Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 10

(Türkoloji, C.XIV, S.1, Ankara 2001, s.

239-254)

Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun Þiirlerinde


Iþýk ve Renk Unsuru
Mitat DURMUÞ*

Þairin kimliði bir anlamda þiir dilinde saklýdýr. Çünkü dil içerisinde mevcut olan
unsurlar, þairin gizli benini anlatan öðelerdir. Gönderici durumunda olan þair, þiir dili
içerisinde, mizacýný, kültürünü, içinde bulunduðu ruh halini, niyetini, kendi kabuller
dünyasýna ait unsurlarý, alýcý durumundaki insanlarla kuracaðý iliþkisini dilin sunduðu
imkanlar arasýndan yapacaðý seçkilerle belirlemiþ olur. Prof. Dr. Þerif Aktaþ’ýn: “Üslup
ferdidir, kaynaðýný yazarýn mizacýndan ve tecrübesinden alýr. O, yazarýn gizli ve þahsî
mitolojisine uzanan kendi kendine yeten bir dildir”1 ifadesinde saklý olan hüküm, bizi
sanatkarýn üslubundan hareketle onun mitolojisine davet eder.
Þairin mitik kullanýmlarýndan, karakterine özgü özelliklerin yakalandýðý bir diðer
unsur, þiirinde yer verdiði ýþýk ve renk daðýlýmýnýn belli bir odakta toplanarak ifadeler
dünyasýna açýlmasýdýr. Kimi renklerin sýkça iþleniyor olmasý bizi, þairin kabuller
dünyasýna götürür. Türk edebiyatýnda renk unsurunun yoðun bir þekilde þiir dizelerine
yansýtýldýðýný en fazla gördüðümüz þair, kanaatimizce Bedri Rahmi Eyüboðlu’dur.
Onun þiirlerinde rengin böylesine yoðun bir þekilde kullanýlýyor olmasý, bize göre iki
sebebe dayanýr. Birincisi ve en önemlisi, Eyüboðlu’nun bir ressam olmasýdýr. Diðer
sebep ise, edebi þahsiyetindeki rintçe tavrýn Anadolu’ya þair-ressam gözü ile açýlýyor
olmasýdýr. Anadolu’daki kilim örneklerinden, mimarideki çini motiflerine varýncaya
kadar geniþ bir daðýlým alaný bulan kültürel zenginlik, Bedri Rahmi’nin þiirinde kendini
gösterir.
“Þiiri þekil bulmuþ resim, resmi þekillenmiþ þiir” 2 olarak deðerlendiren Bedri
Rahmi Eyüboðlu, ýþýða kavuþan her þeyi büyük bir aþkla incelemiþ ve bu aþký renkler
ve çizgiler aracýlýðýyla sunmak istemiþtir. Resim sanatýný tanýtýrken kullandýðý
ifadeler, bize Eyüboðlu’nun hem þairlik, hem de ressamlýk yönünü anlatýr: “Resim nedir?
Resim, ýþýða kavuþan her þeyi büyük bir aþk ile incelemek ve bu aþký renkler ve çizgiler
aracýlýðý ile insanlara aþýlamak sanatýdýr.”3 “Ýçerisinde bir ýþýk, bir güneþ tadý
olmayan resim bir nakýþ þaheseri olabilir, fakat resim olamaz.” 4 diyen þair, resimde þiir
ve ýþýk bütünlüðünü aradýðý gibi, þiirinde de resim ve ýþýk güzelliðini arar. Biz bu
incelememizde Eyüboðlu’nun þiirlerinde ýþýk ve renk unsurlarýný ayrý ayrý ele alarak
incelemeyi daha uygun bulduk.
A- Iþýk Unsuru
a- Tabii Iþýk Unsuru
“Penceremin önünde deliklerden ýþýk boþanan
Kocaman bir gemi durdu
Yarab! Benim de içimde bu kadar ýþýk yansa
Dünyalar benim olurdu.
*
Ankara Ünv. DTCF Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü
1
Aktaþ, Þerif, Edebiyatta Üslup ve Problemleri, Ank. 1986, s.58
2
Andaç, Feridun, “Yaþayan Bedri Rahmi”, Yazko Somut, 23 Eylül 1983, s.3
3
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Resme Baþlarken, Ýst. 1986, s.69
4
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, age., s.145
Senin en karanlýk göklerinde salkým salkým yýldýzlarýn var
Benim içimde insan ayaðý deðmemiþ karanlýklar”5
Bedri Rahmi Eyüboðlu, ümitlerine, heyecanlarýna, beklentilerine canlý ve parlak
ýþýk unsurlarýndan, güneþ, yýldýz, gökyüzü, deniz gibi tabii olanlarý seçerken
ümitsizliklerine, ölüme, ayrýlýða yahut insan dünyasýna ait ýstýrap verici olgulara gece,
karanlýk gibi ýþýk unsurlarýný seçer. Bu, diðer þairler için de hemen hemen böyledir.
Beklentilerini karanlýða býrakan þairler yok denecek kadar azdýr. Yahya Kemal
Beyatlý’nýn;
“Artarak gönlümün aydýnlýðý her saniyede
Bir mehabetli sabah oluyor Süleymaniye’de” 6
ifadesinde saklanan ve þiirin tamamýna sirayet eden “gönül aydýnlýðýnýn” her saniyede
artýþýnýn, þairine mutluluk verici derecede geliþmesini göstermesi için seçilen ýþýk
unsuru, güneþin doðuþu ile birlikte kendini gösterir. Süleymaniye’de sabahýn oluþu
Yahya Kemal’in gönlünde güneþin doðuþuyla baþlar. Bu þiirde Yahya Kemal’in ruh
dünyasýna ait sembol ifadeleri bulduðumuz gibi Bedri Rahmi’de de ýþýk
kullanýmlarýndan hareketle onun edebi ve fikri þahsiyetine dair çýkarýmlar yapabiliriz.
Yaklaþýk üç yüz þiir içerisinde ýþýk unsurlarý bulunanlarýn sayýsý yüzde seksen
civarýnda olup bunlarda parlaklýk, aydýnlýk ve coþkunluk aðýrlýktadýr. Mevsim olarak
kýþýn ve ýþýk olarak beyaz rengin pek az yer aldýðýný görürüz. Mevsim genelde bahar,
ýþýk unsuru olarak ise mavinin ve yeþilin sýkça kullanýldýðý dikkati çeker. Beyaz rengin
þiirlerde pek az kullanýlýyor olmasýna raðmen, aydýnlýk ve parlaklýðýn büyük bir
coþkunluk içinde sunulmasý, üzerinde durulmasý gereken önemli bir özelliktir. Biz renge
baðlý ýþýk unsurlarýný ayrý bir baþlýk altýnda inceleyeceðimiz için bu konuyu þimdilik
tespitle yetiniyoruz.
Tabii ýþýk unsuru içinde deðerlendirdiðimiz ve yazýmýzýn baþ kýsmýna
aldýðýmýz þiir metninde geçen;
“Yarab! Benim de içimde bu kadar ýþýk yansa
Dünyalar benim olurdu.
Senin en karanlýk göklerinde salkým salkým yýldýzlarýn var
Benim içimde insan ayaðý deðememiþ karanlýklar” 7
“karanlýk göklerdeki salkým salkým yýldýzlarýn”, “insan ayaðý deðmemiþ karanlýklarla”
karþýlaþtýrýlmasý, þairin mitlerine ait verileri yakalamamýz için kullanacaðýmýz
materyal hükmündedir. Ýnsan ayaðý deðmemiþ karanlýklarý gönlünde soluklayan þair,
içinde yanacak ýþýklarla dünyalarýn sahibi olacaðýný ifade eder. Ýçinde insan ayaðý
deðmemiþ karanlýklarý barýndýran þair, neden þiirlerinin genelinde salkým salkým
yýldýzlarýn sahibi olduðunu ifade edercesine duygularýný anlattýðý incelememizin asýl
konusudur. Eserden hareket ederek, sanatkârý tanýmaya çalýþan psikanalist inceleme, bu
tür çalýþmalarýn can alýcý noktasýný oluþturur.
Metnin çekirdek ifadesi olan “Yarab!” ünleminin bir coþkunluktan ziyade bir
yakarýþ ve sitemin adý olduðu, mýsralarýn devamýndan anlaþýlýr. Þairin, “Yarab!”
ünleminden sonraki, “senin” hitap sözcüðünü kullanýyor olmasý, hitabýn Tanrý’ya ait
olduðunu gösterir. Karanlýk gökler içinde salkým salkým yýldýzlarý olan Tanrý, Bedri
Rahmi için ýþýðýn sahibidir. Iþýðýn sahibinden, içindeki insan ayaðý deðmemiþ
karanlýklara bir yýldýz beklentisi taþýyan Bedri Rahmi, ayný zamanda klasik
edebiyatýmýzda düzensiz lef ü neþr olarak adlandýrdýðýmýz bir karþýlaþtýrmayý da
yapar. Bu karþýlaþtýrmayý ifade etmek, bizi metnin farklý þekilde deðerlendirilebileceði
hükmüne götürür.

5
Eyüboðlu , Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.52
6
Beyatlý, Yahya Kemal, Kendi Gök Kubbemiz, Ýst. 1993, s.. 9
7
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, age., s.52

2
Þiirin özellikle son iki mýsrasýnda bir yanda Tanrý, diðer yanda þair var gibidir.
“Senin en karanlýk göklerinde” söz grubuna karþýlýk alt mýsrada “Benim içimde” söz
grubu kullanýlýrken “salkým salkým yýldýzlarýn” karþýlýðý olarak da “insan ayaðý
deðmemiþ karanlýklar” söz grubu kullanýlýr.
Bedri Rahmi Eyüboðlu, bu mýsrada geçen “yýldýz” sözcüðünü, ümitlerin adý
olarak kullanýr. “...ýþýk yansa dünyalar benim olurdu” ifadesindeki “ýþýk yansa söz
grubu, istek bildiren þart eki (+sa) ile yakarýþa dönüþür. “Yarab!” ünlemi de bu
yakarýþýn yönünü gösterir. Yakarýþýn olduðu her yerde mutlaka ümitler vardýr. Dýþ
dünyayý bir ressam gözü ile inceleyen Bedri Rahmi, resim tablosunu andýran dýþ
dünyadaki kompozisyonun kendi iç dünyasýnda da olmasýný ümit eder. Çünkü bu
kompozisyon içinde; “Aðaç bütün / Iþýk bütün / Meyve bütün”8 fakat þairin iç dünyasý
paramparçadýr.
Dýþ dünyadaki ýþýk bütünlüðünü, içindeki insan ayaðý deðmemiþ karanlýklara
getirmek isteyen þair, bu ýþýk bütünlüðü içinde erimeyi arzular.
“Erimek belirsizce her þeyde
Karýþmak sulara, yýldýzlara
Sinmek kokusuna mor menevþenin
Yanmak damar damar nefes nefes
Yaþamak tükene tükene” 9
“karýnca kaderince, caný meþrebince harcamayý”10 kendisine yaþam üslubu edinmiþ olan
Eyüboðlu, “Can Eriði” isimli þiirinde bulduðu çýn çýn öten sözcüðün adýný can koyarken
onun insan oðluna ýþýk tarafýndan sunulmuþ olduðunu anýmsatýr;
“Iþýk dedi ki;
Renklerden, kokulardan,
Seslerden önce koþup geldin
Ýnsanoðluna nur topu gibi
Bir müjde getirdim,
Adý candýr”11
Renklerden, kokulardan, seslerden önce gelerek insanoðluna sunulan canýn, ýþýk
tarafýndan gerçekleþtiriliyor olmasý, bizi ýþýk ve can üzerinde konuþmaya zorlar. Bedri
Rahmi Eyüboðlu, þiir metninde olsun, resimlerinde olsun Anadolu’ya ait folklorik
malzemeyi daima kullanmýþtýr. Bunu yaparken kendi mizacýna uygun edebî zevki
hissettirmeye çalýþýr. Ýçersinde bir ýþýk ve güneþ tadý olmayan resimleri resim olarak
kabul etmeyen12 þair, þiirlerinde ýþýk ve güneþ tadý arar. Meþrebince harcayarak,
yýldýzlarda erittiði can, Bedri Rahmi’de folklorik bir kullanýmýn adý gibidir. “Iþýðýn
sönmesin” söz grubundaki folklorik unsur (deyim aktarmasý) Bedri Rahmi’de ýþýkla
sunulan “can”la aynýdýr.
Tabii ýþýk unsuru içinde deðerlendirdiðimiz yýldýz, güneþ, bulut, deniz, gökyüzü,
ebemkuþaðý fikirlerin ifade edilmesinde bir kompozisyon bütünlüðü göstererek þiirde
ýþýk unsuru olurken farklý çaðrýþýmlar da yüklenirler.
Yýldýzlý gökyüzünde aydýnlýðý yakalayan Bedri Rahmi’nin þiirlerinde mehtaplý
gecelerin karanlýðý yoktur. Bahsi geçen ýþýk unsuru, þair tarafýndan sýkça kullanýlýrken
onlara zengin anlamlar kazandýrýlýr. Bu, Pierre Iluiraund’un; “Bir kelime ne kadar
tekrarlanýrsa, muayyen bir nispette kazandýðý mana da o kadar artar”13 görüþünü
tamamlar özelliktedir. Mehmet Kaplan’ýn, Ahmet Hamdi Tanpýnar’ýn üslubunu
incelerken ifade ettiði: “Muayyen bir sahada çalýþan insan, nasýl o sahanýn meselesini
8
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.83
9
age., s.91
10
age., s.82
11
age., s.29
12
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Resme Baþlarken, Ýst. 1986, s.145
13
Kaplan, Mehmet, Tanpýnar’ýn Þiir Dünyasý, Ýst. 1983, s.210

3
daha iyi kavrar ve saha ile alakasý olmayanlardan çok daha fazla bilgi kazanýrsa, týpký
bunun gibi mizacý, karakteri veya sanat görüþü dolayýsýyla muayyen temeller ve
kelimeler üzerinde ýsrar eden bir þair, yahut yazar da bunlarýn çeþitli imkanlarýný
keþfeder; adeta bunlar üzerinde bir nevi his ve dil ihtisasý yapmýþ olur.”14 Ýfadesinin
Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirlerinde aynen yansýma bulduðunu görürüz. Örneðin, ýþýk
unsurlarý içinde yýldýz kavramýný o denli çok iþler ki, þair onu yaþadýðýna þahit
gösterir;
“Yaþadým!
Erik aðaçlarý þahidimdir.
Yýldýzlar þahidimdir.” 15
Bedri Rahmi, insanoðullarýndan duyduðu sitemi dile getirmek için Tanrý’ya
yazdýðý, “Ýstida” isimli þiirinde gökyüzünü nasip olarak deðerlendirir.
“Yarab! insan oðullarýndan çektiðim yeter
Gökyüzünden benim hisseme düþeni ver
Altýna dilediðim gibi ömrümü sereyim.” 16
Eyüboðlu, “Ýnsan Kasidesi” isimli þiirinde yalnýzlýðý dile getirirken gökyüzünü
kýrk yýllýk dost, çocukluk arkadaþý gibi görür. Gerçek anlamda da yaþamýn gökyüzü ile
dost oluþu, þiir bütünlüðü içinde eritilerek, gökyüzü göz bebeðinin mihenk taþý olarak
deðerlendirilir. Yalnýzlýðý ölümle bir gören þair bu hali;
“Evvela gökyüzü alýp baþýný gitti
O gökyüzü ki gözünün bebeðinde mihenk taþý
Kýrk yýlýk dost, çocukluk arkadaþý
Derisi derine bitiþikti
Evvela gökyüzü alýp baþýný çekip gitti.” 17
dizelerinde gökyüzünü kiþileþtirerek anlatmak ister. Bedri Rahmi Eyüboðlu, ýþýk ve renk
unsurlarý konusunda þairden ziyade ressama daha fazla hak tanýr;
“Al gözüm seyreyle:
Hep ayný hikaye
Mahpusa mendil kadar bir gök parçasý
Þaire gökleri týmar için bir kaþaðý
Ressama tosun gibi bir ebemkuþaðý.” 18
Üç farklý isim (mahpus, þair, ressam) içinde ebemkuþaðýný ýþýðýn kýrýnýmý ve
renklerin daðýlýmý bakýmýndan ressama verirken, gökyüzünü hürriyet olarak
deðerlendirip mahpusa mendil kadar gök parçasý verilir. Þaire ise, göklerden esinleneceði
ve zevk alacaðý için alýþýlmamýþ bir baðdaþtýrma ile gökyüzünün týmarý için kaþaðý
verilir.Tarandýkça güzelleþecek olan gökyüzü, tarama mahareti ile de ayrý deðer
kazanacaktýr.
Þiirlerinde ýþýk unsuruna sýkça yer veren Bedri Rahmi, sevgilisinin de ýþýk gibi
gelmesini ister.
“Bak þu güneþ nasýl geliyor
Sen de öyle gel be!!!
Bak þu ýþýk nasýl vuruyor
Sen de öyle vur be!!!”19
Eyüboðlu’nun þiirlerinde, ýþýk daima canlýlýðýn (diriliðin) ve güzelliðin adý
iken, “New York Notlarý” isimli þiirinde maddileþerek güzelliðini kaybetmiþ New York
þehrinin çirkinliðinin simgesi olur.

“5-10 tane mýsýr al mýsýr


14
age., s. 211
15
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.57
16
age., s.23
17
age., s.125
18
age., s.17
19
age., s.322

4
Her birinin ötesini berisini ýsýr
Hiç birini sonuna kadar yeme
Sonra bu mýsýrlarý milyon defa büyüt
Tut karanlýðýn içine at
Her birini içinden güzelce aydýnlat
Al sana New York gecesi.” 20
New York gecelerine karþýlýk, ýþýktan örüldüðünü söylediði Ýstanbul’u
güzelliðin sembolü olarak görür ve caným diyerek sever.
“Yedi tepeye kurulmuþ
Pul pul
Gümüþ gümüþ balýklarý
Pul pul
Iþýktan sudan örülmüþ
Caným Ýstanbul.”21

b- Renge Baðlý Iþýk Unsuru

Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirlerindeki ýþýk unsuru öylesine yoðun bir þekilde
dizelere yerleþtirilmiþtir ki, metin için seçilen renklerde dahi coþkunluk ve parlaklýk ifade
eden renkler tercih edilmiþtir. Yaklaþýk üç yüz þiir içerisinde “siyah” ya da “kara” rengin
kullanýmý son derece sýnýrlýdýr. “Karadut”, “Kara Sevda”... gibi þiirlerinde “kara”
sözcüðünün içsel çaðrýþýmlarý göz önünde bulundurularak, sitem, ayrýlýk veya ölüm gibi
temalarýn anlatýmý yapýlmamýþ, sözlük anlamlarýnýn dýþýna çýkýlarak farklý
tasarýmlarýn uyandýrýlmasýna çalýþýlmýþtýr. “Kara”, bu metinlerde sevimliliði ifade
etmek için kullanýlmýþtýr. “Kara” sözcüðünü “sevda” sözcüðü ile birleþtirerek alýþýlmýþ
bir baðdaþtýrma22 ile anlamda sapma yapýlmýþ ve söylemi genel dil içinden þiir diline
yükseltmiþtir.
“Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem.” 23
Eyüboðlu, “Kara Sevda” isimli þiirinde sevdanýn geliþini mutlulukla karþýlarken,
kullandýðý sözcükler olumsuzluk içermesine raðmen coþkunluk þiirin tamamýna
sindirilmiþ gibidir.
“...Ve nihayet gelip çattý
Bir dilimi zehir zýkkým
Bir dilimi candan tatlý
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikayelere
Kara kara kazanlarda kaynadý
Diyar diyar al kanlara boyandý.”24
Þiirlerde sýkça iþlenen mavi, yeþil, kýrmýzý... gibi renkler, renk unsuru içinde
yeniden deðerlendirileceði için bahsi belirtmekle yetinelim.

B-Renk Unsuru

Dýþ alem manzaralarý veya onlar kadar renkli ve canlý olan rüyalar, hayaller ve
ümitler, Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiir ve nesirlerinin en önemli unsurlarýný teþkil
ederler.Bunlar birtakým duygularla yüklü olmakla beraber, sözcüklerden yapýlan tablolar
gibi kendi baþlarýna estetik ve plastik deðerler de taþýrlar. Duygu ve düþüncelerini çeþitli
20
age., s.230
21
age., s.144
22
Aksan, Doðan, Þiir Dili ve Türk Þiir Dili, Ýst. 1993, s.166
23
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.102
24
age., s.101

5
imajlar vasýtasýyla anlatan þair, sözcüklerle, durum, duygu ve hayaller arasýnda
birliktelik kurar ve böylece karþýmýzda sözcüklerin renklendirdiði, dizelerin
þekillendirdiði bir manzara canlanýverir. “Þair ressamým – ressam þairim”25 diyen Bedri
Rahmi, okuyucusuna þiirler aracýlýðý ile resim tablolarý sunan bir sanatkârdýr. Tabiat
þiire davet edilirken, durgun imajlar ve semboller canlanýr, tabiatýn bizatihi kendisi þiir
oluverir. Dýþ aleme ait unsurlarýn, þairin iç alemini yansýtan malzeme olmasý, þiir
dizelerinin çizdiði yeni bir dýþ dünya ile karþýmýza çýkar. Þair gönül enginliðini denize,
þiiriyetinin yüksekliðini güneþe ve eserlerini parlak resim tablolarýna benzetir. Bu
bakýmdan deniz, güneþ, gökyüzü, mavi sözcükleri þiirlerinin ayrýlmaz unsurlarý olur. 27
Kasým 1973 yýlýnda yazdýðý “Mavi Gezi” isimli þiiri bu bakýmdan dikkate deðerdir.
“Mavi gezi bir aðaçtýr
Dallarý deniz
Mavi gezi bir bahçedir
Gülleri deniz
Mavi gezi bir gelindir
Telleri deniz
Mavi gezi bir beþiktir
Bebeði deniz
Bebeðimin
gözleri deniz
elleri deniz
diþleri deniz
Mavi gezi bir rüyadýr.
görülmemiþ
Mavi gezi bir cennettir
ellenmemiþ
dillenmemiþ
Mavi gezi bir masaldýr
söylenmemiþ
yazýlmamýþ
çizilmemiþ.” 26
Mýsralarýn kesik olarak düzenlenmesi mavi sayfalarý çevrilen deniz dalgalarýný
anýmsatýr. Çizilen tablo, tabiatýn sadece rengini deðil, güzel havasýný, gönül açan, ruh
tazeleyen kokusunu, serinletici rüzgârýný da verir. Bedri Rahmi’nin gerek þiirlerinde ve
gerekse resimlerinde tasvir ettiði dýþ dünya onun ruh hallerini imajlar ve sembollerle
gösteren gizli ve gizemli bir halde gösteren unsurlardýr. Beþeri hayatýnda yaþadýðý
sýkýntýlara raðmen, kâinata güzellikler ve mutluluklar penceresinden bakan þairin, þiir
dili coþkun ve parlak tablolarla doludur. Kaleme ve fýrçaya hakim olmanýn arzusunu
taþýyan Bedri Rahmi, 17 Mart 1927 tarihinde Trabzon’dan Fransa’daki aðabeyi Sabahattin
Eyüboðlu’na yazdýðý mektupta “Yakarýþ” isimli þiirinin þu dizelerini dile getirir;
“Yarabbi ya akýl ver... ya verdiðini de al...
Ya bana bir yol göster, ya da yerden yere çal.
(...)
Býrak beni sanat ufkunda haykýrayým.
Ya kalemi kýrayým, ya fýrçamý kýrayým.” 27
Baki Süha Ediboðlu, Bedri Rahmi’nin þiir anlayýþýný deðerlendirdiði yazýsýnda
ýþýk ve renk unsurlarýna ait ip uçlarý da verir bize. Bedri Rahmi için: “Ona göre þiir,
gözün iyi gördüðü, yüreðin iyi duyduðu öz ve açýk deyiþlerdir.Þiirin oyuna fazla ve
lüzumsuz süse, kapalýlýða tahammülü yoktur. Köylümüz, halkýmýz için ayrý,

25
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Resme Baþlarken, Ýst. 1986, s.214
26
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.290
27
age., s.297

6
aydýnlarýmýz için ayrý þiir düþünmek yanlýþtýr. Türk zevki, Anadolu zevki açýk seçik,
yalýn, pýrýl pýrýl güneþli bir zevktir.”28 ifadesini kullanýr.
Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirlerinde renk unsurunu açýklamak, diðer
þairlerimize oranla daha zordur. Çünkü Bedri Rahmi tek bir rengi görsel imaj hükmünde
vermez. O, ressam olmasýnýn da bir sonucu olarak bütün renkleri özellikle ara renkleri
þiirinde sýkça kullanýr. Her kullanýmda renk, farklý poetik iþlevler yüklenir. Özellikle
mavi ve yeþil renk dikkatleri çekecek derecede fazla iþlenmiþtir. Þairin bu renkleri sýkça
kullanýyor olmasý iki sebebe dayanýr kanaatimizce. Birincisi ve en önemlisi Bedri Rahmi
Eyüboðlu’nun ayný zamanda ressam olmasý, ikincisi ise, edebi þahsiyet olarak ruh
dünyasýnda daimi bir hareketliliðin, canlýlýðýn, coþkunluðun, kabýna sýðmazlýðýn var
olmasýdýr. Tabi, bu canlýlýk ve kabýna sýðmazlýk þiirin en önemli unsuru olan görsel
imajlarla sunulur. Görsel imaj, Austin Warren’in ifadesi ile: “Bir duyum ve algýlamadýr,
ama o ayný zamanda görünmez, “içe ait” bir þeye iþaret eder. Ayný anda hem gösteren
hem de temsil eden durumundadýr.”29 Bedri Rahmi’nin þiirlerinde resim dili olarak
sunduðumuz özellikler evvela gösteren durumundadýr. Fakat þiir üzerine biraz
yoðunlaþtýðýmýz zaman, bunlarýn þairin kiþisel kabuller alemine ait olduðunu, onun
þahsi mitolojisini temsil ettiðini görürüz. T. S. Eliot’un Dante’nin hayal gücünü
deðerlendirirken söylediði: “Dante’nin hayal gücü göze hitap eden bir hayal gücüdür. O
bir alegoricidir ve usta bir þair için alegori açýk seçik görsel imajlar demektir.” 30 hükmünü
çok rahat bir þekilde Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirleri için de kullanabiliriz. “Mavi,
mor, yeþil, sarý, kýrmýzý, turuncu...” “güneþ, deniz, ay, yýldýz...” gibi sözcüklerin
organize edilmesi ile þekil bulmuþ þiir, Bedri Rahmi’nin sanat anlayýþýný okuyucuya
sunar. Ýstatistik bir inceleme yapýldýðýnda, þairin en çok kullandýðý sözcüklerin
yukarýda isimleri zikredilen sözcükler olduðu görülecektir. Her sözcük ise, þairin duygu
ve düþünce imajýný yansýtýr. Böylece imaj, Day Lewis’in ifadesi ile: “Kelimelerle
yapýlmýþ resim”31 olur.
“Þairler ressam olduðum için kendilerinden saymazlar beni” diyen Eyüboðlu,
“Þairliðini bilmem ama ressamlýðýna gelince...” veya “ressamlýðýný bilmem ama
þairliðine gelince...” þeklindeki sözlere daima üzülmüþ ve sitem etmiþtir.32 Çünkü o, resim
sanatýný þiirden ayrý, þiiri ise resmin dýþýnda düþünmez. Resimde þiir yolunu seçen
sanatkârýn çok daha baþarýlý olduðunu ifade eder. 10 Aralýk 1956 yýlýnda yazdýðý
“Resim-Þiir ve Zanaat” isimli yazýsýnda resim sanatýna iki yol çizer, bunlardan biri ve
þaire göre en önemlisi “þiir yoludur:
“Bugünün ressamýnýn karþýsýnda iki yol belirlenmiþtir. Bunlardan birisi iþin
zanaat tarafý öteki de þiirdir. Zanaat tarafý mý hoþunuza gidiyor. Buyurun yapý sanatýna.
Hiç de yabana atýlacak bir iþ deðil doðrusu, hala bugün çok tutuluyor. Ama bu yol
seçerseniz bilin ki, resim sanatýnýn kolayýna kaçmýþ oluyorsunuz. Bunlar yapý sanatýnýn
emri altýnda iþlenir. Bunlarýn þiirle hiçbir ilgisi kalmamýþtýr.
Öteki yol þiir yoludur. Bu yolu seçen ressam hiç kimsenin emri altýnda çalýþmaz.
Resmin ne mektebine, ne medresesine, ne atölyesine, ne tezgahýna uðrar. Çünkü þiir,
öðretilmez ve öðrenilmez bir sanattýr.”33
Resimlerinde þiir yolunu izleyen Bedri Rahmi renkleri de dizelerine davet eder. Bu
bakýmdan o, Tanpýnar’ýn ifadesi ile: “...eþyayý kendi dýþýndaki varlýkta seyretmeye
28
Ediboðlu, Baki Süha, Bizim Kuþak ve Ötekiler, Ýst. 1968, s.130
29
Wellek, Rene – Warren, Austin, Edebiyat Teorisi (Çev. Doç. Dr. Ömer Faruk Huyugüzel), Ýzmir 1993,
s.162
30
age., s.161
31
Kaplan, Mehmet, Tanpýnar’ýn Þiir Dünyasý, Ýst. 1983, s.179
32
Doðan, M. H. , “Bedri Rahmi’nin Þiiri”, Milliyet Sanat, S.151, 26 Eylül 1975, s.13
33
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Resme Baþlarken, Ýst. 1986, s.36

7
kalkanlardan deðildir. Beyni içinde bir güneþ parçalanmýþ gibi, her þeyi kendi
aydýnlýðýndan görür. Bu itibarla çocuða benzer. Ve çocuða benzediði için de dokunduðu
þeylere bir sýr ve masal çeþnisi katar.”34 “Kiraz Ayý Geliyor” isimli þiirinde bahar
coþkunluðunu renklerin cümbüþü içinde sunar.
“Ýçimden geçen yollardan birinde koþuyorum
Sarý gül kokuyor
Sarý gül kokan bir yolda koþuyoruz
Ýçimiz yemyeþil, içimiz mosmor
Karþýmýzda bir bulut uçuyor: Altýn tozundan
Atlarýmýz yemyeþil bir söðüt dalýndan, koþuyoruz
Kiraz ayý geliyor”35
Çoðu dizesinde kanatlanmak isteyen þair, bu sebepten olsa gerek þiirlerinde daha
çok canlýlýðýn imi olan yeþil rengi kullanýyor. Mavi, sonsuzluðun ve özgürlüðün adý
olarak Bedri Rahmi’nin hayat anlayýþýndaki rintliði anlatan renk olur. Gördüðü,
kokusunu duyduðu her þeyi eksiksiz yansýtmak ister. Yedi kat göðün ardýný ararken,
biraz derviþ, biraz mistik, kafasý kýzýnca biraz isyancýdýr. 36 Ýþte bu tavýr, onun
ruhundaki zapt edilemeyen coþkudan kaynaklanýr. Yeryüzüne, insan sevgisine, tabiata ve
hayatýn dipdiri, cývýl cývýl cümbüþüne daha çok ressamca bir yaklaþýmdýr onun
þiirleri.37
“Oðlum Mehmet’e meyvelerimizi takdim ederim.
Dilerim Allah’tan
Meyve aðaçlarý sýralansýn ömrü boyunca
Hazzýn biri tükenmeden
Öteki yansýn dallarda alev alev
Ve rüyalarýna salkýmlarýn buðusu dolsun
Cürmün çaðla taþlamaktan
Yaran böðürtlen dikenlerinden
Ölümün aðulu dutlardan olsun.”38
Oðlu Mehmet Hamdi Eyüboðlu için yazdýðý þiirinde, çocuðunun tabiatla iç içe
olmasýný isteyen þair, resim sanatýnda esas kabul ettiði “doðaya yakýnlýk” 39 duygusunu
þiirlerine de taþýr. Bedri Rahmi’nin þiirlerinde renk unsuru genellikle doða ile bir anýlýr.
Mavi deniz, yeþil orman, mavi gök, sarý yapraklar, kýrmýzý böðürtlenler... gibi.
Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirlerinde bitip tükenmeyen bir cinsellik arzusu
vardýr. Freud’un bastýrýlmýþ duygularýn yansýma bulduðu alan olarak gördüðü sanat,
Bedri Rahmi’de gerek þiir sahasýnda olsun, gerekse resim alanýnda olsun kendini gösterir.
Psikanalist eleþtiri kuramýný bu noktada þiirlere uygulayabilmemiz þairin yaþamýna ait
verilerin sýnýrlý olmasýndan dolayý imkansýz gibidir. Her ne kadar özel yaþamla ilgili
olan “Kardeþ Mektuplar”40 varsa da þairin kendi kendine olduðu yahut þairin kendini
kendine açtýðý hatýrat türünden verilerimiz elimizde bulunmadýðýndan bu konuda iddialý
yargýlardan kaçýnmayý daha uygun buluyoruz. Fakat þurasý tartýþma kabul etmez bir
gerçektir ki, renklerin kimi zaman görsel, kimi zaman durgun imajlar halinde cinsellik
iþtiyakýný anlatmaya yönelik olmasýdýr. Bitip tükenmeyen arzular, yeþil ile; üreme
sevinci mavi ile sembolik deðer olarak sunulur. Bu noktada þair, baharýn canlýlýðýný
renklerin canlýlýðý ile vermek eðilimindedir.
“Bu gelene bahar derler
Bu gelene yeþil
Bu uçana mavi derler
34
Tanpýnar, Ahmet Hamdi, “Bedri Rahmi’nin Resim Sevgisi”, Ülkü, S.105, 1 Þubat 1946, s.6
35
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.54
36
Kurdakul, Þükran, “Bedri Rahmi’nin Þiirini Yaþarken”, Cumhuriyet, 27 Eylül 1975
37
Köksal, Ahmet, “Eyüboðlu’nun Karadut Resimleri”, Milliyet Sanat, S.346, 3 Aralýk 1979, s.26
38
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, age., s.39
39
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Resme Baþlarken, Ýst. 1986, s.61
40
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Kardeþ Mektuplarý, Ýst. 1985

8
Mavi mavi tohum
Uyyy üreme sevincine
Uyyy gücüne kuvvetine
Uyyy betine bereketine kurban olduðum.”41
Mevsim olarak kýþýn ve renk olarak beyazýn Eyüboðlu’nun þiirlerinde çok az yer
alýyor olmasý, daha önce de ifade ettiðimiz üzere canlýlýkla ve coþkuyla yakýndan
ilgilidir. Siyah veya kara rengin de pek az kullanýldýðýný görürüz onun þiirlerinde. Kara
renk, þiirlerde genellikle folklorik bir çeþni þeklinde kendini gösterir.
“Sigara paketlerine resmini çizdiðim
Körpe fidanlara adýný yazdýðým
Karam, karam
Kaþý karam, gözü karam, bahtý karam
Sýla kokar, arzu tüter
Ilgýt ýlgýt, buram buram
(...)
Karam, karam
Kaþý karam, gözü karam, bahtý karam
Sensiz bana caným dünya haram olsun.”42
“Kaþý karam, gözü karam, bahtý karam” söylemleri folklorik söylemlerdir.
Anadolu’nun bir çok yerini gezme imkaný bulan Bedri Rahmi, türkülere vurgundur. Bu
sebepten þiirlerinin dizelerinde, türkülere has üslup güzelliðini buluruz.
Þiirlerinin dizelerinde renklerin daðýlýmý ne bir sihre ve keramete, ne de bir
marifete baðlanýr. O, yine Eyüboðlu’nun ifadesi ile ressam olmanýn sýrrýdýr. Ýçinde al
yanýp yeþil tutuþan þair, bir ressamýn renklere vereceði kompozisyon güzelliði ile
dizelerini oluþturur. Renk armonisi içindeki þair, renkleri biri biri ile konuþturarak bir
bütünlüðü sunmak ister.
“Ýçimde renkler uçuþur
Al yanar yeþil tutuþur
Ne sihirdir ne keramet
Ne de el çabukluðu marifet
Bu bir ressam oðlu ressam iþidir
Sað yanýmda usul usul
Morla turuncu konuþur
Beri yanda kuzgunî siyahlardan
Ödü patlamýþ beyazlar
Ötede çil yavrusu gibi daðýlmýþ pembeler
Kenarda yüzlerce senedir
Özlediði kahverengine kavuþmuþ bir sarý
Beride Bursa çinilerine deðmiþ
Yunmuþ yýkanmýþ bir memleket rüzgarý
Bazan ýlýk bazan serin
Iþýl ýþýl yanýyor mavilerin
Dilerim Allahtan dert görmesin
Ýki kocaman çiçek gibi açýlmýþ gözlerin
Minicik ellerin.” 43
“Yeþile de deli gönül yeþile”44 coþkusunu yaþayan Bedri Rahmi, bazý þiirlerinde
hüzne bürünür ve baþýný alarak renksiz gibi görünen denizlere gitmek ister. Derin
olmayan ve coþkusunu kaybettiði için renksizleþen deniz, onun hüzün limaný haline gelir.

“Deðil kardeþim deðil


Benim sevdiðim denizlerin dibi
Ne mavi, ne yeþil, ne camgöbeði

41
Eyüboðlu, Bedri Rahmi, Dol Karabakýr Dol, Ýst. 1995, s.238
42
age., s.110
43
age., s.143
44
age., s.172

9
Benim sevdiðim denizlerin dibi renkli deðil
(...)
Denizle baþlamalý her þey
Denizle bitmeli
Kelleyi koltuða almalý
Dibi görünen denizlere gitmeli.” 45

Bedri Rahmi Eyüboðlu, kimi þiirlerinde, renkleri insanlarýn bölüþmesi gibi


kadýnýn da bölüþülebileceðini ifade eder. Fikri endiþelerle kaleme alýnan bu tür
dizelerde, iç aleme ait unsurlardan ziyade fikri söylemler önem kazanýr.
“Bu karpuz
Çok kýrmýzý
Bölüþmek þart
(...)
Bölüþmek, bölüþebilmek
Bile bile
Bedavayý
Alýn terimizi
Gözlerimizi
Dizlerimizi
Canýmýzý, ciðerimizi
Bölüþmek þart.
(...)
Bir sinede bir çift meme
Bölüþmek þart.”46

Bedri Rahmi Eyüboðlu’nun þiirlerinde bu tür söylemler oldukça azdýr. O, daha


çok rintçe bir tavýr içinde olaylara bakar, güzellik adýna ne varsa ona coþkunluk da
katarak dizelerini þekillendirir.

45
age., s.172
46
age., s.335 -336

10

You might also like