Varoluşçu Felsefelerdeki Bazi Ortak Özellikler Hakan Gündoğdu

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 37

VAROLUU FELSEFELERDEK BAZI ORTAK

ZELLKLER

Hakan GNDODU
1


ZET
Varoluuluk, insan zgrl, lm ve kayg gibi modern varoluu felsefeler-
de yer alan baz iyi bilinen ortak temalar vurgulayan bir felsefe olarak geni
anlamda anlalrsa eer, bu, Sokratesden Kanta kadar birok filozofun varo-
luu olduu gr iin gl bir hakl karm olacaktr. Fakat, varoluu
terimi, yalnzca baz ortak temalara iaret etmez. Varoluuluk, ayn zamanda
bu temalarn baz ortak varoluu ilkeler asndan ilenmesini de gerektirir. Bu
yzden, bu makalede, ncelikle, Kierkegaard, Jaspers, Marcel, Merlau Ponty,
Sartre, Heidegger gibi modern varoluu filozoflarca paylalan bu ortak ilke ya
da zellikler tespit edilmeye allmakta ve herhangi bir felsefenin varoluu
olarak kabul edilip edilemeyeceine karar vermek iin kullanlabilecek en az be
zellik olduu ileri srlmektedir: (1) insann merkezilii, (2) insann tikel, so-
mut bir varlk, bir birey olarak alnmas; (3) varoluun ze ncelii; (4)
hakikatn znellii; ve (5) felsefenin aktrn bak asndan yaplmas. Ancak
tm bu ilkelerin szkonusu her filozof iin eit lde geerli olduu dnl-
memelidir. Bu genel ereveye ek olarak, makalede, ayrca, hem varoluuluk-
taki znelliin keyfilik anlamndaki bir znelcilikle zde olmadna hem de
Sartren varolu zden nce gelir iddiasnn tm varoluular iin ayn anlama
gelmediine dikkat ekilmektedir.
Anahtar Kelimeler: varoluuluk, znellik, birey, varoluun ncelii, aktrn
bak asndan felsefe yapmak.

ABSTRACT
Some Common Properties of Existentialist Philosophies
If existentialism be understood in a very broad sense as a philosophy which
emphasizes some of such well-known common themes as human freedom,
death and anxiety taken place in modern existentialist philosophies, then there
will be strong justification for the view that many philosophers from Socrates to
Kant are existentalists. But the term existentialist does not connote only some
common themes. It also needs that those themes should have been considered
in terms of some common existentialist principles. For that reason, this paper
primarily tries to establish these common principles or properties held by mo-
dern existentialist philosophers like Kierkegaard, Jaspers, Marcel, Merlau
Ponty, Sartre and Heidegger. The paper claims that there are at least five
common properties shared by these philosophers and that they can be used in
deciding whether any philosophy be counted as an existentialist: (1) centrality

1
Yrd. Do. Dr. Hakan Gndodu, Dokuz Eyll niversitesi, Felsefe Tarihi
ABD, E-mail: hakan.gundogdu@deu.edu.tr.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
96
of man; (2) considering man as a particular, concrete entity, namely an
individual; (3) priority of existence over esence; (4) subjectivity of truth; (5)
philosophizing from the standpoint of an actor. Yet, all these principles or
properties, should not be considered equally applicable to every philosophers
mentioned. In addition to this general outline, the paper indicates on one hand
that the principle of subjectivity in existentialism is not identical to subjectivism
in the sense of arbitrariness, and on the other that the meaning of Sartres
claim existence precedes esence is not the same for all existentialists.
Key Words: existentialism, subjectivity, individual, priority of existence,
philosophizing from the standpoint of an actor.


A. GR
Gnmzde varoluuluk denilince birok isim akla geliyor.
Baz yazarlar varoluu filozoflar listesini o kadar geni tutuyor-
lar ki St. Augustine (354-430), Don Scotus (1266-1308), Blaise
Pascal (1623-1662), ve Immanuel Kant (1724-1804) bile varolu-
u olarak kabul ediliyor
2
. Hatta Emmanuel Monuierin yapt
gibi
3
, Sokratesten ilk varoluu filozof olarak sz ediliyor ve daha
tede varoluuluun tarihi Sokrates ncesi filozoflara kadar g-
trlebiliyor
4
. Bunun bir sebebi, onlardan her birinin lmn ve
yaamn anlam, zgrln ve seimin nemi gibi modern varo-
luu temalardan birine ya da dierine nem vermi olmalardr.
Fakat yalnzca bu, tek bana, u ya da bu filozofu varoluu ola-
rak nitemek iin yeterli deildir. Dorusu modern varoluu fel-
sefelerin ele alp iledikleri varolusal problemler, aslnda, hemen
hemen her dnemde ele alnp ilenmi problemlerdir. O halde
nasl varoluular bu tr problemleri ne karp iledikleri iin
bu problemleri ortaya atanlarn varoluular olduu sylenemez-
se, benzer ekilde, sz konusu problemleri ele alp iledii iin
her filozofa varoluu demek de doru deildir.

2
S. J. Frederick Copleston, Contemporary Philosophy: Studies of Logical
Positivism and Existentialism, London: Burnes and Oates, 1956, s. 125.
(Bundan sonra ksaca Frederick Copleston, CPSLPE olarak ifade edilecek);
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, University of Wales Press, 1960, s.
2.
3
Emmanuel Mounier, Existentialist Philosophies: An Introduction, trans. Eric
Blow, London: Rankin, 1948, s2
4
Kierkegaard Sokratesi varoluu olarak deerlendirmesine ramen, varolu-
uluk hakknda yazan birok yazar, Sokratesde bir varoluu grmeyi red-
detmitir. Bkz. Ronald Grimsley, Existentialist Thought, s. 1.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
97
Byle bir deerlendirme, doal olarak, varoluuluun kendi-
siyle tanmlanabilecei bir takm ortak zellikler olduunu varsa-
yar. Bu yazda varoluu felsefeleri varoluu olarak nitelendir-
meye yol aan bu zelliklerin neler olduu zerinde durulacak;
ve varoluuluk, Soren Kierkegaard (1813-1855), Karl Jaspers
(1883-1969), Gabriel Marcel (1889-1973), Merlau Ponty, J. P.
Sartre (1905-1980) ve Martin Heidegger (1889-1979) gibi gele-
neksel felsefeden farkl yeni bir felsefe yapma tarz ortaya koyan
modern filozoflarla snrlandrlacaktr. Ancak, bu ad geen filo-
zoflar bile birbirlerinden olduka farkl dnce alkanlklarna,
farkl amalara ve inanlara sahip olduklarndan onlarn hep-
sinde ortak olan zelliklerin neler olduunu tespit etmek pek ko-
lay deildir. Neredeyse her varoluu yazarlar listesinin banda
yer alan, Jaspers, Marcel, Heidegger ve Sartre bile ilk bakta
birok bakmdan hemfikir deillerdir. Heideggerin esas problemi
bir varlkbilim ina etmektir. Oysa Jaspers varoluu izah etme-
nin bir arac olarak herhangi bir ontoloji kabul etmeyi reddeder,
ama bir metafizik gelitirir.
5
Jaspers, kendi dncesinin merke-
zine teizm, panteizm ya da ateizm olarak yorumlanmamas gere-
ken bir tr akn (transcendent
6
) fikrini koyar. Heideggerin felse-
fesi ise ilk bakta ateistik gibi grnr; ama daha dikkatli bakl-
dnda onun dncesi bu yoruma ok rahat geit vermez:
Heidegger, Tanrnn varln ne olumlar ne de yadsr. Sonunda
Sartre, ateizmi varoluuluun merkezine yerletirir ve mantksal
bir ateizm gelitirmeye alr.
7
Oysa Marcel, Kierkegaard gibi

5
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, Berkeley and Los
Angeles: University of California Press, 1956, s. 161; Thomas Langan, The
Meaning of Heidegger: A Critical Study of an Existentialist Phenomenology,
New York: Columbia University Press, 1959, s. 7, 10, 11; Karl Jaspers,
Philosophy of Existence, trans. Richard F. Grabau, Philadelphia: University
of Pennsylvania Press, 1971, s. 21-22.
6
Bu yazda bundan sonra transcendent szc akn, transcendence
ise aknlk olarak ifade edilecektir. Her iki szck de szlk anlam bak-
mndan akln ve deneyin tesine gitmeye iaret etse de, felsefi adan -en
azndan Kanttan bu yana- ikincisi hala aklla anlalmaya ak olan bir eye
iaret ederken, birincisi aklla bilinemez olan vurgular: Transcendent (a-
kn) bilgi diye bir eyden sz etmek olduka zordur. Bkz. Ahmet Cevizci,
transendental Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, 2000, s. 940.
7
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 160.; Thomas
Langan, The Meaning of Heidegger: A Critical Study of an Existentialist
Phenomenology, s. 207.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
98
mzmin bir teist; Kierkegaard da kendisini Hristiyanla adayan
bir Protestandr
8
.
Bu durumda, varoluularn ounun, kendisinin tekinden
farklln vurgulayp kendi dncesini bakasnnkinden ayr-
mak adna varoluu olarak adlandrlmaya dahi kar k pek
artc olmamaldr
9
. Belki de srf bu yzden, kimi zaman, varo-
luu filozoflar arasndaki tek ortak noktann birbirlerinden ho-
lanmamalar olduu bile sylenmitir
10
. Peki, ama o zaman varo-
luuluu tanmlamak nasl mmkn olabilir? Bu dnrler
birbirlerinden bu kadar farklysalar nasl olurda onlarn hepsine
birden varoluu diyebiliriz? u var ki varoluuluu tanmla-
mak hi te kolay deildir. Dahas, onu tanmlamak kadar snf-
landrmak ve yorumlamak da gtr
11
.
Fakat eer bu farkl felsefeleri belli bir grubun yeleri gibi va-
roluular diye bir snflamaya tabi tutmak basite bir yanl an-
lamann sonucu deilse ve bu snflamann nesnel bir hakl -
karm varsa, o zaman, farkllklar bir yana, baz ortak zellikler
de olmaldr. Bazen nce bu farkl varoluu felsefeleri ele alp
sonra onlardaki ortak zelliklerden sz etmenin daha uygun ol-
duu dnlmtr. Ama eer modern varoluu felsefeler ol-
duundan sz ediliyorsa ve onlarn farkllklarndan farkl gr-
ler kyorsa varoluuluk zerine yaplabilecek her aratrmaya
bir klavuz olmas bakmndan nce bu ortak zelliklerin neler
olduunu aratrmak mmkn ve arzu edilebilir bir teebbs-
tr
12
.
B. VAROLUU FELSEFELERDEK ORTAK
ZELLKLER
Ortak zelliklerden sz ederken ortak ilkeler ile ortak temalar
arasnda bir ayrm yapmak nemlidir: Varoluu felsefeleri sade-
ce baz ortak temalar etrafnda ortaya konan bir felsefi grler
koleksiyonu olarak grmek yanltc olabilir. Birok varoluu
temann ou, zorunlu olarak, sadece varoluulua zg deil-

8
Walter Kaufmann, Existentialism from Dostoevsky to Sartre, NewYork, The
World Publishing Company, 1956, s. 11-12.
9
Walter Kaufmann, Existentialism from Dostoevsky to Sartre, s. 11.
10
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 125; Ronald Grimsley, Existentialist
Thought, s. 2.
11
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 126.
12
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 126.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
99
dir
13
. Onlar, felsefe tarihi boyunca, ou filozof tarafndan u ya
da bu ekilde zerinde durulup ilenmi temalardr. Varoluu-
luu, dier felsefelerden ayran, asl, bu temalara yaklam bii-
mi, deerlendirme yntemi ve nihayette amacdr; deyim yerin-
deyse eer, ksaca, varoluuluun ilkeleridir
14
. O halde, varo-
luuluun aklclk, deneycilik ve tarihselcilik gibi bir dnce
okulu, bir reti, tutarl ortak bir inan olmad ak olmaldr.
Varoluuluktan sz edilirken, sylenmesi gereken, ancak, onun
bir felsefe ve okul deil, fakat bir felsefe yapma biimi ve bir ei-
lim, hatta geleneksel felsefeye ve felsefe yapma tarzna yneltilen
eitli itirazlarn bir arada dile getirildii bir platform olduu-
dur
15
.

Byle bir platformda tek bir varoluu pozisyon bulunma-
dn ve baz varoluularn varoluu olduklarn inkr ettikle-
rini kabul etsek bile, varoluuluun ortak ruhuna iaret edebi-
lecek genel bir deerlendirme vermek ve varoluular arasnda
bulunan bir takm ortak zelliklerin, dier deyile varoluu ilke-
lerin neler olduunu saptamak mmkndr. Yine de, onlarn va-
roluu olarak adlandrlan filozoflarn hepsi iin eit lde ge-
erli olmad
16
hibir zaman gz ard edilmemelidir.
1. nsann Temel lgi Konusu Oluu: Varoluu felsefelerin
en bata gelen zellii, bir felsefe tarihisi olan Coplestonun da
belirttii zere
17
, insanla ilgili olulardr. Elbette bu iddia bir ge-
nellemedir
18
ve varoluular en bata insanla ilgilidirler iddias
tm varoluular iin ayn anlama gelmez. lkin, Heideggerin du-
rumu bu iddiaya tam olarak uymaz. Heideggerde Varlkla ilgili
ontolojik problem, ilk bakta, insanla ilgili herhangi bir tart-
madan daha merkezi grnmektedir. Yine, gnmzn felsefesi
varlkla ilgilidir diyen Jaspersn durumu da bu iddiaya uymaz.
Dahas bu iddia Marcele biraz uysa bile Marcelin felsefesi hak-
knda yanl bir kan uyandrabilir. nk bu yarg Marcel in

13
Mikel Dufrenne, Existentialism and Existentialisms, Philosophy and
Phenomenological Research, September-1965, vol. 26, no. 1, s. 51.
14
Helmut Kuhn, Encounter With Nothingness: An Essay on Existentialism,
Henry Regnery Company, Hinsdale, Illinois, 1949, s. x.
15
Nino Langiulli, European Existentialism, Transactions Publishers, New Jer-
sey, 1997, s. 7; Mary Warnock, Existentialism, Oxford University Press,
1970. s. 1; Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre,
George Prior Publishers, London, 1976, s. 2.
16
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 127.
17
Frederick Copleston, CPSLPE, s.132.
18
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 4.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
100
metafizie yabanc antroposentrik bir felsefe ortaya koyduunu
ima edebilir. imdi bu tr tespitler, varoluular en bata insan-
la ilgilidirler iddiasn tm varoluular iin ayn anlama sahip
bir iddia olarak kabul edip konuyu geitirme giriimlerini aa
vurmalar bakmndan nemlidir
19
.
Ama yine de geride bir doru kalr: nsan bir ekilde hep
merkezi ilgi konusudur. rnein Heidegger, Varlk problemi ile
ilgilenmesine karn, Varlk aratrabilecek ve Varlkn anlam
nedir? sorusuna yant verebilecek yegne varln insan olduu-
nu dndnden, felsefesinde insann kendisi ve Varlk algs
zerine odaklanmtr. Varln anlamn sormann gramatik bir
soru sormak olmadna ama varlklarn Varln sormak oldu-
una dikkat eken Heideggere gre, Varln anlamn ararken
atlacak ilk adm, Varln anlamna ilikin felsefi zmleme iin
hangi tr varln seileceine karar vermektir. Bu varlk, soru
sorann kendi varlndan bakas olamaz. Sorunun douunun
kendisi bile tek bana bir var-olma tarzdr. O halde, ancak, so-
ruyu ortaya atan varlk olarak varlk sorunuyla ilgili hususi bir
konumda bulunan insan, sorunun zmne katk salayabi-
lir
20
. Heideggere gre, Aristoteles felsefe merakla balar derken
buna dikkat ediyordu; fakat bundan, Aristotelesin yapt gibi,
insan bilgisinin farkl nesnelerini aratrmakla ie balamak ge-
rektii kmaz. Bunun yerine, insanla, Varla ak olan bir varlk
olmas bakmndan insann zmlenmesi ile ie balanmaldr
21
.
O halde, eer insana ilikin varolusal zmleme, Heideggerce,
Varlkn anlamn aratrmaya tabi klnyorsa, ona byle ikincil
bir yer veriliyorsa, bu, insann Heideggerin felsefesinde okuyu-
cunun hemen dikatini eken nemli ve hkim bir yer igal ettii-
ni gsterir
22
. Heideggeri varoluular arasna katmay salayan,
onun bu insan hakkndaki zmlemesidir.
Jaspersa gelince, onun felsefesinin akn olumlamaya odak-
land doru olsa da, Jaspersn vurgusu, insann seimi ve ken-
di olanaklarn gerekletirmesi zerinedir. Jaspers, bilgi, deer,
adalet aray gibi tikel araylar iinde ulalamayacak bir ey

19
Frederick Copleston, CPSLPE, s.132-133.
20
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, s. 5 ; Martin Heidegger, Being and
Time, trans. John Macquarrie and Edward Robinson, San Francisco:
Harper, 1962, s. 26-28.
21
Frederick Copleston, CPSLPE, s.171, 178.
22
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 133.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
101
olarak tasavvur ettii insann akn aray zerinde durdu. Yine,
Marcel de, kiisel ilikilerin tasviri ve zmlenmesiyle ilgilendi.
Bu yzden Marcelin felsefesinin kii insan merkeze aldn sy-
lemek yanl deildir. Marcel, kiinin baka kiilerle ve Tanr ile
ilikisine arlk verse de byle yapmakla insan merkeze alm
olmaktadr. Kierkegaard da Tanrnn varl ve doas sorunuyla
ok fazla ilgilenmedi ama daha ok insann Tanr ile ilikisi ile,
insann Tanr karsndaki olas tutumlar ile ve zellikle de
iman hakkndaki tutumu ile, kiinin nasl Hristiyan olaca
sorunu ile ilgilendi. Denebilir ki, ne Kierkegaard ne de Marcel
kesinlikle eylerde rneklenen genel kategorileri incelemekle ilgi-
lenmiler, ne antik dnyada Aristotelesin ne de gnmzde
Nicolai Hartmann yapt gibi ontoloji ile uramlardr
23
.
Sartren felsefesinin ise, insan merkeze ald, ona odakland
aktr. yleyse varoluular temelde insanla ilgilidirler iddias
dorudur; fakat bu doruluk, ancak, onun genellemelerin sahip
olduu eksikliklere yer veren bir genelleme olduunu kabul et-
mek artyla dorudur.
24

2. nsann Somut Bir zne ve Birey Olarak Grlmesi
Varoluular insanla ilgili olsalar da bu ilgilenme bilimin
zelde de doabiliminin insanla bir nesne olarak ilgilenmesinden
farkldr. Varoluular iin, insan, bilimsel yntemin yardmyla
aratrlabilecek bir nesne deildir. Elbette, insan, eer isterse,
kendisini dnyadaki baka nesneler gibi bir aratrma nesnesine
dntrebilir, kendisini nesneletirebilir; fakat insann kendisi-
ni nesneletirme olanana sahip olmas bile onun aslnda daha
baka bir ey olarak varolduuna, ncelikle bir zne olduuna
iaret eder
25
. Jaspers da Kierkegaard da insan varoluunun bi-
limsel bir aratrma ve zmleme nesnesiymi gibi ele alnmas-
n kabul etmezler.
26
Varoluular, insann nesneletirilmesine,
onun, doann, tarihin, toplumsal evrenin, biyolojik ve fiziksel
glerin rn bir nesne konumuna indirgenmesine itiraz eder-
ler ve bir zne olarak insann emsalsizliini vurgularlar
27
.

23
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 4; Frederick Copleston, CPSLPE,
s. 133.
24
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 133.
25
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 134
26
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 224; Mikel Dufrenne, Existentialism and
Existentialisms, s. 53.
27
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 71.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
102
Yalnz, burada bir yanl anlamadan kanmak gerekir: Varo-
luular, zne dediklerinde d dnyaya kapal soyut epistemo-
lojik zneyi deil, bu-dnya-iinde-olan somut insan kasteder-
ler. Varoluulukta, insan, artk, Descartesin dnd gibi
nce kojitoda var olan ve ancak daha sonra d dnyaya dhil
edilen bir varlk deildir. Var olmak (exist) filinin anlam, der
William Barrett, zaten, darda olmaktr
28
. Orada-olanla,
dnya iindeki insani varolula ilgilenen varoluuluk, zihin-
beden eklindeki soyut Kartezyen ayrm, dolaysyla da d dn-
yann varl gibi bir problemi zaten kabullenemezdi. D dnya
ifadesini kendi iinde eliik bir ifade olarak gren Heidegger, bu
durumu, Varlk ve Zamanda [Being and Time] aka belirtir:
Felsefenin skandal, d dnyann varl lehine hibir tantlayc
ispatn sunulmam olmas deil ama byle bir ispata gerek ol-
duunun dnlm olmasdr
29
. nsann somutluuna ve
bakalaryla iletiimini gerekli klan umut ve ak gibi manevi et-
kinliklerine dikkat eken Marcelde, Heidegger gibi, ben ve d
dnya problemini yadsr ve zneyi dnyaya ak somut bir varo-
lu olarak tasavvur eder
30
. Sartrea gelince onun konuya bak,
hem Bulant [Nausea] gibi romanlarnda, hem de Varlk ve Hilik
[Being and Nothingness] adl bayaptnda aka ifade edilmitir:
Varolmak, orada-olmaktr, sahnede olmaktr ve asla baka bir
eyden karlamaz. Sartrea gre, dnyay bir rasyonel fonksi-
yonlar kmesine indirerek dnyann ve somut znenin olumsal-
ln gzden karmak, kiinin hem kendi kendisine kar hem
de dnyann gerekte neye benzediine kar kr olmas anlam-
na gelir
31
. Kierkegarddan bu yana
32
, varoluular iin, insan so-
yut bir sistem iinde tasarlayan modern felsefe, somut bir varlk
olan insann canlln, bu dnya iinde yaadn, sabit ve
duraan deil ama zamansal ve olumsal varoluunu gz ard et-
mektedir. Hlbuki somut znenin canllnn, bu dnya iinde
oluunun, zamansallnn ve olumsallnn farkna varmak,
onun bir birey olarak grlmesine yardmc olur. Bu, varoluu-
luk iin son derece nemlidir: nk varoluular iin, varolu

28
William Barrett, What is Existentialism?, Adventures of The Mind, no: 40,
(November 21, 1959), s. 129.
29
Martin Heidegger, Being and Time, s. 249.
30
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 134.
31
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 6
32
John Wild, The Challence of Existentialism, Indiana University Press,
Bloomington, 1955, s. 32.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
103
ancak bireye atfedilebilecek bir eydir. Klasik felsefenin sorusu
olan, Niin yokluk deil de bir eyler var? sorusu insann yok-
lukla nesnel tarzda kar karya gelmesini salar. Oysa varolu-
ulara gore asl nemli olan, yoklukla znel bir karlamadr,
bireysel insan varoluunun anlamdr. Yoklukla znel karla-
ma, birey insann kendi varoluuna duyduu tutku ve yok olma
korkusuyla ilgilidir
33
.
O bakmdan, denebilir ki, varoluuluk mutlak idealizm ve
mutlak materyalizm gibi bireyin kendisini bir nesne olarak gr-
mesine sebep olabilecek tm dnme biimlerinden uzak dur-
maya almtr
34
. O, bir yandan tikelin deil de tmelin nemli
olduunu dnen Platonun temsil ettii klasik dnceden te
yandan da bireyin aleyhine deay ya da Mutlak ycelten ve
hakikat ztlarn eytiimsel sentezinde arayan Hegelci idealizm-
den kkl bir ekilde ayrlr
35
. Varoluular iin her ikisi de, tikel
ve somut olan genel ve soyut olan iinde eriten ve bylelikle de
bireyi gz ard eden felsefelerdir. rnein Hegelin mutlak idea-
lizminin insann varolusal problemlerine kaytsz kaldn d-
nen Kierkegaarda gre, eer birey kendisini bireyliinden sy-
rrsa ve kozmik akl ya da evrensel bilin iinde eritmek isterse,
bu, glntr. Kierkegaard, mutlak idealizmde evrensel olann
tiranlndan ve entelektel bir g gsterisiyle keskin bir ekilde
tanmlanm olan kartlklar ama teebbsnden baka bir
ey olmadn; bunun da gerekten varolana yani somut zneye,
birey insana ve bu insann yaratclna deer vermemek anla-
mna geldiini ileri srer
36
. Bireyin evrensel ya da kolektif olan
iinde eritilmesini knamaktan hi vazgemeyen Kierkegaard, bi-
reyin kendi gerek benini, daha yksek bir sentez iinde kua-
tlmakla deil, ama giderek daha fazla birey olmakla bulacan
dnr
37
. Onun iin giderek daha fazla birey olmak, iinde her
eyin yantnn nesnel olarak verilebilecei felsefi bir sistem ya-
ratmaktan ziyade, bireyin kendisinin ve bakalarnn olumsallk-
larna ve olanaklarna dikkat ekmek, bylelikle de bireyin kar

33
Helmut Kuhn, Encounter with Nothingness, s. 2-4
34
Frederick Copleston, Contemporary Philosophy: Studies of Logical Positivism
and Existentialism, s. 137
35
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 5.
36
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 138.
37
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 149
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
104
karya kald seimleri aydnlatmak demektir
38
. Ona gre, her
a kendi ahlaki dklne sahiptir; bizim amznki ise ne
hazclk ne de ahlaki k ve haz peinde komaktr; bizimkisi,
birey insann ahlakszca kk grlmesi, horlanmasdr
39
.
Kierkegaardn bireye verdii nem mezartana Burada bir birey
yatyor diye yazlmasn isteyecek kadar byktr. Onun bu Bir
birey ol! emri, daha sonra, yaamlarn baka deerlendirmelere
gre srdren insanlarn bulunduu bir dnyada insan yaam-
na yn verme bakmndan byk nem tam ve varoluuluk
kolektiflie hizmet adna bireyin kiisel sorumluluunu ve kiisel
deerlerini yok sayan eilimlere bir mukavemet olarak grn-
mtr.
40

Marksistlerin Sartren varoluuluunu l burjuvazi felsefe-
si ve modas gemi bireyciliin son rpnlar olarak ilan etme-
lerinin nedeni, varoluuluun gsterdii bu mukavemettir. Yine
Sartre gibi Marcel de, varoluuluun birey ve zgr zne ze-
rinde sraryla, bireyi vergi mkellefi, semen, kamu grevlisi
mhendis vs gibi sosyal ilevi iinde zme teebbslerine, dola-
ysyla da insann kii olarak itibarnn zedelenmesine mukave-
met ettiine dikkat eker
41
. Varoluuluun birey zerindeki vur-
gusu varoluuluk iin o kadar nemlidir ki, bu, onun herhangi
bir varoluu felsefeyle, rnein Sartren felsefesiyle zdeletiri-
lememesinin sebebidir.
42
Tek tek varoluu felsefelerin farkll-
nn dnda, varoluularn kullandklar dil de bu bireysel bak
asn yanstmaktan geri durmaz. I. M. Bochenskinin iaret etti-
i gibi, her varoluu yazar, kendine zg bir birey olarak, dnya
hakkndaki sradan grlere nasl isyan ediyor, onlar nasl ye-
tersiz buluyorsa, ayn ekilde gnlk dili de yetersiz bulur ve
kendi varolu felsefesini yazmaya balamadan nce kendi termi-
nolojisini yaratr
43
. Onlar, insan varoluunu en yksek aratrma
konusu olarak grseler de, insan terimini bile nadiren kullanr-
lar; somut insan varlna iaret etmek maksadyla, orada-

38
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 150
39
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 138.
40
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 138.
41
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 139.
42
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 156.
43
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 154.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
105
varlk, ego, kendi-iin-varlk, ve varolu gibi terimleri tercih
ederler
44
.
3. Varoluun zden nce Gelmesi
z terimi ve onunla ilikili idea terimi, Platon ve Aristote-
lesden bu yana Bat felsefesinde kullanlan anahtar terimlerdir
ve eitli anlamlara gelirler
45
. O yzden onlar net ve kesin olarak
tanmlamak zordur. Bununla birlikte, bir genelleme yapacak
olunursa, denebilir ki, ontolojik olarak bir eyin z, o eyin do-
asdr; yani olumsal zelliklerinin ya da grnnn tersine,
zorunlu olarak onun hakikatn tekil eden eydir
46
. Bu deimez
ezeli ve mutlak hakikat, Platondan bu yana klasik felsefenin ni-
hai hedefi olduundan, orada z varolutan nce gelir: Platona
gre formlar ve zler baka bir boyutta vardrlar ve filozofun ii
akl kullanarak onlar kefetmektir. Yine Platondan biraz farkl
da olsa, "insanlar rasyonel hayvanlardr" diyen Aristoteles iin de
insanolunun aklla tanmlanan ortak ve deimeyen zsel bir
doas vardr. Platondan Descartesa ve Kanta dein hakikatn
nesnel olduunu dnen birok felsefe sistemi u ya da bu e-
kilde bu zc gelenee dayanr. Oysa varoluular klasik felsefe-
nin z, varlktan ncedir grnn tersine zellikle insan ko-
nusunda varolu zden nce gelir grndedirler.
Varoluuluu poplerletiren Sartren, Varolu zden nce
gelirin varoluuluun balca zellii ve tm varoluu felsefe-
lerdeki ortak ilke olduunu syledii dorudur. Yalnz, Sartren
varolu zden nce gelir iddias, tm varoluular iin ayn an-
lama gelmez
47
. Her eyden nce eer bu iddia ile kastedilen ba-
site hibir eyin var olmadan nce herhangi bir snfa ait ola-
mayaca ya da bir nitelii bulunamayaca ise, bu, varoluu
olmayan baka birok filozofa da kabul edilmekte olduundan,
sz konusu iddia, varoluulua zg ayrtedici bir zellik ola-
maz. Ama elbette Sartren iddias, bu deildir. O, varolu zden

44
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 159.
45
Varlk, varolu ve z kavramlar zerine bir aratrma iin bkz. Murtaza
Korlaeli, Varlk ve z I, Felsefe Dnyas, Trk Felsefe Dernei Yaynlar,
Ankara, 2003, say: 37, ss. 19-28.
46
Alfons Grieder, Essence, Dictionary of Existentialism, Gordon, Haim
(Editor), Westport-CT, USA: Greenwood Publishing Group, 1999, s.132.
47
Madeleine Clemence, Existentialism: A Philosophy of Commitment,
American Journal of Nursing, March 1966, vol. 66, no:3, s. 502.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
106
nce gelir iddiasnda bulunurken bu iddiay ateizme balyor
48
ve
onunla, Tanrnn zihnindeki ideler gibi, eylerin varlna ncel
olan ezeli, ebedi zler olmadn kastediyor
49
. Sartrea gre, Tanr
var deilse eer, o zaman, varoluu znden nce gelen, yani
herhangi bir kavramla tanmlanmadan nce var olan, en azndan
bir varlk var demektir ki bu varlk, insan ya da Heideggern de-
dii gibi insan gerekliidir
50
. On sekizinci yzyln felsef ateiz-
minde bile zn varlktan nce geldii iddiasnn muhafaza edil-
diini ve bu dncenin izlerini, Diderotta, Voltairede ve hatta
Kantta bulmann mmkn olduunu dnen Sartre iin, Tan-
rnn lm ile birlikte, artk, her insann evrensel bir insan ta-
sarmnn rnei olduu fikri de lmtr. Tanr yoksa eer, Tan-
r tarafndan belirlenmi bir insan doas, bir z de yoktur.
51
Fi-
lozoflar ounluk hep insann zn sormular ve alar boyu
bir dizi yant vermilerdir: nsan sosyal bir hayvandr; insanlar
temelde bencildirler; insan, doas gerei dindardr. Sartren sa-
v, tm bu savlarn sadece yanl deil ayn zamanda aldatc da
olduudur: nsanlar zgr olmalar dnda hibir ey deillerdir.
Onlar ne olacaklarn semede zgrdrler; eer bencil olmay
seerlerse, insan yaam, Hobbesun dedii gibi, herkesin herkese
kar sava olacaktr; eer aziz olmay seerlerse, bu durumda
da, Kantn kutsal hedefler krallnda olduu gibi, insanlk, her-
kesin ahlak yasasna itaat ettii azizlerle dolacaktr. Her hal-
karda insan iin nihai bir hakikat yoktur. O, olmay setii ey-
dir
52
. Sartrea gre, insann olmay setii eyden baka hibir
ey olmadnn kabl, varoluuluun ilkesidir
53
ki bunun an-
lam insann zgr olan bir varlk olarak dnlmesi gerektii-
dir
54
. Demek oluyor ki Sartre iin, zgrlk, varolu demektir ve
onun varolu zden nce gelir deyiinin anlam ancak insann
mutlak zgrlk sahibi olduunun kabulyle anlalabilir
55
.

48
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, New York:
Philosophical Library, 1957, s. 13.
49
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 126.
50
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, s. 15.
51
Jean Paul Sartre, Existantialism and Humanism, trans. Philip Marret,
London, 1948, s. 27-28
52
Robert C. Solomon, Continental Philosophy since 1750: The Rise and Fall of
the Self, Oxford University Press, 1988, s. 178.
53
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, s. 15.
54
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, s. 46.
55
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, s. 66.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
107
Ne var ki, Sartren varolu zden nce gelir iddiasyla ilgili
bu aklamalar, bata Marcel olmak zere birok varoluu tara-
fndan aynen kabul edilemezler. Marcel, her ne kadar felsefi ara-
trmann insani deneyimden yani dnyadaki bireysel insani z-
nenin somut yaam deneyiminden balamas gerektiini sylese
de, Sartren varolu zden nce gelir iddiasnn ima ettii in-
san zihni tarafndan kefedilecek zler olmad fikrini kabul et-
mez, sadece, felsefe yapmaya z ya da ide kavramyla balamann
doru olmadn kabul eder
56
. Sartre, Varoluuluk Bir hma-
nizmdirde varolu zden nce gelir ifadesinin Marceli de kap-
sayacak ekilde varoluular tanmladn sylemiti. Fakat,
Marcelin bizat kendisi Gabriel Marcelin Felsefesi [Philosophy of
Gabriel Marcel] adl kitabn yazar olan John D. Glenne gnder-
dii bir yazda Sartren kendisi hakkndaki yorumuna itiraz eder.
Marcel, znelliin, felsefi aratrma iin balang noktas olma-
sn kabul eder, ama varoluun zden nce geldii iddiasna ka-
tlmaz
57
. nsan anlayacak Tanr yoksa, insan da yoktur diyen
Marcel, Sartren varoluun ze ncelii ile kastettii kendine
zg ateistik anlay kesin olarak reddeder
58
ve -zellikle etik
davran konusunda- Hristiyan kii anlayn zn varolutan
nce geldii fikrine dayandrr
59
. O, Hristiyan bir varoluu ola-
rak, Sartren mutlak zgrlk zerindeki vurgusundan ve insan
varoluunun anlamszl iddiasndan da honut olmaz
60
. Sartre
iin zgrlk, yokluktan doan deerleri ve varln zn yara-
tan bir sebepken, Marcel iin zgrlk inayetten yararlanma ve
varla bir katlmadr
61
. Sartre zgrl Varln basksndan
zgr olmayla snrladnda, zgrln pozitif ynn grmez-
den gelmi olmaktadr. Sartre iin zgrlk iki kii arasndaki

56
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 126.
57
Bkz. Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, Phenomenological Approaches to Moral Philosophy, (ed.
Lester Embree and John Drummond), Kluwer Academic Publishers, The
Netherlands, 2002, s. 271.
58
M. Celaleddin Muta, Gabriel Marcelin Varoluuluu, Kltr ve Turizm Ba-
kanl Yaynlar, Ankara, 1988, s. 36.
59
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, Phenomenological Approaches to Moral Philosophy, (ed.
Lester Embree and John Drummond), Kluwer Academic Publshers, The
Netherlands, 2002, s. 271.
60
Tom Rockmore, Heidegger and French Philosophy: Humanism,
Antihumanism, and Being, New York: Routledge, 1995, s. 84.
61
M. Celaleddin Muta, Gabriel Marcelin Varoluuluu, s. 63.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
108
sevgi ilikisi iin yeterli bir temel bulmay imknsz klarken
Marcel iin tam tersine varolusal bir iletiim imknna kap a-
maktadr
62
.
Benzer ekilde, Marcel gibi Merleau Ponty de Sartren varo-
lu zden nce gelir iddiasna, bu iddia mutlak zgrle iaret
ettii lde, mesafeli durur. Ona gre, Sartre varolu zden n-
ce gelir ile kendisi-iin varlkn varolula kendini dntrme-
sini kasteder ama bundan sanki dnn ve gemiin imdi ve ge-
lecek zerinde hi etkisi yokmu gibi bahseder. Sartre zgrl-
n mutlak olduunu sylyordu. Oysa Merleau Ponty, Sartren
zgrln dereceleri olmad iddiasna katlmaz. Ona gre,
gemiimiz geleceimizi belirlemez, ama gemiimiz seimlerimi-
zin yapld ve geleceimizle ilgili kararlarmzn verildii balam
oluturur
63
. zgrlk fikri, der Merleau Ponty, bizden gelecee
sramamz ister ama bu esnada bir sonraki an bir ncekinden
yararlanmaldr; nceki, sonrakini zorunlu klmasa da en
azndan onun ortaya kmas iin gereklidir
64
. Dolaysyla
Merleau Ponty iin, Sartren hatas, zgrlk olanann, nce-
den sememi olduumuz konumlarda olutuunu kavrayama-
masdr: Biz, der Merleau Ponty, zgrle ancak iinde yaa-
dmz ve kendisinden asla kaamayacamz dnyay anlarsak
ulaabiliriz
65
.
Varolu zden nce gelir iddias, Sartren kulland mana-
da, Marcel ve Merleau Ponty gibi Kierkegaard ve Jaspers iin de
aynen kabul edilebilir deildir
66
. ncelikle hem Kierkegaard hem
de Jaspers Tanrnn varln olumlarlar. Kierkegaardn, z kar-
snda varolua ncelik veren ve bylelikle de, varolu kelime-
sine varoluu bir anlam atfeden ilk kii olduu
67
dorudur. Ger-
ekten de onun mstear isimle kaleme ald yazlarndan biri-
sinde yer alan u cmle, Sartren varoluuluu tanmlamak
iin kulland varolu zden once gelirin bir nceli gibidir: n-

62
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, s. 208.
63
Bernard Cullen, "Philosophy of Existence 3: Merleau-Ponty", Twentieth-
Century Continental Philosophy, (ed. Richard Kearney), London: Routledge,
1994, s. 117.
64
Maurice Merleau-Ponty, Phenomenology of Perception, trans. Colin Smith,
London: Routledge, 2002, s. 508.
65
Maurice Merleau-Ponty, Maurice Merleau-Ponty: Basic Writings, (ed. Thomas
Baldwin), New York: Routledge, 2003, 209.
66
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 127.
67
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 158.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
109
san, form araclyla yaamaz, ama yaam araclyla bir forma
kavuur
68
. Fakat Kierkegaardn dnyas Sartren dnyasndan
olduka farkldr: Bu dnya, birey ve Tanr ilikisinin esas oldu-
u Tanr merkezli bir dnyadr. Kierkegaard yaamdaki elikileri
Tanrya teslimiyet ile sona erdiren biridir
69
. Bu yzden
Kierkegard iin varolu zden nce gelir demek, aslnda Hris-
tiyan deiliz; Hristiyan oluruz demenin bir baka ifadesi gibidir.
Baka deyile, Kierkegaardn varoluuluu, temelde, Nasl H-
ristiyan olunur? sorusuyla ilgilidir
70
. Sartrea gre, varoluun
zden nce gelii belli bir insan doas ya da z olmadna ia-
ret ediyordu; nk Sartre iin insana bu z verecek bir Tanr
yoktu. Ne varki Nasl Hristiyan olurum? sorusuyla megul olan
birisi olarak Kierkegaardn bunu kabul etmesi mmkn deil-
dir
71
. stelik Kierkegaard, Dostoyevskinin Ecinnilerde Krilov ka-
rakterine sylettii ve Sartren da benimsedii, insan zgrse
Tanr yoktur ve Tanr yoksa insan zgrdr iddialarn da
Tanr varsa insan zgrdr ve nsan zgrse Tanr vardr ek-
linde tersine evirmi birisidir
72
.
Jaspersa bakldnda ise, onun, transcendent (akn),
otantik varlk, nesne-olmayan gibi terimleri zaman zaman
Tanr ile zde olarak kulland ve Tanry duyumlanabilir nes-
nelerden tamamen farkl olarak varln kendisi (being itself) diye
tasavvur ettii grlr
73
. Yalnz Jaspersa gre, aknlk
(transcendence), insan doasnn bir boyutu olup onun insandan
ve dnyadan ayr olarak dnlmemesi gerekir
74
. O, Sartredan
farkl olarak, Kierkegaarda benzer ekilde, dinin insann aknl-
n (transcendence), vakarn ve zgrln koruduunu d-
nr. Bundan dolay Jaspers iin, felsefe yapmak dini olumla-
yan bir eydir. Dini, aknlk (transcendence) fikrinin bir kayna

68
Alastair Hannay, Kierkegaard: A Biography, Cambridge University Press,
2001, s. 14.
69
Demet Kurtolu Tadelen, Kierkegaardda Varoluu Mantk Olarak Ya/Ya
da: Hegelin Mant ile Benzerlikler ve Farkllklar, Felsefe Dnyas, 2003,
say: 37, s. 171.
70
Vefa Tadelen, Kierkegaardta Benlik ve Varolu, Hece yaynlar, Ankara,
2004, s. 224, 227, 229.
71
Kierkegaard, The Essential Kierkegaard, (ed. Howard V. Hong and Edna H.
Hong), NJ: Princeton University Press, 2000, 350.
72
Vefa Tadelen, Kierkegaardta Benlik ve Varolu, s. 257.
73
Arthur C. Cochrane, The Existentialists and God, Philadelphia: Westminster
Press, 1956, 50.
74
Arthur C. Cochrane, The Existentialists and God, s. 57.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
110
olarak deerlendiren Jaspersa gre, dinin de bilimin de hatas,
tikelde ortaya kan aknl (transcendence) nesneletirmeye ve
mutlaklatrmaya almalardr
75
. Oysa aknlk ancak Existenz
tarafndan kavranr ve Existenzn emsalsizliinin ve zgrl-
nn sonucu olarak ortaya kar
76
. zgrln ancak Tanrsz
varolabilecei inanc ile insann tanrlatrlmas arasnda yakn
bir ba olduunu dnen Jaspers, Sartren tersine, insann
mutlak ve keyfi bir zgrle sahip olduu iddiasnn bir yanlg
olduunu ileri srer. O, Sartren aksine, zgr olduumuz olgu-
sunu, Tanrnn hikmetine, Tanrnn bizi kendi iradesinin kukla-
lar klmak istemeyiine dayandrr
77
. Benim iin, Tanr, der
Jaspers, yalnz, zgr olduum lde vardr
78
ve hemen ekler:
ancak temelinde zgrlmzn yatt varoluumuzun aydn-
latlmas, Tanrnn varln ispatlamaz; sadece, iinde Tanrnn
varlndan kuku duymamann mmkn olduu bir alann
mevcudiyetine iaret eder
79
.
Heideggere gelince, ilkin, eer Sartren varolu zden nce
gelirinin anlam Tanrnn olmadn olumlamak ise -ki Sartrea
gre yledir-, bu, Heideggerin dncesine uymaz. Daha nce de
deinildii gibi, Heidegger Tanrnn varln ne olumlar ne de
yadsr. O, Sartren kendisini ateist varoluular arasnda say-
masndan rahatsz olduunu aka ifade eder
80
. kinci olarak, o,
Letter on Humanismde Sartren varolu zden nce gelir sloga-
nna kar kar ve kendi Varlk felsefesinin bu sloganla hibir
alakas olmadn ne srer. Ona gre, Sartren iddias bir z ve
varolu ayrm yapmaktadr
81
. Hlbuki Heideggerin dncesin-

75
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence, trans.
Richard F. Grabau, Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 1971
iinde s. xiv.
76
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence iinde, s.
xxii.
77
Karl Jaspers, Way to Wisdom: An Introduction to Philosophy, trans. Ralph
Manheim, New Haven, CT: Yale University Press, 1951, 46.
78
Karl Jaspers, Way to Wisdom: An Introduction to Philosophy ,s. 45; Jaspersn
felsefesinde zgrlnakn (transcendent) ile ilikili olarak dnlebi-
leceine iaret eden bir alma iin bkz. H. Haluk Erdem, Karl Jaspers Fel-
sefesinde nsan Problemi, Felsefe Dnyas, Ankara, 2003, say: 37, ss. 173-
178 ve zellikle s. 177.
79
Karl Jaspers, Way to Wisdom: An Introduction to Philosophy, s. 46.
80
Arthur C. Cochrane, The Existentialists and God, s. 65.
81
Jacob Golomb, In Search of Authenticity: From Kierkegaard to Camus, New
York:Routledge, 1995, s.119.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
111
de, varoluun z zerindeki ncelii deil ama varolu ve zn
aynl esastr: Daseinin z varoluunda bulunur
82
. Dolay-
syla Heidegger, Sartren Varlk ve Zaman yanl yorumlad
kansndadr
83
. Sartren varolu zden nce gelir iddiasndaki
yanl, bu idiada, varoluun z karsnda sadece mantksal deil
ama zamansal da bir ncelie sahipmi gibi sunulmasdr.
Sartren, z ve varolu kavramlarn geleneksel anlamlarnda
kullandna dikkat eken Heidegger
84
, onun, varolu zden n-
ce gelir demekle, sadece Platondan bu yana sregelen z varo-
lutan ncedir iddiasn tersine evirdiini ileri srer. Sonuta,
ona gre, Sartre, hala, eski zc metafiziin kavramlaryla d-
nmektedir
85
. Felsefenin amacn geleneksel metafizik deil fa-
kat temel ontoloji (fundamental ontology) olarak gren
86

Heideggere gre, metafizik bir nermenin ters dndrmesi, yine
metafizik bir nermedir
87
.
Demek oluyor ki, varolu zden nce gelir, her ne kadar
tm varoluular iin tam olarak ayn anlama gelmese de, varo-
luun hep edimsel, znel ve zamansal olduuna ve bu bakmdan
varoluun z karsnda bir ncelii bulunduuna iaret etmekle,
varoluularca paylalan ortak bir kanaati vurgulam olur: n-
san varolua sahip olmaz; insan, zaten varolutur. Somut birey
insan, znel varoluun zamansallyla her an daha nce oldu-
undan daha fazla ya da daha az bir ey olur. nsann znellii,
tarihsellii ve zamansall onun kendisini, deyim yerindeyse

82
Martin Heidegger, Being and Time, s. 67.
83
Christopher Macann, Four Phenomenological Philosophers: Husserl,
Heidegger, Sartre, Merleau-Ponty, New York: Routledge, 1993, s.70.
84
Heidegger, Daseinin z derken, z kavramn geleneksel felsefenin
essentia kavramndan varolu kavramn da existentia kavramndaki
nmzde-hazr-Varlk anlayndan ayrr. Heideggere gre geleneksel fel-
sefede z ve varlk kavramlar iki ayr kavram olmasna karn Heideggerin
dncesinde z ve Varlk birdir. Heidegger birinci anlamdaki zden sz
ederken onu kk hafle yazar. Heideggerin felsefesi iin ayrntl bir al-
ma ve bir Heidegger felsefe terimleri szl iin bkz. A. Kadir en,
Heideggerde Varlk ve Zaman, Asa yaynlar, 3. bsk, Bursa, 2003, s. 56,
250.
85
A. Kadir en, Heideggerde Varlk ve Zaman, s. 57; Ronald Grimsley,
Existentialist Thought, s. 46.
86
A. Kadir en, Heideggerde Varlk ve Zaman, s. 103.
87
Taylor Carman, Heidegger's Analytic: Interpretation, Discourse, and
Authenticity in Being and Time, New York: Cambridge University Press, 2003,
s. 15.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
112
eer, srekli olarak zgrce yeniden yaratmasn salar. Yalnz
buradaki edimsellik ve yaratmann anlam, Bergsoncu bir yaa-
ma felsefesindeki edimsellik ve yaratmann anlamndan farkldr.
Varoluular insan, Bergsonun yapt gibi, daha geni kozmik
bir yaam srecinin tezahr olarak deil, ama srf znellik ola-
rak ele alrlar; burada edimsellik, zamansallk ve yaratclk z-
nellik iinde ortaya karlar. Varoluulara gre, nemli olan,
kendimizle ilgili olarak ne yaptmzdr; nasl yaadmzdr;
verdiimiz kararlar nasl verdiimizdir. Kendimizi varla atlm
bulduumuzda acil olarak yaamda bir anlam bulma meselesi,
nesnel hakikat ile znel kavray arasndaki ilikiyi kkten dei-
tirir. Kierkegaard bunu u nl deyiiyle ifade eder: Hakikat z-
nelliktir
88
.
4. Hakikat znelliktir
Geleneksel olarak bakldnda felsefede hakikat
89
, genellik-
le, insann istek ve ihtiyalarndan bamsz bir nesnellik l-
tyle snrlanmtr. Bu lt, Descartesin soyut epistemolojik
zneyi modern felsefenin balangcna yerletirmesiyle birlikte,
dnyadaki eylerin insann ilgisi, anlamlandrmas ve yorumun-
dan arndrlmalarna ve bylece modern bilimin mekanistik y-
nelimine uygun zelliklere indirgenebilmelerine yol aacak ekil-
de, giderek daha fazla vurgulanmtr. Geleneksel olarak kabul
gren hakikat kuramlarnn en nemlilerinden birisi olan uygun-
luk kuramnda
90
bu durum aka ifade edilir. Kurama gre, bir
nermenin hakikat onun olgulara uygunluu ile anlalr. Fakat
varoluulukta hakikat olgulara uygun olandan dolaysyla da
nesnel olarak herkes iin doru olandan sz eden nermelerle
kaytl bir ey deil, bunun yerine bireye zg ve yaanabilir z-
nel bir deneyimdir. Bu bakmdan varoluu felsefeler, genelde,
nesnel hakikat lt arayna kar bir eletiri olarak grl-
mlerdir
91
.
Varoluulara gre, znel hakikat, zaman iindeki benin, ger-
ek kiinin hakikat iken nesnel hakikat zamand olan
hakikattr. Nesnel hakikate ulamak benim kendi dma kmam

88
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 159.
89
(truth-doruluk)
90
(tekabl teorisi/correspondence theory)
91
Lawrence J. Hatab, Subject, Dictionary of Existentialism, s. 447; Alfons
Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, s. 472.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
113
anlamna gelir
92
. Dier deyile, varoluuluk asndan bakld-
nda, grnrde yle bir paradoks sz konusudur: Hakikat,
benim hakikatm olamaz ve yine benim hakikatm da hakikat
olamaz. Bu paradoksun doru anlalmas benim hakikatm
ifadesindeki benimin (mineness) bir yandan somut bireye ve te
yandan da bu somut bireyin hakikate tutkuyla yaklamasna
iaret ettiinin kavranmasna baldr
93
. Benimdeki iyelik zami-
rinin anlam, bireyin tutkulu doasndan gelir. Dolaysyla, be-
nim olan, ayn zamanda, her ne pahasna olursa olsun tutkuy-
la sarldm, yaptm bir eydir de. Ancak, szkonusu tutku,
bir takm gl hislere sahip olmaktan baka bir eydir; o, bir
noktadan sonra bir derece fark olmaktan kar ve bir tr farkna
dnr. Varoluumun temeli olma anlamnda benim olan haki-
kat, nesnel bir hakikat olamazdr
94
. Zira varoluular iin haki-
kat, sahip olunacak bir ey deil, iinde olunacak bir eydir.
Benzer ekilde anlam da zler alannda nceden var olarak bili-
nenin dnce araclyla kavranaca bir ey deil, bunun yeri-
ne var klnacak ve yaanacak bir eydir. Varolu ise, zaten, bu
znel hakikatn yaanmasdr
95
.
Nitekim Kierkegaarda gre, eer hakikat benim hakikatmsa,
kendisiyle yaadm hakikatsa ve kendimi adadm hakikatsa,
onu sadece ben benim hakikatm, benim kiisel tercihim ve be-
nim adanmlm klabilirim. Bu amaca bir profesrn dizinin
dibinde oturarak ve onun azndan kacak bilgece kelimeleri -
renerek ulaamam. Hegelin derslerine girebilir, onun maharetine
hayran olabilirim, ama snftan ayrldmda ben yine nceki be-
nimdir. rendiim ya da rendiimi sandm ey, kendisiyle
yaayabileceim bir hakikat deildir
96
. Kierkegaard iin hakikatn
znel oluunun iki dayana bulunur: Bunlardan biri somut bi-
reyin varoluunun deikenlii, dieri de Hristiyan inancdr
97
.
Kierkegaard, burada, hakikatn znellii iddiasn varoluun
deikenliine dayandrmakla hakikatn zne ve nesne arasnda-
ki uygunluk olduu grne de kar olduunu gstermi ol-
maktadr. Ona gre her ey bir deiim ve oluum iinde bulu-

92
Helmut Kuhn, Encounter with Nothingness, s. 66
93
Helmut Kuhn, Encounter with Nothingness, s. 45.
94
Helmut Kuhn, Encounter with Nothingness, s. 59
95
Helmut Kuhn, Encounter with Nothingness, s. 44.
96
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 150.
97
Vefa Tadelen, Kierkegaardta Benlik ve Varolu, s. 137.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
114
nurken, zne ve nesne arasndaki uygunluun deimeden ayn
kalacan dnmek mmkn deildir
98
. Deime olduuna g-
re, ortada bir nesnel belirsizlik durumu var demektir ki; estetik,
etik ve dinsel varolusal aamalardan sz eden Kierkegaarda g-
re, birey, bu nesnel belirsizlik durumundan ancak bir seim ve
iman sramas ile kabilir. Her aamada bireyin giderek daha
fazla birey olduunu dnen Kierkegaardn bu aamalar teori-
sinde bir diyalektik bulunur; fakat, bu, varolusal bir diyalektir:
Varolusal aamalar, zihnin dnerek yavaa birinden dierine
geebilecei anlamda sreklilik sergileyen aamalar deil, bunun
yerine sreksizlik sergileyen seime dayal aamalardr
99
. Kiinin
ne yapacan belirleyen ya da onun znel hakikatn douran
ey, nesnel belirsizlie kar verecei tepkidir.
O yzden de znel hakikatten sz eden kiinin ne syledii
deil, daha ziyade nasl syledii; sylediini varolusal olarak
nasl destekledii nemlidir. Sylenen paradoksal, hatta eliik
olabilir ve syleyen de bunun farknda olabilir ama yine de syle-
diinin znel olarak hakikat olduunda srar edebilir. Bu durum,
Kierkegardn hakikatn znel olduu iddiasnn ikinci dayana
olan Hristiyan inancnda olduka belirgindir. znel hakikat ta-
nmnn bir iman tanm olarak i grebileceine dikkat eken
100

Kierkegaarda gre, risk olmayan yerde iman yoktur. Hristiyan
mmin Tanrnn varl konusunda nesnel hakikate ve kanta
bavuramaz
101
. Tam tersine, bu dnyada insan olarak doan ve
len Tanr, paradoksal olmaldr. Zamand bir hakikatn zaman
iinde varla gelii paradoksal olmaldr. Zaten eer Tanr nesnel
olarak ve kesin olarak bilinseydi, Hristiyan iman gereklee-
mezdi
102
. Bu yzden, Kierkegaarda gre, din konusunda nesnel-
lik ve kesinlik peinde koan ve dolaysyla ok iyi teoloji ve diya-
lektik bilen birisi ile karlatmzda gerekten dindar birisi ile
karlatk diyemeyiz: Dindarlk ncelikle dini hakikate ierden
ve derinlemesine aktif bir ynelimle ulamaya alan bir birey,
bir kii olmaktan geer
103
. Hakikat, der Kierkagaard, benim se-

98
Vefa Tadelen, Kierkegaardta Benlik ve Varolu, s. 138.
99
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 152.
100
Soren Kierkegaard, Kierkegaard's Concluding Unscientific Postscript, trans.
David F. Swenson, Princeton, NJ: Princeton University Press, 1968, s. 37.
101
Soren Kierkegaard, Kierkegaard's Concluding Unscientific Postscript, s. 178-
179.
102
Alfons Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, s 473.
103
William Barrett, What is Existentialism?, s. 129.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
115
tiim hakikattr yoksa mantksal argmanla ulalacak kamusal
nitelikli yani herkese ak olan hakikat deil
104
.
Yalnz, seime dayal bu znel hakikat zerindeki vurgusuna
ramen, Kierkegaardn znelcilie teslim olduunu ileri srmek
yanltr
105
. Onun, hibir zaman hibir konuda nesnel bir hakikat
olmadn dndn ve nesnel hakikat tmyle reddettiini
sanmak, kimi zaman iine dlen bir yanl anlamadr.
Kierkegaard hibir zaman nesnel hakikat tmyle reddetmemi-
tir. Kantn yazlarndaki bilisel znenin bile bir kii zne deil
sadece baka tr bir nesne olduunu dnen Kierkegaardn
reddettii, sadece nesnel hakikatn znel hakikatten daha nemli
olduu iddiasdr. Birey insann srekli varolu iinde oluunu,
tamamlanmamln vurgulayan ve bylelikle de arzu, tutku,
seim, kayg, adanmlk gibi insani zelliklerin nesnel zmle-
meyle aratrlamayacan ne sren Kierkegaardn tek istedii,
bireyi, bilimsel aklamalar, metafizik formlasyonlar, sosyal
uyumluluk gibi onu nesneletiren glerin altnda ezilmekten ko-
rumaktr. Kierkegaard, herhangi bir znel hakikatn nesnel ola-
rak herkes iin doru olduunu kastetmemi, sadece bir insann
bir eye znel olarak inanmadka hakikat elde edemeyeceini
vurgulamtr
106
. nk ona gre, hakikat salt gzlemle ve diya-
lektik akl yrtmeyle deil, ama teslimiyetle elde edilir; bir gz-
lemci olmak suretiyle deil ama yalnzca yaama katlan biri ola-
rak hakikata ulalabilinir. Kii hakikate iradesini kullanarak ve
iman sramas ile ular.
O halde, denebilir ki, varoluuluk hakkndaki baz yazlarda
zaman zaman yaplan nemli bir yanl, znellik (subjectivity) ile
znelcilik (subjectivism) terimlerinin birbiriyle kartrlmas ve
birbirleri yerine kullanlmasdr. znellik ilkesi, znelcilikten
farkl olarak, insan varoluu sz konusu olduunda hakikatn bir
varolma tarz olduuna iaret etmeye alr. znelcilik ise tersi-
ne aslnda hakikat olmayann kefiyle uralmasna iaret
eder
107
. O yzden, varoluu filozoflar modern znelcilie kar
genel bir reaksiyon sergilemilerdir
108
J. Prestona gre, bu yan-

104
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 153.
105
Emmanuel Mounier, Existentialist Philosophies: An Introduction, s. 104.
106
Lawrence J. Hatab, Subject, Dictionary of Existentialism, s. 446-447.
107
J. Preston Cole, Critical Reviews: Contemporary Existentialism and
Christian Faith, The Journal of Religion, vol. 46, n. 3, Jul-1966, ss. 391.
108
Emmanuel Mounier, Existentialist Philosophies: An Introduction, s. 61.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
116
ln ardnda varoluuluk denilince Sartren varoluuluunu
merkeze alp dier varoluular Sartren grleri nda oku-
maya almak yatmaktadr. Heidegger, Jaspers, Tillich gibi varo-
luular znelcilik asndan okumak onlar yanl anlamak de-
mektir
109
. Byle znelci bir varoluuluk okumas, der J. Preston,
hem Jaspersdaki varln kendisini Kuatan (the Encompassing)
olarak aknlk (transcendence) kavramn grmezden gelir hem
de Heideggerin kulland insana zg Dasein terimi ile Sein (var-
lk/being) terimini birbirine kartrr. J. Prestona gre varolu-
uluun Tanrsz bir dnyada znelci bir kurtulu yolu olduun-
da srar etmek, Jaspersn zgrln bize snr durumlarn en-
kaz iinde verilen bir hediye olduu zerindeki srarn grmez-
den gelmektir
110
.
oklu hakikat (multiple truth) anlayna sahip olan Jaspers,
be tr hakikat olduundan sz eder: (1) Bir inan ya da kannn
yaamdaki yararllna iaret eden pragmatik hakikat; (2) Bilim-
sel yarglarda olduu gibi bir nerme ya da yargnn hakikatnn,
ilgili herkese ak olarak bilinmesine iaret eden genelin
farkndalnn hakikati (truth of consciousness-in-general); (3)
Hakikat aramaya ve bakalarna iletmeye alan ve bylece e-
itli insan etkinliklerini bir ama etrafnda toplayan bir kurum
anlamndaki niversite fikri rneinde olduu gibi, bir fikir ya
da kanaat oluturma veya ona katlma olarak tanmlanan tinin
hakikati; (4) Kiinin kendisinin ne olduuna dair farkndalk ola-
rak tanmlanan varoluun hakikat ve (5) sonlu kiinin aknlk
ile bulumas anlamnda tanmlanan aknln hakikat (truth of
transcendence). Jaspersa gre, bu hakikatlarn hepsi de vazge-
ilmezdir, ama her biri dierlerince snrlanr ve dierlerince ta-
mamlanmaya gerek duyar. Gerek btnsel hakikat sadece tm
bu hakikat trlerinin bir btn olarak bulunduu ve birbirine
baland yerde ortaya kar. Jaspers iin, akl onlar birleti-
ren ve bizim varl ve kendimizi aratrmaya ak kalmamz sa-
layan badr
111
. Fakat insanlar bu btnsel hakikate bir defada
ve tmyle sahip olmazlar. Onun iin tekrar tekrar mcadele
edilmesi gerekir. Var-oluan bir varlk olarak ben, hakikat ima-

109
J. Preston Cole, Critical Reviews: Contemporary Existentialism and
Christian Faith, s. 392.
110
J. Preston Cole, Critical Reviews: Contemporary Existentialism and
Christian Faith, s. 392.
111
Alfons Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, s.473.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
117
nmla deneyimleyebilirim; ama benim varolusal hakikatm nes-
nel kesinlikten ve ispattan yoksundur ve onun bakas iin be-
nim iin olduu gibi bir hakikat olmas gerekmez
112
.
Buna karn, varolusal hakikat ile aknln hakikatnn
Ben-Sen ilikisinde bulunduunu dnen Jaspers, keyfilik an-
lamna gelebilecek trden bir znelcilik ile grelilie de kar -
kar ve bu noktada -varolusal- iletiimle
113
olumakta olan bir
hakikat iddiasnda bulunur. Varolu ve Aknlk, Jaspers iin, en
iyi deyile, nesne-olmayandrlar; onlar dnyadaki realiteler gibi
tecrbe edilemezler. Onlara ilikin hakikat yeterli bir ekilde
nermelerle ifade edilemez ve sradan mantn kurallaryla
uyumlu olamaz. Bu yzden de felsefe, genelin farknda olma
hakkndaki hakikat ile snrlanamaz ve bilimsel olamaz
114
.
Jaspersn felsefe derken kasdettii, aslnda felsefe yapmadr. O,
felsefeden ok, felsefe yapma terimini ('philosophieren/
'philosophizing) kullanr. Bu terimi kullanmadaki amac, felsefe-
nin bir dnme edimi olduunu, bir dizi reti, teori vs olmad-
n vurgulamaktr. Bir dnme edimi olarak felsefe yapma isel
bir sre olduundan, felsefe yaparken dnen kii, nesnel olan
her eyin tesine geerek ya da nesnel olan aarak, kendisinin
ve gerekliin otantik farkndalna ulamaya balar. Felsefe
yapma, dnenin znellii asndan ele alndnda, Existenzn
bir izah olarak; varlklarn nesnellii asndan ele alndnda
da, yerleik varlkla karlamann bir ifadesi olarak tanmlanabi-
lir
115
.
Jaspers a gre felsefe hem bilimden hem de dinden farkldr
ama her ikisiyle de irtibatldr. O, bilimden eletirel olgusal, nes-
nel bilgiyi alrken; dinden de, aknlk fikrini alr. Bu ilikiye
ramen insann durumunun ve otantik olanaklarnn bilincine
varma srecinde, felsefe yapma, her iki disiplinin de kusur ve s-
nrlarna dikkat etmek durumundadr. Felsefe, bylece, ancak
bilginin ve dinsel imann snrlarnda yaayarak, bu snrlarn

112
Alfons Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, s.474.
113
Jaspersn felsefesinde varolusal iletiim anlay zerine yaplm bir a-
lma iin bkz. H. Haluk Erdem, Karl Jaspersn Felsefesinde nsann Varo-
luunu Gerekletirmesi Olarak letiim, Felsefe Dnyas, Ankara, 2001,
say: 35, ss. 152-159.
114
Alfons Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, s.474
115
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence iinde, s.
xii
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
118
tesine geer ve varln hakikatn kavrayabilir
116
.

Jaspers iin
znelliin Kuatannn akn (transcendent) modu Existenz iken,
nesnelliin Kuatannn akn modu ise, aknlktr
(transcendence)
117
. Buna gre, yeniden vurgulamak gerekirse
eer, denebilir ki, Jaspers her ne kadar modern bilimsel ve felsefi
dncedeki nesneletirme ve Existenz yok sayma eilimlerine
kar km ve Existenz iin hakikatn znellikte olduunu d-
nm olsa da, felsefesinde hem znellik hem de nesnellik kav-
ramlarnn zorunluluunu kabul etmi, nesnel hakikatlarn ol-
madn iddia etmemitir.
Jaspers gibi Heidegger de Kierkegaardn znel hakikat ve
tarihsellii n plana kartan yaklamna nem verir. Fakat o da
Jaspers gibi znellikle znelciliin ayn ey olmadna dikkat e-
ker. Nitekim o, Varlk ve Zamanda yle der: Kii doaya ynel-
diinde ve eylerin mesafelerini nesnel olarak ltnde, mesa-
feyle ilgili yorum ve tahminleri znel yorum ve tahminler olarak
sunma eilimindedir. Fakat bu znellik, muhtemelen, dnyann
tastamam gerekliinin stndeki rty ap kaldrmaktadr;
[Dolaysyla] znelliin, znelci keyfilik ile ya da bir eyi kendinde
olduu gibi deerlendirmek yerine znelci bir ekilde deerlen-
dirmek ile hibir alakas yoktur. Daseinin sradan-varolma du-
rumunun (everydayness
118
) ayrlmazl, Daseinin, varolan bir
ey olmak hasebiyle, hep yannda olduu hakiki dnyann ken-
din-de-varln aa karr
119
. Heidegger iin, bir eyin zerin-
deki rty kaldrma, znel takdir yetkisinin dnda bir eye ia-
ret eder ve rty kaldran Daseini varlklarn kendileriyle kar
karya getirir. rty kaldrma olarak hakikat, yalnz, Daseine
ait bir Varlk trdr
120
. Heideggerin, Varlk ve Zamann baka
bir yerinde, Hakikat, ancak Dasein olduu srece ve olduu de-
recede vardr.
121
deyiinin anlam burada yatar. Ona gre, var-
lklarn stndeki rt, ancak, Dasein, Dasein olduka alacak-

116
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence iinde, s.
xv.
117
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence iinde, s.
xvi.
118
Gnbirliktelik, Daseinin onlardan biri olarak sradan varolma durumu.
Olaan ve gnlk durum: Bir Heidegger szl iin bkz. A. Kadir en,
Heideggerde Varlk ve Zaman, s. 247.
119
Martin Heidegger, Being and Time, s. 141.
120
Martin Heidegger, Being and Time, s.270.
121
Martin Heidegger, Being and Time, s.270.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
119
tr. Daseinden nce hakikat olmad gibi Daseinden sonra da
hakikat olmayacaktr. nk Dasein yoksa, rtl olann aa
karlmas diye bir hakikat de olamaz. Buna gre, rnein,
Newton yasalar kefedilmeden nce ne doru ne de yanltlar
denebilir; ama Heideggere gre, byle sylemek bu yasalarn ia-
ret ettikleri eylerin Newtondan nce olmadn sylemek deil-
dir
122
. Eer, der Heidegger, zne, varl zamansalla dayanan
Dasein olarak ontolojik tarzda anlalrsa, o zaman kii dnyann
znel olduunu syleyebilir; ama bu durumda bu znel dnya
artk- herhangi olas bir nesneden ok daha nesneldir
123
.
Grlebilecei gibi Heidegger, varlk problemine bir yant ge-
tirmeye alrken, ontik olanla tarihsel olan, idealizmle realizmi,
gemile gelecei, nesnel ya da olgusal olanla znel olan uzla-
trmaya almaktadr
124
. Heidegger, zne-nesne gibi ikili kav-
ramlarla uramayan -yani ne sadece nesnellie imtiyaz veren
bilimsel bir modele ne de znellie imtiyaz veren varolusal bir
modele dayanan- bir Varlk tasarm ortaya koymak istemektedir.
Ona gre, doann ve karlatmz dier eylerin, modern bilim
ve rasyonellik tarafndan st rtlm nesnel-ncesi bir anlam
(preobjective meaning) vardr: Varlklar, Daseine alrlar, yoksa
Dasein tarafndan tasarlanmazlar. Dasein, dnyaya atlmtr ve
kendini dnyann mevcut olgusal koullaryla ve tarihsel bir mi-
ras ile evrelenmi bulur
125
. O halde, yinelemek gerekirse eer,
Daseinn varln kendisine ynelmesi bir tr znelcilik deildir.
Daseinin her konumda benimdir diyebilmesi, Heideggerin d-
ncesinde, znelcilie iaret etmez
126
.
Heidegger ve Jaspers gibi Marcelin dncesinde de znellik
ile znelcilik arasnda bir ayrm olduu sylenebilir. Kierkegaard
nasl Hegel kart bir yorumdan yola kmsa Marcel de ngiliz
Yeni Hegelcilerini zellikle Royceu derinlemesine incelemi ve
znel varoluu bir felsefeye varabilmek iin kendini yava yava
idealizmden kurtarmtr
127
. Marcelin idealizme olan itiraz, dier

122
Martin Heidegger, Being and Time, s.269.
123
Martin Heidegger, Being and Time, s.418.
124
Ahmet Cevizci, Heidegger, Martin Felsefe Szl, s. 441; Thomas Langan,
The Meaning of Heidegger: A Critical Study of an Existentialist
Phenomenology, s. 60.
125
Lawrence J. Hatab, Subject, Dictionary of Existentialism, s. 448.
126
A. Kadir en, Heideggerde Varlk ve Zaman, s. 57.
127
M. Celaleddin Muta, Gabriel Marcelin Varoluuluu, s. 176.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
120
birok varoluu gibi, idealizmin, gayri-ahsiletirilmi zneyi fel-
sefe yapmann mutlak balang noktas yapm olmasdr. Yine,
dier varoluular gibi, Marcel iin de Kartezyen kojito, somut
kiisel deneyimi dlad iin felsefeye yetersiz bir zne kavra-
myla balamakta
128
ve byle gayri-ahsi bir zne kavramndan
hareket eden rasyonalizm de zneyi bir ama olarak grmemekle
ciddi bir yanla dmektedir
129
. Bu yzden, Marcel, Descartes
ile birlikte, felsefenin phe kaldrmayan bir yerden balamas
gerektii fikrine katlsa da, Kartezyen kojitonun nerdii trden
bir kesinliin felsefe iin doru balang noktas olmadn d-
nr. Descartesin kojitosunda zne varolusal zne deil ama
dnen evrensel znedir
130
. Oysa Marcele gre, deneyimimin ilk
an, soyut evrensel zneyi deil fakat gerek eyler dnyasyla
iliki kurmam salayan bedenimin dhil olduu somut bir beni
deneyimlememdir
131
.
yle grnyor ki, Marcel, burada felsefenin balang nok-
tas iin, soyut epistemolojik znenin kesinliinden ok beden ile
somutlam ve dnyada aka grnr olan varolusal kesinlii
tercih etmektedir. Ona gre, elikiye dmeden, bedenimi
varolmayan bir ey olarak dnemem; zira bedenim varolusal
kesinliin denektadr. Benin somut doasna olan itimat, ayn
zamanda dnyann varlna da itimattr. Bu noktada, artk, va-
roluu bir yklem ve nitelik olarak dnp de onu kendisine
atfedeceimiz ya da bu nitelie sahip olacak bir zne aramak
yanltr. Tm dnce varolu iinde bir dolaym olduundan,
varoluun kendisi bir nitelik olarak dnlemez. O halde, varo-
lu kendisinden balayacamz -yegne- kesinliin olduu yer-
dir
132
. Marcel, Kartezyen benlik anlayn, bir gzlemci benlik
tasavvuru olduundan ve bunun bir sonucu olarak da nesnel
kavramsal bilgiyi tm bilginin paradigmas kldndan dolay
kabul edilemez bulur: Marcele gre, zne her zaman iin bir ko-
num iindedir ve sadece dnen ya da bilen zne deildir. z-
nenin deneyimleri bir soyutlama dzeyinde deil ama varolusal

128
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, s. 190.
129
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, s. 273.
130
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, New York: Fordham
University Press, 1962, s. 14
131
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, s. 16.
132
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, s. 18.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
121
iletiim/temas dzeyinde ortaya kar ve zamansal, meknsal,
tarihsel balamlarda oluur
133
. Ona gre, dnce, znelliin (ve
znelerarasln) yaamndan kopuk olan genellik peindeki bir
soyutlama araclyla varl kavrayamaz; bunu ancak znel bir
deneyimle baarabilir
134
. Zira zne dnyaya sadece duyumla bi-
len (sensory knower ) ya da dolaymla akleden (discursive
reasoner) olarak deil ama ayn zamanda hem dier tekillerle
(singulars) hem de mutlak bir tekille (an absolute singular) irti-
batl bir tekil birey- olarak gelir. O, kendini yalnzca bakalarn
da tekil olarak bilen bir tekil eklinde bilir
135
.
yleyse, Marcele gre, hakiki filozof, mantksal ve rasyonel
olmayan herhangi bir kategoriyi reddeden soyutlayc nesnel yak-
lama kar durmal ve felsefedeki nesnel balang noktasn
varolusal ve personalist bir kesinlikle deitirmelidir.
Kierkegaard ve Jaspers gibi dncenin varolu ile almas ge-
rektii grnde olan Marcel, bylelikle, geleneksel felsefenin
soyut dnme biiminin yaanan somut deneyime daha uygun
yeni bir dnme biimi ile deitirilmesi gerektiini ileri srer.
Ona gre, bu yeni somut felsefe gnlk deneyimizi kabul edip
ondan karlacak sorularla ilginecek, dnceyi gayri ahsi
olandan gerekliin varolusal boyutuna ynlendirecektir
136
. An-
cak Marcel, her bireyin emsalsiz kendine zg varolusal konu-
muna ve znelliine nem vermekle birlikte, ayn zamanda -
zelikle ahlak alannda- grelilie ve phecilie dmemeye zen
gsteren ve ahlaki nesnellie sahip kan az saydaki filozoftan
biridir de
137
. O, ada analitik felsefenin ardnda yatan rasyonel
ve otonom ben anlayn reddedip beni sosyal szleme aracl-
yla znelerarasla ve iletiimsel ilikilere ak bir ben olarak
tasavvur eder. Sartren benlik grnn olduka nihilistik ol-
duunu dnen Marcel, Sartren varoluuluunun katksz bir
znellik adna znelerarasl imknsz kldna inanr
138
.

133
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, s. 273.
134
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, s. 66.
135
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, s. 140.
136
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, s. 191.
137
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, s. 282-283.
138
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian
Existentialism, s. 287.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
122
Sonuta, denebilir ki, varoluuluu tanmlamak iin kullan-
lan hakikat znelliktir iddias, her varoluunun bir znelcilik,
keyfilik ve grelilik taraftar olduunu deil ama sadece hakikate
ulamak isteyen somut bireyin znel konumuna nem verdiini
ve onun hakikatle olan varolusal ilikisini ifade eder. Dorusu,
W. Barretn de vurgulad gibi
139
, birey iin nesnel ya da rasyo-
nel hakikatten farkl olarak -yaamn adayaca varolusal- z-
nel bir hakikatn varolabileceine dikkat ekmesi varoluu felse-
fenin nemli baarlarndan biridir.
5. Aktrn Bak asndan Felsefe Yapmak
Varoluular iin, nemli olan nesnel deil de znel hakikat
olduundan onlar iin felsefe yapmann amac ve yntemi de
kendilerinden nceki akademik amal sistematik felsefelerden
ayrlmaktadr. Onlar, somut olaylardan ve bireyin varolusal
kayglaryla ilgilenmekten uzak duran ve d dnyann varl
gibi problemlerle uraan geleneksel felsefenin ok fazla akade-
mik, yapay ve yaamdan kopuk olduunu, birey iin yeterli bir
anlam ortaya koyamadn vurgulayarak, bireyin otantik ilgileri-
ne yant verebilmek amacyla sistematik ve biimsel dnce bi-
imini pek tercih etmezler
140
. Descartes, Kant ve Hegelin sergile-
dii rasyonalist ve sistematik felsefe yapma biimine kar kan
varoluulara gore, felsefenin esas ii, gerekliin bir parasn
aklayan doa bilimlerine ek olarak tm gereklie dair nesnel,
kuatc ve nihai bir aklama vermek, bir st bilim ilevi grme-
ye almak deildir. Felsefenin esas ii, dnyadaki varoluumu-
zun altnda yatan ilksel/asli (primordial) deneyimi aa kart-
mak ve aydnlatmaktr
141
.
Merlau Ponty, bilinli zne ile bilincin nesnesi arasnda bir
ayrm yapmadan once varolan, bylelikle de tm dnme, yo-
rum ve inadan nce gelen bu deneyim dzeyine birincil deneyim
dzeyi diyor. Ona gore, filozofun ii bu dnm-ncesi deneyi-
mi (pre-reflexive experience) aratrmaktr
142
. Byle bir aratrma,
evrensel olan iin zorunlu zne-nesne ikiliine dayal soyut sis-

139
William Barrett, What is Existentialism?, s. 129.
140
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 7; Helmut Kuhn, Encounter with
Nothingness, s. xi.; John Wild, The Challence of Existentialism, s. 30; Samuel
Enoch Stumpf, Philosophy: History and Problems, Mc-Graw-Hill, In., USA,
1994, s. 483.
141
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 23.
142
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 23.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
123
tematik dncenin reddini ierir. Aratrma, tikel ve emsalsiz
olan somut bireyin deneyimi erevesinde yaplr. Nitekim
Kierkegaardn Hegel'in byk bir felsefi sistem ina ettiini ve bu
sistem iinde kk bir delikte, bolukta yaadn dnmesi-
nin sebebi budur: somut bireyin ilksel deneyiminin gz ard
edilmesi. Kierkegaard iin olduu gibi, felsefesinde herhangi bir
eyin bireysel insani varolu iin anlamnn ne olduu sorusuna
ncelik veren Sartre iin de yaanan deneyim, hakikatn yega-
ne geerli kriteridir. Yine, kendi kiisel varoluumla ulaamad-
m eyi dorulayamam derken Jaspersn ve biz felsefe prob-
lemlerini almyoruz, problemler biziz derken de Marcelin kas-
tettikleri budur
143
.
Felsefesini ounluk kiisel bir gnlk formunda yazan
Marcel e gre, gereklik bir defada ve herkes iin zlecek bir
problem deil, bunun yerine, birey iin srekli olarak kefedile-
cek, iine girip nfuz edilecek bir gizemdir
144
. Heidegger ise fel-
sefede herhangi bir ey ispatlayamam; ama bir eyleri gsterebi-
leceimi dnyorum dediinde ayn eye iaret eder: Felsefe,
yaanan deneyiminin aratrlmasndan ve varoluun aydnla
karlmasndan balamaldr. Benzer bir yaklam, Sartren ge-
leneksel felsefenin zgr irade ve belirlenimcilik problemini,
korku ve kayg deneyimimiz asndan tartmasnda
145
ve ken-
disini bilim ncesi bir insan anlayna sahip diye eletiren Levi
Starusa onun da insan toplumunu bir karnca ynndan fazla
bir ey olarak grmediini syleyerek yant veriinde kendini gs-
terir
146
.
Demek oluyor ki, varoluular iin felsefe varolusal bir de-
neyime dayanmaldr. Bu varolusal deneyim, sembolik ifadesini
Jaspersda varln krlganlna (brittleness of being) ilikin
bilinte; Heidegeerde lme doru gidite (propulsion toward
death) ve Sartreda da genel bulantda (nausea) bulur
147
. Felsefe
varolusal bir deneyimden kaynaklandna gre, o, artk, gele-
neksel felsefedeki gibi gzlemcinin (spectator) bak asndan
deil, aktrn bak asndan yaplmaldr
148
. Yalnz, burada va-

143
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 9
144
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 23-24.
145
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 9
146
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, s. 71
147
I. M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, s. 159.
148
Nino Langiulli, European Existentialism, s. 5.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
124
roluulua gre felsefenin aktrn bak asndan yaplmas
gerektiini sylerken bir yanl anlamadan da kanmak gerekir:
Felsefe yapmak derin dnmeyi, iletiimi, iletilebilirlii ve ev-
renselletirilebilirlii talep ettiinden, filozofun kendisini bir gz-
lemci gibi dorudan deneyim alannn dna karmasn gerekti-
rir. Nitekim Kierkegaard bile felsefe yaptnda kanlmaz bir e-
kilde varolu seviyesinden dnm seviyesine gemekte ve bu
lde de bir gzlemci olmaktadr.
O halde, varoluular, felsefe yaparken filozofun bir gzlemci
konumunda bulunamayacan sylyor deildirler. Onlar sadece
aktrn bak asndan felsefe yapmak ile gzlemcinin bak
asndan felsefe yapmak arasndaki farka iaret etmektedirler.
Aktrn bak asndan felsefe yapmak demek, (1) her eyden
nce filozofun ele ald problemin, filozofa dardan sunulan ve
aklanmas istenen bir problem deil ama zgr biri olarak filo-
zofun kendi yaam deneyiminden doan bir problem olmas de-
mektir. kinci olarak (2), problem bir insan olmas bakmndan
filozof iin hayati nem tamaldr
149
. nc olarak (3), filozof
problemi zmeye alrken onu kendini bir tarafa brakan ve
iinde bireyin nemini yitirdii bir bak asndan zmeye a-
lmamaldr.
Marcel ve Kierkegaardn, bu ekilde aktrn bak asndan
felsefe yapan filozoflar olduunda kuku yoktur;
150
fakat ayn
yargy mesela Sartre, Jasper ve Heidegger iin vermek o kadar
kolay deildir. lkin, insan ve felsefe arasndaki ba, onlarda
Kierkegaard ve Marceldeki kadar ak deil. kinci olarak, sis-
temletirme, Kierkegaard ile karlatrldklarnda, onlarda, ok
fazla bir neme sahip. Kierkegaard bir tutku insan ve onu bir
niversite krssnde tasavvur etmek bir hayli zor. Fakat,
Jasper ve Heidegger birer felsefe profesr. Sartre ve Jaspers ise,
felsefelerindeki farkllklara ramen, insann ne olduunu gs-
termeye, bireyin nndeki somut insani seeneklerin neler oldu-
unu ortaya koymaya, bylelikle de varoluu ve otantik seimi
aydnlatmaya alma noktasnda birleiyorlar. imdi onlar akt-
rn bak asndan felsefe yapma konusunda Kierkegaard ile
kyaslanamasalar da, onlarn otantik seimi aydnlatmaya olan
ilgileri, onlarn da aktr ile ilgilendiklerini ve sadece gzlemci-

149
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 129.
150
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 130.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
125
nin entelektel merakn tatmin ile uramadklarn gsteriyor.
Heideggere gelince, Varlk ve Zamanda beyan ettii varlk prob-
lemini aratrmayla ilgili niyetlerini ve insann varolusal analizi-
ni varlk problemini zme adna yaptn dikkate alacak olursak
eer, onun felsefe yap ilk bakta aktrn deil ama gzlemci-
nin felsefe yapna benziyor
151
. Sadece bu adan bakldnda
Heideggeri varoluular arasnda saymak, onu yanl anlama ve-
ya yorumlamaya dayal bir alkanla teslim olmak anlamna ge-
lebilir. Ancak, u var ki Heidegger setii temalarda olduu gibi
onlar ileyiinde de kendisinin varoluu bir filozof olduu ek-
lindeki yaygn kanya yetecek kadar bolca malzeme vermektedir.
Dier deyile, Heideggerin felsefesi varoluulukla ontoloji ara-
trmasnn bir evlilii gibi grlebilir. Coplestona gore, aktrn
bak asndan felsefe yapma sz konusu olduunda,
Heideggern felsefesinin, reddettii eye yani varoluulua ben-
zedii ok aktr
152
.
C. SONU
Bir felsefeyi ya da filozofu varoluu olarak adlandrmann ye-
ter art, onun lm, yaam, zgrlk, kayg, korku gibi varolu-
u filozoflarn ele aldklar temalar ilemesi olamaz; bu temalarn
varoluu ilkelerden hareketle deerlendirilmi olmalar da ge-
reklidir. Varoluu felsefelerdeki bu ortak ilkelerin ya da zellik-
lerin banda, her eyden nce, insann nihai ilgi konusu olmas
gelir. nsana odaklanmayan bir felsefenin varoluu olarak ad-
landrlmas zor grnyor. Kierkegaarddan Heideggere kadar
bu yazda sz edilen varoluularn hemen hepsinde de insan
u ya da bu ekilde merkezde yer almaktadr. rnein
Heideggerin esas amac bir temel ontoloji aratrmas olsa bile,
insan bu aratrmann kanlmaz ve zorunlu balang noktas-
dr. Bu da Heideggeri varoluu bir filozof olarak adlandrmay
kolaylatryor.
Yalnz, varoluu felsefeleri betimlemeye almak iin onlar-
da insan temel ilgi konusudur demek yeterli deildir. kinci ola-
rak, burada ilgi konusu olan insann, bir zne olduuna da dik-
kat ekmek gerekir; ancak bu zne, Kartezyenizmin evrensel, so-
yut epistemolik znesi olmayp bunun yerine tekil, somut, birey-
sel znedir. nc olarak, varoluu felsefelerde, tekil, somut

151
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 131.
152
Frederick Copleston, CPSLPE, s. 132.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
126
bireysel znenin varoluu zden once gelir. Fakat, bu, Sartren
varoluuluu tanmlamak iin kulland varolu zden once
gelir iddiasnn anlam, Kierkegard, Marcel, Jaspers, M. Ponty ve
Heidegger iin, Sartren ona verdii anlamdan farkl olmak du-
rumundadr: Varolu zden once gelir, szkonusu filozoflarca,
ancak, varoluun zamansallna, olumsallna, tarihselliine ve
znelliine atfta bulunarak, bireyin her an daha nce olduun-
dan daha fazla ya da daha az birey olduuna iaret etmesi anla-
mnda kabul edilebilir; yoksa Sartren ateizmine ve radikal z-
grlk anlayna iaret etmesi anlamnda deil.
Hep daha fazla ya da daha az birey olmak ve srekli varolu
iinde bulunmak, birey iin hakikatn znel olmas gerektiine
iaret eder: nk giderek daha fazla ya da daha az birey olan
insan iin hakikat, sahip olunacak deil fakat yalnzca iinde
olunacak ve yaanacak bir ey olabilir. O halde, varoluu bir
felsefenin drdnc kanlmaz zellii, hakikatn znelik oldu-
udur. Ancak, znellik ile znelcilik birbirine kartrlmamaldr.
znellik varolu iindeki tikel, somut bireyin her zaman bir ko-
num iinde olduuna iaret eder, yoksa mutlak bir grelilie ve
phecilie deil. Sartre dnda, Kierkegaarddan Marcel ve
Heideggere kadar szkonusu varoluularn hepsi de znellik ile
znelcilik arasnda ayrm yaparlar. Onlar, ounluk, hibir alan-
da hibir nesnel hakikat olmadn sylemezler; yalnzca, birey
iin znel hakikatn nesnel hakikattan daha nemli olduunu
iddia ederler. Bu iddiann varoluularn felsefe yapma biimine
etkisi, son derece aktr: Buna gore varoluu felsefelerin beinci
zellii, felsefenin gzlemcinin yerine aktrn bak asndan
yaplyor olmasdr. Aktrn bak asndan felsefe yapmak, k-
saca, u prensibe dayanr: Filozofun ele ald felsefi problem,
(1) yapay akademik bir problem olmayp filozofun kendi yaam
deneyiminden kaynaklanmaldr; (2) filozof iin hayati nem ta-
maldr; ve nihayet (3) bireyin bak asndan zlmeye al-
lmaldr.
Demek oluyor ki, varoluu bir filozofun gznde felsefenin
asl ii, bireyin nemli varolusal felsefi sorulardan kamasn
nlemektir. Birey nesnel ve kesin olarak yant verilmesi mmkn
olmayan felsefi sorularla uramann yarar olmadn dnp,
onlardan kaabilir. Varoluuluk ise, bu noktada, szkonusu ka-
nlemeye, bireyleri her trden dogmatik uykularndan uyan-
drmaya, onlar bir birey ve insan olmann ne anlama geldiini
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
127
kefetmeye armaktadr. Felsefenin ii, artk, herkes iin kabul
edilmesi gereken dnya grleri retmek deil; fakat sorular
gerek yurduna yani varolu iindeki somut bireyin kalbine yer-
letirmektir. Varoluu anlamda felsefe, bylelikle, bir yandan
bireyi seim olanaklarnn neler olduu konusunda aydnlatmaya
te yandan da ona otantik seimin ne olduunu ya da ne olmad-
n gstermeye almaktadr. Bu durumda varoluu felsefeler
bireyin kendi kendisini dntrmesini amalayan birer etkinlik
olmaktadrlar. Kierkegaarddan Heideggere kadar neredeyse tm
varoluu filozoflar, yazdklarn okuyanlar -pasif bir okuma ye-
rine- bu okunanlardan hareketle derin ve kiisel bir ekilde kendi
varolusal problemleri zerinde dnmeye, kendi znel
hakikatlarn bulmaya arrlar.
Varoluu felsefeler, bu arlar dolaysyla, zaman zaman
zararl bir irrasyonalizmle sulanmlardr. Fakat W. Barret gibi
ben de bu sulamann temelsiz olduunu dnyorum. nk,
geleneksel felsefi anlamnda alndkta, rasyonalist akl, soyut ve
evrenseldir; oysa W. Barretin de vurgulad gibi
153
, yaadmz
hayat somut ve bireyseldir. O yzden bilim, teknik, evrensel so-
yut dnm ve pein nyarglardan uzak kalmak bakmndan
rasyonalizm vazgeilmez lde nemli olsa da, o, doas gerei,
somut tekil insann, yani bireyin varoluunun zamansalln,
znelliini ve tarihselliini gzard edebileceinden, hayatn her
alann kat rasyonalizmin kuatmasna brakmak, insani olan
herey gibi akln da snrl olduunu kabul etmemek anlamna
gelir. Birey insan, varoluunu rasyonel, bilimsel, estetik, sanat-
sal, dinsel ve kltrel birok farkl boyutta yaar. Bunlarn birini
dierine mutlak tabi klmak ve dierlerini grmezden gelmek hem
bireysel insani varoluu yok eder.
Halbuki yaama katlmak ile yaam gzlemlemek arasnda
grmezden gelinemeyecek lde nemli bir fark vardr: rnein
herkes, insann lml oluunu, eninde sonunda lm tadaca-
n nesnel olarak bilir ama diyelim ki bir doktor belli bir insana
lmcl bir hastala yakalandn ve lmek zere olduunu
sylyor. Bu vakada sz konusu birey iin lm artk bir teori,
nesnel olarak bilinen ve ifade edilen bir ey deil, tersine bu bire-
yin varoluunun tam merkezinde duran isel bir problemdir.
Zaman zaman felsefenin lm ya da krizi tartmalarnn yapl-

153
William Barrett, What is Existentialism?, s. 130.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
128
d post-modern bir dnemde
154
, balca ilgi konusu bu tr
problemlerle yzlemek durumunda kalan somut birey insann
varoluu olan bir felsefenin nemi ortadadr: Varoluu felsefeler,
insan soyut, tek ynl, parac bir yaklamla ele alan ve byle-
likle de onu genelin iinde eriten felsefe yapma eilimlerinden
farkl olarak, somut, tarihsel, bireysel insan varoluunun btn-
l iinde ele aldklarndan, felsefenin srekliliini korumaya
nemli bir katk yapmaktadrlar.

154
Piere Vicarynin, Sartre ile yapt bir mlakatta, Sartre, felsefenin lmyle
ve krize girdiiyle ilgili bir soruya varoluu felsefenin insan-merkezliliini
vurgulayarak u yant verir: Konusu insan olan bir felsefenin lmnden
sz edilemez. nk insan byle ele alan bir bilim yok; bilimler dnya iin-
deki insan para para ele alp deerlendirirler; oysa byle bir felsefe onu
bir btn olarak inceler. Bkz. Max J. Charlesworth; The Existentialists and
Jean-Paul Sartre, s. 25.

KAYNAKA

A. Kadir en, Heideggerde Varlk ve Zaman, Asa yaynlar, 3. bsk, Bursa,
2003.
Ahmet Cevizci, Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul, 2000.
Alastair Hannay, Kierkegaard: A Biography, Cambridge University Press,
2001, s. 14.
Alfons Grieder, Essence, Dictionary of Existentialism, (ed. Gordon, Haim),
Westport-CT, USA: Greenwood Publishing Group, 1999, ss.132-134.
Alfons Grieder, Truth, Dictionary of Existentialism, (ed. Gordon, Haim),
Westport-CT, USA: Greenwood Publishing Group, 1999, ss. 472-476.
Arthur C. Cochrane, The Existentialists and God, Philadelphia: Westminster
Press, 1956.
Bernard Cullen, "Philosophy of Existence 3:Merleau-Ponty", Twentieth-
Century Continental Philosophy, (ed. Richard Kearney), London:
Routledge, 1994, ss. 105-130.
Brendan Sweetman, Gabriel Marcel: Ethics Within a Christian Existentialism,
Phenomenological Approaches to Moral Philosophy, (ed. Lester
Embree and John Drummond), Kluwer Academic Publishers, The
Netherlands, 2002, ss. 269-289.
Christopher Macann, Four Phenomenological Philosophers: Husserl,
Heidegger, Sartre, Merleau-Ponty, New York: Routledge, 1993.
Demet Kurtolu Tadelen, Kierkegaardda Varoluu Mantk Olarak Ya/Ya da:
Hegelin Mant ile Benzerlikler ve Farkllklar, Felsefe Dnyas, 2003,
say: 37, ss. 159-172.
Emmanuel Mounier, Existentialist Philosophies: An Introduction, trans.
Eric Blow, London: Rankin, 1948.
H. Haluk Erdem, Karl Jaspers Felsefesinde nsan Problemi, Felsefe Dnyas,
Ankara, 2003, say: 37, ss. 173-178.
H. Haluk Erdem, Karl Jaspersn Felsefesinde nsann Varoluunu Gerekle-
tirmesi Olarak letiim, Felsefe Dnyas, Ankara, 2001, say: 35, ss.
152-159.
Helmut Kuhn, Encounter With Nothingness: An Essay on Existentialism,
Henry Regnery Company, Hinsdale, Illinois, 1949.
J. Preston Cole, Critical Reviews: Contemporary Existentialism and Christian
Faith, The Journal of Religion, vol. 46, n. 3, Jul-1966, ss. 391-392.
Jacob Golomb, In Search of Authenticity: From Kierkegaard to Camus,
New York:Routledge, 1995.
Jean Paul Sartre, Existentialism and Human Emotions, New York:
Philosophical Library,1957.
Hakan Gndodu
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
130
John Wild, The Challence of Existentialism, Indiana University Press,
Bloomington, 1955.
Karl Jaspers, Philosophy of Existence, trans. Richard F. Grabau,
Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 1971, s. 21-22.
Karl Jaspers, Way to Wisdom: An Introduction to Philosophy, trans. Ralph
Manheim, New Haven, CT: Yale University Press, 1951.
Kenneth T. Gallagher, The Philosophy of Gabriel Marcel, New York: Fordham
University Press, 1962.
Kierkegaard, The Essential Kierkegaard, (ed. Howard V. Hong and Edna H.
Hong), NJ: Princeton University Press, 2000.
Lawrence J. Hatab, Subject, Dictionary of Existentialism, (ed. Gordon,
Haim), Westport-CT, USA: Greenwood Publishing Group, 1999, ss. 446-
448.
M. Bochenski, Contemporary European Philosophy, Berkeley and Los
Angeles: University of California Press, 1956.
M. Celaleddin Muta, Gabriel Marcelin Varoluuluu, Kltr ve Turizm Ba-
kanl Yaynlar, Ankara, 1988.
Madeleine Clemence, Existentialism: A Philosophy of Commitment, American
Journal of Nursing, March 1966, vol. 66, no:3, ss. 500-505.
Martin Heidegger, Being and Time, trans. John Macquarrie and Edward
Robinson, San Francisco: Harper, 1962.
Mary Warnock, Existentialism, Oxford University Press, 1970.
Maurice Merleau-Ponty, Maurice Merleau-Ponty: Basic Writings, (ed. Thomas
Baldwin), New York: Routledge, 2003.
Maurice Merleau-Ponty, Phenomenology of Perception, trans. Colin Smith,
London: Routledge, 2002.
Max J. Charlesworth; The Existentialists and Jean-Paul Sartre, George
Prior Publishers, London, 1976.
Mikel Dufrenne, Existentialism and Existentialisms, Philosophy and
Phenomenological Research, September-1965, vol. 26, no. 1, ss. 51-
62.
Murtaza Korlaeli, Varlk ve z I, Felsefe Dnyas, Trk Felsefe Dernei
Yaynlar, Ankara, 2003, say: 37, ss. 19-28.
Nino Langiulli, European Existentialism, Transactions Publishers, New Jer-
sey, 1997.
Richard F. Grabau, Preface, Karl Jaspers, Philosophy of Existence, trans.
Richard F. Grabau, Philadelphia: University of Pennsylvania Press, 1971
iinde ss. xi-xxvii.
Robert C. Solomon, Continental Philosophy since 1750: The Rise and Fall
of the Self, Oxford University Press, 1988.
Ronald Grimsley, Existentialist Thought, University of Wales Press, 1960.
Varoluu Felsefelerdeki Baz Ortak zellikler
Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi, VII (2007), say: 1
131
S. J. Frederick Copleston, Contemporary Philosophy: Studies of Logical
Positivism and Existentialism, London: Burnes and Oates, 1956.
Samuel Enoch Stumpf, Philosophy: History and Problems, Mc-Graw-Hill, In.,
USA, 1994.
Soren Kierkegaard, Kierkegaard's Concluding Unscientific Postscript, trans.
David F. Swenson, Princeton, NJ: Princeton University Press, 1968.
Taylor Carman, Heidegger's Analytic: Interpretation, Discourse, and
Authenticity in Being and Time, New York: Cambridge University
Press, 2003.
Thomas Langan, The Meaning of Heidegger: A Critical Study of an
Existentialist Phenomenology, New York: Columbia University Press,
1959.
Tom Rockmore, Heidegger and French Philosophy: Humanism,
Antihumanism, and Being, New York: Routledge, 1995.
Vefa Tadelen, Kierkegaardta Benlik ve Varolu, Hece yaynlar, Ankara,
2004.
Walter Kaufmann, Existentialism from Dostoevsky to Sartre, NewYork, The
World Publishing Company, 1956.
William Barrett, What is Existentialism?, Adventures of The Mind, no: 40,
(November 21, 1959), ss. 45, 126-130.

You might also like