Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 31

lem Kitsch olmu, biz napalm?

Hasan nal Nalbantolu*


Peki, ne yapalm? Ne glelim ne de ka atalm.Yazmzda grlerine zellikle bavuracamz
Adorno1 lmnden sonra yaynlanan estetik notlarnda yazmzn balna nerdeyse denk den
bir noktann altn yle izer:
Bir zaman sanat olan sonradan kitsche dnebilir. Ama bu k yks belki de sanatn
dzeltili tarihi, gerek ilerlemesidir.2
Bilmecemsi, artc, henz ham ve ilenmeyi bekler izlenimi veren bir saptama bu. Yksek
sanat dknleri iinse kerhen kitschle flrt ediyor bile olsalar (zorunlu nedenlerle!), gene de
rktc. yle ya, bir de bakmz, o ok sevdiimiz Mozart ya da Beethoven eserlerinin batan
sona icralarnn yerini, gnmzde srekli tketici profili koklayan mzik endstrisinin ayn
eserlerden en geerake, en piyasa ezgileri seerek dar ve giderek de ksalan zaman aralklarna
sktrp, kaset, cd gibi fizik ortamlara aktard versiyonlar alvermi. 3 Bylece, szgelimi, zel
*

Prof. Dr., ODT, Fen-Edebiyat Fakltesi, Sosyoloji Blm alan. Okuyucunun eletirel bakna
sunulan bu yaznn erken bir zamanda istenmesine karn, yazlmas yaammn salk asndan zorlu bir
dnemine rastgeldi. Yazm etkinliinin bu dnemden grece yumuak gememde byk pay olduunu
burada sylemeliyim. Ama tek bama deil, dostlarn da el uzatmasyla. Bu vesileyle baka balamlardaki
destekleri yannda, ierdii olas hatalarn tek sorumlusu olduum yazmn deiik versiyonlarn okuyarak
fikirlerini esirgemedikleri iin ve kaynak bulmadaki dorudan yardmlar nedeniyle, Tanl Bora, Yiit
Aydn, Ali Ergur, H. Sinan Hoadam, Sanem Gven-Salgrl, Bar Mcen, Harun Abuolu, Belks
Ayhan-Tarhan, ve F. Umut Bepnar bata gelmek zere, tm dostlara Saolun! diyorum.
1

Theodor W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie (Frankfurt am Main:


Suhrkamp Verlag, 1970) [ng.: Aesthetic Theory, tr. by Robert Hullot-Kantor (London: The Athlone Press
1997)].
2

Was Kunst war, kann Kitsch werden. Vielleicht ist diese Verfallsgeschichte, eine der Berichtigung von
Kunst, ihr wahrer Fortschritt.: Paralipomena,A.g.e.,: 467 [ng.: 315.]. Kitschmensch (kitsch-insan)
szcnn mucidi Hermann Broch da sanatn gereklik hakkndaki iseziler sayesinde iyi, kt, hatta
zgn olabilen kitsche stn gelmesine karlk, kitschin bir yknme sistemi de olmas nedeniyle hemen
her ayrntda kendini sanata benzetebildiine dikkatimizi eker. Hermann Broch, Notes on the Problem of
Kitsch, in Kitsch: An anthology of bad taste, ed by Gillo Dorfles (London: Studio Vista, 1969 [1968]:
61, 63.
3

Tartmamz sklkla mzik zerinden yrteceimizden, nedenini daha batan aklamakta yarar var. Ne
kavramsal ne de lenguistik olmad halde sentaks ve mantksal yapya sahip mziin kendini kitsche
kolaylkla teslim edii konusunda Adorno yle yazmaktadr: Mzik zellikle teslimiyete yatkndr; nk
mziin kavramsal olmayan doas dinleyicileri kendilerini hisseden zneler sanp dncelerine tam
zgrlk tanyarak akllarna her gelen fikri dnmek ynnde cesaretlendirmektedir. Mzik bir eit
arzularn gereklemesi ve sahte doyum (Ersatzbefriedigung) olarak ilev grr; filmden farkl olarak da bu
eyleminde yakay ele vermezMzik kendince bilindnn ideolojisine katkda bulunmaktadr. [Zu ihr
schickt Musik insgesamt wohl sich in besonderem Ma, weil ihre Begriffslosigkeit weithin den Hrern
erlaubt, bei ihr als Fhlende sich zu fhlen, zu assoziieren, sich das zu denken, was sie gerade mgen. Sie
fungiert als Wunscherfllung und Ersatzbefriedigung und lt sich nicht einmal, wie der Film, recht dabei
ertappen. Musik trgt, vielfach im Gegensatz zu ihrer eigenen Gestalt und ihrem eigenen Sinn, zur
'Ideologie des Unbewuten' bei.], Ideen zur Musiksoziologie,Gesammelte Schriften, Band 16:
Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren (Frankfurt am Main: Suhrkamp Verlag): 15. [ng.: Some

2
aracyla byk kent trafiinde iine yetimeye alan ada kafal, zevk sahibi, klsik mzik
tutkunu yksek-orta snf insannn ara kaset- ya da cd-alarnda dinlediinin elektronik kayt
olmak yannda, hi zaman olmadndan hemen bir baka eye ynelmeye yatkn sabrsz
kulana hitap eder biimde dzenlenen sekilerden oluturulmas, yksek sanat dininin hangi
noktaya geldiinin de nemli bir gstergesi olsa gerek.
Bir de, Heidegger gibilerinin teknolojinin byk olaslkla sanatn yerine getii ynnde
deerlendirmesi var ki, ilgin bir biimde bu gelimenin kitschin yaygnlamasyla kout gittii
de gzden kamyor. Ama Heidegger asl konumuzla ilgili ok ilgin bir tehisi 1936-41
dneminde kaleme ald ama ancak yakn gemite gn na kan notlarnda dile
getirmektedir. Modernliin Tamamlan anda Sanat [Die Kunst im Zeitalter der
Vollendung der Neuzeit] baln tayan ksmda ( 11) insann artk saldrgan egemenliine
uygun dev apl rgtlenmelere bavurduu bir zamanda sanat almasnn yokoluuna tank
olunduuna, buna karn sanatn yokolmayarak nitelik deitirip bu rgtlenilerin kendini
tamamlay tarzna, kipine (eine Weise der Vollendung der Machenschaft) dntne dikkatleri
eker.4 Bu durumda rnein doa imdi kendini ancak barajlar kurulan, dikilen, yerletirilen
insan yaptlar yoluyla (Die Anlage) kendini ifade edebilirken, gzellik de (Die Schnheit)
insann gcn okayp, houna giderek ayn gc pekitirip artran [bu mstahzarat gcnze
g katar!] bir eyden ibarettir artk. Sanat alan ve trleri eriyip giderken varlklarn sadece
kitaplarda okunan, derslerde anlatlan yaltk, ilerlikten yoksun alan (als abseitige, unwirkliche
Beschftigungsbezirke) adlar olarak srdrmektedirler. O alanlar ki, Heideggerin ok yerinde
bir sfatlandrmasyla, bir gelecei olmayan sonradan grme romantiklerin (spt gekommener,
zukunftsloser Romantiker) arpaland yerlerdir [gnmzn iir, tiyatro, mzik, resim, yontu
gibi sanatlarnn uzmanlar akla gelebilir bu noktada]. Deklarasyona dnm imdinin iir
sanat yannda fotoraf ve sinema [ve imdilerde video] dnldnde gnmz sanatnn
artk var-olanlarn rgtleni biimleri (Formen der Einrichtung des Seienden) olarak
grlmesi gereken yerletirmeleri (Anlagen) kolaylatrc rol stlenmek zorunda kald
grlmektedir.
Kitschle ilgili olarak Heideggerin ne srd asl vurucu ifade ise bu arpc tehisin hemen
ardndan gelmektedir:
Sanatn taklidi olarak ortaya kp, ggsteriminin zorlamas altnda eskiden sanat almalarn
[niteleyen] zgeliin yokolmasyla [tek] dayanan da yitiren Kitsch zerklik kazanr ve artk
Kitsch olarak deneyimlenemez olur. Kitsch kt sanat deildir; tam tersine, temelden, zden
olmayan bo eylere adanm en st dzey beceridir. Kendinin nemsenmesini temin amacyla da
simgesel niteliinin apak propagandasn, reklmn yapmaktan [hi] geri kalmaz 5
ideas on the Sociology of Music, Sound Figures, tr. by Rodney Livingstone (Stanford, Cal.: Stanford
Univ. Pres, 1999): 5]. Adornonun yukarda alntlanan keskin yarglaryla insan varl iin kanlmaz
olduunu dndm mzii toptan batrd sonucu kanmca karlamaz; onun tm dnce tarz
hatrlandnda, burada zellikle modern znellii kayan gnmz mziinin yapsndaki gl bir
yatknla parmak bast aktr. Kendisinin sosyologluu yannda bylesi arpc tehislerde bulunabilen
bir besteci ve mzikolog oluu ve bu yzden hem sanat hem de kitsch zerine tartma yrttnde
kolaylkla mzik alanndan rnekler getirmesi de tercihimizi fazlasyla etkiledi; ama onun bir baka
yazsnda u yazdklarn aklda tutmak kouluyla: Vurgulamak isterim ki, mzik burada kendi iinde bir
son deil, ok daha geni sosyolojik cephelerin [aklanmasnda] rnek olarak i grmektedir. Theodor W.
Adorno, Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, Gesammelte Schriften, Band
20: Vermischte Schriften II (Zweite hlfte) III. Aesthetica (Frankfurt am Main: Suhrkamp Verlag): 413.
4

Martin Heidegger, Besinnung [Gesamtausgabe, Band 66] (Frankfurt am Main: Vittorio Klostermann,
1997): 30. [ng.: Mindfulness, tr. by P. Emad and T. Kalary (London: Continuum, 2006): 23.]
5

Yukarda szn ettiimiz kitschin yaygnlamas ile teknolojinin giderek sanatn yerine geme
sreci arasndaki koutlua en iyi rnek bo zaman gene bolukla doldurmaya (Adorno)
indeksli ada yaam tarznn giderek hzlanan tempolu ve gittike ksalan zaman aralklarna
zg ritme kendini uyduran mzik trleri olmal. Bir soruyla amaya alrsak, mziin
kitschlemesi aslnda tm yaam tarznn ve o tarza bulanm insann kitschlemesiyle i ie
gemi olabilir mi? 6 Zaten kitschden esin bekleyecek denli darallardaki bir dnyada egemen bir
gelenekten sz edilebilirse eer, bunun sadece ikiyzl bir cokudan teye gidemeyecei
oktandr sylenmitir. Dahas, kitschin insan yaamn nasl sanat bozuntusu bir yapntya
(artifice) evirdii sorulduunda da zorla getirilebilen yant, sahte emalara hapsolmu,
gereklikle en ufak bir ilgisi olmayan bir gelenekten ibaret olduu, ille de burada bir sanat
eserinden sz etmek gerekiyorsa bunun nevrotik bir sanat eseri olduudur.7
Gemite, zellikle de 1930lar Almanyasnda baskn kitsch gerekliinin tarihsel kkenleri ve
doas zerine kalem oynatan Norbert Elias gibi baka dnrler de vard hi kukusuz. 8
Hermann Broch da 1933te yaynlanan bir yazsnda sradan toplumsal deerlerin retilememekle
kalmayp, ke getii her tarihsel dnemi kitsch-dnem olarak niteliyordu. Sradan toplumsal
deerlerin ykld bu dnemler ktlk ve ktlkten korkmaya dayand iin byle
dnemleri ifade eden sanatn ktlkten bir biimde dem vurmamas nerdeyse imknszd. 9
Ama biz asl Adornonun Mart 1945de kaleme ald bir konumasnda [Erste Fassung: What
National Socialism Has Done to the Arts, bkz. Yukarda, not 3] altn izdii bir noktay ,
Nazilerin ykseldii otuzlu yllarda Hitler ve etesinin sanat ve kltr alanlarnda iyice
yerletirmeye alt kitsch eilimlerin zaten Alman toplumunda nceki yzyllardan kklenerek
Mit dem machenschaftlich notwendigen Verschwinden der Kunstwerke bisherigen Wesens verliert der
aus ihrer Nachahmung stammende Kitsch seinen Gegenhalt und wird eigenstndig und als ein solcher gar
nicht mehr erfahrbar. >Kitsch< ist nich >schlechte> Kunst, sondern bestes Knnen, aber des Leeren und
Unwesens, was dann, um sich noch eine Bedeutung zu sichern, die ffentliche Propaganda serines
Symbolcharakters zu Hilfe ruft., Heidegger, A.g.e.: 31 [ng.: 24.]
6

Bu noktada ister istemez Arthur Schopenhauerin mziin metnini dnyann [Die Welt] oluturduu bir
melodi olduu yargs akla geliyor. Bkz. Parerga and Paralipomena: Short Philosophical Essays, Vol.
II, tr. by E. F. J. Payne (Oxford: Oxford Clarendon Press, 1974) Chp. XIX: On the Metaphysics of the
Beautiful and Aesthetics Para. 219: 430. te yandan, Schopenhauerin kendi dneminin popler mziini
eletiriyor olmas, bizlere gnmzdeki yaam tarz ile mzik arasnda kurulan ilikinin gemii hakknda
da bir fikir vermektedir. Schopenhauer yle yazmaktadr: Mziimizin girdii yanl yol, yaln ve gerekli
oranlar ksmen gizleyen ve bir lde sapknlatran ar bezeme ve sslemeyle tkabasa ge Roma
imparatorlar dnemi mimarlnnkine benzer. [imdiki] mziimiz de bizlere fazla grlt, ok sayda
enstrman, fazlasyla sanat sunmasna karn ok az ak seik, derin ve dokunakl fikir sunmaktadr.
stelik, bulank, belirsiz, bulutsu, anlalmaz ve hatta anlamsz yaz tarzna tahamml edebilen zamanmz
beenisine imdinin anlamdan ve melodiden yoksun s bestelerinde de rastlanmaktadr (s. 431).
7

Hermann Broch, Notes on the Problem of Kitsch, Kitsch: 63-64. [Brochun iki ksmdan oluan
ngilizceye eviri yazsnn bu ilk ksm onun 1950-51 Knda Yale niversitesi Alman Dili ve Edebiyat
blm rencilerine verdii bir derstir.]
8

Bir baka rnek vermek gerekirse, bkz. Norbert Elias, The kitsch style and the age of kitsch [Kitschstil
und Kitschzeitalter, 1935], Early Writings, Vol. I, tr. By Edmund Jephcott (Dublin: University College
Dublin Press, 2006): 85-96.
9

Hermann Broch, Notes on the Problem of Kitsch, in Kitsch: 76. [ngilizceye eviride iki ksmdan
olumu yazda ikinci ksmn orijinalinin Sanatn Deerler Sisteminde Ktlk balkl yaznn beinci
ksm olarak Neue Rundschau (Austos 1933)da kt belirtilmektedir.]

4
nceki onyllarda iyice yaygnlat gereini gzden karmamalyz. Ayn yazda Hitlerden
nce de varolan bu eilimlerin Nazi iktidar ktkten sonra da sregideceini, hatta iyice
yerleeceini ngrmesinde Amerikada srgnde yaarken Max Horkheimerla birlikte kltrel
endstriler (sonradan kltr endstrisi) olarak adlandrdklar gelimeye birinci elden tank
olmalarnn pay hi de az olmasa gerek. Soyluluk ve orta snflara zg doru drst bir
kltrlenmeyi kendi tarihsel srecinde yaamam, buna karn piyasaya gdml hzl
teknobilimsel gelimenin abucak tm yaam pratiklerine egemen amorf bir gereklie dnt
(rn. kltr alannda) Amerikan kapitalist toplumsal formasyonunu 10 bir yana braksak bile,
yukarda sz edilen ve gnmzdeki ad kreselleme olan gelimede en byk pay olan
gereklik, en azndan Almanyada ondokuzuncu yzyln sonlarndan itibaren hzl teknolojik
ilerleme ve bu srece kout giden bir bakas, Alman orta snflarnn bir kltrszleme
(decultivation) srecine girmi olmasyd. rneini bir kez daha mzik kltr ile snrlandran
Adorno yle yazmtr ayn konuma metninde:
Ondokuzuncu Yzyl boyunca meslekten mzisyen ya da sanat olmadklar halde mzik ve
sanatlarla gerek bir iliki iinde olan, incelikli ve ayrtrc bir anlama iine girebilen belirli
gruplar vard. Mzisyen olmadklar halde mzik alannda gerekten kltrl bylesine bir
ekirdek varolmasayd, Schopenhauer, Kierkegaard ya da Nietzsche gibi yazarlarn tutumlar
anlalamazd. Bu ekirdek ortadan silindi. Mzik bilgisi ve mzikten anlama uzmanlar ve
meslekten olanlarn ayrcal haline geldi. 11
Adorno mzik kltrnn Hitlerden ok nce de mzelik bir ihra malna dnmesine rnekler
getirir. Ona gre, Wagner zaten daha Naziler ykselie gemeden nce gen kuan zihninden
silinmeye yz tutmutu. Bu kltrszleme ikliminde insann i ve d dnyasyla ba kopan
mziin bana neler gelmekte olduunun en gzel rnei Richard Straussdu. Straussun
Nietzschenin felsefi imgesi Zerdt mzie dntrme abasnn 12 bizleri aldatmasna izin
vermemek gerektii grnde olan Adornonun sahte-hedonist vurdumduymazlk ve s
ovmenlikle sulad, buna karn uzak grl kurnaz bir iletmeci olarak niteledii,
uluslararas ne sahip bu bestecinin felsefe temalaryla flrt hakkndaki yargs acmaszdr:
Straussun mziinde felsefe yannda dinin de, sanat sanat iindir (lart pour lart) sembolist
retisinin de sata karldn sylemek daha doru olur[Straussun mziinde] her ey,
seyredilecek, satn alnacak, zengin ama yorgun bir iadamnn sinirlerini uyarc bir kltr meta
(cultural good) olmutur. Bu Straussun batan sona tm oeuvre iin sylenebilirkendilerini
onun eserlerinin sunduu aynada sanki meru bir soylu snfm gibi grebilen Alman sanayici
st-snfnn beenisine de ylesine uyar ki bu.13

10

Heideggerin Amerikanismus diye yaftalad ama aslnda yalanan Avrupadan kaynaklandn da


ekledii gerektir de bu ayn zamanda. Byle dnldnde, Amerikan teknolojik uygarlnn (sic.) da
gnmz kresellemesinin de Avrupann giderek hzlandrlm versiyonlar olduunu dnmemiz ok
mmkn.
11

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 415.
12

Richard Straussun besteledii Also Sprach Zarathustrann Herbert von Karajan efliinde Viyana
Filarmoni Orkestrasnca gerekletirilen icrasndan en aklda kalaca hesap edildii kuku gtrmeyen
giri temasnn sonradan Stanley Kubrickin ynetmenliindeki 2001: A Space Odyssey (1968) filminin
mzikleri arasnda yer aldn da ayrca hatrlayalm.
13
Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A. g.e.: 419.

5
Buraya kadarki tartmadan karabileceimiz sonu u ki, tm bu kltrszleme srecinin salt
bilgi ya da grg eksiklii ya da giderek eksilmesiyle snrlandrlmamas gerekir. Ayn sre
sanat rnlerinin giderek toplumun pratik yaamnn uzana dmesi de deildir. Bu sreci hem
genelde hem de sanatlar zelinde bir ntralizasyon, renksizleme, kaytszlk olarak nitelemek
yanl olmaz. Bilim, zellikle de teknolojinin egemen konuma getii bir uygarlk emberinde
sanat ile hakikat arasndaki ba kkten etkilendii, daha dorusu, koptuu iin, artk bilim ile
sanatn ortak zemini de kalmamtr. Sonunda da kapitalist uygarln ileyiinde sanatn ve
rettiklerinin olup olabilecei tek ey, teki tketim mallar arasnda kendi yerini almaktan
ibarettir. Bu salt zaten tketim mallar gibi tasarlanp retilen gnmz kltrel endstri 14
rnleri iin geerli olmayp, geleneksel eserler karsndaki tutumu da genelde etkiler. Onlar
Faizmin ykseliinden ok nce de, imdi de bir bakma gzn izledii, belki hayranlk duyulan,
belki keyfi karlan ve belki de duygular uyarc eyler olarak sergilenmekteydiler, ama
[imdilerde] kendilerine zg, kanlamaz anlamlarndan yoksun braklarak, genelde tketici
izleyici bilincinde yerlerini alyorlar diye srdrr Adorno tartmasn. Bu sergilenme deerine
az aada aurayla ilgili olarak yeniden dneceiz. imdilik vurgulanmas gereken, sanat
eserinin ierdii, tad, varoluumuzu dorudan ilgilendiren anlamn kanlmaz yaanaca
gereinin artk sona ermi olmas; dolaysyla sanat rnlerinin de suni olarak yaratlan ve
tketimi ayakta tutmak amacyla srekli kkrtlan elence almz olsa da olmasa da
olurcasna ancak zaman zaman doyurabilen deneyim nesnesine indirgenmi olmalar. 15
Sonunda da piyasay buyruklar altnda tutanlarn idnyasndaki karlarnn basit bir
eklentisine dnr sanatn tketilii diye balar Adorno.
Bu durumda, kltrszleme (decultivation) srecinden bir tek kitleleri sorumlu tutmann doru
olmad ak. Sanat rnlerine duyulan ilgi ve bilgi yitiminin sonunda ciddi sanat retimi ile
evrensel beeniler arasndaki ban tmyle barbarca [bir ekilde] koparlyla (Adornonun
deyii) noktalan salt yozlama ya da kt niyet sonucu olmayp, bizzat teknolojik ilerlemeyle
gelen sanatn hakikatle bann koparak zavall bir bezeme statsne indirgeniinin sonucu.
Heidegger gibi dier dnrlerin teknolojinin byk olaslkla sanatn yerine gemekte olduu
ynndeki deerlendirmesini bu noktada bir kez daha hatrlayabiliriz. Durum byle ise, tarihsel
kkenleri ve gemiteki geliimi ne olursa olsun, hemen tm toplumsal pratiklerin hzla kitsche
buland bir dnyada sanat bysnden sz etmek ne lde mmkn? Adornoya sorarsanz,
bugnn sanat sadece Max Weberin dnyann sihirden arnmas olarak niteledii srecin
momentlerinden biridir ve de artk ussallamayla (Die Rationalisierung) i ie gemi, bylece
teknolojinin egemenliine kapy ardna kadar amken hl sanatn sihirli deneinden sz
etmek anlamsz.16

14

Horkheimerla ortak ya da kendi kaleme ald dier yazlarnda ngilizce culture industry nitelemesini
kullanan Adorno nedense bu yazsnda cultural industry deyiini tercih etmektedir. Adornonun
szkonusu ve teki yazlarnda, hazrkalplaryla (ready-made stereotypes) insanlar, szgelimi Almanlar
Beethovenin halk olmaktan Hitlerin halkna dntren elence endstrisinin (amusement industry)
sinsi tehlikelerine sk sk dikkatleri ektiine tank oluyoruz.
15

Bu noktada Adornonun yazdklarnn Heideggerin modern zamanlarda sanat deneyimi hakknda


yazdklarna pek de uzak dmedii gzden kamyor.
16

Die Rede vom Zauber der Kunst ist Phrase, weil Kunst allergisch ist gegen den Rckfall in Magie. Sie
bildet ein Moment in dem Proze der von Max Weber so genannten Entzauberung der Welt, der
Rationalisierung verflochten; alle ihre Mittel und Produktionsverfahren stammen daher; die Technik,
welche ihre Ideologie verketzert, inhriert ihr ebenso wie sie sie bedroht, weil ihr magisches Erbe in all
ihren Verwandlungen zh sich erhalten hat., A.g.e.: 86) [ng.: 54.]

6
Tm bunlara karn, mzik ve sahne sanatlarnda canl performansn ya da mzelerde ve gezicigeici sergilerde eser orijinallerinin sergileniinin sregittii, hatta ivme bile kazand bir
dnyada sanat eseriyle kar karya gelince gerekleebilen dorudan bir estetik deneyimin hl
mmkn olduuna dikkat ekilerek, yukardaki yargnn haksz olduu sylenebilir. Popler sanat
teorisiyle har neir olanlarn eveleye geveleye ii bo bir slogana dntrd u hle (Aura)
szc de ie koulabilir bu noktada. Evet ama, aura szcn akla getiren, bir sanat eserinin
orada, karmzda gerek boyutlaryla dikildiini grmek ya da biricik bir kompozisyonun yegne
icrasna tanklk etme ayrcalna kavumak gibi ounlua pek de nasip olmayan tek tk
deneyimler, u gerekte olmayan birey [tketici] zgrl ideolojisi arkasna gizlenen
tmynetim toplumunda (Adornonun deyiiyle, totale Verwaltung; total administration) ok
ey ifade etmiyor. Nitekim o da Walter Benjaminin fazla bir nostaljiyle betimledii sanat eserinin
hlesini bugn yeniden ihdas etmeye girimenin sadece gln olmakla kalmayp kt sonu da
verecei kansndadr.17 Eer kitsch olmayan ya da henz ona dnmemi gerek bir sanat
yaptnn biricikliinin tek gstergesi imdi ve burada (hic et nunc) gereklemesi ve kendi
rettii zamannda kalclysa, o zaman gerekten eserin hlesinden sz edebilirdik. Ama
kapitalist retim ve dolam srelerinin egemenliindeki tketim toplumunda Benjaminin klt
deer dediinin esamesi okunmad gibi, eserin sergileni deeri de mallarn deiim srecinin
maskelenii (imago) olabilir ancak. Reel sosyalizmin egemenliinde de durum ok farkl
olmayp, toplumcu gerekilik adna yaratlan almalar da sonunda kltr endstrisinin
normlarna uyar sergileni deerleri tamann tesine gemezler.18 Gyrgy Lukcsn hakl
olarak kaba kyl natralizminden baka bir ey olmadn akca belirttii resmi onayl
toplumcu gereki ou rnei de kitschin bir baka versiyonu olarak dnebiliriz.
yi ho, daldk hemen konuya da, nedir u kitsch dediklerinin asl astar, nedir tarihteki
kaynaklar? diye sormadk. stelik Trkiyenin imdiki somut toplumsal balamnda yaam
istila eden hangi nesneleri, meseleleri, edim ve icralar kitsch olarak niteleyeceiz; en bata da,
sanatslk taslarken gndelik yaam fuzuli kalabalklatran onca nesneyi? diye sormak da
gemedi aklmzdan. Sahi, rnein eski bir orta snf evinin minesi zerinde, tyle kapl al
17

Benjaminin Aurasyla ilgili Clement Greenbergin gr Benjaminin daha batan ii yanl ele ald
ynndedir. Kendisiyle grme gerekletiren Saul Ostrowun ilgili sorusuna cevaben unlar syler: O
[Walter Benjamin] aslnda ne dediinin farknda deildi [herhalde]. Hle bu noktada geerli deil; ya da
sadece grsel bakmdan cahil olanlar iin geerli. Michelangelo ya da Goyay hlesi var m diye deil,
sanatn doas gerei ierdii iyilik (intrinsic goodness of art) iin seyre dalarsn. Hle senin sevmediini
sevdiremez sana. Saul Ostrow, Avant-Garde and Kitsch, Fifty Years Later: A Conversation with Clement
Greenberg, Arts Magazine, (December 1989): 56-57.
18

zetlediimiz husus Adornoda yle ifade bulur: Das von Benjamin mit sehnschtiger Negation
beschriebene Phnomen der Aura ist zum Schlechten geworden, wo es sich setzt und dadurch fingiert; wo
Erzeugnisse, die nach Produktion und Reproduktion dem hic et nunc widerstreiten, auf den Schein eines
solchen angelegt sind wie der kommerzielle Film. Das freilich beschdigt auch das individuell Produzierte,
sobald es Aura konserviert, das Besondere zubereitet und der Ideologie beispringt, die sich gtlich tut an
dem gut Individuierten, das es in der verwalteten Welt noch gebe. Andererseits leiht sich die Theorie der
Aura, undialektisch gehandhabt, zum Mibrauch. Mit ihr lt jene Entkunstung der Kunst zur Parole sich
ummnzen, die im Zeitalter der technischen Reproduzierbarkeit des Kunstwerks sich anbahnt. Nicht nur
das Jetzt und Hier des Kunstwerks ist, nach Benjamins These, dessen Aura, sondern was immer daran ber
seine Gegebenheit hinausweist, sein Gehalt; man kann nicht ihn abschaffen und die Kunst wollen. Auch die
entzauberten Werke sind mehr, als was an ihnen blo der Fall ist. Der 'Ausstellungswert', der da den
auratischen 'Kultwert' ersetzen soll, ist eine imago des Tauschprozesses. Diesem ist Kunst, die dem
Ausstellungswert nachhngt, zu Willen, hnlich wie die Kategorien des sozialistischen Realismus dem
status quo der Kulturindustrie sich anbequemen. Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie:
73. [ng.: 45.].

7
kaplan biblosu kitsch rnei midir? Acaba srekli tekrarlanan zek zrl msralaryla bir cins
Trkeyi yeniden renmenin hzl yollarndan biri olarak da dnlebilecek Trk popu ya da
dnyay sahtelikte bitirtip batrtan arabesk midir kitsche ve de onun srda bayala'
(Vulgr) uygun rnek? Yoksa, slm inanc ve estetiiyle ilgisi olduka su gtrr, son
zamanlarda postmodern versiyonlarna bile rastlanan cami mimarilerini ya da evresinde satlr
incik boncuk tr nesneleri mi gstereceiz kitsche rnek diye? Ya ucuza getirilmi dier kitsch
mimarlk rnekleri,19 Bodrum ev bahelerindeki al Afrodit heykelleri ve havuz bozuntular ya
da uzanalm gene Almanyaya, oradaki tara ev bahelerindeki Pamuk Prenses ve Yedi Cceler?
Peki, kat siyasetin ucuz romanna ya da akademik ve kltrel yaamda evreye salan
gnn modas szcklerle bezeli - kitsch szc dahil ho ya da deil, ama kesin bo
sylemlere ne demeli? Bir de Adornonun daha da tehlikeli bulduu, kls olma sevdasna
soyunmu tr var ayn grngnn--ki ileride bu noktaya dneceiz.
Kitschin aslnda ngilizcede yarm ve henz pimemi, taslak anlamnda kullanlan sketch
szcnn Romantik ruhun20 da azmsanmayan katksyla Alman dilinde ikmet izni alp
sonunda yurttalk stats edinince bugnk adna da kavutuu ne srlen savlar arasnda.
Szcn Almanca berbat edilmi ya da sokaktan p toplamak anlamnda etwas
verkitschen ve kitschen szcklerinden tredii de ne srlmekte. Bu arada neden Franszca
ve talyanca da kitsche tam denk den bir szck bulunmad da kayda deer.21 Ama gene bir
19

Adorno bu durumun mimarlk alannda ok belirgin olduunu aa yukar yle ifade etmektedir: Eer
mimarlar zamann snamasyla ortaya km ilevsel biimleri ellerinin tersiyle iterek kendilerini dizginsiz
bir imgeleme terkederlerse, bunun kestirmeden varaca yer kitschdir. Kendi szckleriyle: Schlagend ist
das an der Architektur: wollte sie, aus berdru an den Zweckformen und ihrer totalen Angepatheit, der
ungezgelten Phantasie sich anheimgeben, sie geriete sogleich in Kitsch. So wenig wie Theorie vermag
Kunst Utopie zu konkretisieren; nicht einmal negativ. , Theodor W. Adorno, A.g.e.: 55. [ng.: 32.]
Eklemi olalm: gnmz Trkiyesinde rnein postmodern mimariye zenti, ne duyarlk ne dnce ne
de emek kokan berbat taklitlerin izleniyor olmas, bizleri kitsch-insan (Kitschmensch) olarak literatrde yer
alan tipin bir rneiyle, kitsch-mimarla yzyze brakmaktadr. Kitschmensch szcn youn kullanan
ve kitsch gerekliinin sradan deerler bile retemeyen XIX. Yzyldaki Romantizm akmnn ok belirgin
bir rn olduunu savunan Hermann Brochun bu konudaki konumas iin tekrar bkz. Notes on the
Problem of Kitsch, Kitsch; 49-67. Aada kitsch-insan konusuna dneceiz.
20

Romantik ruhun toplumsal yaamn kitschlemesinde oynad rol azmsanacak gibi deildir. zellikle
Alman romantik yaznnda brutal toplumsal-siyasi gereklerle plebce yzlemek yerine kendi iine
gerek sahte dler iinde yzmeyi, giderek bunu ig (innere Emigration) olarak vasflandrmay bir
fazilet sanmaktan daha korkaka bir tavr olamaz. Adorno bir yazsnda balarda Hlderlin ve Novalis gibi
Alman romantiklerinin ykselen idnyas kltr karsnda dnsz durmasna karn, romantizmin
zamanla kaskat ve ii bo bir akma dntne, daha da vahimi, yozlaarak skkn bir yaamn
bezemesine dnp varolan dzenin ayp kapatcl roln stlendiine dikkatimizi ekmektedir; bkz.
Theodor W. Adorno, Toward a Reappraisal of Heine, Gesammelte Schriften, Band 20:Vermischte
Schriften I/II: 444.. Bu akmn tarihsel kkenleri hakknda bkz. Carl Schmitt, Politische Romantik,
Sechste Auflage (Berlin: Duncker & Humblot, 1998 [1919]) [ng.: Political Romanticism, tr. and Intro. by
Guy Oakes (Cambridge, Mass.: The MIT Press, 1986)]. Bu durumda, romantik kaypakln ana zellii
saylan durumauyarclk (Occasionalismus) gerei, zamann ak iinde akmn sonraki temsilcileri
antiromantik rejim ve siyasetler karsnda direnmek yle dursun, tam tersine uaklna soyunmulardr.
Bu nedenle, ayn yazsnda Adornonun her eye mesafeli bir d dnyasn yaatanlarn kamaya
altklar gereklie teslim olmaya ok yatkn olmalarndan [those who maintain the dream world in its
aloofness are liable to surrender to the very reality from which they try to get away] sz etmesi bouna
deildir. A.g.e.: 445
21

Der triftigste Vorwurf gegen die franzsische Kunst, die alle neue genhrt hat, ist, da das Franzsische
kein Wort fr Kitsch kennt, und eben das rhmt man in Deutschland., Paralipomena, Gesammelte
Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 465. [ng.: 314.]. Bir baka yazsnda da [u]nu da kendimize

8
Latin dili olan spanyolcada gsteriilik, bayalk anlamlarn da veren yar argo cursilera
szc ile ayn kkten curs (gsterii, aslnda baya ama szde ince kii) ve cursiln,
cursilona (ar gsterii, gln kii) gibi sfatlar da aa be yukar Kitsche yakn dyor
gibi. Bu konuda ondokuzuncu ve yirminci yzyl spanyol kltrndeki nostalji gesini,
hepsinden de nemlisi, btn bunlarn spanyadaki snflar, zellikle egemen snflarla ilgisini
ileyen almalarn22 benzerleri henz Trkiyenin snfsal balamna ilikin gerekletirilmi
deil. imdilik ihtiyatla diyebiliriz ki, dilimizde rk, ucuz zevk ve benzeri szckler de
anlamca Kitsch szcyle ksmen rtse de tam karlayamyor szcn Alman dilindeki
anlam tayfn.
Kitschin tarihsel bir tanma kafa tutmasnn,23 ona ille de tanm getirmenin hem olanaksz hem de
gereksiz olmasnn bir nedeni de kitsch rneklerin ok yaygn olmasndan tr. Szcn
gerekli gereksiz, uluorta kullanm da onun temsil ettii nesneler, grngler yelpazesini
bulanklatrmakta. Bir tanma gelmemekle birlikte, kitschin inatla srdrd ok belirgin bir
nitelii var ki, o da insandaki gerek duygu ve tutkular ntralize ederek, yerine hi birimizde
bulunmayan, hi kimsenin olmayan sahte duygular yaymasdr. Bu durumun meta dolamnn
renksiz (ya da sadece gri) deiim deerlerine bire bir uyduunu da eklemi olalm. Adorno bu
nedenle estetik kurmaca ile kitschin duygular yamalay arasnda soyut snrlar ekmeye
almann bo olduunu ne srmtr. Kitsch gnmzde tm sanatlara bulam olup, silinip
atlmas bezdirici ve olduka umutsuz aba gerektiren bir zehirdir. stelik ona yardmc bir
akrabas da vardr kitschin: bayalk (Die Vulgaritt). Satlabilir, takas edilebilir her tr mamul
duygunun zorunlu bir zelliidir baya olan (Das Vulgre); bylelikle de kitschin de doal
mttefikidir.24 Adornonun aklamasn batan alarak, estetik bir kurmacann (die Fiktion, fiction)
etkisi ile kitschin insandaki duygusall talan edii arasnda yle kolay soyut snrlar
ekilemeyii gereini hatrlayalm bir an iin. O zaman, nasl olur da bayayla asla ii
olmayacan batan senfoni orkestrasyla iln eden yksek sanat, bir de bakmz bayayla
hatrlatmamz gerekir diye yazar Adorno, mzik beenisinin yksek ve alak diye ayrtrlmas zellikle
Alman olup Latin halklarna yabancdr. Onlarda kitschi anlatan bir szck yoktur. [Nun ist der
Geschmack von Interpreten, in den der Gedanke an die Wirkung leicht eingeht, oft unsicher, und man mag
sich darauf berufen, der emphatische Unterschied der Niveaus, der hohen und der niederen Musik, sei
spezifisch deutsch und den romanischen Lndern fremd. Dort gebe es ja auch kein Wort fr Kitsch.].
Theodor W. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, Gesammelte Schriften, Band 16: Musikalische
Schriften I-III, Klangfiguren: 56. [ng.: The Mastery of the Maestro, Sound Figures: 44].
22

Bkz. Isabel Quigly, Nothing too naff or nostalgic, The Times Literary Supplement, No. 5241
(September 12, 2003): 7. Bu inceleme konumuzla yakndan ilgili u kitap hakkndadr: Nol Valis, The
Culture of Cursilera: Bad Taste, kitsch, and class in modern Spain (Durham, NC: Duke University
Press, 2005).
23

Kitsch ist ein idiosynkratischer Begriff, so verbindlich, wie er nicht sich definieren lt. Da Kunst
heute sich zu reflektieren habe, besagt, da sie ihrer Idiosynkrasien sich bewut werde, sie artikuliere. In
Konsequenz dessen nhert Kunst sich der Allergie gegen sich selbst; Inbegriff der bestimmten Negation,
die sie bt, ist ihre eigene. Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 60. [ng.: 36.]
24

Whrend Kitsch koboldhaft jeder Definition, auch der geschichtlichen, entschlpft, ist eines seiner
hartnckigen Charakteristika die Fiktion und damit Neutralisierung nicht vorhandener Gefhle. Kitsch
parodiert die Katharsis. Dieselbe Fiktion aber macht auch Kunst von Anspruch, und sie war ihr wesentlich:
Dokumentation real vorhandener Gefhle, das Wieder-von-sich-Geben psychischen Rohstoffs ist ihr fremd.
Vergebens, abstrakt die Grenzen ziehen zu wollen zwischen sthetischer Fiktion und dem Gefhlsplunder
des Kitsches. Als Giftstoff ist er aller Kunst beigemischt; ihn aus sich auszuscheiden, ist eine ihrer
verzweifelten Anstrengungen heute. Komplementr zum hergestellten und verschacherten Gefhl verhlt
sich die Kategorie des Vulgren, die auch alles verkufliche Gefhl trifft., A.g.e.: 355). [ng.: 239.]

9
savaaca yerde sarma dola, hatta kucanda bayann? Bunun esas nedeni, szmona
yksek sanatn (sogenannte hohe Kunst) ve hele zellikle baz toplumsal snflardan
kaynaklanarak toplumun teki kesimlerine bulaan sanat zppeliine zg ideolojinin, st
toplumsal snflarn dlerini patlatan pleb geyle kendi arasna mesafe koymas ve
aalamasnn dourduu ilgin sonutur. Sanat da bu yolla kolayca bayalaabilir; zellikle de
kltr endstrisince pohpohlanrken gerekte aalanan kitlelerle kendisi arasnda tutmas
gereken olmazsa olmaz uzakl koruyamadnda. 25 Aslnda szde yksek sanat savunan
ideoloji burnubyklk yapacana, pleb geden (der plebejische Moment; bu geyi ne
lowbrow ne de middlebrow denilenle kartrmamak gerekir) esinlenmeye zenmi olsayd, o
zaman baya olan (das Vulgre) karsnda gerekten arlk koyabilirdi. imdiki gerek bunun
tam tersi, baya olann bu burnubyk tutumun yaratt boluktan oportuniste yararlanarak
pleb olan temsil etmeye kendinde hak grmesi, stelik bunun kabul grmesi, bylece pleb
unsurun hi de hak etmedii biimde nesnel bakmdan ifte aalamaya maruz kalmas.
Hepsinden de ilginci, szde yksek sanat ideolojisinin pleb geyi aalamasnn bizzat sanata
kard ar fatura, yani ayn tutum sonucu sanatn kendisinin bayalamas (zellikle de mizah
ve sanatn reklmn hizmetine sunulmasyla). Uzun lafn ksas, her durumda Adornonun
gznde aa [ad] sanat (niedrige Kunst) ve elence (die Unterhaltung) denilen etkinlii veri
almak ve meru grmek sadece ideolojidir; bu da kitleler zerindeki baskya ak ek yazmakla
birdir. Bylece bastrlann dn ve sesini duyurabilmesi salkl bir pleblik olarak deil de,
toplumsal aalamann deimezliklerini diyalektikten uzak bir biimde taklit eden, tarihten
yoksun estetik bayalk yoluyla gerekleir. Adorno Nietzschenin deyiini ironiyle
kullanarak, duvarlara iziktirilen yazlar, resimleri bu dne rnek getiriyor [die Graffiti feiern
ihre ewige Wiederkehr]. Sonuta da, baya olan sanatn tmne yayldnda (Ihre Expansion
zum Totalen) nne bir zamanlar soylu ve yce (edel und sublim) olma iddiasnda ne karsa yer,
yutar. Trajik olann silinip gitmesinin temel nedenlerinden biri de budur [einer der Grnde fr die
Liquidation des Tragischen].26

25

Adorno sanatn kitlelerle arasndaki mesafeyi korumasnn nemini yle ifade etmektedir: Vulgr ist
Kunst, welche Menschen erniedrigt, indem sie die Distanz herabsetzt, den bereits erniedrigten Menschen zu
Willen ist;., Theodor W. Adorno: A.g.e.: 466)]. [ng.: 314-315.]
26

Yukardaki zet ve alntnn kayna Adornonun u uzun pasajdr: Was an Kunstwerken vulgr sei, ist
so schwer zu bestimmen, wie die von Erwin Ratz aufgeworfene Frage zu beantworten, wodurch Kunst,
ihrem apriorischen Gestus nach Protest gegen Vulgaritt, dieser doch integriert werden knne. Nur
verstmmelt reprsentiert das Vulgre das von der sogenannten hohen Kunst drauen gehaltene
Plebejische. Wo jene von plebejischen Momenten ohne Augenzwinkern sich inspirieren lie, hat sie eine
Schwere gewonnen, die das Gegenteil des Vulgren ist. Vulgr ward Kunst durch Herablassung: wo sie,
zumal durch Humor, ans deformierte Bewutsein appelliert und es besttigt. Der Herrschaft pate es ins
Konzept, wenn das, was sie aus den Massen gemacht hat und wozu sie die Massen drillt, aufs
Schuldkontoder Massen verbucht wrde. Kunst achtet die Massen, indem sie ihnen gegenbertritt als dem,
was sie sein knnten, anstatt ihnen in ihrer entwrdigten Gestalt sich anzupassen. Gesellschaftlich ist das
Vulgre in der Kunst die subjektive Identifikation mit der objektiv reproduzierten Erniedrigung. Anstelle
des den Massen Vorenthaltenen wird von ihnen reaktiv, aus Rancune genossen, was von Versagung bewirkt
ist und die Stelle des Versagten usurpiert. Da niedrige Kunst, Unterhaltung selbstverstndlich und
gesellschaftlich legitim sei, ist Ideologie; jene Selbstverstndlichkeit ist allein Ausdruck der Allgegenwart
von Repression Dies Interesse zumindest wird vom Vulgren wahrgenommen. Weil sthetische
Vulgaritt undialektisch die Invariante sozialer Erniedrigung nachmacht, hat sie keine Geschichte; die
Graffiti feiern ihre ewige Wiederkehr. Kein Stoff drfte je als vulgr von der Kunst tabuiert werden;
Vulgaritt ist ein Verhltnis zu den Stoffen und denen, an welche appelliert wird. Ihre Expansion zum
Totalen hat mittlerweile verschluckt, was als edel und sublim sich geriert: einer der Grnde fr die
Liquidation des Tragischen., Theodor W. Adorno: A.g.e.: 355-357)]. [ng.: 239.]

10
Dolaysyla, Adornonun yerinde gzlemiyle, kitsch yle basitce kltrllk savunucularnn
(Bildungsglaube) sandklarnn tersine, gerek sanata dman cepheye teslim olmann
dourduu, sanatn da kusup bnyesinden atverdii bir ey olmayp, daha fazlasdr. Bir baka
deyile, sanatn barnda kulukada yatan ve dar frlayaca an sinsice kollayan, bu nedenle
yle hafife alnamayacak bir olgudur kitsch.27 Ucuz ve pazarlanabilir duygulara teslim olma
eilimi zaten ada insanda iyice yuvalandndan, o ann gelmesi de fazla gecikmez. zellikle
yar-okumu bilince zg, romantizmden bozma Sevdim bu eseri! tarz giydirilmi-znel
tketici beenisi srdkce kitsch denen kltr plnn deiik dzlem/dzeylerdeki (Niveau)
sultas da srer gider.28
Deinmeden gemeyelim, konu ister Adornonun ya da bakalarnn kitsch hakknda grlerinin
bugn bizlere ne ifade ettii olsun ister bir bakas, bizimki gibi toplumlarn dnce haritasnda
iine kolaylkla debileceimiz, yekdierini tamamlayan iki tr baka tehlike var.
Bir yanda, rnein Frankfurt okulunun katklarn doru drst okuyan herkesin zaten bildii
meseleleri allandrp pullandrarak aktaran ve bu yolla toplumumuzun i elimelerini bir gzel
teet geip cesaretsiz bir dnce tembelliine icazet karan hibir yerci teorik cambazlklar.
ktisat yaznndan dn bir deyile, bir tr aynnn yeniden-retimi; gene ayn dili kullanrsak,
en azndan geniletilmi yeniden retim bile deil.
te yanda da, ilkine ksmen hakl nedenlerle ters den ama ar grecelik ykl bize zglk
saplantsyla toplumumuzun tarihsel srelerinin baka toplumlarnkilerle temelde paylat
zellikleri de bir rpda gzard eden, buna mukabil bir totalizmin ve onun yolda grnlerin
bilerek grngler (phenomena) demiyoruz - betimleniiyle yetinmeyip, zgl toplum ve
kltr srelerini gerekten amlayp anlamay salayacak dizginlenmi teorik mdahalelere ve
bu arada bakalarnn gelitirdii teorik saptamalar da snamaya girimekten hep kaan,
yerelciliin hakkn bile vermekten aciz dnce tembellii. 29
27

Kitsch ist nicht, wie der Bildungsglaube es mchte, bloes Abfallsprodukt der Kunst, entstanden durch
treulose Akkommodation, sondern lauert in ihr auf die stets wiederkehrenden Gelegenheiten, aus der Kunst
hervorzuspringen. Theodor W. Adorno, A.g.e.: 355)]. [ng.: 239.]
28

Adornonun deerlendirmesi yle: Das halbgebildete Bewutsein beharrt auf dem 'Mir gefllt es',
zynisch-verlegen darber lchelnd, da der Kulturschund eigens fabriziert wird, um den Konsumenten
hinters Licht zu fhren: Kunst soll als Freizeitbeschftigung bequem und unverbindlich sein; den Betrug
nehmen sie in Kauf, weil sie insgeheim ahnen, da das Prinzip ihres eigenen gesunden Realismus der
Betrug des Gleich um Gleich ist. In solchem falschen und zugleich kunstfeindlichen Bewutsein entfaltet
sich das Fiktionsmoment der Kunst, ihr Scheincharakter in der brgerlichen Gesellschaft: mundus vult
decipi lautet ihr kategorischer Imperativ fr den knstlerischen Konsum. Davon wird jegliche vorgeblich
naive knstlerische Erfahrung mit Fulnis berzogen; insofern ist sie unnaiv. Theodor W. Adorno, A.g.e.:
349-350) [ng.: 235.]
29

Bu ikincinin bildik ama pek zerine konuulmayan rneklerinden biri olarak, szgelimi tarih disiplininde,
hem alanda hem de teorik planda sabrla derinliine alma cesareti gsterecek yerde, snrl sayda ariv
vesikas zerinden filanca ya da falanca konunun almas memleketimizde derinliine henz
yaplmamtr yolundaki bo nakaratlarla bir ilke imza atm bulunduklarn ilan ederken, tarih
bilgisindeki bir boluu gene bolukla dolduran, stelik gizli yetkecilikleriyle aba altndan sopay
gstererek ayn konuyu almaya ciddi heveslenenlerin de nn tkayan kimilerinin zlen kylle ve
taraya zg kurnazl akla gelebilir. Btn bunlarn karsnda bir Marc Blochun, bir Jean-Pierre
Vernantn soylu abalar dnlsn. Tarihsel imgelem gcnn snrlar malumat silolamann tesine
gemedii srece, saysz belge okunmu olsa ne farkeder ki ayrca? Belgeleri aa karmak elbette
nemlidir; ama salt disipline zg baz teknikleri (eski dil ve yazlar, deiik kaligrafileri bilmek, vb.)
srekli tekrarla renmenin salad avantajla, bulunduu iktidar konumunda eelemek tarih gibi nemli

11

Ksacas, srekli mevzi deitirerek yeni kamuflajlar altnda birbirine kar soluu kesik
mcadele veren her iki dn konumunun da mll olduu dnce tembelliini amak
ynnde ufak bir dnce deneyine giriilebilir mi rnein elimiz altndaki konu vesile ittihaz
edilerek?
Hepimizin az ok bildii, fikir kabzlndan muztarib konumlar ortalkta at koturadursun,
zerinde durulmaya deer bir nokta var asl. Frankfurtularn iinden ktklar toplumlara ilikin
gzlem, grgl saptama ve teorik mdahalelerini somut olarak toplumumuzun gnmzdeki baz
belirli srelerini ve deiim/dnmlerini anlamak ynnde seferber etmemiz pekl olas
grnyor. zellikle de Adornonun modern mzik zerine felsefi gzlemlerindeki baz
ayrntlar ileyerek, bu dnce deneyini toplumumuzdan benzer rneklerle zenginletirmemiz
alabildiine mmkn.
Bu noktada gerek sanat denilince ne anlald bir yana, neden sanata gerek duyduumuz
konusunu da biraz demekte yarar var. Adornonun bu gereksinimle ilgili u saptamas hi de
yanl olmasa gerek:
Sanata duyulan gereksinimin kendisi arlkla ideolojiktir. Sanat olmakszn yaamak da
mmkndr; hem sadece nesnel olarak deil, dntrlen ortamlara asgari diren gsteren bir
izgi izleyecek biimde beenilerini kolaylkla deitiren tketicilerin psikolojik ekonomisi
dnldnde de.30
Bazlarmza sevimsiz gelebilecek bu tablonun nedenlerine gelindiinde de, ayn Adorno hemen
unu eklemeyi ihmal etmez:
Erkeine de kadnna da kendi benleri tesinde dnme alkanln unutturarak, sadece bildik
yaamlarn yeniden retmeleri ve talimle altrldklar baz eylersiz asla yapamayacaklar
inancn alayan bir toplumda, onlardan [bu durumu] amalar ynnde herhangi bir ey
beklemek gereksizdir.31
nsanlarn baz eylersiz de mutlu yaayabilecekleri dncesine kaplmamalar iin elinden
geleni ardna koymayan tmelynetimli kapitalist kitle tketim toplumunun sergiledii bu
karamsar tabloda sanatn da kltrn de barnda beslenen kitschin arszca ne frlamasna
amamak gerek.Az nce deinilen reel sosyalist ya da faist ynetimlerin gdmndeki
toplumlardaki kitsch ise ayrca incelenmesi gereken bir konu.

bir ura nereye kadar gtrebilir ki? Toplanan verilere disiplin getiren tarihsel, sosyolojik teoriler
bilinmese bile imgelemden yoksunsanz eer, gemi ya da imdiye ait bir gereklii nereye dek
tartabilirsiniz ki?
30

Das Bedrfnis nach Kunst selbst ist weithin Ideologie, es ginge auch ohne Kunst, nicht nur objektiv
sondern auch im Seelenhaushalt der Konsumenten, die unter vernderten Bedingungen ihrer Existenz
mhelos zum Wechsel ihres Geschmacks zu veranlassen sind, wofern er nur der Linie des geringsten
Widerstands folgt., Theodor W. Adorno, A.g.e.: 361. [ng.: 243.]
31

In einer Gesellschaft, die den Menschen abgewhnt, ber sich hinaus zu denken, ist, was die
Reproduktion ihres Lebens bersteigt und wovon ihnen eingeblut wird, da sie ohne es nicht auskmen,
berflssig., Theodor W. Adorno, A.g.e.: 361. [ng.: 243.]

12
Bu arada, tartmamz destekler nitelikte olmas nedeniyle, Hannah Arendtin kitle kltrne
ilikin yerinde baz gzlemlerinin zerinde durmak gerekir.
Bir kere, Arendtin vurgulad nokta, asl nemli sorunun modern toplumun kitle toplumu
(mass society) olmasnda ve kltrel nesnelerin toplumda pazar mekanizmas ya da baka yollarla
kitle leinde datmnda (mass distribution) aranmamas gerektiidir. Kendi szckleriyle:
Ne zaman ki kitle toplumu kltrel nesneleri penesine geirmeye balar, ite o zaman kitle
kltr [dedikleri] ortaya kar. Buradaki tehlike tm dier biyolojik sreler gibi toplumun
yaam srecinin de doymak bilmezcesine her eyi kendi metabolizma dngs iine ekmesi,
bylece kltrel nesneleri szcn tam anlamyla tketmesi, yiyip bitirmesi, yok etmesindedir
Kitaplar ya da reprodksiyon resimler piyasaya ucuzca dklp ok iyi sat yaptklarnda, bu
durum o nesnelerin doasn etkilemez. Ama ayn nesneler deitirilmeye balandnda, yani
yeniden yazldnda, sktrlp zetlendiinde ve de reprodksiyonlarnda ya da film hazrl
iin kitsche indirgendiklerinde doalar da etkilenir. Bunun anlam kltrn kitlelere yaylmas
deil, [tersine] elenceye yer amak iin kltrn imhasdr. 32
Evet de, bu yolla insan cinsinin kadnyla erkeiyle ablon baz alkanlklar iine itilmesinin ve
tekdze ada yaam tarzna zg boluun kitsch nesneler ve ucuz elence ile doldurulmasnn
dourgular neler? Burada da gene ister istemez Adornonun u nl ifadesi geliyor akllara:
Szmona deneyim sanlan ey sadece sadaka gibi avuca tututurulan bir kltr bozuntusudur
(Surrogat). Bu ikame hakknda bile kiinin kafasndaki kavramlar basitlemelerden ibarettir.
Hayranlarnn hi birinin olamayaca lde s ve tekdze olan kltr endstrisi rnleri, ayn
zamanda amaladklar zdelemeyi engelleyebilmektedirler. Kltr endstrisinin erkek ve
kadnlara neler ektirdii sorusu belki de ok safdil bir soru. Soruyla beklenenden ok daha
yaygn bir etkidir bu. Gene bolukla doldurulan bo zaman, sahte bilin bile retmedii gibi
eyleri de olduklar gibi brakan bir zorlamadr sadece. 33
Kitsche ilikin bu gibi nokta ve sorular aklda tutulduunda, szmona kltr adna salt deiik
mzik trlerinde deil, deien llerde epeydir yazn, resim, heykel, tiyatro ve performans
sanatlar trnden sanat-kltr etkinliklerinin bir ksmnda 34 kimi zaman akca, bazen de sinsice
32

Hannah Arendt, The Crisis in Culture, Between Past and Future: Six Exercises in Political Thought
(Cleveland and New York: The World Publishing Co., 1963): 207. Adornonun u yazdklar da Arendtin
gzlem ve deerlendirmesini destekler yndedir: Kitle iletiim aralar ortamna (Massenmedien; mass
media) zppece burun kvrmak geri zekllktr. Ancak bu ortamn ilevi deitirildiinde Kltr
Endstrisinin zihinler zerindeki tekeli krlabilir; [yoksa byle kap da] toplumsal iktidarszla kendini
mahkum ederek deil. [Vornehmtun gegen die Massenmedien ist lppisch; einzig indem man deren
Funktion verndert, nicht durch den Rckzug in die gesellschaftliche Ohnmacht lt sich das geistige
Monopol der Kulturindustrie brechen. ], Neue Musik, Interpretation, Publikum, Gesammelte
Schriften, Band 16: Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren: 49. [ng.: New Music, Interpretation,
Audience, Sound Figures: 44].
33

[W]as frs Erlebnis gilt, ist kulturell angedrehtes Surrogat. Selbst von ihm macht man sich noch zu
simple Vorstellungen. Die Produkte der Kulturindustrie, flacher und standardisierter als je einer ihrer
Liebhaber sein kann, drften stets zugleich jene Identifikation verhindern, auf welche sie abzielen. Die
Frage, was die Kulturindustrie den Menschen antue, ist wahrscheinlich allzu naiv, ihr Effekt weit
unspezifischer, als die Form der Frage suggeriert. Die leere Zeit wird mit Leerem ausgefllt, nicht einmal
falsches Bewutsein produziert, nur bereits vorhandenes mit Anstrengung so gelassen, wie es ist. Theodor
W. Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 365) [ng.: 246]
34

13
yaylan kitsch grng (phenomenon) hakknda Adornonun iki nemli saptamas var ki
tartmamzn kalannda aklda tutmamzda yarar var:
1. Kitschin tm kurnazlyla duygular talan ederek (der Gefhlsplunder des Kitsches) bozuk
para gibi harcad bir ortamda en azndan mzik alannda arada bir gerek sanat izlenimi
yaratan bir cephe kaplamasyla ve sanki yksek beeniye hitap edermicesine ayn kitschin
seviyeli (mit Niveau) bir grnle arz- endm eylediine, hatta hakiki sanat edasyla ortalkta
uzun sre kasm kasm gezindiine de tank olunur. Gene zellikle mzikten rnek getirilirse,
bylesi durumlarda kitsch bestecisini aan bir nesnellik bile arzedebilir. Bunu anlamak bir
dereceye kadar mmkndr; ama eer besteci tarafndan kendi znel plannda sanat klf altnda
kitsch besleniyorsa bu durum ok daha tehlikelidir. Her iki tehlikenin de farknda olan Adorno da
yle yazmtr:
En kt kitsch ise batan hemen alglanamayan, kaliteli [grnmnde] ve beste olmak iddias
tayan kitschdir.35
2. te bu durumda sanat eseri edasyla [eklemi olalm ve de ivesiyle] ortada krtp gezinen
kitschin deifre edilerek, gizledii ucuzluun gzler nne serilmesi gerekir. Bunun iin de,
kanlmaz olarak o eserin (rnein mzik alannda) ierik analizi deil, biimsel-teknik bir
analizinin yaplmas gereklidir.36
xxxxx
Konumuz kitsch olduundan, tartmamz rnein u iddiayla srdrebiliriz:
Toplumun ayrcalkl snflarnn baz kesimleri ve belirli tuzu kuru toplumsal katmanlarda
nerdeyse saplantya dnm yksek sanat beenisi unutmayalm, burada bile en azndan
igdsel dzeyde yatrm frsatlarnn gzetildii de gzden kamaz ile ayn snf ve
katmanlarn hegemonyas arasnda ba kurulabilecei gibi, kitsch beeniyle donanm alan
ya da isiz kitlelerin smry bile bile ldes onaylayp boyun emesi arasnda da benzer bir
ba kurmak pekl mmkndr.
Bir ksmnda diyorum, nk kltr sadece sanata indirgenip salt onunla snrlandrlamaz. Bu ince
ayrm Hannah Arendtin titizlikle vurgulad grlr. Ona gre, kltr zerine her tartmann k
noktas sanatdr; ama kltr nnde sonunda siyasetin alanyla buluur. A.g.e.: 207 vdd, zellikle 210.
35

Der rgste Kitsch ist der mit 'Niveau', der nicht von vornherein kenntlich ist, sondern kompositorischen
Anspruch erhebt. Theodor W. Adorno, Kitsch, Gesammelte Schriften, Band 18: Musikalische
Schriften V: 794) [ng.: Theodor W. Adorno, Kitsch, Essays on Music, selected, with Intro.,
Commentary, and Notes by Richard Lippert, New translations by Susan H. Gillespie (Berkeley: University
of California Press, 2004): 504]. Yalnz Adorno deil, George Steiner de modern sanatn iinde ortalkta
gezinen ou eserin zalim, sadist kitsch olduunu zellikle vurgulayarak yle srdrr: Lukcs bu
[modern sanat olgusu] ile gezegenin Amerikanlatrl, sanayileme ve Kitscherei arasnda bir iliki
grmekte ok haklyd. Bu Disneylandd ite; Lukcs da bu tehlikeyi erkenden apak grmt.
Interview with George Steiner: 30 Dec. 1991, Churchill College, Cambridge, Lukcs after
Communism, ed. by Eva L. Corredor (Durham and London: Duke Univ. Press, 1997): 68.
36

Ihn zu entlarven, gibt es als Mittel allein die technische Kritik: Kitschelemente in 'ernst' gemeinten
Kompositionen berfhren sich stets durch technische Unstimmigkeiten. Freilich bieten die allein den
Einsatz: technische Unstimmigkeit braucht nicht notwendig Kitsch zu sein. Theodor W. Adorno, Kitsch,
Gesammelte Schriften, Band 18: Musikalische Schriften V: 794.[ng.: 504.]

14

te yanda ise, yksek sanatseverlik ayn snfsal nedenlerle sanatn hemen her dalnda
plebunsuru aalamay tercih ettii iin kendi koynundan kitschin hnzrca domasna neden
olmu; bu yolla da gene farknda olmadan bizzat kendisinin kitschlemesine kap aralamtr.
Adornonun yksek sanatseverlie hizmet gtren maestro figrne rnek getirdii bir
zamann tannm orkestra efi Arturo Toscanininin orkestra zerinde kurduu despotik
ynetimin tmynetime gemekte olan bir toplumun bir nevi mikrokozmosu olduunu
dnmemize yol aan yazsnda da ayn kitschlemeye dikkatin ekildiini gryoruz.37 Adorno
Arturo Toscanininin piyasay koklayan despotizmini mzie adanmln raslantya tahamml
edemeyen bir mekaniklie kurban eden bir hayvan terbiyecisininkine benzetir. Toscanininin en
ufak bir falsoya yer vermeyecek lde her ey ve herkes zerinde uygulad diktatrce
tmdenetim mzik aygtna tapncak haline getirmekten baka bir ey de deildir aslnda. Bu
denetimi bestenin gerektirdiklerine gre ayarlamak aklndan fazla gemiyor gibidir maestro
hazretlerinin (sonunda Berlin filarmoninin canna tak edip de dehledii Herbert von Karajan da
bir baka rnek olarak akla geliyor bu arada). Bir tarihi eilime mzikten rnek oluturan
Toscanini hakknda Adornonun u cmlesi kitschleme ynnde bir ok eyi zetler niteliktedir:
Toscanininin dikbak altnda (unter dem Blickstrahl Toscaninis) mzik eyleerek prefabrik
rne dnmtr Tm znel tutarll ve zirvedeki tm ustalna karn Toscanininin
abalar mzii saat gibi iledii iin etkileyici ama ite bombo bir gce dntrr. Peki ya
hayran dinleyici kitlesi? Onlarn gznde maestro hem babu-kiiliinin hem de dinin (babudininin?) bir ikmesi (Ersatz fr Fhrerpersnlichkeit und Religion) hem de teknik ile ynetimin
mzik zerindeki zaferinin ifadesidir. Kendileri de artk mzik ynetiminin nesneleri haline
geldiklerinden, Toscanininin avucunda gvende hissederler kendilerini. nanrlarki, mzie
duyduklar coku kendi incelmiliklerinin ispatdr.38
Byle bir toplumun da sergileyebilecei eitliki ve demokratik grnler ve salglad
nller resmigeidi ardnda bile gizliden snf hegemonyasnn srdn bir kez daha
hatrlamamzn yansra, bu snf ve katmanlarn beeni ve estetik deneyimlerinin teknobilimsel
ilerlemelerle donanan ge kapitalizme zg kltr endstrisi koullarnda nasl biimlendirilip
beslendiine daha yakndan bakmak gerekir. Adornonun nemli bulduum bir tehisine gre,
highbrow (kalkkka,samurka, burnubyk) sanat beenisinin hi istemese de
lowbrowlarn (dkka,ezikka, ezikbzk) ve middlebrowlarn (dzka, atkka,
aradaderede) beenileriyle paylamak zorunda kald bir ortak payda oluur ge kapitalizme
zg kltr endstrisi koullar yerletiinde.39 Adornonun 1950ler ortasndaki bir tespitine
rnek getirdii farkl radyo programlar ablonu, snrl da olsa bugnn Trkiyesinde epeydir her
toplumsal kesimin nabzna erbet vererek bir kltr hizmetini yerine getirdiini sanan devletin
harbi ideolojik aygt bir at altndaki deiik radyo kanallar iin de geerliini koruyor
kansndaym. Adornonun tespitine gre, kltrlln [Die Bildung] zlnn belirtileri
37

Bkz. Theodor W. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, Gesammelte Schriften, Band 16:
Musikalische Schriften I-III, Klangfiguren: 56. [ng.: The Mastery of the Maestro, Sound Figures:
44].
38

Musik wird unter dem Blickstrahl Toscaninis verdinglicht zum FertigfabrikatBei grter subjektiver
Integritt, grtem handwerklichen Vermgen bereitet Toscaninis handwerklich beschrnkte Anstrengung
Unheil. Sie verwandelt Musik in eine durchs bloe Am-Schnrchen-Gehen imponierende Macht, leer im
Innerendie Hrer. Ihnen ist der Maestro beides, Ersatz fr Fhrerpersnlichkeit und Religion, und
Ausdruck des Sieges von Technik und Verwaltung ber die Musik; bei ihm fhlen sie sich, als nun auch
musikalisch Verwaltete, sicher und geborgen. Whrend sie glauben, durch ihre Begeisterung die eigene
Kultiviertheit unter Beweis zu stellen,. Adorno, Die Meisterschaft des Maestro, A.g.e.: 57, 66. [ng.:
44, 52-53] [altn ben izdim.].

15
arasnda nemi hi de azmsanamaz bir tanesi var ki, o da ne denli sorunlatrlmas gerekli olursa
olsun, zerk yksek sanat ile ticari hafif[light desek mi efem?] sanat arasndaki pusula
deerinde ayrmn (fragwrdige Unterschied von autonomer hoher und kommerzieller
leichter Kunst) az aada bulanklamasdr - ki Macdonaldn tartmas zerinden zerk
yksek sanatn nemine tekrar geleceiz. Asl ilginci, insanlarn bu durumun hi de farkna
varmaylar. Cabas da, bir yanda hafif sanat zerk yksek sanat karsnda savunmaktan
baka areleri olmayacak denli zavall, bir de bununla bir i becerdiklerini sanan entelektel
taifesi ile te yanda kendilerini an ruhunun (Zeitgeist) nc mfrezesi diye lanse edecek denli
yzsz ama varolan durumdan da abuk arpalanmay iyi beceren kltr endstrisinin snrl zek
sahibi, mptezel borazancbalar (Adornonun szckleriyle: >die banausischen Champions der
Kulturindustrie<) Ortaya dklen yavanla zg gri rengin biraz tonlatrlmasnda saysz yarar
grld iindir ki, highbrow, lowbrow ve middlebrow emasna gre datlan dinleyici
kitlesinin beenileri gzetilerek kltr denen gecekondunun yeniden rgtlenmesine giriilmi,
bu yolda da szgelimi farkl trden dinleyiciye hitap eden radyo kanallar (rnein bir zamanlarn
Amerikasnda, birinci, ikinci, nc, vb. program diye bilinen eyler) ortaya kmtr. Adorno
byle kltr dzeyleri (Kulturniveaus) yaratarak yrtlen radyo programlarn en azndan
tiksindirici bulmaktadr. 40 Bu arada, Trkiyede devlet gdm dndaki ou radyo ve tv
kanallarnn ileyiinin ok daha vahim bir manzara arzettiini ve Adornonun acmasz u
tespitini de alabildiine doruladn belirtmeden gemeyeyim: tmynetim anda kltr
denilen ey hl kaldysa eer, o eyin kendi yaratt modern barbarlar aalamaya da artk
ihtiyac kalmamtr; bunun iin yzyllar boyu tortulaagelen barbarlklar glendirecek
ritelleri ie komas yeter de artar bile. 41
39

Adornonun metinlerinde bilerek brakt highbrow, middlebrow ve lowbrow szcklerini


imdilik dilimizde szcklerin iaret ettii toplumsal gerekleri dilevuran mecazi
sfatlandrmalar dzeyine (rnein, burnubykler aradaderedekiler ve ezikbzkler)
trmanamam szcklerle (rnein, kalkkka, atkka, ve ezikka) geici karlayarak
yetersiz de olsa yerliletirmeyi dnebiliriz. Bu szcn ya da en azndan 1903 civarnda
kullanlmaya balanan tepedeki ve en alttakileri betimleyici sfatlandrmalarn etimolojisine de
bir lde deinmek gerekir. Amerikada herkesin alan snftan ve eit olduu palavrasna en
byk darbe her iki szcn de bataki nerdeyse rk tanmlarndan gelebilir; Highbrow
szcnn etimolojisine bakarsak, ilk elde, zek ve incelie sahip birinin ka izgisinin daha
yksek olduu ynnde bir izlenime yer at sylenebilir. Ayn ekilde, lowbrow szcne
gelince, aa addedilen bir kiinin zek ve incelikten yoksunluuna iaret eden bir szckle
kar karyayz.

40

Adornonun sert tespitine dilimizin ruhundan bir eyler kattmn iyi bilincindeyim. Hazretin
tespitini veren pasaj aslnda aynen yledir: Unter den Symptomen des Zerfalls von Bildung ist
nicht das letzte, da der wie sehr auch fragwrdige Unterschied von autonomer >hoher< und
kommerzieller >leichter< Kunst zwar nicht kritisch durchschaut, dafr aber berhaupt nicht
mehr wahrgenommen wird. Nachdem einige kulturdefaitistische Intellektuelle diese gegen jene
ausspielten, haben die banausischen Champions der Kulturindustrie auch noch die stolze
Zuversicht, an der Spitze des Zeitgeistes zu marschieren. Die mittlerweile selber nach dem
Schema lowbrow, middlebrow und highbrow fr Hrer erster, zweiter und dritter Programme
organisierte Scheidung von >Kulturniveaus< ist widerwrtig., Theodor W. Adorno, Zeitlose
Mode. Zum Jazz, Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und Gesellschaft I/II:
Prismen:: 130-131. [ng.: Perennial Fashion-Jazz, Theodor Adorno, Prisms, tr. by Samuel
and Shierry Weber (Cambridge, Mass.: The MIT Press, 1981): 121-132.]) [altn ben izdim]

41

Im Zeitalter totaler Verwaltung braucht Kultur gar nicht mehr primr die von ihr geschaffenen Barbaren
zu erniedrigen; es gengt, da sie die Barbarei, die seit onen subjektiv sich sedimentierte, durch ihre
Rituale bekrftigt., Theodor W. Adorno: Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 356)].

16

Adornonun yer yer olduka sert ama sonunda doru ktn dndm deerlendirmelerinin
deerini yeterince verebilmek iin, szkonusu szck arasnda zellikle middlebrowun biraz
almas gerekir.42
rnek olarak, Virginia Woolfun 1930larn sonuna doru New Statesman dergisine gndermek
zere kaleme alp da bir nedenle gnderilmeyen mektubuyla ie balayabiliriz. Woolfun
mektubunda Battle of the Brows olarak adlandrd mcadelede kendisinin nerede durduunu
apak ifade ettii (I honour and respect highbrows) zere: highbrow bir erkek ya da kadn
safkan yetimi bir zekya (zihine) sahip olduundan bir fikrin peinden doludizgin gitmekten
kanmaz (a man or a woman of thoroughbred intelligence who rides his mind at a gallop in
pursuit of an idea). Woolf lowbrowu da toplumdaki yerine yle bir oturtup betimliyor: bir
yaam srdrmek iin safkan yetimi bir bedeni mr boyu doludizgin koturan bir erkek ya da
kadn (a man or a woman of thoroughbred vitality who rides his body in pursuit of a living at a
gallop across life). Mektubunda bu iki deiik kal insan trn betimlerken en azndan
Efltundan beri yaplan zihin-beden ayrmn da belli belirsiz ie koan Woolfun, varolan
snflar kalklsne ancak bir dereceye kadar ihanet edebilen Bloomsbury entellektellii gerei,
ngilteredeki snflar ayrmna tozpembe, Fabianms gzlklerle bakarak, beenileri (ve de ka
izgileri) ok farkl iki temel snf arasnda stelik bir de dayanma grmesi hele bir ilgin.
Bizler de safkan zihniyle safkan beygir stndeki gemi elinde binicinin beygirle dayanma
iinde drtnala ama nedense onun ayrcalndaki fikirlerin nurlu ufkuna yol alrken dnyor;
ardndan da Woolfun u yazdklarn okuyunca, ne yapacamz ararak bir ayr tuhaf
oluyoruz: Lowbrowlara sayg duymak onurlandrr benionurlanmayan bir highbrow da
tanmadm hi Lowbrowlarn da highbrowlarn da birbirine ihtiyac vardr ve karlkl
olarak bundan eit derecede onur duyarlar. (I honour and respect lowbrows--and I have never
known a highbrow who did not Lowbrows need highbrows and honour them just as much as
highbrows need lowbrows and honour them.). 43
Ama ya u middlebrowlar? kolay yantlanamayacak bir soru bu diye srdryor Woolf,
Bunlarn kalar brkilerin ne birine ne de dierine benzer aradazek sahibi, sanat ya da
yaam bir tek ey peine dmek yerine ikisini de olduka sevimsizce para, hret, iktidar ve
prestijle kartrp bulamaca evirenler (..no easy question to answer Their brows are betwixt
and between. The middlebrow .. man, or woman, of middlebred intelligence, in pursuit of no
single object, neither art itself nor life itself, but both mixed indistinguishably, and rather nastily,
with money, fame, power, or prestige...)44
[ng.: 240.]. Onsekizinci yzylda kltr (Kultur) ve kltrlenme (Bildung) denilince anlalandan
gnmzde ne denli uzak dldne uta bir rnek getirelim ciddi yabanc TV kanallarnn dilinden:
artk ngilizce haber metinlerinde yolsuzluk kltr (culture of corruption), daha da ilginci, grece
yapt yanna kalma kltrnden (culture of relative impunity) bile dem vurulabilmektedir szgelimi
Gney Koredeki saysz skandaldan biri haberlere kmsa.
Bu minvalde middlebrow kltrnden sz edeceksek, ncelikle unlarn altn izmek gerekiyor:
Oxford English Dictionarye gre, middlebrow szc ilk kez 1925 ylnda Punch dergisinde gnn
birinde arzu ve hayallerine kavumay mit edenleri anlatmak iin kullanlm. Szck ad stnde ne
kalkkka (samurka) ne de dkka (ezikka) olmayp, tam da arada derede olduundan bu yzden
Virginia Woolf onlarla betwixt and between (ne bu ne o) diye alay eder bu ara kategoriyi imdilik en
iyimser bakla dzka olarak nitelemeyi ya da zellikle Trkiyede ucuzdan yetkecilie (dolaysyla
totaliterlie) yatkn atkkallklar nedeniyle atkka diye adlandrmay yeleyebiliriz.
42

43

Woolfun bu yazdklarn bir de Robert Altmann filmi Gosford Park (2001) izledikten sonra yeniden
dnsek; ne dersiniz?
44

17

Mektubunu bitirirken de middlebrow zellikleri tayan herhangi birinin brakn semtinden


gemesine izin vermek yle dursun, kendisine middlebrow sfatn her kim yaktrsa vay
haline tehdidini szkonusu derginin editrne sayglaryla akca savurur Woolf (If any human
being, man, woman, dog, cat or half-crushed worm dares call me middlebrow I will take my pen
and stab him, dead. Yours etc.,).
Woolfun zamannda bakalarnn, zellikle sanat-edebiyat eletirmenlerinin de arada deredeki bu
gizli ya da ak paragz, hret, iktidar ve stat delisi kesimin yarm kltrlln ve yeterince
pimemi sanat beenisini aaladklar gze arpar. Bu eletirmenlerden zellikle apl ikisini,
tmynetim toplumuyla ve ona zg Kltr Endstrisinin birlikte gle oynaya kitschlemesini
tevik ettii highbrow culture ile lowbrow culture arasnda ilkinin altn oyarak yerine
getirdikleri ilevin de stn rten middlebrow szcnn palavradan demokratik, kurusk bir
poplizm adna iletildiini bizzat Amerikan yaam iinden gzleyerek, zellikle ge dnem
yazlarnda asl tehlikenin bu arada deredeki, yarm kltrl middlebrow beenisinin
yaygnlamasndan geldiine dikkatleri eken Clement Greenberg ile lowbrow ve middlebrow
kltr arasndaki dayanmann kitsch niteliini ortaya koyan Dwight Macdonaldn konuyla ilgili
yazdklarna gelelim imdi de.
Kitsch konusunda en ses getiren yazlardan birini daha 1939da yaynlayan 45 Clement
Greenbergin sonraki yazlarnda ve kendisiyle yaplan grmelerde vurgulad da
middlebrow kesimin avant-garde tarafndan temsil edilen hakiki sanat karsnda daha byk
bir tehlike oluturduudur.46 Ama kanmca middlebrow kltrne yneltilen en keskin ve ar
eletiri Dwight Macdonaldn 1960 ylnda iki ksm halinde yaynlanan Masscult and Midcult
balkl yazsnda yer alr.47 Kitschin lowbrow ve middlebrow yaam tarz ve kltrn nasl
hormonladn vurgulayabilmek iin bu yazda yer alan baz gzlem ve savlar Trkiyenin
gnmz koullarn da aklda tutarak bir lde irdelemek yararsz olmayacaktr. nk
Macdonaldn nerdeyse yarm yzyl nce yaynlanan bu almasnn bugn de geerli tehis ve
deerlendirmelerle ykl olduunu dnyorum.
nce fazla Amerikanca ve biraz da zoraki ksaltma kokan u iki szc, masscult ile
midcultn anlamlarn vermekle ie balayalm. Tahmin edilebilecei gibi, szcklerden
birincisiyle kitleklt[r], ikincisiyle de araklt[r] kastedilmektedir. Macdonald bu
ksaltmalaryla sonunda kitschde son bulacak her iki kesim kltrnn de piyasa ekonomisi
koullarnca belirlenen kltler olarak da dnlmesine gndermede mi bulunmak istemitir,
pek belli deil.
Virginia Woolf, Essays (A Project Gutenberg of Australia eBook. Date first posted: October 2002)
http://gutenberg.net.au/ebooks02/0200771.txt [zgn basks: The Death of a Moth and Other Essays, ed.
by Leonard Woolf (1942), Chapter 23]
45

Bkz. Avant-Garde and Kitsch, Partisan Review, 6 (Fall 1939): 34-49.


46

rnein bkz. Clement Greenberg, Modern and Postmodern, William Dobell Memorial Lecture, Sydney,
Australia, Oct 31, 1979, Arts 54, No.6 (February 1980). Greenberg The Edmonton Contemporary
Artists Society Newsletter, III/2 & IV/1de yaynlanan kendisiyle grmede de soyut davurumcu
sanatlar (Abstract Expressionists) ve benzerlerinin Amerikan toplumunda ge kabul grmesinde
middlebrow beenisinin ciddi pay olduunu dnmektedir.
http://www.sharecom.ca/greenberg/interview.html
47

Dwight Macdonald, Masscult and Midcult, Part I and Part II, Partisan Review, XXVII/2 (Spring
1960): 203-233; XXVII/4 (Fall 1960): 589-631.

18
Ama aktr ki, kitsch daha XX.Yzylda, zellikle de Amerikada sadece lowbrowlarn
dnyasna deil, middlebrowlarnkine de damgasn vurmutur. Ama araklt[r] (Midcult)
genelde asl tehlikeli klan, highbrowlarn yksek kltryle lowbrowlarn kitle klt[r]
arasndaki eski belirgin izgiyi gittike bulanklatrmas, belirsizletirmesidir. stelik ayn
Macdonaldn vurgulad bir baka gerek daha var; o da arakltde kahredici lde Amerikan
bir yann bulunmas (And there is something damnably American about Midcult.48). Bu
aradakilerin kltr de, Macdonaldn ak deyiiyle, lowbrowlara zg kitle klt[r]nn
Yksek Kltrle (High Culture) yakn gemite girdii gayrmeru ilikinin rndr.49 Kendisi
aka yle yazar:
Daha gelimi u zamanda, Yksek Kltr [High Culture] karsndaki asl tehlike
Kitlekltnden [Masscult] ok, ikincinin birinciyle girdii gayrtabii mnasebetin dlledii
kendine zg bir melezden gelmektedir. Yepyeni bir arada kltr ortaya kt ve ebeveynlerini
yutmakla tehdit ediyor. Bu ara biim hadi adn Araklt [Midcult] koyalm - Kitlekltnn
zndeki, [hazr]formllerle ileyi, yerlemi hazr tepki ile poplarite dnda hibir standardn
olmamas gibi tm nitelikleri barndrmakta; ama kltrel bir incir yaprayla tm bunlar kibarca
rtmektedir. Kitlekltnde oynanan oyun basittir--kalabal hangi yolla olursa olsun memnun
etmek. Araklt ise ift ynl almaktadr; Yksek Kltr standartlarn korur grnrken
ayn standartlar sulandrr ve bayalatrr.
Surlarn dndaki dman ayrt etmek kolaydr. Araklt hakknda insanlar alarma geiren ise bu
bakmdan mphem oluudur 50
Macdonaldn yazsnda Woolfun mektubunda middlebrowlar hakkndaki aalayc
grlerine yakn fikirler gze arpyor. Bu noktada, Macdonaldn savunduu Yksek
Kltrden (High Culture) ne anlad51 ve bu kltr karsnda olarak adlandrd melez
kltrn oluturduu genel tehlike yannda ayn melez kltrle gelen zel bir tehlike zerinde de
48

Macdonald, A.g.e., Part II: 614.


49

Macdonald, A.g.e., Part I: 226; Part II: 592, 627. Macdonald unu da eklemeden edemez: Kitleklt[r]
(ve de onun pii Araklt[r]de) her ey $$$$ getirmek zere metaya dnr, [In Masscult (and its bastard,
Midcult) everything becomes a commodity, to be mined for $$$$,]: 226. Kitschin hem kitleklt[r] hem
de araklt[r] kapsad [kitsch - a term which includes both Masscult and Midcult - ] konusunda da bkz.
s. 228. Macdonaldn u nemli bir saptamasn da belirtmeden gemeyelim: meknda kalabalk (crowd)
dedikleri, tarihte kitle (mass) denilenle ayn eydir (Part I: 208). zellikle arakltn ileyiine yn veren
kltr giriimcileriyle bu tr yarm yamalak zevkin yaratlp beslenmesinde rol oynayan dergi editrleri,
vb.nin, zeklarn aalayarak hizmet sunduklar da bu amorf kitleyi oluturan bireylerdir. Bazen bu kr
amal hizmetlerin geri tepip de, zellikle halkn beenisine uygun davrandklar ideolojisini stp stp
nmze srenlerin elinde patlad da bir gerek.
50

In these more advanced times, the danger to High Culture is not so much from Masscult as from a
peculiar hybrid bred from the latters unnatural intercourse with the former. A whole middle culture has
come into existence and it threatens to absorb both its parents. This intermediate form - let us call it Midcult
has the essential qualities of Masscult - the formula, the buily-in reaction, the lack of any standard except
popularity but it decently covers them with a cultural figleaf. In Masscult the trick is plain to please the
crowd by any means. But Midcult has it both ways: it pretends to respect the standards of High Culture
while in fact it waters them and vulgarizes them.
The enemy outside the walls is easy to distinguish. It is its ambiguity that makes Midcult alarming. A.g.e.,
Part I: 592-593. Kanmca, Macdonaldn ayn yazsnda samimi kitsch (sincere bit of kitsch) dedii eyin
hakiki sanat eserinden farkyla ilgili u yazdklar araklt iin de eit lde geerli: ..yarm hakikat,
anlam ise arlkla yalan olduu [a half truth, which means it is mostly false] (s. 593)
51

19
durmamz gerekiyor. Onun dikkatleri ektii zel tehlike, arakltn nc mfreze (=sanat)nin
(avant-garde) kefettikleri zerine asalakca oturmas ve Woolfun olumsuzca betimledii yeni
iktidar sekinlerinin nabzna erbet veren kendi kitschine maletmesidir. lgin bir baka nokta da
u: Macdonald bunun tarihte bir baka benzeri var m diye bakndnda, arakltn tarihsel atas
olarak sanatlarda akademizm olarak bilinen arlkla XIX.Yzyl miras olguyla karlayor ki,
sanat tutkusundan ok bezeme ve gsterilere hitap eden bu vasat ya da vasat alt olgunun aslnda
gnmzn kitsch-bilim trleriyle zde ayn olduu kansndaym. Gerekten de, her konuda
arsz bir uzmanln gittike kltrl insan devirip yerine getii bir srete 52 bir zamanlarn
sanatta akademizmi de dtan yksek kltr grnm altnda yeni iktidar sekinlerinin kitschi
olmaya soyunmutu; ama aradaki nemli fark u ki, araklt karclnn tersine, o eski
akademizm kendi tm kbusluuyla bir yandan onmazcasna nc mfreze (avant-garde), te
yandan da kitleklt (masscult) karsnda direnmiti. Akademizmin eskiden gelen standartlar
vard diye yazyor Macdonald, ve de ok iyi yetien bir ksmnn akademiklerin ldrmekte
olduu gelenein tinini srdrd gereinin farkna vardklar avant-garden hakkn verecek
dzeye ykseldii, sonradan grme zenginleri (nouveaux riches) eitiyordu. [Bu yzden]
akademizmi Yksek Kltrn serpilme sancs, atlayarak iinden yeni bireylerin doabilecei
kstlayc bir koza olarak grmek mmkndr. 53
Peki, nedir kitle-letirilen (mass-ified) insanlarn dnyasna egemen kitle kltr ile aradakltr
karsnda 1870-1930 aras yaklak altm yl sanat alannda sanata bile kar nc mfrezelii
yapm bulunan ve aralarnda Arthur Rimbaud ve Dadaclardan Stravinsky ve Picassoya dek
onca ad sayabileceimiz eski avant-garde bugn bile nemli klan ayrt edici zellik? te bu
noktada da yukarda sadece deindiimiz, Macdonaldn kafasndaki Yksek Kltrn de
ykselen yeni orta snf karsnda iktidarn yitirmeye, giderek de ah gidip vah kalmaya
balayan soylu snfn son are snd grn kurtarmak tr bir kltr anlayndan
muztarip olup olmadna bir cevap bulmamz mmkn grnyor. yle ki, ona gre eski avantgarden en ayrt edici zellii, d seni ii beni yakan tm zppeliklerine, kimi zaman ak bazen
de kapal tm i atmalarna ramen, onun servet ve soy sopa deil, ortak beenilere (common
tastes) yaslanan bir akm olmasyd. Bu ise imdinin tekdze (uniform) kalplara sdrlan
beenisinden bambaka bir eydi. ddiasn yle srdrmekteydi Macdonald:
Ksacas eski avant-garden tutumu tutuculuk ve devrimciliin Kitlekltnn inansz
uyumsallyla ortak hibir yan olmayan kendine zg bir karmyd. [Avant-garde] sekin bir
Araklt avant-garden bir ok eyini bnyesine malettii iin Yksek Kltrn daha da tehlikeli bir
kartdr. [Midcult is a more dangerous opponent of High Culture because it incorporates so much of the
avant-garde.] A.g.e., Part II: 606.
52

Macdonaldn Ortega Y Gassetden dn uzmanlama barbarl (the barbarization of


specialization) ifadesini kullanarak gereksiz uzmanlamaya yklendii, bu arada dilinin salvolarndan
Amerikan sosyolojisinin anket sosyolojisinde uzmanlamasn savunan o zamanki temsilcilerinin de epey
bir pay ald yazsnda u nemli gzlemde bulunmaktadr: kltrl biri bilimsel bir kategori deildir.
Tm nemli kategorilerde olduu gibi. [a cultured man is not a scientific category. Like all the
important categories.] A.g.e., Part II: 617. Harold Rosenberg de kitle-kltr analistlerinden (massculture analysts) dikkatle ayrd kitle-sanat uzmanlar (mass-art specialists) hakknda benzer bir gr
sergilemektedir. Dahas, Bkz. Harold Rosenberg, The Tradition of the New (New York and Toronto:
McGraw-Hill Book Co., 1965), Chapter 18: Pop Culture: Kitsch Criticism: 259.
53

Macdonald akademizmin avant-garde karsndaki yengi rneklerinin bazlarn mimarlk alanndan


getirmektedir (Beaux Arts, Frank Lloyd Wright gibi). Buna karn, sonradan cam dzeyden tutun da
aydanla kadar maskara araklt taklitlerinin her yerde boy att Bauhausu avant-garde olarak kabul
eder. A.g.e., Part II: 606, Not 6.

20
cemaatti, olduka da zppeydi; ama onlarn [takld] tuhaf eylere yeterince deer veren herkes
saflarna katlabiliyordu. Bu akmn nemi yerleik kltrel piyasalarda rekabete girmeyi
reddetmesinden geliyordu. inde ciddi sanatnn ilev grebilecei bir alan telle evirmek,
Kitlekltnn ykseliiyle yklan cognoscenti ile ignoscentiyi ayran duvar yeniden dikmek
ynnde umutsuzca bir abaya girimiti. Bu aba kimi modern fikirlerin gznden bakldnda
tarihin tm hareketinin karsnda durmas nedeniyle samalktan ibaretti; ve de bir Yeats ya da
Stravinsky anakronistik de olsa kltr sosyologlarmza danman oluverselerdi, [ayn kltr
sosyologlar] her ikisinin nne serecekleri asla rtlemez ve aratrmalar yoluyla, sosyolojik
adan hi de gereki olmayan tm bu abann olaslkla boa ktn gstermi olacaklard.
Gene de, belki de ressam, yazar ve mzisyenler istatistikler konusunda pek iyi olmadklarndan
olsa gerek [avant-garde] aba gerekte baarya ulat ve son yetmi yla dalan en belli bal
yaratlarn ounu bu abaya borluyuz.
[Ama] eski avant-garde miras brakmadan geti gitti. Sermayesinden arpalanmay srdryoruz
ama o cemaat dald ve standartlarna sayg gsteren yok artk. Bunun krizi Amerikada zellikle
iddetli.Yaratclarmz ya ok yaltlm ya da fazlasyla btnlemiler. ou da, gnmz
yaamnn [the life of our time] - o da her ne demekse - paras olmaktan geri kalmamak
duygusuyla yumuak bir biimde Arakltle kaynaveriyorlar. 54
Macdonald, yazsnn kt 1960lar banda sanatlarndan ok yaam tarzlaryla araklt
okuyucuyu oka sokmaya uraan Jack Kerouac gibi beat kua yazar ve sanatlarnn (ya da
o gnlerin nc uydusu Sputniki artran deyile, beatniklerin) ayaklanmasnn sadece
farkl olmaya altn ve bu yolla abuk poplarite kazanmalarna ramen, gelenekten
kopukluklar nedeniyle eski nc mfrezeyle (old avant-garde) hibir ekilde
karlatrlamayaca grndedir. Sadece farkl olmak ise Araklt manzarann ne denli
skclatnn gstergesidir.55
u kadar ak ki, yapsal nedenlerle, Macdonaldn iyi yalanm kltrel istismar makinemiz
(our well-oiled machinery of cultural exploitation) olarak niteledii mekanik ileyi Farkl
olanlar (those who are Different) konferans, dergiler iin grme, burs, ve hayranlar
(fanaticden tretme fan) seferber ederek kendi znesiz ve ereksiz ileyiinin bir paras
klmaktadr. Bu istismar makinesi bilerek bu farkl arkadalar u noktalarda davranmaya,
sansasyon haber olmaya da zendirmektedir; nk bu abalar ne kadar fantastik olursa
54

A.g.e., Part II: 611-612.

55

Adornonun da 1950li yllarn ortalarnda caz mziinin besteci, icrac ve dinleyicileri zerinden giderek
bu konuda yazdklar da Macdonaldn gzlemini destekler niteliktedir. Mzikte de standardn dnda
grnmek de standartlamtr ve daha ortaya ktklar anda kural-d olular bitiverir. Kltr
endstrisinin boyunduruundak dier her ey gibi, caz mzii de arzular tatmin eder grnd anda ayn
arzular ve hevesi insann kursanda brakverir. yle ekler Adorno: Genelde mzik dinleyicisini temsil
eden cazn-znesi (das Jazz-Subjekt) ne denli aykrl oynarsa oynasn, hakikatte gittike daha az
kendileridirler. [Daher sind die Abweichungen ebenso standardisiert wie die Standards und nehmen sich
im gleichen Augenblick zurck, in dem sie auftreten: der Jazz, wie alle Kulturindustrie, erfllt Wnsche
nur, um sie zugleich zu versagen. So sehr das Jazz-Subjekt, der Stellvertreter des Hrers in der Musik, sich
als Sonderling auffhrt, so wenig ist es doch es selber.] Adorno, Zeitlose Mode. Zum Jazz,
Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und Gesellschaft I/II: Prismen: 129. [ng.: 126].
Benlikle toplum arasndaki bildik atmalara (>typische Konflikte zwischen Ich und Gesellschaft<) kout
giden ve denetim altnda kalmak kouluyla dzenin aalarnca ksmen hogrlen arlklar zgrlk alan
sanan bireyi kendinin biricik zgn olduu ve zgrl yaad aptall iine gmen ktanlaya
(Adornonun ifadesiyle: >Stumpfsinn des tolerierten Exzesses frs Reich der Freiheit<) tmynetim
toplumunun gaddar dzenini sarsmad lde tahamml edilir ayn dzen bekilerince. Kr. A.g.e.: 129,
133 [ng.: 126, 129].

21
araklt[r]l hayran kitlesinin duyduu haz da o denli byk olmaktadr. Pour pater les
bourgeois [burjuvalar serseme evirmek iin] idi ondokuzuncu yzyl avant-gardelarnn
dikbal slogan; ama imdilerde burjuvazi oke olma tutkusunu kendinde gelitirmi bulunuyor
diye yazyor Macdonald ve yle balyor: eskinin avant-garde deneyle samalk arasnda izgi
ekmeyi biliyordu; ama eskilerin (rnein Dadaistler) zamannn saygdeer akademik kltryle
dalga gemek iin gelitirdii oyunlar gnmz lumpen-avant-garde [terim Macdonaldndr]
ciddiye alarak araklt[r]llere hitap edecek biimde piyasaya arzetmekteler.56
Bu arada, Macdonaldn yukarda zetlediimiz kitschi deerlendirme ve eletirisine katlmayan
bakalarnn da olduunu belirtmeden gemek olmaz. rnein, bir ok konuda Macdonaldla
benzer grler ne sren Harold Rosenberge sorarsanz, elbette Leo Lowenthalin de Dwight
Macdonaldn da popler kltr ve kitsch karsna sanat karrken, bunu bir karkavram
(counterconcept) olarak dnmelerinde ciddi bir eksiklik vardr. nk ne denli soylu grnrse
grnsn, sanat kitschin karsna bir karkavram olarak dikmeye almak gereklikten uzaa
dmekle kalmaz, stne stlk pratikde de daha fazla kitsch yaratr. Sorun salt MacDonaldn
(sic. Rosenberg nedense Macdonald yle yazmaktadr) olmayp kitle kltr zerine yazan ou
yazarndr da. Rosenbergin gznde sanat kendisini bir karkavram olarak grme hatasna asla
kaptrmaz kendini. Bu hataya denler arasnda idealiste anlalm ideal bir sanat sanki yle
bir ey varm da kitsche kartm sanp yle sunan akademikler nde gelir. Sonu gene
kitschdir sununda ama akademikler dahil her sanat yapacam derken kitsch reten de
bakalarnnkini kitsch olarak aalamaya alabildiine yatkndr. zm kitschi en azndan
yaltmak, karantinaya almaktan geiyorsa bu sanat kar kavrama dntrmekle gereklemez;
tersine, sanatla alabildiine itigal etmekten bylece Rosenbergin kaytszlk ilkesi (principle of
indifference) dediinin koruma kalkan altna girmekten geer. Bu da yaamla kitsch arasndaki
izginin belirsizleip silinmeye yz tuttuu bir dnyada izleyicim olacak m diye bir kaygya
kaplmakszn byk lde kltr endstrisi patronlar ve ideologlar eliyle gndelik sanata
(daily art) dntrlen kitschin yasland tandk ve yerleik kurallara cepheden kar kmakla
bir ve ayn eydir. Elenmek istediklerinde ise sanata ihtiyac yoktur ne kitlelerin ne de para ve de
yaldzl toplumsal hretten yoksun bir grup oluturmaktan teye gitmeyen sanatlarn bizzat
kendilerinin.57
Btn bu ayrntlar dncemizin ardalannda tutarken, Trkiyedeki duruma hakknda ne
sylenebilir. yle sanyorum ki, artk bizde de iyice yerletiini dndm, yukarda da bir
lde tartmaya altm melez araklt[r]n beeni ve damak tadna hizmet vermeye alan
catering service hakknda bir deer yargs yrtmek gerekirse, gerek bir ok etkisinin artk
yaanamay bir yana, sanalnn bile tkendiini sylememiz mmkn. Ayn ok etkisi
Hollywood endstrisince beyaz perdeye aktarldnda her yenisi bir ncekinden daha arpc
araba kovalamacalar ve biteviye perdeden kan damlatan sahneleriyle artk iyice suyunun
kartld da bir gerek. Bu bktrc samal uzundur filme ekmekle kalmayp, bir de her
ke sinemasnda sergilenmesinin sorumlular arasnda saylmas gereken de gene ayn endstri.
56

Macdonald, A.g.e.,,Part II: 613. Sonradan rnein ykselen deerlere tutkun 1980ler Amerikasnda,
ardndan da tm ersatz yuppieliine ramen yaplan evirilere harbi eletirel nszler yazma yoluyla fark
bile atamayan 1990lar Trkiyesinde Macdonaldn 1960lar bandaki tehisinin ne denli doru olduunu
ispatlarcasna, beat kuann ok bi farkl yaam deneyimlerinden sa kabilen Allen Ginsberg gibi
nllerin kendi reklmlarn da yaparak gemite kalan (ve tabii ok bi farkl) ayaklanmalarnn rantn
kltr piyasalarnda yemeye nasl soyunduklarnn ve de Trkiyeli beatseverlerin toplumsal-kltrel
profilinin bir zmlemesini yapan ya da yapacak birileri var m acaba?
57

Harold Rosenberg, A.g.e.: 262-267, zellikle 265.

22
Bu noktada diyeceim ki, baka toplumlarda olduu kadar bizde de yknlen egemen snf
beenilerini stn ve tm topluma l gstermek ne denli yanlsa - ki bu beeniler ou kez
Macdonald gibilerinin anladyksek kltrn yanndan gememitir - kitsch beeni karsnda
havlu atmak ya da ayran gnll middlebrow beeniye teslim olmak da o denli yanltr. Burada
kitschi aresiz semenin getirdii teslimiyet zellikle siyasette halk kuyrukuluu yaparken
aslnda endstriyel bir siyasi arkn dnmesine teslim olu ve hizmetle e tutulabilir. nemli bir
noktay atlayamayz: o da zellikle kitschin Trkiyede szgelimi sadece oturma odasn fuzuli
dolduran, tanrken de epey baars ektiren ucuz zevk biblolarla snrlanmayp, ou yaam
pratiklerine yayld gereidir. Gene mzikten rnek getirirsek, yukarda Trk popuna ve bir
zamanlar kimilerimizin ikibuuk kalpszn halkn devrimci haykrnn mzik yoluyla ifadesi
sand arabesk tarzna deinip gemitik. Trkiye giderek bir tmynetim toplumuna
dnrken, biz de ekleyelim u gzkara ama her zaman yanllanmaya ak iddiay: rnek
getirdiimiz mzik trleri ilk frsatta ireti bir faizme kolayca kayabilir tersyz edilmi bir iddet
gesini sinsice barlarnda beslerler. Sevgiliye hoa kal derken kurunlar kendisine lyk
grme ideolojisini her zaman bu zek dzeyinden fazlasna sahip dinleyiciye pompalayan
zihniyetle bir anda silah kendi kafasndan bakalarna evirip delikanlln kitabn yeniden
yazan zihniyet zde ayn eyler olmal.
Bylece bata deinip getiimiz temaya dnersek: Grnd kadaryla, ister kls ister baya,
her trden kitsch drt bir taraf saryor ve bu arada harclem, kaypak orta snf (middlebrow?)
beenilerinden de destek alyorsa, onca irkin karsnda neyin gzel olduunun doru ls
de ortadan kalkm olmuyor mu?
Henz o ebedi tatmin aamasna ulamadk galiba. Gzel ve irkinle ilikili hl alt izilmesi
gereken, Adornonun vurgulad bir nokta da var stelik. Sanat alanndaki gzel ve irkin ile
iinde yaanlan gereklikteki gzel ve irkin birbirinden farkl dzlemlerdir. Bu yzden ikisi
arasnda birebir denklik aramak en azndan ocuksu, ama asl vahimi, dnce iin zararldr.
nk bu ucuz yola girildiinde dncemiz gereklik ile gerekliin imgesi arasnda ayrm
yapma gcn yitirmeye balar.58 Biliyoruz ki, sanatn doru lsn kendi tekelinde sanan,
sanat kadar kitsch hakknda da yavansylemlere, kalp lflara snd lde glnleen sanat
anlay giderek inandrcln yitirmekte. Bu durumda Kantdan kaynakl, Arendtin de
gelitirmeye alt yarglama gcnn (Die Urteilskraft) doasyla ilgili u sav ileri srmek
mmkndr: doru l yasalar ve kurallardan, ablonlardan kmaz; zgl rnekler karsnda
te bu! dedirten raslantlarda, yarglamalarda ekillenir. Neden byle olduuna ille de evrensel
yasalara, tarihsel zorunluluklara dayanan bir aklama getirmeye abalamak da boa krek
ekmektir. te, gerekten maddeci bir sanat kuram da ancak bu yolla, yani ablona ve modele
gelmez zgl rnekler yoluyla ne fazla ne de eksik doru ly (Aristoteles), kitschin
karsna dikiverir. Zaten sanat da Althusserin son dnemlerinde savunduu raslant
maddecilii59 iin en iyi rnekleri sunan alandr; ama, burjuva romantik sanat anlaynn
gnmzde mirass olarak da dnlebilecek basmakalp gsterilerden baka bir eyi
bilmeyen alt bo grlerin sandnn tersine, zorunluluk karsnda zgrlk alan
oluturduundan deil. Yaznn sonunda konumuz iin nemini vurgulayacamz, Spinozann
verum index sui et falsi deyiini irdelediimizde, sanrm bu nokta daha bir akla kavuacaktr.
58

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 422-423.
59

imdilik baknz: Louis Althusser, Le courant souterrain du materialisme de la Rencontre (1982) ,


crits philosophiques et politiques, Tome I (Stock/Imec: 1994): 553-594. [ng.: The Underground
Current of the Materialism of the Encounter, Philosophy of the Encounter: Later Writings, 1978-87, ed.
by F. Matheron and O. Corpet, tr. and intr. by G. M. Goshgarian (London: Verso, 2006):163-207.]

23
Asl nemli noktaya, yazmzn temel bir denencesine geldik, dayandk ite. Dikkat edilecek
olursa, kitschin toplumdaki gerek konumlar hakknda yanltt insanlar ne denli aresiz buyur
etmek zorunda kalrlarsa kalsnlar, en azndan igdsel dzeyde oyuna getirildiklerinin,
zamanlarnn da paralarnn da Clement Greenberg kitschin zaten onlarn zamann deil,
sadece parasn istediini yazmt - boa harcanacann, kendilerine gerek bir katk
salamayacak eyleri hemen tketmeye saygszca davet edildiklerinin az da olsa farkndadrlar.
Sanyorum bu yzden u soru da zihnimizi kurcalamaktadr: kitschliini gizleyerek sanat
iddiasyla ortalkta salnan almalar ya da performanslarla yzyze kaldnda yarglama
gcn kullanmaktan korkmayan bilinli ya da deil, ama az ok duyarl sradan izleyiciyi nedir
gizli gizli rahatsz eden? lem kitsche dnrken, ayn geree yle bir yandan bakp da elinin
tersiyle iterek bu barbar istilay grmek istemeyen, kolayca mahkm eden, bu arada hem
kendilerinin kitschletiini, hem de ideolojik savunucularnn kitsch-insan rneine dntn
en bata kendilerine itiraf edemeyen ama szmona yksek sanat (sogenannte hohe Kunst)
savunan bak alarnn karsnda Adornonun tehislerinin en azndan birka gmlek stn
olduunu burada teslim etmemiz gerekiyor.
Bu ve benzer kayg ve dertlerin dncemizin ardalannda devinmesine izin vererek, imdi de
dnelim Adornonun resim sanat ve mzikten getirdii ilgin bir benzetmeye; somutlatrrsak,
Adornonun Picassonun mimesise bakaldran resimleriyle Schnbergin oniki tonlu
kompozisyonlar arasnda yakalad benzerliin nemine. ki sanat arasnda ilgin bir
benzeim kurarak, tpk Picassoda olduu gibi, eserlerini birer labirent olarak dnd Arnold
Schoenbergin davurumcu dnemine ait bir yazdan Adornonun yapt alnt ve getirdii
yorum Trkiyedeki popler mzik endstrisinin yakn zamana kadar sergiledii kyl
kurnazl ve bakkal hesabn zmlemek isteyenler iin ok yerinde ve yararl olabilecek bir
saptamay nmze koyuvermektedir:
Yaklaan buzul andan kurtulabilen ne varsa onlarn labirentinde hayatta kalabilir. Krk yl
nce davurumcu dneminde Schoenberg yle yazmt: Sanat eseri yeni yetienin her
noktasnda rehbere gerek duymakszn giri ve kn bildii bir labirenttir Ama labirent rahat
bir mesken olacaksa eer, dmann izledii iaretlerin kaldrlmas gerekir. nk yeniyetien
[sanat] fark etmitir ki, labirent iaretlenmitir ve aslnda kyl kurnazlna
(Bauernschlauheit) zg karclktan baka bir ey olmayan yol iaretlerinin sunduu
akseikliin maskesini drr bu yeniyetme. [Zaten] bu bakkal hesabnn (Krmerarithmetik)
sanat eseriyle tek ortak yan kalpformllerdir. 60

60

>Das Kunstwerk, schrieb vor vierzig Jahren der expressionistische Schnberg, ist ein Labyrinth, an
dessen jedem Punkte der Kundige Ein- und Ausgang wei, ohne da ihn ein roter Faden leitet. Je
engmaschiger und verschlungener die Adern, desto sicherer schwebt er ber jeden Weg zum Ziel. Irrwege,
gbe es solche im Kunstwerk, sie wiesen ihn richtig, und jede abschweifendste Wegwendung setzt ihn in
Beziehung zur Richtung des Wesensinhaltes.< Damit es aber im Labyrinth wohnlich werde, mte
abermals der rote Faden beseitigt werden, an den der Feind sich hlt, whrend >der Kundige< bemerkt,
>da das Labyrinth markiert ist<, und >die von den Wegweisern geleistete Klarheit als Notbehelf der
Bauernschlauheit< entlarvt. >Nichts hat diese Krmerarithmetik mit dem Kunstwerk gemein als die
Formeln ... Ruhig wendet der Kundige sich ab und sieht die Rache einer hheren Gerechtigkeit sich
offenbaren: den Rechenfehler.< . Theodor W. Adorno, Schnberg und der Fortschritt, Gesammelte
Schriften, Band 12: Philosophie der neuen Musik,: 109-110) [ng.: Theodor w. Adorno, Philosophy of
Modern Music, tr. by Anne G. Mitchell and Wesley V. Blomster (New York: Continuum, 2002): 114.]
Adornonun Schoenbergten yapt alntlar henz ulaamadmz u kaynaktandr: Arnold Schnberg,
Aphorismen, Die Musik, 9/4 (Heft 21; erstes Augustheft). (1909/10): 159ff.

24
imdi de bir lde sanat dna karak artk kitsch zerine literatrde yer tutmu ve adna
kitsch-insan (Kitschmensch)61 dedikleri hem gerek hem de mecaz anlamyla tketici trne,
rnein bu trn olas varyantlar arasnda kitsch-bilimadam denen tipe ve onun taycln
yapt, eyleyicisi olduu kitschbilime gelebiliriz. Sorulacaktr byk olaslkla acaba kitschinsan tipini salt bildik anlamyla tketici ve hatta en tipik rnek olarak modern turiste indirgemek
yerine,62 sanat alan dnda, szgelimi bilim ve kltr yazn alanlarnda da aramak ne derece
doru? diye. Buna yantmz ok basit: hi kukusuz hem meru hem de doru bir abadr,
aramaya bile gerek yok; kitsch-insan trnn bir varyant da kitsch-bilimadam olsa gerek bu tipin
azndan ve kaleminden dklen yavansylemler demetinin sanat alanndaki gsteriiliklere
benzer bir edayla ortalkta salnd dnldnde, diyeceiz, zaten Adorno da kitsch, estetik
olduu kadar toplumsal bir kategoridir de diye yazmam myd? 63 Bir kere, sz konusu insan
tipi, konu beenisi bile kltr piyasasnn egemen eilimlerince bukalemun gibi ekil ve renk
deitirerek deiik stiller ve yeni modalar 64 altnda kalp beenilere dntrlen ve kendisine
snrl seimler dikte edilen bir tketicidir nnde sonunda. Bu durumu pekitirecek ynde
yavansylemlerle bo, yer yer ve geici bir sre iin de ho konuabilen ya da yazan, lf
salatalaryla bakalarnn yaamna bir ey katmad gibi zamann da bouna harcatan srsne
bereket akademik ya da deil varolan hegemonya-onay izgisinde kalem oynatarak kendilerine
den grevi ou zaman gnll, bazen de bilmeden yerine getiren tip vardr. Kitsch-insan
trnn bu varyantlar zellik itibariyle bir yere kadar Adornonun en iyi gizlenen kitschin
kaliteli, kls grnm vereni olduu tehisine de denk derler. Yer yer eyleyicisinin boyunu bile
61

Hermann Broch bu konuda daha nce deindiimiz konferansnda (1950-51 K) yle yazyor:
zellikle sanat hakknda deil, yaam karsnda sabitlemi bir davran biimi hakknda konuacam.
Gerekte kitsch-insan, yani kitschsever varolmasayd, kitsch ne ortaya kabilir ne de serpilebilirdi. Bu
insan tipi sanat reticisi sfatyla kitsch retirken, sanat tketicisi sfatyla da kitschi edinmeye ve bu
uurda tuzlu bir miktar demeye hazrdr. Geni anlamda sanat her zaman ada insann imgesini yanstr
ve kitsch de ok sk hakl olarak tanmland zre sahtelii temsil ediyorsa eer, bu sahtelik onu
gereksiyen insana, ancak ok hassas bir aynada geri frlatlan kendi sahte imgesinde kendini tanyabilecek
ve bir lde drst saylabilir bir cokuyla kendi yalanlarn itiraf edebilecek kiiye geri yansr., Notes
on the Problem of Kitsch, Kitsch: iinde: 49.
62

Ludwig Giesz, Kitsch-man as tourist, Kitsch:..,iinde: 156-174; ek olarak da Gillo Dorfles, Tourism
and Nature, A.g.e.: 153-155.
63

Kitsch zu nennen, ist ebenso eine gesellschaftliche wie eine sthetische Kategorie., Theodor W. Adorno,
Gesammelte Schriften, Band 19: Musikalische Schriften VI: Reflexionen ber Musikkritik: 584).
64

Burada moda szcn hem literal anlamyla hem de mecazi anlamda kullanyorum. Adornonun
moda sanatna ve burjuva sanat tapncaklyla ilikisine dair yazdklarn burada amamakla birlikte,
baz ilgin tespitlerini aktarm olalm: Moda, sanatn hi de iddia ettii ey olmadn kalc olarak itiraf
ediidir Burjuva sanat dininin arzusu tersine, moda kolayca sanattan ayrlamaz gibi. [Mode ist das
permanente Eingestndnis der Kunst, da sie nicht ist, was sie zu sein vorgibt und was sie ihrer Idee nach
sein mu. Als indiskreter Verrter ist sie ebenso verhat wie im Betrieb mchtig; ihr Doppelcharakter
krasses Symptom ihrer Antinomik. Von der Kunst lt sie nicht derart suberlich sich abheben, wie es der
brgerlichen Kunstreligion genehm wre.], vb. Bkz. Paralipomena, Gesammelte Schriften, Band 7:
sthetische Theorie: 468. [ng.: .316-317]. te yandan, ayn Adorno yukarda atfta bulunduumuz bir
baka yazsnda da caz mziinin srekli moda olmay srdryle ilgili yle bir yargda bulunmaktayd:
Caz, onu retenlerin suunu azaltmakszn kendi kitle tabann yeniden ve yeniden retir durur. Modann
ebedilii bir ksr dngden (circulus vitiosus) ibarettir. [Er reproduziert seine eigene Massenbasis, ohne
da doch darum die weniger schuld wren, die ihn hervorbringen. Die Ewigkeit der Mode ist ein circulus
vitiosus.] Zeitlose Mode. Zum Jazz, Gesammelte Schriften, Band 10: Kulturkritik und
Gesellschaft I/II: Prismen: 130. [ng.: 127]

25
aabilen sylemleri de aldatc kozmetikleri nedeniyle sradan, skc bilimsel ya da edebi
yavansylemlerden daha farkl grndklerinden, tpk Adornonun kaliteli kitsch mzik iin
nerdii gibi, ince elek eletiri szgecinden geirmek gerekir.65 Bazlarmza tuhaf gelebilir; ama
belirli bilim ya da edebiyat ve sanat eletirisi alanlarnda classy havalarla gz boyarken, rtk
olarak kltr piyasas hesab yapmaktan da geri kalmayan alt bo sylemlerle ok sk
karlarz. Snf hegemonyasn srdrmek iin gerekli onayn salanmasnda roln oynamaya
dnden hazr kitsch-insanlardan oluan bu gibi eyleyiciler kesiminin de kltr endstrisi ve
medya koullarnda tutunmak ve varln srdrebilmek iin Schoenbergin szn ettii kurnaz
bakkal hesabn (Krmerarithmetik) tutmas, kyl uyankln (Bauernschlauheit) iletmesi
kanlmazdr. Dolaysyla kitsch-insan (Kitschmensch) tiplemesi kapsamnda temkinli bir
zmlemeyle tamamlanmas kouluyla, bir kitsch-bilimadam ya da kitsch-sanat ya da kitscheletirmen66 trnden sz etmek, sonunda da, Adornonun sahtelie bulanm yaam hakknda
Minima Moraliada yazdklarnn bu alanlar, zelde de modern mzik alan iin geerli
olduunu67 ileri srmek hi de yanl olmasa gerek.
Peki, bu yeni cesur dnyann gsteriler ve sahtelie bulanm mamul beenili yaam tarz
bazlarmz kesmiyorsa, ne yapmal? Kantdan esinle hem Arendtin hem de Greenbergin ayr
ayr vurguladklar gibi,68 bu konuda alnacak tavr ynlendiren deer ve yarglar hakknda genel
bir ablon getirilemez. Adorno da, yukarda sklkla gndermede bulunduumuz 1945 yl
konuma metninin sonunda, bizleri belirli tutumlar ve eylemler iine girmeye davet etmeksizin,
yakn gelecekte yzyze kalnacak, bir ura srdrlecekse de karsnda direnilmesi gereken,
sanatlarda faist ruhu ayakta tutan ve besleyen derindeki drt nemli eilimi yle
zetlemektedir:
Birincisi, Nazilerin Avrupaya ve dnyaya miras brakt en nemli tehlike, tam
karlarndakilerin bile benimseyecei, sanatn ideolojik bir manipulasyon arac olduu
dncesidir. Bu da bir anlamda sanat-znenin sonu demektir; nk sanatnn deneyim,
vizyon ve fikirlerini bamszca ifade etmesinin giderek zorlat lde kendisini pazar
65

Akademik dnyada ne kan adlarn bir sre sonra kendilerinin fazlasyla gnll katksyla yldz
muamelesi grmesinin olas sonular hakknda bkz. David R. Shumway, The Star System in Literary
Studies, PMLA [Publications of the Modern Language Association of America], CXII/1 (1997): 85100. Bu arada bilim dnyasnda hret ve Nobelin balarn dndrd kiiler bir zamanlar Adornonun
kltr endstrisinin son rn olarak niteledii u asalak popler biyografilere konu olduklarnda [bkz.
Wagner, Nietzsche, and Hitler, Gesammelte Schriften, Band 19: Musikalische Schriften VI.4:
Buchrezensionen: 404], daha da kts kendi promosyonlarn yapmakdan da te, balar dnp irazeden
karak bakalarna densiz ve arsz otobiyografiler (!) kaleme aldrdklarnda kitsch-bilimadamnn
bayalana tipik rnek oluturmaktalar. Yakn gemiten byle bir rnei irdeleyen bir yaz iin bkz.
Steven Shapin, Nobel Savage, London Review of Books, XXI/13 (1 July 1999). 17-18.
66

Harold Rosenberg bu eletirmen trnn giritii deerlendirmeleri kitschin kitsch eletirisi (kitsch
criticism of kitsch) olarak nitelemekte hi tereddt etmez ve ayn eletirmenler hakknda unlar ekler:
Kitschin kitsch eletirmenlerini incelemek kitschin kendisini incelemekten daha nemli olabilir; nk
bu gibi sahte rnler hakknda ne srlen sahte argmanlar henz kitle manipulasyonunun hizmetine
girmemi ya da girmediklerini sanan entellektellerin mayasyla dorudan ilgilidir Bkz., A.g.e.: 261-262.
67
Gnmzde modern mziin usuz bucaksz okyanusa ie iinde atlm gerek bir mesaj olduu (Sie
ist die wahre Flaschenpost.) yolundaki gr iin bkz. Schnberg und der Fortschritt, Gesammelte
Schriften, Band 12: Philosophie der neuen Musik: 126. [ng.: 133]
68

Arendt iin bkz. aada not 65; ayrca Clement Greenberg, Taste, [Transcript of a talk given by Clement
Greenberg at Western Michigan University, January 18, 1983],
http://www.sharecom.ca/greenberg/taste.html

26
glerinin talebine uyan ya da toplumsal ve retken bir grevi yerine getirmek zorunda hisseden
bir memur gibi hissetmesi sanatlarn gerek ilevini daha batan yok etmektedir.
kincisi, memur gibi hissetmek, sanaty topluma egemen eilimlerin g sahiplerinin istek ve
ihtiyalar ynnde retmeye iter (eklemi olalm, teki kitsch-insan trlerine giren akademiklerin
de bundan daha farkl bir konumda olduklarn dnmek abesle itigal olsa gerek). Bylelikle
mzik, sanat ve edebiyat da, hem de ehil ellerde, gndelik alma saatlerinde sevmedikleri ileri
ikence olarak yapan yorgun kitlelerin bo zamanlarn bolukla dolduran etkinliklere dnrler.
Basit bir sosyolojik tespiti hatrlarsak, kapitalist toplumsal biimlenmenin doas bu aamada
boluu bolukla doldurmay kemekee terk edemeyecek denli boluktan nefret edecei iin,
boluun gene bolukla dolduruluu gibi ulvi bir vazifeyi rgtlemeyi kltr endstrisi olarak
bilinen teknolojik skclk aygt devralr. Avrupada (ve gnmzde baka toplumsal
formasyonlarda) mteriyi velinimet sayan bir sahte-amerikanizasyon olarak da grlebilecek bu
gelimenin esas, tketiciye istediini verirken onun byk i karlarna direni gstermesini her
ne pahasna olursa olsun engellemektir.
ncs, Nazilerden sonra da ve de tam kartlarnca omuzlanacak, esas amacndan sapm bir
kolektivizmin halk iin ve halk adna sanat ve sanat zerindeki basks srecek, hatta artacak
gibi grnmektedir. Sanat etkinliinin artk ulat evrede sradan insanlar adna yaplan bu
baskc istemin bamszlk gerektiren hakiki bir sanat yok etmekle kalmayp, Nazilere zg
eilimlerin bu kez de bambaka siyasi yaftalar adnda hortlamasna imkn tanyaca gzden
kamamaldr.
Son olarak da, Adorno bence bugn Avrupann ulat ilerleme durann byk lde
dorulad bir gelimeye parmak basmaktadr daha o gnden. yisi mi, gnmzde iyice
dorulandn dndm ngry gene onun azndan dinleyelim:
u ana dek iaret ettiklerimle eliir [grnrken], tehdit oluturan son bir tehlike daha var. O
tehlike de Avrupa kltrnn deiik ve teknolojik uygarln standartlarndan farkl olduu iin
hogrlen, hatta hayranlk duyulan ama aslnda srf bu hogr nedeniyle ayn uygarln
normlarna tabi bir tr Ulusal Parka (National Park), dnmesi. Bir yandan Avrupa kltrnn
standartlatrlp manipulasyona ak hale gelmesi tehlikesinden kanrken, te yandan da yapay
bir koruma altna alnarak sergilenmesinden, asli niteliklerinden tr deil de srf kendine zg
diye keyfinin karlmasndan da ayn lde saknmalyz. Renkli d grnleri nedeniyle
bakmadan edilemeyen ama ayn zamanda da aptal yerine konulan baz [Paris] Montparnasse
Bulvar sanatlarnn bana gelen tm Avrupa kltrnn bana da gelebilir; o da eski Avrupa
stili mobilyalar ve Avrupa nvanlaryla ayn kaderi paylaabilir. 69
Adornonun kinci Dnya Sava ertesinde en azndan Avrupal sanatnn yzlemek zorunda
kalacan dnd bu drt tehlike karsnda sanatn kitschlememesi, bamszl adna ne
yapabilecei zerine uyarlarnn gnmz, zellikle de Trkiye iin geerliliini koruduunu
dnyorum. Adornonun tehislerini zetlersek, u noktalar eletirel dnceye sunabiliriz:
Sanatlar eer gerekten sanat yapmak istiyorlarsa, bir yanda makine gdml bir uygarln her
eyi dzleme eilimine kar direnirken, te yanda Avrupa ve Amerikaya zg sapk egzotizmin
gdmnde sk sk moda olan ama znde demode yerelci (outdated provincialism), hatta
69

Erste Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 427-428. Adornonun Ulusal
Park (National Park) olarak niteledii tehlikenin artk sadece Avrupa deil, hatta Uzak Dou (rn.
Singapur) iin Theme Parklar ve Disneyland ubeleri olarak gerekletiini, stne stlk Trkiye de
de baz Bykehir belediyelerinin eliyle, alan kitlelerin olabilen bo zamanlarn Amerikan trevi/tarz
boluklarla doldurmak zere, benzer kitsch bir grevin yerine getirildiini ne srmek yanl olmaz.

27
gsterili uyumsuzluklar sergileyen bohem tutumlar (spectacular non-adaptation) taknma
yoluyla kendilerini pazarlama hevesinden uzak durmaldrlar.
Heideggerden yazmzn balarnda yaptmz alntda onun temelsiz ve bo ilerde en st
beceri dzeyi olarak niteledii kitschin bilim alannda ehil eller tarafndan seferber ediliini olas
bir baka yaznn konusu olarak dnerek bu yazmzda yalnzca u kadarn ne srmekle
yetinelim: Ayn ileyiin bilimler alanndaki benzeri taeron, ersatz kitsch-bilimadamlar
tarafndan yerine getirildii iin biraz nceki uyarnn onlar iin de geerli olduunu sylemek
zorundayz. Bir kii bugn gerekten bilim iisi [=scholar] olmak istiyorsa eer, szcn en
geni anlamyla tccar kafallk ve de onunla pek de elimeyen at gzlkl bir uzmanln
krlnden uzak durmak zorundadr. te yandan, gittike iine gmldmz tekno-bilimsel
dnyayla gnmz sanatsnn ilikisi belki de bilim insannnkinden ok daha karmak
olduundan, imdiki uygarln tekdzeletiriciliine sanatnn direndii durumlarda bile ayn
uygarln dipten gelen dalgasnn her canlnn deneyimi zerindeki kalc ok etkisi gz ard
edilemez. Bu nedenledir ki, imdinin sanats sanat urann en ileri aralarn biliyor ve alann
ilgilendiren teknolojilere hkmediyor olmaldr. Bunlarn hemen ardndan gelen Adornonun u
saptamas, tarihteki her nemli dnm gibi hakiki sanat olaynn/eserinin de zorunluluk deil,
tersine raslant sonucu ve benzersiz (unique) olduu, buna bal olarak da hem doruluk
(hakikat) hem de erilik (sahtelik) lsn kendinde tad (verum index sui et falsi)
ynndeki vurgumuzu pekitirici nitelikte:
Sanatgnnde yaygn tarihsel eilimin hem savunucusu olmaldr hem de yeminli dman.
Bunun nasl gerekletirileceinin bir reetesi de yoktur. Tek tutunulabilecek ey eserin bizzat
kendinden kaynaklanan nitelikleridir... Bir sanat bu sfat hl hakedecekse hibir konumun
szcln yapmamaldr; hmanizmann bile.[altn ben izdim]70
xxxxxxx
Bylece gelmi olduk imdiye kadarki tartmadan karlabilecek en nemli sonucun ne
olduuna. u olduunu dnyorum:
Bir toplumun maddi refah ile sanat retiminin kalitesi arasnda dorudan bir balant kurulamaz.
ktisadi bakmdan geri kalm saylan lkelerde ortaya kan sanat rnekleri bunun kantdr.
Adorno ayn metinde ilgin bir saptama ve o gnden bugne ksmen dorulanm bir ngryle,
teknolojik uygarln belirledii dnyay giderek renklendiren idnyas kltr (!) karsnda
belki de yoksunluk ve sefaletin penesinde kvranan alanlarda ortaya kan [hakiki] sanat sofusu
(ascetic art) pratiklerin hakiki anlamdaki sanata rnek oluturacan yazmaktayd. Madem ki her
tr kitsch eninde sonunda sahtelik iinde srgit, hatta diyebilirim ki srngen bir yaama, daha da
berbat ayn yaama egemen olup da srgitin rantn yiyen kesimlerin - dnyada olduu gibi bizde
de middlebrowlar bu kesimlere dahil midir, incelemeye deer - karna hizmet etmektedir, o
zaman ayn egemenliin ve ona hizmet eden srelerin, nesnelerin ve eyleyicilerin (rn. kitschinsan trleri) sorgulanmas ve yarglannda olas k noktalarndan biri de szgelimi sanat
alannda borusunu ttrmeye alan tek tek kitsch rnekler olabilir.
70

He [the artist]has to be both an exponent and a sworn enemy of the prevailing historical tendency.
There is no recipe how to achieve this. The only thing to stick to are those inherent qualities of the work
itself... An artist who still deserves the name should proclaim nothing, not even humanism. Erste
Fassung: What National Socialism Has Done to the Arts, A.g.e.: 429. Burada felsefi bir konum olarak
Althusserin anti-hmanizmas ile hmanizmay olaslkla Althusserin boy hedefi yapt felsefi konumdan
farkl dnen Adornonun buradaki iddias arasnda ihtiyatl bir yaknlk kurulabilir, sanrm.

28

Buradaki yarglama (judging) yetisinden ne anladmza gelince, Kant ve ondan esinle


Arendtin yazdklarndakinden farkl bir betimleme dnmyoruz. Kanta kout olarak Arendtin
anlan [Alm. Intelligenz; ng. intellect] yaamnda grece ayr sreler olarak ele alp iledii
dnme, (thinking) ve isteme (willing) yannda, ayr amlamaya giritii yarglama, hem
beeni hem de ahlki bakmdan tikel rnekler yoluyla genelleme yapmamza izin
verdiinden,71 kitsch rnekler yannda hakiki sanat eseri rneklerini estetik-ahlki planda
yarglamamz dorudan ilgilendiriyor.
Son olarak, daha nce deinip getiimiz esas bir noktay ap nemini vurgulamakszn yazmz
bitirmek doru olmaz. O da udur. Mademki sanat ve kltr alannda karmza dikilen nesneleri
ancak ve ancak tek tek deerlendirme yoluyla estetik ve ahlki yargmzda bir yerlere
varabileceiz, o zaman bir yanda gsterili bir kitsch nesnenin ya da eyleyicinin yaammz
zenginletirmek yle dursun, sahtelie yuvarlayaca; te yanda da bir eser ya da srecin
znenin gz hapsi altna alnamayan ve tketilemeyecek denli hakikatle dolu olduu yargsna
nasl ulaacaz?
te burada Arendtin sylediklerine ek olarak, Spinozann yllanm deyiini hatrlamamz
gerekiyor:
verum index sui et falsi
[ne ki dorudur (hakikidir), lsdr hem kendinin hem de erinin (sahtenin)]
Spinoza tarafndan 1675 yl sonlarnda eski rencisi Albert Burgha hitaben Hagueda kaleme
alnan Latince bir mektupta yer alan bu ifade Spinozann bitmemi Tractatus de intellectus
emendationesinin de temel bir konusunu bir rpda zetler. Cmle kabaca unu sylemektedir:
bir fikrin erilii ancak insan anlaynn temelinde yatan, veri alnm doru bir fikirle ilikisi
iinde anlalabilir. Spinoza bu deyiin zetledii gerei mektubunda akca yle ifade ediyor:
Bunu nasl bildigimi soracak olursan, yle cevaplarm: bir [ikizkenar] genin asndan
ikisi nasl eitse; salkl bir beyne sahip olup da d grmeyen insan da, temiz olmayan bir Tin
[spiritus; Alm. Geist] hakiki olmayan fikirleri ona hakikatmi gibi telkin ettiinde [nobis ideas
falsas inspirant veris similes], bunun yeterli oldugunu yadsyacaktr; nk doru (hakiki olan)
hem kendisini gsterir hem de eriyi (sahte olan) [est enim verum index sui et falsi.].72
71

Bkz. Hannah Arendt, The Life of the Mind, Vol. I [Thinking] and II[Willing] (New York: Harcourt,
1978). Kitabnn nc cildi olarak planlad Yarglama [Judging]y kaleme almaya tam balayacakken
dn dnyasnn Arendti yitirmesine karn, onun baka yaz ve derslerinde yarglama yetisi zerine
yazdklar yazmzn konusu dnldnde yeterince aydnlatcdr. zellikle bkz. Hannah Arendt,
Lectures on Kant's Political Philosophy (Chicago: The University of Chicago Press, 1982); ayrca ayn
eser iinde Ronald Beiner, Hannah Arendt on Judging: 89-156 ve Hannah Arendt, Responsibility and
Judgement, ed. and intro. by Jerome Kohn (New York: Schocken, 2005) iinde Thinking and Moral
Considerations ve Some Questions of Moral Philosophy balkl yazlar.
72

Sonradan bir ok kiiyi dndrten bu ifade Friedrich Heinrich Jacobi (1743 - 1819) tarafndan da
Spinozann felsefesi zerine Lessingle aralarnda geen syleisini aktard, felsefeci Moses
Mendelsohna hitaben 4 Kasm 1783te kaleme ald mektubunda verilmi ve anladm kadaryla gene
Jacobi tarafndan Almancaya evrilmitir. Jacobi mektuplarnn sadece ilk basksnda bulunduu anlalan
bir dipnotta Spinozann mektubundan ald pasaj ve evirisini verirken yle yazmaktadr: In seinem
Briefe an Albert Burgh. Er fgt hinzu: Quomodo autem id sciam, si roges, respondebo, eodem modo, ac tu
scis tres angulos Trianguli aequales esse duobus rectis, et hoc sufficere negabit nemo, cui sanum est
cerebrum nec spiritus immundos somniat, qui nobis ideas falsas inspirant veris similes: est enim verum

29

Spinozann dnsnden etkilenen onca dnr arasnda gnmzde en fazla Louis


Althusserin bu deyiin nemini vurguladn grrz. zeletiri gelerinde bir ideoloji teorisi
gelitirirken Spinozadan byk lde esinlendii anlalan Althusser iin verum index sui et
falsi, hatta ondan da nce habemus enim ideam veram byk nem tamakta. Gerekten de en az
bir doruya sahip olmadan braktk doruyu eriden ayran gstergeyi, dnmeye bile nasl
balayabilir ki insan? Althusserin u yazdklar da yeterince aklayc:
Habemus enim ideam veram (Spinoza). Tam da doru bir ideaya sahip olduumuz
(habemus) iindir ki (enim) yle de diyebiliriz: Verum index sui et falsi ; doru hem
kendisinin, hem de erinin gstergesidir, ve erinin (ve de ksmi dorularn) tannmas doru
olandan yola kmamza baldr.73
Althusser az ilerde Spinozaya ayrlan ksmda Hegel diyalektii ve zne-Erek birliini
alabildiine eletirirken, sz geen deyiin neden ok nem tadn daha da ayor:
Verum index sui et falsi Spinoza doru hem kendisinin, hem de erinin gstergesidiri
olumlarken doruluk [hakikat] lt sorunsaln (la problmatique) bir yana atm oluyordu.
Bir eyin doruluunu [hakikatini] herhangi bir lte vurarak yarglamak iddiasndaysanz, o
zaman bu ltn lt sorunuyla nk onun da doru olmas gerekir - yzlemek zorunda
kalrsnz ve bunun da sonu gelmez. lt ister dsalister iselolsun, her iki durumda da
reddedilebilir; nk [bylesi bir lt] bir Yargyetkisi figrnden, Doru (Hakiki) olann
geerliini onaylayan ve gvenceye alan bir Yargtan baka bir ey deildir. Spinoza ayn
zamanda Hakikat hakknda konuma arzusuna kaplmaktan da kanr; iyi bir nominalist olarak
doru [hakiki] olan zerine konuur sadece.74
index sui et falsi. [Wenn du fragst, wie ich das wisse, so antworte ich: eben so wie du weit, da die drei
Winkel eines Dreiecks zwei rechten gleich sind; niemand, der ein heiles Hirn hat und nicht trumt, ein
unreiner Geist habe ihm falsche Ideen fr wahrscheinlich eingehaucht, wird leugnen, da das genge, denn
das Wahre weist auf sich selbst und auf das Falsche hin.] - Spinoza machte einen groen Unterschied
zwischen gewiss seyn und nicht zweifeln. [Anmerkung der ersten Ausgabe], Jacobi, ber die Lehre des
Spinoza in Briefen an den Herrn Moses Mendelssohn, (Aus einem Gesprch mit Lessing ber die
Philosophie des Spinoza),
http://www.philos-ebsite.de/index_g.htm?autoren/jacobi_heinrich_g.htm~main2].
73

Yukardaki alnt tmyle yeniden evrilmitir. Bkz. Louis Althusser, lments dautocritique (Paris:
Librairie Hachette, 1974: 46-7. [ng.: Essays in Self Criticism, tr. by Grahame Lock (London: New Left
Books, 1976): 122.] Ayn pasajn bir baka evirisi iin bkz. zeletiri geleri, ev. Levent Targu
(stanbul: Belge Yay., 1991): iinde 29.
74

lments dautocritique: 75. [ng.: 137; Trke: 45 eviri tarafmzca deitirilmitir.] Althusserin
lmnden sonra yaynlanan, yaarken byk olaslkla okuduumuz haliyle yaynlamay da dnmedii
ileri tarihli (1986) bir yazsnda da yle ifadelerle karlalr: Doru (Vrai): Hakikat deil (pas la Vrit)
tutucu ideolojik kavram (concept idologique conservateur), ama doru ile eri: verum index sui et falsi
(mais le vrai et le faux: verum index sui et falsi). Kendinin nedeni [olmay savunan] bir felsefede (une
philosophie de la causa sui) doru olann (le vrai) kendini tek bana kendinin nedeni (comme causa sui),
ortadan yitiinin sonucunu da eri (le faux) olarak gstermesi ok normal. ok sonralar Nietzschenin
kendisi de yeterli felsefi kategoriler ve ideolojik olmayan nosyonlar olarak doru ve eri uruna (pour le
vrai et le faux catgories philosophique adquates et non notions idologiques) Hakikat ve Sahtelik mitini
(le mythe de la Vrit et du Mensonge) reddedecekti. Louis Althusser, Du matrialisme alatoire [11
Juillet 1986] , Multitudes, 21 (t 2005): 183.

30
Althusser ayrca Makyavelli ve Biz bata, teki yazlarnda da teleolojik olmayan raslantsal
maddeci (matrialisme alatoire) bir felsefi konumdan hareketle ayn deyiin altn
izmekteydi. 75 Tm kukuculuuyla Adorno da Spinozann deyiinin bir rpda zetledii yaln
gereklii gzard etmeyerek, eer kitsche anlaml bir tanm getirilecekse, sanat eserinin hakikat
ieriinde meydana gelen tarihsel dnmlerin getirdii tm komplikasyonlar ve davurduu
hakikatin tm geiciliine karn, sanat eserince ifade edilenin index veri et falsi olarak alnmas
gerektiini teslim eder.76
Evet, verum index sui et falsi. Aynen yle bugn bile. imdi ve burada karmzda beliren
zihin ve gnl emei ykl pleb bir eserin, bizzat ierdii hakikat yannda kitsche zg
sahteliin de kant oluu. Metalar dnyasnn arklar ilesin diye kltr dahil tm yaam
pratiklerinde iine itildiimiz aresizlii ve kitsch ucuzluklar ama cesareti gsteren her kiinin
baka herkes gibi igd dzeyinde zaten hissettiini bilin dzeyine tayabildiinde ayaca,
sap samandan ayrmaya yarayan bir basit gereklii hatrlatyor sadece. stelik de dnce
zanaat dahil, hakikatin yuvas sanat hibir zaman zorunluluk sonucu gereklemiyor. Tersine,
binlerce yl ncesinde hakiki bir ustann (Aristoteles) bakasnn (Agathon) azndan dedii
gibi: Sanat (zanaat) sever raslanty, raslant da sanat (zanaat) (tkhne tkhen sterxe kai tkhe
tkhnen).77 Bu kadarn oumuz biliyor zaten; ayn alnt ka kez verilmedi ki. Ama hemen
ardndan gelen cmle doru bir dnce zanaatnn hakiki her sanatn temelinde yattn
hatrlatmyor mu bizlere?78
75

Althusser, Makyavellinin kendinden ncekilerden btnyle farkl bir teorinin kurucusu olmasyla
Spinozann nl deyii arasnda kurulabilecek ba hakknda da yle yazmaktadr: Aktr ki, Makyavelli
daha nce rneine rastlanmayan bir teorinin kurucusu saymaktayd kendini ve o sralarda hkm sren
hayali tarih ve siyaset temsilleri (les representations imaginaries de lhistoire et de la politique) ile
kendisinin eyin etkin hakikatine ilikin edindii bilgi (sa connaissance de la < vrit effective de la
chose >) arasnda bir uurum (une abme), katedilen bir mesafenin insan rktc boluu vard.
Gerekten de kendi gr asndan hareketle, Spinozann sonradan <verum index sui et falsi >sinde
ifadesini bulacak olan, eyin etkin hakikati (la vrit effective de la chose) ile kadim a ve Hristiyanlktan
miras kalan temsiliyetlerin hayali niteliini kefetmi bulunuyordu. Ktle ktlk dememek
ktlktr diye yazyordu o. Egemenlere de halklara da zarar veren ktlk ite bu hayali temsiliyetlerdir.
[ Il est clair que Machiavel se tient pour le fondateur dune thorie sans prcdent, et quentre les
representations imaginaries de lhistoire et de la politique au pouvoir et sa connaissance de la < vrit
effective de la chose >, il existe une abme, le vide dune distance prise, qui ne peut tre que saisissant. De
son point de vue en effet, celui de la vrit effective de la chose, il dcouvre (comme le dira plus tard
Spinoza < verum index sui et falsi >) la fois la vrit effective de la chose et le caractre imaginaire des
representations hrites de lAntiquit et du Christianisme. ] Louis Althusser, Machiavel et nous, crit
philosophiques et politiques, Tome 2, Textes reunis et presentes par Franois Matheron (ditions
STOCK/IMEC, 1995): 48-49. [ng.: Machiavelli and Us, ed. by Franois Matheron, tr. and Intro. by
Gregory Elliot (London: Verso, 1999): 8.]
76

Man mte wohl, damit jene Definition sinnvoll werde, den Ausdruck des Kunstwerks an sich als index
veri et falsi betrachten; ber dessen Authentizitt jedoch zu befinden, fhrt zu derart endlosen
Komplikationen - die geschichtliche Vernderung des Wahrheitsgehalts von Ausdrucksmitteln ist eine von
ihnen -, da nur kasuistisch zu entscheiden wre und auch das nicht ohne allen Zweifel. Theodor W.
Adorno, Gesammelte Schriften, Band 7: sthetische Theorie: 466-467 [ng.: 315].
77

Aristoteles, Nikhomakhosa Etik, 1140a17-18


78

te, dediimiz gibi, sanat yaratrken hakiki usyrtme alkanl; sanat-olmayan da [bunun tam] kart,
yaratrken sahte usyrtme alkanldr (tkhne hxis tis met lgou lethos poietik stin, h d
tekhna tonanton met lgou pseudos poietik hxis), A.g.e.: 1140a18-19. Binlerce yl gerisinden
gelen bu alnty dnrken Heideggerin gelecekteki dnce ve sanat hakknda u sylediklerini de
dnmeden edemiyoruz: Gelecekte, ilk planda hakikati yerletiren glerin, yani iir (ve sonuta da

31

18 Eyll 2007, Kavakldere, Ankara

genelde sanat) ile dncenin ilikisi t ilk balangtakinden ok baka olacaktr. Bu geite ba eken iir
deil, dnce olmak zorundadr. Ama gelecekte hakikatin ileyiini salayan, yani hakikatin olageliini
zeminine yerletiren sanat olacaktr (yoksa koskoca bir hi olurdu sanat) [Anders als im ersten Anfang ist
knftig das Verhltnis der Mchte, die zuerst die Wahrheit grnden, der Dichtung und somit der Kunst
berhaupt und das Denkens. Nicht die Dichtung das erste, sondern Wegbereiter mu im bergang das
Denken sein. Die Kunst aber ist knftig oder sie ist gar nicht mehr das Ins-Werk-setzen der Wahrheit
eine wesentliche Grndung des Wesens der Wahrheit.]. Martin Heidegger, Grundfragen der
Philosophie: Ausgewhlte Probleme der Logik, [Freiburger Vorlesung Wintersemester 1937/38]
Gesamtausgabe, Band 45 (Frankfurt am Main: Vittorio Klostermann, 1984): 180. [ng.: Basic Questions
of Philosophy: Selected Problems of Logic, tr. by R. Rojcewicz and A. Schuwer (Bloomington and
Indianapolis: Indiana University Press, 1992): 164.] [altn ben izdim].

You might also like