Rpublique Plus Dmocratique, Comit de rfexion et de proposition sur la modernisation et le
rquilibrage des institutions de la V e Rpublique
Ycel Blent, Yar-Bakanlk Sisteminin Hkmet Modeli zerine Karlatrmal Bir alma: Fransa Modeli
ve Komnizm Sonras Polonya, Ankara niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi, Cilt 52, Say 4, 2003, ss. 335-364.
nternet Kaynaklar
zgn zer, Fransz Anayasa Tartmas: Gler Kurgusunda Denge Aray, Trkiye Ekonomi Politikalar
Aratrma Vakf, http://www.tepav.org.tr, (23.05.2012).
Nitas Koraltay, Fransa Ynetim Sistemi, http://www.arem.gov.tr, (18.06.2012).
http://www.assemblee-nationale.fr/connaissance/constitution.asp, (20.06. 2012).
http://www.senat.fr/rap/199-426/199-4261.html, (20.06.2012)
http://www.bbc.co.uk, (23.06.2012).
http://www.agoravox.fr/actualites/politique/article/mandat-presidentiel-1-histoire-d-39084, (23.06. 2012).
http://www.diplomatie.gouv.fr, (23.06.2012).
GS. niversitesi-Eric Sales: Bakanlk sisteminde snrsz otoriteyi dengelemek art, http://www.euractive.
com, (28.07.2012).
http://www.lemonde.fr, (28.07.2012)
http://mjp.univ-perp.fr/france/co1875.htm, (28.08.2012).
Makaleler
Articles
* stanbul niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi.
Hrszlk Sular
Prof. Dr. Ersan EN*
Hrszlk Sular / EN
321 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
z
Bu almamzda, Trk Ceza Kanununun Kiilere Kar Sular balkl ikinci
ksm, onuncu blmde Malvarlna Kar Sular blmnde dzenlenen hr-
szlk suu hakkndaki maddeler esas alnmak suretiyle aklamalara yer verilmitir.
Mlkiyet hakk, menkul mal gibi hrszlk sularnda korunmas gereken hukuki
menfaatler ile suun unsurlar hakknda, Yargtay kararlar dikkate alnmak
suretiyle grlerimize yer verdik.
Anahtar Szckler: Hrszlk, mlkiyet hakk, menkul mal, Yargtay, zilyetlik,
sua teebbs, zel kast, nitelikli hrszlk, kullanma hrszl.
Theft Cri mes
ABSTRACT
n this study theft crimes which is regulated in second chapter, titled as ofences
against individuals, at the 10th section under the title of crimes against private
property of Turkish Criminal Law, have been discussed on the basis of articles.
Our opinions about, legal benefts that must be protected in the theft crimes such
as ownership right, personal property and elements of the crime have been expressed
taking account of court of appeals decisions.
Keywords: Teft, ownership right, personal property, court of appeal, possesion,
criminal attempt, intent, qualifed theft, compalint.
Hrszlk Sular / EN
322 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Genel Aklama
K
anun koyucu, 5237 sayl Trk Ceza Kanununun Kiilere Kar Sular
balkl ikinci ksmnn onuncu blmnde, Malvarlna Kar Sular
bal altnda 141 ila 147. maddelerde hrszlk suunu tanmlam,
bu suun unsurlarn, nitelikli hallerini, cezaya etki eden sebepler ile zel baz
konular dzenlemitir. Bylece, 1982 Anayasasnn 35. maddesi ile kii hak
ve hrriyetleri kapsamnda gvence altna alnan mlkiyet hakknn, mal
kullanma hakknn, geni bir ifadeyle malvarl zerindeki haklarn hukuki
yarar saylp korunmas amalanmtr. Bu koruma, sadece menkul mala sahip
olmakla snrl tutulmam, bunun tesinde maln kullanma hakkn elinde
bulundurann hukuki yararn da kapsamna almtr.
Trk Ceza Kanunu, sadece maln mlkiyetine sahip olann deil, maln
mlkiyetini elinde bulundurmamakla birlikte, mal kullanma yetkisine sahip
olann hakkn da gzetmitir. Bu noktada, Anayasa m.35in mal elinde bulun-
durann kullanm hakkn, bir baka ifade ile zilyetlik hakkn dzenlemedii
iddia edilebilir. Bu dnceye katlmadmz, mal hukuka uygun yol ve
yntemlerle elinde bulunduran kiinin mlkiyet hakkndan kaynaklanan baz
haklar kullanabilecei, dolaysyla bakalarnn da bu elinde bulundurma ve
buna bal haklar sayg gstermesi gerektii tartmaszdr. Yeni Trk Ceza
Kanunu m.141/1de de, zilyedinin rzas olmadan bakasna ait tanr bir mal
ifadesi kullanlarak, bu mesele zme kavuturulmutur.
Mlga 765 sayl Trk Ceza Kanununun yrrlkte olduu dnemde,
elektrik hrszlnn sua konu olup olmayaca, izinsiz elektrik kullananlarn
hrszlk suunu ilemi saylp saylmayaca, bu fiilin hrszlk suu saylmas
halinde suta ve cezada kanunilik prensibinin ihlal edilmi olup olmayacann
oka tartld, bu tartmalarn nne gemek amacyla 3756 sayl Kanunla
1991 ylnda Mlga Trk Ceza Kanununun 491. maddesine, Ekonomik bir
deer tayan her trl enerji de tanr mal saylr. hkmnn eklendii ve bu
hkme Yeni Trk Ceza Kanununun 141. maddesinin ikinci fkrasnda da yer
verildii grlmektedir. imdi ayn tartmalar, bilgisayarda kaytl bulunan
Hrszlk Sular / EN
323 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
bilgilerin izinsiz alnmasnda da yaanmaktadr. Menkul, yani elle tutulup
gzle grlr nitelikte tanr mal olmayan ve iktisadi deer tayan enerji
kapsamna da girmeyen bilgisayarda kaytl her trl program, bilgi ve verilerin
sahip veya kullancsnn izni olmakszn bir bakas tarafndan faydalanmak
iin bilgisayardan alnmas, kopyalanmas veya bir baka yere gnderilmesi
fiilleri, Yeni Trk Ceza Kanunu m.141 (basit hrszlk) ve m.142 (nitelikli
hrszlk) saylmayacaktr. nk suta ve cezada kanunilik prensibine gre,
kanun koyucu tarafndan tartmasz ve net bir ekilde su olarak tanmlanp
cezas gsterilmi fiilin icra edilmesi halinde failin ceza sorumluluu gndeme
gelecektir. Her ne kadar zilyedinin rzas olmakszn bakasna ait bilgisayarda
bulunan programn, bilgi veya verinin izinsiz alnmas hrszlk suunun unsur-
larna benzerlik gsterse de, bu suun kanuni ve maddi unsurlarnda tanr
mal ile iktisadi deer tayan enerji zerindeki kullanm hakkna izinsiz son
verilmesi ngrlerek, bu nitelikte olmayan dier program, bilgi ve veriler
kapsam d braklmtr. Bilgisayarda bulunan program, bilgi veya verilerin
de hrszlk suunun kapsamna alnmas dnlmekte ise, bu konuda suta
ve cezada kanunilik prensibine uygun decek biimde tanmlama yaplmas
gerektii tartmaszdr. u an iin bilgisayarda bulunan program, bilgi veya
verilerin izinsiz alnmas fiilleri, ancak Trk Ceza Kanununun 239. madde-
sinde dzenlenen ticari sr, bankaclk srr veya mteri srr niteliindeki bilgi
veya belgelerin aklanmas ile 244. maddesinde dzenlenen biliim sistemini
engelleme, bozma, verileri yok etme veya deitirme sularnn unsurlar dikkate
alnmak suretiyle deerlendirilmelidir.
29.03.2010 gn, 2009/23625 E. ve 2010/3600 K. sayl kararnda Yargtay
11. Ceza Dairesi, internet bankacl ifresinin krlmas suretiyle bakasnn
hesabnda bulunan paray kendisinin ve yaknlarnn hesabna aktaran ve bu
yolla haksz menfaat temin eden failin eyleminin, Nitelikli hrszlk hallerini
ve cezalarn dzenleyen TCK m.142/2-e kapsamnda biliim sisteminin kul-
lanlmas suretiyle hrszlk suu saylmas gerektiini belirtmitir
[1]
. Yargtay
11. Ceza Dairesi bu ilamnda, Yargtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2009
gn oyokluu ile verdii 2009/11-193 E. ve 2009/268 K. sayl kararn esas
[1] Yargtay 11. Ceza Dairesinin 24.12.2009 gn, 2009/12066 E. ve 2009/16721 K. sayl
ayn ynde baka bir ilamna gre, Sanklarn, katlana ait internet bankacl ifresi
ve cep telefonuna ksa mesaj olarak gelen ilem ifresini ele geirip kullanarak, katlann
banka ubesindeki hesabndan sann adna kaytl ayn bankann bir baka ubesine
havale yapmak suretiyle ekilen paray paylamaktan ibaret sbutu kabul edilen eylemin;
sanklarn kastnn, katlana ait paray rzas hilafna elde etmek olmas nedeniyle, daha zel
bir dzenleme getiren TCK m.142/2-ede ngrlen biliim sistemi kullanlarak hrszlk
suunu oluturduu gzetilmeden, yazl ekilde su vasfnda yanlgya dlerek, biliim
sisteminin kullanlmas suretiyle haksz menfaat salama suundan mahkumiyetlerine
karar verilmesi bozmay gerektirmitir.
Hrszlk Sular / EN
324 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
almtr. Yargtay Ceza Genel Kuruluna gre, failin eylemdeki kast, katlann
banka hesabnda bulunan tanr nitelikteki paray biliim sistemini kullanmak
suretiyle kendi hesabna geirmeye katlann rzasna aykr olarak malvarlnda
azalmaya neden olmaya, baka bir anlatmla mevcut veriyi baka bir yere gnder-
mekten ziyade, bu verinin temsil ettii paray alp mal edinmeye yneliktir. Kald
ki sann, katlann internet bankacnda bulunan parasna ulamak iin biliim
sistemlerini ara olarak kullanmaktan baka alternatifi de yoktur. Dolaysyla ola-
ymzda, 5237 sayl TCK m.142/2-ede dzenlenen biliim sistemini kullanmak
suretiyle hrszlk suunun gerekletii kabul edilmelidir. Sann eyleminin TCK
m.142/2-e de dzenlenen nitelikli hrszlk suunu oluturduunun kabul edilmesi
karsnda, biliim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme, deitirme veya
baka yere gnderme fiillerini su olarak dzenleyen 244. maddenin drdnc
fkras uyarnca uygulama yapma olana da bulunmamaktadr.
ounluk grne katlmayan muhalif Kurul yesi Kubilay Tademire
gre ise, 141/1in yazlndan ok net anlalaca gibi hrszlk suunun maddi
konusu bakasna ait tanr maldr. Maddenin ikinci fkrasnda, ekonomik bir
deer tayan her trl enerji tanr mal saylmtr. Buna gre, elektrik enerjisi,
gazlar, tabii ve suni buharlar da hrszlk suunun konusunu oluturabilecektir.
Yine rnein, bakasna ya da kamuya ait telefon ebekesinden bedeli denmeksizin
hukuk d yollarla yararlanlmas durumunda, hrszlk suu olumaz. nk
ortada tanabilir bir mal yoktur (TCK m.163n gerekesi). Tanr mal, ayn
zamanda eya (ey) anlamndadr. Yasa sadece mal demekle yetinmemi bunu
nitelendirmitir. Tanr yani, menkul bir maldr. O halde suun konusunu olu-
turacak maln bu tanma uygun, yani yerinden alnp gtrlebilecek nitelikte
olmas gerekir. Tanr mal, mevcut ve maddi varl olan bir cisimdir. Ekonomik
bir deer tayan enerji, ancak tanabilir mal olarak Trk Ceza Kanununda
dzenlenmesi ile enerji hrszlklarn cezalandrmak olanakl hale gelmitir. Az
nce verinin bilgisayar zerinde ilem yaplabilen her trl deer olduunu belirt-
tik. Somut eylemimize gre, paray ifade eden veri, tanr bir mal mdr? 5237
sayl Trk Ceza Kanununun hibir maddesinde veri tanabilir bir mal olarak
dzenlenmemi ve tanmlanmamtr. Verinin sahibinin rzas olmakszn biliim
sisteminden baka bir yere gnderilmesinde hrszlk suunun olutuunu syleye-
bilmek iin verinin tanr bir mal olarak kabul zorunludur. Aksi halde, TCK
m. 2de maddesini bulan suta ve cezada kanunilik ilkesine aykrlk oluacaktr.
Somut olayda sanklar bir biliim sistemine girdikten sonra, yaknann banka
zerindeki hesabnda bulunan ve paray temsil eden verileri nceden atrdklar
hesaba gndermilerdir. Bu eylem, TCK m.244/4de tanmlanan var olan verileri
baka bir yere gndermek suretiyle haksz kar salanmas suunu oluturur.
TCK, veri kavramn tanr bir mal olarak tanmlamadna gre, veriyi temel
almak suretiyle biliim sistemleri kullanlarak, elde edilen haksz edinimleri hrszlk
Hrszlk Sular / EN
325 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
suu olarak nitelendirmek, Trk Ceza Kanunundaki suta ve cezada kanunilik
ve kyas yasa ilkeleri karsnda olanakl deildir .
Yukardaki karara konu olan mesele ile ilgili Yargtay Ceza Genel Kurulunun
ounluk grne katldmz belirtmek isteriz. Karara konu olayda, bilgi-
sayarda mevcut bilgi, veri veya programn izinsiz alnmas veya gnderilmesi
deil, biliim sistemine kaytl bilgilerin kullanlmas ve internet bankacl
vastasyla tanr mal zelliine sahip parann bir bakasnn hesabna izinsiz
nakledilmesi, yani bakasnn parasnn fail tarafndan izinsiz alnmas fiili
mevcuttur. Bu fiil, TCK m.244n koruduu hukuki yarar anlamnda veriler
odakl olmad gibi, bu verilerin zerinden yarar salanmasn, rnein verilerin
bakasna satlmasn veya menfaat karl kullanlmasn kapsamamaktadr.
Sua konu fiil, biliim sisteminin ara olarak kullanlmas suretiyle parann
bizzat alnp gtrlmesini deil, fakat bulunduu yerden el deitirmesini,
zilyedin hakimiyet ve kullanm alanndan izinsiz karlmas ile icra edilmitir.
Burada hukuki yarar, biliim sistemi ve verinin deil, bizzat tanr bir maln
zilyedin rzas dnda bulunduu yerden alnmas sonucunda zedelenmektedir.
Gerekten de TCK m.141/1, tanr bir maln bulunduu yerden alnmasndan
bahsederken, maln ne ekilde gtrldn ayrca tanmlamayp, tanr mal
zerinde zilyedinin tasarruf olanana son verilmesini dikkate alp, hrszlk suu
saymtr. Hkmn gerekesine gre de, Almak fiilinden maksat, suun konusunu
oluturan mal zerinde madurun zilyetliine son verilmesi, madurun su konusu
eya zerinde zilyetlikten doan tasarruf haklarnn kullanmasnn olanaksz hale
gelmesidir. Bu tasarruf olana ortadan kaldrlnca, su da tamamlanr.
Netice itibariyle; biliim sisteminde bulunan bir veri, bilgi veya programn
izinsiz olarak baka yere gnderilmesi veya bulunduu yerden alnmas hrszlk
suu olmamakla birlikte, bu yolla bakasna ait para zerinde zilyedinin tasarruf
olanan kaldrarak, parann baka yere gnderilmesi hrszlk suu kapsamnda
deerlendirilmelidir. Bu noktada, suta ve cezada kanunilik prensibine aykrlk
olmad gibi kyas yasann ihlal edildiinden de sz edilemez.
Aada, hrszlk suunun basit hali, nitelikli halleri, bu suun gece vakti
ilenmesi, daha az cezay gerektiren haller, kullanma hrszl ve zorunluluk
halinden hareketle ilenen hrszlk suu hakknda maddeler itibariyle ayrntl
aklamalara yer verilmitir.
Aklamalarmzn son ksmnda ise, herhangi bir yoruma girmeksizin Yarg
Hizmetlerinin Etkinletirilmesi Amacyla Baz Kanunlarda Deiiklik Yaplmas
ve Basn Yayn Yoluyla lenen Sulara likin Dava ve Cezalarn Ertelenmesi
Hakknda Kanun Tasarsnn alma konumuzla ilgili 60, 62 ve 63. maddeleri
ile bu maddelerin gerekelerine yer verilecektir.

Hrszlk Sular / EN
326 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Hrszlk
MADDE 141(1) Zilyedinin rzas olmadan bakasna ait tanr bir mal,
kendisine veya bakasna bir yarar salamak maksadyla bulunduu yerden alan
kimseye bir yldan yla kadar hapis cezas verilir.
(2) Ekonomik bir deer tayan her trl enerji de, tanr mal saylr.
Aklama: 141. madde, klasik bir su tipi olan hrszlk fiilinin tanmn
yapmtr. Hrszlk suunda korunan hukuki yarar, 1982 Anayasasnn 35.
maddesi ile gvence altnda bulunan kiinin mlkiyet hakk olarak gzkmekte-
dir. Ancak esas itibariyle hrszlk suu, sadece mal zerindeki mlkiyet hakkn
korumayp, bunun da stnde maln maliki olmayp zilyedi durumundaki
elinde bulundurann zilyetlik hakkn korur. Bu sebeple 141. madde, maln
malikini deil, esas olarak mal elinde bulunduran zilyedin elinde bulundurma
hakkn korumutur.
Maddenin birinci fkras, menkul, yani tanr bir maln hrszlk suunun
konusunu oluturacan ifade etmitir. Bylece, elinde bulundurann rzas
olmakszn tanr bir maln alnmasnn nlenmesi hedefenmitir. Buradaki
zilyetliin asli olmasna, yani mlkiyete dayal bulunmasna gerek yoktur. Feri
zilyetlik durumunda da maddenin tatbik imkan bulunmaktadr. Maln ml-
kiyetine sahip olmakszn elinde bulunduran kiiye kar da hrszlk suunun
ilenebilmesi mmkndr. rnein, kiraclk, emanet ilikisi gibi hukuki sebep-
lerle bir tanr maln maliki tarafndan nc kiiye braklmas durumunda
hrszlk suu, mal o an elinde bulunduran nc kiiye kar da ilenebilecektir.
Kanun koyucu, hrszlk suunun zilyede kar ilenebileceini ifade etmekle,
sadece mal o an elinde bulunduran kiiye iaret etmemi, hem feri zilyedin,
yani mal o an elinde bulundurann ve hem de asli zilyedi, yani maln malikinin
hukuki yararn korumay hedefemitir.
Kanaatimizce, zilyetliin hakl veya haksz olmas da nemli deildir.
Madur, bir tanr maln haksz zilyedi olabilir, fakat somut olayda fail tara-
fndan madurun izni olmakszn tanr mal bulunduu yerden alndnda,
yine hrszlk suu ilenmi saylacaktr. Bunun yegane istisnas olarak, tanr
mal kendisinden alnan zilyedin tekrar maln hrszdan almas gsterilebilir.
Eer zilyet, sust halinde veya su ilendikten hemen sonra saldrya urayan
hakkn mdafaa etmek, yani zilyetliini korumak amacyla mal almsa, bu fiil
ynnden bir hukuka aykrlk gndeme gelmeyecektir. Bunun dnda, araya
zaman girdikten sonra madur tarafndan maln hrszdan geri alnmas halinde,
elbette TCK m.141in ihlali gndeme gelmeyecek, ancak TCK m.150de dzen-
lenen ihkak hak messesesinin tatbiki tartlabilecektir. Kanaatimizce, mal
hrszdan geri alan asl malik asndan hrszlk suu olumaz, nk failde hr-
szlk suunu ilemek suretiyle menfaat salama kast bulunmamaktadr. Burada
Hrszlk Sular / EN
327 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
fail, mlkiyeti kendisine ait olan bir mal geri aldna ve hakkn koruduuna
inanmaktadr. Dolaysyla bu hususu, TCK m.26/1de dzenlenen hakkn
kullanlmas adl hukuka uygunluk sebebi kapsamnda deerlendirmek gerekir.
Burada TCK m.150nin de uygulanmas mmkn deildir. TCK m.150ye gre,
Kiinin bir hukuki ilikiye dayanan alacan tahsil amacyla tehdit veya cebir
kullanmas halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suuna ilikin hkmler
uygulanr. Mal alan hrsz ile asl malik arasnda hukuki ilikiye dayanan bir
alacak ve bunun tahsili durumu szkonusu deildir. Bu durumda, asl malik
tarafndan maln failin elinden alnmas hrszlk ve yama sular kapsamnda
deerlendirilmeyecek, fakat asl malikin mal alrken varsa iledii tehdit ve
cebir fiilleri ayrca ilgili ceza normlarna gre cezalandrlacaktr.
Burada tanr maln zilyedinin rza yokluunun ak bir ekilde ilan edil-
mesine ihtiya bulunmamaktadr. Bir baka ifadeyle zilyet, mal elinde bulun-
dururken bir bakas tarafndan o maln bulunduu yerden alnmasna ak veya
rtl rza gsterdii tespit edilmedike, sua konu maln bulunduu yerden
alnmasnda madurun rzasnn olmadnn kabul gerekir. Belirtmeliyiz
ki, sua konu maln, suun icra annda mutlak ekilde fiilen zilyedinin elinde
bulunmasna gerek yoktur. zellikle evde veya iyerinde, yani kapal mahallerde
ilenen hrszlk sularnda, tanr mallarn zilyedinin ounlukla olay yerinde
bulunmadn grmekteyiz. Her ne kadar ispat yk iddia edene, dolaysyla
madura kar hrszlk suunun ilendiini ileri srene ait olduu kabul edilse
bile, esasnda tanr maln zilyedinin rzas ile bulunduu yerden ve hatta zilyedin
kendisinden aldnn veya maln alnmasna zilyedin nceden rza gsterdiinin
fail tarafndan ortaya konulmas gerekir. Madurun rzasnn varl halinde,
suun maddi unsurunun gereklemesi iin aranan art olumayaca gibi, TCK
m.26/2de dzenlenen madurun rzas adl hukuka uygunluk sebebinin varl
kabul edilecek ve suun hukuka aykrlk unsuru da olumayacaktr.
Hrszlk suunun maddi unsurunun gerekleebilmesi iin, fail tara-
fndan zilyedinin rzas olmakszn maln bulunduu yerden alnmasna
ynelik icra hareketlerinin tamamlanm olmas gerekir. Fail, zilyedinin
rzas olmakszn mal bulunduu yerden almakla hrszlk suunu ilemi saylr.
Bu sebeple, hrszlk suunun neticesi harekete bitiik su olduu, yani ani su
olarak kabulnn gerektii ileri srlmektedir. Ancak belirtmeliyiz ki, gerek
eksik teebbs olarak bildiimiz durumda ve gerekse failin ald tanr mal
zerinde hakimiyet kurmas ile hrszlk suunun tamamlandnn kabulnn
gerekecei tam teebbs durumunda, bu suun teebbse elverili olduu
dnlebilecektir. Failin tanr mal almak iin yapt plan ve temin ettii
vastalar hazrlk hareketi saylmakla birlikte, bu plan ve vastalardan hareketle
hrszlk suunun icra hareketlerine balamas, fakat elinde olmayan sebeplerle
icra hareketlerini tamamlayamamas durumunda, TCK m.35de dzenlenen
Hrszlk Sular / EN
328 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
sua teebbs messesesinin varl gndeme gelecektir. rnein, failin ta-
nr mal almak iin harekete geip, tam mal bulunduu yerden alaca srada
yakalanmas halinde sua teebbs halinin varlndan bahsedilecektir.
Bundan baka, fail hrszlk suunun tm icra hareketlerini tamamlam
ve tanr mal bulunduu yerden alm olabilir. te bu durumda, hrszlk
suunun gerekletii, tanr maln bulunduu yerden alnmasyla suun
neticesinin tamam olduu, ayrca bir de failin ald mal tm ile hakimiyet
alanna geirmesinin gerekli olmad ileri srlebilir. Fail, mal bulunduu
yerden almakla birlikte, madurun hakimiyet alanndan kamam veya mal
kendi hakimiyet alanna tayamam olabilir.
Kanaatimizce, failin tanr mal ald yerin madura ait olmas veya kont-
rolnde bulunmas halinde, hrszlk suunun neticesinin gereklemedii, failin
bu halde yakalanmas veya tanr mal brakmas durumunda suun, 765 sayl
TCK m.62de dzenlenen tam teebbs aamasnda kald kabul edilmelidir.
Burada geen madurun hakimiyet alan, maln fiilen bulunduu yeri ifade
etmektedir. Bunun dnda, failin ald mal madurun hakimiyet alanndan
karp uzaklarken yakalanmas veya mal drmesi hallerinde hrszlk suu
tamamlanm saylmaldr. rnein, madurun zerinde veya yannda tad
bir mal izinsiz alan fail icra hareketlerini bitirmi kabul edilir. Yine fail, ald
mal madurun hakimiyet alanna giren evinden veya iyerinden karmakla
suu tamamlam saylmal, bunun yannda evde veya iyerinde bulunduu
srada failin yakalanmas durumunda da suun neticesinin gereklemedii
kabul edilmelidir. Ancak bu dncenin aksi de savunulabilir. Fail, tanr mal
bulunduu yerden almakla suun tamamland, 141. maddenin bu ekilde
bir dzenleme ngrd, failin mal hakimiyet alnna geirmesi anlamna
gelebilecek ak veya rtl bir ifadeye maddede yer verilmedii, bu maddenin
anlamn geniletmenin TCK m.2de dzenlenen suta kanunilik prensibine
aykr olaca sylenebilir. Gerekten madde incelendiinde, failin izinsiz ald
mal zerinde tasarruf hakkn kullanma imkann elde edebilme, yani maln
tm ile failin hakimiyet alanna geirilmesinin suun olumasnda aranmas
artnn yer almad grlmektedir. Ancak yle zel durumlar olabilir ki, fail
tarafndan bulunduu yerden alnan maln alnm saylabilmesi iin madurun
hakimiyet alanndan km olmas gerekebilir. Fail, mal sadece bulunduu
yerden fiilen almakla deil, o mal rnein kapal bulunan mekann tm ile
dna karmakla kanun koyucunun arad anlamda bulunduu yerden alma
fiilini tamamlam kabul edilmelidir.
Maddenin gerekesinde, Almak fiilinden maksat, suun konusunu oluturan
mal zerinde madurun zilyetliine son verilmesi, madurun su konusu eya ze-
rinde zilyetlikten doan tasarruf haklarn kullanmasnn olanaksz hale gelmesidir.
Hrszlk Sular / EN
329 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Bu tasarruf olana ortadan kaldrlnca su da tamamlanr. szlerine yer veri-
lerek, suun tamamlanmas bakmndan yukardaki tespitimiz dorulanmtr.
Maddede gsterilen hrszlk fiilinin bo olan ek yapra veya koan
hakknda ilenmesi durumunda, suun ilendii yere gre TCK m.141 veya
m.142 uygulanacak, bu uygulamada TCK m.143 ve devam hkmleri dik-
kate alnacaktr. ek yapra veya koan madurdan zorla alnmsa da, bu
durumda da TCK m.148 ve m.149da dzenlenen yama suu gndeme
gelecektir. Bundan baka, alnan ek yapra veya koannn doldurulup,
Trk Ticaret Kanunu hkmlerine uygun olacak ekilde kymetli belge olarak
dzenlenmesi durumunda, elbette evrakta sahtecilik ve dolandrclk sular
ayrca gndeme gelecektir.
Hrszlk suunun manevi unsuru, zel kast olarak gsterilmitir.
Fail, kendisine veya bakasna bir yarar salamak maksadyla, zilyedinin rzas
olmakszn tanr bir mal bulunduu yerden alm olmakla hrszlk suunun
manevi unsurunu tamamlam saylr. Maddenin gerekesine gre, Hrszlk
suunun oluabilmesi iin, failin kendisine veya bakasna bir yarar salamak
maksadyla hareket etmesi yeterli olup, bunun fiilen temini art deildir. Bu yarar
maddi ya da manevi olabilir. Gereke hrszlk suunun, hem maddi ve hem
de manevi unsurlar ynnden aklayc niteliktedir. Suun maddi unsurunun
tamamlanm saylmasnda, menfaatin temini zorunlu grlmemi, sadece bu
maksatla hareket yeterli saylmtr. Suun manevi unsurunun tamamlanma-
snda ise, yalnzca su ileme kastna deil, failin kendisine veya bakasna yarar
salama maksadna, yani zel kastn varlna iaret edilmitir. Failde, hrszlk
suunu ileme kastnn tesinde, bakasna ait tanr bir mal izinsiz olarak
kendisine veya nc kiiye yarar salamak maksadyla bulunduu yerden
alma kastnn varl da tespit edilmelidir. Bu zel kast tipi somut olayda tespit
edilemedii takdirde, fail tarafndan zilyedinin rzas olmadan tanr bir maln,
srf bulunduu yerden alnm olmas su tekil etmeyecektir.
141. maddenin ikinci fkrasnda, iktisadi bir deer tayan her trl
enerjinin tanr mal saylaca ifade edilmitir. Bylece, elektrik enerjisi, her
trl gaz, tabii veya suni buharlar hrszlk suunun konusunu oluturabilecektir.
Kanun koyucu maddenin birinci fkrasnda, elle tutulur, gzle grlr tanr
mallardan bahsetmi ve ikinci fkrasnda da, elle tutulmayp, gzle grlmemekle
birlikte, bir yerden bir baka yere aktarlabilen enerjinin izinsiz kullanm su
kapsamna dahil edilmitir.
Aklamalarmzn bu ksmnda, elverili olmayan vasta ve hata konula-
rna da ksaca deinmek isteriz. Fail, bakasnn zann ile kendi tanr maln
ve kendisinin zann ile bakasnn tanr maln bulunduu yerden aldnda,
bu hatasndan yararlanacaktr. Fail, bakasnn zann ile kendisine ait olmad-
n dnd, fakat kendisine ait bir tanr mal bulunduu yerden izinsiz
Hrszlk Sular / EN
330 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
aldnda, belki hrszlk suunun manevi unsuru bakmndan su ilemi kabul
edilebilir, fakat suun yasal tanmnda yer alan maddi unsurun olutuundan
bahsedilemez. Bu fiilde suun konusu olmadndan, ilenemez su messesesi
gndeme gelecektir.
Fail, kendisinin zann ile bakasnn tanr maln bulunduu yerden izinsiz
alabilir. Bu durumda da TCK m.30/1e gre, fail iine dt esasl hatadan
faydalanp, su ileme kast ile hareket etmediinden cezalandrlmayacaktr.
Yine fail, hrszlk suunun nitelikli hallerinde hataya dtnde de bu hata-
sndan TCK m.30/2 gereince yararlanacak ve suun nitelikli halinden deil,
basit halinden dolay cezalandrlacaktr.
TCK m.160da, kaybolmu veya hata sonucu ele gemi eya zerinde
tasarruf fiili su olarak dzenlenmitir. Buna gre, kaybedilmi olmas nedeniyle
malikinin zilyetliinden km olan veya hata sonucu ele geirilen eya ze-
rinde, iade etmeksizin veya yetkili makamlar durumdan haberdar etmeksizin
malik gibi tasarrufta bulunan failin cezalandrlaca ifade edilmitir. Yukardaki
hata messesesinden farkl olarak burada fail, eyann kaybedilmi olmas
nedeniyle malikin zilyetliinden ktn veya hata sonucu kendi eline geti-
ini bilmekte veya devamnda renmekte, fakat buna ramen kendisine ait
olmayan eya zerinde tasarrufta bulunmaktadr. Burada, failde devam eden
bir hata bulunmamaktadr. Zilyedinin elinden rzas dnda kan bir tanr
mal ele geiren fail, bu durumu bildii halde mal zerinde tasarrufta bulunmak
suretiyle hrszlk benzeri bir su ilemektedir.
Nitelikli hrszlk
MADDE 142(1) Hrszlk suunun;
a) Kime ait olursa olsun, kamu kurum ve kurulularnda veya ibadete
ayrlm yerlerde bulunan ya da kamu yararna veya hizmetine tahsis edilen
eya hakknda,
b) Herkesin girebilecei bir yerde braklmakla birlikte kilitlenmek suretiyle
ya da bina veya eklentileri iinde muhafaza altna alnm olan eya hakknda,
c) Halkn yararlanmasna sunulmu ulam arac iinde veya bunlarn belli
var veya kalk yerlerinde bulunan eya hakknda,
d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebilecei zararlar nlemek
veya hafifetmek maksadyla hazrlanan eya hakknda,
e) Adet veya tahsis veya kullanmlar gerei akta braklm eya hakknda,
f ) Elektrik enerjisi hakknda,
lenmesi hlinde, iki yldan be yla kadar hapis cezasna hkmolunur.
(2) Suun;
a) Kiinin maln koruyamayacak durumda olmasndan veya lmesinden
yararlanarak,
Hrszlk Sular / EN
331 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
b) Elde veya stte tanan eyay ekip almak suretiyle ya da zel beceriyle,
c) Doal bir afetin veya sosyal olaylarn meydana getirdii korku veya
kargaadan yararlanarak,
d) Haksz yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da dier bir aletle
kilit amak suretiyle,
e) Biliim sistemlerinin kullanlmas suretiyle,
f ) Tannmamak iin tedbir alarak veya yetkisi olmad halde resmi sfat
taknarak,
g) Barnak yerlerinde, srde veya ak yerlerde bulunan byk veya
kkba hayvan hakknda,
lenmesi hlinde, yldan yedi yla kadar hapis cezasna hkmolunur.
Suun, bu fkrann (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakmn-
dan kendisini savunamayacak durumda olan kimseye kar ilenmesi halinde,
verilecek ceza te biri oranna kadar artrlr.
(3) Suun, sv veya gaz hlindeki enerji hakknda ve bunlarn nakline, ilen-
mesine veya depolanmasna ait tesislerde ilenmesi halinde, ikinci fkraya gre
cezaya hkmolunur. Bu fiilin bir rgtn faaliyeti erevesinde ilenmesi halinde,
onbe yla kadar hapis ve onbin gne kadar adl para cezasna hkmolunur.
(4) Hrszlk suunun ilenmesi amacyla konut dokunulmazlnn ihlali
veya mala zarar verme suunun ilenmesi halinde, bu sulardan dolay soru-
turma ve kovuturma yaplabilmesi iin ikayet aranmaz.
Aklama: 142. madde, hrszlk suunun nitelikli ekillerini saym ve
fkra hallinde dzenlemitir. Maddenin birinci fkrasnn (a) bendinde;
kime ait olursa olsun, kamu kurum ve kurulularnda veya ibadete alm yer-
lerde bulunan veya kamu yararna veya hizmetine tahsis edilen eya hakknda
hrszlk suunun ilenmesi halinde fail hakknda uygulanacak cezann daha
ar olaca (iki yldan be yla kadar hapis cezas) ifade edilmitir. Hkmn
gerekesine gre, Eyann kurum ve kurulu veya ibadet yerine ait bulunmas
veya buralarda zel muhafaza altna alnm olmas koulu aranmam, grevlilerin
veya ibadet edenlerin zel eyas hakknda suun ilenmesi halinde de bu nitelikli
unsurun oluaca kabul edilmitir. Kamu yarar veya hizmetine tahsis edilen
eyann bulunduu yer nemli deildir. Hkm metninde, gerekede belirtilen
zel eya hakknda da nitelikli suun uygulanaca sonucuna tereddde yer
vermeyecek ekilde ulalamamaktadr. Dolaysyla, kime ait olursa olsun nite-
lendirmesinin kamu kurum ve kurulular asndan yapld izlenimi ortaya
kmaktadr. Ancak hkmn btn ile gereke birlikte deerlendirildiinde,
tanr maln zilyedinin kamu kurum ve kuruluu olmas veya tanr maln
ibadethaneye ait olmas zorunluluuna ulalmaktadr.
Eyann bulunduu yerin, kamu kurum ve kurulularnn kullanmnda
olan veya hangi dine tahsis edilmi olursa olsun ibadete ayrlm yer olmas
Hrszlk Sular / EN
332 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
gerektii aktr. Hrszlk suunun, kamu yararna veya hizmetine tahsis edi-
len mal hakknda ilenmesi durumunda ise, elbette o maln bulunduu yerin
nemi olmayaca gibi, szkonusu maln kapal veya muhafaza altna alnm
bir mahalde bulunmasna da ihtiya yoktur. rnein, ocuk park olarak tahsis
edilmi bir alanda bulunan oyun ara ve gerelerinin alnmas durumunda,
142. maddenin birinci fkrasnn (a) bendi uygulama alan bulacaktr.
Birinci fkrann (b) bendinde; hrszlk suunun, herkesin girebilecei
bir yerde braklmakla birlikte, kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri
iinde muhafaza altna alnm olan eya hakknda ilenmesi fiili nitelikli su
olarak kabul edilmitir. Hkmn gerekesinde, Bina veya etraf evrili eklen-
tilerinde yaplan hrszln cezas artrlrken, bu gibi yerlere giri ekline nem
verilmemitir. Tarlada, tarm aralarnn korunmas iin yaplan kulbelerde
ilenen hrszlnda madde hkmne girmesi salanmtr. Ancak bina tanmna
girmeyen bir yerde, rnein otomobilde bulunan eya hakknda muhafaza altna
alnma koulu aranm, byle kaplar kilitli olmayan veya camlar kapatlmam
bir otomobildeki eyann alnmas halinde nitelikli hrszlk kabul edilmemitir.
Kanun koyucu, kilit altnda bulunan veya kapal mahalde muhafaza edilen mala
ynelik ilenen hrszlk suunda zel bir arlk ve tehlikelilik hali grmtr.
Hrszlk suunu ileme kastn tayan fail, kilit altnda veya kapal mahalde
bulunan eyann bu ekilde korunmasn bile gze alarak, hrszlk suunu ile-
meyi amaladndan, hem faildeki kastn arl ve hem de maln muhafaza
altnda bulunmasna ramen ihlal edilen hukuki yarardaki arlk, bu nitelikli
suun fail hakknda daha ar ceza uygulanmasnn dayanan tekil etmitir.
Birinci fkrann (c) bendinde; hrszlk suunun, halkn yararlanmasna
sunulmu ulam arac iinde veya bunlarn belli var veya kalk yerlerinde
bulunan eya hakknda ilenmesi suun nitelikli hali olarak kabul edilmitir.
Hkmn gerekesine gre, Bu gibi eyann yolcu veya ara personeline ait bulun-
mas, keza yolcu veya personelin beraberinde bulunmas gerekli deildir. Kargo ile
nakledilen veya aratan indirilen yahut yklenmek zere hazrlanan eya da bu
kapsama alnmtr. Eyann muhafaza altna alnm olmas koulu aranmam-
tr. Aracn tr nemli deilse de, umuma tahsis edilmi olmas zorunludur. Bir
vastann umuma tahsis edildii, bir bedel karlnda herkes tarafndan kulla-
nlabilir olmasyla deil, belirli bir yne giden yolcular veya eyay nakletmesiyle
anlalr. rnein, halkn yararlanmasna sunulmu belediye otobslerinin
iinde hrszlk suunun ilenmesi, sua konu eyann zilyedi kim olursa olsun
nitelikli saylm, bu aralarn durak ve istasyonlarnda bulunan tanr mallarn
alnmas fiilleri de nitelikli hal olarak kabul edilmitir.
Belirtmeliyiz ki, 142. maddenin birinci fkrasnda saylan birden fazla
nitelikli halin bir fiilde bulumas durumunda faile, hkmde gsterilen bir
ceza uygulanacaktr.
Hrszlk Sular / EN
333 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Birinci fkrann (d), (e) ve (f ) bentlerinde; hrszlk suunun, bir afet veya
genel bir felaketin meydana getirebilecei zararlar nlemek veya hafifetmek
maksadyla hazrlanan eya hakknda; adet veya tahsis veya kullanmlar gerei
akta braklm eya hakknda ve elektrik enerjisi hakknda ilenmi olmas
durumunda da suun nitelikli halinin varl kabul edilecektir.
Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebilecei zararlar nlemek
veya hafifetmek amacyla hazrlanan eyann nitelikli hrszlk suuna konu
olabilmesi iin, mutlaka bir kamu kurum ve kuruluuna ait olmasna gerek
yoktur. Madur, nleyici veya olumsuz sonular giderici mahiyetteki bu tr
tanr mal kendisi de hazrlayabilir. Hatta bu eyann zilyedi zel bir irket de
olabilir. Hrszlk fiilinin nitelikli halinin var saylmasnda, sua konu eyann
nemli olduunu, bunun dnda maln zilyedi ve malikinin kim olduunun
suun oluumunda zellik tamadn belirtmek isteriz. Birinci fkrann (d)
bendini de bu ekilde anlamak gerekir. Dolaysyla, lke veya blgesel afet veya
genel bir felaket olarak deerlendirilebilecek her trl olumsuzluun nne
geebilmek, bu tr olumsuzluklarn dourabilecei veya dourduu zararlar
bertaraf etmek veya etkisini azaltmak maksadyla kim tarafndan ve kimin
iin yaplm olursa olsun bu tanr mallarn hrszlk suuna konu edilmeleri
halinde birinci fkrann (d) bendi uygulama alan bulmaldr. rnein, depremde
kullanlmak zere hazrlanan deprem antasnn veya deprem ncesi uyar alet-
lerinin alnmasnda, fail bu malzemeleri kullanm zellik ve amalarn bilerek
bulunduklar yerden almsa, elbette birinci fkrann (d) bendinde gsterilen
ceza uygulama alan bulacaktr.
Kanun koyucu, hrszlk suunun bir afet veya yaygn bir felaketin meydana
getirebilecei zararlar nlemek veya hafifetebilmek amacyla hazrlanan eya
hakknda ilenmesini suun vahim ekli olarak kabul etmitir. Bylece, kamu
gvenlii ve yararnn korunmas amalanmtr. Burada eyann bulunduu yer
nemli olmad gibi, bu suun afet veya felaketten nce ilenip ilenmemesinin
de hrszlk suunun nitelikli saylmasnda etkisi olmayacaktr.
Yine kanun koyucu, tarlalarda braklan tarm aralar, inaat yerine ylan
malzeme, kylerde rf ve adet uyarnca darda braklan rnein, buday,
saman, yiyecek ve yakacak maddeleri gibi adet veya tahsis veya kullanmlar
gerei akta braklan eya kar hrszlk suunun ilenmesini de nitelikli
hal olarak saymtr. Kanun koyucu hkmn gerekesine gre, Bunlarn
alnmalarnda kolaylk bulunmas, bu nitelikli halin kabulnde etken olmu-
tur. Kanaatimizce, bu gereke suun nitelikli saylmas iin isabetli ve yeterli
bir gereke deildir. Szkonusu gereke, etken olabilir, fakat dayanak olarak
kabul edilemez. Bu fiilin nitelikli saylmasndaki dayanak, toplumu oluturan
bireylerin birbirlerine kar tadklar gven duygusunun sarslmasnn nne
Hrszlk Sular / EN
334 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
geilmesi ve yine zorunluluk gerei korumasz braklmak durumunda kalan
eyann alnmasnn engellenmesidir.
Kanun koyucu 141. maddenin ikinci fkrasnda, iktisadi deer tayan
her trl enerjiyi tanr mal sayp, suun basit hali kapsamna almtr. Ancak
kanun koyucu 142. maddenin birinci fkrasnn (f ) bendinde, hrszlk suunun
elektrik enerjisine kar ilenmesini nitelikli haller arasnda saymtr. Anlad-
mz kadaryla kanun koyucu, elektrik enerjisine kar sklkla ilenen hrszlk
sularnn nne gemeyi hedefemitir.
Maddenin ikinci fkrasnda, hrszlk suunun birinci fkraya nazaran
daha ar cezay gerektiren nitelikli halleri dzenlemitir.
Maddenin ikinci fkrasnn (a) bendinde; hrszlk suunun, kiinin
maln koruyamayacak durumunda olmasndan veya lmesinden yararlanarak
ilenmesi nitelikli hal saylmtr. Gerekeye gre, Madurun trafik kazas
geirmi olmas, akli veya bedensel bir hastalk veya sakatlkla malul olmas,
maln koruyamayacak durumda olmasnn rneklerini oluturmaktadr. Hatta,
bir yaknnn lm haberini alm olmaktan doan byk bir zntnn neden
olduu panik halinin de ayn durumun dourmu bulunmas olanakldr. Kii-
nin, rnein geirmi bulunduu kaza sonucu lm olmasndan yararlanlarak,
zerindeki veya yanndaki eya hakknda hrszlk suunun ilenmi olmas da bu
bent kapsamnda mtalaa edilmitir. Bu bent hkmnn uygulanabilmesi iin,
kiinin maln koruyamayacak duruma fail tarafndan getirilmemi olmas gerekir.
Aksi takdirde, duruma gre yama suunun veya bir baka suu ilemek amacyla
kasten ldrme suunun olutuunu kabul etmek gerekir. Kanun koyucu, kiinin
maln koruyamayacak durumda olmasndan ve lmesinden yararlanan, yani
kiinin bu durumunu gren ve/veya bilen failin, gerek kastndaki acmaszlk
ve gerekse sua muhatap olan kiinin olumsuz vaziyetini cezann arlatc
sebebi saydn grmekteyiz. Gerekten de, kendisini veya maln koruyama-
yacak derecede madur durumda olan veya hayatn kaybeden kiilerden mal
alnmasnda, kamu dzeninin hrszlk suunun basit ekline gre daha fazla
bozulduu, insani deerlerin zedelendii kabul edilmelidir.
kinci fkrann (b) bendinde; hrszlk suunun, elde veya stte tanan
eyay ekip almak suretiyle veya zel beceriyle ilenmesi nitelikli hal kabul
edilmitir. Yankesicilik, kiisel eviklik veya zel beceri gstererek, madurun
elinde veya stnde tad eyann alnmas suretiyle ilenen hrszlk fiilleri
bu bent kapsamnda deerlendirilmitir.
Hkmn gerekesine gre, Yankesicilik veya kiisel eviklikle ilenen hrsz-
lk halleri bendin kapsamna girdii gibi, bir hayvan altrmak suretiyle ve ondan
yararlanlarak ilenen fiiller hakknda da bendin uygulanmas salanmtr. Bunun
gibi, yoldan giden bir kimsenin antasn kapp kamak suretiyle ilenen hrszlk
Hrszlk Sular / EN
335 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
da bu bent kapsamnda mtalaa edilmitir. Ancak bu son halde, direncini krma
amacyla kiiye kar cebir kullanlmamaldr. Aksi takdirde, yama suu oluur.
Yolda yryen bir kimsenin tad antay alp kamak suretiyle ilenen
hrszlk suunu, bu su madurun direncini krmaya ynelik cebir veya tehdit
uygulanarak ilenmemesi kaydyla (b) bendi kapsamnda nitelikli hal olarak
deerlendirmek gerekir. Aksi halde elde veya stte tanan eyay ekip alma-
nn tesinde cebir kullanm, yani eyay almak maksadyla madura kar
uygulanan kuvvet kullanmnda kapkaln dna taan yama suunun
varln kabul etmek gerekecektir. rnein, fail tarafndan madurun yannda
veya czdannda tad antann herhangi bir kuvvet kullanmna ihtiya
olmakszn alnarak uzaklalmasnda nitelikli hrszlk suu olduu halde,
madurun omzuna veya boynuna asarak, beline balayarak, elinde sk skya
tutarak yrd antasn almay hedefeyen fail, bu antay alabilmek iin
belirli bir kuvvet kullanmak zorunda kalacaktr. Fail, madurun boynuna veya
eline aslacak, muhtemelen maduru sarsacak, yere dmesine neden olacak
ve hatta srklenip ciddi ekilde yaralanmasna yol aacak fiil icra etmise,
bu durumda hrszlk ile cebir ve iddet fiillerinin kaynama hali olarak kabul
edilen ve yeni bir sua vcut veren mrekkep su hali olarak yama, toplumda
bilinen adyla gasp suu oluacaktr.
kinci fkrann (b) bendi, sadece zel beceri kullanlmas suretiyle hrszl
deil, elde veya stte tanan eyann cebir-iddet ve/veya tehdit kullanlmakszn
ekilip alnmasn da nitelikli hrszlk suu saymtr. zel beceri olmasa da
madur ile temas halinde bulunan bir eyann, ilgili hkme gre madurun
elinde veya stnde tad eyann cebir-iddet veya tehdit kullanlmakszn
ahsi eviklikle alnmas halini de, 142. maddenin ikinci fkrasnn (b) bendi
kapsamnda saymak gerekir. Bu hkmn amac, elde veya iste tanan eyaya
kar oka ilenen hrszlk fiillerinden dolay faillerin ceza sorumluluunu
artrmaktr. zel beceri kavram ile eyay ekip alma kavram arasnda
nemli fark vardr. lkinde, failin sahip olduu yetenekleri kullanmak suretiyle
madurun elinde veya stnde tad eyay almas, ikincisinde ise, herhangi bir
zel beceri kullanmna bavurmakszn ahsi eviklikle failin eyay madurun
elinden veya stnden ekip almas durumu szkonusudur. ahsi eviklik her
ne kadar zel beceri gibi kabul edilebilirse de, kanun koyucunun amalad
zel beceri kavramndan farkllk gstermektedir.
Yargtay bu hkm farkl yorumlayarak kararnda, Katlandan cep telefo-
nunun istenip verilmemesi zerine elinden almak biiminde gerekleen eylemde,
kapka olarak deerlendirilebilecek bir hareket tarz veya madurun dalgnl
veya dikkatinin datlarak, savunma olanann ortadan kaldrlmas suretiyle
gerekletirilen bir hrszlk fiili bulunmadndan, eylem 5237 sayl TCKnun
141/1. maddesi hkm kapsamnda deerlendirilmelidir Bu aklamalar
Hrszlk Sular / EN
336 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
nda somut olay deerlendirildiinde, madur ve sank birbirini tanmakta ve
ayn ortamda bulunmaktadrlar. Madurdan telefonunu isteyen sank, olumsuz
cevap almas zerine madurun telefonunu elinden ekip almtr. Eldeki eyann
ekilip alnmas suretiyle eylem gerekletirilmi ise de, hkm ile yaptrm altna
alnan eylemler kapka ve yankesicilik suretiyle gerekletirilen fiillerdir. Olayda
kapka olarak deerlendirilebilecek bir hareket tarz bulunmad gibi, madurun
dalgnl veya dikkatinin datlarak savunma olanann ortadan kaldrlmas
suretiyle de gerekletirilmi bir eylem bulunmamaktadr. ifadelerine yer vermitir
(Yargtay Ceza Genel Kurulu, 13.11.2007 gn, 2007/6-210 E. ve 2007/234
K. sayl karar).
Yargtay, kanun koyucunun iaret ettiinin aksine, 142. maddenin ikinci
fkrasnn (b) bendinin uygulamasn daraltmaya almtr. Bir kiinin elinde
veya stnde bulunan eyay ekip almak iin, deyim yerinde ise sihirbaz olmaya
veya zel bir yetenek sergilemeye gerek bulunmamaktadr. Kanun koyucu bu
noktada, o an kiinin elinde veya stnde bulunmak suretiyle en yakn hakimiyet
alannda yer alan eyann korunmasn ve bu tr madura dokunmak suretiyle
ilenen hrszlk sularnn nne gemeyi hedefemitir.
kinci fkrann son cmlesinde; hrszlk suunun yukarda izah ettiimiz
(b) bendinde belirtilen ekilde, beden veya ruh sal bakmndan kendisini
savunamayacak durumda olan kimseye kar ilenmesi halinde, yldan yedi
yla kadar fail hakknda uygulanacak hapis cezasnn te biri oranna kadar
artrlaca ifade edilmitir. Bylece kanun koyucu, beden veya ruh sal
bakmndan zayf ve/veya korumasz olan kiilerin, hrszlk suunun (b) ben-
dinde saylan nitelikli haline kar daha fazla korunmas gerektiini dnp,
bu durumda bulunan kiilere kar yankesicilik veya kapkalk yapanlarn
daha ar ceza ile cezalandrlacan ngrmtr. Kanun koyucu ikinci fk-
rann (a) bendinden farkl olarak, bu arlatc sebebin uygulanmasnda iki
artn biraraya gelmesini aramtr. lki, faile ve fiile ait art olan yankesicilik
veya kapkalk hareketi ve ikincisi de, madura ait art olarak kabul edilmesi
gereken, madurun olay annda beden veya ruh sal bakmndan kendisini
savunamayacak durumda olmasdr.
kinci fkrann (c) bendinde; hrszlk suunun, doal bir afetin veya
sosyal olaylarn meydana getirdii korku veya kargaadan yararlanmak suretiyle
ilenmesi suun nitelikli halleri arasnda saylmtr. Hkmn gerekesine gre,
Kiinin iinde bulunduu baz durumlar, eyas zerindeki koruma ve gzetimi
zayfatabilir ve hatta ortadan kaldrabilir. Bu durumdan yararlanarak hrszlk
suu kolaylkla ilenebilir. Kanun koyucu bu hkmle, madurun iinde bulun-
duu zor durumu ve bundan yararlanmaya alan failin kastndaki younluk
ile ktniyetini dikkate alp, daha ar ceza tayini yolunu semitir.
Hrszlk Sular / EN
337 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
kinci fkrann (d) bendinde; hrszlk suunun, haksz yere elinde bulun-
durulan veya taklit anahtarla ya da dier bir aletle kilit aarak ilenmesi hali
suun nitelikli halleri arasnda saylmtr. Burada nemli olan, hrszlk suu-
nun kilit amak suretiyle ilenmesidir. Bylece kanun koyucu, kilitle muhafaza
altna alnm eyann hrszlk suuna konu edilmesini nitelikli haller arasnda
saymtr.
Fail, haksz ekilde, rnein baka bir su ilemek suretiyle anahtar ele gei-
rebilecei gibi, taklit anahtarla veya kap kilidini aabilecek herhangi bir aletle
kilitli kapy aabilir. Kanun koyucu bu noktada, hrszlk suunun ilenmesinde
seimlik hareketlere yer verdiinden, fail tarafndan bu hareketlerden herhangi
birisinin icra edilmesi suun maddi unsurunun hareket ksmnn tamamlanmas
ynnden yeterli saylmtr. Fail, bir baka su ileyerek, rnein yama veya
hrszlk suu ilemek suretiyle anahtar haksz ekilde elde etmi olabilir. Bu
durumda fail, anahtar ele geirmek amacyla iledii sutan ve anahtar kullanp
hrszlk suunu icra etmekten dolay iki ayr sutan cezalandrlacaktr. Ancak
bunun yannda, madur tarafndan faile emanet olarak verilen anahtarn, kilit
altnda bulunan yerin almas amacyla kullanlmas ve bu ekilde hrszlk
suunun ilenilmesi durumunda, eer faile sadece anahtar emanet braklm
olup da, kilitli kapnn iinde bulunan eya failin emanetine braklmamsa,
bu durumda hem gveni ktye kullanma ve hem de 142. maddenin birinci
fkrasnn (b) bendindeki hrszlk suunun nitelikli hali fail tarafndan ilenmi
saylacaktr. Bununla birlikte, madur tarafndan faile anahtarn yannda eya
da emanet braklmsa, failin anahtar kullanmak suretiyle kilitli kapy ap
iindeki eyay almas durumunda hrszlk suundan deil, TCK m.155de yer
alan gveni ktye kullanma suunun ilendiinden bahsedilecektir. Ancak
kilitli yerin anahtarnn emanete braklmasnda, emanete braklann sadece
anahtar olmayp, kilitli kapnn ardnda bulunan eyay da kapsamas gerektii
fikri ileri srlebilir. Kanaatimizce, bu noktada anahtarn faile braklma amacna
ve bu amacn kilitli kapnn ardnda bulunan eyay kapsayp kapsamadna
baklmaldr. Eer madur anahtar, sadece bir yerden bir yere gtrlmesi,
birisine verilmesi veya gelecek birisi tarafndan alnmas maksadyla faile brak-
msa, bu halde hem TCK m.155de dzenlenen gveni ktye kullanma suu
ve hem de 142. maddenin birinci fkrasnn (b) bendinde tanmlanan nitelikli
hrszlk suu oluacaktr.
Hkmde geen taklit anahtar ve dier bir alet kavramlar, orijinal anahta-
rn oaltlmas, kapy aabilecek yeni bir anahtar imal edilmesi, kilidi amaya
yarayacak maymuncuk gibi aletlerin kullanlmas anlamna gelmektedir. Kilidin
almas srasnda zarar grmesi halinde, bu hkmn tatbik edilip edilmeyeceini
tartmak gerekir. Hkme gre, dier bir aletle kilit amak suretiyle hrszlk
suunun icra edilmesinden bahsedildiinden, kilidin krlmadan almas ve
Hrszlk Sular / EN
338 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
zarar grmemesinin hedefendii anlalmaktadr. Kanaatimizce, kilit krlmak
suretiyle kap almsa, bu durumda mala zarar vermek, 142. maddenin birinci
fkrasnn (b) bendinde dzenlenen hrszlk suu ile szkonusu yer konut
veya iyeri ise, konut dokunulmazln ihlal suu iin ngrlen cezalarn fail
hakknda birlikte uygulanmas gndeme gelecektir.
765 sayl mlga Ceza Kanununun 493/1. madde hkm, hrszl ile-
mek veya alnm mal baka yere kaldrmak iin duvar, kap, pencere, demir
parmaklk, kasa ve sandk gibi eyay ykmak, devirmek, krmak, delmek veya
mahvetmek hrszlk suunun arlatc hali olarak tanmlanmtr. Ancak
yrrlkteki 5237 sayl Kanun, mlga Kanunda yer alan bu tr bir arlatc
nedeni ngrmeyerek, duvar, kap, pencere gibi eyay krmak suretiyle hrszlk
suunu ileyen fail hakknda, hem hrszlktan ve hem de mala zarar vermekten
ayr ceza uygulanmasnn nn amtr. Oysa fail, kastettii hrszlk suunu
ileyebilmek iin kilitli kapy krmak zorundadr. Yine hrsz, evde bulunan
eyay almak iin konut dokunulmazln da ihlal etmek zorundadr. Esas
itibariyle failin buradaki kast, kapy krmak veya konut dokunulmazln
ihlal etmek deildir. Bu tr fiilleri, ayr fiiller eklinde deerlendirip birden fazla
ceza tatbik etmek yerine, ama suun arlatc sebebi saymak isabetli olacaktr.
kinci fkrann (d) bendinde dzenlenen suun gereklemesinde nemli
olan, kilit altnda bulunan yerin hkmde gsterilen seimlik hareketlerden
birisiyle alm olmasdr. Szkonusu yer kilitli deilse veya anahtar zerinde
unutulmusa ya da yukarda bahsettiimiz zere anahtar failin ulaabilecei bir
yerde veya kendisine emanet verilmise, bu durumda hkmde tanmlanan
hrszlk suunun nitelikli hali olumayacak, birinci fkrann (b) bendinde
tanmlanan nitelikli hrszlk suunun varl gndeme gelecektir.
kinci fkrann (e) bendinde; hrszlk suunun, biliim sistemlerinin kul-
lanlmas suretiyle ilenmesi halinde failin daha ar ceza ile cezalandrlmasn
gerekli klan nitelikli hal ngrlerek, son zamanlarda yaygnlaan, gnlk
hayatmzn her anna giren, sklkla kullanlan internet ve biliim sistemlerinin
ara olarak kullanlp, bu yolla hrszlk suunun ilenmesinin nne geilmesi
hedefenmitir. Bylece kanun koyucu tarafndan, internet ve biliim sistem-
lerinin kullanmak suretiyle hrszlk suunun ilenmesi halinde, internet ve
biliim sistemlerine duyulan gvenin korunmas, bu gibi sistemlerin neminin
ve kullanmnn artrlmas amalanmtr.
Hkmde, biliim sistemlerinin kullanlmas suretiyle zilyedinin rzas
olmakszn bakasna ait tanr bir maln, kendisine veya bakasna bir yarar
salamak amacyla bulunduu yerden alnmas hrszlk suunun nitelikli hali
saylmtr. Elbette burada fiilen maln bulunduu yerden alnmas deil, bili-
im sistemi kullanlarak hesapta bulunan bir parann baka bir yere aktarlmas
veya internet bankacl vastasyla hesaptaki parann ekilmesi veya kredi
Hrszlk Sular / EN
339 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
kart bilgileri yoluyla harcama yaplmas gndeme gelebilir. Tm bunlarda
fail, bakasna ait tanr bir mal bulunduu yerden fiilen almamakla birlikte,
biliim sistemi sayesinde tanr maln kendisine veya bakasna yarar salamak
maksadyla izinsiz ekilde baka bir yere naklini ve kullanlmasn salar.
Fail, hrszlk suunun tanmn aan bir ekilde ve hileli davranlarla alda-
tc hareketlerde bulunmusa, bu durumda hakknda TCK m.158/1,f de yer
alan nitelikli dolandrclk, bundan baka banka veya kredi kartlarnn ktye
kullanlmas suretiyle yarar salamsa da bu durumda hakknda TCK m.245de
dzenlenen banka veya kredi kartlarnn ktye kullanlmasna ilikin ceza
tatbik edilecektir. TCK m.158 ve 245de yer alan hkmler zel dzenlemeler
olup, failin icra hareketleri bu hkmlerde yer alan tanmlara uyduu takdirde,
fail nitelikli hrszlk suundan deil, somut olayn zelliklerine gre nitelikli
dolandrclk veya banka veya kredi kartlarnn ktye kullanlmas suundan
dolay sorumlu tutulacaktr.
Ancak fail, banka kredi kartn alm ve ardndan da ald kredi kartn
kullanmsa, bu durumda hrszlk ve kredi kartnn ktye kullanlmas sular
ilenmi olacaktr. Bu durumda, fail hakknda iki ayr sutan ceza sorumlulu-
unun ngrlmesi, non bis in idem prensibini de ihlal etmeyecektir. nk
burada, korunan iki ayr hukuki yararn iki ayr fiille ihlal edilmesi gndeme
gelecektir. Fail, nce fiziki olarak kredi kartn almakta, ardndan da ald
bu kredi kartn kullanmak suretiyle menfaat elde etmektedir.
245. maddenin birinci fkrasnda yazl olan, Bakasna ait bir banka veya
kredi kartn, her ne suretle olursa olsun ele geiren veya elinde bulunduran kimse,
ifadesine dayanarak, fail tarafndan icra edilen eylemlerin kredi kartn
ktye kullanma eklinde tek bir su kabul edilmesi gerektiini, birinci fkrada
yazl olan ibare nedeniyle hrszlk fiilinin ayrca su kabul edilemeyeceini,
hrszlk fiilinin 245. maddenin birinci fkrasnda yazl olan su tanm iinde
yer aldn ileri srmek isabetli deildir. Kanun koyucu, Her ne suretle olursa
olsun ele geiren veya elinde bulunduran kimse hkmne yer verirken, hrszlk
fiilini bileik su gibi grp, kredi kartnn ktye kullanlmas suunun unsuru
veya arlatrc sebebi olarak gstermemitir. Kanun koyucu burada, hukuka
aykr ekilde kredi kartnn failin elinde bulunup bulunmadna nem ver-
mitir. Eer fail, elinde bulundurduu bakasna ait kredi kartn kullanmak
amacyla almsa, bu durumda failin kullanm amacna uygun hareket etmesi
kaydyla su gereklemeyecektir. Ayrca, fail tarafndan kredi kartnn ele
geirilmesi hrszlk dnda kalan hukuka aykrlklar yoluyla da mmkndr.
Bu sebeple, hrszlk fiilini TCK m.245/1 dzenlemesi iinde grmemek ve
ayrca deerlendirmek gerekir.
Somut olayda, ktye kullanlan kredi kartnn ele geirilme ekli hrszlk
vastasyla olmusa, bu durumda fail hakknda hrszlk fiilinden dolay ceza
Hrszlk Sular / EN
340 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
sorumluluu ortaya kacak, fakat ktye kullanlan kredi kartnn elde edilme
eklinde hrszlk szkonusu deilse, fail ynnden yalnzca TCK m.245deki
ceza sorumluluu gndeme gelecektir.
Biliim sistemlerinin kullanlmas suretiyle nitelikli hrszlk ile nitelikli
dolandrclk sularn birbirinden ayrmak gerekir. Nitelikli dolandrclk
suunda, biliim sistemlerinin kullanmas suretiyle hileli davranlar icra eden
fail tarafndan madurun aldatlmas gerekmektedir. Fail, bu ekilde bir aldatma
olmakszn madurun rzas hilafna tanr maln, rnein parasn kendisinin
veya bakasnn hakimiyet alanna geirebilir. te bu noktada nitelikli hrszlk
suu gndeme gelecektir.
Nitelikli hrszlk suu ile banka veya kredi kartlarnn ktye kullanlmas
suu arasnda da fark vardr. TCK m.245/1de dzenlenen banka veya kredi
kartlarnn ktye kullanlmas suunda fail, bakasna ait bir banka veya kredi
kartn her ne ekilde olursa olsun fiilen eline geirmeli veya bu kart failin
tasarruf alannda bulunmaldr. Fail, kart sahibinin rzas olmakszn kart kul-
lanmak veya kullandrtmak suretiyle yarar salamal veya salatmaldr. Burada
failin kart hukuka aykr ele geirip geirmemesi nem tamaz. nemli olan,
failin her ne ekilde olursa olsun eline geirdii kartla, o kartn sahibinin veya
kartn kendisine verilmesi gereken kiinin rzas olmakszn ilem yapp yarar
salamasdr. Nitelikli hrszlk suunda ise, kartn failin elinde olmasna gerek
bulunmamaktadr. Zaten kartn failin elinde bulunduu durumlarda TCK
m.245/1 uygulama alan bulacaktr. Nitelikli hrszlk suunda fail, elinde
banka veya kredi kart olmakszn biliim sistemini kullanarak, bir hesaptan
sahip olduu bilgiler vastasyla para ekilmesini, kendisinin veya bakasnn
hesabna havale yaplmasn salamay amalamaktadr.
Her ne kadar 158. maddenin birinci fkrasnn (f ) bendinde, banka veya
kredi kurumlarnn ara olarak kullanlmas suretiyle ilenen dolandrclk
suunun nitelikli kabul edilecei belirtilmise de, fiilin dolandrclk say-
labilmesi iin, fail tarafndan maduru aldatan hileli davranlarn ortaya
konulmas gerektii gzard edilmemelidir. Fail, herhangi bir aldatc nitelikte
hileli davrana bavurmakszn elde ettii bilgiler vastasyla biliim sistemi
kullanarak, madurun banka hesabndan kendi hesabna para aktarmsa, bu
durumda srf bankann ara olarak kullanlmas fiilin nitelikli dolandrclk
saylmas iin yeterli olmayacak, szkonusu fiil nitelikli hrszlk suu kapsa-
mnda deerlendirilecektir.
kinci fkrann (f ) bendinde; hrszlk suunun, tannmamak iin tedbir
alarak veya yetkili olmad halde resmi sfat taknarak ilenmesi de suun
nitelikli hali olarak saylmtr. Hkmn gerekesine gre, Kii, kendisini
tannmayacak hale getirmekle, yakalanmasn nlemek ve bylece cezasz kalma-
sn salamak amac gtmektedir. Keza, kiinin kamu grevlisi sfatn taknmas
Hrszlk Sular / EN
341 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
suretiyle hrszlk suunun ilenmesi halinde, bu sfatn verdii kolaylktan yarar-
lanma szkonusudur. Kanun koyucu, faildeki hrszlk suunu ileme kastnn
younluunu dikkate alarak, failin tannmamak iin tedbire bavurmasndaki
veya yetkisi olmad halde resmi sfat taknmasndaki vahametin daha ar
cezalandrlmasn ngrmtr. Fail, tannmasn nleyecek tedbiri yzn
kapatmak, maske takmak veya boyanmak, peruk takmak ya da rtnmek sure-
tiyle alabilir. Ancak, suun maduru veya tan, tannmamak iin tedbir alan
faili yine de tanyabilir. Bu durumda nemli olan, failin tannp tannmamas
deil, tannmamak iin ald tedbirin varldr.
Yine fail, yetkisi olmad halde resmi sfat sahibi gibi hareket ederek, hr-
szlk suunun ilenmesini kolaylatrabilir. rnein fail, kendisine polis veya
beki ya da gvenlik grevlisi ss verebilir. Burada failin kamu grevlisi olup
olmamas deil, yetkisi olmad halde taknd resmi sfat tayp tamad
nemlidir. Fail, yetkisi olmad halde resmi sfat taknm ve bu yolla hrszlk
suunu ilemi veya ilemeye teebbs etmise, bu durumda ikinci fkrann (f )
bendi uygulama alan bulacaktr.
TCK m.264/1de, bir rtbe veya kamu grevinin veya meslein resmi
elbisesini yetkisi olmakszn alenen veya bakalarn yanltacak ekilde giyen
kimsenin aydan bir yla kadar hapis cezas ile cezalandrlaca, ayn maddenin
ikinci fkrasnda ise, elbisenin salayaca kolaylk ve olanaklardan yararlanarak
bir su ilenirse, yalnz bu fiilden dolay birinci fkrada belirtilen ve te biri
orannda artrlacak cezann fail hakknda tatbiki yoluna gidilecei ifade edil-
mitir. zellikle 264. maddenin ikinci fkrasnda dzenlenen suun cezasnn,
Kanunun 142. maddesinin ikinci fkrasnn (f ) bendinde yer alan, yetkisi
olmad halde resmi sfat taknarak nitelikli hali ynnden faile uygulanacak
cezann yannda uygulanabileceini belirtmek isteriz.
Kanun koyucu, failin tad resmi sfattan veya kamu grevlisi olmas
sebebiyle kulland kamu kudretinden faydalanarak hrszlk suunu ilemesi
halini bir arlatc sebep olarak ngrmemitir. 142. maddenin bu ynyle
eksik olduunu, zellikle kamu grevlisi sfatn veya resmi yetkisini kullanarak
hrszlk suunu ileyen failin daha ar ceza ile cezalandrlmas gerektiini
belirtmek isteriz. Kanaatimizce kanun koyucu, kamu grevlisi sfatnn veya
resmi yetkinin salad kolaylkla hrszlk suu ileyen fail hakknda, hrszlk
suunun nitelikli hali olarak daha ar bir ceza ngren dzenlemeye yer vermeli
idi. Ayn eksikliin yama suu bakmndan da geerli olduunu sylemek
isteriz (bkz. TCK m.148 ve m.149).
kinci fkrann (g) bendinde; hrszlk suunun, barnak yerlerinde, srde
veya ak yerde bulunan byk veya kkba hayvanlar hakknda ilenmesi de
nitelikli haller arasnda saylmtr. Burada kanun koyucu, byk veya kkba
Hrszlk Sular / EN
342 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
hayvan hrszlnn nne gemeyi hedefeyerek, hayvan hrszl fiilini ile-
yenlerin daha ar ceza ile cezalandrlmasn ngrmtr.
142. maddenin nc fkrasnda; hrszlk suunun, sv veya gaz halin-
deki enerji hakknda ve bunlarn nakline, ilenmesine veya depolanmasna ait
tesislerde ilenmesi halinde, fail hakknda maddenin ikinci fkrasnda gsterilen
cezann tatbik edilecei kabul edilmitir. Bylece kanun koyucu, 142. maddenin
birinci fkrasnn (f ) bendinde elektrik enerjisi ve maddenin nc fkrasnda
da sv ve gaz halindeki enerjiye ynelik hrszlk sularnn ilenmesine daha
ar cezalar ngrmtr. Maddede saylan enerjilerin kamuya ait olmas zorun-
luluu bulunmamaktadr. Bir baka ifadeyle, elektrik, sv veya gaz halindeki
enerjiye ynelik olarak ilenen hrszlk sularnn madurunun sadece kamu
tzel kiileri deil, zel tzel veya gerek kiiler olabilmesi mmkndr.
Maddenin nc fkrasnda saylan sv veya gaz halindeki enerji hakknda
ve bunlarn nakline, ilenmesine veya depolanmasna ait tesislerde ilenen hrsz-
lk sularnn, bir rgtn faaliyeti erevesinde gerekletirilmesi durumunda,
failler hakknda st snr daha da arlatrlm olan, onbe yla kadar hapis
ve onbin gne kadar adli para cezasna hkmedilecektir. Her ne kadar, nc
fkrada saylan hapis cezasnn alt snr gsterilmese de, burada TCK m.49da
ngrlen bir aylk hapis cezas alt snr deil, nc fkrada tanmlanan
suun cezas olarak ngrlen yllk hapis cezas alt snr uygulanacaktr.
Burada uygulanacak st snr hapis cezas ise, hkmde azami onbe yl olarak
gsterilmitir Hkmde yer alan para cezas ynnden ise, alt snrn tespitinde
TCK m.52de ngrlen be gn, st snr olarak da 142. maddenin nc
fkrasnda yer alan onbin gnlk adli para cezas uygulama alan bulacaktr.
Maddenin sonradan eklenen drdnc fkrasna gre, hrszlk suunun
ilenmesi amacyla konut dokunulmazlnn ihlali veya mala zarar verme
suunun ilenmesi halinde, bu sulardan dolay soruturma ve kovuturma
yaplabilmesi iin ikayet aranmaz. Kanun koyucu, konut ve iyeri dokunul-
mazl ihlal edilerek ilenen hrszlk suu ynnden sularn itiman kabul
etmeyerek, evde ve iyerinde bulunan eyay alanlara TCK m.116da su olarak
tanmlanan ve takibi ikayete bal tutulan konut ve iyeri dokunulmazln
ihlal suu iin ngrlen cezann ayrca uygulanacan ngrmtr. Bylece,
765 sayl mlga Trk Ceza Kanununun 492. maddesinin birinci fkrasnn
birinci bendinde sadece bir arlatc neden olarak kabul edilen kapal mahal-
lerden hrszlk suu, 5237 sayl Kanunun 142. maddesinin birinci fkrasnn
(b) bendi ile arlatc sebep saylmasnn yannda, ayn maddenin drdnc
fkras tarafndan konut/iyeri dokunulmazln ihlal suundan da faile ayrca
ceza uygulanmasn gerekli klmtr.
Kanaatimizce, hem mrekkep su saymak suretiyle hrszlk suunun kapal
mahallerde ilenmesini arlatc hal olarak dzenlemek ve hem de konut/iyeri
Hrszlk Sular / EN
343 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
dokunulmazln ihlalden dolay fail hakknda ceza tatbiki yoluna gitmek,
ceza adaletini, su siyasetini, sularn itima messesesi ile ne bis in idem (bir
sutan iki ceza verilmez) prensibini ihlal etmitir. nk kanun koyucu kapal
mahallerde ilenen hrszlk suunu suun basit hali olarak ngrmeyip, nitelikli
haller arasnda saymtr. Artk bu durumda kapal mahalde hrszlk suunu
ilemeyi amalayan failin, zorunlu olarak iledii konut/iyeri dokunulmazln
ihlal suundan cezalandrlmamas gerekir. Ayrca faildeki kast, sadece hrszlk
suunu kapsamakta, bunun dnda failde konut/iyeri dokunulmazln ihlal
kast bulunmamaktadr. Failin hedefi, ev veya iyerinden tanr mal almak olup,
konut veya iyeri dokunulmazln ihlal etmek deildir. Bu sebeple, Kanunun
142. maddesine sonradan eklenen drdnc fkrann konut dokunulmazl
ile ilgili ksmnn isabetli olmadn, mrekkep su teorisini gzard ettiini
ve adaletsizlie yol aacak ekilde ifte cezalandrma yolunu atn belirtmek
isteriz. Buradaki sorun, kapal mahalde hrszlk suu ileyen faile ynelik
konut/iyeri dokunulmazln ihlal ettii iddiasyla ikayet art aranmakszn
soruturma ve kovuturma almas olmayp, nitelikli hrszlk suunun yannda
bu sutan da ayrca faile ceza verilmesidir.
Yrrlkteki Ceza Kanunu, 142. maddenin drdnc fkras ile de kii hak
ve hrriyetlerini daha fazla mdahale etme, kiiyi daha fazla cezalandrma ve
bir fiilden dolay birden fazla ceza verme mantn tadn ortaya koymutur.
rnein, hrszlk iin eve veya iyerine girmi olan ve bu srada kameray gren
fail, kameray bulunduu yerden skm, skerken de zarar vermi, sonrasnda
skt ksm yannda gtrm veya gtrmeyip olay yerinde brakmtr.
142. maddenin drdnc fkrasn dikkate aldmzda, fail hakknda hrs-
szlk suunun yannda konut dokunulmazln ihlal ve en nemlisi mala zarar
verme sularndan ceza tatbik edilmesi ileri srlebilecektir. Kanaatimizce, fail
tarafndan icra edilen hareketlerin tm hrszlk suu kapsamnda deerlendi-
rilmelidir. Fail, hrszlk suunu ilemek amacyla icra hareketlerini ilemitir.
Tm gerekletirdii icra hareketlerinde failin hedefi, kastettii hrszlk suunu
ilemek, bu srada da ortada delil brakmayp kamaktr. Bu amala, kendisini
grntlediini tespit ettii kameray sken ya da grd kameray beenen
failin, kameray yerinden skerken krmas fiili, menkul mala zarar verme
olarak deerlendirilmemelidir. Ancak kanun koyucu, bu gibi durumlarda ceza
sorumluluunu geniletecek ve sularn itiman bozacak ekilde dzenleme
ngrmtr.
Bir taraftan kapal mahalde hrszlk fiilinin ilenmesini nitelikli hal sayan
kanun koyucu, dier taraftan konut ve iyeri dokunulmazlklarnn ihlalini
dikkate almak suretiyle non bis in idem ilkesini ihlal edecek kurala yer vermi-
tir. Bir ihtimal, delil ortadan kaldrmak maksadyla fail tarafndan kamerann
bozulmas veya krlmas fiilinin mala zarar verme olduu iddia edilebilir ki,
Hrszlk Sular / EN
344 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
kanaatimizce bu tr bir ceza sorumluluunun kabul, hem 1982 Anayasasnn
38. maddesine ve hem de Su delillerini yok etme, gizleme veya deitirme nor-
muna aykr olacaktr. nk su ileyen bir kiinin kendi aleyhinde beyanda
bulunmaya ve delil gstermeye zorlanamayaca, Anayasann 38. maddesinin
beinci fkrasnda dzenlenmitir. Trk Ceza Kanununun 281. maddesinde
yer alan hkm de, elbette asl suu ileyen fail dnda kalan kiilerle snrl
tutulmutur.
Kanun koyucu, hrszlk suunun ilenmesi srasnda mala zarar veren fail
hakknda ikayet art aranmakszn soruturma ve kovuturma yapacan
belirtmitir. Mlga 765 sayl Kanunun 493. maddesinin birinci fkrasnn
birinci bendinde, arlatc hal olarak kabul edilen hkme, 142. maddede
yer verilmediini grmekteyiz. Bylece, hrszlk suunun ilenmesi srasnda
menkul veya gayrimenkul olmas fark etmeksizin mala kasten zarar veren fail
hakknda TCK m.151de gsterilen ceza uygulanacaktr. Elbette mala zarar
verme suunun kasten ilenmesi gerekir. Aksi halde taksirle, yani, neticeyi
istemeksizin tedbirsiz ve dikkatsiz davranarak mala zarar veren fail hakknda
TCK m.151 hkm uygulama alan bulamayacaktr.
Suun gece vakti ilenmesi
MADDE 143(1) Hrszlk suunun gece vakti ilenmesi halinde, verilecek
ceza te birine kadar artrlr.
Aklama: Madde metninde, hrszlk suunun gece vakti ilenmesi duru-
munda cezann arttrlmas ngrlmtr. Gece vaktinden ne anlalmas
gerektii, Kanunun 6. maddesinin birinci fkrasnn (e) bendinde, gnein
batmasndan bir saat sonra balayan ve domasndan bir saat evvele kadar devam
eden zaman sresi olarak tanmlanmtr.
Kanun koyucu her ne kadar hrszlk suunda, malvarlnn korunmas
hukuki yararndan hareket etmi olsa da neticede, huzur ve gvenliin korun-
masna, suun ilendii zamana, bu zamann hrszlk suunun ilenmesine ne
derece elverili olduuna, bu noktada failin kastndaki younlua, gece vakti
dinlenmeye ekilen bireylerin dzeninin korunmasna, bu dzenin bozulmasn-
daki arla zel nem vererek, gece vakti hrszlk suu ileyen failin cezasnn
artrlmasn ngrmtr.
Buradaki artrm hakim tarafndan, suun basit hali ve nitelikli halleri
bakmndan gsterilen cezalar zerinden te birine kadar artrlmak suretiyle
yaplacaktr. Artrlacak ceza oran konusunda hakime bir takdir yetkisi veril-
diini dnmekteyiz. nk kanun koyucu, verilecek ceza te bir orannda
artrlr hkmne yer vermeyip, verilecek ceza te birine kadar arttrlr
ibaresini ngrmekle, hrszlk suunun gece vakti ilenmesi halinde cezada st
snr belirli bir artrm oran gzeterek, bu orann tayin yetkisini somut olayn
Hrszlk Sular / EN
345 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
zelliklerine gre hakime brakmtr. Hakim, somut olayn zelliklerini dikkate
alp, gereke gstermek suretiyle gece vakti ilenen hrszlk suu bakmndan
farkl artrm oranlarnn uygulanmas hususunda karar verme yetkisine sahiptir.
Daha az cezay gerektiren haller
MADDE 144(1) Hrszlk suunun;
a) Payda veya elbirlii ile malik olunan mal zerinde,
b) Bir hukuki ilikiye dayanan alaca tahsil amacyla,
lenmesi halinde, ikayet zerine, fail hakknda iki aydan bir yla kadar
hapis veya adl para cezasna hkmolunur.
Aklama: Madde, hrszlk suunun daha az cezay gerektiren hallerini
ortaya koymutur. Maddenin birinci fkrasnn (a) bendinde; hrszlk suunun,
payda veya elbirlii ile malik olunan mal zerinde ilenmesi halinde takibinin
ikayete bal olduu ve faile uygulanacak cezann da suun basit ve nitelikli
halleri iin ngrlen cezaya gre daha az dzenlendii grlmektedir. Kanun
koyucu madde metninde, hrszlk suunun basit ve nitelikli halleri arasnda
herhangi bir ayrm yapmamtr.
Kanun koyucu hkmn gerekesinde, Madde metninde, hrszlk suunun
temel ekline gre daha az ceza gerektiren haller tanmlanmtr. cmlesine yer
verilerek, daha az cezay gerektiren bu hallerin 142. ve 143. maddelerde gs-
terilen hrszlk suunun nitelikli durumlarna uygulanmayaca aklanmaya
allmtr. Bu gerekeye katlmak mmkn deildir. Madde metninde, bu
ekilde bir snrlamann yaplmadn grmekteyiz. Suta ve cezada kanunilik
prensibi gereince de, hkmde yer alamayan hususun yorumla hkme dahil
edilmesi mmkn deildir. Hkmn gerekesi her ne kadar hkmn anlamnn
ve kanun koyucunun gerek iradesinin ortaya karlmas amacyla kullanlsa
da, hem balayc deil ve hem de madde metninin lafznn klmasna imkan
tanmaz. Bu nedenle, hrszlk suunun hangi tr olursa olsun 144. maddede
dzenlenen hallerin gereklemesi durumunda fail hakknda daha az ceza
uygulanacaktr. Bu durumun adalet duygusunu rencide ettii iddia edilmekte
ise, kanun koyucunun 144. madde ile ilgili yeniden dzenleme yapmasnn
kanlmaz olduunu, aksi uygulamann suta ve cezada kanunilik prensibini
ve bu prensibin doal sonucu olan fail lehine uygulama esasn ihlal ettiini
belirtmek isteriz. rnein, kullanma hrszl suunu dzenleyen 146. madde
de ayr bir ceza gsterilmeyip, temel cezalar zerinden yar orannda indirim
yaplaca ngrlmtr. te buna benzer bir dzenleme 144. maddede
yaplm olsa idi, bu halde suun nitelikli halleri ile basit hali bakmndan farkl
cezalarn tatbiki gndeme gelebilecekti. Ancak kanun koyucu, suun ileni
ekli ve zelliklerini deil, hrszlk suuna konu olan maln hukuki durumuna
nem vermitir.
Hrszlk Sular / EN
346 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Kanun koyucu sua konu maln hukuki niteliini dikkate alarak, failin bu
mal zerinde mterek (payda) veya itirak (elbirlii) halinde malik sfatn
tamasn cezann hafifetici sebebi olarak ngrmtr.
Fail, bir mal zerinde ortak malik sfatn tayabilir. Payda, mterek
mlkiyette, birka kiinin bir mala ortak sfatyla malik olmalar ve paylarnn
fiilen blnmemi olmas durumundaki ortaklk szkonusudur. rnein, bir
maln kii tarafndan paylar belli olacak ekilde ortak satn alnmas payda
mlkiyet saylr. Elbirlii, yani itirak halinde mlkiyette ise, yasadan veya sz-
lemeden dolay bir ortaklk ba ile bal bulunan kimselerin, bu ortaklklar
sebebiyle bir maln mlkiyetine elbirliiyle sahip olmalar ve herbirinin hakkn
o maln tamamn kapsad mlkiyet biimi olarak tanmlanabilir. Elbirlii
mlkiyetine miras ortakl rnek verilebilir.
Bir tanr maln 144/1,ada gsterilen hukuki statye girip girmedii, 4721
sayl Trk Medeni Kanununun 688 ila 703. maddelerine gre belirlenir. 144.
maddenin tatbiki iin, suun ilendii anda tanr maln statsnn payda
veya elbirlii mlkiyetten birisinin kapsamnda bulunmas gerekir. Bu hkmn
uygulanabilmesi iin, failin mal zerinde ayn zamanda zilyetliinin bulunmasna
ihtiya yoktur. Ancak fail, sua konu mal zerinde payda veya elbirliiyle malik
olduunu ispatlamaldr. Bir baka ifadeyle, failin bu yndeki savunmasnn
doruluu savclk makam ve/veya mahkeme tarafndan aratrlmaldr. Failin
stlenecei ispat klfetini de bu ekilde anlamak gerekir.
Hkmn (a) bendi ile ilgili gerekede, Suun bu eklinin olumas iin,
failin maln hukuki durumunu bilmesi gerekir. ifadesine yer verilerek, failin
tanr mal zerinde payl veya elbirliiyle malik olduunu bilmemesinin
daha az cezay gerektiren hallerin uygulanmasn engelleyecei anlam ortaya
konulduunu grmekteyiz. En azndan szkonusu gereke bu ekilde yanl
anlalmaya elverili gzkmektedir. Failin, hrszlk suuna konu mal zerinde
payl veya elbirlii biiminde maliklik sfatn bilip bilmemesi suun manevi
unsuru, su ileme saiki ve faildeki kast unsuru ile ilgilidir. Bunun dnda failin,
hrszlk suuna konu tanr maln hukuki durumunu bilmemesi, suun maddi
unsurunu etkilemeyi engellemeyecektir. Bu sebeple her ne kadar fail, zerinde
kendisine ait bir hak bulunmadn dnd ve bildii bir mal aldna
inansa da, bu durum mal zerindeki mlkiyetin niteliini etkilemeyecek ve TCK
m.144/1,ann uygulanmasnn da nne geemeyecektir. Faildeki su ileme
kast ve sbjektif olarak tad tehlikelilik hali, tek bana hrszlk suunun
maddi unsurunun gzard edilmesi suretiyle daha ar cezann uygulanmasna
yeterli olmayacaktr.
Hkmn (b) bendinde; hrszlk suunun, bir hukuki ilikiye dayanan
alacan tahsili amacyla ilenmesi de daha az cezay gerektiren hal olarak tanm-
lanmtr. Fail, hukuki ilikiye dayanan alacann varln ortaya koymak ve
Hrszlk Sular / EN
347 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
bunu kantlamak zorundadr. Bu noktada, hukuki ilikiden kaynaklanmayan,
bir baka ifadeyle hukuki dayana olmayan alacak iddialarnn bu hkm
kapsamnda deerlendirilmesi mmkn deildir. Kanun koyucu, bu hkmle
bir tr ihkak hak dzenlemesi ngrmtr. Bir kiinin hukuki ilikiye daya-
nan alacann olmas, elbette bu alacan tahsili amacyla hukuka aykr yol
ve yntemlere bavurmasna imkan tanmaz. Fail, alacan hukuk sisteminin
ortaya koyduu meru yol ve yntemlerle tahsil etmek zorundadr. Bir ceza
normunu ihlal ederek alacan tahsil etmeye alan failin, hukuki adan hakl
grlmesi mmkn deildir. Failin bir hukuki ilikiye dayanan alacann var-
ln kantlamas ve bu maksatla failin hrszlk suunu ilediinin anlalmas
durumunda, fail hakknda suun temel haline nazaran (basit ve nitelikli halleri
dahil) daha az ceza ieren 144. maddenin tatbiki yoluna gidilecektir.
144. maddede gsterilen her iki halde de soruturma ve kovuturma yapl-
mas, madurun ikayetine bal tutulmutur. Madur ikayet etmedii srece,
fail hakknda soruturma ve kovuturma almas mmkn deildir. Madur,
ikayet ile balayan soruturma ve devam eden kovuturma aamalarnda TCK
m.73 erevesinde ikayetinden vazgeme hakkna da sahiptir.
Maln Deerinin Az Olmas
MADDE 145(1) Hrszlk suunun konusunu oluturan maln deerinin
azl nedeniyle, verilecek cezada indirim yaplabilecei gibi, suun ileni ekli
ve zellikleri de gznnde bulundurularak, ceza vermekten de vazgeilebilir.
Aklama: Hkmn gerekesine gre, Madde metninde, hrszlk
suunun konusunu oluturan maln deerinin azl nedeniyle cezada indi-
rim yaplmas veya ceza vermekten sarfnazar edilmesi konusunda hakime
takdir yetkisi tannmtr. Kanun koyucu, korunan hukuki yararn malvarl
olduu hrszlk suunda, maln deerindeki azl bir ceza indirimi ve hatta
suun ileni ekli ve zellikleri ynnden faile ceza vermekten vazgeilmesi
sebebi olarak kabul etmitir. Bu noktada kanun koyucu, maln deerindeki
azln ne olduuna, ceza indirim miktar ile suun ileni ekli ve zelliklerinin
gz nnde bulundurulmas suretiyle ceza vermekten vazgeilmesindeki takdir
yetkisini hakime brakmtr. Hakim, somut olayda maln deerindeki azl,
suun ileni eklini ve zelliklerini dikkate almak suretiyle karar verme yetkisine
sahiptir. Maln deerindeki azlk, her somut olaya ve olayn zellikleri ile lke
veya blgenin iinde bulunduu iktisadi artlara gre deikenlik gsterebilirse
de, bu konuda ortaya kan emsal yarg kararlaryla ltlerin tespiti, zellikle
eitlik ilkesinin zedelenmemesi asndan nem tamaktadr. Her ne kadar
hakim, her somut olayn zelliine gre hrszlk suuna konu maln deerindeki
azl ayrca tespit edebilir veya ettirebilirse de, bu konuda bir takm somut
Hrszlk Sular / EN
348 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
ltlerin kabul kanlmazdr. Bu ltlere 145. maddede yer verilmediini
ve konunun tmyle yarg makamna brakldn grmekteyiz.
145. maddenin ortaya koyduu yegane lt, maln deerindeki azlk
sebebiyle faile ceza vermekten vazgeilmesi ile snrl tutulmutur. Bu lte
gre hakim, suun ileni ekli ve zelliklerini gznne almak ve bu hususu
kararnda gerekelendirmek suretiyle ceza vermekten vazgeebilecektir. Hakimin
ceza vermekten kanabilecei hali suun basit hali olarak gsterilen m.141 ve
daha az cezay gerektiren halleri dzenleyen m.144 ile snrl anlamak gerekir.
Kanunun 142 ve 143. maddelerinde saylan nitelikli haller ynnden, hatta
Kanunun 144. maddesinde gsterilen hallerden birisinin dahi gereklemi
olmas durumunda, hakim tarafndan ceza vermekten tm ile vazgeilmesi
szkonusu olmayacaktr. nk kanun koyucu, hkmde yer verdii suun
ileni ekli ve zellikleri ibaresi ile cezadan muafiyet konusunda hakimin takdir
yetkisine ynelik bir snrlama getirmitir.
Fail, deerini ok zannederek mal alabilecei gibi, deerini ok az zan-
nederek kymetli bir mal alabilir veya TCK m.147nin arad artlara uygun
dmeyen bir ihtiyac gidermek amacyla, deerini az zannettii bir eyay
alabilir. Tm bu hallerde fail, iine dt hatadan TCK m.30 kapsamnda
yararlanacaktr.
Yargtay Ceza Genel Kurulunun 13.11.2007 gn, 2007/6-210 E. ve
2007/234 K. sayl kararna gre, Madde ile, hrszlk sularna konu deerin
azl nedeniyle yargca, cezada indirim yapma veya ceza vermeme ynnde geni
bir takdir yetkisi tannmtr. Yargtay Altnc Ceza Dairesinin, deer azl ile
ilgili olan ve itihada daha ounu alabilme olana varken, yalnzca gereksinimi
kadar ve deer olarak az olan eyi alma halleri ile snrl imicesine yanstlan
grnn, 145. madde uygulamasnda btnyle reddedilmesi mmkn
grlmemekte ve maddenin uygulanabilecei hallerden bir tr olarak kabul
edilmekte ise de, maddenin, sadece ve yalnz bu tanmlamayla snrlandrlmas
olanakl deildir. 145. maddenin gerek ilk ekli, gerekse deitirilmi biimi;
ortak tanmlama ile hrszlk suunun konusunu oluturan deerin az olmasn
temel almaktadr. Deer azl ile yasa koyucu tarafndan neyin kastedildii,
duraksamalar nleyecek biimde akla kavuturulmam, rakamsal bir snr-
landrma getirilmemi ve fakat yargca, yarglama konusu maddi olayla ilgili
olarak takdir ve deerlendirme yetkisi tannmtr. Ne var ki yasa koyucu, yargcn
takdirini, soyut ve farkl bir disiplinle snrlandrmtr. O da; az olarak kabul
edilecek deerin yargcn takdirinde, ceza vermekten vazgemesini gerektirecek
ehemmiyetsiz lde olmas, baka bir ifade ile deere dayal ihlalin ceza veril-
memeyi nasafeten hakl saydracak alt dzeyde bulunmasdr. Yarg, alnan
veya alnmaya kalklan bu deerin azln ya indirimli bir cezayla ya da suun
ilenmesindeki zellikler itibaryla ceza vermemekle deerlendirebilecektir.
Hrszlk Sular / EN
349 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Maddenin ilk metninden sonraki deiiklikte; suun ileni ekil ve zellikleri
gznnde bulundurularak ibaresinin, cezada indirim seeneinden sonra
ve ceza vermekten vazgeilebilir seeneinden nce yazlmasnn, sua konu
maln deerini farkllatrmayaca aktr. Bu nedenle; az ceza verme see-
neinde daha yksek deerin aranaca, ceza vermekten vazgeme halinde ise,
daha az bir deerin aranmasnn gerekli olduu dnlmemelidir. Bu itibarla,
5237 sayl Yasann 145. maddesinin uygulanmasnda, 765 sayl TCKnun
522. maddesinde ngrlen hafif ya da pek hafif kavramlaryla irtibatl bir
yoruma girilmemeli, Yargtaydan, anlan maddenin uygulanmas srecindeki
itihatlarna paralel ekilde, yllk deer llerini belirlemesi beklenmemelidir.
5237 sayl Yasann 145. maddesinin vazedili amac gzetilmeli, normlarn
yekdierinden farkl olduu kabul edilmelidir. Yarg, bu deerlendirmenin yan
sra her somut olayda, suun ileni ekli, madur veya sann konumu, olayn
gerekletii yer ve zaman dikkate alacak, 5237 sayl TCKnun 3. maddesinde
ngrld zere, ilenen fiilin arlyla orantl olacak ekilde ceza adaletini
salayacaktr. Grld gibi madde ile getirilen sistem, sadece maln deerinin
objektif ltlere gre belirlenerek cezadan indirim veya ceza verilmemesinden
ibaret deildir. Olayn zellii, madurun konumu, failin kiilii ve suun ile-
ni ekli, her olayda deerlendirmeye konu edilecek, meydana gelen hakszla
faili iten etkenler ve bu hakszln madur zerindeki etkileri de gzetilerek,
maddenin uygulanp uygulanmamas ve zellikle ceza verilmeme haliyle ilgili
seenein, eylemin failine uygun dp dmeyecei belirlenecek ve muhakkak
ekillenen takdirin gerekesi kararda gsterilecektir. Ancak burada, 5237 sayl
TCKnun 147. maddesinde dzenlenmi bulunan ar ve acil bir ihtiyac kar-
lamak iin hrszlk suunun ilenmesi hali ile 145. maddede ngrlen deer
azl kavram kartrlmamaldr. 145. maddede ngrlen deer azl ile
zorunluluk halini dzenleyen 147. maddenin uygulanma koullar birbirinden
farkl olup, 147. maddenin ayrc lt hrszln ar ve acil bir ihtiyac
karlamak iin yaplmasdr. Burada hrszln konusu olan maln deerinin
az veya ok olmasnn herhangi bir nemi yoktur. rnein lmcl bir hasta
iin eczaneden ok pahal bir ilacn alnmas sz konusu olabilir. Buradaki l
deer deil, ar ve acil bir ihtiya iin bu maln alnmasdr. Buna karlk
145. maddenin uygulanmasndaki en nemli kriter, kukusuz deer lsdr
ve bu deerin ceza vermeme halini hakl saydracak dzeyde az olmasdr.
Ceza Genel Kurulu kararna konu edilen, Yargtay 6. Ceza Dairesinin
deer azl hususundaki 145. madde ile ilgili yorumuna katlmamz mmkn
deildir (bkz. Yargtay 6. Ceza Dairesi, 10.07.2007 gn, 2007/14367 E. ve
2007/8625 K. sayl karar). Suta ve cezada kanunilik prensibi uyarnca, yarg
makamlar dahil hi kimsenin ceza normlar ile ilgili kyasa varan veya normun
anlamn aan uygulamalar iinde bulunmamas ve kararlar vermemesi gerekir.
Hrszlk Sular / EN
350 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
145. maddeye gre, hrszlk suunun konusunu oluturan maln deerindeki
azlk, ceza indirimine ve hatta ceza vermekten vazgeilmesine dahi dayanak
oluturabilecektir. 6. Ceza Dairesinin, 145. maddenin tatbikinde daha ounu
alabilme olana varken, yalnzca gereksinimi kadar ve deer olarak az olan
eyi alma kriterini yerinde kabul edebilme imkan bulunmamaktadr. 145.
madde, bu anlama gelebilecek bir lt ngrmemitir. Hatta ngrmedii
gibi, hkmn gerekesinde de bu ynde bir ibare bulunmamaktadr. Dolay-
syla, 145. maddenin tatbikinde ceza normunun lafzndan ve sonrasnda da
kanun koyucunun amacndan hareket etmek gerekir. Kanun koyucunun amac
ise, sua konu maln deerinin azlndan dolay ceza indirimine gidilmesi ve
hatta suun ileni ekli ve zelliklerinden hareketle cezadan vazgeilebilmesi
imkannn hakime tannmasdr.
145. madde, emredici nitelik iermeyen ve takdir yetkisi tanyan bir
dzenleme ngrmtr. Hakim, sua konu maln deeri az olsa da, gereke
gstermek suretiyle 145. maddeyi uygulamayabilir. Ancak bunun dnda,
rnein fail girdii bir evde ya da iyerinde bulunan dk miktardaki tm
paray veya madurun zerinde bulunan bir adet kalemi ald iin 145.
madde uygulamasndan mahrum braklamaz. Evde veya iyerinde bulunan
sadece 50-TLyi veya ahsn zerinde bulunan bir kalemi aldndan bahisle,
6. Ceza Dairesinin ortaya koyduu ltten hareketle 145. maddeyi tatbik
etmemek, hem suta ve cezada kanunilik prensibine ve hem de ceza siyasetine
aykr olacak, ayrca adalet anlayn da bozacaktr. Evde veya iyerinde sadece
50-TLnin bulunmas veya ahsn zerinde sadece bir kalemin bulunmas ve
bunlarn fail tarafndan bulunduu yerden alnmas, deer azl hkmnn
uygulama alan bulmasna engel deildir. Fail, evde veya iyerinde 1000-TL
bulunsa yine de 50-TL alacan ve ahsn zerinde drt adet kalem bulunsa da
bir kalem alacan sylediinde Dairenin, kanaatimizce 145. madde ile ilgisi de
bulunmayan lt anlamn yitirecektir. Fail, hibir ekilde madurda bulunan
eyann tmn aldndan bahisle 145. madde uygulamas dnda tutulamaz.
145. madde, sua konu maln deerinin az olup olmadnn belirlenerek, fail
hakknda ceza indirimine gidilip gidilmeyecei hususunun hakim tarafndan
karara balanmas olarak anlalmaldr.
147. maddenin dzenledii zorunluluk halinin varlna ilikin artlarn
olumad durumlarda, 145. maddede yer alan suun ileni ekli ve zellikleri
kapsamnda, duyduu ihtiya sebebiyle deeri az olan mal zilyedinin rzas
olmakszn bulunduu yerden aldnda faile ceza verilmeyebilir. Kanun koyucu,
145. madde vastasyla sadece deer azln deil, bununla birlikte gerekleen
hrszlk suunun ileni ekil ve zelliklerinin de faile ceza verilmemesinin
dayana olabileceini ortaya koyarak, ihtiyac sebebiyle deeri az miktarda
olan eya alan kiinin cezalandrlmayabileceine iaret etmitir. Yukarda
Hrszlk Sular / EN
351 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
iaret ettiimiz Yargtay 6. Ceza Dairesi kararn bu ekilde anlamak gerekir.
Bir baka ifadeyle, daha ounu alabilme imkan varken, sadece ihtiyac kadar ve
deer olarak az olan eyi alma kriterini, 145. maddenin son ksmnda yer alan
suun ileni ekli ve zellikleri de gznnde bulundurularak, ceza vermekten
de vazgeilebilir. hkm ynnden uygulayabilmek mmkndr. Ancak bu
kriteri tek bir lt kabul edip, 145. maddenin tatbikinde snrlamaya gitmek
hukuka uygun olmayacaktr.
Kullanma Hrszl
MADDE 146(1) Hrszlk suunun, maln geici bir sre kullanlp
zilyedine iade edilmek zere ilenmesi halinde, ikayet zerine, verilecek ceza
yar oranna kadar indirilir. Ancak maln su ilemek iin kullanlm olmas
halinde bu hkm uygulanmaz.
Aklama: Hkmde, kullanma hrszl suu tanmlanmtr. Gerek-
eye gre, Bu hrszlk eklinin olumas iin kii, sahibinin rzas olmakszn mal
alrken, bunu belli bir sre kullandktan sonra iade etmelidir. Kullanma hrszl-
nda, kullanmann her halde ksa saylacak bir sre devam etmesi genel kouldur.
Maln su ilemek iin kullanlmas halinde bu madde hkm uygulanmaz, yani
hrszlk suundan dolay verilecek cezada indirim yaplamaz.
Hkmde, kullanma hrszl suunun tanm yaplarak, bu su ile klasik
hrszlk suu arasndaki farka iaret edilmesi amalanmtr. Kullanma hrsz-
lnda, her ne kadar zilyedinin rzas olmadan bakasna ait tanr bir maln
bulunduu yerden alnp kullanlmas suretiyle 141. maddede gsterilen tanma
uygunluk var ise de, tanr maln geici, yani ksa bir sre kullanan failin kendi
istek ve iradesiyle mal zilyedine iade etmesini dikkate alan kanun koyucu, bu
su ynnden hem takipte ikayete ballk ve hem de cezada yar orannda
indirim ngrmtr.
Kanaatimizce kanun koyucunun bu dzenlemesi, bir anlamda etkin pi-
manlk haline iaret etmektedir. Geri kullanma hrszl, etkin pimanlktan
farkllk gsterir. nk kullanma hrszlnda fail, daha su yoluna girmeden
evvel veya en ge girdiinde alaca mal geici bir sre elinde bulundurmaya
ve makul sre kullanp iade etmeye niyetlenmi ve karar vermitir. Etkin
pimanlkta ise, failde suu ileme kast olup, iade fikri daha sonra duyduu
pimanlk veya korku ile gndeme gelmektedir.
Kullanma hrszlnda manevi unsur, fail tarafndan zilyedinin rzas
olmakszn tanr maln geici bir sre kullanlmak zere bulunduu yerden
alnmas, yani kullanma hrszl suunu ileme kastdr. Eer failde, ald mal
geici bir sre kullandktan sonra iade etme istek ve niyeti bulunmamakta ise,
bu halde kullanma hrszl suundan bahsetmek de mmkn olamayacaktr.
Hrszlk Sular / EN
352 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Kullanma hrszlnda suun maddi unsuru, bakasna ait bir maln
zilyedinin rzas olmakszn bir mddet kullanldktan sonra madura iade
edilmesi amacyla bulunduu yerden alnmas ile tamam olur. Fail, kullanma
hrszl maksadyla mal ald srada veya alp da kullanrken yakalanabilir.
Bu durumda fail pek muhtemeldir ki, hrszlk suuna teebbs veya hrszlk
suu ile itham edilecektir. Somut olayn zellikleri, failin beyan ve durumu
dikkate alnarak, burada kullanma hrszl suunun mevcut olup olmadnn
aratrlp tespit edilmesi gerekir.
Fail, belirli bir sre kullanp iade etme maksadyla mal zilyedinin rzas
olmakszn bulunduu yerden alp kullanmaya balar ve bu aamada yakalanrsa,
kullanma hrszl suu tamamlanm saylr. Bylece, somut olayn zellikleri
ve ispat hukukunun kurallar nda, mal kullanmak amacyla alp, daha
kullanmaya balayamayan veya kullanrken yakalanan fail ile belirli bir sre
kullanp iade eden fail arasnda ceza sorumluluu asndan, etkin pimanlk
hkmleri dnda bir fark olmayacaktr.
Yukarda iaret ettiimiz zere, kullanma hrszl suundan dolay uygu-
lanacak ceza indirimi ile TCK m.168de dzenlenen etkin pimanlk hkmn
birbirine kartrmamak gerekir. Kullanma hrszlnda, suun zellii gerei
su tamamlandnda veya bu sua teebbs edildiinde TCK m.146 ve TCK
m.35 uyarnca fail hakknda ceza tayin edilecektir. Etkin pimanlkta ise, hrszlk
suu tamamlandktan sonra, fakat kovuturma balamadan nce veya kovu-
turma baladktan sonra, ancak hkm verilmeden evvel pimanlk gsteren
fail tarafndan madurun zararnn giderilmesi veya madurun rzasyla ksmen
giderilmesi durumunda cezada yaplacak kademeli indirim dzenlenmitir. Etkin
pimanlk hkm, hrszlk suunda uygulanabilecei gibi, kullanma hrszl
suunda da tatbik imkan bulacaktr. 168. madde incelendiinde, her ne kadar
hrszlk kavramna yer vermise de, bu kavramn btn olarak deerlendi-
rilmesi gerektiini, TCK m.141 ila 146. maddeyi kapsadn dnmekteyiz.
Kanun koyucu gerekede, Kullanma hrszlnda, kullanmann her halde
ksa saylacak bir sre devam etmesi temel kouldur. cmlesine yer vererek, esas
itibariyle hkmde geici bir sre eklinde yer alan ibareye yorum yoluyla farkl
bir anlam ykleyip, ksa saylacak bir sre ifadesini kullanmtr. Ancak gereke,
ksa saylacak bir sre kavramndan ne anlalmas gerektii hususunda bir
lt ortaya koymad gibi, srenin ne kadar olacandan da bahsetmemitir.
Belirtmeliyiz ki, gereke yoluyla ceza normuna farkl anlam vermek, hk-
mn lafzn deitirmek, geniletmek veya daraltmak hukuka uygun deildir.
Gereke, sadece kanun koyucunun hkmle neyi amaladn ortaya koymaya
yardmc olur. Gereke, balayclk zellii de tamaz. Kullanma hrszl
suunda, failde geici bir sre kullanmak amacyla tanr mal bulunduu
yerden almak niyet ve karar bulunmal, bu sre makul olmal ve sua konu
Hrszlk Sular / EN
353 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
mala, maln kullanma zelliine ve niteliine uygun dmelidir. Bu sebeple,
kullanma sresi her olay ve mal bakmndan deikenlik gsterebilir.
146. maddenin son cmlesinde, maln bir baka suu ilemek iin kul-
lanlmas halinde, kullanma hrszl suundan bahsedilemeyecei ve ceza
indirimi yaplmayaca ifade edilmitir. Bylece kanun koyucu, en azndan failin
kullanmnn su tekil etmemesi gerektiine iaret etmitir. Fail, kullanmak
amacyla ald mal, bir baka suun ilenmesi srasnda kulland takdirde,
somut olayn zelliklerine gre hrszlk suunun basit hali ve nitelikli halinin
tatbiki gndeme gelecektir. Dolaysyla fail, bir baka suu ilemek ve o suta
vasta olarak kullanp iade etmek maksadyla mal bulunduu yerden zilyedinin
izni olmakszn aldnda, 146. madde deil, somut olayn zelliklerine gre
141 ve 142. maddeler uygulama alan bulacaktr.
Zorunluluk hli
MADDE 147(1) Hrszlk suunun ar ve acil bir ihtiyac karlamak iin
ilenmesi halinde, olayn zelliine gre, verilecek cezada indirim yaplabilecei
gibi, ceza vermekten de vazgeilebilir.
Aklama: Maddeye gre, hrszlk suunun ar ve acil bir ihtiyac
karlamak amacyla ilenmesi durumunda, somut olayn zelliine gre
hakim tarafndan faile verilecek cezada indirim yaplabilecei gibi, ceza
vermekten dahi vazgeilebilecektir. Kanun koyucu hkmde, ar ve acil
ihtiyacn ne olduuna, olayn zelliklerinden ne anlalmas gerektiine, hangi
hallerde indirim yaplabileceine ve hangi hallerde ceza vermekten vazgeile-
bileceine dair herhangi bir aklamaya veya somut lte yer vermeyip, bu
konudaki tm takdir ve deerlendirme yetkisini hakime brakmtr.
Esas itibariyle zorunluluk hali, Genel Hkmler bal altnda TCK
m.25/2de dzenlenmitir. Zaruret hali veya ztrar hali adl hukuka uygunluk
sebebi olarak dzenlenen TCK m.25/2ye gre, Gerek kendisine ve gerek baka-
sna ait bir hakka ynelik olup, bilerek neden olmad ve baka suretle korunmak
olana bulunmayan ar ve muhakkak bir tehlikeden kurtulmak veya bakasn
kurtarmak zorunluluu ile ve tehlikenin arl ile konu ve kullanlan vasta
arasnda orant bulunmak koulu ile ilenen fiillerden dolay faile ceza verilmez.
Kanun koyucunun Genel Hkmler bal altnda dzenledii bu hukuka
uygunluk sebebi, 147. maddede yer alan zel zorunluluk halini de kapsayc
nitelik tamaktadr. Ancak buna ramen, 765 sayl mlga Kanunun m.494/3
hkmnde yer alan hkme benzer bir dzenlemeye, 5237 sayl Kanunda da
yer verildiini grmekteyiz.
Ancak, 765 sayl Kanun ile 5237 sayl Kanun arasnda bu konu ile ilgili
iki nemli fark olduunu belirtmek isteriz. 765 sayl Kanunun m.49/2de
dzenlenen zaruret halinde, kendisinin veya bakasnn canna ynelik bir
Hrszlk Sular / EN
354 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
tehlikeden korunmak artna yer verildii halde, bu snrl artn 5237 sayl
Kanunun m.25/2de dzenlenen zorunluluk halinde yer almadn, tehlikeye
kar korunacak hak kavramnn geni tutulduunu grmekteyiz. kinci olarak,
765 sayl Kanunun m.494/3 hkm zaruret haline ulamayan ar ve acil bir
ihtiyacn karlanmas iin mal alnmas ile ilgili ikayete bal ceza indirimi
getirdii halde, bu snrlamaya 5237 sayl Kanunun 142. maddesinde yer veril-
mediini de grmekteyiz. 765 sayl Kanunun hkmleri kendi iinde tutarldr.
Bununla birlikte, bu tutarll 5237 sayl Kanunda grememekteyiz. nk
5237 sayl Kanun, bir taraftan 25/2. maddede zorunluluk halini dzenlerken,
dier taraftan bu kapsamda kalan zel bir zorunluluk haline de 147. maddede
yer vermitir. 147. madde dzenlenmese idi dahi, hrszlk suunun ar ve acil
bir ihtiyac karlamak iin ilenmesi durumunda, fail hakknda TCK m.25/2de
ngrlen zorunluluk halinin tatbiki mmkn olabilecekti.
147. maddenin gerekesine gre, Madde metninde, hrszlk suunun
ar ve acil bir ihtiyac karlanmas iin ilenmesi halinde, zaruret halinin varl
kabul edilmektedir. Ar ve acil ihtiya, rnein hasta olan ocuk iin ila alnmas,
alk nedeniyle gda maddesi alnmas gibi halleri kapsar. Ancak bu durumda
hakime, olayn mahiyetine gre verilecek cezada indirim yapma veya ceza vermekten
sarfnazar etme konusunda takdir yetkisi tannmtr.
Gerektende madde sbjektif anlamda hakime geni takdir yetkisi vermitir.
Hakim, hem somut olayn zelliklerine gre failin kabul edilebilir ar ve acil
ihtiyacn karlama maksad iinde hrszlk suu ileyip ilemediini ve hem
de cezada yaplacak indirimin miktar ile ceza vermekten vazgeme yetkisine
sahip klnmtr.
Kanun koyucu, ar ve acil bir ihtiyacn hukuki adan meru olup olma-
dn belirtmemitir. Buna gre failin, meru olamayan ar ve acil bir ihtiya-
cnn karlanmas amacyla da hrszlk suu ileyebilecei anlam kmaktadr
ki, elbette bunun kabul mmkn deildir. Failin ihtiyacnn hukuki adan
kabul edilebilir olmas gerekir. rnein, uyuturucu krizine giren bir kiinin
eczaneden uyuturucu madde almak suretiyle ac ve ihtiyacn dindirmesi
durumunda, ihtiyac itibariyle meruluk yok gibi gzkse de, hukuki adan
saln ilgilendirmesi, ac ve ihtiyacn dindirmesi itibariyle bu alma eylemi
kabul edilebilir saylmaldr. Meru savunma artlarnn varl halinde, failin
kendisini saldrdan korumak maksadyla bir bakasna ait silah alp kullan-
masnda da yine 147. maddenin tatbiki gndeme gelecektir. Bunun dnda
hukuki meruluk tamayan, sadece faile gre ar ve acil ihtiya olarak kabul
edilen nedenler, rnein, herhangi bir salk krizi yaamad halde alkol
almak zorunda olduunu syleyen failin bir bfeden iki almas durumunda
147. madde uygulama alan bulamayacaktr. Ancak bunun yannda, uzun
bir mddet birey yemeyen, bu sebeple salkl ve dengeli hareket edebilme
Hrszlk Sular / EN
355 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
imkann kaybeden bir kiinin yiyecek maddesi alp karnn doyurmasnda,
elbette hukuki meruluk mevcut olduu gibi, 147. maddede gsterilen tm
artlar gereklemi olacaktr.
Kanun Tasarsnn Deerlendirilmesi
Trkiye Byk Millet Meclisi Bakanlna sunulan Yarg Hizmetlerinin
Etkinletirilmesi Amacyla Baz Kanunlarda Deiiklik Yaplmas ve Basn
Yayn Yoluyla lenen Sulara likin Dava ve Cezalarn Ertelenmesi Hakknda
Kanun Tasarsnn 60, 62 ve 63. maddeleri ile hrszlk sular ile ilgili baz
deiikliklere gidilmesinin amaland grlmektedir.
Tasarnn 60. maddesine gre, 5237 sayl Kanunun 142 nci maddesinin
nc fkrasnda yer alan ikinci fkraya gre cezaya ibaresi be yldan oniki yla
kadar hapis cezasna; onbe yla kadar hapis ibaresi ise ceza yar orannda artrlr
eklinde deitirilmitir. Bu hkmn gerekesine gre, Maddeyle, lkemizin
corafi konumu ve enerji kprs olmasna ynelik stratejik hedefi neticesinde
birok sv veya gaz hlindeki enerji hatlarnn ksa srede faaliyete geecek olmas
nedeniyle bu hatlara kar ilenen sularla mcadele daha nemli hle gelmitir. Son
yllarda artan boru hatlarna zarar vermek suretiyle yaplan hrszln ekonomik
ve lkemizin stratejik hedeferine verdii zararlar ciddi boyutlara ulamtr. Sv
veya gaz halindeki enerji hakknda ilenen sular ile mcadelede baar salanmas
ise ancak ek gvenlik tedbirlerinin alnmas ve bu sulara daha caydrc cezalarn
verilmesiyle mmkn olabilecektir. Sv veya gaz halindeki enerji hakknda ilenen
sular neticesinde oluan zarar ile tehlikenin arl uygulamada cezalarn alt
snrdan uzaklalarak verilme gerekesi olsa da caydrcln salanmas asndan
yeterli olmamaktadr. Bu nedenle, sv veya gaz hlindeki enerji hakknda ilenen
hrszlk sular iin ngrlen ceza, be yldan oniki yla kadar hapis cezas olarak
belirlenmekte ve bu suun rgtl olarak ilenmesi halinde ise cezann yar orannda
artrlmas ngrlmektedir.
Tasarnn 62. maddesine gre, 5237 sayl Kanunun 163 nc maddesinin
ikinci fkrasndan sonra gelmek zere aadaki fkra eklenmitir. (3) Abonelik
esasna gre yararlanlabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doalgazn sahibinin
rzas olmakszn tketilmesi hlinde kii hakknda iki yldan be yla kadar hapis
cezasna hkmolunur. Bu hkmn gerekesine gre, 5237 sayl Trk Ceza
Kanununun Karlksz yararlanma balkl 163 nc maddesinde; otomatlar
aracl ile sunulan ve bedeli dendii takdirde yararlanlabilen bir hizmetten
deme yapmadan yararlanan kiiler ile telefon hatlar ile frekanslarndan veya
elektromanyetik dalgalarla yaplan ifreli veya ifresiz yaynlardan sahibinin veya
zilyedinin rzas olmadan yararlanan kiilerin cezalandrlmas hkm altna
alnmtr. Maddenin gerekesinde ise, bu durumlarda ortada tanabilir bir mal
olmadndan hrszlk suunun olutuundan sz edile meyecei ve karlksz
Hrszlk Sular / EN
356 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
yararlanmann tipik bir rneinin dzenlendii ifade edilmitir. Maddeyle, 5237
sayl Trk Ceza Kanununun karlksz yararlanma balkl 163 maddesine yeni
bir fkra eklenmek suretiyle esas itibariyle karlksz yararlanma kapsamnda
deerlendirilmesi gereken ve abonelik esasna gre yararlanlabilen elektrik enerji-
sinin, suyun veya doalgazn sahibinin rzas olmakszn tketilmesi eylemleri de
karlksz yararlanma olarak dzenlenmektedir. Yaplan dzenlemeyle, szkonusu
eylemlerin cezas, bu sularla mcadelede etkinliin salanabilmesi amacyla iki
yldan be yla kadar hapis cezas olarak ngrlmektedir.
Tasarnn 63. maddesine gre, 5237 sayl Kanunun 168 inci maddesinin
birinci fkrasnda yer alan ve karlksz yararlanma ibaresi madde metninden
kartlm; drdnc fkrasndan sonra gelmek zere aadaki fkra eklenmitir.
(5) Karlksz yararlanma suunda, fail, azmettiren veya yardm edenin pimanlk
gstererek madurun, kamunun veya zel hukuk tzel kiisinin urad zarar,
tamamen tazmin etmesi hlinde kamu davas almaz. Alm olan kamu davas
der, mahkm olunan ceza tm sonularyla ortadan kalkar. Bu fkra hkm
uyarnca Cumhuriyet savclnca veya mahkemelerce verilen kararlar adli sicilde
bunlara mahsus bir sisteme be yl sreyle kaydedilir. Bu kaytlar, ancak bir soru-
turma veya kovuturmayla balantl olarak Cumhuriyet savcs veya mahkeme
tarafndan istenmesi halinde verilebilir. Bu fkra hkmnden yararlananlar, be
yl iinde bir daha karlksz yaralanma suunu ilediklerinde etkin pimanlk
hkmlerinden yararlanamazlar. Maddenin gerekesinde ise, Maddeyle, 5237
sayl Trk Ceza Kanununun 163 nc maddesinde yer alan karlksz yarar-
lanma suunda yaplan deiikliin sonucu olarak, 168 inci maddede dzenlenen
etkin pimanlk hkmlerinde deiiklik yaplmaktadr. Bu kapsamda karlksz
yararlanma suuna ilikin ayr bir fkra halinde etkin pimanlk hkm ngrl-
mesi nedeniyle maddenin birinci fkrasnda yer alan ve karlksz yararlanma
ibaresi madde metninden karlmaktadr. Karlksz yararlanma suunu ileyen
faillerin, madurun kamunun veya zel hukuk tzel kiisinin urad zarar
gidermesi durumunda, haklarnda ceza takibat yaplmasnda hukuki bir yarar
bulunmamaktadr. Bu nedenle madurun zararn gideren failler bakmndan
kamu davasnn almamas, alm olan kamu davasnn dmesi veya mahkm
olunan cezann tm sonularyla ortadan kaldrlmas hkm altna alnmaktadr.
te yandan, karlksz yararlanma suundan mahkm olan kiilerin, yeniden bu
etkin pimanlk hkmnden yararlanmamalar amacyla karlksz yararlanma
suuna ilikin hkmlerin adli sicilde bunlara mahsus bir sisteme be yl sreyle
kaydedilmeleri ngrlmtr. Ayrca, bu kaytlarn ancak bir soruturma veya
kovuturmayla balantl olarak cumhuriyet savcs veya mahkeme tarafndan
istenmesi halinde verilebilecei dzenlenmitir. Dzenlemeyle bu fkra hkmnden
yararlananlar, be yl iinde bir daha karlksz yaralanma suunu ilediklerinde
etkin pimanlk hkmlerinden yararlanmamalar amalanmtr.
Hrszlk Sular / EN
357 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
zetle; Tasarnn 60. maddesinde, enerjiye kar ilenen nitelikli hrszlk
sularnn cezas artrlm (TCK m.142); Tasarnn 62. maddesinde elektrik
enerjisinin izinsiz tketilmesi karlksz yararlanma olarak kabul edilmi (TCK
m.163) ve Tasarnn 63. maddesi ile TCK m.168e, karlksz yararlanma suunu
ilk defa ileyenlerle ilgili soruturma ve kovuturma aamas dahil mahkumiyetin
kesinlemesi hallerini de kapsayan tam bir etkin pimanlk hali ngrlmtr.
* LL. M. (Brussels), LL. D. (Ankara); Ufuk niversitesi Hukuk Fakltesi Ceza ve Ceza
Muhakemesi Ana Bilim Dal retim yesi.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart
G Olarak Mdafi
(
Calas ve Dreyfus Davalar
zelinde Voltare ve Zolann
Aydn Duyarll
)
Yrd. Do. Dr. iur. S. Sinan KOCAOLU*
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
361 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
M
dafiin ceza muhakemesindeki varlk sebeplerinin hepsi, sadece
hukuksal temellere dayanmaz. Mdafiin varl, bir takm siyasal ve
sosyal amalara da dayanmaktadr. Yani her ikisi de devlet memuru/
kamu grevlisi olan ve dolaysyla da devlet rgtnn siyaseten yle veya
byle birer paras olan iddia ve yarglama makamlarnn siyasi ve sosyal olarak
mdafilik gibi bir kart kuvvetle dengelenmesini gerektirmektedir.
Mdafiin ete ve kemie brnerek sembolize ettii bu kart kuvvet, genel
olarak devletin bireyler zerindeki yetkilerini ve gcn kstlamaya yneliktir.
nk devlet ve birey elikisi ierisinde mdafi, bir kart kuvvet ve sivil sje
olarak, ceza yarglamasn demokratik hale getiren ve bireyi devlete kar koru-
yucu bir unsur olarak rol oynamaktadr. Baka bir ifade ile mdafi, devlete
kar bireyin snabilecei en son emniyetli limandr.
Devletin kendi yarglama snrlar ierisindeki bireyleri yasal olarak ceza-
landrma yetkisi dahi snrsz tutulmamaldr.
[1]
nk, devlet ile birey elikisi
erevesinde dnldnde akla gelebilecek nice tarihsel olaylar ve edinilmi
tecrbeler, gelimi toplumlarda, devlet karsnda bireyi koruyucu bir tr
siyasi zgrlklk anlayn insanln ortak deerleri haline getirmitir.
[2]

Bu anlaya gre, devletin yasal cezalandrma yetkisi dahi ex ante yani nceden
snrlandrmal ve kstlanmaldr.
[3]
Aksi halde g sahibi devlet yneticilerinin,
devletin cezalandrma yetkisini siyasi muhaliferini ezmek ve hizaya getirmek
iin kullanmalar kanlmazdr.
[4]
Bunun iin sula mcadele veya dzeni salamak gibi eitli yasal ama-
larn arkasna snarak, kamu buyurma gcn kullanan devlet yetkileri veya
siyasi iktidar kendisine bal kolluk kuvvetlerince temel hak ve zgrlkleri
ihlal etmeye balayacaktr.
[5]
Resmi devlet politikalarna veya siyasi iktidara
kar muhaliferin zerinde her zaman decek bir kl gibi sallanmakta olan
bu tehlikelere kar ceza yarglamasnda snlacak kalkan, elbette ki devletten
bamsz bir kii olan mdafidir.
Ceza muhakemesinde toplumsal savunma makamnn mdafi tarafndan
doldurulmas, muhakemeye katlan dier sjelerin faaliyetlerinde daha adil ve
[1] LUBAN David, Lawyers & Justice: An Ethical Study, Princeton University Press,
Princeton, N. J., 1988, s. 60.
[2] Ibid.
[3] Ibid.
[4] ngiliz tarihi Sir John Emerich Edward Dalberg-Acton bu durumu u szle zl bir
ekilde aklamaktadr: Power tends to corrupt and absolute power corrupts absolutely/
G bozulmaya eilimlidir ve mutlak g, mutlak biimde bozulur (DALBERG-ACTON
John Emerich Edward, Essays on Freedom and Power, Meridian Books, Volume: 12,
Te Beacon Press, Boston, 1949, s. 364).
[5] Luban: s. 60.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
362 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
dikkatli davranmalarna sebebiyet verir.
[6]
Mdafiin olmad bir yarglama,
terazinin bir kefesi bo kald iin dengenin salanamad bir yarglama
haline gelecektir. Mdafisiz bir ceza yarglamas, siyasal bir cihaz olarak devlet
rgtnn iddia makam marifetiyle siyaseten istedii gibi su izafe edebildii
hukuki karakterden uzak, fiili bir uygulama haline gelecektir.
zellikle lkemiz gibi hukukun stnl ve hukuk devleti kavramlarnn
kuramsal ve uygulama olarak ne devlet rgtnde ve ne de vatandalarnda bir
zihniyet olarak yerlemedii lkelerde, yarg dahi sk sk siyasallama eilimleri
gsterebilmektedir. Bu durumlarda mdafi, politik ierikli davalarda veya resmi
devlet politikasna ya da gl bir hkmete ters siyasi gre sahip kiilere
alacak zorlama davalarda en gvenli snak olacaktr. Bu ekildeki olumsuz
siyasi ortamlarn neticesinde alacak davalarda, mdafi pheli ve sana sadece
teknik bir savunma salamayacaktr. Mdafi, ayrca, ceza yarglamasnn ba-
latlmas ile devlet tarafndan siyaseten toplumun gznde olumsuz duruma
drlm ve sanki bir tr dlanm kii durumuna sokularak vatandalk
haklarndan yoksun braklmaya allan bireyi toplum gznde de aklayacak-
tr. Bylelikle, resmi devlet politikalarna muhalif olduu iin bireylerin siyasi
ve sosyal olarak la mort civile (medeni lm) durumuna drlmelerinin
en gl engeli mdafi olacaktr. Bu durum, mdafiin sosyal kart g olma
grevinin neticesidir.
Nitekim srf bu yzden Fransa da sann akrabas ya da arkada
gibi hukukuluk mesleinden olmayan kiiler de mdafilik yapabiliyordu.
[7]

Bu olana kullanan Victor Hugo, Clemenceau gibi vicdanl ve geni yrekli
aydn kiiler bu hkmden yararlanarak ar ceza mahkemelerinde mdafilik
yapabilmilerdir.
[8]
Bylelikle tarihte bir aydn hassasiyeti ierisinde siyasi ve sosyal bir kart
g olarak mdafiin yapaca savunma ile sebep olabilecei olumlu deiikliklere
verilebilecek pek ok ke ta rnekler vardr. Misalen Calas Davasnda me-
hur dnr Voltairenin ya da Dreyfus davasnda nl yazar Emile Zolann
oynad mdafi benzeri roller ile salad sonular bu hususta en bilindik ve
son derece nemli tarihsel rneklerdir.
Bu yzden deneme tarznda hazrladmz bu ksa almamzn srasyla
birinci blmnde Voltairein Calas davasndaki mdafaas, ikinci blmnde
ise Zolann Dreyfus yarglamasndaki savunmasn bir mdafiin sahip olmas
[6] CENTEL Nur-ZAFER Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, 5. Bas, Beta Yaynevi,
stanbul, 2008, s. 172.
[7] TOSUN ztekin, Trk Su Muhakemesi Hukuku Dersleri Genel Ksm, stanbul
niversitesi Yaynlar No: 1608-Hukuk Fakltesi Yaynlar No: 353, Sulhi Garan Matbaas
Varisleri Koll.ti, stanbul, 1971, s. 385, 386.
[8] Ibid.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
363 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
gereken ruhu ve manevi nitelikleri ortaya koyabilmek iin zet olarak akla-
maya alacaz.
I. Voltare ve Calas Davas
A. Voltaire Kimdir?
1694 ylnda Pariste doan ve gerek ad Franois Marie Arouet olan
Voltaire, sadece bir yazar, air, hikaye anlatcs ya da oyun mellifi deil,
aslnda Aydnlanmann Sesi olarak adlandrlan bir filozoftur.
[9]
Ya da daha
doru bir sylem ile Voltairein sesi, Aydnlanmann sesidir.
[10]
O resmi
doktrinlere meydan okuyan ifade, dnce ve inan hrriyetinin ylmaz sava-
syd.
[11]
Engin zekas, derin bilgi birikimi, kvrak kalemi ve byk serveti ile
Fransz status quosunun yani messes nizamnn kitlelerin meseleler zerine
fikirlerini byk bir merakla bekledii sesini yok edemeyecei bir dehayd.
[12]
1711-1713 yllar arasnda ksa bir dnem hukuk eitimi de alm olan
Voltaire Sir Isaac Newton, John Locke ve Carterin fikirlerinden etkilenmi
bir Doal Okul takipisi idi.
[13]
Voltaire, Kilise ve Devletin hegemonyas
ile devaml bir ekilde mcadele etti.
[14]
1726-1729 yllar arasnda srgne
gnderildi.
[15]
30 Mays 1778de Pariste ld.
[16]
B. Calas Davas
Calas davas, adli hata kavramnn en bariz ekilde somutlat tarihsel
rneklerden birisidir.
[17]
Calas ailesi Katolikler ile Huguenotlar yani Fransz
Protestanlar arasnda gerilimin yaand Toulouse ehrinde dkkan ileten
protestan inanna sahip bir aileydi.
[18]
Anne, baba ve alt ocuktan oluan
bu sradan aile, genel olarak sorunsuz bir hayat yayordu.
[19]
Ailenin erkek
[9] DAVIDSON Ian, Voltaire: A Life, Profile Books Limited, London, 2010, s. XII.
[10] Ibid.
[11] Ibid. s. XV.
[12] Ibid.
[13] Internet Encyclopedia of Philosophy, http://www.iep.utm.edu/deismfre/#H1 (Eriim
Tarihi: 12. 08. 2012); http://www.poemhunter.com/voltaire/biography/ (Eriim Tarihi:
12. 08. 2012).
[14] Ibid.
[15] Ibid.
[16] Ibid.
[17] MAZA Sarah, Private Lives and Public Afairs: Te Causes Clbres of Prerevolutionary
France, University of California Press, Berkeley, 1993, s. 27.
[18] Ibid.
[19] Ibid.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
364 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
ocuklarnan birisi olan Louis, Katolik mezhebine geerek aileden uzaklam ve
yabanclamt.
[20]
Ailenin bir dier olu olan Marc-Antoine ise ciddi psikolojik
sorunlar olan bir kiilikti.
[21]
13 Ekim 1761 akamnda dkkanlarnn zerindeki
evlerinde yemek yiyen ailenin bana gerek bir trajedi geldi.
[22]
Akam yemei
boyunca hi konumadan, somurtarak oturan Marc-Antoine aniden sofray
terketmiti.
[23]
Aile, verdikleri ifade de, oullarnn cesedini aada dkkann
zemininde yere serili olarak bulduklarn, kasann yannda ise bir ip ve kaln
bir sopann durduunu beyan ettiler.
[24]
O tarihte Toulose ehrinde gl olan
anti-protestan nyarglarn neticesinde, baba Jean Calas, olu Marc-Antoinen
katolik mezhebine geen dier olu Louisi takip edip protestan inancn terk
etmesini engellemek iin ldrd iddiasyla yargland.
[25]
Calas davasnda, mahkeme heyetindeki yarglarn bir ksm bu iddiay
tutarsz, mantksz ve inanlmaz buldu.
[26]
Zira, eer iddia doruysa, o zaman
btn Calas ailesinin, ailenin katolik hizmetisinin ve orada bulunan bir
misafirin de oul Marc-Antoinen ldrlmesi eylemine itirak etmesi ve 62
yandaki Jean Calasn, gen ve kuvvetli olunu tek eliyle boarak ldrm
olmas gerekiyordu.
[27]
Buna ramen, ikence (ordeal) altnda dahi masumiyetini
haykran Jean Calas,
[28]
sekize kar be oyla sulu bulunarak 17 Mart 1762de
idam edildi.
[29]
Dinsel fanatizm bir kez daha kazanmt.
[30]
Voltaire, olaydan Jean Calasn idam edilmesinden sonra haberdar oldu.
[31]

Bu idamn dinsel fanatizmden kaynaklandn ve Jean Calas aleyinde ileri sr-
len iddiann ve verilen kararn doru olmadna inanan Voltaire, yakn arkada
olan ansiklopedi yazar olan dAlemberte yazd mektubunda Haykrn! Her
yerde haykrn! Yalvarrm, msamahasz ve adaletsiz bir alaklkla Calas
ailesinin aclarna sebebiyet veren fanatizme kar durun! yazyordu.
[32]
Voltairein Alakl Ezin ( crasez linfame! / Crush the Infamy ! ) slogan ile
rgtlemeye balad, Calas karar aleyhine abalar gn getike arkadalar,
[20] Ibid.
[21] Ibid.
[22] Ibid.
[23] Ibid. s. 28.
[24] Ibid.
[25] Ibid.
[26] Ibid.
[27] Ibid.
[28] Ibid.; NEMETH Alexander J., Voltaires Tormented Soul: A Psychobiographic Inquiry,
Associated University Presses, Rosemont Publishing & Printing, New Jersey, 2008, s. 180.
[29] Maza: s. 28.
[30] Nemeth: s. 180.
[31] Maza: 28; Nemeth: s. 180.
[32] Nemeth: s. 181.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
365 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
akademisyenler bata olmak zere btn Fransz toplumunda maya tuttu.
[33]

Verilmi olan idam hkm infaz edilmi olmasna ramen, Calas ailesinin adeta
mdafii olarak Voltairein (la defnseur des Calas) yaratt sosyal ve siyasi kart
g neticesinde;
[34]
Kraliyet Konseyi, Toulose mahkemesinin kararn iptal etti
ve Jean Calas susuz olarak ilan edildi.
[35]
Voltairein bu eylemi Avrupada ceza
hukukunun ahlaki ve dini ekillendirmelerin etkisinden kurtulmasnda
etkili nemli olaylardan birisi oldu.
[36]
Ayrca 1763 ylnda Kraliyet Akademisinde intihar ve cinayet olaylar
arasndaki farkn ayrt edilebilmesi iin gelitirmi olduu anatomik almay
sunan Dr. Antoine Louise, aratrmalarn Jean Calasn ldrd iddia edilen
olu Marc-Antoine zerinde odaklayarak, cellatlarn ast kiilerin cesetleri-
nin zerindeki izler ile Marc-Antoinen cesedindeki izleri karlatrr.
[37]
Bu
analizin neticesinde Marc-Antoinen ldrlmediini, fakat kendisini asarak
intihar ettii sonucuna ular.
[38]
Bylece, modern adli tp bilimin geliimi
iin nemli admlardan birisi Voltaire ve Dr. Antoine Louise ibirlii ile
atlm olur.
[39]
Bu iliki gnmzdeki modern ceza yarglamasnda mdafiin,
uzman ile yapm olduu ibirliinin tarihsel bir rneidir.
II. Emile Zola ve Dreyfus Davas
A. Emile Zola Kimdir?
Natralizm akmnn kurucusu olan Fransz yazar Emile Zola 2 Nisan 1840
ylnda Pariste dodu.
[40]
Erken yata babasn kaybeden Zola matbaada almaya
balad ve ok g bir hayat srd.
[41]
Terese Raquin adl eserinde genetiin ve
[33] Ibid.
[34] Maza: s. 65.
[35] Nemeth: s. 183.
[36] PATTARO Enrico, A Treatise of Legal Philosophy and General Jurisprudence: A History of
the Philosophy of Law in the Civil Law World, 1600-1900/ Te Philosophers Philosophy
of Law from the Seventeenth Century to Our Days, Volume: 9, Editor in Chief : Enrico
PATTARO, Volume Editors: Damiano CANALE-Paolo GROSSI-Hasso HOFMANN,
Springer Science + Business + Media B.V., Heidelberg, 2010, s. 127.
[37] BOZKURT Argun, Davalar, Ankara Barosu Yaynlar, 2. Bask, Baak Matbaaclk,
Ankara, 2010, s. 116.
[38] Ibid.
[39] Ibid.
[40] http://www.answers.com/topic/emile-zola (Eriim Tarihi: 12. 08. 2012); http://www.
biography.com/people/%C3%A9mile-zola-37621 (Eriim Tarihi: 12. 08. 2012); http://
www.toplumdusmani.net/modules/wfsection/article.php?articleid=570 (Eriim Tarihi:
12. 08. 2012).
[41] Ibid.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
366 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
evrenin karaktere etkilerini tetkik etti.
[42]
Nana, Germinal, LAssommoirgibi
yaptlar ile edebiyat ve dn alannda bir r aan Zola, 28 Eyll 1902de
Pariste yaama gzlerini yumdu.
[43]
B. Dreyfus Davas
Calas davasnda Voltairein dini fanatizm neticesinde yaplm bir ceza
yarglamas neticesinde verilmi haksz bir karara kar oynad role benzer bir
rol 1894 ylnda Fransada bir devlet politikas olarak da trmanm olan bir
etnik ayrmclk (Yahudi kartl) davas olan Dreyfus Davasnda Emile
Zola oynamt. Bu davada, Yahudi kkenli Fransz Topu Yzba Alfred
Dreyfus, Fransz devleti tarafndan casuslukla itham edilmiti.
[44]
Dreyfusun
yarglamas adil olmad. Sava Bakan General Armand Mercier du Patty de
Clam, Dreyfus hakknda gizli dosya (secret dossier) hazrlayarak yarglamay
yapan mahkemeye gndermiti.
[45]
Elbette ki, bu gizli dosya savunmaya tebli
edilmemiti. Alman hkmetine askeri srlar satmakla itham edilen Dreyfus,
yaplan yarglama sonucunda oybirlii ile alnan kararla mr boyu hapis cezasna
arptrlmt.
[46]
ki yl sonra gerek suluyu gsteren deliller ortaya ksa da,
Fransz ordusundaki st dzey subaylarn mdahaleleri ile bu deliller deiti-
rildi.
[47]
Fransz devleti Dreyfusun aklanmamas iin adeta yekvcut oldu.
[48]
Siyasi ve toplumsal konjonktr bu durumdayken, Emile Zola, bir gazetenin
ba sayfasnda Fransz Cumhurbakanna hitaben yazd ve Dreyfus yargla-
masnn adil olmadn vurgulad JAccuse (=tham Ediyorum) balkl
bir mektup yaynlad.
[49]
Zolann yazd bu mektup neticesinde byk halk
hareketleri meydana geldi ve ok byk bir kamuoyu yaratlarak, yarglamann
yenilenmesini salad.
[50]
Yaplan bu yeni yarglama ile beraat eden Dreyfus,
ordudaki grevine geri dnd ve bir mddet grev yaptktan sonra yarbay
rtbesi ile emekli oldu.
[51]
Zola ise, yapm olduu bu eylemin mkfatn
[42] Ibid.
[43] Ibid.
[44] BURNS Michael, France and the Dreyfus Afair- A Documentary History, Palgrave
Macmillan, 1999, s. 40-59.
[45] Ibid. s. 199.
[46] Ibid. s. 40-59.
[47] Ibid.
[48] Ibid.
[49] Emile Zolann 13 Ocak 1898de LAurore isimli Fransz gazetesinde yaynlad bu
mektubun Franszca ve ngilizce metni iin bkz. http://www.chameleon-translations.
com/sample-Zola.shtml (Eriim Tarihi: 28. 12. 2012).
[50] Burns: s. 43 vd.
[51] Ibid.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
367 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
hakaret iddiasyla alan davada sulu bulunarak ald. Zola alm olduu bu
cezay ekmemek iin bir mddet ngiltereye kat.
[52]
Zola da Calas davasndaki Voltaire gibi bir mdafi ve avukat deildi. Ancak
Dreyfus davas esnasnda oynad rolle, Dreyfusu haksz bir mahkmiyetten
kurtard. Zolann abalar sayesinde Yahudi aleyhtarl ve devlet basks yzn-
den tamamen Dreyfusun aleyhinde olan olumsuz artlar deiti. Dreyfus davas
ile, Bat Avrupa lkelerinin ceza muhakemesi hukuklarnda gizli dosya usul
reddedildi.
[53]
Mdafilerin mahkemeye sunulan her trl belgeyi inceleme hak-
knn varl kabul edildi.
[54]
Zolann bir aydn hassasiyeti ile adeta bir mdafi
gibi yaratt bu siyasal ve toplumsal kart g, gnmzde ceza yarglamasnda
mdafiin elde etmeye alaca sonucun bir benzeridir. Mdafi, hukukun snr-
lar ierisinde kalarak, yapaca savunma ile pheli veya sann devlet gcnn
altnda ezilmemesini siyasal ve toplumsal kart bir g olarak salamaya aba
harcamaktadr. Harcanan bu abalar neticesinde,yarglama makam gerei
tespit ederek, adil karar vermektedir. nsanln sosyal ve siyasal evrimi, maddi
gerein bulunma abas esnasnda, mdafilerin savunmalar ile tetikledikleri
olaylar neticesinde meydana gelen pek ok tarihsel olaylar ile doludur.
III. Sonsz Yerine
Yakn a, hi bir dnemde grlmedii bir ekilde, sadece devletlerin kendi
aralarnda deil, hukuk ve siyaset alannda bireylerin, snfarn mcadesi tarihi
olmutur. Bu adan tarih, devlet aygtnn ya da siyasi iktidarn veya g
odaklarnn yahut bireylerin hakszlklarna, iftiralarna uram madur ve
mazlum kiiler ile bu kiilerin yannda bazen kendi devlet aygtn ya da btn
bir toplumu karsna alarak nur-u hakikatin (lux et veritas) savan veren
kiilerin cesur mcadelerinin hikayesi olmutur.
Voltaire ve Zolann mdafi olarak mdahalesi ile tarihin ak deimi
ve Calas ve Dreyfus davalarnn sanklar iin muhakemenin neticesini siyasi
ve dinsel tarafgirlikten sekler adalet izgisine getirmitir. Devlet aygtndan,
toplumdan ve kamoyundan kaynaklanan her trl maddi, manevi, siyasi ve
sosyal basklara ramen aydn sorumluluu ile yaplan Voltaire ve Zolann
verdikleri hukuk sava, ceza yarglamasnda pheli veya sann savunmasn
stlenen avukat olan mdafiye yol gsterici bir ilham kayna olmaldr (CMK
m. 2, f. 1, b. c).
[52] KAYSER Jacques-BICKLEY Nora, Te Dreyfus Afair, Kessinger Publishing, 2005, s.
178-220.
[53] Bozkurt: s. 128.
[54] Ibid.
Bir Siyasi ve Sosyal Kart G Olarak Mdafi
( Calas ve Dreyfus Davalar zelinde Voltare ve Zolann Aydn Duyarll ) / S. KOCAOLU
368 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
KAYNAKA
BOZKURT Argun, Davalar, Ankara Barosu Yaynlar, 2. Bask, Baak Matbaaclk, Ankara, 2010.
BURNS Michael, France and the Dreyfus Afair- A Documentary History, Palgrave Macmillan, 1999.
CENTEL Nur-ZAFER Hamide, Ceza Muhakemesi Hukuku, 5. Bas, Beta Yaynevi, stanbul, 2008, s. 172.
DALBERG-ACTON John Emerich Edward, Essays on Freedom and Power, Meridian Books, Volume: 12, The
Beacon Press, Boston, 1949.
DAVIDSON Ian, Voltaire: A Life, Profile Books Limited, London, 2010.
KAYSER Jacques-BICKLEY Nora, The Dreyfus Afair, Kessinger Publishing, 2005.
MAZA Sarah, Private Lives and Public Afairs: The Causes Clbres of Prerevolutionary France, University of
California Press, Berkeley.
LUBAN David, Lawyers & Justice: An Ethical Study, Princeton University Press, Princeton, N. J., 1988.
NEMETH Alexander J., Voltaires Tormented Soul: A Psychobiographic Inquiry, Associated University Presses,
Rosemont Publishing & Printing, New Jersey, 2008.
Internet Encyclopedia of Philosophy, http://www.iep.utm.edu (Eriim Tarihi: 12. 08. 2012).
PATTARO Enrico, A Treatise of Legal Philosophy and General Jurisprudence: A History of the Philosophy of Law
in the Civil Law World, 1600-1900/ The Philosophers Philosophy of Law from the Seventeenth Century to
Our Days, Volume: 9, Editor in Chief : Enrico PATTARO, Volume Editors: Damiano CANALE-Paolo GROSSI-Hasso
HOFMANN, Springer Science + Business + Media B.V., Heidelberg, 2010.
TOSUN ztekin, Trk Su Muhakemesi Hukuku Dersleri Genel Ksm, stanbul niversitesi Yaynlar No: 1608-
Hukuk Fakltesi Yaynlar No: 353, Sulhi Garan Matbaas Varisleri Koll.ti, stanbul, 1971.
* Yarg/stanbul.
Uyumun Takip Versiyonu,
Yenilik mi yinelemek mi?
Hilmi EKER*
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
371 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
B
u almayla temin edilmek istenen ama, kendisini nc yarg pake-
tiyle lanse eden mevzuatnn takip hukuku asndan tad anlam, takip
ve usul hukukunun kayg ve kodlar zerinden ve salkl okumalarla
aa karmak ve ilgililerin dikkat ve istifadesine sunmaktr.
Bu abann bir dier hedefi ise, yenilik olarak sunulann meram ile z
arasnda dikkatli bir tur yaparak, onlarla temin edilmek istenenlerle, beklen-
tiler arasndaki fark ortaya koymaktr. Dahas bu elikilerin vcuda getirdii
etki ve sonular olabildiince yukardan ve cebri icrann umarlar zerinden
tartarak, onlarla ba etmenin veya oluan krizin nasl ve ne ekilde alaca
konusunda nerilerde bulunmaktr.
alma gcn byk lde eletiriden almaktadr. Hareketi salayan
onarc bu eletiri, doruya doru demeyi ihmal etmezken, gereklerle inatlaan
ahkm ile onun yarataca etki ve sonularn hak ve zgrlklerle ilikisini
deifre etmeyi unutmad.
1. Kamu Personelini Tayin Tekeli / cra Ynetici
ve Memurunun Seilme Yntem ve Kayna:
K nn 1. maddesini deitiren ilk dzenleme, icra alanlarn kaynaklarna
ve rol ile ilevlerine dayanarak snfandrmaktadr. Buna gre ynetici kadronun
seimini Adalet Bakanlna brakan dzenleme, yneticilerin seimini bir baka
otoriteyle paylamay reddetmektedir.
Yneticileri, kaideten adliye dndan semeyi tercih eden bakanlk, gerek-
tiinde adli/i kaynaklara ynelerek, dikey geie imknn kaplarn arala-
maktadr. Bylece icra dairelerinin ynetici seimine kaynaklk etmesine frsat
tannmaktadr. kaynaklarn tketilmesine mesafe koyan bak as, koullarn
dayatmas halinde, deneyimlerin sevk ve idareye katk sunmasna, hazr bu
kadronun takdir marj kapsamnda kullanlmasna onay vermektedir.
Ynetici dndaki snfn, kural olarak iki kaynaktan temin edilmesi d-
nlmektedir. Bu kaynaklarn ilki, yeniden atanlardan dieri ise kurum iinde
istihdam edilenlerden olumaktadr. Dolaysyla bakanln devrettii yetkiye
istinaden, Komisyonlarn belirlenen usul ve esaslar erevesinde, her iki kay-
naktan ktip temin etmeleri mmkndr.
kaynaklardan temin edilen ktip saysnn, tahsis edilen kadronun yzde
ellisiyle snrlanmas, yatay geile yer deitirecek personelden boalacak yerle-
rin, sair adli hizmetler zerinde yarataca bask ve zaafar nlemeye matuftur.
Dzenleme, fiili veya hukuki sebeplerle boalan ynetici ve ktip kadrolarna
yerel kaynaklardan atama yaplmasna onay vererek, adli hizmetin kesintiye ura-
masn yerinden ynetim ilkelerinden ald yardmla nlemeye almaktadr.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
372 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Madde, bu haliyle hizmetin sreklilii iin yerel otoritelere boluklar dol-
durmalar iin kaynaklar zerinde snrl ve istisnai tasarruf imkn tanmakla,
yerinden ynetim olanak ve kabiliyetini artrdndan sz etmek mmkndr.
Bu verimli ve olumlu bir gelime olarak telakki edilebilir. Takdirin ltsz
braklmas, ltn es geilmesi, yetkinin lsz kullanlma ihtimaline ar
yapacan unutmamak gerekir.
Burada gzden kamamas gereken, ynetici snfn seimi konusundaki
yetkinin ekilde elde tutulmasdr. Bakanlk bu dzenlemeye dayanarak, icra
mdrln sevk ve idare edecek kadrolar seme ve grevlendirme hakkn
korumu olacaktr.
cra mahkemelerinin yetki alan iindeki icra mdrlklerinin deitirme
yetkisinin bakanla verilmi olmas, icra daireleri zerinden kanuni yarg
ilkesinin ihlal olasln tartmaya amaktadr. Bireyin, istisnai de olsa nerede
yarglanacan srprizlere brakan bu dzenlemenin gizil tehlikelere kaynaklk
yapmas an meselesidir.
2. Gereke Kltrn Egemen Klma
Israr / Temellendirmeyle Barma /
Cebri crann Gerekeyi Kefetmesi:
Gereke, meruiyet aracdr. Olup bitenlerin yazgsn, temellendirmenin kali-
tesi ve kantitesi belirler. Liberal ve demokratik genler bunu byle addeder.
Yasama, normlar hiyerarisinin doruundan tabanna kadar, bulabildii her
yer ve frsatta, kamuyla iliki kuran hemen herkese eylem ilem ve kararlarn
temellendirmeyi emreder.
Cumhuriyetin kuruluuyla neredeyse yat olan bu buyruun, cumhuriyeti
ya da onun ahsnda yargy demokratikletirmenin bir arac olduu ne yazk ki
unutuldu, kamu otoriteleri veya brokrasi kerameti kendinden menkul ilem-
lerini temellendirmeyi, ehliletirmeyi ihtiya olmaktan kararak, solo yapmay
tercih ettiler. Bylece gereke devinin kadk, yetmez ve atl kalmasna iten
ve srekli bir katk sunularak, hesapszlk ve ie dnk eyleme vazife addedildi.
Brokrasinin trevi niteliindeki icra mdrlklerinin bu halenin dnda
kaldn savlamak ne yazk ki mmkn deildir. Mahkemelerin kararlarn
temellendirme zahmetinde bulunmad ya da bu temellendirmenin hukukla
yolunu ve akln ayrd bir zamanda, onun uzants niteliindeki bir otoriteden
ne yaptn, eylerken neye dayandn beklemek abesle itigal olarak algland.
Bu okuma biimi, kendi hayat tarzn, gidecei yn tayin ederek gerekesiz
eylemeyi varlnn sebebi sayd.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
373 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Sylediklerimizin abart olmad stnkr bir inceleme veya sradan bir
istatistiin kantlayaca konusunda herhangi bir tereddt bulunmamaktadr.
cra eylem, ilem ve kararlarnn gerekeyle deti, burada olup bitenlerin bir-
likte ve ortaklaa olarak, bireye toplum ve kamuya mnasip bir lisan ve ierikle
anlatlmasn amalar, avazn her eyin hukuk iinde cereyan ettiine zgler.
Gerekenin takip hukukunda dev haline gelmesiyle birey, toplum ve
kamuya verilen mesaj zetle udur: yle veya byle yaanan her hukuki ilikiden
ya da ilikisizlikten neet eden alacak bor ilikisini zen takip hukukunun
yaam-mlkiyet ikilisi ile szlemeden neet alacak hakk arasndaki yarn
elikiye dntrlmeden halledildiinin yeterli, doru, makul, meru ve
hukuki, inandrc ve ikna edici argmalarla ortaya konulduunun yurttaa
anlatlmas amalanmaktadr.
Yurtta veya takip konusu hakla mnasebeti olanlara takibin serveni
hakknda meru ve makul izahatta bulunmak gerekelendirmedir. Gereke,
yrnen ya da gidilecek istikamete tutulan ldaktr. Borlu, alacakl veya dier
meru ilgililer sunulan gerekeye dayanarak ikna olurlar veya alnan malumatn
projektryle kanun yolu veya savunma iddia hakkna etkinlik ve doru bir
istikamet verirler. Bu devden imtina; atiyi grmeyi, mesafe almay nlemekle
kalmaz, bireyin sfr gerekeli veya defolu temeller zerinden kamusal alan ve
temsilcilerine olan gvenini de ok gemeden tketir.
Gerekesiz kararlarn har vurup harman savurduu, gnn gn ettii bir
iklimin egemenliindeki takip ilemlerinin yaratt talan, tahrip ve kirlilikle,
kt hretin izlerini silmeye niyetlenen sistem, kararlarn temellendirilmesini
deve dntrd.
Yasama, otoritelerin yaslandklar temellerle aklanmalarna, gerekeleri
araclyla arnmalarna frsat tanmaktadr. Etraf saran speklasyon, yolsuzluk
ya da rvet iddialarn def etmenin verimli ve etkili bu aracna yaslanan kamu
otoritelerinin, hukukla olan snavlarn vermelerini salayacak gl, verimli
ve etkili bir silahn varlndan sz etmek mmkndr.
Kanun yolunun, rol ve ilevini gerekletirmeleri icra ve ya takip ilemlerin
ard alanndaki nedencelerin verdikleriyle sahici amacna ular. Aksi halde,
yaplan bir haciz veya muhafazann sebebini belirleyerek sorgulamak, dolaysyla
ilemi aklamak, mahkm etmek muameleyle helallemek ne yazk ki mmkn
olmayacaktr.
Gerekeyi azna almayan, hatta yanndan gemeyen pratie, gelecekteki
ilemlerin gerekelendirilmesini buyuran Yasama, Anayasann gereke balaml
talep, emir ve talimatlarn senelerdir grmezden gelen icra ilemlerinin, sarslarak
kendine gelmesi birey ve topluma hesap vermesinin zaman geldiini yaln ve
ak bir dille emredilmektedir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
374 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Gereke adna sevindirici bu a, ilemlerin kendisine ayna tutmasndan
baka, ilem, eylem ve kararlarn meru, makul ve hukuki ncllere yaslanarak,
hadlerin almamasna, hukukun iinde kalnmasna esiz katk sunulmakta
dahas, gerekeler zerinden kamu grevlileri ile ilemlerinin ilgililerle helal-
lemesi ve denetlenmesi kolaylatrlmaktadr.
Kr gze parmak bu bak as, yllardr gerekesizlikten nemalanan ve
dzeni alttan alta kemiren, halden dren, bunalma srkleyen ya da alenen
tehdit eden takip ilemlerini yaln, ak ve buyurucu bir dille uyararak, atlan
her admn hesabn vermeye zorlanmakla, her eyin eskisi gibi olmamas
gerektiinin sinyalini vermektedir.
Ancak tm bunlarn olabilmesi iin, gzetim ve denetim makamlarnn
bir adm ne karak insiyatif almalar zorunludur. K 18 maddesinin icra
mdrlklerinden izahat alma takdirlerini gereke kltrnn yerlemesi
amacna matuf kullanmalar, gerekesiz ilemleri ncelikle usul asndan
mahkm etmeleri, yasamann bu zlemini gerekletirmeye esiz katk sunaca
unutulmamaldr.
Gzetim ve denetim rol ve ilevindeki zaaf ve gevemelerin, ayak direten
gerekesizliklerin derinlerden yzeye kmasn zorlatraca gibi, atlaklara
yerleerek ilem ve eylemleri bozaca, kukuyu mayalanaca muhakkaktr.
2.Elektronik lemlerin Tevik edilmesi /
Uyap Entegre ve Egemen Klma Arzusu:
Uyapn egemenliini tahkim eden bak as, bu ortam araclyla gereklee-
cek ilemleri zendiren bir yaklama sahiptir. Birok veri zerinden bu emelini
realize etmeye alan yasama, ilaveten klasik sre anlayn sreyi gn sonuna
dein uzamtr. Bu bak as, gn sonunu mesainin bitimiyle snrlayan
hkmleri istisnaya uratrken, elektronik bavurularn mrn uzatmtr.
Elektronik bavurularn mrn uzatan dzenleme, bu ynyle herkese bu
yntem ve ortamn sunduklarnda yararlanmaya tevik ederken, gelecekteki
belirsizliin yarataca uyumazlklar denkleme katmay unutmutur.
Mesai saati ile gn sonu arasndaki farktan neet eden avantajdan eitlerin
yararlanmasna imkn veren neri, elektronik olanaklardan bihaber yurtta ile
plazadaki olanaklar katlayan arasnda icrai bir fark yaratarak, sreler zerinden
eitsizlii eylemli olarak tetiklemektedir.
Eitlik ilkesini, srelerle tehdit eden bu uygulamann ayaklarnn yere
bastndan nn grdnden veya halden anladndan sz etmek bugn
iin mmkn deildir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
375 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Yasama bu mantyla, n san snrlar aan sistemi yarg dzeneinin
kalbine yerletirmekle yetinmemekte, bu sistemden yararlanmann kaplamn,
iine takip ilemlerini katacak denli geniletmektedir. Sistem yneticilerinin
sahadan bihaber olular ya da pratikle aralarna zaman almalar, bu dizgeyle
uygulamann ayn dili konumalarn gletirmektedir. Dahas, uygulama
ile Uyap arasndaki her eliki, makinenin aklndan ya da zm olarak lanse
ettiinden yana bir seimle son bulacaktr.
cra hukuku veya fas mevzuatyla ilgisi minimize olan pencere ve butonla-
rn, hukuku adalete dntrmesi veya alacakl ile borlu arasndaki mnasebeti
adil ekilde ynetmesi, sevk etmesi konusundaki ar sorun, uyumazlk ve
kukuya her halkarda zaman el koyacaktr.
Sevk ve idareyi Uyapa terk eden bu bak as, sistemin dakikliini ve
gvenirliini salamak bu konuyu kefalete brakmamas icab eder. Tm dl
ve snr tesindeki taltifere ramen, sistemin ileyiindeki duraksama ve sabr
zorlayan arlk, aralarnda elektronik bavuru veya onu karlayan soyda
karar ve ilemlerin kronolojik balaml kuku ve sorunlarla epey bouacan,
bu boumann belirsiz maliyetlere bnyeyi halden ve ekiten dreceini
unutmamak gerekir.
Dikkate deer bir yenilik(?) olarak da deerlendirilecek husus, verilerin
fiziki ortamda biriktirilmesi ve saklanmasna ilikin kadim ve klasik anlay
gzden dren dzenlemedir. Bu ahkm, elektronik verilerin toplanmas ve
saklanmas anlayn egemen klarak, dijital var olmay kurala dntrmekte,
fiziki tutum ve depolama iini ise tali plana itmektedir. Bylelikle bavuru
ile onun sevk ve idaresine dair bilimum eylem, ilem sz davranla kararlar
elektronik kaytla gzaltnda tutulmaktadr.
Elektronik kayd tutan znenin bu bellei elektronik imzasyla onaylamas,
onu tutanaa dntrmesi, senetle zde duruma getirirken, stat kazanan bu
done varsaymsal bir gerek ve doru olarak d dnyaya almaktadr. Bu tedavl
biimi, onu kaleme alan, onaylayan ve ileme katk sunan meru ilgilileri bala-
yan nemli ve azmsanmayacak bir dokunulmazlk bahetmektedir. Elektronik
imza ila onaylanann, fiziki imza ile ayn hkm dourmasnn benimsenmesi,
bu ekilde oluturulan veri yahut nesnenin ispat sahasnda mutlak bir rol ve ilev
stlenecei manasna gelmektedir. Yasa yapcnn elektronik ortamda vcuda
getirilen verileri senet olarak addetmesi, bu ekildeki nesnelerin anlan madde
araclyla senede yklenen anlam ve gten istifade edeceini gstermektedir.
Senede atf edilen hkmlerin kudreti, veri temin kopyalama ve rnekle-
mede elektronik rezervin kaynak addedilmesi, referans alnma mecburiyeti, onu
oluturanlarn omzundaki yk veya sorumluluu bir hayli artrmas, sistemin
gveni glendirecek, zaafar da nleyecek tedbirlere sahip olmasn gerek-
tirmektedir. teki ifadeyle bir hayli ne kan ve baz alnan bu depolamann
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
376 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
sahici, gvenilir, doru ve gerek addedilebilmesi, barlarndaki zaafardan
arndrlmasna baldr. Sistemin kara delikleri, senet kimliiyle hukuk dizgesine
katlan bu veriler zerinden tahmini zor ve almas bir hayli g ilave sorunla,
uyumazlklara neden olaca muhakkaktr.
Sistemin, dolayl da olsa fiziki arivlemede sebat etmesi, paralel yedek-
leme ya da elektronik depolama olanann zaafarn greceli de olsa ortadan
kaldrmaya adaydr. Bu kaideten benimsenen elektronik saklamann, her eye
ramen yaayaca ya da yaama ihtimali olan sorunlarn ksa srede ve etkili
yntemlerle almasn kolaylatracak, verimli ve etkili bir ihtiyattr. Bu ihtiyat,
snrl da olsa acil klarn kullanlmasna imkn verecektir.
Sistemin, niyetlendii bu yolda salam admlarla yol almas, noksanla-
rn alglamas, kibrini brakmas, icra etkinliinin selameti iin ok ama ok
almasna baldr. ok alma sorunlar araziyle ibirlii yaparak, yerinde
grmek, belirlemek, itenlikle anlama ve onlara duman tten sahici zmlerle
karlamakla mmkndr.
3. cra Dairesinin Nakitle likisini Sfrlama
Gayreti/ Mlkiyet Hakknn Zorlanmas
/ Nemalar zerindeki Hukuka Aykr
Tasarruf/ Yeni Frsat Alanlarnn nas:
cra dairelerindeki yolsuzluk iddialarn azaltmann areleri zerinde kafa
yoran yasama, gelitirdii bu yntem veya bulula(?) icra dairelerince tahsil
edilen paralarn ilgililerine bankalar araclyla denmesini salamay dnr.
stelik bu bankay seme yetkisinin Bakanln takdirine braklmtr.
Madde, tercih edilecek bankann nitelikleri konusunda suskundur. Bu sus-
kunluu yaratan, takdir marjnn dayanaca ltlerin kamuoyu ile paylal-
mamasndan kaynaklanr. Bu tabanszlk veya ltszlk, uygun bankann
seimindeki kriteri srra dntrecektir. Srrn, kukuyu besleyen zellii ya da
firari genleri, seimle e zamanl olarak speklasyonlar tetikleyecektir. Bakanln
zan altnda kalmamas, bu tercihin hangi sebeplerden neet ettiini raporlarla
merak eden herkesin bilgisine sunmaldr. z itibariyle kendisinin olmamas
gereken nemay sahiplenen idarenin, hi deilse biriken nema konusundaki
meraklar gidermesi, bu alan denetime amas efafk sylemini ksmi de
olsa destekleyecektir.
Tahsiltla reddiyat arasndaki srenin maksimum gnle snrlanmas,
demenin tahsille e zamanl olarak gerekletirilmesi gerektiine dair kabul,
gecikmelerden neet eden kayglar greceli olarak ortadan kaldran hatr saylr
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
377 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
bir gelimedir. crann bu sze sadk kalmas, tahsiltlar vakit geirmeden red-
diyata dntrmesi konusundaki zveri ve maharetine baldr.
Banka ile meru ilgili arasndaki iliki ya da alacak transferini talebe bal
olmaktan karan buyruk, demelerin gereklemesini deve dntrerek gecik-
melerin yarataca riskleri nleme azmindedir. Parayla fiziki ilikiyi minimize
etmeye eilimli bu halin, bankalar nezdinde korunan alacaklarn getirilerinden
kimin, nasl ve ne ekilde istifade edeceini izahtan vareste tutmutur.
Meru ilgili ile icra dairesinin tahsilt ve reddiyat balaml mnasebetlerine
mesafe koyan bu bak asnn, yazgsn belirleyecek olan niyetlerle onlar ete
kemie bryen icraattr. Zaman ve onunla ibirliine gnll icraat yasann
mrn bimeye muktedirdir.
Yzlerce belki de binlerce ihbar ve ikyetlerle bu alann denetime almasn
isteyen yurtlan, sar sultan ayaklandran bu feryat ve figannn anlan zmle
yantn bulmas, ktlerin iyisi olarak telakki edilebilir. Dzenlemeyi tolare
edilebilir klan, ahkmn bu konuyu duyar oluundan neet etmekle birlikte,
zm olarak ne karlann bir bana, bu ii kknden zen bir karaktere
sahip olmadnn ayrt edilmemesidir.
Her eye ramen znelerin parayla ban koparabilmesi her eyin msebbibi
eitimsizlik, ekonomik olanakszlklar, organizasyon eksii ya da politik tercih
veya kltrel kodlar vesair gibi kadim edenlerle iyi, sk ve daimi bir dostlua
ihtiya duyar. Aksi halde su akar yolunu bulur misali, kukulu ilikiler veya
kt niyet nnde sonunda ilgililerle iliki kurmann yollarn kefederek,
yasann tedbir olarak ne kard zm bir gecede buruturmas ya da boa
karmasyla sonulanabilir.
Anlan paralarn lke genelinde ulaaca rakamn bykl, cebri icra-
dan neet eden bir getirim alannn K 85 maddesi ile cebri icra hukukunun
ilkeleri dorultusunda dzenlenmesi, buraya ken bulutlar nispeten data-
caktr. Cebri icrann, meru ilgililerin yararlar zerine ina edilen dinamii,
z itibaryla alacakl ve borlunun tasarrufuna braklmas gereken nemann,
bu ilikiyi gzeten ve dzenleyenlere tevdiini yasaklamaktadr.
Liberal desenlerle ekillenen mlkiyet hakkn, epey zorlayan ve meruluk
sorunlarnn habercisi bu tonun, hayra alamet olmad aikrdr. Bakasna ait
varlk zerinde frsat alanlar yaratarak, itahlar kabartan bu anlayn kendisini
yasayla peelemesi, onun sorgulanmasn nlemez. Sevk ve idareyle mahdut
bu iliki tarznn, buradaki devasa kaynaa gzn dikmesi, mali disiplinin
kayglarna hizmet eden akn bir yaklamdr.
Demek istediimiz oylumuyla kamuoyunun dikkatini teden beri celb eden
bu devasa potansiyelden nemalanma isteklerinin ard ve arkasnn kesilmemesi,
eletiri itiraz ve ikyetlere ramen idarenin burada kalmada sebat etmesi, nemaya
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
378 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
el koymas bakasna ait olduu mnakaasz parann getirisini konu edinen
tartmalarn scakln ilelebet koruyacana tanklk edecektir.
4. Basit Yarglamaya Yaplan Vurgu/
Makul Srenin Meramn Dillendirme,
Kayglarn Giderme/ Nostalji veya
Romantik Olmaya Mahkm Bir aba:
Yasama, aktel kayglarnn bir baka izdm olarak telakki edilebilecek bu
dzenleme, uzun sredir yarglamann makul srede bitirilmesini hedefeyen
abalarn, 6 madde zerinden icra hukukuna da ihra etmitir.
Basit yarglamann z itibaryla teksif ilkesi ile usul ekonomisinin biimlen-
dirdii ve takibi olas engellerinden arndrmaya zglenen yaps gzetildiinde,
makul sreyle soyut bir elikisinden sz etmek olanakszdr. Uygulamann
basit yarglama vurgusunu hafife alan, teet geen ya da umursamayan tavr,
yasamann bu yarglama yntemini realize etme arayn desteklemitir.
Bu abalarn sonucuna dnen birinci paragraftaki basit yarglama usu-
lne yaplan vurgunun etkisizlii, nne getirilen ivedi ilerden saylma
tmcesiyle grnr, etkin ve verimli klnmaya allmaktadr. teki deyile
basit yarglama usulne gre yrtlmesi gereken yarglamalarn vaad edilenin
gerisinde kalmas tasavvur edileni bir trl yakalayamamas, yasa yapcnn icra
etkinliklerini konu edinen bavurularn ivediliine vurgu yapmaya zorlamtr.
18. madde bu kazancyla pekitirilmi bir paradigmann sahibi olarak,
buradaki ilerin ivedi olmasndan tr basit usulle yrtlmesini buyurur.
Ktlenin hzla sevk ve idaresini savunan bu duru, sada solda eylemeyi yasak-
layarak doas gerei abucak halli gereken uyumazln hukuki ve meru
kestirmelerle sonlandrmasn salk verir.
Yasa yapcnn yreini dalayan gecikmelerin, ekstra vurgularla nasl ve
ne ekilde nleneceini, duruma salonunun aritmatiini oluturan znelerin
bireysel ve kurumsal gayretleriyle hukuka olan bak ve imanlar tayin edecektir.
Tecrbe, ekonomiyle at ba giden uyumazlklarla duruma salonlar-
nn ba etmesi neredeyse imknsz olduunu gsterir. Doal olan yurttalar
arasndaki huzursuzluu tetikleyen, tahrik eden nedenler zerinde durarak,
nleyici zmleri sistemin dinamosuna dntrmektir. Adliyelerin nne
dikilen ve bykl vnce tahvil eden tabelalarla, bu tabelalara can veren
zihniyetin, yasalarla abukluu salama abas krsde beklenen karl bul-
mas mehuldr.
Bu iki kere iki drt eder gibi ak, yaln ve kesin bir hakikattir. Dolaysyla
yasamann kendisini norma dntren bu dncesi elbette olumludur.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
379 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Ancak bu artnn onca engelle ba ederek aradan syrlmas, uyumazl ses
hzyla buluturmas veya gvenle sonulandrmas muhtemelen romantik ya
da zlenen bir aba olarak anlacaktr.
5. Uluslararas Andlamalarn
Dokunulmazl/ Cebri crann Anlamayla
Snrlanmas/ Cebri Hukukun, Diplomatik
Avantajlarla Tahdidi/ Diplomatik Plakalara
Muhafaza ve Yediemine Tevdii Yasa:
Cebri icra hukukunun yerel unsurlar karsndaki gvde gsterisinin, sra yabanc
unsurlu uyumazlklara gelince sakinlemesi, snrlarnn aktel znelerin, kresel
ihtiyalarn veya kapitalist ekonominin yararlarnca yeniden belirlenmesinden
ya da diplomatik karlkllk gereksiniminden neet eder.
Takibin gcn ilaml icrayla snrlayan, muhafaza ve yediemine tevdiine
yasak getiren genel ereveye ilaveten, Uluslararas andlamalarn hkmleriyle
dokunulmazl tahkim eden bak as, yabanc unsurlu takipler karsnda
gerileyerek, diplomasinin mdahalesini kolaylatrmaktadr. Dzenleme yabanc
devlet adamlarn lkemizde bulunduklar mddete tayan ulam aralarnn
muhafazaya alnmasn ve yedi emine tevdii edilmesini yasaklamaktadr. Bu kesin
sylem, kimi takip ilemlerinin zamanla mahdut olarak uygulanmasn, ihtimal
olmaktan karmaktadr. Dolam zgrlnn diplomasi ile koalisyonu,
takibin hareket serbestsini yerinde bir mdahaleyle snrlamtr. Burada krsel
edenler devreye girerek yerel hukukun etkinlik alan ile gcn rseleyerek,
mevzubahis kayb, diplomatik dokunulmazlklarla peelemeye almaktadr.
Politik bu tercih, yargca ve uygulamacya parlamento kararlar hari olmak
zere, borlu devlete ait mallarn hacz edilebileceine ilikin tasarruftan meru
ilgilinin haberdar edilmesini salk vermektedir. Bylelikle lkelerin anlamalara
yaslanarak cebri icra srecini kontrollerine imkn tannrken, meru ilgiliye
dnen diplomatik kimliin kendisine ynelen hukukun, yaratt olanaklardan
uyarlar sayesinde haberdar olmalar salanmakta, eriim ve znel hakkn icra
hukuku alanndaki trevinin ilerliine ivme kazandrlmaktadr.
6. Bavuru eklinin oalmas/ Eriim
mkn ve Kolaylnn artmas:
58. maddeyi yeniden biimlendiren 9. madde, takip taleplerini hasredilme
biimini, iine elektronik bavuruyu da katacak ekilde geniletmektedir. Buna
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
380 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
gre birey szl, yazl ya da elektronik bavuru yollarndan herhangi birini
seerek, takip hakkn kullanma, alacan tahsil imknna kavumaktadr.
Bavuru portfynn zenginlemesi, eriim imknn besleyen nemli bir
gelime olarak telakki edilebilir. Vekil veya bireyin onca riske ramen oturduk-
lar yerden tulara dokunarak, tasarruf hakkn kullanmalar, tularla bark
olanlar bekleyen, makul sreyle dost bir eriim kolayl olarak ifade edilebilir.
Bu madde ile getirilen bir dier dzenleme, alacakl ile borlunun tannmas
ve tehisine imkn veren zorunlu bilgilerle, meru ilgili ya da takibin tarafarna
erimeyi, onlarla salkl bir iletiim kurulmasna imkn veren bilgilerin, kamu
otoritesiyle paylalmasn salayan dzenlemedir.
Anlan dzenleme, takip talebi ile deme emrinin zne balaml ere-
vesini sk ekilde evreleyerek, takibin kii bakmndan makas deitirmesi,
husumet balaml sorunlarla, takibin sbjektif snrlarnda muhtemel genileme
ve daralmalar nlemeye almaktadr. Szn z, kiiye ait ve onun takip
hukuku bakmndan tehisine olanak tanyan ya da kiilii ile kimlii zerinde
oluabilecek kukular rahatlkla databilecek en uygun bilgi toplanarak,
takip konusu hak ile zneler arasndaki ba herkesin denetimine almaktadr.
Alacaklnn banka hesap numaras vermeye icbar edilmesi, banka araclyla
gereklemesi ngrlen tahsilt veya demelerin zamannda ve gerektii gibi
denmesini belirlemeye zglenir.
Borluya ait adresin, alacaklnn takdiri ile belirleniyor olmasnn yarataca
tebli, malumat, bilgilendirme ya da tebligat odakl sorunlar iin tad riskler,
varln muhafaza etmekle birlikte, bu devin sahici bir iletiimi salayacak
adresi zorunlu addetmesi, bu bilgiyi grlebilirlik kouluna dntrmektedir.
Dikey ilikiye egemen hukukun icab olarak, gerekleecek vergi veya
harlarn tahsili iin lazm gelen vergi numarasnn, kimlik numarasyla ikame
edecek olmas, talebin sradan bir engel ya da bahaneyle geri dnmesini nleyen
almak bilgi olarak alglanabilir.
Bu dzenleme, z itibaryla takip hukukunda bavurunun grlebilmesi
ya da dikkate alnp deerlendirilmesi iin lazm gelen en az bilginin teminini
hedefer. Hukuk usulndeki gelimelere kout bu bak as, takibin balayabil-
mesi iin gerekli koullar olmadan takibin konulan eii amas veya bir adm
ne kmas ilerlemesi nlemektedir.
6. Takibin Kabuledilebilirlik Standartlar
Asndan Snanmas/ Tasarrufun
Elimine mknna Kavumas:
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
381 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Son derece nemli bulduumuz bu dzenlemeyle 58. maddenin arad
koullar tamayan talep ve tasarrufarn, deme emrine tahvilini yasaklamasa
bile, onlarn reddedilmesine imkn verilmektedir. Bu yaklam, her talebin
elini kolunu sallayarak deme emrine dnmesi ya da borlu aleyhine ciddi
bir tehlike olmas engellenmektedir.
Takip gelenei, her talebi deme veya icra emrine tahvil eden bir pratiin
addr. Brolarda hazrlanan takip taleplerinin, yine burada hazrlanan deme
emirlerine dntrld herkesin malumudur. Bu bak as, ipleri tasar-
rufun eline vererek, talebin takip hukukunu sevk ve idare etmesine msaade
etmekten te, ipleri eline almay alkanlk haline getirmektedir. Bu huyun
organizasyon eksiklii, alt yap bozukluu gibi sorunlarla yapt ibirlii,
kt bu deneyimlerin yaratt devasa sorunlarn hallini mahkemelere ciro
etmektedir. Mahkemeler bu zensizlik ve ihmalden kaynaklanan nedenlerle
iini yapmaktan ziyade, sradan bir denetimle ayklanabilen hatalarla bouan
derece icra mdrlne dntrmektedir.
Olup bitenleri fark eden yasama getirdii bu hkmle icra mdrne veya
ardllarna, bir talebin kabul edilebilir olup olmadna ilikin devini, talebi
ekil asndan deerlendirerek snamasn hatrlatr. Sradan gibi grnen bu
dzenlemenin hedefini bulmas, icra mdrlnn defolu ya da olgunlamam
talepleri ayklayarak, uyumazlk yaratan kusurlarn kaynana hapsedilmesini
salayacaktr. Bu hkimliklerin srtna binen szde uyumazlklarn nemli bir
kitlesini, ekilen sradan bir set yahut snayan alelade bir bakla ihtilaf, ikyet,
itiraz olmaktan kacaktr.
Bylelikle mdrlk kendisine gelen talebi 58. maddenin koyduu stan-
dartlar erevesinde deerlendirmeye tabi tutacak, standartlarla bark veya
uyumlu olan talebin eikten geerek takibe dnmesine izin verecektir. Aksi
halde talebin konulan eii aacak olgunlukta olmadndan bahisle reddederek,
yoksanan talebi gerekeleriyle kayt altna alacaktr. Red veya kabuln gereke-
lendirilme mecburiyeti, icra mdrl ilemine meru ilgililerce yneltilecek
eletiri, ikyet ve itirazlarn salkl ekilde denetlenmesine, takibin bu aama-
snn grnmesine imkn verecektir.
Yozlatrmada mahir pratiin bu dzeni veya sylemi hayata geirebilmesi,
onu anlamasna her adan kavramasna, yarataca etki ve sonular hesapla-
masna baldr. ini eitli vesilelerle bakasna devretmeye gnll ve eilimli,
hatta ondan kamak iin mtemadiyen bahane reten bir mekanizmada sebat,
talepleri test etmeye zglenen bu dzenein hevesini kursanda brakacan
unutmamak gerekir.
Yargtay deneyimlerinin, takibin ngrlen standartla uyumluluunun
snanma iini, icradan alp mahkemelere vermesi, her talebin direnle kar-
lamadan, deme veya icra emri olarak takibi balatarak, cebri icrann yaam,
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
382 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
barnma ve mlkiyet hakk ile grnen adalet gibi ncllerle ilikisi koparlmtr.
Bylelikle deneyimleri de arkasna alan pratikler, kusurlu yaplarna ramen
baklk sistemi epey zayfayan borlunun yakasndan yakalamtr.
7. Tazminatlarn Drlerek Eitlenmesi/
Eriime Greceli Nefes Aldrmak/ Adaliye
Kapsn Tazminatlarla Kapamak, Uyumazlklar
Basklamak, Yeni Adliyelerle vnmek:
Mahkemelere eriim, znel bir hakkn belirlenmesi, snrlanmas veya korun-
mas nndeki engellerin kaldrlmas, temizlenmesi azaltlmasyla mmkndr.
Adil yarglanma hakk, dava ncesi ve dava srasnda bireyin nne konulan
engellerle cebellemesini, kan ter ve revan iinde kalarak, mahkeme kapsndan
dnmesini grnen adalete aykr bulmaktadr. Dolaysyla, davalamay riske
edecek her ne ise kendisini, kisvelerle rterek sreci dumura uratmasnn
engellenmesi yasamalarn gncel ve asli devlerindendir.
Hak arama zgrl, iyi niyetle mahduttur. Aralarnda iyi niyetin de
olduu birok deer kendisini dava ve grlebilirlik engeli olarak grerek, her
talebin tartlr, gzetilir ve grlr klnmasn yasaklamaktadr. Mahkemele-
rin sahici tartmalarla itigal etme, onlar zme kavuturma misyonu, usul
hukukularn onca uyumazlk arasnda en scak, en deer ve en sahici olana
odaklanarak, snmlenmesi iin areler bulmaya zorlamtr.
Aray kendisini mutlak ve greceli birok zmle karakterize eder. Mut-
lak engelleri, talebi mahkeme kapsndan geri eviren, davalamay engelleyen
ve yargsal diyalektie mani olan olmak zere, l bir tasnife tabi tutmak
olanakldr. Bu set, yle veya byle uyumazlk olarak addedilen bir krizin
mahkemelerce zlmesini, ierik ve ekli nedenlerden oluan bir dzen aracl-
yla kati surette reddeder. Bu demektir ki uyumazlk oluturulan ve kendisini
kamu dzeni eklinde lanse eden sistemin vcuda getirdii dzenek, byle bir
uyumazl grmeye tartmaya ya da dikkate alnmas icab eden dara, deer
ve apta grmez. Usul hukukular ve akademi malum engelleri, umumiyetle
grlme koullar eklinde tanmlamay veya adlandrmay uygun grr.
Greceli olarak tabir ettiim engeller ise, yasal olmakla birlikte araya giren
zaman ve koullarn etkisiyle meruiyet ve hukukilii tartmal hale gelen
maniler zinciri veya ortakl olarak nitelendirilebilir. Burada dierinden farkl
olarak, sisteme konulan ak ve rtl neri, buyruk veya engellerle, birey hak
ararken bin dnp bir yapmaya zorlanr. lk bakta hafife alnan ya da pek
nemsenmeyen bu engel araclyla, bireye hak araynda olduka dikkatli
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
383 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
olmas tavsiye edilir, aknlk ihtimalinin vukuunda ise, davac veya davaly
bekleyen akbet mnasip bir dille izah edilir.
Bu dil, znde davac ve davalya her talebin karlanmas ya da uyumaz-
ln grlmesinde srarc olunmamasn salk verirken, nne konulan engelle
caydrc olmay elinden geldiince denemeye kalkr. Yasama, bazen dava
saysn veya uyumazlk potansiyelini koyduu rtl bu iradeyle kaynana
hapseder. ok etkili olabilen bu yaklam, bireysel bar kursanda brakrken,
her an patlamaya hazr yeni risklerin pusu atmasna kaynaklk eder. Bylece
geici olarak geri ekilen uyumazlklar, zaman ve koullarn etkisiyle mutas-
yona urarken, tazeledii kan ve gle mahkeme kapsn yeniden zorlamakta
tereddt etmezler.
Dolaysyla sinen uyumazlk, sinsi bir ekilde birey ve toplumu en zayf
yerinden yakalayaca an kollar.
Frsat bu engel, grecelidir. Bireyi hak arama ve aramama konusunda
ciddi bir duraksamayla ba baa brakr. Yurtta ya da herkes nne konulan
olaslklarn gc ve gerekleme ihtimalinin eitlii karsnda zar atmaya zor-
lanr. Hukuk zara atmay sevmediine gre, yasama bireye dayatlan bu akbeti
bertaraf etmesi, hak ve zgrlkleri tehlikeyle yz yze brakan bu olguyu hukuk
olmaktan karmak veya tolare edecek bir ekle dntrmek, sertliini alarak
etkisiz klmakla devlidir.
Aktel koullar ve gncel hukuk anlay yasamay neredeyse tek seenekle
yetinmeye zorlar. Bireyin mahkemeye eriimini salamak, meramnn gzetil-
mesi iin gerekli olanak ve kolaylklar tedarik etmek asra yakan hal tarzdr.
Yasamann uyumazlklar azaltmak, nlemek veya bitirmek gibi bir devi onu
almak zmler zerinde kafa yormaya zorlasa da zm diye sunulann, hak
ve zgrlklerle elime ihtimali, yasamalar uyank olmaya veya optimum
olan bulmaya sevk eder.
Uyumazlklar nlemek, toplumsal bar temin yasamalarn asli devidir.
Oluan uyumazlklar adil ve gvenli bir ekilde bitirmek, onun bir baka mis-
yonudur. lk grevde meydana gelen krlma veya zlmelerin ikinci alanda
skmaya veya daralmaya yol aaca muhakkaktr. kinci alanda, ilk devin
yerine getirilmesindeki ihmal veya kastn yaratt basnc, sudan engel veya
adil yarglanma hakkn kstlayacak veya ortadan kaldracak engellerle azaltmas
ya da bertaraf etmesi tahamml ve telafisi zor bir potansiyelin olumasna ev
sahiplii yapar.
te greceli olarak nitelediimiz bu engellerin, bireysel uyumazlklar
kaynana hapsetme yetenei, ilk ilevin zaafarndan kaynaklanan aresizlii
ortadan kaldrmaya ynelik yalanc bir zm veya nlemdir. Onun kesin ve
sahici bir zm sunmasnn olaslklara bal olmas, onu greceli are yapan
baat nedendir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
384 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
imdi bu veriler dorultusunda tazminat mevzusuna dnecek olursak:
Tazminatlar z eilimleri, suyu huyu itibaryla davann almasn kstlayan
ya da zaman, adam ve yerine gre nleyen engel olduu muhakkaktr. Cebri
icra hukuku, hemen her yerde tazminatla eylemeyi, konumay alkanlk haline
getirmitir. Deyim yerinde ise, icra ifas hukukunun her yerinden tazminat
veya teminat fkrdn, alacaklnn bu gvencelerle desteklendiini korumaya
alndn sylemek abart olmayacaktr.
Bu dzenleme, sradan bir itiraz ve ikyetin tazminat ve teminatla kar-
lamasn hukuk olarak lanse etmektedir. Cebri icrann yakc ve ykc yalaz ve
etkisiyle yz yze gelen borlunun, takibe kar mukavemetinin etkisiz kalmas
ya da reddedilmesi, kaybedenin nne konulan en az yzde krklk faturayla,
hak aray trajediye dnecektir. Trajediden ka, ou kere bireyi, mahke-
melere bavuru hakkndan feragate veya imtinaya zorlar. Bylece birey nne
gelecek faturann kabarma olasl ile olanaklarn geniletme seenei arasnda
skarak, olanan geniletmekten vazgeer. Bu imtina ise ok gemeden hukuk
olarak nmze konulur.
Seenekleri deerlendirmek, en uygunun tercih etmek, bask ve basntan
uzak bir ortamn varln gerektirir. Yasama bu ortam koyduu gvencelerle
salamak zorundadr. radenin tezahr iin ihtiya duyduu koullar sun-
maktan ekinen yasamann, gven telkin ettiinden, teminat verdiinden
sz edilemez. Tazminatlarn her keden kmas, srpriz pusular atmas, bu
gvenliin yeterince salanamad konusunda derin kukulara yol amakta-
dr. Uyumazlklar snmlemede bir are olarak grlmesi, adil yarglamann
beklentileri nne konulan ciddi bir engelin, yine bu grnen adalet misyonu
olan yasamann amazdr.
Para cezalarnn almak mali, politik tercihlerin ya da bte aralarnn
almak ara ve rn olduklar bilinmektedir. Uyum paketinin devletin kasasna
aktard bu kaynaktan vazgememesi, eriimi bu cepheden anlamsz klan bir
baka elikidir. Bu aracn hatr saylr kalem ve oranlardan oluuyor olmas,
znel hakkn mcadele alann genileten, gcnde gerilemeye yol aan ciddi bir
engeldir. zellikle imza inkr, ihalenin feshi gibi, hatr saylr yani icra hukuk
mahkemelerindeki uyumazlklarn nemli kalemlerinden olan bu ihtilafarn
sonucuyla ilgili olmalar, borlu ya da meru ilgililerin bu davalara tevvesl
etmeden parmaklarn akaklarndan ayrmamaya zorlamaktadr.
Burada dikkatten kamamas gereken husus, tazminatn eriim engeli olma-
mas, hak arayn nler olmamas ya da gelir kaynak ve kalemine dnmemesi-
dir. Gnmz hukuk anlay, btenin mahkemeler zerinden oluturulmasn
ve srdrlebilir bir gelir kayna olarak telakki edilmesini nlemekte hatta
iddetle reddetmektedir. Vergi gibi yurttala toplum arasndaki mali ibralama
aracna ilaveten, btenin yaratlan ek kaynaklarla tahkim ve tahkim edilmesi,
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
385 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
dolayl vergi, har ve cezalarla mahkemelerin kapsna kilit vurma ya da gayri-
meru yol ve yntemlerle hak arayna zorlamak demektir.
Tazminatlarn greceli engel olmalar gerektiine dair tezin hakll tart-
labilir. zellikle hkmden nce, itirazla duran cebri icrann ilerlememesinden
kaynaklanan zararlarn karlanma mecburiyeti, tazminatlarn ho grlmesini
kolaylatran etkili edendir. Cebri icra hukukunun k noktas, bir alaca meru
ve hukuki olabildiince erken tahsil etmek ya da alacaklnn nerilen usul ve
sreler araclyla mmkn olduunca tam olarak doyurulmasdr. Gzetil-
mesi gereken dier grev ise, anlan srete alacakl ile borlu arasndaki eitlii
olabildiince korumak, borlunun yasal, meru ve hukuki olmayan dezavantaj-
larla kelepelenmesini nlemektir. Szn z, borlunun ahdamarn kesmek
veya belini krmak, cebri icra hukukunun koyduu hedefer arasnda deildir.
Mizan muhafaza devi, alacakl doyurulurken borlunun yaam kaygsn
grmezden gelmeyi yasaklar. Bu cmleden olarak, tazminat alacaklnn alaca-
na ge olarak kavumasndan neet eden etki ve sonularn sineye ekilmesini
kolaylatran amil olarak karmza kmaktadr. Haksz olma, takibin durmas,
haksz ve kt niyetli olma veya kt niyetli olma gibi olgularn tek veya birlikte
gereklemesiyle devreye konulan tazminatlarn, haksz veya kt niyetli giri-
imleri nleyen dinamikleri, onlarn varsaymsal kabullerini mmkn klmakta,
hakszlk ve kt niyetin belirlenmesindeki riskler ise onlarn benimsenmesini
gletirmekte, soru iaretleriyle yaamalarna ortam hazrlamaktadr.
Alacaklnn, duran takipten kaynaklanan kayplarnn, tali alacaklarla
minimize edilmesi veya tamamen ortadan kalkmas, tazminatlarn alacan
ge olarak tahsiliyle oluan kayglar giderme ileviyle ban zayfatmaktadr.
Zayf bu rabta, tazminatlarn hakllk katsaysn drmekte, onlarn greceli
hak arayn nleyen ieriklerini ayyuka karmaktadr.
Yasamann bu kaygsnn adil yarglama hakkyla karlamas, parlamen-
toyu seksen yllk bir icraatn gnn koullarna uyarlamaya tazminat-eriim
ve hak arama ekseninde yeniden deerlendirmeye icbar etmitir. Bu gzetme iyi
olmakla birlikte, hak arama- eriim ve dava hakk arasndaki ilikiyi drt ba
mamur ekilde irdelemekten ve herkese hak ettiini vermekten bir hayli uzaktr.
Tazminatlarn, yzde yirmiye ekilmesine ramen, tavann zgr braklmas,
bu alan kontrol eden riskin her an uyanmasn kolaylatrmaktadr.
Tavann etkinliini korumas, takdiri bu miktarn her an riske dnecei,
adil yarglanma hakknn buradaki beklentilerini tua getire potansiyelini koru-
duunu, ykma devam etmeye muktedir olduunu gstermektedir. Takdiri bu
yetkiden neet edecek miktarn snrszl, ilerin deneyimlerle yrtlecei,
ekillenecei manasna gelmektedir. tihatlarn, bu konuyu yeterince kavra-
maktan uzak akl, onu alacakl ve borlunun kii kimlii gibi deerler zerinden
zm retmeye tevik ederken, birok adan sorunlu olan tazminatlarn
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
386 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
akbeti objektif deer ve parametrelerle ban kopararak savurmalarna neden
olmaktadr.
tihatlarn tazminat konusundaki iradeleri net deildir. Kafas kark bu
deneyimlerin istikrarszl, yasamann tazminatlarla ilgili dncesinin pratie
yansmasn gletirecektir. Ayn dairenin benzer donelerden beslenen gerekler
hakknda yekdierini rten uygulamas ilerin sorunsuz halledileceine dair
sevinleri kursaklarda brakmaya eilimlidir.
Deiiklik veya yenileme maalesef, tazminatlarn hak arama zgrl,
ifade hrriyetinin salonlardaki varyant zerine konulmu ciddi bir ipotek
olduunu kavramaktan epeyce uzaktr. Bu alana el atan akln, krs ile meru
ilgili, temsilcileri ile numuneleri oluma sre ve platformunun dnda tutmas,
yabana atlmamas gereken ciddi bir noksandr. Krsden ve yarg gereinden
bihaber znelerle eyleme huyu, brokratik vesayetin, tm vesayetlerin anas
olarak iini yapmaya devam ettiine veya ahkm kestiine, gcn koruduuna
karine oluturmaktadr. Hereye ramen greceli engellerin eii ve arlndaki
bu hafifeme ve d, onu engel olmaktan karmamakla birlikte, etkisinde
nispi bir azalmaya yol amtr.
Alacaa ge kavumaktan tr oluan kayplarn ileyen, iletilen veya
iletilecek faizle karlanmasndan baka, onu bekleyen sair faturalar demek
yerine, hak arayna orackta son vermesi, srarc olmamas ya da temyizden
sonra bu riski bertaraf etmek iin davadan vazgemesi, duruma salonlarnn
yabancs olmad tutumdur. Geree eriimi taahht eden, illa ki hakikat diye
tutturan bir hukuk sisteminin, hatalarndan kaynaklanan riskleri, oluturduu
engellerle bertaraf etmesi, adalet araylarn ertelemekten teye bir anlam ta-
maz. statistikler, byle bir grn yarataca ac gerei her gn ve bulduu
her frsatta misliyle nmze koymaktadr.
Byle bir tablo bize mutluluun resmini izemez. izemeyeceini dudak-
lara taklan tebessm gstermektedir. Mahkeme kaplarn, eriim engelleriyle
yurttan yzne kapatan, hcum eden yk davalama eiini ykseltmekle
azaltmay tasarlayan bir siyaset, eli mahkm mteahhitlie soyunmak ve onunla
vnmek zorundadr.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
387 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
8. Ev Haczinin Sonu/ Barnma Hakknn
Anmsanmas/ Borlunun zerine ullanan
Cebri cra Mantna Son Verme ars /
Talebi Hacze Dntren nat/ Ayaklar
Havada Kalmaya Mahkm Tekrar:
a) Gze Kymk Dzenleme/Uygulamann Yinelemeyle Uyarlmas/
Tekrar Bekleyen Akbet:
Sokan ev haczi olarak adlandrd aknl disipline etmeye adanan
dzenlemeyi, yenilik olarak benimsemek olanakszdr. K 82.maddesi, ruhu
itibaryla, borlunun szlemeden kaynaklanan devlerine aykr davranmaktan
kaynaklanan meyyideleri, yaam hakkyla snrlamtr. Bu snr haczedilebile-
cekleri nitel ve nicel adan betimleyerek, snrlayarak ve belirleyerek istisnaya
uratmtr. Buna gre bireyin yaam iin gerekli olan, ekonomik varln
srdrebilmesi iin elzem olan ara gere ve eyalarn dokunulmaz klnarak,
cebri icra gcnn dnda tutulmutur. Dolaysyla yaam iin gerekli olan
eyalarn haczi mmkn deildir. Yasa yapcnn bu konudaki sylemi saltk
olmasna ramen uygulamann bu sylemle uyumlu bir dn ve pratie sahip
olduunu ifade olduka gtr.
b) Ayak Srten Pratikler/Hafife Alnan Yasama / Frsat Kollayan
Yozlatrma Gelenei:
Yasama ak ve saltk bu buyruunun telenmesi, hafife alnmas sz-
lemeden neet eden ykmlln yerine getirilmemesinden kaynaklanan
yaptrmn, iddetini artrmasna pervaszlamasna yol amtr. Szn z,
yasama arzu etmemesine ve cebri icra gcnn dnda tutmasna ramen,
alacaklnn icra mdryle yapt dayanma ve ittifakn sonucu, yaam ve
barnma hakkn gvenceye alan bu yasak, mtemadiyen herkesin gz kula
nnde ve gn ortasnda inenir hale gelmitir.
Haczi caiz olmayan bu mallarn haciz tehdidinden kurtarlmas, borlunun
aleyhine olan szlemeleri yinelemesine, yenilemesine yol amakla yetinme-
mi, yerine getirilmesi olduka g hatta imknsz bu szlemelerin kendisini
taahhd ihlal veya baka bir su namyla mahkemelere tayarak, Romann
borluyu alacakllar arasnda paralayarak, blen o mehur icrasn andran
gnleri anmsatmtr.
Yargtayn taahhd ihlal sularnn cezalandrlmasn kolaylatran dene-
yimleri, yaam ve barnma hakk ile taahht arasnda skan borluyu yaam
hakk lehine saysz ve ar dnler vermeye zorlarken, ok ilevli bir kanepesini,
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
388 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
gnlk lokmasn saklayacak buzdolabn veya zorunlu ihtiyaca dnen amar
makinesini kaptrmamaya ve ayakta kalmaya icbar eder.
Elaleme rezil olmama kaygs, borluyu haciz mahallinde sessiz sedasz
ne srlen her teklif ve koulu kabule zorlarken, onuru ile mal arasnda
seim yapmaya zorlanan birey, onurundan olmaktansa ihtiyalarndan olmay
seerek, adeta diz ker. Bylece icra hukukunun insani kod ve huylar vicdani
genleri askya alnarak, hukuk aknlklarla yer deitirir ya da apsz ve hadsiz
uygulamalar hukuk diye tedavle karlr.
c) crann sefaleti/Talebe Dayanamayan lem ve Kararlar/Snen
Ocaklar/ tihatlarla vme Kazanan Hazmszlk:
cra mdrlkleri, yasann ak davetini dinlemez bir tutumda senelerdir
srar etmektedirler. stisnai icralar veya insan gzeten, barnmaya saygl, yaam
hakkn kutsayan gerekler bu kaderi deitiren etkisiz kalemden te bir anlam
tamaz. Bu olguyu destekleyen ve tetikleyen hatta martan bu edenlerin ban
itihatlarn ektiinden kuku ve nedamet duymamak, gerekir.
Yargtayn duman tten deneyimleri, alacaklnn her talebinin karara
dntrlmesini nermeye devam etmektedir. teki deyile itihatlar, haciz
talebinin benimsenmemesini bozma sebebi addetmeye devam etmektedir.
Bu, aralarnda yaam hakkna olanak salayan gnlk yaam imknl klan
eyalarn da bulunduu birok nesnenin herhangi bir hacz edilmezlik testine
tabi tutulmadan haciz ve muhafazasna olanak tanmaktadr.
d) Hak Aramaya cbar/ Duruma Salonlarnda Tketilen mrler:
Akn haciz ve zvanadan kan muhafazalar, anlan gc arkasna alarak
meruiyet denemesini devam ettirmektedir. Alacaklnn talebini yasaya ak
aykrlkla hacze dntren icra mdrl, yaam hakkn pratize eden veya
ekonomik srdrlebilirlii riske eden ilemlere hz kazandrmaktadr.
lemlerin hkmden drlmesi, hukuka aykr hacizlerin ikyet yoluyla
ortadan kaldrlmasn gerektirmesi, olduka sarslan ve ayakta kalmakta g-
lk eken ya da son bir hamleyle toparlanmaya alan borluyu ek klfetlerle
hak aramaya zorlarken, haciz ve muhafazaya alnan eyalarn geri dnn
neredeyse imknszlatrmaktadr.
Bin bir glkle ve epey kaynak harcanarak elde edilen mallarn rselenmesi,
rselenenin tamiri ile bunlarn saklanmas ve korunmas iin gerekli finansman,
yeni bir fatura, bor kalem veya klfeti olarak masaya konulmaktadr. Borluya
yklenen faturalarn, ona sebebiyet verenden tahsil edilmesi unutulmakta ya
da olduka pahal, zaman sabr ve kaynak gerektiren bu iler daha ok, mr
tketen dava veya davalar zincirine havale edilmektedir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
389 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
e) Denetlemekte ve Gzetmedeki Yetersizlik/ Umarszln Yaratt
marklk/ Memurla Yer Deitiren Yarg/Keyif atan Aymazlk/
Dur Durak Bilmeyen Uyumazlklar:
cra mahkemelerinin ikyetin kabulyle sonulanan hukuka aykr ilemle-
rin hesabn sormakta akim kalmalar, talebin, haciz muhafaza, itihat ve dene-
timsizlikle yapt koalisyonun netice almasn kolaylatrmakta, yapt yanna
kar kalan talep ve ilemlerin ibralamaktan kurtulmas, onlarn kendilerini her
seferinde yenileyerek oalmalarna, glenerek ilerlemelerine k yakmaktadr.
cra hkimlikleri ile rutin denetimler, kol krlr yen iinde kalr misali
hukuku ar ekilde ihlal eden, yaam ve barnma hakkn hafife alan uygu-
lamalar ortadan kaldrmakla birlikte, bu aknln hesabn sormay grev
tanm dna karmaktadr. Sradan bir istatistik icra dairelerinde hukuka
aykr ilemlerin sahici veya efektif bir denetime uramadn, basmakalp,
rutin murakabeyi elini kolunu sallayarak getiini ya da gzetilmediini gre-
cektir. Hukuk herkese bilineni, maruf ve mehur olan ispatn klfet olmaktan
karmaktadr.
Bunu bilen ilemler, azgnlamakta icra hkimliklerini ikyetle iptal edileni
ortadan kaldran veya dzeltilen ilemler zerinden icra memuruna dn-
trmekte, memurun hkimle fonksiyonel adan yer deitirmesine yol aar.
Hkimlerin icra ilem, eylem ve kararlarn denetleyen ve onlar hukukun
iinde tutan ya da hukukun iine eken otorite olmalar, icra memurlarnn
hukukla uyumsuz, elien pratikleriyle her adan ve mtemadiyen mcadele
edilmesini gerektirir.
Gelinen nokta, yargcn icra mdrlyle yer deitirmesine yol amakla
kalmaz, hukuka aykrlklar hukukun iine ekme, aknlklar dizginleme
gayretlerinden tr, retilen yapay uyumazlklar, mahkemelere eriim ve
sbjektif hakkn korunmas taleplerinde istenmeyen patlamalara yol aar.
Akn pratiklerin oluturduu potansiyeli eritecek, bir yarg aygt oluturmak,
mtemadiyen douran ihtilafara yarg ve salon yetitirmek seraptr.
f ) Hi kimseye Eyvallah Olmayan Uygulama/Srtan lemler:
cra mdrlklerinin denetlemek ve gzetlemekle devli otoritelerin yaam
hakkn tehdit eden haciz ve muhafazalar karsndaki suskunluklar, uygula-
mann zvanadan kmasn tetiklemitir. Bu tahrik tarz, icra mdrlklerinin
yasayla ban koparan uygulamalarn iddet ve hznda nlenemez bir yk-
seltiye yol amtr. yle ki, icra mdrlkleri yaptklar ilemi, alacaklnn
bu ilemin sonucundan kaynaklanan etki ve sonular stlenmesiyle meruluk
kazanmalar iin yeterli addetmi, idari, cezai ve hukuki sair sorumluluklarn
hatrlamaz olmulardr.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
390 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
tihatlarn yanltan dnmeye izin vermemeleri, retinin yanl yapann
hatasn telafi etmesini scak karlamamas, hatalarn mahkemeye tanmasn
kanlmaz klmaktadr. Bu grn icra ilemlerine egemen akl sarmas ve akl
esir alan bu edenin, sorumluluu bakasna havale kolaylyla ittifak kurmas,
dzeltme ve onarmann maliyetini bir hayli kabartmaktadr.
teki deyile, ezberlenen ve hemen her haciz tutanann bakesine
yerleen sorumluluk bana aittir, mallarn haciz ve muhafazasn talep ederim
eklinde ya da trevi cmlelerle kendisini lanse eden ifade, icra mdrln
rahatlatmakta, denetimi gereksiz ve ilevsiz kld varsaylan bu cmleden
kuvvet ve g alan ilemlerin frenleri boalarak, bulunan her maln nitelii ve
nicelii gz ard edilerek, haciz ve muhafaza seline kaplmaktadr.
Sihirli bu cmle, en kt ihtimal yaplan her ilemin gerekiyorsa bir
sonraki durakta yaknma, itiraz ve eletirilerle ortadan kaldrlmasn garanti
ederken, haciz ve taleplerin hukuka aykrlklarndan kaynaklanan erozyonun
yaratt tahribatn mesuliyeti, icra mdrlnn omzundan kalkmakla(?)
gerisi kolaylaarak, aknlk sfr riskle, ipini zm alkanla dnmektedir.
g) Eski Tas Eski Hamam/Huylu Huyundan Vazgemez:
Yasama, olup bitenler karsndaki her trl kaygszln yaratt feveran
duyarak, nceki hkmleri gze kymk, cebri icra emasnda konulanan her
otoriteye, sfatlar ne olursa olsun anmsatmay zorunlu grd. Bu anmsatma,
yaam hakkn tehdit eden cebri icra ilemlerine tevessl edilmemesi eklindeki
hkmlerin tekrar biiminde kendisini gsterdi.
Yasama talepiye, yaam ve ekonomik istikbal iin gerekli ve zorunlu
nesnelere uzak durmalarn, icra mdrlne haciz taleplerinin szgeten
geirilerek karara dntrlmesini, hkime borlu ve ailesinin yaam ve geimi
iin zaruri olan bularak, ona ilien eylem ve ilemleri mahkm etmesini, zorda
kalann taahhde aykr eyleminin cezalandrlmas isteklerine mesafeli olunma-
sn, tihatlara da yaam hakkn koruyan, insann olanaklarn oaltan icra
ilemlerini betimleyerek, hukuksuzluun emsal olma arzusunu engellemesini
tavsiye etmektedir.
Yasama, bu gzerghta sralanan belli bal znelerin yararlarn gzetirken,
borlu ve ailesinin de yaam hakkna saygl olunmas iin lazm gelen en az
nlemlerin alnmasn buyur. Habis gelenekler, 2500 sene evvel borluyu nehir
kenarnda uzuvlarna ayran ruhun, bir baka giyit veya kimlikle gnmzde
icraatlarnda vcut bulduunu gstermektedir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
391 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
h) Haciz Edilebilirliin Snanmas devi(16):
Bu baln en nemli vurgusu, haciz ve muhafaza taleplerini disipline eden
bir mant egemen klma isteidir. Yasama, alacaklnn hemen her isteinin,
haciz ve muhafazaya dntnn bilincindedir. Kontrolsz ve akn haciz
ve muhafazalarn yaratt toplumsal huzursuzluu fark eden yasama, koyduu
kuralla itihatlarn aksine haciz ve muhafaza isteklerinin, hukukilik ve meruluk
asndan snanmasn buyurur.
Yargtayn taleplerin hukuki denetime tabi tutulmasn reddeden yakla-
mnn martt taleplerin boalmalar, borlular yaamakla demek ara-
snda yaamaya eylemeye zorlamtr. Hadleri epey zorlayan uygulamann, bu
dzenlemeyle zabtu rapt altna alnmas, alacakly yaam ve barnma hakkna
saygya davet ederken, icra mdrln de olur olmaz her haciz isteini buyur
etmekten kanmaya arr.
Daha somut olarak, aralarnda borlunun beden gc ile mesleinin ida-
mesi iin gerekli olanlarla, barnma iin zorunlu konutu konusunda alaca
karar gzden geirmesi, greceli haciz kararlarn buna gre oluturmas dev
haline gelmitir. Esasnda teden beri var olan bu snama tertibat, mutasyona
uratlarak ilemez klnmtr. Bu hatrlatmadan sonra, yarglar bekleyen
dev, yasamann bu iradesinin yaama geirilmesi konusundaki uygulamalar
yakndan izlemek, hukukla badamayan uygulamalara son vermekten baka,
habis uygulamalara imza atan kamu personel hakknda kendiliinden kanuni
gereine tevessl etmektir.
9. Muhafaza Konusundaki Zaaflar/
Muhafazann Yazgsn Alacaklya
Brakan Anlayn damesi/Mikro
yklerin Ekonomiye Yklenmesi (17):
88. madde gerei hacz edilen mallarn muhafazas kuraldr. Muhafaza dndaki
bir nlem istisna addedilmektedir. Alternatif bu zmn ilerlii alacaklnn
tekelindedir. Buna gre, hacz edilen mal, alacaklnn muvafakatiyle, geici olarak
borlu veya nc kiiye yediemin sfatyla teslimi olanakldr. Bu bak as,
muhafazann alternatifini belirleme tekelini alacaklya brakmaktadr. Alacak-
lnn dn almadan veya avantaj elde etmeden byle bir seenei iler klmas
ya da bu avantaj karlksz brakmas neredeyse imknszdr.
Biz, alacakl ile borlu arasnda olan ve korunmas gereken hukuka gre,
muhafaza d nleme bavurma tekelinin, meru ilgililerde deil sevk ve idareyle
devli otoritede olmas gerektiini dnyoruz. Kontrol yetkisinin, dengeyi
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
392 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
salayan normlarla snrlanmas, olduka zayf konumdaki borlunun yazgsnn
alacaklya yekten ve tmden braklmasn sakncal bulmaktadr.
Muhafazann haciz baki kalmak kouluyla, borlu veya nc kii eliyle
yrtlmesinin tahsiltn ksa srede ve verimli ekilde gerekleme olasln
bir hayli kstlamaktadr. Dolaysyla yanlarn gr sakl kalmak kaydyla,
teslim ve tevdiye karar verme yetkisinin icra otoritesine braklmas, mahcu-
zun iletilme ve ekonomik dng dnda kalmasndan neet eden saysz riski
nleyecektir. imdi bu ihtimal, alacaklnn iki duda arasndan kacak iki
kelama teslim edilmektedir.
Bu son derece nemlidir. Muhafazann maliyeti ile borluya teslim ara-
sndaki fark veya riskin hesabnn sadece alacaklya braklmas iletilmeme ile
iletme riskinin toplamndan oluan zararn, birey ve kamunun srtna yklen-
mesinden baka bir anlam tamaz. Muhafazann hsranla sonulanma ihtimali,
bu ekilde depolara terk edilen mahcuzun bakasna veya pe gitme ihtimalini
yaknlatrmaktadr. i yanlar arasndaki denge ve eitlii koruyarak, meru
bir tahsilt mmkn klmak snrl devlet gcnn, byklyle uyumlu
areler dnmesi ve buna uygun davranmas, ekonomilerin srtndaki mikro
ve bireysel yk hafifetmi olacaktr.
10. Yeni Rant Alanlarnn nas/
Sorumluluun Daraltlmas/Mlkiyet
Hakknn El deitirmesi/Midesini
Svazlayan Yedieminler(17):
Hukuka aykr cebri icra ilemlerinden zellikle haksz haciz ve muhafaza, son
halkasn borlunun oluturduu bir maliyet, zarar dalmna sebep olmakta-
dr. Muhafaza, alacakly doyurmak amacyla haciz edilen mallarn sata hazr
vaziyette tutulmas, deerinden yitirmemesi, hatta deerlenmesi iin bavurulan
bir koruma ilemidir. Bu ilem, z itibaryla sata dein maln mahfuzunu
hedefemekle birlikte, uygulamann bu amala badatn sylemek nafiledir.
Her adan borluyu evreleyerek soluunu kesen, adm atmasn nlemeye
matuf cebri icra, meru olmayan eylem ve ilemlere brnerek, muhafazay
paraya kavumann efektif ve verimli aracna evirmektedir.
Alacakl, haciz ve muhafazay bir bask aracna dntrmesi, maln satl-
mazsa bile muhafaza edilerek, bireyin yaam alann daraltmasn hedefe-
mektedir. Bu aamadan sonra sradan bir depoya kaldrlan mallar, belirsiz
bir dneme dein burada rmeyi beklerken, muhafaza amacndan saparak
rmeyi salayan bir arala zdelemektedir. Muhafaza mallarn korunma-
sn hedeferken, mahcuz olduka elverisiz bir ortamda, deerini kat be kat
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
393 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
aan saklama cretleri karlnda, ou kez geriye dnmsz emtia haline
getirilmekle baka amalara hizmet edilmektedir.
Yediemin cretlerinin takdiri olmas, takdirdeki isabetsizlikler mallar satlsa
bile elde edilen karlkla, herkesten nce yediemin doyurulmaktadr. Bylelikle
cebri icra alacakl, mdrlk ve yedi emin lsnn oluturduu girdapta
kaybolmakta, takip ilemleri alacakly doyurma, borlarn tasfiye amacndan
tamamen uzaklamaktadr.
cra mdrlnn bu zensiz ve sorumsuzluunun gereken denetimden
syrlmas veya snanmaktan uzaklamas, alacakl ile borlunun menfaatlerini
gzetmesi gereken ilemlerin, akn tutumuyla, yaam iin gerekli olan mallar bir
bakas iin smr konusu emtia haline gelmektedir. Birok kii ve kurumun
itahn kabartan bu mallarn tabi olduu dzenin varln koruyor olmas,
smr konusundaki kayglarn sreceini gstermektedir. Yedi eminlerin ilerini
ardllarna ciro hakkna haiz olmalar veya disipline edilmesi gereken kurumlarn
alt yediemin araclyla ilerini yrtmelerine tannan imkn, denetimdeki
akamet pastann paylamaya devam edileceine kant oluturmaktadr.
Yediemin cretlerinin borluyu ve mlkiyet hakkn pervaszca ihlal ve teh-
dit eder irtifaya ulamas, rndan kan cret politikasnn frenlenememesi,
kontrol mekanizmasnn ilerlii konusundaki aklarn varln korumas, yeni
yedieminlik hkmlerinin rantiyecilii tevik eden pratii, borlu iin anlarn
almaya devam edeceine delalet eder.
Alacaklnn, nihayetinde borlu tarafndan finanse edilecek bir mebla
fazlasyla deme istei, muhafazay tevik etmekte, tama saklama konusundaki
marjszlk ve zgrlk, her halkarda yedieminin akn eylemlerle kendisine
yeni bir gelir alan yaratmaktadr. Bu yenilik deil, eski hkmlerin mutasyona
urayan haliyle hayatmzdaki yerini pekitirilmesi, borlunun mlkiyet hakknn
iyice kstlanmas, ortadan kaldrlmas manasna gelir.
Alt yedieminlie verilen cevazla, pasta yeni sahiplerini beklemektedir. Bu
haciz ve muhafaza ilemlerinin yatrmn gzdesi olacan gstermektedir. Yat-
rmn, kamusal kayglarla ne denli uzlaaca ya da hedef ve amalarnn nasl
denkletirilecei ayr bir mnakaa konusudur. Muhafazay yklenen zneler
arasndaki sorumluluktan neet eden uyumazln zmndeki amazlar,
yeni tartma sahalar ile yeni uyumazlklarn bizi bekledii manasna gelir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
394 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
10. Yok olmaya mahkm milli servet/
re kan Ekonomik Deer:
Haksz ve yersiz muhafazalar ya da amacndan sapan haciz uygulamalarn
bekleyen bir dier husus, korunmak amacyla yediemine tevdi edilen mallarn
sahipsiz ve ilevsiz kalmas durumunda onlar bekleyen geici yazgdr.
Yeni dzenleme aralarnda kaymakamlk, belediye, baro, icra mdrl ile
ticaret odasnn bulunduu bir oluum, satlamayan maln yedi emine devrine
karar verebilecei gibi, haciz ve muhafaza edilip de bu ilevini yerine getire-
meyecek denli kayba urayan ya da ekonomik ederi sfrlanan mahcuzlarn,
borlu tarafndan alnmamas halinde re karlmas, teki deyile imha
edilmesine onay vermektedir.
Yasa, hukuken muhafazasna gerek duyulmayan mahcuzlarn meru ilgi-
lilerine iadesi iin imkn ve kolaylk tanyarak, onlarn evvel emirde alnmas
iin nel tannmasn ngrmekte, bu nelin suskun geirilmesi ya da mallarn
alnmamas halinde satlarak karlnn muhataba denmesini dzenlemektedir.
Ancak muhafazann anlamn yitirmesi ya da hukuki gerek olmaktan
kmas, bu nlem veya zm gerekli klan yegne olgudur. Bu olgunun
soyut kavramla ltlenmesi, altnn icra mdrl tarafndan doldurularak
biimlendirilmesine cevaz vermektedir. Bu nemli bir gvene tekabl eder.
Gvenin somut, hukuki ve meru temellere istinat etmemesi yasama ile icra
otoritesi arasnda gven bunalmna neden olmaktan baka, mlkiyet hakknn
gelecei asndan ciddi bir tehlikeye iaret eder.
Bu dzenin tebligat usulszlkleri ile akn hacizlerle yapt ibirlii
onlarn sresi ierisinde deerlendirilmemesiyle re karlma ihtimali, bu
yolla bireysel mlkiyetin toplumun malvarln tehlikeye atan ya da anayasa
tarafndan gvenceye alna bireysel mlkiyetin milli israfa dneceinin sin-
yalini vermektedir.
11. Bankalarla Mcadele/Byk
Sermayenin Cebri cray lemez
Klan Lisan/ Ksmi Baar(18):
a) Bankalarn 89 madde balamndaki Rol ve levi:
89. madde, borlunun nc kiilerdeki mal, hak ve alacaklarnn hacz
edilmesini gvenceye alan zellikli bir haciz kurumu olarak tasarlanmtr.
Bylelikle aralarnda bankalarnda olduu kii ve kurumlarla hukuki iliki
kuran borlunun, meru ve hukuki bu ilikiden neet eden alacak, hak ve
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
395 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
mallarnn belirlenerek, alacaklnn doyurulmas iin icra mdrlne tevdii
salanmaktadr.
cra mdrl bu roln, umumiyetle hazrlad ve uygulamada kendisini
haciz ihbarnamesi olarak lanse eden mzekkereyle gerekletirmektedir. Borlu
ile iliki veya ilikisizlii savlayan takip d nc kiilerin tavr ve refeksle-
rine gre, her biri hukuken farkl etki ve sonular yaratan haciz ihbarnameleri,
gsterilen tavr veya stlendikleri rol ve ileve gre e ayrlarak tanmlanrlar.
Birinci, ikinci ve nc haciz ihbarnameleri, srasyla alacan belirlenip
snrlanarak icra dairesine, ngrlen sre zarfnda tevdi veya teslimini erek
edinirler. cra mdrlnn, borlu ile takip d kimse arasndaki hukuk icab
tahakkuk ettii varsaylan alacan, tahakkuk edip etmedii nc kiinin
itiraz, ikyet veya eletirileriyle uyumazla dnmeleri muhtemeldir.
Mevzubahis uyumazlk; ya alacan mzekkerenin tebli annda tahakkuk
etmedii ya da byle bir ilikinin inkr edilmesi, ilikisizliin varl yahut tebli
sorunlarndan tr teslim devinden ayrk olduunu eksen alan savunma veya
yaknmadan teekkl eder.
zellikle bankalar sz konusu olduunda, borlu ile banka arasnda, ban-
kaclk mevzuatndan kaynaklanan ilimezlik yorumlarna dayanlarak yaratlan
ihtilafarla, 89 maddenin ilemedii saltk ve rtl bir dokunulmazlk alan
ina edilmektedir. Bu alan, borlu/mudi ile banka ynetiminin sradan, rtl
bir anlamasyla vcuda gelirken yasland mevzuatla sorumsuzluun adeta
cirit att bir ilikiler ana evrilmektedir.
b) Bu roln, bankaclk yasasna dayanarak ilevsiz braklmas/
Hkmden Dren Yorumlar:
Bankalarn hikmetinden sual edilmez tavr, kendisini zellikle Bankaclk
Kanununa yaslar. Bu metne dayanan kimi bankalar, mudi/borlu ile arala-
rndaki ilikinin sr ve giz olarak tanmlandn, tanml ve snrl bu alanda
belli znelerle yaanan veya giriilen ilikinin herkesle paylalamayacan,
paylalmasnn yasaklandn savlanmaktadr. Dolaysyla zellikle 89. madde
gerei, borlunun banka ile szleme gerei girdii hukuki ilikinin ierii ile
bu ieriin ynettii cari hareketlerin nc kiilerle paylalmas eylemli
olarak engellenmektedir.
Bu bak as, zel bu ilikiyi, icra mdrl ile paylamamakta diren-
mektedir. Bylelikle, Bankaclk Yasas, devletin cebri icra gcn ak bir yasak
olmamasna ramen zel bir ilikinin ilgi ve egemenlik sahasndan bir hayli
uzak tutmakta, onun gcn bu alann dnda tutmay tercih etmektedir. Biz,
cebri icrann bu yasak kapsamna alnmasn gerektiren zel bir hkm bulun-
madn, gizin kapsamna icra etkinliklerinin katiyen alnmamas gerektiini
iddia ediyoruz.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
396 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Aksi halde banka ile borlu mudinin anlaarak, cebri icra yasan yasalara
aykr ekilde geniletmeleri ya da takip hukukunu kontrol etmeleri olasdr.
Bu alann denetlenememesi daha dorusu ilikiyi kuran nesnelerin giz ve sr
olmaktan tr snanma olanandan mahrumiyeti(?), ihbarnameleri kaynana
hapsetmekte, kaynandan kanlarn ise icra mdrlne dnmesine neden
olunmaktadr.
Bu yolu denemekten kanan veya tercih etmeyen bankalarn bir dier
taktii, mzekkere ya da ihbarnamenin kendilerince tebell edildii anda,
borlunun bankada haczi kabil alacann bulunmadna ilikin beyanlardr.
Bu aklama, ou kez kukulu kalmakta veya ikna etmekten uzaklamaktadr.
Kukuyu tetikleyen, bankalarn mudi ile yaptklar rtl anlamalarla, mzek-
kerleri karlksz brakmalar veya hkmden drmeleridir. Bu ihtimalde,
ihbarnameler ne hikmet ise bir trl alaca yakalayamamakta, ya ncesi veya
sonras bir zamana denk gelerek, alaca es gemekte veya alacak istenilen
zamanda tahakkuk etmemektedir.
c) Yargtayn tutumu/ retinin tihatlarla ttifak/ Cebri crann
Boa karlmas:
hbarname ile tahakkuk eden alacan her defasnda yekdierini teet geme-
sinin nn alan hkmlere tesadf etmek neredeyse imknszdr. mknszl
yaratan ilk amil, bu durumu itihat olarak lanse eden veya kutsayan szde
bilimsel grlerdir. Bu bilimsel gr(?) veya literatrn kim ya da kimlerden
neet ettii, sahih ve gvenli bir gzergh izleyip izlemedii, bilimsel bir ze
sahip olup olmad uygulamay ilgilendirmekten uzaktr.
Pratikler, istisnalar hari her nne geleni ya da yllardr ke balarn tutan
ve her dedikleri hkme dnen grlerle, eylemeyi alkanla dntrm-
lerdir. Bu alkanlk, aralarnda banka ile icra mdrl arasnda cereyan eden
ve mudi borlunun borcunun denmesini stlenen ihbarname, tahakkuk annda
tebell edilmediinden, tebellden sonraki alacan da, tahakkuk etmedi-
inden tr haciz dnda brakmaktadr. Bylelikle, ihbarnamenin tebell
annda olmayan alacaktan tr, ihbarname ilevsiz ve karlksz kalrken,
sonraki alacaklarn haczedilebilmesi ihbarnamenin tazelenmesine endekslenir.
Byle bir olaslkta haczin imkn yoktur. Bilimsel gr(?) tutarl olmayan
zellikle icra mdrl ile dikey ilikide korunmas ve bulunmas gereken
doruyu syleme, tutarl davranma, iyi niyetli eyleme ykmlln askya
alrken veya grmezden gelirken, cebri icra yasan, yasalara aykr bir ekilde
bankalarla snrl olarak genileterek bu davrana yasal ve meru bir grnt
vermeye almaktadr.
Byle bir tabloya hkmn kar koymas, bilimsel gr ve yarg pratiinin
kadim dostluu ou kez onay vermez.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
397 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Gelelim yargsal itihatlara, yargsal deneyimlerin duruma salonlar ze-
rindeki vesayeti tartmaszdr. Bu vesayetin banka-borlu-alacakl- icra mdr-
l arasnda cereyan eden bu nemli iliki ve uyumazla kaytsz kalmas
olanakszdr.
Mevcut deneyimler, bu ilikiyi idare eden itihatlarn bilimsel grlerle
ayn istikameti tercih ettii ynndedir. Yargtay, byle bir alacan haczi iin
alacan somut olmasn nerirken, soyut veya olas alacaklarn bu yntemle
haczini souk karlamaktadr. Mesafe koyulan bir dier husus, ihbarnamenin
tebell edildii anla snrl bir sorumlulua yaklan yeil ktr. Bu bak as,
ihbarnamenin tebell edildii anda banka nezdinde olmayan bir alacan, bu
yntemle haczini yasaklarken, olas tahakkuklarn kesilmesi ve icra dairesine
gnderilmesini yeni mzekkerelerin ii olarak belirlemektedir. Bylece, zaman
alacan doyurulmas iin gl bir engele dntrerek, 89.maddenin ban-
kalar sz konusu olunca mevzi kaybetmekte yahut ilerlik olasln neredeyse
sfrlamaktadr.
d) Yeni uygulama:
Bu meseleye duyarsz kalarak, uygulamadan memnuniyetini rtl de
olsa dile getirirken, yaplan iyilik u olmutur: Yasama, bankalar nezdindeki
alacaklarn haciz olanan haciz mzekkerelerinin muhatabn toplulatrarak
ya da bavurular yek elde toplayarak geniletmi oldu.
Buna gre, borlunun herhangi bir bankadaki alacan haczi iin ubeler
muhatab alnmak ya da tek tek ubeler nezdinde bavuru ve giriimde bulunmak
yerine, ilgili bankann oluturaca bir st kurula yaplan bavuru ile yetinilmesi
salanm oldu.
Bylelikle bu kurula yazlan tek mzekkere veya ihbarname ile borlunun
muhatab banka nezdindeki hak, alacak ve hesaplarndaki parann haczine
imkn tannm olacaktr. Kurulun merkez ve tm ubeler adna yant vermek
ve yantn balaycl, meru ilgililer ile mdrln rahat soluk almasn
kolaylatrmaktadr. Bu ekildeki yaklam, eklide olsa bu gne dein yazlan
saysz mzekkere yknden alacakl vekil ve icra mdrlklerini kurtard
gibi, mzekkerelere boulan bankalarn i yk harcaman emek ve mesaiden
tasarruf edilmi olunmaktadr.
Vekiller cephesinde sevinle karlanan, olumlu bulunan bu gelimeyle
alacakllar, yazlan tek mzekkere ile muhatapla mnasebet kurulmu olacak,
cebri icra usul ekonomisine yaslanarak, alacan olabildiince az masraf, makul
sre ve minimum kaynakla tahsili gereklemi olacaktr. Yasa yapcnn aktel
bu deiiklikten umar bu olmakla birlikte, pratiin bu meram ne denli sahaya
aktaraca veya yozlatrma ustas pratiin bu beklentiyi nasl karlayaca da
mehuldr.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
398 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Yukardaki paragrafta dilimiz dndnce ifade ettiimiz zere, bankalarn
bankaclk mevzuatna ziyadesiyle gvenerek oluturduklar, ilkin reti(?) bila-
hare de itihatlarca epeyce desteklenen ihbarnameleri, cebri icrann egemenlik
sahasnda karma abas, ihbarnamelerin ilerliini ve verimliliini artrmaya
ynelik bu deiiklikle ciddi bir eliki yaamaktadr. Bu elikinin bavurular
ayn emsiye altnda toplayan st kurulun etkinliini eklen dzenleyen ve
buradan verim bekleyen yurtta ne denli memnun edecei kukuludur.
Buradan bakldnda nemli bir kazan gibi grnen bu yeniliin, itibaryla
beklentileri bankaclk mevzuatnn banka mudi ilikisini gklere karan lisan
ve pratii karsnda aresiz kalaca ok gemeden anlalacaktr.
e) Cebri crann Soluk Almas/ Haciz lemlerinin Verimli ve Etkin
olmas:
Cebri icrann hileli ve rtl ilemelere ileyebilmesi, evvel emirde Ban-
kaclk Yasasnn kt bu yorumunun terk edilerek, zel ilikilerin kamusal
beklentileri karlar bir yant vermeye amade olmas gerekir. hbarnamelerin
verimlilii, onlarn muhatabna hzl ve gvenli ulamasndan ziyade, alacakly
samimi olarak doyuracak ya da aradaki varsaymsal gveni pekitirecek bir
refekse ihtiya duyar. Dolaysyla alacakllarn ekli adan cebri icra ilemle-
rini rahatlatacak bu dzenlemeye srtn yaslamalar hayal krkl yaratacaa
benzemektedir.
12. stihkak Balaml Sorunlar/stihkakn
Muhafazay nleyen levi/nerilen
zmlerle Mahcuzun Kaderi(20):
Bu dzenleme zne balaml greceli bir ilimezliin kaplarn aralamak-
tadr. nc kii nezdinde olup da istihkaka konu edilen mahcuzun, nc
kiinin talebiyle bulumas kouluyla muhafazadan istisna klnmaktadr. Bylece
nc kii nezdinde olup da zerinde hak iddia edilen ya da nc kiinin
gyabnda, lehine bir bakas tarafndan istihkak iddiasna konu edilen maln,
yedi emin sfatyla kabul halinde zerindeki haciz baki kalmak kaydyla maln
muhafazas, mal zerindeki uyumazlk zlnceye dein ertelenmektedir.
Anlan mal, dava sonulanncaya dein sattan ayrk tutulmasyla birlikte,
satlmasndan kaynaklanan teknik sorun ve risklerin etkisinden karlmak-
tadr. Bu zm ekli muhafazann maliyeti ile ihtilaf tanrn satlmasn-
dan neet eden ar etki ve sonular ortadan kaldrmakla isabetli bir zm
grnmndedir.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
399 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Ancak, borlunun nc kiilerle rtl bir iliki kurarak, mahcuzun
iliilmez klmas muhtemeldir. Bu ihtimal, risklerin yarnn doru bir ekilde
ynetilmesiyle etkisiz klnabilir. Maln yedi emin sfatyla kabul, yedi eminlii
ceza doktrinindeki karl, bu alandaki tehlikeyi snrlandrlm eden bir baka
nlem olarak telakki edilebilir.
Asl icra dairesinin grev alan dnda muhafaza edilen aralarn, en yakn
icra mdrlne teslim edilmesi, muhafazann maliyetini, harcanacak emek
ve mesaiyi minimize eden ciddi bir yenilik olarak telakki edilebilir. Bu bak
as, idari birim ile icra dairesi arasnda mahcuzun tarafnda hareket kabiliyetini
artran bir kolaylktr.
13. Sat Srelerinin Tenkisi/Sreden Ksarak
Mallarn Deer Kaybyla Mcadele:
a) Srelerin yarya inmesi:
Menkuller iin sat isteme sresi hacizden itibaren alt ay, gayrimenkuller
iin ise bir yl ile snrlandrld. Bylelikle alacaklnn alacana kavumas
konusundaki savsama ile bu sreci zamana yayma gibi aknlklar nlenmi
oldu. Satla ilgili kontrol yetkisine getirilen zaman balaml bu tahdidin bir
dier sonucu ise, muhafazaya alnan maln korunamamas ya da deer kaybn
zamanla rselenmesinin nne geme abasdr. Koruma koullarnn maln
deeri zerindeki olumsuz etkisi, zamann andran gcyle nispi bir mcadele
kendisini anlan deiiklikle karakterize etmitir.
Alacaklnn kt niyetli giriimleri, mal ya da mlkiyet hakk zerinden
kurduu basknn mrn ksaltarak tasarruf iradesini netlemesini amala-
yan bu dzenlemenin menfi yan ise, borlunun bir ihtimal bu sre zarfnda
yapaca sulh grmesi ya da deme zamannn ayn lde daralmas olarak
ifade edilebilir.
Alacan olabildiince erken ve deeri muhafaza edilerek tahsiline dnk
bu niyet, muhafazann yarataca maliyet, bakm giderleri gibi deerle youn
ve dorudan ba olan amillerin etkinliini krarak, ksa yoldan bahaneleri de
enterne ederek, takibin verimlilii ile etkinliini salad kansndaym.
Bununla balantl bir dier husus, alacaklnn tasarruf yetkisini akn kul-
lanacak veya kontrol hakkn ktye kullanmasn nleyecek olan sat talebi
zerindeki kurduu baskdr. Buna gre talebin kanuni srede yaplmamas,
sat iin lazm gelen giderin on be gn iinde depo edilmemesi ve nihayet geri
alnan talebin kanuni sre iinde yinelenmemesi halinde mal zerindeki haciz
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
400 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
kendiliinden kalkar. Maddenin devam, alacaklya mahcuzun satlmasndan
feragati bir kezle snrlamaktadr.
Bylece alacaklnn sat, tahsilt iradesinin muhkemlii snanmakta, taki-
bin etrafnda dnmesinden kaynaklanan aknlklar frenlenmektedir. Tasarruf
ilkesinde bir baka krlmaya yol aan bu bak as, alacakly istikrarl ve
disiplinli eylemeye icbar ederken, ngrlen srenin vazgemeyle birlikte
optimum kullanlmasna olanak tannmaktadr.
Burada dikkatten kamamas gereken husus; haczin kalkmasn gerektiren
nedenlerden sat iin gerekli giderin yatrlmamas konusundaki dzenlemedir.
Mahkemeye hatr saylr uyumazlklarn bu nokta veya buradaki kusurlar
zerinden intikal etmesi, alacakl ile icra mdrln itihatlarla disipline
eden Yargtayn, oluan kukular ortadan kaldran bir izgide yrmemesi
duraksamalar artrmaktadr. Temennimiz, Yasann ak sz ve syleminin
net uygulamalarla geree dntrlmesidir. Yatrlacak gider konusunun
kukulu kalmas, eksik gider gibi parametrelerin yeni tartmalar yaratmas ve
bu tartmann halli ile harcanan enerji sarf, bu dzenlemenin zamanla olan
imtihann baarsz klacaktr.
te yandan tescilli mallar zerindeki haczin zlmesi ve mallarn zgr
kalmas halinde bunun fekki devinin, kayt kurumuna braklmas eylemli ve
hukuki olarak ortadan kalkan haczin bu kurumun harekete geirilmesine veya
periyodik sorgusuna dein geecek sre kadar devam etmesi, mlkiyet hakkn
snrlamaktan baka, gelecein tayin edecei bakaca brokratik veya hukuki
sorunlara gebe olacan tahmin ediyoruz. Dorusu otomatik olarak kalkan
haczin, icra mdrlnce ilgili kuruma kendiliinden bildirilerek sorunun
dourmasn nlemektir.
Benimsediimiz ve isabetli addettiimiz dier seim, alacaklnn kusu-
ruyla ortadan kalkan haciz ve muhafaza giderlerinin, kusurlu olan alacakl
tarafndan stlenilmesidir. Hi kimsenin kendi kusurundan yararlanarak hak
elde edemeyeceine ilikin prensip ihtiya duyulan bu yerde ortaya karak
ilevini hakkyla yerine getirmesi sevindiricidir. Bu alacaklnn tasarrufunun
samimiyetini test eden veya alacaklnn iradesini ve eylemlerini kontrole alan
salkl bir gvencedir.
15. Elektronik hale Olana/Klasik hale:
Yasann dikkati eken nemli sylemlerinden bir de elektronik ortamda pey
srlmesine olanak tanmasdr. Bu alternatif veya ek olanak, klasik pey srme
frsatn bertaraf eden ya da bilinen pey srme imknn ortadan kaldran bir
mani olarak telakki edilemez.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
401 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
hale gnnden nceki bir kronolojik aralkta dileyenlerin masa banda
ihaleye katlmalarna imkn veren bu dzenleme, yerinde ve eylemli ihalenin
yarataca avantaj kullanmaktan uzaktr. Elektronik yolla bu ansn kullana-
caklarn tercihlerine kalmakla birlikte, satn bu imkna kavumas, menkul
veya gayrimenkuln olduka geni bir alc kitlesi tarafndan deerlendirilmesine
kolaylk tanmaktadr.
Ancak elektronik ortamda pey srenlerle ihaleye yerinde katlanlarn yek-
dierini nasl kontrol edecei ya da yaran paylarn yekdierini nasl grecei
konusundaki belirsizlik, deerlendirme alann genileten maln, gerek deerini
bulmas konusunda olas kukulara gebedir. Bu konunun yasa metninde yer
almamas doal olmakla birlikte, konunun ynetmelikte yeteri kadar akla
kavumamas, beklenen hedefin yakalanmasn yeniliin amacyla bulumasn
nlemekle kalmayacak, teknik baz sorunlarn desteini alan yeni ihtilafara
gz krpacaktr.
Bunu saydamln bir paras veya destei olarak benimsemek, evvel emirde
elektronik ihale ortam ve alt yapsnn mkemmel ekilde ilemesi kouluna
baldr. Yllardan arda kalan deneyimler ve yargln kazandrd sezgi, masa
bandaki peyle yerinde peyi yartracak bilgi ve birikim noksanlnn yargnn
bana oka i aacan gstermektedir.
Alacakl dndakileri pey srme iin teminat vermeye icbar eden akl isabetli
bir tercihte bulunmaktadr. Pey orannn ykseklii greceli olarak telakki edi-
lebilir. Yzde yirmilik teminat, sata itirakin tabannda ciddi bir daralmaya yol
aarken, ihalenin belli bir odan elinde toplanmasna yol aabilirken, teminat
nispetine irtifa kazandrlmas, ihalelerin mrn ve verimliliini artrabilir.
Maln zellikleri, sat koullar ile satn gvenliine ilikin itiraz, ikyet
ve eletiri hakk ya da bu srecin denetlenmesine nemli katks olacak bildi-
rimlerde meru ilgililerle kurulacak iletiimde tebli adres ve almaklarnda
yaratlan almaklar, kanun yolu veya mlkiyet hakknn korunmas olanaklarn
bir hayli bzmtr. Mlkiyet hakk ile szlemeden neet eden alacak hakk
arasndaki yarn tebligat zerinden, alacak hakkndan yana bir seimle son
bulmas, borlunun alaca ilave bir darbeyle kn hzlandracaktr.
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
402 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Sonu
2
004 sayl yasay deitiren 6352 sayl yasa hkmleri z itibaryla var
olan ancak, kt rnek ve itihatlarla desteklenen yoz uygulamann,
getirilen hkmlerle kendisine gelmesini salamaktan te bir anlam
tamamaktadr. teki ifadeyle uygulamann kerameti kendinden menkul
pratikleriyle askya alnan hak ve zgrlklerin yeniden hatrlatlmasyla zde
bu ahkm, daha ok alacaklya ve borluya seslenerek yozlatrlan deneyimlerle
askya alnan zgrlklere duyarl olunmasn, zvanadan kan icrann disipline
edilmesini, att rtularla hukukun iinde tutulmasn istemektedir.
lem ve eylemler zerindeki kukuyu amay hedefeyen bu normlarn yeni-
liinden ya da yaplann bir revizyon olduundan sz etmek mmkn deildir.
Normlar hiyerarisinin tepesine oturan, Szlemeden, en somut norma dein
hemen her yerde saydaml diline dolayan dizgenin bu isterinin, uygulama
tarafndan tereddtsz askya alnmas karsnda dilini yutan, yetersiz kalan,
eli kolu bal bir idare ve meyyide sisteminden neet eden kusurlarn, yeni
olduu savlanan dzenle nasl alacana zaman ve uygulama karar verecektir.
Herkes bilir ki; en mkemmel cihazlarn gizil gcn, kabiliyet ve yet-
kinliine hayat verecek olan ehil eller, vicdan ve vicdann ynettii eylemdir.
Vicdanlar disipline edemeyen bir dizgenin teorik sylemlerinin hak ve zgr-
lklere edindirecei zerre-i miskal kadar bir kazanm olamaz.
Bu yasann, hala eriim engelleri ve znel haklarn korunmas nndeki
engelleri tmyle temizlediinden sz etmek ne yazk ki mmkn deildir.
Daha da nemlisi takip hukukunun meru ilgilisi olmayan devletin, takip
hukukundan neet eden nemaya el koymas, elde edilmesi planlanan nemalarn
hangi banka nezdinde, nasl muhafaza edilecei ve harcamann usul esasyla
tm bunlarn hukuki ve meruluu konusundaki kallavi sorular, ne yazk ki
ikna edici ve inandrc yantlar bulmakta glk ekmektedir.
lemleri merkezi kayt sistemiyle yaamaya icbar eden bu anlayn, kayt
sisteminin dillendirilen, ancak yant bulamayan sorunlarn, ilerlik yetenek-
sizliini ve hukuka yetiemeyen, onu zmekte zorlanan z ve imali, yenilik
olarak lanse edilen bu dzenein erimesini nlemeyecektir. Brokratik vesayet
karsndaki suskunluktan yararlanan szde yeniliin, fazla bir mre sahip
olmayacan zaman gsterecektir.
Ynetici tekelini elinde tutan Bakanln, objektif ltlere yaslanan seimi
ile bu seimle yetki kullanmaya balayan idarecilerin hukuka bak as, hak
ve zgrlkler karsndaki tutumu ve icra ilemlerinin yaamlarla olan ba ve
ilikisi karsndaki tavr, yazgya hkmeden bir dier edendir.
cra Mahkemelerinin, icra ilem eylem sz ve davranlarn kavrama,
gzetme, disipline etmedeki zaafar alkanln srdrdke, umarlarn geree
Uyumun Takip Versiyonu, Yenilik mi yinelemek mi? / EKER
403 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
dnmesi, Gnyz grmesi mmkn olmayacaktr. Teorik potansiyel ya
da rezerv, yeniliin yinelik olduu konusunda gl kantlar sunmaktadr.
Bunun aksini savunmaya takip hukukunun teorik dili ya da kanunlarn z
yalanlamaktadr.
Yedieminlikle ibirlii yapan bir uygulamann, mlkiyet hakkn bertaraf
eden bir ilemi nlemesi karsnda, yasann yapaca ok ey olduunu varsay-
mak abesle itigaldir. Saydamlk iddiasndaki bir yasann, evvel emirde alacakl
ve borluya ait olmas gereken nema zerindeki tasarruf hakkn geri ekmesi,
gven tazeleyecektir.
Yasann akn hacizleri nleyen paradigmas tandktr. nsanla yat barnma
hakkn grmezden gelen uygulamaya, insani bu ihtiyac anmsatmak, e zamanl
olarak arsz uygulamalarn varln ikrar etmektir. krarn etkili olabilmesi,
uygulamay disipline edecek hukukun iinde tutacak, hadleri aanlar saysz
ara ve imknlar kullanarak hukukun iine ekecek gl ve samimi felsefeye
ihtiya duyar.
Bunlara ramen dzenlemenin lokal baz tedbirler alarak, takibin bayatla-
masn nleyen rol ve ilev stlendiini sylemek mmkndr. Ancak teminat
limitlerinin hala ihale ve hak arama hrriyeti nne dikilmesi, sat tabannda
ve deerinde ciddi bzlmelere neden olacak bir potansiyel olduunu unut-
mamak gerekir.
Bankalarn mudilerle ibirliini, bankaclk hkmleriyle klfama pratiine
zl, etkili ve kalc bir zm getirilmemesi, cebri icrann gcn rseleyen
onu g karsnda aresiz brakan nemli bir noksanlktr. Cebri icrann
yenilik saylmas, toplumsal inanta krlmaya yol aan ve eitsizlii aresizlie
tahvil eden bu sorunu amasna baldr. Makyaj niteliindeki arelerle, devasa
sorunlar peeleme, iddias yenilik olan bir paketin ii olmamaldr.
Yararl olmas dileiyle
* Ankara Barosu.
Trkiyede almas
Olmayan Ancak
Yurtdnda alan
ilerin 4/1-A Kapsamnda
Emekli Olmas
(Yargtay 10.Hukuk
Dairesinin 2012/9969. E.
2012/13423 K. Sayl lam)
Av. Glah YELOLU*
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
407 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
I. OLAY:
Davac vekili dava dilekesi ile, davacnn yurtdnda geen almalar-
nn yeter blmn borlanmak iin daval Kuruma mracaat ettiini daval
Kurumun, bu talebi, davacnn Trkiyede hibir sosyal gvenlik kuruluuna
tabi almas bulunmad sebebiyle 5510 Sayl Yasann 4.1-b maddesi kapsa-
mnda (devredilen Ba-Kur kapsamnda) deerlendirerek borlanmay tahakkuk
ettirdiini, akabinde de aylk tahsisini yine devredilen Ba-Kur kapsamnda
yaptn, Kurumun 3201 Sayl Yasann 3. maddesiyle 5. maddesinin 3-4-5.
fkralar erevesinde gerekletirdii bu ileminin Trk-Alman Sosyal Gvenlik
Szlemesine Ek Szlemenin 29. maddesinin 4. Bendi bir kimsenin Trk
Sigortasna giriten nce bir Alman Rant Sigortasna girmi bulunmas halinde,
Alman Rant Sigortasna girii Trk Sigortasna giri olarak kabul edilir kuraln
hizmet balang tarihi ynnden ngrdn, hizmet balangc kavramnn
ise, devredilen SSK asndan nem arz ettiini, dolaysyla 506 Sayl Yasa ve
5510 Sayl Yasann 4.1-a maddesinin uygulanmasyla ilgili olduunu, bahsi
geen Szleme hkmyle kiinin, Trkiyedeki ilk hizmet balang tarihi tespit
edilmekle beraber ayn zamanda, ilk hizmet balang tarihi itibariyle Trkiyede
4/1-a maddesi kapsamnda olacan da ortaya kard sebebiyle hukuka aykr
olduunu ve davacnn Alman Rant Sigortasndaki ilk sigortallk balang tarihi
olan 25.07.1972 tarihinin Trkiye sigortallk balang tarihi olarak kabul ile
giderek davacnn ilk sigortal balang tarihi itibariyle zorunlu olarak 4/1-a
kapsamnda olduunun, davacnn 4/1-b kapsamnda yaplan borlanmasnn
ve aylk tahsisi ileminin balangcndan itibaren 4/1-a kapsamna alnmas
gerektiinin tespitini talep ve dava etmitir.
Yerel Mahkeme tarafndan davacnn ilk sigortallk balangcnn Alman
Rant Sigortasna giri tarihi olan 25.07.1972 tarihi olarak kabul gerektiinin
tespiti ile davacnn Almanyada geen almalarnn i szlemesine tabi olarak
getii anlaldndan ve davacnn Almanyaya gitmeden nce Trkiyede Sosyal
Gvenlik Kurumlarna bal herhangi bir almas olmadndan 3201 Sayl
Yasaya grei davacnn yapt yurtd hizmet borlanmas ile 01.06.2009 balan-
g tarihli kurum tarafndan yaplan tahsisin 5510 Sayl Yasann 4/1-a maddesi
gereince SSK kapsamnda deerlendirilmesi gerektii gerekesi ile davann
kabulne karar vermitir.
Daval Kurum vekilinin temyiz talebi zerine; Yargtay 10. Hukuk Dairesi
2012/9969. E. 2012/13423 K. Sayl lam ile Sigortallk balang tarihinin,
yurtdnda allmaya balanlan 25.07.1972 olduunun tespitine dair, mahkeme
kabul; Trk- Alman Sosyal Gvenlik Szlemesinin 29/4. Maddesi, keza ynte-
mince yrrle konulmu Uluslar aras szlemelerin kanun hkmnde olacan ve
uygulama ncelii bulunduunu dzenleyen T.C. Anayasann 90. Madde hkmleri
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
408 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
uyarnca yerindedir. 3201 Sayl Yasa kapsamnda yaplan borlanma ile, tahsis
ilemlerinin 5510 Sayl Yasann 4/1-a maddesi kapsamnda deerlendirilmesine
ynelik mahkeme kabulne gelince; 3201 Sayl Yasada yaplan yasal deiiklik-
lerle....borlanlan srelerin, mlga dier sosyal gvenlik kanunlar kapsamnda bir
sigortallk sresi olarak deerlendirilmesi imkan ortadan kalkmtr......borlanlan
srelerin 5510 sayl Yasann 4/1-b kapsamnda sigortallk sresi olarak deerlen-
dirilmesi yasal zorunluluktur; Trk- Alman Sosyal Gvenlik Szlemesinde, Trk
Sigortasna giriten nce Alman Rant Sigortasna girilmi bulunulmas halinde,
Alman Rant Sigortasna giri tarihinin, Trk Sigortasna giri tarihi olarak kabul
edilecei ynnde ak hkm bulunurken; sz konusu Uluslar aras Szlemede,
yurtdnda geirilen alma srelerinin, akit lke mevzuatna gre sosyal gven-
likleri bakmndan deerlendirilmesi aamasnda hangi sigortallk niteliine gre
borlanabilecei konusunda ak ve zel bir dzenleme yer almamaktadrBu
durumda 3201 Sayl Yasa kapsamnda yaplan borlanma ile, 01.06.2009 tari-
hinden itibaren balanan yallk aylnn, 5510 Sayl Yasann 4/1-b maddesi
kapsamnda deerlendirilmesi gerekmekte olup, aksini ngren mahkeme kabul
yerinde deildir. yerel mahkeme karar bozulmutur.
II. DEERLENDRMELER:
1. Yurtd hizmet borlanmas yapan sigortallara, sz konusu hizmet bor-
lanmasn 5510 Sayl Yasann 4/1-a maddesi kapsamnda yapmas halinde 506
Sayl Yasann geici 81. Maddesi; 4/1-b maddesi kapsamnda yapmas halinde
ise, 1479 Sayl Yasann geici 10. Maddesi artlarna gre aylk balanabilecektir.
Esasen kanundan kaynaklanan bu husus, Yargtay Hukuk Genel Kurulu,
20.04.2011 gn, 2011/10-168 E., 2011/208 K., 27.04.2011 gn, 2011/10-7 E.,
2011/228 K., 27.04.211 gn, 2011/21-25 E., 2011/224 K., 13.07.2011 gn,
2011/21-430 E., 2011/512 K., 28.09.2011 gn, 2011/21-477 E, 2011/570
K. Sayl kararlaryla da yerleik itihat haline gelmitir.
Yurtd hizmet borlanmas yapan sigortalnn 506 Sayl Yasaya gre
25/20 yllk sigortallk sresi ile yeterli prim gn says ve ya artlarn; 1479
Sayl Yasaya gre aylk balanabilmesi iin ise, yeterli prim gn says ile ya
artlarn birlikte yerine getirmesi gerekecektir.
Buna gre 4/1-b kapsamnda balanacak aylklar bakmndan sigortallk
sresi / hizmet balang art aranmaz. Sigortallk Sresi sadece 506 Sayl
Yasann geici 81. maddesine gre gereken aylk balama artlarndan
birisidir ve bu art, yine 506 Sayl Yasann 108. Maddesine gre tarif ve
tespit edilir, MEVZUATIMIZDA BUNU DZENLEYEN BAKA BR
HKM BULUNMAMAKTADIR.
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
409 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Nitekim Yksek Daire, bozma kararn verirken, davacnn Alman Rant
Sigortasna ilk giri tarihinin Trk Sigortasna giri tarihi olduuna ve sigortallk
sresinin 25.07.1972 tarihten itibaren baladna ilikin kabuln yerinde
bulmu, bu talebi bozma dnda brakmtr.
u durumda, Yksek Daire, davacnn Almanya hizmet balangcn, Trkiye
hizmet balangc olarak kabul ettikten sonra, bunun sadece 506 Sayl Yasann
geici 81. Maddesi iin bir gereklilik olduunu gz ard ederek, davacnn 4/1-b
maddesi kapsamnda kalmas gerektiine karar vermi, bu suretle tahsis art-
larnn 1479 sayl Yasann geici 10. Maddesine gre belirlenmesi sonucunu
dourtmutur.
BU SE DAVACININ ALMANYA HZMET BALANGICININ
TRKYE HZMET BALANGICI SAYILMASINA LKN HKM
SONUSUZ VE FAYDASIZ BIRAKMAKTADIR.
O halde, Yksek Daire davacnn Almanya hizmet balangcnn Trkiye
hizmet balangc saylmasna ilikin mahkemeniz kararn neden uygun bulup
bozma dnda brakmtr? Bunun davac asndan bir faydas kalmadna
gre, hukuki fayda salamayan bir husus iin yarglama yaplm ve hkm
kurulmu olmaktadr. Bu hususun ise usul yasasna aykr olduu aktr.
u haliyle Yksek Daire karar, kendi iinde eliik, bozma dnda braklan
hkm ksmn faydasz ve akim brakan bir karar nitelii tamaktadr.
2. 3201 Sayl Yasann 08.05.2008 den nceki 3. Maddesine gre, Trkiyede
hi almas olmayanlarn yurtd hizmet srelerini borlandklar yer zaten
SSK idi. Bu durumda olanlarn yani daha nce sigortal olarak Trkiyede tescili
olmayanlarn 506 Sayl Yasann Geici 81. Maddesinin yrrlk tarihinden
sonra, yrrlk tarihinden ncesine ait devreye ilikin yapacaklar borlanma-
larda geici 81. Maddenin uygulanaca, yurtdndaki ilk sigorta giri tarihinin
506 Sayl Yasann 108. Maddesine kout olarak Trk sigortasna giri tarihi
olaca Yargtay Hukuk Genel Kurulunun 29.9.2010 gn 2010/21-302 E
sayl kararnda aka kabul edilmitir.
Yani Yksek Mahkeme, Almanya sigorta balangcna gre oluan
sigortallk sresini, 506 Sayl Yasada yerini bulan sigortallk sresi
kavramna kout saymaktadr.
nceleme konusu davada da davacnn Almanya sigorta balangc Trkiye
sigorta balangcdr. Mahkemenizin buna ilikin karar Yksek Dairece
bozma kapsam dnda brakldndan bu hkm ksm, kesin hkm
halini alm ve davac yararna usul mktesep hak olumutur.
ZRA OLAYA TERSTEN BAKILDIINDA DAVACININ, ALMANYA
SGORTA BALANGICI OLAN 25.07.1972 TARH TRKYE SGORTA
BALANGICI OLDUU VE AYLIK TAHSS TALEP TARH TBARYLE
SGORTALILIK SRES 37 YIL OLDUUNA GRE, DAVACI N
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
410 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
DE ARTIK AYLIK TAHSSNDE UYGULANACAK YASA MADDELER
506 SAYILI YASANIN GEC 81. VE 108. MADDELER OLMALIDIR.
DAVACI N KESN HKM HALNE GELEN BU HUSUS KARI-
SINDA HALA 1479 SAYILI YASANIN GEC 10. MADDESNE GRE
AYLIK TAHSSNDEN SZ EDLMES DORU DELDR; ZRA BU
KANUN HKMLER BTNNDE SGORTA BALANGICI VE
SGORTALILIK SRESNE LKN HERHANG BR DZENLEME
BULUNMAMAKTADIR. O HALDE DAVACININ 4/1-B KAPSAMINDA
OLDUUNDAN BAHSEDLEMEZ.
SAYIN YKSEK DARE, DAVACIYI 4/1-B L SAYDIINA GRE,
DAVACININ ALMANYA SGORTA BALANGICININ TRKYE
SGORTA BALANGICI OLDUUNA LKN HKM KISMINI
DA BOZMALIYDI. BU KISMI ONADIINA GRE, ONANAN VE
KESNLEEN HKM KISMININ DOAL SONUCU OLARAK DAVA-
CININ 4/1-A KAPSAMINDA OLDUUNA DAR HKM KISMINI
DA ONAMASI GEREKRD.
3. Yksek Daire 3201 Sayl Yasada yaplan yasal deiikliklerle....borlan-
lan srelerin, mlga dier sosyal gvenlik kanunlar kapsamnda bir sigortallk
sresi olarak deerlendirilmesi imkan ortadan kalkmtr......borlanlan srelerin
5510 sayl Yasann 4/1-b kapsamnda sigortallk sresi olarak deerlendirilmesi
yasal zorunluluktur... eklindeki bozma gerekesinde, 3201 Sayl Yasann
5/4 madde metninde yer alan lafzna bal kalarak sonuca ulamtr. Oysa ki
sigortallk sresi olarak tabir edilen kavramn bu madde metnindeki lafzna
deil, hukuki anlamna baklmaldr ve bunun mevzuatmzda tarif edildii tek
yerde 506 Sayl Yasann 108. Maddesidir ve bu madde ancak ve ancak yine
506 Sayl Yasann geici 81. Maddesiyle birlikte uygulama alan bulmaktadr;
bu hkmler de mlga deil halen meri olup, yalnzca 5510 Sayl Yasann 4/1-a
maddesi kapsamnda olanlar iin uygulanabilir.
Almanya sigorta balangcn Trkiye sigorta/hizmet balangc sayan ve
bylece kazanlan sigortallk sresi nin 506 Sayl Yasann 108. Maddesine
kout bir sre olduu Yargtay Hukuk Genel kurulunun ve Yksek Dairelerin
yerlemi itihatlardr.
u halde srf 3201 Sayl Yasann 5/4 maddesi metninin lafzndan hareketle
yukarda aklanan sonuca gidilmi ise de, .. Trkiyede .. sigortallklar yoksa
ayn Kanunun 4 nv maddesinin birinci fkrasnn (b) bendi kapsamnda gemi
sigortallk sresi olarak kabul edilir. eklindeki bu madde hkm, ULUSLA-
RARASI SZLEME MZALANMAYAN LKELERDEK TRK VATAN-
DALARI N GEERL OLUP BUNLAR N UYGULANMALIDIR;
ANCAK, ULUSLARARASI SZLEME OLAN LKELERDEK TRK
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
411 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
VATANDALARI N NCELK, BU SZLEME MADDELERNN
UYGULANMASIDIR.
Yargtay Hukuk Genel Kurulunun 21.03.2001 gn ve 2001/10-232 E,
2001/272 K sayl bir baka kararnda kabul edildii zere; 3201 Sayl Bor-
lanma Yasas yurtdnda alan, tm Trk vatandalar ynnden genel bir
dzenleme kabul etmesine karn, sz edilen szleme sadece Almanyada
alan Trk Vatandalar iin ayr ve zel bir kural kabul etmitir. Szleme,
sigortallk balangc ve sigortallk statleri asndan salt, Almanyada ilk
defa almaya balayan Trk Vatandalar iin zel ve ayrcalkl bir kural
ngrmekle, genel nitelikli kuraln yerini aldnn kabul zorunludur.
Dier taraftan 5510 Sayl Yasann 105. Maddesi, dier kanunlarn bu
Kanuna aykr hkmleri uygulanmaz. hkmne amirdir. Bu sebeple 08.05.2008
tarihinde yrrle giren 3201 Sayl Yasann 5/4. Maddesi hkm, 5510 Sayl
Yasann 4/1-a Maddesine aykr olduundan 01.10.2008 tarihinde yrrle giren
5510 Sayl Yasann 105. Maddesi gereince ilga hkmndedir ve uygulama
alan bulunmamaktadr.
Bu hususlar gz nne almayan bozma karar maalesef yzeysel, lafza dayal
ve kanuni dayana bulunmayan bir karar olmaktan teye geememektedir.
4. Davacnn hangi sigortallk niteliine gre borlanabilecei konusunun
uluslararas szlemede ak ve zel bir dzenlemeyle yer almamasna dair bozma
gerekesi de mesnetsizdir, yle ki;
a) Szlemede, Trk sigortasna giriten nce, Alman Rant sigortasna
girilmi bulunmas halinde bu giri tarihinin Trk sigortasna giri tarihi olarak
kabul edilecei ynnde ak bir hkm bulunduundan, bu hkm karsnda
borlanmann hangi kuruma yaplacana ilikin ayrca bir dzenleme bulunmasna
gerek yoktur. Zira sigorta girii ve sigortallk sresi, SSK l olanlar iin aranan
artlardan olduuna ve davacnn yurtd sigorta girii, Trkiye sigorta girii
sayldna gre bu kii szlemeye gre zaten SSK l olmaktadr. Bu husus,
szlemede yer alan Almanya sigorta balangc Trkiye sigorta balangc
saylr hkmnn ak sonucudur. Yani szleme, Almanyada alan Trk
iilerinin, hangi sigortallk kapsamnda olduklarn ak ve net olarak
belirlemektedir, bu da borlanma yapacak kii iin yeterlidir.
b) Szlemenin 29/4., 32., 14/2., 15/1.,23/1, 23/2. 48/2 maddeleri ve
bir btn halinde ve genel rejim olarak, Almanyada alan Trk iilerinin
eer Trkiyede baka bir kuruma tabi almalar yoksa, Trkiye Mevzuat
asndan SSKl olduklarn ve bunlarn, hizmet akdiyle alanlarn tabi olduklar
sigortallk kapsamnda olacaklarn belirlemektedir.
Ayn Sonucu Trkiyenin taraf olduu Avrupa Sosyal Gvenlik Szlemesinin
giri, 1/m., 1/s., ve Ek Szleme maddeleri de belirlemektedir. Bu szleme,
akit taraf mevzuatna gre bir iveren tarafndan altrlan herkesin ii
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
412 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
statsnde olduunu, yaplan almann akit tarafardan hangisinin lkesinde
olduunun nemli olmadn aka hkme balamaktadr. (Bu Szleme,
Trkiye-Almanya Sosyal Gvenlik Szlemesini kapsam altna aldna dair
atfta da bulunmaktadr.)
c) Bu durumda olan sigortallarn Trkiyede SSK kapsamnda fili
almalarnn bulunmamas da bu sonucu deitirmez. Zira bunlarn
yurtdnda yaptklar almalar, tpk Trkiyede yaplan almalar gibi
deerlendirilmektedir. Zaten yurtd borlanmas yoluyla Trkiyeye de ayrca
prim dendiinde, Trk ileri uzun vadeli sigorta kollarndan dahi yararlanr
hale getirilmektedir, ksa vadeli sigorta kollarndan yararlanmalar iin ise bor-
lanma yapmalar bile gerekmemektedir; nk szleme bu imkan dorudan SSK
zerinden salamaktadr.
d) Trk Alman Sosyal Gvenlik Szlemesi 1964 tarihlidir, 4/1-a, 4/1-b ve
4/1-c kapsam tabirleri ise, 2008 ylndaki yasal dzenlemelerle getirilen tabirler
olup, szlemede aka 4/1-a dan borlanma yaplacana dair ak ve zel bir
dzenlemenin yer almas gerektii hususu nasl beklenmektedir?
2008 ylnda yaplan bu dzenlemelerin eski tarihli olan uluslararas sos-
yal gvenlik szlemesine uygun olmas gerektii aranmalyken, aksine bu
szlemede yeni gelimelerin yer almamas hususunun bozma gerekesi yaplmas
mesnetsizliktir.
SZLEME, (VE DER ULUSLARARASI SZLEME)
ALMANYADA SAYILAN DAVACININ, TRK MEVZUATI AISIN-
DAN DA SAYILMASINI GEREKTREREK EREVEY ZMTR,
DER HUSUSLAR SE HUKUKTA BUNA UYGUN OLARAK DZEN-
LENECEK VEYA HUKUK BUNA GRE UYGULANACAKTIR.
5) 3201 Sayl Yasann 5/4. maddesi, hangi sigortallk kapsamna gre
borlanlacan dzenlemektedir. DAVA KONUSU NZA, BU MADDENN
TRKYEALMANYA SOSYAL GVENLK SZLEMESNN 29/4
MADDES VE AVRUPA SOSYAL GVENLK SZLEMESYLE
BRLKTE DEERLENDRLMEMES VE UYGULANMAMASINDAN
KAYNAKLANMAKTADIR. yle ki;
Davac, yurtdnda hizmet akdiyle alt iilik sresini 3201 Sayl
Yasaya gre borlandnda, borland sreler, Trkiyede gemi gibi
deerlendirilecek ve tpk ihya edilen sigortallk sreleri gibi ele alnp,
bedelinin denmesi karsnda, ait olduu devrede dikkate alnacaktr,
Yargtay Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2010 gn ve 2010/10-471 E,
2010/439 K sayl Kararnda bu husus aka belirtilmektedir.
Szleme Hkmleri ile bu szlemenin ngrd genel rejim ve sz
konusu Hukuk Genel Kurulu karar birlikte deerlendirildiinde davac, 3201
sayl Yasann 5. Maddesi 4. Fkrasnda yer ald zere, borlanmay yapmadan
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
413 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
nce bile zaten bir sigortallk statsne sahiptir. Bu stat, hizmet akdiyle
alanlarn tabi olduklar sigortallk hali olup, bu statye gre borlana-
bilecek; yurtdnda geirdii alma sresi, Trkiyede gemi gibi kabul
edilecek; hatta borland dnem, ait olduu devre dikkate alnarak
deerlendirilecek ve ihya edilen sigortallk sresi gibi ele alnacaktr.
Davacnn borlanma yapmadan evvel bir sigortall olduuna, szlemeyle
kurulan illiyet bayla bu sigorta sresi Trk mevzuat asndan da sig-
orta sresi olarak kabul edildiine gre, sanki hi bir sigortall yokmu
gibi borlanmann 4/1-b bendi kapsamnda yaplmas gerektiinden
bahsedilemez.
Zaten, Almanyada ii statsnde kabul edilen bir kiinin, Trkiyede
iveren statsnde deerlendirilmesi nasl dnlmektedir? Zira Yksek
Dairede davacnn yurtdnda hizmet akdiyle altn ve bu alma sre-
sini borlandn kabul etmektedir; yani davacnn sigortallk haline dair
aksi bir tespiti yoktur, ancak Daire, davacnn Almanyada ii statsnde
olan sigortallk halinin uluslararas szleme gereince Trkiye iin de
geerli olduuna dair illiyet ban kuramamtr.
Dier taraftan Ankara 1. Mahkemesi, 19.10.2011 tarih, 2011/610 E. ve
2011/605 K. Sayl ilam ile SSK kapsamnda almas bulunmayan bir kiinin
Alman Rant Sigortasndaki ilk sigortallk balang tarihinin Trk-Alman Sos.
Gv. Sz. 29/4 maddesine gre Trkiye hizmet balang tarihi olarak kabul
ederek; ilk sigortal balang tarihi itibariyle zorunlu olarak 4/1-a kapsamnda
olduuna ve borlanma talebinin 4/1-a kapsamnda geerli olduuna karar
vermitir. Sz konusu karar, yine Yargtay 10. Hukuk Dairesi 26.12.2011
tarih, 2011/18418 E. ve 2011/20012 K. Sayl karar ile ONANMITIR.
Bu karar, inceleme konusu olay bakmndan emsal karar niteliinde olup
konusu ayn olan iki davada Yksek Dairenin yaklak 7 ay nce verdii onama
kararna ramen, sonradan vermi olduu bu bozma karar elikiye sebep
olmutur.
Trkiyede almas Olmayan Ancak Yurtdnda alan ilerin 4/1-A Kapsamnda Emekli Olmas
(YARGITAY 10.HUKUK DARESNN 2012/9969. E. 2012/13423 K. SAYILI LAMI) / YELOLU
414 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
III. SONU
Avrupa Sosyal Gvenlik Szlemesinin ve TrkiyeAlmanya Sosyal Gven-
lik Szlemesinin ilgili maddeleri gereince, yurtdnda hizmet akdiyle
alan Trk ilerinin i mevzuatmzca da ii statsnde olduklar kabul
edildiine,
Yargtay Hukuk Genel Kurulu ve Yksek Daire kararlaryla, yurtd-
nda yaplan almalar borlanldnda Trkiyede gemi sreler gibi
deerlendirildiine,
5510 Sayl Yasann 4/1-a maddesine bu hususlarla birlikte bakldnda
ve yine 1 Ekim 2008 tarihinde yrrle giren 5510 Sayl Yasann 105.
Maddesinde yer alan dier kanunlarn bu Kanuna aykr hkmleri
uygulanmaz. hkm de gz nne alndnda,
8 Mays 2008 tarihinde yrrle giren 3201 Sayl Yasann 5. maddesinin
4. fkrasndaki ..Trkiyede ..sigortallklar yoksa 5510 Sayl Yasann 4.1/b
maddesi kapsamnda gemi sigortallk sresi olarak kabul edilir hkm, davac
iin uygulanamaz.
Yaklak krk yl yurtdnda hizmet akdiyle ii olarak alan davacnn,
krk yl sonra Trkiyede emekli edilirken sanki esnafm gibi muamele grp,
4/1-b bendine dahil edilip, devredilen Ba-Kurdan emekli edilmesi hakkaniyete,
Anayasann 10. Maddesindeki eitlik kuralna aykrdr.
Yurtdnda hizmet akdiyle alan Trk iilerinin, yurtiinde hizmet
akdiyle alanlarla ve 8.5.2008 tarihinde yaplan deiiklikten nce 3201
Sayl Yasa gereince borlanma talebinde bulunanlarla farkl ve eit olmayan
muameleye tabi tutulmamalar gerekmektedir. Aksini kabul Anayasann 60.
ve 90. Maddelerinin de ihlalidir.
* Ankara Barosu. Atlm niversitesi retim Grevlisi.
Vergi ncelemesi
Hukukunda Yenilikler
Av. mer GREN*
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
417 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
1. Kavram almas
nl bir dnr yle diyor, insanolu iki eyden kaamaz, biri lm,
dieri vergidir.
Eer bu doruysa vergileme insanlk tarihi kadar eskidir denebilir. Tarih
bu adan okunur ise, hukuk leinde de ayn sonuca varlabilir. Bir baka
tanmla vergi hukuku, vergilemenin tarihi kadar birikimlidir.
Sayn Halil nalck (Osmanl dare ve Ekonomi Tarihi)adl eserinde, kanun
kelimesi ile vergi arasnda dorudan bir ba kurmakta hatta kanun kelime-
sinin (resmi kaytlarn tutulduu defter ve toprak vergilerinin kaydedildii
liste) anlamna geldiini bu kavramn znde (mali kurallar) ifade ettiini
zamanla anlamn geliip genileyerek (Sultann idareci olmasndan dolay elinde
bulundurduu yetki sebebiyle eriattan bamsz olarak ortaya koyduu hukuki
emirler) haline dntn belirtir.(age s: 18-19)
Grld gibi gnmzde pozitif hukukun temel kayna olan kanun
kavram (vergilemeye) dayanmaktadr. Bu haliyle, vergilemeyi, temel bir hukuk
yaps kabul etmek gerekmektedir.
Dolaysyla, vergi hukukunun bamszl bir olaan sonu saylmaldr.
Modern zamanlarda kamu hukuku ve de genelde idare hukuku iinde katego-
rize edilse de, bunun bir pratik sonu olduu sylenebilir. nk zellikle de
uygulamada, belirgin bir norm kayna, kanunu olmayan idare hukukunun,
vergi hukuku iindeki uygulama alan ok dardr. Olay tersinden alr isek de,
idare hukuku alan iinde vergileme ok geni bir alan bulur. Pozitif hukuk,
zellikle yarglama usul bakmndan vergilemenin 2577 sayl idari yarglama
usul kanununa tabi olmas bu i ielii kantlad gibi, vergi hukukunun idare
hukukunun bir paras olduu grne de arlk kazandrr.
Ancak zellikle niversitelerde ayr bir ders olarak okutulmas, temel baz
ilkeler ynnden kendi iindeki ispat ve yoruma ilikin zellikler bu bamszlk
yorumuna da g vermektedir.
Nitekim vergi hukukunun bu genilii ve de derinlii, bir baka hukuk
alannda da zel bir konum oluturmu, bir de vergi ceza hukukundan bahse-
dilir olmutur. Gerekten, vergi sularnn mali cezalar ve hrriyeti balayc
cezalar ile karlanmas ve bunlarn yarglama yerlerindeki farkllklar byle bir
ayrm dahi kabul edilebilir hale getirmitir. Vergi sularnn bir ucuyla Asliye
Ceza (VUK 359/a) ve Ar Ceza Mahkemelerinde (VUK 359 /b) yarglanmas
itirak ve teebbse ilikin konularn ceza hukuku kavramlar olarak uygulama
alan bulmaktadr.
Vergilerin idare edence, siyasi olarak (iktidar) kullananca salnmas ba-
langta yerel ve (sbjeye) dayal olarak gelimitir. ounlukla mkellefin
neredeyse hibir hukuki hareket alan yoktur. Bu anlamda da tarih Byk Vergisi;
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
418 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
kz arabasnn izinden alnan vergi, ikinci defa evlenen kadndan alnan vergi,
peruktan, izmeden, sakal ve bacadan alnan garip vergilerle doludur.
Bu karmaa ve bireysel mali ykler, tarihin bir ok olay ve savann altnda
yatar. Toplum bu kavramla bark olmamtr. Bir smer tabletinde unun
yazl olduu sylenir.
Bir beyiniz, bir kralnz olabilir, ancak, asl korkulacak olan bir
vergi memurudur
Burada kraln vergileme yapmas ve tahsilatn memur eliyle fiilen salanmas
sz konusu olduundan hukuk alannda ilk sorun, bu yetkinin sorgulanmas
ve snrlandrlmasyla balamtr.
Nitekim btn hukuki endieler burada younlar ve bu vergilerin kanu-
nilii ilkesinin oluumuna gider.
Gerekten temelde Anayasa Mahkemesinin de bak as hep bu erevede
olmutur. Anayasa Mahkemesi, Devletin bu yetkisinin hukuk devleti ve sosyal
devlet ilkeleri ile snrland grnde olup hukuki gvenlik ilkesine ak ve
zel bir anlam atfeder. (Any. M. E:2009/39 K: 2011/68 T: 28.04.2011)
Zira bu ilke sayesinde, vergi ykmllklerinin hak ve zgrlk
alanlarna devletin vergilendirme araclyla yapt mdahaleleri nceden
ngrmeleri, tutum ve davranlarn, buna gre ayarlamalar salanr.
Bylece bireyler gelecee ynelik planlarn gven iinde yapabilecekler ve
sonu olarak vergilendirmede keyfilik nlenebilecektir
Bu karar ve Anayasa Mahkemesinin vergi hukuku alanndaki tm karar-
larndaki, kanunilik ve hukuk gvenlii ilkesi yasann kmadan nceki haline
yneliktir. Bu durum artk ezberlenmi ve bundan dolay da itihat deeri
olmaktan km bilineni ilan haline dnmtr.
Sayn Mahkeme, belkide nne gelmedii iin, vergi hukukunun asl nemli
aamas ile ilgili bir yorumda bulunmamtr. Buda (vergi incelemesi) aamasdr.
Modern vergileme znde beyan esasna dayanr. Bir baka anlatmla vergi
hukukunu mkellef ncelikle kendi iin ve de kendisi uygular. Bu uygulama
sonularn da ilgili yasaya gre beyan eder. Bu aamada vergi hukuku, sonular
itibariyle devlet asndan bir bilinmezlik iindedir.
te bunun hukuken aa karlmas VUK 134. maddesinde vergi incele-
mesinin tanmnda deil, amacnda aranm ve (vergi incelemesinden maksat,
denmesi gereken vergilerin doruluunu aratrmak, tespit etmek ve sala-
maktr) hkm, devamndaki (13) madde ile 1961 ylndan bu yana uygulama
grmtr.
Bu hkmler iinde VUK 137. maddesinde (incelemeye tabi olanlar) ile
ilgili snrlamalar, 138. maddesindeki (inceleme zaman) 140. maddesindeki
(incelemede uygulanacak esaslar) ve de zellikle VUK 141. maddesindeki (ince-
leme tutanaklar) aramal inceleme (VUK 144.) hkmleri sanki yokmuasna
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
419 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
uygulama yrye gelmi, Dantay bu hkmleri temel ilke olarak tarhiyat
etkilemedii gerekesiyle pekte dikkate almamtr.
Sonuta, vergi incelemesi VUK 135. maddesinde saylan vergi incelemesi
yapmaya yetkili klnan Hesap Uzmanlar, Maliye Mfettileri, Gelirler Kont-
rolrleri ve Vergi Denetmen lerinin, hibir balayc hukuk normuna dayan-
madan organize edilen, ve kendi i yap, rf ve adetlerine bal geleneksel bir
yap iinde yrtlegelmitir.
Bu geleneksel yaplamalar her tr alma ve VUKda zellikle delil sis-
temindeki tm deiikliklere karn inceleme orann ( % 5) lerden yukar
karmad gibi, inceleme sonucu tarhiyatlarn byk ksmnn yarg yerlerince
terkini, veya vergisel af douran yasalarn kmas sonucunu dourmutur.
Aslnda asl sorun, vergi hukukunun bu aamas olmasna karn, burada bir
(tabulama) sreci kanun yapc ile yarg alann gizemli bir ekilde etkilemitir.
Bir vergi inceleme elemannn istedii zaman, istedii mkellefin, istedii
mkellefiyet yllarn, istedii srede inceleyebilmesi ve istedii tarhiyat yapa-
bilmesi (VUK 134,138) kanun koyucu ve yarg yerlerini hukuki olarak hi
rahatsz etmemitir. Anayasa Mahkemesi, yukarda ksaca ortaya koyduumuz,
hukuk gvenlii yorumunu bu alana tarmam, asl ihtiya olan itihat alann
hep es gemitir.
Vergi hukuku, ok uzun sre (Smerli vergi memurunu) hep grmezden
gelmi bu alandaki sorunu grebilmesi, 23.07.2010 tarih ve 6009 sayl kanun
ve 10.07.2011 tarihinde yaynlanan 646 sayl KHK ile gndeme gelmitir.
Yaplan yeni dzenlemelerin temel yaps znde bir anlamda usul hukuku
yaratmaktaysa da, bundan byle hem anayasal yargnn ve hem de vergisel
yargnn, bir trl grmezden geldii alana hafif bir k getirmektedir.
te, (vergi inceleme hukuku) bu klandrmann zellikle (mkellef haklar)
ile de btnlemesi gereken tanm olarak ortaya konabilir.
2) Temel lkeler
ncelikle u tespiti yapalm ki konu ok ksa aralklarla iki temel kanun, KHK
ve ynetmeliklerle dzenlenmi ve deitirilmitir.
23.07.2010 tarih ve 6009 sayl (Gelir Vergisi Kanunu ile baz kanun ve
kanun hkmnde kararnamelerde deiiklik yaplmasna dair kanun) 01.08.2010
tarihinde yaymlanm baz hkmlerinin 01.01.2011 de dierlerinin yaym
tarihinde yrrle girecei hkme balanmtr.
10.07.2011 tarihli RG de aada genie aklanacak temel yap ta
olan Vergi Denetim Kurulu Bakanlnn kurulmas amacyla baz kanun
ve kanun hkmnde kararnamelerde deiiklik yaplmasna ilikin 646 sayl
KHK yaynlanmtr.
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
420 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Bir bakma 6009 sayl kanunun daha mrekkebi kurumadan deiiklie
uram, baz hkmleri yrrlkten kaldrlmtr. 31.10.2011 tarihli RG de
(Vergi Denetim Kurulu Ynetmelii) ve (Vergi incelemelerinde uyulacak Usul ve
Esaslar hk. ynetmelik) yaynlanarak konu imdilik alt yapya kavuturulmutur.
2.a) 6009 Sayl Kanun ve 646 Sayl KHKnin Hukuki Konumlar;
ncelikle u tespit yaplmaldr ki, 01.08.2010 tarihli RG de yaymlanan
6009 sayl kanun vergi incelemesi ile ilgili olarak iki ana dzenleme getirmitir.
VUK nun (incelemede uygulanacak esaslar) ile ilgili 140. maddesine
baz eklemeler yaplarak, vergi inceleme elemanlarnn kararname, tzk
ynetmelik, genel tebli ve sirklere aykr vergi inceleme raporu dzen-
leyemeyecekleri ile incelemelerin tam vergi incelemesinde (1) yl, snrl
incelemelerde (6) ay iinde bitirilmesini, ve raporlarn tarhiyata dnmeden
nce Rapor Deerlendirme Komisyonunun onayndan gemesi koulunu
getirmektedir. (Md: 9)
178 sayl Maliye Bakanlnn tekilat ve grevleri hakkndaki 178 sayl
KHK nameye 33/ B maddesi eklenerek (Md: 26) (Vergi nceleme ve
Denetim Koordinasyon Kurulu) oluturulmutur.
Ancak Kurulun kuruluuna ilikin bu madde ile ilgili ynetmelik (31.12.2010
RG), 646 sayl KHKnin (1/e) maddesi ile yrrlkten kaldrlmtr.
Grld gibi bu yasada uygulanabilir hkm olarak yalnzca 9. madde
kalmtr.
646 sayl KHK ise asl temel dzenlemeleri getirmitir. Burada yasann
temel yap ta, VUKda 135. madde ile tespit edilen vergi incelemesi yapmaya
yetkili olanlarn Vergi Mfettilii ad altnda birletirilmesi (Md: 4) ve Maliye
Tefti Kurulu, Hesap Uzmanlar Kurulu, Gelirler Kontrolrleri ve Vergi Denet-
menleri ile ilgili yapsal organizasyon kaldrlarak yerine (Vergi Denetim Kurulu
Bakanl) (Md: 1 / , d) kurulmu ve tm vergi inceleme elemanlar (vergi
mfettii) ad altnda birletirilmitir.
2.b) Temel Yap, 646 sayl KHK ile Kurulan (Vergi Denetim Kurulu
Bakanl) evresinde Oluturulmutur.
Burada temel dzenleme iki ilkeye oturtulmutur.
Kurulun grev ve yetkileri kapsaml biimde tespit edilmi, grup bakan-
lklar corafi lde deil, mkellef bazl olarak tespit edilmitir.
nceleme esaslarnn tespit ve deerlendirilmesi yaplmtr.
Kararname kurulun grev ve yetkilerini ylece tespit etmitir.
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
421 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Vergi Usul Kanunu ve dier vergi kanunlar kapsamnda vergi incelemeleri
yapmak.
Risk analiz sistemine bal olarak mkelleferin faaliyetlerini gruplar ve
sektrler itibariyle analiz etmek ve risk alanlarn tespit etmek.
Bu dzenleme ile, incelemeye alnacak mkellefer bakmndan, vergi
karma riski bakmndan ayrm veya ncelik seimi yaplaca anlalmaktadr.
Bylelikle ekonomik gelimelerinde takip edilerek doabilecek vergisel boluklar
deerlendirilecek ve bu makro sonulara gre, vergi denetimi ynlendirilecektir.
Bu anlatmdan incelemeye alnacak mkelleferin seimi bakmndan risk
analizinin esas alnaca anlalmakla beraber ynetmelii 4/2. maddesinde risk
analizi neticesinde risk bulunmamas halinde dahi mkelleferin incelenebile-
ceini dzenlemektedir.
Vergi ykmllklerine ilikin ihbar ve ikayetleri deerlendirmek.
nceleme ve denetim sonularn izlemek, deerlendirmek ve istatistikler
oluturmak
Bu konuda inceleme sonras yaplan tarhiyatlarn, uyumazlk sonularnn
takibi ve deerlendirilmesi ok nemlidir.
Vergi inceleme raporlarnn standart ilke, yntem ve tekniklerini gelitirmek,
inceleme ve denetim rehberi hazrlamak, ve de en nemlisi vergi incelemesi
yapmaya yetkili kiilerin uyacaklar etik kurallar belirlemek.
Aslnda bu konu uzun yllarn denetim ve bilgi birikimi ile gelimi ve
oturmu bir standart yapy esasen tamakta olup tm inceleme elemanlarnca
uyulagelmitir.
Vergi karma ve vergiden kanma alanndaki gelimeler ile bunlarn ortaya
karlmas ve nlenmesi konusunda aratrmalar yapmak.
Grld gibi bu grevler iinde mkellefere ynelik hibir sorumluluk
(mkellef haklar, mkelleferi aydnlatma bilgi verme gibi) bulunmamaktadr.
Kurulun bu grevlerini bir bakma toplayc bir dzenleme hkm ise,
zm ynetmelie brakmtr. Buna gre;
Tam- snrl incelemelerin kapsam
Vergi incelemesine tabi tutulmas bakmndan 1. snf tccarlarn yllk
i hacimleri aktif ve z sermaye byklklerine gre gruplara ayrlmas;
Bu gruplar bakmndan vergi incelemesine alnma bakmndan asgari sreler
getirilmesi, ynetmelik ile dzenlenecektir.
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
422 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Bu hususlar, konunun en can alc noktalar olup, ilerideki blmlerde tek
tek incelenecektir.
3) Vergi denetimi, Raporlama
ve Uygulama Esaslar
Vergi incelemeleriyle ilgili temel olan 134. maddede bir deiiklik yaplmamtr,
ancak inceleme de uygulanacak esaslarla ilgili 140. maddeye ekleme yaplarak,
inceleme raporlarnn inceleme elemannca ilem (tarhiyat) yaplmak zere
dorudan vergi dairelerine gnderilmesi bir szge usulne balanmtr.
Buna gre vergi inceleme raporlar ncelikle Kurulda oluturulacak komis-
yon tarafndan okunarak deerlendirilecek ve onaylandktan sonra ileme konu
edilecektir. (md: 4 / b)
Vergi mfettilerince dzenlenecek raporlar, Ynetmeliin (31.10.2011,
28101 RG) 56.maddesinde (10) tr olarak tespit edilmitir. Bunlardan vergi
inceleme raporu, vergi suu raporu, gr ve neri raporu ve bilim raporu
dorudan vergileme ilgili olup dierleri daha ok i denetim ile ilgilidir.
Bu konuda basit ve ekli dzenlemeler yaplm olup, bu konu vergi ince-
lemesinin en yerlemi ve oturmu alan olup, ynetmelik bunlara bir farkllk
getirmemektedir.
Kararname Kurula, teden beri uygulanan alma plan yapma, turneleri
organize etme ve dzenleme anlamnda grevlerde vermektedir. (Md: 42 -52)
Burada dikkati eken iki nemli husus bulunmaktadr. Bu da dolayl bir
sonucu ifade etmekte olup kararnamenin 3 / , i, j, k maddeleridir. Bu maddelere
gre Kurul 4 gruba ayrlacaktr.
(A) Grup ; Kk ve orta lekli mkellefer grup bk.
(B) Grup ; Byk lekli mkellefer grup bk.
(C) Grup ; Organize vergi kaakl ile mcadele grup bk.
(D) Grup ; rtl sermaye, transfer fiyatlandrmas ve yurtd
kazanlar grup bk.
3. a) Vergi ncelemelerinde Uyulacak Temel lkeler;
Konu temelde VUK 140. maddesinde dzenlenmekle beraber detayl
dzenleme Ynetmeliin 5 vd. maddelerinde dzenlenmitir. Temel ilkeler
zetle unlardr.
Ykmllklerin yerine getirilip getirilmediinin, mkellefin hak ve huku-
kunu da gzetmek suretiyle denetlemek
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
423 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Kanun hkmlerini uygularken kamu hak ve hukukunun korunmasnda
gerekli zeni gstermek
Mkellefere ve dier ahslara kar nazik, ll, ve mesleki saygnln
gerektirdii ekilde tutarl davranmak
Mensubu olduklar Kurumun amalarna ve misyonuna uygun davranmak,
meslein gerektirdii itibar ve gvene layk olduunu davranlaryla da
gstermek.
Grevin yerine getirilmesinde srekli geliimi, saydaml, tarafszl,
drstl, kamu yararn gzetmeyi, hesap verilebilirlii ve ngrlebi-
lirlii esas almak.
Tm eylem ve ilemlerde yasallk adalet ve drstlk ilkeleri dorultu-
sunda hareket etmek, tarafszlklarn engelleyecek herhangi bir etkiye
izin vermemek.
Amacn, denmesi gereken vergi tutarn doru olarak tespit etmek oldu-
unu daima gz nnde bulundurmak ve bu erevede inceleme sonucunda,
gerekmesi halinde, mkellef lehine temel dzeltmelerin de yaplmasn
salamak.
Grevlerini, unvanlarn ve yetkilerini kullanarak kendileri, yaknlar ve
nc kiiler lehine menfaat salamamak.
Grld gibi tamam etik deerlere dayanan bu dzenleme, aslnda tm
kamu alanlar iin geerlidir.
Dier yandan Vergi Mfettileri Ynetmeliin 38. maddesine gre yalnzca
vergi incelemesi ile deil, 1567 sayl Trk paras Kymetini Koruma hakkn-
daki kanun ve tebliler erevesinde uygulamada kambiyo ilemleri ve sular
olarak adlandrlan ilemler hakknda, 5549 sayl su gelirlerinin aklanmasnn
nlenmesi hakknda kanuna ve dolaysyla TCK 282. maddeye gre de inceleme
yapmak ile de grev ve yetkilendirilmitir.
3.b) Vergi ncelemesinde Usul;
Vergi incelemesi bir grevlendirme yazs ile balayacak ve bu yaz inceleme
konusu, tr gereke ve dnemi ile inceleme srecine ilikin bilgileri kapsaya-
caktr.nceleme sonrasnda bu grevlendirme kapsam dnda tespitler yaplmas
talep halinde grevlendirme alan geniletilebilecektir. (Ynt. Md:6)
Ynetmelik Vergi Mfettilerinin incelemede uyacaklar esaslar da belir-
lemitir. (Md: 7,8,9)
Buna gre yukarda aklanan grevlendirme yazsnn alnmasndan itibaren
en ge (10) gn iinde ie balanacaktr. Mkellef nezdinde hesap incelemelerine
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
424 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
balamadan nce ilgili sektr, vergi dairesindeki mkellef dosyalar da incele-
nerek bir hazrlk almas yaplacak ve bir inceleme dosyas oluturulacaktr.
Bu dosyada inceleme ile ilgili tm alma ve belgeler, yazma ve tutanaklar
saklanacak ve bu dosya rapor deerlendirme komisyonunun sonu kararndan
itibaren (15) gn iinde ilgili birime verilecektir.
Genelde bu usul vergi incelemesinde eskiden beri uygulanmaktadr. Ancak
inceleme dosyasnn ilgili birime teslimi yeni bir usuldr.
Vergi mfettii inceleme grevinin verilmesinden itibaren en ge 30 gn
iinde incelemeye balamaldr. Burada bir eliki bulunmaktadr.
Ynetmeliin 7 /1. maddesinde, vergi mfettilerinin inceleme grevlendiril-
mesinden itibaren 10 gnlk sre iinde ie balanlmas gerektiini belirtmekte
9/ 1. maddesi ise, inceleme grevinin verilmesinden itibaren en ge (30) gn
iinde incelemeye balanacan dzenlemitir.
Bu ifadelerden anlalan, almaya balama ile incelemeye balama kav-
ramlarndaki farkllklardan kaynaklanr grnmektedir. Bir baka anlatmla
toplam srenin (40) gn m olduu, yoksa ilk (10) gnn, (30) gnn iindemi
olduu net ve ak deildir.
nceleme, mkellef nezdinde dzenlenecek (incelemeye balama tutana)
ile balar. Bu teden beri uygulamada yapla gelen ve asl amac mkellefin
pimanlk (VUK 371) hkmlerini suistimal etmesinin nne gemek olan
bir uygulamayd. Bunun dnda VUK 140. maddesinde byle bir dzenleme
bulunmamaktadr.
Bu tutanak tarihi incelemeye balama tarihi olup, aada aklanacak
inceleme srelerinin tespiti bakmndan nemlidir. Dier yandan ynetmelik
bu tutanan muhteviyatn da tespit etmitir. (Md: 11)
Buna gre;
Mkellefin kimlik bilgileri; unvan, adres ve faaliyet konusu.
ncelemenin tr (tam/ snrl)
ncelemeye alnma gerekesi
ncelemenin konusu
nceleme dnemi
nceleme dairede yaplacak ise mkellefin muvafakati
Dzenleme yeri, tarihi, imzalar
Mkellefin incelemeyle ilgili hak ve ykmllkleri hakknda bilgi
Tutanan bu muhteviyat hukuki bakmdan ok nemli sonular dourabi-
lir, dolaysyla hem vergi mfettiinin ve hem de mkellefin ok dikkatli olmas
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
425 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
gerekir. nk anlalan grevlendirme ile bu tutanan akmas gerekir. Bu
erevede, nemli bir uyumazlk kayna yaratlm ve vergi mfettii inceleme
bakmndan balanmtr. rnein vergi mfettii snrl bir incelemeye balam
ancak tam inceleme gerektiren veya incelemeye alnma gerekesi dnda baka
hususlar tespit etmi, dnem kaymalar grm ise ne olacaktr?
Bu hallerde yeniden grevlendirme talep edip, yeni bir incelemeye balama
tutana m alacaktr?
Bu konu zellikle incelemelerin bundan nceki dnemde bir sreye bal
olmadndan nemli saylmamtr. Ancak yeni durumda inceleme sresi usul
hukuku ve tarhiyat bakmndan son derece nemli hale gelecektir.
ncelemeye balama tutanandan baka ynetmelik VUK 141. maddede
dzenlenen inceleme tutanaklar hakknda da dzenleme getirmektedir.
VUK 141. maddesi inceleme esnasnda inceleme tutanaklarnn gerekli gr-
len hallerde alnacan hkme balam, bu alanda bir zorunluluk getirmemitir,
tutanak almak tamamen vergi mfettiinin takdirindedir. Nitekim ynetmelik
16/1 maddesinde bunu teyit etmekte ve bir zorunluluk getirmemektedir. Buna
karn 17. madde ile tutanakta yer almas zorunlu unsurlar tespit etmitir.
Buna gre inceleme ve tutanaklar ;
Tutanan dzenleme yeri ve tarihi
lgililerin ad- soyad, unvanlar, vergi kimlik nolar ve imzalar
Vergilendirme ile ilgili olaylar/ veya hesap durumlar
Varsa, ilgililerin itiraz ve mlahazalar ile ibraz ettikleri zelgeleri
Tutanakta belirtilen hususlarn ilgililer tarafndan okunduunu ve doru-
luunun anlaldn belirten ifade
Mkellefe tutanakta yer alan hususlarn vergi kanunlar karsnda yaplmas
muhtemel ilemler bakmndan ispatlama vastas olduunun, tutanan
dzenlenmesinden nce bildirildii hususlar yer almaldr.
Yukarda tespit edilen unsurlar iinde (vergilendirme ile ilgili) olaylar)
konusu ok net bir aklama deildir. VUK 19. maddesi vergiyi douran olay
(vergi alaca, vergi kanunlarnn vergiyi baladklar olayn vukuu veya hukuki
durumun tekemml ile doar) eklinde tanmlamaktadr.
Yani inceleme eleman herhangi bir olay veya hukuki durum tespit etmi
olmaldr ki, bu tespit vergi tarhna neden olsun. Bunun ak anlatm, vergi
mfettiinin neleri tespit ettiini ve de bunu nasl deerlendirdiini mkellefe
bildirim zorunluluudur. Bu bir bakma inceleme sonular hatta yaplacak
tarhiyatn hukuki ve mali gerekelerinin aklanmas, yani inceleme raporunun
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
426 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
temelidir. Bylelikle mkellef adna tarhiyat yaplmadan nde, hatta rapor
yazlmadan nce, inceleme sonular hakknda bilgi sahibi olacaktr.
Tzk vergi inceleme raporlarnn ierik ve ekillerini de tespit etmitir. (Md:
19) Buradaki, raporlarn vergi tr ve dnemi itibariyle ayr ayr dzenlenecei
ve raporlarn giri, usul incelemeleri, hesap incelemeleri, eletirilen hususlar
ve sonu blmnden oluturulmasna ynelik dzenlemeler, imdiye kadar
uygulana gelmi bir sistemdir. Getirilen yenilik, incelemeler sonucunda eleti-
riyi gerektiren bir hal bulunulmamas durumunda, dzenlene ve uygulamada
(kabul raporu) olarak bilinen raporun mkellefe bildirilmesi zorunluluudur.
Burada VUK 138 maddesindeki incelemenin tarh zamanam iinde her
zaman yaplabilecei ve evvelce inceleme yapl veya matrahn resen takdir
edilmi olmas yeniden inceleme yaplmasna mani deildir hkm ile bir
eliki doabilecektir.
Kabul raporunun hukuki deeri nedir? Yukardaki kanun hkm karsnda
bu raporun mkellefe tebli edilmesinin hukuki sonucu nedir?
Gerekten, mkellef yeni bir inceleme karsnda nceki kabul raporuna
dayanabilir mi? Hatta defter ve belgeleri ibrazdan imtina edebilir mi?
VUK 138 maddesinin son fkras mkellefe bu hukuki olana vermemek-
tedir. Ancak eer tutanak var ise ve tutanak (Yn 17/ e) maddesindeki, yaplacak
ilemler bakmndan tutanan ispat vastas olduu hatrlatma ve tespiti yaplm
ise, bu tutanak kabul raporundan sonra dzenlenecek bir baka tutanakta mkel-
lefe ileri srlebilir. Bu durumda tarhiyat usulne ynelik youn uyumazlklar
kmas olas grlmektedir. Bu durum dier yandan Anayasa Mahkemesinin
ok nem verdii hukuk gvenliini de zedeleyecektir. (Yn: 23/ 8)
Rapor tamamlandktan sonra rapor deerlendirme komisyonuna gnderi-
lecek ve komisyonun kararna gre tarhiyat yaplacaktr.
Vergi incelemesi ile getirilen en nemli yenilik tam incelemelerin en fazla
1 yl, snrl incelemelerin en fazla 6 ay iinde bitirilmesi zorunluluudur. nce-
lemelerin bitmemesi halinde 6 ay ek sre verilebilir. Sre incelemeye balama
tutanann dzenlendii tarihte ilemeye balar. Bu bakmdan incelemeye
balama tutana ok nemlidir.
Ancak bu srede bitirilmeyen balam incelemelerin hukuki durumu ne
olacaktr?
VUK 138. maddesi ile ynetmeliin 23/8. maddesi, yeniden inceleme
yaplmasna olanak vermekte ve bu konuda idareye bir snrlama getirmemi
bulunmaktadr. Dolaysyla, bir baka vergi mfettiine ayn grev verilerek
inceleme devam ettirilebilir, bunu kstlayc bir dzenleme de yoktur.
Dolaysyla zamannda bitirilemeyen incelemeler, mkellefe bir hak kazan-
drmaz. Durum bu olunca, yaplan bu dzenlemelerin mkellef asndan hukuki
bir deeri ve uyumazlk halinde bir delil deeri bulunmamaktadr.
Vergi ncelemesi Hukukunda Yenilikler / GREN
427 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
4) Birinci Snf Tccarlarn Ayrm
Ynetmelik yllk i hacmi (cirosu) 21.500.000.-TL. aktif bykl 20.000.000.-
TL. veya z sermaye bykl 8.000.000.-TL. zerinde olanlar ile, bu tutarlar
dikkate alnmakszn bankalar, sigorta irketleri, finansal kiralama irketleri,
factoring ve finansman irketleri, sermaye piyasas kurumlar, bireysel emeklilik
kurulular ve finansal holding irketlerini 1 grup tccarlardan saymtr.
Bu mkellefer, byk lekli mkellefer grubuna dahil vergi mfettileri
tarafndan incelenecektir. Bunun pratik ve zet anlatm, incelemenin daha
tecrbeli vergi mfettileri tarafndan yaplacadr.
Bu ayrm ilke olarak 646 sayl KHK nin ( /i ) maddesinden sonra gelen
fkrada, dzenlenen (vergi incelemesine alnma bakmndan asgari sreler geti-
rilmesi) ne ilikin, en nemli yeni dzenlemeye balang olarak getirilmitir. Bu
dzenleme; yukarda akland gibi VUK 138. maddesinin ikinci fkrasndaki
(inceleme, neticesi alnmam hesap dnemi de dahil olmak zere, tarh zamana-
m sresi sonuna kadar her zaman yaplabilir) hkmnn bir bakma 1.snf
tccarlar bakmndan snrlandrlmasdr. Bir baka anlatmla 1. snf tccarlarn
ne zaman iinde incelemeye alnacaklar, ynetmelik ile belirlenecektir. Ancak
bu alanda henz bir ynetmelik yaynlanmamtr.
5) SONULAR
1. Vergi Denetimi tek bir organizasyon (Vergi Denetim Kurulu) altnda
toplanm, tm vergi inceleme elemanlar (Hesap Uzmanlar, Maliye
Mfettileri, Gelirler Kontrolrleri, Vergi Denetmenleri) Vergi Mfettii
olarak adlandrlarak, farkllklar kaldrlmtr.
2. Vergi incelemesine ilikin esaslar daha ak ve net olarak ikincil bir hukuk
kayna olan ynetmeliklerle dzenlenmi olup, esasen ok byke
blm teden beri uygulanan yerlemi usul ve esaslar tekrar eder
ieriktedir.
3. ncelemeye balama tutanaklar, incelemelerin sresi, inceleme raporlar-
nn tarhiyata dnm, 1. snf tccarlarn hangi srelerde incelemeye
alnacaklarna dair yeni dzenlemeler yarglama ile balantl yeni bir
hukuk alan yaratmaktadr.
Bu hukuk alan zellikle Anayasa Mahkemesinin ok nem verdii hukuki
gvenlik kavramnn mkellef haklar ile birlemesiyle oluan vergi inceleme
hukukunda temelini oluturmaktadr.
* Adalet Bakanl Tetkik Hakimi, AHF Doktora rencisi..
Avrupa nsan Haklar
Mahkemesinin
A. Taner Akam v. Trkiye
Karar Inda Trk
Ceza Kanununun
301. Maddesini
Yeniden Dnmek
Sleyman ZAR*
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
431 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Sunu
B
u alma Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin (AHM) Trkiye aley-
hine vermi olduu Akam kararnn etkisi ve itkisi ile hazrlanmtr.
Malum kararda AHM, Trk Ceza Kanununun 301. maddesini Avrupa
nsan Haklar Szlemesine (AHS) aykr bularak Szlemenin 10. maddesinin
ihlal edildiini tespit etmitir. almamzda szkonusu kararn nereden gelip,
nereye vardn inceledikten sonra, sulanan 301. maddeyi tasvir ve tarif ede-
cek, sulamalar peinen reddetmek yerine Mahkeme itihadn ve Szlemeyi
tartmasz veriler olarak peinen kabul edip, elimizdeki normun sorunlu nok-
talarn tespit etmeye abalayacaz. Daha sonra ise bu tespitler dorultusunda
uygulamann ve yasa koyucunun stlenmesi gereken zm yollarn nereceiz.
AHMin ifade hrriyetine ilikin ynla kararndan ise pek sz etmeksizin,
yani malumun ilamna prim tanmadan, dorudan doruya orada ne oldu,
burada ne yaptk, imdi ne olacak? sorularna cevaplar arayacaz.
I- Akam v. Trkiye Davas
1. Davann zgemii
[1]
Bavuran Altu Taner Akam, Trk ve Alman vatanda olup, tarih profes-
rdr. Hrant Dinkin Trkl aalamak suundan yarglanmasn eletirdii
ve Ermeni soykrm iddialarnn gerei yansttn ifade ettii gazete yazs
nedeniyle 12 Ekim 2006 tarihinde Trk Ceza Kanununun 301, 214, 215 ve
216. maddeleri uyarnca Trkl aalamak, su ilemeye tevik etmek, suu
ve suluyu vmek, halk kin ve dmanla tahrik etmek sularndan hakknda
su duyurusunda bulunulmutur.
Cumhuriyet Savcs, Avrupa nsan Haklar Szlemesinin 10. maddesinin
gvence altna ald ifade zgrl nedeniyle szkonusu yazdaki ifadelerin su
tekil etmediini vurgulayarak, 30 Ocak 2007de kovuturmaya yer olmadna
dair karar vermi, Ar Ceza Mahkemesi de ayn gerekelerle itiraz reddetmitir.
Fakat Akam, 26 Kasm 2007de yeniden, yukarda bahsedilen ayn yaz
nedeniyle ve ayn gerekelerle Trkl aalama sulamasyla ikayet
[1] Davann yks karar metninden derlenmitir. alma konumuzun temelini oluturan
Akam v. Trkiye kararnn eitli evirileri arasnda tercihe en ayan bulduumuz ve
yararlandmz eviri iin: RN Tolga; Avrupa nsan Haklar Mahkemesi-kinci Daire-
Altu Taner Akam-Trkiye Karar, Kresel Bak eviri Hukuk Dergisi, yl 1, say 3,
s. 89 vd.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
432 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
edilmitir. Nitekim Cumhuriyet Savcs da nceki takipsizlik kararn iaret
ederek, 28 Kasm 2007de bir kez daha kovuturmaya yer olmadna dair
karar vermitir.
Akam, 21 Haziran 2007de Avrupa nsan Haklar Mahkemesine bavur-
mutur. Gerekesi, TCKnn 301. maddesinin, kendisinin Ermeni konusuna
ilikin akademik almasna ilikin olarak Trkl aalama nedeniyle
kovuturmann devam etmesi tehdidine yol amas; ihll edildiini iddia ettii
AHS maddeleri ise 7, 10 ve 14. maddeler olmutur
[2]
.
2. Trkiye Cumhuriyetinin Savunmas
Trkiye, bavuran hakknda her iki soruturmada da kovuturmama karar
verildiinden hareketle, ncelikle Szlemenin 34. maddesi gereince madurluk
sfatnn kazanlmad noktasnda ilk itirazda bulunmutur
[3]
. in esasna ilikin
olarak da Hkmet bavurann Trkiyede yaymlad kitaplarn listesini ve
Devlet Arivleri Genel Mdrlnden herhangi bir engel olmakszn yarar-
landna dair izin belgesini de sunarak, bavurann fikirlerini zgrce ifade
etmesinin nnde bir engel olmadn savunmu, Orhan Pamuk hakkndaki
davann dmesi ve Elif afak hakknda verilen berat karar gibi donelerle uygu-
lamadan rnekler sunmutur. Nihayet Hkmet TCKnn 301. maddesinde
8 Mays 2008de yrrle giren deiiklikle birlikte getirilen soruturma
izni sistemi sayesinde 301. madde gereince yaplan yarglamalarn hayli
azaldna dair istatistik bilgileri de savunmasna eklemitir. rnein, 8 Mays
2008 tarihinden 30 Eyll 2009 tarihine kadar Adalet Bakanlna iletilen 955
soruturma izni talebinden 878 tanesinin reddedildii, sadece 77 tanesinin
kabul edildii savunulmutur
[4]
.
3. Dava Sonucu
a. Madurluk Sfatna Ynelik tirazn Reddi
Mahkeme, ncelikle bavurann zerindeki 301. madde tehdidini Szle-
menin 10. maddesi kapsamnda incelemeye deer bulup, madurluk sfatnn
kazanldna hkmetmitir. Bu kapsamda kararda ilkin soyut bir norm dene-
timinin szkonusu olmad, dorudan bir etkiye maruz kalmakszn kiilerin
[2] AHSnin 7. maddesinde kanunsuz su ve ceza olmaz ilkesi, 10. maddesinde dnceyi
ifade etme zgrl, 14. maddesinde de eitlik ilkesi dzenlenmitir.
[3] Kararn 49 numaral paragraf.
[4] 22-29. paraf
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
433 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
salt szlemeye aykr olduu gerekesiyle ulusal yasay Mahkemeye ikayet
edemeyecekleri hatrlatlmtr
[5]
.
Ancak Akam davasnda eitli olgulardan hareketle, bavurann dorudan
etkiye maruz kald sonucuna varlmtr. Mahkemenin madurluk sfatnn
olumas noktasnda dayand bu olgularn temelinde, bavuran hakknda al-
m olan soruturmalarn olduu anlalmaktadr. Bavuran hakknda takipsizlik
karar verilmi olsa bile, pheli olarak savunmasnn alnm olmas, her an
yeni bir su duyurusuna muhatap olabilecei ihtimalinin bulunmas, basnda
kan lekeleyici haber ve yorumlar, kamuoyunda adnn vatan hainine karlm
olmas gibi olgularn; bavuran zerinde hem kayg ve endie meydana getire-
bilecei, hem de akademik almalarnda kendini snrlamaya yol aabilecei
Mahkemece ne srlmtr
[6]
.
Ayrca, Hkmet tarafndan yaplan, 2008 deiikliinden sonra getirilen
izin sistemi sayesinde soruturma izni verilen vakalarn bir hayli az olduu
ynndeki savunmaya, mahkemenin yaklam sfr tolerans biiminde olmu-
tur. Yani Mahkeme, rnein yzde bir dosyada izin verilse bile, o bir dosyann
varln tartmaya amtr
[7]
. Bu erevede, siyasi iradenin baka bir kon-
jonktrde, szkonusu Akam olay gibi durumlarla karlatnda cmerte
izin verebileceinden bahisle izin sisteminin sorunu zmeye yetmeyecei
ifade edilmitir.
Yukarda aklanan nedenlerle Mahkeme, bavurucunun madur stat-
snn olmad ynndeki Hkmetin n itirazn reddetmi, Szlemenin
10. maddesi kapsamndaki ifade zgrl hakknn kullanmna ynelik bir
mdahale bulunduu kanaatine varmtr. Bu kanaatin ardndan, iin esasna
girilerek szkonusu mdahalenin Szlemenin 10/2. maddesindeki artlar
tayp tamad, zellikle kanunilik ilkesi balamnda deerlendirilmitir.
[5] 66. paraf. Aada da deineceimiz bu konuda AHMnin dorudan etki ltn
geni yorumladn imdiden belirtmek isteriz. rnein ecinsel faaliyetleri yasaklayan
ceza hkmn Mahkemeye ikayet eden ecinsel bir bavurucunun bavurusuna kar
rlanda hkmeti, bu cezai hkmlerin bavurana uygulanmamas nedeniyle madurluk
sfatna ilikin itirazda bulunmu ise de, Mahkeme, bavurann ecinsel kimlie sahip
olmasn dorudan etki iin yeterli grmtr: Bavurucu, cezai bir soruturmaya
veya kovuturmaya tabi tutulmu olmamasna ramen, ikayet ettii yasa hkmlerinden
dorudan etkilenmitir; nk ecinsel ynelimi nedeniyle, rzas bulunan yetikin
erkeklerle cinsel ilikide bulunmaktan caydrlmtr. Norris/rlanda, bavuru no:
10581/83, 26 Ekim 1988, paraf. 29 iin bkz. www.aihm.anadolu.edu.tr
[6] 69. paraf.
[7] Mahkeme Hkmetin Adalet Bakanlnca izin verilen vakalarn doas veya konusunu
aklamadn kaydeder. (77. paraf )
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
434 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
b. hlal Karar
Mahkeme, kanunilik ilkesinin aklk, kesinlik ve belirlilik yrngesinde takip
edilmesini nermektedir. Bu prensipler karsnda 301. maddedeki Trk
Milleti kavramn ngrlebilirlikten uzak gren Mahkemeye gre, bir suun
pasif sujesi olarak Trk Milleti terimi bir kiinin davranlarn 301. maddeye
gre dzenleyebilmesine ve bir eyleminin bu madde karsndaki durumunu
ngrebilmesine elverili deildir. Hatta Mahkeme 301. maddedeki terimlerin
tamamn ok geni ve belirsiz bulduunu kaydetmi, bu durumun ifade zgr-
l hakknn kullanmna ynelik srekli bir tehdit oluturduunu, kiilerin
hareketlerinin sonularn ngrme imknn ortadan kaldrdn belirtmitir
[8]
.
Ayrca soruturma izni kurumunun lke siyasetinin kaderiyle ilgili bir
durum olduu im edilerek, iktidarlarn yorumunun bugnden yarna dei-
ebilecei gerei karsnda, yasal kstlama giriimlerinin mutlak koruma
salamad tekrar ifade edilmitir
[9]
.
Netice itibariyle, TCKnn 301. maddesi Mahkemenin yerleik itihatlar-
nn gerektirdii yasa nitelii ile badamadndan
[10]
, Trkiyenin Szlemenin
10. maddesini ihll ettii belirlenmitir
[11]
. Fakat bu karar, Mahkeme iin yeni
bir itihat kaps amamaktadr, zira baz baka itihatlarda da gerek muhtemel
[8] 91 ve 93. paraf.
[9] 94. paraf. te yandan soruturma izninin hem yarg bamszlna aykrlk gsterdii,
hem de kaynan anayasadan almayan bir eit yarg yetkisi olduu gerekesiyle yaplan
itirazen iptal davasnda Anayasa Mahkemesi, 7 Mays 2009 tarih ve 2009/25-57 sayl
kararnda itiraz konusu kuralla lkenin politik karlar nedeniyle maddede dzenlenen
sutan dolay soruturma yaplmas Adalet Bakannn talebine bal tutulmutur. Adalet
Bakanna tannan bu yetki, yargsal deerlendirmeden ziyade Devlet ve toplum yarar
asndan bir takdir yetkisinin kullanlmasdr. gerekesiyle itirazn reddine karar vermitir.
(kararn tm metni iin bkz. www.anayasa.gov.tr)
[10] Maddenin u veya bu fkras deil, tamam Szlemeye aykr bulunmu olmasna ramen,
aslnda 301. maddenin ilk iki fkrasnn ihlal edici olduunun kastedildii anlalmaktadr.
[11] Bavurann aykrlk iddiasnda bulunduu Szlemenin 7 (kanunsuz su ve ceza olmaz
ilkesi) ve 14. (eitlik ilkesi) maddeleri ynnden ihlal tespit edilmemitir.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
435 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
madurluk olgusuna
[12]
, gerekse normatif dzlemde aykrlk tespitine
[13]
rast-
lamak mmkndr. AHM, adeta uluslarst bir Anayasa Mahkemesi gibi bir
yaklamla, bir kanun hkmnn hukuka (Szlemeye) aykrln tespit etmi
gibi grnmekte ise de, bu ve bunun gibi kararlarda muhtemel madurluk
varsaymndan hareketle iin esasna girmitir.
Dolaysyla Mahkeme, 301. madde zerinde soyut bir inceleme yapmam,
szkonusu dzenleme nedeniyle bavurann bana gelenleri tek tek sralam,
maruz kald ve kalabilecei skntlar vurgulayarak, somut tehlike asndan
gereke araynda olmutur. Bu durumda AHSnin 34. maddesinde tasvir
edilen madur kavramndan biraz fazla, ama dorudan soyut norm denetimi
isteyen actio popularis kiisinden biraz az bir suje olarak muhtemel ma-
durluk sfat karmza kmaktadr. O halde, herhangi bir kii, herhangi bir
normun Szlemeye aykrlnn tespitini isteyemeyecek, fakat bir dzenlemeden
olumsuz etkilenmesi muhtemel kii veya kiiler, bakaca bir i hukuk yoluna
gerek olmakszn o dzenlemeyi AHM nne tayabilecektir.
[12] Klas ve dierleri v. Almanya davasnda bavurann, o tarihte yeni kan telefon dinleme
kanunu kapsamnda kendisinin dinlenme olasl bulunduu ve kanunun keyfi dinlemelere
kar korumad iddias incelemeye deer bulunarak iin esasna girilmi ise de sonuta
yeterli gvence bulunduu gerekesiyle red karar verilmitir. Campbell ve Cosans v.
Birleik Krallk davasnda ise bavuranlar, ocuklara dayak atma yetkisi veren disiplin
hukuku kuralnn mterek ocuklarnn kt muameleye maruz kalma tehlikesini orta
kardn iddia etmiler ve bu iddia da somut bir zarar olmasa da incelemeye deer
bulunarak, sonuta ihlal karar verilmitir. Keza Dudgeon v. Birleik Krallk davasnda da
rzaya dayal olsa da homoseksel ilikiyi cezalandran kanun hkmn soyut bir biimde
dava eden bir homosekselin bavurusunu kabul eden Mahkeme, ihlalin olutuunu
tespit etmitir. Yine Open Door ve Dublin Well Woman v. rlanda davasnda rlanda
dndaki krtaj kliniklerinin isim ve adreslerinin doum yapma yana gelmi kadnlara
verilmesini engelleyen bir mahkeme emrinin maduru olduklarn iddia eden iki sivil
toplum rgtnn davas da srf bu kadnlarn ocuk dourma yanda olmalarndan
tr, bu mahkeme kararndan olumsuz etkilenebilecekleri gerekesiyle kabul edilmitir.
(kararlarn eviri metni iin www.aihm.anadolu.edu.tr; bu kararlar konu alan bir inceleme
iin Muhtemel Madurluk ve Taner Akam karar zerine birka tespit, ELBAN Hasan
Kemal, http://aihmgunlugu.blogspot.com/2011/10/muhtemel-magdurluk-ve-taner-
akcam-karar.html
[13] Bu balamda akla gelen ilk karar nal Tekeli v. Trkiye karardr. Bu davada bavuran,
Medeni Kanun gereince kocasnn soyadn kullanmak zorunluluuna ramen, evlenme
ncesi soyadn mnhasran kullanmak isteinin i hukukta reddedilmesini dava etmitir.
AHM, 16 Aralk 2004 tarihli kararnda kadnn kendi soyad ile birlikte veya yalnzca
kocasnn soyadn tamak zorunda olmasn ngren Trk Medeni Kanununun 187.
maddesini cinsiyet ayrmcl ile malul bularak Szlemenin ayrmclk yasan dzenleyen
14. maddesinin ihlal edildiine karar vermitir. (AHM 4. Dairesinin 16 Aralk 2004
tarihli 29865/96 bavuru numaral kararnn muhtevasna ve deerlendirilmesine ilikin
olarak bkz. Avrupa nsan Haklar Mahkemesi Tarafndan Bir Kanunun Avrupa nsan
Haklar Szlemesine Aykr Bulunmas Halinde Uygulanacak Normun Tespiti, Trk
Medeni Kanununun 187nci ve Harlar Kanununun 28/1-A Maddesi rnei, YILMAZ
Yavuz, Adalet Dergisi, Mays 2010, say 37, s. 50-67)
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
436 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
II. 301
1. Adlandrma zerine
Bu blmn baln 301den ibaret klmamz, zahmetten uzak durmay
murad ediimizden deil, 301. maddenin TCKdan tamasna dikkat ekmek
iindir. Baz yasalar; sosyal, siyasi veya konjonktrel etkilerle tarihe, topluma
ve kamuoyuna ml olurlar. Artk o hkm, hukukun normatif kalplar iinde
falanca kanunun, falanca maddesi olarak isimlendirilmez; o hkm, iinde
blunduu kodun da nne geen kendine has bir klliyat ve cesametle var olur.
Trk Ceza Kanununun 301. maddesi de, bir ceza normu olmann tesinde,
birok sosyal, siyasi, felsefi tartmann, bu tartmalarn temelinde yer alan ide-
olojik sembollerin bir gstergesi, aran, artran haline gelmekle, cins isim
niteliine brnmtr. Bundan byle sadece 301 demekle yetinsek yeridir,
ne ki son tahlilde hukuk disiplinine ait bir inceleme yapmakta olduumuzdan,
almamzda bu normu koda uygun ekilde ifade etmeye devam edeceiz.
2. Trk Milletini, Trkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin Kurum ve
Organlarn Alenen
[14]
Aalama Suunun Kronolojisi
a. 765 sayl Trk Ceza Kanunu
Bu su, mlga 765 sayl TCKnn Crmler kitabnn, Devletin ah-
siyetine Kar Crmler balkl birinci babnn, Devlet kuvvetleri aleyhinde
crmler balkl ikinci faslnda; 159. maddede dzenlenmi idi. 765 sayl
TCKnn yrrle girdii 1 Mart 1926 tarihinden, yrrlkten kalkt 1
Haziran 2005 tarihine kadar 7 kez deiiklik gren
[15]
maddenin son ekli u
ekildeydi:
Trkl, Cumhuriyeti, Byk Millet Meclisini, Hkmetin manevi ah-
siyetini, Bakanlklar, Devletin askeri veya emniyet muhafaza kuvvetlerini veya
Adliyenin manevi ahsiyetini alenen tahkir ve tezyif edenler alt aydan seneye
kadar hapis cezas ile cezalandrlrlar.
[14] 5237 sayl TCKnn 301. maddesinin balnda alenen ibaresi yer almamakta, su
tipinin tarif edildii birinci ve ikinci fkralarda alenen aalamak belirtilmektedir. Bu
suun adnn alenen aalama olduu dncesiyle madde balnn hatal olduu
kansndayz. nk, aleniyet bu suun bir unsuru olup, failin eylemini alenen ifa ettii
kastyla hareket etmesi ve bu fiilin alenen ilenmesiyle birlikte su oluur. (SANCAR
Trkan Yaln; Trkl, Cumhuriyeti, Meclisi, Hkmeti, Adliyeyi, Bakanlklar, Devletin
Askeri ve Emniyet Muhafaza Kuvvetlerini Alenen Tahkir ve Tezyif Sular; Ankara 2006,
s. 181.)
[15] Yaplan deiikliklerin ierii ve anlam iin bkz. SANCAR, age, s. 46 vd.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
437 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Birinci fkrada beyan olunan crmlerin irtikabnda muhatap sarahaten
zikredilmemi olsa bile onlara matufiyetinde tereddt edilmiyecek derecede karineler
varsa tecavz sarahaten vukubulmu addolunur.
Trkiye Cumhuriyeti kanunlarna veya Byk Millet Meclisi Kararlarna
alenen svenler 15 gnden 6 aya kadar hapis cezas ile cezalandrlr.
Trkl tahkir yabanc memlekette bir Trk tarafndan ilenirse verilecek
ceza te birden yarya kadar artrlr.
Birinci fkrada saylan organlar veya kurumlar tahkir ve tezyif kast bulun-
makszn, sadece eletirmek maksadyla yaplan yazl, szl veya grntl dnce
aklamalar cezay gerektirmez.
Ayrca 765 sayl TCKnn 160. maddesi gereince bu suun soruturulmas
Adalet Bakanlnn iznine tabi klnmt.
b. 5237 sayl Trk Ceza Kanunu
b.1. 1 Haziran 2005te yrrle giren 5237 sayl TCKnn zel Hkm-
ler kitabnn, Millete ve Devlete Kar Sular ve Son Hkmler balkl
drdnc ksmnn, Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarnn Say-
gnlna Kar Sular balkl nc blmnde; 301. maddede ngrlen
sua ilikin dzenlemenin ilk hali u biimdeydi:
Trkl, Cumhuriyeti veya Trkiye Byk Millet Meclisini alenen aalayan
kii, alt aydan yla kadar hapis cezas ile cezalandrlr.
Trkiye Cumhuriyeti Hkmetini, Devletin yarg organlarn, askeri veya
emniyet tekilatn alenen aalayan kii alt aydan iki yla kadar hapis cezas ile
cezalandrlr.
Trkl aalamann yabanc bir lkede bir Trk vatanda tarafndan
ilenmesi halinde, verilecek ceza te bir orannda artrlr.
Eletiri amacyla yaplan dnce aklamalar su oluturmaz.
301. madde bu haliyle yaklak sene uygulanmtr. nceki yasadan
farkl olarak soruturma izni sistemi kaldrlm, korunan hukuksal deerler
arasnda ise Bakanlklar saylmamtr. Eletirinin suu ortadan kaldrmas
hkm muhafaza edilirken, yabanc lkede Trk vatanda tarafndan suun
ilenmesi, arlatc sebep olarak varln srdrmtr.
b.2. 5237 sayl TCKnn 301. maddesi, 8 Mays 2008de yrrle giren
5759 sayl Trk Ceza Kanununda Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun saye-
sinde kkl bir tadilata uramtr. Halen cari olan bu son deiiklikle madde
u ekle kavumutur:
Trk Milletini, Trkiye Cumhuriyeti Devletini, Trkiye Byk Millet Mec-
lisini, Trkiye Cumhuriyeti Hkmetini ve Devletin yarg organlarn alenen
aalayan kii, alt aydan iki yla kadar hapis cezas ile cezalandrlr.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
438 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Devletin asker veya emniyet tekilatn alenen aalayan kii, birinci fkra
hkmne gre cezalandrlr.
Eletiri amacyla yaplan dnce aklamalar su oluturmaz.
Bu sutan dolay soruturma yaplmas, Adalet Bakannn[16] iznine baldr.
Grld zere, yaplan deiiklikle suun ilendii yer yabanc lke olsa
da arlatc sebep olmaktan km, suun cezas tm deerler bakmndan alt
aydan iki yla kadar olmu, yeniden soruturma izni sistemi getirilmi ve nihayet
Trklk yerine Trk Milleti; Cumhuriyet yerine de Trkiye Cumhuriyeti
deerleri konulmutur.
phesiz bu deiiklikler, uluslararas arenada itibarmzn ykseltilmesi,
AHM nezdindeki davalarda ihlal kararlarnn azalmas ve 301. maddenin
kamuoyunu megul etmesinin nne geilmesi gibi amalara matuftu.
b.2.1. (Soruturma izni sistemine geri dnlmesi hakknda) Soru-
turma izni sistemine dnlmesini kanlmaz klan, uygulamann 301. madde
konusunda olduka muhafazakar ve hatta alngan olmasyd. Adalet Bakanl
verilerine gre 8 Mays 2008den 31 Mays 2012ye kadar 301. maddeden
soruturma izni talebiyle Bakanla 1952 dosya gnderilmi, bunlardan sadece
105 tanesine soruturma izni verilmitir
[17]
. u halde, eer izin sistemi getirilmi
olmasayd, bu srete yzlerce belki binlerce kii pheli hatta sank olabilecek,
bunlardan bir ksm imdi zgr bir bireyken, o vakit sabkal bir kii konu-
muna debilecekti.
AHM ve Yargtay itihatlar ile Adalet Bakannn istikrarl red kararlarna
ramen halen uygulamada, iinde devlet-millet geen hemen her aalama
fiilinde soruturma izni talep edildii grlebilmektedir
[18]
. stelik kimi zaman
soruturma izni istenmeden evvel yakalama karar gibi tedbirlere bavurulmakta,
ilgilinin pheli sfatyla savunmas alnmaktadr. Tpk yukarda ayrntlaryla
yer verilen Akam v. Trkiye kararnda olduu gibi artk o saatten sonra
soruturma izni verilmese ya da dorudan takipsizlik karar verilse bile AHSnin
10. maddesi oktan ihlal edilmi olacaktr.
Ne yazk ki, Trkiye Cumhuriyeti Devletine, askerine, emniyetine,
milletine ilikin basn yoluyla ifade edilen dnce aklamalarnda, bazen
[16] 765 sayl TCKda Adalet Bakanlna ait olan izin yetkisi, 5237 sayl TCKda Adalet
Bakannn yedindedir.
[17] Bkz. Ek tablo-1. Adalet Bakanl Ceza leri Genel Mdrlnn web sitesinden
ulalabilecek olan bu istatistikler almamzn sonuna ekli tablolardan izlenebilir.
[18] rnein alkoll bir kimsenin, kendine trafik cezas kesmek isteyen polislere hitaben
Devleti, emniyeti de iine katarak svmesi; bir toplant veya gsteride katil devlet, faist
devlet gibi sloganlar atlmas; Babakana, bakanlara, milletvekillerine ynelik hakaretler;
sann savunma ifadesinde veya dilekesinde mahkeme heyetine hakaret etmesi; bir ke
yazsnda belli bir davann hakimlerine ynelik aalayc ifadeler gibi durumlarda dahi
301. maddeden soruturma aldna tank olmak zor deildir.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
439 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
uygulamaclarmz kanunla korunan hukuksal deerle kendilerini zdeletiren
bir tutum sergilemekte, 301. maddenin u veya bu kii ya da u veya bu olayla
ile ilgili deil, Devlet dediimiz organizasyonun eitli siyasi (millet, cumhuri-
yet, hkmet, meclis), adli (yarg organlar) ve idari (emniyet ve askeri tekilat)
grnmlerinin kamu dzeni ve kamu yarar iin korunmas ile ilgili olduu
gereini gzard etmektedirler. Bu balamda zellikle kolluk grevlileri ile
kiiler arasndaki mnakaalarn hemen 301 dosyasna dnverdii, kolluk
fezlekesinin soruturma iznine irca edildii grlmektedir. Halbuki bu gibi
dosyalarn kahir ekseriyetinde sorun, o polisle o pheli arasnda olup; byk
olaslkla kamu grevlisine grevinden dolay hakaret isnad szkonusudur.
Ayrca 301. madde ile korunan herhangi bir kurumun alenen aalanmas
biiminde tezahr eden eylem, eletiri amacyla yaplm ise su olumayacaktr.
Aslnda Anayasamzda ifade edilen insan haklarna saygl demokratik hukuk
devleti ats altnda, 301/4. madde olmasa bile eletiri amacyla yaplan dnce
aklamalar su oluturmazd. Ne var ki, kanun koyucu byle bir dzenleme
yapmaya biraz da uygulamann anlattmz tutumu nedeniyle itilmitir, mec-
bur kalmtr
[19]
. Nitekim Adalet Bakanlnn 31 Mays 2012 itibariyle son
drt sene iinde soruturma izni vermedii toplam 1717 dosyann 591 adedi,
ifadelerin eletiri snrlar iinde kalmas nedeniyle iade edilmitir
[20]
.
b.2.2. (Kanunilik ilkesinin belirlilik alt bal hakknda) 301. madde-
deki 2008 deiikliklerinde bir dier dikkat ekici husus, kanunilik ilkesinin
tahkim edilmesine ynelik abadr. Maddenin ilk halinde korunan Trklk
ve Cumhuriyet mefhumlar; belirsizlikleri, keyfi uygulamaya ve yoruma
aklklar yznden kanunilik ilkesine, dolaysyla Anayasamzn 2, 25, 26,
38. maddeleri ile Avrupa nsan Haklar Szlemesinin 10. maddesine aka
aykrlk tekil etmektelerdi. Hele madde gerekesindeki neredeyse zc/etnisit
yaklamlar
[21]
da hesaba katarsak bu mefhumlarn varl ve uygulamadaki
[19] SANCAR, age, s. 222. Bu balamda Yargtay Ceza Genel Kurulunun Eletirinin sert
bir slupla yaplmas, kaba olmas ve nezaket snrlarn amas, eletirenin eitim ve
kltr dzeyine bal bir olgu ise de; kurumlar eletirilirken gr aklama niteliinde
bulunmayan, kltc, aalayc ifadeler kullanlmamal, dnceyi aklama
snrlar iinde kalnmal, baka bir anlatmla onlarn saygnln zedeleyici veya yok
edici, varlk nedenini tartlr hale getiren hareketlerden kanlmaldr. biimindeki
deerlendirmelerinin eletiri kavramnn tabiatyla da, AHM itihatlar ile de badar
nitelikte olmad kansndayz. (Ceza Genel Kurulu Karar iin, BAKICI Sedat-YEL Bakc
zgecan, tihad Birletirme ve Ceza Genel Kurul Kararlaryla Trk Ceza Kanunu Ceza
Muhakemesi Kanunu Ceza ve Gvenlik Tedbirlerinin nfaz Hakknda Kanun, Ankara
2009, s. 372)
[20] Soruturma izni verilmeyen dosyalarn izah iin bkz. Ek-2.
[21] Maddenin ilk halinin gerekesine gre, Trklk deyiminden maksat, dnyann neresinde
yaarsa yaasnlar Trklere has mterek kltrn ortaya kard ortak varlk anlalr. Bu
varlk da Trk Milleti kavramndan genitir ve Trkiye dnda yaayan ve ayn kltrn
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
440 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
motivasyon biimleri insan hak ve zgrlkleri klasmannda bsbtn bir
imaj kaybna yol amaktayd. Bu nedenle Trklk yerine Trk Milleti;
Cumhuriyet yerine de Trkiye Cumhuriyeti Devleti kavramlarnn tercih
edilmesi ehven-i er mucibince yerinde olmu ve korunan deerler grece
kurumsal/hukuksal kimlie brnmtr.
AHMnin bu almamza konu itihadndan naklettiimiz tespitleri nazara
alndnda, yaplan bu deiikliklerin dahi sadre ifa olmad, kanunilik ilkesi-
nin ihlalinden kurtulunamad anlalmaktadr. Bir defa, adna Trk Milleti ya
da baka bir ey dense de, uygulamada hala Trklk ile Trk Milletinin e
anlaml deerlendirildiine dair AHMnin saptamalar
[22]
yersiz deildir. br
yandan Avrupa Birlii 2011 ilerleme raporunda 301. maddeden alan dava
saysnda belirgin bir azalma olduu kabul edilmi ise de, soruturma saysnn
okluu ifade hrriyeti asndan eletirilmitir
[23]
. Keza Avrupa Konseyi nsan
Haklar Komiserinin 27-29 Nisan 2011 tarihinde Trkiyeyi ziyaretini mteakip
hazrlad raporda da TCKnn 301. maddesi iaret edilerek Trkiyenin ifade
hrriyetine ilikin ihlalleri etkin bir biimde nleme konusunda gerekli tm
tedbirleri almadna ilikin kayglarn devam ettii ifade edilmitir
[24]
.
itirakileri olan toplumlar da kapsar. (ZGEN zzet, Trk Ceza Kanunu Gazi erhi,
Ankara 2006, s.1074.
[22] 92. paraf.
[23] lerleme raporuna gre Baka bir nemli sorun ise, ifade zgrl ihlallerine neden
olan, mahkemeler ve savclar tarafndan mevcut yasal hkmlerin yorumlanmasnda
ve uygulanmasndaki orantszlktr. Basn savclar dahil olmak zere savclarn, ifade
zgrln etkileyen ceza yarglamalarn snrlama gzetmeksizin balatma hususundaki
rolleri bilhassa nemli olup endieleri artrmaktadr. TCKnn 301. maddesine dayanan ok
sayda fezleke halen incelenmesi iin savclar tarafndan Adalet Bakanlna sunulmaktadr
ve bu bavurularn ounda soruturma izni verilmemektedir. Avrupa Birlii Trkiye
2011 Dzenli lerleme Raporunun tam metni Avrupa Birlii Genel Sekreterliinin www.
abgs.gov.tr balkl web sitesinden edinilebilir.
[24] Raporda Komiser, 2008 ylnda kabul edilen ve savcln her bir soruturma iin Adalet
Bakanlndan ayrca izin almasn gerektiren deiikliin kalc bir zm olmad,
benzer ihlallerin nlenmesi iin tek zmn Avrupa nsan Haklar Szlemesinin ilgili
standartlarnn Trk hukuk sistemiyle btnletirilmesi olduu grn ifade etmitir.
Raporun tam metni Adalet Bakanl nsan Haklar Daire Bakanlnn www.inhak.
adalet.gov.tr balkl web sitesinde bulunmaktadr.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
441 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
III. hlal Kararnn Trk Hukuk
Uygulamasna Olas Etkileri
1. Anayasann 90/son maddesi
Szkonusu Akam kararnn hukukumuza etkisi olmu mudur, olacak
mdr, olmal mdr? sorularna cevaplar ararken, ilkin Anayasamzn 90.
maddesinin son fkrasn hatrlamak gerekmektedir: Usulne gre yrrle
konulmu Milletleraras andlamalar kanun hkmndedir. Bunlar hakknda
Anayasaya aykrlk iddias ile Anayasa Mahkemesine bavurulamaz. Usulne
gre yrrle konulmu temel hak ve zgrlklere ilikin milletleraras andla-
malarla kanunlarn ayn konuda farkl hkmler iermesi nedeniyle kabilecek
uyumazlklarda milletleraras andlama hkmleri esas alnr.
Avrupa nsan Haklar Szlemesi usulne gre yrrle konulmu ve
temel hak ve zgrlklere ilikin bir milletleraras andlamadr. Anayasamzn
adresini tarif ettii bu Szlemenin kararlarn balaycl ve uygulanmas
balkl 46. maddesinde, AHM kararlarna gndermede bulunularak Yksek
Szlemeci tarafar, taraf olduklar davalarda Mahkemenin kesinlemi kararla-
rna uymay taahht eder hkm yer almaktadr.
O halde Trkiye Cumhuriyeti, Avrupa nsan Haklar hukukunun birer
unsuru olan Szlemeye ve AHM kararlarna zde bal kalmay tercih ede-
cekse
[25]
, hukuk devleti olmann da zorunlu sonucu olarak, AHM kararlarn
tam tekmil yerine getirmelidir. Szlemenin 46. maddesinde, ye Devletlerin
Mahkeme kararlarna uymay taahht etmi olduklarnn da imza altna alnm
olmasn tekrar ifade edersek, ye Devletin AHM kararlarn eletirmek hak-
knn bulunmad, bu kararlar uygulamaktan baka are aramamas gerektii
anlalacaktr.
2. AHMnin Akam karar karsnda TCKnn 301. maddesine ilikin
olarak Trk ceza yasamasnn ve uygulamasnn alabilecei pozisyonlar
a. u an itibariyle uygulamann 301. maddeyi ifade hrriyeti lehine yorum-
lamasn ilk yardm kabilinden diliyoruz. zellikle maddenin eletiriyi hukuka
uygunluk sebebi olarak ngren nc fkras, AHM kararlar nda daha
sk uygulama alan bulabilir. Gene, devletin kurum ve organlarn aalama
[25] Devletin Szlemeyle koyduu iradesinin arkasnda durmamas, Devletler hukukunun
evrensel ilkesi ahde vefa kuralnn inenmesi anlamna gelecektir. Kald ki ye Devlet
olarak Trkiyenin daha ar bedeller dememek iin ihlalin tekrarn nleme ykmll
bulunmaktadr. (Bu konuda bkz. HAFIZOULLARI Zeki; Trkiye Cumhuriyeti
Devletinin Taraf Olduu nsan Haklar Avrupa Szlemesinde Laiklik, Dnce, Vicdan
ve Din Hrriyeti, Ankara Barosu Dergisi, say 2012/1, s. 172-173.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
442 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
saikiyle sylenmemi, kavgada, mnakaada, alkollyken vs. sarf edilen szle-
rin de en batan 301. madde balamna alnmamas gerekmektedir. Byle bir
durumda soruturmaya ve soruturma iznine hacet kalmadan kovuturmaya yer
olmad karar vermek yerine topu Adalet Bakanlna atp, soruturma izni
verilmemesini beklemek, nsan Haklar karnemizin zayfamasnda ciddi bir
rol oynad gibi, TCKnn 301. maddesine muhalefet isnadna maruz kalanlar
bakmndan adalet duygusunun vicdanda yer etmesini de engelleyebilmektedir.
b. AHMnin Szlemeye aykr bulduu bir kanun hkmnn, Mahke-
menin anlay ve yorumuna uygun hale getirilmesi telenemeyecek bir zorun-
luluktur
[26]
. Her ne kadar AHMnin AHSne ye lke tarafndan yaplan
aykr uygulamay tespiti, i hukuk hkmnn iptali sonucunu dourmamakta
ise de, ye lkenin yasama, yrtme ve yarg organlar Szleme hkmlerine
gre hareket etmekle ykml olup, AHS hkmlerinden birisinin ihlalinin
AHM tarafndan saptanmas halinde daval Devletin ilgili yasay hatta anayasa
hkmn deitirmesi Szlemenin bir gereidir
[27]
.
AHM, TCKnn 301. maddesini ngrlemezlik ile itham etmitir. O
zaman bu maddeyi kaldrmayacaksak bir kez daha deitirmek lazmdr. Do-
rusu, Mahkemenin ithamlar yersiz ve haksz da deildir. Hakikaten 301.
maddedeki belirsizlik hem suun hukuki konusunda, hem de maddi unsurunda
ikindir. Yasa koyucunun iradesi bu su tipinin var olmaya devam etmesi
ynnde olacaksa, hukuki deer bakmndan daha somut kavramlar ikame
etmesi; millet, devlet, hkmet gibi ister istemez gayrmuayyen ve muhafaza
edici yoruma ak terimlerden uzak durmas gerekmektedir.
Suun maddi unsuru bakmndan ise, aalamak bir sorun olarak belir-
mektedir. Bunun yerine hakaret etmek kelimesi dzenlenebilirdi, ki kanunun
iradesini bu kelime daha ziyade karlard. Bilindii zere, nceki ceza yasa-
mzda bu su iin tahkir ve tezyif etmek fiili ngrlmt. Aalamak,
her iki kelimeyi de ieriyor gibi grnse de, kelimenin ilk arm itibarn
drmek olsa gerektir
[28]
. Hal byle olunca nceki kanuna gre daha basit
eylemler su tekil edebilecei gibi, her trl eletiri, itibar drmek olarak
da alglanabilir. Zira her eletiri, hele otoriteye yaplmsa, yle-byle aalama
olabilir; en nihayetinde bir otoriteyi/yneteni/buyuran eletirmek o kuru-
mun ontolojik kimliine, edeyile karizmasna halel getirecektir. O yzden
[26] TEZCAN Durmu-ERDEM Mustafa Ruhan-SANCAKDAR Ouz; Avrupa nsan Haklar
Szlemesi ve Uygulamas, Ankara 2004, s. 69.
[27] GZBYK A. eref-GLCKL A. Feyyaz, Avrupa nsan Haklar Szlemesi ve
Trkiye Uygulamas, Ankara 2003, s. 22.
[28] Trk Dil Kurumu szlnde kelimenin ilk anlam deerinden dk gstermek
olarak grnmektedir. Mehmet Doann Byk Trke Szlnde de, ilk anlam olarak
deerini drmek, itibarn azaltmak verilmitir.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
443 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
aalamak tabiri suu anlatmaya yetmez. Bu kelimeyi muhafaza edeceksek
kanuna saik hususunu eklemek, eer deitireceksek hakaret kelimesini ve
eylemesini tercih etmek gerekmektedir.
Neyse ki Yargtay, kanunun lafzna ok sk balanmayp, ifade hrriyeti
lehine olarak szn matufiyeti veya zel kast gibi bir takm formller rete-
bilmitir. Ama mesele, Yargtayn itihatlarna ya da Adalet Bakannn izin
vermeyiine emanet edilmemeli, AHMnin de vurgulad gibi belli/belirli,
ak-seik yasa yaplmaldr.
nk kanunilik ilkesinin temel prensiplerinden biri aklk olup, bu pren-
sip kanun koyucunun norm yaratrken, cezai ynden meru olan ile olmayann
kesin olarak ayrd edilebilmesi iin, kanuni tipi ak ve belirgin bir biimde
ortaya koymasn ifade eder. Bir kanunun belirgin olmay eitlik hakk ve
isnadn bildirilmesi ilkesini tehlikeye sokar
[29]
.
c. Soruturma/kovuturma merciinin Anayasann 90. maddesi delaletiyle
dorudan doruya AHMnin Akam kararna atfta bulunarak, 301. madde
iptal edilmi gibi davranp takipsizlik/beraat karar vermesi ise mevcut hukuk
sistemimiz iinde mmkn grnmemektedir. Yani, artk 301. madde iptal
edilmi saylr dncesiyle karar verilemez, ama AHM itihadndaki deer-
lendirmelerden ilhamla mmknse dnceyi aklama zgrl, karara
gereke klnabilir.
br yandan, yaplacak bir Anayasa deiikliiyle AHMnin bir kanun
hkmnn varln Szlemeye aykr bulmasnn, i hukukumuzda doru-
dan sonu dourmas salanabilir. Yani Anayasa Mahkemesinin bir kanun
hkmn iptal etmesi gibi hemen ve kesin sonu douracak bir dzenleme
yaplmas gndeme alnmaldr. AHM, Szleme ile korunan evrensel ierikli
temel hak ve zgrlkler balamnda yarglama yaptna gre, bu nerimiz
rktc grlmemelidir; sonuta btn yasalarmz deil, sedece temel hak
ve zgrlk sahasndaki yasalarmz ulusst bir mahkemece denetlenecektir.
Hukuk Devleti noktasnda bu bir zaaf deil, kazanm olarak kabul edilmelidir.
d. 301. maddenin somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesinin
nne getirilmesi de mmkndr. Grlmekte olan bir davadan itirazen gelen
iptal bavurusunda Anayasa Mahkemesinin 301. maddeyi o davann sevkini
salayan ksm ile snrl kalmak zere yani ksmen Anayasaya aykr bulmas
ihtimal dahilindedir. Byle bir davada Anayasa Mahkemesinin AHMnin
Akam kararn bir veri olarak kabul etmesi art olup, buna aykr bir yorum
gelitirmesi yanl olacak, hatta varlk sebebine zt decektir.
[29] TOROSLU Nevzat, Ceza Hukuku, Ankara 2005, s. 34.
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
444 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Sonu yerine
C
eza hukuku, su saylan eylemlere kkrtmalar cezalandrrken ok
duyarl olmak, sularn yasall ilkesini inememeye zen gstermek
zorundadr. Bu ilke birey zgrlnn gvencesi, ceza hukukunun
temelidir. Bu yzden insan haklar bildirilerine, anayasalara girmitir. Bu ilke-
nin somut izdmlerinden biri de, ceza hkmlerinin ak, belirgin, kesin
olmalar, rtl, gri, belirsiz, mat, deerlendirici ve grece olmamalardr. Bu
tr szcklere yer verilmemelidir. Bu bir alt ilkedir. Bu alt ilkeye uyulmazsa,
hem sularn yasall ilkesi ve hem de dnce zgrl sinsice, kurnazca,
dolanl yolla inenmi olur. Byle bir hukuk, kendi rgl salarna tutunarak
bataklktan ktn syleyen Baron Von Munchhausenn mantyla ileyen
bir hukuktur
[30]
.
EK TABLO-1
31/05/2012 itibariyle soruturma izni istemli fezlekelerin akbeti
(08/05/2008-31/05/2012 tarihleri aras)
2008 Ylnda Gelen Dosya Says 559
Toplam
1952
2009 Ylnda Gelen Dosya Says 518
2010 Ylnda Gelen Dosya Says 403
2011 Ylnda Gelen Dosya Says 324
2012 Ylnda Gelen Dosya Says 148
Yaplan lemler
zin Verilen zin Verilmeyen
Dosya
Says
Sank-pheli
Says
Dosya
Says
Sank-pheli
Says
Basn Yoluyla lenen Sularda 35 44 367 507
Aleni Hakaret Yoluyla lenen Sularda 70 87 1350 1990
Toplam 105 131 1717 2497
[30] Yargtay eski Bakan Sami Selukun 6 Eyll 1999 tarihli Adli yl al konumasndan.
(http://www.belgenet.com/belge/yargitay99-2.html)
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
445 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Soruturma zni Verilen Dosya Says 105
Soruturma zni Verilmeyen Dosya Says 1717
lemsiz Kayd Kapanan Dosya Says 56
lemleri Devam Eden Dosya Says 74
Toplam Dosya Says 1952
Ek-2: Soruturma izni verilmeyen dosyalarn izah (8/5/2008-31/5/2012
tarihleri arasnda)
Suun ileni ekli: Dosya says pheli/sank says
Alenen 1350 1990
Basn yoluyla 367 507
+__________________________________
Genel Toplam 1717 2497
Su duyurusunda bulunan merci durumuna gre:
Cumhuriyet Basavclklarnca resen balatlan : 1670
Genelkurmay Bakanlnca bildirilen : 37
Jandarma Genel Komutanlnca bildirilen : 7
Yargtay Bakanlnca bildirilen : 1
Yksek Seim Kurulunca bildirilen : 1
Salk Bakanl : 1
Su tarihi 01/06/2005 tarihinden nce olan dosyalarn says: 162
Su tarihi 01/06/2005 il 08/05/2008 tarihleri aras olan dosyalarn
says: 657
Su tarihi 08/05/2008 tarihinden sonra olan dosyalarn says : 898
zin verilmeyen dosyalarda verilmeme kriterleri:
Eletiri snrnda kalmas-ifade zgrl : 591
Genel hkmler-eylemin baka bir su oluturmas : 1030
Akl hastal : 28
Yeniden dnce bildirmeme : 1
fadenin su tekil etmemesi : 35
Aleniyet unsurunun bulunmamas : 3
Dava ama sresinin gemesi : 1
Anayasa Mahkemesi kararna istinaden : 21
Szn tehevvren-rastgele sylenmesi : 7
Avrupa nsan Haklar Mahkemesinin A. Taner Akam v. Trkiye Karar Inda
Trk Ceza Kanununun 301. Maddesini Yeniden Dnmek / ZAR
446 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
KAYNAKA
BAKICI Sedat-YEL Bakc zgecan; tihad Birletirme ve Ceza Genel Kurul Kararlaryla Trk Ceza Kanunu, Ceza
Muhakemesi Kanunu, Ceza ve Gvenlik Tedbirlerinin nfaz Hakknda Kanun, Ankara 2009.
DOAN D. Mehmet; Byk Trke Szlk, 15. Bask, 2001.
ELBAN Hasan Kemal; Muhtemel Madurluk ve Taner Akam karar zerine birka tespit,www.aihmgunlugu.
blogspot.com/2011/10/muhtemel-magdurluk-ve-taner-akcam-karar.html
GZBYK A. eref-GLCKL A. Feyyaz, Avrupa nsan Haklar Szlemesi ve Trkiye Uygulamas, Ankara 2003.
HAFIZOULLARI Zeki; Trkiye Cumhuriyeti Devletinin Taraf Olduu nsan Haklar Avrupa Szlemesinde Laiklik,
Dnce, Vicdan ve Din Hrriyeti, Ankara Barosu Dergisi, say 2012/1.
ZGEN zzet; Trk Ceza Kanunu Gazi erhi, Ankara 2006.
SANCAR, Trkan Yaln; Trkl, Cumhuriyeti, Meclisi, Hkmeti, Adliyeyi, Bakanlklar, Devletin Askeri ve
Emniyet Muhafaza Kuvvetlerini Alenen Tahkir ve Tezyif Sular; Ankara 2006.
RN Tolga; Avrupa nsan Haklar Mahkemesi -kinci Daire- Altu Taner Akam-Trkiye Karar (eviri), Kresel
Bak eviri Hukuk Dergisi, say 3.
TEZCAN Durmu-ERDEM Mustafa Ruhan-SANCAKDAR Ouz; Avrupa nsan Haklar Szlemesi ve Uygulamas,
Ankara 2004.
TOROSLU Nevzat; Ceza Hukuku, Ankara 2005.
YILMAZ Yavuz; Avrupa nsan Haklar Mahkemesi Tarafndan Bir Kanunun Avrupa nsan Haklar Szlemesine
Aykr Bulunmas Halinde Uygulanacak Normun Tespiti, Trk Medeni Kanununun 187nci ve Harlar Kanununun
28/1-A Maddesi rnei, Adalet Dergisi, Mays 2010, say 37.
www.aihm.anadolu.edu.tr
www.anayasa.gov.tr
www.abgs.gov.tr
www.belgenet.com/belge/yargitay99-2.html
www.cigm.adalet.gov.tr/istatistik/istatistik.html
www.inhak.adalet.gov.tr
www.tdkterim.gov.tr/bts/
* Avukat, Ankara Barosu. Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Kamu Hukuku
(Ceza Hukuku) Doktora rencisi.
6352 Sayl Kanunun
Karlksz Yararlanma
Suuna Etkileri
zen KAYA GMEN
*
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
449 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Z
Kamuoyunda 3. Yarg paketi olarak bilinen ve 5.7.2012 tarihinde Resmi Gazetede
yaymlanarak yrrle giren 6352 sayl Kanun, 5237 sayl Trk Ceza Kanunu
(TCK) ile birlikte birok kanunda deiiklik getirmitir. Bu kanun ile TCKnn
163. maddesinde dzenlenmi bulunan karlksz yararlanma suunda da dorudan
ve dolayl etki douracak birok deiiklik yaplmtr. Bu deiikliklerin sonucu
olarak, bir yandan, karlksz yararlanma suunun kapsam geniletilmi iken;
dier yandan da bu su ile hrszlk suu arasndaki iliki ve bu ilikiye ynelik
uzun zaman nce balayan tartmalar yeniden gndeme gelmitir. Bu almada
da, 6352 sayl Kanunda karlksz yararlanma suunu etkileyen deiikliklerin
neler olduu ve suun yapsnn nasl deitii incelenerek, bu deiikliklerin olumlu
ve olumsuz ynleri, uygulamada yaanabilecek sorunlar erevesinde ele alnacaktr.
Anahtar Szckler: Karlksz yararlanma, hrszlk, kaak enerji kullanm,
etkin pimanlk, adli sicil kayd denetim sistemi
ABSTRACT
Te Code No: 6352, which is known as 3rd judicial package by the public opinion
and entered into force after published in the Oficial Journal in 5 July 2012, has
made amendments in a series of Laws, in particular including the Turkish Penal
Code numbered as 5237. Te Code No: 6352 has also made lots of amendments
which has direct and indirect efects regarding the ofence of unpaid utilization
which is set out in the Article 163 of the Turkish Penal Code. As a result of these
amendments, the scope of the ofence of unpaid utilization has been broadened on
the one hand; and the relationship between this ofence and the ofence of robbery,
and the long standing debates that relate to this relationship has come to the fore
again. Tis Article will examine the amendments of the Code No: 6352 which
afect the ofence of unpaid utilisation and their efects on the structure of this ofence
and analyse the positive and negative aspects of these amendments in the light of
the problems that may be encountered in practice.
Keywords: Unpaid utilization, robbery, illegal use of energy, efective repentance,
control system in criminal records
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
450 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
GR
Karlksz yararlanma, genel olarak, karl verilmeksizin bir hizmetten
yararlanma fiillerini ierirken; bu tr fiiller, tarihsel geliim sreci iinde kimi
zaman ceza hukukunun dnda deerlendirilmi kimi zamansa ya ayr bir su
tipi olarak ya da birbirinden farkl su tipleri ierisinde yer almtr. Bu meyanda,
u fiiller, tarihsel geliim sreci iinde karlksz yararlanma kapsamnda genel
olarak kabul grmektedir: herhangi bir demede bulunmakszn cret karl
hizmet veren pansiyon, otel ve han gibi geici ikamete tahsis edilmi yerlerde
kalmak; cret karl hizmette bulunan lokanta ve benzeri yerlerde yiyip
imek; taksi ve benzeri ulam aralarnda kendisini bir yerden dier bir yere
tatmak; otomatlar aracl ile sunulan hizmetlerden deme yapmadan yarar-
lanmak; telefon hatlarndan ya da ifreli veya ifresiz yaynlardan bedelsiz olarak
yararlanmak. Nitekim gerek 765 sayl Trk Ceza Kanunu (TCK) gerek 5237
sayl TCK, karlksz yararlanma olarak kabul edilen bir takm fiilleri ayr bir
su olarak dzenlemi ve madde metinlerinde bu fiilleri kapsayacak ekilde
karlksz yararlanma terimini kullanmtr.
6352 sayl Yarg Hizmetlerinin Etkinletirilmesi Amacyla Baz Kanunlarda
Deiiklik Yaplmas ve Basn Yayn Yoluyla lenen Sulara likin Dava ve
Cezalarn Ertelenmesi Hakknda Kanun, TCK ile birlikte birok kanunda dei-
iklik getirmi ve 5.7.2012 tarihinde Resmi Gazetede yaymlanarak yrrle
girmitir.
[1]
6352 sayl Kanun ile TCKda ve Adli Sicil Kanununda karlksz
yararlanma suu ile de balantl eitli maddelerde deiiklik yaplm ve bu
deiiklik ile tarihsel geliim sreci ierisinde karlksz yararlanma olarak kabul
edilen fiiller ve karlksz yararlanma kavramnn ierii deimitir.
te bu alma, 5237 sayl TCK uyarnca karlksz yararlanma oluturan
fiiller ile ilgili olarak 6352 sayl Kanunla yaplan deiiklikleri zellikle kar-
lksz yaralanma ve hrszlk suu arasndaki balantlar erevesinde incelemek-
tedir. Bylelikle, bu alma, zellikle karlksz yararlanma oluturan fiillere
ynelik uzun zaman nce balayan tartmalarn, 6352 sayl Kanunda karlksz
yararlanma ve hrszlk sularnda yaplan deiiklik ile yeniden gndeme gel-
mesi sebebiyle, bu dzenlemenin olumlu ve olumsuz ynlerini belirtmeyi ve
uygulamada yaanabilecek sorunlara dikkat ekmeyi amalamaktadr.
almada; 6352 sayl Kanunda yer alan, karlksz yararlanma suunu
etkileyen deiiklikler incelenirken ncelikle genel olarak karlksz yararlanma
oluturan birtakm fiillere deinilecek ve bu suun Trk ceza kanunlarnda nasl
ele alnd zerinde durulacaktr. Daha sonra karlksz yararlanma suu balkl
[1] Kanun No: 6352, Kabul Tarihi: 02.07.2012, Resmi Gazete Tarihi: 05.07.2012, Say:
28344.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
451 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
163. maddede yaplan deiiklik ksaca ele alnacak ve devamnda da hrszlk
suunda yaplan deiikliklerin karlksz yararlanma suuna etkisi incelenmeye
allacaktr. Bu inceleme yaplrken, hrszlk suu ve karlksz yararlanma
suu arasndaki iliki hem gemiteki balant hem de bu sularn temel fark-
llklar erevesinde incelenecek ve ayn zamanda 6352 sayl Kanunun etkisi
dile getirilecektir. Ayrca 6352 sayl Kanun ile karlksz yararlanma suunda;
yaptrm, soruturma ve kovuturma ile ilgili yaplan deiiklikler de ele alna-
caktr. Bununla birlikte, karlksz yararlanma olarak kabul edilen yeni fiile
ilikin kanunda yer verilen zel bir etkin pimanlk haline yer verilecek ve Adli
Sicil Kanununda yaplan deiiklik ile 6352 sayl Kanunun geici maddesinde
yer alan infazla ilgili dzenleme ele alnacaktr.
I. Karlksz Yararlanma Suunun Trk
Ceza Kanunlarnda Tarihsel Geliimi
Karlksz yararlanma oluturan fiillerin ayr bir su olarak kabul edilmesi ve
hangi fiillerin bu su kapsamnda olduu, tarihsel geliim sreci ierisinde
olduka farkl deerlendirmelere konu olmutur. Karlksz yararlanma olu-
turan fiiller, kimi zaman, hem Trk hukuk sisteminde hem de dier lke
hukuk sistemlerinde ceza hukukunun dnda deerlendirilmi; kimi zamansa
bu fiillerden bir ksm, ceza kanunlarnda ayr bir su tipi olarak yer almtr.
Karlksz yararlanma olarak nitelendirilen eitli fiillerin hukuki uyumazlk
olarak kabul edilmesi gerektii gr ile cezai yaptrm altna alnmas gerektii
gr, retide uzun yllar tartlmtr. Ayrca, bu tip fiillerin cezai yaptrm
altna alnmas gerektii gr de, kendi iinde ayrlmtr. Bu ynden, bu
fiillerin kanunda ayr bir su tipi olarak m cezalandrlaca yoksa kanunda
yer alan mevcut dolandrclk, hrszlk, biliim alannda sular gibi benzer su
tipleri kapsamnda m deerlendirileceine ynelik farkl grler sunulmutur.
[2]

Hatta bu husus, farkl yarg kararlarna da yansmtr.
[3]
Bununla birlikte, bu
[2] retide, bu konuda ne kan iki zt gr mevcuttur. Temelde bu tr fiillerin hukuki
uyumazlk olarak grld ve zel hukuk ilikilerine ceza hukukunun mdahale etmemesi
gerektii eklindeki gr iin bkz. TOROSLU Nevzat; Ceza Kanunu ntasarsna Hakim
Olan Ceza Hukuku Anlay, Trk Ceza Yasas ntasars Paneli, Trkiye Barolar Birlii,
Ankara, 1987, s. 43-51. Bir dier adan bu tr fiillerin cezalandrlmamasnn, kanunda
ayrca ve aka yer almamasnn nemli bir eksiklik olduu eklindeki gr iin bkz.
DNMEZER Sulhi; Kiilere ve Mala Kar Crmler, 16. Bas, Beta Yaynevi, stanbul
2001, s. 295; TMERKAN Somay; Dolandrclk Suu (Karlksz ek Keidesi Filleri),
Kazanc Matbaaclk, stanbul 1987, s. 50.
[3] Uygulama ynnden, yarg kararlarna da yansd zere, karlksz yararlanma
oluturabilecek fiillerin TCKda ayr bir su tipi olarak yer almad dnemde, Trk ceza
kanunlarnda zel bir hkm mevcut olmadndan, sorunun zmnn genel hkmler
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
452 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
tartmalara ve farkl yarg kararlarna, almann kapsam itibariyle yer vere-
bilme imkn olmadndan, ksaca karlksz yararlanma fiillerinin Trk ceza
kanunlarnda nasl ele alnd zerinde durulmaldr.
Karlksz yararlanma suu, tarihsel geliimi asndan, 1991 yl ile birlikte
TCKya dahil edilerek, kimi deiikliklere karn halen ayr bir su tipi olarak
varln srdrmektedir. Bu bakmdan, karlksz yararlanma oluturan fiiller,
Trk ceza hukukunda 765 sayl TCK (1926) ncesi dnemde yrrlkte olan
1256 (1840), 1267 (1851) ve 1274 (1858) tarihli kanunlarda ayr bir dzenleme
olarak yer almamaktadr.
[4]
Bu tr fiiller, bir su tipi olarak ilk kez 3756 sayl
Kanun (1991) ile 765 sayl TCK iine eklenmitir.
[5]
5237 sayl TCK da, 765
sayl TCKy yrrlkten kaldrrken; bu tr fiilleri karlksz yararlanma
bal altnda ayr bir su tipi olarak muhafaza etmitir.
[6]
Sz konusu su, 5237
sayl TCK ierisinde ikinci kitap olan zel hkmler altndaki ikinci ksm
olan kiilere kar sular ierisinde onuncu blm olan malvarlna kar
sular altna karlksz yararlanma bal ile yerletirilmitir.
5237 sayl TCK ile 765 sayl TCK, karlksz yararlanma su tipi ynn-
den byk farkllklar ierirken;
[7]
6352 sayl Kanun da, bunlara yenilerini
eklemitir. Bu ynden, 765 sayl TCK uyarnca karlksz yararlanma suu,
u fiiller ile ilenmekteydi: demede bulunmakszn, creti karl hizmet
veren pansiyon, otel ve han gibi geici ikamete tahsis edilmi yerlerde kalmak;
creti karl hizmette bulunan lokanta ve benzeri yerlerde yiyip imek; taksi
ve benzeri ulam aralarnda kendisini bir yerden dier bir yere tatmak
[8]
ve
otomatik aletlerden yararlanmak.
[9]
5237 sayl TCK uyarnca ise, ayn su, u
fiillerle ilenmektedir: otomatlar aracl ile sunulan ve bedeli dendii takdirde
iinde aranmas gerektii gr hakimdir. Bkz. Yargtay Ceza Genel Kurulu, 7.02.1977
tarih, 1976/6-577 E, 1977/47 K. Ancak karlksz yararlanma suu ile ilgili farkl kararlar
iin kar. Yargtay 6. Ceza Dairesi, 6.10.1968 tarih, 1968/5289 E, 1968/5480 K., Yargtay
Ceza Genel Kurulu, 27.06.1988 tarih, 1988/6-175 E, 1988/306 K., Yargtay Ceza Genel
Kurulu, 30.01.1989 tarih, 1988/6-443 E, 1989/2 K., Yargtay tihad Birletirme Genel
Kurulu, 6.04.1990 tarih, 1989/2 E, 1990/3 K.
[4] Tarihsel geliim sreci hakknda ayrntl bilgi iin Bkz. ERDEM Mustafa Ruhan, Trk
Hukukunda Karlksz Yararlanma Sular, Yetkin Yaynlar, Ankara 1996, s. 34.
[5] Kanun No: 3756, Kabul Tarihi: 06.06.1991, Resmi Gazete Tarihi: 14.06.1991, Say:
20901, md. 15-16-17.
[6] Kanun No: 5237, Kabul Tarihi: 26.09.2004, Resmi Gazete Tarihi: 12.10.2004, Say:
25611, md. 163.
[7] Bu konuda ayrntl bilgi iin bkz. KAYA zen; 5237 sayl Trk Ceza Kanununda
Karlksz Yararlanma Suu, Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi Kamu Hukuku Anabilim
Dal Ceza ve Ceza Usul Hukuku Bilim Dal, Ankara 2011, Yaymlanmam ykseklisans
tezi, s. 5 vd.
[8] 765 sayl TCK md. 521/a.
[9] 765 sayl TCK md. 521/b.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
453 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
yararlanlabilen bir hizmetten deme yapmadan yararlanmak;
[10]
telefon hatlar
ile frekanslarndan ya da elektromanyetik dalgalarla yaplan ifreli veya ifresiz
yaynlardan sahibinin veya zilyedinin rzas olmadan yararlanmak.
[11]
6352
sayl Kanun ise, bu suu tekil edecek fiillere bir yenisini eklemitir: abonelik
esasna gre yararlanlabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doal gazn sahibinin
rzas olmakszn ve tketim miktarnn belirlenmesini engelleyecek ekilde tke-
tilmesi, artk karlksz yararlanma suu olarak belirlenmitir.
[12]
Bu deiiklik
ile aslnda, daha nceden hrszlk suu kapsamnda deerlendirilen birtakm
fiiller, karlksz yararlanma suu iine alnmtr.
6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklik, karlksz yararlanma oluturan
fiillerin benzer su tipleriyle olan ilikisini de yeniden gndeme getirmitir. Sz
gelimi, 765 sayl TCK, lokanta ve benzeri yerlerde yiyip ime veya otel ve benzeri
yerde konaklama ve demede bulunmama gibi fiilleri karlksz yararlanma
olarak dzenlerken; 5237 sayl TCK bu fiilleri bu su kapsamndan karnca,
bu fiiller ile ilgili olarak iki farkl yorum yaplmtr: Bir gre gre, bu fiiller,
dolandrclk ve hrszlk gibi su tipleri kapsamnda deerlendirilmeliyken;
dier gre gre bu fiiller, hukuki uyumazlk olarak kabul edilmelidir.
[13]
Bu
tr farkl yorumlar gndeme gelmektedir; nk karlksz yararlanma suu,
malvarlna kar sular arasnda dzenlenmekte olup, bu sular arasnda yer
alan hrszlk, dolandrclk, mala zarar verme sular ile kamu gvenine kar
sulardan olan belgede sahtecilik sular ile ve biliim alannda sular ile benzerlik
gstermektedir. Nitekim karlksz yararlanma oluturan fiiller, uygulamada
da zaman zaman bahsi geen sular kapsamnda deerlendirilmitir.
[14]
Niha-
[10] 5237 sayl TCK md. 163/1.
[11] 5237 sayl TCK md. 163/2.
[12] 6352 sayl Kanun md. 83 ile deiik 5237 sayl TCK md. 163/3.
[13] Bu konunun hukuki uyumazlk kapsamnda deerlendirilmesi gerektii eklindeki gr
iin bkz. PARLAR Ali/HATPOLU Muzafer; 5237 sayl Trk Ceza Kanunu Yorumu,
Cilt:3, Sekin Yaynclk, Ankara 2008, s. 2598. ERDEM Mustafa Ruhan; Karlksz
Yararlanma Sular, in: Hukuki Perspektifer Dergisi, Sonbahar 2004, s. 135-136. Bir
dier adan dolandrclk ile ilgili eitli deerlendirmeler iin kar. NOYAN Erdal;
Hrszlk Sular, 2. Bask, Adalet Yaynevi, Ankara 2007, s. 595. BAKICI, Sedat; 5237
Sayl Yasa Kapsamnda Ceza Hukuku zel Hkmleri, Cilt: 1, Adalet Yaynevi, Ankara
2008, s. 883. ESEN Sinan; Anlatml ve tihatl Malvarlna Kar Sular, Belgelerde
Sahtecilik ve Biliim Alannda Sular, Adalet Yaynevi, Ankara 2007, s. 405; Ayrca bkz.
ZGEN zzet/AHN Cumhur; Uygulamal Ceza Hukuku, 3. Bask, Sekin Yaynclk,
Ankara 2001, s. 35-45.
[14] 3 numaral dipnotta belirtilen Yargtay kararlarnn yan sra; telefon hatlarnn bedelsiz
kullanlmas ile ilgili birbirinden farkl yarg kararlar iin bkz. Yargtay 4. Ceza Dairesi,
15.09.1988 tarih, 1988/4873 E, 1988/5338 K., 765 sayl TCKnn 521/a maddesi
kapsamnda verilen farkl yarg kararlar ve hukuki uyumazlk deerlendirmesi iin bkz.
Yargtay 6. Ceza Dairesi, 22.03.2004 tarih, 2002/23637 E, 2004/3276 K. Yargtay 11.
Ceza Dairesi 07.03.2006 tarih, 2004/4815 E, 2006/1639 K. Ayrca bkz. Yargtay 11.
Ceza Dairesi, 14.11.2007 tarih, 2007/28424 E, 2007/7957 K. Yargtay 6. Ceza Dairesi
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
454 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
yet, 6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklik sonucu da, hrszlk ve karlksz
yararlanma suu arasnda bu benzerliin/ayrmn daha da nem kazandn
sylemek yanl olmayacaktr.
II. 6352 sayl Kanun ile Karlksz Yararlanma
Suunu Etkileyen Deiiklikler
6352 sayl Kanun, karlksz yararlanma su tipi ile ilgili olarak dorudan ve
dolayl etki douracak deiiklikler getirmektedir. Bir kere, 5237 sayl TCK
md. 163e yeni bir fkra eklenerek, karlksz yararlanma suunun kapsam
geniletilmitir. Buna paralel olarak, hrszlk suu ile ilgili kimi deiiklikler
de yaplmtr. Bundan baka, 5237 sayl TCK md. 168 deitirilerek, etkin
pimanlk ynnden karlksz yararlanma suu ile ilgili zel bir dzenleme geti-
rilmitir. Dahas, 168. maddedeki deiiklie paralel olarak, Adli Sicil Kanunu
deitirilerek, karlksz yararlanma suunda etkin pimanlktan yararlanan
kiiler hakknda bir denetim mekanizmas oluturulmutur. Son olarak, infaz
ynnden, karlksz yararlanma suuna eklenen yeni fkra kapsamnda 6352
sayl Kanunun geici maddesi ile, haklarnda yarglama yaplan ya da hkm
verilen kiilere ynelik zel dzenlemeler getirilmitir. Burada, 6352 sayl
Kanunla yaplan deiiklikler, karlksz yararlanma suunu etkiledii lde
ve genel olarak bu sua deinildikten sonra, srasyla ele alnacaktr.
A. Karlksz Yararlanma Suunda Yaplan Deiiklikler
Karlksz yararlanma suu ile ilgili yaplan deiiklikler incelenirken, ilk
olarak karlksz yararlanma suunun kanunda dzenleni biimine ve hem
mevcut maddenin hem de deiiklik getiren maddelerin madde gerekelerine
deinmekte fayda bulunmaktadr.
Fiil asndan, karlksz yararlanma suu, 6352 sayl Kanun ile yaplan
deiiklik neticesinde yeni bir fiil ile de ilenebilir hale gelmitir. Buna gre,
karlksz yararlanma suu, abonelik esasna gre yararlanlabilen elektrik ener-
jisinin, suyun veya doal gazn sahibinin rzas olmakszn ve tketim miktarnn
belirlenmesini engelleyecek ekilde tketilmesi ile de gerekleecektir.
[15]
Bylece,
artk, karlksz yararlanma suu, 5237 sayl TCK md. 163te fkra ve bir-
birinden farkl drt fiil halinde dzenlenmitir.
21.02.2006 tarih, 2005/20303 E, 2006/1486 K Yargtay 6. Ceza Dairesi, 17.10.2006
tarih, 2004/10496 E, 2006/9966 K. Karlksz yararlanma ve dolandrclk suu ilikisi
bakmndan bkz. Yargtay Ceza Genel Kurulu, 30.01.2007 tarih, 2006/11-247 E, 2007/15
K. Ayrca biliim alannda sular ile ilgili bkz. Yargtay Ceza Genel Kurulu, 19.06.2007
tarih, 2006/6-136 E, 2007/150 K.
[15] 6352 sayl Kanun md. 83 ile deiik 5237 sayl TCK md. 163/3.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
455 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Korunan hukuksal deer asndan, karlksz yararlanma suu, 5237 sayl
TCKda malvarlna kar sular st bal altnda yer alr ve malvarl
hukuksal deerini korur. 6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklikte de 163.
maddeye eklenen nc fkra, daha nce yine malvarlna ilikin sulardan
olan hrszlk suu kapsamnda deerlendirildiinden yaplan deiiklik ile kar-
lksz yararlanma suunda korunan hukuksal deer bakmndan bir farkllk
sz konusu olmad anlalmaktadr.
[16]
Fail asndan, 6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklik sonucu karlksz
yararlanma suunun failinin herkes olabilecei hususu deimemi; ancak failin
nitelii deimitir. Karlksz yararlanma suu, herkes tarafndan ilenebilen
sulardandr. Herhangi bir gerek kii, bu suun faili olabilir.
[17]
Otomatlar
vastas ile sunulan hizmetleri, elektromanyetik dalgalarla yaplan ifreli veya
ifresiz yaynlar alan herkes suun faili iken;
[18]
buna ilave olarak elektrik
enerjisini, suyu veya doalgaz tketim miktarnn belirlenmesini engelleyecek
ekilde tketen kiiler de suun faili olmutur.
Madur ynnden, hem karlksz yararlanma suunun nceki halinden
hem de hrszlk suundaki madur kavramndan ksmen farkl bir uygulama
yapld anlalmaktadr. Karlksz yararlanma suunun maduru; otomat
aracl ile bir hizmeti sunan kii, telefon hattnn ya da ifreli veya ifresiz yay-
nn sahibi veya zilyedi olan kiidir. Gerek veya tzel kii olmasnn ya da zel
hukuk veya kamu hukuku tzel kiisi olmasnn da bir nemi yoktur. Deiiklik
kapsamnda da madurun, yine gerek veya tzel kii ya da zel hukuk-kamu
hukuku tzel kiisi olmas bakmndan farkllk olmamakla birlikte; madur;
elektrik enerjisinin, suyun veya doal gazn sahibi olmaldr. Madde metninde
sahibi ifadesi kullanlm ve ikinci fkrada yer alan sahibinin veya zilyedinin
ifadesine gre net bir ekilde farkl dzenleme yaplmtr. Bu durum, daha
nce karlksz yararlanma suunda tartmasz olan zilyetlik-mlkiyet ayrm
konusunu hrszlk suunda olduu gibi tartmal hale getirecektir.
[19]
Suun maddi konusu asndan, 6352 sayl Kanun deiiklii herhangi bir
yenilik getirmemektedir. Zira karlksz yaralanma suunda maddi konu, bir
[16] Ancak hrszlk ve karlksz yararlanma sularnda yer alan zilyedinin veya sahibinin
kavramlar ile ilgili yaplacak deerlendirmede korunan hukuksal deerin malvarl olmakla
birlikte zilyetlik mi mlkiyet mi olduu ynnde tartmalar sz konusu olabilecektir.
Bu konudaki aklamalar iin bkz. Karlksz Yararlanma ve Hrszlk Suu Arasndaki
Temel Farkllklar balkl ksm, s. 15 vd.
[17] PARLAR Ali/HATPOLU Muzafer; Malvarlna Kar lenen Sular, Kartal Yaynevi,
Ankara 2006, s. 1295.
[18] Bkz. HAFIZOULLARI Zeki//ZEN Muharrem; Trk Ceza Hukuku zel Hkmler
Kiilere Kar Sular, US-A Yaynclk, 2. Bask, Ankara 2011, s. 405.
[19] Bkz. Karlksz Yararlanma ve Hrszlk Suu Arasndaki Temel Farkllklar balkl ksm,
s. 15 vd.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
456 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
mal olmayp, hizmettir ve ilgili deiiklik ile de elektrik enerjisi, su ve doalgazn
mal olmaktan karlarak, hizmet olarak kabul edildiini sylemek mmkndr.
Bu deerlendirmeler nda karlksz yararlanma suunun dzenleni
amacna ve maddede yaplan deiikliin amacna deinilmelidir. 163. maddenin
gerekesinde esas olarak suun oluumu izah edilmekle birlikte, bu suun niin
hrszlk suu veya dolandrclk suu olmad belirtilmi ve toplu tama sistem-
lerindeki geilerden ve bakasna ya da kamuya ait telefon ebekesinden bedel
demeksizin yararlanmadan bahisle rnekleme suretiyle maddede tanmlanan
sua deinilmitir.
[20]
Yaplan deiikliin gerekesi incelendiinde ise; ncelikle
mevcut 163. maddenin gerekesine yer verilmi olduu anlalmakta, akabinde
de deiiklik gerekesi olarak esas itibariyle karlksz yararlanma kapsamnda
deerlendirilmesi gereken ve abonelik esasna gre yararlanlabilen elektrik enerji-
sinin, suyun veya doalgazn sahibinin rzas olmakszn tketilmesi eylemlerinin
de karlksz yararlanma olarak dzenlendiinden bahsedilmi olduu grl-
mektedir.
[21]
Yaplan deiiklik ile bir fiil, bir su tipinden (hrszlk) karlm
ve farkl bir su tipi (karlksz yararlanma) olarak kabul edilmitir.
[22]
Ancak
gereke de nazara alndnda, bu fiillerin niin artk hrszlk suu kapsamnda
deerlendirilmedii ve bu iki su tipi arasnda nasl bir fark olduu yahut da
hangi zelliklerinden dolay bu fiilleri esas itibariyle karlksz yararlanma suu
kapsamnda deerlendirmemiz gerektii tmyle belirsizdir. Bu tip fiillerin artk
karlksz yararlanma suu kapsamnda cezalandrlmas kanun koyucunun
tercihi olmakla birlikte, zellikle nitelikli hrszlk ve karlksz yararlanma
suu ayrmnn belirlenmesi ancak suun unsurlarnn deerlendirilmesiyle
mmkn olabilecektir.
B. Hrszlk Suunda Yaplan Deiikliklerin Karlksz Yararlanma
Suuna Etkisi
1. Hrszlk Suu ile lgili Yaplan Deiiklikler
6352 sayl Kanun ile zellikle hrszlk suunda, karlksz yararlanma
suuyla balantl nemli deiiklikler yaplmtr. Hem 141. maddede ener-
jinin tanr mal kabul edilmesiyle ilgili dzenleme hem de 142. maddede yer
alan elektrik enerjisinin nitelikli hrszlk kabul edilmesi ile ilgili dzenleme
yrrlkten kaldrlmtr. Ayrca 142. maddenin nc fkrasnda yer alan
dzenleme de bu madde kapsamnda braklm ve ceza miktar arttrlmtr.
[20] TBMM, Dnem: 22, Yasama Yl: 2, Sra Says: 664, s. 568 vd.
[21] Deiiklik gerekesi, kanun tasarsnn 62. maddesinde yer almtr.
Bkz. Eriim:http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0565.pdf, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
[22] Ancak bu fiilin ayn fiil olup olmad da tartlmaldr. Burada her iki suun unsurlar
bakmndan deerlendirme yapldnda dzenlemelerin birebir ayn kavram ifade ettiini
sylemek her olayda mmkn olmayacaktr.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
457 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
6352 sayl Kanun deiiklii ile 141. maddenin ikinci fkras ve 142.
maddenin birinci fkrasnn f bendi yrrlkten kaldrlm
[23]
ve bu itibarla
da elektrik enerjisi hakknda ilenen fiiller hrszlk suu kapsamndan ka-
rlmtr. Ancak bu ynde karlksz yararlanma balkl maddeye bir ek fkra
getirildiinden bu fiillerin artk su oluturup oluturmad tespit edilmeye
allrken karlksz yararlanma suunun unsurlar kapsamnda deerlendirme
yaplmas gerekecektir.
Hrszlk ve karlksz yararlanma sularnda enerji kapsamnda ele aln-
mas gereken nitelikli hrszlk hali, 6352 sayl kanunda yaplan deiiklikler
dikkate alndnda tartma konusu yaratabilecek niteliktedir. Bu kapsamda,
karlksz yararlanma ve hrszlk suunun gemiteki ilikisine ve temel fark-
llklarna gemeden nce 142. maddenin nc fkrasnn -sv veya gaz
halindeki enerji hakknda ilenen birtakm fiillerin- hrszlk suu kapsamnda
braklmas yorumlanmaya allacaktr.
6352 sayl Kanunla; sv veya gaz halindeki enerjiye ait tesislerde hrsz-
lk suunun ilenmesi ile ilgili olarak madde metninde yalnzca ceza miktar
deitirildiinden eski uygulama aynen devam edecektir. Ancak bu yaptrm
deiiklii dnda madde metninin anlatm ile ilgili deiiklik yaplmamas
ve bu konuda daha nce de retide dile getirilmi olan eletirilerin nazara
alnmamas bir eksiklik olarak gze arpmaktadr.
6352 sayl Kanun deiikliinden nceki dnemde de; 142. maddenin
nc fkrasnda yer alan metnin farkl yorumlarn yaplmasna sebebiyet vere-
cek nitelikte olduu ve net bir biimde hangi fiillerin bu kapsamda olduunun
anlalamadn sylemek mmkndr. rnein, madde metninde kullanlan
ve balac sebebiyle suun sadece sv veya gaz halinde bulunan enerji hakknda
ilenmesi nitelikli halin olumas iin yeterli olacak mdr yoksa ayn zamanda
bunlarn nakline, ilenmesine veya depolanmasna ait tesislerde ilenmesi mi
gerekmektedir; bu konu belirsiz kalmaya devam edecektir.
[24]
Bu madde metni karmakl bir yana braklrsa, burada deinilmesi
gereken konu, ncelikle 142. maddenin nc fkrasnn hrszlk suu ile
ilgili maddeden karlmam olmas nedeniyle kaak enerji kullanm ile ilgili
olarak birok sorunun domasdr. Kaak enerji kullanm hangi hallerde hr-
szlk suunun nitelikli hali hangi hallerde karlksz yararlanma suunun yeni
eklenen nc fkras kapsamnda deerlendirilecektir? Elektrik enerjisi ve
abonelik esasna gre kullanlan su ve doalgaz karlksz yararlanma suunun
kapsamna alnmken sv veya gaz halindeki enerji hakknda ve bunlara ait
[23] Bkz. 6352 sayl Kanun, srasyla md. 105/5-a ve md. 82.
[24] 765 sayl TCKda ise; sv veya gaz halinde yaktlar nakleden boru hatlarndan veya
bunlarn depolarndan ilenirse eklinde ifade edilmitir.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
458 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
tesislerde ilenen baz kaak kullanmlarn hrszlk suu kapsamnda braklm
olmasnn gerekesi nedir? Acaba 6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklik-
lere ramen enerji hakknda ilenen suun yine hrszlk suunun konusunu
oluturabilecei dncesiyle 142. maddenin nc fkrasnn hrszlk suu
kapsamnda braklm olmas, abonelik esasna gre kullanlan kaak enerjinin
ise daha basit bir su olarak grlerek karlksz yararlanma suunun iine
alnmas mmkn mdr? Suun basit ekli karlksz yararlanma suunu
olutururken yer itibariyle ayrm yaplarak tesislerde ilenmesi halinde nitelikli
hrszlk suu mu oluacaktr? Bu itibarla kaak enerji kullanmnn aboneler
bakmndan olan basit hali karlksz yararlanma suunun kapsamna alnm;
ancak tesislerle ilgili olan nitelikli hali hrszlk suunun kapsamnda kalm
diyebilir miyiz?
ncelikle bu sorulara verilecek en net cevabn deiiklik yapan madde
gerekelerinde bulunmas gerektii ancak gerekede de bu konuyla ilgili ok
snrl bir cevap bulunabildii belirtilmelidir. Yaplan deiiklik ile, sv veya gaz
halindeki enerji tesislerinde ilenen sularda bir dier deyile 142. maddenin
nc fkrasnda yer alan sularda cezalar artrlm ve buna gereke olarak
da lkemizin corafi konumu ve enerji kprs olmasna ynelik stratejik
hedefinden, bu sularla mcadelenin daha nemli hale gelmesinden ve sula
daha etkin mcadele edilmesinden bahsedilmi ve cezann artrlmas hususuna
deinilmitir.
[25]
Madde ile ilgili meclis grmelerinde de bu konuya hassasiyet
gsterildii ve sula mcadele bakmndan cezalarn arlatrld dile getiril-
mitir.
[26]
Ancak suun konusu, enerjinin tanr mal olmas/olmamas, enerji
hakknda ilenen baz fiillerin niin karlksz yararlanma suu kapsamna
alnrken fiilin tesislerde ilenmesi halinin niin hrszlk olarak kabul edildii
gibi hususlar gerekede yer almamtr. Karlksz yararlanma suuna eklenen
nc fkra ile ilgili olarak da bir cmle ile esas itibaryla karlksz yararlanma
kapsamnda deerlendirilmesi gereken bir su olduundan bahsedilmitir. Ancak
esas itibariyle karlksz yararlanma suu ne demektir? Tarihsel geliim sreci
ierisinde yahut da eitli lke kanunlarnda yer alan esas itibariyle karlksz
[25] Bkz. ilgili madde deiiklik gerekesi,
Eriim: http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss278.pdf, Eriim Tarihi:
07.08.2012.
[26] Bkz. Trkiye Byk Millet Meclisi Genel Kurul Tutana, 24. Dnem, 2. Yasama Yl,
129. Birleim, 01.07.2012.
Eriim:http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_baslangic?P4=212
15&P5=H&PAGE1=1&PAGE2=231, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
Ayrca belirtmek gerekir ki benzer gerekelerle bu durumun mala zarar vermenin de nitelikli
hali olarak dzenlenmesi kanun tasarsnda yer alm ancak bu madde yasalamamtr.
Bkz. kanun tasarsnn metni, Eriim: http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0565.pdf,
Eriim Tarihi: 29.07.2012
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
459 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
yararlanma saylan birbirinden olduka farkl fiiller sz konusudur. Ayrca bu
almada da ksaca deinilmeye alld zere Trk ceza kanunlarnda da
yaplan deiikliklerle ve uygulama ile, karlksz yararlanma oluturan fiiller
sre iinde ok fazla deimitir. Bu anlamda yerlemi esas itibariyle kar-
lksz yararlanma fiili bulunduunu sylemek gtr ve bu nedenlerle de bu
gereke tatmin edici olmaktan uzaktr.
Hukuki bir deerlendirmenin yaplabilmesi iin; ncelikle belirtildii zere
fiil, karlksz yararlanma suunun unsurlar ve hrszlk suunun kapsam
erevesinde tespit edilmelidir. Sv veya gaz halindeki enerji hakknda ilenen
bir fiilin abonelik esasna gre yararlanlabilen bir enerji mi olduu ve enerjiye
ait tesislerde ilenip ilenmedii ncelikle belirlenmeli ve bu kapsamda dier
koullar dikkate alnmaldr. Ancak vurgulamak gerekir ki, 142. maddenin
nc fkrasnn hala hrszlk suu olmas bir dier deyile enerjinin baz
kullanmlarnda hrszlk baz kullanmlarnda ise karlksz yararlanma olarak
kabul kanaatimizce yerinde olmamtr.
2. Karlksz Yararlanma ve Hrszlk Suu likisine 6352 Sayl
Kanunun Etkisi
Hrszlk suu ile karlksz yararlanma suu tarihsel srete birbiri ile yakn
iliki iinde olan iki su tipidir. nceleri hrszlk olarak kabul edilen bir fiil
daha sonra karlksz yararlanma olarak deerlendirilmiken; kimi zamansa
bu sularn tanmlanmasnda bir fiilin niin dieri olmad vurgulanmtr.
6352 sayl Kanun ile de hrszlk suu ile ilgili maddelerde deiiklik yaplarak
hrszlk ve karlksz yararlanma sular bir kez daha birbirinin yerine gemitir.
Hrszlk ve karlksz yararlanma sularnn benzer ynleri bulunmakla birlikte
aslnda bu sularn zellikle korunan hukuksal deer, fiil, suun konusu ve
suun manevi unsuru kapsamnda farkllklar bulunduu aktr. Karlksz
yararlanma ve hrszlk suu arasndaki gemiteki iliki ve hrszlk suu ile
karlksz yararlanma suunun hangi ynlerden birbirinden ayrldklar tespit
edilirken 6352 sayl Kanunla yaplan deiiklikler de dikkate alnarak bu fark-
llklarn devam edip etmedii zerinde durulmaya allacaktr.
a. Karlksz Yararlanma ve Hrszlk Suu Arasndaki Gemiteki
liki
6352 sayl Kanunla yenilenen durumda; karlksz yararlanma ve hrszlk
sular arasndaki zellikle gemiteki iliki yeniden gndeme gelmitir. Bu
konuda zellikle de telefon hatlarnn tanr mal nitelii ile mal ve hizmet
ayrm, birtakm fiillerin hrszlk suu ya da karlksz yararlanma suunun
hangisinin kapsamnda olduu ve enerjinin tanr mal niteliinin karlksz
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
460 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
yararlanma ve hrszlk suuna etkileri incelendiinde 1990 yllarnda karlksz
yararlanma ve hrszlk sular ile ilgili dile getirilen birtakm tartmalarn 6352
sayl Kanun sonrasnda da devam edecei anlalmaktadr.
5237 sayl TCK ile karlksz yararlanma suunun tipik rnei olarak
belirtilen telefon hatlarndan yararlanma, aslnda yarg kararlaryla 765 sayl
TCK dneminde hrszlk olarak kabul edilmitir. Yargtay tihad Birletirme
Genel Kurulunun 6.4.1990 tarihli kararnda
[27]
telefon hizmetinden eitli usul
ve yntemlerle saplama yapmak suretiyle bedelsiz ve kaak yararlanmann hr-
szlk suunu oluturduu belirtilmi olduundan, 5237 sayl TCK yrrle
girene kadar bu itihad birletirme karar kapsamnda telefon hizmetlerinden bu
ekilde yararlanmak hrszlk suu olarak kabul edilmitir.
[28]
765 sayl Kanunun
karlksz yararlanma suunu dzenledii 521/a ve 521/b maddelerinde yer alan
dzenlemeler de dikkate alndnda telefon hattndan bedelsiz yararlanma ya
da ifreli veya ifresiz yaynlardan bedelsiz yararlanma gibi karlksz yararlanma
oluturan fiiller bu kapsamda deerlendirilememektedir. Yukarda bahsi geen
itihad birletirme karar, retideki eletirilere ramen
[29]
765 sayl TCKnn
yrrlkte olduu dnemde geerliliini devam ettirmi ve bu fiil hrszlk suu
kapsamnda deerlendirilmitir. Bu sebeple kanunda yer alan dzenleme gerei
deil; itihad birletirme karar gerei telefon hattndan yararlanma hrszlk
olarak nitelendirilmitir.
[30]
Bu sreten sonra da hrszlk suunu oluturan birtakm fiillerin su vasf
karlksz yararlanma olarak deimi ve 6352 sayl Kanunla da yine hrszlk
suu kapsamndaki fiil karlksz yararlanma iine alnmtr. 1990 tarihli
tihad Birletirme Karar ile hrszlk olarak kabul edilen telefon hattna sap-
lama yaparak bedelsiz konuma yapma fiili, 5237 sayl Kanunda karlksz
[27] Yargtay tihad Birletirme Genel Kurulu, 6.04.1990 tarih, 1989/2 E, 1990/3 K.
[28] Ancak bu karardan sonra dahi zellikle 765 sayl TCKya biliim alannda sularn
eklenmesi ile bu kez telefon hattna saplama yapmak fiilinin biliim alannda sular
kapsamnda deerlendirilip deerlendirilemeyecei tartma konusu olmu, Yargtay
Ceza Genel Kurulu tarafndan, 25.06.1996 tarih, 1996/6-151 E, 1996/152 K. sayl ilam
ile; telsiz telefonla bakasnn frekansna girerek konuulmas fiilinin biliim alannda
sular bal altnda 3756 sayl Kanunla yeniden dzenlenen 765 sayl TCKnn 525.
maddesine gre deil, 491/ilk maddesine gre cezalandrlmas gerektii hususu tekrar
vurgulanmtr.
[29] 765 sayl Kanunun yrrlkte olduu dnemde retide bu konuda tartmalar gndeme
getirilmi, 491. maddeye ilave edilen ek fkraya ramen, bedeli denmeksizin ve hukuk
d yollarla bakasna ya da kamuya ait telefon ebekesinden yararlanlmas durumunda
hrszlk suunun olumayaca ve bu fiilin aslnda karlksz yararlanmann tipik bir
rneini oluturduu hususu dile getirilmitir. Bkz. ZGEN/AHN, a.g.e, s. 39.
[30] Belirtilen dnemlerde dahi ifreli yaynlar ile ilgili olarak herhangi bir madde yahut balayc
bir karar olmadndan 5237 sayl Kanundan nceki dnemde 5237 sayl TCKnn 163.
maddesinin ikinci fkrasnda dzenlenen elektromanyetik dalgalarla yaplan ifreli veya
ifresiz yaynlardan yararlanma hrszlk kapsamnda deerlendirilmemekteydi.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
461 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
yararlanma olarak kabul edilmi;
[31]
6352 sayl Kanun ile de her iki dnemde
hrszlk kabul edilen fiiller karlksz yararlanma olarak kanunda aka dzen-
lenmitir. Bu itibarla da; karlksz yararlanma suunun kapsam hrszlk suuna
yaklaarak bu ynde geniletilmitir.
Enerjinin tanr mal olarak kabul edilmesinin ve bu kapsamda hrszlk
suu kapsamna konu olarak cezalandrlmasnn tarihsel geliim sreci ince-
lendiinde de; bu durumun karlksz yararlanma fiillerinin su olarak kabul
edilmesine benzedii grlmektedir.
765 sayl TCK dneminde kaak elektrik kullanmnn aka bir su ola-
rak dzenlendii madde, kanunun yrrle girdii dnemde mevcut deildi.
765 sayl TCKnn 491. maddesinde, ayn zamanda karlksz yararlanma
suuna ilikin dzenlemenin de getirildii 3756 sayl Kanun ile deiiklik
yaplm ve elektrik hrszl su olarak dzenlenmitir. Yaplan bu deiiklik
ile 491. maddeye ekonomik bir deer tayan her trl enerji de tanabilir mal
saylr fkras ile sv veya gaz halindeki yaktlarn nakledilmesiyle ilgili eitli
deiiklikler eklenmitir.
6352 sayl Kanun ncesi 5237 sayl TCKnn 141. maddesine 765 sayl
TCKda yer alan enerji ile ilgili dzenleme tanabilir kelimesi tanr ek-
linde deitirilmek suretiyle aynen alnmtr. Buna gre; 5237 sayl TCKda,
ekonomik bir deer tayan her trl enerji tanr mal saylmakta ve bu itibarla
zilyedinin rzas olmadan bakasna ait ekonomik bir deer tayan her trl
enerjiyi, kendisine veya bakasna bir yarar salamak maksadyla bulunduu
yerden alma fiili, hrszlk suu olarak deerlendirilmekte idi. Ayrca TCKnn
142/1-f maddesi uyarnca hrszlk suunun elektrik enerjisi hakknda ilenmesi
nitelikli hal olarak dzenlenmi bulunmakta idi. 6352 sayl Kanunla yaplan
deiiklikte ise hrszlk suuyla ilgili 141. maddenin ikinci fkras yrrlkten
kaldrlmtr.
Bu itibarla da; 6352 sayl Kanunla halen ekonomik deer tayan ener-
jinin ceza hukuku bakmndan tanr mal sayldn ve hrszlk suunun
konusunu oluturabileceini sylemek mmkn deildir. Ancak bu konuyla
ilgili TCKnn 142. maddesinin nc fkrasnda yer alan dzenlemenin
hala hrszlk suu kapsamnda braklm olmasnn yarataca sorunlar da
grmezden gelinmemelidir.
[31] Yargtayn da kararlarnda, karlksz yararlanma suunun tipik rnei olarak
nitelendirebileceimiz telefon hattna balant yaplarak karlksz grme yapmak
eklindeki fiilin, 5237 sayl TCKnn 141. maddesinin birinci fkrasndaki hrszlk suunu
deil; 163. maddesinin ikinci fkrasndaki karlksz yararlanma suunu oluturduu
birok kez vurgulanmtr. Bkz. Yargtay 6. Ceza Dairesi, 5.02.2008 tarih, 2007/7431 E,
2008/1016 K. Ayn ynde, Yargtay 6. Ceza Dairesi, 28.05.2007 tarih, 2006/17827 E,
2007/6918 K.; Yargtay 6. Ceza Dairesi, 21.05.2007 tarih, 2006/15767 E, 2007/6191
K.; Yargtay 6. Ceza Dairesi, 30.06.2009 tarih, 2008/21993 E, 2009/10834 K.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
462 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Bu kapsamda dikkat ekilmesi gereken bir dier konu, 6352 sayl Kanunla
yaplan deiiklik ile 1991 ylnda yaplan deiiklikten nceki tartmalarn
yeniden gndeme gelmesinin sz konusu olabileceidir. 1991 ylnda yaplan
deiiklikler ile 6352 sayl kanunda olduu gibi hrszlk ve karlksz yararlanma
sular birlikte ele alnmtr. Ancak 6352 sayl Kanundan farkl olarak 1991
ylnda yaplan deiikliklerde karlksz yararlanma sular ilk kez kanunda
yer alm, enerjinin kaak olarak kullanlmas da karlksz yararlanma olarak
deil; hrszlk suu olarak kabul edilerek kanuna eklenmitir. Bu itibarla da,
yukardaki paragrafarda deinilen telefon hatlarndan kaak kullanm ve enerji
ile ilgili yaplan tartmalar da gzetildiinde, hrszlk ve karlksz yararlanma
oluturan fiillerin neler olduu konusunda daha nce retide yer alan tart-
malar yeniden gndeme gelecektir.
[32]
Karlksz yararlanma ve hrszlk suu ilikisi ile ilgili bu tartmalar, kar-
lksz yararlanma suuna ilikin 163. maddenin ak dzenlemesi karsnda
nemini yitirmi olsa da 6352 sayl Kanunla 163. maddeye eklenen fkra, bu
grleri dikkate alma zorunluluu dourmutur. 5237 sayl TCKnn hazr-
lanmasnda kanun koyucu, ekonomik deer tayan enerjiyi tanr mal kabul
ettii halde telefon konumalar ile televizyon yaynlarn mal olarak kabul
etmeyerek zel bir dzenleme yapmtr.
[33]
Telefon hatlar ile frekanslarndan
veya elektromanyetik dalgalarla yaplan ifreli veya ifresiz yaynlardan bedelsiz
yararlanmann enerjinin alnmas olmad, enerjinin ara olarak kullanlmas
suretiyle sunulan hizmetin bedelsiz kullanlmas olduu ve bu fiilin de TCKnn
163. maddesi ile ayr bir su olarak tanmland retide dile getirilmitir.
[34]
Bu itibarla da karlksz yararlanma suunun mevcut dzenlemesinde
telefon hatlarnn ve ifreli ve ifresiz yaynlarn enerji kapsamnda deerlendiril-
memesi ve hizmet olarak zel dzenleme yaplmas yerinde olmu; ancak 6352
sayl Kanun ile yaplan deiiklik ile elektrik enerjisinin, suyun ve doalgazn
asl olarak hizmete ilikin bir su tipi olan karlksz yararlanma suunun iine
alnarak hizmete dnmesi ve bu zel dzenlemede yer bulmas; ancak sv
veya gaz halindeki enerjinin kaak olarak kullanmnn ayn zamanda hrszlk
olarak da deerlendirilebilmesi hem olumlu hem de olumsuz sonulara sebebiyet
verecek nitelikte dzenlenmitir.
[32] Ayrca bu tartmalarn bir boyutu da enerjinin (elektrik, su veya doalgazn) hrszlk
suu kapsamnda olmamas gerektii yahut da zellikle de karlksz yararlanma suu
kapsamnda saylmas gerektii eklindedir. Ancak o dnemlerde; telefon hatlar ve
frekanslarnn ya da elektromanyetik dalgalarn, internet balantlarnn, ifreli yayn
hatlarnn ekonomik bir deer tayan her trl enerji kapsam iinde deerlendirilip
deerlendirilemeyecei hususu zerinde durulduundan bahsedebilme imkn yoktur.
[33] BAKICI, a.g.e, s. 884.
[34] MERAN Necati; Sahtecilik Malvarl Biliim Sular ile Ekonomi ve Ticaret Alannda
Sular, 2. Bask, Sekin Yaynclk, Ankara 2008, s. 317.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
463 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
b. Karlksz Yararlanma ve Hrszlk Suu Arasndaki Temel
Farkllklar
Karlksz yararlanma suu ile hrszlk suu arasndaki temel farkllk; kar-
lksz yararlanma suunun madde gerekesinde de vurguland zere ncelikle
tanr mal ayrmndan hareket edilerek belirlenmektedir. Bunun yan sra
bu sular; fail, hukuki konu, madur, fiil, hukuka aykrlk, kusurluluk gibi
birok ynden birbirinden ayrlmaktadr. 6352 sayl Kanunla yaplan deiik-
likler de korunan hukuki deer, madde metinlerinde kullanlan kavramlar, fiil,
suun tamamlanma an gibi konularda bu sular arasndaki ayrma deinmeyi
gerektirmitir.
Karlksz yararlanma suu ile hrszlk suunun farkll zellikle suun
konusu bakmndan ortaya kmaktadr. Karlksz yararlanma suuna ilikin
163. maddenin gerekesinde hem birinci fkradaki hem de ikinci fkradaki
fiiller bakmndan ayr ayr karlksz yararlanma sularnda tanabilir bir mal
bulunmad vurgulanarak bu sebeple karlksz yararlanma suunu oluturan
fiillerin hrszlk kapsamnda deerlendirilemeyecei belirtilmitir. Tm bu
fiillerde tanr bir maln rzasz alnmas sz konusu olmad iin bu fiiller
hrszlktan ayr mtalaa edilmitir.
[35]
Bu kapsamda bu iki su bakmndan mal
ve hizmet ayrm yaplmaktadr.
[36]
rnein kola veya yiyecek maddeleri veren
otomatlara mdahale ile bedel demeksizin bu mallarn almnn sz konusu
olmas halinde karlksz yararlanma suu deil, hrszlk suu oluacaktr. Ayrca
karlksz yararlanma suunun madde metninde, otomatlar aracl ile sunulan
hizmetten bahsedildii iin otomatlarn hizmete ilikin olmas gerektii vurgu-
lanmaldr. Bu sebeple de karlksz yararlanma ile hrszlk suunun konusu
zellikle mal ve hizmet ayrm bakmndan belirlenmektedir. Ancak hrszlk
suunun oluabilmesi iin bir tanr maln sz konusu olmas gerektii dikkate
alndnda; daha nce tanr mal olarak kabul ettiimiz ekonomik deerdeki
enerjiyi (en azndan abonelik esasna gre yararlanlabilen elektrik enerjisi, su
ve doalgaz) yaplan deiiklik ile artk tanr mal deil, karlksz yararlanma
suunun yapsna uygun olarak bir hizmet kabul etmek yanl olmayacaktr.
[35] SOYASLAN Doan; Ceza Hukuku zel Hkmler, 6. Bas, Yetkin Yaynlar, Ankara
2006, s. 380.
[36] retide de; karlksz yararlanma suunun birinci fkrasnda yer alan otomatlar arasnda
mal ve hizmet veren otomat ayrm yaplmaktadr ve mal otomatlarndan bedel demeksizin
otomata mdahale ile mal alnmas fiilinin karlksz yararlanma suunu deil, hrszlk
suunu oluturduu eklindeki gr baskndr. Bkz. MALKO smail/GLER Mahmut;
Uygulamada Trk Ceza Kanunu zel Hkmler, Cilt:IV, Adil Yaynevi, Ankara 1996,
s. 4713; NDER Ayhan; ahslara ve Mala Kar Crmler ve Biliim Alannda Sular,
Filiz Kitabevi, stanbul 1994, s. 486; ESEN, a.g.e, s. 406.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
464 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
Karlksz yararlanma suu ile hrszlk suunu dzenleyen madde metinle-
rinde kullanlan kavramlar bu sulardaki bir dier nemli farkll oluturmak-
tadr. Ayrca zellikle 6352 sayl Kanun ile yaplan deiiklikte de sistematik
adan kullanlan dil incelendiinde farkl ifadelerin yer ald anlalmaktadr.
Bu kavramlardan en nemlileri hrszlk ve karlksz yararlanma sularnda
kullanlan sahibinin ve zilyedinin kavramlardr. Korunan hukuki deer,
madur ve rza konusunda yaplacak deerlendirmede de bu kavramlar nemli
bir farkllktr.
6352 sayl Kanunla karlksz yararlanma suuna eklenen fkrada yer alan
sahibinin kavram da nazara alndnda korunan hukuki deerin karlksz
yararlanma suunda deitii ve hrszlk suunda retide dile getirilen farkl
grlerin karlksz yararlanma suu bakmndan da gndeme gelebilecei
anlalmaktadr. Hrszlk suu ile korunan hukuki deerin ne olduu konu-
sunda retide farkl grler dile getirilmitir. Bir gre gre korunan hukuki
deer mlkiyetken
[37]
bir dier gre gre zilyetlik
[38]
bir baka gre gre
de zilyetliin yararlanmasna olanak salanan haklar
[39]
veya bir btn olarak
mlkiyet, malvarl ve zilyetlik haklardr.
[40]
Hrszlk suuna ilikin 141.
maddenin metninde; zilyedin rzas olmadan ifadesi kullanlmtr. Karlksz
yararlanma suunun dzenlendii 163. maddenin ikinci fkrasnda da sahibi-
nin veya zilyedinin rzas olmadan ifadesi yer ald iin hrszlk suu ile ilgili
retide belirtilen zilyetlik veya mlkiyet tartmalar karlksz yararlanma suu
bakmndan 6352 sayl Kanun deiiklii ncesi yersizdir. Ancak 6352 sayl
Kanunla karlksz yararlanma suuna eklenen nc fkrada; sahibinin rzas
olmadan ifadelerine yer verilmitir. Tarafmzdan da hrszlk suunun hukuki
konusu zilyetlik olarak kabul edildiinden, bu kapsamda yaplan deerlendir-
mede kaak elektrik enerjisi kullanmnda daha nce zilyetliin korunduu
ancak yaplan deiiklik ile artk bu fiiller karlksz yararlanma kapsamnda
deerlendirildiinde mlkiyetin korunduu sonucuna ulalmaktadr. Ancak
vurguland zere bu deiiklik ile hem daha nce hrszlk olarak kabul edi-
len fiil bakmndan hem de karlksz yararlanma suunun iki fkras arasnda
farkllk yaratlmtr.
[41]
[37] TEZCAN Durmu/ ERDEM Mustafa Ruhan/NOK R. Murat; Ceza zel Hukuku,
Sekin Yaynclk, Ankara 2006. s. 473.
[38] DNMEZER, a.g.e, s. 584.
[39] CENTEL Nur/ZAFER Hamide/AKMUT zlem; Trk Ceza Hukukuna Giri, 3. Bas,
Beta Yaynevi, stanbul 2005, s. 283.
[40] PARLAR, HATPOLU, 2006, s. 40; ARSLAN etin/AZZAAOLU Bahattin; Yeni
Trk Ceza Kanunu erhi, Asil Yayn Datm, Ankara 2004, s. 619.
[41] Ayrca 142. maddenin nc fkras muhafaza edildiinden, sv veya gaz halindeki
enerjinin nakli, ilenmesi ya da depolanmas ile ilgili tesislerde halen zilyetliin korunduunu
sylemek de yanl olmayacaktr.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
465 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Mlkiyet ve zilyetlik ayrm ve buna bal olarak dile getirilen farkl grler
madur bakmndan da geerli olacaktr. Suun hukuki konusunun ne olduu
suun maduru bakmndan yaplacak deerlendirmede de byk nem ta-
dndan 6352 sayl Kanunla yaplan deiiklik, bu ynden de karlksz
yararlanma suunu etkilemitir.
Mlkiyet ve zilyetlik tartmasnda bir dier nemli konu rzadr. zel-
likle karlksz yararlanma ve hrszlk suunda madde metinlerinde yer alan
dzenleme nedeniyle hukuka uygunluk nedeni ve suun unsurlar kapsamnda
retide dile getirilen gr ayrlklar 6352 sayl Kanunla yine devam edecektir.
Hem hrszlk suunun hem de karlksz yararlanma suunun oluabilmesi
iin rzann olmamas gerekir ve bu durum madde metinlerinde yer almaktadr.
Bu kapsamda fiil, ancak rza olmakszn ilendii takdirde cezalandrlabilecek-
tir.
[42]
Ancak 163. maddenin ikinci fkrasnda sahibinin veya zilyedinin rzas
olmadan ifadesine aka madde metninde yer verildii iin, bu suta rzann
hukuka uygunluk nedeni mi olduu yoksa suun unsuru olarak m deerlen-
dirilecei retide tartma konusu olmutur.
[43]
6352 sayl Kanun ile eklenen
fkrada; sahibinin rzas olmadan kavramna yer verildiinden bu tartma bu
fkra bakmndan da geerli olacaktr.
[44]
Tm bunlara ilave olarak vurgulamak
gerekir ki, salt rzann olmas failin karlksz yararlanma oluturan fiilinden
cezalandrlmamasna yeterli deildir. Rzay, aklama yeteneine sahip olan
hak sahibinin aklamas ve belirli koullarn gereklemesi gerekir. Rza, kii-
nin zerinde tasarrufta bulunabilecei bir konuda ve hukuken tannan artlar
kapsamnda olmaldr.
Bu deerlendirmeler nda 6352 sayl Kanun ile getirilen deiikliklerin,
sahiplik kavramnn vurgulanm olmas nedeniyle karkla sebebiyet vere-
cei dnlmektedir. zellikle de daha nce elektrik hrszl olarak kabul
[42] rnein internet aboneliine sahip olan kiinin ayn sistemden abone olmayan komusunu
yararlandrmasn salamas halinde bu suun olumayaca sylenebilir. Bkz. ZBEK
Veli zer; TCK zmir erhi, 4. Bask, Sekin Yaynclk, Ankara 2008, s. 1312. Ancak
burada hukuki uyumazlk, hizmet sunan ve alan ayrm yaplmaldr. Bu konudaki
deerlendirmeler iin bkz. KAYA, yaymlanmam ykseklisans tezi, s. 64 vd.
[43] retide bu konu iki farkl gr mevcuttur. Bir gre gre; 163. maddenin ikinci
fkrasnda dzenlenen fiillerin su oluturmas iin telefon hatlarnn veya ifreli ve ifresiz
yaynlarn sahibinin veya zilyedinin rzas madde metninde aka belirtilmi olduundan,
bu fiillerde madurun rzasnn hukuka uygunluk nedeni deil, suun unsuru olduu dile
getirilmitir. Bkz. ARTU Mustafa; Malvarlna Kar Sular, Kartal Yaynevi, Ankara
2007, s. 509. retide rzann yokluunun suun olumsuz unsurlar teorisi kapsamnda
ve ilgili suun maddi unsurlar balamnda mtalaa edilmesi gereken bir olumsuz unsuru
oluturduu da belirtilmektedir. Bu gr iin bkz. ZGEN zzet; Trk Ceza Hukuku
Genel Hkmler, 4. Bas, Sekin Yaynclk, Ankara 2009, s. 323.
[44] Kanunda ayrca eitli sularda zel olarak ilgilinin rzas kavramna yer verilmitir.
rnein; 5237 sayl TCK md. 90, 91, 99, 101, 116, 132, 133, 141, 245.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
466 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
edilen fiillerde bu karklk daha belirgin olacaktr. Ayrca burada bir eliki
de zararn tazmini boyutunda sz konusudur.
[45]
Kanaatimizce 6352 sayl
Kanunla, 163. maddeye eklenen nc fkrada maddenin ikinci fkrasnda
olduu gibi sahibinin ve zilyedinin kavramlarnn bir arada kullanlmamas
nemli bir eksiklik olmutur.
Karlksz yararlanma ve hrszlk sularnda bir dier nemli farkllk fiil
bakmndandr. Her iki su tipinde yukarda deinilen tartmalar bir yana
brakldnda korunan hukuksal deerin bir btn olarak malvarl olduu
sonucuna varlmakla birlikte hrszlk ve karlksz yararlanma sularn olutu-
ran fiiller ele alndnda iki su tipinin birbirlerinden tamamen farkl olduu
anlalmaktadr.
[46]
Karlksz yararlanma ve hrszlk suu arasndaki bir dier fark da, hrsz-
lk suunun tamamlanmas iin maln bulunduu yerden alnmasnn yeterli
olmas bununla birlikte ayrca kiinin bu maldan yararlanm olmasnn zorunlu
olmamas; ancak karlksz yararlanma suunda ise, suun yararlanma ile
tamamlanmasdr. Hrszlk suunda failin kendisine veya bakasna bir yarar
salamak amacyla eyay bulunduu yerden almas gerekli ve yeterlidir. Ayrca
yarar salamasna gerek yoktur. Ancak bahsedildii ekilde karlksz yarar-
lanma suunun oluabilmesi iin yararlanma gereklidir. Bu anlamda netice
ve suun oluumu ile failin niyeti bakmndan da bu sular arasnda farkllk
bulunmaktadr. Bir kez daha 6352 sayl Kanunla karlksz yararlanma olarak
TCKnn 163. maddesine eklenen nc fkrann daha nce elektrik hrszl
olarak kabul edilen sutan farkllat bu anlamda elektriin kaak olarak
kullanlmasnn artk hrszlk deil karlksz yararlanma suunun unsurlar
bakmndan yaplacak deerlendirmeyle belirlenecei sonucuna ulalmaktadr.
C. Yaptrm
6352 sayl Kanun ile karlksz yararlanma ve hrszlk sularn etkileyecek
ekilde yaptrmlar deimitir. Karlksz yararlanma suuna eklenen fkrada
yer alan yaptrm, hem 163. maddenin dier fkralarna gre eitli ynlerden
farkldr hem de daha nce hrszlk olarak kabul edilen fiile gre farkldr.
[45] Nitekim etkin pimanlk ile ilgili maddede yaplan deiiklikte de madurun, kamunun veya
zel hukuk tzel kiisinin zararnn giderilmesinden bahsedilmitir. Bu konu almann
Etkin Pimanlk balkl ksmda incelenmitir. Bkz. s. 21 vd.
[46] Hrszlk suunda fiil, tanr zilyedinin rzas olmadan bulunduu yerden almadr.
Karlksz yararlanma suunda fiil ise almann Karlksz Yararlanma Suunda Yaplan
Deiiklikler balkl ksmda ele alnmtr. Bkz. s. 7 vd.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
467 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
Ayrca 6352 sayl Kanunla 142. maddenin nc fkrasnda yer alan nitelikli
hrszlk suunda da yaptrm deimitir.
[47]
6352 sayl Kanun ile 163. maddeye eklenen fiil, yaptrm ile ilgili olarak,
hem miktar hem de tr ynnden bu maddedeki dier fiillerden ayrlmaktadr.
lk olarak, yaptrm miktar ynnden, maddenin birinci fkras, iki aydan alt
aya kadar hapis veya adli para cezas ve ikinci fkras, alt aydan iki yla kadar
hapis veya adli para cezas ngrrken; (yeni) nc fkras, bir yldan
yla kadar hapis cezasna yer vermektedir. yleyse, (yeni) nc fkra, ilk iki
fkraya nazaran daha ar bir yaptrm iermektedir. Dahas, bu yaptrm mik-
tar, zellikle erteleme ve hkmn aklanmasnn geri braklmas ynnden
farkl sonular da dourabilecektir; nk maddenin ilk iki fkrasndaki hapis
cezasnn st snr iki yln altnda belirlenirken; (yeni) nc fkras bu snr
yl olarak ngrmektedir. kinci olarak, yaptrm tr ynnden, maddenin
ilk iki fkras, hapis cezas ile adli para cezasna seenek yaptrmlar olarak yer
verirken; (yeni) nc fkras, yalnzca hapis cezas ngrmektedir.
Ayrca, 6352 sayl Kanun ile karlksz yararlanma olarak 163. maddeye
eklenen fiil, daha nce kapsamnda olduu hrszlk suu nazara alndnda,
daha az bir yaptrm ile karlk bulmutur. Buna gre, elektrik enerjisinin kaak
olarak kullanm, 6352 sayl Kanun deiiklii ncesi, 5237 sayl TCK md.
142/1-f gerei iki yldan be yla kadar hapis cezas ile cezalandrlmaktayd.
Yeni dzenlemeye gre ise, karlksz yararlanma saylan, abonelik esasna gre
kullanlan elektrik enerjisinin maddede belirtilen artlar altnda tketilmesi
hali, bir yldan yla kadar hapis cezas ile karlanmaktadr. yleyse, burada
yaptrm ynnden bir indirim sz konusudur. Bundan baka, 6352 sayl
Kanun ile getirilen deiiklikler, gerek su unsurundaki deiiklikler gerek
yaptrmdaki azalma ynleriyle sank lehine kabul edilmelidir.
Yaptrm konusuyla ilgili olarak karlksz yararlanma ve hrszlk sularnda
6352 sayl Kanunla yaplan deiikliklerin, orantl olup olmad da tartlma-
ldr. 142. maddenin birinci fkras gereince elektrik enerjisi hakknda ilenen
hrszlk suunun yaptrm, 163. maddenin (yeni) nc fkrasndaki su ile
karlatrldnda ceza miktarnn dm olduu anlalmaktadr. Ayrca 142.
maddenin nc fkrasnda yer alan sv veya gaz halindeki enerji hakknda
ve bunlara ait tesislerde ilenen hrszlk sularnda 6352 sayl Kanunla daha
[47] 6352 sayl Kanun ile deiiklik yaplmadan nce TCKnn 142. maddenin nc
fkrasnda yer alan suun yaptrm maddenin ikinci fkrasna gre yldan yedi yla
kadar hapis cezas olarak belirlenmekteydi. Ancak yaplan deiiklik ile ceza miktarnn
alt ve st snr artrlm ve ceza miktar; be ila on iki yla kmtr. Fkrann, ikinci
cmlesi gereince de bir dier deyile suun rgtn faaliyeti erevesinde ilenmesi
halinde onbe yla kadar hapis cezas verilmekte iken artk ceza yar orannda artrlr
eklinde deitirilmitir.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
468 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
nce st snr olan ceza miktarnn, alt snr haline getirildii ve yaptrmn ciddi
ekilde arttrld gze arpmaktadr. Su ileyen kii hakknda ilenen fiilin
arlyla orantl ceza ve gvenlik tedbirine hkmolunmas gerekmektedir.
[48]

Bu itibarla da kanun deiiklii ile ama, sula mcadele olarak belirtilmise
de bu mcadelenin suun, yalnzca sv veya gaz halindeki enerjinin nakline,
ilenmesine veya depolanmasna ait tesislerde ilenmesi halinde sz konusu
iken abonelik esasna gre yararlanlabilen enerji hakknda kabul edilmemesi
ve gemie gre bu fiillerde cezada indirim ngrlmesi eliki yaratmtr. Bu
itibarla da hrszlk ve karlksz yararlanma sularnda benzer fiiller arasnda
yaptrm bakmndan orant olduunu syleme imkan yoktur.
Bu noktada, 6352 sayl Kanun ile getirilmemesi eksiklik olarak grlen bir
hususa da deinmek uygun olacaktr: Tpk hrszlk suundaki gibi, karlksz
yararlanma suu ynnden de zorunluluk hali ve maln deerinin azl gibi
zel dzenlemeler, daha iyi bir ceza adaletine hizmet edebilecektir.
[49]
Nitekim
retide de, maln deerinin azlnn, hrszlk ve yama gibi sularda gz
nne alnm ve cezada indirim ya da cezaszlk sebebi yaplm olmas; ancak
tm malvarlna kar sular iin geerli klnmamas eletirilmitir.
[50]
Kald
ki, karlksz yararlanma suu, 6352 sayl Kanun deiiklikleri ile hem fiiller
hem de yaptrm miktarlar ynnden birbirinden olduka farkllamtr. Bu
ynden, sz gelimi, 5237 sayl TCK md. 163n birinci fkrasndaki fiillerde
hizmet bedeli olduka az iken; ikinci fkrada ifreli yaynlar gibi olduka
yksek deerler gndeme gelebilecektir; keza (yeni) nc fkradaki kaak
enerji kullanm da yksek meblalar ierebilecektir. te hakim, herhangi bir
zel dzenlemenin yokluunda, ancak 5237 sayl TCK md. 61 uyarnca suun
konusunun nem ve deerini gz nnde bulundurarak, cezann alt ve st snr
arasnda temel cezay belirleyecektir. Buna karn, kanaatimize gre, burada,
maln deerinin azl ile ilgili olarak zel dzenleme getirilerek, hakime takdir
hakk tannmas daha yerinde olurdu.
[51]

[48] Bkz. 5237 sayl TCK md. 3.
[49] Bkz. 5237 sayl TCK md. 145 ve md. 147.
[50] SOYASLAN Doan, Malvarlna Kar Sular, in: Hukuk Devletinde Su Yaratlmasnn
ve Suun Aydnlatlmasnn Snrlar Sempozyumu, Ankara 2009. s. 239.
[51] Maln deerinin azl konusu, ayn zamanda 765 sayl TCKda 521/a maddesi gereince
karlksz yararlanma suu kapsamnda saylan ancak 5237 sayl TCK ile somut olaylarda
dolandrclk suu kapsamnda deerlendirilen fiiller bakmndan da sorun tekil
etmektedir.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
469 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
D. Soruturma ve Kovuturma
6352 sayl Kanun ile karlksz yararlanma suunda soruturma usulnde
bir deiiklik sz konusu olmamakla birlikte daha nce hrszlk olarak kabul
edilen fiillerin kovuturma usulnde birtakm deiiklikler sz konusu olmutur.
Karlksz yararlanma suunun soruturulmas ve kovuturulmas ikayete
bal deildir. 5237 sayl TCKnn 163. maddesinde takibin ikayete bal olarak
yaplaca dzenlenmediinden genel kural gereince soruturma ve kovuturma
resen yaplr. Ancak TCKnn 167. maddenin ikinci fkrasnda belirtildii
zere; cezada indirim yaplmasn gerektiren ahsi sebep olarak belirli akrabalk
ilikisi bulunan kiiler arasnda karlksz yararlanma suunun ilenmesi genel
kurala istisna niteliinde olup bu hallerde suun takibi ikayete baldr.
[52]

Bu dzenlemelerde 6352 sayl Kanun ile bir deiiklik yaplmamtr. Kaak
enerji kullanmnn, nitelikli hrszlk suu kapsamndan karlm olmasna
ve karlksz yararlanma suuna eklenen fkrada yer alan suun yaptrmnn
da drlm olmasna ramen halen bu sular ikayete tabi deildir.
6352 sayl Kanun ile karlksz yaralanma suunda grevli mahkemenin
maddenin fkralar bakmndan farkllat anlalmaktadr. Ayrca hem 6352
sayl Kanun ile kaak enerji kullanmnn hrszlk suu yerine karlksz
yararlanma suu kapsamnda deerlendirilmesi sz konusu olduunda yapt-
rm miktar farkl olduundan grevli mahkemenin de deimesi sz konusu
olacaktr hem de 142. maddenin nc fkrasnda yaplan deiiklik sebebiyle
bu fiiller bakmndan grevli mahkeme deimitir.
[53]
Elektrik enerjisi hakknda
hrszlk suunda grevli mahkeme asliye ceza mahkemesi idi.
[54]
6352 sayl
Kanun ncesi karlksz yararlanma suunda grevli mahkeme ise sulh ceza
mahkemesi idi.
[55]
Ancak karlksz yararlanma suunun (yeni) nc fkrasnda
grevli mahkeme asliye ceza mahkemesi olacaktr.
[56]
Bu sebeple de karlksz
yararlanmann iki fkras ile yeni fkrasnda grevli mahkemeler artk farkldr.
[52] Karlksz yararlanma suunun haklarnda ayrlk karar verilmi olan elerden birinin,
ayn konutta beraber yaamayan kardelerden birinin, ayn konutta beraber yaamakta
olan amca, day, hala, teyze, yeen veya ikinci derecede kayn hsmlarnn zararna olarak
ilenmesi halinde 5237 sayl TCKnn 167. maddesinin ikinci fkras gereince soruturma
ve kovuturma yaplmas ikayet artna balanmtr.
[53] Deiiklik ncesi, TCKnn 142. maddesinin nc fkrasnn birinci cmlesi bakmndan
asliye ceza mahkemesi ve ikinci cmlesi bakmndan bir dier deyile suun rgt faaliyeti
erevesinde ilenmesi halinde ar ceza mahkemesi grevli iken deiiklik ile nc
fkrada ayrm yaplmakszn grevli mahkeme ar ceza mahkemesi olmutur.
[54] Bkz. 5235 sayl Adli Yarg lk Derece Mahkemeleri le Blge Adliye Mahkemelerinin
Kurulu, Grev ve Yetkileri Hakknda Kanun, Asliye Ceza Mahkemesinin Grevi balkl
md. 11.
[55] Bkz. 5235 sayl Kanun, Sulh Ceza Mahkemesinin Grevi balkl md. 10.
[56] Bkz. 5235 sayl Kanun, Asliye Ceza Mahkemesinin Grevi balkl md. 11.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
470 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
E. Etkin Pimanlk
Kanunda su olarak tanmlanm olan bir fiil, ilenmi olmasna ramen;
birtakm nedenlerin varl halinde hukuka aykr olmaktan kabilmekte veya
bir kii, baz artlarn gereklemesi durumunda ceza verilmemesi veya cezada
indirim yaplmas ile karlaabilmektedir.
Kanunda yer alan ahsi cezaszlk sebebi veya cezada indirim yaplmasn
gerektiren ahsi sebep ve etkin pimanla ilikin hkmler, kanunun ilgili
blmnde yer alan birtakm sularla birlikte karlksz yararlanma suu bak-
mndan da uygulama alan bulmaktadr. Karlksz yararlanma suu, TCKda
onuncu blm olan malvarlna kar sular ierisinde yer almaktadr. 6352
sayl Kanun deiikliinden nce; onuncu blmdeki malvarlna kar sular
ile ilgili olan 167. ve 168. maddelerdeki ortak hkmlerde karlksz yarar-
lanma suu ile ilgili olarak istisnai bir dzenlemeye yer verilmediinden, bu
ortak hkmler karlksz yararlanma suunda da uygulanmaktayd.
[57]
6352
sayl Kanun ile de 167. maddede bir deiiklik yaplmam ancak yine ortak
hkm olan etkin pimanl dzenleyen 168. maddede karlksz yararlanma
suu ile ilgili zel dzenlemelere yer verilmitir.
6352 sayl Kanun ile TCKnn 168. maddesinde karlksz yararlanma suu
ile ilgili olduka nemli ve farkl bir dzenlemeye yer verilmitir.
[58]
TCKnn
168. maddesinde deiiklikten nce karlksz yararlanma sular bakmndan
zararn tazmin edilmesi cezann indirim nedeni olarak dzenlenmitir. Buradaki
indirim oran, tazminin kovuturma balamadan nce veya hkm verilmeden
nce olmasna gre deimektedir. Birinci durumda cezada te ikiye kadar
indirim sz konusu iken; ikinci durumda ceza yarsna kadar indirilir.
[59]
6352
sayl Kanun ile ise karlksz yararlanma suunda etkin pimanlk hali, kanunun
ilgili blmnde yer alan su tiplerinden farkl zellikte grlm ve daha nceki
dzenlemeden vazgeilmi; bu kapsamda karlksz yararlanma suu ile ilgili
ayr bir fkra halinde etkin pimanlk ile ilgili zel dzenlemelere yer verilmitir.
[57] TCKnn 167. maddesinde; karlksz yararlanma suunu da kapsayan ve yama sular
hari olmak zere, mala kar sularda ceza verilemeyecek haller ve bu sulara ilikin olarak
verilecek cezalarda indirim yaplacak haller dzenlenmi bulunmaktadr.
[58] 6352 sayl Kanun md. 84.
[59] Yargtay Ceza Genel Kurulu, 27.05.2008 tarih, 2008/11-127 E, 2008/147 K. sayl
ilamnda da; 5237 sayl TCKnn 168. maddesinde yer alan etkin pimanlk hkm, snrl
ekilde saylm olan; hrszlk, mala zarar verme, gveni ktye kullanma, dolandrclk,
hileli ifas, taksirli ifas, karlksz yararlanma, yama ve bakasna ait kredi kartn ktye
kullanma sularyla ilgili olarak, sadece tamamlanm sularda, failin bizzat pimanlk
gstererek madurun urad zarar aynen geri verme ve tazmin suretiyle tamamen gidermesi
halinde ve hkmn verilmesinden nce vaki olan geri verme veya tazmin sz konusu
ise, uygulanabilecek, dier hllerde ise bu madde hkmnden yararlanmak mmkn
olmayacaktr hususlar vurgulanmtr.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
471 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
6352 sayl Kanun ile 168. maddede birok deiiklik yaplmtr. Birinci
fkra kapsamndan karlksz yararlanma ibaresi karlm, ayr bir fkra halinde
zel dzenleme yaplm ve bu dzenlemede de kamu davas almamas ve
zararn tazmini halinde farkl oranda indirim yaplmas halleri dzenlenmitir.
Bu deiikliin gerekesi; faillerin zarar gidermesi durumunda haklarnda
ceza takibat yaplmasnda hukuki bir yarar bulunmad eklindeki ifadelerle
kanun tasarsnn gerekesinde dile getirilmitir.
[60]
Bu itibarla kanun koyucu
tarafndan maddede saylan fiillerin arl oluan zarar ile edeer grlmtr.
6352 sayl Kanun ile maddeye eklenen fkrann maddenin dier fkra-
larndan farkl ekilde kaleme alnd gze arpmaktadr. Maddeye eklenen
fkrada hem ayn maddenin birinci fkrasndan hem de TCKda yer alan bu
konudaki dzenlemelerden farkl ifadeler kullanlmtr. ncelikle her iki fkrada
da failin, azmettirenin veya yardm edenin pimanlndan bahsedilmise de;
birinci fkrada yer alan pimanl bizzat gstermesi haline yer verilmemitir.
kinci farkllk, birinci fkrada madurun zarar karlanmakta iken; eklenen
fkra ile madurun, kamunun veya zel hukuk tzel kiisinin urad zarardan
bahsedilmesidir. nc farkllk ise, fkralarda deme zaman ile farkl zaman
aralklarnn belirtilmi olmasdr. yle ki; birinci fkrada kovuturma balama-
dan nce eklinde ifade kullanlmken deiiklik ile gelen fkrada; soruturma
tamamlanmadan nce ifadesi kullanlmtr. Benzer ekilde ikinci fkrada da;
kovuturma baladktan sonra ve fakat hkm verilmezden nce ifadesi kullanl-
mken eklenen fkrada ise; hkm verilinceye kadar ifadesi kullanlmtr. Bir
dier farkllk ise, tazminin nasl olaca konusundadr. Birinci fkrada aynen
geri verme veya tazmin suretiyle tamamen giderme; eklenen fkrada yalnzca
tamamen tazmin edilmesinden bahsedilmitir.
Aslnda tm bu farkllklar detaylar gibi grnse de farkl yorumlarn
yaplmasna sebebiyet verecektir. lk olarak, bizzat ya da aynen geri verme
kavramlarna aslnda gerek olmad dile getirilebilirse de; TCKnn sistematii
incelendiinde kullanlan ifadelerin btnlkten yoksun olduu anlalmak-
tadr. kinci farkllkla ilgili olarak; rza konusuna da deinilmelidir. Ksmen
geri verme veya tazmin halinde etkin pimanlk hkmlerinin uygulanabilmesi
ve cezada indirim yaplabilmesi iin madurun rzas aranr. Madur, ksmen
geri verme veya tazmine rza gstermiyorsa failin cezasndan etkin pimanlk
hkmleri uyarnca indirim yaplamayacaktr. Eklenen fkrada da zararn
giderilmesiyle ilgili olarak daha geni bir dzenleme yaplm olduundan ayn
anda hem madurun hem de kamunun zararnn mevcut olmas halinde bu
kiilerin hangisine deme yaplaca ve kimin rzasnn aranaca da tartmaldr.
[60] Bkz. kanun tasarsnn gerekesi, Eriim: http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/
yil01/ss278.pdf, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
472 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
nc farkllk ile ilgili olarak da TCKda daha ok soruturma balamadan
nce
[61]
, kovuturma balamadan nce
[62]
ve hkm verilmeden nce
[63]
kav-
ramlar kullanlm olmasna ramen, eklenen dzenleme ile bu sistematie
de uyulmad anlalmaktadr. Bu kavramlarn hukuken neyi ifade ettiinin
anlalabilir olduu ynnde gr ileri srlebilirse de; hem sistematik adan
genel kanunlarda farkl ifadelerin kullanlmasnn sakncalar hem de kavramlarn
retide farkl grlerin dile getirilmesine sebebiyet vermesi ve farkl zamanlar
iermesi (soruturma evresinin sona ermesi-kovuturma evresinin balamas)
dikkate alndnda btnln salanmamas nemli bir eksiklik olmutur.
[64]
Yaplan yeni dzenleme ile karlksz yararlanma suunda etkin pimanlk
halinde kamu davas almayacandan; bu kavramn ne ifade ettii zerinde
durulmaldr. Ceza muhakemesi kanununda iddianamenin dzenlenmesi bak-
mndan mecburilik ilkesi benimsenmitir. Ancak retide de belirtildii gibi
basit sularda bu sistem maslahata uygunluk ilkesiyle yumuatlarak adli meka-
nizmay rahatlatma, faili ceza muhakemesinin olumsuz etkilerinden koruma
hedefenmi ve ayn zamanda madurun zararlarnn giderilmesini salayacak
nlemler de alnmtr.
[65]
Soruturma evresi genel olarak kamu davasnn almas
ve kovuturmaya yer olmadna karar verilmesi eklinde iki trl sona erse de;
CMKda zel bir takm haller de dzenlenmi bulunmaktadr.
[66]
Bu noktada, 6352 sayl Kanun ile etkin pimanlk balkl 168. maddede
yaplan deiiklik, u sorular gndeme getirmektedir: Bu deiiklik, CMKda
yer alan bu zel dzenlemelerden savcnn kamu davas amada takdir yetkisi
iinde yer alan cezay kaldran ahsi sebep olarak etkin pimanlk hkmleri
kapsamnda mdr? Cumhuriyet savcs, ilgili deiiklik sonras nasl bir karar
[61] rnein; TCK md. 110, md. 192, md. 122, md. 248.
[62] rnein; TCK md. 248, md. 269, md. 282, md. 289.
[63] rnein; TCK md. 275, md. 281.
[64] Ceza muhakemesinin yaps-evre ve devreleri ile ilgili eletiriler iin bkz. CENTEL Nur/
ZAFER Hamide; Ceza Muhakemesi Hukuku, 8. Bas, Beta Yaynevi, stanbul 2011, s.
16-19 ve 491 vd. Ayrca ceza muhakemesi kanununa gre, cumhuriyet savcsnn kamu
davasn amas, kamu davasnn almas iin iddianamenin dzenlemesi ve iddianamenin
kabul ile ilgili eletiriler iin Bkz. TOROSLU Nevzat/FEYZOLU Metin; Ceza
Muhakemesi Hukuku, Sava Yaynevi, Ankara 2012, s. 274.
[65] CENTEL/ZAFER, 2011, s. 460.
[66] Buna gre; soruturma sonucunda ndeme uygulanmasna veya uzlamaya karar
verilebilmesi mmkndr. Bu durumlarda bunlara bal olarak kovuturmama karar
ile soruturma sona erecektir. CMKnn 171/3. fkrasnda ise kamu davasnn almasnn
ertelenmesi messesi ile soruturmann farkl bir ekilde sona ermesi dzenlenmitir.
Ayrca CMKnn 171/1. maddesinde yer alan cezay kaldran ahsi sebep olarak etkin
pimanlk hkmlerinin uygulanmasn gerektiren koullarn ya da ahsi cezaszlk sebebinin
bulunmas halinde kovuturmaya yer olmad karar verilebilecektir. Bu konudaki detayl
bilgiler iin bkz. NVER Yener/HAKER Hakan; Ceza Muhakemesi Hukuku, 5. Bask,
Adalet Yaynevi, Ankara 2012, s. 549-550.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
473 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
verecektir? Bu karar, hangi nitelii tayacaktr? Bu karara kar itiraz mmkn
mdr? Bu sorular, srasyla, aada cevaplanmaya allacaktr.
TCKnn 168. maddesinde soruturma tamamlanmadan nce zararn
tamamen tazmin edilmesi halinde kamu davasnn almayaca dzenlenmi
olduu iin bu etkin pimanlk maddesinin cezay kaldran ahsi sebep olarak
etkin pimanlk hkm olup olmad ve CMKnn 171. maddesinde yer alan
takdir yetkisi kapsamnda olup olmad incelenmelidir. Bilindii zere; savcnn
kamu davas amada takdir yetkisi, su ilendii hususunda yeterli phe olu-
turacak kadar delile ulalm olsa da; iki durumda savcya kanunen tannm
olan bir yetkidir. lk durum, cezay kaldran ahsi sebep olarak etkin pimanlk
hkmlerinin uygulanmasn gerektiren koullarn varl, ikincisi de ahsi
cezaszlk sebebinin varl halidir.
[67]
Kanaatimizce 6352 sayl Kanunla 168.
maddede yaplan dzenleme cezay kaldran ahsi sebep olarak etkin pimanlk
hali kapsamnda deerlendirilemez. Bilindii zere etkin pimanlk hkmleri,
TCKda baz sular bakmndan zel olarak dzenlenmitir.
[68]
Savcnn kamu
davas amada takdir yetkisi iinde bulunan etkin pimanlk hallerinde kanunda
cezaya hkmolunmaz kavramnn kullanlm olduu, 6352 sayl Kanun ile
eklenen fkrada ise kanunun lafzndan da hareketle bilinli bir ekilde kamu
davas almaz ibaresinin kullanlm olduu dikkate alndnda, yaplan
deiiklik ile karlksz yararlanma suunda zararn tazmin edilmesi halinde
savcya kamu davasn amada takdir yetkisi tannmad ve savcnn bu durumda
kovuturmaya yer olmad karar vermesi gerektii kanaatindeyiz.
[69]
Etkin pimanlk sonucu fail hakknda verilen kararla ilgili deinilmesi gere-
ken bir dier husus da itiraz meselesidir. Kamu davasnn ertelenmesi halinin
aksine etkin pimanlk ve ahsi cezaszlkta verilen kovuturmaya yer olmad
kararna kar itiraz mmkn deildir.
[70]
6352 sayl Kanun ile yaplan deiik
gereince fail hakknda verilen karara itiraz imkn olup olmad, fail hakknda
verilen kararn nitelii ile balantldr. Kanaatimizce burada verilecek karar,
savcnn takdir yetkisi kapsamndaki cezay kaldran ahsi sebep olarak etkin
pimanlk hali kapsamnda deerlendirilmemeli; bu sebeple de cumhuriyet
[67] Bu yetki, mecburilik ilkesinin yumuamas olarak da nitelendirilmektedir. Ancak retide
171. maddenin ok snrl ve keyfilie yol aabilecei iin ksmen de hatal olduu dile
getirilmi ve hkm eletirilmitir. Bkz. NVER/HAKER, s. 557.
[68] 5237 sayl TCK md. 93, md. 110, md. 168, md. 192, md. 201, md. 221, md. 248, md.
254, md. 269, md. 274, md. 293. Bkz. AHN Cumhur; Ceza Muhakemesi Hukuku
-I-, Sekin Yaynclk, Ankara 2007, s. 119.
[69] TCK incelendiinde benzer bir kamu davas almaz eklindeki dzenlemenin TCKnn
184. maddesinde imar kirliliine neden olma suunda da yer ald ve bu su tipinde de
binann imar planna ve ruhsatna uygun hale getirilmesi halinde, kii hakknda kamu
davas almayacann belirtilmi olduu anlalmaktadr. Bu dzenleme de savcnn
kamu davas amada takdir yetkisi kapsamnda deerlendirilmemektedir.
[70] Bkz. CMK md. 173/5 ve CMK md. 171.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
474 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
savcsnn kovuturmaya yer olmad eklinde verdii karara itiraz imkan
mmkn olmaldr.
[71]
6352 sayl Kanun, etkin pimanlk konusunda faile verilecek ceza mik-
tarlarn azaltarak, sank lehine bir duruma yol amtr. 6352 sayl Kanun
deiiklii ncesi etkin pimanln kovuturma balamadan nce gsterilmesi
halinde faile verilecek cezada te ikisine kadar indirim yaplmas; fail hakknda
herhangi bir hkm verilmeden nce gsterilmesinde ise, verilecek cezann
yarsna kadarnn indirilmesi sz konusu olmaktayd. 6352 sayl Kanun ile
168. maddede yaplan deiiklik ile zararn soruturma tamamlanmadan nce
tazmin edilmesi halinde kamu davasnn almayaca; zararn hkm verilin-
ceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek cezann te birine
kadar indirilmesi dzenlenmi bulunmaktadr. Bu itibarla yaplan deiikliin
failin lehine olduunda kuku bulunmamaktadr.
6352 sayl Kanun ile karlksz yararlanma halinde failin etkin pimanlk
maddesinden iki defadan fazla yararlanamama durumu dzenlenerek, yeni
ve olduka farkl bir dzenleme yaplmtr. TCKnn dier maddelerinde bu
ekilde bir uygulama sz konusu deildir.
[72]
O halde bu dzenleme ile ama-
lanann ne olduu incelenmelidir. Kanaatimizce bu uygulama ile ayn suu
ileyen kiinin bu maddeyi ktye kullanmas engellenmek istenmitir. nk
kamu davas almamas takdire braklmamtr ve bu ekilde bir snrlamann
konulmamas halinde kiinin suu iledikten sonra zarar demesi halinde
hakknda dava alamayacaktr. Ancak bu dzenlemenin yeterli olup olmad
da tartlabilir. Her ne kadar farkl messeseler olsalar da; rnein hkmn
aklanmasnn geri braklmas karar verilebilmesi iin daha nce kastl bir
sutan mahkum olmama art getirilmi; daha nce kastl herhangi bir sutan
mahkumiyetin bulunmas halinde bu hkmden yararlanamama hali dzen-
lenmitir. Ancak etkin pimanlk hkmlerinde bu koruma biraz daha zayf
kalm gibi grnmektedir.
F. Adli Sicil Kanununda Yaplan Deiiklikler
6352 sayl Kanunda, karlksz yararlanma suuyla balantl olarak
TCKnn yan sra 5352 sayl Adli Sicil Kanununda da deiiklik yaplmtr.
[73]

Yaplan deiiklik ile Adli Sicil Kanununun Dier bilgilerin kayd balkl
6. maddesine yeni bir fkra eklenmi ve karlksz yararlanma suunda etkin
pimanlktan yararlanan kiiler hakknda verilen kararlarn adli sicilde bunlara
[71] CMK md. 172 ve md. 173.
[72] TCKda itiyadi sulu bir dier deyile bir ylda iki defadan fazla su ileyen kii ve tekerrr
ile ilgili dzenlemeler mevcut olmakla birlikte bu durumlarn 168. madde ile getirilen
deiiklikten farkl olduu aktr.
[73] 6352 sayl Kanun md. 103.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
475 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
mahsus bir sisteme kaydedilecei dzenlenmitir. Maddeye eklenen fkrada
ayn zamanda bu kaytlarn on be yl sreyle muhafaza edilecei ve yine bu
kaytlarn hangi durumlarda nasl verileceine ilikin dzenlemeler yaplmtr.
Adli Sicil Kanununda yaplan deiikliin eitli ynlerden ele alnmas
gerekmektedir. ncelikle yaplan bu deiikliin ayn maddenin bir st fk-
rasnda yer alan dzenlemeden farkl olduu anlalmaktadr. Her iki fkra;
kullanlan dil bakmndan uyumlu olmad gibi, bu kaytlarn hangi hallerde
kimlere verilecei konular da farkl dzenlenmitir. Birinci fkrada kaytlarn;
mahkeme, hkim, asker hkim, Cumhuriyet Basavcl veya asker savclk
tarafndan istenmesi halinde verilecei dzenlenmiken; ikinci fkrada yalnzca
Cumhuriyet savcs veya mahkeme ifadeleri kullanlmtr. Bu ifadeler, soru-
turma aamasnda cumhuriyet savcs, kovuturma aamasnda da mahkeme
tarafndan ilem yaplacandan st fkra ile uyumlu olmasa da; daha yaln
olmas itibariyle yerindedir. Kald ki, askeri makamlar asndan bir ayrm
yaplmasna da gerek yoktur; nk bu kavramlar, onlar da kapsamaktadr.
Ayrca iki fkra bakmndan bir dier nemli fark, 6352 sayl Kanun
ile yaplan deiiklikle bu kaytlarn saklanmasnda on be yllk bir srenin
belirtilmi olmasdr. Bir st fkradaki kaytlarla ilgili olarak herhangi bir sre
snr konulmam olmakla birlikte; eklenen fkraya gre karlksz yararlanma
suunda etkin pimanlk hkmnden yararlanlmas halinde fail hakknda
verilecek hkm, adli sicilde bu kaytlara zg bir kayt sisteminde on be yl
sreyle saklanacaktr. Burada bu sre, dikkat ekicidir: Sre, niin on be yl
olarak belirlenmitir? Adli sicil bilgilerinin ve ariv bilgilerinin hangi hallerde
silinecei, 5352 sayl Kanunda dzenlenmi bulunmaktadr. Buna gre adli
sicilin saklanmas ile ilgili olarak aka bir sreden bahsedilmemektedir. Ariv
bilgileri ile ilgili olarak ise su tipleri bakmndan ayrm yapldn sylemek
mmkndr.
[74]
Bu kapsamda belirlenen sreler, on be yl, otuz yl ve be yl
eklindedir. Aslnda deiiklik getiren kanunun bu konudaki madde gerekesi
incelendiinde de farkl bir sre olduu anlalmaktadr. Kanun tasarsnn
gerekesinde karlksz yararlanma suundan mahkum olan kiilerin, yeniden
bu etkin pimanlk hkmnden yararlanmamalar amacyla karlksz yararlanma
suuna ilikin hkmlerin adli sicilde bunlara mahsus bir sisteme be yl sreyle
kaydedilmelerinin ngrld ve bu hkmden yararlananlarn be yl iinde bir
daha karlksz yararlanma suunu ilediklerinde etkin pimanlk hkmlerinden
yararlanmamalarnn amaland belirtilmitir.
[75]
Ancak daha sonra bu sre
alt komisyonda on be yl olarak belirlenmi; bu on be yllk srenin on yl
[74] Bkz. 5352 sayl Kanun md. 12.
[75] Bkz. deiiklik gerekesi, Eriim: http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss278.
pdf, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
476 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
olarak deitirilmesine ilikin meclis grmeleri srasnda teklif getirilmise
de bu nerge de kabul edilmemitir.
[76]
Kanaatimizce srenin be yl olarak
belirlenmesi daha yerinde olacak ve maddenin getirili amacna da daha uygun
olacaktr. Ayrca karlksz yararlanma suunda 6352 sayl Kanunun geici
2. maddesiyle getirilen dzenleme, Ceza mahkmiyetini btn sonularyla
ortadan kaldran ikayetten vazgeme veya etkin pimanlk hali olarak adli sicil
bilgilerinin silinmesini gerektiren bir durumdur.
[77]
Bu durumda bu fiiller adli
sicilden silinecektir. Ariv kaytlarnn silinmesinde arive alnma koullarnn
olutuu tarihten itibaren ngrlen sreler de dikkate alndnda srenin be
yl olarak belirlenmesi daha isabetli olacaktr.
Burada deinilmesi gereken bir dier durum da, on be yllk snrn etkin
pimanlk maddesinden ikiden fazla yararlanamama konusu ile ilikisidir.
Etkin pimanlk maddesinden ikiden fazla yararlanamama durumu, ancak bu
durumun kayt altna alnmas ile mmkn olacaktr. O halde bu kaytlar on
be yl boyunca tutulduundan; on be yl iinde nc kez bu suu ileyen
kii bu maddeden yararlanamayacaktr.
Tm bunlara ilave olarak 6352 sayl Kanunun geici 2. maddesinden
yararlanan kiilerin bu madde gereince kayt altna alnp alnmayaca da
sorun yaratacak niteliktedir. Kanaatimizce bu durumun da kayt altna aln-
mas gerekmektedir. Aksi halde, hakknda soruturma devam eden kii, geici
maddede bu hususa yer verilmemi olduu iin soruturma makam tarafndan
168. maddenin beinci fkrasndan yararlanacakken, hakknda dava alm
olan ya da hkm verilmi olan kii 168. maddeden deil; geici maddeden
yararland iin bu kiinin sisteme kayt edilmemesi adalet ve kanun nnde
eitlik ilkesine aykrlk tekil edecektir. Bu sebeplerle de her iki durum da sz
konusu kayt kapsamnda olmaldr.
G. nfaz
6352 sayl Kanunun geici ikinci maddesinin ikinci fkrasnda; daha
nce hrszlk olarak kabul edilen birtakm fiillerle ilgili nemli bir dzenleme
yaplmtr. Buna gre, hali hazrda elektrik enerjisinin, suyun ve doal gazn
sahibinin rzas olmakszn ve tketim miktarnn belirlenmesini engelleyecek
ekilde tketilmesi nedeniyle hakknda hrszlk suundan kovuturma yap-
lan veya hkm verilmi olan kiinin, bu Kanun yrrle girdii tarihten
itibaren alt ay iinde, zarar tamamen tazmin etmesi halinde, hakknda cezaya
[76] Bkz. Trkiye Byk Millet Meclisi Genel Kurul tutanak metinleri,
Eriim:http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_baslangic?P4=212
15&P5=H&PAGE1=1&PAGE2=231, Eriim Tarihi: 07.08.2012, s. 199-200.
[77] Bkz. 5352 sayl Kanun md. 9.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
477 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
hkmolunmayaca ve verilen cezann tm sonularyla ortadan kalkaca
dzenlenmi bulunmaktadr.
Geici ikinci maddenin iki numaral fkrasnda yer alan dzenleme hangi
hrszlk fiillerinin bu kapsamda olduunun tespit edilmesini gerektirmesi nede-
niyle uygulamada sorun yaratabilecek niteliktedir. Geici maddede; hrszlk
suundan-nitelikli hrszlk suundan ya da 141/2 veya 142/1-f. maddeleri
gereince hakknda kovuturma yaplan ya da hkm verilmi olan kiiler ek-
linde ifadeler kullanlmam bunun yerine 6352 sayl Kanun ile 163. maddeye
eklenen yeni fkrada yer alan su tanm yapldktan sonra hakknda hrszlk
suundan kovuturma yaplan ya da hkm verilen kiilerden bahsedilmitir.
Bu sebeple de geici ikinci madde metninde hrszlk suunun elektrik enerjisi
hakknda ilenmesi sebebiyle hakknda hrszlk suundan kovuturma yaplan
ya da hkm verilen ifadeleri yerine karlksz yararlanma olarak deerlendirilen
su tanm kullanlmas ncelikle haklarnda hrszlk suundan kovuturma
yaplan ya da hkm verilen kiilerin fiillerinin niteliklerinin belirlenmesini
gerektirdii iin kanaatimizce yerinde olmamtr.
6352 sayl Kanunun geici maddesinde yer alan dzenlemede kii hak-
knda cezaya hkmolunmayaca ve verilen cezann tm sonularyla ortadan
kalkaca dzenlenmi bulunduundan bu kavramlar ile neyin kastedildii ve
bu maddenin sonular itibariyle basnda da yanstld zere bir genel af
olarak deerlendirilip deerlendirilemeyecei zerinde ksaca durulmaldr.
[78]

Bilindii zere af, kural olarak yasama organnn yapt bir ilemle, kamu
davasnn, cezann ya da sadece cezann infaznn sona erdirilmesi veya infaz
sresinin ksaltlmasdr.
[79]
Af, genel af veya zel af eklinde olabilir. Genel
afn zellikleri incelendiinde getirilen dzenleme ile birok ynden benzedii
sonucuna ulalmaktadr.
[80]
Her ne kadar Anayasa gereince
[81]
bu geici madde
[78] Basnda 3. yarg paketi olarak adlandrlan 6352 sayl Kanun ile ilgili; kaak elektrik
kullanm hakknda kan haberlerin birounda bu konu af olarak yanstlmtr.
rnein bkz.
Eriim: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1
093244&CategoryID=80,
http://www.haberturk.com/gundem/haber/747369-kacak-elektrige-af-geliyor http://
www.sabah.com.tr/Ekonomi/2012/06/02/, http://www.ntvmsnbc.com/id/25147397/,
Eriim Tarihleri: 12.08.2012.
[79] CENTEL/ZAFER/AKMUT, 2005, s. 734.
[80] rnein, TCKnn 65. maddesine gre de; genel af halinde kamu davas der, hkmolunan
cezalar btn sonularyla ortadan kalkar. Kii hakknda ayet kamu davas almamsa,
dava almamas gerekir, kamu davas alm ve devam ediyorsa dava decek, hkm
verilmi ve kesinlemi ise hkm yerine getirilmeyecektir. Ayrca afn trleri bakmndan
yaplacak deerlendirmeye gre de, af kapsamna girenlere bir ykmllk getirilmesi sz
konusu olabilir, bir dier deyile koullu af mmkndr.
[81] Anaysa md. 87, md. 96 ve 6352 sayl Kanun ile ilgili Trkiye Byk Millet Meclisi Genel
Kurul tutanaklar, Eriim:http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_bas
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
478 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
sebebiyle 6352 sayl Kanunu af kanunu olarak deerlendirmemiz mmkn
olmasa da bu kanunun basna da yansd ekilde elektrik hrszl ile itham
edilmi olan kiiler asndan sonular itibariyle genel afn zelliklerini gs-
terdiini sylemek ok da yanl olmayacaktr.
Ancak burada elektrik hrszlndan yarglamas yaplan yahut da haklarnda
hkm verilmi olan kiiler ynnden bir hatrlatmada bulunmakta fayda vardr.
Bu uygulamadan yararlanabilmek iin son tarih: 5.01.2013tr. Bu kapsamda
hakknda kovuturma yaplan ya da kesinlemi hkm verilmi olan kiilerin
5.01.2013 tarihine kadar zarar tazmin etmeleri gerekmektedir. Bu durumda
haklarnda verilmi/verilecek olan ceza btn sonularyla ortadan kalkacaktr.
Bu durumda adli sicil ile ilgili nasl bir yol izlenecei akla gelebilir. Kanaatimizce
yukarda da deinildii zere yine bu hususun Adli Sicil Kanunu kapsamnda
karlksz yararlanma ile ilgili olarak ayr bir sicile kaydedilmesi gerekmektedir.
Bir dier nemli konu da bu hkmden yararlanabilmenin talebe bal
olup olmad meselesi ve haklarnda CMKnn 231. maddesi uygulanarak
hkmn aklanmasnn geri braklmasna karar verilen kiilerin durumudur.
Kanun metninde geici maddeden yararlanabilmek iin kiilerin talebinin
gerektii eklinde ak bir ifadeye yer verilmemi olmakla birlikte, deme
art ngrlm olduu iin kiinin zarar gidermesi ile talep etmi saylaca
eklinde bir yorum yaplabilmesi mmkndr. Baka bir deyile, bu durumda
olan kiilere bu madde kendiliinden uygulanamayacaktr. Zararn giderilmesi
koul olduu iin kii zarar gidermezse bu maddeden de faydalanamayacaktr.
CMKnn 231. maddesinden yararlanm olanlarn bu dzenlemeden
yararlanp yararlanmayacaklar biraz daha karmak grnmektedir. Bir kii
hakknda CMKnn 231. maddesi uygulanarak hkmn aklanmasnn geri
braklmas karar verilebilmesi iin zararn tazmin edilmi olmas n kouldur.
O halde hakknda CMKnn 231. maddesi uygulanan kii zaten kanun gerei
zarar tazmin etmi olduu iin bu durumda talep art aranacak mdr? Kii
hakknda CMKnn 231. maddesinin uygulanmasna karar verilmi ise, hkm,
henz aklanmam saylmakta ve be yl sreli denetim sresi iinde kasten
yeni bir su ilenmedii ve denetimli serbestlik tedbirine ilikin ykmllk-
lere uygun davranld takdirde, aklanmas geri braklan hkm ortadan
kaldrlarak, davann dmesi karar verilmektedir. O halde sorun, bu kiilerin,
talepte bulunmalarna gerek olup olmad ve haklarnda istek aranmakszn
bu maddenin uygulanp uygulanmayacadr. Kanaatimizce hem 6352 sayl
Kanunun sanklarn lehine olmas hem de geici madde hkmnn yalnzca
zararn tazmini kouluna balanm olmas dikkate alndnda; haklarnda
CMKnn 231. maddesi gereince ilem yaplan kiiler de zarar tazmin etmi
langic?P4=21215&P5=H&PAGE1=1&PAGE2=231, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
479 2012/ 3 Ankara Barosu Dergisi
olduklar iin, geici 2. maddeden istemleri aranmakszn yararlanmalar ve 5
yllk denetim sresi beklenmeksizin haklarnda verilen cezann tm sonularyla
ortadan kalkmas gerekmektedir.
SONU
K
arlksz yararlanma suu ve 6352 sayl Kanunun bu su bakmndan
getirdii deiiklikleri incelediimiz bu almada; hem karlksz
yararlanma ve hrszlk sularnda hem de Adli Sicil Kanununda yaplan
deiikliklerin dzenlenii itibariyle hem olumlu hem de olumsuz ynleri olduu
ve retide zellikle belirli konularda karlksz yararlanma suu ile ilgili daha
nce dile getirilen tartmal noktalarn yeniden gndeme gelebilecei ortaya
konmu ve yaplan deerlendirmede uygulamada tereddt oluturabilecek
konularda birden ok sonuca ulalm ve ilgili blmlerde bu konulara ayr
ayr yer verilmitir.
Bu deerlendirmeler nda ceza kanunlarnda kanun koyucunun tartma-
lara yer vermeyecek bir dzenleme yapmas gerekli olsa da yaplan dzenlemenin
bu haliyle hrszlk ve karlksz yararlanma sularnda karmak bir dzenleme
getirdii aktr. zellikle nitelikli hrszlk konusundaki deerlendirmelerimiz
de dikkate alndnda yaplan dzenlemedeki en byk eksiklik; kanun koyu-
cunun amacnn ne olduunun anlalamamas ve yaplan kanun deiiklii ile
hrszlk ve karlksz yararlanma sularnn i ie gemesi nedeniyle bu kapsaml
deiiklik konusunda tatmin edici bir gerekenin sunulamam olmasdr.
almann ilgili blmlerinde yer verilen sorunlarn ve yaanan sknt-
larn, basit ama mevcut maddelere gre daha net bir dzenleme ile nlenebi-
lecei kanaatindeyiz. Ayrca bu konuda verilecek yeni yarg kararlar ile de iki
maddenin arasndaki ayrm daha net ortaya konabilecek ve eski uygulamalar
deiecektir. Yaplan bu dzenleme sonras su vasfarnn kapsamlarnn dik-
katli bir biimde belirlenmesiyle uygulamada belirli lde gr birliinin
olumasn temenni ediyoruz.
KAYNAKA
ARSLAN etin/AZZAAOLU Bahattin; Yeni Trk Ceza
Kanunu erhi, Asil Yayn Datm, Ankara 2004.
ARTU Mustafa; Malvarlna Kar Sular, Kartal Yay-
nevi, Ankara 2007.
BAKICI Sedat; 5237 Sayl Yasa Kapsamnda Ceza
Hukuku zel Hkmleri, Cilt: 1, Adalet Yaynevi,
Ankara 2008.
CENTEL Nur/ZAFER Hamide/AKMUT zlem; Trk Ceza
Hukukuna Giri, 3. Bas, Beta Yaynevi, stanbul 2005.
CENTEL Nur/ZAFER Hamide; Ceza Muhakemesi Hukuku,
8. Bas, Beta Yaynevi, stanbul 2011.
DNMEZER Sulhi; Kiilere ve Mala Kar Crmler, 16.
Bas, Beta Yaynevi, stanbul 2001.
6352 Sayl Kanunun Karlksz Yararlanma Suuna Etkileri / KAYA GMEN
480 Ankara Barosu Dergisi 2012/ 3
ERDEM Mustafa Ruhan; Trk Hukukunda Karlksz
Yararlanma Sular, Yetkin Yaynlar, Ankara 1996.
ERDEM Mustafa Ruhan; Karlksz Yararlanma Sular,
in: Hukuki Perspektifer Dergisi, Sonbahar 2004, s.
134-137.
ESEN Sinan; Anlatml ve tihatl Malvarlna Kar
Sular, Belgelerde Sahtecilik ve Biliim Alannda Sular,
Adalet Yaynevi, Ankara 2007.
HAFIZOULLARI Zeki//ZEN Muharrem; Trk Ceza
Hukuku zel Hkmler Kiilere Kar Sular, US-A
Yaynclk, 2. Bask, Ankara 2011.
KAYA zen; 5237 sayl Trk Ceza Kanununda Karlksz
Yararlanma Suu, Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi
Kamu Hukuku Anabilim Dal Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Bilim Dal, Ankara 2011, Yaymlanmam yksek lisans
tezi.
MALKO smail/GLER Mahmut; Uygulamada Trk
Ceza Kanunu zel Hkmler, Cilt:IV, Adil Yaynevi,
Ankara 1996.
MERAN Necati; Sahtecilik Malvarl Biliim Sular
ile Ekonomi ve Ticaret Alannda Sular, 2. Bask, Sekin
Yaynclk, Ankara 2008.
NOYAN Erdal; Hrszlk Sular, 2. Bask, Adalet Yaynevi,
Ankara 2007.
NDER Ayhan; ahslara ve Mala Kar Crmler ve
Biliim Alannda Sular, Filiz Kitabevi, stanbul 1994.
ZBEK Veli zer; TCK zmir erhi, 4. Bask, Sekin Yayn-
clk, Ankara 2008.
ZGEN zzet; Trk Ceza Hukuku Genel Hkmler, 4.
Bas, Sekin Yaynclk, Ankara 2009.
ZGEN zzet/AHN Cumhur; Uygulamal Ceza
Hukuku, 3. Bask, Sekin Yaynclk, Ankara 2001.
PARLAR Ali/HATPOLU Muzafer; Malvarlna Kar
lenen Sular, Kartal Yaynevi, Ankara 2006.
PARLAR Ali/HATPOLU Muzafer; 5237 sayl Trk Ceza
Kanunu Yorumu, Cilt:3, Sekin Yaynclk, Ankara 2008.
SOYASLAN Doan; Ceza Hukuku zel Hkmler, 6. Bas,
Yetkin Yaynlar, Ankara 2006.
SOYASLAN Doan; Malvarlna Kar Sular, in: Hukuk
Devletinde Su Yaratlmasnn ve Suun Aydnlatlma-
snn Snrlar Sempozyumu, Ankara 2009, s. 233-239.
AHN Cumhur; Ceza Muhakemesi Hukuku -I-, Sekin
Yaynclk, Ankara 2007.
TEZCAN Durmu/ERDEM Mustafa Ruhan/NOK R.
Murat; Ceza zel Hukuku, Sekin Yaynclk, Ankara
2006.
TOROSLU Nevzat; Ceza Kanunu ntasarsna Hakim
Olan Ceza Hukuku Anlay, Trk Ceza Yasas ntasars
Paneli, Trkiye Barolar Birlii, Ankara 1987.
TOROSLU Nevzat/FEYZOLU Metin; Ceza Muhakemesi
Hukuku, Sava Yaynevi, Ankara 2012.
TMERKAN Somay; Dolandrclk Suu (Karlksz ek
Keidesi Filleri), Kazanc Matbaaclk, stanbul 1987.
NVER Yener/HAKER Hakan; Ceza Muhakemesi
Hukuku, 5. Bask, Adalet Yaynevi, Ankara 2012.
nternet Kaynaklar
http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_baslangic?P4=21215&P5=H&PAGE1=1&
PAGE2=231, Eriim Tarihi: 07.08.2012.
http://www2.tbmm.gov.tr/d24/1/1-0565.pdf, Eriim Tarihi: 29.07.2012
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem24/yil01/ss278.pdf, Eriim Tarihi: 07.08.2012.

You might also like