Download as txt, pdf, or txt
Download as txt, pdf, or txt
You are on page 1of 24

Ayine-i skender

skender Pala
Osmanl, gel tanalm!
1999 ylndayz. Yeni yl, herkes iin yeni umutlarla balad phesiz. Ekonomik, siyasal, top
al pek ok beklentilerimiz bu yla ertelenmi durumda. Ama bizi daha ziyade 999 kltr ilgi
lendiriyor. Ertelenmeyen, ertelenmesi mmkn olmayan ama beklenen bir kltr yl olmas gerek
iyor bu yln. 1999, tarihimize bakmz yeniden formatlayacak ve bizi kendimizle bartrac
e umuyorum ben.
1999, Osmanl Devleti'nin kuruluunun 700. yl. phesiz devlet, niversiteler, tzel ve zel
er tarafndan yurt ii ve yurt dnda muhtelif faaliyetlerde bulunulacak, tantmlar yaplaca
toplantlar dzenlenecek. Bteden baz paralar bir yerlere (umarz birilerinin cebine olma
z) akacak ve karlnda biz atalarmzla yz yze geleceiz.
Dorusu ben 75. ylda olduu gibi Osmanl ylna da hazrlksz yakalandmz vehmediyorum.
erim olan faaliyetlerin hepsi kk imkanlarn deerlendirilmesiyle balatlacak. niversitele
sempozyumlar dzenleyecekler, resmi kurumlar kutlamalar yapacaklar. Ama korkuyorum
ki bir noktadan sonra bunlar 'yasak savma' kabilinden olmaya balayacak. Devlet b
u konuda yeterince hassas deil gibi sanki. Kltr Bakanl'ndan henz elle tutulur bir proje
kmad sz gelimi. Henz bir sinema filmine balandn duymadk, bir televizyon dizisi sen
azlmad, ocuklar iin paket programlar ve izgi filmler yaplmad. D lkelerle balantlar
antm kuaklarnn takvim ve programlarnn tespit edildiini de duymadk. Bir "Osmanl tarih
iin henz bir ekip kurulup eser siparileri verilmi deil. Velhasl 1999 balad; ama henz
da bir plan ve program mevcut deil.
Kltr Bakanl, Trk Tarih Kurumu, niversiteler, tzel kurulular, televizyonlar, devlet sa
tarihiler ve tarihini sevenler!.. Unutmayn, Osmanlnn baka 700. yl olmayacak!..

1973 ylyd. Unesco o yl, 700. lm yldnm vesilesiyle "Mevlana Yl" ilan etmiti. Hat
vlana'dan bahsetmiti. Bugn Amerika'dan Japonya'ya kadar mevcut olan Mevlevilik kltrn b
iz sanrz, 1973'teki 700. yl anma faaliyetlerine borluyuz. O sene lise rencisi idim ve
bu etkinlikler vesilesiyle Mevlana'y okuyordum. Mesnevi'nin bir yerinde, beni nce
dondurup sonra titreten bir beyit karma kt. Diyordu ki Mevlana:
-Satranc yle oyna ki 700 sene sonra mat diyebilesin!
Hazret keramet gstermi, 700 sene sonra mat demiti. Osmanlnn mat demesi ise bizim elim
izde. Yoksa hemen arkasndan milenyum geliyor ki 2000 ylnda Hristiyan kltrnn bombardma
da kalacamz aikar.
TARA DERGLER
Ay sonuna yaklatmda masamdaki dergilerin says bir hayli artm ve benim de zamanm iyide
iye ksalm olur nedense. Eline ald her dergide, ilgi alanna giren yazlar ncelikle oku
ikkat edenlerdenim. Tarada amatrce neredildii halde profesyonelce hazrlanan dergileri
n bazlarndaki nefis yazlar bu yzden kardm olur. Bu dergilerin pek ou akademisyenle
ersite rencileri tarafndan kartld iin Trkiye'nin bilimsellikte geldii seviyeyi de
stirmeniz mmkn. te onlardan bir kann alfabetik dkm:
Ad Yok, Adapazar Moral Kltr Merkezi yayn (0 264 279 26 90)
Aiyan, Ktahya Dumlupnar niversitesi Edebiyat Blm yayn (0 274 228 04 60)
Gen Erenler, Ankara (Alevilik kltr younlukta) (0 312 433 81 80)
Gen Kardelen, Nide (0 388 232 38 46) (Gen Kardelen'e ulama imkan olanlar, derginin get
iimiz saysnda Abdrrahim Karako ile alakal mkemmel bir dosya okumulard. Hatrlatmaya g
oktur ki okuyucu zerinde bu tr biyografik dosyalarn etkisi her zaman byk olmutur. Derg
i bu tr dosyalara devam etse keke!..)
Hakkari, Hakkari lim, Salk, Kltr ve Aratrma Vakf (HSKAV) yayn, (0 438 211 28 81)
Hizmet, skenderun Hizmet Vakf yayn (0 326 617 75 66)
Polemik, Tokat, edebiyat sekisi (0 356 228 54 04). ounluunu rencilerin oluturduu bir e
p almas.
Ufuk, Giresun, eitim kltr dergisi (0 454 216 47 26)
BERCESTE
Dil safdr kederden amma gler yz ister
Hub olmayana neyler ayine-i mcella
eyhlislam Yahya (. 1644)
Gnlmde keder ve endie bulunmuyor, bu doru. Ancak karsnda bir gler yz olmaynca neye y
.. Ayna istendii kadar cilalanm, parlatlm olsun, gzel olmayan gsterdikten sonra elind
e gelir (o prl prl halinden zevk mi alr)?!..
NKTE
Halk glmeye balaynca
Vaktiyle bir memleketin idarecileri, halkn dertlerini unutmular. Bir taraftan enfl
asyon ve hayat pahall artarken; dier yandan halka zveri ve diergamlktan bahsediyorlarm
arada bte ak vermeye, hazine boalmaya balam. dareciler bunu nlemek iin mallara yen
yapmlar, yeni ykmllkler getirmiler. lkenin hakimi, adamlarn gnderip halkn tepkisi
mi. Tabii gelen haberler fena:
-Efendimiz, halk ok ikayeti. Hepsi burnundan soluyor. Kzgnlklar had safhada.
Ertesi hafta yeni zamlar yaplmasn emretmi hakim. Sonra yine adamlarn gnderip halkn nab
mek istemi:
-Efendimiz, bu sefer halk, ha ayakland; ha ayaklanacak. Saraynzn kaplarna dayanrlarsa
yn.
Hakim yine sakin, bir hafta sonra yeniden zamlar yaplmasn istemi. Bu seferki zamlard
an sonra gelen habercilerin yzleri glyormu:
-Efendimiz, ok kr tehlike geti. Halk sokaklara dklm; glyorlar, oynuyorlar. Kimsenin
en ikayet ettii, hele zamlar dnd falan yok!..
Hakim bu haberi duyar duymaz sarayn kaplarn srgletmi ve demi ki:
-te bu sefer halkn sabr zorlanmaya balam; zamlara son verin.
Ayine-i skender
skender Pala
Kahvelerim piti gel
Folklorumuzda kahve ile alakal ne gzel manzum szler vardr; insan okuduka kahve ve kah
vehane kltrnn, bu yolda olumu geleneklerin, kahve imeye dair ritellerin, terifat ve g
delerinin okluuna ap kalr. u beyitleri okuyalm:
Gnl ne kahve ister ne kahvehane
Gnl ahbab ister kahve bahane
*
Ehli keyfin keyfini kim yeniler kim tazeler
Taze elden, taze pimi, taze kahve tazeler
*
Kahvenin yz kara, kim demi ki iilmez
Gnl ak, dili tatl, hatrndan geilmez
*
Kahvei rusiyahm ifa verir bedene
Hak lanet eylesin ttn icad edene
"Kahve ile ttn, keyifler btn" szn yahut, "Kahvenin yz karadr; ama yz aartr" darb
eyi nes ile (nescafe) ien nesil asla bilmeyecektir sanrz. Onlar, kahve fincanlarnn zar
flarnn ne zarif eyler olduunu, kahvenin asaleti dolaysyla, iilmeden nce mutlaka bir e
vermek gerektiini (kahve alt>kahvalt) "kahve paras"nn bahi demeye geldiini, kahve ren
nin gnl yankln ifade ettiini, velhasl Trk kahvesinin tresini asla hatrlamayacaktr
en "bir ac kahvenin krk yl hatr" var imi. Eskiler burada "ac kahvenin" demiler, nki
sade iilmelidir. htimal ekerin bulunmad yahut karaborsa olduu zamanlarn greneidir b
ara gre sade kahve iilemiyorsa orta ekerliye cevaz vardr; ancak ekerli kahve imek dorus
u pek hafif mereplik gibi grlr. Kahveyle birlikte getirilen su, mutlaka kahveden evve
l ve ancak birka yudum iilerek kahvenin geecei yollar silinip sprlmeli, cilalanmal, s
aldr. Kahve bittikten sonra su iilmesi, yahut hemen ardndan ay iilmesi (yahut ikram) g
lk kabul edilir. (Gelinlik kzlara bir hatrlatma: Aman mstakbel damadn ailesine kahved
en sonra hemen ay ikram etmeyin. Kim bilir belki bu gelenei unutmayan ailelerden b
iridirler.)
Biz son stanbul efendilerinden olan deerli hocamz Orhan Okay Beyefendi'den dinlemiti
k.
Evvel zamanda genlerden birinin bir kasabaya yolu dm. Kasabann kahvehanesinden ieri gir
ince kar ve tipiyi darda brakmann sevinciyle canl bir selam vermi:
Esselam aleykm!
Kahvenin peykelerinde oturanlardan ancak birka balarn dama yahut satran tablalarndan ka
ldrmadan yle yan gzlerle gelene bakp kendi hallerinde oyuna devam etmiler. Delikanl sel
amnn itibarszlna biraz alnmsa da u scan keyfini kartmak lazm diye eie yakn
r iskemle ekmi ve oturup ocaa seslenmi:
Bana bir sade kahve!
Bu sz zerine kahvehanedeki adamlardan, hatta ihtiyarlardan birka balarn evirip,
Ve aleykm selaaaam delikanl!
Dars ok souk galiba!
Bir sade kahve iini str, gibi szlerle selam alp mukabelede bulunmular.
Delikanl kahvesini bitirdikten sonra evresine bakm, yine kimsenin onunla ilgilendii y
ok. Can sklmaya, saatler ilerlemeye ve gzlerini uyku bastrmaya balaynca belki uykusunu
aar diye yeniden kahve istemeye karar vermi:
Efendi! Bana bir sade kahve daha!
Bu sz kahvehanede mthi bir kprdanmaya sebep olmu ve evvelce selamn alanlar bu sefer is
mlelerini alp delikanlnn evresine sokulmular:
Eee! Hogeldin. Anlat bakalm yiidim. Kimsin, kimlerdensin, nereden gelirsin, nereye
gidersin yollu sorular ve ardndan hemen koyulaveren sohbet. O srada delikanl halinden
ve grd ilgiden gayet memnun herkese bir ikramda bulunmak istemi:
Garson, herkese benden birer ay!
Tabii olan olmu ve iskemlesini kapan eski yerine!..
Bize gre ac kahvenin hatr ite bu olsa gerek.
Kahvehane-kraathane
Bilmem sizin de dikkatinizi ekmi midir; eskiden 'kahvehane' ad verilen yerlerde kah
ve iilir ve kitap okunur, ekseriya sohbet ile vakit geirilirmi. Belki bu yzden olsa
gerek, yakn gemite kahvehane ad yerine "kraathane (okumaevi, okuma salonu)" tabelalar
grlmeye balamt. Tezat urada ki eskiden kahvehanelerde kahve iilip kitap okunurdu; imd
athanelerde bira iilip kumar oynanyor. (Deerli aratrmac Prof. Dr. Namk Akgz kahvehan
rine yaknda yaynlanacak olan bir alma yapmt. Umuyorum bu deiimin sosyal yn orada i
.)
Yakn dnemin kltr hayatna damgasn vurmu kahvehanelerin en nemlisi herhalde Kllk'tr.
Bayezit semtinde, imdi yerinde i hanlarnn bulunduu bu kahvehane, bir devrin sosyal b
ilimler enstits, yahut topyekun edebiyat ve gzel sanatlar fakltesi gibi entelektel ye
titirmitir. Nevzat Sudi'nin "Kllk Anlar" adl kitabnda (Kar yay. 0312341 90 38) bura
panoramas verilmitir. u satrlar o kitaptan (s. 6869):
"Yeri gelmiken, ancak bir say kabilen, sonra da Dahiliye Vekaleti'nin buyruuyla kapatl
an 'Kllk' dergisinin ieriinden de sz etmek isterim. Derginin ikinci sayfasnda 'Kllk Be
nnamesi' yer alr:
Kllk bir kahvedir.
Kahve deyip de gemeyelim.
... Anadolu kynn hakiki mabedi kahvedir.
Kahveci, mabedin terifats.
Kahve er meydandr.
Mahsuln gidiat kahvede konuulur.
Kz karma haberi kahveye gelir.
Filan vuruldu, kahvede duyulur.
Vergi memuru kahveyi ziyaret eder.
Muhtar kahvededir.
Tarihte tekkelerin yegane ciddi rakibi kahveler olmutur.
1940 harbi Trk kyls tarafndan kahvenin hoparlrnden dinlendi.
Kahve harman zaman, ekin zaman boalr.
Kahveci ekseriya hem berber, hem airdir.
Lafn ksas kahve kyn stratejik merkezidir.
(...)
Kllk bir kahve ismidir demitik, Kllk bir istikamettir de.
Bugnn airi halkla temasa gemenin srrn bir kahvenin tavannda bulacaktr.
Kllk, byk bilmeceleri halletmek isteyenlerin mecmuas, bu gayrete malik olanlarn kahves
idir."
Aaah!.. Nerede o eski kahvehaneler?!..
NAZM
Kahvelerim piti gel
Cezvelerim tat gel
yi gnm dostlar
Kt gnm geti gel
Muallim Naci
DEYMLERMZ
Sabr (ana) tat
yi kalpli bir zenginin gen yata vefat zerine zntden ksa zamanda hanm da ruhunu tesl
Tek varis durumundaki kz ocuklarna amcasn vasi tayin etmiler. Kzn amcas zalim km
el koyduktan gayr bir de kendini hizmeti gibi kullanmaya balam. Yenge bir yandan, yee
nler bir yandan zavall kz hem itip kakyorlar, hem de kendilerine hizmet ettiriyorlar
m. Zamanla ocukcaz dvmeye de balamlar. Btn ev halknn ayr ayr eziyet ve takazal
katlarna maruz kalan yavrucak her gece yatana gz yalar iinde girer olmu. yle sindirmi
i derdini kimseciklere aamyormu.
Yavrucak bir gece yine yast gz yalaryla slanarak uyuya kalm. O gece ryasnda Eyyb p
grm ve derdini olduu gibi anlatm. Sonunda Hz. Eyyb onun srtn svazlayp kendisine sa
etmi ve yeil bir anak vererek:
- Evladm, demi. Bu ana gizli bir yerde sakla. Her gn bildiin dualar oku ve iinden dai
Ya Sabir" ismini vird edin. Alayacan zaman gz yalarn bu anakta biriktir. anak dolup t
lah senin de ilen bitecek!
Kzcaz heyecan iinde uyanm. Bir de ne grsn; yeil anak baucunda duruyor. ana sakla
ciklere bahsetmemi.
Zaman su gibi akar derler; kzcaz ne zaman odasna ekilip alasa gz yalarn bu anaa d
at gittike ekilmez oluyor; ama anak da bir yandan doluyormu. Scak yemek yzne hasret, g
tike eriyerek ergenlik ana yaklam. Bir gece yle ok alam ki anak ha tat ha taac
yhisselamn szlerini dnp ne olacan merak ediyormu. Sabaha kar amcas kendisini a
rlikte denizar bir seyahate gideceklerini syleyip tehditkar ve azarlar bir eda ile k
ulan ekerek eve gz kulak olmasn, aksi halde cann alacan sylemi. Kz ac ierisin
ah senin de bir cann alan bulunur!" diye geirmi.
Mazlumun ah yerde kalmazm; o yolculukta ev halknn bindii gemi batm ve hepsi boularak
Sabrl kzcaz anasndan babasndan kalan mirasa sahip olduktan baka amcasnn da tek varis
ak her eyin sahibi olmu.
Dilimizdeki "sabrmz tayor, sabr tat, sabrm tarma vb." deyimlerin menei budur. Taha
rland anlarda azmzdan dklen bu szn eskiden ciddi bir yaptrm varm ve uluorta de
; ama sylenince de ardnda durulurmu vesselam!..
BERCESTE
Gayrlar vaslyla ad olsa ziyad olur gamm
Matem ehlinin srur- yd yasn artrr
Aki (. 1574)
Bayram geldi diye herkesler ad olurken benim zntm oalr. nki bayram sevinci, matem ehl
yalnzca yasn artryor.
Ayne-i skender
skender Pala
Hayran kime denirdi?
Hayret ve hayran kelimelerinin szlklerdeki karlklar her ne kadar "olaanst gzellik(le
a aa kalma, beeni ve takdir haliyle aknlama" eklinde yazla gelmise de biz hayret, ha
ve hayran olma gibi hallerde daima gizli bir esrar sarholuu bulmuuzdur. Hayret deni
ldii zaman grlen olaand bir gzellik veya hal karsnda hislerin iflas etmesi gelir ak
ik airler bu kelimelerden birini kullandklarnda, perde arkasnda ekseriya esrar ienler
in kendinden gemi hallerini tasvir eder, bir esrar sarhounu (hayran) mazmunlatrrlar.
Hayret iinde kalan yahut hayran olan kii, tam da esrar ekip kendinden geen kii gibi d
avranr. Gzleri donuk bakar, parma aznda kalmtr, kendisi farknda olmadan glmsemekte
etleri gayr-i iradidir, akn ve dalgndr, hissi ve zihni melekeleri tam almaz, velhasl
inden gemitir ite. Yani esrar onu tam manasyla etkisi altna almtr. Esrar Dede'nin (.
) u beytine bakalm:
Aceb ki blbl-i abdal almaya hayret
Ki gsterir ana her sebze suret-i esrar
Eskilerin beng dedii esrar; eroin, morfin gibi uyuturucu cinsinden bir madde olup
halis Hind keneviri yapra stndeki yal sakzn ilenmesi sonucu elde edilir. Bunun iin b
at saylr veya yenilerek, yahut nargile, sigara vs. yoluyla ekilerek (esrar-ke) kulla
nlr. Osmanl'nn esrar tiryakileri, nceleri k veya abdal denilen Kalenderi dervileri, s
lar da yozlam Bektai tayifesidir. Bunlar esrar ekerek hayran olurlar (hayran abdal dey
imi buradan gelir) ve hayret makamna girerlermi(!).
Esrar kelimesinin, Arapada (ve tabii Osmanl Trkesinde) "srlar" demek olduunu syleyerek
esrar sarhou olan hayranlarn ve hayretin ynn deitirelim ve Esrar Dede'nin beyitteki esr
arna (srlar) tekrar dnelim:
"Abdal (dervi) halini alan blbl, (gl karsnda) hayrete dmeye grsn; artk onun gzne
ar (sr kp) olarak grnr."
Hayret ve hayranln bir de tasavvufi yn var elbette. Prof. Dr. Ahmet Yksel zemre hocamz
efis evirisiyle Kakns Yaynlar tarafndan u yaknlarda kltrmze kazandrlan (stanbul
avcs deerli dostumuz Toshihiko zutsu'nun (topra bol olsun) "bn Arabi'nin Fusus'undaki A
nahtar Kavramlar" adl aratrmasnn beinci blm, "Metafizik Hayret"e ayrlmtr. bn Ara
ete duar olan kimse bir daire izer" ve hayret zorunlu olarak dairesel bir hareket e
klini alr. Byle bir yry, lahi tecelli dairesini yanstr. Allah ile (ma'allah), Allah't
ani'llah) ve Allah'a (ila'llah) olan her hareket, ister istemez Hakk'n Ahadiyyet
mertebesinden somut varlklar mertebesine nzul ve la-taayyn srrna ynelir. Hayret makamnd
aki bu gayri-ihtiyari dn, bir merkez etrafnda gereklemektedir ki o merkezin miline Kut
up deriz. Tabii insan, pergelin mteharrik aya misali bir merkez etrafnda dnyorsa Allah
'a olan uzakl hi deimiyor demektir. Bu durumda vahdet veya kesrette kalmas fazla nemse
ez. O halde hayret, vahdet makamnda olabildii gibi kesret makamnda da gerekleebilir.
Vahid-i Mutlak'n her eyde (ummanda da, katrede de; gnete de, zerrede de) mevcut (taa
yyn) ama gizli (la-taayyn) olmas, ister istemez bizi de ayn buutlarda hayrete drecektir
. Bu durumda insan akl, birbirine zt olan ahadiyyet veya kesret ynlerinden birinde
kilitlenir kalr. Ama eer bunu keif yoluyla biliyorsa (tasavvuf mertebelerini gemise),
o vakit insan Allah'n deiik tecellilerinde hayrete dmeyecek, btn bunlarn bir grnt
olduunu bilecek ve "La mevcude illa'llah" diyerek gerei kavrayacaktr (s. 107-136'dan
zet).
BERCESTE
Ey hace tutuldu nefesin kabre de girdin
Bu aleme smam der idin imdi ne dersin
A efendi! Sonunda nefesin tutuldu ve kabre de girdin. Evvelce "Bu aleme smam!" diy
e bbrlenerek geziyordun;
(merak ediyorum, acaba) imdi
(iinde bulunduun hale) ne diyorsun?!.
Nefi'ye dair
"Divan iirimizin hrn ve gr sesli airi Nefi de Karako'un deer verdii, and, ahsiyet
simalardan biridir. Bu dik bal ve marur airin "btn sanat mbalaas, arlklar ve e
eti samimi ve kavgas ahsi deil, toplumsaldr. Bozuk dzene kar dilini ve kalemini kl g
llanmtr. Toplum uruna en sonda ban vermi bir kiidir. 'Devlet umurunda uur' arayan Ne
erekte kendisiyle toplumu zdeletirmi airlerimizdendir."
(...) Karako iir dnyasndaki kadim dostlarn anlatrken hep idealize eden bir slubu terci
etmitir. Bunda onun hem kendi kalem gcn gsterme temaylnn, hem de beendii klasik iir
derinletirme, geniletme abasnn etkisi vardr denebilir."
Bu cmleler deerli aratrmac Dr. Turan Karata'a ait. Karata'n Kakns Yaynlar arasnda
ab, "Dou'nun Yedinci Olu Sezai Karako" adn tayor. Eser, bugne kadar Sezai Karako hak
plm incelemelerin en kapsamls. Bir doktora almas olmak bakmndan bilimsel, bir air
kmak bakmndan da iirsel bir kitap. Okumaya balaynca bir sanatnn farkl dnyasn b
sunuz. Byle bir kitap bizde ancak gpta uyandrr.
Kakns
Son zamanlarda kitap vitrin ve raflarnda Kakns Yaynlar'nca nerolunan eserlerin daha faz
la yer almaya baladn siz de fark ettiniz mi bilmiyorum. Daha ziyade sosyal bilimlerle
ilgilenen Kakns, edebiyat dizilerini iir, yk, roman, sanat-edebiyat ve aratrma-incele
me st balklaryla be ayr dalda yrtyor. mer Lekesiz'in "Yeni Trk Edebiyatnda yk"s
k Paal'nn "Hayal Gnl" ile Kamil Yeil'in "Ankebud" adl hikayeleri, Hseyin Atlansoy'un
Yolcu" ile "lk Szler", Cevdet Karal'n "Horozlu Ayna ve lm", Y. Ziya zburun'un da "Kvlc
r Kitab" adlar altnda derlenen iirleri ile Ercment Ayta'n "Ve: Blues" isimli roman ben
dikkatimi ekenler.
Kakns ilgililerine de bir hatrlatma yapalm: Kitaplarn dizgisi, mizanpaj, kapa, kad v
si gzel de; her kitabn yer ald dizi st balklarnn yeniden gzden geirilmesinde fayda
geldi bize. Yoksa roman serisinde gnlk, hikaye serisinde klasik masal, sanat-edebi
yat serisinde (yk serisi var iken) hikaye kitab grmezdik.
Ayine-i skender
skender Pala
Ouz Kara Han neslisin
Osmanl Cihan Devleti'nin en byk zelliklerinden birisini, hi phesiz corafyasnda barnd
erin eitliliinde ve bu kadar milletten insan ortak deerler etrafnda bar ve huzur ieri
e asrlarca yaatm olmasnda aramak gerekir. Osman Gazi tarafndan tekilatlandrld iin
anlan bu devletin ana izgisi Trklk zerine bina olunmutur. Mteakip asrlarda eitli rk
evlet adamlarnn, hatta Trklerden ziyade baka milletlerden devletlularn grev ald teki
psnda saltanat tahtn daima Trk soylu Osmanl hanedanndan birisinin doldurmu olmas, bu
zgiyi devletin temel ilkesi olarak daima yaatmtr.
Pek ok eski kitapta Osmanl hanedannn Kay Boyu'ndan ne'et ettii yazldr. Bu bilgiyi, i
a kayda geiren kii, "Cami't-Tevarih" adl eserin mellifi olan nl lhanl veziri Reiddd
'dir (1248-1315). Kagarl Mahmud'un Divanu Lugati't-Trk'nde verilen, Ouzlarn 24 boyuna
(1) ait damgalar da bu bilgiyi destekler mahiyettedir. Osmanllarn Ouz'un Kay Boyu'nd
an geldiine dair bilgiler Sultan II. Murad (saltanat: 1421-1451) zamannda "Tevarih-
i Al-i Seluk" adl eseri telif eden Yazcolu Ali tarafndan tekrarlanr. Bu eserde Ouz an'a
nelerinin pek ou da kayda geirilmitir. Yine bu dneme ait Osmanl paralarnda ilk ve son d
efa Kay Boyu'nun damgalar vurulmu olup bilahare bu damga silahlarda da grlecektir.
Bu damga u ekildedir: (I.Y.I.) (Bu damga daha sonra Bosnal Sinan'n Hnername'sinde de
yer alr. Ouzlarn Knk Boyu'ndan gelen Seluklularn damgas da ok-yay eklinde gsterilir.
Ahmedi'nin (1334-1413) skendername'sinde, Mehmed Neri'nin (. 1490) Cihannma'snda (Neri
Tarihi) ve Mahmud olu Hasan'n Cam- Cem-ayin adl eserinde de ayn bilgiler tekrarlanmtr
Osmanllarn Kay Boyu'ndan geldiini yazan dier bir kaynak da Cengiz'in torunlarndan olup
Hive'de hkmdarlk yapm olan Eblgazi Bahadr Han'dr (1603-1663). ecere-i Terakime ve e
Trk adl eserlerin sahibi olan Bahadr Han, Ouzlara ait kymetli bilgiler vermek bakmndan
da nemlidir.
Btn bu kaytlardan bazlar, birilerinin dedii gibi, eski mverrihlerin Osmanl hanedann
u'ndan gstermekle siyasi bir kar salama gayretlerinin rn de olsa, Osmanl'nn Trklk
sla halel getiremez. Bugn onlarn Osman Gazi ile balayan sadece bir devletinin 700.
yln kutluyoruz. Dier Trk devletleri de hesaba katldnda ilk ve orta alarn tarihi bi
erin tarihi olarak karmza kar.
(1) Ouz Han'n alt olu vardr. Bunlar Gn Han, Ay Han, Yldz Han ile Gk Han, Da Han, Den
olarak bilinirler. Bunlarn her birinin drder olu olmu ve Ouz Han'n yirmi drt boyu byl
e srp gitmitir. Baz kaynaklarda Kay Han bu torunlardan biri olarak gsterilirse de aslnd
a Kay, Ouz'un (Mete, Moton, Muton) dedesidir. Ouz'un olu, Gk-alp'tir. Nitekim Akpaazad
yazd tarihinde "Devrimde olanlar yazdm; Ouz'dan olan Gk-alp'e kadar gittim." der. Hatt
a Osman Gazi'yi "Eer o, 'Ben Seluk hanedanndanm!' derse ben de Gk-alp oluyum." diye ko
nuturur.
Eblgazi Bahadr Han'n ecere-i Trk'ndeki bir efsaneye gre Alan Koa (Alanguva) adl bir me
kenin adrna gkten yeil gzl bir ilah iner. Alan Koa bundan gebe kalr ve Kay slalesi,
bir boy olarak bunun iki olundan rer.
Nuh Aleyhisselam'a dayanan soy
Dnyann en muhteem devletlerinden birini kurmu olan Osmanllarn Kay Boyu'ndan olmalar ka
r, Kay'dan nceki hayatlar da tarihilerin ilgi alanna girmitir. Osman Gazi'yi Nuh Aleyh
isselam'a balayan soy ktklerinin (ecere) bazlar yle sralanr: krullah'n Behcet't-
1. Nuh (as)
2. Yafes
3. Kav/Kav Han
4. Kara Han
5. Ouz
52. Osman
Mahmud Olu Hasan'n Cam- Cem-ayin'inden:
1. Nuh (as)
2. Yafes
14. Kay Han
15. Kara Han
16. Ouz
17. Gn Han
18. Kay Han
63. Osman Gazi
Akpaazade'nin Tarih'inden:
(I. ecere)
1. Nuh (as)
2. Yafes
23. Kara Han (26. srada tekrarlanr)
27. Ouz
28 Gk-alp
42. Osman Gazi
(II. ecere)
1. shak (as)
2. Kay/Kay/ys
3. Kara Han / Kar Han
4. Ouz / Uguz
5. Gk-alp
42. Osman Gazi
(III. ecere)
1. Nuh (as)
2. Yafes
4. Kab Han
5. Kara Han (40 ve 43. srada tekrarlanr)
6. Ouz (44. srada tekrarlanr)
7. Gk-alp (45. srada tekrarlanr)
55. Osman Gazi
Hkmdarn fetvas
Yavuz Sultan Selim'in Msr seferi devlet hazinesini skntya sokmu, zenginlerden bor alnm
a balanmt. Bu arada gayrimslim bir zengine de birka bin altn borlanlmt. ok gemed
eride iki ocuk ile byk bir servet brakmt. Devrin defterdar (maliye bakan) padiaha su
r arizada, bu kadar servetin iki ocua fazla olduunu, borcu dememeyi, hatta mallarnn bi
r ksmnn msadere edilmesini teklif eder. Ouz neslinin en asil hkmdarlarndan olan Yavuz
izay okuyunca hiddetlenir ve altna u satrlar yazp iade eder:
"Mteveffaya rahmet, maline bereket, evladna afiyet, gammaza lanet!"
700 yln ardIndan:
Not: 1999 yl boyunca, inaallah, Osmanl'dan gnmze bir pencere aarak kk ahlak deerle
usu edeceiz. Bu balk altnda okuyacanz anekdotlar ltfen gnmz ile mukayese ediniz.
BERCESTE
Ahali zz devletde, reaya emn rahatda
Hner erbab rif'atde, cihan yekpare nurani
Nedim (. 1730)
Mslman halk, ululuk ve kutluluk; gayrimslimler de emniyet ve rahat iindeler. Hner sah
ipleri ise daima el stnde tutuluyorlar. Osmanl lkesi batan baa nura garkolmu vesselam!.
.
DEYMLERMZ
Pf noktas
Vaktiyle testi ve anak-mlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yllar bu meslekte
alan bir rak, kalfa olup artk kendi bana bir dkkan amay arzu eder olmu. Ne yazk
da ustas ona:
- Sen, demi, daha bu iin pf noktasn bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor.
Ustann bu sonu gelmez nasihatlerinden sklan kalfa, artk dayanamaz ve gidip bir dkkan
aar. Aar amasna da yeni dkkannda gzel gzel yapt testiler, kpler, vazolar, srahile
lie ve emee ramen orasndan burasndan yarlmaya, yer yer atlamaya balar. Kalfa bir trl
amalarn nne geemez. Nihayet ustasna gider ve durumu anlatr. Usta,
- Sana demedim mi evladm; sen bu iin pf noktasn henz renmedin. Bu sanatn bir pf nokt
.
Usta bunun zerine tezgaha bir miktar amur koyar ve,
- Haydi, der, ge bakalm tezgahn bana da bir testi kar. Ben de sana pf noktasn gster
Eski rak ayayla merdaneyi dndrp amura ekil vermeye baladnda usta nnde dnen an
ye fleyerek zamanla testiyi atlatacak olan baz kk hava kabarcklarn patlatp giderir.
k da bu sanatn pf denilen noktasn renmi olur.
Her sanatn incelik gereken nazik ksmna da o gnden sonra pf noktas denilmeye balanr.
700 YILIN ARDINDAN
Dilenciler
Koca Ragb Mehmet Paa Msr valisi olup Bulak'a vardnda merasim ile karland srada yo
saysz dilenci sralanm. Paa bunlar grnce grevlilere sormu:
- Bunlar saraya varncaya kadar byle kesret zere midir?
- Beli. Eslafnz zamannda dahi bunlar byle dizilirler; iki taraftan beer onar adam bun
lara sadaka verirdi.
Paa hayret iinde km:
- Bunca dilenciye ake yetitirmek ne kabil? Eer bunlara sadaka verilmek lazm gelir is
e saraya varnca biz de sadakaya muhta olup st balarnda durmamz iktiza eder.
Rahmetullahi aleyh!
BERCESTE
ok insan anlayamaz eski muskimizden
Ve ondan anlamayan bir ey anlamaz bizden
Yahya Kemal
Ayine- skender
skender Pala
Kuunun en gzel arks en son sylenendir
Kaknusun hikayesini mutlaka biliyorsunuzdur. Hani lecei vakit al rp toplayp kanat rp
lar tututurarak kendini yakan ve yantan sonra kller arasnda meydana gelen yumurtayla y
eniden doan efsanevi ku. Hikaye, vefatnn 200. yl dnmnde eyh Galib'in, edebiyat ve ii
tlerinde yeniden gndeme gelmesiyle pek gzel rtyor. Kutlu dost Beir Ayvazolu bizi daha
vel eyh Galib kitab ile buluturmutu. imdi de elimizde Kuunun Son arks var. Hi phes
Salis devrinin kehkeannda, Trk klasik iirinin has bahesinde son gzel arky syleyen G
ede ile ona hem-aheng olacak nameyi besteleyen Dede Efendi ve sz estetik zirvelerde
resmeden hat sahibi Mustafa Rakm Efendi, kervankranlar misali parlyorlard. Kuunun So
n arks'nda bu dehalarn o gkkubbeyi dolduran sesleri var. Bir de an diplomasi ve entrik
meydanlarnda en gr avaza sahip olan Halet Efendi'nin lklar.
Galib, Tanzimatlarn hi farkna varamadklar, Cumhuriyet iirine ise clz bir soluk halin
syan (Bu yansmalarn bir ksm Beir Bey'in almasnda mevcut.) bir misyonun sahibi. zeri
a yapanlarn ortak ifadesiyle o bir deha. XVIII. yzyla kadar Trk iirinin en farkl desen
le dokunmu kuma. Eer Trk iiri XIX. yzylda bir Galib daha yetitirmi; yahut sanat yn
'i kopyalayabilmi olsayd gnmz iirinin ekli deil; ama ruhu imdikinden ok farkl olurd
ey'in kitab okunduunda bunu bir kez daha anlyorsunuz.
Galib deyince nedense gzmn nnde, mum alevinden devasa yangnlara kadar boy boy ate manza
ralar canlanr; zerime erareler yayor sanrm. Ruhum Sevgioullar yurdundan esip gelen y
rle alkalanr. Bunun sebebi Galib'in, neredeyse dizeden birinde atee dm olmas, yahut
binbir eidinden yanc ilhamlar devirmi olmas belki de... Btn mr "Ah mine'l-ak (Aaah
akn elinden!..)" diye yanarak geen Galib'in roman da herhalde atele yazlabilirdi ki Kuu
nun Son arks'nda da en geni yer atee ayrlm. Okurken o ate sizi de yaksn; o akn yl
lm olup kafanza yasn istiyorsunuz!
Kitabn dier blmleri de Galib'in i sanclarna, ruh arpntlarna aina bir gnlden sz
urgulanm. Sanrz tarihi bilgi ve eldeki hazr malzeme kullanlarak ondan ak roman lezzeti
e bir biyografi ancak bu kadar gzel szlebilirdi. Kitabn en kt yan, tam okumann zevkine
ardnz yerde "Gedi Galib Dede candan ya Hu!" diyerek bitivermesi. Ve siz, keke bu roman
biraz daha srseydi diyorsunuz.
Himmetin var olsun stad!..
Galib ile Nabi
eyh Galib'in Hsn Ak' yazmasnn sebebi anlatlrken, hemen her kaynakta, Nabi'nin Hayrab
dl eserinden bahsedilir ve Hayrabad bir mecliste okunurken herkesin bu kitab vmesi z
erine Galib'in "Ben daha iyisini yazarm" manasn tazammun eden szler syledii nakledilir
. Ayn bilgi Kuunun Son arks'nda da tekrarlanyor:
"O gn Hayrabad okunup airi hayrla yad edildikten sonra ilerinden biri, Nabi'nin sevi
yesine ulamann, hatta ona nazire yazmann mmkn olmadn syleyerek vgde epeyce mbala
Bu cmledeki "mbalaa" kelimesi bizce edebiyat tarihimize sinmi yanl bir kanaatin sonucu
dur. Hele "epeyce mbalaa" ifadesi gerekten de epeyce mbalaaldr. nki Hayrabad hi de
na atlr bir eser deildir. Galib'in bu eseri kmsemesinin nedeni, Nabi'nin baarszlnd
at kendisinin deha oluunda aranmaldr. Yani o mecliste Hayrabad'a nazire yazmann mmkn o
lmadn syleyen iir-inas her kim ise, bu grnde hakldr. nki Hsn Ak airi, ger
reh-i na-refte (gidilmedik yol) aarak Sebk-i Galib'e uruc eden szn sahibkrandr. Nabi'n
in eserini gemi olmas bizce Nabi'nin deerini drmez. (1) Beir Ayvazolu, Kuunun Son a
iyat,
stanbul 1999, s. 28
nce szler
eyh Galib, "Onlar ki kelama can verirler." der. Zaman'n kltr sayfas bu dizeyi logo ve
ya epigraf olarak kullansa yeridir, sanrz. Farknda msnz bilmem; bu sayfada haftann her
gnnde narin, nahif, nazik ve mstesna szlere can veriliyor. Okay, Cansever, Ayvazolu,
Erdoan, zbilgen, Behar, Bekirolu, Dursun, Armaan, hepsi szn sekin ustalar.
Ve en gen olanmzdan bahsedeceim imdi.
Gl Saati aldnda duyduumuz baz ince szler vardr, bilirsiniz. Hani cumartesi gnleri he
mizin hayatndan taan duyarlklarmzn devirdii sesler ve renklerle; klar ve tebessmle
etirirler bizi sk sk. Kah hznlerimizi, kah hicranlarmz nakeder eyaya. Adna deneme de
rler arasnda geziyor gibi olursunuz da birdenbire tkeniveren satrlarn arkasn arar gzler
iniz bir zaman. Aslnda ben, denemeden ok ok te bir eyler bulmuumdur o yazlarda. Nurulla
h Ata' kskandracak bir lezzet aldm olmutur onlardan.
Kendini dinlemek, iyi gnlerinin yaama sevincini yakalamak isteyen yrekler iin yazlm re
elerden bahsediyorum, Ali olak'n getiimiz gnlerde tken Neriyat arasnda kan nce Sz
nce Szler'in bazlarn bu sayfann cumartesi nshalarnda mutlaka okumusunuzdur. Dier say
a da bu irin kitabn, gl trlar tayan bir demet gzellik karlyor sizi. Sonra Nesimi d
diyorsunuz:
"nsanlarn ve Evlerin Kokusu"nu duyarken.
Bende sar iki cihan, ben bu cihana smazam.
Sonra "Kendinizle Syleme"ye balyorsunuz ve ardndan "nce Szler" duyuyorsunuz derinden de
rine. Bir eme alyor gibi serin, berrak ve ho iimli bir suya kavuuyorsunuz.
Ali olak bizden sonraki kuan yz aklarndan biri. Kendine has izgi ve slubuyla onun, ust
denemeciler safnda imdiden yerini aldna inanyoruz.
BERCESTE
O zaman ki bezm-i canda blld kale-i kam
Bize hisse-i mahabbet dil-i pare pare dt
eyh Galib (. 1799)
Kalu Bela'da, ruhlarn yaratld vakit, herkese, dnyadan kam alma kuma bltrlyordu.
ssesi olarak, (makas art misali) parampara olmu (veya olmas kararlatrlm) bir gnl
tiimiz pejmrde ak, ite o zamanki hissemizdir ve gnlmz de o gnk gibi paramparadr.)
Ayine- skender
skender Pala
Seci bir sanat idi amma!..
Dz yaz iinde kafiye yapma sanatna 'seci' diyoruz. Cmlelerin ortalarnda veya sonlarnda k
afiyeli sesler bulundurmak anlatma gzellik, akclk ve ihtiam kazandrr. Atalarmz sze
kleri ve kutsallna inandklar iin onu ssleyerek sylemeyi benimsemiler, laf yerine kela
meyi tavsiye buyurmulardr.
Osmanl Trkesinde bu slubun ilk temsilcisi Fatih'in vezirlerinden olan alim Sinan Paa'
dr (. 1486). Onun dini ve felsefi dncelerini antlatrd Tazarruname'sinden sonra bu v
rgisi (. 1634) ve Veysi (. 1628) Trk edebiyatnn en muhteem rneklerini vermilerdir. a
iyat tarihilerinin, anlalrlk ynnden okuyucuyu zorlad; manann dolayl yoldan ifadesi
rd iin Osmanl edebiyatnn bir kusuru gibi sunmaya altklar secili nesir, szn kelam
sslenmesinden ibarettir. Dorudur, biz bugn secili metinleri anlamakta zorlanrz. nki muh
teem secilere kap aralayan o ahenkli kelimeleri szlklerimizden srp karmzdr. Ancak
rnda seci ayplanmaz, bilakis itibar edilir ve sze gzellik verme bakmndan revaca erermi.
tiraf ederiz ki yle gzel tertiplenmi bir seci metnini okurken mana ve mefhumu gnmz ne
indekinden daha iyi kavryoruz. Secili nesri tenkit edenlerin, gnmzn ipe sapa gelmez cm
leler, anlam dklkleri ve imla hatalaryla dolu nesirlerini neden tercih ettiklerini de
anlamakta bu yzden zorlanyoruz.
*
Seci'in asrlar ilerledike sekin muhitten halk seviyesine indiini gstermek bakmndan eski
ak mektuplar ok manidar metinlerdir. Hele arzuhalcilere yazdrlamayacak kadar mahrem
olanlarnda seci'in ne derece scak bir anlam ve kalbi yaknl ifade ettiini grmemek imkan
. te Sultan Abdlmecid devrine ait bir mektuptan baz satrlar: "ifau'l-kulub, likau'l-ma
hbub, gzm ya ile yazld bu mektub.
Meleksima canm, lebi mercanm; ey ruy- mahm, gl yzl ahm; zlf-i kemendim, serv-i blen
i ruhsarm, eker gftarm; def'-i melalim; fikr hayalim; gl-i handanm, derde dermanm, ta
fidanm, ka kemanm; kara gzlm, irin szlm, gler yzlm.
Nu edip akn hun ile cier dolsun, afte gnl derd ile beter olsun...
Ah efendim, nazeninim! zzetde yekta, saadette bi-hemta; mahabbette la-nazir, gzell
ikte bi-kusur; canmdan azizim, ekerden lezizim efendim, canmn can, sultanm.
Hayli zamandr, grp konumadk, hasreti itiyaknz hadden efzundur; kerem edip hane-i bi-
e terif buyurasz efendim, sultanm.
Hamil-i name bizim Raid yediyle hak-i paye bir elmas yzk, fndk altuniyle yaplm dest-av
-i akanemiz irsal olunmutur. Makbulnz olmak niyazmdr.
Baki afitab- hsn cemal gnbegn ziyad olsun canm efendim, iki gzm.
Bende-i muhlisiniz Ahmed"
Seyyah bir akn serencam
Secili metinlerin eski dil zevkini gstermek bakmndan halkn yaz diline de yansdn aa
r gsterir sanrz:
Bir bunca mddet, bir bunca eyyam, bir bunca seyran; gezdim cihan, ektim felaket; bu
nca serencam geti bamdan. Nagah edeydim, kah kah plak, kah yaln ayak, kak ba kabak; ge
im grdm, bunca vilayet. Vardm bir ehre, ars pazar; bilmeyen gezer, bilenler sezer.
Dediler, "Dervi!", "Ne semtten geli?", "Var mdr bir i?"
Dedim "Seyyahm!", "Sadk- rahm, kendime ahm bamda klahm." Bildirdim halim.
Dediler "Kanden gelirsin?"
Dedim "Ben ahm bama."
Dediler "Gel elen! u vilayette alalm sana bir ebru hilal, lebleri zlal, bir ruhleri
al; ba nnde, devlet yannda, ben gerdannda; benleri yldz, dilber bir kz; kalar yayd
ydr; benleri oktur, akran yoktur; bir yz mah, bir zlf-i siyah, bedir-mah yzl, bir ahu
bir irin szl; bakp durmal, cana sarmal, hemen almal; zlf burmal, sa srmal, bir
muktan yumak; bir tatl dilli, bir ince belli, yana gll, neydi belli; bu resme mehur,
i mahmur, kalar samur, elma yanakl, kiraz dudakl, gm trnakl; naziktir eli, ifte gamz
u resme metin.
Ben de iittim, yandm tututum, atee dtm; hem gerek sandm, sze inandm. Hemen gittiler
ettiler, beni yettiler, alelacele gerdee girdim; illa ki grdm, bir kazma dili, bir k
azan bal, otuz yal, sa dklm, yz burumu, eti karm...
Kapy atm, hemandem katm; ku gibi utum. Durmadm orda, asla Krm'da; giderim arka, es
bata bir klah, kurtard Allah!..
Kosova yreimizde bir yara!
KOMA
Yce Balkanlar' duman balam
Gene mi gurbetten kara haber var?
Seher vakti burda kimler alam?
emenzar stnde taze iler var!..
Ufukta iz grdm kzl bayraktan
Dumanlar ayor nemli topraktan
Tekbir sadalar gelir uzaktan
Hudud boylarnda sanki maher var
nliyor bir ehid ruhu derinde
Yara var topran birok yerinde
mitsiz alan ieklerinde
Ne reng bu kalm, ne tab u fer var
Ne'eler bu bezmi terk edip gitmi
Sel alm bu ba tarumar etmi
Kan bataklnda beslenip gitmi
Soluk, penbe, dilber bir Nilfer var
Rza Tevfik
700 YILIN ARDINDAN
Osmanl iir akamlar
Her perembe 18-20.00 saatleri arasnda Trk klasik edebiyatndan rnek iirleri erh ettiimi
toplantlarmza btn okuyucularmz ve Divan Edebiyat merakllar davetlidirler.
Adres: Gazeteciler ve Yazarlar Vakf, Cumhuriyet Caddesi Nr, 209; Kat, 6; Harbiye-s
tanbul
Yalann mubah olduu an
Hkmdarlar zaman zaman memleketin dahili vaziyetini renmek iin tebdil-i kyafetle halk ii
ne karrlard. Sultan IV. Murad ile III. Mustafa'nn tebdil gezmeye dkn olduklarn tarih
zarlar.
Sultan Mustafa bir bahar gn dervi kyafetiyle ar pazar dolam ve yorgunluk gidermek
doru yrmeye balam. Samatya taraflarnda bir tepecik zerinde oturmu dinlenirken musahi
aki'nin tad drbn isteyip bir mddet evreyi temaa etmi. Meer uzaklarda bir kadnla
rini grmesin mi!?.. Naki'ye seslenmi:
-Derhal git! u kardakiler kimlerdir, ren gel!..
Naki emri yerine getirip nefes nefese dnm ve
-Efendimiz, demi, bunlar hayli zamandr birbirlerini grmeyen iki karde imiler. Orackta
rastlaynca dayanamayp sarma dola olmular. Zat- ahaneye de arz- ihlas eylediler.
Padiah glm:
-Naki! Yalan syledin amma zarar yok; bir yalanla iki kelleyi birden kurtardn.
Etek pmek
Evliya elebi'nin anlattna gre (c. III, s. 31) Milo isimli Srp, Kosova sahrasnda Murad
vendigar'n elini pme bahanesiyle yaknna gelip haneriyle onu ehit ettikten sonra Osmanl
hkmdarlarnn hibir yabancya el ptrmemeleri bir protokol kaidesi olmu ve gerek eliler,
se dier yabanc devlet bykleri padiahn ancak eteini pmekle yetinmilerdir. Sembolik ola
padiahn kaftannn ucunu dudaklarna dediren bir kii onun elini pm kabul edilir ve byl
yet tedbiri de alnm olurdu.
Etek pmek adetinin mazisi Osmanl'dan ok eski zamanlara dayanr ve kleler ile cariyeler
, efendilerinin yahut dier asilzadelerin bedenlerine dokunamaz, ancak eteklerini
(elbisenin belden aa ksm) perek tazim gsterirlermi. Osmanl'nn bu uygulamay, Srplar
otokol kaidesi olarak balatmas bize olduka manidar grnd.
imdiki "etek pmek" deyimi bu gelenein hatrasn tar ve mecazen tabasbus, yaltaklanma anl
da kullanlr.
Deyimlerimiz:
Eli kulanda
Gereklemesi pek yakn olan iler hakknda "(Henz olmad ama) eli kulanda!" deriz. Bu deyi
kayna Asr- Saadet'e, Bilal-i Habei'ye kadar uzanr. slamiyet yaylmaya balayp da Mslm
ys artnca, onlar namaz iin bir araya toplamak zere ezan okunmas kararlatrlm ve ses
iin de Habeitanl eski kle Hz. Bilal bu vazifeye seilmiti. Ne var ki Medine'deki mrik
ve dier dinlere mensup olanlardan baz tahammlsz insanlar ezan okunurken sesi duyulma
sn diye grlt yapmaya, ocuklar toplayp Bilal-i Habei ile alay ettirmeye balamlard.
e Hz. Bilal, ellerini kulaklarna tkayarak ezan okumaya balad. Bilahare mezzinler elle
rini kulaklarna tkamay bir tr Bilal-i Habei snneti gibi grdler ve ezan yle okudular.
Eskiden birisi yanndakine,
- Ezan okundu mu? dediinde, eer vakit ok yakn ise,
- Okunmad ama (mezzinin) eli kulanda; dermi.
Berceste:
ftiraknla efendim bende takat kalmad
Yah-pare oldu bu dil akda mahabbet kalmad
ol kadar alatd ben biareyi hkm-i kaza
Giryeden hi hazret-i Ya'kub'a nevbet kalmad
Sultan Ahmed (I)
Efendim! Ayrln yznden bende zerre kadar g ve takat kalmad. Gnl, onca ak ateiyle b
esildi de (eyvah) aktaki sevgi eriyip gitti. Aln yazm, zavall beni ylesine alatt ki; ak
tm gz yalarndan dolay Yusuf'u iin alayan Hz. Yakub, gzlerinden elemini ve hasretini
bir trl frsat bulamad.
Ayine- skender
skender Pala
Kadimzaman aklar
Klasik zamanlarn ak u alaka bahsinde bugnden farkl olarak iki husus dikkat ekicidir: l
ki, gizlilik; ikincisi de edep.
"Yalnzca bir trl ak vardr; ama taklitleri binlercedir." diyen bilgenin szne baklrsa
tasavvufi, platonik veya beeri olsun btn aklarn temeli ayn nurdan beslenir. Akn gzn
herkese gizli olan o nurun, aka adanm btn gnllerde bir sayg ve ihtiram hissi douraca
ir.
Akn muhtelif boyutlarnda ortak olan bu gizlilik ve edep hissi, ister istemez atalarmz
a ait beeri aka da yansm ve aka zg bir tavr gelitirilmesine yol amtr. Akn kay
ek olan bu tavr, daha ziyade ak ilgilendirir. Ak, sevdii insann adna halel getirmemek
sevda bahrinin merkezine kendisini koyar ve akn btn aclarna talip olur. Ona gre ak, he
yden evvel bir sr -ki bu uurda ser verilir-olup neticesi de elemdir. Elem ekmeyince
-ki o da akn yegane gdasdr-ak, yalnzca bir ilgi olarak kalr. Elemin ibtidas, ie yn
akalarndan ayr bir hayal dnyas kurup orada sevgiliyle birlikte olmaktr. Buna ister mel
al diyelim, ister melankoli, her hal karda akn yolu bir zgelikten, ayrcalktan ve dola
ysyla gizlilikten geer. Ak, sevgilinin haberi olsun yahut olmasn, kendi kozas iinde me
cezirler yaadka, ak ve dolaysyla zlemi artacak ve sevgili uruna can-fedaya kadar g
tir.
imdilerin telefonlu, randevulu ve uluorta aklarna nazaran kadim zaman aklarnn yegane vu
slat zevkleri, sevdiklerini teehhd miktar grmekten ibarettir. Bazan bir ar-pazarda, baz
an bir sokakta, bazan bir tandn evinde vs. sevdii insan bir kerre grebilmek ve eer mm
e -bir hareket, bir bak, bir mektup, bir iek, bir mendil vs. ile-halini ona anlatabi
lmek, onun iin yaanabilecek en byk ak macerasdr. Artk saba yeli sevgilinin kokusunu ge
rmeye, mehtap onun nurunu tamaya, nameler onun sesini taklid etmeye, iekler ondan ren
k almaya balayacak ve ak, evresindeki her eyde onu grmeye, hissetmeye, duymaya balayac
tr. Gznn nndeki her ey sevgilinin bir hayalinden, daha dorusu sevgili bir hayalden iba
ttir artk. Zaten istese de hakikatini grmesi, konumas mmkn deildir. nki iinde yaad
plumunun genel ahlak lleri buna msaade etmez. Ak, sevgilisini ancak, "Kksu'da grdm
lerinden bildim seni" diyebilecek kadar tanr.
Bir ak iin, deil bir arkadana sevgilisinden bahsetmek, sevgili adnn baka bir dudaktan
ulmas bile tahamml edilmez aclar getirir. Bu da yine ayn toplumsal yapnn ahlak lleri
ah edilebilir. Bu bakmdan eski aklarn sevgililerine nezaketin son perdesinden "Sana
ey canmn can efendim / Krldm kstm incindim gcendim" diye sitem etmelerini bile cr'et
abul eden o anlay ile imdilerin adna ak evlilii denilip de bir yl sonra kfrler, kavga
sille-tokat trajedilerle sona eren birlikteliklerini ayn akn grntleri kabul etmek ok z
ordur.
Eski aklar asil yapan, sanrz biraz da ak u alakann gizlilii ve daima edep snrlarnda
m. Hani senedisahih olmasa da bir hadis-i erifte buyurulmutur ya: "Ak olup da akn giz
kle beraber iffetini muhafaza ederek len, ehittir." Bu bakmdan ark'n klasik aklar, im
rin "Nereni nereni.." ile balayan arklarla ilan- ak eden genlerine gre birer ak ehidi
er.
700 YILIN ARDINDAN
Trk byle ehit olur
Trk tarihinin en nl amirali Hzr Hayreddin Reis (Batllarn takt lakap ile Barbaros),
hakimiyetini ele geirir ve Afrika sahillerini boydan boya Trk idaresine hediye ede
rken en yakn yardmclar bizzat kendi kardeleri lyas, shak ve Oru idiler. Bilhassa Oru
omuz omuza, srt srta verip Akdeniz memleketlerini dize getirmilerdi. Hzr'n Akdeniz'de
yaad en sevinli gn Preveze zaferini kazand gn (27 Eyll 1538) ise, en zntl gn
yirmi yl evvel Oru'un, spanyollar arasnda ehit olduu gndr.
Akdeniz'deki Trk varlnn ilk yllarnda Cezayir topraklar Trkler ile spanyollarn hakim
ni kantlama arenas olarak grlyordu. Oru Reis, Becaye, Tlemsen ve Cezayir gibi ehirleri
alm ve kendisini Cezayir lkesinin hakimi ilan etmiti. Bilahare Oran' ve Beni Raid kale
sini de alnca spanyollar Cezayir'in tamamen elden gitmesini engellemek iin byk bir or
du hazrlayp Cezayir'e gnderdiler. Aylarca sren sava ve kuatmaya Trklerle birlikte yerli
halk da kar koymaktayd. yle bir nokta geldi ki yerli halk saf deitirip Oru'tan destei
ekti ve bu topraklarda bir kolunu brakm olan Oru Reis'i bir avu Trk cengaveriyle yapay
alnz brakt.
Oru ve yiitleri gnlerce Tlemsen kalesini savundular. Bir trl yardm gelmiyordu. Nihayet
bir gece muhasara hattn yararak kaleden ktlar. konaklk mesafedeki Melih rman ge
kurtulacaklard. spanyol svari ordusu pelerindeydi. Kovalamaca gn boyu srd. Hava kararma
k zere iken dman nehre yakn bir yerde Oru ve adamlarna yetitiyse de ksa bir arpmada
kllar knna girdi, tfekler sustu. Avrupa'y titreten kahraman denizci derhal askerlerini
alp nehri gemeyi dnd. Dolunayn yakamozlar krd sulara atlarn ayaklar bir karnca s
ordu ki spanyol svarilerine ikinci bir yardm dalgas geldi ve zemini titreten nal ses
leri Melih rmandan da duyulmaya balad. imdi asker says bire on olmutu. Bu srada leve
n ancak yars karya geebilmilerdi. Geride kalanlar byk bir spanyol hcumuna maruz kald
u Reis, henz nehri gememi olan leventlerini yzst brakp gidemezdi ve yava yava eriye
erine yardm iin atn mahmuzlad. Onu gren herkes bin bir meakketle getikleri nehri, lec
rini bile bile yeniden gerisin geri kat etmek iin dizginlere asldlar. O srada Oru'un
sesi, rmaa yansyan kl sesleri arasnda dalga dalga yaylyordu:
- te Trk byle ehit olur!..
BERCESTE
Evc-i havada syt- akaak- tidan
Avaz- ra'd u saika reh-gmknan olur
Nef'i (. 1635)
(yle bir sava ki) imek ve yldrm sesleri ve yalmlar, bu hengamede ak ak ten kl
erin doruklarnda yollarn arr, nereye kaacaklarn bilemez olurlar.
Ayine-i skender
skender Pala
Portakalcnn cevab
XIV. yzyl in bilgelerinden Liu Ci'nin bir denemesini okurum ben zaman zaman. yle:
"Hangchou'da bir meyveci vard; bu adam portakallar muhafaza etmesini o kadar iyi b
ilirdi ki portakallar scakta da soukta da bozulmazlard. Yemiler meydana karld zaman
lle dokunulunca yada(1) gibi tatl idiler; renkleri de altn rengi idi. Fakat kesild
ikleri vakit grlrd ki ileri eski pamuk gibi kuru idi. Buna atm ve kendisine sordum:
-Sen maln, kaplara konsun da atalara kurban olarak sunulsun diye mi; yoksa misafir
lere ikram edilsin diye mi satyorsun? Yoksa budala ve gafilleri aldatmak iin mi bu
nlar dtan bu kadar gzel klyorsun? Sen gerekten mthi bir sahtekara benziyorsun.
Yemii glmseyerek yle cevap verdi:
-Yllardan beri bu ii yaparm; bununla yaar, vcudumu muhafaza ederim. Ben satarm, bakalar
alr. imdiye kadar kimse bana bunlar hakknda bir ey sylememitir; yalnz sizin hounuza gi
ediler. Hem sonra, bugn sahtekarlk eden yalnz ben deilim, ok kii var. unun zerine hi
iz mi: Kaplan derisinden yastklar zerine, sanki ehri mdafaa ediyorlarm gibi manal tav
, edalarla oturan subay diplomal kimseler... Bunlar acaba sava taktiinin kurallarn ku
llanacak iktidarda kimseler midir? Tapnan hamisi imi gibi ihtiamla oturan o memur klah
l, geni kuakl insanlar, iyi bir hkmet ii baaracak kudrette midirler? akiler ayaklanr
akat bu kimseler memleketi onlara kar savunmazlar. Halk sknt iindedir; fakat bunlar ya
rdmna komasn bilmezler. Maiyyetleri yolsuzluklarda bulunurlar; fakat bunlar mani olma
zlar. Kanunlar ktdr; fakat bunlar onlar dzeltmekten acizdirler. Devlet hazinesinin na
sl israf edildiine utanmadan, sklmadan bakakalrlar. Bunlar o byk resmi dairelerinde ot
ur grenler; gzel atlar stnde dolar, en gzel araplarla mest olur, en nefis yemeklerle
arn doldurur grenler korku ve titreme duyarlar. Bunlar da hep dtan altn ile yada, iten
pamukturlar; yle deil mi? Ama siz bunlara bakmyor, yalnz benim portakallarmla megul ol
uyorsunuz.
Sustum, karlk verecek durumda deildim. ekildim ve adamn szleri zerine dnceye daldm
bu dnyann ktlnden duyduu hiddeti portakal misaliyle ifade eden bir hiciv stad deil
? (in Denemeleri, trc. N. Hzr, MEB Yay. stanbul 1992, s. 102-103)"
Dnyada asrlar deiiyor; ama deimeyen bir ablon her zaman mevcut. yle deil mi?
(1) Yada, tlsml olduuna inanlan bir tr parlak ve kymetli ta olup dile dokundurulduund
atlandrrm. Eski Trkler bu tan kutsallna inandklar iin yamur duasna kacaklarn
mi.
Hma kuu ykseklerde seslenir
Hma kuunu biz talih kuu olarak biliriz. Glgesi kimin bana derse, o kii devlete erer,
alrm. Yeil kanatl, sar gagal, boz saksaan andrr bir ku olduuna dair rivayetler
slenir ve bakasna zarar vermeyen hibir canly incitmezmi.
Eski Trklerde hmann ad "umay"dr. Ouz hakannn hanmnn ongunu (tlsml rotemi, uurlu
nir. Kadnn ve anann deerine istinaden saltanata ait baz eya hakknda sfat olarak kullan
hmayun kelimesi de buna dayanr (tura-y hmayun, mhr-i hmayun vs.). Buradaki hmayun, Av
pallarn imperial veya royal, Romallarn ogst kelimelerinin karldr. Onlarda daha ziya
l ile tasvir edilmitir. Bizdeki hma inan, padiahn ba zerinde kanatlarnn devaml g
aysyla da halk koruyup kollayarak onlarn mutluluunu salamas biiminde yorumlanmtr. D
fade ile eer Osmanl devletinin bir ongunu bulunsayd, bu mutlaka hma olurdu. Tpk Seluklu
kartal gibi.
Evliya elebi cin taifesinden yaratlm olan mahlukat sayarken Hma'nn da adn zikredip u
yi verir:
"Ve hma kuu makulesi, hala in vilayeti, Semenkan vilayeti ve Kafda'nn telerinde okdur.
sla yere konmaz, hevada, bulutlar ire aiyanlar (yuvalar) vardr. Beyzasn (yumurtasn) ha
dan zemine brap be yz yllk yoldan beyzas zemine inince yavrusu zemine inmeden asumana
uc eder (ykselir). Asla vcudunu hayatta iken kimse grmemitir. Amma laesin bu hakir Ev
liya-y pr-taksir Acem diyarnda Genci Kulu hazinesinde grmm. Gya ebabil kt'asnda, mn
kli), seri hareketli bir kutur. Kanatlar krlang cenahlar gibi sivridir. Amma kanatlar u
cunda birer kar kadar bklm teller ucunda birer engel-misal trnaklar vardr ve ayaklar
i engelli trnaklar var ve minkar (gagas) yrtc kuburnu gibi deil, bir kk kudur. E
(ykseklerde) gdas elma kabuu dumandr ve suyu i ve kradr, derler. (Seyahatname, c.
a, ksmen yalnlatrlarak)"
Ayine-i skender
skender Pala
Pazubend
air Ftnat Hanm'n bir beyti vardr; istina sahibi gzellerin ka atmalarndan kinaye olar
er:
ille-i sahtn eker her dem keman ebrularn
Aferin erbab- akn kuvveti bazusuna
Ak erbabnn paz kuvvetine ak olsun; yay kalarn zorlu kiriini hi zorlanmadan ekiyor.
Beyitteki bazu kelimesi "kol, bilek" gibi anlamlar yannda kolun dirsek ile omuz a
rasnda kalan ksmna denir. Mecazen g, kuvvet yerine kullanlr. Eski metinlerde geen "Var
uvveti bazuya karmak" diye bir deyimimiz vardr; "bir ii tez vakitte baarmak iin olanca
gayretini sarf etme"ye denir. Bu kelimeyle ilgili olarak, imdilerde kimsenin artk
kullanmad ve hatta adn bile unuttuu bir de eski pazubendimiz (pazbent, pazvant) vardr
Pazubend, muska yahut kimlik mahfazas eklinde dnlp kolda tanan, iki ila drt parmak e
bir tr aksesuvardr. Meinden, bezden, ipekliden, atlastan yaplabildii gibi gm veya alt
imal edilmi olanlar da bulunur. Hatta mcevher ve kymetli talarla sslenmi olan pazubend
ler de kullanlmtr. Pazubendler, dirsek ve kol arasna balanr ve giysinin iinde grnmey
ilde tanrm. lerinde vefk, hfz ayetleri ve tlsmlardan mteekkil muskalar bulundurula
lerin ykte hafif pahada ar servetleri tamak iin de kullanld bilinmektedir. Hali vakt
olanlarn pazubentleri iinde elmas, yakut vs. kymetli mcevher tadklar ve yolda yolakta
tiya duyulursa bunlar karp nakde dntrdkleri mehurdur. Osmanl'nn son asrlarndaki
larnda, bu usul olduka yaygnlamtr. Bilhassa dervi klnda seyahat eden kiilerin paz
tlaka birer servet ihtiva edermi.
BR PAZUBEND HKAYES
Reat Ekrem Kou, stanbul Ansiklopedisi'nde (c. IV, s. 2325) yle anlatr:
Bazubendler zamanmzda kullanlmyor. On bin kiide bir kiinin kolunda yokdur diyebiliriz.
Son kullananlardan birisi Bitlisli ami Aa olmutur, bazubendinin macerasn yle nakletmi
:
"Memleketten 1908'de ktm. Yarm asr geti, bir daha dnp gitmedim. Masumiyetimi spat ede
ceim irkin bir tecavz iftirasna uradm. iftlikte idim; tevkifime iki jandarma geldi. ki
altn bahile geri evirdim ve hemen o gece heybenin bir gzne azk, br gzne amar dol
ldiim da yollarndan, ver elini stanbul, deyip yaya olarak katm. Heybeme elli altn atm
zubendime de stanbul'da satp sermaye yapmak zere ana yadigar iki gzel zmrdm saklamt
ki dergahnda kyafetimi tebdil ile dervi oldum. Otuz be yalarnda idim. Sakalm da vard.
abalara uramadm; konaklarm tekkeler, hanlar, kyler oldu. Dzce kylerine kadar sa ve sali
m geldim. Orada bir handa yolda olaym diye peime bir erkes delikanls takld. On yedi, o
sekiz yalarnda, byklar yeni terlemi, peneli, ehbaz ve prsilah ok gzel bir ocuktu.
dan phelendim, haydut bakl idi. kide bir "Ekya ksa ne yaparsn?" diye sorar; ben de
alr, beni soyar, canma kymazsa helal eder giderim." derdim. Harami yata bir derbende
girdik. Olan yataan ekti, "Dervi, soyun bakalm!.." dedi. Heybemi ald, beni yaln ayak
r don bir gmlekle brakt. Kolumdaki pazubendi sordu. "Muskamdr, istersen vereyim!?" d
edim. "stemem, beni de seni koruduu gibi korur." dedi. Uursuz boazdan canmla knca o k
bir Bektai tekkesine sndm. stme ul aput, bir eyler verdiler. Olan tarif ettim, tan
ki Laz Dimitri'nin yetitirmesi erkes Ali olacak; cann baladna kret." dediler. kr
KTAP... KTAP...
Kitabevi yaynlarnn son iki kitab, klasik zamanlar ve o zamanlara ait metinleri anlama
ya ynelik anahtar niteliindeki nemli bilimsel almadan oluuyor. Bunlardan ilki, Prof. Dr
. Muhammed Cabiri'nin beyan babnda lafz ve mana, asl ve fer', cevher ve araz; irfan
babnda zahir ve batn, nbvvet ve velayet, analoji ve mitoloji; burhan babnda da ma'ku
lat ve lafzlar, vacip ve mmkn, nefs ve mead konularn ileyen Arap slam Kltrnn Akl Y
; dieri de Dr. mr Ceylan'n Yunus Emre, Erefolu Rumi, Niyazi-i Msri, Hac Bayram Veli, A
z Mahmud Hdayi gibi mutasavvf airlerin iirlerine yaplm erhleri konu alan Tasavvufi ii
leri (462 s.) adl eseridir. Divan iirinin sylenip yazld zamanlara ait olmak bakmndan
hler son derece nemlidir ve bugn Trk klasik edebiyatyla ilgilenen hemen herkesin bu
kitaptan renecei ok ey vardr. erh sisteminin eski metod ve ierii ile gnmzde bu tr
yaklalmas gerektiine dair mukayeseler ve renilecek bir yn eski kltr malzemesi. Tasa
erhleri edebiyat dnyamzn kaynak eserleri arasndaki yerini ksa zamanda alacaktr, eminiz
. (Kitabevi, 0 212, 512 43 28)
DEYMLERMZ
Ali kran ba kesen
Klhanbeyi aznda "Ali kran ba kesen" diye bir deyim vardr. Bkn ve acmasz serseriler
ullanlr. Bu deyim aslnda "Dal kran ba keser" ata sznden galattr.
Atalarmzn insanlar aa ve bitki sevgisine tevik iin dal krann ba kesmi kadar sulu
tmeleri eskiden beri Trk-slam tresinde aa ve bitki hukukunun derinliini gsterir. Fatih'
e atfedilen "Ormanlarmdan bir dal kesenin ban keserim." sz de bu anlayn tezahrdr.
ler "Dal kran ba keser." szn "Ali kran ba kesen" yapp Anadolu'yu aasz, bitkisiz br
eydou'da bir tek yaprak olmakszn uzayp giden bozkrlar bir milli ayp deil de nedir? Devl
eti bir kalem geelim, peki blge insannn aa sevgisi bu kadar m azalmtr?!.. Eer yle
e "Dal kran ba keser." sz "Ali kran ba kesen"e dnmekte gecikmeyecektir. are, belki
al krann ba kesilir" ekline dntrmekten geiyor. Aa dikmek geleneini yitireli ok
nin nne geilebilse.
Bizden hatrlatmas: Aa dikme mevsimindeyiz.
BERCESTE
Cenneti almak olmaz ake ile
Girmek olmaz behite rvet ile
Fuzuli
(Behit: Cennet)
skender PALA
Ayine-i skender
Meyvelerden elma; ikilerden kmz
Yiyecek ve ieceklerimiz her geen gn deiiyor ve bize yabanclayor. Hamburger ve fastfoo
una Hsrev Hatemi Hoca fesd fd diyor) ile salksz beslenme en kk ehirlerimizi bil
Merak ettik, acaba atalarmz eskiden ne yer ne ierlerdi? Osmanllar devrine ait yemekl
er zerine aratrmalar yapld iin bunlar bulmak o kadar da zor deil. Ancak Orta Asya'da
yeme ime bahsi hl mehuller arasnda.
Atalarmzn Orta Asya'daki hayatlar byk lde tarm ve hayvancla dayanrd. Muazzam ha
caksz bozkrlarda ve vadilerde besleyerek hayatn akp gittii o zamanlarda bilhassa hayv
ansal gdalar n planda tutulmutur. St, ya, kaymak, lor, kemik, az ve yourt... Bugn fa
rkese bilinen yourdu ilk defa yapan ve zamanla dnyaya tantan Trklerdir. Nitekim pek ok
dilde yourdun ad yine yourttur.
981 tarihinde Trklerin yanna eli olarak giden inli Vang-Yen-T orada grd yemekler hakk
Dikkate ayandr ki en fakir adamlar bile et yerler. leri gelenler at eti yerler. Ort
a halli adamlar ise koyun, rdek, kaz eti yemektedirler." der. Atalarmzdan bahseden
kaynaklarn elma ve armut gibi meyveleri ok yetitirdiklerini ve bilhassa kavuna deer
verdiklerini egzotik bir anlatmla sylemelerine bakarak bu meyvelerin orta Asya kken
li olduklar iddia edilebilir.
Peki Orta Asya'da atalarmz ne ierlerdi?
Hemen sylemeliyiz ki Trkler arap imeyi Hun mparatorluu zamannda rendiler. Onlar arab
eya bor demilerdir. Macarcadaki bor kelimesi hl iki anlamn korumaktadr ki Macar diline
Trkeden intikal etmitir. Bozann da XI. asrda Trkler tarafndan iildiine dair belgeler
. Dardan yaplan bozann Trkler arasndaki ad buhsumdur. Buna benzeyen bir iki de begni ad
la anlmakta olup buday ve arpa cinsi hububattan yaplmtr.
Trklerin en eski iecekleri hi phesiz kmzdr. Kmzn ne zamandan itibaren istimal edild
irmek zordur. nki Trklere ait btn eski kaynaklarda kmzdan bahsedilir. Hipokrat, skitle
en bahsederken bu kavme Ksrak saanlar ve st ienler demektedir. Strabon da eski bir Yun
an airinin dizelerini naklederken Aethioplar ve Ligys'lerin yannda oturan at saan skitle
rden bahsetmektedir. in tarihleri de ayrca bu konuda zengin bilgilerle doludur.
Trkler, ylk dedikleri at srlerini bozkr ve ayrlarda serbest olarak otlatrlar, onlar
yetitirirlerdi. lerinden binek olarak kullanlacaklar yakalayp altrmak hayli zor iti
alk isterdi. Hele st salacak ksra tutup eitmek bal bana bir ihtisas isterdi. Gen
nu ar derecede kskandndan nce yavru tutulup onun vastasyla annesi yakalanrd. Ksra
ayvan olarak kullanlmadklar iin yar vahi dolar, usuz bucaksz yaylalarda srler hal
du. Gem, yular, semer, mahmuz vb. koumlar ksrak iin olduka yabanc eylerdir. Bu yzden bi
r ksra yakalamak, ncelikle onun asabi hareketlerini teskin ile mmkndr.
Usulne uygun ehliletirilmek istenen bir ksrak yaklak 810 gnde insana alr. Bundan son
eya 4 hafta boyunca ayana kstek vurulur ve sam mevsiminde iyice insana nsiyet kespetmi
olur. Ancak ondan sonradr ki ksra saacak kadn yanna yaklaabilir.
Salan st tulumlara konur ve iine maya kattrlr. Evin kadn belli vakitlerde bu tulumu
rak stn alkalanmasn salar ve ekime noktas kemale erdiinde iilmek zere baka kaplara
ekimtrak, hafif kpkl bir iecektir. Mayalanmadan dolay iinde alkol bulunur. Besin deer
in yksek olduu bilinmektedir. Krgzlar ve Tatarlar kmz bugn dahi mebzul miktarda tketi
. Ancak bir Krgz'n itii miktara dayanabilecek mideye ender rastlanr. Kmz sarholuk ver
dinen iilmesi caiz grlmez. Ancak verem tedavisi iin Orta Asya'da kmz krlerinin uyguland
nmektedir.
DEYMLERMZ:
Balk kavaa knca
Son Posta gazetesinin 25 Mays 1940 tarihli nshasnda "Hindistan'da balklar kavaa kmaya b
d" eklinde bir haber ve altnda u bilgi mevcuttur:
"Hindistan'da ve Hindiini'de Anabas adnda ok garip bir balk vardr. Bu balk sudan dar
e yakn yryebilmektedir. Bu yolu otuz dakikada almaktadr. Bu balklarn gl kuvvetli olan
ara da trmanmaktadr."
Bu haber besbelli ki imdiki asparagaslarn babalar tarafndan yazlmtr. Haberin tek oku
rlik gerekesi de dilimizdeki "Balk kavaa knca" deyimi olsa gerektir.
Kavak aac sulak yerlerde hzla yetien ve kerestesinden istifade edilen bir aa olduu iin
izim corafyamzda daima var ola gelmitir. Bugn Anadolu'da kavak kelimesiyle tretilmi yer
isimlerini (Aynalkavak, Kavaklar, Uzun Kavak vs.) sralamak bile uzunca bir liste y
aynlamay gerektirir. Trklerimizde, edebiyatmzda (servi yerine) folklorumuzda kavak sem
bolizmine ska rastlanmaktadr. Dilimizde gerei yaplamayacak vaatleri anlatmak, gya onla
rn icra zamann bildirmek zere "balk kavaa knca..." denilir. Gya baln kavak aacn
se, bu tr vaatlerin gereklemesinin de yle imkansz olduu anlatlmaktadr. Oysa bu deyimde
kavak sznn kavak aacyla bir alakas yoktur. Burada anlan kavak, stanbul'da bulunan Kav
emtleridir.
stanbul Boaz'nn Karadeniz'e alan noktasnda iki yerleim alan vardr. Bunlardan Asya'da
Kava, Avrupa'dakine de Rumeli Kava denilmektedir. Kavaklar ok rzgrl (1) ve akntl o
ada balk avlamak imkansz gibidir. Hatta bu blgede balk da fazla elemez ve burada balk t
utulup karaya karlamaz.
Tahminimiz o ki bu deyim stanbul civarnda tretilmi; ama gitgide dier ehirlere de yayln
stanbul'daki bu semtleri bilmeyenler tarafndan Kavak ad kavak aac gibi anlalm ve `Ba
deyimi de kavak aacyla ilikilendirilmitir. nki deyimin anlam her iki okunua da uygundu
(1) Yine deyimlerimiz arasnda bulunan Banda Kavak yelleri esiyor benzetmesinde de sz k
onusu olan kavak yeli Kavaklar'da esen iddetli rzgrdr ki kontrol altna alnamayan, bildi
ce hareket etmekten dolay bir ie yaramayan dncelerin sahipleri iin; yani delikanllk co
luunun aykrln anlatmak zere kullanlr.
BERCESTE:
Nelerden arta kalmtr hele dnyay syletsen
Kimi devdir, kimi aslan; yatan mevty syletsen
Laedr

You might also like