Professional Documents
Culture Documents
Hegel Ve Sanat Tarihi - Gombrich
Hegel Ve Sanat Tarihi - Gombrich
ve sanat tarihi
Ernst GOMBRICH, Hegel and Art History,
Architectural Design, say 51, 1981, ss. 3-9
eviren: Glsm NALBANTOLU
retici yapt) Yunan rneinden hareketle gzelliin ne olduunu gstermeyi amalayan kuramsal bir eser olarak gryordu. Bir an iin basitletirmek gerekirse, Hegel'in bu kuram kendi felsefe sistemine kattn, ancak, geerliini snrlandrdn syleyebilirim. Duyularla alglanan gzellie
klasik biim verme onuru hl tartmasz Yunanllara aittir, ancak Klasisizm sanatn yalnzca bir aamasn simgeler
ve sanat tarihi, tarihin kendisinden daha duraan kalamaz.
imdi ksaca Hegel'in Winckelmann'dan ne aldn ve
bugnk anlamda evrensel bir sanat tarihi oluturmak iin
onun duraan sisteminin kapsamn nasl genilettiini anlatmak istiyorum. Hegel Winckelmann'da, kendi dnce yapsna da katt, ana fikir buldu. Bunlarn en nemlisi
sanatn tanrsal yceliine olan kesin inant. Tpk Winckelmann'n Belvedere'deki Apollo heykelinde insan yaps nesnenin tanrsalln bulmas gibi, Hegel de tm sanat yaptlarnda akn deerlerin belirtisini grd. Bu, Platonun srekli yadsd, ancak neo-Platonizmin Avrupa dn yaamnda yeniden geerli kld bir dnceydi, nk sanatya
Idea'nn kendisini grp bakalarna aklamak ayrcaln
veriyordu. Buna belki, Kant'n akn estetii ile kartrmamak kouluyla, estetik aknclk (Aesthetic transcendentaalism) diyebilirim. Neo-Platonizm'den de payn alm bu
estetik aknclk Winckelmann'da, dostu ve rakibi Anton
Raphael Mengs'in felsefesinde olduundan kukusuz daha
az belirgindir ama yine de Winckelmann'n gzellik retisi
buradan dorulanr. Hegel'in devrald ikinci ana fikir tarihsel ortakla m aclk (historical collectivism) diye tanmlanabilir. Bununla bir insan topluluuna, bir ulusa yklenen
rol kastediyorum. Winckelmann'a gre Yunan sanat usta
bireylerin yaratsndan ok Yunan ruhunun ifadesi'ya da
yansmasdr. Buradaki ruh kavram henz Hegel'deki metafizik eleri kapsamaktan ok Montesquieu'nun Esprit des
Nations (Uluslarn Ruhu) kavramna yakndr. nc olarak Winckelmann'da bile bu kusursuz anlatm, temel gereklilii anlalabilir bir geliimin sonucudur. Yunan sanatnn
aamalar! uslup geliimi, manta uygun biimde soylu, sade aamasndan geip Winckelmann'n 'gzel uslup' dedii
aamaya varm ve kanlmaz olarak kendini duyusal zevklere vererek kmeye brakmtr. Bu nc kertede, Yunan sanatnn kendi iinde kendi knn tohumlarn tamasn aklayan bir tarihsel gerekircilikten
(historical
determinism) sz edebiliriz. 2
Bu gerekirciliin Winckelmann'n Yunan sanatn taklit
yoluyla sanatn altn ana dnme arsna bir lde zt
dt ak. Winckelmann'n retisindeki bu boluk, ulusal sanatlarnn bamsz kimliini tanma kavgas veren adalar tarafndan da apak biliniyordu. Burada ncelikle
Herder'i ama ayn zamanda 'ber Naive und Sentimentalische
Dichtung' (Naiv ve duygusal iir zerine) yazsnda Klasik
Yunan'm altn ama, onu mutlak olarak kabul etmeksizin
hakkn vermeyi amalayan Schiller'i dnyorum.
Eninde sonunda, bunlar eski Altn a ryasnn beklenmedik bir biimde ne kt yllard. Ryann gereklemesi iin insan aklnn dizginleri elinde tutmas yeterli
grnyordu. Hegel'in de gerekten evrensel bir olay olarak
niteledii Fransz Devriminden szediyorum. Hegel, Philosophy of History'de (Tarih Felsefesi) yle diyor: 'Gne
gkkubbede parlad ve gezegenler onun evresinde dndnden beri insann kafas, yani dnceleri stnde durduu grlmemiti...
Tm canl varlklar bu a kutladlar...
Ruhun esini dnyay huu ile doldurdu, sanki ilahi olanla
dnya en sonunda gerek uzlamaya varmt.' (s. 529)
amac, sanat tarihinin de, kendi felsefesinde tm olaylan belirleyen amadan gelien ilkeler yoluyla anlalabileceini
gstererek evrensel akln varlna olan kkl ve rahatlatc
inancnn geerliliini kantlamakt. Byle bir giriimin hatal grnd yerlerde bile okurun Hegel'in her sanat biiminin her an ve her slubun zgn anlamn karmada
gsterdii tutarlla amamas olanakszdr. te bu tutarllk metafizik iyimserlii grelilik kapsamnda ele alan retisinin temel direi olan diyalektii vurgulamasna yardmc olmak iin gerekliydi.
Bu iliki en kolay yoldan, Hegel'e gre Yunan heykelinde doruk noktasna ulaan Antik a Klasisizmine bavurarak aklanabilir. Bir sanat biimi olarak heykel, madde
ile sk skya bal olan mimarlkla, esas znesi k olduundan daha gelimi bir ruhanileme srecini temsil eden
resim arasnda bir yerde durur ki, bu dnce belki de Herder'den kaynaklanmaktadr. 3
Doal olarak Hegel'e gre resim bile hemen hemen tmyle 'maddelememi' bir sanat biimi olan mzie varmadan geilecek bir aamay temsil eder. Buna karn mzik de yerini saf anlamla uraan iire brakr. Ancak sanatlann da deeri grelidir nk "sanat ... ruhun en yksek
ifade biimi olmaktan uzaktr; dnceyle eritilmi, felsefeyle, saf dnle yer deitirmitir ve bunun sonucu olarak
da gemie aittir." (A I, 24-25)
Dolaysyla, Hegel'e gre Winckelmann'n bakt biimde antik sanat, gerek sanat tarihinin temel direi olmakla birlikte, onun kusursuzlatnlmas, tannlann grlebilir varlklar olarak temsil edilebildii, snrl ve kutsal bir
zaman sresi iin mmkn olabilmitir. Antik sanattan nceki dou sanat daha bilinsiz bir aamadr. Hegel buna sanat ncesi (Vorkunst) der ve neo-platonist Creuzer'i izleyerek ruhun ifadesi iin henz yeterli olmayan bir Sembolizm
ykler. 4 Hegel'in talihi ya da talihsizlii hiyeroglifler zlp Msr uygarlna bak as kkten deimeden az nce
Msr sanat konusunda yazm olmasdr. Ona gre Msr
"semboln lkesidir ve hibir zaman gerekten ulaamad
kutsal amac, ruhun kendi gizini zmesidir. Ancak sorunlar
zmsz kalr. Bizim getirebildiimiz zmlerse, Msrllann kendilerinin zmeden brakt Msr sanatnn ve simgelerinin bilmecelerini yorumlamaktan ibarettir." (A 145657). "Msr ruhunun anlamnn simgesi olarak Sfenks'ten sz
edebiliriz. O simgesel olmann simgesidir... Sfenskler, iinden insan gvdesinin abalayarak kp st ksmn oluturduu boylu boyunca uzanm hayvan gvdeleridir... insan
ruhu, kendi zgrlne ve hayvanlatrlm biiminin kusursuz ifadesine ulamadan hayvann akldan yoksun gc
iinden synlmaya almaktadr." (A I 465)
Bylece aklanmam bir sanat eseri, Hegel iin tm
bir an ruhuna bir mecaz niteliini alr. Sfensk rneinde
olduu gibi ruhu bir kez hayvanla ilintilendirince Hegel'in
"Msrllar yksek dinsel yaplann aynen anlann hcrelerini yapmasna benzer bir igdyle yapmlardr. z bilince
ulama daha gereklememi ve tamamlanmamtr ama
arayarak, tahminlerde bulunarak, srekli reterek, ancak
tam bir doyuma ulamadan ve dolaysyla bir trl rahata
kavuamadan ilerlenmektedir" (A II 286) demesi de mmkn olabilmektedir.
Mcadele eden ruhun dramatik grnmnn diyalektik
ilkeye ne borlu olduunu grmek g deildir; bu, temelde gerek Winckelmann'n gerek Hegel'in Antik Yunan sanatnda gereklie dntrldn grd klasik idealin inkann temsil eder. lgili paragraflarda Hegel'in Winckel-
Panofsky'e kadar uzanr. Ksa zmlememi burada yinelemek istemiyorum, yineleyemem de. Ancak bu ustalara sayg
duymadm izlenimini yaratmay istemediimi yrekten belirtirim. Bir dnre verilebilecek en iyi hediyenin onu ciddiye almak ve tartma izgisini srekli yeniden deerlendirmek olduu kukusuz. Sanat ve kltr tarihinin eyler arasndaki ilikiyi aramaktan vazgeip kataloglamayla yetinmelerini isteyecek en son kii benim. Amacm bu olsayd
herhalde Hegel'le uramazdm. Beni duraklatan, eyler arasnda iliki kurmann glne olan inan deil, aksine bunun ou kez fazla kolay grnmesi. Hegel'in estetiinin
kendi dev yaps bu tezin kant olabilir. Ustal kukusuz
olmakla birlikte kendi kurduu tarihsel sanat sralamasna
uymas iin Msr sanatn yorumlamada nasl mecazi olandan olgusal olana kaymaya altn, ya da Apelles gibi birini nasl Yunan sanatnn snrlarnda deerlendirdiini grdk. Meslekten tarihi bile 'kaderi dzeltmek' hrsna kolayca boyun eer. Eninde sonunda her tarihsel sergileme seici
olmak zorundadr. Dolaysyla kiinin kendisini esas grlenle snrlayp daha az nemli olan gz ard etmesi doaldr.
Arkadam, byk bilim yntemcisi Sir Kari Popper bu siren seslerinin tehlikeli ekiciliine kar bana duyarllk kazandrd; gerek bilim adam hipotezlerine onay aramaz,
tersine ncelikle kar-meklerin aray iindedir. Hibireye kart olmayan bir kuramn bilimsel ierii yoktur.
Hegel mirasnn tehlikesi ite bu kar konulmaz derecede
kolay uygulanabilirliinde yatar. Herey bir yana, diyalektik her elikiden bir k yolu bulmay fazla kolay hale
getirdi. Hayattaki herey gerekten birbirine balym gibi,
her yorumlama yntemi de kolayca onaylanveriyor. Bu da
hereyden nce makul bir k noktasna bakyor; Lessing
"Ressam yemek yemelidir" diye yazar:Ressamlar yemek yemeden resim yapamayacaklarna gre inanlr bir sanat tarihi sistemini byle evrensel bir gereksinmeye dayandrmak
da pekl mmkn hale geliyor.
Tm bu yorumlama abalan bana sk sk bir iftinin
300 Krona bir domuz satt bir fkray dndrr. ifti, nnde para kesesiyle bir handa rahat rahat oturmaktadr. Keseyi masaya boaltr ve saymaya koyulur; bir, iki, ,
ona, elliye, yze kadar sayp esnemeye balar - 150, 180,
181. Aniden paralan toparlayp keseye geri koyar. Arkadalan ne yaptn sorduklannda 'Buraya kadan doruydu,
bundan sonras da naslsa dorudur' karln verir.
Tabii ki kendimi kesedeki paralan tekrar saymay yeleyen ilk ya da tek sanat tarihisi olarak grmyorum. Tersine, Hegel'in lmnden nerdeyse bir buuk yzyl sonra
belli tarih yorumlamalarn tartmamn yeldeirmenlerine
saldrmak olup olmadn kendi kendime sk sk sormuumdur. Ancak saldnlarn yel deirmenleri deil, gerek
devler olduunu da yeterince sk grdm. imdiye kadar
bu devlerin be tanesinden garip isimleriyle sz ettim; estetik aknclk, tarihsel ortaklaaclk, tarihsel gerekircilik,
metafizik iyimserlik ve grecilik. Her bakalamada (metamorphosis) sabit kaldklarndan bunlarn tm de Proteus*
isimli devle ilikilidir.
Artk sanatn aknl fikri layiklemi bir effafla
dnyor. Sanat yapt kendini-anlayan ruhun grnts
olmasa da hl an ruhunun grlebilir ifadesi olarak anlalyor.
'fade' szc tm artc anlamazlyla tarihiye
bir sanat yapsnn gerisindeki a felsefesini ya da ekonomik koullar ortaya karmaya iterek bu dnm kolaylatryor. ki yntemde de ortak olan, ortaklamaclkla
kurulan ilikidir. Bu yol sanattan geerek slubu bir belirti, bir snfn, rkn, kltrn ya da an grnts olarak
yorumlamaya gtryor.
Bu yntemde, gerekircilik aka ya da en azndan rtk olarak bir anahtar rol stleniyor. Hegel'in miras ite burada yatyor: Ya gotik slubun feodalizmin veya Skolastisizmin gerekli sonucu olduunu ya da her olgunun ayn temel ilkenin farkl grntleri olduunu ileri srmek. Bu
farkl olgular arasnda dorudan veya dolayl bantlarn
var olduu kabul edilebilir. Soru -Hegel'in ok sevdii ifadelerden birinin bir eitlemesini kullanrsak- nemsizliin
hangi noktada samala dntdr. Tarihi gerekircilik
yle ok kart grle karlamtr ki, bir tek soru cevaplanabilse bu soru da cevaplanm gibi grnecektir. Burada
tarihin gerekli bir geliim izledii fikrine kar kmak iin
nedensellik, doa kanunlarnn geerlilii veya zg irade
konusunda karar vermeye gerek yok. Nobel dl sahibi
Gttingen'li Manfred Eigen Doa Kanunlarnn geerliliini kabul edebileceimizi ve bunun tarihin geri dnlmez
ve nceden belirlenmi bir yolu olduu sonucuna varmak
iin yeterli bir neden olmadn yakn zamanda vurgulad.
Ben sanatsal yaratmann gerisinde yatan eitli etkileri iklimin bitkiler zerindeki etkisiyle karlatrmay seviyorum.
Kimse bu bamll yadsmaz, hatta bitkilerin de ayn zamanda iklimi etkiledii gerei diyalektik yanllarna da
byle bir karlatrmann yolunu aabilir. klim deiikliklerini yal bir aacn yl halkalarna bakarak bile anlamak
mmkndr. Ancak bu karlkl etkileim yalnzca bu iki
etkene bal olmadndan hesaplamann geerlilii de snrldr; nden hesaplanamayan ya da yeniden kurulamayan
pek ok baka etken de sz konusudur. Birka tavann
rastlantsal olarak Avusturalya'ya ithalinin nerdeyse tm
ktadaki bitkilerin yok olmasna yol atn hatrlatmakta
yarar var. Rastlant gereini gz ard etmek olanakszdr.
Hegel'in Encyclopedia'snn ikinci basmnda Philosophy
of Law'dan (Hukuk Felsefesi) ald u cmleyi akladn
biliyorum. "Aklc olan (vernnftig) gerektir ve gerek olan
akldr" ancak gereklikten anlalann yalnzca rastlantyla
karan olgusal varlk deil akl kavramndan ayrlamaz olan
varlk olmas kouluyla. 7 Ancak bu durum kurtarma abas
eninde sonunda dngsel bir tartmadan temellenir; eer
rastlanann felsefeyle hibir ilgisi yoksa, tarihin her ikisiyle de ilgisi yok demektir. Tarih, tarihsel gerekircilii tmden
kap dar eden 'Kleine Ursachen Grosse Wirkungen'
(nemli gelimelerin kk balanglar vardr) deyimini s
srekli tar.
nsanlarn neden bunca ak grnen bir anlaya bu
kadar sk kar koyduunu kendimize sormamz gerekir.
Belki rastlantnn gc z-saygmz yaralyor. Alnyazs olarak niteleyebildiimiz
lde, grnmez, sama ya da
aptalca rastlantlardan sz ediyor, hatta hem yaamdaki
hem tarihteki talihsizliklere daha kolay dayanabiliyoruz.
Hereyin eninde sonunda en iyiye gideceine bizi inandrmaya alan Hegel'in metafizik iyimserliini paylaabilsek
herey ne kadar kolaylaacakt. Bu istek, nceden belirlenmi bir mutlu sona inancn nasl formle edilebilecei sorusunu douruyor. Neyse ki, tm gerekirciler ayn zamanda
iyimser deiller. rnein Hegel'le ortak yn ok olan
Oswald Spengler, Bat dnyasnn kanlmaz olarak kecei kehanetinde bulunur. Oysaki metafizik iyimserlikteki
esas e, daha yksek dzeydeki bir gelimeye yol amayan
bir kme ya da bozulmann olamayaca ve olmamas gerekliliidir.
kendi banadr. Tabii ki, onun gelecee ilikin hibir nyargs ve umudu olmamasn bekleyemeyiz. Ancak kuramsal olarak da 'Bizim amz'n, hele 'Gelecek alar'n sloganlanyla hareket etmeye hibir zaman hakk yoktur.
Hikimsenin ve hibireyin -Hegel'in tarih iinde var
olduunu sand tecellinin bile- kendi yargmzn ahlaksal
sorumluluunun yknden bizi kurtaramayaca yolundaki
kat ve rktc retinin zerinde srar eden Immanuel
Kan t'tr; "nk" der O "Bir Varlk hangi yolla ilahi olarak
tanmlanrsa tanmlansn, gerekten yle grnse bile, bu
kimseyi byle bir varl Tann olarak nitelemeye ve tapmaya kendi kendine karar verme grevinden balamaz." 16 Burada Kant insanca mmkn olann stnde birey istiyor
olabilir ama Kant'n hakl olduu anlay sanat dnyasnda
temel bulabilseydi ok ey kazanlrd.
NOTLAR:
1-
2-
34-
56-
7.
8-
910111213141516-
Oxford, 1969.
Popper, K.R., 'Logik der Forschung' Wien, 1 9 3 5 ; 'Die Offene
Gesselschaft und Dire Feinde', Bern, 1 9 5 7 ; 'Das Elend des
Historizismus', Tbingen, 1965.
Rosenkranz, K., Georg YVilhelm Friedrich Hegels Leben, Berlin,
1844, s. 335
Schlosser, J . von, ' "Stilgeschichte" und "Sprachgeschichte" der
Bildenden Kunst'; Sitzungsberichte der Byr. Akademie der
YVissenschaften, Phil-Hist Abt, 1 9 3 5 . Ayn zamanda bkz. Benim, 'Art History and the Social Sciences', Oxford, 1975.
Bkz. Benim; 'Art History and the Social Sciences', Oxford,
1975.
Rosenkranz, K., opcit., s. 229.
Piggioli, R., Teoria del 'Arte d'Avanguardia', Bologna, 1962.
Piggioli bu balamda Hegel'den sz etmez.
'Manifeste, 1 9 0 2 - 1 9 3 3 ' , Diether Schmidt, Dresden, 1964, s. 290.
Ibid. s. 238.
Bkz. 'The Hollovv Victory, 1 9 3 2 - 1 9 7 2 ' Journal of the Royal
Institute of British Architects, December 1976.
Richards, J.M., RIBA Journal, May 1972.
'Die Religion Innerhalb der Grenzen der Blossen V e m u n f t ' ,
II Abschn, II Teil, 4 Stck, par I, YVerke, Berkn, 1914, B d V I ,
s. 318.
(*)
($)
(t)