Professional Documents
Culture Documents
Jack Alphonse Daudet
Jack Alphonse Daudet
com
Web sitemizin dier E-Kitap sitelerinden farklar;
Kitaplar sitemizde barndrdmz iin hi beklemeden sadece birka
saniyede istediiniz kitab indirebilirsiniz.
Arama blmn kullanp istediiniz kitaba annda ulaabilirsiniz.
Sitemizde bulamadnz kitaplar Kitap stekleriniz sayfamzdan bize
bildirirseniz 24 saat ierisinde siteye ykleyip size bildireceiz.
Sitemizdeki kitaplar Sosyal paylam sitelerinden (Facebook, Twitter ve
Google+ ) arkadalarnzla paylaabilirsiniz.
Bizi Facebooktan takip
edebilirsiniz. http://www.facebook.com/ucretsizekitapindir
www.freekitap.com
Merhaba.
Paylamlarmzn amac kesinlikle yayn evlerine yada yazarlarna zarar
vermek deildir.
Grme engelli arkdalar web sitemize eklediimiz E-Kitaplar, metin
okuyucu programlar sayesinde dinliyebilirler.
Amacmz Grme Engelli kardelerimiz iin bir kaynak oluturabilmektir,
Bu web sitesi aada ad geen kanuna stinaden grme engelliler iin
hazrlanmtr.
- 5846 Sayl Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun altnc Blm-eitli
Hkmler blmnde yer alan Ek Madde 11 (Ek madde:03/03/2004
5101/26.mad)
Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat
eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama
gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek
nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya
dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve
benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen
izinler alnmadan gerekletirilebilir. Bu nshalar hibir ekilde satlamaz,
ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca
bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm
amacnn belirtilmesi zorunludur.
Yani T.C. Kanunlarna gre kar amac gtmediimiz srece Edebi
Romanlarda dahil olmak zere engelliler iin retilmi bir nshas olmayan her
eserin E-Kitabn oluturabiliriz.
Grme engelli olmayan arkadalar kitap hakknda fikir sahibi olduunda
lgili kitab; yayn evi, sahaflar, ktphane ve kitaplardan temin edebilirler.
Merhaba.
Paylamlarmzn amac kesinlikle yayn evlerine yada yazarlarna
zarar vermek deildir.
Grme engelli arkdalar web sitemize eklediimiz E-Kitaplar, metin
okuyucu programlar sayesinde dinliyebilirler.
Amacmz Grme Engelli kardelerimiz iin bir kaynak oluturabilmektir,
Bu web sitesi aada ad geen kanuna stinaden grme engelliler iin
hazrlanmtr.
- 5846 Sayl Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun altnc Blmeitli Hkmler blmnde yer alan Ek Madde 11 (Ek madde:03/03/2004
5101/26.mad)
Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve
edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir
ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya
nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren
eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar
kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn
verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir. Bu
nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac
dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak
sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn
belirtilmesi zorunludur.
Yani T.C. Kanunlarna gre kar amac gtmediimiz srece Edebi
Romanlarda dahil olmak zere engelliler iin retilmi bir nshas
olmayan her eserin E-Kitabn oluturabiliriz.
Grme engelli olmayan arkadalar kitap hakknda fikir sahibi
olduunda lgili kitab; yayn evi, sahaflar, ktphane ve kitaplardan
temin edebilirler.
J AC K
ENGIN YAYINCILIK
J A CK
ALPHONSE DAUDET
Trkesi: lhan Eti
BEYAZID DEVLET KTPHANES
Tasnif No: 843.8 Demirba No. 334.171
ENGIN YAYINCILIK
DNYA OCUK KLASKLER DZS
ISBN
975-379-182-8
JACK
Birinci Bask: 1994/ Dizgi-Bask: Engin Matbaaclk Sanayi ve Tic. Ltd.
ti. Topkap stanbul.
ANNE VE OUL
Evet Rahip Hazretleri, sonuna K gelecek. Bu bir ngi-liz ad. Olumun
vaftiz babas, Hint Ordusunun gzde generallerinden biriydi LORD PEMBOKE.
Bilmem bu ad duydunuz mu? Soylu ve zarif bir Salon adam... Ah ne gzel
dans ederdi, kimse vals onun gibi yapamazd... Ne yazk ki, SNGAPUR'da
bir av kazasnda ld. Hem de Ra-ca'nn kendi onuruna dzenledii bir av
esnasnda, bir kaza kurunuyla vuruldu."
Bu sz seli, bu konudan konuya atlama yal Rahibi hem artm, hem de
elendirmiti. Glmseyerek, gen kadnn szn kesti:
"Balayn Madam, ocuun adn yazdm, ama soy ad?"
Rahip, anlaml baklarn gen kadna dikti.
ocuun annesi 1858 (bulunulduu yl) ylnn modasna gre, ok zarif ve
zengin giyinmiti. Krklerinin yumuak lts, ipekli siyah robu,
tylerle ssl apkas, onun ok varlkl olduunu aklyordu.
Konandan arabasna atlayarak, yolun amuruna bulanmadan doru buraya
geldii anlalyordu.
Gen anne ok gzeldi, hareketli yznde koyu mavi gzleri derin bir
hayretle alyordu, nci gibi beyaz ve biimli dilerini gstermek iin,
durmadan glyordu. Ne yazk ki, bu gzel yzde bir zek ktl gze
arpyordu. rALPHONSE DAUDET
gl salarnn kaplad dar aln ve devaml konumaktan kvrk duran
alt dudak ondaki dnce yetersizliini belirtiyordu.
ocuk, o bambaka bir tipteydi. Erken boy atm yedi, sekiz yalarnda
ok tatl bir olan. skoyal gibi giydirilmiti,, ancak, o dikinli
balndan ve ksa eteinden hi memnun grnmyordu. Bunlar moda
giysiler olabilirdi ancak hzla boy atan ocuun dizleri akta kalyor,
o da bu plak bacaklarndan utan duyuyordu. ocuk, tpatp annesine
benziyor, ama onda daha baka bir incelik ve soyluluk gze arpyordu.
Gzel bir kadnn, akll bir erkekteki yz. ocukta daha stnlenen ve
derinlenen ayn mavi gzler, ayn aln ama daha geni, ciddi kvrmlarla
bkl ayn az. ocukta dncenin yer ettii hatta ok ciddi olduu
ilk bakta anlalyordu. Onda, annesinin eteklerinde bym bir
yavrunun nazl ve ekingen havas vard.
u anda annesine yaslanm, onu dikkatle dinliyordu. evresine rkek
baklarn dikmiti. Geri annesine sz vermiti, alamayacakt ama gene
arada bir hkr andran bir i ekile tepeden trnaa sarslyordu.
Annesi, ona gzlerini dikerek, sanki vaadini anmsatyordu. O zaman
yavrucak glmsemeye alyor, ancak gene de onda derin bir znt
hissediliyordu.
Rahip, ana ile olu inceliyordu. Yirmi be yldan bu yana Vaugurard'daki
Cizvit yatl okulunun mdr olan Peder O... bu yeni gelenlerin imdiye
kadar alkn olmad tiplerden olduklarn daha grr grmez anlamt.
Gen kadnn davranlar ve zellikle sanki bir derdini gizlemek
istercesine karsndakini sz seline bomas, tm bunlar din adamn
kukulandrmt. Ancak ne var ki, son yllarda Paris sosyetesi ylesine
karm, snflar ylesine girift olmulard ki, soylu bir bayan daha
aa snftan birinden ayrt etmek pek kolay olmuyordu.
Ancak ocuun soy adn sorduu zaman, kadnn zgn grnmesi onu hemen
aydnlatt.
JACK
Gen kadn gelincik gibi al al oldu ve ksa bir kararszlktan sonra:
"Balayn beni Mdr Bey," dedi, "kendimi tantmay unuttum."
antasndan kard gzel kokulu bir kart, Rahibe uzatt:
"IDA DE BARANCY"
Bu hoppa ve nee dolu ad, altn yaldzl harflerle ipek gibi dzgn kt
zerinde izilmiti.
Rahip buruk bir glmseyile sordu: "ocuk da ayn ad m tayor?"
Soru kstah saylrd. Gzel bayan bunu anlamt, daha da bozuldu. Sonra
hemen bu aknln yapmackl bir nezaket altnda gizlemeyi baard:
"Fakat, pek tabii dep mi Mdr Beyefendi?" Rahip anlam dolu bir tondan:
"Ya," diyebildi.
Okul Mdr, konuuyla nasl konuacan bilemedi. Her kelimenin deerim
ve anlamn bilen birinin dnceli tavr ile, bir sre elindeki kart ile
oynad.
Derken kalkarak, baheye alan balkon kaplarndan birine doru yrd.
Kzl k gnei, bahenin heybetli aalarnn yapraklarnda
oynayordu. Yal Rahip cam tkrdatt, kara bir glge grnd. Mdr
ieri giren gen rahiple, yle konutu:
"Dostum, sizden bir ricada bulunacam, u yavruca azck dolatrn.
Kendisine kilisemizi ve k bahesini gsterin."
Oysa Jack, bu uzaklatrlmadan daha baka anlamlar sezdi. Veda sahnesini
ksa kesmek iin kendisini baheye
ALPHONSE DAUDET
yolladklarn dnd. Baklarnda yle zntl ve rkek bir anlam
belirdi ki, efkatli Rahip, hemen onu yattrmak istedi:
"Korkma dostum... Annen seni burada bekleyecek, gitmiyor. Az sonra onu
burada bulacaksn."
ocuk sanki inanmam.gibi kararsz grnd. Madam de Barancy, bir
kralie edas ile, emir verdi:
"Haydi dostum, Mdr beyi dinle."
ocuk ackl bir boyun eile gen rahibe elini uzatarak oradan kt.
Yalnz kaldklarnda odada bir sessizlik oldu. Souktan buz tutmu kumlan
hrdatan ayak sesleri, giderek uzaklatlar. Ilk odada yanan atein
trdlar, dallarda uuan serelerin cvltlar, piyano sesi,
hocalarn snflarda verdirdikleri dersin uultular, tek bir szle lks
bir yatl okulun, tm grltleri kapal kaplardan szyordu.
ocuu ok sevimli ve terbiyeli bulan Rahip, ondan etkilenmiti, sze
yle balad:
"Bu yavru, size ok dkn Madam."
Madam de Barancy, bir tiyatro aktrisine yakan bir i ekile u
karl verdi:
"Nasl sevmesin efendim? Dnyada benden baka kimi var ki?"
"Ya, demek dulsunuz, Hanmefendi?"
"Ah evet, hem de en ackl bir ekilde. Eimi yitireli ok oldu, aa
yukar on yl kadar, henz evlenmitik. Ah bir anlatsam, tam bir roman
konusu. Adndan anladnza gre Kont de Barancy Touraine ilinin en
soylu ailelerinden biri idi.."
Ne yazk ki, gzel kadn gene dnmeden konumu ve baltay taa
vurmutu gene. Aksilik bu ya, Touraine doumlu olan Peder O... doduu
ilin tm tarihesini ezbere bilirdi. Oradaki soylu aileleri bir bir
tanrd, bundan tr, Kont de Barancy'de az nceki Lord Peambockla
birlikte Hindistan efsanelerine katlmak zorunda kald. Ancak zeki
JACK
ve karsndakinin ruh halini okumasn bilen adam, dncesini daha
lml bir tarzda ynetmeyi baard:
Dnyada annesinden baka kimi vard ki? Ama demek istemeyerek, ona zarar
vermiti!
Biare ocuk, birden derin bir yeise kapld. Ama* ne var ki annesinin
grltl gsterili kederinin yannda, onun-kisi sessiz ama daha derin
bir ac idi. Kederini gstermekten korkar gibi, kendisini tuttu, yalnz
btn vcudunu sarsan bir rpertiyi nleyemedi ve kuru hkrklarla
sarsd.
te o zaman, yaralanan gururunu unutan da, analk efkatine yenildi.
ocuuna sevgiyle sarld:
"Sus yavrum, aka yaptm, anlamadn m? Kk budala, bu kadar duygusal
olma. Yoo hayr Jack, sen bana ne ktl edebilirsin, seni bu
hikyelere kartrdm iin su benim. Haydi yavrum, alama artk. Bak
ben de glyorum."
Hoppa kadn, az nceki derdini unutmutu. Olunu elendirmek iin,
kahkahalar atmaya balad. Hi derin olmayan, bu yaradln devaml
kederden neeye gemesi Tan-r'nn bir ltf saylrd. in tuhaf gen
ana, daha da gzellemiti sanki, az nceki gzyalar gzlerini ve
tenini parlatm, onu daha da ekici klmt.
Birden arabann buzlu camn indirerek dar bakt: "Jack, eve
yaklatk, gel istersen inelim, sana bir pasta
yedireyim. Haydi sil gzlerini bakalm, sana u ikolatal
pastalardan yedireceim."
O gnlerin modas olan bir spanyol pastahanesi nnde durdular. erisi
dolu idi. En k hanmlar sanki kendilerini gstermek iin buray
doldurmulard. Eletiren baklarla birbirlerini izliyor, yaldzl
salonun aynalarnda pembe yzler kl gzler yansyordu.
da, gzlerin kendisine evrildiini grerek ok sevindi. Bu baar az
nceki hayal krkln gidermiti. Bol pasta smarlad ve itahla
yemeye koyuldu. Oysa, ocuk, henz
16
ALPHONSE DAUDET
kendisini toparlayamamt, annesinin srarlarna kar koya-mayarak,
tabandakileri nazl nazh yedi.
Hava o kadar gzeldi ki, da, arabay yollayp eve yaya dnmek istedi.
Sokaklara sinmi meneke kokularn iine ekerek, olu ile elele
yrdler.
Ak havada yrmek, ssl vitrinleri seyretmek, yolda uyandrd
hayranlk ona az nceki zntsn unutturmutu.
Ama birden ltl bir vitrin nnde bir lk att. O akam maskeli
baloya gideceini anmsamt. Tuvaletini b-tnlemek iin kimi ufak
tefek alacaklar olacakt. Hoppa anasnn dizi dibinde byyen ocuk da,
onun gibi gzel eylere dknd. Gremeyecei bu enlie hevesleniyordu.
Zplaya sraya anasnn pei sra maazaya girdi. Jack'n en byk
zevki, annesinin sslenmesini seyretmekti. Anasnn gzellii ocuu
gururlandrrd.
Madam de Barancy seimini yapt, beendiklerini paket ettirdi, daha sonra
oluna dnerek:
"Bak, unutma ekerim, sakn "yi Dost'a" benim u baloya gittiimi
syleme, bu aramzda sr olarak kalsn. Aman Tanrm, saat be olmu,
Constant beni azarlayacak."
Aldanmamt, iri kym, jandarma klkl bir kadn, onu kapda
karlad.
"Giysileriniz hazr? Ama siz ok geciktiniz, bu kadar gecikmenin ne
anlam var ki? Zamannda hazr olamayacaksnz."
"Ah sevgili Constant, ne olur beni azarlama, bama gelenleri bir
bilsen?"
da, eliyle olunu iaretledi. Khya kadn birden fkelendi:
Matmazel Constant, soluk almak iin sustu: "Bu bana ok uygun grnd."
Elindeki kd ta sonuna kadar okumakta devam etti ama artk derin bir
uykuya dalan Jack artk hibir ey duymuyor, o d gryordu.
Evet, u mutfak masasnda, onun gelecei konuulurken, annesi kostml
baloda dans ededursun, ocuk az nce tand Rahibi gryordu dnde.
Adam derin bir tasa ile ban sallyor ve ackl bir sesle:
"Zavall ocuk," diyordu, "zavall ocuk."
(*) Cmnaz: Klasiklerin, yunanca ve latincenin okutulduu okul.
II CIMNAZ MORONVAL
Bror, okulun Paris'in en gzel mahallelerinin birinde olduunu
bildirmiti.'Gerekti bu, Montaigne Bulvar, kentin en gzde
mahallelerinin birindedir. Ancak ne yazk ki, plann izimi henz
tamamlanmam olduundan, semtin pek ok deiik ynleri vard.
pekli ve kadife perdeler ve Venedik aynalar ile denmi konaklarn
hemen ardnda, ii barakalar, gecekondular grnr. Burada nalbant ve
araba yapmclarnn eki sesleri nlar. Geceleri burda mahalle
balolar verilir. Tek bir kemanc, ii kzlar ve kabadaylar
dansettirir. Geidin demir parmakl zerindeki tabelada, yaldzl
harflerle "Cmnaz Mornval" yazldr. Henz parmaklktan ieri girer
girmez kii, ykntlar ve yeni yaplardan oluagelen youn bir amura
batar.
Geidin tam ortasndan akan bulank dere, iki yannda ykselen krk
dkk evler, bir eski zaman grnm sergiler.
Anm amarlarn kuruduu, balkonlarn bulunduu harap evler de
yaayan sryle perian klkl ocuklar, sska kediler ve kular vardr.
Bu kadar dar olan bir yerde, yzlerce ngiliz seyisinin ve gene saysz
kaak iilerin, barnabilmesi kiiye tuhaf gelebilir. Akam olduunda
buras canlanr, parklarda sandalye kiralayan yoksul kadnlar, kukla
oynatclar, gezgin
22
ALPHONSE DAUDET
arkclar barnmak iin bu sefil odalarna dnerler. Bu harap mahalle,
Champs-Elysce'nin(*) ahane dekorunun tam anlamyla ters yzdr.
Cmnaz, ite bu ykntlar ortasnda ykseliyordu.
u bir gerek ki, ocuu buraya eer anas getirirse, evrenin
sefaletinden hemen etkilenerek vazgeerdi. efkatli bir kadn olan d de
Barancy, sevgili yavrusunu byle berbat bir yere emanet edemezdi. Ancak,
ne yazk ki, kendisi ekingen ve rkek bir yaradlta olduundan,
yeniden kt bir karlanmay gze alamamt.
Bu grevi ok gvendii oda hizmetisi ve ayn zamanda khyas olan
Constant'a vermiti.
Karl ve souk bir sabah, ssl kupa arabas okulun tam karsnda durdu.
Geit sszd, khya kadn bir elinde emsiyesi, br eliyle Jack'
tutarak, kap numaralarna baka baka ilerledi. On iki numaral evin
kapsnda durdu. Buras sanki daha temiz ve bakml grnyordu.
Matmazel Constant'n emin bir elle ektii ngran sesi evreyi saran
derin sessizlii yrtt. Uzaklardan yansyan bu an sesi Jack'n kalbini
burktu. Bir dal zerinde toplanm bir sere srs rkerek, bitiik dam
zerine tnd. Kimse gelmedi kapya, ancak kaln demirler ardndan sesler
duyuldu. Kapnn tam ortasndaki pencere ald za-' man, kaln dudakl
bir zenci ocuun yz grnd.
Constant sordu:
"Cmnaz Moronval buras, deil mi?"
Kara kafann yerini daha ak renkte stl kahve renkli bir ba ald,
daha sonra yetikin bir melezin ask yz belirdi. Matmazel Constant,
baya sinirlenmeye balamt ki, hain bir ses duyuldu:
"Sesemler (sersemler) asanza kapy."
dzenliydi ama sanki bu yzn derisi, bu yze dar geliyordu. ocuk azn
atnda otomatikman gzleri kapanyor, gzlerini atnda az
kslyordu.
ocuk, Augustin adna hemen tepki gsterdi. Onu asla unutmamt. Arabac
kendisine bol bol izmarit salard.
Matmazel Constant sevimli olmak amacyla sordu:
"Ona iletecek bir mesajnz var m?"
"Hayr."
"Ailenizden haber alyormusunuz?"
"Hayr."
"Msr'a dndler mi?"
"Bilemeyeceim, uzun zamandr yazmadlar."
Moronval az nce, gurbetteki ocuklardan sz etmiti. Msrlnn ailesi
tarafndan terk edilmesi, Jack'n iini szlatJACK
31
ti. Demek artk kendisi de bundan byle kimsesizlerle yaayacakt.
Ne yaptn bilmez gibi yeniden Constant'n eteklerine yapt ve titrek
bir sesle yineledi:
Kap, kadnn ardndan kapand zaman ocuk kesin olarak her eyin
bittiini anlad. Yaamnn nemli bir blm, sevilip, martld o
tatl ocukluk yllar artk gemite kalmt. Bir daha artk o mutlu
gnlere geri dnemezdi. Bahe kapsna dayanm sessizce alyordu ki,
bir el uzand. Kara avuta kuru izmaritler vard.
Koca Sait, onu teselli etmek amacyla, o iilmi sigaralardan arta kalan
paralar ona uzatyordu.
"Al al ekinme, bende bir sandk dolusu var." Msrl delikanl
konuabilmek iin gzlerini yar kapatmt. Jack, gzyalar arasnda
glmseyerek, bayla red iaretini yapt. Kendisi sigara imezdi. Pek
konumasn bilmeyen Msrl ocuk, ylecene dikili durdu. Tam o anda
Moronval, kadn geirip geri dnd, yeni rencisinin kederine sayg
gstermeye niyeti vard. Arabacnn zengin giyimi, kupann safkan atlar,
deerli krklerden yapl diz rtleri, Melez Mdrn gzlerini
kamatrmt. Kk Jack Barancy annesinin bu ihtiamndan
yararlanacakt. Oysa, Mdr pek efkatli biri saylmazd, o
pansiyonlarn kt deyen "Scak lkelere" ok daha baka davranrd.
Moronval, Msrl renciye seslendi: "Bravo Sait onu oyalamaya bak,
birlikte oynayn. Ama bahe souk ieri oyun salonuna girin. Yeni gelenin
onuruna, hepinize izin veriyorum. Yarna kadar tatildesiniz."
Zavall yeni gelen, zavall Jack.
Camlarla kapl oyun salonunda, on kadar melez ocuk, grtlaklarn
yrtarcasna haykrarak, esir alma oyununu oynuyorlard. Hemen yeni
geleni evrelediler ve ona anlamad bir dilden sorular sordular.
32
ALPHONSE DAUDET
Jack, san bukleli salar ve dizlerini akta brakan sko etei ile, bu
kara kprdak ocuklarla tam bir kart yaratyordu.
Moronval onlarn bu durumuna glerken birden sesler duydu. Bir tartma
yanklar, Labassindre'in gl bas sesine Madam MoronvaPn titrek sesi
karyordu. Moronval durumu kavramt, hemen kotu.
Kadn olanca gcyle yeni gelenin parasn savunuyor, bunu geciken
maalarn isteyen hocalara kaptrmamaya alyordu.
***
"Evariste Moronval" Antilles'lerdeki "Rzgr alt adalarnda" dnyaya
gelmiti. Orada tannm bir avukat ve baarl bir yazar olan gen adam,
bir bakana sekreter olarak 1848 ylnda Paris'e gelmiti.
Ne var ki, Jack gri-gri'nin ne olduunu bilmiyordu. Kara olan bunu ona
anlatt. Gri-gri uur getirmek iin bir maskot, kem gzlerden saknmak
iin bir muska idi. lkesinden ayrlmadan nce halas "Kerika" bunu
kendisine armaan etmiti. Onu byten sevgi dolu Kerika hala...
Kk Jack yeniden szland: "Ah tpk beni anam gibi..."
Ksa bir sessizlik. ocuklardan her biri kendisini seven, kendi
"Kerika"sn zlyordu. Birka dakika sonra, kk Fransz sordu:
.
"lken uzaklarda m? Nereden geldin?"
Kk zenci gururla yantlad:
"Dahomey."
Jack heyecanlanmt, hemen yatanda doruldu:
"Ya yle mi? Demek o zaman onu tanyorsun? Belki de oralardan birlikte
geldiniz?"
"Kimi soruyor sen?"
"Kim olacak? u kk Majeste? Dahomey'in gen kraln?"
Zenci ok yaln bir tarzdan yantlad: "O kk Kral benim."
Jack tepeden yuvarlanmcasna armt. Ona hayretle bakt. Eh pis
ileri gren, oradan oraya koturulan u kk uak nasl olurdu Dahomey
Kral olurdu?
42
ALPHONSE DAUDET
Ama u var ki, kk zenci ok ciddi konumutu. u anda yznde derin
bir kederin izleri okunuyordu. Birden gzleri donuklat, uzaklara, ok
uzaklara, anl gemiine, zlemini ektii vatanna bakt.
Srtndaki o krmz yelei karttndan m, yoksa o kral kelimesinin
byl hametinden mi nedir, yatanda bada kurarak oturan ocuk,
boynundaki fildiinden muskas ile oynarken yepyeni bir vekr, bir eit
azamet kazanmt.
Gnn artc olaylarn tek bir soruya sdrmak isteyen Jack, sordu:
"Peki bu nasl oluyor?"
Kk Zenci u karl verdi:
"Oluyor, olduu gibi."
Daha sonra yerinden frlayarak gece fenerini fledi:
"Madou k braknca, Msyo Moronval kzar ok."
Sonra yatan, Jack'n karyolasna yaknlatrarak, sze yle balad:
"Sende yok uyku, Dahomey anlatnca ben de tutmaz uyku bak dinle."
Karardkta gzleri beyaz boncuklar gibi ldayan, zenci ocuk i
paralayc yksne balad:
"Ad MADOU idi, kudretli sava Kral Madou Rack Ghezo'nun olu.
Babasnn n ylesine yaygnd ki, Fransa, Hollanda ve ngiltere
durmadan kendisine armaan yollarlard.
Babasnn toplan, tfekleri ve binlerce askerleri vard. Sava iin
eitilmi fillerden bir ordusu, mzikalclar, rahipleri, sihirbazlar,
danszleri, drt tane amazon ordusu ve sadece kendisine ait iki yz tane
ei vard. Saray usuz bucakszd. Demir kaplara ve deniz kabuklaryla
ssl saray cephesine, dinsel trenlerden ve savalardan sonra dmann
kesilen kafalar aslrd. Madou bu gneli ve yerleri
JACK
43
hasr kapl bu mermer sarayda bymt. Amazonlarn (*) efi olan Kerika
halas bytmt Madou'yu. Kk olan onunla beraber seferlere kard.
Ah ne gzeldi Kerika hala, bir erkek kadar boylu, bir geyik kadar evik.
Ksa mavi tuniini giyer ve kemerine takt at kuyruklar dalgalanr.
O yn gibi kvrck salarnn stne yerletirdii iki antilop
boynuzuyla, o ne kadar gz kamatrc olurdu... Bir filin diini ve bir
dman Achanti'nin kellesini bir atlta uurmukta onun stne yoktu..
Ama u var ki, savata rktc olan Kerika Hala, kk Madou iin
halalarn en efkatlisi idi. Ona amber ve mercandan kolyeler verir,
srmal tunikler giydirirdi. O lkede para yerine geen deniz
kabuklarndan bol bol armaan ederdi. Hatta ngiltere Kraliesinin^*^
kendisine yollad ve ok hafif bir karabinay bile ocua vermiti.
Sarmaklarla kapl ormanlarda ava ktklarnda, Madou, hep bu
karabinay kullanrd. Ah o ormanlar, aalar ylesine kuytu ve yapraklar
o kadar gr olurlard ki, gne bile bu yeil kubbenin altna zor
szlrd.
Ama gene de evreyi grecek kadar, hafif yeil bir aydnlk olurdu. ri
iekler, olgun meyvalar dallarda sallanr, renkli kuyruklar ta yerlere
kadar srnen, eitli deiik kularn kanatlar, esiz talarla ssl
gibi ldard. Zehirsiz ylanlar zmrtleri andran gzleri prl prl
balarn dikletirirdi. Daldan dala zplayan maymunlar bu giz dolu
ynlere daha baka bir hava, bir enlik havas katarlard.
Yemyeil kylar ve zerlerinde kanat rpan kular bir ayna gibi
yanstan o dipsiz gibi derin gller, sanki bu orman yer altnda devam
ettirirlerdi.
Jack adeta bylenmi gibi bu masal dinliyordu, bir ara kendini
tutamad:
(*) Amazon: Kadn sava, zellikle eski alarda. (**) ngiltere
Kraliesi: Kralie Victorya olmal.
44
ALPHONSE DAUDET
"Ah ne kadar gzel!" diye haykrd.
Gurbetin sihirli prizmas altnda lkesini gren kk Prens, ocukluk
anlarnn bysne, belki azck abartarak anlatmt:
"Ya evet ok gzeldir oralar."
davul sesi onda bir heyecan yaratrd. Bu davul gmbrts ona uzak
lkesinin tamtamlarn anmsatyordu. Geri hafta sonlarnda izin gnleri
vard. Ama az sonra kk Kral bundan da yoksun kalacakt.
Fabrikatr Bonfils, kendisini gezdirmeye geldiinde, ocuk onu limana
srklerdi. Ancak, orada ak denizin karsnda, katran ve yosun
kokularn iine ekerek gemileri seyretmek onu mutlu ediyordu. ok zaman
bu gemilerin boalttklar mallarda, kendi lkesinin markalarn
tanyarak adeta kendinden geiyordu. Saatlerce, istim alm gemilerin
batan gnee doru uzaklamalarn seyrederdi.
Madou dersleri esnasnda da bu gemileri kafasndan silip atamyordu.
Byle bir gemiyle o kl lkesine dnebilirdi.
Bu saplantya ylesine kaplmt ki, okuldaki derslere yan izerek hep
maviyi dlyordu. Denizin mavisini, usuz bucaksz gklerin mavisini...
Sonunda gnn birinde dayanamayacak okuldan kaacakt.
Fabrikatr Bonfils'in gemilerinden birinin sintinesinde sakland. Ne
yazk ki, demir almazdan az nce onu yakaladlar. Madou, bir kere hem de
bu kez ylesine kurnazca davranmt ki, gemi krfezden bir hayli
aldktan sonra onu buldular. Prensin kimlii meydana knca, Kral'dan
dl koparmak isteyen Kaptan onu yeniden Marsilya'ya dndrd. O gnden
sonra ocuk daha da mutsuz olacakt. Hocalar kendisini sk bir
gzetleme altnda tutuyorlard, ama buna ramen uslanmayan kk zenci
gene kamakta devam etti. Kam, kam ama sonunda hep yakalanmt.
Derken okul mdr ocuun vasisi olan Bonfils ile konumu ve ona byle
bir sorumluluu stlenmiyeceini bildirmiti.
Bonfils, ocuu Dahomey'e yollayabilirdi, ama o da Kral'a ho grnmek
istemi ve baka bir okulda ansn denemeyi tasarlamt.
____________________________________________________________
Tesadf bu ya, tam o gnlerde, bir smrge gazetelerinde "Cmnaz
Moronval"n reklamlarn grm bundan yararlanarak ocuu Paris'in bu
lks mahallesindeki okula yazdrmt. ocuk da tam anna yakr bir
ekilde karlanmt.
Moronval mutluluktan uuyordu. Bu kendisi iin beklenmedik bir ans,
harika bir reklamd. Deniz ar lkelerden birinin varisini okutmak.
Mdr, artk kk Prensi, bir dakika bile yanndan ayrmyor, onu
gezmeleri gtryor, tiyatroda, yarlarda ve bulvar gezintilerinde hep
Madou ile birlikte.grnyordu.
ocuu edebiyat toplantlarna, klplere gtrdklerinde "Dahomey'in
kk Veliaht ve retmeni" denildiinde hrsl melezin koltuklan
kabaryordu.
Gnler, haftalar ve aylar boyunca gazetelerde Madou hakknda yazlar
km, fkralar yaynlanmt. Hatta kk Prensi grmek isteyen bir
ngiliz gazeteci, Londra'dan ta Paris'e kadar gelmiti.
ocukla bir basn toplants yapan gazeteci, rportaj sonunda Madou'nun
esprili bir yorumunu yaynlamt. Basn zgrl hakknda kendisine
sorulan bir soruyu, kk Prens yle yantlamt:
"Yenilen her yemek iyidir ama her sz konumak
yok iyi."
Okulun btn masraflarn ocuk karlyor. Bonfils, hi itiraz etmeden
kendisinden istenen creti dyordu.
Ne yazk ki, ocuk hl pek bir ey renememi, Mo-ronval-Decostere
metoduna yan izmiti. Ama bunun ne nemi vard ki! Gen kraln eitimine
daha uzun yllar vard. Okulda ne kadar uzun kalrsa, messese o kadar
kr
ederdi.
Bundan byle, Madou franszcasn hi dzeltmemi, yarm yamalak
konumasn hep srdrmt. Ama, buna karn bu okulda, yle seviliyor,
yle martlyordu ki, artk kamay bile dnmyordu. Arkadalar olan
dier "scak
50
ALPHONSE DAUDET
ilerini kk prense yklediler. lk gn, kendisine sprge
uzatldnda kk Kral bakaldracak oldu. Ancak Moron-val'n ok
etkileyici metotlar vard, gl bir falakadan sonra zavall ocuk boyun
emek zorunda kald.
Aslnda Madou, snflarda dirsek rtp, derslerle kafa iirmektense
sprmeyi ye tutard.
Kk Kral sprd, sildi, parlatt. Moronval'lann konuk salonlarn yle
hevesle omutu ki, parkeler ayna gibi ldyordu. Ancak, yalvaran
gzlerini efendisine kaldrdnda ondan dl yerine tokat ve tekme
alyordu.
Madou yznde ac bir anlamla, yeni arkadana yaknd:
"Ne kadar alsa, hep o yok memnun, o hibir zaman yok memnun."
Artk ocuk iin yaam daha da kararmt. Yamur daha devamh, kar daha
dondurucu olmutu. Yaam bir karabasana dnmt.
Ah Kerika hala onu bu durumda grse nasl kahrolurdu! Artk srtnda
temiz bir gmlek bile yoktu. Banda anm bir kasket, srtnda o
krmz ceket, tam bir uak formas.
Mutfaa kadar dmt zavall kk prens. Drst olduundan ona al
veri yaptryorlard. Madou kolunda kocaman bir sepet en karl, en souk
havalarda bile arya yollanyordu. Dahomey kralnn olu iki bklm
okul erzaklarn tayor ve devaml titriyordu. Zira, artk o hep
yordu. Hibir ey kendisini lamyordu, ne grd ar iler, ne
yedii dayaklar, ne uak olmann utanc, ne de denekli bay'a (Moronval'a
bu ad takmt) besledii kin. Ah ona nasl derin bir garez besliyordu.
Gnn birinde, ans yzne glp gene dedelerinin tahtna kacak olsa...
Ah bunu dnmek bile ne inanlmaz bir mutluluktu...
Madou, Jack'n kulana eilerek, acmasz mdrden nasl alacan
fslad.
JACK
51
"Madou dnnce Dahomey'ye denekli babaya yazacak, onu aracak, sonra
kafasn kestirip, var bakr leene atmak. Zimbum, zimbum, zimbum. te
davullar byle vuracak."
Buzlu cam tavandan yansyan kta, Jack bir yavru kaplan gzlerini
andran iki yrtc gzn ldadn grd. Kk Jack'n d kopmutu.
Konumalar burada kesildi. Kendi anlattklarndan coan Madou, daha da
konumak isterdi. Ama arkadann uyuduunu sand. Bir ara, Jack ackl
ackl iini ekti. Madou sordu:
"Sen uyumad, yeni gelen, daha konumak ister?" Jack hemen atld:
"Elbette isterim ama ne olur, bana o korkun davuldan, bir de o kanl
leenden sz etme. ok korktum."
Zenci olan ks ks gld, sonra uysal bir jestle ban edi: .
"Oldu, artk Madou konumak bitti, konu sen Msy, ne ad var sende?"
"Jack. Bir K ile bitiyor, annem buna ok nem verir." "ok mu zengin,
senin anne?" Jack, zenci dostunun gzlerini kamatrmak istedi: "Zengin
de laf m? Bulvarda gzel bir konamz, kupa arabamz bir yn uak ve
hizmetilerim var... Daha neler, neler, ok gzel eyalar. Hem de beni
grmeye geldiinde annemin ne kadar tatl olduunu greceksin, o pek
gzeldir. Sokakta herkes dnp dnp ona bakar. ok gzel rob-lar giyer,
ltl elmaslar takar. "Y DOST' ondan hibir ey esirgemez... Her
istediini verir. Daha nce, biz tarada "TOURS" da yayorduk. Oras da
ok gzel bir yer. Kraliyet Caddesinde gezmeye kardk. Orada nefis
pastahane-ler ve niformalar prl prl yakkl subaylar bulunur. Ah
ne gzel elenirdim. Bu baylarn hepsi, beni ok severler, hep
okarlard. Kendilerine Baba dememi isterlerdi. Byle52
ALPHONSE DAUDET
ce ynla babam vard benim, Charles Baba, Leon Baba, Paul Baba... Ama
anlarsn ya akacktan. Aslnda benim kendi babam yok, ben bebekken
lm, onu hi tanmam.
Paris'e ilk geldiimizde krlar, aalar, dereleri zl-yordum ama bunu
da unuttum zamanla, annem beni o kadar sever ki.
Annem modaya uymak iin, beni ngiliz ocuklar gibi giydirip, sam
kvrtt. Birlikte Bulonya Ormanna gittiimizde br ocuklardan daha
gzel olmam ister... Daha sonra "yi Dost" ona benim bydm, bir
eyler renme zamannn geldiini syledi.
O zaman, annem beni Vaugirard kolejine gtrd, orada rahipler."
Jack szn burasnda sustu. Bir aklamada bulunmas gerekirdi. ocuk,
tm saflna ramen okuldan red ediliinde annesi ve kendisi iin bir
utan pay olduunu anlamt. Aslnda o gnden sonra Jack, ciddi bir
kukuya kaplmt. Rahipler neden kendisini almamlard? Neden annesi o
kadar alamt? Neden Peder O, onun ardndan "Zavall ocuk" diye
mrldanmt?
Birden zenci ocuk, daldan dercesine sordu:
"Syle Msy, kokot^ ne demek?"
Jack armt:
"Bilmem, kokot, tavuk demek."
"Ya, denekli baba, eine, senin annenin bir kokot olduunu sylyordu."
"Annem tavuk ha, aman ne gln, olur ey deil." Jack bu fikre gld,
nedenini bilmeden Madou da onunla birlikte gld. Bu nee az nceki
ackl izlenimleri sildi. Kimsesiz yavrular, birbirleriyle dertletikten
sonra, dudaklarnda tatl bir glle uyuya kaldlar.
(*) Kokot: Fanszcada bu szn iki anlam vardr. Hem tavuk, hem de ayn
zamanda hafif kadn anlamna gelir.
IV
CIMNAZ MORONVAL'DA EDEB BR OTURUM
ocuklar da yetikinler gibi, bakalarnn deneylerinden 5 kendilerine
pay karmazlar. Jack geri Madou'nun anlattklarndan dehete dmt,
ama, bu onda silik bir izlenim olarak kalacakt.
Okulda geirdii ilk gnlerde ylesine mutlu olmu, herkesten yle bir
sevgi ve yaknlk grmt ki, Madou nn felaketinden nce de ayn
efkatle, sarldn, ayn parlak gnleri yaadn anmsamay akl
edemedi.
Yemeklerde Jack, mdr yannda oturuyor, arap iiyor, tatl yiyordu.
Oysa dier renciler meyva veya tatl geldiinde acele sofradan
kalkarlard. O zavalllar, arap yerine bulank bir sar suyla yetinmek
zorunda idiler.
Doktor Hirsh'in hazrlad bu acayip ikinin ad "Yaban gl erbeti"
idi. nl bilginin mali durumu ok kt olduundan, hemen hemen her gn
Moronvallarn gedildi konuu idi. Gln fkralarla masa arkadalarn
oyalamaya akrd. Dnyadaki tm hastalk adlarn herkesten nce o
duyard. En uzak bir lkede veba veya kolera patlayacak olsa, bunu
gazetelerden renen doktor bozuntusu, havadisi ballandra ballandra
evreye yaydktan sonra, gzlerini ksarak, onlara sanki: "Hani dikkatli
olun, buralara bulamas iten bile deil," demek ister gibi sinsi sinsi
strd.
Aslnda ho konuurdu, ama gene de masada iki byk kusuru vard.
Birincisi, gzlerinin zayflndan etrafn
54
ALPHONSE DAUDET
iyi gremeyen adam, dke saa yer, bir de devaml yanndaki veya
karsndakinin kadeh veya tabana cebindeki < minik ieden birka
damla, ya da minik bir kutudan bir tutam toz serperdi.
56
ALPHONSE DAUDET
malklar dinler, beri yandan trnaklarn kemirerek ondan nasl
yararlanacan kurard.
Aklndan geenleri kadnn anlamamasndan adeta ku-duruyordu. Moronval bu
kuraca yeni dergi ile sesini vatandalarna duyuracak, ayrca z
siyasal tutkularn da doyuracakt. Kim bilir, bilinmez, belki de birka
baarl makaleden sonra, bir bakanlk bile koparabilirdi. Bunun iin de,
bir derginin sahibi olmak kanlmaz bir zorunluluktu. stediklerini elde
ettikten sonra dergiye bo verir, bir baka arkadaa devrederdi.
Bu tasarsn o "Baarsz" arkadalara am, rate dostlarnn hepsi de
kendisini desteklemilerdi. Ah bir seslerini duyurabilseler bu zavall
ratelerin her birinin gnlnde de emeller yatyordu. Bastracaklar bu
samalklarn etkili olacandan emindiler.
Evet Moronval, bu paray u Jack'n anasndan koparmaya niyetliydi ama
nedense byle birdenbire aklama cesareti yoktu. Kadnn yzne glerek
zemini hazrlamal ve frsat bulunca aklamal idi... Ancak ne aksilik,
bu frsat bir trl gelmek bilmiyordu.
Hoppa kadn, uzun sre dikkatini ayn konu zerinde toparlayamazd bundan
tr, u Madam Barancy ile ciddi konumak pek kolay olmayacakt.
Bu arada, Moronval, onu bir baka yoldan kkrtmay tasarlad. st
kapal cmlelerle, kadnlarn edebiyatta ne kadar baarl olduklarn
tlatmaya alt. Ancak da'nn ilgisizlii karsnda, bundan
vazgemek zorunda kald. O akln soylulukla bozmutu, onun gzlerini
kamatrarak etkilemek gerekiyordu. Sonunda kurnaz Moronval, bunun da bir
yolunu buldu, gene her akam da, Moronval ifti ile sohbet ederken,
Tours'daki atosunda verdii bir balodan henz sz amt ki, adam,
pazar akam okulda yapacaklar edebi bir oturuma onur vermesini
kendisinden rica etti.
Saf kadn oluna efkat gsteren bu adamn isteini sevinle kabul etti.
JACK
57
Program yle dzenlenmiti:
Oturum, yksek sesle okuma ile balayacak, ardndan sekin iirlerden
birka para sunulacakt. Gzde ozanlarn en banda Moronval ile
d'Argenton gelirdi. Sonunda birka baarsz yazar da yaptlarndan kimi
blmeler okuyacaklard. Sonunda rate'lerde seslerini duyurmu
oluyorlard. Btn bunlar zavall Madam Moronval didinerek salayacakt.
lkin bu oturumlar her hafta yaplrd, ancak Madou'-nun felaketinden
sonra bunlara uzun aralklar verildi. Moronval her ne kadar masraflar
ksmak istese, gene de bu davetler bir hayli pahalya mal oluyordu.
Ancak artk zengin bir rencileri olduuna gre, yeni bir gsteri
gerekiyordu. Madam de Barancy bu ardan ok memnun kalmt. Evli bir
hanmn salonunda, herhangi bir sfatla bulunmak zellikle byle bir
yazarlar toplantsnda onur konuu olmak, onun gururunu okamt. Byle
bir yerde grnmek, dzensiz yaamnda bir aama olacakt.
Bu kere, oturum ok zenli ve gsterili bir tarzda hazrlanmt.
sraftan ekinilmemiti. Sokak kaps nndeki akasya aalarna renkli
fenerler aslmt, girite bir lamba ve salonda on mumluk bir avize
etraf aydnlatyordu. Madou, yerleri ylesine omutu ki, klar sanki
aynada yansr gibi yerde yansyordu. Kk Prens, o gn akama kadar
almt. Moronval bu gece onu nasl kullanacan bilemedi. Acaba, onu
zengin bir ekilde giydirip, ona eski prens ihtiamn verse mi iyi
olurdu? Ancak birden bu planndan vazgeti. Servisi kim yapacakt?
Madou'yu uak olarak brakmay daha uygun buldu.
Saat akamn sekizini aldnda, zenci renciler, sralanm yerlerini
almlard. Tam ortalarnda bulunan kk Fransz'n altn renkli
bukleleri, bu karardk fonda alev gibi ldyordu.
58
ALPHONSE DAUDET
Moronval kimseyi gcendirmemek iin, Paris'in en kuytu mahallelerinde
oturan tandklarn bile armt. Baarszlar ordusu kol kol
geliyordu. m, slanmlard ama gene eski anm giysilerinin
iinde, balar dik, u zavall rateler, ksa bir an iin bile olsa
yaadklar u karanlklardan syrlma frsatn elde ettiklerine
inanarak, lgn umutlar peinde koa koa geliyorlard.
Aralarnda gerekten yetenekli olanlar da vard. Byklk saplants olan
ressamlar ancak bunlar bir iskemleyi ayaklan stne ve bir aac
kklerine yle bir oturturlard ki, btn tablolar yer sarsntsna
uram ya da frtnada yan yatm bir gemi iine benzerdi.
Bunlarn yan sra sanat ok etin ve olumsuz bularak ekmek parasn
kazanmak iin baka mesleklerde alanlar vard. i brosu ileten bir
ozan, arap satn yapan bir heykeltra, gaz idaresinde alan bir
kemanc. Defileye iki antikac da ekleyecek olsa tablo tamamlanr.
Salon hemen hemen dolmutu, konuklar ki aralarnda okul hocalar da
vard, iskemlelere oturmu beklemekteydiler. Labassindre srtnda bir
smokin(*) ok kt. Sesinin kvamn denemek iin devaml boazn
temizliyordu... Hirsh, her zamanki gibi pasakl ve perian... D'Argenton
iki dirhem bir ekirdek klnda idi, byklarn ve salarn maada
kvrtm, srtnda uzun bir ceket, elinde ak gri eldivenler, gen ve
yakkl bir dahi pozunu almt.
Moronval salon giriinde yeni gelenleri karlyor, uzanan elleri dalgn
bir nezaketle tutuyordu. Zaman ilerledike adamn endiesi artyordu.
nk kontes da henz grnmemiti.
Topluluk sanki yasl bir bulutla kaplanmt. Fiskoslar duyuldu. Sonunda
Madam Moronval, yz al al konuklarn dolaarak, iten bir glle:
"Henz balayamyoruz, kontesi beklemekteyiz," diyerek zr diledi.
Kontes unvann giz ve ihtiam dolu titre (*) Smokin: Aslnda smoking'dir, geceleri giyilen resmi bir takm.
JACK
59
simleri sylemiti, derken bu szler kulaktan kulaa dolat, herkes
havadisi renmek istedi. "Kontes bekleniyordu, kontes..."
Armonium'un kapa ak hazrd, renciler duvara dizili bekliyorlard.
Yeil bir rtyle kapl ve zerinde bir bar-* dak su bulunan krsdeki
kk masa, afak zaman kurbann bekleyen bir giyotin grnmn
almt. O da bekliyordu... Kapnn dnda gecenin ayaznda ene atan
kk Kral Madou da kontesi bekliyordu.
Sonunda kadnn hayli gecikmesi zerine, d'Argenton salonun souk
havasn datmak iin birka dizesini okumaya raz oldu.
Dinleyiciler en azndan on kere, duyduklar bu msralar adeta ezbere
bilirlerdi. "Aka inanyorum."
Zppe gen, mine nnde ayakta durmu, sanki dizelerini tavann
kabartmalarna okur gibi, gzleri havada iirine balad.
Sesi de gzleri kadar yavand. Uzun aralklarla okuduundan, arada
dinleyicilerin kendisine yadrdklar iltifatlar duyuyordu.
Arkadalarn alklamak "baarszlar, rateler" arasnda pek yaygndr.
Ozan, evresine aldr etmez gibi kollan havada, keskin bir sesle devam
etti:
sterlerse beni alaya alsnlar
Tann'ya inanr gibi aka inanrm, ben."
Tam o anda da de Barancy ieri giriyordu. Ozan, onu grmemi ama ne
yazk ki mutsuz kadn onu grm ve kaderini damgalamt.
Geri o gne kadar, o airi grmt, ama sokak klnda ve ona pek
dikkat etmemiti. Avizelerden dklen lgn k, adam iirsel bir hale
brmt... Siyah smokin ceketi, ak gri eldivenleri ve romantik
yzyle bu "Tanrya inanr gibi aka inanan adam" onda bir ok etkisi
yaratt.
60
JACK
61
ALPHONSE DAUDET
D'Argenton bu tip hafif ve beyinsiz kadnlarn ruhlarna z budalaca
duygusall karlayacak bir tipti.
da artk salonda baka kimseyi grmyordu. Hatta uzaktan eliyle
kendisine pckler gnderen irin olunu bile ayrmsamad. nnde
saygyla eilen Moronval'y da gr-memezlikten geldi. Ozan'n
grnmnden ylesine bylenmiti ki, kapda grnd zaman, evrede
yaratt hayranla bile ilk olarak bo verdi. D'Argenton'dan edindii
bu izlenim yllar yl srecekti, hatta adam onu aaladnda, eziyet
ettiinde, yaamnn en deerli varl olan olunu bile mahvettiinde,
da, bu ann bysn unutamayacakt. Moronval en tatl glmseyiiyle,
zr diledi: "Sizi beklerken ufak bir balangta bulunduk, balayn...
Vikont Amury d'Argenton, bize yaptlarndan birini okuyordu."
Aman Tanrm, Vikont? stelik, soylu idi, bu nl ozan.
Btn stnlklerini kendisinde toplamt. Gen kadn, gen bir kz gibi
kpkrmz kesildi, titrek bir sesle, air'e:
"Rica ederim, devam edin efendim," diye fslad.
Ama d'Argenton istemedi, keyfi kamt, kontesin girii onun havasn
bozmutu, buz gibi bir sesle karlk verdi. "Olmaz madam, zaten
bitirmitim..."
Ona aldr bile etmeden kalabala kart.
Zavall kadnn kalbine bir ate dmt. Ancak az sonra, annesini
sevinle karlayan Jack'n tatll, Moron-val'n iltifatlar,
salondakilerin hayranl ile kendisine gelir gibi oldu.
- Kontesi karlama tela sona erdikten sonra, yksek sesle okuma
oturumu iin herkes yerine oturdu. Madama elik eden heybetli khya kadn
Matmazel Constant koltuuna yaslanmt. Moronval bir baba efkati ile,
ocuun altn buklelerini okuyordu.
Sonunda Madam Moronval masa bana geti ve einin "Mool rklar"
adndaki etdn okudu.
Esasen bu kark ve ar yaz, kadnn okuduu o tekdze sesten daha da
bir yavan olmutu. Hele kadnn okurken yapt mimikler, gz zevkini
tamamen bozuyordu.
Ancak Kontes, hibir ey grmyordu. O, u anda, salon kapsna dayanm,
elleri gsnde apraz, gzlere uzaklara dalgn dalgn bakan yakkl
ozann seyrediyordu.
Yakld gen, sanki bir d kovalyordu. Ba dimdik, uzaklardan gelen
sesleri dinler gibi dikkat kesilmiti. Arada gzlerini yere indiriyordu
sonra hayaline geri dnyordu.
Sonunda dinleyicilerin rahat bir i ekilii duyuldu. Madam Moronval
okumasn bitirmiti. da, ylesine dalmt ki alklara bile katlmay
ve Moronval'y kutlamay akl edemedi.
Labassindre bir arya okudu, armomium eliinde d'Argenton bu kez bir
dizesini daha okudu.
Gen kadn kulak kesilmi dinliyordu. Basma kalp msralar mzik
eliinde onun ta kalbine kadar girdi. Ahenk dalgasnda boulmu gibi
soluu kesilerek dinledi.
Moronval, da'nn eserine hi tepki gstermemesinden adeta gcenmiti.
da bir patavatszlk daha yapt: "Ah ne gzel msralar, adeta nefes
kesiyor." Gen kadn para biter bitmez, mdrden rica etti: "Beni Msy
d'Argenton'la tantrmanz rica edeceim..."
da, adamn kendisine ters ters baktn ayrmsayarak iin iin kendini
yiyordu. Bu yemek ona zehir olmutu. zntsn maskelemek iin
konuklarna devaml ikramlarda bulunuyor, Moronval'a "Hi imediniz"
diyor, eine yemesi iin srar ediyordu. Oysa kadnn tabaklar
temizlemesine, ei ieleri boaltarak karlk veriyordu. Moron-val'lar
bu ahane yemeklerle bol bol midelerini doldurmulard.
Yemekten sonra lk ve kl salona geildi. Taze kahvenin kokusu bir
itenlik katmt odaya. Avm kollayan ve saatlerdir frsat bekleyen
Melez, sonunda ald, kontese doru eilerek:
"u bizim dergi iini bir hayli dndm, sandmdan daha ucuza mal
olacak."
Kadn dalgn dalgn, yantlad: "Ya yle mi?"
"Evet, ite gzel Mdremize bunu zetlemek istedim."
Mdre kelimesi nefis bir bulutu, ne var ki, gzel m-direnin gz pek
kimseyi grmyordu. O sadece airle ilgileniyordu.
Oysa salna ok nem veren d'Argenton, bir aa bir yukar salonda
yryordu. O sindirimini kolaylatrmak iin daima yemeklerden sonra
birka dakika yrrd.
Moronval, kadn dalgn grmekten usan getirmiti, karsna bakarak
sinsi bir anlamda gzn krpt. "Kadn kard" demek istemiti.
da gerekten pek aresizdi, airin gzne girmek iin bir yol arad.
Sonunda buldu, gen adamn yanna yaklamasndan cesaret alarak:
"Msy d'Argenton sizden bir favor isteyeceim. Geen akamki o iiri bir
kez yineler misiniz? Btn hafta hep o giz dolu dizeleri dndm."
JACK
69
Sonunda iir tanrs azck yumuad:
"Sizi memnun etmek isterdim. Bilmem hangisini okuyaym."
Yol gstermesini ister gibi Moronval'e dnd. Oysa onun sylediinin tam
tersini yapmaya kararl idi.
Melez mdr suratn asmt:
"Madam'n senden istediini oku," dedi. "Aka inanyorum."
D'Argenton poz ald, gzlerini tavana dikerek, kollarn uzatt:
"Bana ktlk etmi birisine..."
Kontes, Moronval'a anlaml anlaml bakt. Herhalde bu iirin kahraman,
gencin hayatnda byk rol oynayan, o soylu kadn olacakt.
air bir salon konumas gibi bir girile sikine1 balad:
"Madam, robunuz pek ahane,
"Her zamdan daha gzelsiniz."
Daha sonra fikir kararyor, alaydan straba, acdan fkeye geerek, iir
u dehet dolu msralarla sona eriyordu:
"Tanrm kurtar beni bu kadndan "Kalbimin kann emen bu kadndan
kurtar."
Sanki bu iren szler kendisinde ac anlar uyandrm gibi air bir
daha konumad.
Zavall da perian olmutu. aire bu kadar ac veren o zalim kadn
dnd.
Konaktan ktklarnda Moronval, arkadann koluna girdi:
"Bak dostum u dergi bir kurulsun, seni yaz ileri mdr atayacam."
Bu arada zavall bodur Madam Moronval, onlara yetimek iin ksa
bacaklarn aarak pelerinden kouyordu.
70
ALPHONSE DAUDET
Melez, dergi iinin d'Argenton'a bal olduunu anlamt ama ne var ki,
airin dergiye metelik verdii yoktu.
Kadnn gzellii onu etkilemiti. Ne de olsa air pozunda birinin
durmadan aktan sz etmesine karlk, kendisine gsterilen bu ar
ilgiden duygulanmamas olanakszd.
da, onu hem air olarak beeniyor, hem de onu yakkl buluyordu.
Kadnn konan, onu kuatan o lks grdkten sonra gerekten gzleri
kamamt. yle ki, ahlk ilkelerine kadar unutmutu.
D'Argenton aslnda ok nasipsiz bir genti. Yoksul bir ocukluk geirmi,
parlak bir renci olduundan kazand bir burs sayesinde lise eitimini
tamamlamt. Hafta sonlarn ve tatil gnlerini bir otel ileten
teyzesinin yannda geiriyordu. Bu altn kalpli kadn, arada bir gen
adama, harlk vererek, giyim kuamnn dzgn olmasn salyordu.
ocukluk yllar karanlk geenler yetitiklerinde de mutsuz kiiler
olur. Bu kt yllarn izlenimlerini silmek iin sonsuz bolluk gerekir.
te bundan tr kimi yksek mevkili zengin kiilerde buruk bir ifade
grrz, bunlar servetlerinden de yararlanmasn bilmezler ve yzlerinde,
sefalet yllarnn o ac izlerini tarlar.
Evet d'Argenton'un glndeki aclk bu nedendi. Hayat ona gerekten
zalim davranmt. Yirmi yedi yanda olmasna ramen henz baarl
olamamt. Kendi hesabna bastrd sik kitabndan ve aylarca yar a
yar tok gezmesine ramen, kitabndan bir tanesini bile satamamt.
Geri inanl ve iradeliydi, ok da alyordu ama ne yazk ki esen
perisi ona kanatlarn dokundurmamt. Baarszlnn nedeni, gerek
dehadan yoksun olmasnda idi.
Verdii derslerle zar zor yaayabiliyordu. Son yllarn geirmek iin
taraya ekilen teyzesi, gene arada bir kendisine bir eyler yollard.
JACK
71
Souk yaradll air, o gne kadar hibir kadna iten balanmamt.
Onun kadnla yitirecek zaman yoktu. da kendisini ilk etkileyen kadn
oluyordu. Ne yazk i, bn kadncaz bunun farknda bile deildi. Hemen
her gn gibi, Cmnaza, olunu grmeye gittiinde, d'Argenton'la
karlatnda onun karsnda ezilip bzlyordu.
Bu arada kalbinde yeeren duygulara ramen, air bir sre daha ilgisizlik
komediyasn srdrmeyi uygun buldu. Ama, buna karlk, o artk Jack'la
ilgileniyor, onu gizlice martyor, arada bir yanna ararak salarn
okuyor, annesi hakknda sorular soruyordu.
Kendisine gsterilen bu ilgiden gururlanan ocuk, sorular
cevaplandrmas bir yana, ok zaman da fazladan bilgi verirdi.
Bundan tr, hi gerei olmad halde, konumalarna "Y DOST'u
katmt. D'Argenton bu hi grmedii, bu gekin adamdan nefret ediyordu.
Jack devaml "Y DOST'un iyiliinden, cmertliinden sz ediyordu. "yi
Dost" annesini pek severdi, onun bir dediini iki ettirmez, sk sk
kendilerini grmeye gelirdi. Taradaki atosundan onlara en gzel eyler
yollard. Sepet sepet meyvalar, iekler, kk Jack iin en gzel
oyuncaklar... O da bylesine iyi bir dostu btn kalbiyle severdi.
D'Argenton nndeki kda bir eyler yazar gibi yaparak, titrek bir
sesle:
"Peki ya Annen, annen de onu sever mi?" Jack saf bir itenlikle:
"Ah hem de nasl, annem onu ok sever," yantn verirdi.
Ama acaba Jack, bunu saflndan tr m sylyordu? Bilinmez. ocuk
ruhlar derin uurumlara benzer. Bunlar sanki dipsiz kuyulardr. Onlarn
ne kadar iten olduklarn lemeyiz. En beklenmedik bir anda olgunlar
beyinlerindeki kopuk paralan birletirerek, tek bir gnde yularn
masumiyetini yitirirler.
72
ALPHONSE DAUDET
Herhalde Jack'da bir olgunluk devresi balamt. "yi Dost" lafn
ettiinde airin ne kadar sinirlendiini anlyor, o da srarla bu konuya
dnyordu. ocuk, d'Argenton'yu sevmiyordu. lk gnlerin korku ve
tiksintisine bir de stelik, kskanlk karmt. Annesi bu adamla
gerektiinden fazla ilgileniyordu. Kendisini grmeye geldii ve olunu
Ancak d'Argenton bir trl kesin bir karar veremiyordu. Ateli bir ruha
sahip olduunu iddia etmesine ramen, o aslnda souk yaradll biri
idi. Yllar yl, yokluk ektiinden, pratik olmay yelerdi.
"Hayr, hayr daha henz acele etme... Azck daha bekleyelim, naslsa
gnn birinde zengin olacam."
Kendisine devaml para yollayan yal teyzesinden sz etti, zavall artk
ok yaayamazd, hem yal, hem de hasta idi...
Mutlu bir gelecek iin tasanlar yaplyordu. Paris dolaylarndaki
kylerden birinde yaamay tasarlyorlard. Bylelikle, hem bakentin
ltsndan yararlanacak, hem de amatasndan uzaklam olacaklard.
air oktan beri projelerini hazrlamt. Kk bir evleri olacakt.
Sarmaklarla ssl, bir ku yuvasna e bir yuva... Kapda latince bir
dviz "PARMA DOMUS, MAGNA QUES" (kk ev, byk huzur)
te orada ak alacakt. Kitabn yazacakt. Tam on yldan bu yana tm
ayrntlar kafasnda hazrlad u nl yaptn "Faust'un kzn"
yazacakt. Daha sonra tm iirlerini bir ciltte toplayacakt.
"arkfelek iekleri" gnn nllerinin rahatn bozmak iin bir
eletiri kitab da dnyordu. "Tuntan pler" adndaki bu kritik tam
bir hiciv yapt oluturuyordu. D'Ar-genton'un kafasnda ileri bo
ynla kitap adlar sralanyordu. Artk bundan sonra, yaynevleri
yaptlarn kaprlard. Zengin ve nl olacakt. Bilinmez belki
Akademiye bile geerdi? Ho artk Akademi'de modas geen khne bir
kurulutu ya...
Ama da srar ediyordu:
"Gene de Akademiye ye olman isterim, zarar yok."
Kabul gnlerinde enstitnn bir kesinde, kendisini siyah cppeli nl
bir yazarn ei olarak hayal ediyordu.
c________________________________________
Bu arada akimiz hi ekinmeden "yi Dosf'un elma ve armutlarn, mideye
indiriyordu. Eski alnganlndan syrlmt. u yal adam iyi
dostlarn kremas saydrd.
Geri d'Argenton armutlar yemekte devam ediyor ancak onlar srrken,
dilerini yle bir gcrdatrd ki, zavall^ da, onun tm fkesini
kendisinden aldn anlard. Zehirli
birka szle, kadna bulank gemiini anmsatmaktan geri kalmyordu.
Haftalar ve aylar bu tempo ile geti. Bu arada yaamlarnda bir
deiiklik olmu, Moronval ile edebiyat hocasnn aralar almt.
Dergiyi balatmak iin kontesten iaret bekleyen mdr, d'Argenton'un
dergi iine kar ktn biliyor ve bundan tr ona di biliyordu.
Bu arada zavall Jack ihmal ediliyordu. Artk ayda bir eve kartlan
ocuk, gene bir perembe sabah bahede durmu zlem dolu gzlerini mavi
gklere kaldrmt. Ah, byle gzel bk bahar gnnde serbest koabilmek,
krlarda dolamak ne ho olurdu. Oysa o gene bugn kasvetle drt duvar
arasnda gekecekti kukusuz."
Gne scak nlarn samt, hava lkt. Okulun o bakmsz
bahesinde bile yer yer kr iekleri nazl balarn kaldrmlard.
Sanki bilinmeyen kaynaklardan topran hayat fkrtmasna hazr olduunu
belirtmek ister gibi. Geitte barlar duyuluyordu. K aylarnn
glgelerini datmak ister gibi odalarn btn pencerelerini amlard.
Jack ac ac iini ekti, ah o bu yosunlu duvarlarn snrlad harap
baheden baka ufuklar grmeyi, bu kasvetli evreden uzaklamak iin
neler vermezdi? Ah ne olur bir mucize olsa annesi fikk deitkerek
kendisini aldrsa, ne kadar mutlu olurdu.
Tanr duasn karlayacakt, ocuk, en bunald bir anda bkden kapnn
an sesini duydu ve Jack hayran hayran annesinin her zamanki gibi ok
gzel ve nee iinde kendisine ilerlediini grd.
78
ALPHONSE DAUDET
82
ALPHONSE DAUDET
snden, kangurularn, antiloplarn nnden hzla geti. "Ke-rika hala, av
partileri, savalar, Dahomey'in o engin ormanlar, btn bunlar
gzlerinde canlanm birka dakika iinde o gene o mutlu prens olmutu.
Fil bile sanki srtnda bir kral tadn bilir gibi daha baka bir
azamete brnmt.
Ancak ne var ki, saatler uup gitmi zaman bir hayli gecikmiti, artk
geri dnmek gerekiyordu. Gne ufuklarda bir hayli alalm, rzgr aa*
yapraklarn hrdatmaya balamt. Parlak bahar sabahlaryla kart
oluturan dondurucu akamlar...
Bu k izlenimi, ocuklarnda umulmadk bir etki yaratt, birden ileri
kararmt. Araba, son sratle Cmnaz yolunu tuttu.
Batan gneten kzla boyanan "Zafer Tak"nn nnden getiler. Tak tan
uzaklatka geceye doru ilerliyorlard.
Arabacnn yannda oturan Madou'y derin bir dnce almt. Jack da
nedenini bilmeden sustu. Kalbinin zerine bir arlk kmt, gzel bir
gnn bitiminde, kiiyi kaplayan bir hzn.
Madam de Barancy'de konumuyordu. Oysa onun oluna syleyecekleri vard.
Ama herhalde bunlar sylenmesi zor eyler olacakt ki, bir trl sze
balayamyordu. Sonunda, ksa bir duraksamadan sonra konumaya karar
verdi.
"Dinle yavrum sana kt bir haberim var."
ocuk bir felaketle karlaacan anlam gibi sarsld, yalvaran
gzlerle annesine bakarak: "Syleme anne, kt havadisi verme."
Ancak kadn onun bu ricasna aldr etmeden, alak sesle ve kesik
cmlelerle:
"Uzun bir geziye kmam gerekiyor... Bende aslnda gitmek istemiyorum,
ama buna zorlandm... Senden ayrlmak beni de ok zyor. Sana yazarm.
Alama evladm, beni daha da zyorsun. Gittiim yerde ok fazla kalacak
JACK
83
deilim ki... ok yaknda gene greceiz. ok yaknda Jack, sana sz
veriyorum."
Kadn konutuka bocalyor, uydurduklarnn bir trl iinden
kamyordu. Bir sr ipsiz sapsz eylerden sz etti. Taraya gitmesi
gerekiyordu, bir miras meselesi, bk sr giz, esrarl eyler... Kim
bilir, belki de, anlattklarnda ufak bir gerek pay vard. Kadn daha
uzun konuup, olunu avutmaya alt ama artk Jack, onu dinlemiyordu.
ocuk, bk keye sinmi, sessizce alyordu. Onun iin, her ey bkden
deimiti. Sabahleyin o ltl, neeli Paris bile kararmt. lkbahar
bysnden yoksun, kasvetli, souk bir 'kent.
Jack yaknda annesinden ayrlacak bk ocuun gzyalarnn arasndan
gryordu artk evresini.
VI KK KRAL
Moronval bir sre sonra d'Argenton'dan bir mektup ald. Taradan
yazyordu air. Sevgili mdrne durumunu aklyordu. Yakn bir
akrabasnn lm artk mali vaziyetini deitirmiti. Olduka kabark
bir mirasa konan gen yazar, hocalktan istifasnn kabuln rica ediyor.
Bu arada, Madam de Barancy'nin de aniden Paris'ten ayrlmak zorunda
kaldn ve olunu Mdrn efkatli bakmna gvenle braktklarn
ekliyordu. ocuk, hastaland takdirde, d'Argenton'un Paris'teki
adresine yazabilirlerdi.
"Moronval'n efkatli bakm" air bu cmleyi yazarken iyice glm
olacakt. Sanki melezi tanmyordu... Taksiti gecikecek olursa, Cmnaz'da
ocuu nasl bir muamele beklediini bilmez miydi?
Moronval'n kan beynine sramt. Ya, demek kadn gitmiti. Hem de
kiminle? u taban yark ukala beyinsiz herifle. Ah ok elenecekti
dorusu... Onun yanda bir kadn, ne de olsa, gzel 1da artk pek de
gen saylmazd. Mdr doduu o tropik lkelerinin o nl kasrgalarna
e bir iddetle comutu... Btn okul, onun bu hayal krldnn
acsn ekecekti.
Yabanclarn elinde kalan ocuun ac kaderine acmakla beraber, kt
melez, hain bir ekilde dilerini gstererek glyordu. Evet bakacakt o
ocua? Hem de derin bir efkatle. Sinirden kslan bir sesle, kendi
kendine syleJACK.
niyordu: "Bekle, bekle bak ocuuna ne kadar iyi bakacaz, senin
Jack'n sevecen bir baba gibi okayacam."
Moronval neye zleceini bilemedi. Aylardan bu yana besledii hayallerin
yklmasnn yan sra, kendi tantrd bu iki kiinin arkasndan
byle sinsi bir dzen kurmalarn bir trl balayamyordu.
Mektup eline geer gemez, Moronval, soluu Hauss-mann Bulvarndaki
konakta ald. Ama orada da pek fazla bir ey renemedi. Khya kadn
Constant da, madamdan haber bekliyordu. Moronval kadndan sadece da'nn
dostu ile (Y DOST) ilikisini kestiini ve ok yaknda eyalar
satlarak konan kapanacan rendi. Constant da perian olmutu.
Kadn yaknp duruyordu, Jack' o krk dkk oku^ la yazdrd iin bin
piman, kendine lanetler yadryordu. Moronval bu grmeden yle bir
sonu kard. Herhalde ocuu pansiyondan alacaklar, ya da belki
pansiyonu demedikleri iin kendisi onu kovmak zorunda kalacakt. Artk
Jack de Barancy altn yumurtlayan tavuk olmaktan kmt. Bir yldan
beri kendisine gsterilen zen ve efka-,
tin artk sonu gelmiti.
ocua yaplan eziyet masada balad. Artk hocalarla birlikte pasta
yeyip arap imiyordu. "Kk scak lkeler" gibi o yaban gl
erbetinden iiyordu. stelik masa arkadalarnn alay konusu olmutu.
Onun nnde d'Argenton'dan sz ediyorlard. Kt bir ozan, kafas bo bir
budala, kendini beenmi bir ukalann teki. Soyluluuna gelince, buna da
diyecek yoktu dorusu. air'in devaml sz ettii o ocukluunda
dolat atonun karanlk dehlizleri, aslnda Paris'in kuytu bir
mahallesindeki, ikinci snf bir otelin muamba kapl koridorlaryd.
Otelci teyzenin, ka kereler, yeenine: "Amaury olum, bana yedi
numarann anahtarlarn getirsene" diye seslendiini anmsyorlard.
Geri Jack nefret ettii bu aire yaptklar bu saldrdan ikyeti
deildi, ama gene de masada kahkahalarla
86
ALPHONSE DAUDET
glenlerin neelerine pek katlamyordu. Zira ok iyi biliyordu ki, bu
alaylarn sonunda, kendisine ok yakn ve ok sevdii birinin adn da
katacaklard.
u hain hocalar, durmadan ocuun anasnn hakknda galiz akalar
yaparlard. Onun kark bir yaam srdn yinelemekten adeta zevk
alyorlard. Labassindre ve Hirsh kaba gllerle mdr alklyorlard.
^Jack ba nnde ekmeini ufalyor, alamaya bile cesaret edemiyordu.
ok zaman imalarda ok irkin bir anlam sezer gibi olurdu. Byle anlarda
insafl bir kadn olan Mackm Moronval:
"Haydi Jack yavrum, mutfaa kadar uzan, bak bakalm, tatl neden
gecikti?" derdi.
Kadn daha sonra ksk sesle masadakileri azarlard. ocuu yaralamak
botu. Zavall yavruca zmekten ne kazanacaklard, sanki?
Labassindre kadn yattrmaya alrd:
"Amma yaptnz Madam, ocuk budalann biri, nereden anlayacak?"
Evet, belki ocuk her eyi arlamyordu, ama gene, bu duyduklarnda
kirletici anlamlar olduunu sezmiti.
ocuk uzun zamandan beri, kendisine ait olmayan bir ad tadn ve
anasnn evli olmadn anlamt. Gnn birinde Msrl Sait ona Kokot
szm ona efkatle barna bast. Tam bir aile babas olan iyi kalpli
komiser, bu sahte efka-, te aldanmt. "te rencilerini seven bir
mdr" diye dnd.
Oysa Madou ta gibi kmltsz duruyordu. Ne sevin belirtti, ne de
keder. Aslnda o Mornval'dan nefret ederdi ama u anda, bunu bile
duyumsamyordu sanki. ocuun yz sanki tatan bir maske idi, gzleri
snm grmez gibi evresine bakyordu. Tenindeki karalk bile sanki
solmutu. Zaten anm giysileri, lime lime olmu zerinden sarkyordu.
Tepeden trnaa amurlara bulanm, o yn gibi kvr kvr salarnn
arasnda yer yer kurumu amur topaklan grlyordu. Ayaklar plak ve
ba akt, herhalde kasketini yitirmi olacakt, pek periand. Bana
neler gelmiti acaba?
Belki konusa felaketini anlatrd. Bir polis enspektr, gece
bekilerinden birinin onu ta ocaklarnda yar baygn bir halde bulduunu
anlatmt. Neden hl Paris'te idi? Daha uzaklara .gitmesine kim engel
olmutu?
Moronval bunu kendisine sormad. Okula gtren arabada da tek laf etmedi.
Madou bir paket gibi atld bir kede sinmiti. Kendisine fke dolu
gzlerle bakan mdre o snk baklarla karlk verdi.
Jack bu kirli ve amurla paavra yn iindeki ocuu grnce onu zor
tand. Madou onun nnden geerken ilk olarak konutu: "Merhaba msy
Jack," dedi. Gn boyu kaJACK
93
aktan sz edilmedi. Ancak, arada bir Mdr odasndan tokat ve tekme
grltleri duyuluyordu. Jack ok zgnd, Madam Moronval da heyecan
iinde arada bir titrek ellerindeki kitab dryordu.
Moronval sofraya nee iinde oturdu, az kulaklarna varyordu,
yanndakilere:
"Kk sefil beni bir hayli yordu," dedi.
Gerekten de ok yorgun grnyordu.
Jack akam yatakhanede yanndaki yatan artk bo olmadn grd.
Zavall Madou efendisini yle yormutu ki, kendisi de yataa serilmek
zorunda kalmt.
Jack onunla konumak, kimi eyler renmek istiyordu. Ama u sra Madam
Moronval ile doktor Hirsh sanki nefesini dinler gibi onun yatana
eilmilerdi.
"Msy Hirsh ne dersiniz? Sakn ocuk hasta olmasn?"
"Daha neler Madam? u kk siyahlar, aslnda ok
dayankl olurlar."
Onlar gittikten sonra Jack arkadann elini tuttu. Bu el ate gibi
yanyordu.
Madou gzlerini aralad ve dostuna sonsuz bir yeisle bakarak:
"Bitti artk," dedi. "Bitti msy Jack, yok artk dnmek Dahomey'ye,
mahvoldu Madou. Muskam gri-gri'yi yitirdim. Her ey bitti."
te bu sebepten dolay Paris'ten ayrlamamt. Paris kaplarn arayan
Madou katktan tam iki saat sonra bir serserinin saldrsna uramt.
Herif onun koynundaki paray ve muskasn almt.
te bundan sonra Madou artk gitmeyi dnmemiti. Gri-gri olmadan o
vatanna nasl dnerdi? ocuk muskasn aramak iin tam bir hafta
Paris'in kuytu, en karardk mahallelerini karlamt. Yakalanmaktan
korktuu iin, gndzleri gizleniyor, geceleri ortaya kyordu. Madou,
Paris gecelerini tatmt, Paris'in o kanl bakl gecelerini..
94
ALPHONSE DAUDET
naat antiyelerinde ta ocaklarnda saklanmt. Rzgrdan ve yamurdan
korunmak iin kpr altlarna snmt. Ufak yapl ve kara tenli
Bir saat kadar bu mert askerlerle yrmek, ocuk iin beklenmedik bir
ans oldu. Kk bacaklarn aarak onlara yetimeye alyordu. Yolunu
aydnlatan fenerin nda yrmek ne mutluluktu.
stelik doru yolda olduunu anlamt. Charenton, Wille neuve ve de
sonra Etiolles. Jack iskiketini arma-m olduuna ayrca sevindi. Ama
ne yazk ki, mutluluu ksa srd. Bir kla nne varmlard. Subay:
"Biz geldik," dedi, "iyi geceler yavrum, bir daha tek bana bu ge
saatte kma, Paris dolaylar pek gvenilir deildir."
Jack bir kere daha karardklarda tek bana kald. Buras da Bercy'ye
benziyordu. Tek tuk fenerlerin aydnlatt kaldrmlar, kaplar ak
meyhaneler. Kilise an gecenin dokuzunu ald. Bir set zerinde evler,
baheler sralanyordu.
Daha sonra Jack bir kprden geti. Bir ara durup kpr korkuluuna
dayanarak dinlenmeyi dnd. Ama tam o anda meyhaneden kan sarho
naralarn duyunca, daha da hzlanmay, krlara almay ye tuttu.
Burada iftliklerin nnden geti, ahrlardan saman hrtlar
duyuluyor, yn ve gbre kokusu yaylyordu. Daha sonra, yol geniliyor,
hendeklerle kesilerek gz alabildiine uzayp gidiyordu.
Bu ssz yolda yrmek ocuu ok korkutuyordu. Ta uzaklardan ufuklar
kzla boyayan Paris'in klar belirsiz
JACK
109
bir ekilde seiliyordu. Bir ara, bir tekerlek sesi duyar gibi oldu, bir
ngrak grlts. ocuk durup bekledi ama kimse grnmedi. Grnmeyen
araba ufuklarda uzak bir noktaya ulamak iin hzlanyor, ama nedense bir
trl Jack'n karsndan gemiyordu. Jack yryn srdrd. Onu
dnemete bu adam da kim? Bir deil, tam kii? Oh,* krler olsun,
bunlar insan deil, aam. Dallarn emeden rzgrda yapraklarn
hrdatan stler... Daha sonra kara aalar grnd. lkbahar
gecelerinin bysne kendisini kaptran ocuk, bitkilerin soluklarn,
goncalarn almasn, topran kokusunu duydu... Btn bu ala gelmeyen
grltler onun akln bandan ald. Yreklenmek iin bir trk okumaya
karar verdi. Aklna gelen ilk ezgi, annesinin kendisine kkken
syledii eski bir ninni oldu.
"Pabularm krmz
Sevgilim gzelim."
Karanlklarda yryebilme gcn kazanabilmek iin 'tek bana trk
okuyan bu ocuk sesi titriyor, serin gecede hazin titreimler
oluturuyordu. Birden ark kesildi. Mthi bir ey yaklayordu.
Enginlerden bile daha youn bir karalt. Sanki evrenin tm glgeleri
ocuu yutmak iin birlemilerdi.
Jack grmeden nce duydu. lkin haykrlar, hkrk ya da iniltilere
benzeyen insan sesleri, daha sonra bir kasrgann yaklaan grlts.
Korkun brmeler. Bunlar kz, manda ve ineklerdi. Hendekler arasna
skm btn bir sr. ocuk, hayvanlarn nemli soluklarn yznde
duyuyor, gl kuyruklarn orasna burasna birer kam gibi dediklerini
duyumsuyordu. Ezilmemek iin hemen hendee snd, iki kocaman oban
kpeinin yardmyla, obanlarn gtt o sr peinden bir al kokusu
brakarak, frtna gibi geip gitti.
Jack korkudan ta kesilmi, ilerlemeye gc kalmamt. Geri sr
gemiti, ama arkadan ne gelecekti? Bir ara tarlalara sapmay tasarlad
ama sonra yolunu yitirmekten korktu. Hem de ylesine zifiri karanlkt
ki, alayarak yere
110
ALPHONSE DAUDET
yld. Bir ara lmek istedi urackta. Ama dur bakalm bu da ne? Bir
arabann tekerleklerinin gmbrts ve yolun ucunda, iki dost bakn
andran iki fener. ocuk aniden canland. "Beyim, beyim," diye seslendi.
Araba durdu, byk bir ba, kulaklkl bir kasket giymi, iyi bir yz
uzand. Yerden biten bu sesi duymak istercesine ba yere eildi.
Jack'n titrek sesi ykseldi:
"ok yoruldum beyim, beni arabanza alr msnz?"
Kocaman kasket karlk vermeye ekindi ama arabann arkasndaki bir
kadn sesi ykseldi:
"Oh zavall yavru, hemen alalm, gel ocuum."
Kasketli adam sordu:
"Yolun neresi, Evlat?"
Yakalanmaktan korkan tm kaaklar gibi, ocuk, bir an dnd ve sonra
gidecei yerin adn sylememeyi daha uygun buldu.
"Villeneuve - Saint - Georges."
"Oldu, atla yarama."
Oh bu arabann ii ne rahat, ne gzel. ocuk iman bir iftin ortasna
yerleti, dizlerinde kaln bir rt, huzurla soluk ald. Arabay sren o
tknaz beyle, iman ei, gecede yollarna kan bu kk renciye
merakl gzlerle bakyorlar. Byle gece yanlan onun ssz yollarda ne ii
var? Ah Jack, gerei bildirmeye can atyor.
Byle iyi kiilerin yan insana gven veriyor... Ama, yoo hayr okuldan
katn anlayacak olup da kendisini yeniden o lanetli Cmnaza
gtrmelerinden ylesine korkuyor ki... te o zaman bir masal
uyduruyor... Sayfiyede akrabalarnda kalan annesinin aniden
hastalandn duyduunu... Ge vakit bunu duyduunda ocuk treni
beklemeden yola kmt.
yi yrekli bir kadna benzeyen o tombi hanm:
"Ah anlyorum," diyor, "ana sevgisi, her eyden stndr."
____________________________________________
Kulakl kaskette babacan bir adam, o da bu sevgiyi anlyor ama gene de
ocua uzun bir nutuk ekiyor ve byle gecenin ge saatlerinde yola
dmenin ne kadar tehlikeli olduunu anlatyor. stelik onun yandaki
bir ocuk iin. Daha sonra anasnn kasabann hangi mahallesinde
oturduunu soruyor.
Jack hemen bir yalan daha kvryor. "Kasabann bilimindeki soldaki ev."
yi ki gece ve her yer karanlk hi deilse kimse onun yznn
kzardn grmedi. Ne yazk ki sorularn ard arkas kesilmedi. Bu orta
yal ift geri iyi kimseler ama gene de azlan ok laf yapyor.
Be dakika iinde Jack onlarn tm yaamlarn rendi. Paris'te bir
kuma maazas ileten bu iyi kalpli kiiler haftada bir gn, krlarn
temiz havasn almak, cierlerinde biriken tozlardan arnmak iin yakn
bir banliydeki sayfiye evlerine giderek, hafta sonlarn orada
geirirlermi. Eti-olles kynden bir durak nce ineceklerdi. Ne aksilik,
ah Jack, yalan syledii iin ylesine piman ki. Ah neden sanki, lkin
Etiolles'e gideceini sylemedi. Hi deilse yolun en byk ksmn
onlarla yapard. Bu rahat arabann tngr-ds ona ninni gibi geliyor.
Donmu bacaklarn yn rt altnda stmak, sevimli elerin
anlattklarn dinleyerek, onlarla birlikte gitmek varken sonra inmek
zorunda kalacak... Ama ne yazk ki, oldu artk aresi yok.
Bir ara, arabay sren adamcaz cebinden kard ufak bir ieden
ocua birka damla konyak iirtti. Jack kendisinde yeni bir canllk
duydu.
Jack bir ara gerei itiraf etmeyi dnmedi deil, ancak byle mert
kiilerin kendisini ayplamalarndan korkarak hemen vazgeti. Artk
sonuna kadar yalann srdrmek zorunda.
Ne var ki, Villeneuve'e geldiklerini kendisine sylediklerinde o buna bir
hkrkla karlk verdi. efkatli hanm onun salarn okayarak:
"Alamayn dostum," diyor, "annenizi iyi bulacanzdan eminim. stelik
sizi grmek ona iyi gelecek."
114
ALPHONSE DAUDET
ler, villalar, ieklenmi bahelerini hayran gzlere seriyorlard.
Yemyeil yamalar arasndan, bu beyaz boyal evlerin, iek bahelerinin
ve balar ortasndan, geceden frlam gibi koyu mavi sularn fkrtan
bir kk rmak grnyordu.
Gne iyice ykseldi. Ey efkatli gne bu zavall yavruya s ve sevgi
sun, anasna kavumak iin koan bu yavruya gcnden ver.
Jack, ie giden yol amelelerine soruyor:
"Etiolles'a yaklatm m?"
"Ah tabii, orman kysndaki yolu izleyin, birka dakikaya kalmaz orada
olursunuz."
u anda orman da uyand. Yolun kenarn kaplayan yeil perde yer yer
rpermekte. Yaban gnleri fidanlarnda, mee dallarnda cvltlar
duyuluyor, kular birbirlerine yeni gn mjdeliyorlar.
Kanatlarn germi bir tarla kuu, en tatl ezgileri ykselterek
aalarn ardndan o sonsuz mavilie uuyor.
Jack artk bitkindi. Yryemiyor adeta srkleniyordu.
Paavralar iinde, kt suratl bir ihtiyar cad, iki bklm yoluna
kyor. Jack bir kere daha ona soruyor:
"Etiolles nerede?"
htiyar cad ona kt kt bakarak sopasyla orman kenarndaki yolu
iaretliyordu.
Jack yaklatn anlad, ayaklarn srterek devam ediyor, her an
tkezliyor, ha dt, ha decek.
Sonunda bir tepeyi ssleyen an kule grnyor, ha gayret, u kar
evlere yaklamak gerek. Ancak artk o-cukta kprdayacak hal kalmad.
Dt, kalkt, bir ara kararan gzleri mol salkmlarn ssledii bir
duvar, irin bir bina grd. Minik kulesi, al kiremitlerden yapl dam
ve yaban gllerin ssledii u demir bahe kaps ne kadar sevimli. Evin
bahesinde leylaklar am kapda bir yaz gze arpyor.
JACK
115
"PARVA DOMUS MAGNA QUES"(*)
Gnein altna boyad bu ev ne kadar da gzel. Pek sessiz her yer
kapal, herhalde henz herkes uykuda. Ama dur bakalm, galiba uyumayanlar
da var, zira neeli bir ses, taze bir kadn sesi nlyor.
"Pabularm krmz, Sevgilim, gzelim."
Bu ses, bu ninni, Jack kendisini gene bir dte sand. Ancak birden
pancurlardan birinin kanatlan grltyle ald.
Beyaz gecelikli bir gen kadn grnd. Salar omuzlarna dkl bu
hanm henz tam uyanmam gibi, akn gzlerle evresine bakyordu.
"Pabularm krmz Selam sana sevgili."
Jack hrltl bir sesle:
"Anne, anne," dye seslendi.
Kadn bir an kararsz, yere bakt, kamaan, gzlerini elleriyle
siperleyerek gene bakt. Sonra, birden amurlu, perian, yorgun yavruyu
grd.
Aniden bir lk duyuldu.
"Jack, Jack yavrum benim."
Bir dakika gemeden olumun yannda, ana kalbinin tm sevgisiyle onu
barna bast, yar baygn ocuu stt. Daha sonra onu kucaklayarak
gecenin korkularn unutturmak iin onu eve tad.
(*) Parva domus magna quies: Kk ev, byk skun.
118_________________________________________ALPHONSE DAUDET
tulmak ister gibi kalkt ve henz kavutuu annesinin yanna indi.
Gen kadn dirseklerine kadar uzanan eldivenli ellerle tavuklara yem
serpiyordu. Zarif ve beceriksiz bir jestle. Etei yere srnmesin diye
Mays ay, en gzel ieklerini sererken, giz dolu orman yeil perdesini
ufuklara geriyordu. Ceviz aacndaki kularn cvltlarn duymak ve
onlarn yanna gidememek, ocuk iin byk bir ikenceydi. Latince
cmleleri sralayp "LA ROSA: GL" kerimesini franszcaya evirirken,
orman
128
ALPHONSE DAUDET
Jack bu iyimser koruyucunun yardmyla, baka bir orman, dierlerinin
grmedikleri, bilmedikleri bir orman tand, canl bir orman.
Jack ve koruyucuya alkn hayvanlar, onlardan asla korkmaz, hi
ekinmeden kendi ilerini srdrr oyunlarna devam ederlerdi. ok zaman
peindeki yavrularna yem aramaya kan bir ana slne rastladklar
gibi, arada bir yaban keileri sr halinde ormandan geerlerken
karlarna kard. Tavanlar, bldrcnlar sr halinde ormanda
kendilerine yiyecek ararlard. Krpe fidanlar ve iek-lenmi
akdikenlerin beyaz ve kokulu perdelerinin ardnda bir sr canl soluk
alr, kprdar ve koard. Koruyucu yer alt yuvalarm, kuluka
folluklarn bir bir bilir, bunlar arada bir yoklard. Zararl
hayvanlar, ylan, sincap ve ksler bekleri ldrrd. ldrd her
hayvan bana para alrd. Her gn uvallarna doldurduu bu leleri ayda
bir Cor-beil Belediyesine gtrdnde karlnda bol para alrd...
Archambauld Baba, aslnda bu uvallarna yasak avlananlarn kafalarn da
koymak isterdi, hele izinsiz aa kesenler!.. te bunlar koruyucunun en
byk dmanlar saylrd. Archambauld Baba, hayvanlardan ziyade,
aalarn severdi.
Bir kei yavrusu lr yerine bir bakas doard, len bir sln yerine
baharda yzlercesi dnyaya gelirdi. Ama bir aa, onu yetitirmeye bir
mr yetmezdi.
Koruyucu ormanna byk bir zenle bakar, aalara dadanan hastalkla tm
gcyle savard. amlara dadanan bastrikler onu ok zyordu. Bu
bastrikler, minicik kurtlard, kimse onlarn nasl olutuklarn
bilmezdi. Bunlardan binlercesi ormana saldrr ve setikleri en dayankl
bir aaca binlercesi ayn anda yaprd. u var ki bu korkun saldry
yenmek iin, doa aalara bir silah vermiti: RENE.
amlar yaam svlar olan reineden bol bol aktarak dman yenmeye
alrlard, ancak ne yazk ki, ok zaman bu abalar boa giderdi.
JACK
129
Jack da bu zavall aalarn kaderleriyle ilgilenmeye balamt. Arada
bir am aac, kendisini bu beladan kurtarrd, ama genel de u acmasz
dmanlarn kemirmelerine kar koyamaz ve gvdesinde yarklar alrd,
daha sonra da aa kururdu... Birka gn sonra, dallarnda kular
barndran, arlar yaatan zavall am aac, sanki yld-* rm arpm
gibi, bir grnm alr, ormanda yeri asla dolmayacak bir boluk brakarak
yere serilirdi.
Grgenlere gelince, onlarn da bir baka dmanlar vard. Yapraklarna
dadanan, krmz renkli mini mini kurtlar. Uzaktan bakan biri, bu kzl
dallar gz mevsiminin renklendirdiini sanrlard. Tpk, gen
veremlilerin yzlerini boyayan o yalanc krmzlk gibi. Archambauld
baba, hastasndan umut kesen bir doktorun zntsyle bakard onlara.
Bu orman gezintilerinde koruyucu ve ocuk pek konumazlard. Ormanlarn
senfonisi onlar ylesine bylerdi ki, sze gerek duymazlard. Aa
dallarnn sallanndan, rzgrn soluunu ve szlanmasn ayarlard.
Fstk aalarnda denizlerden esen bir yel gibi, uzun bir i eki
olurdu. Kayn aalarnn yapaklarnda madensel yanklar sezi-lirdi.
Ormann bu blmnde, birok kk gl ve gletlerin kylarndaki
sazlarn hrtlar yankl titreimler olutururdu, Sanki btn bunlar
147
Jack ok zamanda rzgrl gecelerde yatanda bzlyor, bu korkun
lklar duymamak iin eliyle kulaklarn tkyordu.
air bsbtn ileden kmt, haykryordu:
"Aman Tanrm, bu HARP beni deli edecek. Yeter, yeter."
Aleti bozdular, harp bahenin bir kesine attlar ve szlamasn
durdurmak iin, onu toprak altna gmdler. Ancak yer altnda bile
titreimleri kesilmemiti, ite o zaman, telleri kopardlar, bir trl
lmek bilmeyen bir kuduz kpek gibi, onu baltayla paraladlar.
Charlotte mutsuz eini nasl oyalayacan bilemiyordu. Birden aklna
parlak bir fikir geldi. Byk bir zveride bulunacakt. "stersen
arkadalarndan birkam davet edelim" nerisini ortaya att.
Aslnda bu gen kadn iin byk zveri saylrd. Zira o sevdii erkei
bakalaryla paylamak istemezdi. Ama ne var ki, Labassindre ve doktor
Hirsh'in kendisini grmeye geleceklerini duyduunda d'Argenton yle derin
bir sevince kapld ki, onun bu mutluluu Charlotte'yi de sevindirdi.
Sonunda onu oyalama yolunu bulmutu.
oktanberi gen adamn d dnya dan. gelecek bir oyalamaya gerei vard.
Ama nedense bunu aktan aa sylemeye cesaret edememiti.
Krlarda yaamann yararlarndan, asude bir yaamn nimetlerinden sz
eden hep kendisi olmutu. imdi artk, kendi kendisini yalanlayamazd.
Birka gn sonra, yemek zaman ormandan dnen Jack, baheden yansyan bir
konuma uultusu duydu. Kahkahalar nlyor, kadeh nlamalar atal
bak angrtsna karyordu. Bu arada mutfaktan daha baka grltler
de geliyordu, odun krlyor, tencereler yerlerinden oynatlyordu.
Herhalde, mutfakta ate yaklmt. Jack, yaklanca Moronval Cmnaznn
hocalarnn ses ve gllerim tand. D'Argenton de sesini onlarnkine
kartrmt. Ancak tmyle deiik bir ses. Hastann szlanan sesinin
yerini, tar148
ALPHONSE DAUDET
tmadan canlanan gr erkek sesi almt. Jack, kendisine en kt anlan
anmsatan bu hocalarla karlamak istemedi, yemek ann beklemek iin
bahenin bir kesine snd.
Charlotte belinde kurdeleli bir nlk, sras gelince kollar svayp
mutfaa girmesini bilen, tarn bir ev hanm klnda, balkon kapsndan
glmseyerek girdi:
"Yemekleriniz hazr beyler, ne zaman sofraya gemek isterdiniz?"
Hemen yemek odasna inildi. Jack'a seslenmilerdi, hocalar kk olan
ok iyi karladlar. Ancak Fransz kylerinde yenen ok lezzetli bir
yemein bana geildi. Buram buram tten omletten, taze otlarn nefis
kokusu yayld. Kaymak, tadna doyulmayacak kadar lezzetliydi.
imlere alan balkon kapsndan, bahenin devam ettirdii orman
grnyordu. Bldrcnlar birbirlerini kovalyor, tnmeye hazrlanan
kular dallarda cvl cvl, gn bat-mn kutluyorlard.
Bir yandan attran Labassindre, beri yandan evreyi eliyle iaretledi
ve bir sahne sesiyle:
"ocuklar burada ne kadar mutlu yaadnzn ayrmnda msnz?" diye
sordu.
D'Argenton, Charlotte'un elini dudaklarna gtrd: "Gerei sylemek
gerekirse, burada fazlasyla mutluyuz."
u anda arkadalarnn hayranlkla baktklar, yanndaki gzel kadn
eskisinden daha fazla seviyordu. Onlara mutluluk nedenlerini bir bir
sayd.
Ormanda el ele yryleri, babaa kayk sefalarn, arada bir ky
hanlarnda yenen yemekleri anlatt. Hele, yazn en scak gnlerinde,
kuledeki o serin odada almak, ne kadar huzur veriyordu. Daha sonra gz
"Evet ne varm? Evet bin bir kylym, bir Brtanya kyls, halk
severim zira bir halk ocuu saylrm. Peki ama bundan onlara ne? Sesim
mi ksld? Eskisi kadar gzel okumuyor muyum, bence daha da ilerlettim.
Dinleyin ocuklar."
Boazn temizledikten sonra bangr bangr barmaya balad. Daha sonra
konuma sras d'Argenton'a geldi. O daha ll bir ekilde kendisine
hakszlk edenleri yerdi. Tiyatro mdrlerini, yaynclar, hepsi sradan
geti. Bu arada Charlotte, olunun yardmyla kahveleri datt. Bu nefis
JACK
151
yaz gecesinde, erkeklerin de dirsekleri masaya dayal, kendilerine
gler yz gstermeyen hayata atp tuttular.
Tam o anda doktor Rivals'in grnmesiyle, oturum daha da canland. Neeli
bir kalabalk grmekten sevin duyan doktor da masada yerini ald.
"Gryorsunuz ya Madam d'Argenton, hakl deil miydim? Bakn dostlarn
grmek hastamz nasl canlandrm."
Gzlklerinin kaln camlar altndan Hirsh'in gzleri alevlendi, savaa
hazr olduunu u szlerle bildirdi: "Sizinle ayn fikirde deilim,
doktor." Yal doktor bu enli beyaz kravatl, acayip grnl adam uzun
uzun szdkten sonra:
"Msy kendileri doktor mu?" diye sordu. D'Argenton sanki dostunun yalan
sylemesini nlemek ister gibi atld: "Doktor Hirsh, Doktor Rivals."
Kllar lmeye hazrlanan iki rakip gibi balarn eerek birbirlerini
selamladlar, lkin, kendisini Paris'in tannm bir doktorunun
karsnda sanan Rivals, kendini bilen ekingen bir tavr taknd. Ancak
daha sonra karsndakinin rmcek kafal atlan biri olduunu
anlamakta gecikmedi. te o zaman o da sesini ykseltti ve Hirsh'in
aalayc szlerine zehir gibi karlklar verdi.
"Aziz meslekda size unu belirtmek isterim ki..." "Yoo rica ederim, aziz
meslekda!.." Sanki Moliere'in piyeslerinden bir sahne oynanyordu. Ancak
tek bir fark nl yazar'n yaad o eski gnlerde, doktor Hirsh tipinde
biri bulunmuyordu.
Konu d'Argenton'un hastal idi. Bu arada airin tutarsz davranlar
grlecek eydi. Rivals'in kendisine hastalk hastas muamelesi
yapmasndan pek holanmayan gen adam, Hirsh'in kendisine yaktrd
amansz hastalklar karsnda renkten renge girdi.
(*) Moliere: Fransa'da On yedinci yzylda yaayan nl bir gldr
yazan.
152
ALPHONSE DAUDET
Sonunda Hirsh, ok gibi yerinden frlad:
"Bu kadar yetti. Bir son verelim, bana bir ktla bir kalem verin. Oldu
imdi yanmdaki u plesimetre sayesinde, size zavall dostumun
hastaln izeyim."
Yeleinin cebinden, plesimetre ad verdii kk imir plakay kard.
Yz kl gibi solan d'Argenton'a emir verdi:
"Gel buraya bakalm!"
Kd adamn gsne serdi, bir yandan adamn kalbini dinliyor, beri
yandan plesimetreyi onun gsnde gezdiriyordu. Bu arada kda kimi
izgiler izdi. Sonunda Msr yazlarna benzeyen iaretlerle kaplad
kd masa zerine frlatt.
"te," diye haykrd. "Duyduk duymadk demeyin, hepiniz dikkatle
baktnzda, bundan bir anlam kartabilirsiniz. uras zavall
dostumuzun kara cieri, bakn bunun bir organa benzeyen yeri kalm m?
Bakn ite uradan balamas ve urada bitmesi gerekiyordu. Bu kadar
bymesi vcut iin ok zararl. Bunun bir kii iin ne kadar tehlikeli
olduunu aklamak isterim."
"Sevgili karcm, bunlar eker gibi kiiler. Geri adam azck orijinal
ama pek de aklk, ne de olsa bir sanat, bir air... Anlarsn ya. Ama
ei, altn gibi kadn, einden, olundan baka kimseyi gz grmyor. ok
temiz bir kadn. Sana yemin ederim ki daha drst komular bulamazdk.
Bunlardan kimseye zarar gelmez."
JACK
159
Madam Rivals, buna pek inanmaz gibi ban sallard: "Oh sana kalsa" Gzleri yalarla dolarak iini ekerdi.
lkin sulu gibi ban een Rivals, daha sonra fikrinde srar ederdi:
"Dikkat et, kzn ii sklyor. Ona bir rahibe yaam srdrtmeye ne
hakkmz var. Hem de ne kar ki? u kk Jack, henz ocuk, ondan ne
zarar gelir?"
Sonunda doktor, anneanneyi kandrd ve ocuklar arkada oldular.
Kk olan iin de bu ho bir deiiklik olmutu. lkin, sadece oynamaya
geldii evin gnlk konuu olup kt. Madam Rivals, bu iyi yaradll,
ince ruhlu ocua kalbinin tm efkati ile balanmt. ocuun kendi
evinde fazla ilgi grmediini, babo braklmasndan anlamt. Jack
ok zaman ceketinin dmeleri kopuk gezerdi. Okula gitmiyor, ders
almyordu.
"Okula gitmiyor musun yavrum?"
"Hayr efendim."
Ancak bundan annesinin sorumlu tutulmasndan ekinen ocuk, kalbinde
uyuyan o incelik hazinesini u szlerle aa koyuyordu:
"Annem bana ders veriyor."
Ku beyinli Charlotte'dan byle bir aba beklemek, ok fazla olurdu
dorusu.
lkin dncelerini kendisine saklayan Madam Rivals, bir gn eine bundan
sz etti:
"Olur ey deil... Bu kadar zeki bir ocuun, sabahtan akama kadar
babo dolamasna nasl gz yumarlar?"
Doktor dostlarm savundu:
"Ne yapsnlar? ocuk almak istemiyorsa. Herhalde azck geri zekal
olmal."
"Olabilir... Ama bana kalrsa aslnda durum bambaka. vey babann ocuu
sevdiini sanmyorum... Bu hep byle olur. lk evlilikten doan ocuk
daima horlanr."
160
ALPHONSE DAUDET
Jack bu evde iten dostlar bulmutu. Cecile yeni arkadan ok seviyor,
onsuz yapamyordu. Gzel havalarda bahede oynuyorlar, yal gnlerde
"ECZANE" odasna snrlard. Kyde ila satan gerek bir eczane
olmadndan Madam Rivals evde alyor, einin basit reetelerini
hazrlyordu. Yattrc uruplar, ksrk haplar. Yirmi yldan bu
yana, yapt iin artk ustas olmu saydrd. Hatta kocasnn bir hasat
turnesine kt zamanlarda, kendi deneylerine dayanarak, kendiliinden
ilalar bile verdii olurdu.
la ielerindeki etiketlerin stndeki latince adlar hecelemek
ocuklar iin bal bana bir oyundu. Kimileyin de yal nineye yardm
iin, ellerinde bir makas, etiketleri keser, ielerin zerine
yaptrrlard.
Ne de olsa bir erkek ocuk olan Jack, bu ii azck beceriksizce
yapyordu. Ancak gnn birinde ninesinin iinde alacan bilen
Cecile, dikkatle grevini yerine getirirdi. Ninesini taklit etmek
istiyordu. Yal Hanm, sadece ilalarn yapmyla yetinmez, einin
defterlerini tutar, giri klar buraya geirirdi.
Doktoru akamlan kapda karlarken hemen sorard: "Bugn nereye gittin,
kimleri ziyaret ettin?"
Yabanc saylan doktorun oluna gsterdii ilgiden sessiz bir sitem sezen
Charlotte utanmt ve:
"Ah doktor size ne kadar minnettarm, ok iyisiniz," demiti.
168
ALPHONSE DAUDET
Oysa air Jack'n baarsn daha souk bir tavrla karlayordu.
Charlotte'ya yalnz kald zaman fkesine gem vuramad:
"Herife de ne oluyor ki?" diye haykrd... "Hayatta herkes
sorumluluklarn bilir, u ky baytar aklnca bana ders mi vermek
istedi?"
Aslnda gururu iyice yaralanmt. O gnden sonra, birka kere ciddi bir
tavrla hep ayn szleri mrldand:
"Doktorun hakk var, ocukla ilgilenme zaman geldi."
Ne yazk ki ilgilenecekti de...
Gnn birinde doktor Hirsh, Labassindre ve d'Argen-ton, ba baa
konuuyorlard. arkc, ocua seslendi:
"Jack, gelsene biraz..."
ocuk ekinerek yaklat, zira air ve arkadalarnn kendisini pek
sevmediklerini bilirdi.
"Kim yapt?.. Beuh, beuh, ceviz aacndaki u sincap tuzan, peuh peuh,
bahenin ta ucundaki o aacn stnde."
Jack sapsar kesildi, gene azarlanmaktan korkmutu ama yalan sylemek
istemedi. "Ben yaptm."
Cecile evde bir sincap beslemek istemiti. ocuk da telleri birbirine
geirerek, ok ustaca bir kapan yapmt. Geri, daha henz sincap
yakalanmamt, ama gene de tuzak ok iyi yaplmt.
"Bunu tek bana, modelsiz mi yaptn?"
Jack ezile bzle karlk verdi:
"Evet Msy Labassindre, tek bama yaptm, modelsiz."
iman arkc arkadalarna seslendi:
"Harika bir baar. ocuk makinist olmak iin yaratlm, parmaklarnda
harika bir yetenek gizli. Byle eyler zorlanmaz, bir Tanr vergisidir."
air de gururla ban kaldrarak, ufuklara seslendi:
JACK
169
"Ah evet bir ba, her ey burada."
Doktor Hirsh, bundan kendisine pay karmt:
"Doru dediniz, yeteneksiz bir ey olmaz."
ocua srt evirerek, bahede yrmelerini srdrdler. Arada bir
ilerinden biri konumak istedii zaman, bir el iaretiyle tekileri
durduruyordu.
Gece yemekten sonra taraada, uzun sren bir tartma yapld.
Labassindre davasna Charlotte'u kazanmak istercesine devaml
yineliyordu.
"Evet kontes, gene ayn sav yineleyeceim. Gelecein kahraman iidir.
Soyluluk tkendi, burjuvazinin ancak birka yl kald, u sra, ii
gzde. Evet, siz istediiniz kadar, onun nasrl ellerini hor grn, onun
kutsal nln beenmeyin... Yirmi yla kalmaz, bu lekeli nlk, dnyay
peinden sryecek."
Doktor da o ufack kafasn sallayarak arkadan onaylad. "Hakl,
Labassindre yerden ge kadar hakl."
Yemekten sonra konumalaryla hi ilgilenmeyen Jack da nedense o akam bu
szlere kulak vermiti. Zavalh ocuk, sanki bu konumann hayatnda bir
rol olacana bilir gibi, bu sama szleri can gnlden dinledi.
Labassindre vglerine devam ediyordu:
"ahane bir yaam... zgrlk ve sayg dolu... Ah byle bir meslei
brakmakla nasl budalalk ettim... Ah gemie dnmek mmkn olsa..."
"Olur ey deil, seni bir ii, bir amele mi yapacaklar? Ya demek vey
baban geleceinle byle ilgileniyor. Bak dur bekle ben imdi onlara yle
bir ders veririm ki..."
176
ALPHONSE DAUDET
Sokaktakiler, doktorun bu heyecann grnce, "Herhalde kkte ar hasta
biri olmal," diye dndler. Zira Jack'n da sa ba darmadankt,
doktorun yanna oturmu, dalgn gzlerle onun araba srmesini izliyordu.
Oysa kimse hasta deildi, doktor geldii zaman hepsi yemek odasna
gemilerdi. Hepsinin yz glyordu. Hatta doktor Charlotte'un bile
glmsediini grerek, hayretten donakald. htiyar doktor titrek bir
sesle:
"Sizinle grmek isterdim, Msy d'Argenton," dedi.
"Masaya buyurun doktor, size de bir takm koysunlar. Bir yandan yer, bir
yandan konuuruz."
"Hayr teekkr ederim, a deilim. stelik size ve einize
syleyeceklerim ok zel, aramzda kalmak"
Doktorla ba baa kalmaya hevesli olmayan air:
"Niye geldiinizi tahmin edebiliyorum," dedi. "Jack iin deil mi?"
"Evet tam stne bastnz."
"O zaman, hi ekinmeden konuun. Dostlarm durumu biliyorlar."
Bakalar yannda byle bir aklamadan ekinen Char-lotte:
"Evet ama dostum," diyecek oldu. D'Argenton o buz gibi sesiyle emir
verdi: "Anlatn doktor, sizi dinliyorum."
Doktor masa nnde gururla dikilmi halde, ayn souk sesle sze balad:
"Jack bana bir haber iletti. Onu Indretz dkmevine rak olarak
yollamay dnyormusunuz, yanl duymadk deil mi?"
"Evet aziz doktor, gerein ta kendisi."
JACK
177
Doktor iyice ileden kmt, kendini kontrola alt:
"Dikkatli olun," dedi, "bu ocuk byle etin bir ie gelemez, stelik
bnyesi byle zora gelecek kadar dayankl deil. Tam gelime anda
kk bir ocuk, onu hi- alkn olmad bir hayata atmak istiyorsunuz.
stelik iilik gerektiren niteliklerden hibirine sahip deil. Ancak en
nemli neden, onun yeterince gl olmamasdr."
Tam o anda szde doktor Hirsh, bir ok gibi yerinden frlad. "zin verin
saygn meslekda."
Rivals onu yantlamak zahmetine bile katlanmadan, ocuun anasna dnd:
"Beni iyi dinleyin Madam," dedi, "kelimelerin zerine basa basa ocuk
byle zor bir yaama dayanamaz, buna yemin ederim. u anda sizinle bir
dost gibi deil, bir doktor olarak konuuyorum. Siz olunuzu benden daha
iyi tanrsnz herhalde, o byle yorgunluklar kaldramaz. Ancak ben u
anda fiziksel yorgunluu kastetmiyorum. Jack gibi ince ruhlu, gzellie
dkn, zihni her trl eitime ak bir ocuu byle bir hayata
ilemezsiniz, bu bir cinayetten bile beter."
D'Argenton baya fkelenmiti:
"Yanlyorsunuz doktor," dedi. "Ben ocuu sizden daha iyi tanrm. Ben
de kendisini altrmak istedim, ama o ancak el ilerine yatkn, ben de
kendisine bu yetenei gelitirme olanaklar tanyorum ve de ite
kendisine ahane bir meslek sunuyorum. Oysa kk bey bana teekkr
edecek yerde, gidip evimin dnda kendine koruyucular aryor,
yabanclardan yardm bekliyor."
Jack itiraz etmek istedi, yal doktor onu bu glkten kurtard:
"O bana ikyete gelmedi. Sadece kararnz bildirdi. Ona sylediklerini
bir kere daha yineleyim. Jack dostum buna asla raz olma. Anann, babann
boyunlarna atl. Seni seven anana, sevmesi gereken vey babana yalvar
ya-
178
ALPHONSE DAUDET
kar, onlardan seni byle alaltmalarn gerektirecek ne suu ilediini
sor."
Labassindre masaya bir yumruk vurarak grledi:
"Yanl dnyorsunuz doktor. i aleti kiiyi alalt-maz tam tersine
yceltir. Peygamberimiz sa Hazretleri bile ocukken rende oynatyor,
marangozluk yapyordu."
Uza grme yeteneinden yoksun Charlotte cokulu bir sesle: "Ah bak ite
bu doru," dedi.
Budala kadn olunu SA grnmne sokmak istiyordu.
Doktor ne diyeceini bilemedi:
"Bu palavralara kulak vermeyin Madam," dedi. "Olunuzu ii yapmakla onu
kendinizden uzaklatrm oluyorsunuz, keke onun dnyann en uzak bir
kesine yollasayd-nz, size daha yakn olurdu. Zira insanlar
birbirlerine yaklatran mesafe deildir. Sosyal deiiklikler her eyden
daha nemlidir. Gnn birinde, ondan utanacak, onu hor greceksiniz. Kaba
konuan, elleri nasrl bu cahil ii artk sizin olunuza benzemeyecek.
Esasen o da bir komplekse kaplarak sizinle eskisi gibi serbest
olamayacak."
Jack tek kelime sylemeden, bfenin kesine sinmi onu dikkatle
dinliyordu, annesinden uzaklama tehlikesiyle sarsld. Odann tam
ortasna kararl admlarla geldi, gr bir sesle:
"i olmak istemiyorum ve de olmayacam," dedi.
Charlotte yerinden srad, sitemli baklarn oluna dikti: "Yapma
Jack, bunu nasl sylersin?"
Derken D'Argenton konutu:
"Ya demek kk Bey ii olmak istemiyorlar, grlmemi ey benim
kararma kar kmak, itiraz. Olur ey deil, ii olmak istemiyorsun,
ama yemek istersin deil mi? Giyinmek, kalacak rahat bir ev ve de gezmek.
Bende
JACK
179
sana iimi dkeyim mi? Artk bunlar sana salamaktan bktm, sefil
asalak. Evet, sen bakalarnn srtndan yaamak isteyen bir asalaksn.
almak istemiyorsun deil mi? Bende seni evimde bir gn bile
istemiyorum. Herkes budala deil..."
Derken birden ar katn anlayarak, hemen kontroln taknd o buz
gibi sesiyle:
"Odanza ekilin kk bey," dedi. "Kararm size sonra bildiririm."
"Azizim d'Argenton izin verirseniz, ne yapmak gerektiini ben size..."
Ancak Jack, doktorun yantn duymad, air kaba bir el hareketiyle onu
kap dar etmiti.
ocuk odasnda tartma grltlerini duyuyor ve sesle- ri tanyordu,
ancak kopuk cmleler duyabildi:
"Yalan bin kere yalan." "Baylar, baylar." "Hayat roman deildir." "Kutsal
ii, kutsal meslek."
Sonunda kap dnda doktorun sesi bir kere daha nlad:
"Lanet olsun, bu eve bir daha ayak atarsam..."
Daha sonra sokak kaps iddetle arpld ve yemek odasn youn bir
sessizlik kaplad. Ancak atal ve baklarn grlts duyuluyordu. Yemek
yiyorlard.
"Onu alaltmak kendinizden aa bir snfta yaatmak istiyorsunuz."
ocuk bu cmleyi iyi bellemiti, zira bir ok gibi kalbine saplanmt.
Kendisi de d'Argenton'un gerek niyetinin bu olduunu biliyordu. Hatta
bundan emindi, bir dman ancak byle davranrd. Hayr bin kere hayr, o
ii olmak istemiyordu.
180
ALPHONSE DAUDET
Kap ald, annesi ieri girdi. Kadn ok alamt, gerekten ac
gzyalar dkmt, yz kerten, izgiler oluturan yalar. Hoppa ve
gzel kadnn yz ardnda ilk kez, bir ana yz belirmiti.
zgn ve aresiz bir anann yz. Sesinin titremesine engel olmak istedi:
"Beni iyi dinle Jack," dedi, "seninle ciddi bir ekilde konumam gerek,
demin bakaldrarak beni ok zdn evladm, geri bu yeni yaamda kimi
zorluklarla karlaacan yadsyacak deilim. lkin ben bile bu fikri
onaylamamtm ama sylenenleri duydun deil mi? Artk her ey deiti
iinin durumu o kadar geliti ki. Bugn ii olmak bir onur. Sende artk
an " AI" olduunu renmi oldun. Burjuvazinin modas gemi,
soyluluun da yle ama gene de bence soyluluk... Her neyse, senin
yandaki bir ocuk, byklerinin dediini yapmak zorunda."
ocuun bir hkr, annesinin szn yarda kesti: "Demek sen de beni
kovuyorsun anne?"
Bu sefer kadn dayanamad, onu kollarna ald, barna bast. "Ben mi
seni kovmak? Neler sylyorsun Jack'm benim, haydi sakin ol, byle
titreme ne olur? Ah elimde olsa, ben seni hi gnderir miydim? Seni ne
kadar sevdiimi bilmez misin? Ancak makul olmak zorundayz, artk
geleceini dnmemiz gerekiyor, byyorsun, bir baltaya sap olmak
zorundasn... Yazk ki geleceimiz pek aydnlk deil."
Her zamanki gibi bir laf seline kapld, oluna ekine ekine hayatta
aprak durumunu anlatmaya alt:
"Bak yavrum, henz ok kksn, yakn bir gelecekte sana doumundaki
gizi aklayacam. O zaman sen de her ikimizin de kaderin nasl
oyuncaklar olduumuzu anlarsn. Ancak bugn u kadarn bilmelisin, ne
senin, ne de benim be paramz bile yok. Tamamyla onun eline bakyoruz.
te bundan tr, onun isteklerine kar koyamyorum ya...
JACK
181
stelik onun ok iyi niyetli olduunu biliyorum inan bana Jack, o senin
iyiliini dnyor... Evet olum ite durum bu, ondan fazla bir ey
isteyemem, hem de o imdiye kadar az yapmad... Onun da zengin olmadn
biliyorum. Senin eitim masrafn karlayamaz, ikinizin aranzda kaldm,
bir karara varmak zorundayz... Ah keke u dkme-vine, senin yerine ben
gitseydim. Dn ki sana bir meslek hazrlyor. Yaamak iin kimseden
yardm istemeyecek, kendi kendine yeteceksin, bundan gurur duyacaksn,
kendi kendinin efendisi olacaksn."
ocuun gzlerinde grd ltdan onun etkilendiini anlad. Daha
sonra, btn annelerinin ocuklaryla konuurken kullandklar o okayc
sesle unlar ekledi:
"Bunu benim iin kabul et, Jack yavrum... Ekmeini abucak kazan. Kim
bilir, belki gnn birinde belki senin ocana derim. Bana bakmak
zorunda kalrsn, sen benim tek dayanam, tek dostumsun."
u anda neden byle konumutu, herhalde iinden gelmi olacakt, bir
nsezi kendisine bu szleri fsldamt. Yoksa gen kadn, gelecein
yrtlan perdesinden, kaderini olduu gibi gryor muydu? Belki de her
zamanki gibi dnmeden ylesine konumutu? Her neyse, bu efkat dolu
sevecen ocuk ruhunu etkilemenin baka yolunu bulamazd. Sonu annda
kendisini gsterdi.
Annesinin gnn birinde kendisinden yardm isteyeceini dnen ocuk
hemen kararn verdi:
"Na'srh eller ve lekeli nlkle karna ktmda benden utanmayacana
yemin et... Beni hep seveceine yemin et."
"Seni her zaman sevmek mi? Jack'm benim, bunu bana nasl sorarsn
evladm?"