Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 41

-1-

R U H
indekiler
R U H .................................................................................................................. 1
Rh; Anlam ve Mhiyeti ...................................................................................... 2
Rhul-Kuds; Anlam ve Mhiyeti ..................................................................... 3
Kurn- Kerimde Ruh ve Rhul-Kuds ........................................................... 4
Hadis-i eriflerde Ruh ......................................................................................... 6
Rh; ok Bilinmeyenli Denklemden Bilebildiimiz Baz zellikler ................. 7
Ruh; Allahn Emrindendir. Onun Emri se Ol Demesidir ...................... 10
Rha ve Rhul-Kudse Taplmas .................................................................. 11
Ruhun Varlnn sbat...................................................................................... 13
Ruhun Mhiyet ve Sfatlar ................................................................................ 15
Ruh-Beden likisi.............................................................................................. 17
Ruha Ait Kuvvetler ............................................................................................ 21
Ben Kavram ...................................................................................................... 23
Vicdan ................................................................................................................ 28
Nefs ve Ruh Ayn eyler midir? ........................................................................ 30
Ruhla Nefs Arzular Arasndaki Dengesizlik .................................................... 31
lham................................................................................................................... 32
Ruh G (Reenkarnasyon/Tensuh) ................................................................ 32
Ruh arma ...................................................................................................... 34
Mzik Ruhun mu Gdasdr? .............................................................................. 34
Ruh emesinden Szntlar ............................................................................... 35
Ruh Konusuyla lgili Baz yet-i Kerimeler ..................................................... 39
Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar .................................................................. 39

DERLEME Eb Abdlmmn Tekin. bin Muhrrem el-Kayseri


E M A L tekin_mihci@hotmail.com
BELIKA

2001 - 2015 almalar .

-2-

Andolsun Biz Msya Kitab verdik. Ondan sonra ardarda peygamberler gnderdik.
Meryem olu saya da mcizeler verdik. Ve onu, Rhul-Kuds (Cebril) ile destekledik.
(Ne var ki) gnlnzn arzulamad eyleri syleyen bir eli geldike, ona kar byklk
tasladnz. (Size gelen) peygamberlerden bir ksmn yalanladnz, bir ksmn da
ldrdnz. (2/Bakara, 87)

Rh; Anlam ve Mhiyeti


Ruh szlkte; can, nefes, z, ilham, vahy, Cebril gibi anlamlara gelmektedir.
Rh, insana hayat veren, onu dnen, anlayan biri haline getiren manevi ve lmsz zn
(cevherin) addr.
Ruhun ne olduu konusunda slm ve felsefe tarihinde ortaya ok eitli fikirler atlm,
bir ok izahlar ileri srlmtr. Ancak ruhun ne olduunu tam anlamyla bilmek mmkn
deildir. nk Kuran bu konuda yle demektedir: (Ey Muhammed) Sana ruhtan
soruyorlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir (ilerinden biridir veya bir emridir). Size
ilimden ancak az bir ey verilmitir. (17/sr, 85) Buradaki ifade, ruhun ne olduunu tam
anlamyla bilmenin mmkn olmad eklindedir. Yoksa, ruh konusunda hi bir ey
bilemezsiniz demek deildir. Zira Kurann baka yetlerinde ruh hakknda ok snrl da
olsa bilgi verilmektedir.
slm limleri genel olarak ruha eit aklama getirmilerdir: Bazlarna gre
ruh, varlklar harekete geiren eydir. Bazlarna gre ruh, hayatn balangcdr.
Bu anlamda ruh, canllarda hayat meydana getiren bir paradr denmitir.
Kimilerine gre de ruh, lezzet, sevgi, nefret gibi duygu ve duyuma; dnme, alg, hayal
etme gibi zihne; irde gibi kuvvete ait merkezdir.
Ruh, eitli maddelerden yaratlm varlklarn olu sebebi, onlara varlk kazandran, ama
onlarla bal olmayan, onlar gibi lml olmayan, hareketin, anlamann, iradenin merkezi; lmsz,
Yaratcnn dorudan kendisine balad zdr. Birtakm kelime ve cmlelerden meydana gelmi bir
yazy dnelim: Yaznn anlam ve ierii onun ruhudur. Bu ruh ald zaman sesler kelimeleri,
kelimeler cmleleri, cmleler paragraflar, paragraflar da yazy meydana getirirler. Kinat da tpk
geni ve canl bir yaz gibidir. erisindeki her bir varlk birer kelimedir. Yaz iindeki her bir kelime
asl anlamyla vardr. Evrendeki varlklar da onlara varlk kazandran ruhlar ile vardrlar. Yaz silinse
veya kelime ortadan kalksa bile mana kaybolmaz. Tpk bunun gibi, varlklar lse bile, Allahn onlara
kendinden verdii z olan ruhlar lmez.
Grdmz maddelere hayat veren, onlara ait ruhtur. Bizim madde olarak grdmz her ey,
aslnda ruhun ete kemie brnm bir eklidir. Maddenin ten kafesine bal olan ruh; duyan,
yaayan, anlayan, bilen bir fonksiyonu yerine getirir. rdenin kt kullanlmas sonucunda tpk nefis
gibi kirlenir. Eer irde iyi yolda, Allahn emri dorultusunda alrsa; ruh, hep temiz ve parlak kalr.
Bu bakmdan melekler ve muttak insanlar iin iyi ruhlar denmitir. Kirlenmi, arzularnn peine
taklm, l tanmayan ruhlar, ehvetin ve hevnn emrine girerler, btn bunlar insana tavsiye eden
eytanla irtibat kurarlar. Byle insanlar yeryznde eytann yardmclar olurlar.
nsan, hayvan, cin ve melekler gibi canl varlklarn ruhlar vardr. Bitkiler ve hayvanlar
iin ise, kimilerinin igd dedikleri, Allahn onlar iin tayin ettii kanun (ftrat) vardr. Onlar bu
ftratlarna uygun olarak yaarlar, krederler ve Allah tesbih ederler. nsann ruhu bir taraftan bedene
can katarken, bir taraftan da, irdeyi doru yolda kullanarak, doru grn, ilmin ve faziletin
merkezi olup, Allahtan bir ruh olarak gelen vahy ve Kuranla iliki kurar.
Ruh Kelimesinin Trevleri: Kuran- Kerimde ayrca ruh kelimesi ile ayn kkten gelen
rh, ravh, riyah ve reyhan gibi kelimelere de rastlyoruz; bu kelimeler, Kuranda 36 yette geer.

-3-

Rh, hareket halindeki hava veya rzgrdr. Kuranda bazen azap olarak gelen rzgrn yerine
kullanlr (10/Ynus, 22; 46/Ahkaf, 24). Bir yerde ise koku anlamna gelmektedir (12/Yusuf, 94).
Rh ayn zamanda g, kuvvet, kudret manalarna da gelir: Allaha ve Raslne itaat edin;
ekimeyin, yoksa korkuya kaplrsnz ve rhnz (rzgrnz) gider. (8/Enfl, 46)
Ravh; beklenti, umut, rahatlk, bekleme demektir. Bylesine bir umut veya rahatlk, ruh
gibi grnmeyen, gzel kokular tayarak insan rahatlatan bir eydir. Allahn ravhndan midinizi
kesmeyin. nk, kfirler topluluundan bakas Allahn ravhndan mitsizlie dmez. (12/Yusuf,
87)
Riyah, rahmet tayan rzgrdr ve ruhla ilgilidir. O ki, riyah rahmetinin nnde
mjdeci olarak gnderir. (7/Arf, 57; 3/l-i mrn, 164)
Ayn kkten gelen reyhan, ho kokusu olan ey demektir. Reyhan ayrca, nimet, rzk,
yenilen ey, gz nuru anlamlarna da gelir. ocuklar Allahn reyhanndandr sz buna iarettir.
Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Hasan ve Hz. Hseyin iin Cenette iki reyhandrlar benzetmesini
yapyor. Kuranda u ekilde gemektedir: Yaprakl taneler ve reyhan (ho) kokulu bitkiler.
(55/Rahmn, 12) Ravh, reyhan ve cennet nimetleri (56/Vka, 89).
Trkede kullanlan rahat ve istirahat kelimeleri de ayn kkten gelirler. Bunlarn
manalarnn ruh, rzgr, gzel koku, umut ve rahatlk ile ilgilerinin olduunu hatrlayalm.
slm inanna gre insanlarn ruhlar bedenle beraber lmezler. Onlar Kyamete kadar Allahn
bildii bir ekilde bekleyecekler. Kyametten sonra yeniden dirili, ruhlarla beraber olacaktr. (1)
Ruh: Mhiyet itibariyle beden denen zel cesede benzemeyen ve glsuyunun glde,
zeytinyann zeytin tanesinde yayld gibi, bedene yaylan ve hayatla bizzat vasflanan, nrn,
ulv, hareket ettirici, latif ve effaf bir cisimden ibarettir. zlme ve paralara ayrlmay kabul
etmez. Beden ruhla birlemeye elverili olduu srece onunla birleir, ona hayat verir. Bu denge
bozulduu zaman da hayat kesilir ve lm meydana gelir, yani ruh bedeni terk eder.
Ruh, mahlktur, sonradan yaratlan her varlk gibi tek Yaratc olan Allah tarafndan yaratlmtr.
Ruh, bedenden nce yaratlmtr. Sizi (ruhlarnz) yarattk, sonra size ekil verdik (cesetlerinizi
yarattk), sonra da meleklere deme secde edin diye emrettik. blisten baka hepsi secde ettiler.
Fakat o secde edenlerden olmad. (7/Arf, 11)
Allah Tel, Hz. demle balayan ve Hz. Muhammed (s.a.s.) ile son bulan vahiy sreci
ierisinde insanolunu birok gayb meselede bilgilendirmitir. Madde d leme dair bilinen
bilgilerden salkl ve gvenilir olan sadece, Allahn peygamberleri araclyla insanlara ulatrm
olduu bilgilerdir. Kurn- Kerimde insan canl klan anlamdaki ruhun mhiyeti hakknda hemen
hemen hibir bilgiye yer verilmemi olmasndan hareketle; ilh hikmetin, ruhun hakikatini, Allahn
insanoluna vermi olduu ve btn bilginin yannda ok cz kalan mlmatn dnda tuttuu
sylenebilir.

Rhul-Kuds; Anlam ve Mhiyeti


Rhul-kuds, kelime anlam olarak, fevkalde temizlik, nezhet, bereket rhu, veya mukaddes
ruh demektir. Kuranda ve terim olarak ne anlama geldii konusunda baz farkl grler vardr: Baz
limlere gre Allahn rhu demek olabilir. Bu anlamda Hz. saya da Rhullah denilir. Bazlarna
gre, Allahn ism-i zamdr (en byk ismi) ki, Hz. sa bununla lleri Allahn izniyle diriltirdi.
Kimilerine gre ncildir. 42/r sresi 52. yetinde Kuran vahyine de ruh denilmitir. Tercih
edilen gre gre ise, Rhul-Kuds, Cebrildir. Bu gr, rivyet ve grlerin en shhatlisidir.
Peygamber Efendimiz, Hassan bin Sbit (r.a.)e: Kureyi hicvet; Rhul-Kuds seninledir
buyurduu gibi, baka zamanda da: Ve Cebril (a.s.) seninledir. diye buyurmutur (Mslim,
Fedilus-Sahbe 157; Ahmed bin Hanbel, IV/298, 301, 303). Demek ki Rhul-Kuds Cebril (a.s.)in

-4-

Rhul-Emn gibi dier bir ismidir. Cebrile Rhullah da denilmesi, dier ilh isim olan RhulKudsn ayn manaya geldiini dorular.
Kuran diline ait bu kelimelerin gznnde bulundurulmas ile Rhul-Kudsn Cebril demek
olduu anlalr. Akla yle bir soru gelebilir: Cebril, Hz. sadan baka peygamberlere de indii
halde, burada Onu Rhul-Kuds ile destekledik (2/Bakara, 87) ilh ifadesinde sz konusu zamire
Hz. Ms bile dahil edilmeyerek dorudan zamir niye sadece Hz. saya tahsis edilmitir? Bu ifadeden
Rhul-Kudsn Cebrilden baka bir zel ruh olduu anlalmaz m?
Tefsircilerin aklamasna gre, cevap; hayr! Bu tahsisin anlam udur: Cebrilin Hz. sayla
baka trl bir ilikisi vardr ki, dier peygamberlerde bunun benzeri yoktur. Hz. Meryeme onun
doumunu mjdeleyen Cebrildir. Hz. sa onun nefhi (flemesi) ile domu, onun terbiye ve
desteiyle bym, her nereye gittiyse beraberinde gitmitir. Nitekim Kuranda Ona rhumuzu
gnderdik, o ruh ona beer eklinde ekillenip grnd. (19/Meryem, 17) buyurulmutur. yette
geen Rhan, Rhullah, Rhul-Kuds Cebrildir.
Bunun dnda, bilindii gibi sriloullarnn Hz. sa ve annesi Meryem hakknda iffet ve ismete,
onlarn kudsiyetlerine aykr szler sylemi olmalar ve yette esas muhtap olan da yahdiler
olduundan, Hz. sa hakkndaki bu yet, tahsis iin deil; fakat zellikle yahdilerin isnat ve iftiralarna
kar Hz. say tenzih etmek iin bu teyid, zellikle szkonusu edilmitir. te bundan dolaydr ki,
tahret ve temizlik anlamna gelen Rhul-Kuds ismi tercih edilmitir. Hz. sa, Rhul-Kuds ile
teyid edilmitir, fakat, bilinmelidir ki, Rhul-Kuds ile teyid edilen yalnzca Hz. sa deildir: De ki,
Rhul-Kuds, onu (Kurn) Rabbinden hak olarak indirmitir. (16/Nahl, 102) buyrulduu ekilde
Peygamber Efendimize Kurn- Kerimi indiren de Rhul-Kudstr. Oysa Kurn ona indirenin
Cebril olduu bilinen bir gerektir. Demek ki, Rhul-Kuds Cebrildir. G ve kuvvet asndan
Cibrl veya Cebril, ismet ve nezhet asndan da Rhul-Kudstr. (2)

Kurn- Kerimde Ruh ve Rhul-Kuds


Kurn- Kerimde ruh kelimesi 21 yerde; Ruhul-Kuds 4 yerde, ruh kelimesi ile ayn kk
paylaan kelimeler de toplam olarak 57 yerde geer. Bir yette Kurann bizzat kendisinin bir ruh
olduu hatrlatlmaktadr (42/r, 52). Kuran, her eyden nce bir ifdr, nurdur ve ruhtur. Hasta ve
l kalpleri diriltir. Topraktan yaratlan beer, Allahn fledii ruhla canl hale gelen insan (15/Hcr,
29), Kuranla mnev olarak dirilir, hayat bulur. sr sresi 85. yetinde geen ruhun vahy olduu
da sylenmitir. Bu anlamda Allahn insanlara gnderdii vahy, insanlarn kalplerini, tpk yamurun
yeri dirilttii gibi diriltir ve onlara can getirir. Nitekim Kuran Hz. Muhammed (s.a.s.)in dvetini
insan dirilten ey olarak nitelemektedir (8/Enfl, 24).
Kuranda ruh, kalplere hayat veren vahiy ve Allahn rettii hikmet (40/Mmin, 15;
42/r, 52); kuvvet, sebat, dayanma gc (58/Mcdele, 22); Hz. Meryeme ocuk flemek zere
gnderilen melek (26/uar, 193), Allahn emir leminden olduu bildirilen ve mhiyeti tmyle
kavranamayan ey (17/sr, 85) ve Allahn melek araclyla fledii hayat soluu (21/Enbiy, 91)
gibi anlamlara gelmektedir. Ama, her eyden nce, Kuranda ruh, ilh emir anlamna gelir (17/sr,
85).
Ruh kelimesi ayrca Rhul Kuds veya Rhul Emn eklinde Cebril (a.s.)in
yerine de kullanlmaktadr (2/Bakara, 87, 253; 26/uar, 193-195). Kadir Gecesinde melekler ve Ruh
bir i iin yeryzne inerler (97/Kadr, 4). Pek ok tefsirciye gre buradaki Ruhtan maksat Cebrail
(a.s.)dir. nk Kuran, Cebraile Rhul-Emn demektedir (26/uar, 193).
Yine Maher gn melekler ve Ruh saf halinde dururlar ve Allahn izin verdiinin dnda kimse
bir ey konuamaz (78/Nebe, 38). phesiz ki ruh, Rabbimizin emrine bal bir eydir. Onun ne
olduunu, nasl bir fonksiyonu bulunduunu, neye iaret ettiini en iyi Rabbimiz bilir (17/sr, 85;
16/Nahl, 2; 40/Mmin, 15; 42/r, 52). yet ve hadislerde, ldkten sonra ruh; kma, inme, alnma,

-5-

dnme, gk kaplarnn kendisine almas gibi fiillerle nitelendirilmektedir. O yzden bu nasslar,


ruhun bir kiilie sahip olduuna iaret etmektedir. (Bkz. 6/Enm, 93; 89/Fecr, 27-30). Yine bir yet-i
kermede Nefse ve onu ekillendirene and olsun! (91/ems, 97) buyrularak, nefsin dzenlenerek bir
ekle sokulduu ortaya konmaktadr.
Sana ruhtan soruyorlar (17/sr, 85) yetinde geen Ruhun Cebril olabilecei de
sylenmitir. Nitekim yukarda getii gibi bir ok yette Cebrail ruh diye nitelendirilmitir. Byle
olunca insanlar bu Ruhun ne olduunu, Onun getirdii vahyn zn ve eklini tam bilemezler.
Onlara den az bir ilimle, gelen vahye teslim olmaktr.
Rabbimiz ilk insan yaratt zaman ona kendi Ruhundan flemi ve onu bir canl insan haline
getirmitir (15/Hicr, 29). Sonra onu tesviye etti (dzene koydu), ona Kendi Ruhundan fledi ve sizin
iin kulak, gzler ve gnller var etti. (32/Secde, 9) Buradan da anlalyor ki ruh, bir ynyle insana
hayat veren, onu harekete geiren candr ve Allahn kendisine bal kld bir zdr (cevher). nsann
bedeninin topraktan veya topraktan kan gdalardan meydana gelmesi, onun nefsine verilen gnah
ileme isteine, bunun sonucu olarak decei alak seviyeye; Allahn ona kendi ruhundan flemesi
de, insana verilen iyi duygulara, itaate, kullua, fazilete olan meyle ve kazanaca yce dereceye iaret
etmektedir. Bunu byle anlamak da mmkndr.
Kuran, Hz. sa (a.s.) iin de Hz. Meryeme flenen bir ruh demektedir. Bu ifade Hz.
sann babasz yaratldn, tpk Hz. demin yaratlndaki gibi Ona ruh flenmek suretiyle canl
bir insan haline getirildiini ortaya koymaktadr. Bununla beraber Hz. sa, bir mucize olarak amurdan
ku heykellerine flyordu ve onlar da canl bir ku oluyor ve uuyorlard. nsann hayat vermek zere
ku heykeline ruh flemesi, Hz. sann flenen bir ruh olmas ile Onun bu mcizesi arasnda ilgin
bir ba grlmektedir. Hz. sa (a.s.)ya Ruhullah yani Allahn (fledii) ruhu denildiini
hatrlayalm.
lm nnda rhun bedenle ilgisi tamamen kesilir. Uykuda rhun bedenden ayrl, zhir bir
ayrltr. lm veya uyku halinde rhun bedenden hakikaten ve zhiren ayrl, Allahn ldrmeye ve
yaatmaya kadir olduuna ve lmden sonra tekrar diriltmeye gcnn yeteceine delildir. Allah,
lenin lm zaman gelince lmeyenin de uykusunda nefisleri/ruhlar alr. Bu sretle hakknda lmle
hkmettii (rhu) tutar, tekini muayyen bir vakte kadar (bedene) salverir. phe yok ki bunda, iyi
dnecek bir kavim iin kesin ibretler vardr. (39/Zmer, 42)
Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir (ilerindendir). Size, ancak az bir
bilgi verilmitir. (17/sr, 85) Bu yette belirtildii gibi Kuranda ruhla, ruhun mhiyetiyle ilgili
teferruatl bilgi verilmemitir. Bunun sebebi, Kuranda, bir konu hakknda bilgi vermenin esprisinin
insanlarn madd ve mnev tekmlne sebep olmasdr. Bilgi vermenin hedefi, insanlarn
ounluudur. Ruhun varl ve mhiyeti ok derin konulardandr. nsanlarn ancak binde birinin
anlayabilecei bir meseledir. Eer Kuran, binde dokuz yz doksan dokuz yerine binde biri tercih
etseydi, dil bir hitap olmayaca gibi, ayn zamanda da bu binde dokuz yz doksan dokuzun akln
kartrm olurdu. Kurann maksad bu deildir. Fahreddin Rz gibi slm lim ve dnrleri ruh
konusuyla uramann din emirlere aykr olduu iddiasn reddederek tam aksini savunmulardr.
Meryem olu saya da mcizeler verdik. Ve onu, Rhul-Kuds (Cebril) ile destekledik.
(2/Bakara, 87)
De ki: Kuran, Rhul-Kuds (Cebril), Rabbimin katndan hak olarak indirdi. (2/Bakara,
253)
lm sarholuu iinde bulunan zlimler, meleklerin ellerini uzatm; nefislerinizi (ruhlarnz)
karn (derlerken) onlarn halini grsen! (6/Enm, 93)
Uyarclardan olasn diye, bu Kuran ak bir Arapa lisanyla senin kalbine, Rhul-Emn
(Cebril) indirmitir. (26/uar, 193-195)
Irzn koruyan Meryemi de hatrla. Biz ona rhumuzdan fledik. (21/Enbiy, 91)

-6-

Her eyi en gzel ekilde yaratan, insan nce balktan var eden, sonra insan soyunu di bir
suyun znden yaratan, sonra ekil verip dzelten, ona kendi ruhundan fleyen... Odur. (32/Secde,
7-9)
Hani bir zaman Rabbin meleklere: Ben balktan bir insan yaratacam, eklini tamamlayp
rhumdan flediim zaman hemen ona secde edin demiti. (38/Sad, 71-72)
Allah, ldkleri srada nefisleri (ruhlar) alr, lmeyenleri de uykularnda (bedenlerinden alp
kendinden geirir); sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli bir sreye kadar
(bedenlerine) gnderir. (39/Zmer, 42)
Ey mutmain olan nefis! Rz olmu ve rz olunmu olarak Rabbine dn, kullarmn arasna
katl, gir Cennetime! (89/Fecr, 27-30)
Hadis-i eriflerde Ruh
Ruhlar toplu cemaatlerdir. Onlardan birbiriyle tananlar kaynar, tanmayanlar da
ayrlrlar. (Buhr, Enbiy, 1; Mslim, Birr 159)
phesiz sizden birinizin oluumu, annesinin karnnda krk gnde toplanr. Sonra orada o kadar
bir mddette (yani krk gnde) aleka (yapkan madde) haline gelir. Sonra, o kadar bir zamanda
muda (bir para et) olur. Sanra Allah ona bir melek gnderir. Melee; amelini, ecelini, rzkn, ak
ve sad olacan yazmas eklinde drt kelime emrolunur. Sonra da ona ruh frlr. (Buhr,
Enbiy 1, Kader 1, Tevhd 28; Mslim, Kader 1; Eb Dvud Snnet 16; Tirmiz, Kader 4; bn Mce,
Mukaddime 10; Ahmed bin Hanbel, I/382)
Mminin ruhu kt zaman, onu iki melek karlar, yukarya karrlar. Gk ehli; Yer
tarafndan gzel bir ruh geldi. Allah sana ve yaattn cesede salt (du) etsin derler. Peinden onu
Rabbine gtrrler. Sonra, bunu snrn tesine (sidretl mntehya) kadar gtrn diye buyurulur.
Kfirin ruhu kt zaman gk ehli; Yer tarafndan pis bir ruh geldi derler ve bunu snrn sonuna
(Cehenneme) kadar gtrn diye sylenir. (Mslim, Cennet 75, hadis no: 2872, 4/2202)
Biriniz ld zaman sabah akam ona oturaca yer gsterilir. Eer cennet halkndan ise
cennet halkndandr (oras cennettir); eer cehennem halkndan ise cehennem halkndandr (o makam
cehennemdir). Ona: te Allah seni kymet gn tekrar diriltinceye kadar oturacan yer burasdr
denilir. (Tirmiz, Ceniz 70)
Bedir savanda Kurey lleri, bir kuyuya dolduruldu. Allahn Rasl, kuyunun iindeki llere
hitap ederek: Ey falan olu falan ve ey filn olu filn, Allah ve Raslnn size vaad ettiklerini
gerek buldunuz mu? Ben, Allahn bana vaad ettiini gereklemi buldum dedi. Hz. mer: Ey
Allahn Rasl, ruhsuz cesetlere nasl hitap ediyorsun? diye sordu. Raslullah: Benim
sylediklerimi, siz onlardan daha iyi duyamazsnz. Fakat onlar cevap veremezler buyurdu. (Mslim,
Cennet 76-77; Buhr, Ceniz Bbu M ce f azbil-kabr)
Kii kabre konulup arkadalar yanndan ayrldklarnda, onlarn ayak seslerini duyar. ki melek
gelip onu oturtur, bu adam, yani Muhammed (s.a.s.) hakknda ne diyorsun? derler. Mmin: Ben
onun, Allahn kulu ve elisi olduuna tanklk ederim der. Ona: Cehennemdeki yerine bak, Allah onu
cennete evirdi denilir. O kimse her iki makam da grr. Mnfk ve kfir ise bu soru karsnda:
Bilmiyorum, insanlarn onun hakknda sylediklerini sylyorum der. Ona: Sen anlamadn ve
okumadn (ne kendin gerei anladn, ne de bilginlerden sorup rendin) denilir. Ve demirden
coplarla ona vurulur. Adam yle barr ki, cinlerden ve insanlardan baka herkes onun sesini iitir.
(Buhr, Ceniz Bbu M ce f azbil-kabr; Ahmed bin Hanbel, III/26)
Allahn Rasl, mmetine, bir kabristandan geerken: Esselmu aleykm dre kavmin mminn
(Selm size ey mminler yurdunun skinleri) eklinde selm vermeyi emretmitir (Mslim, Ceniz
102; Eb Dvud, Ceniz 79; Nes, Tahret 109; bn Mce, Ceniz 36)

-7-

Rh; ok Bilinmeyenli Denklemden Bilebildiimiz Baz zellikler


Nasslarn kesin olarak ortaya koyduu gibi ruh, cesedin lmnden sonra yaamaya devam
etmekte, ceza ve mkfat ile muhatap olmaktadr. Allah Kuranda: Allah yolunda ldrlenlere
ller demeyin; bilakis onlar diridirler; fakat siz farknda deilsiniz. (2/Bakara, 154) buyurmaktadr.
Raslullah (s.a.s.): Allahn peygamberleri lmezler. Onlar bir dnyadan tekine nakledilirler. ve
Kabir, ya Cennet bahelerinden bir bahedir ya da Cehennem ukurlarndan bir ukurdur
buyurmaktadr. Bu ifadeler, insan olarak isimlendirilen varln, cesedin lmnden sonra da yaamaya
devam eden rh olduuna dellet etmektedir. Yani insan bu ceset ve kalptan baka bir eydir.
Kurn- Kerimde: Rabbn, demolunun slblerinden zrriyetlerini karm, onlar kendi
nefislerine ahit tutarak; Ben sizin Rabbiniz deil miyim? demi, onlar da; Evet hidiz, Sen bizim
Rabbimizsin diye cevap vermilerdi. Bu, kymet gnnde, Bizim bundan haberimiz yoktu
dememeniz iindir. (7/Arf, 172) melindeki yetin tefsirinde limler eitli grler ileri
srmlerdir. Bu grler hakkndaki farkllklar, Allah Telnn, insanlara; bu soruyu sormasnn ne
zaman, insann yaratl ve geliiminin hangi aamasnda ve ne ekilde olduu gibi konular
erevesinde ortaya kmtr. Tirmiznin naklettii bir hadiste Raslullah (s.a.s.) yle buyurmaktadr:
Allah Tel, demi yarattnda onun srtn svazlam ve kymet gnne kadar Allah Telnn
onun zrriyetinden yarataca her insan onun srtndan dmtr. (bn Kesir, Hadislerle K.K.
Tefsiri, 7/3135). Baka bir hadiste de yle denilmektedir: Allah Tel demin slbnden Numan
yani Arafatta ahit almtr. Onun slbnden yaratt her zrriyeti karm, nnde yaym, semi,
onlarla dorudan konuup; Ben sizin Rabbiniz deil miyim? demiti. Onlar yle cevap vermilerdi:
Evet, biz buna hidiz. (7/Arf, 172; bn Kesir, Hadislerle K.K. Tefsiri, 7/3133).
Mfessirler bu konuda deliller erevesinde deiik grler ileri srmlerse de, insanlarn dem
(a.s.)in yaratlndan sonra topluca yaratlm olduklar, dolaysyla Ben sizin Rabbnz deil miyim?
sorusuyla, ruhlarn muhatap olduu sonucu da karlabilir. Nitekim Ubey bin Kbdan gelen bir
rivyette o; Rabbin demoullarnn slblerinden zrriyetlerini kard (7/Arf, 172) yeti
hakknda yle demitir: Allah Tel, kymet gnne kadar ondan olacaklarn tamamn o gn
huzurunda toplam, nce onlar ruh haline getirmi, sonra onlara ekil vermi, sonra da onlar kendi
nefisleri zerine ahit tutarak Ben sizin Rabbiniz deil miyim? diye sormutu. (bn Kesir,
7/3136-3147). Bu rivyetten aka anlald gibi, ruhlarn, anlayan, idrk eden ve kelma muhatap
olup cevap verebilen kiilik kazanm yapda yaratlm olduklar kabul edilmektedir. Eb Hreyre
(r.a.) de bu konuda yle demitir: lim erbb, ruhlarn bedenlerden nce olduu ve Allahn onlar
konuturup ahit kld hususunda ittifak etmilerdir. (A.g.e. 7/3145).
Raslullahtan nakledilen Ruhlar toplu cemaatlerdir. Onlardan birbiriyle tananlar kaynar,
tanmayanlar da ayrlrlar. (Buhr, Enbiy, 1; Mslim, Birr 159) hadis-i erifi de ruhlarn
bedenlerden nce yaratlm olduuna iarettir. Ruhlarn bedenlerden nce toplu olarak bir defada
yaratldklar ve sonra da cesetlere datldklar, Allah Telnn Ben sizin Rabbnz deil miyim?
(7/Arf, 172) sorusuna muhtap olduklar ve sonra da ana rahminde yaratlmasyla cesetlere
nefhedildikleri limlerce ifade edilmektedir.
Ruhun anne karnndaki cenine nefhedilmesi (frlmesi), insann rahimde oluumu ve geliimi
hadis-i erifte u ekilde ifade edilmitir: phesiz sizden birinizin oluumu, annesinin karnnda krk
gnde toplanr. Sonra orada o kadar bir mddette bir para et haline gelir. Sonra, Allah ona bir melek
gnderir. Melee; amelini, ecelini, rzkn, ak ve sad olacan yazmas eklinde drt kelime
emrolunur. Sonra da ona ruh frlr. (Buhr, Enbiy 1) Abdullah bin Mesud (r.a.)dan rivyet
edilen bu hadis, Mslim tarafndan ruhun frlmesi, drt emirden nce zikredilerek rivyet
edilmektedir (Mslim, Kader 1).

-8-

Ruhun lmll ve lmszl zerinde de tartmalar yaplmtr. Ruh, lmden sonra nerede
kalmaktadr? Her insann mr, Allah tarafndan takdir edilmi olup bir artma ve bir eksilmeye tbi
tutulmaz. Allahn takdir etmi olduu zaman dolunca, ya bir sebep erevesinde veya sebepsiz olarak
insan lr. Yani, lm melei Azril tarafndan ruh kabzolunur, bedenden geri alnr. lmden sonra
ruhun kymet gnne kadar geici olarak kalaca leme Berzah lemi denir. Berzah lemi, dnya
ile hiret arasnda bir gei yeridir ve bu iki lemden de farkl olup, mhiyetini ancak Allah Tel
bilmektedir. Ancak, Berzah leminde ceza ve mkfatn ruhlar zerinde etkili olacan hadis-i erif
bildirmektedir: Kabir, ya Cennet bahelerinden bir bahe veya Cehennem ukurlarndan bir
ukurdur. (Tirmiz, Kymet 26).
limlerin ounluuna gre (ki doru olan gr budur), ruhlar beka (sreklilik) iin
yaratlmlardr. Ezel deillerdir; ancak, ebeddirler; len, insann cesedidir. Ruhun bedenden
ayrldktan sonra, kymete gnnde tekrar bedenine dnnceye kadar, Allahn nimet veya azabna
muhtap olaca bir gerektir. ehitlerle ilgili yet (2/Bakara, 184) buna dellet etmektedir. Yine Allah
Tel; Her nefis lm tadacaktr. (3/l-i mran, 185) buyurmaktadr. Nefsin lm tatmas,
bedenin lm esnasnda lm acsn hissetmesi, bedenden ayrlrken ac duymasdr. Tatmak iin diri
ve duyarl olmak gerekmektedir. Nefsin lm, ruhun bedenden ayrlmasdr. Bedenden ayrlan ruh,
iinde kazand ekli bedensiz olarak srdrr.
lm, mutlak yokluk deil; bir halden dier bir hale gemektir. ehitlerin Allah indinde diri ve
rzklandrlmakta olmalar, kendilerinee verilen nimetten tr sevinmeleri de bunu gsterir. ehitler
diri olduklarna gre peygamberler de diri olmaldrlar. Nitekim Peygamber (s.a.s.), Mirac gecesinde,
Mescid-i Aksda ve gklerde peygamberlerin ruhlaryla karlam, onlarla grmtr. te taraftan
Hz. Peygamber (s.a.s.), kendisine salt u selm veren herkese selmn ide edeceini haber vererek,
bedeninin lmyle, ruhunun lmediini ve verilen selm ve saltlarn kendisine ulaacan
bildirmektedir.
Sra flendii zaman, henz dnyada bulunan btn canllar derhal lrler. Fakat, daha nce
lm tatm ve bedeninden ayrlm olan ruhlar ise Srun dehetinden dp baylrlar. Ruhlarn
iinde Hz. Msdan sonra ilk aylacak olan Hz. Peygamberimiz olacaktr (Buhr, Tefsir 9; Mslim,
Fedil 10, 161, 162)
Ruh, muhtemelen, bedene girmeden nce belirli bir ekle sahip deildir ve o durumu hakknda
insanolunun hibir bilgisi yoktur. Anne karnnda oluan insan bedenine flendikten sonra bir kiilie
sahip olur. Ancak, ruh bedenle birlikte geliir, olgunlar ve bir kiilik kazanr. Zaman, bedeni
ypratr; fakat ruh, zamann ypratclndan etkilenmez. Kiinin iyi ileri, ibdetleri ruhu
gzelletirir, kuvvetlendirir ve olgunlatrr. Kt ameller ise ruhu irkinletirir.
bn Kayym el-Cevziyye yle demektedir: Yce Allah, bedeni ruha kalp olarak dzenlemitir.
Beden, ruhun kalbdr. Ruh bedeninden bir ekil alr ve onunla dierlerinden ayrlr. Ruhun tad
zellikler ve kabiliyetler bedene tesir eder. Bundan dolay beden, ruhun iyilik veya ktlnden
etkilenir. Dnyada bedenle ruh kadar birbirine sk skya bal olan ve birbirini etkileyen baka iki ey
yoktur. Bundan dolay ruh, bedenden ayrlnca, iyi bedende olan ruha: Ey mutmain nefis, k! denilir.
Kt bedende olan ruha da: Ey habis nefis, k! denilir.
Yce Allah; Allah, ldkleri srada nefisleri (ruhlar) alr, lmeyenleri de uykularnda
(bedenlerinden alp kendinden geirir); sonra lmne hkmettiini yannda tutar, tekilerini de belli
bir sreye kadar (bedenlerine) gnderir. (39/Zmer, 42) yetiyle nefislerin alndn, sonra
bazlarnn brakldn bildirmitir. Tutulup braklmak, bir ferdiyeti gerektirir. Hz. Peygamber (s.a.s.)
de lenin gz, alnan ruhun ardndan bakakalr demi; melein kabzolunan ruhun elinden
tuttuunu, bu srada yeryznde benzeri hi grlmemi bir koku meydana getirdiini haber vermitir.
Eer ruh, bir razdan ibaret olsayd, kokusu olmazd. nk razn kokusu olmaz, elinden de tutulmaz.
Kendisinden koku gelmesi, elinden tutulmas, onun insan eklini koruduunu gsterir. (3 )

-9-

Hadislere gre kabzolunan ruhlar gklere karlmakta, orada melekler iyi ruhlar selmlamakta,
nihayet Rabbin huzuruna sokulmaktadrlar: Mminin ruhu kt vakit, onu iki melek karlar,
yukarya karrlar. Sem ehli: Gzel bir ruh yer tarafndan geldi. Allah sana ve yaattn cesede
salt eylesin derler. Peinden onu Rabbine gtrrler. Sonra bunu hududun sonuna kadar gtrn
buyurur. Kfirin ruhu kt vakit, sem ehli; Pis bir ruh yer tarafndan geldi derler ve bunu
hududun sonuna kadar gtrn denilir. (Mslim, Cennet 17)
yi amelle beslenmi ruh, dnyadaki eklinden daha mkemmel, daha parlak, daha nurlu olmakta,
ibdeti vcuduna ruh olarak yansmaktadr. Gnahlarla bulanm ruh ise dnyadaki ekline benzemekle
beraber irkin bir hal almaktadr. Yine hadislerden rendiimize gre iyi ruhlar, yeil kular haline
girip Cennetin aalarna konmaktadr. Bu, ruhlarn baka ekillere de girebileceini gsterir. Fakat her
durumda ruhlar, birbirinden ayrdedilir. Ve kendi kiiliklerini muhfaza ederler.
bn Kayyim el-Cevziyye ise, ruhlarn bedenlerden daha net olarak birbirinden ayrdedilebileceini
sylemektedir. Bedenlerin birbirine benzemesi, ruhlarn benzemesinden fazladr. Ruhun, kendisini
dier ruhlardan ayrdedecek zellikleri ve sfatlar, bedenin ayrdedici zellik ve sfatlarndan daha
oktur. Mmin ve kfirin bedenleri birbirine benzer ama, ruhlar asla benzemez. Dnce ve
davranlar ok farkldr. Bu iki ruh, bedenlerinden knca, ayrlmalar gayet ak biimde ortaya
kar. (Bkz. bn Kayyim, Kitabur-Ruh).
Akaid kitaplar genellikle ruhun, kabirde cesedine dneceini bildirir. Bu inan u hadise isnat
etmektedir: Gerekten l, kabrine konulduu vakit, kendisini getirenlerin oradan ayrlrken
ayakkablarnn seslerini pekl iitir. (Mslim, Cennet 17) Bu konuda limlerin grleri e ayrlr:
a) Ruh, kabirde cesede girecektir. b) Cesetten ayrlan ruh, kabirde deil; ancak kymette bedene
girecektir. c) Cesetten ayrlan ruh, artk hibir zaman cesede girmeyecektir. bn Kayyim el-Cevziyye,
ruhlarn kabirlerde cesetlerine dneceini bildiren baz hadislere dayanarak, ldkten sonra ruhun
kabirde cesede dneceini, fakat bu dnn, dnyadaki bedene hayat vermesi eklinde olmayacan
sylemektedir. Ona gre ruhun, bedenle be trl ilikisi vardr. Kabirde ruhun cesetle irtibat, uykuda
bedenle irtibatna benzer. Kabirde ruhun bedene dnmesi, bedenle bizim fark edemeyeceimiz biimde
irtibat kurmasdr. (4 )
Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir (ilerindendir). Size, ancak az bir
bilgi verilmitir. (17/sr, 85) Bu yet-i kermede Yce Allah, rhun Rabbmzn emrinden/ilerinden
bir ey olduunu ve insan olarak bizim bilgimizin Allahn bilgisi ile karlatrldnda ok az
olduunu, bize snrl bilgi yetenei ve bilgi verildiini ifade ediyor. yetteki ifadeye dikkat edilince
grlecei gibi, ruh konusunda veya genel alanlarda insanlarn hi bilgisi olmadn ve bize hi bilgi
verilmedii sylenmiyor. Felsefede her eye phe ile yaklamann, insann hibir ey bilmediinin,
eyann hakikatini alglamaktan uzak olduumuzun ve daha ileri giderek her eyin birer hayal ve
yanlsamalardan ibaret olduunun ileri srld grn yanl olduunu gryoruz.
Ayn zamanda, materyalizm ve hmanizm gibi madd eyay veya insan putlatran anlaylarn
yanlln da deerlendirebiliyoruz. nsan olarak yeteneimiz, kapasitemiz ve bilgimizin ok snrl ve
az olduu, Allahn sonsuz ilmi ile karlatrldnda okyanusta bir damla gibi olduunu da anlyoruz.
Bu yetenein snrl oluu ve bilgiden az eye sahip olunmas, sadece ruh konusuna ait deil; btn
mlumatmz iin geerlidir. Dolaysyla bu yetten mesaj kararak anlyoruz ki, ilimde ilerlemenin
sonu yoktur ve insan iin az olan ilmi artrma gayreti olmal, fakat, ne seviyeye karsa ksn beer
olarak bilgimizin bilmediimize oranla ve hele de Allahn ilmi ile mukayese edildiinde ok ok az
olduunu anlayp ilimle vnp gururlanmamamz gerekir.
yette ruhla ilgili temel zellik olarak ifade edilen, Rabbn emri konusunu irdelememiz
gerekir. Kurann en salam ve birinci tefsiri yine Kuranla olacandan, bu yette geen Rabbn
emri ifadesini Kuran btnlnden renelim: Onun (Allahn) emri, bir eyin olmasn murad
edince, ona sadece ol! demektir, o hemen oluverir. (36/Ysin, 82) Bizim emrimiz de ancak, gz

- 10 -

ap kapama gibidir (ni bir irdeyle, kolaylkla hemen oluverir). (54/Kamer, 50) Ruhun Allahn
emrinden olmas, Allahn ol! emriyle hemen ortaya kan baka hibir eye ihtiya duyulmadan
yaratlan ilh sanat eseri olmasdr.

Ruh; Allahn Emrindendir. Onun Emri se Ol Demesidir


Gzlerimizle hit olduumuz mevcut eya, kendi irdeleriyle, kendi kudretleriyle mi yokluktan
kurtulup varlk lemine geldiler; yoksa bir emirle, bir kudretle mi? Hi kimse birinci kka evet
diyemeyeceine gre, ikinci k doru oluyor. Bu emrin mhiyetine gelince:
Tefsir-i Kebir sahibi Fahreddin Rzi, ol! emri hakkndaki deiik gr ve tevilleri sralar ve en
kuvvetli tevil ve tefsir olarak unu kaydeder: Cenb- Hakkn ol! demesinden maksat, eyann
yaratlmasnda ilh kudretin sratle nfuz ettiini gstermektir. Bir de bu, Hak Telnn eyay
dnmeksizin, denemeksizin yarattn gsterir. Risle-i Nur mellifi Said Nurs de: Eya fen ve
zevle (fni olmaya ve yok olmaya) gitmiyor; dire-i kudretten dire-i ilme geiyor diyor.
Gzmzden kaybolan eyann yoklua gitmeyip Allahn ilminde bk kaldn belirtiyor.
Yaratlmadan nce her ey, Allahn ilim dairesinde mevcut. Bu eylerden hangisinin yaratlmasn
irde buyurursa, onu ilim dairesinden kudret dairesine geiriyor; yani var ediyor. te ol! emri, ilim
dairesinde mevcut olan bu eyaya veriliyor. Yani, Allahn onlar yaratmay irde etmesi ve onlarn da
bylece varlk sahasna klar sanki bir emirle oluyor. O halde kn (ol)! emri, bir temsildir. lim
dairesinden kudret dairesinege mnsn ifade eder. Kn (ol)! emriyle ilgili yet-i kermelerden iki
rnek verelim: Gklerin ve yerin mbdiidir (onlar nceden hibir rnei bulunmakszn yaratandr).
Bir eyin olmasn isteyince ona sadece ol! der, o da oluverir. (2/Bakara, 117)
Burada ol! emri, kudretin hemen faliyete gemesi manasna geliyor. Tpk hereyin melektu,
Onun elindedir yetindeki el tbirini limler, kudret olarak tefsir ettikleri gibi, bu ol! emrini
de yine kudret ve irde olarak tefsir etmiler. Ve bundan murat, Allahn diledii eyin hibir engel
olmakszn hemen meydana gelmesidir demilerdir.
Dier bir yet-i kerme: Dorusu Allah indinde sann misali, Adem rnei gibidir. Onu
topraktan yaratt, sonra ol! dedi, o da oluverdi. (3/l-i mrn, 59) Bu yet-i kermede geen ol!
emrinin manasna bir derece yaklamak iin, eya hakkndaki u snflandrmay dikkate almak gerek.
Bilindii gibi eya iki leme ayrlyor. Birisi halk lemi, dieri ise, emir lemi. Beden, halk
leminden, ruh ise emir leminden. Halk lemi bu hikmet dnyasnda safha safha meydana gelmekte.
Tedrcen, yani kademeli olarak yaratlmakta. Emir lemi iin ise, bu tarz bir yaratl szkonusu deil.
O lemde her ey bir anda vcut buluyor. Ruh, deiik safhalardan geip de sonunda o hali alm deil.
Dorudan ruh olarak yaratlm. nsan bedeninde vazife grmee balamas da yine bir anda. nce
topraktan yaratlan dem babamza, daha sonra ol! emrinin verilmesiyle oluvermesi, ruhun
fleniine iarettir. Bunun, emir leminden olduunu gsterir. nceden bedenin yaratl gibi bir
madde ve mddete ihtiya kalmadn ifade eder.
Bu yetler, akla engin bir ufuk ayor. nce topraktan Hz. dem (a.s.) yaratlyor ve sonra ona
ol! emri veriliyor. Bu emirle Hz. dem (a.s.)in topraktan in edilen cesedi ruha, hayata kavuuyor.
Nitekim bu ol! emrini byk mfessir Elmall, canl bir mahluk kesil eklinde tefsir etmekte.
Zira, zaten var olan bir nesneye yeniden ol! emri verilmesi, onun yeni bir ekle girmesi demek
olmal, aksi halde bu emre bir anlam vermek mmkn olmaz. Buna gre insan bir anda yaratlyor
diyebiliriz. Ama, elbisesi dokuz ayda in ediliyor. Dier varlklar da yle. ekirdeklerdeki ilh
ifrenin oluumu, yar canllk gibi zellikler de ruh gibi bir anda, daha dorusu zamansz yaratlr, ama
ekirdein aa olmas yllar srer.
imdi bu yetin penceresinden etrafmzdaki sonsuz faliyetlere bir gz atalm ve ol! emrini
onlarda grelim, okuyalm. Hidrojen ve oksijen bir ol! emriyle su oluvermilerdir. ki zt kutup bir
emirle birlemi ve bambaka bir ey olmulardr. Yenilen gda bir sre sonra insan tohumu olur, yine

- 11 -

ol! emriyle. Bu emir olmasa, yani ilh kudret yaratmasa, gday insann yapmas mmkn m?
Ve rahimde nutfeye yeni bir emir gelir: Aleka ol! Bu emir ve benzerleri aralksz tekrarlanr. lh
kudret ve irde o tohumu halden hale evirir ve sonunda insan, vcut bulur. Demek ki nutfeye insan
ol! denmemi, sadece aleka ol! denmitir. Eer insan ol! emri verilseydi rahimde o an bebek
teekkl ederdi. Dnya, hikmet lemi olduu iin, yaratl sebepler tahtnda ve kademeli olarak icr
edilmekte. Ve bu safha safha yaratlla nice sanatlar sergilenmekte.
Bir anda insan yapmak, Allah'a ait bir sanat. Ayn ekilde nutfe yaratmak, onu halden hale
evirmek ve devaml yaratma fiilini gstererek sonunda insan haline sokmak da ayr birer ilh sanat.
Bu hikmet dnyasnda bu ilh sanatlarn sergilenmesi iin ol! emri, son eklini al! eklinde deil
de; bir sonraki tavrna gir! tarznda verilmi oluyor. Emdiimiz havaya grtlakta, az boluunda ve
dudakta ayr emirler veriliyor ve bylece deiik harfler dklyor azmzdan. Demek ki havaya bir
emir var, ses ol! diye. Hem de deiik ekillerde. Allah, az fabrikasnda havadan ses yaratyor; yine
ol! emriyle. O ses, mbrek bir kelime ise, Rahmn bir hakikat terennm ediyorsa, yeni bir emir
alyor: Melek ol. Okunan tesbihlerden, tekbirlerden, hamdlerden, yani btn mukaddes kelimelerden
melek yaratlyor. Havaya ses ol diyen, sese de melek ol diyebilir. Bu emre, bu irdeye kar
kacak kimdir?
Gnete her an nice emirler... Nra emir veriliyor, nr ol! , enerji ol! Gz fabrikasna giren k
da benzer bir emir alyor: Gz nuru ol! Gzel bir cmle iitiyoruz. O sz aklmzda bilgi oluyor, yine
kn/ol! emriyle. Kalp o szden holandm, yeni bir emir geliyor : feyz ol, hu ol, sevgi ol!
diye... Ksacas kinat kn! emrinin tecellleriyle dolu. Topraa iek ol deniliyor; buluta
yamur... ekirdee aa ol! emri geliyor, yumurtaya civciv...
Yediimiz gda, bedenimizde nice emirler almakta: Et ol, ilik ol, kan ol, kemik ol, sinir ol, sa ol,
trnak ol... gibi. Bir zamanlar maddeleri bir olan gne sistemi de benzer emirler almt. Dnya ol,
Merkr ol, Ay ol... gibi. Kn! emrine akl erdiremeyenlerin hayatlar bu emrin cilveleriyle
kaynamada, ama gaflet bunu grmelerini engelliyor. Bu kadar tecellnin iinde ol! emrinden gfil
olarak yaayanlar, mrlerinin sonunda l! emrini alrlar. Bu emirle birlikte dnyada akl
erdiremedikleri nice hakikatleri anlar hale gelirler; ama artk i iten gemi olur. (5)

Rha ve Rhul-Kudse Taplmas


nsanlk tarihinin belki de ilk dnemlerine kadar uzanan ve insanlar zerinde dndrmeye sevk
eden ruh kavramnn douunu ilk insann Allahtan vahiy alan bir peygamber olmasyla izah etmek
mmkndr. Ruh, insanlarn vahiy izgisinden sapmalar gsterip, putperest ynelilere
meyletmeleriyle birlikte, deiik anlamlar ieren ve tapnma, korku, mit gibi hisleri harekete geiren
bir doa st varlk haline geldi. lkel puta tapclk dinlerinde, cansz, donuk cisimlerden yaplan ekil
verilmi putlar veya kutsal saylan dier cansz varlklar, hareketsiz olduklar ve yerlerinden
kmldamaya g yetiremeyecekleri bilindii halde onlara tapnlr ve onlardan isteklerde bulunulurdu.
Bu, ada putperest toplumlarda devam eden bir davran ekli olarak varln srdrmektedir.
nsanlarn byle bir yola sapmalarnn sebebi, tapndklar bu cisimlerde rh bir kuvvetin ve yaptrm
gcnn var olduuna inanlmasdr.
Hristiyanlktaki ruh anlay da irk geleri tar. Hristiyanlkta ruh, antik batnn putperest
etkisiyle vahiy gereinden farkl bir platforma oturtulmutur. Mesel, Allah bir rh olarak telakki
edilir ve Ruhul-Kuds (Cebril), teslis inancnn bir unsuru olarak Allaha irk koulur. te taraftan,
insanlara ait ruhlar konusunda da birtakm gerek d ve mesnetsiz iddialar ortaya atlmtr. Mesel,
muharref ncilde yle denir: Ruh, rzgr gibi, istedii yere eser. Rab ile birleen onunla bir ruh
olur.
Ruhu inkr eden materyalist Bat kltr, yine kendi iinden, kart yanl olan
spritualizmi/ruhuluu ortaya kararak ruhu ve onun etkinliini abartl bir ekilde insana sunarak, irk

- 12 -

unsuru haline getirmitir. Hollywood filmleriyle herkesin evine rahata giren ve insanmz etkileyen
Bat, kt ruh ve onun egemenliini, insan ve evreni ele geirme mcadelesini, eytan ve satanizmi
bazen czip ve bazen abartl olumsuz etkinliini korku motifleriyle insan ruhuna kazyor.
Animizm (Ruhlara Tapma nanc): Animizm, insan deer yargs asndan gizemcilii n plana
alan bir irk anlaydr; Atalarn ruhlarna tapma esasna dayanan politeist bir inantr. Animizm
terimi, latince animadan gelmektedir ki, bat dillerinde hayvan anlamn veren animal kelimesi de
bu kkten gelir. Temelde hayvan veya animal, canl demektir. Dolaysyla canlln kayna olan
ruha tapnmaya bu ilgiyle animizm denilmitir.
Tevhid dinlerinin tahrif edilip yozlatrlmasndaki faktrlerin banda animist yaklamlar gelir.
Yani, vahiy denen ilh mesajlar dorultusunda yaayan insanlar, bata yalnz Allah'a ibdet ederlerken
eitli sebeplerin etkisi altnda baz ahsiyetleri yceltmeye ve onlara bir zaman sonra mitolojik
birtakm kimlikler mal etmeye alrlar. Bu yceltilmi insanlar lnce, ruhlar d olsun diye ilk
balarda dzenlenen msum trenler zaman iinde farkl ierikler kazanarak onlara tapnma trenlerine
dnr.
Kurn- Kerim, bu konuda rnekler verir. Nuh kavminin irki anlatlrken, kendilerine taplan
Vedd, Suv, Yes, Yek ve Nesr isimleri gemektetedir. (Bkz. 71/Nuh, 23). Bu adlarn, vaktiyle Nuh
peygamberin kavminden mmin ve slih kimseler olduu, lmlerinden sonra tanrlatrld
belirtilir. Onlar lnce, eytan onlarn kavmine, onlarn daha nce oturmu olduklar yerlere antlar
(ensb) dikmelerini ve bunlara onlarn adlarn vermeleri telkin etti, onlar da byle yaptlar. Bunu
yapanlar lnceye kadar onlara taplmad. Fakat onlar lp de buna dair ilim kalknca onlara taptlar
(Buhr, Tefsir, Nh Sresi, 6/73; Suad Yldrm, Kuranda Ulhiyet, s. 372). Arap mriklerin de
aslnda ta ve benzeri maddelerden yaplm putlara deil; onlarn temsil ettii ruhlara tapt baz
kaynaklarda ifade edilir.
Henz tazeliini koruyan Kurn- Kerimin iinde en ufak bir deiiklik szkonusu olmamasna
ramen, slm dnyasnn mensuplar arasnda da animist eilimler hzla yayldna gre, eski dinlerin
trl trl yorumlarla ne hale gelmi olabileceklerini tahmin etmek hi de g deildir. Bugn
slmms dnyann her yerinde geerli bir din modeli olarak benimsenmi bulunan istimdat mistik
inanlar bu gerei ok arpc bir ekilde kantlamaktadr. stimdat, ulularn, erenlerin, yani velilerin
ruhlarndan, rhniyetlerin rhniyetlerinden medet ve bereket dilemektir. Baz trbeleri, kabirleri, ant
mezarlar animizmin mbetleri/tapnaklar olarak ilev grmektedir. Binlerce trbede yatan insanlarn
hi birinin ben ldkten sonra zerime trbe yapn dedii asla kantlanmad halde, bu yaplarn
slma ramen gerekletirilmesi ve hergn yz binlerce insan tarafndan ziyaret edilerek buralarda
eitli dileklerde bulunulmas, animist inancn nasl yerleip kemikletiini ok ak ekilde ortaya
koymaktadr.
Animist bir temele dayanan inanlar, her toplumun, zaman iinde geleneklerinin, dnya
grnn, tarih gereklerinin ve genel kltrnn etkisi altnda farkl biimler aldn
gstermektedir. Mesel, slm kabul etmi toplumlardan bazlar limlere veya lim kisvesinde
grdkleri eyhlere, kahramanlara ve ozanlara kutsal kimlikler mal etmi, onlara, ldkten sonra
evliy diye bir sfat takarak olaanst yceltmeye almlardr.
Animizm, ok ak bir irktir. Gemilere sayg olarak aklanmas mmkn deildir. Hl, nice
insan, memleketini kurtaran, koruyan ve kollayanlarn (ho, kimden ve ne kadar koruyup kurtard
tartlr ya), kutsallatrlan baz ruhlar ve rhniyetler olduuna inanr. Onlar olmasa, biz oktan
dman esretine dm veya helk olmutuk der.
Mmin atalar sevmek ve saymak; ancak onlar rahmetle anmakla, Allahn merhametine her
zaman muhta olduklarna, lm ve Rableriyle artk babaa kalm bulunduklarna, bu insanlarn
hepsinin de -ounluun zannettii gibi- istisnasz kurtulmu, cennetlik evliylar olmayabileceklerine,
herkes gibi onlarn da Allah'a hesap vereceine, belki ounun cennete bile giremeyeceine,

- 13 -

durumlarnn tamamen mehulmz olduuna, hatta onlarn soyundan gelip gelmediimizi bile
kesinlikle bilemediimize, onun iin sadece onlara deil; btn mslman lleri hayr ve du ile
anmamz, gnahlarnn affolmas iin Allah'a yalvarmamz gerektiine inanmakla olur. Onlara gerek
sayg ve sevgi ancak byle olur; onlar putlatrarak, irke let ederek deil!
zerlerine koca koca kubbeler, kale gibi antlar Firavunlar gibi antkabirler dikerek, sandukalar
yaparak ebekelerine aput balayp yz srerek, anlarna grkemli trenler dzenleyip Firavunlara
yapld gibi huzurlarnda sayg duruunda bulunularak, onlardan himmet ve bereket bekleyerek, bizi
muradmza erdirmeyi isteyerek, sorunlarmzn zmlenmesinde bize yardmc ya da ilham kayna
olmalarn dileyerek, onlara yazl dilekeler ve hediyeler sunarak, hele savalarda ordunun n
saflarnda dmana kar arptklarna inanarak (ki ordu, byle bir eye asla inanmaz), onlara sayg
gstermek, tevhid dini slm yalanlamaktan farkszdr. Gerek animizm budur. (6)
Cinciler, cinciler, medyumlar, ruh ardn iddia edenler araclyla ruhu, olmas gerekenden
ok farkl yerlere karan smrc sahtekrlar da ruh konusuna byk apta irk geleri katmaktadr.
Tevhid dini slmn mcadele ettiklerinin banda gelmesine ramen, halk arasnda ok yaygn ekilde
hkmn srdren, kap ve duvarlara aslan nazar boncuu, at nal, kz gz, muska ve levhalarn,
binaya veya arabaya gelecek kaza ve bellar def edeceine inanlan kurbann(!) alna srlen kan gibi,
rneklerin oaltlabilecei endd ve ensb, temsil ettii simgeler veya koruyucu(!) ruh g anlay,
ruha tapmann bulac mikroplarnn ne denli salgn itikad hastalklara yol atn gstermektedir.
Totem anlayna benzer motifler tayan baz parti, spor klb, rk, ulus sembollerinin de temsil
ettiine inanlan simgesel zellikleri, onlarda var saylan ruhsal zelliklerle ilikilendirilebilir.

Ruhun Varlnn sbat


amzdaki psikoloji ilmi, ruha, beyin fonksiyonlarnn bir glge hdisesi olarak bakar. Bu
tanma gre ruh, beynin faliyetleri ile tezhrleridir. Dolaysyla insan bir makine ya da sibernetik bir
sistemdir. Grld gibi bu tanmda, ayr bir varl olan bir ruh yoktur. Ruh, sadece madd beynin
davran biimidir. Yani beynin davranlarnn addr. Dolaysyla, duyularyla mhede edemedii
her eyi inkra kalkan materyalist anlay, mnev zellikleri ve bunlarn kayna olan ruhu kabul
etmeme basitliine debilmektedir.
Ruh, maddesel bir varlk olmadndan, onun varlnn nitelii ve nicelii, alglarmza ve
aklmza pek hitap etmemektedir. Ancak, insan akl, varlna ve zelliine ait birok delili rahatlkla
kavrayabilir.
Ruhun tanm; ou hakikati bilinmeyen, fakat sfat ve zellikleri ile mhiyeti, varl kavranabilen
mevcutlarn tanmlarna benzer ekilde yaplabilir. Esasen, biz gzle grdmz nesnelerin dahi
hakikatini bilmiyoruz ki, ruhun hakikatini bilebilelim. Bir ey hakknda bildiklerimiz, bilmediklerimiz
yannda ihmal edilebilecek kadar azdr. rnein, elimize aldmz ve en ok bildiimizi sandmz bir
ta, toprak vb. ile alkal bildiimiz, arl ve hacmi olduu, bitkilere analk ettii gibi o nesneye ait
baz sfatlardr. Ancak, o nesnenin atomlardan olutuunu bilmemiz bilim tarihi gznne alndnda
sadece bir yzyl gibi ksa bir sre nce olumutur. Ayrca bir maddenin atomlarna inmemiz, onun
hakikatini de bildiimizi gstermez. Atomdan sonra karmza, kuant denilen enerji titreimi kar ve
en ok alglarmza hitap eden maddenin de enerjiden ibaret olduunu grrrz.
Demek ki; mhiyetini bildiimizi zannetiimiz ou ey hakknda ok az ey biliyoruz. nsann
maddesel ksm olan bedeni, varlk ve yokluk arasnda mtereddit enerji obitlerinden ibarettir. Yani, en
ok hakikatini anladmz madde dahi, daha ok madde sfat ve zelliklerini tamayan, mehul bir
mhiyettedir. Hakikatini bildiimizi sandmz maddenin mhiyeti mehul olursa; ruh gibi
alglarmza hitap etmeyen bir varln hakikakitinin ve yapsnn ne kadar mehul olduu daha iyi
anlalr. Ancak, yapsnn hakikatini bilmemek, inkr etmeyi gerektirmez.

- 14 -

nsanolunun evrende grebildii, gremedii yannda ok snrldr, ok azdr. Dolaysyla insan,


gremediine yoktur deyip geemez. Nice eyler vardr ki, varln bildiimiz halde onlar hi
gremiyoruz. rnein; elektrik, ekme ve itme kuvveti ve virsler gzle grlmez. Ancak, varl
hakknda hi phemiz yoktur. Demek ki; bir eyi grmemek, yokluuna sebep tekil etmez. Bir eyi
grmemize engel olan birok neden olabilir. Bunlar, grme algmzn o nesneyi grmemize yeterli
olmamas, o nesnenin gremeyeceimiz kadar kk olmas, gzn grme snrlar dndaki k
spektrumunda olmas, ortamda k olmamas, gzn salkl olmamas gibi sebepler olabilir.
ok nemli bir grememe nedeni de, varlklarn, varlklarnn iddetinden dolay
grlememesidir. rnein, ar ve yksek iddetteki a biz ne bakabilir, ne de onu grebiliriz. te
arlk, hacim ve dier maddesel zelliklerinden ksmen soyutlanan k, n, elektrik, kuvvet ve s
gibi yar madd varlklarn varlklarnn iddetlenmesi sebebiyle, onlarn mhiyetini
snrlayamayacamzdan dolay alglayamamaktayz. Bir eyi alglayamamamzn dier bir nedeni
zddnn olmaydr. Zdd olmayan varlklar insanolu alglayamaz. Bir eyin nicelik ve niteliini
bizim alglamamza takdim eden ey, ona zddnn mdhalesidir. Karanln derecesi ve iddeti
aydnla baldr. Tek bana aydnlk ve karanlk, bir mana ifade etmez.
Tm yukarda zikredilenler gsteriyor ki; bir eyi hissedip grmemek, be d duyumuzla
alglayamamak, onun olmadna kant deildir. Ayrca bir varl bizim grp bilmemiz, onun var
olma nedenlerinden biri deildir. Yani varlklarn var olmas, mlumat ve bilgimize bal deildir. yle
anlalyor ki, bizim grmediklerimiz ve bilmediklerimiz; grdklerimiz ve bildiklerimizden ok ok
fazladr.
Bilgisayarn dmesine basan olmaynca o bilgisayar hibir zaman almayacaktr. Diyelim ki
yrmemiz gerekiyor. Bu emri nrona kim veriyor da, ondan sonra fizyolojik ve biyokimyasal olaylar
devreye giriyor? te, beynin ve tm bedenin altrlmasn salayan, bedeni bir piyano ya da robot
gibi kullanan varln ruh olduuna inanyoruz. Ruhun varl, fiillerinden daha kesindir. nsanda ruh
gibi bir mhiyete yklenebilecek birok fiil/eylem olduuna gre ruha ait fiiller de vardr. Dolaysyla
ruha ait fiiller saysnca kantlar vardr.
Ruhu Kabul Etmeyenler: Ruhun kabul, aslnda enerji, elektrik gibi maddesel olarak
alglarmza hitap etmeyen varlklarn kabul edilmesiyle ayn ey olduu halde, baz insanlar, neden
ruhun varln kabul etmezler? Bunun sebebi aslnda basittir. Ruhun kabul edilmesi demek, daima etki
altnda kalan maddenin ve onun felsefesi olan materyalizmin yklmas demektir. Bylece evrendeki
varlklarn anlam deiecek, hereyin bir anlam olacak, evren ve iindekilerin yaratlmas tesadf
patlamalara balanamayacaktr. Tesadf ki, kinatta kesinlikle yeri olmayan bir kavramdr. Ancak
tesadf; kural, ilim ve dzen gibi kavramlar aklamaya yarayan, bunlarn zdd bir kavram olarak bir
ileve sahiptir. Onun dnda, bir eyin zlemediinin bir kant olarak, kendimizi aldatmak ya da
rahatlatmak iin kullandmz bir kelimedir. Ilmin en byk dmandr. nk, bir eye tesadf
denildimi o konuya dikkat azalr, ilmlikten kar. lim, kurallar zinciri; tesadf, kuralszlktr. Kinatta
tesadfn yeri ve karl yoktur.
Bylece kinattaki akl almaz dzeni doa ya da kendi kendine kavramyla zdn sanan
dnce de iflas edecektir. nk doa denen ey, bir bilimsel kanunlar tzdr. Hi kanun, tek
bana bir ey yapmay isteyebilir ve bir eyi yapma gcn kendinde bulabilir mi? Herhangi bir
lkenin anayasa veya kanunlar, onu uygulayan ve koruyanlar olmadan ne ie yarar? Bir katili bir ceza
kanununun kendi bana cezalandrd grlm mdr? Burada egonun inkr mekanizmasn
kullanarak, tabiattaki bu ilh kanunlar (snnetullah) koyan, onlar idare edeni inkr iin baz
olaylar bir kavram iinde toplayp (doa, tesadf, kendi kendine olma gibi) geree gzn
kapamasndan baka bir ey yoktur. Ancak, gzn kapanmas ile gece olmaz. Sadece o insan kendi
leminin klarn sndrp ktan holanmayan yarasalar gibi geree kar kaplarn kapam olur.
te, ruhu kabul etmek istemeyen materyalistlerin bu inkrlarnn altnda, nce Allah gnll kabul

- 15 -

etmemek yatmaktadr. Ruh kabul edilmeksizin insan davranlarnn aklanmas, bir bilgisayarn insan
olmadan ilem yapmas ve bir otomobilin srcsz hareket etmesine benzer. nk beyin ve beden
cihazn kullanan yap ruhtur.

Ruhun Mhiyet ve Sfatlar


Madde, ilk ekli bozulmadan baka ekle giremez. Misal olarak, biz metal 25 bin liralk parann
eklini bozmadan, elli bin liralk para haline getiremeyiz. Ancak, ruh, ayn anda saysz eyann plan,
ekil, program, desen ve naklarnn en kk ayrntlarn kendi hviyetinde yerletirebilir. Onun
mhiyetinde herhangi bir skma ve yer darl yoktur. nsan, hi grmedii ve bilmedii eyler
hakknda fikir yrtebilir. nsan beyni ayn anda birok eyin grnt ve plannna kaynaklk etmi gibi
grlebilir. Hatta bazen olur ki, ayn anda hem alar, hem gler. Biz, bir eyi yaparken hibir zaman
sadece tek bir ey yapmaz; ayn anda birok ey yaparz. Esasen insanolu her an birbirine zt ve
benzer birok eilimi iinde tar. Beyinle olabildiini sandmz bu ilem, esasen ruh sayesinde
mmkn olabilmektedir.
Maddede ve madd eylerde, maddesel nitelikler arttka yer darl ve skma artmakta; ancak,
antimadde/mnev varlklara getike yer darl ve skmadan uzaklalmaktadr. Aynann
karsndaki grntleri almada, ayna iin bir darlk ve skma szkonusu deildir. Hatta ayna iindeki
grntler, uurlu, nuran olup ve kendilerine kaynaklk eden cisimlerden ayrlabilseler, her biri
mstakilen, esas cismin zelliklerini tayabilir. Bunun en iyi rnei; grntdeki lambann
aydnlatmasdr. te beyin de ruhun bir aynas gibidir. Ruhun binlerce birbirine zt fiiline kaynaklk
eder, darlk ve skma olmaz.
te insan denen, tm ilimlerden szlm bir ilim ve kudretin sonucu olan organizmada, bir
dierine engel olmadan, mesel yaz yazarken, beyni dnrken, mide barsak sisteminde alan yz
binlerce enzim ve bunun gibi nice fonksiyon ayn anda alyor. Bunlardan kiinin haberi bile
olmayabiliyor. Bu da gsteriyor ki, madde d bir varlk, bu ilere araclk ediyor. Onda ne skma ve
ne de yer darl vardr. Bir fiil dier bir eyleme veya duygulara engel olmaz.
Madd varlklarda ilim elde etme, tabiat anlama ve hatta kendini anlama hrs hi grlmez. Yine
insanolunun bir eseri olan bilgisayarlar maddenin en gelimi ekilleri olarak kabul edilebilir. Ancak
en gelimi bir bilgisayar, bir insan hcresi kadar mrifetli deildir. Ne anlama kabiliyeti, ne de
anlatma zellii vardr. nsan, gerektii zaman dmesine basar ve onu kullanr. Bu ilim yapma gayreti
ve hrs madde sfatlarn tayan bedenin bir sfat deil; farkl mhiyetteki bir varla ait bir zelliktir.
te bu varla biz ruh diyoruz.
nsan beyni, onun icat ettii beyinlerden (bilgisayar) farkl olarak, ne kadar ok mlmat edinirse,
mlmat edinmeye kar o kadar ok arzu ve yetenek art olur. Beyin ne kadar bilgi ve veri elde
etmise o nisbette bilgiye ihtiyac ve yetenei artar. Bir bilgisayar ise, hard diskindeki bilgi arttka
yavalar ve daha abuk yorulur. Yani bilgi muhfaza etme kapasitesi gittike azalr. Ancak, insan
beynindeki durum, bu durumun tam tersinedir. te bu farkn nedeni, beynin madd yapsyla ilgisi
olmayan bir mhiyettir. nk beynin yaps ve bilgisayarn yaps madddir. Maddede yer darl ve
daralmas vardr. Bu daralmann sebebi ise, maddedeki hacim sfatnn varldr. Ancak, beyne bu
zellii veren, madde d mhiyeti olan ruhtur. Ruh, mnev varlk olduundan, onda, maddenin
zellii olan hacim sfat yoktur.
Beynin ilgili blgeleri uyarlarak vcutta baz davran ve hareketlere sebep olunabilir. Mesel,
frontal blgedeki el blgesiyle ilgili merkez uyarlrsa el hareket eder. Bu deney, aka unu gsterir:
Beyin kendi dnda bir etkenle harekete geirilir. Buna biz ruh diyoruz. Otomobilin hareketi nasl
direksiyona, deiik arklara ve tekerlere verilemezse, aynen insann davran ve hareketleri beyne
verilemez. Zira, bunlar harekete araclk eden, kuvveti aktaran dzeneklerdir. Otomobile hareket veren

- 16 -

gerek ey olan kuvvet, benzinin yanmas sonucu aa kan enerjidir. Enerji ise ruh gibi maddesel
sfatlar barndrmayan bir varlktr.
nsan, kendinden bahsederken, ben iki gz, iki kula olan hrika bir varlm. Benim yle
bir beynim, aklm var; ben byleyim gibi daima gizli bir benden bahseder. Bu ben, ne gzdr, ne
kulak, ne ayaktr. Hepsinin dnda bir eydir. Yani, insan kendinden bahsederken, daima ne etten, ne
kemikten bahseder. Burada bahsi geen ve daima alt izilen, ruha bal bir duygu olan benliktir. Beden
ise, ruhun konaklad yerdir. Sultansz saray dnlemedii gibi, ruhsuz insan vcudu da
dnlemez. ir, Bir ben vardr, bende; benden ieru derken bu gerei anlatmaktadr.
nsan, hayal leminde, dnce ufkunda kendine tepeden bir baksn, bakan ruhtur. Ac ve lezzet
alan ruhtur. Namus, hay, iffet, iman, sevgi, nefret... hep rha ait zelliklerdir. Birini sevdiimizden
bahsederken, seven aslnda ruhtur. Sadece et kemik ynndan, madd elementlerden ibaret olan ceset,
ruh kendinden ayrldnda; dnen, hareket eden bir canl olmad gibi; sevilecek, hatta tahamml
edilecek biri de deildir.
Ruh, mhede leminde varlklar alglamak iin, her zaman vcuttaki organlar kullanmaya
muhta deildir. Mesel; insan ryada, gz olmadan grr, kulak olmadan iitir, el olmadan tutar,
ayaksz yrr, hatta kanatlar olmadan uar, hi grmedii insanlarla konuur. Maddeyi ve maddenin
zelliklerini alglayan beyinde ise, aracsz alglama yoktur. Hatta beynin kendisi bir aracdr; ancak ruh
her zaman bu aracy kullanmamaktadr. Ruh, her zaman beyinde depo halindeki verileri kullanmaz.
yle ki; hayal atna binen ruh, hi grmedii bir lkeyi gezer, oralarda gzel ve irkin anlar yaar.
Bir saray, onu meydana getiren ta, tula, demir, boya, ekil, tezyinat vb. iin yaplmaz. inde
ikamet edecek bir konuk ya da sultan iin yaplr. nsan da, bedenindeki hcreler ve organlar iin
yaratlmamtr. Ancak, beden iindeki ruh dediimiz bir varla konut olsun, evreyi deerlendirmek
iin alc ve verici fonksiyonu grsn diye gz, kulak vb. yaratlmtr. Dnen her insan, vcut
organlarnn bizzat kendileri iin, yani gzn gz iin yaratlmadn; aksine bunlarn baka bir varla
hizmet etmek maksadyla yaratldklarn kolayca anlayabilir.
Ruh, madd llere girmeyen ve daha ok, kanunlarn, ilm kurallarn hkim olduu lemin ve
sistemin bir ferdidir. Kanunlardan fark uurlu, yani kendi varlnn farknda olmasdr. Kanunlar
leminde olduunu, insan vcudunda deiik fizyolojik ve biyokimyasal kurallar hi aksatmadan,
intizam bozmadan iletmesi gsterilebilir. Ancak bu ileyi maddesel ileyilere benzemeyip orduda
emir-komuta zincirindeki bir emirle tm ordunun yatp kalkmas rneine benzer. Ve emir, bir kanun
olduundan, bir kanun koyucuyu gsterir.
Ruhun canllardaki tesirine hayat diyoruz. Madde, madd zelliklerinden soyutland zaman
etkilerinin eitlilii artar. Mesel, elektriin birok etkisi vardr. Is, k, hareket gibi, tesirli olduu
yere gre fonksiyonlar deiir. Ruhun etkisi de zek olur, hareket olur, hayat olur, grmek ve
iitmek... olur. Hayat, ruhun en nemli bir davran biimidir. Bu davran biimi ile ruhun etkileri
eitlenir.
nsann ihtiyac olan protein, karbonhidrat ve ya, madd yapsnn ihtiyalar deildir. nk
maddenin bir eye ihtiyac olduunu hi mhede etmiyoruz. nsann snrsz ihtiyalar, btnyle
ruhun ihtiyalardr. Elem, yani ac duyma da maddenin elemi deildir. Hi alayan tepe, deniz
grlm mdr? Oysa ki insanda olan tm maddeler dada, tepede vardr. Hi maddenin lezzet ald
sz konusu olabilir mi? Bir madde ile zlme, zevk alma gibi duygusal durumlarn ilikili olduu
eklinde alglanmasna ramen iin asl udur: Beden, ruhun konuk olduu yerdir. Veya beden bir
bilgisayar, ruh onun tularna basan varlktr. Evi tahrip olan bir insann rahatszland gibi, klavyesi,
faresi, ekran ve zellikle de hard diski bozulan bir bilgisayar, kullancsnn iini bozmaz ve bu
bilgisayar kullanan zlmez mi?

- 17 -

Her sanatkrn sadece baz byk ve mehur eserleri tam olarak, onun sanat sfatn yanstt gibi,
ruh da, Yaratcnn sfat ve isimlerine tam ayna olabilen hrika ve ilgin bir varlktr. yle sanyoruz ki;
Allahn yarattklar sadece maddeden ibaret olup ruhu yaratmam olsayd, o durumda sanatn tam
olarak icr etmi olmayacak ve biz Onun sfat ve isimlerini anlamaya yol bulamayacaktk. te ruhun
bu mhiyette bir varl vardr.
Bir eyi grmek iin gze ihtiyacmz vardr. Ancak, sadece maddesiyle gzn varl, grmemiz
iin yeterli deildir. Grmek iin ayn zamanda beyin fonksiyonlar aralksz devam etmelidir. Zaten
grme, sadece gze has olan bir zellik de deildir. nsan ryada gzsz grr. Gz deta bir pencere,
grme de beyne ait bir fonksiyondur. Beyin iin de durum bundan farkl deildir. O da kendisinde
bulunan merkezleri altrmak iin, merkez bir idare kuvvetine ve devaml surette kumanday elinde
tutan bir kumandana muhtatr. Bu kumandan ise ruhtur.
Ruh vcuttan ayrlp seyahat edebilir ve ayn anda birka deiik yerde belirip grlebilir.
Mekanizmas tam olarak aklanmam olsa da bir kanaat olarak, ifade edebiliriz ki; hipnozda ve
uykuda ruh bedenden uzaklaabilmektedir. Hipnozla hipnozitrn telkini altnda ruh gezintiye
kmaktadr. Hipnoz, insanda bedenden ayr bir hakikati, bedene bal olmayan bir varl, yani ruhu
aka gstermekle birlikte; ruhun vcuttan ayrlp gezebildiini de gsteriyor.
Ruhun dier bir zellii de, bede srekli deitii halde (alt ay, bir yl iinde), ruhun
deimemesidir. Bu nedenle bedeni deimeden nce su ileyen bir katil, Bu adam bir yl nceki
bedenimle iledim, u andaki bedenim msumdur diyemez. Ancak maddeyi esas alp mny ve ruhu
kabul etmeseydik, durum ok karacakt. Ne bir yandaki ocuk bizim u andaki bedenimizin
ocukluu, ne de mesel bir yl nceki nikhlandmz eimiz, o eimiz olurdu. Sosyal hayat, hukuk ve
ahlk diye hibir mefhum kalmazd. Demek ki; ruhu kabul etmeyenler, esasen maddeye de hi nem
vermiyorlar demektir. Buradan yle bir sonu karmak da mmkndr: Yapsal materyalizme inanan
bir insan, bu inancyla hibir sorunu zemez. Esasen bu inancnda ciddi de olamaz.
Ayrca vcuttaki btn fizyolojik ve biyokimyasal faliyetler benzer olmasna ramen,
insanlar arasnda akl, irde, uur, dnce ve fikir farkllklar olmaktadr. Eer bu fizyolojik ve
biyokimyasal mekanizmalarn bir idarecisi ruh kabul edilmezse; bu mekanizmalar sonucu
benzer fabrikasyon usul akl, irde, uur, dnce ve fikirler kmas gerekirdi; aynen
bilgisayarda olduu gibi. Ayn artlarda alan ve ayn hammeddeyi dokuyan tezghlardan ayn
mallar kar. Kuma fabrikasndan imento elde edilmez. Kimya laboratuarnda ekmek piirilemez.
nsan vcudundaki bu garip eliki; insann akl, irde, uur gibi yeteneklerin kaynann beden deil;
ruh olmasyla ilikilidir. Beden deitiinde, deimeyen eyin ruh olduunu biliyoruz. Ruh,
mrekkep/birleik olmayp basit olmasndan dolay, deimez, tahrif olmaz ve dalmaz. Beden ise
terkiptir; deimeye ve dalmaya mahkmdur.
Ruh; hayat sahibi, uurlu, nuran, parlak ve kesif olmayan, fiil bir varl olan ve madd bir
vcut giymi, evrende hkm sren tm sfat ve eitliliklerle ilikili ve onlarn kendinde
rneklerini barndran tm bu sfatlarla vasfalanma kabiliyeti olan, emir ve grntlenmeye
benzer eylerle/yansmayla icraatlarn yapabilen uurlu bir kanundur.
Ruhun yap ve hakikatini, ou eyde olduu gibi tam olarak anlayamayz. Biz elle tutulan,
gzle grlen ve be duyumuza hitap eden maddenin dahi hakikatini bilemediimize gre, ruhun
yapsnn anlalmas iin dnyann mr yetmeyecek ve bu, Yaratann ilminde gizli bir hazine
olarak kalacaktr. Biz ruhun sadece baz yapsyla ilgili sfat ve zelliklerini anlayabilmekteyiz.
(7)

Ruh-Beden likisi

- 18 -

Ruh, emir leminden olup, beden lkesini idare etmesi iin kendisine mstakil bir varlk
verilen bir kanundur. Beden olmaynca da varln devam ettirebilen ltif bir cisimdir. Rhun
kendi mhiyetini bilmede de aczi vardr ki, bu cizlik, nice hakikatlere pencereler ayor. Ruhla
beden arasndaki ilgi, gerekten, ok mkemmel. Beden hizmeti, ruh ise efendi. Hizmeti
efendiye tbi. Gzden akan ya, zntden haber veriyor. zlen ne gz, ne de onun takl
olduu beden makinesi. Zira bedenin kederle bir ilgisi yok. Ruhtaki znt, gzden ya olarak
dklmekte.
Ters ynden giden bir arkadamza, Dur! Geri dn! diye sesleniriz. Bu seslenite
muhtabmz, ne onun kulak zar, ne de ayaklardr. Kulak sadece bir hizedir, ayaklar ise doru
veya yanl yoldan anlamazlar. Bedenin ruh namna hareket etmesi, gayb leminin u ehdet
lemine hkimiyetini temsil ediyor. Ayaklar diledikleri yne gitmedikleri gibi, u dnya da kendi
keyfince dnmyor. Gz, kendi arzusuyla bakmad gibi, gne de n kendi irdesiyle vermiyor.
Beden u lemdeki birok olayn etkisinde kalr. Ama ruhun bedene tesiri bunlarn hepsinin
stndedir. Ar souk da sinir sistemi zerinde olumsuz etki yapar; ama bu tesir, hibir zaman
bir ihnetin, bir zulmn, bir vefszln tesiriyle kyaslanamaz. Baz gdalar da tansiyonu
ykseltici etkiye sahip; fakat bu ykseltme, zntnn, heyecann etkileri yannda kk kalr.
Ruh ile beden arasndaki ilgi, bir bakma, sesle anlam arasndaki ilgiye benzer. Ses, manann
bedeni, mana ise sesin ruhudur. Bu ruh o bedenin ne sandadr, ne solunda; ne iindedir, ne dnda.
Mana, hayatiyetini devam ettirmek iin sese muhta deildir. O, hfzada sessizce durur, dimada
grltsz meydana gelir, kalpte kelimesi bulunur. Ancak, grnmek ve bilinmek istedimi, ite o
zaman, sese grev der. Ses, muhtabn kulana varnca mrn tamamlar. Mana ise ondan sonra da
varln srdrr. Mana, sesten nce de vard, sesle birlikte grnd, sesten sonra da varln devam
ettirmede.
Ruh, Allahn kanunu, beden Onun mahlku. Bu bedeni, o kanunla tanzim ve idare ediyor.
Allahn mahlkata benzemekten mnezzeh olduundan gaflet etmemek artyla, insan kendi ruhunda,
birok Rabbn hakikatlere iaretler bulabilir. Bu iaretleri hakikate tatbik ederken, ok dikkatli olmak
gerek. aretle asl arasnda bir benzerlik kurma gafletine dlmemeli. Haritadaki bir nokta, bir ehre
iaret eder, ama o nokta ile ehir arasnda bir benzerlik kurmak cehlettir. Bir yaz, ktibini gsterir,
onun sanatna delil olur; fakat, ktibi yazya benzetmek veya yaznn zelliklerinde yazarn sfatlarn
aramak anlamszlktr. Meseleye bu uurla nazar ettiimizde, ruhumuzda baz hakikatlere iaretler
bulabiliriz:
Ruh, beden lkesinin yegne sultandr. Ruh, bedenin hibir czne, hibir organna benzemez.
Ruhun zt, bedenin ztna benzemedii gibi, sfatlar da bedenin sfatlarna benzemez. Ruhun bir
meseleyi tefekkr etmesiyle, midenin bir lokmay yourmas arasnda benzerlik dnlemez. Ruh,
domaz, dourmaz, bedende mekn tutmaz. Bunlar, hep bedenin, maddenin zellikleridir.
Ruhu, mhiyetiyle kavramak mmkn deildir. Bir bedende iki ruh bulunsa, beden fesda gider.
Bedenin eliyle ne alnrsa alnsn, kr daima ruha yaplmaldr. Ruhun bedendeki icraat, gnein
gezegenlerini dndrmesi gibi, dokunmakszn, temassz yaplr. Bir hcreyi idare etmekle, btn
hcreleri idare etmek arasnda, ruh iin bir fark dnlemez; birincisi ona daha hafif, ikincisi daha zor
deildir.
Bir baka adan: Bedeni kafese, ruhu ise kua benzetirler. Bu gzel tebihten alacamz ok
ders var. Bunlardan birka: Beden ruh iindir, ruh beden iin deil. Kafesin boyanmasyla ku
gzellemez. Beden shhati de ruhun olgunluuna delil olamaz. Kafesi bytmekle kuu
gelitirmi olamazsnz. Onun byme yolu daha bakadr. Ku, kafesten dary seyreder, ama
gren kafes deildir. Kusuz kafesi kimse evinde barndrmaz. En yaknmz bile lmnden
sonra ka gn misafir ediyoruz? Ku, kafesten nce de vard, kafesten utuktan sonra da
varln devam ettirir. u koca kinat saray, ruh iin bir oda gibi. Beden ise kafes. Ruh kafesten

- 19 -

utuu gibi, saraydan da kar gider, daha geni lemlere kavumak zere. Kafeste boulmayan,
odaya aldanmayan, kendini unutmayan ruhlara mjdeler olsun! (8)
Ruh, nasl bir ey? diye soranlara, doru cevap: Bilmiyorum! olmal. Ya da, en dorusu
ve en gzeli olan, Kuran slbunu l alarak, ok az ey biliyoruz denilmeli. Byle demekle
sorunun gerek cevab verilmi olmakla kalnmaz, insan kendini ve haddini de bilmi olur.
Mhiyeti bilinmezler hakknda en ileri ilim, bilmiyorum kelimesinde ifadesini bulur. Byle demeyip
de, onun hakknda birtakm tahminlerde bulunulsa, uzundur veya ksadr denilse, bedenin
urasnda veya burasndadr, u veya bu renktedir gibi lflar edilse, kii aldanm ve aldatm olur.
nk ruh, beden cinsinden deil. Biri ev, dieri misafir; biri tezgh, beriki usta.
Beden ve evren. Her ikisi de kesif ve madd. Ruh ise latf ve nran. O halde ne beden, ne de u
lem bize ruhun mhiyeti hakknda bir bilgi vermez. Onlara dayanarak yapacamz btn tahminler,
yanltc olmaya mahkm. Topraa bakp yer ekimi hakknda tahminler yrtmek gibi bir ey. Ruh,
ztyla bedene benzemedii gibi, onun grd iler ve yapt icraatlar da bedeninkiyle
karlatrlamaz. Penceremizin perdesini elimizle ap kaparz; gz kapaklarmz ise elsiz aar
kapatrz; ama nasl? Konuurken ses tellerimizi dokunmakszn titretiririz; ama nasl? Yere den
kalemimizi elimizle tutup kaldrrz; kolumuzu ise bir yerinden tutmakszn kaldrrz; ama nasl?
Bu sorularn cevab, ruhun tarif cmlesinde geen Rabbn emri, kanun- emr ifadesinde sakl.
Emir lemine ait bir kanun. Tbiri cizse, idare edenler lemine emir lemi, idare edilenlere ise halk
lemi diyoruz. Toprak, halk lemindendir, yer ekimi ise emir leminden. Gnein cirmi halk
leminden, czibesi ise emir leminden. Halk lemi, en mkemmel eklini insan bedeninde bulduu
gibi, o bedenin idarecisi de en mkemmel bir kanun olacaktr; o ise ruhtan bakas deil.
Med-cezir olaynda Ay, denize dokunmakszn dalgalar kaldrr ve indirir. Dnya da Ay yine
dokunmakszn etrafnda dndrr. Atom ekirdeklerinin elektronlardaki tasarrufu da bunun bir baka
rnei. te bu saysz rneklerin en mkemmeli, ruhun bedendeki icraat ve tasarruflardr.
lm kanunu ile bedenden g eden ruh, asl fonksiyonlarn ok daha mkemmel olarak yerine
getiriyor. Uyankken karmzdaki apartmann arka tarafn gremediimiz halde, ryada ktalar tesini
grebilmemiz bunun ilk iareti deil mi?
Daha nce verdiimiz rnekle ifade edersek, kafesle ku, ayr birer varlk. Kafesi skmekle kuu
paralam olamazsnz. Can kuu denilen ruh ile beden kafesi arasnda da benzer bir ilgi mevcut.
Ceset ruh ile kaimdir. Ruh onunla kaim deildir. Ruh, kendiliinden kaim ve hkim olduundan, ceset
istedii gibi dalp toplansn, ruhun bamszlna zarar vermez. nsanolu ben, ben der durur.
Yaptm, ettim, gittim, geldim gibi laflar eder. O ben derken bilerek veya bilmeyerek ruhunu
kasdetmektedir. Dolaysyla azndan kan kula iiten bir insan ruhu inkr edemez.
Birisinin kotuunu grsek, acelesi var deriz; ayaklarnn acelesi var demeyiz. Alayan
birisinin kederli olduundan sz ederiz; gzlerinin zntl olduunu sylemeyiz. fkeli bir ekilde el
kol hareketleri yapan kimse iin de, kollarnn sb bozulmu demeyiz. Ayn ekilde, u koku
burnumun ok houna gitti, yahut u manzaray gzm ok sevdi de demeyiz. Heyecandan kalbin
arpmasn, korkudan ellerin titremesini, zntden rengin kamasn ifade ederken de bedeni deil;
ruhu n plana geiririz. Btn bu tr konumalarmzda bedeni; mahkm, irdesiz, ilimsiz, sevgisiz,
korkusuz... olarak tanr, btn bu ve benzeri fonksiyonlarn o bedende misafir olan ruha ait olduunu
ok iyi bilir ve kelimelerimizi ona gre seeriz. Ruha inanmayanlarn, konuma dzenlerini de bu
inanszlk istikametinde ayarlamalar gerekir. Byle yaptklarnda samalam olacaklarn ok iyi bilir
ve bu yola girmezler. Ama bu hal, ruhu inkr etmek kadar gln olmaz.
Ruh, ztnda hayat ve uur sahibi; girdii cismi de hayata kavuturan zelliktir. Cahil bedene
uurlu iler yaptrr. Yol, iz tanmayan ayaklar diyar diyar gezdirir. Aklsz beyin hcrelerinden bilgi

- 20 -

fkrtr. Bir ey bilmeyen dudaklardan ilim ve hikmet aktr. Gerei bylece tespit eden ruhlar, varlk
lemini epeevre kuatan ve akllara durgunluk veren rahmet, kudret ve hikmet tecelllerini ibretle
seyrederler. Bunu baaramayanlar ise, bedende kaybolur, tabiatta boulur ve mahvolurlar. Bir
cenazenin kabre konulmasndan sonra, bcekler bedene iliinceye kadar, hsm akraba da tziyelerini
hemen hemen bitirmi oluyorlar. Daha sonra, miraslar mal blme grmelerine, bcekler de
bedeni paralamaya koyuluyorlar. Her iki faliyet de bir bakma, birlikte yrtlyor. Beden
tketiliyor, servet datlyor. Bu hali hayretle seyreden ruh, birok yaptklarna imdi piman olarak
elini dizine vurmak istiyor, ama ortada artk ne el kalmtr, ne de diz! (9)
Ruh ile beden arasndaki iliki, elektrikle mkemmel bir fabrika arasndaki ilikiye benzer.
Ruh-beden ilikisinin konumunu dndmzde, ruhun bedene dahil olmad gibi, hari de
olmadn grrz. Bir eye dahil ve hari olma, cisim ve maddenin zelliidir. Ruh ise, maddenin
sfat ve zelliklerinden soyulmu bir varlktr. Dahil ve hari meselesini bir rnekle aklayabiliriz:
Bilindii gibi, elektrik, a dnt avizeye dahil olmad gibi hari de deildir. nk, elektriin
onda ortaya kmaktadr. Dahil de deildir. nk krldnda, onun paralarnda elktrik
bulunmaz. Buna baka bir rnek: Bir fabrikadaki btn arklar altran elektriktir. Elektrik kesilince,
faaliyetin duraca muhakkaktr. Elektrik, o fabrikaya vcut veren maddelere dahil deildir. Zira, ayn
fabrikann arklarnda elektrik yoktur. Ancak, fabrikay altran o olduundan, elektrik o let ve
arklarn dnda da deildir. nk, fabrikaya hareket veren odur.
Ruh, aynen elektrik gibi, bazen grdren, bazen iittiren, bazen kimyasal ve bazen fizik bir
enerjidir. Elektrik de ruh gibi bazen s, bazen k ve bazen hareket enerjisidir. Hayat, ruhun
canllardaki tesiridir.
Ruhun madde ve bedenle ilikisi, kanunidir. Yani, oa-aza, bye-ke bir bakar, farkl
bakmaz. Mesel, yerekimi, en kk bir akl tan nasl ekiyorsa, en byk da da yle
etkilemektedir. nk yerekimi bir kanundur. Ruh bir piyanisttir; beyin ise bir piyanodur. Vcut
ruhun emirlerine, piyanonun piyanistin komutlarna uymas gibi kolaylkla uyar ve itiraz etmez.
Davranlarmzn ortaya kmas asndan ruh ile biyolojik yap arasndaki ilikiler yle
anlalmaldr: Biyolojik yapnn enerjisi ruhtur, onu altrr ve kullanr. Ancak davranlarmzn
kaynaklarnn tam karl biyolojik yap deildir. Bu, aynen una benzer: Bir srcnn davrann
etkileyen otomobilinin baz zellikleri vardr. Hz, yakt ve konfor gibi zellikleri. Ancak, srcnn
her hareketini bu otomobil dzenlemez. Bazen otomobilsiz de src hareket eder. Bu rnekteki src
ruhtur. Misal olarak; ryada ruh, beden verilerinden etkilenir. Ancak, yalnz da hareket edebilir.
Bedenin karlamad, grmedii insanlarla konuur. Madd bedenin kulland zaman pek
kullanmaz. Hareketlerinde yer ve zaman darl ve zahmeti yoktur. Yeme, ime ve istirahat gibi
ihtiyalar yoktur.
Ancak onu rahatlatan, Allah'a kulluk ve itaat, nizam ve intizam, slih amel, insanlk
yararna yaplan eyler, fedkrlk ve skn gibi moral deerlerdir. Bunu hissetmemiz zor
deildir. htiyac olan bir insana, karlksz bir yardm elini uzatn. Kt olarak bilinen bir
alkanl yapmayn. Ne hissedeceksiniz? Sebebini anlayamadnz bir mutluluk. Acaba, ok
zor durumda kaldnz zaman, yalan sylemediinizde organik yapnz ve maddeniz iin ne
yapm oldunuz? Bir mazluma infak olarak yardm elinizi uzatn. Bedeniniz ne kazand? Allah
yolunda kuruna hedef oldunuz. Maddeniz ne kazand? Aldnz haz neye aittir?
Bugne kadar insan davrann aklayan saysz model vardr. renme, davran, sosyal,
mekanik, biyolojik ve mistik. Bunlarn hepsi de eksiktir. Her model, insann bir kuvvetini alp dier
sfatlarn inkr eden modeldir. Modern psikiyatrinin biyopsikososyal kavramyla btnletirip
toplad model kavramsal olarak, mkemmeldir. Ancak, vahyi reddeden anlaylarn tmnde neyin
biyolojik, neyin psikolojik ve neyin sosyal faktr olduu belli deildir. Herhangi bir tek modelle insan
davranlarn anlamak mmkn grnmemektedir. Bu olay, krlerin bir fili tanmlamalarna benzer.

- 21 -

Filin hortumunu tutan biri filin bir borudan ibaret olduunu, kuyruunu tutan biri filin uzun kllardan
ibaret olduunu ve Freud gibi filin cinsel organanndan tutan biri de filin sadece cinsel organdan ibaret
olduunu ve filin dier yaplarnn bu organa hizmet ettiini iddia etmesi gibi bir eydir.

Ruha Ait Kuvvetler


Ruhun temel zellii olarak ayr grnten bahsedilir. Bunlar da, hareket, hayat ve
idraktir. Bunlarn tm, evrendeki yaratklar iinde detayl olarak insanda vardr. Bitkilerde,
kendilerine gerekli olan gday almak, bymek ve tohum saarak reme zellii olarak en basit
ekilde ruhun eseri/kuvveti grlr. Hayvanlarda bunlara ek olarak canl zelliinin biraz daha
gelimii olan serbeste hareket edip bir yere bal kalmama, neslini devam ettirmek iin cins zevk
alma ve ksm ve basit ekilde de olsa uur. Bu zelliklerin en gelimi ekliyle insan ruhunda teekkl
ettiini gryoruz. rde, uur, akl yrtme, faydasn zararn idrak edebilme, Yaratan ve saysz
nimetler vericisini tanyp kredebilme, Allah'a irdesiyle ibdet edebilme/kulluk zellikleri... Ac
duyma, tad alma, holanma, nefret etme gibi duyusal kuvvetler; idrak, dnce, tasar ve tasavvurlar
gibi zihinsel ve akl kuvvetler; istek ve irde gibi harekete geirici kuvvetler olmak zere ruhun
ana kuvvenin kayna olduu bilinmektedir. nsan ruhu denilirken, bal bulunduu bedeni ve kendi
kendini hareket ettirebilme, canllk ve idrk gibi zelliklerin birden gznnde
bulundurulmaldr. Ruha ait bu temel grnmlerden farkl olarak ruhun baz kuvvetlerinden
bahsedilir.
Devaml deiimlere, dalmaya, hastalklara ve felketlere mruz, birok ihtiyac olan ruhun
yaayabilmesi iin bedeni ve ruhu yaratan Yaratc, bedene baz kural ve kuvvetler koymutur. Bu
kuvvetler bene (egoya) bal kuvvetlerdir. Yani, benin nemli sfat ve kuvveti vardr. Ben,
sosyal, kltrel ve mistik evreyle ve baka yaplarla olan ilikilerini bu kuvvetlerle srdrr. Ayrca
biyolojik yap ile benin ilikisi ve etkileimi bu kuvvetler yoluyla olur.
Birinci Kuvvet: nsan madd ve manev menfaati elde etmeye ynelten kuvvettir. Kinatta yle
bir dzen ve Yaratcnn yle bir ikram var ki; her canl, yaamnn devamn salamak zorunluunu
duymakla, Allahn ruha bahettii bu zellik sayesinde, kendine olan grevinde byk bir lezzet
alr. yle ki bir varln kendine hizmetinin mkfat, hizmetin iine konulmutur. Yapt
fonksiyon ve icraatn kendisi deta cret ve hazdr. te bu sr nedeniyle, canllar, hatta cansz
nesnelerin dahi, tbi olduklar kanunlara uymalar, o kural tatbik etmeleri, ileri ve gelimi bir evk ve
bir eit lezzettir. Ardan, sinekten, tavuktan tutun da gne ve aya kadar her ey, ileri bir lezzetle
vazifelerine alyor. Demek ki hizmetlerinde bir haz var ki, akllar olmadndan, sonu ve neticeleri
dnmeden, mkemmel bir ekilde grevlerini yerine getiriyorlar.
Grevin haz verdiine bir delil de; horoz veya yavrulu tavuk gibi hayvanlarn vazifelerinde
gsterdikleri fedkrane tutumlardr. Horoz a olduu halde, tavuklar kendine tercih edip bulduu
rzka onlar arr, kendisi yemez, onlara yedirir. Bir haz ve gururla o vazifeyi grr. Demek ki o
hizmette, yemekten daha fazla bir lezzet bulmaktadr. Kk yavrularna obanlk eden tavuk da,
yavrularnn hatr iin ruhunu feda etmeye hazrdr; yavrularna zarar vereceini zannettii kendinden
ok gl olanlara bile saldrr. Kendini a brakp yavrularn doyurur. Demek ki bu hizmetten yle bir
lezzet almaktadr ki, alk acsna ve lmek elemine bu hazz tercih etmektedir.
Anne hayvanlar, yavrularn kkken, vazifeleri bulunduundan lezzetle himayeye alr.
Bydkten sonra grev kalkar, lezzet de gider. Yavrularn bazen dvdkleri, elinden yiyecei
aldklar grlr. Ancak, insanolunun annelerinin grevleri bir derece devam eder. nk; insanlarda,
zaaf ve acziyet itibariyle, daima bir eit ocukluk vardr. nsan, her yanda, her zaman efkate
muhtatr. te tm hayvanlarn annelerine baktmzda, onlarn kendi hesabna ve kendi
menfaatlerinden dolay o vazifeyi yapmadklarn grrz. Grevleri; onlar o vazife ile grevlendiren
ve o hizmetlerde rahmetiyle bir lezzet koyan, nimetleri ikram eden Razzak, Rab ve Rahman olan

- 22 -

Yaratclar namna, nesillerini devam ve koruma iin yapyorlar. Bu grevleri yaparken tarif olunmaz
bir haz alyorlar.
Hizmetin kendisinde cret bulunduuna bir delil de udur ki; bitkiler ve aalarn dattklar
kokular, mterileri olan hayvan ve insanlarn arzularn kamlayacak ziynetlerle sslenmeleri ve
smblleri, meyveleri rynceye kadar kendilerini fed eder pozisyonlar taknmalar, onlarn
kendilerine verilen grevden lezzet aldklarn gsterir. nk aklllar yok ki, neticeleri dnsnler.
Mesel, hindistan cevizi ve incir gibi meyveler, st gibi bir gday alr, meyvelerine yedirir. Aacn
kendisi amur yer. Demek ki bundan byk bir lezzet alr.
Kinattaki her nesnede grlen bu kanunun srrndandr ki, isiz, tembel, istirahatte yaayan ve
rahat deinde uzananlar, genellikle alanlardan daha ok zahmet ve sknt ekerler. nk daima
isizler hayatndan ikyet eder, elence ile mrlerinin abuk gemesini isterler. Sonra da dikkatleri
kendi bedenlerine dner, kendini koruma drtsyle deiik ruhsal bozukluklara yol alr. Sonuta o
rahat ve istirahat deinde yatamaz ve o kanuna mecburen uyma yoluna ifa arama davranyla girer.
Sonu deimez, onlar da kinatn dier fertlerinin devaml uyduklar kurallara uyacaklardr. Bu
sebepledir ki; psikiyatride meguliyet, ok nemli bir tedavi eklidir. Gayret eden ve alan ise,
genelde halinden memnundur. mrnn gemesini istemez. Bundan dolay da nsann rahat
zahmette; zahmeti rahattadr ifadesi, bu gerei vurgulayan nemli bir szdr. Tabii, zahmetler,
gayret ve almalar ne kadar mer ve Allah iin, Onun razs dorultusunda olursa; ruhun tatmini,
haz ve lezzeti o derece byk olur.
Evet, kinatta hayat sahiplerinin dev ve fonksiyonlarn yapmalar, onlara verilen deiik
vazifeleri sonunda alacaklar lezzet ve ihtiya eitleriyle yazlan pusulaya baldr. O pusula ile
Yaratan, bir nevi emirleri hkmnde olan kanunlarla ilgili program ve hizmet listesini onlara vermitir.
Dikkat edilecek olursa, Yaratan, kendi ilim kitabndan, mesel arnn vazifesine ait miktarn bu emir
pusulasnda yazm ve arnn beynindeki hfzaya koymu, yani arya vahyetmitir. (Bkz. 16/Nahl, 68).
Arnn belleindeki bilgilerin anahtar, arya has bir lezzettir. Belki de arnn ynlenii tamamen zevke
meyletme ve uyarlma derecesiyle ilgili olabilir. Hayvanlardaki bu vaziyeti igd eklinde bir
kavram uydurarak zdmz sanmamz, dnme ve aratrma yapmaya kaplar kapamak olduu
gibi, kolaycla kamaktr da. Neden acaba ar durup dururken igdsn altryor; Uygun
ieklere yneliyor, ok uzaklasa da kovann bulabiliyor?! Bazen de bu igd sayesinde ar kendini
fed eder. Acaba tavua yavrular iin kpee atlayp onun peneleri altnda hayatn kaybettiren
igd, vazifesinin icrsndaki haz ve lezzet dnda, neyle ifade edilebilir? Bu igd denen bilgi
fihristleri ve reetelerini kim, neden koymutur? Her bilgiyi bir hayvan neden takip eder, ona uyar?
Ayrca bu hayvanlar bu grevlerini icr ederlerken, evrendeki dzene katklar olan devlerini nasl
dnebiliyorlar? Tm bunlar, haz ve lezzetin kinatta ok esasl bir gerek olduunu gsteriyor. nsan
davranlarnn da bu gerein dnda kalmayaca aktr. Haz ve lezzet, evrende canl ve canszlarn
davran ve hareketlerinden sorumlu olduunu, haz ve lezzetin sadece cinsel nitelikli olmadn
gryoruz. Canszlarda bile neticesi bilinmeden yaplan ba dndrc hareketin temelinde Yaratcnn
eyaya koyduu kurallara uymann verdii lezzetten bahsetmek gerekir.
Eyann kendi mhiyetindeki ilh emirler olan kanunlara evk ve lezzetle uyduunu mhede
ediyoruz. Atomdaki esrarengiz, ok karmak, insan ldrtan faliyet ve yldzlardaki mistik danslar,
hep bu lezzetin ipulardr. Aksi halde, aklsz gne bu kadar vazifesini nasl dnsn, inek insan
dnerek nasl st versin? Hepsi bebek gibi olan insanolunun ihtiyalarna niin titresinler? Btn
bunlar, Yaratcnn eyaya koyduu kanun ve emirler syesinde olmakta ve arzn efendisinin,
yeryznn halifesinin insan olduunu, dier yaratklarn ona hizmet ettiini gstermektedir. nsann
da faktaki ve enfsdeki tm hrika dzeni grmesi ve Yaratanna kretmesi gerekmektedir.
nsann, davranlar saysnca haz ve lezzet eidinden bahsetmek mmkndr.
Ruhu
koruyan dier iki kuvvette de olduu gibi, bu kuvvetin mertebesi vardr: Ar oluu,

- 23 -

vasat/orta oluu ve yetersiz oluu. Bu kuvvetlerin her eidinde bu dereceler szkonusudur.


Ars ve yetersiz oluu patolojik, orta derecesi salkl olandr. Her davrann zevk ve haz
almaya gre ekillendiren insan, bu kuvveti fazla kullanmaktadr, bylece arln getirdii
anormallik ve problemlere yuvarlanmaktadr. Mesel, yeme zevkinin ars, birok ynden
zararldr. Beden arlaarak hareket kabiliyeti azalr. nsan, beden hastalklara ak hale getirir.
Yenmeyecek eylere itah eklinde art olursa, rnein, bamllk yapan maddeleri hele ar ekilde
tketirse hem organik ve hem de ruhsal sal bozulacaktr. Yeme, ime ve dier zevklerin yetersizlii
ise organik saln ve bunun sonucunda da ruhsal saln bozulmas demektir. Salkl olan, mubah
ve doru olan ise, orta derecedir. Gereksinimler vcut iin zararl olmayacak ve yeterli derecede,
toplum ve insan haysiyetini ortadan kaldrmayacak kadar mtedil tarzda karlanmaldr. Aslnda insan
davranlarnda hazzn nedeni, ihtiyacn giderilmesidir. nsanolunun davranlarn,
ihtiyalarnn tr belirler. htiyacn hissedilmemesi sosyal ve doal evre ile alveriin
sonlanmas ve ilikinin bitmesi ve dolaysyla uyumun sona ermesi demektir.
kinci Kuvvet: Ruhu koruyan insan davranlarnn ikinci kayna, fke kuvvetidir. nsann
bedensel ve ruhsal btnlne kar ynelen tehditleri ortadan kaldrmaya ynelik bir
kuvvettir. fke, genel olarak negatif ynleriyle anlan bir davrantr. Ama gerekte byle deildir.
fke, saldrganlk ve iddet kuvvetinin hi bulunmamas ve yetersizlii, uyumu bozar, patolojiktir.
fkenin yetersizlii durumunda, aresizlik ortaya kar. Bunun sonucunda fobi denen,
korkulmamas gereken korkma hastalklar grlr. Hastalk hastalnda da esas bozukluk,
agresif/fkeye dayal kuvvet yetersizliidir. Kii, bu hastalkta, mantksz ekilde hasta olmaktan
korkar. Normali ise, salna dikkat etmek, temiz olmaktr. Ar derecede artm saldrganlk
kuvveti de bozukluktur, dengesizliktir.
nc Kuvvet: Ruhu koruyan bir dier zellik de akldr. Akl; madd olan ile madd
olmayan idrak eden, anlayan bir kuvvettir. Akl; tasavvurlar, dnceleri ve arzular seip mantk
kurallarna gre eya ve olaylar arasndaki mterek noktalar bulup tahlil ve tesbit ederek bir sonuca
varr. Bylece mevhumlarla dtaki varlklar arasnda mutabakat temin eder. Kyas ve karlatrma
yoluyla, bildikleri yardmyla bilmediklerini renir. Hem basitten komplekse, hem kopleksten basite
doru dnp neticeler karr.
Akln alglayc fonksiyonlar be d ve be i olmak zere ayrlrsa, anlalmas kolaylaabilir.
Ayrca beyin, vcudun otonomik fonksiyonlarnn icrsn ve hareketi de gerekletirir. Akl kuvvetinin
kayna ruh (Kuran, buna kalp der) ve beyindir. yle ifade etmek daha dorudur: Ruh, akl
eylemlerini beyin yoluyla gerekletirir. Be d kuvvet; grme, iitme, dokunma, tatma ve koku gibi
d duyulardr. Bu alglar yoluyla beyne evreden bilgiler tanr. Fakat d alglar, bir aynann nne
geleni grd gibi grr ve alglar. Aynadaki grnty etkileyen birok sebep vardr. Aynann cinsi,
rengi, bykl ve k durumu gibi. Ayna, nndeki her eyi alp deerlendirdii ve birok d ve i
nedenin, gerei deitirdii gibi, beyne ulaan bilgiyi birok durum deitirir. Be duyudan herhangi
birinin tbb hastal, alglamay engeller. Ruhsal hastalklarda da alglanma engellenmese bile bozulur
ve deiir; illzyon ve hallsinasyonlar eklinde, olmayan nesnelerin alglanmas gibi anormallikler
ortaya kabilir. (10)

Ben Kavram
Ben (ego), ruhun bir sfatdr. Kendine has bir varl yoktur. Nasl ki, sfat ve isimlerin,
vasflandrdklar ve isimlendirdikleri varlk ve ahslardan ayr vcutlar yoktur. Aynen bunun gibi,
ruhtan ayr benin vcudu da yoktur. Yine, vicdann (sperego) da ruhtan ayr bir vcudu yoktur.
Ruhun sfat veya baz zellikleri bu isimler altnda toplanmtr.
Ben, insann farkl yaplarn birbirine balayp tek bir mhiyet iinde toplayan bir badr. Byle
olmasayd; insan kendinden bahsederken; hcre, doku ve organlarna sahibiyet duyamayacakt. Ancak,
burada derin bir aldatmaca vardr. Bir eye sahip olmak iin, onu yapmasn bilecek ilim, yapmay

- 24 -

tercih edecek irde, yapmna lzm olacak maddeye de yine bu ynleriyle sahip olma ve bu maddeleri
bir araya getirme g ve kudreti kendisinde bulunmaldr. Sz gelimi, 50 yandaki bir insann, 50 sene
nce var olmayan beni, nasl oluyor da, birok ihtimaller iinde; kendi ruhuna uygun (tabii ki, ruhun
varl ve onun yaratlmas iin de ayn eyler geerli) bir vcut, doku, organ, cinsiyet ve nicelie sahip
olduunu dndmz varl yapmaya karar vermi, snrsz ihtimaller iinde, u andaki en uygun
bedeni semi olsun, bunu yapmasn bilebilsin, yaps iin gerekli maddeye sahip olsun ve yapma
kudretinde olsun ve yapsn ki, kendisinin sahibi olsun? Bunlar benim desin!
Sahip olmas iin bunlar da yetmiyor. Vcudunda, her cihaz tm evrenle ilgilidir. Gznn
gnele ve onun nlaryla, dolaysyla ozon tabakasnn yapsyla, dier cihazlarnn da her eyle ilgisi
vardr. Vcudunun kendi dndaki en kk bir olumsuzlukta dahi varln devam
ettiremeyeceinden, evreye de hkim olmas gerekiyor. Olabilir mi? Varlk sahnesinde mesel 50 sene
nce hi olmayan biri, bunlara nasl sahip olabilir? Demek ki, egonun bu sahiplii, bir eit n
kabuldr; gerekle alkas yoktur. Bir eit sahip olmaya bir niyet ya da bir eit hayal bir sahip
olmaktr. Benin bu hayal sahiplii, bakasnn verme fiiline bal olduundan, bir eit hrriyettir.
Hrriyet bakasna bal ve bakas tarafndan verilen bir sfattr.
Ego, ruhun kendine bir vcut ve kymet verme sfatdr. Ego, bir l leti gibi kendi snrlarn
izerek varlnn farknda olur. nk snrlar izilemeyen bir eyin zellikleri tam anlalamaz. Ego,
kendi dndaki varlklar anlayacak ok zel bir l letidir. Yani ego, kendinde olmayan faraz
kendinde olma durumuyla ler. Dier l letleri, var olan bir maddeyi lmek iin, ego ise kendinde
olmayan lmek iin vardr. Bylece gereksinimlerinin farknda olur. htiyalara gcnn yetmediini
de, ltnn kendinde olmadn anlarsa, bir teekkr letidir. Bir eyi lme zellikle var-yok
eklinde ise, egonun tercih fonksiyonu vardr.
Ego; kinatn her tarafnda kendini gsteren kanunlar, eya ve evrenin anlamn aan bir
anahtardr. Ancak, egonun kendi anlam ve zellikleri de ok gizli olan birer tlsmlardr. O, egonun
gerek anlamnn bilinmesiyle, o garip muamm, o enteresan tlsm alr ve evrenin tlsmn ve
evrenin niin var edildiini kavratan hikmetli Yaratc, insana emanet olarak, Rablnn sfatlarn ve
ilerinin anlamlarn gsterecek, ayrca dier insanlarla ilikilerinin devam iin tanttracak, iaret ve
rnekleri iine alan bir benlik vermitir. Bylece benlik, karlatrmalarla len bir l leti gibi,
lei, anlayaca ve varlnn amac olan; kendini yoktan var edenin yaratcln ve Onun ilerini
bilir. Egonun yaps; snrsz bir ilmi, varl, snrsz bir kuvvet ve irdeyi anlamaya uygundur. Ben
dnyay yutsa doymaz bir sahiplik duygusuna sahiptir. Varl sonradandr. yleyse kendi dnda biri
tarafndan yaratlmtr. Yaratann yaratt eyada bir maksad vardr. O yzden, egonun sfat olan
ruhun yaratlmaktan amac, Cenb- Hakkn hakkyla bilinmesidir.
Mkemmel bir sanat eseri olan insana yaratcnn, egoyu vermesinin anlam u olmaldr: Tm
tercihlerini eksiksiz ve snrsz hikmete uygun yapan yaratc, bu yaratma sfat, ilim, irde ve kudretini
ve ilerini bilecek bir cihaz olarak, insann ruhuna benlik diye bir sfat verdi. Zira sanatkrlk sfatnn
en nemli gerei, sanatn sergilenip gsterilmesidir. Yaratcnn tm bu snrsz ilim, irde ve kudretini
gsterecei ve bunu tartp anlayabilecek bir varlk yaratmas, yaratma sfatnn gereidir. nsan ve
kinat ok ince ve her basit noktada snrsz bir faydaya cevap verecek ekilde yaratldna gre,
bunlarn yaratlmasndaki maksat, Yaratcnn kendisini onlara bildirmektir.
Bu snrszln anlalmasnn gerei de, ona en azndan hayal bir snrlama getirmektir. nk,
snrsz ilim, irde ve kudreti, ego anlayamaz. te bu hayal snrlamay yapp kendisini yaratann ilim,
irde ve kudretini anlayan egodur. Yoksa insan bir robottan farksz olacakt. Ben diyemeyecekti. Ben
dese de sahiplik hissetmeyecekti. ncelikle de, kendilik snrlar olmadan ilim yapamayacakt.
Mhede edecei, inceleyecei objeleri kendi varlk snrlarndan ayramayacakt. Kendine bir snr
izemediinden, dier insanlara da bir snr izemeyecek, toplumsal i blm, paylama ve snr

- 25 -

tanma diye bir ey olmayacak, dolaysyla sosyal hayat olmayacakt. Egonun varl, kendinden
deildir; nk bu bir sfattr; insan ve kinatn varl kendinden olmad gibi.
yleyse, kendinin sahip olduunu sand ilim, vcut, irde ve yapma fiili de gerekte kendine ait
deildir. Bu, geici bir kabul sfatdr. Ego, aslnda hibir eye gerek anlamyla sahip deildir. Ben
dedii vcudundan balayalm. Acaba, ben dedii vcudunun hangi hcre zarn, ekirdeini vb. o
dnp karar verip yapmtr? Her madd varln yapta olan atomu, o mu kurmutur? O zaman
insan neye sahiptir? Demek ki benin de iddias hayaldir, ancak ok yararl bir hayal, ok faydal bir
tasavvurdur.
Gerei deerlendirme yetisinin en kapsaml tanm da budur. Yani, ben sahibim derken de sahip
olamadmz bilmek, snrlarmz doru izmek. Eer byle anlamazsak, hayalde dndmze
sahip olduumuzu zannedersek (hi sahip olsak verir miydik kendimizi basit topraa), ilimde olanla
kudrette olan kartrrsak benlik snrlarmz kaybolmu demektir. Bu da, tam olarak ruhun dengesinin
bozulup hastalanmas demektir. Biz, insan olarak hepimiz sahip olmadmz halde, sahip olduumuza
inanan mecnunlarz. Tm varlklara kendimize gre hatlar iziyor, bizim olmayan esas sahibinin rz
olmayaca ekilde deerlendiriyor, kullanyoruz.
Egonun zellikleri:
1- Ego, kinat ve insanda grlen sfat, isim ve fiilleri tartan ve len bir lm cihazdr.
Egonun en nemli zellii budur. Bir rnekle bu zellii zetleyelim: Snrsz ve her eyi kuatan bir
gzellii, seyredenlerin kavrayabilmeleri iin, ya o gzelliin zdd ile mukayese edecek (ki, bu
gerekte bir snrlamadr; demek, o gzelliin dnda kalanlar var), ya da kendisinde o gzellikten bir
numune olacak ki; yledesin: benim gzelliim buraya kadar, bundan sonraki onundur. te ego, her
ikisini de yapar. nce kendisinde bir sahiplik farz eder. Onunla kendi dndakileri karlatrarak kendi
snrn anlar. Dier taraftan kendi kusurlarn grerek, kendi dndakilerin isim, sfat ve kudretini
anlar. Kendi snrlln, noksanln fark ederek hem kendi trndeki insanlar, hem dier varlklar
ve hem de snrsz olan Yaratcy kavrar. Bu nedenle Allah bilmenin esas art, kendini bilmektir.
Kendini bilemeyecek kadar benlik snrlar belirsiz bir kii, Allah bilemedii gibi, eski Yunan
filozoflar gibi, benlii ien bir insan da, dier insanlarla, canllarla ve tm evren iinde ne varsa
onlarla herhangi bir uyum gelitiremez. Kendini onlarn sahibi sanr. Biraz daha ileri giderek, ilh/tanr
yerine koyar tm cizliiyle birlikte kendini. Kendi hevsn (kt duygularn) ilh/tanr edinen ve
Allahn bir bilgiye gre saptrd, kulan ve kalbini mhrledii, gznn stne de perde ektii
kimseyi grdn m? imdi onu Allahtan baka kim doru yola eritirebilir? Hl ibret almayacak
msnz? (45/Csiye, 23)
Benliin bu yaps nedeniyle, snrsz ve mutlak olan bir varl anlamak iin var olduu anlalr.
lk alardan beri, insanolunun bir eye muhakkak inanmas ve bu inanma gereksiniminin kayna
ite buradadr. Kinatta, nesnelerin alglanma artlarndan biri, zddnn olmasdr. Ya da zt sfatlarn
birbirine mdahalesidir. Nisbiyet (rlavitive) Einstein tarafndan fark edilen en nemli fizik kuraldr.
Gerekten eyann kendini fark ettirmesinin en nemli art nisbiyettir. Ego, bu ynyle ruhun bir
nisbiyet cihaz gibidir. Nisbliin tersi mutlaklktr ve snrszlktr. yleyse egonun esas var olu
nedeni mutlak olan Allah bilmektir.
nsanolunun mhedeleri gstermitir ki, kinatta her eyin zdd vardr; nisbliin de zdd
vardr, o da mutlaktr. Mutlak olan, madde olamaz; yleyse mutlak ve snrsz varlk Allahtr. Nisbiyet,
eyalar arasndaki balardr. Yani, iki eya arasndaki nisblik, bir nesnenin dierine kar kendi
kuralnn dna kmasdr. Ona kar durum almasdr. Bu nedenle, evrendeki kurallar kadar da
nisbiyet kurallar szkonusudur. Bu nisbiyet kurallyla ego, insanlar anlar, onlarn varln fark eder,
dier insanlarla ilikilerini salar. Bylece insanlar aras sosyal bir sistem oluur. Ego, ayn zamanda
gerei deerlendirme ve lme cihazdr.

- 26 -

2- Ego, kendini dnyada ebed/sonsuz zanneder. Bakalarnn bana gelen birok lm olaynn
kendi bana gelebileceini kendiliinden dnemez. Bunun sebebi, dikkatsizken ve ortalk sisliyken
kendi snrlarn ar geniletmesidir. Ancak, ruhun koruyucu kuvveti olan akl, dikkatli bir
incelemeyle bunun kavrar. Bu duruma ego itiraz edemez.
nsan hayatna dikkat edildiinde yle bir gerekle karlalr: deta insan 60-70 yalarnda
hkm infaz edilecek olan, mebbet hapisteki bir idam mahkmu gibidir. Bu idam ve lm kanununun
dna hi kimse kamad, kamaz. Bilimsel gelimelerle -olmas kesinlikle mmkn deildir ya- farz muhal dnyada lmszln yolu bulunsa, o zaman da dnyann zenginlikleri o nfusa karlk
vermeyecek ve bazlar azla tatmin olmayacaktr. O yzden, insanlar arasnda kacak byk savalarla
yine hkm ayn olacaktr. nsan, akl ve mantyla konuya dikkat ettiinde, bu gerei kavrar. Ancak
egonun rengiyle konuya bakldnda, ego kendini ebed sanr. Sonuta bir eliki doar. Buna temel
atma denir. Bu temel atma, birka yoldan zlebilir, ya da kiinin inan durumuna gre hi
zlemez. Sonuta, zlemeyen bu atma, insanlarda temel bir mutsuzluun nedenidir. atmann
birinci ve en salam zm ekli, biyolojik lmn gerekte bir lm olmadn kabul edip hirete
yakn bir ekilde iman etmektir. slm, bu temel atmay hiret inancyla tamamen zmtr.
Egonun kendini ebed/sonsuz sanmasyla, akl kuvvetinin aksini (lm) kavramas sonucu doan
temel atmann ikinci zm, akl kuvvetini yok sayma yoludur. Bu ise, zevk ve elence ile lm
hatrlamak istemeyip unutmak, alkol gibi sahte keyif veren ve bamllk yapan maddelerle akl ortadan
kaldrmakla yaplabilir. Zaten insanlarn bir ksm da byle yapmaktadr. Ancak, bu yol, maksadn
aksine, azap ve elemlerle doludur. zmek iin abalad atma, ok daha kompleks hale gelip
baka atmalar dourur. En huzurlu ve doru yol, egonun u itirafdr: Ben, sonsuz ve ebed
deilim, bakasnn varlk vermesiyle hayattaym. O, benim varlmn ebed olmasn isterse ancak o
zaman sonsuz olurum. O, dnyada duyu ve alglarla koyduu gereksinimlerimin hemen tamaman
karlad gibi; iimdeki ebed arzusunu da hirette karlayacaktr. te bu inan ve itiraf, temel
atmann tek gerek zmdr.
3- Egonun dier bir zellii; ego haz ve lezzetin kaynadr. Ego, yani bir eye sahip olmay
len cihaz olmasayd; lezzet ve haz sadece bir bilgi olarak kalrd. Bu haz bilgisi, lezzet alana ait
olmazd. Eer insan, gereksinimi olan bir eyi, tek Yaratcdan bilmezse, hem ihtiyalarnn kendine
ulamasnda cimrilik, yavalk, dzensizlik, zorluk, pahallk ve karmaa olaca dncesini
yaayacaktr; hem de ihtiya maddelerini rahat kullanamayacaktr. Mesel; bir meyve, insan
teknolojisiyle yaplsayd, siz onu zevk ve haz alarak yiyebilir miydiniz? Bunun imknsz olduunu,
vitamin haplarndan rahatlkla anlayabiliriz. Bundan daha byk haz, kalbin huzur ve mutluluudur, o
da Yaratcnn kabul ve Ona itaat edilmesiyle gerekleecektir. Ego, mutlak tek Yaratcy kabul
ederek, snrsz sayda sahte tanrya kul ve kle olmaktan kurtulup, huzur- kalbe ular, gerek
mutluluu yakalar. Ego, tek Allaha inanmadan ftratnn istedii gerek sadeti yakalayamaz.
4- Egonun bir zellii de, dl grd zaman keke ben de yle yapsaydm, byle
olsaydm demesidir. Ego, bu dnceyle de yetinmeyip biraz daha ileri giderek o dle sahip kar.
Hizmet ve ceza ile muhtap olduu zaman ise, hi zerine almaz, grmezlikten gelip bana ne deyip
hizmetten kamak ister, cezay stne almaz. dl datlanda hemen hazr olduu halde, hizmet
zaman yoktur. Ego, bu zelliiyle sorumluluktan kaar. Hem sorumlu olmasn; hem de baz deer ve
dllere sahip olsun ister. Yani ego, bencil ve benmerkezcidir. Egoya gre, bakalar hizmet iin,
kendisi cret iin vardr. Ego, iman ve aklla dizginlenmezse, onun u istekleriyle yer fesada
urayacaktr: Ben tok olaym, bakas alktan lse bana ne?, Sen al, ben yiyeyim.
5- Egonun kendine zel ve ok geni bir dnyas vardr. Bu dnyann esasn arzu ve
emelleri, mitleri, yakn evresi ve ihtiyalar oluturur. nsann ihtiyalarnn bitmesi demek, hayat
ve dnya ilikilerinin kesilmesi demektir. Her insann hayal dnyas kendine zeldir.

- 27 -

6- Ego, ite olann hkmleriyle dta olann hkmlerini kartrr. Egonun bu sfat, insan
haktan, gereklerden uzaklatrr. Bylece hayalde olan ya da olduu farz edilen ile dtaki olaylar
sbjektif ekilde bencillikle yorumlanmaya allr ve hata edilir.
7- Ego, sabrsz ve acelecidir. Her eyin nnda vukua gelmesini ister. Yer-zaman snrlarn
tanmaz.
8- Ego, kendine hibir yarar olmayan ilerle uramay sever. Bu nedenle de esas
sorumluluklarna zaman bulamaz. Ego, yetenek ynnden tm hayvanlardan stn olduu halde,
gereksinimlerini karlama ynnden en kk bir kutan dahi geridir. nk kuun ihtiya ve arzular
snrldr. nsannki ise, snrszdr. nsanolu, hayvanlardan farkl olarak terakki etmek, renmek,
olgunlamak zorundadr.
9- Ego, kendi zaaflar yznden, gerekleri kavramak istemez. stemediine ve iine
gelmeyen dorulara kar kr ve sardr.
10- Ego, zayf, ciz, fakir ve tembeldir. Ego, menfaatin kaynadr.
Ego, tasavvuf geleneinin ve halkn nefis dedii, ruhun bir alt sfatlar kmesi olarak
tanmlanmaktadr. Egonun, btn bu eliki ve atmalardan kurtulmas, yanllardan kanp
neticede kendisinin zarar grecei hususlardan saknmas iin; ilim, irde ve kudreti sonsuz olan
Allaha inanp gvenmesi ve Onu sevmesi, sevdiini gstermesi ve Onun kendisini sevdiini,
merhametiyle davrandn kabul etmesiyle mmkndr. Bu, ruhun bir grevidir. Nasl ki, beyin, be
d alg verilerini toplar; bunlar iler ve btnletirir. Sonuta net bir deerlendirme ortaya konulur.
Burda, grme ya da iitme duyusunun btnleyici, birletirici ve uyum salayc rolnden bahsetmek
mmkn olmaz.
Ego da iten ve dtan verileri alr. Hatta bunlar, ou zaman kendi zaaflar istikametinde
arptarak ve ruhun gerei grmesini glgeleyerek yapar. Bu veriler ruhun kendisinde toplanr.
Ftratnn salaml veya bozulmas ve iman orannda ruh bu verileri deerlendirir; nsann
mutluluu ya da elemleri, ruhun tercihi dorultusunda gerekleir. Nefis veya benlik de
dediimiz ego, ruhsal uyumlar temsil eden bir zellikler btn deildir. Bu uyuma yarayan
cevaplar toplayp dengeleyen ve faydal bir henk meydana getiren, ruhun kendisidir. Ruh, bir
taraftan ego kavram altndaki sfatlar toplarken; dier taraftan, ftrat, vicdan ve iman kavram
altndaki zellikleri deerlendirir ve tmnden bir sonuca ular. uur ve irdesiyle davrana
hazr hale gelir. Bu analiz ve deerlendirme sonunda beyindeki davran tularna baslr:
Bylece konuulur, yrnr, uyunur, saldrlr, ya da kalr. Yani Allaha teslim olmu ve Ona
her an kulluk iinde huzurlu bir hayat yaanr veya egonun kulu veya egonun arzu ve seimiyle
bakasnn kulu ve klesi olunur. (11)
Hayat: Yer ve gkteki yaratklar, direkt veya dolayl olarak insana hizmet etmekte. Ama insann
fni maddesine deildir bu hizmet. Madde, asl ama deildir ki, varlk ona hizmet etsin ve ona tbi
olsun. Eer yle olsayd, l ve mesel 80 kg. olan insann cesedi, 3 kg. olan bebekten daha nemli
olurdu. Ama gerek byle deildir. Biz o cesedin nemli olmadn, onu bir an nce topraa vererek
insanlk tarihi boyunca fiilen gstermekteyiz. Bu rnek, bize maddenin mnya hizmet ettiini, o
mnnn da ruh ve ruhun olan hayat ve hayatn nuru olan uur olduunu; hayat, ruhu, uuru ve
akl olanlara aka gsteriyor. Madde, hayat ve ruhun gsterdii ynde hareket eder.
Evrenin en nemli neticesi ve yaratl hikmeti hayattr. Elbette bu hakikat, geici, ksa, noksan,
elemli dnya hayatna mnhasr deildir. Olsa olsa, bu hayat aacnn gyesi, neticesi ve o aacn
byklne lyk meyvesi, ebed hayattr. Yoksa, bu nemli cihazlarla techiz edilen hayat aac ve
uur sahibi insan; meyvesiz ve faydasz bir ekilde yoklua karacak ve belki mutluluk ynyle bir
sereden daha aa olacak, zell ve bare yaayp yok olup gidecek. Halbuki insan, cihaz ve sermaye

- 28 -

ynnden yeryznn halifesi/efendisi makamndadr. te bu dnyada balayp esas ekliyle hirette


yaanacak hayat, ruhun bir eit grnmdr.
Varln mkemmellii hayat iledir. Esasen varln hakiki varl hayat iledir. Hayat, varln
nurudur. uur, hayatn dr. Hayat, her eyin badr ve esasdr. Hayat, her eyi bir hayat sahibi olan
eye mal eder. Bir eyi btn eyaya mlk ve sahip hkmne geirir. Ey iman edenler! Sizi kendinize
hayat verecek eylere dvet ettii zaman Allah'a ve Raslne icbet edin ve bilin ki Allah, gerekten
kii ile kalbinin arasn aar ve siz Ona harolunacaksnz. (8/Enfl, 24)
Ruh, hayat kayna olduu gibi, vahy/Kuran da insan ihy eden, mnen l durumundaki canl
cesetleri dirilten hayat menbadr.
Gd: Eskiden sevk-i tabi , yani sevk eden doal kuvvet denilen gd veya igd, mekanik ve
maddesel olmayan gereksinimlere doru ynelen davran demektir. nsann daima mazluma acmas,
gvendii ortama doru meyletmesi ve haklya sahip kma eilimi, gdye rnek verilebilir. Bu
sebeple hakl olanlar, mitli olmaldrlar. Hal-i hazrda insanlar onu desteklemeseler, onu rencide
etseler ve ona bir zlim gibi davranp zindanlarda dolatrsalar da, bir zaman gelip insanlardaki doruya
ve hakka olan gdleri nedeniyle onun saflarna geeceklerdir.
Bu gerei bilen ve insann ftratn iyi tanyan insanln zirveleri, hibir zaman mitsizlie
dmemilerdir. Dtan onu gzleyen insanlar da onlarn bu halleri artmtr. O hal-i hazrda tektir,
fakirdir, cizdir ve tm dnya onun karsndadr. Ancak o yle sylemektedir: Gecelerimiz ok
karard ve karanlk gecelerin sabalar pek yakn olur.
Gd, nice zamanlar, bulunduumuz durum itibaryla, farknda olmadan, esasen aksini istememiz
gerekmesine ramen, farkl tercihler yapmamzdr. Ancak, bu tercihlerin belki yllar sonra en uygun
ynelimler olduunu kavrarz. yle deriz: Neden byle yaptm bilmiyorum. Ancak, en gzelini
yapmm. Daha dorusu bana yaptrld.
Doada itme ve ekme kanununun olmamas durumunda, hayat nasl mmkn deilse, insanda da
vicdana ait fiiller olmazsa, sosyal ve ferd hayat mmkn deildir. Demek, davranlarmzn en nemli
kaynaklarndan biri de, doada olan itme ve ekme kanunlarnn karl olan sevme, sevdirme ve ak
gibi duygulardr. Vicdanda drt ana unsur vardr: rde, zihin (beyin aktivitelerini iermeyen), his ve
latifeler, duyular st idrk. Vicdan bu drt ge ile mutlak mutluluk olan mutlak gerei arar.

Vicdan
Vicdan, hangi rktan, hangi din ve mezhepten, hatta inanl ya da inansz, kadn-erkek, yal
ve kk, hangi sosyoekonomik ve kltrel gruptan olursa olsun, insanlar arasndaki ortak
deerlerin temsilcisidir. Eer sosyokltrel evreyle balantl olsayd, farkl evrelerde birbirinden
tmyle farkl vicdan deerler geliecekti. Ancak vicdan, sosyal deerlerle ekillenmeyen ortak
insanlk deerlerine neden olur. Vicdan, ayr bir zat varl olan bir yap deildir. Ruhun mutlak
gereklie, Allaha dnk sfatlar manzmesidir. Ftratn sesidir. Sevgi, insan haklar ve hakszla
tahammlszlk, mazluma acma gibi deerlerde insanlar arasnda fazla bir fark yoktur. Bunlar ruhun
vicdan kavram altnda toplanan zellikleridir. Sosyokltrel ve biyolojik farkllklardan etkilenmeden,
hakka/mutlak doruya ynelen vicdann, ya da bu kavram altndaki sfatlarn, vard sonularda
sebeplere ve verilere ihtiyacnn olmad grlr. Vicdann tm insanlarda ortak deerleri douran bir
zellik olmas, tm insanlarn yaratacsnn tek olduunu gsterir. Esasen, insanda sosyal hayatn
kurulmasna nclk eden de vicdandr. nk bu, insanlar iin ortak deer manzmesidir.
Biz yokken, ya da dnyaya yeni geldiimiz anda bir eye karar vermemiz ve tercih etmemiz imkn
d iken, yaratlmamza karar veren Yaratcy, vicdandaki dayanak ve medet noktas olarak belirtilen
zellikler nedeniyle (yani ftratla) bilmekte ve unutmamaktayz. Bu da Yaratcnn yaratlana
danmadan koyduu, bir ressamn sanat altndaki imzasna benzer ekilde bir imzadr. O ister istemez,

- 29 -

Onu gsterecektir. Zira, arzu ve gereksinimleri sonsuz olan insan iin gerek dayanak ve medet
noktas, kudreti sonsuz bir Yaratcdr. nsanolunun tm araylar vicdann bu iki zelliinin
sonucudur. Salam, gvenilir, ezel ve ebed bir kurtarc bulmak. nk insan ilmi, sanat, siyaseti,
hukuk ve adleti... hep snrsz ihtiyalarn karlamak iin yapmaktadr. htiyacn karl ise,
sonunda mutlak bir dayanak ve ihtiyalarnn giderildii bir hcet kapsdr. Acz ve yoksulluu ise, her
zaman ve her yerde karsndadr. Vicdan, deta delil ve verilere ihtiya grmeden anlayabilen ve
sezebilen bili st bir bilin ve uurdur. (12)
Nefse ve ona birtakm kabiliyetler verip de fcur ve takvy (ktlklerini ve iyiliklerini) ilham
edene yemin olsun ki, nefsini ktlklerden arndran kurtulua ermi, onu ktlklere gmen de ziyan
etmitir. (91/ems, 7-10). Kurann bildirdiine gre nefsin iki ayr yn olduunu, bir ksmnn
hevdan, yani insan Allahn yolundan alkoyan bencil tutku ve hrslardan olutuunu
biliyoruz. Nefsin teki ksm ise, insan Allaha ve dinin ierdii dorulara yneltir, nefsin
iindeki fcurdan saknmasn salar. Nefsin bu ksm, vicdandr. Vicdan, insana Allah
tarafndan flenmi ruhtan kaynak bulur. Kuranda Allahn insana kendi ruhundan fledii
haber verilir: O, yaratt her eyi en gzel yapan ve insan yaratmaya amurdan balayandr. Sonra
onun soyunu bir slleden (zden), baya bir sudan yapmtr. Sonra onu dzeltip bir biime soktu ve
ona ruhundan fledi. (32/Secde, 7-9)
te insann sahip olduu tm gzel vasflar, Allahn kendisine flemi olduu ruhtan
kaynaklanmaktadr. nsan, eer nefsin fcuruna (hevsna) saplanarak bu ruhu rtmezse,
Allahn baz sfatlarn stnde tamaya, Peygamberimizin ifadesiyle Allahn ahlkyla
ahlklanmaya balar. Allah, sonsuz akl sahibidir; Ona kulluk eden bir mmin de stn bir
akla sahip olur. nsan Allaha ne kadar yaknlar, Ona ne kadar teslim olursa, Onun ahlkyla
daha ok ahlklanr ve yaratlmlarn en hayrls (98/Beyyine, 7) olur.
Ruh, insan vicdana yneltir. Nefsin iinde, insan daima ktle aran hevya karn,
onu daima iyilie aran bu vicdan da vardr. Dolaysyla insan, iinde, kendisini srekli olarak
doruya aran amaz bir pusulaya, yani vicdana sahiptir. Allah, insana nefsinin fcurundan
saknmay ilham etmektedir. Bu ilham, vicdandr. Dolaysyla vicdan, bir anlamda Allahn
sesidir. nsan srekli olarak bu sese kulak verdii ve Kurann gsterdii temel prensipleri tam olarak
zmsedii takdirde, srekli olarak doru yolda ilerleyecektir. Hayr, zulmedenler, hibir bilgiye
dayanmakszn kendi hev (istek ve tutku)larna uymulardr. Allahn saptrdn kim hidyete
erdirebilir? Onlarn hibir yardmclar yoktur. yleyse sen yzn hanf (Allah birleyen) olarak
dine, Allahn o ftratna evir; ki insanlar bunun zerine yaratmtr. Allahn yarat iin hibir
deitirme yoktur. te dimdik ayakta duran din (budur). Ancak, insanlarn ou bilmez. (30/Rm, 2930)
yetlere gre, inkr edenler nefislerinin fcuruna, yani hevlarna uyarak sapmlardr.
Buna karn mminlerin yapmas gereken, Allahn insanlara vahiy yoluyla ulatrd dine
uymaktr. Ve bu din, Allahn insanlar yaratt ftrata (yaratla), yani Allahtan kendilerine
flenmi olan ruha, vicdana uygun dmektedir. Mmin, gnlk hayatta srekli olarak birka
seenek arasnda tercih yapmak durumunda kalr. Karlat alternatifler iinde, Allahn rzsna en
uygun olann, dinine en yararl olann semekle ykmldr. Bu seimi yaparken nce Kurann,
sonra da vicdannn hakemliine bavurmaldr. ounlukla, muhtap olduu seenekler karsnda
vicdan ilk olarak devreye girer ve hangi seenein Allahn rzsna daha uygun olacan ona syler.
Ancak, ikinci aamada hevs da devreye girecek ve onu dier alternatiflere yneltmeye alacaktr.
Bunun iin de genellikle insana mzeretler (daha dorusu bahaneler) fsldar. Mmin, nefsinin
kendisine fsldad eytn vesveselere, bahanelere kulaklarn tkamal ve vicdannn kendisine
gsterdii ilk doruyu uygulamaldr.

- 30 -

Nefsini arndrp temizleyen, yani nefsinin fcurunu kabul edip Allahn ilhamna uyarak ondan
saknanlar kurtulacaklardr. Bu, ebed ve gerek kurtulutur, yani Allahn rzsn, rahmet ve cennetini
kazanmak... Buna karlk, nefsini rten, yani onun fcurunu, pisliini dar atp temizlemeyen, iinde
sakl tutan kii ise ykma urayacaktr. Ykm da Allahn lneti ve cehennem azb demektir.
Herkesin nefsinde mutlaka ktlk vardr. Bir insann, nefsindeki ktlkten temizlenmesinin tek yolu
ise, bu ktln varln kabul etmesi ve Allahn gsterdii biimde ondan saknmasdr.
te mminlerle kfirler arasndaki nemli farklardan biri, bu noktada ortaya kmaktadr. nsan,
ancak slmn verdii bilgi ve terbiye sonucunda nefsinin iinde ktlk bulunduunu ve ondan
saknmas gerektiini renir ve kabul eder. nkrclar, nefislerindeki ktle teslim olurlar ve bu
nedenle nefislerine/hevlarna aykr gelen eyleri kendilerine tavsiye eden hak dini ve o dini tebli
edenleri yalanlarlar.
yette (91/ems, 10) ifade edildii gibi, nefsini rter ve onun fcuruna esir olur. Bu, bilinten
yoksunluk, nefislerdeki ktle teslimiyet, bir tr igdsel yaamdr. nsana verilen akl ve uuru,
iman ve takv ftratn kullanmayp igdlerine gre hayatlarn dzenleyenleri Kurann hayvana
benzetme hikmetlerinden biri budur. Bu yolun sonu, nefsi putlatrmaya, hev ve arzular
ilhlatrmaya, insann kendi nefsinin kulu haline gelmesine kar (25/Furkan, 43; 45/Csiye, 23).
(Ayrca bkz. 5/Mide, 48-49; 6/Enm, 56, 119; 23/Mminn, 71; 30/Rum, 29; 47/Muhammed, 16).
Nefse, ayn zamanda fcurdan saknmasn salayan bir kabiliyet (takv) de ilham edilmitir.
nsan Allah'a ve dinin bildirdii dorulara, hayrlara ynelten, iyiyi kty ayrdetmesini salayan
nefsin/ruhun bu yn, halk arasnda vicdan olarak tanmlanr. (13) Halk arasnda nefis, sadece
olumsuzluklarn, yani hevnn temsilcisi saylmas, yanl, daha dorusu eksik bir tanmlamadr.
Kurann ak beyanna gre nefsin iindeki, insan daima ktle aran hevya kar; onu daima
iyilie aran vicdan da vardr. Dolaysyla, insan, iinde, kendisini srekli doruya, mutlak hakikate
aran amaz bir pusulaya da sahiptir. Nefsin/ruhun sahip olduu bu ses ftratn, ilham edilen
takvnn sesidir; Allahn fledii ruhun ilh tecellye ayna olmasdr.

Nefs ve Ruh Ayn eyler midir?


Nefs: ncelikli olarak bir kimsenin kendisi veya z anlamna gelir. Ak ve gizli, dnyaya ve
ahirete bakan duyular, madd ve mnev becerileri, arzu, heves ve ihtiyalar, can, ruhu, hayat ve
istekleriyle kiinin bizzat kendisi, benlik demektir. Nefs, ruh ve kalp manasnda da kullanlmtr.
Klsik din literatrde ise, ehvet (cins ve her trl ar istek) ve kzgnln balangc olan, insann
iindeki mnev gce nefs denilmitir.
Nefs kelimesi, zaman ierisinde bir ok anlam kazanmtr ki, bunlarn bazlar unlardr:
Can, kalp, benlik, kan, i, kimse, beden, izzet, gr, kt gz, arzu, ycelik, bir eyin z gibi. Nefs
kelimesi, Kurn- Kerimde, kendiniz, kendileri, kendin, kendim gibi ifadelerle tek tek kii ve oul
olarak kiiler hakknda kullanlmaktadr. Yine Kuran- Kerimde, can (6/Enm, 93), kiinin i
dnyas (2/Bakara, 235) anlamndadr. 3/l-i mrn 61. yetinde Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Hz. sa
(a.s.) anlamnda, bir ka yette Allah (c.c.) (5/Mide, 116), bir yette sahte ilhlar (25/Furkan, 3), bir
yette de insan ve cin topluluklarn iaret etmek iin kullanlmtr (6/Enm, 130).
Nefs, tek tek her varla iaret ettii gibi, bu varlklara yn kazandran mnev gce de
verilen addr. Bu anlamda nefs, madd hayatn kaynadr, yani isteklerin merkezidir. nsan;
ekil/madde, yani cisim ve mnev cephe saylan ruhtan meydana gelir. nsann ruhu onun nefsidir de
denmitir. Hayatn devam iin bedenin baz eylere ihtiyac vardr. Nefs bu ihtiyalarn ekillendii ve
kt yerdir. Nefsin istekleri hayatn devam iin gereklidir. Ancak, nefs babo brakld zaman,
ar istekler gndeme gelir ve insan o noktada hataya der. Kiinin yeme ime, soluk alp verme,
barnma, uyuma, sahip olma arzular nefsin normal istekleridir. Ancak bu istekler babo

- 31 -

brakldnda, kii cahil, cimri, haseti, gz doymaz, azgn, saptm, gurura kaplm bir varlk haline
gelebilir. nk nefsin yaps buna uygundur.
te dnya hayatnn anlam nefsin bu istekleriyle mcadele etmede ekilleniyor. slm, bir
baka deyile Allahn dveti, kiiye bu mcadeleyi retmektedir. slmn getirdii ller nefsin
isteklerini olumlu bir ekilde ynlendirmeyi salar.
Nefs kknden treyen nefes solunan hava, sevin ve rahatlk getiren rzgr demektir.
Yine ayn kkten gelen nifas kadnn doum yapmas, teneffs rman veya sabahn ortaya kmas
ferahlanma (rahatlama), nefis ok ho, kendisine tutkun olunan ey anlamnda kullanlmaktadr. (14)
Dikkat edilirse, nefs ve baz trevlerinin anlam ruh kelimesi ve trevlerinin anlamyla ok
yakndr. Her iki kavram arasnda byk bir yaknlk, hatta baz kullanmlar iin aynlk vardr. Ruh
ile nefs terimlerinin ayn m, yoksa farkl eyler mi olduu, zerinde tartlan konulardan biridir.
Nefs ile ruhu slm limlerinin ou ayn kabul eder. Nefs ile ruhun birbirinden ayr eyler
olduunu syleyenler, bu farkll hep sfatlar ynnden aklayabilmektedirler. yleyse nef ile ruh
arasndaki fark, ztla ilgili olmayp, sadece sfat ve zellikler ynndendir. Aslnda nefis ile ruh ayn
varlklar olduu halde, klsik slm geleneinde nefs, mnev varlmzn daha dnyev, hayvan ve
menf ynn; ruh ise daha ulv, mnev ve msbet ynn ifade eder. Kuran, insandan sz ederken
iki ifade kullanmaktadr: nsan, topraktan yaratlmtr ve insan Allahtan bir nefha (fleme)
tamaktadr. Sflerin nefs anlaylaryla Kurann bu insan anlayn birlikte dnrsek; ruha,
insann Allahtan kaynaklanan ynlerinin btn, nefse de toprak kaynakl vasflarnn tm demek
mmkn olur.
Nefs ve ruh arasndaki ayrmn zt, mhiyet ve hakikat asndan deil; sadece sfat ve zellikler
ynnden yapld anlalmaktadr. Yani nefs ile ruh ayn cevherdir. Ancak, ruh gzel ve vlm
vasflarn yeri; nefs de kt huy, davran ve zelliklerin kayna kabul edilmitir. Bu itibarla, ruh
terbiye edilmi nefs, nefs ise terbiye edilmemi ruhtur denilebilir.

Ruhla Nefs Arzular Arasndaki Dengesizlik


nsandaki rh bunalmlarn, akl hastalklarnn nedenleri arasnda, ruhla, bazlarnn nefis dedii
hev (kt duygu ve ar istekler) arasndaki dengesizlik ve iliki bozukluu gsterilir. nsan
hayvandan ayran vee metafizik lemle iliki kurmasn salayan stn ruh hali ile, yine ondaki
igdsel eilimler arasnda bir dengenin salanmas zorunludur. Eer bu denge bozulur, ruhun
ihtiyalar karlanmazsa insan bunalma der. nsan ele alan gayr-i mslim psikologlarda grld
gibi, nefsin bir yn n plana karlm, insan ruhuna nfuz edilmemi ve onun ihtiyalar bir
btnlk ierisinde ele alnmam olur. Halbuki Kuran, bedenin istek ve ihtiyalarn karlamann,
nefsin isteklerini hell yolla ve ll tarzda tatmin etmenin merluu yannda; insann Allah'a olan
ruh gereksiniminin de bir btnlk iinde deerlendirilmesini ngrr. (Bkz. 3/l-i mrn, 14). gd
ve arzular, dnya hayatnn gereklerini salamak ve Allah'a giden yolda vasta olmak iin verilmi
nimetlerdir. Bu eilim ve arzulara ar ilgi gstermek, Allah ve hireti unutmak; hiret sadeti
yannda, dnya mutluluu iin de zarar byk yanl tutumlardr.
Ruhun Yce Allah ile olan ilikisini kesmek, insan sadece doymak bilmeyen igdsel arzularn
kucana teslim etmek, sknt ve bunalmlarn vcudun btn hcrelerine yaylmasna yol aar. Hayat,
o kimse iin bir azap ve endielerle dolu bir amaz halini alr. Sebepsiz, gayesiz, sahipsiz grd bu
lem, onun iin musibet, bel ve cehennem kesilir. Din gidince fazilet anlay da kaybolur, yksek
duygular adna kalpte ne varsa hepsi silinir gider, kalp bombo kalr. Yerini bir kaos, sonu olmayan bir
uurum kaplar. Bu zindanda mthi bir belirsizlik iinde olan insan, olaylar ve insanlar tarafndan
bilinsizce srklenip gider.

- 32 -

Haram arzulara olan tutkunluun ar basmasyla Yaratcsyla olan balarn zayflatan insan,
hayvanlar seviyesine der. Benliini hiss bir katlk kaplar, mnev duyarlln kaybeder. ehvet ve
arzularn ne kadar doyurursa doyursun, ruhu srekli alk eker. (15)

lham
Gerek sanat, gerek bilim alannda; duyu organlar, beyin ve hfza kartlar dnda ni bir zek
esprisi vardr ki buna ilham denir. Bildiimizin, belleimizin bittii yerde, i dnyamzdan bir g gelir
ve aklmza snrsz fonksiyon yaptrr. Bize, ilgi alanmza gre iir sunar, bilim kapsn aralar. lham,
bazen mecalsiz hastalara g ve ifa verir. Bu akl almaz, hesaba girmez olay, ruhun bedene direkt
mdahalesidir.
lham olayn, sadece ok byk sanat olaylarnda, bilimsel keiflerde aramaya lzum yoktur.
Herkesin gnlk hayatnda nasiplendii pekok ll ilhamlar vardr. imden geldi, byle yaptm
dediimiz nice teebbslerimiz gzden kaan ilhamlardr. lham, bazen nefs izgisinden saparak yansr.
Ruhtan gelen g, nefs laboratuarnda er grnmlere brnr, ihtiraslar ve kavgalara yataklk eder.
lham, zellikle ruh varlnn ok ak belirtisidir. Mekn yoktur, zamana eilmez ve insan kompleks
btnnde ruh ynetiminin hrika bir tecellsidir.
lham inkr etmek; medeniyeti, sanat inkr etmek demektir. Mekn ve zaman izgisi zerinde
beyin, duyu organlar ve tm sinir sistemi fizyolojisi dnda bir mn olaydr ilham. Tertemiz bir
gnl nda ilh sanatn ruh koordinatlarndan yansmasdr.
Ruh konusunda bilimsel gerekler saylamayacak kadar oktur. Zaten hayatn, bilimin, sanat ve
edebiyatn kayna, ruhun beyin komptrne verdii g, yanstt hayal enerjisinde domutur. (16)

Ruh G (Reenkarnasyon/Tensuh)
len insanlarn ruhunun bir hayvan ya da bir insan bedenine girmesi inancna tensuh, bat
dillerinde reenkarnasyon denir. Reenkarnasyon, ahsiyetin temelini oluturan anlamda bir ruhun
bedenden bedene gemesi fikridir. Burada ruh, bazen bir hayvan, bazen bir bitki gvdesinde yeniden
doar. Tekmln tamamlayp daha st bir ruhan varlk oluncaya kadar bu seyahat devam eder. Eski
Msrda reenkarnasyon inanc, sadece Firavunlara zgyd ve zaman geldiinde, yar tanr kabul
edilen Firavun, tekrar dirilip yeryzne dnecekti. Piramitlerin inas altnda yatan dnce bu idi. Bu
yzden de o akl almaz ant kabirleri, piramitleri in etmilerdi ve hayata dndnde Firavun a
kalmasn diye, ehramlarn ilerine gda yerletirirlerdi.
Tensuh inanc, Hindistanda Hinduizmden domu ve buradan Hint adalar, Tibet, in, Kore,
Japonya ve eski Yunana yaylmtr. Bu inan, Hinduizm (Brahmanizm) ile beraber, Budizm, Taoizm,
Caynizm, Maniheizm gibi Asyann eski dinlerinde de grlr. Tensuh inancnda manev mkfat veya
ceza, yapt ktlk ya da iyiliklerin karl olarak ruhunun bir hayvan veya bir insan cesedine
girerek alalmas ya da ykselmesidir. Hinduizmde ruhlarn bir bedenden dier bedene gnn
balangc belli deildir. Ruh, daha nce bir bedendeki durumuna gre bir hayvan veya bir insan, yahut
bir tanr olarak dnyaya gelebilir. Hindulara gre tensuh, yalnzca insana mahsus deildir; tanrlar da
lr ve yeniden baka bir kalpta doabilir.
Tensuh inanc Hinduizmin esasdr. Ruhun kalptan kalba dolamas insan kemale erdirebilir.
nsan ruhu, hayvan veya beer bedenlerine girerek ok sayda varolular yaadktan sonra saflarsa bu
dnyadan giderek saadete ular ve tanr Brahmaya veya kinatn ruhuna ulaabilir. Budizme gre, bir
ruh intikali en kk bcekten insana varncaya kadar btn canllara mil olur. Nirvana ad verilen
kurtulu, insan varl safhasnda ruhun btn arzularn yenerek dnya ile alkasn kesince meydana
gelir.

- 33 -

Tensuh inanc, eski Yunanda, Kelt ve skandinav dinlerinde ve yahudiliin baz btn
mezheplerinde de grlr.
Bize gre tensuh inanc kesinlikle btldr. Tensuh ehli, yeniden dirilmeyi, cennet ve cehennemi
inkr ederler. Tensuha inanmak, imanla ve zellikle hiret inancyla badamaz. Bir insan, bu
dnyada yaptklarndan sorumludur. Sorumlulukta ruhun bedeninin de pay vardr. Bir insann ruhu,
sadece kendisine ait tek bir beden ve bedenin can ile iyi vasflar veya kt zellikler kazanr.
Tensuha inanlmakla tek bir insan, ayr ayr pek ok sayda hayvan ve insan olarak kabul edilmi
olunur ki, bu imknszdr. Bu inanca gre bir insan ruhunun yzlerce bedeni olmu olur. Ceza ve dl
bu bedenlerden hangisi alacaktr? Halbuki hirette her bir insann bedeni diriltilecek ve ruhu buna ide
edilecektir. Mesel, bir insan ruhu yz tane insan cesedine girmi olsa, gerekte bu cesetlerin tek bir
ruhu bulunur, dierleri ruhsuz kalm olduklar iin diriltilmez. Hepsi diriltilse, biri ruhlu olarak
dierleri ruhsuz olarak diriltilmi olur. Ruhsuz beden ise insan deildir. Hem ruhun hem de
cesetlerin/bedenlerin sorumluluktan pay vardr. nsan ruhu, ne bir baka insan bedenine ve ne de bir
hayvan bedenine nakledilemez. (17)
Ruh g anlay, insann lmle birlikte yok olup gitmekten duyduu korku ve tedirginlii
ortadan kaldrma hayalinden kaynaklanmaktadr. Reenkarnasyona aklc bir yaklam kazandrabilmek
iin iyi kimselere ait ruhlarn yce ahsiyetlere, kt kimselere ait ruhlarnsa hayvanlara intikal edecei
eklinde bir yaktrma yaplmtr. Esasen, bata vahiy olmak zere, varln evrensel ak da, insann
sonsuza dek yaama zlemini karlamak bakmndan slmdaki hiret hayatn bir gerek olarak
ortaya koymaktadr. Dolaysyla insan, reenkarnasyon gibi btl bir inana iltifat etmeden, vahye ve
hirete yaknen iman eder, slma tbi olursa, hakikati, lmszl, yani hirette sonsuz yaay
kavram ve ikn olmu olur. (18)
Tensuh inanc, manta da terstir. Tensuh gerek olmu olsayd, dnyadaki hayvan ve insan
nfusunun artmamas gerekirdi. nk ruhlarn says sbit olacak, bir insan ldnde, baka bir
bedende onun ruhu hayat bulacakt. Bylece sbit sayda canllar mevcut olacak, ruhlar, snrl
olduundan, l ile yeni doumlarn says hep ayn kalacakt. Hayvan ve insan nfusu, hep belirli
sayda donmu olacakt. Kuranda nice yetler, tensuh anlayn reddeder:
Onlardan her birine (insana) lm gelip atnca yle diyecektir: Rabbm, beni dnyaya geri
gnder. T ki ben kaybettiim mrm karlnda slih/iyi amelde bulunaym. Hayr, asla! (artk
dnyaya dnlmez). Onun syledii bu sz, phesiz faydasz/bo szden ibarettir. nlerinde ise
diriltilip kaldralacaklar gne kadar (dnyaya dndrlmelerine) bir engel/berzah vardr.
(23/Mminn, 99-100)
nkr edenlere de cehennem atei vardr. ldrlmezler ki lsnler, cehennem azb da onlara
biraz olsun hafifletilmez. te Biz, kfrde ileri giden her nankr byle cezalandrrz. Onlar orada:
Rabbmz! Bizi kar, (nce) yaptmzn yerine slih amel/iyi iler yapalm! diye feryat ederler. Size
dnecek kimsenin dnebilei kadar bir mr vermedik mi? Size uyarc da gelmedi mi? (Niin
inanmadnz?) imdi tadn (azab)! Zlimlerin yardmcs yoktur. (35/Ftr, 36-37)
(Fakat onlar), Onun tevilinden baka bir ey beklemiyorlar. Tevili geldii (haber verdii eyler
ortaya kt) gn, nceden onu unutmu olanlar derler ki: Dorusu Rabbmzn elileri gerei
getirmiler. imdi bizim efaatlarmz var m ki, bize efaat etsinler veya (dnyaya) geri
dndrlmemiz mmkn m ki, yapm olduumuz amellerden bakasn yapalm? Onlar cidden
kendilerine yazk ettiler ve uydurduklar eyler (putlar) de kendilerinden kaybolup gitti. (7/Arf, 53)
Kim hidyet yolunu seerse, bunu ancak kendi iyilii iin semi olur; kim de doruluktan
saparsa, kendi zararna sapm olur. Hibir gnahkr, bakasnn gnah ykn stlenmez. (17/sr,
15)

- 34 -

Onlarn atein karsnda durdurulup ah, keke dnyaya geri gnderilsek de bir daha
Rabbmzn yetlerini yalanlamasak ve mminlerden olsak! dediklerini bir grsen! Hayr! Daha
nce gizlemekte olduklar eyler (gnahlar) kendilerine grnd. Eer (dnyaya) geri gnderilseler,
yine kendilerine yasak edilen eylere dneceklerdir. Zira onlar gerekten yalancdrlar. Onlar, hayat
ancak bu dnyadaki ihayatmzdan ibarettir; biz, bir daha diriltilecek deiliz demilerdi. (6/Enm,
27-29)
Size yetlerim okunurdu da, siz onlar yalanlardnz, deil mi? Derler: Rabbmz! Azgnlmz
bize stn geldi; biz bir sapklar topluluu idik. Rabbmz! Bizi buradan kar. Eer bir daha
(ettiklerimize) dnersek, artk belli ki biz zlim insanlarz. Buyurur ki: Alaldka alaln orada!
Bana kar konumayn artk! (23/Mminn, 105-108) (ve bkz. devam.)

Ruh arma
Ruhun varln kabul eden, fakat hakknda sapk ve gerek d bir anlaya sahip olan baz
kimseler, lm insanlarn ruhlaryla irtibat kurulabileceini ve bylece gayb leminden bilgi
alnabileceini ileri srmlerdir. Bu kimseler dzenlemi olduklar ruh arma seanslaryla insanlar
kandrmakta ve onlarn cehletlerinden istifade ederek menfaat elde etmektedirler. Ruh, Allah
Telnn emrinde ve denetiminde olan bir varlktr. Onun insanlar tarafndan arlp baz istekleri
yerine getirmesinin mmkn olduuna inanmann hibir dayana yoktur. Ruh arma seanslarnda
cin, ruh kimliinde insanlara ou yanl ve uydurma eyler sylemektedir.

Mzik Ruhun mu Gdasdr?


Sabah-akam mzikle i ie yaayanlarn kendilerini savunmak iin drt elle sarldklar bir sz
vardr: Mzik ruhun gdasdr. Konfyse ait olan bu sz bir nass gibi; tartlmaz, kesin doru
kabul edilir. Rejimler okullarda mzik dersi verir. Her yl Eurovizyon mzik yarmalarna iddialarla,
devlet btesinden yardmla ve aylarca sren tela sonras katlnr. Baz tv.ler ve radyolar, gnde yirmi
be saat mzik yayn sunar. Kasetalarlar, olmad volkmenler, o da yetmedi mzik setleri, plaklar
demode olduysa gelsin CD.ler, daha neler neler. Dolmularda ha bire alnan kasetler, konserler, FM
radyolar... Hepsinin tek amac vardr: Ruhlara gda vermek! Evler bile meyhaneye, sinemaya, gazinoya
dnt; mescide hi benzemiyor.
Bunca uraa ramen, ruhlarn tatmin olmadn gryoruz. Rh zellikler yok olmu, sevgiler
tkenmi, gnller harbeye dnm, mnev zellikler gdaszlktan lmcllemi. yleyse bir
yanllk var. Ruha bu kadar gda verilecek, ama rh zellikler gittike kaybolacak. Kurann ve sahih
hadisin dnda her sz eletirilir. Doru da olabilir, yanl da. Konfysn szn incelerken ruh ve
nefsi tanmak gerekir.
nsann i dnyas ok zengin. Byle olduu halde, bir elini okyanuslarn dibine, dierini de uzayn
esrrengizliine uzatan insanolu, kendini tanmaya uramyor. Onun iin de mutluluu
yakalayamyor. Zaten kendini tansa, yeri ve g daha iyi bilecek, aralarndaki irtibat grecek.
Kendini tansa Rabbn tanm olacak... nsann i benliinde yerletirilmi iyi vasflarn, iyi ahlkn ve
gzelliklerin merkezi ruh; kt vasflarn yeri de nefis olarak bilinir. Sanat, rha hitabettii, gnl
coturabildii oranda sanat olur. Nefse hitabettii mddete de eytan vesvese ve oltann ucundaki
yem.
Rh ynmzle ykseklere kanatlanabilir, melekleri geebiliriz. Nefsi n plana aldmzda ise
drt ayakllarn tabanlarn seyrederiz. nsan irdesi (nefsi), istekte snr tanmamaktadr. nsan, sonsuz
oranda istekten ibarettir. nsan, nefisle, houna giden hereyi kendine maletmek, zevklenmek ister.
imizde devaml fkrp duran bu istek kaynann arzular mutlak surette verildike, o, srnak insan
gibi daha da arszlar. Verdike azar, daha da ister. Nefsin midesi yoktur, doymak bilmez. Doysa bile
az sonra yine ackr. Sahibini de yemeye ve yenmeye balar. Nefsi taknlktan (tuyan) korumak iin

- 35 -

huddullaha riyet arttr. Nefsi, akln ve ruhun, daha dorusu imann emrine vermeden insann mutlu,
bakalarnn ondan memnun ve Rabbnn rz olmas mmkn deildir.
Kurn- Kerim, ruhun gdasnn mziin dnda baka eyler olduunu sylyor, ama
mziksever, Konfysn sz kadar itibar etmiyor, doruluunu kabul etmiyorsa din tercihini
yapm demektir. Artk mziksever deil; mzikperesttir. Ruha, gnle zikir gdas verilmedii, gda
yerine zehir verildii iin ikyet, sknt, bunalm, stres, intihar gibi problemler gittike artyor.
Tatmin olmayan ruh sklyor. Nefsin de doyaca yok. Yedike azyor, azdka gdalanyor. Daha
deiik zevk ve gdalar aryor, sahibini felkete ve helke srklyor.
nsanlar zevk almak iin elenceye, mzie oka yer ayrrlar. Halbuki madd zevk, hibir zaman
hakiki zevkin yerini tutmaz. Hakiki zevk ksa sreli deildir, madd zevk ise saman alevidir; bir varm
bir yokmu gibidir. Ayn zamanda zevkten ksa bir mddet sonra hazzn yerini yorgunluk, ac, maddmnev kayp, rahatszlk gibi problemler alr. Mer olmayan madd zevklerin peinden gelecek gam
ve kederler bir yana, yine vicdan rahatsz etmesi ve Allah katndaki sorumluluk. Btn bunlara
deecek bir getirisinin olmadndan zevk bile saylmaz madd zevkler.
Rh zevklerinse sonunda byle problemler yoktur. Rh zevklerle ruh, saln korur, gdasn
alm olur. Stres gibi ada problemler, ada insann ada zevkleri ve tercihleriyle ilgilidir.
Gerek zevk (rh zevk) en ok eyde bulunur:
abc-

Her eit ibdette, zellikle namaz ve Kuran okumada; yani zikirde.


lim tahsil etmekte, rendiklerini yaymakta; yani tebli ve cihadda.
ciz ve sayflara yardmda; yani ihsanda.

Bunlarn dndaki zevkler geicidir. Devam olmayan bir kuruntu ve aldanmadan ibarettir. Altn
kadeh iindeki zehirdir.
Bugn tb ile zakkum farkedilmez olmu, sanatla sahtesi birbirine kartrlm. Nefis ruhun
yerini alm. Rh zellikler yok gibi; yaayan ller, yani ruhsuzlar topluluu halinde cahil toplumlar.
Mzik ilhlar ve tanralar, kullarnn mzikhollerde, gazinolarda yin ve ibdetleriyle yetinmiyor;
stadyumlar, akalanlar gibi daha byk mbedlere toplanmalarn istiyor artk. Nefis, bu tapnma ve
kendinden geerek mest olmayla da tatmin olmuyor. Gnlk ve saatlik yinler de emrediyor: Radyolar,
mzik setleri, tv.ler kalabalklarn neredeyse her dakikasn ibdet vecdi iinde kaplyor. yerinde
mzik, arabada mzik, evde mzik, okulda derste mzik, filmde mzik.
Hz. sa, ruha nem verilmeyen bir topluma rh zellikleri yeniden ihy etme ynyle eitli
mcizelerle geldi: lleri diriltme, hastalar iyiletirme, krlerin gzlerini ama, dilsizi konuturma
gibi. te gnmz toplumunda da bu rh zellikleri ihy eden sa nefesli insanlara ihtiya var.
Bylece yahdilerin kat kapitalist etkileriyle ruhlar, rh zellikleri bombardman edilen insanlarn
lmcl kalpleri ve ruhlar dirilsin, ruh maddenin nne ksn, bylece tatmin olsun. Hasta kalpler ve
ruh hastalklar iyilesin. Hakk gremeyen gzler alsn, basret ve ferset sahibi olan insanlar eyaya
Allahn nuruyla bakabilsin. Sadece grnenleri deil; perdenin arkasndakileri de grebilsin. Hakka
kilitli dilleri alsn, blbl gibi aksn. Bunlarn yerine gelmesi iin Hz. sann gkten inmesini
beklemeye lzum yok. Hz. sann nefesine, Hz. Msnn asasna, Hz. Muhammedin Haktan getirdii
mesaja miras sensin. Kurtulu istiyorsan kurtarc beklemekten vazge; vazifeni yap. Hem sen kurtul,
hem toplum kurtulsun ey sa nefesli mslman! (19)

Ruh emesinden Szntlar


nsan, ruhuyla birini sever. Ve sevdiinin ruhunu sever. Ruhun ekli olmadndan bu sevgisini
kalp resmiyle simgeledii olur. Madde, ruhsuz sevilmez. Htrann deeri, o yzden byktr. Ruhsuz
maddeye deer verilmesi, ya ona atfedilen ruhsal zelliklerden dolaydr veya sevenin ruhundaki ona
duyduu meyille ilgilidir.

- 36 -

Rya, nazar, hipnotizma, insan etkileme gc, keif, ilham, du ve beddunn etkisi, buzun
ktl deitirme gc, akn zincirleri kran bys, candan sevmenin fedkrla sevki, insann
kullanabildii ve kullanmasn bilmedii olumlu ve olumsuz enerjisi... hep ruhla ilgili, Allah tarafndan
flenen ruhun gcne bal muhteem imknlardr. Gz, rhun esrrengizliinin aynasdr; Sz, rhun
enginliinin yansmas. z ise, nazargh- ilh.
nsanla ilgili esrrengiz tm zellikler, ruhuyla ilgilidir; hep ruhun srlarndan kaynaklanr. Altnc
his, ruhlar leminde birbiriyle kaynaan ruhlarn birbirini sevmesi, evlt iin byk fedkrlk, kar
cinste sknete kavuma ve her eyin ba ibdet ihtiyac ve zevki... Ruh olmasa, btn bunlar da
olmayacak, gzellikten ve sanatn anlamndan bahsedilmeyecekti. Zaten gzelliin zirvesinde,
kefedilemeyen bir gizlilik, izah edilemeyen ama etkileyen bir czibe yok mudur? Ruh tmyle
kefedilemeyeceinden, insann anlalamayan srlar da olacak, esrrengizlikler insann hayret
dmesine basmaya devam edecektir.
Utanma, fke, sevin, hzn, mutluluk, tabii ki iman... hep ruhun halleridir. Vcut, bunlar belli
eder; nk beden ruhun emrindedir. Ruhu bedenin ve hevnn hizmetine vermek, ruha en byk
zulmdr.
Seven, sevdiini hereyiyle sever. Allaha tevekkl edip teslim olan bir mslman iin zenginlik
de birdir, fakirlik de; Hakkn kahr da hotur, ltfu da. Gncel hayatn ve dnya snavnn zorluklaryla
yaralanan ruhlar, iman ve teslimiyet gdalaryla yeterli beslenmeyen ruhlardr. Allaha kulluun zevkini
tadamayan ruhlar, kendisini esir alacak efendiler peinde koturup duracaktr. Bu, ruhun intihardr;
zaten inanl insan hi intihar eder mi? Peygamberler kutsal ruhla kuvvetlendirilmitir (bkz. 2/Bakara,
87). Insan da glenmek istiyorsa, vahiyle -ki bir ad ruhtur- aksn arz etmeli, ruhunu ruhla takviye
etmelidir. Beden iin ruh/can ne ise, mnev hayat iin de vahiy odur, hatta ondan da tedir: Ey iman
edenler! Hayat verecek eylere sizi ard zaman, Allah ve Raslne uyun. Ve bilin ki, Allah kii ile
onun kalbi arasna girer ve siz mutlaka Onun huzurunda toplanacaksnz. (8/Enfl, 24) Ve vahy,
ncelikle ruh iin ifadr, rahmettir, ktr/nurdur, klavuzluktur/hidyettir.
Ruhun huzur ve tatmini, megliyette, zahmet ve gayrettedir. Ama hayrl bir ynde deilse bunlar,
ruh deil; ego/nefis beslenmi olacaktr. Allaha kulluk ve itaatte, ibdette ve Allah yolunda Allah iin
almadadr ruhun huzuru. Gece gndz, gizli ak ibdet ve Allah iin gayretten ayrlmayan
peygamberlerin ruhlar onun iin daha ok arnmtr, mutmaindir. leyen demir ldar, tembel demir
pas tutar. Ruh da trplendike keskinleir. nsann rahat zahmettedir. Tembel ya da gereksiz ile
megul olan kii, mutsuzdur, huzursuzdur. Bakasna faydas olmayan, kendine/ruhuna da zarar verir.
Zahmetsiz rahmet olmaz. Ar bal yapmaktan zevk alr, bal yapmann ve eserini bakasna ikram
etmenin lezzetini tadan ar, bal yemekten daha tatl gelen bu uratan lnceye dek vazgemez.
Vermenin tadn alan, ibdetin hazzn duyan kimse, tembellikte deil; cihadda bulur huzuru.
Ruhu, maddeyle tatmin etmeye kalkmak, at etle beslemeye almak demektir. Kalp/ruh, vahyin
nurundan n almadysa, karanlklar iinde bocalayp duracak, ksz yerdeki ayna gibi, hibir eyi
gstermeyecektir. arptlm ftrat ve sindirilmi vicdan lambalarnn szdrd clz kla, aydnlk
ehreleri bile bulank, sisli ve karanlk gsterecektir o ruh aynas. Esas krlk budur ite; bedendeki
gzlerin grmemesi deil, ruh ekrannn kararmas. Vericiler salam olduu halde, yanstclarn,
alclarn bozukluu. Ekrann olmas yetmiyor; bu ara, elektrikle/enerjiyle irtibat olmazsa hibir ie
yaramayacaktr.
Ruhun arndrlmas/tezkiye edilmesi lzmdr; ibdetlerle cillandrp parlatlmas gerekir. Yoksa,
evrenin pislikleri ruh aynasn ilevsiz hale getirecektir. Aynann srlar dklnce, evreden yaylan
pislikler aynann parlakln kaybettirince, tertemiz nesnelerin de grntleri czip olmayacaktr.
Problem, doutan tertemiz verilen aynay kirletmekte, onun temizlii iin gayret sarfetmemekte
dmleniyor.

- 37 -

Net ve doru gsterebilmesi iin aynann dz (srt- mstakm zere hidyette) olmas da arttr.
Btl dzen ve inkrclarn ezip ukurlatrd ya da iirip kamburlatrd aynalar da, nesneleri
olduundan ok farkl gsterir; aynasna gre bazlar cce, bazlar dev grlecektir. Vahy leiyle
doruluunun salamas yaplmayan, o teraziyle ayarlanmayan ayna, olduundan ok farkl
gsterecektir her eyi. Ypratc, tahrip edici aralarla izilen, krlan aynalar da hereyi izik ve krk
gsterir. Ayna, dzelmeden salkl grnt yansmayacaktr.
Allah onlarn kalplerini ve kulaklarn mhrlemitir. Onlarn gzlerine de bir eit perde
gerilmitir ve onlar iin (dnya ve hirette) byk bir azap vardr. (2/Bakara, 7) Onlarn
kalplerinde/ruhlarnda hastalk vardr. (2/Bakara, 10) Gzlerinde perde olan, ruh aynas kararm
insanlar; kara vicdanl, karanlk zihniyetli insanlardr; taktklar irk gzlkleri kara olduu iin, gnei
bile kara grrler onlar.
Gzdeki alk veya uza grememe gibi hastalk dzeltilmeden, byle gze sahip insan, nasl
hereyi farkl grr veya uzandakileri gremezse, grntlerin deerlendirildii ruhun/kalbin
hastal, grlmesi gerekenleri, uzak sayd hireti gremeyecek, hastalnn iddetine gre sanal
grntler, rya, serap, hayal, illzyon, hallsinasyonlar grd kadar hakk gremeyecek, doruyu
eri grecektir.
Gnmz insan, sadece Kurn kavramlar deil; dnyev kavramlar bile arptyor.
Beyinlerinde hastalk olanlara ruh hastas diyor; ruhun varln kabul etmeyen anlayla ruh
hastal ele alnyor. Eski ismi ilmn-nefs olan bilgi dalna ruh bilim anlamna gelen psikoloji
ad veriyor. Ruh konusunun gndeme hi getirilmedii psikolojiye, bugnk ieriiyle karakter
bilimi gibi bir isim verilmesi daha uygun olacaktr. Ama mriklerin detidir bu; kavramlarn iini
boaltp arptarak kendi grleri dorultusunda doldurmak. Szlerini bozmalar sebebiyle onlar
lnetledik ve kalplerini katlatrdk. Onlar kelimelerin yerlerini deitirirler, tahrif ederler.
(5/Mide, 13) Ruhu inkr eden Batl, ruhun bilgisini okuyor, okutuyor!
Bunun yannda, tabii ki, ruhu hasta olanlar var. Mnev hayat, mit, gven, korku gibi duygular
dengede tutamayan, onlara doru hedefler gsterip istikamet veremeyen kiinin ruhu hastadr. Zaten
kendi psikolojik/rh durumunu, ksmen de olsa hasta grp ikyeti olmayan, depresyon, bunalm,
doyumsuzluk/tatminsizlik, can sknts, i daralmas, stres iinde olmayan ada insan pek bulunmaz.
Kim Benim zikrimden (Kuranmdan, Beni hatrlamak ve anmaktan, namazdan) yz evirirse,
phesiz onun skntl/skc bir hayat olacak ve Biz onu kymet gn kr olarak haredeceiz.
(20/Th, 124) Ve zm: ...Bunlar, iman edenler ve gnlleri Allahn zikriyle sknete erenlerdir.
Bilin ki, kalpler/ruhlar ancak Allah zikirle (Onu hatrlayp anmakla, Kuran okumakla, namazla,
ibdet ve tatla) huzur bulur. (13/Rad, 28).
Ruh, terbiye edilmeye muhtatr; onun da gdaya ihtiyac vardr. Ruh, mnev bir varlk
olduundan onun terbiyesi de, gdas da mnev olacaktr. Onu doyuracak Razzkn ve eitip
ynlendirecek Rabbn vahyi ile ihtiyalarn gidermezse, ruh tatminsizlik iinde rpnp duracaktr.
Tek kanatl ku uar m? nsann da sadece madde taraf tka basa doyurulmaya alld halde, ruh
taraf mn cephesi gdaszlktan lmcl hasta. Gidecei yere tek kanadyla uup gidebilir mi
dersiniz? te, ykseleceim derken devaml tkezleyip yere aklmas ve bunun ha bire tekrar,
kanadn birinin durumu, iler acsdr.
Hayat varsa ruh da vardr.
Gren, duyan yalnz ruhtur; geri kalan her ey sessiz ve sardr.
nsan ruha bakmal. Gzel bir vcutta gzel bir ruh olmazsa neye yarar?
Ruhun da vcut gibi ihtiyalar vardr.
Ruh ve ceset, bu lemde iki ortaktr. Bunun iin, hirette insan, hem ruhuyla hem de cesediyle
dl veya ceza grr.

- 38 -

Ceset, ruhun evi ve elbisesidir.


Ceset, ruha dayanarak ayakta kalr. Ruh ise kendi bana kaimdir. Ceset harap olursa ruh daha ok
serbest olur, melek gibi ge uar.
Ceset, ruhla zevk alr, mutlu olur; Ruh ise vicdanla.
Ruh, yal doar, fakat genleir; hayatn komedisi bu. Vcut da gen doar, gitgide yalanr; bu
da hayatn trajedisi.
Ruhun bykl, byk yerlerde deil; gsterisiz yerlerde kar ortaya.
Byk ruhlar, straplarna sessizce katlanrlar.
Bakalarnn ruhu, karanlk bir ormana benzer.
Bizi artlardan ok, ruh yapmz mutlu klar.
Mutlu olmak istiyorsak, hayatn cisimde deil; ruhta olduuna inanmalyz.
Ruhlar, blklere ayrlan askerler gibidir. (Ruhlar leminde) birbirleriyle tanm olanlar,
dnyada da uyuurlar, anlarlar. Tanmayanlar da anlaamazlar, seviemezler. (Hadis-i erif)
nsann gdaya ihtiyac olduu gibi zevke de ihtiyac vardr. Nefis ve hev ynnden tatmin
edilmezse, ruh tarafndan zevkini arayacaktr.
uur, ruhun ziysdr.
nsann ruh gcne snr izilmemitir. Enniyet/bencillik ile yle aa der ki toz kadar kalr.
Allah'a kulluk ile o kadar yksee kar ki Hz. Muhammed (s.a.s.) gibi iki cihann gnei olur.
Ruh, zamana mahkm deil. nsan duygular ruh seviyesine knca, yaanlan zaman geniler.
Bakalarna nisbetle mzi ve istikbal olan vakitler, ona imdiki zaman hkmne geer.
Bu elem yurdu den dnyann; Derdine, mihnetine gyet yok.Bir rk di gibidir bence bu can,
kmadan sahibine rhat yok. (Ferit Kam)
Kim demi, salam kafa salam vcutta bulunur diye? Dorusu yle olmal: Salam i,
salam ruh sahibinden kar.
Ruh salkl ve doruysa, btn beden doru olur, gzel i yapar; Ruh hasta ise, btn beden ve
tm davran da bozuk olur.
Cnnsz can, hayvanda da var.
Ruh kutur; beden kafes.
Ruh misafirdir; beden ev/konut.
Ruh kanundur, sultandr; beden de lke.
Ruh mirdir; bedense memur.
Ruh anlamdr; beden sz/kelime.
Ruh ustadr; beden tezgh.
Ruh enerjidir/elektriktir; beden fabrika.
Ruh srcdr/ofrdr; beden araba/otomobil.
Tuyn eden/azana ve dnya hayatn hirete tercih edene, phesiz cehennem tek barnaktr.
Rabbnn makamndan korkan ve nefsini kt arzulardan uzaklatran iin ise phesiz cennet yegne
barnaktr." (79/Nzit, 40-41) Ey huzura kavumu nefs/ruh! Sen Ondan honut, O da senden rz
olarak Rabbine dn. (Sekin) kullarm arasna katl ve cennetime gir.! (89/Fecr, 27-30)
Faydalinan Kaynaklar
12345678910111213-

Hseyin K. Ece, slmn Temel Kavramlar, s. 543


Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, Azim Y. c. 1, s. 343-344
bn Kayyim el-Cevziyye, Kitabur-Ruh, s. 46-47
mil slm Ansiklopedisi, c. 5, s. 272 vd.
Aladdin Baar, Nurdan Kelimeler, s. 45 vd.
Ferit Aydn, slmda nan Sistemi, s. 133-135
Ramazan zcankaya, Ruh, s. 17 vd.
Aladdin Baar, a.g.e. s. 161 vd.
A.g.e. c. 2, s. 9-13
Ramazan zcankaya, a.g.e. s. 43 vd.
A.g.e. s. 87 vd.
A.g.e. s. 131 vd.
Cavit Yaln, Kuranda Temel Kavramlar, s. 47-48

- 39 141516171819-

Hseyin K. Ece, a.g.e. s.


Abdurrahman Kasapolu, Kuranda man Psikolojisi, s. 227-228
Halk Nurbaki, nsan Bilinmezi, s. 87
mil slm Ansiklopedisi, 6/180-182
Ferit Aydn, slmda nan Sistemi, s. 321
Ahmed Kalkan, Sanat Bilinci, s. 50-54

Ruh Konusuyla lgili Baz yet-i Kerimeler


Ruh Allahn Emrindedir: 17/sr, 85.
Ruh Bilgisi nsanlara Az Verilmitir: 17/sr, 85.
Ruhlar leminde Elest bi Rabbikm Hitab: 7/Arf, 172; 57/Hadd, 8.

Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar


1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.

Hak Dini Kur'an Dili, Elmall Hamdi Yazr, Eser Neriyat c. 1, s. 406-413; c. 4, s. 3197-3205
Tefhimul Kuran, Mevdudi, nsan Y. c. 3, s. 121
Hadislerle Kur'an- Kerim Tefsiri, bn Kesir, ar Y. c. 2, s. 411-413
El-Cmaiu li-Ahkmil Kuran, mam Kurtub, Burc Y. c. 2, s. 210-212
Kuran Mesaj, Muhammed Esed, aret Y. c. 1, s. 24
Kuran- Kerim ifa Tefsiri, Mahmut Topta, Canta Y. c. 1, s . 187
Mefatihul-Gayb (Tefsir-i Kebir), Fahreddin Razi, Aka Y. c. 3, s. 204-206
Kuran Mesaj, Muhammed Esed, aret Y. c. 2, s. 527
Dvetinin Tefsiri, Seyfuddin el-Muvahhid, Hak Y. c. 1, s. 181-183
mil slm Ansiklopedisi, mil Y. c. 5, s. 271-275; 278-279
Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, Risle Y. c. 3, s. 320-325
slm Ansiklopedisi, M. E. B. Y. (E.E. Calverley), c. 9, s. 179-183
Kuranda Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 201-205
slmn Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 543-546
Kuranda Temel Kavramlar, Cavit Yaln, Vural Y. s. 47-50
nan ve Amelde Kuran Kavramlar, Muhammed el-Behiy, Yneli Y. s. 117-119
Kuranda Nefs Kavram, Ahmet gke, nsan Y. s. 25-28
Kuran ve nsan, Celal Krca, Mrifet Y. s. 169-178
Kuranda man Psikolojisi, Abdurrahman Kasapolu, Yalnzkurt Y. s. 227-229
Nurdan Kelimeler, Aladdin Baar, Zafer Y. c. 1. s. 161-165; c. 2, s. 9-14
nsan ve nsanst, Ruh, Melek, Cin, nsan; Sleyman Ate, Dergh Y. s. 15-20; 51-187
Reenkarnasyon Var m? Sevim Asmgil, Gonca Y. s. 45-88
nsan Bilinmezi, Haluk Nurbaki, Hill Y. s. 74-113
Kuran ve Snnete Kalb Hayat, Adem Ergl, Altnoluk Y. s. 114-123
slmda nan Sistemi, Ferit Aydn, Kahraman Y. s. 133-135, 319-321
Kuranda Ulhiyet, Suad Yldrm, Kayhan Y. s. 372-373
Sanat Bilinci, Ahmed Kalkan, Denge Y. s. 50-54
Ruh Bunalmlar ve slm Rhiyt, Mehmed Tevfik, Bedir Y.
Ruh knt, Hamdi Glal, Bahar Y.
Ruhsal Yozlama Toplumsal rme, Sadk Kl, Aka Y.
Ruhun z Kudsi Srlar, Fatma Temir, Furkan Kitabevi Y.
Kitbur-Rh, bn Kayyim Cevziyye, z Y.
Ruh, imizdeki Biz, Ramazan zcankaya, Hayat Y.
Ruh arma, mer Sevingl, Zafer y.
Ruh Gerei ve Reenkarnasyon, mer Sevingl, Zafer Y.
Ruh Dosyas, Ahmed Ersz, Nil A.. Y.
Ruh Nedir? Mehmet Krknc, Zafer Y.
Ruh zerine, Alaaddin Baar, Zafer Y.
Ruh-nsan-Cin, Ahmed Hulsi, Kitsan Kitap Krtasiye
Ruhlar ve tesi, Safvet Senih, Nil A.. Y.
tikad, bdet ve Ruh Terbiyesi, Ebul-Hasan Nedv, Risle Y.
Ruh Terbiyemiz, Said Havva, Kayhan Y. /Petek Y.
Ruh leminde Bir Seyahat, Kemal Osmanbay, Kitsan Kitap Krtasiye
Ruhlar Alemi, slmda Vasiyet ve Iskat Meselesi, Ali Rza Karabulut, Kalem Y.
Sihirbaz, Byc ve Ruh aran Ehl-i Bidata Reddiye, Seyyid Ali Gleli, hed Y.
ada Ruhuluun Maske ve Yzleri, Julias Evola, nsan Y.
lmden Sonraki Hayat, Sleyman Toprak, Konya
Felsef Doktrinler Szl, Sleyman Hayri Bolay, Aka Y.
Hvel Baki, Mustafa zdamar, Krk Kandil Y.
Mezar Notlar, Muammer zkan, nsan Dergisi Y.
slma Gre Ruh arma, H. H. Muhammed, Pamuk Y.
Ruh Sal, G. Kozacolu, Alfa Basm Yaym
Ruh Salmz ve Davran Bozukluklar, Aydn Ankay, Turhan Kit. Y.
Ruhsal atmalarmz, Karen Horney, teki Y.
Reenkarnasyon, Arif Arslan, Adese Y.

- 40 56.
57.
58.
59.
60.

Ruhbilim Szl, Orhan Hanerliolu, Remzi Kitabevi Y.


Sihirbaz, Byc ve Ruh aran Ehl-i Bidata Reddiye, Seyyid Ali Gleli, heda Y.
Parapsikoloji Dersleri, Paul Krafchik, Ruh ve Madde Y.
Psikiyatrinin ABCsi, Cengiz Gle, Simavi Y.
Ruhsal Deneyleri Uygulama Kitab, Sheila Ostrander, Ruh ve Madde Y.

Ve'l Hamd li'llahi Rabbi'l Alemin

Derleme
E-Mail

Eb Abdlmmn Tekin. bin Muhrrem el-Kayseri


dayioglu_@hotmail.com

E-Mail

tekin_mihci@hotmail.com

BELIKA 2001 - 2015 almalar .

https://www.facebook.com/groups/704621039621341/files/
https://www.facebook.com/groups/islami.e.Kitap.indir/files/
https://www.facebook.com/groups/129830423826445/files/
https://www.facebook.com/groups/Silahtar38/files/
https://www.facebook.com/groups/1529611830591132/files/
http://tevhiddersleri.com/
http://ebumuaz.blogspot.com/
http://www.ehlieser.tr.gg/
http://www.islamhouse.com/
http://islamqa.info/tr
http://tevhidvesunnet.com/
http://www.davetulhaq.com/tr/index.php
http://www.tevhididavet.com/
http://www.tevhidyolcusu.com/
http://islamiekitap.blogspot.be/
http://ilimehli.blogspot.be/
http://www.sahihhadisler.net/
http://gurabayolu.tr.gg/

- 41 -

You might also like