Tasavvuf Ve Sufi̇ Kavramlari Çerçevesi̇nde

You might also like

Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 6

TASAVVUF VE SUF KAVRAMLARI EREVESNDE, TASAVVUF VE SUFLERE YNELTLEN TENKTLER.

Sufi ve Tasavvuf kelimeleri Kur'an ve Hz Peyganberin hadislerinde gemeyen kelimelerdir. Ayrca her iki kavram hem sahabe hemde Tabiin devirlerinde de bilinen ve
kullanlan kavramlar deildir. Tebe-i Tabiin dneminde yeni lkelerin fethedilmesi ve slam toplumunun refah seviyesinin ykselmesine paralel olarak halkn ibadet ve
zhd konularna ynelenlerine yeni adlar verilmeye baland. Bu adlar arasnda en yaygn olanlar abid, zahid, nasik, bekka gibi isimlerdi. Bunlar arasnda Hicri 2. asrn
ortalarndan itibaren kullanlmaya balayan kavram ise 'sufi" kavramdr. Hicri 2. asrdan nce ve hatta slam'n douundan evvel dindar ve faziletli insanlarn unvanlar
olarak bu kavram kullandklarna dair rivayetler olsa'da bu konuda elde bir belge mevcut deildir. lk defa sufi lakabyla anlan kii bir rivayete gre Cabir b.Hayyan'dr.
( .150/767) Baz kaynaklarda ise Tasavvuf yoluna suluk eden ilk kimse, sufe lakabn tayan al-Gays b.Murr adnda bir ahstr, Bu iddia balca tasavvuf kaynaklarnn
ounda yer almad iin doru deildir. Bu gn elimizde mevcut en eski tasavvuf kitaplarndan saylan 'Nefahatl-ns ' n beyanna gre ise sofi ismi verilen ilk zat
H.150 senesinde vefat eden Ebu Haimdir. Ebu Haimden nce insanlar arasnda zhd, vera, tevekkl ve muhabbet tarikinde isim yapm insanlar mevcuttu; fakat hi
birisi sofi ismiyle yd edilmemitir.
Hicri 3. Yzyldan sonra daha kapsaml olarak tasavvuf, sufi, sufiyye gibi terimler kullanlmaya baland. Kueyriye gre ise tasavvuf ve sufiyye H. 200 senesin de evvel
ehlisnnetin byklerinin nvan olarak mehur olmu bir deyimdir. Genellikle 3. 4. ve 5./9. 10. ve 11. asrlarda yaayan sufilere ilk sufiler denir. Her bakmdan tasavvufi
hayat en gzel ekilde temsil eden bu deerli insanlar tasavvuf tarihinin ilk temsilcileridir. lk zhid ve sfler insanlarn fiillerini bedenin ve kalbin fiilleri olarak ikiye
ayrmlar, bedenin fiillerine zhir amel, kalbin fiillerine btn amel demilerdir. Zhir ameller ve onlara ait hkmler slm dininin ekl ynn ve d grnn;
iman, tasdik, ihls, yakin, mrifet, muhabbet, kurb, takv, murkabe, tevekkl, sabr, rz, havf, rec, vecd, hzn, hay, heybet gibi kalb ameller ve bunlarn hkmleri
de mnev ynn oluturur.
Tasavvuf kelimesinin kk olarak Ashab- Suffenin suffesinden, bir l bitkisi olan sufaneden, duruluk ve temizlik anlamlarna gelen safa ve saffetten, saff evvelden,
kendilerini halka hizmete veren Benu's sufeden, Ense sa ve kl demek olan sufet'l kafadan, sfat kelimesinden, Yunanca hakim ve filozof anlamna gelen sofiadan, yn
anlamna gelen suf'tan , yine sufilerin l nebatlarn yemekle yetindikleri iin 'sufane" (bir eit nebat) kelimesinden mtak olduu, ileri srlr, Sufi kelimesinin Hz
Muhammed(sav)'in mescidi Suffa'ya nisbet edenler de vardr. Yine Sufi'nin safa veya safv kelimelerinden geldiini , sufilerin manevi hayatlar itibariyle n safta olmalar
hasebiyle Sufi kelimesinin aslnn as-saff kelimesi olduunu belirtmilerdir. Kueyr, bu kelimenin Arapa saf veya suffe kklerinden tretilmesini hatal bulurken,
Sufiler yn elbise giydikleri iin kendilerine suf denildiini sylyorlar. Kueyri, Allah'n huzurunda ilk safta duranlara, Ashab- Suffa'y dost bilmeleri, msivdan yz
evirmeleri hasebiyle sufi denildiini, ayrca bulankln zdd olan ve duruluk anlamna gelen saf kelimesinden dolay bu ismi aldklarn belirtiyor. ounlukla kaynaklar
su'fi kelimesinin suf'tan geldiini kabul etmektedir. Suf Araplar arasnda zhd alameti saylm, bir ok mutasavvfnda suf'tan elbise giydii inkar mmkn olmayan bir
hakikattir.
SUF KAVRAMININ TANIMI
Seriyyu's-Sakati ye gre sufi :"Sufinin marifet nuru takva nurunu sndremez, Kitap ve Snnetin zahiri manalarna zt den bir ey sylemez, sahip olduu kerametler
Allahn mahremiyet perdelerini yrtmasna (haram kld eyleri yapmasna) sebep olmaz".Sufi byle olan ve byle olmasn bilen zattr. Zunnun Msri ye gre sufi:"Sufiler
Allah' (ve onun ahkmn) her eye yercih ettikleri iin Allah tarafndan tercih edilen bir topluluktur."ibli ye gre sufi kavram:"Sufi halktan ayrlan ve Hakka eren (ermi,
vasl) kiidir. Sufiler tasavvufu ve kendilerini bu ekilde anlamlar ve anlatmlardr. Ubu Said El-Harraz a gre :" Sofi, kalbini Allah ile tasfiye eden, onu nur ile dolduran
ve Hakk'n zikriyle gz alan kimsedir. Cneydi Badadi' ye gre. 'Sofi toprak gibidir, her fena ey ona atlabilir; fakat ondan sadece gzel eyler kar. O yeryz
gibidir, zerinde iyi de kt de yaar. O her eyi glgeleyen bulut, yeryzn sulayan yamur gibidir." Gazzali'ye gre sufilerin hepsi hal erbabdr sz ehli deildir.
Nefsin arzularn yok etmek, kalbin dnya ile alakasn kesmek, gurur, ikbal ve hret endielerini amak, sufilerin balca faziletleridir. Sufilik, bir manada insann, irade
ve kudretinin stesinden gelemeyecei kt yaam koullarna uyum salayabilmek iin psiklojik olarak kendisini, iradesini ve isteklerini yok saymas; fakirlii,
yoksulluu ihtiya olarak hissetmesidir. Sufi'ler topluluu 'sufiye" veya sufiyyun baka bir tabirle bu topluluk" mutasavvfin" veya 'mutasavvfa" diye adlandrld.
TASAVVUFUN TARF
nsann i dnyasyla, ruhi ve manevi ynden kendini gelitirmesiyle ilgili olarak Kur'an- Kerim'de, Hz Peygamber'in hayatnda ve sahih hadislerindemevcut olan bilgiler
ve ynlendirmeler, ilk dnemlerden itibaren Mslmanlarn dini daha iyi anlama ve yaama talep ve gayretlerine itikat ve fkh cephesinden ayr olarak tasavvuf ad
altnda zetlenebilecek nc bir cephe ve zenginlik kazandrmtr.
Tasavvuf; bin yldan beri Mslmanlarn gnllerine ve zihinlerine hkim olan bir hareketin addr ve halen Mslman dnyasnn birok yerinde glln srdren bir
harekettir. Tasavvuf, slam dinin z ve ruhu demektir. Zahiri ilimler bedeni, Btni ilimler demek olan tasavvuf ise ruhudur. Bedensiz ruh, ruhsuz beden dnlemez.
Mistiklik ve srrilik her dinde mevcuttur. slam'a has olan mistisizmin ad tasavvuftur. Mutasavvflarn szleri slam'i ze ait izah ve tefsirlerden baka bir ey deildir.
Tasavvufi hayatn esaslar dier slami ilimlerde olduu gibi Mslmanlar tarafndan ortaya konmutur. Kueyrininde ak bir ekilde belirttii gibi tasavvuf Ehlisnnetin
bnyesinden domutur. lk sufilerin hepsi Snni'dir.
Tasavvuf, ebedi saadete nail olmak iin nefsi tezkiye, ahlak tasfiye, zahir ve batn tamir hallerinden bahseden bir ilimdir. Tasavvuf kalden ziyede bir hal ilmidir. Her ilim
gibi tasavvufunda tarifi yaplmtr.
Tasavvuf un tarifi konusunda beli bir gr birlii salanamamtr. Tasavvuf nazari ve akli bir ilim olmad iin tarifleri'de her mutasavvfn yaad manevi tecrbeye
(hal) ve bulunduu makama (makam) gre tanmlanmtr. ngiliz Msterik Nickolson Kureyi Risalei ile Attarn Tezkiretl evliya's ve Caminin Nefahat'l ns'nde
geen yetmi sekiz tarifi kronolojik srayla bir araya getirmitir. bn Haldun sufilerin yaptklan bu tanmlarn hi birinin maksad ifadeye yetmediini syler. bn Haldun
Mukaddimesinde tasavvuf bahsinde : 'Tasavvufun asl Hakk'a kulluk iin ynelmek, Hak'tan bakasyla ilgiyi kesmek, dnyann ssnden, zinetinden, alayiinden yz
evirmek, halkn tevecch ettii dnya lezzetlerinden, maldan, mansp ve makamdan uzak bulunmak, halkn arasna girmemek, ibadet iin halveti ihtiyar etmektir." der.
Tasavvufun mnev bir hayat tarz olarak zelliklerini, Kitap ve Snnet'le irtibatn, kulun Allah'la ve msiv ile ilikilerini, kalp temizlii, nefis terbiyesi, gzel ahlk gibi
ilevlerini, sfnin niteliklerini ve grevlerini belirten bu tariflerin 1000'e kadar kt sylenmektedir. Tasavvuf tarifleri syle sralanabilir:
1-Tasavvuf Zhddr,
2-Tasavvuf gzel ahlaktr,
3-Tasavvuf tasfiye;yani kalp temizliidir,
4-Tasavvuf tezkiye;yani nefs ile mcahededir,
5-Tasavvuf istikamet;yani kitap ve snnete sarlmaktr,
6-Tasavvuf Allah'a tam teslimiyet ve rabbaniliktir,
7-Tasavvuf Hakka vuslattr(ihsan),
8-Taasavvuf slamn ruh hayatdr,
9-Tasavvuf bir batn ilmidir,
10-Tasavvuf havasa aid ledn ilmidir.
Tasavvufun deiik asrlarda yaam sufi'lerce yaplan tanmlarn zikrederek meseleyi daha anlalr hale getirebiliriz. Tasavvufu ilk tarif edenlerden olan Muhammed b.
Vsia (. 123/741) gre :"Tasavvuf; hu, nefsi hor grme, kanaatkrlk ve alak gnlllktr." Cneyd-i Badadi ye (. 297/909) gre tasavvuf; "Her eyden alakay
kesip Allah ile olmaktr" veya "Allah'n sendeki seni ldrp kendisiyle diri klmasdr" " Cneydin dier bir tarifi ise yledir:"Tasavvuf, sulhu olmayan bir savatr."
ibli:"Tasavvuf, Allahn huzurunda bulunmaktr."Ebu Muhammed Ceriri:"Tasavvuf her nevi gzel huyla bezenmek, btn kt huylardan arnmaktr." Mzeyyin:"Tasavuf,
Hakka boyun emektir."diye tanmlar. Ma'rufu'l-Kerhi ye gre Tasavvuf:" gerekleri almak, mahlkatn elinde olan eylere gnl balamamaktr.", Seriyyi Sakati ye gre
Tasavvuf: ' manay iine alan bir isimdir: 1) Marifetin nuru vera'n nurunu sndrmez, 2)Kitap ve snnetin zahirine muhalif olacak ekilde ilm-i batndan sz ile
konumaz, 3) kerametleri kendisini, Allah'n mahrem olan srlarn aklamaya sevk etmez." Ebul Hafs El Haddad'a gre : "Tasavvuf tamamen ebeden ibarettir." Mimad
Ed- Dineveri ye gre :"Tasavvuf, seraire ttlan verdii safa ve Hakk'n raz olaca amelleri ilemek, halk ile ancak zaruri hususlarda temas etmektir." Ebu Muhammed ElCuveyriye ge: 'Tasavvuf ahvali kontrol etmek ve gzel olan eyleri iltizam etmektir." Ebu Amr Ed-Dmeki ye gre: 'Tasavvuf alemi noksan gzle grmektir, yahut
btn noksanlardan mnezzeh olan mahede etmek iin her noksandan gz yummaktr." Eb'ul-Hasan El-Mzeyyen'e gre: 'Tasavvuf, Hakk'a inkyattr." Ebu Ya'kub'a
gre: ' Tasavvuf, beeriyete ait evsafn kaybolmasdr." Ebu Abdullah bin Hafif'e gre: 'Tasavvuf, kadere sabr, Hakk'n atasna rza ve hakikatleri aramak iin dere tepe
dolamaktr." Ruveym b. Ahmed Badadi'ye gre (. 330/941) tasavvuf haslet zerine kurulmutur. Birincisi fakr duygusuna bal olmak, ikincisi bezl ve iar
gerekletirmek, ncs bakalarnn ilerine ve hallerine karmamak, iradeyi terk etmektir. Amr b. Osman al- Mekki'ye gre: Tasavvuf kulun her zaman en iyi olan
yapmasdr. Ebu Bekr at- Tamastani ye gre. Tasavvuf ztraptr. Rahatlk iinde tasavvuf olmaz. Gazza'liye (l.505/1111) gre tasavvuf, halktan korkmamak, tabii
ahlaktan ayrlmak, beeri sfatlar sndrmek, nefsani hastalklar yenmee almak, hakiki ilimlere balanmak ve eriatta Hz Muhammed'e tabi olmaktr. Gazali'nin
dier bir tasavvuf tarifi ise yledir: 'Gnl masivadan ekip alarak Hakk'a evirmektir." bn Arabi(l.638/1240)'ye :"Kiinin zahiren ve batnen eri edeplerle birlikte
olmasdr. Buda lahi ahlaktr." mam Rabbani(l.1034/1625)'ye gre:" eraitin yn vardr: lim, amel, ihlas. Tasavvuf, nc maddenin gereklemesine yardm eden
bir yaama ve dnme tarzdr.

Tasavvufu manzum olarak tarif eden sufiler'de vardr. Dede mer Rueni(l. 892/1487) tasavvufu u manzumesiyle tarif ediyor:
Tasavvuf klli gemekdr znden.
Dahi incinmemekdr il sznden.
Tasavvuf Hak yolundan kmamakdur.

Yrein ak odyla dalamakdur.


Tasavvuf tariflerini nazm olarak bir araya toplayan Aksaraydaki Olanlar Tekkesi eyhi brahim efendinin Manzumesini burada zikretmekte fayda gryoruz.
TASAVVUF
Bidayette tasavvuf sofi bican olmaa derler
Nihayette gnl tahtnda sultan olmaa derler.
Tarikatte ibarettir tasavvuf mahhv- suretten.
Hakikatte saray- srda mihman olmaa derkler.
Bu ab u kil libasndan tasavvuf ari olmaktr
Tasavvuf cism-i safi nur-i Yezdan olmaa derler.
Tasavvuf lem'ay envar- mutlaktan uyarmaktr
Tasavvuf ate-i ak ile Suzan olmaa derler.
Tasavvufta erait name-i hestiyi drmektir
Tasavvuf ehli er' ehl-i iman olmaa derler.
Tasavvuf arif olmaktr hakimen adetullaha
Tasavvuf cmle ehl-i derde derman olmaa derler.
Tasavvuf ten tlsmn ism miftahyla amaktr
Tasavvuf bu imaret klli viran olmaa derler.
Tasavvuf sofi kali hale tebdil eylemektir bil.
Dahi her sz ki syler ab- hayvan olmaa derler.
Tasavvuf ilm-i ta'birat te'vilat bilmektir.
Tasavvuf can evinde srr- sbhan olmaa derler.
Tasavvuf hayret-i kbrada mest valih olmaktr.
Tasavvuf Hakk'n esrarnda hayvan olmaa derler.
Tasavvuf kalb evinden masivallah gidermektir.
Tasavvuf kalb-i m'min ar- Rahman olmaa derler.
Tasavvuf her nefeste arka v garba erimektir.
Tasavvuf bu kamu halka nigehban olmaa derler.
Tasavvuf cmle zerrat- cihanda Hakk' grmektir.
Tasavvuf gn gibi kevne nmayan olmaa derler.

Tasavvuf anlamaktr yetmi iki milletin dilin


Tasavvuf lem-i akla Sleyman olmaa derler.
Tasavvuf urvet-i vska ykn can ile ekmektir
Tasavvuf mazhar- ayat- gufran olmaa derler.
Tasavvuf ism-i a'zamla tasarruftur btn kevne
Tasavvuf cami-i ahkm- Kur'an olmaa derler.
Tasavvuf her nazarda zat- Hakk'a nazar olmaktr.
Tasavvuf sofiye her mkil asan olmaa derler.
Tasavvuf ilm-i Hakk'a sinesini mahzen etmektir.
Tasavvuf sofiye her mkil asan olmaa derler.
Tasavvuf ilm-i Hakk'a sinesini mahzen etmektir.
Tasavvuf sofi bir katreyken umman olmaa derler.
Tasavvuf kll yakmaktr vcudun nar- 'la" ile
Tasavvuf nur-i 'illa" ile insan olmaa derler.
Tasavvuf on sekiz bin aleme dopdolu olmaktr.
Tasavvuf nh felek emrine ferman olmaa derler.
Tasavvuf ' kul kefa billah" ile davet drr halk
Tasavvuf ' irci'i ' lafzyla mestan olmaa derler.
Tasavvuf gnde bin kerre lp yine dirilmektir
Tasavvuf cmle lem cismine can olmaa derler.
Tasavvuf zat- insan zat- Hak'ta fani olmaktr.
Tasavvuf ' kurbu ev edna 'da pinhan olmaa derler.
Tasavvuf can canana verip azade olmaktr
Tasavvuf can- canan can- canan olmaa derler.
Tasavvuf bende olmaktr hakikat Hak ey brahim
Tasavvuf er'i Ahmed dilde brhan olmaa derler.
Kur'n- Kerm'de (el-Bakara 2/200; l-i mrn 3/145; en-Nis 4/77; Hd 11/15-16; el-Ankebt 29/64; e-r 42/20) ve hadislerde (Buhr, Rikak, 3; Tirmiz, Zhd, 25;

bn Mce, Zhd, 1, 6) mminlerin dnya hayatna ve madd zevklere dalmamalar, hirete ve mnev deerlere ncelik vermeleri hususundaki kuvvetli vurgu sflerin
hiret hayatna dnya hayatndan daha fazla nem vermelerine yol am, Allah' gryormu gibi ibadet eden takv sahibi bir mmin olabilmek (Buhr, mn, 37;
Mslim, mn, 1) tasavvufun gayesi haline gelmitir. te yandan kalplerin ancak Allah' zikretmekle tatmin bulaca (er-Rad 13/28), mminlerin Allah' oka
zikretmesi gerektii (el-Ahzb 33/41), Allah'n huzuruna kalb-i selimle kmann uhrev kurtulu iin gerekli olduu (e-uar 26/89), iyi ve temiz kalplilerin dier
organlarnn da iyi ve temiz hale gelecei (Buhr, mn, 39; Mslim, Mskat, 107) gibi hususlara dikkat ekilmesi, tasavvuf hayatn temeline Allah' oka zikretme
ve kalp temizlii konularn yerletirmitir. Bu sebeple tasavvufa ilm'l-kulb, marifet'l-kulb, sflere ehl'l-kulb, ashb'l-kulb, erbb'l-kulb ve ehl-i dil gibi
isimler verilmitir. Varlk konusu, ruhun tasfiyesi ve nefsin tezkiyesi ile ahlk yceltmenin gerekli artlar, mnev makamlar ve haller; vecd, istirak, ak, sevgi, nefret
vb. duygular ve bunlara dair bilgiler de tasavvufun konular iinde yer almtr.
Tasavvuf, Kur'an ve hadislerde yer alan, insann mistik ynne ve gnl terbiyesine iaret eden, maddenin ve dnya hayatnn geiciliini ileyen, kalb davranlar esas
alan kaidelerin deiik yorumlarndan ibaret bir ahlak ve tefekkr sistemidir. Tasavvuf, insanlk dzeyinde dnldnde fertlerin mistik, ahlaki ve ruhani dnyalarna
hitap eden, 'Allah adam", 'iyi insan ' tipinin gereklemesi iin areler arayan bir dnme ve yaam biimidir. Tasavvuf yolunun d yz bir takm riyazet ve
mcahedede bulunarak, i yz de bir takm menziller ve makamlardan gemek suretiyle Allah'a ykselmektir. Ritazet ve mcahede yolunda eer dine balanrsa o ilme
tasavvuf ad verilir. Tasavvuf, slam dininden ve deiik eitli kltrlerden etkilenip zaman iinde ekillenerek; air, dervi ve filozoflarn ortak katk ve birikimiyle
meydana gelmitir. Tasavvuf nefsin kt ahlakndan ve zararl vasflarndan kurtulmak ve kalbi Allah akyla doldurmak iin mcadele etmektir. Tasavvuf; dnyann
btn zevk ve sefasndan el ekmek, btn ssnden vazgemek, bu geici nimetlerden korunup, Allah'n rzasn kazanmak iin kalbi temizlemek, gzel ahlak sahibi
olmak iin aba harcamak eklinde de tarif edilir. . Tasavvufun nazari ve ameli yn olmak ze iki yn vardr. badet, taat ve ahlak tasavvufun ameli ynn; kef,
keramet ve marifet ise nazari ynn oluturur. Ameli geree 'ahlak"(tahalluk), nazari geree ise 'hakikat ' (tahakkuk) ad verilmektedir. Tasavvuf kalp temizliini,
gzel ahlak ve ruh olgunluunu konu alr. Ama mminleri terbiye etmek ve manen ykselmektir. Bu amaca ulamak iin dnyadan ok ahirete nem vermek, maddi
deerlerden fazla manevi deerlere balanmak, nefsi diplin altna almak gerekir. Tasavvufta hedef bir Mslmann gnll olarak ve seve seve Allah'a ibadet etmesini
salamaktr. Bu mertebede ibadet insana zor gelmez, tersine ona haz ve huzur verir. badet halinde olmamas ise ona rahatsz eder. Tasavvufi dnce Allah korkusu ve
Allah sevgisi temeline dayanr.
TASAVVUF VE SUFLERE YNELTLEN TENKDLER
Kapsaml bir dini hareket olan tasavvuf iinde pek ok grup, frka, akm, meslek, merep, tarik ve tarikat vardr. Bunlar Ortodoks, heterodoks ve heretik (heresy)
diye gruba ayrmak mmkndr. Birinciler kitap ve snnete dayanan slam geleneine bal iken, ncler bu gelenekten kopmulardr. kinciler ise ikisi arasnda
bulunurlar. Bunlarn ba-er ve bi-er eklinde iki byk gruba ayrld da olur. Makbul ve merdud tasavvuf ayrm da bunun baka bir ifadesidir.

Bamsz bir ilim hline gelmeye balad asrlardan beri tasavvufa yneltilen eletiriler eksik olmamtr. Bu eletiriler iten ve dtan olmak zere iki trldr. ten
olanlar, bizzat tasavvuf riclinin ynelttii zeletirilerdir. Dtan olanlar ise dier ilim ve disiplinlerin tasavvufa yaptklar tenkidlerdir. Dtan yaplan tenkid ve eletirilere
XIX. yzyldan sonra bir de slm d evrelerden; Batl msteriklerle din dmanlarnn yaptklar tenkidler eklenmitir. Sfler ilk asrlardan itibaren din snrlar
zorlayan ve ahkm hafife alan tasavvuf yorumlara tenkitler yneltmilerdir. Zira zaman iinde dinin hkmlerini nemsemeyen bir tasavvuf anlaynn ve zhir
hkmlere gereken deeri vermeyen bir mutasavvflar topluluunun ortaya kmas, snn evrelerde tasavvuf aleyhinde fikirler olumasna neden olmutur. Dier
yandan bu durum sfleri de rahatsz etmi, onlarda mutasavvf geinen sahte sflere adeta sava amlardr. Bu bakmdan kelm ve selef limlerinin hakl grnen
phe ve endielerini paylamlardr. nk her alanda olduu gibi tasavvuf anlayn ortaya kmasyla birlikte hakiki olanve sahte olan gndeme gelmi
dolaysyla ikisi arasndaki fark ortaya koyma ihtiya ve zorunluluu domutur. lk asrlardan itibaren tasavvuf klasiklerinde zhid olan, zhidlik taslayan, sf olan,
sflik taslayan gibi ifadeler yer almtr. Hemen her sfnin kendi yaad asrn tasavvuf anlayn anlatrken, bu iin gerek sahiplerinin yok olup gittiinisylemesi ve
eski gnlere olan zlemini ifade etmesi son derece dikkat ekicidir.
Ebu Nasr Abdullah b.Ali es Serrac (.378/988), tasavvufuyla ilgili eitli eletiriler hakknda ilk defa derli toplu bilgi veren bir yazardr. el-Lma isimli eseri hem gerek
sufilii ortaya koyan hem de sufi grnts bilgi veren ve bunlar eletiren bir eserdir. Bir sufi savunmas/apoloji karln gidermek maksadyla yazlmtr. Bu konuda
bir zat, Serrac'a unu soruyor:" Bazlar tasavvufu bir eit oyun ve elence olarak gryor. Bazlar sufilii takvaya, perhizkrla, belirli bir kyafet giymeye, yaldzl ve
ssl laflar etmeye balyor. Bazlar ise sapklk ve zndklk sayacak kadar tasavvufu ktlemede ileri gidiyor. Bu hususta sen ne dersin?" Bu soruya cevap vermek iin
Serrac bir yandan Kur-an ve hadis erevesindeki sufiliin usul ve esaslarn anlatp sufilii ve sufileri savunurken de dier yandan bu erevenin dnda kalan tasavvufi
hareket ve ynelileri eletirmektedir. Serrac ncelikle hakiki sufilerin sayca az olduklarn, bununla birlikte Allah katnda kadir ve kymetlerinin byk olduunu
syledikten sonra onlara ve seleflerine dil uzatanlarn bulunduuna dikkatleri ekiyor. Serrac'a gre bu zumrenin usul ve maksatlarn bilmek onlar, kendilerini onlara
benzeten(mteebbih),onlarn klk ve kyafetini kullanan(mlebbis), onlarn unvan ve isimlerini alanlardan ayrt etmeyi salar. Zamanmzda (fi-zamanna)diyor Serrac,
tasavvufla ilgili ilimlere dalanlar artt; onlara benzeyen szde mutasavvflar, tasavvufa iaret eden tasavvuftan ve meselelerinden bahsedenler oald. Bunlardan her
biri bir sz sylyor, bir kitap yazyor, bunlar sslyor, oysa eski sufiler byle eyler yapmazlard. Onlar konumaz-yazmaz ama bu hayat yaarlard. Serrac daha o
zamanlarda 'nceki-sonraki"(mtekaddim-mteahhir)sufi ayrmn yapyor, ncekilerinin tasavvufunu esas alyor ve tasavvufun hal ve hakikatndan haberi olmayan
andaki szde mutasavvflarn galat/hatal ifadeleriyle ilgilidir. Ebu Abdurrahman es-Slami (.412/1021), Serrac'n eserinde bulunan son blm ufak tefek deiiklerle
tekrar kaleme alm ve buna da Galatatu's Suffiye(sufilerin yanlmalar) adn vermitir. Serrc'n eserinde tasavvufa bir zeletiri mhiyetinde olan bu yaklamlar,
genellikle sf kisvesi tayan kimselerin yanllarn ortaya koyup onlar uyarmaya; insanlar bu yanllardan kurtarmaya ve yollar slim olan sfleri bu tr ithamlardan
kurtarmaya yneliktir. Eserin ilk ksmlarnda gerek sflerin tevhd, marifet, Kur'an ve snnet anlay, hllerinin ve makamlarnn esaslar ile dbnn anlatlmasndan
sonra athyyt ve galattn; yani yanllarn verilmesi de bunu gstermektedir. Serrc, eserinin bu blmnde athn; taknlkla, vecd srasnda meydana gelen srlar
if etmek ve allmadk szler sylemek olduunu belirttikten sonra Byezd, ibl, Ebu'l-Huseyn Nr ve Eb Hamza Sf gibi baz kimselerin bir takm atahtna
aklama ve yorumlar getirmektedir. el-Luma'nn mellifi Eb Nasr Serrc (l. 378/988) sflerin hatalarn grupta toplamtr:
1. Usl ve esasta hata edenler: Dinin esaslarn gerekli ekilde yerine getirmemekten; sdk, ihls ve marifet azlndan kaynaklanan yanllardr.
2. Teferruatta hata edenler: db, ahlk, makamlar ve haller ile ilgili konulardr. Serrc bu hatalarn temelinde hakiki bir mride tabi olmama nedeninin yattn
3. Bilmedikleri iin hata edenler: Bu grupta yer alan kimseler ise hatalarn farkedince hemen kendilerini dzeltme yoluna giderler ve srmeleri mertebelerinde bir
eksiklik meydana getirmez. Ayrca Serrc mutasavvflarn hangi konularda yanldklarn bir bir ele alm ve tenkitlerini geni bir ekilde ortaya koymutur.
Sufileri ve sufilii, kimlerin eletirdii nem arz etmektedir. Sz konusu mnekkitleri kabaca iki zmreye ayrabiliriz. Sufi olan ve sufi olmayan Mslman limler. Sufi
olmayan Mslman limlerin yorumlar bu harekete dardan yneltilen eletirilerdir. zellikle kelam, fkh ve hadis limlerinin tenkitleri byledir. bn'l-Cevzi'nin
(.597/1201) Telbisu blis isimli eserinde baz ksmlar buna rnektir. Daha sonra bn Teymiyye (.728/1328) ve izleyicisi bn Kayyim el- Cevziyye (. 751 /1350) sz
konusu tarzda eletirilere devam etmilerdir. zellikle Muhammed b. Abdulvehhab'dan (. 1206/1792) sonra sufilere dnk bu tr ithamlar, giderek sertlemi ve
yaygnlamtr. Hatta Mslman toplumlarda tasavvuf kart hareketler (anti -sufizm) mevcut olmutur. Mutasavvflar, sufi olmadklar halde sufilii eletirenlere
ulema-y zahir, ulema-y rsum, ulema-y dnya ve ehl-i kr gibi isimler verirler. Onlarn da eletiride sert ve ar bir dil kullanp ar gidenleri olduu gibi makul, lml
ve hogrl olanlar da vardr. Sufiler, zahir ulemas tarafndan kendilerine yneltilen tenkitlere daima cevap vermi ve kar tenkitlerde de bulunmaktan geri
durmamlardr. Ebu Nasr Serrac et-Tusi (.378/988) bunlardan bazlarn, bir tasavvuf klasii olan eseri el-Lma'da bahis konusu eder. Tasavvuf ehli balangtan beri
Allah Rasl ve ashbnn yaad hayat model olarak setii iin kendilerinde ve sistemlerinde grdkleri eksiklik ve hatlar eletirmilerdir. lk sflerden saylan
Cneyd ve Byezd gibi kimseler bile kendi dnemlerinde tasavvufun adnn kaldn, hakkatinin kaybolduunu ifde etmilerdir. Tasavvufun ahlk kemal yolundaki
eksik ve yanllarna yneltilen eletirel yaklamlar, sistem konusunda da gndeme gelmitir.
Ebu Sehl Su'luki."Tasavvuf, itirazdan yz evirmektir."demitir. Baz sufiler, bu ifadeyi genelleyerek"Tasavvufa itiraz ve tenkit olmaz."demilerdir. Tasavvufa kar
olanlar yukardaki ifadeye dayanarak tasavvufun ilmi ve fikri hayat ldrdn iddia etmilerdir. Hlbuki yukardaki ifade genel nitelikte deildir. Daha ziyade
tasavvufa yeni girmi bir mridin mridi ve stad karsnda tavrn belirtir. Nitekim Kueyri,"Herhangi bir mridin sohbetine devam eden bir kimse, kalbiyle bile olsa
stadna itiraz ederse sohpette uyulmas gereken bir kural ihlal etmi olur. 'demektedir. Bu ifadeden 'Bir eyh, dier bir eyhe ya da mrid baka bir mride itiraz
edemez, soru soramaz. 'anlam karlmaz. Nitekim tasavvufta sahv(ayk olma) halini esas alan Bayezid-i Bistami'ye (.243/848?) ynelttii itirazlar Ebu Nasr Serrac etTusi, el-Lma adl eserinde nakleder. Sufilerden bazlar da Hallac- Mansur'u.309/922) ar bir dille eletirmilerdir. Gerek sohbetin, gerekse stad-mrid ilikisinin gerei
ve art olan itirazda bulunmama ve soru sormama halini genellemek doru deildir. Genel olarak tasavvuf, dtan ynetilen tenkit ve itirazlara da iten gelen tenkit ve
itirazlara da iten gelen tenkit ve itirazlara da aktr ama bunun bir adab vardr. Ancak cedellemek ise slam'da da tasavvuf da caiz
grlmemitir.
lk sufilerden balayarak gnmze gelene kadar byk sufiler, hem mutasavvf klkl sahte ve yalanclara kar hem de samimi ama yetersiz ve ehliyetsiz kiilere kar
Mslman halk uyarmlar, bunun bir grev olduuna inanmlardr. Tasavvuf kitaplarnda ve menkbelerinde nazm ve nesir halinde ifade edilen eletirilerde pek ok
dersler, ibretler ve hikmetler vardr. Byle eletiriler Kuran Kerim ve hadis-i eriflerde de yer alr. Kuran'daki kssalar birde bu gzle okumak gerekir. Hz. Musa'nn Hz.
Harun'u eletirmesi buna misaldir. Eletirinin. Eletirilenlere bir zarar da olmamtr. Hallac- Mansur ve bn-i Arab ibi mutasavvflar, en ok hrmet ve itibar ren
mutasavvflardr. Bir kimse hakiki anlamda bir sufi/veli ise eletiri onun eref ve itibarn daha da artrr. Aslnda gnl ehli olmakla beraber hakiki ve byk sufiler,
eletirilerden de knamalar da fazla rahatsz olmazlar. Onlar bu eit eletiri ve knamalar kendilerini dzeltmeleri ve yetitirmeleri iin bir frsat ve bir vesile olarak
grr, buna tahamml eder, hatta buna hogr gsterirler.
bn Haldun ifu's-Sil isimli eserinde tasavvufun ne lde slm olduunu, ne lde olmadn, tasavvufun hangi esas ve unsurlarnn Kur'an ve hadisten alndn,
hangilerinin yabanc din ve felsefelerden ithal edildiini, sonu olarak bu duyu ve dn sisteminin hangi nispette kabul veya reddedilebileceini tespit etmeye
almtr. bn Haldun'un tasavvufa iman mutlak deil, snrldr. O, tasavvufu da yaamamtr. Onun iin grleri ilmdir, tarafszdr, olaylara dayanr, ihtiyatldr. bn
Haldun'a gre geliim aamalar olarak bakacak olursak tasavvuf, ilk Mslmanlar arasnda yoktu. Onlar, eriatin emirlerine uygun olarak bir hayat srdrmlerdir.
slm zerinde ne bir takm akl yrtmelere gitmiler ne de sonraki dnemlerde yaplanlar gibi bir takm tecrbeler peinde komulard. bn Haldun'un tespitine gre
de sonradan gelen mutasavvflar, nceden olduu gibi kalbi saflatrmak, ahlklarn dzeltmek gibi amalar terk ederek ilhmi bilgi zerinde durmaya balamlardr.
Bunun sonucunda da bu insanlar, normal kiilerin sahip olmadklar baz bilgilere sahip olduklarn sylemeye balamlardr. Bu iddia ile sufiler, gayb lemlere ait
Tanr'nn z, sfatlar, gelecekteki hayatn halleri konusunda fikir yrtmeye giritiler. bn Haldun'a gre bunlar, eriatte olan mteabihatn bilgisinden, Tanr'nn
znden, sfatlarndan, fiillerinden, kaza ve kaderden, dnya ve ahiretteki yaratklarla ilgili hikmetlerden bahseder olmulardr. Bylece yava yava kelmn ve ilhiyatn
konularna girmeye, felsefe yapmaya balamlardr. Tasavvuf, nceleri dini iten yaama abas, bir pratik olarak ortaya kt halde, sonralar Allah'n z, sfatlar,
kaza ve kader, varln mahiyeti gibi konularda konumaya balam, sonunda metafizie dnmtr. nceden takva, ibadet nemliyken, sonradan kef ve ilham
nem kazanmtr. Yaama tarzyken, varlklarn mahiyetlerinin bilgisini elde etme amacna ynelmitir. Bunun sonucunda da felsefelemeye gitmi, varlk metafizii
olmak istemitir. Sfiler, akli kyaslar, felsefenin yntemini reddetmektedirler. Kendileri bir takm teknikler sonucunda elde ettiklerini syledikleri ilhma, kefe dayanan
bir bilgiye sahip olduklarn dnmektedirler. Bundan tr de elde ettiklerini syledikleri bilgilerin doruluunu, yaadklar tecrbenin gerekliini ispat
edememektedirler. bn Haldun, bu ak olmayan taraf eletirmektedir. Bu kapal durumun hibir faydasnn olmayacan dile getirmektedir.

om azl ve kt limler, riyakar zahidiler ve dilenci derviler dini satarak ve pazarlayarak dnyalk edinirler, srekli olarak hkmdarlarn kaplarna zilletle dururlar,
devlet adamlarnn ve beylerin yanlarna boyunlar bkk olarak varrlar, zillet ve meskenet ile huzurlarnda durup onlar ver, erdemlerinden sz eder, yalakalk ve
ikiyzllk yaparak onlarda olmayan erdemleri varm gibi gsterirler, yaclk yaparak onlarn yaptklar ve syledikleri batl ileri ve szleri tasvip ederler. Tamahkr
olmalar sebebiyle iyi olan emretmezler, kt olandan da men etmezler. Bu suretle ya ilerini yoluna kor veya haram yoldan birka para elde eder ya da rvet vererek
bir mevki bulur veya memuriyet alrlar. Bylece emirlerin, beylerin ve komutanlarn, ulema hakkndaki kanaatlerini deitirmelerine ve padiahlarn iradelerini hatal
kullanmalarna yol aarlar. Sultanlar ve beylerin btn ulema ve meayihin gidiatnn byle fena ve hallerinin bozuk olduuna inanmalarna yol aarlar. Riyakr zahidler;
insanlarn Hakk'n zel kullarn ve aziz Allah'n evliyasn hor grmelerine ve sonu olarak onlardan yz evirmelerine, huzurlarnda ve sohbetlerinde bulunmaktan hsl
olan, feyz ve bereketten mahrum kalmalarna, ilim nurundan, velilik ndan nasip almamalarna sebep olurlar.
Arlkl olarak ir yorumlar zerine bina edilen sufi dnce sistemi, temellerini ksmen yabanc unsurlardan etkilenmi olsa da- arlkl olarak Kur'an ve Snnete
dayandrr. Kur'an ve Snneti kendi dncelerine ve rettikleri terimlere delil ve destek yapan sfler, zorlandklar durumlarda tekellfl tevillere bavurmulardr.
eriatn zahiri hkmlerine muhalif bir ksm halleri ve szleri ieren bu tr te'viller ve yorumlar, yeri geldiinde baz sfilerin aykrlklar iin bir mazeret olarak
grlm ve tenkitlere kar bir savunma arac olarak kullanlmtr. Sz konusu tenkitlerin ve itirazlarn giderilmesi iin de bu kavramlarn ayet ve hadislere dayandrlarak merulatrlmas yoluna gidilmitir. Bunun en arpc ve tartmal rneklerinden birisi Bunun en arpc ve tartmal rneklerinden birisi, tasavvuf dilinde
ath veya atahiyye olarak adlandrlan kavram ve onunla anlam ba olan galebe, sekr ve gaybet gibi stlahlardr. Sz konu-su terimlerin ifade ettii manev halleri
yaayan kimseler, bu tr hallerin etkisiyle eriatn zahirine aykr szler ve davranlar sergi-lemilerdir. Bu sz ve davranlardan dolay tarihi srete, zaman zaman sert
tartmalar yaanm, hatta kfrle itham edilen sufiler dahi olmutur. Dahas bu husustaki aykr sz ve davranlarn bedelini hayatlaryla deyenler bile olmutur.
Zahid ve mutasavvf geinen baz kiilerin ibahilie; her eyi mbah gren bir anlaya ve hogrye sahip olmalar, dini-er'i hkmlere ahlaki kurallara, yerleik rf ve
adetlare, toplumun deerlerine kar almalar, bazen de yok saymalar, davranlarnn ve szlerinin bozuk ve kfrbaz olmalar, dinin koruyucular ve bekileri olan
hakiki velileri ve limleri ekememeleri de eletiri, red ve inkr sebeplerindendir.
Cami ve zzeddin Kai, kalenderiyye ve melmet ehlinden de bahseder ve bunlar eletirirler. Tasavvuf yolunu tutan talip, salik, fakir, zahid, melami, sufi ve meczup gibi
zumreleri, bunlarn kmil, naks ve sahte olanlar birer birer anlatrlar.
1)Sahte Fakirler/Derviler: Bunlar dervi imi gibi bir grnt verirler. lerinde hakiki fakirlik ve dervilikten eser yoktur. Gayeleri dervilik davas ve hretidir.
2)Sahte Abidler: Onlar mraidirler. Gsteri iin ibadet ederler. Halkn olmad ve onlar grmedii yerde ibadet etmezler.
3)Sahte Zahidler: Halkla ho grnmek ve itibar sahibi olmak iin dnya ve ziynetini ve maddi hususlar terk etmi gibi grnrler. Fakat akllarnda ve zihinlerinde
dnyadan baka bir ey yoktur. Dnyalk elde etmek iin dnyay terk ederler. Gayeleri btnyle dnyadr.
4)Sahte Hadimler/:Mstahdimler: Tasavvuf ve tekke ehline Hak rzas iin deil kendi menfaatleri iin hizmet ederler. Gayeleri tamamen kar ve itibardr.
5)Sahte Melamiler/Mtelamiler: Onlar melami olmadklar halde melami grnen zndk ve mldihlerdir. hlsl olduklarn iddia eder ama doludizgin gnahlara dalarlar.
6)Sahte Kalenderaniler: Gnmzde Kalenderiye diye bilinmektedirler. slam'n hkmlerini bir kenara koyup ibahilik otlanda otlanmaktadrlar. Bunlara haeviyye de
denir.
7)Sahte Meczuplar: Bu kimseler fena denizinde battklarn ve ayn-i tevhide mahvolduklarn iddia eder ve btn davran ve eylemlerimiz Hakk' iradesiyledir, bizde
irade yoktur. Derler. Cebre inanrlar. Bunlarda zndklardr.
8)Sahte Mutasavvflar: Klk kyafeti itibariyle mutasavvflara benzer, mutasavvf olduklarn iddia eder ama onlarn ibadet hayatndan, ahlaklarndan ve manevi halleden
kendilerine bir eser ve bir nian yoktur. bahilik meralarnda ba-bo otlarlar, 'er'i hkm"lere gre yaamak avamn grevidir, biz havasz, o hkmlerle ykml
deiliz, derler.
zzeddin Kai, Shreverdi ve: 'Deki ite benim doru yolum. Bu yolu tut, baka yollara girme ki o yollar sizi benim yolumdan uzaklatrr ve datr.' Cami bu sekiz
zumrenin hakiki ve kmil olanlarnda, ayrca samimi ama naks (eksik) olanlarndan da bahsederler. Veli ve arif olmadklar halde velilik ve ariflik taslayanlar da bunlara
eklersek frka says on olur.
atahat ifadeleri, tasavvufta daha ok ilahi feyiz ve kuvvetli tecellilerle kendilerinden geen kimselerin gayri ihtiyari olarak syledikleri szler iin kullanlr. Dier bir
ifadeyle kiinin, seyr-i sulkun eitli aamalarnda, manevi sarholua (sekr) derek kendinden gemesi neticesinde, gayr irad olarak hakikatlere aykr sz
sylemesine athiyye denir. D grnte yanl anlamlar artran bu ifadeler, sflerin ruhan ykselite ulatklar farkl varlk alanlar asndan deerlendirilince
ortadan kalkmaktadr. Hallc- Mansur, Cneyd-i Badad, Bayezid-i Bistam ve benzerlerinin bu tr ifadeleri, manevi bir hal sonucu gayr- uur sylenmi szlerdir.
nk cezbe halinde bulunan bir sf, eriata muhatap olan akln tavrn aarak, akln kurallarnn stnde, farkl bir alana gemi kabul edilir. Bu akn alanda, olaylar
btn olarak kavranr, orada zaman ve mekn olgusu sz konusu deildir, srekli bir an vardr, o srada, sadece o an yaanmaktadr, hlbuki akl alannda bulunan insan,
zamana ve mekna baldr; olaylar kesintili olarak, para para deerlendirmektedir. Oysa akl st alann kurallar ve zellii, akl alannda geerli deildir. Dolaysyla
bu konumdaki bir sfnin atahat ifade eden szlerini anlamak, o szn sylendii akl tesi alana geerek ve o alann kurallarna gre deerlendirerek mmkn olabilir.
Sufilere gre, vecdini aa vurup byle szler syleyen kimselerin sz konusu hallerini, ancak bu halleri idrak edenler anlayabilirler. Kabul etmek gerekir ki bu durum
salikin dndaki kimseler tarafndan dorulanmas da rtlmesi de olduka zor bir durumdur. Zira tatmayan bilemez ve anlatlmaz yaanr szleri ancak byle bir
durum iin geerli olabilir.
Btn bunlara ramen tasavvufla ilgili eserlerde atahat konusunda ok malzeme bulunur. Hallc- Mansur'un "Ene'l-Hakk" (Ben Hakk'm) sz ile Bayezid Bestm'nin
"Sbhn m a'zame n" (Kendimi tesbih ederim, noksan sfatlardan tenzih ederim, nm ne yce oldu) sz yaygn olarak bilinen ve bir ksm tasavvuf erbabnca tevil
edilerek de olsa kabul edilen iki athiye rnei olarak verilebilir. Yine, Byezid Bistm'ye ait olan "Bir denize daldm ki, peygamberler o denizin sahilinde durdu" sz de
byledir. D grn itibariyle problemli olan bu ifadeler karsnda limler, farkl deerlendirmelerde bulunmulardr. zellikle baz limler bunlar hatal bulup iddetle
reddeder. Mesela bn Cevz, athiyeleri iddetle tenkit ederek baz athiyelerin kfir ve zndk olmay gerektirecek kadar tehlikeli ve korkun olduunu syler. Ancak ehl-i
tasavvuf, bu tr sz ve davranlar yorumlamaya al-mlardr. Hatta baz sufler bu durumu insann manevi yolculuun-daki kemal derecesi olarak grmlerdir.16
Tasavvufta kiinin bu hali yaamas, zel aba sarf edilen irad bir durum deildir. Aksine, tasavvuf dncede uyanklk halinin muhafaza edilmesi ve bunun iin gayret
gsterilmesi esastr. Dahas, bu durumdan ktktan sonra tvbe etmesi ve istifarda bulunmas, prensip haline getirilmitir. Burada problem, manevi cokunluk ierisinde
ve aknlk atmosferinde, kiinin kendisinden geerek syledii bu szlerin, din deerler karsndaki durumunun ne olduudur. Ehl-i snnet limlerinin ekseriyetine
gre, bu hal getikten sonra eer kii syledii szleri reddediyor ve o szlere tvbe ediyorsa, kendisi mazur grlmtr.
bn Haldun Mukaddime'sinde ath, mutasavvflarn imamlarndan bir oundan zuhur eden ve maksat zahir mndr diye vehmedilen bir takm szler diye tanmlayan
bn Haldun, bunlarn zahir mnsn anlamnn g olduunu, onun iin bu nev'i szleri bazlarnn red, bazlarnn tasvib, dier bazlarnn da te'vil ettiklerini belirtir. bn
Haldun'a gre, sflerin atah denilen ve eriata aykr bir mn ifade ettii zehabn ve vehmini veren, bundan dolay da zahir ulemas tarafndan sflerin tenkit
edilmelerine yol aan szleri hakknda insafla verilecek olan hkm udur: Sfler vecde gelerek hislerini gaybederler (Gaybet ve sekr hali). Cezbe ve tecell (varidat)
onlar o kadar ok hkm altna alr ki bunun tesiri ile istemediklerini konuurlar. Bu ekilde de kendini kaybeden sf, ilahi emirler karsnda muhatab ve mkellef
deildir. Cebir altnda bulunan kii mazurdur. O-nuri iin atah' syleyen bir sfnin fazilet ve eriata ball bizce malum ise onlarn bu nev'i szlerini gzel maksatlarla
izah etmeliyiz. Zr, kendisine mahsus bir dili bulunmad iin veca1 halini anlatmak olduka gtr. Bayezid-i Biztam ve emsali sfler iin durum byledir. ayet atah
syleyen mutasavvfn faziletli oluu bizce malum deilse, eriate ballkla da mehur olmamsa, syledikleri bu nev'i szlerden dolay sorumlu tutulur. Szn eriata
uygun bulmadmz ve tevil de edemediimiz bir mutasavvf knamak hakkna sahibiz."
atahat tr ifadelere sebep olan kavramlardan birisi galebedir. Szlkte yenmek, stn gelmek anlamna gelen galebe, tasavvuf dilinde slik'i tesiri altna alan zel
bir durumdur. Slik, bulunduu bu konum itibariyle sebebi dnemez, edebe riyet edemez, karlat eyleri birbirinden ayrt edemez durumdadr. Galebe hlindeki
bir kii, bazen caiz olmayan eyleri de syler. Kelbz kendisinde bu hl bulunan bir kimsenin sebep ve vastalar grmesinin ve eriatn dbna riyet etmesinin
mmkn olmadn belirtir. Zira malup olan kii, karsna kan hayr ve erri fark etme hlinden yoksundur.
Mutasavvflar abuk sabuk laflar (tammat), anlalmaz lakrdlar (afahat) etmilerdir. Bu da onlarn bazen kfir bazen de fask olarak nitelemelerine sebep olmutur.
Sufilerin usulne riayet etmeden syledikleri bu eit laflar eletirenler eer sahih bir kaynaa dayanyorlarsa knanamazlar. Sufilik iddias ile ortaya kanlar oalm
olduklarndan onlara ynelik eletiriler de artmtr. Bundan dolay samimi limler bu yola girmek isteyenleri uyarmlardr. bn Arab yle der: 'Bu yolu tutma
konusunda dikkatli ol, zira bu yola girenlerin ou yolunu kaybetmitir. Bu yol hem helak hem melek yoludur. Bu yolla ilgili bilgiye, amele ve hale hakkn verenler ebedi
mutlulua ererler, vermeyenler ise mahvolup giderler. Bu yolu tutanlar ya melek olur ya helak olurlar.
Hucvir (l. 466/1083) zamannn szde sflerinde grd problemleri yle beyan
etmitir: Allah bizi yle bir zamanda yaratt ki, o zamanda yaayanlar hev ve hevese din adn veriyorlar. Kibirlenmeye ve makam tutkusuna izzet ve ilim, halka kar
mrailik yapmaya hayet, kinlerini kalplerinde gizlemeye hilm, mnafkla zhd, temenniye irade, nefsan hezeyanlara marifet, gnln arzularna ve nefsin desiselerine
mahabbet, ilhda fakr, inkra safvet, zndkla fen, Hz. Peygamberin (a.s.) eriatini terk etmeyetarikat adn veriyorlar.
Yalanc peygamberler/mnettebiler olur da yalanc evliya olmaz m? Velilik konusundaki en geni ve en deri n bir ekilde incelemi olan nl sufi Hkim
Tirmizi(.320/932),bu soruya 'olur", cevabn veriyor. Hatm'l-Velaye isimli eserinde 'evveliya-i zur" dedii yalanc velilerden bahsediyor. Hkim Tirmizi, evliyadan
bahsederken olduka saygl ifadeler kulland halde onlarn arasna szan ve evliya olarak geinen gruplarndan sz at zaman deiiyor, hiddete kaplyor, onlar
hakknda son derece ar konuuyor, herkese kar merhametli davranrken onlar acmaszca eletiriyor.
Kueyr'nin (l. 465/1072) szde sflere ynelttii tenkitlerle ilgili olarak er-Risle'nin mukaddimesinde yer alan ok dikkat ekici tespitleri yledir: imdi sfler ekil
ve kyafet bakmndan eski sflere benziyor, ama ruh ve muhteva bakmndan bakalamlardr. Tasavvuf yolunda bir duraklama ve geveme ba gstermitir. Daha
dorusu bu yol hakiki manasyla yok olup gitmitir. Kendileriyle hidayete ulalan eyhler vefatetmi, eyhlerin gidiatna ve adetlerine tabi olan genler azalm, vera
kaybolmu, vera
sergisi drlm, tamah kuvvetlenmi, ihtirasn kkleri ve balar glenmitir. eriata hrmet hissi kalplerden zil olmutur. Dine kar kaytszl, menfaat temin
etmenin en gvenilir vastas olarak kabul eden zamann sofular hell ile haram arasnda fark grmez olmular, dine ve dn byklerine kar saygsz olmay din haline
getirmilerdir. badet etmeyi hafife almlar, namaz klmay ve oru tutmay basit bir ey saymlar, gafletmeydannda at koturmular, nefsn arzulara kendilerini teslim

etmilerdir.
Kueyr bahsettii sahte sufilerin, yapm olduklar yanllarla yetinmeyerek ve iinde
bulunduklar vahim hali grmezden gelerek en yksek manevi hallerden sz etmelerini,
Allah'a vsl olduklarn ve fen mertebesine ulatklarn iddia etmelerini tenkit eder. Ona gre bu kiiler daha da ileri giderek, yksek derecelere ulatklarndan dolay
iledikleri haramlar veya ilemedikleri farzlar nedeniyle cezalandrlmayacaklarna dair hezeyanlar savururlar. Er-Risle'de yer alan bir baka arpc tenkit ise bn Hafif'e
(l. 371/981) aittir: yle bir zamana yetitim ki, o dnemlerde sfler eytanla alay ederlerdi. imdi ise eytan sflerle alay ediyor.
Zerruk'a gre, sufileri eletirmenin sebebi betir:
1)Ruhsat ve Azimet: Yollarnn mkemmelliine baklarak sufiler(red ve inkr edilir)eletirirler. Sufilik azimet yoludur. Sufi ruhsatlara sarlr veya edebe uymayan bir ey
yapar veya bir eyi ihmal eder ve eksik yaparsa hemen eletiri oklarna hedef olur. nk temiz bir eyde kk bir leke bile gze batar. Oysa Hak Tel'nn korumas
altnda olmayan bir kul hatasz ve kusursuz olmaz, masum deildir.
2)Manevi Hal ve His: Bu hususlar alglamak, ince bir anlay ve kavray gerektirir. Sufilerin manevi hal ve hisleriyle ilgili bilgilerin kavramas kolay olmadndan eletiri
konusu olmutur. nsan nefsi, hakknda bilgi sahibi olmad hususlar ret ve inkr hususunda acelecidir.
3)Dnyevi Gaye ve Ama: Batl davalar ve dini kullanarak dnyevi amalar peinde olanlar oktur. Bir iddia ile ortaya kan bir kimsenin eletirilmesinin sebebi de budur.
Bu kiinin iddias iin delil getirse bile durumu pheli grlr.
4)Zahir ve Batn. eriatn zahirine zen gsterilmeden batna tabi olunmas sebebiyle halkn sapkla dmesi korkulan bir durumdur. Zaten cahillerin ounda bu
durum grlmektedir.
5)Makam ve Mevki: Kiilerin bulunduklar mevkide olan tutkular. Zira hakikatin baka birinde ortaya kmas(hakikat zere olmayanlarn) foyasn ortaya kartr. Halkn
bakalarndan daha fazla sufilere dkn olmas, mevki sahiplerinin de bakalarndan ok onlara musallat olmasna sebep olur.
Son ksm hari dier sebeplerle eletiri yapanlar mazurdurlar, hatta eletirileri sebebiyle sevap da alrlar.
Tasavvufun zeletirileri bylece ilk devirlerden balayarak daha sonraki dnemlerde, ayn genilik ve kapsamda olmasa bile, devam etmitir. Kueyr (.465/1072) ve
Gazzl (.505/1111)'nin de gayretleri ile savunma ve zeletiriler, tasavvufu ehl-i snnet izgisindeki bilinen yerinde salamlatrmtr.
Nakbendiyye'nin Mceddiyye kolunun kurucusu saylan mam Rabbani Mektubat'ta 'mddei", naks ve kasr dedii mutasavvflara, ayrca tasavvuf ad altnda
zndklk, mlhidlik ve ibahilik yapanlara eletiriler yneltilir. Talibin tasavvuf yolunda baarsz olmasnn ve hsrana uramasnn en nemli sebeplerinden biri kamil
olmayan kasr ve naks (kusurlu ve eksik) eyhtir. Tasavvuf terbiyesini ve ruh olgunluunu sluk ve cezbe ile gerekletirmemi olduu halde irat postuna oturan kii
naks eyhtir. Byle birbirine balanmak ve sohbetinde bulunmak ldrc bir zehir, mahvedici bir marazdr. Byle birine intisap eden seviye kazanmaz, seviye
kaybeder, zirveden ukura der, yeteneklerini yitirir. Tpk ehliyetsiz bir doktorun eline den bir hastann salna kavuamamas, tersine hastalnn daha da
arlamas gibi.

Gazl hyu Ulmi'd-din isimli eseriningurur bahsinde aldan iinde olanlar limler, bidler, mutasavvife ve servet sahipleri eklinde drt gruba ayrmtr. Onun
burada sf terimini deil, mutasavvife terimini kullanm olmas son derece nemlidir. Zira tasavvuf terminolojisinde mutasavvife terimi, sf olmad halde sf
geinen, sflii ahs karlar iin alet olarak kullanan kimseyi ifade eder (Uluda, 2002: 254). Gazl slk illlah yolunda aldan trlerinin ok eitli olduunu
belirtmekle beraber bunlar gruplara ayrarak ele alm ve detaylaryla ortaya koymutur.
Gazl ilk olarak yaad dnemin klk-kyafet, adb, merasim vb. zhir hususlarda
kendilerini gerek sflere benzeten ancak seyru slkun esaslarn gerekletirme noktasnda
isteksiz olan sahte sflerini ciddi ekilde tenkit eder. O konuyla ilgili u tespitlerde bulunur:Allah'n himaye ettikleri dnda zamane sfleri giyimleri, grnleri ve
konumalaryla kendilerini aldatan bir gruptur. Bunlar kyafetlerinde, grntlerinde, konumalarnda, dab ve merasimlerinde, kullandklar kavramlarda, sema, raks,
temizlik, namaz klma ve ban nne eerek seccadesine oturma gibi zahiri davranlarnda gerek sfleri taklit ederler. Tefekkrde bulunuyormu izlenimi vermek iin
kafalarn yakalarnn
iine sokarak otururlar. Derinden nefes alrlar, konuurken seslerini ksarlar. Bunlar iaret
edilen hususlarda kendilerini zorlayp samimi sfler gibi davrannca kendilerinin de sf olduunu zannederler. Oysa mchede, riyazet, kalbi murkabe etmek, i ve d
bnyeyi gizli ve ak gnahlardan temizlemek iin kendilerini asla yormazlar. Hlbuki tm bunlar tasavvuf merdivenlerinin ilk basamaklardr. Btn bu mertebeleri
amayanlarn kendilerini sflerden saymalar caiz deildir. imdi bu menziller evresinde hi dolamam, yanna bile yaklamam kiiler nasl olur da sflerden
saylrlar. Tam tersine haramlara, pheli eylere, hkmdarlarn mallarna kpekler gibi atlyor, bir somun ekmek, bir kuru, bir habbe iin yaryor, zerre kadar kymeti
olmayan eyler iin hasetleiyor, karlar attnda birbirlerine yapmadklar kalmyor. Bunlarn aldandklar son derece aikrdr.
Yamal giysiler giymek, meakkatli bir riyazet ve mchede sreci geirmek gibi hususlarda gerek sflere uymak, baz kimselere zor geldii halde kendilerini sf olarak
gsterme sevdasna kaplmalar nedeniyle amalarna ulamak iin muhakkak onlarn kyafetlerine brnmek gerektiini dnrler. Oysa sflii yamal elbiseyle
zdeletirmek,
sadece klk-kyafetle bir yere varacan zannetmek ciddi bir yanlgdr.Klk-kyafetle sflik iddiasnda bulunanlara ynelik eletiriler hi phesiz Gazl ile
balamamtr. Hicri III. yzyldan itibaren zellikle Horasan blgesinde ortaya kan ve daha sonra dier blgelerde de etkisini hissettiren Melmetlik, zaman ierisinde
kendilerini yaam tarz, klk-kyafet, mekn ve dil itibariyle farkllatran sflere bir tepki olara domu ve Melmetler amelleri gizleme ve halk nazarnda tannmama
amalarnn bir sonucu olarak klk-kyafet hususunda dier sflerden farkl bir tarz izleme yoluna gitmilerdir. Hrka giymeyi sflerin iar sayan Hucvir de kendi
zamannda bazlarnn yrtk ve yamal elbise giydiklerini ancak bu ekilde giyinenlerin bir ksmnn halktan hrmet ve itibar grmeyi amaladklarn esefle ifade etmitir.
Ona gre tasavvuf yolunda hrkadan daha nemlisi hurkadr yani gnl ateidir. Bu yolun yolcularnn da hrka ile tannma ve mehur olmaya ihtiyalar yoktur. Gazl
yamal elbiseler giyerek sflik iddiasnda bulunan bu tip kiilerin, bakalarna da zarar verdiini ileri srmtr. Zira onlarn peinden gidenler yanl yola girmi olur,
uymayanlar da sfler hakknda olumsuz fikirlere sahip olurlar. Btn sflerin bunlar gibi olduunu dnr, gerek sflere dil uzatrlar. Sz konusu mukallit ve sahte
sfler halkn sfler hakkndaki grlerini olumsuz ynde etkileyerek ktlklerini evrelerine de yayarlar. Gazl byle kimselerin hem kendilerini hem de bakalarn
tasavvuf konusunda kandrdklarn dnmekte ve bu yanl alglar olaysyla onlar tenkit etmektedir
Sflerin eski giysiler giymelerinin sebebi, baz hadislerde bunun kymetinin ifade edilmesidir. Hz. Peygamber yle buyurmutur: Her kim gc yettii halde Allah iin
tevazu gstererek gzel bir elbise giymeyi terk ederse Allah ona cennet elbiseleri giydirir. Konuyla ilgili dier hadisler de Hz. Peygamber'in yamur duasna karken
eski giysi giydiini belirten bir hadis ile Eb Brde bnu Eb Musa el-E'ar'nin Hz. Aie'nin yanna girdim bana yamal bir elbise ve kaba bir izar gstererek Hz.
Peygamber bu iki para iinde ruhunu teslim etti dedi eklindeki ifadeleridir.
eriat yaygsn dren, dinin hkmlerini bir tarafa brakp helalle haram eit gren
kimseler de szde sflerin bir blmn oluturur. Bu grupta yer alanlardan kimisi Allah benim ibadetlerimden mstanidir. Neden kendimi yoraym? derken, kimisi de
insanlar gnllerini irkin duygulardan ve dnya sevgisinden temizlemekle ykml klndlar. Bu ise muhaldir. Mmkn olmayan eyle mkellef tutulmulardr.
Denemeyen aldanr. Biz denedik ve bunun imknsz bir ey olduunu idrak ettik diyerek ahlk arnmann stesinden gelinemeyecek bir aba olduu zehabna kaplrlar.
Gazl bu tarz bir dncenin tamamyla yanl olduunu ifade etmitir. nk ona gre insanlar ehvet ve gazabn kkn kazmakla mkellef klnmamlardr.
nsanlarn sorumluluu bunlar akln ve dinin emrine verecek ekilde zabt u rabt altna almaktr. Kukusuz ki hi eseri kalmayacak ekilde bunlar kknden skp atmaya
alrsak buna asla gcmz yetmez. Eer bu ikisini riyazet ve mchede ile terbiye etmeye alrsak bunu yapabiliriz. Aslnda insana emredilen de budur. Yine bu
grupta yer alan bazlar da yle derler: Organlarla yaplan amellerin nemi yoktur. Dikkate alnacak olan gnllerdir. Bizim kalplerimiz Allah sevgisiyle tutumu,
marifetullaha vsl olmutur. Biz bedenlerimizle dnyaya dalyoruz, Kalplerimiz ise hep Rabbin huzurundadr, Hazret-i rubbiyete hasredilmitir. Bizim ehvetlerle ilgimiz
kalben deil zhirendir. Bu anlaya sahip olanlar kendilerinin dier insanlardan stn olduklarn, bedensel ibadetlerle nefsi arndrmaya ihtiyalar bulunmadn,
ehvetlere kar gl olduklar iin nefsn arzularn kendilerini Allah yolundan alkoyamayacan sanrlar. Derecelerini adeta peygamberlerin derecelerine ykseltirler.
Marifetin tasavvufi makamlarn en ycesi olduu dncesi ve zhd ve ibadetin sadece birer vasta saylmas, belli bir mertebeden sonra amele gerek kalp kalmad
tartmasn dourmutur. Baz mfrit sufiler ibadetlerin marifetullaha ulancaya kadar gerekli olduunu, asl maksat olan marifet hsl olunca vasta ve vesilelere ihtiya
kalmayacan iddia etmilerdir. Mfrit sfilerce ileri srlen tasavvufta ibadetlerin skt olaca ve zhir hkmlerle amel etme sorumluluunun kalkaca bir mertebeye
ulamann mmkn olduu ynndeki hatal yaklam Cneyd-i Badd (l. 297/909), Ebu Tlib el-Mekk (l. 386/996), Kueyr (l. 465/1072), Gazl (l.505/1111), vb.
tasavvuf tarihinin nde gelen mutasavvflar tarafndan iddetle tenkit edilmitir. Hicri II. asrn sonlarnda doan tasavvuf hareketinde Gazl'nin zamanna gelinceye
kadar geen srete baz gruplarn ban ektii eriattan uzaklama veya kopma hadisesi kelmc, hadisi ve fkhlarla sfiler arasnda ekimelere neden olmu,
bundan dolay tasavvuf Snn muhitlerde tepki grmtr. Aradaki soukluu gidermek ve tasavvuf ile eriati uzlatrmak iin Kueyr'nin balatt abalar Gazl ile
zirveye ulam ve baaryla sonulanmtr. Zhir hkmlere lyk olduu
deeri vermeyen, din kurallar hafife alan ve mutasavvf geinen sahte sfilere kar yrtlen mcdele Kueyr'nin Risle'si, Hucvir'nin (l. 465/1072) Kef'lmahcb'u,Mekk'nin Ktul-kulb'u ve Kelbz'nin Taarruf'u ile ciddi bir mesafe kat' etmi, sahte sufilere att kadar ehliyetsiz zhir ulemasn da eletiren ve
eserlerinde zhir hkmlerin tasavvufa uygun izahlarn yapan Gazl son noktay koymutur.
Tasavvufa dardan yneltilen tenkidler lkemizde ilk rneklerini Kadzdeliler ve Sivszadeler mcdelesi dir. Cumhriyetin i'lnndan nceki dnemde de ayn tartma
gndeme gelmi, kendisi de bir zil tarkat mensbu olan zmirli smil Hakk ile Urfal eyh Saffet (Yetkin) arasnda gemitir. Urfal eyh Saffet'in "Tasavvuf'un
Zaferleri" serlevhal yazlarna zmirli smil Hakk "Mustasvife Szleri mi? Tasavvufun Zaferleri mi?" bal altnda cevap vermitir. Bu makalaleler daha sonra kitap

hline getirilmitir. Cumhriyet'in ilk yllarnda meydana gelen bir takm olaylar sebebiyle rejim kartl genellikle eratlkla; eratlk da tarkat ile zdeletirilerek
takdim edilmitir. Demokratik hayata geile birlikte ortaya kan hrriyet ortamnda slm alandaki yaynlarda erat ve tarkat gerekte olduu yere oturtmaya alan
bir takm cidd aratrma ve incelemeler bulunduu gibi tasavuf ve tarkat bir vka olarak grmek istemeyen ve onu slm d bir izgiye oturtmaya alan yaynlar da
yaplmtr.
Tasavvuf hayat ve dnceye toz kondurmak istemeyenlerin bak. Cumhuriyet dneminde, Osmanl'ya yneltilen ar ve lsz tenkid ve hakaret, kar bir
lszle sebep oldu: Osmanl'y her halkarda savunmak. zellikle 1925'ten sonra tasavvuf ve tarikatlara kar yneticilerin sergiledii kltc tavr da benzer bir
davrana sebep oldu: Tasavvuf hayat ve dnceyi btnyle temize karmak. Adeta tasavvufla slam' zdeletirmek. Bu n kabul, aratrmaclarn hareket alann
daraltmtr. Baz ilim adam ve aratrclar ise tasavvufla irki zdeletirdiler. u cmle bir lahiyat profesrne aittir: Tasavvuf irktir byle dnen bir
akademisyenin bu konuda yapt incelemeleri ciddiye almak zordur. Modernizmin beynimizi alt-st ettiini, rasyonalizmin sultasn da unutmamak gerekir. Tasavvuf
konulara neyzen bakl olanlarn bir gerekesi de XX. yzyln banda slam dnyasnda grlen kme ve dalmann fatura adresini bulma teladr. Fakat tela
psikolojisi ile gerei yakalamak mmkn deildir. Tasavvuf tarihini aratranlarn zaman zaman kalemlerinin ucuna kadar gelip de yazamadklar meselelerin bir sebebi
de resm grn durumudur. Yani 1925'te tekkelerin yasaklanmasyla beraber makbl halden maktl hale gelen tarikatlarla ilgili kalem oynatmak zorlamtr. Tasavvuf
ve tarikatlarla ilgili en olumsuz noktalardan biri de bilen-bilmeyen herkesin ahkm kesmesidir. Tarikatlarn yasak oluu onlara hakaret yadrmay kolaylatrmakta,
tarikat sulamas ile insanlar adeta tehdit edilmektedir. Bu konuyu rant iin kullanan baz gazeteci-yazarlarn yanl ve yanl bilgi ve ynlendirmeleri, gereklerin
zerine atlan kaln bir perde hviyetini kazanmaktadr. Medyann eyhlislam olan baz kimseler aslnda mezheple tarikatn farkn bilemeyecek, tarikat kelimesini
doru telaffuz edemeyecek kadar bu dnyann uzanda ve dndadrlar. Ama konjonktrel artlar bilim adamlarn deil de onlar sahneye karmaktadr. Dolaysyla
sapla saman birbirine karmaktadr. Tasavvuf Tarihi Anabilim Dal'nda alan akademisyenlerin bir blm deerli eserler kaleme almlar, almaktadrlar. Ancak
Cumhuriyet dnemi ile ilgili tesbit ve yorumlarda tamamen hr ve zde olduklarn sylemek zordur. Szkonusu dnemle ilgili kanaatlerini belirtirken ister istemez
konjonktrel artlar gndeme gelmektedir. Bu durumun brakt boluk bilmeyenler tarafndan doldurulmaktadr.
Meayihten bazlar tekkelerin kapatlmasnn ve tarikat faaliyetlerini yasaklanmasnn sebebi olarak grdkleri cahil eyhlere, ham sofulara ve tembel dervilere
yklenirken adeta tekke ve tarikat faaliyetlerini yasaklayan kanunu karanlardan daha fazla savunmakta, hakl ve meru bulmaktadrlar. Bunlar tekke ve tarikatlar
eletirmede o kadar ileri giderler ki insan u beyti hatrlamadan edemez:
Dman kadar olsun siper et suret-i hakk
Ey dost! Hseyin olmaz isen bari Yezid ol.

KAYNAKA
Al sfahani, Hilyet al- Evliya Va Tabakat al- Asfiya, c.1, Msr, 1351/1932.
Cebeciolu, Ethem, Prof. Nicholson'n Kronolojik Esasl Tasavvuf Trifleri AFD, Ankara, 1987.
ifti, Cemil, Tasavvuf Kitab, stanbul: Kitabevi Yaynlar, 2. Bask, , 2008.
ubuku brahim Agh, slam Dncesi Hakknda Aratrmalar, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara: Ankarara niversitesi Basmevi, c,6, 1972.
Develiolu, Ferit, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Lgat, Ankara, 2007.
Doan, sa, Trklk Ve Alevilik, Samsun: Karde Ofset Basm, 1998.
Hucvir, Ali b. Osman Cllb, Kef'l-mahcb Sleyman Uluda(ev.) , stanbul: Dergh Yaynlar,1996.
bn Haldun, ifa as-Sail Litehzib al- Mesail, Prof. Dr. Muhammed b. Tawit at-Tanji (nr.), stanbul, 1958.
bn Haldun, ifu's-Sil li-tehzbi'l-mesil, Muhammed b. Tawit at-Tanji(ne.), stanbul, 1957.
bn Haldun, Tasavvufn Mahiyeti: fa 'u's-sii 'il, Sleyman Uluda(tr.), stanbul, 1984.
smail Raci el-Faruki ve Luis Lamia el- Faruki, slam Kltr Atlas, Mustafa Okan Kibarolu-Zerrin Kibarolu (ev.), stanbul: nklab Yaynlar, Yeni afak Gazetesi.
z, Mahir, Tasavvuf, Med Yaynlar, stanbul, 1981
Kabakl, Ahmet, Tasavvuf, Tarikat, Edebiyat, stanbul: Trk Edebiyat Vakf Yaynlar, 2006.
Karaman, Hayreddin vd., lmihal, man ve badetler, Ankara: Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, c.1, 2006.
Kara, Mustafa, Din Hayat Sanat Asndan Tekkeler Ve Zaviyeler, stanbul: Dergh Yaynlar, 5.Bask, Kasm, 2013.
Kara, Mustafa, 'Makbul Ve Maktul Tasavvuf Kltr le lgili Tesbitler, Proplemler, Teklifler", Uluda niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, c.11, sy.1, 2002.
Kara, Mustafa, Metinlerle Gnmz Tasavvuf Hareketleri, Dergh Yaynlar, 3. Bask, Ekim, 2010.
Kara, Mustafa, Trk Tasavvuf Tarihi Aratrmalar, Tarikatler, Tekkeler, eyhler, Dergh Yaynlar, stanbul.
Kueyr, Kueyr Rislesi, Sleyman Uluda ( hzl.) stanbul, 1991.
ngren, Reat, 'Tasavvuf", DA, c.40.
Nicholson, Fi't- Tasavvuf al-slami Va Tarihihi, Ebu'l Ala al- Afifi(ter.), al-Kahire, 1375/1956.
Reis, Bedriye, 'Gazzaliye Gre Szde Sufiler ve Yanlg Noktalar", Ekev Akademi Dergisi, Yl: 17, sy. 55, Bahar 2013.
Serrc, Eb Nasr, el-Lma' f Trihi't-tasavvufi'l-slm, slm Tasavvufu. H. Kmil Ylmaz (ev.), stanbul: Altnoluk Yaynlar, 1996.

eker, Necmeddin,"atahat fade Eden Sz ve Davranlarn Din Temelleri", Idr niversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, sy. 1, Nisan 2012.
Taylan, Necip, Anahatlaryla slam Felsefesi, stanbul: Ensar Neriyat, 3. Bask.
Uluda, Sleyman, Tasavvuf ve Tekid, stanbul: Dergh Yaynlar,1. Bask, 2014.
Ylmaz, Hasan Kmil, Altnoluk Dergisi, sy. 139, Eyll 1997.
Ylmaz, Hasan Kamil, Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarikatlar, Ensar Neriyat, 1997.
Ylmaz, Zehra, 'bn Haldun'un Tasavvuf'a ve Felsefeye Ynettii Eletiriler", (Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, Gazi niversitesi Felfefe Ve Din Bilimleri Anabilim Dal,
Ankara).

You might also like