Jacques Ranciere - Özgürleşen Seyirci

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 128

Jacques Rancire

zg rleen Seyirci
1940 Cezayir doumlu Fransz filozof. Halen Paris VIII (St. De
nis) Clniversitesi'nde felsefe dersleri veren Rancire'in ad ilk kez
Althusser'in iki ciltlik Lire le Capital (1965; Kapital'i Okumak)
derlemesine yazd yazyla ne kt. 1968 renci ayaklanmalan srasnda Althusser'le fikir aynlgna den Rancire, Althus
ser evresinden kopuunun gerekelerini La Leon d'Althusser
(1974, Althusser'in Verdii Ders) adl kitabnda anlatt. Bu siyasi
ve teorik kopu, ona gre, "bilgi ile kitleler arasndaki tarihsel ve
felsefi ilikilere" baklanndaki ciddi farklarn rnyd.
Althusser'in ideoloji teorisine ynelttii eletiriyi, zellikle i
i snfnn tarihsel olarak kendisini nasl grm ve bilgiyle nasl
iliki kurmu olduunu ampirik analizlere de bavurarak aratird bir dizi kitabnda srdrd: La Nuit des proltaires (1981;
Proleterlerin Gecesi); Filozof ve Yoksullar (Metis, 2009) ve Le
Matre ignorant Cinq leons sur l mancipation intellectuelle
(1987, Cahil Hoca: Entelektel zgrleme zerine Be Ders).
Dnrlerin haklannda konumay pek sevdikleri proleterler
hakknda, onlarn kendilerine zg bilgilenme tarzlan hakknda
pek de bir ey bilmediklerini ileri srd.
Rancire ilk kez 1990'da yaymlanan Siyasaln Kysnda ile
birlikte, Bat geleneinde "siyasal n kuruluu zerinde odak
lanmaya balad ve Le Msentente (1995, Uyumazlk, Aralk,
2005), La haine de la dmocratie (2005, Demokrasi Nefreti) ve
Chronique des temps consensuels (2005, Mutabakat Dnem
lerin Vakayinamesi) gibi kitaplannda ok zgn ve ufuk ac bir
siyaset dncesi gelitirdi.
Estetik, tarih teorisi, edebiyat ve sinema hakknda yazdklanyla da yank uyandrm olan Rancire'in dier eserleri arasnda
unlar saylabilir: Courts voyages au Pays du peuple (1990, Halk
lkesine Ksa Yolculuklar); Les noms de l histoire. Essai de poti
que du savoir (1992, Tarihin Adlan. Bilginin Poetikas zerine;
Metis yayn programnda); La parole muette. Essai sur les cont
radictions de la littrature (1998; Susturulmu Sz. Edebiyatn
elikileri zerine); La fable cinmatographique (2001, Sinema
tografik Masal)', L'inconscient esthtique (2001, Estetik Bilind); Malaise dans l'esthtique (2004, Estetikteki Hastalk); Politi
que de la littrature (2006, Edebiyatn Siyaseti).

Metis Yaynlan
pek Sokak 5, 34433 Beyolu, stanbul
Tel: 212 2454696 Faks: 212 2454519
e-posta: info@metiskitap.com
www.metiskitap.com
zgrleen Seyirci
Jacques Rancire
Franszca Basm: Le spectateur mancip
La Fabrique ditions, 2008
La Fabrique ditions, 2008
Metis Yaynlar, 2009
eviri Eser E. Burak aman, 2009
Birinci Basm: Eyll 2010
Yayma Hazrlayan: Sava Kl
Kapak Tasanm: Emine Bora
Kapak Resmi: Alfredo Jaar,
C utete Emerita'nn Gzleri, 1996.
Dizgi ve Bask n cesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Bask ve Cilt: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Fatih Sanayi Sitesi No. 12/197-203
Topkap, stanbul Tel: 212 5678003

ISBN-13: 978-975-342-776-0

Jacques Rancire

zgrleen Seyirci
eviren:

E. Burak aman

metis

indekiler

1. zgrleen Seyirci

2. Eletirel D ncenin Talihsiz M aceralar


3. Politik Sanatn Paradokslar
4. K atlanlm az G rnt

78

5. D nceli G rnt

97

M etinlerin K aynaklan

121

48

1
zgrleen Seyirci

BU KTABIN KAYNAI, birka sene nce bana iletilen, Cahil Hoca

kitabmda gelitirdiim, fikirlerden yola karak seyirci konusunda


benzer bir dnceyi gelitirip sunm a talebidir.1 Bu neri bende ilk
nce bir aknla yol amt. Sonuta Cahil Hoca, zeklarn eit
liini ilan edip milli eitimi entelektel zgrlem enin tam kart
saym, bir cahilin baka bir cahile kendisinin de hi bilmedii bir
eyi retebileceini ne srerek 19. yzyl banda skandal yarat
m Joseph Jacotot'nun ayrks teorisini ve esiz kaderini anlatyor
du. Fikirleri daha o yzyln ortalarnda unutulm aya yz tutmutu.
Devlet okulunun hedefleri zerine durgun sularda yaplan tartma
larn ortasna entelektel eitlik tan atm ak iin, 1980'lerde bu fi
kirleri yeniden canlandrmann iyi olacana inanmtm. Fakat a
da sanat dncesi iinde, sanat ufku D em osthenes, Racine ve Po
ussin gibi isimlerle zetlenebilecek bir insann dncesi nasl kul
lanlabilirdi ki?
Bununla birlikte, biraz dnnce, entelektel zgrleme d
ncesi ile bugnk seyirci meselesi arasnda apak hibir bant
nn bulunmay bir ans gibi geldi bana. Postmodern biimiyle da
hi olsa tiyatro, icra (performance) ve seyirci etrafnda dnen tart
malarn esasn ayakta tutan teorik ve siyasi nkabullerden radikal
biimde kopm ak iin bir frsat olabilirdi bu. Fakat banty ortaya
karmak ve anlam landrmak iin, seyirci meselesini sanat ile siya
set arasndaki ilikiler zerine yaplan tartmann merkezine koyan
1.
sveli perform ans sanats ve koreograf M arten Spangberg, 20 Austos
2004'te beni Frankfurt V. Uluslararas Yaz Akademisi'ni am aya davet etmiti.

10

ZGRLEEN SEYRC

nkabuller an yeniden rm ek gerekiyordu. Tiyatro gsterisinin


siyasal ierimleri stne verdiim iz yarglarn arka plannda teden
beri btnsel bir aklclk modelinin durduunu gstermek gereki
yordu. "Tiyatro gsterisi" ifadesini, bir seyirci topluluu nne ey
lem halindeki birtakm bedenler karan her trden gsteriyi -d ra
ma, dans, performans, pantomim, v d .- kapsayacak biimde kulla
nyorum burada.
Tm tarihi boyunca tiyatronun konu olduu ok sayda eletiri,
aslnda zl bir ifadeye indirgenebilir. "Seyirci paradoksu" adn
vereceim ben buna; m ehur oyuncu paradoksundan belki daha te
mel bir paradokstur bu. Gayet basit ifade edilecek bir paradoks: Se
yircisiz tiyatro olm az (Diderot'nun K onumalar'mn yazlm asna
neden olan, Ak ocuunun kurm aca temsilinde olduu gibi tek bir
gizli seyirci dahi olsa, seyirci vardr). Oysa sulayanlar seyirci ol
mann iki nedenden tr kt bir ey olduunu syler. lk olarak,
bakmak bilmenin zdddr. Seyirci bir grnn karsna geer,
ama o grnn retim srecini veya gizledii gereklii bilmez.
kinci olarak bakmak, eylem enin zdddr. Edilgen olan seyirci ye
rinde olduu gibi, hareketsiz durur. Seyirci olmak, hem bilmek ka
biliyetinden hem de eylem ek kudretinden kopmak demektir.
Bu tehis iki farkl sonu yargsna yol aar. lki, tiyatronun
mutlak biim de kt bir ey olduu yargsdr: Tam da o yasaklad
bilgi ile eylem, yani bilmek eylemi ile bilginin klavuzluk ettii
eylem uruna ortadan kaldrlmas gereken bir yanlsama ve edilgen
lik sahnesidir tiyatro. Vaktiyle Platon'un dile getirmi olduu yarg
dr bu: Tiyatro, cahillerin ac eken insanlar grm eye davet edil
dikleri yerdir. Tiyatro sahnesinin onlara sunduu, bir pathos gste
risidir; bir hastaln, arzu ile strabn, yani cehaletin yol at ben
lik blnmesinin tezahrdr. Tiyatronun yapt ey. bu hastal
bir baka hastala bavurarak aktarmaktr: Glgelerin esir ald
bakn hastalna. Tiyatro, kiilere ac ektiren cehalet hastaln
bir cehalet makinesi sayesinde aktarr; yle bir optik m akinedir ki
bu, baklar yanlsama ve edilgenlie altrr. Demek ki iyi topluluk
dediiniz, tiyatro dolaymna gz yummaz; o toplulua hkim olan
tek l topluluun yelerinin hayata geirdii davranlarda doru
dan vcut bulur.

ZGRLEEN SEYRC

11

Bu, en m antkl karmdr. Bununla beraber, tiyatrodaki mimesis'i eletirenler arasnda en yaygn olan karm bu deildir. Eleti
renler, byk ounlukla, nclleri deitirmedikleri halde baka bir
sonuca varmlardr; onlara gre tiyatro demek, seyirci demektir ve
kt olan da budur. Bildiimiz ekliyle, yani toplum umuzun kendi
suretinde ekillendirdii tiyatro dngs byledir. O halde bize ba
ka bir tiyatro lazm - seyircisiz bir tiyatro. Bo koltuklar nndeki
bir tiyatro deil; tam da kelimenin ierdii edilgen optik ilikinin,
sahnede retilene iaret eden baka bir kelim enin (drama) ima etti
i bam baka bir ilikiye tabi klnd bir tiyatrodur bu. Drama, Yunancada "eylem" demektir. Tiyatro, harekete geirilecek canl be
denler nnde hareket halindeki bedenlerin bir eylemi tamamna
erdirdikleri yerdir. Bu harekete geirilecek bedenler iktidarlarndan
vazgem i olabilirler. Fakat bu iktidar hareket halindeki bedenlerin
icrasyla, bu icray oluturan zekyla, bu icrann rettii enerjiyle
yeniden ele geirilip etkin hale getirilir. Yeni tiyatroyu ite bu etkin
iktidar zerine kurmak gerekiyor. Daha dorusu yeni tiyatro, ilk er
demine iade edilm i, asl zne dndrlm bir tiyatro olacaktr;
oysa sz geen asl zn adn kullanan gsteriler tiyatronun bo
zulm u bir versiyonunu sunm aktan teye gidememektedir. zleyen
lerin, im geler tarafndan batan karlmak yerine bir eyler ren
dikleri, edilgen dikizciler olmak yerine etkin katlm clar haline gel
dikleri seyircisiz bir tiyatro gerekiyor.
Bu tersine evirm e ileminin, ilkesel olarak birbiriyle uyuma
yan iki nemli anlatm o ld u -g e r i reforma urayan tiyatronun te
ori ve pratii srekli birbirine kartrd bu ikisini. lkine gre seyir
ciyi, grnle bylenm i ve sahnedeki karakterlerle kendisini z
deletirm esini salayan empatinin esiri olm u az ak ayran bu
dalasnn sersem lem esinden koparmak, ekip almak gerekir. Bu
yzden garip, allm adk bir gsteri, anlamn aramak zorunda ka
laca bir bilm ece gsterilecektir ona. Bylece seyirci, edilgen se
yirci konum unu brakp sorgulayan, fenomenleri inceleyip nedenle
rini aratran bilim sel bir deneyci veya aratrmac konumuna ge
meye zorlanacaktr. Ya da eylem kararlar verm esi gereken insanla
rn kar karya kaldklar ikilemlere benzeyen, rnek bir ikilem
sunulacaktr seyirciye. Bylece bizzat seyircinin nedenleri deer

12

ZGRLEEN SEYRC

lendirme, tartma ve son tercihi belirleme yetisi keskinletirilmi,


gelitirilmi olacaktr.
kinci form le gre, bu ukala mesafenin kendisi ortadan kald
rlmaldr. Seyirci, kendisine sunulan gsteriyi sknet iinde ince
leyen gzlemci konumundan karlmaldr. Seyirci bu aldatc efen
dilikten yoksun braklm al, tiyatro eyleminin sihirli dairesi iine
srklenmelidir; o daire iinde aklc gzlemci imtiyaz yerine ken
di yekpare yaam enerjisinin efendisi olma imtiyazn alacaktr.
Brecht'in epik tiyatrosu ile Artaudnun vahet tiyatrosunu zet
leyen temel tutum lar ite bunlardr. Biri iin seyirci araya mesafe
koymal; dieri iin btn mesafeyi ortadan kaldrmaldr. Biri iin
bakn keskinletirmeli, dieri iin bakan kii konumunu dahi terk
etmelidir. ada tiyatro reformu denem eleri, ilke ve etkilerini ka
rtrmak pahasna, bu uzaktan aratrm a ile yaayarak katlm a kar
tl arasnda srekli gidip gelmitir. Bu denem eler tiyatroyu d
ntrdklerini iddia etm ilerdir, oysa yaptklar tehis tiyatronun
ortadan kaldrlmasn ngryordu. Bu yzden, yalnzca Platoncu
eletirinin gereklerini deil, onun tiyatronun ktl karsna
kard olumlu forml de benim sem i olmalar artc deildir.
Platon, tiyatronun demokratik ve cahil topluluunun yerine, zetini
baka bir beden icrasnda bulan baka bir topluluk koymak istiyor
du. Tiyatronun karsna kim senin hareketsiz bir seyirci olarak kal
mad, herkesin matematiksel oranla belirlenm i topluluk ritmine
gre hareket etmek zorunda olduu koreografik topluluu kar
yordu; bu uurda, gerekirse, kolektif dansa girmeye gnlsz ihti
yarlar sarho edilecekti.
Tiyatro reform cular, Platoncu koro sanat (choree) ile tiyatro
arasndaki kartl tiyatronun gerei ile gsterinin simulakrumu
arasndaki kartlk olarak ifade ettiler. Tiyatroyu, edilgen seyirci
topluluunun kendi zddna (yani yaam ilkesini eylem e geiren
topluluun etkin bedenine) dnmesi gerektii bir yer haline getir
diler. Beni m isafir eden Yaz Akadem isi'nin sunum m etni u terim
lerle ifade ediyordu bunu; "Tiyatro, halkn kendisiyle kolektif ola
rak yzletii tek yer olagelm itir". D ar m anasyla alrsak, bu cm
le tiyatronun kolektif seyircisini, sergilerin mnferit ziyaretilerin
den veya sinemada gie rakam larnn basit toplamndan ayrt etm e
yi istem ektedir yalnzca. Fakat bundan fazlasna iaret ettii de

ZGRLEEN SEYRCt

13

aktr. "Tiyatro"nun rnek bir topluluk biimi olduudur iaret et


tii ey. Temsildeki m esafenin tersine, "kendi nezdinde mevcudi
yet" diye tanm layabileceim iz bir topluluk fikrini beraberinde ge
tirir. Alman rom antizminden beri tiyatro dncesi, yaayan kolek
tiflik fikriyle ilikilendirilegelmitir. Tiyatro, kolektifliin estetik
olarak kurulm asna -duyusal olarak kurulm asna- dnk bir biim
olarak ortaya kmtr. Burada toplulukla, bir yer ve zaman igal
etme tarzn; basit yasalar aygtnn tersine bilfiil eyleyen bedeni; si
yasi yasa ile kurum lan nceleyen ve onlar nceden biimlendiren
bir alglar, jestler ve tutum lar btnn kastediyoruz. Devlet veya
yasalarn m ekaniini deil, insan tecrbesinin duyusal biimlerini
deitirecek rom antik bir estetik devrim fikriyle btn sanatlar iin
de en ok tiyatro ilikilendirilmitir. Tiyatro reform u, demek oluyor
ki, tiyatronun m eclis veya topluluk trenine uzanan doasnn yeni
den canlandrlm as anlamna geliyordu. Piscator'un izinden giden
Brecht tiyatronun, halktan insanlarn kendi durum larnn bilincine
vardklar ve menfaatlerini tarttklar bir m eclis olduunu syler.
Artaud tiyatronun, kolektifliin enerjisinin kendi eline brakld,
arm drc bir ritel olduunu kabul eder. Eer tiyatro, mimesis' in ya
nlsam asnn aksine, yaayan kolektiflii cisim letiriyorsa, tiyatro
yu zne dndrm e isteinin gsteriyi hedef alan eletiriye yaslan
mas da kimseyi artmaz.
Peki Guy D ebord'a gre gsterinin z gerekte nedir? Dsallktr. Gsteri, grn hkm ranldr ve gr de dsallktr, ya
ni benliinden yoksun kalmaktr. Seyreden insann hastal u ksa
ifadeyle zetlenebilir: "Seyre daldka, daha az var olur."2 Bu ifade
grnte anti-platoncudur. Aslnda gsteri eletirisinin teorik te
melleri -M a rx zerinden- Feuerbach din eletirisinden alnmtr.
Her iki eletirinin de temel ilkesi ayrlm azl (non-sparation) ha
kikat olarak gren Romantik anlayta bulunur. Fakat bu fikrin ken
disi, Platoncu m im esis'e baldr. Debord'un eletirdii "seyre dal
ma", hakikatinden ayrlm olan grn karsnda seyre dalmadr,
bu ayrln (sparation) yaratt acnn gsterisidir. "Ayrlk, gs

2.
G uy Debord, L a Socit du spectacle, Gallim ard, 1992. s. 16; Trkesi:
G steri Toplumu, ev. Ayen Ekmeki-Okan Takent, stanbul: Ayrnt. 2006.

ZGRLEEN SEYRC

14

terinin alfa ve omegas. ba ve sonudur."3 nsann gsteride seyret


tii ey, kendisinden saklanan eylem dir; yabanc hale gelmi, insa
nn aleyhine dnm kendi zdr. Bu z, gerekliini ite bu yok
sunluun meydana getirdii bir kolektif dnyann dzenleyici ilke
sidir.
Demek ki gsteri eletirisi ile "balangtaki zne dndrl
m tiyatro" aray arasnda eliki yoktur. "yi" tiyatro, ayrlm
gerekliini, tam da bu gereklii ortadan kaldrmak zere kullanr.
Seyirci paradoksu da Platoncu tiyatro yasann ilkelerini yine ti
yatro adna benimseyen ite bu tuhaf dzenekten kaynaklanr. D e
mek ki bugn yeniden incelenmesi gereken ey bu ilkelerdir; daha
dorusu bu ilkeleri mmkn klan nkabuller a, yani edeerlikler ve kartlklarn ileyi biimidir: Tiyatro izleyicisi ile topluluk,
bak ile edilgenlik, dsallk ile ayrlk, dolaym ile simulakrum
arasndaki edeeriikler; kolektif ile bireysel, grnt ile yaayan
gereklik, etkinlik ile edilgenlik, benliine sahip olm a ile yabanc
lama arasndaki kartlklar.
Bu edeerlikler ve kartlklarn ileyii, hata ve telafisi eklin
de, gayet dolambal bir dramaturji oluturur aslnda. Tiyatro seyirci
leri edilgen hale getirip, "topluluk eylemi" diye tanm layabilecei
miz zne ihanet etmekle sular kendi kendini. Bunun sonucunda
tiyatro, seyircilere bilinlerinin ve eylem lerinin mlkiyetini geri ve
rip neden olduu etkileri tersine evirm ek ve hatalarnn kefaretini
demek gibi bir grev bier kendine. Bylece tiyatro sahnesi ve
oyunun icras, gsterinin ktl ile hakiki tiyatronun erdemi ara
snda gitgide gzden kaybolan bir dolaym a dnr. H er ikisi de
seyircilere seyirci olmay brakp kolektif bir pratiin faillerine d
nmenin yollarn retmeyi amalar. Brechti paradigm aya gre,
tiyatro dolaym , seyircileri bu dolaym hazrlayan zemin hakknda
bilinlendirir ve onu dntrmek iin isteklendirir. Artaud'nun man,:na greyse tiyatro dolaym, seyircileri seyirci konumundan ka
rr: Bir gsterinin karsnda olmak yerine icrayla kuatlmlardr,
kolektif enerjilerini kendilerine iade eden eylem dairesine srklen
milerdir. H er iki durum da da tiyatro, kendini ortadan kaldrmaya
ynelik bir dolaym grevi verir kendine.
3. A .g .y . , s. 25.

ZGRLEEN SEYRC

15

Entelektel zgrlemenin betimleme ve nermeleri burada oyu


na dahil olup problemi yeniden formle etm em ize yardmc olabi
lir. Zira kendini yok eden bu dolaym bize yabanc bir ey deildir.
Pedagojik bantnn m antdr bu tam tamna: Hocaya den rol,
kendi bilgisi ile cahilin cehaleti arasndaki mesafeyi ortadan kaldr
maktr. Hocann dersleri ve verdii altrmalar, hoca ile cahili bir
birinden ayran uurumu gitgide daraltmak amacn tar. Ne yazk
ki hoca bu mesafeyi ancak durm akszn yeniden yaratt takdirde
daraltabilir. Hoca, cehaletin yerine bilgiyi geirm ek iin her zaman
bir adm nde yrm ek, renciyle kendisi arasna yeni bir cehalet
koymak zorundadr. Bunun da nedeni olduka basittir. Pedagoji man
tnda cahil, stadn bildiini henz bilmeyen kim se anlamna gel
mez yalnzca. O, neyi bilmediini ve nasl bileceini bilmeyendir.
Hoca da sadece cahilin bilmedii bilgiyi elinde bulunduran kimse
deildir. O bilgiyi nasl, ne zaman ve hangi protokole gre bir bilgi
nesnesi yapacan da bilen kiidir. Zira hakikatte, bir ym eyi za
ten bilen, evresine bakp dinleyerek, gzlemleyip tekrar ederek, ya
nlp hatalarn dzelterek kendi kendine renm i cahillerden de
ildir o. Byle bir bilgi hoca iin ancak cahilin bilgisi olabilir; n
k basitten karm aa doru giden ilerleme ilkesine gre kendini
dzenlem eye m uktedir olm ayan bir bilgidir bu. Cahil, kefettii e
yi daha nce bildiiyle karlatrarak ilerler, karlam alarn rastgeleliine gre, fakat bazen de aritm etik dzene, yani cehaleti daha
az bilgi sahibi olm ak haline getiren dem okratik dzene gre. Cahil,
yalnzca daha fazla bilmek iin urar durur, henz bilmedii eyi
bilm ek iin. C ahilde olm ayan ey, kendisi hoca olm adka renci
de her zam an iin eksik olacak olan ey, cehaletin bilgisidir - bilgi
yi cehaletten ayran gerek mesafenin bilgisidir.
Cahillerin hesabnda gzden kaan da ite bu lttr. Hocann
bildii ey, bilgi nakliyle ilgili adabn renciye ilk olarak rettii
ey, cehaletin bilgi ktl deil, bilginin zdd olduudur; bilgi, bil
gi krntlarnn toplam deil, bal bana bir konumdur. Tam me
safeyi hibir kstas lemez; tam mesafe yalnzca alman konumla
rn oyunuyla aa kar. Oyun da hocay, kendisine yetimesi iin
gya eittii kiiden ayran bitim siz "bir adm nde olma" uygula
masyla biimlenir. Bu mesafe, hocann tavrn cahilin tavrndan
ayran o byk uurumun metaforudur, nk sz konusu uurum

16

ZGRLEEN SEYRC

iki zeky -cehaletin ne olduunu bilenle bilmeyen zek y - birbi


rinden ayrr. Dzenli olarak ilerleyen eitimin renciye ilk olarak
rettii ey ite bu radikal ayrmdr. Ona ilkin ciz olduunu re
tir. Bylece retme etkinlii boyunca kendi nkabln, yani ze
klarn eit olmadn hi durm akszn teyit eder. Jacotot'nun aptal
latrma olarak adlandrd, ite bu bitim siz teyittir.
Jacotot, bu aptallatrm a pratiinin karsna entelektel zgr
leme pratiini koyar. Entelektel zgrlem e zeklarn eitliinin
teyit edilmesidir. Bu eitlik, zeknn btn tezahrlerinin eit deer
de olduuna deil, zeknn tm tezahrlerinde kendine eit olduu
na iaret eder. Bir uurum la ayrlm iki tr zek yoktur. nsan de
nen hayvan, ilk nce anadilini, insanlar arasnda yerini alabilmek
iin kendisini kuatan eyler ve gstergeler orm annda maceraya
kmay nasl renm ise, her eyi ite yle renir: G zlem leye
rek ve bir eyi bir dieriyle, bir gstergeyi bir baka gstergeyle,
gstergeyi olguyla karlatrarak. Okuryazar olm ayan biri, sadece
bir duay ezbere biliyorsa bile, bu bilgiyi henz bilmedii ey ile
karlatrabilir, yani bu duann kda yazl kelim eleriyle.aret
ler sayesinde bilmedii ile bildii eylerin ilikisini renebilir. Bu
nu ancak her admda, karsnda olan gzlem leyerek, grdn
syleyip sylediini teyit ederek yapabilir. aretleri heceleyen bu
cahilden hipotezler kuran bilgine varncaya kadar i banda olan
zek hep ayn zekdr entelektel macerasn aktarmak ve bir ba
ka zeknn kendi macerasn ona aktarmak iin neyle uratn an
layabilmek zere, bir gstergeyi baka bir gstergeye tercme ede
rek karlatrmalar ve tahm inlerle ileyen, ilerleyen bir zek.
Her renme abasnn m erkezinde oturan, ite bu iirsel terc
me almasdr. Cahil hocann zgrletirici uygulamasnn m er
kezindeki de bu almadr. Fakat cahil hocann bilmedii ey ap
tallatrc mesafedir, yani ancak bir uzmann "doldurabilecei" ka
dar byk bir uurum a dnm olan o mesafe. Mesafe ortadan
kaldrlmas gereken bir ktlk deil, tm iletiimin olaan kou
ludur. nsan denen hayvanlar, gstergeler orman zerinden iletiim
kuran birbirine uzak, m esafeli hayvanlardr. Cahilin amas gere
ken mesafe kendi cehaleti ile hocann bilgisi arasndaki uurum de
ildir. Mesafe, bildiinden bilm ediine doru giden, fakat geri ka
lann nasl renmise ite yle renebilecei bir yoldan baka bir

ZGRLEEN SEYRC

17

ey deildir. renci, bilgin konum una gemek iin deil, tercme


sanatn daha iyi uygulayabilmek, tecrbelerini kelim elere dkebil
mek ve kelim elerini snayabilmek; entelektel m aceralarn baka
larnn faydalanm as iin tercme edebilm ek ve onlarn kendi ma
ceralarn sunduklar tercmeleri kendi diline tercm e edebilmek
iin renir. O nun bu yolu katetmesine yardm edecek cahil hoca
nn byle bir ad alm asnn sebebi, hibir ey bilmem esi deil, "ca
hilin bilm ediini bilme iddiasn" reddetmesi ve bilgisiyle hocal
n birbirinden ayrmasdr. rencilerine kendi bildiini retmez;
onlardan eyler ve gstergeler orm annda m aceraya atlmalarn,
grdklerini ve grdklerinden ne anladklarn sylem elerini, bu
nu teyit etm elerini ve teyit ettirmelerini ister. C ahil hocann bilme
dii, kabul etm edii ey, zeklarn eitsizliidir. H er m esafe olgusal
bir m esafedir ve her entelektel edim cehalet ile bilgi arasnda katedilen bir yoldur - btn o snrlaryla birlikte her trden sabitlii
ve konum lar hiyerarisini hi durm akszn ortadan kaldran bir yol.
Bu hikye ile seyirci meselesi arasnda nasl bir iliki vardr?
Dramaturglarn seyircilerine toplumsal ilikilerin hakikatini ve ka
pitalist tahakkm e kar savama yollarn aklam ak istedii za
manlarda yaam yoruz artk. Ne var ki yanlsam alarm z ortadan
kalknca illa nkabullerim iz de deim iyor; keza hedeflerimizin uf
ku ortadan kalknca kullanlan aralar da. Tersine, yanlsamalarn
kaybolmas, sanatlar seyirciler zerindeki basky artrmaya sevk
edebilir: cra seyircileri edilgen tutumlarndan karp ortak bir dn
yann etkin katlm clarna dntrrse, belki seyirciler ne yapl
m as gerektiini renir. Tiyatro reform cularnn szn ettiimiz
aptallatran pedagoglarla paylatklar temel inan udur: iki ko
num arasnda bir uurumun bulunduu inanc. Dramaturg veya y
netm en seyirciye ne yaptrmak istediklerini bilm eseler bile, en azn
dan bir eyi bilirler: B ir ey yapm ak gerektiini, etkinlii edilgen
likten ayran uurum u amak gerektiini.
Fakat m esafeyi yaratann bizzat mesafeyi ortadan kaldrma arzu
su olup olm adn sorarak, problem in unsurlarn tersine eviremez
miyiz? Yerinde oturan seyircinin etkin olm adn sylem em ize izin
veren ey, etkin ve edilgen arasnda nceden kurulmu radikal bir
kartlktan baka nedir ki? Bakmak dediim iz eyin, imgenin arka
sndaki hakikati ve tiyatronun dndaki gereklii gz ard edip im

18

ZGRLEEN SEYRC

geden ve grnten zevk almak anlamna geldii varsaymndan ba


ka hangi nedenle bak ve edilgenlik zdeletirilir ki? Szn eylemin
zdd olduu gibi bir nyargm z yoksa, neden dinlem eyi edilgenlik
le bir tutuyoruz? Bu kartlklar -bakm ak /b ilm ek , grn/gerek
lik, etkin lik /ed ilg en lik - iyi tanm lanm terim ler arasnda olacak
mantksal kartlktan tam am yla farkldr. Bu kartlklar, zel ola
rak, duyumsanabilir olann (sensible) paylamn, konumlar ile bu
konumlara bal yeterlik ve yetersizliklerin a priori dalmn tanm
lar. Eitsizliin vcuda gelmi alegorileridir bu kartlklar. Bu neden
le, kartln ileyii deitirilm eden, "iyi" terim ktye ve kt te
rim iyiye dntrlebilir, terimlerin deerleri deitirilebilir. B y
le yaplarak seyirci darda braklr nk hibir ey yapmaz seyir
ci, oysa sahnedeki oyuncular veya dardaki iiler bedenlerini ey
leme dahil etmektedirler. Fakat dolayszla ve rutine gm lm kol
iileri ile fiziksel bir eylem iinde olanlarn krlemesinin kars
na idealar stne dncelere dalp gelecei grenlerin veya dnya
m z hakknda genel bir gre sahip olanlarn geni perspektifini
kardmz anda grm ek ile yapm ann kartl tam tersine dner.
Eskiden seme ve seilme hakk olan, toprak gelirleriyle hayatlarn
srdren mlk sahiplerine etkin vatanda;, bu grevlere layk olm a
yan, hayatlarn kazanm ak iin almak zorunda olanlara ise edil
gen vatanda denirdi. Terim ler anlam deitirebilir, konum lar dei
ebilir; fakat mesele iki kategoriyi, belirli bir yetkinlie sahip olan
lar ile sahip olmayanlar kartlatran yapnn yerinde kalmasdr.
Bakma ile eylemde bulunm a arasndaki kartl sorguladmz
zaman; yani syleme, bakm a ve yapma arasndaki ilikileri kuran
olgularn tahakkm ve boyun edirm e yapsna ait olduunu anlad
m z zaman balar zgrleme. Bakmann da konumlarn dal
mn ya teyit eden ya da dntren bir eylem olduunu anladmz
zaman gerekleir. Seyirci de eylem de bulunur, tpk renci veya
bilgin gibi. Gzlemler, seer, karlatrr, yorumlar. G rdn, di
er sahnelerde, baka yerlerde grd baka eylerle ilikilendirir.
Karsnda duran iirin eleriyle kendi iirini oluturur. Seyirci, ic
ray kendi usulnce yeniden oluturarak katlr icraya; rnein, ya
am enerjisinden saf bir grnt yaratmak ve bu saf grnty oku
duu veya hayal ettii, yaad veya uydurduu bir hikyeyle ilikilendirmek iin, icrann iletmesi beklenen yaam enerjisinden ken

ZGRLEEN SEYRC

19

dini koruyarak yapar bunu. O halde seyirciler, hem mesafeli seyirci


hem de kendilerine sunulan gsterinin etkin yorumculardr.
Bu nokta son derece nemli: Seyirciler kendi usullerince oyun
cu veya dramaturg, ynetmen, dans veya icrac olduklar gibi, ken
di iirlerini oluturduklar lde de bir eyi grr, hisseder, anlar
lar. mam Hseyin'in lm nn anld bir tr dram a olan ii dini
treninde seyircilerin bak ve ifadelerinin hareketliliini Abbas
Kiarostami'nin kamerasndan (Taziye) gzlem leyelim - orada ok
iyi grrz bunu. Dram aturg veya ynetmen, seyircilerin bir eyi
grp bam baka bir eyi hissetmelerini ister, belirli bir eyi anlayp
ondan belirli bir sonu karmalarn ister. Aptallatran pedagogun
m antdr bu - yani dz, tek tarafl iletimin mant; bir tarafta her
hangi bir ey, bir bilgi, bir yetenek, bir beden veya zihinde belli bir
enerji var ve bunun dier tarafa gemesi gerekiyor. rencinin
renmesi gereken ey, hocasnn ona rettiidir. Seyircinin grm e
si gereken de ynetm enin ona gsterdii eydir. Hissetmesi gereken
ey, ynetm enin ilettii enerjidir. Aptallatran m antn merkezin
de duran bu neden ve sonu zdeliinin karsna zgrlem e, ne
den ile sonucun zln, birbirinden ayrlmasn koyar. Cahil ho
ca paradoksunun anlam budur: renci, hocann kendisinin de bil
medii bir eyi renir hocadan. renci, bunu kendisini aratr
m aya zorlayan ve bu aratrm ay teyit eden hocalk becerisinin etki
siyle renir. Fakat rendii ey hocann bilgisi deildir.
Buna karlk sanatnn seyirciyi eitm ek istemedii sylene
bilir. Sanat gnm zde sahneyi bir dersi dikte etm ek iin veya bir
mesaj ulatrm ak iin kullanm ay kendi kendine menetmitir. Yal
nzca bir bilin biim i, bir duygu younluu veya eylem iin bir
enerji retir. Fakat alglanacak, hissedilecek ve anlalacak olann
kendi dram aturjisine veya icrasna koyduu ey olduunu varsayar
her zaman. Neden ile sonucun zde olduunu varsayar pein pe
in. Neden ile sonu arasnda varsaylan bu eitliin kendisi, eitlik
i olmayan bir ilkeye dayanr: Hocann "doru" m esafe bilgisi ile
bu mesafeyi ortadan kaldrm a ynteminin bilgisini elinde bulun
durm a ayrcalna. Lkin burada hayli farkl iki m esafe birbirine
kanr. Sanat ile seyirci arasnda bir mesafe olduu gibi, bir gs
teri olarak sanatnn fikri ile seyircinin hissiyat veya anlay ara
snda zerk bir ey olarak bulunan icrann bnyesinde de ayrlmaz

20

ZGRLEEN SEYRC

biimde v aro lan bir m esafe vardr. zgrlemenin mantnda, ca


hil hoca ve zgrlem i tilmizden baka, nc bir ey vardr: Bir
birine yabanc olan ve rencinin grd, hakknda ne dedii ve
ya hakknda ne dndn ortak biimde dorulamak zere iki
sinin de gndermede bulunduklar bir kitap veya bambaka trden
bir yaz. cra iin de ayns geerlidir. cra, sanatnn bilgisinin ve
ya ruh halinin seyirciye aktarlmas deildir. Tm tekdze iletimi
ve nedenle sonu zdeliini bertaraf eden, hi kim senin tapusunu
cebine koyamayaca, kim senin anlam zerinde tekel kuram aya
ca o nc eydir icra.
Bu zgrleme fikri, tiyatro politikas ile bu politikadaki refor
mun genellikle kendini dayandrd zgrleme fikrine, yani bln
me srecinde kiinin kendiyle olan ilikisini yeniden temellk et
mesi anlamndaki zgrlem e fikrine ak biimde ters der. Debordcu gsteri eletirisini M arks yabanclama eletirisi zerin
den dinin Feuerbah eletirisine balayan da bu ayrlm a ve ayrl
mann ortadan kaldrlmas fikridir. Bu manta gre, nc bir
unsurun dolaym , ele geirm e ve gizlem e m antna hapsolmu
lmcl bir zerklik yanlsam asndan baka bir ey deildir. Sahne
ile salonun ayrl, almas gereken bir durumdur. crann amac
tam da bu dsall deiik yollarla ortadan kaldrmaktr: Seyirci
leri sahneye ve icraclar salona alarak, aralarndaki fark ortadan
kaldrarak, icray baka yerlere tayarak, yani icray sokaa, ehre
veya hayata egem en olm akla zdeletirerek yapar bunu. Ve tabii
bu yer paylamn deitirm e abas teatral icraya birok zenginlik
katmtr. Fakat yerlerin yeniden paylalmas baka bir ey, tiyatro
nun ama edindii, gsterinin blnmlne son veren topluluu
bir araya getirm e gerei baka bir eydir. lki yeni entelektel m a
ceralarn icadn gerektirirken, kincisi bedenlerin hak ettikleri yere
konulm asnn yeni bir biim ini ngrr ki sonuta bu da onlarn
ayine katlabildikleri yerdir.
Zira dolaym n, yani bir nc enin reddi, haddi zatnda ti
yatronun topluluku znn teyididir. Dramaturg, seyirci kolekti
fine yaptrmak istedii eyi ne kadar az bilirse, onlarn her halkr
da bir kolektif olarak hareket etmeleri gerektiini, km elenilerini
bir toplulua dntrmeleri gerektiini de o kadar iyi kavrar. te
yandan, tiyatronun kendiliinden topluluku bir yer olduu fikrini

ZGRLEEN SEYRC

21

sorgulamann da tam zaman. Sahnedeki canl bedenlerin ayn yer


de toplanm bedenlere hitap ettii iin, bu durum un televizyon
nnde oturan bireylerin veya perdeye yanstlan glgeleri izleyen
sinema seyircilerinin durumundan radikal biimde farkl olduunu,
tiyatronun bireylere topluluk hissini tadn sylememiz iin ye
terli olduu sanlyor. lgintir, teatral mizansenlerde her trl yan
stma ve grnt kullanmnn yaygnlamas bu inan zerinde her
hangi bir deiiklik yapmama benziyor. Yanstlan grntler can
l bedenlerle birletirilebiliyor ve yerlerine geebiliyor. Fakat seyir
ciler tiyatro m eknnda topland srece, tiyatronun canl ve topluluku z muhafaza ediliyorm u gibi, u sorudan sanki kaabilir
m iiz gibi yapyoruz: Tiyatro seyircileri arasnda yaanp da baka
bir yerde gerekleem eyecek olan ey nedir tam olarak? Ayn saat
te ayn televizyon ovunu izleyen bireyler topluluundan bu seyir
cileri daha interaktif, daha topluluku klan ey nedir?
Sanrm bu "ey", tiyatronun kendiliinden topluluku olduu
nkabulnden baka bir ey deil. Bu nkabul teatral icrann nne
gem eye ve etkilerini ngrm eye devam ediyor. Fakat tpk bir m
zede, okulda veya sokakta olduu gibi, tiyatro sahnesindeki bir icra
karsnda da. karlarna kan veya etraflarn saran eylerin, edim
ler ve gstergelerin orm annda kendi yollarn izebilen bireylerden
bakas bulunm az. Seyircilerin ortak kudreti, kolektif bir bedenin
eleri olm aktan veya etkileim in zel bir biiminden falan ileri ge
liyor deildir. O rtak kudretleri, her birinin alglad eyi kendi dili
ne tercme edebilm e ve onu kendi esiz entelektel macerasyla ilikilendirebilm e kudretidir; bu esiz m acera baka hibir m aceraya
benzemedii iin hepsini birbirine benzer klar. Zeklarn eitlii
nin bu ortak kudreti bireyleri birletirir, birbirlerinden uzak tutup,
her birini kendi yolunu izm ek iin sahip olduu kudreti kullanma
ya da kabiliyeti i klarken, entelektel maceralarn birbirleriyle pay
lamalarn salar. retmek veya oynamak, konumak, yazmak, sa
nat yapm ak veya bakmak, seyretm ek gibi icralarm zn teyit ettikle
ri ey, toplulukta vcut bulan bir iktidara dahil oluum uz deildir.
Teyit edilen ey, adsz sanszlarn yeterlilii, yani herkesi birbiriyle
eit klan o yeterliliktir. Bu yeterlilik, indirgenemez mesafeler ara
clyla, ilikilen(dir)m e ve ayn(tr)m alarn, birleme ve ayrlm a
larn ngrlem ez ileyiiyle hayata geirilir.

22

ZGRLEEN SEYRC

Seyircinin zgrlem esi, yani iimizden her birinin seyirci ola


rak zgrlne kavum as bu ilikilen(dir)me ve ayn(tr)m a, bir
leme ve ayrlma kudretinde yatar. Seyirci olm ak, etkinlie geir
mek zorunda olduum uz bir edilgenlik deildir. Normal durumum uzdur seyircilik. Grd eyi grm ve sylem i olduu, yap
m ve dlem i olduu eyle srekli ilikilendiren seyirciler olarak
bizler reniyor ve retiyoruz, eylem de bulunuyor ve tanyoruz.
mtiyazl bir balang noktasndan daha imtiyazl bir biim yoktur.
lkin radikal m esafeyi, ikinci olarak rol dalmn, nc olarak
blgeler arasndaki snrlan reddettiim izde yeni bir ey renm e
mize imkn veren balang noktalan, drtyol azlan ve kavak
larla dolar her yer. Seyircileri oyuncuya, cahilleri bilgine dntr
m em iz gerekm ez illa. Cahilde i banda olan bilgiyi ve seyirciye
zg etkinlii teslim etm em iz gerekir bunun iin. H er seyirci zaten
kendi hikyesinin oyuncusudur; her oyuncu, her eylem insan da
ayn hikyenin seyircisidir.
Bu noktay, kk bir sapm a pahasna da olsa, kendi politik ve
entelektel tecrbem le izah etm ek isterim. ki kart talebin iki yan
dan ekitirdii bir kuaktan geliyorum ben. Birine gre, toplumsal
sistemi anlayanlarn, bu sistem yznden ac ekenlere anladklar
n retmeleri lazmd ki, onlar da mcadele iin donanm l hale ge
lebilsinler. Dierine greyse, bilgili olduu farz edilenler aslnda,
smr ile bakaldrm ann ne dem ek olduundan anlamayan cahil
adamlard ve cahil olarak grdkleri iilerin yannda asl kendile
rini eitmeliydiler. Bu iki talebe birden yanl vermek zere, yeni bir
devrimci hareket rgtlemek amacyla M arksizmin hakikatine ula
mak ve sonra smr ile bakaldrnn anlamm fabrikalarda al
an ve m cadele edenlerden renm ek istedim. Benim iin de, ku
am iin de bu abalarn ikisi de tam olarak ikna edici olmad. Bu
durum beni, iiler ile onlara bir eyler retmek veya onlardan bir
eyler renm ek zere iileri ziyarete giden entelekteller arasn
daki mulak ve baarsz karlam alarn nedenlerini ii hareketi
nin tarihi iinde aratrm aya ynlendirdi. Bylece sonunda anladm
ki, iin z ne cehalet ve bilgi, ne etkinlik ve edilgenlik, ne de birey
sellik ve toplulukta bulunabilirdi. O dnemdeki em ekilerin artla
r ve bilin biimleri zerine bilgi edinebilmek iin 1830'lardaki iki
iinin birbirine gnderdii mektuplar incelediim bir mays gn.

ZGRLEEN SEYRC

23

bambaka bir eyle karlatm: Y z krk be sene ncesinin may


snda yaanm iki ziyaretinin macerasyla. Sz geen iilerden
biri M enilm ontant'daki Saint-Simoncu toplulua henz yeni katl
mt ve topyadaki gnlerinde zamann nasl geirdiini aktar
yordu arkadana: gnn ileri ve altrm alar, oyunlar, korolar ve
akam hikyeleri. M uhatab da buna karlk bir bahar pazarnn ta
dn karm ak iin iki arkadayla beraber yakn zam anda yapm
olduklar piknii anlatyordu. Fakat anlatt ey, bir sonraki al
ma haftas iin fiziksel ve ruhsal gcn toplayan bir emekinin
dinlenm e gnne hi mi hi benzemiyordu. Bam baka bir bo za
man anlayna giriyordu anlattklar: M anzarann brnd ekil
lerden, k ve glgelerden keyif alan estetlerin, m etafizik varsa
ym lar gelitirm ek zere bir kr hanna yerleen filozoflarn veya
yol stnde ya da handa rastladklar ahbaplarna inanlarm aktar
maya kendilerini adam mritlerin bo zamanyd adeta.4
Bana alm a artlar ve snf bilincinin biimleri hakknda bilgi
vermeleri gereken bu emekiler, bam baka bir ey sunuyorlard: bir
benzerlik hissi, eitliin bir ispat. Kendi snflar ierisinde onlar
da birer seyirci ve ziyaretiydiler. Propagandac olarak gerekle
tirdikleri etkinlikler, gzel m anzaralar karsnda dalp giderek ve
krlarda dolaarak geirdikleri aylaklk zam anlarndan ayntrlamyordu. Bo zam anlarn nasl geirdiklerinin anlatm bizi gr
mek, yapm ak ve konum ak arasnda kurulu balar yeniden form
le etm eye zorluyordu. Kendilerini seyirci ve ziyareti haline geti
rip, duyum sanabilir olann paylamn deitiriyorlard: Gya al
anlar adm larn ve baklarn geliigzel dolam aya brakabile
cekleri zam ana sahip olmamal; kolektif bir yapnn mensuplarnn,
bireysellik alam etleri ve biimlerine ayracak vakitleri olm am aly
d. zgrleme kelim esinin ifade ettii udur: Eylem de bulunan ile
izleyenler arasndaki, birey ile kolektif bir yapnn mensuplar ara
sndaki snrn belirsizlemesi. Mektuplaan bu iki insana ve benzer
lerine o gnlerin getirdii ey, artlarnn bilgisi ve ertesi gnk a
lma ve eninde sonunda gelip atacak m cadele iin gereken ener

4.
Bkz. Gabriel Gauny, Le Philosophe plbien. Presses Universitaires de
Vincennes. 1985. s. 147-58.

24

ZGRLEEN SEYRC

ji deildir. Meknn ve zamann, emein ve bo zamann paylam


nn imdi ve burada yeniden yaplandrlmasdr.
Zamann tam m erkezinde gerekleen bu krlmay anlamak, in
dirgenemez mesafeyi indirgemeye alarak sonu gelmez bir ile
egemenliini pekitirmektense, benzerlik ve eitliin ierimlerini
gelitirm ek demekti. Herkes gibi bu iki emeki de entelekteldi. Z i
yareti ve seyirciydiler, bir buuk asr sonra onlarn m ektuplarn
ktphanede okuyan aratrmac gibi, Marksist teorinin ziyaretile
ri veya fabrika kaplarnda bildiri datanlar gibi. Entelekteller ile
iiler arasnda kapatlmas gereken bir mesafe falan yoktu, tpk
oyuncu ve seyirciler arasnda olmad gibi. Bu tecrbeyi aklaya
cak zel sylem iin birtakm sonular km aya devam ediyordu.
Geirdikleri gnler ve gecelerin hikyesini anlatmak, baka snrla
r belirsizletirmeyi gerektiriyordu. Zam andan, zam an kaybndan
ve zam ana yeniden sahip olmaktan bahseden bu hikye ancak ba
ka yerde, baka bir zam anda ve bambaka bir yaz trnde ifade
edilmi benzer bir hikyeyle ilikilendirildii zaman anlam na ve
nemine kavuuyordu: Devlet'in II. kitabnda tiyatronun yalanc gl
gelerine var gcyle yklenm eden nce Platon, iyi dzenlenm i bir
toplulukta herkesin tek bir i yapmak zorunda olacan; zanaatkrlarm iyerlerinden baka bir yerde bulunmaya ve doann kendile
rine bahettii yetenek(sizlik)lere uygun den iten baka bir ey
yapmaya vakitleri olm ayacan aklamt.
O halde bu iki ziyaretinin hikyesini anlayabilmek iin, am pi
rik tarih ile saf felsefe arasndaki snrlan, disiplinler arasndaki s
nrlar, sylem dzeyleri arasndaki hiyerarileri belirsizletirmek
gerekiyordu. B ir tarafta olgularn anlatm , br tarafta tarihin akl
n veya ardndaki sakl hakikati kefeden felsefi ya da bilimsel ak
lama diye bir ey yoktu. O lgular ve yorumlar diye ayr ayn eyler
yoktu. Bir hikyeyi anlatmann iki biimi vard. Bana den de bu
bahar pazarlarn konu alan anlatlar ile filozofun diyaloglannn
birbirinin diline nasl evrildiini gsterecek bir tercmeydi. Bu hi
kyenin anlam n, hikyeyi aklayan gereklii ve eylem iin ne
gibi dersler karlm as gerektiini soracaklara anlalm az gelecek
olsa da, bu tercm eye ve tersten-tercm eye zg bir dil icat etm e
liydi. Aslnda bu dil, ancak kendi entelektel maceralarna dayana
rak onu tercm e edecekler tarafndan okunabilirdi.

ZGRLEEN SEYRC

25

Bu biyografik sapm a sadede dnm em i salayacak. Szn etti


im geilm esi gereken snrlar ve belirsizletirilmeyi bekleyen rol
dalm yla ilgili hikyeler, aslnda, her tr zel sanatsal becerinin
kendi alanndan km aya ve yerleri ile kudretlerini dei toku et
meye meylettii ada sanatn gncelliinde buluuyor. Bugn sz
sz tiyatrom uz ve konumal dansm z var; plastik sanatlar kisvesi
ne brnm enstalasyonlarm z ve performanslarm z; fresk zinci
rine dnm video gsterimlerimiz; canl tablo veya tarih resim
leri yerine konan fotoraflarmz; mltimedya ovuna dnm
heykeller ve daha baka bileimlerimiz. Bununla beraber, bu trler
aras karm lar uygulamann ve anlamann yolu var. lki, btn
sel sanat yapt denen biimin yeniden gndem e getirilmesidir. Bu
yolun hayata dnen sanatn mirac (apothose) olduu varsayl
mtr. Bugn artk bu seenek an imi sanatsal egonun veya t
ketici hiperaktifliinin bir biimi ya da her ikisi birden olma yolun
dadr. kinci olarak, rollerle kimliklerin, gerekle sanaln, organikle
mekanik ve biliimsel protezlerin durm akszn dei tokuu denen
postmodern gereklie zg bir sanat tarzlar melezlemesinden sz
edilmektedir. Bu ikinci fikir sonulan asndan birinciden pek fark
llk gsterm ez. lkelerini sorgulamadan icrann etkisini artrmak
iin snrlann belirsizlemesini ve rollerin karmasn kullanan
baka bir aptallatrm a biim ine gtrr genellikle.
Etkiyi artrm ay deil, neden-sonu bann kendisini ve aptal
latrm a m antn destekleyen varsaym lann ileyiini sorgulama
y hedefleyen nc yola gelelim imdi. Temsil'i mevcudiyet'e,
edilgenlii etkinlie dntrmek isteyen hiper-tiyatro karsnda
bu nc yol. bunlarn yerine bir hikyenin anlatm yla, bir kitabn
okunuuyla veya bir imgeye bakmakla eit saym ak iin tiyatro sah
nesine atfedilen topluluku g ve yaam sallk im tiyazn geri alm a
y nerir. Nihayetinde bu yol. tiyatro sahnesini heterojen icralarn
birbirlerinin diline tercme edildii yeni bir eitlik sahnesi olarak
kavramay nerir. Zira btn icralarda sz konusu olan, bildiimiz
eyle bilm ediim iz eyi birbirine balamak; hem yeteneklerini ser
gileyen icraclar olm ak hem de bu yeteneklerin yeni bir balamda,
yani baka seyirciler nezdinde neler yaratabileceini inceleyen se
yirciler olmaktr. Aratrm aclar gibi sanatlar da, yeni bir entelek
tel m aceray tercm e eden yeni bir dilin terim leriyle m uallak hale

26

ZGRLEEN SEYRC

gelmi yeteneklerinin tezahr ve etkilerinin sergilendii bir sahne


ina ederler. Dilin etkisi nceden kestirilemez. Bu dil, "hikyeyi" sa
hiplenmek ve onu kendi hikyesi yapmak zere, kendi tercmesini
gelitiren, etkin yorum cu roln oynayan seyirciler ister. zgrle
mi bir topluluk, bir hikyeciler ve tercm anlar topluluudur.
Btn bunlar iin unu sylem ek mmkn, farkndaym: Laf,
gene laf, hep laf. Hakaret saymam dorusu bunu. Kendi szlerini
sanki szden ibaret deilm i gibi, sanki yeni bir hayata balamann
formlym gibi gsteren o kadar ok konumac dinledik, gste
ri deil topluluku bir m erasim olduunu iddia eden o kadar ok ti
yatro temsili grdk ve bugn bile, hayat deitirm e arzusu hakkndaki btn o "postm odem " phecilie ramen yine de dinsel
gizemlere dnm o kadar ok gsteri ve enstalasyon grm ekte
yiz ki, artk szn szden ibaret olduunu duymak bir skandal say
lamaz. Ete kem ie brnm kelam n ve etkin hale getirilm i seyir
cinin fantazm alann kovmak, szlerin sadece sz ve gsterilerin sa
dece gsteri olduunu bilmek, szlerin ve grntlerin, hikyelerin
ve icralarn yaadm z dnyada bir eyleri nasl deitirebilecei
ni daha iyi anlam amza yardm c olabilir.

2
Eletirel Dncenin
Talihsiz Maceralar

iinde byd toplumsal ve kltrel eletiri


geleneini sorgulayan phesiz ilk ben deilim. Birok yazar o gele
nein tarihe kartn ilan etse de, bir zamanlar, grnlerin ihti
amnn ardnda sakl duran karanlk ve salam gereklii ifa et
mekten keyif duyardk. Fakat bugn, ne grnler hkmdarl
nn karsnda durabilecek salam bir gereklik ne de tketim toplum unun zaferine kar durabilecek bir karanlk iyz kalm meer.
Batan syleyeyim : Benim gelitirm ek istediim sylem asla bu de
il. Tersine, toplumsal eletiri geleneinin kavram ve yntemlerinin
hi mi hi dem ode olmadn gstermek istiyorum ben. Bu gelenek,
tkendiini ilan edenlerin sylem lerinde bile hl i banda. Fakat
imdiki kullanmlar, ynelimlerinin ve bilinen am alarnn tam an
lamyla tersine evrildiini gsteriyor. O halde, gerekten eletirinin
eletirisine kalkyorsak, bir yorumlama m odelinin hl varln
srdrdn ve bu modelin ynnn tersine evrildiini gz nn
de bulundurmalyz.
Bu am ala, eletiri geleneine zg kantlam a, serim lem e ve ta
nmlama tarzlarnn sanat, politika ve teori alannda tersine evrilme
sine k tutan birka ada rnei inceleyeceim. Bunun iin, bu
gelenein hl en belirgin olduu alandan, yani sanattan ve de zel
likle eserlerin sunum unun, dnyann gidiat zerine genel bir d
n erevesine gnll biimde dahil olduu byk uluslararas
sergilerden yola kacam. Bu erevede 2006'da, Sevilla Bienali
kratr Kozui Envvezor, bu etkinlii kresellem e anda "topBENM KUA IM IN

28

ZGRLEEN SEYRC

Josephine M eckseper. simsiz, 2005.

lumsal, ekonom ik ve politik balar mahveden, ykan m ekanizm a


l a r n maskelerini drm eye adam t.5 Ykc mekanizmalarn en
banda elbette Amerikan sava makinesi bulunuyordu; sergiye A f
ganistan ve Irak savalarna ayrlm salonlardan geerek giriliyor
du. Irak i savann grntlerinin yannda. New York'a yerlemi
Alman sanat Josephine M eckseper tarafndan ekilen sava kar
t gsterilerin fotoraflar da grlebiliyordu sergide. Bu fotoraf
lardan biri dikkat ekiciydi: Arka planda pankartlar tayan bir grup
gstericiyi gryorduk. n plandaysa, iindekilerin yere kadar ta
t bir p kutusu. Fotoraf basite "simsiz" diye adlandrlmt
5.
Gsterinin tam ad yleydi: The Unhomely. Phanomal Scenes in the G lo
bal World (.Yersiz Yurtsuz: Kresel Dnyadan Hayalet Manzaralar)

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

29

ki, bu balam da unu demeye geliyordu: Sze gerek yok. grnt


nn kendisi yeteri kadar anlatyor olan biteni.
Grntnn anlatt eyi, politik pankartlar ile p kutusu ara
sndaki gerilimi, sanatta belirgin bir eletiri geleneinin temsilcisi
olan bir sanat form uyla, yani kolajla badatrdm zda anlayabili
yoruz. G sterinin fotoraf terimin teknik manasyla kolaj deil; fa
kat zerim izde brakt etki kolajn ve fotom ontajn bir zamanlar
sanatsal ve politik olarak nem kazanm olmasn salayan ele
re dayanyor: Ayn zemin zerinde -"birbiriyle atan" diyemesek
d e - ayn trden olmayan elerin arpm as. Srrealist dnemde
bu yntem, burjuva gndelik hayatnn yavanl altnda ezilen arzu
ve dn gerekliini gstermeye yarard. Daha sonra Marksizm,
sradan gndelik hayatn ve dem okratik bar grnts altnda sak
l snf tahakkm nn iddetini hissettirm ek iin ayn trden olm a
yan elerin aykr karlam alarna sarld. Brecht'in yabanclatr
ma ilkesinin esas buydu. 1970'lere baktm zda, Amerikal angaje
bir sanat olan M artha Roslern, Vietnam savann grntlerini
mutlu Am erikan i mekn grntleri zerine kesip yaptrd Sa
va Eve G etirm ek adl seriyi oluturan fotom ontajlar grebiliriz.
Bunlardan Balonlar adn tayan bir montajda, iirilm i balonlar
dan oluan bir kenin bulunduu geni bir villada, Amerikan ordu
sunun kurunlaryla katledilmi bir ocuu kollarnda tayan bir Vi
etnamlI gryorduk. ki grntnn balants ikili bir etki yaratma
amacn tayordu: Mutlu Amerikan i m eknn em peryalist sava
n iddetine balayan tahakkm sistem inin bilincine varlmas ve
bu sistemdeki gnahkr su ortaklnn hissedilmesi. Bir yandan
grnt unu sylyordu: Grmeyi bilm ediiniz gizli gereklik i
te burada, bununla tanmal ve bu bilgiye gre hareket etmelisiniz.
Fakat bir durum un bilinmesinin onu deitirm e arzusunu harekete
geirecei kesin deildir. Bu yzden grnt baka bir ey syl
yordu. Diyordu ki: A pak gereklik ite burada, am a onu grmek
istemiyorsunuz, nk bundan sorumlu olduunuzu biliyorsunuz.
Bylece eletirel dzenek ikili bir etkiye ulamay hedefliyordu:
Gizli gereklik hakknda bilinlenm e ve inkr edilen gereklikle il
gili bir sululuk duygusunun uyanmas.
Gstericilerin ve p kutusunun fotoraf bu fotom ontajlardakilerle ayn eleri oyuna dahil ediyor: uzaktaki sava ve ierdeki

30

ZGRLEEN SEYRC

Martha Rosier, Sava Eve Getirmek: Balonlar


fotomontaj, 1967-72.

harcamalar. M artha Rosler ne kadar Richard Nixon'un savana kar


ysa, Josephine M eckseper de George Bush'un savana o kadar
kardr. Fakat fotoraftaki ztlarn etkileimi tm yle baka biim
de iler: Amac sava kart militanlarn enerjisini glendirmek
iin, uzaktaki sava Am erikan ar tketimiyle ilikilendirmek de
ildir. Bu ar tketimi, sava bir kez daha eve geri getirmek niye
tindeki gstericilerin nne atmaktr. Martha Rosler'in fotom ontaj
lar elerin ayn trde olmadklarn vurguluyordu: l ocuun
grnts, o gzel i mekn havaya uurmadan btnleem ez m e
knla. Oysa p bidonunun yanndaki gstericilerin fotoraf, iki
enin trdeliini vurgulamaktadr. p kutusundan taan teneke
kutular kukusuz gstericiler tarafndan atlmtr. Bylece fotoraf
bize yryn, grnt tketicilerinin ve grlmeye deer bir f
kenin yry olduunu im a ediyor. Grntye getirdiim iz bu

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

31

yorum, Josephine Meckseper'i mehur eden enstalasyonlarla da


uyum iinde. Bugn birok sergide grlen bu enstalasyonlar, ma
aza vitrinlerine veya reklam panolarna ok benzeyen bu kk
vitrinler, tpk bir zamanlarn fotom ontajlar gibi, bambaka evren
lere ait grnen eleri bir araya getirm e amacn tar. rnein,
"Satlk" adl enstalasyonda, erkek moda rnleri arasna yerleti
rilmi, sava emperyalist metropollere tam ak isteyen bir grup n
giliz ehir gerillasnn hikyesini konu alan bir kitap grrz. Ba
ka bir enstalasyonda. kadn i am arlar giym i bir manken kom
nist bir propaganda afiinin yannda durur ya da parfm ieleri
zerinde M ays 68'e ait "Asla alm a sloganyla karlarz. Bu
eler grnrde birbiriyle elikilidir, fakat burada aslolan bu
elerin ayn gerekliin paras olduklarn gstermektir. Yani po
litik radikalliin de genlik modasyla ilgili bir olgu olduunu.
Gstericileri grdm z fotorafn tanklk ettii ey udur: Orta
dou ehirlerini bombalayan tketim imparatorluunun yrtt
sava protesto ediyorlar. Fakat bu bombalar, m eta ve gsteri impa
ratorluunun knn gsterisi olarak sahneye konm u kiz Kuleler'in yklna bir cevap nitelii tayor. O halde grnt bize u
nu sylyor gibi: Bu gstericiler buradalar, nk kulelerin ykl
mas ve Irak'taki bom bardm anlarla ilgili grntleri tkettiler. Do
laysyla sokaklarda bize sunduklar ey de yine bir gsteridir. Ne
ticede gerek terrizm gerek tketim , gerek protesto gerekse gsteri
hep genel edeerlilik denen yasann, m eta yasasnn hkmettii bir
srece indirgenmektedir.
Fakat bu grsel protesto sonuna kadar gtrlebilseydi, varaca
yer eletiri yntem inin lavedilm esi olurdu: H er ey grsel bir
tehir deilse, eletiri sylem inin etkileyici olm asn salayan grn-gereklik kartl kendiliinden yok olur; bununla birlikte ka
ranlk ve inkr edilm i gereklikten yana duran varlklarn sululu
u da kaybolur. Bu durumda eletiri dzeneinin tehir ettii tek ey
kendi tkenii olur. Oysa i bu noktaya varmyor. Devrimci propa
ganda ve yeni m oday birbiriyle kaynatran kk vitrinler, gem i
in militan m dahalesinin ikili mantm takip eder. Kk vitrinler
bize unu syler: Grmeyi bilmediiniz gereklik ite budur. meta
tehirinin snrsz hkmranl ve bugnn kk burjuva yaam
biiminin nihilist deheti. Ardndan unu ekler: te grmek istem e

32

ZGRLEEN SEYRC

diiniz gereklik - yapm ack bakaldr hareketleriniz m eta tehiri


nin hkmettii ayrt edici gstergelerin sergilenme srecine katkda
bulunmaktan baka bir ie yaramyor. M uhalif veya eletirel sanat
, grntlerin tehir edilmesiyle saklanan srrn ifa olmasn sa
layan ksa devreler ve arpm alar retmeyi am alar hep. Martha
Roslere gre bu arpma nesnelerle grntlerin mutlu birlikteli
inin ardnda saklanan em peryalist iddeti aa vurmalyd. Josep
hine M eckseper'e greyse grntlerin sergilendii vitrinin gerek
liin yapsyla, her eyin meta vitrinindeki gibi sergilendii o yapy
la zde olduu anlalmaktadr. Fakat yine seyirciye grmeyi bil
medii eyi gsterm ek ve grmek istemedii iin onu utandrm ak
tr sz konusu olan; hem de eletiri dzeneinin kendini tam da o
reddettii manta ait lks bir m eta gibi sunmas pahasna.
Demek ki eletiri paradigm asnn reddine zg bir diyalektik de
mevcuttur: Bu paradigm ann yrrlkten kalktn ilan edii, para
digmann m ekanizm asn yeniden retmek iindir; ama bu uurda
gerekliin bilinmemesini veya sefaletin inkr edilm esini, gerek
liin ve sefaletin ortadan kalktn bilm eme durum una dntr
mesi gerekir; bizi sulu yapan eyi bilm ek istememe olgusunu, ken
dimizi sulu hissetm em iz gereken hibir ey lm adm dnm e
me arzusuna dntrm esi gerekir. Sanat deil de filozof olan Pe
ter Sloterdijk'in Ecum es (Kpkler) adl kitabm da savunduu arg
mann z budur. Tasvir ettii biimiyle modernlik sreci, bir antiyerekimidir. Bu terim, tabii ki her eyden nce, insanlarn uzay
fethetmelerine izin veren teknik icatlar ile kat endstriyel dnya
yerine iletiim teknolojilerini ve sanal gereklii koyan icatlara
atfta bulunuyor. Ayn zam anda bu tanm hayatn ac, sefalet ve st
rap ykn ve bu ykn gereklik bakmndan arln da kaste
derek, hayatn eski zamanlardaki yerekiminden ok ey kaybettii
fikrini ifade ediyor. Bu nedenle, "yoksulluk ontolojisiyle ifade edi
len gereklik tanmlar" zerine kurulu eletirel dncenin gele
neksel yntemleri artk yersizdir. Sloterdijk'e gre bu yntem ler
varln srdryorsa, gerein katlna olan inan ve sefalet ko
nusunda hissedilen sululuk duygusu tam da kendi nesnelerinin yi
tip gitmesine gs gerdii iindir. Bir bakma zorunlu yanlsam a
lar olduklar iin sa kyorlar bu sreten. M arx, insanlarn ger
ek sefaletlerinin ters evrilm i grntsn dinin ve ideolojinin

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

33

sem asna yansttklarn dnyordu. Sloterdijk'e greyse ada


larmz tam tersini yapyor: Bu genelletirilm i avunm a srecinin
ters evrilmi grntsn, kat bir gereklik kurm acasna yanst
yorlar: "Kamusal alanda aklanan fikir ne olursa olsun, metni ka
leme alan aslnda sefalet yalandr. Btn sylem ler, iktidar olmu
lks sefalet jargonuna tercme etmekten ibaret olan yasaya tabi
dir."6 Yerekimi ve sefaletin yitip gitmesi karsnda duyulan kaba
hatli mahcubiyet, sefalet ve madurlardan sz etm eyi seven eski
sylemin tekrar edilm esiyle tersinden ifade edilecekti.
Bu analiz bizi, eletiri geleneinin form larndan ve ieriinden
kurtulmaya armaktadr. Fakat bunun bedeli gelenein m ant
n yeniden retmektir. Bir kez daha bize, btnsel bir yanlsama ya
psnn kurban olduum uzu, retici glerin gsterdii kar konu
lamaz btnsel gelim e karsndaki direniim izin ve cehaletimizin
kurban olduum uzu sylemektedir: Eski inan ve ideallerin yiti
rilmesine yol aan zenginliin buharlamas dem ektir bu da. Bu argm antasyonda K om nist Manifesto'nun sarslm az mantn bul
mak zor deil. Postm odernist iddiann M anifesto'dan o kanun hk
mndeki ifadesini dn alm olmas bouna deildir: "Kat olan
her ey buharlar." Her ey akkan, sv, gaz haline gelecek ve ger
ekliin, sefaletin ve savalarn gerekliine hl inanan ideologla
rn haline glm ekten baka yaplacak ey kalm ayacak, bu anlaya
gre.
Ne kadar provoke edici olursa olsun, bu tezler eletiri gelenei
nin m antna hapsolm u kalmtr. K anlm az tarihsel sre tezine
ve bu tezin zorunlu sonucuna sadktrlar - yani gereklii yanlsa
maya veya yanlsamay gereklie, yoksulluu zenginlie veya zen
ginlii yoksullua dntren tersine evirm e m ekanizmasna. Bu
tezler, bilememeyi ve bilmeme arzusunu eletirm eye devam ediyor;
hl inkrn canevinde duran sululuk duygusunu iaret ediyorlar.
Demek ki bu eletiri geleneinin eletirisi, hl gelenein kavram
ve yntem lerini kullanyor. Fakat bir eylerin deitii dorudur.
Gemite bu yntemler, birtakm bilin biim lerini ve zgrleme
srecine ynelm i enerjileri harekete geirm eyi amalyordu. im
6.
s. 605.

Peter Sloterdijk, Ecumes, Fr. ev. O livierM annoni, Paris: Maren Seli, 2005.

34

ZGRLEEN SEYRC

diyse bu zgrletirm e anlayna ya tamamen ilgisizler ya da bu


hayale aka srt evirm i drmdalar.
G stericiler ve p kutusuyla ilgili masaln aydnlatt ite
bu balamdr. Hi phe yok ki bu fotoraf yry yapanlarn hibir
honutsuzluuna tercman olmamaktadr. Godard daha 1960'larda
"Marx'm ve Coca-Coia'nn ocuklar diye alay ediyordu gsterici
lerle. Yine de onlarla birlikte yryordu, nk Vietnam Sava'na
kar yry yaptklarnda Coca-Cola ann ocuklar M arxm
ocuklaryla beraber savayordu - hi olmazsa savatklarn d
nyorlard. Krk yl iinde deien ey, M arx'm Coca-Cola tarafn
dan yutulup yok olmas deil. Marx yok olmad. Yer deitirdi. Vant
riloun sesi gibi sistem in canevine yerleti imdi. Kendisinin ve Coca-Cola'nm ocuklarnn ortak arszlna seyirci kalan utanmaz bir
baba veya utanm az bir hayalete dnt. Gramsci vaktiyle Sovyet
devrimini M arx'm K apital'm e -y a n i burjuva bilim ciliinin ncil'ine
dnm bir kitaba- kar yaplm bir devrim olarak nitelendir
miti. Benim kuam n iinde byd Marksizm iin de ayns
sylenebilir - yani meta m itolojilerini, tketim toplumu yanlsam a
larn ve gsteri imparatorluunu reddeden M arksizm iin de. Top
lumsal tahakkm m ekanizm alarna kar kanlara yeni silahlar ver
mek iin bu tahakkm n m ekanizm alarn ifa etm ek am alanyor
du krk yl nce. M etann ve gsterinin, her eyin baka her eyle ve
her eyin kendi grntsyle, imgesiyle edeerliliinin hkmran
olduunu syleyen bilgi bugn artk bys bozulmu bir bilgidir.
Bu post-M arksist ve post-sitasyonist bilgelik, lgn tketimin p
l altna gm lm bir insanln fantazm agorik resmini izm ek
le yetinmez; insanlkla m cadele etm e iddiasndaki her eyi penesi
iine alan bir tahakkm yasas da resmeder. Bu bilgelik, her protesto
dan bir gsteri ve her gsteriden bir meta retecektir. Protestoyu bir
hevesin ifadesi ve bir sululuun gsterisi haline getirir. Vantrilog
hayaletin sesi bizim iki kat sulu olduumuzu, iki kart sebep y
znden sulu olduum uzu syler. nk artk sulu hissedilmesi
gereken hibir ey yokm u gibi yaparak gemiin gereklii ve su
luluuna bal kalyoruz; ikinci olarak da kendi meta, gsteri ve
protesto tketim imizle, m eta edeerliinin arsz hkmranlna
katkda bulunuyoruz. Bu katmerli sulam a politik konumlarn yeni
batan paylalm asn da ima ediyor: Bir yandan solun eskiden m e

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

35

ta ve grnt im paratorluunu reddedii bu kanlm az imparatorlu


a kar ironik veya melankolik bir rza biim ine dnyor, dier
yandan bireylerin verdii tahribat dem okratik bireylerin suu ola
rak tanmlayan yeni bir meta ve gsteri eletirisinin gelitirildii sa
a doru kayyor militan enerji.
Demek ki, bir anlam da solda ironi veya melankoli var. Bu ironi
veya melankoli, tm o ykc arzularm zn hl pazar yasalarna
bal olduunu ve yalnz.ca kresel pazardaki yeni bir oyuna, yani
kendi hayatm z snrszca tecrbe etm e oyununa yaranmaktan ba
ka bir ey yapmadmz itiraf etmeye zorluyor bizi. Bu ironi veya
melankoli, bizi canavarn kam na skp kalm gibi gsteriyor ve
ona kar kullanabileceim iz etkileim ebekesi ile zerk ve ykc
pratiklerde bulunm a yeteneim iz bile canavarn yeniden glenm e
sinden. gayrimaddi retim in g kazanm asndan baka bir eye ya
ramyor. Deniyor ki bu canavar, gya en beenilen metalar en iyi fi
yata sunarak, hayatn sonsuz imknlarla dolu, bereketli bir toprak
m gibi tecrbe etme olanan vererek potansiyel dmanlarnn
arzu ve yeteneklerine el koyuyormu. Bylece kim ne isterse onu ve
riyormu: Ahm aklara realite-ovlar, kurnazlara ise saysz kendini
deerlendirm e olana. Kapitalist iktidar dreceklerine inanarak,
ona m uhalif enerjilerden beslenip zindelem e frsat verenlerin d
tkleri tuzak budur ite, diyor bize melankolik sylem. Bu sylem
Luc Boltanski ve Eve Chiapello'nun Le Nouvel Esprit du capitalisme
(Kapitalizm in Yeni Ruhu) balkl kitabnda gelitirilm ekte. Bu sos
yologlara gre, 1960'larn ve zellikle 68 Mays'nn renci hareke
tinin isyan sloganlar, 1973'teki petrol krizinin ardndan zor durum
daki kapitalizm e kendini nasl yenileyebileceini gstermitir. B
ys bozulmu bir dnyaya kar yaplan protestolar (yani sahicilik,
yaratclk ve zerklik talepleriyle 68 M ays), ii hareketine zg
"toplumsal" eletirinin (eitsizlik ile sefaletin eletirisi ve toplumsal
balar ykan bencilliinin reddedilm esi) aksine, kapitalizmin "sa
natsal eletiri"sini ne karmtr. ada kapitalizm bu temalar
bnyesine katm; zerklik ve sahici yaratclk arzulan karsna
yeni "esnekliini", yum uak erevesini, hafif ve yeniliki yaplann, bireysel inisiyatife ve "projeler sitesine" yapt ary karm.
Bu tez kendi yaps itibariyle pek salam bir tez deil. "Esnek"
almann retkenlii artrm a yntem lerine (isizlik, iten kar

36

ZGRLEEN SEYRC

ma, retim tesislerinin tanmas gibi tehditlerin zoruyla) adapte ol


mak anlam na geldii kapitalizm in ada tahakkm biimlerine
gereklik kazandran st dzey ynetici seminerleri ile 68 Mays
ocuklarnn yaratcl her yana yaym ak iin yapt arlar ara
snda byk bir sylem fark vardr. stelik iyerinde yaratclk kay
gs, 1968 hareketinin sloganlarndan olduka uzakt. 68 hareketi
1960'l yllarn devlet reformizmiyle neokapitalist ideolojinin m er
kezindeki "katlm" tem asna ve eitim li, cmert genlerin m odern
lemi ve insanilem i bir kapitalizm e davet edilm elerine karyd.
Sanatsal eletiri ile toplum sal eletiri arasnda kurulan bu kartlk,
tarihsel protesto biim leriyle ilgili hibir analize dayanmaz. Bourdieu'nn retisine uygun olarak, bu kartlk sefaletle toplumsal
balara kar verilen mcadeleyi iilere, zerk yaratcln birey
ci arzularn da, kk veya byk burjuvazinin geici isyankr o
cuklarna atfetm ekle yetinir. Oysa ii snfnn zgrlemesi iin
verilen kolektif mcadele, eski toplumsal balara kar verilen m
cadele sonucunda kazanlan yeni hayat ve yeni bireysel yetenekle
ri deneyim lem ekten hibir zaman kopmamtr. Toplumsal zgr
leme ayn zamanda, estetik bir zgrlem e, eski hiyerarik dzen
de ii kimliini tanm layan hissetm e, grm e ve syleme biim le
rinden kopu dem ekti. Toplumsal ile estetiin, yani "herkes iin bireysellik"in kefiyle zgr kolektiflik projesinin bu dayanm as,
ii snfnn zgrlem esinin temelini oluturuyordu. Bu dayan
ma ayn zam anda. 19. yzylda sosyolojik dnya grnn her da
im reddettii, hatta kendisini karsnda kurduu snf-kim lik ke
m ekeine de iaret eder. Sosyolojinin 1968in gsteri ve sloganla
rnda ayn kem ekein yeniden ortaya ktn dnmesi doal
dr; 68'in snflarn, varlk ve eylem biimlerinin dalm nda yol
at karkl zm e kavuturm a tela da anlalabilir.
Dem ek ki tezin cazip gelen yan ne yeniliinde ne de gcndedir; cazibesi, su orta olduunu bilmeme diye tanm layabilecei
m iz "eletirel" temay sunu biimindedir. Canavarla mcadele et
tiini dnp aslnda canavara alanlarn yanlsam alarnn ve
canavarn iktidarnn reddinden beslenen solun melankolik versiyo
nunu glendirm ektedir bu tez. "Sanatsal" bakaldrlarn geri d
n tezinin birok sonucu vardr - rnein bu vesileyle en nihaye
tinde radikal olacak bir radikallik nerilm esine imkn verir; Pao-

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

37

lo Vimo tarafndan savunulan, bugn Sermaye ve Devlet kontrol


altndaki genel tdrak glerinin topluca terk edilmesi tezi, ya da
Brian Holmes'un sanal kapitalizme kart olarak sunduu sanal tah
rip tezi gibi.7 Bu tez aynca ruhunu kaybettii sylenen kapitalizmi
ykmak deil kurtarmak zere uygulanan tersine evrilmi bir mili
tanlk nerisini de besler.8 Fakat bu tezde grlen olaan eilim ta
hakkmn buharlam, svlam, m addesizlemi gerekliine
kar durm ak iin tutulabilecek salam bir dal bile olmayan dnya
nn gidiatn deitirm enin imknsz olduu yolundaki mutsuz tes
pittir. am zn saygn bir sosyologunun betimledii bu trden bir
sava karsnda Josephine M eckseper'in fotoraflad gsterici/
tketiciler gerekte ne yapabilir ki? "Bugn artk iktidarn temel
teknii kam ak, yan izmek, atlamak, saknmaktr; belli bir lkeye
kapanmann reddidir; bu reddin dzen kurma, dzeni srdrme ve
bunlarn yol aaca her trl etkinin sorumluluunu alma, getire
cei m aliyetleri stlenme gibi can skc sonularnn fiilen reddidir
[...]. G rnm ez sava uaklarnn indirdii darbeler ve -b ir anda hi
yoktan belirip hem en gzden kaybolan- akll, kendinden hedefe
kilitlenm eye ayarl fzeler, piyade tm enlerinin karada ilerlemesi
nin ve dman ekilmek zorunda brakma abasnn yerini ald |.]
Askeri g ve vur-ka stratejisi akkan modernlik andaki yeni
tip savata gerekte hedefin ne olacan en batan ekillendiriyor,
som utlatryor ve haber veriyordu: Yeni bir blgeyi ele geirmek
deil, yeni tipteki kresel ve akkan kuvvetleri durduran duvarlar
ykmak."9 Bu tehis 2000 ylnda yaymland. Aradan geen sekiz
sene iinde bunu btnyle dorulayan askeri eylem ler bulmakta
hl zorlanyoruz. Fakat melankolik kehanetler, dorulanabilir olgu
lar etrafnda dnm ez. Bize yalnzca unu syler: eyler grndk
7. Bkz. Paolo Vimo, M iracle, virtuosit et "dj-vu'1. Trois essais sur l'ide de
"monde". Paris: Eclat. 1996 ve Brian Holmes, Hieroglyphs o f the Future. A rt and
Politics in a N etworked Era iinde 'T h e Flexible Personality. For a N ew Cultu
ral Critique", Broadcasting Project, Paris/Zagrep, 2002 (aynca www.geocities.
com /C ognitiveC apitalism /holm esl.htm l) ve "Rveiller les fantm es collectifs.
Rsistance rticulaire, personnalit flexible" (www.republicart.net/disc/artsabotage/hoimesO 1_fr.pdf).
8. Bernard Stiegler, M crance et discrdit 3: L'esprit perdu du capitalisme,
Paris: G alile, 2006.
9. Zygm unt Bauman. Liquid M odernity, Polity Press, 2000. s. I i -2.

38

ZGRLEEN SEYRC

leri gibi deildir. H ibir zaman yanlianam ayacak bir nerm edir
bu da. M elankoli kendi gszlnden beslenir. Bu gszl
genel bir gszle evirip sistemin eletirel yorumunun bizzat
sistemin bir parasna dnt bu dnyaya "kskn gzlerle ba
kan berrak zihin" konumunu kendine ayrmak yeter ona.
Solun bu melankolisi karsnda bir de piyasann, m edyann ve
gsterinin ifasn dem okratik bireyin tahribat diye knayan yeni
bir sa hiddetin ykseldiini grmekteyiz. Yaygn kanya gre de
mokrasi, kam usal zgrlkler zerine kurulu ynetim biimiyle
serbest piyasann sunduu serbest seime dayal bireysel bir yaam
biiminin akmasyd eskiden. Sovyet mparatorluu varln ko
ruduu m ddete de, genel kan bu demokrasiyi totalitarizm dedii
dmannn tam karsnda tuttu. Fakat dmann ortadan kalkm a
syla birlikte dem okrasiyi insan haklar, serbest piyasa ve bireysel
serbest seimin toplam yla zdeletiren forml zerindeki m uta
bakat da bozuldu. I989'u takip eden yllarda gittike iddetlenen
entelektel mcadeleler, insan haklar ve bireysel serbest seim
arasndaki birlikteliin lmcl sonucunu ilan etti. Sosyologlar, si
yaset felsefecileri ve ahlaklar birbiri ardna insan haklarnn, vak
tiyle Marx'n grm olduu gibi, aslnda egoist burjuva bireyin
haklar, meta tketicisinin haklan olduunu aklamaya koyuldular;
bu haklar tketicileri, lgnlklar nndeki her trl engeli ykm a
ya. yani piyasann iktidanna set eken okul, din veya aile gibi gele
neksel tm otorite biimlerini yok etm eye itmekteydi. Demokrasi
kelimesinin gerek anlam nn bu olduunu iddia ettiler: Arzularn
tatmin etm ekten baka hibir kaygs olmayan bireyin sultas. De
mokratik bireyler eitlik istiyor. Fakat istedikleri eitlik, bir m eta
nn satcsyla alcs arasnda hkm sren eitliktir. Yani istedikle
ri, tm insan ilikilerinde piyasann zaferidir. stelik eitlie daha
tutkun hale geldike, bu zafere daha bir evkle katkda bulunuyor
lar. Byle bir zemin zerinde, 1960'larn renci hareketlerinin ve
zellikle Fransa'daki 68 M ays'nn tek amacnn, hayatn Sermaye
yasas tarafndan topyekn istilasna kar duran geleneksel otorite
biimlerini yok etm ek olduunu ispat etmek kolayd: renci hare
ketlerinin tek sonucu toplum larm z birbirinden kopuk, hibir ey
le ba kalmam molekllerden oluan, yalnzca piyasa yasasna
uymaya hazr serbest ynlar haline dntrmek olmutu.

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

39

Fakat bunlar savunan yeni m eta eletirisinin bir adm daha at


mas gerekiyordu. Bu admn sonucu, sadece piyasann hkmran
lnn deil toplumsal ve insani balarn adeta terrist ve totaliter
biim de tahrip ediliinin sorumluluunu da eitliki tketim denen
demokratik ala ykm ak olacakt. Eskiden bireycilik ile totalita
rizm birbirine ztt. Fakat bu yeni teoriye gre totalitarizm , serbest
seim ile snrsz tketim in bireyci fanatizm ine dnm tr artk.
Saygn bir psikanalist, hukuku ve dnr olan Pierre Legendre
kiz Kuleler ykldnda. Le M onde gazetesinde bu terrist saldr
lm bastrlm Bat'nn geri dn olduunu ve hom oseksel evli
likte zetini bulan sem bolik dzenin yklna verilen ceza olduu
nu aklayacakt. ki yl sonra saygn dnr ve dilbilimci Jean
Claude Milner, L es Penchants criminels de l'Europe dmocratique
(Demokratik Avrupa'nn Tehlikeli Eilimleri) kitabnda Legendre'
n yorum una daha radikal bir biim verecekti. Demokratik Avrupa'
y itham ettii su dpedz Yahudilerin imhasyd. M ilner dem okra
sinin, toplum sal snrszln hkmranl olduunu savunuyordu
- dem okrasiye can veren de bu snrszlk srecinin sonu olmakszn
genilemesi arzusuym u. Yahudi halk ise, soyun devam ve genetik
aktarm yasasna bal bir halk olduu iin, dem okrasinin bnyesin
deki bu eilim nnde duran tek engeli temsil ediyorm u. Bu ne
denle dem okrasi onu yok etm ek zorundaym ve bu yok etm e ile
minden fayda grecek tek ey de dem okrasiym i. M edyatik Fransz
entelijansiyasnn szcs olan Alain Finkielkraut'un Kasm 2005'
te Fransada gerekleen banliy ayaklanm alarnda grd ey de
demokratik snrsz tketim terrizminin dorudan sonucuymu:
"Okullar k n p geiren bu insanlarn," diyordu, "gerekte syledik
leri nedir? Verdikleri mesaj bir yardm ars deil, daha fazla ve
ya daha iyi okul talebi deil, kendileriyle arzu nesneleri arasndaki
araclar ortadan kaldrm a istei. Peki, nedir onlarn arzu nesneleri?
ok basit: para, m arka, bazen kzlar, (...] imdi hepsini birden isti
yorlar; istedikleri ey tketim toplumunun idealidir. Televizyonda
grdkleridir.''10Ayn yazar, bu genleri isyana tevik edenin slam
c fanatikler olduunu kabul ettii iin de gsteriler demokrasiyi,
10.
Alain Finkielkraut'un srail'de yaym lanan H aaretz gazetesine verdii r
portaj, 18 Kasm 2005, ev. Michel W arschawski ve M ichle Sibony.

40

ZGRLEEN SEYRC

tketimi, ocuksuluu, dinsel fanatizmi ve terrist iddeti sonunda


tek bir figre indirgiyordu. Tketim ve gsteri eletirisi, son kerte
de en kabasndan bir "m edeniyetler atmas" ve "terre kar sa
va" temasyla zdeleiyordu.
Solun melankolisi ile bu post-eletirel sac eletirinin hiddeti
arasnda bir kartlk kurdum ama bunlar aslnda ayn m adalyonun
iki yz. Her ikisi de, toplumsal mcadelenin savalarn daha iyi
silahlandrmak iin meta yasasnn gzel grnlerin nihai haki
kati olduunu ifa etme iddiasndaki eletirel modeli ayn biimde
tersyz eder. fa etme ilemi hl devam ediyor. Fakat ifa etm e i
leminden, geersizliini duyurduu im paratorlua kar herhangi
bir silah vermesi artk beklenmiyor. Sol melankoli, bizi canavarn
iktidarnn alternatifi olmadn ve bundan memnun olduumuzu
kabul etm eye davet ediyor. Sa fke ise canavarn iktidarn ykm a
y denedike, onun zaferine daha fazla katkda bulunduumuzu ha
trlatyor, uyaryor bizi. Fakat bu eletiri yntemleri ile bu yntem
lerin amalar arasndaki balantszlk, onlar her trl umut ve et
kileyici olma im knndan mahrum brakyor. M elankolikler ve k
hinler, uygarln huzursuzluunun semptomlarn aa kararak
kendisini aydnlanm akl gibi gsteriyorlar. Ama bu aydnlanm
akl, btn hastalklar hasta olduklarn bilmeyilerinden ibaret
olan hastalarn m aruz kald her tr etkiden azadeymi gibi sunu
yor kendini. Sanki sistemin bitmeyen eletirisi, son tahlilde bu ele
tirinin neden her tr etkiden azade olduunun aklanm asyla ayn
eymi gibi gsteriliyor.
Elbette aydnlanm akln bu zaaf bir tesadf deil. Post-eletirel eletiri figrne ikin bir ey bu. Aydnlanmam akln "bireyci
demokrasi" terrizmi karsndaki yenilgisine hayflanan ayn k
hinlerin bu akln kendisiyle de ilgili pheleri var. Lanetledikleri "terr"n, aile, okul, din, geleneksel dayanma gibi insanlar bir ara
da tutan gelenekse] kurumlarn balarndan kurtulmu mnferit
atom larn serbeste dolamalarnn sonucu olduunu dnyorlar.
Aslnda bu ekilde akl yrtm enin gayet rahat tespit edilebilen bel
li bir tarihi var. Ta Fransz Devrim i'yle ilgili kardevrimci analizle
re kadar gider bu tarih. Kardevrimci analize gre Fransz Devrimi
din, monari, feodal bam llk ilikileri, loncalar, vb. gibi bireyleri
bir arada tutan, eiten ve koruyan kolektif kurumlarn m eydana ge

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

41

tirdii dokuyu tahrip etmitir. Protestan bireycilie tekabl eden


Aydnlanma ruhunun bir sonucuydu bu tahrip. Neticede balarn
dan kurtulm u, kltrszlemi, korumadan m ahrum kalm bu bi
reyler, hem kitle terrizmi hem de kapitalist smr iin kullanl
maya m sait hale gelm ilerdi. Bugn demokrasi aleyhine yrtlen
kam panya da demokrasi, piyasa ve terr arasndaki bala ilgili bu
analizi ak ak benimsemektedir. Fakat sz konusu kampanya,
M arksist burjuva devrimi ve m eta fetiizmi analizini buna indirgeyebiliyorsa, kendisi de bu zemin stnde gelim i olduu ve bu ze
minden bir hayli beslendii iindir. nsan haklar, burjuva devrimi
ve yabanclam toplumsal baa yneltilen M arksist eletiriler as
lnda, topluluk dokusunu bozmu bireyci burjuva devrimi olarak
grlen dem okratik devrim le ilgili devrim sonras ve kardevrimci
yorumlarn sunduu zemin zerinde gelimitir. M arksizmden
kan eletiri geleneinin eletirel biim de tersyz oluunun, bizi yi
ne Marksizme gtrmesi son derece doal.
Demek ki toplumsal ve kltrel eletiri geleneinin bitip tken
diini sylem ek yanltr. Artk yaygn sylem i yaplandran tersine
dnm biim iyle bu gelenein sal ve keyfi gayet yerinde gr
nyor. Yalnz gelenek balang zeminine gtrlmtr yeniden:
M odernliin toplum sal badan bireyci bir kopu olarak yorumlanma. yani demokrasinin de kitle bireycilii olarak yorumlamna.
Ayn hareketle, "demokratik modernliin" bu yorum u ile toplumsal
zgrlem e m ant arasnda en bandan beri var olan gerilime de
gtrlmtr. Piyasayla gsteriye yneltilen eletiriler ile her tr
l zgrlem e hedefi arasnda u anda grlen balantszlk, top
lumsal zgrlem e hareketine balangcndan beri m usallat olmu
bir gerilim in ald en son biimdir.
Bu gerilim i anlam ak iin, "zgrleme" kelim esinin ilk anlam
na dnmek gerekir: reit olma. O ysa toplumsal zgrlem e m ilitan
larnn ulam ak istedikleri bu reit olm a durum u, iki yzyl nce
kardevrim ci dnrlerin hayal ettikleri, yok olmu toplumsal
balar stne kafa yoran post-M arksist dnrlerinse bugn y
reklerini szlatan bu "ahenkli topluluk dokusuyla" ilkesel olarak ay
ndr. Bu nostaljilerin konusu olan ahenkli topluluk, herkesin ait ol
duu yerde, ait olduu snfta olduu, herkesin kendisine verilen i
le urat, herkesin o yere ve ie uygun fiziksel ve zihinsel dona

42

ZGRLEEN SEYRC

nma sahip olduu bir topluluk, Platoncu topluluktur yani: Zanaatkrlar yerlerinden kalkamazlar, nk i beklemez (agorada oturup
ene almalarna, mecliste istiare etmelerine ve tiyatroda glgeleri
izlemelerine izin verilmez, zaman tannmaz), nk tanr onlara de
mirden bir ruh, onlar m esleklerine intibak ettiren ve hazrlayan fi
ziksel ve zihinsel bir donanm vermitir. "Duyumsanabilir olann p o
listeki paylam" dediim ey budur ite: Bir meslekle ara-gere
arasnda; belirli bir zaman ve mekn iinde olmak, belirlenmi mes
lekleri uygulamakla hissetme yeteneine sahip olmak, bu etkinlikle
re uygun geleni sylemekle yapmak arasnda "ahenkli" bir ilikinin
bulunmas. Aslnda "m eslekle "yetenek" arasndaki uyumun, ba
ka bir zaman ve baka bir mekn fethetme yeteneksizlii anlamna
gelen bu uyumun kaybolmas dem ekti toplumsal zgrleme. in
beklemeyeceini ve kendi hislerinin bu "vakit yokluuyla" ekillen
diini bilen zanaatkrn mesleine uyum salayan emeki bedenin
paralanmas demekti zgrleme. zgrlemi em ekiler imdi.
burada baka bir beden ve bu beden iin baka bir "ruh" ediniyor
lard -b e lirli bir meslee uyum salam am olanlarn; hissetmek ve
konumak, dnmek ve eylem e gemek iin hi kimsenin, hibir
snfn mal olmayan yetenekleri kullananlarn beden ve ruhlarn.
Fakat bu zgrleme fikri ve pratii, tarihsel olarak bambaka
bir tahakkm ve serbestlik fikrine karm ve en sonunda ona bo
yun emiti: Tahakkm bir blnme srecine ve neticede serbest
lii de kaybolmu birliin yeniden salanmasna balayan fikre.
Gen M arxn m etinlerinde rnek biimde zetlenen bu gre g
re Sermaye yasasna boyun em ek, birlii bozulmu, zenginlii ya
banclam, kendi zerine veya karsna yansm bir toplumun
bana gelecek eydi ancak. O halde zgrlem e de topluluun kay
bettii bir varl, bir hali yeniden yakalamas, yeniden temellk et
mesi olacakt. Bu yeniden tem ellk etm e ii de ancak genel olarak
bu blnme srecinin bilinmesi sonucunda gerekleebilirdi. Bu
adan, yeni bir duyum sanabilir dnyada, burada ve imdi yaamak
iin yeni bir beden edinen bu zanaatkrlarn zgrlemesinin ald
biimler, blnm e srecinin ve bu srecin bilinm em esinin getirdii
yanlsamalardan baka bir ey deildi. zgrleme, toplumu kendi
hakikatinden ayrm olan genel srecin son noktas olarak gerek
leebilirdi ancak.

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

43

Bu noktadan itibaren zgrlem e, artk yeni yeteneklerin inas


olarak deerlendirilm eyecek, yalnzca hayali yetenekleri gerek ye
teneksizliklerinin teki yznden ibaret olanlara bilim in sunduu
vaat olacakt. Fakat bilim in kendi mant vaadin belirsiz bir zam a
na ertelenm esini ngryordu. Serbestlik vaat eden bilim de sonu
ta kendi cehaletini snrszca reten genel srecin bilimiydi. Bu ne
denle bilimin kendini, aldatc grntleri, imgeleri durmakszn
deifre etme ve yanltc kendini ssleme biimlerinin maskesini d
rme iine -bireyleri yanlsam a, boyun eme ve sefaletin kapanna
biraz daha kstrm aktan baka bir eye yaramad varsaylan bu a
b a y a - adamaktan baka aresi yoktu. Barthes'n ada Sylenler'i
ile Guy Debord'un G steri Toplumu arasnda kalan sre iinde, g
rntlerin eletirel okumas ve gizledikleri aldatc m esajlarn tehir
edilmesi abasnn nasl bir lgnla vardn biliyoruz. Ho, her
grntnn ierdii aldatc mesajlarn deifre edilmesi lgnl
nn, 1980'lerde daha gereki bir nermeyle, artk grntyle ger
eklii birbirinden ayn etm enin mmkn olmad nermesiyle
nasl tersine evrildiini de biliyoruz. Fakat bu tersyz edi, genel
toplumsal sreci bir kendini gizlem e sreci olarak alglayan m ant
n. o ilk gnden beri i banda olan mantn kanlmaz sonucu
dur. N e de olsa, saklanan sr m akinenin apak ileyiinden baka
bir ey deildir. Guy Debord'un belirledii ekliyle gsteri kavram
nn hakikati de burada yatar: Gsteri gerei saklayan grntlerin
tehiri deildir. G steri, toplumsal etkinlik ile toplum sal zenginli
in birbirinden ayr gereklikler olarak varolm asdr. Gsteri toplum unda yaayanlarn durum u o halde, Platon'un m aarasnda zincir
lenmi tutsaklarn durum uyla ayndr. Maara grntlerin gerek
lik, cehaletin bilgi, ve yoksulluun zenginlik olarak kabul edildii
yerdir. Tutsaklar da bireysel ve kolektif yaamlarn baka biimde
kurabileceklerini sandka, maaradaki klelie daha ok gm lr
ler. Fakat bu gszlk beyannn glgesi dnp dolar, bunu ilan
eden bilimin zerine der. Gsterinin yasasn bilmek, tam da ken
di gerekliiyle zde olan yanllamay nasl sonsuz biimde yeni
den rettiini bilm ek anlam na gelir. Debord bu dngnn mant
n zl bir ifadeyle dile getirir: "Tam anlamyla tersine evrilmi bir
dnyada doru yanln bir n, bir uradr."" Bylece terse evir
menin bilgisi, tersine evrilm i dnyaya aittir, boyun eiin bilgisi

44

ZGRLEEN SEYRC

boyun ei dnyasna aittir. G rntlerin yaratt yanlsamann


eletirisi, ite bu nedenle gereklik yanlsam asnn eletirisine ve
yalanc zenginliin eletirisi yalanc yoksulluun eletirisine dntrlebilmitir. Bu anlam da postmodern bir dnem eten geildi
i iddias, ayn dng iinde bir tur daha atldndan baka bir an
lama gelmez. M odernist eletiriden postmodern nihilizme teorik
olarak bir gei yapm ak m m kn deildir. Bu olsa olsa, ayn ger
eklik ve grnt, zenginlik ve yoksulluk denklemini baka bir ta
raftan okumak demektir. Postmodern m izaca atfedilen nihilizm, mo
dem toplumun sakl srrn aa vurduunu syleyen bilimin en ba
ndan beri saklanan srrdr belki de. Sz geen bu bilim, tam da
srrn yok edilemez olmasndan ve ifa ettii yanllama srecinin
sonsuz biimde yeniden retilm esinden besleniyordu. Eletiri yn
temleriyle her trl zgrlem e perspektifi arasnda u anda bulu
nan balantszln aa vurduu yegne ey, eletiri paradigm as
nn merkezinde duran ayrlktr. Szn ettiim iz balantszlk pa
radigmann yanlsam alaryla adeta dalgasn geiyor olabilir ama.
mantn da yeniden retmektedir.
Bu nedenle gerek bir "eletirinin eletirisi", eletirinin mant
nn tersine evrilmesinden ibaret olamaz. Gerek "eletirinin eleti
risi", eletirinin kavram laryla yntemlerinin, bunlarn soyaacmn
ve toplumsal zgrlem e m antyla nasl i ie getiklerinin yeni
bir gzle incelenmesine baldr. zellikle de eletiri m odelinin ter
sine evrilm esinin gerekletii saplantl grnt tarihine (grn
t ve meta seline kaplm , bunlarn yalanc vaatlerine kanm u
zavall tketici bireyin kullanm na daim a hazr, bsbtn bayatla
m grntlerin tarihine) yeni bir gzle bakabilmeye baldr. Me
talar ve grntlerin uursuz tehirlerinden duyulan bu saplantl
kaygya, kurbanlarn kr ve hallerinden memnun gsterildii bu
temsile ilk kez Barthes, Baudrillard veya Debord zamannda rast
lanmaz. Daha 19. yzyln ikinci yarsnda, olduka zgn bir ba
lamda ortaya konulmutu bu kaygyla temsil. Sz geen balam,
fizyolojinin, ruhun birliiyle basitlii yerine sinirsel drtlerin ve
devrelerin eitliliini kefettii ve Taine'le birlikte psikolojinin,
beyni bir "grntler ahtapotuna" dntrd dnemdi. Btn
11. Guy Debord, La Socit du spectacle, Gallim ard, 1992, s. 6.

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

45

sorun da niceliin bu bilimsel ykseliinin baka ykselilerle akmasyd - demokrasi denen ynetim biiminin znesi olan halk
ynnn ykseliiyle. Yeniden retilen metinlerle grntlerin yay
gnlam asnn, alveri caddelerindeki vitrinler ve ehir klarnn,
bilgiyle hazzn ortak dnyasnn gerek sakinlerine dntrd
bu niteliksiz bireylerin saysnn ykseliiyle akmas.
Sylentiler ite bu balamda ortaya kmt: D n bir yandan
zerimize salverilen uyarclar haddinden fazlayd; bu bollukla ba
a km aya henz hazr olamayan beyinleri istila eden haddinden
fazla dnce ve grnt, byk ehirlerde yaayan yoksullarn g
z nne braklm haddinden fazla ho imge ve yoksul ocuklarn
bo kafalarna kaklm haddinden fazla yeni bilgi vard. Sinirsel
enerjilerinin bu ekilde uyarlmas, ciddi bir tehlike arz ediyordu.
Sonucu, ksa vadede toplum dzenine kar yeni saldrlar, uzun va
dedeyse alkan ve salam bir rkn sonunu getirecek olan mehul
arzularn zincirinden boanmas olacakt. Tketilebilir m etalar ile
grntlerin fazlalndan yaknmak demek, her eyden nce de
mokratik toplum un btn o szleri, grntleri ve yaanm tecr
beleri sahiplenebilecek haddinden fazla bireyin bulunduu bir top
lum olarak tasvir edilmesi demekti. 19. yzyl sekinlerinin de en
byk sknts buydu: Yoldan geene, ziyaretiye veya okuyucuya,
kendi yaanm dnyasn yeniden ekillendirm esine katkda bulu
nabilecek m alzem eleri verm eye hazr o bizzat yaanm emsalsiz
tecrbelerin dolam ndan duyulan sknt. Bu benzersiz karlam a
larn oalmas sradan bedenlerde benzersiz yeteneklerin su yz
ne km as anlam na da geliyordu. zgrlem e, yani grlr, d
nlr ve yaplr olann eski dzeninin bozulm as ite bu oalmadan
beslenm iti. "Tketim toplumunun" ekiciliinin sahte olduunu
ilan etm ek de ilk nce bu ada ift karsnda, yani halkn yeni ya
am biimlerini deneyim lem esi karsnda korkuyla titreyen sekin
lere dt: Em m a Bovary ve T. Entem asyonal'e. Elbette bu korku, kt
akllar o bollukla baa kam ayan yoksul kiilere duyulan babacan
bir efkat biimini ald. Baka bir deyile, szn ettiim iz yaam
yeniden icat etm e yetenei, kar karya kalnan durumlar yarglayamama yeteneksizliine dntrlmt.
Bu babacan kayg ve ima ettii yeteneksizlik tehisi, halktan in
sanlarn yalanc grntlerin gizledii gerek durum larnn bilinci

46

ZGRLEEN SEYRC

ne varmalarn salayabilm ek iin toplumsal gereklik bilimini kul


lanmak isteyenler tarafndan, yaygn olarak benimsendi. Meta re
timinin genel devinimini, bu devinim e tabi olan faillere ynelik oto
matik yanlsama retimi olarak grdkleri iin ve tam da bu grle
rini destekledii iin, sz geen kayg ve tehisi desteklediler. Bu
ekilde, toplumsal dzen iin tehlikeli olan yeteneklerin lmcl
yeteneksizliklere dnm n de destekliyorlard. Toplumsal ele
tiri yntem leri, aslnda yeteneksizleri, grmeyi bilm eyenleri, gr
dklerinin anlamn kavrayam ayanlar, elde edilmi bilgiyi militan
enerjiye nasl dntreceklerini bilm eyenleri tedavi etm ek am a
cndayd. Doktorlarn da iyilemesi gereken bu hastalara ihtiyac
var sonuta. Yeteneksizlikleri tedavi etm ek iin, tam da bu yetenek
sizlikleri sonsuz biim de yeniden retmek zorundalar. Bu yeniden
retimi tesis etm ek iin, dzenli biim de sal hastala, hastal
sala dntrm e dngs yeterli olacaktr. Krk yl nce eleti
rel bilim, grntleri gerek yerine koyup bu grntlerin gizli me
sajlarna kanan ahm aklara gldryordu bizi. Zam anla bu "ahmak
lar", grnn ve grntlerde sakl mesajlarn arkasndaki gerek
lii tehis etm e sanatn rendiler. Ve elbette imdi, yeniden deer
lenen eletirel bilim, grntlerde sakl mesajlar ve grnten ay
r bir gereklik olduuna hl inanan ahm aklar karsnda bizi g
lmsetiyor. Ahmaklarn cizliini ifa eden eletirinin aczinden bes
lenen bu makine, kyam ete kadar alabilir byle.
Bu nedenle, durm akszn ayn makineleri kullanan geri dnle
re bir tur da ben ekleyeyim istemiyorum. Bunun yerine bir yaklam
deiikliinin zorunlu olduunu ve benimsenmesi gereken yn
iaret ediyorum. Bu yaklamn m erkezinde, yetenein zgrletiri
ci m antyla kolektif tutsaklk mant arasndaki ba koparma
abas vardr. Bu dng dna km ak, oligarik toplumlarmzn
dzeni ve bu dzenin kopyas olan szde eletirel mantk asndan
mantksz olan baka nkabullerden, baka varsaymlardan yola
kmay gerektirir. Bu nedenle, yeteneksizlerin yetenekli olduunu
ve onlar bulunduklar konuma hapsedecek m ekanizmann sakl bir
srr olmadn pein pein kabul edeceiz. Gereklii grntye
dntrecek hibir m ekanizmann, btn arzu ve enerjiyi m idesi
ne indiren bir canavarn ve yeniden kurulmas gereken yitip gitmi
bir toplumun olmadn varsayacaz. Var olan ey ise sadece her

ELETREL DNCENN TALHSZ MACERALARI

47

yerde ve h er zam an ortaya kabilecek uyum azlk sahneleridir.


Uyumazlk da, duyum sanabilir olann zel bir dzenlemesi de
m ektir - grnlerin altnda saklanan bir gerekliin ve apakl
n herkese kabul ettiren bir verinin tek bir sunu ve yorum rejimi
nin olm ad dzenlem e. Her durumun kendi iinden atrdayarak
baka bir alg ve anlam rejimiyle yeniden yaplandn maya msait
olmas dem ektir uyumazlk. Alglanabilir ve dnlebilir olann
peyzajn yeniden yaplandrmak, mmkn olann snrlarnda bir
deiiklik yapmak ve yetenekle yeteneksizlikleri en batan payla
trmak anlam na gelmektedir. Uyumazlk, alglanm olann, d
nlebilir ve yaplabilir olann apakln ve ortak dnyann koor
dinatlarn alglamaya, dnmeye ve deitirmeye m uktedir olanla
rn blm dzenini yeniden tartm aya aar. Siyasal zneletirme
sreci de nitekim bundan ibarettir: M m kn olann yeni bir topog
rafyasn izm ek zere, verili olann birliini ve grlr olann apa
kln ykan, hesaba katlmam yeteneklerin eylemi. Kolektif
zgrlem e tasavvuru, genel bir egemenlik altna alma anlay de
il, uyum azlk sahnelerine yaplan yetenek yatrm larnn kolektifletirilmesidir. K olektif zgrlem e tasavvuru, alelade bir insann
yeteneinin, yani niteliksiz insanlarn niteliinin ilenmesidir. Sy
lediim gibi, bunlar mantksz varsaymlardan baka bir ey deil.
Bununla birlikte, sonu gelmeyen o fetiletirilmi tehir etm e abasndansa ya da canavarn snrsz gcnn bir trl bitmeyen ispatndansa. bu kudretin incelenmesinde aratrlp kefedilecek daha
fazla ey olduunu dnyorum.

3
Politik Sanatn Paradokslar

ve sanatn ykc gcyle ilgili ege


men pheciliin ifa edildii bir dnemin ardndan, sanatn ekono
mik, resmi ve ideolojik tahakkm biim lerine tepki gstermesi a
rsnn her yerde yeniden dile getirildiini grmekteyiz. Fakat yeni
den ifade edilen bu arnn ok farkl, hatta elikili biim ler ald
n da gryoruz. konlarn algm z zerinde kurduu iktidar ko
nusunda bizi bilinlendirmek isteyen baz sanatlar medya ve rek
lam ikonlarn antsal heykellere dntryor; birtakm baka sa
natlarsa an korkularna adanm antlar sessiz sedasz topraa
gmyor. Kimileri madun kim liklerin egemen temsilinde gze ar
pan "arpklklar" gsterm eye alyor, kimileriyse akkan ve an
lalamaz kimlikleri olan kiilerin imajlarna bakmz arndrm a
mz neriyor. Baz sanatlar kresellem i iktidara kar duran
gstericilerin pankart ve m askelerini tasarlyor, bazlarysa dnya
kodamanlarnn toplantlanna veya bilgi ve iletiim alarna sahte
kimliklerle szyor. Bazlar m zelerde yeni ekolojik makinelerin
tantmn yapyor; bazlarysa zor koullardaki banliylerde yeni
toplumsal ilikilerin kurulaca yeni bir ortam yaratmak amacyla
neonlar altna kk talar veya gizli sim geler yerletiriyor. Bazs
yoksul mahallelere bir mzenin bayaptlarn getiriyor, bazysa
mze salonlarn ziyaretilerinin braktklar atklarla dolduruyor.
Biri gmen iilere kendi mezarlarn kazarak cret sisteminin zor
baln tehir etmeleri iin para dyor, bir dieri sanatnn top
lumsal balarn onarlmas pratiine katkda bulunmas iin sper
markette kasiyer oluyor.
M ODERNtST PARADGMANIN

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

49

Yani sanat yeniden politikletirme istei, ok eitli strateji ve


uygulam alarla tezahr ediyor. Bu eitlilik ayn amaca ulamak iin
tercih edilen yollarn eitliliini yanstm yor sadece. Ulalmak is
tenen ama ve hatta alann yaps konusunda, politikann ne oldu
u ve sanatn ne yapt hususunda daha temel bir belirsizlii gs
teriyor. Yine de bu farkl uygulamalarda ortak bir nokta var: G enel
likle belli bir etkilem e modeli benim siyorlar - Sanatn tahakkmn
brakt yara izlerini bize gsterdii veya hkm sren ikonlar
alay konusu yapt, hatta kendini toplumsal bir pratik haline d
ntrmek iin bulunduu yerden dar kt vb. iin politik ol
duu varsaylmaktadr. M imesis geleneinin szde eletirisi ile ge
en uzun bir yzyln ardndan bugn, sanatsal ve politik olarak y
kc olm ak isteyen sanat formlarna bile bu gelenein hl hkim
olduunu tespit etm ek gerekmektedir. Sanatn, bize bakaldrm
eyler gstererek bizi isyan ettirdiini; kendini atlyenin veya m
zenin dna atm akla bizi de harekete geirdiini; kendini bu siste
min bir esi olarak grmeyi reddederek bizi de egem en sistemin
muhalifine dntrdn farz ediyoruz. Sanatnn beceriksiz,
karsndakinin de uslanmaz biri olabileceini aklm za bile getir
meden, nedenden sonuca, niyetten neticeye giden yolu hep apak
m gibi gsteriyoruz.
"Sanat politikas" ite byle garip bir izofreninin damgasn ta
maktadr. Sanat ve eletirmenler, sanat dncesiyle sanat uygu
lamalarn her daim yeni bir balama yerletirmeye davet ederler bi
zi. Sanatsal stratejilerin ge kapitalizm, kresellem e, postfordist
emek, elektronik iletiim veya dijital grnt balam nda bir btn
olarak yeniden dnlmesi gerektiini sylerler hevesle. Fakat tm
bu yeniliklerden bir, belki de iki yzyl nce sarslm olan sanatn
etkilem e m odellerini byk lde geerli saymaya devam etm ek
tedirler. Bense allm bak asn tersine evirerek u sorular
sormak zere tarihsel bir mesafe koyacam araya: Sanat politikas
alanndaki beklentilerim iz ve yarglarmz hangi etkilem e modelle
rine riayet etm ektedir? Peki bu m odeller hangi aa aittir?
Bylece, egem en mimesis modelinin iki adan kabul grmedi
i 18. yzyl Avrupasna bir gei yapacam. Bu m odel, sanatsal
retimin duyum sanabilir formlaryla, bu form lar zerinden duygu
ve dncelere kavuanlarn etkilenm i bulunduklar duyumsana-

50

ZGRLEEN SEYRCt

bilir formlar arasnda bir sreklilik ilikisi bulunduunu varsay


yordu. Klasik tiyatro sahnesi artk, kurm aca formlar iinde seyirci
lerin insan davranlarn, erdem ve kusurlarn seyretmeye davet
edildikleri dev bir ayna olm alyd. Tiyatro, dnyada ynn bula
bilmek iin bilinmesi gereken durum larn mantn ve taklit edile
cek veya kanlacak birtakm dnce ve eylem biimleri sunuyor
du. Moliere'in Tariif' ikiyzlleri tanmay ve onlardan nefret et
meyi, Vltaire'in M uham m edi veya Lessing'in Bilge Nathan'\ fana
tizmden kanmay ve hogry sevmeyi retiyordu. Bu rnek
olm a eilimi, grne gre bizim dnme ve hissetme biimleri
mizden uzaktr. Bununla birlikte, bu eilim in altnda yalan neden
sellik mant bize olduka yakndr. Bu manta gre tiyatro sah
nesinde olduu kadar bir fotoraf sergisinde ya da enstalasyonda
grdklerimiz de sanatnn isteine gre dzenlenmi belli bir du
rumun duyumsanabilir gstergeleridir. Bu gstergeleri tehis etmek,
dnyamzn belirli bir okum asna koyulmak demektir. Bu okuma
da sanatnn diledii biim de ifadesini bulmu duruma bizi m da
hale etmeye iten bir yaknlk veya uzaklk hissi dourur. Sanatn et
kileyiciliiyle ilgili bu yaklam a pedagojik model adn verelim.
Bu szn ettiim iz model bizim adalarmzn da retimini ve
yarglarn belirlem eye devam ediyor. Geleneklerin tiyatroyla de
itirilebileceine phesiz inanmyoruz artk. Fakat u veya bu rek
lam idolyle cilalanm bir temsilin, bizi gsterinin medya im para
torluu karsnda dik tutacana veya sm rgeletirilmilerin s
mrgeciler tarafndan temsili zerine bir fotoraf dizisinin kim lik
lerin egemen tem silinin kurduu tuzaklar bozmamza yardm ede
ceine inanmak houm uza gidiyor hl.
O ysa bu model daha 1760'larda iki biim de sorgulanmaya bala
mt. lk biim, cepheden taarruzdur. Bunu sylerken Rousseau'nun
Lettre sur les spectacles'\ (G steriler Hakknda Mektup) ve bu m ek
tubun tam kalbinde duran eletiri var aklmda: Moliere'in nsandan
Kaan (Adam cl)'m m szde ahlk dersine ynelik eletirisi. Rousseau'nun getirdii eletiri bir yazarn niyetinin sorgulanmasnn te
sine geip, daha temel bir eye iaret ediyordu: Tiyatrodaki beden
performans, bu performansn anlam ve etkisi arasnda temsili mo
delin varsayd doru izginin kopmasna. Kendisini evreleyen
sosyetiklerin ikiyzllklerine kar adamcln itenliine mi hak

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

51

verir M olire? Yoksa adamcln hogrszl karsnda o sosye


tiklerin toplum hayatnn gereksinim lerine duyduklar saygya m?
Bu noktada bir kez daha gemie aitm i gibi grnen bir sorunu g
nmze uyarlam ak son derece kolay: u veya bu etnik temizlik gi
riimine maruz kalm kurbanlarn galeri duvarlarndaki fotoraf
temsillerinden ne beklem eli, cellatlarna kar isyan m, ac ekenler
iin sonusuz kalacak bir sempati mi? Halklarn ektii aclar este
tik bir gsteri frsatna dntren fotoraflara kar bir fke mi?
Yoksa bu halklarda aalayc m adurluk durum undan baka bir
ey grm eyen ibirliki baklar karsnda bir kzgnlk n?
Karar verilem eyecek bir soru. Sanatnn niyeti pheli veya pra
tii kusurlu olduu iin ve temsil edilen durum a uygun duygu ve
dnceleri aktaracak ifadeyi bulam am olduu iin de deil ste
lik. Sorun tam da ifadenin kendisinde: Grnt, davran ve sz re
timi ile seyircilerin dnce, duygu ve eylemlerini ilgilendiren bir
durumun alglan arasnda duyum sanabilir bir srekliliin bulun
duunu varsaym asnda. Bugn birok plastik-sanatmn hl inan
d veya inanr gibi yapt m odelin krizde olduunu, neredeyse iki
yz elli yl nce ilk olarak tiyatronun grm olmas artc deil:
Sanatn etkileyici olduu fikrini ynlendiren nkabullerin -v e e
likilerin- rlplak gzler nne serildii yer bu modeldir. Tam
da konusu bu paradoksa iaret ettii iin nsandan K aan'm bu du
rumun rneklenm esine vesile olmas da artc deildir. Tiyatroya
hkmeden yasa ikiyzllerin davranlarn belirleyen yasayken, ti
yatro ikiyzllerin maskesini nasl drebilin kendilerine ait ol
mayan dnce ve duygularn iaretlerinin, canl bedenler tarafn
dan sahnelenmesiyle mi? Lettres sur les spectacles'dan yirmi yl son
ra, tiyatroyu hl bir ahlak kurumu sanan bir dram aturg, Schiller,
inancnn ispatn sahneye koymutu: H aydutlar'da ikiyzl Franz
M oor ile dnyann ikiyzllne kar bakaldrsn (itenliin
ycelii adna) cinayete kadar vardran kardei Karl' karlatr
yordu. kisi de "doaya uygun" davrand iin sonuta canavarca
hareket eden bu iki kahram ann karlatrmasndan peki ne gibi bir
ders karlabilir? "Doann balar kopmu," der Franz. Haydutlar
masal tiyatronun etkileyiciliinin brnd etik ehreyi bozulma
noktasna tamt. Sz geen masal, eyi birbirinden ayr
yordu ve bu enin dzenleni biiminin sanatn etkileyiciliini

52

ZGRLEEN SEYRC

doaiiatraca varsaylyordu: Aristoteiesi eylem lerin inas ku


ral, Plutarkhos tarz bir ahlak m ekilii ve dnce ile duygularn
bedenlerle ifade edilm esine dayanan m odem formller.
O halde sorun, temsil dzenei tarafndan aktarlan mesajn ah
laki veya politik geerlilii deil, bu dzenein kendisiyle ilgilidir.
Dzenekteki atlak, sanatn etkileyiciliinin mesaj aktarmaktan, bir
takm davran modelleri veya kar-modelleri sunmaktan ya da tem
silleri deifre etmeyi renm ekten ibaret olm adnn grlmesine
imkn veriyor. Sz konusu atlak ncelikle bedenlerin dzenine;
birlikte veya ayr, karsnda veya ortasnda, ierisinde veya dar
snda, yaknnda veya uzanda olu biimlerini belirleyen mekn
ve zaman blmlemesine dayanr. Rousseau'nun polemiinin apa
k gsterdii ey de budur. Fakat Rousseau ar basit bir alternatif
nererek hemen bu etkileyicilik dncesine ksa devre yaptryor
du. Zira bu polem iin temsildeki aibeli ahlak dersinin karsna
kard ey, tem silsiz bir sanattan, sanatsal icra sahnesiyle kolektif
yaam sahnesini birbirinden ayrm ayan bir sanattan bakas deil
dir. Rousseau'nun polem ii, tiyatro seyircisinin karsna eylem ha
lindeki halk, Piutarkhos'un ycelttii Spartal delikanllarn yapt
gibi kent-devletin kendi kendini tem sil ettii yurtta bayramlarn
koyar. Bylelikle tiyatrodaki yalanc m im esis'in karsna doru mimesis'i (yani isel ruhani ilkesiyle hareket eden, kendi birliini te
rennm eden eylem halindeki kent-devletin koreografisini) karan
Rousseau, Platon'un balatt polem ie geri dnm olur. Bu para
digma sanat politikasnn yerini belirler belirlemesine ama, sanatla
politikay hemen o anda gzlerden gizlemek iin yapar bunu. Sz
konusu paradigma, temsilin gelenekleri ve dnceleri dzeltme id
diasnn, bu aibeli iddiann yerine, temel-etik (archi-thique) bir
model nerir. Dncelerin artk temsil edilen bedenler veya grnller tarafndan taman, ders veren nesneler olmaktan kp toplulu
un olu tarzlar olarak dorudan gelenee dnm eleri demektir
temel-etik. Bu model, sanatn bir hayat biimine dnt dn
cesiyle, m odernlik dediim iz eye de bugn hl elik etmektedir.
Model en aaal dnemini 20. yzyln ilk eyreinde yaad: b
tnsel sanat yapt (uvre d'art totale), eylem halindeki halkn ko
rosu, yeni mekanik dnyann ftrist ya da konstrktivist senfonisi.
Bu tr form lar ok gerilerde kald artk. Fakat yanm za kalan, sana-

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

53

un kendini ortadan kaldrmas gerektiini ne sren modeldir; se


yircisini oyuncuya dntrerek kendi mantn deitirmesi gere
ken tiyatrodur; sokakta bir jeste dnsn diye, sanat mzeden
karan veya m zenin iinde dahi sanatla yaam arasndaki ayrl m
kaldran sanatsal icradr. O halde temsil dolaym nn belirsiz peda
gojisi karsnda duran ey, baka bir pedagojidir, etik dolaymszlktr. Bu iki pedagoji arasndaki kutupluluk ilikisi, sanat politikas
zerine dnm e abasnn bugn hl byk lde skp kald
dngy tanmlamaktadr.
Bununla beraber bu kutupluluk, sanatn etkileyiciliinin nc
bir biim inin bulunduunu gzlerden gizlem eye alr; dorusu es
tetik etkileyicilik adn hak eden de bu nc biimdir; zira doru
dan doruya sanatn estetik rejimiyle ilgilidir. Fakat paradoksal bir
etkileyiciliktir burada sz konusu olan: Ayrln, blnmenin ken
disinin etkileyiciliidir-yani sanatsal retimin duyumsanabilir form
laryla bu retim in seyirci, okuyucu veya dinleyici tarafndan sahiplenilmesini salayan duyum sanabilir form lar arasndaki sreksizli
in etkileyicilii. Estetik etkileyicilik uzaklk ve ntrletirmenin
salad bir etkileyiciliktir. Bu noktay biraz am ak gerekiyor. Es
tetik "uzaklk", belirli bir sosyoloji akm tarafndan gzellik kar
snda kendinden geerek seyre dalm akla bir tutulmutur; bu anlay
a gre "uzaklk" sanatsal retimin ve sanatn alm lannn toplum
sal temellerini gizler ve bylece gereklie ilikin eletirel bilincin
ve bu alanda eylem de bulunmann nne geer. Fakat bu eletiri,
szn ettiim iz uzakln temel ilkesini ve bu uzakln etkileyici
olmasn salayan ilkeyi skalamaktadr: Sanatnn m aksadyla sa
nat m eknnda sunulan duyum sanabilir formun, seyircinin baky
la topluluun belli bir hali arasnda belirlenebilecek tm ilikinin
askya alnm asn. Rousseau'nun Lettres sur les spectacles' yazd
dnemi dnrsek, bu ayrlk antik bir heykelin zararsz grn
l tasviriyle -B elvedere Gvdesi diye bilinen heykele W inckelmann'
n getirdii tasv irle- simgeletirilebilir. Temsil paradigm asnda bu
analizin yol at atlak, iki temel noktaya dayanr. lk olarak bu
heykel, tem sili m odelde, bir figrn etkileyici gzelliini ve mek
karakterini belirlem eye yarayan her eyden yoksundur: Heykelin
mesaj iletebilecek bir az, duyguyu ifade edecek surat, herhangi
bir eylem i em redecek veya yerine getirecek uzvu yoktur. Yine de

54

ZGRLEEN SEYRC

Belvedere Gvdesi, M. 2. yzyl. smini ilk kez sergilendii


Cortile del Belvedere'den almtr.

W inckelmann onu en etkin kahram ana. On ki 'in* kahraman Herkl'n heykeline dntrm eye karar vermitir. Fakat sonunda, ile
rini bitirdikten sonra tanrlarn kucanda dinlenen bir Herkl k
m tr ortaya. te bu aylak kiilii W inckelmann Yunan gzellii
nin tek temsilcisi, Yunan zgrlnn -san atla yaamn birbirin
den kopukluuna yabanc olan bir halkn yitirilmi zgrlnnevlad yapt. O halde heykel Rousseau'nun szn ettii bayram gi
bi, bir halkn yaamn ifade etm ekte, am a gelin grn ki bu halk ar
tk yok; hibir duygu ifade etm eyen ve taklit edilecek hibir eylem
nermeyen bu aylak figrde mevcut yalnzca. kinci nokta da bu i
te: Heykel, bir sanatnn m aksad, bir kitle tarafndan almlanma
biimi ile kolektif yaam n belli bir yaplanmas arasndaki nedensonu ilikisini kuran her tr sreklilikten uzaklatrlmtr.
* Yunan m itolojisinde H erkl'n yalnz kol gc ve topuzuyla baarm oldu
u ilere verilen genel ad. -y.n.

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

55

Bylelikle VVinckelmann'n tasviri, bir ifade veya hareket ilave


sinden deil, bir eksiltm e ilem inden, bir kaytszlk veya radikal bir
edilgenlikten; bir yaam form una tutunmaktan deil, kolektif yaa
mn iki yaps arasndaki uzaklktan bahsederek paradoksal bir mo
del iziyordu. Schillerin nsann Estetik E itim i zerine D ersler'mde estetik etkileyicilii, askya alm ann etkileyicilii olarak gelitir
mek zorunda kald paradoks budur. Tecrbeye has "oyun igd
s", sanat ile sanatn toplum iinde kk salmas arasndaki gelenek
sel kartl ntrletirir: Sanat edilgen maddeye etkin bir formun dayatlmas olarak tanm lanyordu; bunun sonucunda da sanat, etkin
zeks olan insanlarn maddi z edilgen olan insanlara hkmettii
bir toplum sal hiyerariyle uyum iinde srdryordu varln. Sa
natsal icrann yapsyla hiyerarik dnyanm yaps arasndaki bu ge
leneksel uyum un askya almn simgelemek zere Schiller, artk
basz bir beden deil de bedensiz bir ba tasvirine bavuruyordu:
Etkinlik ile edilgenlik arasndaki kartl dahi ntrletiren radikal
bir kaytszlk, radikal bir kaygszlk, iradesizlik ve amaszl tem
sil eden Juno Ludovisi Ba.
Bu paradoks, tem sil dolaymmn ve etik dolaym szln rejim i
ne kart olan "sanatn estetik rejimi" diye adlandrdm eyin yaplanm ve "politikasn" belirler. Estetik etkileyicilik tam anla
myla, sanat form larnn retimi ve belirli bir kitle zerindeki belir
li bir etkinin retimi arasnda bulunan tm dorudan ilikinin askya
alnmasnn etkililiini ifade eder. W inckelmann veya Schiller'in s
zn ettii heykel, bir tanr figr, din ve kent-devlet asndan bir
tapnm a esiydi, am a artk yle deildir. Bu heykel, hibir inanc
aklamaz; hibir toplumsal nicelie iaret etm ez artk. G elenekle
rin dzelm esine yaram az veya bedenleri harekete geirmez. Her
hangi bir zel kitleyi deil, mze ziyaretilerinin ve roman okuyu
cularnn belirsiz anonim kitlesini hedef alr. Tpk Floransal Baki
re, Hollanda kabaresinden bir sahne, bir m eyve kab veya balk tez
ghnn sunulduu gibi ve sonralan ready-made'lerin, yamuk bir
metann veya yrtk bir afiin sunulaca gibi sunulur bu heykel de
o kitleye. Bu yaptlar, retimlerine zemin hazrlam olan hayat bi
imlerinden (yani Yunan halknn az ok mit biim indeki kolektif
yaamndan; gzel sanatlarn rnlerine yn veren m onarik, dini
veya aristokratik m odem tahakkm biim lerinden) ayrlm tr ar-

56

ZGRLEEN SEYRC

Juno Ludovisi Ba, MS. 1. yzyla ait m erm er Rom a kadn ba. Roma m ito
lojisinde Juno, Yunan m itolojisindeki tanra Hera'ya karlk gelir. "Ludo
visi" adn Kardinal Ludovico Ludovisi'nin koleksiyonundan almaktadr.

tk. Yunan heykelinin (kadim alarn kent-devlet trenlerinde sa


nattan saylm adtt halde artk sanat kabul edilip m zelere konan
heykelin) iki katl zamansall, yaamla sanat arasnda iki ynl
bir iliki, bir ayrlma ve ayrlm ama ilikisi tayin eder. nk sade
ce bir bina deil, ortak alann zel bir blm lem e biimi ve zgl
bir grnrlk tarz olarak anlalan mze, kutsallk-d dnyann
artk kullanlmayan tm dier nesnelerini yanma kabul edebilecek
artk kullanlmayan bir heykel etrafnda kurulmutur. Bu nedenle
de gnmzde, ortak meselelerle ilgili egemen bilgi ve tartma tarz
larna kar durm aya alan bilgi dolam ve politik tartm a tarz
larn bnyesinde bulundurm aya elverilidir.
Estetik kopu bylece zel bir etkileyicilik biimini devreye
sokmutur: Sanatsal becerinin retim formlar ve belirlenmi top
lumsal am alar arasndaki; duyum sanabilir formlarla bu formlarda

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

57

bulabileceim iz anlam lar ve dourabilecekleri sonular arasndaki


bir tutarszlk ve balantszlktan kaynakl bir etkileyicilik. Bir ba
ka deyile: uyum azln etkileyicilii. Uyumazlkla (dissensus)
kastm , fikir veya duygu atm as deil, eitli duyusallk rejimle
ri arasndaki atmadr. Estetik ayrlk rejiminde, sanatn politika
ya temas ettii nokta burasdr. nk politikann m erkezinde de
gr ayrl durur. ncelikle politika, iktidarn uygulanmas veya
iktidar m cadelesi deildir. erevesi de nce yasalar ve kurumlarla belirlenm ez. Politik adan nemli olan ilk m esele, bu kurum ve
yasalarn hangi nesne ve hangi zneleri kapsad, tam olarak poli
tik bir topluluu hangi tr iliki biimlerinin tanm lad, bu iliki
lerin hangi nesneleri kapsad, hangi znelerin bu nesneleri tayin
etm eye ve tartm aya ehil olduudur. Politika, ortak nesnelerin ta
nm lanm asna imkn tanyan duyum sanabilir ereveleri yeniden
yaplandrm a etkinliidir. Politika, ilkin bireylere ve gruplara belli
tipte bir mekn ve zam an, belli bir var olma, grm e ve sylem e bi
imi tahsis ederek bireyleri ve gruplan em re ve itaate, kam usal ha
yata veya zel hayata hazrlayan "doal" dzenin duyumsanabilir
apakln bozar. Ortak ve kiiye zel olann blm nde (ki ay
n zamanda grlr ile grnm ez olann, szn ve grltnn bl
m demektir) her bedenin yerli yerinde olmasn ngren bu man
tk benim polis demeyi nerdiim eydir. Politika, duyum sanabilir
verilerin apaklnda bile iktidar ilikilerini ngren polis dzeni
ni bozan pratiktir. Politika, ortak eylerin meknm batan izen ko
lektif bir ifade m ercii (inslance) icat ederek yapar bunu. Tersinden
de olsa Platon bize unu retir: Meknn ve yeteneklerin -v e yete
neksizliklerin- blm nde bir atlak ortaya ktnda balar po
litika. Baka bir ey yapmaya zaman brakm ayan iin/alm ann
grnm ez m eknnda kalm aya yazgl varlklar, dnyada grlm e
yeni grdrm ek am acyla, ya da bedenlerin kard bir grlt gi
bi anlalan eyi, ortak olan tartan sz olarak duyurmak amacyla
ortak bir dnyay blen kiiler olduklarn ilan etm eye vakit ay
rabildiklerinde balar politika.
Estetik deneyim politikaya temas ediyorsa, kendini de bir uyu
mazlk deneyim i, sanatsal retimlerin toplumsal am alara mimetik
veya etik uyarlanna kart bir deneyim olarak tanm lad iin et
mektedir. Sanatsal retim ler sz geen uyumazlk deneyimi iin

58

ZGRLEEN SEYRC

de ilevselliklerini kaybeder, sonularn ngrerek kendilerine bir


yn veren o balantlar ann dna kar; ntrletirilm i bir uzayzaman iinde ve belirlenmi her trl duyu-m otor uzantsndan ay
rlm bulunan bir baka sunulurlar. Bundan doacak sonu da bir
bilginin, erdemin veya habitus'un* benimsenmesi olmaz. Aksine
belli bir deneyim in ayrmas olur. D nyasndan koparlp mahrum
braklan Gvde heykelinin, yaptn duyusal m addeselliiyle etkisi
arasnda bulunan zel ba temsil etmesi de bu yzdendir. Bu para
doksal ba en iyi zetleyen, politikayla pek ilgilenmeyen bir air
olmutur. Rilke ve onun sakatlanm bir baka heykele, arkaik A pol
lon Bst'ne ithaf ettii iiri var aklm da bunu sylerken. iir yle
bitiyordu:
B u ra d a h i b ir y e r y o k ki
S e n i g rm esin : H a y a tm d e i tirm e lisin .

Hayat deitirmek gerek, nk sakatlanan heykel seyirciye


her yerden "bakan" bir yzey tanm lam akta - baka bir deyile, n
k heykelin edilgenlii yeni bir etkileyicilik tanmlamakta. Bu bilmecemsi nermeyi anlamak iin, bam baka bir sahnede geen bir
"uzuvlarla bak" hikyesine dnm em iz gerekiyor belki de. 1848
Fransa Devrim i'nde iilerin devrim ci gazetelerinden biri, Le Toc
sin des travailleurs, "apolitik" grnen bir metin yaymlar: Patronu
ve o yerin mlk sahibi hesabna, bir odaya parke demekle ura
an m arangoz iisinin bir gnnn betimlemesi. Oysa bu betimle
menin merkezinde duran ey, kol gc ile marangozu bu ikili ba
mlln dnda brakan bak arasndaki ayrmdr:
S anki kendi e v in d e y m i g ib i, p a rk e d ed i i o day b itirin ce y e kadar,
b u lu n d u u y e rin keyfini k a rr; e e r p e n ce re b aheye a ly o rsa v ey a g z
alc b ir u fk a b ak y o rsa, bir an k o llarn iki y a n a b rak p kom u k o n u tlarn
sa h ip le rin d en daha fazla tad n k a rab ilm e k iin fe ra h m anzaray se y re d e
re k d n c e le re d a la r.12

Kollardan ayrlp bu organlarn zorunlu etkinlik meknna ser


best bir eylemsizlik mekn eklem ek iin yark aan bu bak, tam
*Lat. genel grn, -.n.
12.
Gabriel Gauny, Le Philosophe plbien iinde, "Le travail la journe".
s. 45-6.

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

59

da bir uyum azl, iki farkl duyusallk rejiminin arpmasn be


timlemektedir. Bu arpma, "polis"in yetenek ekonomisinin sars
ln ifade eder. Perspektifi ele geirmek, "beklemez i"in mek
nndan farkl bir meknda bulunduunu tanm lam aktr zaten; kol
emeinin zorunluluuna itaat edenler ile bakn zgrlne sahip
bulunanlar arasndaki blm bozmaktr. Geleneksel olarak Fran
sz usul bahelerin hatlar gibi toplum sal yapnn hatlarnn da bu
lutuu yerde duranlarn iktidaryla ilikilendirilen o perspektif ba
kn temellk etm ek demektir. Bu estetik temellk, Bourdieu gibi
sosyologlarn bahsettikleri yanlsamayla zdeletirilemez. Polis'te
ki yerlerin, ilerin ve toplumsal becerilerin blm ne artk "uyar
lanmayan" bir baka bedenin kuruluuna tekabl eder. O halde bu
"apolitik" m etnin bir devrimin baharnda ii gazetesinde yaym
lanmas tesadf deildir. ilerin kolektif sesi olm a imkn, o hal
de bu estetik koputan, ii olma biimlerinin birbirinden ayrlm a
sndan gemektedir. Zira tahakkm e maruz kalanlar iin mesele
hibir zaman tahakkm m ekanizmalarnn bilincine varm ak olma
mtr; mesele tahakkm den baka bir eye adanacak bir beden edi
nebilmektedir. Sz konusu olan ey, marangozun bize gsterdii gi
bi, durumun bilgisine vkf olm ak deil, bu durum a uygun olmayan
"tutkular, heyecanlan" edinebilmektir. Bu lutkulan reten ey, be
denlerin kullanm nda m eydana gelen altst olular, yahut u veya
bu sanat yapt deil, yaptlann yeni sergileni biimlerine, aynk
varolularna karlk gelen bak biimleridir. Devrimci bir ii be
denini kuran ey, David veya Delacroix'nn devrim cilii gibi bir
devrim ci resim deildir; sz geen yaptlarn m zenin ntr mek
nnda (hatta ucuz ansiklopedilerdeki rprodksiyonlarda) grlebilmeleridir; nk bu ortam larda o yaptlar gem ite krallarn g
cn, antik kent-devletlerin zaferini veya inan gizemlerini anlatan
yaptlarla edeerlidir.
lem in gerekletirilm esini salayan ey, bir anlam da "bota ol
ma" (vacance) durumudur. 2005 sonbahar ayaklanm asyla birlikte
patlayc karakteri aa km Paris banliylerinden birinde -to p
lumsal olarak geri plana itilmi olm ann ve farkl etniler arasndaki
gerilim lerin yol at iddetin izlerini tayan banliylerden birin
d e - bu aralar gelim ekte olan, grnte paradoksal bir sanatsal-politik giriim in bize rettii ey budur. Bu mahallelerden birinde e-

60

ZGRLEEN SEYRC

hir Kamp adl bir sanat grubu, "banliy krizini" kitle bireycilii
neticesinde toplumsal ban yitirilm esiyle aklayan hkim sylemi
tersine eviren bir estetik proje ortaya koydular. "Ben ve Biz" bal
yla, grnte paradoksal olan bir mekn yaratm ak iin nfusun
bir ksmn seferber etm eye giritiler: "Bsbtn yararsz, narin ve
verimsiz" bir yer, herkese ak ve herkesin korum as altnda am a tek
bana dncelere dalm ak veya m editasyon yapm ak iin yalnzca
bir kiinin sabilecei bir yer. Bir kiilik yer iin verilen bu kolek
tif savan barndrd aikr paradoksun zm gayet basittir:
Yalnz olabilmek, bu banliylerdeki yaam koullarnn btnyle
imknsz hale getirdii bir toplum sal yaam boyutu, bir toplumsal
iliki biimidir. Bu bo yer de tam tersine yalnz kalm a imknna sa
hip kiiler topluluuna iaret etmektedir. Buras, b ir kolektifliin
yelerinin Ben olm a kudretine eit lde sahip olduklar bir yerdir;
Berim yargs baka herkese atfedilebilir, bylece Kant estetik ev
rensellik m odeline gre yeni bir Biz, estetik veya uyum azla daya
l bir topluluk yaratlabilir. Bu bo, yararsz ve verim siz yer, duyumsanabilir varolu biim lerinin ve bu biim lere bal "yetenek" ve
"yeteneksizlik biim lerinin normal dalm nda bir kesintiyi belir
tir. Bu projeye bal bir film de Slyvie Blocher, her biri kendi setii
bir cm lenin, yani bir bakm a kendi estetik slogannn yazl olduu

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

61

bir tirt giym i ehir sakinlerini ekmiti. Bu cm leler arasnda, bu


yerin form le etm eye alt eyi bartl bir kadnn kendi keli
m eleriyle ifade ettii bir cm le aklm da yer etmitir: "ini doldura
bileceim bo bir kelim e istiyorum."
Bu noktadan yola karak sanatla politika arasndaki ilikinin
barndrd paradoksu dile getirebiliriz. Sanat ve politika, uyumaz
lk biimleri olarak, yani duyum sanabilir olann ortak deneyimini
yeniden yaplandrm a ilemleri olarak birbirine baldr. Politik znelem e edim lerinin grnr olan, bunun hakknda ne sylenebile
ceini ve bunu yapm aya hangi znenin m uktedir olduunu yeniden
tanmlamalar anlam na gelen bir politika estetii vardr. Szn do
lam, grnr olann sergilenii ve duygu retim inin, mmkn
olann eski yaplandrmasndan koparak yeni kabiliyetler tanmla
mas anlamnda da bir estetik politikasndan bahsedilebilir. Ayn e
kilde, sanatlarn politikalarn nceleyen bir sanat politikas var
dr: Sanatlarn u veya bu davaya hizm et etm e dileklerinden ba
msz olarak kendiliinden ileyen, ortak deneyim nesnelerinin zel
blmlemesi anlam na gelen bir sanat politikas. M zenin, kitabn
veya tiyatronun yaratt etki, u veya bu yaptn ieriinin rn
olmaktan nce, mekn ve zam ann blm nn veya kurduklar
duyum sanabilir sunum tarzlarnn rndr. Fakat bu etki, ne sanat
politikasyla ilgili belli bir stratejiyi ne de sanatn politik eyleme
yapt llebilir bir katky tanmlar.
O halde sanat politikas dediim iz ey, ayn trden olmayan
m antklarn i ie gemesidir. ncelikle "estetik politikas" diyebi
leceim iz bir ey var: Yani belli bir sanat rejim ine has duyum sana
bilir deneyim in yaplandrlm a biimlerinin politik alanda neden
olduu etki. Sanatn estetik rejim inde bu, ntrletirilm i meknla
rn inas, yaptlarn hedeflerinin kayboluu ve ayrm yapmadan
alm lanm aya hazr bulunm alar, ayn trden olm ayan zamansallklarn st ste binm esi, temsil edilen znelerin eitlii ve yaptlarn
hitap ettikleri znelerin anonim lii anlamna gelmektedir. Tm bu
zellikler sanatn alann, duyum sanabilir deneyim in dier balant
biimlerinden ayr, kendine has bir deneyim biimi olarak tanmlar.
Bu zellikler, estetik ayrl, yani bizzat sanat retimine ikin kri
terlerin bulunm am asn, sanata ait olan ve olm ayan eyler arasnda
bir ayrln bulunm am asn paradoksal olarak tam am layan eyi be

62

ZGRLEEN SEYRC

lirler. Bu iki zelliin ilikisi de sanatlarn maksatlarndan bam


sz olan ve politik znelem e bakm ndan nceden belirlenebilir bir
etkisi bulunmayan belli bir estetik dem okratizm i tanmlar.
Bir de bu erevede, grnr ve ifade edilir olann iaretlerini
deitirm eye, grlmem i olan grdrm eye, ok kolayca grleni
baka biimde grdrmeye, balants olmayann balantsn kur
maya, alglarn duyusal dokusunda ve duygularn dinam iinde at
laklar amaya niyetli sanatlarn stratejileri vardr. Kurmacann ii
budun Kurmaca gerek dnyaya kart olan hayali bir dnyann ya
ratlmas deildir. Uyumazlklar m eydana getirme; duyumsanabilir sunum tarzlarn deitirme; ereveleri, lleri veya ritimleri
deitirerek bylece ifade biimlerini deitirme; grnle ger
eklik, biricikle genel, grnr olanla grnrn anlam arasnda
yeni balar kurm a alm asdr kurmaca. Bu alma, temsil edile
bilir olann koordinatlarn deitirir; duyumsanabilir olaylar algla
ymz, znelerle ilikilendirm e tarzmz, dnyamzn olaylarla
ve figrlerle dolu olma eklini deitirir. Bu anlamda, modem ro
man, deneyimi belli bir dem okratikletirm eye tabi tutmutur. K la
sik kurmacaya hkim olan zneler, olaylar, alglar ve olay zincirle
ri arasndaki hiyerariyi ykan m odern roman, herkes iin mmkn
hayat biimlerinin yeni batan bllm esine katkda bulunmutur.
Fakat deneyimi yeniden tarif etm eye dnk bu mikro-politikalar ile
politik ifade kolektiflerinin inas arasnda belirlenmi bir m teka
biliyet ilkesi yoktur.
Estetik deneyim biimleri ve kurm aca tarzlar bylece yepyeni
bir manzara y a ra tr- grnr olann, yeni bireysellik ve balant bi
imlerinin, verili olanla ilgili farkl anlay ritimlerinin ve yeni l
lerin yepyeni bir m anzaras belirir. Bu biim ve tarzlar, B izi ve
kolektif ifade biimlerini yaratan politik etkinliin zel slubuyla
yapm azlar bunu; politik kolektiflerin eylemine zg znel ifade
imknlarn ve nesne ina etm e biimlerini belirginletiren uyu
mazlk kuman dokurlar. Gerek manada politika, anonimin sesi
olacak zneler retmekse eer, estetik rejimdeki sanata zg politi
ka da anonimin duyusal dnyasnn kurulmas, politik bizler't ait
dnyalarn ortaya kt bu nun (cela) ve ften'in tarzlarnn kurul
masdr. Fakat bu sonu estetik kopulara, atlaklara bal olduu
srece, belirlenebilir hibir hesabn iinde yer almaz.

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

63

Sanata duyum sanabilir deneyim biimlerinin radikal bir dn


mn gerekletirm e grevini ykleyen byk m eta-politikalarn amak istedikleri de ite bu belirlenimsizliktir. Szn ettiimiz
m eta-politikalar, sanat yaam biimlerini dntrm enin tek bii
mi haline getirmek pahasna, hatta sanatn kendi tarihsel vaadini
gerekletirm ek zere kendini ortadan kaldrma grevini stlenm e
si pahasna da olsa, /?w'nun sanatsal retim almas ile biz'm poli
tik yaratm alm as arasnda bir ba kurmak istediler.
Demek ki "sanat politikas" ayr m antn i ie gemesiyle
olumutur: estetik deneyim biimlerinin mant, kurgusal alma
nn mant ve m eta-politik stratejilerin mant. Bu i ie gei, ta
nm lam aya altm etkileyicilik biimi arasnda da zel ve e
likili bir rgnn bulunmasn gerektirir: Temsillerle sonu retmek
isteyen tem sil mant, temsili amalarn askya alm yla sonu
reten estetik m antk, ve sanata ait biimlerle politikaya ait biim
lerin birbiriyle dorudan zdelemesini isteyen etik mantk.
Eletirel sanat gelenei bu mant tek bir form lle ifade et
mek istemi, estetik mesafenin etkilerini temsil ilikisinin srekli
liine hapsederek "enerjiyi harekete geirme" dedii etik sonuca
ulamay denem iti. Brecht bu giriim e, genel olarak "yabanclatr
ma" (distatciation) diye tercme edilen Verfremdung gibi anlaml
bir ad vermiti. Yabanclatrma, heterojen elerin arpmasnn
gcne younlam tem sil kurmacanm iine sokulan estetik iliki
nin belirlenimsizliidir. Bu heterojenliin kendisi -sa h te fillerin sa
tnn, manzum biim de konuan karnabahar satclarnn veya ba
kalarnn garip h ik y esi- ikili bir etki dourmalyd: Bir yandan hi
kyenin sebepleri anlaldka hissedilen tuhaflk kaybolmal; te
yandan hikye bu anlay bakaldr gcne dntrebilmek iin
duygu gcn eksiksiz biim de aktarmalyd. Yani farkl duyusallklarn estetik arpm asyla davranlarn tem sil slahn, estetik
ayrlkla etik sreklilii bir potada eritm ek gerekiyordu. Fakat iki
duyusallk tarznn arpm asnn, eylerin nedenlerinin anlalm a
sna dnmesi iin olsun, bunun dnyay deitirm e kararn do
urmas iin olsun, en kk bir sebep yoktur. Eletirel yaptn dze
neinde bulunan bu eliki yapt sonusuz ya da etkisiz brakmaz
yine de. Bu eliki, alglanr ve dnlr olann haritasn dntr
meye, duyum sanabilir olann yeni deneyim biim lerini yaratmaya,

64

ZGRLEEN SEYRC

verili olann mevcut yaplandrm asyla araya yeni mesafeler koym a


ya katkda bulunabilir. Fakat bu etkinin, duyum sanabilir sanatsal
arpm ayla entelektel bilinlenme ve politik seferberlik arasnda
hesap edilebilir trden bir iletim olmas imknszdr. Bir gsteriyi
seyredip de dnyay kavramaya, entelektel olarak kavrayp da ey
lem karar almaya gem eyiz. Duyum sanabilir dnyadan, baka ho
grler ve hogrszlkler, baka kabiliyetler ve kabiliyetsizlikler
tanmlayan baka bir duyum sanabilir dnyaya geeriz. lemi ger
ekletiren ey, kopmalardr: Duyuyla anlam arasnda, grlr dn
yayla duygulanm a tarz, yorum rejim iyle im knlar mekn arasnda
ki ban kopmas; eylerin "eyann tabiat" iinde ait olduu yerde
durmasna izin veren duyum sanabilir gstergelerin kopmas.
Dnyay kavray sistemi ve bu sistemin tevik edecei varsay
lan politik seferberlik biimleri sanat ayakta tutacak kadar glyken, eletirel sanatn amalaryla gerek etkileme biimleri arasn
daki mesafeyi grm ezden gelmek mmknd. Bu sistem apakl
n, bu biim ler de glerini yitirdiinden beriyse artk bu mesafe
apak ortada duruyor. Eletirel sylem in bir arada tuttuu "hetero
jen" eler, aslnda mevcut yorum em alaryla birbirine balanm
t. Eletirel sanat icras, uyum azlk dnyasnn apaklndan bes
leniyordu. O halde u soruyu sorm am z mmkn: Bu uyumazlk
evreni apakln kaybettii zaman eletirel sanata ne olur? Bu
gnk mutabakat dnyas balam nda sanatn bana ne gelir?
Mutabakat (consensus) kelimesi, ncelii uzmanla, hakemlie,
"toplumsal taraflar" veya farkl tipte topluluklar arasndaki m za
kereye veren "modem" ynetim biim inden ok daha fazlasn ifa
de eder aslnda. Mutabakat, duyumla anlam arasnda, yani duyumsal
bir sunum tarzyla bunun verilerinin yorum lanm a rejimi arasndaki
uyumu ifade eder. Dnce ve beklenti farklarmz ne olursa olsun,
ayn eyleri alglar ve onlara ayn anlam veririz, demek oluyor bu.
Ekonomik kreselleme balam, hom ojen bir dnya grnts da
yatyor; bu grntde her milli kolektiflik iin en byk problem,
kendisinin belirleyemedii bir veriye adapte olmak, em ek piyasas
ve toplumsal gvence biimlerini adapte etmektir. Bu balamda,
eletirel sanat biimlerini veya sanatsal muhalefeti destekleyen k
resel kapitalist tahakkme kar verilm ekte olan m cadelenin zo
runlu olduu dncesi zayflamaktadr. Piyasann zorunluluuna

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

65

kar verilen m cadelenin ald biimler, kim ilerince ilerlemenin


zorunluluklarna kar arkaik imtiyazlarm savunan gruplarn tepki
sine benzetiliyor gitgide. Kresel kapitalist tahakkmn yaylmas
da modem m edeniyetin, demokratik toplumun veya kitle bireycili
inin kanlmaz saylyor.
Bu koullarda heterojen elerin "eletirel" arpmas iin, kar
t duyum sanabilir dnyalarn politik arpm as gibi bir benzetme
de yaplm yor artk. Byle olunca o da kendi etrafnda dnmeye
meylediyor. M aksatlar, yntem ler ve eletirel dzenei gerekelendiren retorik yllardr hi deimiyor. Dn olduu gibi bugn de
m etann ve ideal ikonlarnn, iren m eta atklarnn hkm ranl
n olduka bayatlam stratejilerle ifa ettiimizi iddia ediyoruz:
Parodiletirilm i reklam filmleri, deitirilm i mangalar, emekliye
ayrlan disko sesleri, reklam karakterlerinin balmumu heykelleri
veya Sovyet gerekiliinin kahramans slubuyla yaplm resim
leri, klktan kla giren sapklara dntrlm Disneyland ka
rakterleri, dergi reklam larna, hznl bo zam anlara, tketim uy
garlnn atklarna benzeyen yaygn i m eknlarn fotomontajlar;
her eyi tp ata dntren toplumsal m akinenin barsaklar
n temsil eden dev borular ve m akinelerle yaplm enstalasyonlar,
vb., vb. M etann iktidarn, gsterinin hkm ranln veya iktida
rn pornografisini bize kefettirdiini iddia eden bir retorikle des
teklenen btn bu dzenekler, galerilerimizi ve mzelerimizi dol
durm aya devam ediyor. Fakat dnyam zda hi kim se dikkatini ek
memize m uhta olacak kadar dikkatsiz olm ad iin, bu mekaniz
ma aslnda kendi etrafnda dnm ekten ve kendi dzeneinin karar
verilemezliini istism ar etm ekten baka bir ey yapmyor. Bu karar
verilemezi ik Charles Rayin Devrim Kardevrim adl yaptnda ant
sal biim de alegorikletirilmitir. Yapt, bir atlkarnca grnm n
dedir. Fakat dnm edolap mekanizmasn deitirmitir sanat. Dnmedolap ilerledike yava yava geriye giden atlar genel dnme
m ekanizm asndan koparmtr. Yaptn ad dzanlam n ite bu iki
ynl hareketten almaktadr.* Bununla birlikte bu ad, yaptm alego

* Franszcada "devrim " kavram n ifade eden rvolution kelim esinin diizanlam "dn, dnm e hareketi"dir; "kardevrim" anlamndaki contre-rvolution
da bu durum da "kar ynde, ters ynde dnm e" diye anlalabilir. -.n.

66

ZGRLEEN SEYRC

rik anlamn ve politik statsn de belirtmektedir: Tam da bu m a


kinenin ileyiinden ayrt edilem eyecek olan elence makinesinin
devrilii. O halde bu dzenek, eletiriye dnk parodi ile eletiri/
parodisi arasndaki denklikten beslenmektedir. ki etki arasndaki
ilikinin karar verilem ezliini kullanmaktadr.
Demek ki eletiri modeli, kendini ortadan kaldrm a eiliminde.
Fakat bundan birok farkl sonu karlabilir. lk olarak, sanatn sr
tndaki politik yk azaltm ak gerektii; heterojen elerin arp
masn, ortak aidiyet iaretlerinin dkm ne ve diyalektiin keskin
polemiini oyunun basitliine veya alegorinin m esafesine indirge
m ek gerektii sylenebilir. Baka yerde yorumladm dnm le
re burada tekrar dnm eyeceim .13 Buna karlk, kincisi zerinde
durmaya deer, zira kendini modelin kilit ta yerine koyan seyirci
lik bilincidir burada sz konusu olan. Bu bilin, grsel dzenekler
reten bir sanatla toplum sal balarn dnm arasndaki dolay
m ortadan kaldrmay nerir. Bu dncede sanat dzenekleri do
rudan toplumsal ba nermeleri olarak sunulur. Nicolas Bourriaud'
nun iliki estetii adyla poplerletirdii tez budur: Yeni form lary
la sanat alm as, grlecek nesneler retmek diye tanmlanabile
cek eski almay amtr. Artk bu alma, dorudan doruya
"dnyayla kurulacak/kurulm u balar", yani etkin topluluk biim
leri retmektedir. Bu retim bugn "toplantlar, randevular, gste
rileri, kiiler arasnda farkl tipte ortak almalar, oyunlar, kutla
malar, birlikte yaam a alanlarn, zetle, karlamalar ve yeni ili
kileri"14 kapsayabilmektedir. M ze m eknnn ii ve toplum yaa
mnn d, bylelikle, iliki retiminin edeerli iki alan olarak te
zahr etmektedir. Fakat bu sradanlatrma, kartn da hemen orta
ya koyar: Sanat yaptlarnn, toplumsal ilikiler eitlilii iinde eri
mesi grlm eye deerdir. Ya "grlecek hibir eyi" olmayan iliki
nin olaanl norm alde yaptlarn tehiri iin hazrlanan mekna

13. Bu konuda. Le Destin des images'ia. (La Fabrique, 2003; Trkesi: G


rntlerin Yazgs, ev. A. Ufuk Kl, stanbul: Versus, 2008) ve M alaise dans
l esthtique'te (Galile, 2005) sunulan, bu dnemecin belirgin grnd baz ser
gilerin analizlerine aifta bulunmakla yetineceim.
14. Nicolas Bourriaud, Esthtique relationnelle. Les Presses du rel, 1998,
s. 29.

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

67

garip biim de yerleir; ya da tersine, kamusal alandaki toplumsal


balarn retimi, grlm eye deer sanatsal bir form alm gibi alg
lanr. lk durum Rirkrit Tiravanija'nn m ehur dzenekleriyle simgeletirilmitir: Tiravanija, bir eylem, toplant ve kolektif tartma
balatmak zere hazrlanm piknik tp, aydanlk ve poet orba
lar; hatta ziyaretilerin dinlenebilecekleri, du alabilecekleri veya
yemek hazrlayabilecekleri bir daire, kendi dairesinin bir reprodk
siyonunu sergi ziyaretilerinin kullanm na sunar. kincisineyse
Lucy O rtann dntrlebilir giysileri m ek olabilir: G iysiler acil
durum larda yardm adrna dntrmek iin veya kolektif bir gs
terinin katlmclarn dorudan birbirine balamak iin kullanlabi
lecek niteliktedir. Bu artc, iirilebilir dzenek numaralanm,
kare eklinde yerletirilmi bir grup gsterici kom binasyonuyla da
yetinmiyor, bu okluun birliine iaret edebilm ek iin ba (link)
kelimesini dahi kullanyordu. "Grlen yaptn yerine geen eylem-olu veya ba-olu, ancak sanatn kendi dna knn rnei
olarak algland zam an etkileyici olabilir.
Sanattan toplumsal ilikilerin gereine kma hareketi ile sade
ce sembolik etkileyicilii salayan tehir arasndaki bu gidip gel
meler, drt yl nce Sao Paolo Bienali'nde sergilenen, Kbal sanat
Ren Franciscoya ait bir yaptla ortaya konmutur. Sanat, yok
sul bir mahalledeki yaam koullar zerine bir aratrma yapmak
iin bir sanat vakfnn parasn kullanm; sanat dostlaryla birlik
te bu m ahallede yal bir kadnn evini onarm aya karar vermilerdi.
Yapt bize tl bir perde gsteriyordu, perde zerindeyse yal kad
nn profil grnts baslyd ve kadnn yz, sanatlar duvar us
tas, badanac veya tesisat olarak alrken gsteren bir videonun
oynad bir m onitre evriliydi. Bu mdahalenin, hl komnist
olduunu syleyen birka lkeden birinde gereklem i olmas, sa
natn gerekletirilm esiyle ilgili iki farkl dnce ve dnem arasn
da gerek bir arpm a meydana getiriyordu. Kbal sanatnn ii,
Sovyet Devrimi zam annda M alevi tarafndan ifade edilen byk
arzuyu yerine getiriyordu: Resim yapmak yerine dorudan doruya
yeni yaam biimleri ina etmek. Bugn bu ina, zor durumdaki in
sanlara yardm ederek kendini ispatlayan sanat politikas ve sadece
sanat m eknlarndan kmakla, gerein alanna girm ekle kendini
ispatlayan sanat politikas arasndaki mulak ilikiye indirgenmi

68

ZGRLEEN SEYRC

bulunuyor. Fakat gerein alanna k da yoksullara hizmet de,


ancak mze m eknnda m ek niteliklerini sergileyerek anlam kaza
nabilir. O meknda da bu klarn grsel dkmne yneltilen ba
k, birok sanatnn bugn anonim lerin okluunu ve yaam er
evelerini bize gsterm ek iin kulland byk m ozaiklere veya
duvar resimlerine yneltilen bakn aynsdr. (rnein -aynen aln
tlyorum - "aileleri ve topluluklar birletiren ince balar" hatrlat
mak isteyen inli sanat Bai Yilou'nun birbirine diktii bin alt yz
vesikalk fotorafn kanaviesine.) Plastik form lar yaratmak yerine
dorudan iliki biimleri yaratan sanatn yaptrd ksa devre, ken
dini ngrlen sonucun gereklem esi olarak sunan bir yaptn ksa
devresidir. Nasl bu sanat eskiden stdyoda alan biri olarak ek
tii fotoraflar birbirine dikm ise, sanattan da insanlar birletir
mesi beklenmektedir. Fotoraflarn bir araya getirilm esi, nesnesi ve
hedefi olan insan topluluunu burada ve im di mevcut hale getiren
antsal bir heykel ilevini stlenmektedir. Bugn kratrlerin reto
riinde ok sk karlatm z m etafor kavramnn kavramlatrmaya alt ey; duyum sanabilir bir biim dzeneinin sunumu,
bu dzenein anlamnn tezahr ile bu anlamn somut gereklii
arasnda bulunm as istenen zdeliktir.
Bu kmaza saplanm a duygusu sanat politikasna genel toplum
sal balarn retimi grevini deil; piyasa biimlerinin, hkm eden
lerin ve medya iletiim inin buyurduu, smsk belirlenmi toplum
sal balarn yklmas grevini verme isteini glendirir. Bunun so
nucu olarak sanat eylemi, sistemin snrl ve sembolik ykln ret
mekle bir tutulur. Fransa'da bu strateji, gda reticilerinin vaatlerini
ciddiye alm aya karar veren bir sanat, Matthieu Laurette tarafn
dan simgeletirilmitir: "M emnun kalm azsanz paranz geri deye
lim." Laurette sperm arketlerde bu rnleri sistematik biimde sa
tn alm aya ve parasn geri alabilm ek iin memnuniyetsizliini ifa
de etmeye balamt. Tm tketicileri kendi yaptn yapmaya te
vik etmek iin de televizyonun cazibesinden yararlanmt. Niha
yet, 2006'da Paris ada Sanat Ortam'ndaki "Bizim Hikyemiz"
balkl sergisi, alm asn e ieren bir enstalasyon biiminde
sunuyordu: Kendisini azna kadar rn dolu bir alveri arabasn
iterken gsteren balm um undan bir heykel; televizyona yansyan gi
riiminin tmn anlatt televizyonlarla kapl bir duvar; ve girii

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

69

mine ilikin gazete kuprlerinin bytlm fotoraflar. Serginin


kratrne gre bu sanatsal eylem , hem metann deer art mant
n hem de televizyon ovunun temel ilkesini tersyz ediyordu.
Fakat bu tersyz oluun apakl, dokuz tane deil de bir tek tele
vizyon olsayd ve eylem leriyle basn aklam alarnn fotoraflar
normal boyutlarda olsayd, kesinlikle daha az anlalr olacakt. Et
kinin gereklii bir kez daha grntnn bytlm esine dayand
rlmt. Belirli bir sanatsal aktivizm biimini eski temsil mantna
gtren bugnk birok yapt ve sergide grlen eilim de bu yn
dedir: Eskiden nasl tarih tablolarnn antsal heybeti saraylarn
ssledikleri prenslerin bykln ispat ediyorduysa, bugn de
mze alannda igal edilen yerin nemi toplum sal dzendeki bir y
kl etkisinin gerekliini ispat etm eye yaramakta. Bylece mek
nn heykellerle igalinin, canl icrann ve retorik gsterim in etkile
rini bir araya getiriyoruz. M ze salonlarn, gndelik hayatn nesne
ve grntlerinin reprodksiyonlaryla ya da kendi icralarnn antlatnlm dkm leriyle dolduran aktivist sanat, ulamak istedii
etkileyiciliin parodisi haline gelm ek pahasna, kendi etkisini taklit
edip ngrmektedir.
Sanatlar tahakkm aralarna "szma" grevini stlendikleri
zam an da grsel etkileyiciliin gsterime hapsolm as riski ba gs
termektedir. Bunu sylerken, gl tahakkm alanlarna sahte kim
liklerle giren Yes M en'lerin performanslar var aklmda: Aralarn
dan birinin olaanst bir takip cihaz icat ederek katld iadam
lar kongresi, George Bush iin kam panya kom itesi veya televizyon
yaynlar. En m uhteem perform anslarysa Hindistan'daki Bhopal
felaketine ilikindir. M alum ekipten biri, sigorta irketi Union Carbide'i satn alm olan Dow Chem ical irketinden bir yetkili gibi
kendini tantarak, BBC'ye km ay baarmt. Bu unvanla, televiz
yonun en youn izlendii bir saatte, irketin sorum luluu kabul etti
ini ve madurlarn zararn tazm in edeceine sz verdiini akla
mt. ki saat sonra irket elbette harekete geip, hissedarlarndan
baka kimseye kar sorum luluklar olmadn duyuracakt. Bekle
nen tepki de buydu zaten ve gsteri kusursuz olm utu. Bununla bir
likte, medyay aldatm ay baaran bu perform ansn, uluslararas ser
maye odaklanna kar eitli eylemlere kkrtp kkrtmayacan
da dnm ek gerekir. 2004'te George Bush'un seim kampanyas

70

ZGRLEEN SEYRC

komitelerine szanlar sayp dken Yes M enlerin eylemi aslnda


hem koca bir baarszlk hem de byk bir baaryd. Byk bir ba
ar, nk akl ve becerilerini birletirerek rakiplerini aldatmay ba
armlard; koca bir baarszlk, nk eylemleri fark edilm em i
ti.15 G erekletirdikleri eylem , bir paras olduu durum dan ayrt
edilemedii iindir ki, baka bir yerde bir sanat performans ola
rak aklanabiliyordu.
Tahakkm gereinin merkezine dorudan eylemde bulunan sa
nat politikasnn temel sorunu budur. Sanatn kendi alannn dna
kmas, tpk politik eylemin eskiden hasm nn iktidar sem bolleri
ni hedef almas gibi, sembolik bir gsteri halini alr. Fakat tam da,
sembolik bir eylem le rakibe indirilen bu darbenin politik bir eylem
olup olmad tartmaldr: nemli olan, bu eylemin sanatsal yal
nzlktan iktidar ilikilerinin hakikatine doru baarl bir k olup
olmad deil; hedef ald tahakkm odaklar karsnda kolektif
eyleme nasl bir g kattdr. Burada kullanlan kabiliyetin, her
kesin kabiliyetinin olum lanm as veya gelimesi anlam na gelip gel
mediidir. Araya szma virtzlerinin bireysel performanslarn,
dorudan kolektif eylem in yeni politik biimi sayp deerlendirme
kriterlerini birletirdiim iz zam an, bu soru da ortadan kalkm akta
dr. Sanat icrasyla politik eylem arasndaki bu zdelii destekle
yen ey, kapitalizmin yeni anda maddesel olan ve olmayan re
tim, bilgi ve iletiimin ve sanat icrasnn, kolektif akln iktidarn
gerekletirmek zere bir potada kaynaaca gr, hayalidir. Fa
kat kolektif akl gerekletirmenin birok biimi olduu gibi, icra
nn da birok biimi ve sahnesi vardr. Dorudan doruya politik
olan yeni sanat gr, mze snrlarna hapsolm u sanat simulakrumlarnn karsna politik eylem in hakikatini karm ak istiyor.
Fakat bu gr, sanat politikasna zg estetik mesafeye atfta bu
lunarak belki de ters bir etki yaratyor. Estetik politikas ile politika
estetii arasndaki m esafeyi ortadan kaldrarak politikann kendine
has bir zneleme ortam yaratmasn salayan ilemlerin benzer
sizliini de ortadan kaldryor. Paradoksal biimde de bu gr sa
natn etkileyiciliini sanatlarn niyetlerini hayata geirmelerine
15.
Yes M enlerin Berlin'de 16 Ocak 2005'teki Klartext! D er Status des poli
tischen in aktueller K unst und Kultur konferansnda sunduklar bildiri.

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

71

balayarak, sanatnn virtz ve stratejist kabul edildii gelenek


sel gr desteklemektedir.
O halde sanat politikas, kendi alan dndaki "gerek dnyaya"
mdahaleyle zem ez paradokslarn. Sanatn dnda kalacak bir
gerek dnya yoktur. Duyum sanabilir ortak kuman zerinde este
tik politikas ile politika estetiinin birleip ayrldklar tek ve ikili
kvrmlar vardr. Kendinde gerek diye bir ey yoktur; alglarm
zn, dncelerim izin ve m dahalelerim izin nesnesi olarak, gere
im iz olarak bize sunulm u olann yaplandrm alar vardr. Gerek
(le rel) her zam an iin bir kurm aca inasdr - yani grlr, syle
nilir ve yaplr olann birbirine baland bir m eknn inas. Kur
maca karakterini inkr edip bu gerein alanyla tem siller ve gr
nler, kanlar ve topyalar alan aram a basit bir ayrm izgisi e
kerek kendini gerekm i gibi gsteren ey egem en, uzlamsal
(consensuel) kurmacadr. Politik eylem olarak sanatsal kurmaca da
bu gerei didikler, bu gerei polemik bir biim de paralayp o
altr. Yeni zneler icat edip yeni nesnelerle gndelik verilere dair
baka trl bir alg ortaya karan politikann ileyii de kurmacaya
dayal bir ileyitir. Ayn biim de sanatn politikayla ilikisi de kurmacadan geree gei deil, kurm aca retmenin iki farkl biimi
arasnda kurulan bir ilikidir. Sanat pratikleri, seyirciyi birtakm bi
lin biimleri veya sanata dsal olan bir politika adna harekete ge
irecek birtakm enerjiler salamaya dnk aralar deildir. Bu pra
tikler kolektif politik eylem biimlerine dnm ek zere kendileri
nin dna da kmaz. Sanat pratikleri grlr, sylenilir ve yaplr
olann yeni bir peyzajn izmeye katkda bulunur. "Saduyunun"
dier biimleri zerindeki fikir birliine kar, polemik olan sadu
yu biimleri icat ederler.
Eletirel ifadenin gerilemesi, o halde yerini klyutmaz parodi
veya aktivistin nihayet kendini gstermesi gibi birtakm alternatifle
re brakmas demek deildir. Buna karlk birtakm apaklklarn
geri ekilm esi, m uhtelif uyumazlk biim lerinin oalm asna yol
amaktadr: u szde grnt akmnda grnm eyeni gsterm eye
alan biim lerin; herkese ait olan temsil etm e, konum a ve eylem
de bulunm a yeteneklerini hi grlm em i ekillerde ortaya koyan
biimlerin; duyum sanabilir olann sunum lar arasndaki ayrm iz
gilerini yerinden oynatan, sanat politikalarn yeni bir gzle incele

72

ZGRLEEN SEYRC

yerek kurmacaya dntren biimlerin. Baka trl anlalan bir


eletirel sanatn biim eitliliine de yer var bu arada. Kken anla
myla "eletiri" ayrlk, ayrt etm e ve ayrm cla ilikin demektir.
Eletiri, ayrlk izgilerini yerinden oynatarak gerein uzlamsal
kumana bir ayrm getirm e ve bu adan, verili olanla ilgili muta
bakat alann yaplandran ayrm izgilerini geniletm e sanatdr rnein belgeseli kurmacadan ayran izgiyi: nsanl bile isteye
-etkilenen veya harekete geen, nesne ve zne olan insanlk d iy eiki tipe ayran bu trler ayrmn. "Kurmaca srailliler iindir, belge
sel ise Filistinliler iin," diyordu Godard ironik bir slupla. gal ve
sava gereini ilemek zere, popler veya sofistike eitli kurma
ca biimlerini kullanan veya sahte arivler yaratan ok sayda Filis
tinli veya Lbnanl sanatnn -sraillilerin d e - bulandrmak istedi
i ey ite bu ayrm izgisidir. Bu tr ifade sistemleri arasndaki ay
rm izgilerini sorgulayan kurm acalar ve toplumun "edilgen" marj
larna itilmi olanlarn konuma ve oynam a kabiliyetlerini aa
kararak "maduriyet yoluyla yaratlan yozlama dngsn tersine
eviren"16 icralar iin eletirel diyebiliriz pekl. Fakat eletirel a
lma -y a n i ayrm izgilerini konu alan alm a- kendi pratiine
zg snrlar inceler, ancak kendi etkisini ngrmeyi reddeder; bu
etkinin retilmesini salayan estetik ayrm da hesaba katar. Ksa
cas seyircinin edilgenliini ortadan kaldrmay istemek yerine, et
kinliini yeni bir gzle inceler.
Bu konuyu iki kurm acayla rneklendirm ek istiyorum; bu rnek
ler zerinde durduklar ekrann dz yzeyinde bile, sanatn sahip ol
duu g ile politik kabiliyet arasndaki iliki m eselesini baka tr
l ifade etmem ize yardmc olabilir. rneklerden ilki, Anri Sala'nn
Dammi i Colori (Renkleri Ver Bana) adl video yaptdr. Bu yapt,
sanat politikalar arasnda egem en olan bir figr sahneliyor: Ko
lektif yaamn duyum sanabilir form larnn inas olarak anlalan
sanat. Birka yl nce, Amavutluk'un bakenti Tirann ressam olan
belediye bakan, ehirdeki bina cephelerini canl renklere boyat

16.
John Malpede ile sylei, w w w .inm otionm agazine.com /jm l.htm i. John
Malpede. ironik biimde LAPD ba harflerini kullanan, alternatif tiyatro kurulu
u Los Angeles Poverty Department'm m drdr (LAPD: Normalde Los Ange
les Emniyet Mdrl'n ifade eden ksaltm a, -.n.)

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

73

maya karar verm iti. Kom nist dzenin tasfiyesi yerini bireysel be
ceriye brakrken, ama sadece ehir sakinlerinin yaam alann d
ntrm ek deil, mekn estetik anlamda kolektif olarak sahiplen
me duygusu da yaratm akt. Yani Schiller'ci "insann estetik eitimi"
temasnn ve Arts and Crafts, Werkbund veya Bauhaus sanatlar
nn bu "eitime" verdikleri biimlerin devam niteliinde bir proje
dir bu: izgi, hacim , renk veya ssleme duygusuyla, duyumsanabilir dnyada beraber oturmann uygun biiminin yaratlmas. Anri Sala'nn video filmi, bir benzerlik yakalamak ve Avrupa' nn en yoksul
bakentini herkesin sokaklarda veya kahvelerde sanattan konutuu
tek bakent yapm ak zere rengin gcnden bahseden sanat bele
diye bakanm seyrettirir bize nce. Ardndan uzun gezintiler ve ya
kn planlar, bu estetik ehrin rnek niteliini gzler nne serer;
renklendirilm i baka yzeyler, anlatcnn sylediklerini kontrol
ettiren baka ehirler gsterir. Kamera kh mavi, yeil, krmz, sar
veya turuncu cepheleri gsterirken, hayata geirilm i bir ehircilik
projesinin iinde gezdirir bizi. Kh bu m ek ehri, kaytsz bir kala
bal grntleyerek kateder, kh duvarlarn rengrenk peri oyu
nunu, ukur ve lam la kapl amurlu yollarla karlatrm ak iin al
alr kamera. Kimi zaman da yaklaarak kare kare renkleri hayatn
dnm projesiyle uzaktan yakndan ilgisi olm ayan soyut kum
sallara dntrr. Yaptn zemini bylece, estetik iradenin cepheler
zerine yansttyla cephelerin ona geri gnderdii renk arasndaki
gerilimi ayarlar. Uzaklk sanatnn kaynaklar, sanatla hayat tek bir
biim yaratm srecinde kaynatrmak isteyen politikay tehir
edip sorunsallatrm aya hizmet eder.
Portekizli sinemac Pedro Costa'nn Lizbonlu kk bir grup
marjinali ve Fontainhas varounda uyuturucuyla ufak tefek iler
arasnda gidip gelen Yeil Burun A dalan'ndan bir grup gmeni ko
nu alan filminin (O s sa s, No Quarto da Vanda \tJ u v e n tu d e en mar
cha) m erkezinde ise rengin baka bir ilevi ve baka bir sanat politi
kas bulunmaktadr. Olduka angaje bir sanatnn yaptdr bu le
me. Bununla birlikte sanat, bu kt koullardakilerin yaam alan
na el atmak ya da varoun varln ve daha sonra tasfiyesini dou
ran ekonom ik ve kamusal durumun m antna bir aklam a getir
mek niyetinde deildir. Bize sefaleti "estetikletirneyi" yasaklayan
yerleik ahlakn tersine, Pedro Costa bu minimal yaam dekorunun

74

ZGRLEEN SEYRC

sunduu sanatn zenginliklerini yceltm ek iin her frsat kullanm


gibidir. Plastik bir su iesi, bir bak, bir bardak, igal edilmi bir
apartmanda beyaz ahap bir masa zerinde gezinen birka nesne ve
nihayet, tepsisini yalayp geen kla, gzel bir natrm ort frsat. Ve
bu elektriksiz konutta gece gelip atar; ayn masa zerinde iki mum
sefil bir sohbete veya bir uyuturucu kullanma nna Altn a Hollandas'nn alacakaranlk havasn verir. Ardndan da gecekondu
mahallesini ykan buldozerler ve kepelerin almas, evlerin yk
lyla heykele benzeyen duvar paralarn ya da mavi, pembe, sar
veya yeil renklerdeki birbiriyle kontrast oluturan geni duvar kt
lelerini deerlendirm ek iin iyi bir frsat olur. Fakat bu "estetikle
tirme" sefaletin ve m arjinalliin zihinsel ve grsel bakmdan banal
toprann, tam da paylalr olan duyusal zenginlik potansiyeline
kavutuuna iaret eder. Sanatnn renkli plajlar ve esiz mim ari
leri yceltmesinin bulduu karlk, sz geiremedii eylere tank
olmasdr; Kiilerin, uyuturucunun kol gezdii kapal yerlerle k
k ilere m ahkm olduklar dars arasnda gezinm eleri ve uyu
turucu alm genlerin ksrkten kurtulup kendi hikyelerini an
latmalarna, hayatlarn sorgulam alarna ve az da olsa hayatlarnn
kontroln ellerine geirm elerine imkn tanyan yavalamalar,
yaknlamalar, duraklam alar ve sze yeniden balamalar. Plastik bir
ie ve igal edilmi binadaki beyaz ahap masa zerinde duran bir
ka nesnenin meydana getirdii aydnlk natrmort, arkadalarnn
protestolarna ramen, ykm iin gelmi kepenin dilerinin bu ma
sada brakt izleri bayla zenle temizleyen sakinlerden birinin
estetik dikkafallyla uyum iindedir nitekim.
Pedro Costa bylece bir estetik politikas gelitirip uygulamaya
koymutur. Bu estetik politikas, sanat "politikas"n kurmaca veya
gerek bir durumun sosyal koullarla aklanmas olarak anlayan
sosyolojik grten de, bak ve szn "aczi" yerine dorudan eyle
mi geirmek isteyen etik grten de ayn lde uzaktr. alm a
snn merkezinde duran ey, tersine bakn ve szn gcdr, orta
ya koyduu endienin gcdr. Zira politik adan nemli olan m e
sele, her eyden nce, kiilerin kendi kaderlerini tayin edip edem e
dikleridir. Bunun yannda Costa, kiilerin gszlyle gll
arasndaki ilikiye, hayatlarla o hayatlarn neler yapabileceklerinin
kar karya getirilm esine younlar. Bylece Costa. estetik politi

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

75

kas ile politika estetii arasndaki ilikinin dm ne yerleir. Fa


kat bu ikisinin ayrln, yani "dlama" peyzajna yeni potansiyel
ler katan sanatsal nerme ile politik znelem enin kendine zg
gleri arasndaki fark da kabullenir. N o Q uarto da Vanda da sesle
rine yeniden kavum ak iin bedenlerin harcadklar abann gzel
natrmortla kurduu ilikinin somutlatrd estetik uzlamann
karsna, bir sonraki Film (Juventude en marcha) yeni bir blnme
karr. Biri konukan anne, dieri rnek bir alana dnm iki
uslanm marjinali, iskeleden dt iin gndelik sosyal dzende
almaya elverisiz ve kafadan atlak biri haline gelen Yeil Burun'lu gmen duvar ustas Ventura'nn trajik siluetiyle karlatrr.
Ventura'nn uzun boyu, yabani bak ve ksa szleriyle amalanan
ey, zor bir hayatn belgeselini sunmak deildir; hem sm rgeletir
me, isyan ve g deneyiminin tm zenginliini bir araya getirmek,
hem de hikyenin sonunda, bir bireyi kendinden ve dnyadan ay
ran, paylalam az atlakla bizi yzletirmektir. Ventura "gmen bir
ii", yani hak ettii onuru teslim etm em iz gereken ve kuruluuna
yardmc olduu dnyann sefasndan da yararlanm ay hak eden bir
boynu bkk deildir. O, bir eit yce serseridir; iletiimi ve pay
lam kendiliinden keserek, sanat kendi gc ve gszlyle
kar karya brakan bir Oidipus veya Kral Lear'dr. Biri ak. biri
srgnle ilgili iki mektubun okunuu arasnda m zeye yaplan garip
bir ziyaretin de bulunduu film in yapt ey ite budur: Sanat ken
di gc ve gszlyle kar karya brakm ak. Vaktiyle duvarla
rnn ina edilm esine katkda bulunduu Gulljenkian Vakf nnde
Ventura'nn siyah silueti g r n r-a d e ta birR ubens ile bir Van Dyck
tablosu arasnda duran yabanc bir beden gibi, bu "eski dnyaya" s
nm bir yurttan yavaa dar doru ittii bir davetsiz misafir
gibi. Ayn zam anda erevelerine hapsolm u, bakanlara deneyim le
rinin duyum sanabilir zenginliini hissettirem eyen renkli plajlarla
ilgili bir sorgulam adr bu. Sinem acnn pencere nndeki drt i
eyle yine bir natrm ort oluturmay becerdii bu sefil konutta Ven
tura, lkesinde kalm sevgilisine yazd ak mektubunu okur; mek
tupta iinden ve ayrlktan, iki hayat da adeta yirmi otuz yllna
gzelletirecek yakn zamandaki bulum adan, sevgiliye yz bin ta
ne sigara, bir sr elbise, bir araba, kk bir kgir ev, kuruluk
bir buket alma hayalinden, her gn yeni kelim eler renm e abasn

76

ZGRLEEN SEYRC

dan bahseder - yalnz iki kiinin llerine gre kesilip biilmi in


ce ipekten bir pijamaya benzeyen gzellik kelim elerini renme a
basndan. B ir bakma filmin nakaratn oluturan bu m ektup Ventura'nn icras gibi, paylam sanatnn (hayattan, gurbettekilerin ya
antsndan kopmayan, onlarn boluu doldurma ve sevgiliye yak
lama arac olan sanatn) icras gibi grnr. Fakat yksek sanat ile
halkn canl sanat arasndaki kartln berrakl ite bu anda bu
lanr. Pedro Costa mektubu iki farkl kaynaktan tertip etmitir: G er
ek gmen m ektuplar ile bir airin m ektubundan; Robert Desnos'
un, Terezin'e ve lme giden yolda, Flha kampndan kars Youki'
>e gnderdii son m ektuplardan birinden.
Yaama bal sanat, el em einin, bakn ve sesin paylat tec
rbelerle rlm sanat, ancak bu patchw ork biimiyle var olabilir.
Sinema, ak mektubunun veya yoksullarn paylatklar mziin e
deerlisi olamaz. Yaadklar duyum sanabilir zenginlii o mtevaz
insanlara iade eden bir sanat da olam az artk. Sanatn, ekonom ik do
lamn dna ve toplumun izdii rotann kysna itilmi olanlarn
eeneyimlerini, bir sanatnn yeni mecazlarla tercme ettii yzey
dm aya raz olmas, ayrlmas gerekmektedir. Halkn sanat adna
estetik ayrl sorgulayan film yine bir film, yani bir bak veya
dinleme altrmas olarak kalr. M evcut datm sistemi Vanda'yla
Yentura'nm hikyesini "festival filmleri" veya mze yaptlar kate
gorisine havale edecek, seyirci says ve eitlilii bakmndan ula
t kitleyi son derece kstl tutmay bir grev bilecek; byle olun
ca da film bir ekrann dz yzeyinde dier seyircileri m uhatap alan
bir seyirci alm as olarak kalacaktr. Bugn iin politik film, belki
de kendini baka birinin yerine koyan film anlamna gelmektedir;
szlerin, seslerin, grntlerin, hareketlerin ve duygularn dolam
tarzyla (kulland biimlerin etkilerini dnmesine imkn veren
bu tarzla) arasna koyduu mesafeyi gsteren bir filmdir.
Bu iki yapta atfta bulunarak yapm ak istediim ey, bugn po
litik sanatn nasl olmas gerektiine ilikin birtakm m odeller sun
mak deildi. Byle modellerin olmadn yeterince gsterebilmi
olduumu sanyorum. Sinema, fotoraf, video, enstalasyona ve be
dene, sese dayal btn perform anslar bizim alglarm zn ve duy
gularmzn dinamizminin erevesini yeniden biimlendirmeye
tatkda bulunur. Bylelikle yeni politik zneleme biimlerine g

POLTK SANATIN PARADOKSLARI

77

trebilecek birtakm yollar aarlar. Fakat bunlarn hibiri, niyetleri


akbetlerden ayran ve kelimeler ile grntlerin teki yz olduu
iddia edilen bir hakikate gtrecek herhangi bir kral yolunun adn
anmay bile yasaklayan bugnk estetik koputan kaamaz. teki
yz diye bir ey yoktur. Eletirel bir sanat, politik etkisinin estetik
uzaklktan, m esafeden getiini bilen sanattr. Bu sanat yle bir et
kinin garanti olm adn, her zaman iin karar verilem eyen bir tara
f olduunu bilir. Fakat bu karar verilemeyeni dnp onunla i
yapmann iki yolu vardr. lki onu, kartlarn birbirine denk olduu
bir dnya hali gibi alglayp bu denkliin serim lenm esini yeni bir
sanatsal ustalk frsat gibi grmektir. kinci yolsa, karar verilemez
tarafta birok politikann i ie getiini bilerek bu giriftlie yeni
ehreler vererek gerilim lerini aratrmak, bylece mmkn olan
eylerin dengesini ve kabiliyetlerin blmn deitirmektir.

4
Katlanlmaz Grnt

BR GRNTY katlanlm az klan nedir? lk bakta soru bir g


rntye ac veya fke duymadan bakmaktan bizi alkoyan zellik
lerin neler olduunu soruyor gibi gelebilir. Fakat birincinin iine
saklanm ikinci bir soru gze arpyor hemen: Byle grntler
retip onlar bakalarnn bakna sunmak katlanlr bir i midir?
Fotoraf OlivieroToscani'nin son provokasyonlarndan birini d
nelim: 2007 Milano Moda Haftas boyunca tm talya'ya yerle
tirilen anoreksik gen bir kadn plak gsteren bir afi. Bazlar,
zarafet ve lks grntsnn arkasnda yatan ac ve ikence gerek
liini gsteren cesur bir knama olarak selamlad bu afii. Bazlary
sa, gsterinin hakikati tehir etm eye dnk bu giriimde gsterinin
hkmranlndan bile daha katlanlm az bir yan olduunu syleye
rek kar kt; nk taklan fke maskesinin arkasna saklanarak
dikizcilerin bakna gzel bir grnt sunm akla kalmyor, iren
bir gereklik de sunuyordu. Fotoraf, grnn imgesinin kar
sna gerekliin imgesini karyordu. Oysa bu sefer pheli duru
muna den gerekliin imgesidir. Grntnn gsterdii eyin
fazla gerek olduuna kanaat getiriyoruz, grnt tarznda sunulamayaeak kadar katlanlmaz bir gerek. Kii onuruna sayg meselesi
deildir bu. Gereklikle ayn grnrlk rejimine ait olduu iin g
rntnn gereklii eletirm eye uygunsuz olduu ilan edilmitir.
Gereklik, nce parlak yzn sonra da hakiki ve irkin teki yz
n sergilemekteydi ki, ikisi de aslnda ayn gsterinin parasyd.
Grntde katlanlm az olandan grntnn katlanlmazlna
gei, politik sanat etkileyen gerilim lerin tam ortasnda durur. Vi-

KATLANILMAZ GRNT

79

etnam Sava srasnda baz fotoraflarn oynam olduu rol bili


yoruz; yolda askerlerin nnde avaz kt kadar baran kk
kznki gibi. Askerlerini Vietnam topraklarn yangn bombasyla
yok etm eye gnderen lkenin gzel, iyi denm i m odem dairele
rindeki yaam sevincini gsteren reklam grntlerinin karsna,
bu ac ve lm grntlerinin gerekliini karmak iin angaje sa
natlarn ne kadar ok aba sarf ettiklerini biliyoruz. M artha Rosler'in Sava Eve G etirm ek adl dizisini, zellikle de aydnlk ve fe
rah bir dairenin ortasnda, lm bir ocuu kucanda tayan Vi
etnamlIy grdm z kolaj bir nceki blmde yorumlamtm.
Konforlu Amerikan yaantsnn saklad katlanlmaz gereklik, bu
yaantnn grm em ek iin aba sarf ettii am a politik sanat amal
fotomontajn yzne vurduu katlanlm az gereklikti o l ocuk.
Politik protestoyu tpk lks m eta ve reklam grntleri gibi bir
moda gsterisine dntren bu grnle gereklik arpmasnn,
ada kolaj uygulam alarnda nasl iptal edildiini vurgulamtm.
O halde artk grntnn, grnlerin prestijinin karsna koyabi
lecei katlanlm az bir gereklik olmayacakt; geriye tek bir grn
t ak, ayn evrensel tehir rejimi kalacakt ve bugn katlanlmaz
olan kuracak olan da bu rejimdi.
Bu tersyz olu, artk gereklii onaylama yollarna da. haksz
lkla mcadele etm e zorunluluuna da inanmayan bir an d k
rklndan ibaret deildir. Katlanlmaz olan grntnn militanca
kullanlm asnn zaten ierdii bir sahtekrln kantdr. l ocuk
grntsnden beklenen ey, Amerikan yaantsnn suni m utlulu
unu bozmasyd; bu m utluluktan keyif alanlar sava kart mca
deleye dahil edebilmek iin, fotoraftaki katlanlmaz gereklie ve
kendilerinin de o sua ortak olduklarna gzlerini amakt. Fakat bu
etkinin yaratlp yaratlm ad belli deildi. A k renkli duvarlar ve
geni m eknyla bu gzel dairedeki l ocuun grntsne ta
hamml etm ek phesiz zordur. Fakat bu grntnn grenleri em
peryalizm gereklii hakknda bilinlendirmesi ve onlarda em perya
lizme kar km a istei uyandrmas iin zel bir sebep yoktur.
Byle grntlere kar en yaygn tepki gzlerini kapamak veya ba
kn baka yne evirmektir. Ya da suu sava dehetine ve insan
larn ldrm e lgnlna atmaktr. Grntnn politik etkisini re
tebilmesi iin, bakan kiinin gsterilen eyin genel olarak insanla-

80

ZGRLEEN SEYRC

Oliviero Toscani, 2007.

nn ldrme lgnl deil. Amerikan em peryalizm i olduuna ikna


olmas; dnyann emperyalist smrsne dayanan bir refah payla
t iin kendini sulu hissetmesi gerekir. Yine bakan kii, bundan
sorumlu olan glere kar savam ak yerine hibir ey yapmadan
orada ylece durup bu ac ve lm grntlerine bakt iin de ken
dini sulu hissetmelidir. Ksacas, sululuk duygusu uyandrmas
gereken grntye bakt iin batan kendini sulu hissetmelidir.
Grntlerin politik fotom ontajndaki diyalektik yledir. G
rntlerden biri, dierinin serap olduunu ilan eden gereklik rol
n oynamaldr. Fakat bunu yapnca, grntnn de bir paras ol
duu hayatmzn gereinin serap olduunu ilan eder. Bir sistemin
gerekliini ifa eden grntlere bakm a eylemi bile, sistemle ba
tan su ortakl olarak grnr. Martha Rosler'in dizisini oluturdu
u dnemde, Guy Debord da Gsteri Toplumu kitabndan uyarlad
filmini ekiyordu. "Gsteri," diyordu, "hayatn tersine evrilmesi
dir". Debord'un filmi, hayatn tersine evrilm esi demek olan bu gs
teri gerekliini, her grntde somut olarak gsteriyordu: Gerek
kapitalist gerekse kom nist yneticilerin grnts, sinema yldz
larnn, moda m ankenlerinin, reklam m odellerinin, Cannes plajla
rndaki yldz adaylarnn veya sradan meta ve grnt tketicileri
nin grnts. Tm bu grntler edeerliydi, hepsi ayn katlanl
maz gereklii ayn biimde dile getiriyordu: Gsteri makinesinin

KATLANILMAZ GRNT

81

l grntlere dntrd, nmzde, karm zda, bizden ayr


duran hayatm zn gerekliini. O halde katlanlm az olan gsterme
veya bizi ona kar savam aya sevk etme kudretini, artk herhangi
bir grntye dntrm ek imknszd. Yaplacak tek ey, grnt
nn edilgenliinin ve yabanclam hayatnn karsna canl eyle
mi koymakt. Fakat bunun iin grntleri ortadan kaldrp grn
tnn yalanm a kar durm aya m uktedir tek ey olan eyleme arda
bulunmak iin, ekran siyaha boyamak gerekm ez miydi?
O ysaG uy Debord ekran karartm yordu.17Aksine, ekran un
sur arasndaki tuhaf bir stratejik oyunun sahnesi haline getiriyordu:
grnt, eylem ve sz. Bu zellik Gsteri Toplumuna serpitirilen
kovboy film lerinden veya Hollywood sava film lerinden yapt
alntlarda ak biimde grlyordu. Filmde Amerikan ar sa
nn ampiyonlar olan iki Hollywood ikonunun, John Wayne veya
Erol Flynn'in boy gsterdiini grnce, birinin Shenandoah konu
sundaki m arifetlerini hatrlattm, dierinin klcn ekmi Gene
ral Custor rolne soyunduunu izleyince, hemen Amerikan em per
yalizminin ve bu emperyalizmin Hollywood sinemas tarafndan yceltiliinin parodik bir ifas olduu dncesi gelir aklmza. Guy
Debord'un savunduu "saptrmay" biroum uz bu m anada anlar.
Oysa bir yanl anlam adr bu. Debord, proletaryann tarihsel rol
zerine bir tezi rneklendirm ek iin Raoul W alsh'm Fantastik Grev'inden (They D ied with Their Boots On) dn ald Errol Flynn'
in grevini anlatrken olduka ciddidir. Bu vakur yanki ler yalnkl
hcum ederken, onlarla alay etmemizi veya Raoul Walsh ve John
Ford'un em peryalist tahakkm le olan su ortaklktan hakknda bi
linlenmemizi istemez. stedii ey, savataki kahram anl hisse
dip benim sem em iz ve oyunculann canlandrd bu sinematografik
grevi gsteri im paratorluuna kar gerek bir saldnya dntrmemizdir. G sterinin ifa edilm esinin grnte paradoksal, ama
bir o kadar da mantksal sonucudur bu: Eer her grnt tersine ev
rilmi, edilgenlem i hayat gsteriyorsa, yolundan saptrd etkin
gc serbest brakm ak iin grnty geri dndrm ek yeterli olur.
Debord'un film inin ilk grntleriyle, biraz daha st rtl biim
17.
Buna karn nceki Filmi, Hurlements en favetr de Sade'da (Sade Lehine
H aykrlar) bunu yaptn hatrlam ak gerek.

82

ZGRLEEN SEYRC

de verilen ders budur ite. G rdm z ilk ey gn nda keyfi


yerinde iki gen ve gzel kadnn vcududur. Aceleci seyirci, bu
sahnede grntnn alp peke ektii bir eyin ifa edildiini,
ileride baka grntlerin -striptizciler, mankenler, gen yldzlarm eklendirecei bir "hayali olarak sahip olma" hissinin ifa edildi
ini sanabilir. Oysa ilk grntler ile sonrakiler arasndaki bu szde
benzerlik radikal bir kartl saklar. Zira bu ilk grntler gsteri
lerden, reklam lardan veya haberlerden alnmamtr. Bizzat sanat
tarafndan ekilmitir; grdm z kadnlar da sanatnn hayat ar
kada ve onun bir arkadadr. Bylece bu grntler, gsterinin
edilgen ilikisine hapsolmak yerine ak arzusunun etkin ilikilerine
girmi bedenlerin grntleri, birtakm etkin grntler olarak te
zahr eder.
Dolaysyla, grntlere seyirci kalmann kt bir ey olduu
nu bize gstermek iin eylem grntlerine, hakiki gerekliin (la
vraie ralit) grntlerine veya dorudan hakiki gerekliklere
dndrlebilecek grntlere ihtiya vardr. Eylem, grntnn
ktlne ve seyircinin sululuuna verilebilecek tek yant olarak
sunulur ama seyirciye sunulan bu ey yine birtakm grntlerdir.
Paradoksa benzeyen bu durum un kendine zg bir mant var: Se
yirci grntlere bakmasayd sulu olmayacakt. Sulayc iin onun
sululuunun ispatlanmas, belki de eylem e ikna edilmesinden da
ha nemlidir. Yanlsamay ve sululuu dile getiren ses, ite bu nok
tada byk nem kazanmaktadr. Grnt olan m etalann ve meta
olan grntlerin edilgen tketicisi olmak anlam na gelen hayatn
tersine evrildiini ifa etm ektedir ses. Bu ktle verilecek tek
cevabn etkinlik olduunu sylem ektedir bize. Fakat sesin yorum
lad grntlere bakan bizlerin asla harekete gemeyeceimizi,
sonsuza kadar grnt iinde geen bir hayata seyirci kalacamz
da sylemektedir. Byle olunca da tersine evrilm enin terse evril
mesi, niin hibir zaman bilem eyeceim izi, hibir zaman harekete
geemeyeceimizi bilenlerin gizli bilgisi olarak kalr. Grntnn
ktlnn karsna konulan etkinliin erdemini bu ses, iinde
yzdmz bildii yalanc hayat eletiren buyurgan sesin otori
tesi yutar.
Bu durumda bizi grntde katlanlmaz olandan grntnn
katlanlmaz!na gtren eletirinin gerek ierii sesin otoritesi

KATLANILMAZ GRNT

83

nin olum lanm asdr anlalan. Temsil edilem ez olan adna, grnt
nn eletirisiyle gn yzne karlan ey ite bu geitir. Bunun en
iyi rneini birka yl nce Paris'te alan Kamplardan Hafzalarda
Kalanlar sergisiyle ilgili polemik vermiti. Serginin ortasnda, bir
Sonderkomando tarafndan Auschwitz'teki bir gaz odasnda ekil
mi drt kk fotoraf duruyordu. Bu fotoraflarda, gaz odasna
doru srklenen bir grup plak kadn ve cesetlerin ak havada
yaklm gryorduk. Serginin katalogunda, Georges Didi-Hubermanm uzun bir makalesi bu "Cehennem'den alnm drt para fil
m in"18 temsil ettii gerekliin arln vurguluyordu. M akale,
Les Temps m odernes dergisinde olduka sert iki eletiri yazlmas
na neden oldu. Elisabeth Pagnoux imzal ilk eletiri klasik argma
n kullanyordu: Bu grntlere katlanmak m m kn deildi, nk
fazlasyla gerektiler. Auschwitz dehetini bizim varlmza yans
tarak, bakmz esir alyor ve her trl eletirel mesafeyi yasakl
yordu. Grard Wajcman imzal ikinci eletiri ise, argman tersine
eviriyordu: Bu grntlere ve beraberlerindeki yorum a katlanmak
mmkn deildi, nk yalan sylyorlard. Bu drt fotoraf Soyknm 'n gerekliini nedenden tr yanstm yordu: Birincisi,
Yahudilerin gaz odasnda imha edililerini gsterm iyorlard; kinci
si, gerek olan grnr olana asla btnyle aksetm ez; son olarak
da Soykrm olaynn m erkezinde temsil edilem ez, yapsal olarak
bir grntde asla donduruiam ayacak bir ey vardr. "Gaz odalar,
grnty delip geerek onun statsn sorgulayan, grnt zeri
ne her trl dnceyi tehlikeye sokan, kendi iinde bir eit k
maz, tahrip edilem ez bir gerek m eydana getiren bir olaydr."19
Bu drt fotorafn Yahudilerin imha edilmesi srecinin btn
n, bu srecin anlam ve arm larn tem sil etm e kabiliyetine iti
raz etmekle kalm olsayd, bu akl yrtme ikna edici olabilirdi. Fa
kat fotoraflar ekildikleri koullarda phesiz byle bir iddia ta
myorlard; aslnda argmann da bam baka bir amac vard: Gzle
grlen grnt ve szl anlat dediim iz iki temsil biimi ile kant

18. Bu denem e Georges Didi-Huberman, Images m algr tout (Paris: Minuit,


2003) iinde notlar ve eletirilere verdii cevaplarla birlikte yaymlanmtr.
19. Grard W ajcman. "De la croyance photographique". Les Temps moder
nes, M art-Nisan-M ays 2001. s. 63.

84

ZGRLEEN SEYRC

ve ahitlik dediim iz iki dorulam a biimi arasnda radikal bir kar


tlk kurmak. Bu grntler ve yorumun eletirilmesinin nedeni,
hayatlar pahasna o fotoraflar ekm i olanlar ve bunlar yorum la
yan kiinin fotoraflar, faillerin geride hibir iz brakmamak iin
her eyi yapt o imha gerekliinin bir tan olarak grm olm a
lardr. Bu ilemin gerekliinin kantlanm aya muhta olduuna ve
grntnn buna kanl oluturduuna inanm alardr eletirilm eleri
nin nedeni. Buna karlk yle bir cevap veriyor dnr: "Soyk
rm oldu. Bunu ben de biliyorum, herkes biliyor. Bu bir bilgidir. Her
zne bu bilgiye vkftr. Kimse, 'Ben bilmiyorum' diyemez. Bu bil
gi, yeni bir bilgi oluturan tanklk zerine kuruludur [...] Hibir ka
nt gerekm ez."20 Fakat bu "yeni bilgi" tam olarak nedir? Kantn ye
tersizliine mukabil tankla stnlk katan ey nedir? Bir lm
kampnda grd eye anlatyla tanklk eden bir kimse, sonuta
kampn grnr bir izini kaydetm eye alan kii gibi bir temsil ii
yapm yor mudur? Onun szleri de olay btnl iinde anlatmaz,
o szler de kampn dehetini dorudan aksettirmez. Deerinin tam
da burada olduu sylenebilir belki: Her eyi sylememek, her e
yin sylenemeyeceini gstermek. Ancak bu durum da anlatnn
"grntden" kkten farkl olduu anlam na gelm ez illaki; byle
bir anlam a gelmesi iin, keyfi biim de grntnn her eyi gster
me iddiasnda olduunu sylem ek gerekir. Tann szne atfedilen
stnlk, yleyse tamam en negatiftir: stnl ne sylediinde
deil, grnt iin varsaydm z yeterlilie, bu yeterlilik yanlgs
na kart olarak, szn z itibaryla yetersiz olmasndadr. Fakat
bir tanm m eselesinden baka bir ey deil bu aslnda. Eer grn
tnn bir kopyadan ibaret olduu tanmn esas alrsak, kopyann
Gerek'in biricikliine ters dt ve soykrmn biricik dehetini
silmekten baka bir ey yapam ayaca sonucuna varrz elbette.
"Grnt bize gven verir," diyor Wajcman. Bu fotoraflarn ret
tii gereklie tahamml edem eyeceim iz halde fotoraflara bak
yor oluumuz, bunun kantdr. bu otoriteye dayal kantn* tek ku
suru, ihmal ettii tek ey, bu gereklii grm olanlarn ve her ey
20. A.g.y., s. 53.
* Fr. argument d'autorit "bir iddiaya kant olarak bir otoritenin grnn
alntlanmas" diye tanm layabileceim iz genellikle modern ada pek kmse-

KATLANILMAZ GRNT

85

den nce bu grntleri ekmi olanlarn o gereklie katlanmak


zorunda kalm olduklar gereidir. Fakat dnrn sz geen
fotorafda eletirdii ey tam da budur: tanklk etmeyi istemi ol
mak. Gerek tank, tanklk etm ek istemeyendir. Szne tannan ay
rcaln nedeni budur. Fakat bu ayrcalk o kim senin ayrcal de
ildir. stemedii halde kendisini konumaya zorlayan szn ayr
caldr.
Toplama kampndan kurtulanlardan birkann tanklna daya
nan Claude Lanzm ann'n Shoah (Yahudi Soykrm) adl filmindeki
rnek bir sahnenin (ki Grard W ajcman'a gre, tm grsel kantlar
ve ariv belgeleri bir yana bu sahne bir yana) anlatt ey budur i
te. Bu sahne, Treblinka'mn eski kuafr Abraham Bom ba'nn, gaz
odasna girm eye hazrlanan kadn ve erkeklerin gelilerini, salar
nn kesilmesini anlatt kuafr sahnesidir. Epizodun merkezinde,
Abraham Bom ba'nn sa kesilenlerin kaderini anlatrken, devam
etmeyi reddederek gznden akmaya balayan yalar mendiliyle
sildii an durur. Ynetm enin sesi devam etm eye zorlar onu: "De
vam etm elisiniz, Abe." Geri devam etm eliyse de, bilmezden geli
nen ve inkr edenlerin yzne vurulmas gereken bir hakikati aa
karm ak iin deildir bu. H er halkrda o da gaz odasnda neler ol
duunu sylemeyecektir. Sadece sylemek zorunda olduu iin sy
lemelidir. istem edii iin ve syleyemeyecei iin sylemelidir.
nemli olan ey tanklnn ierii deil, anlatlacak olayn katlanlmazl nedeniyle konum a imknn kaybeden birinin szleri ol
masdr; srf baka birinin sesi kendisini zorlad iin konum as
dr. Filmde tekinin sesi, ynetmenin sesidir; fakat bu ses, baka bir
sesi yanstm aktadr - yorum cu isterse bu sesin arkasnda, birtakm
grntler buyuran, bulutlar arasndan halkna seslenip szne ku
lak verilmesini, kendisine mutlak olarak itaat edilmesini isteyen bir
tanrnn otoritesini veya Lacanc sembolik dzenin yasasn bulabi
ncn bir reorik stratejisini ifade eder; fakat gnlk dilde m ecazen "tartma veya
anlamazln iddetle veya kaba kuvvetle bastrlmas" anlam na da gelir. Dola
ysyla Rancire bu ifadeyle, bir yandan burada sz konusu olan kantn psikolo
jik iddetine, bir yandan da Les Temps modernes yazar Wajcman'n -b iraz aa
da grlecei zere- argmann bu derginin genel yayn ynetmeni olan Claude
Lanzmann'n filmine dayandrarak gelitirmesine hayli imal bir gndermede bu
lunmaktadr. - y . n.

ZGRLEEN SEYRC

86

lir. Tann sz negatif nedenden tr kutsallatnlm tr: Bi


rincisi, bu sz putperestlik saylan grntnn karsna konulduu
iin; ikinci olarak, konum aya m uktedir olmayan insann sz ol
duu iin; son olarak da, kendisininkinden daha kuvvetli bir szle
konumaya zorlanan insann sz olduu iin. Grntlere ynelti
len bu eletiri, grntlerin karsna ne eylem taleplerini ne de s
zn kstlanmasn karr. kard ey, bir susturup bir konuturan
otoritenin sesidir.
Fakat burada da kartlk hem en feshedilm ek zere konulm u
tur. Olayn temsil edilemezliini tercme eden sessizliin gc an
cak kendi temsili sayesinde var olur. Grntlerin karsna konan
sesin gc, kendini grnt olarak ifade etmelidir. Konumann
reddi ve em ir veren sese itaat, o halde, gzle grlr hale sokulm a
ldr. Berber anlatsn kesince, artk konuam ad halde d ses
kendisinden devam etmesini isteyince, oyuna dahil olan, tank ola
rak gelen ey yzndeki ifade, tuttuu ve silmek zorunda kald
gzyalardr. Wajcman sinem acnn almasn yle yorumla
makta: "[...] gaz odalarn ortaya karm ak iin insanlar ve szleri
hatrlam akta olan ve hatralar adeta sinema perdesine aksedercesine yzlerine yansyan ve grm olduklar dehet yzlerinden oku
nan tanklan filme alr [...]"2J Bu andan itibaren temsil edilemez
olanla ilgili argman ikili bir oyun oynar. Bir yandan grntdeki
yalannn karsna tann sesini koyar. Fakat ses kesildiinde, ta
nn gzleriyle grd eyin gzle grlr kant, imha edilme
korkusunun gzle grlr grnts haline gelen ey, ac eken y
zn grntsdr. Auschwitz fotorafnda lme gnderilen kadn
lar plaklar kampnda gezintiye km bir grup kadndan ayrt et
menin imknsz olduunu belirten yorum cu, gaz odalarndaki deh
eti yanstan gzyalarn genel olarak duyarl bir kalp iin acl bir
hatray ifade eden gzyalanndan ayrt etm ekte pek zorlanm yor
anlalan. Aslnda fark grntnn ieriinde deildir; tek fark, il
kinin ihtiyari bir tanklkken kincisinin ihtiyari olmamasdr. D e
mek ki (iyi) tann stnl, hem dehet saan Gerek'in hem de
kendisini konumaya zorlayan teki'nin sznn indirdii ifte
darbeye itaat etmesindedir.
21. A.g.y., s. 55.

KATLANILMAZ GRNT

87

Szle grnt arasndaki indirgenemez kartln, sorunsuz bi


imde. biri ihtiyari dieri gayri ihtiyari olan iki grnt arasnda bu
lunan bir kartla dnebilm esinin nedeni budur. Fakat gayriihtiyari olan grnt de baka biri tarafndan istenilm itir elbette. ste
yen de, kendi adna, her eyden nce bir sanat olduunu ve filmin
de tm grp iittiklerimizin kendi sanatnn rn olduunu kesin
biimde syleyen sinemacdr. Demek ki argmann iki ynl oyu
nu, kartln sahte radikalliiyle, dayand temsil ve grnt d
ncelerinin kolaycln sorgulamay retm ektedir bize. Temsil
dediim iz ey, grnr bir biim retme ii deil, -fotorafn da en
az sz kadar becerebildii- bir edeer sunma iidir. G rnt bir e
yin kopyas, ikizi deildir. Grnen ile grnm ez olan, grnr ile
sz, sylenen ile sylenm emi olan arasnda oynanan karmak bir
ilikiler oyunudur. Grnt, fotoraf veya sinem acnn karsnda
duran eyin rprodksiyonundan ibaret deildir. Grnt, bir g
rnt zincirinde m eydana gelen bir bakalama, bir bozulm adr (al
tration) her zaman - sras gelince o grnty de bozan bir baka
lama. Ses de, grntnn grnr formunun kart, grnm ez ola
nn tezahr deildir. Nitekim ses, grnt kurulurken kaydedilir.
G rdn bizim de grm em izi salam aya, syledii eyi bize
gsterm eye alan, duyum sanabilir bir olay bir baka duyumsanabilir olaya dntren bir bedenin sesidir. Retorik ve klasik iir bize
bunu retmitir: D ilde de grntler/im geler vardr. Yani bir ola
yn duyum sanabilir dokusunu uygun" kelimelerin bize anlatabile
ceinden daha iyi anlatabilm ek iin bir ifadenin yerine bir bakas
n geiren mecazlar. Ayn ekilde, grnr olann iinde de retorik
ve iirsel m ecazlar vardr. Kuafrn tutmaya alt gzyalar
hissettii duygularn gstergesidir. Gelgelelim bu duygular sinema
cnn kurduu dzenekle retilmitir; sinem ac, gzyalarn kayde
dip bu sahneyi baka sahnelerle birletirdii andan itibaren de, bu
gzyalar anlan olayn plak varl olm aktan kar artk. Gz
yalar bir younlam a ve ikame sreci olan "m ecazlam a sreci"
nin rn olur o andan itibaren. Olayn norm alde grsel temsilinin
yerine geen kelimelerin yerine geer gzyalar. O andan itibaren
gzyalar bir sanat mecaz, gaz odasnda yaananlarn mecazi bir
edeerlisini sunm ay amalayan dzenein bir esi haline gelir.
Mecazi edeerlilik, benzerliklerle benzemezlikler arasnda kuru

88

ZGRLEEN SEYRC

lan bir ilikiler siste m id ir-k e n d isi de oyuna birok trden katlanlmazlklar katan bir sistem. Berberin gzyalar vaktiyle grm ol
duu eyin katlanlmaz!yla, u an kendisinden sylemesi istenen
eyin katlanlmazln birbirine balar. Fakat bu sz zorlayan,
acy tetikleyip grntsn televizyonda herhangi bir felaket r
portajn veya duygusal bir dizinin blm lerini izler gibi seyretm e
ye hazr seyircilere sunan dzenein kendisini katlanlmaz bulan
eletirmenlerin saysnn da az olm adn biliyoruz.
Sulayclar sulamann pek bir nemi yok. Buna karlk, g
rntlerin analizini hl sk sk maruz kald kovuturma atm osfe
rinden ekip karm a abasna girmeye deer. Gsteri eletirisi, g
rnt analizini, Platonun grnlerin yanltcln ve seyircinin
edilgenliini ifa etmesiyle zdeletirmitir; "temsil edilemez olan"
doktrinini savunanlar ise grnt analizini putperestlie kar veri
len mcadeleye benzetmilerdir. Eer grntlerin ne olduklar, ne
yaptklar ve dourduklar etkilerin ne olduu zerine yeni bir bak
gelitirmek istiyorsak, bir kere bu grnt kullanmn putperestlik
le, cehalet veya edilgenlikle zdeletiren saptamalar sorgulam a
mz gerekir. Bu amala, hangi grntlerin bu akl alm az olaylarn
tem siline uygun olduu sorusunu farkl biim de soran birka yap
t incelemek istiyorum.
ilili sanat Alfredo Jaar 1994'teki Ruanda Soyknm 'm konu
alan birok yapt verdi. Yaptlarnn hibirinde, katliam gereklii
ni kantlayan tek bir grsel belge yoktur. Gerek Resim ler adndaki
enstalasyon kara kutulardan yaplmtr. Bu kutulardan hibirinde
katledilm i birTutsi grnts bulamazsnz; kutu kapaldr, grn
t grnmez. Grnr olan tek ey, kutunun iinde sakl eyi betim
leyen metindir. Yani ilk grte, bu enstalasyonlar da kelimelerin
tanklm, grntl kantn karsna koyar. Fakat bu benzerlik te
mel bir fark gzlerden saklamaktadr; Kelimeler burada her tr
sesten koparlmtr, bizzat kelim eler grsel eler olarak kullanl
mtr. O halde, kelimeleri grntnn grnr formunun karsna
koymak deildir sz konusu olan; szl olanla grsel olan birbiri
ne balayan bir grnt ina etmektir. yleyse bu grntnn g
c, bu balantnn sradan rejimini -y a n i resmi haber sisteminin
kulland rejim i- bozmasmdadr.
Bunu anlayabilm ek iin, genellikle bu sistemin bizi bir grnt

KATLANILMAZ GRNT

Out etc Em eriti, 30 years old,


is standing in front of a
church where 400 Tulai men,
women and children were
system atically slaughtered
by a H u tu d e a th sq u a d
d u rin g Sunday mass. She
was at leading mass with her
fam ily when the m assacre
begun. Killed with m achetes

89

in front of her eyes were


her husband Tito Kahinamura,
4 0 , and h e r two sons,
Muhoza. 10. and Matirigori. 7.
Somehow, (ntete managed
to escape with her daughter
Marie Louise Unumararunga,
12. They hid in a swamp
for th ree weeks, com ing
out only ul night for food.

seli iinde - v e genellikle dehet grntleriyle- boduu ve bu


dehetlerin sradanlam gereine kar bizi duyarsz hale getirdi
i kansn, bu yaygn kany sorgulam ak gerekir. Bu kannn yay
gn olarak kabul grmesinin nedeni, geleneksel bir tezi -grntle
rin ktlnn sayca ok olmalarndan, bylenm i bak ve de
mokratik meta ve grnt tketicileri ynnn peltelemi beynini
hi aba sarf etm eden ele geiren bolluklarndan ileri geldiini d
nmek isteyen genel te z i- onaylamasdr. Bu gr eletirel olmak
iddiasndadr, fakat aslnda sistemin ileyiiyle kusursuz bir uyum
iindedir. nk egemen medyann bizi katliamlara, kitlesel tehcir
lere ve gezegenim izin bugnn dolduran dier dehetlere tanklk
eden grnt seline boduu falan yoktur. Tam tersine, bu tr g
rntlerin saysn azaltmaya, grntleri ayklam aya zen gsterir.
Medya, bu tr grntlerin manasn basit bir ekilde tekrar tekrar
aklam aktan baka bir ey yapmaz; bu aklamay aacak her eyi
eler. zellikle de televizyonlarn haber ekranlarnda grdmz
ey, grntlerin ne gsterdiini ve onlar hakknda ne dnmemiz
gerektiini syleyen ynetici, uzman ve habercilerin bak asdr.
Dehet sradanlatnlm sa bile, bunun nedeni ok sayda dehet
grntsn grm em iz deildir. Ekranda ac eken ok sayda be
den grm eyiz aslnda. Grdm z, ok sayda isim siz beden, ken
dilerine ynelttiim iz bak bize iade etm eye m uktedir olmayan

90

ZGRLEEN SEYRC

bedenler, kendileri sz hakkna sahip olm adktan halde szn nes


nesi olmu bedenlerdir. Haber sistem inin ilemesini salayan ey,
grnt fazlal deil; anonim kalabalklar ilgilendiren bilgi seli
nin "ifresini zmeye" muktedir, konuan ve fikir yrten varlk
lar semesidir. Bu grntlerin kendine has politikas, sradan her
kesin grm eye ve konumaya m uktedir olmadn bize retm ek
tir. Televizyondaki grnt tufann eletirm eye kalkanlarn yavan
biimde teyit ettikleri ders budur.
Demek ki grntler konusundaki sahte tartm a bir saym, bir
hesap meselesiyle ilgilidir. Kara kutularn politik anlamlarna ka
vutuklar yer de ite bu noktadr. Kapal ama kelim elerle kapl bu
kutular; grntlerinin arl veya azl yznden deil isimsiz,
bireysel tarihi olmayan varlklar olduklar iin katledilm elerine kat
lanlm, sessiz kalnm erkek ve kadnlara bir isim ve bireysel bir
tarih verir. Kelimelerin fotoraflarn yerine gemesinin nedeni, bu
fotoraflarn yine anonim kitlesel iddet kurbanlarnn, yine katli
amlar ve kurbanlar sradanlatran eyle uyumlu fotoraflar ol
masdr. M esele, kelimeleri grnr grntlerin karsna koymak
deildir. Grsel olan kalabalklarn ksmeti, szl olanysa bazlar
nn imtiyaz haline getiren egem en mant sarsm aktr mesele. K e
limeler grntlerin yerini tutmaz. Grntye dnrler, yani
temsil elerinin yeniden bllmesinin eitli biimlerine. Bir
grntnn yerine bir bakasn, kelimelerin yerine grsel biimle
ri veya grsel biim ler yerine kelimeleri geiren m ecazlardr keli
meler. Ayn zamanda bu mecazlar, tek ve ok, az sayda olan ile ok
sayda olan arasnda bulunan ilikilerin dalmn da deitirir.
Eer politika her eyden nce bedenlerin yerlerini ve saymn de
itirmekse, mecazlar bu anlam da politiktir. Tam anlamyla politik
olan mecaz, bu bakmdan, sonucu neden olarak veya paray btn
olarak gsteren ad aktarm dr (m etonym ie). Alfredo Jaar'm Ruanda
Katliam'n konu alan bir baka enstalasyonunda -G u tete Emeritc'
nn G zleri- uygulad ey de ite bu ad aktarm politikasdr. Bu
enstalasyon, ailesinin katledildiini grm bir kadnn gzlerini
gsteren bir tek fotoraf stne kuruludur: yani neden yerine so
nu, katledilen bir milyon beden yerine iki gz. Fakat tm o grdk
leri hakknda G utete Em erita'nn ne dnp ne hissettiini syle
mez bu gzler. Kendisine bakanlarla ayn gce sahip bir kiinin

KATLANILMAZ GRNT

91

Alfredo Jaar, Gulete Emerita'nm Gzleri, 1996.

gzleridir; katliam clarn kardelerinin elinden ald konuma,


susma ve duygularn gsterm e veya saklama gcne sahip olan bir
kiinin gzleri. Bu kadnn bakn dehet gsterisinin yerine gei
ren ad aktarm, tekli ve oklu olann hesabn da altst eder. Bu ne
denle, aydnlatlm bir sandk iinde G utete Em erita'nm gzlerini
grmeden nce seyirci, ilk olarak, ayn ereve iinde bulunan ve
bu gzlerin hikyesini, bu kadnn ve ailesinin hikyesini anlatan
bir metni okumaldr.
O halde katlanlm az olan meselesini bir kere yerinden etmek la
zm. M esele, u veya bu ekilde iddete m aruz kalm kurbanlarn
dehetini gsterm ek-gerek / gsterm emek-gerek meselesi deildir.
Kurbann, grnr olanla ilgili belli bir blm rejiminin paras
olarak kurulmasdr. Hibir grnt tek bana km az karmza.
Her grnt, temsil edilen bedenlerin statsn ve ne tr bir dikka
ti hak ettiklerini dzenleyen belli bir grnrlk dzeneine aittir.
Mesele, u veya bu dzenein ne tr bir dikkat uyandrddr. Alf
redo Jaar'm bir baka enstalasyonu bu noktay aydnlatabilir; tek bir
grntnn. Gney Afrikal fotoraf Kevin C arter tarafndan Su
dan'da ekilm i bir fotorafn grnrlk uzay-zamann ina etmek
iin bulduu bir enstalasyon. Fotorafta yerde em ekleyen ve alk
tan lmek zere olan kk bir kz grrz; bu esnada arkadaysa le
yiyici bir akbaba kzn lmesini beklemektedir. Grntnn ve fo

92

ZGRLEEN SEYRC

torafnn kaderi, egem en haber dzeninin ikircikliine iyi bir r


nektir. Fotoraf, Sudan lne gidip oradan bu denli arpc, Batl
seyirciyi uzaklarda yaanan ktlktan ayran duvar ykm aya bu de
rece uygun bir grnt getiren kiiye Pulitzer dl kazandrmtr.
Ayn zamanda sahibini bir fke kam panyasnn hedefi haline getir
mitir: ocua yardan etm ek yerine, kusursuz fotoraf yakalaya
ca n beklemi olmak da insans bir akbabalk deil midir? Bu
kampanyaya tahamml edemeyen Kevin Carter intihar etti.
Byle grntleri ayn anda hem tevik hem defeden sistemin
ikiyzllne kar Aifredo Jaar, Sessizliin Sesi adl enstalasyonunda yeni bir grnrlk dzenei kurmutu. Kk kzn grn
tsnn katlanlmazln daha geni bir hogrszlk hikyesine
balamak iin, olayn bilinmeyen kelimelerini ve suskunluunu yer
li yerine yerletirmiti. Bak korkun bir gsterinin estetik idde
tiyle bylenmi bir halde Kevin Carter o gn orada donup kaldysa
eer, bunun nedeni onun lkesindeki rkla kar verilen mcade
leye vaktiyle seyirci kalm ayp bizzat katlm bir aktr olmasdr.
Dolaysyla bu istisnai nn kaydedildii zamansall hissettirmek
uygun olacakt. Fakat bunu hissetm ek iin, seyircinin kendisi de zel
bir uzay-zaman iin e-sek iz dakikalk bir gsterimin yapld kapa
l bir kabine- girip bitinceye kadar kalmas gerekiyordu. Ekranda
grecei ey, yine kelim eler olacakt; Kevin Carter'n hayatn, onun
Gney Afrika'da siyahlarn ayaklanm alar ve rklkla ilgili dene
yimlerini, o karlam adan nce Sudan'n en cra kelerinden biri
ne yapt yolculuu ve kendisini intihara srkleyen kampanyay
anlatacak kelimeleri bir araya getiren bir tr iirsel yaamyks.
Fotoraf ancak yaam yksnn sonuna doru ok ksa bir sre, fo
toraf ekenin deklanre bast an kadar ksa bir sre iin grl
yordu. Fotoraf, unutam ayacam z ama fazla zerinde durulmamas gereken bir ey gibi beliriyor; meselenin byle grntlere ba
kp bakmamak veya baktrp baktrmamak deil, hangi duyumsanabilir dzenek iinde baktmz olduunu teyit ediyordu.22

22.
Burada deinilen yaptlarn bazlarn daha delayl olarak, Aifredo Jaar
katalogunda yaymlanan "Le Thtre des images" adl denememde inceledim. La
politique des images. jrp/ringier-M use Cantonal des Beaux-Arts de Lausanne,
2007.

KATLANILMAZ GRNT

Kamboya Soyknm 'yla ilgili bir film olan S21, K zl Kriterle


rin lm M akinesinde uygulanan ise bambaka bir stratejidir. Y
netmeni Rithy Panh, Claude Lanzm ann'la en az iki temel tercihi
paylam aktadr: Panh da, kurbanlardansa m akineyi temsil etmeyi
ve bugnde geen bir film yapmay tercih etmitir. Fakat o. bu se
imleri sz ve grntyle ilgili her trl tartm adan ayrm ve ta
nklarla arivleri kartlatrmamtr. Byle bir ey yapsayd, ile
yii tutarsz bir aygta ve iyi program lanm bir arivlem e dzene
ine dayanan bir lm makinesinin zgl yann skalam olurdu
phesiz. O halde bu arivleri dzenein bir paras olarak ele al
mak; fakat makinenin, sylemi eylem e dntrm e ve bedenleri ko
nuturmadaki elle tutulur gerekliini de gsterm ek gerekiyordu.
Dolaysyla Rithy Panh, ayn yerde iki farkl trden tan bulutur
mu: S 2 1 kam pndan ok nadir de olsa kurtulm ay baaranlardan
birkan ve birka eski gardiyan. Ardndan da bu insanlarn eit
li trdeki arivlere tepkilerini grntlemi: gnlk raporlar, sorgu
lama raporlar, ikence edilmi ve lm tutuklularn fotoraflar,
eski gardiyanlardan doruluunu teyit etmelerini isteyen eski tutuklulardan birinin hatrnda kald kadaryla yapt bir resim.
Bylece m akinenin mant harekete geirilm i oluyordu: Eski gar
diyanlar bu belgelere baktka, ikence ve lm arac olarak hizmet
ederken takndktan tavr, hareket ve tonlamalar hatrlyorlard.
artc bir sahnede, ilerinden biri akam teftiini canlandrmaya
koyuluyor; ardndan ortak cezaevindeki "sorgulam adan" dnen tutuklularn geri dnleri, onlar baladktan zincirler, tutuklulann
bir kap alm ak iin yalvardklar et orbas veya foseptikler, parm ak
lklar, lklar, kfrler ve km ldayan her tutukluya savrulan teh
ditler arasndan onlan iaret eden parmaklar, ksacas o dnemde
gndelik olarak yaplan her ey skn ediyordu. Adeta dnk i
kenceciler bugn de ayn rol oynam aya hazrm gibi belirgin bir
ruh hali olm akszn tam am lanan bu canlandrm a, phesiz katlanl
m az bir gsteridir. Fakat film in tm stratejisi, katlanlm az olann
blm n yeniden tanm lam ak, eitli tem silleri zerinde oyna
maktr: raporlar, fotoraflar, resimler, canlandrmalar. Bu strateji
konum lan deitirm e stratejisidir: Tktidarlann yeniden gstermi
ikencecileri, gem i kurbanlar tarafndan eitilen okul sralarn
daki kk ocuklara evirir. Film, farkl trdeki kelimeleri (szl

94

ZGRLEEN SEYRC

veya yazl), farkl grsellik biimlerini (sinema, fotoraf, resim , ti


yatro) ve birok zamansallk biimini birletirir; m akinenin nasl i
leyebildiim ve cellatlarla kurbanlar iin bugn o makineyi grm e
nin, dnmenin ve hissetm enin nasl m mkn olduunu gsteren
bir temsilini bize sunmak iin yapar bunu.
Katlanlm az olann deerlendirilm esi de grnrlk dzeneiy
le ilgili bir meseledir. Grnt dediimiz ey, belirli bir gereklik
duyusu, belirli bir saduyu yaratan bir dzenein esidir. "Sadu
yu" (sens commun) denen ey, her eyden nce duyum sanabilir ve
rilerin ortakldr (com m unaut): yani grnrlkleri herkes tara
fndan paylalan eylerin, bu eylerin alglan biimlerinin ve yi
ne paylalr olan, onlara atfedilen anlamlarn ortakl. Bireyleri ve
gruplar kelimelerle eyler arasndaki bu ilk ortaklk zem ininde bir
birine balayan da, birlikte olm a biimidir. Haber sistemi bu trden
bir "saduyu/ortak-duyudur": G rnr kelim e ve biimlerin ortak
veriler, ortak alglama, etkilenm e ve anlam verme biimleri olarak
bnyesinde topland uzay-zamansal bir dzenektir. M esele, ger
eklik ile grnleri arasnda bir kartlk kurmak deil; baka ger
eklikler, baka saduyu biimleri, yani baka uzay-zamansal d
zenekler, baka kelim eler ve eyler, biim ler ve anlam ortaklklar
oluturmaktr.
Bu oluturm a ii, hikyeler anlatmaktan ibaret olm ayp kelime
ile grnr biimler, sz ile yaz, buras ile baka bir yer, o zaman
ile imdi arasnda yeni ilikiler kuran kurm acanm iidir. Bu anlam
da, Sessizliin Sesi bir kurmacadr, Shoah ya da S21 de yle. M ese
le, bu soykrm larn hakikatinin grntlere veya kurmacaya yer
letirilip yerletirilmeyecei deildir. M esele, nasl yle olduu ve
u veya bu kurmacayla, u veya bu grntnn inasyla ne tr bir
saduyunun rlddr. Keza grntnn bize ne tr insanlar
gsterdii ve ne tr insanlar hedef ald; ne tr bir bakn ve an
layn bu kurm acayla yaratlddr.
Grntye yaklam da grlen bu kaym a, grntler politikas
fikrinde de bir kayma olmas anlamna gelmektedir. Katlanlmaz g
rntnn klasik kullanm, dayanlmaz gsteriden bunun aklad
gerekliin bilincine doru; bu bilinten gereklii deitirmek ze
re eylem de bulunma arzusuna doru dz bir izgi iziyordu. Fakat
temsil, bilgi ve eylem arasndaki bu ba, bir nkabulden baka bir

KATLANILMAZ GRNT

95

ey deildi. Aslnda katlanlmaz grnt, ieriini belirlem eye izin


veren teorik senaryolarn apaklndan ve bu senaryolar uygula
maya dken politik hareketlerin gcnden alyordu iktidarn. Bu
senaryolarla hareketlerin zayflamas, grntnn uyuturucu ikti
darn, anlam a kabiliyetinin ve eylem e gem e kararnn karsna
koyunca, sonu boanm a oldu. Gsterinin eletirisi ve temsil edile
m ez olanla ilgili sylem , her trl grntnn politik kabiliyetiyle
ilgili genel bir kukuyu byterek, btn sahneyi igal etti. Bugnk
phecilik, vaktiyle taman inantaki arln bir sonucudur. Alg,
duygu, anlay ve eylem arasndaki dz izgiye olan inancn bo k
m asndan domutur. Grntlerin politik kabiliyetine duyulan ye
ni gven, bu stratejik emann eletirisini varsayar. Sanatn grnt
leri, savam ak iin cephane vermez. Grlr, sylenilir ve dn
lr olann yeni rejimini; hatta buradan da hareketle mmkn olann
yeni bir grntsn izm eye katkda bulunurlar sadece. Fakat on
larn anlam n veya etkisini ngrm emek artyla yaparlar bunu.
ngrm e meselesine kar gsterilen bu direnci, Fransz sanat
Sophie Ristelhueber'in ektii bir fotoraf aka anlatmaktadr.
Fotorafta bir ta yn, zeytin aalaryla dolu tepelerin huzurlu
manzaras iinde ahenkle durmaktadr; m anzara O dysseus'un seya
hatlerini gerekletirdii Akdenizin hl varln srdrdn
gstemek iin Victor Brard'n yz yl nce fotoraflad manzara
lara benziyor. Fakat pastoral bir m anzaradaki bu kk ta yn
anlamn ancak ait olduu btn iinde kazanr: WB (West B ank/
Bat eria) serisindeki tm fotoraflar gibi, bu yn da Filistin'deki
bir yola kurulm u srail bariyerini yanstmaktadr. Aslna baklacak
olursa. Sophie Ristelhueber bir devletin uygulad politikalarn en
som ut hali ve "Orta Dou sorununun" m edyatik ikonu olan byk
ayrlk duvarn fotoraflam ay reddetmitir. Yerine, srail gleri
nin, her trl yardm kullanarak, ky yollarna ina ettikleri bu k
k bariyerlere evirm itir objektifini. G enellikle de kubak bir
konumdan yapar bunu, yani bariyerleri manzarann bir paras hali
ne getiren bir bak asndan. Ristelhueber'in fotoraflad ey. sa
van amblemi deil, bir arazide brakt yaralar ve yara izleridir.
Bu yolla, fkelenm e denen ypranm duygu daha ihtiyatl bir duy
guya brakr yerini, sonucu belirsiz bir duyguya - belki meraka, da
ha yakndan grm e isteine. Burada meraktan bahsediyorum, daha

96

ZGRLEEN SEYRC

Sophie Ristelhueber, WB, 2005

nce dikkatten bahsetmitim. Bunlar aslnda stratejik emalarn


sahte delillerini karartan duygulardr; gzn grd eyi nceden
tanmad ve dncenin o eyi ne yapacan bilmedii beden.ve
zihin durum lardr bunlar. Aralarndaki gerilim de duyum sanabilir
olana ait baka bir politikaya iaret eder - mesafenin deikenlii,
grnr olann direnci ve etkinin karar verilemezlii zerine kurulu
bir politikaya. Grntler bakmz deitirir; eer anlamlar n
grlmem ise ve anlamlar da etkilerini ngrm yorsa, grntler
mmkn olann manzarasn da deitirir. Grntlerde bulunan
katlanlm az unsurlar zerine yaptmz bu ksa aratrm ann m ual
lakta tutulan sonucu bu olabilir.

5
D nceli Grnt

ifadesi pek bir ey sylemiyor. Ara sra


"dnceli" diye nitelendirdiklerim iz, bireylerdir. Bu sfat, tuhaf bir
hali betimler: Dnceli olan "dnce doludur", fakat illaki bir e
yi dnd anlamna gelm ez bu. D ncelilikte, dnm e edim i
ni sran, kem iren bir ey vardr: belirli bir edilgenlik. Bir grnt
nn dnceli olduunu sylediim izde de iler biraz daha karma
klar. Sonuta grntler dnmez. Grntnn olsa olsa d
ncenin nesnesi olduu kabul edilir. O halde dnceli bir grn
t, dnlm emi dnceyi barndran bir grntdr; grnty
reten kiinin niyetiyle ilikilendirilemeyecek ve grnty belirli
bir nesneye balam adan gren kii zerinde etkisi olan bir grnt
dr. Dncelilik bu ekilde etkin ve edilgen arasnda belirsiz bir
hali tarif eder. Bu belirsizlik, baka bir yerde, iki grnt anlay
arasnda bulunduuna iaret etmeye altm fark tartm aya aar:
Bir eyin kopyas olarak anlalan genel grnt m efhumu ile sanat
sal bir ilem olarak alglanan grnt arasndaki fark. Dnceli
grntden bahsetmekse, bu iki tip grnt arasnda bir belirsizlik
alan olduuna iaret etmek demektir. Dnce ile dnlmemi
olan arasnda, etkinlik ile edilgenlik arasnda, sanat ile sanat olma
yan arasnda bir belirsizlik alan olduundan bahsetmektir.
Bu kartlar arasndaki som ut eklemlilii incelem ek amacyla,
sanat ile sanat olm ayan, etkinlik ile edilgenlik arasnda rnek biim
de gidip gelen, mulak kalan bir uygulam ayla retilm i grntler
den, yani fotoraftan yola kacam. Fotorafn sanatla kurduu
tuhaf ilikinin seyri iyi bilinir. 1850'lerde Baudelaire gibi estetler fo
toraf lm cl bir tehdit olarak gryorlard: Mekanik ve sradan
"DNCEL GRNT"

98

ZGRLEEN SEYRC

yeniden retim, yaratc hayal gcyle sanatsal yaratm gcnn ye


rini alacakt. 1930'larda ise Benjamin, oyunu tersine evirecek; me
kanik yeniden retim e bal sanatlar -fo to ra f ve sinem a-, sanat
paradigmasnda grlen byk bir altst oluun esas sayacakt. Ben
jam in iin mekanik grnt, biricik olan tapnma nesnesi haline ge
tiren dinsel ve sanatsal yaklam larla ban koparan tek grnty
d. Ancak baka grntlerle ya da m etinlerle kurduu ilikiler sa
yesinde var olabiliyordu. Bu bakmdan A ugust Sander'in ektii A l
manya'daki toplumsal tipleri konu alan fotoraflar, onun iin, pratik
bir politik so ru n a -sn f m cadelesinde yandalarn ve dmanlarn
belirlenmesi zorunluluu- zm getirebilecek geni bir toplumsal
fizyonominin parasyd. Ayn ekilde, Eugne Atget'nin ektii Pa
ris sokaklarnn fotoraflar her trl aura'dan yoksundu; "klt" sa
nat yaptlarndaki kendine yeterlilikten yoksun grnyordu bu fo
toraflar. zlmesi gereken bir bilmecenin paralar gibi sunuyor
lard kendilerini. fade ettikleri dnya halinin bilincini aa vuran
bir lejanta, yani metne ihtiyalar vard. Bu fotoraflar Benjamine
gre "tarih mahkemesine sunulan kantlard".23 Politik fotomontaj
diye yepyeni bir sanatn temel eleriydiler.
Sanat, fotoraf ve gereklik arasndaki ba dnm ek iin tutu
lacak yollardan en nemli ikisi bu ekilde birbirine kar kyordu.
Ne var ki bu ba, bu iki bak asna da uymayan bir adan ele aln
mtr hep. Bir yandan, resmin yerini tablo formatn alan ve onun
varolu biimini taklit den fotorafa veren m zelerim iz ve sergile
rimiz, Baudelaire'i de Benjamin'i de reddetmeye meylediyor gn
getike. Fotoraf Rineke Dijkstra'nn, kimlikleri belirsiz bireyle
ri sunduu fotoraf dizisi iin de ayn eyi syleyebiliriz. Bu foto
raflardaki kiiler sradan, ifadesiz, fakat bu ifadesizlikleriyle bir m e
safeyi haiz; mzeleri dolduran portrelere, bir zam anlar bir eyleri
temsil eden ama artk bizim iin anonim olmu kiilerin portreleri
ne benzer ekilde belirli bir gizem tayan bireyler: Askere alnm a
dan biraz nce ve hem en sonra fotoraflanan askerler, am atr boa

23.
Walter Benjamin, L Oeuvre d art l poque de sa reproductibilit techni
que, Fr. ev. Rainer Rochiitz, Oeuvres iinde, Folio Gallimard, 2000, c. 3, s. 82;
Trkesi: "Tekniin Olanaklaryla Yeniden retilebildii ada Sanat Yapt",
Pasajlar, ev. Ahmet Cemal. stanbul: YKY, 2002, s. 50-86.

DNCEL GRNT

Rineke Dijkstra, K olobneg, Polonya, 26 Temmuz 1992.

greileri veya eski m oda mayosuyla, yana doru duruuyla plaj


da fotoraflanan bu PolonyalI kk kz gibi biraz savruk yeniyetmeler. Bu tehir etm e tarzlar fotoraf, sanatsal bir ilem olarak g
rnt ile bir yeniden retim rn olarak grnt arasnda yenilen
mi bir zdeliin taycs yapma eilim indeydi. Fakat yeni teorik
sylem ler bu zdelii o sralar inkr ediyordu. Aksine fotorafla
sanat arasnda yeni bir kartlk biimine iaret ediyordu bu sylem
ler. Fotoraf iin sanat statsn reddetmek anlam na gelse bile, bu
sylem ler fotoraftaki "yeniden retimi", bir eyin biricik ve esiz
belirlenimi haline getiriyorlard. Bu halde fotoraf, grnty sa
nata ve dnceye direnen biricik gereklik olarak gren anlay
som utlatryordu. Grntnn dncelilii de dnceyle sanatn
hesaplarn bozan bir etkilem e gc saylyordu.
Bu gr rnekleyecek bir ifadeyi Roland Barthes'ta buluruz.
Barthes, Camera Lucida: F otoraf zerine Diinceler'de, studium'
un temsil ettii bilgi vericiliin karsna p u n ctu m 'm dncelilik
gcn koyar. Fakat bunun iin, fotoraflama edim iyle fotorafa

100

ZGRLEEN SEYRC

bak, tek bir srece indirgemesi gerekir. Bylece fotoraf bir ak


tarm haline getirir: fotoraflanan varln veya eyin biricik duyumsanabilir niteliinin bakan zneye aktarm. Fotoraflam a edi
mi ve fotorafn etkisini bu ekilde tanmlayabilmek iin ey yap
mas gerekir: fotorafnn niyetini bir kenara brakmak, teknik d
zenei kimyasal bir srece indirgemek ve optik ba dokunulur bir
bala zdeletirmek. Fotorafn brakt duyguyla ilgili yle bir
gr tanmlanr: Aktarm duygusunun olumasna izin vermek iin,
bakan zne her trl bilgiyi, bilgi nesnesine her trl referans red
detmelidir, der Barthes. O halde, sanata kar grnty ne srmek,
yalnzca grntnn bir retim nesnesi olma niteliini reddetmek
deil; onun neredeyse grlen bir ey olmasn da reddetmek de
mektir. Barthes, bak deliliinin serbest kalmas diye bir eyden
bahseder. Fakat bu bak delilii, aslnda bakn mlkszleirilmesidir; fotoraflanan znenin duyumsanabilir niteliinin "dokunulur"
bir nitelie aktarlm as srecine tabi olm asdr bakn.
Puntum ve studium kartl, Barthes'n sylem inde gayet net
tir. Fakat bu kartlk, dorulam as beklenen ey iinde bulankla
r: yani Barthes'n tam da bu kartl aklam ak iin bavurduu
grntlerin maddeselliinde. Bu rnekler zerinden sunduu serimleme. aslnda artcdr. New Jerseydeki bir hastanede Lewis
Hine'n ektii iki zrl ocua ait fotoraf karsnda Barthes,
tm bilginin ve tm kltrn afalladn ileri srer. Bylece bu fo
torafn, Amerikan toplumu tarafndan dlanan veya kullanlan ki
iler zerinde aratrma yapan bir fotorafnn ii saylabileceini
grmezden gelmeye karar verir. Fakat bununla da kalmaz. Sz ko
nusu ayrm dorulamak iin, bu fotorafn grsel yapsn konusu
na, yani orantszla balayan eyin bnyesinde tuhaf bir ayrma
giriir. Aynen yle yazyor: "Canavars kafalarn ve acnas yzle
rini (bunlar studium'tu dahildir) neredeyse hi grmyorum; tek gr
dm [...] merkezin dnda kalan detaydr, kk ocuun koca
man Danton yakas ve kk kzn parmandaki kukla."24 Fakat
bizden puntum sfatyla grm em izi syledii ey, "grmeyin" de-

24.
La Chambre d a ire . Editions de l'Etoile. Gallimard, Le Scuil, 1980, s. 82;
Trkesi: Camera L u d d a : F otoraf zerine Dnceler, ev. Reha Akakaya.
stanbul: Altkrkbe, 1996.

DNCEL GRNT

101

Lewis Hine, A kl Hastanesi'deki zrller.


New Jersey, 1924.

dii studium 'la ayn manta aittir: orantszlk izleri - cce ocuk
iin kocaman bir yaka ve kocaman kafal kz iin de bu kitabn oku
yucusunun grntnn basmnda tek bana ayrt edem eyecei ka
dar kk bir kukla. Barthes'n bu yakay ve kuklay ne karm as
nn nedeni, ak ekilde bunlarn detay olmalar, yani ayrlabilir, e
kilip karlabilir eler olmalardr. Olduka belirli bir mefhuma.
Lacanc ksmi nesne m efhum una karlk geldikleri iin semitir
Barthes bunlar. Fakat herhangi bir ksmi nesne deildir buradaki.
Profilden bir bakla, ufakln yakasnn gm lekilerin Danton ya
ka dedikleri ey olup olm adna karar verm ek bizim iin zor. Buna
karlk, Danton isminin giyotinde ba vurulmu birine ait olduu
phe gtrm ez. Grntnn puntum 'u aslnda Danton zel ismiy
le hatrlatlan lmdr. Puntum teorisi grntnn direngen zel
liini ifade etm eyi amalar. Fakat teori, fotoraf grntsnn re
timiyle sonucunu, lm n veya llerin bizi etkilem esiyle zde
letirmek suretiyle sonuta bu zellii ihmal etm i olur.
Bu ksa devre Barthes'n bavurduu baka bir rnekte daha
belirgindir, kelepeli gen adamn fotorafnda. Yine burada da stu
dium ve p u n d u m ayrm beklenmedik ve tedirgin edici niteliktedir.
Barthes bize unu syler: "Fotoraf gzel, delikanl da yle: bu studium'dur. Fakat puntum udur: Gen adam lecek. Ayn anda un-

102

ZGRLEEN SEYRC

Alexander Gardner. Lew is Payne 'in Portresi, 1865.

lari okuyorum: Byle olacak ve byle oldu."25 Oysa fotoraftaki


hibir ey bize gen adamn leceini sylemez. lmnden etkile
nebilmek iin, nce bu fotorafn Amerikan Dileri Bakan'na su
ikast teebbsnden 1865'te idam a mahkm edilen Lewis Payne'e
ait olduunu bilmek gerekir. lk defa bir fotorafnn, Alexander
Gardner'n, infaz fotoraflam asna izin verildiini de bilmek gere
kir. Fotorafn etkisinin lm duygusuyla rtmesi iin Barthes,
temsil edilen znenin tarihsel bilgisiyle fotorafn maddi yaps ara
snda bir ksa devre yaptrmak zorunda kalmt. Bu koyu renkler
aslnda, gemie ait bir fotorafn, 1980'de fotorafsnn da zne
sinin de ld kesin olan bir fotorafn renkleridir. Demek ki Bart
hes fotoraf Latinlerin /m ago'suna indirgem ektedir - lnn m ev
cudiyetini, atalarn yaayanlar arasndaki m evcudiyetini temin eden
tasvire. Bylece grnt zerine ok eski bir polemii de canlandr
25. A.g.y.. s. 148-50.

DNCEL GRNT

103

maktadr. .S. 1. yzylda Roma'da Yal Plinius, galerilerini kimi


tasvir ettiini bile bilmedikleri heykellerle dolduran koleksiyoncu
lara kzyordu. Bu heykeller atalarnn grntleri olduklar iin de
il de srf" sanat olduklar iin veya gzel grndkleri iin oraday
dlar. Plinius'un konumu grntlerin etik rejimi diyebileceim e
yin izlerini tayordu. Bu rejimde, aslnda bir portre veya bir heykel,
her zaman birinin grntsdr ve meruiyetini tasvir ettii insan
veya tanrdan alr. Barthesn studiurridaki temsil mantnn kars
na koyduu ey, bir bireyin duyum sanabilir varlnn srekliliini
temin eden bu antik grnt ilevi, tasvir (effigie) ilevidir. Bunun
la birlikte, Barthes sanat yaptlarnn yan sra genel olarak tm g
rntlerin, atalarn ruhlar olduklar iin deil yalnzca kendileri ol
duklar iin takdir edildikleri bir dnyada veya ada yazmaktadr.
O halde, Barthes atalarn tasvirini, lm n puntum 'una aktarm al
dr; yani bir ara objektifin karsnda olup artk varolm ayan (ve g
rntyle sabitlenmesi llerin diriler zerindeki kontroln simge
leyen) bedenin bizim zerimizde dorudan yaratt duyguya aktar
maldr.
Barthes bu ekilde grntnn gem iiyle lnn grnts ara
snda bir ksa devre yaptrmaktadr. O ysa bu ksa devre bize sundu
u fotorafn karakteristik izgilerini, belirlenim sizliin izgilerini
silmektedir. Lew is Paynein fotorafnn benzersizlii tr belir
sizlie baldr. Bunlardan ilki, grsel dzeneine ilikindir: Gen
adam son derece resimsel bir dzene gre, aydnlk ve glgeli iki
alan arasnda hafiften arkasna yaslanarak oturmutur. Fakat bu otu
ruun fotoraf tarafndan m seildiini; eer yleyse grnrlk
kaygsyla m yoksa estetik refleksle mi seildiini bilem eyiz. Bile
meyeceim iz bir baka ey: Fotoraf duvarda grnen ivileri ve
izleri ylesine kaydedip gemi midir, yoksa kastl olarak vurgula
mak m istem itir? kinci belirsizlik, zam ann durum una ilikindir.
Fotorafn dokusu, gem i zamann izini tar. Buna karlk, gen
adamn bedeni, giyim i, duruu ve baknn iddeti hi zorlanmadan,
zamansal m esafeyi hie sayarak gnm zde yerini alr. nc be
lirsizlik ise kiinin tavrna ilikindir. leceini ve lm nn nedeni
ni biliyor olsak bile, bu bakta ne cinayet giriim inin nedenlerini ne
de eli kulanda gelm ekte olan lm karsnda hissettii duygula
r okum am z mm kndr. O halde, fotorafn dncelilii, bu be-

104

ZGRLEEN SEYRC

Iirsizlikier arasndaki dm olarak tanmlanabilir. Bu dncelilik,


bizimle zne ve fotoraf arasnda, kastlyla kastsz arasnda, bili
nenle bilinmeyen, ifade edilenle edilm eyen, bugnle gemi arasn
daki dolamn etkisiyle tanmlanabilir. Barthes'n bize sylediinin
aksine, bu dncelilik iki grnty rttrmenin im knszln
dan ileri gelir: Toplumsal olarak tanm lanp lme mahkm edilmi
adamn grntsyle grm ediim iz bir noktaya bakn sabitleyen,
biraz kaytsz bir merak iindeki gen adamn grntsn.
O halde fotorafn dncelilii, birden ok tasvir tarz arasn
da bulunan gerilime denk dmektedir. Lewis Payne fotoraf bize
grnty, daha dorusu ilev-grnty tek bir grnt
iinde sunar: lk olarak bir kim lik tanmlanr; ikinci olarak belli bir
beden bir mekna kastl biimde ekillendirilerek yerletirilmitir;
son olarak bir de mekanik kaydn ifa ettii, maksatl olup olm ad
n bilemediimiz veheler vardr. Lewis Payne'in fotoraf sanat
yapt deildir, ama sanat yapt olarak tasarlanm ya da ayn anda
hem toplumsal bir nitelendirm e hem de estetik bir belirsizlik sunan
baka fotoraflar anlam am za yardm c olur. Rineke Dijkstra'nn
gen kzna dnersek, neden fotorafn ada sanatta tuttuu yerin
temsilcisi olduunu anlayacaz. Bir yandan, bu fotoraf ayn tr
den varlklar tasvir eden bir seri iinde yer alr: Bedenleri iinde bi
razck bocalayan genler; ya, toplum sal stat ve yaam biimi a
sndan birbirleriyle balantl kimlikleri temsil eden bireyler... - bu
grntlerin ou eski komnist lkelerde ekilmitir. Fakat ba
ka bir adan, bu fotoraflar bize zensiz bir m evcudiyet sunar; ne
bu kiilere bir sanatnn nnde poz verdiren eyin ne olduunu,
ne de objektifin nnde gsterm eye ve ifade etmeye altktan e
yin ne olduunu biliriz. Yani kim olduklarn da, ressamn yakalad
bakta akllarndan geen dnceleri de bilmediimiz Floransal veya Venedikli soylulan tasvir eden gemiteki resimler kar
snda hangi konumdaysak, bu fotoraflarn nnde de ayn konum
dayz. Barthes, studium'un kurallarna uygun benzerliin karsna,
benim "temel-benzerlik" dediim eyi, bir mevcudiyeti ve bedenin
dorudan duygusunu koyuyordu. Fakat Polonyal gen kzn g
rntsnde okuyabileceim iz ey. bunlarn ikisi de deildir. Bu fo
torafta sz konusu olan, benim "uygun olmayan benzerlik" diye
adlandracam eydir. Bu benzerlik, grnty karlatrabilece-

DNCEL GRNT

105

im iz hibir hakiki varla gnderm ez bizi. Fakat Barthesm bah


settii biricik varln mevcudiyeti de deildir sz konusu olan. Bu
benzerlik, kimlii nem siz olan ve yzn gstererek dnceleri
ni gizleyen rasgele bir varla aittir.
Bu tip estetik etkinin portreye zg olduunu sylemek ekici
bir fikir gibi grnebilir. Portre Benjamin'e gre "klt deeri"nin
son smadr. Buna karn, der Benjamin, insan orada deilse fo
torafn sergi deeri kesinlikle klt deerine baskn kar. Ne var ki
Benjam in'in analizini yaplandran klt olan ile sergisel olan ayrm
da belki Barthesm studium ve punctum 'u kadar sorunludur. mek
olarak Benjam in'in yazd dnemde ekilen bir fotorafa bakalm:
Fotoraf, Benjamin gibi, gzde referanslar arasnda Atget ve Sander' sralayan W alker Evans'a ait ve Alabam a'da ahap bir mutfak
duvarndan bir blm resimlemekte. Bu fotorafn, W alker Evans'
m da vaktiyle katkda bulunmu olduu bir sosyal projenin -1930'
larn sonunda yoksul kyllerin yaam artlar zerine Farm Secu
rity Adm inistration diye bir kuruluun yaptrd nemli bir aratr
m a - genel balam iinde ve James Agee ile birlikte hazrladklar
Let Us N ow Praise Fam ous M en (nl A dam lara vg Dzelim
imdi) balkl kitapta yer aldn biliyoruz. Bugn de mzelerde
bir sanatnn bam sz yapt olarak grlen fotoraf sekisi iinde
yer almaktadr. Fakat fotorafa bakarken unu fark ediyoruz: Sanat
la sokak rportaj arasndaki gerilim , toplum hayatndaki tank lklar sanat yaptna dntren zam ann eseri deildir sadece. G eri
lim grntnn kendisindedir. Bir yandan btn o eri br ivi
lerin akld keresteleriyle ve kirilere taklm teneke atal ba
yla bu ahap duvar, A labam a iftilerinin sefil ev dekorunu gz
ler nne sermektedir. Fakat fotorafnn bu sefaleti gstermek
iin, drt tahtayla bir avu atal baktan oluan bu fotoraf by
le yakn plandan ekmesine gerekten gerek var myd? Sefaleti gs
teren eler, ayn zam anda belli bir sanat dekoru oluturuyor. Dz
tahtalar, ayn dnem de Charles Sheeler ve Edward W eston'un zel
bir toplumsal ama tamakszn ektii fotoraflarnda grd
mz y an soyut dekorlan hatrlatyor bize. atal baklan asmaya
yarayan ivi akl tahtalarn basitlii, burjuva bfelerinin irkinli
inden kurtulm ay salayacak basit ve kaba maddelere ve aklc
saklama zm lerine baylan m odernist m im ar ve tasanm clann

106

ZGRLEEN SEYRC

Walker Evans, Bud F ieldm Evinde Mutfak Duvar, 1936.

ideolojisini hatrlatyor. Nesnelerin eri br dzeni de asimetrik


estetie uygun grnyor. Fakat tm bu "estetik" elerin, yoksul
luun tesadfi bir sonucu mu, yoksa orada oturanlarn zevkinin bir
eseri mi olduunu bilm emiz im knsz.26 Ayn ekilde, fotoraf m a
kinesi bunlar geerken ylesine mi ekti, yoksa fotoraf bilinli
olarak m dzenleyip vurgulad; ya da fotoraf, bu dekoru bir ya
am stili veya izgilerle nesnelerin yar soyut, zel bir birleimi ola
rak m grd... - bunlar bilm em iz de mmkn deil.
W alker Evans bu fotoraf ekerken aklnda tam olarak ne var
d, bilmiyoruz. Fakat fotorafn dncelilii bizim bilmeyiimize
indirgenemez. Zira W alker E vans'n fotoraf ve sanat hakknda bel
li bir gr olduunu biliyoruz; bu gr de bir grsel sanatdan
deil, anlaml biimde, hayran olduu bir rom ancdan, Flaubert'den
dn almtr: Nasl Tanr doada grnmezse, sanat da yaptn
da grnm ez olmaldr. Alabam a'da yoksul bir m utfakta bulunan
26.
Bununla beraber, yoksullarn yaam alanlannda estetik kaygnn varl
ve yokluuyla ilgili parlak analizler yapan Jam es Agee, fotorafn plak tankl
na gnderm e yapmakta: "M utfan dier tarafnda, yemeklerini yedikleri k
k rtsz bir masa bulunur; duvarlarda da bu kitapta grebileceiniz fotoraf
lardan biri. Louons m aintenant les grands hom m es, Fr. ev. Jean Queval, Terre
Humaine Poche. 2003, s. 194.

DNCEL GRNT

107

aksesuarlarn zel estetik dzenlemesine ynelttiim iz bak, bize


Flaubert'in anlatt bir bak, ortaokul rencisi Em m amn babas
iin izdii "M inerva ban" Rouault Baba'nn iftliinin anm
itleri zerinden fark eden Charles Bovarynin bakn hatrlatr.
Fakat her eyin tesinde, Norm andiya mutfann edebi tasvirinde
olduu gibi, Alabama m utfann fotoraftaki grntsnde de, ko
nunun estetik niteliiyle sanatn gayriahsiletirme abas arasnda
bulunan ilikinin birebir ayns mevcuttur. "Estetik nitelik" ifadesi
konusunda yanlgya kaplm amak gerek. Sz konusu olan, stil veya
erevelem e alm asyla sradan bir konuyu yceltm ek deildir.
Flaubert ile Evans'm yapt ey, sradan olana sanatsal bir yan ek
lemek deildir. Aksine bir eksil(t)m e sz konusudur: Sradan olann
bulunduu yerde edindii ey, belirli bir kaytszlktr. Cmlenin ve
ya erevenin ntrletirilm esi, toplumun verdii kimliklerin zel
liklerini belirsiz brakr. Demek ki bu belirsiz brakm a, grnmez
olmaya alan sanatn rettii bir sonutur. Grnt almas, sa
natn gayriahsiliiyle yakalar toplumsal sradanl; onu belirlen
mi bir karakterin veya durumun basit ifadesi haline getiren eyi
ondan geri alr.
Sradanla gayriahsi olann ilikisinde sz konusu "dncelili
i" anlam ak iin, Rineke Dijkstra'mn gen kzndan W alker Evans'
n mutfana ve W alker Evans'n m utfandan Flaubert'inkine giden
yol zerinde bir adm geri gitm em iz yararl olacak. Bu adm bizi,
M urillo'nun yapt ve M nih'teki Alte Pinakothek'te muhafaza edi
len, Sevilla'daki dilenci ocuk resim lerine gtrecek. Hegel'in Es
tetik zerine D ersler'inde getirdii ilgin bir yorum sebebiyle bu
resim ler zerinde duracam. Hegel, Flaman ve Hollanda resmiyle
ilgili bir tartma esnasnda tesadfen sz eder bu resimlerden; bu
noktada resim trlerini, konularnn kymetine gre belirleyen kla
sik deerlendirm eyi tersine evirm eye abalar. Fakat Hegel, her ko
nunun resme eit lde uygun olabileceini sylem ekle yetinmez;
M urillo'nun yapt tablolarn baarsn bu dilenci ocuklarn yap
tklar tek eyin hibir ey yapm amak ve hibir eyden tasa duyma
mak olm asna balar. Bu ocuklarda d dnyaya kar tam bir tasa
szlk, tam da sanatsal ideal kavramnn amalad d dnyaya
kar isel bir zgrlk vardr, der. Bu ocuklar, neredeyse Olympos tanrlarnnkine benzeyen sonsuz bir mutluluk iindedirler.27

108

ZGRLEEN SEYRC

Murillo, Dilenci ocuklar, 1645-55.

Byle bir yorum da bulunm ak iin Hegel, tanrlarn balca me


ziyetinin hibir ey yapm amak, hibir eyden tasa duym am ak ve
hibir ey istem em ek olduunu bir aksiyom olarak kabul ediyor ol
mal - ayrca yce gzelliin bu kaytszl anlatan bir gzellik ol
duunu da. Bu inanlarn tek balarna bir geerlilii yoktur. Daha
dorusu bunlar ancak, sanat ve tanrsallk dncesinde olduu gi
bi, anlamllk ekonom isinde nceden gereklemi olan bir krlma
dorultusunda geerli olabilir. Hegel'in bu dilenci ocuklara atfetti
i "Olymposlu" gzellik, altm yl nce W inckelmann tarafndan
yceltilen Belvedere A pollonu'nun gzelliidir, kaygsz tasasz bir
tanrsalln gzellii. Dnceli grnt, W inckelmann'in B elve
dere G vdesi'nin analizinde aklad, etkinliin askya almnn
27.
Hegel, Cours d'esthtique, Fr. ev. Jean-Picrre Lefcbvre ve Veronica von
Schenck, Aubier, 1995, c .l, s. 228; Trkesi: Estetik 1, Gze! Sanatlar zerine
Dersler, ev. Taylan Altu ve Hakk Hnler, stanbul: Payel, 1994.

DNCEL GRNT

109

grntsdr: Bu gvde onun iin adeta dinlenm ekte olan bir He


rakles gvdesiydi; serinkanllkla gemiteki maceralarn dn
yor, am a dnce, ykselip alalan dalgalar gibi st ste binen srt
ve karn kaslarnn katlaryla ifade ediyordu kendini. Etkinlik, d
nce haline gelmitir, fakat dncenin kendisi, tpk deniz dalga
larnn kkten kaytszl gibi, hareketsiz bir devinim e girmitir.
G vdenin veya dilenci ocuklarn serinkanllnda aa
kan, Alabama mutfann veya PolonyalI gen kzn fotorafna re
sim deerini kazandran ey dnce, sanat, eylem ve grnt ara
sndaki ilikilerde m eydana gelen stat deiikliidir. Temsili ifade
rejiminden estetik rejime geie iaret eden de bu deiimdir. Tem
sil mantnn grntye verdii stat, anlaml tamamlayc statsyd. Szl veya grsel yapt dncesi bu m antkta "hikye", ya
ni bir eylem terkibi eklinde gerekleiyordu. Bylelikle grnt
den de bu eylem i pekitirmesi bekleniyordu. Bu pekitirmenin iki
biimi vard. Ya karakterlere ilham vererek eylem lerini belirleyen
duygu ve dnceleri, birtakm yz ifadelerine ve beden hareketle
rine tercm e eden dorudan ifade izgilerinin salad pekitirme;
ya da bir ifadeyi bir baka ifadenin yerine geiren iirsel m ecazla
rn salad pekitirm e. Demek oluyor ki bu gelenekte grntnn
iki anlam vard: Bir duygu veya dncenin dorudan temsili; bu
duygu veya dncenin gcn artrmak iin bir ifadeyi bir baka
syla deitiren iirsel mecaz. Fakat "gerek anlam" ile "mecaz an
lam" arasnda bir uygunluk ilikisi -rnein kartalla ycelik, veya
aslanla cesaret kavramlar arasnda- olduu iindir ki, m ecaz bu ro
l oynayabiliyordu. Dorudan aktarma ile mecazi ikame, bylelik
le ayn benzerlik rejim inde birletiriliyordu. Klasik mimesis ' bire
bir tanm layan da ite bu farkl benzerlikler arasndaki trdeliktir.
"Uygunsuz benzerlik" dediim ey de anlam n bu szn etti
im trde rejim e gre kazanr. M odem estetik kopu genellikle,
temsil rejim inden mevcudiyet veya sunum rejim ine gei olarak ta
rif edilir. Bu gr, sanatsal m odernlikle ilgili iki farkl, ama nem
li grn ortaya kmasna yol amtr: lki sanatn zerklii de
nen mutlu model - bu modelde sanat ideas grntnn dolaymna
ksa devre yaptrarak maddi formlara dnr; kincisiyse, "yce
nin" trajik modeli - bu modeldeyse duyumsanabilir mevcudiyet idea
ile duyum sanabilir m addesellik arasnda llebilir bir ilikinin ol-

110

ZGRLEEN SEYRC

madiini aa vurur. Bununla birlikte, elimizdeki rnekler estetik


kopuu dnmek iin nc bir yol tasarlamam za olanak ver
mektedir: Grntnn dorudan m evcudiyet iinde ortadan kald
rlmas deil, eylem in birletirici gc sayesinde zgrletirilmesi.
Byle bir kopu, dnlr olann duyum sanabilir olanla bann
koparlmasna deil, yeni bir m ecaz statsne tekabl eder. Klasik
kabulde mecaz, iki anlam birletiriyordu: Hem duyum sanabilir bir
mevcudiyet, hem de bir ifadenin yerine bir bakasn geiren bir
ikame ilemiydi. Fakat estetik rejim de mecaz, bir ifadenin yerine
bir baka ifadenin gem esinden ibaret deildir. Belirlenmi bir ili
ki olmakszn birbiriyle i ie gemi iki ifade rejimini anlatr asln
da. W inckelmann'in tanm nn tem sil ettii ey de budur: Dnce,
tatan dalgalar gibi olan kaslardadr; fakat dnceyle dalgalarn
hareketi arasnda hibir iliki yoktur. Dnce, hibir ynden ken
disine benzemeyen bir eye dnmtr. Kaslarn nceden belir
lenmi etkinlii de kendi zddna dnm tr: devinim in belirsiz,
edilgen bir tekrarna.
Grntnn dnceliliini artk pozitif olarak dnebiliriz. Bu
dncelilik, benzersiz bir hadisenin aura's veya punctum u deil
dir. Yazarn dncesini bilem eyiim iz veya grntnn.yorum u
muza gsterdii diren de deildir. Grntnn dncelilii, iki
ifade rejimini hom ojenletirm eden birletiren bu yeni m ecaz stat
snn rndr. Bunu anlamak iin, bu dncelilik ilevini ilk ola
rak davurm u ey olan edebiyata dnelim. S/Z'de Roland Barthes
Balzac'n S a m M w 'in d e k i son cmleyi yorumlar: "M arkiz yle d
nceli halde kalakald." "Dnceli" sfat, haliyle Barthes'n dik
katini eker: Karakterin ruh halini betim liyor gibidir. Fakat Balzac
n koyduu yerde o sfat aslnda bam baka bir ey yapyor; metnin
statsnde bir kaym a gerekletiriyor. Nitekim bir anlatnn sonun
dayz: Hikyenin srr ifa edilm i, bu ifa anlatcnn m arkize ili
kin umutlarn tketmitir. Oysa anlatnn sona erdii noktada, "d
ncelilik" bu sonu reddetmektedir; anlatnn mantn -b elirlen
memi olan bir ifade mant leh in e- askya almaktadr. Barthes bu
"dncelilik le "klasik metnin" bir belirtisini buluyordu: Klasik
metnin manay srekli sakl tutm as, srekli bir doluluk (plnitude)
fazlasn el altnda bulundurmas. Bense tamamen farkl bir analiz
yapp, Barthes'n aksine bu "dncelilikte" modem metnin, yani

DNCEL GRNT

111

ifadenin estetik rejiminin bir belirtisini bulabileceimizi dnyo


rum. Dncelilik, eylem mantn bozmak zere oradadr; bir
yandan durmu olan eylemi devam ettirir, te yandan her trl so
nucu askya alr. Kesilmi olan ey, anlatyla ifade arasndaki iliki
dir. H ikye tabloya saplanp kalmtr. Fakat bu tablo grntnn i
levinin tersine evrilm esine iaret etmektedir. Grsellik mant ar
tk eylem e eklenm ez; onu askya alr, daha dorusu oaltr.
Bir baka romanc, Flaubert, bunu anlamakta yardmc olabilir
bize. M adam Bovary'nin anlatt ak dolu her an, aslnda bir tab
loyla, kk bir grsel sahneyle iaretlenmitir: Em m a'nm emsi
yesinin zerine den erimi kar tanesi, nilfer yaprann zerin
deki bcek, gne altndaki su damlalar, bir at arabasnn arkasn
da brakt toz bulutu. Gnl ilerini balatan ey ite bu tablolar,
bu uucu izlenimlerdir. Resim, adeta metnin anlat silsilesinin yeri
ne gemitir. Bu tablolar ak sahnesinin sradan dekoru deildir; ak
duygusunu sim gelem ezler, nk yaprak zerindeki bcekle akn
douu arasnda herhangi bir analoji olamaz. Anlatya eklenmi ta
mamlayc ifadeler de deildirler; daha ziyade betim lem eyle anlat,
resim ve edebiyat arasnda gereklemi bir rol deiimine tekabl
ederler. Gayriahsiletirm e sreci, edebi etkinliin resm in edilgen
lii tarafndan igal edilmesidir. Deleuzec terimlerle syleyecek
olursak, bir heterojenezden bahsedilebilir bu noktada. Cmlenin
gzm zde canlandrd grsellik, ifadenin tamam laycs deildir
artk. Ayn ekilde Balzac'n markizinin dncelilii gibi basit bir
askya alm a ii de deildir. Baka bir anlat rgsnn ina edilme
sinin bir parasdr. Beklenen sonlar, o sonlarn gereklemesini ve
sonularn, yani klasik neden-sonu zincirini kopyalayan duyumsanabilir m ikro-olaylar silsilesidir bu tablolar. O halde roman, iki
ayr olay silsilesi arasnda ilikisiz bir ilikiyle kurulur: Bir yanda
bandan sonuna kadar dm ve zm n ynlendirdii anlat sil
silesi; bir yanda da bu ynlendirilen m anta riayet etmeyip ba,
sonu, neden-sonu ilikisi olmadan rasgele serpitirilm i mikroolaylar silsilesi. Flaubert'in hem natralizmin babas hem de "sanat
iin sanat"m temsilcisi olarak sunulduunu biliyoruz. Fakat natralizm ve "sanat iin sanat", ayn eyi -a d e ta bir sanatta baka bir sa
natn bulunm as misali, iki m antn i ie g em esini- tanmlamak
iin kullanlan tek tarafl bir tavrdr.

112

ZGRLEEN SEYRC

Walker Evansm fotorafna dnersek imdi, fotorafnn ro


mancya yapt gnderm eyi anlayabiliriz. Bu fotoraf ne toplum
sa] bir olgunun ham kayddr, ne de iinde bulunduklar sefaleti
gstermek zorunda kalaca kyl yoksullar harcamak pahasna
sanat iin sanat yapan bir estetin kompozisyonu. Bu fotoraf, iki sa
natn, iki "gsterme" biiminin i ie geiine tekabl eder: Nasl
resmin sessizlii Flaubert'in edebi anlatmn ele geirmise, edebi
arlk, kelimelerin iaret ettikleri ey zerine yansttklar eyin
arl da Walker Evans'n fotorafn ele geirir. Edebiyatn vcut
verdii bir g, sradan olan gayriahsiletirm e gc, fotorafn
grnteki apakl, grnteki dolayszl ieriden kem irm e
ye balar. Grntnn dncelilii, dem ek ki, bir ifade rejiminin
bir baka ifade rejim inde rtk olarak bulunm asna tekabl eder.
Bu dnceliliin gnm zde iyi bir rneini Abbas Kiarostami'
nin sinema, fotoraf ve iir arasnda kalan alm asnda bulabiliriz.
Kiarostami'nin film lerinde yollara ne kadar nem verdiini herkes
bilir - yollar birok fotoraf dizisinde konu ettiini de. Bu grn
tler, iki temsil tarzn birletirm eleriyle dnceli grntye iyi bi
rer rnek oluturur: Yol bir noktadan dierine giden bir gzergh ya
da, tam aksine, bir blge zerindeki soyut izgi ve sarmallardan olu
mu salt bir patikadr. Kiarostami'nin Yollar filmi bu iki eit yol
arasnda bir geit oluturur. Kamera nce sanatnn fotoraflarn
aktaryor gibi grnr. Renkli fotoraflar siyah-beyaz olarak filme
ald iin kamera fotoraflarn soyut grafik karakterini kusurlu
gsterir; fotoraflanan m anzaralar izime, neredeyse hat sanatna
dntrr. Fakat bir anda, kamerann rol tersine dner. Kamera,
izim kdna benzeyen yzeyleri paralayarak, bu grafikleri tek
rar temsil ettikleri m anzaralara eviren keskin bir alete dnr.
Bylece film, fotoraf, izim, hat ve iir glerini birletirerek te
killiklerini dei toku ederler. O zaman edebiyat grntsel resimoluunu ina eden edebiyat olm aktan veya fotoraf sradan olann
edebiyata dnmn hatrlatan fotoraf olmaktan kar artk.
ie gemi ifade rejim leridir bunlar ve zel, benzersiz dei toku,
birleim ve ayrm kom binasyonlar yaratrlar. Bu kom binasyonlar
da studium 'la puntum arasndaki, sanatn ilevselliiyle grnt
nn dolayszl arasndaki kartl reddeden birtakm biimler,
dnceli grnt biimleri yaratrlar. O halde grntnn dn-

DNCEL GRNT

U3

ceiilii, fotorafa veya resm e zg sessizlik imtiyaz deildir. Bu


sessizliin kendisi, belirli bir mecazilie (figuralite); ayn zam anda
farkl dzeylerdeki glerin dei tokuu eklinde bir oyun olan ifa
de rejimleri arasndaki belli bir gerilim e tekabl eder.
O halde bu gerilim, grnt retim tarzlarnn bir zellii de ola
bilir; bu tarzlarn yapayl anlamnda sz konusu gerilim cmlenin,
tablonun veya fotorafn dnceliliini a p rio ri olarak engelliyor
gibidir. Bunu sylerken kastm video grntsdr. 1980lerde vi
deo sanatnn gelitii dnem de baz sanatlar bu yeni teknii, g
rnr olann gsterisine her trl boyun eiten kurtulm u bir sanat
arac olarak grdler. Nitekim grsel malzeme, artk fiziksel bir film
zerindeki gsteri izlenim iyle deil elektronik bir sinyal eylem iyle
retiliyordu. Video sanat, dorudan sanatnn -elin in altnda son
suz kez biimlendirilebilen bir malzeme bulunan sanatnn- dn
cesinin yapt hesapla retilmi grnr biimlerin sanat olm aly
d. Byle yaklalan video grnts artk gerek anlam da bir g
rnt deildi. Sz konusu sanatn nclerinden birinin dedii gibi:
"Kesin konum ak gerekirse, zamann aknda video grntsnn
var olduunu syleyebileceim iz bir an yoktur."28 K sacas, video
grnts adeta grnty grnt yapan eyi -y a n i amalarn ve
aralarn teknik olarak hesaplanm asna veya grnr olann gsteri
sinde anlam larn doru okunm asna direnen edilgen y a n - ykyor
du. Video grnts, grntye zg askya alma gcn ykyor
du. Bazlar video grntsn, m alzem esinin ve aralarnn bt
nne hkim bir sanat arac olarak gryordu; bazlarysa sinem atog
rafik dnceliliin kayboluu olarak. Szgelimi K r Atan ve Dekadrajlar balkl kitabnda* Pascal Bonitzer, srekli bir dnm
iinde ekillendirilebilen bu yzeyi eletiriyordu. Video grnt
snde kaybolan ey, grntnn dzenleyici krlm alaryd: Sine
m atografik ereve, plan btnl, ierisi ve dars, nce ve son
ra, ekran ve ekran-d, yakm ve uzak arasndaki kopukluklar. So
nu, btn bu kopukluklara bal olan koca bir duygu ekonomisinin
yok olmasyd. Edebiyat gibi sinema da olay silsilesinin zamansall-

* ev. zzet Yasar, stanbul: M etis, 2006. -.n.


28.
Hollis Frampton, L'EcUpn jue du savoir. Centre Georges Pompidou.
1999, s. 92.

114

ZGRLEEN SEYRC

yla kopukluun zam ansall arasndaki gerilim sayesinde ayakta


durur. Videoysa, yumuak bal bir m alzemenin geirdii dnm
lerin sonsuz dngs lehine bu gerilim i ortadan kaldryordu.
Bununla beraber, fotorafn bana gelen video sanatnn da ba
na geldi. Videonun evrim i, anti-sanat ile radikal yeni sanat arasn
daki ikilemi yalanlad. Video grnts de bir heterojenez alan,
yani eitli ifade rejimleri arasnda bir gerilim alan olmay baard.
Bu dnemin karakteristik bir yapt sylediimi anlamamz kolay
latrabilir. 1987'de ekilen Woody Vasulka'nn Hafza Sanat, g
rntyle bir kil gibi oynayan, kendini adeta heykeltra gibi gren
bir sanatnn yaptdr. Bununla birlikte bu grnt heykeli, dn
celiliin esiz bir formunu yaratr. M alzemelerin trdelii ve ko
nunun videografik ilenii birok farkllam aya yol aar aslnda.
Bir yandan, iki tip grntnn harm anlanm asyla elde edilmi bir
karm var nmzde: Teknik anlam da olm asa da, bize objektifin
gznden veya ressam n frasndan kabilecek m anzaralar ve ka
rakterler sunm alar bakm ndan analojik diyebileceim iz grnt
ler kasket takan bir karakter, bir kayaln zirvesinde grlen bir
tr mitolojik yaratk, elektronik olarak renkleri kartrlm ama yi
ne de gerek bir manzara gibi grnen bir l dekoru. Bir.yandan da
aka insan yapm, hesaplama ve m akinenin rn olarak sunulan
bir dizi dnme uram biim. Biim leriyle bize yumuak hey
keller gibi, dokularyla ise saf k titreim leriyle olum u varlklar
gibi grnr bunlar. Hibir doal biim e tekabl etmeyen ve hibir
anlaml ilevi olmayan birtakm elektronik dalgalar, birtakm dalga
uzunluklar gibi. Oysa bu elektronik dalgalar, kendilerini benzersiz
bir dnceliliin temsili haline getirecek ikili bir dnm e maruz
kalrlar. H er eyden nce yumuak biim, l manzarasnn ortas
na, ekrana serilir. K oca bir yzyln hafzasna ait karakteristik g
rntler yansr bu ekrana: Hiroim a bom basnn m antar bulutu ve
ya spanya Sava'nn kimi olaylar. Fakat bu ekran-biim, video
ileme teknikleri sayesinde baka bir dnm e maruz kalr: Sava
larn, ldrlm askerlerin antm ezarnn, Durruti portreleri ba
san bir matbaa makinesinin geip gittii bir da yoluna dnr.
Elektronik biim, bylece bir hafza sahnesine dnr; temsil edi
leni temsil edene, grnt mecrasm (support) zneye, belgeyi an
ta dntren bir makine haline gelir.

DNCEL GRNT

115

Fakat bu ilemleri gerekletiren bu biim, dnm e uram


maddenin salt yaylm na indirgenmeyi kabul etm ez. Eylemin orta
m veya sahnesine dntnde bile, terimin iki anlam yla da ek
ran olmaya devam eder. Ekran, hem grntlerin belirdii yzey hem
de bu belirileri nleyen opak yzeydir (perde, paravan). Elektronik
biim, gri ariv grntlerini Western m anzarasnn renkli grnt
lerinden ite bu ekilde ayrr. yleyse ayrd ey iki analojik g
rnt rejimidir; bunlar birbirinden ayrarak kendi trdeliini de
bler. Videonun, sanatnn yapt hesaplam ann birebir grnr
m alzemeye dnt bir sanat olduu iddiasn bertaraf eder. G
rntnn dncelilii, bu iki m evcudiyet arasndaki m esafedir ite:
Elektronik frann vcut verdii soyut biimler, zihinsel bir uzam
oluturur; Nazi Alm anyas'nn, spanya Savanm veya Hiroima
patlam asnn grnt ve sesleri bu uzamda bizim iin tadklar de
erlere -ariv grntleri, bilgi ve hafza nesneleri, keza saplantlar,
kbuslar veya nostaljiler- tekabl eden grsel bir biim e kavuur.
Vasulka beyinde bir hafza uzam yaratr ve, sava grntleriyle
yzyln dehetlerini o uzama yerletirerek, temsil edilem eyenle il
gili tartmalar, grntnn gerekiliiyle duygusal glerine olan
gvensizlikten kaynaklanan tartmalar bertaraf eder. Fakat tam ter
sinden bakacak olursak, getiim iz yzylda yaanan olaylar da vi
deoyu "kendi maddesini yaratan idea" hayalinden koparr. Bu olay
lar videoyu, m uhafaza edilmelerini salayan ve kolektif hafzay
kuran grnt biim lerine iade eder: filmler, ekranlar, kitaplar, afi
ler veya antlar. O halde grntnn dncelilii dediim iz ey,
fazlasyla saf olan biim i veya fazlasyla gereklik ykl olan olay
kendilerinin dna karan iki ilem arasndaki bu ilikidir. Bir yan
dan. bu ilikinin biimi sanat tarafndan belirlenir. te yandan, bu
ilikinin lsnn tek belirleyicisi seyircidir; biliim sel "maddey
le" bir yzyln sahneye konuluunun dnm leri arasndaki den
geye gereklik verebilecek tek ey onun bakdr.
Bu dncelilik biim ini, 20. yzyl tarihine videoyla ina edi
len baka bir antn, Godard'n Histoire(s) du cinema'smvn (Sinem a
nn T arihi/H ikyeleri) ortaya koyduu biim le karlatrm a fikri
olduka cezbedicidir. Godard kesinlikle Vasulka'dan farkl bir yol
izler. B ir hafza makinesi kurmaz; btn grntlerin birbiri pei s
ra akabilecei bir yzey yaratr. Godard grntlerin dncelilii-

116

ZGRLEEN SEYRC

Jean-Luc Godard, Histoire(s) du cinma, 1998

DNCEL GRNT

117

ni iki tem el izgiyle belirler. Bir yandan, her grnt bir biim, bir
tavr ve tutuk bir hareket biimini alr. Bu hareketlerin her biri, bir
anlam da Balzac'n markizine verdii gc -hikyeyi bir tabloya s
ktrm a, ayn zam anda da baka bir hikye balatm a g cn- tar
bnyesinde. Bu enstantanelerden her biri, kendi zel ortamndan
ayrlp bir baka ortam a tanabilir veya bir bakasyla birletirile
bilir: sinem a planyla tablo, fotoraf veya haber filmi. Godard'm
"m etaforlann kardelii" dedii ey budur ite: Goya'nn kurunka
lemiyle izilm i bir duruu, bir sinema plannn izim iyle veya fo
toraf objektifinin ektii Nazi Kamplar'nda ikence edilen bir be
denin biim iyle birletirm e imkn; her grntnn sahip olduu
iki kabiliyet sayesinde yzyln tarihini eitli biim lerde yazabil
m e imkn: yani bir dnemin anlaml birok jestini bir araya getir
me kabiliyeti ve ayn kabiliyete sahip tm grntleri birbirine ba
lama kabiliyeti. Nitekim Histoire(s)'n ilk blm nn sonuna do
ru. Seurat'nn Asnires'de Yzenler tablosundaki gen ocuk veya
Byk anak Adacnda B ir Pazar leden Sonra adl tablosun
daki gezintiye kanlar, 1940 Mays'ndaki Fransa'nn, Halk Cephe
si dneminin ve bu dnem de yasallaan cretli yaz tatilinin -F ritz
Lang'n M (Franszcas: M le Maudit) adl film inden alnm bir po
lis basknyla sim gelenen, Nazi Alm anyas'nm indirdii darbeyle
yere serilmi olan Fransa'nn- m ecazlarna dnr. Ardndan ha
ber film lerinden alnm tanklarn em presyonist m anzaralara girdi
ini grrz; La M ort de Siegfried, Le Testament du Doc teur M a
buse, To Be or N ot to Be filmlerinden alnm sahneler, sinema g
rntlerinin gelecekte neler olacan, savalar ve lm kamplarn,
bugnn haber grntlerini nceden bildiini gsterir bize. Bura
da Godard'n yntem lerinin analizine girm eyeceim .29 Bu noktada
beni ilgilendiren, daha ziyade. Godard'n dzeyli bir mecaz a
lmasn uygulamaya geirmesidir. H er eyden nce, Godard olay
silsilesiyle ilgili iki farkl mant i ie geiren mecaz biimini ra
dikalletiriyor. H er e iki mantk uyarnca baka elerden birine
balanmtr: anlatsal olay zinciri ve sonsuz metaforlatrma. kin

29.
Bu konuda u kitaplarda sunduum analizlere referans veriyorum: La
Fable Cinm atographique (Paris: Seuil. 2001 ) ve Grntlerin Yazgs (Trkesi: A. Ufuk Kl, stanbul: Versus. 2008).

118

ZGRLEEN SEYRC

ci bir dzeyde mecazilik, birok sanat ve birok medyann gleri


ni nasl dei toku ettikleriyle ilgilidir. Fakat nc bir dzeyde,
bir sanatn nasl bir baka sanatn imgelemini kurmasna hizmet et
tiiyle ilgilidir. Godard, sinema grntleriyle sinemann kendisi
nin yapmad bir eyi yapm ak istemektedir, nk sinema metaforlann kardeliini hikye ticaretine kurban ederek kendi yetene
ine ihanet etmitir. Yeni bir "hikye" karmak zere, m etaforlan
hikyelerden ayran Godard, bu im diye dek yaplm am sinemay
yapmaktadr. Fakat videonun montaj yardm yla yapyor bunu; da
ha nce hi olmam bir sinemay video ekrannda, videonun ara
laryla kuruyor.
Bir sanatn bir baka sanat araclyla kendi kendiyle kurduu
bu iliki, burada gelitirdiim iz dncenin geici bir sonuca ula
masn salayabilir. G rntde dnceye, grnty retenin ve
tanmlam aya alann dncesine direnen bir eye iaret eden d
ncelilik m efhum una yeni bir ierik kazandrmay denedim bu b
lmde. Sz konusu direncin baz biimlerini inceleyerek, belirli g
rntlerin doasnn kurucu zellii olm ayp, ayn yzeyde duran
birok ilev-grnt arasndaki ayrmlarn oyunu olduunu gster
mek istedim. Bylece neden ayn ayrm lar oyununun hem sanatta
hem sanat dnda grldn; sanatsal ilemlerin, bu dnceli-,
lik biimlerini sanatn kendisinden kat yerde nasl kurabildiini
anlyoruz. Yeni bir sorun deil bu. Kant sanatsal biim, sanat kas
tyla belirlenm i biim, kavram sz olarak alglanan ve her trl
maksatl ereksellik dncesini dlayan estetik biim arasndaki
ayrm gsterm iti zaten. Ayn zam anda iki duyum sanabilir sunum
rejimi arasndaki bir sram a anlam na gelen bu iki "biim" arasn
daki ilikiyi kurm aya m uktedir sanat bulularna estetik idealar ad
n vermiti Kant. Ben bu "estetik idealar" sanatn, m ecaz kavram
n genileterek dnm eye altm. Bylece mecazn sadece bir
unsurun yerine bir bakasnn geirilm esi olmadn, birok ifade
rejim iyle birok sanat ve medya alm asnn i ie gemesi anla
m na geldiini de gsterdim . Birok yorum cu, yeni elektronik ve
biliimsel medyann -san at bulularnn sonu deilse b ile - grn
tlerin bakalnn sonu olacan dnme eilim indeydi. Fakat
nasl fotoraf veya sinema vaktiyle grnt ve sanatn sonunun gel
diini gsterm iyorduysa, bugn de bir btn olarak bilgisayarlar,

DNCEL GRNT

119

sentetizrler ve yeni teknolojiler byle bir sona iaret etmiyor. Es


tetik an sanat, her medyann kendi etkisini dier medyannkiyle
harm anlam ay, onlarm roln stlenebilm eyi neriyor, tkettikleri
duyum sanabilir olanaklar yeniden canlandrarak, yeni mecazlar
yaratabilm eyi neriyor; bu imkna oynamaktan vazgemiyor. Yeni
teknik ve medya bu dnmleri daha nce grlm em i imknlar
la donatyor. Grnt, dnceli olmaktan o kadar abuk vazge
meyecektir.

Metinlerin Kaynaklar

Burada bir araya getirilen metinler, ilk versiyonlar birok kez gz


den geirilm i, Franszca veya ngilizce olarak eitli niversiteler
de. kltrel kurulularda son drt yl iinde sunulm u konferansla
rn son eklidir.
Beni davet etm i, arlam ve aadaki kurulularda bu metin
lerin u veya bu versiyonunu benim le tartm olanlara, bu kitaba
katklarndan dolay teekkr ederim:
Frankfurt V. Uluslararas Yaz Akademisi (2004); SESC Belenzinho,
Sao Paulo (2005); Lyon Gzel Sanatlar Okulu (2005); Stockholm
Fransz Kltr Enstits (2006); II. Moskova Bienali (2006); M e
nendes Pelayo de Cuenca Uluslararas niversitesi (2006); Porto
Serralves Vakf (2007); Zrih Sanat Okulu (2007); Brksel Gzel
Sanatlar Saray (2007); Portland Kuzey Pasifik Sanat Okulu (2008);
M umok, Viyana (2008).
Sdertm niversitesi (2006); Trondheim niversitesi, Paris (2006);
Kopenhag niversitesi (2007); W illiams College, W illiamstown
(2007); Dartm outh College (2007); Saint-Petersburg Avrupa ni
versitesi (2007); Basel niversitesi Eikones M erkezi (2007); Cali
fornia niversitesi, Irvine (2008); British Colum bia niversitesi,
Vancouver (2008); California niversitesi, Berkeley (2008).
"zgrleen Seyirci"nin ngilizce orijinali Art Forum dergisinin
XLV. cildinde, 7. saysnda (M art 2007) yaymlanmtr.
"Eletirel Dncenin Talihsiz M aceralar", Aporia, Dartmouth
Undergraduate Journal o f Philosophy'Ac (Sonbahar 2007) yaym
lanmtr.

122

ZGRLEEN SEYRC

Son olarak, "dnceli grnt" zerine gelitirdiim dncelerin


Jeu de Paume M zesi'nde 2005-06 ylnda verilen sem inerlere ok
ey borlu olduunu belirtmek isterim.
Yaptlarn burada yaynlam am za izin veren Josephine Meckseper,
M artha Rosler, Alfredo Jaar, Rineke Dijkstra ve Sophie Ristelhueber'e teekkrlerimizi sunarz.

METS YAYINLARI

Ron Bumett

MGELER NASIL
DNR?
eviren: G sa l P u sa r
D ijital im geler b ata televizyon ve internet olm ak zere si
nem a film lerinden video oyunlarna, fotoraftan anim asyon
lara iletiim ortam larnn ayrlm az paras haline geldi. Dijita lle m e, farkl bir insan ilikisi ve topluluk biim i ortaya
kararak, bir anlam da yeni bir sosyoloji dourm u oldu. m
ge teknolojilerine o kadar fazla zek y klenm i d urum da ki,
sk sk im gelerin "dnd" hissine kaplyoruz.
letiim teknolojileri ve tasarm alannda g eni bir d ene
yim i olan R on B u m ett bu yeni "im ge ek olojisi"ne yakndan
bakyor. G rsel algnn nasl ilediini ana h a tla n y la izen
yazar, m edyann bugnk niteliini m m kn klm olan
yeni teknolojileri, zellikle in terak tif ve katlm c ileyi bi
im lerini vurgulayarak ve tarihsel balam larna yerletire
rek irdeliyor. Bilisel bilim lerin insan bilinci k o nusunda g e
tirdii alm lardan da yararlanan B u m ett, zihni ve bedeni
a n lam ak ta karlalan birok m uam m ann m erkezinde im
gelerin y e r aldn savunuyor. nsan bilincinin oluum unda
dilin yan sra im gelerin de tem el bir rol o y nadklarn ve a r
tk insan k lt r ve doas hakknda yaplacak herhangi bir
tartm ann im gelerin bu roln hesaba k atm akszn verim li
o lam ayacan ileri sryor.
m g eler N a sl D n r , yazarn grsel tek n o lo jilerd e
son birka y lda yaanan gelim eleri ele ald, T rke ba
sm iin yazd nszyle yaym lyoruz. S adece tasarm ,
sin em a gibi grsel bilgi ileyen alanlarda alan veya re
nim g renlerin deil, zellikle televizyon ve b ilgisayarn
dan durm adan m aruz kald im ge bom bardm ann a n lam
landrm ak ve a ltern atif biim lerde kullanm ak isteyen h erke
sin m u tlaka o kum as gereken bir kitap.

METS YAYINLARI

B. Diken, C. B. Laustsen

FLMLERLE SOSYOLOJ
eviren: S o n a E rtekin
B ir film asla "yalnzca b ir film " ya da b izi e lendirm eyi ve d o
laysyla dikkatim izi datarak bizi asl sorunlardan ve top
lum sal gerekliim iz iindeki m cadelelerim izden uzaklatr
m ay am alayan h a fif bir kurgu deildir. Film ler yalan syler
ken bile toplum sal y apm zn canevindeki yalan anlatrlar. Bu
nedenle de bu kitab y alnzca film lerin toplum sal gerei nasl
yanstt ya d a m erulatrdyla ilgilenenler deil, toplum larm zn nasl o lup da kendilerini ancak film ler araclyla y e
niden rettii hakknda fikir sahibi olm ak isteyenler de o k u
m al. U zun lafn ksas, tam d a bu sebepten dolay F ilm lerle
Sosyo lo ji'yi hem en hem en h e rk es okum al. - S la v o j 2.iZek

METS YAYINLARI

P e te r W ollen

SNEM ADA
GSTERGELER
VE ANLAM
eviri: Z a fe r A racagk,
B lent D oan
Sinem a kuram ve eletirisinin tem el y aptlarn d an biri olan
S in em a d a G stergeler ve A n la m , sinem a dilini kavram ada
yeni ve verim li ynlere ek er okurunu - film seyircisini
salt seyirci olm aktan kp film i okum aya davet eder. P eter
W ollen, zellik le E isenstein, H aw ks, Ford ve G o d ard 'n si
nem asna younlaarak, genel gstergebilim alm alar
nn sinem aya uyarlanm asnn ilk rneini verm itir.
lk kez 1989 ylnda y aym ladm z kitabn uzun s re
d ir basks yoktu, aranyordu - bu yeni basm na yazarn
L ee R ussell adyla N e w L e ft R eview dergisinde y aym lan
m y azlarn ve L ee R ussell'm yazarla yapt 1997 tarih
li syleisini de ekledik.

METS YAYINLARI

Rudolf Amheim

GRSEL D N M E
eviren: R a h m i di
B ir klasik olan bu eseri farkl klan, alg psikolojisinin tem el
baz bulgularn d a kullanarak yerleik bir dogm aya kar k
m olm asdr: B u dogm aya gre g zm z sadece bir duyu or
gandr ve g rm e duyum uz ile btn yaptm z, d aha sonra
bunlar ileyecek, deerlendirecek, b unlar zerine dnecek
olan beynim iz iin grnt v erileri toplam aktr. H em gndelik
yaklam larm za hem de btn b ir bilim ve felsefe tarihine
dam gasn vurm u olan bu m ekanik m odelde, duyularla d
nce birbirinden ayrlr, hatta kar k arya getirilir: A kl tara
fndan ilenm edike d uyular yanltcdr, gvenilm ezdir.
A m heim 'n tezi bu m odelin gdkln sergiliyor, d
nm enin d aha ilk anda grm e ile birlikte olutuunu, d n
m enin yapsal olarak neredeyse resim sel diyebileceim iz l
de grm e duyum uza bal olduunu, insann btn sanatsal
ve bilim sel faaliyetlerinde problem zm e anlam ndaki gerek
dnm e'nin h e r zam an uzam n g rsel alglan zerinden y
rdn savunuyor. ocuk resim lerinden bilim tarihindeki
kinat tasavvurlarna kadar u zanan farkl faaliyet alanlarndan
tad rneklerle, nasl algladm z, dncelerim izin d u
yu ve alglarm za bal olarak nasl biim lendiini anlatan
A m heim , grm e duyusu ile d nm e arasnda kurulm u sahte
ikilikten k urtulm ann bilim ve sanatlarda verim li alm lar g e
tireceine iaret ediyor.
E itim de grselliin nem ini anlam aktan hayli uzak g r
nen bizim kisi gibi bir kltrde bu anlatlanlarn bir nem i o la
bilir m i? C evap, nm zde. R esim eitim ini bir hobi kertesin
de ele alm aktan vazgem ek, grsel eitim in sadece resim sa
natyla ilgili o lm adn, g zn eitilm esinin dncenin y a ra
tclnn gelitirilm esi d em ek olduunu, grselliin yalnzca
sanatlarla deil, en az onun k a d ar fizik ve m atem atik bilim ler
le de ilgili olduunu kavram ak.

You might also like