Professional Documents
Culture Documents
Alasdair Maclntyre - Varoluşçuluk PDF
Alasdair Maclntyre - Varoluşçuluk PDF
Alasdair Maclntyre - Varoluşçuluk PDF
Varoluul nk
Varoluuluk
Ad Maln
eviri
Halk Hnler
25. Padiga Kitab
Felsefe Dizisi 17. Kitp
Bu kitabn tm yaym hakla
Paadiga Yaynla'na aittir.
Ba
Engin Yaynclk
Birnci Bak:
stanbul, Eyll 201
PARADIOMA YA YlNLARI
Car mah. Seyit Haa sok. 124
Sultahmet 1 STANBUL
T (O 212 638 6 4)
Yaynevi lribat Tel: O 532 403 21 49
Aasdal Maclntye
V aroluuluk
TUrk: Ha Her
Paadigma
stbu, Eyll2l
indekiler
v Had 1 1
V aluuluk 1 7
Kerkegaad' Hristyanlk ve Et Yormu
1
l l
Kierkegaad' Hegel ile kisi 1 17
Kierkegaad' rri Aad
1
22
Jasprs'i Kullad Kierkeg;ad
1
26
Heidegger'in Fenomenolojiyc Ol Borcu 1
3
0
Sae'n Ontologyas
1
37
Sae'n nsa ikileri Betirni 1 41
Bayalatcla: Caus ve lMaeel
1
46
V aluu Temala
1
50
V a l ve Vaolu
1
50
Sama 1 60
Seim 1 61
V aoluuluk: Mmn Bir Aklama
1
10
Di 1 73
eviri Handa
"Kuran yle der: 'Allah her
millete kendi dilinde bir
peygamber gcinderitir'.
Bylece her evire n, kendi
milletine bir peygnmherdir."
Johann Wolfgag
vonGote
(Tomas Calyle'a
20. 6. 1817 t Mektpt)
Bir insAni toplumsal dnya iersinde evi etkinliinin ne
olduunu, Ms, brAi vb. yal kaynaann okuya kadim
Grekler, Grek metinlerini slAm sonras Arab kltrne
nakletme grevini stlenen SuryAniler ve oraa slAm
dncesini btn bir Hristiyalk dnyAsna ve dolaysyla
bugn Bat diye adldrdmz kUltUr dnyAsna aktara
Latinler ok iyi bilmekteydiler ve bizlerin de bunu bu
reklerden bilmekten baka bir yolumuz yok. Onla, yaptkla
na eri, bugn kullamaya falasyla alkn olduumuz d ve
teknik alalarda olmak zere, ne bilimsel ne akademik ne
artistik ne stilisti ne yaznsal ne linguistik ne
g .natik ne
sentaktik ne serantk ne semiolojik ne positivistik ne
pragmatistik ne psikolojik ne sosyoloji vb. kayglala ve ne de
en kts bir dnme cehAletine kap araayaca ekilde yaptla.
Biz falasyla naminalist ve. pragmatist modemler iin olduu
gibi, eviri, onar iin, bir baka dilde de okunup anlalabilecek
ideler, kavralara, tsaiaa ve nosyonlaa bir asesua olaa
2 Hakk Hnler
ilitiritmi ve konumann ve yazmann, anlamann ve
anlata bu bircil dzeyden ebkeleriin kasda olmasa
da olabilecek, aa olursa da bir kayba yol amayaca trden
ikicil ve dsal bir etkilik deildi. Onlarn yapkkla i,
bg yaygn olaak saa aksine, basite bir tam yabac
szcklerin yeterli bir renim temelide uygun karlklarnn
i ve son kez bir dkmn kaak gibi oturduklar yerden
kalaszn bceriliverecek salt uzmaca yeterlie dayal bir
i de deildi. Her szckte, her cmlede, her metde szcklern
yeni balarlardaki yeni kullanmlarnn douduu
problemlerle boumak, evirilerini kendi aadillernde yeni
kavrala douacak eklde ilemek, hem sahbldukla hem de
kendilerine milettikeri kavramla ve szckleri haaniayp
bun izini srerek, naklettikleri met ideti yeniden yamak,
alala yoklayp alalaa vaa ve bir baka ey iin deil,
bizzat szn bysn aktamak iin szn bysne kulak
kabarmak, tinsel dnyila aasda yolculuk etmenin srrna
erek, btn bunla, "tpk genleri yaaklandaki taivet
gibi" onlarn yaaklarnda gller atra hazz kaynayd.
Nietzsche'nin kendi yazlarn nasl yazd hakknda dile
getirdii bir aforizmy buraya uyariayacak olursak, onlar
yalzca baka hereyden soyutlanm zihinleriyle deil, fakat
btn bdenleriyle de eviri etkinliine katldla. Ola, genel
olaak dili, teknik ve metodik bir uzmanlk gerektiren bir
fagnaa veya kompaaa indirgemeksizin, btn bir kltrn
hayltna miledilebilecek ve btn bir kltrn hayatn
eklendirebilecek kadim bir bilgeliin tzsel dayaa olaak
aladla ve kuladla. Onlar iin dil, kendi ierisine kapal bir
cogito'nun kerameti kendinden menkul yksek hakiatlernin
kedi ierisinde ve kendisi aaclyla sese d trld bir
aa deil, fakat mensOboldukla topluluun her bir yesi
taafnda ortak olarak paylala ve anlalan bir koine
oluturak ynnde gdlen bir amat. Buun ne denli byle
olduunu kavraa iin uzun uzadya ayntl agumala
gelitirmeye hi gerek yok; sadece kadim Greklerin, oraa
eviri Haknda 3
slim dnrlerinin ve yine ortaa Latin Hristiyan
dnrlernin dnme ve. sz ustalklarn ulam olduu
doruklar, Platon'u,
etmen ex hypothesi
*
isanda daha
fazlas olmak zorundadr
.
Fakat o bize retecek ise hangi
formda gelmek durmunda olacaktr? O, bi insan forunda ve
bizi yalnzca grn ya da gc yoluyla etkilemeyen nk
bu bize retmek deil bizim gzmz kamatak olurdu-,
fakat sadece kendisi ve retisi yoluyla etkileyen bi insan
formunda gelmek durumunda olacaktr. O, bir kle forunda
gelmek durumunda olacaktr. Bylelikle Kierkegaard, bu
sayltda haeketle, bi insan olaak grnen Tar forunda bir
vahyin zorunluluunu karsa. Kierkegaard' ioni bir ekilde
Hristiyan retiye yapt rl atralar, kendisinn isin
akl haikatle bants hakkndaki mmkn iki altemativ
sayltdan birinin sonulan yalnzca takibetmekte olduunu
vurgulamasndan dolay kaan getirir. Kierkegaad bu saylt
doru olup olmad hakknda konumay gze alama; o, bizi
yalnzca bi yanda Platonik veya Hegelci sltbda felsefe ile dier
yanda Hristiyan vahyi arasnda seim yapmakla babaa
brakabilir.
Kierkegaad'n karakteristii odur ki, Felsef Fragmentler 'de
sergiledii dzyaz sltbunun parlakl bizi u dzyazsal
hustsu gzden karaya sevkedebilir: Platon'a Menon' d
merkezi reini salayan hakikat geometrik hakikattir ve
Kierkegaard'n ilgilenmedii ise tam da budur. Ve sadee bunu
faketmek, Kierkegaard'n i altemativ hakkndaki taslann
tm zorlaycln kp yklmasdr. Ama hepsi bu deil.
nk Hristiyanl setiimizde, Kierkegaard'n grne gre
neyi semi olurz? Hristiyalk nedir? Hristiyanlk iselliktir
ve "isellik Tanr huztrnda bireyin kendisiyle batsd," ve
bundan da Hristiyanlk'n . gerektirdii ztrab tr kar.
Hristiyanlk inanan ii bir ztab konusudur, nk kendini bir
Tann buzOrunda kavramaktr, ki burada imann ve eylemin
ex hypothesi : hipotez gerei -n.
14 Alasdair Maclntre
talebleri bir kimsenin srada standardlar bu stadardlarla
yargladklanda oraya kacak samallar yoluyla istila
eder. Sama-olann isel kabQl darya gzkmez; imn
valyesi, bi vergi tahsildM gibi grnr. Korku ve Titreme'de
( Frgt og Baeno, Fear and Trembling) Kierkegaard, sradan
moralitenin kausal staddlarn ineyen, fakat ilahi bi emre
itat ierisinde olduu iin imann iselliiyle uyuan eylem
tipini irdeler. Ak ki burada Kierkegaad' kafasmda, ila bir
yolla atand vazife olarak grd eye gnderirde
bulunmakla haklkatt,
hedefi gelecekte deil imdi ierisinde.nn-olada deil
fili-olan ierisinde bulunur, yle k ayn pasajda Kierkegaard
ethik-ola "ll ethik grevi kucaklamakta" ola "dingin,
drst, ama sonsuz bi karihlk tutkusu" olarak betimler.
Aslnda, Kierkegaard, "A"y "Yarg Wilelm"den daha zeki
kld srirla belittiinde, bi pozisyonun dierinden daa
jkni edici bir ekilde sunulabilecei yolundaki kansn
istemeyerek de olsa aa vurur. Fakat bu i altemative ilikin
betimler sidece nt terilerle erevelenemekle kalmazlar.
Concluding Unscientic Postscript [Afsluttende uvidenskbelig Efterskrit,
Sonulandrc Bilimd Not -n.], trans. W. Lowre (Pnceton, 1941 ), s.
22.
16 Alasdair Maclntre
Ayn zamanda Kierkegaad'n bir sei1in dierinden daha doru
olabileceini zaman zama aka olumlad da bir vakadr.
Kierkegaard, kimi zaman, yapabileceimiz tek eyin seim
yapmak olduunu yazar; kimi zaan da, yeterince ciddiyede ve
yeterince tutkuyla seim yaparsak, bunun doru alterativi
sememizi garati edeceini yazar. Bylelikle, Kierkegaad, hem
ethik-olan ile estetik-olan arasnda seim yapmak iin hibir
kriter bulunmadn hem de bir alternativin dierine tercih
edilmek durumunda olduunu sylemenin bir anlam tadn
ileri srmek ister. Kierkegard'n ethik-olann tercih edilmek
durumunda olduunu sylediinde ethik bir bak asndan
konutuunu ve seimin kritersiz olduunu sylediinde ise hem
meta-ethik hem de meta-estetik bir bak asndan konutuunu
varsayaak onu tutarszlktan kuraabilirdik. Fakat bunun byle
olduu ak deildi -ve Kierkegaard kendi "bak as"ndan
konutuunda, bunun hakknda deil, kendi motivleri hakknda
konuur-ve Kierkegaad'n bu noktadaki mmkn tutarszl,
her halkarda, hakikatn znellik olduunu savunalarn
tmnn grleri hakknda fiki vermesi gereken bir ikilemin
yalnzca tek bir rei olacaktr. Bu ikilem yledir.
Hakikatn znellik olduuna inanyorsam, hakikat znel
liktir nermesinn inkarna hangi staty vereceim? Bu inka
rtecek argumanlar retirsem, hakikat hakkndaki hakatn
kendilerine bavuru yoluyla aklanabilecei kriterlerin var
olduu grne balanm grnrm. Byle bir durumda ne
arguman ne de kriterler olabilecei zemininde, argumanlar
retmeyi reddedersem, bu sefer de yeterli znel tutkuyla
benimsenen herhangi bir grn, hakikatn znellik olmad da
dahil, hakikat bakmndan baka herhangi bir gr kadar
gvenilir olduu grne balanm grnrm. Kierkegaard bu
kanlmaz ikilemle hibir zama yzlemez ve bunun sonucu
olarak bu ikilemin tuzana dm kalr. Bu ikilemin
kaynaklarnda biri, Kierkegaard'n znel ile nesnel arasndaki
ayrm failin bak as ile eletirenin ya da seyircinin bak
Varoluuluk 17
as arasndaki ayrmla eitlemesinin sonucu ola
katrmalarda yatar.
Kierkegaard, bireyin, yanlgya dmeksizin, dnya ieri
sindeki konumunu taafsz bir seyirciin, ideal ve gayr-i ahsi bir
gzlemciin konumu olarak tasalayamayacan vurgulamaya
ca atar. Birey daia ve zorunlu olaak bir katlmcdr. Byle
olmakla bireyin hayat bir kararlar dizisidir. Estetik, ethik ve
dinsel evreler, bunlardan birini takibeden bireyin tam da yapt
eyi mant gerei kendisii bir dier evreye geie zorlanm
bulaca kadar bantl deildir. Buna karlk, Hegel'in Tin'in
Fenomenolojisi 'nde ve Mantk'ta insan hayatnn ardk evre
lerini betimleme tarz tam da budur. Ve Kierkegaad una ianr
ki, Hegel, bireyi evreni kuran alsal sistem taafndan zmsen
mi olarak betimledii ve filozofu da bu aklsal sistemi zaa
d bir btn olarak gren tarafsz gzlemci olarak betinledii
iin, bunu yapabilir ve yapmaya mecbr kalr. Hem Kierkegaard'
Hegel'in dncesii nasl yorumlad hem de onun dncesine
niin tepki gsterek durumunda kald atr.
Kierkegaard'n Hegel ile ilikisi
KIERKEGAARD iin Hegel olgun yazlarn ve zellikle de
Berlin dnemini Hegel'idir.
Hegelcilik, evreni bir mantksal
. kategoriler kmesiin alm olarak tasalaya bir felsefedir. Bu
kategoriler, mutlak
.
ideann aklsal kendini-gelitirmesi
ierisindeki farkl evreleri temsil ederler. insani tarihteki her
dnem byle bir evrenin cisimlemesidir ve dnce tarihi,
zellikle de felsefe tarihi, kendi aklsal doasn z-bilincine
vaa ideadr. Olup biten hibir ey olumsal ya da keyf deildir,
yeter ki ideann sistematik geliimi balamnda anlalsn ve
Hegelci felsefe bu balarn btnsel aklsal serimlemesidir.
Aklsal arguma her konuda yagtr, nk aklsal-olan ve rcnl
olan akmas birebirdir. Grnte akla meydan okuyun
18 Alasdair Macntre
bireyler bile, akln kurazl yoluyla akln amalarna hizmet
eder hadedir. te bu, Hegel'e gre flozofun gereklii nesnel
bir ekilde ve bir btn olarak zihninde canlandrmaya hagi
. anlamda ykml olduunu ala. Kierkegaad iin bu felsefe
kavram imkanszdr, nk filozof, hakknda konutuu
gerekliin ierisinde oturmaktadr. filozof, zorunlu olarak
tikel, snrl, olumsal bir duru noktasndan konuur; filozofun
hakikatleri, gayr-i ahsi, nesnel veya zorunlu olaaz. Filozof,
hem bir fail olaak hakkda konutuu evrenin ierisinde olup,
hem de evreni bi seyirci olaak kavrayaa. Fakat niin olmas?
Failin duru noktas, ou zaman, evreni mmkn olduunca
tarafsz ve gayr-i ahsi bi ekilde grme bilgelii tayan bir
duru noktasdr. Kendi dolaymsz bakamz hibi zama
aamayacamz, empirik bir olgu sorunu olarak basite
doruluk-ddr. Bunu becerereyen failler, ou kez,
becerebilenlerden daa a baaldr. O hade, szlerinin srada
anlamlarnda alnmasna niyet ettii varsa yldnda Kierke
gad'n syledii ey bu kada ak bir ekilde yal ise, o nasl
olup da bunu sylemeye vard? Bunun yant kesinkes udur:
Kierkegaard'n vakabulerine reddetmeye alt Hegelcilik
habis bir ekilde bulamtr ve Kierkegaard'n "nesnel" ve
"znel" gibi terirleri kullamas Hegelci bir balan dda
kavralr deildi. Fakat Hegelci bir pozisyona saldrak iin
Hegelci vokabuleri dn lmala, Kierkegaad bir tr tersine
evrilmi Hegelcilikle bizzat ili dl hale gelir. Ve b,
vokabuler kada esasa da ilikin bi sorundur. nk Kierke
gad' insan doas kavra, insan deneyiminn eitlilleriin
o pore galerisinde, Tin'in Fenomenolojisi'nde zaten bulunacak
tr. Kierkegaard, hakikatten yabanctam olaak insan, hem
kendisinin dda bir nesnel gereklk ola ve hem de acak kendi
znel iselliini deneyimlerek yoluyla kavrayabilecei bir
hakikat aramaya zorlanm olarak betimlediinde, Hegel'in
"mutsuz bilin" diye adlandrd eye ilikin betimini 2,
kesinlile bilinsiz bir ekilde olsa da, olaast bir sadakatle
2 The Phenomenology of Mind [Tin'in Fenomenolojisi], Kei IV, B.
Varoluuluk 19
teka eder. Kierkegaard'n kalt Hegel rtmesi, sonunda
yle anlalyor ki, bizzat Hegel'in kendisinin felsefenin Hegel
cilie doru geliimindeki bir evre olaak tand bir retiye
dayanr. Kierkegaad kendi dncesinin halis Hristiyanln
dur noktasn ifde ettiine inad ve Hegel de bu sz konusu
kesimde tarihsel olarak Histiyanlkla zdelemi grd
ttma betimlemekte olduu iin, belki de bu akma ac
deildir. Fakat bunun zerinde duraya deer, n bu Hegelci
gr daha sonadan varoluu yaalarda teka ortaya ka ve
varoluu dncenin istikrarszlnn belli bir blmn
anlalr klmaya yardm edebilir.
Hegel'in haeket noktas, aklsallktaki ve bilgideki insani
geliimin basit bir stste eklenme sreci olmadd. O, insani
znenin yabaclama ( Entfremdung 1 alienation) yoluyla
yeniden-birlemeye ( Aneignung) doru yrd bir eliki \
' elikinin amas srecidir. Yabanclama ( alienation) kavram,
isanlan insani toplumsal hayatn ve dncenin rnerini
byle rnler olarak tanmadklar, fakat yanl bir biimde bu
rnlere bamsz bir gi ve gereklik atfettikleri tm
durumla kapsar. Bunlar aslnda bize yakn iken, yabanc gibi
grnrler. Bumn bir rei, insanlarn mora yasa kasnda
takndklar tutumdur. Gerekte, moral yasa insani idealleri ve
norlar ifade eder. O, insanlar taafnda yaplm bir eydir.
Fakat insanlar moral yasay karsnda yarglandklar ve
kendilerine dsal bir nesnel otorite olarak grrler. Bununla
birlikte, aklsal olarak ilerledike, bu tr rnlerin insani
kaakterini tanz ve hakiatn tam bir zmseniine yaatka
daha evvelki yanl bilincimizi ilerlememizdeki zorunlu bir
gurbete-dme (estrangement) ura olarak grebiliriz. Bu
Hegelci kavramlar muazzam bir ekilde etkili olmulardr;
bununla birlite onlar aslen kaygadrla. nk bu kavramlar,
dnyay btnsel bir ekilde aklsal bir sistem olarak gre
imkann, dnyay bireyin hibir rehbere sahip olmad
olumsallk ve keyflik ala olaak grme imkanyla balayp
birletireye alrlar. imdi her iki iman bir anda zihinde
20 Alasdair Macntyre
canladrmaya almak, birinden birinin imkann yok etmektir.
Evreni bizzat bizim yalnzc.a sonlu bir paas olduumuz ve
grmzn de evreni kendisine ilikin zorunlu olaak sonlu
ve ksmi bir gr olduu btnsel bir aklsal sistem olarak
tasadamaya alrsak, o zama tam da bu sebepten dolay
felsefemiz iin herhangi bir tamlk ve ereksellik iddiasn
terketmek zorunda kalrz. Fakat bu durumda sistemi ereksel bir
btn olarak kavram olmayz ve bu yzden de byle bir
sistemin var olduunu ve evrenin byle bir karaktere
sahibolduunu ileri srmek iin hibir zeminimiz olmaz. te
yada, kendimizi Hegelci alamda yabactam ( alienated) \
gurbete-dm ( estranged) olarak tasariaraya altmzda
ise, bu yklemleri, ancak yabanclam ve gurbete-dm
olmama ya da artk yabanctam ve gurbete-dm olmama
nosyonuna bir anlam verebilmemiz kouluyla anlaml
klabiliriz. Y abanclara ve gurbete-dme, Hegelci terimlerde,
olabileceimiz ya da sahibolabileceimiz ya da bilebi/eceimiz
ey ne ise o olmama ya da ona sahibolmama ya da onu bilmeme
olarak tanmlanr. Bundan u ka k, gurbete-dme ve yaban
clama alabilir; bunlar zorunlu olarak son sz olamazla.
Bunlar, gurbete-dmenin aklsal ve sistematik almasna doru
mmkn bir ilerleme ierisinde yalnzca uraklar olabilirler. Bu
yzden, evreni sistematik, aklsal bilgisi imkan ikan ima
eden Hegelci kavramlar benimsersek, byle bir ia
olumlanmasna doru srkleniriz, tpk Hegelci sistemi
olumlarsak, ayn zamanda sonlu bir varlk olarak bu sisteme
sahip olamayacamz olumlamaya srkleneceimiz gibi.
Bu Hegelci kavramlar bundan dolay kaygandrlar, yani onlar
aklsal sistematik bilgi imkann inar etmek ii kullarsak, bu
kavramlarn kullanm yoluyla Hegelci sistem gibi bir eye
doru srkleniriz; oysa ki sistemin kavramlarn ciddi bir
ekilde kullasak, Hgel'in Mantk'ta yapt gibi, sistemin
yalnzca paras olan bizzat kendisi olmak bakda sistemi
kurann sonlu snrlarn inkar etmek suretiyle, sonunda bu
kavramlardan ya vazgemek ya da kanmak zorunda kalrz.
Varoluuluk 21
Ciddi Hegelci, tarih-d bir mutlak gr noktas iddiasna
mecbOr kalr. Hegel, Mant k'ta, ifade etmekte olduu
dncelerin Tanr'nn dnceleri olduunu akladnda, kendi
pozisyonlar, kendisini Kierkegaard' mahkOm edecei her ey
olarak grne karta bir tarzda gelitirir; dier taraftan,
Kierkegaad insanlar hakikate ve ilahi-olana (bunlar aklsal
olmayan seimle kavrama yolu dnda) btnyle yabanc
kldnda, gelitirmekte olduu ey tam da Hegelci ikilemin
teki yadr. Bu yzden, Kierkegaad' ve onun kavramn mias
alanlarn dncesine, Hegelci tarzda sistem-inas giriimine
ilikin temel bir kaygan kazntr.
Bizzat Kierkegaad'n kendisinde bu salnm zaten apaktr. O,
yeminli bir ekilde sistemden yz evirir, fakat aslnda en kat
sistematik dnrlerden biridir. Hegel iin Hristiyanln
yalnzca Hegelci dnyann sylemesine izin verecei eyi
sylemeye icazetli olduu ikayetiyle Hegel'den yaknmasna
ramen, ayn ey bizzat Kierkegaard'n kendisi hakknda da
fazlasyla dorudur. Kierkegaard Hristiyal kendi felsef
grleri erevesinde sunar ve boylece yeminlerle yzevirmek
istedii her ey haline gelir. nk Kierkegaard Hristiyanln
yalnzca moral saldrsnn deil, fakat ayn zamanda intel
lektual saldrsnn da geri pskrtlemez niteliini vurgulamak
ister; ve bunu da Hristiyanln aklsal olarak haklka
rlamayacan gstermek sOretiyle yapar. Bir Hristiyan olmak,
bir sonuca vam olmak deil, fakat bir seim yapm olmaktr.
Fakat tm dinler ve moral inan (hem rakib dinlerin hem de
atheismin inanlar da daiO nihai aklsal haklkardan ayn
lde yoksun olduklar iin, ayrdedici olan, Hristiyanln
temelsizlii deildir. Temelsizlik, Hristiyanla sadece dinsel
ve moral inanla snfnn bir yesi olmak bakmndan aiddir. Bu
iddia, salamlatrlrsa, Hristiyan imana bu imann temelsiz
olduunu kantlamak sOretiyle saldran pheciye verilecek
aklsal bir yat salar. Elbette sala. Baka ne olabilirdi ki? Bu
yzden Kierkegaard'n aguman, Hristiyanln aksi takdirde bir
phecilik anda olacana inanmasn daha da kolaylatrr.
22 Alasdair Macntre
Kierkegaard'n apologya yazariarna duyduu dmanlk,
istediiden tamimen baka olan yazlarnn nesnel etkisini
nleyemez. Ve Kierkegaard'n kaderi genelde bu olmutur. O,
profesrleri ve akademisyenleri kmsedi; ama yala onan
ellerine dt ve balagta esisen niyedendiiden tamamen
baka amala iin kullald.
Bununla birlikte, Kierkegaard'n sadece akademik apolog
yaclaa deil, fakat ayn zamada akademik laikemecilere de
yem olmas arpcdr. Yine bu da kolaylkla anlalabilirdir. Bir
yada, Kierkegaad'n hayat, lbsen'in Brandd resmettii trden
dinsel bir kendini-dramatize-etme hayatndan ibaret olabilir;
fakat te yandan, Kierkegaard'n din tipi dinin ieriini asgaye
indirger, Hristiyanlk isellikten ibarettir; iman valyesi,
dandan bir vergi tahsildan gibi grnr. Bir Hristiyan
olman, isel olarak Tar buzOrunda olmann ne fark vadr?
Kierkegaad'n bu soruya verdii yant, onun merkezi tezinin
kolayca laikletirilmesine izi verir.
Kierkegaard'n rperti Analizi
KIERKEGAARD iin Hristiyanln ieriinin ne olduunu
anlamada oraya kan temel bir glk, onun yapt psikolojik
aaizin kavraabildikleri kadaryla dnyevi olan i durumlarn
analizi olmasdr. rein rperti Kavram 'nda (Begrebet
Angest, The Concept ofDreid) Kierkegaard'n sabit temas ilk
gnahtr; fakat Kierkegaard, bir olgu olarak ilk gnahn
aklanmaya gelmez olduunu kabi eder. Kierkegaard'n
sunduu ey, zgrlk, debi, kader, bireysellik ve hepsinden nce
de rperti gibi kvramlan birbiriyle balatl bir analizidir.
rperi, ta en banda itibaren argumana dahil olur. ("rperi"
<'Dread"> "Angst" evirisidir. Unamuno bunu Franszcaya
"agonie" diye evirdi, Sae ise "angoisse" diye. "Anxiete"nin
Varoluuluk 2
psikoaalizdeki
.
kullanm alama yakn der.)
A
dem dmeden
nce masOmdu. Fakat -"Masumiyet cehalettir." Bir masQmiyet
durumu ierisindeki insan henz "tin olarak belirlenmi"
deildir. (Yani, karakteristik bir ekilde insani farkndala ve
z
e
kaya sahip deildir.) O, san -ve huzOrludur, unun dnda:
insan olabilecei baka birey vadr. Bu baka birey nedir? O
rerti", bu
kullanmyla, "korku"dan da "kayg"dan da ayrdedilmelidir. Bununla
birlikte, Fransz dilinde "agonie" "can ekime, lm deindeki insann
yaad bunalt" anlamlannda ve "angoisse", "yrek darl, i sknts,
korku, kayg, idaralmas" alamlarnda anmlar tar -n.
24 Alasdair Maclntyre
sorulada yaa bsbtn sabszdr. Bu trden bir soru, "
A
der
gnah ilereseydi ne olurdu?." sorsu haknda Kierkegaad unu
belirtir: "Masum insana byle bir soru sormak asla olamaz,
fakat sulu insan bunu sorduunda gnaha gier; nk o, estetik
rerakyla, bizzat kendisinin dnyaya su getirdiini, masiyeti
su yoluyla yitirdiini rtbas etmek ister." Kierkegaad, John
Calvin'i bu estetik reraka sahip olanlar arasnda saymak
durmunda kalacan muhtemelen bilmiyordu, nk Calvin "si
Adam integer stetisset" (Ader btn kalm olsayd) ne olur
du? sorusu haknda ciddi bir ekilde konumaya hazd. Cavin
ile bu katlk, bu bkknlk verici sorularda onlar kuku deil
isyan alaretleri olarak, problemierin deil gnahlan iaretleri
olarak ele almak suretiyle kaaken Kierkegaard'n nereye kadar
gitmeye hazrlkl olduunu gzler nne serneye hizmet eder
yalnzca. Bu usul, gnah ve rperti nosyonlarnn zgl olaak
dinsel ierii sz konusu olduu lde bombo bir anla
lmazlk duvarna tosladrz anlamna gelir. Geriye kalan,
insanlk durumunun ayrlmaz bi paras olarak rpertiye ilikin
bir analizdir. Bu aalizden neanlamak durmundayz?
Glk urada yatar ki, Kierkegaard rpertiyi son derece zgl
bir duygu olarak almakta aslnda fazlasyla genel bir ey olarak
almaya doru yrr. Kimi zaman rperti, tm dier duygulara
keskin bir ekilde karttr; kimi zaman da tm dier duygular,
rperi formlar olarak anialma tehlikesine derler. Vurgula
nacak olan rperinin arl olduunda, ilk durum sz konusu
olur; rperinin her yerde haz ve narl vurgulaacanda ise
ikincisi. Bylelikle, Kierkegaard hi alalr olmayan bir ekilde
bize, ocuklada rperti "bir macera aay, olaast olaa,
esrarengiz olana duyulan bir susuzluk" formunda bulunduu
haberini verir.
ndn Dotas
zerine Bir
nceleme ), l, v, 7.
Varoluuluk 6
benzer. lkel dinin rtlesi botai'in ve jeoloji'nin yerini
tutma; metafizi rasyonaltzmin rtlmesi de tamuygun bi
matk'n ve kavrasal psikoloji'nin yerini tutmaz. Fakat btn
hikiye bu deildir. Bi baka ve kaaklatnc bir eten de
vadr. O da udur: (rasyonalist metafizii ve ayn zaada
rasyonalist metafizie yakldan benzeyen belli bir theologya
trnn niyet ettii anlada) hibir yeter sebep, hibir nihai
haklarm olmadn kefetmenin yaatt sarsnt sadece
Sare'n ahsa zg deildi. nalarn ve stadadla niha
hakam sorunu, toplumsal formlarn istikhl ve top
lumsal atman asgari dzeyde olduu zamanlada insanlan
byk ounluu iin nisbeten nemsiz kalr. Bununla birlikte,
uygaiam toplumsal hayit kura ve ne Hume'un dnd
gibi doann eseri ne de Sartre'n dnd gibi kendini
kadrma ola grenek ve alkanln salad destek hzl
endustriyel deiim, sava, esir kaplar ve ikence, Nazizm ve
totaliter devlet dnemlerinde olduu gibi geri ekildiinde,
isinla haklkam haknda noralde pek ortaya kmaya
sorla sorak zornda kalrla. Dahas, byle en ar durumlar
insinlarn tm normal tepkilerini tartmaya aar. Tad
faydac hakllaa siip, toplumsal olaak takdir edilen ve
vlen kamusal davranlar ola eyler, toplumsal bir boluk
hissi ierisinde zel oaak taknlan tavrlar biline gelirler.
Herkes ok uzun zamadan beri senden ok daha kt davran
makta iken, "Ama herkes seni gibi davransayd ne olurdu?"
sorsunun a hibir hkm kala. Daa uzaa gitmeye gerek
yok, 1933'ten 1945'e kadar Avrupa'nn byk bir blmnde
durm ite buna bnzer bireydi .
. Bu durumda, sama insann, boluk hissi ierisinde tavr
takna insann psiolojisi blirleyici hale gelir. Faat Sae'n
bu insana ilikin incelemesi nemli bir bakmda kustrludur.
Saman veya alk durmunun psikolojisine ilikin baka i
incelereyi irdeleyelim. Psikoanalist Bruno Bettelheim Hitler
taafndan Dachau'da ve Buchenwald'da ieri tkldnda unu
grd ki, esirler ierisinde bulunduklar durumun arlna
6 Alasdair Maclntre
tepki gsterme ta, kendisin sada bayata ilikn gemiteki
deneyimi ve sda hayat teorize edii temelinde sap olduu
beklentilere uymuyordu. yle ki Bettelhei ar durmlan
psikolojisini teorize etmeye baladda, bu, temerkz kamp
davra "noral" davr-nn kart haline geldii bir
bala ierisinde oldu. Ya da bunun yerine Sare'n megu
liyederine daa da yakn olarak Camus'nn L'Etranger ( Yabanc)
isimli roman merkezi kaaterini alalm. O, normal hibir
insaduyguya ya da tepkiye sahip deildir. Baa iler gelir ve
eylemlerde bulunur, fakat hepsi bir duygusal boluk ierisinde.
Ne umudeder ne de umutsuzlua der. Ne ilgilidir ne de ilgisiz.
Sadece vadr. Bir an enin lm, bir kz akada dilekleri,
tanmadk bir kiinin tesadfen ldrl -tm bunla,
birrek olmasa bile, eitli tipte noral ve stadad tepkilere
yol aa trden olayladr. Bu tepkilerle kaakterize edilmemi
ve zgn ya da pima olmadn sylemenin yeterl olmayaca
kd kkten bir ekilde bu tepkiler gstereyen bir kimseye ne
anlam vermeliyiz? qna .gre, bunlar pek de anlamad
sfatladr. Onun iin szcklerin anla yoktur. Camus'nn
romanndan niin derin. bir ekilde etkileniriz? Ksmen, e
adan, srada insa hayatna katlktan tr. Normal
tepkilerin anla ve gayesi; bunlada yoksun ola bir insana
ilikin bu betimle keskin bir tezad ierisine sokularak
blirginletirilir. Fakat hem roma yaps iin hem de rom
merkezi karakterini alaaz iin zsel ola ey, o kaaerin
aoral ve istisnai olmasdr. Normal olala bu kartlk
kulmaksz ne yapaca ne diyeceimizi bilemez bir halde
olamz gerekirdi ve roma d masaddan yoksun kald, tpk
unun gibi: arkaplandaki sradan hayat zemini kaldrlp
gtrlseydi Betteleim' temerkz kap davra aklaa
la d masadia yitirirdi. mdi, her ne kadar L Nausee'de
sonaki romanlanda ve hepsinden nce oyunlannda kesie
yok deilse ve en adan ia yoluyla ve k zaada ak ifade
yoluyla var olsa bile, Satre'n felsef yazlarnda olmayan
akapladr bu. Ve ite bu yzden Satrec insann vaoluuna
Varoluuluk 61
bulaa samalk maksadrda yoksundur. Fakat ayn zamada
Sae'n grd rabet kolaylkla aklar. Sarre, kklerinden
koparlm ve yerlerinden yurtlanda edilmi pek ok insin
tarafnda kolaylkla kab61 grebilecek bir insin vaoluu betimi
verir; itenliksizlikten bahsettiinde, bakalan niin kendile
r byle grediklerinin bir aklamas sunar. Ne tuhafr ki,
Sae, kendisinin toplum felsefesinde, grenek ve alkalk
aldatmacalarn burjuvazinin. toplumsal hayatyla zdeletirir
-tuhaftr, nk Sartre'n belimini kendilerine uygulaay
kab6ledenlerin ounluu muhtemelen bujuva snfn kksz
yeleridir. Saa ki Frasz iilerinin ou Saec olsunla.
Hegel'de "mutsuz bilin" tek bir tarihsel evreye, tek bir
psikolojik tipe aiddir. nsanaa deil, tek bir trden insina ala
ipucudur. O, tam da mutsuz bilincin problemleri zlebilecei
iin, insin doasna ala ipucu olaa. Ayn ekilde, modem
psikoaalistler, hastalanda samann ya da Kierkegaardc
trperinin veyihOd da Sarrec bulatnn deneyimini faket
tiklerinde, bunla tedavi ediebilecek ya da tedavi edilmesi gere
I bir durumun semptomlar olaak grrler. Fakat Sartre'da,
Eletiri'nin fazlasyla zorlama, kavramsal olaak kark politik
altemativlerinden baka hiir altemativ nermeyen bir insinlk
durumu belimiyle yzyze karz .
SEM
Tm bunlara u yat verilebilirdi: burada Sare'n gerekte
maksadiarn ortaya koymaktaki ap fazlasyla km
senmektedir. nk moral ilkeleri baka hi kimsenin benim
adma seemeyecei, ilkeleri sememde eninde sonunda yalnzca
kendime dayanabileceim ve benzeri trden iddialarda Sare'a
destek kmak iin bamsz taklklar ne srlebilir. Ne David
Hume ne de R. M. Hare alldk bir ekilde varoluu saylrla,
68 Alasdair Macntre
fakat Sartre yalnzca Hume'un "olar"dan "olmas gereken"i
kasayaayacamz tezie
.
deil, fakat daha da fazla temelde
Hare'nkine benzer bi haklkarm grne arlkl olaak
yaslar. Hare'a gre, semi olduumuz ilke trne dayal olaak
eylemenin sonula aka belirginletirdiimizde, bu ilenin
bi paras olduu hayat tarzn aka belirginletirdiimizde,
ilkelerin haklkam bir sona varr.6 Burada atk aguman ileri
sremeyiz, yalnzca karar verebiliriz. Fakat ayn zamada bu,
grnte Sartre'n da ethik pozisyonudur ve hatta Kierkegaard'n
bile. Bu gr, Aristoteles'in dnp-tanmann ve seimin
birbirlerine aid olduklar grnn kartdr -nk hem
Hare hem de Sarre iin, daha te dnp-taaya hibir mahal
olmad yerde, seim yerindedir. Bu seim zorunlu olarak
kritersizdir.
Hume'da ve Hare'd karmza kan, grnte bir souk
martk meselesinin Sarre'da dramatik bir ekime meselesi
haine gelmesinin sebeplerinden biri, Hume'un ve hatta Hare'n
toplumsal olarak alabildiine geni bir moral uzlam baiar
varsayabilmeleri ve Sartre'n varsaymamasdr. Moral olarak
neyi seeceimizi bildiimizde, seimlerimizin daha te
haklkarmnn olmadnn sylenmesi, moral olarak neyi
seeceimizi bilmediimizde ve u yoldansa bu yola sapmak iin
sebepler aradmzda olaca kada huzOrumuzu bozmaz. Fakat
Hare ve Sartre gerekte hakl mdrlar? Kritersiz seimler var
mdr ve moral ilkelerin temelinde onlar m yatmaktadr? Bu
sorya bir ka yoldan yaklaabilirdik. Bunladan biri, seimlerin
reklerini isterek ve seimin kriterlerle bantsn incelemek
olurdu. Burada, belki de, grnte kritersiz seimlere verilen
fiili rneklerin bir eya piyangosunda apkadan numaral bir
bilet seme trnden daima zel ve yanl-ynlendirici durumla
gibi grndkleri sonucu kacakt; bu rekte u ya da bu bilet
arasnda kaar vermek iin bir kriter olmas zorunlu deildir,
nk btn mesele bilet ekiliinin geliigzel yaplmasd. Ve
6 The Language ofMorals (Ahltn "Dili /Oxford, 1 952), s. 68-69.
Varoluuluk (
bu da, yaplan seimin bir kriter tarafndan ynlendirildiini,
yani her bir biletin ekilite eit bir ansa s3hip olduunu
sylemektir. Her ne olursa olsun, moral ilkelerin seimi byle
grnmez. Dahas, Sartre-Hare grnden u sonu kar ki,
moral bir ilke (mantksal olarak) u ya da bu her trl ierie
s3hip olabilir. Bir kimsenin hagi moral ilkelere s3hip olduu o
ksenin seimlerine bamldr ve bu seimler, seim kriterleri
tarafndan kstlanmam olmakla, her trl ey haknda
olabilirler. Fakat bu durmda unu syleme ynnde kuvvetli bir
yatknlk hissederiz: bir adam kp da ak szl bir ekilde
daima elimizi bamzn zerine koyarak yrmemiz gerektiini
moral bir ilke yapsayd, onun syledii eyi anlalmaz
bulmamz gerekir. Eer bu adamn bu hareketi yapman belli bir
hastal nlediine ya da kendisine veya bakalarna ha
verdiine vey3ud da kabuledilebilir baka bir insani iyiyle
balantl olduuna inandgnn farkna varsaydk, o zaman
anlamaya balamamz gerekir. Ve bu da, moral ilkelerin
ieriinin bizim sememize tam da bu tarzda ak olmadn;
bizim bir iyi kavramnn karakteri tarafndan snrlandrl
dmz kuvvetle telkin eder. Fakat bunu kabUl etmek, Sartre'
kendisinin bete-noire 'n , belli bir trden nesnel bir moral
dzeni kabUl etmeye sevkederdi.
Arzularn seim kriterleri salamada hibir rol oynaa
grndklerini irdelediimizde Sartre'n pozisyonundaki bir
tuhafl her halkarda anlayabiliriz. Bunun sebebi basittir.
Sartre, bizzat arzUlan ve duygularn kendileriin seildiklerini
dnr. Eer zgnsem, diye ileri srer Sartre, byle olmay
setiim iin zgnmdr. Sartre, yle bir insan resmi izer ki, o,
odaya baka biri girdiinde kendisini hemen bir ilgi ve nee
durumuna sokan, melankoli durumu ierisindeki bir insandr.
Fakat Sartre'n varsayd gibi, bundan o insann kendi setii
ekliyle zgn olabilecei ya da olaayaca sonucu kmaz.
Byle bir durumda unu sylemek ok daha tabi olurdu: o insan,
bete-noir: en korkulan, en nefret edilen ey, gulyabani, c, umac n.
70 Alasdair Maclntre
020ul080u0 D8K8 D1uc g08lcHcmcK l010u0cu D8K8 Du c
g0K g0K 8lct8c, 020ul08u0cu 8Dg CMM8DH1. bcgmccu
cct 0M i a Vc 0uguM8 Ku D1ii Du 0Kuu,
KuKu 0K K, bMltc`u u8u 08VtM8 Ku uo
8gK8m881 Vctmc 8lcK82uc D801. ctKcg0`,
Mc0cggct`u Vc bMc` mc2cl1, 0uguMm88 h8M Ku
8gM8Mu08 intentional 0gc ii clmcmcct0u, 8K8l
Duuuu uc0cu8c D1 8gK8m8 VcHcKc D808m82 00uuuu
lc cllXctu0c, 0uM uc 80c0u M8m8K g0gl01.
Varoluuluk: Mmkin Bir Aklama
Mct uc 0u188 08uu, VM0ugu g0280u8 lMh8c 0M u88
u80MM0 k 08 g0g 0c0u. tc8cc0c 8c8
c D888u Vc 8ul c 80u8 ctcu 00ucm t0cccm. u
00ucm0c, Dc cg8lcm00]K gt0Dcmct K0u0u, 8m8
g020mc0. u gt0Dcmct, gct8u0c K0u0uK8t K8VtM88
gctgcVcc hm 0M 888t08u 008 g020cmc0ct.
guu D0l0u0u0u, Kcu08uu cg8lcm00]K K8uMM0M
h8NKclc cu0cu uc0mcK0uw08 00uu 8Dm, lcK
Dt Dcu 02uc VM0t. uuuu 80uuCu 08u, mMlK88 0M8K
g0Vcut 80m8t 8 08 0uu-0cucmuu K8l Vctct1
8t88 Dgm2u
0tg0lcuu g02ct 0u0uc 8ctmc0c
0c0uKlV Dt m00c KuMm V8101. bKcglK g0g0Kctm
88DcCc 888 Vc MgumM lKM008 Du g0g0Kct
8mguM `0Mmc0c0um880ucKD18lcKVM01.
8CMc8` M 8 0um 0ccDm c 2K8c 00u M88u0
gc0 K8g8l. Ml` M8 00cV c cm M880 M
K8g8l. Mumc`uu 0088 8D1 deus ex mchina'd.
Mcgc,c8CMc8`lM Ml`8K80Mu2MMg8 cg8lcm00]K
88lH8tu lctKcll. t8K8l Mcgc, 88lcmuu K8D0u0 Du
c8c gt0Dcmctc gcl1cCcK Dt g020m0u 00c hMuc gclu
g0HmcKlc0. Nc Du 88lcm tc00c0cuct, 08h8 cVVcK g8u
Varoluuluk 71
sayltlana geri ekilme eilimindeydiler. Kierkegaad'da bu
eilm olsa olsa rk olara buluu. uas kesin ki, ethk-ola
ile estetik-olan arasndaki seimi, aklsal temelin orada
kaldas dmda Kt'm -ev ile eilim aasdak sei
b
kopyas olaa grebiliriz. Ve daha genel olaak, Kierke-
gad'm bireyi, Cogito'suz Caesia "Ben"i ad. Bu bnzer
l, Sae'n miris ald, Husserl'in ak Caesiaismi taafm
da pkit. Saee insa, aklsal ilk ilkelerin yerne kter
siz seimlern geirilmesi kouluyla, bilgi teorisinde Caesia
insid ve etde Kat isad. Evrenin aklsalln gaa -
t alta alaca hibir Mveya doa yoktur; ve yie ayn ekil
de, sAbolduumuz bilgiyi ve ona sAiblma tzm alalr
kl iin zornlu ola toplumsal olaa yerleik ve kabOl
edilen kterlerin oluturduu bir adala yoktur. Sae insin,
Descaes'm yapayalnz epistemolojik kA miissdr.
O hide, vaoluuluk bir dizi hata md ve hepsi bu mu?
Hepsi bu olsayd bile, vaoluuluk deersiz olmayacakt.
Felsefe tiribinin cihili olmak onu tekrarlamaya mahkOm
olmaktr sz burada yerini bulur. Belli bir anlamda, ama
vaoluulan niyet ettiinden taireo baka bir alada,
vaoluuluun byk