Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 155

http://genclikcephesi.blogspot.

com
paylam: enginel

MUSTAFA KEMAL'N
MTAREKE DEFTER
VE
19 MAYIS

http://genclikcephesi.blogspot.com

Nurer UURLU bakanlnda bir kurul tarafndan


hazrlanmtr.

Dizgi - Bask - Yaymlayan:


Yeni Gn Haber Ajans
Basn ve Yaynclk A..
Mays 1999

http://genclikcephesi.blogspot.com

FALH RIFKIATAY

MUSTAFA KEMAL'N
MTAREKE DEFTER
VE
19 MAYIS

Cumhuriyet
OKURLARNA

GAZETESININ
ARMAANDR.

http://genclikcephesi.blogspot.com

MUSTAFA KEMAL'N "MTAREKE DEFTER


Mtarekename artlan ve Babli ile tartmalar - Ruh
ve zihniyet ayrl - Kuvay Milliye ve hrriyet sava ruhu
nun tebircisi bu "defter "dir.
-I1918 Ekim aynn otuz birinci gn Mondros limannda
demirli Agamemnun zrhlsnda bu limann adn tayan m
tarekename imzaland zaman, Yldrm Ordular Grup Ku
mandam Mustafa Kemal Paa, memleketi ve milleti iin ol
duu gibi, kendisi iin de yeni bir devir baladna m hk
metmitir, nedir, mtarekename artlarn ve bunlar zerinde
Babli ile tartmalarin bez kapl bir cep defterine geirmi
tir. Sayfalarda krmz mavi kalemle iaretleri ve ara sra "be
nim imzam" gibi notlan vardr.
Mustafa Kemal, son a Trk tarihinde parlayp snen
birok hret gibi tesadflerin adam deildi. Onun askerlik
ve slahatlk hayat, t ilk genliinden beri ahenkli ve hi
bir zaman tezatlamayan bir gelime gsterir. 1918 'de Suriye
kuzeyinde Birinci Dnya Harbi'nin son savan veren Mus
tafa Kemal Paa, henz gen bir kurmay subay iken Arnavut
luk isyannda, sadece sanat stnl ile, kendi kendini belir-

ten ve arkadalar arasnda imtiyazlandran Mustafa Kemal


Bey'dir.
ankaya sofrasnda konuan Atatrk de, daha Meruti
yetken nce Selanik birahanelerinden birindeki masasnda
konuan Mustafa Kemal Bey'in tpksdr. Kafas bin bir fi
kirle, ii bin bir ihtirasla kaynar, fakat hibir zaman aklnn
yolundan amaz. Onda idealist ve realist i ie girmitir. Da
ima ateli ve o kadar hesapldr. Deha uzun bir sabrdr, de
miler. Mustafa Kemal hi acele etmemi, hibir frsat da karmamtr.
Sofya ataemiliteri iken yazm olduu mektuptan bili
yoruz ki, Mustafa Kemal Bey, Osmanl devletinin Birinci Dn
ya Harbi'ne girmesi aleyhinde idi. O bu fikrinde yalmz deil
dir: Birok askerler ve siviller de onun gibi dnmekte idi
ler. Genelkurmay'da vazife gren smet Bey o takmdandr. En
ver yerine Mustafa Kemal, Harbiye Nazr olsayd Birinci
Dnya Harbi'ne girmezdik. Batmazdk, bir byk devlet ola
rak kalrdk. Talih Trk milletinden bu bahtiyarl kskanm
m Talih, bir yeni dnya harbinde, Trkiye'yi ayn maceraperestlikten saknmak erefini, o zamanki Mustafa Kemal Bey
ld iin, o zamanki smet Bey'e nasip etti. kinci Dnya
Harbi'nin trl cilveleri arasnda, dmanmz Rusya'nn yok
olmasna yardm etmek frsatn karmakta olduumuzu id
dia eden askerlerimiz bir hayli idi. Kumandanlk etmi olan
lardan birinin terletici srarlarn bir akam Cumhurreisi n
n'nn masasnda dinlemitim. Biz tuhaf insanlarz. Birinci
Dnya Harbi'ne girmemi olsak, ne olurduk, onu muhakeme
ediyoruz. nk girdiimiz iin am olduumuzu biliyo
ruz. Fakat kinci Dnya Harbi'ne girmemi olmann bahtiyar
ln lemiyoruz. nk girip de batmamz.
Asker ve kahraman Mustafa Kemal, asker ve basiretli
6

Sofya ataemiliterinin devletini ve milletini korumak zere npnd Birinci Dnya Harbimde bir keye ekilip, bir gn
kendi gibi dnmeyenlerin akbetleri ile alay etmek iin ve
nmek iin oturmad. En etin cephelerde vazife alarak d
vt. Suriye kuzeyinde de o harbin son savam ngilizlere
kar verdi. Ordusunun bamda kald.
31 Ekim 1918'de Trkiye Birinci Dnya Harbi'ni, Al
manya ve Avusturya mparatorluklarn yenerek kazanan b
yk devletlere teslim olmutur. "Yapacak bir ey kalmam
t." Trkln kaderi zafer devletlerinin ltuflanna bal idi.
Gemi ve yklm idareyi btn mesuliyetleri ile harpi li
derlere ve onlarn partisine mal ederek ve bunda ne kadar sa
mimi olduumuzu gstermek zere bilhassa ngilizlere tam
bir itaatle balanarak, "ne derlerse ana akir, ne klsalar ana
d", tevekkl kapsndan ayrlmamal idik.
O gnlerde memleketin hibir tarafnda hibir mukave
met fikri yoktur. Mtareke artlan, sadrazam ve bakuman
danlk erknharbiye reislii tarafndan Yldnm Ordulan Gru
bu Kumandanlma da bildirilmitir ve bu artlara gre ken
disine den vazifelerin yaplmas emredilmitir.
-IIMustafa Kemal'e gre, bir i banda bulunan herkesin
daima yapaca bir vazife vardr. Bir vazife ve mesuliyet ada
m, "teslim olmaz'. Nitekim Yldnm Ordulan Grubu Ku
mandam mtareke artlannn bazlarn ok kank ve gele
cek iin tehlikeli grmektedir. Daha 11 Kasm'da zzet Paa'ya
bir telgraf yollayarak, Toros tnelleri, Suriye snn gibi mese
lelerde ve mtarekenamenin birtakm artlannda kanklk
olduunu syler ve aklama ister. zzet Paa hemen cevap ve7

rir: Toros tnelleri tilaf devletleri kuvvetleri tarafndan sade


ce "muhafaza" iin igal olunacaktr. letme ordular grubu
na aittir. tilaf kuvvetlerinin Amanos tnellerini de igal et
meye haklar yoktur. Suriye'deki garnizonlarn teslim olmas
maddesi de "ihtiyat" olarak yazlmtr. Cephedeki ktalar
bunlar arasnda deildir.
Yldrm Ordular Kumandam bu telgraftan rahat etmez.
Bir cevap yazarak, Suriye'deki garnizonlarn teslimi ihtiyat
olarak yazlm bir maddedir, diyorsunuz, benim anlayma g
re bu madde ngilizler tarafmdan bizi aldatmak iin konmu
tur, mtareke artlarn hkmetin baka trl, ngilizlerin ba
ka trl anladklarna phe etmiyorum, nitekim ngilizler bu
gece (5/6.11.1334) raporla anlatacamz zere Suriye ktasmdadr diyerek Yedinci Ordunun teslimini istemilerdi. Kilikya
snrn sormaktan maksadm, bu tarihi ismi kabul eden hk
metin bu blgeyi gsteren ngilizce atlasa Kilikya snrnn
Mara kuzeyinden.getiini dikkate alp almadm anlamak
t, nk benim fikrimce Adana ismi yerine tarihi Kilikya is
mini koyan ngilizler, Suriye snrlarm Kilikya kuzey snr
dousuna uzanmaktan ibaret kabul etmektedirler, diyor.
5.11.1918 tarihli bu telgrafn sonu u cmle ile bitmek
tedir: "Pek ciddi ve samimi olarak arzederim ki mtareke art
lan arasnda anlamazlklar giderecek tedbirler alnmadka
ordular terhis edecek ve ngilizlerin her dediine boyun ee
cek olursak, ngiliz ihtiraslarnn nne gemeye imkn kal
mayacaktr."
Babli ruhu ve zihniyetiyle Kuvay Milliye ruhu ve zih
niyeti arasndaki derin aynl belirten ilk tarihi vesika budur,
sanyoruz. Mustafa Kemal, sonradan, bu cmlenin yann pek
kaim bir mavi izgi ile evinnitir.
Sadrazamn konandan Adana'ya 5.11.1918'de u telg-

raf gelir: "Mtarekename artlarna gre geri ngilizlerin is


kenderun'u igal etmeye haklan yoksa da Halep civanndaki
ordulanm beslemek iin skenderun'dan istifade etmek iste
meleri de hakl bir talep mahiyetindedir, mtarekenamedeki
bir hayli maddeleri tadil ederek, vaktin darlndan dolay, bi
ze yalnz "ifahen izahat ve teminat" veren ngiliz murahha
snn bu "centilmenliine kar" bir cemile olmak ve " Yuna
nistan'n faaliyet sahasma kanlmamasn" temin etmek ze
re skenderun limanndan ngilizlerin erzak vesaire tamak
hususunda istifade etmelerine ve skenderun - Halep yolunu
tamir edebilmelerine msaade etmekte bir mahzur grmyo
rum. Bununla skenderun liman ve ehrini terk etmi olmu
yoruz. Askeri ve mlki hkmetimiz yine yerli yerinde kala
caktr. Keyfiyeti kendi tarafnzdan ngiliz Suriye ordusu ku
mandanlna bildiriniz."
Bu emri Mustafa Kemal'in akl almaz. Hemen cevap ve
rir: "Halep civanndaki ordulanm beslemek iin ngilizlerin
skenderun'dan istifade etmek istemeleri hakl deildir. ngi
lizlerin eline geen Halep vilayetinde ve Halep ehrinde mil
yonlarca erzak olduktan baka, mtarekenin 21'inci madde
sine gre Halep'teki ngiliz ordusuna iaece yardm etmek la
zm gelirse" pek ok erzak bulunan Kilis ve Antep taraflarn
dan kendilerine istedikleri satlabilir. Sizi temin ederim ki
maksat Halep'teki ngiliz ordusunu beslemek deil. skende
run'u igal etmek ve skenderun - Knkhan - Katma yolu ile
hareket etmek Yedinci Ordunun ricat hattmi kesmek ve bu or
duyu Musul 'da Altnc Orduya yaptklar gibi, teslim olmak
tan ekinemez bir vaziyete sokmaktr. ngilizlerin Ermeni e
telerini bugn slahiye'de harekete geirmi olmalan da bu
zanmn yanl olmadn gsterir. ngiliz murahhasnn cen
tilmenliini ve buna kar cemile gstermeyi "idrak ve takdir
9

nezaketinden muarra" bulunduumu arzederim. Yunanistan'm faaliyet sahasna karlmamas ile ngilizlerin sken
derun - Halep yolunda yerlemelerindeki mantki mnasebe
ti anlayamadm gibi bu hususta msamahay da pek mah
zurlu gryorum. Onun iin meseleyi sizin tarafmzdan ngi
liz Suriye Ordusu kumandanna bildirmekte mazurum. sken
derun'a her ne sebep ve bahane ile asker karmaya teebbs
edecek ngilizlere atele kar konulmasm ve Yedinci Ordu
yu da, bugn bulunulan hatta pek zayf ileri karakol tertibat
brakarak kuvvetlerini, Katma - slahiye istikametinde hare
ket ettirip Kilikya snrlan ierisine geirmesini emrettim.
ngilizlerin aldatc muamele, teklif ve hareketlerini n
gilizlerden fazla hakl ve nazik ve buna kar cemile gstere
cek emirleri tatbik etmeye yaradlm msait olmadndan,
halbuki bakumandanlk erkn- harbiyesinin itihadna uy
madm takdirde birok ithamlar altmda kalmaklm tabii
bulunduundan kumanday hemen teslim etmek zere yerime
tayin buyuracanz zatn sratle gnderilmesini rica ederim."
Bu telgrafn stnde "aceledir" ve "tehir eden idam olu
nur" iaretleri vardr.
ngilizlere atele kar koymak? Sadrazam ve Bakuman
danlk Erkn- Harbiye Reisi'nin ve hkmetinin akl ban
dan gider. 6.11.1918'de Grup Kumandanlna bir telgraf ge
lir. Bunda silah kullanma emrinin hemen geri alnmas, mtarekenamenin tatbikinde zorluklar kt, fakat bu zorluklan kabul ettiren eyin gaflet deil, "kat'i malubiyetimiz" ol
duu bildirilmekte ve siyasi teebbslerde bulunulduu da
ilave edilmektedir. Telgrafta grubun kaldnlmas, karargha
Drdnc Ordu Karargh unvan verilmesi muvafk grld
, fakat vazife banda bulunanlann bundan kanmayacak
larna gvenildii de bildirilmektedir.
10

Mustafa Kemal' in 7.11.1918 tarihli cevabnda yle de


nilmektedir: "skenderun'a kacaklara atele kar konulma
s hakkndaki emrimin maddesi udur: "ngilizlerin muhtelif
bahanelerle Yedinci Ordu ktalarn mkl vaziyete sokmak
istediklerini anlyorum. Buna meydan vermemek zere n
c Kolordu iskenderun'a kuvvet karlmasn, Yirminci Ko
lordu iin beinci maddede zikrolunan harekt nihayet bulun
caya kadar, icabederse atele menedecektir. "Bu harekt ni
hayet bulmu olduundan silah kullanma hakkndaki emrin de
tatbik edilmesine lzum kalmamtr."
Telgrafta Mustafa Kemal siyasi teebbslerde bulunuldu
u fkras ile hemen hemen alay eder. "Mazhar' eltaf- phaniyye olmanz tazarru ederim" der. Kararghtaki vazifesine
devam etmesi fkrasna da, u khince cevab verir: "Cephe
deki hareketlerin tarafmdan ifasnda izhar buyurulan emniye
tin samimiyetine phe etmem. Bu samimiyet ve tevecche iti
madmn derecesi, memleketin tahsili hususunda uhde-i cizaneme muhavvel vazifelerin tatbik-i fiiliyatnda sbut bulacak
tr." Devletin durumu hakkndaki ihtarlar aym telgrafta yle
karlamtr: "Bugnk vaziyetin nezaketini btn mahiyeti
ile takdir edebileceimde tereddt etmeniz kadar beni mtees
sir edecek bir ey olamaz. Vazife yaparken yalnz memleket
selametini hedef edinen icraatmn ve bunun lzum gsterdi
i ricalarmn su-i telakkiye uramamasn rica ederim."
Mustafa Kemal'in sezindii tehlikelerde nasl doru gr
d hemen meydana kmtr. 9.11.1918 tarihli bir telgraf
ile zzet Paa unlar bildirmektedir: "Bugn Britanya hk
meti tarafndan ald emir zerine Visamiral Galtrop isken
derun ehrinin, General Alenbi tarafndan bildirilecek mddet
iinde teslimini talep etmi ve kabul olunmazsa generalin eh
ri cebren igal edeceini bildirmitir. Bu bapta mtarekename11

nin yedinci, onuncu, on birinci maddelerine gre ehri teslim


teklifine hakk ve selahiyeti olduu ve harbe devam etmekten
mutlak surette aciz bulunduumuza gre g hal ile akdettii
miz mtarekenin skenderun ehri iin feshedilebilecei, onun
iin teklifin kabul edilmesi zaruri olduu ilave edilmektedir."
Telgrafta Mustafa Kemal'i sinirlendiren bir fkra udur:
"skenderun limamndan ve Halep osesinden istifade edebile
cekleri teklif edilmi iken byle "dehetli" bir cevap karsn
da kalmakhmza da, tilaf devletlerinin ilk mracaatlarna ta
rafmzdan sert ve souk cevap almalarnn da "dahl-i kllisi"
olduu "kaviyyen melhuz" olduundan "ibraz-i ftur" etme
mek art ile bu aczimizin dikkatte bulundurulmas lazmdr."
Mustafa Kemal'in sadrazama mtareke defterindeki son
ahsi cevab u olmutur: "skenderun limamndan ve Halep o
sesinden istifade etmeleri hakknda itilaf devletlerinin ilk m
racaatlarna tarafmzdan sert ve souk cevap verilmi olduu
telakkisinin sebebi anlalmamtr. Bilakis oradaki kumanda
nmzn ngilizlere cevaplan ok nazikane olmutur. ngilizle
rin "dehetli" bulduunuz en son mracaatlarnn sebeplerini
baka yerde aramak lazmdr ve tedricen btn memleketimizi
istila etmeye kadar varacak olan byle "dehetli" mracaatlann tekrarlanacana phe olmadndan, asl sebeplerin mu
hakeme edilmesi lzumunu arzetmeyi vazife eddederim. ngi
lizlerle akdolunan mtarekenin imza altndaki ekli devletin syanet (korunma) ve selametini muhafaza eder mahiyette deil
dir. Bu mtareke maddelerinin, mphem ve mull medlulle
rini (gsterilmesini) bir an evvel tespit etmek lazmdr. Yoksa
ngilizlerin tekliflerine bugne kadar olduu gibi mukabele
edilmekte devam olunursa, imdi Kilis - Payas hattna kadar olan
araziyi isteyen ngilizlerin yarn Toros'a kadar olan Kilikya
mntkasn ve daha sonra Konya - izmir hattnn igali gibi tek12

liflerin birbiriri takip edecei ve ordumuzun kendileri tarafn


dan sevk ve idare, hatt vkelamzn (bakanlanmzm) Britanya
hkmeti tarafndan intihap (seilmesi) edilmesi gibi teklifler
karsmda kalmaklmz ihtimalden uzak deildir. Aczimiz ve
zaafmz derecesini pek iyi birim. Bununla beraber devletin
yapmaya mecbur olduu fedakrln derecesini de tayin ve
tahdit etmek lazm gelecei kanaatini muhafaza ederim. Yoksa
Almanya ile ittifak halinde sonuna kadar harbe devam edilerek
bsbtn bozguna uradmza gre, ngilizlerin elde etmek
istediklerini onlara kendi yardrmmzla bahetmek, tarihte Os
manllk iin, bilhassa bugnk hkmet iin pek kara bir say
fa vcuda getirir. Vatann akbeti ile endieli olmaktan mte
vellit ve samimi olduuna phe edilmemek lazmgelen ibu
mtalaalarmn mnakaa mahiyetinde telakki edilmemesini
rica ederim. Bilhassa sizce yalandan malumat olmutur ki, aciz
leri her ne hal ve her ne vasfta bulunursam bulunaym, doru
olduuna kani bulunduum ve icabedenlere bildirilmesini mem
leket selameti icab saydm itihatlarma bal kalmaktan nef
simi menetmeye muktedir deilim."
-IIIMustafa Kemal ondan soma stanbul'a gelecek, Anado
lu'da stiklal Mcadelesi'ne balamak frsatm bekleyecektir.
Mtarekenin o ilk gnlerinde olduu gibi, kendisine hkim
olan balca fikir elde kalan silahlan ve kuvvetleri mmkn
olduu kadar ieriye alarak muhafaza etmek ve ilk ayaklan
mada kullanmaktr. Btn kumandan arkadalarna bunu tav
siye eder. Mustafa Kemal'e gre ngiliz adalan halk yeni bir
harbe tutumay istemez. ngilizlerin esas menfaatlanna dokunulmadka, Anadolu'da bir mukavemet hareketine girii-

13

lebilir. Mustafa Kemal bunu hrriyet ve itilaf hkmetlerine


de telkin etmitir. Onlar sadece glmlerdir.
Mustafa Kemal'in mtareke defteri, Kuvay Milliyeciler
ve hrriyet sava ruhunun bir tebircisidir (mjdecisidir). Bu
ruh, en karanlk, en mitsiz, en boyun edirici artlar iinde
dahi eref vazifesinden kanmamak demektir. Mtareke def
terindeki ruh ile Atatrk'n Trk genliine hitabmdaki zih
niyet, onun btn hayatndaki tezatszlm gzel bir vesika
sdr.

/
14

MUSTAFA KEMAL' NE ZAMAN VE


NASIL TANIMITIM?
-I1913 Austosundayz. Edirneyi geri almtk. Tanin ga
zetesine Trakya mektuplar yazmak zere vali rahmetli Hac
Adil Bey'in misafiri idim. Enver Bey'i ilk defa vali odasnda
tamdm. Telgraflarm ve yazlarm ona imzalatarak, sansr
zabitlerinin kapsmda nbet beklemekten kurtuluyordum.
Bir gn Hac Adil Bey vilayet iinde bir tefti seyahati
ne kacam haber verdi: "- sterseniz sizi de beraber gtreyim", dedi. Ertesi sabah otomobillerle yola ktk. nce Dimetoka'ya gidecektik. Fahri Paa kolordusunun merkezi ora
da idi. Soma da anladma gre Hac Adil Bey'in bir vazife
si de Enver'le bu kolordunun ittihat zabitleri arasndaki an
lamazl yattrmakt. O vakitler politika yalnz ordunun
iinde deil, ordu politikann bamda idi.
Kendi mttefikleri ile harbe tutuan Bulgarlarn Edir
ne'de dayanma imknlar yokmu. Yry srasnda Edir
ne'ye Fahri Paa kolordusu girmeli imi. Fakat Enver Bey,
acele davranarak, bu ucuz ve kolay erefi arkadalarnn elin
den kapm. Doru mu yanl m, bugn de bir ey syleye
mem. O zamanlar bu trl srlan renebilecek yata ve mev
kide deildim.
Tanin gazetesine yolladm 1 Austos tarihli mektupta
15

yle bir cmle var: "Yan yolu gemitik ki Fahri Paa, erkn-
harbi Mustafa Kemal Bey ve kaymakam karlamaya geldiler."
Naslsa bu heyet arasnda bulunmayan Fethi Bey'le En
ver Bey'in isimlerini hrriyet arklannda duymutuk. Musta
fa adn ilk defa iitiyordum. Onun da tihat ve Terakki Frkas'nn ileri gelenlerinden olduunu bu seyahatte renmitim.
Loa bir byk salonda toplandk. Vali, Fahri Paa ve
yksek rtbeli birka kii st sedirde idiler. Sanm gen bir
^ zabit, tam kar duvann dibinde bir iskemleye oturdu. Yak
kl, temiz giyimli, tok ve keskin bakl, gururlu idi. Btn
dikkatlerin, birbirinden saklanarak, onun zerinde topland
n seziyordum. Gerek anlamazln kmasnda, gerek so
ukluun giderilmesinde onun rtbesinden an bir ehemmi
yeti olduunu anlamak g deildi. Soma aralannda neler
geti, bilmiyorum. Fakat bu gen zabitin esrarl baklanm bir
daha unutamadm.
-IIMustafa Kemal adm, daha soma, ilk Dnya Harbi sralannda duydum. Trl hikyelerinin iten ie nasl yaylp g
nllere sindiini ordu iinde takip ediyordum. stanbulu kay
betmek korkusu ruhumuz stnde o kadar ar basyordu ki ben
hl Anafartalar zaferinin bize verdii ldrc sevinle, Dumlupnar zaferinin esiz heyecann birbirine kantnnm.
Bir aralk Suriye'ye geldi. Kendisini Hicaz'a gnderecek
lerdi. O bilakis Hicaz'n braklarak, btn kuvvetlerin Filis
tin savalanna balanmas fikrini ileri srm. Harbin gidii
ni beenmeyen, kendilerini tutup ilerletebilecek yeni bir lider
arayan gen zabitler: "- Asl asker gr budur", diyorlard.
Peygamberin mezarn brakp ekilmek! Bu adam, ger
ekten, bizim tandmz benzerlerinden hibirini andrma
yan pek aykn mizacda olmal idi.
16

stanbul'da grdm vakit Mustafa Kemal'i bir defa,


ak renkli bir asker maferlan ile Lebon ekerlemecisinde,
bir defa da Pera-Palas Oteli'nin camekn akasnda grdm.
Her trl bir parlay vard.
-HIYakup Kadri ile beraber bir talyan vapuruyla zmir lima
nna girdiimiz vakit, henz ehrin bizim elimizde olduunu
bilmiyorduk. Tabyalarda Trk bayram grnce duyduum
sevin, bir bayram sabahnn ocuk rp idi. Herkesin boy
nuna atlmak, sarlmak, herkesle barp alamak istiyor
dum.
stleri tozlu, gne yan ve sava ypram iinde, bir
ka zabit gemiye ktlar. Ktlarmza baktlar ve bizi bek
letmeden dar koyuverdiler.
Rhtm boyunda, kap eiklerine melen silahl askerler
le karlatk. Hepsi zafer ttyor. Bununla beraber byk bir
savatan deil, trenden km kadar sade ve gsterisiz belki
de zihinlerinde kylerinden baka dnce, ana veya karla
rndan baka kayg yok.
Eyalarmz Kramer-Palas Oteli'ne braktk. Banda
Anadolu kalpa ile Ruen Eref grnd:
- Mustafa Kemal Paa'y greceksiniz, deil mi? Haydi
ben sizi gtreyim. Karargh hemen urackta, eski bir Rum
evinde... Neler grdk, neler... Tarih olup ktm.
Rhtmda bir yalnn alt kat salonunda ak bir pencere:
Bakumandan yanlamadan gryoruz. T gibi bir asker, kes
kin bir burun, canl ve yank bir yz! Karsnda ayakst se
lam duran iki ngiliz zabiti var. stanbul'da bir szleriyle k
me kme insanlar hapse giren, Malta'ya srlen, evlerinden
kovulan, kap uaklar bile Osmanl nazrlarndan daha dikko17

nuan ngilizleri, Bakumandana put gibi selam durur grmek,


iimizin btn fkelerini ykad, hnlarmz souttu.
Biraz soma bizi holde, bir masa banda, smet Paa ile
birlikte kabul etti. stanbul'dan, havadisler sordu. Zaferinin
yanklarn doya doya dinledi.
Byk yangn balamt. Sel gibi akan ateten kaanlar
rhtm boyuna akn ediyorlard. ngiliz gemileri sahile yana
k denecek kadar yaknda idi. Bir iki saat soma otele gitme
yi bile ihtiyatsz bulduk ve kararghta kaldk.
Kalabalk arttka artt. Bazan on binlerce kii iinden bir
tek lk kopuyordu. Bu lk, bir yaylm ate gibi, kalabal
sarp kaplyor, hava, sesle kabarp iiyordu. Asker ilerin
den birini yakalaymca, gvdeden bir kol koparlm gibi, n
ce bir kadn alay, soma, on binlerin boazn yrtan, alala
yksele, dalgalana dzlee devam eden bir hayknma kopu
yordu. Denize atlanlar vard. Gemi toplarnn glgesi altnda
Yunanllar zmir nhtmlanna karan ngilizler, imdi onlar
dan dnebilmi olanlara, merdivenlere trmanmak istedikleri
vakit, ularna yangn vuran snglerim eviriyorlard.
Yreim, souktan r gibi titreyerek, esiz trajediyi
seyrediyordum. Mustafa Kemal'in yaln ve yrtlmaz sk
nuna bakyordum. Bu saatlerde zafer bile ondan kkt.
Nihayet yangnn kzl ve korkun dili, kararghnn ar
ka atsn yalamaya balad. Fakat nasl?
Birou asker esvaplarndan soyunan Yunanllar olmak
zere, rhtm tka basa dolu idi. ne asker dolu bir kamyon
koydular. Arkasndaki otomobile Mustafa Kemal bindi. Kam
yon, halk yararak yol ayor, hemen birbirine kavumak ze
re dalgalanan bu darack saf arasndan Trk ordularnn ba
kumandan geiyordu. Onu grnce halk: "- O... O..." diyor
lard. Ar yryen otomobile atlsalar, Mustafa Kemal'den
para kalmazd. Fakat denize kamak istiyorlard.
18

-IV-

Bir akamst Buca'daki evimize urad: - Geceyi bera


ber geirelim, Latife Hanm'm evinde buluacaz, dedi.
ehre birlikte indik. Odasma kt ve kkn hol iyice
kalabalk olunca, arkasnda beyaz ipekten bir Rus gmlei ile
merdivenden indi. Tun bir yz, hemen ie dolan, fakat yak
lat kadar uzak, gvendirmeyici baklar, beli, Rus gmle
inin kemeri gmlecek kadar ince... phesiz hibir erkek,
zmir'in fethi gnlerindeki Mustafa Kemal kadar Tanrsal ve
soy bir gzellik balamamtr.
Onun hayli adal yazsndan holanmazdm. Konuan
Mustafa Kemal bsbtn ayr idi. Hikyeler anlatt vakit,
ak mavi renkli maferlamm atm, tpk siperde olduu gi
bi, boz esvapl, yapmacksz, sade ve itendi. Konuma dilin
de hikye ve hiciv taraf, neslimiz adamlarnda eine rastla
madmz kadar kuvvetli ve sanc idi. Sabaha kadar yorul
makszn dinlerdik.
Mat ve dokunakl bir sesle Rumeli trkleri ard. Yk
sek tavrl bir zeybek oynay vard. yle bir evk gecesi ge
irdik ki sabah bouna geldi.
Ertesi gn, ayakst ngiliz donanmasnn ekilmesi iin
ltimatom notalann dikte ettii vakit:
- Sonuna kadar getiremeyecek. Bamz harb belasna so
kacaz, diye kvrananlar vard.
Mhlet bittii zaman, byk donanmann Trk sulanndan uzaklamalarn seyrettik.
O bakmyordu bile...
-V-

Her eyin gelip getii insandan da eski bir hakikat iken,


19

yakn sevdiklerimizde ve Mustafa Kemal gibi balandklar


mzda, niin bu hakikatten yepyeni bir yara acs alrz?
lk hastalk gnlerinden biraz nefes alp da baraja gitti
ini duyduumuz vakit Ulus'un fotorafsn yolladk. Hal
ka onun saln resmi ile beraber vermek istiyorduk. Foto
raf nme geldi. Durgun, rengi ve can solmu, telerden, sis
li bir bak... Bu hissi, bir de genliimde Baalbek harabele
rinin azametli krk stunlar karsnda duymutum.
Ankara istasyonunda son defa uurladmzda, Sarao
lu derin bir i szs ile, "- Atatrk lm, Falih..." dedi. De
risinde lmn btn ans vard.
Bursa'da kriz geirdiinin ertesi gn stanbul'a dner
ken, Ali Fuad Cebesoy'a:
- Ben ok hastalk ektim ama, bylesini grmedim.
Ve derinden manal bir sesle:
- Akam erifleriniz hayrola, demi.
Yatanda bir serin yaylada st imek ve sr ngrak
larm iitmek hasreti iinde yanyor. Anadolu halk siroz has
tasna: "-Canavar yutmu.." der. Onu aylarca bir canavar, iin
de, yava yava kemirerek yedik.
Genler, enlik gecesi, saray penceresi altmda haykntklar vakit, kayptan gelen bir ses: "- Bu nedir?" diye sordu.
- Hi efendim., galiba bir gemi gezintisi...
- Haydi budala, buna Cumhuriyetin on birinci yldn
m derler...
Gzlerinden birka damla ya akt.
Ankara stadyumunun eref tribnnden ordu ve halk ile
vedalamak son dilei idi. Hatta buraya bir asansr bile kon
mutu. Gzleri, onlar bir daha grmeden snd.
Son hayal: "Byk Millet Meclisi nnde kara rtl bir
katafalk!"
Hayat, hl, bu kadar renemediimiz bir eydir.
20

MUSTAFA KEMAL' UNUTAMAM


"Akam" gazetesi "kdam Yurdu"nun bitiiindeki a
boyal ahap binada idi. Arka oda Boaz' ve liman grr.
Eski ttihat ve Terakki merkezinden ve Drdnc Ordu
ifre kaleminden tandm Cafer, o sabah beni ziyarete gel
miti. Temiz yrekli, scak gnll bir Rumeli ocuu idi.
Fazla okumu yazmlardan deildi. Fakat pek sezinili, gr
dklerinin, duyduklarnn sevgi ve inan srrna varan sadu
yulu bir efendi idi.
Mondros Mtarekesi'ni imzalamtk. Ancak souk lm
nefesinin duyurabilecei bir biti, bir sona eri hissi iinde idik.
Vatanperverliinden hi phe olmayan bir fikir adammz:
- Paralayacaklar m, toptan m alacaklar? Artk mesele
bundan ibaret... Ah paralamasalar da ngiltere bizi toptan al
sa, Msr gibi olsak... diyordu.
Bu bir Trk, bir yazc, bir niversite profesr idi. Os
manl sekinleri bir mide benzer her dnceyi, Msr gibi
bir smrge olmak fikrini bile zihinlerine uratmazlard. eh
rin havasnda imdiden bir sahip deitirme hali vard. kide
bir caddelerde bir kalabalk... lkl bir kaynama... Gaze
teye koan biri havadis verir:
- Ayasofya'ya an takacaklarm.
Ayasofya'y kurtarmak iin yokutan kanlara bakar
dm. Yalnz halk idi. Kravatsz, tsz, babozuk halk...
21

Cafer de bitkinlik iinde idi. Sigara paketimi uzatrm:


-OfL.der.
kram ettiim kahveyi getirirler,
- Off... der.
Bir mddet soma gzleri yaararak:
- Bak, dedi, beni pencereye ard.
ngiliz donanmas limana giriyordu. rili ufakl tekneler
skdar ve Sarayburnu sularna daldlar. En by ar ar
geldi, Galata rhtmna yanat. Hepsinin toplan havaya dikil
miti.
Zafer, Osmanl mparatorluunu yere serenlerin zaferi
padiahn oturduu Dolmabah Saray'nm yarm veya bir mil
ana demirlemiti.
O pene, derin ve onulmaz straplann penesi, btn trnaklann boazma geirmiti. Hi kramyorduk.
Bir aralk Cafer'i deli olmu sandm. Birden gzleri ku
rudu, iki yumruunu pencereden zafer filosuna doru skarak:
Biz sana gsteririz, dedi.
kt, gitti.
te Mustafa Kemal 19 Mays'ta, silah ve kuvvet alarak,
o srada btn halk, yokuun halk olan bu delikanlnn skl
m iki yumruu ile Samsun'a ayak bast.
*
General Franchet d'Esperey Galata nhtrmnda beyaz za
fer atma bindii zaman, hayvann rktt iin kendisini se
lamlayan Osmanl mzkasna:
- Sus! diye krbac ile hakaret etmiti.
Ada vapurundan kmtm. Kpr kalabal arasmda
onu bu beyaz atn stnde grdm.
Hibir kbus, ondan sonraki hayatmda bu marealin o
gnk yz kadar rpertici olmamtr.
22

- abuk. Padiah karnz, Dolmabahe Saray'nda otu


racam, diye emir de vermi.
Devlet, btn gn, mareali baka bir saray semeye kandrabilmek iin urap duruyordu.
*
Sonra bir sabah ingiliz askeri klnda iki Ermeni ile bir
ingiliz subay "Akam" matbaasna geldiler. Aada idare
odasnda idim:
- Makineyi durdurunuz, resmi tebli var dediler.
istanbul'un igal edildii hakkndaki tebli idi. Fakat h
kmet azndan yazlm hissini veriyordu. Askerlerden biri
mrettiphaneye kt, biri makinenin bana gitti. Babli'ye
koarak Nazrlar Heyeti'ne haber yolladk. Hkmet de ken
dine gre bir tebli verdi, getirdik, Ermeni tercmanlar ingi
liz subayna tercme etiler:
- Bizimkini sahifenin bana koyacaksnz, hkmetinkini altma... dedi.
ngiliz tebliinde "muharebe" sz "mahrebe" ivesi ile
yazlmt. Resmi tebliin yabanclar tarafndan verildiini
gstermek iin bu kelimenin bu trl kmasna dikkat ettik.
Alabildiimiz intikam, bundan ibaret kald.
*
Fethin ikinci gn izmir nhtrmndaym. Karargh, Birin
ci Kordon'da bir kk. Alt katn ak penceresinden ince, ku
ru, yank bir yz gryorum. Mustafa Kemal'in ba. Kar
snda ayakst selam duran bir deniz komutam, ingiliz filo
sunun kurmay bakam. Donanma rhtma yanak denecek
kadar yalan.
inanabilmek iin gzlerimin sevin yan siliyorum.
Biraz soma yangn, zmir'in aa mahallelerini silip s-

23

pren byk yangn. Rhtm st on binlerce insan dolu. Hep


si ngiliz donanmasna snmak aresini aramakta. Fakat ge
mi merdivenlerine sokulan sandallar sngl neferler geri
kovuyor. Aralarnda bu snglere arkalarm vererek zmir'e
km olan ordunun asker kaaklar da var.
Mustafa Kemal ak otomobili ile Gztepe'ye gitmek
zere kalabal yard vakit kalabalktan:
- Mustafa Kemal... Mustafa Kemal.
Sesleri geliyor. Paniin nasl korkak olduunu gzleri
mizle gryoruz. Yangnn bir sele benzeyen alevi ile, denizi
kaplayan filo arasnda on binlerce Yunanl ve eteci kalabal
iinden Mustafa Kemal bir ilah iradesi gibi geiyor.
Kkn holnde oturuyorduk:
- Ne ii var bu donanmann zmir limannda? dedi:
Sonra aramzdaki ev sahibi hanma:
- Siz Franszca yazar msnz? diye sordu.
Evet, cevabn alnca:
- Yirmi drt saat iinde zmir limanndan kp gitmesi
iin filo komutanna bir ltimatom yaznz, dedi.
Zayflar tekrar baygnlk geirdiler:
- ngilizlerle harbe tutuacaz, her ey bitecek... diyor
lard.
Mustafa Kemal'i vazgeirmek mmkn deil mi idi?
Fakat yirmi drt saat soma, Birinci Dnya Harbi'ni ka
zananlarn zafer donanmas, demir alarak ve Trk sancan
selamlayarak, ar ar limandan uzaklat.
Cafer'in sklm yumruklarn hatrlyordum.
Ayn kkte le yemeine davetli idik:
General Pelle, Paa'y ziyarete gelecek... dediler.
General Pelle, stanbul'da Fransz yksek komiseri idi.

24

Kkn dnda geliini bekledik. Arabadan indi. Tutum


lu ve sert adml bir yryle kkn merdivenlerini kma
ya balad. Mustafa Kemal ziyaretisini karlamak zere so
kak kapsnda grnnce, generalin yz sapsar kesildi, sen
deler gibi oldu. '
Yaln yzl, uzun ve byk bir seferin btn anlarn
ve ereflerini baklarnda dalgalandran Mustafa Kemal g
lmseyerek generale yardm etti.
Galata nhtmndaki marealin hayali gzmn nne gel
di.
*
Mustafa Kemal'in kumandann karlamak zere stan
bul'a kotum.
Kprnn zerinden, Eminn'nden Babli'ye doru o
geiin ayaklan altnda btn ac hatralar inenip havaya
uuyordu.
an takma gn yokuu trmanan halk, kadnlan ile, ocuklan ile, delikanl ve ihtiyarlan ile gei yollarna dklm
t. Bu frtna gibi, kasrga gibi, kuruntu verici bir sevin co
kunluu idi.
"Akam" m gene ayn odasna dndm. Boazii gene
karmda idi.

*
Ar bir hastaln nbetleri iinde lm iki gzleri ile
grm gibi olanlar vardr. Ben iki gzmle battmz gr
dm ve kurtulduumuzu grdm.
Mustafa Kemal'i unutamam.
O soma daha da byd. Kendi milletine tekrar o gnle
ri gstermek iin, asl Kurtulu Sava'na zaferden soma gir
di.

25

nklap nizamnn Atatrk' zaferin Mustafa Kemali'ni


glgede brakt. Kendini gene kendi geti.
Genler, bizim ektilderimizi ekmemek ve bu halka ek
tirmemek iin, siz de Atatrk' unutmaynz. Mustafa Kemal
bizimdi. Atatrk sizindir.

26

BR ESK HATIRA

Mustafa Kemal'in esir dt havadisi yayld akam


Gazeteye geldiim vakit, Anadolu'nun birdenbire kapan
dn sylediler. stanbul ve Trkiye'nin igal altndaki ehir
ve kyleri ile memleketin br ksm arasnda hibir temas
yapmaya imkn yoktu. Aradan 25 yl geti. O sabahki heye
cann imdi bile gnlmde rperdiini duyuyorum.
- Acaba Yunanllar m taarruza getiler?
- Belki de bizimkiler...
Tarihte hibir perde bu kadar ar bir kader sim stne
inmemitir. Ne Rumca ve Ermenice gazetelerde, ne ngiliz ve
ya Fransz az konuanlarn szlerinde merak giderici bir ya
ynt bile yoktu.
- Canm biz taarruz edebilir miyiz? Daha geenlerde Fet
hi Bey mtareke aramak iin Londra'ya gitti. Ummam ki by
le bir delilik yapalm.
- htimal ne cepheyi, ne de cephe gerisini tutamaz hale
geldikleri iin bir son are aramlardr.
Hepimiz Mustafa Kemal'in askerlik dehasna inanrdk.
Onun her eyi vara olduu kadar yoka da evirecek bir zar at
mayacan biliyorduk.
Fakat nasl haber almal idi?
27

Btn gnmz adeta merak sancs iinde geti. Yalnz


yemekten deil, dnmekten kesilmitik. Zrhllar ile, t
menleri ve alaylar ile Birinci Dnya Harbi dmanlarnn za
feri stanbul'un sularnda ve sokaklarnda idi. Bir tek mit, bir
avu askerde ve Mustafa Kemal denen bir isimdedir. Kapka
ra perdenin arkasnda yalnz onlarn yaklap uzaklaan haya
letlerini sezinliyoruz.
Nihayet Rumca gazetelerde ilk rivayetler skt, biz taar
ruza gemitik ve bamz Yunan ordusunun elik kayasna
bo yere arpp duruyorduk.
Trk ordusunun bir taarruz savama giremeyecei fikri,
bizim neslimizin deimez hakikatlerinden biriydi. Ordumu
zun kahramanlna bel balardk, fakat onun ancak dayanma
mucizeleri verebileceini samrdk. Rumca gazetelerin habe
riyle, merakmz biraz azalsa bile, kaygmz hl ate gibi ya
nyordu.
Bu ertesi gn de byle srd. Saat getike mitsizlii
miz artt. Havadis duyurmakta Beyolu gazeteleri ile yar eden ve stste kasabalar alnd rivayetlerini uyduran bir
Trke srm gazetesine kzyorduk.
- Taarruz skm olsa, bir tebli verirlerdi. Durduk mu,
geriledik mi? Ah hi olmazsa bir iki kasaba alsak da yle dursak...
Bir iki kasaba alp durmay nimet saymaya balamtk.
Az da olsa bir baary halk gvenini arttrma yolunda kullan
mak kolaydr. Bu bir edebiyat iidir. Fakat ya hibir ey yapamadksa, ya geriledikse?
Mustafa Kemal'e kzanlar azlarn amlard bile...
Akamst, gene beynimizin iinde ayn burgu, kalbimi
zin iinde ayn ar, Bykada'ya gidiyorum, aydnlk, ferah
bir austos akam... Kpkl, uyank ve neeli bir deniz... G28

verte tka basa dolu... Trke konumayanlarda birbirinin s


zn kapan bir sevin var. Sadece bu sevin bizi ykmaya ye
terdi. "Ne olmu?" diye sormaktan korkuyorduk.
Bir fena ey vard. Kimseye bir ey sormakszn onu zih
nimizde hafifletmeye urayorduk. htimal durmutuk. Bel
ki de bir iki noktada gerilemitik. Ordu bozulmamsa bun
dan ne kard? Yunanllar da artk bitkin bir halde deil iniy
diler? Aa yukar bir uzlama yapabilirdik. Bu da elbette
Sevr Antlamasndan daha iyi olurdu.
Fakat iimizdeki sualin, kimseden aramaya cesaret ede
mediimiz cevab kendiliinden geldi:
- Bakumandan Mustafa Kemal Paa btn karargh ile
beraber esir olmu...
Keder insanlar ldrmez derlerse, bu sze inannz. Kalp
denen eyin ne dayamkla bir maddeden yaplm olduunu ben
o akamst Bykada vapurunun gvertesinde rendim.
Trkleri, Bykada Yat Kulbmden kovmulard. Yal
nz bir iki mark, yolunu bularak ilerine sokulabilmilerdi.
Bunlar da o akam cezalarn ekmilerdi. nk kulpte
Mustafa Kemal'in esir olmas erefine kavn btn ampan
yalar patlyor ve o Trkler de datlan kadehleri imeye zor
lanyordu. Ada sokaklar oluk ocuun lklar ile geilmez
bir halde idi.
lm bir uyku, rahat bir uyku gibi arayarak sabah et
tik. lk vapurun en grnmez kesine snarak, iki bklm
kprye indik.
Btn Trkleri yas iinde bulacam sanyordum. Me
er ne kadar soysuzlua uramz. Acaba hepsi u veya bu
muhipler cemiyeti azalan myd? Bizimkiler utanlanndan
evlerinde mi kalmlard? Bu gller, bu rpnlar, bu el s
klar ne idi?
29

Meer btn karargh ile Bakumandan Mustafa Kemal


deil, Yunan Bakumandan Trikopis esir olmu...
Size kalbin ne kadar dayankl bir maddeden yaplm ol
duun, yukarda sylemeseydim, burada sylerdim. Bir o
cuk gibi sramaya baladm. Habere, havadise, telgrafa ko
uyorum. Hani dn kzdmz o srm gazetesi yok mu, res
mi teblilerin kilometrelerce gerisinde imi. Yunan ordusunu
mahvetmiiz ve zmir'e iniyormuuz.
Ben mrmde, hibir edebiyat eserinde, ordulara ilk he
deflerinin Akdeniz olduunu bildiren gndelik emri okurken
duyduum zevki duymadm, bu, btn heyecanlarn stnde
bir heyecan veren, btn iirlerin stnde bir iirdi. Ne olmu
tuk, biliyor musunuz? Kurtulmutuk.
Konumak iin dilim, yazmak iin kalemim tutuldu. Ikdam'daki Yakup Kadri'yi aradm, ilk vapurla zmir'e gitmeyi
teklif ettim.
Tuhaf ey: zmir'in alnd haberi geldii vakit iimiz
de artk sevinme gc kalmamt. Gnlmz, uzun ve derin
bir uykuya dalm gibiydi. Bir hastann banda gnlerce bek
lemekten, bir ordunun iinde gnlerce vurumaktan somaki
ylp kalmaya benzer bir uyku... Hatta daha fazla alamal
bir hal... Bir akam nce ampanya bayram yapanlarn yzlerindeki unulmaz yas grmekten bile sevinemiyorduk.
Ya o boz renkli, stlerinde zafer yollarnn henz tozunu
bile silkmeyen askeri, zmir nhtm stnde oturup dinlenir
ken grdmz sabah... Hibir ey yapmam gibiydiler...
Doru karargha gittik. Mustafa Kemal'i ve smet Paa'y
masada ba baa bulduk. Mustafa Kemal:
- stanbul'dan ne haber? diyordu.
Biz de ona kurtulmu stanbul'un taze kokusunu getir
mitik.
30

Fakat bitirmi bir adam gibi deildi. Yangn alevleri ile


aydnlanan zmir gecesinde:
- Asl imdi balyoruz, demiti. Siz ikiniz de benim me
busum olacaksnz. Asl bundan soma ilerimiz var.
Milleti yok olmaya doru gtren gemie nasl bir kin
le bakyordu. O, neyin ve nasl kurtarldn herkesten daha
iyi biliyordu. O, batmak denen en byk tarih faciasna bu mil
letin niin uram olduunu unutmuyordu. Trk topraklarn
da gmlen, esir kamplarna taman veya kaan dmana
ehemmiyet bile verdii yoktu: asl dman memlekette idi.
imdi onu yenmek, daima "hakiki" vasf ile birlikte kullan
d kurtulua ermek lazmd.
Zaferini kullanmaya karar vermiti. Etrafnda her eyi
artk bitmi sanmakta olanlarla, her eyin ancak balangcn
da olduumuza inanan bu adam ve yakn fikir arkadalar ara
snda ne derin bir uurum vard. Bu yakn fikir arkadalarnn
en yakn hi phesiz smet Paa idi. Ondan baka birokla
r, yeni giriilen hakiki Kurtulu Savamda ondan ayrlacak
lar ve bu savan hkimiyet-i milliye prensiplerine aykr ol
duunu iddia edeceklerdi.
lk defa arkl olmayan bir zafer sahibi karsnda idik:
gerekirse bu zaferin btn erefini ve ann, fikir savanda
feda etmeye karar veren bir ef!
Bir bakas da olabilir, stanbul'da Vahdettin'in veya ye
rine geen bir padiah ve halifenin sadrazam olup iin iin
den kard. O, zmir'den stanbul'a gitmiyor, Ankara'ya d
nyordu.
zmir kaplarnda Mustafa Kemal
Ordunun zmir'e girdii haberini alnca, Yakup Kadri ile
31

beraber bir talyan yolcu vapuruna atladk ve yola ktk. Ba


kumandan Gazi ve Mir Mustafa Kemal Paa'y grmeye gi
diyorduk.
Limana girdiimiz vakit, ehre kmak isteyen yolcula
rn ktlarna bakmak zere, birka subay vapura geldiler. Yakup'la beni hemen braktlar.
Rhtm stnde srtlarm yap duvarna dayayp sefer yor
gunluunu gideren boz esvapl askerlerden baka kimse yok
tu. Doru Kramer Palas Oteli'ne gittik. ki oda tuttuk ve e
yalarmz brakarak bakumandanlk kararghm aratrma
ya koyulduk.
Kordon stnde bir evi salk verdiler, gittik. Alt katn
ak penceresinden, masas banda oturan Mustafa Kemal'in
keskin profilini gryorduk. Bir ngiliz subay, karsnda ve
ayakta idi.
Onunla konumas bitince bizi hemen yanma ard: "stanbul'da ne var, ne yok?" diye sordu. Yakup'un "kdam"da,
benim "Akam"da yazdklarmz teden beri takibettiini
renmitik. Biz de onun yabancs olmamakla beraber, heyeca
nmz g tutuyorduk.
zmir kylarnda Mustafa Kemal... Bu, rya gibi bir ey
di. Yank yzl, t gibi endaml, rktc ve engin bakl,
acaba hangi masaldaki kahraman bize o sabah grnen Mus
tafa Kemal kadar gzel olmutur.
Sonra bizi baka bir odada, byke bir masann ban
daki Garp Cephesi Kumandan smet Paa'ya gnderdi, "-s
tanbul'dan haber var" dedi. smet Paa ile tanklmz da
ha eski idi.
Bu korkun yangnn balad gndr. Eyalarmz al
mak iin bile bir daha Kramer Palas'a dnemedik. Ate b
ydke ve sardka rhtm boyu halk kalabalndan karar32

maya balad. Mustafa Kemal'in bu evi brakarak ya Karya


ka yahut Gztepe taraflarna gitmesi lazmd. Fakat yanma kim
girse reddediyordu. Bayaver Salih bize:
"- Misafirsiniz, belki sizi paylamaz, bir de siz teklif et
seniz..." demiti.
Dorusu bu akl verme vazifesini stmze almak iste
medik.
Akam saatleri geldi. Kordon arkas ate, kordon boyu
lk iindeydi. Kayklarla limandaki yabanc zrhllara ko
uan halk, merdiven balarndaki sngl nbetiler geri
kovuyorlard. Mustafa Kemal ve arkadalarm bu smsk, ka
ak ve pheli insanlarla dolu kalabaln iinden syrp
karmak bir mesele idi.
Nihayet Mustafa Kemal karar verdi. Yol amak iin bir
byk kamyonla birka otomobili glkle kap nne yana
trdlar. Mustafa Kemal zmir'e girdii iin kendisine evini tek
lif eden Latife Hanrm'm Gztepe'deki kkne gidecekti. Biz
de Karyaka'da bir eve misafir olacaktk.
Mustafa Kemal asker dolu kamyonun arkasnda ak oto
mobilinde, banan, hayknan, alaan halk arasndan:
- te... te o... te Mustafa Kemal!., seslerini duyarak
geti, gitti.
Bir hamle etseler, darack Rhtmboyu stnde Mustafa
Kemal'i nefessizlikten boabileceklerini rkerek dnyor
duk. Bu dehet hissi altndaki kalabaln ylgnl nedir, onu
hibir zaman zmir'in o akamnda olduu kadar anlamak fr
satn bulamadm. Kararghlar Bornova kynde idi. Biz de bir ngiliz evi
ne yerlemitik. Akamlan Mustafa Kemal beni ve Yakup'u
alr, Gztepe'deki kkne gtrrd. En bahtiyar saatlerimi
zi orada geirirdik. Osmanlcada tahkiye denen bir sz vardr,
33

bu iyi, tatl ve srkleyici anlatta Mustafa Kemal'e yaklaa


bilen belki hi kimse grmedim. Konutuu gibi yazsayd, b
yk bir sanatkr hreti de brakacana phe yokta. Naima'nm bir ina, bir tahkiye taraf vardr. Mustafa Kemal'in
yazs bu inaya, konumas bu tahkiyeye benzerdi. Esiz bir
hafzas vard. Hikyeleri, renkler ve nanslarla canlanr, du
rurdu. Akamlan kumandan ceketini kanr, bildiimiz ke
merli beyaz Rus gmleini giydii olurdu. Bu gmlek yak
abilmek iin, vcudu ve beli ne kadar ince olmal idi.
O gnler, Mustafa Kemal'in, bir destan airinin hayalin
de tamamlanabilecek ne eksii olduunu dnyorum.
Geceleri "sevmek mi, acmak m?" diye bir bahis aar
syler, dinler, sorar, gler veya coard. Alay kuvvetli, hicvi
ykc idi.
Gndzleri en ciddi ileri, ayakst, aka eder gibi bir ya
p vard. Bunlardan biri ngiliz harp gemilerinin limandan
kmas iin ordu kumandanna verdirdii ltimatomdur. La
tife Hanm'a Franszcasm yazdnp, dil meselesi stnde ko
nutuu vakit bir tercme elencesi yapt zannedilebilirdi.
Bazlan tela etmiler:
- Buraya kadar her ey iyi gitti, imdi ngiltere ile harbe
tutuacaz, aldklanmz da geri vereceiz, demilerdi.
Bizim bile, hele bir mtareke yapalm, ngiliz gemileri
nin birka zaman daha zmir limannda kalmasndan ne kar,
diyeceimiz geldi. Fakat mhlet saati geldiinde donanmann
ufuklara doru kaybolduunu grdk.
stanbul'daki Fransz Generali Pelle'nin Gztepe Kk
merdivenlerini nasl sarararak ktn hatrlyorum. Konu
madan soma Mustafa Kemal diyordu ki:
- Bana Boazlar stne yryen ktalan durdurmam tek
lif etti. Ben de muzaffer ordulan hibir yerde durdurmak mm34

kn olmadn, hemen mtareke yapmaya karar vermelerini


syledim.
Bir mddet durdu, gld:
- Muzaffer ordular... dedi, bunlar o kadar daldlar ki top
lamaya kalksam kimbilir ka hafta srer!
Bat Anadolu'nun yanan yerlerini dolaarak Bursa stn
den stanbul'a geldik. Hayli soma gazetecilerle beraber zmit'e
giderek tekrar kendisiyle bulutuk.
Bu mehur zmit gecesidir. Mustafa Kemal Mdafaa-i
Hukuk Cemiyeti yerine siyasi bir parti kuracakt.
Partinin ad ne olmalyd?
Gazeteciler trl fikirler ortaya attlar. Hepsinden kan
netice u idi ki, yeni siyasi parti bir snfa dayanmalyd. Mus
tafa Kemal:
- Partinin ad "Halk"tr, dedi, bizde ayrmaya kalktnz
bu snflan tek bir halk kelimesi iinde toplamak daha doru
deil midir?
inklap Mustafa Kemal, yeni ve uzun savama balamak
zereydi. Kimimiz sevinmek, kimimiz kayglanmak ve p
heye dmekle, onun karsnda manevi aynla balyorduk.
Nmettin Paa'mn zmir Mfts Rahmetullahu Efendi'ye yaz
d mektuptan kan hadiseyi inceledii vakit, Mustafa Ke
mal'in nereye doru yneldii belli idi. Bize gre artk bs
btn kurtulacaktk. Bakalanna gre yeniden ile doldura
caktk.
Zaferi unutmu gibiydi. Biroklarnn son zannettii ey,
onun iin balangt. Mustafa Kemal'de stanbul'a dnerek
Halife-i Ruy-u zemin ve padiah- Osmaniyan, Abdlmecit
Han Hazretlerinin istanbolinli sadrzam olmak niyeti yoktu.
Osmanl tarihinin bitmi olduuna inanmak lazmd.
35

Trende stanbul'a dnerken kompartmanlara ayrlmtk.


Hzl konuanlarmz, fsldaanlanmz, bsbtn susanlar
mz ve derin kayglar iine gmlenlerimiz vard.
Mustafa Kemal, yeni seimleri ve yeni partiyi hazrlyor
du. Pek az kimseler yeni bir devlet kurulduumm farknda idi
ler.

36

GAZ MUSTAFA KEMAL, REJMN DEECEN


MECLS'E, LK DEFA NASIL HABER VERD?
"Cumhuriyetin ilan edileceini Mustafa Kemal Paa 'nn
Meclis 'teki hususi bir toplantda ilk defa aa vurduu veyeni rejimin meseleleri zerinde grt 11 Eyll 1923 gn
nn hikyesini, hatra defterinden olduu gibi naklediyorum."
Ankara, 11 Eyll 1923
Bu sabah Divan- Riyaset toplanacakt. Dokuz buua
doru ehre indim. Tahanm altndaki kahvede, bir mdet Ali
(etinkaya), Necati (rahmetli Maarif Vekili) ve Sabit (Erzin
can mebusu) beylerle oturduk. Hkmetin gevekliinden,
idarenin bozukluundan bahsettik. Bunda herkes birleiyor.
Meclis'te Fethi Bey (rahmetli Okyar) hkmetine samimi itimad eden kimse yok. Herkes sinirli ve pheli: "- Acaba Ga
zi yeni bir ey yapacak da onun iin mi ileri yzst brak
yor?"
Bahede oturan Ahmet Bey (rahmetli Aaolu) beni ya
nma ard. Grup ve frka heyet-i idarelerine intihap edile
cek namzetlerin listesinden ikyet etti ve o srada Meclis'e
giren bahriyeli mebus Ali Rza Bey'i gstererek:
- Bizi bu mu idare edecek? dedi.
lk namzet listesinde onun da ad varm. Bu liste daha
37

gen ve liberalmi. Ahmet Bey: "- Bu ttihat ve Terakkimin


tpksdr. Ayn yola gidiyoruz" dedi.
Olduka fkeli idi. Yeni namzetlerin biri mutaassp ho
ca, bir takm oportnist, bazdan da silahl takmmdand: "ktidar saa kayor, hepimizi feda edecekler" szn de il
ve etti.
Divan'dan soma, saat yarmda, reis vekili Sabri Bey (rah
metli Sabri Toprak) ve bir iki arkadala yemee kyorduk.
Meclis'in i kapsndan baheye ineceimiz srada, Mustafa
Kemal Paa'nn hademeye papulanm sildirdiini grnce
durduk. Gznde kendini bir tuhaf deitiren, olduundan da
ha zayf ve yal gsteren kenan kapakl toz gzl vard. Fr
ka itimainin kata olduunu sordu. te idi:
- Bana birde olduunu sylediler. Onun iin erken gel
dim, dedi.
Odasna giderken bizi de davet etti. Mebus olmakla be
raber hl yaverliini yapan eski zabitlerden biri frka nizam
namesinin son eklim getirdi. Nizamname bugn btn me
buslar tarafndan birer birer imzalanacakt.
Biraz sonra cebinden nizamnamenin bir nshasn kar
d: Sahife ana yazd Franszca bir cmleyi okudu. Bu,
Fransz cumhuriyetinin "bir ve gayr-i kabil-i tecezzi" oldu
unu syleyen cmle idi.
- Dn akam Fransz ihtilal tarihini gzden geirdiim va
kit not etmitim, dedi ve sildi.
Bir sualin zerine Kanun-u esasi tadilat meselesine ge
tik. Biraz nce ieriye giren Yunus Nadi de aramzda idi.
Gazi dedi ki:
- Cumhuriyet ne demektir? Kamusa baktm, chose pub
lique kelimeleriyle tercme edilmitir. Bizde manas ne olma
l?
38

Gazi'nin, sz hangi bahis stne getirmek istedii bel


li idi. Kanun-u Esasi'de yeni hkmet eklini aka gster
mek sras geldiini syleyen Sabri Bey:
- Mesele bugnk vaziyetin ifade edilmesinden ibarettir,
dedi.
Gazi:
"- Ben projeyi gdm. ok eksik yerleri var. Bu hafta
kendim uraacam. Sonra baz arkadalarla hususi mzake
rede bulunuruz ve frkaya getiririz, dedi.
/ Yunus Nadi:
"- Bunu en kuvvetli zamanmzda yapmalyz".
Gazi kalemini masaya vurarak:
- En kuvvetli zamanmz bugndr, dedi.
Sonra yeni Kanun-u Esasi'nin kendi niyetine gre ilk
maddesini okudu: "Trkiye, cumhuriyet suli ile idare olunur
bir halk devletidir."
Nihayet yaknda Cumhuriyetin ilan olunacam Meclis'te
Mustafa Kemal Paa'mn azmdan iitiyorduk. Haber azdan
aza yaylacak, Meclis'te herkes pheden kurtulacakt. Aca
ba, byle bir havadisi lm haberi gibi bekleyenler harekete
geecekler miydi?
Aramzdan biri sordu:
- Reisicumhur olduktan sonra gene Halk Frkas'nm re
isi kalacak msnz?
Gazi glmseyerek:
"- Aramzda yle..." dedi.
Reisicumhurluk mddeti zerine konutuk. Onun fikrince Reisicumhur Byk Millet Meclisimin de reisidir. Drt se
ne, yedi sene bahisleri geti. Bir gayretke:
- Kayd hayat artyla da olabilir, dedi.
Gazi sert bir tavrla bunu reddetti.
39

Bir arkada fesih hakk meselesini at:


- Vaka imdiki Meclis iin dnlecek bir ey yok. Si
zin hkmetleriniz daima ekseriyet bulabilir. Fakat frkalar o
alnca hkmetsizlik tehlikeleri de bagsterebilir, buna ne
are dnyorsunuz?
- Millet Meclis'i kendi kendini feshedebilir.
Bu cevap emniyet verecek gibi deildi. Akadalarm or
taya srd fikirler yle hlasa olunabilir: Cumhuriyeti
Fransa'daki ekli ile almak arzusunda olanlar, bu hakk reisi
cumhura ve hkmete brakmak teklifinde bulundular. Eski
ttihat Sabri Bey, fesih hakknn merutiyet devrinde iki de
fa suiistimal edildiini hatrlatarak, ihtiyatl olmay tavsiye et
ti. Bir arkada, acaba fesih hakk artlarm son derece kayt
lamak, mesela, Reisicumhur ve hkmetin, bu hakk, ancak
frkalar arasndaki nisbetsizlik anariye vard zaman kullan
mas daha doru deil midir? dedi.
Gazi:
"- Millete mracaat eder, referandum yaparz," dedi.
Arkadalar bu usuln karklm ve sebep olabilecei
kargaal ne srdler. Mnakaa gene kendisinin bulduu
yle bir forml stnde karar kld: "Reisicumhur ve hk
met, Millet Meclis'i ifa-y vazife imknszlnda kald va
kit yeni intihabat icra ettirmek hakkna haizdir".
Soma bir sual, konumamz bsbtn baka bir istika
mete evirdi:
- Paam, bu frkay nasl yrteceksiniz? En sa ve en sol
bir frkann iinde nasl itilaf ettirilebilir?
Gazi dedi ki:
- Kanunu Esasiyi Meclis' e tasdik ettireceiz. Daha iyi de
il midir ki bu tasdik oluncaya kadar hocalar aramzda tuta
lm. ... Hocay heyet-i idareye aldrmn sebebi, hocalardan
40

bir aza bulundurmak iin. Olabilir ki hocalar onun yerine ...


Efendiye rey vereceklerdi. ... Hoca bizim arzularmza uyar.
Hatta Men-i Mskirat Kanunumun tadilinden bahsettiiniz va
kit:
"- Dinde mskirat haram deildir, ienlere ceza verilir"
dedi.
Mskirat Kanunu'nun tadili... Hocann kitaba uydurdu
u gibi olacak: Hkmet nce meyhane ve sarholuu menedecek, fakat ikiyi serbest brakacaktr.
Fakat acaba her zaman byle yeni bir sebep kmayacak
myd? Mustafa Kemal, derin honutsuzluklar olduunu bili
yor. Fakat, bizim gibi pek tabii olarak kendisiyle birlikte y
ryeceklerden fazla, geri kafal mutaassplar gz nnde tu
tuyor.
Bir aralk yaver ieri girerek. eyh Snusi'nin geldiini
haber verdi.

41

"GDEMEZSNZ!
Bir bezginlik gnnde idi; Atatk bize dnd: "ocuk
lar, bir iki gnlk eya alnz bir dolamaya kalm " dedi; ne
reye gideceimiz belli deildir.
yle bir miza durulmaya gelmez. i dalgalanmaldr.
Biroklarm dinlendiren sessizlik ve biteviyelik, onu yaa
makta olduundan phe ettirir. Baklarnn mavisi uar, du
daklarnn gerginlii zlr, sesine bir yorgunluk ker. Bu
srada ar bir tehlike haberi bile, onun iin evk kaynadr.
Prl prl bakar, bir yenilmez irade izgisi dudaklarm yeni
den gerer, sesi btn neesine kavuur. Biroklarn lm ka
lm kaygsna dren tehlike haberini, onun yannda, yeni se
vinlerin mjdesi sanrsnz.
Atatrk'n yine bir bezginlik gnnde idi. Kn hemen
hemen ortasmdayz. ehrin ii d kara gmlmtr. Devle
tin "umur--cariyesi" tabii aknda. Sabah dokuz buukta i,
akam be buukta ev. Bu "harclem" bir hayat, bir mekik
tezgh. Yalnz o isiz.
Bize dnd:
- ocuklar, bir iki gnlk eya alnz. Bir dolamaya
kalm, dedi.

43

Nereye gideceimiz belli deildi. Fakat yaverine verdii


emirlere gre bir kara yolculuu yapacaktk. O vakitler An
kara yaknlarna bile g gidip geliyorduk. Tarada ise yol,
kyl arabasnn amura saplanmamak iin istemeyerek k
t bir tal geitten ibaret. Kan devri. Hani Sivas Valisi bir
ofrle iki tekerlekli arabay da hemen yasak eder, kyller:
- Aman vali bey, kanmz yasak etme, biz senin yolun
dan gitmeyiz, diye yalvarrlar.
Yahut gney vilayetlerden birinde bir vali istasyonla ka
saba arasnda bir yol am. Ankara'dan bakanlar veya millet
vekilleri gelince kurdelesini zer, onlar gidince kullanlp
bozulmamas iin yeniden balarm. te o zamanlardayz.
Bal'ya belki varabildik. Fakat daha teye? Bakanlardan
biri:
- Gidemezsiniz! dedi.
Nasl? Gidemez miydi? Birden bezginlii stnden git
ti. Demek gidemezdi. Demek Ankara'nn beyaz hapsi iinde
eli aya bal idi:
- Siz vekilsiniz. Zati buradan ayrlamazsnz. Biz gideriz,
dedi.
Evden birer anta ile geldik. Arkadalarndan giyimini
pek salam bulmadklarna gardrobundan birer palto hediye
etti. Yola ktk.
Ruen Erefle ben bir arabada idim. Bal'ya vardmz
vakit gece yansn gemiti. Yaver jandarma komutann uyan
drmaya gitti. Adamcaz yan plak pencereden bakm.
- Atatrk geldi, kp da bir yer hazrlatsanz...
Deyince glm. Atatrk'n bu kara k gecesinde Ba
l'da ne ii var? Olsa olsa bunlar birka yolcudur. Kendim gi
yindirip sokaa karmak ve yer aratmak iin byle bir baha44

ne bulmular. Penceresini, perdesini indirir, tekrar yatmaya gi


der. Komutam inandrmak iin bir hayli glk ekmiler.
Vekilin dedii doru idi. Buradan ileriye gidemezdik.
Geri dnmeliydik. Sabaha kar Ankara'ya, evlerimize kavu
urduk.
Yaver geldi:
- Yola devam ediyoruz, dedi.
- Nereye gideceiz?
- Atatrk' takip edeceksiniz.
Krehir istikametine dorulduk. Yan bozuk ose bir md
det yle byle gitti. Geceyi atlattk.
Atatrk ara sra arabasn durdurarak kervann tamam
olup olmadma bakyordu. Neesi ve hi ypranmayan gen
lii stnde idi. Bir aralk ose duraklad. Dmdz bir kar, fa
kat batak olmasndan phelendiren bir zlml var.
Atatrk'n arabas ar olduundan bizim hafif araba ile de
nememiz lazm geldi. Biraz ilerledik ve iyiden iyiye saplan
dk.
Atatrk arabas ile yan srta doru bir kvrl yapt, ham
topram amurunu uyandrmadan batan br tarafna ge
ti. teki arabalar da peinden gittiler. Ruen Erefle ben, bir
de ofrmz saplandmz yerde kaldk.
Ta uzakta, kye benzer bir karartnn nnde bizim iin
yedek bir araba brakldn gryorduk. Oraya kadar yaya
gitmekten baka are yokta. Bazan ayak bileklerimize kadar
batarak, amur iinde bir hayli yrdkten soma, birka mu
hafz askerin bulunduu kamyonete kadar gittik.
Ben ofrn yanma getim. Ruen Eref arabann iine
bada oturdu. Alt eya ile dolu idi:
- Ne var bu rtnn altnda? diye sordu. Askerler:
45

- El bombas efendim, dediler.


Dorusu pek korkulu bir emniyet iinde idik.
Bir hayli gecikmitik. Akam ve hemen arkasndan gece
bast. Hava tipiye evirdi. ofr:
- nm grmyorum, diyordu.
Ruen soldan, ben sadan tekerlek izlerine bakarak, o
fre:
- Aman biraz bana doru...
Diyor, gz yordam ile pek yava yol alyorduk. Ya git
tike artt iin izler kayboluyordu. Durmadan camlan sile
rek, gece vakti, bir hendee yuvarlanmamaya alyoduk.
Bu bir ikence idi. Ka saat srd, bilmiyorum. kide bir:
- Gidemezsiniz! szn hatrlayp vekil arkadamz ha
yrla anyorduk! Bir aralk ilk rastladmz bir evde kalmay
bile dndm. Fakat Atatrk' merakta brrakrdk. ilemizi
ister istemez dolduracaktk.
Nihayet sis pus iinde Krehir'in soluk klan grnd.
Atatrk valinin evine inmi ve ar arabas tam konan ei
inde amura saplanm. Bu da tuhaf bir eydi.
Dumanl lamba aydnlnda Atatrk' gler, konuur
bulduk:
- Sizi merak ettim. uraya buraya haber yolladk. Bir ce
vap da alamadk. Karnmz a... Haydi doru sofraya... dedi.
Bilhassa O neeli idi. Herkes yanndakine soruyordu:
- Yann ne yapacaz?
iekda'm aarak ilk demiryolu istasyonunda hazrla
nan treni bulacakmz. Fakat acaba yol nasld?
- Daha berbatm... diyorlard.
Erken yattk. Bizi bir byke eve gtrdler. Sac soba
ile birdenbire hamam gibi sman, sonra yine birdenbire dam
46

gibi souyan bir odann yatak serili kerevetleri zerine birka


arkada bzldk.
Ertesi sabah Atatrk kervan tertibini kendi stne ald.
Kar pek fazla idi. Yol belli deildi. Onun iin nde hafif bir
Ford gidecek, arkasnda jandarma ykl bir kamyon buluna
cakt. Ford arabasnn vazifesi bize iz amakt. Ara sra yol
dan kp kara gmld m, jandarmalarn yardmyla tekrar
yolun stne konacakt.
Kylerin kar stnde yalnz baca ular grnyordu.
ehrin bir hayli uzana kadar bizi uurlayan vali, bir yerde
arabasndan indi ve Atatrk' selamlad. Bembayaz, usuz bu
caksz kar stnde simsiyah bir tren esvab ile kapkara bir
silindir apka brakp yolumuza gittik.
iekda'n nasl olup da aabildiimizi bilmiyorum.
Kaim bir kar yn, sa yanmz alabildiine uurum, vakit
gece... ok defa "varmak" hayalini kaybediyorduk. lm bir
kar yanmzda idi. Dimdik kyorduk. Bu kader midir, ne
dir, ona teslim olmakt. Bu bir tevekkl hali idi.
Bir iradenin aynhnmaz, kopulmaz cazibesine tutulmu
srkleniyorduk. O kaderden de kuvvetli idi. Atatrk gide
cekti. Gitmeli idi.
Sonra ayn zorlukla, ayn tehlike ile indik. Ve dzlkte,
direksiyonlar boanm dizgine eviren bir kaygan batak top
raa dtk. Byk bir hzla saa veya sola frlayarak, sanki
bir pencereden kurtulmaya alyorduk.
Nihayet btn pencerelerinin klan ile tren grnd.
Isnmt. Sofras kurulmutu. Bu, iki ray stnde bir mede
niyet paras idi.
Atatrk gidebilmi, gtrebilmiti. Sanki btn Kuvay
Milliye destannn bir senaryo denemesini yapmtk.

47

evki, canll, genlii ile arabasndan indi:


- Tehlikeli anma, ho bir yolculuk yaptk, dedi.
- Atatrk, dedim, arabalar saplanp kalsayd ne yapardk?
Gzleri parlayarak:
- Ne mi yapardk? Atla, kan ile yolumuzu tamamlar
dk, vastamz icat ederdik, dedi.
Mesele sk sk imknszlk hali balayan glklerde de
il, karar vermekte ve iradeyi kaybetmemekte idi.
ok defa, yalnz kendine gvenirdi.

48

MUSTAFA KEMAL'N BR TCARET MACERASI


VE GAZETE SAHPL
Ordular Grubu Kumandanl' ndan stanbul' a geldii za
man bakmlar ki Atatrk'n be bin lira tasarrufu var:
- Artk bir vazifeniz yok, byle arkas gelmeyen masra
fa dayanlmaz, paramz bir ticarete koysak, demiler.
- Ama ben ticaret bilmem ki...
- Bilmenize hacet yok, efendim. Mesele A... Beyefendi
ye sizin bu ehemmiyetsiz paranz kabul ettirebilmekte. On
dan soma paranz kendiliinden iler, durur.
Syleyen eski bir ahbab. A... Beyefendi de tanmad
bir stanbul kibar. Kendi kendine, yle ya topu topu birka
bin lira var, anamn sandnda duracana A... Beyefendi kim
ise, onun sermayesi iinde dnp oalsa hi de fena olmaz,
diye dnr. Ahbab:
- Dn hatrma geldi de A... Beyefendiye danmadan si
ze geldim. Onun raz olacan syleyemem. ok byk iler
grr. Bunlar arasnda birka bin liranzla alakadar olacan
talimin etmiyorsam da bir defa grr, tanrsanz... Pek ho
sohbet bir zattr da...
A... Beyefendi akam meclislerinden birine Mustafa Ke
mal'i davet eder. Atlas deli kupa arabasn gnderir, Mus
tafa Kemal yanma Fethi Bey'i alarak gider. Niyeti Beyefendi
49

ltuf buyurursa, Fethi Bey'in tasarrufunu da kendi parasna


katarak "nemalandrmak"tr.
stanbul tarafnda bir konaa girmiler. Sofra, yemekler,
salon hepsi yerinde. Beyefendi Babli slbu ile sohbetler
aar, terbiyeli konuur, pek nezaketli dinler, ticaret ve para gi
bi bahislere tenezzl edip dokunmaz bile! Mustafa Kemal
iinden, galiba bizi beenmedi, paramz kabul etmeyecek, di
ye kayglara bile der. Bir aralk, hani bizim mesele, der gi
bi ahbabna gz ucu ile iaret eder. Ahbab sonunda glkle
meseleyi aar, beyefendi yan dinler, yan dinlemez.
- Hele Paa Hazretleri yazhaneye terif etsinler de... gi
bi yarm az bir vaatte bulunduktan soma, felsefeye mi, po
litikaya m, bir kibar bahse daha geer.
Gece ge vakit konaktan kmlar. Mustafa Kemal yol
da Fethi Bey'e:
- Nasl? demi.
- Nesi nasl? nedir? Ne verilecek? Ne getirecek? Bir
y sylemedi ki...
- Tuhafsn Fethi, adamn nezaketine, kibarlna baksa
na... Kendisinden byle adi eyler sorulur mu hi?
- Ben bilmediim ie senetsiz kontratsz on para koy
mam, der.
Mustafa Kemal, inatl yznden, arkadann byle
bir frsat karmasna onun hesabna esef eder ve ertesi sa
bah anasnn da:
- Ne yapacaksn yavrum? Sakm paran elinden kapma
snlar? gibi ihtiyatl szlerine kar da, adeta beyefendi hesa
bna sklarak parasn alp gtrr. Yaveri Cevat'm galiba yz
elli liras birikmi. O da rica ederek bu sermayesini kumanda
nnn parasna katm. Yolda Mustafa Kemal'in korkusu, ya
kabul buyurmazsa? Yazhaneye gitmiler. Beyefendi Musta
fa Kemal'in zarfn alm:

50

- Bir defa saysanz...


Szne:
- Deer mi? gibi bir yan glle baktktan sonra kasas
n am, iine atvermi.
Binlerce lirann eksik olup olmadn bile merak etme
yecek kadar kibar olmak iin kimbilir ne kadar zengin olma
l, diye dnen Mustafa Kemal, sermayesinin de konduu ti
caret iinin teferruat zerine konumaktan bile sklm.
kp gitmiler.
*

Bunu ahbabndan sormu. O da bir incir meselesinden


bahsetmi. zmir'den bir yelkenliye konacakm. Bir yere g
trlecek, satlp bir eyler almacak, o stanbul'a gelecek, kar
ma kank, dolambal bir i ama, ahbab:
- Byk kr byle olur. Yzde ikiden, yzde ten ne
kar? Bir iki dnte konan para iki misline kmal ki bir ey
anlayasmz...
Bir iki dnte iki misli, drt dnte drt misli, Mus
tafa Kemal anacnn alaca evi hayalinde bir iyi demitir bile!
Gnler geer. Yelkenli bu, gn lsne gelmez. Hafta
lar geer, Mustafa Kemal Fethi Bey'e bir soraym, der, o so
ukkanl ve realist:
- Ne yelkenlisi, ne inciri birader... Mkemmel dolandr
dlar seni...
Derse de, atlas deli kupa, sofra stndeki kristal kadeh
ler, yaldzl koltuklar, soma beyefendinin para zarfn yle ka
saya doru at gz nnde canlanan Mustafa Kemal arka
dana kzar:
- Sen de hep bylesin. Her eyin fena taraflarm bulur
sun, diye sinirlenip yine ahbab ile soruturur.
51

Yanl bir limana m gitmiler, yoksa incirde kurt yokmu


da var diye rvet mi istemiler, boalm da yerine yklene
cei mi beklemekte imiler, her grmede yeni bir havadis!
Hatta hepsinin beyefendide telgraflar var.
Bir gn btn cesaretini toplayp beyefendiye gider. Aa...
Sanki hibir ey yok. Adamcaz masasmn bamda, eski hal,
eski dzen... Bykdere postas sekiz on dakika rtar yapm
gibi bir ey... Mustafa Kemal, zahir byk tccarlk bu, hi
tecrbem olmad iin ben telalanyorum galiba, diye ayr
lp yine beklemeye koyulursa da iine nihayet bir phe de gir
mi. Ha geldi ha gelecek gnlerinde Sultanahmet Meydam'nm
deniz grr bir kesinde zavallya o gn ikindiye doru en
ginde grnecek yelkenliyi bile gzetletmiler.
Tabii sizin de anlayacanz zere en sonunda tekne bat
m!
Cevat ne kadar olsa kk subay, parasz. Yz elli liras
n kaybetmeyi bir trl iine sindiremediinden bir gn Be
yefendiyi kpr stnde sktrr:
- Buraya bak, ben Paa deilim, ya imdi param verir
sin, ya seni kprden aa atarm, demi ve sermayesini kur
tarm.
Mustafa Kemal, o gzel tatl anlat ile bu ticaret mace
rasn ara sra tekrarlad zaman, hl maa artklarndan bi
rikme parasna ii yanard.
Bir mddet soma stanbul'da bir gndelik gazete mese
lesi ortaya kar. Gazetenin banda Fethi Bey var. Mustafa Ke
mal, az da olsa, sermaye koyanlar arasnda.
Bu yeni ticaret bsbtn tatl. Yazacaksn, yazdracaksn,
fikir kavgalar yapacaksn, stelik para da kazanacaksn.
Gazete mterisi nedir? Bir gazeteyi alanlardan yzde ka52

ciddi yaz okur, yzde ka merakl havadisler ve tefrikalar


peindedir, Mustafa Kemal'in bunlar hakknda hibir fikri
yok. O sanyor ki o gnk gazetelerde Fethi Bey'den daha
akll bayazar m var, kendisinden daha iyi polemik ilhamla
r kim verebilir, o halde bu gazetenin, srm de hepsinden
daha yksek olmas pek tabii deil midir? Birok fikir adam
lar ve yazarlar bu hataya dmlerdir ve imzal makaleleri
nin bir gazeteyi, niin imzalan altnda kan bir kitaptan da
ha fazla srdrecei sualini kendilerine sormamlar, soma bir
gazete yazclnn hususiyetleri zerinde de durmamlardr.
Biz okurlanmzla konutuklanmz birbirine kantnnz.
Konutuklarmz seviyece, zevke aa yukan bir ayarda olduklanmzdr. Bunlar, ok defa, gndelik gazete bile okumaz
lar. Beendikleri gazete en az, ele almadklan gazete ise en
ok satar. Evet, gazetecilik de bir ticaret ama, bir fikir adam
iin dahi incir zm alverii kadar anlamad bir ticaret!.
Mustafa Kemal de, gazetesini evinde okur, pek houna
gider, herkesin elinde grmek sevincini tatmak iin erken so
kaa kar. Ne kimsenin elinde, ne de mvezzilerin azmdadr. Byle bir gazete ktndan sokaktaki, tramvaydaki ve
otobsteki ehir habersiz grnr. Halbuki Mustafa Kemal
meclislerinin hepsinde herkesin gazeteden haberi vardr.
Gazete teknesi, incir teknesi kadar da dayanmaz. Btn
kumandanlk hayatndan nesi kalmsa, o da en ok srlme
mesi iin hibir sebep olmayan bu gazetede eriyip gider.
Onun iin, iktidarda iken dahi, gazete Atatrk'e korkulu
ve tehlikeli bir teebbs olarak grnmtr. Hkimiyet-i Mil
liye kendisinindi: Pek mtevaz yaard. Yeni bir makine al
mak lazm geldiinde Bavekil smet Paa bana:
- Gazete bir ahsmdr. Ben ahs gazetesine nasl para yar
dm yapabilirim? demiti.
53

Biz, dz makinede bir trl iyi ve yeter sayda baslamayan gazetesine bir makine satn almas pek faydal olacan
kendisine anlatmaya alyorduk. yle dnd, tand:
- Ben yle ey istemem, dedi, smet Paa'ya syler, ga
zeteyi partiye veririm, makinesini de parti dnr.
Devlet ve hkmet adamlarnn gazeteleri serbest piya
sada srlmez. Bu eski, ok eski ve ok bilinen bir eydir. Hu
susi adam ziyan eder ve gazetesini karmaktan vazgeer. Dev
let ve hkmet adam ise, gazetesine zoraki yaama imknla
r arar. Bunlar da ancak resmi kaynaklarda bulur. Kendisine
de, hkmetine de, partisine de sz getirir.
ok partili rejimlerde parti gazetelerinin zoraki yaatl
mas iin bizde yaplanlar, hi, ama hibir demokraside yapl
maz ve yaplamaz. Hazinenin paras son akesine kadar tamamiyle milletindir: Bu paradan ne bir ahs, ne de bir parti he
sabna fedakrlk istenemez. Bir gn bu trl cmertliklerin
hepsini mir-i ita'larm meteliine kadar tazmin edeceklerin
de phe var m?
Atatrk'n bir makine de almak elinde idi, bir milyon
abone yazdrp milyoner olmak da!
Hele iktidarda iken o Beyefendiyi bulup kendisine ser
maye olarak yalnz bir tek kelimesini, bir tavsiye kelimesini
vermi olsayd, hi incir teknesi batar myd?

54

1908'DEN NCE SELANK'TE BR SOFRA BAI:


"NN BR MUSTAFA KEMAL IKMASIN?"
Bir masa banda arkadalar ve tandklar ile buluup ko
numak! Atatrk'n ilk genliinden ankaya'da ar hasta
lndan nceki son akamna kadar en byk zevki bu olmu
tur. Yiyip imek, elenip comak, hepsi konumalar ve tart
malar bahanesi idi.
Selanik'teki kapal birahanede veya ak bahedeki ma
sann bamda yine o vardr. Gelenler gelir, gidenler gider. Sa
baha kar kalksa bile, vazifesine geciktii olmamtr. Arka
dal braklmaz ve geilmez olduu kadar, kendinden ba
kalar iin yorucu idi.
1908 merutiyetinden nce bir akam st yine ayn top
lanma. Masadakiler arasmda Fethi ve Ali Fuad Beyler de var
(Okyar ve Ali Fuad Cebesoy). O srada Venizelos Girit'te ve
Settar Han ran'da hrriyet savama atlmlardr. Masa konu
mas bu iki hadise zerine dner. Bir aralk Fethi Bey:
- Niin bizim milletten byle adamlar kmaz, diye ha
setlenir.
Bu sz zerine sofrada bir susmadr, gider. Mustafa Ke
mal derin bir dnceye dalmtr. Arkadalarndan biri, ne
den soma, ona dnerek:
- Ben senin ne dndn biliyorum, der.
- Ne dnyorum?
- Neden ben kmayaym, diyorsun.
55

Mustafa Kemal baklarm derin bir hayalden syrarak


cevap verir:
- Evet, niin bir Mustafa Kemal kmamal?
Bahis uzadka uzar, masadakilerin canlan sklmtr.
Fethi Bey daha elenceli bir iki yerine gitmeyi teklif eder. Gi
derler.
- Evet niin bizden de kmamal?
Bu defa Fethi Bey, akam daha elenceli bitirmek iin,
dansl bir yere gidilmesini teklif eder. Giderler. Kimi bir ka
dn bulup dansa kalkar. Kimi bir zevke dalar. Mustafa Kemal,
Ali Fuad Bey'i brakmaz:
- Niin kmamal?
Bu millet Yunanllardan da m canszdr, ranllardan da
m aadadr? Bahsin sonu gelmez. Ortalk aarmaya yz tu
tar. Hepsi erkenden vazifeleri banda bulunacaklar.
Fethi Bey kendi evine dner. Ali Fuad Bey'in evi uzakadr. Mustafa Kemal:
- Sen bize gel, anam bir eyler hazrlamtr, kahvalt ed
er, ykanp tra olur, daireye gideriz, der.
Anas pek sevdii olunu bekleyerek sanki hi uyuma
mm Vurulur vurulmaz kapy aar:
- Bu kadar ge kaldnza gre iyi elenmisinizdir. Ooh..
ooh... Ne iyi ettiniz, der.
Ali Fuad Bey:
- Aman teyze sormaynz, Fethi Bey'le beraberdik.
- Fethi ile mi? Akll ocuktur o...
- Olun birahanede bir bahistir mtturdu, bir trl arkas
gelmez, Fethi haydi baka yere gidelim de elenelim, dedi.
- Ya... Fethi yledir, aklldr o...
- Gittik ama, olunun bahsinden kurtulursan kurtul. Yi
ne konutuk, durduk.
- Fethi ne yapt?
- O elenecek bir ey buldu.
- Dedim ya, aklldr Fethi...

56

BZM TARH'TEN
Atatrk'e ramen seilen iki mebus - Necati'nin ilk ve
killii - stanbul gazetecilerinin muhakemesi - Yzellilikler
ve Atatrk.
Atatrk'te vehim ve korkudan eser yoktu. Fakat etrafn
daki birtakm tredi menfaatiler, daha ilk zamanlarda onu ted
hiilie gtrmek iin ellerinden gelen fesat ve fitneyi evir
milerdi.
Henz ilk seimde bir vatanda Eskiehir'de tek parti lis
tesine isyan etti. "Mstakil" milletvekili kt. Bu vatandan
ad Emin Sazak'tr. Tedhiiler bu isyan cezalandrmak iin
olanca tahriklerde bulundular, fakat muvaffak olamadlar.
Atatrk'n tek parti listesine ikinci isyan Trakya'nn bir
evresinde olmutu: Bir Halk Partili "mstakil" milletvekili
olarak Meclis'e geldi.
Tedhi merakllar yeniden harekete getiler. Onu herke
se ibret verecek gibi cezalandrman idi. Bu srada yle bir ko
numa olmutur: Milletvekilini tanyanlardan biri Atatrk'e:
- Bu zat iin iyi bir adamdr, derler. Ben de yle tanyo
rum, dedi.
- yi adam olmasa halk bize kar tutar myd? Onu kay
betmeye deil, kazanmaya baknz.
57

Rahmetli Necati pek gen, fakat cumhuriyetin ilk bakan


lar arasnda bulunmaya da pek hevesli idi. Rumeli gmen
leri meselesini ele alarak ve onlar iin yeni bir veklet yapl
mas lazm olduunu ne srerek, krsde hkmete iddet
li hcumlar yapyordu. Hi unutmam. Atatrk Meclis'te ya
nma rastlamt. Bir zamanlar deti olduu zere tespihi ile
sinirli sinirli oynuyordu. Dayanamad:
- Sen btn bunlar vekil olmak iin sylyorsun, seni ve
kil yapmayacaz, diye haykrd, ama birka gn soma onu ve
kil yapt.
*
stanbul gazetelerinden bir ksm hilafetin kaldrlmas
meselesinde, Atatrk'e kar cephe almlard. Eski Hrriyet
ve tilaf Frkas'ndan Ltfi Fikri'nin bir mektubu eski ttihat
larn gazetesinde kmt. Kuvay Milliye devrinde gnde bir
ka kii iin idam hkm veren bir eski subayn reislii altn
da kurulan stikll Mahkemesi, ihtilalin en nazik gnlerinde en
tehlikeli tahrikilie kalkan gazetecileri cezalandrmak iin is
tanbul'a gitti. Ve hepsi iin beraat karan vererek Ankara'ya
dnd. Bu stikll Mahkemesi azalan daima milletvekili ada
y gsterilmitir ve ilerinden ou bakanlk etmilerdir.
Atatrk rahmetli Ali Saib'in Suriye'deki yzelliliklerle
birlik olarak suikast hazrladna samimi olarak inandmlmt. Ali Saib'in milletvekillii dokunulmazln kaldrmak
iin kurulan komisyon aleyhine karar verdi. Adamcaz Mec
lis'te krsye kt, savunmasn yapt, fakat Meclis ounlu
u da komisyonun karann kabul etti. Ali Saib'i mahkemeye
verdiler. Btn tedhiiler mahkemenin tepesinde idi. Ata
trk muhakemeyi dakika dakika takip ediyordu. Yarg rah
metli Ali Saib'in beraatna karar verdi.
Yargcn adaletinden phe edilmi olsa dahi, kendine

58

hibir zarar gelmedikten baka mesleindeki tabii ilerlemesi


hibir zorlua uramamtr.
*
Ordunun bandaki milletvekili kumandanlar, gnn bi
rinde, kumanda mevkilerini bnakarak, Meclis'e gelmiler ve
Atatrk'e kar cephe almlard. Bunlar somadan Terakkiper
ver Cumhuriyet Frkas'm kurdular. Hep birbirinden tannm
ve halk iinde itibarlar olan ahsiyetler, yani ayr ayr birer
"tehlike" idiler. Mehur suikast tertipilii de, bu liderlerin
bilgileri dnda olmakla beraber, yine bu frkada olmutur.
Somadan kimi memleketten kt, kimi memlekette kal
d. Polis pelerinde idi. Tedhii takm ankaya dosyalarna
her biri iin alabildiine curnal yyordu. Zamanlar geti, bir
gn Atatrk'n Babakan smet Paa Devlet Reisi'ne bir ka
nun teklifi ile geldi. Bu memlekette bir gn bile babakanlk
ve bakanlk edenlere, o zamana gre az ok geindirici bir ma
a balanacakt. Atatrk'n btn dmanlar bundan fayda
lanacaklard. Atatrk teklifi kabul etti.
Gel zaman git zaman, rahmetli lider Ali Fuad Cebesoy'dan balayarak hepsini ayr ayr Meclis'e getirmek de is
tedi. Kimi kabul etti, kimi reddetti.
Nerede ise "Kzl" damgasn vuracamz o dikta dev
rinin son "zulm"lerinden biri yzelliliklerin affedilmesi ol
mutur. Bunlar yalnz on yl kadar hizmet alamayacaklard.
lerinden bir iki tandm muharririn alma tekliflerini ga
zeteler reddediyorlard. Bir akamst Atatrk'e gittim. Bu
muharrirlerin gazetelerde almasna msaade edilip edilme
yeceini sordum. Bana:
- Biz kimsenin ekmeksiz kalmasn istemeyiz. Onlar da
memlekete a brakmak iin getirtmedik, dedi.
59

YAZI VE DL NKILAPLARINA AT HATIRALAR


Yeni yaznn eskisi yerine gemesi iin mddet: Ya ay
da, ya hibir zaman - Dil hareketinde zelletirmecilik hare
keti kmaza girdii zaman - Dil Kurultay, Hseyin Cahit ve
Atatrk.
Harf komisyonunun son kararlarn Ankara'dan stan
bul'a getirip Dolmabahe Saray'nm denize kar aydnlk a
lma odasmda Atatrk'e anlattm gn dn gibi hatrlyo
rum. Byk glk Osmanlcadaki yabanc kelimelerin b
tn syleni hususiyetlerine gre harfler ve iaretler aramak
ta direnen arkadalarla, biz Trkeciler arasndayd. Trke
kelimelere lzumu olmayan harf ve iaretleri istemiyorduk:
Bylece dilde kalacak yabanc kelimelerin de, gitgide, syle
ni hususiyetlerini kaydederek Trkelemesini salamak is
tiyorduk. Bize gre, yaz dil meselesini de halledecekti. Yeni
yaz, yalmz Arap yazs dediimiz, eski yaznn deil, Osmanleamn da tasfiye edilmesi demekti.
Atatrk kar tarafm tekliflerini gzden geirdi:
- Biz bunlar halka ve ocuklara nasl retebiliriz? Bu
da eskisi kadar g...
Soma:

61

- Yeni yaznn eskisi gibi yerine gemesi iin mddet ola


rak ne dndnz? diye sordu.
Mddet arkadalardan azlna gre be, bir haylisine g
re on be yl olmal idi. lk zamanlan okullarda iki yazy da
retecektik. Gazeteler birka fkray yeni yaz ile dizdirmek
ten balayarak, yava yava arttracaklar ve mhletin sonun
da btn gazeteyi yeni yaz ile dizdireceklerdi:
- Farzedelim on beinci ylda gazetelerde yanm stun
Arapa yaz kald. Ne olacak biliyor musunuz? Herkes o ya
nm stunu okuyacak. Bir harp, bir buhran, bir ey kt m,
bizim yaz da Enver'inkine dnecek.
Enver Paamn daha fazla imla inklab diyebileceimiz
denemesi Birinci Dnya Harbi olur olmaz suya dmt:
- Ya ayda yapabiliriz, ya hi bir zaman... dedi.
Buna ben de atm dorusu. ayda bir millete yaz de
itirtmek! Bunu da baarabilecek miydi?
Mevsim scakt. Bir akam kendisini Sarayburnu'nda bir
halk elencesine, Bykada'da bir baloya davet etmilerdi.
Sarayburnu bahesindeki byk halk kalabaln grdkten
biraz soma:
- Bana bir defter veriniz, dedi.
Galiba garsonlardan birinin kk cep defterini ald ve
bir eyler yazmaya koyuldu. Bir aralk beni yanma ararak:
- Bir defa gzden geir. Bunlan sana okutacam, dedi.
Latin harfleri ile ilk Trke yaz idi.
Diktatrler halk kalabalndan korkar. Rasgelenin katl
d kalabalk, polis iin en pheli "mechuP'dr. Atatrk,
halkn kendinde yalnz kendi iyiliini ve ykseliini isteyen
bir kahraman gzktne inanan bir inklap idi. Halk kalabalklannda kendi asl kuvvetini grrd. Ara sra:
- Halka giderim, demekten ne kastettiim o akam da an62

ladm. Halk yaz inklab mjdesini lgnca alklyordu. n


k bu inklab halk iin ve halk adna yaptn halka anlata
biliyordu.
Nitekim daha soma Bykada'ya gitmitik. Kydan bah
eye knca, orta binadan tuvaletli hanmlar, frakl ve smo
kinli efendiler kendisini karlamak zere ilerledikleri srada
bana eildi:
- ocuk, dedi, orada yaptmz burada yapamazdk.
O bir saray tanzimats deildi.
Soma Anadolu'ya, kylere kt. Bir karatahta zerinde
yeni yaznn ilk derslerini verdi. Ve ayda "yapt".
Ne kadar hakl imi byk inklap! Eer on be yl mh
let fikri yrseydi eski yaz hemen hemen demokrasiye kadar
srecekti ve hi phesiz Trke ezandan nce yeni yaz tari
he karacakt.
Bir oklarmz yazda eski alkanlmza bal kaldk.
Artk hi eski yaz bilen kalmaymcaya kadar, dairelerde biri
resmi, biri hususi iki yaz yan yana devam etti. iki kii vardr
ki yeni yaz balad gnden sonra kalemlerini sa yazya do
kundurmamlard: Biri Atatrk, teki inn! Bunlar oyuncu
deildiler, inklap idiler!
*
Dil hareketinde zelletirmecilik ve Atatrk
Rahmetli Yusuf Ziya nereden ve neden dilci idi, bilmi
yorum. Balca hneri, hangi dilden esaslca bir kelime sy
leseniz, aslm Trke karmakt. akac, modac ve dalkavuk
da deildi. Bulularna inandndan phe etmezdim de na
sl olup da inandna aardm. Nihayet akl mant yerinde
bir faklte hocas, deerli bir eczac idi. Kendisi ile latife yol63

lu tartmalarda bulunmak, dil sohbeti gecelerinde Atatrk'n


balca zevklerinden olmutur. Bir defa "Dk" kelimesi hat
ra gelmiti. Yusuf Ziya:
- Trkedir, "tok"dan gelir, dedi.
Gelir mi gelmez mi, niin gelir, nasl gelebilir, diye ko
nuulduu srada, Atatrk'n eski ve nekreci arkadalarndan
Salih Bozok:
- Buldum, buldum, dedi.
Hepimiz yzne baktk:
- "Ddk"den gelir, dedi.
Atatrk, Yusuf Ziya'y gcendirmemek iin kalarn at
t:
- Sen alay m ediyoruz, sanyorsun?
- Hayr paam... Dkler yalnz tok olmaz ya, ddkleri
de ter de ondan yaktrdm.
Baka bir sefer Atatrk, Ziya Bey usul bir benzeti ma
rifeti yapmaya kalkt, rahmetli hoca dudaklarn bkerek:
- Olamaz efendim, dedi.
Atatrk'n saduyusu yerinden oynad:
- Niin olamazm beyefendim? Sizin benzettiklerinizin
kitapta yeri var m? Yooo... Yatanzda sanzdan solunuza
dnerken hatrnza geliyor. Sylyorsunuz. Benimki de bu sa
bah banyoda aklma geldi.
lmi metodlar arasmda byk bir fark olmad belli idi.
Pek iyi dostum ve pek iyi insan rahmetli Naim Hazm
Onat hocann sanat ise, Arapamn Trke olduunu ispat et
mekti. yle bulular vard ki azmz ak kalrdk. Bir hay
li yazlan ve bir byk cilt kitab vardn.
zelletirmecilik hareketi bir kmaza girdii vakit, Mil
li Eitim Bakan rahmetli Saffet Ankan, Atatrk'e benim ve
ben zevkteki arkadalarn Osmanl lgatim Trkeletirme
64

iine memur edilmekliimizi tavsiye eder. Atatrk uygun g


rr. Bana syledi. Birlikte bir heyet yaptk ve almaya ko
yulduk. Bizim iimiz sade idi: "Bab" Trke "kap" m de
mektir. "Kap"y alp "Bab" atyorduk. Asl Acemce "Di
valdr, diye "duvar"a karlk aramyorduk. Konuma keli
melerine dokunmuyorduk. Kelime uydurmuyorduk, ama Trk
kaidelerine ve stanbul ivesine gre karlklar "yapyorduk."
Bugnk dilde kullanlan birok Trke szler o devirden kal
madr. Mesela "Akl- selim"e "saduyu" karln o zaman
ben teklif etmitim. Terkipleri, eer "suikast" gibi tek kelimelemi ve pek klielemi deilseler, tasfiye ediyorduk.
almalarmz her akam Atatrk'e gtrr, okurdum.
Bir kmazdan kurtulur olmamzdan sevinte idi. Bir akam
beni Karpi'te beklediini sylediler. Gittim.
- smet Paa rahatsz. Evine uradm. Lgat komisyonu
nuzun almalarndan bahsettik. Pek memnun kald. Millete
byk hizmet ediyosunuz, dedi.
Bir mddet sonra da:
- Sanki niin Dil Komisyonu'ndaki teki arkadalar ii
nize almyorsunuz? Karlklarnza itiraz m edecekler? Son
radan edeceklerine imdiden etseler de sustursanz daha iyi ol
maz m? dedi.
Komisyondaki arkadalardan bir ksmnn "mangal"a
karlk arayacak kadar zelletirmeci olduklarn bildiimden,
kendi kendime:
- imiz yanda kalacak, dedim. Fakat Atatrk'n szne,
karmzdakileri inandramayacak olduumuz hissini verecek
bir itirazda bulunmak doru olmazd, kattk.
Anadolu Kulb'nn Atatrk'e aynlm dar ve uzun sa
lonunun masas banda bir ekimedir, gitti. Bazdan ile zevk65

lerimiz, anlaylanmz, birbirinden o kadar ayr idi ki kavga


ya bile tutuuyorduk.
Yaz mevsimi idi. Biraz soma Atatrk Dolmabahe Sara
yma tand. Bizim komisyona da giri holnn stndeki de
nize kar byk salonu ayrdlar. ekimeler arasmda pek az
netice alyorduk. Bunlar da akamst Atatrk'e gtrr,
okurdum.
Bir gn "hkm" kelimesi stnde takldk. Samda
Yusuf Ziya, solumda Naim Hazm Onat oturuyordu:
- "Hkm" Tkedir, dedim. Yusuf Ziya:
- Hayr, olmaz.
Naim Hoca:
- mknsz... dedi.
Ben de sinirlenmitim:
- Canm efendilerim, dedim, birinize Franszca kelime du
yurmaya gelmez, asl Trkedir, dersiniz. kincinize asli Trk
e olmayan Arap kelimesi bulamayz. Soma "hkm" gibi
Trkede hibir karl olmayan bir kelime karmza kar,
ikiniz de Trke deildir, buyurursunuz. "Hkm" niin mi
Trkedir? Trkesi yoktur da ondan!
Toplanty burada braktk. Herkes dalnca pek sevdi
im Abdlkadir nan yanma geldi.
- Ben, bir hayli Trk lehesi bilirim. Yakup Kadri - Falih
Rfk lehesini de bilirim. Yalnz zletirmecilerin lehesini
bilmem, dedikten soma:
- zlmeyiniz, hangi kelimede sknt ekerseniz, onla
rn usulnce Trkeletirebiliriz, dedi.
- te, "hkm" kelimesi... dedim.
Ertesi gn beni buldu. Hazrlad bir kd uzat. Oku
dum. Ne kadar sevindiimi bilemezsiniz. Hemen ieri girdim
ve toplant alr, almaz:
66

- "Hkm" kelimesinde kalmtk. Kelime Trkedir.


nk Radlop lgatmda grld zere "k" akl demektir
ki, baz lehelerde "k" eki ile yaplm kelimeler de vardr.
Bu kelimelerle henklemek iin bu da pek gzel "k" ekli
alabilir. O halde "k" - " m " akln yapt bir i manasna
hkm" demektir. Asl Trke olan kelimelerin bugnk sy
leni tarzlarn kabul ettiimize gre, "hkm" lgatmza
olduu gibi Trke olarak almamz lazm gelir, dedim.
Bana bu ilmin birdenbire nereden geldiini anlamadlar
ama, hocalarmn ikisi de haptoluverdiler.
*
Atatrk, Trk tarihinin ve Trk dilinin inkr edildii dev
rin adam idi. O devir edebiyatna gre Trklerin medeniyet
tarihinde yerleri yoktu. Trke ne ilim, ne de edebiyat dili ola
bilirdi.
Atatrk milletini, nesillerden beri srp gelen bu aa
lk duygusundan kurtarmak iin kendini dile ve tarihe verdi.
kisinde de, srf bu asl duygu ile, zolamalara kadar gitti. Bir
zamanlar lgata alman her kelimenin Trke olduunu izah
etmek merak bu yzden artt.
Trk Dil Kurultay ve Hseyin Cahit
Moskova'da milletleraras yazarlar kongresinden stan
bul'a henz dnmtm. Akama doru Dolmabahe Saray'nda Atatrk'n elini pmeye gittim. Deniz stndeki bal
konlardan birinde oturuyordu. Dil Kurultay toplanmak ze
reydi. Bu toplantya yetimek zere acele ettiimi sylediim
zaman:
- Tam da gnnde geldin, dedi. Bu akam sofrada arka
dalarn Hseyin Cahit Yalm'a cevaplarn dinleyeceksin.
67

Hibir ey bilmiyordum. Biraz soma rendiime gre


Kurultay hazrlayanlar edebiyat hretlerinden birounu dil
davasna dair fikirlerini sylemeye davet etmiler. Bu arada
Hseyin Cahit Yaln'a da mektup gndermiler. Yaln hi
bir ey sylememeyi daha uygun bulan ihtiyatl arkadalar gi
bi yapmam. Dndklerini aka yazm ve yollam. Ya
zsna bir de mektup ekleyerek, eer bu kongrede daha nce
den tesbit olunan baz kararlara varlmak istiyor da kendi fi
kirleri bunlara aykr ise yrtlp sepete atlmasn rica etmi.
Konferans hazrlayclar bir hkm verememiler. Yalm'm
yazsn Atatrk'e okumular.
Yaln Edebiyat- Cedide takm arasnda yazs en sade
olan, bundan baka arkadalar iinde dil ii ile uraan tek
yazc idi. Mercan dadisinde benim mdrm iken gramer a
lmalar yaptn hatrlarm. Bu almalar Merutiyet'ten
sonra baslmtr. Yaln, Trkeyi sadeletirme ve konuma
diline yaklatrma fikrinde Trklerle beraberdi. Osmanlca
mutaassb deildi. Fakat zletirme zorlamalarnn, hele ko
numa dili kelimelerine dokunmann aleyhindeydi. Dorusu
biz Trkeciler de bu bakmdan aa yukar Yaln gibi d
nyorduk.
Yalm'm yazsn sofrada okumular. Atatrk'n kendi
si ile aras iyi olmadn bilen ve hibir yaranma frsat ka
rmayan kimseler Yalm'm dil davasn baltalamak istedii
ni sylemiler. Eski Servet'i Fnuncu Ahmet hsan Toksz da
ha da ileri giderek:
- Hseyin Cahit Bey demek istiyor ki askerlerin dil me
selesine karmaya haklar yoktur, tahrikiliini Melis'e sal
vermi.
Yaln, tezini okumak istemese dahi onu okutmaya ve ce
vaplandrmaya karar vermiler. Hazr bulunanlarn bazlar bu

vazifeyi zerlerine almlar. te o akam benim dinleyeceim


cevaplar bunlard.
Sofraya oturduk. Atatrk beni soluna ald:
- Sen Hseyin Cahit'in ne yazdn bilmiyorsun. nce
onu okutalm, dedi.
Sonuna kadar dikkatle dinledim. Pek mutedil ve mantk
l bir tenkiddi. Fikirlerinin ou benim de, samimi dncele
rini saklamak ihtiyatkrlm gstermeyen arkadalarn da d
ndkleriydi. Okuma bitince Atatrk yzme bakt ve sordu:
- Nasl buldun?
- Vallahi Paam, toplu bir hcum mevzuu olabilecek gi
bi bulmadm. Sylediklerinin bir haylisi doru...
Biraz serte szm kesti:
- O halde arkadalarn cevaplarn dinle. Sen Hseyin Ca
hit ol, cevap ver, dedi.
Cevaplar zoraki idi. Ve haylisi kolayca yklverecek za
yf temellere dayanyordu. Dinlerken byk salondaki kala
baln Yaln'a hak vereceinde, bu cevaplan ise souk kar
layacanda hi phe etmiyordum. Cumhuriyetin ilan s
rasndaki polemikler yznden eski mdrm ve "Tanin"de
ki ilk patronumla selamlamyorduk.
- Ya sizinki?
- Msaade buyurursanz bendeniz krsde arzedeceim.
Kendisine en ok gvenen bu sonuncusu olmalyd. Ata
trk:
- Peki, dedi ve bana dnd:
- Yalm' hi toplantya getirmemenizi tercih ederim, de
dim. Davetlilerden ou onun fikirlerine katlacaklar. Cevap
larn ou Yalm'm kolayca karlayabilecei kadar zayf. Ni
in Hseyin Cahid'e lzumsuz bir zafer frsat vermeli?
69

Atatrk kendisine inandklarn bildiklerinin tenkidlerini dinleyen, yannda serbest konuulma cesaretini krmak is
temeyen bir liderdi. Liderler iin en byk tehlikenin, bir s
kt duvar iinde dalkavuklar ve yaranclarla evrilme oldu
unu bilirdi. Buna ramen szlerim pek houna gitmemi ol
mal ki sofra daldktan soma beni biraz alkoydu:
- Arkadalarnla mutabk olmayabilirsin. Ama sen be
nim yakmmdasm. Cesaret krc konuma, dedi.
Toplant gn salon tka basa idi. Atatrk yerine oturdu.
Hatipler birer birer krsye kyorlard. Yaln, pek iyi tah
min ettiim gibi, dinleyenler zerine en byk tesiri brakt.
Cevaplarn hepsi ve en sonuncusu en zayf idi. Hele Yalm'n
bu cevaplan karlay kendi lehine tam bir zafer havas ya
ratmt. Pek duyulu ve sezili olan Atatrk bu durumu g
rnce, sarayn bir odasnda hasta yatan ve al trenine bile
gelemeyen rahmetli Samih Rifat'm btn kuvvetlerini topla
yarak krsden konumasn rica etti. kinci oturumda ilala
kendini toparlayan hasta Samih Rifat gerekten umulmaz bir
irade misali vererek konutu. Samih Rift iyi bir hatip ve her
kesin anlayamayaca pheli hakikatleri pek iyi derleyip to
parlamasn, indiliklere ilmilik ss vermesini bilen yksek
kalitede bir demagogdu. Yalm'n etrafndaki zafer havasn
az ok hafifletmi grnyordu.
Toplant dalrken, Atatrk'n etrafm saran cevaplann kendisine:
- Paam, Hseyin Cahit ite bugn bitti, genlik iin ar
tk lmtr, dediklerini duydum. O hi ses karmyordu.
Ayaspaa'daki evime gitmek zere karanlkta saray bah
esinden karken davetlilerin, bilhassa genlerin Yalm' ku
attklarn;
- Yaa stad... Bir sen varmsn... Dediklerini de iittim.

70

Apartmana geldikten be on dakika sonra kapnn nn


de bir saray arabas durdu. ofr bizim daireye geldi:
- Paa Hazretleri imdi sizi bekliyorlar, dedi.
Dn akamkiler hep sofradaydlar. Hseyin Cahid'in ikin
ci lm saatinin enliine hazrlanmakta olmalydlar. Ata
trk' biraz durgun buldum.
Atatrk yenilmeyi ve yenilenleri sevmeyen, yenen bir
dman da olsa onu takdir eden, hatta ona imrenen bir mi
zata idi. Zeks ve saduyusu yalanlarn stnde yzmeyi bi
lirdi. Liderlerin en ac talihsizliklerinden biri yalanlar iinde
boulmaktr. Daima kuvvet ve realite hesaplarna dayanan bir
dhi asker olduundan onda bu zaaf yoktu.
Bir mddet ho beten, etrafmdakilerin gndz zaferi s
tne medhiyelerini dinledikten soma, en soma geldiim iin
en sonuna ilitiim sofrada beni arad:
- ocuum, dedi, senin hakm varm.
Ve cevaplara dnp arkasnda duran karatahtay gste
rerek:
- Hseyin Cahit Bey ne yapt biliyor musunuz? diye il
ve etti, nasl snfta hoca karatahta zerine bir eyler yazar, son
ra onlar silgi ile siler, ite hepinizi byle silgiden geirdi.
Akam hayli tatszca geti. Kurultayn bende iki hatras
daha vardr. Biri, Atatrk'n.rahmetli SamihRifat'a Ankara'da
benim de evim olan smet Paa Caddesi'nde dokuz bin liralk,
bir ev hediye etmesidir. Rahmetli bu evde lmtr. Bu, pek
de cmert olmayan Atatrk'n Kurultay gn ne kadar skl
m olduunu gsterir.
kincisi Yalm'la banmaklmdr. Yalnz urasn sy
lemeliyim ki Yaln "Fikir Hareketleri" dergisindeki edebi
yat eserleri tenkitleri arasnda benim kitaplarm gzden ge
irirken, hkmlerinde bu dargnln hi tesiri grlmemi71

ti. Hata Zeytinda'ndan bahseden yazsnda "lmeden nce


byle bir kitap okumaktan bahtiyar olduunu" syleyerek be
ni utandrc medinlere kadar varmt.
Hafta iinde bir gn "Milliyet" gazetesine gitmitim.
Gazeteyi rahmetli Mahmut karyordu. Hkimiyet-i Milli
ye'nin stanbul basks gibi bir eydi. Bir aralk telefon ald.
Akam'dan ortam ve arkadam Kzm inasi:
- Gelip biraz seni grebilir miyim? diye soruyordu.
Biraz soma geldi, glerek:
- Hseyin Cahid'de idim. Hepsini kendisine anlatmlar,
senin konutuklarndan pek mtehassis olmu. Teekkr iin
beni yollad, dedi.
Soma u hikyeyi syledi:
- Toplantnn ertesi gn Cahit tramvayla bir yere gidi
yormu. Arkasna ... (Cevaplardan biri ve en serti) tesadf
etmi. Kulana eilerek:
- Cahit Beyefendi, demi, bana kzmsnzdr. Hakls
nz. Ama bu vazifeyi stme alarak sizi nelerden kurtard
m bir gn anlaynca bana teekkr edeceksiniz.

72

ATATRK'N SALII
Atatrk bir gn bir konuma srasnda:
- Lloyd George'u ben drdm, der.
Lloyd George Birinci Dnya Harbi somasnda zafer hkemetinin babakan ve zafer politikasnn belli bal temsil
cisi idi. Gazi ve Mir Mustafa Kemal Paa da, nihayet, Avru
pa ktasnn bir ucunda Yunan istila ordularn vatan toprak
larndan srp karan bir Trk kumandandr, ingilizlere ba
bakan deitirmekle vnmek bu kumandan iin biraz fazla
gururlanmak olmaz myd? O sohbet meclisinde bulunanlar
bu tereddde katlmlardr.
Geen akam kr Kaya'dan dinledim. Lloyd George'a
dair son okuduu bir Fransz kitabnda ne grse beenirsiniz?
Vesikalar Atatrk'n szn doru karmaktadr, ingiliz ba
bakannn dmesine sebep, Mustafa Kemal'dir.
- Sa olayd da bu kitab kendisine gsterseydim... Ve o
akam sofrada szlerini bir vn sayanlar iin kendisinden
afiv isteseydim... diyordu,
Biz Trkler, hele Kuvay Milliye snasndaki ve daha n
ceki Trkiye artlarm iyi bilmeyenler, Atatrk'e tam deerini
veremiyoruz. Veremediimiz iin de onun, hl neden Trki
ye 'yi elinde tatmakta olduunu anlamyoruz. 1946'dan beri deyazdmz tehlikelerden bizi kurtaran odur. Malatya'da, va73

/
kitsiz patlak veren hadise, eyh Sait hadisesi kadar tertipli idi.
Hi kansz bastrlmtr. Ant Kabir' e doru yrylerden da
ha kolay datlmaktadr. Geen gn bir yazmda: "Atatrk ya
arken bugnk kadar sa deildi!" deyiimin sebebi bu idi.
*
Atatrk ld vakit baz kimseler onun aleyhine hatra
lar yazmak merakna dtlerdi. Zamanmda yazlmayanla
rn lmnden soma byk merak ekecei sanlmakta idi.
Hatta, pek iyi hatrlarm, devrin hkmeti bu halden hayli te
laa dt idi. Halbuki ne adaletin, ne de idarenin tedbirler al
masna lzum kalmamtr. Atatrk aleyhtarl nefes almaya
imkn vermeyen bir hava iinde kendiliinden boulmutur.
Atatrk dmanlarndan biri Hseyin Cahit Yaln'a te
lefonla bavurur:
- Siz ki ilk dil kurultaynda yzne kar mcadele etmi
tiniz. te sylemek isteyip de syleyemediiniz eyleri artk
yazmak frsat geldi, demi.
Hseyin Cahit Yaln bana bu hikyeyi anlattktan son
ra:
- Yaarken yenilmeyen Atatrk'n, ldkten soma yeni
leceini zannedenlere ayorum, diyordu.
Hseyin Cahit Yaln da o apta bir milli kahramann l
dkten soma yaad zamandan daha sa kalacan bilmek
teydi. Yaarken bir milli kahramann kusurlar da kendisi ile
beraber yaar: lnce mezara bu kusurlar gmlr, yalnz
anlar ve erefleri yaamakta devam eder.
Ben de Atatrk' tanrdm. Sever ve anlardm. Fakat b
yklnn bizi ne kadar atn drt yabancnn szlerinden
daha iyi renmitim.
Bu szlerden birincisi, Trkiye'yi hi bilmeyen, fakat
Birinci Dnya Harbi ve somas hadiselerini en iyi takip etmek74

le tannan bir Amerikan gazetecisinin kitabndadir. Muhabir,


Lausanne Antlamas'm anlattktan sonra yle der: "Garbn
ark nnde eilii hibir zaman bu kadar zelilce olmam
tr."
Eski bir yar-smrgeyi kapitlasyonlardan ve byk
devletler tahakkmnden kurtaran ilk kahraman o idi.
*
193 8'de ellinci doum yldnm treninde bulunmak
zere Berlin'e gittiimizde Tanr'nm bu dnyay yaratmak
iin yedi gn uram olmasna bile glecek kadar kibirli
Hitler, btn heyetleri bir byk salonda kabul etmiti. Ken
disi ortada, yapayalnzd. kincisi Georing be on adm, n
cs Gbbels de bu sonuncudan be on adm geride durmu
lard. Hitler Romanya heyetine reislik eden dbakanm, ver
dii ii iyi yapmayan bir hususi kalem mdr gibi paylyor
du.
Sra bizim heyete geldi: Mavi gzlerinin baklar yumu
ak ve tatl,
- Atatrk bir millet btn vastalarndan mahrum edilse
dahi kendisini kurtaracak olan vastalar yaratacan reten
liderdir. Onun birinci talebesi Mussolini'dir, ikinci talebesi
benim, demiti.
ap da kalmtk. Biz Trkler iinde byle dnme
yenlerin ne kadar ok olduunu hatrlyorduk.
*
nc sz, bir Hindu liderinindir. Bugn de Hindis
tan'n belli bal bir ahsiyetidir. Son derece tevazu iinde y
le demiti:
- Biz bir Asya memleketinin kapitalist bir devlet hkimi
yetinden tamamyla kurtulup mstakil olacam dnemez
dik. Bizim parolamz otonomi idi. Byle bir memleketin ka
pitalist bir devlet deil, btn devletler hkimiyetinden kur75

tulup tamamyla mstakil olabileceim Atatrk ispat etti. Bi


zi istiklalimize kavuabileceimize inandran odur.
Drt yz milyonluk bir lkede hrriyet hareketinin kla
vuzlarndan birinin sz idi bu. Atatrk sahiden bu kadar b
yk m idi? Onu imdi bile Adtrklere sormak istiyorum.
Yine 1942'de Hind'de bulunduumuz vakit in devleti
temsilcilerinden biri heyetin reisi olduum iin bana geldi:
- Buraya kadar zahmet etmiken an Kay ek'i grme
ye gitmez misiniz? Ne kadar sevinecek bilseniz... dedi.
Anlattna gre an Kay ek eski dilde ecnebigiriz de
diimiz yaban sevmez bir milliyeti imi. Yalnz Atatrk'n
Trklerini yabanc saymazm. Ba ucunda Atatrk'e ait ya
zlm bir kitap dururmu. Sk sk onu okurmu. nk in,
Atatrk zaferi Lausanne Antlamas ile neticelenmezden n
ce kapitlasyonlardan kurtulabilmeyi dnmezmi.
Yol uzun, vastalar g, Trkiye'de ise seim zaman idi.
Daveti kabul edememitik.
Endonezya Cumhurbakan ile Babakam ikisi birden bir
muhabire:
- Biz Atatrk'n yetitirmesiyiz, demilerdi.
Atatrk Trkiye'den uzaklatka, hele Asya'ya doru
uzaklatka alabildiine byr. Bir hrriyet ve kurtulu dini
nin peygamberi olur. O dedi, derler, baka demezler.
Ey cumhuriyet nesli, ki memleketin drt kesinde b
tn kadrolar iindesin, sana bu hikyeleri Atatrk Trkiyesinin yeni bir seim arifesinde yazyorum.
Nerede Atatrk devrine, inklaplarna dil uzatan olursa
onlar Moskof casuslar gibi yakala, savcya teslim et.
Ona dil uzatanlara az atrma!
nk o sensin artk. O sende sadr.
76

ATATRK VE AMRAL BRSTOL


Amiral Bristol 'un, bir defasnda Mustafa Kemal 'in ha
yatn bile kurtard sylense, yeri vardr.
Amerika Bykelisi Amiral Bristol, Mustafa Kemal'i
pek sevmiti. Hatta gariptir, bir defasnda Mustafa Kemal'in
hayatn bile kurtarmtr, dense yeridir.
Mustafa Kemal'e ilk suikast Ankara'da yaplacakt. im
diki Bankas binasnn yeri o vakit mezarlkt. Tam kar
snda da kerpiten bir kulp binas vard. Muhittin Baha'nn
kulb derdik. Katiller mezarla gizlenecekler, gece ge va
kit Mustafa Kemal kapdan karken vuracaklar, soma da ka
p gidecekler. Tertipleri bu.
Ben de geceki davette idim. Yer dar, odalar skc olmak
la beraber, vakit hayli neeli geiyordu. lk gnlerinde Anka
ra'nn gndzleri neuzibillah idi. Ne bir kadn glge, ne yze
gler bir yap, ne yol, ne cadde... Geceleri uzatmak ve gn
dzleri ksaltmak lazmd. Biz de byle yapardk, fakat ne de
olsa gece yansndan biraz soma dalmak vakti gelirdi.
Mustafa Kemal, Amiral Bristol'den o kadar holandlar
ki karlkl, imdiki edebiyat argosu ile nutuk dkp durdu
lar.
ki Atatrk'n hele o gen anda ne hafzasna, ne

77

dikkatine, ne bilgisine, ne de nezaketine dokunurdu. Amiral


de pikin bir denizci idi. Pek ok kimseler ekilip gitmiler
di. Biz pek yaknlar kulpten ayrlmyor. Trk - Amerikan
dostluunun temel atma trenini brrakamyorduk. Nitekim
somadan sevitik, kucaklatk, dost olduk, sinema ekitik,
iki Devlet Bakan mektuplatlar, Amerika turistleri Ayasofya'dan sonra Mustafa Kemal'i grmek istediler, hepsi oldu da
para alamamtk. Roosevelt Atatrk'e en byk adam diye
bakt gnlerde bile dolar bizim paraya en kk aka gzy
le bakt. Halbuki biz Amerika'ya nerede ise haritalaranmzda dolaristan diyecek kadar para hatr iin yaklamak isteriz.
Her ne ise, gece saat bir, iki, , drt, alt, yedi... Ortalk
iyiden iyiye aarmca haydutlar:
- Frsat kat, demiler, svmlar.
*
zmir suikastndan ise Atatrk kendi kendini kurtarm
tr. Bu tertip bsbtn tehlikeli idi. Katiller ak arabanm mut
laka son derece yavalayaca br dnemeci semilerdi. Ora
da karakol da olduu iin herkes bsbtn gaflette olacakt.
Atatrk'n seyahatlerde bir deti vard. Hareket saatini
pek yaknlarndan ve kendisini uurlayacak olanlardan baka
kimse bilmez, fakat asl ehemmiyetlisi, ok defa varaca sa
at hi belli olmazd. zmir suikast, Atatrk yolda kalp gecik
tii iin, haber alm olmasmdan korkan tertipilerden birinin,
haber vererek kurtulaca midiyle Valiye gidip her eyi an
latmasndan iflas etmitir.
Bu suikast hadisesi, zamann btn artlan arasnda mu
hakeme edilmezse, mahiyeti anlalamaz. ttihat ve Terakki
umumi merkezinin son baz ahsiyetleri ile eski komitecile
rin, inklaplar benimseyen halk ymlan arasndaki tahrikle
ri o hali bulmuta ki rejimin ayaklan sallanyordu. Atatrk t78

\
tihat ve Terakki devrinde dahi komitecilik etmemi, ldrclk yolunu hibir zaman doru bulmam, bilakis 1909 Se
lanik Kongresi'nden soma kendisi komitecilerin idam tehdi
dine uramt. Hi kimsenin canna kylmasn ryasnda bi
le grenlerden deildi. Keke zmir ve Ankara sehpalar da kurulmasayd! Gerekte bu sehpalarn inklabmzn temel direk
lerinden oluu, insan gnllerini hznlendirir. Fakat gerek
de budur. nklap rejiminin otoritesi de, tarihin birok ihtilal
leri gibi, fakat hepsinden ok az, binlerce defa daha az, ted
hilerden kuvvet almtr. Keke almasayd!
Asl ehemmiyetli olan Atatrk'n ilk Cumhuriyet ylla
rnda ldrlmesi idi. Atatrk'n 1923'ten soma hi olmazsa
on be yl yaamasm, Trk milletinin ne kadar byk talihi
olduunu, 1923'ten dokuz yl somaki hallerden anlamyor
muyuz?

79

TARH UNUTMA!
(Aada okuyacanz tarihe, 30 Austos zaferinin ilk
yldnmndeFalih RfkAtay tarafndan "Akam "gazetesin
de yazlmtr. 24 Austos 'tan 30 Austos 'a kadar geen bir
hafta iinde Trklk kaderinin nasl ba dndrc bir hzla
dndn gsteren bu tariheyi o gnleri grmemi olanlar
iin tekrarlayalm.)
24 Austos - Gazeteler, Fethi Bey'in Londra'daki erait
ve teklifatndan bahsetmektedir. "Lifild" ajansnn bir tebli
ine gre, Lloyd George mart teklifat reddedildii takdirde
bu teklifatn istikbal iin keenlemyekn addedileceini Trk
lere bildirecektir. "Akam" gazetesinin bir serlevhas: "Kon
feransa ne zaman davet edileceiz?"
25 Austos - Venedik'te aktedilecek konferans hakknda
henz hibir tebli olmamtr. ngiliz sansr tarafndan ba
z artlan tayyolunan bir havadise gre konferansa ayn zaman
da Ankara hkmeti ve Babli davet edilecektir. Babli mu
rahhaslarna ya zzet veya Tevfik Paa riyaset edecektir.
26 Austos - Her gn olduu gibi matbaada alyoruz.
Henz atalca stne yryen Yunan frkalanndan endie
iindeyiz. Bir rivayete gre eer biz son teklifleri reddeder
sek, Yunanllar stanbul'u alacaklar. Btn mit Fransz igal
ordusunun ve siyasetinin mukavemetine baldr. Henz Sa81

ray, Babli ve hepsinin fevkinde Kroker Oteli'nin saltanat var.


Rum ve Ermeni sansrlerinden geirebilmek iin yazlarm
z bin itina ile yazyoruz.
Ankara yolcularndan bermutad hazrlk ve harp haber
leri alyoruz. Bu haberlere kendilerinin de inand yok. Fa
kat hemen herkesin kafasna u "fikr-i sabit" yerleiyor: Bu
sonbaharda eer Ankara iyi kt bir harekette bulunmazsa, k
n Anadolu'yu tutmak mmkn deildir. Ordunn siperler
iinde bir k daha geirmeye tahamml edeceinden phe
ediyoruz. Usan umumidir. Zafer kelimesi, ancak politika ede
biyatnn aznda, salahiyet sahibi zarmettMerimizin hemen
hepsi bizim bir taarruz teebbsmzn cinnet olduu kana
atindedir. Soma rendik ki, Ankara'da dahili vaziyet daha
baka trl deildi. Zafere iman etmi olanlar orada da ekalli kalil (aznlkta) idiler. Bir gzmz atalca'da, bir gzmz
Londra'da, siyasetin ani bir kararn bekliyoruz.
" - N e yapacaz?" Hepimizin dilinde bu ac sual var; sa
at on bire geliyor. Arkadalarmzdan biri odadan ieri girdi,
yznde sr tayanlara mahsus bir acaiplik gze arpyor.
"- Size Hilal-i Ahmerden (Kzlay) bir havadis getiriyo
rum, fakat son derece ihtiyat ile yazalm, doru kmayabi
lir" dedi. Havadis uydu:
"Bugn leyin ehrimizin salahiyettar menabiinde (kay
naklar) Kocaeli mntkasnda Trk ordusu tarafndan harekt mhimme-i askeriye icrasma baland sylenilmekte idi.
Vakit ge olduundan dolay bu harektn bir taarruz mukaddemesi mahiyetinde olup olmadn tahkik edemedik. Hava
disimizin mevsukiyetine itimat etmekle beraber, karilerimizin
tebli-i resmilerimize intizar etmelerim tavsiye ederiz. Haber
doru ise Allah ordumuzla beraberdir, neticeye itminan ile
muntazr olabiliriz."
82

Ve tam altnda Ajans Ryter'in bir teblii: Murahhaslar


Venedik'te ya Saray-i kralide yahut Lido adasnda itima ede
ceklerdir."
27 Austos - Roma'dan bir kk telgraf var: "Mende
res vadisinde Trk ileri hareketi teeyyd (gerekleiyor) edi
yor."
Atina'dan gelen baka bir telgrafta deniyor ki: "Trkler
vaka cephenin baz noktalarnda kuvvetsiz msademelere te
ebbs etmilerdir. Bu faaliyet ehemmiyetsiz msademeler
mahiyetindedir."
Hilali Ahmer 'den, Fransz mehaf ilinden, her taraftan tah
kik ediyoruz. Muhbirler havadissiz dnyor. Akama kadar l
drc bir merak iindeyiz. Havada asabiyet var.
28 Austos - Anadolu, telgraf ve posta muhaberatn ta
til etmitir. Motorlar ve kayklar Anadolu ile stanbul arasn
da mnakalattan men olunmutur. Ve ilk doru haber: "Or
dumuz Afyonkarahisar cephesinde Yunan hatlarna taarruz
etti. Yunan teblii ise mtemadiyen muvaffakiyetsizliimizden, geri ekildiimizden baz kariyeleri birer mddet igal
ettiimizden bahsediyor.
Istrap iinde eziliyoruz: "- Muvaffak olamazsak, her ey
bitti, deil mi?" Bu suale herkes: "- Evet!" cevabm veriyor. Ya
Mustafa Kemal Paa, o nerede? Herhalde taarruzu bir maksa
da veriliyor. Bazlar diyorlar ki: "- Meclis'teki muhaliflerden
o kadar bkt ki herebadbat bir harekete geti." Bu herebadbat" szn reise bir trl yaktramyoruz. Muhakkak bir
bildii, bir dnd var. Fakat nedir? O esnada bir lahza onun beynindeki esrara vakf olmak iin canmz vereceiz. s
tanbul'u taarruzun muvaffakiyetinden somaki meserretten zi
yade, bir ric'atten somaki facialar igal ediyor. Sokakta ecnebi
askerlerim bizi yemee hazrlanan canavarlar gibi gryoruz.

83

29 Austos - Anadolu hl susuyor. "Akam" da rivayet


kabilinden bir havadis: "Bir habere gre askerlerimiz Afyonkarahisar'a girdiler." Fakat altnda meseleyi tasrih ediyoruz:
"Bu sabah telgrafhane hibir malumat almamtr. Yunanllar
da leye kadar hibir tebli vermediler."
30 Austos - Anadolu teblileri karanlk iinden ilk k
lar getirdi. Drt stun byk serlevha ile u havadis veriliyor.
"Ordumzun sol cenah dmann bir seneden beri tahkim ve
tel rglerle takviye ettii sra siperden mrekkep mstah
zar mevazii tamamen zaptederek sng hcumlaryla Afyonkarahisar'a girmitir. sera (esirler) ve ganaim pek oktur."
Rivayet istediiniz kadar: Eskiehir'i zaptetmiiz, Bile
cik Boaz ateimiz altnda imi. Bir akam gazetesi bizi fer
sah fersah geiyor, hatta Uak'm alndn bile yazmak gay
retkeliine dyor. Aramzda yle konuuyoruz: "- Anla
lyor ki Uak-Bursa hattn alacaz. imdiden meseleyi bu
kadar byltmeye ne lzum var? Ahali muvaffakiyetimizin de
recesini lmek imknlarm kaybedecek..." Bu gazetenin ha
vadisleri muhayyel, buna phe yok ve biz meslek, biraz da
siyaset endiesiyle onun bu yaygarasndan sklyoruz. Meer
o gn Yunan ordusu artk yokmu; hakikat, akam uydurucusunun hayalini bile geride brakm. Meer o gn izmir'e do
ru yryormuuz.
31 Austos - Snk bir gn, son havadis u: "Taarruzu
muz olanca iddetiyle berdevamdr, yalnz henz resmi haber
ler gelmemitir." Gnlmz kararyor. Acaba bir bozguna m
uradk?
Ertesi sabah zafer haberleri tevali (devam) etti. Gazete
leri sormaynz, hepsi serlevha halinde kyor: "Yunanllar
Dumlupnar meydan muharebesini kaybettiler; kahraman or
dumuz malup Yunan ktaatn Uak'tan evvel yakalam ve
84

ksm kllisini imha derecesinde bir hezimete uratmtr. Es


kiehir istirdat edilmitir. Mukaddes Bursa'nm istirdad habe
rine an be an intizar ediyoruz."
Fakat henz izah edemediimiz bir nokta var: Bizim teb
lilerimiz pek ihtiyatl geliyor. Erkn- Harbiye'nin skutunu
bir trl anlayamyoruz. Bu son mbhemiyet gnlerinde, ga
liba eylln biriydi, akam st adaya gidiyordum. Vapurda
byk bir Rum kalabal vard. Eski yeisleri gitmi, bir ey
ler konuuyorlar, glyorlar, bize garip bir tarzda bakyor
lard... Merakla soruturdum, acaba ani bir musibete mi ura
mtk? Arkadalarmdan biri, eneleri kilitlenmi, yanma so
kuldu, kulama eilerek: "- Gya bozulmuuz. Uak'ta Mus
tafa Kemal Paa'y esir almlar."
O dakika nasl lmediime hayret ediyorum. Geceyi n
bet iinde kendini kaybeden bir ar hasta gibi hezeyan iin
de geirdim. Sabahleyin matbaaya can attk; kimimiz Hilal-i
Ahmere, ldmimiz Beyolu'na kotuk. ehirde byk yamur
lardan evvelki boucu hava vard, teneffs edemiyorduk. Hi
lal-i Ahmer Ankara'ya sordu. Akama kadar heyecan ve ate
iinde dolatk, durduk.
Nihayet Hilal-i Ahmere bir ifre geldiini haber verdiler.
Bu ifre deta Trk tarihinin anahtar idi; gittik, u haberi oku
dular: "Yeni Yunan Bakumandan General Trikopis, Erkn Harbiye Reisi, Levazm Reisi, Cmnc Frka Kumandan
2 Eyll akam Uak civarnda esir edilerek Mustafa Kemal
Paa Hazretleri'nin kararghlarna gnderilmitir. Bakuman
dan Mustafa Kemal Paa Hazretleri esirlerine nezaketle mu
amele ederek yeni bakumandan mukadderatn bu cilvesin
den dolay teselli eylemitir."
Gya havadisi gizli tutacaktk, Ankara'nn tenbihi byle

85

idi. Mmkn olsa gazeteyi bir tarafa brakp mnadi gibi so


kaklarda barrdk. Susmak ve saklamak mmkn m idi?
Nihayet "Akam" gazetesinin matbaa pencerelerinden,
sokakta ldrm gibi salarn yolan, gslerini dven, yer
lere yatarak rpman halka tevzi ettiimiz nshas ve btn
sayfay dolduran klie: "Elhamdlillah izmir'e kavutuk."
Bakumandan ilk gn beyannamesini u cmle ile bi
tirmiti: "Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!.."
Ve son gn hadiselere u cmle ile nihayet veriyordu:
"Akdeniz hedefine varld."

86

ANKAYA'DA GURUP VARDI!..


Atatrk'n kuvvetli hafzasnda ilk zaaf alametleri: Flor
ya kknde bir akam - lk maddi k ve sarsl halleri Atatrk'n hayran kald miza hususiyetleri - lk tehis ve
sonras - ankaya 'da son sofras
Kendisini zmir'de yakndan tandm zaman:
- Paam bilir misiniz sizi ilk defa nerede grmtm, di
ye sormutum.
- Evet, dedi, Edirne Valisi Hac Adil Bey'le beraber Dimetoka'ya gelmitiniz. Biz de Fethi Bey'le gelenleri karla
maya kmtk. Hac Adil arabada yanma Fethi Bey'i almal
idi. Enver'le Fethi Bey'in aras ak olduu iin ne olur ne ol
maz yine sizi ald.
Dona kalmtm. "Tanin" muhabiri olarak Edirne'ye gi
diim 1913 'te idi. smi yeni yeni duyulan bir gazeteci idim.
Mustafa Kemal Bey'i grm, fakat kendisi ile frsat bulup
grememitim. 1922'de, bunca hadiselerden sonra bana,
kendimin bile unutmu olduumu hatrlatmakta idi.
Hafzas, hayhuy iinde geen karmakark ve kalaba
lk bir gecenin en kk vakalarn ve konumalarn ertesi ak
am teferruat ile anlatabilecek kadar kuvvetli idi.
1937'de hayli uzun sre bir Almanya seyahatinden stan
bul'a dnmtm. Sonbahara doru idi. Henz deniz kkn87

de oturan Atatrk' grmek zere Florya'ya gidip yaverler da


iresine uradm. Ba yaver:
- Taraada nn ile konuuyor, dedi.
- Acele yok. Akam misafirlerle beraber grrm, dedim.
Bir aralk ba yaver bir i iin yanma gitti. Dnte:
- Bana bekleyen kimse olup olmadn sordu. sminizi
syledim. Hemen gelsin, dedi.
Kalkp gittim. Babakanla kk bir masa nnde oturu
yorlard, ikisinin de pek neesi yoktu. O vakitler Bankas ev
releri hkmetin dar bulduklar para politikasndan ikyeti
idiler. nn de para deeri stnde titremekte ve enflasyona
doru yaylmak ihtimallerinden pek rkmekte idi. Meer da
ha nce bu mesele zerinde serte bir konuma olmu. Atatrk
biraz sklm olmal ki bahsin kapanmas iin geldiimi du
yunca beni armt:
- oktan beri buluamadk. Seyahatiniz nasl geti, dedi.
- Almanya'daki davetliler arasmda idim. Birok yerleri do
latk. Hitler Almanyas'm yakndan tandk.
- Yahu sana bir sual soraym, aht denilen adam Hitler'e
bunca paray nasl bulup verebiliyor? Harcad milyarlarn al
tn karl m var?
- Vallahi paam bilirsiniz, ben mali ilerden hi anlamam.
Fakat sanyorum ki Almanlar, mesela Adana sulamas gibi,
kendi kendini deyecek iler iin para karlm aradklar
yok. Fakat hibir gelir vermeyecek olan amtlar gibi iler iin...
nn birden szm keserek ve aht hokkabazlnn bi
zim iin mahzurlarndan bahsederek, hazineyi bataa srkle
yeceini syledi. atm. Belki de nn para bollamas fik
rini gdenlerle konutuumu sanmt. Bir mddet soma mi
safirler geldiler, sofraya getik.
ki leminde sabahlara kadar kalsa, hafzasnn bulandna pek az rastladmz Atatrk, henz ilk kadehi tamamla88

diktan biraz sonra, iki gece nce masada iki arkada ara
snda geen bir vakay ele alarak, bana dnd:
- O akam sen de burada idin, hakl mym, deil miyim,
diye sordu.
im straptan burkuldu. Kalabalk arasna gelmemitim.
Bir vaka ile gemi olan yarm saat ncesi bile hafzasndan si
linip gitmiti. Nihayet 56 yanda idi.
,

Atatrk'n bizi artan hassalarndan biri de vcuta ve


kafaca yorulmakszn, dikkati hi gevemeksizin alma ka
biliyeti idi. Ertesi gn manevrada beraber alaca arkada
lar ile gece yansna kadar gazinoda kaldktan ve onlan uyu
maya gnderip kendisi verecei vazifeleri hazrlamak zere sa
bahladktan soma, yle bir yzn ykayp tra olarak, yine
herkesten erken ktalar bana gittiini dostlanndan duymu
tuk. Ben 43 ya ile 58 ya arasnda yaknnda bulunmutum.
Memleket dolamalannda maddi zahmetlere hepimizden faz
la dayandm grrdk. Bir defa Dikmen krlarnda bir pik
nikten soma komacal bir boha oyunu oynamtk. Bir deli
kanl kadar evik, hzl ve seirtgen idi. Byk nutku 47 ya
nda yazmtr. alma odasnda yan ayakst, yan oturarak
ve yzlercesi arasndan vesikalar ayrarak, nutkunu dikte eder
di. Yorulan deiirdi. Bir defasnda pek gen bir arkada bay
gnlk geirmiti. Akama doru bir banyo aldktan soma hi
dinlenmeden sofraya iner, o gn yazdklann bize okur veya
okutur, hadiseler zerinde tartmalar yapard. Bir kitab me
rak edince, koskoca bir cilt de olsa, bitirmeden uyumaz veya
pek az uyku aralamas ile okumaya devam ederdi. Soma sof
rada etrafn izdii fkralan tekrarlard. Eer bildiiniz bir
eserse, Atatrk'n en can alc fikirler stnde durmu oldu
unu anlardnz.
Atatrk akamlan bir mddet bilardo oynard. Akhava89

da ve at stnde geen subaylk ve komutanlk hayatndan son


ra uzun oturuculuk devrinde bu oyun onun balca idman idi.
1937'de, ok defa, ge vakit yukar kattan inip, istakay bir iki
defa vurduktan soma kesilerek rengi ve baklar yorgun:
- eriye geelim, demeye balamt. O zamanlan dil ii
ile uratndan, yahnz diman alabildiine zorlandn ve
bunun da sinirlerini alt st ettiim gryorduk.
Maddi bir k ve sarsl hali vard. Sanki artk gitme
yen, gitmek istemeyen bir eyi, eilmez, bklmez iradesi ile
kendi iinden kendi itiyordu. Kalp, onun esiz hayatiyetini kap
layp tutamyordu.
'

'

'.

..

'

Arkadalarna kar sonsuz denilebilecek bir msamaha


s ve dmanlarna kar bile en kzdnc vakalarda hislerini
uzun mddet kapal tutan sinir hkimiyeti Atatrk'n hayran
kaldmz miza hususiyetleri arasnda idi.
Yakup Kadri, Ruen Eref ve ben ankaya'daki eski k
knn hemen her akamki davetlilerinden idik. inklabn he
yecanl ve evkli gnlerinde birok defalar gn aanrken ev
lerimize dnerdik. Atatrk istedii kadar uyumakta serbestti.
Fakat biz gndz de almak zorunda idik. Her akam dei
en misafirlerden biz deimeyenlere, kimseye haber verme
den erkence kabilmek msaadesini vermesini istemitik:
- Doru, dedi, siz gidin, ama arkanzdan ktm iitir
seniz ehemmiyet vermeyin. nk herkes sizin gibi yaparsa
ben kiminle oturaym?
Meclislerine ve sohbetlerine doyum olmad iin yine de
ge saatlere kadar kalrdk. Biz onu bir babadan farksz sayar,
bir can arkadamdan farksz severdik. O da bizi gen karde
leri bile deil, ya fark azlna ramen oul gibi tutard.
Eski kkn yemek odasmdan bilardolu hole klan ka
p yannda bir kanepe vard. Bir gece yorulmu, sofradan kal90

karak kanepeye uzanmtm. Bir aralk kapnn aldn his


settim. Atatrk idi. Srayp affedersiniz, demeye bile frsat kal
madndan uyumulua vurdum. El ykayaca yer, tam kar
mdaki mermvenin sahanlnda idi. Atatrk'n beni uyandr
mamak iin ayak ucuna basar gibi yavaa merdiveni kt
n, hl gzm yaararak hatrlarm.
1937'den soma asabi muvazenesinin gitgide bozulduu
nu gryorduk. Pek alngan olmutu. Devaml bir boanma ih
tiyac iinde kvranan sinirlerini g tuttuunu hissederdik.
Hele sofra biraz uzadktan soma pek dikkatli davranrdk. Ben
cgaray brakmtm. Ara sra pipo ierek avunuyordum. Bir
gece ge vakte kadar sren dil bahisleri arasnda usulca kalka
rak yaverler odasma gittim. Niyetim bir pipo imekti. Daha t
tn kesesini cebimden karmadan bir garson geldi. "- Paa
hazretleri sizi istiyorlar!" dedi. Daha o gitmeden bir ikinci, bir
ncs kotu. Hemen odaya dndm. Sapsar idi. Bir hayli
sylendii de belli idi. Yerimi bo grdne sinirlenmiti.
Kendinden kanlyor ve kalyor vehmi iinde, hibir kayt
szla tahamml kalmamt. Bana:
- Nerede idiniz, diye sordu.
- Biraz ba yaverin yamna gitmitim.
- Gecenin bu ge saatinde ba yaverle grecek ileriniz
ne idi?
- Hayr efendim, grmeye gitmedim. Ben bir senedir c
garay braktm. Fakat nikotini brakamadm. Ara sra pipo ii
yorum. Byklerin yamnda pipo iilmeyecei iin dar k
mtm, dedim. Choc kuvvetli idi:
- Pekiyi, buyurun, oturun dedi.
*
Btn bunlarn sebebi, karacierini iin iin kemiren onul
maz bir illet olduunu bilmiyorduk. Bu, ne hafza zayflama
sndan balamt. Soma sk sk burun kanamalar devri geldi.
91

Daima yannda bulunan hekimlerinin neden bu araza ve umu


mi kntye dikkat etmediklerini ve hepsini pek basit birer
sebebe balayarak geitirdiklerini dorusu hl anlayamyo
rum. Burnu kanadka, biraz bakarz, geer, derlerdi. Sonra ka
nmalar balad. Atatrk eski Osmanl tabiri ile pek "meddeh" bir efendi idi. Meclis'ten hususi bir ihtiya yznden
kalkmas lazm geldii zaman bile, yaknlarndan birine:
Galiba sen bana bir ey syleyecektin, gibi bir bahane bu
lur, beraberce oda veya salondan karlar, ona:
Sen biraz bekle, der ve el ykamaya yle giderdi. Sonra
beraber dnerlerdi.
Atatrk kanmaya, hem de eilerek bacaklarm kama
ya dayanamyordu:
- Bu evde gzle grnmez krmz bcekler varm, diye
tutturmutu.
Evde baka hi kimse ve hibirimiz byle bir rahatszlk
duymuyorduk. Fakat kendisini teselli etmek iin aym pheye
dtklerini syleyenler de olurdu. Hatta bir seyahatte evin
batanbaa en'tesirli ilalarla temizlenmesini emretmiti.
*
ankaya'da gurup vard. Gne ufkun zerinde artk kzanyordu. Atatrk, bizim elimizden, yirminci asrn en byk
milli kahraman milletinin elinden, bir byk deha insanln
elinden gidiyordu. Askerlikte ve politikadaki hi amaz sa
duyusundan baka, btn maddi manevi varlnda bir g
hali seziyorduk. Atatrk, sonsuz lm lkesinin eiinde idi.
Onun, bir dnlmez yolda bizden uzaklatn yana yana anlyorduk.
Hatay, byk strab idi. Sanki bir can sevgilisi ayar ku
canda imi gibi, rpmyordu. Bu rpnlarnn pek de tabii
olmayan baz taknlklara varmasndan kayglananlar da ol
mutu:
92

- Acaba bir sabah uyanp memleketi harbde mi bulacaz?


diye sorarlard.
Ama onun son bak saniyesine kadar sren askeri ve si
yasi saduyusu, sinirlerine, ruh atelerine ve gnl nbetleri
ne hkim olmakta devam ediyordu. Bir akam sivil arkadala
rndan birinin:
- Paam, ne diye kendinizi bu kadar zyorsunuz? Yarn
bir tmen asker yollarsanz Hatay' alrsnz. Almanlar Rena
ni'ye girdiler de sanki Franszlar ne yaptlar? Renani iin ha
rekete gemeyenler, Suriye'nin bir sanca iin mi Trkiye ile
harbe kalkacaklar? demesi zerine gzleri birden durarak ve
durularak:
- Evet, yarn sabah bir tmen asker yollasam, Hatay' ala
bilirim. Renani iin harekete gemeyen Franszlar bir Suriye
sanca iin bizimle harbe girmezler. Bunu da bilirim. Fakat
ya bu sefer eref ve namus meselesi yaparlarsa? Milletler bel
li olur mu? Ben bir sancak iin Trkiye 'yi harp tehlikesine sok
mam, diye cevap vermiti.
Nihayet tp, zalim tehisini koydu. Kendisine gerei ol
duu gibi sylemediler de, tam bir perhiz disiplini iine ald
lar. Birka gn yatak odasnda kald. Bir akam bayaver beni
telefonla arayarak karmla beraber Atatrk'e akam yemeine
davetli olduumuzu bildirdi. Gittik. Birka kii idik. Atatrk,
solgun ve sararm, masaya oturdu:
- Ben hibir ey imeyeceim. Fakat bir eyler iiniz. Ko
nuunuz. Bir mddet byle yapalm, dedi.
Akam sessiz ve neesiz, o ve herkes kendi iine bkl
m ve byk bir srrn karanlna gmlm olarak geti. Fr
tnadan sonraki deniz gibi, bitkin bir durgunluu vard. Dudak
lar g oynuyordu. evk, onun bahesine son yapraklarn
dkmt. O kadara gzel ince dudaklarnn o kadar tatl ve
stc gl, bir tr gibi umutu. Baba Atatrk, arkada Ata93

w.--

trk, karnda Atatrk, varl bir hava gibi iini kaplayan, da


ha on yl nce en gzel tanrlardan daha gzel, Omiros'un (Ho
rneros) kahramanlarndan daha destankri, alta sal, evik ve
kvrak, o 43 yandaki gencin hatras, bir asrlk eski ve uzak
bir hayale dnmt.
O akam ankaya'da dostlar ile son sofras idi.
Ankara istasyonunda son defa selamlamaya gitmitik. G
neyden gelen trenden indi, garn salonuna kadar glkle gel
di, ayakta duramayarak oturdu. Yanmda bulunan Saraolu:
- Falih, Atatrk'n derisinin rengine bak. Bu bir l ren
gi... dedi.
Daha nce, Bursa'da bir kriz geirdikten sonra vapura bi
nerken Ali Fuad Cebesoy'a:
- Bu baka hastalk... Bildiiniz hastalklardan deil bu...
Akam erifler hayrlar olsun! dediini iitmitim.
Bu bir ayrlk emesi veda idi: Atatrk' bir daha geri
gelinmeyen sefere yolcu ediyorduk.
Son ac hasretlerinden biri, iyi olursa bir yaylaya gitmek,
orada serin kaynak sulan ve st imek zlemesi olmutu. kin
cisi de orduyu ve halk 15'inci yldnm treninde bir daha
grebilmekti. eref tribnndeki asansr bunun iin yaplm
t. Anadolu yaylalanndaki koyun srlerinin an sesleri kula
nda, elik mifer balkl askerlerinin ve nlerinden getii
vakit lgnca alk tutan halknn hayali gzlerinde, bir vatan
ve bir millet kurtarcs, en hazin bir gurbet yalnzl iinde
gzlerini kapad.
O gn yandk. Gnlerce, haftalarca, stmze memleket
yklm gibi, bir can bunalts itinde kvrandk.
Atatrk, imdi bu atolar zerinde ya dken gzlerim kapamncaya kadar, senin hatralarm bekleyen nbeti neferi ol
mak erefim, rnrmn son vazifesi sayacama emin ol!
Senden nce lmek ne bahtiyarlkm.
94

KISA HATIRALAR VE FIKRALAR


"Mekke 'ye apka ile gireceksin!"
Atatrk sa iken, byk slam kongrelerinden birine biz
de arlmtk. Kongre Mekke'de toplanacakt. Atatrk'n bir
delege gndermeye raz olup olmayacan merak ediyorduk.
Hi tereddtsz karar verdi. Trklnden kibir denecek
kadar gurur duyan byk adam, milleti ile ayn dinden olan
lar da gerilik ve klelikten kurtulmu grmek iin elinden ge
leni yapmak istemitir. Mslmanlk yeniden ereflendike na
sl Trklerin bunda manevi bir hissesi olacaksa, on milyonlar
ca Mslman ya geri, ya kle kaldka bundan Trklere de bir
utan pay dmemek ihtimali var m idi?
Biliyordu ki Mekke'ye apka ile gidilemez. Amma daha
iyi biliyordu ki balk ve kyafet deitirmekle din deitire
ceini zanneden bir cemiyet de ne gerilik, ne de klelikten sy
rlabilir. Milletvekillerinden Edip Servet Tr' ard:
- Mekke'ye gidip beni temsil edeceksin, dedi. Trksn
ve Mslmansm. Trklk, Mslmanln ncs ve klavu
zudur. Mslman milletleri medenilemekten alkoyan btl
itikatlar ykmak iin Mekke'ye apka ile gireceksin. Kara ta
assup seni paralamaya bile kalksa, ban vereceksin, fakat
eilmeyeceksin.

95

Edip Servet Tr, Mekke'ye apka ile girdi. Mslman de


legelerinin en fazla itibarls o idi. Kongrenin sonuna kadar,
Mustafa Kemal mucizesine hayranlk duyan heyetler arasn
da, Kemalist Trkiye'yi efendice temsil etti.
Malatya kayslar
Bir seyahatten dnnde Malatya'ya urayan Atatrk
kendini pek scak karlayanlarla grmek iin belediyeye gi
der. Salonda yerli mahsullerden rnekler gstermek zere bir
vitrin varm. yle bir gzden geirir, altn sars kayslarla
dolu bir kutu pek houna gider:
- Ne gzel kayslarnz var, der.
n ilikli Belediye Reisi:
- Evet efendimiz, pek nefistir kayslanmrz, dedikten son
ra daha iyi grmesi iin kutuyu vitrinden karp kendisine ge
tirir. Atatrk:
- Cidden gzelmi, diyerek ve ikram edeceklerini sana
rak birkan yemeye hazrland srada Belediye Reisi:
- Evet efendimiz ok gzeldir, der ve kutuyu alp yine vit
rine gtrr.
Atatrk byle hallerde pek "mahcup delikanl" idi, im
rentiden yutkunur, biraz sonra yanndakilere:
- Artk dnelim, der.
Trene binip Ankara'ya yollanrlar.
Ankara'da hi phesiz Malatya milletvekillerine azizlik
etmek iin:
- Geceyi Malatya'da geirecektim, ama benden bir kutu
kaysy esirgeyenlerin nasl misafiri olurdum, diye hncn al
mt.
*

96

smet Paa Lozan'a nasl gnderilmiti?


Cephe kumandan olarak Mudanya grmelerini idare
eden smet Paa, Lausanne'da Trkiye delegelerine reislik et
meyi hatrna bile getirmemiti. Atatrk'n kendisinden din
lediimize gre, Franclin Bouillon kendisine:
- Bar konferansnda siz bulunmalsnz, demiti.
Atatrk:
- Olabilir, ama ben memleket dna gitmem. Konferan
s zmir'de toplayabilir miyiz, diye sormas zerine Franclin
Bouillon:
- Sizinle grebilecek kadar ehemmiyetli ahsiyetleri
zmir'e getirebileceinizi sanmyorum, cevabn verdi.
- O halde Trk ba delegesi, ben olmam. Siz tanm ol
duunuz arkadalarn arasndan bu ii en iyi kim yapabilir, der
siniz.
Fransz diplomat hi tereddt etmeden:
- smet Paa, dedi.
Atatrk ilave etmiti: "- Dorusu Franclin Bouillon tek
lif edinceye kadar smet'i dnmemitim."
Fakat smet Paa'ya hemen bir rakip kt: Rahmetli K
zm Karabekir! Atatrk onu krmakszm vazgeirmek iin:
- Yalnz bir mesele var. Sizin Ruslarla aranz kt. Ba
delege olmanz bize faydal olmaz, dedi.
- O halde bu vazifeye bir asker semeliyiz.
O srada bir ajans telgraf Ruslarn Lausanne Bar Kon
feransna katlmayacaklarna dair bir haber yaymt. Rahmet
li Kzm Karabekir bunun zerine hemen Mustafa Kemal'e
geldi:
- Benim gnderilmekliimde artk mahzur kalmad, de
di.
97

Byk Millet Meclisi Reisi ve Bakumandan ise smet


Paa'y yollamaya karar vermiti. Ruslar konferansa katlsa da
katlmasa da Lausanne grmelerini o idare edecekti.
*
"Dili bu kmazda brakamayz..."
Trkeyi ne kadar zletirebiliriz, her yabanc kelimenin
bir z Trke karl bulunacan iddia eden dilciler ne de
receye kadar hakldrlar. Atatrk bunu denemeye karar verdi.
imdi hibirimizin manasn bilmediimiz "baysal utku" onun resmi bir nutkunda kullanlmtr. Bir gn beni yanma do
ru ekip:
- ocuk kmaza girmiizdir, dili bu kmazda brakama
yz, tabii yola dneceiz, demiti, zletirme denemesi de ora
da durdu idi.
Atatrk bu denemede glnce bile gs germitir. Hay
li etin bir fedakrlktr bu. Boa m gitti acaba? Trkeyi ger
i zletiremedik, zletirme, btn diller iin olduu gibi
Trke iin de bir imknszlkt. Fakat Osmanlcay Trkeletirdik. Akl- selime saduyu dedik. Mayi-i mahruka akar
yakt dedik. Abide'ye ant dedik.
Asl bahsimiz bu deil. Biz Trkeci idik, zletirmeci
deildik. Akam toplantlarnda dil bahsi kaldan beri ken
di ilerine dair terletici hesaplar vermekten kurtulduu iin ba
kanlardan biri zc m zc olmutu. Kendine kalsa Tetabui izafetten bile vazgemeyeceine phe yoktu. Fakat o sra
da "manga" kelimesinin Trkesini arayanlarla birleiyordu.
Hi unutmam, "ey" kelimesi zerinde idik. Artk onu da
yazlarmzda ve konumalanmzda kullanmayacaktk. Ben
demitim ki:
- Gzel Paam, eer mmkn olsa da ne kadar Trk l98

s varsa bir anda diriliverseler azlarndan ilk kacak hayret


kelimesi "ey" olurdu.
Bakan isyan etti: "
- Yoo dedi, Falih artk "ey" gibi koyu Arapalar da dil
de alkoymaya kalkma.
nandndan m? Hayr... Bildiinden mi? Hayr... By
le sylemesi hoa gideceini sanmasndan! Ve kendi ileri
unutulmas iin en iyi are bu olmasndan!
*
Atatrk'n kadnl erkekli ilk daveti
KuvayMilliye'nin pek tannm alayl kahramanlarndan
birinin ilk defa stanbul'a gelerek Beyolu caddesinde araf
l, fakat peeleri ak Trk hanmlarn-grd vakit:
- Biz bunlar iin mi dvtk durduk diye fkelendiini
biliyorum. lk Meclis mebuslarndan biri de smsk rtl ka
rs ile birlikte Karacaolan karsnda, bir dkkna girdii iin
arca birtakm koridor dedikodularna urad hatrmdadr.
kinci Meclis'te bile be kadnla evli mebuslarla yan yana
otururduk. Bunlar bilinmedike Mustafa Kemal'in Trk ka
dnn hrriyete kavuturmak iin neden stanbul tramvaylanndaki harem perdelerini kaldrmakla ie koyulduu pek an
lalamaz.
Atatrk kadml erkekli ilk daveti, ikinci Meclis devrin
de, eski Ankara'nn dar bir sokamda, Rum mektebinden ga
liba Trk ocana evrilme kerpi bir yapnn salonunda ver
di. Herkes ei ile beraber arld iin gelmemezlik etmeli
dir. Fakat kadnlar salonun sol tarafndaki iskemlelere oturdu
lar, erkekleri de karlarna dizildiler. Bu namehremlik hava
s iinde Atatrk'le birka arkadandan ve hanmlarndan
baka ayakta kimse yoktu. Durgunluktan fazlaca sklmakla
99

beraber, bize demiti ki: "- Ayaktakilere elinizden geldii ka


dar itibar ediniz, oturanlara hi aldrmaynz. Tesirini gelecek
defa grrsnz."
*
Mazi
Bir gn Atatrk, elence kabilinden, Franszca kelime
lerden birinin asl Trke olmas ihtimali olduunu ne srer.
Ve akl yatt kadar izah eder.
Dilci, rahmetli Yusuf Ziya:
- Hayr, o Franszca kelimenin asl bu Trke kelime ola
maz, der.
- Niin olmazm? Siz demin bir baka Franszca kelime
sylediniz. Asl Trke olduunu iddia ettiniz. Niin sizinki
olur da benimki olmaz?
Rahmetli alayc idi:
- Ne sizinkinin, ne bizimkinin kitapta yeri yok. Sizin bu
luunuz ihtimal yatakta sadan sola dnerken hatrnza gel
di. Ben de bu sabah banyoda ykanrken benzettim.
Atatrk'te suikast vehmini yaratanlar
ittihat ve Terakki vehmi Cemiyeti Hafiye idi. 1908-1918
devrinin hafiyeleri, dalkavuklar; sivil polis de kendini bu veh
me gre ayarlamt. kii kulak kulaa verdi mi, hemen giz
li cemiyet tertipilii phesi uyanrd.
ktidara sokularak havadan geim salamak veya nfuz
ticareti yapmak isteyenlerin balca sanat, ullemirlerin ve
himlerini durmadan oynatmaktr. Olmayanda bile vehim ya
ratmak bu sanatkrlarn hnerleri arasndadr. Mesela tan
dklarm arasnda en az vesveseli lider Atatrk't. Son ylla100

rina doru sanatkrlar onda suikast vehmini yaratmlar ve iyi


ce smrmlerdir.
Bir gn Dolmabahe Saray'nda kendisini byle bir ha
va iinde bulmutuk.
- Pek ustaca tertip etmiler, diyordu.
Ermeniler kendisine suikast yapmaya karar vermiler.
Bir akamst, tam sofra vakti, saraym telefonlarn dardan
kesecekler, birka general ve subay niformas ile saraya geleceklermi. General arabas grnce polis ve nbeti ne ya
par? Tabii selam durur. Suikastlar bylece tam i kapya ge
lince, saraym elektrikleri snverecekmi. Sofrada bulunan
lar hi phesiz hatlarda bir arza olduuna hkmederek bir
mddet dzelmesini bekleyeceklerinden, general ve subay k
lkl suikastiler hemen merdivenleri srayarak sofra halkn
tabanca ateinden geireceklermi.
Byle bir tertibin asl esas yoktu. Fakat o kadar iyi uy
durulmutu ki Atatrk inanmt. Bu uydurma tertibi szde
kefetmeye giden sivil bir komiserle yanndakiler polis bas
kn srasnda bir kargaala gelerek ldler. Atatrk etrafn
daki disiplin ve tecrid havas bsbtn artt. Kimse de:
- Yalandr bu. Mesele sizi vehirnlendirmek ve avu iin
de tutmaktr, demeye cesaret edememiti.
Gnlmn "Gazi"si ve Mustafa Kemal
Atatrk, o zamanlar henz Gazi Mustafa Kemal Paa'dr,
bir gn ankaya yaknlarnda gezindii srada bir kyl ku
lbesi grr. Yaverine:
- Acaba ieride kimse var mdr? Bir kahve iebilir mi
yiz, der.
htiyar bir adamcaz kapy aar. Tanr misafirlerine ba
sediri gsterir. Biraz hobeten sonra Atatrk:
101

- Ne yaparsn, ne ile geinirsin? Kimin kimsen var mdr,


diye sorar.
- Bir iki tarlamz var. Bu ba da bizim. oluk ocuk ge
inip gidiyoruz. Allah bamzdan Gazi Paa'y eksik etme
sin de...
- Gazi Paa'y tanr msn sen?
- Nasl tanmam? Pehlivan gibi boylu boslu (kulbenin ta
vann gstererek) maallah hani buraya smaz... Sakal da
gsne kadar... Kvr kvr yiit bykl...
Atatrk yaverine eilerek usulca: "- Sakn dzeltmeye
kalkma... htiyarn hayalini bozmayalm" demi. Kyly bir
masal devini andran kendi Gazi'si ile brakp kmlar.
Hindistan'a gittiimde akm akn bizleri grmeye gelen
Hindu ve Mslman halkn da Atatrkleri kendilerine gre
idi. Alnnda kast benekli, mukaddes inein etini yiyenin eli
ne el srmeyen Hindu:
Ah bir Atatrkmz olsa da ngilizleri kovsa... derdi.
"- Yalnz ngilizleri kovmakla kalmaz, ineklerinizi de ahra so
kar" demezdim.
'
Pakistanl dostlarmz ise:
- Ah bizim de bir Atatrkmz olsa... Hem ngilizleri kov
sa, hem de bizi Hindulardan kurtarsa..." dediklerinde, onlara
da: "- Bu kadarla durmaz... Kadnlarnz uvaldan karr, ni
versitenize garp tbbini sokar" cevabn vermezdim.
yi ki kendisi hakemlik etti
Vaktiyle balca mesele rejimin ayakta durabilmesiydi. Bu
102

da o vakitler Atatrk'n yaamas ve lmesiyle sk skya ala


kal idi. Vaktin esnaflar bunu grnce suikast uydurmalar sr
meye ve bundan nafakalanmaya bakyorlard. nereye kadar
gitti idi, bilir misiniz, Ankara'da Byk Millet Meclisi nn
den istasyona giden bir cadde yolu ortasndan keser. ehirci Pro
fesr Yansen, yoku aa gelen kamyon ve otomobillerle, te
ki caddeden gelen kamyon ve otomobillerin arpmamas iin,
tam bulutuklar yere geni bir yuvarlak yapt. yle ki her iki
taraftan gelen nakil vastalar, ister istemez hzlarm son dere
ce azaltmaya ve yuvarla yavaa dnmeye mecbur idiler. Ne
polis, ne iaret konmadan bu yuvarlak, kazalar nlemekte idi.
stanbul'da Post'un bana geldii gibi, orada da Yansen'i
kovdurmak isteyenler vard. Atatrk'e gitmiler:
- Bu yuvarlak, size kar suikast kolaylatrr, demiler.
O srada ben mar Komisyonu reisi idim. Atatrk merak
etmi, geldi, bakt, "Yuvarla braktnz, belki etrafndaki yo
lu biraz geniletseniz iyi olur" dedi, gittiydi.
yi ki kendisi hakemlik etti, bir igzara kalsayd, artk
Yansen kominform ajan m, Hitler'in tertipisi mi olurdu, Al
lah bilir.
Halkla bir arada yaamak arzusu
Florya Kk'nde Atatrk'e:
- Kkken Selanik'te denize girmez miydiniz? diye sordumdu.
Bir acayip yzme bakarak:
- nsan plak grnce ne derlerdi o zaman? demiti.
stanbul 'da da denize girmek tahta hamam barakalar iin
de "gizli yaplan" bir eydi. Kibar bir zevk saylmazd.
*

103

Florya zerine ilk yazy vaktiyle "Milliyet" gazetesin


de biz yazmtk. Orada henz hibir tesis yoktu. Atatrk il
gilenmeseydi, bu yaznn da gazetelerimizin ortaya att bin
bir fikir gibi unutulup gideceine phe yoktu.
Bizim tasarladmz Florya, bir ky caddesi ile Yeil
ky'e balanacakt. Demiryolu geriye alnacakt. Genie bir
evrede btn yaplar kontrol edilecekti. Plan ve projeler,
' Fransz kylarnda bu trl eserler yapm olan sanatkrlara
smarlanacakt. Florya stanbul yaknlarnda bir ayr ehir par
as, kendi bana bir "btn" olacakt.
Demiryolunun arkaya alnmas fikrine Atatrk itiraz etti:
- ankaya'da, Dolmabahe'de hep insanlardan uzak ya
yoruz. Biraz insan kalabal ve grlts duyalm, demi
ti.
Dolmabahe gerekten bir uzletghtr (tenha yer). an
kaya da gitgide yle olmutu. Atatrk ilk genliinden beri
halk yerlerinde, halkla beraber hayat srmtr. Selanik bira
haneleri ve umumi baheleri onun devaml hasretleri arasn
da idi.
Bir ecnebi mtehasssn Atatrk kkn kumsaln en so
nuna almak fikrini rahmetli lider yine bu halk kalabal ca
zibesi yznden reddetmitir.
"Aman ocuklar, neden diye sormayalm"
Bir gn bir Yeilayc konferans veriyormu. ki aleyhi
ne sylemediini brakmam. Bir aralk dinleyicilerine:
- Bir eein nne bir kova su, bir kova rak koysanz, han
gisini ier? diye sormu.
n sradan bir akll hemen atlm:
- Tabii suyu?
104

Konferans sormu:
- Neden?
- Arka sralarda konferansya ierleyip duran bir akam
keyifisi varm. Yeilaycya:
- Neden olacak, eekliinden! demi.
Hikyeyi Ankara'ya rahmetli Ahmet Rasim getirmiti.
Akatrk'n pek houna gittii iin tekrarlayp duruyordu. Bir
akam Orman iftlii'nde eski kk kkn havuzu kena
rnda oturuyorduk. ki sofras kurulmutu. Atatrk biraz
uzakta oynayan iftlik ocuklarndan birini ard:
- Yana bana ocuum.
ocuk yanat:
- Bir eein nne bir kova su, bir kova da rak koysalar
hangisini ier?
ocuk bir Atatrk'e bir sofra stndeki kadehlere baka
rak:
- Rak! demesin mi?
Rahmetli Atatrk:
- Aman ocuklar neden diye sormayalm! dedi.
Eein bizim gibi insanl tutmadka su ile ikiyi ka
rtrmak ihtimali var mdr?
Samimi ve faziletli
Bir gn Atatrk'e sormulard:
- Biz pekl birok iler yapyoruz. Acaba ttihatlar on
ylda neden hibir i gremediler?
Atatrk: "- Bizim tecrbelerimizi grmemilerdi de on
dan! " cevabn vermiti.
Atatrk, 1908'den 1918'e kadar sren ve binbir macera
ile geen devirdeki tecrbelere neler borlu olduunu itiraf
edecek kadar samimi ve inkr etmeyecekkadar faziletli idi.
105

Atatrk ve jurnalclar
Bir gn ileri Bakan dostum kr Kaya ile bulutuk
tu. Bana ankaya'ya sunulan ve eline geen bir jurnaldan bah
setti. Bu jurnala gre biz ikimiz, yani ben ve kr Kaya, lo
kantada m, gazinoda m imdi unuttum, herhangi bir yerde
galiba Atatrk hakknda ileri geri konumuuz.
Jurnalin yalan olduunu ikimizden daha iyi hi kimse bi
lemezdi. Jurnal "asl- esastan tamamiyle ari" idi.
Bizde byk makamlara sokulmak veya byk makaml ahsiyetler yannda tutunmak isteyenlerden ou, ya o ma
kamlarda bulunanlar vehme drecek jurnallar tertip eder,
yahut btn hadiseleri ve makamlarda bulunanlarn houna gi
decek gibi yalanlatrarak naklederler.
Birincilerine hafiye, ikincilerine dalkavuk derler.
*
Hafiye ve dalkavuklar, poliste pek kk hizmetlerde bu
lunduktan gibi, milletvekilliine, hatta bakanla kadar kar
lar.
Atatrk, yalan m doru mu, kendini tereddtten kurtar
mak iin bir are bulmutu. Dalgnla getirmi gibi yaparak,
syleneni syleyen yannda azndan kanrd. Sonra:
- Acaba senden mi duymutum, derdi.
Mesela rahmetli Refik Saydam byle demezdi. nanrd.
*
apka giyme kararndan nceki akam
apka giymeye kmazdan nceki ankaya toplantsn
da biz de bulunduk. Davetliler apka karann kolayca benim
seyecek olanlardan seilmi gibi idi. Bahis alnca, hepimiz
ayn ayn fikirler syledik. Mesela ilk zamanlan stanbul ve An106

kara'da serbest vatandalarn apka giymelerini tevik eder, on


lara sataanlar olursa bakalarnn hrriyetine dokunmak sui ile cezalandrrdk. Gzler alnca memurlara giydirirdik.
Bylece be yl iinde, u gln ve geri balk taassubu
nu ortadan kaldrrdk. Bala isim koymak da bir mesele
idi: Acaba bir mddet "siper-i emsli serpu" desek doru ol
maz m idi?
Atatrk bu srada apka ile nasl selam verildiini, unut
tuu eyler varsa hatrlamak iin, Avrupa'da ok gezip dola
anlardan sordu. Bildiklerini sylediler. Fes ve kalpak zeri
ne konumalar geti. Nihayet daldk.
Ben de ertesi gn seim evreme, Bolu'ya gidiyordum.
Bir ekya meselesi iin Bolu ve zmit valilerinin Dzce'de bu
lutuklarn rendim, geceyi orada geirmek istedim. Sz s
rasnda apka bahsine dokundum.
- Canm, dedim, serbest bir vatanda basma fes veya kal
pak yerine apka giyse kendisine ne diyebiliriz?
ki vali ve jandarma komutanlar az birlii ile:
- Yoo... Yalnz bu olmaz, halka apkay hazmettiremeyiz,
dediler.
Yakn bir karar da beklenmedii iin tartmay uzatma
dm. .
Ertesi gn ajans haberlerinde apka ve esvap hakknda
ki nebolu nutku kageldi. Ben bile ardm. ki vali ve ko
mutanlar:
- Madem ki Atatrk giydi. Mesele olup bitmitir.
Dediler. Ve dn geceki konuma hi olmam gibi, tered
dt bile gstermediler.
Hayli zaman geti. apka giymek iin neden Anado
lu'nun en ok taassuplu grnen bir blgesini setiini sor
mutum. Dedi ki:
107

- O tarafa ilk defa gidiyorum. Halk o kadar beni grmek


meraknda idi ki bamda ne ile grse yle kabul edecekti. z
mir taraflarnda giyseydim, yalnz apkam grrlerdi.
*
Atatrk ve kyller
Kyller Atatrk'n ba dostlar idi. Onlarn iine katl
d, onlar arasnda dolat vakit muhafza ihtiyac yoktu. On
drt cumhuriyet ylnda Atatrk' ldrmek hibir Trk k
ynde dnlmemitir. Suikastler hep ehir politikaclarnn
karanlk kafalarnda dodu. Atatrk inklaplarm en kolay k
ye sokmutur. Yaz ile ilk derslerini ona verdi. Atatrk disip
lini:
- Yeni yaz, gvur yazsdr, diyen fesat mrteciyi kye
sokmamt. Nerede bu mrteciye rastgelirse, deta stne
yrmtr. Atatrk'n gznde mrteci bir numaral halk
dman idi.
Kzd zaman:
- Halka gider, yeniden balarm, derdi.
Buna ne derinden inandn aarak grmtm. Halk,
ona gre, kendi kuvveti idi.
*
Mslmanln ne kadar sde bir din ve dinin nasl mu
kaddes bir vicdan ii olduunu bilen Atatrk, onu ne inklap
lar lehine, ne de aleyhine "istismar" ettirmitir.
Ne apka iin fetva almtr, ne de apka giyenin dinsiz
olaca fesadnn halk iine sokulmasna meydan vermitir.
Halk, vicdan ile rahat brakmtr.
Bu rahat bozan irticadr.
Mesele, halk kendisine inandrmakta idi. Halk, bozgun
larda, bandakilere lanet eder. Gkten kitap indirmie benze108

seler inanmaz. Batakiler aleyhine btn kalkmalar o vakit


kyde tutunur. Birinci Dnya Harbi srasnda, hatta Atatrk'e
kar dahi byle idi.
Atatrk, zaferleri ile kurtarc bir destan kahraman olun
ca, halk gz ile gnl ile ona dnd. Fesatlar onun aleyhi
ne ne syledilerse halk inandramadlar. lnceye kadar ne
Mustafa Kemal ne Atatrk, halkn "Gazi Paa"s olarak kal
d.
*
Atatrk'n iki hassas
Askerlik sanatn bilmem, dehas orada da ayn ekilde
mi belirirdi, bir ey diyemem. Fakat ihtilalci Mustafa Kemal,
bu halkn kurtuluu iin tasarlad ilerden herhangi birini
gerekletirme sras geldi mi, bu frsat bir an bile karmamtr. imkn llerini iyi hesap ettii de bir hakikattir: Me
sela kadn almas meselesini hibir vakit zorlamad.
htilalci Mustafa Kemal'in hepimize rnek olmas gere
ken ikinci bir hassas soukkanl olmas, fikrini kendi det
lerine, keyif ve zevklerine dahi cebretmesi idi. Mustafa Ke
mal, Trk musikisinin, artk garp musiki ve kltr ile geli
eceine inanmt. Fakat kendisi, hatralar ile musiki terbi
yesi ile alaturkadand. Usl bilirdi ve ark sylerdi. Artk if
las eden ark musikisinin kendisine ve neslinden olanlara ver
dii zevk hatr iin, kanaatini feda etmemitir. Bu kanaat, Sarayburnu nutkunda apak sylenmitir. Eitim tesislerine ve
programlarna hkim olmutur.
Biz zayf fnilerin ondan farkmz, ahsi zevk ve keyif ve
alkanlk llerimizle, fikir davalarmz birbirinden onun
. giyi ayramaymzdr.

109

Sizin yeriniz...
Atatrk, Cumhurbakan iken, bir ilede kaymakamn
odasna girmiti. Kaymakam kalkt, kede bir iskemleye b
zld. Atatrk:
- Siz burada devleti temsil ediyorsunuz. Yeriniz makamnzdr, benim ziyareti olarak yerim de sizin karnzdr, de
miti.
ahsi deere itibar
Mustafa Kemal realist bir liderdi. Lekelemelerin politi
ka kadrosunu nasl daraltacan ve kendisini bir avu parti
zan takm elinde brakacan dnerek, aka bir su ile
mi olanlar dnda yalnz ahsi deere itibar etti. Sicil yokla
malarna rabet etmedi. Bir gn bana:
- Kuvay Milliye'ye inanmayanlar da inananlar kadar hak
l idiler, demiti.
Ne diye zmir'i almaya kalkm
zmir'e girdii gn, dosdoru Kramer Palas oteline git
miti. st ba henz sefer tozu iinde idi. nce kendisini ta
nmayan ve klnn sadeliine bakarak yer vermemek are
sini dnen garsonlar, salon dolusu yabanc kalabal ara
sndan birinin:
- Mustafa Kemal, Mustafa Kemal...
Diye haykrmas zerine birbirini ineyerek bir masa ha
zrlamlard. Geti, masann bana oturdu:
- Bize rak getiriniz, dedi.
Getirdiler. Garsona sordu:
110

- Kral Konstantin hi buraya gelip de rak iti mi?


- Hayr, efendim...
- Baknd, mendebura... yle ise ne diye zmir'i almaya
kalkm?
*
Gemite iki sz
Sayn Ali Fuad Erden'in izdii Enver Paa portresi ta
rihte kalacaktr. Bu byk enerji ve cesaret kaynan ne ka
dar bouna kaybetmiiz. Birinci Dnya Harbi, sadece tarafsz
kalmakla, Osmanl mparatorluu'na iki asrdr bekledii kur
tulma frsatn vermi iken, lm korkusu nedir bilmeyen, e
lik iradeli bir liderin tehis hatas yznden koca devlet de bat
t, kendisi de Asya bozkrlarnda Bolevik kurunlarna kur
ban gitti.
Anlatlan fkralar arasnda biri var ki ona benzer bir ba
kasn hatrlatt iin tekrarlayalm: Sarkam faciasnda ve
ondan sonraki bozgun, don ve hastalk facialarnda lp gi
den yzbinlerce Trk vatandann kayp istatistii kendisine
gsterildii vakit, Enver Paa:
- Canm bunlar nasl olsa bir gn lmeyecekler miydi?
demi.
33 yl nce bugnlerde Mustafa Kemal zmir'e girmiti.
Muzaffer ordularn Marmara kylarnda durdurmutu. Yann
dakiler:
- A Paacam, bir emir versenize de kt'alarmz Trak
ya'ya atlayverseler... diyorlard.
gal kuvvetleri ve donanmalar henz stanbul'da ve
Marmara'da idi. Atatrk kalarm att:
- Mtareke yapmadka bir tek Trk jandarmasnn ha
yatm tehlikeye atamam, dedi.
111

Cumhuriyet devrinin btn d politikas, "Lzumsuz


yere bir Trk vatandann hayatna kymamak" prensibi ze
rine kurulmutu.
Muhakkaka
Atatrk hayli zevkleri e eski idi: Musikide makam ve bes
teler ustas idi. Dilde "muhakkak" kelimesini bile hafif bulup
"muhakkaka" yazd olmutur. Kemalizm, baz bakmlardan,
Atatrk'n Mustafa Kemal'e kar da zaferleri demektir.
*
Krmz fes
Geenlerde milletvekillerinden bir grup Yugoslavya'ya
gitti. Seyahat hikyelerini gazetemizde okuduk.
Milletvekilleri, ziyaretlerinin sonunda, Tito tarafndan
kabul edilmiler. Tito kendileri ile konutuu srada Arnavut
luk'a gittii zaman acayip araf ve peeleri iinde Mslman
kadnlarn grnce glmekten kendini alamadn anlatm
ve demi ki:
- Soma dndm. Eer Atatrk olmam olsayd ben
bunlara glmeyecektim.
Bu fkra bize Atatrk'n bandan geeni hatrlatt: Garp
Trablusu'na giderken Sicilya'ya uram. Banda krmz fes
varm. Araba ile dolarken, Sicilya ocuklar kendisini limon
kabuuna tutmular.
Derdi ki, ben Sicilya ocuklarna kzmadm, bizi ocuk
larn bile alayna dren krmz fese kzdm.
*
Atatrk muhitini iyi tanrd
Rahmetli Atatrk halk arasndaki btn dedikodular duy112

mak ve Kamerilla hapsi iinde bunalmamak iin meclislerin


de her eitten kimse bulundururdu. Bir tanesi pek aalkt.
Eski yaveri Salih Bozok, bir defa, kendisini meclisine almasa
pek iyi olacam sylemiti. Atatrk Salih'in yzne bakt:
- Onun ne kadar aa, rezil ve maskara olduunu benim
kadar bilir misin? demiti.
Salih ararak:
- Hayr efendim. Nereden bileyim? cevabn vermiti.
ktidarlarn "bilerek" hafiye ve casus da kullanmalarna
bir ey denmez. Mesele bilip bilmemekte, adamn tanyp ta
nmamaktadr.
Hi unutmam. Atatrk ldkten soma adn zikretmedi
im o kimsenin Meclis'te merdiven altnda bir kalabala un
lar sylediini duymutum:
- Atatrk laik deildi, efendim. Bir karar vermeden n
ce istihareye yatar, yola kmadan gizli namaz klard.
Ama rahmetli, ne eit hizmetinde kullandn bilmedi
imiz bu adamn, yalanc, nankr ve baya olduunu bilirdi.
Bir kylnn nktesi
lk Cumhuriyet Bayram'nda bir kyl Ankara Palas ote
linin eiklerinden Meclis'e giren ilk frakl milletvekillerini
grd zaman, redingottan baka resmi esvap bilmeyen ar
kadann:
- Niin yeni esvaplarn eteklerini kesmiler?
- Gazi Paa etek pmeyi kaldrd da ondan! cevabn ver
miti.
Kumandan ve zabit
Atatrk anakkale savalarnda pek skk bir annda
113

svarileri feda etmekten baka are olmadna gre kuman


dan arr, hcum emrini verir.
Kumandann hi tnmadan geri gitmesi zerine, galiba an
lamad diyerek:
- Kumandan Bey ne dediimi anladnz m, diye sorar. O
da:
- Evet efendimiz, lmekliimizi emrediyorsunuz, der.
Sofras ve meclisleri
Atatrk kz kardeini ve en yakn arkadalarn muhale
fet partisinde grmeye katlanmakla hepimize bir medeni ter
biye dersi vermek istemiti.
Sofras ve meclisleri "demokratik" idi. Yalnz esas pren
siplerde birlik olmak artyla, yzne kar edilmeyecek iti
raz, yaplmayacak tenkid yoktu. Onunla buluup da henz sa
olanlar bunun binbir misalini anlatabilirler.
"Asri" ne demek?
lk Halk Partisi tz konulduu srada maddelerden bi
rinde "asri" kelimesi gemesi zerine, bir hoca efendi krs
ye karak:
- Asri ne demek, diye sormutu.
Atatrk reislik yerinden hatibe doru eilerek:
- Adam olmak demektir, hocam, adam olmak, demiti.
Haydi efendim haydi
Gazeteci arkadalarla mzeden ktk. Parklar iinden
otele dnyoruz. Hayat, alabildiine hayat! evk, alabildii114

ne evk! Her yerde medeniyetin kadn, medeniyetin erkei...


Gazetelerde bir stun boyu tiyatro, bir stun boyu konser, bir
stun boyu konferans... Mektepleri yeni eitim artlarna uy
durmak iin 10 milyar Trk Liralk proj eler, bir demokrasi ana
yasasnda kaytl artl bir cumhuriyet: "Laik ve sosyal!" Her
vatandaa bir yuva. li isiz herkese doyurma kazanc. Gn
dz hareket iinde, gece k iinde.
- ocuklar, dedim. Cumartesi gn 12'de uaa binece
iz. Alt saat sonra ne gibi meseleler iine konacaz, bilir mi
siniz? Bir kadn m, drt kadn m? Bere mi, apka m? Kz
ocuk mektebe gitmeli mi, gitmemeli mi? Ana, hamamda er
kek ocuunu ykarken petemal gbek deliinin ne kadar s
tnde tutmal?
Yani hlasas, nasl olup nasl edip de ille bu medeniye
te girmemeli.
Atatrk byle hallerde:
- Haydi efendim haydi... derdi.
Conker ve Atatrk
Bir hanmn sznden iyice alman Atatrk'n henz b
tn fkesi stnde idi. Hep susuyorduk. Rahmetli Nuri Con
ker, pek eski ve nazm geirir arkada olduundan, bir nk
te, bir hikye ile meclisin havasn aabilse diye bir aralk onun gzlerini aradk. ksrd ve davudi sesi ile:
- L havle fi hinne ve lbdde min hnne...
dedi. Arapamn kusuruna bakmaynz, kulamda kala
n yazyorum.
Atatrk doruldu, Conker'e bakt:
- Bu da ne demek, dedi.
115

Conker, vaiz edasn hi bozmayarak Trkeye evirdi:


- Yani kadnlardan hayr yoktur, ama lzumludurlar.
Ders
Geen harp somasnn diktatr Mussolini, Hitler ve
Stalin'dir, de sivildi. ktidara geince sivil esvaplarn
karp niforma giydiler ve lnceye kadar da niformal kal
dlar.
Atatrk ise askerdi: Generalliini Anafartalar'da, mare
alliini Dumlupmar'da kazanmt.
ktidara geince niformasn kard. Sivil esvap giydi
ve lnceye kadar yle kald.
Hatay, bir Misak Milli meselesi olduundan, bu sanca
vatan topraklarna katmaya alt. Bunun dnda her tr
l irredandizmi reddetti ve Trk milletinin gzlerini harp mey
danlarndan bar meydanlarna evirdi. Ona, medeniyet za
ferine doru sava yollarn at.
. Buda lrken:
- stad ld diye alamaynz, stad size rettiklerimdir, demiti.
Atatrk de bizlere retmi olduklardr.
*
Mustafa Kemal-Enver
Afrika llerinde talyan ordular ile Libya'y kurtarmak
iin savaan hrriyet kahramanlar, Balkan Harbi bozgununun
ancak sonunda vatana gelebildiler. Mustafa Kemal bunlarn
arasnda idi. Bir gn kendisine niin Afrika'ya gittiini sor
mutum:
116

- Enver gittii iin, cevabn verdi.


Aklszca da olsa kahramanlk hreti veren hibir ser
gzette ondan geri kalmamal idi. Bouna da olsa lme g
s amal idi.
Yoksa Enver'in hassas cret, Mustafa Kemal'in hassas
basiretti. Hrslar ve heyecanlar devri ise creti elinden tutar
ve basireti iner geer.
Mustafa Kemal 1914'te Harbiye Nazn olsayd, devleti
Birinci Dnya Harbi'ne sokmazd. 1922'de Enver zmir'e gir
mi olsayd, o hzla dner, Suriye ve Irak stne yrr, kaza
nlan da kaybederdi.
Kehanet
Rahmetli Mareal Fevzi akmak, manevralarda bulun
mak zere Belgrad'a gitmiti. Fransz Generali Gamlin de da
vetliler arasnda idi.
Ziyafetlerde, rtbesi mareal olduu iin Fevzi akmak'm Gamlin'den nce gelmesi lazmd. Fransz generali
bunu kibrine yediremedi. Fevzi akmak da tabii hakkndan
vazgeemedi. Yugoslavlar yemek davetlerini ayakta vermek
zorunda kaldlar. Bylece protokol kavgas ortadan kalkt.
Atatrk bu vakay duyunca demiti ki:
- Almanlar Renani'ye girdikleri zaman, eer Gamlin elin
deki kuvvetlerle kar koymaya cesaret etse, Hitler partiyi kay
betmiti. Gamlin hkmetinden seferberlik istedi. durum
buna elverili olmadndan seferberlik yaplamad ve Fran
sa Renani'yi kaybetti. Askerlie gelince vatan iin vazifesi
ni yapmayan bu general, pek tabii bir protokol iinde baknz
ne mnasebetsizlik etmi! ocuklar, Fransz milletinin bu
Gamlin'den ekecei vardr.
*

117

Atatrk 193 8'de lm olduu iin Fransz ordular Al


man tanklarnn ilk hcumu ile darmadan olduu vakit, Ge
neral Gamlin' in bakomutan olduunu grmek ve Mareal' in
Belgrad dnnde sylediklerini hatrlamak frsat bulama
d.
*
"Ne ekiyorsunuz eteimi?"
Bir gn Atatrk'n sofrasnda durmadan gaf yapan bir
misafirin yanma, zavally azardan korumak iin bir eteki
oturtmulard. Misafir yeni gaflarndan birini azmdan ka
raca srada eteki ceketinin ucundan ekme vazifesini yap
mas zerine gaf:
- Ne ekiyorsunuz eteimi, diye ona dnmesin mi?

118

19

MAYIS

119

Ankara, 23 ubat 1944


Sultan Hamit zaman yetien kafal ve heyecanl subaylann ou
gibi, Atatrk de askerlik kadar politika ile urat. Gen Erkn- Harp
zabiti iken am'a srlmtr ve oradan Selanik'e gelerek 1908 ihtila
linin hazrlayclar arasmda, daha sonra, ttihat ve Terakki Partisi'nin
ilk faaliyetleri iinde bulunmutur. Fakat daha o gnlerde partinin as
ker ve sivil liderleri ile Mustafa Kemal'in bir trl uyuamadklarm g
ryoruz. Bu uyumazlk 1914-1918 Dnya Harbi'nin sonlarna kadar
devam etti.
u kadar var ki Mustafa Kemal hibir zaman partiden ve askerlik
ten ayrlp, baka siyasi cereyanlara katlmak hevesinde bulunmad. t
tihat ve Terakki de Mustafa Kemal'e esasl siyasi bir rol vermekten e
kinmitir. Arkada Fethi Bey'in (Fethi Okyar) Parti Umumi Ktiplii
srasnda, onun yardm ile, baz teebbslerde bulunmak istemise de,
ttihat ve Terakki, Fethi Bey'i sefirlii ile tasfiye etti ve Mustafa Kemal
de onun ataemiliteri olarak memleketten uzaklat.
1914-1918 Dnya Harbi, Mustafa Kemal, Sofya'da ataemiliter
iken balamtr. Elde bulunan bir mektuba gre, Mustafa Kemal, Os
manl devletinin Almanlar tarafndan bu harbe srklendii zaman, o
da vazife istemitir. Hal tercmesinin herkese bilinen bu taraflarn, ese
rimizin balangcnda tekrarlamay faydal bulmuyoruz.
izmir'e giren Mir ve Gazi Mustafa Kemal, zmir'de Yakup Kad
ri ile beni kabul ettii vakit, anlat kuvvetine hayran kalmtm. Konu
ma sanatm en iyi bilenlerden biri idi. Uzun yllar, kendisi ile bulutuk
a, hemen btn hatralarn dinlemek bahtiyarlm kazanm olanlar
danm.
1926'da, Siirt Mebusu Mahmut'la ben, Ankara'da kan "Hki121

miyeti Milliye" ile stanbul'daki "Milliyet" gazetesi iin hatralarnn


bir ksmn almak arzusuna kapldk. Konumay ve anlalmay sevdi
i iin, kendisini bu yorgunlua raz ettik. Her akam bir iki saat o ko
nuur ben not tutardm, ertesi gn bu notlara biraz dzen vererek, okur
bir itiraz yoksa nerederdik.
Hatralar ksm olacakt: Dnya Harbi'ne ait olanlar, mtareke
srasnda Istanbu'daki faaliyetlerine ait olanlar, nihayet Kuvay Milliye
devrine ait olanlar!
lk yaz 1926 Mart'nm 13'nde kt. 32 paralk bu seride Mus
tafa Kemal, harp politikas hakkndaki tenkitlerini, gerek Trk gerek Al
man kumandanlar ile mnakaalarn, Vahdettin'le beraber Kayser'in
umumi kararghna gidiini, mtareke artlan zerine Sadrazam izzet
Paa ile Adana'dan telgraflamalarn hikye eder. Hatralarda birok
isimler getii iin ve bu isimler arasnda yabanc devlet reisleri de bu
lunduu iin, bu yazlarn ierde ve darda yanklar uyandrmasna ih
timal yoktu. Hkmetin ricas zerine Mustafa Kemal birinci ksmn so
nunda hatralarn kesti. Fakat biz Samsun'a kncaya kadar geen ha
diseler hakknda notlanmz tamamlamtk.
Mustafa Kemal Kuvay Milliye ve Cumhuriyet tarihlerinde kay
naklk etmek zere mehur Nutuk' unu yazmtr. Nutuk kendisinin Sam
sun'a ayak basmas ile balamaktadr. Bizim elimizde bulunan notlar
ise mtarekede Adana'dan istanbul'a gelii ile Samsun'a ayak bas ara
sndaki devrin hatralardr. Mustafa Kemal'i stanbul'dan ayrlarak
Anadolu'ya gelmeye ve Trk tarihinin balca byk hareketlerinden
birine balamaya sevkeden sebepler, bu hatralardan anlalmaktadr.
19 Mays'm yirmi beinci yldnmnde, kurtulu kahramannn
biyografyasmdaki bu boluu kapamak iin eseri nerediyorum.
Rahmetlinin yksek hatras etrafnda herhangi ahsi mnakaa
lar nlemek iin dedikoduya meydan verecek ve tarih bakmndan cid
di bir deeri olmayan paralan ayrdm ve has adlarn bir ksm yerine
iaretler kullandm.
anl kahramann hatras nnde bir daha eilirim..
Falih Rfk Atay

122

zzet Paa sadrazam olduu vakit Adana'da bulunan Mus


tafa Kemal Paa, Mondros Mtarekesi'nin, bilhassa askeri i
gallere alabildiine hak veren, maddelerini daha fazla vuzuhlandrmak, bu mterakenin "kaytsrz ve artsz teslim" karak
terini hafifletmek ve bunlar temin olunmadka seferber ordu
yu terhis etmemek fikrinde idi. Bundan baka, kabine deiik
lii olduu vakit, kendisinin Harbiye Nazrl'na getirilmesi
ni istemitir. Sadrazam zzet Paa mtareke artlar hakknda
ki tenkitlerini dikkate almadktan baka, Harbiye Nazrl iin
"badelsulh refakatimiz eltaf- sbhaniyeden memuldur!" ce
vabn verdi.
skenderun'a asker karlmasn silahla menetmek hak
knda, emir vermi olmasndan da Mustafa Kemal Paa ile ka
bine arasnda anlamazlk kt.
Mustafa Kemal Paa Harbiye Naznl'n niin istemi ol
duunu yle izah eder: .
- Ben sulhun abuk gelmeyeceini biliyorum. Sulha ka
dar ok buhranl vaziyetler karsnda kalacaktk. te bu sra
larda vatana ciddi hizmetlerde bulunabileceim kanaatinde
idim.
stanbul' a niin ve nasl hareket etmi olduunu gene ken
disinden dinleyelim:
- Bir gn zzet Paa beni makine bana ard, kabine
nin istifa ettiini syleyerek stanbul'da bulunmaklm mna
sip olacam syledi. Ben bundan payitahtta ahvalin kart
manasn kardm. Kumanda ettiim ordular grubu da kald
rlm olduu iin, stanbul'a hareket ettim.
stanbul'a gelen Mustafa Kemal Paa, zzet Paa ile, Fu123

at Paa Trbesi karsndaki konanda bulutu. zzet Paa is


tifa sebeplerini anlatt. Mustafa Kemal Paa, nihayet bir hay
siyet meselesi yznden, byle zamanda hkmeti brakmak
doru olmad fikrinde idi. Ona gre sadrazamlk makamna
arlan Tevf ik Paa kabinesini drmek ve yeniden zzet Pa
a kabinesi kurulmak lazmd. Orada bulunanlar bu teklifi ka
bul ettiler, hatta yeni bir kabine listesi bile yaptlar ve her biri
trl almaya koyuldular.
Mustafa Kemal Paa, nce eskiden arkadalk ettii b
tn mebuslarla, kabineyi nasl drecekleri hakknda konu
tu. Bu arkadalar, teklif zerine, kendisini baaka mebuslarla
da tantrmak istediklerinden, mrnde ilk defa, Fndkl'daki Meclis Saray'na gitti. Haftann mnakaa mevzuu, Tevfik
Paa kabinesine itimat reyi verip vermemekti. timat o gn re
ye konacakt:
- Kanaatim itimat reyi verilmemesi idi. Eski tandm ve
ya o gn tantm mebuslara bu kanaatimi kabul ettirmeye
altm. Bir ksm mebuslar u fikirde idi ki eer itimat reyi
verilmezse, Meclis datlacakt; eer byle yaplmazsa, biraz
vakit kazanmak ve baz faydal iler grmek mmkn olabile
cekti. Ben ise Meclis'in datlacandan phe etmiyordum.
Yeni sadrazam bunu yapabilmek iin, itimat reyi almal idi. Va
kit kazanmak iin de, bilakis, itimat reyi vermemek ve bunda
srar etmek, arada da yeni bir zzet Paa kabinesi kurulma a
relerini aramak daha doru idi.
Hatta birtakm mebuslar hususi bir toplant yaparak Mus
tafa Kemal Paa ile daha etrafl bir mnakaada bulundular. y
le sanyordu ki teklifi kabul edilmitir ve Tevfik Paa kabine
sine itimat edilmeyecektir. Mebuslar toplant salonuna girer
ken, o da locaya kt. Herkes reyini verdi, tasnif ii bitti ve re
is, Tevfik Paa kabinesinin ekseriyet kazandn tebli etti.
124

Meclis'ten knca, Almanya seyahatindeki tankla g


venerek, saraya telefon etti, Vahdettin'in kendisini kabul etme
sini rica etti. Maksad padiahla ak konumak, tedbir diye d
ndn ak sylemekti. Bu ricasn bildirecek zat, hocas
Naci Bey'di (Mebus General Naci Eldeniz). Kendisine maksa
dn ima bile etit:
- Naci Bey'in o gn veya ertesi gn iin bir mlakat al
maya elinden geldii kadar altnda phe yoktu. Fakat ka
fasndaki kararn gizliyen Vahdettin, saflktan gelerek, n
mzdeki cuma selamlna gelmekliimi ve benimle orada ko
nuacan tebli etti. Cumaya birka gn vard. Beklemekten
baka ne yapabilirdim? Cuma gn selamla gittim ve darda bekleyenlerce hayli tefsire urayan mlakatta bulundum.
Konuma uzun srd. Ancak konutuklarmz ok ksa idi.
Ben szme balang ararken, padiah beni nledi, dedi ki:
"- Bilirim ki ordunun zabitleri ve kumandanlar sizi severler.
Bana teminat verebilir misiniz ki onlardan bana bir fenalk gel
meyecektir." Byle bir sualin sebebi ne olduunu hemen kav
rayamadm. " - Orduya ait baz malumat m var, efendim? " di
ye sordum. Gzlerini kapad, ne evet, ne hayr dedi, yalnz su
alini bir daha tekrar etti. "- Geri, dedim, ben stanbul'a gele
li birka gn var. Buradaki vaziyeti tamamyla bilmiyorum. Yal
nz ordu kumandan ve zabitlerinde zat-ahanenize kar bir ce
reyan olmas iin sebep grmyorum." Anlalmaz bir tavrla
ilave etti: " - Yalnz bugnden bahsetmiyorum, bugnden ve ya
lndan..." Bu son cmle beni pheye drd. Demek yann
padiah yle bir hareket yapabilir ki ordunun vatann seven
kumanda ve zabit heyeti bundan mteessir olabilir. Padiahn
verirmi bir karan olmal idi. Biz ise bu kararn ne olduunu
bilmeyen veya anlamak istemeyen kimselerle konuuyorduk.
Zat-ahane gzlerini aarken ayaa kalkt, u szlerle mla-

125

kata son verdi: "- Siz akll bir kumandansnz. Tecrbesiz ar


kadalarnz tenvir edeceinizden eminim."
Meclis feshedilmitir. Hatta o zamanlar u rivayet de
karlm: Padiah bu fesih ii iin Mustafa Kemal'e danm,
o da hem doru olduunu sylemi, hem de ordunun kendi fik
rinde olduunu bildirmi.
ili'deki evine ekildi. stanbul sokaklar tilaf askerleri
ile dolu idi: "Boazii, toplarn saa sola eviren dman zh
llarndan lacivert sulan grnemeyecek kadar rtl idi." Bir
ok hisli vatandalar ancak ekmek ve erzak almak iin evlerin
den kabiliyor, onlar da hakaret grmemek iin, duvar diple
rinden, bzlerek ve eilerek, geiyordu: "Koskoca stanbul
ve ehirde yaayan yzbinlerce halk adeta sesleri kslm bir
halde idi."
Bir gn Akaretler'de anasnn evinde iken, kapy talyan
askerlerinin zorlam olduunu haber verdiler. Aa indi, kim
olduunu haber vererek, yukan kmamalarn istedi. Musta
fa Kemal'in pek sinirli olduunu gren zabit: "- Biz byle
emir aldk, yerine getirmeye mecburuz!" dedi.
- Size bu emri veren kimdir?
- Kumandanmz!
- Evimden kmanz iin ne yapaym?
- Kumandanmzdan bir emir getirmelisiniz!
- O halde, dedim, bu emri almaya alrm. O zamana ka
dar siz de olduunuz yerde kalnz.
Zabit nazik davrand. Evde telefon olmad iin, Musta
fa Kemal, bir ke yukarda oturan Diyarbekirli Kzm Pa
a'nm apartmanna kotu. talyan mmessilliini arad, telefo
na gelen zatla bana geleni hikye etti, bir mddet sonra ken
disine u cevab verdiler: "- Affedersiniz, mutlaka bir yanl
lk olmal... Askerlerin bandaki zabiti telefona arrsanz
126

emir verilecektir." Zabit geldi, konutular, ve evi zorlamaktan


vazgetiler.
Bundan baka ertesi gn kendisine ili blgesi talyan
kumandannn arkas yazlarla dolu bir kartn getirdiler. Bu ya
zlar unu diyormu: "Bu eve kimse tecavz edemez."
Birka gn sonra bu sefer talyan olmayan bir mfreze eve
geliyor. Mustafa Kemal orada yoktur. Kart gstermiler. As
kerlerin bandaki zabit, yrtm ve btn evi aram.
- Btn bunlar mtareke ile beraber stanbul'un ne hale
geldiini gzlerinizde bir daha canlandrmak iin anlatyorum.
-2Artk Mustafa Kemal birok tandklarm ve bildiklerini
arayarak, yahut kendini arayanlarla buluarak, sk temaslara
giriiyor. Ne saray, ne de hkmetten mit kalmtr ve bu gi
dile, vatann hayrna herhangi bir bar elde etmek imkn da
yoktur.
- Eski arkadam Fethi Bey'le (Fethi Okyar) gnler ve ge
celerce dertletim. Benim evimde veya onun apartmannda ko
nuuyor ve birbirimize ayn eyi soruyorduk: Ne yaplabilir?
Temas ettiklerim arasmda eski ttihatlardan, yahut, tilaflardan, igal kuvvetleri ile beraber alanlardan birok kimse
vard. Her biri ile bsbtn baka trl gryordum'. Bunlar
dnda pek samimi ve mahrem bir temasm da smet Bey'le
olmutur. (smet nn, Cumhurreisi).
"Bir gn Fethi Bey ve drt mterek arkadamla birlik
te, bir hayli mnakaadan soma, ihtilalci bir komite kurmaya
karar verdik ve ihtilalci tedbirler dnmeye baladk: Padia
h deitirmek, kabineyi drmek, yeni bir hkmet tekil ede
rek daha azimli hareketlere bavurmak gibi.. Baka bir gn bi127

zim ili'deki evde toplantmz nihayet bulduktan sonra drt


kiiden biri dedi ki: "Arkadalar, ben ok dndm. Namu
sumla sz veririm ki srnmz gizli kalacaktr, fakat komitede
almaya devam etmeyeceim." Hepimiz hayret iinde birbi
rimize baktk. imizden biri: "- Bu ne demek, muvaffaikyetten emin mi deilsiniz?" diye sordu. "- Hayr, bunu dnme
dim. Muvaffak olacaksnz. Fakat ihtilalciler muvaffak olsalar
bile birok tehlike karsmdadrlar. Bunu da kabul etmelidir
ler. te o zaman ben ve benim gibiler, sizin kararlarnz tat
bik etmek zere iktidara gelecek ihtiyat namzetler oluruz."
Fethi Bey'le ben gzlerimizle konutuk. Derhal dedim ki: "Beyefendinin itirak etmeyecei bir teebbs makul de olma
yabilir. Onun iin cemiyeti hemen feshetmeliyiz." Byle yap
tk. Kendisi msaade alp gitti. Kalanlar cemiyeti tekrar kur
mu oldular.
Konumann bu ksmnda Mustafa Kemal, Fethi Bey'le es
ki mnasebetlerinden bahsetti ve u fkray anlatt:
- Fethi Bey stanbul'da Dahiliye Nazr olmadan nce Min
ber isminde bir gazete kard, belki hatrlarsnz. Sahibi ve ba
muharriri o idi. Fikirlerimizi birlikte neretmek zere ben de
kendisi ile ortak olmutum. Gazetenin ne derece muvaffak ol
duunu bilemem. Herhalde benim bu ilk ve son gazeteciliim
muvaffak olmamtr.
Gnler geldi, geti. Mustafa Kemal ve baz arkadalar u
kanaate vardlar ki Vahdettin'i ldrmekten, hkmeti dr
mekten esasl bir netice almaya imkn yoktu. Nihayet yeni h
kmdar ve yeni hkmet de dman sngleri karsnda bu
lunmak vaziyetinden kurtulmu olmayacaklard:
- Bununla beraber bu temaslarmda devam ediyordum.
lerinden bir ksmnda saf bir vatanperverlik hissinin cokun
luundan baka, ne fikir, ne de tedbir kabiliyeti vard. Bir ks128

minin hl hasis politikaclk menfaatlerinden baka dndk


leri yoktu. Kendi kendime u karan verdim: Mnasip bir za
man ve frsatta stanbul'dan kaybolmak, basit bir tertiple Ana
dolu iine girmek, bir mddet isimsiz altktan sonra, btn
Trk milletine felaketi haber vermek!
"imde ok dikkatle gizlediim bu srn vakti gelmedik
e kimseye sylemedim. Byle bir karar vermemiim gibi,
herhangi temaslara devam ettim. Srdalanmdan birini size ha
ber vereyim: Bir gn smet Bey'i (smet nn), davet ettim.
ili'deki evimde beni yalnz bulan smet Bey: "- Gene ne
var?" dedi. Sual sorarken, gzlerinin ii yksek zeks ve iti
mat veren derin neesi ile glyordu. Hatrladma gre s
met Bey o tarihte stihzarat Sulhiye Komisyonu'nda askeri m
tehasss olarak bulunmakta idi.
"- Ne haber dedim.
"- Tahmin edecein gibi...
"- uradan bana bir Trkiye haritas bulup masaya aar
msn? zerinde konuacam.
"smet Bey haritay bulup, at. Fazla olarak daima cebin
de tad pergeli de kard. Latife ettim: "Henz pergellik
bir ey yok. Biraz pergelsiz grelim!"
"- Ne yapacaksn? diye sordu.
"Bu mnasebetle sylemeliyim ki benim daima en iyi an
latm dostlanmdan biri smet olmutur. Onun iin bu m
lakatn sebepsiz olmadna hkmetmiti.
"- Mesela, dedim, hibir sfat ve salahiyet sahibi olmak
szn Anadolu'ya gemek ve orada milleti uyandrarak kurtul
ma arelerini aramak iin en msait mntaka ve beni o mntakaya gtrecek en kolay yol hangisi olabilir?
"Yzme bakt, tekrar neeli ve mitli gld:
"- Karar verdin mi? dedi.
129

- imdilik bundan bahsetmeyelim, bana memleketi, mil


leti ve orduyu anlayp bilen, vaziyeti yakndan gren, tehlike
de phesi olmayan bir arkada gibi cevap ver!
"smet Bey masann kenarndaki sandalyeye iliti ve de
rin derin dnmeye balad. O uada ben salonun iinde do
layordum. Bana sesleninceye kadar gezindim. Birdenbire
ayaa kalkt, glerek:
"- Yollar ok, mntkalar ok! dedi.
"Baz ziyaretilerin geldiklerini haber verdiler. Haritay
kapamaya vakit kalmadan ieri giren tandklarla baka bahis
lere daldk. Bir hayli mddet soma gene smet Bey'le yalnz
kaldk:
"- Ne yapacam bana ne vakit syleyeceksin?
"- Zamannda!"
Biraz durarak ilave etti:
"- Bu dakikada siz de dnrsnz ki verilmi bir kara
rm varken onu niin hemen tatbik etmiyorum? Ben de hemen
syleyeyim ki ar ve kati bir karam doruluuna inanmak iin
vaziyeti her kesinden mtala etmek lazmdr. Ar ve kati
bir karar tatbik edilmeye balandktan soma: "Keke u tara
fn bu tarafn da dnseydim. Belki bir kar yol bulurduk,
yeniden bunca kan dkmeye, bunca can yakmaya ihtiya kal
mazd.'" gibi tereddtlere yer kalmamaldr. Byle bir tered
dt, karar sahibinin vicdannda kanayan bir nokta olur ve onu
yaptnn doruluunda da pheye drr. Bundan baka,
beraber alacak olanlar, yaplandan baka bir ey yaplmak
ihtimali kalmadna inanmal idiler. te benim mtareke s
rasnda drt be ay stanbul'da kalm, srf bunun iindir.
"Bu geirdiim zamann bir ksmn da hazrlklara ayr
dm. Tahmin edersiniz ki fikir hazrlklar, seferberlikte asker
toplamak iin davul zurna ile temin edilemez. Fikir hazrlkla130

rnda tevazuyla almak, kendini silmek, karsndakine sami


mi bir ilham etmek lazmdr."
-3"- O sralarda Anadolu'ya geen kumandanlarla alakala
nyordum. Kulamdan rahatsz olduum gnlerde idi, arka
dam Ali Fuat Paa (Ali Fuat Cebesoy) beni hasta yatamda
ziyaret etti, kendisi Ulukla taraflarndan imendiferle Anka
ra'ya nakledilmek zere bulunan 20'inci Kolordu Kumandmln alacakt: "- Bu kolordunun banda bulunmalsn, bun
dan sonra ehemmiyetli eyler olacaktr. Kolorduna hkim ol.
Etrafna emniyet ver. Hele halk ile yakndan temas et!" Ali Fu
at Paa ile Erknharbiye Mektebi'nde ayn snfta arkadalk
etmitim.Askerlik hayatnn kanl ve buhranl safhalarnda bir
likte bulunmutum. Beni ok sevdiini bilirdim. Babas Fazl
Paa beni o kadar severdi ki ara sra gelir, boynuma sarlr, "Senden Fuad'm kokusunu alyorum! derdi.
Mustafa Kemal'le konuanlar arasmda Anadolu'ya gitmek
sergzetini tehlikeli bulanlar az deildi. ngilizlere itimat ve
rebilsek, yahut Franszlan kazanabilsek, veya talyanlarla ho
geinme yollarn arasak gibi mitler besleyenler vard:
"- ahsen bunlara inanmyordum. Fakat inanmakta olan
lar hadiseler fikirlerinden caydrmal idi. Mesela bir ayia
kar, sefaretlerden birinin papaz Vahdettin'le mlakat aram
tr ve kendisine bilmem ne manada teminat vermitir. Saray fe
rahlk iindedir. Bu ferahlk, etrafa da sirayet eder.
stanbul her gn bu trl baka bir ayia ile alkalanmak
ta idi.
"- Bir gn, Umumi Harpte stanbul otellerinden birinin
mdr iken tandm M
ili'deki evime geldi, Fethi Bey
131

de yanmda idi. Birok eyden bahsettikten soma, bana dedi


ki: "- Burada ecnebilerle temastaym. Size ne kadar ehemmi
yet verdiklerini de biliyorum
Sefaretinde Msy F
si
zinle grmek istediini birka defa tekrar etti. ster misiniz
sizi bizim evde buluturaym. "Fethi Bey' e doru dndm, ka
bul et, der gibi bakt: "- Konualm, dedim, fakat eer o isti
yorsa..." davet gn Madam M
'nin salonundayz. Biraz
soma "- Msy F.
F" dediler, ieriye giren zat oturduum
kanepenin soluna yerleti. Franszca gryorduk: "- Ben
oktan beri Trkiye'de yaayan bir ecnebiyim, diye sze ba
lad, Trklerin, daha dorusu, ttihat ve Terakki'nin idaresini
bizzat grdm. Ne fecidir efendim, bilirsiniz. Umum Harp'te
ahit olduklarm tekrar etmekten utanrm. Belki de hepsini an
latsam, medeniyet lemi Trkiye'yi mahveder." "- Fakat, de
dim, siz benimle grmek istemisiniz, bu hanm ve kocas
delalet ettiler, sizinle konumam faydal olacan sylediler,
bana bunlar sylemek iin mi bu mlakat aradnz?" "- tti
hat ve Terakki'nin cinayetlerini evvela tesdik etmelisiniz." "Ben ttihat ve Terakki'nin mmessili deilim!" Nutkuna de
vam etti. Canm sklmad deil, fakat bunu mmkn olduu
kadar saklamaya altm: "- Evet, ttihat ve Terakki'nin m
messili deilim, fakat msaadenizle sylemeliyim ki ttihat ve
Terakki vatanperver bir cemiyet idi. Balangcndan ok zaman
somasna kadar ben de bu cemiyet iinde bulundum. Cemiyet
hibir vakit sizin bu tezyiflerinize (aalamalarnza) hak ve
recek bir mahiyet almamtr. ok kusurlar ve yanllar ola
bilir. Ama vatanperverlii mnakaalarn stndedir." Bu za
tn, bu mlakat iin istediini hl anlamadm. Fakat bir k
k hatrama ilave edeyim: Ankara'da bulunduum sralarda
bir gn Antalya'ya geldiim ve Madam M
'in salonunda
kendisinden "Gene grelim!" vaadi ile ayrlm olduumu
132

hatrlattn yazdlar. Ne cevap verdiimi tarmin edersiniz. Ec


nebilerle bu temaslar, beni tandklarmdan birounun dn
celerinden uzaklatrmaya yardm etti.
"Benim kanaatim o idi ki, ve daima o oldu ki dnyada in
san diye yaamak isteyenler, insan olmak vasflarn ve kudre
tini kendilerinde grmelidirler. Bu uurda her trl fedakrl
a raz olmaldnlar. Yoksa hibir medeni millet, onlar kendi
srasnda ve safnda grmek istemez.
-4stanbul'u igal eden tilaf devletlerinin mmessilleri, po
litikaclar, hatta askerleri bir noktay anlamaya ok ehemmi
yet veriyorlard: Trkiye'de, btn memlekete nfuzunu his
settirecek bir tekilat olmasna ihtimal var mdr? Byle bir te
kilat varsa onun basma geebilecek ahsiyetler kimler olabi
lir? ttihat ve Terakki'yi hi hatrlarndan kardklar yoktu.
"- Bir gn A
Bey bir talyan ahsiyetinin Fethi Bey
ve benimle grmek arzusunda bulunduundan bahsetti. Bir
talyan mimarnn evinde buluacaktk. Teklifi kabul ettik.
Bonmarenin karsnda byk bir apartman! aydayz. Bah
sedilen zat hemen sze balad: "- Ben Trkiye'nin hakiki dos
tuyum. Hkmetin acizlii yznden bu memleketin nasl fe
na akbetlere srklendiini de gryorum. Sizin bunlar d
recek ve yeni bir hkmet kurabilecek tekilat ve adamlar
nz var mdr?" ttihat ve Terakki frkasndan bahsettiine, bi
zi de frkann reisleri arasmda saydna phe yoktu. Ben ilk
defa tantm bu zatla konuur olmaktan ekindim. Arkada
m, belki de bizde tasavvur olunan ehemmiyeti yanl kar
mamak iin, kuvvetli olduumuzu ve kuvvetli arkadalarmz
da bulunduunu syledi: "- O halde, kendinizi gstermelisi-

133

niz?" dedi. Biraz da imtihana benzeyen bu konumadan nasl


bir netice kacan dnyordum. O gnk hkmeti biraz
daha tenkit ettikten sonra, bize veda etti ve gitti. Herhalde tal
yanlarn bir baka maksatlar olmal idi. Arkadalarla bu mak
sadn ne olabileceine hkmettik: Antalya ve havalisinden ba
ka zmir ve havalisine de hkim olmak! Buralar Yunanllara
brakmamak! Baz hadiseler bu kanaatime kuvvet verdi. tal
yan ahsiyeti bizden, fakat Arnavut aslnda baz kimselerle de
temas ediyormu. Onlara yle bir sr da emanet etmi: "zmir
ve havalisini Yunanllara igal ettireceklerdir. Trkiye phe
siz bundan memnun olmaz. talya da ayn endiededir. Onun
iin zmir ve havalisinde Yunan istilasna kar silahl tekilat
yapmalsnz. Yunanllar zmir topraklarna sokmamaya al
malsnz. Eer bunda muvaffak olamazsanz, hi olmazsa
dostunuz talya'y tercih etmelisiniz!" Bu i iin talya'nn is
tenildii kadar silah ve malzeme vereceini de temin ediyor
mu. Bu teklifi dinleyenler arasnda makul grenler, hatta tal
yan deniz vastalar ile zmir'e giderek telkinlere balayanlar
bile olmutur. Gene onlar byle bir mukavemet tekilatnn ba
na geebilecek bir kumandan bile bulmular: Ben! Bunu da
kendileri ile gren zata sylemiler. "- Bunu yapar m?" di
ye sormu. "- Emin olunuz", cevabm vermiler. Her halde be
ni tavsiye edenler, bu ite yalnz Trk menfaatini dnecei
mi hesaba katm olacaklar. Bir gn, arkadalarmzdan biri ta
rafndan Beyazt taraflarndan ve tasavvurlarndan, fakat on
lar yalmz bir dostluk yardm ekline sokarak, bahsettiler. Hat
ta o zat ile mlakat gnnn tespit olunduunu da haber ver
diler. Gldm: "- ok safsnz, dedim. Bununla beraber ken
disi ile konuacam!" Mlakat saatinde talyan ahsiyetinin
brosunda bulunuyordum. ok terbiyeli ve nazikti. Evimi ba
san talyan mfrezesini geri armak iin mmessilin nasl

134

yardm ettiini anlattm: "- Ekselans dedi, herhangi bir tehli


ke karsnda sefarethanenin emrinize hazr olduunu ben de
syleyebilirim." Yldrmla vurulmua dndm, teessrm
saklamak iin nefsimi g tuttum. talyan tebaas m oluyor
dum? Dedim ki: "- Beni buraya mhim bir eyden bahsetmek
iin siz davet etmisiniz. Bu mhim eyi dinlemek istiyorum."
Bir an durdu, "- Ha, dedi, bu mlakat sizin de tandnz ar
kadalarnz istediler. yle pek mhim bir mesele bahis mev
zuu deildi!" "- O halde fazla rahatsz etmeyeyim!" dedim ve
kalktm. Gryorsunuz, arkadalar, bir millet esirlie dnce
o milletten olan herkes nasl hi olur. Ben bu yabancnn evin
den karken, btn uaklarnn arkamdan gldklerini duyar
gibi oluyordum. Caddenin kalabal arasnda kendimi kaybet
meye altm ve beni buraya srklemi olanlara kstm. Bu
nunla beraber, bu zat, ilk sznn benim stmdeki tesirini g
rnce, bana btn o tasavvurlarndan bahsetmemek inceliini
gstermiti.
-5O srada stanbul'da birok kimseyi tevkif ettiler. Fethi Bey
de bunlarn arasnda idi. "- Fethi Bey'i iki defa tuttular. Birin
cisinden, bilmem nasl, abuk kurtuldu, fakat ikincisi biraz
uzun srd. Galiba bu ikincisinde olacaktr, kendisini grmek
istedim. Yaverim mevkuflarn polis mdrl iindeki bir da
irede bulunduklarn haber verdi. Resmi niformam giydim,
yaverimi yanma alarak gittim. Polis Mdr Umum Harpte
liyakatsizlii iin hali fena muamelede bulunduum bir eski
zabitti. Merdivenlerden karken, kendi ayamla geldiim ha
pishanede kalmak korkusu hatrma geldi. Belki bir hayrlar
olur diye, sahanlklarda rastgeldiim ve polisi takviye eden
135

gen jandarma zabitlerinin ellerini skyor ve hatrlarn soru


yordum. lerinden beni tanyanlar da vard. Dam katma k
tk. Etrafma baktm, dar bir koridor stnde karlkl ufak oda
lar! Manzara heybetli idi: sadrazamlar, nazrlar, btn "ricali
mhimme" ve baz mehur gazeteciler! Benim de ilerine ka
tldm grnce sevindiler. Her taraftan neeli: "- Buyurun!"
sesleri geldi. Sadrazam Sait Halim Paa'nn odasma gittik.
Baka nazrlar da geldi: "- Ne var, ne oluyor? diye soruyorlar
d. Ne kadar derin dncelere daldm. Canmn yand u idi: bu zatlar arasnda hesaba imtihane ekilmek lazmgelenler
vard. Fakat hesap soran millet deildi. Bilakis milleti daha ar
bir felakete srkleyen insanlard. Damda Fethi Bey'le biraz
dolatk, konutuk.
"Ben de o gnlerde birtakm takiplere urar gibi olduu
mu hissettim. stanbul'da hl Ordu Kumandam sfat ile bu
lunuyordum. Ne azledilmi, ne tekat olmu, ne de aa ka
rlmtm. Resmi bir vaziyette idim. Bir gn Harbiye Nezareti'nden bir tezkere geldi: otomobilimi ve yaverimi almlar ve
tahsisatm kesmilerdi. O gn iktidarda bulunanlardan kendi
hakknda byle bir muamele beklemiyordum. Bu, henz gel
dii taraf belli olmayan bir tazyik idi.
"O tarihlerde General Allenbi stanbul'a gelmiti. Bir gn
Harbiye Nazn ve Erknharbiye Reisini karsna alarak ce
binden kard bir not defterinden baz eyler dikte ettirmek
ister. Nazr ve kinci Reis konumak isterlerse de General Al
lenbi:
"- Grmek iin deil, baz arzulanrm sylemek iin
sizleri kabul ettim, cevabn verir.
"te bu konumalar arasmda, Allenbi, Altmc Ordu Kumandnl'na benim tayin olunmaklm da tavsiye eder. Gi
deceim yerin neresi ve alacam vazifenin ne olduunu, ne
136

vaziyette kalacam tabii anlyordum. Hemen reddettim. Ya


ver, otomobil ve tahsisat meselesi bu hadiseye bal olsa gere
kir.
Harbiye Nezareti'nin muamelesini harp hizmetlerine ve
erefine bir tecavz sayan Mustafa Kemal, bir istida ile bunu
protesto etmitir. Bu istida Maarif Vekillii tarafndan nero
lunan "Tarih Vesikalar" dergisinde kt, sanyorum. Yalnz
Mustafa Kemal bize hatralarn anlatrken, bu istidann ismet
Bey (smet nn) tarafndan kaleme alnm olduunu syle
mitir.
O zamanlar ordu kumandanlarn u veya bu vasta ile k
k drmek bir parola idi. Bu hcumlar nihayet Mustafa Ke
mal'e kadar bulat, muhalif gazetelerden birinde bir yaz k
t. Mustafa Kemal, ordu haysiyetinin daha iyi mdafaa edilme
si lazmgeldiini Harbiye Nezareti'ne yazd. Gariptir ki Har
biye Nezareti'ne giden bu mektup, Nazr tarafndan gene o ga
zeteye verilmitir. Ve gazete sahibi bu sefer kendisi tecavze
uram gibi bir sahte tavn taknmtr.
"- Beni Osmanl mahkemelerine dava etti. Bir gn bir
celpname aldm. Hakaret maznunu sfat ile bir hafta soma
mahkemeye arlyordum. Yaman atmtk. Aklm bama
topladm, kumandanlk mevkiinde deildim. Siyasi bir ey de
yapamazdm. Hukuk areleri bulmal idim. sterdim ki bu mu
hakemede bulunaym: Fakat o zamanki stanbul gazetecileri
nin en aas ile kar karya gelmek ok gcme giden bir
eydi. Bundan baka davann baz yksek politikaclar tarafn
dan hazrlanma bir plan neticesi olduunu da dnyordum.
Ne yaparsam yapaym, mutlaka mahkm olacaktm. Bu vesi
le ile birok dertlerimi dksem bile, bunlar mahkeme salonla
rnn duvarlar iinde kalacakt. Tandm avukat Sadettin Fe
rit Bey'i davet ettim. Kendisine vaziyeti anlattm ve fikrini sor-

137

dum: "- Dava ehemmiyetlidir, dedi, mahkm olmanz ihtima


li vardr." "-Amma yaptm canm, ben hi de maliktim olmak
niyetinde deilim!" Maksadm pek tabii olarak kavrayamayan
avukatm cevap verdi: "- Elbette. Fakat msaade ederseniz,
mddeinin vekili ile konuaym!" " - Hayr, msaade edemem,
ben hakl olduumu biliyorum. Mddeinin avukat ile gr
meye ne lzum var? Bu i yolumun stne kan bir dikendir.
Biraz daha zamana ihtiyacm var. Davay lehimde de kazan
manz istemiyorum. Yalmz bana zaman kazandrabilir misi
niz?" "- Buna sz verebilirim!" lave ettim: "- Bu vesile ile
oyalanmak, belki de hrriyetimdem mahrum olmak istemem.
Siz buna mani olabilirseniz, en byk iyilii yapm olursu
nuz! " Vekilim bir iki defa mahkemeye gitti, davay datt, ba
na o kadar zaman kazandrd ki stanbul'dan ktm gn he
nz mahkeme bitmi deildi.
-6- Bir sual sorulabilir: Vaktiyle Enver'in muhalif i tannmak
la beraber, Hrriyet ve tilaflar tarafmdan da bir trl kendi
sine itimad olunmayan Mustafa Kemal niin bakalar gibi tu
tulup hapsedilmemitir? Cevabn hatralardan dinleyelim:
"- Mtareke devrinde zzet Paa'dan soma sadarete gelen
lerle adeta her gn deien kabinelerinde naznlk vazifesi alan
larn hakkmda yle bir telakki beslediklerini zannediyorum:
Beni Talat Paa'nm, Enver Paa'nn ve umumiyetle tilaf ve Te
rakki erknnn muhalifi addediyorlard; bu sebeple taraflarn
dan kazanlabileceim ve onlara hizmet ederek faydal olaca
m fikrinde idiler. Benimle bu yoldan temas arayan, dostluk
kurmaya alan nazrlar olduunu hatrlarm. Mesela bir ara
lk Dahiliye Nezareti'nde bulunan Mehmet Ali Bey adnda bir

138

zat, bir iki defa ilideki evimde beni ziyaret etti. Bu ziyaretin
den memnun kaldm da arkadalarna sylemi. Bir defa da
Bahriye Nazr Avni Paa ile gelerek muhtelif mevzular zerin
de benimle konutular. Artk adeta ahbap olmu gibi idik. Bir
defa bu zatlar tarafndan "Cercle d'Orianf'ta bir le yemei
ne davet olunmutum. Bununla beraber unu da sezer gibi idim:
Temas ettiklerimin arkadalar arasmda bana emniyet etmek
doru olmad kanaatinde bulunanlar vard. Bir gn Avni Pa
a, otomobilim gndererek, beni Bahriye Nezareti'ne davet et
ti. Hatta evinden sefertas ile gelen le yemeim de beraber
ce yedik. Bu saf nazrdan bir eyler anlayabilmek iin, ne d
nd, vaziyeti nasl grd hakknda baz sualler sordum.
Hibir eyden haberi olmadm ilk szlerinden anladm nazn, iyi eyler dndklerinden, Sye-i ahanede, ilerin iyi ola
candan, ok kuvvetli bulunduklanndan, ingilizlerle anlamak
zere olduklarndan bahsetti. Tebrik ettim ve ok houna gide
cek memnuniyet alametleri gsterdim. Avni Paa, o vakit Har
biye Nazrl'nda bulunan akir Paa'nn damad idi.
"Bir aralk ismine ve ahsma ok ehemmiyet verilen Ayan
Reisi Ahmet Rza Bey' in padiahla ok sk temaslarda bulun
duunu ve belki de sadrazam olacan iitiyordum. Kendisi
ile mnasebette bulunan bir arkada bana ayn haberleri verdi,
unu da ilave etti: "- Ahmet Rza Bey sizinle mahrem gr
mek arzusundadr!" Fakat gze arpmamak iin ne onun be
nim evime gelmesi, ne de benim onun evine gitmekliim do
ru deilmi. Kendisi haftada birka gece ayan dairesinde kal
yormu. Bir gece ben oraya giderek konumal imiiz. Bu m
lakat kabul ettim. Riyaset brosunun stne dirseklerini da
yayan Ahmet Rza Bey bana dedi ki: "- Geri padiah bana he
nz hibir iarette bulunmu deildir. Fakat eer sadareti tek
lif edecek olursa, kabul edip etmemekliim hakkndaki fikri-

139

niz nedir." htimal ki kendisine byle bir teklif yaplmtr ve


sadaretinin ne tesir yapacan anlamak istemektedir. Bir sual
daha sordu: "-Bugnk kabineden memnun musunuz?" "-Ha
yr! ok acizdirler, haysiyetsizdirler." "- O halde ilk sualime
cevap verir misiniz-" "- Beyefendi, dedim, padiah bugnk
kabineyi beenmiyorsa, acaba sebepleri nedir? Acaba kabine
nin ecnebi tazyiklerine kar aciz olduundan ve ciddi tedbir
ler alamadklarndan m mteessirdir? Sizde ve nazrlarnzda
aksi vasflan m arayacaktr. Eer byle ise sadaretinizin ha
yrl olacana phe yoktur. Hatta bunun iin padiah zerin
de tesir de yapmalsnz." Biraz da kimlerin byle bir kabine
de nazrlk alabileceklerine dair konutuk: "- En ok dnl
mesi lazmgelen kuvvettir, ordudur. Geri ordumuz malubedilmitir. Fakat ne de olsa geriye kalan kuvvetler, son erefi kur
tarmaya hizmet edecek bir hale getirilebilir!" " - Askerler iin
de ok kymetli ahsiyetler vardr. Geenlerde Cevat Paa Haz
retleri ile konumutum. Fikirlerinden ok memnun kaldm.
Mesela Harbiye Nezareti'ni ona vermek..." "- ok isabetli
olur", dedim.
"htimal, Ahmet Rza Bey'in bana da sylemek isteme
dii esasl dnceleri vard. Fakat ne kendisine sadrazamlk
verilmitir, ne de o, eer dndkleri varsa onlan tatbik ede
bilmitir.
-7"- Ben artk son denebilecek bu temaslar ve mlakatlar
da bulunurken, stanbul iinde mspet altn bildiim bir
makamdan bahsetmeliyim. Birok mtareke kabinelerinin bi
rinde Harbiye Nezareti'ne geen Cevat Paa, faziletinden ve
liyakatinden emin olduu Fevzi Paa'ya* (Mareal Fevzi ak140

mak) Erknharbiye-i Umumiye Reislii'ni teklif etti. Fevzi Paa'y ben de eskiden tanrdm. Anafaalar Grubu Kumandanl'ndan ayrldm vakit yerime onu tayin etmilerdi. Bir ta
rihte kinci Ordu Kumandanl'ndan Yedinci Yldrm Ordu
su Kumandanlna getiim zaman da benim yerime gene o
faziletli arkada geldi. stifa etmi olduum Yedinci Ordu Kumandanl'n da gene kendisine devretmitim. Fevzi Paa be
ni istifa mecburiyetinde brakan sebeplere gs germek iin
shhatini kaybetmi, hayatnn tehlikeye girdiini grmtr.
Hatta stanbul'a gelerek aylarca tedavi altnda kald. Fevzi Pa
a, Erknharbiye-i Umumiye Reislii'nde ne yapacakt, ne
yapabilirdi? Eni sonu bu milletin silaha sarlacandan phe
si yoktu. Halbuki mtareke artlarna gre btn silahlar ve her
yerdeki cephane tilaf Devletleri'ne teslim olunacakt. Fevzi Pa
a, mtareke artlarn tatbik eder grnerek, eer silah ve cep
haneler tilaf Devletleri tarafndan kolaylkla naklolunabilecek
yerlerde ise onlar Anadolu'nun iinde kalabilecek gibi yollar
dan sevkeder gibi davranmtr. Mesela, Diyarbekir'deki silah
ve cephane trenle hemen stanbul'a gelebilirdi. Fevzi Paa y
le sebepler buldu ki bunlar kanlarla Sivas zerinden Samsun
limanna gelmek zaruri sayld. imdiden haber vereyim ki b
tn bu kafileler nihayet benim elimde kalmtr. Gene mesela
Ktahya'da pek ok cephane vard. Fevzi Paa, imendiferle ta
nmamalar iin ,bunlann Ankara-Svas istikametinde nakle
dilmek zere emir verdi. Fakat bunlar, emrin iyz anlala
mad iin kazaya uramtr ve trenle zmit Krfezi'ne geti
rilerek denize dklmtr. anakkale'deki toplarmz da tah
rip olunacakt. Gerek Fevzi Paa, gerek onun yerine geen Cevat Paa'nn tertipleri ile bu toplar da, gizlice, somadan bizim
iimize yarayabilecek yerlere gnderilmitir. stanbul'daki de
polarda bulunan silah ve cephane, hi kimse farknda olmak-

141

szm, daha sonra istediimiz yerlere gnderilecek tertiplere


konmutur.
"Cevat Paa bir gn Harbiye Nezareti'nden ekilmek mec
buriyetinde kalnca Fevzi Paa'ya der ki: "- Paam, grecek
siniz ki sk sk Harbiye Nazrlar deiecektir. Fakat siz yeri
nizde kalnz ki balanlan ileri yrtebilesiniz!'' Fevzi Paa,
Ankara'ya gelinceye kadar, nasl stmplara tahamml ettiini,
sng tehditleri altnda bile beni tenvir ve iradedecek tedbir
ler alm olduunu sylemeliyim.
"Vahdettin kabinelerinde benim iin iki zt fikir olduu
nu yukarda sylemitim: Biri beni lehlerinde kazanmaya al
anlar, dieri hibir suretle itimadedilmemek lazm olduunu
iddia edenler! Aylarca, mnakaalardan soma hangi fikir hak
kazanm, bilir misiniz: Mustafa Kemal'e emniyet edilemez!
Mustafa Kemal stanbul'da birtakm menfi telkinler, belki ha
zrlklar yapyor. Bu adam stanbul'dan uzaklatrmak lazm
dr. Mustafa Kemal'i Anadolu dalarna atmal ve orada rtmeli! Nihayet bu karar zerinde mutabk kalmlar. Bunu ii
ten yakn arkadalarm beni tebrik ettiler.
"Beni stanbul 'dan karmakla ar bir ykten kurtulacak
larn zannedenler, makul bir sebep aramakla megul idiler. Ni
hayet bu sebep, igal kuvvetleri zabitlerinin raporlar ile dolu
bir dosya halinde ellerine geldi.
"Bir gn Harbiye Nazn rahmetli akir Paa beni maka
mna davet etti. Brosunun karsna oturdum. Bir tek kelime
sylemeksizin bana dosyay uzatt: "- Bunu okur musunuz?"
dedi. Dosyay batan nihayete kadar gzden geirdim. Hula
sas u idi: "Samsun ve havalisinde birok Rum kyleri Trk
ler tarafndan her gn tecavze uramaktadr. Osmanl hk
meti bu vahi tecavzlerin nne geememektedir. Bu havali
nin emniyet ve huzurunu temin etmek insaniyet namna bor142

cumuzdur." Raporlar istanbul Hkmeti'ne verilirken bir de


protesto ilave edilmiti: "Bu tecavzleri menetmek lazmdr.
Eer siz aciz iseniz, vazifeyi biz stmze alacaz!" Dosya
y okudukutan soma Harbiye Nazn'nm yzne baktm: "Emriniz paam" dedim. "- Bu byle midir, zannedersiniz?"
" - Zannetmiyorum, fakat bir eyler olmak ihtimali vardr." Bu
nun zerine asl bahse geti: "- ite, dedi, byle midir, deil
midir, evvela bunu meydana karmak iin oralara bir zatn gi
dip tetkiklerde bulunmas lazmdn. Ben Sadrazam Paa ile
(Damat Ferit Paa) grtm. Sizi mnasip grdk. Oraya gidesiniz ve meselenin mahiyetini anlayasmz." "- Memnuniyet
le giderim. Ancak ben oraya Trkler Rumlara zulmediyor mu,
etmiyor mu, yalnz bunu anlamak iin mi gideceim, memu
riyetim bu mu olmak lazmdr?" "- Evet, dedi, konutuumuz
budur!" "- Pekl, yalnz msaade buyurursanz, memuriye
time bir ekil vermek, lazm! Sizi zmeyeyim, arzu ederseniz
Erknharbiye Reisinizle grerek bunu tespit edelim!" "Hay hay!" dedi.
-8"- Nazrlk makamndan karak, Erknharbiye-i Umu
miye Reisi Fevzi Paa'y aradm. Yerinde yoktu. Yirmi gnden
beri hasta olduu iin gelmemekte olduunu sylediler. Me
rak ettim. Acaba yeni bir rahatszl m vard? ok soma an
ladma gre mesele u idi: Suriye Fatihi General Allenbi s
tanbul'a gelecei zaman, Harbiye Nazar, Fevzi Paa'y ar
m ve karlamaya gitmesini istemi. Fevzi Paa: "- Ben bu
nu yapamam!" demi. "- Yapmak lazmdr!" cevabn alnca
da: "- Hastaym, evime gidiyorum!" demi; o gnden beri de
kmam.
143

"Dairede ikinci Reis Diyarbekirli Kzm Paa ile kar


latm. Kendisine Nazr Paa'nm bana verdii vazifeden bah
settim. "- Malumatnz var m?" "- Hayr!" dedi. "- te ben
sana haber veriyorum!" dedikten soma, "- Kaplar kapattrr
msn?" dedim.
Kzm Paa glerek yzme bakt: "- Ne oluyoruz?" K
zm Paa ile ak konuarak btn dndklerimi anlattm: "Her ne sebep veya maksatla, beni stanbul'dan uzaklatrmak iin
bir vesile aramlar ve bu memuriyeti bulmular. Hemen kabul
ettim. Ben zaten u veya bu suretle Anadolu'ya gemek frsat
aryordum. Madem ki onlar teklif ettiler, frsattan mmkn olduukadar istifade etmeliyiz!" KzmPaa: "-Nasl?" dedi. Ce
vabm beklemeksizin ilave etti: "- Ha... zaten ordu mfettilik
leri meselesi var. Sen o taraflara ordu mfettii unvan ile gide
bilirsin! " "- Unvann ehemmiyeti yok, dedim, yalnz imdi Har
biye Nazn ile konu, benden ne istiyorlar, tespit et, st tarafn
kendimiz yaparz." Kzm Paa Harbiye Nazrn'm grd, ken
disinden ald direktif u idi: "- Maksat Samsun havalisinde
Rumlara tecavz eden Trkleri tedibetmek, soma Anadolu'da
birtakm milli teekkller beliriyormu, onlan da ortadan kal
drmak! Mustafa Kemar i bunun iin yolluyoruz. Kendisine Sad
razam Paa ile beraber bir salahiyetname vereceiz!" Kzm Pa
a brosuna dnerek bana bunlar izah etti: "- ok gzel", de
dim ve kaplarn eyi kapal olup olmadna baktm: "- Yaln
zz! " dedi. "- Onlar ne istiyorlarsa azamisini ilave ederek bir ta
limatname kaleme alnz, yalnz bir iki noktay ben not ettire
yim!" "- Peki!" dedi. Benim ehemmiyet verdiim, salahiyet
meselesi idi. Mmkn olduu kadar Anadolu'nun her tarafna
emMer verebilmen idim. stediim bir madde, Samsun'dan ba
layarak btn ark vilayetlerinde bulunan kuvvetlerin kumanda
n olmaklm ve bu kuvvetlerin bulunduu vilayetler valilerine
144

dorudan doruya emir verebilmekliimdi. Bir baka madde, bu


rmntka ile herhangi bir temasta bulunan askeri ve idari makam
lara iarlarda bulunabilmekliimdi. Kzm Paa'ya dedim ki: "Onlann arzularn bir araya topla, fakat sonuna bu iki maddeyi
ilave et!" Kzrm Paa yzme bakt: "- Bir ey mi yapacaks
nz?" "- Kulam bana doru uzat, dedim... Evet. Bir ey yapa
cam. Bu maddeler olsa da olmasa da yapacam." Kzm Pa
a gld: "- Vazifemizdir, alacaz!"
"Dediim gibi yazd talimatnameyi okudu. Soma beni
brakarak, msveddeyi Harbiye Nazn'na gstermek zere
odadan kt. Bilmem ne geti, bu kadar az zamanda ne gee
bilir, fakat Kzrm Paa'mn sylediine gre Sadrazam Paa ta
limatnameyi imzalamayacakm. akir Paa da imza koymak
tan ekinmi, ancak bu rahmetli de vicdani bir sezi olmak la
zmd ki, "- imza edemem!" sznden soma: "- Mhrm
basarm!" demi. "- Mhrn basyor mu?" dedim. "-Evet,
hatta bana mhrn verdi ve bas dedi!" "- O halde talimat
nameye Mustafa Kemal Paa lzum grdke dorudan do
ruya Sadrazam Paa ile muhabere eder, kaydn da ilave ede
lim." "- ok iyi, ama akir Paa'ya okuduum msveddede
bu kayt yoktu." Bununla beraber Kzrm Paa byle bir mad
de de ilave ederek talimatname beyaza ekildi, akir Paa'mn
makam mhr basld. ki nsha idi, birini cebime koydum.
tekim de Kzm Paa'ya vererek: "- Sen de bunu dosyanda
saklarsn!" dedim. Latifeli bir glle: "- Paam, beni torbaya
m sokuyorsun?" dedi. "- Hayr, hayu, sana imdi yalnz teek
kr ediyorum. Bir gn bunu hatrlarz!" (1)
(1) Bu talimatn, "Tarih Vesikalar" dergisinde kan sureti udur: "Do
kuzuncu Ordu Ktaat Mfettiliine ait vazaif yalnz askeri olmayp mfettili
in ihtiva eyledii mntka dahilinde ayn zamanda da mlkidir.
1- bu mterek vazaif unlardr:
145

"Mfettilik meselesinin Erknharbiye-i Umumiye kin


ci Reisi tarafndan hatrlatldn sylemitim. Somadan
rendiim baz eyleri de ilave edeyim: Fevzi Paa'nm ittihat
olduundan phe eden hkmet, kendisini makamndan uzak
latrmak iin galiba Birinci Ordu Mfettilii'ni teklif etmi
ler. Halbuki baka bir yerde sylediim sebeplerle Fevzi Pa
a'nm Erknharbiye reisliinde kalmas lazmd. stifa tekli
fini kabul etmemekte srar etmitir. Gene o sralarda Mersinli
Cemal Paa Konya'da ihdas olunan bir mfettilie tayin oluna) Mntkada asayi-i dahilinin iade ve istikran ve bu asayisizliin esbab hdusunun tespiti.
b) Mntkada tede beride mteferrik bir halde mevcudiyetinden bahsedi
len esliha ve cephanenin bir an evvel toplattrlarak mnasip depolara iddihan ve
muhafaza altma alnmas.
c) Muhtelif mahallerde birtakm ralar mevcut olduu ve bunlarn asker
toplamakta bulunduu ve gayri resmi bir surette ordunun bunlar himaye eyledi
i iddia olunuyor. Byle ralar mevcut olup da asker topluyor, silah tevzi ediyor
ve ordu ile de mnasebette bulunuyorlarsa katiyen meni ile bu kabil mteekkil
ralarn da lav.
2- Bunun iin:
a) ki frkal olan nc ve drt frkal olan on beinci kolordular (mfet
tilik emrine) verilmitir. bu kolordular harekt ve asayi hususatmda dorudan
doruya (mfettilikle) ve muamelat cariye yani muamelat zatiye kuvve-i umu
miye vesaire gibi hususatta kem-fis-sabk Hariciye Nezaretiyle muhabere ede
ceklerdir. Frka ve yahut mmtka kumandanl veya bir vazife-i hususiyeye tayin
edilecek zabitamn tayin veya tebdilleri (mfettiliin muvafakat ve talebiyle) ola
caktr. Maahaza sair hususata lzum ve menfaat grerek (mfettiliin verdii)
talimat kolordu kumandanlklar aynen tatbik edeceklerdir. Bilhassa ahval-i sh
hiye pek mhimdir. Bu zemindeki tetkikat ve icraatn ahaliye de temili lazmdr.
b) Mfettilik mntkas Trabzon, Erzurum, Sivas, Van vilayetleriyle Erzin
can ve Canik mstakil livalarn ihtiva eylediinden mfettiliin yukarda tadad
edilen vezaifi tedvir iin verecei bilcmle talimat ibu vilayetlerle mutasarrflar
dorudan doruya ifa edeceklerdir.
3- Mfettilik hududuna mcavir vilayet ve elviye-i mstakille (Diyarbekir, Bitlis, Mamuretlaziz, Ankara, Kastamoni vilayetleri) ile kolordu kumandan
lklar da mfettiliin ifay vazife srasnda re'sen vki olacak mracaatlarm na
zar dikkate alacaklardr.
4- Mfettiliin hususat- askeriyeye ait mercii Harbiye Nezareti olmakla
beraber hususat- saire iin makamat liyei aidesiyle muhabere edecek ve ibu
muhabereden Harbiye Nezareti'ne de haber verecektir.
Harbiye Nazn
Mehmet akir bin Numan Tahir
146

duu iin benim de yeni vazifemi almaklm tabii ve kolay ol


mutur: Samsun'da Rumlar tazyik eden Trkleri tedibetmek
zere Anadolu'ya gnderilmek istenen Mustafa Kemal, by
lece btn ark vilayetleri iin ordu mfettilii salahiyetini al
mtr.
"Ne l ey... Ben o gn btn bunlar bilmiyordum. Ta
lih bana yle msait artlar hazrlam ki kendimi onlarn ku
canda hissettiim zaman ne kadar bahtiyarlk duydum, tarif
edemem. Nezaretten karken heyecanmdan dudaklarm sr
dm hatrlyorum. Kafes alm, nde geni bir lem, ka
natlarn rparak umaya hazrlanan bir ku gibi idim.
-9Dokuzuncu Ordu Mfettii Mustafa Kemal Paa, artk erknharbiyesini tekil etmek yolundadr, ikinci reisle konutu
u srada, yanma alacaklarn kendi seeceini sylemitir. Erknharbiyesinde u isimleri gryoruz: Reis Miralay Kzm
Bey (rahmetli General Kzm Dirik), Erknharp Husrev Bey
(eski Berlin Bykelisi Husrev Gerede), Arif Bey (mebustu,
somadan suikastilerle beraber idam edilmitir), Doktor ibra
him Tali Bey (mebus), Doktor Refik Bey (rahmetli Bavekil
Doktor Refik Saydam)... Bakalar ile beraber Erknharbiye
yirmi yirmi be kiilik bir yekn tuttu. Merkezi Sivas'ta bulu
nan 3 'nc Kolordu'nun kumandam Salahattin Bey Konya'ya
tayin edildiinden, onun yerine de Miralay Refet Bey'i (me
bus general Refet Beler) seti. Bu muameleler olurken, bir
yandan da yol hazrl yapmakta, hususi ve resmi ziyaretler
de bulunmakta idi. Harbiye Nazn 9'uncu Ordu Mfettii s
fatyla kendisini sadrazam paaya bizzat takdim etmek istedi:
"- Sadaret makamnda altn gzlkl, baklan sevinten
147

parlayan Damat Ferit Paa bana ok iltifat etti. timad ne ka


dar derin olduunu, benden ok eyler beklediini syledi.
Tatmin edici cevaplar verdim. Bana mutlak salahiyetler vermi
olduunu ima eder szler sarfetti. Veda ederken, "- Her arzu
nuzu dorudan doruya bana yazabilirsiniz, derhal yaplaca
ndan emin olunuz!" diyordu. Bunun ok faydal olacam
syleyerek, derin teekkrlerimi tekrar ettim. Sadaret maka
mndan ktk. akir Paa ile holde yrrken bana dedi ki: "ster misiniz, Dahiliye Nazn Mehmet Ali Bey'le sizi konu
turaym?" "- ok mnasip olur, efendim. Vazifemin o makam
la alakas vardr." Mehmet Ali Bey'i daha nce tanm oldu
umu sylemedim. Dahiliye Nazrl brosunda, akir Paa
pek iyi bir tertip bulnmu olmaktan deta sevinerek, Mehmet
Ali Bey'in yzne bakt, beni gsterip: "- Samsun'daki vaka
nn tahkikine memur Mustafa Paa!" diye takdim etti. Meh
met Ali Bey de sevin alametleri gstererek elimi tuttu, akir
Paa'ya dedi ki: "- Sizi tebrik ederim, ok isabetli bir intihap
ta bulundunuz, ben zaten paay tanyp takdir etmitim. Ka
naatime siz de itirak etmi olduunuz iin bahtiyanm." Otur
duk. Mehmet Ali Bey dahiliyeye ait ilerde bana her kolayl
yapacandan, dorudan doruya muhaberede bulnacamzdan bahsetti. Pek samimi aynldk.
"imdi size mahrem bir bulumadan bahsedeyim: Sleymaniye sokaklanndan birinde ho bir ev... Buraya vakitsiz ve
teklifsiz gitmitim. Kim olduumuzu bilmeksizin bizi evin
iinde gren hizmeti kz: "- Ne istiyorsunuz, beyefendi hazr
deil!" diyordu. Kzcaza: "- Hele bizi misafir odasma al, bir
taraftan beyefendi de hazr olur!" dedi. Odaya girdik. Hizmet
i kza fazla bir ey sylemeye lzum kalmadan, ev sahibi be
yefendi gler yz ile ieri girdi: "- Ne haber., ne haber., bu
ne baskn?" Kimdi, tahmin ediyor musunuz: smet Bey! (Is148

met nn). "- Vaktim dar, sana hikyeyi ksaca syleyeyim,


dedim" ve her eyi anlattm: "- Ben yerleinceye kadar sen de
bana yardm edeceksin ve i balad vakit yanma gelecek
sin! " Veda etmek zere ayaa kalktm, ellerimi tuttu: "- Biraz
dahakonusaydk.." dedi. stanbul'da kaldm kadar benimle
mmkn olduu kadar az alakal grnmesini de rica ettim.
"Fethi Bey'i teki mevkuflarla beraber Bekiraa bl
ne nakletmilerdi. Bir iki defa da yanlanna gitmitim. Tekrar
ziyaret ederek mahremlerime de bu mjdeyi vermek istedim.
ne hapishane mdrnn odasna girdim, mdr beni hr
metle karlad ve ben oturduktan soma ayakta durdu: "- Otu
runuz Ali Bey!" dedim. Bu Ali Bey, Bulan gedii garbinde,
kumandannn kendisini tenvir etmemi olmasndan, bana yan
l malumat verdi iin aa kardm 20'nci alay kuman
dan idi. Kabahat onun olmadn sonradan anlamtm. im
di karmda duran ve arkadalar, nezareti altmda bulunduran
o idi. Harpte aa karlm olmas, ona emniyet kazandr
m olmal idi. Namuslu insanlar mdafaa etmek borcumuz
dur. Ali Bey mstesna bir asker olmayabilirdi, fakat cepheler
de fedakrlk etmi olanlardand. Ehliyetsiz bir kumandann
kurban, hakka raz olacak kadar da temiz kalpli idi. Artk sy
leyebilirim. Hapishane mdr sfat ile son ziyaretimde bana
dedi ki: "- Paam haber aldk, Anadolu'ya gidiyormusunz. Ne
vakit emrederseniz, mevkuflardan istediklerinizi yanma ala
rak size geleceim." Ayaa kalktm, Ali Bey'in elinden mttum:
"- Bana muvaffakiyetimin ilk mjdelerini veriyorsunuz, te
ekkr ederim" dedim. Btn kouta serbese dolamak is
tediim iin, benimle beraber gelmemesini syledim.
"nce Fethi Bey'i grdm. Bir keye ekildik. Vaziyeti
hikye ettim. Soma koular dolatk. Bazlarnda birbirleri s
tne ylm insanlar, skk karyolalar... lerinden biri st149

me atld, boynuma sarlarak: " - Gryor musun Kemal, ne hal


deyiz?" dedi: Husrev Sami! Baz bykleri odalarnda vakit l
drmek iin oyun oynar buldum. Mahrermerimizle Ali Bey'le
bir tertip yapmak mmkn olacam konutuk. Veda ettim.
-10"- Yunanllar zmir'e asker karmazdan biraz nce, ga
liba maysm 14'ncgn, Sadrazam Damat Ferit Paa'mnNianta'ndaki evine akam yemeine davetli idim. Muayyen sa
atte gittim. Benden baka henz kimse yoktu. Ksa birka ke
limeden soma uzunca bir durgunluk devam etti: Kendisinde
Harbiye Nazr ile beraber grdm zamanki samimiyetten
eser yoktu. Benimle yalnz kalmaktan sklyor gibi idi. Bir ara
lk saatine bakt: "- Acaba nerede kald?" "- Birini mi bekli
yordunuz, efendim!" "- Evet, Cevat Paa Hazretleri gelecek
ti." Gene skt... Biraz soma Cevat Paa salona girdi. Hemen
mz beraber yemek salonuna getik. Sofrada atal ve ta
bak tkrtlarndan baka ses yok. mz de susuyoruz. im
den gelen suallere kendi kendime iimden cevap vermeye a
lyordum. Her halde benimle konuacak baz eyleri olmal
idi. Belki de ok ehemmiyetli meseleler vardr, sofradan son
raya saklyordur, diyordum. Yemein sonuna yaklamtk.
Sadrazam Paa ksa bir cmlesi ile beni vehimlerimden kur
tard. Cevat Paa'ya ve bana bakarak: "- Yemekten soma bi
raz grelim" dedi. "-Emirbuyurursunuz!"
"Ortasnda genie bir masa bulunan ok dar, fakat ho
bir salon, daha ayakta iken Sadrazam dedi ki: "- Bir harta ge
lirsek de Mfetti Paa onun zerinde izahat verse..." Kipert' in
atlas geldi, Anadolu paftasn bulduk. Sadrazam Paa'ya bak
tm, "- Ne cihetlerden izahat emir buyuruluyor" dedim. "150

Mesela, dedi, Samsun ve havalisinde ne yapacaksnz?" Keli


meler adeta azmdan dklmeye balad: "- Efendim, dedim,
ngiliz raporlarna gre Samsun ve havalisinde baz karklk
lar varm... Biraz mbalaaldr, zannediyorum. Ne de olsa
bunlar basit eyler... Yerinde yapacamz tetkikat ile hallede
riz. imdiden isabeli bir ey sylememekten korkarm." Cevat
Paa'ya dnd: "- Siz ne dersiniz?" Cevat Paa pek tabii bir
tavrla: "- yledir efendim, bu gibi iler yerinde hallolunur."
Kanaat getirmemi grnen Sadrazamn kafasnda daha byk
bir endie, sual ekli aryordu. Derken biraz heyecanl bir ses
le sordu: "-Pekl, siz bana harta zerinde nerelere kadar ku
manda edeceksiniz, gsterir misiniz? " Vesveseye dt nok
tay hemen anlamtm: "- Efendim henz ben de pek iyi bil
miyorum, belki... takriben... (Kipert'in kk hartasna elimi
koyarak) ihtimal u kadar ufak bir para..." diye baz vilayet
leri gsterdim ve manal bir tarzda Cevat Paa'nm yzne bak
tm. Ben hartadan elimi kaldrrken o da ilave etti: "- Efendim,
dedi, Paa tabii o mntkadaki kuvvete kumanda edecek... Za
ten nerede kuvvet kald ki..." Szn tamamlarken, vaziyetin
hi de ehernmiyetli olmadn anlatmak istermi gibi, masa
dan uzaklar gibi oldu. imden Cevat Paa'ya teekkr edi
yordum. Her birimiz birer koltua ekildik ve kahvelerimizi
imeye baladk. Damat Paa ferahlam gibi idi: "- Ne vakit
hareket edeceksiniz? " " - Ne vakit emir buyurulursa... Ben ha
zrm, arzu ederseniz yarn veya br gn..." "- Zat-ahaneyi
ziyaret ettiniz mi? " " - Hayr efendim", " - Ziyaret etmeden mi
gideceksiniz?" "- rade buyurulmad." "- Ben iradei seniyeyi
tebli ediyorum, yarn kendilerini ziyaret ediniz!" "- Peki efen
dim!"
"Sadrazamn konandan ktktan soma, Cevat Paa ile
kol kola, karanlkta, Nianta caddesinden Tevikiye'ye do151

ra sk admlarla ilerliyorduk. Cevat Paa samimi bir lisanla ba


na sordu: "Bir ey mi yapacaksn Kemal?" "- Evet Paam, bir
ey yapacam!" "- Allah muvaffak etsin!" "- Mutlaka mu
vaffak olacaz!"
Birbirimizden ayrldk!
-119'uncu Ordu Mfettilii'nin hareketini geciktirmek iin
artk bir sebep kalmamt. Btn muameleler bitmi, hazrlklar tamamlanmt. Mfettilik kararghn Samsun'a naklede
cek vapur 16 Mays gn Galata nhtrmnda sabahtan akama
kadar hareket emri bekleyecekti. Mustafa Kemal, veda etmek
zere Erknharbiye-i Umumiye Reislii'ne gitti:
"- Reislik brosundaym. Fevzi Paa'mn yerine Cevat Pa
a tayin olunmutur. Tam o gn Fevzi Paa'dan vazifesini tes
lim alacakm. Bu suretle her ikisi ile bulumu oluyorum. Ce
vat Paa makammdadr, biz Fevzi Paa ile karsndayz. Bir
vaka daha anlataym: Fevzi Paa'y niin ekip uzaklatrmak
istediklerini sylemitim. Vazifesinden ayrmaya karar ver
mek iin daha soma ciddi bir sebep olmu. Sebep u: zmir'e
kmaya hazrlanan Yunanllar adalara asker ymaya balam
lar. Erknharbiye'ye raporlar geldike, Fevzi Paa, byle bir
tecavze atele kar koymak lazm geldiim Harbiye Nazn
imzas ile tebli ediyormu. Nihayet bir gn Harbiye Nazn akir Paa, zmir kumandan tarafndan telgrafhaneye arlm.
O zamana kadar bu gibi davetlere Fevzi Paa ile birlikte gider
ken, o gn Erknharbiye-i Umumiye Reisi'ne haber verme
mi. Muhabere balam. Belki iyi hatrlayamam, fakat Erknharbiye dosyalannda vesikalar olmak lazm, kumandan de
mi ki: "- Amiral Galtrop mtareke artlama gre izmir'e 152

kp Kadifekale'yi igal edeceim, diyor, ne buyurursunuz?"


akir Paa, imzas ile, mtareke artlarna uyulmak icap etti
ini yazm. Kumandan ifreli bir telgrafla unu ilave etmi:
"- Ondan soma Yunanllar zmir'e kacakm, buna ne dersi
niz?" Harbiye Nazn: "- Byle ey olur mu, hayal ediyorsun,
vehmediyorsun! cevabm vermi. Muharebenin sonuna doru
Fevzi Paa'y da telgrafhaneye armlar. Kendisine bahset
tiim telgraflamalann dosyasm vermiler. Harbiye Nazn'nm
talimat ile, Fevzi Paa'mn ilk verdii emirler tezat halinde i.di. Fevzi Paa'mn yerinde kalmasna ihtimal yoktu. Fakat onun yerine reislie gelen Cevat Paa da nihayet Fevzi Paa'mn
yolunda yryecek bir ahsiyet idi.
"Masa stnde bir harta vard. Fevzi Paa'mn gzlerin
den, yznden ve tavnndan ok dolgun olduunu anlyordum.
Cevat Paa'mn ne dndn de bir gece evvelki Sadaret ko
nandaki bulumamzdan biliyordum. Fevzi Paa'ya dedim ki:
"- Paam vaziyeti nasl mtalaa ediyorsunuz?" Gk grler gi
bi bararak: " - Anlamyorum ki efendim... dedi (ve sa elinin
ahadet parma ile hartada stanbul noktasn gstererek) bu
radaki rahatmz feda etmemek iin koskoca memleketi veri
yoruz, bu ne akldr?" imden sevindim ve daha ferahladm.
Cevat Paa da: "- yle oluyor!" der gibi bakyordu. Hatam
da iyi kaldysa arkadalara unlan syledim: "Hakikat sizin de
dikleriniz ve dndklerinizdir. Ben bunu ispat etmek iin
Anadolu'ya gidiyorum. Aramzda uzun grmelere lzum
olmadn da gryorum. Yalnz sizlerden bir ey bekliyo
rum: bana yardm edeceksiniz." "- Tabii... Evet..." Cevat Pa
a'ya dndm: "- Bilhassa siz paam... Asl salhiyet maka
mnda imdi siz bulunuyorsunuz. Beraber yryebilecek mi
yiz?" "- Elbette.." "- O halde ilk i olarak, Ulukla taraflannda bulunurken imendiferle nakillerine msaade olunmayan

153

Yirminci Kolordu'nun yryerek Ankara'ya hareket etmele


rini emir buyurunz!" nndeki bloknota iaret etti: "- Emir
vereceim... dedi. " - Soma sizinle ahsen muhabere edebilmek
zere hususi bir ifre isterim." "- imdi!" dedi, zile bast, la
zm gelenlere syleyerek bana bunu da temin etti. Burada ila
ve edeyim: Aldatc vaatlere Anadolu'dan stanbul'a arld
m vakit, hakiki sebebi bu ifre ile Cevat Paa'dan sormu ve
igal kuvvetleri kumandanl tarafmdan bunda srar edilmek
te olduunu renmitim. Arkadalara veda ederek ayrldm.
"Baka ziyaretlerde de bulunmak lazmd. Harbiye Naz- .
r'n, Sadrazam', Dahiliye Nazn'm aradm. Hibiri makamn
da yoktu. tima halinde imiler. En kestirmesi Babli'ye gi
dip kendilerine haber vermekti. Beni Sadaret bekleme salonu
na aldlar. Benim geldiimi duyan baz nazrlarn da heyecanl
heyecanl salona geldiklerim grerek, biraz ardm. Mehmet
Ali Bey beni meraktan kurtard: "- Allah Allah ne kstahlk...
ittiniz mi efendim, Yunanllar zmire kyor..." Bu szleri
Bahriye Nazn teyit etti: "- Ya... dedim, bu da m oldu?" "Evet..." ben memleketin bana neler geleceini tahmin etme
mi deildim, fakat kimseye anlatamamtm. Nazrlarn tela
karsnda alamak m, glmek mi lazmd? Kendimi tutuyor
dum. Fakat bu emrivaki karsnda ben " - Allah Allah." demek
ten baka bir ey dnmeyen bu nazrlara ibretle bakyordum.
tidalden aynlmamaya pek dikkat ederek: "Ne yapmay tasav
vur ediyorsunuz?" diye sordum. "- Protesto edeceiz!" ceva
bn verdiler. " - Bu lazmdn, dorudur. Ancak byle bir protes
to ile Yunanllann zmir'den geri ekileceklerine veya ngiliz
lerin onlan geri ekeceklerine ihtimal veriyor musunuz?" Y
zme baktlar: "- Fakat baka ne yapabiliriz?" "- Belki de da
ha kati tedbirler dnlebilir." "-Mesela... ne gibi?" O zaman
bir ses, eer yannl hatamda kalmamsa, Mehmet Ali Bey'in
154

sesi cevap verdi: "- yle hareketlere kalkarsak bize ne yapar


lar, bilir misiniz?" Tabii "- Kalkar benim yanma gelirsiniz!"
diyemezdim. Avni Paa'nm elini tattum: "- Bizi Anadolu'ya g
trecek vapur hazrdr, deil mi?" "- oktan tertip etmitim,
Bandrma vapuru emrinizdedir." "- Dorudan doruya vapur
kaptanma emir verebilir miyim?" "- Hay hay" dedi. Yaverime
seslendim, "- Paa Hazretlerinin bir emirleri var, not ediniz."
Yaverim kurun kalemi ile Bandrma kaptanma bir emir yazd,
imza edilmek zeri Avni Paa'ya uzatt.
"Damat Ferit kabinesini bu perianlk iinde brakarak
Zat- ahaneyi ziyaret etmek zere Babli'den ayrldm."
-12"-Yldz Saray'nun ufak bir salonunda Vahdettin'le ade
ta diz dize denecek kadar yakn oturduk. Sanda, dirseini da
yam olduu bir masa ve stnde bir kitap var. Salonun Boa
zii'ne doru alan penceresinden grdmz manzara u:
Birbirine muvazi hatlar zerinde dan znhllan! Bordalanndaki toplar sanki Yldz Saray'na dorulmu! Manzaray gr
mek iin oturduumuz yerlerden balarmz saa sola evirmek
kfi idi. Vahdettin hi unutmayacam u szlerle konumaya
balad: "- Paa paa, imdiye kadar devlete ok hizmet ettkik,
bunlarn hepsi artk bu kitaba girmitir (elini demin bahsetti
im kitabn stne bast ve ilave etti:) tarihe gemitir." O za
man bunun bir tarih kitab olduunu anladm. Dikkatle ve s
knla dinliyordum: "- Bunlan unutun, dedi, asl imdi yapaca
n hizmet hepsinden mhim olabilir. Paa paa, devleti kurta
rabilirsin! " Bu son szlerden hayrete dtm. Acaba Vahdettin
benimle samimi mi konuuyor? O Vahdettin ki ecnebi hkmet
lerin yznc derece aletleri ile temas arayarak, devletini ve sal-

155

tanatn lartarmaya alyordu, btn yaptklarndan piman


m idi? Aldatldn m anlamt? Fakat byle bir tahmin ile
baka bahislere girimeyi tehlikeli addettim. Kendisine basit ce
vaplar verdim: "- Hakkmdaki tevecch ve itimada arz- teek
kr ederim. Elimden gelen hizmette kusur etmeyeceime em
niyet buyurunuz." Sylerken, kafamdaki muammay da hallet
meye urayordum. ok iyi anladm, veliahtlnda, padiah
lnda btn his ve fikirlerim, temayllerini, sahtekrlklarm
tandm adamdan nasl yksek ve asil bir hareket bekleyebi
lirdim? Memleketi kurtarmak lazmdr, istersem bunu yapabilirmiim. Nasl hemen hkm veririm: Vahdettin demek istiyor
du ki hibir kuwetimiz yoktur. Tek mesnedimiz stanbul'a h
kim olanlarn siyasetine uymaktr. Benim memuriyetim, onla
rn ikyet ettikleri meseleleri halletmektir. Eer onlar mem
nun edebilirsem, memleketi ve halk bu siyasetin doru oldu
una inandrabilirsem ve bu siyasete kar gelen Trkleri tedibedersem, Vahdettin'in arzularm yerine getirmi olacaktm. "Merak buyurmayn efendimiz, dedim, nokta-i nazar- ahane
nizi anladm. rade-i seniyeniz olursa hemen hareket edeceim
ve bana emir buyurduklannz bir an unutmayacam." "- Mu
vaffak ol!" hitab- ahanesine mazhar olduktan soma, huzurun
dan ktm. Naci Paa, padiahn yaveri, fakat benim hocam, der
hal benimle bulutu. Elinde ufak mahfaza iinde bir ey tutu
yordu. "- Zat- ahanenin ufak bir hatras.." dedi. Kapamm
zerine Vahdettin'in inisiyalleri ilenmi bir saatti. "- Peki, te
ekkr ederim", dedim, yaverim ald.
"Soma, sanki Yldz Saray'ndan ktmz ve hareket
etmek zere olduumuzu gizlemek, saklamak ister gibi bir ih
tiyatla, ayaklarmzn patrdsn iittirmekten korkarak, saray
dan uzaklatk.
"Artk ili'deki evi brakmak zereyiz. Bandrma vapu156

ru Galata rhtmnda hazr, bildiimiz bu! Kararghmzda


olanlar muayyen saatte rhtmda toplanm olacaklard. Otomo
bil kapmn nnde idi. Evdeki vedalan bitirmitim. Tam o s
rada gelerek beni broma gtren bir dostum, ald bir habe
re gre benim ya hareketime msaade edilmeyeceini, yahut,
vupurun Karadeniz'de batrlacan syledi. Yldrmla vurul
mua dndm. Daha soma vaktiyle uzun mddet yanmda a
lan bir erknharp de gelerek, maiyetinde alt bir Damat'tan ayn eyleri rendiini bildirdi. Bir an yalnz kaldm
ve dndm. Bu dakikada dmanlarn elinde idim. Bana her
istediklerini yapamazlar myd? Beynimden bir imek geti:
Tutabilirler, srebilirler, fakat ldrmek! Bunun iin beni Ka
radeniz'in cokun dalgalan arasnda yakalamak lazmdr. Bu
ihtimal mantki idi. Ancak artk benim iin yakalanmak, hapsolmak, nefyolmak, dndklerimi yapmaktan menedilmek,
hepsi lmekle msavi idi. Hemen karar verdim, otomobile at
layarak Galata nhtmma geldim. Baktm ki rhtma yanam
olacam sandm vapur, uzaklardadr. Sandallarla vapura git
tik. Kaptana yola kmak iin emir verdimse de, Kzkulesi
aklannda muayeneye tabi tutulduk. Birka ecnebi zabit ve as
keri bizi yoklayacaklard. Muayene uzayp gitti. Gelip gidildi
ine gre acaba bunlarla ehirdekiler arasnda bir muharebe mi
vard? Maksat beni tevkif etmekse, btn bu eylere lzum yok
tu, sklyordum. Bir kararszlk da olabilir, diye dndm.
Bundan istifade edebilmek iin kaptana hareket hazrlklanm
abuklatrmasn syledim.
"Yirmi yedi yllk ihtiyar kaptan demir aldrmaya bala
d. Ben kaptan yerinde idim. Zabit ve askerler dar ktlar.
Hareket ettik. Karadeniz Boaz'ndan karken, kaptana teh
likeli ihtimalleri anlattm. Cevap verdi: "-Ne aksi, dedi, bu de
nizi pek iyi tanmam, pusulamz da biraz bozuk..." Mmkn
15"

olduu kadar kylan takibetmesini tavsiye ettim. nk bun


dan soma benim istediim, Anadolu'nun bir kara parasma
ayak basmaktan ibaretti.
"Sahili takibede ede evvela Sinop'a geldik. Kasabaya k
tm. Oradakilerle grerek, Samsun'a kolaylkla gidilebilecek
yol olup olmadn soruturdum. Maateessf yokmu! ok
zorluk ekecek ve gnlerce yollarda kalacaktk. Bilmem ne
den, Samsun'a bir an evvel ayak basmak iin o kadar acele edi
yordum ki zaman kaybetmektense tehlikeye gs germeyi
tercih ettim.
"Tekrar Bandrma vapuruna bindik. Ayn tertiple seyahat
ederek, nihayet Samsun limanna vardk!"

158

http://genclikcephesi.blogspot.com

'Mustafa Kemal'in Mtareke


Defteri' ve '19 Mays', Falih
Rfk Atay'm yakn tarihimiz ve
Kurtulu Savamzla ilgili an
kitaplardr.
Yazar, bu belgesel an
kitaplarnda byk nder
Atatrk' ilk tand gnlerden
balayarak, birlikte tank
olduklar olaylar, kiileri
anlatmtr. Falih Rfk Atay, bu
ilgi ekici an kitaplarm, gn
gnne tuttuu notlardan ve
sonradan anmsad olaylardan
yararlanarak yazmtr. Bu
belgesel kitaplar, gzel, akc ve
rnek bir Trkeyle hikye
edilerek yazlmlardr.
Trk tarihinin en hareketli
olaylarn ve kiilerini yakndan
izlemi ve tanm olan Falih
Rfk Atay, insanlar ve konular,
edebiyattan gelmi bir kalemin
renklilii iinde yanstmaya
almtr.
Bu nemli an kitaplarn tek
kitap olarak okuyucularmza
sunmaktan byk kvan
duyarz.

http://genclikcephesi.blogspot.com

You might also like