Download as rtf, pdf, or txt
Download as rtf, pdf, or txt
You are on page 1of 183

NDEKLER

Biyelkin'in Hikayeleri.................................. 7
Yaynlayann Notu.............................. 9
Dello........................................................ 15
Kar Frtnas.......................................... 30
Tabutu...................................................... 46
Menzil Mfettii.................................. 55
Kyl Kk Bayan............................ 70
Maa Kz............................................................ 95
Msr Geceleri..................................................135
Dubrovski............................................................ 155BYELKN'N HKAYELERYAYNLAYANN
NOTU
Bayan. Prostakova:
Efendime syleyim, o dana kklgnden beri hikye severdi Skotinin:
Mitrofan, bana benzemi.
Anasnn Kuzusu.
Bu sefer halka sundugumuz . P. Biyelkin'in hikyelerini yaynlamak iine giriirken, merhum
yazarnn hayatn ksa da olsa bunlara eklemeyi, dolaysyla da, lke edebiyat severlerinin hakl
merakn ksmen olsun gidermeyi arzuladk. Bunun iin de ilkin van Petrovi Biyelkin'in en yakn
akrabas ve mirass Marya Alekseyevna Trafilina'ya ba vurduk. Ama ne yazk ki bu bayan bize
Biyelkin hakknda hibir bilgi veremedi. nk Trafilina, merhumu hi de tanmyormu. Bayan
bize van Petrovi'in eski arkadalarndan bir zata bavurmamz salk verdi. Biz bu gd tuttuk,
mektubumuza da u aagdaki karlg aldk. Biz bu karlg soylu bir dnce tarznn, duygulu
bir dostlugun degerli bir ans, sonra da olduka yeter biyografik bir bilgi olarak hi degitirmeden,
hibir not eklemeden basyoruz:
"Benim ltufkr efendim,10
BYELKN'N HKAYELER
Bu ayn on beinde yazp eski yakn arkadam ve iftlik komum van Petrovi Biyelkin'in lm
ve dogum zaman, memurlugu, aile durumu, ii, ahlak ve alknlklar zerine geni bilgi
edinmek istegini gsterdiginiz ok sayg deger mektubunuzu bu ayn 23'nde aldm. steginizi
byk bir sevinle yerine getiriyor ve onunla konumalarmdan hatrmda ne kalmsa, hepsini
gnderiyorum, ltufkr efendim.
van Petrovi Biyelkin, 1798 ylnda Gorhino kynde soylu ve namuslu bir aileden dnyaya
geldi. Merhum babas nyzba Piyotr vanovi Biyelkin, Trafilina ailesinden Pelageye
Gavrilovna adl bir kzla evlendi. Piyotr vanovi zengin olmakla birlikte, alakgnll ve ev
idaresine akl eren bir adamd. Ogullar ilk grenimini ky papazndan yapt. Okuma ve Rus
Edebiyatyla ugrama merakn, galiba, bu sayn zata borluydu. 1815 ylnda piyade nianc
alaynda (numarasn anmsamyorum) askerlik hizmetine girdi. 1823 ylna kadar bu alayda kald.
Hemen hemen ayn zamana rastlayan anasyla babasnn lm, onu, istifasn vererek Gorihino
kyndeki iftlige gitmeye zorlad.
iftligin idaresini eline alan van Petrovi, deneyimsizligi ve yufka yrekliligi yznden, ksa
zamanda iftlik ilerini savsaklad ve merhum babas tarafndan kurulan sk disiplini gevetti.
Kyllerin (altklar zere) kendisinden honut olmadklar, devini bilen becerikli muhtar
degitirerek kyn idaresini hikye anlatmak sanatyla gvenini kazanm olan ihtiyar khya
kadna verdi. Bu aptal kocakar hibir zaman yirmi be rublelik bir banknotu elli rublelik bir
banknottan ayrdetmesini bilmezdi. Kyller herkesle senli benli olan bu kadnlardan
korkmuyorlard. Kyllerin setigi muhtar, hilekrlg da elden brakmayarak kendilerine ylesine
gz yumuyordu ki, van Petrovi, angarya alma usuln kaldrarak yerine ok ehven, senelik
bir vergi koymak zorunda kald. Ama bu kez de kyller onun bu yumuaklgndan yararlanarak
birinci yl kendileri iin zel
PUSKN

yumuaklgndan yararlanarak birinci yl kendileri iin zel bir kolaylk gsterilmesini istediler.
kinci yl ise, verginin te ikisinden ogunu ceviz, krmz yaban mersini ve buna benzer eylerle
dediler. Bu halinde bile vergiyi zamannda demiyorlard.
van Petrovi'in merhum babasnn dostu olmam dolaysyla ogluna da gtlerimi nermeyi bir
bor saydm ve van Petrovi'in umursamazlg yznden bozulan eski dzeni kurmaga bir ok
seferler kalktm. Bu amala kendisine gittigim bir gn iftlik defterini istedim. Hileci muhtar
agrttm ve van Petrovi'in yannda defterleri incelemeye koyuldum. Gen iftlik sahibi ilkin
byk bir gayret ve dikkatle beni izledi. Ama hesaplara gre son iki yl iinde kyl says arttg
halde kmes hayvanlaryla davar saysnn kastl olarak azaldg anlalnca van Petrovi bu ilk
bilgileri yeter buldu ve bundan sonra artk beni dinlemez oldu. Aratrmalarm ve skc sorgularm
sonucunda tam hileci muhtar fena halde arttgm ve agzn aamaz hale getirdigim bir srada,
derin derin horlamakta oldugunu zlerek iittim. O zamandan beri de onun iftlik ilerine
karamaz oldum. Onu (kendisinin de yaptg gibi) Tanr'ya havale ettim.
Bu olay aramzdaki dostlugu zerre kadar bozmad. nk van Petrovi'in, gen soylularmza
zg ykc ihmalciligi ve yumuaklgna acrken, onu candan seviyordum. Hem bylesine sessiz,
bylesine namuslu bir insan sevmemek elde degildi. van Petrovi de kendi payna benim
yama sayg gsteriyor ve bana candan bagl bulunuyordu. Grenek, dnce tarz ve ahlak
bakmndan birbirimize pek az benzedigimiz halde basit konumama deger vererek, lmne
kadar hemen hemen her gn benimle grt.
van Petrovi ok sakin bir yaay sryor, her eit arlklardan kanyordu. Onu sarho
grmek hibir za man ksmet olmad (bu olay bizim taraflar iin iitilmemi12
BYELKN'N HKAYELER
bir mucize gibi saylabilir). Kadnlara fazlasyla dknd. Ama onda gerek bir kz utangalg
vard.
van Petrovi, mektubunuzda szn ettiginiz hikyelerden baka, ksmen bende bulunan,
ksmen de khya cadnn eitli ev ilerinde kullandg birok el yazlar brakmt. Bylece
khya kadnn oturdugu dairenin btn pencereleri van Petrovi'in bitirmedigi romann birinci
blmyle kaplanmt. Yukarda ad geen hikyeler galiba onun ilk kalem denemeleriydi. van
Petrovi'in anlattgna gre bu hikyeler genel olarak dogrudur ve yazar tarafndan eitli
kimselerden naklen yazlmlardr. Bununla birlikte bunlarn iinde geen adlar van Petrovi
tarafndan uydurulmutur. Ky ve kasaba adlarna gelince bunlar da bizim tarafn adlarndan
alnmadr. Nitekim benim kyn ad da bir yerlerde geer. Bu hi de kt bir niyetle yaplmamtr.
Bunun biricik nedeni dgc yetersizligidir.
van Petrovi, 1828 yl sonbaharnda hummaya eviren bir soguk algnlgndan hastaland.
zellikle kklemi nasr ve buna benzer hastalklarn tedavisinde ok usta bir adam olan bizim
blge doktorunun uyank abasna karn ld. Tam otuzunda iken gzlerini, kollarmn arasnda,
hayata kapad.
(*) Lzumsuz sayarak buraya koymadgmz bir fkra vardr; ama bu fkrann van Petrovi
Biyelkin'in ansn kirletecek nitelikte olmadgn okurlarmza temin edebiliriz. (Pukin'nin notu).
(**) Gerekten de Biyelkin'in el yazlarnda her hikyenin stnde yazarn kendi yazsyla (rtbe
veya unvan, soyadyla adnn ilk harfleri gsterilmek suretiyle) falan ve filan kimseden dinledim
kayd vardr. Merakl aratrclar iin yazyorum. "Menzil Mfettii" hikyesi ona fahr
mavirlerden G. G. N. tarafndan; "Dello" hikyesi yarbay . L. P.tarafndan; "Tabutu" hikyesi
tezghtar B. V. tarafndan, "Kar Frtnas" ve "Kyl bir Kk 'Bayan" hikyeleri K. . T. tarafndan
anlatlmlardr (Pukin'in notu).
PUSKN
13
Merhum, akrabalarna yakn bir yere, Gorhino kynn kilisesine gmld. van Petrovi'in boyu
orta, salar kumral, gzleri kuruni, burnu ekme, yz beyaz ve zayfayd.
te muhterem efendim, merhum komumun ve dostumun yaayna, iine, ahlakna ve
grnne ait btn anmsayabildigim eyler bunlardr. Ama bu mektubumu u veya bu trl
kullanmak geregini duyarsanz adm ortaya atmamamz zellikle rica ederim. Geri ben
yazarlara byk bir sayg besler, onlar ok severim ama, bu unvan benimsememin gereksiz,
hele bu yata, uygunsuz olduguna inanyorum. ten sayglarmla..."
16 Kasm 1830 yl Nenaradovo ky
Yazarmzn sayn arkadann istegine sayg gstermeyi bir grev sayarak bize ltfettigi bilgiden
tr kendisine derin teekkrlerimizi sunar, halkn, bu bilginin itenlik ve dogrulugunu takdir
edeceklerini umarz.
A.P.DELLO
Birbirimize ate ederdik,,
Bamtinskiy
Dello kural geregince
onu ldrmeye ahdetmi tim. (Ona ate etmek sras da bendeydi.) Ak hava kararghnda, bir
*** kasabacgnda bulunuyorduk. Bir birlik subaynn yaay bilinen ey. Sabahlan egitim ve
binicilik; gle yemeklerini alay komutannda ya da Yahudi meyhanesinde yemek; akamlan pun
ve iskambil. *** de. ne kaplar bize ak bir ev, ne de bir nianlmz vard. Birbirimizde toplanr ve
niformalarmzdan baka hibir ey gremezdik.
Asker olmadg halde toplantlarmza katlan bir kii vard. Bu, 35 yalarnda kadard, bunun iin
de kendisine ihtiyar bir adam gzyle bakyorduk. Hayat deneyimi ona, bizim yanmzda birok
stnlkler saglyordu. stelik de suratnn aklg, tabiatnn sertligi, dokunakl dili, gen
beyinlerimiz zerinde ok gl bir etki yapyordu.
Hayat bir esrar perdesiyle rtlyd. Rus'a benzedigi
(*) AMarlinskiy'nin bir hikyesidir.16
BYELKN'N HKAYELER
halde bir yabanc ad tayordu. Bir zamanlar svari birliklerinde, hatta baar ile, hizmet etmiti.
stifa edip ordudan ayrlmasnn, hem yoksul hem de zevk ve eglenceye dkn bir yaay
srdg bu zavall kasabacga yerlemesinin nedenlerini kimse bilmiyordu. Srtnda siyah eski bir
ceketle daima yaya yrrd. Sofras alaymzn btn subaylarna akt. Geri eski bir erin
piirdigi yemekleri, iki, nihayet kab gemezdi, ama buna karlk ampanya su gibi akard. Ne
mal durumunu ne de gelirini bilen vard. Zaten kimse de bunu kendisinden sormak cesaretini
gsteremezdi. Bir blm roman, byk bir blm de askerlikle ilgili olan bir hayli kitab vard.
Bunlar, okumak iin seve seve una buna verir, bir daha da geri istemezdi. Buna karlk,
okumak zere aldg kitaplar hibir zaman sahibine geri vermezdi. Balca idman tabanca
atlaryd. Odasnn duvarlar, kurunlardan dklm, an petegi gibi hep delik deik olmutu.
Oturmakta oldugu gsterisiz toprak evin biricik ss, zengin bir tabanca koleksiyonuydu.
Atclkta ok ustayd. O kadar ki, birinin apkasnn zerindeki armudu tabanca kurunuyla
drmeye kalksa, alaymzda kimse ban ona teslim etmekte duraksamazd.
Aramzda sk sk dellodan konuulurdu. Silvio (ona bu ad takacagm) hibir zaman bu
konumalara katlmazd. Dello edip etmedigi soruldugu zaman, ksaca evet cevabn verir, ama
ayrntya girimezdi. Byle sorulardan holanmadg aka grlyordu. Vicdannda, korkun
ustalgna kurban giden bir mutsuzun ansn tadgna inanyorduk. Onda, korkaklga benzer en
kk eyden kuku etmek aklmzdan gemezdi. yle insanlar var ki, yalnz d grnleri bile
byle bir kukuyu zerlerinden atmaya yeter. Ama beklenilmedik bir olay hepimizi artt.
Bir gn bizimkilerden on kadar subay arkada, Silvio'da gle yemegi yiyorduk. Her zamanki gibi,
yani pek ok iildi. Yemekten sonra ev sahibini oyunda kasa olmas iin kandrmaya altk.
Uzun bir sre kabul etmedi, n
PUSKN
17
k hemen hemen hi oyun oynamazd. Nihayet kgtlar getirmelerini emretti. Masaya elli
ervonets koydu ve kgt vermeye balad. Biz evresini aldk, oyun balad.
Oyun srasnda kesin olarak konumamak, hibir zaman tartmamak ve aklamalara
girimemek Silvio'nun detiydi. Eger hesap tutan bir yanllk yapsa, hemen ya farkn verir ya da
fazlasn kaydederdi. Biz bunu biliyor ve istedigi gibi davranmasna engel olmuyorduk. Ama
aramzda, alaymza yeni nakledilen bir subay vard. Bu zat, oyun arasnda dalgnlkla 25 ruble
fazla kaybetti. Silvio tebeiri ald ve altg zere hesab dzeltti.
Subay,, onun yanldgn sanarak aklamalara giriti. Silvio konumakszn kgt vermeye devam
etti. Sogukkanllgn kaybeden subay silgiyi ald ve kendisine, fazladan yazlm gibi grnenleri
sildi. Silvio tebeiri ald, silinenleri yeniden yazd. Sarapla, oyunla ve arkadalarnn attg
kahkahalarla sinirleri bozulan subay, kendini fena halde hakarete ugram sayd ve iddetli bir
fke ile masann zerindeki bakr amdan yakalaynca Silvio'nun bana frlatt. Silvio kenara
ekilerek kendini zorlukla bu darbeden koruyabildi. Hepimiz armtk. Silvio ayaga kalkt.
fkesinden kire gibi olmutu. Gzlerinden ateler saarak:
Efendim, dedi, ltfen buradan ekip gidiniz ve bu olayn evimde getigine Tanrya krediniz.
in nereye varacagndan hi birimizin kukusu yoktu. Yeni arkadamz daha imdiden
ldrlm sayyorduk. Subay, ettigi hakarete, kasadarn istedigi biimde yant vermeye hazr
oldugunu syleyerek dar kt. Oyun birka dakika daha srdyse de, ev sahibinin oyun
oynayacak bir durumda olmadgn hissettigimiz iin birer birer kalktk ve yaknda boalacak
yerden sz ederek evlerimize dagldk.
Ertesi gn manejde, zavall tegmenin hl yaayp yaamadgn sorutururken kendisi aramza
karverdi. Ayn soruyu ona da sorduk Silvio'dan henz hibir haber almadgn syledi. Bu
durum tuhafmza gitti. Silvio'ya gittik. Onu18
BYELKN'N HKAYELER
avluda kapya ilitirilmi bir birliye, birbiri zerine kurunlar yaptrrken bulduk. Geceki olaydan
hi sz etmeden bizi her zamanki gibi kabul etti. Aradan gn geti, tegmen hl sagd.
Hayretler iinde, nasl olup da Silvio'nun dello etmedigini soruyorduk. Silvio dello etmedi.
Sudan bir zrle yetinerek bart.
Bu olay onu genlerin gznden ok drd. Genel olarak, cesarette insanlk meziyetlerinin en
yksegini ve mmkn olan btn kusurlarn mazeretini gren genlerin en az affedebilecekleri
ey cesaretsizlikti. Ama, yava yava her ey unutuldu ve Silvio yeniden nfuzunu kazand.
Ona eskisi kadar yaknlk gstermeyen yalnz ben vardm. Yaradlta hayalci bir kafam oldugu
iin, hayat bir bilmece olan ve zerimde, esrarl bir romann kiisi etkisi brakan bu adama
herkesten nce, herkesten ok ben baglanmtm. O da beni severdi. Hi olmasa yalnz benimle
grtg zamanlar o her zamanki sert konumasn brakr, iten ve keyifli keyifli eitli
konulardan sz ederdi. Ama o ugursuz geceden sonra, namusunun lekelendigi ve dogrudan
dogruya kendi istegi ile temizlemeye yanamadg dncesi kafamdan bir trl kmyor ve ona
eskisi gibi davranmama engel oluyordu, adeta ona bakmaya utanyordum.
Silvio bunu fark etmeyecek, nedenini anlamayacak kadar aptal ve toy bir adam degildi. Grne
gre bu durum onu zyordu. Bir iki sefer bana aklamalarda bulunmak istegini gsterdi. Ama
ben ona bu olanag vermedim. Svio'da benden uzaklat. O zamandan beri ancak
arkadalarmn yannda onunla konuuyordum. Eski samimi grmelerimiz sona ermiti.
Bakentlerin dalgn halk, ky ve kasabalarda oturanlarn ok iyi duyduklar baz izlenimlerden,
rnegin posta gnlerini beklemek gibi izlenimlerden tmyle habersizdirler: sal ve cuma gnleri
bizim alayn yazc odas subaylarla dolard. Kimi para, kimi mektup, kimi de gazete beklerdi.
PUSKN
19
Alldg zere zarflar hemen orackta alr, havadisler birbirine verilir, kalem odas ok canl bir
grn alrd. Silvio bizim alay araclgyla mektuplarn alr, genel olarak o da aramzda
bulunurdu. Bir gn kendisine bir mektup verdiler. Byk bir sabrszlkla zarf yrtt. Mektubu
okurken gzleri parlyordu. Subaylar kendi mektuplarna daldklar iin hibir ey fark etmediler.
Silvio onlara dnerek:
Baylar, dedi, durum hemen buradan ayrlmam gerektiriyor. Bu gece gidiyorum. Son kez benimle
gle yemegi yemeniz iin ricam reddetmeyeceginizi umarm. Bana dnerek szlerine devam etti:
Sizi de beklerim...Mutlaka beklerim.
Bu szleri syledikten sonra hemen kp gitti. Biz de, Svio'da bulumak zere evlerimize
dagldk.
Kararlatrlan saatte Silvio'nun evine gittigim zaman hemen hemen btn alay subaylarn orada
buldum. Silvio'nun btn eyas toplanm, kurun delikli plak duvarlardan baka hibir ey
kalmamt. Masann bana geip oturduk. Ev sahibi neeliydi. ok gemeden onun bu neesi
herkese yayld. Dakika bana ieler patlyor, kadehler kpkleniyor ve biz btn yregimizle
giden arkadamza hayrl seyahatler, mutluluklar diliyorduk. Akamn ge vaktinde sofradan
kalktk. Sapkalarmz giydik. Silvio herkesle vedalatktan sonra tam kmak zere bulundugum
bir srada, beni elimden tutarak durdurdu, yavaa:
Sizinle biraz konumak isterim, dedi.
Ben kaldm. Konuklar gitti. kimiz kaldk. Karlkl oturup sessizce pipolarmz yaktk. Silvio,
dnceliydi. Az nceki neesinden eser bile yoktu. Yznn koyu sardg; parldayan gzleri,
agzndan kan koyu duman dalgalar ona gerek bir eytan grn vermiti. Aradan birka
dakika getikten sonra Silvio sessizligi bozarak:
Belki de bir daha birbirimizi hi grmeyecegiz, dedi. Ayrlmadan nce size biraz aklamalarda
bulunmak iste
20
BYELKN'N HKAYELER
rim. Bakalarnn dncesine ok az nem verdigimin farkndasnz. Ama ben sizi sever ve
anlarm: zerinizde yanl bir izlenim brakmak, iin ac bir ey olacakt.
Durdu. Biten piposunu doldurmaga koyuldu. Ben gzlerimi yere dikmi susuyordum. Silvio
szne devam ederek:
O sarho zirzoptan, R...dan zr dilemeyiim tuhafnza gitmitir. Kabul etmelisiniz ki, silah
ekmek hakk bende oldugu srece onun hayat benim elimdeydi. Benim hayatm ise hemen
hemen tehlikeden uzakt. Gsterdigim sogukkanllg, pekl yksek kalpliligime verebilirdim. Ama
yalan sylemek istemem. Kendi hayatm en kk bir tehlikeye koymadan R...yi
cezalandrabilseydim, onu hibir zaman baglamazdm.
Hayretle Silvio'nun yzne baktm. Byle bir itiraf beni gerekten artmt. Silvio szlerine
devam etti.
Dedigim gibi: kendimi lm tehlikesine drmeye hakkm yok. Alt yl nce bir tokat yemitim.
Dmanm hl sagdr.
Merakm iyice kamlanmt:
Onunla dello etmediniz m? diye sordum. Yoksa olaylar m sizi birbirinizden ayrd?
Silvio:
Onunla dello ettim, dedi. Dellomuzun ans da i
Silvio ayaga kalkt, mukavva bir kutudan srma pskll ve srma eritli (Franszlarn bonnet de
polie dedikleri) krmz bir apka kard ve bana geirdi. Alnn 45 santim yukarsnda bir kurun
deligi grlyordu. Silvio szne devam ederek:
*** Svari alaynda hizmet ettigimi bilirsiniz. Karakterim sizce bilinmektedir. Her eyde stn
olmaya altm. Genligimden beri bu bende bir tutku halindedir. Zamanmzda hasardk moda
idi. Bense ordunun en haan
PUSKN
21
bir subayydm. Sarholuklarmzla ovunurduk. Deni Davidov'un iirlerinde ad geen nl
Burtsev'i ikide bastrmtm
Alaymzda dellolar hi eksik olmazd. Ben bu dellolara ya tank olarak, ya da dello
edenlerden biri olarak katlrdm. Arkadalarm bana taparlard. Boyuna degien alay
komutanlarm ise bana, kanlmaz bir bela gzyle bakarlard.
Sessizce (ya da grltl olarak) nmn keyfini srerken alaymza zengin, tannm bir aileden
adn sylemek istemiyorum bir gen tayin edildi. Bylesine talihli bir adama mrmde
yaslamamtm. Dnnz bir kere: genlik, zek, gzellik, lgn bir nee, delice bir cesaret,
tannm bir ad ve hibir havale ile gelmeyen, hesabn bile bilmedigi bir para... Bu adamn
aramzda nasl bir etki yapacagn artk siz dnn.
Pabularm dama atlmt. nmn ekiciligine kaplan bu gen, dostlugumu kazanmak istedi.
Ama ben ona kar soguk davrandm. Hi aldr etmeyerek o da benden uzaklat. Ben ondan
nefret ediyordum. Alayda ve kadnlar arasnda kazandg baarlar beni fena halde umutsuzluga
dryordu. Onunla kavga etmek iin bahaneler aramaga baladm. Alaylarma daima
benimkilerden daha beklenmedik, daha keskin grnen ve kukusuz llmeyecek kadar daha
neeli olan alaylarla karlk veriyordu. O akalayor bense kinleniyordum. Nihayet bir seferinde
Polonyal bir derebeyinin balosunda btn kadnlarn, zellikle benimle ilikide olan ev sahibi
kadnn onunla ilgilendigini grnce kulagna egilerek kaba birka sz syledim. Fena halde
fkelendi ve suratma bir tokat yaptrd. Hemen kllarmz ektik. Kadnlar dp dp
baylyorlard. Bizi ayrdlar. O gece dvmeye gittik.
Olay sabaha kar oluyordu. Belirtilen yerde, tangmla beraber duruyordum. Anlatlmaz bir
sabrszlk iinde dmanmn gelmesine bekliyordum. Bahar gnei dog22
BYELKN'N HKAYELER
du, ortalk snmaga balad. Onu uzaktan grdm. niformasn giymi klcn kuanm yannda
bir tangyla, yaya yryordu. Ona dogru ilerledik. Kiraz dolu apkasn elinde tutarak yaklat.
Tanklar aramzda oniki admlk bir mesafe saydlar. Birinci olarak ben ate edecektim. Ama beni
kaplayan fkeden ylesine heyecanlydm ki isabet ettirebilecegime emin olamyordum.
Sogukkanllgm elde etmek iin ilk ate etmek hakkn ona verdim. Dmanm buna raz olmad.
Kura ekmeye karar verdik. Birinci olarak ate etmek hakkn, talihin daima gler yz gsterdigi
bu adam kazanmt. Nian ald ve kasketimi deldi. Simdi sra benimdi. Artk hayat benim
elimdeydi. Btn dikkatimle ona bakyor, hi olmazsa kck bir znt glgesi fark etmeye
alyordum. Sapkasnn olgun kirazlar seerek ve ekirdeklerini agzndan ta ayaklarmn dibine
kadar tkrerek, tabancamn karsnda duruyordu. Onun bu kaytszlg beni deli etti. Hayata bu
kadar az deger veren bir insan hayattan yoksun etmenin ne yaran olabilir, diye dndm. O
anda kafamda zalim bir dnce dogdu. Tabancam indirerek:
" Galiba u anda lecek bir halde degilsiniz," dedim. "Ltfen kahvaltnz yapnz, size engel olmak
istemem."
" Hayr, bana engel olmuyorsunuz," diye itiraz etti. "Buyurunuz ate ediniz. Ama, yine siz bilirsiniz.
lk ate etmek hakk daima sizindir. Ben her zaman emrinize amadeyim."
Tanklara dndm ve o gn iin ate etmek niyetinde olmadgm syledim. Dellomuz bylece
sona erdi.
stifa ettim ve grdgnz zere bu yere yerletim. O zamandan beri hibir gn gemedi ki
intikam dnmemi olaym. te imdi sra bana geldi.
Silvio o sabah aldg mektubu cebinden kard ve okumak zere bana verdi. Moskova'dan biri
(galiba ilerini izleyen adam olsa gerek) bilinen kiinin gen ve ok gzel" bir kzla evlenecegini
yazyordu. Silvio:
PUSKN
23
Bu bilinen kiinin kim oldugunu tahmin edersininiz. Moskova'ya gidiyorum. Bakalm, bir tarihte
kiraz yerken bekledigi lm, evlenmek zere oldugu u srada ayn kaytszlkla karlayacak
m?
Silvio bu szleri syledikten sonra ayaga kalkt, kasketini yere frlatarak, kafesteki bir kaplan gibi
odann iinde bir aag bir yukar dolamaya balad. Onu sessizce dinlemitim. Garip,
birbirleriyle elien bir takm duygularn etkisi altnda heyecanlanyordum.
eri giren hizmeti arabann hazr oldugunu haber verdi. Silvio kuvvetle elimi skt. ptk.
Birinde tabancalar, tekisinde eyas bulunan iki bavulun durdugu arabaya bindi. Bir daha
vedalatk, araba hareket etti.

Aradan birka yl geti. Ailevi baz nedenler beni *** ilesinin fakir bir kynde yerlemeye mecbur
etti. Bir yandan ekip bime ileriyle ugrarken, iin iin eski grltl ve kaygusuz yaaymn
zlemini ekmekten de kendimi alamyordum. Bana hepsinden zor gelen ey, k ve sonbahar
gecelerini kesin bir yalnzlk iinde geirmeye almakt. gle yemegine kadar muhtarla ene
almak, ileri kontrol etmek ya da yeni yaplar dolamak suretiyle, nasl olsa vakit geiriyordum.
Ama bir kez ortalk kararmaya balaynca, ne yapacagm katiyen bilmiyordum. Dolaplarn
altnda, ambarda buldugum be kitab adeta ezberlemitim. Khya kadn Kirilovna'nn aklnda
tutabildigi btn masallar tekrar tekrar dinlemitim. Ky kadnlarnn arklar bana hzn
veriyordu. kiye ba vuraym dedim, iki benim bama vurdu. Sonra, unu da itiraf edeyim ki can
sknts yznden ikiye vurmaktan, yani bizim ilede elerine pek ok rastladgm tam ikicilere
dnmekten de korktum. Sohbetlerinin byk bir ksm, grt ve i ekilerle24
______________________BYELKN'N HKAYELER
geen iki sarhotan baka yakn komum da yoktu. Yalnzlk bunlarn arkadalgndan daha
iyiydi.
Evimden drt verst kadar uzakta, kontes B ***'ye ait zengin bir malikne vard. Ne varki
maliknede yalnz khya oturuyordu. Kontes maliknesini yalnz bir kez, evlendigi yl ziyaret
etmi ve topu topu bir ay kalmt. Bununla birlikte bu kabuguna ekilmi yaaynn ikinci
baharnda, kontesin kocasyla birlikte, yaz geirmek zere maliknesine gelecegine dair ortada
bir sylenti dolamaya balad. Gerekten de kar koca, haziran banda maliknelerine geldiler.
Zengin bir komusunun gelii kyde oturanlar iin nemli bir olay saylr. Derebeyleri ve iftlik
halk olaydan iki ay nce bunun dedikodusuna balarlar ve olay bittikten yl sonraya kadar
bunun lafn ederler. Bana gelince, ne yalan syleyeyim, gen ve ok gzel bir komunun gelii
haberi, zerimde byk bir etki yapt. Onu grmek iin sabrszlktan aldryordum. Geliini
izleyen ilk pazar gn, en yakn komular, en sadk bendeleri olarak kendimi sayn soylulara
takdim etmek zere gleden sonra *** kyne yollandm.
Bir uak beni kontun alma odasna ald, geldigimi haber vermek zere yanmdan ayrld.
Kontun geni alma odas son derece lks eyalarla doluydu. Duvarlar boyunca kitap dolu
etajerler dizilmi, bunlarn zerine bronz bstler oturtulmu, mermer minenin zerine byk bir
ayna konmutu. Demeler yeil bir uha ile kaplanm ve hallarla rtlmt. Yoksul kemde
lks unuttugum ve oktandr bakalarnn zenginligini grmedigim iin, bayag rktm ve Kontun
'geliini, taradan gelmi bir ricac, bir bakann gelii nasl beklerse yle bir znt ve heyecanla
beklemeye baladm. Kap ald, otuz iki yalarnda olaganst gzel bir adam ieri girdi. Kont,
dosta ve samimi bir eda ile yanma yaklat. Heyecanm tutmaga alarak kendimi tantmak
istedim. O benden nce davrand. Oturduk. Ak ve nazik szleri, yabani utangalgm pek abuk
PUSKN
25
giderdi. Dogal halime dnmek zere iken, birdenbire kontes ieri girdi. Bu sefer eskisinden ok
utanmaya baladm. Kadn gerekten de fevkalade gzeldi. Kont beni ona tantt. Serbest
grnmek istedim, ama kaytsz bir eda taknmaya altgm oranda aryordum. Kendimi
toplamama ve bu yeni tanklga almama frsat vermek iin aralarnda konumaya ve bana iyi
bir komu gibi teklifsiz davranmaya baladlar. Bu arada ben kitaplar ve tablolar incelemeye
koyularak odann iinde bir aag bir yukar dolamaya baladm. Resimden anlamam ama
tablolardan biri dikkatimi ekti. Bu tablo, bir svire manzarasn canlandryordu. Bu tabloda beni
artan ey resim degil, ama stste oturtulmu iki kurun yeriydi. Konta dnerek:
Ne mkemmel bir at, dedim.
Evet, olaganst bir at, diye yant verdi. Siz iyi nianc msnz?
Konumamzn bildigim bir konuya gemesine sevinerek:
Eh olduka, dedim. Otuz admda bir iskambil kgdna hataszca isabet ettirebilirim. Tabii
altgm bir tabanca olmak artyla...
Kontes byk bir ilgi ile:
Sahi mi? dedi. Ya sen dostum, sen de otuz admda bir iskambil kgdn vurabilir misin?
Kont:
Bir gn denemesini yaparz! dedi. Bir zamanlar ben de fena nian almazdm. Ama ite drt yl
var ki elime tabanca alm degilim.
Oo, u halde, efendimizin yirmi admdan bile iskambil kgdna isabet ettiremeyecegine bahse
girebilirim. nk tabanca, her gn alma ister. Bunu tecrbe ile bilirim. Alaymzda en iyi
atclardan biri saylrdm. Bir aralk tabancam onarm iin gnderdigimden, bir ay kadar elime
almamtm. Sonra ne olsa begenirsiniz, efendimiz? Tekrar26
BYELKN'N HKAYELER
silah elime alp ilk ate ettigim zaman yirmi admlk bir uzaklktaki ieye ancak drdnc elde
isabet ettirebildim. Alayc, hazrcevap bir yzbamz vard. Bu halimi grnce Karde, dedi, senin
elin bir trl ieye kalkmyor. Hayr asaletmeap, insan almay elden brakmamaldr, yoksa eli
ustalgn kaybediverir. Hayatta rastladgm en iyi atc, her gn yemekten nce en az sefer
nian alrd. Bu, bir kadeh votka gibi, onda alkanlk haline gelmiti.
Kont ve Kontes konumaya baladgma sevinmilerdi. Kont:
Peki, bu adam nasl nian alrd? diye sordu,
Efendimiz, rnegin, duvara bir sinegin kondugunu grse...ama siz glyorsunuz kontes, yemin
ederim ki dogrudur. Evet, duvara bir sinegin kondugunu grse hemen: Kuzka, tabancam, diye
bagrr. Kuzka, hemen dolu tabancasn getirir, o tetigi ekti mi, sinek duvara yaprd.
Kont:
Bu gerekten alacak bir ey, dedi. Bu kiinin ad neydi?
Silvio, efendimiz.
Kont yerinden srayarak:
Silvio mu? diye bagrd. Siz Silvio'yu tanr mydnz?
Tanmaz olur muyum, efendimiz. Biz onunla dosttuk. Alaymzda ona bir karde gzyle
bakarlard. Ama ite yldr, ondan hibir haber alamyorum. Demek ki, efendimiz de onu
tanyordunuz?
Tanrdm, hem de ok iyi tanrdm. Size, ok garip bir olaydan hi szetmedi mi?
Bir baloda bir apkndan yedigi tokad m kastediyorsunuz, efendim?
Bu apknn ismini de size sylenmi miydi?
Hayr efendimiz, sylemedi. Geregi anlamaya balayarak:
PUSKN
27
Ah efendimiz, diye szme devam ettim, af buyurun...Bilmiyordum...Yoksa bu kii siz
olmayasmz?
Kont son derece heyecanlanm bir eda ile:
Ta kendisi, dedi. Su kurun yaras olan tablo da son karlamamzn ansdr.
Kontes:
Aman sevgilim, dedi. Tanr akna bundan sz etme. Dinlenmesi bile bana korku veriyor.
Kont itiraz ederek:
Hayr, dedi, her eyi anlatacagm. Arkadana nasl hakaret ettigimi biliyor. Simdi de Svio'nun
nasl intikam aldgn bilmelidir.
Kont koltugunu bana yaklatrd. Ben de byk bir merak ile u anlattgm hikyeyi dinlemeye
koyuldum.
Bundan be yl nce evlendim.The honey moon (*)mn ilk gnlerini burada, bu kyde geirdim.
Hayatmn en iyi dakikalarn bu eve borlu oldugum gibi, en ac anlarmdan birini de bu eve
borluyum. Bir akam karmla bir at gezintisine kmtk. Karmn bindigi at nedense, huysuzluga
balad. Karm korktu. Dizginleri bana vererek eve yaya dnd. Ben ondan nce eve dnmtm.
Avluda bir yolcu arabas grdm. Adamlarm, adn vermek istemeyen, sadece benimle ii
oldugunu syleyen birinin alma odamda beni bekledigini sylediler. Odaya girdim:
Alacakaranlkta, st ba toz toprak iinde, sakal bir kar uzam bir adam grdm. Sminenin
yannda duruyordu. Yzn tanmaya alarak yanna yaklatm. Konuk titrek bir sesle:
" Galiba beni tanmadn Kont?" dedi.
" Silvio," diye bagrdm ve ne yalan syleyeyim bir anda sa larmn diken diken oldugunu
hissetim.
(*) Aslnda ngilizce yazlmtr. "Balay" demektir.28
BYELKN'N HKAYELER
Silvio szlerine devam ederek:
" Ta kendisi," dedi." Ate etmek sras benimdi. Ben de tabancam boaltmaya geldim. Nasl hazr
msn?"
Tabancas yan cebinden grnyordu. On iki adm saydm ve karm dnmeden ate etmesini rica
ederek keye durdum. O, agr davranyordu. k istedi, bir mum getirdiler. Kimsenin girmemesini
tembih ederek kapy kilitledim ve ate etmesini yeniden rica ettim. Tabancasn kard ve nian
ald. Saniyeleri sayyor, karm dnyordum. Korkun bir dakika geti. Silvio elini aagya
indirdi:
" Ne yazk ki tabancam kiraz ekirdekleriyle dolu degil," dedi. "Kurun agrdr. Bana hep yle
geliyor ki bu yaptgmz bir dello degil, sadece adam ldrmektir. Eli silahsz bir adama nian
almaya alk degilim. Yeni batan balayalm. Kimin pein ate edecegini kura ile kararlatralm.
Yava yava kendimi kaybediyordum. Galiba raz oluyordum. Nihayet tabancalarmz bir kez
doldurduk ve iki kgd bktk. Silvio bu kgtlar bir zamanlar benim kurunla deldigim apkann
iine koydu. Bu sefer de birinci numaray ben ektim. Silvio, hi unutmayacagm alayc bir eda ile:
" Seytan gibi anslsn kont," dedi.
Nasl oldu, beni bu ie ne zorlad bilmiyorum, ama ite ate ettim ve u tabloya isabet ettirdim.
Kont, bir kurunla delinmi tabloyu parmagyla gsterdi. Yz ate gibi yanyordu. Kontes elindeki
mendilden daha beyazd. Ben haykrmaktan kendimi alamadm. Kont szne devam ederek:
Evet, ben ate ettim, ama Tanrya kr hedefe isabet ettiremedim. O zaman Silvio (itiraf
etmeliyim ki o anda ok korkuntu) bana nian almaya balad. Tam bu srada kap ald. Maa
girdi ve bir glkla boynuma atld. Onun vcudu bana cesaret vermiti.
PUSKN
29
" Sevgilim," dedim, "aka yaptgmz grmyor musun? Ne kadar da korkmusun. Git bir bardak
su i de, sonra buraya gel. Sana ok eski bir dostumu ve arkadam tantacagm."
Maa hala inanmyordu. Korkun Silvio'ya dnerek:
" Kocam dogru mu sylyor?" diye sordu. "Siz gerekten aka m yapyordunuz?"
Silvio:
"O her zaman aka eder efendim," dedi. "Bir seferinde akacktan suratma bir tokat atmt. Yine
akacktan u grdgnz apkam deldi. Yine imdi de akacktan bana bir el ate etti ama,
isabet ettiremedi. Ne yapalm, imdi de benim canm biraz akalamak istedi."
Szlerini bitirince karmn yannda bana nian almak istedi. Maa ayaklarna kapand. Mthi bir
fke iinde bagrdm:
" Kalk Maa, utanmyor musun? Siz de beyefendi, aciz bir kadnla eglenmekten vazgeecek
misiniz?"
Silvio:
" Hayr, etmeyecegim," dedi. "Ben memnunum, Saknlgn, korkaklgn grdm. Sizi ate
etmeye mecbur ettim. Bu da bana yeter. Beni daima anmsayacaksn. Seni vicdannla babaa
brakyorum."
Gitmek zereydi. Ama kapda durdu. Kurunla deldigim tabloya bir gz att. Hemen hemen nian
almadan, o da tabloya bir el ate etti ve gzden kayboldu. Karm baylmt. Adamlarm Svio'yu
durdurmaya cesaret edemiyorlard. O, merdiven bana kt. Arabacsna seslendi, ben daha
kendimi toplamaya zaman bulmadan ekip gitti.
Kont sustu. Ben de bylece bir zamanlar balangc beni ok artm olan hikyenin sonunu
grenmi oldum. Hikyenin kahraman ile bir daha hi karlamadm. Dolaan sylentilere gre
Silvio, Alexander psilanti ayaklanmasnda Heteryac birliklerden birine kumanda ederken
Skulyana civarndaki savata vurulup lm.KAR FRTNAS
Atlar, kaln kar tabakalarn igneyerek Tmseklerin zerinden uuyordu... te, kenarda bir yer
de, bir bana, Tanr'nn bir tapnag grnyordu.
Birdenbire, kk bir kar frtnas koptu Kar, lapa lapa yagyordu; Siyah bir karga, kanatlaryla slk
alarak Kzagn zerinde daireler iziyordu Bir nsezi, imana keder veriyordu. Atlar, yelelerinden
dumanlar kararak Ve karanlk uzaklara kulaklarn dikerek Acele ediyorlard.
Jukovskiy
|izler iin unutulmaz bir dnem olan 1811 yl sonlarnda Gavril Gavrilovi R...adl iyi yrekli bir
adam, Nenaradovo'daki iftliginde oturmaktayd. Bu blgede konukseverligi ve neesiyle n
almt. Komular, yiyip imek, ya da karsyla be kapigine boston oynamak; bazlar da dzgn
vcutlu, saz benizli kzlar 17 yalarnda Marya Gavrilova'y seyretmek iin sk sk kendisini
ziyaret ederlerdi.
PUSKN
31
Marya Gavrilova zengin bir gelin saylyordu. Biroklar onu, kendileri ya da ogullar iin gzlerine
kestirmilerdi. Marya Gavrilova Fransz romanlaryla bymt. Bunun sonucu olarak da akt.
Sevdigi delikanlysa, kyne izinli gelmi yoksul bir tegmendi. Pek dogaldr ki delikanl da kz iin
ayn scaklkla yanp tutuuyordu. Bu karlkl sevgiyi fark eden sevdal kzn ana babas,
kzlarna, delikanly dnmesini bile yasaklamlar, delikanlya ise, bir tahsildardan da kt
davranmlard.
Aklarmz mektuplayor, her gn am korulugunda ya da eski kilisede gizlice gryorlard. Bu
grmelerde birbirlerini sonsuz olarak seveceklerine ant iiyor, talihlerinden ikyet ediyor, eitli
projeler kuruyorlard. Bylece mektuplaarak, grerek pek dogal olan u sonuca vardlar:
"Mademki birbirimizden ayr olarak soluk alamyoruz ve mademki kat yrekli ana babamz
mutlulugumuza engel oluyor, o halde onlarn iznini almadan hareket edemez miyiz?"
Bu mutlu dncenin ilkin delikanlnn kafasnda dogdugu, Marya Gavrilova'nn romantik
yaradlna ok uygun geldigi pek tabidir.
Nihayet k geldi ve bulumalarna son verdi. Ama mektuplar hararetlendi. Vlademir Nikolayevi
kza yazdg her mektupta kendisiyle birlemesi, gizlice nikhlanmalar, bir sre saklandktan
sonra gidip ana babasnn ayaklarna kapanmas iin yalvaryordu. Onun dncesine gre kzn
anasyla babas sevdallarn bu kahramanca sebatlarndan ve mutsuzluklarndan hi kukusuz
etkilenecekler, kendilerine mutlaka;
ocuklarm, gelin kucagmza, diyeceklerdir.
Marya Gavrilova uzun bir sre kararszlk iinde bocalad.Birok ka planlarn reddetti, ama en
sonunda raz oldu. Kararlatrlan gnde akam yemegi yemeyecek, ba agrsn bahane ederek
odasna ekilecekti. Oda hizmetisi32
BYELKN'N HKAYELER
de bu dzene yardm edecekti. Kzla hizmeti arka merdivenlerden baheye inecekler ve bahe
dnda hazr bir kzak bulacaklar, kzaga binerek Nenaradovo'dan be verst uzaktaki Jadrino
kyne gidecekler ve dogruca Vlademir 'in kendilerini bekleyecegi kiliseye varacaklard.
Kararlatrlan gnn arifesinde Marya Gavrilova btn gece uyumad. Eyalarn toplad,
amarlarn, elbiselerini yerletirdi. Arkadalarndan duygulu bir kza uzun bir mektup yazd,
anasyla babasna da yazd. Bu mektubunda en dokunakl szlerle onlara veda ediyor ve
davrann, akn kar konulmaz gcne vererek, baglanmasn rica ediyordu. Mektubunu
anasyla babasnn, ayaklarna kapanmaya izin verecekleri dakikay hayatnn en mutlu bir an
olarak sayacagn yazmakla bitiriyordu.
Her iki mektubu da, zerinde alev saan bir yrek resmiyle ona uygun bir yaz bulunan Tula
mhryle mhrledikten sonra, ortalk aydnlanrken kendisini yataga att ve hafife uykuya dald.
Ama korkun birtakm dler ikide bir onu uyandryordu. Kh nikahlanmak iin tam kzaga binip
gidecegi srada babasnn kendisini durdurarak korkun bir hzla karlarn zerinde srkledigini,
karanlk ve dipsiz bir zindana attgn...anlatmas zor bir yrek arpntsyla ve hzl utugunu..Kh
kanlar iinde sapsar bir halde otlarn zerinde yatan Vlademir'i gryordu. Vlademir lrken
yank bir sesle sevgilisine, bir an nce nikhlanmalar iin acele etsin diye yalvaryordu. Birbiri
ardndan korkun, anlamsz, daha bir sr dler de grd. Nihayet, her zamankinden daha
solgun bir halde ve gerek bir ba agrs ile yatagndan kalkt.
Anasyla babas kzlarnn rahatszlgn fark ettiler.
Onlarn sevecen ilgileri ve durmadan sorduklar: "Maa nen var? Maa hasta msn?" sorular
Marya 'nn yregini para para ediyordu.Maa onlar yattrmaya, neeli grnmeye alyordu
ama beceremiyordu.
PUSKN
33
Akam oldu. Bugnn, aile ocagnda geirecegi son gn oldugunu dndke yregi szlyordu.
Yar l bir haldeydi. inden, tm evresine, her eye veda etti. Akam yemegine oturdular.
Yregi daha iddetli arpmaya balad. Titrek bir sesle, can yemek istemedigini syledi,
annesiyle babasna iyi geceler diledi. Onlar da kzlarn ptler ve her zamanki gibi hayr dualar
ettiler. Kzcagz nerdeyse aglayacakt. Odasna girer girmez kendisini bir koltuga att ve hngr
hngr aglamaya balad. Hizmetisi onu yattrmaya, cesaretlendirmeye abalyordu. Her ey
hazrd. Maa, yarm saat sonra baba evini, odasn, o sesiz kzlk hayatn sonsuz olarak brakp
gidecekti.
Darda kar frtnas vard. Rzgr uluyor, panjurlar sarslyor ve grlt karyordu. Bunlarn
hepsi de gen kza bir tehlike, bir felaket belirtisi gibi grnyordu. ok gemeden btn ev
sessizlige gmld, herkes uykuya dald. Maa bir ala sarnd ve klk mantosunu giydi, eline
de antasn alarak evin arka merdivenine kt. Hizmetisi iki boha ile arkasndan geliyordu.
Baheye ktlar. Kar frtnas dinmemiti. Rzgr, sanki gen suluyu durdurmaya alyormu
gibi karlarndan esiyordu. Gbela bahenin kenarna gelebildiler. Bir kzak yolun stnde onlar
bekliyordu. Soguktan yen atlar bir trl yerlerinde rahat durmuyorlard. Vlademir'in arabacs
beygirleri yattrmaya alarak arabann oku nnde dolayordu. Arabac, gen kzn ve
hizmetisinin arabaya binmelerine, knlarla antay yerletirmelerine yardm etti. Sonra dizginleri
eline ald hayvanlar ku gibi umaya balad.
Gen kz kadere ve arabac Treka'nn ustalgna brakarak bizim k delikanlya gelelim.
Vlademir btn gn dolat durdu. Sabahleyin Jadrino kynn papazn ziyaret etti. Onu zorlukla
kandrabildi. Sonra, civardaki derebeyleri arasnda tank aramaya gitti. lk ba vurdugu krk
yalarnda emeldi bir svari astegmeni olan Dravin, neriyi memnunlukla kabul etti. Bu mace34
BYELKN'N HKAYELER
rann, kendisine eski devirleri ve hassa alayndaki haarlklarn, anmsattgn syleyerek
yemeye kalmas iin Vlademir'i kandrd ve gvenle teki iki tang bulmakta glk
ekmeyecegini syledi. Gerekten de yemekten hemen sonra, koca bykl ve mahmuzlu kadastro
mhendisi Smit ile mzrakl svari alayna yeni girmi olan, polis komiserinin on alt yalarndaki
oglu grndler. Bunlar, sadece Vlademir'in nerisini kabul etmekle kalmadlar, onun iin
hayatlarn bile vermeye hazr olduklarn yeminle sylediler. Vlademir kendilerini heyecanla
kucaklad ve hazrlanmak zere evine gitti.
Ortalk kararal epey olmutu. Vlademir gereken emirleri vererek sadk Tereka'sn atl bir
kzakla Nenaradovo'ya gnderdi. Kendisi iin de tek atl kk kzag komalarn emretti ve iki
saat sonra, yanna arabac almadan, Marya Gavrilova'nn gelecegi Jadrino kyne hareket etti.
Yolu biliyordu, gidecegi yer ise topu topu yirmi dakikalkt.
Fakat Vlademir kyden kp kra alr almaz, yle iddetli rzgr esmeye, kar frtnas ylesine
iddetli, ylesine mthi bir hal almaya balad ki, delikanl etrafn seemez oldu. Bir dakika
iinde yol karla kapand. Drtbir, arasndan lapa lapa yagan beyaz kar taneciklerinin uutugu,
bulank ve sarmtrak bir sis iinde kayboldu. Yerle gk birbirine kart. Vlademir kendini tarlalar
arasnda buldu. Tekrar yola kmak iin bouna abalad durdu. Beygir rasgele yryor, kh bir
tepeye trmanyor, kh bir ukura yuvarlanyor, kzak adm banda devriliyordu. Vlademir esas
yn kaybetmemeye alyordu. Ama yarm saatten fazla bir zaman gemesine karn hl
Jadrino kynn koruluguna varamamt. Aradan daha on dakika kadar geti. Koruluk hl
grnmyordu. Vlademir derin hendeklerle kesilmi bir ovadan gidiyordu. Kar frtnas dinmiyor,
gkyz almyordu. Beygir yorulmaya balamt. Kendisi de sk sk, beline kadar karlarn iine
gmlyor, buna karn yznden, iri iri ter damlalar akyordu.
PUSKN
35
Delikanl, sonunda yanl bir yne gittigini anlad. Arabay durdurdu. Dnmeye, anmsamaya
alt. Saga sapmas gerektigine inand, saga dnd. Beygir zorlukla adm atyordu. Bir saatten
fazla bir zamandan beri yoldayd. Jadrino uzakta olmasa gerekti. Ama ite, boyuna yol aldg
halde, tarlalarn bir trl sonu gelmiyordu. Her yan kar ygnlar ve hendeklerle doluydu. Kzag
boyuna devriliyor, delikanl da boyuna onu kaldryordu. Zaman geiyordu. Vlademir mthi
zlmeye balad.
Sonunda bir tarafta bir karart belirdi. Vlademir kzag o yana srd. Yaklanca bunun bir koruluk
oldugunu grd. "Tanrya kr, artk yaklatm" diye dnd. Bildigi yola kmak ya da frdolay
dolamak umuduyla, koruluk boyunca yrmeye balad. Jadrino hemen korulugun arkasndayd.
ok gemeden yolu buldu ve k mevsiminin yapraklarn dktg agalarn karanlg arasna
dald. Rzgr artk burada kudurganlgn gsteremezdi. Yol dzgnd. Bu hal, beygire cesaret
verdi. Vlademir yatt.
Ama delikanl bir hayli yol aldg halde Jadrino bir trl grnmyor, ormann sonu bir trl
gelmiyordu. Vlademir, bilmedigi bir ormana girdigini dehetle grd. Umutsuzluga kapld. Atn
krbalad. Zavall hayvan trsa kalkt ise de ok gemeden yine yavalad on be dakika sonra
da, mutsuz Vlademir'in btn abalarna karn adi admla yrmeye balad.
Agalar yava yava seyrekleiyordu. Vlademir ormandan kt. Jadrino grnrlerde "yoktu.
Zaman gece yars olmalyd. Vlademir'in gzlerinden yalar boand. Kzagn rasgele srd.
Frtna biraz dindi, bulutlar daglmaya balad. nnde, beyaz kabark bir hah ile rtl bir dzlk
belirdi. Gece olduka aydnlkt. Yaknnda drt be evlik kk bir ky fark etti. Vlademir kzagn
kye dogru srd. lk kulbenin nnde kzaktan atlad, pencereye kotu ve almaya balad.
Birka dakika sonra pencerenin tahta kepengi kalkt ve ak sakall bir ihtiyar ban uzatarak:36
BYELKN'N HKAYELER
Ne istiyorsun? diye sordu.
Jadrino buradan uzak m?
Jadrino buradan uzak m, dedin?
Evet, evet, uzak m?
Pek de degil; on verst kadar bir ey olmal. Vlademir bu yant iitince idama mahkm edilmi bir
adam gibi salarn tuttu ve bu durumda kala kald. htiyar devam ederek:
Sen nerelisin? dedi.
Vlademir sorulan sorulara yant verecek halde degildi:
htiyar, dedi, efi bana Jadrino'ya kadar bir at bulabilir misin?
Mujik:
Bizde at ne gezer, diye karlk verdi.
Hi olmazsa bir klavuz olsun bulamaz mym? Ka para isterse veririm.
htiyar pencerenin kapagn indirerek:
Hele dur bakalm dedi sana oglumu gndereyim; o seni gtrr.
Vlademir beklemeye balad. Daha birka dakika gemeden tekrar pencereye vurdu. Kepenk
kalkt; sakall yine grnd:
Ne istiyorsun?
Oglun nerede kald?
Simdi geliyor, izmelerini giyiyor. Yoksa dn m? Gir de sn.
Teekkr ederim. Elden geldigince oglunu abuk gnder.
Kap gcrdad. Elinde sopas ile bir delikanl kt. Kh yolu gstererek, kh kar ygnlarnn
rttg yolu bulmaya alarak ne dt. Vlademir:
PUSKN
37
Acaba saat ka? diye sordu.
Nerede ise afak skecek.
Vlademir artk bir kelime bile sylemedi. Jadrino'ya vardklar zaman horozlar tyordu. Ortalk
aydnlanmt. Kilise kapalyd. Vlademir klavuzun parasn verdi. Kzagn papazn avlusuna
ekti. Kendi troykas orada yoktu. Kim bilir nasl bir haberle karlaacakt?
Ama biz imdi iyi yrekli Nenaradovo derebeyine dnelim de orada neler olup bittigini anlayalm.
Aslna bakarsanz hibir ey olmamt.
htiyarlar uyanp oturma odalarna indiler. Gavril Gavrilovi'in banda kalpak, srtnda pamuklu bir
hrka vard. Praskovya Petrovna ise pamuklu bir gecelik giymiti. Semaveri hazrladlar. Gavril
Gavrilovi, saglgn ve geceyi nasl geirdigini sordurmak zere Marya Gavrilova'ya bir hizmeti
gnderdi. Hizmeti geri dnerek kk hanmn geceyi kt geirdigini, ama imdi kendisini biraz
iyi hissettigini biraz sonra oturma odasna inecegini haber verdi. Gerekten de kap ald, Marya
Gavrilova annesiyle, babasyla selamlamak zere yanlarna yaklat. Gavril Gavrilovi:
Bann agrs nasl, Maa? diye sordu.
Daha iyi babacgm.
Praskovya Petrovna:
Herhalde dn seni kmr arpm olacak, dedi. Maa:
Belki annecigim, cevabn verdi.
Gn olaysz geti. Ama geceleyin Maa hastaland. Doktor agrmak iin kente adam gnderdiler.
Doktor akama dogru geldi ve hastay sayklar bir halde buldu. Zavall kzcagz iddetli bir
hummaya yakalanmt. ki hafta lmle peneleti.
Tasarlanan ka olayn evde kimse bilmiyordu. Bu olaydan bir gn nce Maa'nn yazdg
mektuplar yaklm,38
BYELKN' N HKAYELER
hizmeti kz, efendilerinin fkesinden korkarak kimseye bir ey sylememiti. Papaz, emekli
tegmen, krca bykl kadastro mhendisi ve kk mzrakl svari dillerini tutmulard, bu da
nedensiz degildi tabii. Arabac Tereka, sarho oldugu zamanlar bile hi bir zaman agzndan
gereksiz bir laf karmazd. Biroklarnn bilmesine karn sr, yine de hi bir tarafa szmad. Ama
Marya Gavrilova hi durmadan saykladg sralarda, kendi srrn kendisi aga vuruyordu. Ama
szleri ylesine sama sapan eylerdi ki, ba ucundan hi ayrlmayan annesi bile, btn bu
szlerden ancak, kznn Vlademir Nikolayevi'i ldrasya sevdigini ve hastalgnn da bundan
ileri geldigini anlayabilmiti. Kocasna ve baz komularna da dantktan sonra, nihayet Marya
Gavrilova'nn alnyazsnn byle olduguna, yoksullugun bir kusur olmadgna, zenginlikle degil
ama insanla yaandgna v.b... sz birligi ile karar verildi. Kendimizi hakl gstermek iin, ok az
eyler uydurabildigimiz zaman, ahlaki nitelikteki ata szlerinin alacak yararlar vardr.
Bu arada gen kz iyilemeye balad. Vlademir ise oktandr Gavril Gavrilovi'in evinde
grnmyordu. Delikanl kendisine gsterilen kabul tarzndan rkmt. Kendisini agrtp,
ummadg mutlulugu, Maa ile evlenmesine raz olduklarn bildirmeyi kararlatrdlar. Ama
delikanldan yant olarak divanece yazlm bir mektup aldklar zaman Nenaradovo sahiplerinin
ne byk bir aknlga ugradklar tasavvur bile edilemez. Vlademir mektubunda bir daha
evlerine asla ayak basmayacagn yazyor ve biricik umudu lm olan insan artk unutmalarn
rica ediyordu. Birka gn sonra ise Vlademir'in birligine gittigini haber aldlar. Bu olay 1812 ylnda
olmutu.
O sralarda iyileme halinde bulunan Maa'ya uzun bir sre bu haberi sylemeye cesaret
edemediler. Gen kz da Vlademir'in adm hi agzna almyordu. Birka ay sonra ise sevgilisinin
adn, Borodino savanda yararlk gsterip
PUSKN
39
agrca yaralananlar arasnda grdg zaman dp bayld. Herkes hummann yeniden
balamasndan korkmutu. Ama Tanrya kr bu baylmann yle bir korkulu sonucu olmad.
Kz ikinci bir felakete daha ugrad. Gavril Gavrilovi, onun btn mallarnn biricik mirass
brakarak ld. Ama miras kz avutamyordu. tenlikle zavall annesinin acsn paylayor,
Ondan asla ayrlmayacagna ant iiyordu. Ana kz, ac anlarla dolu Nenaradovo'yu brakarak ***
maliknesine tandlar.
stekliler burada da zengin ve gzel kzn evresinde pervane kesildiler. Ama, Maa hi kimseye
en kk bir umut bile vermiyordu. Annesi bazen, kendisine bir e semesi iin onu kandrmaya
alrd. Marya Gavrilova ban sallar, dnceye dalard. Vlademir artk yaamyordu:
Franszlarn Moskova'ya girilerinden bir gn nce lmt. Onun ans Marya iin kutsal bir
nitelik almt. Onu kendisine anmsatabilecek, her eyi, okudugu kitaplar, yaptg resimleri,
yazdg notlar, kopya ettigi iirleri saklamt. Btn bunlar grenen komular kzn duygusuna
ayor, nihayet bu bakir Artemis'in hazin sadakatini sonunda babayigitin yenecegini merakla
bekliyorlard.
Bu srada sava da zaferle sona ermiti. Yurt dndaki alaylarmz dnyorlard. Halk bunlar
karlamaya kouyordu. Muzka "Vive Henri Quatre", Tyrol valsleri, "Joconde" den aryalar gibi
zafer arklar alyordu. Hemen hemen ocuk denecek bir agda savaa gitmi olan subaylar,
sava meydannda erkekleerek, ggsleri nianlarla ssl dnyorlard. Erler, iki de bir szlerine
Almanca ve Franszca szckler kartrarak aralarnda neeli neeli konuuyorlard. Bu, ne
unutulmaz bir and. San ve eref dolu bir zaman. "Yurt" Kelimesi sylendigi zaman, Rus yregi
nasl bir gle arpyordu. Kavuma sevincinden dogan gzyalarnn tadna doyulmuyordu.
Ulusal gurur duygularmzla________________BYELKN' N HKAYELER
ar'a olan sevgimizi ne byk bir elbirligi ile birletirmitik. Bu onun iin de ne byk bir
mutluluktu. Hele kadnlar, Rus kadnlar; o zamanlar essizdiler. Her zamanki sogukluklar
kaybolmutu. Hele galipleri karlarken heyecanlan adeta bir sarholuk halini alyor, "Hurra" diye
bagryorlar,
Ve hotozlarn havaya frlatyorlard
O zamanki Rus subaylarndan hangi subay vardr ki en gzel, en degerli dln Rus kadnna
borlu olmadgn sylesin?
te bu parlak devirde Marya Gavrilova, annesiyle birlikte *** ilinde yaadg iin ordularn
dnn her iki bakentin nasl kutladgn grmemiti. Bununla birlikte ile ve kylerdeki genel
sevin, belki de ehirlerden daha glyd. Bu yerlerde bir subayn grn, gerekten bir
sevin kaynagyd. Frakl aklar, subaylarn yannda pek snk kalyorlard.
Daha nce syledigimiz gibi Marya Gavrilova'nn evresi soguk davranmasna karn hl onu
isteyenlerle kuatlmt. Ama ggsnde Sen Jorj nian, ora kzlar deyimiyle yznde tatl bir
solgunluk bulunan Burmin adndaki yaral svari albay, Marya'nn konagnda grnce herkes
sahneden ekilmek zorunda kald. Burmin aag yukar yirmi alt yalarndayd. Marya
Gavrilova'nn kyne izinli gelmiti. Marya Gavrilova ona zel bir ilgi gsteriyordu. Onunla
bulundugu zamanlar, her zamanki dnceli hali kayboluyordu. Onunla flrt ettigi sylenemezdi
ama, kzn davrann gren air derdi.
P'USKN
41
Se amor non e,che dunche?(*)
Burmin gerekten ok sevimli bir delikanlyd! Tam kadnlarn holanacaklar bir zeks vard:
terbiyeli, merakl, hibir iddias olmayan kaygszca akac bir zek... Marya Gavrova'ya olan
davran sade ve akt. Ama kz ne sylerse sylesin, ne yaparsa yapsn, Burmin'in ruhu,
baklar daima onun peinde dolard. Sessiz ve uslu grnyordu. Ama baz sylentilere gre
mthi apknlg ile nlym. Ne varki bu sylentiler onu Marya Gavrilova'nn gznden hi de
drmyordu. nk Marya da genellikle btn teki gen kadnlar gibi, cesaret ve cokunluk
tayan yaramazlklar seve seve baglard.
Ama hepsinden ok inceliginden, tatl dilinden, hoa giden solgun yznden, bagl kolundan ok
gen subayn sessizligi Marya'nn merakn kamlyordu. Gen albayn kendisinden holandgn
Marya anlamazlktan gelemezdi. Herhalde Burmin de gen kzn kendisine zel bir ilgi
gsterdigini zek ve deneyimiyle anlam olacakt. yleyse imdiye kadar nasl oluyor da gen
kz, ayaklarna kapanp onun akn ilan ediini grmedi?
Bunu yapmaktan onu alkoyan neydi? Sklganlk m? Kibir mi? Yoksa kaerlenmi bir apknn
cilveleri mi? Marya iin bu bir bilmeceydi. Gen kz, iyice dndkten sonra, buna biricik neden
olarak delikanlnn sklganlgm buldu, onu cesaretlendirmek iin de kendisine daha fazla bir ilgi,
hatta gerekirse efkat bile gstermeye karar verdi. in en umulmadk bir biimde zlmesini
hazrlyor ve romantik ak ilan sahnesinin gelip atacag dakikay sabrszlkla bekliyordu, Her
eit sr, kadn kalbi iin daima strap vericidir. Kzn giritigi askeri harekt istenilen baary
(*) Aslnda talyanca yazlmtr."Bu ak degilse, nedir?" anlamna gelir.42
BYELKN' N HKAYELER
saglad. Burmin ylesine dnceli bir hal alm, siyah gzleriyle Marya Gavrilova'ya yle ateli
bakmaya balamt ki, kesin ann yaklatgna hkmedilebilirdi. Komular dgnden olmu bitmi
gibi sz ediyorlar, iyi yrekli Praskovya Petrovna ise kznn sonunda kendisine layk bir koca
bulduguna seviniyordu.
Bir gn ihtiyar kadncagz konuk odasnda yalnz bana oturmu iskambil fak aarken Burmin
ieri girdi ve hemen Marya Gavrilova'y sordu. htiyar kadn:
Baheye kt, dedi. Siz de onun yanna gidiniz, ben sizi burada beklerim.
Burmin baheye gitti. htiyar kadn da kendi kendine: "Belki de dgm bugn zlr" diye
dnd, ha kard.
Burmin, Marya Gavrilova'y, gln kysnda, sgt agacnn altnda, elinde kitap, beyazlar
giyinmi bir halde tam roman kiilerine layk bir durumda buldu. lk birka sorudan sonra Marya
Gavrilova konumay mahsus kesti. Bylece ancak ani ve kesin bir ak ilan ile nne
geebilecek olan, her iki taraf iin skntl bir hava yaratt. Nitekim byle de oldu: Durumunun
zorlugunu hisseden Burmin, kalbini amas iin oktandr frsat aradgn syleyerek, kendi . sini
birka dakika dikkatle dinlemesini rica etti. Marya Gavrilova kitabn kapad ve raz oldugunu
bildirmek iin gzlerini indirdi.
Burmin:
Sizi seviyorum, dedi, sizi delice seviyorum...
Marya Gavrilova kzard, ban biraz daha egdi. Burmin szne devam ederek:
Sizi her gn grmek ve szlerinizi dinlemek gibi gzel bir alkanlga kendimi kaptrmakla
ihtiyatszca hareket ettim (Marya Gavrilova St. Prieux(*) nun ilk mektubunu anmsad). Simdi artk
kadere kar gelmek iin ge kalm
(*) Rousseau'nun "Yeni Helouise" inde geer.
PUSKN
43
bulunuyorum. Annz, sevimli, esiz hayaliniz bundan sonra hayatmn hem strab, hem sevinci
olacaktr. Ama imdi bana agr bir grev daha yapmak, size korkun bir srr amak ve aramza
almas olanaksz bir engel koymak kalyor...
Marya Gavrilova Burmin'in szn hararetle keserek:
Bu engel her zaman vard, dedi. Ben hi bir zaman sizin karnz olamazdm.
Burmin sakin bir eda ile:
Biliyorum, diye yant verdi, bir zamanlar sevgiliniz oldugunu biliyorum. Ama lm, yllk
yas...yi yrekli, sevimli Marya Gavrilova, son teselliden de beni yoksun etmeye almaynz.
Beni mutlu etmeye raz olacagnz dncesi...Ah, ama eger...susunuz, Tanr akna susunuz.
Beni zyorsunuz...Evet, biliyorum, hissediyorum ki siz benim olurdunuz, ama ben dnyann en
mutsuz bir yaratgym. Ben evliyim.
Marya Gavrilova hayretle ona bakt. Burmin szne devam ederek:
Ben evliyim, dedi. Drt yldan beri evli bulunuyor ve karmn kim oldugunu, nerede oldugunu, bir
daha onunla buluup bulumayacagm bilmiyorum.
Marya Gavrilova:
Ne diyorsunuz? diye haykrd. Bu ne tuhaf ey. Devam ediniz, ben sonra anlatrm, ama siz
devam ediniz, rica ederim devam ediniz.
Burmin szne devam ederek:
1812 yl balangcnda, alaymzn bulundugu Vilna kentine gitmek iin acele ediyordum. Bir
akam ge zaman bir menzile vardm. Tam atlarn abucak degitirilmesi emrini verirken mthi
bir kar frtnas koptu. Gerek menzil mfettii, gerek arabaclar, beklememi salk verdiler.
Tavsiyelerini tuttum ama anlalmaz bir sknt, iimi44
BYELKN' N HKAYELER
kemirmeye balad. Gya birisi beni itiyordu. Halbuki kar frtnas da dinmiyordu. Daha fazla
dayanamadm. Tekrar hayvanlar komalarn emrettim ve en iddetli kar tipisinde yola ktm.
Arabacnn aklna dere boyunca gitmek esti: Bylece verst kazanm olacaktk. rmagn her iki
kys da karla rtlmt. Arabaci, yola klacak yeri gemi oldugundan, kendimizi bilmedigimiz
bir yerde bulduk. Tipi bir trl dinmiyordu. Bir aralk gzme bir k liti. Arabay o yne
srmesini emrettim. Bir kye geldik. Tahtadan yaplm bir kilisede k yanyordu. Kilise akt.
Parmaklklarn arkasnda birka kzak duruyordu. Kilisenin sahanlgnda birtakm insanlar
geziniyordu. Birka ses birden:
Buraya, buraya diye bagrt.
Arabacma, yaklamasn emrettim. Oradakilerden biri:
Kuzum imdiye kadar nerede kaldn? Gelin baygnlklar geirdi. Papaz, ne yapacagn bilmiyor.
Biz de nerede ise geri dnecektik. abuk k.
Ben hi ses karmadan kzaktan atladm, iki mumun zayf g ile aydnlanan kiliseye girdim.
Gen kz, kilisenin karanlk bir kesinde bir srann stnde oturuyordu. Baka bir kz da onun
akaklarn ovuyordu. Bu kz:
Tanrya kr, sonunda gelebildiniz, dedi. Az kalsn kk hanm ldryordunuz.
htiyar papaz:
Balamam emreder misiniz? szyle yanma yaklat.
Ben arm bir halde:
Balaynz babacgm, balaynz, cevabn verdim.
Gen kz ayaga kaldrdlar. Bana hi de irkin grnmedi. Anlatlmaz ve baglanamaz bir
havailikle kzn yannda, krsnn nnde yer aldm. Papaz acele ediyordu. erkekle hizmeti
kz gelini tutuyor, yalnz onunla megul oluyorlard. Nikhmz kyld.
PUSKN
45
Simdi pnz, dediler.
Karm solgun yzn bana evirdi. Tam onu pmek zereyken gen kz:
Eyvah, o degil, diye haykrd ve dp bayld.
Tanklar korku dolu gzlerini bana diktiler. Geri dndm, hi bir engele rastlamadan kiliseden
ktm ve kendimi arabaya atarak:
ek, diye bagrdm. Marya Gavrilova:
Aman Tanrm, diye haykrd, demek ki zavall karnzn ne oldugunu bilmiyorsunuz ha?
Burmin:
Hayr, bilmiyorum, dedi. Nikhlandgmz kyn adn da bilmiyorum. Hangi menzilden hareket
ettigimi de anmsamyorum. O zaman oynadgm bu alaka oyuna o kadar az nem vermitim ki,
kiliseden ayrlr ayrlmaz derin bir uykuya dalm ve ancak ertesi sabah, nc menzilde
uyanmtm. O zamanlar yanmda bulunan hizmetim de savata ldg iin, kendisine byle
insafszca bir oyun oynadgm ve imdi de ac intikamna ugradgm zavall kadnn kim oldugunu
grenmek umudum yok.
Marya Gavrilova, Burmin'in elinden yakalayarak:
Aman Tanrm, aman Tanrm, demek o sizdiniz, diye sylendi.Hl beni tanmadnz m?
Burmin sapsar kesildi ve Marya 'nn ayaklarna kapand.TABUTU
Kocayan evrenin bu ak salarn, tabutlar, her gn grmyor muyuz?
Derjavin
Tabutu Adriyan Prohorov'un son eyalar da cenaze Vibarabasna yklenmi ve lagar bir ift
beygir Basmannaya'dan, tabutunun evce tandg Nitikskaya'ya drdnc sefer hareket etmiti.
Tabutu, dkknn kapayarak, kapnn stne evin satlk ve kiralk oldugunu bildiren ilan ast,
yaya olarak yeni evine yolland. oktan beridir hayal ettigi, zledigi ve sonunda olduka pahalya
satn aldg sar boyal kk evine yaklarken, ihtiyar tabutu, yreginde bir sevin duymayna
at. Bilmedigi eigi geip de yeni evin iini karmakark grnce, on sekiz yldan beri her eyin
pek derli toplu durdugu khne kulbecigini anmsad, derin derin iini ekti. Agr
davrandklarndan tr her iki kzn ve hizmetiyi azarlad, kendisi de onlara yardm etmeye
koyuldu. ok gemeden her eye bir eki dzen verildi. Meryem ana kandili, kabkacak dolab,
masa, divan ve karyola arka odada yerlerine konuldu. Mutfakta ki odasna da, tabutunun kendi
yaps olan her renk ve her boyda tabutlar, yas apkalaryla yas mantolaryla, mealelerle dolu
dolaplar yerletirildi. Kapnn st yanna, elinde ba aag bir meale bulunan ve iman bir ak
semboln canlandran bir levha asld. Levhann zerinde: "Burada sade ve ssl tabutlar satlr,
tabutlara kaplama yaplr, kira ile
PUSKN
47
de tabut verilir ve eski tabutlar tamir edilir" yazs okunuyordu.
Kzlar odalarna ekildiler. Adriyan evini dolat, pencerenin nne oturdu ve semaverin
hazrlanmasn emretti.
Aydn okurlar, Shakespeare ile Walter Scott'un, bu elime ile hayal gcmz daha ok
artmak iin, kendi mezarclarn en ve akac insanlar olarak tasvir ettiklerini bilir. Gerege
olan saygmzdan tr, biz onlara uyamayacagz ve tabutumuzun, hznl meslegine pek
uygun bir huyu oldugunu syleyecegiz. Adriyan Prohorov, genel olarak ask suratl ve dalgn bir
adamd. Sessizligini, ancak, kzlarn aylak olarak, sokaktan gelip geenleri pencereden
seyrederken yakaladg zaman azarlamak iin ya da mallarna muhta olmak felaketine (bazen de
mutluluguna) ugrayanlardan yksek fiyat koparmak iin bozard. Bylece Adriyan, pencerenin
banda oturup yedinci bardak ayn ierken, yine altg zere, gaml birtakm dncelere
dald. Bundan bir hafta nce, emeldi tugbayn cenaze alay tam karakolun yannda iken
bardaktan boanrcasna yagan yagmuru dnyordu. Bu yzden birok manto daralm, birok
apkann kalb bozulmutu. Kanlmaz birtakm masraf kaplarnn alacagn nceden
kestiriyordu. nk, elindeki cenaze donatm ile ilgili eski stok, acnacak bir haldeydi. Zaralarn,
hemen hemen bir yldr lm deginde bulunan tccar kadn'dan karmay umuyordu. Ama,
Trhina, Razgulay mahallesinde lecekti. Prohorov, miraslarn, sz vermi olanlarna karn bu
kadar uzak bir yere adam gndermeye enip, yaknlarndaki tabutu ile anlamalarndan
korkuyordu.
Prohorov'un bu dnceleri anszn kapya farmasonca vurulan vurula kesildi. Tabutu:
Kim o? diye sordu.
Kap ald. Daha ilk bakta Alman esnafndan biri oldugu anlalan bir adam odaya girdi ve
glerek tabutuya________________________BYELKN' N HKAYELER
yaklat. Bugn bile glmeden dinleyemeyeceginiz bir Rusa ile:
Affedersiniz sevgili komucugum, diye sze balad. Sizi rahatsz ettigim iin affnz rica ederim.
Sizinle hemencecik tanmak istedim. Ben kunduracym. smim Gotlib Slts'tr. Bir sokak ar
sizin pencerenizin karsna rastlayan u evde oturuyorum. Yarn evleniimin 25 inci yldnmn
kutlayacagm. Kzlarnzla gelmenizi rica ediyorum.
Davet sevinle kabul edildi. Tabutu kunduracdan, oturmasn ve bir bardak ay imesini rica etti.
Gotlib Slts'n teklifsizligi sayesinde pek abuk, dosta yarenlik etmeye baladlar. Adriyan:
Zatnzn ileri nasl gidiyor? diye sordu.
Ehhhh yle byle...Sikyete hakkm yok. Ama benim malm elbette sizinkine benzemez:
Canllar kundurasz da olabilir, ama ller tabutusuz yaayamazlar!
Adriyan:
ok dogru diye onayladk. Canl bir insann kundura satn alacak paras yoksa, af buyur ama,
yalnayak gezer. Gelgelelirn, yoksul l bedava medava da olsa yine tabuta muhtatr.
Bylece bir sre daha konutular. Sonunda kundurac kalkt, davetini tekrarlayarak vedalat.
Ertesi gn, tam saat on ikide, tabutu ile kzlar yeni satn aldklar evin avlu kapsndan ktlar ve
komularna yollandlar. Bu seferlik, imdiki romanclarca kabul edilen gelenekten ayrlarak, ne
Adriyan Prohorov'un Rus kaftannn, ne de Akulina ile Darya'nn Avrupa biimi elbiselerini
anlatmaya kalkmayacagm. Bununla birlikte iki kzn da, yalnz olaganst zamanlara zg sar
bir apka ile krmz birer iskarpin giydiklerini sylemek yararsz olmayacak sanrm.
Kunduracnn dar evi, ogu Alman esnafndan, bunlarn kar ve raklarndan meydana gelen
konuklarla dolmu
PUSKN
49
tu. Rus memurlarndan yalnz nokta polisi, Finlandiyal Yurko vard. Yurko gsterisiz sanna
karn ev sahibinin zel sevgisini kazanmay baarmt. 25 yl Pogorelski'nin Tatar (*) gibi bu
sana bagllk ve inanla hizmet etmiti.
lk bakenti silip spren 1812 yangn, Yurko'nun sar nbeti kulbesini de yok etmiti. Fakat
dman kovulur kovulmaz eski Yunan mimarisi biiminde beyaz stunlarla ssl kl renginde bir
kulbe peyda oldu. Yurko yine ggsnde zrh, elinde baltasyla bunun etrafnda dolamaya
balad.(**)Kendisi Nikitskaya kaps civarnda yaayan Almanlarn ogu ile ahbapt, hatta
bunlardan bazlarnn, pazardan pazartesine kadar Yurko'da konuk kaldklar bile olurdu. Adriyan,
kendisine er ge muhta olacak bir adam diye onunla hemen tant. Konuklar masa bana
geince ikisi yanyana oturdular. Bay ve Bayan Slts ve on yedi yalarndaki kzlar Lothen hep
beraber konuklarla yemek yerlerken hem onlara ikram ediyor, hem a kadnn servisine yardm
ediyorlard. Bira su gibi akyor. Yunko, drt kiilik yemek yiyor, Adriyan da ondan geri kalmyordu.
Kzlar naz ediyorlard. Almanca konumalar, saatten saate daha grltl bir hal alyordu.
Birdenbire, ev sahibi "dikkat" ricasnda bulundu ve agz balmumu ile mhrl bir ieyi aarken
Rusa:
Benim iyi Luiz'imin saglgna! diye bagrd.
Sampanya taklidi iki kprd. Ev sahibi, krklk karsnn taze yznden sevecenlikle pt.
Konuklar da grlt ile kadehlerini iyi Luiz'in erefine boaltlar. Ev sahibi ikinci ieyi aarken:
Sevimli konuklarmn erefine, diye bagrd. Konuklar kadehlerini yeniden boaltrlarken ona
teekkr ettiler. Artk saglga imeler birbirini kovalamaya balad, ayr ayr her konugun saglgna
iildi: Moskova'nn ve bir dzine Alman kentinin erefine iildi; genel olarak btn loncalarn
(*) Pogorelski (17871836) nin hikyelerinden birinin kiisi. (**) A. E. zmaylov'un "Dura
Pohomovna" efsanesinden bir satr.50
BYELKN' N HKAYELER
saglgna iildi; ustalarn ve raklarn saglgna iildi. Adriyan canla bala iiyordu. ylesine
neelenmiti ki, o da eglenceli bir kadeh tokuturma nerisinde bulundu.
Birdenbire konuklardan biri, iman bir ekmeki, kadehini kaldrarak:
Sayelerinde ekmek yediklerimizin, unserer Kundleute^ saglgna! diye bagrd.
neri, teki btn neriler gibi nee ve sz birligiyle kabul olundu. Konuklar birbirlerinin nnde
egilmeye baladlar: terzi kunduracnn, kundurac terzinin, ekmeki her ikisinin ve hepsi
ekmekinin ilah... nnde egiliyorlard. Yunko, btn bu karlkl saglga imeler arasnda
komusuna dnerek bagrd:
Ne duruyorsun be babalk? , sen de cenazelerinin saglgna i!
Herkes glmeye balad. Ne var ki, tabutu kendisini aaglanm sayd ve suratn ast. Kimse
bunun farknda olmad. Konuklar imeye devam ettiler. Sofradan kalkldg zaman akam anlar
alnyordu.
Konuklar ge vakit, ogu sarho halde dagldlar. Siman ekmeki ile, yz krmz marokenle
kaplym gibi duran cilti,
Yurko'nun koluna girerek onu kulbesine kadar gtrdler. Bu ii grrken de: " Bor denmekle
tkenir " diyen Rus ataszne uygun olarak davranm oldular.
Tabutu sarho ve fkeli, evine geldi. Yksek sesle kendi kendine sylenmeye balad: "Bu da ne
demek sanki? Benim sanatm neden tekilerden daha az onurlu oluyormu? Sanki tabutu
celladn kardei mi? Bu gvurlar ne diye glyorlar? Yoksa tabutu panayr soytars m? Halbuki
ben onlar yeni evime agrarak bir len verecektim. Ama gemi ola artk. Onlarn yerine
sayelerinde ekmek yedigim kimseleri, Ortodoks llerini agracagm."
(*) Aslnda Almanca yazlmtr Mterilerimiz anlamna gelir.
PUSKN
51
O srada Adriyan' soymakta olan hizmeti:
Ne oluyorsun babacgm, dedi. Neler samalyorsun? stavroz kar! Yeni evine lleri
agrmak...Bu ne tuhaf istek? .
Adriyan szne devam ederek:
Vallahi de agracagm... Hem de yarndan tezi yok... Ey benim velinimet efendilerim, yarn
akam yemegine bize terifinizi, istirham ediyorum! Allah ne verdiyse ikram ederim.
Tabutu bunlar syleyerek karyolasna uzand ve az sonra horlamaya balad.
***
Adriyan' uyandrdklar zaman dars henz karanlkt. Tccar kadn Trhina bu gece lmt.
Kadnn khyasnn koturdugu bir atl bu haberle Adriyan'a gelmiti. Tabutu habercinin eline
bahi sktrd, abucak giyinerek bir arabaya atlad ve Razgulaya'ya kotu.
l kadnn kapsnda polisler duruyor, tccarlar le kokusu alm kargalar gibi bir aag bir yukar
dolayorlard. l, yz balmumu gibi sapsar ama henz bozulmam bir halde bir masann
stnde yatyordu. Akrabalar, komular, ev halk kadnn evresinde smsk bir halka
oluturmutu. Btn pencereler akt. Mumlar yaklmt. Papazlar dua ediyorlard. Adriyan,
Trhina'nn, gen bir tccar olan k ceketli yegenine yaklat ve tabut, mum, rt ve diger
cenaze donatmnn mkemmel bir halde hemen kendisine teslim edilecegini bildirdi. Miras, fiyat
iin pazarlga girimeyecegini, her eyi tabutunun vicdanna havale ettigini syleyerek dalgn bir
eda ile teekkr etti. Tabutu, fazla bir para almayacagna, altg zere, yemin billah etti. Khya
ile anlaml anlaml iaretletikten sonra, hazrlk yapmak zere gitti. Btn gn Razgulaya ile
Nkitskaya ka52
BYELKN' N HKAYELER
ps arasnda mekik dokudu. Akama dogru btn ilerini bitirdi ve arabacsn savp yaya olarak
evine yolland.
Gece mehtaplyd. Tabutu Nikitskaya, kapsna kadar saglkla geldi. Voznesensk'te ahbabmz
Yurko kendisine seslendi. Tabutuyu tanynca ona hayrl geceler diledi. Vakit ge olmutu.
Tabutu tam evine yaklatg bir srada, birdenbire, bir glgenin avlu kapsna yaklatgn ve
kk kapy aarak arkasnda kayboldugunu grr gibi oldu:
Bu da ne olsa gerek? diye dnd. Yine benden ne istiyorlar? Sakn eve giren hrsz olmasn?
Yoksa bu gelenler bizim aptal kzlarn aklar m? Hayrdr inallah.!
Tabutu, ahbab Yurko'yu yardma agrmay dnd. Tam bu srada biri daha kapya yaklat ve
ieri girmeye davrand. Ama acele acele eve gelmekte olan ev sahibini grnce durdu ve
keli apkasn kard. Adamn yz Adriyan'a yabanc gelmedi. Ama aceleden ona dikkatle
bakamad:
Bana geliyor dunuz, u halde gerek ieri buyurunuz. Gelen adam boguk bir sesle:
Babalk, dedi, terifata gerek yok. Sen nden yr, konuklara yol gster!
Adriyan zaten terifata uyacak bir halde de degildi. Kap akt. Merdivene dogru yrd. Gelen
adam da arkasndan yrd. Adriyan'a odalarda birileri dolayormu gibi geldi.
Bu ne eytan iidir? diye dnd ve ieri girmekte acele. etti.
Birdenbire dizlerinin bag zld. Oda llerle doluydu. Ay g pencereden onlarn sar mor
suratlarn, km avurtlarn, feri kam yar kapal gzlerini, uzam burunlarn aydnlatyordu.
Adriyan bunlarn kendi abasyla gmlen ller, kendisiyle birlikte ieri giren konugun
PUSKN
53
da, bardaktan boanrcasna yagmur yagdg gn gmlen tugbay oldugunu dehetle anlad.
Kadnl erkekli btn bu .ller selamlar vererek ve yerlere kadar egilerek tabutunun evresini
aldlar. Yalnz, geenlerde bedava gmlen yoksul bir l, klgndan utandg iin sessizce bir
kede duruyordu. teki llerin hepsi de ok iyi giyinmilerdi: kadn ller kordelal hotozlarn
takmlar, memur ller niformalarn giymiler, ama tra olmamlard. Tccarlar ise bayramlk
kaftanlarn srtlarna geirmilerdi. Tugbay btn bu sayn topluluk adna:
Gryorsun ya Prohorov, diye sze balad. Davetin zerine hepimiz mezarlarmzdan kalktk.
Yalnz bsbtn takatten kesilenler, vcutlar tamamyla daglanlar, sadece deriiz kemik halinde
olanlar evde kaldlar. Ama bunlardan biri seni ylesine grmek istedi ki, dayanamad, bizimle
kalkp geldi.
Bu srada kk bir iskelet kalabalg yararak Adriyan'a yaklat. skeletin kuru kafas tabutuya
sevgiyle glmsyordu. skeletin tesinde berisinde, ak yeil ve krmz uha paralar, kadife
eskileri, tpk bir sargn zerindeymi gibi, sarkyordu. Kocaman izmeleri iindeki ayak
kemikleriyse, bir havann iindeki havan eli gibi sesler karyordu. skelet:
Beni tanmadn galiba Prohorov, dedi. Emekli hassa avuu Piyotr Petrovi Karilkin'i hatrlamyor
musun? Hani u 1799 ylnda ilk tabutunu sattgn, hem de mee diye am tabutunu yutturdugun
adam?
l bu szleri syleyerek kollaryla Adriyan' kucaklamak istedi. Ama gcn toplayan Adriyan
haykrd ve iskeleti itti. Piyotr Petrovi salland, dt ve darmadagn oldu. ller arasnda bir
homurtu ykseldi. Hepsi de arkadalarnn namusunu korumaya altlar. Kfr ve tehditlerle
Adriyan'a saldrdlar. Onlarn bagrmalaryla sagrlaan ve bogulma derecesine gelen zavall
tabutu, kendinden geti ve hassa avuunun kemikleri zerine yglarak bayld.54
BYELKN' N HiKAYELERi
***
Gne, tabutunun yatmakta oldugu yatag aydnlatal epey olmutu. Sonunda tabutu gzlerini
at ve karsnda, semaveri yellemekte olan hizmetiyi grd. Adriyan, gece geen btn olaylar
dehetle hatrlad. Trhina, tugbay ve Kurelkin avu hayal meyal gzlerinin nne geldi. Hibir
ey sylem eksizin, hizmetinin sze balamasn ve dn geceki servenin sonucunu anlatmasn
bekledi. Hizmeti, Adriyan'a hrkasn uzatrken:
Adriyan Prohorovi, dedi, amma da ok uyudun haaaa! Komu terzi ugrad, sonra u nokta
polisi geldi ve komiserin isim gn oldugunu haber verdi. Ama sen uyudugun iin uyandrmak
istemedik.
Ya rahmetli Trhina'dan gelen giden olmad m?
Rahmetli mi? O ld m ki?
Behey aptal kz! Dn onun cenaze hazrlgm yaparken bana yardm eden sen degil miydin?
Ne diyorsun babacgm, akln m oynattn, yoksa dnk sarholugun hala gemedi mi? Dn ne
cenazesi vard? Sen btn gn Alman'n lenindeydin, eve sarho dndn, kendini yataga attn,
u ana kadar uyudun! Sabah anlar bile ald.
Sevinen tabutu:
Sahi mi be! dedi. Hizmeti kz:
Tabi yle, diye yant verdi.
Su halde abuk ay hazrla ve kzlar agr.
MENZL MFETTS
En kk dereceden bir memur, posta menzillerinin bir diktatrdr.
Prens Viyazemskiy
Menzil Mfettilerine lanet etmeyen, onlarla kavga eteyen var m acaba? Ugradg hakaret ve
kabalg, grdg dzensizlikle ilgili faydasz ikyetlerini yazmak iin o fke annda onlardan o
ugursuz defteri istemeyen var mdr? Onlar, bugn artk tarihe karm olan avukatlar nev'inden,
insan cinsinin birer canavar, ya da Muromskiy ekyalar saymayan kim var? Bununla beraber
insafl olalm, kendimizi onlarn yerine koymaya alalm. O zaman belki de onlar ho grrz.
Menzil Mfettii ne demektir? Rtbesiyle kendini yalnz dayaktan koruyabilen o da her zaman
degil (okurlarmn vicdanna havale ediyorum) on drdnc dereceden tam bir ileke. Prens
Viyazemskiy'nin alay olsun diye diktatr dedigi bu zatn grevi nedir? Gerek bir krek
mahkmlugu degil mi? Ne gndz, ne de gece rahat yz grdg yok. Yolcu, skntl bir
yolculuk sonunda birikmi olan btn hncn Menzil Mfettiinden alr. Hava m bozuktur? Yollar
m ktdr? Arabac m inatdr? Beygirler mi yrmyor? Sorunlu olan hep Menzil Mfettiidir.
Gelip geenler fakir evine ugra
it 56
BYELKN' N HKAYELER
dka, ona bir dmana bakar gibi bakarlar. Yakasn davetsiz konuklarn elinden kurtarabilirse, ne
mutlu! Ama ya beygir yoksa? Aman Allahm! O zaman ona yagdrlan kfrlerin bini bir paradr.
Yagmurda, amurda, avlularda komak zorundadr. Sinirli bir han yolcusunun itip kakmalarndan,
paylamalarndan bir dakika olsun kurtulmak iin frtnalarda, iddetli ayazlarda koridora frlar.
General gelir: tirtir titreyen Menzil Mfettii, biri acele (aktarmasz) cinsinden olmak zere,
elindeki son iki troykay da ona verir. General kendisine teekkr bile etmeden ekip gider. Be
dakika sonra ngrak sesi! Resmi kurye, yol belgesini masann zerine frlatr. Btn bunlar iyice
anlayalm, o zaman yregimiz kin ve fke yerine iten bir acma duygusuyla dolar. Birka kelime
daha: Yirmi yl, aralksz, btn Rusya'y her ynde dolatm. Hemen hemen btn posta yollarn
bilirim. Birok kuak arabac tanrm. Sahsen tanmadgm Menzil Mfettileri pek azdr.
Kendilerine iim dmemi Menzil Mfettileri seyrektir. Yolculukla ilgin gzlemlerimi yaknda
yaynlayacagm umuyorum. Simdilik yalnz Menzil Mfettii takmnn, kamuoyuna en yanl bir
biimde tantldgn sylemekle yetinecegim. Kendilerine bunca iftiralar edilmi olan Menzil
Mfettileri, aslnda genel olarak sessiz, yaradllar geregince hatr sayan, konukan, sayg
konusunda alak gnll, pek de para canls olmayan kiilerdir. Onlarn szlerinden (Bay
yolcularn hi de yerinde olmayarak hor grdkleri szlerden) merakl ve ibret verici pek ok
eyler karmak kabildir. Bana gelince, ne yalan syleyeyim, ben onlarla konumay, resmi
zorunlulukla yaplm rasgele altnc snf(*) bir memurla konumaya tercih ederim.
Sayn Menzil Mfettileri takmndan ahbaplarm oldugunu kolayca tahmin etmek mmkndr.
Gerekten bunlardan biriyle ilgili anlarmn benim iin ok degeri vardr.
(*) arlk Rusyasnda albay rtbesine uyan bir memur rtbesi.
PUSKN
57
Olaylar, bir zamanlar bizi birbirimize yaklatrmt. Simdi sevgili okurlarla bunun zerine kk bir
konuma yapmak niyetindeyim.
1816 yl mays aynda, bugn artk kaldrlm olan bir yol zerinden *** ilinden gemem
gerekmiti. O zamanlar kk bir memurdum. Aktarmal bir araba ile seyahat ediyor ve iki menzil
arasndaki yol parasn, iki beygir zerinden dyordum. Bunun sonucu olarak Menzil Mfettileri
bana olan davranlarnda pek de teklif tekellfe gerek grmyorlard. Ben sk sk aklmca hakkm
oldugunu sandgm eyleri mcadele ile alyordum. Gen ve atlgan olmam dolaysyla benim iin
hazrlanm beygirleri yksek rtbeli bir memurun arabasna kotuklar zaman, Menzil Mfettiinin
alaklgna ve korkaklgna fena halde ierliyordum. Yine bunun gibi, vali sofrasnda insan sarraf
bir garsonun beni atlayarak, yanbamdakine yemek vermesine de uzun bir sre almamtm.
Simdi gerek biri, gerek tekisi bana pek dogal grnyor. Gerekten de rtbe srasna uymak gibi
herkese uygun olan kural yerine bir baka kural, rnegin: akl srasna uymak kabul edilmi
olsayd bamza neler gelirdi? Kim bilir ne mnakaalar bagsterir, garsonlar yemek dagtmaya
kimden balarlard? Neyse hikyeme dnyorum.
Scak bir gnd *** menzilline verst kala tektk yagmur damlalar dmeye balad. Be
dakika sonra ise bardaktan boanrcasna yagan yagmur beni iliklerime kadar slatt. Menzile
gelince ilk iim stm bam degitirmek, ikinci iim de ay imek oldu. Menzil Mfettii:
Hey Dunia, diye seslendi, semaveri koy da, git krema getir.
Bu szler zerine blmenin arkasndan on drt yalarnda bir kz kt ve koridor boyunca kotu.
Kzn gzelligi beni akna evirdi. Menzil Mfettiine:
Kzn m? diye sordum.58
BYELKN' N HKAYELER
Menzil Mfettii, gururu okanm insanlara zg sevinli bir eda ile:
Kzm, yantn verdi. ylesine akll, ylesine becerikli bir kz ki...Tpk rahmetli annesi gibi.
Menzil Mfettii yol belgemi kaydetmeye balad. Ben ise onun gsterisiz ama temiz evini
ssleyen tablolar seyre daldm. Bu tablolar hayrsz evladn servenini canlandryordu. Birinci
tabloda, banda kalpak, srtnda hrka bulunan saygdeger bir ihtiyarn, acele acele babasnn
duasn ve bir para kesesini almakta olan telal bir genci ugurlamakta oldugu grlmektedir.
teki tabloda, delikanlnn zevk ve eglenceye dkn davranlar parlak izgilerle
canlandrlmt: delikanl yalanc dostlarla ve ahlaksz birtakm kadnlarla evrili oldugu halde bir
masa banda oturuyor. Daha sonra btn paralarn yiyip bitirmi olan delikanlnn, srtnda bir
gmlek, banda keli apka oldugu halde otlattg domuzlarn yemeginden yedigi
grlmektedir. ocugun yznde derin bir znt ve pimanlk okunuyor. Nihayet delikanlnn
babasna dn tasvir edilmektedir: iyi yrekli ihtiyar, yine banda kalpak, srtnda ayn hrka ile
ocugunu karlamaya kouyor. Hayrsz evlat diz kmtr. Tabloda ahnn besili bir danay
bogazladg, ocugun agabeyisinin de hizmetilerden bu sevincin nedenini sordugu grlyor.
Her tablonun altnda Almanca yazlm uygun iirler okudum. Bunlarn hepsi de kna iegi
sakslar da, alaca bir perde ile kapanm karyola da o zaman beni evreleyen btn teki
eyalar gibi hl aklmdadr. Elli yalarnda grbz, din bir adam olan Menzil Mfettii, solmu
kurdelelerinde madalya bulunan uzun yeil ceketi ile bugnk gibi gzlerimin nndedir.
htiyar arabacnn parasn vermeye vakit bulamadan, Dunia semaverle geri dnd. Kk yosma,
daha ikinci bakta bende yaptg etkinin farknda oldu. ri mavi gzlerini indirdi. Onunla
konumaya baladm. Grm geirmi bir kz gibi, en kk bir rkeklik gstermeden yantlar
veri
PUSKN
59
yordu. Kzn babasna bir bardak pun ikram ettim, Dunia'ya da bir bardak ay verdim. Yllardan
beri tanyormuuz gibi, mz, konumaya baladk.
Beygirlerim oktan hazrd. Ben ise Menzil Mfettii ile kzndan bir trl ayrlmak istemiyordum.
Nihayet onlarla vedalatm. Babas bana iyi yolculuklar diledi. Kz ise beni arabaya kadar geirdi.
Koridorda durakladm ve kzdan, onu bir kerecik pmek iin izin istedim: Dunia raz oldu.
Bu ile ugratgmdan beri ben,
Birok pckler sayabilirim. Ama bunlardan hibiri bende bylesine uzun sren, bylesine ho
bir an brakmamt.
Aradan birka yl geti. Sartlar beni yine ayn yollara, ayn yere getirdi. htiyar Menzil Mfettiinin
kzn anmsadm ve onu tekrar grecegimi aklma getirince sevindim. Ama ihtiyar Menzil
Mfettiinin buradan degitirilmi olabilecegini dndm. Herhalde Dunia da kocaya varm
olmalyd. Onlardan birinin lm olmas olaslg da bir an iin aklma geldi. zntl bir nsezi
ile *** istasyonuna yaklayordum. Araba tam Menzil Mfettiinin evi nnde durdu. Evden ieri
girince, hemen hayrsz evladn servenini anlatan tablolar tandm. Masa ve karyola eski yerinde
duruyordu. Ama artk pencerelerde iekler yoktu. Odadaki her eyde bir eksiklik, bir perianlk
gze arpyordu. Menzil Mfettii gocugunun altnda uyuyordu. Geliim onu uykudan uyandrd.
Dogruldu, kalkt. Evet, bu Simeon Vrin'di; ama ne kadar ihtiyarlamt! Yol belgemi kaydetmeye
hazrlanrken ben de onun krlam salarna, uzun zamandr ustura yz grmemi yznn
derin krklarna, kamburu km srtna bakyor ve aradan geen drt yl gibi bir zamann
din bir erkegi nasl olup da clz bir ihtiyar haline getirebildigine bir trl ak erdiremiyordum.
60
BYELKN' N HKAYELER
Beni tanmadnz m? diye sordum. Biz seninle eski ahbabz.
Gaml bir eda ile:
Olabilir, dedi. Burann yolu uzundur. Bende pek ok yolcu konaklamaktadr.
Nasl, senin Dunia iyi mi? diye devam ettim. htiyar atnd:
Allah bilir, diye yant verdi.
Evlendi herhalde? dedim.
htiyar sorumu duymazlktan gelerek, yol belgemi fslt ile okumaya devam etti. Sorularm kestim
ve bana bir ay demlemesini syledim. Merak iimi kemirmeye balamt. Bir bardak punun,
ihtiyar dostumun dilini zecegini umuyordum. Yanlmamtm: ihtiyar teklif ettigim bardag geri
evirmedi. Romun, ihtiyarn gamn dagttgn fark ettim. kinci kadehte konukan bir hal ald; beni
anmsad, ya da anmsam gibi tavr taknd. Ondan, o zamanlar beni son derece ilgilendiren ve
etkileyen bir hikye dinledim. htiyar:
Demek siz Dunia'y tanyorsunuz? diye sze balad. Sanki onu tanmayan var myd ki? Ah
Dunia! Ne kzd o! Kim olursa olsun buradan gelip geen herkes onu verdi. Onu ekitireni
grmedim. Baylar bazen ona mendil bazen de kpe armagan ederlerdi. Buradan gelip geen
baylar gle veya akam yemegi yemek bahanesiyle, gerekte ise sadece Dunia'y biraz daha
fazla grebilmek iin, mahsus burada mola verirlerdi. Bir bay ne kadar fkeli olursa olsun onun
yannda hemen yumuar ve benimle ok nazik konuurdu. nanr msnz, efendimiz, kuryeler,
zel kuryeler, onunla yarmar saat lafa dalarlard. Ev onunla duruyordu. Derleyip toplamaya,
piirip kotarmaya, her eye yetiirdi. Ben ise, ihtiyar budala sevincimden kabma sgamyor, onu
seyretmeye doyamyordum. Bilmem ben mi Dunia'm sevmiyordum, ben mi ocugumu
nazlandrmyordum, yoksa o
PUSKN
61
PUSKN____________________________________
mu buradan sklyordu? Fakat hayr, felaketi uzaklatramazsn; insann anlna yazlan degimez.
htiyar, szlerinin bu noktasnda kederini uzun uzun anlatmaga balad: yl nce, bir k akam
Menzil Mfettii yeni defterinin izgilerini izmekle, kz da blmenin tesinde kendisine bir entari
dikmekle megul oldugu srada bir troyka gelmi; banda erkez balg, srtnda asker kaput
bulunan ve bir atkya sarnm olan bir yolcu odaya girerek beygir istemi. Beygirlerin hepsi de
seferde bulunuyormu. Bu haberi alan yolcu sesini ykseltmek ve krbacn kaldrmak istemi;
ama bu gibi' sahnelere alk olan Dunia hemen blmenin arkasndan karak nazik bir sesle
yolcuya, bir eyler yemek isteyip istemedigini sormu. Dunia'nn grn her zamanki etkisini
yapm. Yolcunun fkesi yatm, beygirleri beklemeye raz olmu ve kendine akam yemegi
smarlam. Tyl slak balgn karan, atksn zen ve sert bir hareketle kaputunu frlatan
yolcu, siyah bykl, boylu poslu gen bir svari subay olarak ortaya km. Menzil Mfettiinin
yanna oturmu, onunla ve kzyla sohbete koyulmu. Akam yemegini vermiler, bu arada
beygirler de gelmi. Menzil Mfettii, yemlerini vermeden beygirleri hemen Yolcunun arabasna
komalarn emretmi; ama ieri dnnce, yolcuyu, hemen hemen kendini bilmez bir halde,
srann stnde yatar bulmu: yolcuya bir fenalk gelmi, birdenbire ba agrm, yola kmasna
olanak kalmam. Elden ne gelir! Menzil Mfettii ona kendi karyolasn vermi. Yolcu
iyilemezse, ertesi sabah *** den bir doktor getirilmesine karar verilmi.
Ertesi gn svari subay bsbtn fenalam; yanndaki adam, ehre doktor getirmeye gitmi.
Dunia, sirkeye batrlm bir mendille onun ban baglam ve elinde dikii ile yolcunun
karyolasnn baucuna geip oturmu. Hasta, Menzil Mfettiinin yannda inliyor ve hemen
hemen agzndan bir sz bile krnyormu. Bununla beraber iki fincan kahve imi ve inleye
inleye kendine gle yemegi smarla62
BYELKN' N HKAYELER
m. Dunia ondan hi ayrlmyormu. Hasta sk sk su istiyor, Dunia da ona kendi eliyle hazrladg
limonatadan bir bardak ikram ediyormu. Hasta dudaklarn slatyor ve her seferinde bardag geri
verirken, teekkr yerine, zayf eliyle Duma'nn elini skyormu. gleye dogru doktor gelmi;
hastann nabzn yoklam, onunla Rusa ve Almanca konumu. Hastann sadece istirahata
ihtiyac oldugunu ve iki gn sonra da yola kabilecegini sylemi. Subay vizite paras olarak
doktora yirmi be ruble vermi, onu gle yemegine davet etmi, doktor bu daveti kabul etmi. kisi
de byk bir itahla yemek yemiler, bir ie arap imiler ve birbirinden pek memnun bir halde
ayrlmlar.
Aradan bir gn daha gemi, svari bsbtn canlanm. Meger ok neeli bir adamm. Hi
durmadan, kh Dunia ile, kh Menzil mfettii ile akalap durmu, slkla ark sylemi,
yolcularla konumu, onlarn yol belgelerini deftere kaydetmi. Delikanl Menzil Mfettiinin
ylesine houna gitmi ki, nc gn sabah, sevgili yolcusundan ayrlacagna bayag
zlyormu. Gnlerden pazarm; Dunia, kiliseye, sabah duasna gitmeye hazrlanyormu.
Svarinin arabasn getirmiler, delikanl kendisine ikram edilen yatak ve yiyecekler iin Menzil
Mfettiini bol bol dllendirerek onunla vedalam; Dunia ya da veda etmi ve onu arabasyla
kyn kenarnda bulunan kiliseye kadar gtrmeyi nermi Dunia kararszlk gstermi. Babas
ona: "Kz korkuyor musun? demi. Beyefendi kurt degil ki seni yesin; kiliseye kadar araba ile
gidiver ite!" Dunia, arabada svarinin yanna oturmu. Uak, arabac yerine atlam, arabac
beygirleri kamlam, beygirler yerlerinden frlamlar.
Zavall Menzil Mfettii Duma'snn svari ile birlikte gitmesine nasl izin verdigini, iin sonunu
nasl olup da gremedigini, o anda aklnn nerede oldugunu bir trl anlamyordu. Aradan henz
yarm saat gemeden, ihtiyarn yregi sklmaya balam: znts ylesine artm ki, daha
PUSKN
63
fazla dayanamam ve kiliseye kalkp gitmi. Kiliseye yaklanca cemaatin daglmakta oldugunu
grm. Ama Dunia, ne parmaklgn arkasnda, ne de sahanlkta yokmu. htiyar, hemen kilisenin
iine girmi: Papaz, mihraptan kyor, zango mumlar sndryor mu: ki kocakar, kilisenin bir
kesinde hala ibadet ediyorlarm. Ama Dunia kilisede yokmu. Zavall Menzil Mfettii,.
istemeye istemeye, zangotan, kznn sabah duasnda bulunup bulunmadgn sormak cesaretini
gstermi. Zango bulunmadgn sylemi. Menzil Mfettii, yar diri yar l bir halde evine
dnm. Sirndi onun biricik umudu: kznn genlik havailigine kaplarak, vaftiz annesinin
bulundugu teki menzile kadar gitmi olmas olaslgdr. Skntl bir heyecan iinde, kznn gittigi
troykann dnn beklemeye balam. Arabac bir trl dnmyormu. Nihayet akama dogru
arabac yalnz bana ve sarho bir halde u ldrc haberle dnm: Dunia svari ile birlikte
teki menzilden de ileri geip gitmi!
htiyar, acya dayanamam: hemen bir gn nce gen yalancnn yattg yataga yatm. Simdi,
olup bitenleri aklndan geiren Menzil Mfettii, delikanldaki hastalgn uydurma oldugunu
anlamt. Zavall adam, iddetli bir hummaya tutulmutu. Kendisini S *** Sehrine gtrmler,
yerine de geici bir zaman iin bir bakasn tayin etmiler. Svariyi muayeneye gelen ayn doktor,
Menzil Mfettiini de tedavi ediyormu. Doktor, gen svarinin sapasaglam oldugunu, daha o
zaman kt niyetlerini sezdigini, ama kamsndan korktugu iin sustugunu Menzil Mfettiine
inandrc bir dille anlatm. Alman, dogru mu sylemiti, yoksa uzak grllg ile caka m
satmak istemiti. Her ne hal ise, ama bununla zavall hastay hi de avutmamt. Menzil Mfettii
biraz iyileir iyilemez *** ehri Menzil mdrnden iki aylk bir izin alm ve niyetinden kimseye
sz amadan, yaya olarak kznn peine dm. Svari yzbas Minskiy'nin Smolensk'ten
Petersburg'a gittigini yol belgesinden biliyormu. Onu gtren arabacnn anlattgna gre64
BYELKN 'N HKAYELER
Dunia, isteyerek gidiyormu gibi grnmesine karn, btn yol boyunca hep aglam. Menzil
Mfettii: "Kim bilir belki de yolunu arm kuzucagzm evine getiririm" diye dnm. Bu
dnce ile Petersburg'a gelerek smailov alaynda eski meslek arkadalarndan emekli bir
erban evine yerlemi ve aratrmalarna balam. ok gemeden svari yzbas Minskiy'nin
Petersburg'da oldugunu ve Demutov otelinde oturdugunu grenmi. Menzil mfettii ona gitmeye
karar vermi.
Sabah erkenden otelin antresine gelerek, ihtiyar bir askerin kendisiyle grmek istedigini
Minskiy'e bildirmelerini rica etmi. izme kalbnn stndeki izmeleri temizlemekle ugraan emir
eri, efendisinin uyumakta oldugunu ve saat on birden nce, kimseyi kabul etmedigini sylemi.
Menzil Mfettii, oradan gitmi ve belirtilen zamanda geri dnm. Srtnda ropdambr, banda
da krmz bir takke oldugu halde bizzat Minskiy km.: "Karde, ne istiyorsun?" diye sormu.
htiyarn yregi kabarm, gzlerinden yalar boanm, titrek bir sesle agzndan ancak u
szckler dklm: "Asaletmeap efendimiz, bana ilah bir ltufta bulununuz!" Minskiy ona acele
bir gz atm kzarm, ihtiyar elinden tutarak odasna gtrm ve arkasndan kapy kilitlemi.
htiyar, szlerine devam ederek: "Efendimiz, demi arabadan den kaybolmutur. Hi olmazsa
bana zavall Dunia'y veriniz! Siz ondan nasl olsa hevesinizi aldnz. Onu, yok yere
mahvetmeyin!" Delikanl, byk bir aknlk iinde: "Olan oldu demi artk geri dnlemez. Sana
kar suluyum, affn rica etmekle bahtiyarm. Ama Dunia'y brakabilecegimi sanma! Onu, mutlu
edecegime namusum zerine sz veriyorum. Sen onu ne yapacaksn? O beni seviyor, eski
durumunu da tmyle unuttu. Ne sen, ne de o, olan eyleri artk unutamazsnz!" Delikanl bunlar
dedikten sonra ihtiyarn kolkapagna bir eyler sokuturmu, kapy am ve Menzil Mfettii,
nasl oldugunu farkna varmadan, kendini sokakta buluvermi.
PUSKN
65
htiyar, uzun bir sre hareketsiz durmu. Nihayet kolkapagnda bir tomar kgt grm. Bunlar
karp, burumu birka elli rublelik banknot am. Gzlerinden tekrar fke yalar boanm.
Banknotlar, bir yumruk halinde elinde buruturmu, yere atm, keleriyle ignemi ve yrm.
Birka adm gittikten sonra duraklam, dnm ve geri dnm. Ama artk banknotlarn
yerinde yeller esiyormu. yi giyinmi bir delikanl, onu grnce, bir arabaya koup acele acele
binmi ve "ek!" diye bagrm. Menzil mfettii bu adamn arkasndan komam. Evine, kendi
posta menziline gitmeye karar vermi; ama gitmeden nce, hi olmazsa bir defa zavall Dunia'y
grmek istemi. Bunun iin de iki gn sonra, tekrar Minskiy'ye gitmi. Ama emir eri sert sesle
beyefendinin kimseyi kabul etmedigini sylemi, ggsnden iterek onu antreden atm ve kapy
yzne kapam. Menzil Mfettii beklemi, beklemi ve sonunda gitmi.
O gnn akam VsehSkorbiyai kilisesinden, akam duasndan ktktan sonra Liteynaya
caddesinden yrm. Birdenbire nnden bir kupa arabas gemi; Menzil Mfettii, Minskiy'yi
tanm. Araba, katl bir binann kaps nnde durmu, svari subay, merdivenlerden km.
O anda gzel bir dnce ihtiyarn kafasnda parlam. Geri dnm, arabacnn yanna gelince:
"Karde, demi, bu araba kimin, sakn Minskiy'nin olmasn?" arabac: "Evet, demi, onu ne
yapacaksn?" "Mesele u ki, senin efendin, Dunia'ya verilmek zere bana bir tezkere vermiti.
Ben ise Duma'snn nerede oturdugunu unutmuum." "Nah urackta, ikinci katta oturuyor. Ama
sen tezkerenle ge kaldn, imdi kendisi Dunia'nn yanna geldi." Menzil Mfettii anlatlmayan bir
yrek arpnts e: "Zarar yok, demi. Yol gsterdigin iin teekkr ederim, ama ben yine de
devimi yapacagm." htiyar bu szleri syleyerek merdivenlerden km.66
BYELKN' N HKAYELER
Kap kapalym. Kapy alm, ona zc gelen bekleme iinde birka saniye gemi. Anahtar
krdam, kapy amlar. "Avdotya Simyonovya burada m oturuyor?" diye sormu. Gen bir
hizmeti kz: "Burada, diye yant vermi. Ne yapacaksn?" Menzil Mfettii yant vermeden ieri
girmi. Hizmeti kz arkasndan: "Olmaz, olmaz, diye bagrm. Avdotya Simyonovna'nn konuklar
var. " Menzil Mfettii bu laflar dinlemeden ileri yrm. Batan gelen iki oda karanlkm,
ncsnde k yanyormu. Kaps aralk duran bu odaya yaklam ve duraklam. Fevkalade
iyi deli olan bu odada Minskiy dnceli bir eda ile oturmaktaym. Son modaya uygun olarak
giyinmi olan Dunia, Minskiy'nn oturmakta oldugu koltugun kenarnda, tpk ngiliz egeri
zerindeki bir amazon gibi oturuyormu gen kz. Minskiy'nin siyah kvrck salarn prldayan
parmaklarna dolayarak, delikanlnn yzne efkatle bakmaktaym. Zavall Menzil Mfettii! Kz
ona hibir zaman bu kadar olaganst gzel grnmemi. Elinde olmayarak onu seyre dalm.
Gen kz ban kaldrmakszn: "Kim var orada?" diye sormu. Menzil Mfettii, susmakta devam
etmi. Cevap almayan Dunia ban kaldrm ve bir feryatla halnn zerine dm. Korkmu
olan Minskiy onu kaldrmaya komu ve birdenbire kapda ihtiyar Menzil Mfettiini grm.
Dunia'yi brakarak fke ile Menzil Mfettiine yaklam. Dilerini skarak: "Sen ne istiyorsun?
Haydut gibi boyuna peimde ne dolayorsun? Yoksa beni ldrmek mi istiyorsun? Defol!" demi
ve kuvvetli eli ile ihtiyarn yakasndan yaparak onu merdivenlerden itmi.
htiyar, bulundugu eve gelmi. Dostu ona, ikyet etmesini salk vermi; ama Menzil Mfettii
dnm tanm ve vazgemeye karar vermi. ki gn sonra da Petersburg'dan kendi posta
Menziline dnm ve iine balam. Menzil Mfettii:
te yldr ki Dunia'sz, ondan hi bir haber almadan yayorum, diye szn tamamlad. l
m, diri mi Al
PUSKN
67
lah bilir. Her ey olabilir. Dunia, rasgele bir apknn aldattklarnn ne birincisi, ne de
sonuncusudur. Onunla yaar, gnn birinde frlatr atar. Petersburg'da byle gencecik budalalar
pek oktur. Bugn atlaslar, kadifeler iindedir. Yarn bakarsn ki, varn yogunu ikiye vermi bir
serseri ile sokaklar sprr. Bazen, belki Dunia da byle mahvolup gidiyor diye dnrm de,
istemeyerek lmesini istiyor ve gnaha giriyorum.
te, dostum ihtiyar Menzil Mfettiinin Dimitriev'in o gzelim baladnda gayretli Terenti gibi
etegiyle airane biimde sildigi gz yalaryla ikide bir kesilen hikyesi byleydi. Bu gz yalar
ksmen, hikyesini anlattg srece yuvarladg be bardak punla harekete gelmiti. Ama, ne
olursa olsun, bunlar bana ok dokunmutu. Ondan ayrldktan sonra, ihtiyar Menzil Mfettiini
uzun bir sre unutamadm. Zavall Dunia'yi ok dndm. Daha geenlerde *** den geerken
dostumu anmsadm. Onun idare ettigi posta menzilinin kaldrldgn grendim. "htiyar Menzil
Mfettii yayor mu?" soruma kimse inandrc bir yant vermedi. Bildigim blgeyi ziyaret etmeye
karar verdim. Dardan bir araba tedarik ettim ve N *** kyne yollandm.
Bu, sonbaharda olmutu. Gkyzn kuruni bulutlar kaplamt. Soguk bir rzgr, kardaki
agalardan krmz ve sar yapraklan uurarak, biilmi tarlalardan esiyordu. Gn batarken kye
vardm ve Menzil evine indim. Bir zamanlar zavall Dunia'nn beni ptg koridorda, iman bir
kadn karma kt. Sordugum sorulara yant olarak: htiyar Menzil Mfettiinin bir yl nce
ldgn, adamcagzn evine bir bira imalathanesi sahibinin yerletigini, kendisinin de bu bira
imalathanesi sahibinin kars oldugunu syledi. Buraya geliime ve bouna sarf ettigim yedi
rubleye acdm. Bira imalathanesi sahibinin karsna:
Menzil Mfettii acaba neden ld? diye sordum.
Neden olacak, ikiden, cevabn verdi.68
BYELKN'N HKAYELER
Acaba nereye gmld?
Kyn dna, rahmetli karsnn yanna
Acaba beni onun mezarna kadar gtrmek mmkn . m?
Niin olmasn? Hey Vanka! Artk u kedi ile oynamay brak! Bay mezarlga kadar gtr de
Menzil Mfettiinin mezarn kendisine gster!
Bu szler zerine, bir gz kr, st ba yrtk prtk, kzl sal bir ocuk bana dogru kotu ve
hemen beni kyn dna gtrd. Yolda giderken ona:
Sen rahmetliyi tanr miydin? diye sordum.
Tanmaz olur muyum? Bana ddk yapmasn gretmiti. Bazen meyhaneden gelirken onun
peine taklr: "Dede, dede, bize ceviz ver!" diye bagrrdk. O da bize yle bir ceviz verir ki...Hep
bizimle ugrard.
Gelip geenler azdr. le idare meclisi yeleri ugrasalar bile bunlarn da llerle bir iliigi yoktur.
Bak, yazn bir bayan gelmiti, bu bayan ihtiyar Menzil Mfettiini sordu, mezarn ziyaret etti.
. Merakla sordum.
Bu bayan nasl bir bayand? ocuk:
ok gzel bir bayand, diye yant verdi. Alt beygir koulu bir arabada, ocuk, bir stnine ve
siyah bir kpekle seyahat ediyordu. htiyar Menzil Mfettiinin ldgn ona syledikleri zaman
hemen aglamaya balad ve ocuklarna: "Siz uslu oturun ben mezarlga gidecegim!" dedi. Beni
ona yol gstermeye agracak oldular. Bayan: "Ben yolu biliyorum" dedi ve bana be kapiklik
gm bir para verdi; o kadar iyi bir kadn ki...
Mezarlga geldik. Parmaklksz, tahtadan halarla kapl, bir agacn bile glgelendirmedigi
rlplak bir yer. mrmde byle kasvetli bir mezarlk grmemitim.
PUSKN
69
zerinde bakrdan bir Meryem ana resmi olan siyah bir han sapl bulundugu bir kum ygn
zerine frlayan ocuk:
te, ihtiyar Menzil Mfettiinin mezar, dedi.
O hanmefendi buraya gelmi miydi? diye sordum. Vanka:
Evet geldi, dedi. Ben uzaktan onu seyrettim. Mezara kapand ve uzun uzun zerinde yatt. Sonra
kye giderek papaz agrtt, ona para verdi. Bana da gm bir belik verdi, iyi bir
hanmefendiydi.
Ben de ocuga bir belik verdim. Ama artk ne buraya geliime, ne de harcadgm yedi rubleye
acmyordum.PUSKN
71
KYL KK BAYAN
O gzel endamna ne giyerse yarar.
Bogdanovi
illerimizden birinde, van Petrovi Berestov'un maliknesi bulunmakta idi. Berestov, genliginde
hassa svari birliklerinde hizmet etmi, 1797 yl balangcnda istifa ederek kyne gelmi, o
zamandan beri de oradan ayrlmamt. Yoksul ama soylu bir kadnla evli idi. Kendisi, birka
gnlgne ava gitmi bulundugu bir srada kars dogururken lmt. iftlik ileri ona bu acy
abucak unutturdu. Plann kendi hazrladg bir ev yaptrd. Bir kuma fabrikas kurdurdu, gelirini
misline kard ve kendisini blgenin en akll insan saymaya balad. Zaten aileleriyle ve
kpekleriyle ona misafirlige gelen komular da bunun tersim iddia etmiyorlard. Adi gnlerde
kaba ketenden yaplm ksa bir ceketle gezer, pazarlar ise kendi kumalarndan uzun bir ceket
giyerdi. Masraflarn kendisi yazar, resmi gazeteden baka bir ey okumazd. Biraz gururlu
saymalarna karn genel olarak onu herkes severdi. Yalnz en yakn komularndan Grigori
vanovi Muromskiy'nin onunla aras iyi degildi. Muromskiy, gerek bir Rus soylusuydu. Varlgnn
nemli bir blmn Moskova'da yedikten ve o sralarda dul da kaldktan sonra elde kalan bu son
kyne dnd. Burada da, ama bu kez yeni bir biimde, is
raflarna devam etti. Bir ngiliz bahesi yaptrd; hemen hemen geri kalan btn gelirlerini bu
ugurda harcad. Seyisleri, ngiliz cokeyleri gibi giyiniyorlard. Kznn bir ngiliz mrebbiyesi vard.
Tarlalarn, ngiliz usulnce ektirip bitiriyordu.
Ama yabanc usullerle Rus bugday yetiemez!
Masraflarnn bir hayli azalmasna karn, Grigori vanovi' geliri bir trl artmyordu. O, kyde de
yeni birtakm borlara girmek yolunu buluyordu. Bununla beraber aptal bir adam saylmazd.
nk o devirde pek kark ve cesur bir i gibi grnen iftligini vasiler meclisine (*) rehine
koymay, btn il derebeyleri iinde, ilk akl eden o oldu. Onu ayplayanlar iinde en iddetli
davranan Berestov'du. Berestov'un karakterinin en gze arpan yan, yeniliklerden nefret
etmesiydi. Komusunun ngiliz hayranlgndan ilgisizce sz edemez, onu eletirmek iin boyuna
frsatlar bulurdu. Konuguna iftligini mi gezdiriyor, iftlik idaresindeki baarlardan tr yaplan
vglere kar alayc bir glle:
Evet efendim, derdi, benim ilerim tabii komum Grigori vanovi'in ilerine benzemez; ngiliz
usulnce sefalete ugramak bizim ne haddimize? Rus usulnce karnmz doysa bizim iin yeter.
Bu ve buna benzer akalar, komularn abasyla hem de ilaveli ve izahl bir biimde Grigori
vanovi'in kulagna, kadar ulard. ngiliz hayrannn eletirilere olan dayankszlg
gazetecilerimizden farkszd. Bunlar duyduka fkesinden kprr ve Zole'ine (*) "ay" "kaba
adam" adn verirdi.
(*) Vasiler meclisi: Devrimden nce Rusya'da, dullarn, kszlerin ve meru
olmayan ocuklarn korunmasyla ugraan bir kurum.
(**) Zole: Millattan nce V nc yzylda yaam, eletirilerinin sertligjyle ve titizligiyle n alm
bir Yunan eletirmecisidir.
L_______________BYELKN' N HKAYELER
Berestov'un oglu babasnn iftligine geldigi zaman, iki iftlik sahibi arasndaki iliki bu haldeydi.
Berestov'un oglu *** niversitesinde okumutu. Simdi de niyeti askerlik meslegine girmekti. Ama
babas buna raz degildi. Delikanl ise sivil memurluklar iin kendisinde kesinlikle yetenek
grmyordu. kisi de dncelerinde direniyorlard. Gen Aleksey her ihtimale kar byk
brakarak(*) imdilik bir soylu gibi yayordu.
Aleksey, gerekten de, gl kuvvetli bir genti. Delikanlnn o gzel endamnn hibir zaman
askeri niforma giymemesi, at stnde grnecek yerde, genligini bro kgtlar arasnda
geirmesi gerekten de acnacak bir ey olurdu.
Komular Aleksey'in, yollar ayrdetmeksizin avda atyla, daima nde kotuguna bakarak onun
hibir zaman akl banda bir bro efi olamayacagn agz birligiyle sylerlerdi. Gen kzlar
arasra ona bakar, bazen de onu seyre dalard. Ama Aleksey onlarla pek az ilgilenirdi. Kzlar ise
onun bu duygusuzlugunu, bir ak ilgisine verirlerdi. Gerekten de mektuplarndan birinin u adres
kopyas elden ele dolamaktayd:
"Moskova'da, Alekseyevski manastrnn karsnda bakrc Savelyev'in evinde Akulina Petrovna
Kurokina'ya: Bu mektubumun A.N.R. ya verilmesini derin sayglarmla rica ederim."
Kylerde yaamam olan okurlarm, bu taral gen kzlarn ne sevimli yaratklar oldugunu
anlayamazlar. Temiz havada, bahelerindeki elma agalarnn glgeleri altnda yetien bu kzlar
dnya ve hayat zerine olan bilgilerini kitaplar dan alrlar. Yal nzlk, ba boluk ve okuma,
bunlarda, bizim dalgn ehir gzellerinin yabancs olduklar birtakm duygu ve tutkularn pek
erken uyanmasna neden
(*) O devirde Rusya'da byk brakmak yalnz ordu mensuplarna verilmi bir ayrcalkt.
PUSKN
73
olmaktadr. Bu taral kzlar iin posta arabasnn ngrag bile bir serven, yakn ehirlerden
birine seyahat ise, bunlarn hayatnda bir devirdir. Bir konugun ziyareti ise bunlarda uzun, bazen
de lmsz anlar brakr.
Tabii, bu kzlarn baz tuhaflklarna glmekte herkes serbesttir. Ama olaylara stnkr
bakanlarn alaylar, bu kzlarn balca meziyetleri olan karakter gcn ve Jean Paul'un
dncesine gre insan byklgnn bir belirtisi olan bireyselligi hibir zaman ortadan
kaldramaz. Bakentlerdeki kadnlar, belki de, daha iyi grenim grrler. Ama sosyete gelenekleri
bunlarn karakterini pek abuk bozar; ruhlarn, tpk balarnn tuvaletleri gibi, tekdze bir hale
getirir. Bu szler bir yarg, ya da bir ayplama kastyla sylenmemitir. Bununla birlikte, ok eski
yorumculardan birinin dedigi gibi; Nota nostra manet(*)
Aleksey'in kzlarmz evresinde nasl bir etki uyandrmas gerekecegini tahmin etmek ok
kolaydr. Aleksey, bu kzlarn nne kan mahzun, d krklgna ugram ilk insan; onlara
kaybolmu needen, solan genlikten sz eden ilk genti. stelik Aleksey, zerinde l kafas
bulunan bir de yzk tayordu. Btn bunlar bu ilde olaganst yeni eylerdi. Kzlar Aleksey iin
deli oluyorlard.
Ama Aleksey'le en ok ilgilenen bizim ingiliz hayrannn kz Liza (ya da genel olarak Grigori
vanovi'in onu agrdg gibi Betsi) idi. Babalar birbirlerine gidip geliniyorlard; btn komu
kzlar sadece Aleksey'den sz ettikleri halde, Liza onu henz grmemiti. Liza on yedi
yandayd. Kara gzleri, esmer ve ok irin yzne bir canllk veriyordu. Babasnn biricik ve
dogal olarak, mark ocuguy du. Onun bu hoppalklar, bitmez tkenmez yaramazlklar
babasn ne kadar hayran ediyorsa, mrebbiyesi Mis Jackson'u da ylesine zyordu. Mis
Jackson, yzne pudra
(*) Aslnda Ltince yazlmtr: " Dncemiz gcn korumaktadr " anlamna gelir.74
BYELKN' N HKAYELER
sren, kalarna rastk eken, ylda iki kez Pamela 'y okuyan, btn bunlar iin de ylda iki bin
ruble alan ve barbar Rusyamzda can skntsndan atlayan krk yalarnda magrur bir ngiliz
kzyd.
Liza'ya, Nastya adl bir kz arkadalk ediyordu. Nastya. Liza'dan yal olmakla beraber, hanm
kadar havalyd. Liza onu pek sever btn srlarn ona syler, yaramazlklarn onunla icadederdi.
Bir kelime ile Nastya, Priluina kynde, Fransz trajedilerindeki nedimelerden ok daha nemli
kiiydi. Bir gn Nastya, kk hanmn giydirirken.'
zin verirseniz bugn misafirlige gidecegim, dedi.
Olur; ama nereye?
Tugilovo'ya, Berestovlara gidecegim. Ahnn isim gnym. Kadn dn gelip bizi yemege
agrd.
Liza:
Bak sen! dedi. Efendileri kavgal, hizmetileri ise birbirlerini yemege agryorlar.
Nastya:
Efendilerimizden bize ne! diye itiraz etti. Kald ki ben babanzn degil sizin hizmetinizin!. Hem
siz gen Berestov'la kavgal degilsiniz ki.. Eger bu i holarna gidiyorsa brakn ihtiyarlar
birbirleriyle bogazlap dursunlar!
Peki Nastya. Orada Aleksey Berestov'u grmeye al! Onu nasl buldugunu, ne biim bir adam
oldugunu bana iyice anlat!
Nastya, bunu yapacagna sz verdi, Liza da btn gn sabrszlkla Nastya'nn dnn bekledi.
Nastya akam zeri dnd. Odaya girerken:
Eh Lizavetta Grigoryevna, nihayet gen Berestov'u grdm. Onu adamakll seyrettim. Btn
gn beraberdik.
(*) Tamda veyahut ya da dllendirilmi Erdem": Modern ngiliz romancnn yaratcs saylan
Samuel Richardson (16801761)'n yaptdr.
PUSKN
75
Anlat bakalm, bu nasl oldu? Srasyla anlat!
Msaade ediniz efendim: ben, Anisya Yegerovna, Nenila, Dunka, buradan ktk.
Gzel. Biliyorum, sonra?
zin veriniz de hepsini srasyla anlataym. Tam da gle yemegine yetitik. Oda tklm tklm
doluydu: Kolbinskiler, Zaharyevskiler, khyann karsyla kzlar, Hlupinskiler hep orada idi.
Ya! Berestov'da orada myd?
Ltfen biraz bekleyin. Neyse, sofra bana oturduk. Khyann kars en ortaya oturdu, ben de
onun yanna oturdum. Kzlar her ne kadar biraz suratlarn astlarsa da ben aldrmadm.
Aman Nastya, u bitmez tkenmez ayrntlarnla o kadar can skcsn ki!
Ama siz de ne kadar sabrszsnz! te; nihayet sofradan kalktk. Sofra banda saat
oturmutuk; yemek de ylesine gzeldi ki...Brekler, renk renk, mavi krmz elmasiyeler... sonra
sofradan kalktk, baheye kovalamaca oynamaya ktk. te gen Berestov bu srada geldi.
Peki, sonu? Yakkl oldugu dogru mu?
Yakld, hem de ok yakkl...Uzun boylu endaml, yanaklar al al...
Sahi mi? Halbuki ben onu solgun benizli sanyordum. Peki sonra? Grn nasld? Mahzun
mu, dnceli mi?
Ne mnasebet! Byle delimen bir insan mrmde grmedim. Bizimle kovalamaca oynamaya
kalkt.
Sizinle kovalamaca oynamaya m kalkt? Bu mmkn degil!
Pekl da mmkn...Hem daha neler yapmad ki! Yakaladklarn pt.
Darlma ama Nastya, yalan sylyorsun.
Darlmayn ama, yalan sylemiyorum. Ben zorla elinden kurtuldum. Btn gn bizden hi
ayrlmad.76
BYELKN 'N HKAYELER
Ama nasl olur, onun k oldugunu, kimseye bakmadgn sylyorlar?
Orasn bilmem ama beni o kadar dikkatle szd ki...Sonra Tania'ya, khyann kzna, ondan
sonracgma paa Kolbinskaya'ya da bakt. Ama Allah iin sylemeli, kimseyi gcendirmedi, yle
akac ki...
Salacak ey! Peki, evdekiler onun iin neler anlatyorlar?
ok neeli, ok iyi, mkemmel bir beyefendi oldugunu sylyorlar. Yalnz onda bulduklar biricik
kusur, kzlarn peinde fazla dolamasym. Bence bu bir kusur saylmaz; zamanla bu huyundan
vazgeer.
Liza iini ekerek:
Onu grmeyi ylesine isterdim ki, dedi.
Bundan kolay ne var sanki? Tugilovo bizden uzak degil ki...Topu topu verstlik bir yer. O tarafa
dogru yaya, ya da atla yle bir gezintiye knz, ona mutlaka rastlarsnz! nk o her sabah
tfegini omuzladg gibi avlanmaya karm.
Hayr, bylesi iyi degil. Sonra peinde dolatgm sanr. Kald ki babalarmz da kavgal oldugu
iin, nasl olsa onunla tanmam yakk almaz! Ah Nastya, biliyor musun aklma ne geldi? Bir
kyl kz klgna girerim!
Pekl da olur: kaln bir gmlekle bir sarafan giyiniz ve korkmadan Tugilovo yolunu tutunuz!
Berestov'un gzne ilieceginize sz veririm.
Hem de bura agzyla konumasn da ok iyi biliyorum. Ah Nastya, sevgili Nastya ne parlak bir
bulu!
Liza, bu neeli dncesini mutlaka hayata uygulamak niyetiyle uykuya yatt. Ertesi gn de
plannn uygulanmasna giriti. Pazardan kaln bir ketenle kitayka cinsinden mavi bir dokuma ve
bakr dgmeler aldrtt. Nastya'nn yardmyla kendine bir gmlekle sarafan biti. Btn hizmeti
kzlarn toplayarak bunlar diktirdi. Akama kadar her ey hazrlanp bitmiti. Liza elbisesini prova
etti ve kendi kendi

PUSKN
77
ne, hibir zaman bu kadar sevimli grnmedigini aynann karsnda itiraf etti. Roln tekrarlad:
Yrrken yerlere kadar egildi, sonra oyuncak kediler gibi birka kez ban sallad, kyl agzyla
konutu, glerken yenleriyle yzn kapad ve Nastya'nn tam bir takdirini kazand. Yalnz ortada
bir zorluk vard: Avluda yalnayak yrmeyi denedi, ama imenler nazik ayaklarna batt, kum ve
akllara ise dayanamayacagm anlad. Nastya, burada da imdadna yetiti: Liza'nn ayaklarnn
lsn ald ve kra, oban Trofim'e kadar koarak aldg lye gre bir ift ark smarlad.
Ertesi sabah da, afak skmeden uyand. Btn ev henz uykudayd. Nastya, kapnn ardnda
oban bekliyordu. Bir boru tt ve kyn koyun srs iftligin nnden gemeye balad.
Trofim, Nastya'nn nnden geerken, ona bir ift alacal kk ark verdi ve kzdan yarm ruble
bahi ald. Liza sessizce kyl klgna girdi ve yavaa Nastya'ya, Mis Jackson ile ilgili emirlerini
verdikten sonra arka kapdan kt ve avludan geerek krlara dogru ald.
Doguda tanyeri kzaryordu. Bulutlar, tpk mabeyincilerin hkmdar beklemesi gibi, altn saflar
halinde gnein doguunu bekliyordu. Ak gkyz, sabah serinligi, iy, hafife esen rzgr, ku
cvltlar, Liza'nn yregini bir ocuk sevinciyle dolduruyordu. Herhangi bir bildige rastlamaktan
korkarak, yrmyor, adeta uuyordu. Kendi iftliklerinin snr zerinde bulunan koruluga
yaklanca yryn yavalatt. Aleksey'i burada beklemesi gerekiyordu. Niin oldugunu
kendisi de bilmeden yregi iddetle arpyordu. Ama bizim genlik yaramazlklarmza elik eden
bu korku, bu yaramazlklarn balca gzelligini oluturmuyor mu? Liza, korulugun
karanlklarna dald. Korulugun boguk, dalgal grlts Liza'yi selamlyordu. Kzn neesi dagld.
Yava yava kendini tatl bir hlyaya kaptrd. Gen kz dnyordu...Ama on yedi yanda bir
gen kzn, bahar sabahnn saat altsnda, korulukta, hem de bir bana, neler dnebilecegini
kesin olarak belirlemek mmkn mdr? te bylece dncelere dalan Liza, iki taraf yksek
agalarla glgelenmi bir yoldan giderken, birdenbire78
BYELKN 'N HiKAYELERi
ok gzel bir av kpegi, zerine dogru havlad. Liza korktu ve haykrd. O anda:
Tout beau, Sbogar, ici diyen bir ses duyuldu ve aldklarn arkasndan gen bir avc kt, Liza'ya
dnerek:
Korkma gzelim, dedi. Kpegim srmaz.
Liza, korkunun verdigi aknlktan kurtulmaya frsat buldu ve hemen durumdan yararlanmasn
bildi. Yar korkmu, yan utanm bir eda taknarak:
Hayr beyefendi ama, yine stme atlr diye korkuyorum, dedi. Baksana ne sert bir kpek.
Aleksey (Okur, bunun kim oldugunu anlamtr.) bu arada gen kyl kzn dikkatle szyordu:
Eger korkuyorsan ben seni geiririm, dedi. Yannda gitmeme izin verir misin?
Sana engel olan m var? stek senin, yol ise herkesindir.
Sen nerelisin?
Priluina'dan. Ben demirci Vasili'nin kzym. Mantar toplamaya kmtm (Liza'nn kolunda iple
bagl bir sepet vard). Ya sen beyefendi? Tugilovo'dansn degil mi?
Aleksey:
Evet, yle, dedi. Ben gen Tugilovo beyinin uagym. Aleksey kzla aralarndaki fark kaldrmak
istemiti.
Ama Liza onun yzne bakarak gld:
Yalan sylyorsun, dedi, ben aptal degilim. Beyin ta kendisi oldugunu grmyor muyum?
Bunun byle oldugunu nereden tahmin ediyorsun?
Her eyden belli.
Hele hele, syle bakalm.
nsan bir beyle bir uag birbirinden ayrdedemez mi hi? Bir defa uak gibi giyinmemisin, sonra
bir baka trl konuuyorsun, kpegi de bizim dilden agrmyorsun!
(*) Aslnda Franszca yazlmtn "Dur Sbogar, buraya gel" anlamna gelir.
PUSK1N
79
Liza, gittike Aleksey'in houna gidiyordu. Gzel kyl kzlarna teklifsizce davranmaya alm
olan delikanl, Liza'y da kucaklamak istedi. Ama Liza frlayarak ondan uzaklat ve birdenbire
ylesine sert, ylesine soguk bir eda taknd ki bu hal Alekse'yi gldrmekle beraber, onu daha
ileri gitmekten alkoydu. Liza ciddi bir tavrla,
Eger ileride dost olmamz istiyorsanz ltfen kendinize hakim olunuz! dedi.
Kahkaha ile glmeye balayan Aleksey:
Bu akllca laflan sana kim gretti? diye sordu. Yoksa dostum Nastenka'dan, kk hanmnn
hizmetisinden mi bunlar, grendin? Bak hele, bizde egitim hangi yollarla yaylyor!
Liza, rolnden uzaklamak zere oldugunu hissetti ve hemen kendisini toplad:
Ne sandn ya? Sanki ben beylerin evine hi gitmemi biri miyim? Merak etme, ben ok ey
grdm, ok ey iittim. Neyse (szne devam ederek) seninle byle gevezelik edecek olursam
mantar toplayamam. yisi mi sen o yandan git, ben de bu yandan gideyim. zninizle...
Liza ayrlmak istedi. Aleksey onu elinden yakalad:
Gzelim senin adn ne? diye sordu.
Liza, parmaklarn Aleksey'in elinden kurtarmaya alarak:
Akulina, dedi. Brak elimi beyefendi. Eve dnme vaktim geldi.
Eee dostum Akulina, mutlaka baban, Demirci Vasi
li'yi ziyarete gelecegim. Niza, telala itiraz etti:
Sen ne yapyorsun? Peygamber akna gelme! Korulukta beyefendi ile, hem de bir bama
konutugumu duyarsa ben mahvolurum. Babam Demirci Vasili ldrnceye kadar beni dver.
Ama ben seni mutlaka tekrar grmek istiyorum.
L80
BYELKN ' N HKAYELER
Ben yine bir gn buraya mantar toplamaya karm.
Ama ne zaman?
rnegin yarn.
Sevgili Akulina'cgm, seni perdim ama cesaret edemiyorum.
Demek ki yarn, yine bu zamanda, yle mi?
Evet, evet.
Ama beni aldatmazsn, degil mi?
Hayr, aldatmam. Yemin et!
Yarn gelecegime kutsal cuma zerine yemin ederim.
Genler birbirlerinden ayrldlar. Liza ormandan kt, tarladan geerek usulca baheye girdi ve
Nastya'nn kendisini beklemekte oldugu iftlik binasna hzla kotu. Burada sabrsz dostunun
sorularna dalgn dalgn yantlar vererek klgn degitirdi ve konuk salonuna girdi.
Sofras hazrlanm, kahvalt gelmiti. Pudralanm ve smsk korsesini giymi olan Mis Jackson,
tereyag iin ince ekmek dilimleri kesmekle meguld. Babas, sabah gezintisine ktg iin kzn
vd:
Safakla beraber uyanmak kadar saglkl bir ey yoktur, dedi. Ve genel olarak yz yldan ok
yaayan insanlarn hi alkol kullanmadklarn, yaz, k afakla beraber kalktklarn anlatarak,
uzun mr zerine, ngiliz dergilerinden alnm birka rnek verdi. Niza, babasn dinlemiyordu.
Hayalinde, bu sabahki grmenin ayrntlarn, Akulina'nn gen avc ile olan btn konumasn
tekrarlyor ve vicdan azab duymaya balyordu. Konumalarnn terbiye snrlar dna
kmadgna, bu akann hibir sonucu olamayacagna bo yere kendine itiraz ediyor, vicdan
bilincinden daha gl mrldanyordu. Ertesi gn iin verdigi sz onu hepsinden ok zyordu:
Hatta nerede ise yeminini bile bozacakt. Ama Aleksey, onu bo yere bekledikten son
l
PUSKN
ra Demirci Vasili'nin sahici kz iman ve opur Akulina'y aramaya kalkabilir, bylece Liza'nn
bu hoppaca akasnn farkna varabilirdi. Bu dnce Liza'y fena halde korkuttu ve ertesi sabah
da Akulina klg ile koruluga gitmeye karar verdi.
Aleksey'e gelince o, byk bir sevin iindeydi. Btn gn yeni tantg kz dnd. O esmer
gzelinin hayali, gece ryasnda da onu brakmad. Safak skerken delikanl giyinmi
bulunuyordu. Tfegini bile doldurmaya vakit bulmadan, sadk kpegi Sbogar' yanna alarak kra
ald ve kararlatrlan buluma yerine gitti. Onun iin strapl ge^ en yarm saatlik bir
beklemeden sonra nihayet allklar arasnda kmldayan mavi bir sarafadan grd ve sevgili
Akulina'y karlamaya kotu. Liza Aleksey'in cokun teekkrlerine glmsedi. Ama kzn
yzndeki keder ve znt izleri Aleksey'in gznden kamad; delikanl bunun nedenini
grenmek istedi. Liza, bu iin kendisine hoppaca bir davran grndgn, bu yzden bir
pimanlk duydugunu, bu defalk verdigi sz tutmu olmak iin geldigini, ama bu grmelerinin
son olacagm itiraf etti ve kendileri iin hayrl bir sonu tamayan bu tanklg bu noktada
kesmeyi kendisinden rica ettigini syledi. Dogal olarak btn bu szler bir kyl ivesiyle
sylenmiti. Ama basit bir kz iin olaganst saylabilecek olan bu duygu ve dnceler Aleksey'i
artt. Delikanl, Akulina'y bu kararndan caydrmak iin btn ekiciligini kulland: Emellerinin
saflgna onu inandrmaya alt; kz piman edecek hi bir davranta bulunmayacagna, her
alanda kendisine boyun egecegine sz verdi. Buna karlk kendisini gnar veya hi degilse,
haftada iki kez grmek sevincinden yoksun etmemesini rica etti. Delikanl bu szlerini samimi bir
dille sylemiti; u anda k gibiydi. Liza onu sessizce dinledi. En sonunda:
Beni kyde asla aramaya kalkmayacagna, ya da undan bundan soruturmayacagna sz ver,
dedi. Sonra, benim belirtecegim grme zamanlarndan baka grme isteginde
bulunmayacagna da sz ver!82
BYELKN' N HKAYELER
Aleksey, kutsal cuma zerine yemin etmek istedi. Ama Liza glmseyerek onu durdurdu:
Hayr hayr, yemin istemiyorum, dedi. Bana sz vermen yetiir!
Bundan sonra bir arkada gibi konuarak, Liza kendisine: "Artk yeter" deyinceye kadar ormanda
beraberce dolatlar.
Birbirlerinden ayrldlar. Yalnz bana kalan Aleksey, byle basit bir kyl kznn nasl olup da iki
grmede kendisini byle smsk bagladgna bir trl akl erdiremiyordu. Akulina ile olan iliigi
onun iin bir yenilik gzelligi tamaktayd. Geri bu garip kyl kznn emirleri ona skc
grnmekle beraber, verdigi sz tutmamak aklndan bile gemiyordu. Olay u ki, Aleksey,
parmagndaki ugursuz yzge, esrarl mektuplamalara ve gaml hayal krklgna karn ateli, iyi
bir genti. Masumlugun zevkini duyabilecek temiz bir yregi vard.
Kendi istegime braklm olsayd, bu iki gencin btn bulumalarn, gittike artmakta olan
karlkl sevgi ve bagllklarn, meguliyetlerini, konumalarn kesinlikle en ince ayrntlarna
kadar betimlemeye kalkardm. Ama, okurlarmdan byk bir ksmnn, bu zevkime ortak olmak
istemeyeceklerini biliyorum. Hem genellikle bu ayrntlar hoa gitmeyecek kadar ok tatl
grnecektir. Onun iin bu ayrnty geerek ksaca unu syleyecegim: Aradan henz iki ay
gemeden benim Aleksey delice k olmutu. Liza da daha sessiz olmakla beraber, ondan aag
kalmyordu. kisi de gerekten mutluydular ve gelecegi ok az dnyorlard.
zlmez bir bagla baglanma dncesi sk sk akllarna geliyordu. Ama onlar bu dncelerini
birbirlerine asla sylemiyorlard. Bunun nedeni akt: Aleksey, sevgili Akulina'sna ne kadar bagl
olursa olsun, kendisiyle bu yoksul kyl kz arasndaki mesafeyi daima gz nne getiriyordu.
Liza ise, babalan arasndaki nefreti biliyor bunlarn barabileceklerini ummaya bile cesaret
edemiyordu. Bundan
PUSKN
83
PUSKN
baka, kzn gururu, nihayet Tugilovo beyini, Priluina demircisinin kznn ayaklarna kapanm
olarak grmek gibi belirsiz ve romantik bir umutla da, iten ie kamlamaktayd. Ani olarak patlak
veren bir olay, az kalsn ilikilerini degitiriyordu.
Gzel, soguk bir sonbahar sabah (Bu eit sonbahar sabahlar bakmndan, Rusya'mz pek
zengindir.) van Petrovi Berestov, her ihtimale kar yannda ift av kpegi, bir seyis ve
ellerinde kaynana zrltlar bulunan birka uak alarak atla gezintiye kmt. Havann gzelligine
imrenen Grigor vanovi Muromskiy de kesik kuyruklu ksragn eyerleterek ngiliz usulnce
dzenlenmi arazisi civarnda trsla bir gezintiye kt. Ormana yaklanca, srtnda tilki
derisinden bir krk oldugu halde, azametli bir eda ile ata kurulmu olan komusunu grd.
Komusu, adamlarnn bagra agra, kaynana zrltlaryla, allklarn iinde rktmeye
altklar tavann kmasn bekliyordu. Grigori vanovi Muromskiy, bu karlamay nceden
tahmin edebilseydi, hi kuku yok ki bir baka tarafa sapp giderdi. Ama ok ani olarak
Berestov'un zerine gelmi ve ondan ancak bir tabanca atm kadar bir mesafede bulundugunu
grmt. Yaplacak hibir ey yoktu: Muromskiy, kltrl bir Avrupal gibi atn dmannn
yanna kadar srerek onu saygyla selamlad. Berestov da, aycnn emriyle seyircileri selamlayan
zincirli bir aynn gayretiyle ona karlk verdi. te tam bu srada tavan da allklarn arasndan
frlam ve krlara dogru komaya balamt. Berestov ve seyisi avazlar ktg kadar haykrdlar
ve kpekleri salvererek, arkalarndan kendileri de doludizgin atlar srdler. Avda hi bulunmam
olan Muromskiy'nin beygiri rkt ve gemi azya ald. Kendisini iyi bir binici olarak ilan etmi olan
Muromskiy, beygirini alabildigine komakta serbest brakt ve hoa gitmeyen bu karlamadan
kendisini kurtardg iin bu rastlantya iin iin sevindi. Ama, beygir nceden farknda olmadg bir
hendekle karlanca birdenbire yana frlad; Muromskiy de kendini tutamayarak yere yuvarland.
Olduka fazla donmu topraklarn zerine den Mu84
BYELKN'N HKAYELER
romskiy kendisini binicisiz hissedince akl bana gelmi gibi hemen duraklayan kesik kuyruklu
ksragna lanetler savurarak yerde yatakald. van Petrovi Berestov bir yerinin incinip
incinmedigini sorarak hemen Muromskiy'nin yanna kotu. Bu arada seyis de, dizginlerinden
tutarak sulu beygiri getirdi ve Muromskiy'nin ata binmesine yardm etti. Berestov ise onu evine
davet etti. Muromskiy bu daveti reddedemedi, nk kendisini borlu bir durumda gryordu.
Bylece Berestov, bir tavan vurarak ve dmann yaral bir halde hemen hemen bir sava esiri
durumunda beraberinde gtrerek erefle maliknesine dnd.
Komular kahvaltda, ahbapa konumaya baladlar. Vuruklardan tr evine kadar atla
gidemeyecegini anlayan Muromskiy, Berestov'dan bir araba rica etti. Berestov onu kknn
merdivenlerine kadar geirdi. Muromskiy ise hemen yarn (Aleksey vanovi'i de beraberinde
alarak) dosta bir yemek yemek zere, gle yemegine gelecegine dair Berestov'dan bir sz
almadka hareket etmedi. Bylece yllardan beri srp giden ve adamakll kk salm bulunan
bir dmanlk, kesik kuyruklu ksragn rkekligi yznden sona ermi grnyordu.
Liza, babasn karlamaya kotu. Hayretle:
Bu ne hal babacgm? diye sordu. Niin topallyorsunuz? Beygiriniz nerede? Bu araba kimin
Grigori vanovi ise:
Olanag yok tahmin edemezsiniz my dear!^ diyerek, olup bitenleri kendisine anlat. Liza
kulaklarna inanamyordu. Grigori vanovi, kzn kendisini toplamasna frsat vermeden, baba
ogul her iki Berestov'un da yarn gle yemegine geleceklerini haber verdi. Liza sarararak:
Ne diyorsunuz! dedi. Baba ogul Berestovlar! Yarn yemege gelecekler! Hayr baba siz nasl
isterseniz yle hareket edin ama, ben kesinlikle yanlarna kmayacagm!
Babas itiraz ederek:
(*) Aslnda ngilizce yazlmtr, Sevgili.
PUSKN
85
Sen aklm m kardn? dedi. Ne zamandan beri byle utanga oldun? Yoksa bu aileye kar
roman kiileri gibi irsi bir dmanlk m besliyorsun? Deliligin geregi yok!
Hayr, babacgm, olanag yok, bana dnyann hazinelerini baglasan Berestovlarn yanna
kamam.
Grigori vanovi omuzlarn silkti. Aksilikle kzn yola getiremeyecegini bildigi iin daha fazla
tartmaya gerek grmedi. Bu gzel sabah gezintisinin yorgunlugunu karmak zere odasna
dinlenmeye ekildi:
Liza da odasna da giderek Nastya'y agrtt. kisi, uzun uzadya yarnki ziyareti konutular.
Akulina'snn byle yksek egitim grm bir kk bayan oldugunu grenince acaba Aleksey ne
diyecekti? Liza'nn davran, izledigi yol, ve ihtiyatllk hakknda ne dnecekti? te yandan
Liza, bu hi beklenmedik grmenin Aleksey zerinde nasl bir etki yapacagn ok merak
ediyordu. Birdenbire aklna bir dnce geldi. Bu dncesini hemen Nastya'ya syledi. kisi de,
bir buluntuya sevinir gibi, buna sevindiler ve bu dnceyi her ne olursa olsun uygulamaya karar
verdiler.
Ertesi sabah kahvaltda, Grigori vanovi, kzna, hl Berestovlar'dan saklanmak dncesinde
srar edip etmedigini sordu. Liza:
Babacgm, mademki istiyorsunuz, ben onlar kabul ederim, dedi. Ama bir artla: Onlarn yanna
nasl bir kyafetle karsam kaym, ne yaparsam yapaym bana darlmayacak, herhangi bir
aknlk gstermeyeceksiniz.
Grigori vanovi glerek:
Yine bir muziplik yapacaksn, dedi. Pekl; artlarn kabul ediyorum, benim kara gzl
yaramazm!
Babas bunlar syleyerek kzn anlndan pt. Liza da hazrlanmaya kotu.
Tam saat ikide, ev yaps alt atl bir fayton avluya girdi ve koyu yeil imenlerden yaplm
gbegin evresini dolat. htiyar Berestov, Muromskiy'nin resmi elbiseli iki usa
86
BYELKN ' N HKAYELER
gnn yardmyla merdivenleri kt. Onun arkasndan oglu da atla geldi ve babasyla beraber,
yemek masasnn hazrlanm oldugu, yemek salonuna girdi. Muromskiy konuklarn
anlatlamayacak kadar byk bir nezaketle karlad. Onlara yemekten nce bahe ve vahi
hayvanlar blmn gezdirmeyi nerdi. Konuklarn dikkatle sprlm ve kumla denmi
yollardan geirdi. htiyar Berestov byle bo bir heves iin sarf edilen emeklere ve zamana iin
iin acd ama nezaket icab sesini karmad. Oglu ise, ne cimri babasnn honutsuzluguna, ne
de kendini begenmi ngiliz hayrannn sevinlerine ortak olmuyordu; o, sabrszlkla, hakknda
ok eyler dinledigi ev sahibinin kznn grnmesini bekliyordu. Geri, bildigimiz gibi, onun
kalbinde bakas vard, ama, gen bir gzelin onun hayalinde her vakit iin bir pay vard.
Konuk salonuna dnerek, oturdular: ihtiyarlar, gemi gnleri ve i hayatyla ilgili olaylar
andlar; Aleksey ise Liza'nn yannda, nasl bir rol oynamas gerekecegini dnyordu. Herhalde
soguk bir kaytszlk gstermenin hepsinden uygun olacagna karar verdi ve byle bir tavr
taknmaya hazrland. Kap ald; Aleksey, yle gururlu bir ilgisizlikle ban evirdi ki, bu durum
karsnda en kaerlenmi bir kokotun yregi bile mutlaka titrerdi. Ama, ne yazk ki, Liza yerine
ieriye dzgnler srm, kendine eki dzen vermi, gzlerini nne indirmi bir halde kk
oyuncag ile mrebbiye girdi ve Aleksey'in o gzelim askeri hareketi boa gitti. Delikanl kendini
toplamaya vakit bulmadan kap tekrar ald bu kez ieri giren Liza oldu. Hepsi ayaga kalktlar;
babas kzna konuklarn tantmaya hazrlanrken, birden bire duraklad ve dudaklarn srd.
Liza, esmer Liza's kulaklarna kadar dzgn srm, srmeler ekmekte Mis Jackson'u da
gemiti. Kendi salarndan ok daha ak olan takma bukleleri Louis XV'n perugu gibi
kabartlm. A 'imbecile(*) kollar, Madame de
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Omuz balar geni aags dar bir nevi kol biimi.
l
PUSKN________________________________________________________________
pompadour'un kabark fistan gibi sarkyordu; beli, skla skla X harfine benzemiti. Annesinin,
henz rehinciyi boylamam btn elmaslar parmaklarnda, gerdannda ve kulaklarnda
prldyordu. Aleksey, bu gln ve prl prl kk bayann kimligi altnda Akulina'snn gizli
oldugunu anlayamad. Babas kznn elini pt, delikanl da, can sklarak, ayn ii yapt. Ama bu
beyaz parmaklara dokundugu zaman bunlar ona, titriyormu gibi geldi. Bu arada gz, zel bir
maksatla ileri dogru uzatlm, fevkalade cicibici bir iskarpinin iindeki ayaklara iliti. Bu manzara
ksmen kzn teki sslerini unutturdu. Dzgn ve srmeye gelince, itiraf etmeli ki, delikanl
yreginin temizliginden tr, ilk bakta bunlarn farknda olmad. Sonralar ise, kuku bile
duymad. Grigori vanovi szn anmsad ve hayretini gstermemeye alt. Ama kzn bu
muzipligi ona ylesine ho grnd ki, kendini tutmakta zorluk ekti. Yalnz magrur ingiliz
mrebbiyesi, hi de glecek bir halde degildi. Dzgnle srmenin kendi komodininden arldgn
kefetmi ve bir fke krmzlg, yznn yapma beyazlklar arasndan bile aga vurmutu.
Zaman zaman fkeli baklarla gen akacy szyor, Liza ise, aklamay bir baka zamana
brakarak bu baklar grmemezlikten geliyordu.
Sofraya oturdular. Aleksey, kaytsz ve soguk bir insan roln oynamakta devam etti. Liza krtyor,
dileri arasndan, szckleri uzatarak ve yalnz Franszca konuuyordu. Babas, kznn
maksadn anlamamakla beraber btn bunlar pek eglenceli bularak ikide bir ona bakyordu.
ngiliz mrebbiye fkesinden kuduruyor, ama sesini karmyordu. Kendi evindeymi gibi
davranan yalnz van Petrovi'di. ki kii kadar yemek yiyor, kendi lsne gre iki iiyor, her
zamanki gl ile glyor ve saatten saate biraz daha samimleerek kahkahalar atyordu.
Nihayet sofradan kalkld; Konuklar gitti. Grigori vanovi kahkahalarna ve sorularna serbest bir
ak verdi. Liza'ya:BYELKN' N HKAYELER
Kuzum, diye sordu, onlara byle bir oyun oynamak nereden aklna esti? Biliyor musun, dzgn
srmek sana bayag yarayor. Kadn tuvaletinin srlarna karmak istemem ama, senin yerinde
olsam yzme dzgn srmeye balardm. Tabii ok degil, yle hafife...
Liza, buluunun kazandg baardan byk bir sevin iindeydi. Babasn kucaklad, tavsiyeleri
zerinde duracagna sz vererek fena halde fkelenmi olan Mis Jackson'un gnln almaya
kotu. Mrebbiye zorlukla odasnn kapsn amaya ve Liza'nn verecegi aklamay dinlemeye
raz oldu. Liza, yabanclarn yanna esmer yz ile kmaktan utandgn; kendisinden de
istemeye cesaret edemedigini; iyi yrekli Mis Jackson'un kendisini baglayacagndan emin
oldugunu v.b...ona anlatt. Liza'nn kendisi ile alay etmek istemedigine kanaat getiren Mis
Jackson, gen kz pt ve onunla bartgna bir kant olmak zere Liza'ya bir kutu ngiliz
dzgn hediye etti. Liza bunu iten bir kranla kabul etti.
Liza'nn ertesi sabah koruluktaki buluma yerine gitmekte gecikmedigini okurlarmz elbet tahmin
etmilerdir. Gen kz Aleksey'i grr grmez hemen:
Dn bizim beylere gittin mi? diye sordu. Kk bayan nasl buldun?
Aleksey yantnda, ona dikkat bile etmedigini syledi. Liza:
Yazk olmu! dedi. Aleksey:
Niin? diye sordu.
nk sylenen eyler dogru mu diye senden sormak istiyorum da...
Neler syleniyormu?
Gya ben ona ok benziyormuum; bu dogru mu acaba?
Ne mnasebet! O senin yannda Allann gudubeti gibi bir ey!
l
89
PUSKN
Aman beyefendi, byle sylemekle gnaha giriyorsunuz! Bizim kk bayan o kadar beyaz, o
kadar ktr ki...Ben onunla nasl bir olabilirmiim.
Aleksey, onun, dnyadaki btn beyaz kk bayanlardan gzel olduguna yemin etti. Kendisini
bsbtn inandrmak iin de kzn kk bayann yle gln izgilerle anlatmaya balad ki, Liza
kahkaha ile gld. Sonra, iini ekerek:
Ama, dedi, bizim kk bayan ne kadar gln olsa da, ben onun yannda cahil bir budaladan
baka bir ey degilim.
Aleksey:
zldgn eye bak, dedi. Eger istersen ben sana okuma yazma gretirim.
Liza:
Sahi mi? dedi. Acaba bir denesek nasl olur?
Emredersin sevgilim; istersen imdi balayabiliriz.
Oturdular. Aleksey cebinden kalemiyle bloknotunu kard. Akulina alacak bir abuklukla
alfabeyi skt. Aleksey kzn anlayna aa kald. Kz ertesi gn yaz yazmay denemek istedi.
nceleri kalem kendisine boyun egmedi. Ama birka dakika sonra, harfleri de olduka dzgn
yazmaya balad. Aleksey:
Bu adeta bir mucize! dedi. Bizim okumamz Lancaster sisteminden(*) daha hzl gidiyor!
Gerekten de Akulina, nc dersten sonra, Aleksey'i artan sorularla okumay keserek,
"Boyar'n Kz Natalya" kitabn hecelemeye balad ve yine bu hikyeden alnm vecizelerle
koca bir tabaka kgt karalad.
(*) Lancaster sistemi: gl grencilerin zayf grencilere yardm etmesi temeli zerine kurulan bir
gretim sistemi. (**) "Boyar'n kz Natalya" : N.M. Karamzin'in duygusal bir hikyesidir.90
BYELKN ' N HKAYELER
Aradan bir hafta getikten sonra aralarnda mektuplama balad. htiyar bir mee agacnn
kovugu postane grevini gryordu. Nastya gizlice, posta dagtclgn yapyordu. Aleksey, iri
harflerle yazlm mektuplarn buraya getiriyor ve sevgilisinin di bir mavi kgda yazlm
kargack burgack mektuplarn burada buluyordu. Grne gre Akulina daha dzgn
konumaya alyor, kafas da fark edilecek kadar geliiyor ve bilgi ile zenginleiyordu.
Bu arada van Petrovi Berestov ile Grigori vanovi Muromskiy arasnda henz daha geenlerde
balayan tanklk gittike kuvvetleniyor ve iten bir dostluk halini alyordu. Bu, u nedenden ileri
geliyordu: Muromskiy, van Petrovi lnce, btn iftliginin Aleksey vanovi'in eline geecegini,
bu takdirde Aleksey vanovi'in o blgenin en zengin derebeylerinden biri olacagn, Liza ile
evlenmemesi iin ortada hi bir neden bulunmadgn sk sk aklndan geiriyordu. htiyar
Berestov'a gelince o da komusunun baz zirzopluklarn (yada onun deyimiyle ngiliz
budalalgn) kabul etmekle beraber onun bir ok stnlklerini de yadsmyordu. rnegin
Muromskiy eine az rastlanr iini bilir adamlardand. Sonra, soylu ve nfuzlu bir zat olan kont
Ponskiy'nin yakn akrabasndand. Kontun Aleksey'e ok yararlar dokunabilirdi. Muromskiy ise
(van Petrovi byle dnyordu) kzna byle elverili bir evlenme saglamak frsatna, herhalde,
ok sevinecekti.
htiyarlar, btn bunlar kendi ynlerinden o kadar dnmlerdi ki, nihayet dncelerini
birbirlerine de atlar. Kucaklatlar...i srasyla yoluna koymaya birbirine sz verdiler ve her biri
ayr ayr bu i zerine almaya balad. Muromskiy'nin nnde: Betsi'sini, u nl gle
yemeginden beri grmedigi Aleksey ile daha yakn bir tanklk yapmak iin kandrmak gibi bir
zorluk duruyordu. Grne gre genler birbirlerinden pek de holanmyorlard. Hi olmazsa
Aleksey bir daha Priluino'ya ayak basmam, Liza da, van Petrovi ziyaretleriyle kendine her
eref verdike odasna kapanmt. Ama Grigori vanovi'e gre
PUSKN
91
Aleksey kendilerine her gn gelecek olursa, Liza mutlaka ona k olacakt...Bu dogal bir
eydi...Zamann her eyi zecegi besbellidir.
van Petrovi tasarsnn baarsndan daha az kuku duyuyordu. Hemen o akam oglunu
odasna agrtt. ubugunu tellendirip bir sre sustuktan sonra:
Ne o Aliyoa, dedi, oktandr askerlikten hi szettigin yok! Yoksa svari niformasn eskisi
kadar ekici bulmuyor musun?
Aleksey saygl bir eda ile:
Hayr babacgm, diye yant verdi, ama benim svarilige girmemi istemediginizi gryorum.
Benim grevim size boyun egmektir.
van Petrovi:
ok iyi, dedi. Gryorum ki sz dinler bir evlatsn! Bu benim iin avutucu bir ey. Ben de erli
zorlamak istemem...Hemen u anda sivil bir meslege girmen iin de seni zorlamak istemem.
Yalnz seni imdi evlendirmek niyetindeyim.
Saran Aleksey:
Kiminle babacgm? diye sordu. van Petrovi:
Lizavetta Grigoryevna Muromskaya ile, yantn verdi. Hi olmazsa gelin demeye lyk bir kz ;
yle degil mi?
Babacgm, ben evlenmeyi henz hi dnmyorum.
Sen dnmeyebilirsin ama, senin yerine ben dnp tandm.
Siz bilirsiniz babacgm ama, Liza Muromskaya benim hi houma gitmiyor.
Sonradan houna gider. Nikhta keramet vardr.
Ama ben onu mutlu etmek yetenegini kendimde gremiyorum.
Onun mutlulugu sana dert olmaz! Hem sen anana babana byle mi boyun egersin? Gzel.92
BYELKN'N HKAYELER
Siz ne dersiniz deyiniz, ama ben onunla evlenmek istemiyorum ve evlenmeyecegim de...
Ya evlenirsin ya da ben seni reddederim; emlakime gelince, Allahn byklgne yemin ederim
ki, onu da satar savar, sana santim brakmam. Dnmen iin sana gn sre veriyorum.
Simdilik ise hi gzme grnme!
Aleksey, babasnn aklna koydugu bir eyi,Taras Skotinin'in deyimince ivinin bile
skemeyecegini biliyordu. Ama Aleksey de babasna benziyordu. Onu da dncelerinden
caydrmak ayn derecede g iti.
Delikanl odasna ekildi ve ana baba egemenliginin snrlarn, Lizavetta Grigoryevna'y, kendisini
bir dilenci haline getirecegi hakkndaki babasnn tumturakl yeminini; nihayet Akulina'y
dnmeye balad. Onu lgnca sevdigini ilk kez aka gryordu. Bir kyl kz ile evlenerek
kendi emegi ile yaamak gibi romantik bir dnce aklna geldi. Bu atak karar zerinde
dndke, bunu en akla yakn bir dnce olarak buldu. Yagmurlu havalar yznden
koruluktaki bulumalarnn da bir sreden beri aras uzamt. ok dokunakl bir yaz ile ve en
ateli szlerle Akulina'ya bir mektup yazarak, kendilerini tehdideden tehlikeyi ona haber verdi ve
ayn mektupta kza evlenme nerisi yapt. Mektubu, hemen postaya, mee agacna gtrd ve
rahat bir uykuya yatt.
Ertesi gn, kararnda durur bir halde, kendisiyle aka konumak zere, sabah erkenden
Muromskiy'e gitti. Umudu Muromskiy'nin yce gnlllgne sgnmak yoluyla onu da kendi
tarafna ekmekti.
Priluino atosunun merdivenleri nnde atn durdurarak:
Grigori vanovi evde mi? diye sordu. Uak:
(*) Tara Skotinin : Fonvizinin " Anasnn Kuzusu" komedisi kiilerinden kaba, cahil bir derebeyi.
l
PUSKN
93
Hayr efendimiz, evde degil, dedi. Sabahtan atna binip gitti.
Aleksey:
Ne tatsz durum! diye dnd. Ya Lizavetta Grigoryevna evde mi acaba?
Evet efendimiz, evdeler.
Aleksey atndan atlad ve dizginleri uagn eline vererek, nceden haber vermeye gerek
grmeden ieri girdi. Salona dogru ilerlerken de:
Simdi danann kuyrugu kopacak, dogrudan dogruya kzla konuurum diye dnerek ieri girdi
ve dona kald...
Liza...Hayr Akulina, sevimli, esmer Akulina, sarafan yerine beyaz bir sabahlk giymi oldugu
halde, pencerenin nne oturmu kendi mektubunu okuyordu; ylesine dalmt ki Aleksey'in
giriini duymamt bile. Delikanl sevinle bagrmaktan kendini alamad. Liza irkildi, ban
kaldrd, bagrd ve kamak istedi. Aleksey onu tutmak iin atld:
Akulina, Akulina!
Liza onun elinden kurtulmaya alarak, Franszca:
Mais laissezmoi donc, Monsieur: mais etes vous fou diye tekrarlyor ve ban eviriyordu.
Aleksey gen kzn ellerini perek:
Akulina, sevgilim Akulina! szlerini durmadan sylyordu.
Bu sahnenin tang olan Mis Jackson ne anlam verecegini bilemiyordu.
Tam bu srada kap ald, ieri Grigori vanovi girdi:
Ooo maallah, dedi, anlalan siz ii oktan piirmisi
niz!
Okurlarmn beni, hikyenin sonunu anlatmak gibi gereksiz bir grevden kurtaracaklarn umarm.
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Rica ederim beni braknz, yoksa deli mi oldunuz? anlamna
gelir.MAA KZFena havalarda onlar
sk sk toplanrlard.
Allah taksiratlarn affetsin!
Elliden yze kadar
Oynarlard,
Kazanrlard,
Tebeirle yazarlard.
Ve bylece onlar,
Fena havalarda
Ciddi ilerle ugrarlard.
Bir gn hassa svari subaylarndan Nrumov'un evinde kumar oynanyordu. Uzun k gecesi
farkna varlmadan gemiti. Sabahn beine dogru akam yemegine oturdular. Oyunda
kazananlar byk bir itahla yiyorlard; digerleri, bo tabaklan nnde dalgn oturuyorlard. Ama
ampanya gelince konuma canland, herkes sze kart.
Ev sahibi:
Surin, sen ne yaptn? diye sordu.MAA KZ
Her zamanki gibi kaybettim. Talihim olmadgn aka sylemeliyim: Mirandol'ce oynuyorum, hi
bir zaman heyecana kaplmyorum, beni hibir eyle artmak kabil degil, ama, yine de
kaybediyorum.
Bir defack olsun oyun tarzn degitirmedin mi? Bir kez olsun krmznn zerine koymadn m?
Sebatna ayorum.
Konuklardan biri, gen bir askeri mhendisi gstererek:
Ya Hermann'a ne dersiniz? dedi. mrnde eline kgt almam, hibir oyuna katlmam oldugu
halde, sabahn beine kadar bizimle oturup oyunumuzu seyrediyor.
Hermann:
Oyun beni ok ilgilendiriyor, dedi. Ama fazlasn alacagm umuduyla gerekli olann gzden
karacak bir durumda degilim..
Tomskiy:
Hermann bir Alman'dr, dedi; hesabn bilir, hepsi bu kadar! Ama benim anlayamadgm biri varsa,
o da byk annem Kontes Anna Fedotovna'dr.
Konuklar:
Ne? Nasl? diye bagrtlar. Tomskiy szne devam etti:
(*) Mirandol: Bu deyim Rusa metinlerde aynen byle yazlmtr. Yaptgmz btn aratrmalara
karn "Maa Kz" nn eitli Rusa basklarndan hi birinde bununla ilgili hibir aklamaya
rastlamadk. Yaptn Franszca evirilerinde ise bu deyim aynen muhafaza edilmi ve italik olarak
yazlmtr. ki Almanca evirisinde ise "Mirandol oynuyorum" deyimi "Bir filozof gibi oynuyorum"
anlamndan alnmtr. Herhalde Pukin bu deyimi 1463 1495 yllarnda yasayan Giovanni Pico
Della Mirandola ismindeki talyan filozofuna baglayarak kullanlmtr. nk bu talyan filozofu,
teoloji ve filozofideki cesaret ve pervaszlg ile nldr. Bu duruma gre"Mirandol oynuyorum"
szleri'cesur oynuyorum "anlamna da alnabilir (H. A. Ediz).
PUSKN
99
Byk annemin nasl olup da kumar oynamadgna bir trl aklm ermiyor.
Narumov:
Seksen yanda bir kadnn oyun oynamamasnda alacak ne var sanki? dedi.
Demek siz onunla ilgili hibir ey bilmiyorsunuz?
Hayr; dogrusu hibir ey bilmiyoruz!
Oo, yle ise dinleyin: unu bilmelisiniz ki, byk annem, bundan altm yl nce Paris'e gitmi,
orada n salm... Halk Vens moscovite'i grmek iin peine dolarm. Richelieu de ona kur
yaparm. Byk annemin dedigine gre, adamcagz yz bulamadg iin, az kalsn kendini
ldryormu.
O devirde kadnlar firavun (*) denilen bir oyun oynarlarm. Bir defasnda byk annem, sarayda,
Orleans Dkyle oynarken, sz zerine ok byk bir para kaybetmi. Eve gelip yzndeki takma
benleriyle etekliginin altndaki kafesleri karrken, kumardaki kaybm da dedeme anlatm ve
paralar demesini emretmi.
Anmsadgma gre rahmetli dedem, byk annemin khyasnn soyundanm. Byk annemden
ateten korkar gibi korkarm. Ama yine de, bu mthi kayb iitince pek fkelenmi. Hesaplar
getirerek alt ay iinde yarm milyona yakn bir para harcadklarn gstermi...Burada, Paris
civarnda, ne Moskova yaknlarndaki, ne de Saratov'daki kylerinin bulunmadgn syleyerek,
paray demem deyip kesmi. Byk annem kendisine bir tokat atm ve dedemin gzden
dtgn anlatmak iin de o gece ayr yatm.
(*) Aslnda Franszcadr. "Moskova Vens'" anlamna gelir.
(**) Firavun: grendigimize gre firavun oyunu "kl" denilen ve kgtla oynanan bir eit kumar
oyununa benzemektir. Bu oyun, karlkl iki kii arasnda oynanr. Oyunculardan biri belli bir para
karlg rnegin be, on, elli liraya, bir kgt ister. Kgtlar almaya balanr. stenen kgt kimin
nne karsa paray o kazanr. (H. A.Ediz).100
MAA KZ
Ertesi gn, kocasna verdigi bu aile cezasnn etkili oldugunu umarak, onu yanna agrmalarn
emretmi: Ama kocasnn ayak diredigini grm. Hayatnda ilk. kez olarak, dedemin itirazlarn
dinlemek, ona aklamalarda bulunmak durumuna dm. Bortan borca fark oldugunu, bir
prensle bir arabacnn bir olmadgn hogrr bir eda ile ispata kantlamaya alarak onu
utandracagn sanm...Ama ne gezer! Dedem isyan etmi. Nuh demi, peygamber
dememi...Byk annem ne yapacagn arm.
O zamanlar byk annemin ok dikkate deger bir adamla sk fk ahbaplg varm. Hakknda
birok olmayacak eyler anlatlan Kont SaintGermain'i siz de duymu olacaksnz! Bu adamn
kendisine Serseri Yahudi ss verdigini, hayat suyu, tlsml ta v.b....gibi eylerin bulucusu olarak
geindigini bilirsiniz! Bu adamla arlatan diye alay ederlermi. Kazanova "Anlar" nda, bu Kont
St. Germain'in bir casus oldugunu syler...Bununla beraber esrarl haline karn Kont St.
Germain'in ok saygdeger bir grn varm.. Sosyetede nezaketiyle tannrm. Byk annem
hl onu delice sever, ondan saygszca sz edilince de kzar. Byk annem St. Germain'in ok
paras oldugunu biliyormu. Ona bavurmaya karar vermi. Kendisine bir tezkere yazarak hemen
gelmesini rica etmi.
Tuhaf ihtiyar hemen gelmi ve byk annemi byk bir keder iinde bulmu. Byk annem ona
kocasnn barbarlgn en feci bir biimde anlattktan sonra nihayet, btn umudunu Kontun
dostluguna ve nezaketine bagladgn sylemi.
St. Germain bir sre dnm. Sonra da: "Ben bu paray size verebilirim, demi. Ama bana
bunu geri vermedike rahat etmeyeceginizi biliyorum. Halbuki ben sizi yeni birtakm zahmetlere
sokmak istemem. Bir baka are var: kaybettiginiz paray tekrar kazanabilirsiniz".
Byk annem: "Fakat aziz kontum, demi, size hi paramz olmadgn sylyorum!"
PUSKN
101
L
St. Germain: "Bunun iin paraya ihtiya yok, ltfen beni dinleyiniz" diye itiraz etmi ve byk
anneme, ugrunda hepimizin ok ey verecegimiz bir sr sylemi...
Gen kumarbazlar dikkat kesilmilerdi. Tomskiy piposunu yakt. Biraz uzatarak szne devam
etti:
Byk annem, hemen o akam Versailles'a Au jeu de la Reine'e(*) gitmi. Orleans dk banko
tutuyormu.
Byk annem, borcunu getiremedigi iin hafif tertip zr dilemi; kendini baglatmak iin de
kk bir yalan kvrm ve bankoya kar oynamaya balam. kgt seerek, birbiri ardnca
bunlar karm: her seferinde koydugu paray kazanm. Bylece byk annem evvelce
kaybettigi paray tamamen karm...
Konuklardan biri:
Rastlant! dedi. Hermann:
Masal! diye ekledi. Bir ncs:
Belki de kgtlar iaretliydi, dncesini ileri srd. Tomskiy ciddi ciddi:
Sanmam! dedi. Narumov:
Birbiri ardnca kgt karan bir byk annen olsun da sen hl onun bu srrn grenmemi
olasn, bu nasl olur? dedi.
Tomskiy:
Evet, iin ktlg burada ya, dedi. Babam da iinde byk annemin drt oglu vard. Bunlarn
drd de kaarlanm kumarclard. Byk annem bunlardan hibirine srrn gretmedi; halbuki
bunu grenmek, onlar iin oldugu kadar benim iin de fena bir ey olmayacakt. Fakat amcam
(*) Aslnda Franszcadr: "Kralienin kumar oyununa" anlamna gelir. (H. A Ediz).102
MAA KZ
kont van li, dogru oldugunu namusu zerine yemin ederek baknz bana ne anlatt: Hani u
milyonlarca paray yedikten sonra sefalet iinde len merhum aplitskiy yok mu, ite bu adam
genliginde bir gn galiba Zori'le oynarken yz bin rubleye yakn bir para kaybeder. Byk bir
umutsuzluga der. Genlerin yaramazca hareketlerine kar daima sert davranan byk annem,
naslsa aplitskiy'e acm. Birbiri peinden oynamak art ile ona kgt gretmi, bundan
sonra da bir daha oynamayacagna dair ondan sz alm...aplitskiy, kumarda kaybettigi adam
bulmu.. Tekrar oynamaya balamlar...aplitskiy birinci kgda 50 bin ruble koymu ve
kazanm; paray iki, sonra da misline ykseltmi, bylece zararn kardktan baka, oyundan
krl olarak kalkm...
Artk uyku zaman gelmiti: saat altya eyrek vard.
Gerekten de afak skyordu. Genler kadehlerini bitirerek dagldlar.

// parait, que monsieur est decidement pour les suivantes.


Que voulezvous, madame? Elles sont plus fraches^
Bir salon konumas.
ihtiyar kontes, tuvalet odasnda, aynann karsnda oturuyordu. oda hizmetisi etrafn almt.
Bunlardan biri allk iesini, tekisi firkete kutusunu, bir ncs de, ate renginde kurdelelerle
ssl yksek bir hotozu tutuyordu. Gzelligi oktan solmu olan kontes hi de gzellik iddiasnda
bulunmamakla beraber, btn genlik alkanlklarn korumutu. 1770 yllar modasn adm adm
izler, bundan altm yl nce nasl giyiniyorduysa, yine yle, uzun uzun, zene bezene giyinirdi.
Pencerenin nnde, kontesin evltlg, gen bir kz gergef iliyordu.
eri giren gen bir subay:
Gnaydn grand'maman! Bonjour mademoiselle Lise!(**), dedi. Grand'maman, sizden bir ricam
var.
Neymi bakalm Paul?
(*) Aslnda Franszca yazlmtr
Grlyor ki, msy, kesin olarak oda hizmetileri tercih ediyorlar. . Ne yapalm madam, onlar
daha krpe (H. Ediz).
(**) Aslnda Franszca yazlmtr. "Gnaydn byk anne, gnaydn Matmazel Liza" demektir (H.
A. Ediz).104
MAA KZ
Dostlarmdan birini tantmama ve cuma gnk baloya getirmeme izninizi rica edecegim
Dogrudan baloya getir, orada tantrsn. Sen dn ***e gittin mi?
Elbette, ok eglendik. Saat bee kadar dans ettik...Yeletskaya ne kadar gzeldi! '
A sevgili oglum, sanki onun neresi gzel? Onun byk annesi prenses Darya Petrovna byle mi
idi! Aklma gelmiken soraym: Herhalde imdi prenses Darya Petrovna iyice ihtiyarlam olmal.
Tomskiy arm bir halde cevap verdi: ihtiyarlam da ne demek?. leli yedi yl oluyor. Kz
ban kaldrd: Delikanlya iaret etti. Tomskiy yatlarnn lmn ihtiyar kontesten gizlediklerini
hatrlad ve dudaklarn srd. Ama kontes, kendisi iin yeni olan bu haberi byk kaytszlkla
dinledi.
Demek lm! dedi. Halbuki benim haberim yok. Frulein unvan ikimize ayn zamanda verilmiti.
Takdim olundugumuz zaman mparatorie...diyerek, bu hikyeyi belki yznc kez torununa
anlatt. Sonra da:
Haydi bakalm Paul, dedi, imdi de kalkmama yardm et! Liza'cgm, enfiye kutum nerede?
Kontes, tuvaletini tamamlamak zere hizmetisiyle paravann arkasna geti. Tomskiy, gen
kzla beraber kald. Lizavetta vanovna, yavaa:
Kontese kimi tantmak istiyorsun? diye sordu.
Narumov'u. Onu tanyor musun?
Hayr! Sivil mi, asker mi?
Asker.
Asker mhendis mi?
Hayr! Svari. Onun askeri mhendis oldugunu nereden kardn?
Gen kz gld ve hi cevap vermedi.
PUSKN
105
Kontes paravann arkasndan:
Paul! diye seslendi. Bana yeni bir roman gnder. Yalnz rica ederim imdikilerinden olmasn.
Ne demek istiyorsunuz grand'maman?
Yani, yle bir roman istiyorum ki, kiisi ne anasn, ne de babasn bogazlamam olsun. Suda
bogulmu insanlar olmasn! Ben suda bogulmu insanlardan pek korkarm.
Simdi byle romanlar yok ki. Rus romanlarndan istemez misiniz?
Rus romanlar var mym? Gnder yavrum, ltfen gnder!
Affnz rica ederim gran'maman, acele iim var. zninizle, Lizavetta vanovna. Narumov'un askeri
mhendis oldugunu nerden kardn?
Tomskiy tuvalet salonundan kt.
Lizavetta vanovna yalnz kalmt. Elindeki ii brakt, pencereden bakmaya balad. ok
gemeden, sokagn te tarafnda, ke bandaki evin arkasndan gen bir subay grnd. Gen
kzn yzn bir krmzlk kaplad ve ban kanavie zerine egdi Bu srada kontes, giyinmi bir
halde ieri girdi:
Liza'cgm, dedi, arabay komalarn emret de gezmeye gidelim;
Liza gergefin bandan kalkt; elindeki ii toplamaya balad.
Kontes:
Nen var yavrum? Sagr msn, nesin? diye bagrd. abuk arabay komalarn syle.
Gen kz, yavaa:
Simdi diyerek kapya kotu.
Bir uak girdi ve prens Pavel Aleksandrovi'in gnderdigi kitaplar kontese verdi. Kontes:106
MAA KZ
PUSKN
107
Pekl, dedi. Kendisine teekkr et. Liza, Liza. Nereye kouyorsun?
Giyinmeye.
Vakit var, kzm. Buraya otur. Birinci cildi a ve yksek sesle okumaya bala...
Gen kz kitab ald; birka satr okudu. Kontes:
Daha yksek, dedi. Sana ne oldu kuzum? Sesin mi ksld, nedir? Dur; u iskemleyi bana
yaklatr; biraz daha... ha yle.
Lizavetta vanovna iki sayfa daha okudu. Kontes esnedi:
At u kitab, dedi. Bu ne sama ey! Bunu prens Pavel'e geri gnder ve teekkr etmelerini
tembih et...Ya araba ne oldu?
Lizavetta vanovna sokaga bir gz atarak:
Araba hazr, dedi.
Kontes:
Peki, sen neye hl giyinmemi bir haldesin? Her zaman seni beklemek gerekiyor, yavrum, bu
ekilir ey degil dogrusu.
Liza odasna kotu. Daha iki dakika gememiti ki, kontes olanca gcyle ngrag almaya
balad. hizmeti bir kapdan, bir uak da teki kapdan ieri kotular.
Kontes:
Ne oluyor kuzum? dedi. Size bir trl ses duyurmak kabil olmuyor. Lizavetta vanovna'ya haber
verin, bekliyorum.
Lizavetta vanovna, apkasn ve mantosunu giymi bir halde ieri girdi.
Kontes:
Hele kr, dedi. Bu ne ss! Buna ne gerek vard? Kendini kime begendirmek istiyorsun? Peki
ama hava nasl? Rzgrl gibi grnyor.
Uak:
Hayr kontes hazretleri, dedi. Hava ok sakin. Siz her zaman dnmeden sylersiniz! A
bakaym u pencereyi. Tamam, dedigim gibi, rzgr! Hem de ok soguk bir rzgr! Arabadan
vazgeiyorum, Liza'cgm, gitmiyoruz: sslenmene hi lzum yokmu! Lizavetta vanovna: te
benim hayatm! diye dnd. Gerekten de Lizavetta vanovna, ok mutsuz bir varlkt. Dante
der ki: "El kapsnn ekmegi ac, el merdivenlerinden kmak yorucudur." Bakasna muhta
olmann aclgn, aristokrat bir kocakarnn yanndaki zavall bir evlatlktan daha iyi kim
anlayabilir?
Hi kuku yok ki kontes*** kt yrekli bir insan degildi. Ama, kibar leminin marttg bir kadn
olmak dolaysyla birtakm kaprisleri vard. Cimriydi. Devrini yaam, fakat yeni zamana
uyamam her ihtiyar gibi kendini soguk bir bencilige kaptrmt. Balolara tanr, yz boyal ve
eski modaya gre giyinmi olarak, salonlarn kanlmaz ve irkin bir ss halinde, bir keye
kurulup.oturuyordu. Gelen konuklar, adeta kararlatrlm bir trene uyarcasna, nnde yerlere
kadar egilirler, bundan sonra da onunla kimse ilgilenmezdi. Sahsen kimseyi tanmayarak ve
terifat kurallarna sk skya bagl kalarak, btn ehir halkn konagna kabul ederdi. Says pek
ok olan maiyet halk, kontesin harem ve selamlk dairelerinde salarn agartarak ve semirerek,
bir ayag ukurda olan ihtiyar kadn durmadan soyarlard. Lizavetta vanovna bu evin bir
ilekeiydi. ay dagtyor, ekeri israf ediyor diye azar iitirdi. Yksek sesle roman okur, yazarn
btn yanllarndan o sorumlu tutulurdu. Gezintilerinde kontese elik eder, havann ve kaldrmn
bozuklugundan yine o sorumlu tutulurdu. Ona, hibir zaman tam olarak alamadg bir maa
baglanmt. Halbuki herkes gibi yani pek az kimseler gibi giyinmesini ister108
MAA KZ
di. Kibar alemindeki hali yrekler acs idi. Herkes onu tanr, ama kimse farketmezdi. Balolarda,
ancak visvis(*) eksikliginde onu dansa kaldrrlard. Kadnlar her seferinde, yalnz tuvaletlerini
dzeltmek iin tuvalet odasna gitmek ihtiyacn duyduklar zaman onun koluna girerlerdi.
Liza, onurlu bir kzd. Durumunu ok iyi anlyordu, boyuna evresine baknarak kendisini
kurtaracak adam sabrszlkla bekliyordu. Ama hoppaca davranlarnda bile hesaplig elden
brakmayan genler ona pek aldr etmezlerdi.
Halbuki Lizavetta vanovna, bu genlerin, evrelerinde dolatklar soguk ve kstah kzlardan
yzlerce kez sevimliydi. O ka kez, skc ve muhteem salondan sessizce karak, aglamak iin
kgt kapl paravanlarn, komidinin, aynann, boyal bir karyolann durdugu ve bakr bir amdanda,
iyagndan yaplm bir mumun snk bir kla yandg kendi yoksul odasna gelmiti.
Bu hikyenin banda anlattgmz Narumov'un evindeki geceden iki gn sonra, ve imdi
anlatmakta oldugumuz sahneden bir hafta nce bir gnd. Lizavetta vanovna, pencerenin nne
oturmu, gergef iliyordu; rastlant eseri sokaga baknca, gen bir askeri mhendisin, gzlerini
kendi penceresine dikmi, hareketsiz durdugunu grd. Kz ban egdi ve tekrar iiyle
ugramaya balad. Be dakika sonra tekrar bakt, gen subay ayn yerde duruyordu. Sokaktan
gelip geen subaylarla cilvelemek deti olmadg iin, sokaga bakmaktan vazgeti ve ban
kaldrmakszn iki saat kadar gergef iledi. Yemege agrdlar. Ayaga kalkt ve gergefini toplamaya
balad. Gz sokaga kaynca, subay yine grd. Bu ona olduka tuhaf geldi. Yemekten sonra,
bir eit zntl duygu ile pencereye yaklat. Subay artk orada yoktu. Gen kz onu unuttu.
PUSKN
109
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Dansta, yemekte ve vb.de karlkl iftlerden birine verilen
isimdir.(H.A.Ediz).
ki gn sonra, arabaya binmek zere kontesle beraber evden karken, onu yine grd. Gen
subay, yzn krk yakasnn iine gizlemi, d kapnn hemen yanbanda duruyordu. Siyah
gzleri, apkann altndan prldyordu. Lizavetta vanovna, nedenini kendisinin de bilmedigi bir
korku duydu; anlalmaz bir rperti ile arabaya oturdu.
Eve dnnce pencereye kotu. Subay, gzlerini ona dikmi, yine eski yerinde duruyordu. Gen
kz meraktan kvranarak, kendisi iin yepyeni bir duygunun etkisiyle heyecanlanarak pencereden
ayrld.
O zamandan beri, gn gemezdi ki delikanl, belli saatlerde evin pencerelerinin altna gelmesin.
Kzla delikanl arasnda, sessiz bir iliki kuruldu. Gen kz, elinde ii, yerinde otururken, onun
yaklatgn hisseder, ban kaldrr, her geen gn ona biraz daha uzun bakard. Delikanl bu
baklardan minnettarm gibi grnrd, gzleri her karlatka, delikanlnn solgun
yanaklarnn birden pembeletigini, gen kz, genlige zg keskin bakyla, farkederdi. Bir hafta
sonra kz ona glmsedi.
Tomskiy, bir arkadan tantmak iin kontesten izin rica ettigi gn, zavall kzn yregi, iddetle
arpmaya balamt. Fakat Narumov'un mhendis olmayp svari oldugunu grendigi zaman,
patavatszca sorusuyla havai Tomskiy'e srrn belli ettigine zld.
Hermann, kendisine kk bir miras brakan Ruslarn bir Alman'n oglu idi. Kimseye muhta
olmadan yaamaya ahdetmi olan Hermann, en kk bir israfa bile yer vermiyor, servetinin
faizine el srmeksizin yalnz maayla geiniyordu. Zaten Hermann, iine kapal, agrbal bir
adamd. Arkadalar, onun bu ar tutumluluguyla alay etmek frsatn pek seyrek buluyorlard.
Hermann'n, gl tutkular ve ateli bir dgc vard. Ama iradesinin gc onu, genligin bilinen
hatalarnda kurtarmt. rnegin, yaradlta bir kumarc oldugu halde, mrnde eline kgt
almamt. nk, (kendi deyimiyle) durumunun, fazlasn al110
MAA KZ
PUSKN
111
mak umuduyla gerekli olann gzden karmasna izin vermedigi, kansnda idi. Byle iken,
gecelerce kumar masalarnn bandan kalkmaz, ateli bir heyecan iinde oyunun trl evrelerini
izlerdi.
kgt hikyesi onun imgelemi zerinde gl bir etki yapm ve btn gece aklndan hi
kmamt. Ertesi akam, Petersburg sokaklarnda serseri serseri dolarken: "Ne olur, diye
dnyordu, ihtiyar kontes srrn bana asa, ya da o saglam kgdn hangileri oldugunu
sylese, ne olur? Hem talihimi niin denemeyeyim? htiyar kontese tantlmak, onun sempatisini
kazanmak, hatta hatta g olmak! Bunlarn hepsi mmkn...Ama btn bunlar iin vakit ister.
Halbuki kontes seksen yedi yanda. Bir hafta, hatta iki gn sonra pekl lebilir...Ya u hikyeye
ne demeli? Buna inanlabilir mi? Hayr. Tutumluluk, lllk, alkanlk: te benim saglam
kgdm. te benim sermayemi , hatta be misline karacak, bana bagmszlk ve gnl
rahatlg saglayacak ey."
Hermann'n kafas bu dncelerle doluyken, kendisinin Petersburg'un ana caddelerinden
birinde, mimari biimde ok eski bir evin nnde buldu. Cadde arabalarla kaplyd, arabalar birbiri
ardnca, ok kl bir kapya dogru akp gidiyorlard. Bu arabalardan zaman zaman, kh gen ve
gzel bir kadnn dzgn bacaklar, kh mahmuzlu bir izme, kh izgili bir orapla diplomat
iskarpinleri, bir an iin grnp kayboluyordu. Krkler ve mantolar heybetli kapcnn nnde
acele acele geiyordu. Hermann durdu ve kedeki bekiden sordu:
Bu ev, kimin evi? Kontes ***in!.
Hermann rperdi. O olaganst hikye yeniden kafasnda canland. Kontesi ve onun olaganst
hnerini dnerek evin evresinde dolamaya balad. Ge vakit kendi sakin kesine dnd.
Uzun bir sre uyuyamad. Uykuya daldktan sonra ise, ryasnda, oyun kgtlar, yeil bir ma
sa, deste deste banknotlar, kme kme altnlar grd. Birbiri peinden kgt sryor, gvenle
rlans yapyor, durmadan kazanyor, altnlar nne ygyor, banknotlar ceplerine dolduruyordu.
Ge vakit uyandg zaman bu hayal servetini kaybettigi iin derin derin iini ekti. Tekrar ehirde
dolamaya kt ve kendini yeniden kontesin evinin nnde buldu. Sanki gizli bir el, kendisini
oraya ekiyordu.
Durdu; pencerelere bakmaya balad. Pencerelerden birinde, her halde bir kitap ya da bir i
zerine egilmi, siyah sal bir ba grd. Ba dogruldu. Hermann krpe bir yzle bir ift siyah
gz grd. te bu an, onun alnyazsn belirlemiti.
Vous m 'ecrivez, mon ange,
des lettres de quatre de quatre pages plus vite, que je ne puis le lire*')
Bir mektuptan
Lizavetta vanovna apkasn ve mantosunu henz kartmt ki, kontes ona bir adam gndermi
ve arabann tekrar hazrlanmasn emretmiti. Arabaya gittiler. ki uak ihtiyar kontesi kaldrp tam
arabann kapsndan ieri soktuklar srada, Lizavetta vanovna, tekerleklerin yan banda
mhendisini grd. Delikanl kzn elini kavrad. Gen kz korkusunu yenmeye vakit bulamadan,
subay ortadan kaybolmu, kzn elinde bir mektup kalmt. Lizavetta mektubu eldivenin iine
saklad. Btn yol boyunca ne bir ey iitti, ne de bir ey grd. Kontesin, arabada iken boyuna
soru sormak deti vard: u rastladgmz adam kim? Bu kprnn ad ne? Su tabelada ne
yazyor? Bu sefer Lizavetta vanovna dncesiz rasgele yantlar veriyor, kontesi kzdryordu.
Bugn sana ne oldu, kzm?. Sagr m oldun nedir?. Sen beni ya dinlemiyorsun, ya da
anlamyorsun?. Allaha kr peltek degilim, henz aklm da karmadm.
.(*) Melegim, bana, okuyabildigimden de daha abuk drder sayfalk mektuplar yazyorsunuz.
PUSKN
113
Lizavetta vanovna onu dinlemiyordu. Eve dner dnmez odasna kotu, eldivenin iinden
mektubu kard. Mektup akt, bir solukta okudu. Bu bir ak ilanyd: saygl ve nazik bir ifade ile
yazlm, szcg szcgne Almanca bir romandan alnmt. Ama Lizavetta vanovna Almanca
bilmiyordu, mektup pek houna gitti.
Bununla beraber aldg bu mektup onu pek zyordu. Hayatnda ilk kez gen bir erkekle gizli,
yakn bir ilikiye giriiyordu. Subayn pervaszlg kz fena halde korkutuyordu, ihtiyatsz
davrandg iin kendisini kabahatli gryor, ne yapacagn bilmiyordu: pencerede oturmaktan
vazgeerek ve ilgisiz davranarak gen subayn bundan sonraki arkasna dme istegini mi
krmalyd? Yoksa mektubunu geri mi gndermeliydi? Ya da kesin ve soguk bir yant m
vermeliydi? Onun ak danacag kimsesi yoktu: ne bir dostu, ne de bir yol gstericisi vard.
Lizavetta vanovna yant yazmaya karar verdi.
Yaz masasnn bana geti, kalemi kgd eline ald ve dnceye dald. Birka kez mektubunu
yazmaya balayp yrtt: nk kullandg deyimler kendisine, ya fazla samimi, ya da fazla soguk
grnmt. Nihayet kendisinin de begendigi birka satr karalayabildi. Gen kz mektubunda:
"Namuslu niyetler beslediginize ve dncesiz bir davranla beni kk drmek istemediginize
gvenim var, diyordu. Ama, tanmamz byle balamamalyd. Mektubunuzu geri gnderiyor ve
haketmedigim saygszca bir davranla, ileride her hangi bir ikyete yol amayacagnz
umuyorum."
Ertesi gn Hermann'n gemekte oldugunu gren Lizavetta vanovna, gergefinin bandan kalkt,
salona geerek, kk pencereyi at ve gen subayn evikligine gvenerek mektubu sokaga
att. Hermann koup mektubu yerden kapt ve bir ekerci dkknna girdi. Zarf yrtnca kendi
mektubunu ve Lizavetta vanovna'nn cevabn buldu. Zaten o da bunu bekliyordu. evirmekte
oldugu entrikayla pek megul bir halde, evine dnd.114
MAA KZ
Bu olaydan gn sonra, kadn eyas satan bir magazann gen ve akgz kzlarndan biri,
Lizavetta vanovna'ya bir tezkere getirdi. Para istendigini tahmin eden Lizavetta vanovna,
tezkereyi zntyle at ve hemen Hermann'n yazsn tamd:
Yavrucugum, yanlnz var dedi, bu tezkere bana degu.
Pikin kz, hileci glmseyiini saklamakszn: Hayr efendim, dedi, sizin, sizin. Ltfen okuyunuz!
Lizavetta vanovna tezkereye acele bir gz gezdirdi. Hermann kendisiyle grmek istiyordu.
Gerek bu acele istekten, gerek Hermann'n tuttugu yoldan rken Lizavetta vanovna:
Olanag yok! Bu mektup gerekten bana degil, dedi ve mektubu para para etti.
Mektubu getiren kz:
Mademki mektup size yazlmam, ne diye yrttnz? dedi. Ben sizin yerinizde olsam onu. yazana
geri gnderirdim.
Kzn bu anmsamasndan fkelenen Lizavetta vanovna:
Rica ederim ekerim, dedi, bundan byle bana tezkere falan getirmeyin. Sizi gnderene de, byle
eylerin ayp oldugunu syleyin!
Fakat Hermann uslanmad. Lizavetta vanovna, her gn u veya bu arala ondan mektuplar
alyordu. Artk bunlar Almancadan da evrilmi degillerdi. Hermann bunlar, tutkusundan
esinlenerek yazyor ve kendine zg bir dille konuuyordu: bu mektuplarda hem onun degimez
istekleri hem de snrsz bir hayal gcnn perianlg gze arpyordu. Lizavetta vanovna artk
bunlar geri gndermeyi de dnmyordu: Bu mektuplar ona sonsuz bir zevk veriyordu. Bunlara
yant vermeye balad. Yazdg tezkereler, gittike
PUSKN
115
daha uzun, daha lml bir nitelik almaya balad. Nihayet, u aagdaki mektubu ona pencereden
att:
"Bu akam *** elisi bir balo veriyor. Kontes de oraya gidecek. Saat ikiye kadar orada kalrz. Beni
yalnz grmeniz iin ite size bir frsat! Kontes gider gitmez adamlar da, her halde, uraya buraya
daglrlar. Antrede yalnz kapc kalr. Ama o da, deti zere, kulbesine ekilir. On bir buukta
geliniz. Dogru merdivenlerden knz! Sayet bekleme odasnda birine rastlarsanz, kontesin evde
olup olmadgn sorunuz! Size "yok" diyeceklerdir. zaman geri dnmekten baka yapacak bir
ey de kalmaz! Ama her halde kimseye rastgelmeyeceksinizdir. Kzlarn hepsi de kendi
dairelerinde bir odada otururlar...Bekleme salonundan sola sapnz, kontesin yatak odasna kadar
dosdogru gidiniz! Yatak odasnda, paravann arkasnda iki kk kap greceksiniz, sagdaki,
kontesin hibir zaman girmedigi alma odasna, soldaki bir koridora alr. Burada dar ve
dnemeli bir merdiven vardr. Bu merdiven benim odama gider!"
Hermann, belirtilen zaman bekleyerek bir kaplan gibi titriyordu. Daha akamn onunda, kontesin
evi nnde duruyordu. Hava ok ktyd: rzgr uluyor, sulu bir kar, lapa lapa yagyordu.
Fenerlerin g donuktu. Sokaklar tenhayd. Nadiren, ge kalm bir mteriyi gzleyen lagar
beygirli bir arabacnn getigi grlyordu. Hermann, ne rzgr, ne de kar duymakszn, yalnz
bir ceketle duruyordu. Nihayet kontesin arabasn getirdiler. Hermann, uaklarn, beli bklm,
samur bir krke brnm ihtiyar kadn koltuklayarak nasl getirdiklerini, bunun arkasndan da
ince bir manto giymi, ban taze ieklerle sslemi olan Lizaveta'nn nasl getigini grd.
Arabann kaplar kapand. Araba, yumuak karlarn zerinde agr agr hareket etti. Kapc kaplar
kapad. Pencereler karard. Hermann, boalan evin evresinde dolamaya balad. Bir fenere
yaklaarak saate bakt: Saat on biri yirmi geiyordu. Fenerin116
MAA KZ
PUSKN
117
altnda kald; gzlerini saatin yelkovanna dikerek geri kalan dakikalarn gemesini beklemeye
balad.
Hermann, tam saat on bir buukta, kontesin konagnn ta merdivenlerinden kt ye bol kla
aydnlatlm bir antreye girdi. Kapc yoktu. Acele acele merdivenlerden kt. Bekleme salonunun
kapsn at ve lambann altnda, eski ve kirli bir koltugun iinde uyumakta olan bir uak grd.
Hafif ve emin admlarla uagn yanndan geti. Salon ve konuk odas karanlkt. Bekleme
odasndaki lamba bunlar hafif bir kla aydnlatyordu. Hermann kontesin yatak odasna girdi.
Eski aziz tasvirleriyle dolu caml dolabn nnde, altn bir meryem ana kandili yanyordu. Renkleri
solmu kuma koltuklarla, agalarnn yaldzlar dklm, kuty yastkl kanepeler, in ii
duvar kagdyla kapl duvarlarn dibinde, hazin bir simetriyle sralanmlard. Duvarda, Paris'te
Madam Lebrun tarafndan yaplm iki portre aslyd. Bunlardan biri, parlak yeil niformas
zerine nian taklm, krk yalarnda, krmz yzl iman bir adam; tekisi ise, pudral salar
akaklarndan yukar dogru taranm ve zerine bir gl ilitirilmi, kartal burunlu gen ve gzel bir
kadn betimliyordu. Odann drt bir yannda, oban kzlarn gsteren porselenden yaplm
minyatrler, nl Leroy ii masa saatleri, kutucuklar, ruletler, yelpazeler ve geen yzyln
sonlarnda Montgolfier balonu ve Mesmer'in manyetizmas ile birlikte icat olunmu eitli kadn
oyuncaklar gze arpyordu.
Hermann paravann arkasna geti. Orada demirden, kk bir karyola duruyordu. Sagda,
alma odasna, solda da, koridora alan kaplar vard. Hermann bu kapy at ve zavall
evlatlgn odasna giden dar, dnemeli merdiveni grd... Ne var ki Hermann geri dnd ve
karanlk alma odasna girdi.
Vakit agr geiyordu. Ortalk sessizdi. Konuk salonunun saati on ikiyi ald, sonra yine, her ey
sustu. Hermann, yanmam bir sobaya dayanm, ayakta duruyordu.
Sakindi. Yregi tehlikeli, ama zorunlu bir ie karar vermi bir insann yregi gibi dzgn vurularla
arpyordu. Saatler sabahn birini, sonra da ikisini ald. Hermann, uzaktan gelen bir araba
grltsn iitti. Elinde olmayarak heyecanland. Araba yaklat ve durdu. ndirilen araba
basamagnn grlts ona kadar geldi. Evde hareket balad. Hizmetiler koutu. Sesler
duyuldu. Ev aydnland. ihtiyar hizmeti yatak odasna kotular. Kontes, bitkin bir halde ieri
girdi ve Voltaire koltuklarndan birine ygld. Hermann delikten bakyordu: Lizavetta vanovna
nnden geti. Hermann onun kendi merdiven basamaklarndan acele acele ktgn iitti.
Yregini vicdan azabna benzer bir eyler kemirir gibi oldu, ama yeniden yatt. Hermann
talamt.
Kontes aynann nnde soyunmaya balad. Gllerle donanm hotozunu bandan aldlar. Kesik
sal, krlam bandan pudral takma salarn kardlar. Toplu igneler bir yagmur gibi etrafna
dklyordu. Sim ile ilenmi sar robu, i ayaklar zerine dt. Hermann bu kadn tuvaletinin
btn igren gzelliklerinin tang olmutu. Nihayet kontes takkesiyle ve gecelik entarisiyle kald.
Yana daha uygun olan bu kyafetiyle kontes, daha az korkun ve daha az irkin grnyordu.
Genel olarak btn yal insanlar gibi kontes de uykusuzluk ekiyordu. Soyunduktan sonra,
pencerenin nne, Voltaire koltuklarndan birine oturdu; hizmetilerini savd. Mumlar dar
gtrdler. Oda yine yalnz kandil gyla aydnlanyordu. Kontes, benzi sapsar bir halde
oturuyor, sarkk dudaklarn kmldatarak saga sola sallanyordu. Bulank gzlerinden, kafasnda
hi bir dnce olmadg anlalyordu.
Korkun ihtiyarn u haline baknca, ondaki bu sallantnn istege bagl olmaktan ok gizli bir
mekanizmann etkisiyle oldugu sanlabilir.118
MAA KZ
PUSKN
119
Birdenbire bu l ehre anlatlmaz bir biimde degiti. Dudaklar kmldamaz oldu, gzleri
canland: Kontesin nnde yabanc bir adam duruyordu. Bu adam ona, yava ve anlalr bir
sesle:
Korkmayn, Allah akna korkmayn! diyordu. Size hibir ktlk yapmak niyetinde degilim. Bana
bir ltufta bulunmanz istirhama geldim.
htiyar kadn sessizce ona bakyordu. Hermann kadnn sagr olduguna karar vererek
hkmederek, kulagna egildi ve ayn eyleri tekrarlad. htiyar kadn yine eskisi gibi susuyordu.
Hermann szne devam ederek:
Btn mrmce beni mutlu edebilirsiniz, dedi. Hem bu size hibir fedakrlga da mal olmaz.
Sizin birbiri ardnca kgd kardgnz biliyorum.
Hermann, sustu. Kontes, kendisinden ne istenildigini galiba anlamt. Yant vermek iin szck
aryor gibiydi. Nihayet unlar syledi:
O bir akayd. Size yemin ederim ki o bir akayd.
Byle aka olmaz. Zararn karmak iin kendisine yardm ettiginiz aplitskiy'i anmsaynz!
Anlalan kontes, armt. Yznn izgileri gl bir ruh heyecann gsteriyordu. Ama ok
gemeden eski duygusuz halini ald. Hermann devam ederek:
Bu saglam kgd bana syleyebilir misiniz? dedi. Kontes susuyordu. Hermann devam etti:
Srrnz kimin iin saklayacaksnz? Torunlarnz iin mi? Onlar zaten zengin... Hem onlar
parann degerini de bilmezler. Sizin kgdnzn tutumsuz bir adama hi yarar olamaz. Baba
mirasn korumasn bilmeyenler, btn abalara karn sefalet iinde lrler. Ben tutumsuz
degilim, parann degerini bilirim. kgdnz bende boa gitmez... Haydi!
Hermann sustu; heyecanla ihtiyar kadnn cevabn bekledi. Kontes susuyordu. Hermann diz
kt:
Hayatta bir kez olsun sevdiyseniz, akn heyecanlarn anmsyorsanz, yeni dogmu oglunuzun
aglayna bir kez olsun gulmsediyseniz, yreginiz bir kez olsun insanca bir duygu le arptysa,
size bir kar, bir sevgili, bir anne duygusuyla yalvaryorum; hayatta kutsal olan her ne varsa onlar
adna yalvaryorum, ricam reddetmeyiniz! Srrnz bana syleyiniz! Onu saklayacak ne var
sanki? Belki de bu sr korkun bir gnahla, lmsz mutlulugun kaydyla, eytanla yaplm bir
szlemeyle ilgilidir. Amma dnnz, siz ihtiyarsnz, ok yaayacak degilsiniz! Ben bu gnah
zerime almaya hazrm. Siz yalnz bana srrnz syleyiniz. Dnnz ki bir insann mutlulugu
sizin elinizdedir. Degil yalnz ben, ama ocuklarm, torunlarm, torunlarmn ocuklar, ksaca
hepimiz annz kutsallatracagz, onu bir ermi kadnn ans gibi yceltecegiz.
htiyar kadn bir szle olsun yant vermiyordu. Hermann ayaga kalkt. Dilerini skarak:
Bak ben seni nasl syletirim! dedi ve cebinden tabancasn kard.
Kontes tabancay grnce bir kez daha iddetli bir heyecana kapld. Ban sallad, tabancann
ateinden korunur gibi, elini siper etti. Sonra srt st dt ve kmldamaz oldu.
Hermann, ihtiyar kadn elinden tutarak:
ocuklugu braknz, dedi.Son kez soruyorum: Bana kgdn ne oldugunu syleyecek
misiniz? Evet veya hayr?.
Kontes yant vermiyordu. Hermann onun lm oldugunu grd.V
7Mail8** Homme ans moeurs et ans
Bir mektuptan
Lizavetta vanovna, balo elbisesini henz karmam ve Ederin dncelere dalm bir halde
odasnda oturuyordu. Eve gelince, kendisine isteksizce hizmet teklif eden gzleri uykulu
hizmetiyi, kendisi soyunacagn syleyerek, savmakta acele etmi ve Hermann' bulacagn
umarak, ama ayn zamanda orada bulunmamasn da isteyerek heyecanla odasna girmiti. Daha
ilk bakta Hermann'n bulunmadgna kanaat getirmi ve grmelerine engel olan nedenleri
yarattg iin talihine kretmiti. Soyunmadan oturdu; bu kadar ksa bir zamanda geen ve onu
bu kadar ileri gtren btn bu olaylar anmsamaya alt. Delikanly pencereden ilk grdg
gnn zerinden hafta bile gemeden onunla mektuplamaya balam ve gen ondan bir
gece randevusu almay baarmt... Mektuplarndan bazlarnn altnda imzas bulundugu iin
adn biliyordu. Onunla hi konumam, sesini duymamt. Bu geceye kadar hakknda asla
hibir ey iitmemiti. Ksacas acayip bir iti bu..
(*) 7 Mays 18** Ahlaksz ve dinsiz adam.
PUSKN
121
Bu gece, baloda, alldgn tersine, kendisine yz vermeyen prenses Polina'ya ierleyen ve
kaytsz grnmek suretiyle ondan intikam almak isteyen Tomskiy, Lizavetta vanovna'y davet
ederek onunla bitmez tkenmez bir mazurkaya kalkmt. Dans devam ettigi srece, Tomskiy,
gen kzn askeri mhendislere gsterdigi ar ilgi ile alay etmi ve gen kzn tahmin ettiginden
de ok eyler bildigini ileri srmt. Yaptg akalardan bazlar ylesine uygun dmt ki,
Lizavetta vanovna, birka kez, Tomskiy'nin kendi srrn bildigi sansna kaplmt..
Gen kz glerek ona:
Btn bunlar nereden grendiniz? diye sormutu. Tomskiy:
Tandgnz kiinin ahbab olan olaganst bir adamdan! demiti.
Bu olaganst adam da kimmi?
Hermann adnda biri.
Lizavetta vanovna hibir yant vermemi, ama elleriyle ayaklarnn buz kesildigini hissetmiti.
Tomskiy szne devam ederek:
Bu Hermann gerekten romanlara layk bir kiidir: onda Napolyon'un profili, Mephistopheles'in
ruhu vardr. yle sanyorum ki vicdannda en az cinayet yatmaktadr. Fakat siz ne kadar
sarardnz.
Bam agryor...Hermann...ey.. Arkadanzn ad neydi canm? Size ne syledi?...
Hermann dostundan hi de honut degil: Onun yerinde ben olsam bsbtn baka trl
davranrdm, diyor. Hatta bana yle geliyor ki, Hermann'n kendisinin sizde gz var. Hi olmazsa
dostunun kane ahlarn, vahlarn, pek de sogukkanllkla karlayamyor.
Peki, beni nerede grm?
Kilisede, belki de bir gezinti ye rinde... Allah bilir, belki de siz uyurken odanzda...Ondan her ey
umulur.122
MAA KZ
bayann, Oubli ou Regret(*) sorusuyla yanlarna yaklamas zerine, Lizavetta vanovna iin
ac verecek kadar meraml olan bu konuma yarda kald.
Tomskiy'nin dans iin setigi bayan bizzat Prenses*** di. Prenses, fazladan bir tur ve sandalyesi
nnde de fazladan birka dn yapmak suretiyle, Tomskiy ile aralarndaki anlamazlg yoluna
koymak frsatn buldu. Tomskiy yerine dndg zaman artk ne Hermann', ne de Lizavetta
vanovna'y dnyordu. Gen kz, yarm kalm konumalarn tamamlamak istemiti. Ama
mazurka bitmi, az sonra da ihtiyar kontes evine gitmiti.
Tomskiy'nin szleri, mazurka srasnda sylenmesi det olmu gevezeliklerden baka bir ey
olmamakla beraber, hayalsever kzn ruhuna pek derin ilemiti. Tomskiy'nin izdigi portre, bizzat
gen kzn da hayalinde canlandrdg portreye benziyordu. Yeni romanlar sayesinde, artk
dileen bu yz, hem imgelemini korkutuyor, hem de bylyordu.
Gen kz, plak kollarn aprazlama kavuturmu ve / hl ieklerle ssl ban plak
ggsne egmi, oturuyordu. Birdenbire kap ald, Hermann ieri girdi. Gen kz titredi. rkek bir
fslt ile:
Neredeydiniz siz? diye sordu. Hermann:
htiyar kontesin yatak odasndaydm, dedi. Simdi oradan geliyorum. Kontes ld.
Aman Tanrm! Ne diyorsunuz?. Hermann szne devam ederek:
Galiba da lmne ben neden oldum, dedi.
(*) Bu kelimelerden her biri o bayandan ikisinin addr. Ortadaki bayan, kavalyenin yanna
gelerek, Oubli'yi mi, yoksa Regret'yi mi istersiniz diye sorar, kavalyenin setigi ad tayan bayan,
kavalye ile bir figr yapmak zorundadr.
PUSKN______________________________________
Lizavetta vanovna Hermann'a bakt. Tomskiy'nin syledigi: Bu adamn vicdannda en az
cinayet yatyor! Szleri ruhunda yanklar yapt. Hermann, pencerenin kenarna, kzn yanna
oturdu ve ona her eyi anlatt.
Lizavetta vanovna, onun anlattklarn dehetle dinledi. Demek ki., btn bu tutkulu mektuplar,
btn bu ateli yalvarmalar, bu kstaha ve ard gelmeyen takipler aktan degilmi! Para: te
onun btn benligini kaplayan hrs meger buymu!.. Onun hrsn giderecek, onu mutlu edecek
insan olamazd. Zavall kz bir haydudun, ihtiyar koruyucusunu ldren bir katilin kr bir
yardmcsndan baka bir ey degildi. Zavall kz, ge kalm strapl bir pimanlkla ac ac
aglamaya balad. Hermann sessizce ona bakyordu: Hermann'n yregi de strap iindeydi. Ama
ne zavall kzn gz yalar, ne de asndaki bu olaganst gzellik, Hermann'n kat yregini
etkilememiti. lm kocakary dndke de vicdan azab duymuyordu. Onu korkutan biricik
ey, kendisini zengin edecek srrn sonsuza dek kayboluuydu.
Nihayet Lizavetta vanovna:
Siz bir canavarsnz! dedi.
Hermann:
Ben onun lmn istemiyordum, yantn verdi. Tabancam dolu bile degildi.
Sustular.
Safak skmeye balamt. Lizavetta vanovna, bitmek zere olan mumu sndrd. Solgun bir
k oday aydnlatt. Gen kz, aglam gzlerini silerek Hermann'a bakt: Hermann pencere
kenarnda hareketsiz oturmu ve kalarn atmt. Bu durumunda alacak kadar Napolyon'un
portresini andryordu. Bu benzeyi, Lizavetta vanovna'y bile artmt.
Gen kz nihayet:124
MAA KZ
Evden nasl kacaksnz? diye sordu. Sizi gizli bir merdivenden indirmeyi dnmtm. Ama
kontesin yatak odasndan gemek gerek. Halbuki ben korkuyorum.
Bu gizli merdiveni nasl bulacagm siz bana anlatn; ben karm.
Lizavetta vanovna kalkt. Komodinden bir anahtar kararak Hermann'a verdi ve nasl klacagn
uzun uzun anlatt. Hermann kzn soguk ve cansz elini skt, nne egilmi olan ban pt ve
kt.
Dnemeli merdivenlerden aag indi ve tekrar kontesin yatak odasna girdi. l kocakar kaskat
olmu bir halde oturuyordu. Yz derin bir sknet ifade ediyordu. Hermann lnn nnde
durdu. Adeta bu mthi gerekten emin olmak ister gibi uzun uzun kocakarya bakt. Nihayet
alma odasna girdi. Duvar kgtlarnn arkasndaki kapy el yordamyla buldu ve garip bir
duygunun etkisiyle heyecanlanarak karanlk merdivenlerden inmeye balad. Aklndan unlar
geiriyordu: kim bilir, belki de bundan altm yl nce, srtnda ssl bir setre, salarn a l'oiseau
royal taram, bugn artk oktandr mezarnda rm olan mutlu bir gen, keli apkasn
ggsne bastrarak yine bu saatte, bu merdivenlerden, bu yatak odasna szlyordu. Onun ok
yalanm metresinin yregi de bugn artk arpmaz olmutu.
Hermann, merdivenin aagsnda bir kap grd; onu da ayn anahtarla atktan sonra, kendisini,
sokaga alan bir ara koridorda buldu.
Bu gece rahmetli barones von V*** geldi. Batan baa beyazlar giyinmiti. Bana: "Gnaydn, bay
mavir!" dedi.
Swedenborg
ugursuz geceden gn sonra, Hermann saat dokuzO da, rahmetli kontesin cenaze treninin
yaplacag*** manastrna gitti. Bir pimanlk duymamakla beraber "Sen kocakarnn katilisin!"
diyen vicdannn sesini de tamamyla susturamyordu. Azck dindar olmakla birlikte, birok kr
inanc vard. l kontesin, hayat zerinde zararl etkiler yapabilecegine inandg iin,
baglamasn istemek amacyla, kontesin cenaze treninde bulunmaya karar verdi.
Kilise agzna kadar doluydu. Hermann kalabalgn arasndan zorlukla geebildi. Tabut, kadife bir
sayvan altnda duran grkemli bir katafalk stne konmutu. l kadn, elleri ggsnde, banda
dantelal bir hotoz, srtnda beyaz atlastan bir elbise oldugu halde tabutun iinde yatyordu. Ev
halk lnn evresinde dizilmiti: siyah elbiseler giymi ve omuzlarna armal kurdeleler takm
hizmetiler, ellerinde mumlarla; ocuklar, torunlar, torunlarnn ocuklar, bir kelime ile akrabalar
tamamyla siyahlar giymi bir hal126
MAA KZ
de duruyorlard. Kimse aglamyordu; gzyalar affectation(*) olurdu. Kontes ylesine ihtiyard ki,
lm, kimseyi hayrette brakamazd; zaten akrabalar oktandr ona, gerektiginden ok yaam
bir insan gzyle bakyorlard. Gen bir piskopos, bir nutuk syledi. Uzun hayat, Hristiyanca bir
lme sessiz ve dikkatli bir hazrlantan ibaret olan bu Hristiyan kadnn sakin lmn, basit ve
dokunakl kelimelerle tasvir etti. Vaiz: "Azrail, onu dini dnceler iinde lmsz nianlsn
beklerken alp gtrd" dedi.
Ayin, hazin bir nezaket treni ile sona eriyordu. Kontesle, son kez olarak, ilkin akrabalar
vedalatlar... Sonra, yllarca kendi bo ve anlamsz eglencelerine katlm, ihtiyar kontesin
nnde egilmeye gelen saysz konuklar ilerledi. Bunlardan sonra da, btn ev halk vedalat. Eh
sonunda, merhumenin yat olan ihtiyar bir nedime yaklat. ki gen kz, kadnn kollarna
girmiti. Nedime, yerlere kadar egilecek bir halde degildi. htiyar hanmnn soguk elini perken,
gzya dken biricik insan o oldu. Kadndan sonra Hermann, tabuta yaklamak cesaretini
gsterdi. Yere kapand ve am dallaryla rtl soguk zemin zerinde birka dakika yatt. Sonra,
kendisi de l kadar sararm bir halde dogruldu, katafalkn merdivenlerine kt ve egildi. Bu
srada lnn, bir gzn krparak kendisine alayc alayc baktgn sand.
Birdenbire kendini geri eken Hermann'n ayag kayd ve grlt ile srtst yere yuvarland. Onu
kaldrdlar.. Ayn dakikada Lizavetta vanovna'y baygn bir halde kilisenin nne kardlar. Bu
olay, birka dakika iin, bu hazin trenin atafatn bozdu. Ziyaretiler arasnda boguk bir mrlt
ykseldi. Kontesin yakn akrabasndan zayfa bir mabeyinci, yannda durmakta olan bir ngilizin
kulagna
(*) Aslnda Franszca yazlmtr kiyzllk yapmacklk anlamna gelir (H.A.Ediz).
PUSKN
127
egilerek, gen subayn, kontesin gayri meru oglu oldugunu fsldad. ngiliz bu szlere, soguk bir
"Ya!" ile yant verdi.
Hermann btn gn son derece sinirli bir haldeydi. Tenha bir meyhanede gle yemegini yedi.
indeki heyecan bastrmak umuduyla alk olmadg halde pek ok iti. Fakat arap, d
gcn bsbtn kamlad. Eve gelince, soyunmadan kendini karyolaya att ve derin bir uykuya
dald.
Ancak geceleyin uyand. Ay g odasn aydnlatyordu. Saate bakt: e eyrek vard. Uykusunu
almt. Karyolaya oturdu, ihtiyar kontesin cenaze trenini dnmeye balad.
Bu srada birisi sokak tarafndan pencereden ona bakt ve hemen uzaklat. Hermann buna hi
nem vermedi. Bir dakika sonra antre kapsnn aldgn duydu. Hermann, emir erinin, deti
oldugu zere sarho bir halde, gece gezintisinden dndgn sand. Ama tanmadg bir ayak
sesi iitti! Biri, terliklerini yavaa sryerek yryordu. Kap ald. Beyazlar giyinmi bir kadn
ieri girdi. Hermann bunu ihtiyar stninesi sand, onun bu zamanda geliini gerektirecek nedenler
ne olabilir diye hayret etti. Fakat beyazl kadn, deta kayarak, birdenbire Hermann'n nnde
peyda oluverdi. Hermann kontesi tand. Kontes ak bir sesle:
Sana istemeyerek geldim, dedi. Rican yerine getirmem bana emrolundu. l, yedili, birli, birbiri
ardnca sana oyunu kazandrr. Fakat, yirmi drt saatte ancak bir kgt karacak ve bir daha da
asla eline kgt almayacaksn!. Evlatlgm Lizavetta vanovna ile evlenirsen beni ldrmeni
baglarm.
Kontes bu szleri syledikten sonra yavaa dnd, kapya dogru gitti ve terliklerini sryerek
gzden kayboldu. Hermann koridor kapsnn kapandgn iitti. Pencereden, birinin, tekrar
kendisine baktgn grd.128
MAA KZ
Hermann uzun bir sre kendini toplayamad. teki odaya kt. Emir eri yerde uyuyordu. Zorlukla
onu uyandrabdi. Emir eri her zamanki gibi sarhotu: Ondan hibir ey grenmek mmkn
degildi. Koridorun kaps kilitliydi, Hermann odasna dnd; mumu yakt ve kendisine grnenleri
yazd.
V
Bekleyiniz!
Siz bana ne cesaretle bekleyiniz dediniz?
Ekselans, ben ltfen bekleyiniz, dedim.
fizik dnyasnda iki cisim ayn yeri dolduramadg gibi, madde d dnyasnda da iki degimez
dnce ayn zamanda yaayamaz. l, yedili, birli, Hermann'n imgeleminde pek abuk l
kontesin hayalini unutturdu. l, yedili, birli onun aklndan bir trl kmyor, dudaklarndan hi
eksik olmuyordu. Gen bir kz grnce: "Ne kadar da dzgn vcudu var, tpk kupa ls gibi"
diyor; kendisine saatin ka oldugu soruldugu zaman "yediliye be var" yantn veriyordu. Her
gbekli erkek, ona birliyi anmsatyordu. l, yedili, birli, mmkn olan her biime girerek onu
uykusunda bir manolya grandi flora halinde alyor; yedili, gzne gotik bir kap biiminde, birli
ise, kocaman bir rmcek gibi grnyordu. Btn dnceleri bir noktada, kendisine pek
pahalya mal olan srdan yararlanmak noktasnda toplanyordu. stifasn vererek seyahate
kmay kafasnda kurmaya balad. Paris'in ak kumarhanelerinde, sihirli talihin definelerini
zorlamak niyetindeydi.. Ama bir rastlant, onu bu skntdan kurtard.130
MAA KZ
Btn hayatn kumar masalar banda geirmi, bir tarihte bonolar kazanarak ve pein paralar
kaybederek milyonlar biriktirmi olan mehur ekalinski'nin bakanlgnda Moskova'da zengin
oyunculardan bir dernek kurulmutu. Uzun yllarn tecrbesi ona arkadalarnn gvenini;
kaplarnn herkese ak bulunuu, yemeklerinin nefaseti, nezaket ve neesi ise, halkn saygsn
kazandrmt. ekalinski Petersburg'a geldi. Kumar yznden balolar unutan ve firavun
oyununun tutkusunu, apknlgn zevkine tercih eden genlik, ona akn etmeye balad. Narumov,
Hermann' oraya gtrd.
Terbiyeli garsonlarla dolu bir sra ssl odalardan getiler. Birka generalle mavir Whist
oynuyorlard. Birtakm genler, kanepelere kurulmu, dondurma yiyor ve pipo iiyorlard. Salonda,
yirmi kadar gencin etrafna toplandg uzun masann banda ev sahibi oturmu, banko tutuyordu.
Bu altm yalarnda, grn insana byk bir sayg alayan bir kiiydi. Ba, gm rengi
salarla rtlyd. Yuvarlak ve taze yz, iyilik ifade ediyordu. Gzleri, devaml bir glmseme
prlts ile yanyordu. Narumov ona Hermann' tantt. ekalinski, Hermann'n elini dosta skt ve
resmiyete gerek olmadgn syleyerek oyuna devam etti.
Parti uzun srmt. Masann zerinde otuzdan fazla kgt vard. ekalinski her oyundan sona,
oyuncularn vaziyet almalarna zaman brakmak iin duruyor, zararlar kaydediyor, oyuncularn
isteklerini nezaketle dinliyor, dikkatsiz bir elin bktg bir kgdn ucunu daha byk bir nezaketle
dzeltiyordu. Nihayet parti bitti. Kgtlar kartrd ve ikinci bir partiye hazrland. Hermann,
hemen orackta oynamakta olan iman birinin omuzu zerinden elini uzatarak:
zin verirseniz, ben bir de bir kgt koyaym dedi.
ekalinski, raz oldugunu gsteren sessiz bir glmseyile egildi. Narumov, uzun sren perhizinin
sona eriinden tr Hermann' kutlad ve talihinin ak olmasn diledi.
PUSKN
131
Hermann:
Ben hazrm, dedi. Ve oyuna srdg paray, kgdnn st tarafna tebeirle kaydetti.
Banko, gzlerini krptrarak:
Efendimiz ne kadar koydunuz? diye sordu. Af buyurun gzlerim seemiyor.
Hermann:
Krk yedi bin! dedi.
Bu szler zerine btn balar bir anda evrildi ve btn gzler Hermahn'a dikildi. Narumov:
"Hermann akln oynatt!" diye dnd.
ekalinski, yznden hi eksik olmayan glmseyii ile:
Oyununuzun ok yksek oldugunu sylememe izin veriniz, dedi. Burada imdiye kadar hi
kimse, bir seferinde iki yz yetmi be rubleden fazla para koymamtr.
Hermann itiraz ederek:
Ne yapalm? dedi. Siz benim kgdm gryor musunuz, grmyor musunuz?.
ekalinski, raz oldugunu bildiren ayn sessiz eda ile egildi:
Yalnz size arz etmek isterim ki, dostlarmn gvenine layk bir insan olmam itibariyle ancak pein
para ile oynayabilirim. Ben ahsen, elbette, sznzn yeter olduguna inanrm, ama, oyunun ve
hesaplarn drstlg adna paray kgdn zerine koymanz rica ederim.
Hermann cebinden bir ek kard ve ekalinski'ye uzatt. ekalinski, eke ylece bir gz
attktan sonra, onu Hermann'n kgd zerine koydu. ekalinski kgt vermeye balad. Saga
dokuzlu, sola da l geldi. Hermann kgdn gstererek:
Kgdm kazand! dedi.132
MAA KZ
Oyuncular arasnda bir mrlt ykseldi. ekalinski'nin surat asld. Ama hemen yine eski
glmsemesini ele ald:
Paranz emreder misiniz? diye sordu? Ltfedersiniz!.
ekalinski cebinden birka banknot kard ve hemen hesab temizledi. Hermann paralarn ald
ve masadan uzaklat. Narumov aknlgn bir trl yenemiyordu. Hermann bir bardak limonata
iti ve evine gitti.
Ertesi akam yine ekalinski'ye geldi. Ev sahibi banko tutuyordu. Hermann masaya yaklat.
Oyuncular ona hemen yer verdiler... ekalinski onu nezaketle selamlad.
Hermann yeni bir partinin balamasn bekledi. Bir kgt ald ve zerine kendi krk yedi bin
rublesiyle dn akamki kazancn koydu.
ekalinski kgt vermeye balad. Vale saga, yedili sola dt.
Hermann yediliyi at.
Herkesin agzndan bir "Ah!." ykseldi. ekalinski grne gre armt. Doksan drt bin
rubleyi sayp Hermann'a teslim etti. Hermann paralar sogukkanllkla ald ve hemen oradan
uzaklat.
Ertesi akam Hermann yine kumar masasnda grnd. Herkes onu bekliyordu. Generallerle
mavirler, bu grlmemi oyunu seyretmek iin kendi Whistlerini brakmlard. Gen subaylar
kanepelerden frlam, btn garsonlar salona dolmutu. Herkes Hermann'n bana mt.
teki oyuncular kgtlarn koymam, oyunun nasl bitecegini merakla bekliyorlard. Hermann
masann banda durmu, yz sapsar, ama yine de glmsemesini elden brakmayan
ekalinski'ye kar bir bana oynamaya hazrlanyordu. Her ikisi de yeni birer deste kgt
atlar... ekalinski kgtlar kartrd. Hermann kesti. Kendi kgdn masaya koyarak, onu bir
banknot ygn ile rtt. Bu bir delloyu andryordu. Ortalkta derin bir sessizlik vard. eka
PUSKN
133
linski kgt vermeye balad. Elleri titriyordu. Saga kz, sola da birli geldi. Hermann:
Birli kazand! diyerek kendi kgdn, at. ekalinski nezaketle:
Kznz kaybetti! dedi.
Hermann titredi: Gerekten de, elinde birlinin yerine bir maa kz vard. Gzlerine inanamyor,
nasl olup da yanldgn bir trl anlamyordu.
O anda, maa kz gzn krparak kendisine glmsyormu gibi geldi. Bu alacak benzeyi
onu artt. Dehetle:
Kocakar! diye haykrd.
ekalinski kaybedilen banknotlar nne ekti. Hermann hareketsiz duruyordu. Masadan ayrldg
zaman grltl konumalar balad. Kumarbazlar: "Yaman para srd!" diyorlard.
ekalinski yeniden kgtlar kartrd: Oyun dogal gidiini srdrd.SONU
Hermann oynatt. Obuhov hastanesinin 17 numaral koguunda yatyor, hibir soruya yarat
vermiyor; yalnz byk bir sratle l, yedili, birli; l, yedili, kz, szlerini mrldanp duruyor.
Lizavetta vanovna, ok sevimli bir genle evlendi. Hal ve vakti olduka yerinde olan ve bir yerde
memur bulunan bu gen, ihtiyar kontesin eski khyasnn ogludur. Lizavetta vanovna
akrabasndan yoksul bir kz yanna alm bytyor.
Tomskiy yzbalga terfi etti; Prenses Polina ile evleniyor.
1834
MSR GECELER Quel esi cet homme?
Ha, c'est un ben grand talent, il fait de sa voix tout ce qu'il veut.
devrait bien, ma dame, s'en faire une cu lotte(*).
Carskiy Petersburg'un yerlilerindendi. Daha otuzunda 5 yoktu. Evli degildi. almak zorunda da
degildi. yi zamanlarda vali muavinligi yapm olan merhum amcas, kedisine bycek bir iftlik
brakmt. arskiy'nin hayat ok ho geebilirdi. Ama, iir yazp yaynlamak talihsizligine
ugramt. Dergilerde ad airdi, uak odalarnda ise kendisine "destanc" derlerdi.
Sairler, yararlandklar btn geni ayrcalklara karn, (itiraf etmelidir ki, gramer kurallar dna
kmak ve teki baz airce ayrcalklar bir yana braklrsa, Rus airlerinin yle pek gze batacak
ayrcalklar da yoktur) byk bir takm zarar ve skntlarla kar karyaydlar.
Bir air iin en ac, en dayanlmaz fenalk, bir damga gibi kendisine vurulan ve yakasn bir trl
brakmayacak olan bu airlik unvandr. Halk aire, kendi mal imi gibi bakar. Onun dncesine
gre, air halkn zevki ve kar iin yaratlmtr. Sair kyden mi dnyor, ilk rastladg adam ona
unu sorar:
(*) Kim bu adam?
Haaa... O gerekten byk bir yetenektir. Sesiyle her istedigi eyi yapabilir.
Sesiyle kendine bir klot yapsa bari, madam. (.N.)138
MSR GECELER
" Bize yine bir eyler getirmediniz mi?" Sair bozulan ilerini, veya sevdigi bir insann hastalgn m
dnyor? Hemen, bayag bir gle karan u bayag szleri iitirsiniz: "Her halde bir eyler
yaratyorsunuz!" Sair birine mi k olmutur? Sevgilisi hemen ngiliz magazasndan bir albm
satn alr ve ak iirleri beklemeye balar. nemli bir i konumak iin hemen hi tanmadg bir
kimsenin ziyaretine mi gidiyor? Beriki hemen oglunu agrtr ve ocugu falann manzumelerini
okumaya zorlar. ocukcagz airi, yine airin berbadedilmi iirleriyle agrlar. Bunlar airligin
henz ho yanlardr. Ya kt yanlar kim bilir nasl olmaldr? arskiy'nin syledigine gre
tebrikler, sorular, albmler ve ocuklar, kendisini ylesine bktrmlardr ki, her dakika kaba bir
davranta bulunmaktan kendisini zor tutuyormu.
arskiy, bu ekilmez san bandan atabilmek iin, mmkn olan her areye bavururdu.
Edebiyat kardelerinin toplantlarndan kaar, yksek sosyete adamlarn, hatta bunlarn da en
anlamszlarn onlara tercih ederdi. Konumalarnda en bayag eylerden sz eder, hibir zaman
edebiyata dokunmazd. Giyinilerinde, hayatnda ilk kez Petersburg'a gelmi gen bir
Moskovalnn rkeklik ve kr inancyla, daima en son modaya uyard. Bir kadnn yatak odas
kadar derli toplu olan alma odasnda, yazar oldugunu anlatacak hibir ey yoktu: Kitaplar
masalarn altlarnda ve stlerinde yuvarlanmaz, kanepede mrekkep lekeleri grlmezdi. lham
perisinin varlgn, sprge ile frann yoklugunu gsteren dzensizlik de gze arpmazd.
Yksek sosyete dostlarndan biri onu elinde kalemle grecek olsa, arskiy'nin fena halde can
sklrd. Saklk yetenegi ve duyarlk gibi yeteneklere sahip bir insann bylesine nemsiz eylerle
ugraabilecegine inanmak bile zordu. arskiy, bazen, kendisini mthi bir at merakls, bazen
kaarlanm bir kumarbaz, bazen de ince bir yemek merakls gibi gstermekle beraber, adi bir
beygiri bir arap atndan bir trl ayrdedemez, kozlar hibir zaman aklnda tu
l
PUSKN _____________________________________________ 139
tamaz ve klde pimi patatesi, Fransz mutfagnn eitli icatlarna, iinden, tercih ederdi.
arskiy, ok dagnk bir hayat sryordu. Hibir baloyu karmaz, btn diplomatik ziyafetlerde
midesini iirir, her gece davetinde, Rezanov dondurmas gibi, bulunmas zorunlu grlrd.
Lakin arskiy bir airdi ve bu tutkusu, nne geilmez bir haldeydi: Sama dnceler (arskiy
ilhama bu ad verirdi) kendisine musallat oldugu zaman odasna kapanr, sabahtan gecenin ge
vakitlerine kadar yaz yazard. arskiy, ancak byle zamanlarda gerek bir mutluluk duydugunu
samim dostlarna itiraf ederdi. Baka zamanlarda ise, krlp dklerek, oldugundan baka trl
grnerek ve her dakika u nl: Yeni bir ey yazdnz m? sorusunu dinleyerek dolar dururdu.
arskiy bir sabah, ruhunun sonsuz bir mutlulukla kanatlandgn hissetti. Byle anlarda, kafanzn
iindeki hayaller, gayet ak olarak gzlerinizin nnde canlanr. Byle zamanlarda, duygularnz
ifade edebilmek iin, hi beklemediginiz, canl kelimeler bulursunuz. Dizeler kolayca kaleminize
boyun eger; ahenkli uyaklar, dzgn fikirlerinizi karlamak iin adeta kouur.
arskiy btn ruhuyla tatl bir vecd iindeydi... Ne yksek sosyete, ne yksek sosyetenin
grleri, ne de kendi kaprisleri, artk onun iin yoktu. arskiy iir yazyordu.
Birdenbire airin oda kaps gcrdad ve yabanc bir ba grnd. arskiy irkildi ve kalarn att,
can skntsyla:
Kim o? diye sordu. Ve iinden hibir zaman antrede bulunmayan hizmetilerine lanetler savurdu.
Yabanc ieri girdi. Uzun boylu ve zayfayd; otuz yalarnda grnyordu. Esmer yznn
izgileri anlamlyd: siyah sa peremleriyle rtlm solgun ve yksek aln, parlak siyah gzleri,
kartal burnu, sar, esmer kk yanaklarn evreleyen sk, siyah sakal, bu adamn bir yabanc
oldugunu gsteriyordu. zerinde, diki yerleri agarm siyah bir140
MSR GECELER
frak vard. Sonbahar olduka ilerlemi oldugu halde, yazlk bir pantolon giymiti. Ypranm siyah
kravatnn altndaki sarmtrak plastronunda yalanc bir elmas parlyordu. Tyl apkas, hem iyi,
hem kt gnler grme benziyordu. Bu adamla bir ormanda karlasanz bir haydut; onu kibar
salonlarnda grseniz bir suikast; kendisine kapnzn nnde rastlasanz iksir ve sanotu satan
bir arlatan sanrdnz.
arskiy ona, Franszca:
Ne istiyorsunuz? diye sordu.
Yabanc, yerlere kadar egilerek karlk verdi:
Signor, lei voglia perdonarmi si...(*)
arskiy ona, oturmasn nermedi. Kendisi de ayaga kalkt. Konuma talyanca devam etti.
Yabanc:
Ben Napolili bir sanatym, diyordu. Durum beni, yurdumdan ayrlmaya, zorlad. Yetenegime
gvenerek Rusya'ya geldim.
arskiy, Napoli'linin viyolonselle birka konser vermek ve evlere bilet satmak niyetinde oldugunu
sand. Eline yirmi be ruble sktrp, bir an nce ondan kurtulmay dnd. Fakat yabanc
unlar ekledi:
Signor, meslektanza dosta bir yardmda bulunacagnz ve beni de devam etmekte oldugunuz
yerlere gtreceginizi umarm.
arskiy'nin nne bundan daha etkili bir hakaret yaplamazd. Kendisini meslekta diye tantana,
kibir ve azametle bir gz att. fkesini zorlukla yenerek sordu:
Kim oldugunuzu ve beni kim sandgnz sormama izin verir misiniz?.
Napolili, arskiy'nin can skldgn farketmiti. Kekeleyerek yant veriyordu:
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. Ekselans, affnz rica ederim, eger...
PUSKN
141
Signor... Ho creduto... Ho sentito... La vostra eccelenza perdonera...(*)
arskiy kuru bir tavrla tekrarlad:
Ne istiyorsunuz? talyan:
Sizin o olaganst yeteneginiz hakknda ok eyler iittim, dedi. Bural msylerin sizin gibi
stn bir airi, her biimde himaye etmeyi bir eref sayacaklarna eminim... te bundan tr size
gelmeye cesaret ettim...
arskiy onun szn kesti:
Yanlyorsunuz signor. Bizde airlik diye bir san yoktur. Sairlerimiz, msylerin himayesinden
yararlanamazlar: nk bizim airlerimiz de msydr. Kltr koruyucularmz (Allah onlarn
belasn versin!) eger bunu bilmiyor. larsa, bu kendileri iin daha fenadr. Bizde, algclarn
sokakta yakalayp kendilerine livretto yazdrdklar st ba yrtk papazlar yoktur. Bizde airler,
yardm dilenmek iin, yaya olarak kap kap dolamazlar.. Benim, szm ona, byk bir air
oldugumu, her halde size aka olarak sylemilerdir. Geri, bir zamanlar ben de birka kt
talama yazmtm. Fakat Allaha kr air baylarla hibir iliigim yoktur ve olmasn da istemem.
Zavall talyan utanmt. Etrafna bir gz att. Tablolar, mermer ve tun heykeller, gotik etajerlere
yerletirilmi degerli oyuncaklar onu artt... nnde durmakta olan banda dibadan yaplm
sorgulu bir takke, srtnda, yaldzl bir in hrkas, belinde Trk alndan bir kuak bulunan bu
kendini begenmi dandy ile, anm kravatl, eskimi frakl zavall bir gebe sanat arasnda
ortaklaa hibir ey olmadgn anlad. tiraz yollu tutarsz birka sz syledi, egildi ve gitmek
istedi.
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. "Sinyor sandm ki, Bana yle geliyor ki... "Efendimiz beni
baglayacaklar..." anlamna gelir." (.N.)142
MSR GECELER
talya'nn acnacak grn, ufak tefek baz kusurlarna karn iyi ve soylu bir yregi olan
arskiy'ye dokundu. Onurunun bu aha kalkndan utand. talyana:
Nereye gidiyorsunuz, canm? dedi, durunuz... Hak etmedigim bir san zerimden atmak ve size
air olmadgm anlatmak zorundaydm. Simdi ilerinizden konualm. Mmkn olan her
yardm size yapmaya hazrm. Siz algc msnz?
talyan:
Hayr, eccelanza(*) dedi, ben yoksul bir emprovizat
Davrannn btn zalimligini hisseden arskiy:
Emprovizatr ha? diye haykrd. Emprovizatr oldugunuzu nceden neye sylemediniz?
arskiy, iten gelen bir pimanlk duygusuyla talyann elini skt.
arskiy'nin dost yz talyan' cesaretlendirmiti. Ak yrekle niyetlerinden sz etmeye balad.
Klg kyafeti aldatc degildi: Paraya ihtiyac vard. Rusya'da kendi aile durumunu az ok
dzeltmeyi dnyordu. arskiy dikkatle dinledi. Sonra da zavall sanatya:
Baar kazanacagnza umudum var, dedi. Bura sosyetesi hibir zaman bir emprovizatr
dinlememitir. Herkes bunu merak edecek... Dogrusunu isterseniz, bizde talyanca pek de revata
degil... Sizi anlamayacaklardr. Ama bunun zarar yok! nemli olan sizin skse yapmanzdr.
Dnceye dalan emprovizatr:
Fakat sizde talyanca'dan anlayan yoksa, kim gelip beni dinleyecek? dedi.
(*) Aslnda talyanca yazlmtr: "ekselans" demektir.
(**) Kendisine verilen bir konuya uygun olarak irticalen iir syleyen sanat (H.A.Ediz)
Korkmaynz, gelirler: Birtakm merak ettigi iin gelir; birtakm ise, nasl olursa olsun gecesini
geirmek iin gelir; nc birtakm da, talyanca bildigini gstermek iin gelir. Ama tekrar
ediyorum, nemli olan sizin skse yapmanzdr. Siz skse yapacaksnz, size sz veriyorum.
arskiy emprovizatrn. adresini alarak ondan ok
dosta ayrld ve...
Hemen o akam talyan'n hesabna almaya koyuldu.PUSKN
145

Ben arm, ben esirim, ben Solucanm.


Derjavin
Etesi gn arskiy, otelin pis ve karanlk koridorunda 35 numaral oday arayp buldu. Kapnn
nnde durdu ve kapy ald. Dnk talyan kapy at. arskiy ona:
Baar! dedi. Sizin i torbada keklik! Prenses** salonunu size veriyor. Dn akam kibar bir
toplantda Petersburg'un yarsn saglamay baardm. Biletleri ve ilnlar bastrnz! Parlak bir
baar degilse bile bir kazan garanti edebilirim.
talyan, kendi gneyli rkna zg canl hareketlerle sevincini belirterek bagrd:
Asl nemli olan da budur. Bana yardm edeceginizi ben zaten biliyordum. Corpo di Bacco(*). Siz
de benim gibi bir airsiniz; ne derseniz deyiniz, airler iyi ocuklardr vesselam! Bilmem ki size
nasl teekkr edeyim? Durunuz, emprovizasyon dinlemek ister misiniz?
Emprovizasyon mu? Fakat bir dinleyici ktlesi, mzik ve alk saganag olmadan yapabilir
misiniz?
Ge efendim, ge! Bundan iyi bir dinleyici ben nerede bulabilirim? Siz airsiniz, beni onlardan iyi
anlarsnz. Sizin sessizce cesaret veriiniz benim iin btn bir alk sagna
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. "Hay Allah lygn versin" anlamna gelir. (H.AEdiz)
gndan daha degerlidir. Suraya bir yere oturunuz da bana bir konu veriniz.
arskiy, bavulun zerine oturdu (Hcrede bulunan iki sandalyeden birisi krkt, digerinin zerine
ise bir sr kgt ve amar yglmt). Emprovizatr masadan kitaray ald. Kemikli
parmaklaryla akordunu yaparak arskiy'nin karsna dikildi ve smarlayacag eyi beklemeye
balad. arskiy:
te size konu, dedi: Sair, arklarnn konusunu kendi seer. Ktlenin, onun esinini
ynlendirmeye hakk yoktur.
talyann gzleri parlad. algsn biraz daha akordetti. Ban gururla kaldrd. Bir anlk
duygularn ifadesi olan ateli beyitler, ahenkli olarak dudaklarndan dklmeye balad.
te, arskiy'nin belleginde kalan kelimelerle dostlarmzdan birinin serbest olarak naklettigi
msralar...
talyan sustu, hayretler iinde kalan ve duygulanan arskiy susuyordu. Emprovizatr sordu:
E, nasl buldunuz?
arskiy talyan'n elini yakalad ve kuvvetle skt. Emprovizatr tekrar sordu:
Nasl, begendiniz mi?
Sair:
Salacak ey, dedi. Bu nasl oluyor? Yabanc bir dnce kulagnza alnr alnmaz, sanki
bununla yaknlgnz varm, bunu bytp nazlandrmsnz, durmadan zerinde ilemisizin
gibi, kendi malnz haline geliverdi. Demek' ki sizin iin ne bir zorluk, ne bir yadrgay, ne de
esinden nce gelen o huzursuzluk diye bir ey yok! Salacak ey dogrusu!
Emprovizatr:146
MSR GECELER
Her yetenek aklanmas olmayan bir nesnedir, diye yant verdi. Bir heykelci, bir Karara mermeri
parasnda sakl bulunan Jpiter'i nasl oluyor da gryor? Sonra elindeki kalem ve ekile bu
mermeri paralayarak nasl oluyor da Jpiter'i meydana karyor? Bir airin kafasndan,
dnceler, neden drt uyakla bezenmi olarak dzgn, ayn biimde dizelerle ll bir halde
meydana kyor? zlenimlerdeki bu hz, insann kendi esiniyle bir bakasnn iradesi arasndaki
bu sk bag, bizzat bir emprovizatr kadar hi kimse anlayamaz. Benim size bunu anlatmak
isteyiim botur. Ne ise ... lk konserimi dnmek gerek. Siz ne dersiniz? Hem halka agr
gelmemesi, hem de benim zarar etmemem iin biletlere nasl bir fiyat koymalyz? Diyorlar ki la
signora Catalani bilet bana 25 er ruble alm? Fena bir fiyat degil!
Birdenbire iirin yksekliklerinden bir bakkal dkknnn tezgh altna dmek arskiy iin ho
bir ey olmamt. Fakat arskiy geinme zorlugunu ok iyi anlyordu. Bunun iin talyanla
tccarca hesaplara giriti. talyan bu mnasebetle, kr konusunda, yle vahi bir hrs, ylesine
saf bir sevgi gsterdi ki, arskiy'ye igren grnmeye balad. arskiy bu olaganst
emprovizatrn kendisinde uyandrdg hayranlk duygularn bsbtn kaybetmemek iin, oradan
bir an nce uzaklamakta acele etti. Kafas pek megul olan talyan bu degiikligi farketmedi.
Daima minnettar kalacagn srarla syleyerek yerlere kadar egilerek arskiy'yi koridor boyunca
ve merdivenlerin bana kadar geirdi.

Biletlerin fiyat 10 rubledir. Saat yedide balyor.


Duvar iln
Prenses **in salonu emprovizatrn emrine verilmiti, Sahne kurulmu, 12 sra sandalye
konmutu. Belirtilen gnde, akamn yedisinden beri salon aydnlatlmt. Kapda bir masann
nnde, bilet satmak ve gelenlerin biletlerini almak zere gri apkasnn tyleri krlm, her
parmagnda yzkler bulunan uzun burunlu ihtiyar bir kadn oturuyordu. Cmle kapsnda
jandarmalar duruyordu. Ahali gelmeye balad. lk gelenlerden biri arskiydi. arskiy, temsilin
baarl olmas iin byk bir ilgi gstermiti. Yaplan ilerden honut olup olmadgn grenmek
iin emprovizatr grmek istiyordu: talyan' yan odalardan birinde, sabrszlkla saatine
bakarken buldu. talyan garip bir kyafetteydi: Batanbaa siyahlar giyinmiti. Gmleginin dantelal
yakas akt; plak boynu garip beyazlgyla, gr ve siyah sakalndan keskin bir izgi ile
ayrlmt. Aag dm peremleri alnn ve kalarn rtyordu. Btn bunlar bir airi gezici bir
hokkabaz klgnda grmekten sinirlenen arskiy'nin, hi de houna gitmemiti. talyan'la ksa bir
konumadan sonra gittike dolmakta olan salona dnd.
148
MSR GECELER
Ksa bir zamanda btn koltuklar k bayanlarla doldu. Erkekler skk bir sra halinde sahnenin
altnda, duvar dibinde ve en gerideki sandalyelerin ardnda yer aldlar. algclar sehpalaryla
sahnenin iki yann doldurdular. Orta yerde, bir masann zerinde porselen bir vazo duruyordu.
Seyirciler ok kalabalkt. Herkes, sabrszlkla oyunun balamasn bekliyordu. Nihayet saat yedi
buukta algclar kmldad. Aletlerini hazrladlar ve "Tancreda"nn uvertrn almaya
baladlar. Herkes yerine oturdu, sesler kesildi. Uvertrn son nagmeleri inledi... Ve salonun drt
bir yanndan ykselen iddetli bir alk saganag arasnda emprovizatr, derin reveranslarla
sahnenin en kenarna yaklat.
arskiy, birinci dakikann nasl bir etki yapacagn zntyle bekliyordu. Fakat, kendisine o kadar
irkin grnm olan kyafetin, dinleyiciler zerinde ayn etkiyi yapmadgn grd: Bizzat arskiy,
birok lamba ve mumlarn aydnlattg sararm yz ile emprovizatr sahnede grdg zaman,
onda, gln hibir ey bulamad.
Alk dindi, konumalar kesildi.
..........talyan, kt bir Franszcayla meramn anlatarak dinleyicilerden ayr bir kgda yazmak
suretiyle birka konu semelerini rica etti. Bu beklenmeyen davet karsnda herkes birbirine bakt
ve kimse bir yant vermedi. talyan biraz bekledikten sonra, rkek ve sakin bir sesle ricasn
tekrarlad.
arskiy, tam sahnenin dibinde duruyordu. Onu bir znt ald: onsuz bu iin yrmeyecegini,
kendisi bir konu yazmak zorunda oldugunu hissetti. Gerekten de birka kadn ba ona dnm,
nceleri yavaa, sonra gittike ykselen bir sesle kendisine seslenmeye balamlard.
arskiy'nin adn duyan emprovizatr, gzleriyle ayaklar dibinde onu arad. Ve dost bir
glmseyile ona bir tomar kgt
PUSKN
149
la bir kurun kalemi uzatt. Bu komedyada rol almak arskiy'nin fenasna gitmiti; fakat yaplacak
hibir ey yoktu. talyan'n elinden kalemle kgd ald ve birka satr yazd. talyan masann
zerinde durmakta olan vazoyu ald, sahneden indi. Vazoyu arskiy'nin nne tuttu. arskiy
yazdg konuyu bunun iine att. arskiy'nin rnek tekil etmesi, etkisini gsterdi. Edebiyat
sfatyla iki gazeteci birer konu yazmak geregini duydular. Napoli Eliligi Sekreteri ile, daha
geenlerde seyahatten dnm olan bir delikanl, Floransa'yi sayklayarak, bktkleri kgtlar
vazoya attlar... Nihayet irkin bir kz, annesinin emriyle gznde yalar oldugu halde talyanca
birka satr karalad. Kulaklarna kadar kzararak yazdklarn emprovizatre verdi. Bu arada
kadnlar sessizce, fakat ak bir kmseyile glmseyerek ona bakyorlard. Sahneye dnen
emprovizatr vazoyu masann zerine koydu ve kgtlar birbiri peinden vazodan kararak
yksek sesle okumaya balad:
eni ailesi (La famiglia dei Cenci) L'ultimo Giorno di Pompeia. Cleopatra e i Suoi Amanti.
La Primavera Veduta da una Prigione. Trionfo di Tasso(*) Uysal talyan sordu:
Sayn dinleyiciler ne emrederler? Teklif edilen konulardan birini kendim mi seeyim, yoksa bu iin
zmn kuraya m brakalm?
Dinleyicilerden biri:
Kura! dedi. Dinleyiciler:
Kura, Kura! diye tekrarladlar.
(*) Aslnda talyancandr. Pompei'nin Son Gn Kleopatra ve klar Zindanda bahar Tasso'nun
Zaferi.150
MSR GECELER
Emprovizatf elinde vazo oldugu halde tekrar sahneden indi ve kur'ay kimin ekmek istedigini
sordu. Emprovizatr yalvaran baklarla birinci sradaki sandalyeleri gzden geirdi. Burada
oturmakta olan k bayanlardan hibiri kmldamad. Kuzey duygusuzluguna almam olan
emprovizatr, zlm gibi grnyordu. Birdenbire yan tarafta, beyaz bir eldivenin iindeki kk
bir elin kalktgn grd. Canl bir hareketle dnd ve ikinci srann banda oturmakta olan gen
ve grkemli gzele yaklat. Gen ve gzel kadn hibir sklganlk duymadan ayaga kalkt, ok
dogal bir davranla kibar elini vazoya soktu ve bklm bir kgt kard.
Emprovizatr, kadna:
Onu ap okumak ltfunda bulunur musunuz? dedi. Gzel kadn kgd at ve yksek sesle
okudu:
Cleopatra e i Suoi Amanti.
Bu szler hafif bir sesle sylenmiti. Fakat salonda ylesine derin bir sessizlik vard ki, herkes
bunlar iitti. Emprovizatr derin bir kran ifade eden bir yzle kadnn nnde yerlere kadar
egildi ve sahneye geldi. Dinleyicilere dnerek:
Baylar, dedi, ekilen kuraya gre emprovizasyon konusu olarak Kleopatra ve klar kt. Bu
konuyu semi olan bayandan sayg ile rica ediyorum, kastettigi klar kimlerse ltfen onlar
sylesinler. *Perche la grande regina aveva moito...(*)
Bu szler zerine erkeklerin ogu kahkaha ile gldler. Emprovizatrn biraz can skld. Szne
devam ederek:
Bu konuyu semi olan bayann hangi tarihi olay ima ettigini grenmek isterdim. Eger bunu bana
aklarlarsa ok minnettar kalacagm.
(*) Asl talyancadr nk byk kralienin bir ok ....(H.AEdiz)
N________________________________________________________
Kimse yant vermeye hazrlanmyordu. Birka bayan, annesinin emriyle konuyu yazm olan irkin
kza bakmaya balad. Zavall kz pek de iyiye iaret olmayan bu baklar hissetmi ve ylesine
utanm, ylesine sklmt ki, kirpiklerinden gzyalar akmaya balamt. arskiy buna
dayanamad. Emprovizatre hitaben talyanca:
Konuyu ben teklif etmitim, dedi. Victor Aurelius'un anlattg olay kastediyorum. Ona gre
Kleopatra, akn lm pahasna satm. Fakat buna karn bu artlardan ylmayan, nefret
etmeyen hayranlar ortaya kmlar... Bana kalrsa konu biraz zorcadr. Bir baka konu semez
misiniz?
Fakat artk emprovizatr, esin perisinin yaklamakta oldugunu hissetmiti. Orkestraya, alma
iaretini verdi. Yz, korkun bir biimde sararmt. Stmaya tutulmu gibi titriyordu. Gzleri
olaganst bir atele parlyordu. Elleriyle siyah salarn kaldrd. Ter damlalaryla rtl yksek
alnm mendiliyle kurulad... Ve birdenbire bir adm ilerledi. Ellerini aprazlama olarak ggsne
baglad... Mzik susmu, emprovizasyon balamt....
KLEOPATRA VE ASKLAR.
Saray prl pnld. Sarkclar hep bir agzdan
Destan okuyorlard, filvta ve rbabn akyla.
Melike sesiyle ve bakyla
Canlandryordu ziyafeti ihtiam iinde.
Gnller srkleniyordu onun tahtna dogru
Fakat altn tasn nnde, o, birdenbire dald derinlere
Mucizeli ban, omzuna egip durdu.152
MSR GECELER
Ve imdi muhteem ziyafet sanki uyukluyordu, Davetliler susmutu. Sarkclarda ne ses, ne
seda
vard!
Ama ite, egilen ban O kaldrd yine, kl bir yzle balad szlerine: "Mutlulugunuz sizin,
benim akmdadr. Dinleyin beni, ben dilersem eger, siz Benimle bir olabilirsiniz htiras alveriine
kim giriyor, kim? Akm satyorum ben, Hayat pahasna bir gecemi benim Syleyin, kim satn
alacak iinizden?" Sustu ve korku sard herkesi, Yrekler burkuldu ehvetle.. O, yznde soguk
bir cretle Dinlemektedir akn mrltlar Ve kmseyen baklarn agr agr Hayranlarnn
stnde dolatrmaktadr. Birden bir insann kyla yarld kalabalk Onun peinden geldi iki kii
daha Durular pervaszd, gzbebeklerinde k. Melike karlyor gelenleri, ve bylece Alveri
bitiyor: satn almyor gece, lm adasdr agran onlar artk. Simdi khinler
Donakalm davetliler nnde Ugursuz kseden Sra kurasn ekiyor birer birer, Birinci, Flavius,
son Roma blgnde En yrtc asker. ldrtabilirdi onu
Katlanmak bir kadnn azametine,
O kabul etmiti zevkin meydan okuyuunu,
Kzgn kavga gnlerinde koar gibi,
Dmann davetine.
kinci, Kriton, gen hakim,
Epiktir bahelerindendi,
Kharitelerin, Kbrs'n, Amur'un
Sairi ve hayranlarndand.
nc, yeni am bir bahar iegi gibi
Okuyordu gz ve kalbi.
nl degildi, ad asrlarda tutmamt yer;
Yavaa glgeliyordu,
Dudaklarn ilk tyler;
Gen yreginde tecrbesiz gc
Kaynyor ihtirasla;
Heyecan ldyor gzlerinde.
Magrur Melike hznl baklarn,
Durdurdu onun zerinde.
" And ierim.. Ey zevklerin anas,
Mislini grmedigin gibi hizmet edecegim sana.
Satlk bir cariye gibi girecegim,
Kandrc ihtiraslar odasna.
Dnle beni, gc byk Kbrsl sen,
Ve siz yeralt hkmdarlar,
Ey gazapl Aydann ilahlar,
Yemin ederim ki, sabah afak okene kadar
Arzulanma hkmedenleri; ben
Tatl ihtiraslarla doyuracagm,
Ve btn esrarl ak hnerleriyle
Ve misilsiz bir rehavetle onlar yoracagm.
Ama, kzl sabah klaryla,
Sknce lmsz afak,154
MSR GECELER
Yemin ederim ki, lmn baltasyla Bu bahtiyar balar yuvarlanacak." Ve ite artk gn batyor,
Altn bir yay gibi doguyordu ay. rtld baygn glgelerle skenderiye'de saray. Fskiyeler
couyor, mealeler tututu. Buhurdanlar ttyor agr agr, y er yer... Dnya ilahlarnn bekliyor
emirlerini Tatl ihtirasl serinlikler. Sessiz ve ihtiaml karanlklarn, Gnl eken mucizeleri
arasnda, Ve glgesinde erguvani perdelerin ldyordu altn oda...
1835
DUBROVSKBundan birka yl nce, eski Rus derebeylerinden Kirila Petrovi Troyekurov,
maliknelerinden birinde oturuyordu. Zenginligi, soylulugu ve ilikileri, iftliklerinin bulundugu
illerde ona byk bir saygnlk kazandrmaktayd. Komular onun en kk bir istegini yerine
getirmek iin can atarlar, il memurlar adn duyduklar zaman titrerlerdi. Kirila Petrovi bu
yaltaklanma gsterilerini, kendisine verilmesi zorunlu bir hara sayard. Evi her zaman konuklarla
dolup taard; bunlar onun grltl, bazen de lgnca eglencelerine katlarak, derebeyi
avareligini neelendirmeye can atarlard.
Hi kimse onun davetlerini reddetmek, ya da belli gnlerde gerekli sayg ile Pokrovskoye kyne
gelmemek cesaretini gsteremezdi. Kirila Petrovi'in ev yaay, cahil bir adamn btn
kusurlarn aga vurmaktayd. evresindeki insanlarca martlan Kirila Petrovi, ateli huyunun
btn isteklerine ve olduka dar kafasnn btn dncelerine tam bir serbestlik vermeye
almt. Vcuta fevkalade saglam ve gl olmasna karn, pisbogazlgndan tr haftada iki
sefer hastalanr, her gece de akrkeyif olurdu. Evinin bir dairesinde, cinslerine zg dileriyle
ugraarak on alt odalk yaard. Dairenin pencereleri tahta kafeslerle rtl; kaplarnda ise,
anahtarlar Kirila Petrovi'te duran kilitler vard. Gen mahpuslar belli saatlerde baheye iner ve
iki yal kadnn gzclg altnda gezinirlerdi. Kirila Petrovi zaman zaman bunlardan bazlarn
kocaya verir ve yerlerine yenileri getirilirdi.158
DUBROVSK
Kyllere ve adamlarna kar sert ve keyfince davranrd. Ama bunlar yine de kendisine
baglydlar: Efendilerinin zenginligi ile, nyle gnrler, sras dtke de onun gl
korumasna gvenerek komularna eitli ktlkler etmekten ekinmezlerdi.
Troyekurov'un srekli ii geni malikneleri evresinde dolamaktan, boyuna lenler vermekten
ve her gn bir yenisi icadedilen muziplikler yapmaktan ibaretti. Genel olarak bu muzipliklere
kurban olanlar yeni ahbaplard. Bununla beraber Andrey Gavrilovi Dubrovski bir yana braklrsa,
eski ahbaplar da bu muzipliklerden her zaman yakalarn kurtaramazlard. Emekli bir hassa
tegmeni olan bu Dubrovski, Troyekurov'un en yakn komusu olup yetmi toprak klesi vard(*)
En yksek rtbeli kimselerle ilikilerinde bile kibirli davranan Troyekurov, pek de varlkl
saylmamasna karn, Dubrovski'ye sayg gsterirdi. Bunlar bir zamanlar i arkadalg
etmilerdi.
Troyekurov arkadann mert ve hi kimseye boyun egmeyen karakterini tecrbeyle biliyordu.
Sanl 1762 yl onlar uzun bir sre birbirinden ayrd. Prenses Dakova'nn akrabas olan
Troyekurov ykseldi; maddi durumu bozulan Dubrovski ise istifasn vererek elde kalan kyne
gelip yerlemek zorunda kald. Bunu haber alan Kirila Petrovi onun koruyucusu olmay nerdi;
Dubrovski teekkr ederek yoksul ama bagmsz kalmay tercih etti. Birka yl sonra Emekli
General Anef Troyekurov da iftligine geldi; iki arkada bulutular ve bu bulumaya pek
sevindiler. O gnden beri de her gn vakitlerini bir arada geirmeye baladlar. Ziyaretiyle kimseyi
onurlandrm olan Kirila Petrovi, eski arkadann evine teklifsizce girip kmaya balad. Yat
olmalar, bir tabakaya mensup bulunmalar, ayn egitimi grmeleri yznden karakter ve egilimleri
de az ok birbirine benziyordu. Baz alanlarda aln yazlar da
(*) Vaktiyle Rusya'da toprak kleligi devrinde kyller derebeyinin mal saylyordu. (.N.)
PUSKN
159
PUSKN
birbirine benzemiti: kisi de severek evlenmi, ikisinin de eleri erken lmt. Sonra, ikisinin de
birer ocugu kalmt: Dubrovski'nin oglu Petersburg'da okuyor, Kirila Petrovi'in kz ise
babasnn gzclg altnda byyordu. Troyekurov sk sk Dubrovski'ye:
Bana bak kardeim Andrey Gavrilovi, derdi, eger senin Volodka hayrl bir evlt olursa: Be
parasz da olsa yine kzm Ma'y ona veririm.
Andrey Gavrilovi ban sallar ve deti zere:
Hayr Kirila Petrovi, diye yant verirdi, benim Volodka'm Mariya Kirilovna'ya e olamaz! Volodka
gibi yoksul bir soylunun, yine kendisi gibi yoksul bir soylu kzla evlenerek evin ba olmas,
mark bir kadnn vekilharc olmasndan daha iyidir.
Kibirli Troyekurov ile yoksul komusu arasndaki bu dostlugu herkes kskanyor ve Dubrovski'nin,
Kirila Petrovi'in sofrasnda, ev sahibinin dncelerine uygun olup olmadgna zerre kadar nem
vermeden aka kendi dncelerini savunmakta gsterdigi cesarete ayordu. Bazlar onu
taklit etmeye ve gsterilmesi gereken sayg snrlar dna kmaya yeltenmilerdi. Ama Kirila
Petrovi onlarn haddini ylesine bir bildirmiti ki, bir daha bu gibi hallere kalkmak istekleri
sonsuz olarak krlm, Dubrovski bu genel kural dnda bir bana kalmt. Gelgelelim
beklenmedik bir olay her eyi degitirdi, altst etti.
Bir sonbahar balangcyd; Kirila Petrovi birka gnlgne ava kmaya hazrlanyordu. Bir gn
nce, kpekilere, seyislere sabahn beinde hazr bulunmalar iin emirler verildi. adrlar ve
mutfak takmlar Kirila Petrovi'in gle yemegini yiyecegi yere nceden gnderilmiti. Ev sahibi ve
konuklar be yzden fazla taz ve zagarn karnlar tok, srtlar pek, kpeke dilleriyle Kirila
Petrovi'in cmertligine hamdederek, bulundugu kpekhaneye gittiler. Yine orada, bahekim
Timoka'nn gzclg altnda, hasta kpekler iin bir hastane (dknler yurdu) ile cins k160
DUBROVSK
peklerin yavrulamalar ve yavrularn emzirmeleri iin zel bir pavyon vard. Kirila Petrovi bu
gzel kurumuyla iftihar eder ve konuklar nnde her birinin en aag yirminci kez grdg bu
bina ile vnmek frsatn hibir zaman karmazd. Kirila Petrovi konuklaryla evrili ve yannda
bahekim Timoka ile kpeki bass oldugu halde kpekhaneyi dolayor ve kh hasta kpeklerin
saglklarn sorarak, kh az ok sert ve hakl uyarlarda bulunarak, kh tandg kpekleri yanna
agrarak ve onlarla tatl tatl konuarak baz kpek kulbelerinin nnde duruyordu. Konuklar
Kirila Petrovi'in kpekhanesi karsnda hayranlk gstermeyi bir bor sayyorlard. Bunlarn
iinde susan ve somurtan yalnz Dubrovski idi. Dubrovski ava ok meraklyd. Ama mal durumu
ancak iki zagarla bir taz srs beslemesine elveriliydi. Bu gzel kurum karsnda bir dereceye
kadar haset duymaktan kendini alamyordu. Kirila Petrovi:
Suratn niye astn karde? diye sordu. Yoksa kpekhanemi begenmedin mi?
Dubrovski sert bir tavrla:
Hayr, kpekhaneniz pek mkemmel, diye yant verdi. Herhalde adamlarnz kpekleriniz kadar
iyi yaamasalar gerek.
Kpekilerden birinin can skld:
Evelallah, sonra da efendimiz sayesinde yaaymzdan bir ikyetimiz yok, dedi. Ama ne yalan
syleyeyim, yoksul soylulardan bazlar maliknelerini buradaki rasgele bir kpek kulbesiyle
degitirseler, hi de kt bir ey yapm olmazlar. Hi olmazsa hem karnlar doyar, hem srtlar
snrd.
Klesinin bu kstaha dncesi zerine, Kirila Petrovi kahkaha ile gld. Kpekinin bu
alaynn kendilerini de ilgilendirebilecegini hissetmekle beraber, konuklar de onun arkasndan
kahkahalarn bastlar. Dubrovski sapsar kesildi ve hibir ey sylemedi.
PUSKN
161
Bu srada Kirila Petrovi'e bir sepetin iinde yeni dogmu kpek yavrular getirdiler. O, bunlarla
ilgilendi, iki tanesini kendisi iin ayrtt; geri kalanlarn da ldrlmesini emretti. Bu arada Andrey
Gavrilovi gzden kaybolmu, kimse de bunun farknda olmamt.
Konuklaryla beraber kpekhaneden dnen Kirila Petrovi, akam yemegine oturdu ve ancak o
zaman Dubrovski'nin yoklugunu fark ederek soruturmaya balad. Adamlar Andrey Gavrilovi'in
evine gitmi oldugunu sylediler. Troyekurov hemen ona koup yetimelerini ve mutlaka geri
evirmelerini emretti. O, hibir zaman, kpeklerin degerini takdir etmekte byk bir deneyimi olan
ve avclkla ilgili tartmal konular dogru olarak zen Dubrovski'siz ava kmazd. Dubrovski'nin
arkasndan koturulan hizmeti dndg zaman henz sofradan kalkmamlard. Hizmeti
efendisine Dubrovski'nin sz dinlemedigini ve dnmek istemedigini bildirdi. Her zamanki gibi iki
bana vuran Kirila Petrovi fkelendi ve Pokrovskoye'ye gecelemek zere hemen, geri
dnmezse, kendisiyle sonsuza kadar bozuacagn sylemesi iin ayn hizmetiyi ikinci sefer
Dubrovski'ye gnderdi. Hizmeti tekrar Dubrovski'ye kotu. Kirila Petrovi sofradan kalkarak
konuklarn savd ve yatmaya gitti. Ertesi gn ilk ii:
Dubrovski burada m? diye sormak oldu.
Yant yerine kendisine ke bklm bir mektup verdiler. Kirila Petrovi ktibine, mektubu
yksek sesle okumasn emretti ve unlar iitti:
"Pek ltufkr efendim.
"zr dilemek zere kpeki Paramoka 'yi bana gnderinceye kadar Pokrovskoye'ye gelmek
niyetinde degilim. Onu cezalandrp cezalandrmamak benim bilecegim bir itir. Klelerinizin
akalarna katlamaya niyetli degilim: hatta sizin bile akalarnza katlanamam. nk, ben bir
maskara degilim, eski bir kiizadeyim.
Daima hrmetkarnz Andrey Dubrovski"162
DUBROVSK
Bu mektup, bugnk etiket anlaylarna gre de pek mnasebetsiz bir mektup saydrd. Amma
burada Kirila Petrovi'i kzdran ne mektubun acayip biimi, ne de yazl tarzyd, belki zyd.
Yataktan yalnayak frlayan Troyekurov:
Nasl, diye grledi, zr dilemek zere adamlarm ona m gnderecekmiim? Onlar baglamak
ya da cezalandrmakta serbest miymi? Ne sanyor o? Kiminle attgn biliyor mu? Ben onu...
Ayaklarma kapanp yalvarmazsa... Troyekurov'a kar gelmeyi ben ona gsteririm.
Kirila Petrovi giyindi ve her zamanki debdebesiyle ava gitti. Ama avlanmak ksmet olmad.
Sabahtan akama kadar yalnz bir tavan grebildiler, onu da kardlar. Krda, adr altnda
yenen gle yemegi iyi gemedi, daha dogrusu ahy dven konuklar halayan, dnte de
btn av kafilesiyle kastl olarak Dubrovski'nin tarlalarn igneyen Kirila Petrovi'in houna
gitmedi.
Aradan birka gn geti, iki komu arasndaki dmanlk yatmad. Andrey Gavrilovi,
Pokrovskoye'ye dnmyordu. Halbuki Kirila Petrovi'in onsuz can sklyor ve bu can skntsn
en agr szcklerle belirtiyordu. Bu szler oral derebeylerinin abasyla, degitirilmi ve iirilmi
bir halde Dubrovski'nin kulagna kadar geliyordu. Yeni bir olay, son bar umudunu da ortadan
kaldrd.
Bir gn Dubrovski kendi kk maliknesini dolayordu. Kayn koruluguna yaklarken bir balta
sesi duydu. Birka dakika sonra da devrilen bir aga grlts iitti. Hemen koruluga dald ve
orada byk bir sknetle kendi agalarn armakta olan Pokrovskoye'li birka mujigi bastrd.
Dubrovski'yi gren kyller kamak istediler. Dubrovski arabacsnn yardmyla bunlardan ikisini
yakalad ve bagl olarak evine getirdi. Dmana ait beygir de hemen orackta galiplerin eline
gemiti. Dubrovski pek fkeliydi. Haydutluklaryla tannm Troyekurov'un adamlar, Dubrovski ile
kendi efendileri arasndaki sk fk dostlugu
PUSKN_______________________________________________________________
bildikleri iin eskiden Dubrovski'nin maliknesine adm at maya cesaret edemezlerdi. Dubrovski,
Troyekurov'la aralarnn almasndan, imdi bunlarn yararlandklarn gryordu. Esirlerini, btn
sava haklar kurallarna aykr olarak, kendi korulugundan ardklar sopalarla terbiye etmeye,
beygirleri de, iftlik hayvanlarna katarak altrmaya karar verdi.
Bu olayn ayrntlar o gn Kirila Petrovi'in kulagna kadar geldi. Troyekurov kprd, fkesinin ilk
anlarnda btn maiyetiyle birlikte Kistenevka'y (komusunun ky bu ad tayordu) basarak
btn ky batan baa yagma ve Dubrovski'yi de kknde kuatmay aklndan geirdi. Zaten
bu gibi davranlar onun iin hi de tuhaf saylmazd. Ama ok gemeden dnceleri bir baka
yn ald. Salonda agr agr, bir aag bir yukar dolarken, rasgele pencereden bakt ve kapda bir
troykann durdugunu grd. Troykadan, srtnda kvrck tyl bir kaput olan mein kasketli
ufaktefek bir adam indi ve khyann odasna girdi. Troyekurov yarg Sabakin'i tand, onu
agrtmalar iin emir verdi. Bir dakika sonra Sabakin, st ste reveranslar yaparak ve ar bir
sayg ile emirlerini bekleyerek Troyekurov'un nnde duruyordu. Troyekurov:
r*
Gnaydn, dedi, senin adn neydi bakaym? Niin geldiniz?
Sehre gidiyordum, efendimizin bir emri olup olmadgn anlamak iin van Demyanov'a ugradm.
Tam da srasnda geldin, ey, neydi adn senin? Benim de sana ihtiyacm vard. Bir votka i de
beni dinle
Bu gzel karlanma, yargc tatl bir aknlga ugratt. kram edilen votkay imedi, btn
dikkatiyle Kirila Petrovi'i dinlemeye koyuldu. Troyekurov:
Benim bir komu var, dedi. Kk arazi sahiplerinden, kaba herifin biri. Bunun iftligini elime
geirmek istiyorum, sen bu ie ne dersin?164
DUBROVSK
Efendimiz, elinizde senet falan varsa... Ya da...
Yalan sylyorsun be birader, senede falan ne gerek var? Emirler ne gne duruyor? Marifet hi
hakkmz olmadg halde elinden maliknesini almaktr. Hele dur bakaym, malikne bir zamanlar
bizimdi. Spitsin adl birinden satn alnm, sonra da Dubrovski'nin babasna satlmt. Acaba
buradan bir ey tutturamaz myz?
Bu akla yakn bir ey efendimiz; herhalde bu alveri yasal yollaryla yaplm olsa gerek.
yice bir dn tan bakalm!
Eger efendimiz, komunuzdan, ona bu malikneye tasarruf hakkn veren senetlerden birini,
hangi yoldan olursa olsun ele geirmek olanag bulursa, o zaman...
Anlyorum, anlyorum ama, iin ktlgne bakn ki onun btn senetleri bir yangnda yanmt.
Nasl, efendimiz, onun senetleri yand m diyorsunuz? Bundan iyisi can saglg! O halde
msaade, buyurun da hemen yasal yollara bavuralm. Btn isteklerinizin yerine getirileceginden
hi kukunuz olmasn!
yle mi sanyorsun? Bak, karmam. Senin yardmna gveniyorum,, bunun altnda
kalmayacagma emin olabilirsin!
Sabakin, hemen hemen yerlere kadar egilerek dar kt. O gnden tezi yok tasarlanan i
zerinde almaya balad. Becerikliligi sayesinde de tam iki hafta sonra Dubrovski ehirden,
Kistenevka ky zerindeki tasarruf hakkna dair tezelden aklama isteyen bir yaz ald.
Bu hi beklenilmeyen sorudan aran Dubrovski, hemen o gn yant olarak yazdg olduka kaba
bir yaz ile, Kistenevka kynn rahmetli babasnn lmyle kendisine kaldgn; veraset hakk
geregince bu kye sahip bulundugunu; Troyekurov'un bu kyle hibir ilgisi olmadgn, bu
mlkiyetine dardan yaplacak her karmann iftira ve sahtecilikten baka bir ey olmayacagn
anlatt.
PUSKN _______________________
Bu mektup yarg Sabakin zerinde ok iyi bir etki yapt. Sabakin bu mektupta: 1) Dubrovski'nin
iten pek az anladgn, 2) Byle abuk parlayan, ihtiyatsz bir adam yere vurmann hi de zor bir
i olmadgn anlad.
Andrey Gavrilovi yargcn sorularn sogukkanllkla inceleyince, daha etrafl yant vermek
geregini duydu. Olduka akla yakn bir savunma yazs yazd; ama zamanla bunun da yetmedigi
anlald.
uzamaya balad. Hakkna gvenen Andrey Gavrilovi, ii umursamyor, etrafna para samak
iin ne bir istek duyuyor, ne de buna olanak gryordu. Geri o her zaman bu anak yalayclarn
satlk vicdanlaryla alay edenlerin banda gelirdi, ama bir iftirann kurban olacagn aklna bile
getirmemiti. te yandan Troyekurov da ortaya attg bu davann kazanlmasnda ayn derecede
ilgisizlik gsteriyordu. nk Sabakin yarglar korkutarak, satn alarak ve yasalar enine
boyuna yorumlayarak onun adna hareket ediyor ve ugrayordu. Ksaca nasl olduysa oldu.
Dubrovski, 18** yl 9 ubatnda, Tegmen Dubrovski ile General Troyekurov arasnda ihtilafl olan
malikne hakkndaki mahkeme kararn dinlemek ve bu karar kabul edip etmedigini yaz ile
bildirmek zere * * ile mahkemesinde bulunmak iin ehir polisi eliyle bir agr ald. Dubrovski
hemen o gn ehre hareket etti. Troyekurov yolda ona yetiti. Birbirlerine gururla baktlar.
Dubrovski dmann yznde kin saan bir glmseme fark etti.
Andrey Gavrilovi ehre gelince bildik bir tccara indi ve onun evinde geceledi. Ertesi sabah da
ile mahkemesinin karsna kt. Ona aldr eden olmad. Arkasndan Kirila Petrovi geldi.
Ktipler ayaga kalktlar, kalemlerini kulaklarnn arkasna koydular. Mahkeme yeleri derin
sayglarla onu karladlar. Rtbesine, yana ve imanlgna sayg gstererek ona bir koltuk
gsterdiler. Kirila Petrovi ak kapnn agzna oturdu. Andrey Gavrilovi duvara yaslanm bir
halde ayakta duruyordu. Ortalg derin bir sessizlik kaplad. Zabt ktibi, nlayan bir sesle
mahkemenin kararn okumaya balad.
Su gtrmez bir hakka dayanarak sahiboldugumuz bir mlkten, Rusya'da nasl yoksun
klnabilecegimizi gsteren yollardan birini grenmekten herkesin holanacagn dndgmz
iin bu karar oldugu gibi yazyoruz:
K*** ile mahkemesi 18** yl ubatnda Troyekurov oglu Tuggeneral Kirila Petrovi'e ait olup
Dubrovski oglu Hassa Tegmeni Andrey Gavrilovi'in fuzuli olarak igal ettigi ** ilinin Kistenevka
kynde kin ** erkek nfusuyla, otlaklar ve tm van yoguyla ** desiyatin araziden ibaret iftlik
davasn inceledi: Ad geen Tuggeneral Troyekurov, geen 18**ylnn 9 hazirannda
mahkememize bavurarak l babas (sekizinci dereceden memur) Svari Troyekurov oglu
(Piyotr Yefimov)un genel valilik tara ktipligi ettigi sralarda, 17 ** ylnn 14 agustosunda, soylu
snfna mensup memurlardan Spitsn oglu Fadey Yegorov'dan yukarda ad ge
PUSKN__________________________________
en Kistenevka kynde kin iftligi, maliknesiyle, ** erkek nfusuyla, btn menkul ve
gayrimenkulleriyle, ekilip biilmeye elverili ve elverisiz arazisiyle, ormanyla, otlaklaryla, dere
zerindeki dalyanyla, iftlik binasyla, hulasa Spitsin oglu Fadey Yegorov'a babas Spitsin oglu
Yegor Terentiyev'den miras olarak kalan tm var yoguyla 2500 rubleye satn alndgn ve bu
temlik ileminin ayn gnde ilgili makamlarca tescil olundugunu, babasnn o zaman, agustosun
26 snda K ** ile mahkemesi kararyla yeni mlkne tasarruf ettigini ve sonra da 27 ** yl
eyllnn 6 snda eceliyle ldgn, halbuki iddia sahibi Tuggeneral Troyekurov 17 ** ylndan
itibaren, hemen hemen kklgnden beri, askeri grevde ve daha ziyade yabanc
memleketlerde seferde bulundugundan, gerek babasnn lmnden, gerek kendisine kalan
servetten haberi olamadgn; fakat imdi, askeri vazifesinden istifa ederek ** ve ** illeriyle K **, P
**, R ** ilelerinde ve eitli kylerde bulunan ve top yekn 3000 ba erkek nfusu da iine alan
emlakine el koyunca, yukarda ad geen Kistenevka Kynn hibir hakka dayanmadan iindeki
btn varlgyla, Hassa Tegmeni Andrey Gavrilovi Dubrovski tarafndan fuzuli olarak igal edilmi
oldugunu grdgn beyan ve ifade ederek ibu iftligin, eski sahibi Spitsn tarafndan babasna
verilen iliik tapu senetlerine dayanarak, Dubrovski'nin fuzuli igalinden kurtarlarak aidiyeti
cihetiyle iddia sahibine, yani Troyekurov'a geri verilmesine ve Dubrovski'nin ad geen iftlikten
haksz olarak elde ettigi gelirin de, kendisine dettirilmesine karar verilmesini talebetmitir.
"Bu hususta J** Zemstvo mahkemesinin yaptg soruturma sonucunda: Ad geen ihtilafl iftligin
bugnk sahibi Hassa Tegmeni Dubrovski sorgu yargcna verdigi ifadede, her ne kadar, u kadar
can nfusuyla, toprak ve her trl varlgyla ad geen Kistenvka kyndeki emlakin babas topu
Astegmeni Dubrovski oglu Gavril Yevgrafov'un lmnden sonra miras olarak kendisine kaldgn,
ibu terekenin168
DUBROVSK
ise babasna, ilkin genel valilik tara ktiplerinden, sonralar sekizinci derece memurlardan
Troyekurov tarafndan 17 ** yl 30 agustosunda ** ile mahkemesi huzurunda, fahr mavir
Sobolev oglu Grigori Vasifyev'e verilen veklete dayanlarak ad geen Sobolev tarafndan
satldgn ve aradaki anlama geregince kararlatrlan 3200 rubleyi babasndan tamamen
aldktan sonra, Troyekurov, vekili bulunan Sobolev'den tapu senetlerini Dubrovski'nin babasna
vermesini talebettigini, yine ayn vekletname hkmlerine gre paray tamamen dedigi takdirde
kesin tapu senetlerini kartncaya kadar bu emlaka, gerek sahip sfatyla el koyabilecegini,
gerek bu mal satan Troyekurov 'un, gerekse nc bir kiinin ilerde bu emlak zerinde hibir
iddia ve mdahalede bulunamayacagn beyan etmi ise de o zaman Andrey Dubrovski kk
oldugu iin bu emlaka ait tapu senetlerinin nerede ve hangi tarihte babasna verilmi olduklarn
bilmedigini, babasnn lmnden sonra da bu tapu senetlerini bulamadgn, bununla beraber, 17
** ylnda evlerinden kan ve ky halknca da bilinen yangn srasnda diger evrak ile beraber bu
tapu senedinin de yanm olmasnn mmkn oldugunu ve fakat mezkr emlakin Troyekurov veya
vekili Sobolev tarafndan satldg tarihten, yani 17 ** ylndan ve babasnn lm yl olan 17 **
ylndan bugne kadar da Dubrovski ailesinin aralksz ve ekimesiz olarak tasarrufunda
kaldgna 52 kiiden ibaret bulunan ky halknn tanklk edebilecegini beyan etmi ve huzurda
yemin, ettirilerek dinlenen tanklar, hatrladklarna gre, Dubrovski'lerin, ad geen ihtilafl emlaka,
takriben 70 yl nce hadisesiz tasarruf ettiklerini, fakat bu tasarrufun nasl bir hukuki ileme
dayandgn bilmediklerini ve bu emlakin ilk alcs olan eski genel valilik tara ktiplerinden Piyotr
Troyekurov 'un mezkr emlaka herhangi bir tarihte malik olup olmadgn hatrlamadklarn
sylemiler ve ilave olarak Dubrovski'ye ait evin, kan bir gece yangn srasnda 30 yl nce
yandgn, ihtilafl mlkn ylda ortala
PUSKN
169
ma olarak 2000 ruble irat getirmekte oldugunu ifade ve be170
DUBROVSK
ve ayn senet muhteviyatndan anlaldgna gre bu alm satm ileminin ayn yl iinde ** ile
mahkemesince tescil klnm bulunmasna, ve her ne kadar ad geen mlkn, babas Gavril
Dubrovski'ye satlmas iin mteveffa Troyekurov tarafndan Sobolev'e verilen vekletname
Hassa Tegmeni Andrey Dubrovski tarafndan mahkemeye gsterilmi ise de, bu eit
vekletnamelerle gayrimenkulun satn kabul etmek yle dursun, bunlar bakasnn geici
tasarrufuna vermek bile kararname geregince yasak olmasna ve halen bu vekletnamenin,
mvekkilin lmyle hibir hukuki degeri bulunmamasna ve byle bir alm satm ileminin nerede
ve ne zaman getigine dair soruturmann baladg 18** tarihinden bugne kadar davalnn sarih
bir belge gsterememesine binaen mahkeme, gsterilen tapu senetlerine dayanarak ad geen
maliknenin imdiki durumuyla, u kadar nfus, toprak ve diger gayrimenkulleriyle Tuggeneral
Troyekurov'a ait oldugunu kabul ve bu mlkn Hassa Tegmeni Dubrovski'nin fuzuli igalinden
kurtarlarak vrisi bulunan Troyekurov'a geri verilmesine ve fakat davalnn mezkr mlk fuzulen
igali srasnda elde ettigi intifann geri verilmesi hakkndaki davac talebine gelince, mahkeme
bunun da geregini dnerek: Her ne kadar bu husustaki kanunlar, bakasna ait bir mlkn
etrafna it evrilmesi ve ekilip biilmesi halinde, asl sahibinin her hangi bir ikyeti zerine, bu
arazi ve emlakin btn tesis ve meyveleriyle sahibine geri verilmesini emretrnekte ise de, gerek
mezkr emlakin Dubrovski'nin elinde kaldg mddete ekimesiz ve aralksz tasarruf edildiginin
tanklarn tanklklaryla anlalmas, gerek davac Troyekurov'un bugne kadar herhangi bir iddia
ve talepte bulunmamas, bu defa da mlkn aynen ve tamamen kendisine iadesine karar verilmi
olmas dolaysyla davalnn intifa hakkndaki isteginin reddine temyiz yollan ak olmak zere
karar verildi."
Zabt ktibi sustu. Yarg ayaga kalkt ve yerlere kadar egilerek okunan karar imzalamas iin
Troyekurov'u
PUSKN________________________________________171
davet etti. Muzaffer Troyekurov yargcn elinden kalemi alarak mahkemenin karar altna bunu
tmyle kabul ettigine dair imzasn att.
Sra Dubrovski'ye gelmiti. Zabt ktibi karan ona da uzatt. Fakat Dubrovski ban egerek
hareketsiz bir hal ald.
Zabt ktibi, ya karan tmyle kabul ettigini, ya da hakl olduguna dair vicdani bir kanaati varsa,
yasal sresi iinde ilgili makamlarda temyiz etmek zere kabul etmedigini bildirir bir imza atmas
hakkndaki davetini tekrarlad. Dubrovski susuyordu... Birdenbire ban kaldrd, gzleri
kvlcmland, ayagn yere vurdu ve zabt ktibini yle bir iddetle itti ki, adam yere yuvarland,
mrekkep hokkasn kaptg gibi yargca frlatt. Ortalg bir dehet kaplad:
Nasl, diye bagrd, Allah'n tapnagna saygszlk, ha! defolun itler!
Sonra Kirila Petrovi'e dnerek:
Kpekilerin, kpekleri kiliseye sokmas iitilmi bir ey midir, ekselans? Kpekler kilisenin
iinde kouuyor. Yok artk, sizin haddinizi bildirecegim.
Grlty duyan muhafzlar kotular ve Dubrovski'yi zorla tutabildiler. Sonra dar karp kzaga
bindirdiler. Bunlarn arkasndan da, ardnda btn mahkeme yeleri oldugu halde Troyekurov
kt. Dubrovski'nin bu beklenmedik deliligi Troyekurov'un sinirine pek dokunmu ve btn
neesini karmt. Troyekurov'dan minnettarlk bekleyen mahkeme yeleri, onun en kk bir
iltifatn bile elde etmediler. Troyekurov hemen o gn Pokrovskoye'ye hareket etti. Dubrovski ise
bu arada yatakta yatyordu. Bir talih eseri olarak tmyle cahil olmayan ile doktoru, ondan kan
alm, slk yaptrm ve kantarit bcekleri uygulamt. Hasta akama dogru biraz iyileti ve
akl bana geldi. Ertesi gn onu hemen hemen artk kendi mal olmayan Kistenevka'ya
gtrdler.

Aradan bir sre gemi, fakat zavall Dubrovski'nin saglg hl dzelememiti. Geri delilik
nbetleri bir daha tekrarlanmamt, ama kuvveti gzle grlecek kadar azalmaktayd. Eski ilerini
unutuyor, odasndan pek seyrek kyor, gnlerce dncelere dalyordu. Bir zamanlar oglunu
bytm olan iyi yrekli ihtiyar Yegorovna, imdi de Dubrovski'nin dads olmutu. Bir ocuga
bakar gibi ona bakyor, yemek ve uyku zamanlarn ona anmsatyor, yemegini yediriyor ve onu
yatryordu. Andrey Gavrilovi sessizce ona boyun egiyor, ondan baka kimse ile grmyordu.
lerini, iftlige ait verilecek emirleri dnecek halde degildi. Yegorovna btn bu olup bitenleri, o
zamanlar Petersburg'da bulunan ve Hassa piyade alaylarndan birinde hizmet etmekte olan gen
Dubrovski'ye bildirmek geregini duydu. Bylece masraf defterinden bir yaprak kopararak
Kistenevka'nn biricik okur yazar olan a Hariton'a bir mektup yazdrd, hemen o gn postaya
atlmak zere ehre gnderdi.
Artk okurlarmz, hikyemizin balca kiisi ile tantrmak zaman geldi sanrz.
Vladimir Dubrovski, askeri lisede okumu ve Hassa Astegmeni olarak okuldan kmt. Babas
ona rahat bir yaay saglamak iin hibir fedakrlktan kanmyordu. Delikanl evinden,
umdugundan da ok yardm gryordu. Ak elli ve n dkn olan gen Dubrovski, lks bir
yaay sryordu. Kumar oynuyor, yoksul genlerin bir d olan zengin bir kzla evlenecegini
tahmin ederek gelecegi dnmeksizin borca giriyordu.
PUSKN_________________________________________________
Bir akam birka subay, gen Dubrovski'nin evinde, divanlara uzanm, kehribar agzlklarla
sigara itikleri bir srada uag Gria, Dubrovski'ye bir mektup uzatt. Mektubun zerindeki yaz ile
mhr delikanly artt. Mektubu abucak at ve unlar okudu:
"Efendimiz Vladimir Andreyevi, ben ihtiyar dadn, babacgnn saglk durumunu sana bildirmeye
karar verdim. Babann hali ok kt. Bazen abuk sabuk konuuyor ve btn gn aptal bir ocuk
gibi oturup duruyor. lm Allahn emri, buraya gel benim ahin oglum, sana Pesonnoye'ye
araba da gndeririz. Duydugumuza gre ile mahkemesi buraya gelip bizi Kirila Petrovi
Troyekurov'un emrine verecekmi. nk, gya biz onun malymz. Halbuki biz oldum olas
sizin malnzz! Onun oldugumuzu hibir zaman duymadk. Sen Petersburg'da oldugun iin bunu
ar babamza arz edebilirsin. O bizim hakkmz ignetmez. Senin sadk klen, dadn.
Arina Yegorovna Buzreva"
Oglum Gria'ya hayr dualar ederim. Sana iyi bakyor mu? te ikinci haftadr burada yagmur
yagyor. oban Rodya, Nikola gnnde ld."
Vladimir Dubrovski, bu olduka anlamsz satrlar byk bir heyecanla birka sefer st ste
okudu. Daha kkken annesini kaybetmiti. Babasn hemen hemen bilmedigi bir agda, sekiz
yandayken Petersburg'a getirilmiti. Ama btn bunlara karn romantik bir ilgi ile babasna
baglyd. Aile hayatnn sesiz sevinlerinden zevk almaya frsat bulamadg oranda bu hayata olan
sevgisi de artmt. Babasn kaybetmek dncesi bir agrlk gibi yregine kyor, dadsnn
mektubundan anlayabildigi zavall hastann hali ise tylerini rpertiyordu. cra bir kyde, aptal bir
kocakar ile iftlik halknn eline kalm babasnn, birtakm felaketlerin tehdidi altnda
bulundugunu, yardmsz bir halde maddi ve ruhi birtakm aclar iinde snp gitmekte174
DUBROVSK
oldugunu gznn nne getiriyordu. Vladimir bu canice ihmalinden tr kendini suluyordu.
Babasndan uzun zamandr hibir haber alamam, ama onu gezilerde, ya da iftlik ilerine
dalm varsayarak haber almay hatrna bile getirmemiti.
Babasnn yanna gitmeye, hatta babasnn saglk durumu orada bulunmasn gerektiriyorsa, istifa
etmeye bile karar verdi. Gen Dubrovski'nin zntsn sezen arkadalar kalkp gittiler. Yalnz
bana kalan Vladimir, izin vermeleri iin bir dileke yazd, piposunu yakt ve derin dncelere
dald.
Hemen o gn izin almak iin giriimlerde bulundu. ki gn sonra da yannda sadk uag Gria
oldugu halde posta arabasyla yola kt.
***
Vladimir Andreyevi, Kistenevka'ya sapmak zorunda bulundugu posta menziline yaklayordu.
Yregi ac bir nsezi ile dolu idi. Babasn sag bulamayacagndan korkuyordu. Kyde kendisini
bekleyen yaay tarzn: sszlg, tenhalg, yoksullugu, hi anlamadg birtakm iler peinden
komay gznde canlandryordu. Posta menziline gelince, menzil amirinin yanna girdi ve ondan
bo beygir istedi. Menzil amiri gen Dubrovski'nin nereye gidecegini grendikten sonra,
Kistenevka'dan gnderilen arabann drt gnden beri kendisini beklemekte oldugunu haber verdi.
ok gemeden Vladimir Andreyevi'in yanna, bir zamanlar onu tavlada gezdiren ve tayna
bakan, ihtiyar arabac Anton geldi. Dubrovski'yi grnce Anton'un gzleri yaard. Yerlere kadar
egilerek ihtiyar efendisinin henz sag oldugunu bildirdi ve atlar arabaya komaya gitti. Vladimir
Andreyevi kendisine nerilen edilen kahvalty geri evirerek acele yola kmak istedi. Anton onu
kestirme yollardan gtrd. Aralarnda yle bir konuma balad:
PUSKN
Kuzum Anton, babamla Troyekurov arasnda neler getigini bana anlatsana!
Neler getigini Allah bilir. Vladimir Andreyevi! Duydugumuza gre efendimizle Kirila Petrovi
arasnda bir anlamazlk km. Geri Kirila Petrovi ok kez kendi bana buyruk olmakla
birlikte, bu kez babanz mahkemeye vermi. Her ne kadar efendilerin iine karmak bizim gibi
klelerin haddi degilse de, babanz, Kirila Petrovi'e kar gelmeyecekti... Kam ile aga yklr
m?
Anlalan bu Kirila Petrovi oralarda istedigini yapyor?
Pek tabii, efendimiz... Yargca metelik bile verdigi yok... Emniyet amiri avcunun iinde...
Derebeyleri sayglarn sunmak iin ayagna kadar geliyorlar... Sizin anlayacagnz, varsa pulun,
herkes kulun!
iftligimizi elimizden aldg dogru mu?
Ah efendicigim, biz de byle duyduk. Geenlerde Pokrovskoye kynn zangocu bizim muhtarn
vaftiz treninde: "Artk aylak aylak gezdiginiz yeter, demi. Kirila Petrovi gelip sizi emri altna
alacak!" demirci Mikita da ona demi ki: "Brak Saveli, hemehrini zme, konuklarn keyfini
karma! Kirila Petrovi kendi bana buyruk, Andrey Gavrilovi de kendi bana... Bizse hepimiz,
Allah'n ve arn kullaryz!" Elalemin agzna kilit vuramazsn ya!
Demek ki siz Troyekurov'un emri altna girmek istemiyorsunuz?
Kirila Petrovi'in emri altna girmek mi? Allah yazdysa bozsun! Onun kendi adamlar bile inim
inim inliyor, eline yabanclar derse, derilerini yzmek yle dursun, etlerini bile para para
dograr. Hemen Allah Andrey Gavrilovi'e uzun mrler versin! Yok eger Allah onu aramzdan
ekip alrsa, o zaman da senden bakas bize gerekli degil, velinimetimiz efendimiz! Sen bizi
kimselere verme, biz sana arka karz.176
DUBROVSK
Anton bu szlerden sonra kamsn aklatt, dizginleri ekti, beygirler drtnala kalktlar.
htiyar arabacsnn bagllgndan pek memnun olan Dubrovski sustu ve dnceye dald. Bir
saatten fazla bir zaman gemiti. Birdenbire Gria'nn: te Pokrovskoye! haykryla kendisine
geldi. Dubrovski ban kaldrd. Geni bir gl boyunca gidiyorlard. Bu glden kan bir rmak,
ilerde, tepelerin arasnda, kvrntlar yaparak akyordu. Bu tepelerden birinin zerinde, sk ve yeil
bir koruluga yukardan bakan bir yerde, byk bir ta binann yeil dam ile kulesi grnyordu.
Bir baka tepede ise, be kubbeli bir kilise ile eski bir an kulesi gze arpyordu. Tepelerin
eteklerine sebze baheleriyle ve kuyularyla ky evleri serpilmiti. Dubrovski bu yerleri tamd. te
bu tepecikte kendisinden iki ya kk ve daha o zaman ok gzel olacag belli olan kk Maa
Troyekurov ile oynadgn hatrlad. Anton'dan kza dair bilgi almak istedi ama, sebebini bilmedigi
bir sklganlk onu bundan vazgeirdi.
Troyekurov'un evine yaklatklar zaman, bahenin agalar arasnda kmldayan beyaz bir elbise
grd. Bu srada Anton beygirleri kamlad ve gerek ky, gerek ehir arabaclarnda ortaklaa
yaayan bir gelenege uyarak kprden ve kyn yanndan son sratle geti. Kyden knca bir
tepeyi trmandlar. Vladimir, kayn agac korulugunu, solda aklk bir yerde de krmz daml
kuruni bir ev grd: Yregi arpmaya balad. nnde, Kistenevka ky ile babasnn
gsterisiz evi belirdi.
On dakika sonra avluya girdiler. Delikanl anlatlmas zor bir heyecanla etrafn gzden geirdi. On
iki yldr yurdunu grmemiti. Kendi zamannda itlerin etrafna yeni dikilmi olan kayn fidanlar,
imdi dall budakl kocaman birer aga olmutu. Bu avluda bir zamanlar, dikkatle sprlm
geni bir yolla ayrlan dzgn ieklik vard. Simdi buras, ayag kstekli bir beygirin otladg
biilmemi bir ayr halini almt. Kpekler havlayacak oldular, ama An
PUSKN
177
ton'u tanyarak sustular ve tyl kuyruklarn salladlar. iftlik halk izbelerden dar dkld,
grltl bir biimde sevinlerini belli ederek gen beylerinin etrafn ald. Delikanl, kendisini
candan karlayan bu kalabalgn arasndan zorlukla bir yol bularak kendini khne merdivenlere
att. Yegorovna onu koridorda karlad ve aglayarak boynuna sarld. Delikanl bu iyi yrekli
ihtiyar kadn ggsne bastrarak:
Gnaydn dad, babamdan ne haber? diye sordu. Kendisi nerede? Saglg nasl?
Tam bu dakikada, banda kalpak, srtnda hrka, uzun boylu, uuk benizli zayf bir ihtiyar, zorlukla
ayaklarn sryerek salona girdi. Zayf bir sesle:
Gnaydn Volodka, dedi. Vladimir hararetle babasn kucaklad.
Sevin, hastann zerinde ok gl bir etki yapt, adamcagzn derman kesildi, ayaklar bkld,
oglu tutmasayd, az daha decekti. Yegorovna:
Yatagnzdan niin kalktnz? diye sylendi. Ayakta duracak hali yok, gene de herkesin yaptgn
yapmak istiyor.
htiyar yatak odasna gtrdler. Oglu ile konumaya abalad, ama kafasnda dnceler
karyor, szlerini bir trl baglayamyordu. Sustu ve dald. Babasnn bu hali Vladimir'i ok
artt. Babasnn yatak odasna yerleti ve babasyla babaa brakmalarn rica etti. Ev halk
onun bu istegine boyun egdi. Bu kez de onlar Gria'ya bavurarak onu uak odasna gtrdler,
kyl usulnce her trl ikramlarda bulundular ve bin bir eit sorularla ban agrttlar.V
Bir zamanlar yemeklerle dolu olan yemek masasnda imdi tabut var.
Gen Dubrovski, geliinden birka gn sonra ileri ele almak istedi, ama babas ona gerekli
aklamalarda bulunacak bir durumda degildi. htiyar Dubrovski'nin gvenilir bir adam da yoktu.
Delikanl babasnn kgtlarn gzden geirirken, yalnz yargcn yazdg ilk mektupla babasnn
buna verdigi karlgn taslagn buldu. Bunlardan dava hakknda ak bir fikir edinemedi. Bu ite
hakl olduklarna gvenerek sonucu beklemeye balad.
Bu arada Andrey Gavrilovi'in saglk durumu saatten saate ktleiyordu. Vladimir babasnn
yaknda lecegini hissediyor ve tmyle ocuklaan ihtiyarn yanndan bir dakika bile
ayrlmyordu.
Yine bu arada, verilen sre dolmu, temyize bavurulmamt. Kistenevka artk Troyekurov'un
eline geiyordu. Sabakin sayg ve tebriklerini sunmak, te yandan yeni ele geirilen malikneye
ne zaman el koymak niyetinde oldugunu sormak ve bunu kendisinin mi yapacagn, yoksa bir
bakasna m veklet verecegini grenmek maksadyla Troyekurov'a gelmiti. Kirila Petrovi
ard. Yaradltan a gzl bir adam degildi. alma istegi onu ar davranlara srklemiti.
Vicdan azab ekiyordu. Dmannn, eski genlik arkadann, ne durumda oldugunu biliyor,
kazandg zafer gnlne bir ferahlk vermiyordu. Kfretmek iin
PUSKN_____________________________________
bir bahane arayarak Sabakin'e korkun bir bakla bakt. Fakat bunun iin yeter bir neden
bulamaynca, fkeyle: Defol! diye bagrd, o senin bilecegin i degil! Sabakin, Troyekurov'un
keyfi yerinde olmadgn grnce onu saygyla selamlad ve oradan acele savutu. Bir bana
kalan Kirila Petrovi bir aag bir yukar dolamaya ve daima ok dnceli ve heyecanl
oldugunu gsteren, zafer yldrmlar grleyiniz! arksn slkla almaya balad.
Sonra yar arabasn komalarn emretti. Kalnca giyindi (artk eyll sonlaryd), arabay kendisi
kullanarak avludan kt.
ok gemeden Andrey Gavrilovi'in evcigini grd, ruhunu elimeli birtakm duygular kaplad.
Tatmin edilmi intikam duygusuyla bakasna hkmetmek hrs, daha soylu duygulan bir dereceye
kadar boguyordu. Ama en sonunda soylu duygular stn geldi. Kirila Petrovi eski komusuyla
barmaya, maln mlkn geri vermekle aralarndaki kavgann izini bile yok etmeye karar verdi.
Bu iyi niyetlerle ruhunu hafiflettikten sonra arabasn hzla komusunun kkne dogru srd ve
dogruca avluya girdi.
Hasta bu srada yatak odasnn penceresinde oturmaktayd. Kirila Petrovi'i tand. Yznde
korkun bir tela ve aknlk belirdi. O korkun ehreyi erguvani bir kzllk kaplad. Anlalmaz
birka hece mrldand. iftlik hesaplarn gzden geirmekte olan oglu ban kaldrd. Babasnn
halini grnce ard. Hasta, fke ve dehet iinde, parmagyla avluyu gsteriyordu. Koltuktan
kalkmaya alarak, acele acele hrkasnn eteklerini topluyordu. Dogruldu ve birdenbire yere
ykld. Oglu ona dogru atld. htiyar soluk almadan duygusuz yatyordu, inme inmiti. Vladimir:
abuk, abuk; ehre doktor getirmeye koun! diye bagrd.
Bu srada ieri giren hizmeti:
Kirila Petrovi sizi soruyor, dedi.180
DUBROVSK
Vladimir ona korkun bir bakla bakt:
Kirila Petrovi'e syle, dedi, ben onu kap dar attrmadan abuk buradan defolup gitsin! Haydi
mar!
Hizmeti, efendisinin emrini yerine getirmek iin sevinle kotu. Yegorovna ellerini birbirine
vurarak aglamakl bir sesle:
Velinimetimiz, kendini mahvedeceksin, diye bagrd. Kirila Petrovi bizi iy iy yer!
Vladimir fke ile:
Dad sus! diye bagrd. Doktor getirmek zere imdi Anton'u ehre kotur!
Yegorovna dar kt. Antrede kimsecikler yoktu. Btn ev halk Kirila Petrovi'i grmek iin
avluya komutu. htiyar kadn merdiven bana kt ve gen Dubrovski adna yant veren
hizmetinin szlerini duydu. Kirila Petrovi arabada oturdugu yerden kalkmadan onu dinledi.
Yz, geceden daha karanlk bir hal ald. Kmser bir glle glmsedi; iftlik halkn,
korkutucu bir bakla szd ye arabasnn agr agr avlu boyunca srd. Az nce Andrey
Gavrilovi'in oturmakta oldugu kk pencereye bir gz att. Ama imdi orada kimsecikler yoktu.
Dad, gen Dubrovski'nin emrini unutmu, merdiven banda duruyordu.
iftlik halk bu olay grlt ile konuuyordu. Birdenbire aralarnda Vladimir grnverdi ve kesik
kesik:
Doktoru agrmaya gerek yok, dedi. Babam ld.
Ortalk kart. iftlik halk ihtiyar beylerinin odasna kotu. l, Vladimir'in kendisini yatrdg bir
kanepenin stndeydi. Sag eli yere kadar sarkmt; ba, ggs zerine dmt. Henz
sogumam, ama lmle bozulmu olan bu vcutta hayatn eseri bile yoktu. Yegorovna feryada
balad, hizmetiler artk kedi ilgilerine braklm olan lnn etrafn evirdiler. Onu ykayp, daha
1797 ylnda dikilmi olan niformasn giydirdiler ve yllarca kendisine hizmet ettikleri masann
stne yatrdlar.
Cenaze treni nc gn yapld. Zavall ihtiyarn ls kefene sarlm ve mumlarla evrilmi
oldugu halde masann stne yatrlmt. Yemek salonu iftlik halkyla dopdoluydu. Cenazeyi
gtrmeye hazrlanyorlard. Vladimir ve hizmeti tabutu kaldrdlar. Papaz nden yrd.
Zango ilahiler okuyarak, onun arkasndan gidiyordu. Kistenevka'nn sahibi, son kez evinin
eiginden geti. Tabutu koruluktan geirdiler. Kilise, korulugun arkasndayd. Hava ak ve
soguktu. Sonbahar yapraklar agalardan dklyordu.
Koruluktan kanca Kistenevka kynn tahta kilisesini ve yal hlamur agalarnn
glgelendirdigi mezarlg grdler. Vladimir'in annesi bu mezarlkta gmlyd. Bu mezarn
yanna dn taze bir ukur kazlmt.
Kilise, efendilerine son sayg borlarn demek zere gelmi olan Kistenevka kylleriyle
doluydu.
Gen Dubrovski, koro yerinde durdu. Ne aglyor, ne de dua ediyordu. Ama yz korkuntu. Din
tren bitti. l ile ilk vedalaan Vladimir oldu. Btn iftlik halk onu izledi. Tabutun kapagn
getirip ivilediler. Kadnlar yksek sesle aglyorlard. Mujikler, yumruklaryla sk sk gz yalarn
siliyorlard. Vladimir ve yine o hizmeti arkalarnda btn ky halk oldugu halde tabutu
mezarlga gtrdler, mezara indirdiler. Orada bulunanlarn hepsi mezara birer avu toprak attlar.
ukuru rttler, selamladlar ve dagldlar. Vladimir herkesten nce davranarak hzla uzaklat ve
Kistenevka korulugu iinde kayboldu.182
DUBROVSK
Yegorovna, gen Dubrovski'nin cenaze yemeginde bulunmak niyetinde olmadgn syleyerek,
onun adna papaz ve kilise adamlarn yemege davet etti. Bylece, Baba Anton, kars Fedotovna
ve zango, Yegorovna ile lnn iyiliginden ve grne gre mirassn bekleyen sonutan sz
ederek (Troyekurov'un gelii ve ona gsterilen kabul tarz btn blgede duyulmutu. Ora
politikaclar bunun nemli sonular doguracagn tahmin ediyorlard), derebeyi kkne yaya
yollandlar. Papazn karas:
Ne yazd ise o olacak, ama Vladimir Andreyevi, efendimiz olmazsa yazk olacak, dedi. Diyecek
yok dogrusu, aslan adam.
Yegorovna onun szn keserek:
O olmayp da bizim efendimiz kim olacak? dedi. Kirila Petrovi bouna yrtnyor, bu sefer gz
pek bir adama att. Sahin oglum kendini savunmasn bilir, inallah koruyucusu da onu brakmaz!
Gria'cgm: "Bas bakalm ihtiyar omar! Defol dar!" diye bagrdg zaman o magrur Kirila
Petrovi nasl da kuyrugunu ksmt.
Zango:
Aman Yegorovna'cgm, dedi. Gria'nn dili nasl vard da bunlar syledi? Ben Kirila Petrovi'e
yan bakmadansa bapapaza kfretmeye oktan razym. Onu grr grmez insan bir korkudur
alyor, dizlerinin bag zlyor, beli yle bir kamburlayor, yle bir kamburlayor ki...
Papaz:
Bo eyler, dedi. Bir gn gelip Kirila Petrovi da Andrey Gavrilovi gibi lmeyecek mi? Ama
cenaze treni daha zengin, cenazeye gelenler daha ok olacaklarm, hepsi Allahn indinde bir
degil mi?
Ah babacgm, biz de btn evreyi agrmak istemitik ama, Vladimir Andreyevi arzu etmedi.
ok kr her eyimiz bol, ikram edebiliriz. Mademki kimsecikler yok, bari sizleri iyice
agrlayaym, aziz konuklarmz!
Bu tatl vaat ve gzel bir zyafete konmak umudu, konuanlarn admlarn sklatrmalarna
neden oldu. Saglkla kke geldiler, sofra hazrlanmt. Konuklara votka ikram
nuanlarn admlarn sklatrmalarna neden oldu. Saglkla kke geldiler, sofra hazrlanmt.
Konuklara votka cram
edildi..
Bu srada Vladimir agalarn en sk yerlerine dogru ilerliyor, hareket ve yorgunlukla ruhundaki
acy bogmaya alyordu. Yollar ayrdetmeksizin yryor, agalarn dallan budaklan adm
banda tesine berisine taklarak onu trmalyor, ayaklar boyuna amurlara batyor o hibir eyin
farknda olmuyordu. En sonunda drt bir yan agalarla evrili bir vadiye geldi. Sonbaharn
yapraklarn dktg agalarn arasnda bir derecik, kvrlarak sessizce akyordu. Vladimir durdu,
soguk imenlere oturdu. Birbirinden kara birtakm dnceler kafasna saldrd. Yalnzlgn
iddetle hissetti. Gelecegi korkun bulutlarla kaplyd. Troyekurov'la olan dmanlg yeni
felaketler vadediyordu. Byk olmayan serveti yabanc ellere geebilirdi; bu takdirde kendisini
sefalet bekliyordu. Sararm birka yaprag srkleyip gtren derenin sessiz akna bakarak
bulundugu yerde uzunca bir sre hareketsiz oturdu. Derenin ak ile hayatn ak arasndaki bu
gerek ve dogal benzerlik, gzleri nnde btn gcyle canland. Nihayet havann kararmaya
baladgn fark etti. Ayaga kalkt, eve giden yolu aramaya koyuldu. Ama kendisini dosdogru
evinin kapsna karan patikay buluncaya kadar bilmedigi ormann iinde daha uzun bir sre
serseri serseri dolat.
Yolda Dubrovski'nin karsna maiyetiyle beraber papaz kt. Delikanl, bunun bir ugursuzluk
belirtisi oldugunu dnd. Elinde olmayarak bir kenara ekildi ve agalarn arkasna sakland.
Onlar Dubrovski'yi grmediler. Yanndan geerlerken, aralarnda ateli ateli konuuyorlard.
Papaz karsna:
Ktlkten ka, iyilik yap, diyordu. Artk bizim burada kalmamz iin neden yok!184
DUBROVSK
Papazn kars yant olarak bir eyler syledi ama Vla, dimir bunu iitmedi.
Biraz daha yaklanca bir insan kalabalg grd; kyller ve iftlik halk evin avlusuna
dolmulard. Vladimir uzaktan mthi bir grlt ve konumalar duydu. Ahrn nnde iki troyka
duruyordu. Merdiven banda niformal, yabanc birka adam durmu, grne gre bir eyler
tartyorlard. Kendisini karlamaya koan Anton'a fkeli fkeli sordu:
Bu ne demek? Bunlar da kim oluyor? Ne istiyorlar? htiyar soluyarak:
Ah babamz Vladimir Andreyevi, mahkeme geldi. Bizi Troyekurov'a veriyorlar. Bizleri senin
ltfundan yoksun ediyorlar.
Vladimir ban egdi. Adamlar, mutsuz efendilerinin etrafn evirdiler. Ellerini perek
bagryorlard:
Sen bizim babamzsn: Biz senden baka efendi istemeyiz! Sen emret, biz mahkemenin
hakkndan geliriz! lrz de teslim olmayz!
Vladimir onlara bakyor ve garip birtakm duygularn etkisi altnda heyecanlar geiriyordu.
Nihayet onlara:
Siz uslu durun, dedi, ben memurlarla konuurum! Kalabalgn iinden:
Konu babacgm, konu, diye bagrdlar, melunlar insafa getir!
Vladimir memurlara yaklat. Sabakin, banda kasket, ellerini kalasna dayam, gururla
etrafna bakyordu. Uzun boylu, iman, krmz suratl, bykl, elli yalarnda bir kii olan e
emniyet amiri, Dubrovski'nin yaklatgn grnce ksrd ve ksk bir sesle:
te byle, dedi, az nce syledigim eyleri size tekrarlyorum: le Mahkemesinin karar
geregince bundan byle Kirila Petrovi Troyekurov'a ait bulunuyorsunuz! Bay
PUSKlN___________________________________________________________
Sabakin burada onun temsilcisidir. Her ne emrederse ona boyun eginiz! Siz kadnlar, onu
bilhassa seviniz ve ona sayg gsteriniz! O size pek dkndr!
Bu ince nkte zerine emniyet amiri bir kahkaha att. Sabakin'le teki yeler de onu taklit ettiler.
Vladimir fkesinden kpryordu. Zoraki bir sogukkanllkla neeli emniyet amirine sordu:
Bunun ne demek oldugunu anlamama izin verir misiniz?
Kurnaz memur:
Bu u demektir ki, biz burasn Kirila Petrovi Troyekurov'un mlkiyetine geirmeye, iliigi
kalmayanlarn da iyilik ve tatllkla buradan defolup gitmelerini ricaya geldik.
Fakat zannediyorum ki siz, kyllerimden nce bana bavurabilir ve derebeyinden, haklarndan
vazgemesini isteyebilirdiniz?
Sabakin kstah bir bakla:
Fakat sen kim oluyorsun? dedi. Burann eski derebeyi Dubrovski oglu Andrey Gavrilov allann
emriyle ld. Biz sizi tanmyoruz, tanmak da istemiyoruz.
Kalabalktan bir ses:
Efendimiz, dedi, bizim gen beyimiz Vladimir Andre
yevi'tir.
Emniyet Amiri korkutucu bir sesle bagrd:
Agzn amak cesaretini gsteren kimmi bakaym? Hangi beyden, hangi Vladimir
Andreyevi'ten sz ediyorsunuz? Sizin beyiniz Kirila Petrovi Troyekurov'dur, iittiniz mi,
yarmalar?
Ayn ses:
Daha da neler! dedi.
Emniyet amiri:186
DUBROVSK
Fakat buna isyan derler, diye bagrd. Hey muhtar, buraya gel!
Muhtar ilerledi.
Benimle konumak cesaretini gsteren kimmi bakaym? abuk onu ara bul! Ben onu...
Muhtar kalabalga dnerek kimin konutugunu sordu. Ama kimse yant vermiyordu. ok
gemeden arka sralardan bir mrlt ykseldi, bu mrlt gittike kuvvetlenmeye balad ve be
dakika iinde korkun bir ugultu halini ald. Emniyet amiri sesini alaltt, onlar yattrmak istedi.
Fakat iftlik halk:
Onun suratna ne bakyoruz? diye bagrd. ocuklar, bunlar alaag edelim!
Kalabalk kmldad. Sabakin ve teki yeler acele , kendilerini koridora attlar ve arkalarndan
kapy srglediler. Ayn ses:
ocuklar, unlar baglayalm! diye bagrd. Kalabalk yklenmeye balad. Dubrovski:
Durun aptallar, diye haykrd. Nedir bu yaptgnz? Kendinizi de, beni de mahvediyorsunuz!
Evlerinize gidin, beni de rahat brakn! Korkmaynz, ar efendimiz merhametlidir, ben ona
yalvarrm, o bizim hakkmz korur. Biz hepimiz onun ocuklaryz! Siz ayaklanr, haydutluk
etmeye kalkarsanz ondan nasl koruyuculuk isteyebilirsiniz?
Gen Dubrovski'nin szleri, ahenkli sesi, heybetli grn istenilen etkiyi yapmt. iftlik halk
yatt ve dagld. Avlu boald. Mahkeme yeleri evin iinde oturuyorlard. Nihayet Sabakin
yavaa kapy at, merdiven bana kt ve insan klten reveranslarla ltufkr
himayelerinden dolay Dubrovski'ye teekkr etmeye koyuldu.
Vladimir onu kmseyerek dinledi ve yant vermedi. Yarg szne devam ederek:
PUSKN
zin verirseniz burada gecelemeye karar verdik, dedi. nk ortalk karard. Hem yolda
kylleriniz bize saldrabir. Konuk salonuna hi olmazsa biraz ot gndertmek ltfunu da bizden
esirgemeyin! Sabah olur olmaz evlerimize gideriz.
Dubrovski soguk bir eda ile:
Ne isterseniz onu yapnz, yantn verdi. Artk burann sahibi ben degilim.
Dubrovski bu szlerden sonra babasnn odasna ekildi ve arkasndan kapy srgledi.V
Dubrovski kendi kendine:
te byle, diye sylendi, artk her ey bitti. Daha bu sabah bir kem, bir lokma ekmegim vard.
Yarn sabah ise, dogdugum, babamn ldg bu evi, babamn lmne ve benim sefaletime
sebebolana brakmak zorunda kalacagm.
Gzleri annesinin portresine takld. Ressam, annesini parmaklga dayanm bir halde, beyaz bir
sabahlk iinde, banda bir gl ile canlandrmt. Vladimir: Bu portre de aile dmanmn eline
geecek, diye dnd. Belki de krk iskemlelerle beraber ambara atlacak, ya da kpekilerinin
bir alay konusu olarak sofaya aslacaktr. Annemin yatak odasna, babamn ldg odaya, kim
bilir belki de Troyekurov'un khyas veya harem dairesi yerleecektir! Hayr, hayr! Kovuldugum
u hazin ev ona da kalmasn!
Vladimir dilerini gcrdatt. Kafasnda korkun birtakm projeler doguyordu. Memurlarn sesi ona
kadar geliyordu. Onlar evin sahibiymi gibi davranarak kh unu, kh bunu istiyor ve gaml
dnceleri arasnda gen Dubrovski'nin sinirine dokunuyorlard. Nihayet her ey sustu.
Vladimir ekmece ve sandklar at. Rahmetli babasnn evrakn ayrmaya balad. Bunlarn
ogu iftlik hesaplarndan ve eitli ilerle ilgili mektuplardan ibaretti. Vladimir bunlar okumadan
yrtt. Bunlarn arasnda eline karmn mektuplar yazl bir paket geti. Vladimir byk bir
heyecanla bunlar incelemeye koyuldu. Bunlar T. sava zamannda yazlm ve Kistenevka
kynden orduya gnderil
PUSKN
189
misti. Annesi bu mektuplarnda sessiz yaayn, iftlik ilerini anlatyor, nezaketle ayrlktan
ikyet ediyor ve onu eve, iyi karsnn kollan arasna agryordu. Bu mektuplardan birinde kk
Vladimir'in saglk durumuyla ilgili zntlerini anlatyordu. Bir bakasnda ise oglunun erken filiz
veren yeteneklerine seviniyor, onu mutlu ve parlak bir gelecege aday gryordu. Vladimir kendini
okumaya vermi, dnyadaki her eyi unutmutu. Btn benligi ile kendini aile mutluluguna
kaptrdg iin vaktin nasl getigini fark etmemiti. Duvar saati on biri ald. Vladimir mektuplar
cebine koydu, mumu ald ve odadan kt. Memurlar salonda, yerde uyuyorlard. Masann
stnde boalttklar kadehler duruyor, kuvvetli bir rom kokusu btn oday dolduruyordu. Vladimir
nefretle bunlarn yanndan geerek antreye gitti. Kap kilitliydi. Anahtar bulamayan Vladimir
salona dnd. Anahtarlar masann zerinde duruyordu. Vladimir kapy at ve keye sinmi bir
adamla burun buruna geldi. Adamn elinde bir balta parlyordu. Mumu ona dogru tuttu. Vladimir
demirci Arhip'i tand:
Burada ne aryorsun? diye sordu. Arhip bir fslt ile yant verdi.
Ah Vladimir Andreyevi, siz misiniz? ok kr Allaha, iyi ki elinizde mum varm!
Vladimir akn akn ona bakyordu:
Buraya niye gizlendin?
Arhip kekeleyerek, yavaa yant verdi:
stedim ki... Sey... Herkesin evde olup olmadgn kontrol etmek istedim de...
Peki bu baltann ii ne?
Baltann ii mi ne? Gece baltasz klr m hi? Bu memurlar yle kt adamlar ki... dikkat etmek
gerek.
Sen sarhosun, baltay brak da git uyu!
Ben mi sarhoum? Allah ahidim olsun ki Vladimir Andreyevi agzma bir damla bile koymadm.
Hem insann191
190
DUBROVSK
aklna arap m gelir? itilmi ey mi bu? Memurlarn aklna bize sahibolmak, efendimizi
iftliginden kovmak esmi. Nasl da horluyorlar melunlar! Bir vuruta hepsini gebertip izlerini yok
etmeli.
Dubrovski kalarn att. Bir sre sustuktan sonra:
Bana bak Arhip, dedi, i senin anladgn gibi degil! Memurlarn hibir suu yok. Su feneri yak da
arkamdan gel!
Arhip, efendisinin elinden mumu ald, sobann arkasndaki feneri bulup yakt. Yavaa, ikisi birlikte
merdivenlerden inerek avlu boyunca yrdler. Gece bekisi demir levhay almaya balad.
Kpekler havlad.
Dubrovski:
Gece bekileri kim? diye sordu. nce bir ses yant verdi?:
Biziz efendimiz:
Vasilisa ve Lukerya. Dubrovski:
Evlerinize gidiniz, dedi, size gerek kalmad. Arhip:
Artk paydos! diye mrldand. Kadnlar:
Teekkr ederiz velinimetimiz, dediler ve hemen evlerine gittiler.
Dubrovski ilerledi. ki adam yaklaarak ona seslendi. Dubrovski Anton'la Gria'nn seslerini tamd:
Siz niin uyumuyorsunuz? diye sordu. Anton:
Simdi uykunun sras m? dedi. Ne gnlere kaldk! Kimin aklna gelirdi ki?..
Dubrovski onun szn keserek:
Yava ol, dedi. Yegorovna nerede? . Gria:
PUSKN
PUSKN____________________________________________________
Derebeyi kknde, diye yant verdi, kendi odasnda.
Git onu buraya getir! Sonra evin iindeki btn adamlarmz da dar kar. Evin iinde,
memurlardan baka canl kimse kalmasn! Sen de Anton, arabay ko!
Gria gitti, bir dakika sonra da annesiyle beraber dnd. htiyar kadn bu gece soyunmamt.
Memurlardan baka bu gece kimse gzn yummamt.
Dubrovski:
Herkes burada m? Evde kimse kalmad m? diye
sordu.
Gria:
Hayr, dedi, memurlardan baka kimse kalmad.
Dubrovski:
Saman ya da kuru ot getirin, dedi.
Adamlar, ahra kotular ve kucaklar otla dolu dndler.
Doldurun unlar merdivenin altna! Hah yle! Simdi ocuklar, ate verin!
Arhip feneri at. Dubrovski ray tututurdu: Arhip'e
dnerek:
Dur hele, dedi, galiba acele ile antrenin kapsn kilitlemi olacagm! abuk ko da kapy a!
Arhip koridora kotu, kap akt. Yavaa:
Daha da neler, aacakmm: diye mrldanarak kapy kilitledi ve Dubrovski'in yanna dnd.
Dubrovski ray otlara yaklatrd. Otlar parlad, bir alev ykseldi ve btn avluyu aydnlatt.
Yegorovna ackl bir sesle:
Ah Vladimir Andreyevi, ne yapyorsun? diye bagrd.
Dubrovski:192
DUBROVSK
Sen sus, dedi. Eeee ocuklar, Hoakaln! Ben gidiyorum. Bakalm Allah ne gsterecek? Yeni
efendinizle mutlu olun!
Dubrovski'nin adamlar hep bir agzdan:
Babamz, velinimetimiz, diye bagrtlar, lrz de seni brakmayz! Biz de seninle beraber
geliyoruz.
Araba hazrd. Dubrovski Gria ile arabaya bindi. Adamlarna buluma yeri olarak Kistenevka
korulugunu gsterdi. Anton beygirleri kamlad, araba avludan kt.
Rzgr esti. Alevler bir dakika iinde btn evi sard. Damn zerinde kzl bir duman grnd.
Camlar atrdyor, dklyordu. Ate haline gelen direkler dmeye balad. Birdenbire ac bir
feryat ve glk duyuldu:
Yanyoruz! mdaat, imdaat!
Zalim bir glle yangn seyretmekte olan Arhip:
Daha da neler! diye sylendi. Yegorovna ona:
Arhip'igim, ne olursun, kurtar u melunlar, diyordu. Allah sana mkfatn verir!
Demirci:
Daha da neler! dedi.
Tam da o srada iki katl pencere erevelerini krmaya alan memurlar pencerede grndler.
Ama tam bu srada at, byk bir grltyle kt, glklar kesildi.
ok gemeden btn iftlik halk avluya dolmutu. Kadnlar bagrarak plprtlarn kurtarmaya
alyorlard. ocuklar, yangn seyrederek zplyorlard. Kvlcmlar bir ate frtnas halinde
uuyor, kulbeler tutuuyordu.
Arhip:
Simdi artk neresi yanarsa yansn vz gelir, diye sylendi. Herhalde Pokrovskoye'den bunun
seyrine doyum olmaz!
KN_______________________________________________________________
Bu srada yeni bir olay onun dikkatini ekti: tutumu olan ahrn damnda; nereye atlayacagn
arm bir kedi kouyordu. Alev yava yava drt bir yann saryordu. Zavall hayvan ackl bir
miyavlama ile yardm istiyordu. ocuklar kedinin bu umutsuz durumuna bakarak glmekten
katlyorlard. Demirci Arhip fke ile onlara kt:
Ne glyorsunuz eytan yavrular? Hi Allahtan korkmuyor musunuz? Allann bir yaratg yanyor
da siz seviniyorsunuz, ha!
Arhip yanmakta olan dama merdiveni dayad ve kediyi kurtarmaya kotu. Kedi onun niyetini
anlam, minnettar bir abuklukla Arhip'in kollarna sarlmt. Yar yanm demirci, av ile birlikte
aag indi. Saran iftlik halkna dnerek:
Eeee ocuklar, dedi. Hoakaln. Artk benim burada yaplacak bir iim kalmad. Hoa kaln,
beni ktlkle
anmayn!
Demirci gitti. Yangn bir sre daha ortalg kasp kavurdu. Nihayet snd. Kor haline gelen ate
ygnlar, gecenin karanlg iinde gz alc bir parlaklkla ldyor, yangndan km Kistenevka
kynn halk bu ate ygnlar etrafnda serseri serseri dolayordu.V
Dangn haberi ertesi gn btn bu evreye yayld. Herkes bunu bir baka trl yorumluyor,
eitli tahminler ileri srlyordu. Bazlar, cenaze treninde sarho olan Dubrovski'nin
adamlarnn dikkatsizlikle evi tututurduklarn iddia ediyor; diger bir ksm ise yeni ev erefine
fazlaca karan memurlar sulu buluyorlard. Biroklar da evin, mahkeme yeleri ve btn ev
halkyla beraber kendi kendine yandgn ileri sryorlard. Bazlar ise geregi anlyor, ve bu
korkun facia sulusunun, kin ve alma duygularyla hareket eden Dubrovski oldugunu ileri
sryorlard.
Troyekurov hemen ertesi gn yangn yerine gelmi ve kendisi soruturma yapmt. Emniyet
amirinden, ile mahkemesi yelerinden, avukat ve ktipten baka Vladimir Dubrovski'nin,
Yegorovna'nn, iftlik halkndan Gria ile arabac Anton'un ve demirci Arhip'in de ne olduklar
anlalamamt. Btn iftlik halk at ktg zaman memurlarn yandgn dogruladlar. Onlarn
yanm kemikleri de bulundu. Vasilisa ile Lukerya adndaki kadnlar, Dubrovski ile demirci Arhip'i
yangndan birka dakika nce grm olduklarn sylediler. Herkesin syledigine gre, demirci
Arhip sag olup yangnn biricik degilse bile herhalde balca sulularndan biriydi. Dubrovski
hakkndaki kukular da glyd Kirila Petrovi btn bu olup bitenleri uzun uzunvali *** e yazd
ve yeni bir soruturma fasl balad.
ok gemeden baka birtakm haberler, merak ve yorumlara yeni bir besin kaynag oldu.*** de
birtakm ekyalar tremi ve evreye dehet samaya balamlard. Hkmetin bunlara kar
aldg nlemler yeterli olmamt. Bi
PUSKN_________________________________________
ri tekinden gzel soygunlar, birbirini kovalyordu. Ne yollarda, ne de kylerde gvenlik
kalmamt. Ekya dolu birka troyka, gpegndz btn ilin iinde dolayor, yolcular ve posta
arabalarn eviriyor, kylere iniyor, derebeyi kklerini yagma edip atee veriyordu. ete ba
zeksyla, cesaretiyle ve bir eit yce gnlllgyle n almt. Onun zerine olmayacak eyler
anlatyorlard. Dubrovski ad btn agzlarda dolayordu. Bu cesurca soygunlara bakasnn
degil de zellikle onun bakanlk ettigine herkes emindi. Yalnz bir eye aryorlard:
Troyekrov'un iftligi bu soygunlarn dnda kalyordu. Ekyalar onun ne bir ambarn soymular,
ne de bir arabasn evirmilerdi. Troyekurov her zamanki gururuyla kendisine yaplan bu ayr
davran, btn il iinde saldg korkuya ve kylerinde kurdugu esiz gvenlik rgtne
yoruyordu. nceleri komular Troyekrov'un bu kibirliligine kendi aralarnda glmler ve
davetsiz konuklarn, ok ey bulabilecekleri Pokrovskoye'yi ziyaret etmelerini her gn
beklemilerdi. Ama en sonunda onlar da Troyekurov'a hak vermek ve haydutlarn ona kar
anlalmaz bir sayg beslediklerini kabul etmek zorunda kalmlard. Troyekurov gnyor,
Dubrovski'nin her yeni soygun haberini aldka vali ile, emniyet amirleriyle, blk komutanlaryla
alay ediyordu. nk Dubrovski bunlarn elinden her zaman zararszca kurtulabiliyordu.
Bu arada Troyekrov'un kyndeki kilisenin yortusu(*) olan ekim aynn biri gelip atmt. Ama bu
treni ve bundan sonraki olaylar anlatmaya girimeden nce okurlarmz, kendileri iin yeni olan
ya da hikyemizin balarnda ksaca anlatlan baz kimselerle tantralm.
Bu eit yortular, sz edilen Kilisenin,adn tadg iin, ya da olayn
yl dnmne rastlayan gn yaplr (.N.).PUSKN
197
V
Simdiye kadar kendisinden ancak birka kelime ile sz ettigimiz Kirila Petrovi'in kznn,
hikyemizin kiilerinden biri oldugunu okurlarmz herhalde tahmin etmilerdir. Anlattgmz
olaylarn getigi sralarda, gen kz on yedi yalarnda ve gzelligi tam bir gelime halindeydi.
Babas kzn delice seviyordu. Ama, bazen en kk isteklerini yerine getirmeye alarak, bazen
de sert, hatta zalim davranlaryla kendisini korkutarak ona kar, yaradlna uygun biimde
davranyordu. Kznn bagllgna emin olmakla beraber hibir zaman onun gvenini
kazanamamt.
Kz, duygu ve dncelerini babasndan saklamaya almt. nk bunlarn nasl
karlanacagn hibir zaman yzde yz kestiremezdi. Hibir arkada yoktu, yalnzlk iinde
bymt. Komu kzlar, kadnlar Kirila Petrovi'e ok seyrek gelirlerdi. nk alldg zere,
Troyekurov'un konuma ve eglenceleri kadnlardan ok erkek arkadalarn bulunmasn
gerektirecek bir biimdeydi. Gzelimiz, babasna eglenmeye gelen konuklarn arasna pek seyrek
katlrd. ogu XV. yzyl Fransz yazarlarnn yaptlarndan meydana gelen byk bir kitaplk
kzn emrine verilmiti. mrnde, Mkemmel Ah Kadn kitabndan baka, bir ey okumam
olan babas, kitap seiminde tazna yol gstere ' cek bir durumda degildi. Pek dogal olarak
Maa, birok kitap kartrdktan sonra, romanlar zerinde karar kld. Bylece bir zamanlar
Matmazel Mimi'nin elinde balam olan egitim ve grenimini tamamlam oluyordu. Kirila
Petrovi'in Matmazel Mimi'ye byk bir gveni ve bagllg vard. Bu bagllk ve dostlugun izleri
gizlenemeyecek bir
hal aldg zaman, Kirila Petrovi kz yavaa bir baka malikneye armak geregini duymutu.
Matmazel arkasnda ok iyi anlar brakarak ayrlmt. yi yrekli bir kzd. Kirila Petrovi'in
zerindeki etkisini hibir zaman kt maksatlara kullanmamt. Kirila Petrovi'in sk sk
degitirdigi gzdelerden farta da, en ok bu noktadayd. Grne gre Kirila Petrovi onu teki
gzdelerinden fazla seviyordu. Matmazel Mimi'nin gney insanlarna zg izgiler tayan dokuz
yalarnda, kara gzl yaramaz ocugu, Kirila Petrovi'in yannda terbiye ediliyor, onun oglu
olarak tannyordu. Halbuki bir elmann yars kadar Troyekurov'a benzeyen nice ocuklar vard ki,
onun pencereleri nnde oynuyor ve iftlik halkndan saylyorlard.
Kirila Petrovi kk Sa's iin Moskova'dan bir Fransz gretmen istetmiti. Bu gretmen artk
anlatmaya baladgmz olaylarn getigi sralarda Pokrovskoye'ye gelmiti.
gretmen, sevimli yzyle ve yaln davranlaryla Kirila Petrovi'in houna gitmiti. Kirila
Petrovi'e bonservislerini ve yannda egitmen olarak drt yl altg Troyekurov'un
akrabalarndan birinin tavsiye mektubunu gsterdi. Kirila Petrovi btn bunlar gzden geirdi,
houna gitmeyen biricik nokta, Fransz'n gen oluuydu. Ama bu hoa gitmeyi, zavall gretmen
unvan iin pek gerekli olan sabr ve tecrbe ile bu gzel kusurun bir arada bulunamayacag
korkusundan ileri gelmiyordu. Troyekurov'un hemen sylemeye karar verdigi, kendine gre baka
tereddtleri vard. Bunun iin de Ma'y agrmalarn emretti. (Kirila Petrovi Franszca bilmezdi,
taz ona evirmenlik edecekti).
Buraya gel Maa! Bu Msyye de ta: "Pekl, kendisini kabul ediyorum, ama evdeki kzlarma
sarkntlk etmemek artyla... Yoksa bu it oglu ite... Bunu kendisine evir!"198
DUBROVSK
Maa kzard. gretmene dnerek Franszca, babasnn kendisinden agrballk ve drst bir
davran bekledigini syledi.
Fransz, kzn nnde egildi ve kendisi iltifattan yoksun edilse bile sayg hak etmeye alacag
yantn verdi. Maa gretmenin bu szlerini kelimesi kelimesine evirdi. Kirila Petrovi:
yi, iyi, dedi. Ona sayg da, iltifat da gerekli degil. Grevi Sa'ya bakmak, gramer ve cografya
gretmektir. Bunu kendisine evirdin!"
Marya Kirilovna babasnn kaba szlerini yumuatarak evirdi. Kirila Petrovi Fransz'n, kendisine
ayrlan odann bulundugu daireye gitmesine izin verdi.
Soylu geleneklerine gre terbiye edilmi olan Maa, gen Fransz'a hi aldr etmemiti.
gretmen, onun iin bir hizmeti ya da ii parasndan baka bir ey degildi. Halbuki
hizmetilerle iiler onun gznde erkek bile saylamazlard. Gen kz Msy Deforj zerinde
braktg etkinin farknda olmadg gibi, gen gretmenin sklganlgn, titreyiini, sesinin degiiini
de fark etmedi. Sonralar gen kz, birka gn stste gretmenle olduka sk karlat ise de,
onu incelemeye yarar grmedi. Hi umulmadk bir biimde onun hakknda yepyeni bir izlenim
edindi.
Alldg zere Kirila Petrovi'in evinde, birka ay beslenir ve Pokrovskoye derebeyinin balca
eglencelerinden birini de bunlar olutururdu. Aylar yavru iken her gn konuk salonuna getirilir,
Kirila Petrovi bunlar kedilerle, kpek yavrularyla dvtrerek saatlerce vakit geirirdi. Yavrular
biraz byynce gerek bir dv beklemek zere zincire vurulurlard. Bazen aylar kkn
pencereleri nne getirilir, iviler akl, bo bir arap fsn onlara dogru yuvarlarlard. Ay ilkin
bu fy koklar, sonra da yavaa ayag ile iter ve pek dogal olarak ayag acrd. Bu acdan
fkelenen ay, bu sefer daha byk bir kuvvetle fy
PUSKN__________________________________________
iter ve daha byk bir ac duyard. Ay fkesinden kudurma derecesine gelir ve byk bir homurtu
ile yine arap fsna saldrrd. Bu hal, zavall hayvan deliye dndren bu arap fs ortadan
kaldrlncaya kadar srp giderdi. Bazen de bir ift ayy arabaya koarlar, konuklan zorla bu
arabaya bindirerek arabay babo brakrlard. Ama Kirila Petrovi'in en gzel eglencesi uydu:
A bir ay bo bir odaya kapatlr, bir iple de duvardaki halkaya baglanrd. Aynn bagl oldugu ipin
uzunlugu, hemen hemen odann uzunlugu kadar olurdu; yle ki, odann ancak kar kelerinden
biri korkun canavarn saldrsndan uzak kalabilirdi. Adet oldugu zere eve yeni gelenleri bu
odann kapsna kadar getirirler, anszn aynn yanna itiverirler, kapy da stne kilitlerler ve
mutsuz kurban canavarla babaa brakrlard. Zavall konuk, kanlar iinde, st ba
parampara kendisini aynn yetiemedigi keye atar, ama bazen iki adm tede homurdanan,
srayan, iki ayag stne kalkan ve boyuna saldran, srmak isteyen yrtc hayvanla saat
kar karya duvara yapm bir halde durmak zorunda kalrd. te Rus derebeyinin soylu
eglenceleri bunlard.
gretmenin geliinden birka gn sonra Troyekurov onu anmsard ve aynn bulundugu odaya
konuk etmeyi tasarlad: Bu maksatla bir sabah gretmeni yanna agrtt ve yanna alarak
karardk koridorlardan geirdi. Birdenbire yan kaplardan biri ald, iki uak Fransz' ieri
itiverdiler, kapy da stne kilitlediler. Akln bana toplayan gretmen, bagl ayy grd. Ay
uzaktan konugu koklayarak homurdanmaya balad, birdenbire arka ayaklar zerine kalkarak
ileri yrd. Fransz armad, kamad, aynn saldrn bekledi. Ay yaklanca, cebinden
kk bir tabanca kard ve a hayvann kulagna dayayarak ate etti. Ay yere yuvarland.
Herkes koutu, kaplar ald. Kirila Petrovi yaptg akann byle bitmesinden arm bir
halde odadan ieri girdi.200
DUBROVSK
Kirila Petrovi btn bu olup bitenler hakknda kendisine mutlaka aklama yaplmasn istiyordu:
Byle bir oyun hazrlandgn Deforj'a kim haber vermiti. Yahut onun cebinde dolu bir tabancann
ne ii vard? Ma'y agrtt. Maa koarak geldi ve babasnn sorularn Fransz'a evirdi. Deforj
verdigi yantta.
Benim aydan falan haberim yoktu, dedi, ama tadgm unvan geregince baglanma
isteyemeyecegini bir hakarete katlanmak niyetinde olmadgm iin yanmda daima tabanca
tarm.
Maa hayretle gretmene bakt ve sylediklerini Kirila Petrovi'e aktard. Kirila Petrovi hibir
yant vermedi, sadece ayy dar karmalarn ve derisini yzmelerini emretti. Sonra da kendi
adamlarna dnerek:
Aferin herife be! dedi. Hi korkmad, vallahi hi korkmad.
O gn birdenbire Deforj'a kan snd, bir daha da onu denemeye kalkmad.
Ama bu olay Mariya Kirilovna zerinde daha byk bir etki yapt. Gen kzn hayal evi altst
olmutu: nnde l bir ay yatyor, aynn baucunda da Deforj, sogukkanllkla ayakta durmu,
kendisiyle sakin sakin konuuyordu. Kz, cesaret ve gururun yalnz bir tabakann elinde
olmadgn grd ve o gnden beri de gen gretmene, saatten saate artmakta olan bir sayg
beslemeye balad. Aralarnda bir iliki kuruldu. Ma'nn ok gzel bir sesi ve byk bir mzik
yetenegi vard. Deforj, kza da ders vermek nerisiyle karlat. Btn bunlardan sonra Ma'nn,
henz bunu kendi kendine bile itiraf etmedigi halde gretmene ak oldugunu okurlarmz
anlamakta zorluk ekmemilerdir.
X
Dortu arifesinde konuklar akn etmeye baladlar. Bunlardan bir ksm derebeyi kkne ve bu
kke bagl pavyonlara; teki bir ksm khyalarn dairelerine; nc bir ksm ise papaza konuk
edildiler. Bazlar ise zengin kyl evlerine indiler. Tarlalar atlarla, avlu ve ahrlar ise eitli
arabalarla doldu. Sabahn dokuzunda sabah duas anlar alnd. Btn konuklar Kirila Petrovi
tarafndan yaptrlan ve her yl verdigi hediyelerle sslenen ta kiliseye dogru yollandlar. Dua iin
gelen hatrl konuklar ylesine oktu ki, sradan kyller kiliseye sgamadlar ve kilisenin sahanlg
ile parmaklk dnda kaldlar. Ayine balamyorlar, Kirila Petrovi'i bekliyorlard. Troyekurov alt
atl bir araba ile geldi ve arkasnda Mariya Krilovna oldugu halde, yerine geip kuruldu. Kadn
erkek btn gzler gen kza evrildi. Erkekler kzn gzelligine hayran oluyor, ka. dnlarsa
dikkatle tuvaletini gzden geiriyorlard. Ayin balad. Ev arkclar mihrapta ilahi okuyorlard.
Kirila Petrovi de bunlara katlyor, sagna soluna bakmadan dua ediyordu. Zango yksek sesle
bu tapnagn yapcsnn da adn anarken, gsterili bir alakgnlllkle yere kapand.
Ayin bitti. Haa ilk yaklaan Kirila Petrovi oldu. Herkes onun ardndan yrd. Sonra, komular
sayglarn sunmak zere kendisine yaklatlar. Kadnlar Ma'nn etrafn aldlar. Kirila Petrovi
kiliseden karken oradakilerin hepsini gle yemegine agrd, arabasna bindi ve evine gitti.
tekiler de arabalaryla onun peinden yrdler. Odalar konuklarla doldu. Her dakika yeni yeni
kiiler ieri giriyor ve ev sahibine yaklamada glk ekiyorlard. Modas202
DUBROVSK
gemi, pahal ve eski tuvaletler giymi bayanlar, uygun bir biimde yarm daire halinde
oturmulard. Hepsi de inci ve prlanta iindeydiler. Erkekler votka ve havyarn bana
mler, grltl seslerle aralarnda konuuyorlard. Salonda seksen kiilik bir yemek
masas hazrlanyordu. Hizmetiler gidip geliyor, ie ve srahileri yerletiriyor, sofra rtlerini
dzeltiyorlard. Nihayet khya yemegin hazr oldugunu haber verdi. lk sofraya oturan Kirila
Petrovi oldu. Onun arkasndan bayanlar harekete geti ve bir eit ya sras gzeterek
azametle yerlerine kuruldular. Gen kzlar, rkek bir kei srs gibi birbirlerine sokularak
yanyana oturdular. Erkekler onlarn karsnda yer aldlar. gretmen, masann dibinde, kk
Sa'nn yanna oturdu.
Hizmetiler tabaklar rtbe srasna gre dagtmaya baladlar. Tereddde dtkleri zaman da,
hemen hemen hi yanlmadan, Lafater'ce tahminlerle iin iinden kyorlard. Tabak ve kak
ngrtlar konuklarn grltl konumalarna karyordu. Kirila Petrovi len sofrasn nee ile
szyor ve konukseverligin verdigi mutlulugun zevkini sryordu. Bu srada ift beygir koulu
bir fayton avluya girdi. Ev sahibi:
Bu da kim ola? diye sordu. Birka ses birden:
Anton Pafnuti, diye yant verdi.
Kaplar ald ve degirmi yzl, gerdan kat, elli ya larnda iman bir kii olan Anton
Pafnuti Spitsn, yerlere kadar egilerek, glmseyerek, zr dilemeye hazr bir tavrla yemek
salonundan ieri girdi. Kirila Petrovi:
Takm getirin! diye bagrd, sonra Anton Pafnuti'e dnerek:
Rica ederim buyurunuz, oturunuz Anton Pafnuti, dedi. Sonra bunun ne anlama geldigini bize
anlatsanza kuzum: Ayinime gelmediniz, yemege ge kaldnz! Bu, hi de senin karakterine
uymuyor: Sen hem dini btn bir adamsn, hem de bogazna dknsn!
PUSKN_______________________________________________________________________
_____________
Anton Pafnuti, peetesini kaftannn iligine geirirken yant verdi:
Suluyum Kirila Petrovi, suluyum! Erkenden yola kmtm. Daha on drt verst yol almaya
frsat bulmadan birdenbire n tekerlegin emberi ikiyi ayrlmasn m? Elden ne gelir ! Bereket
versin ky yaknd. Gidinceye, demirciyi arayp buluncaya ve bu ileri yoluna koyuncaya kadar
tam saat geti. Kestirme yoldan, Pokrovskoye ormanndan gemeye cesaret edemedim.
Dolambal yoldan geldim.
Kirila Petrovi onun szn keserek:
Cesur olmadgn biliyoruz ama korkmak iin de neden yoktu! dedi.
Nasl, korkmak iin neden mi yoktu? Ya, Dubrovski'yi unutuyor musun? nsan onun eline bir
dmeyegrsn! O az buz bir herif degil, kimseyi elinden karmaz. Hele beni eline bir geirse iki
kez derimi yzmeye kalkar!
Sana byle farkl davranmas neden gerekiyormu?
Aman efendim Kirila Petrovi, ne demek neden gerekiyormu? Rahmetli Andrey Gavrilovi'in
muhakemesini unuttunuz mu? Efendimizin gnln ho etmek... Sey yani elimi vicdanma
koyarak Dubrovski'lerin hibir haklan olmadg halde, sadece efendimizin ltuflar sayesinde
Pokrovskoye'ya sahibolduklarna dair dogruluk adna tanklkta bulunan ben degil miydim?
Rahmetli (nur iinde yatsn) benimle kozunu paylaacagn sylemiti. Galiba oglu babasnn
szn yerine getirecek gibi grnyor. Bugne kadar Allah korudu. Simdiye kadar topu topu bir
ambarm soydu, ama Allah vere de malikneme kadar gelmeseler!
Kirila Petrovi:
Maliknene gelirlerse ite o zaman keyiflerine diyecek yok; krmz ekmece tklm tklm dolu
Ne gezer dostum Kirila Petrovi? Bir zamanlar doluydu ama imdi tamtakr oldu.201
DUBROVSK
Brak u palavralar anton Pafnuti! Biz hepsini biliyoruz: senin ne masrafn var ki? Evde yoksul
bir yaay sryorsun! Kimseleri evine agrmyorsun, mujiklerini soyup sogana eviriyorsun! Ha
babam, yalnz kpe istif etmesini biliyorsun!
Anton Pafnuti glmseyerek:
ok akacsnz Kirila Petrovi, diye mrldand. Halbuki inan olsun ki yoksul dtk.
Anton Pafnuti ev sahibinin bu derebeyce akasn yagl bir brek lokmasyla sineye ekmiti.
Kirila Petrovi onu kendi haline brakarak ilk kez kendisine konuk gelen ve masann br ucunda,
gretmenin yannda oturmakta olan emniyet amirine dnd:
Eeeee bay emniyet amiri, hi olmazsa siz Dubrovski'yi yakalayabilecek misiniz?
Emniyet amiri rkt, egildi, glmsedi, kekeledi, nihayet:
Gayret edecegiz efendimiz, dedi.
Hm... Gayret edecegiz... Bir hayli zamandr gayret ediliyor, ama bir yarar grlmyor. Hem
dogrusunu isterseniz herifi ne diye tutmal? Dubrovski'nin haydutlugu emniyet amirlerinin iine
gelir. Takip masraf, araba paras, soruturma falan filan derken haydi paralar cebe. Byle bir
velinimeti ortadan nasl kaldrrsn? Dogru degil mi?
Emniyet amiri byk bir aknlk iinde:
ok dogru sylyorsunuz efendim, yantn verdi. Konuklar kahkahay bast. Kirila Petrovi:
Bu delikanly dogrulugu iin severim, dedi. Ama u bizim len emniyet amiri Tara Alekseyevi'e
acyorum dogrusu. Adamcagz yakmasaydlar bizim buralar daha rahat olurdu. Dubrovski'den ne
haber? Son kez onu nerede grmler acaba?
Kaln bir kadn sesi:
PUSKN______________________________________________
Evimde Kirila Petrovi. Geen sah gn evimde gle
yemegi yedi.
Btn gzler Anna Savina Glebova'ya evrildi.
Olduka basit, dul bir kadn olan Anna Savina neesiyle, iyi yrekliligiyle kendini herkese
sevdirmiti. Oradakiler byk bir merakla kadnn anlatacag hikyeyi dinlemeye
hazrlandlar.
hafta nce Vanyua'ma para gndermek zere khya postahaneye yollamtm. Geri
oglumu martmam. Hatta istesem de onu martacak bir durumda degilim. Ama bir hassa
subaynn iyi yaamak zorunda oldugunu siz de takdir edersiniz! Ben de elden geldigi kadar
gelirimi Vanyua ile paylayorum. te ben de ona iki bin ruble gndermitim. Geri Dubrovski
birka kez hatrma gelmemi degildi, ama kendi kendime: kasaba yakn, diyordum. Sunun
urasnda yedi verstlik bir yol, Allarun izniyle bir eycik olmaz. Bir de ne greyim, akama khya
sararm, st ba para para olmu bir halde yaya olarak gelmesin mi? Eyvah, dedim, ne
oldu? Bu ne hal? Khya: Hi sorma Anna Savina, dedi. Haydutlar soydu. Az kalsn beni de
ldryorlard. Dubrovski'nin kendisi de oradayd. Beni asmak istedi, ama nedense acd ve
brakt. Buna karlk atm, arabam, her eyimi ald. Ben kendimden gemitim. Aman Allahm,
imdi Vanyua'mn hali ne olacakt? Yaplacak hibir ey yoktu: Ogluma bir mektup yazdm, olan
biteni anlattm ve kuru bir hayr dua gndermekle yetindim.
Aradan bir iki hafta geti. Bir gn anszn avluma bir fayton girdi. Bir general, benimle grmek
istiyormu. Buyursun, dedim. Yanma, Kulnev'in portresini andran esmer yzl, siyah sal,
sakall bykl, otuz be yalarnda bir adam girdi. Kendisini rahmetli kocam van Andreyevi'in
dostu ve meslek arkada diye tantt. Yolu bu taraflara dm, benim de burada oturdugumu
biliyormu, tabii arkadann dul karsn igneyip geemezmi... Ben kendisini elimden geldigi
kadar agrladm. Suradan buradan konumaya baladk. Nihayet sra Dubrovski'ye geldi.
Bama206
_____________________________DUBROVSK
geleni ona da anlattm. General atnd: "Garip ey," dedi. Benim iittigime gre Dubrovski her
nne geleni degil, yalnz zenginleri soyarm. Hatta bunu yaparken de zenginin btn parasn
almaz, yarsn kendisine brakrm. Adam ldrdgn hi duymadm. Sakn bunda bir yalan
olmasn? Ltfen khyanz agrtr msnz?" Khyay agr maya gittiler, geldi. Generali grr
grmez donakald. Ge neral ona: "Dubrovski seni nasl soydu, nasl asmak istedi? Kuzum unu
anlatsana!" dedi. Khyam titremeye balad ve generalin ayaklarna kapand: "Su iledim, yalan
syledim, beni affedin!" dedi. General: "Mademki yledir," dedi, o halde bu i nasl olduysa ltfen
hepsini bayana anlat. te ben de dinliyorum!" Khyam bir trl kendine gelemedi. General
szne devam ederek: "Haydi anlatsana," dedi, "Dubrovski ile nerede karlatn?"
"ifteamlarda babacgm. ifteamlarda!" "Dubrovski sana ne" dedi?" "Kimin | adamsn?
Nereye ve ne iin gidiyorsun?" diye sordu. "Peki, sonra?" "Sonra, mektup ve paralar benden
istedi." "Peki, ya sonra?" "Mektupla paralar ona verdim." "Bunun zerine o ne yapt?" "Suluyum,
affedin!" "Peki, o ne yapt canm?" "Mektupla paralar geri verdi: Haydi gle gle git, bunlar
postaya ver, dedi." "Sonra?" "Babacgm, suluyum." Korkun general: "Ben sana gsteririm,"
dedi, "siz de hanmefendi bu sahtecinin sandgn aramalarn emredin, bu herifi de bana teslim
edin, kendisine iyice bir ders vereyim! Sunu biliniz ki Dubrovski de bir hassa subayyd, bir
arkadana fenalk etmek istemez!" Bu zatn kim oldugunu anlamtm. Onunla konuacak bir
eyim yoktu. Arabaclar khyay, faytonun arabac yerine bagladlar. Paralar bulundu. General
gle yemegini bende yedi ve hemen kalkp gitti; giderken de khyam da gtrd. Khyam ertesi
gn ormanda, soyulup sogana evrilmi bir halde bir mee agacna bagl olarak buldular.
Herkes, hele gen kzlar Anna Savina'nn anlattklarn sessizce dinlediler. Hayal gc fevkalade
geni olan ve Raddcliffe'in esrarl korku ykleriyle hayali beslenen Mar
PUSKN____________________________________________________________207
ya Kirilovna bata olmak zere bunlardan ogu Dubrovski'nin kiiliginde romantik bir kahraman
gryor ve iin iin onun iyiligini istiyorlard. Kirila Petrovi:
Anna Savina, dedi, sana gelenin Dubrovski'nin kendisi oldugunu sanyorsan ok aklanyorsun.
Sana gelenin kim oldugunu bilmem ama, herhalde Dubrovski olmasa gerek.
Yollar kesen, geleni geeni evirip soyan Dubrovski degil de kimdir?
Orasn bilmem ama, herhalde Dubrovski degildi. Ben onun ocuklugunu bilirim. Salarnn
kararp kararmadgn bilmem, ama, kkken kvrck sar sal bir ocuktu. Yalnz unu kesin
olarak bilirim ki, Dubrovski Ma'mdan be ya byktr. Dogal olarak imdi 35'inde degil de
23'nde olmas gerektir.
le emniyet amiri:
Tmyle buyurdugumuz gibi, dedi. Cebimde Vladimir Dubrovski'nin ekli var. Onun 23 yanda
oldugu burada aka yazldr.
Kirila Petrovi:
yle mi? dedi. Bari unu okuyuver de biz de iitelim.. Onun eklini grenmek fena bir ey
olmayacak. Bir yerde gzmze iliecek olursa herifi karmam oluruz.
Emniyet amiri cebinden olduka kirli bir kgt kard, at, nem vererek ve yksek sesle
okumaya balad:
"Ona mensup iftlik halknn anlattklarna gre Vladimir Dubrovski'nin tespit edilen eklidir: Ya
22, boy orta, yz dzgn, sakal tra edilmemi gzler ela, sa kumral, burun ekme, bakaca
ayrt edici belirtisi yoktur."
Kirila Petrovi sordu:
Hepsi bu kadar m? Emniyet amiri kgd katlayarak:
Hepsi bu kadar, karlgn verdi.
il_____________________________ DUBROVSK
Kutlarm bay emniyet amiri. Hey gidi kgt, hey! Bu ekle gre siz Dubrovski'yi zor bulursunuz!
Orta boylu az m insan var? Kumral sa, ekme burun, ela gzler kimde yok! Korkmadan bahse
girebilirim ki, saat durmadan Dubrovski ile konuursun da kiminle konutugunun farknda
olmazsn? Diyecek yok dogrusu, u memurlar akll insanlar ksacas.
le emniyet amiri usulca kgd cebine koydu ve sessizce lahanal kaz kzartmasn attrmaya
balad. Bu arada hizmetiler birka sefer konuklan dolaarak herbirinin kadehini doldurmak
frsatn buldular. Birka ie Gorski ve Tsimlanask arab patlatld ve seve seve ampanya
yerine kabul edildi. Yzler kzarmaya balad. Konumalar daha canl, daha birbirini tutmaz, daha
neeli bir hal ald. Kirila Petrovi szne devam ederek:
Hayr dedi, biz artk Tara Alekseyevi gibi bir ile emniyet amirini bir daha gremeyiz! Bu adam
hi de kr ve sersem bir adam degildi. Yazk ki adamcagz yaktlar. Yoksa etedekilerden bir
tanesi bile elinden kurtulamazd. Son kiisine kadar hepsini enselerdi. Hatta Dubrovski bile
elinden kaamaz, rvetle de postu kurtaramazd. Tara Alekseyevi paray almasna alrd ama,
onu yine brakmazd. Rahmetlinin deti byleydi. Ben baka are gremiyorum, bu ie benim de
karmam, adamlarmla haydutlarn peine dmem gerekecek. lk agzda yirmi kii
gnderecegim, varsn bunlar haydutlarn bulundugu korulugu bir temizlesinler. Adamlarm korku
nedir bilmezler, her biri bir bana bir aynn zerine gider, haydutlarndan ylmazlar.
Bu szler zerine kll dostunu, bir zamanlar kendisinin de kurban oldugu baz akalar hatrlayan
Anton Pafnuti sordu:
Aynz nasl Kirila Petrovi? Kirila Petrovi:
PUSKN
209
Allah geri kalanlara uzun mrler versin, dedi. Mia dman kurunuyla erefli bir lmle ld
Kirila Petrovi, Deforj'u gstererek ite onun galibi, dedi. Benim Franszmdan ibret al, o senin
intikamn da ald affna magrurken anmsarsn ya?
Anton Pafnuti ban kayarak: Nasl anmsamam? dedi ok iyi anmsyorum. Demek Mia ld
ha? Vallahi yazk oldu u Mia'ya! Ne maskara, ne akll bir hayvand! Byle bir ayy bir daha
bulamazsn! Msy onu niin ldrd?
Kirila Petrovi, byk bir memnunlukla Fransz'nn kahramanlk davrann anlatmaya koyuldu.
nk kendisini evreleyen her eyle vnmek gibi mutlu bir yetenegi vard. Konuklar Mia'nn
lm hikyesini dikkatle dinliyor ve konuma konusunun kendi cesareti oldugundan kuku bile
etmeksizin rahat rahat yerinde oturan yaramaz grencisine ahlak gtleri veren Deforj'u akn
akn szyorlard.
Aag yukar saatten beri sren gle yemegi sona erdi. Ev sahibi peetesini masann stne
koydu. Hepsi ayaga kalktlar ve kahve ile kgt oyununun kendilerini bekledigi konuk salonuna
yrdler. Yemek odasnda pek atafatl bir biimde balayan ikiye, burada da devam
olunacakt.PUSKN
211
Akamn yedisine dogru konuklardan bazlar gitmek isteder, ama punla neelenen ev sahibi,
kaplarn kilitlenmesini emretti ve ertesi sabaha kadar kimseyi evden dar brakmayacagn
bildirdi. Az sonra mzik balad. Salon kaplar ald, balo balam bulunuyordu. Ev sahibi ve
yaknlar bir keye kurulmu, arka arkaya kadehleri yuvarlyor, genlerin neesini
seyrediyorlard. Yal kadnlar kgt oynuyorlard. Uhlan tugaylarndan birinin karargh kurmadg
her yerde oldugu gibi burada da kavalyeler damlardan daha azd, bu ie yarayan btn erkekler
paylalmt. gretmen hepsinin iinde kendini gsteriyor, herkesten iyi dans ediyordu. Btn
kzlar onu seiyor, onunla vals oynamay ok rahat ve kolay buluyorlard. Deforj birka sefer de
Marya Kirilovna ile dans etti. Gen kzlar, arkalarndan alayc dnceler ileri srdler. Nihayet
gece yarsna dogru yorgun ev sahibi, dans durdurdu, akam yemegini getirmelerini emretti.
Kendisi ise yatmaya gitti.
Kirila Petrovi'in yoklugu meclise daha byk bir canllk ve serbestlik verdi. Kavalyeler damlarnn
yanna oturmak cesaretini gsterdiler. Gen kzlar glyor ve komularyla fsldayorlar,
kadnlar masa banda, kardan karya yksek sesle konuuyorlard. Erkekler iiyor, tartyor
ve kahkaha ile glyorlard. Bir szckle akam yemegi fevkalade neeli geti ve birok tatl
anlar brakt.
Yalnz bir kii bu genel sevince ortak olmamt: Anton Pafnuti somurtarak sessizce yerinde
oturmu, dalgn dalgn yemek yemi ve pek dnceli bir tavr taknmt.
Ekya hikyeleri onun sinirlerini ok bozmutu. Anton Pafnuti'in ekyalardan korkmas iin yeter
nedenler bulundugunu yaknda grecegiz.
Anton Pafnuti Allah ahit gstererek krmz kutunun bo oldugunu sylerken, ne yalan sylemi
ne de gnaha girmiti. Krmz kutu gerekten de botu. Bir zamanlar bu kutuda saklanan paralar
imdi Anton Pafnuti'in koynunda duran mein bir keseye aktarlmt. Kimseye gvenememek
duygusunu ve sonsuz korkusunu, ancak byle nlemlerle yenebiliyordu. Bir bakasnn evinde
gecelemek zorunda kalan Anton Pafnuti, kendisine evin cra bir kesinde, hrszlarn kolayca
girebilecekleri yerde bir oda vermelerinden korkuyordu. Gzleriyle etrafta gvenilir bir arkada
arad, nihayet Deforj'u seti. Deforj'un kuvvet ifade eden d grn, hele zavall Anton
Pafnuti'in titremeden anmsayamadg ay ile karlamasnda gsterdigi cesaret, onu
semesine neden olmutu. Sofradan kalktklar vakit, Anton Pafnuti ksrerek ve yutkunarak
gen Fransz'n etrafnda dnmeye balad. Nihayet derdini anlatt:
Hmmmm... Sey... Msy... odanzda gecelememe izin verir misiniz. nk, efendim
syleyeyim...
Saygyla egilen Deforj sordu:
Que desire monsieur? (*)
Hay Allah laygn versin Msy, sen hl Rusa konumasn grenmemisin! J v, mua, e
vu kue(**) anladin m?
*) anla
Deforj:
(*) Bir emriniz mi var, Msy? (**) Odanzda yatmak istiyorum.212
DUBROVSK
Monsieur, tres volontiers, yantn verdi, veuillez donnerde ordres en conseequence(*)
Franszca'daki bilgisinden fevkalade memnun olan Anton Pafnuti hemen gerekli emirleri
vermeye kotu.
Konuklar, aralarnda vedalamaya baladlar. Herkes kendisine ayrlan odaya ekildi. Anton
Pafnuti ise gretmenle birlikte onun dairesine gitti. Gece karanlkt. Deforj yolu bir fenerle
aydnlatyordu. Anton Pafnuti paralarnn hl yannda bulundugundan emin olmak iin, zaman
zaman, koynunda sakl bulunan kesmeyi ggsne bastrarak, olduka cesur admlarla onun
arkasndan yryordu.
gretmen, dairesine gelince mumu yakt, ikisi de soyunmaya baladlar. Bu arada Anton Pafnuti
kilitleri ve pencereleri gzden geirerek odada dolayor ve kendisini pek de kandrmayan bu
gzden geirme srasnda sallyordu. Kap yalnz bir srg ile kapanyordu: pencereler ise bir
katlyd. Bunu Deforj'a ikyet etmek giriiminde bulundu ama, Franszcadaki bilgisi byle kark
bir ii anlatacak bir durumda degildi. Fransz onu anlamad. Anton Pafnuti de ikyetinden
vazgemek zorunda kald. Yataklar kar karya yaplmt. kisi de yattlar. gretmen mumu
sndrd.
Anton Pafnuti Rusa, sndryorum (") fiilinin kafasn gzn yaran Franszca bir ekimiyle
bagrd:
Purkua vu tue, purkua vu tue, ben karardkta dormir (***) yapamam.
(*) Memnuniyetle efendim. Bu konuda gereken emirleri ltfen verir misiniz?
(**) Rusa (tuit) kelimesi sndrmek anlamna gelir. Halbuki Franszca Toucher (Tue) kelimesi:
dokunmak, ilimek, temas etmek anlamlarna gelir. Anton Pafnuti Franszca Niin
sndryorsunuz? demek isterken, Rusa tuit kelimesiyle Franszca toucher kelimesini
birbirine kartrarak niin dokunuyorsunuz? demi oluyor. (.N.)
(***) Uyumak.
Deforj, Anton Pafnuti'in szlerini anlamad, ona iyi
d:
Anton Pafnuti Spitsn yorganna sarnarak homurdan
Melun gvur, sanki sndrmesi farzd. Bu kendisi iin daha fena oldu. Ben ksz uyuyamam.
devam ederek Msy, Msy, j v avek vu parle(*)
. rek Msy, Msy, j v avek vu
Fakat Fransz yant vermiyordu. Ksa bir zaman sonra da horlamaya balad. Anton Patnuti:
Uyuyor kerata Fransz, diye dnd. Halbuki uyumak benim aklma bile gelmiyor. Tetikte
bulunmak gerek! Hrszlar ak kapdan veya pencereden girseler bu keratay topla bile
uyandrmak mmkn olmaz!
Msy! Hey msy! Seni Msy gibi eytanlar alsn! Anton Pafnuti sustu. Yorgunluk, arabn
verdigi agrlk yava yava korkaklgn bastrmt. Uyuklamaya balad, ok gemeden derin bir
uykuya dald.
Tuhaf bir uyan onu bekliyormu. Uykusu arasnda birinin, yavaa gmleginin yakasndan tutup
sarstgn hissetti. Anton Pafnuti gzlerini at. Karsnda, sonbahar sabahnn solgun klar
altnda Deforj'u grd. Fransz bir elinde kk bir tabanca tutuyordu. teki eliyle de u nl
keseyi zmeye alyordu. Anton Pafnuti ta kesildi. Titrek bir sesle:
Kes k se Msy, kes k se? diye sordu(**) gretmen temiz bir Rusa ile:
Yava ol, sesini kes! yantn verdi. Sus, yoksa mahvoldugun gndr. Ben Dubrovski'yim.
(*) Aslnda Rusa harflerle yazlmtr. Msy Msy, sizinle grmek istiyorum anlamna
gelir.
(**) Bu ne demek Msy, bu ne demek?X
Simdi de okurlarmzdan, henz anlatmak frsatn bulamadgmz bundan nce olup bitenlerle,
hikyemizin son olaylarn aklamamza izin vermelerini rica ederiz.
Yukarda szn ettigimiz ** menzilinde menzil amirinin evinde bir kede bir yabancy ya da
halktan birini andran, yani posta arabalarnda kendisine nem verilmeyen, sessiz ve sabrl bir
yolcu oturuyordu. st ak faytonu (brka) avluda duruyor ve yaglanmasn bekliyordu. Arabann
iinde kk bir bavul vard. Bunun d grn, iinin pek de zengin olmadgn gsteriyordu.
Yolcu ne bir ay, ne de bir kahve istiyor, pencereden darsn seyrederek blmenin tesinde
oturan menzil amirinin karsn fena halde sinirlendirecek biimde slk alyordu. Kadn yarm
sesle:
Bu slk da nereden bamza musallat oldu? diye syleniyordu. Amma da slk alyor, melun
gvur, inallah geberir!
Menzil amiri:
Ne olacakm sanki? dedi. slk almann ne ktlg var? Varsn alsn!
Menzil amirinin kars fkeli bir eda ile:
Ne ktlg m varm? diye itiraz etti. Bunu neye yorduklarn bilmez misin?
Neye yorarlarm? slk almak evin bereketini mi karrm? Aldrma Pahomovna, slk alnsa
da alnmasa da bizim yine paramz olmaz!
PUSKN________________________________________________________
Kuzum Sdori, sen u adam gndersene! Onu burada tutmaktan ne zevk alyorsun? Ver una
beygir de defolup gitsin?
Varsn beklesin. Pahomovna, ahrda topu topu troykalk beygir var. Drdnc arabann
beygirleri istirahatta... Bir de bakarsn ki hatrl yolcular gelir... Franszn hatr iin bam belaya
sokmak istemem. Bak, iitiyor musun! te drtnala kouyorlar... Vay anasn, amma da hzl
kouyorlar... Sakn general falan olmasn?
Araba merdivenlerin nnde durdu. Uak, arabac yerinden atlad ve arabasnn kapsn at. Bir
dakika sonra da asker kaputu giymi beyaz kasketli bir gen menzil amirinin yanna girdi.
Arkasndan gelen uag kk bir ekmece getirdi ve pencerenin iine koydu. Subay emreden bir
sesle:
Beygir! diye bagrd. Menzil amiri:
Hemen imdi, yantn verdi. Ltfen seyahat vesikanz veriniz!
Benim seyahat vesikam yok. Ben falan yere gidiyorum. Yoksa beni tanmadn m?
Menzil amiri telaland, arabaclarn abuk davranmalarn saglamak iin kotu. Delikanl, odann
iinde bir aag bir yukar dolamaya balad. Blmenin arkasna geerek menzil amirinin
karsndan yavaa, yolcunun kim oldugunu sordu. Kadn:
Allah bilir kimdir, dedi. Fransz'n biri. Be saatten beri beygir bekliyor, boyuna da slk alyor.
Kabak tad verdi melun herif!
Delikanl, yolcu ile Franszca konumaya balad:
Nereye gidiyorsunuz? diye sordu. Fransz:216
DUBROVSK
Yakn kasabaya gidiyorum, dedi. Oradan da beni, uzaktan gretmen olarak tutan bir derebeyinin
yanna gidecegim. Bugn artk yerime varacagm dnyordum. Ama grne gre menzil
amirinin niyeti baka! Bu memlekette beygir bulmak zor bir i bay subay!
Subay:
Siz bura derebeylerinden kime gidiyor sunuz? diye sordu.
Msy Troyekurov'a
Troyekurov'a m? Kimmi bu Troyekurov?
Ma foi, monsieur(*) onun iin pek de iyi eyler duymadm. Kibirli, mark bir derebeyi oldugunu,
evindekilere kar sert davrandgn, kimsenin onunla geinemedigini, adn duyan herkesin ondan
titredigini gretmenlere kar da (avec les outchitels) (**) hi akas olmadgn, hatta bunlardan
ikisini dve dve ldrdgn sylyorlar.
nsaf edin! Siz de byle bir canavara kalkp gidiyorsunuz!
Ne yaparsnz, bay subay! Bana iyi bir maa teklif ediyor: ylda 3000 ruble, stelik de her ey
caba. Belki ben tekilerden daha talihli karm. htiyar bir anam var, maamn yarsn ona
gnderecegim, geri kalan para ile de be yl iinde, ilerideki bagmszlgm iin yetecek kadar
kk bir kapital biriktirebilirim, o zaman da bonsoir (**) ver elini Paris... Orada ticarete atlrm.
Troyekurovlarn evinde sizi tanyan var m? gretmen:
Kimse tanmaz, yantn verdi. O beni dostlarndan biri araclgyla Moskova'dan getirtiyor. Bu
dostunun ahs hemehrimdir, beni tavsiye etmi. Dogrusunu isterseniz
(*) Dogrusunu isterseniz baym.
(**) Aslnda Franszca olarak yazlmtr. gretmenlerle anlamna gelir. (***) Burada Allaha
smarladk' anlamna gelir.
PUSKN
217
ben lkenize gretmen olmak iin degil, ekercilik yapmak iin gelmitim. Ama buraya geldikten
sonra sizde gretmenlik unvannn llemeyecek derecede karl oldugunu grendim.
Subay dnceye dald. Sonra Franszca szn keserek:
Beni dinleyin, dedi. lerde alacagnz paraya karlk, hemen Paris'e dnmeniz artyla, size
imdi pein olarak 10.000 ruble verseler ne dersiniz?
Fransz, akn akn subayn yzne bakt, glmsedi ve ban sallad. eri giren menzil amiri:
Beygirler hazr, dedi.
Uak da ayn eyi tekrarlad, Subay:
Hemen imdi, dedi. Yalnz bir dakika iin dar knz!
Menzil amiri ile uak dar ktlar. Subay Franszca olarak szne devam etti:
Ben aka etmiyorum. Bu 10.000 i size verebilirim. Bana gerekli olan evraknzla yoklugunuzdur.
Subay bu szler zerine ekmeceyi at, birka deste banknot kard.
Fransz'n gzleri falta gibi ald. Ne dnecegini bile armt. Hayretle:
Yoklugum... Evrakm, deyip duruyordu. te evrakm! Fakat siz herhalde aka ediyorsunuz:
evrakm ne yapacaksnz?
Bu sizi ilgilendirmez. Size soruyorum: Evet mi, hayr m?
Hl kulaklarna inanamayan Fransz, evrakn gen subaya uzatt. Subay bunlar abucak
gzden geirdi.
Pasaportunuz, iyi. Tavsiye mektubu, bakalm. Nfus kgdnz, mkemmel.. te paranz, hemen
geri dnnz! Haydi Hoakaln.218
DUBROVSK
Fransz put gibi duruyordu. Subay geri dnerek:
Az daha en nemlisini unutuyordum: btn bunlarn aramzda kalacagna namusunuz zerine
sz veriniz! Namusunuz zerine yemin ediyor musunuz?
Fransz:
Namusum zerine sz veriyorum, dedi. Fakat ya benim evrakm?.. Evraksz ben ne yaparn?
Varacagnz ilk ehirde Dubrovski tarafndan soyuldugunuzu sylersiniz! Size inanr ve gerekli
vesikalar verirler. Hoakaln! nallah yaknda Paris'e varr annenizi shhat ve afiyette
bulursunuz!
Dubrovski odadan kt, arabaya bindi ve hareket etti.
Menzil amiri kk pencereye bakt, araba gittikten sonra karsna dnerek:
Pahomona, dedi, biliyor musun ne oldu? Su giden Dubrovski idi.
Menzil amirinin kars hzla pencerecige atld. Ama ge kalmt. Artk Dubrovski epeyce
uzaktayd. Kadn ko. casna kmaya balad;
Sen Allahtan korkmuyor musun Sidori? Niye bunu bana nceden sylemedin? Hi olmazsa
Dubrovski'ye yle bir bakardm. Simdi iin yoksa tekrar ugramasn bekle. Seni vicdansz..
Gerekten de sende hi vicdan yokmu!
Fransz hl put gibi duruyordu. Subayla yaptg anlama, paralar, ksaca btn bunlar ona bir
rya gibi geliyordu. Ama banknot desteleri, nah urackta, cebindeydiler ve bu alacak olayn
gerekligim byk bir parlaklkla syl'yorlard.
Beygirleri ehre kadar kiralamaya karar verdi. Arabac arabay agr srm, geceleyin ehre
varabilmilerdi.
Fransz, arabacya, kapsnda nbeti yerine ykk bir kulbe duran karakola varmadan arabay
durdurmasn emretti. Arabadan indi ve arabasyla bavulunu kendisine hedi
PUSKN_________________________________________________________219
ye ettigini iaretle arabacya anlatarak yaya yrd. Fransz, Dubrovski'nin teklifinden ne derece
ard ise arabac da Fransz'n bu cmerte davranndan ylesine armt. Ama yabancnn
ldrdgna hkmederek, yerlere kadar egildi, ona teekkr etti ve ehre inmesinin kendisi iin
hayrl olacagn dnmeden sahibini ok iyi tandg genel evlerden birine gitti. Btn geceyi
orada geirdi. Ertesi sabah da yz i, gzleri kpkrmz bir halde arabasz ve bavulsuz, bo bir
troyka ile evine dnd.
Fransz'n evrakn eline geken Dubrovski, yukarda grdgmz zere hi korkmadan
Troyekurov'a gitmi ve evine yerlemiti. Dubrovski'nin gizli maksatlar ne olursa olsun (Biz
bunlarn ne oldugunu sonra grenecegiz) davranlarnda irkin saylabilecek hibir ey yoktu.
Geri kk Sa'nn egitimiyle az ugrayor, yaramazlk etmesi iin ona tam bir serbestlik veriyor
ve laf olsun diye verdigi dersler iin onu pek de sktrmyordu, ama buna karlk grencisi
Marya Kirilovna'nn mzikteki baarlarn byk bir ilgi ile izliyor, onunla sk sk, saatlerce piyano
banda kaldg oluyordu.
Gen gretmeni herkes seviyordu: Kirila Petrovi avda gsterdigi cesaret ve becerikliliginden;
Marya Kirovna, sonsuz abasndan, ekingen dikkatinden: Saa yaramazlklarna gz
yummasndan, ev halk ise iyiliginden ve mali durumuyla uygun olmayan cmertliginden tr
onu seviyordu. Grne gre o da btn aile bireylerine bagllk gsteriyor, kendini de onlardan
biri sayyordu.
Dubrovski'nin gretmenlik unvann alndan u mehur yortu gnne kadar bir ay gemiti.
Alak gnll gen Fransz'n kimligi altnda ad btn bu blge toprak sahipleri arasnda dehet
uyandran korkun bir haydudun sakl olduguna kimse ihtimal bile vermiyordu. Btn bu sre
iinde Dubrovski, Pokrovskoye'den ayrlmam, ama ky halknn yaratc d gc sayesinde
onun ekyalk menkbeleriyle ilgili sylentilerinin ard arkas kesilmemiti. Bununla220
DUBROVSKl
beraber reisleri olmadan etesinin i grmeye devam etmi olmas da mmknd.
Kiisel dman ve felaketinin balca neden olan sayabilecegi bir adamla bir odada geceleyen
Dubrovski, ona ktlk etmekten kendini alamamt. Dubrovski onda para kesesinin
bulundugunu biliyordu, onu ele geirmeye karar verdi. Hi beklenmedik bir biimde
gretmenlikten haydutluga gemekle Dubrovski'nin zavall Anton Pafnuti'i ne kadar arttgn
yukarda grmtk.
Pokrovskoye'de geceleyen konuklar, sabahn dokuzda, birbiri ardnca semaverin fokurdadg
salonda toplanmaya baladlar. Marya Kirilovna sabahlk klgyla semaverin karsnda oturuyor,
Kirila Petrovi ise srtnda kadife bir ceket, ayagnda terlikler oldugu halde bir eltasn andran
kocaman bir fincandan ay iiyordu. Salona en son gelen Anton Pafnuti oldu. Yz ylesine
solgun, hali ylesine periand ki Kirila Petrovi bile saglgn sormak geregini duydu. Anton
Pafnuti Spitsn, ipe sapa gelmez yantlar veriyor ve hibir ey olmam gibi urada oturmakta
olan gretmene dehetle bakyordu. Birka dakika sonra ieri giren uak, Spitsin'e arabasnn
hazr oldugu bildirdi. Anton Pafnuti acele acele vedalat, ev sahibinin gtlerine ragmen odadan
kt ve hemen hareket etti. Ona ne oldugunu kimse anlayamamt. Kirila Petrovi onun oburluk
yznden rahatszlandgna hkmetti. aydan ve veda kahvaltsndan sonra teki konuklar de
daglmaya baladlar. ok gemeden Pokrovskoye tenhalat, her ey eski halini ald.
X
Aradan birka gn gemi, kayda deger hibir ey olmamt. Pokrovskoye'dekilerin yaay
tekdzeydi. Kirila Petrovi her gn ava gidiyordu. Okuma, gezinti, mzik dersleri, zellikle mzik
dersleri Marya Kirilovna'y megul ediyordu. Gen kz kendi yregini anlamaya balam gen
Fransz'n meziyetlerine ilgisiz olmadgn elinde olmayan bir ac ile itiraf etmiti. te yandan,
gretmen de sayg ve terbiye snrlar dna kmyor, bununla da gen kzn gururunu ve korkulu
kukularn yattryordu. Gen kz her gn biraz daha artan bir gvenle, kendini bu ekici
alkanlga kaptryordu. Deforj'suz can sklyor, yannda oldugu zamanlar daima onunla megul
oluyor, her ey zerine onun dncelerini grenmek istiyor, her zaman onunla uyuuyordu.
Gen kz belki de henz ak degildi, ama rasgele ilk engel veya talihin beklenmeyen bir cilvesi
gen kzn kalbindeki ihtiras alevini krkleyebilirdi.
Bir gn Marya Kirilovna gretmenin kendisini beklemekte oldugu salona girdigi zaman, hayretle
onun solgun yznde bir tela sezdi. Piyanoyu aarak birka ark ald, fakat Dubrovski ba
agrsn bahane ederek zr diledi, dersi kesti. Notalar kaparken de gizlice gen kzn eline bir
tezkere sktrd. Marya Kirilovna dnmeye frsat bulamadan tezkereyi kabul etti ve o anda
piman oldu. Ama artk Dubrovski salondan gitmi bulunuyordu. Marya Kirilovna odasna ekildi,
tezkereyi at ve u satrlar okudu:
Bugn saat yedide, ay kenarndaki kameriyede bulununuz! Sizinle grmek zorundaym222
DUBROVSK
Gen kzda iddetli bir merak uyandrmt. oktandr kendisine ak ilan edilmesini bekliyordu:
bunu hem istiyor, hem de bundan ekiniyordu. Tahmininin dogru oldugunu iitmek houna
gidecekti ama, te yandan durumu geregince kendisiyle evlenmeyi umut edemeyecek birisinin
agzndan byle bir ak ilann duymasnn da ho olmayacagn hissediyordu. Buluma yerine
gitmeye karar verdi. Yalnz br noktada tereddd vard: gretmenin bu ak ilann nasl karla
malyd? Aristokrata bir fkeyle mi? Dosta bir gtle mi? Alayc bir akayla m? Yoksa sessizce
bir kabulle mi karlamalyd? Gen kz bu arada boyuna saatine bakyordu. Ortalk karard,
mumlar yand. Kirila Petrovi komu konuklarla boston oynamaya oturdu. Duvar saatleri yediye
eyrek kalay aldlar. Marya Kirilovna yavaa merdiven bana kt, her taraf gzden geirdi ve
baheye kotu.
Gece karanlkt. Gkyz bulutlarla kaplyd. ki adm tesini grmek mmkndegildi, ama Marya
Kirilovna bildigi yollardan karanlkta yryordu. ki dakika sonra da kendini kameriyenin yannda
buldu. Biraz cesaretini toplamak, Deforj'un karsna kaytsz ve sakin bir yzle kmak iin
burada duraklad. Fakat ite Deforj nnde duruyordu. Mahzun ve alak bir sesle:
Ricam reddetmediginiz iin size teekkr ederim, dedi. Buna raz olmasaydnz ok
zlecektim.
Marya Kirilovna, nceden hazrladg bir cmleyle:
Gsterdigim ho grrlkten tr beni piman etmeyeceginizi umarm, yantn verdi.
Delikanl susuyor, grne gre heyecann yattrmaya alyordu. Nihayet agzndan u
szckler dkld:
Durumun geregi... Sizden ayrlmak zorundaym. Belki de yaknda duyacaksnz ama, ayrlmadan
nce bunu ben size anlatmalym.
PUSKN
Marya Kirilovna yant vermiyordu. Bu szlerde, bekledigi ak ilannn bir balangcn gryordu.
Delikanl ban
Marya Kirilovna yant vermiyordu.Bu szlerde, bekle
digi ak ilannn bir balangcn gryordu. Delikanl ban
egerek szne devam etti:
Ben sizin sandgnz kimse, yani Fransz Deforj degilim, ben Dubrovski'yim.
Marya Kirilovna haykrd. Dubrovski:
Allah akna korkmaynz, dedi. Siz benim admdan korkmamalsnz! Evet, ben babanzn bir
lokma ekmekten yoksun braktg baba evinden kovdugu ve ekyalga mecbur ettigi o mutsuz
insanm. Ama siz, ne kendiniz iin, ne de babanz iin benden korkmamalsnz! Artk her ey bit,
ti, ben onu bagladm. Beni dinleyin, onu siz kurtardnz! lk kanl saldrm ona kar yapacaktm.
Nereye kundak koyacagm, yatak odasna reden girecegimi, btn ka yollarn nasl
kesecegimi tespit ederek evin etrafnda dolayordum. te bu dakikada bir peri gibi, yanmdan siz
getiniz! Kalbim sknet buldu. Yaadgnz evin kutsal oldugunu, sizinle kan bagllg olan hibir
varlgn benim kinime hedef olamayacagn anladm. Bir lgnlk saydgm bu intikamdan
vazgetim. Beyaz elbisenizi uzaktan olsun grebilmek umuduyla, gnlerce Pokrovskoye kynn
baheleri etrafnda bir serseri gibi dolatm. Bir bana yaptgnz gezintilerinizde, agalarn
arkasna saklanarak sizi korumak gibi mutlu bir dnceyle gizli olarak bulundugum yerde sizin
iin bir tehlike olamayacag dncesiyle peinizde dolatm. Nihayet bir frsat kt evinize
yerletim. Bu hafta benim iin mutluluk dolu gnler oldu. Bunlarn ans zntl hayatmn bir
avuntusu olacaktr. Bugn bir haber aldm, bu haberden sonra artk benim iin burada daha fazla
durmak olanag kalmamtr. Bugn sizden ayrlyorum... Hemen imdi... Ama, bana lanet
etmemeniz, beni hor grmemeniz iin, ayrlmadan nce, size almak zorundaydm. Ara sra
Dubrovski'yi dnnz! Biliniz ki o, baka iler iin yaradlmt. Onun ruhu sizi sevmesini
biliyordu, hibir zaman...224
DUBROVSK
Bu srada hafif bir slk iitildi. Dubrovski sustu. Gen kzn elinden tuttu ve ate gibi yanan agzna
gtrd. slk tekrar alnd. Dubrovski:
Baglayn, dedi. Beni agryorlar... Bir dakika hayatma mal olabilir...
Dubrovski geri ekildi. Marya Kirilovna hareketsiz duruyordu. Delikanl dnd, gen kz tekrar
elinden tuttu. Tatl ve dokunakl bir sesle:
Bir gn banza bir felaket gelir de kimseden yardm ve himaye gremezseniz, bana koup
benden yardm istemeye sz veriyor musunuz? lgimi reddetmeyeceginize sz veriyor musunuz?
Marya Kirilovna sessizce aglyordu. slk nc defa ald. Dubrovski:
Siz beni mahvediyorsunuz, diye bagrd, bana yant vermedike sizi brakmayacagm! Sz
veriyor musunuz, yoksa vermiyor musunuz?
Zavall gzel kz, yavaa:
Sz veriyorum, diye mrldand.
Marya Kirilovna, Dubrovski ile grmesinden heyecanlanm bir halde baheden dnyordu.
Ona, iftlik halk kouyormu, btn ev hareketteymi, avluda birok insan varm, merdiven
banda da bir troyka duruyormu gibi geldi. Uzaktan Kirila Petrovi'in sesini duydu. Yoklugunun
farkna varlmasndan korkarak ieri girmekte acele etti. Salonda onu babas karlad,. Konuklar,
bildigimiz emniyet amirinin etrafn evirmiler ona sorular yagdryorlard. Sefer elbisesi giymi ve
tepeden trnaga kadar silahlanm olan emniyet amiri, esrarl ve telal bir tavrla onlara yantlar
veriyordu. Kirila Petrovi kzna:
Sen neredeydin Maa? diye sordu. Msy Deforj'u grmedin mi?
Maa zorlukla olumsuz bir yant verebildi. Kirila Petrovi szne devam ederek:
PUSKN____________________________________________________________225
Dn ki, dedi, emniyet amiri onu yakalamaya, beni de gretmenin Dubrovski oldugunu
inandrmaga gelmi!
Emniyet amiri sayg ile:
Efendimiz, dedi, btn ekl... Kirila Petrovi onun szn keserek:
Bana bak arkada, dedi, sen u eklinle defolup gider misin? in asln kendim anlamadka
sana Franszm teslim etmem... Su korkak ye yalanc Anton Pafnuti'in szlerine nasl
inanlabilir? gretmenin, kendisini soymak istedigini dnde grm olacak. Niin hemen o
sabah bu konuda bana bir szck olsun sylemedi?
Emniyet amiri:
Fransz onu korkutmu efendimiz, susacagna dair yemin de ettirmi, dedi.
Kirila Petrovi:
Yalan, dedi. Simdi ben her eyi meydana karrm (eri giren hizmetiye). gretmen nerde
kald? diye sordu.
Hizmeti:
Hibir yerde bulunamyor efendimiz, yantn verdi.
Kukulanmaya balayan Troyekurov:
O halde arayn onu, diye bagrd. Sonra emniyet amirine dnerek:
Su methettigin ekli gster bakalm! dedi. Emniyet amiri kgd uzatt.
Hmmm... Yirmi yanda... Geri oras yle ama, bu henz hibir kantlamaz! Peki gretmen
nerde?
Kendisine, yine:
Bulunamyor efendimiz, yant verildi.
Kirila Petrovi sinirlenmeye balamt. Marya Kirilovna yar cansz bir haldeydi. Bunu fark eden
babas:226
DUBROVSK
Sen sararmsn Maa, dedi. Galiba korktun!
Hayr babacgm, bam agryor.
Haydi Maa odana git, zlme!
Maa babasnn elini pt ve hemen odasna gitti. Kendini yataga atarak bir sinir krizi iinde
hkrmaya balad. Hizmetiler kotu, onu zorla soydular, soguk su ile, binbir eit kolonyalarla
gbela yattrabildiler, yatrdlar. Gen kz dald.
Fransz bir trl bulunamyordu. Kirila Petrovi fkeli fkeli zafer yldrmlar grleyiniz! arksn
slkla alarak salonda bir aag bir yukar dolayordu. Konuklar aralarnda fsldayorlard.
Emniyet amiri yine amacna eriememi, Fransz bulunamamt. Herhalde ona haber verilmi, o
da gizlenmeyi baarmt. Ama kim haber vermiti? Bu nokta bir sr olarak kalyordu.
Saat on biri vurdu, ama kimse uykuyu dnmyordu. Nihayet Kirila Petrovi emniyet amirine
dnerek fkeyle:
Eee, bu byle ne olacak bakalm? dedi. Burada sabaha kadar kalacak degilsin ya! Benim evim
koltuk meyhanesi degil, bu, gerekten Dubrovski de olsa karde, bu becerikliliginle sen onu
yakalayamazsn! Simdi basbakalm evine, bundan sonra da daha becerikli ol! (Konuklarna
dnerek devam etti). Sonra, sizin de eve gitme vaktiniz geldi. Haydi bakalm, arabalarnz
hazrlatmalarn emredin, benim uykum var.
Troyekurov konuklarndan ite byle kabaca ayrld.
X
Olaganst hibir ey olmadan aradan bir sre daha ge ti, ama nmzdeki yazn
balangcnda Kirila Petrovi'in aile hayatnda birok degiiklikler oldu.
Troyekurov'dan 30 verst kadar tede, prens Vereyski'nin zengin maliknesi bulunuyordu. Prens
yllarca yabanc lkelerde yaamt. Prensin btn maliknesini emekli bir binba idare ediyor
ve Pokrovskoye ile Arbatovo arasnda hibir baglant bulunmuyordu. Fakat, mays ay sonlarnda
prens yabanc lkelerden dnd ve imdiye kadar hi grmedigi kyne geldi. Ne varki , eglenceli
bir yaaya altg iin, yalnzlga dayanamad. Geliinin nc gn, vaktiyle tandg
Troyekurov'a gle yemegine gitti.
Prens elli yalarnda kadard, ama yandan ok daha fazla gsteriyordu. eitli arlklar
saglgn bozmu, onda silinmez izler brakmt. Buna karn grn zarif ve gzeldi. Her
zaman sosyetede yaamak alkanlg, ona zellikle kadnlarla ilikilerinde baz incelikler
kazandrmt. Hi durmadan eglenmek ister, daima can sklrd. Kirila Petrovi, prensin bu
ziyaretini, sosyete yaayn bilen bir insann sayg belirtisi gibi sayarak, buna pek sevinmiti.
deti oldugu zere konuguna maliknesini gezdirmek suretiyle ikramlarda bulundu ve onu
kpekhaneye gtrd. Ama prens, kpek kokular iinde az kalsn boguluyordu. Esansl mendili
ile burnunu kapayarak kendini dar dar att. Budanm hlamurlaryla, drt ke havuzuyla, dz
yollaryla Troyekurov'un eski bahesi konugun houna gitmedi. O, ingiliz bahelerini ve szm
ona dogay severdi, ama vmekten ve hayranlgn belirtmekten de geri kalmad.228
DUBROVSK
Hizmeti yemegin hazr oldugunu haber vermeye geldi. Yemege gittiler. Gezintiden yorulan prens
topallyor, bu ziyareti yaptgna piman oluyordu.
Salonda onlar Marya Kirilovna karlad, ihtiyar apkn, kzn gzelligine hayran oldu. Troyekurov
konugunu kzn yanna oturttu. Kzn varlg prensi canlandrm, neelendirmiti. Merakl
hikayeleriyle birka sefer kzn dikkatini ekmeyi baard. Yemekten sonra Kirila Petrovi ata
binmeyi nerdi, etti. Ama prens kadife izmelerini gstererek ve damla hastalgyla alay ederek,
zr diledi. Sevimli komusundan ayrlmamak iin araba gezintisini tercih etti. Arabay
hazrladlar. htiyarlar ve gzel kz, birden, arabaya bindiler ve hareket ettiler. Konumalarn
burada da srdrdler. Marya Kirilovna bu sosyete adamnn gnl alc ve neeli komplimanlarn
hazla dinliyordu. Derken, Vereyski birdenbire Kirila Petrovi'e dnerek bu yanm binann ne
oldugunu, kime ait bulundugunu sordu. Kirila Petrovi atnd. Yanm iftlik binasnn onda
uyandrdg anlar hi de hoa gidecek eyler degildi. Verdigi yantta bu topraklarn imdi
kendisinin oldugunu, eskiden Dubrovski adnda birine ait bulundugunu syledi. Prens:
Dubrovski'ye mi, nasl u nl hayduta m? diye tekrarlad.
Troyekurov:
Onun babasna ait, dedi. Ho, onun babas da hatr saylr haydutlardand ya!
Sahi, u bizim Rinaldo ne oldu? Sag m, ele geti mi?
Hem sag, hem selamette. Emniyet amirlerimiz hrszlarla birlik olduklar srece yakalanacag da
yok. yi hatrma geldi Prens. Dubrovski senin Arbatovo'yu da ziyaret etti mi hi?
Evet, geen yl galiba bir eyler yakm veya almt. Su romantik kahramanla yle ksaca
tanmak herhalde merakl bir ey olsa gerek, degil mi Marya Kirilovna?
PUSKN
229
Troyekurov:
Elbette merakl, dedi. Marya Kirilovna onunla tanyor. Dubrovski tam hafta ona mzik dersi
verdi, Allaha kr derslerine karlk bir ey almad.
Kirila Petrovi burada Fransz gretmeninin hikyesini anlatmaya balad. Marya Kirilovna, adeta
igne zerinde oturuyor gibiydi. Vereyski anlatlanlar byk bir dikkatle dinledi, btn bunlar ok
tuhaf buldu ve konuma konusunu degitirdi. Gezintiden dnnce kendi arabasn hazrlamalarn
syledi ve Kirila Petrovi'in, gece yatsna kalmas iin yaptg btn srarlarna karn aydan
sonra hemen hareket etti. Ama gitmeden nce, Marya Kirilovna ile beraber kendisini ziyarete
gelmesini Kirila Petrovi'ten rica etti. Magrur Troyekurov gelecegine sz verdi. nk Prenslik
niteligini, iki niann ve babadan kalma bin nfuslu iftligini dikkate alarak prens Vereyski'yi bir
dereceye kadar kendine eit sayyordu.
Bu ziyaretten iki gn sonra Kirila Petrovi, kzyla birlikte Prens Vereyski'yi ziyarete gitti.
Arbatovo'ya yaklarken, temiz ve ferah ky evlerini, ngiliz atolar biiminde ve tatan yaplm
derebey kkn seyretmekten kendini alamad. Kkn nnde, ngraklarn sallayarak svire
ineklerinin otladklar gr ve yeil bir ayr uzanyordu. Geni bir park kkn drtbir yann
evirmiti. Ev sahibi, konuklarn merdiven banda karlad, gen kza kolunu verdi. Konuklar
kiilik bir yemek masasnn hazrlandg son derece gzel bir salona girdiler. Prens konuklarn
pencereye gtrd, nlerinde esiz bir manzara canland. Volga, pencerelerin nnden akyordu.
rmakta, yelkenlerini " iirmi ykl mavnalar gidiyor ve ok anlaml olarak lm kayg adn alan
balk kayklar suyun zerinde oynayorlard. rmagn tesinde tepeler ve ovalar uzanyor,
birka ky evreyi sslyordu. Sonra konuklar prensin yabanc lkelerde satn aldg tablolardan
meydana gelmi bir resim galerisini seyretmekle vakit geirdiler. Prens bunlarn eit230
DUBROVSK
li konularna, resimcilerinin hayatna dair Marya Kirilovna'ya izahat veriyor, kusur ve stnlklerini
gsteriyordu. Tablolardan, ukala bir bilgicin nceden hazrlanm szleriyle degil, duyarak ve
anlayarak sz ediyordu. Marya Kirilovna onu memnuniyetle dinliyordu. Yemege oturdular.
Troyekurov Amphitryon'unun(*) araplarnn ve ahsnn ustalgnn tam hakkn verdi.
Marya Kirilovna ise hayatnda ancak ikinci sefer grdg bir adamla bu konumasnda ne
kck bir aknlk, ne de bir zorluk duyuyordu. Yemekten sonra ev sahibi konuklarna baheye
kmay nerdi. Kahvelerini, iinde birok adacklar bulunan geni bir gln kysndaki
kameriyede itiler. Birdenbire bir bando almaya balad. ifte bir sandal gelip dogruca
kameriyeye yanat. Glde adacklar arasnda gezmeye ktlar, bunlardan bazlarn ziyaret
ettiler. lerinden birinde mermer bir heykel; bir bakasnda ssz bir magara; ncsnde, Marya
Kirilovna'nn prensin nazik st kapal anlatmyla pek de tatmin edilmemi gen kzlk merakn
uyandran esrarl yazlarla ssl bir ant grdler. Vakit farkna varlmadan gemi, ortalk
kararmaya balamt. Prens serinlik bastgn ve iy yagdgn ileri sre rek eve dnmekte acele
etti. Semaver onlar bekliyordu. Prens, Marya Kirilovna'dan bu ihtiyar bekarn evinde ev sahipligi
yapmasn rica etti. Gen kz bu sevimli gevezenin bitmez tkenmez hikyelerini dinleyerek ay
dagtt. Anszn bir patlama duyuldu, bir havai fiek gkyzn aydnlatt. Prens, Marya
Kirilovna'nn omuzlarna bir al rtt ve onlar balkona davet etti. Evin nnde, karanlkta, renk
renk klar yand; kvrld, baaklar, fskiyeler, palmiyeler biiminde havaya ykseldi, sonra
yagmur halinde, yldzlar halinde yerlere dkld. Bunlar snd ve yeniden yand. Marya Kirilovna
bir ocuk gibi neeleniyordu. Prens Vereyski, gen kzn bu neesine seviniyordu. Troyekurov ise
btn bunlardan son derece memnundu. nk
PUSKN___________________________________________________
prensin tous le frais(*) ini bir sayg ve bir yaranma belirtisi
gibi sayyordu.
Akam yemegi zenginlik bakmndan, gle yemeginden hi de geri kalmyordu, konuklar,
kendilerine ayrlan odalara ekildiler. Ertesi sabah da, yaknda tekrar grmek szyle nazik ev
sahibinden ayrldlar.
(*) Moliere'in komedilerinden birinin kiisi, ev sahibi (.N.)
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Btn bu masraflarn anlamma gelir.
r
XV
Marya Kirilovna, odasnda, ak bir pencerenin nnde gergef iliyordu. Akn verdigi dalgnlkla
gl yeil ipekle ileyen Konrad'n sevgilisi gibi ipekleri birbirine kartrmyordu. Akl iiyle megul
olmamasna ve ok uzaklarda dolamasna ragmen, igne altndaki kanavie, yanhszca
modeldeki desenleri tekrarlyordu.
Anszn pencereye bir el uzand. Biri, gergefin zerine bir mektup brakt ve Marya Kirilovna
kendini toparlayncaya kadar gzden kayboldu. Tam bu srada ieri giren hizmeti, Kirila
Petrovi'in kendisini agrmakta oldugunu haber verdi. Kz mektubu, korku ile bartsnn iine
saklad ve babasnn odasna kotu.
Kirila Petrovi yalnz degildi. Yannda Prens Vereyski oturuyordu. Marya Kirilovna'nn grnmesi
zerine prens ayaga kalkt, onun iin dogal olmayan bir aknlkla, gen kz sessizce selamlad.
Kirila Petrovi:
Buraya gel Maa, dedi. Sevinecegini umdugum bir haberim var. te sana bir nianl, bak prens
seni istiyor.
Maa donakald. Yzn bir lm sarlg kaplad. Susuyordu. Prens ona yaklat. Elinden tuttu,
sevecen bir eda ile, kendisini mutlu etmeye raz olup olmayacagn gen kzdan sordu. Maa
susuyordu. Kirila Petrovi:
Raz, tabii raz, dedi. Fakat bu sz sylemenin kzlar iin ne kadar zor oldugunu bilirsin, prens!
Haydi ocuklar pn ve mutlu olun!
PUSKN_________________.________________________________________233
Maa kmldamadan duruyordu. htiyar prens kzn elini pt. Birdenbire kzdan boanan
gzyalar solgun yanaklarndan yuvarlanmaya balad. Prens hafife atnd. Kirila Petrovi:
Git, git, git, dedi. Gzyalarn kurula da yanmza neeli bir yzle gel!
Sonra Vereski'ye dnerek szlerine devam etti:
Bunlarda gelenek haline gelmitir, kocaya vardklar zaman hepsi de aglarlar. Simdi biz prens,
iten, yani eyizden konualm.
Marya Kirilovna oradan gitmesi iin verilen izinden, can atarcasna yararland. Odasna kotu,
kapy kilitledi. htiyar prensin kars oldugunu dnerek gzyalarn koyverdi. Birdenbire prens
ona igren ve tiksinti uyandran bir insan halinde grnd. Nikh onu, bir daragac, bir mezar
kadar korkutuyordu. Umutsuzluk iinde: Hayr, hayr, lmek, manastra kapanmak, Dubrovski'le
evlenmek daha iyi... diye tekrarlyordu. Bu anda mektubu anmsad. Bunun Dubrovski'den
oldugunu sezinleyerek hrsla okumaya balad. Mektup gerekten de Dubrovski'dendi. inde
yalnz unlar yazlyd:
Akam saat 10 da, eski yerde.XV
ldyor durgun bir temmuz gecesiydi zaman zabir rzgr esiyor ve btn baheyi hafif bir hrt
kaplyordu.
Gen kz, hafif bir glge gibi, kararlatrlan buluma yerine yaklayordu. Henz kimsecikler
grnmyordu. Birden bire kameriyenin arkasndan kan Dubrovski, kzn nne dikiliverdi. Alak
ve zntl bir sesle:
Ben her eyi biliyorum, dedi, verdiginiz sz anmsaynz!
Maa:
Bana koruyuculugunuzu neriyorsunuz ama, darlmaynz, dedi, bu koruyuculugunuz beni
korkutuyor. Siz bana nasl yardm edebilirsiniz?
Nefret ettiginiz adamdan sizi kurtarabilirim.
Allah rzas iin ona dokunmayn! Beni seviyorsanz sakn ona dokunmayn! Ben hibir faciaya
neden olmak istemem.
Ona dokunmayacagm, istekleriniz benim kutsaldr. O hayatn size borludur. Adnza hibir
ktlk yaplmayacaktr. Siz benim iledigim cinayetlerde bile temiz kalmalsnz! Ama zalim
babanzdan sizi nasl kurtarabilirim?
Daha umudum var. Gzyalarmla, zntmle onu yumuatacagm umuyorum. Geri o inatdr
ama, beni de ok sever.
Bouna umuda kaplmaynz; babanz bu gzyalarnda severek degil de karm gzeterek
kocaya varan her
PUSKN_____________________________________________________________
gen kza zg sradan bir korku ve nefretten baka bir ey grmeyecektir. Babanz, isteginize
karn mutlulugunuzu yaratmay aklna korsa, talihinizi sonsuz olarak ihtiyar bir kocann iradesine
baglamak iin sizi zorla evlendirirse ne yaparsnz?
O zaman, o zaman yaplacak hibir ey kalmyor... Beni almaya gelin, sizin karnz olurum.
Dubrovski titredi. Solgun yzn erguvani bir kzllk kaplad ve hemen o anda daha solgun bir hal
ald. Ban egerek, uzun bir sre hi ses karmad.
Btn cesaretinizi toplaynz, babanza yalvarnz, ayaklarna kapannz, ilerde sizi bekleyen
btn felaketleri, sarsak ve sefih bir ihtiyarn yannda solacak genligimizi ona anlatnz! Onunla
serte konumay gze alnz: kararndan amadg takdirde, o zaman, evet o zaman mthi bir
koruyucu bulacagnz syleyiniz! Zenginligin bir an iin bile size mutluluk getirmeyecegini; lksn
ve ihtiamn, o da alncaya kadar, bir an iin ancak yoksullugu avutabilecegim ona anlatnz!
Onun karsnda srar ediniz, fkesinden, ve tehditlerinden korkmaynz! Bir umut kvlcm kaldg
srece, Allah akna dayannz!! Yoook, artk baka bir are kalmazsa...
Dubrovski szlerinin burasnda elleriyle yzn kapad, adeta boguluyordu. Maa aglyordu.
Dubrovski ac ac iini ekerek:
Zavall, zavall aln yazm! Sizin iin canm bile verirdim. Sizi uzaktan grmek, elinize dokunmak
bile beni sarho ederdi. Sizi heyecanla arpan ggsme bastrmak ve: Melegim, lelim!! demek
frsat dogdugu zaman, zavall ben bu mutluluktan kanmak, btn gcmle onu kendimden
uzaklatrmak zorunda kalyorum. Ayaklarnza kapanmak, haketmedigim bu anlalmaz ltuftan
dolay Allaha kretmek cesaretini bile gsteremiyorum. Oooh, ondan ne kadar nefret etmek
zorundaym, ama bu anda yregimde nefret etmek iin en kk bir yer bulunmadgn
hissediyorum.236
DUBROVSK
Dubrovski yavaa gen kz kucaklad, sessizce ggsne bastrd. Kz, ban gvenle gen
haydudun omzuna dayad. kisi de susuyordu. Zaman akp gidiyordu. Nihayet Maa:
Vakit geldi, dedi.
Dubrovski adeta uykudan uyanr gibi oldu. Gen kzn elini tuttu ve parmagna bir yzk geirdi:
Bana kamaya karar verirseniz, dedi, bu yzg buraya getiriniz ve bu mee agacnn kovuguna
koyunuz! O zaman ne yapacagm ben bilirim.
Dubrovski gen kzn elini pt ve agalarn arasnda kayboldu.
XV
Prens Vereyski'nin evlenme istegi artk komular iin gizli bir ey degildi. Kirila Petrovi
kutlamalar kabul ediyor, dgn hazrlg yaplyordu. Maa gnden gne kesin kararn
geciktiriyordu. Bu arada ihtiyar nianlya olan davran soguk ve zoraki idi. Prens buna
aldrmyordu. Gen kzn sessizce raz oluundan memnun olan prens sev . gi iin
abalamyordu.
Ama zaman geiyordu. Nihayet Maa harekete gemeye karar verdi ve prens Vereyski'ye bir
mektup yazd. Gen kz prensin yreginde yce gnlllk duygular uyandrmaya alt: Ona en
kk bir bagllk duymadgn aka itiraf etti. Kendisiyle evlenmekten vazgemesini ve
babasnn otoritesine kar onu savunmasn prensten rica etti. Mektubu gizlice prense verdi.
Prens yalnz kalnca mektubu okudu. Nianlsnn bu ak yrekliliginden zerrece zlmedi. Tam
tersine, dgn abuklatrmak zaruretini grd, bunun iin de mektubu gelecekteki kaynatasna
gstermek gerektigine inand.
Kirila Petrovi kplere bindi. Gnderilen mektuptan haberi oldugunu Ma'ya sezdirmemesi iin
prens onu zorla kandrabildi. Kirila Petrovi kzna bundan sz etmemeye raz oldu ama, vakit
kaybetmeden dgn hemen ertesi gn yapmaya da karar verdi. Prens bu karar ok akllca
buldu. Nianlsnn yanna giderek, mektubun kendisini ok zdgn, ama zamanla sevgisine
hak kazanmay umdugunu, gen kzdan yoksun olmak dncesinin ok agr geldigini, kendi
idam kararna raz olmak gcnde olmadgn ona238
DUBROVSK
syledi. Sonra da sayg ile gen kzn elini pt ve Kirila Petrovi'in kararna dair ona hibir ey
tlatmadan oradan ayrld.
Prens avludan henz kmt ki, babas ieri girdi ve hemen yarn hazr olmasn kzna emretti.
Zaten prens Vereyski'nin szlerinden heyecanlanm olan Marya Kirilovna'nn gzlerinden yalar
boand, babasnn ayaklarna kapanarak ikyet eden bir sesle bagrd:
Babacgm... Babacgm... Bana kymaynz!!! Ben prensi sevmiyorum, onun kars olmak
istemiyorum.
Kirila Petrovi korkutucu bir sesle:
Bu ne demek? diye bagrd. Simdiye kadar hi sesini karmadan raz oluyordun da imdi, her
ey olup bittikten sonra m nazlanmaya, vazgemeye kalkyorsun? Aptallgn geregi yok, bu gibi
davranlarla kararm degitiremezsin!
Zavall Maa:
Bana kymaynz, diye tekrarlad, niin beni yannzdan kovuyor ve sevmedigim bir adama
veriyorsunuz? Yoksa benden bktnz m? Ben yine eskisi gibi sizinle kalmak istiyorum.
Babacgn, siz bensiz sklacaksnz! Hele benim mutsuz oldugumu dndke bsbtn
zleceksiniz! Babacgm beni zorlamaynz, ben evlenmek istemiyorum.
Kirila Petrovi etkilenmiti. Ama zntsn gizledi, kzn iterek sert bir tavrla :
Bana bak, dedi, btn bunlar sama eyler... mutlulugun iin gereken eyleri ben senden iyi
bilirim. Gz yalarnn sana yaran yok! br gn dgnn olacak.
Maa:
br gn m? diye bagrd, aman Allahm! Hayr hayr, mmkn degil, bu olamaz! Babacgm,
beni dinleyin, eger bana kymaya karar vermi bulunuyorsanz kendime aklnzdan bile
geirmediginiz bir koruyucu bulacagm! O zaman beni ne hale getirdiginizden siz de
korkacaksnz!
Kirila Petrovi:
PUSKN____________________________________________________________________
Neee? Neee? diye bagrd. Tehdit ha! Kstah kz, beni tehdit ediyorsun ha! Sana yle bir ey
yaparm ki bunu aklndan bile geirmezsin! Sen ne cesaretle beni koruyucu ile korkutuyorsun,
ha? Grelim bakalm senin bu koruyucun kimmi?
Maa umutsuzluk iinde:
Vladimir Dubrovski, dedi.
Kirila Petrovi, kznn akln oynattgm sand. Hayretle ona bakt. Bir sre sustuktan sonra:
ok iyi, dedi, kimi istersen kurtarc diye bekleyebilirsin. Simdilik bu odada otur bakalm, dgne
kadar bu odadan kmayacaksn!
Kirila Petrovi bunlar syledikten sonra odadan kt ve kapy kilitledi.
Zavall kz bana gelecekleri dnerek uzun uzun aglad. Fakat yaptg cokunca itiraflar
yregini ferahlatmt. Simdi, kendisini bekleyen sonucu ve bundan sonra izlemesi gerekli
davran tarzn daha sakin dnebilirdi. Onun iin en nemli olan ey bu nefret ettigi evlilikten
kurtulmakt. Bir haydudun kars olmak kaderi, ona hazrlanan ksmete gre bir cennet gibi
grnyordu. Dubrovski'nin braktg yzge bakt. Onunla babaa grmeyi ve kesin an
arifesinde bir kez daha ondan akl danmay iddetle istiyordu. Bir nsezi, geceleyin Dubrovski'yi
bahede, kameriyenin yannda bulacagn ona sylyordu. Ortalk kararr kararmaz oraya gidip
onu beklemeye karar verdi. Ortalk karard. Maa hazrland. Gelgelelim kaps anahtarla
kilitlenmiti. Oda hizmetisi, Kirila Petrovi'in kendisini dar brakmamalar iin emir verdigini
kapnn dndan syledi. Demek ki kz kilit altnda idi. Agr bir hakarete ugram bir halde,
pencerenin kenarna oturdu, gece ge vakte kadar, soyunmakszn, hareketsizce karanlk
gkyzne bakarak orada kald. Sabaha kar biraz kestirdi. Fakat hafif uykusu zntl birtakm
dlerle blnd. Ykselen gnein ilk klar onu uyandrd.XV
Gen kz gzn at, ilk aklna gelen ey, durumunun korkunlugu oldu. Zili ald, bir kz ieri
girdi. Marya Kirilovna'nn sordugu sorulara yant olarak: Kirila Petrovi'in dn akam Arbatovo'ya
gittigini, ge vakit dndgn; gen kz odadan karmamalar iin sk emirler verdigini; dgn
iin, gze batacak hibir hazrlk yaplmadgn; bununla beraber papazn ne nedenle olursa
olsun, kyden uzaklamamas iin tembihlerde bulunuldugunu syledi. Bu haberleri verdikten
sora dar kt ve tekrar oda kapsn kilitledi.
Hizmetinin szleri gen mahpusu kzdrmt. Kzn tepesi atm, kan beynine kmt. Btn bu
olup bitenleri Dubrovski'ye bildirmeye karar verdi. Yzg u mehur mee agac kovuguna
gnderme arelerini aratrmaya balad. Bu srada penceresine kk bir ta atld, cam
ngrdad. Marya Kirilovna avluya baknca, kendisine gizli birtakm iaretler yapmakta olan kk
Saa'yi grd. Gen kz ocugun kendisine olan bagllgn bildigi iin buna sevindi. Pencereyi
at ve:
Gnaydn Saa, dedi, beni niye agrdn?
Birey gerekli mi diye sormaya geldim ablacgm. Babam fkeli, evdekilerin hepsine szlerinizi
yerine getirmeyi yasak etti. Ama siz ne istiyorsanz bana syleyin, ben sizin iin her eyi yaparm.
Teekkr ederim sevgili Sa'cgm. Bak beni dinle: kameriyenin yanndaki kovuklu mee
agacn biliyor musun?
Biliyorum ablacgm.
PUSKN_____________________________________________________________241
Beni seviyorsan abuk oraya ko ve u yzg kovugun iine brak! Ama seni kimsenin
grmemesine dikkat et.
Gen kz bunlar syledikten sonra yzg ocuga tt ve pencereyi kapad.
ocuk yzg yerden ald, var hzyla komaya balad ve dakika iinde bilinen agacn yanna
vard, durdu. Soluk soluga drt bir yan gzden geirdi ve yzg kovuga koydu. Bu ii baaryla
grdkten sonra, sonucunu hemen Marya Kirilovna'ya bildirmek istedi. Ama, tam bu srada, kzl
sal, a gzl, st ba yrtk prtk bir ocuk kameriyenin arkasndan kverdi, mee agacna
atld ve elini kovugun iine daldrd. Saa bir sincaptan daha abuk ocugun stne atld ve iki
elini birden tuttu. Korkutucu bir sesle:
Sen burada ne yapyorsun? dedi.
ocuk. Saa'nn elinden kurtulmaya alarak:
Sana ne? diye yant verdi. Saa:
Brak u yzg kzl tavan, yoksa ben sana gsteririm, diye bagrd.
ocuk yant yerine, Saa'nn suratna bir yumruk indirdi. Ama Saa onu brakmad ve sesinin
btn gcyle bagrmaya balad:
Hrsz var! Hrsz var! Buraya koun!
ocuk, Saa'nn elinden kurtulmaya alyordu. Grne gre Sa'dan iki ya byk ve ondan
ok daha kuvvetli idi. Ama Saa daha evikti. ocuklar birka dakika bogutular. Nihayet kzl
sal ocuk Sa'y alt etti, yere yatrd ve grtlagna sarld, ite tam bu srada kuvvetli bir el,
ocugun fray andran kzl salarndan yakalad. Bahvan Steyan, onu yarm arn kadar
yerden kaldrd:
Ah seni kzl sal eytn ah, diye kmaya balad. Sen ne cesaretle kk beyi dvyorsun?
242
DUBROVSK
Saa yerden frlayarak kendini toplamaya frsat buldu
ve:
Sen beni yenemezdin ama, dedi, koltuk altlarmdan yakaladn! abuk yzg ver ve buradan
bas git!
Kzl sal ocuk:
Daha da neler! diye sylendi ve birdenbire oldugu yerde dnerek salarn Stepan'n elinden
kurtard, kamaya koyuldu.
Ama Saa ona yetierek arkasndan itti, ocuk boylu boyunca yere yuvarland. Bahvan tekrar
ocugu yakalad ve kuagyla baglad.
Saa:
Yzg ver! diye bagryordu. Stepan:
Dur hele kk bey dedi, biz onu khyann yanna gtrelim de cezasn versin!
Bahvan esirini kkn avlusuna gtrd. Saa bunlarn peinden gidiyor, yrtlan ve yeil otlarla
kirlenen pantolonlarna dnceli dnceli bakyordu. Birdenbire de kendilerini tavlada
beygirleri yoklamaya giden Kirila Petrovi'in karsnda buldular. Troyekurov Stepan'a:
Bu ne demek? diye sordu.
Stepan ksa birka szle olup bitenleri anlatt. Kirila Petrovi onu, dikkatle dinledi. Sonra Sa'ya
dnerek:
Yaramaz ocuk, dedi, senin bununla ne al veriin var?
Babacgm, o kovuktan yzg ald, emredin de yzg versin!
Ne yzg ? Hangi kovuktan?
Sey, bana Marya Kirilovna... Canm ite o yzk.
Saa heyecanland, ard. Kirila Petrovi atnd. Basan sallayarak:
PUSKN
243
Desene, dedi, ie Marya Kirilovna da kart. Ya bana her eyi anlat, ya da sana yle bir sopa
ekerim ki dnyam arrsn!
Vallahi babacgm... Babacgm... Marya Kirilovna bana hibir ey sylemedi. Babacgm!
Steyan, ko da bana kayn agacndan gzel, taze bir sopa kes!
Dur babacgm, size her eyi anlatacagm. Bugn avluda oynuyordum. Ablam pencereyi at,
ben de yanna gittim. Ablam kazara yzgn drd, ben de alp kovugun iine sakladm...
Sey, sonra bu kzl ocuk da onu almak istedi.
Kazara drd ha! Sen de onu saklamak istedin! Stepan, ko bir sopa getir!
Babacgm, durun, hepsini anlatacagm! Ablam Marya Kirilovna mee agacna gidip yzg
kovugun iine koymam syledi. Ben de koup yzg oraya koydum. Halbuki bu pis ocuk da...
Kirila Petrovi pis ocuga dnd ve korkutucu bir sesle sordu:
Sen kimsin? Kzl sal ocuk:
Ben bay Dubrovskilerin iftlik halkndanm. Kirila Petrovi'in yz burutu:
Sen galiba beni efendin olarak tanmyorsun? Gzel. Ya benim bahemde ne iin vard?
ocuk byk bir ilgisizlikle:
Ahududu aryordum, dedi. Kirila Petrovi:
Ne ala, dedi, adamlar da efendileri gibi: Desene imam ne ki, cemaat ne olsun! Bizde, mee
agalarnda ahududu yetitigini nerede grdn?244
DUBROVSK
ocuk yant vermiyordu. Saa;
Babacgm, dedi, ona emredin de yzg geri versin! Kirila Petrovi:
Sen sus Aleksandr,(*) dedi. Seninle de ayrca hesaplaacagm unutma! Haydi odana git. Sen
a oglan, bana yle geliyor ki sen az ak gzlerden degilsin! Yzg ver de evine def ol git!
ocuk avularn at ve elinde hibir ey olmadgn gsterdi.
Eger bana her eyin dogrusunu sylersen seni dvmem, stelik de be kpek veririm. Yoksa
sana yle bir ey yaparm ki aklna bile getiremezsin, haydi bakalm!
ocuk hi sesini karmyordu. Ban nne egmi duruyor, kendine gerek bir aptal ss
veriyordu. Kirila Petrovi:
Pekl, dedi, bunu bir yere kapayn, kamamas iin de iyice dikkat edin! Yoksa topunuzun
derinizi yzerim.
Stepan ocugu gvercinlige gtrd ve kilitledi. htiyar kuu kadn Agafiya'y da ocuga gzc
olarak brakt. Kirila Petrovi gzleriyle ocugu izleyerek:
Emniyet amirini agrmak iin imdi hemen ehre "koun! Hem de elden geldigi kadar abuk!
Kirila Petrovi odasnda dolayor ve fkeli fkeli zafer yldrmlar arksn slkla alarak unlar
dnyordu:
Artk kukuya yer yok. Kz, melun Dubrovski ile ilikisini devam ettirmi. Acaba gerekten onu
yardma agrd m? Belki de nihayet saglam bir ip ucu ele geirmi oldum. Artk elimizden
kurtulamaz! Bu frsat karmayalm! Bir araba ngrag... ok kr emniyet amiri gelebildi.
PUSKN
245
(*) Aleksandr Saa adnn btndr (.N.)
Hey, u yakalanan ocugu buraya getiriniz!
Bu arada, araba da avluya girmiti. nceden tanm oldugumuz emniyet amiri, toz toprak iinde
odaya girdi.
Kirila Petrovi:
Sevinli bir haber, dedi. Dubrovski'yi yakaladm. Emniyet amiri sevinli bir eda ile:
Allaha kr efendimiz, dedi, nerede o?
Canm Dubrovski'nin kendisini degil de, etesinden birini yakaladm. Simdi onu getirecekler.
eteban yakalamamz iin iimize yarar. te onu getirdiler.
Korkun bir haydut bekleyen emniyet amiri, grn olduka zayf 13 yalarnda bir ocukla
karlanca aakald. Hayretle Kirila Petrovi'e bakt ve ondan aklama bekledi. Kirila Petrovi
sabahki olay, tabi Marya Kirilovna'nn adn anmakszn, hemencecik anlatmaya balad.
Emniyet amiri boyuna kk hayduda bakarak dikkatle onu dinledi. ocuk bir aptal rol oynuyor
ve etrafnda olup bitenlere hi aldr etmiyormu gibi grnyordu. Nihayet emniyet amiri:
Sizinle yalnzca grmeme izin veriniz efendimiz, dedi.
Kirila Petrovi onu bir baka odaya gtrd ve arkadan kapy kilitledi.
Yarm saat sonra da kaderi zerine bir karar verilmesini bekleyen mahpusun bulundugu salona
dndler. Emniyet amiri ocuga dnerek:
Efendimiz seni ile hapishanesine gndererek orada bir temiz dayak attrdktan sonra
srdrecekti. Ama ben seni savundum ve affettirdim. zn unu!
ocugu zdler. Emniyet amiri:
Haydi bakalm, imdi beyefendiye teekkr et, dedi.
l246
DUBROVSK
ocuk Kirila Petrovi'e yaklat ve elini pt. Kirila Petrovi ona:
Bas bakalm evine, dedi, bundan sonra da kovuklardan ahududu alma!
ocuk kt. Neeyle merdivenlerden indi, etrafna bakmakszn, tarlalarn iinden koarak
Kistenevka yolunu tuttu. Kye gelince kenardaki birinci ve yan harap izbenin nnde durdu, cama
vurdu. Pencere ald ve bir kocakar grnd. ocuk:
Ninecigim bana ekmek ver, dedi, sabahtan beri hibir ey yemedim, alktan geberiyorum.
Kocakar:
Aaa, sen misin Mitya, dedi. Neredeydin eytan yavru
su?
Sonra anlatrm ninecigim. Allah akna bana ekmek ver!
zbeye girsene!
Vaktim yok ninecigim, bir yere daha ugramak zorundaym. Peygamberini seversen bana ekmek
ver!
Kocakar:
Ne cva gibi bir ocuksun, diye homurdand ve pencereden bir dilim kara ekmek uzatarak al
sana bir dilim ekmek, dedi.
ocuk hrsla ekmegi srd ve igneyerek hzla yoluna devam etti.
Ortalk kararmaya balamt. Mitya hendeklerin iinden ve itler boyunca yryerek Kistenevka
koruluguna szld. Korulugun ileri nbetileri gibi duran ifte amlara gelince durdu. Drt bir
tarafn gzden geirdi, kesik ve keskin bir slk ald, beklemeye balad. Buna yant olarak hafif
fakat uzun bir slk duydu. Korulugun iinden biri kt ve ona yaklat.
XV
Kirila Petrovi salonda bir aag bir yukar dolayor ve her zamandan daha yksek sesle kendi
arksn slkla alyordu. Btn ev hareket halinde idi. Hizmetiler kouyor, kzlar gidip geliyor,
arabaclar ahrda kouuyorlard. . Avluda bir ygn insan toplanmt. Gen kzn tuvalet
odasnda, etraf hizmetilerle evrili bir madam, aynann karsnda hareketsiz ve sararm bir
halde oturmakta olan Marya Kirilovna'y sslemekle meguld. Gen kzn ba elmaslarn agrlg
altnda bir yana yatmt. Dikkatsiz bir el, bir yerine igne sapladg zaman kz hafife irkiliyor, ama
anlamsz baklarla aynaya bakarak susuyordu. Kapda Kirila Petrovi'in sesi duyuldu:
abuk bitiyor mu? Madam:
Hemen imdi, karlgn verdi. Marya Kirilovna kalknz, aynaya bir bakn bakalm, iyi olmu mu?
Marya Kirilovna ayaga kalkt ama hibir yant vermedi. Kaplar ald. Madam, Kirila Petrovi'e
dnerek:
Gelin hazr, dedi. Arabaya binilmesi iin emreder misiniz?
Kirila Petrovi:
Mbarek olsun, dedi. Ve masada duran ha alarak efkatli bir sesle, buraya gel Maa, diye
ekledi, seni takdis edeyim.
Zavall kz babasnn ayaklarna kapand ve hkrmaya balad. Gzyalar iinde:
l,248 DUBROVSK
Babacgm... Babacgm... diye inliyor ve sesi snyordu.
Kirila Petrovi, onu takdis etmekte acele etti. Kz kaldrdlar ve adeta kucakta arabaya gtrdler.
Kzla birlikte yengelik devini gren kadn ve bir hizmeti de arabaya bindiler, kiliseye hareket
ettiler. Gvey onlar orada bekliyordu. Gelini karlamaya kt. Kzn sarlg ve halindeki tuhaflk
onu artt. kisi birlikte soguk ve bo kiliseye girdiler, arkalarndan kap kapand. Papaz dua
odasndan kt ve hemen trene balad. Marya Kirilovna hibir ey iitmiyordu. Kafas bir eyle
meguld; sabahtan beri Dubrovski'yi bekliyordu. Bir dakika iin olsun umudunu kaybetmemiti.
Fakat papaz allm olan soruyu kendisine sordugu zaman titredi, adeta ta kesildi. Ama hl ii
uzatyor, bir eyler bekliyordu. Papaz kzn yantn beklemeden artk dnlmesi imknsz olan o
szleri syledi.
Tren bitti. Gen kz sevimsiz kocasnn soguk pn hisseti, trende bulunanlarn neeli
tebrikleri kulagna alnd, ama buna karn hayatnn sonsuz olarak bir zincire vurulduguna,
Dubrovski'nin kendisini kurtarmaya yetiemedigine hl inanamyordu. Prens ona okayc birka
sz syledi, ama kz bunlar anlamad. Kiliseden ktlar. Pokrovskoye kylleri kilisenin
sahanlgn doldurmulard. Kz acele bunlara bir gz gezdirdi ve tekrar eski duygusuz halini ald.
Yeni evliler beraberce arabaya bindiler. Arbatovo'ya hareket ettiler. Kirila Petrovi de orada onlar
karlamak iin Arbatovo'ya gitmiti. Prens, gen karsyla yalnz kalnca, karsnn soguk
davranlarndan hi znt duymad. Yapmack szlerle ve gln heyecanlarla kz daha fazla
skmaya da kalkmad. Syledigi szler basitti, yantsz da kalsalar olurdu. Bu suretle on verst
kadar yol aldlar. Beygirler kestirme ve toprak yoldan sratle gidiyorlard, arabadaki ngiliz yaylan
sayesinde hibir sarsnt duyulmuyordu. Birdenbire arkadan gelen birtakm sesler duyuldu, araba
durdu. Silahl bir insan kalabalg arabay evirdi. Y
PUSKN
249
znde yar yarya maske bulunan bir adam arabann, gen prensesin oturdugu taraftaki kapsn
aarak:
Serbestsiniz knz, dedi. Prens:
Bu da ne demek, sen kim oluyorsun? diye bagrd. Prenses:
Bu Dubrovski'dir, dedi.
Prens sogukkanllgm kaybetmeksizin, yan cebinden bir tabanca kard ve maskeli hayduta ate
etti. Prenses haykrd, dehet iinde, iki eliyle yzn kapad. Dubrovski omzundan yaralanmt.
Kanlar akmaya balad. Prens dakika bile kaybetmeden bir baka tabanca kard. Ama ona ate
etmek frsatn vermediler. Arabann kaps ald, birka gl el, onu arabadan dar srkledi
ve elinden tabancay ald. Prensin ba zerinde baklar parlad.
Dubrovski:
Ona dokunmayn, diye haykrd.
Haydudun korkun arkadalar geri ekildiler. Dub.rovski sararm olan prensese dnerek:
Serbestsiniz! diye devam etti. Prenses:
Hayr, dedi artk i iten geti. Ben nikahlandm, ben artk prens Vereyski'nin karym.
Dubrovski umutsuzlukla bagrd:
Ne diyorsunuz? Hayr, siz onun kars degilsiniz! size bunu zorla yaptrdlar. Siz buna hibir
zaman raz olmadnz!
Prenses kesin bir tavrla itiraz etti:
Ben raz oldum, yemin ettim. Prens benim kocamdr. Onu ltfen serbest brakmalarn emrediniz,
beni de onunla braknz! Ben sizi aldatmadm. Son dakikaya kadar sizi bekledim. Ama imdi,
tekrar ediyorum, i iten geti. Bizi braknz!250
DUBROVSK
Ama Dubrovski artk onu dinlemiyordu. Yarasnn agrs, iddetli ruh heyecanlar onu gten
drmt. Tekerleklerin stne ygld. Haydutlar evresini aldlar. Dubrovski onlara birka sz
syledi. Onu ata bindirdiler. Haydutlardan ikisi kendisini tutuyor, bir ncs de at yedeginde
gtryordu. Arabay yol ortasnda insanlar bagl, atlar da ba bo bir halde brakarak, hi
kimseyi soymadan, reislerinin kanna karlk bir damla kan aktmadan, yryp gittiler.
XX
Sk bir ormann ortasnda, dar bir imenligin zerinde siperler den ve hendeklerden ibaret,
topraktan yaplm kk bir korugan ykseliyordu. Korugann arkasnda birka baraka ile birka
zeminlik vard.
Avluda, klklarnn baka baka oluundan ve hepsinin silahl bulunuundan, hemen ekya
olduklarna hkmedebilecegimiz kalabalk bir insan grubu, balar ak, karavanann bana
oturmu gle yemegi yiyordu. Siperin stnde, kk bir topun yannda, ayaklarn altna alm bir
nbeti oturmaktayd. Nbeti, elbisesine yama vurmakla meguld. gnesini, usta bir terziyi
imrendirecek bir ustalkla kullanyor ve sk sk etrafna bakyordu.
Bir kse, birka kez elden ele dolatg halde ortalkta garip bir sessizlik hkm sryordu.
Haydutlar yemeklerini bitirdiler. Birbiri peinden yemekten kalkyor ve dua ediyorlard. Bir ksm
barakalara dagldlar. Digerleri ise ormann iine girdiler yahut Rus gelenegince uykuya yattlar.
Nbeti iini bitirdi, partallarn silkti, yamasn seyretti, ignesini yenine soktu. Ata biner gibi topun
stne oturdu, sesinin btn gc ile, eski, melankolik bir ark tutturdu:
Hey anam anam yeil orman grlt etme, Bu ko yigitin dncelerine engel olma!
Bu srada barakalardan birinin kaps ald. Eikte temiz ve dzgn giyinmi beyaz balkl bir
yal kadn grnd. fkeli bir sesle:252
DUBROVSK
Yeter artk Stepka, dedi. Bay dinleniyor, halbuki sen alabildigine grlt ediyorsun; Sizde ne
insaf var ne de merhamet!
Affedersin Yegorovna... Peki, bir daha yapmam... Babamz varsn dinlensin, abucak iyilesin.
htiyar kadn gitti. Stepka siperlerin stnde gezinmeye balad.
htiyar kadnn ktg barakann iinde, bir paravanann arkasndaki portatif karyolada, yaral
Dubrovski yatyordu. Tabancalar nndeki masada, klc ise baucunda asl duruyordu. Toprak
kulbenin duvarlar ve demesi degerli hallarla rtlmt. Kede kadnlara mahsus gm bir
tuvalet takm ve byk bir ayna vard. Dubrovski elinde ak bir kitap tutuyordu, ama gzleri
kapalyd. Uyumu muydu, yoksa sadece dnyor muydu, paravanann arkasndan zaman
zaman ona bakan yal kadn bunu bilmiyordu.
Dubrovski birdenbire irkildi. Koruganda alarm iareti verilmiti. Stepka, camdan ban uzatarak:
Babacgm Vladimir Andreyevi, dedi, bizimkiler iaret veriyor, bizi aryorlar.
Dubrovski karyoladan frlad, silahlarn kaparak barakadan dar kt. Haydutlar grlt ile
avluda toplanyorlard. Dubrovski'nin grnmesi zerine ortalga derin bir sessizlik kt.
Dubrovski:
Herkes burada m? diye sordu.
Gzclerden baka herkes burada. Dubrovski:
Herkes yerine! diye bagrd. Haydutlarn her biri belli bir yer tuttu.
Bu srada gzc korugann kapsna geldi Dubrovski onlar karlamaya kotu ve:
PUSKN
253
Ne var? diye sordu.
Askerler ormana girmi, bizi eviriyorlar. Dubrovski kaplarn kapanmasn emretti. Kendisi de
topa gzclk etmeye gitti. Ormandan birka ses duyuldu, sesler yaklamaya balad. Haydutlar
sessizce bekliyorlard. Birdenbire ormann iinde drt er grnd, fakat hemen geri ekilerek
tfek ateiyle arkadalarna iaret verdiler. Dubrovski:
Savaa hazr olun! komutunu verdi.
Haydutlar arasnda bir hrt oldu, sonra yine her ey sustu.
Bu srada yaklaan bir birligin grlts duyuldu. Agalarn arasndan tfekler parlad. Yz elli
kiilik bir askeri birlik, bagrarak ormandan frlad ve istihkmlara saldrd. Dubrovski topun fitilini
ateledi, at isabetli olmutu: Birinin ba kopmu, ikisi yaralanmt. Erler arasnda bir aknlk
bagsterdi. Ama subay ileri atld, erler de onun peinden yrdler ve hendege saldrdlar.
Haydutlar tfekleriyle ve tabancalaryla ate etmeye baladlar, baltalarla korugan savunmaya
koyuldular. Hrslanan erler, hendegin iinde yirmiye yakn yaral brakarak korugan trmanmaya
baladlar. Ggs ggse bir sava balad. Erler artk siperlerin zerindeydiler. Haydutlar
ekilmeye baladlar. Ama bu srada Dubrovski subaya yaklat, tabancasn ggsne dayayarak
ate etti. Subay srt st yere yuvarland. Birka er onu kucaklayarak acele ormann iine
gtrd. Geri kalan erler, balarn kaybedince durakladlar. Cesaretlenen haydutlar bu aknlk
anndan yararlandlar. Erleri bozguna ugratarak, hendegin iine sktrdlar. Kuatanlar katlar.
Haydutlar naralar atarak onlarn peinden saldrdlar. Zafer kazanlmt. Dmann tmyle
bozulduguna inanan Dubrovski adamlarn durdurdu ve korugann iine kapanarak yarallarn
toplanmasn, nbetilerin artrlmasn, kimsenin yerinden ayrlmamasn emretti.254
DUBROVSK
Bu son olaylar, Dubrovski'nin pervaszca haydutluklar zerine hkmetin ciddi olarak dikkatini
ekti. Dubrovski'nin bulundugu yer grenilmiti. Onun, diri veya l, yakalanmas iin bir blk
asker gnderildi. Dubrovski'nin etesinden bir iki haydut yakaland. Bunlarn szlerinden,
Dubrovski'nin artk aralarnda olmadg grenildi. O arpmadan birka gn sonra Dubrovski
btn adamlarn toplam, kendilerinden bsbtn ayrlmak niyetinde oldugunu bildirmi ve
onlara tutumlarn degitirmelerini tavsiye ederek:
Benim idarem altnda hepiniz zenginletiniz, demi. Her biriniz tehlikesizce uzak illerden birine
giderek orada geri kalan mrnz namuslu bir ile, rahatlk iinde geirebrirsiniz! Ama sizler
haydutluga altgnz iin belki de sanatnz brakmak istemeyeceksinizdir.
Bu szlerden sonra Dubrovski, yanna ***i alarak onlar brakm, nereye gittigini kimse
bilmiyormu.
Haydutlarn eflerine olan bagllg bilindigi iin, nceleri bu szlerin dogrulugundan kuku
duyuldu, haydutlarn, eflerini kurtarmak iin mahsus byle davrandklar sanld. Ama olaylar bu
szlerin dogrulugunu kantlad. Korkun basknlar, yangnlar ve soygunlar artk sona ermi,
yollarda tehlike kalmamt. Alnan baka haberlere gre de Dubrovski yabanc bir lkeye
kamt.
(1832 1833)Bu kitap, Patates Bask Ekibi tarafndan tek kopya olarak, Beyazt Devlet
Ktphanesi Grme Engelliler blmnde kullanlmak zere grmeyen okuyucularn
yararlanabilecegi hale dntrlmtr.
Bu alma Patates Bask'nn sz konusu kamu hizmetine destek saglamak amac ile gnll
olarak yrttg bir faaliyettir.
PUSKN
E
DUBROVSK
Trkesi: Hasan li Ediz
BEYAZT DEVLET" KTPHANESi

ENGN YAYMCLK
Tiyatro Cad, Aydn Saray han, No: 14/ 117118, Beyazt/STANBUL Tel: 511 79 38 511 79 39
24503VNDEKLER
Biyelkin'in Hikayeleri.................................. 7
Yaynlayann Notu.............................. 9
Dello........................................................ 15
Kar Frtnas.......................................... 30
Tabutu...................................................... 46
Menzil Mfettii.................................. 55
Kyl Kk Bayan............................ 70
Maa Kz............................................................ 95
Msr Geceleri..................................................135
Dubrovski............................................................ 155BYELKN'N HKAYELERYAYNLAYANN
NOTU
Bayan. Prostakova:
Efendime syleyim,
o dana kklgnden beri hikye severdi Skotinin:
Mitrofan, bana benzemi.
Anasnn Kuzusu.
Bu sefer halka sundugumuz . P. Biyelkin'in hikyelerini yaynlamak iine giriirken, merhum
yazarnn hayatn ksa da olsa bunlara eklemeyi, dolaysyla da, lke edebiyat severlerinin hakl
merakn ksmen olsun gidermeyi arzuladk. Bunun iin de ilkin van Petrovi Biyelkin'in en yakn
akrabas ve mirass Marya Alekseyevna Trafilina'ya ba vurduk. Ama ne yazk ki bu bayan bize
Biyelkin hakknda hibir bilgi veremedi. nk Trafilina, merhumu hi de tanmyormu. Bayan
bize van Petrovi'in eski arkadalarndan bir zata bavurmamz salk verdi. Biz bu gd tuttuk,
mektubumuza da u aagdaki karlg aldk. Biz bu karlg soylu bir dnce tarznn, duygulu
bir dostlugun degerli bir ans, sonra da olduka yeter biyografik bir bilgi olarak hi degitirmeden,
hibir not eklemeden basyoruz:
"Benim ltufkr efendim,10
BYELKN'N HKAYELER
Bu ayn on beinde yazp eski yakn arkadam ve iftlik komum van Petrovi Biyelkin'in lm
ve dogum zaman, memurlugu, aile durumu, ii, ahlak ve alknlklar zerine geni bilgi
edinmek istegini gsterdiginiz ok sayg deger mektubunuzu bu ayn 23'nde aldm. steginizi
byk bir sevinle yerine getiriyor ve onunla konumalarmdan hatrmda ne kalmsa, hepsini
gnderiyorum, ltufkr efendim.
van Petrovi Biyelkin, 1798 ylnda Gorhino kynde soylu ve namuslu bir aileden dnyaya
geldi. Merhum babas nyzba Piyotr vanovi Biyelkin, Trafilina ailesinden Pelageye
Gavrilovna adl bir kzla evlendi. Piyotr vanovi zengin olmakla birlikte, alakgnll ve ev
idaresine akl eren bir adamd. Ogullar ilk grenimini ky papazndan yapt. Okuma ve Rus
Edebiyatyla ugrama merakn, galiba, bu sayn zata borluydu. 1815 ylnda piyade nianc
alaynda (numarasn anmsamyorum) askerlik hizmetine girdi. 1823 ylna kadar bu alayda kald.
Hemen hemen ayn zamana rastlayan anasyla babasnn lm, onu, istifasn vererek Gorihino
kyndeki iftlige gitmeye zorlad.
iftligin idaresini eline alan van Petrovi, deneyimsizligi ve yufka yrekliligi yznden, ksa
zamanda iftlik ilerini savsaklad ve merhum babas tarafndan kurulan sk disiplini gevetti.
Kyllerin (altklar zere) kendisinden honut olmadklar, devini bilen becerikli muhtar
degitirerek kyn idaresini hikye anlatmak sanatyla gvenini kazanm olan ihtiyar khya
kadna verdi. Bu aptal kocakar hibir zaman yirmi be rublelik bir banknotu elli rublelik bir
banknottan ayrdetmesini bilmezdi. Kyller herkesle senli benli olan bu kadnlardan
korkmuyorlard. Kyllerin setigi muhtar, hilekrlg da elden brakmayarak kendilerine ylesine
gz yumuyordu ki, van Petrovi, angarya alma usuln kaldrarak yerine ok ehven, senelik
bir vergi koymak zorunda kald. Ama bu kez de kyller onun bu yumuaklgndan yararlanarak
birinci yl kendileri iin zel
PUSKN

yumuaklgndan yararlanarak birinci yl kendileri iin zel bir kolaylk gsterilmesini istediler.
kinci yl ise, verginin te ikisinden ogunu ceviz, krmz yaban mersini ve buna benzer eylerle
dediler. Bu halinde bile vergiyi zamannda demiyorlard.
van Petrovi'in merhum babasnn dostu olmam dola. ysyla ogluna da gtlerimi nermeyi bir
bor saydm ve van Petrovi'in umursamazlg yznden bozulan eski dzeni kurmaga bir ok
seferler kalktm. Bu amala kendisine gittigim bir gn iftlik defterini istedim. Hileci muhtar
agrttm ve van Petrovi'in yannda defterleri incelemeye koyuldum. Gen iftlik sahibi ilkin
byk bir gayret ve dikkatle beni izledi. Ama hesaplara gre son iki yl iinde kyl says arttg
halde kmes hayvanlaryla davar saysnn kastl olarak azaldg anlalnca van Petrovi bu ilk
bilgileri yeter buldu ve bundan sonra artk beni dinlemez oldu. Aratrmalarm ve skc sorgularm
sonucunda tam hileci muhtar fena halde arttgm ve agzn aamaz hale getirdigim bir srada,
derin derin horlamakta oldugunu zlerek iittim. O zamandan beri de onun iftlik ilerine
karamaz oldum. Onu (kendisinin de yaptg gibi) Tanr'ya havale ettim.
Bu olay aramzdaki dostlugu zerre kadar bozmad. nk van Petrovi'in, gen soylularmza
zg ykc ihmalciligi ve yumuaklgna acrken, onu candan seviyordum. Hem bylesine sessiz,
bylesine namuslu bir insan sevmemek elde degildi. van Petrovi de kendi payna benim
yama sayg gsteriyor ve bana candan bagl bulunuyordu. Grenek, dnce tarz ve ahlak
bakmndan birbirimize pek az benzedigimiz halde basit konumama deger vererek, lmne
kadar hemen hemen her gn benimle grt.
van Petrovi ok sakin bir yaay sryor, her eit arlklardan kanyordu. Onu sarho
grmek hibir za man ksmet olmad (bu olay bizim taraflar iin iitilmemi12
BYELKN'N HKAYELER
bir mucize gibi saylabilir). Kadnlara fazlasyla dknd. Ama onda gerek bir kz utangalg
vard.
van Petrovi, mektubunuzda szn ettiginiz hikyelerden baka, ksmen bende bulunan,
ksmen de khya cadnn eitli ev ilerinde kullandg birok el yazlar brakmt. Bylece
khya kadnn oturdugu dairenin btn pencereleri van Petrovi'in bitirmedigi romann birinci
blmyle kaplanmt. Yukarda ad geen hikyeler galiba onun ilk kalem denemeleriydi. van
Petrovi'in anlattgna gre bu hikyeler genel olarak dogrudur ve yazar tarafndan eitli
kimselerden naklen yazlmlardr. Bununla birlikte bunlarn iinde geen adlar van Petrovi
tarafndan uydurulmutur. Ky ve kasaba adlarna gelince bunlar da bizim tarafn adlarndan
alnmadr. Nitekim benim kyn ad da bir yerlerde geer. Bu hi de kt bir niyetle yaplmamtr.
Bunun biricik nedeni dgc yetersizligidir.
van Petrovi, 1828 yl sonbaharnda hummaya eviren bir soguk algnlgndan hastaland.
zellikle kklemi nasr ve buna benzer hastalklarn tedavisinde ok usta bir adam olan bizim
blge doktorunun uyank abasna karn ld. Tam otuzunda iken gzlerini, kollarmn arasnda,
hayata kapad.
(*) Lzumsuz sayarak buraya koymadgmz bir fkra vardr; ama bu fkrann van Petrovi
Biyelkin'in ansn kirletecek nitelikte olmadgn okurlarmza temin edebiliriz. (Pukin'nin notu).
(**) Gerekten de Biyelkin'in el yazlarnda her hikyenin stnde yazarn kendi yazsyla (rtbe
veya unvan, soyadyla adnn ilk harfleri gsterilmek suretiyle) falan ve filan kimseden dinledim
kayd vardr. Merakl aratrclar iin yazyorum. "Menzil Mfettii" hikyesi ona fahr
mavirlerden G. G. N. tarafndan; "Dello" hikyesi yarbay . L. P.tarafndan; "Tabutu" hikyesi
tezghtar B. V. tarafndan, "Kar Frtnas" ve "Kyl bir Kk 'Bayan" hikyeleri K. . T. tarafndan
anlatlmlardr (Pukin'in notu).
PUSKN
13
Merhum, akrabalarna yakn bir yere, Gorhino kynn kilisesine gmld. van Petrovi'in boyu
orta, salar kumral, gzleri kuruni, burnu ekme, yz beyaz ve zayfayd.
te muhterem efendim, merhum komumun ve dostumun yaayna, iine, ahlakna ve
grnne ait btn anmsayabildigim eyler bunlardr. Ama bu mektubumu u veya bu trl
kullanmak geregini duyarsanz adm ortaya atmamamz zellikle rica ederim. Geri ben
yazarlara byk bir sayg besler, onlar ok severim ama, bu unvan benimsememin gereksiz,
hele bu yata, uygunsuz olduguna inanyorum. ten sayglarmla..."
16 Kasm 1830 yl Nenaradovo ky
Yazarmzn sayn arkadann istegine sayg gstermeyi bir grev sayarak bize ltfettigi bilgiden
tr kendisine derin teekkrlerimizi sunar, halkn, bu bilginin itenlik ve dogrulugunu takdir
edeceklerini umarz.
A.P.DELLO
Birbirimize ate ederdik,,
Bamtinskiy
Dello kural geregince
onu ldrmeye ahdetmi tim. (Ona ate etmek sras da bendeydi.) Ak hava kararghnda, bir
*** kasabacgnda bulunuyorduk. Bir birlik subaynn yaay bilinen ey. Sabahlan egitim ve
binicilik; gle yemeklerini alay komutannda ya da Yahudi meyhanesinde yemek; akamlan pun
ve iskambil. *** de. ne kaplar bize ak bir ev, ne de bir nianlmz vard. Birbirimizde toplanr ve
niformalarmzdan baka hibir ey gremezdik.
Asker olmadg halde toplantlarmza katlan bir kii vard. Bu, 35 yalarnda kadard, bunun iin
de kendisine ihtiyar bir adam gzyle bakyorduk. Hayat deneyimi ona, bizim yanmzda birok
stnlkler saglyordu. stelik de suratnn aklg, tabiatnn sertligi, dokunakl dili, gen
beyinlerimiz zerinde ok gl bir etki yapyordu.
Hayat bir esrar perdesiyle rtlyd. Rus'a benzedigi
(*) AMarlinskiy'nin bir hikyesidir.16
BYELKN'N HKAYELER
halde bir yabanc ad tayordu. Bir zamanlar svari birliklerinde, hatta baar ile, hizmet etmiti.
stifa edip ordudan ayrlmasnn, hem yoksul hem de zevk ve eglenceye dkn bir yaay
srdg bu zavall kasabacga yerlemesinin nedenlerini kimse bilmiyordu. Srtnda siyah eski bir
ceketle daima yaya yrrd. Sofras alaymzn btn subaylarna akt. Geri eski bir erin
piirdigi yemekleri, iki, nihayet kab gemezdi, ama buna karlk ampanya su gibi akard. Ne
mal durumunu ne de gelirini bilen vard. Zaten kimse de bunu kendisinden sormak cesaretini
gsteremezdi. Bir blm roman, byk bir blm de askerlikle ilgili olan bir hayli kitab vard.
Bunlar, okumak iin seve seve una buna verir, bir daha da geri istemezdi. Buna karlk,
okumak zere aldg kitaplar hibir zaman sahibine geri vermezdi. Balca idman tabanca
atlaryd. Odasnn duvarlar, kurunlardan dklm, an petegi gibi hep delik deik olmutu.
Oturmakta oldugu gsterisiz toprak evin biricik ss, zengin bir tabanca koleksiyonuydu.
Atclkta ok ustayd. O kadar ki, birinin apkasnn zerindeki armudu tabanca kurunuyla
drmeye kalksa, alaymzda kimse ban ona teslim etmekte duraksamazd.
Aramzda sk sk dellodan konuulurdu. Silvio (ona bu ad takacagm) hibir zaman bu
konumalara katlmazd. Dello edip etmedigi soruldugu zaman, ksaca evet cevabn verir, ama
ayrntya girimezdi. Byle sorulardan holanmadg aka grlyordu. Vicdannda, korkun
ustalgna kurban giden bir mutsuzun ansn tadgna inanyorduk. Onda, korkaklga benzer en
kk eyden kuku etmek aklmzdan gemezdi. yle insanlar var ki, yalnz d grnleri bile
byle bir kukuyu zerlerinden atmaya yeter. Ama beklenilmedik bir olay hepimizi artt.
Bir gn bizimkilerden on kadar subay arkada, Silvio'da gle yemegi yiyorduk. Her zamanki gibi,
yani pek ok iildi. Yemekten sonra ev sahibini oyunda kasa olmas iin kandrmaya altk.
Uzun bir sre kabul etmedi, n
PUSKN
17
k hemen hemen hi oyun oynamazd. Nihayet kgtlar getirmelerini emretti. Masaya elli
ervonets koydu ve kgt vermeye balad. Biz evresini aldk, oyun balad.
Oyun srasnda kesin olarak konumamak, hibir zaman tartmamak ve aklamalara
girimemek Silvio'nun detiydi. Eger hesap tutan bir yanllk yapsa, hemen ya farkn verir ya da
fazlasn kaydederdi. Biz bunu biliyor ve istedigi gibi davranmasna engel olmuyorduk. Ama
aramzda, alaymza yeni nakledilen bir subay vard. Bu zat, oyun arasnda dalgnlkla 25 ruble
fazla kaybetti. Silvio tebeiri ald ve altg zere hesab dzeltti.
Subay,, onun yanldgn sanarak aklamalara giriti. Silvio konumakszn kgt vermeye devam
etti. Sogukkanllgn kaybeden subay silgiyi ald ve kendisine, fazladan yazlm gibi grnenleri
sildi. Silvio tebeiri ald, silinenleri yeniden yazd. Sarapla, oyunla ve arkadalarnn attg
kahkahalarla sinirleri bozulan subay, kendini fena halde hakarete ugram sayd ve iddetli bir
fke ile masann zerindeki bakr amdan yakalaynca Silvio'nun bana frlatt. Silvio kenara
ekilerek kendini zorlukla bu darbeden koruyabildi. Hepimiz armtk. Silvio ayaga kalkt.
fkesinden kire gibi olmutu. Gzlerinden ateler saarak:
Efendim, dedi, ltfen buradan ekip gidiniz ve bu olayn evimde getigine Tanrya krediniz.
in nereye varacagndan hi birimizin kukusu yoktu. Yeni arkadamz daha imdiden
ldrlm sayyorduk. Subay, ettigi hakarete, kasadarn istedigi biimde yant vermeye hazr
oldugunu syleyerek dar kt. Oyun birka dakika daha srdyse de, ev sahibinin oyun
oynayacak bir durumda olmadgn hissettigimiz iin birer birer kalktk ve yaknda boalacak
yerden sz ederek evlerimize dagldk.
Ertesi gn manejde, zavall tegmenin hl yaayp yaamadgn sorutururken kendisi aramza
karverdi. Ayn soruyu ona da sorduk Silvio'dan henz hibir haber almadgn syledi. Bu
durum tuhafmza gitti. Silvio'ya gittik. Onu18
BYELKN'N HKAYELER
avluda kapya ilitirilmi bir birliye, birbiri zerine kurunlar yaptrrken bulduk. Geceki olaydan
hi sz etmeden bizi her zamanki gibi kabul etti. Aradan gn geti, tegmen hl sagd.
Hayretler iinde, nasl olup da Silvio'nun dello etmedigini soruyorduk. Silvio dello etmedi.
Sudan bir zrle yetinerek bart.
Bu olay onu genlerin gznden ok drd. Genel olarak, cesarette insanlk meziyetlerinin en
yksegini ve mmkn olan btn kusurlarn mazeretini gren genlerin en az affedebilecekleri
ey cesaretsizlikti. Ama, yava yava her ey unutuldu ve Silvio yeniden nfuzunu kazand.
Ona eskisi kadar yaknlk gstermeyen yalnz ben vardm. Yaradlta hayalci bir kafam oldugu
iin, hayat bir bilmece olan ve zerimde, esrarl bir romann kiisi etkisi brakan bu adama
herkesten nce, herkesten ok ben baglanmtm. O da beni severdi. Hi olmasa yalnz benimle
grtg zamanlar o her zamanki sert konumasn brakr, iten ve keyifli keyifli eitli
konulardan sz ederdi. Ama o ugursuz geceden sonra, namusunun lekelendigi ve dogrudan
dogruya kendi istegi ile temizlemeye yanamadg dncesi kafamdan bir trl kmyor ve ona
eskisi gibi davranmama engel oluyordu, adeta ona bakmaya utanyordum.
Silvio bunu fark etmeyecek, nedenini anlamayacak kadar aptal ve toy bir adam degildi. Grne
gre bu durum onu zyordu. Bir iki sefer bana aklamalarda bulunmak istegini gsterdi. Ama
ben ona bu olanag vermedim. Svio'da benden uzaklat. O zamandan beri ancak
arkadalarmn yannda onunla konuuyordum. Eski samimi grmelerimiz sona ermiti.
Bakentlerin dalgn halk, ky ve kasabalarda oturanlarn ok iyi duyduklar baz izlenimlerden,
rnegin posta gnlerini beklemek gibi izlenimlerden tmyle habersizdirler: sal ve cuma gnleri
bizim alayn yazc odas subaylarla dolard. Kimi para, kimi mektup, kimi de gazete beklerdi.
PUSKN
19
Alldg zere zarflar hemen orackta alr, havadisler birbirine verilir, kalem odas ok canl bir
grn alrd. Silvio bizim alay araclgyla mektuplarn alr, genel olarak o da aramzda
bulunurdu. Bir gn kendisine bir mektup verdiler. Byk bir sabrszlkla zarf yrtt. Mektubu
okurken gzleri parlyordu. Subaylar kendi mektuplarna daldklar iin hibir ey fark etmediler.
Silvio onlara dnerek:
Baylar, dedi, durum hemen buradan ayrlmam gerektiriyor. Bu gece gidiyorum. Son kez benimle
gle yemegi yemeniz iin ricam reddetmeyeceginizi umarm. Bana dnerek szlerine devam etti:
Sizi de beklerim...Mutlaka beklerim.
Bu szleri syledikten sonra hemen kp gitti. Biz de, Svio'da bulumak zere evlerimize
dagldk.
Kararlatrlan saatte Silvio'nun evine gittigim zaman hemen hemen btn alay subaylarn orada
buldum. Silvio'nun btn eyas toplanm, kurun delikli plak duvarlardan baka hibir ey
kalmamt. Masann bana geip oturduk. Ev sahibi neeliydi. ok gemeden onun bu neesi
herkese yayld. Dakika bana ieler patlyor, kadehler kpkleniyor ve biz btn yregimizle
giden arkadamza hayrl seyahatler, mutluluklar diliyorduk. Akamn ge vaktinde sofradan
kalktk. Sapkalarmz giydik. Silvio herkesle vedalatktan sonra tam kmak zere bulundugum
bir srada, beni elimden tutarak durdurdu, yavaa:
Sizinle biraz konumak isterim, dedi.
Ben kaldm. Konuklar gitti. kimiz kaldk. Karlkl oturup sessizce pipolarmz yaktk. Silvio,
dnceliydi. Az nceki neesinden eser bile yoktu. Yznn koyu sardg; parldayan gzleri,
agzndan kan koyu duman dalgalar ona gerek bir eytan grn vermiti. Aradan birka
dakika getikten sonra Silvio sessizligi bozarak:
Belki de bir daha birbirimizi hi grmeyecegiz, dedi. Ayrlmadan nce size biraz aklamalarda
bulunmak iste
20
BYELKN'N HKAYELER
rim. Bakalarnn dncesine ok az nem verdigimin farkndasnz. Ama ben sizi sever ve
anlarm: zerinizde yanl bir izlenim brakmak, iin ac bir ey olacakt.
Durdu. Biten piposunu doldurmaga koyuldu. Ben gzlerimi yere dikmi susuyordum. Silvio
szne devam ederek:
O sarho zirzoptan, R...dan zr dilemeyiim tuhafnza gitmitir. Kabul etmelisiniz ki, silah
ekmek hakk bende oldugu srece onun hayat benim elimdeydi. Benim hayatm ise hemen
hemen tehlikeden uzakt. Gsterdigim sogukkanllg, pekl yksek kalpliligime verebilirdim. Ama
yalan sylemek istemem. Kendi hayatm en kk bir tehlikeye koymadan R...yi
cezalandrabilseydim, onu hibir zaman baglamazdm.
Hayretle Silvio'nun yzne baktm. Byle bir itiraf beni gerekten artmt. Silvio szlerine
devam etti.
Dedigim gibi: kendimi lm tehlikesine drmeye hakkm yok. Alt yl nce bir tokat yemitim.
Dmanm hl sagdr.
Merakm iyice kamlanmt:
Onunla dello etmediniz m? diye sordum. Yoksa olaylar m sizi birbirinizden ayrd?
Silvio:
Onunla dello ettim, dedi. Dellomuzun ans da i
Silvio ayaga kalkt, mukavva bir kutudan srma pskll ve srma eritli (Franszlarn bonnet de
polie dedikleri) krmz bir apka kard ve bana geirdi. Alnn 45 santim yukarsnda bir kurun
deligi grlyordu. Silvio szne devam ederek:
*** Svari alaynda hizmet ettigimi bilirsiniz. Karakterim sizce bilinmektedir. Her eyde stn
olmaya altm. Genligimden beri bu bende bir tutku halindedir. Zamanmzda hasardk moda
idi. Bense ordunun en haan
PUSKN
21
bir subayydm. Sarholuklarmzla ovunurduk. Deni Davidov'un iirlerinde ad geen nl
Burtsev'i ikide bastrmtm
Alaymzda dellolar hi eksik olmazd. Ben bu dellolara ya tank olarak, ya da dello
edenlerden biri olarak katlrdm. Arkadalarm bana taparlard. Boyuna degien alay
komutanlarm ise bana, kanlmaz bir bela gzyle bakarlard.
Sessizce (ya da grltl olarak) nmn keyfini srerken alaymza zengin, tannm bir aileden
adn sylemek istemiyorum bir gen tayin edildi. Bylesine talihli bir adama mrmde
yaslamamtm. Dnnz bir kere: genlik, zek, gzellik, lgn bir nee, delice bir cesaret,
tannm bir ad ve hibir havale ile gelmeyen, hesabn bile bilmedigi bir para... Bu adamn
aramzda nasl bir etki yapacagn artk siz dnn.
Pabularm dama atlmt. nmn ekiciligine kaplan bu gen, dostlugumu kazanmak istedi.
Ama ben ona kar soguk davrandm. Hi aldr etmeyerek o da benden uzaklat. Ben ondan
nefret ediyordum. Alayda ve kadnlar arasnda kazandg baarlar beni fena halde umutsuzluga
dryordu. Onunla kavga etmek iin bahaneler aramaga baladm. Alaylarma daima
benimkilerden daha beklenmedik, daha keskin grnen ve kukusuz llmeyecek kadar daha
neeli olan alaylarla karlk veriyordu. O akalayor bense kinleniyordum. Nihayet bir seferinde
Polonyal bir derebeyinin balosunda btn kadnlarn, zellikle benimle ilikide olan ev sahibi
kadnn onunla ilgilendigini grnce kulagna egilerek kaba birka sz syledim. Fena halde
fkelendi ve suratma bir tokat yaptrd. Hemen kllarmz ektik. Kadnlar dp dp
baylyorlard. Bizi ayrdlar. O gece dvmeye gittik.
Olay sabaha kar oluyordu. Belirtilen yerde, tangmla beraber duruyordum. Anlatlmaz bir
sabrszlk iinde dmanmn gelmesine bekliyordum. Bahar gnei dog22
BYELKN'N HKAYELER
du, ortalk snmaga balad. Onu uzaktan grdm. niformasn giymi klcn kuanm yannda
bir tangyla, yaya yryordu. Ona dogru ilerledik. Kiraz dolu apkasn elinde tutarak yaklat.
Tanklar aramzda oniki admlk bir mesafe saydlar. Birinci olarak ben ate edecektim. Ama beni
kaplayan fkeden ylesine heyecanlydm ki isabet ettirebilecegime emin olamyordum.
Sogukkanllgm elde etmek iin ilk ate etmek hakkn ona verdim. Dmanm buna raz olmad.
Kura ekmeye karar verdik. Birinci olarak ate etmek hakkn, talihin daima gler yz gsterdigi
bu adam kazanmt. Nian ald ve kasketimi deldi. Simdi sra benimdi. Artk hayat benim
elimdeydi. Btn dikkatimle ona bakyor, hi olmazsa kck bir znt glgesi fark etmeye
alyordum. Sapkasnn olgun kirazlar seerek ve ekirdeklerini agzndan ta ayaklarmn dibine
kadar tkrerek, tabancamn karsnda duruyordu. Onun bu kaytszlg beni deli etti. Hayata bu
kadar az deger veren bir insan hayattan yoksun etmenin ne yaran olabilir, diye dndm. O
anda kafamda zalim bir dnce dogdu. Tabancam indirerek:
" Galiba u anda lecek bir halde degilsiniz," dedim. "Ltfen kahvaltnz yapnz, size engel olmak
istemem."
" Hayr, bana engel olmuyorsunuz," diye itiraz etti. "Buyurunuz ate ediniz. Ama, yine siz bilirsiniz.
lk ate etmek hakk daima sizindir. Ben her zaman emrinize amadeyim."
Tanklara dndm ve o gn iin ate etmek niyetinde olmadgm syledim. Dellomuz bylece
sona erdi.
stifa ettim ve grdgnz zere bu yere yerletim. O zamandan beri hibir gn gemedi ki
intikam dnmemi olaym. te imdi sra bana geldi.
Silvio o sabah aldg mektubu cebinden kard ve okumak zere bana verdi. Moskova'dan biri
(galiba ilerini izleyen adam olsa gerek) bilinen kiinin gen ve ok gzel" bir kzla evlenecegini
yazyordu. Silvio:
PUSKN
23
Bu bilinen kiinin kim oldugunu tahmin edersininiz. Moskova'ya gidiyorum. Bakalm, bir tarihte
kiraz yerken bekledigi lm, evlenmek zere oldugu u srada ayn kaytszlkla karlayacak
m?
Silvio bu szleri syledikten sonra ayaga kalkt, kasketini yere frlatarak, kafesteki bir kaplan gibi
odann iinde bir aag bir yukar dolamaya balad. Onu sessizce dinlemitim. Garip,
birbirleriyle elien bir takm duygularn etkisi altnda heyecanlanyordum.
eri giren hizmeti arabann hazr oldugunu haber verdi. Silvio kuvvetle elimi skt. ptk.
Birinde tabancalar, tekisinde eyas bulunan iki bavulun durdugu arabaya bindi. Bir daha
vedalatk, araba hareket etti.

Aradan birka yl geti. Ailevi baz nedenler beni *** ilesinin fakir bir kynde yerlemeye mecbur
etti. Bir yandan ekip bime ileriyle ugrarken, iin iin eski grltl ve kaygusuz yaaymn
zlemini ekmekten de kendimi alamyordum. Bana hepsinden zor gelen ey, k ve sonbahar
gecelerini kesin bir yalnzlk iinde geirmeye almakt. gle yemegine kadar muhtarla ene
almak, ileri kontrol etmek ya da yeni yaplar dolamak suretiyle, nasl olsa vakit geiriyordum.
Ama bir kez ortalk kararmaya balaynca, ne yapacagm katiyen bilmiyordum. Dolaplarn
altnda, ambarda buldugum be kitab adeta ezberlemitim. Khya kadn Kirilovna'nn aklnda
tutabildigi btn masallar tekrar tekrar dinlemitim. Ky kadnlarnn arklar bana hzn
veriyordu. kiye ba vuraym dedim, iki benim bama vurdu. Sonra, unu da itiraf edeyim ki can
sknts yznden ikiye vurmaktan, yani bizim ilede elerine pek ok rastladgm tam ikicilere
dnmekten de korktum. Sohbetlerinin byk bir ksm, grt ve i ekilerle24
______________________BYELKN'N HKAYELER
geen iki sarhotan baka yakn komum da yoktu. Yalnzlk bunlarn arkadalgndan daha
iyiydi.
Evimden drt verst kadar uzakta, kontes B ***'ye ait zengin bir malikne vard. Ne varki
maliknede yalnz khya oturuyordu. Kontes maliknesini yalnz bir kez, evlendigi yl ziyaret
etmi ve topu topu bir ay kalmt. Bununla birlikte bu kabuguna ekilmi yaaynn ikinci
baharnda, kontesin kocasyla birlikte, yaz geirmek zere maliknesine gelecegine dair ortada
bir sylenti dolamaya balad. Gerekten de kar koca, haziran banda maliknelerine geldiler.
Zengin bir komusunun gelii kyde oturanlar iin nemli bir olay saylr. Derebeyleri ve iftlik
halk olaydan iki ay nce bunun dedikodusuna balarlar ve olay bittikten yl sonraya kadar
bunun lafn ederler. Bana gelince, ne yalan syleyeyim, gen ve ok gzel bir komunun gelii
haberi, zerimde byk bir etki yapt. Onu grmek iin sabrszlktan aldryordum. Geliini
izleyen ilk pazar gn, en yakn komular, en sadk bendeleri olarak kendimi sayn soylulara
takdim etmek zere gleden sonra *** kyne yollandm.
Bir uak beni kontun alma odasna ald, geldigimi haber vermek zere yanmdan ayrld.
Kontun geni alma odas son derece lks eyalarla doluydu. Duvarlar boyunca kitap dolu
etajerler dizilmi, bunlarn zerine bronz bstler oturtulmu, mermer minenin zerine byk bir
ayna konmutu. Demeler yeil bir uha ile kaplanm ve hallarla rtlmt. Yoksul kemde
lks unuttugum ve oktandr bakalarnn zenginligini grmedigim iin, bayag rktm ve Kontun
'geliini, taradan gelmi bir ricac, bir bakann gelii nasl beklerse yle bir znt ve heyecanla
beklemeye baladm. Kap ald, otuz iki yalarnda olaganst gzel bir adam ieri girdi. Kont,
dosta ve samimi bir eda ile yanma yaklat. Heyecanm tutmaga alarak kendimi tantmak
istedim. O benden nce davrand. Oturduk. Ak ve nazik szleri, yabani utangalgm pek abuk
PUSKN
25
giderdi. Dogal halime dnmek zere iken, birdenbire kontes ieri girdi. Bu sefer eskisinden ok
utanmaya baladm. Kadn gerekten de fevkalade gzeldi. Kont beni ona tantt. Serbest
grnmek istedim, ama kaytsz bir eda taknmaya altgm oranda aryordum. Kendimi
toplamama ve bu yeni tanklga almama frsat vermek iin aralarnda konumaya ve bana iyi
bir komu gibi teklifsiz davranmaya baladlar. Bu arada ben kitaplar ve tablolar incelemeye
koyularak odann iinde bir aag bir yukar dolamaya baladm. Resimden anlamam ama
tablolardan biri dikkatimi ekti. Bu tablo, bir svire manzarasn canlandryordu. Bu tabloda beni
artan ey resim degil, ama stste oturtulmu iki kurun yeriydi. Konta dnerek:
Ne mkemmel bir at, dedim.
Evet, olaganst bir at, diye yant verdi. Siz iyi nianc msnz?
Konumamzn bildigim bir konuya gemesine sevinerek:
Eh olduka, dedim. Otuz admda bir iskambil kgdna hataszca isabet ettirebilirim. Tabii
altgm bir tabanca olmak artyla...
Kontes byk bir ilgi ile:
Sahi mi? dedi. Ya sen dostum, sen de otuz admda bir iskambil kgdn vurabilir misin?
Kont:
Bir gn denemesini yaparz! dedi. Bir zamanlar ben de fena nian almazdm. Ama ite drt yl
var ki elime tabanca alm degilim.
Oo, u halde, efendimizin yirmi admdan bile iskambil kgdna isabet ettiremeyecegine bahse
girebilirim. nk tabanca, her gn alma ister. Bunu tecrbe ile bilirim. Alaymzda en iyi
atclardan biri saylrdm. Bir aralk tabancam onarm iin gnderdigimden, bir ay kadar elime
almamtm. Sonra ne olsa begenirsiniz, efendimiz? Tekrar26
BYELKN'N HKAYELER
silah elime alp ilk ate ettigim zaman yirmi admlk bir uzaklktaki ieye ancak drdnc elde
isabet ettirebildim. Alayc, hazrcevap bir yzbamz vard. Bu halimi grnce Karde, dedi, senin
elin bir trl ieye kalkmyor. Hayr asaletmeap, insan almay elden brakmamaldr, yoksa eli
ustalgn kaybediverir. Hayatta rastladgm en iyi atc, her gn yemekten nce en az sefer
nian alrd. Bu, bir kadeh votka gibi, onda alkanlk haline gelmiti.
Kont ve Kontes konumaya baladgma sevinmilerdi. Kont:
Peki, bu adam nasl nian alrd? diye sordu,
Efendimiz, rnegin, duvara bir sinegin kondugunu grse...ama siz glyorsunuz kontes, yemin
ederim ki dogrudur. Evet, duvara bir sinegin kondugunu grse hemen: Kuzka, tabancam, diye
bagrr. Kuzka, hemen dolu tabancasn getirir, o tetigi ekti mi, sinek duvara yaprd.
Kont:
Bu gerekten alacak bir ey, dedi. Bu kiinin ad neydi?
Silvio, efendimiz.
Kont yerinden srayarak:
Silvio mu? diye bagrd. Siz Silvio'yu tanr mydnz?
Tanmaz olur muyum, efendimiz. Biz onunla dosttuk. Alaymzda ona bir karde gzyle
bakarlard. Ama ite yldr, ondan hibir haber alamyorum. Demek ki, efendimiz de onu
tanyordunuz?
Tanrdm, hem de ok iyi tanrdm. Size, ok garip bir olaydan hi szetmedi mi?
Bir baloda bir apkndan yedigi tokad m kastediyorsunuz, efendim?
Bu apknn ismini de size sylenmi miydi?
Hayr efendimiz, sylemedi. Geregi anlamaya balayarak:
PUSKN
27
Ah efendimiz, diye szme devam ettim, af buyurun...Bilmiyordum...Yoksa bu kii siz
olmayasmz?
Kont son derece heyecanlanm bir eda ile:
Ta kendisi, dedi. Su kurun yaras olan tablo da son karlamamzn ansdr.
Kontes:
Aman sevgilim, dedi. Tanr akna bundan sz etme. Dinlenmesi bile bana korku veriyor.
Kont itiraz ederek:
Hayr, dedi, her eyi anlatacagm. Arkadana nasl hakaret ettigimi biliyor. Simdi de Svio'nun
nasl intikam aldgn bilmelidir.
Kont koltugunu bana yaklatrd. Ben de byk bir merak ile u anlattgm hikyeyi dinlemeye
koyuldum.
Bundan be yl nce evlendim.The honey moon (*)mn ilk gnlerini burada, bu kyde geirdim.
Hayatmn en iyi dakikalarn bu eve borlu oldugum gibi, en ac anlarmdan birini de bu eve
borluyum. Bir akam karmla bir at gezintisine kmtk. Karmn bindigi at nedense, huysuzluga
balad. Karm korktu. Dizginleri bana vererek eve yaya dnd. Ben ondan nce eve dnmtm.
Avluda bir yolcu arabas grdm. Adamlarm, adn vermek istemeyen, sadece benimle ii
oldugunu syleyen birinin alma odamda beni bekledigini sylediler. Odaya girdim:
Alacakaranlkta, st ba toz toprak iinde, sakal bir kar uzam bir adam grdm. Sminenin
yannda duruyordu. Yzn tanmaya alarak yanna yaklatm. Konuk titrek bir sesle:
" Galiba beni tanmadn Kont?" dedi.
" Silvio," diye bagrdm ve ne yalan syleyeyim bir anda sa larmn diken diken oldugunu
hissetim.
(*) Aslnda ngilizce yazlmtr. "Balay" demektir.28
BYELKN'N HKAYELER
Silvio szlerine devam ederek:
" Ta kendisi," dedi." Ate etmek sras benimdi. Ben de tabancam boaltmaya geldim. Nasl hazr
msn?"
Tabancas yan cebinden grnyordu. On iki adm saydm ve karm dnmeden ate etmesini rica
ederek keye durdum. O, agr davranyordu. k istedi, bir mum getirdiler. Kimsenin girmemesini
tembih ederek kapy kilitledim ve ate etmesini yeniden rica ettim. Tabancasn kard ve nian
ald. Saniyeleri sayyor, karm dnyordum. Korkun bir dakika geti. Silvio elini aagya
indirdi:
" Ne yazk ki tabancam kiraz ekirdekleriyle dolu degil," dedi. "Kurun agrdr. Bana hep yle
geliyor ki bu yaptgmz bir dello degil, sadece adam ldrmektir. Eli silahsz bir adama nian
almaya alk degilim. Yeni batan balayalm. Kimin pein ate edecegini kura ile kararlatralm.
Yava yava kendimi kaybediyordum. Galiba raz oluyordum. Nihayet tabancalarmz bir kez
doldurduk ve iki kgd bktk. Silvio bu kgtlar bir zamanlar benim kurunla deldigim apkann
iine koydu. Bu sefer de birinci numaray ben ektim. Silvio, hi unutmayacagm alayc bir eda ile:
" Seytan gibi anslsn kont," dedi.
Nasl oldu, beni bu ie ne zorlad bilmiyorum, ama ite ate ettim ve u tabloya isabet ettirdim.
Kont, bir kurunla delinmi tabloyu parmagyla gsterdi. Yz ate gibi yanyordu. Kontes elindeki
mendilden daha beyazd. Ben haykrmaktan kendimi alamadm. Kont szne devam ederek:
Evet, ben ate ettim, ama Tanrya kr hedefe isabet ettiremedim. O zaman Silvio (itiraf
etmeliyim ki o anda ok korkuntu) bana nian almaya balad. Tam bu srada kap ald. Maa
girdi ve bir glkla boynuma atld. Onun vcudu bana cesaret vermiti.
PUSKN
29
" Sevgilim," dedim, "aka yaptgmz grmyor musun? Ne kadar da korkmusun. Git bir bardak
su i de, sonra buraya gel. Sana ok eski bir dostumu ve arkadam tantacagm."
Maa hala inanmyordu. Korkun Silvio'ya dnerek:
" Kocam dogru mu sylyor?" diye sordu. "Siz gerekten aka m yapyordunuz?"
Silvio:
"O her zaman aka eder efendim," dedi. "Bir seferinde akacktan suratma bir tokat atmt. Yine
akacktan u grdgnz apkam deldi. Yine imdi de akacktan bana bir el ate etti ama,
isabet ettiremedi. Ne yapalm, imdi de benim canm biraz akalamak istedi."
Szlerini bitirince karmn yannda bana nian almak istedi. Maa ayaklarna kapand. Mthi bir
fke iinde bagrdm:
" Kalk Maa, utanmyor musun? Siz de beyefendi, aciz bir kadnla eglenmekten vazgeecek
misiniz?"
Silvio:
" Hayr, etmeyecegim," dedi. "Ben memnunum, Saknlgn, korkaklgn grdm. Sizi ate
etmeye mecbur ettim. Bu da bana yeter. Beni daima anmsayacaksn. Seni vicdannla babaa
brakyorum."
Gitmek zereydi. Ama kapda durdu. Kurunla deldigim tabloya bir gz att. Hemen hemen nian
almadan, o da tabloya bir el ate etti ve gzden kayboldu. Karm baylmt. Adamlarm Svio'yu
durdurmaya cesaret edemiyorlard. O, merdiven bana kt. Arabacsna seslendi, ben daha
kendimi toplamaya zaman bulmadan ekip gitti.
Kont sustu. Ben de bylece bir zamanlar balangc beni ok artm olan hikyenin sonunu
grenmi oldum. Hikyenin kahraman ile bir daha hi karlamadm. Dolaan sylentilere gre
Silvio, Alexander psilanti ayaklanmasnda Heteryac birliklerden birine kumanda ederken
Skulyana civarndaki savata vurulup lm.KAR FRTNAS
Atlar, kaln kar tabakalarn igneyerek Tmseklerin zerinden uuyordu... te, kenarda bir yer
de, bir bana, Tanr'nn bir tapnag grnyordu.
Birdenbire, kk bir kar frtnas koptu Kar, lapa lapa yagyordu; Siyah bir karga, kanatlaryla slk
alarak Kzagn zerinde daireler iziyordu Bir nsezi, imana keder veriyordu. Atlar, yelelerinden
dumanlar kararak Ve karanlk uzaklara kulaklarn dikerek Acele ediyorlard.
Jukovskiy
|izler iin unutulmaz bir dnem olan 1811 yl sonlarnda Gavril Gavrilovi R...adl iyi yrekli bir
adam, Nenaradovo'daki iftliginde oturmaktayd. Bu blgede konukseverligi ve neesiyle n
almt. Komular, yiyip imek, ya da karsyla be kapigine boston oynamak; bazlar da dzgn
vcutlu, saz benizli kzlar 17 yalarnda Marya Gavrilova'y seyretmek iin sk sk kendisini
ziyaret ederlerdi.
PUSKN
31
Marya Gavrilova zengin bir gelin saylyordu. Biroklar onu, kendileri ya da ogullar iin gzlerine
kestirmilerdi. Marya Gavrilova Fransz romanlaryla bymt. Bunun sonucu olarak da akt.
Sevdigi delikanlysa, kyne izinli gelmi yoksul bir tegmendi. Pek dogaldr ki delikanl da kz iin
ayn scaklkla yanp tutuuyordu. Bu karlkl sevgiyi fark eden sevdal kzn ana babas,
kzlarna, delikanly dnmesini bile yasaklamlar, delikanlya ise, bir tahsildardan da kt
davranmlard.
Aklarmz mektuplayor, her gn am korulugunda ya da eski kilisede gizlice gryorlard. Bu
grmelerde birbirlerini sonsuz olarak seveceklerine ant iiyor, talihlerinden ikyet ediyor, eitli
projeler kuruyorlard. Bylece mektuplaarak, grerek pek dogal olan u sonuca vardlar:
"Mademki birbirimizden ayr olarak soluk alamyoruz ve mademki kat yrekli ana babamz
mutlulugumuza engel oluyor, o halde onlarn iznini almadan hareket edemez miyiz?"
Bu mutlu dncenin ilkin delikanlnn kafasnda dogdugu, Marya Gavrilova'nn romantik
yaradlna ok uygun geldigi pek tabidir.
Nihayet k geldi ve bulumalarna son verdi. Ama mektuplar hararetlendi. Vlademir Nikolayevi
kza yazdg her mektupta kendisiyle birlemesi, gizlice nikhlanmalar, bir sre saklandktan
sonra gidip ana babasnn ayaklarna kapanmas iin yalvaryordu. Onun dncesine gre kzn
anasyla babas sevdallarn bu kahramanca sebatlarndan ve mutsuzluklarndan hi kukusuz
etkilenecekler, kendilerine mutlaka;
ocuklarm, gelin kucagmza, diyeceklerdir.
Marya Gavrilova uzun bir sre kararszlk iinde bocalad.Birok ka planlarn reddetti, ama en
sonunda raz oldu. Kararlatrlan gnde akam yemegi yemeyecek, ba agrsn bahane ederek
odasna ekilecekti. Oda hizmetisi32
BYELKN'N HKAYELER
de bu dzene yardm edecekti. Kzla hizmeti arka merdivenlerden baheye inecekler ve bahe
dnda hazr bir kzak bulacaklar, kzaga binerek Nenaradovo'dan be verst uzaktaki Jadrino
kyne gidecekler ve dogruca Vlademir 'in kendilerini bekleyecegi kiliseye varacaklard.
Kararlatrlan gnn arifesinde Marya Gavrilova btn gece uyumad. Eyalarn toplad,
amarlarn, elbiselerini yerletirdi. Arkadalarndan duygulu bir kza uzun bir mektup yazd,
anasyla babasna da yazd. Bu mektubunda en dokunakl szlerle onlara veda ediyor ve
davrann, akn kar konulmaz gcne vererek, baglanmasn rica ediyordu. Mektubunu
anasyla babasnn, ayaklarna kapanmaya izin verecekleri dakikay hayatnn en mutlu bir an
olarak sayacagn yazmakla bitiriyordu.
Her iki mektubu da, zerinde alev saan bir yrek resmiyle ona uygun bir yaz bulunan Tula
mhryle mhrledikten sonra, ortalk aydnlanrken kendisini yataga att ve hafife uykuya dald.
Ama korkun birtakm dler ikide bir onu uyandryordu. Kh nikahlanmak iin tam kzaga binip
gidecegi srada babasnn kendisini durdurarak korkun bir hzla karlarn zerinde srkledigini,
karanlk ve dipsiz bir zindana attgn...anlatmas zor bir yrek arpntsyla ve hzl utugunu..Kh
kanlar iinde sapsar bir halde otlarn zerinde yatan Vlademir'i gryordu. Vlademir lrken
yank bir sesle sevgilisine, bir an nce nikhlanmalar iin acele etsin diye yalvaryordu. Birbiri
ardndan korkun, anlamsz, daha bir sr dler de grd. Nihayet, her zamankinden daha
solgun bir halde ve gerek bir ba agrs ile yatagndan kalkt.
Anasyla babas kzlarnn rahatszlgn fark ettiler.
Onlarn sevecen ilgileri ve durmadan sorduklar: "Maa nen var? Maa hasta msn?" sorular
Marya 'nn yregini para para ediyordu.Maa onlar yattrmaya, neeli grnmeye alyordu
ama beceremiyordu.
PUSKN
33
Akam oldu. Bugnn, aile ocagnda geirecegi son gn oldugunu dndke yregi szlyordu.
Yar l bir haldeydi. inden, tm evresine, her eye veda etti. Akam yemegine oturdular.
Yregi daha iddetli arpmaya balad. Titrek bir sesle, can yemek istemedigini syledi,
annesiyle babasna iyi geceler diledi. Onlar da kzlarn ptler ve her zamanki gibi hayr dualar
ettiler. Kzcagz nerdeyse aglayacakt. Odasna girer girmez kendisini bir koltuga att ve hngr
hngr aglamaya balad. Hizmetisi onu yattrmaya, cesaretlendirmeye abalyordu. Her ey
hazrd. Maa, yarm saat sonra baba evini, odasn, o sesiz kzlk hayatn sonsuz olarak brakp
gidecekti.
Darda kar frtnas vard. Rzgr uluyor, panjurlar sarslyor ve grlt karyordu. Bunlarn
hepsi de gen kza bir tehlike, bir felaket belirtisi gibi grnyordu. ok gemeden btn ev
sessizlige gmld, herkes uykuya dald. Maa bir ala sarnd ve klk mantosunu giydi, eline
de antasn alarak evin arka merdivenine kt. Hizmetisi iki boha ile arkasndan geliyordu.
Baheye ktlar. Kar frtnas dinmemiti. Rzgr, sanki gen suluyu durdurmaya alyormu
gibi karlarndan esiyordu. Gbela bahenin kenarna gelebildiler. Bir kzak yolun stnde onlar
bekliyordu. Soguktan yen atlar bir trl yerlerinde rahat durmuyorlard. Vlademir'in arabacs
beygirleri yattrmaya alarak arabann oku nnde dolayordu. Arabac, gen kzn ve
hizmetisinin arabaya binmelerine, knlarla antay yerletirmelerine yardm etti. Sonra dizginleri
eline ald hayvanlar ku gibi umaya balad.
Gen kz kadere ve arabac Treka'nn ustalgna brakarak bizim k delikanlya gelelim.
Vlademir btn gn dolat durdu. Sabahleyin Jadrino kynn papazn ziyaret etti. Onu zorlukla
kandrabildi. Sonra, civardaki derebeyleri arasnda tank aramaya gitti. lk ba vurdugu krk
yalarnda emeldi bir svari astegmeni olan Dravin, neriyi memnunlukla kabul etti. Bu mace34
BYELKN'N HKAYELER
rann, kendisine eski devirleri ve hassa alayndaki haarlklarn, anmsattgn syleyerek
yemeye kalmas iin Vlademir'i kandrd ve gvenle teki iki tang bulmakta glk
ekmeyecegini syledi. Gerekten de yemekten hemen sonra, koca bykl ve mahmuzlu kadastro
mhendisi Smit ile mzrakl svari alayna yeni girmi olan, polis komiserinin on alt yalarndaki
oglu grndler. Bunlar, sadece Vlademir'in nerisini kabul etmekle kalmadlar, onun iin
hayatlarn bile vermeye hazr olduklarn yeminle sylediler. Vlademir kendilerini heyecanla
kucaklad ve hazrlanmak zere evine gitti.
Ortalk kararal epey olmutu. Vlademir gereken emirleri vererek sadk Tereka'sn atl bir
kzakla Nenaradovo'ya gnderdi. Kendisi iin de tek atl kk kzag komalarn emretti ve iki
saat sonra, yanna arabac almadan, Marya Gavrilova'nn gelecegi Jadrino kyne hareket etti.
Yolu biliyordu, gidecegi yer ise topu topu yirmi dakikalkt.
Fakat Vlademir kyden kp kra alr almaz, yle iddetli rzgr esmeye, kar frtnas ylesine
iddetli, ylesine mthi bir hal almaya balad ki, delikanl etrafn seemez oldu. Bir dakika
iinde yol karla kapand. Drtbir, arasndan lapa lapa yagan beyaz kar taneciklerinin uutugu,
bulank ve sarmtrak bir sis iinde kayboldu. Yerle gk birbirine kart. Vlademir kendini tarlalar
arasnda buldu. Tekrar yola kmak iin bouna abalad durdu. Beygir rasgele yryor, kh bir
tepeye trmanyor, kh bir ukura yuvarlanyor, kzak adm banda devriliyordu. Vlademir esas
yn kaybetmemeye alyordu. Ama yarm saatten fazla bir zaman gemesine karn hl
Jadrino kynn koruluguna varamamt. Aradan daha on dakika kadar geti. Koruluk hl
grnmyordu. Vlademir derin hendeklerle kesilmi bir ovadan gidiyordu. Kar frtnas dinmiyor,
gkyz almyordu. Beygir yorulmaya balamt. Kendisi de sk sk, beline kadar karlarn iine
gmlyor, buna karn yznden, iri iri ter damlalar akyordu.
PUSKN
35
Delikanl, sonunda yanl bir yne gittigini anlad. Arabay durdurdu. Dnmeye, anmsamaya
alt. Saga sapmas gerektigine inand, saga dnd. Beygir zorlukla adm atyordu. Bir saatten
fazla bir zamandan beri yoldayd. Jadrino uzakta olmasa gerekti. Ama ite, boyuna yol aldg
halde, tarlalarn bir trl sonu gelmiyordu. Her yan kar ygnlar ve hendeklerle doluydu. Kzag
boyuna devriliyor, delikanl da boyuna onu kaldryordu. Zaman geiyordu. Vlademir mthi
zlmeye balad.
Sonunda bir tarafta bir karart belirdi. Vlademir kzag o yana srd. Yaklanca bunun bir koruluk
oldugunu grd. "Tanrya kr, artk yaklatm" diye dnd. Bildigi yola kmak ya da frdolay
dolamak umuduyla, koruluk boyunca yrmeye balad. Jadrino hemen korulugun arkasndayd.
ok gemeden yolu buldu ve k mevsiminin yapraklarn dktg agalarn karanlg arasna
dald. Rzgr artk burada kudurganlgn gsteremezdi. Yol dzgnd. Bu hal, beygire cesaret
verdi. Vlademir yatt.
Ama delikanl bir hayli yol aldg halde Jadrino bir trl grnmyor, ormann sonu bir trl
gelmiyordu. Vlademir, bilmedigi bir ormana girdigini dehetle grd. Umutsuzluga kapld. Atn
krbalad. Zavall hayvan trsa kalkt ise de ok gemeden yine yavalad on be dakika sonra
da, mutsuz Vlademir'in btn abalarna karn adi admla yrmeye balad.
Agalar yava yava seyrekleiyordu. Vlademir ormandan kt. Jadrino grnrlerde "yoktu.
Zaman gece yars olmalyd. Vlademir'in gzlerinden yalar boand. Kzagn rasgele srd.
Frtna biraz dindi, bulutlar daglmaya balad. nnde, beyaz kabark bir hah ile rtl bir dzlk
belirdi. Gece olduka aydnlkt. Yaknnda drt be evlik kk bir ky fark etti. Vlademir kzagn
kye dogru srd. lk kulbenin nnde kzaktan atlad, pencereye kotu ve almaya balad.
Birka dakika sonra pencerenin tahta kepengi kalkt ve ak sakall bir ihtiyar ban uzatarak:36
BYELKN'N HKAYELER
Ne istiyorsun? diye sordu.
Jadrino buradan uzak m?
Jadrino buradan uzak m, dedin?
Evet, evet, uzak m?
Pek de degil; on verst kadar bir ey olmal. Vlademir bu yant iitince idama mahkm edilmi bir
adam gibi salarn tuttu ve bu durumda kala kald. htiyar devam ederek:
Sen nerelisin? dedi.
Vlademir sorulan sorulara yant verecek halde degildi:
htiyar, dedi, efi bana Jadrino'ya kadar bir at bulabilir misin?
Mujik:
Bizde at ne gezer, diye karlk verdi.
Hi olmazsa bir klavuz olsun bulamaz mym? Ka para isterse veririm.
htiyar pencerenin kapagn indirerek:
Hele dur bakalm dedi sana oglumu gndereyim; o seni gtrr.
Vlademir beklemeye balad. Daha birka dakika gemeden tekrar pencereye vurdu. Kepenk
kalkt; sakall yine grnd:
Ne istiyorsun?
Oglun nerede kald?
Simdi geliyor, izmelerini giyiyor. Yoksa dn m? Gir de sn.
Teekkr ederim. Elden geldigince oglunu abuk gnder.
Kap gcrdad. Elinde sopas ile bir delikanl kt. Kh yolu gstererek, kh kar ygnlarnn
rttg yolu bulmaya alarak ne dt. Vlademir:
PUSKN
37
Acaba saat ka? diye sordu.
Nerede ise afak skecek.
Vlademir artk bir kelime bile sylemedi. Jadrino'ya vardklar zaman horozlar tyordu. Ortalk
aydnlanmt. Kilise kapalyd. Vlademir klavuzun parasn verdi. Kzagn papazn avlusuna
ekti. Kendi troykas orada yoktu. Kim bilir nasl bir haberle karlaacakt?
Ama biz imdi iyi yrekli Nenaradovo derebeyine dnelim de orada neler olup bittigini anlayalm.
Aslna bakarsanz hibir ey olmamt.
htiyarlar uyanp oturma odalarna indiler. Gavril Gavrilovi'in banda kalpak, srtnda pamuklu bir
hrka vard. Praskovya Petrovna ise pamuklu bir gecelik giymiti. Semaveri hazrladlar. Gavril
Gavrilovi, saglgn ve geceyi nasl geirdigini sordurmak zere Marya Gavrilova'ya bir hizmeti
gnderdi. Hizmeti geri dnerek kk hanmn geceyi kt geirdigini, ama imdi kendisini biraz
iyi hissettigini biraz sonra oturma odasna inecegini haber verdi. Gerekten de kap ald, Marya
Gavrilova annesiyle, babasyla selamlamak zere yanlarna yaklat. Gavril Gavrilovi:
Bann agrs nasl, Maa? diye sordu.
Daha iyi babacgm.
Praskovya Petrovna:
Herhalde dn seni kmr arpm olacak, dedi. Maa:
Belki annecigim, cevabn verdi.
Gn olaysz geti. Ama geceleyin Maa hastaland. Doktor agrmak iin kente adam gnderdiler.
Doktor akama dogru geldi ve hastay sayklar bir halde buldu. Zavall kzcagz iddetli bir
hummaya yakalanmt. ki hafta lmle peneleti.
Tasarlanan ka olayn evde kimse bilmiyordu. Bu olaydan bir gn nce Maa'nn yazdg
mektuplar yaklm,38
BYELKN' N HKAYELER
hizmeti kz, efendilerinin fkesinden korkarak kimseye bir ey sylememiti. Papaz, emekli
tegmen, krca bykl kadastro mhendisi ve kk mzrakl svari dillerini tutmulard, bu da
nedensiz degildi tabii. Arabac Tereka, sarho oldugu zamanlar bile hi bir zaman agzndan
gereksiz bir laf karmazd. Biroklarnn bilmesine karn sr, yine de hi bir tarafa szmad. Ama
Marya Gavrilova hi durmadan saykladg sralarda, kendi srrn kendisi aga vuruyordu. Ama
szleri ylesine sama sapan eylerdi ki, ba ucundan hi ayrlmayan annesi bile, btn bu
szlerden ancak, kznn Vlademir Nikolayevi'i ldrasya sevdigini ve hastalgnn da bundan
ileri geldigini anlayabilmiti. Kocasna ve baz komularna da dantktan sonra, nihayet Marya
Gavrilova'nn alnyazsnn byle olduguna, yoksullugun bir kusur olmadgna, zenginlikle degil
ama insanla yaandgna v.b... sz birligi ile karar verildi. Kendimizi hakl gstermek iin, ok az
eyler uydurabildigimiz zaman, ahlaki nitelikteki ata szlerinin alacak yararlar vardr.
Bu arada gen kz iyilemeye balad. Vlademir ise oktandr Gavril Gavrilovi'in evinde
grnmyordu. Delikanl kendisine gsterilen kabul tarzndan rkmt. Kendisini agrtp,
ummadg mutlulugu, Maa ile evlenmesine raz olduklarn bildirmeyi kararlatrdlar. Ama
delikanldan yant olarak divanece yazlm bir mektup aldklar zaman Nenaradovo sahiplerinin
ne byk bir aknlga ugradklar tasavvur bile edilemez. Vlademir mektubunda bir daha
evlerine asla ayak basmayacagn yazyor ve biricik umudu lm olan insan artk unutmalarn
rica ediyordu. Birka gn sonra ise Vlademir'in birligine gittigini haber aldlar. Bu olay 1812 ylnda
olmutu.
O sralarda iyileme halinde bulunan Maa'ya uzun bir sre bu haberi sylemeye cesaret
edemediler. Gen kz da Vlademir'in adm hi agzna almyordu. Birka ay sonra ise sevgilisinin
adn, Borodino savanda yararlk gsterip
PUSKN
39
agrca yaralananlar arasnda grdg zaman dp bayld. Herkes hummann yeniden
balamasndan korkmutu. Ama Tanrya kr bu baylmann yle bir korkulu sonucu olmad.
Kz ikinci bir felakete daha ugrad. Gavril Gavrilovi, onun btn mallarnn biricik mirass
brakarak ld. Ama miras kz avutamyordu. tenlikle zavall annesinin acsn paylayor,
Ondan asla ayrlmayacagna ant iiyordu. Ana kz, ac anlarla dolu Nenaradovo'yu brakarak ***
maliknesine tandlar.
stekliler burada da zengin ve gzel kzn evresinde pervane kesildiler. Ama, Maa hi kimseye
en kk bir umut bile vermiyordu. Annesi bazen, kendisine bir e semesi iin onu kandrmaya
alrd. Marya Gavrilova ban sallar, dnceye dalard. Vlademir artk yaamyordu:
Franszlarn Moskova'ya girilerinden bir gn nce lmt. Onun ans Marya iin kutsal bir
nitelik almt. Onu kendisine anmsatabilecek, her eyi, okudugu kitaplar, yaptg resimleri,
yazdg notlar, kopya ettigi iirleri saklamt. Btn bunlar grenen komular kzn duygusuna
ayor, nihayet bu bakir Artemis'in hazin sadakatini sonunda babayigitin yenecegini merakla
bekliyorlard.
Bu srada sava da zaferle sona ermiti. Yurt dndaki alaylarmz dnyorlard. Halk bunlar
karlamaya kouyordu. Muzka "Vive Henri Quatre", Tyrol valsleri, "Joconde" den aryalar gibi
zafer arklar alyordu. Hemen hemen ocuk denecek bir agda savaa gitmi olan subaylar,
sava meydannda erkekleerek, ggsleri nianlarla ssl dnyorlard. Erler, iki de bir szlerine
Almanca ve Franszca szckler kartrarak aralarnda neeli neeli konuuyorlard. Bu, ne
unutulmaz bir and. San ve eref dolu bir zaman. "Yurt" Kelimesi sylendigi zaman, Rus yregi
nasl bir gle arpyordu. Kavuma sevincinden dogan gzyalarnn tadna doyulmuyordu.
Ulusal gurur duygularmzla________________BYELKN' N HKAYELER
ar'a olan sevgimizi ne byk bir elbirligi ile birletirmitik. Bu onun iin de ne byk bir
mutluluktu. Hele kadnlar, Rus kadnlar; o zamanlar essizdiler. Her zamanki sogukluklar
kaybolmutu. Hele galipleri karlarken heyecanlan adeta bir sarholuk halini alyor, "Hurra" diye
bagryorlar,
Ve hotozlarn havaya frlatyorlard
O zamanki Rus subaylarndan hangi subay vardr ki en gzel, en degerli dln Rus kadnna
borlu olmadgn sylesin?
te bu parlak devirde Marya Gavrilova, annesiyle birlikte *** ilinde yaadg iin ordularn
dnn her iki bakentin nasl kutladgn grmemiti. Bununla birlikte ile ve kylerdeki genel
sevin, belki de ehirlerden daha glyd. Bu yerlerde bir subayn grn, gerekten bir
sevin kaynagyd. Frakl aklar, subaylarn yannda pek snk kalyorlard.
Daha nce syledigimiz gibi Marya Gavrilova'nn evresi soguk davranmasna karn hl onu
isteyenlerle kuatlmt. Ama ggsnde Sen Jorj nian, ora kzlar deyimiyle yznde tatl bir
solgunluk bulunan Burmin adndaki yaral svari albay, Marya'nn konagnda grnce herkes
sahneden ekilmek zorunda kald. Burmin aag yukar yirmi alt yalarndayd. Marya
Gavrilova'nn kyne izinli gelmiti. Marya Gavrilova ona zel bir ilgi gsteriyordu. Onunla
bulundugu zamanlar, her zamanki dnceli hali kayboluyordu. Onunla flrt ettigi sylenemezdi
ama, kzn davrann gren air derdi.
P'USKN
41
Se amor non e,che dunche?(*)
Burmin gerekten ok sevimli bir delikanlyd! Tam kadnlarn holanacaklar bir zeks vard:
terbiyeli, merakl, hibir iddias olmayan kaygszca akac bir zek... Marya Gavrova'ya olan
davran sade ve akt. Ama kz ne sylerse sylesin, ne yaparsa yapsn, Burmin'in ruhu,
baklar daima onun peinde dolard. Sessiz ve uslu grnyordu. Ama baz sylentilere gre
mthi apknlg ile nlym. Ne varki bu sylentiler onu Marya Gavrilova'nn gznden hi de
drmyordu. nk Marya da genellikle btn teki gen kadnlar gibi, cesaret ve cokunluk
tayan yaramazlklar seve seve baglard.
Ama hepsinden ok inceliginden, tatl dilinden, hoa giden solgun yznden, bagl kolundan ok
gen subayn sessizligi Marya'nn merakn kamlyordu. Gen albayn kendisinden holandgn
Marya anlamazlktan gelemezdi. Herhalde Burmin de gen kzn kendisine zel bir ilgi
gsterdigini zek ve deneyimiyle anlam olacakt. yleyse imdiye kadar nasl oluyor da gen
kz, ayaklarna kapanp onun akn ilan ediini grmedi?
Bunu yapmaktan onu alkoyan neydi? Sklganlk m? Kibir mi? Yoksa kaerlenmi bir apknn
cilveleri mi? Marya iin bu bir bilmeceydi. Gen kz, iyice dndkten sonra, buna biricik neden
olarak delikanlnn sklganlgm buldu, onu cesaretlendirmek iin de kendisine daha fazla bir ilgi,
hatta gerekirse efkat bile gstermeye karar verdi. in en umulmadk bir biimde zlmesini
hazrlyor ve romantik ak ilan sahnesinin gelip atacag dakikay sabrszlkla bekliyordu, Her
eit sr, kadn kalbi iin daima strap vericidir. Kzn giritigi askeri harekt istenilen baary
(*) Aslnda talyanca yazlmtr."Bu ak degilse, nedir?" anlamna gelir.42
BYELKN' N HKAYELER
saglad. Burmin ylesine dnceli bir hal alm, siyah gzleriyle Marya Gavrilova'ya yle ateli
bakmaya balamt ki, kesin ann yaklatgna hkmedilebilirdi. Komular dgnden olmu bitmi
gibi sz ediyorlar, iyi yrekli Praskovya Petrovna ise kznn sonunda kendisine layk bir koca
bulduguna seviniyordu.
Bir gn ihtiyar kadncagz konuk odasnda yalnz bana oturmu iskambil fak aarken Burmin
ieri girdi ve hemen Marya Gavrilova'y sordu. htiyar kadn:
Baheye kt, dedi. Siz de onun yanna gidiniz, ben sizi burada beklerim.
Burmin baheye gitti. htiyar kadn da kendi kendine: "Belki de dgm bugn zlr" diye
dnd, ha kard.
Burmin, Marya Gavrilova'y, gln kysnda, sgt agacnn altnda, elinde kitap, beyazlar
giyinmi bir halde tam roman kiilerine layk bir durumda buldu. lk birka sorudan sonra Marya
Gavrilova konumay mahsus kesti. Bylece ancak ani ve kesin bir ak ilan ile nne
geebilecek olan, her iki taraf iin skntl bir hava yaratt. Nitekim byle de oldu: Durumunun
zorlugunu hisseden Burmin, kalbini amas iin oktandr frsat aradgn syleyerek, kendi . sini
birka dakika dikkatle dinlemesini rica etti. Marya Gavrilova kitabn kapad ve raz oldugunu
bildirmek iin gzlerini indirdi.
Burmin:
Sizi seviyorum, dedi, sizi delice seviyorum...
Marya Gavrilova kzard, ban biraz daha egdi. Burmin szne devam ederek:
Sizi her gn grmek ve szlerinizi dinlemek gibi gzel bir alkanlga kendimi kaptrmakla
ihtiyatszca hareket ettim (Marya Gavrilova St. Prieux(*) nun ilk mektubunu anmsad). Simdi artk
kadere kar gelmek iin ge kalm
(*) Rousseau'nun "Yeni Helouise" inde geer.
PUSKN
43
bulunuyorum. Annz, sevimli, esiz hayaliniz bundan sonra hayatmn hem strab, hem sevinci
olacaktr. Ama imdi bana agr bir grev daha yapmak, size korkun bir srr amak ve aramza
almas olanaksz bir engel koymak kalyor...
Marya Gavrilova Burmin'in szn hararetle keserek:
Bu engel her zaman vard, dedi. Ben hi bir zaman sizin karnz olamazdm.
Burmin sakin bir eda ile:
Biliyorum, diye yant verdi, bir zamanlar sevgiliniz oldugunu biliyorum. Ama lm, yllk
yas...yi yrekli, sevimli Marya Gavrilova, son teselliden de beni yoksun etmeye almaynz.
Beni mutlu etmeye raz olacagnz dncesi...Ah, ama eger...susunuz, Tanr akna susunuz.
Beni zyorsunuz...Evet, biliyorum, hissediyorum ki siz benim olurdunuz, ama ben dnyann en
mutsuz bir yaratgym. Ben evliyim.
Marya Gavrilova hayretle ona bakt. Burmin szne devam ederek:
Ben evliyim, dedi. Drt yldan beri evli bulunuyor ve karmn kim oldugunu, nerede oldugunu, bir
daha onunla buluup bulumayacagm bilmiyorum.
Marya Gavrilova:
Ne diyorsunuz? diye haykrd. Bu ne tuhaf ey. Devam ediniz, ben sonra anlatrm, ama siz
devam ediniz, rica ederim devam ediniz.
Burmin szne devam ederek:
1812 yl balangcnda, alaymzn bulundugu Vilna kentine gitmek iin acele ediyordum. Bir
akam ge zaman bir menzile vardm. Tam atlarn abucak degitirilmesi emrini verirken mthi
bir kar frtnas koptu. Gerek menzil mfettii, gerek arabaclar, beklememi salk verdiler.
Tavsiyelerini tuttum ama anlalmaz bir sknt, iimi44
BYELKN' N HKAYELER
kemirmeye balad. Gya birisi beni itiyordu. Halbuki kar frtnas da dinmiyordu. Daha fazla
dayanamadm. Tekrar hayvanlar komalarn emrettim ve en iddetli kar tipisinde yola ktm.
Arabacnn aklna dere boyunca gitmek esti: Bylece verst kazanm olacaktk. rmagn her iki
kys da karla rtlmt. Arabaci, yola klacak yeri gemi oldugundan, kendimizi bilmedigimiz
bir yerde bulduk. Tipi bir trl dinmiyordu. Bir aralk gzme bir k liti. Arabay o yne
srmesini emrettim. Bir kye geldik. Tahtadan yaplm bir kilisede k yanyordu. Kilise akt.
Parmaklklarn arkasnda birka kzak duruyordu. Kilisenin sahanlgnda birtakm insanlar
geziniyordu. Birka ses birden:
Buraya, buraya diye bagrt.
Arabacma, yaklamasn emrettim. Oradakilerden biri:
Kuzum imdiye kadar nerede kaldn? Gelin baygnlklar geirdi. Papaz, ne yapacagn bilmiyor.
Biz de nerede ise geri dnecektik. abuk k.
Ben hi ses karmadan kzaktan atladm, iki mumun zayf g ile aydnlanan kiliseye girdim.
Gen kz, kilisenin karanlk bir kesinde bir srann stnde oturuyordu. Baka bir kz da onun
akaklarn ovuyordu. Bu kz:
Tanrya kr, sonunda gelebildiniz, dedi. Az kalsn kk hanm ldryordunuz.
htiyar papaz:
Balamam emreder misiniz? szyle yanma yaklat.
Ben arm bir halde:
Balaynz babacgm, balaynz, cevabn verdim.
Gen kz ayaga kaldrdlar. Bana hi de irkin grnmedi. Anlatlmaz ve baglanamaz bir
havailikle kzn yannda, krsnn nnde yer aldm. Papaz acele ediyordu. erkekle hizmeti
kz gelini tutuyor, yalnz onunla megul oluyorlard. Nikhmz kyld.
PUSKN
45
Simdi pnz, dediler.
Karm solgun yzn bana evirdi. Tam onu pmek zereyken gen kz:
Eyvah, o degil, diye haykrd ve dp bayld.
Tanklar korku dolu gzlerini bana diktiler. Geri dndm, hi bir engele rastlamadan kiliseden
ktm ve kendimi arabaya atarak:
ek, diye bagrdm. Marya Gavrilova:
Aman Tanrm, diye haykrd, demek ki zavall karnzn ne oldugunu bilmiyorsunuz ha?
Burmin:
Hayr, bilmiyorum, dedi. Nikhlandgmz kyn adn da bilmiyorum. Hangi menzilden hareket
ettigimi de anmsamyorum. O zaman oynadgm bu alaka oyuna o kadar az nem vermitim ki,
kiliseden ayrlr ayrlmaz derin bir uykuya dalm ve ancak ertesi sabah, nc menzilde
uyanmtm. O zamanlar yanmda bulunan hizmetim de savata ldg iin, kendisine byle
insafszca bir oyun oynadgm ve imdi de ac intikamna ugradgm zavall kadnn kim oldugunu
grenmek umudum yok.
Marya Gavrilova, Burmin'in elinden yakalayarak:
Aman Tanrm, aman Tanrm, demek o sizdiniz, diye sylendi.Hl beni tanmadnz m?
Burmin sapsar kesildi ve Marya 'nn ayaklarna kapand.TABUTU
Kocayan evrenin bu ak salarn, tabutlar, her gn grmyor muyuz?
Derjavin
Tabutu Adriyan Prohorov'un son eyalar da cenaze Vibarabasna yklenmi ve lagar bir ift
beygir Basmannaya'dan, tabutunun evce tandg Nitikskaya'ya drdnc sefer hareket etmiti.
Tabutu, dkknn kapayarak, kapnn stne evin satlk ve kiralk oldugunu bildiren ilan ast,
yaya olarak yeni evine yolland. oktan beridir hayal ettigi, zledigi ve sonunda olduka pahalya
satn aldg sar boyal kk evine yaklarken, ihtiyar tabutu, yreginde bir sevin duymayna
at. Bilmedigi eigi geip de yeni evin iini karmakark grnce, on sekiz yldan beri her eyin
pek derli toplu durdugu khne kulbecigini anmsad, derin derin iini ekti. Agr
davrandklarndan tr her iki kzn ve hizmetiyi azarlad, kendisi de onlara yardm etmeye
koyuldu. ok gemeden her eye bir eki dzen verildi. Meryem ana kandili, kabkacak dolab,
masa, divan ve karyola arka odada yerlerine konuldu. Mutfakta ki odasna da, tabutunun kendi
yaps olan her renk ve her boyda tabutlar, yas apkalaryla yas mantolaryla, mealelerle dolu
dolaplar yerletirildi. Kapnn st yanna, elinde ba aag bir meale bulunan ve iman bir ak
semboln canlandran bir levha asld. Levhann zerinde: "Burada sade ve ssl tabutlar satlr,
tabutlara kaplama yaplr, kira ile
PUSKN
47
de tabut verilir ve eski tabutlar tamir edilir" yazs okunuyordu.
Kzlar odalarna ekildiler. Adriyan evini dolat, pencerenin nne oturdu ve semaverin
hazrlanmasn emretti.
Aydn okurlar, Shakespeare ile Walter Scott'un, bu elime ile hayal gcmz daha ok
artmak iin, kendi mezarclarn en ve akac insanlar olarak tasvir ettiklerini bilir. Gerege
olan saygmzdan tr, biz onlara uyamayacagz ve tabutumuzun, hznl meslegine pek
uygun bir huyu oldugunu syleyecegiz. Adriyan Prohorov, genel olarak ask suratl ve dalgn bir
adamd. Sessizligini, ancak, kzlarn aylak olarak, sokaktan gelip geenleri pencereden
seyrederken yakaladg zaman azarlamak iin ya da mallarna muhta olmak felaketine (bazen de
mutluluguna) ugrayanlardan yksek fiyat koparmak iin bozard. Bylece Adriyan, pencerenin
banda oturup yedinci bardak ayn ierken, yine altg zere, gaml birtakm dncelere
dald. Bundan bir hafta nce, emeldi tugbayn cenaze alay tam karakolun yannda iken
bardaktan boanrcasna yagan yagmuru dnyordu. Bu yzden birok manto daralm, birok
apkann kalb bozulmutu. Kanlmaz birtakm masraf kaplarnn alacagn nceden
kestiriyordu. nk, elindeki cenaze donatm ile ilgili eski stok, acnacak bir haldeydi. Zaralarn,
hemen hemen bir yldr lm deginde bulunan tccar kadn'dan karmay umuyordu. Ama,
Trhina, Razgulay mahallesinde lecekti. Prohorov, miraslarn, sz vermi olanlarna karn bu
kadar uzak bir yere adam gndermeye enip, yaknlarndaki tabutu ile anlamalarndan
korkuyordu.
Prohorov'un bu dnceleri anszn kapya farmasonca vurulan vurula kesildi. Tabutu:
Kim o? diye sordu.
Kap ald. Daha ilk bakta Alman esnafndan biri oldugu anlalan bir adam odaya girdi ve
glerek tabutuya________________________BYELKN' N HKAYELER
yaklat. Bugn bile glmeden dinleyemeyeceginiz bir Rusa ile:
Affedersiniz sevgili komucugum, diye sze balad. Sizi rahatsz ettigim iin affnz rica ederim.
Sizinle hemencecik tanmak istedim. Ben kunduracym. smim Gotlib Slts'tr. Bir sokak ar
sizin pencerenizin karsna rastlayan u evde oturuyorum. Yarn evleniimin 25 inci yldnmn
kutlayacagm. Kzlarnzla gelmenizi rica ediyorum.
Davet sevinle kabul edildi. Tabutu kunduracdan, oturmasn ve bir bardak ay imesini rica etti.
Gotlib Slts'n teklifsizligi sayesinde pek abuk, dosta yarenlik etmeye baladlar. Adriyan:
Zatnzn ileri nasl gidiyor? diye sordu.
Ehhhh yle byle...Sikyete hakkm yok. Ama benim malm elbette sizinkine benzemez:
Canllar kundurasz da olabilir, ama ller tabutusuz yaayamazlar!
Adriyan:
ok dogru diye onayladk. Canl bir insann kundura satn alacak paras yoksa, af buyur ama,
yalnayak gezer. Gelgelelirn, yoksul l bedava medava da olsa yine tabuta muhtatr.
Bylece bir sre daha konutular. Sonunda kundurac kalkt, davetini tekrarlayarak vedalat.
Ertesi gn, tam saat on ikide, tabutu ile kzlar yeni satn aldklar evin avlu kapsndan ktlar ve
komularna yollandlar. Bu seferlik, imdiki romanclarca kabul edilen gelenekten ayrlarak, ne
Adriyan Prohorov'un Rus kaftannn, ne de Akulina ile Darya'nn Avrupa biimi elbiselerini
anlatmaya kalkmayacagm. Bununla birlikte iki kzn da, yalnz olaganst zamanlara zg sar
bir apka ile krmz birer iskarpin giydiklerini sylemek yararsz olmayacak sanrm.
Kunduracnn dar evi, ogu Alman esnafndan, bunlarn kar ve raklarndan meydana gelen
konuklarla dolmu
PUSKN
49
tu. Rus memurlarndan yalnz nokta polisi, Finlandiyal Yurko vard. Yurko gsterisiz sanna
karn ev sahibinin zel sevgisini kazanmay baarmt. 25 yl Pogorelski'nin Tatar (*) gibi bu
sana bagllk ve inanla hizmet etmiti.
lk bakenti silip spren 1812 yangn, Yurko'nun sar nbeti kulbesini de yok etmiti. Fakat
dman kovulur kovulmaz eski Yunan mimarisi biiminde beyaz stunlarla ssl kl renginde bir
kulbe peyda oldu. Yurko yine ggsnde zrh, elinde baltasyla bunun etrafnda dolamaya
balad.(**)Kendisi Nikitskaya kaps civarnda yaayan Almanlarn ogu ile ahbapt, hatta
bunlardan bazlarnn, pazardan pazartesine kadar Yurko'da konuk kaldklar bile olurdu. Adriyan,
kendisine er ge muhta olacak bir adam diye onunla hemen tant. Konuklar masa bana
geince ikisi yanyana oturdular. Bay ve Bayan Slts ve on yedi yalarndaki kzlar Lothen hep
beraber konuklarla yemek yerlerken hem onlara ikram ediyor, hem a kadnn servisine yardm
ediyorlard. Bira su gibi akyor. Yunko, drt kiilik yemek yiyor, Adriyan da ondan geri kalmyordu.
Kzlar naz ediyorlard. Almanca konumalar, saatten saate daha grltl bir hal alyordu.
Birdenbire, ev sahibi "dikkat" ricasnda bulundu ve agz balmumu ile mhrl bir ieyi aarken
Rusa:
Benim iyi Luiz'imin saglgna! diye bagrd.
Sampanya taklidi iki kprd. Ev sahibi, krklk karsnn taze yznden sevecenlikle pt.
Konuklar da grlt ile kadehlerini iyi Luiz'in erefine boaltlar. Ev sahibi ikinci ieyi aarken:
Sevimli konuklarmn erefine, diye bagrd. Konuklar kadehlerini yeniden boaltrlarken ona
teekkr ettiler. Artk saglga imeler birbirini kovalamaya balad, ayr ayr her konugun saglgna
iildi: Moskova'nn ve bir dzine Alman kentinin erefine iildi; genel olarak btn loncalarn
(*) Pogorelski (17871836) nin hikyelerinden birinin kiisi. (**) A. E. zmaylov'un "Dura
Pohomovna" efsanesinden bir satr.50
BYELKN' N HKAYELER
saglgna iildi; ustalarn ve raklarn saglgna iildi. Adriyan canla bala iiyordu. ylesine
neelenmiti ki, o da eglenceli bir kadeh tokuturma nerisinde bulundu.
Birdenbire konuklardan biri, iman bir ekmeki, kadehini kaldrarak:
Sayelerinde ekmek yediklerimizin, unserer Kundleute^ saglgna! diye bagrd.
neri, teki btn neriler gibi nee ve sz birligiyle kabul olundu. Konuklar birbirlerinin nnde
egilmeye baladlar: terzi kunduracnn, kundurac terzinin, ekmeki her ikisinin ve hepsi
ekmekinin ilah... nnde egiliyorlard. Yunko, btn bu karlkl saglga imeler arasnda
komusuna dnerek bagrd:
Ne duruyorsun be babalk? , sen de cenazelerinin saglgna i!
Herkes glmeye balad. Ne var ki, tabutu kendisini aaglanm sayd ve suratn ast. Kimse
bunun farknda olmad. Konuklar imeye devam ettiler. Sofradan kalkldg zaman akam anlar
alnyordu.
Konuklar ge vakit, ogu sarho halde dagldlar. Siman ekmeki ile, yz krmz marokenle
kaplym gibi duran cilti,
Yurko'nun koluna girerek onu kulbesine kadar gtrdler. Bu ii grrken de: " Bor denmekle
tkenir " diyen Rus ataszne uygun olarak davranm oldular.
Tabutu sarho ve fkeli, evine geldi. Yksek sesle kendi kendine sylenmeye balad: "Bu da ne
demek sanki? Benim sanatm neden tekilerden daha az onurlu oluyormu? Sanki tabutu
celladn kardei mi? Bu gvurlar ne diye glyorlar? Yoksa tabutu panayr soytars m? Halbuki
ben onlar yeni evime agrarak bir len verecektim. Ama gemi ola artk. Onlarn yerine
sayelerinde ekmek yedigim kimseleri, Ortodoks llerini agracagm."
(*) Aslnda Almanca yazlmtr Mterilerimiz anlamna gelir.
PUSKN
51
O srada Adriyan' soymakta olan hizmeti:
Ne oluyorsun babacgm, dedi. Neler samalyorsun? stavroz kar! Yeni evine lleri
agrmak...Bu ne tuhaf istek? .
Adriyan szne devam ederek:
Vallahi de agracagm... Hem de yarndan tezi yok... Ey benim velinimet efendilerim, yarn
akam yemegine bize terifinizi, istirham ediyorum! Allah ne verdiyse ikram ederim.
Tabutu bunlar syleyerek karyolasna uzand ve az sonra horlamaya balad.
***
Adriyan' uyandrdklar zaman dars henz karanlkt. Tccar kadn Trhina bu gece lmt.
Kadnn khyasnn koturdugu bir atl bu haberle Adriyan'a gelmiti. Tabutu habercinin eline
bahi sktrd, abucak giyinerek bir arabaya atlad ve Razgulaya'ya kotu.
l kadnn kapsnda polisler duruyor, tccarlar le kokusu alm kargalar gibi bir aag bir yukar
dolayorlard. l, yz balmumu gibi sapsar ama henz bozulmam bir halde bir masann
stnde yatyordu. Akrabalar, komular, ev halk kadnn evresinde smsk bir halka
oluturmutu. Btn pencereler akt. Mumlar yaklmt. Papazlar dua ediyorlard. Adriyan,
Trhina'nn, gen bir tccar olan k ceketli yegenine yaklat ve tabut, mum, rt ve diger
cenaze donatmnn mkemmel bir halde hemen kendisine teslim edilecegini bildirdi. Miras, fiyat
iin pazarlga girimeyecegini, her eyi tabutunun vicdanna havale ettigini syleyerek dalgn bir
eda ile teekkr etti. Tabutu, fazla bir para almayacagna, altg zere, yemin billah etti. Khya
ile anlaml anlaml iaretletikten sonra, hazrlk yapmak zere gitti. Btn gn Razgulaya ile
Nkitskaya ka52
BYELKN' N HKAYELER
ps arasnda mekik dokudu. Akama dogru btn ilerini bitirdi ve arabacsn savp yaya olarak
evine yolland.
Gece mehtaplyd. Tabutu Nikitskaya, kapsna kadar saglkla geldi. Voznesensk'te ahbabmz
Yurko kendisine seslendi. Tabutuyu tanynca ona hayrl geceler diledi. Vakit ge olmutu.
Tabutu tam evine yaklatg bir srada, birdenbire, bir glgenin avlu kapsna yaklatgn ve
kk kapy aarak arkasnda kayboldugunu grr gibi oldu:
Bu da ne olsa gerek? diye dnd. Yine benden ne istiyorlar? Sakn eve giren hrsz olmasn?
Yoksa bu gelenler bizim aptal kzlarn aklar m? Hayrdr inallah.!
Tabutu, ahbab Yurko'yu yardma agrmay dnd. Tam bu srada biri daha kapya yaklat ve
ieri girmeye davrand. Ama acele acele eve gelmekte olan ev sahibini grnce durdu ve
keli apkasn kard. Adamn yz Adriyan'a yabanc gelmedi. Ama aceleden ona dikkatle
bakamad:
Bana geliyor dunuz, u halde gerek ieri buyurunuz. Gelen adam boguk bir sesle:
Babalk, dedi, terifata gerek yok. Sen nden yr, konuklara yol gster!
Adriyan zaten terifata uyacak bir halde de degildi. Kap akt. Merdivene dogru yrd. Gelen
adam da arkasndan yrd. Adriyan'a odalarda birileri dolayormu gibi geldi.
Bu ne eytan iidir? diye dnd ve ieri girmekte acele. etti.
Birdenbire dizlerinin bag zld. Oda llerle doluydu. Ay g pencereden onlarn sar mor
suratlarn, km avurtlarn, feri kam yar kapal gzlerini, uzam burunlarn aydnlatyordu.
Adriyan bunlarn kendi abasyla gmlen ller, kendisiyle birlikte ieri giren konugun
PUSKN
53
da, bardaktan boanrcasna yagmur yagdg gn gmlen tugbay oldugunu dehetle anlad.
Kadnl erkekli btn bu .ller selamlar vererek ve yerlere kadar egilerek tabutunun evresini
aldlar. Yalnz, geenlerde bedava gmlen yoksul bir l, klgndan utandg iin sessizce bir
kede duruyordu. teki llerin hepsi de ok iyi giyinmilerdi: kadn ller kordelal hotozlarn
takmlar, memur ller niformalarn giymiler, ama tra olmamlard. Tccarlar ise bayramlk
kaftanlarn srtlarna geirmilerdi. Tugbay btn bu sayn topluluk adna:
Gryorsun ya Prohorov, diye sze balad. Davetin zerine hepimiz mezarlarmzdan kalktk.
Yalnz bsbtn takatten kesilenler, vcutlar tamamyla daglanlar, sadece deriiz kemik halinde
olanlar evde kaldlar. Ama bunlardan biri seni ylesine grmek istedi ki, dayanamad, bizimle
kalkp geldi.
Bu srada kk bir iskelet kalabalg yararak Adriyan'a yaklat. skeletin kuru kafas tabutuya
sevgiyle glmsyordu. skeletin tesinde berisinde, ak yeil ve krmz uha paralar, kadife
eskileri, tpk bir sargn zerindeymi gibi, sarkyordu. Kocaman izmeleri iindeki ayak
kemikleriyse, bir havann iindeki havan eli gibi sesler karyordu. skelet:
Beni tanmadn galiba Prohorov, dedi. Emekli hassa avuu Piyotr Petrovi Karilkin'i hatrlamyor
musun? Hani u 1799 ylnda ilk tabutunu sattgn, hem de mee diye am tabutunu yutturdugun
adam?
l bu szleri syleyerek kollaryla Adriyan' kucaklamak istedi. Ama gcn toplayan Adriyan
haykrd ve iskeleti itti. Piyotr Petrovi salland, dt ve darmadagn oldu. ller arasnda bir
homurtu ykseldi. Hepsi de arkadalarnn namusunu korumaya altlar. Kfr ve tehditlerle
Adriyan'a saldrdlar. Onlarn bagrmalaryla sagrlaan ve bogulma derecesine gelen zavall
tabutu, kendinden geti ve hassa avuunun kemikleri zerine yglarak bayld.54
BYELKN' N HiKAYELERi
***
Gne, tabutunun yatmakta oldugu yatag aydnlatal epey olmutu. Sonunda tabutu gzlerini
at ve karsnda, semaveri yellemekte olan hizmetiyi grd. Adriyan, gece geen btn olaylar
dehetle hatrlad. Trhina, tugbay ve Kurelkin avu hayal meyal gzlerinin nne geldi. Hibir
ey sylem eksizin, hizmetinin sze balamasn ve dn geceki servenin sonucunu anlatmasn
bekledi. Hizmeti, Adriyan'a hrkasn uzatrken:
Adriyan Prohorovi, dedi, amma da ok uyudun haaaa! Komu terzi ugrad, sonra u nokta
polisi geldi ve komiserin isim gn oldugunu haber verdi. Ama sen uyudugun iin uyandrmak
istemedik.
Ya rahmetli Trhina'dan gelen giden olmad m?
Rahmetli mi? O ld m ki?
Behey aptal kz! Dn onun cenaze hazrlgm yaparken bana yardm eden sen degil miydin?
Ne diyorsun babacgm, akln m oynattn, yoksa dnk sarholugun hala gemedi mi? Dn ne
cenazesi vard? Sen btn gn Alman'n lenindeydin, eve sarho dndn, kendini yataga attn,
u ana kadar uyudun! Sabah anlar bile ald.
Sevinen tabutu:
Sahi mi be! dedi. Hizmeti kz:
Tabi yle, diye yant verdi.
Su halde abuk ay hazrla ve kzlar agr.
MENZL MFETTS
En kk dereceden bir memur, posta menzillerinin bir diktatrdr.
Prens Viyazemskiy
Menzil Mfettilerine lanet etmeyen, onlarla kavga eteyen var m acaba? Ugradg hakaret ve
kabalg, grdg dzensizlikle ilgili faydasz ikyetlerini yazmak iin o fke annda onlardan o
ugursuz defteri istemeyen var mdr? Onlar, bugn artk tarihe karm olan avukatlar nev'inden,
insan cinsinin birer canavar, ya da Muromskiy ekyalar saymayan kim var? Bununla beraber
insafl olalm, kendimizi onlarn yerine koymaya alalm. O zaman belki de onlar ho grrz.
Menzil Mfettii ne demektir? Rtbesiyle kendini yalnz dayaktan koruyabilen o da her zaman
degil (okurlarmn vicdanna havale ediyorum) on drdnc dereceden tam bir ileke. Prens
Viyazemskiy'nin alay olsun diye diktatr dedigi bu zatn grevi nedir? Gerek bir krek
mahkmlugu degil mi? Ne gndz, ne de gece rahat yz grdg yok. Yolcu, skntl bir
yolculuk sonunda birikmi olan btn hncn Menzil Mfettiinden alr. Hava m bozuktur? Yollar
m ktdr? Arabac m inatdr? Beygirler mi yrmyor? Sorunlu olan hep Menzil Mfettiidir.
Gelip geenler fakir evine ugra
it 56
BYELKN' N HKAYELER
dka, ona bir dmana bakar gibi bakarlar. Yakasn davetsiz konuklarn elinden kurtarabilirse, ne
mutlu! Ama ya beygir yoksa? Aman Allahm! O zaman ona yagdrlan kfrlerin bini bir paradr.
Yagmurda, amurda, avlularda komak zorundadr. Sinirli bir han yolcusunun itip kakmalarndan,
paylamalarndan bir dakika olsun kurtulmak iin frtnalarda, iddetli ayazlarda koridora frlar.
General gelir: tirtir titreyen Menzil Mfettii, biri acele (aktarmasz) cinsinden olmak zere,
elindeki son iki troykay da ona verir. General kendisine teekkr bile etmeden ekip gider. Be
dakika sonra ngrak sesi! Resmi kurye, yol belgesini masann zerine frlatr. Btn bunlar iyice
anlayalm, o zaman yregimiz kin ve fke yerine iten bir acma duygusuyla dolar. Birka kelime
daha: Yirmi yl, aralksz, btn Rusya'y her ynde dolatm. Hemen hemen btn posta yollarn
bilirim. Birok kuak arabac tanrm. Sahsen tanmadgm Menzil Mfettileri pek azdr.
Kendilerine iim dmemi Menzil Mfettileri seyrektir. Yolculukla ilgin gzlemlerimi yaknda
yaynlayacagm umuyorum. Simdilik yalnz Menzil Mfettii takmnn, kamuoyuna en yanl bir
biimde tantldgn sylemekle yetinecegim. Kendilerine bunca iftiralar edilmi olan Menzil
Mfettileri, aslnda genel olarak sessiz, yaradllar geregince hatr sayan, konukan, sayg
konusunda alak gnll, pek de para canls olmayan kiilerdir. Onlarn szlerinden (Bay
yolcularn hi de yerinde olmayarak hor grdkleri szlerden) merakl ve ibret verici pek ok
eyler karmak kabildir. Bana gelince, ne yalan syleyeyim, ben onlarla konumay, resmi
zorunlulukla yaplm rasgele altnc snf(*) bir memurla konumaya tercih ederim.
Sayn Menzil Mfettileri takmndan ahbaplarm oldugunu kolayca tahmin etmek mmkndr.
Gerekten bunlardan biriyle ilgili anlarmn benim iin ok degeri vardr.
(*) arlk Rusyasnda albay rtbesine uyan bir memur rtbesi.
PUSKN
57
Olaylar, bir zamanlar bizi birbirimize yaklatrmt. Simdi sevgili okurlarla bunun zerine kk bir
konuma yapmak niyetindeyim.
1816 yl mays aynda, bugn artk kaldrlm olan bir yol zerinden *** ilinden gemem
gerekmiti. O zamanlar kk bir memurdum. Aktarmal bir araba ile seyahat ediyor ve iki menzil
arasndaki yol parasn, iki beygir zerinden dyordum. Bunun sonucu olarak Menzil Mfettileri
bana olan davranlarnda pek de teklif tekellfe gerek grmyorlard. Ben sk sk aklmca hakkm
oldugunu sandgm eyleri mcadele ile alyordum. Gen ve atlgan olmam dolaysyla benim iin
hazrlanm beygirleri yksek rtbeli bir memurun arabasna kotuklar zaman, Menzil Mfettiinin
alaklgna ve korkaklgna fena halde ierliyordum. Yine bunun gibi, vali sofrasnda insan sarraf
bir garsonun beni atlayarak, yanbamdakine yemek vermesine de uzun bir sre almamtm.
Simdi gerek biri, gerek tekisi bana pek dogal grnyor. Gerekten de rtbe srasna uymak gibi
herkese uygun olan kural yerine bir baka kural, rnegin: akl srasna uymak kabul edilmi
olsayd bamza neler gelirdi? Kim bilir ne mnakaalar bagsterir, garsonlar yemek dagtmaya
kimden balarlard? Neyse hikyeme dnyorum.
Scak bir gnd *** menzilline verst kala tektk yagmur damlalar dmeye balad. Be
dakika sonra ise bardaktan boanrcasna yagan yagmur beni iliklerime kadar slatt. Menzile
gelince ilk iim stm bam degitirmek, ikinci iim de ay imek oldu. Menzil Mfettii:
Hey Dunia, diye seslendi, semaveri koy da, git krema getir.
Bu szler zerine blmenin arkasndan on drt yalarnda bir kz kt ve koridor boyunca kotu.
Kzn gzelligi beni akna evirdi. Menzil Mfettiine:
Kzn m? diye sordum.58
BYELKN' N HKAYELER
Menzil Mfettii, gururu okanm insanlara zg sevinli bir eda ile:
Kzm, yantn verdi. ylesine akll, ylesine becerikli bir kz ki...Tpk rahmetli annesi gibi.
Menzil Mfettii yol belgemi kaydetmeye balad. Ben ise onun gsterisiz ama temiz evini
ssleyen tablolar seyre daldm. Bu tablolar hayrsz evladn servenini canlandryordu. Birinci
tabloda, banda kalpak, srtnda hrka bulunan saygdeger bir ihtiyarn, acele acele babasnn
duasn ve bir para kesesini almakta olan telal bir genci ugurlamakta oldugu grlmektedir.
teki tabloda, delikanlnn zevk ve eglenceye dkn davranlar parlak izgilerle
canlandrlmt: delikanl yalanc dostlarla ve ahlaksz birtakm kadnlarla evrili oldugu halde bir
masa banda oturuyor. Daha sonra btn paralarn yiyip bitirmi olan delikanlnn, srtnda bir
gmlek, banda keli apka oldugu halde otlattg domuzlarn yemeginden yedigi
grlmektedir. ocugun yznde derin bir znt ve pimanlk okunuyor. Nihayet delikanlnn
babasna dn tasvir edilmektedir: iyi yrekli ihtiyar, yine banda kalpak, srtnda ayn hrka ile
ocugunu karlamaya kouyor. Hayrsz evlat diz kmtr. Tabloda ahnn besili bir danay
bogazladg, ocugun agabeyisinin de hizmetilerden bu sevincin nedenini sordugu grlyor.
Her tablonun altnda Almanca yazlm uygun iirler okudum. Bunlarn hepsi de kna iegi
sakslar da, alaca bir perde ile kapanm karyola da o zaman beni evreleyen btn teki
eyalar gibi hl aklmdadr. Elli yalarnda grbz, din bir adam olan Menzil Mfettii, solmu
kurdelelerinde madalya bulunan uzun yeil ceketi ile bugnk gibi gzlerimin nndedir.
htiyar arabacnn parasn vermeye vakit bulamadan, Dunia semaverle geri dnd. Kk yosma,
daha ikinci bakta bende yaptg etkinin farknda oldu. ri mavi gzlerini indirdi. Onunla
konumaya baladm. Grm geirmi bir kz gibi, en kk bir rkeklik gstermeden yantlar
veri
PUSKN
59
yordu. Kzn babasna bir bardak pun ikram ettim, Dunia'ya da bir bardak ay verdim. Yllardan
beri tanyormuuz gibi, mz, konumaya baladk.
Beygirlerim oktan hazrd. Ben ise Menzil Mfettii ile kzndan bir trl ayrlmak istemiyordum.
Nihayet onlarla vedalatm. Babas bana iyi yolculuklar diledi. Kz ise beni arabaya kadar geirdi.
Koridorda durakladm ve kzdan, onu bir kerecik pmek iin izin istedim: Dunia raz oldu.
Bu ile ugratgmdan beri ben,
Birok pckler sayabilirim. Ama bunlardan hibiri bende bylesine uzun sren, bylesine ho
bir an brakmamt.
Aradan birka yl geti. Sartlar beni yine ayn yollara, ayn yere getirdi. htiyar Menzil Mfettiinin
kzn anmsadm ve onu tekrar grecegimi aklma getirince sevindim. Ama ihtiyar Menzil
Mfettiinin buradan degitirilmi olabilecegini dndm. Herhalde Dunia da kocaya varm
olmalyd. Onlardan birinin lm olmas olaslg da bir an iin aklma geldi. zntl bir nsezi
ile *** istasyonuna yaklayordum. Araba tam Menzil Mfettiinin evi nnde durdu. Evden ieri
girince, hemen hayrsz evladn servenini anlatan tablolar tandm. Masa ve karyola eski yerinde
duruyordu. Ama artk pencerelerde iekler yoktu. Odadaki her eyde bir eksiklik, bir perianlk
gze arpyordu. Menzil Mfettii gocugunun altnda uyuyordu. Geliim onu uykudan uyandrd.
Dogruldu, kalkt. Evet, bu Simeon Vrin'di; ama ne kadar ihtiyarlamt! Yol belgemi kaydetmeye
hazrlanrken ben de onun krlam salarna, uzun zamandr ustura yz grmemi yznn
derin krklarna, kamburu km srtna bakyor ve aradan geen drt yl gibi bir zamann
din bir erkegi nasl olup da clz bir ihtiyar haline getirebildigine bir trl ak erdiremiyordum.
60
BYELKN' N HKAYELER
Beni tanmadnz m? diye sordum. Biz seninle eski ahbabz.
Gaml bir eda ile:
Olabilir, dedi. Burann yolu uzundur. Bende pek ok yolcu konaklamaktadr.
Nasl, senin Dunia iyi mi? diye devam ettim. htiyar atnd:
Allah bilir, diye yant verdi.
Evlendi herhalde? dedim.
htiyar sorumu duymazlktan gelerek, yol belgemi fslt ile okumaya devam etti. Sorularm kestim
ve bana bir ay demlemesini syledim. Merak iimi kemirmeye balamt. Bir bardak punun,
ihtiyar dostumun dilini zecegini umuyordum. Yanlmamtm: ihtiyar teklif ettigim bardag geri
evirmedi. Romun, ihtiyarn gamn dagttgn fark ettim. kinci kadehte konukan bir hal ald; beni
anmsad, ya da anmsam gibi tavr taknd. Ondan, o zamanlar beni son derece ilgilendiren ve
etkileyen bir hikye dinledim. htiyar:
Demek siz Dunia'y tanyorsunuz? diye sze balad. Sanki onu tanmayan var myd ki? Ah
Dunia! Ne kzd o! Kim olursa olsun buradan gelip geen herkes onu verdi. Onu ekitireni
grmedim. Baylar bazen ona mendil bazen de kpe armagan ederlerdi. Buradan gelip geen
baylar gle veya akam yemegi yemek bahanesiyle, gerekte ise sadece Dunia'y biraz daha
fazla grebilmek iin, mahsus burada mola verirlerdi. Bir bay ne kadar fkeli olursa olsun onun
yannda hemen yumuar ve benimle ok nazik konuurdu. nanr msnz, efendimiz, kuryeler,
zel kuryeler, onunla yarmar saat lafa dalarlard. Ev onunla duruyordu. Derleyip toplamaya,
piirip kotarmaya, her eye yetiirdi. Ben ise, ihtiyar budala sevincimden kabma sgamyor, onu
seyretmeye doyamyordum. Bilmem ben mi Dunia'm sevmiyordum, ben mi ocugumu
nazlandrmyordum, yoksa o
PUSKN
61
PUSKN____________________________________
mu buradan sklyordu? Fakat hayr, felaketi uzaklatramazsn; insann anlna yazlan degimez.
htiyar, szlerinin bu noktasnda kederini uzun uzun anlatmaga balad: yl nce, bir k akam
Menzil Mfettii yeni defterinin izgilerini izmekle, kz da blmenin tesinde kendisine bir entari
dikmekle megul oldugu srada bir troyka gelmi; banda erkez balg, srtnda asker kaput
bulunan ve bir atkya sarnm olan bir yolcu odaya girerek beygir istemi. Beygirlerin hepsi de
seferde bulunuyormu. Bu haberi alan yolcu sesini ykseltmek ve krbacn kaldrmak istemi;
ama bu gibi' sahnelere alk olan Dunia hemen blmenin arkasndan karak nazik bir sesle
yolcuya, bir eyler yemek isteyip istemedigini sormu. Dunia'nn grn her zamanki etkisini
yapm. Yolcunun fkesi yatm, beygirleri beklemeye raz olmu ve kendine akam yemegi
smarlam. Tyl slak balgn karan, atksn zen ve sert bir hareketle kaputunu frlatan
yolcu, siyah bykl, boylu poslu gen bir svari subay olarak ortaya km. Menzil Mfettiinin
yanna oturmu, onunla ve kzyla sohbete koyulmu. Akam yemegini vermiler, bu arada
beygirler de gelmi. Menzil Mfettii, yemlerini vermeden beygirleri hemen Yolcunun arabasna
komalarn emretmi; ama ieri dnnce, yolcuyu, hemen hemen kendini bilmez bir halde,
srann stnde yatar bulmu: yolcuya bir fenalk gelmi, birdenbire ba agrm, yola kmasna
olanak kalmam. Elden ne gelir! Menzil Mfettii ona kendi karyolasn vermi. Yolcu
iyilemezse, ertesi sabah *** den bir doktor getirilmesine karar verilmi.
Ertesi gn svari subay bsbtn fenalam; yanndaki adam, ehre doktor getirmeye gitmi.
Dunia, sirkeye batrlm bir mendille onun ban baglam ve elinde dikii ile yolcunun
karyolasnn baucuna geip oturmu. Hasta, Menzil Mfettiinin yannda inliyor ve hemen
hemen agzndan bir sz bile krnyormu. Bununla beraber iki fincan kahve imi ve inleye
inleye kendine gle yemegi smarla62
BYELKN' N HKAYELER
m. Dunia ondan hi ayrlmyormu. Hasta sk sk su istiyor, Dunia da ona kendi eliyle hazrladg
limonatadan bir bardak ikram ediyormu. Hasta dudaklarn slatyor ve her seferinde bardag geri
verirken, teekkr yerine, zayf eliyle Duma'nn elini skyormu. gleye dogru doktor gelmi;
hastann nabzn yoklam, onunla Rusa ve Almanca konumu. Hastann sadece istirahata
ihtiyac oldugunu ve iki gn sonra da yola kabilecegini sylemi. Subay vizite paras olarak
doktora yirmi be ruble vermi, onu gle yemegine davet etmi, doktor bu daveti kabul etmi. kisi
de byk bir itahla yemek yemiler, bir ie arap imiler ve birbirinden pek memnun bir halde
ayrlmlar.
Aradan bir gn daha gemi, svari bsbtn canlanm. Meger ok neeli bir adamm. Hi
durmadan, kh Dunia ile, kh Menzil mfettii ile akalap durmu, slkla ark sylemi,
yolcularla konumu, onlarn yol belgelerini deftere kaydetmi. Delikanl Menzil Mfettiinin
ylesine houna gitmi ki, nc gn sabah, sevgili yolcusundan ayrlacagna bayag
zlyormu. Gnlerden pazarm; Dunia, kiliseye, sabah duasna gitmeye hazrlanyormu.
Svarinin arabasn getirmiler, delikanl kendisine ikram edilen yatak ve yiyecekler iin Menzil
Mfettiini bol bol dllendirerek onunla vedalam; Dunia ya da veda etmi ve onu arabasyla
kyn kenarnda bulunan kiliseye kadar gtrmeyi nermi Dunia kararszlk gstermi. Babas
ona: "Kz korkuyor musun? demi. Beyefendi kurt degil ki seni yesin; kiliseye kadar araba ile
gidiver ite!" Dunia, arabada svarinin yanna oturmu. Uak, arabac yerine atlam, arabac
beygirleri kamlam, beygirler yerlerinden frlamlar.
Zavall Menzil Mfettii Duma'snn svari ile birlikte gitmesine nasl izin verdigini, iin sonunu
nasl olup da gremedigini, o anda aklnn nerede oldugunu bir trl anlamyordu. Aradan henz
yarm saat gemeden, ihtiyarn yregi sklmaya balam: znts ylesine artm ki, daha
PUSKN
63
fazla dayanamam ve kiliseye kalkp gitmi. Kiliseye yaklanca cemaatin daglmakta oldugunu
grm. Ama Dunia, ne parmaklgn arkasnda, ne de sahanlkta yokmu. htiyar, hemen kilisenin
iine girmi: Papaz, mihraptan kyor, zango mumlar sndryor mu: ki kocakar, kilisenin bir
kesinde hala ibadet ediyorlarm. Ama Dunia kilisede yokmu. Zavall Menzil Mfettii,.
istemeye istemeye, zangotan, kznn sabah duasnda bulunup bulunmadgn sormak cesaretini
gstermi. Zango bulunmadgn sylemi. Menzil Mfettii, yar diri yar l bir halde evine
dnm. Sirndi onun biricik umudu: kznn genlik havailigine kaplarak, vaftiz annesinin
bulundugu teki menzile kadar gitmi olmas olaslgdr. Skntl bir heyecan iinde, kznn gittigi
troykann dnn beklemeye balam. Arabac bir trl dnmyormu. Nihayet akama dogru
arabac yalnz bana ve sarho bir halde u ldrc haberle dnm: Dunia svari ile birlikte
teki menzilden de ileri geip gitmi!
htiyar, acya dayanamam: hemen bir gn nce gen yalancnn yattg yataga yatm. Simdi,
olup bitenleri aklndan geiren Menzil Mfettii, delikanldaki hastalgn uydurma oldugunu
anlamt. Zavall adam, iddetli bir hummaya tutulmutu. Kendisini S *** Sehrine gtrmler,
yerine de geici bir zaman iin bir bakasn tayin etmiler. Svariyi muayeneye gelen ayn doktor,
Menzil Mfettiini de tedavi ediyormu. Doktor, gen svarinin sapasaglam oldugunu, daha o
zaman kt niyetlerini sezdigini, ama kamsndan korktugu iin sustugunu Menzil Mfettiine
inandrc bir dille anlatm. Alman, dogru mu sylemiti, yoksa uzak grllg ile caka m
satmak istemiti. Her ne hal ise, ama bununla zavall hastay hi de avutmamt. Menzil Mfettii
biraz iyileir iyilemez *** ehri Menzil mdrnden iki aylk bir izin alm ve niyetinden kimseye
sz amadan, yaya olarak kznn peine dm. Svari yzbas Minskiy'nin Smolensk'ten
Petersburg'a gittigini yol belgesinden biliyormu. Onu gtren arabacnn anlattgna gre64
BYELKN 'N HKAYELER
Dunia, isteyerek gidiyormu gibi grnmesine karn, btn yol boyunca hep aglam. Menzil
Mfettii: "Kim bilir belki de yolunu arm kuzucagzm evine getiririm" diye dnm. Bu
dnce ile Petersburg'a gelerek smailov alaynda eski meslek arkadalarndan emekli bir
erban evine yerlemi ve aratrmalarna balam. ok gemeden svari yzbas Minskiy'nin
Petersburg'da oldugunu ve Demutov otelinde oturdugunu grenmi. Menzil mfettii ona gitmeye
karar vermi.
Sabah erkenden otelin antresine gelerek, ihtiyar bir askerin kendisiyle grmek istedigini
Minskiy'e bildirmelerini rica etmi. izme kalbnn stndeki izmeleri temizlemekle ugraan emir
eri, efendisinin uyumakta oldugunu ve saat on birden nce, kimseyi kabul etmedigini sylemi.
Menzil Mfettii, oradan gitmi ve belirtilen zamanda geri dnm. Srtnda ropdambr, banda
da krmz bir takke oldugu halde bizzat Minskiy km.: "Karde, ne istiyorsun?" diye sormu.
htiyarn yregi kabarm, gzlerinden yalar boanm, titrek bir sesle agzndan ancak u
szckler dklm: "Asaletmeap efendimiz, bana ilah bir ltufta bulununuz!" Minskiy ona acele
bir gz atm kzarm, ihtiyar elinden tutarak odasna gtrm ve arkasndan kapy kilitlemi.
htiyar, szlerine devam ederek: "Efendimiz, demi arabadan den kaybolmutur. Hi olmazsa
bana zavall Dunia'y veriniz! Siz ondan nasl olsa hevesinizi aldnz. Onu, yok yere
mahvetmeyin!" Delikanl, byk bir aknlk iinde: "Olan oldu demi artk geri dnlemez. Sana
kar suluyum, affn rica etmekle bahtiyarm. Ama Dunia'y brakabilecegimi sanma! Onu, mutlu
edecegime namusum zerine sz veriyorum. Sen onu ne yapacaksn? O beni seviyor, eski
durumunu da tmyle unuttu. Ne sen, ne de o, olan eyleri artk unutamazsnz!" Delikanl bunlar
dedikten sonra ihtiyarn kolkapagna bir eyler sokuturmu, kapy am ve Menzil Mfettii,
nasl oldugunu farkna varmadan, kendini sokakta buluvermi.
PUSKN
65
htiyar, uzun bir sre hareketsiz durmu. Nihayet kolkapagnda bir tomar kgt grm. Bunlar
karp, burumu birka elli rublelik banknot am. Gzlerinden tekrar fke yalar boanm.
Banknotlar, bir yumruk halinde elinde buruturmu, yere atm, keleriyle ignemi ve yrm.
Birka adm gittikten sonra duraklam, dnm ve geri dnm. Ama artk banknotlarn
yerinde yeller esiyormu. yi giyinmi bir delikanl, onu grnce, bir arabaya koup acele acele
binmi ve "ek!" diye bagrm. Menzil mfettii bu adamn arkasndan komam. Evine, kendi
posta menziline gitmeye karar vermi; ama gitmeden nce, hi olmazsa bir defa zavall Dunia'y
grmek istemi. Bunun iin de iki gn sonra, tekrar Minskiy'ye gitmi. Ama emir eri sert sesle
beyefendinin kimseyi kabul etmedigini sylemi, ggsnden iterek onu antreden atm ve kapy
yzne kapam. Menzil Mfettii beklemi, beklemi ve sonunda gitmi.
O gnn akam VsehSkorbiyai kilisesinden, akam duasndan ktktan sonra Liteynaya
caddesinden yrm. Birdenbire nnden bir kupa arabas gemi; Menzil Mfettii, Minskiy'yi
tanm. Araba, katl bir binann kaps nnde durmu, svari subay, merdivenlerden km.
O anda gzel bir dnce ihtiyarn kafasnda parlam. Geri dnm, arabacnn yanna gelince:
"Karde, demi, bu araba kimin, sakn Minskiy'nin olmasn?" arabac: "Evet, demi, onu ne
yapacaksn?" "Mesele u ki, senin efendin, Dunia'ya verilmek zere bana bir tezkere vermiti.
Ben ise Duma'snn nerede oturdugunu unutmuum." "Nah urackta, ikinci katta oturuyor. Ama
sen tezkerenle ge kaldn, imdi kendisi Dunia'nn yanna geldi." Menzil Mfettii anlatlmayan bir
yrek arpnts e: "Zarar yok, demi. Yol gsterdigin iin teekkr ederim, ama ben yine de
devimi yapacagm." htiyar bu szleri syleyerek merdivenlerden km.66
BYELKN' N HKAYELER
Kap kapalym. Kapy alm, ona zc gelen bekleme iinde birka saniye gemi. Anahtar
krdam, kapy amlar. "Avdotya Simyonovya burada m oturuyor?" diye sormu. Gen bir
hizmeti kz: "Burada, diye yant vermi. Ne yapacaksn?" Menzil Mfettii yant vermeden ieri
girmi. Hizmeti kz arkasndan: "Olmaz, olmaz, diye bagrm. Avdotya Simyonovna'nn konuklar
var. " Menzil Mfettii bu laflar dinlemeden ileri yrm. Batan gelen iki oda karanlkm,
ncsnde k yanyormu. Kaps aralk duran bu odaya yaklam ve duraklam. Fevkalade
iyi deli olan bu odada Minskiy dnceli bir eda ile oturmaktaym. Son modaya uygun olarak
giyinmi olan Dunia, Minskiy'nn oturmakta oldugu koltugun kenarnda, tpk ngiliz egeri
zerindeki bir amazon gibi oturuyormu gen kz. Minskiy'nin siyah kvrck salarn prldayan
parmaklarna dolayarak, delikanlnn yzne efkatle bakmaktaym. Zavall Menzil Mfettii! Kz
ona hibir zaman bu kadar olaganst gzel grnmemi. Elinde olmayarak onu seyre dalm.
Gen kz ban kaldrmakszn: "Kim var orada?" diye sormu. Menzil Mfettii, susmakta devam
etmi. Cevap almayan Dunia ban kaldrm ve bir feryatla halnn zerine dm. Korkmu
olan Minskiy onu kaldrmaya komu ve birdenbire kapda ihtiyar Menzil Mfettiini grm.
Dunia'yi brakarak fke ile Menzil Mfettiine yaklam. Dilerini skarak: "Sen ne istiyorsun?
Haydut gibi boyuna peimde ne dolayorsun? Yoksa beni ldrmek mi istiyorsun? Defol!" demi
ve kuvvetli eli ile ihtiyarn yakasndan yaparak onu merdivenlerden itmi.
htiyar, bulundugu eve gelmi. Dostu ona, ikyet etmesini salk vermi; ama Menzil Mfettii
dnm tanm ve vazgemeye karar vermi. ki gn sonra da Petersburg'dan kendi posta
Menziline dnm ve iine balam. Menzil Mfettii:
te yldr ki Dunia'sz, ondan hi bir haber almadan yayorum, diye szn tamamlad. l
m, diri mi Al
PUSKN
67
lah bilir. Her ey olabilir. Dunia, rasgele bir apknn aldattklarnn ne birincisi, ne de
sonuncusudur. Onunla yaar, gnn birinde frlatr atar. Petersburg'da byle gencecik budalalar
pek oktur. Bugn atlaslar, kadifeler iindedir. Yarn bakarsn ki, varn yogunu ikiye vermi bir
serseri ile sokaklar sprr. Bazen, belki Dunia da byle mahvolup gidiyor diye dnrm de,
istemeyerek lmesini istiyor ve gnaha giriyorum.
te, dostum ihtiyar Menzil Mfettiinin Dimitriev'in o gzelim baladnda gayretli Terenti gibi
etegiyle airane biimde sildigi gz yalaryla ikide bir kesilen hikyesi byleydi. Bu gz yalar
ksmen, hikyesini anlattg srece yuvarladg be bardak punla harekete gelmiti. Ama, ne
olursa olsun, bunlar bana ok dokunmutu. Ondan ayrldktan sonra, ihtiyar Menzil Mfettiini
uzun bir sre unutamadm. Zavall Dunia'yi ok dndm. Daha geenlerde *** den geerken
dostumu anmsadm. Onun idare ettigi posta menzilinin kaldrldgn grendim. "htiyar Menzil
Mfettii yayor mu?" soruma kimse inandrc bir yant vermedi. Bildigim blgeyi ziyaret etmeye
karar verdim. Dardan bir araba tedarik ettim ve N *** kyne yollandm.
Bu, sonbaharda olmutu. Gkyzn kuruni bulutlar kaplamt. Soguk bir rzgr, kardaki
agalardan krmz ve sar yapraklan uurarak, biilmi tarlalardan esiyordu. Gn batarken kye
vardm ve Menzil evine indim. Bir zamanlar zavall Dunia'nn beni ptg koridorda, iman bir
kadn karma kt. Sordugum sorulara yant olarak: htiyar Menzil Mfettiinin bir yl nce
ldgn, adamcagzn evine bir bira imalathanesi sahibinin yerletigini, kendisinin de bu bira
imalathanesi sahibinin kars oldugunu syledi. Buraya geliime ve bouna sarf ettigim yedi
rubleye acdm. Bira imalathanesi sahibinin karsna:
Menzil Mfettii acaba neden ld? diye sordum.
Neden olacak, ikiden, cevabn verdi.68
BYELKN'N HKAYELER
Acaba nereye gmld?
Kyn dna, rahmetli karsnn yanna
Acaba beni onun mezarna kadar gtrmek mmkn . m?
Niin olmasn? Hey Vanka! Artk u kedi ile oynamay brak! Bay mezarlga kadar gtr de
Menzil Mfettiinin mezarn kendisine gster!
Bu szler zerine, bir gz kr, st ba yrtk prtk, kzl sal bir ocuk bana dogru kotu ve
hemen beni kyn dna gtrd. Yolda giderken ona:
Sen rahmetliyi tanr miydin? diye sordum.
Tanmaz olur muyum? Bana ddk yapmasn gretmiti. Bazen meyhaneden gelirken onun
peine taklr: "Dede, dede, bize ceviz ver!" diye bagrrdk. O da bize yle bir ceviz verir ki...Hep
bizimle ugrard.
Gelip geenler azdr. le idare meclisi yeleri ugrasalar bile bunlarn da llerle bir iliigi yoktur.
Bak, yazn bir bayan gelmiti, bu bayan ihtiyar Menzil Mfettiini sordu, mezarn ziyaret etti.
. Merakla sordum.
Bu bayan nasl bir bayand? ocuk:
ok gzel bir bayand, diye yant verdi. Alt beygir koulu bir arabada, ocuk, bir stnine ve
siyah bir kpekle seyahat ediyordu. htiyar Menzil Mfettiinin ldgn ona syledikleri zaman
hemen aglamaya balad ve ocuklarna: "Siz uslu oturun ben mezarlga gidecegim!" dedi. Beni
ona yol gstermeye agracak oldular. Bayan: "Ben yolu biliyorum" dedi ve bana be kapiklik
gm bir para verdi; o kadar iyi bir kadn ki...
Mezarlga geldik. Parmaklksz, tahtadan halarla kapl, bir agacn bile glgelendirmedigi
rlplak bir yer. mrmde byle kasvetli bir mezarlk grmemitim.
PUSKN
69
zerinde bakrdan bir Meryem ana resmi olan siyah bir han sapl bulundugu bir kum ygn
zerine frlayan ocuk:
te, ihtiyar Menzil Mfettiinin mezar, dedi.
O hanmefendi buraya gelmi miydi? diye sordum. Vanka:
Evet geldi, dedi. Ben uzaktan onu seyrettim. Mezara kapand ve uzun uzun zerinde yatt. Sonra
kye giderek papaz agrtt, ona para verdi. Bana da gm bir belik verdi, iyi bir
hanmefendiydi.
Ben de ocuga bir belik verdim. Ama artk ne buraya geliime, ne de harcadgm yedi rubleye
acmyordum.PUSKN
71
KYL KK BAYAN
O gzel endamna ne giyerse yarar.
Bogdanovi
illerimizden birinde, van Petrovi Berestov'un maliknesi bulunmakta idi. Berestov, genliginde
hassa svari birliklerinde hizmet etmi, 1797 yl balangcnda istifa ederek kyne gelmi, o
zamandan beri de oradan ayrlmamt. Yoksul ama soylu bir kadnla evli idi. Kendisi, birka
gnlgne ava gitmi bulundugu bir srada kars dogururken lmt. iftlik ileri ona bu acy
abucak unutturdu. Plann kendi hazrladg bir ev yaptrd. Bir kuma fabrikas kurdurdu, gelirini
misline kard ve kendisini blgenin en akll insan saymaya balad. Zaten aileleriyle ve
kpekleriyle ona misafirlige gelen komular da bunun tersim iddia etmiyorlard. Adi gnlerde
kaba ketenden yaplm ksa bir ceketle gezer, pazarlar ise kendi kumalarndan uzun bir ceket
giyerdi. Masraflarn kendisi yazar, resmi gazeteden baka bir ey okumazd. Biraz gururlu
saymalarna karn genel olarak onu herkes severdi. Yalnz en yakn komularndan Grigori
vanovi Muromskiy'nin onunla aras iyi degildi. Muromskiy, gerek bir Rus soylusuydu. Varlgnn
nemli bir blmn Moskova'da yedikten ve o sralarda dul da kaldktan sonra elde kalan bu son
kyne dnd. Burada da, ama bu kez yeni bir biimde, is
raflarna devam etti. Bir ngiliz bahesi yaptrd; hemen hemen geri kalan btn gelirlerini bu
ugurda harcad. Seyisleri, ngiliz cokeyleri gibi giyiniyorlard. Kznn bir ngiliz mrebbiyesi vard.
Tarlalarn, ngiliz usulnce ektirip bitiriyordu.
Ama yabanc usullerle Rus bugday yetiemez!
Masraflarnn bir hayli azalmasna karn, Grigori vanovi' geliri bir trl artmyordu. O, kyde de
yeni birtakm borlara girmek yolunu buluyordu. Bununla beraber aptal bir adam saylmazd.
nk o devirde pek kark ve cesur bir i gibi grnen iftligini vasiler meclisine (*) rehine
koymay, btn il derebeyleri iinde, ilk akl eden o oldu. Onu ayplayanlar iinde en iddetli
davranan Berestov'du. Berestov'un karakterinin en gze arpan yan, yeniliklerden nefret
etmesiydi. Komusunun ngiliz hayranlgndan ilgisizce sz edemez, onu eletirmek iin boyuna
frsatlar bulurdu. Konuguna iftligini mi gezdiriyor, iftlik idaresindeki baarlardan tr yaplan
vglere kar alayc bir glle:
Evet efendim, derdi, benim ilerim tabii komum Grigori vanovi'in ilerine benzemez; ngiliz
usulnce sefalete ugramak bizim ne haddimize? Rus usulnce karnmz doysa bizim iin yeter.
Bu ve buna benzer akalar, komularn abasyla hem de ilaveli ve izahl bir biimde Grigori
vanovi'in kulagna, kadar ulard. ngiliz hayrannn eletirilere olan dayankszlg
gazetecilerimizden farkszd. Bunlar duyduka fkesinden kprr ve Zole'ine (*) "ay" "kaba
adam" adn verirdi.
(*) Vasiler meclisi: Devrimden nce Rusya'da, dullarn, kszlerin ve meru
olmayan ocuklarn korunmasyla ugraan bir kurum.
(**) Zole: Millattan nce V nc yzylda yaam, eletirilerinin sertligjyle ve titizligiyle n alm
bir Yunan eletirmecisidir.
L_______________BYELKN' N HKAYELER
Berestov'un oglu babasnn iftligine geldigi zaman, iki iftlik sahibi arasndaki iliki bu haldeydi.
Berestov'un oglu *** niversitesinde okumutu. Simdi de niyeti askerlik meslegine girmekti. Ama
babas buna raz degildi. Delikanl ise sivil memurluklar iin kendisinde kesinlikle yetenek
grmyordu. kisi de dncelerinde direniyorlard. Gen Aleksey her ihtimale kar byk
brakarak(*) imdilik bir soylu gibi yayordu.
Aleksey, gerekten de, gl kuvvetli bir genti. Delikanlnn o gzel endamnn hibir zaman
askeri niforma giymemesi, at stnde grnecek yerde, genligini bro kgtlar arasnda
geirmesi gerekten de acnacak bir ey olurdu.
Komular Aleksey'in, yollar ayrdetmeksizin avda atyla, daima nde kotuguna bakarak onun
hibir zaman akl banda bir bro efi olamayacagn agz birligiyle sylerlerdi. Gen kzlar
arasra ona bakar, bazen de onu seyre dalard. Ama Aleksey onlarla pek az ilgilenirdi. Kzlar ise
onun bu duygusuzlugunu, bir ak ilgisine verirlerdi. Gerekten de mektuplarndan birinin u adres
kopyas elden ele dolamaktayd:
"Moskova'da, Alekseyevski manastrnn karsnda bakrc Savelyev'in evinde Akulina Petrovna
Kurokina'ya: Bu mektubumun A.N.R. ya verilmesini derin sayglarmla rica ederim."
Kylerde yaamam olan okurlarm, bu taral gen kzlarn ne sevimli yaratklar oldugunu
anlayamazlar. Temiz havada, bahelerindeki elma agalarnn glgeleri altnda yetien bu kzlar
dnya ve hayat zerine olan bilgilerini kitaplar dan alrlar. Yal nzlk, ba boluk ve okuma,
bunlarda, bizim dalgn ehir gzellerinin yabancs olduklar birtakm duygu ve tutkularn pek
erken uyanmasna neden
(*) O devirde Rusya'da byk brakmak yalnz ordu mensuplarna verilmi bir ayrcalkt.
PUSKN
73
olmaktadr. Bu taral kzlar iin posta arabasnn ngrag bile bir serven, yakn ehirlerden
birine seyahat ise, bunlarn hayatnda bir devirdir. Bir konugun ziyareti ise bunlarda uzun, bazen
de lmsz anlar brakr.
Tabii, bu kzlarn baz tuhaflklarna glmekte herkes serbesttir. Ama olaylara stnkr
bakanlarn alaylar, bu kzlarn balca meziyetleri olan karakter gcn ve Jean Paul'un
dncesine gre insan byklgnn bir belirtisi olan bireyselligi hibir zaman ortadan
kaldramaz. Bakentlerdeki kadnlar, belki de, daha iyi grenim grrler. Ama sosyete gelenekleri
bunlarn karakterini pek abuk bozar; ruhlarn, tpk balarnn tuvaletleri gibi, tekdze bir hale
getirir. Bu szler bir yarg, ya da bir ayplama kastyla sylenmemitir. Bununla birlikte, ok eski
yorumculardan birinin dedigi gibi; Nota nostra manet(*)
Aleksey'in kzlarmz evresinde nasl bir etki uyandrmas gerekecegini tahmin etmek ok
kolaydr. Aleksey, bu kzlarn nne kan mahzun, d krklgna ugram ilk insan; onlara
kaybolmu needen, solan genlikten sz eden ilk genti. stelik Aleksey, zerinde l kafas
bulunan bir de yzk tayordu. Btn bunlar bu ilde olaganst yeni eylerdi. Kzlar Aleksey iin
deli oluyorlard.
Ama Aleksey'le en ok ilgilenen bizim ingiliz hayrannn kz Liza (ya da genel olarak Grigori
vanovi'in onu agrdg gibi Betsi) idi. Babalar birbirlerine gidip geliniyorlard; btn komu
kzlar sadece Aleksey'den sz ettikleri halde, Liza onu henz grmemiti. Liza on yedi
yandayd. Kara gzleri, esmer ve ok irin yzne bir canllk veriyordu. Babasnn biricik ve
dogal olarak, mark ocuguy du. Onun bu hoppalklar, bitmez tkenmez yaramazlklar
babasn ne kadar hayran ediyorsa, mrebbiyesi Mis Jackson'u da ylesine zyordu. Mis
Jackson, yzne pudra
(*) Aslnda Ltince yazlmtr: " Dncemiz gcn korumaktadr " anlamna gelir.74
BYELKN' N HKAYELER
sren, kalarna rastk eken, ylda iki kez Pamela 'y okuyan, btn bunlar iin de ylda iki bin
ruble alan ve barbar Rusyamzda can skntsndan atlayan krk yalarnda magrur bir ngiliz
kzyd.
Liza'ya, Nastya adl bir kz arkadalk ediyordu. Nastya. Liza'dan yal olmakla beraber, hanm
kadar havalyd. Liza onu pek sever btn srlarn ona syler, yaramazlklarn onunla icadederdi.
Bir kelime ile Nastya, Priluina kynde, Fransz trajedilerindeki nedimelerden ok daha nemli
kiiydi. Bir gn Nastya, kk hanmn giydirirken.'
zin verirseniz bugn misafirlige gidecegim, dedi.
Olur; ama nereye?
Tugilovo'ya, Berestovlara gidecegim. Ahnn isim gnym. Kadn dn gelip bizi yemege
agrd.
Liza:
Bak sen! dedi. Efendileri kavgal, hizmetileri ise birbirlerini yemege agryorlar.
Nastya:
Efendilerimizden bize ne! diye itiraz etti. Kald ki ben babanzn degil sizin hizmetinizin!. Hem
siz gen Berestov'la kavgal degilsiniz ki.. Eger bu i holarna gidiyorsa brakn ihtiyarlar
birbirleriyle bogazlap dursunlar!
Peki Nastya. Orada Aleksey Berestov'u grmeye al! Onu nasl buldugunu, ne biim bir adam
oldugunu bana iyice anlat!
Nastya, bunu yapacagna sz verdi, Liza da btn gn sabrszlkla Nastya'nn dnn bekledi.
Nastya akam zeri dnd. Odaya girerken:
Eh Lizavetta Grigoryevna, nihayet gen Berestov'u grdm. Onu adamakll seyrettim. Btn
gn beraberdik.
(*) Tamda veyahut ya da dllendirilmi Erdem": Modern ngiliz romancnn yaratcs saylan
Samuel Richardson (16801761)'n yaptdr.
PUSKN
75
Anlat bakalm, bu nasl oldu? Srasyla anlat!
Msaade ediniz efendim: ben, Anisya Yegerovna, Nenila, Dunka, buradan ktk.
Gzel. Biliyorum, sonra?
zin veriniz de hepsini srasyla anlataym. Tam da gle yemegine yetitik. Oda tklm tklm
doluydu: Kolbinskiler, Zaharyevskiler, khyann karsyla kzlar, Hlupinskiler hep orada idi.
Ya! Berestov'da orada myd?
Ltfen biraz bekleyin. Neyse, sofra bana oturduk. Khyann kars en ortaya oturdu, ben de
onun yanna oturdum. Kzlar her ne kadar biraz suratlarn astlarsa da ben aldrmadm.
Aman Nastya, u bitmez tkenmez ayrntlarnla o kadar can skcsn ki!
Ama siz de ne kadar sabrszsnz! te; nihayet sofradan kalktk. Sofra banda saat
oturmutuk; yemek de ylesine gzeldi ki...Brekler, renk renk, mavi krmz elmasiyeler... sonra
sofradan kalktk, baheye kovalamaca oynamaya ktk. te gen Berestov bu srada geldi.
Peki, sonu? Yakkl oldugu dogru mu?
Yakld, hem de ok yakkl...Uzun boylu endaml, yanaklar al al...
Sahi mi? Halbuki ben onu solgun benizli sanyordum. Peki sonra? Grn nasld? Mahzun
mu, dnceli mi?
Ne mnasebet! Byle delimen bir insan mrmde grmedim. Bizimle kovalamaca oynamaya
kalkt.
Sizinle kovalamaca oynamaya m kalkt? Bu mmkn degil!
Pekl da mmkn...Hem daha neler yapmad ki! Yakaladklarn pt.
Darlma ama Nastya, yalan sylyorsun.
Darlmayn ama, yalan sylemiyorum. Ben zorla elinden kurtuldum. Btn gn bizden hi
ayrlmad.76
BYELKN 'N HKAYELER
Ama nasl olur, onun k oldugunu, kimseye bakmadgn sylyorlar?
Orasn bilmem ama beni o kadar dikkatle szd ki...Sonra Tania'ya, khyann kzna, ondan
sonracgma paa Kolbinskaya'ya da bakt. Ama Allah iin sylemeli, kimseyi gcendirmedi, yle
akac ki...
Salacak ey! Peki, evdekiler onun iin neler anlatyorlar?
ok neeli, ok iyi, mkemmel bir beyefendi oldugunu sylyorlar. Yalnz onda bulduklar biricik
kusur, kzlarn peinde fazla dolamasym. Bence bu bir kusur saylmaz; zamanla bu huyundan
vazgeer.
Liza iini ekerek:
Onu grmeyi ylesine isterdim ki, dedi.
Bundan kolay ne var sanki? Tugilovo bizden uzak degil ki...Topu topu verstlik bir yer. O tarafa
dogru yaya, ya da atla yle bir gezintiye knz, ona mutlaka rastlarsnz! nk o her sabah
tfegini omuzladg gibi avlanmaya karm.
Hayr, bylesi iyi degil. Sonra peinde dolatgm sanr. Kald ki babalarmz da kavgal oldugu
iin, nasl olsa onunla tanmam yakk almaz! Ah Nastya, biliyor musun aklma ne geldi? Bir
kyl kz klgna girerim!
Pekl da olur: kaln bir gmlekle bir sarafan giyiniz ve korkmadan Tugilovo yolunu tutunuz!
Berestov'un gzne ilieceginize sz veririm.
Hem de bura agzyla konumasn da ok iyi biliyorum. Ah Nastya, sevgili Nastya ne parlak bir
bulu!
Liza, bu neeli dncesini mutlaka hayata uygulamak niyetiyle uykuya yatt. Ertesi gn de
plannn uygulanmasna giriti. Pazardan kaln bir ketenle kitayka cinsinden mavi bir dokuma ve
bakr dgmeler aldrtt. Nastya'nn yardmyla kendine bir gmlekle sarafan biti. Btn hizmeti
kzlarn toplayarak bunlar diktirdi. Akama kadar her ey hazrlanp bitmiti. Liza elbisesini prova
etti ve kendi kendi

PUSKN
77
ne, hibir zaman bu kadar sevimli grnmedigini aynann karsnda itiraf etti. Roln tekrarlad:
Yrrken yerlere kadar egildi, sonra oyuncak kediler gibi birka kez ban sallad, kyl agzyla
konutu, glerken yenleriyle yzn kapad ve Nastya'nn tam bir takdirini kazand. Yalnz ortada
bir zorluk vard: Avluda yalnayak yrmeyi denedi, ama imenler nazik ayaklarna batt, kum ve
akllara ise dayanamayacagm anlad. Nastya, burada da imdadna yetiti: Liza'nn ayaklarnn
lsn ald ve kra, oban Trofim'e kadar koarak aldg lye gre bir ift ark smarlad.
Ertesi sabah da, afak skmeden uyand. Btn ev henz uykudayd. Nastya, kapnn ardnda
oban bekliyordu. Bir boru tt ve kyn koyun srs iftligin nnden gemeye balad.
Trofim, Nastya'nn nnden geerken, ona bir ift alacal kk ark verdi ve kzdan yarm ruble
bahi ald. Liza sessizce kyl klgna girdi ve yavaa Nastya'ya, Mis Jackson ile ilgili emirlerini
verdikten sonra arka kapdan kt ve avludan geerek krlara dogru ald.
Doguda tanyeri kzaryordu. Bulutlar, tpk mabeyincilerin hkmdar beklemesi gibi, altn saflar
halinde gnein doguunu bekliyordu. Ak gkyz, sabah serinligi, iy, hafife esen rzgr, ku
cvltlar, Liza'nn yregini bir ocuk sevinciyle dolduruyordu. Herhangi bir bildige rastlamaktan
korkarak, yrmyor, adeta uuyordu. Kendi iftliklerinin snr zerinde bulunan koruluga
yaklanca yryn yavalatt. Aleksey'i burada beklemesi gerekiyordu. Niin oldugunu
kendisi de bilmeden yregi iddetle arpyordu. Ama bizim genlik yaramazlklarmza elik eden
bu korku, bu yaramazlklarn balca gzelligini oluturmuyor mu? Liza, korulugun
karanlklarna dald. Korulugun boguk, dalgal grlts Liza'yi selamlyordu. Kzn neesi dagld.
Yava yava kendini tatl bir hlyaya kaptrd. Gen kz dnyordu...Ama on yedi yanda bir
gen kzn, bahar sabahnn saat altsnda, korulukta, hem de bir bana, neler dnebilecegini
kesin olarak belirlemek mmkn mdr? te bylece dncelere dalan Liza, iki taraf yksek
agalarla glgelenmi bir yoldan giderken, birdenbire78
BYELKN 'N HiKAYELERi
ok gzel bir av kpegi, zerine dogru havlad. Liza korktu ve haykrd. O anda:
Tout beau, Sbogar, ici diyen bir ses duyuldu ve aldklarn arkasndan gen bir avc kt, Liza'ya
dnerek:
Korkma gzelim, dedi. Kpegim srmaz.
Liza, korkunun verdigi aknlktan kurtulmaya frsat buldu ve hemen durumdan yararlanmasn
bildi. Yar korkmu, yan utanm bir eda taknarak:
Hayr beyefendi ama, yine stme atlr diye korkuyorum, dedi. Baksana ne sert bir kpek.
Aleksey (Okur, bunun kim oldugunu anlamtr.) bu arada gen kyl kzn dikkatle szyordu:
Eger korkuyorsan ben seni geiririm, dedi. Yannda gitmeme izin verir misin?
Sana engel olan m var? stek senin, yol ise herkesindir.
Sen nerelisin?
Priluina'dan. Ben demirci Vasili'nin kzym. Mantar toplamaya kmtm (Liza'nn kolunda iple
bagl bir sepet vard). Ya sen beyefendi? Tugilovo'dansn degil mi?
Aleksey:
Evet, yle, dedi. Ben gen Tugilovo beyinin uagym. Aleksey kzla aralarndaki fark kaldrmak
istemiti.
Ama Liza onun yzne bakarak gld:
Yalan sylyorsun, dedi, ben aptal degilim. Beyin ta kendisi oldugunu grmyor muyum?
Bunun byle oldugunu nereden tahmin ediyorsun?
Her eyden belli.
Hele hele, syle bakalm.
nsan bir beyle bir uag birbirinden ayrdedemez mi hi? Bir defa uak gibi giyinmemisin, sonra
bir baka trl konuuyorsun, kpegi de bizim dilden agrmyorsun!
(*) Aslnda Franszca yazlmtn "Dur Sbogar, buraya gel" anlamna gelir.
PUSK1N
79
Liza, gittike Aleksey'in houna gidiyordu. Gzel kyl kzlarna teklifsizce davranmaya alm
olan delikanl, Liza'y da kucaklamak istedi. Ama Liza frlayarak ondan uzaklat ve birdenbire
ylesine sert, ylesine soguk bir eda taknd ki bu hal Alekse'yi gldrmekle beraber, onu daha
ileri gitmekten alkoydu. Liza ciddi bir tavrla,
Eger ileride dost olmamz istiyorsanz ltfen kendinize hakim olunuz! dedi.
Kahkaha ile glmeye balayan Aleksey:
Bu akllca laflan sana kim gretti? diye sordu. Yoksa dostum Nastenka'dan, kk hanmnn
hizmetisinden mi bunlar, grendin? Bak hele, bizde egitim hangi yollarla yaylyor!
Liza, rolnden uzaklamak zere oldugunu hissetti ve hemen kendisini toplad:
Ne sandn ya? Sanki ben beylerin evine hi gitmemi biri miyim? Merak etme, ben ok ey
grdm, ok ey iittim. Neyse (szne devam ederek) seninle byle gevezelik edecek olursam
mantar toplayamam. yisi mi sen o yandan git, ben de bu yandan gideyim. zninizle...
Liza ayrlmak istedi. Aleksey onu elinden yakalad:
Gzelim senin adn ne? diye sordu.
Liza, parmaklarn Aleksey'in elinden kurtarmaya alarak:
Akulina, dedi. Brak elimi beyefendi. Eve dnme vaktim geldi.
Eee dostum Akulina, mutlaka baban, Demirci Vasi
li'yi ziyarete gelecegim. Niza, telala itiraz etti:
Sen ne yapyorsun? Peygamber akna gelme! Korulukta beyefendi ile, hem de bir bama
konutugumu duyarsa ben mahvolurum. Babam Demirci Vasili ldrnceye kadar beni dver.
Ama ben seni mutlaka tekrar grmek istiyorum.
L80
BYELKN ' N HKAYELER
Ben yine bir gn buraya mantar toplamaya karm.
Ama ne zaman?
rnegin yarn.
Sevgili Akulina'cgm, seni perdim ama cesaret edemiyorum.
Demek ki yarn, yine bu zamanda, yle mi?
Evet, evet.
Ama beni aldatmazsn, degil mi?
Hayr, aldatmam. Yemin et!
Yarn gelecegime kutsal cuma zerine yemin ederim.
Genler birbirlerinden ayrldlar. Liza ormandan kt, tarladan geerek usulca baheye girdi ve
Nastya'nn kendisini beklemekte oldugu iftlik binasna hzla kotu. Burada sabrsz dostunun
sorularna dalgn dalgn yantlar vererek klgn degitirdi ve konuk salonuna girdi.
Sofras hazrlanm, kahvalt gelmiti. Pudralanm ve smsk korsesini giymi olan Mis Jackson,
tereyag iin ince ekmek dilimleri kesmekle meguld. Babas, sabah gezintisine ktg iin kzn
vd:
Safakla beraber uyanmak kadar saglkl bir ey yoktur, dedi. Ve genel olarak yz yldan ok
yaayan insanlarn hi alkol kullanmadklarn, yaz, k afakla beraber kalktklarn anlatarak,
uzun mr zerine, ngiliz dergilerinden alnm birka rnek verdi. Niza, babasn dinlemiyordu.
Hayalinde, bu sabahki grmenin ayrntlarn, Akulina'nn gen avc ile olan btn konumasn
tekrarlyor ve vicdan azab duymaya balyordu. Konumalarnn terbiye snrlar dna
kmadgna, bu akann hibir sonucu olamayacagna bo yere kendine itiraz ediyor, vicdan
bilincinden daha gl mrldanyordu. Ertesi gn iin verdigi sz onu hepsinden ok zyordu:
Hatta nerede ise yeminini bile bozacakt. Ama Aleksey, onu bo yere bekledikten son
l
PUSKN
ra Demirci Vasili'nin sahici kz iman ve opur Akulina'y aramaya kalkabilir, bylece Liza'nn
bu hoppaca akasnn farkna varabilirdi. Bu dnce Liza'y fena halde korkuttu ve ertesi sabah
da Akulina klg ile koruluga gitmeye karar verdi.
Aleksey'e gelince o, byk bir sevin iindeydi. Btn gn yeni tantg kz dnd. O esmer
gzelinin hayali, gece ryasnda da onu brakmad. Safak skerken delikanl giyinmi
bulunuyordu. Tfegini bile doldurmaya vakit bulmadan, sadk kpegi Sbogar' yanna alarak kra
ald ve kararlatrlan buluma yerine gitti. Onun iin strapl ge^ en yarm saatlik bir
beklemeden sonra nihayet allklar arasnda kmldayan mavi bir sarafadan grd ve sevgili
Akulina'y karlamaya kotu. Liza Aleksey'in cokun teekkrlerine glmsedi. Ama kzn
yzndeki keder ve znt izleri Aleksey'in gznden kamad; delikanl bunun nedenini
grenmek istedi. Liza, bu iin kendisine hoppaca bir davran grndgn, bu yzden bir
pimanlk duydugunu, bu defalk verdigi sz tutmu olmak iin geldigini, ama bu grmelerinin
son olacagm itiraf etti ve kendileri iin hayrl bir sonu tamayan bu tanklg bu noktada
kesmeyi kendisinden rica ettigini syledi. Dogal olarak btn bu szler bir kyl ivesiyle
sylenmiti. Ama basit bir kz iin olaganst saylabilecek olan bu duygu ve dnceler Aleksey'i
artt. Delikanl, Akulina'y bu kararndan caydrmak iin btn ekiciligini kulland: Emellerinin
saflgna onu inandrmaya alt; kz piman edecek hi bir davranta bulunmayacagna, her
alanda kendisine boyun egecegine sz verdi. Buna karlk kendisini gnar veya hi degilse,
haftada iki kez grmek sevincinden yoksun etmemesini rica etti. Delikanl bu szlerini samimi bir
dille sylemiti; u anda k gibiydi. Liza onu sessizce dinledi. En sonunda:
Beni kyde asla aramaya kalkmayacagna, ya da undan bundan soruturmayacagna sz ver,
dedi. Sonra, benim belirtecegim grme zamanlarndan baka grme isteginde
bulunmayacagna da sz ver!82
BYELKN' N HKAYELER
Aleksey, kutsal cuma zerine yemin etmek istedi. Ama Liza glmseyerek onu durdurdu:
Hayr hayr, yemin istemiyorum, dedi. Bana sz vermen yetiir!
Bundan sonra bir arkada gibi konuarak, Liza kendisine: "Artk yeter" deyinceye kadar ormanda
beraberce dolatlar.
Birbirlerinden ayrldlar. Yalnz bana kalan Aleksey, byle basit bir kyl kznn nasl olup da iki
grmede kendisini byle smsk bagladgna bir trl akl erdiremiyordu. Akulina ile olan iliigi
onun iin bir yenilik gzelligi tamaktayd. Geri bu garip kyl kznn emirleri ona skc
grnmekle beraber, verdigi sz tutmamak aklndan bile gemiyordu. Olay u ki, Aleksey,
parmagndaki ugursuz yzge, esrarl mektuplamalara ve gaml hayal krklgna karn ateli, iyi
bir genti. Masumlugun zevkini duyabilecek temiz bir yregi vard.
Kendi istegime braklm olsayd, bu iki gencin btn bulumalarn, gittike artmakta olan
karlkl sevgi ve bagllklarn, meguliyetlerini, konumalarn kesinlikle en ince ayrntlarna
kadar betimlemeye kalkardm. Ama, okurlarmdan byk bir ksmnn, bu zevkime ortak olmak
istemeyeceklerini biliyorum. Hem genellikle bu ayrntlar hoa gitmeyecek kadar ok tatl
grnecektir. Onun iin bu ayrnty geerek ksaca unu syleyecegim: Aradan henz iki ay
gemeden benim Aleksey delice k olmutu. Liza da daha sessiz olmakla beraber, ondan aag
kalmyordu. kisi de gerekten mutluydular ve gelecegi ok az dnyorlard.
zlmez bir bagla baglanma dncesi sk sk akllarna geliyordu. Ama onlar bu dncelerini
birbirlerine asla sylemiyorlard. Bunun nedeni akt: Aleksey, sevgili Akulina'sna ne kadar bagl
olursa olsun, kendisiyle bu yoksul kyl kz arasndaki mesafeyi daima gz nne getiriyordu.
Liza ise, babalan arasndaki nefreti biliyor bunlarn barabileceklerini ummaya bile cesaret
edemiyordu. Bundan
PUSKN
83
PUSKN
baka, kzn gururu, nihayet Tugilovo beyini, Priluina demircisinin kznn ayaklarna kapanm
olarak grmek gibi belirsiz ve romantik bir umutla da, iten ie kamlamaktayd. Ani olarak patlak
veren bir olay, az kalsn ilikilerini degitiriyordu.
Gzel, soguk bir sonbahar sabah (Bu eit sonbahar sabahlar bakmndan, Rusya'mz pek
zengindir.) van Petrovi Berestov, her ihtimale kar yannda ift av kpegi, bir seyis ve
ellerinde kaynana zrltlar bulunan birka uak alarak atla gezintiye kmt. Havann gzelligine
imrenen Grigor vanovi Muromskiy de kesik kuyruklu ksragn eyerleterek ngiliz usulnce
dzenlenmi arazisi civarnda trsla bir gezintiye kt. Ormana yaklanca, srtnda tilki
derisinden bir krk oldugu halde, azametli bir eda ile ata kurulmu olan komusunu grd.
Komusu, adamlarnn bagra agra, kaynana zrltlaryla, allklarn iinde rktmeye
altklar tavann kmasn bekliyordu. Grigori vanovi Muromskiy, bu karlamay nceden
tahmin edebilseydi, hi kuku yok ki bir baka tarafa sapp giderdi. Ama ok ani olarak
Berestov'un zerine gelmi ve ondan ancak bir tabanca atm kadar bir mesafede bulundugunu
grmt. Yaplacak hibir ey yoktu: Muromskiy, kltrl bir Avrupal gibi atn dmannn
yanna kadar srerek onu saygyla selamlad. Berestov da, aycnn emriyle seyircileri selamlayan
zincirli bir aynn gayretiyle ona karlk verdi. te tam bu srada tavan da allklarn arasndan
frlam ve krlara dogru komaya balamt. Berestov ve seyisi avazlar ktg kadar haykrdlar
ve kpekleri salvererek, arkalarndan kendileri de doludizgin atlar srdler. Avda hi bulunmam
olan Muromskiy'nin beygiri rkt ve gemi azya ald. Kendisini iyi bir binici olarak ilan etmi olan
Muromskiy, beygirini alabildigine komakta serbest brakt ve hoa gitmeyen bu karlamadan
kendisini kurtardg iin bu rastlantya iin iin sevindi. Ama, beygir nceden farknda olmadg bir
hendekle karlanca birdenbire yana frlad; Muromskiy de kendini tutamayarak yere yuvarland.
Olduka fazla donmu topraklarn zerine den Mu84
BYELKN'N HKAYELER
romskiy kendisini binicisiz hissedince akl bana gelmi gibi hemen duraklayan kesik kuyruklu
ksragna lanetler savurarak yerde yatakald. van Petrovi Berestov bir yerinin incinip
incinmedigini sorarak hemen Muromskiy'nin yanna kotu. Bu arada seyis de, dizginlerinden
tutarak sulu beygiri getirdi ve Muromskiy'nin ata binmesine yardm etti. Berestov ise onu evine
davet etti. Muromskiy bu daveti reddedemedi, nk kendisini borlu bir durumda gryordu.
Bylece Berestov, bir tavan vurarak ve dmann yaral bir halde hemen hemen bir sava esiri
durumunda beraberinde gtrerek erefle maliknesine dnd.
Komular kahvaltda, ahbapa konumaya baladlar. Vuruklardan tr evine kadar atla
gidemeyecegini anlayan Muromskiy, Berestov'dan bir araba rica etti. Berestov onu kknn
merdivenlerine kadar geirdi. Muromskiy ise hemen yarn (Aleksey vanovi'i de beraberinde
alarak) dosta bir yemek yemek zere, gle yemegine gelecegine dair Berestov'dan bir sz
almadka hareket etmedi. Bylece yllardan beri srp giden ve adamakll kk salm bulunan
bir dmanlk, kesik kuyruklu ksragn rkekligi yznden sona ermi grnyordu.
Liza, babasn karlamaya kotu. Hayretle:
Bu ne hal babacgm? diye sordu. Niin topallyorsunuz? Beygiriniz nerede? Bu araba kimin
Grigori vanovi ise:
Olanag yok tahmin edemezsiniz my dear!^ diyerek, olup bitenleri kendisine anlat. Liza
kulaklarna inanamyordu. Grigori vanovi, kzn kendisini toplamasna frsat vermeden, baba
ogul her iki Berestov'un da yarn gle yemegine geleceklerini haber verdi. Liza sarararak:
Ne diyorsunuz! dedi. Baba ogul Berestovlar! Yarn yemege gelecekler! Hayr baba siz nasl
isterseniz yle hareket edin ama, ben kesinlikle yanlarna kmayacagm!
Babas itiraz ederek:
(*) Aslnda ngilizce yazlmtr, Sevgili.
PUSKN
85
Sen aklm m kardn? dedi. Ne zamandan beri byle utanga oldun? Yoksa bu aileye kar
roman kiileri gibi irsi bir dmanlk m besliyorsun? Deliligin geregi yok!
Hayr, babacgm, olanag yok, bana dnyann hazinelerini baglasan Berestovlarn yanna
kamam.
Grigori vanovi omuzlarn silkti. Aksilikle kzn yola getiremeyecegini bildigi iin daha fazla
tartmaya gerek grmedi. Bu gzel sabah gezintisinin yorgunlugunu karmak zere odasna
dinlenmeye ekildi:
Liza da odasna da giderek Nastya'y agrtt. kisi, uzun uzadya yarnki ziyareti konutular.
Akulina'snn byle yksek egitim grm bir kk bayan oldugunu grenince acaba Aleksey ne
diyecekti? Liza'nn davran, izledigi yol, ve ihtiyatllk hakknda ne dnecekti? te yandan
Liza, bu hi beklenmedik grmenin Aleksey zerinde nasl bir etki yapacagn ok merak
ediyordu. Birdenbire aklna bir dnce geldi. Bu dncesini hemen Nastya'ya syledi. kisi de,
bir buluntuya sevinir gibi, buna sevindiler ve bu dnceyi her ne olursa olsun uygulamaya karar
verdiler.
Ertesi sabah kahvaltda, Grigori vanovi, kzna, hl Berestovlar'dan saklanmak dncesinde
srar edip etmedigini sordu. Liza:
Babacgm, mademki istiyorsunuz, ben onlar kabul ederim, dedi. Ama bir artla: Onlarn yanna
nasl bir kyafetle karsam kaym, ne yaparsam yapaym bana darlmayacak, herhangi bir
aknlk gstermeyeceksiniz.
Grigori vanovi glerek:
Yine bir muziplik yapacaksn, dedi. Pekl; artlarn kabul ediyorum, benim kara gzl
yaramazm!
Babas bunlar syleyerek kzn anlndan pt. Liza da hazrlanmaya kotu.
Tam saat ikide, ev yaps alt atl bir fayton avluya girdi ve koyu yeil imenlerden yaplm
gbegin evresini dolat. htiyar Berestov, Muromskiy'nin resmi elbiseli iki usa
86
BYELKN ' N HKAYELER
gnn yardmyla merdivenleri kt. Onun arkasndan oglu da atla geldi ve babasyla beraber,
yemek masasnn hazrlanm oldugu, yemek salonuna girdi. Muromskiy konuklarn
anlatlamayacak kadar byk bir nezaketle karlad. Onlara yemekten nce bahe ve vahi
hayvanlar blmn gezdirmeyi nerdi. Konuklarn dikkatle sprlm ve kumla denmi
yollardan geirdi. htiyar Berestov byle bo bir heves iin sarf edilen emeklere ve zamana iin
iin acd ama nezaket icab sesini karmad. Oglu ise, ne cimri babasnn honutsuzluguna, ne
de kendini begenmi ngiliz hayrannn sevinlerine ortak olmuyordu; o, sabrszlkla, hakknda
ok eyler dinledigi ev sahibinin kznn grnmesini bekliyordu. Geri, bildigimiz gibi, onun
kalbinde bakas vard, ama, gen bir gzelin onun hayalinde her vakit iin bir pay vard.
Konuk salonuna dnerek, oturdular: ihtiyarlar, gemi gnleri ve i hayatyla ilgili olaylar
andlar; Aleksey ise Liza'nn yannda, nasl bir rol oynamas gerekecegini dnyordu. Herhalde
soguk bir kaytszlk gstermenin hepsinden uygun olacagna karar verdi ve byle bir tavr
taknmaya hazrland. Kap ald; Aleksey, yle gururlu bir ilgisizlikle ban evirdi ki, bu durum
karsnda en kaerlenmi bir kokotun yregi bile mutlaka titrerdi. Ama, ne yazk ki, Liza yerine
ieriye dzgnler srm, kendine eki dzen vermi, gzlerini nne indirmi bir halde kk
oyuncag ile mrebbiye girdi ve Aleksey'in o gzelim askeri hareketi boa gitti. Delikanl kendini
toplamaya vakit bulmadan kap tekrar ald bu kez ieri giren Liza oldu. Hepsi ayaga kalktlar;
babas kzna konuklarn tantmaya hazrlanrken, birden bire duraklad ve dudaklarn srd.
Liza, esmer Liza's kulaklarna kadar dzgn srm, srmeler ekmekte Mis Jackson'u da
gemiti. Kendi salarndan ok daha ak olan takma bukleleri Louis XV'n perugu gibi
kabartlm. A 'imbecile(*) kollar, Madame de
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Omuz balar geni aags dar bir nevi kol biimi.
l
PUSKN________________________________________________________________
pompadour'un kabark fistan gibi sarkyordu; beli, skla skla X harfine benzemiti. Annesinin,
henz rehinciyi boylamam btn elmaslar parmaklarnda, gerdannda ve kulaklarnda
prldyordu. Aleksey, bu gln ve prl prl kk bayann kimligi altnda Akulina'snn gizli
oldugunu anlayamad. Babas kznn elini pt, delikanl da, can sklarak, ayn ii yapt. Ama bu
beyaz parmaklara dokundugu zaman bunlar ona, titriyormu gibi geldi. Bu arada gz, zel bir
maksatla ileri dogru uzatlm, fevkalade cicibici bir iskarpinin iindeki ayaklara iliti. Bu manzara
ksmen kzn teki sslerini unutturdu. Dzgn ve srmeye gelince, itiraf etmeli ki, delikanl
yreginin temizliginden tr, ilk bakta bunlarn farknda olmad. Sonralar ise, kuku bile
duymad. Grigori vanovi szn anmsad ve hayretini gstermemeye alt. Ama kzn bu
muzipligi ona ylesine ho grnd ki, kendini tutmakta zorluk ekti. Yalnz magrur ingiliz
mrebbiyesi, hi de glecek bir halde degildi. Dzgnle srmenin kendi komodininden arldgn
kefetmi ve bir fke krmzlg, yznn yapma beyazlklar arasndan bile aga vurmutu.
Zaman zaman fkeli baklarla gen akacy szyor, Liza ise, aklamay bir baka zamana
brakarak bu baklar grmemezlikten geliyordu.
Sofraya oturdular. Aleksey, kaytsz ve soguk bir insan roln oynamakta devam etti. Liza krtyor,
dileri arasndan, szckleri uzatarak ve yalnz Franszca konuuyordu. Babas, kznn
maksadn anlamamakla beraber btn bunlar pek eglenceli bularak ikide bir ona bakyordu.
ngiliz mrebbiye fkesinden kuduruyor, ama sesini karmyordu. Kendi evindeymi gibi
davranan yalnz van Petrovi'di. ki kii kadar yemek yiyor, kendi lsne gre iki iiyor, her
zamanki gl ile glyor ve saatten saate biraz daha samimleerek kahkahalar atyordu.
Nihayet sofradan kalkld; Konuklar gitti. Grigori vanovi kahkahalarna ve sorularna serbest bir
ak verdi. Liza'ya:BYELKN' N HKAYELER
Kuzum, diye sordu, onlara byle bir oyun oynamak nereden aklna esti? Biliyor musun, dzgn
srmek sana bayag yarayor. Kadn tuvaletinin srlarna karmak istemem ama, senin yerinde
olsam yzme dzgn srmeye balardm. Tabii ok degil, yle hafife...
Liza, buluunun kazandg baardan byk bir sevin iindeydi. Babasn kucaklad, tavsiyeleri
zerinde duracagna sz vererek fena halde fkelenmi olan Mis Jackson'un gnln almaya
kotu. Mrebbiye zorlukla odasnn kapsn amaya ve Liza'nn verecegi aklamay dinlemeye
raz oldu. Liza, yabanclarn yanna esmer yz ile kmaktan utandgn; kendisinden de
istemeye cesaret edemedigini; iyi yrekli Mis Jackson'un kendisini baglayacagndan emin
oldugunu v.b...ona anlatt. Liza'nn kendisi ile alay etmek istemedigine kanaat getiren Mis
Jackson, gen kz pt ve onunla bartgna bir kant olmak zere Liza'ya bir kutu ngiliz
dzgn hediye etti. Liza bunu iten bir kranla kabul etti.
Liza'nn ertesi sabah koruluktaki buluma yerine gitmekte gecikmedigini okurlarmz elbet tahmin
etmilerdir. Gen kz Aleksey'i grr grmez hemen:
Dn bizim beylere gittin mi? diye sordu. Kk bayan nasl buldun?
Aleksey yantnda, ona dikkat bile etmedigini syledi. Liza:
Yazk olmu! dedi. Aleksey:
Niin? diye sordu.
nk sylenen eyler dogru mu diye senden sormak istiyorum da...
Neler syleniyormu?
Gya ben ona ok benziyormuum; bu dogru mu acaba?
Ne mnasebet! O senin yannda Allann gudubeti gibi bir ey!
l
89
PUSKN
Aman beyefendi, byle sylemekle gnaha giriyorsunuz! Bizim kk bayan o kadar beyaz, o
kadar ktr ki...Ben onunla nasl bir olabilirmiim.
Aleksey, onun, dnyadaki btn beyaz kk bayanlardan gzel olduguna yemin etti. Kendisini
bsbtn inandrmak iin de kzn kk bayann yle gln izgilerle anlatmaya balad ki, Liza
kahkaha ile gld. Sonra, iini ekerek:
Ama, dedi, bizim kk bayan ne kadar gln olsa da, ben onun yannda cahil bir budaladan
baka bir ey degilim.
Aleksey:
zldgn eye bak, dedi. Eger istersen ben sana okuma yazma gretirim.
Liza:
Sahi mi? dedi. Acaba bir denesek nasl olur?
Emredersin sevgilim; istersen imdi balayabiliriz.
Oturdular. Aleksey cebinden kalemiyle bloknotunu kard. Akulina alacak bir abuklukla
alfabeyi skt. Aleksey kzn anlayna aa kald. Kz ertesi gn yaz yazmay denemek istedi.
nceleri kalem kendisine boyun egmedi. Ama birka dakika sonra, harfleri de olduka dzgn
yazmaya balad. Aleksey:
Bu adeta bir mucize! dedi. Bizim okumamz Lancaster sisteminden(*) daha hzl gidiyor!
Gerekten de Akulina, nc dersten sonra, Aleksey'i artan sorularla okumay keserek,
"Boyar'n Kz Natalya" kitabn hecelemeye balad ve yine bu hikyeden alnm vecizelerle
koca bir tabaka kgt karalad.
(*) Lancaster sistemi: gl grencilerin zayf grencilere yardm etmesi temeli zerine kurulan bir
gretim sistemi. (**) "Boyar'n kz Natalya" : N.M. Karamzin'in duygusal bir hikyesidir.90
BYELKN ' N HKAYELER
Aradan bir hafta getikten sonra aralarnda mektuplama balad. htiyar bir mee agacnn
kovugu postane grevini gryordu. Nastya gizlice, posta dagtclgn yapyordu. Aleksey, iri
harflerle yazlm mektuplarn buraya getiriyor ve sevgilisinin di bir mavi kgda yazlm
kargack burgack mektuplarn burada buluyordu. Grne gre Akulina daha dzgn
konumaya alyor, kafas da fark edilecek kadar geliiyor ve bilgi ile zenginleiyordu.
Bu arada van Petrovi Berestov ile Grigori vanovi Muromskiy arasnda henz daha geenlerde
balayan tanklk gittike kuvvetleniyor ve iten bir dostluk halini alyordu. Bu, u nedenden ileri
geliyordu: Muromskiy, van Petrovi lnce, btn iftliginin Aleksey vanovi'in eline geecegini,
bu takdirde Aleksey vanovi'in o blgenin en zengin derebeylerinden biri olacagn, Liza ile
evlenmemesi iin ortada hi bir neden bulunmadgn sk sk aklndan geiriyordu. htiyar
Berestov'a gelince o da komusunun baz zirzopluklarn (yada onun deyimiyle ngiliz
budalalgn) kabul etmekle beraber onun bir ok stnlklerini de yadsmyordu. rnegin
Muromskiy eine az rastlanr iini bilir adamlardand. Sonra, soylu ve nfuzlu bir zat olan kont
Ponskiy'nin yakn akrabasndand. Kontun Aleksey'e ok yararlar dokunabilirdi. Muromskiy ise
(van Petrovi byle dnyordu) kzna byle elverili bir evlenme saglamak frsatna, herhalde,
ok sevinecekti.
htiyarlar, btn bunlar kendi ynlerinden o kadar dnmlerdi ki, nihayet dncelerini
birbirlerine de atlar. Kucaklatlar...i srasyla yoluna koymaya birbirine sz verdiler ve her biri
ayr ayr bu i zerine almaya balad. Muromskiy'nin nnde: Betsi'sini, u nl gle
yemeginden beri grmedigi Aleksey ile daha yakn bir tanklk yapmak iin kandrmak gibi bir
zorluk duruyordu. Grne gre genler birbirlerinden pek de holanmyorlard. Hi olmazsa
Aleksey bir daha Priluino'ya ayak basmam, Liza da, van Petrovi ziyaretleriyle kendine her
eref verdike odasna kapanmt. Ama Grigori vanovi'e gre
PUSKN
91
Aleksey kendilerine her gn gelecek olursa, Liza mutlaka ona k olacakt...Bu dogal bir
eydi...Zamann her eyi zecegi besbellidir.
van Petrovi tasarsnn baarsndan daha az kuku duyuyordu. Hemen o akam oglunu
odasna agrtt. ubugunu tellendirip bir sre sustuktan sonra:
Ne o Aliyoa, dedi, oktandr askerlikten hi szettigin yok! Yoksa svari niformasn eskisi
kadar ekici bulmuyor musun?
Aleksey saygl bir eda ile:
Hayr babacgm, diye yant verdi, ama benim svarilige girmemi istemediginizi gryorum.
Benim grevim size boyun egmektir.
van Petrovi:
ok iyi, dedi. Gryorum ki sz dinler bir evlatsn! Bu benim iin avutucu bir ey. Ben de erli
zorlamak istemem...Hemen u anda sivil bir meslege girmen iin de seni zorlamak istemem.
Yalnz seni imdi evlendirmek niyetindeyim.
Saran Aleksey:
Kiminle babacgm? diye sordu. van Petrovi:
Lizavetta Grigoryevna Muromskaya ile, yantn verdi. Hi olmazsa gelin demeye lyk bir kz ;
yle degil mi?
Babacgm, ben evlenmeyi henz hi dnmyorum.
Sen dnmeyebilirsin ama, senin yerine ben dnp tandm.
Siz bilirsiniz babacgm ama, Liza Muromskaya benim hi houma gitmiyor.
Sonradan houna gider. Nikhta keramet vardr.
Ama ben onu mutlu etmek yetenegini kendimde gremiyorum.
Onun mutlulugu sana dert olmaz! Hem sen anana babana byle mi boyun egersin? Gzel.92
BYELKN'N HKAYELER
Siz ne dersiniz deyiniz, ama ben onunla evlenmek istemiyorum ve evlenmeyecegim de...
Ya evlenirsin ya da ben seni reddederim; emlakime gelince, Allahn byklgne yemin ederim
ki, onu da satar savar, sana santim brakmam. Dnmen iin sana gn sre veriyorum.
Simdilik ise hi gzme grnme!
Aleksey, babasnn aklna koydugu bir eyi,Taras Skotinin'in deyimince ivinin bile
skemeyecegini biliyordu. Ama Aleksey de babasna benziyordu. Onu da dncelerinden
caydrmak ayn derecede g iti.
Delikanl odasna ekildi ve ana baba egemenliginin snrlarn, Lizavetta Grigoryevna'y, kendisini
bir dilenci haline getirecegi hakkndaki babasnn tumturakl yeminini; nihayet Akulina'y
dnmeye balad. Onu lgnca sevdigini ilk kez aka gryordu. Bir kyl kz ile evlenerek
kendi emegi ile yaamak gibi romantik bir dnce aklna geldi. Bu atak karar zerinde
dndke, bunu en akla yakn bir dnce olarak buldu. Yagmurlu havalar yznden
koruluktaki bulumalarnn da bir sreden beri aras uzamt. ok dokunakl bir yaz ile ve en
ateli szlerle Akulina'ya bir mektup yazarak, kendilerini tehdideden tehlikeyi ona haber verdi ve
ayn mektupta kza evlenme nerisi yapt. Mektubu, hemen postaya, mee agacna gtrd ve
rahat bir uykuya yatt.
Ertesi gn, kararnda durur bir halde, kendisiyle aka konumak zere, sabah erkenden
Muromskiy'e gitti. Umudu Muromskiy'nin yce gnlllgne sgnmak yoluyla onu da kendi
tarafna ekmekti.
Priluino atosunun merdivenleri nnde atn durdurarak:
Grigori vanovi evde mi? diye sordu. Uak:
(*) Tara Skotinin : Fonvizinin " Anasnn Kuzusu" komedisi kiilerinden kaba, cahil bir derebeyi.
l
PUSKN
93
Hayr efendimiz, evde degil, dedi. Sabahtan atna binip gitti.
Aleksey:
Ne tatsz durum! diye dnd. Ya Lizavetta Grigoryevna evde mi acaba?
Evet efendimiz, evdeler.
Aleksey atndan atlad ve dizginleri uagn eline vererek, nceden haber vermeye gerek
grmeden ieri girdi. Salona dogru ilerlerken de:
Simdi danann kuyrugu kopacak, dogrudan dogruya kzla konuurum diye dnerek ieri girdi
ve dona kald...
Liza...Hayr Akulina, sevimli, esmer Akulina, sarafan yerine beyaz bir sabahlk giymi oldugu
halde, pencerenin nne oturmu kendi mektubunu okuyordu; ylesine dalmt ki Aleksey'in
giriini duymamt bile. Delikanl sevinle bagrmaktan kendini alamad. Liza irkildi, ban
kaldrd, bagrd ve kamak istedi. Aleksey onu tutmak iin atld:
Akulina, Akulina!
Liza onun elinden kurtulmaya alarak, Franszca:
Mais laissezmoi donc, Monsieur: mais etes vous fou diye tekrarlyor ve ban eviriyordu.
Aleksey gen kzn ellerini perek:
Akulina, sevgilim Akulina! szlerini durmadan sylyordu.
Bu sahnenin tang olan Mis Jackson ne anlam verecegini bilemiyordu.
Tam bu srada kap ald, ieri Grigori vanovi girdi:
Ooo maallah, dedi, anlalan siz ii oktan piirmisi
niz!
Okurlarmn beni, hikyenin sonunu anlatmak gibi gereksiz bir grevden kurtaracaklarn umarm.
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Rica ederim beni braknz, yoksa deli mi oldunuz? anlamna
gelir.MAA KZFena havalarda onlar
sk sk toplanrlard.
Allah taksiratlarn affetsin!
Elliden yze kadar
Oynarlard,
Kazanrlard,
Tebeirle yazarlard.
Ve bylece onlar,
Fena havalarda
Ciddi ilerle ugrarlard.
Bir gn hassa svari subaylarndan Nrumov'un evinde kumar oynanyordu. Uzun k gecesi
farkna varlmadan gemiti. Sabahn beine dogru akam yemegine oturdular. Oyunda
kazananlar byk bir itahla yiyorlard; digerleri, bo tabaklan nnde dalgn oturuyorlard. Ama
ampanya gelince konuma canland, herkes sze kart.
Ev sahibi:
Surin, sen ne yaptn? diye sordu.MAA KZ
Her zamanki gibi kaybettim. Talihim olmadgn aka sylemeliyim: Mirandol'ce oynuyorum, hi
bir zaman heyecana kaplmyorum, beni hibir eyle artmak kabil degil, ama, yine de
kaybediyorum.
Bir defack olsun oyun tarzn degitirmedin mi? Bir kez olsun krmznn zerine koymadn m?
Sebatna ayorum.
Konuklardan biri, gen bir askeri mhendisi gstererek:
Ya Hermann'a ne dersiniz? dedi. mrnde eline kgt almam, hibir oyuna katlmam oldugu
halde, sabahn beine kadar bizimle oturup oyunumuzu seyrediyor.
Hermann:
Oyun beni ok ilgilendiriyor, dedi. Ama fazlasn alacagm umuduyla gerekli olann gzden
karacak bir durumda degilim..
Tomskiy:
Hermann bir Alman'dr, dedi; hesabn bilir, hepsi bu kadar! Ama benim anlayamadgm biri varsa,
o da byk annem Kontes Anna Fedotovna'dr.
Konuklar:
Ne? Nasl? diye bagrtlar. Tomskiy szne devam etti:
(*) Mirandol: Bu deyim Rusa metinlerde aynen byle yazlmtr. Yaptgmz btn aratrmalara
karn "Maa Kz" nn eitli Rusa basklarndan hi birinde bununla ilgili hibir aklamaya
rastlamadk. Yaptn Franszca evirilerinde ise bu deyim aynen muhafaza edilmi ve italik olarak
yazlmtr. ki Almanca evirisinde ise "Mirandol oynuyorum" deyimi "Bir filozof gibi oynuyorum"
anlamndan alnmtr. Herhalde Pukin bu deyimi 1463 1495 yllarnda yasayan Giovanni Pico
Della Mirandola ismindeki talyan filozofuna baglayarak kullanlmtr. nk bu talyan filozofu,
teoloji ve filozofideki cesaret ve pervaszlg ile nldr. Bu duruma gre"Mirandol oynuyorum"
szleri'cesur oynuyorum "anlamna da alnabilir (H. A. Ediz).
PUSKN
99
Byk annemin nasl olup da kumar oynamadgna bir trl aklm ermiyor.
Narumov:
Seksen yanda bir kadnn oyun oynamamasnda alacak ne var sanki? dedi.
Demek siz onunla ilgili hibir ey bilmiyorsunuz?
Hayr; dogrusu hibir ey bilmiyoruz!
Oo, yle ise dinleyin: unu bilmelisiniz ki, byk annem, bundan altm yl nce Paris'e gitmi,
orada n salm... Halk Vens moscovite'i grmek iin peine dolarm. Richelieu de ona kur
yaparm. Byk annemin dedigine gre, adamcagz yz bulamadg iin, az kalsn kendini
ldryormu.
O devirde kadnlar firavun (*) denilen bir oyun oynarlarm. Bir defasnda byk annem, sarayda,
Orleans Dkyle oynarken, sz zerine ok byk bir para kaybetmi. Eve gelip yzndeki takma
benleriyle etekliginin altndaki kafesleri karrken, kumardaki kaybm da dedeme anlatm ve
paralar demesini emretmi.
Anmsadgma gre rahmetli dedem, byk annemin khyasnn soyundanm. Byk annemden
ateten korkar gibi korkarm. Ama yine de, bu mthi kayb iitince pek fkelenmi. Hesaplar
getirerek alt ay iinde yarm milyona yakn bir para harcadklarn gstermi...Burada, Paris
civarnda, ne Moskova yaknlarndaki, ne de Saratov'daki kylerinin bulunmadgn syleyerek,
paray demem deyip kesmi. Byk annem kendisine bir tokat atm ve dedemin gzden
dtgn anlatmak iin de o gece ayr yatm.
(*) Aslnda Franszcadr. "Moskova Vens'" anlamna gelir.
(**) Firavun: grendigimize gre firavun oyunu "kl" denilen ve kgtla oynanan bir eit kumar
oyununa benzemektir. Bu oyun, karlkl iki kii arasnda oynanr. Oyunculardan biri belli bir para
karlg rnegin be, on, elli liraya, bir kgt ister. Kgtlar almaya balanr. stenen kgt kimin
nne karsa paray o kazanr. (H. A.Ediz).100
MAA KZ
Ertesi gn, kocasna verdigi bu aile cezasnn etkili oldugunu umarak, onu yanna agrmalarn
emretmi: Ama kocasnn ayak diredigini grm. Hayatnda ilk. kez olarak, dedemin itirazlarn
dinlemek, ona aklamalarda bulunmak durumuna dm. Bortan borca fark oldugunu, bir
prensle bir arabacnn bir olmadgn hogrr bir eda ile ispata kantlamaya alarak onu
utandracagn sanm...Ama ne gezer! Dedem isyan etmi. Nuh demi, peygamber
dememi...Byk annem ne yapacagn arm.
O zamanlar byk annemin ok dikkate deger bir adamla sk fk ahbaplg varm. Hakknda
birok olmayacak eyler anlatlan Kont SaintGermain'i siz de duymu olacaksnz! Bu adamn
kendisine Serseri Yahudi ss verdigini, hayat suyu, tlsml ta v.b....gibi eylerin bulucusu olarak
geindigini bilirsiniz! Bu adamla arlatan diye alay ederlermi. Kazanova "Anlar" nda, bu Kont
St. Germain'in bir casus oldugunu syler...Bununla beraber esrarl haline karn Kont St.
Germain'in ok saygdeger bir grn varm.. Sosyetede nezaketiyle tannrm. Byk annem
hl onu delice sever, ondan saygszca sz edilince de kzar. Byk annem St. Germain'in ok
paras oldugunu biliyormu. Ona bavurmaya karar vermi. Kendisine bir tezkere yazarak hemen
gelmesini rica etmi.
Tuhaf ihtiyar hemen gelmi ve byk annemi byk bir keder iinde bulmu. Byk annem ona
kocasnn barbarlgn en feci bir biimde anlattktan sonra nihayet, btn umudunu Kontun
dostluguna ve nezaketine bagladgn sylemi.
St. Germain bir sre dnm. Sonra da: "Ben bu paray size verebilirim, demi. Ama bana
bunu geri vermedike rahat etmeyeceginizi biliyorum. Halbuki ben sizi yeni birtakm zahmetlere
sokmak istemem. Bir baka are var: kaybettiginiz paray tekrar kazanabilirsiniz".
Byk annem: "Fakat aziz kontum, demi, size hi paramz olmadgn sylyorum!"
PUSKN
101
L
St. Germain: "Bunun iin paraya ihtiya yok, ltfen beni dinleyiniz" diye itiraz etmi ve byk
anneme, ugrunda hepimizin ok ey verecegimiz bir sr sylemi...
Gen kumarbazlar dikkat kesilmilerdi. Tomskiy piposunu yakt. Biraz uzatarak szne devam
etti:
Byk annem, hemen o akam Versailles'a Au jeu de la Reine'e(*) gitmi. Orleans dk banko
tutuyormu.
Byk annem, borcunu getiremedigi iin hafif tertip zr dilemi; kendini baglatmak iin de
kk bir yalan kvrm ve bankoya kar oynamaya balam. kgt seerek, birbiri ardnca
bunlar karm: her seferinde koydugu paray kazanm. Bylece byk annem evvelce
kaybettigi paray tamamen karm...
Konuklardan biri:
Rastlant! dedi. Hermann:
Masal! diye ekledi. Bir ncs:
Belki de kgtlar iaretliydi, dncesini ileri srd. Tomskiy ciddi ciddi:
Sanmam! dedi. Narumov:
Birbiri ardnca kgt karan bir byk annen olsun da sen hl onun bu srrn grenmemi
olasn, bu nasl olur? dedi.
Tomskiy:
Evet, iin ktlg burada ya, dedi. Babam da iinde byk annemin drt oglu vard. Bunlarn
drd de kaarlanm kumarclard. Byk annem bunlardan hibirine srrn gretmedi; halbuki
bunu grenmek, onlar iin oldugu kadar benim iin de fena bir ey olmayacakt. Fakat amcam
(*) Aslnda Franszcadr: "Kralienin kumar oyununa" anlamna gelir. (H. A Ediz).102
MAA KZ
kont van li, dogru oldugunu namusu zerine yemin ederek baknz bana ne anlatt: Hani u
milyonlarca paray yedikten sonra sefalet iinde len merhum aplitskiy yok mu, ite bu adam
genliginde bir gn galiba Zori'le oynarken yz bin rubleye yakn bir para kaybeder. Byk bir
umutsuzluga der. Genlerin yaramazca hareketlerine kar daima sert davranan byk annem,
naslsa aplitskiy'e acm. Birbiri peinden oynamak art ile ona kgt gretmi, bundan
sonra da bir daha oynamayacagna dair ondan sz alm...aplitskiy, kumarda kaybettigi adam
bulmu.. Tekrar oynamaya balamlar...aplitskiy birinci kgda 50 bin ruble koymu ve
kazanm; paray iki, sonra da misline ykseltmi, bylece zararn kardktan baka, oyundan
krl olarak kalkm...
Artk uyku zaman gelmiti: saat altya eyrek vard.
Gerekten de afak skyordu. Genler kadehlerini bitirerek dagldlar.

// parait, que monsieur est decidement pour les suivantes.


Que voulezvous, madame? Elles sont plus fraches^
Bir salon konumas.
ihtiyar kontes, tuvalet odasnda, aynann karsnda oturuyordu. oda hizmetisi etrafn almt.
Bunlardan biri allk iesini, tekisi firkete kutusunu, bir ncs de, ate renginde kurdelelerle
ssl yksek bir hotozu tutuyordu. Gzelligi oktan solmu olan kontes hi de gzellik iddiasnda
bulunmamakla beraber, btn genlik alkanlklarn korumutu. 1770 yllar modasn adm adm
izler, bundan altm yl nce nasl giyiniyorduysa, yine yle, uzun uzun, zene bezene giyinirdi.
Pencerenin nnde, kontesin evltlg, gen bir kz gergef iliyordu.
eri giren gen bir subay:
Gnaydn grand'maman! Bonjour mademoiselle Lise!(**), dedi. Grand'maman, sizden bir ricam
var.
Neymi bakalm Paul?
(*) Aslnda Franszca yazlmtr
Grlyor ki, msy, kesin olarak oda hizmetileri tercih ediyorlar. . Ne yapalm madam, onlar
daha krpe (H. Ediz).
(**) Aslnda Franszca yazlmtr. "Gnaydn byk anne, gnaydn Matmazel Liza" demektir (H.
A. Ediz).104
MAA KZ
Dostlarmdan birini tantmama ve cuma gnk baloya getirmeme izninizi rica edecegim
Dogrudan baloya getir, orada tantrsn. Sen dn ***e gittin mi?
Elbette, ok eglendik. Saat bee kadar dans ettik...Yeletskaya ne kadar gzeldi! '
A sevgili oglum, sanki onun neresi gzel? Onun byk annesi prenses Darya Petrovna byle mi
idi! Aklma gelmiken soraym: Herhalde imdi prenses Darya Petrovna iyice ihtiyarlam olmal.
Tomskiy arm bir halde cevap verdi: ihtiyarlam da ne demek?. leli yedi yl oluyor. Kz
ban kaldrd: Delikanlya iaret etti. Tomskiy yatlarnn lmn ihtiyar kontesten gizlediklerini
hatrlad ve dudaklarn srd. Ama kontes, kendisi iin yeni olan bu haberi byk kaytszlkla
dinledi.
Demek lm! dedi. Halbuki benim haberim yok. Frulein unvan ikimize ayn zamanda verilmiti.
Takdim olundugumuz zaman mparatorie...diyerek, bu hikyeyi belki yznc kez torununa
anlatt. Sonra da:
Haydi bakalm Paul, dedi, imdi de kalkmama yardm et! Liza'cgm, enfiye kutum nerede?
Kontes, tuvaletini tamamlamak zere hizmetisiyle paravann arkasna geti. Tomskiy, gen
kzla beraber kald. Lizavetta vanovna, yavaa:
Kontese kimi tantmak istiyorsun? diye sordu.
Narumov'u. Onu tanyor musun?
Hayr! Sivil mi, asker mi?
Asker.
Asker mhendis mi?
Hayr! Svari. Onun askeri mhendis oldugunu nereden kardn?
Gen kz gld ve hi cevap vermedi.
PUSKN
105
Kontes paravann arkasndan:
Paul! diye seslendi. Bana yeni bir roman gnder. Yalnz rica ederim imdikilerinden olmasn.
Ne demek istiyorsunuz grand'maman?
Yani, yle bir roman istiyorum ki, kiisi ne anasn, ne de babasn bogazlamam olsun. Suda
bogulmu insanlar olmasn! Ben suda bogulmu insanlardan pek korkarm.
Simdi byle romanlar yok ki. Rus romanlarndan istemez misiniz?
Rus romanlar var mym? Gnder yavrum, ltfen gnder!
Affnz rica ederim gran'maman, acele iim var. zninizle, Lizavetta vanovna. Narumov'un askeri
mhendis oldugunu nerden kardn?
Tomskiy tuvalet salonundan kt.
Lizavetta vanovna yalnz kalmt. Elindeki ii brakt, pencereden bakmaya balad. ok
gemeden, sokagn te tarafnda, ke bandaki evin arkasndan gen bir subay grnd. Gen
kzn yzn bir krmzlk kaplad ve ban kanavie zerine egdi Bu srada kontes, giyinmi bir
halde ieri girdi:
Liza'cgm, dedi, arabay komalarn emret de gezmeye gidelim;
Liza gergefin bandan kalkt; elindeki ii toplamaya balad.
Kontes:
Nen var yavrum? Sagr msn, nesin? diye bagrd. abuk arabay komalarn syle.
Gen kz, yavaa:
Simdi diyerek kapya kotu.
Bir uak girdi ve prens Pavel Aleksandrovi'in gnderdigi kitaplar kontese verdi. Kontes:106
MAA KZ
PUSKN
107
Pekl, dedi. Kendisine teekkr et. Liza, Liza. Nereye kouyorsun?
Giyinmeye.
Vakit var, kzm. Buraya otur. Birinci cildi a ve yksek sesle okumaya bala...
Gen kz kitab ald; birka satr okudu. Kontes:
Daha yksek, dedi. Sana ne oldu kuzum? Sesin mi ksld, nedir? Dur; u iskemleyi bana
yaklatr; biraz daha... ha yle.
Lizavetta vanovna iki sayfa daha okudu. Kontes esnedi:
At u kitab, dedi. Bu ne sama ey! Bunu prens Pavel'e geri gnder ve teekkr etmelerini
tembih et...Ya araba ne oldu?
Lizavetta vanovna sokaga bir gz atarak:
Araba hazr, dedi.
Kontes:
Peki, sen neye hl giyinmemi bir haldesin? Her zaman seni beklemek gerekiyor, yavrum, bu
ekilir ey degil dogrusu.
Liza odasna kotu. Daha iki dakika gememiti ki, kontes olanca gcyle ngrag almaya
balad. hizmeti bir kapdan, bir uak da teki kapdan ieri kotular.
Kontes:
Ne oluyor kuzum? dedi. Size bir trl ses duyurmak kabil olmuyor. Lizavetta vanovna'ya haber
verin, bekliyorum.
Lizavetta vanovna, apkasn ve mantosunu giymi bir halde ieri girdi.
Kontes:
Hele kr, dedi. Bu ne ss! Buna ne gerek vard? Kendini kime begendirmek istiyorsun? Peki
ama hava nasl? Rzgrl gibi grnyor.
Uak:
Hayr kontes hazretleri, dedi. Hava ok sakin. Siz her zaman dnmeden sylersiniz! A
bakaym u pencereyi. Tamam, dedigim gibi, rzgr! Hem de ok soguk bir rzgr! Arabadan
vazgeiyorum, Liza'cgm, gitmiyoruz: sslenmene hi lzum yokmu! Lizavetta vanovna: te
benim hayatm! diye dnd. Gerekten de Lizavetta vanovna, ok mutsuz bir varlkt. Dante
der ki: "El kapsnn ekmegi ac, el merdivenlerinden kmak yorucudur." Bakasna muhta
olmann aclgn, aristokrat bir kocakarnn yanndaki zavall bir evlatlktan daha iyi kim
anlayabilir?
Hi kuku yok ki kontes*** kt yrekli bir insan degildi. Ama, kibar leminin marttg bir kadn
olmak dolaysyla birtakm kaprisleri vard. Cimriydi. Devrini yaam, fakat yeni zamana
uyamam her ihtiyar gibi kendini soguk bir bencilige kaptrmt. Balolara tanr, yz boyal ve
eski modaya gre giyinmi olarak, salonlarn kanlmaz ve irkin bir ss halinde, bir keye
kurulup.oturuyordu. Gelen konuklar, adeta kararlatrlm bir trene uyarcasna, nnde yerlere
kadar egilirler, bundan sonra da onunla kimse ilgilenmezdi. Sahsen kimseyi tanmayarak ve
terifat kurallarna sk skya bagl kalarak, btn ehir halkn konagna kabul ederdi. Says pek
ok olan maiyet halk, kontesin harem ve selamlk dairelerinde salarn agartarak ve semirerek,
bir ayag ukurda olan ihtiyar kadn durmadan soyarlard. Lizavetta vanovna bu evin bir
ilekeiydi. ay dagtyor, ekeri israf ediyor diye azar iitirdi. Yksek sesle roman okur, yazarn
btn yanllarndan o sorumlu tutulurdu. Gezintilerinde kontese elik eder, havann ve kaldrmn
bozuklugundan yine o sorumlu tutulurdu. Ona, hibir zaman tam olarak alamadg bir maa
baglanmt. Halbuki herkes gibi yani pek az kimseler gibi giyinmesini ister108
MAA KZ
di. Kibar alemindeki hali yrekler acs idi. Herkes onu tanr, ama kimse farketmezdi. Balolarda,
ancak visvis(*) eksikliginde onu dansa kaldrrlard. Kadnlar her seferinde, yalnz tuvaletlerini
dzeltmek iin tuvalet odasna gitmek ihtiyacn duyduklar zaman onun koluna girerlerdi.
Liza, onurlu bir kzd. Durumunu ok iyi anlyordu, boyuna evresine baknarak kendisini
kurtaracak adam sabrszlkla bekliyordu. Ama hoppaca davranlarnda bile hesaplig elden
brakmayan genler ona pek aldr etmezlerdi.
Halbuki Lizavetta vanovna, bu genlerin, evrelerinde dolatklar soguk ve kstah kzlardan
yzlerce kez sevimliydi. O ka kez, skc ve muhteem salondan sessizce karak, aglamak iin
kgt kapl paravanlarn, komidinin, aynann, boyal bir karyolann durdugu ve bakr bir amdanda,
iyagndan yaplm bir mumun snk bir kla yandg kendi yoksul odasna gelmiti.
Bu hikyenin banda anlattgmz Narumov'un evindeki geceden iki gn sonra, ve imdi
anlatmakta oldugumuz sahneden bir hafta nce bir gnd. Lizavetta vanovna, pencerenin nne
oturmu, gergef iliyordu; rastlant eseri sokaga baknca, gen bir askeri mhendisin, gzlerini
kendi penceresine dikmi, hareketsiz durdugunu grd. Kz ban egdi ve tekrar iiyle
ugramaya balad. Be dakika sonra tekrar bakt, gen subay ayn yerde duruyordu. Sokaktan
gelip geen subaylarla cilvelemek deti olmadg iin, sokaga bakmaktan vazgeti ve ban
kaldrmakszn iki saat kadar gergef iledi. Yemege agrdlar. Ayaga kalkt ve gergefini toplamaya
balad. Gz sokaga kaynca, subay yine grd. Bu ona olduka tuhaf geldi. Yemekten sonra,
bir eit zntl duygu ile pencereye yaklat. Subay artk orada yoktu. Gen kz onu unuttu.
PUSKN
109
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Dansta, yemekte ve vb.de karlkl iftlerden birine verilen
isimdir.(H.A.Ediz).
ki gn sonra, arabaya binmek zere kontesle beraber evden karken, onu yine grd. Gen
subay, yzn krk yakasnn iine gizlemi, d kapnn hemen yanbanda duruyordu. Siyah
gzleri, apkann altndan prldyordu. Lizavetta vanovna, nedenini kendisinin de bilmedigi bir
korku duydu; anlalmaz bir rperti ile arabaya oturdu.
Eve dnnce pencereye kotu. Subay, gzlerini ona dikmi, yine eski yerinde duruyordu. Gen
kz meraktan kvranarak, kendisi iin yepyeni bir duygunun etkisiyle heyecanlanarak pencereden
ayrld.
O zamandan beri, gn gemezdi ki delikanl, belli saatlerde evin pencerelerinin altna gelmesin.
Kzla delikanl arasnda, sessiz bir iliki kuruldu. Gen kz, elinde ii, yerinde otururken, onun
yaklatgn hisseder, ban kaldrr, her geen gn ona biraz daha uzun bakard. Delikanl bu
baklardan minnettarm gibi grnrd, gzleri her karlatka, delikanlnn solgun
yanaklarnn birden pembeletigini, gen kz, genlige zg keskin bakyla, farkederdi. Bir hafta
sonra kz ona glmsedi.
Tomskiy, bir arkadan tantmak iin kontesten izin rica ettigi gn, zavall kzn yregi, iddetle
arpmaya balamt. Fakat Narumov'un mhendis olmayp svari oldugunu grendigi zaman,
patavatszca sorusuyla havai Tomskiy'e srrn belli ettigine zld.
Hermann, kendisine kk bir miras brakan Ruslarn bir Alman'n oglu idi. Kimseye muhta
olmadan yaamaya ahdetmi olan Hermann, en kk bir israfa bile yer vermiyor, servetinin
faizine el srmeksizin yalnz maayla geiniyordu. Zaten Hermann, iine kapal, agrbal bir
adamd. Arkadalar, onun bu ar tutumluluguyla alay etmek frsatn pek seyrek buluyorlard.
Hermann'n, gl tutkular ve ateli bir dgc vard. Ama iradesinin gc onu, genligin bilinen
hatalarnda kurtarmt. rnegin, yaradlta bir kumarc oldugu halde, mrnde eline kgt
almamt. nk, (kendi deyimiyle) durumunun, fazlasn al110
MAA KZ
PUSKN
111
mak umuduyla gerekli olann gzden karmasna izin vermedigi, kansnda idi. Byle iken,
gecelerce kumar masalarnn bandan kalkmaz, ateli bir heyecan iinde oyunun trl evrelerini
izlerdi.
kgt hikyesi onun imgelemi zerinde gl bir etki yapm ve btn gece aklndan hi
kmamt. Ertesi akam, Petersburg sokaklarnda serseri serseri dolarken: "Ne olur, diye
dnyordu, ihtiyar kontes srrn bana asa, ya da o saglam kgdn hangileri oldugunu
sylese, ne olur? Hem talihimi niin denemeyeyim? htiyar kontese tantlmak, onun sempatisini
kazanmak, hatta hatta g olmak! Bunlarn hepsi mmkn...Ama btn bunlar iin vakit ister.
Halbuki kontes seksen yedi yanda. Bir hafta, hatta iki gn sonra pekl lebilir...Ya u hikyeye
ne demeli? Buna inanlabilir mi? Hayr. Tutumluluk, lllk, alkanlk: te benim saglam
kgdm. te benim sermayemi , hatta be misline karacak, bana bagmszlk ve gnl
rahatlg saglayacak ey."
Hermann'n kafas bu dncelerle doluyken, kendisinin Petersburg'un ana caddelerinden
birinde, mimari biimde ok eski bir evin nnde buldu. Cadde arabalarla kaplyd, arabalar birbiri
ardnca, ok kl bir kapya dogru akp gidiyorlard. Bu arabalardan zaman zaman, kh gen ve
gzel bir kadnn dzgn bacaklar, kh mahmuzlu bir izme, kh izgili bir orapla diplomat
iskarpinleri, bir an iin grnp kayboluyordu. Krkler ve mantolar heybetli kapcnn nnde
acele acele geiyordu. Hermann durdu ve kedeki bekiden sordu:
Bu ev, kimin evi? Kontes ***in!.
Hermann rperdi. O olaganst hikye yeniden kafasnda canland. Kontesi ve onun olaganst
hnerini dnerek evin evresinde dolamaya balad. Ge vakit kendi sakin kesine dnd.
Uzun bir sre uyuyamad. Uykuya daldktan sonra ise, ryasnda, oyun kgtlar, yeil bir ma
sa, deste deste banknotlar, kme kme altnlar grd. Birbiri peinden kgt sryor, gvenle
rlans yapyor, durmadan kazanyor, altnlar nne ygyor, banknotlar ceplerine dolduruyordu.
Ge vakit uyandg zaman bu hayal servetini kaybettigi iin derin derin iini ekti. Tekrar ehirde
dolamaya kt ve kendini yeniden kontesin evinin nnde buldu. Sanki gizli bir el, kendisini
oraya ekiyordu.
Durdu; pencerelere bakmaya balad. Pencerelerden birinde, her halde bir kitap ya da bir i
zerine egilmi, siyah sal bir ba grd. Ba dogruldu. Hermann krpe bir yzle bir ift siyah
gz grd. te bu an, onun alnyazsn belirlemiti.
Vous m 'ecrivez, mon ange,
des lettres de quatre de quatre pages plus vite, que je ne puis le lire*')
Bir mektuptan
Lizavetta vanovna apkasn ve mantosunu henz kartmt ki, kontes ona bir adam gndermi
ve arabann tekrar hazrlanmasn emretmiti. Arabaya gittiler. ki uak ihtiyar kontesi kaldrp tam
arabann kapsndan ieri soktuklar srada, Lizavetta vanovna, tekerleklerin yan banda
mhendisini grd. Delikanl kzn elini kavrad. Gen kz korkusunu yenmeye vakit bulamadan,
subay ortadan kaybolmu, kzn elinde bir mektup kalmt. Lizavetta mektubu eldivenin iine
saklad. Btn yol boyunca ne bir ey iitti, ne de bir ey grd. Kontesin, arabada iken boyuna
soru sormak deti vard: u rastladgmz adam kim? Bu kprnn ad ne? Su tabelada ne
yazyor? Bu sefer Lizavetta vanovna dncesiz rasgele yantlar veriyor, kontesi kzdryordu.
Bugn sana ne oldu, kzm?. Sagr m oldun nedir?. Sen beni ya dinlemiyorsun, ya da
anlamyorsun?. Allaha kr peltek degilim, henz aklm da karmadm.
.(*) Melegim, bana, okuyabildigimden de daha abuk drder sayfalk mektuplar yazyorsunuz.
PUSKN
113
Lizavetta vanovna onu dinlemiyordu. Eve dner dnmez odasna kotu, eldivenin iinden
mektubu kard. Mektup akt, bir solukta okudu. Bu bir ak ilanyd: saygl ve nazik bir ifade ile
yazlm, szcg szcgne Almanca bir romandan alnmt. Ama Lizavetta vanovna Almanca
bilmiyordu, mektup pek houna gitti.
Bununla beraber aldg bu mektup onu pek zyordu. Hayatnda ilk kez gen bir erkekle gizli,
yakn bir ilikiye giriiyordu. Subayn pervaszlg kz fena halde korkutuyordu, ihtiyatsz
davrandg iin kendisini kabahatli gryor, ne yapacagn bilmiyordu: pencerede oturmaktan
vazgeerek ve ilgisiz davranarak gen subayn bundan sonraki arkasna dme istegini mi
krmalyd? Yoksa mektubunu geri mi gndermeliydi? Ya da kesin ve soguk bir yant m
vermeliydi? Onun ak danacag kimsesi yoktu: ne bir dostu, ne de bir yol gstericisi vard.
Lizavetta vanovna yant yazmaya karar verdi.
Yaz masasnn bana geti, kalemi kgd eline ald ve dnceye dald. Birka kez mektubunu
yazmaya balayp yrtt: nk kullandg deyimler kendisine, ya fazla samimi, ya da fazla soguk
grnmt. Nihayet kendisinin de begendigi birka satr karalayabildi. Gen kz mektubunda:
"Namuslu niyetler beslediginize ve dncesiz bir davranla beni kk drmek istemediginize
gvenim var, diyordu. Ama, tanmamz byle balamamalyd. Mektubunuzu geri gnderiyor ve
haketmedigim saygszca bir davranla, ileride her hangi bir ikyete yol amayacagnz
umuyorum."
Ertesi gn Hermann'n gemekte oldugunu gren Lizavetta vanovna, gergefinin bandan kalkt,
salona geerek, kk pencereyi at ve gen subayn evikligine gvenerek mektubu sokaga
att. Hermann koup mektubu yerden kapt ve bir ekerci dkknna girdi. Zarf yrtnca kendi
mektubunu ve Lizavetta vanovna'nn cevabn buldu. Zaten o da bunu bekliyordu. evirmekte
oldugu entrikayla pek megul bir halde, evine dnd.114
MAA KZ
Bu olaydan gn sonra, kadn eyas satan bir magazann gen ve akgz kzlarndan biri,
Lizavetta vanovna'ya bir tezkere getirdi. Para istendigini tahmin eden Lizavetta vanovna,
tezkereyi zntyle at ve hemen Hermann'n yazsn tamd:
Yavrucugum, yanlnz var dedi, bu tezkere bana degu.
Pikin kz, hileci glmseyiini saklamakszn: Hayr efendim, dedi, sizin, sizin. Ltfen okuyunuz!
Lizavetta vanovna tezkereye acele bir gz gezdirdi. Hermann kendisiyle grmek istiyordu.
Gerek bu acele istekten, gerek Hermann'n tuttugu yoldan rken Lizavetta vanovna:
Olanag yok! Bu mektup gerekten bana degil, dedi ve mektubu para para etti.
Mektubu getiren kz:
Mademki mektup size yazlmam, ne diye yrttnz? dedi. Ben sizin yerinizde olsam onu. yazana
geri gnderirdim.
Kzn bu anmsamasndan fkelenen Lizavetta vanovna:
Rica ederim ekerim, dedi, bundan byle bana tezkere falan getirmeyin. Sizi gnderene de, byle
eylerin ayp oldugunu syleyin!
Fakat Hermann uslanmad. Lizavetta vanovna, her gn u veya bu arala ondan mektuplar
alyordu. Artk bunlar Almancadan da evrilmi degillerdi. Hermann bunlar, tutkusundan
esinlenerek yazyor ve kendine zg bir dille konuuyordu: bu mektuplarda hem onun degimez
istekleri hem de snrsz bir hayal gcnn perianlg gze arpyordu. Lizavetta vanovna artk
bunlar geri gndermeyi de dnmyordu: Bu mektuplar ona sonsuz bir zevk veriyordu. Bunlara
yant vermeye balad. Yazdg tezkereler, gittike
PUSKN
115
daha uzun, daha lml bir nitelik almaya balad. Nihayet, u aagdaki mektubu ona pencereden
att:
"Bu akam *** elisi bir balo veriyor. Kontes de oraya gidecek. Saat ikiye kadar orada kalrz. Beni
yalnz grmeniz iin ite size bir frsat! Kontes gider gitmez adamlar da, her halde, uraya buraya
daglrlar. Antrede yalnz kapc kalr. Ama o da, deti zere, kulbesine ekilir. On bir buukta
geliniz. Dogru merdivenlerden knz! Sayet bekleme odasnda birine rastlarsanz, kontesin evde
olup olmadgn sorunuz! Size "yok" diyeceklerdir. zaman geri dnmekten baka yapacak bir
ey de kalmaz! Ama her halde kimseye rastgelmeyeceksinizdir. Kzlarn hepsi de kendi
dairelerinde bir odada otururlar...Bekleme salonundan sola sapnz, kontesin yatak odasna kadar
dosdogru gidiniz! Yatak odasnda, paravann arkasnda iki kk kap greceksiniz, sagdaki,
kontesin hibir zaman girmedigi alma odasna, soldaki bir koridora alr. Burada dar ve
dnemeli bir merdiven vardr. Bu merdiven benim odama gider!"
Hermann, belirtilen zaman bekleyerek bir kaplan gibi titriyordu. Daha akamn onunda, kontesin
evi nnde duruyordu. Hava ok ktyd: rzgr uluyor, sulu bir kar, lapa lapa yagyordu.
Fenerlerin g donuktu. Sokaklar tenhayd. Nadiren, ge kalm bir mteriyi gzleyen lagar
beygirli bir arabacnn getigi grlyordu. Hermann, ne rzgr, ne de kar duymakszn, yalnz
bir ceketle duruyordu. Nihayet kontesin arabasn getirdiler. Hermann, uaklarn, beli bklm,
samur bir krke brnm ihtiyar kadn koltuklayarak nasl getirdiklerini, bunun arkasndan da
ince bir manto giymi, ban taze ieklerle sslemi olan Lizaveta'nn nasl getigini grd.
Arabann kaplar kapand. Araba, yumuak karlarn zerinde agr agr hareket etti. Kapc kaplar
kapad. Pencereler karard. Hermann, boalan evin evresinde dolamaya balad. Bir fenere
yaklaarak saate bakt: Saat on biri yirmi geiyordu. Fenerin116
MAA KZ
PUSKN
117
altnda kald; gzlerini saatin yelkovanna dikerek geri kalan dakikalarn gemesini beklemeye
balad.
Hermann, tam saat on bir buukta, kontesin konagnn ta merdivenlerinden kt ye bol kla
aydnlatlm bir antreye girdi. Kapc yoktu. Acele acele merdivenlerden kt. Bekleme salonunun
kapsn at ve lambann altnda, eski ve kirli bir koltugun iinde uyumakta olan bir uak grd.
Hafif ve emin admlarla uagn yanndan geti. Salon ve konuk odas karanlkt. Bekleme
odasndaki lamba bunlar hafif bir kla aydnlatyordu. Hermann kontesin yatak odasna girdi.
Eski aziz tasvirleriyle dolu caml dolabn nnde, altn bir meryem ana kandili yanyordu. Renkleri
solmu kuma koltuklarla, agalarnn yaldzlar dklm, kuty yastkl kanepeler, in ii
duvar kagdyla kapl duvarlarn dibinde, hazin bir simetriyle sralanmlard. Duvarda, Paris'te
Madam Lebrun tarafndan yaplm iki portre aslyd. Bunlardan biri, parlak yeil niformas
zerine nian taklm, krk yalarnda, krmz yzl iman bir adam; tekisi ise, pudral salar
akaklarndan yukar dogru taranm ve zerine bir gl ilitirilmi, kartal burunlu gen ve gzel bir
kadn betimliyordu. Odann drt bir yannda, oban kzlarn gsteren porselenden yaplm
minyatrler, nl Leroy ii masa saatleri, kutucuklar, ruletler, yelpazeler ve geen yzyln
sonlarnda Montgolfier balonu ve Mesmer'in manyetizmas ile birlikte icat olunmu eitli kadn
oyuncaklar gze arpyordu.
Hermann paravann arkasna geti. Orada demirden, kk bir karyola duruyordu. Sagda,
alma odasna, solda da, koridora alan kaplar vard. Hermann bu kapy at ve zavall
evlatlgn odasna giden dar, dnemeli merdiveni grd... Ne var ki Hermann geri dnd ve
karanlk alma odasna girdi.
Vakit agr geiyordu. Ortalk sessizdi. Konuk salonunun saati on ikiyi ald, sonra yine, her ey
sustu. Hermann, yanmam bir sobaya dayanm, ayakta duruyordu.
Sakindi. Yregi tehlikeli, ama zorunlu bir ie karar vermi bir insann yregi gibi dzgn vurularla
arpyordu. Saatler sabahn birini, sonra da ikisini ald. Hermann, uzaktan gelen bir araba
grltsn iitti. Elinde olmayarak heyecanland. Araba yaklat ve durdu. ndirilen araba
basamagnn grlts ona kadar geldi. Evde hareket balad. Hizmetiler koutu. Sesler
duyuldu. Ev aydnland. ihtiyar hizmeti yatak odasna kotular. Kontes, bitkin bir halde ieri
girdi ve Voltaire koltuklarndan birine ygld. Hermann delikten bakyordu: Lizavetta vanovna
nnden geti. Hermann onun kendi merdiven basamaklarndan acele acele ktgn iitti.
Yregini vicdan azabna benzer bir eyler kemirir gibi oldu, ama yeniden yatt. Hermann
talamt.
Kontes aynann nnde soyunmaya balad. Gllerle donanm hotozunu bandan aldlar. Kesik
sal, krlam bandan pudral takma salarn kardlar. Toplu igneler bir yagmur gibi etrafna
dklyordu. Sim ile ilenmi sar robu, i ayaklar zerine dt. Hermann bu kadn tuvaletinin
btn igren gzelliklerinin tang olmutu. Nihayet kontes takkesiyle ve gecelik entarisiyle kald.
Yana daha uygun olan bu kyafetiyle kontes, daha az korkun ve daha az irkin grnyordu.
Genel olarak btn yal insanlar gibi kontes de uykusuzluk ekiyordu. Soyunduktan sonra,
pencerenin nne, Voltaire koltuklarndan birine oturdu; hizmetilerini savd. Mumlar dar
gtrdler. Oda yine yalnz kandil gyla aydnlanyordu. Kontes, benzi sapsar bir halde
oturuyor, sarkk dudaklarn kmldatarak saga sola sallanyordu. Bulank gzlerinden, kafasnda
hi bir dnce olmadg anlalyordu.
Korkun ihtiyarn u haline baknca, ondaki bu sallantnn istege bagl olmaktan ok gizli bir
mekanizmann etkisiyle oldugu sanlabilir.118
MAA KZ
PUSKN
119
Birdenbire bu l ehre anlatlmaz bir biimde degiti. Dudaklar kmldamaz oldu, gzleri
canland: Kontesin nnde yabanc bir adam duruyordu. Bu adam ona, yava ve anlalr bir
sesle:
Korkmayn, Allah akna korkmayn! diyordu. Size hibir ktlk yapmak niyetinde degilim. Bana
bir ltufta bulunmanz istirhama geldim.
htiyar kadn sessizce ona bakyordu. Hermann kadnn sagr olduguna karar vererek
hkmederek, kulagna egildi ve ayn eyleri tekrarlad. htiyar kadn yine eskisi gibi susuyordu.
Hermann szne devam ederek:
Btn mrmce beni mutlu edebilirsiniz, dedi. Hem bu size hibir fedakrlga da mal olmaz.
Sizin birbiri ardnca kgd kardgnz biliyorum.
Hermann, sustu. Kontes, kendisinden ne istenildigini galiba anlamt. Yant vermek iin szck
aryor gibiydi. Nihayet unlar syledi:
O bir akayd. Size yemin ederim ki o bir akayd.
Byle aka olmaz. Zararn karmak iin kendisine yardm ettiginiz aplitskiy'i anmsaynz!
Anlalan kontes, armt. Yznn izgileri gl bir ruh heyecann gsteriyordu. Ama ok
gemeden eski duygusuz halini ald. Hermann devam ederek:
Bu saglam kgd bana syleyebilir misiniz? dedi. Kontes susuyordu. Hermann devam etti:
Srrnz kimin iin saklayacaksnz? Torunlarnz iin mi? Onlar zaten zengin... Hem onlar
parann degerini de bilmezler. Sizin kgdnzn tutumsuz bir adama hi yarar olamaz. Baba
mirasn korumasn bilmeyenler, btn abalara karn sefalet iinde lrler. Ben tutumsuz
degilim, parann degerini bilirim. kgdnz bende boa gitmez... Haydi!
Hermann sustu; heyecanla ihtiyar kadnn cevabn bekledi. Kontes susuyordu. Hermann diz
kt:
Hayatta bir kez olsun sevdiyseniz, akn heyecanlarn anmsyorsanz, yeni dogmu oglunuzun
aglayna bir kez olsun gulmsediyseniz, yreginiz bir kez olsun insanca bir duygu le arptysa,
size bir kar, bir sevgili, bir anne duygusuyla yalvaryorum; hayatta kutsal olan her ne varsa onlar
adna yalvaryorum, ricam reddetmeyiniz! Srrnz bana syleyiniz! Onu saklayacak ne var
sanki? Belki de bu sr korkun bir gnahla, lmsz mutlulugun kaydyla, eytanla yaplm bir
szlemeyle ilgilidir. Amma dnnz, siz ihtiyarsnz, ok yaayacak degilsiniz! Ben bu gnah
zerime almaya hazrm. Siz yalnz bana srrnz syleyiniz. Dnnz ki bir insann mutlulugu
sizin elinizdedir. Degil yalnz ben, ama ocuklarm, torunlarm, torunlarmn ocuklar, ksaca
hepimiz annz kutsallatracagz, onu bir ermi kadnn ans gibi yceltecegiz.
htiyar kadn bir szle olsun yant vermiyordu. Hermann ayaga kalkt. Dilerini skarak:
Bak ben seni nasl syletirim! dedi ve cebinden tabancasn kard.
Kontes tabancay grnce bir kez daha iddetli bir heyecana kapld. Ban sallad, tabancann
ateinden korunur gibi, elini siper etti. Sonra srt st dt ve kmldamaz oldu.
Hermann, ihtiyar kadn elinden tutarak:
ocuklugu braknz, dedi.Son kez soruyorum: Bana kgdn ne oldugunu syleyecek
misiniz? Evet veya hayr?.
Kontes yant vermiyordu. Hermann onun lm oldugunu grd.V
7Mail8** Homme ans moeurs et ans
Bir mektuptan
Lizavetta vanovna, balo elbisesini henz karmam ve Ederin dncelere dalm bir halde
odasnda oturuyordu. Eve gelince, kendisine isteksizce hizmet teklif eden gzleri uykulu
hizmetiyi, kendisi soyunacagn syleyerek, savmakta acele etmi ve Hermann' bulacagn
umarak, ama ayn zamanda orada bulunmamasn da isteyerek heyecanla odasna girmiti. Daha
ilk bakta Hermann'n bulunmadgna kanaat getirmi ve grmelerine engel olan nedenleri
yarattg iin talihine kretmiti. Soyunmadan oturdu; bu kadar ksa bir zamanda geen ve onu
bu kadar ileri gtren btn bu olaylar anmsamaya alt. Delikanly pencereden ilk grdg
gnn zerinden hafta bile gemeden onunla mektuplamaya balam ve gen ondan bir
gece randevusu almay baarmt... Mektuplarndan bazlarnn altnda imzas bulundugu iin
adn biliyordu. Onunla hi konumam, sesini duymamt. Bu geceye kadar hakknda asla
hibir ey iitmemiti. Ksacas acayip bir iti bu..
(*) 7 Mays 18** Ahlaksz ve dinsiz adam.
PUSKN
121
Bu gece, baloda, alldgn tersine, kendisine yz vermeyen prenses Polina'ya ierleyen ve
kaytsz grnmek suretiyle ondan intikam almak isteyen Tomskiy, Lizavetta vanovna'y davet
ederek onunla bitmez tkenmez bir mazurkaya kalkmt. Dans devam ettigi srece, Tomskiy,
gen kzn askeri mhendislere gsterdigi ar ilgi ile alay etmi ve gen kzn tahmin ettiginden
de ok eyler bildigini ileri srmt. Yaptg akalardan bazlar ylesine uygun dmt ki,
Lizavetta vanovna, birka kez, Tomskiy'nin kendi srrn bildigi sansna kaplmt..
Gen kz glerek ona:
Btn bunlar nereden grendiniz? diye sormutu. Tomskiy:
Tandgnz kiinin ahbab olan olaganst bir adamdan! demiti.
Bu olaganst adam da kimmi?
Hermann adnda biri.
Lizavetta vanovna hibir yant vermemi, ama elleriyle ayaklarnn buz kesildigini hissetmiti.
Tomskiy szne devam ederek:
Bu Hermann gerekten romanlara layk bir kiidir: onda Napolyon'un profili, Mephistopheles'in
ruhu vardr. yle sanyorum ki vicdannda en az cinayet yatmaktadr. Fakat siz ne kadar
sarardnz.
Bam agryor...Hermann...ey.. Arkadanzn ad neydi canm? Size ne syledi?...
Hermann dostundan hi de honut degil: Onun yerinde ben olsam bsbtn baka trl
davranrdm, diyor. Hatta bana yle geliyor ki, Hermann'n kendisinin sizde gz var. Hi olmazsa
dostunun kane ahlarn, vahlarn, pek de sogukkanllkla karlayamyor.
Peki, beni nerede grm?
Kilisede, belki de bir gezinti ye rinde... Allah bilir, belki de siz uyurken odanzda...Ondan her ey
umulur.122
MAA KZ
bayann, Oubli ou Regret(*) sorusuyla yanlarna yaklamas zerine, Lizavetta vanovna iin
ac verecek kadar meraml olan bu konuma yarda kald.
Tomskiy'nin dans iin setigi bayan bizzat Prenses*** di. Prenses, fazladan bir tur ve sandalyesi
nnde de fazladan birka dn yapmak suretiyle, Tomskiy ile aralarndaki anlamazlg yoluna
koymak frsatn buldu. Tomskiy yerine dndg zaman artk ne Hermann', ne de Lizavetta
vanovna'y dnyordu. Gen kz, yarm kalm konumalarn tamamlamak istemiti. Ama
mazurka bitmi, az sonra da ihtiyar kontes evine gitmiti.
Tomskiy'nin szleri, mazurka srasnda sylenmesi det olmu gevezeliklerden baka bir ey
olmamakla beraber, hayalsever kzn ruhuna pek derin ilemiti. Tomskiy'nin izdigi portre, bizzat
gen kzn da hayalinde canlandrdg portreye benziyordu. Yeni romanlar sayesinde, artk
dileen bu yz, hem imgelemini korkutuyor, hem de bylyordu.
Gen kz, plak kollarn aprazlama kavuturmu ve / hl ieklerle ssl ban plak
ggsne egmi, oturuyordu. Birdenbire kap ald, Hermann ieri girdi. Gen kz titredi. rkek bir
fslt ile:
Neredeydiniz siz? diye sordu. Hermann:
htiyar kontesin yatak odasndaydm, dedi. Simdi oradan geliyorum. Kontes ld.
Aman Tanrm! Ne diyorsunuz?. Hermann szne devam ederek:
Galiba da lmne ben neden oldum, dedi.
(*) Bu kelimelerden her biri o bayandan ikisinin addr. Ortadaki bayan, kavalyenin yanna
gelerek, Oubli'yi mi, yoksa Regret'yi mi istersiniz diye sorar, kavalyenin setigi ad tayan bayan,
kavalye ile bir figr yapmak zorundadr.
PUSKN______________________________________
Lizavetta vanovna Hermann'a bakt. Tomskiy'nin syledigi: Bu adamn vicdannda en az
cinayet yatyor! Szleri ruhunda yanklar yapt. Hermann, pencerenin kenarna, kzn yanna
oturdu ve ona her eyi anlatt.
Lizavetta vanovna, onun anlattklarn dehetle dinledi. Demek ki., btn bu tutkulu mektuplar,
btn bu ateli yalvarmalar, bu kstaha ve ard gelmeyen takipler aktan degilmi! Para: te
onun btn benligini kaplayan hrs meger buymu!.. Onun hrsn giderecek, onu mutlu edecek
insan olamazd. Zavall kz bir haydudun, ihtiyar koruyucusunu ldren bir katilin kr bir
yardmcsndan baka bir ey degildi. Zavall kz, ge kalm strapl bir pimanlkla ac ac
aglamaya balad. Hermann sessizce ona bakyordu: Hermann'n yregi de strap iindeydi. Ama
ne zavall kzn gz yalar, ne de asndaki bu olaganst gzellik, Hermann'n kat yregini
etkilememiti. lm kocakary dndke de vicdan azab duymuyordu. Onu korkutan biricik
ey, kendisini zengin edecek srrn sonsuza dek kayboluuydu.
Nihayet Lizavetta vanovna:
Siz bir canavarsnz! dedi.
Hermann:
Ben onun lmn istemiyordum, yantn verdi. Tabancam dolu bile degildi.
Sustular.
Safak skmeye balamt. Lizavetta vanovna, bitmek zere olan mumu sndrd. Solgun bir
k oday aydnlatt. Gen kz, aglam gzlerini silerek Hermann'a bakt: Hermann pencere
kenarnda hareketsiz oturmu ve kalarn atmt. Bu durumunda alacak kadar Napolyon'un
portresini andryordu. Bu benzeyi, Lizavetta vanovna'y bile artmt.
Gen kz nihayet:124
MAA KZ
Evden nasl kacaksnz? diye sordu. Sizi gizli bir merdivenden indirmeyi dnmtm. Ama
kontesin yatak odasndan gemek gerek. Halbuki ben korkuyorum.
Bu gizli merdiveni nasl bulacagm siz bana anlatn; ben karm.
Lizavetta vanovna kalkt. Komodinden bir anahtar kararak Hermann'a verdi ve nasl klacagn
uzun uzun anlatt. Hermann kzn soguk ve cansz elini skt, nne egilmi olan ban pt ve
kt.
Dnemeli merdivenlerden aag indi ve tekrar kontesin yatak odasna girdi. l kocakar kaskat
olmu bir halde oturuyordu. Yz derin bir sknet ifade ediyordu. Hermann lnn nnde
durdu. Adeta bu mthi gerekten emin olmak ister gibi uzun uzun kocakarya bakt. Nihayet
alma odasna girdi. Duvar kgtlarnn arkasndaki kapy el yordamyla buldu ve garip bir
duygunun etkisiyle heyecanlanarak karanlk merdivenlerden inmeye balad. Aklndan unlar
geiriyordu: kim bilir, belki de bundan altm yl nce, srtnda ssl bir setre, salarn a l'oiseau
royal taram, bugn artk oktandr mezarnda rm olan mutlu bir gen, keli apkasn
ggsne bastrarak yine bu saatte, bu merdivenlerden, bu yatak odasna szlyordu. Onun ok
yalanm metresinin yregi de bugn artk arpmaz olmutu.
Hermann, merdivenin aagsnda bir kap grd; onu da ayn anahtarla atktan sonra, kendisini,
sokaga alan bir ara koridorda buldu.
Bu gece rahmetli barones von V*** geldi. Batan baa beyazlar giyinmiti. Bana: "Gnaydn, bay
mavir!" dedi.
Swedenborg
ugursuz geceden gn sonra, Hermann saat dokuzO da, rahmetli kontesin cenaze treninin
yaplacag*** manastrna gitti. Bir pimanlk duymamakla beraber "Sen kocakarnn katilisin!"
diyen vicdannn sesini de tamamyla susturamyordu. Azck dindar olmakla birlikte, birok kr
inanc vard. l kontesin, hayat zerinde zararl etkiler yapabilecegine inandg iin,
baglamasn istemek amacyla, kontesin cenaze treninde bulunmaya karar verdi.
Kilise agzna kadar doluydu. Hermann kalabalgn arasndan zorlukla geebildi. Tabut, kadife bir
sayvan altnda duran grkemli bir katafalk stne konmutu. l kadn, elleri ggsnde, banda
dantelal bir hotoz, srtnda beyaz atlastan bir elbise oldugu halde tabutun iinde yatyordu. Ev
halk lnn evresinde dizilmiti: siyah elbiseler giymi ve omuzlarna armal kurdeleler takm
hizmetiler, ellerinde mumlarla; ocuklar, torunlar, torunlarnn ocuklar, bir kelime ile akrabalar
tamamyla siyahlar giymi bir hal126
MAA KZ
de duruyorlard. Kimse aglamyordu; gzyalar affectation(*) olurdu. Kontes ylesine ihtiyard ki,
lm, kimseyi hayrette brakamazd; zaten akrabalar oktandr ona, gerektiginden ok yaam
bir insan gzyle bakyorlard. Gen bir piskopos, bir nutuk syledi. Uzun hayat, Hristiyanca bir
lme sessiz ve dikkatli bir hazrlantan ibaret olan bu Hristiyan kadnn sakin lmn, basit ve
dokunakl kelimelerle tasvir etti. Vaiz: "Azrail, onu dini dnceler iinde lmsz nianlsn
beklerken alp gtrd" dedi.
Ayin, hazin bir nezaket treni ile sona eriyordu. Kontesle, son kez olarak, ilkin akrabalar
vedalatlar... Sonra, yllarca kendi bo ve anlamsz eglencelerine katlm, ihtiyar kontesin
nnde egilmeye gelen saysz konuklar ilerledi. Bunlardan sonra da, btn ev halk vedalat. Eh
sonunda, merhumenin yat olan ihtiyar bir nedime yaklat. ki gen kz, kadnn kollarna
girmiti. Nedime, yerlere kadar egilecek bir halde degildi. htiyar hanmnn soguk elini perken,
gzya dken biricik insan o oldu. Kadndan sonra Hermann, tabuta yaklamak cesaretini
gsterdi. Yere kapand ve am dallaryla rtl soguk zemin zerinde birka dakika yatt. Sonra,
kendisi de l kadar sararm bir halde dogruldu, katafalkn merdivenlerine kt ve egildi. Bu
srada lnn, bir gzn krparak kendisine alayc alayc baktgn sand.
Birdenbire kendini geri eken Hermann'n ayag kayd ve grlt ile srtst yere yuvarland. Onu
kaldrdlar.. Ayn dakikada Lizavetta vanovna'y baygn bir halde kilisenin nne kardlar. Bu
olay, birka dakika iin, bu hazin trenin atafatn bozdu. Ziyaretiler arasnda boguk bir mrlt
ykseldi. Kontesin yakn akrabasndan zayfa bir mabeyinci, yannda durmakta olan bir ngilizin
kulagna
(*) Aslnda Franszca yazlmtr kiyzllk yapmacklk anlamna gelir (H.A.Ediz).
PUSKN
127
egilerek, gen subayn, kontesin gayri meru oglu oldugunu fsldad. ngiliz bu szlere, soguk bir
"Ya!" ile yant verdi.
Hermann btn gn son derece sinirli bir haldeydi. Tenha bir meyhanede gle yemegini yedi.
indeki heyecan bastrmak umuduyla alk olmadg halde pek ok iti. Fakat arap, d
gcn bsbtn kamlad. Eve gelince, soyunmadan kendini karyolaya att ve derin bir uykuya
dald.
Ancak geceleyin uyand. Ay g odasn aydnlatyordu. Saate bakt: e eyrek vard. Uykusunu
almt. Karyolaya oturdu, ihtiyar kontesin cenaze trenini dnmeye balad.
Bu srada birisi sokak tarafndan pencereden ona bakt ve hemen uzaklat. Hermann buna hi
nem vermedi. Bir dakika sonra antre kapsnn aldgn duydu. Hermann, emir erinin, deti
oldugu zere sarho bir halde, gece gezintisinden dndgn sand. Ama tanmadg bir ayak
sesi iitti! Biri, terliklerini yavaa sryerek yryordu. Kap ald. Beyazlar giyinmi bir kadn
ieri girdi. Hermann bunu ihtiyar stninesi sand, onun bu zamanda geliini gerektirecek nedenler
ne olabilir diye hayret etti. Fakat beyazl kadn, deta kayarak, birdenbire Hermann'n nnde
peyda oluverdi. Hermann kontesi tand. Kontes ak bir sesle:
Sana istemeyerek geldim, dedi. Rican yerine getirmem bana emrolundu. l, yedili, birli, birbiri
ardnca sana oyunu kazandrr. Fakat, yirmi drt saatte ancak bir kgt karacak ve bir daha da
asla eline kgt almayacaksn!. Evlatlgm Lizavetta vanovna ile evlenirsen beni ldrmeni
baglarm.
Kontes bu szleri syledikten sonra yavaa dnd, kapya dogru gitti ve terliklerini sryerek
gzden kayboldu. Hermann koridor kapsnn kapandgn iitti. Pencereden, birinin, tekrar
kendisine baktgn grd.128
MAA KZ
Hermann uzun bir sre kendini toplayamad. teki odaya kt. Emir eri yerde uyuyordu. Zorlukla
onu uyandrabdi. Emir eri her zamanki gibi sarhotu: Ondan hibir ey grenmek mmkn
degildi. Koridorun kaps kilitliydi, Hermann odasna dnd; mumu yakt ve kendisine grnenleri
yazd.
V
Bekleyiniz!
Siz bana ne cesaretle bekleyiniz dediniz?
Ekselans, ben ltfen bekleyiniz, dedim.
fizik dnyasnda iki cisim ayn yeri dolduramadg gibi, madde d dnyasnda da iki degimez
dnce ayn zamanda yaayamaz. l, yedili, birli, Hermann'n imgeleminde pek abuk l
kontesin hayalini unutturdu. l, yedili, birli onun aklndan bir trl kmyor, dudaklarndan hi
eksik olmuyordu. Gen bir kz grnce: "Ne kadar da dzgn vcudu var, tpk kupa ls gibi"
diyor; kendisine saatin ka oldugu soruldugu zaman "yediliye be var" yantn veriyordu. Her
gbekli erkek, ona birliyi anmsatyordu. l, yedili, birli, mmkn olan her biime girerek onu
uykusunda bir manolya grandi flora halinde alyor; yedili, gzne gotik bir kap biiminde, birli
ise, kocaman bir rmcek gibi grnyordu. Btn dnceleri bir noktada, kendisine pek
pahalya mal olan srdan yararlanmak noktasnda toplanyordu. stifasn vererek seyahate
kmay kafasnda kurmaya balad. Paris'in ak kumarhanelerinde, sihirli talihin definelerini
zorlamak niyetindeydi.. Ama bir rastlant, onu bu skntdan kurtard.130
MAA KZ
Btn hayatn kumar masalar banda geirmi, bir tarihte bonolar kazanarak ve pein paralar
kaybederek milyonlar biriktirmi olan mehur ekalinski'nin bakanlgnda Moskova'da zengin
oyunculardan bir dernek kurulmutu. Uzun yllarn tecrbesi ona arkadalarnn gvenini;
kaplarnn herkese ak bulunuu, yemeklerinin nefaseti, nezaket ve neesi ise, halkn saygsn
kazandrmt. ekalinski Petersburg'a geldi. Kumar yznden balolar unutan ve firavun
oyununun tutkusunu, apknlgn zevkine tercih eden genlik, ona akn etmeye balad. Narumov,
Hermann' oraya gtrd.
Terbiyeli garsonlarla dolu bir sra ssl odalardan getiler. Birka generalle mavir Whist
oynuyorlard. Birtakm genler, kanepelere kurulmu, dondurma yiyor ve pipo iiyorlard. Salonda,
yirmi kadar gencin etrafna toplandg uzun masann banda ev sahibi oturmu, banko tutuyordu.
Bu altm yalarnda, grn insana byk bir sayg alayan bir kiiydi. Ba, gm rengi
salarla rtlyd. Yuvarlak ve taze yz, iyilik ifade ediyordu. Gzleri, devaml bir glmseme
prlts ile yanyordu. Narumov ona Hermann' tantt. ekalinski, Hermann'n elini dosta skt ve
resmiyete gerek olmadgn syleyerek oyuna devam etti.
Parti uzun srmt. Masann zerinde otuzdan fazla kgt vard. ekalinski her oyundan sona,
oyuncularn vaziyet almalarna zaman brakmak iin duruyor, zararlar kaydediyor, oyuncularn
isteklerini nezaketle dinliyor, dikkatsiz bir elin bktg bir kgdn ucunu daha byk bir nezaketle
dzeltiyordu. Nihayet parti bitti. Kgtlar kartrd ve ikinci bir partiye hazrland. Hermann,
hemen orackta oynamakta olan iman birinin omuzu zerinden elini uzatarak:
zin verirseniz, ben bir de bir kgt koyaym dedi.
ekalinski, raz oldugunu gsteren sessiz bir glmseyile egildi. Narumov, uzun sren perhizinin
sona eriinden tr Hermann' kutlad ve talihinin ak olmasn diledi.
PUSKN
131
Hermann:
Ben hazrm, dedi. Ve oyuna srdg paray, kgdnn st tarafna tebeirle kaydetti.
Banko, gzlerini krptrarak:
Efendimiz ne kadar koydunuz? diye sordu. Af buyurun gzlerim seemiyor.
Hermann:
Krk yedi bin! dedi.
Bu szler zerine btn balar bir anda evrildi ve btn gzler Hermahn'a dikildi. Narumov:
"Hermann akln oynatt!" diye dnd.
ekalinski, yznden hi eksik olmayan glmseyii ile:
Oyununuzun ok yksek oldugunu sylememe izin veriniz, dedi. Burada imdiye kadar hi
kimse, bir seferinde iki yz yetmi be rubleden fazla para koymamtr.
Hermann itiraz ederek:
Ne yapalm? dedi. Siz benim kgdm gryor musunuz, grmyor musunuz?.
ekalinski, raz oldugunu bildiren ayn sessiz eda ile egildi:
Yalnz size arz etmek isterim ki, dostlarmn gvenine layk bir insan olmam itibariyle ancak pein
para ile oynayabilirim. Ben ahsen, elbette, sznzn yeter olduguna inanrm, ama, oyunun ve
hesaplarn drstlg adna paray kgdn zerine koymanz rica ederim.
Hermann cebinden bir ek kard ve ekalinski'ye uzatt. ekalinski, eke ylece bir gz
attktan sonra, onu Hermann'n kgd zerine koydu. ekalinski kgt vermeye balad. Saga
dokuzlu, sola da l geldi. Hermann kgdn gstererek:
Kgdm kazand! dedi.132
MAA KZ
Oyuncular arasnda bir mrlt ykseldi. ekalinski'nin surat asld. Ama hemen yine eski
glmsemesini ele ald:
Paranz emreder misiniz? diye sordu? Ltfedersiniz!.
ekalinski cebinden birka banknot kard ve hemen hesab temizledi. Hermann paralarn ald
ve masadan uzaklat. Narumov aknlgn bir trl yenemiyordu. Hermann bir bardak limonata
iti ve evine gitti.
Ertesi akam yine ekalinski'ye geldi. Ev sahibi banko tutuyordu. Hermann masaya yaklat.
Oyuncular ona hemen yer verdiler... ekalinski onu nezaketle selamlad.
Hermann yeni bir partinin balamasn bekledi. Bir kgt ald ve zerine kendi krk yedi bin
rublesiyle dn akamki kazancn koydu.
ekalinski kgt vermeye balad. Vale saga, yedili sola dt.
Hermann yediliyi at.
Herkesin agzndan bir "Ah!." ykseldi. ekalinski grne gre armt. Doksan drt bin
rubleyi sayp Hermann'a teslim etti. Hermann paralar sogukkanllkla ald ve hemen oradan
uzaklat.
Ertesi akam Hermann yine kumar masasnda grnd. Herkes onu bekliyordu. Generallerle
mavirler, bu grlmemi oyunu seyretmek iin kendi Whistlerini brakmlard. Gen subaylar
kanepelerden frlam, btn garsonlar salona dolmutu. Herkes Hermann'n bana mt.
teki oyuncular kgtlarn koymam, oyunun nasl bitecegini merakla bekliyorlard. Hermann
masann banda durmu, yz sapsar, ama yine de glmsemesini elden brakmayan
ekalinski'ye kar bir bana oynamaya hazrlanyordu. Her ikisi de yeni birer deste kgt
atlar... ekalinski kgtlar kartrd. Hermann kesti. Kendi kgdn masaya koyarak, onu bir
banknot ygn ile rtt. Bu bir delloyu andryordu. Ortalkta derin bir sessizlik vard. eka
PUSKN
133
linski kgt vermeye balad. Elleri titriyordu. Saga kz, sola da birli geldi. Hermann:
Birli kazand! diyerek kendi kgdn, at. ekalinski nezaketle:
Kznz kaybetti! dedi.
Hermann titredi: Gerekten de, elinde birlinin yerine bir maa kz vard. Gzlerine inanamyor,
nasl olup da yanldgn bir trl anlamyordu.
O anda, maa kz gzn krparak kendisine glmsyormu gibi geldi. Bu alacak benzeyi
onu artt. Dehetle:
Kocakar! diye haykrd.
ekalinski kaybedilen banknotlar nne ekti. Hermann hareketsiz duruyordu. Masadan ayrldg
zaman grltl konumalar balad. Kumarbazlar: "Yaman para srd!" diyorlard.
ekalinski yeniden kgtlar kartrd: Oyun dogal gidiini srdrd.SONU
Hermann oynatt. Obuhov hastanesinin 17 numaral koguunda yatyor, hibir soruya yarat
vermiyor; yalnz byk bir sratle l, yedili, birli; l, yedili, kz, szlerini mrldanp duruyor.
Lizavetta vanovna, ok sevimli bir genle evlendi. Hal ve vakti olduka yerinde olan ve bir yerde
memur bulunan bu gen, ihtiyar kontesin eski khyasnn ogludur. Lizavetta vanovna
akrabasndan yoksul bir kz yanna alm bytyor.
Tomskiy yzbalga terfi etti; Prenses Polina ile evleniyor.
1834
MSR GECELER Quel esi cet homme?
Ha, c'est un ben grand talent, il fait de sa voix tout ce qu'il veut.
devrait bien, ma dame, s'en faire une cu lotte(*).
Carskiy Petersburg'un yerlilerindendi. Daha otuzunda 5 yoktu. Evli degildi. almak zorunda da
degildi. yi zamanlarda vali muavinligi yapm olan merhum amcas, kedisine bycek bir iftlik
brakmt. arskiy'nin hayat ok ho geebilirdi. Ama, iir yazp yaynlamak talihsizligine
ugramt. Dergilerde ad airdi, uak odalarnda ise kendisine "destanc" derlerdi.
Sairler, yararlandklar btn geni ayrcalklara karn, (itiraf etmelidir ki, gramer kurallar dna
kmak ve teki baz airce ayrcalklar bir yana braklrsa, Rus airlerinin yle pek gze batacak
ayrcalklar da yoktur) byk bir takm zarar ve skntlarla kar karyaydlar.
Bir air iin en ac, en dayanlmaz fenalk, bir damga gibi kendisine vurulan ve yakasn bir trl
brakmayacak olan bu airlik unvandr. Halk aire, kendi mal imi gibi bakar. Onun dncesine
gre, air halkn zevki ve kar iin yaratlmtr. Sair kyden mi dnyor, ilk rastladg adam ona
unu sorar:
(*) Kim bu adam?
Haaa... O gerekten byk bir yetenektir. Sesiyle her istedigi eyi yapabilir.
Sesiyle kendine bir klot yapsa bari, madam. (.N.)138
MSR GECELER
" Bize yine bir eyler getirmediniz mi?" Sair bozulan ilerini, veya sevdigi bir insann hastalgn m
dnyor? Hemen, bayag bir gle karan u bayag szleri iitirsiniz: "Her halde bir eyler
yaratyorsunuz!" Sair birine mi k olmutur? Sevgilisi hemen ngiliz magazasndan bir albm
satn alr ve ak iirleri beklemeye balar. nemli bir i konumak iin hemen hi tanmadg bir
kimsenin ziyaretine mi gidiyor? Beriki hemen oglunu agrtr ve ocugu falann manzumelerini
okumaya zorlar. ocukcagz airi, yine airin berbadedilmi iirleriyle agrlar. Bunlar airligin
henz ho yanlardr. Ya kt yanlar kim bilir nasl olmaldr? arskiy'nin syledigine gre
tebrikler, sorular, albmler ve ocuklar, kendisini ylesine bktrmlardr ki, her dakika kaba bir
davranta bulunmaktan kendisini zor tutuyormu.
arskiy, bu ekilmez san bandan atabilmek iin, mmkn olan her areye bavururdu.
Edebiyat kardelerinin toplantlarndan kaar, yksek sosyete adamlarn, hatta bunlarn da en
anlamszlarn onlara tercih ederdi. Konumalarnda en bayag eylerden sz eder, hibir zaman
edebiyata dokunmazd. Giyinilerinde, hayatnda ilk kez Petersburg'a gelmi gen bir
Moskovalnn rkeklik ve kr inancyla, daima en son modaya uyard. Bir kadnn yatak odas
kadar derli toplu olan alma odasnda, yazar oldugunu anlatacak hibir ey yoktu: Kitaplar
masalarn altlarnda ve stlerinde yuvarlanmaz, kanepede mrekkep lekeleri grlmezdi. lham
perisinin varlgn, sprge ile frann yoklugunu gsteren dzensizlik de gze arpmazd.
Yksek sosyete dostlarndan biri onu elinde kalemle grecek olsa, arskiy'nin fena halde can
sklrd. Saklk yetenegi ve duyarlk gibi yeteneklere sahip bir insann bylesine nemsiz eylerle
ugraabilecegine inanmak bile zordu. arskiy, bazen, kendisini mthi bir at merakls, bazen
kaarlanm bir kumarbaz, bazen de ince bir yemek merakls gibi gstermekle beraber, adi bir
beygiri bir arap atndan bir trl ayrdedemez, kozlar hibir zaman aklnda tu
l
PUSKN _____________________________________________ 139
tamaz ve klde pimi patatesi, Fransz mutfagnn eitli icatlarna, iinden, tercih ederdi.
arskiy, ok dagnk bir hayat sryordu. Hibir baloyu karmaz, btn diplomatik ziyafetlerde
midesini iirir, her gece davetinde, Rezanov dondurmas gibi, bulunmas zorunlu grlrd.
Lakin arskiy bir airdi ve bu tutkusu, nne geilmez bir haldeydi: Sama dnceler (arskiy
ilhama bu ad verirdi) kendisine musallat oldugu zaman odasna kapanr, sabahtan gecenin ge
vakitlerine kadar yaz yazard. arskiy, ancak byle zamanlarda gerek bir mutluluk duydugunu
samim dostlarna itiraf ederdi. Baka zamanlarda ise, krlp dklerek, oldugundan baka trl
grnerek ve her dakika u nl: Yeni bir ey yazdnz m? sorusunu dinleyerek dolar dururdu.
arskiy bir sabah, ruhunun sonsuz bir mutlulukla kanatlandgn hissetti. Byle anlarda, kafanzn
iindeki hayaller, gayet ak olarak gzlerinizin nnde canlanr. Byle zamanlarda, duygularnz
ifade edebilmek iin, hi beklemediginiz, canl kelimeler bulursunuz. Dizeler kolayca kaleminize
boyun eger; ahenkli uyaklar, dzgn fikirlerinizi karlamak iin adeta kouur.
arskiy btn ruhuyla tatl bir vecd iindeydi... Ne yksek sosyete, ne yksek sosyetenin
grleri, ne de kendi kaprisleri, artk onun iin yoktu. arskiy iir yazyordu.
Birdenbire airin oda kaps gcrdad ve yabanc bir ba grnd. arskiy irkildi ve kalarn att,
can skntsyla:
Kim o? diye sordu. Ve iinden hibir zaman antrede bulunmayan hizmetilerine lanetler savurdu.
Yabanc ieri girdi. Uzun boylu ve zayfayd; otuz yalarnda grnyordu. Esmer yznn
izgileri anlamlyd: siyah sa peremleriyle rtlm solgun ve yksek aln, parlak siyah gzleri,
kartal burnu, sar, esmer kk yanaklarn evreleyen sk, siyah sakal, bu adamn bir yabanc
oldugunu gsteriyordu. zerinde, diki yerleri agarm siyah bir140
MSR GECELER
frak vard. Sonbahar olduka ilerlemi oldugu halde, yazlk bir pantolon giymiti. Ypranm siyah
kravatnn altndaki sarmtrak plastronunda yalanc bir elmas parlyordu. Tyl apkas, hem iyi,
hem kt gnler grme benziyordu. Bu adamla bir ormanda karlasanz bir haydut; onu kibar
salonlarnda grseniz bir suikast; kendisine kapnzn nnde rastlasanz iksir ve sanotu satan
bir arlatan sanrdnz.
arskiy ona, Franszca:
Ne istiyorsunuz? diye sordu.
Yabanc, yerlere kadar egilerek karlk verdi:
Signor, lei voglia perdonarmi si...(*)
arskiy ona, oturmasn nermedi. Kendisi de ayaga kalkt. Konuma talyanca devam etti.
Yabanc:
Ben Napolili bir sanatym, diyordu. Durum beni, yurdumdan ayrlmaya, zorlad. Yetenegime
gvenerek Rusya'ya geldim.
arskiy, Napoli'linin viyolonselle birka konser vermek ve evlere bilet satmak niyetinde oldugunu
sand. Eline yirmi be ruble sktrp, bir an nce ondan kurtulmay dnd. Fakat yabanc
unlar ekledi:
Signor, meslektanza dosta bir yardmda bulunacagnz ve beni de devam etmekte oldugunuz
yerlere gtreceginizi umarm.
arskiy'nin nne bundan daha etkili bir hakaret yaplamazd. Kendisini meslekta diye tantana,
kibir ve azametle bir gz att. fkesini zorlukla yenerek sordu:
Kim oldugunuzu ve beni kim sandgnz sormama izin verir misiniz?.
Napolili, arskiy'nin can skldgn farketmiti. Kekeleyerek yant veriyordu:
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. Ekselans, affnz rica ederim, eger...
PUSKN
141
Signor... Ho creduto... Ho sentito... La vostra eccelenza perdonera...(*)
arskiy kuru bir tavrla tekrarlad:
Ne istiyorsunuz? talyan:
Sizin o olaganst yeteneginiz hakknda ok eyler iittim, dedi. Bural msylerin sizin gibi
stn bir airi, her biimde himaye etmeyi bir eref sayacaklarna eminim... te bundan tr size
gelmeye cesaret ettim...
arskiy onun szn kesti:
Yanlyorsunuz signor. Bizde airlik diye bir san yoktur. Sairlerimiz, msylerin himayesinden
yararlanamazlar: nk bizim airlerimiz de msydr. Kltr koruyucularmz (Allah onlarn
belasn versin!) eger bunu bilmiyor. larsa, bu kendileri iin daha fenadr. Bizde, algclarn
sokakta yakalayp kendilerine livretto yazdrdklar st ba yrtk papazlar yoktur. Bizde airler,
yardm dilenmek iin, yaya olarak kap kap dolamazlar.. Benim, szm ona, byk bir air
oldugumu, her halde size aka olarak sylemilerdir. Geri, bir zamanlar ben de birka kt
talama yazmtm. Fakat Allaha kr air baylarla hibir iliigim yoktur ve olmasn da istemem.
Zavall talyan utanmt. Etrafna bir gz att. Tablolar, mermer ve tun heykeller, gotik etajerlere
yerletirilmi degerli oyuncaklar onu artt... nnde durmakta olan banda dibadan yaplm
sorgulu bir takke, srtnda, yaldzl bir in hrkas, belinde Trk alndan bir kuak bulunan bu
kendini begenmi dandy ile, anm kravatl, eskimi frakl zavall bir gebe sanat arasnda
ortaklaa hibir ey olmadgn anlad. tiraz yollu tutarsz birka sz syledi, egildi ve gitmek
istedi.
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. "Sinyor sandm ki, Bana yle geliyor ki... "Efendimiz beni
baglayacaklar..." anlamna gelir." (.N.)142
MSR GECELER
talya'nn acnacak grn, ufak tefek baz kusurlarna karn iyi ve soylu bir yregi olan
arskiy'ye dokundu. Onurunun bu aha kalkndan utand. talyana:
Nereye gidiyorsunuz, canm? dedi, durunuz... Hak etmedigim bir san zerimden atmak ve size
air olmadgm anlatmak zorundaydm. Simdi ilerinizden konualm. Mmkn olan her
yardm size yapmaya hazrm. Siz algc msnz?
talyan:
Hayr, eccelanza(*) dedi, ben yoksul bir emprovizat
Davrannn btn zalimligini hisseden arskiy:
Emprovizatr ha? diye haykrd. Emprovizatr oldugunuzu nceden neye sylemediniz?
arskiy, iten gelen bir pimanlk duygusuyla talyann elini skt.
arskiy'nin dost yz talyan' cesaretlendirmiti. Ak yrekle niyetlerinden sz etmeye balad.
Klg kyafeti aldatc degildi: Paraya ihtiyac vard. Rusya'da kendi aile durumunu az ok
dzeltmeyi dnyordu. arskiy dikkatle dinledi. Sonra da zavall sanatya:
Baar kazanacagnza umudum var, dedi. Bura sosyetesi hibir zaman bir emprovizatr
dinlememitir. Herkes bunu merak edecek... Dogrusunu isterseniz, bizde talyanca pek de revata
degil... Sizi anlamayacaklardr. Ama bunun zarar yok! nemli olan sizin skse yapmanzdr.
Dnceye dalan emprovizatr:
Fakat sizde talyanca'dan anlayan yoksa, kim gelip beni dinleyecek? dedi.
(*) Aslnda talyanca yazlmtr: "ekselans" demektir.
(**) Kendisine verilen bir konuya uygun olarak irticalen iir syleyen sanat (H.A.Ediz)
Korkmaynz, gelirler: Birtakm merak ettigi iin gelir; birtakm ise, nasl olursa olsun gecesini
geirmek iin gelir; nc birtakm da, talyanca bildigini gstermek iin gelir. Ama tekrar
ediyorum, nemli olan sizin skse yapmanzdr. Siz skse yapacaksnz, size sz veriyorum.
arskiy emprovizatrn. adresini alarak ondan ok
dosta ayrld ve...
Hemen o akam talyan'n hesabna almaya koyuldu.PUSKN
145

Ben arm, ben esirim, ben Solucanm.


Derjavin
Etesi gn arskiy, otelin pis ve karanlk koridorunda 35 numaral oday arayp buldu. Kapnn
nnde durdu ve kapy ald. Dnk talyan kapy at. arskiy ona:
Baar! dedi. Sizin i torbada keklik! Prenses** salonunu size veriyor. Dn akam kibar bir
toplantda Petersburg'un yarsn saglamay baardm. Biletleri ve ilnlar bastrnz! Parlak bir
baar degilse bile bir kazan garanti edebilirim.
talyan, kendi gneyli rkna zg canl hareketlerle sevincini belirterek bagrd:
Asl nemli olan da budur. Bana yardm edeceginizi ben zaten biliyordum. Corpo di Bacco(*). Siz
de benim gibi bir airsiniz; ne derseniz deyiniz, airler iyi ocuklardr vesselam! Bilmem ki size
nasl teekkr edeyim? Durunuz, emprovizasyon dinlemek ister misiniz?
Emprovizasyon mu? Fakat bir dinleyici ktlesi, mzik ve alk saganag olmadan yapabilir
misiniz?
Ge efendim, ge! Bundan iyi bir dinleyici ben nerede bulabilirim? Siz airsiniz, beni onlardan iyi
anlarsnz. Sizin sessizce cesaret veriiniz benim iin btn bir alk sagna
(*) Aslnda talyanca yazlmtr. "Hay Allah lygn versin" anlamna gelir. (H.AEdiz)
gndan daha degerlidir. Suraya bir yere oturunuz da bana bir konu veriniz.
arskiy, bavulun zerine oturdu (Hcrede bulunan iki sandalyeden birisi krkt, digerinin zerine
ise bir sr kgt ve amar yglmt). Emprovizatr masadan kitaray ald. Kemikli
parmaklaryla akordunu yaparak arskiy'nin karsna dikildi ve smarlayacag eyi beklemeye
balad. arskiy:
te size konu, dedi: Sair, arklarnn konusunu kendi seer. Ktlenin, onun esinini
ynlendirmeye hakk yoktur.
talyann gzleri parlad. algsn biraz daha akordetti. Ban gururla kaldrd. Bir anlk
duygularn ifadesi olan ateli beyitler, ahenkli olarak dudaklarndan dklmeye balad.
te, arskiy'nin belleginde kalan kelimelerle dostlarmzdan birinin serbest olarak naklettigi
msralar...
talyan sustu, hayretler iinde kalan ve duygulanan arskiy susuyordu. Emprovizatr sordu:
E, nasl buldunuz?
arskiy talyan'n elini yakalad ve kuvvetle skt. Emprovizatr tekrar sordu:
Nasl, begendiniz mi?
Sair:
Salacak ey, dedi. Bu nasl oluyor? Yabanc bir dnce kulagnza alnr alnmaz, sanki
bununla yaknlgnz varm, bunu bytp nazlandrmsnz, durmadan zerinde ilemisizin
gibi, kendi malnz haline geliverdi. Demek' ki sizin iin ne bir zorluk, ne bir yadrgay, ne de
esinden nce gelen o huzursuzluk diye bir ey yok! Salacak ey dogrusu!
Emprovizatr:146
MSR GECELER
Her yetenek aklanmas olmayan bir nesnedir, diye yant verdi. Bir heykelci, bir Karara mermeri
parasnda sakl bulunan Jpiter'i nasl oluyor da gryor? Sonra elindeki kalem ve ekile bu
mermeri paralayarak nasl oluyor da Jpiter'i meydana karyor? Bir airin kafasndan,
dnceler, neden drt uyakla bezenmi olarak dzgn, ayn biimde dizelerle ll bir halde
meydana kyor? zlenimlerdeki bu hz, insann kendi esiniyle bir bakasnn iradesi arasndaki
bu sk bag, bizzat bir emprovizatr kadar hi kimse anlayamaz. Benim size bunu anlatmak
isteyiim botur. Ne ise ... lk konserimi dnmek gerek. Siz ne dersiniz? Hem halka agr
gelmemesi, hem de benim zarar etmemem iin biletlere nasl bir fiyat koymalyz? Diyorlar ki la
signora Catalani bilet bana 25 er ruble alm? Fena bir fiyat degil!
Birdenbire iirin yksekliklerinden bir bakkal dkknnn tezgh altna dmek arskiy iin ho
bir ey olmamt. Fakat arskiy geinme zorlugunu ok iyi anlyordu. Bunun iin talyanla
tccarca hesaplara giriti. talyan bu mnasebetle, kr konusunda, yle vahi bir hrs, ylesine
saf bir sevgi gsterdi ki, arskiy'ye igren grnmeye balad. arskiy bu olaganst
emprovizatrn kendisinde uyandrdg hayranlk duygularn bsbtn kaybetmemek iin, oradan
bir an nce uzaklamakta acele etti. Kafas pek megul olan talyan bu degiikligi farketmedi.
Daima minnettar kalacagn srarla syleyerek yerlere kadar egilerek arskiy'yi koridor boyunca
ve merdivenlerin bana kadar geirdi.

Biletlerin fiyat 10 rubledir. Saat yedide balyor.


Duvar iln
Prenses **in salonu emprovizatrn emrine verilmiti, Sahne kurulmu, 12 sra sandalye
konmutu. Belirtilen gnde, akamn yedisinden beri salon aydnlatlmt. Kapda bir masann
nnde, bilet satmak ve gelenlerin biletlerini almak zere gri apkasnn tyleri krlm, her
parmagnda yzkler bulunan uzun burunlu ihtiyar bir kadn oturuyordu. Cmle kapsnda
jandarmalar duruyordu. Ahali gelmeye balad. lk gelenlerden biri arskiydi. arskiy, temsilin
baarl olmas iin byk bir ilgi gstermiti. Yaplan ilerden honut olup olmadgn grenmek
iin emprovizatr grmek istiyordu: talyan' yan odalardan birinde, sabrszlkla saatine
bakarken buldu. talyan garip bir kyafetteydi: Batanbaa siyahlar giyinmiti. Gmleginin dantelal
yakas akt; plak boynu garip beyazlgyla, gr ve siyah sakalndan keskin bir izgi ile
ayrlmt. Aag dm peremleri alnn ve kalarn rtyordu. Btn bunlar bir airi gezici bir
hokkabaz klgnda grmekten sinirlenen arskiy'nin, hi de houna gitmemiti. talyan'la ksa bir
konumadan sonra gittike dolmakta olan salona dnd.
148
MSR GECELER
Ksa bir zamanda btn koltuklar k bayanlarla doldu. Erkekler skk bir sra halinde sahnenin
altnda, duvar dibinde ve en gerideki sandalyelerin ardnda yer aldlar. algclar sehpalaryla
sahnenin iki yann doldurdular. Orta yerde, bir masann zerinde porselen bir vazo duruyordu.
Seyirciler ok kalabalkt. Herkes, sabrszlkla oyunun balamasn bekliyordu. Nihayet saat yedi
buukta algclar kmldad. Aletlerini hazrladlar ve "Tancreda"nn uvertrn almaya
baladlar. Herkes yerine oturdu, sesler kesildi. Uvertrn son nagmeleri inledi... Ve salonun drt
bir yanndan ykselen iddetli bir alk saganag arasnda emprovizatr, derin reveranslarla
sahnenin en kenarna yaklat.
arskiy, birinci dakikann nasl bir etki yapacagn zntyle bekliyordu. Fakat, kendisine o kadar
irkin grnm olan kyafetin, dinleyiciler zerinde ayn etkiyi yapmadgn grd: Bizzat arskiy,
birok lamba ve mumlarn aydnlattg sararm yz ile emprovizatr sahnede grdg zaman,
onda, gln hibir ey bulamad.
Alk dindi, konumalar kesildi.
..........talyan, kt bir Franszcayla meramn anlatarak dinleyicilerden ayr bir kgda yazmak
suretiyle birka konu semelerini rica etti. Bu beklenmeyen davet karsnda herkes birbirine bakt
ve kimse bir yant vermedi. talyan biraz bekledikten sonra, rkek ve sakin bir sesle ricasn
tekrarlad.
arskiy, tam sahnenin dibinde duruyordu. Onu bir znt ald: onsuz bu iin yrmeyecegini,
kendisi bir konu yazmak zorunda oldugunu hissetti. Gerekten de birka kadn ba ona dnm,
nceleri yavaa, sonra gittike ykselen bir sesle kendisine seslenmeye balamlard.
arskiy'nin adn duyan emprovizatr, gzleriyle ayaklar dibinde onu arad. Ve dost bir
glmseyile ona bir tomar kgt
PUSKN
149
la bir kurun kalemi uzatt. Bu komedyada rol almak arskiy'nin fenasna gitmiti; fakat yaplacak
hibir ey yoktu. talyan'n elinden kalemle kgd ald ve birka satr yazd. talyan masann
zerinde durmakta olan vazoyu ald, sahneden indi. Vazoyu arskiy'nin nne tuttu. arskiy
yazdg konuyu bunun iine att. arskiy'nin rnek tekil etmesi, etkisini gsterdi. Edebiyat
sfatyla iki gazeteci birer konu yazmak geregini duydular. Napoli Eliligi Sekreteri ile, daha
geenlerde seyahatten dnm olan bir delikanl, Floransa'yi sayklayarak, bktkleri kgtlar
vazoya attlar... Nihayet irkin bir kz, annesinin emriyle gznde yalar oldugu halde talyanca
birka satr karalad. Kulaklarna kadar kzararak yazdklarn emprovizatre verdi. Bu arada
kadnlar sessizce, fakat ak bir kmseyile glmseyerek ona bakyorlard. Sahneye dnen
emprovizatr vazoyu masann zerine koydu ve kgtlar birbiri peinden vazodan kararak
yksek sesle okumaya balad:
eni ailesi (La famiglia dei Cenci) L'ultimo Giorno di Pompeia. Cleopatra e i Suoi Amanti.
La Primavera Veduta da una Prigione. Trionfo di Tasso(*) Uysal talyan sordu:
Sayn dinleyiciler ne emrederler? Teklif edilen konulardan birini kendim mi seeyim, yoksa bu iin
zmn kuraya m brakalm?
Dinleyicilerden biri:
Kura! dedi. Dinleyiciler:
Kura, Kura! diye tekrarladlar.
(*) Aslnda talyancandr. Pompei'nin Son Gn Kleopatra ve klar Zindanda bahar Tasso'nun
Zaferi.150
MSR GECELER
Emprovizatf elinde vazo oldugu halde tekrar sahneden indi ve kur'ay kimin ekmek istedigini
sordu. Emprovizatr yalvaran baklarla birinci sradaki sandalyeleri gzden geirdi. Burada
oturmakta olan k bayanlardan hibiri kmldamad. Kuzey duygusuzluguna almam olan
emprovizatr, zlm gibi grnyordu. Birdenbire yan tarafta, beyaz bir eldivenin iindeki kk
bir elin kalktgn grd. Canl bir hareketle dnd ve ikinci srann banda oturmakta olan gen
ve grkemli gzele yaklat. Gen ve gzel kadn hibir sklganlk duymadan ayaga kalkt, ok
dogal bir davranla kibar elini vazoya soktu ve bklm bir kgt kard.
Emprovizatr, kadna:
Onu ap okumak ltfunda bulunur musunuz? dedi. Gzel kadn kgd at ve yksek sesle
okudu:
Cleopatra e i Suoi Amanti.
Bu szler hafif bir sesle sylenmiti. Fakat salonda ylesine derin bir sessizlik vard ki, herkes
bunlar iitti. Emprovizatr derin bir kran ifade eden bir yzle kadnn nnde yerlere kadar
egildi ve sahneye geldi. Dinleyicilere dnerek:
Baylar, dedi, ekilen kuraya gre emprovizasyon konusu olarak Kleopatra ve klar kt. Bu
konuyu semi olan bayandan sayg ile rica ediyorum, kastettigi klar kimlerse ltfen onlar
sylesinler. *Perche la grande regina aveva moito...(*)
Bu szler zerine erkeklerin ogu kahkaha ile gldler. Emprovizatrn biraz can skld. Szne
devam ederek:
Bu konuyu semi olan bayann hangi tarihi olay ima ettigini grenmek isterdim. Eger bunu bana
aklarlarsa ok minnettar kalacagm.
(*) Asl talyancadr nk byk kralienin bir ok ....(H.AEdiz)
N________________________________________________________
Kimse yant vermeye hazrlanmyordu. Birka bayan, annesinin emriyle konuyu yazm olan irkin
kza bakmaya balad. Zavall kz pek de iyiye iaret olmayan bu baklar hissetmi ve ylesine
utanm, ylesine sklmt ki, kirpiklerinden gzyalar akmaya balamt. arskiy buna
dayanamad. Emprovizatre hitaben talyanca:
Konuyu ben teklif etmitim, dedi. Victor Aurelius'un anlattg olay kastediyorum. Ona gre
Kleopatra, akn lm pahasna satm. Fakat buna karn bu artlardan ylmayan, nefret
etmeyen hayranlar ortaya kmlar... Bana kalrsa konu biraz zorcadr. Bir baka konu semez
misiniz?
Fakat artk emprovizatr, esin perisinin yaklamakta oldugunu hissetmiti. Orkestraya, alma
iaretini verdi. Yz, korkun bir biimde sararmt. Stmaya tutulmu gibi titriyordu. Gzleri
olaganst bir atele parlyordu. Elleriyle siyah salarn kaldrd. Ter damlalaryla rtl yksek
alnm mendiliyle kurulad... Ve birdenbire bir adm ilerledi. Ellerini aprazlama olarak ggsne
baglad... Mzik susmu, emprovizasyon balamt....
KLEOPATRA VE ASKLAR.
Saray prl pnld. Sarkclar hep bir agzdan
Destan okuyorlard, filvta ve rbabn akyla.
Melike sesiyle ve bakyla
Canlandryordu ziyafeti ihtiam iinde.
Gnller srkleniyordu onun tahtna dogru
Fakat altn tasn nnde, o, birdenbire dald derinlere
Mucizeli ban, omzuna egip durdu.152
MSR GECELER
Ve imdi muhteem ziyafet sanki uyukluyordu, Davetliler susmutu. Sarkclarda ne ses, ne
seda
vard!
Ama ite, egilen ban O kaldrd yine, kl bir yzle balad szlerine: "Mutlulugunuz sizin,
benim akmdadr. Dinleyin beni, ben dilersem eger, siz Benimle bir olabilirsiniz htiras alveriine
kim giriyor, kim? Akm satyorum ben, Hayat pahasna bir gecemi benim Syleyin, kim satn
alacak iinizden?" Sustu ve korku sard herkesi, Yrekler burkuldu ehvetle.. O, yznde soguk
bir cretle Dinlemektedir akn mrltlar Ve kmseyen baklarn agr agr Hayranlarnn
stnde dolatrmaktadr. Birden bir insann kyla yarld kalabalk Onun peinden geldi iki kii
daha Durular pervaszd, gzbebeklerinde k. Melike karlyor gelenleri, ve bylece Alveri
bitiyor: satn almyor gece, lm adasdr agran onlar artk. Simdi khinler
Donakalm davetliler nnde Ugursuz kseden Sra kurasn ekiyor birer birer, Birinci, Flavius,
son Roma blgnde En yrtc asker. ldrtabilirdi onu
Katlanmak bir kadnn azametine,
O kabul etmiti zevkin meydan okuyuunu,
Kzgn kavga gnlerinde koar gibi,
Dmann davetine.
kinci, Kriton, gen hakim,
Epiktir bahelerindendi,
Kharitelerin, Kbrs'n, Amur'un
Sairi ve hayranlarndand.
nc, yeni am bir bahar iegi gibi
Okuyordu gz ve kalbi.
nl degildi, ad asrlarda tutmamt yer;
Yavaa glgeliyordu,
Dudaklarn ilk tyler;
Gen yreginde tecrbesiz gc
Kaynyor ihtirasla;
Heyecan ldyor gzlerinde.
Magrur Melike hznl baklarn,
Durdurdu onun zerinde.
" And ierim.. Ey zevklerin anas,
Mislini grmedigin gibi hizmet edecegim sana.
Satlk bir cariye gibi girecegim,
Kandrc ihtiraslar odasna.
Dnle beni, gc byk Kbrsl sen,
Ve siz yeralt hkmdarlar,
Ey gazapl Aydann ilahlar,
Yemin ederim ki, sabah afak okene kadar
Arzulanma hkmedenleri; ben
Tatl ihtiraslarla doyuracagm,
Ve btn esrarl ak hnerleriyle
Ve misilsiz bir rehavetle onlar yoracagm.
Ama, kzl sabah klaryla,
Sknce lmsz afak,154
MSR GECELER
Yemin ederim ki, lmn baltasyla Bu bahtiyar balar yuvarlanacak." Ve ite artk gn batyor,
Altn bir yay gibi doguyordu ay. rtld baygn glgelerle skenderiye'de saray. Fskiyeler
couyor, mealeler tututu. Buhurdanlar ttyor agr agr, y er yer... Dnya ilahlarnn bekliyor
emirlerini Tatl ihtirasl serinlikler. Sessiz ve ihtiaml karanlklarn, Gnl eken mucizeleri
arasnda, Ve glgesinde erguvani perdelerin ldyordu altn oda...
1835
DUBROVSKBundan birka yl nce, eski Rus derebeylerinden Kirila Petrovi Troyekurov,
maliknelerinden birinde oturuyordu. Zenginligi, soylulugu ve ilikileri, iftliklerinin bulundugu
illerde ona byk bir saygnlk kazandrmaktayd. Komular onun en kk bir istegini yerine
getirmek iin can atarlar, il memurlar adn duyduklar zaman titrerlerdi. Kirila Petrovi bu
yaltaklanma gsterilerini, kendisine verilmesi zorunlu bir hara sayard. Evi her zaman konuklarla
dolup taard; bunlar onun grltl, bazen de lgnca eglencelerine katlarak, derebeyi
avareligini neelendirmeye can atarlard.
Hi kimse onun davetlerini reddetmek, ya da belli gnlerde gerekli sayg ile Pokrovskoye kyne
gelmemek cesaretini gsteremezdi. Kirila Petrovi'in ev yaay, cahil bir adamn btn
kusurlarn aga vurmaktayd. evresindeki insanlarca martlan Kirila Petrovi, ateli huyunun
btn isteklerine ve olduka dar kafasnn btn dncelerine tam bir serbestlik vermeye
almt. Vcuta fevkalade saglam ve gl olmasna karn, pisbogazlgndan tr haftada iki
sefer hastalanr, her gece de akrkeyif olurdu. Evinin bir dairesinde, cinslerine zg dileriyle
ugraarak on alt odalk yaard. Dairenin pencereleri tahta kafeslerle rtl; kaplarnda ise,
anahtarlar Kirila Petrovi'te duran kilitler vard. Gen mahpuslar belli saatlerde baheye iner ve
iki yal kadnn gzclg altnda gezinirlerdi. Kirila Petrovi zaman zaman bunlardan bazlarn
kocaya verir ve yerlerine yenileri getirilirdi.158
DUBROVSK
Kyllere ve adamlarna kar sert ve keyfince davranrd. Ama bunlar yine de kendisine
baglydlar: Efendilerinin zenginligi ile, nyle gnrler, sras dtke de onun gl
korumasna gvenerek komularna eitli ktlkler etmekten ekinmezlerdi.
Troyekurov'un srekli ii geni malikneleri evresinde dolamaktan, boyuna lenler vermekten
ve her gn bir yenisi icadedilen muziplikler yapmaktan ibaretti. Genel olarak bu muzipliklere
kurban olanlar yeni ahbaplard. Bununla beraber Andrey Gavrilovi Dubrovski bir yana braklrsa,
eski ahbaplar da bu muzipliklerden her zaman yakalarn kurtaramazlard. Emekli bir hassa
tegmeni olan bu Dubrovski, Troyekurov'un en yakn komusu olup yetmi toprak klesi vard(*)
En yksek rtbeli kimselerle ilikilerinde bile kibirli davranan Troyekurov, pek de varlkl
saylmamasna karn, Dubrovski'ye sayg gsterirdi. Bunlar bir zamanlar i arkadalg
etmilerdi.
Troyekurov arkadann mert ve hi kimseye boyun egmeyen karakterini tecrbeyle biliyordu.
Sanl 1762 yl onlar uzun bir sre birbirinden ayrd. Prenses Dakova'nn akrabas olan
Troyekurov ykseldi; maddi durumu bozulan Dubrovski ise istifasn vererek elde kalan kyne
gelip yerlemek zorunda kald. Bunu haber alan Kirila Petrovi onun koruyucusu olmay nerdi;
Dubrovski teekkr ederek yoksul ama bagmsz kalmay tercih etti. Birka yl sonra Emekli
General Anef Troyekurov da iftligine geldi; iki arkada bulutular ve bu bulumaya pek
sevindiler. O gnden beri de her gn vakitlerini bir arada geirmeye baladlar. Ziyaretiyle kimseyi
onurlandrm olan Kirila Petrovi, eski arkadann evine teklifsizce girip kmaya balad. Yat
olmalar, bir tabakaya mensup bulunmalar, ayn egitimi grmeleri yznden karakter ve egilimleri
de az ok birbirine benziyordu. Baz alanlarda aln yazlar da
(*) Vaktiyle Rusya'da toprak kleligi devrinde kyller derebeyinin mal saylyordu. (.N.)
PUSKN
159
PUSKN
birbirine benzemiti: kisi de severek evlenmi, ikisinin de eleri erken lmt. Sonra, ikisinin de
birer ocugu kalmt: Dubrovski'nin oglu Petersburg'da okuyor, Kirila Petrovi'in kz ise
babasnn gzclg altnda byyordu. Troyekurov sk sk Dubrovski'ye:
Bana bak kardeim Andrey Gavrilovi, derdi, eger senin Volodka hayrl bir evlt olursa: Be
parasz da olsa yine kzm Ma'y ona veririm.
Andrey Gavrilovi ban sallar ve deti zere:
Hayr Kirila Petrovi, diye yant verirdi, benim Volodka'm Mariya Kirilovna'ya e olamaz! Volodka
gibi yoksul bir soylunun, yine kendisi gibi yoksul bir soylu kzla evlenerek evin ba olmas,
mark bir kadnn vekilharc olmasndan daha iyidir.
Kibirli Troyekurov ile yoksul komusu arasndaki bu dostlugu herkes kskanyor ve Dubrovski'nin,
Kirila Petrovi'in sofrasnda, ev sahibinin dncelerine uygun olup olmadgna zerre kadar nem
vermeden aka kendi dncelerini savunmakta gsterdigi cesarete ayordu. Bazlar onu
taklit etmeye ve gsterilmesi gereken sayg snrlar dna kmaya yeltenmilerdi. Ama Kirila
Petrovi onlarn haddini ylesine bir bildirmiti ki, bir daha bu gibi hallere kalkmak istekleri
sonsuz olarak krlm, Dubrovski bu genel kural dnda bir bana kalmt. Gelgelelim
beklenmedik bir olay her eyi degitirdi, altst etti.
Bir sonbahar balangcyd; Kirila Petrovi birka gnlgne ava kmaya hazrlanyordu. Bir gn
nce, kpekilere, seyislere sabahn beinde hazr bulunmalar iin emirler verildi. adrlar ve
mutfak takmlar Kirila Petrovi'in gle yemegini yiyecegi yere nceden gnderilmiti. Ev sahibi ve
konuklar be yzden fazla taz ve zagarn karnlar tok, srtlar pek, kpeke dilleriyle Kirila
Petrovi'in cmertligine hamdederek, bulundugu kpekhaneye gittiler. Yine orada, bahekim
Timoka'nn gzclg altnda, hasta kpekler iin bir hastane (dknler yurdu) ile cins k160
DUBROVSK
peklerin yavrulamalar ve yavrularn emzirmeleri iin zel bir pavyon vard. Kirila Petrovi bu
gzel kurumuyla iftihar eder ve konuklar nnde her birinin en aag yirminci kez grdg bu
bina ile vnmek frsatn hibir zaman karmazd. Kirila Petrovi konuklaryla evrili ve yannda
bahekim Timoka ile kpeki bass oldugu halde kpekhaneyi dolayor ve kh hasta kpeklerin
saglklarn sorarak, kh az ok sert ve hakl uyarlarda bulunarak, kh tandg kpekleri yanna
agrarak ve onlarla tatl tatl konuarak baz kpek kulbelerinin nnde duruyordu. Konuklar
Kirila Petrovi'in kpekhanesi karsnda hayranlk gstermeyi bir bor sayyorlard. Bunlarn
iinde susan ve somurtan yalnz Dubrovski idi. Dubrovski ava ok meraklyd. Ama mal durumu
ancak iki zagarla bir taz srs beslemesine elveriliydi. Bu gzel kurum karsnda bir dereceye
kadar haset duymaktan kendini alamyordu. Kirila Petrovi:
Suratn niye astn karde? diye sordu. Yoksa kpekhanemi begenmedin mi?
Dubrovski sert bir tavrla:
Hayr, kpekhaneniz pek mkemmel, diye yant verdi. Herhalde adamlarnz kpekleriniz kadar
iyi yaamasalar gerek.
Kpekilerden birinin can skld:
Evelallah, sonra da efendimiz sayesinde yaaymzdan bir ikyetimiz yok, dedi. Ama ne yalan
syleyeyim, yoksul soylulardan bazlar maliknelerini buradaki rasgele bir kpek kulbesiyle
degitirseler, hi de kt bir ey yapm olmazlar. Hi olmazsa hem karnlar doyar, hem srtlar
snrd.
Klesinin bu kstaha dncesi zerine, Kirila Petrovi kahkaha ile gld. Kpekinin bu
alaynn kendilerini de ilgilendirebilecegini hissetmekle beraber, konuklar de onun arkasndan
kahkahalarn bastlar. Dubrovski sapsar kesildi ve hibir ey sylemedi.
PUSKN
161
Bu srada Kirila Petrovi'e bir sepetin iinde yeni dogmu kpek yavrular getirdiler. O, bunlarla
ilgilendi, iki tanesini kendisi iin ayrtt; geri kalanlarn da ldrlmesini emretti. Bu arada Andrey
Gavrilovi gzden kaybolmu, kimse de bunun farknda olmamt.
Konuklaryla beraber kpekhaneden dnen Kirila Petrovi, akam yemegine oturdu ve ancak o
zaman Dubrovski'nin yoklugunu fark ederek soruturmaya balad. Adamlar Andrey Gavrilovi'in
evine gitmi oldugunu sylediler. Troyekurov hemen ona koup yetimelerini ve mutlaka geri
evirmelerini emretti. O, hibir zaman, kpeklerin degerini takdir etmekte byk bir deneyimi olan
ve avclkla ilgili tartmal konular dogru olarak zen Dubrovski'siz ava kmazd. Dubrovski'nin
arkasndan koturulan hizmeti dndg zaman henz sofradan kalkmamlard. Hizmeti
efendisine Dubrovski'nin sz dinlemedigini ve dnmek istemedigini bildirdi. Her zamanki gibi iki
bana vuran Kirila Petrovi fkelendi ve Pokrovskoye'ye gecelemek zere hemen, geri
dnmezse, kendisiyle sonsuza kadar bozuacagn sylemesi iin ayn hizmetiyi ikinci sefer
Dubrovski'ye gnderdi. Hizmeti tekrar Dubrovski'ye kotu. Kirila Petrovi sofradan kalkarak
konuklarn savd ve yatmaya gitti. Ertesi gn ilk ii:
Dubrovski burada m? diye sormak oldu.
Yant yerine kendisine ke bklm bir mektup verdiler. Kirila Petrovi ktibine, mektubu
yksek sesle okumasn emretti ve unlar iitti:
"Pek ltufkr efendim.
"zr dilemek zere kpeki Paramoka 'yi bana gnderinceye kadar Pokrovskoye'ye gelmek
niyetinde degilim. Onu cezalandrp cezalandrmamak benim bilecegim bir itir. Klelerinizin
akalarna katlamaya niyetli degilim: hatta sizin bile akalarnza katlanamam. nk, ben bir
maskara degilim, eski bir kiizadeyim.
Daima hrmetkarnz Andrey Dubrovski"162
DUBROVSK
Bu mektup, bugnk etiket anlaylarna gre de pek mnasebetsiz bir mektup saydrd. Amma
burada Kirila Petrovi'i kzdran ne mektubun acayip biimi, ne de yazl tarzyd, belki zyd.
Yataktan yalnayak frlayan Troyekurov:
Nasl, diye grledi, zr dilemek zere adamlarm ona m gnderecekmiim? Onlar baglamak
ya da cezalandrmakta serbest miymi? Ne sanyor o? Kiminle attgn biliyor mu? Ben onu...
Ayaklarma kapanp yalvarmazsa... Troyekurov'a kar gelmeyi ben ona gsteririm.
Kirila Petrovi giyindi ve her zamanki debdebesiyle ava gitti. Ama avlanmak ksmet olmad.
Sabahtan akama kadar yalnz bir tavan grebildiler, onu da kardlar. Krda, adr altnda
yenen gle yemegi iyi gemedi, daha dogrusu ahy dven konuklar halayan, dnte de
btn av kafilesiyle kastl olarak Dubrovski'nin tarlalarn igneyen Kirila Petrovi'in houna
gitmedi.
Aradan birka gn geti, iki komu arasndaki dmanlk yatmad. Andrey Gavrilovi,
Pokrovskoye'ye dnmyordu. Halbuki Kirila Petrovi'in onsuz can sklyor ve bu can skntsn
en agr szcklerle belirtiyordu. Bu szler oral derebeylerinin abasyla, degitirilmi ve iirilmi
bir halde Dubrovski'nin kulagna kadar geliyordu. Yeni bir olay, son bar umudunu da ortadan
kaldrd.
Bir gn Dubrovski kendi kk maliknesini dolayordu. Kayn koruluguna yaklarken bir balta
sesi duydu. Birka dakika sonra da devrilen bir aga grlts iitti. Hemen koruluga dald ve
orada byk bir sknetle kendi agalarn armakta olan Pokrovskoye'li birka mujigi bastrd.
Dubrovski'yi gren kyller kamak istediler. Dubrovski arabacsnn yardmyla bunlardan ikisini
yakalad ve bagl olarak evine getirdi. Dmana ait beygir de hemen orackta galiplerin eline
gemiti. Dubrovski pek fkeliydi. Haydutluklaryla tannm Troyekurov'un adamlar, Dubrovski ile
kendi efendileri arasndaki sk fk dostlugu
PUSKN_______________________________________________________________
bildikleri iin eskiden Dubrovski'nin maliknesine adm at maya cesaret edemezlerdi. Dubrovski,
Troyekurov'la aralarnn almasndan, imdi bunlarn yararlandklarn gryordu. Esirlerini, btn
sava haklar kurallarna aykr olarak, kendi korulugundan ardklar sopalarla terbiye etmeye,
beygirleri de, iftlik hayvanlarna katarak altrmaya karar verdi.
Bu olayn ayrntlar o gn Kirila Petrovi'in kulagna kadar geldi. Troyekurov kprd, fkesinin ilk
anlarnda btn maiyetiyle birlikte Kistenevka'y (komusunun ky bu ad tayordu) basarak
btn ky batan baa yagma ve Dubrovski'yi de kknde kuatmay aklndan geirdi. Zaten
bu gibi davranlar onun iin hi de tuhaf saylmazd. Ama ok gemeden dnceleri bir baka
yn ald. Salonda agr agr, bir aag bir yukar dolarken, rasgele pencereden bakt ve kapda bir
troykann durdugunu grd. Troykadan, srtnda kvrck tyl bir kaput olan mein kasketli
ufaktefek bir adam indi ve khyann odasna girdi. Troyekurov yarg Sabakin'i tand, onu
agrtmalar iin emir verdi. Bir dakika sonra Sabakin, st ste reveranslar yaparak ve ar bir
sayg ile emirlerini bekleyerek Troyekurov'un nnde duruyordu. Troyekurov:
r*
Gnaydn, dedi, senin adn neydi bakaym? Niin geldiniz?
Sehre gidiyordum, efendimizin bir emri olup olmadgn anlamak iin van Demyanov'a ugradm.
Tam da srasnda geldin, ey, neydi adn senin? Benim de sana ihtiyacm vard. Bir votka i de
beni dinle
Bu gzel karlanma, yargc tatl bir aknlga ugratt. kram edilen votkay imedi, btn
dikkatiyle Kirila Petrovi'i dinlemeye koyuldu. Troyekurov:
Benim bir komu var, dedi. Kk arazi sahiplerinden, kaba herifin biri. Bunun iftligini elime
geirmek istiyorum, sen bu ie ne dersin?164
DUBROVSK
Efendimiz, elinizde senet falan varsa... Ya da...
Yalan sylyorsun be birader, senede falan ne gerek var? Emirler ne gne duruyor? Marifet hi
hakkmz olmadg halde elinden maliknesini almaktr. Hele dur bakaym, malikne bir zamanlar
bizimdi. Spitsin adl birinden satn alnm, sonra da Dubrovski'nin babasna satlmt. Acaba
buradan bir ey tutturamaz myz?
Bu akla yakn bir ey efendimiz; herhalde bu alveri yasal yollaryla yaplm olsa gerek.
yice bir dn tan bakalm!
Eger efendimiz, komunuzdan, ona bu malikneye tasarruf hakkn veren senetlerden birini,
hangi yoldan olursa olsun ele geirmek olanag bulursa, o zaman...
Anlyorum, anlyorum ama, iin ktlgne bakn ki onun btn senetleri bir yangnda yanmt.
Nasl, efendimiz, onun senetleri yand m diyorsunuz? Bundan iyisi can saglg! O halde
msaade, buyurun da hemen yasal yollara bavuralm. Btn isteklerinizin yerine getirileceginden
hi kukunuz olmasn!
yle mi sanyorsun? Bak, karmam. Senin yardmna gveniyorum,, bunun altnda
kalmayacagma emin olabilirsin!
Sabakin, hemen hemen yerlere kadar egilerek dar kt. O gnden tezi yok tasarlanan i
zerinde almaya balad. Becerikliligi sayesinde de tam iki hafta sonra Dubrovski ehirden,
Kistenevka ky zerindeki tasarruf hakkna dair tezelden aklama isteyen bir yaz ald.
Bu hi beklenilmeyen sorudan aran Dubrovski, hemen o gn yant olarak yazdg olduka kaba
bir yaz ile, Kistenevka kynn rahmetli babasnn lmyle kendisine kaldgn; veraset hakk
geregince bu kye sahip bulundugunu; Troyekurov'un bu kyle hibir ilgisi olmadgn, bu
mlkiyetine dardan yaplacak her karmann iftira ve sahtecilikten baka bir ey olmayacagn
anlatt.
PUSKN _______________________
Bu mektup yarg Sabakin zerinde ok iyi bir etki yapt. Sabakin bu mektupta: 1) Dubrovski'nin
iten pek az anladgn, 2) Byle abuk parlayan, ihtiyatsz bir adam yere vurmann hi de zor bir
i olmadgn anlad.
Andrey Gavrilovi yargcn sorularn sogukkanllkla inceleyince, daha etrafl yant vermek
geregini duydu. Olduka akla yakn bir savunma yazs yazd; ama zamanla bunun da yetmedigi
anlald.
uzamaya balad. Hakkna gvenen Andrey Gavrilovi, ii umursamyor, etrafna para samak
iin ne bir istek duyuyor, ne de buna olanak gryordu. Geri o her zaman bu anak yalayclarn
satlk vicdanlaryla alay edenlerin banda gelirdi, ama bir iftirann kurban olacagn aklna bile
getirmemiti. te yandan Troyekurov da ortaya attg bu davann kazanlmasnda ayn derecede
ilgisizlik gsteriyordu. nk Sabakin yarglar korkutarak, satn alarak ve yasalar enine
boyuna yorumlayarak onun adna hareket ediyor ve ugrayordu. Ksaca nasl olduysa oldu.
Dubrovski, 18** yl 9 ubatnda, Tegmen Dubrovski ile General Troyekurov arasnda ihtilafl olan
malikne hakkndaki mahkeme kararn dinlemek ve bu karar kabul edip etmedigini yaz ile
bildirmek zere * * ile mahkemesinde bulunmak iin ehir polisi eliyle bir agr ald. Dubrovski
hemen o gn ehre hareket etti. Troyekurov yolda ona yetiti. Birbirlerine gururla baktlar.
Dubrovski dmann yznde kin saan bir glmseme fark etti.
Andrey Gavrilovi ehre gelince bildik bir tccara indi ve onun evinde geceledi. Ertesi sabah da
ile mahkemesinin karsna kt. Ona aldr eden olmad. Arkasndan Kirila Petrovi geldi.
Ktipler ayaga kalktlar, kalemlerini kulaklarnn arkasna koydular. Mahkeme yeleri derin
sayglarla onu karladlar. Rtbesine, yana ve imanlgna sayg gstererek ona bir koltuk
gsterdiler. Kirila Petrovi ak kapnn agzna oturdu. Andrey Gavrilovi duvara yaslanm bir
halde ayakta duruyordu. Ortalg derin bir sessizlik kaplad. Zabt ktibi, nlayan bir sesle
mahkemenin kararn okumaya balad.
Su gtrmez bir hakka dayanarak sahiboldugumuz bir mlkten, Rusya'da nasl yoksun
klnabilecegimizi gsteren yollardan birini grenmekten herkesin holanacagn dndgmz
iin bu karar oldugu gibi yazyoruz:
K*** ile mahkemesi 18** yl ubatnda Troyekurov oglu Tuggeneral Kirila Petrovi'e ait olup
Dubrovski oglu Hassa Tegmeni Andrey Gavrilovi'in fuzuli olarak igal ettigi ** ilinin Kistenevka
kynde kin ** erkek nfusuyla, otlaklar ve tm van yoguyla ** desiyatin araziden ibaret iftlik
davasn inceledi: Ad geen Tuggeneral Troyekurov, geen 18**ylnn 9 hazirannda
mahkememize bavurarak l babas (sekizinci dereceden memur) Svari Troyekurov oglu
(Piyotr Yefimov)un genel valilik tara ktipligi ettigi sralarda, 17 ** ylnn 14 agustosunda, soylu
snfna mensup memurlardan Spitsn oglu Fadey Yegorov'dan yukarda ad ge
PUSKN__________________________________
en Kistenevka kynde kin iftligi, maliknesiyle, ** erkek nfusuyla, btn menkul ve
gayrimenkulleriyle, ekilip biilmeye elverili ve elverisiz arazisiyle, ormanyla, otlaklaryla, dere
zerindeki dalyanyla, iftlik binasyla, hulasa Spitsin oglu Fadey Yegorov'a babas Spitsin oglu
Yegor Terentiyev'den miras olarak kalan tm var yoguyla 2500 rubleye satn alndgn ve bu
temlik ileminin ayn gnde ilgili makamlarca tescil olundugunu, babasnn o zaman, agustosun
26 snda K ** ile mahkemesi kararyla yeni mlkne tasarruf ettigini ve sonra da 27 ** yl
eyllnn 6 snda eceliyle ldgn, halbuki iddia sahibi Tuggeneral Troyekurov 17 ** ylndan
itibaren, hemen hemen kklgnden beri, askeri grevde ve daha ziyade yabanc
memleketlerde seferde bulundugundan, gerek babasnn lmnden, gerek kendisine kalan
servetten haberi olamadgn; fakat imdi, askeri vazifesinden istifa ederek ** ve ** illeriyle K **, P
**, R ** ilelerinde ve eitli kylerde bulunan ve top yekn 3000 ba erkek nfusu da iine alan
emlakine el koyunca, yukarda ad geen Kistenevka Kynn hibir hakka dayanmadan iindeki
btn varlgyla, Hassa Tegmeni Andrey Gavrilovi Dubrovski tarafndan fuzuli olarak igal edilmi
oldugunu grdgn beyan ve ifade ederek ibu iftligin, eski sahibi Spitsn tarafndan babasna
verilen iliik tapu senetlerine dayanarak, Dubrovski'nin fuzuli igalinden kurtarlarak aidiyeti
cihetiyle iddia sahibine, yani Troyekurov'a geri verilmesine ve Dubrovski'nin ad geen iftlikten
haksz olarak elde ettigi gelirin de, kendisine dettirilmesine karar verilmesini talebetmitir.
"Bu hususta J** Zemstvo mahkemesinin yaptg soruturma sonucunda: Ad geen ihtilafl iftligin
bugnk sahibi Hassa Tegmeni Dubrovski sorgu yargcna verdigi ifadede, her ne kadar, u kadar
can nfusuyla, toprak ve her trl varlgyla ad geen Kistenvka kyndeki emlakin babas topu
Astegmeni Dubrovski oglu Gavril Yevgrafov'un lmnden sonra miras olarak kendisine kaldgn,
ibu terekenin168
DUBROVSK
ise babasna, ilkin genel valilik tara ktiplerinden, sonralar sekizinci derece memurlardan
Troyekurov tarafndan 17 ** yl 30 agustosunda ** ile mahkemesi huzurunda, fahr mavir
Sobolev oglu Grigori Vasifyev'e verilen veklete dayanlarak ad geen Sobolev tarafndan
satldgn ve aradaki anlama geregince kararlatrlan 3200 rubleyi babasndan tamamen
aldktan sonra, Troyekurov, vekili bulunan Sobolev'den tapu senetlerini Dubrovski'nin babasna
vermesini talebettigini, yine ayn vekletname hkmlerine gre paray tamamen dedigi takdirde
kesin tapu senetlerini kartncaya kadar bu emlaka, gerek sahip sfatyla el koyabilecegini,
gerek bu mal satan Troyekurov 'un, gerekse nc bir kiinin ilerde bu emlak zerinde hibir
iddia ve mdahalede bulunamayacagn beyan etmi ise de o zaman Andrey Dubrovski kk
oldugu iin bu emlaka ait tapu senetlerinin nerede ve hangi tarihte babasna verilmi olduklarn
bilmedigini, babasnn lmnden sonra da bu tapu senetlerini bulamadgn, bununla beraber, 17
** ylnda evlerinden kan ve ky halknca da bilinen yangn srasnda diger evrak ile beraber bu
tapu senedinin de yanm olmasnn mmkn oldugunu ve fakat mezkr emlakin Troyekurov veya
vekili Sobolev tarafndan satldg tarihten, yani 17 ** ylndan ve babasnn lm yl olan 17 **
ylndan bugne kadar da Dubrovski ailesinin aralksz ve ekimesiz olarak tasarrufunda
kaldgna 52 kiiden ibaret bulunan ky halknn tanklk edebilecegini beyan etmi ve huzurda
yemin, ettirilerek dinlenen tanklar, hatrladklarna gre, Dubrovski'lerin, ad geen ihtilafl emlaka,
takriben 70 yl nce hadisesiz tasarruf ettiklerini, fakat bu tasarrufun nasl bir hukuki ileme
dayandgn bilmediklerini ve bu emlakin ilk alcs olan eski genel valilik tara ktiplerinden Piyotr
Troyekurov 'un mezkr emlaka herhangi bir tarihte malik olup olmadgn hatrlamadklarn
sylemiler ve ilave olarak Dubrovski'ye ait evin, kan bir gece yangn srasnda 30 yl nce
yandgn, ihtilafl mlkn ylda ortala
PUSKN
169
ma olarak 2000 ruble irat getirmekte oldugunu ifade ve be170
DUBROVSK
ve ayn senet muhteviyatndan anlaldgna gre bu alm satm ileminin ayn yl iinde ** ile
mahkemesince tescil klnm bulunmasna, ve her ne kadar ad geen mlkn, babas Gavril
Dubrovski'ye satlmas iin mteveffa Troyekurov tarafndan Sobolev'e verilen vekletname
Hassa Tegmeni Andrey Dubrovski tarafndan mahkemeye gsterilmi ise de, bu eit
vekletnamelerle gayrimenkulun satn kabul etmek yle dursun, bunlar bakasnn geici
tasarrufuna vermek bile kararname geregince yasak olmasna ve halen bu vekletnamenin,
mvekkilin lmyle hibir hukuki degeri bulunmamasna ve byle bir alm satm ileminin nerede
ve ne zaman getigine dair soruturmann baladg 18** tarihinden bugne kadar davalnn sarih
bir belge gsterememesine binaen mahkeme, gsterilen tapu senetlerine dayanarak ad geen
maliknenin imdiki durumuyla, u kadar nfus, toprak ve diger gayrimenkulleriyle Tuggeneral
Troyekurov'a ait oldugunu kabul ve bu mlkn Hassa Tegmeni Dubrovski'nin fuzuli igalinden
kurtarlarak vrisi bulunan Troyekurov'a geri verilmesine ve fakat davalnn mezkr mlk fuzulen
igali srasnda elde ettigi intifann geri verilmesi hakkndaki davac talebine gelince, mahkeme
bunun da geregini dnerek: Her ne kadar bu husustaki kanunlar, bakasna ait bir mlkn
etrafna it evrilmesi ve ekilip biilmesi halinde, asl sahibinin her hangi bir ikyeti zerine, bu
arazi ve emlakin btn tesis ve meyveleriyle sahibine geri verilmesini emretrnekte ise de, gerek
mezkr emlakin Dubrovski'nin elinde kaldg mddete ekimesiz ve aralksz tasarruf edildiginin
tanklarn tanklklaryla anlalmas, gerek davac Troyekurov'un bugne kadar herhangi bir iddia
ve talepte bulunmamas, bu defa da mlkn aynen ve tamamen kendisine iadesine karar verilmi
olmas dolaysyla davalnn intifa hakkndaki isteginin reddine temyiz yollan ak olmak zere
karar verildi."
Zabt ktibi sustu. Yarg ayaga kalkt ve yerlere kadar egilerek okunan karar imzalamas iin
Troyekurov'u
PUSKN________________________________________171
davet etti. Muzaffer Troyekurov yargcn elinden kalemi alarak mahkemenin karar altna bunu
tmyle kabul ettigine dair imzasn att.
Sra Dubrovski'ye gelmiti. Zabt ktibi karan ona da uzatt. Fakat Dubrovski ban egerek
hareketsiz bir hal ald.
Zabt ktibi, ya karan tmyle kabul ettigini, ya da hakl olduguna dair vicdani bir kanaati varsa,
yasal sresi iinde ilgili makamlarda temyiz etmek zere kabul etmedigini bildirir bir imza atmas
hakkndaki davetini tekrarlad. Dubrovski susuyordu... Birdenbire ban kaldrd, gzleri
kvlcmland, ayagn yere vurdu ve zabt ktibini yle bir iddetle itti ki, adam yere yuvarland,
mrekkep hokkasn kaptg gibi yargca frlatt. Ortalg bir dehet kaplad:
Nasl, diye bagrd, Allah'n tapnagna saygszlk, ha! defolun itler!
Sonra Kirila Petrovi'e dnerek:
Kpekilerin, kpekleri kiliseye sokmas iitilmi bir ey midir, ekselans? Kpekler kilisenin
iinde kouuyor. Yok artk, sizin haddinizi bildirecegim.
Grlty duyan muhafzlar kotular ve Dubrovski'yi zorla tutabildiler. Sonra dar karp kzaga
bindirdiler. Bunlarn arkasndan da, ardnda btn mahkeme yeleri oldugu halde Troyekurov
kt. Dubrovski'nin bu beklenmedik deliligi Troyekurov'un sinirine pek dokunmu ve btn
neesini karmt. Troyekurov'dan minnettarlk bekleyen mahkeme yeleri, onun en kk bir
iltifatn bile elde etmediler. Troyekurov hemen o gn Pokrovskoye'ye hareket etti. Dubrovski ise
bu arada yatakta yatyordu. Bir talih eseri olarak tmyle cahil olmayan ile doktoru, ondan kan
alm, slk yaptrm ve kantarit bcekleri uygulamt. Hasta akama dogru biraz iyileti ve
akl bana geldi. Ertesi gn onu hemen hemen artk kendi mal olmayan Kistenevka'ya
gtrdler.

Aradan bir sre gemi, fakat zavall Dubrovski'nin saglg hl dzelememiti. Geri delilik
nbetleri bir daha tekrarlanmamt, ama kuvveti gzle grlecek kadar azalmaktayd. Eski ilerini
unutuyor, odasndan pek seyrek kyor, gnlerce dncelere dalyordu. Bir zamanlar oglunu
bytm olan iyi yrekli ihtiyar Yegorovna, imdi de Dubrovski'nin dads olmutu. Bir ocuga
bakar gibi ona bakyor, yemek ve uyku zamanlarn ona anmsatyor, yemegini yediriyor ve onu
yatryordu. Andrey Gavrilovi sessizce ona boyun egiyor, ondan baka kimse ile grmyordu.
lerini, iftlige ait verilecek emirleri dnecek halde degildi. Yegorovna btn bu olup bitenleri, o
zamanlar Petersburg'da bulunan ve Hassa piyade alaylarndan birinde hizmet etmekte olan gen
Dubrovski'ye bildirmek geregini duydu. Bylece masraf defterinden bir yaprak kopararak
Kistenevka'nn biricik okur yazar olan a Hariton'a bir mektup yazdrd, hemen o gn postaya
atlmak zere ehre gnderdi.
Artk okurlarmz, hikyemizin balca kiisi ile tantrmak zaman geldi sanrz.
Vladimir Dubrovski, askeri lisede okumu ve Hassa Astegmeni olarak okuldan kmt. Babas
ona rahat bir yaay saglamak iin hibir fedakrlktan kanmyordu. Delikanl evinden,
umdugundan da ok yardm gryordu. Ak elli ve n dkn olan gen Dubrovski, lks bir
yaay sryordu. Kumar oynuyor, yoksul genlerin bir d olan zengin bir kzla evlenecegini
tahmin ederek gelecegi dnmeksizin borca giriyordu.
PUSKN_________________________________________________
Bir akam birka subay, gen Dubrovski'nin evinde, divanlara uzanm, kehribar agzlklarla
sigara itikleri bir srada uag Gria, Dubrovski'ye bir mektup uzatt. Mektubun zerindeki yaz ile
mhr delikanly artt. Mektubu abucak at ve unlar okudu:
"Efendimiz Vladimir Andreyevi, ben ihtiyar dadn, babacgnn saglk durumunu sana bildirmeye
karar verdim. Babann hali ok kt. Bazen abuk sabuk konuuyor ve btn gn aptal bir ocuk
gibi oturup duruyor. lm Allahn emri, buraya gel benim ahin oglum, sana Pesonnoye'ye
araba da gndeririz. Duydugumuza gre ile mahkemesi buraya gelip bizi Kirila Petrovi
Troyekurov'un emrine verecekmi. nk, gya biz onun malymz. Halbuki biz oldum olas
sizin malnzz! Onun oldugumuzu hibir zaman duymadk. Sen Petersburg'da oldugun iin bunu
ar babamza arz edebilirsin. O bizim hakkmz ignetmez. Senin sadk klen, dadn.
Arina Yegorovna Buzreva"
Oglum Gria'ya hayr dualar ederim. Sana iyi bakyor mu? te ikinci haftadr burada yagmur
yagyor. oban Rodya, Nikola gnnde ld."
Vladimir Dubrovski, bu olduka anlamsz satrlar byk bir heyecanla birka sefer st ste
okudu. Daha kkken annesini kaybetmiti. Babasn hemen hemen bilmedigi bir agda, sekiz
yandayken Petersburg'a getirilmiti. Ama btn bunlara karn romantik bir ilgi ile babasna
baglyd. Aile hayatnn sesiz sevinlerinden zevk almaya frsat bulamadg oranda bu hayata olan
sevgisi de artmt. Babasn kaybetmek dncesi bir agrlk gibi yregine kyor, dadsnn
mektubundan anlayabildigi zavall hastann hali ise tylerini rpertiyordu. cra bir kyde, aptal bir
kocakar ile iftlik halknn eline kalm babasnn, birtakm felaketlerin tehdidi altnda
bulundugunu, yardmsz bir halde maddi ve ruhi birtakm aclar iinde snp gitmekte174
DUBROVSK
oldugunu gznn nne getiriyordu. Vladimir bu canice ihmalinden tr kendini suluyordu.
Babasndan uzun zamandr hibir haber alamam, ama onu gezilerde, ya da iftlik ilerine
dalm varsayarak haber almay hatrna bile getirmemiti.
Babasnn yanna gitmeye, hatta babasnn saglk durumu orada bulunmasn gerektiriyorsa, istifa
etmeye bile karar verdi. Gen Dubrovski'nin zntsn sezen arkadalar kalkp gittiler. Yalnz
bana kalan Vladimir, izin vermeleri iin bir dileke yazd, piposunu yakt ve derin dncelere
dald.
Hemen o gn izin almak iin giriimlerde bulundu. ki gn sonra da yannda sadk uag Gria
oldugu halde posta arabasyla yola kt.
***
Vladimir Andreyevi, Kistenevka'ya sapmak zorunda bulundugu posta menziline yaklayordu.
Yregi ac bir nsezi ile dolu idi. Babasn sag bulamayacagndan korkuyordu. Kyde kendisini
bekleyen yaay tarzn: sszlg, tenhalg, yoksullugu, hi anlamadg birtakm iler peinden
komay gznde canlandryordu. Posta menziline gelince, menzil amirinin yanna girdi ve ondan
bo beygir istedi. Menzil amiri gen Dubrovski'nin nereye gidecegini grendikten sonra,
Kistenevka'dan gnderilen arabann drt gnden beri kendisini beklemekte oldugunu haber verdi.
ok gemeden Vladimir Andreyevi'in yanna, bir zamanlar onu tavlada gezdiren ve tayna
bakan, ihtiyar arabac Anton geldi. Dubrovski'yi grnce Anton'un gzleri yaard. Yerlere kadar
egilerek ihtiyar efendisinin henz sag oldugunu bildirdi ve atlar arabaya komaya gitti. Vladimir
Andreyevi kendisine nerilen edilen kahvalty geri evirerek acele yola kmak istedi. Anton onu
kestirme yollardan gtrd. Aralarnda yle bir konuma balad:
PUSKN
Kuzum Anton, babamla Troyekurov arasnda neler getigini bana anlatsana!
Neler getigini Allah bilir. Vladimir Andreyevi! Duydugumuza gre efendimizle Kirila Petrovi
arasnda bir anlamazlk km. Geri Kirila Petrovi ok kez kendi bana buyruk olmakla
birlikte, bu kez babanz mahkemeye vermi. Her ne kadar efendilerin iine karmak bizim gibi
klelerin haddi degilse de, babanz, Kirila Petrovi'e kar gelmeyecekti... Kam ile aga yklr
m?
Anlalan bu Kirila Petrovi oralarda istedigini yapyor?
Pek tabii, efendimiz... Yargca metelik bile verdigi yok... Emniyet amiri avcunun iinde...
Derebeyleri sayglarn sunmak iin ayagna kadar geliyorlar... Sizin anlayacagnz, varsa pulun,
herkes kulun!
iftligimizi elimizden aldg dogru mu?
Ah efendicigim, biz de byle duyduk. Geenlerde Pokrovskoye kynn zangocu bizim muhtarn
vaftiz treninde: "Artk aylak aylak gezdiginiz yeter, demi. Kirila Petrovi gelip sizi emri altna
alacak!" demirci Mikita da ona demi ki: "Brak Saveli, hemehrini zme, konuklarn keyfini
karma! Kirila Petrovi kendi bana buyruk, Andrey Gavrilovi de kendi bana... Bizse hepimiz,
Allah'n ve arn kullaryz!" Elalemin agzna kilit vuramazsn ya!
Demek ki siz Troyekurov'un emri altna girmek istemiyorsunuz?
Kirila Petrovi'in emri altna girmek mi? Allah yazdysa bozsun! Onun kendi adamlar bile inim
inim inliyor, eline yabanclar derse, derilerini yzmek yle dursun, etlerini bile para para
dograr. Hemen Allah Andrey Gavrilovi'e uzun mrler versin! Yok eger Allah onu aramzdan
ekip alrsa, o zaman da senden bakas bize gerekli degil, velinimetimiz efendimiz! Sen bizi
kimselere verme, biz sana arka karz.176
DUBROVSK
Anton bu szlerden sonra kamsn aklatt, dizginleri ekti, beygirler drtnala kalktlar.
htiyar arabacsnn bagllgndan pek memnun olan Dubrovski sustu ve dnceye dald. Bir
saatten fazla bir zaman gemiti. Birdenbire Gria'nn: te Pokrovskoye! haykryla kendisine
geldi. Dubrovski ban kaldrd. Geni bir gl boyunca gidiyorlard. Bu glden kan bir rmak,
ilerde, tepelerin arasnda, kvrntlar yaparak akyordu. Bu tepelerden birinin zerinde, sk ve yeil
bir koruluga yukardan bakan bir yerde, byk bir ta binann yeil dam ile kulesi grnyordu.
Bir baka tepede ise, be kubbeli bir kilise ile eski bir an kulesi gze arpyordu. Tepelerin
eteklerine sebze baheleriyle ve kuyularyla ky evleri serpilmiti. Dubrovski bu yerleri tamd. te
bu tepecikte kendisinden iki ya kk ve daha o zaman ok gzel olacag belli olan kk Maa
Troyekurov ile oynadgn hatrlad. Anton'dan kza dair bilgi almak istedi ama, sebebini bilmedigi
bir sklganlk onu bundan vazgeirdi.
Troyekurov'un evine yaklatklar zaman, bahenin agalar arasnda kmldayan beyaz bir elbise
grd. Bu srada Anton beygirleri kamlad ve gerek ky, gerek ehir arabaclarnda ortaklaa
yaayan bir gelenege uyarak kprden ve kyn yanndan son sratle geti. Kyden knca bir
tepeyi trmandlar. Vladimir, kayn agac korulugunu, solda aklk bir yerde de krmz daml
kuruni bir ev grd: Yregi arpmaya balad. nnde, Kistenevka ky ile babasnn
gsterisiz evi belirdi.
On dakika sonra avluya girdiler. Delikanl anlatlmas zor bir heyecanla etrafn gzden geirdi. On
iki yldr yurdunu grmemiti. Kendi zamannda itlerin etrafna yeni dikilmi olan kayn fidanlar,
imdi dall budakl kocaman birer aga olmutu. Bu avluda bir zamanlar, dikkatle sprlm
geni bir yolla ayrlan dzgn ieklik vard. Simdi buras, ayag kstekli bir beygirin otladg
biilmemi bir ayr halini almt. Kpekler havlayacak oldular, ama An
PUSKN
177
ton'u tanyarak sustular ve tyl kuyruklarn salladlar. iftlik halk izbelerden dar dkld,
grltl bir biimde sevinlerini belli ederek gen beylerinin etrafn ald. Delikanl, kendisini
candan karlayan bu kalabalgn arasndan zorlukla bir yol bularak kendini khne merdivenlere
att. Yegorovna onu koridorda karlad ve aglayarak boynuna sarld. Delikanl bu iyi yrekli
ihtiyar kadn ggsne bastrarak:
Gnaydn dad, babamdan ne haber? diye sordu. Kendisi nerede? Saglg nasl?
Tam bu dakikada, banda kalpak, srtnda hrka, uzun boylu, uuk benizli zayf bir ihtiyar, zorlukla
ayaklarn sryerek salona girdi. Zayf bir sesle:
Gnaydn Volodka, dedi. Vladimir hararetle babasn kucaklad.
Sevin, hastann zerinde ok gl bir etki yapt, adamcagzn derman kesildi, ayaklar bkld,
oglu tutmasayd, az daha decekti. Yegorovna:
Yatagnzdan niin kalktnz? diye sylendi. Ayakta duracak hali yok, gene de herkesin yaptgn
yapmak istiyor.
htiyar yatak odasna gtrdler. Oglu ile konumaya abalad, ama kafasnda dnceler
karyor, szlerini bir trl baglayamyordu. Sustu ve dald. Babasnn bu hali Vladimir'i ok
artt. Babasnn yatak odasna yerleti ve babasyla babaa brakmalarn rica etti. Ev halk
onun bu istegine boyun egdi. Bu kez de onlar Gria'ya bavurarak onu uak odasna gtrdler,
kyl usulnce her trl ikramlarda bulundular ve bin bir eit sorularla ban agrttlar.V
Bir zamanlar yemeklerle dolu olan yemek masasnda imdi tabut var.
Gen Dubrovski, geliinden birka gn sonra ileri ele almak istedi, ama babas ona gerekli
aklamalarda bulunacak bir durumda degildi. htiyar Dubrovski'nin gvenilir bir adam da yoktu.
Delikanl babasnn kgtlarn gzden geirirken, yalnz yargcn yazdg ilk mektupla babasnn
buna verdigi karlgn taslagn buldu. Bunlardan dava hakknda ak bir fikir edinemedi. Bu ite
hakl olduklarna gvenerek sonucu beklemeye balad.
Bu arada Andrey Gavrilovi'in saglk durumu saatten saate ktleiyordu. Vladimir babasnn
yaknda lecegini hissediyor ve tmyle ocuklaan ihtiyarn yanndan bir dakika bile
ayrlmyordu.
Yine bu arada, verilen sre dolmu, temyize bavurulmamt. Kistenevka artk Troyekurov'un
eline geiyordu. Sabakin sayg ve tebriklerini sunmak, te yandan yeni ele geirilen malikneye
ne zaman el koymak niyetinde oldugunu sormak ve bunu kendisinin mi yapacagn, yoksa bir
bakasna m veklet verecegini grenmek maksadyla Troyekurov'a gelmiti. Kirila Petrovi
ard. Yaradltan a gzl bir adam degildi. alma istegi onu ar davranlara srklemiti.
Vicdan azab ekiyordu. Dmannn, eski genlik arkadann, ne durumda oldugunu biliyor,
kazandg zafer gnlne bir ferahlk vermiyordu. Kfretmek iin
PUSKN_____________________________________
bir bahane arayarak Sabakin'e korkun bir bakla bakt. Fakat bunun iin yeter bir neden
bulamaynca, fkeyle: Defol! diye bagrd, o senin bilecegin i degil! Sabakin, Troyekurov'un
keyfi yerinde olmadgn grnce onu saygyla selamlad ve oradan acele savutu. Bir bana
kalan Kirila Petrovi bir aag bir yukar dolamaya ve daima ok dnceli ve heyecanl
oldugunu gsteren, zafer yldrmlar grleyiniz! arksn slkla almaya balad.
Sonra yar arabasn komalarn emretti. Kalnca giyindi (artk eyll sonlaryd), arabay kendisi
kullanarak avludan kt.
ok gemeden Andrey Gavrilovi'in evcigini grd, ruhunu elimeli birtakm duygular kaplad.
Tatmin edilmi intikam duygusuyla bakasna hkmetmek hrs, daha soylu duygulan bir dereceye
kadar boguyordu. Ama en sonunda soylu duygular stn geldi. Kirila Petrovi eski komusuyla
barmaya, maln mlkn geri vermekle aralarndaki kavgann izini bile yok etmeye karar verdi.
Bu iyi niyetlerle ruhunu hafiflettikten sonra arabasn hzla komusunun kkne dogru srd ve
dogruca avluya girdi.
Hasta bu srada yatak odasnn penceresinde oturmaktayd. Kirila Petrovi'i tand. Yznde
korkun bir tela ve aknlk belirdi. O korkun ehreyi erguvani bir kzllk kaplad. Anlalmaz
birka hece mrldand. iftlik hesaplarn gzden geirmekte olan oglu ban kaldrd. Babasnn
halini grnce ard. Hasta, fke ve dehet iinde, parmagyla avluyu gsteriyordu. Koltuktan
kalkmaya alarak, acele acele hrkasnn eteklerini topluyordu. Dogruldu ve birdenbire yere
ykld. Oglu ona dogru atld. htiyar soluk almadan duygusuz yatyordu, inme inmiti. Vladimir:
abuk, abuk; ehre doktor getirmeye koun! diye bagrd.
Bu srada ieri giren hizmeti:
Kirila Petrovi sizi soruyor, dedi.180
DUBROVSK
Vladimir ona korkun bir bakla bakt:
Kirila Petrovi'e syle, dedi, ben onu kap dar attrmadan abuk buradan defolup gitsin! Haydi
mar!
Hizmeti, efendisinin emrini yerine getirmek iin sevinle kotu. Yegorovna ellerini birbirine
vurarak aglamakl bir sesle:
Velinimetimiz, kendini mahvedeceksin, diye bagrd. Kirila Petrovi bizi iy iy yer!
Vladimir fke ile:
Dad sus! diye bagrd. Doktor getirmek zere imdi Anton'u ehre kotur!
Yegorovna dar kt. Antrede kimsecikler yoktu. Btn ev halk Kirila Petrovi'i grmek iin
avluya komutu. htiyar kadn merdiven bana kt ve gen Dubrovski adna yant veren
hizmetinin szlerini duydu. Kirila Petrovi arabada oturdugu yerden kalkmadan onu dinledi.
Yz, geceden daha karanlk bir hal ald. Kmser bir glle glmsedi; iftlik halkn,
korkutucu bir bakla szd ye arabasnn agr agr avlu boyunca srd. Az nce Andrey
Gavrilovi'in oturmakta oldugu kk pencereye bir gz att. Ama imdi orada kimsecikler yoktu.
Dad, gen Dubrovski'nin emrini unutmu, merdiven banda duruyordu.
iftlik halk bu olay grlt ile konuuyordu. Birdenbire aralarnda Vladimir grnverdi ve kesik
kesik:
Doktoru agrmaya gerek yok, dedi. Babam ld.
Ortalk kart. iftlik halk ihtiyar beylerinin odasna kotu. l, Vladimir'in kendisini yatrdg bir
kanepenin stndeydi. Sag eli yere kadar sarkmt; ba, ggs zerine dmt. Henz
sogumam, ama lmle bozulmu olan bu vcutta hayatn eseri bile yoktu. Yegorovna feryada
balad, hizmetiler artk kedi ilgilerine braklm olan lnn etrafn evirdiler. Onu ykayp, daha
1797 ylnda dikilmi olan niformasn giydirdiler ve yllarca kendisine hizmet ettikleri masann
stne yatrdlar.
Cenaze treni nc gn yapld. Zavall ihtiyarn ls kefene sarlm ve mumlarla evrilmi
oldugu halde masann stne yatrlmt. Yemek salonu iftlik halkyla dopdoluydu. Cenazeyi
gtrmeye hazrlanyorlard. Vladimir ve hizmeti tabutu kaldrdlar. Papaz nden yrd.
Zango ilahiler okuyarak, onun arkasndan gidiyordu. Kistenevka'nn sahibi, son kez evinin
eiginden geti. Tabutu koruluktan geirdiler. Kilise, korulugun arkasndayd. Hava ak ve
soguktu. Sonbahar yapraklar agalardan dklyordu.
Koruluktan kanca Kistenevka kynn tahta kilisesini ve yal hlamur agalarnn
glgelendirdigi mezarlg grdler. Vladimir'in annesi bu mezarlkta gmlyd. Bu mezarn
yanna dn taze bir ukur kazlmt.
Kilise, efendilerine son sayg borlarn demek zere gelmi olan Kistenevka kylleriyle
doluydu.
Gen Dubrovski, koro yerinde durdu. Ne aglyor, ne de dua ediyordu. Ama yz korkuntu. Din
tren bitti. l ile ilk vedalaan Vladimir oldu. Btn iftlik halk onu izledi. Tabutun kapagn
getirip ivilediler. Kadnlar yksek sesle aglyorlard. Mujikler, yumruklaryla sk sk gz yalarn
siliyorlard. Vladimir ve yine o hizmeti arkalarnda btn ky halk oldugu halde tabutu
mezarlga gtrdler, mezara indirdiler. Orada bulunanlarn hepsi mezara birer avu toprak attlar.
ukuru rttler, selamladlar ve dagldlar. Vladimir herkesten nce davranarak hzla uzaklat ve
Kistenevka korulugu iinde kayboldu.182
DUBROVSK
Yegorovna, gen Dubrovski'nin cenaze yemeginde bulunmak niyetinde olmadgn syleyerek,
onun adna papaz ve kilise adamlarn yemege davet etti. Bylece, Baba Anton, kars Fedotovna
ve zango, Yegorovna ile lnn iyiliginden ve grne gre mirassn bekleyen sonutan sz
ederek (Troyekurov'un gelii ve ona gsterilen kabul tarz btn blgede duyulmutu. Ora
politikaclar bunun nemli sonular doguracagn tahmin ediyorlard), derebeyi kkne yaya
yollandlar. Papazn karas:
Ne yazd ise o olacak, ama Vladimir Andreyevi, efendimiz olmazsa yazk olacak, dedi. Diyecek
yok dogrusu, aslan adam.
Yegorovna onun szn keserek:
O olmayp da bizim efendimiz kim olacak? dedi. Kirila Petrovi bouna yrtnyor, bu sefer gz
pek bir adama att. Sahin oglum kendini savunmasn bilir, inallah koruyucusu da onu brakmaz!
Gria'cgm: "Bas bakalm ihtiyar omar! Defol dar!" diye bagrdg zaman o magrur Kirila
Petrovi nasl da kuyrugunu ksmt.
Zango:
Aman Yegorovna'cgm, dedi. Gria'nn dili nasl vard da bunlar syledi? Ben Kirila Petrovi'e
yan bakmadansa bapapaza kfretmeye oktan razym. Onu grr grmez insan bir korkudur
alyor, dizlerinin bag zlyor, beli yle bir kamburlayor, yle bir kamburlayor ki...
Papaz:
Bo eyler, dedi. Bir gn gelip Kirila Petrovi da Andrey Gavrilovi gibi lmeyecek mi? Ama
cenaze treni daha zengin, cenazeye gelenler daha ok olacaklarm, hepsi Allahn indinde bir
degil mi?
Ah babacgm, biz de btn evreyi agrmak istemitik ama, Vladimir Andreyevi arzu etmedi.
ok kr her eyimiz bol, ikram edebiliriz. Mademki kimsecikler yok, bari sizleri iyice
agrlayaym, aziz konuklarmz!
Bu tatl vaat ve gzel bir zyafete konmak umudu, konuanlarn admlarn sklatrmalarna
neden oldu. Saglkla kke geldiler, sofra hazrlanmt. Konuklara votka ikram
nuanlarn admlarn sklatrmalarna neden oldu. Saglkla kke geldiler, sofra hazrlanmt.
Konuklara votka cram
edildi..
Bu srada Vladimir agalarn en sk yerlerine dogru ilerliyor, hareket ve yorgunlukla ruhundaki
acy bogmaya alyordu. Yollar ayrdetmeksizin yryor, agalarn dallan budaklan adm
banda tesine berisine taklarak onu trmalyor, ayaklar boyuna amurlara batyor o hibir eyin
farknda olmuyordu. En sonunda drt bir yan agalarla evrili bir vadiye geldi. Sonbaharn
yapraklarn dktg agalarn arasnda bir derecik, kvrlarak sessizce akyordu. Vladimir durdu,
soguk imenlere oturdu. Birbirinden kara birtakm dnceler kafasna saldrd. Yalnzlgn
iddetle hissetti. Gelecegi korkun bulutlarla kaplyd. Troyekurov'la olan dmanlg yeni
felaketler vadediyordu. Byk olmayan serveti yabanc ellere geebilirdi; bu takdirde kendisini
sefalet bekliyordu. Sararm birka yaprag srkleyip gtren derenin sessiz akna bakarak
bulundugu yerde uzunca bir sre hareketsiz oturdu. Derenin ak ile hayatn ak arasndaki bu
gerek ve dogal benzerlik, gzleri nnde btn gcyle canland. Nihayet havann kararmaya
baladgn fark etti. Ayaga kalkt, eve giden yolu aramaya koyuldu. Ama kendisini dosdogru
evinin kapsna karan patikay buluncaya kadar bilmedigi ormann iinde daha uzun bir sre
serseri serseri dolat.
Yolda Dubrovski'nin karsna maiyetiyle beraber papaz kt. Delikanl, bunun bir ugursuzluk
belirtisi oldugunu dnd. Elinde olmayarak bir kenara ekildi ve agalarn arkasna sakland.
Onlar Dubrovski'yi grmediler. Yanndan geerlerken, aralarnda ateli ateli konuuyorlard.
Papaz karsna:
Ktlkten ka, iyilik yap, diyordu. Artk bizim burada kalmamz iin neden yok!184
DUBROVSK
Papazn kars yant olarak bir eyler syledi ama Vla, dimir bunu iitmedi.
Biraz daha yaklanca bir insan kalabalg grd; kyller ve iftlik halk evin avlusuna
dolmulard. Vladimir uzaktan mthi bir grlt ve konumalar duydu. Ahrn nnde iki troyka
duruyordu. Merdiven banda niformal, yabanc birka adam durmu, grne gre bir eyler
tartyorlard. Kendisini karlamaya koan Anton'a fkeli fkeli sordu:
Bu ne demek? Bunlar da kim oluyor? Ne istiyorlar? htiyar soluyarak:
Ah babamz Vladimir Andreyevi, mahkeme geldi. Bizi Troyekurov'a veriyorlar. Bizleri senin
ltfundan yoksun ediyorlar.
Vladimir ban egdi. Adamlar, mutsuz efendilerinin etrafn evirdiler. Ellerini perek
bagryorlard:
Sen bizim babamzsn: Biz senden baka efendi istemeyiz! Sen emret, biz mahkemenin
hakkndan geliriz! lrz de teslim olmayz!
Vladimir onlara bakyor ve garip birtakm duygularn etkisi altnda heyecanlar geiriyordu.
Nihayet onlara:
Siz uslu durun, dedi, ben memurlarla konuurum! Kalabalgn iinden:
Konu babacgm, konu, diye bagrdlar, melunlar insafa getir!
Vladimir memurlara yaklat. Sabakin, banda kasket, ellerini kalasna dayam, gururla
etrafna bakyordu. Uzun boylu, iman, krmz suratl, bykl, elli yalarnda bir kii olan e
emniyet amiri, Dubrovski'nin yaklatgn grnce ksrd ve ksk bir sesle:
te byle, dedi, az nce syledigim eyleri size tekrarlyorum: le Mahkemesinin karar
geregince bundan byle Kirila Petrovi Troyekurov'a ait bulunuyorsunuz! Bay
PUSKlN___________________________________________________________
Sabakin burada onun temsilcisidir. Her ne emrederse ona boyun eginiz! Siz kadnlar, onu
bilhassa seviniz ve ona sayg gsteriniz! O size pek dkndr!
Bu ince nkte zerine emniyet amiri bir kahkaha att. Sabakin'le teki yeler de onu taklit ettiler.
Vladimir fkesinden kpryordu. Zoraki bir sogukkanllkla neeli emniyet amirine sordu:
Bunun ne demek oldugunu anlamama izin verir misiniz?
Kurnaz memur:
Bu u demektir ki, biz burasn Kirila Petrovi Troyekurov'un mlkiyetine geirmeye, iliigi
kalmayanlarn da iyilik ve tatllkla buradan defolup gitmelerini ricaya geldik.
Fakat zannediyorum ki siz, kyllerimden nce bana bavurabilir ve derebeyinden, haklarndan
vazgemesini isteyebilirdiniz?
Sabakin kstah bir bakla:
Fakat sen kim oluyorsun? dedi. Burann eski derebeyi Dubrovski oglu Andrey Gavrilov allann
emriyle ld. Biz sizi tanmyoruz, tanmak da istemiyoruz.
Kalabalktan bir ses:
Efendimiz, dedi, bizim gen beyimiz Vladimir Andre
yevi'tir.
Emniyet Amiri korkutucu bir sesle bagrd:
Agzn amak cesaretini gsteren kimmi bakaym? Hangi beyden, hangi Vladimir
Andreyevi'ten sz ediyorsunuz? Sizin beyiniz Kirila Petrovi Troyekurov'dur, iittiniz mi,
yarmalar?
Ayn ses:
Daha da neler! dedi.
Emniyet amiri:186
DUBROVSK
Fakat buna isyan derler, diye bagrd. Hey muhtar, buraya gel!
Muhtar ilerledi.
Benimle konumak cesaretini gsteren kimmi bakaym? abuk onu ara bul! Ben onu...
Muhtar kalabalga dnerek kimin konutugunu sordu. Ama kimse yant vermiyordu. ok
gemeden arka sralardan bir mrlt ykseldi, bu mrlt gittike kuvvetlenmeye balad ve be
dakika iinde korkun bir ugultu halini ald. Emniyet amiri sesini alaltt, onlar yattrmak istedi.
Fakat iftlik halk:
Onun suratna ne bakyoruz? diye bagrd. ocuklar, bunlar alaag edelim!
Kalabalk kmldad. Sabakin ve teki yeler acele , kendilerini koridora attlar ve arkalarndan
kapy srglediler. Ayn ses:
ocuklar, unlar baglayalm! diye bagrd. Kalabalk yklenmeye balad. Dubrovski:
Durun aptallar, diye haykrd. Nedir bu yaptgnz? Kendinizi de, beni de mahvediyorsunuz!
Evlerinize gidin, beni de rahat brakn! Korkmaynz, ar efendimiz merhametlidir, ben ona
yalvarrm, o bizim hakkmz korur. Biz hepimiz onun ocuklaryz! Siz ayaklanr, haydutluk
etmeye kalkarsanz ondan nasl koruyuculuk isteyebilirsiniz?
Gen Dubrovski'nin szleri, ahenkli sesi, heybetli grn istenilen etkiyi yapmt. iftlik halk
yatt ve dagld. Avlu boald. Mahkeme yeleri evin iinde oturuyorlard. Nihayet Sabakin
yavaa kapy at, merdiven bana kt ve insan klten reveranslarla ltufkr
himayelerinden dolay Dubrovski'ye teekkr etmeye koyuldu.
Vladimir onu kmseyerek dinledi ve yant vermedi. Yarg szne devam ederek:
PUSKN
zin verirseniz burada gecelemeye karar verdik, dedi. nk ortalk karard. Hem yolda
kylleriniz bize saldrabir. Konuk salonuna hi olmazsa biraz ot gndertmek ltfunu da bizden
esirgemeyin! Sabah olur olmaz evlerimize gideriz.
Dubrovski soguk bir eda ile:
Ne isterseniz onu yapnz, yantn verdi. Artk burann sahibi ben degilim.
Dubrovski bu szlerden sonra babasnn odasna ekildi ve arkasndan kapy srgledi.V
Dubrovski kendi kendine:
te byle, diye sylendi, artk her ey bitti. Daha bu sabah bir kem, bir lokma ekmegim vard.
Yarn sabah ise, dogdugum, babamn ldg bu evi, babamn lmne ve benim sefaletime
sebebolana brakmak zorunda kalacagm.
Gzleri annesinin portresine takld. Ressam, annesini parmaklga dayanm bir halde, beyaz bir
sabahlk iinde, banda bir gl ile canlandrmt. Vladimir: Bu portre de aile dmanmn eline
geecek, diye dnd. Belki de krk iskemlelerle beraber ambara atlacak, ya da kpekilerinin
bir alay konusu olarak sofaya aslacaktr. Annemin yatak odasna, babamn ldg odaya, kim
bilir belki de Troyekurov'un khyas veya harem dairesi yerleecektir! Hayr, hayr! Kovuldugum
u hazin ev ona da kalmasn!
Vladimir dilerini gcrdatt. Kafasnda korkun birtakm projeler doguyordu. Memurlarn sesi ona
kadar geliyordu. Onlar evin sahibiymi gibi davranarak kh unu, kh bunu istiyor ve gaml
dnceleri arasnda gen Dubrovski'nin sinirine dokunuyorlard. Nihayet her ey sustu.
Vladimir ekmece ve sandklar at. Rahmetli babasnn evrakn ayrmaya balad. Bunlarn
ogu iftlik hesaplarndan ve eitli ilerle ilgili mektuplardan ibaretti. Vladimir bunlar okumadan
yrtt. Bunlarn arasnda eline karmn mektuplar yazl bir paket geti. Vladimir byk bir
heyecanla bunlar incelemeye koyuldu. Bunlar T. sava zamannda yazlm ve Kistenevka
kynden orduya gnderil
PUSKN
189
misti. Annesi bu mektuplarnda sessiz yaayn, iftlik ilerini anlatyor, nezaketle ayrlktan
ikyet ediyor ve onu eve, iyi karsnn kollan arasna agryordu. Bu mektuplardan birinde kk
Vladimir'in saglk durumuyla ilgili zntlerini anlatyordu. Bir bakasnda ise oglunun erken filiz
veren yeteneklerine seviniyor, onu mutlu ve parlak bir gelecege aday gryordu. Vladimir kendini
okumaya vermi, dnyadaki her eyi unutmutu. Btn benligi ile kendini aile mutluluguna
kaptrdg iin vaktin nasl getigini fark etmemiti. Duvar saati on biri ald. Vladimir mektuplar
cebine koydu, mumu ald ve odadan kt. Memurlar salonda, yerde uyuyorlard. Masann
stnde boalttklar kadehler duruyor, kuvvetli bir rom kokusu btn oday dolduruyordu. Vladimir
nefretle bunlarn yanndan geerek antreye gitti. Kap kilitliydi. Anahtar bulamayan Vladimir
salona dnd. Anahtarlar masann zerinde duruyordu. Vladimir kapy at ve keye sinmi bir
adamla burun buruna geldi. Adamn elinde bir balta parlyordu. Mumu ona dogru tuttu. Vladimir
demirci Arhip'i tand:
Burada ne aryorsun? diye sordu. Arhip bir fslt ile yant verdi.
Ah Vladimir Andreyevi, siz misiniz? ok kr Allaha, iyi ki elinizde mum varm!
Vladimir akn akn ona bakyordu:
Buraya niye gizlendin?
Arhip kekeleyerek, yavaa yant verdi:
stedim ki... Sey... Herkesin evde olup olmadgn kontrol etmek istedim de...
Peki bu baltann ii ne?
Baltann ii mi ne? Gece baltasz klr m hi? Bu memurlar yle kt adamlar ki... dikkat etmek
gerek.
Sen sarhosun, baltay brak da git uyu!
Ben mi sarhoum? Allah ahidim olsun ki Vladimir Andreyevi agzma bir damla bile koymadm.
Hem insann191
190
DUBROVSK
aklna arap m gelir? itilmi ey mi bu? Memurlarn aklna bize sahibolmak, efendimizi
iftliginden kovmak esmi. Nasl da horluyorlar melunlar! Bir vuruta hepsini gebertip izlerini yok
etmeli.
Dubrovski kalarn att. Bir sre sustuktan sonra:
Bana bak Arhip, dedi, i senin anladgn gibi degil! Memurlarn hibir suu yok. Su feneri yak da
arkamdan gel!
Arhip, efendisinin elinden mumu ald, sobann arkasndaki feneri bulup yakt. Yavaa, ikisi birlikte
merdivenlerden inerek avlu boyunca yrdler. Gece bekisi demir levhay almaya balad.
Kpekler havlad.
Dubrovski:
Gece bekileri kim? diye sordu. nce bir ses yant verdi?:
Biziz efendimiz:
Vasilisa ve Lukerya. Dubrovski:
Evlerinize gidiniz, dedi, size gerek kalmad. Arhip:
Artk paydos! diye mrldand. Kadnlar:
Teekkr ederiz velinimetimiz, dediler ve hemen evlerine gittiler.
Dubrovski ilerledi. ki adam yaklaarak ona seslendi. Dubrovski Anton'la Gria'nn seslerini tamd:
Siz niin uyumuyorsunuz? diye sordu. Anton:
Simdi uykunun sras m? dedi. Ne gnlere kaldk! Kimin aklna gelirdi ki?..
Dubrovski onun szn keserek:
Yava ol, dedi. Yegorovna nerede? . Gria:
PUSKN
PUSKN____________________________________________________
Derebeyi kknde, diye yant verdi, kendi odasnda.
Git onu buraya getir! Sonra evin iindeki btn adamlarmz da dar kar. Evin iinde,
memurlardan baka canl kimse kalmasn! Sen de Anton, arabay ko!
Gria gitti, bir dakika sonra da annesiyle beraber dnd. htiyar kadn bu gece soyunmamt.
Memurlardan baka bu gece kimse gzn yummamt.
Dubrovski:
Herkes burada m? Evde kimse kalmad m? diye
sordu.
Gria:
Hayr, dedi, memurlardan baka kimse kalmad.
Dubrovski:
Saman ya da kuru ot getirin, dedi.
Adamlar, ahra kotular ve kucaklar otla dolu dndler.
Doldurun unlar merdivenin altna! Hah yle! Simdi ocuklar, ate verin!
Arhip feneri at. Dubrovski ray tututurdu: Arhip'e
dnerek:
Dur hele, dedi, galiba acele ile antrenin kapsn kilitlemi olacagm! abuk ko da kapy a!
Arhip koridora kotu, kap akt. Yavaa:
Daha da neler, aacakmm: diye mrldanarak kapy kilitledi ve Dubrovski'in yanna dnd.
Dubrovski ray otlara yaklatrd. Otlar parlad, bir alev ykseldi ve btn avluyu aydnlatt.
Yegorovna ackl bir sesle:
Ah Vladimir Andreyevi, ne yapyorsun? diye bagrd.
Dubrovski:192
DUBROVSK
Sen sus, dedi. Eeee ocuklar, Hoakaln! Ben gidiyorum. Bakalm Allah ne gsterecek? Yeni
efendinizle mutlu olun!
Dubrovski'nin adamlar hep bir agzdan:
Babamz, velinimetimiz, diye bagrtlar, lrz de seni brakmayz! Biz de seninle beraber
geliyoruz.
Araba hazrd. Dubrovski Gria ile arabaya bindi. Adamlarna buluma yeri olarak Kistenevka
korulugunu gsterdi. Anton beygirleri kamlad, araba avludan kt.
Rzgr esti. Alevler bir dakika iinde btn evi sard. Damn zerinde kzl bir duman grnd.
Camlar atrdyor, dklyordu. Ate haline gelen direkler dmeye balad. Birdenbire ac bir
feryat ve glk duyuldu:
Yanyoruz! mdaat, imdaat!
Zalim bir glle yangn seyretmekte olan Arhip:
Daha da neler! diye sylendi. Yegorovna ona:
Arhip'igim, ne olursun, kurtar u melunlar, diyordu. Allah sana mkfatn verir!
Demirci:
Daha da neler! dedi.
Tam da o srada iki katl pencere erevelerini krmaya alan memurlar pencerede grndler.
Ama tam bu srada at, byk bir grltyle kt, glklar kesildi.
ok gemeden btn iftlik halk avluya dolmutu. Kadnlar bagrarak plprtlarn kurtarmaya
alyorlard. ocuklar, yangn seyrederek zplyorlard. Kvlcmlar bir ate frtnas halinde
uuyor, kulbeler tutuuyordu.
Arhip:
Simdi artk neresi yanarsa yansn vz gelir, diye sylendi. Herhalde Pokrovskoye'den bunun
seyrine doyum olmaz!
KN_______________________________________________________________
Bu srada yeni bir olay onun dikkatini ekti: tutumu olan ahrn damnda; nereye atlayacagn
arm bir kedi kouyordu. Alev yava yava drt bir yann saryordu. Zavall hayvan ackl bir
miyavlama ile yardm istiyordu. ocuklar kedinin bu umutsuz durumuna bakarak glmekten
katlyorlard. Demirci Arhip fke ile onlara kt:
Ne glyorsunuz eytan yavrular? Hi Allahtan korkmuyor musunuz? Allann bir yaratg yanyor
da siz seviniyorsunuz, ha!
Arhip yanmakta olan dama merdiveni dayad ve kediyi kurtarmaya kotu. Kedi onun niyetini
anlam, minnettar bir abuklukla Arhip'in kollarna sarlmt. Yar yanm demirci, av ile birlikte
aag indi. Saran iftlik halkna dnerek:
Eeee ocuklar, dedi. Hoakaln. Artk benim burada yaplacak bir iim kalmad. Hoa kaln,
beni ktlkle
anmayn!
Demirci gitti. Yangn bir sre daha ortalg kasp kavurdu. Nihayet snd. Kor haline gelen ate
ygnlar, gecenin karanlg iinde gz alc bir parlaklkla ldyor, yangndan km Kistenevka
kynn halk bu ate ygnlar etrafnda serseri serseri dolayordu.V
Dangn haberi ertesi gn btn bu evreye yayld. Herkes bunu bir baka trl yorumluyor,
eitli tahminler ileri srlyordu. Bazlar, cenaze treninde sarho olan Dubrovski'nin
adamlarnn dikkatsizlikle evi tututurduklarn iddia ediyor; diger bir ksm ise yeni ev erefine
fazlaca karan memurlar sulu buluyorlard. Biroklar da evin, mahkeme yeleri ve btn ev
halkyla beraber kendi kendine yandgn ileri sryorlard. Bazlar ise geregi anlyor, ve bu
korkun facia sulusunun, kin ve alma duygularyla hareket eden Dubrovski oldugunu ileri
sryorlard.
Troyekurov hemen ertesi gn yangn yerine gelmi ve kendisi soruturma yapmt. Emniyet
amirinden, ile mahkemesi yelerinden, avukat ve ktipten baka Vladimir Dubrovski'nin,
Yegorovna'nn, iftlik halkndan Gria ile arabac Anton'un ve demirci Arhip'in de ne olduklar
anlalamamt. Btn iftlik halk at ktg zaman memurlarn yandgn dogruladlar. Onlarn
yanm kemikleri de bulundu. Vasilisa ile Lukerya adndaki kadnlar, Dubrovski ile demirci Arhip'i
yangndan birka dakika nce grm olduklarn sylediler. Herkesin syledigine gre, demirci
Arhip sag olup yangnn biricik degilse bile herhalde balca sulularndan biriydi. Dubrovski
hakkndaki kukular da glyd Kirila Petrovi btn bu olup bitenleri uzun uzunvali *** e yazd
ve yeni bir soruturma fasl balad.
ok gemeden baka birtakm haberler, merak ve yorumlara yeni bir besin kaynag oldu.*** de
birtakm ekyalar tremi ve evreye dehet samaya balamlard. Hkmetin bunlara kar
aldg nlemler yeterli olmamt. Bi
PUSKN_________________________________________
ri tekinden gzel soygunlar, birbirini kovalyordu. Ne yollarda, ne de kylerde gvenlik
kalmamt. Ekya dolu birka troyka, gpegndz btn ilin iinde dolayor, yolcular ve posta
arabalarn eviriyor, kylere iniyor, derebeyi kklerini yagma edip atee veriyordu. ete ba
zeksyla, cesaretiyle ve bir eit yce gnlllgyle n almt. Onun zerine olmayacak eyler
anlatyorlard. Dubrovski ad btn agzlarda dolayordu. Bu cesurca soygunlara bakasnn
degil de zellikle onun bakanlk ettigine herkes emindi. Yalnz bir eye aryorlard:
Troyekrov'un iftligi bu soygunlarn dnda kalyordu. Ekyalar onun ne bir ambarn soymular,
ne de bir arabasn evirmilerdi. Troyekurov her zamanki gururuyla kendisine yaplan bu ayr
davran, btn il iinde saldg korkuya ve kylerinde kurdugu esiz gvenlik rgtne
yoruyordu. nceleri komular Troyekrov'un bu kibirliligine kendi aralarnda glmler ve
davetsiz konuklarn, ok ey bulabilecekleri Pokrovskoye'yi ziyaret etmelerini her gn
beklemilerdi. Ama en sonunda onlar da Troyekurov'a hak vermek ve haydutlarn ona kar
anlalmaz bir sayg beslediklerini kabul etmek zorunda kalmlard. Troyekurov gnyor,
Dubrovski'nin her yeni soygun haberini aldka vali ile, emniyet amirleriyle, blk komutanlaryla
alay ediyordu. nk Dubrovski bunlarn elinden her zaman zararszca kurtulabiliyordu.
Bu arada Troyekrov'un kyndeki kilisenin yortusu(*) olan ekim aynn biri gelip atmt. Ama bu
treni ve bundan sonraki olaylar anlatmaya girimeden nce okurlarmz, kendileri iin yeni olan
ya da hikyemizin balarnda ksaca anlatlan baz kimselerle tantralm.
Bu eit yortular, sz edilen Kilisenin,adn tadg iin, ya da olayn
yl dnmne rastlayan gn yaplr (.N.).PUSKN
197
V
Simdiye kadar kendisinden ancak birka kelime ile sz ettigimiz Kirila Petrovi'in kznn,
hikyemizin kiilerinden biri oldugunu okurlarmz herhalde tahmin etmilerdir. Anlattgmz
olaylarn getigi sralarda, gen kz on yedi yalarnda ve gzelligi tam bir gelime halindeydi.
Babas kzn delice seviyordu. Ama, bazen en kk isteklerini yerine getirmeye alarak, bazen
de sert, hatta zalim davranlaryla kendisini korkutarak ona kar, yaradlna uygun biimde
davranyordu. Kznn bagllgna emin olmakla beraber hibir zaman onun gvenini
kazanamamt.
Kz, duygu ve dncelerini babasndan saklamaya almt. nk bunlarn nasl
karlanacagn hibir zaman yzde yz kestiremezdi. Hibir arkada yoktu, yalnzlk iinde
bymt. Komu kzlar, kadnlar Kirila Petrovi'e ok seyrek gelirlerdi. nk alldg zere,
Troyekurov'un konuma ve eglenceleri kadnlardan ok erkek arkadalarn bulunmasn
gerektirecek bir biimdeydi. Gzelimiz, babasna eglenmeye gelen konuklarn arasna pek seyrek
katlrd. ogu XV. yzyl Fransz yazarlarnn yaptlarndan meydana gelen byk bir kitaplk
kzn emrine verilmiti. mrnde, Mkemmel Ah Kadn kitabndan baka, bir ey okumam
olan babas, kitap seiminde tazna yol gstere ' cek bir durumda degildi. Pek dogal olarak
Maa, birok kitap kartrdktan sonra, romanlar zerinde karar kld. Bylece bir zamanlar
Matmazel Mimi'nin elinde balam olan egitim ve grenimini tamamlam oluyordu. Kirila
Petrovi'in Matmazel Mimi'ye byk bir gveni ve bagllg vard. Bu bagllk ve dostlugun izleri
gizlenemeyecek bir
hal aldg zaman, Kirila Petrovi kz yavaa bir baka malikneye armak geregini duymutu.
Matmazel arkasnda ok iyi anlar brakarak ayrlmt. yi yrekli bir kzd. Kirila Petrovi'in
zerindeki etkisini hibir zaman kt maksatlara kullanmamt. Kirila Petrovi'in sk sk
degitirdigi gzdelerden farta da, en ok bu noktadayd. Grne gre Kirila Petrovi onu teki
gzdelerinden fazla seviyordu. Matmazel Mimi'nin gney insanlarna zg izgiler tayan dokuz
yalarnda, kara gzl yaramaz ocugu, Kirila Petrovi'in yannda terbiye ediliyor, onun oglu
olarak tannyordu. Halbuki bir elmann yars kadar Troyekurov'a benzeyen nice ocuklar vard ki,
onun pencereleri nnde oynuyor ve iftlik halkndan saylyorlard.
Kirila Petrovi kk Sa's iin Moskova'dan bir Fransz gretmen istetmiti. Bu gretmen artk
anlatmaya baladgmz olaylarn getigi sralarda Pokrovskoye'ye gelmiti.
gretmen, sevimli yzyle ve yaln davranlaryla Kirila Petrovi'in houna gitmiti. Kirila
Petrovi'e bonservislerini ve yannda egitmen olarak drt yl altg Troyekurov'un
akrabalarndan birinin tavsiye mektubunu gsterdi. Kirila Petrovi btn bunlar gzden geirdi,
houna gitmeyen biricik nokta, Fransz'n gen oluuydu. Ama bu hoa gitmeyi, zavall gretmen
unvan iin pek gerekli olan sabr ve tecrbe ile bu gzel kusurun bir arada bulunamayacag
korkusundan ileri gelmiyordu. Troyekurov'un hemen sylemeye karar verdigi, kendine gre baka
tereddtleri vard. Bunun iin de Ma'y agrmalarn emretti. (Kirila Petrovi Franszca bilmezdi,
taz ona evirmenlik edecekti).
Buraya gel Maa! Bu Msyye de ta: "Pekl, kendisini kabul ediyorum, ama evdeki kzlarma
sarkntlk etmemek artyla... Yoksa bu it oglu ite... Bunu kendisine evir!"198
DUBROVSK
Maa kzard. gretmene dnerek Franszca, babasnn kendisinden agrballk ve drst bir
davran bekledigini syledi.
Fransz, kzn nnde egildi ve kendisi iltifattan yoksun edilse bile sayg hak etmeye alacag
yantn verdi. Maa gretmenin bu szlerini kelimesi kelimesine evirdi. Kirila Petrovi:
yi, iyi, dedi. Ona sayg da, iltifat da gerekli degil. Grevi Sa'ya bakmak, gramer ve cografya
gretmektir. Bunu kendisine evirdin!"
Marya Kirilovna babasnn kaba szlerini yumuatarak evirdi. Kirila Petrovi Fransz'n, kendisine
ayrlan odann bulundugu daireye gitmesine izin verdi.
Soylu geleneklerine gre terbiye edilmi olan Maa, gen Fransz'a hi aldr etmemiti.
gretmen, onun iin bir hizmeti ya da ii parasndan baka bir ey degildi. Halbuki
hizmetilerle iiler onun gznde erkek bile saylamazlard. Gen kz Msy Deforj zerinde
braktg etkinin farknda olmadg gibi, gen gretmenin sklganlgn, titreyiini, sesinin degiiini
de fark etmedi. Sonralar gen kz, birka gn stste gretmenle olduka sk karlat ise de,
onu incelemeye yarar grmedi. Hi umulmadk bir biimde onun hakknda yepyeni bir izlenim
edindi.
Alldg zere Kirila Petrovi'in evinde, birka ay beslenir ve Pokrovskoye derebeyinin balca
eglencelerinden birini de bunlar olutururdu. Aylar yavru iken her gn konuk salonuna getirilir,
Kirila Petrovi bunlar kedilerle, kpek yavrularyla dvtrerek saatlerce vakit geirirdi. Yavrular
biraz byynce gerek bir dv beklemek zere zincire vurulurlard. Bazen aylar kkn
pencereleri nne getirilir, iviler akl, bo bir arap fsn onlara dogru yuvarlarlard. Ay ilkin
bu fy koklar, sonra da yavaa ayag ile iter ve pek dogal olarak ayag acrd. Bu acdan
fkelenen ay, bu sefer daha byk bir kuvvetle fy
PUSKN__________________________________________
iter ve daha byk bir ac duyard. Ay fkesinden kudurma derecesine gelir ve byk bir homurtu
ile yine arap fsna saldrrd. Bu hal, zavall hayvan deliye dndren bu arap fs ortadan
kaldrlncaya kadar srp giderdi. Bazen de bir ift ayy arabaya koarlar, konuklan zorla bu
arabaya bindirerek arabay babo brakrlard. Ama Kirila Petrovi'in en gzel eglencesi uydu:
A bir ay bo bir odaya kapatlr, bir iple de duvardaki halkaya baglanrd. Aynn bagl oldugu ipin
uzunlugu, hemen hemen odann uzunlugu kadar olurdu; yle ki, odann ancak kar kelerinden
biri korkun canavarn saldrsndan uzak kalabilirdi. Adet oldugu zere eve yeni gelenleri bu
odann kapsna kadar getirirler, anszn aynn yanna itiverirler, kapy da stne kilitlerler ve
mutsuz kurban canavarla babaa brakrlard. Zavall konuk, kanlar iinde, st ba
parampara kendisini aynn yetiemedigi keye atar, ama bazen iki adm tede homurdanan,
srayan, iki ayag stne kalkan ve boyuna saldran, srmak isteyen yrtc hayvanla saat
kar karya duvara yapm bir halde durmak zorunda kalrd. te Rus derebeyinin soylu
eglenceleri bunlard.
gretmenin geliinden birka gn sonra Troyekurov onu anmsard ve aynn bulundugu odaya
konuk etmeyi tasarlad: Bu maksatla bir sabah gretmeni yanna agrtt ve yanna alarak
karardk koridorlardan geirdi. Birdenbire yan kaplardan biri ald, iki uak Fransz' ieri
itiverdiler, kapy da stne kilitlediler. Akln bana toplayan gretmen, bagl ayy grd. Ay
uzaktan konugu koklayarak homurdanmaya balad, birdenbire arka ayaklar zerine kalkarak
ileri yrd. Fransz armad, kamad, aynn saldrn bekledi. Ay yaklanca, cebinden
kk bir tabanca kard ve a hayvann kulagna dayayarak ate etti. Ay yere yuvarland.
Herkes koutu, kaplar ald. Kirila Petrovi yaptg akann byle bitmesinden arm bir
halde odadan ieri girdi.200
DUBROVSK
Kirila Petrovi btn bu olup bitenler hakknda kendisine mutlaka aklama yaplmasn istiyordu:
Byle bir oyun hazrlandgn Deforj'a kim haber vermiti. Yahut onun cebinde dolu bir tabancann
ne ii vard? Ma'y agrtt. Maa koarak geldi ve babasnn sorularn Fransz'a evirdi. Deforj
verdigi yantta.
Benim aydan falan haberim yoktu, dedi, ama tadgm unvan geregince baglanma
isteyemeyecegini bir hakarete katlanmak niyetinde olmadgm iin yanmda daima tabanca
tarm.
Maa hayretle gretmene bakt ve sylediklerini Kirila Petrovi'e aktard. Kirila Petrovi hibir
yant vermedi, sadece ayy dar karmalarn ve derisini yzmelerini emretti. Sonra da kendi
adamlarna dnerek:
Aferin herife be! dedi. Hi korkmad, vallahi hi korkmad.
O gn birdenbire Deforj'a kan snd, bir daha da onu denemeye kalkmad.
Ama bu olay Mariya Kirilovna zerinde daha byk bir etki yapt. Gen kzn hayal evi altst
olmutu: nnde l bir ay yatyor, aynn baucunda da Deforj, sogukkanllkla ayakta durmu,
kendisiyle sakin sakin konuuyordu. Kz, cesaret ve gururun yalnz bir tabakann elinde
olmadgn grd ve o gnden beri de gen gretmene, saatten saate artmakta olan bir sayg
beslemeye balad. Aralarnda bir iliki kuruldu. Ma'nn ok gzel bir sesi ve byk bir mzik
yetenegi vard. Deforj, kza da ders vermek nerisiyle karlat. Btn bunlardan sonra Ma'nn,
henz bunu kendi kendine bile itiraf etmedigi halde gretmene ak oldugunu okurlarmz
anlamakta zorluk ekmemilerdir.
X
Dortu arifesinde konuklar akn etmeye baladlar. Bunlardan bir ksm derebeyi kkne ve bu
kke bagl pavyonlara; teki bir ksm khyalarn dairelerine; nc bir ksm ise papaza konuk
edildiler. Bazlar ise zengin kyl evlerine indiler. Tarlalar atlarla, avlu ve ahrlar ise eitli
arabalarla doldu. Sabahn dokuzunda sabah duas anlar alnd. Btn konuklar Kirila Petrovi
tarafndan yaptrlan ve her yl verdigi hediyelerle sslenen ta kiliseye dogru yollandlar. Dua iin
gelen hatrl konuklar ylesine oktu ki, sradan kyller kiliseye sgamadlar ve kilisenin sahanlg
ile parmaklk dnda kaldlar. Ayine balamyorlar, Kirila Petrovi'i bekliyorlard. Troyekurov alt
atl bir araba ile geldi ve arkasnda Mariya Krilovna oldugu halde, yerine geip kuruldu. Kadn
erkek btn gzler gen kza evrildi. Erkekler kzn gzelligine hayran oluyor, ka. dnlarsa
dikkatle tuvaletini gzden geiriyorlard. Ayin balad. Ev arkclar mihrapta ilahi okuyorlard.
Kirila Petrovi de bunlara katlyor, sagna soluna bakmadan dua ediyordu. Zango yksek sesle
bu tapnagn yapcsnn da adn anarken, gsterili bir alakgnlllkle yere kapand.
Ayin bitti. Haa ilk yaklaan Kirila Petrovi oldu. Herkes onun ardndan yrd. Sonra, komular
sayglarn sunmak zere kendisine yaklatlar. Kadnlar Ma'nn etrafn aldlar. Kirila Petrovi
kiliseden karken oradakilerin hepsini gle yemegine agrd, arabasna bindi ve evine gitti.
tekiler de arabalaryla onun peinden yrdler. Odalar konuklarla doldu. Her dakika yeni yeni
kiiler ieri giriyor ve ev sahibine yaklamada glk ekiyorlard. Modas202
DUBROVSK
gemi, pahal ve eski tuvaletler giymi bayanlar, uygun bir biimde yarm daire halinde
oturmulard. Hepsi de inci ve prlanta iindeydiler. Erkekler votka ve havyarn bana
mler, grltl seslerle aralarnda konuuyorlard. Salonda seksen kiilik bir yemek
masas hazrlanyordu. Hizmetiler gidip geliyor, ie ve srahileri yerletiriyor, sofra rtlerini
dzeltiyorlard. Nihayet khya yemegin hazr oldugunu haber verdi. lk sofraya oturan Kirila
Petrovi oldu. Onun arkasndan bayanlar harekete geti ve bir eit ya sras gzeterek
azametle yerlerine kuruldular. Gen kzlar, rkek bir kei srs gibi birbirlerine sokularak
yanyana oturdular. Erkekler onlarn karsnda yer aldlar. gretmen, masann dibinde, kk
Sa'nn yanna oturdu.
Hizmetiler tabaklar rtbe srasna gre dagtmaya baladlar. Tereddde dtkleri zaman da,
hemen hemen hi yanlmadan, Lafater'ce tahminlerle iin iinden kyorlard. Tabak ve kak
ngrtlar konuklarn grltl konumalarna karyordu. Kirila Petrovi len sofrasn nee ile
szyor ve konukseverligin verdigi mutlulugun zevkini sryordu. Bu srada ift beygir koulu
bir fayton avluya girdi. Ev sahibi:
Bu da kim ola? diye sordu. Birka ses birden:
Anton Pafnuti, diye yant verdi.
Kaplar ald ve degirmi yzl, gerdan kat, elli ya larnda iman bir kii olan Anton
Pafnuti Spitsn, yerlere kadar egilerek, glmseyerek, zr dilemeye hazr bir tavrla yemek
salonundan ieri girdi. Kirila Petrovi:
Takm getirin! diye bagrd, sonra Anton Pafnuti'e dnerek:
Rica ederim buyurunuz, oturunuz Anton Pafnuti, dedi. Sonra bunun ne anlama geldigini bize
anlatsanza kuzum: Ayinime gelmediniz, yemege ge kaldnz! Bu, hi de senin karakterine
uymuyor: Sen hem dini btn bir adamsn, hem de bogazna dknsn!
PUSKN_______________________________________________________________________
_____________
Anton Pafnuti, peetesini kaftannn iligine geirirken yant verdi:
Suluyum Kirila Petrovi, suluyum! Erkenden yola kmtm. Daha on drt verst yol almaya
frsat bulmadan birdenbire n tekerlegin emberi ikiyi ayrlmasn m? Elden ne gelir ! Bereket
versin ky yaknd. Gidinceye, demirciyi arayp buluncaya ve bu ileri yoluna koyuncaya kadar
tam saat geti. Kestirme yoldan, Pokrovskoye ormanndan gemeye cesaret edemedim.
Dolambal yoldan geldim.
Kirila Petrovi onun szn keserek:
Cesur olmadgn biliyoruz ama korkmak iin de neden yoktu! dedi.
Nasl, korkmak iin neden mi yoktu? Ya, Dubrovski'yi unutuyor musun? nsan onun eline bir
dmeyegrsn! O az buz bir herif degil, kimseyi elinden karmaz. Hele beni eline bir geirse iki
kez derimi yzmeye kalkar!
Sana byle farkl davranmas neden gerekiyormu?
Aman efendim Kirila Petrovi, ne demek neden gerekiyormu? Rahmetli Andrey Gavrilovi'in
muhakemesini unuttunuz mu? Efendimizin gnln ho etmek... Sey yani elimi vicdanma
koyarak Dubrovski'lerin hibir haklan olmadg halde, sadece efendimizin ltuflar sayesinde
Pokrovskoye'ya sahibolduklarna dair dogruluk adna tanklkta bulunan ben degil miydim?
Rahmetli (nur iinde yatsn) benimle kozunu paylaacagn sylemiti. Galiba oglu babasnn
szn yerine getirecek gibi grnyor. Bugne kadar Allah korudu. Simdiye kadar topu topu bir
ambarm soydu, ama Allah vere de malikneme kadar gelmeseler!
Kirila Petrovi:
Maliknene gelirlerse ite o zaman keyiflerine diyecek yok; krmz ekmece tklm tklm dolu
Ne gezer dostum Kirila Petrovi? Bir zamanlar doluydu ama imdi tamtakr oldu.201
DUBROVSK
Brak u palavralar anton Pafnuti! Biz hepsini biliyoruz: senin ne masrafn var ki? Evde yoksul
bir yaay sryorsun! Kimseleri evine agrmyorsun, mujiklerini soyup sogana eviriyorsun! Ha
babam, yalnz kpe istif etmesini biliyorsun!
Anton Pafnuti glmseyerek:
ok akacsnz Kirila Petrovi, diye mrldand. Halbuki inan olsun ki yoksul dtk.
Anton Pafnuti ev sahibinin bu derebeyce akasn yagl bir brek lokmasyla sineye ekmiti.
Kirila Petrovi onu kendi haline brakarak ilk kez kendisine konuk gelen ve masann br ucunda,
gretmenin yannda oturmakta olan emniyet amirine dnd:
Eeeee bay emniyet amiri, hi olmazsa siz Dubrovski'yi yakalayabilecek misiniz?
Emniyet amiri rkt, egildi, glmsedi, kekeledi, nihayet:
Gayret edecegiz efendimiz, dedi.
Hm... Gayret edecegiz... Bir hayli zamandr gayret ediliyor, ama bir yarar grlmyor. Hem
dogrusunu isterseniz herifi ne diye tutmal? Dubrovski'nin haydutlugu emniyet amirlerinin iine
gelir. Takip masraf, araba paras, soruturma falan filan derken haydi paralar cebe. Byle bir
velinimeti ortadan nasl kaldrrsn? Dogru degil mi?
Emniyet amiri byk bir aknlk iinde:
ok dogru sylyorsunuz efendim, yantn verdi. Konuklar kahkahay bast. Kirila Petrovi:
Bu delikanly dogrulugu iin severim, dedi. Ama u bizim len emniyet amiri Tara Alekseyevi'e
acyorum dogrusu. Adamcagz yakmasaydlar bizim buralar daha rahat olurdu. Dubrovski'den ne
haber? Son kez onu nerede grmler acaba?
Kaln bir kadn sesi:
PUSKN______________________________________________
Evimde Kirila Petrovi. Geen sah gn evimde gle
yemegi yedi.
Btn gzler Anna Savina Glebova'ya evrildi.
Olduka basit, dul bir kadn olan Anna Savina neesiyle, iyi yrekliligiyle kendini herkese
sevdirmiti. Oradakiler byk bir merakla kadnn anlatacag hikyeyi dinlemeye
hazrlandlar.
hafta nce Vanyua'ma para gndermek zere khya postahaneye yollamtm. Geri
oglumu martmam. Hatta istesem de onu martacak bir durumda degilim. Ama bir hassa
subaynn iyi yaamak zorunda oldugunu siz de takdir edersiniz! Ben de elden geldigi kadar
gelirimi Vanyua ile paylayorum. te ben de ona iki bin ruble gndermitim. Geri Dubrovski
birka kez hatrma gelmemi degildi, ama kendi kendime: kasaba yakn, diyordum. Sunun
urasnda yedi verstlik bir yol, Allarun izniyle bir eycik olmaz. Bir de ne greyim, akama khya
sararm, st ba para para olmu bir halde yaya olarak gelmesin mi? Eyvah, dedim, ne
oldu? Bu ne hal? Khya: Hi sorma Anna Savina, dedi. Haydutlar soydu. Az kalsn beni de
ldryorlard. Dubrovski'nin kendisi de oradayd. Beni asmak istedi, ama nedense acd ve
brakt. Buna karlk atm, arabam, her eyimi ald. Ben kendimden gemitim. Aman Allahm,
imdi Vanyua'mn hali ne olacakt? Yaplacak hibir ey yoktu: Ogluma bir mektup yazdm, olan
biteni anlattm ve kuru bir hayr dua gndermekle yetindim.
Aradan bir iki hafta geti. Bir gn anszn avluma bir fayton girdi. Bir general, benimle grmek
istiyormu. Buyursun, dedim. Yanma, Kulnev'in portresini andran esmer yzl, siyah sal,
sakall bykl, otuz be yalarnda bir adam girdi. Kendisini rahmetli kocam van Andreyevi'in
dostu ve meslek arkada diye tantt. Yolu bu taraflara dm, benim de burada oturdugumu
biliyormu, tabii arkadann dul karsn igneyip geemezmi... Ben kendisini elimden geldigi
kadar agrladm. Suradan buradan konumaya baladk. Nihayet sra Dubrovski'ye geldi.
Bama206
_____________________________DUBROVSK
geleni ona da anlattm. General atnd: "Garip ey," dedi. Benim iittigime gre Dubrovski her
nne geleni degil, yalnz zenginleri soyarm. Hatta bunu yaparken de zenginin btn parasn
almaz, yarsn kendisine brakrm. Adam ldrdgn hi duymadm. Sakn bunda bir yalan
olmasn? Ltfen khyanz agrtr msnz?" Khyay agr maya gittiler, geldi. Generali grr
grmez donakald. Ge neral ona: "Dubrovski seni nasl soydu, nasl asmak istedi? Kuzum unu
anlatsana!" dedi. Khyam titremeye balad ve generalin ayaklarna kapand: "Su iledim, yalan
syledim, beni affedin!" dedi. General: "Mademki yledir," dedi, o halde bu i nasl olduysa ltfen
hepsini bayana anlat. te ben de dinliyorum!" Khyam bir trl kendine gelemedi. General
szne devam ederek: "Haydi anlatsana," dedi, "Dubrovski ile nerede karlatn?"
"ifteamlarda babacgm. ifteamlarda!" "Dubrovski sana ne" dedi?" "Kimin | adamsn?
Nereye ve ne iin gidiyorsun?" diye sordu. "Peki, sonra?" "Sonra, mektup ve paralar benden
istedi." "Peki, ya sonra?" "Mektupla paralar ona verdim." "Bunun zerine o ne yapt?" "Suluyum,
affedin!" "Peki, o ne yapt canm?" "Mektupla paralar geri verdi: Haydi gle gle git, bunlar
postaya ver, dedi." "Sonra?" "Babacgm, suluyum." Korkun general: "Ben sana gsteririm,"
dedi, "siz de hanmefendi bu sahtecinin sandgn aramalarn emredin, bu herifi de bana teslim
edin, kendisine iyice bir ders vereyim! Sunu biliniz ki Dubrovski de bir hassa subayyd, bir
arkadana fenalk etmek istemez!" Bu zatn kim oldugunu anlamtm. Onunla konuacak bir
eyim yoktu. Arabaclar khyay, faytonun arabac yerine bagladlar. Paralar bulundu. General
gle yemegini bende yedi ve hemen kalkp gitti; giderken de khyam da gtrd. Khyam ertesi
gn ormanda, soyulup sogana evrilmi bir halde bir mee agacna bagl olarak buldular.
Herkes, hele gen kzlar Anna Savina'nn anlattklarn sessizce dinlediler. Hayal gc fevkalade
geni olan ve Raddcliffe'in esrarl korku ykleriyle hayali beslenen Mar
PUSKN____________________________________________________________207
ya Kirilovna bata olmak zere bunlardan ogu Dubrovski'nin kiiliginde romantik bir kahraman
gryor ve iin iin onun iyiligini istiyorlard. Kirila Petrovi:
Anna Savina, dedi, sana gelenin Dubrovski'nin kendisi oldugunu sanyorsan ok aklanyorsun.
Sana gelenin kim oldugunu bilmem ama, herhalde Dubrovski olmasa gerek.
Yollar kesen, geleni geeni evirip soyan Dubrovski degil de kimdir?
Orasn bilmem ama, herhalde Dubrovski degildi. Ben onun ocuklugunu bilirim. Salarnn
kararp kararmadgn bilmem, ama, kkken kvrck sar sal bir ocuktu. Yalnz unu kesin
olarak bilirim ki, Dubrovski Ma'mdan be ya byktr. Dogal olarak imdi 35'inde degil de
23'nde olmas gerektir.
le emniyet amiri:
Tmyle buyurdugumuz gibi, dedi. Cebimde Vladimir Dubrovski'nin ekli var. Onun 23 yanda
oldugu burada aka yazldr.
Kirila Petrovi:
yle mi? dedi. Bari unu okuyuver de biz de iitelim.. Onun eklini grenmek fena bir ey
olmayacak. Bir yerde gzmze iliecek olursa herifi karmam oluruz.
Emniyet amiri cebinden olduka kirli bir kgt kard, at, nem vererek ve yksek sesle
okumaya balad:
"Ona mensup iftlik halknn anlattklarna gre Vladimir Dubrovski'nin tespit edilen eklidir: Ya
22, boy orta, yz dzgn, sakal tra edilmemi gzler ela, sa kumral, burun ekme, bakaca
ayrt edici belirtisi yoktur."
Kirila Petrovi sordu:
Hepsi bu kadar m? Emniyet amiri kgd katlayarak:
Hepsi bu kadar, karlgn verdi.
il_____________________________ DUBROVSK
Kutlarm bay emniyet amiri. Hey gidi kgt, hey! Bu ekle gre siz Dubrovski'yi zor bulursunuz!
Orta boylu az m insan var? Kumral sa, ekme burun, ela gzler kimde yok! Korkmadan bahse
girebilirim ki, saat durmadan Dubrovski ile konuursun da kiminle konutugunun farknda
olmazsn? Diyecek yok dogrusu, u memurlar akll insanlar ksacas.
le emniyet amiri usulca kgd cebine koydu ve sessizce lahanal kaz kzartmasn attrmaya
balad. Bu arada hizmetiler birka sefer konuklan dolaarak herbirinin kadehini doldurmak
frsatn buldular. Birka ie Gorski ve Tsimlanask arab patlatld ve seve seve ampanya
yerine kabul edildi. Yzler kzarmaya balad. Konumalar daha canl, daha birbirini tutmaz, daha
neeli bir hal ald. Kirila Petrovi szne devam ederek:
Hayr dedi, biz artk Tara Alekseyevi gibi bir ile emniyet amirini bir daha gremeyiz! Bu adam
hi de kr ve sersem bir adam degildi. Yazk ki adamcagz yaktlar. Yoksa etedekilerden bir
tanesi bile elinden kurtulamazd. Son kiisine kadar hepsini enselerdi. Hatta Dubrovski bile
elinden kaamaz, rvetle de postu kurtaramazd. Tara Alekseyevi paray almasna alrd ama,
onu yine brakmazd. Rahmetlinin deti byleydi. Ben baka are gremiyorum, bu ie benim de
karmam, adamlarmla haydutlarn peine dmem gerekecek. lk agzda yirmi kii
gnderecegim, varsn bunlar haydutlarn bulundugu korulugu bir temizlesinler. Adamlarm korku
nedir bilmezler, her biri bir bana bir aynn zerine gider, haydutlarndan ylmazlar.
Bu szler zerine kll dostunu, bir zamanlar kendisinin de kurban oldugu baz akalar hatrlayan
Anton Pafnuti sordu:
Aynz nasl Kirila Petrovi? Kirila Petrovi:
PUSKN
209
Allah geri kalanlara uzun mrler versin, dedi. Mia dman kurunuyla erefli bir lmle ld
Kirila Petrovi, Deforj'u gstererek ite onun galibi, dedi. Benim Franszmdan ibret al, o senin
intikamn da ald affna magrurken anmsarsn ya?
Anton Pafnuti ban kayarak: Nasl anmsamam? dedi ok iyi anmsyorum. Demek Mia ld
ha? Vallahi yazk oldu u Mia'ya! Ne maskara, ne akll bir hayvand! Byle bir ayy bir daha
bulamazsn! Msy onu niin ldrd?
Kirila Petrovi, byk bir memnunlukla Fransz'nn kahramanlk davrann anlatmaya koyuldu.
nk kendisini evreleyen her eyle vnmek gibi mutlu bir yetenegi vard. Konuklar Mia'nn
lm hikyesini dikkatle dinliyor ve konuma konusunun kendi cesareti oldugundan kuku bile
etmeksizin rahat rahat yerinde oturan yaramaz grencisine ahlak gtleri veren Deforj'u akn
akn szyorlard.
Aag yukar saatten beri sren gle yemegi sona erdi. Ev sahibi peetesini masann stne
koydu. Hepsi ayaga kalktlar ve kahve ile kgt oyununun kendilerini bekledigi konuk salonuna
yrdler. Yemek odasnda pek atafatl bir biimde balayan ikiye, burada da devam
olunacakt.PUSKN
211
Akamn yedisine dogru konuklardan bazlar gitmek isteder, ama punla neelenen ev sahibi,
kaplarn kilitlenmesini emretti ve ertesi sabaha kadar kimseyi evden dar brakmayacagn
bildirdi. Az sonra mzik balad. Salon kaplar ald, balo balam bulunuyordu. Ev sahibi ve
yaknlar bir keye kurulmu, arka arkaya kadehleri yuvarlyor, genlerin neesini
seyrediyorlard. Yal kadnlar kgt oynuyorlard. Uhlan tugaylarndan birinin karargh kurmadg
her yerde oldugu gibi burada da kavalyeler damlardan daha azd, bu ie yarayan btn erkekler
paylalmt. gretmen hepsinin iinde kendini gsteriyor, herkesten iyi dans ediyordu. Btn
kzlar onu seiyor, onunla vals oynamay ok rahat ve kolay buluyorlard. Deforj birka sefer de
Marya Kirilovna ile dans etti. Gen kzlar, arkalarndan alayc dnceler ileri srdler. Nihayet
gece yarsna dogru yorgun ev sahibi, dans durdurdu, akam yemegini getirmelerini emretti.
Kendisi ise yatmaya gitti.
Kirila Petrovi'in yoklugu meclise daha byk bir canllk ve serbestlik verdi. Kavalyeler damlarnn
yanna oturmak cesaretini gsterdiler. Gen kzlar glyor ve komularyla fsldayorlar,
kadnlar masa banda, kardan karya yksek sesle konuuyorlard. Erkekler iiyor, tartyor
ve kahkaha ile glyorlard. Bir szckle akam yemegi fevkalade neeli geti ve birok tatl
anlar brakt.
Yalnz bir kii bu genel sevince ortak olmamt: Anton Pafnuti somurtarak sessizce yerinde
oturmu, dalgn dalgn yemek yemi ve pek dnceli bir tavr taknmt.
Ekya hikyeleri onun sinirlerini ok bozmutu. Anton Pafnuti'in ekyalardan korkmas iin yeter
nedenler bulundugunu yaknda grecegiz.
Anton Pafnuti Allah ahit gstererek krmz kutunun bo oldugunu sylerken, ne yalan sylemi
ne de gnaha girmiti. Krmz kutu gerekten de botu. Bir zamanlar bu kutuda saklanan paralar
imdi Anton Pafnuti'in koynunda duran mein bir keseye aktarlmt. Kimseye gvenememek
duygusunu ve sonsuz korkusunu, ancak byle nlemlerle yenebiliyordu. Bir bakasnn evinde
gecelemek zorunda kalan Anton Pafnuti, kendisine evin cra bir kesinde, hrszlarn kolayca
girebilecekleri yerde bir oda vermelerinden korkuyordu. Gzleriyle etrafta gvenilir bir arkada
arad, nihayet Deforj'u seti. Deforj'un kuvvet ifade eden d grn, hele zavall Anton
Pafnuti'in titremeden anmsayamadg ay ile karlamasnda gsterdigi cesaret, onu
semesine neden olmutu. Sofradan kalktklar vakit, Anton Pafnuti ksrerek ve yutkunarak
gen Fransz'n etrafnda dnmeye balad. Nihayet derdini anlatt:
Hmmmm... Sey... Msy... odanzda gecelememe izin verir misiniz. nk, efendim
syleyeyim...
Saygyla egilen Deforj sordu:
Que desire monsieur? (*)
Hay Allah laygn versin Msy, sen hl Rusa konumasn grenmemisin! J v, mua, e
vu kue(**) anladin m?
*) anla
Deforj:
(*) Bir emriniz mi var, Msy? (**) Odanzda yatmak istiyorum.212
DUBROVSK
Monsieur, tres volontiers, yantn verdi, veuillez donnerde ordres en conseequence(*)
Franszca'daki bilgisinden fevkalade memnun olan Anton Pafnuti hemen gerekli emirleri
vermeye kotu.
Konuklar, aralarnda vedalamaya baladlar. Herkes kendisine ayrlan odaya ekildi. Anton
Pafnuti ise gretmenle birlikte onun dairesine gitti. Gece karanlkt. Deforj yolu bir fenerle
aydnlatyordu. Anton Pafnuti paralarnn hl yannda bulundugundan emin olmak iin, zaman
zaman, koynunda sakl bulunan kesmeyi ggsne bastrarak, olduka cesur admlarla onun
arkasndan yryordu.
gretmen, dairesine gelince mumu yakt, ikisi de soyunmaya baladlar. Bu arada Anton Pafnuti
kilitleri ve pencereleri gzden geirerek odada dolayor ve kendisini pek de kandrmayan bu
gzden geirme srasnda sallyordu. Kap yalnz bir srg ile kapanyordu: pencereler ise bir
katlyd. Bunu Deforj'a ikyet etmek giriiminde bulundu ama, Franszcadaki bilgisi byle kark
bir ii anlatacak bir durumda degildi. Fransz onu anlamad. Anton Pafnuti de ikyetinden
vazgemek zorunda kald. Yataklar kar karya yaplmt. kisi de yattlar. gretmen mumu
sndrd.
Anton Pafnuti Rusa, sndryorum (") fiilinin kafasn gzn yaran Franszca bir ekimiyle
bagrd:
Purkua vu tue, purkua vu tue, ben karardkta dormir (***) yapamam.
(*) Memnuniyetle efendim. Bu konuda gereken emirleri ltfen verir misiniz?
(**) Rusa (tuit) kelimesi sndrmek anlamna gelir. Halbuki Franszca Toucher (Tue) kelimesi:
dokunmak, ilimek, temas etmek anlamlarna gelir. Anton Pafnuti Franszca Niin
sndryorsunuz? demek isterken, Rusa tuit kelimesiyle Franszca toucher kelimesini
birbirine kartrarak niin dokunuyorsunuz? demi oluyor. (.N.)
(***) Uyumak.
Deforj, Anton Pafnuti'in szlerini anlamad, ona iyi
d:
Anton Pafnuti Spitsn yorganna sarnarak homurdan
Melun gvur, sanki sndrmesi farzd. Bu kendisi iin daha fena oldu. Ben ksz uyuyamam.
devam ederek Msy, Msy, j v avek vu parle(*)
. rek Msy, Msy, j v avek vu
Fakat Fransz yant vermiyordu. Ksa bir zaman sonra da horlamaya balad. Anton Patnuti:
Uyuyor kerata Fransz, diye dnd. Halbuki uyumak benim aklma bile gelmiyor. Tetikte
bulunmak gerek! Hrszlar ak kapdan veya pencereden girseler bu keratay topla bile
uyandrmak mmkn olmaz!
Msy! Hey msy! Seni Msy gibi eytanlar alsn! Anton Pafnuti sustu. Yorgunluk, arabn
verdigi agrlk yava yava korkaklgn bastrmt. Uyuklamaya balad, ok gemeden derin bir
uykuya dald.
Tuhaf bir uyan onu bekliyormu. Uykusu arasnda birinin, yavaa gmleginin yakasndan tutup
sarstgn hissetti. Anton Pafnuti gzlerini at. Karsnda, sonbahar sabahnn solgun klar
altnda Deforj'u grd. Fransz bir elinde kk bir tabanca tutuyordu. teki eliyle de u nl
keseyi zmeye alyordu. Anton Pafnuti ta kesildi. Titrek bir sesle:
Kes k se Msy, kes k se? diye sordu(**) gretmen temiz bir Rusa ile:
Yava ol, sesini kes! yantn verdi. Sus, yoksa mahvoldugun gndr. Ben Dubrovski'yim.
(*) Aslnda Rusa harflerle yazlmtr. Msy Msy, sizinle grmek istiyorum anlamna
gelir.
(**) Bu ne demek Msy, bu ne demek?X
Simdi de okurlarmzdan, henz anlatmak frsatn bulamadgmz bundan nce olup bitenlerle,
hikyemizin son olaylarn aklamamza izin vermelerini rica ederiz.
Yukarda szn ettigimiz ** menzilinde menzil amirinin evinde bir kede bir yabancy ya da
halktan birini andran, yani posta arabalarnda kendisine nem verilmeyen, sessiz ve sabrl bir
yolcu oturuyordu. st ak faytonu (brka) avluda duruyor ve yaglanmasn bekliyordu. Arabann
iinde kk bir bavul vard. Bunun d grn, iinin pek de zengin olmadgn gsteriyordu.
Yolcu ne bir ay, ne de bir kahve istiyor, pencereden darsn seyrederek blmenin tesinde
oturan menzil amirinin karsn fena halde sinirlendirecek biimde slk alyordu. Kadn yarm
sesle:
Bu slk da nereden bamza musallat oldu? diye syleniyordu. Amma da slk alyor, melun
gvur, inallah geberir!
Menzil amiri:
Ne olacakm sanki? dedi. slk almann ne ktlg var? Varsn alsn!
Menzil amirinin kars fkeli bir eda ile:
Ne ktlg m varm? diye itiraz etti. Bunu neye yorduklarn bilmez misin?
Neye yorarlarm? slk almak evin bereketini mi karrm? Aldrma Pahomovna, slk alnsa
da alnmasa da bizim yine paramz olmaz!
PUSKN________________________________________________________
Kuzum Sdori, sen u adam gndersene! Onu burada tutmaktan ne zevk alyorsun? Ver una
beygir de defolup gitsin?
Varsn beklesin. Pahomovna, ahrda topu topu troykalk beygir var. Drdnc arabann
beygirleri istirahatta... Bir de bakarsn ki hatrl yolcular gelir... Franszn hatr iin bam belaya
sokmak istemem. Bak, iitiyor musun! te drtnala kouyorlar... Vay anasn, amma da hzl
kouyorlar... Sakn general falan olmasn?
Araba merdivenlerin nnde durdu. Uak, arabac yerinden atlad ve arabasnn kapsn at. Bir
dakika sonra da asker kaputu giymi beyaz kasketli bir gen menzil amirinin yanna girdi.
Arkasndan gelen uag kk bir ekmece getirdi ve pencerenin iine koydu. Subay emreden bir
sesle:
Beygir! diye bagrd. Menzil amiri:
Hemen imdi, yantn verdi. Ltfen seyahat vesikanz veriniz!
Benim seyahat vesikam yok. Ben falan yere gidiyorum. Yoksa beni tanmadn m?
Menzil amiri telaland, arabaclarn abuk davranmalarn saglamak iin kotu. Delikanl, odann
iinde bir aag bir yukar dolamaya balad. Blmenin arkasna geerek menzil amirinin
karsndan yavaa, yolcunun kim oldugunu sordu. Kadn:
Allah bilir kimdir, dedi. Fransz'n biri. Be saatten beri beygir bekliyor, boyuna da slk alyor.
Kabak tad verdi melun herif!
Delikanl, yolcu ile Franszca konumaya balad:
Nereye gidiyorsunuz? diye sordu. Fransz:216
DUBROVSK
Yakn kasabaya gidiyorum, dedi. Oradan da beni, uzaktan gretmen olarak tutan bir derebeyinin
yanna gidecegim. Bugn artk yerime varacagm dnyordum. Ama grne gre menzil
amirinin niyeti baka! Bu memlekette beygir bulmak zor bir i bay subay!
Subay:
Siz bura derebeylerinden kime gidiyor sunuz? diye sordu.
Msy Troyekurov'a
Troyekurov'a m? Kimmi bu Troyekurov?
Ma foi, monsieur(*) onun iin pek de iyi eyler duymadm. Kibirli, mark bir derebeyi oldugunu,
evindekilere kar sert davrandgn, kimsenin onunla geinemedigini, adn duyan herkesin ondan
titredigini gretmenlere kar da (avec les outchitels) (**) hi akas olmadgn, hatta bunlardan
ikisini dve dve ldrdgn sylyorlar.
nsaf edin! Siz de byle bir canavara kalkp gidiyorsunuz!
Ne yaparsnz, bay subay! Bana iyi bir maa teklif ediyor: ylda 3000 ruble, stelik de her ey
caba. Belki ben tekilerden daha talihli karm. htiyar bir anam var, maamn yarsn ona
gnderecegim, geri kalan para ile de be yl iinde, ilerideki bagmszlgm iin yetecek kadar
kk bir kapital biriktirebilirim, o zaman da bonsoir (**) ver elini Paris... Orada ticarete atlrm.
Troyekurovlarn evinde sizi tanyan var m? gretmen:
Kimse tanmaz, yantn verdi. O beni dostlarndan biri araclgyla Moskova'dan getirtiyor. Bu
dostunun ahs hemehrimdir, beni tavsiye etmi. Dogrusunu isterseniz
(*) Dogrusunu isterseniz baym.
(**) Aslnda Franszca olarak yazlmtr. gretmenlerle anlamna gelir. (***) Burada Allaha
smarladk' anlamna gelir.
PUSKN
217
ben lkenize gretmen olmak iin degil, ekercilik yapmak iin gelmitim. Ama buraya geldikten
sonra sizde gretmenlik unvannn llemeyecek derecede karl oldugunu grendim.
Subay dnceye dald. Sonra Franszca szn keserek:
Beni dinleyin, dedi. lerde alacagnz paraya karlk, hemen Paris'e dnmeniz artyla, size
imdi pein olarak 10.000 ruble verseler ne dersiniz?
Fransz, akn akn subayn yzne bakt, glmsedi ve ban sallad. eri giren menzil amiri:
Beygirler hazr, dedi.
Uak da ayn eyi tekrarlad, Subay:
Hemen imdi, dedi. Yalnz bir dakika iin dar knz!
Menzil amiri ile uak dar ktlar. Subay Franszca olarak szne devam etti:
Ben aka etmiyorum. Bu 10.000 i size verebilirim. Bana gerekli olan evraknzla yoklugunuzdur.
Subay bu szler zerine ekmeceyi at, birka deste banknot kard.
Fransz'n gzleri falta gibi ald. Ne dnecegini bile armt. Hayretle:
Yoklugum... Evrakm, deyip duruyordu. te evrakm! Fakat siz herhalde aka ediyorsunuz:
evrakm ne yapacaksnz?
Bu sizi ilgilendirmez. Size soruyorum: Evet mi, hayr m?
Hl kulaklarna inanamayan Fransz, evrakn gen subaya uzatt. Subay bunlar abucak
gzden geirdi.
Pasaportunuz, iyi. Tavsiye mektubu, bakalm. Nfus kgdnz, mkemmel.. te paranz, hemen
geri dnnz! Haydi Hoakaln.218
DUBROVSK
Fransz put gibi duruyordu. Subay geri dnerek:
Az daha en nemlisini unutuyordum: btn bunlarn aramzda kalacagna namusunuz zerine
sz veriniz! Namusunuz zerine yemin ediyor musunuz?
Fransz:
Namusum zerine sz veriyorum, dedi. Fakat ya benim evrakm?.. Evraksz ben ne yaparn?
Varacagnz ilk ehirde Dubrovski tarafndan soyuldugunuzu sylersiniz! Size inanr ve gerekli
vesikalar verirler. Hoakaln! nallah yaknda Paris'e varr annenizi shhat ve afiyette
bulursunuz!
Dubrovski odadan kt, arabaya bindi ve hareket etti.
Menzil amiri kk pencereye bakt, araba gittikten sonra karsna dnerek:
Pahomona, dedi, biliyor musun ne oldu? Su giden Dubrovski idi.
Menzil amirinin kars hzla pencerecige atld. Ama ge kalmt. Artk Dubrovski epeyce
uzaktayd. Kadn ko. casna kmaya balad;
Sen Allahtan korkmuyor musun Sidori? Niye bunu bana nceden sylemedin? Hi olmazsa
Dubrovski'ye yle bir bakardm. Simdi iin yoksa tekrar ugramasn bekle. Seni vicdansz..
Gerekten de sende hi vicdan yokmu!
Fransz hl put gibi duruyordu. Subayla yaptg anlama, paralar, ksaca btn bunlar ona bir
rya gibi geliyordu. Ama banknot desteleri, nah urackta, cebindeydiler ve bu alacak olayn
gerekligim byk bir parlaklkla syl'yorlard.
Beygirleri ehre kadar kiralamaya karar verdi. Arabac arabay agr srm, geceleyin ehre
varabilmilerdi.
Fransz, arabacya, kapsnda nbeti yerine ykk bir kulbe duran karakola varmadan arabay
durdurmasn emretti. Arabadan indi ve arabasyla bavulunu kendisine hedi
PUSKN_________________________________________________________219
ye ettigini iaretle arabacya anlatarak yaya yrd. Fransz, Dubrovski'nin teklifinden ne derece
ard ise arabac da Fransz'n bu cmerte davranndan ylesine armt. Ama yabancnn
ldrdgna hkmederek, yerlere kadar egildi, ona teekkr etti ve ehre inmesinin kendisi iin
hayrl olacagn dnmeden sahibini ok iyi tandg genel evlerden birine gitti. Btn geceyi
orada geirdi. Ertesi sabah da yz i, gzleri kpkrmz bir halde arabasz ve bavulsuz, bo bir
troyka ile evine dnd.
Fransz'n evrakn eline geken Dubrovski, yukarda grdgmz zere hi korkmadan
Troyekurov'a gitmi ve evine yerlemiti. Dubrovski'nin gizli maksatlar ne olursa olsun (Biz
bunlarn ne oldugunu sonra grenecegiz) davranlarnda irkin saylabilecek hibir ey yoktu.
Geri kk Sa'nn egitimiyle az ugrayor, yaramazlk etmesi iin ona tam bir serbestlik veriyor
ve laf olsun diye verdigi dersler iin onu pek de sktrmyordu, ama buna karlk grencisi
Marya Kirilovna'nn mzikteki baarlarn byk bir ilgi ile izliyor, onunla sk sk, saatlerce piyano
banda kaldg oluyordu.
Gen gretmeni herkes seviyordu: Kirila Petrovi avda gsterdigi cesaret ve becerikliliginden;
Marya Kirovna, sonsuz abasndan, ekingen dikkatinden: Saa yaramazlklarna gz
yummasndan, ev halk ise iyiliginden ve mali durumuyla uygun olmayan cmertliginden tr
onu seviyordu. Grne gre o da btn aile bireylerine bagllk gsteriyor, kendini de onlardan
biri sayyordu.
Dubrovski'nin gretmenlik unvann alndan u mehur yortu gnne kadar bir ay gemiti.
Alak gnll gen Fransz'n kimligi altnda ad btn bu blge toprak sahipleri arasnda dehet
uyandran korkun bir haydudun sakl olduguna kimse ihtimal bile vermiyordu. Btn bu sre
iinde Dubrovski, Pokrovskoye'den ayrlmam, ama ky halknn yaratc d gc sayesinde
onun ekyalk menkbeleriyle ilgili sylentilerinin ard arkas kesilmemiti. Bununla220
DUBROVSKl
beraber reisleri olmadan etesinin i grmeye devam etmi olmas da mmknd.
Kiisel dman ve felaketinin balca neden olan sayabilecegi bir adamla bir odada geceleyen
Dubrovski, ona ktlk etmekten kendini alamamt. Dubrovski onda para kesesinin
bulundugunu biliyordu, onu ele geirmeye karar verdi. Hi beklenmedik bir biimde
gretmenlikten haydutluga gemekle Dubrovski'nin zavall Anton Pafnuti'i ne kadar arttgn
yukarda grmtk.
Pokrovskoye'de geceleyen konuklar, sabahn dokuzda, birbiri ardnca semaverin fokurdadg
salonda toplanmaya baladlar. Marya Kirilovna sabahlk klgyla semaverin karsnda oturuyor,
Kirila Petrovi ise srtnda kadife bir ceket, ayagnda terlikler oldugu halde bir eltasn andran
kocaman bir fincandan ay iiyordu. Salona en son gelen Anton Pafnuti oldu. Yz ylesine
solgun, hali ylesine periand ki Kirila Petrovi bile saglgn sormak geregini duydu. Anton
Pafnuti Spitsn, ipe sapa gelmez yantlar veriyor ve hibir ey olmam gibi urada oturmakta
olan gretmene dehetle bakyordu. Birka dakika sonra ieri giren uak, Spitsin'e arabasnn
hazr oldugu bildirdi. Anton Pafnuti acele acele vedalat, ev sahibinin gtlerine ragmen odadan
kt ve hemen hareket etti. Ona ne oldugunu kimse anlayamamt. Kirila Petrovi onun oburluk
yznden rahatszlandgna hkmetti. aydan ve veda kahvaltsndan sonra teki konuklar de
daglmaya baladlar. ok gemeden Pokrovskoye tenhalat, her ey eski halini ald.
X
Aradan birka gn gemi, kayda deger hibir ey olmamt. Pokrovskoye'dekilerin yaay
tekdzeydi. Kirila Petrovi her gn ava gidiyordu. Okuma, gezinti, mzik dersleri, zellikle mzik
dersleri Marya Kirilovna'y megul ediyordu. Gen kz kendi yregini anlamaya balam gen
Fransz'n meziyetlerine ilgisiz olmadgn elinde olmayan bir ac ile itiraf etmiti. te yandan,
gretmen de sayg ve terbiye snrlar dna kmyor, bununla da gen kzn gururunu ve korkulu
kukularn yattryordu. Gen kz her gn biraz daha artan bir gvenle, kendini bu ekici
alkanlga kaptryordu. Deforj'suz can sklyor, yannda oldugu zamanlar daima onunla megul
oluyor, her ey zerine onun dncelerini grenmek istiyor, her zaman onunla uyuuyordu.
Gen kz belki de henz ak degildi, ama rasgele ilk engel veya talihin beklenmeyen bir cilvesi
gen kzn kalbindeki ihtiras alevini krkleyebilirdi.
Bir gn Marya Kirilovna gretmenin kendisini beklemekte oldugu salona girdigi zaman, hayretle
onun solgun yznde bir tela sezdi. Piyanoyu aarak birka ark ald, fakat Dubrovski ba
agrsn bahane ederek zr diledi, dersi kesti. Notalar kaparken de gizlice gen kzn eline bir
tezkere sktrd. Marya Kirilovna dnmeye frsat bulamadan tezkereyi kabul etti ve o anda
piman oldu. Ama artk Dubrovski salondan gitmi bulunuyordu. Marya Kirilovna odasna ekildi,
tezkereyi at ve u satrlar okudu:
Bugn saat yedide, ay kenarndaki kameriyede bulununuz! Sizinle grmek zorundaym222
DUBROVSK
Gen kzda iddetli bir merak uyandrmt. oktandr kendisine ak ilan edilmesini bekliyordu:
bunu hem istiyor, hem de bundan ekiniyordu. Tahmininin dogru oldugunu iitmek houna
gidecekti ama, te yandan durumu geregince kendisiyle evlenmeyi umut edemeyecek birisinin
agzndan byle bir ak ilann duymasnn da ho olmayacagn hissediyordu. Buluma yerine
gitmeye karar verdi. Yalnz br noktada tereddd vard: gretmenin bu ak ilann nasl karla
malyd? Aristokrata bir fkeyle mi? Dosta bir gtle mi? Alayc bir akayla m? Yoksa sessizce
bir kabulle mi karlamalyd? Gen kz bu arada boyuna saatine bakyordu. Ortalk karard,
mumlar yand. Kirila Petrovi komu konuklarla boston oynamaya oturdu. Duvar saatleri yediye
eyrek kalay aldlar. Marya Kirilovna yavaa merdiven bana kt, her taraf gzden geirdi ve
baheye kotu.
Gece karanlkt. Gkyz bulutlarla kaplyd. ki adm tesini grmek mmkndegildi, ama Marya
Kirilovna bildigi yollardan karanlkta yryordu. ki dakika sonra da kendini kameriyenin yannda
buldu. Biraz cesaretini toplamak, Deforj'un karsna kaytsz ve sakin bir yzle kmak iin
burada duraklad. Fakat ite Deforj nnde duruyordu. Mahzun ve alak bir sesle:
Ricam reddetmediginiz iin size teekkr ederim, dedi. Buna raz olmasaydnz ok
zlecektim.
Marya Kirilovna, nceden hazrladg bir cmleyle:
Gsterdigim ho grrlkten tr beni piman etmeyeceginizi umarm, yantn verdi.
Delikanl susuyor, grne gre heyecann yattrmaya alyordu. Nihayet agzndan u
szckler dkld:
Durumun geregi... Sizden ayrlmak zorundaym. Belki de yaknda duyacaksnz ama, ayrlmadan
nce bunu ben size anlatmalym.
PUSKN
Marya Kirilovna yant vermiyordu. Bu szlerde, bekledigi ak ilannn bir balangcn gryordu.
Delikanl ban
Marya Kirilovna yant vermiyordu.Bu szlerde, bekle
digi ak ilannn bir balangcn gryordu. Delikanl ban
egerek szne devam etti:
Ben sizin sandgnz kimse, yani Fransz Deforj degilim, ben Dubrovski'yim.
Marya Kirilovna haykrd. Dubrovski:
Allah akna korkmaynz, dedi. Siz benim admdan korkmamalsnz! Evet, ben babanzn bir
lokma ekmekten yoksun braktg baba evinden kovdugu ve ekyalga mecbur ettigi o mutsuz
insanm. Ama siz, ne kendiniz iin, ne de babanz iin benden korkmamalsnz! Artk her ey bit,
ti, ben onu bagladm. Beni dinleyin, onu siz kurtardnz! lk kanl saldrm ona kar yapacaktm.
Nereye kundak koyacagm, yatak odasna reden girecegimi, btn ka yollarn nasl
kesecegimi tespit ederek evin etrafnda dolayordum. te bu dakikada bir peri gibi, yanmdan siz
getiniz! Kalbim sknet buldu. Yaadgnz evin kutsal oldugunu, sizinle kan bagllg olan hibir
varlgn benim kinime hedef olamayacagn anladm. Bir lgnlk saydgm bu intikamdan
vazgetim. Beyaz elbisenizi uzaktan olsun grebilmek umuduyla, gnlerce Pokrovskoye kynn
baheleri etrafnda bir serseri gibi dolatm. Bir bana yaptgnz gezintilerinizde, agalarn
arkasna saklanarak sizi korumak gibi mutlu bir dnceyle gizli olarak bulundugum yerde sizin
iin bir tehlike olamayacag dncesiyle peinizde dolatm. Nihayet bir frsat kt evinize
yerletim. Bu hafta benim iin mutluluk dolu gnler oldu. Bunlarn ans zntl hayatmn bir
avuntusu olacaktr. Bugn bir haber aldm, bu haberden sonra artk benim iin burada daha fazla
durmak olanag kalmamtr. Bugn sizden ayrlyorum... Hemen imdi... Ama, bana lanet
etmemeniz, beni hor grmemeniz iin, ayrlmadan nce, size almak zorundaydm. Ara sra
Dubrovski'yi dnnz! Biliniz ki o, baka iler iin yaradlmt. Onun ruhu sizi sevmesini
biliyordu, hibir zaman...224
DUBROVSK
Bu srada hafif bir slk iitildi. Dubrovski sustu. Gen kzn elinden tuttu ve ate gibi yanan agzna
gtrd. slk tekrar alnd. Dubrovski:
Baglayn, dedi. Beni agryorlar... Bir dakika hayatma mal olabilir...
Dubrovski geri ekildi. Marya Kirilovna hareketsiz duruyordu. Delikanl dnd, gen kz tekrar
elinden tuttu. Tatl ve dokunakl bir sesle:
Bir gn banza bir felaket gelir de kimseden yardm ve himaye gremezseniz, bana koup
benden yardm istemeye sz veriyor musunuz? lgimi reddetmeyeceginize sz veriyor musunuz?
Marya Kirilovna sessizce aglyordu. slk nc defa ald. Dubrovski:
Siz beni mahvediyorsunuz, diye bagrd, bana yant vermedike sizi brakmayacagm! Sz
veriyor musunuz, yoksa vermiyor musunuz?
Zavall gzel kz, yavaa:
Sz veriyorum, diye mrldand.
Marya Kirilovna, Dubrovski ile grmesinden heyecanlanm bir halde baheden dnyordu.
Ona, iftlik halk kouyormu, btn ev hareketteymi, avluda birok insan varm, merdiven
banda da bir troyka duruyormu gibi geldi. Uzaktan Kirila Petrovi'in sesini duydu. Yoklugunun
farkna varlmasndan korkarak ieri girmekte acele etti. Salonda onu babas karlad,. Konuklar,
bildigimiz emniyet amirinin etrafn evirmiler ona sorular yagdryorlard. Sefer elbisesi giymi ve
tepeden trnaga kadar silahlanm olan emniyet amiri, esrarl ve telal bir tavrla onlara yantlar
veriyordu. Kirila Petrovi kzna:
Sen neredeydin Maa? diye sordu. Msy Deforj'u grmedin mi?
Maa zorlukla olumsuz bir yant verebildi. Kirila Petrovi szne devam ederek:
PUSKN____________________________________________________________225
Dn ki, dedi, emniyet amiri onu yakalamaya, beni de gretmenin Dubrovski oldugunu
inandrmaga gelmi!
Emniyet amiri sayg ile:
Efendimiz, dedi, btn ekl... Kirila Petrovi onun szn keserek:
Bana bak arkada, dedi, sen u eklinle defolup gider misin? in asln kendim anlamadka
sana Franszm teslim etmem... Su korkak ye yalanc Anton Pafnuti'in szlerine nasl
inanlabilir? gretmenin, kendisini soymak istedigini dnde grm olacak. Niin hemen o
sabah bu konuda bana bir szck olsun sylemedi?
Emniyet amiri:
Fransz onu korkutmu efendimiz, susacagna dair yemin de ettirmi, dedi.
Kirila Petrovi:
Yalan, dedi. Simdi ben her eyi meydana karrm (eri giren hizmetiye). gretmen nerde
kald? diye sordu.
Hizmeti:
Hibir yerde bulunamyor efendimiz, yantn verdi.
Kukulanmaya balayan Troyekurov:
O halde arayn onu, diye bagrd. Sonra emniyet amirine dnerek:
Su methettigin ekli gster bakalm! dedi. Emniyet amiri kgd uzatt.
Hmmm... Yirmi yanda... Geri oras yle ama, bu henz hibir kantlamaz! Peki gretmen
nerde?
Kendisine, yine:
Bulunamyor efendimiz, yant verildi.
Kirila Petrovi sinirlenmeye balamt. Marya Kirilovna yar cansz bir haldeydi. Bunu fark eden
babas:226
DUBROVSK
Sen sararmsn Maa, dedi. Galiba korktun!
Hayr babacgm, bam agryor.
Haydi Maa odana git, zlme!
Maa babasnn elini pt ve hemen odasna gitti. Kendini yataga atarak bir sinir krizi iinde
hkrmaya balad. Hizmetiler kotu, onu zorla soydular, soguk su ile, binbir eit kolonyalarla
gbela yattrabildiler, yatrdlar. Gen kz dald.
Fransz bir trl bulunamyordu. Kirila Petrovi fkeli fkeli zafer yldrmlar grleyiniz! arksn
slkla alarak salonda bir aag bir yukar dolayordu. Konuklar aralarnda fsldayorlard.
Emniyet amiri yine amacna eriememi, Fransz bulunamamt. Herhalde ona haber verilmi, o
da gizlenmeyi baarmt. Ama kim haber vermiti? Bu nokta bir sr olarak kalyordu.
Saat on biri vurdu, ama kimse uykuyu dnmyordu. Nihayet Kirila Petrovi emniyet amirine
dnerek fkeyle:
Eee, bu byle ne olacak bakalm? dedi. Burada sabaha kadar kalacak degilsin ya! Benim evim
koltuk meyhanesi degil, bu, gerekten Dubrovski de olsa karde, bu becerikliliginle sen onu
yakalayamazsn! Simdi basbakalm evine, bundan sonra da daha becerikli ol! (Konuklarna
dnerek devam etti). Sonra, sizin de eve gitme vaktiniz geldi. Haydi bakalm, arabalarnz
hazrlatmalarn emredin, benim uykum var.
Troyekurov konuklarndan ite byle kabaca ayrld.
X
Olaganst hibir ey olmadan aradan bir sre daha ge ti, ama nmzdeki yazn
balangcnda Kirila Petrovi'in aile hayatnda birok degiiklikler oldu.
Troyekurov'dan 30 verst kadar tede, prens Vereyski'nin zengin maliknesi bulunuyordu. Prens
yllarca yabanc lkelerde yaamt. Prensin btn maliknesini emekli bir binba idare ediyor
ve Pokrovskoye ile Arbatovo arasnda hibir baglant bulunmuyordu. Fakat, mays ay sonlarnda
prens yabanc lkelerden dnd ve imdiye kadar hi grmedigi kyne geldi. Ne varki , eglenceli
bir yaaya altg iin, yalnzlga dayanamad. Geliinin nc gn, vaktiyle tandg
Troyekurov'a gle yemegine gitti.
Prens elli yalarnda kadard, ama yandan ok daha fazla gsteriyordu. eitli arlklar
saglgn bozmu, onda silinmez izler brakmt. Buna karn grn zarif ve gzeldi. Her
zaman sosyetede yaamak alkanlg, ona zellikle kadnlarla ilikilerinde baz incelikler
kazandrmt. Hi durmadan eglenmek ister, daima can sklrd. Kirila Petrovi, prensin bu
ziyaretini, sosyete yaayn bilen bir insann sayg belirtisi gibi sayarak, buna pek sevinmiti.
deti oldugu zere konuguna maliknesini gezdirmek suretiyle ikramlarda bulundu ve onu
kpekhaneye gtrd. Ama prens, kpek kokular iinde az kalsn boguluyordu. Esansl mendili
ile burnunu kapayarak kendini dar dar att. Budanm hlamurlaryla, drt ke havuzuyla, dz
yollaryla Troyekurov'un eski bahesi konugun houna gitmedi. O, ingiliz bahelerini ve szm
ona dogay severdi, ama vmekten ve hayranlgn belirtmekten de geri kalmad.228
DUBROVSK
Hizmeti yemegin hazr oldugunu haber vermeye geldi. Yemege gittiler. Gezintiden yorulan prens
topallyor, bu ziyareti yaptgna piman oluyordu.
Salonda onlar Marya Kirilovna karlad, ihtiyar apkn, kzn gzelligine hayran oldu. Troyekurov
konugunu kzn yanna oturttu. Kzn varlg prensi canlandrm, neelendirmiti. Merakl
hikayeleriyle birka sefer kzn dikkatini ekmeyi baard. Yemekten sonra Kirila Petrovi ata
binmeyi nerdi, etti. Ama prens kadife izmelerini gstererek ve damla hastalgyla alay ederek,
zr diledi. Sevimli komusundan ayrlmamak iin araba gezintisini tercih etti. Arabay
hazrladlar. htiyarlar ve gzel kz, birden, arabaya bindiler ve hareket ettiler. Konumalarn
burada da srdrdler. Marya Kirilovna bu sosyete adamnn gnl alc ve neeli komplimanlarn
hazla dinliyordu. Derken, Vereyski birdenbire Kirila Petrovi'e dnerek bu yanm binann ne
oldugunu, kime ait bulundugunu sordu. Kirila Petrovi atnd. Yanm iftlik binasnn onda
uyandrdg anlar hi de hoa gidecek eyler degildi. Verdigi yantta bu topraklarn imdi
kendisinin oldugunu, eskiden Dubrovski adnda birine ait bulundugunu syledi. Prens:
Dubrovski'ye mi, nasl u nl hayduta m? diye tekrarlad.
Troyekurov:
Onun babasna ait, dedi. Ho, onun babas da hatr saylr haydutlardand ya!
Sahi, u bizim Rinaldo ne oldu? Sag m, ele geti mi?
Hem sag, hem selamette. Emniyet amirlerimiz hrszlarla birlik olduklar srece yakalanacag da
yok. yi hatrma geldi Prens. Dubrovski senin Arbatovo'yu da ziyaret etti mi hi?
Evet, geen yl galiba bir eyler yakm veya almt. Su romantik kahramanla yle ksaca
tanmak herhalde merakl bir ey olsa gerek, degil mi Marya Kirilovna?
PUSKN
229
Troyekurov:
Elbette merakl, dedi. Marya Kirilovna onunla tanyor. Dubrovski tam hafta ona mzik dersi
verdi, Allaha kr derslerine karlk bir ey almad.
Kirila Petrovi burada Fransz gretmeninin hikyesini anlatmaya balad. Marya Kirilovna, adeta
igne zerinde oturuyor gibiydi. Vereyski anlatlanlar byk bir dikkatle dinledi, btn bunlar ok
tuhaf buldu ve konuma konusunu degitirdi. Gezintiden dnnce kendi arabasn hazrlamalarn
syledi ve Kirila Petrovi'in, gece yatsna kalmas iin yaptg btn srarlarna karn aydan
sonra hemen hareket etti. Ama gitmeden nce, Marya Kirilovna ile beraber kendisini ziyarete
gelmesini Kirila Petrovi'ten rica etti. Magrur Troyekurov gelecegine sz verdi. nk Prenslik
niteligini, iki niann ve babadan kalma bin nfuslu iftligini dikkate alarak prens Vereyski'yi bir
dereceye kadar kendine eit sayyordu.
Bu ziyaretten iki gn sonra Kirila Petrovi, kzyla birlikte Prens Vereyski'yi ziyarete gitti.
Arbatovo'ya yaklarken, temiz ve ferah ky evlerini, ngiliz atolar biiminde ve tatan yaplm
derebey kkn seyretmekten kendini alamad. Kkn nnde, ngraklarn sallayarak svire
ineklerinin otladklar gr ve yeil bir ayr uzanyordu. Geni bir park kkn drtbir yann
evirmiti. Ev sahibi, konuklarn merdiven banda karlad, gen kza kolunu verdi. Konuklar
kiilik bir yemek masasnn hazrlandg son derece gzel bir salona girdiler. Prens konuklarn
pencereye gtrd, nlerinde esiz bir manzara canland. Volga, pencerelerin nnden akyordu.
rmakta, yelkenlerini " iirmi ykl mavnalar gidiyor ve ok anlaml olarak lm kayg adn alan
balk kayklar suyun zerinde oynayorlard. rmagn tesinde tepeler ve ovalar uzanyor,
birka ky evreyi sslyordu. Sonra konuklar prensin yabanc lkelerde satn aldg tablolardan
meydana gelmi bir resim galerisini seyretmekle vakit geirdiler. Prens bunlarn eit230
DUBROVSK
li konularna, resimcilerinin hayatna dair Marya Kirilovna'ya izahat veriyor, kusur ve stnlklerini
gsteriyordu. Tablolardan, ukala bir bilgicin nceden hazrlanm szleriyle degil, duyarak ve
anlayarak sz ediyordu. Marya Kirilovna onu memnuniyetle dinliyordu. Yemege oturdular.
Troyekurov Amphitryon'unun(*) araplarnn ve ahsnn ustalgnn tam hakkn verdi.
Marya Kirilovna ise hayatnda ancak ikinci sefer grdg bir adamla bu konumasnda ne
kck bir aknlk, ne de bir zorluk duyuyordu. Yemekten sonra ev sahibi konuklarna baheye
kmay nerdi. Kahvelerini, iinde birok adacklar bulunan geni bir gln kysndaki
kameriyede itiler. Birdenbire bir bando almaya balad. ifte bir sandal gelip dogruca
kameriyeye yanat. Glde adacklar arasnda gezmeye ktlar, bunlardan bazlarn ziyaret
ettiler. lerinden birinde mermer bir heykel; bir bakasnda ssz bir magara; ncsnde, Marya
Kirilovna'nn prensin nazik st kapal anlatmyla pek de tatmin edilmemi gen kzlk merakn
uyandran esrarl yazlarla ssl bir ant grdler. Vakit farkna varlmadan gemi, ortalk
kararmaya balamt. Prens serinlik bastgn ve iy yagdgn ileri sre rek eve dnmekte acele
etti. Semaver onlar bekliyordu. Prens, Marya Kirilovna'dan bu ihtiyar bekarn evinde ev sahipligi
yapmasn rica etti. Gen kz bu sevimli gevezenin bitmez tkenmez hikyelerini dinleyerek ay
dagtt. Anszn bir patlama duyuldu, bir havai fiek gkyzn aydnlatt. Prens, Marya
Kirilovna'nn omuzlarna bir al rtt ve onlar balkona davet etti. Evin nnde, karanlkta, renk
renk klar yand; kvrld, baaklar, fskiyeler, palmiyeler biiminde havaya ykseldi, sonra
yagmur halinde, yldzlar halinde yerlere dkld. Bunlar snd ve yeniden yand. Marya Kirilovna
bir ocuk gibi neeleniyordu. Prens Vereyski, gen kzn bu neesine seviniyordu. Troyekurov ise
btn bunlardan son derece memnundu. nk
PUSKN___________________________________________________
prensin tous le frais(*) ini bir sayg ve bir yaranma belirtisi
gibi sayyordu.
Akam yemegi zenginlik bakmndan, gle yemeginden hi de geri kalmyordu, konuklar,
kendilerine ayrlan odalara ekildiler. Ertesi sabah da, yaknda tekrar grmek szyle nazik ev
sahibinden ayrldlar.
(*) Moliere'in komedilerinden birinin kiisi, ev sahibi (.N.)
(*) Aslnda Franszca yazlmtr. Btn bu masraflarn anlamma gelir.
r
XV
Marya Kirilovna, odasnda, ak bir pencerenin nnde gergef iliyordu. Akn verdigi dalgnlkla
gl yeil ipekle ileyen Konrad'n sevgilisi gibi ipekleri birbirine kartrmyordu. Akl iiyle megul
olmamasna ve ok uzaklarda dolamasna ragmen, igne altndaki kanavie, yanhszca
modeldeki desenleri tekrarlyordu.
Anszn pencereye bir el uzand. Biri, gergefin zerine bir mektup brakt ve Marya Kirilovna
kendini toparlayncaya kadar gzden kayboldu. Tam bu srada ieri giren hizmeti, Kirila
Petrovi'in kendisini agrmakta oldugunu haber verdi. Kz mektubu, korku ile bartsnn iine
saklad ve babasnn odasna kotu.
Kirila Petrovi yalnz degildi. Yannda Prens Vereyski oturuyordu. Marya Kirilovna'nn grnmesi
zerine prens ayaga kalkt, onun iin dogal olmayan bir aknlkla, gen kz sessizce selamlad.
Kirila Petrovi:
Buraya gel Maa, dedi. Sevinecegini umdugum bir haberim var. te sana bir nianl, bak prens
seni istiyor.
Maa donakald. Yzn bir lm sarlg kaplad. Susuyordu. Prens ona yaklat. Elinden tuttu,
sevecen bir eda ile, kendisini mutlu etmeye raz olup olmayacagn gen kzdan sordu. Maa
susuyordu. Kirila Petrovi:
Raz, tabii raz, dedi. Fakat bu sz sylemenin kzlar iin ne kadar zor oldugunu bilirsin, prens!
Haydi ocuklar pn ve mutlu olun!
PUSKN_________________.________________________________________233
Maa kmldamadan duruyordu. htiyar prens kzn elini pt. Birdenbire kzdan boanan
gzyalar solgun yanaklarndan yuvarlanmaya balad. Prens hafife atnd. Kirila Petrovi:
Git, git, git, dedi. Gzyalarn kurula da yanmza neeli bir yzle gel!
Sonra Vereski'ye dnerek szlerine devam etti:
Bunlarda gelenek haline gelmitir, kocaya vardklar zaman hepsi de aglarlar. Simdi biz prens,
iten, yani eyizden konualm.
Marya Kirilovna oradan gitmesi iin verilen izinden, can atarcasna yararland. Odasna kotu,
kapy kilitledi. htiyar prensin kars oldugunu dnerek gzyalarn koyverdi. Birdenbire prens
ona igren ve tiksinti uyandran bir insan halinde grnd. Nikh onu, bir daragac, bir mezar
kadar korkutuyordu. Umutsuzluk iinde: Hayr, hayr, lmek, manastra kapanmak, Dubrovski'le
evlenmek daha iyi... diye tekrarlyordu. Bu anda mektubu anmsad. Bunun Dubrovski'den
oldugunu sezinleyerek hrsla okumaya balad. Mektup gerekten de Dubrovski'dendi. inde
yalnz unlar yazlyd:
Akam saat 10 da, eski yerde.XV
ldyor durgun bir temmuz gecesiydi zaman zabir rzgr esiyor ve btn baheyi hafif bir hrt
kaplyordu.
Gen kz, hafif bir glge gibi, kararlatrlan buluma yerine yaklayordu. Henz kimsecikler
grnmyordu. Birden bire kameriyenin arkasndan kan Dubrovski, kzn nne dikiliverdi. Alak
ve zntl bir sesle:
Ben her eyi biliyorum, dedi, verdiginiz sz anmsaynz!
Maa:
Bana koruyuculugunuzu neriyorsunuz ama, darlmaynz, dedi, bu koruyuculugunuz beni
korkutuyor. Siz bana nasl yardm edebilirsiniz?
Nefret ettiginiz adamdan sizi kurtarabilirim.
Allah rzas iin ona dokunmayn! Beni seviyorsanz sakn ona dokunmayn! Ben hibir faciaya
neden olmak istemem.
Ona dokunmayacagm, istekleriniz benim kutsaldr. O hayatn size borludur. Adnza hibir
ktlk yaplmayacaktr. Siz benim iledigim cinayetlerde bile temiz kalmalsnz! Ama zalim
babanzdan sizi nasl kurtarabilirim?
Daha umudum var. Gzyalarmla, zntmle onu yumuatacagm umuyorum. Geri o inatdr
ama, beni de ok sever.
Bouna umuda kaplmaynz; babanz bu gzyalarnda severek degil de karm gzeterek
kocaya varan her
PUSKN_____________________________________________________________
gen kza zg sradan bir korku ve nefretten baka bir ey grmeyecektir. Babanz, isteginize
karn mutlulugunuzu yaratmay aklna korsa, talihinizi sonsuz olarak ihtiyar bir kocann iradesine
baglamak iin sizi zorla evlendirirse ne yaparsnz?
O zaman, o zaman yaplacak hibir ey kalmyor... Beni almaya gelin, sizin karnz olurum.
Dubrovski titredi. Solgun yzn erguvani bir kzllk kaplad ve hemen o anda daha solgun bir hal
ald. Ban egerek, uzun bir sre hi ses karmad.
Btn cesaretinizi toplaynz, babanza yalvarnz, ayaklarna kapannz, ilerde sizi bekleyen
btn felaketleri, sarsak ve sefih bir ihtiyarn yannda solacak genligimizi ona anlatnz! Onunla
serte konumay gze alnz: kararndan amadg takdirde, o zaman, evet o zaman mthi bir
koruyucu bulacagnz syleyiniz! Zenginligin bir an iin bile size mutluluk getirmeyecegini; lksn
ve ihtiamn, o da alncaya kadar, bir an iin ancak yoksullugu avutabilecegim ona anlatnz!
Onun karsnda srar ediniz, fkesinden, ve tehditlerinden korkmaynz! Bir umut kvlcm kaldg
srece, Allah akna dayannz!! Yoook, artk baka bir are kalmazsa...
Dubrovski szlerinin burasnda elleriyle yzn kapad, adeta boguluyordu. Maa aglyordu.
Dubrovski ac ac iini ekerek:
Zavall, zavall aln yazm! Sizin iin canm bile verirdim. Sizi uzaktan grmek, elinize dokunmak
bile beni sarho ederdi. Sizi heyecanla arpan ggsme bastrmak ve: Melegim, lelim!! demek
frsat dogdugu zaman, zavall ben bu mutluluktan kanmak, btn gcmle onu kendimden
uzaklatrmak zorunda kalyorum. Ayaklarnza kapanmak, haketmedigim bu anlalmaz ltuftan
dolay Allaha kretmek cesaretini bile gsteremiyorum. Oooh, ondan ne kadar nefret etmek
zorundaym, ama bu anda yregimde nefret etmek iin en kk bir yer bulunmadgn
hissediyorum.236
DUBROVSK
Dubrovski yavaa gen kz kucaklad, sessizce ggsne bastrd. Kz, ban gvenle gen
haydudun omzuna dayad. kisi de susuyordu. Zaman akp gidiyordu. Nihayet Maa:
Vakit geldi, dedi.
Dubrovski adeta uykudan uyanr gibi oldu. Gen kzn elini tuttu ve parmagna bir yzk geirdi:
Bana kamaya karar verirseniz, dedi, bu yzg buraya getiriniz ve bu mee agacnn kovuguna
koyunuz! O zaman ne yapacagm ben bilirim.
Dubrovski gen kzn elini pt ve agalarn arasnda kayboldu.
XV
Prens Vereyski'nin evlenme istegi artk komular iin gizli bir ey degildi. Kirila Petrovi
kutlamalar kabul ediyor, dgn hazrlg yaplyordu. Maa gnden gne kesin kararn
geciktiriyordu. Bu arada ihtiyar nianlya olan davran soguk ve zoraki idi. Prens buna
aldrmyordu. Gen kzn sessizce raz oluundan memnun olan prens sev . gi iin
abalamyordu.
Ama zaman geiyordu. Nihayet Maa harekete gemeye karar verdi ve prens Vereyski'ye bir
mektup yazd. Gen kz prensin yreginde yce gnlllk duygular uyandrmaya alt: Ona en
kk bir bagllk duymadgn aka itiraf etti. Kendisiyle evlenmekten vazgemesini ve
babasnn otoritesine kar onu savunmasn prensten rica etti. Mektubu gizlice prense verdi.
Prens yalnz kalnca mektubu okudu. Nianlsnn bu ak yrekliliginden zerrece zlmedi. Tam
tersine, dgn abuklatrmak zaruretini grd, bunun iin de mektubu gelecekteki kaynatasna
gstermek gerektigine inand.
Kirila Petrovi kplere bindi. Gnderilen mektuptan haberi oldugunu Ma'ya sezdirmemesi iin
prens onu zorla kandrabildi. Kirila Petrovi kzna bundan sz etmemeye raz oldu ama, vakit
kaybetmeden dgn hemen ertesi gn yapmaya da karar verdi. Prens bu karar ok akllca
buldu. Nianlsnn yanna giderek, mektubun kendisini ok zdgn, ama zamanla sevgisine
hak kazanmay umdugunu, gen kzdan yoksun olmak dncesinin ok agr geldigini, kendi
idam kararna raz olmak gcnde olmadgn ona238
DUBROVSK
syledi. Sonra da sayg ile gen kzn elini pt ve Kirila Petrovi'in kararna dair ona hibir ey
tlatmadan oradan ayrld.
Prens avludan henz kmt ki, babas ieri girdi ve hemen yarn hazr olmasn kzna emretti.
Zaten prens Vereyski'nin szlerinden heyecanlanm olan Marya Kirilovna'nn gzlerinden yalar
boand, babasnn ayaklarna kapanarak ikyet eden bir sesle bagrd:
Babacgm... Babacgm... Bana kymaynz!!! Ben prensi sevmiyorum, onun kars olmak
istemiyorum.
Kirila Petrovi korkutucu bir sesle:
Bu ne demek? diye bagrd. Simdiye kadar hi sesini karmadan raz oluyordun da imdi, her
ey olup bittikten sonra m nazlanmaya, vazgemeye kalkyorsun? Aptallgn geregi yok, bu gibi
davranlarla kararm degitiremezsin!
Zavall Maa:
Bana kymaynz, diye tekrarlad, niin beni yannzdan kovuyor ve sevmedigim bir adama
veriyorsunuz? Yoksa benden bktnz m? Ben yine eskisi gibi sizinle kalmak istiyorum.
Babacgn, siz bensiz sklacaksnz! Hele benim mutsuz oldugumu dndke bsbtn
zleceksiniz! Babacgm beni zorlamaynz, ben evlenmek istemiyorum.
Kirila Petrovi etkilenmiti. Ama zntsn gizledi, kzn iterek sert bir tavrla :
Bana bak, dedi, btn bunlar sama eyler... mutlulugun iin gereken eyleri ben senden iyi
bilirim. Gz yalarnn sana yaran yok! br gn dgnn olacak.
Maa:
br gn m? diye bagrd, aman Allahm! Hayr hayr, mmkn degil, bu olamaz! Babacgm,
beni dinleyin, eger bana kymaya karar vermi bulunuyorsanz kendime aklnzdan bile
geirmediginiz bir koruyucu bulacagm! O zaman beni ne hale getirdiginizden siz de
korkacaksnz!
Kirila Petrovi:
PUSKN____________________________________________________________________
Neee? Neee? diye bagrd. Tehdit ha! Kstah kz, beni tehdit ediyorsun ha! Sana yle bir ey
yaparm ki bunu aklndan bile geirmezsin! Sen ne cesaretle beni koruyucu ile korkutuyorsun,
ha? Grelim bakalm senin bu koruyucun kimmi?
Maa umutsuzluk iinde:
Vladimir Dubrovski, dedi.
Kirila Petrovi, kznn akln oynattgm sand. Hayretle ona bakt. Bir sre sustuktan sonra:
ok iyi, dedi, kimi istersen kurtarc diye bekleyebilirsin. Simdilik bu odada otur bakalm, dgne
kadar bu odadan kmayacaksn!
Kirila Petrovi bunlar syledikten sonra odadan kt ve kapy kilitledi.
Zavall kz bana gelecekleri dnerek uzun uzun aglad. Fakat yaptg cokunca itiraflar
yregini ferahlatmt. Simdi, kendisini bekleyen sonucu ve bundan sonra izlemesi gerekli
davran tarzn daha sakin dnebilirdi. Onun iin en nemli olan ey bu nefret ettigi evlilikten
kurtulmakt. Bir haydudun kars olmak kaderi, ona hazrlanan ksmete gre bir cennet gibi
grnyordu. Dubrovski'nin braktg yzge bakt. Onunla babaa grmeyi ve kesin an
arifesinde bir kez daha ondan akl danmay iddetle istiyordu. Bir nsezi, geceleyin Dubrovski'yi
bahede, kameriyenin yannda bulacagn ona sylyordu. Ortalk kararr kararmaz oraya gidip
onu beklemeye karar verdi. Ortalk karard. Maa hazrland. Gelgelelim kaps anahtarla
kilitlenmiti. Oda hizmetisi, Kirila Petrovi'in kendisini dar brakmamalar iin emir verdigini
kapnn dndan syledi. Demek ki kz kilit altnda idi. Agr bir hakarete ugram bir halde,
pencerenin kenarna oturdu, gece ge vakte kadar, soyunmakszn, hareketsizce karanlk
gkyzne bakarak orada kald. Sabaha kar biraz kestirdi. Fakat hafif uykusu zntl birtakm
dlerle blnd. Ykselen gnein ilk klar onu uyandrd.XV
Gen kz gzn at, ilk aklna gelen ey, durumunun korkunlugu oldu. Zili ald, bir kz ieri
girdi. Marya Kirilovna'nn sordugu sorulara yant olarak: Kirila Petrovi'in dn akam Arbatovo'ya
gittigini, ge vakit dndgn; gen kz odadan karmamalar iin sk emirler verdigini; dgn
iin, gze batacak hibir hazrlk yaplmadgn; bununla beraber papazn ne nedenle olursa
olsun, kyden uzaklamamas iin tembihlerde bulunuldugunu syledi. Bu haberleri verdikten
sora dar kt ve tekrar oda kapsn kilitledi.
Hizmetinin szleri gen mahpusu kzdrmt. Kzn tepesi atm, kan beynine kmt. Btn bu
olup bitenleri Dubrovski'ye bildirmeye karar verdi. Yzg u mehur mee agac kovuguna
gnderme arelerini aratrmaya balad. Bu srada penceresine kk bir ta atld, cam
ngrdad. Marya Kirilovna avluya baknca, kendisine gizli birtakm iaretler yapmakta olan kk
Saa'yi grd. Gen kz ocugun kendisine olan bagllgn bildigi iin buna sevindi. Pencereyi
at ve:
Gnaydn Saa, dedi, beni niye agrdn?
Birey gerekli mi diye sormaya geldim ablacgm. Babam fkeli, evdekilerin hepsine szlerinizi
yerine getirmeyi yasak etti. Ama siz ne istiyorsanz bana syleyin, ben sizin iin her eyi yaparm.
Teekkr ederim sevgili Sa'cgm. Bak beni dinle: kameriyenin yanndaki kovuklu mee
agacn biliyor musun?
Biliyorum ablacgm.
PUSKN_____________________________________________________________241
Beni seviyorsan abuk oraya ko ve u yzg kovugun iine brak! Ama seni kimsenin
grmemesine dikkat et.
Gen kz bunlar syledikten sonra yzg ocuga tt ve pencereyi kapad.
ocuk yzg yerden ald, var hzyla komaya balad ve dakika iinde bilinen agacn yanna
vard, durdu. Soluk soluga drt bir yan gzden geirdi ve yzg kovuga koydu. Bu ii baaryla
grdkten sonra, sonucunu hemen Marya Kirilovna'ya bildirmek istedi. Ama, tam bu srada, kzl
sal, a gzl, st ba yrtk prtk bir ocuk kameriyenin arkasndan kverdi, mee agacna
atld ve elini kovugun iine daldrd. Saa bir sincaptan daha abuk ocugun stne atld ve iki
elini birden tuttu. Korkutucu bir sesle:
Sen burada ne yapyorsun? dedi.
ocuk. Saa'nn elinden kurtulmaya alarak:
Sana ne? diye yant verdi. Saa:
Brak u yzg kzl tavan, yoksa ben sana gsteririm, diye bagrd.
ocuk yant yerine, Saa'nn suratna bir yumruk indirdi. Ama Saa onu brakmad ve sesinin
btn gcyle bagrmaya balad:
Hrsz var! Hrsz var! Buraya koun!
ocuk, Saa'nn elinden kurtulmaya alyordu. Grne gre Sa'dan iki ya byk ve ondan
ok daha kuvvetli idi. Ama Saa daha evikti. ocuklar birka dakika bogutular. Nihayet kzl
sal ocuk Sa'y alt etti, yere yatrd ve grtlagna sarld, ite tam bu srada kuvvetli bir el,
ocugun fray andran kzl salarndan yakalad. Bahvan Steyan, onu yarm arn kadar
yerden kaldrd:
Ah seni kzl sal eytn ah, diye kmaya balad. Sen ne cesaretle kk beyi dvyorsun?
242
DUBROVSK
Saa yerden frlayarak kendini toplamaya frsat buldu
ve:
Sen beni yenemezdin ama, dedi, koltuk altlarmdan yakaladn! abuk yzg ver ve buradan
bas git!
Kzl sal ocuk:
Daha da neler! diye sylendi ve birdenbire oldugu yerde dnerek salarn Stepan'n elinden
kurtard, kamaya koyuldu.
Ama Saa ona yetierek arkasndan itti, ocuk boylu boyunca yere yuvarland. Bahvan tekrar
ocugu yakalad ve kuagyla baglad.
Saa:
Yzg ver! diye bagryordu. Stepan:
Dur hele kk bey dedi, biz onu khyann yanna gtrelim de cezasn versin!
Bahvan esirini kkn avlusuna gtrd. Saa bunlarn peinden gidiyor, yrtlan ve yeil otlarla
kirlenen pantolonlarna dnceli dnceli bakyordu. Birdenbire de kendilerini tavlada
beygirleri yoklamaya giden Kirila Petrovi'in karsnda buldular. Troyekurov Stepan'a:
Bu ne demek? diye sordu.
Stepan ksa birka szle olup bitenleri anlatt. Kirila Petrovi onu, dikkatle dinledi. Sonra Sa'ya
dnerek:
Yaramaz ocuk, dedi, senin bununla ne al veriin var?
Babacgm, o kovuktan yzg ald, emredin de yzg versin!
Ne yzg ? Hangi kovuktan?
Sey, bana Marya Kirilovna... Canm ite o yzk.
Saa heyecanland, ard. Kirila Petrovi atnd. Basan sallayarak:
PUSKN
243
Desene, dedi, ie Marya Kirilovna da kart. Ya bana her eyi anlat, ya da sana yle bir sopa
ekerim ki dnyam arrsn!
Vallahi babacgm... Babacgm... Marya Kirilovna bana hibir ey sylemedi. Babacgm!
Steyan, ko da bana kayn agacndan gzel, taze bir sopa kes!
Dur babacgm, size her eyi anlatacagm. Bugn avluda oynuyordum. Ablam pencereyi at,
ben de yanna gittim. Ablam kazara yzgn drd, ben de alp kovugun iine sakladm...
Sey, sonra bu kzl ocuk da onu almak istedi.
Kazara drd ha! Sen de onu saklamak istedin! Stepan, ko bir sopa getir!
Babacgm, durun, hepsini anlatacagm! Ablam Marya Kirilovna mee agacna gidip yzg
kovugun iine koymam syledi. Ben de koup yzg oraya koydum. Halbuki bu pis ocuk da...
Kirila Petrovi pis ocuga dnd ve korkutucu bir sesle sordu:
Sen kimsin? Kzl sal ocuk:
Ben bay Dubrovskilerin iftlik halkndanm. Kirila Petrovi'in yz burutu:
Sen galiba beni efendin olarak tanmyorsun? Gzel. Ya benim bahemde ne iin vard?
ocuk byk bir ilgisizlikle:
Ahududu aryordum, dedi. Kirila Petrovi:
Ne ala, dedi, adamlar da efendileri gibi: Desene imam ne ki, cemaat ne olsun! Bizde, mee
agalarnda ahududu yetitigini nerede grdn?244
DUBROVSK
ocuk yant vermiyordu. Saa;
Babacgm, dedi, ona emredin de yzg geri versin! Kirila Petrovi:
Sen sus Aleksandr,(*) dedi. Seninle de ayrca hesaplaacagm unutma! Haydi odana git. Sen
a oglan, bana yle geliyor ki sen az ak gzlerden degilsin! Yzg ver de evine def ol git!
ocuk avularn at ve elinde hibir ey olmadgn gsterdi.
Eger bana her eyin dogrusunu sylersen seni dvmem, stelik de be kpek veririm. Yoksa
sana yle bir ey yaparm ki aklna bile getiremezsin, haydi bakalm!
ocuk hi sesini karmyordu. Ban nne egmi duruyor, kendine gerek bir aptal ss
veriyordu. Kirila Petrovi:
Pekl, dedi, bunu bir yere kapayn, kamamas iin de iyice dikkat edin! Yoksa topunuzun
derinizi yzerim.
Stepan ocugu gvercinlige gtrd ve kilitledi. htiyar kuu kadn Agafiya'y da ocuga gzc
olarak brakt. Kirila Petrovi gzleriyle ocugu izleyerek:
Emniyet amirini agrmak iin imdi hemen ehre "koun! Hem de elden geldigi kadar abuk!
Kirila Petrovi odasnda dolayor ve fkeli fkeli zafer yldrmlar arksn slkla alarak unlar
dnyordu:
Artk kukuya yer yok. Kz, melun Dubrovski ile ilikisini devam ettirmi. Acaba gerekten onu
yardma agrd m? Belki de nihayet saglam bir ip ucu ele geirmi oldum. Artk elimizden
kurtulamaz! Bu frsat karmayalm! Bir araba ngrag... ok kr emniyet amiri gelebildi.
PUSKN
245
(*) Aleksandr Saa adnn btndr (.N.)
Hey, u yakalanan ocugu buraya getiriniz!
Bu arada, araba da avluya girmiti. nceden tanm oldugumuz emniyet amiri, toz toprak iinde
odaya girdi.
Kirila Petrovi:
Sevinli bir haber, dedi. Dubrovski'yi yakaladm. Emniyet amiri sevinli bir eda ile:
Allaha kr efendimiz, dedi, nerede o?
Canm Dubrovski'nin kendisini degil de, etesinden birini yakaladm. Simdi onu getirecekler.
eteban yakalamamz iin iimize yarar. te onu getirdiler.
Korkun bir haydut bekleyen emniyet amiri, grn olduka zayf 13 yalarnda bir ocukla
karlanca aakald. Hayretle Kirila Petrovi'e bakt ve ondan aklama bekledi. Kirila Petrovi
sabahki olay, tabi Marya Kirilovna'nn adn anmakszn, hemencecik anlatmaya balad.
Emniyet amiri boyuna kk hayduda bakarak dikkatle onu dinledi. ocuk bir aptal rol oynuyor
ve etrafnda olup bitenlere hi aldr etmiyormu gibi grnyordu. Nihayet emniyet amiri:
Sizinle yalnzca grmeme izin veriniz efendimiz, dedi.
Kirila Petrovi onu bir baka odaya gtrd ve arkadan kapy kilitledi.
Yarm saat sonra da kaderi zerine bir karar verilmesini bekleyen mahpusun bulundugu salona
dndler. Emniyet amiri ocuga dnerek:
Efendimiz seni ile hapishanesine gndererek orada bir temiz dayak attrdktan sonra
srdrecekti. Ama ben seni savundum ve affettirdim. zn unu!
ocugu zdler. Emniyet amiri:
Haydi bakalm, imdi beyefendiye teekkr et, dedi.
l246
DUBROVSK
ocuk Kirila Petrovi'e yaklat ve elini pt. Kirila Petrovi ona:
Bas bakalm evine, dedi, bundan sonra da kovuklardan ahududu alma!
ocuk kt. Neeyle merdivenlerden indi, etrafna bakmakszn, tarlalarn iinden koarak
Kistenevka yolunu tuttu. Kye gelince kenardaki birinci ve yan harap izbenin nnde durdu, cama
vurdu. Pencere ald ve bir kocakar grnd. ocuk:
Ninecigim bana ekmek ver, dedi, sabahtan beri hibir ey yemedim, alktan geberiyorum.
Kocakar:
Aaa, sen misin Mitya, dedi. Neredeydin eytan yavru
su?
Sonra anlatrm ninecigim. Allah akna bana ekmek ver!
zbeye girsene!
Vaktim yok ninecigim, bir yere daha ugramak zorundaym. Peygamberini seversen bana ekmek
ver!
Kocakar:
Ne cva gibi bir ocuksun, diye homurdand ve pencereden bir dilim kara ekmek uzatarak al
sana bir dilim ekmek, dedi.
ocuk hrsla ekmegi srd ve igneyerek hzla yoluna devam etti.
Ortalk kararmaya balamt. Mitya hendeklerin iinden ve itler boyunca yryerek Kistenevka
koruluguna szld. Korulugun ileri nbetileri gibi duran ifte amlara gelince durdu. Drt bir
tarafn gzden geirdi, kesik ve keskin bir slk ald, beklemeye balad. Buna yant olarak hafif
fakat uzun bir slk duydu. Korulugun iinden biri kt ve ona yaklat.
XV
Kirila Petrovi salonda bir aag bir yukar dolayor ve her zamandan daha yksek sesle kendi
arksn slkla alyordu. Btn ev hareket halinde idi. Hizmetiler kouyor, kzlar gidip geliyor,
arabaclar ahrda kouuyorlard. . Avluda bir ygn insan toplanmt. Gen kzn tuvalet
odasnda, etraf hizmetilerle evrili bir madam, aynann karsnda hareketsiz ve sararm bir
halde oturmakta olan Marya Kirilovna'y sslemekle meguld. Gen kzn ba elmaslarn agrlg
altnda bir yana yatmt. Dikkatsiz bir el, bir yerine igne sapladg zaman kz hafife irkiliyor, ama
anlamsz baklarla aynaya bakarak susuyordu. Kapda Kirila Petrovi'in sesi duyuldu:
abuk bitiyor mu? Madam:
Hemen imdi, karlgn verdi. Marya Kirilovna kalknz, aynaya bir bakn bakalm, iyi olmu mu?
Marya Kirilovna ayaga kalkt ama hibir yant vermedi. Kaplar ald. Madam, Kirila Petrovi'e
dnerek:
Gelin hazr, dedi. Arabaya binilmesi iin emreder misiniz?
Kirila Petrovi:
Mbarek olsun, dedi. Ve masada duran ha alarak efkatli bir sesle, buraya gel Maa, diye
ekledi, seni takdis edeyim.
Zavall kz babasnn ayaklarna kapand ve hkrmaya balad. Gzyalar iinde:
l,248 DUBROVSK
Babacgm... Babacgm... diye inliyor ve sesi snyordu.
Kirila Petrovi, onu takdis etmekte acele etti. Kz kaldrdlar ve adeta kucakta arabaya gtrdler.
Kzla birlikte yengelik devini gren kadn ve bir hizmeti de arabaya bindiler, kiliseye hareket
ettiler. Gvey onlar orada bekliyordu. Gelini karlamaya kt. Kzn sarlg ve halindeki tuhaflk
onu artt. kisi birlikte soguk ve bo kiliseye girdiler, arkalarndan kap kapand. Papaz dua
odasndan kt ve hemen trene balad. Marya Kirilovna hibir ey iitmiyordu. Kafas bir eyle
meguld; sabahtan beri Dubrovski'yi bekliyordu. Bir dakika iin olsun umudunu kaybetmemiti.
Fakat papaz allm olan soruyu kendisine sordugu zaman titredi, adeta ta kesildi. Ama hl ii
uzatyor, bir eyler bekliyordu. Papaz kzn yantn beklemeden artk dnlmesi imknsz olan o
szleri syledi.
Tren bitti. Gen kz sevimsiz kocasnn soguk pn hisseti, trende bulunanlarn neeli
tebrikleri kulagna alnd, ama buna karn hayatnn sonsuz olarak bir zincire vurulduguna,
Dubrovski'nin kendisini kurtarmaya yetiemedigine hl inanamyordu. Prens ona okayc birka
sz syledi, ama kz bunlar anlamad. Kiliseden ktlar. Pokrovskoye kylleri kilisenin
sahanlgn doldurmulard. Kz acele bunlara bir gz gezdirdi ve tekrar eski duygusuz halini ald.
Yeni evliler beraberce arabaya bindiler. Arbatovo'ya hareket ettiler. Kirila Petrovi de orada onlar
karlamak iin Arbatovo'ya gitmiti. Prens, gen karsyla yalnz kalnca, karsnn soguk
davranlarndan hi znt duymad. Yapmack szlerle ve gln heyecanlarla kz daha fazla
skmaya da kalkmad. Syledigi szler basitti, yantsz da kalsalar olurdu. Bu suretle on verst
kadar yol aldlar. Beygirler kestirme ve toprak yoldan sratle gidiyorlard, arabadaki ngiliz yaylan
sayesinde hibir sarsnt duyulmuyordu. Birdenbire arkadan gelen birtakm sesler duyuldu, araba
durdu. Silahl bir insan kalabalg arabay evirdi. Y
PUSKN
249
znde yar yarya maske bulunan bir adam arabann, gen prensesin oturdugu taraftaki kapsn
aarak:
Serbestsiniz knz, dedi. Prens:
Bu da ne demek, sen kim oluyorsun? diye bagrd. Prenses:
Bu Dubrovski'dir, dedi.
Prens sogukkanllgm kaybetmeksizin, yan cebinden bir tabanca kard ve maskeli hayduta ate
etti. Prenses haykrd, dehet iinde, iki eliyle yzn kapad. Dubrovski omzundan yaralanmt.
Kanlar akmaya balad. Prens dakika bile kaybetmeden bir baka tabanca kard. Ama ona ate
etmek frsatn vermediler. Arabann kaps ald, birka gl el, onu arabadan dar srkledi
ve elinden tabancay ald. Prensin ba zerinde baklar parlad.
Dubrovski:
Ona dokunmayn, diye haykrd.
Haydudun korkun arkadalar geri ekildiler. Dub.rovski sararm olan prensese dnerek:
Serbestsiniz! diye devam etti. Prenses:
Hayr, dedi artk i iten geti. Ben nikahlandm, ben artk prens Vereyski'nin karym.
Dubrovski umutsuzlukla bagrd:
Ne diyorsunuz? Hayr, siz onun kars degilsiniz! size bunu zorla yaptrdlar. Siz buna hibir
zaman raz olmadnz!
Prenses kesin bir tavrla itiraz etti:
Ben raz oldum, yemin ettim. Prens benim kocamdr. Onu ltfen serbest brakmalarn emrediniz,
beni de onunla braknz! Ben sizi aldatmadm. Son dakikaya kadar sizi bekledim. Ama imdi,
tekrar ediyorum, i iten geti. Bizi braknz!250
DUBROVSK
Ama Dubrovski artk onu dinlemiyordu. Yarasnn agrs, iddetli ruh heyecanlar onu gten
drmt. Tekerleklerin stne ygld. Haydutlar evresini aldlar. Dubrovski onlara birka sz
syledi. Onu ata bindirdiler. Haydutlardan ikisi kendisini tutuyor, bir ncs de at yedeginde
gtryordu. Arabay yol ortasnda insanlar bagl, atlar da ba bo bir halde brakarak, hi
kimseyi soymadan, reislerinin kanna karlk bir damla kan aktmadan, yryp gittiler.
XX
Sk bir ormann ortasnda, dar bir imenligin zerinde siperler den ve hendeklerden ibaret,
topraktan yaplm kk bir korugan ykseliyordu. Korugann arkasnda birka baraka ile birka
zeminlik vard.
Avluda, klklarnn baka baka oluundan ve hepsinin silahl bulunuundan, hemen ekya
olduklarna hkmedebilecegimiz kalabalk bir insan grubu, balar ak, karavanann bana
oturmu gle yemegi yiyordu. Siperin stnde, kk bir topun yannda, ayaklarn altna alm bir
nbeti oturmaktayd. Nbeti, elbisesine yama vurmakla meguld. gnesini, usta bir terziyi
imrendirecek bir ustalkla kullanyor ve sk sk etrafna bakyordu.
Bir kse, birka kez elden ele dolatg halde ortalkta garip bir sessizlik hkm sryordu.
Haydutlar yemeklerini bitirdiler. Birbiri peinden yemekten kalkyor ve dua ediyorlard. Bir ksm
barakalara dagldlar. Digerleri ise ormann iine girdiler yahut Rus gelenegince uykuya yattlar.
Nbeti iini bitirdi, partallarn silkti, yamasn seyretti, ignesini yenine soktu. Ata biner gibi topun
stne oturdu, sesinin btn gc ile, eski, melankolik bir ark tutturdu:
Hey anam anam yeil orman grlt etme, Bu ko yigitin dncelerine engel olma!
Bu srada barakalardan birinin kaps ald. Eikte temiz ve dzgn giyinmi beyaz balkl bir
yal kadn grnd. fkeli bir sesle:252
DUBROVSK
Yeter artk Stepka, dedi. Bay dinleniyor, halbuki sen alabildigine grlt ediyorsun; Sizde ne
insaf var ne de merhamet!
Affedersin Yegorovna... Peki, bir daha yapmam... Babamz varsn dinlensin, abucak iyilesin.
htiyar kadn gitti. Stepka siperlerin stnde gezinmeye balad.
htiyar kadnn ktg barakann iinde, bir paravanann arkasndaki portatif karyolada, yaral
Dubrovski yatyordu. Tabancalar nndeki masada, klc ise baucunda asl duruyordu. Toprak
kulbenin duvarlar ve demesi degerli hallarla rtlmt. Kede kadnlara mahsus gm bir
tuvalet takm ve byk bir ayna vard. Dubrovski elinde ak bir kitap tutuyordu, ama gzleri
kapalyd. Uyumu muydu, yoksa sadece dnyor muydu, paravanann arkasndan zaman
zaman ona bakan yal kadn bunu bilmiyordu.
Dubrovski birdenbire irkildi. Koruganda alarm iareti verilmiti. Stepka, camdan ban uzatarak:
Babacgm Vladimir Andreyevi, dedi, bizimkiler iaret veriyor, bizi aryorlar.
Dubrovski karyoladan frlad, silahlarn kaparak barakadan dar kt. Haydutlar grlt ile
avluda toplanyorlard. Dubrovski'nin grnmesi zerine ortalga derin bir sessizlik kt.
Dubrovski:
Herkes burada m? diye sordu.
Gzclerden baka herkes burada. Dubrovski:
Herkes yerine! diye bagrd. Haydutlarn her biri belli bir yer tuttu.
Bu srada gzc korugann kapsna geldi Dubrovski onlar karlamaya kotu ve:
PUSKN
253
Ne var? diye sordu.
Askerler ormana girmi, bizi eviriyorlar. Dubrovski kaplarn kapanmasn emretti. Kendisi de
topa gzclk etmeye gitti. Ormandan birka ses duyuldu, sesler yaklamaya balad. Haydutlar
sessizce bekliyorlard. Birdenbire ormann iinde drt er grnd, fakat hemen geri ekilerek
tfek ateiyle arkadalarna iaret verdiler. Dubrovski:
Savaa hazr olun! komutunu verdi.
Haydutlar arasnda bir hrt oldu, sonra yine her ey sustu.
Bu srada yaklaan bir birligin grlts duyuldu. Agalarn arasndan tfekler parlad. Yz elli
kiilik bir askeri birlik, bagrarak ormandan frlad ve istihkmlara saldrd. Dubrovski topun fitilini
ateledi, at isabetli olmutu: Birinin ba kopmu, ikisi yaralanmt. Erler arasnda bir aknlk
bagsterdi. Ama subay ileri atld, erler de onun peinden yrdler ve hendege saldrdlar.
Haydutlar tfekleriyle ve tabancalaryla ate etmeye baladlar, baltalarla korugan savunmaya
koyuldular. Hrslanan erler, hendegin iinde yirmiye yakn yaral brakarak korugan trmanmaya
baladlar. Ggs ggse bir sava balad. Erler artk siperlerin zerindeydiler. Haydutlar
ekilmeye baladlar. Ama bu srada Dubrovski subaya yaklat, tabancasn ggsne dayayarak
ate etti. Subay srt st yere yuvarland. Birka er onu kucaklayarak acele ormann iine
gtrd. Geri kalan erler, balarn kaybedince durakladlar. Cesaretlenen haydutlar bu aknlk
anndan yararlandlar. Erleri bozguna ugratarak, hendegin iine sktrdlar. Kuatanlar katlar.
Haydutlar naralar atarak onlarn peinden saldrdlar. Zafer kazanlmt. Dmann tmyle
bozulduguna inanan Dubrovski adamlarn durdurdu ve korugann iine kapanarak yarallarn
toplanmasn, nbetilerin artrlmasn, kimsenin yerinden ayrlmamasn emretti.254
DUBROVSK
Bu son olaylar, Dubrovski'nin pervaszca haydutluklar zerine hkmetin ciddi olarak dikkatini
ekti. Dubrovski'nin bulundugu yer grenilmiti. Onun, diri veya l, yakalanmas iin bir blk
asker gnderildi. Dubrovski'nin etesinden bir iki haydut yakaland. Bunlarn szlerinden,
Dubrovski'nin artk aralarnda olmadg grenildi. O arpmadan birka gn sonra Dubrovski
btn adamlarn toplam, kendilerinden bsbtn ayrlmak niyetinde oldugunu bildirmi ve
onlara tutumlarn degitirmelerini tavsiye ederek:
Benim idarem altnda hepiniz zenginletiniz, demi. Her biriniz tehlikesizce uzak illerden birine
giderek orada geri kalan mrnz namuslu bir ile, rahatlk iinde geirebrirsiniz! Ama sizler
haydutluga altgnz iin belki de sanatnz brakmak istemeyeceksinizdir.
Bu szlerden sonra Dubrovski, yanna ***i alarak onlar brakm, nereye gittigini kimse
bilmiyormu.
Haydutlarn eflerine olan bagllg bilindigi iin, nceleri bu szlerin dogrulugundan kuku
duyuldu, haydutlarn, eflerini kurtarmak iin mahsus byle davrandklar sanld. Ama olaylar bu
szlerin dogrulugunu kantlad. Korkun basknlar, yangnlar ve soygunlar artk sona ermi,
yollarda tehlike kalmamt. Alnan baka haberlere gre de Dubrovski yabanc bir lkeye
kamt.
(1832 1833)

You might also like