Professional Documents
Culture Documents
Zaman Üzerine - Norbert Elias
Zaman Üzerine - Norbert Elias
Zaman Üzerine - Norbert Elias
NORBERT ELIAS
19. yzyln sonunda, 1897 ylnda Breslauda doan Norbert Elias, 1990 ylnda
Amsterdamda ld. Yaamnn yaklak otuz yln zor koullar altnda ngilterede
srgnde geirdi. Almanyaya 1965 ylnda geri dnd. nce Mnster, sonra Konstanz ve Aachen niversitelerinde konuk profesr olarak grev yapt. 1978 ylndan
1984 ylna dek Bielefeldteki Disiplinleraras Aratrmalar Merkezini ynetti, son
ra Amsterdama yerleti.
Yahudi bir ailenin tek ocuuydu. Liseyi bitirdii yl Birinci Dnya Sava ba
lamt. Snf arkadalaryla birlikte gnll olarak savaa katld. Babasnn istei
zerine 1917 ylnda tp renimine balad, ama daha sonra felsefeye yneldi. Kari
Jaspersin, Edmund Husserlin rencisi oldu. 1922 ylnda Yeni Rantlardan Riclard Hnigsvvaldm yannda doktorasn tamamlad. 1924 ylnda Heidelberg ni
versitesinde greve balad ve bundan sonra tamamen sosyolojiyle ilgilendi. Alfred
Weber ve Kari Mannheimle birlikte alt.
K. Mannheimin Frankfurt niversitesi Sosyoloji Blmnn bana getirilmesin
den, sonra Frankfurta yerleen Elias, 1932 ylnda doentlik tezini tamamlad. 1933
ylnda Naziler iktidara gelince Fransaya snd ve 1935 yl gz aylarnda n
giltereye yerleti. British Museumun K. Marxn Das Kapitali yazd tarihi sa
lonunda almaya balad, ve ber den Prozess de Zivilisation (Uygarlk Sreci)
adl iki ciltlik en nemli yaptn hazrlad. Kitap, 1939 ylnda svirede yaym
land.
ngilteredeki almalarn burslar ve yardmlarla srdren Elias, 1954 ylnda Leicester niversitesinin yeni kurulan sosyoloji blmnde greve balad. Uygarlk
Sreci uzunca bir sre tannmayan bir yapt olarak kald. 1969 basks da bilim ev
relerinin pek dikkatim ekmedi. Ama 1976 ylnda yaplan ikinci bask olaanst
ilgi grd. Elias artk yalnzca belirli aratrmaclarn tand bir sosyolog olmaktan
km, sosyolojinin en nemli temsilcileri arasna katlmt. 1977 ylnda Adorno
dln ald. Bu baar seksen yandaki Elias iin byk bir g kayna oldu ve
ard ardna yaptlar vermeye balad.
Eliasn ilgilendii konular geni bir yelpazeye dalmtr. Bilgi sosyolojisinden
Nazi felaketine, XIV. Louis sarayndaki yaantdan, kentsel yaam aratrmalarna
dek uzanr. Ama btn bu yaptlarnda yer alan temel grlerinin nveleri Uygarlk
Sreci nde mevcuttur.
Elias tarafndan dsal zorunluluklarn isel zorunluluklara uzun sreli dnm
eklinde tanmlanan uygarln en nemli zelliklerinden birisi de insann davran,
duyu ve duygularnda meydana gelen deiimlerdir. Uzun sreli bir sre zellii
gsteren bu deiimler, aklc bir plana uygun olarak gerekleemez. Eliasn ba
yapt, uygarlk, tamamlanmam bir sretir szyle balar ve Bireylerin ve toplumlarn oluturduu gelecek belirsizdir. Nihai ve kesin olan hibir ey yoktur sz
leriyle son bulur. Bu adan Elias ncllerinden ve adalarndan farkldr. Bu
farkllyla da insanlara, tarihsel gelimeye mdahil olma umudunu sunar. Eliasn
sosyoloji yntemine gre, o an iinde bulunulan yapnn ortaya kmasna yol aan
gelimeler incelenebilir ve elde edilen veriler ileriki toplum biimlerinin ngr
snde kullanlabilir.
zellikle Adorno dlnden sonraki yaptlarnda, sre kuramn gelitirmeye a
lr. Bunlar arasnda, 1977 ylnda yaymlanan Zur Grundlegung einer Theorie sozialer Pozesse (Bir Toplumsal Sre Kuramnn Temelleri zerine) ve 1983 ylnda
yaymlanan ber den Rckzug von Soziologen auf die Gegenwart (Sosyologlarn
Gnmze Geri ekilileri zerine) adl makaleleri nemlidir. Ama bilgi sos
yolojisiyle ilgili Engagemenl und Distanzierung (Angajman ve Mesafe) ve ber die
Zeil (Zaman zerine) gibi yaptlar da genlik yllarnda ortaya att sorulara birer
yant araylardr.
lmnden hemen nceki yllarda Etablierte und Aussenseiter (Sistemin Yerleikleri
ve Dlanmlar), Studien ber die Deutschen (Almanlar zerine ncelemeler) adl
nemli yapdan yaymlanr. lmnden sonra 1991 ylnda ngilterede The Symbol
Theory (mge Kuram), Almanyada Mozart. Zur Soziologie eines Genies (Mozart.
Bir Dehann Sosyolojisi zerine) adl yapdan yaymlanr.
Ayrnt: 275
nceleme dizisi: 151
Zaman zerine
Norbert Elias
Almancadan eviren
Veysel Ataman
Yayma hazrlayan
Turgay Kurultay
eviride
kullanlan metinler
Uber die Zeit
Suhrkamp-1988
Time: An Essay
Basil BlacMl-1992
ev.: EdnumdJephcott
AYRINTI YAYINLARI
Dizdariye emesi Sk. 23/134400 emberlita-stanbul Tel.: (0 212) 518 7619 Faks: (0 212) 516 45 77
Norbert Elias
Zaman zerine
Dostlarm Johan
ve Maria Goudsblom' a
indekiler
eviriye dair.............................................................................. 9
NSZ.................................................................................... 12
ZAMAN ZERNE................................................................57
Dizin................................................................................... ...251
eviriye dair
nsz
luluu, tek tek yelerinin her birine belli bir anlamda mesajlar yol
lar. Saat denen fiziksel aygt, mesajlarn yollaycs, dolaysyla da
belli bir sosyal bek iindeki davranlarn dzenleyici arac olarak
ilev grecek ekilde kotarlmtr. Saatin kadranndaki rakamlarn,
sembol olarak ilettikleri ey, bizim zaman dediimiz eydir.
Saate bakarz ve saatin ka olduunu grrz, syleriz. Sadece
benim iin deil, iinde yer aldm sosyal topluluun btn iin
geerlidir bu zaman tespiti. Saatin kadran zerindeki rakam sem
bolleri, ayrca doa olaylarnn akyla ilintili enformasyonlar da
iletirler bize. rnein, hareketlerinin bitimsiz ak iinde Gnele
Dnyann belli bir andaki konumunu, o anda akam m yoksa
sabah m, gece mi gndz m olduunu bildirirler. Demek ki u
andaki sosyal gelimilik basamandan grdmz gibi, zaman,
hem bireysel, hem sosyal hem de insan dndaki doal dz
lemlerin birbirleriyle kurduklar geni ilikiler rgsn yanstan
bir sembol olup kmtr.
Btn bunlar gz nnde tutulduunda, ortaya eitli sonular
kyor ve bunlardan biri de, birey, toplum ve doa ilikisinin n
ceki dnemlere gre artk farkl bir tablo sunuyor olmas. Gn
mzde hl, fiziksel, sosyal ve bireysel dzlemler arasna kaln iz
giler ekerek her birini btnn dnda tutan bir kavramlar ay
gtyla ilem yapp duruyoruz. zellikle de tek insann dnyadaki
yeri ve konumu byle bir tecrit modeli iinde alndnda, bu h
kim tablo, biraz arpk durmaya balyor. Tek kii, sanki dnyaya
kar bir bana orada duruyormu ve yaltlm bir varlk olarak
davranyormu izlenimi ediniyoruz bu tablodan. Toplum ile doa
da ayn yaltmlardan tr ounlukla kopuk, ayr dnyalar olarak
kyorlar karmza. te belki zaman konusundaki akl yrtme
lerimiz ve uralarmz, dnyay yaltlm blmelere ayran bu
tabloyu dzeltmeye de katkda bulunabilir. Doann, toplumun ve
bireyin i ie geerek bir btn oluturduu ve karlkl bamllk
halini temsil ettikleri gereine gzmz yumarsak zaman ile
olan bu uramzda da ilerleme kaydedemeyiz.
Saate ya da takvime yle bir baktmzda arpc bir ekilde
grrz bu balan. 1212 ylnn 12. aynn, 12. gn saat 12 ise,
29
tpk dil ve bilgide olduu gibi, sosyal bir olgunun bireyselletirilmesinden sz edebiliriz. Eklemek gerekirse, dili bireyselletiren
tek kullancnn kendini denetleyip topluluun diline uyum sa
lamas, btn bir insan cinsinin karakteristik bir zelliidir, yani
homonidler topluluunun geirdii upuzun bir evrimin sonucudur.
nsanlarn kendilerini zaman bakmndan denetleyip ayarlamalar
ise bata ok ar aksak yol alan ve ok ge ortaya kan bir sreci
temsil eder. Ve ancak bu gelimenin nispeten bize ok yakn ba
samaklarnda zaman, artk kanlmaz ve her eyi kapsayan bir
d zorlamann, kstlayc bir basncn sembolne dnmtr. Bu
incelemeyi srdrdke, zamann bu zorlamasnn ve basncnn,
okun tekler zerindeki bir basks anlamna geldii, genelin
teki zorlamas, yani sosyal bir zorlamann sz konusu olduu, ama
ayn zamanda kendi yalanmasn grmekten kaynaklanan doal
bir zorlamann da sz konusu olduu, belki biraz daha net ortaya
kacaktr. ok olandan, genel olandan teke doru dnmek,
teki okun iinde kavramak, teki deyile, rolleri saptayarak
dnmek, imdilik belki hl biraz gtr. Byle bir dnme
tarz, insann kendisini kendi karsna koyup bakabilmesini, ken
disi ile arasnda mesafe koyabilmesini gerektirir ki, byle bir be
ceriye henz tam olarak ulaabilmi saylmayz. zellikle de ge
nelden, toplumdan teke gidilmesi gerektiini ileri sren politik
anlaya kar duyulan tepkiler, farkl politik tavrlar, byle bir in
celemenin yolunu tkamaktadrlar. Evet geri insanlar inceler ve
aratrrken, ok olandan teke doru yol alan bir dnme tarzn
benimsemek gerektiine iaret eden gr, toplumu birey
karsnda, ona gre daha yksek bir konuma yerletiren ve daha
fazla nemseyen politik bir kanaatin ifadesi olarak anlamak mm
kndr. Ama bizim derdimiz, birey ile toplum arasndaki ili
kinin nasl olmas gerektiini tespit etmek deil, nasl olduunu,
bunun ne trden bir grnt sunduunu aratrmaktr. Yani, dier
bir deyile mevcut bir durumu tehis etmektir.
te sorunu bu balamda anladmzda, bu metinde geni e
kilde ele alacamz zaman zorlamasnn ve basncnn ortaya k
mas sorunu, bir sosyal olgular aratrma, dolaysyla da sosyal ol
36
55
Zaman zerine
59
1
Descartestan Kanta ve Kant sonrasna kadar uzanagelen olduka
yaygn bir hipoteze gre, insanlar doutan, olaylar birbirleriyle
ilintilemenin spesifik biimleriyle donatlmlardr ve bu biim
lerden biri de zamandr. Baka szcklerle, olaylar zaman se
kanslar (sral paralar) halinde sentezleme yetisi, insann alglama
faaliyetlerini her trl deneyimden nce belirlemitir ve bu sentez
becerisi, bu zelliiyle belli bir toplumun elindeki bilgilerinden ba
msz, renme yoluyla elde edilmeyen bir beceridir. nsanda
byle a priori bir sentez yetisinin bulunduu varsaym, insanlarn,
olaylar arasnda ilintiler ve balantlar kurma bakmndan genel ve
herkese zg bir yetiye sahip olduklar anlamna gelmekle kal
myor, ayn zamanda, onlar olaylar arasnda spesifik balar ve ilin
tiler kurmaya zorlayan doutan gelme bir yapyla donanm ol
duklar, dolaysyla, zaman, mekn, tz, doa yasas, me
kanik nedensellik ve benzeri kavramlar da oluturmaya mecbur
brakldklar ileri srlm oluyor. Bu durumda da bu kavram
larn, renmeyle edinilmemi, deimez mutlak sabitlikleri temsil
ettii izlenimi yaratlyordu.
Bu hipotezin rkln gstermeye alacam. nsanlar do
utan, doal donanmlarnn bir paras olarak, genel bir sentez
yapma potansiyeliyle, yani olaylar, sreleri birbirleriyle ba
lama, ilintileme yetileriyle donanmlardr; gelgelelim gerekle
tirdikleri btn o insana zg balantlar, gerek konumalarnda
gerek dnrken kullandklar, bu ilintilemelere karlk gelen
btn kavramlar, doutan gelme yetilerin rn olmayp sosyal
renmenin ve deneyimin sonulardr; insan kuaklarnn olu
turduklar o upuzun zincir boyunca renilmi genel bilgileri ve
bilgiyi bir kuaktan tekine aktaran zincirin sonulardr, zira tek
insann mr, yksek bir sentez dzeyini temsil eden, neden,
sonu, zaman vb. kavramlar, bunlarla ilintili spesifik ilintileri
bir bana renemeyecei kadar ksadr. nsanlarn, a priori bir
sentezin gcyle ve kendiliklerinden, yani herhangi bir renme
birikimine ihtiya duymadan, olaylar zaman kalbnn biimi
61
2
inde yaadmz toplumlarda, zaman sekanslar* olarak ya
admz olaylar dizisini, insanln oldum olas bizim gibi, bugn
geerli olduu tarzda, yani dzenli, periyodik, tek biimli ve ke
sintisiz bir ak olarak yaadklar dncesi, gerek gemiin ge
rekse bugnn olgularna ynelik yapabileceimiz saysz gz
lemle tam bir eliki oluturmaktadr. Einsteinn, Newtoncu
zaman kavramnda yapt dzeltme, zaman kavramnn nasl de
iebileceine modern bir rnektir. Einstein, Newtonun, zaman
btn bir fiziksel evrenin iine yeknesak bir biimde yaylm, tekbiimli bir sreklilik olarak kavrayndaki ksuru apak gzler
nne sermitir. Gzlerimizi, insanln toplumsal gelimesinin
ilkel balang aamalarna evirmeye enmezsek, bugn
zaman dediimiz eyin gerek deneyim olarak yaanmasnda ge
rekse de kavramlatrlmasnda tpk Einstein rneindeki gibi d
nmlerin ve deiikliklerin sk sk yaandn gsteren bulgular
ve kantlarla karlarz. Bizim bugnk kullanmmzda zaman,
ok yksek bir genelleme ve sentezleme dzeyine tekabl eden bir
* Zaman sekanslar: Zamann bir olaylar dizisi olma hali. Burada sekans ke
limesi dizisellii ifade ediyor, (.n.)
62
63
3
Zaman kavramlarnn gelimesini temsil eden bir model ortaya ko
nursa, insan toplumlarnn doadan gittike bamszlamalarn ve
doa karsnda nispi zerkliklerinin gittike bymesini daha iyi
kavrayabiliriz. nsanlk tarihinde, insanlarn doann iinde ken
dilerine atklar sosyal alann henz ok dar ve snrl olduu ge
lime basamaklarndan geildi. Doann gbeindeki bu sosyal
adacklarn gerek kendi aralarndaki gerekse bu adacklar ile bizim
bugn kendimizi insan-merkezci bir mantkla dnyann ortasna
64
4
Zaman sorunu zerinde dnrken, zaman szcnn isim bi
imi, kafamz kartrp bizi yanl yerlere yollamaktadr. Baka
bir yerde de, nesneletirilmi isim szcklerle konumann ve d
nmenin, olaylarn bantlarn alglamamz son derece gletirebileceini syledim.2 Bu konuma alkanl, bugn hl
yle tamamen ortadan kalkmam olan bir eilimi, eskilerin, so
yutluklar kiiletirme eilimini anmsatmaktadr. Adaletli dav
ranmann, Tanra Justitia kiiliiyle sembolletirilmesi gibi. Sos
yal olarak standartlatrlm bir dilin, toplumun tek tek bireylerine,
nesneletirme ieren isim szcklerle konumay dayatmasna sa
ysz rnek verilebilir. Rzgr esiyor ya da Nehir akyor gibi
cmleleri dnn yeter. yi ama, rzgr, aslnda esme ha
reketinden baka bir ey mi? Ya da nehir, akarsu, akan sudan
farkl, ayr bir ey mi? Esmeyen bir rzgr, akmayan bir akarsu ya
2. Norbert Elias, Was st Soziologie?, Mnchen 1971, s. 73.
66
5
nsan toplumlarnn, yani sosyal adalarn, dnyann insan d
'doal alannn emberi iinde gitgide genilemesi, yukarda de
indiimiz gibi, toplum ile doann ayr ayr blgelerde yer al
d izlenimini veren bir dile ve konuma tarzna yaramtr. Doa
bilimleri ile sosyal bilimlerin gittike birbirinden ayrlan yollar da
bu izlenimi glendirmitir. Ancak fiziksel zaman ile sosyal
zaman, birbirinden bamsz incelendikleri srece, zaman olgusunu
doru drst kavramamz yine zaman olgusunun yaps gerei ola
nakszdr. Zaman szcnn bu isim halini, fiil biimine evirip
zaman belirleme sorununu zmeye alrsak, sosyal olaylarn
zaman belirleme faaliyeti ile fiziksel olaylarn zaman belirleme fa
aliyetini birbirinden ayr ele alamayacamz grrz. nsan ya
pm zaman lerlerin gelimesiyle birlikte, sosyal dzlemdeki
zaman belirleme giriimleri yaygnlap nispi bir zerklik ka
zanmaya balam, Gnein, Ayn hareketleri gibi, insan d
doal aralar kullanarak zaman belirleme alkanl gerilemeye
yz tutmutur. Doal hareketler ile sosyal zaman belirleme fa
aliyetlerinin iki ayr dzlemi arasndaki balant dorudanln
kaybetmeye doru evrilmi, ama hibir zaman tmden kopmamtr. Gerekten de nihai bir kopu zaten imknszdr. Ama
ok uzun bir sre, insanlarn toplumsal ihtiyalar, onlar gk ci
68
69
6
Dediimiz gibi, yabancs olmadmz birok dil alkanl ve
deyim, bizde, zamann tpk aa gibi, akarsu gibi, fiziksel bir
nesne olduu izlenimi uyandrmaktadr. Zaman ltmz
sylediimiz an, gerekten de zamann tpk bir da ya da akarsu
gibi llebilecek fiziksel bir nesne olduu izlenimi doar. Ya da
aradan geen zaman boyunca, bu zaman sresi boyunca gibi
deyilere bir bakn; sanki insanlar ya da btn dnya, zamann
oluturduu bir aknt iinde yzmektedirler. Gerek bu rneklerde
gerekse baka durumlarda, zaman kavramnn bu isim hali,
zaman ve mekn iinde zaman diye bir nesnenin bulunduu ya
nlsamasnn olumasnda byk pay sahibidir. Oysa rnein di
limizde zamanlatrma ya da zamanszlatrma vb. gibi eylem hal
leri bulunsayd, hem zaman belirlerken hem de iki sreci kout
klmada bir insan faaliyetinin sz konusu olduunu, ama dmzda
zaman diye bir nesnenin bulunmadn kavramak kolaylard. Bu
tr bit insan faaliyeti belli amalarla, sadece bir ilikinin deil, bir
eyi iliki iine sokmann da sz konusu olduunu anlatr bize. Asl
sorulmas gereken udur: Kim, neleri, hangi ama ve niyetlerle ilikilendirmektedir?
Bu sorulara cevap vermek iin atlacak ilk adm nispeten ba
sittir. Zaman szc, bir insan topluluunun, yani anmsama ve
sentez yapma gibi biyolojik verilerle ve becerilerle donanm bir
canllar beinin iki ya da daha fazla olay ak arasnda iliki kur
masn ve bunlardan birini teki olay ya da olaylar iin kyas, kar
latrma ls olarak standartlatrmasn temsil eden bir sem
boldr.
Bu trden hareket aklarna, med-ceziri, Gne ile Ayn do
uu ve batn rnek verebiliriz; bu gibi olaylar zaman belirleme
amacyla kullanldnda, sosyal bakmdan standartlam de
iimler dizisi nitelii de kazanmlardr. nsanlar, bu trden
doal hareket dizisini zaman belirleme amalar bakmndan ye
tersiz bulduklarnda kendi eserleri olan daha kusursuz, daha hassas
ve gvenilir hareket aklarn l birimi olarak belirleyip dier
70
71
7
Ne zaman yapyoruz? Bu soru, insanlarn yantlayabilmek u
runa zaman belirleme servenine giritikleri temel sorudur. So
runun k noktas, yani belirlenmek istenen ey, hele en eski ge
lime aamalarnda, bir sosyal topluluun ya da bein en bata
kendi faaliyetleri ve davranlar olmutur hep. Belli bir anlamda
insanlar faaliyetlerinin zamansal ilikisini belirlemeye baladklar
gelime aamasnda, ne zaman sorusu, bugnk gibi, ak seik
ve kesin bir belirleme talebi anlamna gelmiyordu henz. Ge
limenin bu basamaklarnda, zaman belirleme, edilgen bir gi
riimdi. Bu aamada, kimse, olup biteni bir zaman belirleme olarak
ne yaama ne de kavrama durumundayd ve snrl bir lde, bu
edilgen zaman belirleme bugn bile hl srp gitmektedir. r
nein, kii faaliyetlerini az ok kendi biyolojik, fizyolojik dr
tlerine gre iyi kt zamanlayabilir. Aken yemek yer; yor
gunken uykuya yatar. Bizimki gibi toplumlarda, daha ok
biyolojik, animalik nitelikli bu dngler, karmaklam bir sosyal
organizasyon ile uyum iine sokulmu ve yaplandrlmtr; by
lece insanlar, belli bir noktadan sonra, kendi ihtiyalarnn fiz
yolojik saatlerini, sosyal saate gre ayarlamaya ve bastrmaya zor
lanmlardr. Olduka basit toplumlarda, byle bir duruma pek
rastlanmaz. Bu toplumlarda fizyolojik saatin ayarlanmas ve ya
psnn kurulmas (hani bir ayarlama halinden sz edebilirsek
eer) insan ihtiyalarnn, insan d doa tarafndan (bazen de,
eer avlanan durumundalarsa dier insanlar tarafndan) ne lde
karlanabildiine ok daha dorudan balyd. Bu toplumlarda, in
sanlar ihtiya duyar duymaz ava giderler ve doyar doymaz av
falan unuturlard. Bu edilgen zaman belirlemenin geerli olduu
basit toplum aamasndan biraz daha gelimi evrelere geildike,
insanlar artk iyice uykular gelmeden, rnein hava kararnca yat
maya ve gne dounca uyanmaya balam olmallar. Ama gene
de herhalde dnrken ve konuurken gece szc yerine,
uykuyu kullanm olmaldrlar. Demek ki insan toplumlarnn ge
limesinde, kendi sosyal beklerinin faaliyetlerini evrendeki teki
74
Artk, ne geceyken
ne de gndzken
aza alnmayacak.
Ama yollansn diye alk
Aclar lkesine,
- Ben anyorum imdi onu.
nsanlar bu uyar arksn ekin ii srd mddete syleye
biliyordu; ama daha sonra, aln aclar lkesine srlp atlmasn
salayacak byl forml anlamna gelen bu arky aza almak ke
sinlikle yasakt; kurala uymayan ar ekilde cezalandrlyor, hatta
baka kabileye kle olarak veriliyordu.
Kabile halkna enliklerin ve elencelerin gnn tam tamna bil
direbilmek iin de bir baka kayann stne kyordu rahip ve batya
dnp, yeni ayn her grnnde, nndeki kseye bir kabuk ya da
iaretli bir ta atyordu. Rahipten ve onun yardmcsndan baka kim
senin bu kseye el srmesine msaade edilmiyordu...4
Bu alnt, olduka eski bir tarm aamasna tekabl eden canl bir
rnek sunuyor. Pratik sosyal ihtiyalarn gerektirdii bir zaman be
lirleme bu. Bu anlamda, kesinlikle aralar bakmndan tamamen
ie, bene, daha dorusu zaman belirleme sorunuyla kar karya
kalm bir sosyal bee dnk bir faaliyet. Rahip, Ayn, Gnein
hareketlerini astronomiye merakl olduu iin gzlemlemiyor; ko
numlarn srekli deitiren bu k kaynaklar ve onlar zerinden
de belki birtakm grnmez gler, o ilkel insanlarn rahibine, hal
knn ekine ne zaman balamas gerektiini, ayinli, kurbanl, belki
de arkl dansl trenlerin vaktinin gelip gelmediini bildir
mektedir; bylelikle besin maddelerinin retiminde ve muhtemel
tehlikelerin savuturulmas ya da nlenmesinde tanrlarn yardm
ettii, bunu da rahip zerinden yaptklar dnlmektedir. Ge
limenin bu aamasnda, besin kaynaklarnn retimi ile klt ey
lemleri smsk bir ba kurmulardr. Her ikisi de bir arada insan
lar, aktif mdahaleyle zaman belirleme zorunluluunun getirdii
sorunlar ile buluturmaktadr. Oysa zaman belirlemede, kiinin ve
sosyal topluluun edilgen olduu durumlarda ve aamalarda bir
4. N.A.A. Azu, Adangbe History, Accra 1929, s. 18.
76
8
Kk bir da kabilesinden alnan bu yk, zaman sosyolojisi ba
kmndan anlam ve nemi byk birok yapsal zellik ier
mektedir. Sosyolojik adan incelediimizde, zamann koordine
edici ve btnletirici bir ilevi bulunduunu grrz. nsanln
gelimesinin eski dnemlerinde, koordine etme ya da faaliyet,
ama ve eylemlerin btnln salama ilevlerini genel olarak
bellibal merkezi otoriteler ya da figrler, rnein rahipler ya da
krallar yklenmilerdir. zellikle de belli faaliyetlerin zamann
bilerek, sosyal ilikileri gerektii gibi koordine edip uyumlama g
revi, uzun yllar rahiplerin sosyal grevlerinin banda gelmitir.
Bu rnekte grdk bunu. Bu grevi yklenmi rahiplerin, bu aa
mada beslenme ihtiyalarn gidermek iin kendilerinin dorudan
ekine, hasada katlma mecburiyetleri ortadan kalkmtr. Srekli
78
79
9
Grnen o ki, yzlerce, binlerce yllk dnemleri kapsayan; ya
ayan kuaklara, kuaklar zinciri ve sras iindeki yerlerini ke
sinkes ve kusursuz belirleme imkn veren bir alar gstergesi
oluturmak bundan da daha fazla zorlamtr insanlar. Byle, bir
daha geri gelmeyecek yllar, dnemleri gsteren bir zaman cetveli,
bir kyaslama modeli oluturma zorunluu, zm g, temel so
rular koymutur insanolunun karsna. zm giriimlerinin ilk
82
10
Zaman belirleme faaliyetlerinin ve zaman lerlerinin izledii
btn o gelime yolunu doru bir perspektiften takip edebilmek
iin Afrika kabilesinden ok daha gerilere gidebiliriz. Aslnda bu
gelimenin balangc olarak alnabilecek bir nokta yoktur. Bu ge
limenin temelindeki, ou bizim iin hl mehul olan ya da
84
mmkn klmaktadr. nk bu biyolojik ereve, hi deimemekte, daha dorusu, sosyal dnmlere oranla ihmal edi
lebilecek lde az deimektedir. te yandan, bu senaryodaki in
sanlarn byle bir ortamda ve o koullar altnda dnyalarn nasl
yaadklarn, nasl algladklarn gzmzde canlandrmamz da
olduka zordur. Bu bakmdan da bugn ok olaan bir ekilde,
btn o olaylar curcunas iinde zerinde hi dnmeden kur
duumuz balantlarn hangilerinin bir bilgi gerektirmeden o var
saymsal toplumda da mmkn olduunu sormak ve kar
latrmaya bu ynden yaklamak daha kolay olabilir. rnein o
topluluun insanlarnn, sfrdan balayarak, birka kuan mr
iinde, szckler gibi, iletilebilen iaretler gelitirebilmeleri, bu
radan da -u filozoflarn nereden geldiklerini ve ne yoldan ka
zanldn dnmekten bkp usanmadklar- en yksek sentez
dzeyini temsil eden, sebep ve sonu, doa ve doa yasalar,
tz ya da zaman ve mekn gibi kavramlar (iaretleri) ge
litirmeleri mmkn mdr?
Bu sosyal bein yeleri balangta kavramlardan tamamen
yoksundur, ama bugnk insanlarn sahip olduklar biyolojik do
utan sentez potansiyelinin tmne aynen sahiptirler; ancak al
glanan olaylar birbirine ilintileme yeteneine potansiyel olarak
sahip olmakla birlikte, olaylar nasl ilintileyebileceklerine ilikin
bilgiden yoksundurlar. Belli balantlar kuracak btn sembollerin
nce bir bir bulunmas, ilenip gelitirilmesi gerekmektedir. Gene
bu insanlar, tpk bizler gibi, renilmi iaretleri, olas btn de
neyimlerin sembolik temsillerini, birbirlerine iletmeyi renme ye
teneine sahip olduklar gibi, glmek, alamak, i ekmek
gibi, duygu ifadelerine yarayan ve doutan getirilmi biyolojik te
mele dayal - evrimin basamaklarndan aaya doru indike ile
tiim arac olarak nemleri alabildiine artan - bedensel hareketler
ve tepkileri de yine iaretler olarak birbirlerine aktarma yeteneine
sahiptirler. Ama bu yetenee sadece sahiptirler o kadar. Bir po
tansiyel durum vardr karmzda; yoksa bunlar onlara rete
bilecek kimse yoktur meydanda. Biyolojik dzlemde snr aan
temel adm atlm, bir sonraki dzleme geilmitir. Szcn tam
86
11
Tabula rasa ifadesi burada ylesine kullanlm bir ifade deil. n
sanlarn doutan, her trl deney ncesini temsil eden ideleri be
raberlerinde getirip getirmedikleri sorusunda ifadesini bulan ge
leneksel tartmada, nemli bir rol oynam bir ifadedir tabula
rasa. Zaman deneyimi ve zaman kavram sk sk zaman sanki
doutan beraber getirilmi bir ide imi gibi kullanld iin, bu,
herhangi bir zaman bilgisi bulunmayan, zaman kavram hakknda
da hibir fikri olmayan insan topluluu senaryosunu, biraz daha
kurcalamak yerinde olacaktr. nsan akl ya da dili zerine tar
tmalarn yapld her yerde, her zaman, fark edilmeden, arka ka
pdan, insana zg doutan ideler anlay tartmaya dahil edil
mektedir. Listeye girenler deiip dururlar geri. A prioriden,
insan deneyiminin deimez, mutlak koullarndan tutun da
87
91
12
Burada nerdiimiz teki senaryo, atalarndan herhangi bir kav
ramsal miras devralmam, snr izgisindeki topluluun yksn
temsil eden model, Descartes senaryonun gizli elikilerini gn
na karr. Kendilerinden ncekilerden herhangi bir bilgi dev
ralmam, tekilerden herhangi bir ey renmemi bir insan be
inin temsil ettii tabula rasa hipotezini ileme koyarsak, o kur
maca sfr noktasndan ie balayan bu insanlarn, hibir bilgi
ncesi bulunmayan bir akln ya da anlama yetisinin bir ltfu
sayesinde ya da insan tininin evrensel, genel geer bir yetenei
sayesinde, olaylar, szn edegeldiimiz biimde birbirine ba
layabileceklerini ve bu ilikileri, dnme, rasyonel akl y
rtme ya da her trl deneyimden nce gelme gibi ifadeleri
hakl karacak kavramlarla karlamay becerebileceklerini ileri
srmemiz hl mmkn m? Ayrca yaltlm tek bir insann ye
rine, sfr izgisinde duran ve sadece biyolojik donanmyla bir po
tansiyel oluturan sz konusu senaryodaki insan beini var
saymsal balang noktas olarak alrsak, dnrlerin pek severek
ileri srdkleri gibi mantn ebedi yasas, hatta bireysel
akln aksesuvarlarndan biri olarak gsterilen ben kavramnn,
gerekte sadece insanlarn, kendilerini anlayan teki insanlara ia
retler verme abasnn bir paras olduu anlalmaz m?
Her trl renilmi bilgi temelinden yoksun insanlarn pra
tiini kafamzda canlandrmaya alrsak, bu insanlarn, byk l
de, iinde yaadklar ann kendini dayatan ihtiyalarnca el
lerinin kollarnn balanacan, bu ihtiyalara ncelik tanyacak
larn hesaba katmak zorunda kalrz. Bu sfr izgisi zerindeki
92
100
13
Zaman, olaylarn kesintisiz aknn belli yanlaryla ilintilidir ve
insanlar bu akn gbeinde yer aldklar gibi, bizzat bu srekli
akn parasdrlar. Bu srekli olay aknn zaman ilgilendiren
yanlarna, ne zaman sorusuyla ilintili yanlar da diyebiliriz. (So
runun btnn kapsam olmasak da.) Her ey duracak olsa, artk
zamandan sz edemeyiz. Bunu anlamak kolay, oysa de
iimlerin tek bir sra halinde birbirini izledii bir evrende de
zamandan sz etmenin imknsz olduunu anlamak, biraz daha
zor olabilir. Byle tek izgili, tek sekansl bir evrende yaasaydk,
bir eyin ne zaman baladn ne bilebilir ne de zaten so
rabilirdik. nk, ne zaman" sorusu, olaylarn srekli aknn
oluturduu bir devamllk iinde bir olayn ya da olaylarn, bu
btn iindeki balangcn ve sonunu gsteren, belli bir zaman
araln tekilerden ayrt eden, ya da sre dediimiz zel
liklerine bakarak iki ya da daha fazla olay birbiriyle zamansal
uzunluklar bakmndan karlatrmaya yarayan sabit noktalar bul
mak demektir. Btn bunlar zaman belirtebilmenin eitli yol
lardr. Tek kulvarl, deiimlerin tek bir sekansta topland bir
evrende, bunu yapamazdk. Byle bir evrende her ey birbiri ar
dnda tek bir hat zerinde meydana gelip sona erer; ayn anda iki
ayr deiim sreci gerekleemeyeceinden, bunlar karla
trmamz da sz konusu olamazd. Deiimlerin izledii tek kul
varl, tek sekansl silsilenin iinde iki ayr zaman aral, bir
birlerinden ya nce ya sonra gelirler, ama hibir ekilde bir arada,
birlikte var olamaz, kyaslanamaz, karlatrlamaz. Oysa bizim
zaman gstericileri ile yaptmz ey udur: Bir baka dzlemden
aldmz sekansn, yani zaman aralnn yardm ile belli bir se
kansn, yani zaman diliminin iine, balang ve son adn ver
diimiz nirengi noktalar yerletiririz. rnein, Saat sekizde ba
layp onda bitireceiz deriz. Ya da, o srekli akn iindeki
dilimleri, teki deyile belli bir olayn balangcndan son buluuna
kadar geen zaman araln, kapsayc akn btn iinde be
lirlemek iin onu bir baka sre ile kyaslarz. nsanlar iki saat a101
14
Zaman sorunlar ile urarken ii yokua sren glklerden biri
de zamana, zaman kavramnn sembolik yoldan temsil ettii de
iim srelerinin zelliklerini atfetme biimindeki yaygn ei
limdir. Hayatmzn srekli deiimlerine ya da toplumsal d
nmlere iaret etmek isterken zaman geiyor deme alkan
lmz vardr. Somut deiimleri kastedecekken, bizzat zamann
ilerlediini ifade ediimiz, zamann feti karakteriyle balantldr.
Zaman kavramnn kendine zg bir feti karakteri tamasnn ne
deni, bir organizasyon yapsn temsil eden insan topluluklarnn
gzlemledikleri deiimlerin oluturduu sreklilikler arasnda ya
da sadece bu srekliliklerin iindeki dilimler arasnda, belli ama
larla -kendi mrlerinin oluturduu deiimler dizisini iin iine
104
108
109
110
15
leride tartacamz sorunlardan bazlarnn anlalabilmesi iin,
deiik tipte zaman kavramlaryla altmz gereinin byk
nemine bir kez daha ksaca dikkat ekmekte yarar var. Bir yanda,
insanlarn farknda olduklar, bildikleri deiimlerin sekanslarna
gre oluturduklar zaman kavramlar yer alr; ancak bunlar bu
kavramlarn oluumunda, tek tek insanlarn bilip algladklar, yaantlatrdklar sekanslar olarak karakterize edilmez. teki tipe
giren kavramlar ise, bu deiim dilimlerinin, sekanslarnn in
sanlarca yaan, alglan (ki insanlar da bu deiimlerin bir par
as olabilirler) bu zaman kavramlarnn oluumu iine alnr. Bu
iki tr zaman kavramn birbirinden ayrt etmemizi salayacak!
uygun terimler bulmak pek kolay olmasa gerekir. Belki yapyla
ilintili zaman kavramlar ile deneyimle ilintili zaman kavramlar
gibi bir tanmlama yapabiliriz. Bu her iki tip de renilmi, sosyal
erevesi olan balantlarn ya da sentezlerin sembolik tem
silcileridirler. Gelgelelim temsil ettikleri sentez tr farkldr. Es
kiden, nceden, nce ya da sonradan daha sonra, ileri
de gibi ifadeler, bir dnmler srekliliinin iindeki ko
numlarn, sekans ilikisi iinde belirlenmesi anlamndaki sentezin
112
16
Evet, az evvel iaret ettiimiz gibi, insan bilimlerinin iki
lemlerinden biri, hl insanlarn kendilerinden kap saklanma ar
zularnca belirleniyor olmalardr. Gelgelelim, fiziksel bilimlerin
doann aratrlp incelenmesinde gsterdikleri baar sayesin
de, btn teki bilimlerin ltn koyan rnek bilim statsne
ykselmi olmalar, insan bilimlerinin, bu ve baka glklerini a
mas giriimlerini iyice yokua srmektedir. nsan ilikilerinin ev
renini aratran bilimadamlar, bu durumda, bir tuzan iinde de
belenmektedirler. Birbirinden kt iki seenek arasnda skp
kalmlardr: Ya fiziksel aratrmalarn nlerine koyduu inceleme
yntemlerini, bunlarn kendi sorunlarna uygulanabilirliklerini hi
tartmadan, uygun olup olmadklarna bakmadan, srf bu stnlk
konumundan tr ylece benimseyecekler (belki de bu yoldan
bizzat nemli ve deerli, kusursuz bir bilimadam olma statsn
hak etmeyi umarak) ya da doa bilimlerinin dayattklar modelleri
kendi grevlerine uygun bulmadklar yerde, insan ilikilerinin
zgl karakterine daha uygun decek temsili semboller bulup ge
litirmeye alabilecek ve belirsizliklerin denizinde rpnma ris
kini gze almak zorunda kalacaklar; bu durumda ise, abalarnn
sonular, ortala, pek de ender olmayan speklasyon ve metafizik
kokular yayp duracaktr.
Gnmzde, zamann sorunlaryla urarken, boyuna bu tu
zaa dme tehlikesi iindeyizdir. Nedensel ilikileri kuran bir be
lirleyici kategori olarak zaman, fizik alanndan bakldnda,
ak seik, anlalr bir kavram olarak btn fizik bilimlerindeki
yerini almtr. nsanlarn zaman nasl yaadklar, duyumsadk
lar, dolaysyla neyle nasl ilikilendirdikleri sorusu, -Bergson ve
Heidegger rneinde olduu gibi- metafizie terk edilmitir. Ve
gnmzde, fizik dzlemlerine ilikin bilgilerle insan ilikilerinin
yer ald sosyal dzlemlere ilikin bilgilerin dengesizliinin
zaman sorununa tek yansy tarz da deildir bu. Bugn, zaman
sorunlaryla urarken ya da hesaplarken ortaya kan artc
yanlardan biri, sosyalbilimciler ile doabilimcilerin bu soruna y117
17
Zaman belirlemenin bu en eski yollar hakknda yazl belgeler ok
az bilgi verdikleri iin, bu rahip yksne ikide bir atf yapyorum.
Zaten bu yk de, yazl bir belgeden alnmt. Belge, zaman be
lirlemenin bu biimini o geni sosyal balam iinde, dorudan ve
olanca canllyla aktaryor. Yoksa elimizde belge olarak o
unlukla talar bulunmaktadr; talar suskundur ve yanl yo
rumlara aktr. ngiltere, Wiltshirede Salisbury vadisindeki nl
Stonehenge harabelerini dnn. .. 2. yzylda, aralarnda bir
blmnn Akdeniz blgesinden geldii kesin olan insanlarca en
az aamada ina edilmi bu ta yap, belli ki bir klt tapnan,
uzak batnn ilk dinsel merkezlerinden birini temsil etmektedir.
Ant, bir zamanlar dev ta bloklarn, dikine yan yana gelerek bir
merkeze gre oluturduklar bir emberdi ve eer bugn hl az
ok varln koruyan anm bir patika zerinden (bir zamanlar
rahiplerin ve krallarn maiyetleriyle birlikte byk olaslkla yap
m olduklar gibi) yapya kuzeydoudan yaklaacak olursanz ve
bunu yaparken talarn oluturduu emberlerin ana ekseninin do
rultusunda merkeze doru yrrseniz, bu dorultuyu dmdz g
neybat ynnde uzattnzda, -yaz mevsiminde ve Gnein bir
dnenceden tekine getii gnn sabah olmas kouluyla -G
nein tam belli bir tan ucuna, bir tr mihrap grevi gren tan
122
18
Eski alarn zaman belirleme giriimlerinin zerinde durup d
nmemizi gerektiren bir zellii daha var; deiimin iki ucu ara
sna skm, bir sreklilik tanmayan bir zaman belirleme fa
aliyetidir o alarda karmza kan.9 Zaman belirlemeye ynelik
giriimlerin o ilk gelime aamalarnda, dikkate alnan sreler, tek
bir deiim dilimini kapsyor; bugn bizim anladmz anlamda,
deiimler silsilesi iinden kesit niteliinde bir srecin kul
lanldnn farknda olamyorlard insanlar. Bunu kantlayacak bir
ok belge bulunmaktadr. u an iin, Afrikal rahip rnei ve Stonehenge insanlarnn davran birer rnek olarak yeterlidir.
te yandan, insanlar, Gnein ve Ayn gkteki yrngeleri
ve bu yrnge zerindeki hareketin kurall konusunda olduka
gvenilir bilgiler elde etmi olduklar aamalarda bile bu gk ci
simlerinin periyodik grnmlerini nceden hesaplayabilme ko
nusunda yol alabilmek iin birka yzyl beklemek zorunda kal
mlar, yani szgelimi gz kapal, u kadar gn sonra Ay u
9. Zaman belirleme faaliyetlerinin srekli olmadklarn, ihtiyalara gre, sras
geldike gerekletirildiklerini ilk kez Martin P. Nilson, 1920 tarihli Primitive
Time-Reckoning adl kitabnda belirtmi ve bu sorunu enikonu incelemi. Bu
kitap elime getiinde, zaman konusundaki almam hemen hemen ya
rlamtm. O kitapta bol bol sunulan materyal olmasayd, eski alarn zaman
belirleme faaliyetine zg yapdan bu kadar emin olamazdm.
124
19
Bu almada belirleyici bir rol oynayan bir dizi sorun var. Hassas
noktalar ilgilendiren bu sorunlar, btn bu inceleme boyunca tpk
leitmotif (tayc motif) gibi eitli klklarda tekrar tekrar kar
mza kyor. Ancak pek de haber vermeden yapyorlar bunu.
zerinde durduumuz konudan basbaya uzaklamadan bu tr so
runlara her zaman aka dikkat ekemiyorsunuz. Oysa konumuz
bakmndan ok nemli olabiliyor bunlar. te bu kaygyla, bu so
rulardan n, ksaca, ama gereken nemi vererek gzden ge
irmek istiyoruz.
Btn bu sorunlar ksmen ya da tamamen, konumann ve d
nmenin bellibal yerleik ve benimsenmi biimlerinin, hem
zaman sorununa hem de benzer baka sorunlara giri yolunu ka
patmasndan kaynaklanmaktadr. Zamana ynelik inceleme, fark
etmi olacanz gibi, bugne kadar oktan yaplm olmas ge
reken byk temizliklerin k noktasn oluturabilir. Herhangi
bir dnce gelenei toplumlarn ilikilerini dzenlemelerinde vaz
geilmez aralar uzun yllar saladktan sonra, brakt olumsuz
etkilerin temizlenmesi ihtiyac da eninde sonunda ortaya kar. r
nein Avrupa toplumlarnda Rnesanstan gnmze Descartestan Husserle, Galileodan Einsteina hatta Thomasclktan
Yeni-Thomasla, Lutherden Bartha, Bultmana ya Schweizere uzanagelen gelime, byle bir temizlii hak etmektedir. Bu
dnce temsilcilerinin hepsinde ve elbette ortaya koyduklar d
ncelerde, bellibal temel varsaymlar genel dilin ve dnme
alkanlklarnn iine ylesine derin nfuz etmitir ki, phe edil
mesi ve deitirilmesi gereken bir eyler olarak alglanp fark edil
meleri bile artk olanakszdr. Gnn yerleik kurumlamalarnn
olaan ve doal karlanan aksiyomlar olarak -srekliliin iz
gisi yzeyde her ne kadar krlm gibi grnse de- bir sonraki ku
aa aktarlacaklardr. Gelenek ne kadar uzun sreli ise, bu ak
siyomlar da o kadar olaan gelir insanlara. Dolaysyla da bir
dnce gelenei birka yz yln doldurmusa, artk bu sor
gulanmadan kullanlan aksiyomlar gzler nne sermek, verili bir
127
129
21
Gnmzde, deien ve hareket halinde olan ilikileri, deimeyen
ve hareketsiz ilikilere indirgeyen bir entelektel gelenein ta
leplerine boyun ememenin zahmetinden kamak iten bile de
ildir; nk deiimleri ve hareketleri indirgeyici yaygn an
layn geleneksel dnme ve konuma tarzna uyum salama
basks ylesine youndur ki, bu entelektel gelenein dnda
kalan bir kavramsal dil kullanmamz ya da dnce izlememiz ne
redeyse olanakszlamaktadr. Bu uyum salama basksna
zaman kavram da direnememektedir. Zaman bir yandan global
bir sembol olma anlamnda, nceki bir pozisyondan sonraki bir po
zisyona yol alan tersinmez pozisyon deimelerini ifade ederken,
bir yandan hl, rnein fizikte, mekn ve arlk gibi hareketsiz
olaylarla bir tutularak bunlarn nicel deerleri ile ayn dzlemde
yer alr. Byle olunca da zaman kavram gnmzde, bir yandan
tekrarlanamaz deiimlerin srekli sekanslarna, bir yandan da de
135
22
Zaman belirleme ediminin gelime srecindeki tayin edici d
nemelerden biri, merkezinde doann bulunduu zaman belirleme
biiminin, merkezinde insann bulunduu zaman belirleme bi
iminin iinden tremesiydi. Ancak bu atallanma hi de bir anda
ortaya kmad; gerekleebilmesi iin uzun ve ar ar yol alan
bir sre gerekiyordu. Yaptyla, nasyann ve Akdeniz bl
gesinin gelimi ilka toplumlarnn astronomi hakknda kendi d
neminde bilinebilecek her eyi toparlayp sistemletiren Batlamyus
bile, gk cisimlerinin hareketlerinin kural ve bantlaryla bu ci
simlerin insanlarn kaderlerinin bir iareti olarak yorumlanmalar
arasnda, bugn bizim yaptmz gibi bir ayrm yapamam, hem
astrolojiyi hem de astronomiyi bir arada ele alan bir deneme yaz
mtr. adalan gibi onun gznde de bu iki dzlem aikr e
kilde birbirini tamamlamaktayd. Gk cisimlerinin hareketlerinin
ve pozisyonlarnn incelenmesi giriimleri bu hareketlerin in
sanlarn kaderleri bakmndan tadklar varsaylan anlam ve ne
min incelenmesinden ayr tutulmuyordu. Doa ile insanlk, nes
neler ile zneler, henz dnyann iki ayr ontolojik alanna
taksim edilmi deillerdi ve bir btn olarak grlmekteydiler.
rnein ortaa skolastiinin gznde ve dnce sisteminde
de, byle bir varolu dzlemi farkllna iaret eden bir uurum
bulunmamaktayd. nsanlar doadan sz ettiklerinde, Tanrnn
140
142
23
Galileonun almalar zaman kavramnn ortaadan ba
layarak gsterdii gelime ve dnmlerin yan sra yeni doa
kavramnn ortaya kn da adeta modelletirerek gzler nne
serer. Yeri gelmiken, bizzat Galileonun o nl hz ya da ivmelenme deneylerinin betimlemelerini onun anlatt ekliyle oku
mamzn yarar olabilir. Galileo deneyleri ve bu deneylerle ilgili
aklamalar, doa merkezli fiziksel zaman anlaynn ge
limesine giden yolun almasna katkda bulunmulard. Ga
lileonun anlattklar, deneylerinde gsterdii olaanst abay ve
onlara atfettii byk deeri bizim aklamalarmzdan ok daha
iyi gzler nne sermektedir.
12 dirsek uzunluunda (dirsekten orta parmak ucuna kadar uzanan
eski bir uzunluk birimi-.n.) yarm dirsek geniliinde ve parmak
kalnlnda bir cetvelin ya da diyelim ki tahtann dar kenarnda bir
parmaktan biraz daha geni bir oluk almt. Bu oluk dmdz bir yol
izliyordu ve oluun i yzeyinin przsz olabilmesi iin bu yzeye
dmdz ve tertemiz bir parmen yaptrlmt. Bu oluun iinde,
ok sert, yusyuvarlak, yzeyi iyice parlatlm bir pirin kre yu
varlanmaya brakld. Tahtay hazrladktan sonra, tahtann bir ucu
nce bir dirsek, daha sonra da iki dirsek lsnde yksee kaldrld.
Sonra, kreyi oluun iinde serbeste yuvarlanmaya brakarak, aa
da aklayacamz ekilde, btn bir yol boyunca, dme sresinde
geen zaman tespit ettik. Zaman tam bulabilmek iin, her bir deneyi
(bir dirseklik ve iki dirseklik eimlere gre-.n.) sk sk tekrarladk,
ama hibir (zaman) fark bulamadk, bir nabz atmnn onda biri kadar
bile. (Ayn mesafeden kreyi her salmzda kre ayn srede aaya
varyordu.) Bunun zerine bu kez bu kresel arl, mesafenin drtte
biri kadar bir uzunluktan drdk ve daha nceki dme srelerinin
tam yars kadar bir dme sresi tespit ettik. Ardndan baka me143
144
150
24
Fiziksel zamann, sosyal zamann matrisinden kp kendi yo
lunda gelimesi, hi de azmsanmayacak bir neme sahipti. nsan
buluu ve rn olan zaman lerlerin yepyeni bir ilev ka
zanmasyla -zaman artk gitgide daha ok srf doal olaylar ve
sreleri belirlemek iin kullanma ihtiyacyla- atba giden bir ge
limeydi bu. te zaman kavramnn olumasnda sonular bugne
kadar uzanagelmi ve kemiklemi bir gelimenin ilk admlar
byle atlmt. Dnyay kavramsal dzlemde ikiye blen ve o gn
den balayarak insanlarn gerek dncelerine gerekse dillerine git
tike daha ok hkim olan ve genelce benimsenmi bir aksiyom
151
doal ya da sosyal, objektif ya da sbjektif gibi snflandrc kavramlara boyun emiyor; bir btn olarak bunlarn hepsidir zaman. Zamann grnrdeki muamma halinin srp git
mesinin nedenlerinden biri, bu kavramsal blnmln, yani dalizmin hl srp gidiyor olmasdr. Gnmzn gelimilik
basamanda doa ile toplum, dolaysyla da fiziksel zaman
ile sosyal zaman arasndaki ikilik; almaz, ebedi, ontolojik bir
kopukluk olarak anlald srece de bu bilmece hali srp gi
decek, bilmece zmszln koruyacak ve fiziksel zaman ile
sosyal zamann ilikileri meselesi de aratrlmadan kalacaktr.
Zaman, sosyal bir olgu olarak ele alndnda, toplum, kl
tr, sermaye, para ya da dil adlarn verdiimiz teki sosyal
olgularla ayn ilgin varolu biimini temsil eder. Bu adlarla yol
lama yaptmz olgular, kabaca belirlenmi haliyle, insandan ba
msz, onlardan ayr varolduklar izlenimi veren olgulardr. Ya
kndan bakldnda ise, bu snfa giren adlarn, karlkl
bamllk ilikileriyle birbirine balanm insanlarn varln art
koan olgulara iaret ettiklerini grrz. Zaman da bunlardan bi
ridir. Dolaysyla da nispi bir zerklik durumunu temsil eden bu ol
gular, insann dnda duruyor gibi grndkleri lde, her bir in
sana belli bir zorlama ve bask da uygulayabilirler. Bu yzden de,
insanlar tek tek, bu trden sosyal olgularn, bireyler olarak ken
dilerine baml olmadna bakarak, tamamen bamsz, balarna
buyruk olduklar yanlsamasndan kurtulamazlar. zellikle kent
lemi toplumlarda saatlerin imalat ve kullanlma tarz, kent n
cesi toplumlarn maske imalatn ve kullanmn andrmaktadr.
Maskelerin insanlarca yapld bilinir; ama insand varlklar
temsil ediyormu gibi alglanp yaantya yeniden dahil edilir bun
lar. Maskeler, o alarda ruhlarn vcut bulmas saylyorlard. Sa
atler ise zamann cisimlemesi, vcut bulmas olarak an
lalmaktadr. Saatlerin standart kullanm bu balamda u anlama
gelmektedir: Saatler bize zaman gsterirler. Bizim sorumuz ise
u: Saatler aslnda bize neyi gsteriyorlar?
Zaman lerlerin asl belirleyici zelliklerini bir kez daha gz
nne alrsak, bunlarn ilevlerini de daha iyi anlayabiliriz. Daha
154
157
25
Birok baka sosyal faaliyet gibi, zaman belirleme anlamndaki fa
aliyetler de, bugnk durumuna, belli sosyal taleplerin artmas ile
158
26
Bunlara bal olarak da felsefe, zaman sorununda tek yanl ve birbirleriyle badamayan deerlendirmelere sahne olmutur. Tek
yanldr; nk filozoflar, insanlarn her zaman ve her yerde olay
lar ayn zaman kavramna dayandrdklar dncesinden bir
trl kurtulamamtr. Canl, dediimizde, bu kavram sadece
insan rnei zerinden gelitirmeye kalkmzda nasl bir tek
yanlla dersek, burada da ayn tutum sz konusudur. te yan
dan filozoflarn zaman kavram ya da zaman kavraylar, me
selenin kendisine yabanc ve aykr deerlendirmelere maruz kal
mtr; nk bilgi alanndaki abalarna denk decek ekilde,
zaman, alarn tesindeki bir evrensel olgu olarak bir bana be
lirlenmeye allmaktadr. Bu abalar, hedefleri bakmndan kabul
164
166
27
Kendi kendine ivmelenen bir (somut) hareketin Galileo tarafndan,
mutlak, deimez ivme (hz) sabitesiyle sembolik biimde ifade
edilmesi, teki deyile, belli bir deiimler dizisinin (dme ola
ynn) sabit, deimez bir matematiksel forml ile gsterilmesi
imkn, deindiimiz gibi, aslnda sreci indirgeyici bu yntemin
arasal, pratik ilevinden ok daha nemli grlmt. O gn bu
gn, aradan geen zaman iinde, yasann rutinlemesi ve felsefi
retilerin yasa kavramn kendi retileri iine alma ynndeki
bitmeyen abalarnn sonucunda yasa kavramnn kekreliini du
yumsamak iyice gleti ve insanlarn da birer parasn olutur
duklar, grnen somut dnyann devaml dnmlerinin arkasn
daki grnmeyen, deimez dzenin simgesi olarak kullanlan metaforik anlam doallat.
Somut bir sreci bu ekilde indirgeme, deiimlerin pe peeliini; deimez, mutlak yasalar ya da yasa benzeri so
yutlamalar, salt arasal bilgi edinme yolu olarak kullanmann ve
bunu semboller araclyla temsil etme alkanlnn, somut s
relere uygun olup olmad saptanabilir; nk, bizzat bu temsil
aralarnn ve yollarnn kendileri de deiebilme potansiyeli ta
dklar gibi, daha baka uygun aratrma ve inceleme aygtlar da
bunlarn yerlerini rahatlkla alabilir. Bilimsel pratiin gelimesi,
daha imdiden birok alanda deimez yasalarn ve yasa benzeri
bilgi aralarnn ilevlerinin dnmlere uramasna yol at; ya
salarn ya da benzer aralarn kullanl bugn eskiye gre ol
duka snrlanm, zihinsel ileyi asndan aratrmann en nihai
ve yksek amac olma anlamndaki itibar ve statleri de Newton
dnemine gre olduka sarslmtr. Birok bilimde ve fiziin bir
ok dalnda, yasa modellerinden ok sre modelleri ne kt; za
mann ak iindeki uzun deiim dizileri, rnein kozmik ya da
biyolojik evrim ya da sosyal gelime alan gibi uzun erimli de
iim, dnm sreleri genel yasalardan daha nemli hale geldi.
Bu sre modellerinin, bilimsel teorilerin odanda yer alarak bil
giye ne gibi katklarda bulunaca, bunlarn bilgi ilevinin ne ola167
28
nsanlar, srf mrlerinin snrll dncesinden kamak, le
cekleri gereini rtbas etmek iin nelere inanmaya hazr deiller
ki. Matematiin bizim toplumlarmzda sahip olduu st dzeydeki
itibar da, teki nedenlerin yan sra bir sembolik ara oluturmas
ve insann bu ara adna -tpk Hardynin yapt gibi- lm aan
bir ebedilik sunma iddiasnda bulunabilmesi de nemli bir etkendir.
15. G.H. Hardy, A Mathematicans Apology, Cambridge 1948, s. 21.
169
171
29
Gnmzde zaman olarak kavradmz eyin kapsam ve er
evesi, baka deyile, zamanla ilintili olarak insan faaliyetlerinin ve
dncelerinin, deien dzeylerde standartlamas ynndeki ge
lime, durmadan yaygnlaan bir sentez olma nitelii bakmndan
genelde sembollerin gelimesine de gzel bir rnektir. Toplumsal
gelimenin balangtaki basamaklarndan birinde, insanlarn,
zaman belirlemek isterken bavurduu dmz his
settiimizde trnden bir bildirim o sosyal gelime basama iin
karakteristiktir. Gelimenin belki biraz daha ileri bir basamanda,
bu kadar kiisel bir tespit ifade etmeyen k sembol kul
lanlmaya balanmtr. Bugnse btn dnyada, kn hangi ayda
baladn gsteren takvim kullanlyor; stelik k aylarnn ol
duka scak getii blgelerde de insanlar bu takvimi kullanyorlar.
Gemiteki btn toplumsal gelime evrelerinde, insanlarn
bugn bizim zaman belirleme dediimiz eyi gerekli bulup ayn
yoldan gitmeye kalkm olmalar sz konusu olamaz. Ama benzer
faaliyetlerin izlerini gemite aramaya kalktmzda, o alarn in
sanlarnn grlebilir ya da hissedilebilir zgl bir d olgu ile
kendi aralarnda olduka kiisel ilikiler kurmu olduklarn an
lyoruz. rnein bizim Gne ya da Yeniay dediimiz, gk ci
simleriyle ilgili olaylar, onlar, belli bir eyi yapma ya da yapmama
dorultusunda bir uyar olarak yorumlayabilmilerdir. Oysa bizim
iin zaman kavramnn zellikleri arasnda, bu kavramn ala
bildiine geni kapsaml bir sentez, yani ok st dzeyde bir so
yutlama sembol olmaktan da teye, ilikiler kurmaya yarayan bir
sembol olma zellii de bulunmaktadr; ama bu ilikiler, ge
miteki ilkel toplumlarda olduu gibi, belli olgular ile rnein Yeniayn douu ile kiisel kararlar ve davranlar arasnda ba
kurma anlamndaki ilikiler deildir. Bu adan bakldnda zaman
kavram matematikilerin kullandklar sembollerle ayn tre girer.
Zaman sembol, katksz bir iliki semboldr. Zamann kendisi
geri ok zel trden ilikiler kurdurmaya elverili bir semboldr;
rnein iki olayn birbiri ardndan geliiyle ortaya kan po
172
zisyonlar birbiriyle ilintiler, ama bu ilintilemede birbirleriyle ilikilendirilen olaylar, birbirlerinin yerini alabilirler. ki saat sren bir
konser ile iki saat sren bir alma, zaman zerinden bir iliki
kurar; ilikinin aynl (her iki olayn da rnein iki saat srmesi)
olaylarn farkl olmasndan etkilenmez.
nsanlar soyut ilikiler kurmalarn salayacak semboller olu
turup gelitirinceye ve bunlar gerekli grnceye kadar arkalarnda
upuzun bir gemi braktlar. Gelgelelim, bu trden sembollerin
oluturulmas, ok geni kapsaml sentezleri, bildik dille sy
leyecek olursak, ok yksek bir soyutlama dzeyini art komakla
birlikte, bu konuda sylenecek asl ey, iin z alabildiine ba
sittir.
ki ift elmay yan yana koyarsak, drt elma elde ederiz. Top
lumsal gelimede, insanlarn drt elma ya da drt inek an
lamnda sembollere sahip olduklar, yani ancak belli nesnelere
gnderme yapmayan, dolaysyla pek ok farkl nesneye uy
gulanabilen drt, be, alt gibi sembollere sahip olmadklar
dnemler bulunmaktadr. te bu noktada, matematiin birbirinden
o kadar farkl nesneler alanna uygulanabilmesinin srr ara
lanmaktadr. Btn nesne alanlarnda o alanlara zg, spesifik ili
kiler egemendir. Ama lmeler yardmyla, bu ilikiler, ma
tematiin salt iliki sembolleriyle temsil edilebilir. Maddi
taycsndan arnm iliki sembolleri, rnein saylarla, kt
zerindeki semboller olarak, her trl ilem iin kolaylkla oyna
nabilirken, insanlarn ve nesnelerin ilikilerine mdahale etmek ve
onlar ileme tabi tutmak bambaka bir eydir. Ve bu trden ka
tksz ve soyut sembollerle gerekletirilen ilemlerin sonular,
dnerek o somut spesifik nesnelerin ya da kiilerin ilikilerine ak
tarlabilir. Hatta belki, deneysel yoldan soyut iliki sembolleriyle
hesaplanm sonularn, ilgili ilikilere uygulandklarnda do
rulanp dorulanmadklarna baklabilir.
Zaman belirlemek, dediimiz gibi, en azndan iki olay s
resinin pe peelik yanlarn birbiriyle ilintilendirdiimiz trden bir.,
faaliyettir ve bu olaylardan biri l olarak alnarak, birbiri pe
inden akp giden olaylar iindeki sreleri ve pozisyonlar be- 173
30
nsanlk bugn, tm insanlar birlikte dndmzde, amzn
ok ynl ve karmaklam endstriyel ulusal devletlerini olu
turmutur, ama gemiin herhangi bir evresinde kabile, soy bek
leri ya da ky devletleri halinde belli bir gelimilik dzeyini pay
laan sosyal oluumlar da insanln eseriydi; bugn Amazonlarda
yaayan baz yerli kabileler de byle bir gelimilik basaman
paylaan sosyal beklere rnektirler. Tpk bu Amazon kabileleri
gibi, gnmzn ulus devletlerinin bireyleri de, birbirlerinden is
tedikleri kadar farkl olsunlar, toplumsal gelimenin ayn ge
limilik basamann temsilcileri olarak, bellibal kiilik zel
liklerini paylarlar. Zaman tamamen kendilerine zg bir ekilde
yaamalar ve alglamalar, bu ortak zelliklerden biridir. Sa
nayilemi ulus devletlerinin insanlar, yln, ayn, gnn tarihini;
saatin ka olduunu yaklak da olsa bilme gibi, kanlmaz di
yebileceimiz bir ihtiya iindedirler. Bu ihtiya, her eyin iine
ve herkesin iine ilemi zaman duygusu, ylesine mecbur klc,
ylesine basn yapan bir duygudur ki, bu trden toplumlarda bir
arada yaayan insanlar, tadklar zaman duygusunun, zaman duyumsay biimlerinin, dnyann her kesindeki insanlarca paylalmadn akllarnn ucundan bile geiremezler. Bu zaman duy
gusu, ylesine derinlere kk salm, onlarn kiiliinin ayrlmaz bir
zelliine dnmtr ki, bu duyguyu, sosyal geliime bal bir
deneyimin rn olarak grmekte iyice zorlanrlar. Bu tr top
lumlarn yeleri arasnda, ancak, doaca verilmi bir yetenek ola
rak grdkleri ya da Tanrnn armaan olarak kavradklar eyi,
btnyle kendilerine ait gibi grme eilimi ok yaygndr. Top
lumsal gelime sonucunda kazandklar eyler, yani sosyal al
kanlklar, kendi hakiki doalarna gre, tesadfi, asli olmayan bir
ey, kolayca kaldrlp atlabilecek bir kabuk olarak grnr.
Zamann ok ynl ve karmak toplumlarnn yeleri iin ge
nellikle bir buyruk duygusu yaratmas, yukarda belirttiimiz ya
nlgy dzeltmemize yardmc olabilir. Zaman bir d buyruk gibi
alglamamz, bu zaman duygusu, insanlarn, bu trden toplumlarda
175
ve bu balamdaki farkllamalara endekslenmitir. Ve hele szkonusu toplumlar, ayn gelimilik basamanda yer almayp, ge
limenin deiik dzlemlerini temsil eden basamaklarda yayor
larsa, farkllklar iyice gze batar hale gelmektedir. Gerektiinde
bu farkllklar, dnmlere, deiimlere aktr; ama olduka ar
yol alan dnmlerdir bunlar. ounlukla, byle bir dnm
enikonu fark edebilmek iin, en azndan kua kapsayan bir ge
lime modeline ihtiyacmz vardr.
20. yzyln 30'lu yllarndan T. Halln naklettii bir hikye,
Amerikallar ile Pueblo yerlilerinin zaman alglarnn ve zaman
yaay biimlerinin ztlklarn, gzmzde, gayet gzel canlan
drmamza yarayacak bir model sunmaktadr.16 Hall, nce Ame
rikallarn zaman konusundaki byk hassasiyetlerini anmsatr.
Onlarn gerisinde kalan bir duyarllk veya bir geveklik, say
gszlk, hatta sorumsuzluk olarak anlalabilmededir. nsanlarn
zaman konusunda ar duyarllatklar, zaman yitirmeme, tam
vaktinde orada olma ve gerekeni yapma saplantsna iyice teslim
olduklar u durumlarda ayn duyarllklarn paylalmamas, si
liklemelere neden olabilmektedir. Amerikallar ile Pueblo yer
lilerinin byle iki ayr zaman duyarllna ramen bir araya gel
melerinin vesilesi, Pueblo yerlilerinin Paskalya trenleri olmutu.
Yerliler Rio Grande dalarnda yayorlard ve bir grup Amerikal
onlarn belli bir gnde ve saatte balayacak tren ve danslarn gr
mek zere dalara kmlard.
2300 metre ykseklikte, saat 1 civarlarnda insann iliklerine ileyen
soua tahamml etmek neredeyse imknsz gibiydi. Pueblolarn ses
sizlie gmlm hallerine bakarken, dansn balayaca zaman gs
teren bir iaret, bir belirti kolluyordum.
Darda t kmyordu. Ara sra bir Pueblo davulunun bouk sesi
duyuluyordu o kadar. Bazen bir kap alyor, akamn karanln
kesip geen bir k ieri szlyordu. Dansn yaplaca kilisede bir
ka beyaz, kentli insan, i galeride toplanm, daha ne kadar beklemek
zorunda olduklarn kartabilecekleri herhangi bir belirti aryorlard.
Dediklerine baklacak olursa, geen yl saat 10'da balamt tren.
16. Edward T. Hail, The Silent Language, New York 1959, s. 21.
177
179
181
31
Yeri gelmiken, bu konu balamnda, psikoloji bilimlerinin g
nmzdeki durumuna deinmeden edemeyiz. Bu bilimin, farkl ve
deiik toplumlardaki insanlarn zaman yaay, alglay ve bu
toplumlarda zamann dzenlenii bakmndan mevcut farkllklar
aklayp aydnlatmaya nemli katklarda bulunmu olacan d
nmemiz normaldir. Oysa, bugn akademilerde retildii bi
imiyle psikoloji, bu konuda pek az bir yarar salamaktadr. Bu ye
tersizlii aklayabilecek baz nedenler akla gelmektedir. Akade
mik psikolojinin arlkl birok okulu, asl psikoloji ile sosyal psi
koloji arasnda kesin bir ayrm izgisi bulunduu kanaatini ta
maktadr. Bu ayrm, makul grnen bir aksiyom gc tayan ve
bir dizi insan-biliminin geleneksel yaklamnda ve ynteminde
tayin edici bir rol oynam olan bir varsayma dayanmaktadr. Bu
varsayma gre, bireyler ile toplumlar, bilimsel aratrma ve in
celemenin konusu olarak iki ayr alan olutururlar ve bu iki alan
birbirinden tamamen bamszdr; dolaysyla da aratrmalarn ayr
ayr blmelerde, birbirinden yaltlm halde gerekletirilebilecei
dnlmektedir.
Psikoloji ile sosyopsikoloji arasndaki kurumlam ayrm buna
iyi bir rnektir. Byle bir ayrm yapmann hakl olabilmesi iin, bu
anlay paylaanlarn, insanlarn psiik organizasyonlarnn kimi
yanlarnn salt bireysel zellik gsterdiini dnmeleri ve bir
insan bireyinin tekilerle birlikte yaayp bymesinin bu bi
reysel yaplara hi etki yapmadn; bu bireysel zelliklerin d
nda kalan yanlarn tamamen sosyal olduunu ve bu zellik
lerinden tr de bireysel olanlardan tamamen tecrit edilebilecei
biimindeki geleneksel anlay paylayor olmaldrlar. Gereklie
yabanc, onu tanmayan, deerler ve idealler (zellikle de politik
nitelikte olanlar), yanll bylesine aikr bir anlay, toplum
ile birey arasnda szde ontolojik, farkl varlk alanlarna ait
olma gibi bir ayrm diri tutmaktadr. Bu geleneksel yanlg iinde
debelenip durabilmek iin, aikar bir gerek olduu halde, bir insan
yavrusunun, yetikin bir insan olabilmek iin, bakalarnn da kul-
182
lerininkinden az ok deiik, farkl bir biimdir. Oysa durum buyken, yani bir kiinin davranlar, duygular, vicdan ve drtleri
gibi psikolojik katlar da, geliim sreci iinde renilmilik dam
gasn yemi olduklar halde -bu bakmdan da ayn zamanda hem
doal hem de sosyal yoldan edinilmi zellikler gstermelerine
ramen- bireysel psikoloji uzmanlarnn birou, aratrmalarnda
inceledikleri kiileri, ne sosyal dilden ne de herhangi baka sosyal
yaplanmalardan hi etkilenmemi katksz doal nesnelermi gibi
grp ele almaktadrlar. Tek tek insan bireylerinden olumu bir
bek zerinde aratrmalar yapan bir fizyolog, kiinin fizyolojik i
levlerini incelerken, onlarn yaadklar toplumun gelimilik ba
samandan tamamen bamsz olarak, bu tek tek kiilerin tmne
zg, genel geerli doal kuralllklar tespit etme bakmndan iyi
bir ansa sahiptir; gelgelelim ayn bek zerindeki deneylerde bu
kez psikologlar da benzer sonulara varrlarsa, bu sonulardan
hakl olarak kuku duymak ve bunlarn byk olaslkla geersiz
olduunu dnmek gerekir. nk fizyolojik katmanlar, sosyal
olandan etkilenmeyen ortaklklar arz ederlerken, psikolojik yaplar,
yle sadece doal verilerce, doutan biyolojik etmenlerce belirlenmilik zellii gstermezler; daha dorusu, insan trnn sz
konusu olduu yerde per se (kendiliinden) karakteristik olma
zellii yoktur psikolojik yaplarn; bunlar sosyal bee zglk
tarlar ve sosyal olanca etkilenip belirlenmitir. Psikolojinin bir
sosyal bilim olarak ortaya koyduu bilgilere ramen tek tek ki
ilerin sosyal zelliklerine iaret eden teknik ifade ve terimlerin a
mzn dilinde henz yer etmemi, yaygnlamam olduunu da
gayet iyi biliyorum.
Birey konumundaki kiilerin sosyal kiilik yaplarndan ve sos
yal alkanlk ve davranlarndan sz edildiinde neyin kast
edildiini yukardaki rneklerin yeterince netletirdiini ve sy
lenenleri kiisel deneyimlerimizle btnletirmemizi salayacan
dnyorum. Zamann alabildiine dzenlenmi ve ayarlanm ol
duu gelimi toplumlarda byyen insanlarn karakteristik dav
ran ve tutum zellii olan kendini zamana gre ayarlama ve d
zenleme biimindeki neredeyse kanlmaz alkanlk, bireylerin
184
32
Her ne kadar bu incelemede zaman belirleme ve zaman yaama
bakmndan grlen sosyal farkllklar dikkatimizin odanda yer
alyorlarsa da, zaman yaama ve alglama biimlerinin, sosyal
alkanlklarn bir yan olarak anlalp tek tek ihsanlardan ayr ve
bamsz ele alnabilecekleri izlenimini vermekten kanmaya a
ltm. nsanlarn sosyal davran alkanlklar iinde, sosyal ge
limiliin farkl basamaklarnn dzeyini tespit etmemize ya
rayacak birka baka uraa da (rnein kavramsal sentezler
yapma dzeyini ya da doal evrenin ve ortamn gbeindeki
sosyal alann nispi bamszlnn genilii gibi) iaret edegeldim.
nsanlarn gelecek bilincinin de onlarn ait olduklar sosyal ge
limiliin basamana iaret eden karakteristik zellikler gs
terdiini grmek istersek, zamann yaanmas ve alglanmas ile
uygarlk arasndaki ba bir kez daha inceleyebiliriz. Gelecekten
185
187
33
nsan ele aldmzda, onun iki tipik yann birbirinden ayr tut
maya biraz dikkat etmemiz gerekir. nsann zellikleri arasnda bi
yolojik evrensellikler sz konusudur (ya da bu tr biyolojik ev
renselliklerle balantl zellikleri vardr); ite bu yzden insann
zamandan zaten etkilenmeyen ve deimeyen yanlar ile bugne
kadar denetim altna alnamam ya da zlememi sosyal so
runlarla balantl olduklar iin deimeden kalm yanlarn bir
birinden ayr tutmak arttr. Geri, bu ikinci dzlemde yer alan sos
yal sorunlarn hibir zaman zlemeyeceklerini kabul etmemiz
iin akla yatkn bir neden bulunmamaktadr, ama bu sonu mevcut
durumu deitirmez. Biyolojik sabitelerle balantl yanmza bir
rnek, belli kmazlara ya da skntlara alarm tepkisi denen
tepki tryle karlk vermemizdir. nsan trnn teki gelimi
hayvanlarla ortak tepkilerinden biridir bu. Bir canl ya da cansz
tehlike kayna karsnda olduumuzu hissettiimiz, bu kaynak
karsnda aresizlie dtmz anda, biyolojik bir otomatik me
kanizma organizmay bambaka bir gerilim durumuna tayp, sal
drmaya ya da kamaya hazrlar. Doruluuna gvenebileceimiz,
iyice aratrlm bir biyolojik tepki modelidir bu19 ve insann do19. Walter B. Cannon, The Wisdom of the Body, 1932 / New York, 1963.
191
34
rnek olarak, bir Fransz misyoneri olan Joseph-Franois La
fitaunun 1724 ylnda Kuzey Amerika yerlileri hakknda an
lattklarn vermek istiyorum.20 Daha nceki rneimizde, zaman
20. Joseph-Franois Lafitau, Moeurs des sauvages americains, comparees aux
moeurs des premiers temps, cilt 2. Paris, 1724.
Sekiyi yayna hazrlayan E. H. Lemay, 2 cilt, Paris 1983. Aada De la guerre
chez les Indiens balkl bir blmden alnt yer alyor. Bu yaz 1980 ekiminde
Le Debatdergisinin 5. saysnda 60-112 sayfalar arasnda yer almtr.
Lafitau, gzlemledii ve yanlarnda kald Amerikan yerlilerinin birbirlerine
reva grdkleri o korkun muamelelere ramen, zellikle plaklk konusunda
Fransz kltrnn bien seance'na uygun davrandklarn ve ly fazla ka
rmadklarna inandrmaya urayor. Lafitaunun kitabnn resimlerini izen illstratrn, okurun kimi blmleri okurken kendini kaptrd duygular, hele i
kence sahnelerinde elinde olmadan hissettiklerini grsel ifade olarak
yanstabilirle konusundaki beceriksizlii kitabn en ilgin yanlarndan birini olu
turuyor. stelik, Lafitaunun seici davrand ve betimlemelerinde her eyi an
latmayarak okura gerektekinden daha lml, dozu daha dk iddet sahneleri
sunduu apak belli. Ama izimleri yapan, bu kadarn bile yanstmaktan aciz
dir. Lafitau, bir yandan Kzlderililerin yannda geirdii yllarda grp duy
duklarna sadk kalp okurlarn kafasnda bunlar canlandrmalarn salayan bir
tablo sunabilme duygusu (bir yandan da okurlarnn duygularn fazla zor
lamamak) ve kendisini orada himayeye alm yerlileri 18. yzyln Fransasnda
gereinden fazla kk drmemek endiesi arasnda gidip geliyor. Ama zel
likle izimler, saraylln damgasn tayan bir ikonografinin uygar gelenei
iinde yetimi bir sanatnn, bir Barok ressamnn, resim alanndaki sosyal uzlamlarn ve anlaylarn kabuunu krma konusundaki kabiliyetsizliini et
kileyici biimde ortaya koyuyor, ikence direindeki sava bile cesaretini Paris
salonlarndaki bir Fransz soylusunun davran ve jestler repertuvarndan se
ilme ifadelerle davuruyor.
Bir dnemin sanat slubu dediimiz ey, ister Roman slubu olsun, ister
Barok ya da Rnesans, bir insan beinin gelimiliin belli bir basamandaki
sosyal ilke ve kurallarnn belli bir yanndan baka bir ey deildir. Baka birok
ey gibi, sanat slubu da bireylerin kiilik yaplarnn iinde derinlere kk sal
mtr. Sanat slubu, tek tek insanlarn (sanatlarn da) zevk ve grme tarzn
biimlendirir, teki deyile de snrlandrr. Etkilemenin boyutlar ve younluu
deikenlik gsterebilir. nk sosyal ilkelerin, yasa ve kurallarn esneklii, bi
reyin bunlar arasndaki hareket alannn boyutlar deiebilir. Basit toplumlarda
193
194
196
200
201
36
210
212
37
Bu yknn gzlerimiz nne serdii gibi buradaki toplumsal ge
limilik safhasnda, zamann anlam bakadr; bizim zaman kav
rammzda olduu gibi, kiilerden bamsz, var olacandan bir l
de emin olabileceimiz snrsz bir gelecekten gelen ve imdi,
burada yaayanlarn ann katedip, dipsiz gemie doru dalp
giden takvim yllarnn o devaml akyla sembolize edilmi bir
nehir deildir henz. Bugn hkim olan zaman duygumuz ya da
zaman deneyimimiz, doay, kiilerden bamsz olaylarn ken
diliklerinden oluturduklar bir btn olarak yaaymzla smsk
ilikilidir. Bu ilintiler btn, galaksilerin douunu, gelimesini
ve yok olup gidiini nasl ieriyorsa, mrmzn eksilen yllar ta
rafndan sembolize' edilen hayatmzn olgunlap yalanmasn da
yle iermektedir.
Achebenin anlattklar, yle gzmze sokmamakla birlikte,
zaman deneyiminin eski biimlerinden birine bakmamz salyor.
Gelimenin bu basamanda, gemi, imdi ve gelecek arasndaki
ya da canl cansz nesneler arasndaki ayrm, insanlarn ko
numalarnda, dncelerinde ve yaantlarnda, bugn bildiimiz
kesin izgilerle yer almyordu henz. Bugn baz dillerde olduu
gibi, cansz nesneleri tanmlayan kimi kavramsal sembollerin eril,
kimilerinin de ntr ya da diil olmas, bu nesnelerin bir zamanlar
kiiymi gibi alglandklar dnemlerden miras kalm ola
bileceini dndryor.
Bu sylediimiz, bizim bugn cansz olarak alglayp ya
antmza soktuumuz eyleri, bir zamanlar eski toplumlarn in
sanlarnn canl saydklar anlamna m geliyor? Bu soruya evet
ya da hayr eklinde kestirme bir cevap vermek ii basite almak
olurdu. Gemi alarn deneyim zelliklerine atfettiimiz ani
mizm tanm, bu standart kavram, evet cevabn destekliyor. Bu
rada iin can alc noktas, canl ve animizm gibi kavramlar
gnmzde kullanmzla balantl durumda. Animizm kav
ramnn bugnk anlam, Ay ile Gne ile vb. kurulan o ilikileri
tam yanstmaya yetmiyor gibi. Biz, baz eyleri canl bazlarn
216
38
Baka szcklerle sylersek, bu eski gelimilik basamanda
btn bir dnya, insann kendi kynn merkez konumda olduu
bir emberin iinde toplanmt ve bizim doa dediimiz ey,
ruhlarn bir btnlk olarak anlalan dnyasn temsil ediyordu.
Gelimenin sonraki basamaklarnda, deneyimin bu tarz tmyle
kaybolup gitmek zorunda deildir. Ama insan hayatnn ou ala
nnda, artk baat tarz olmaktan kmtr. Hkim bir deneyim tarz,
yaama biimi olarak kurumlaan bu tarz, gitgide belli baz sosyal
alanlarla snrl olarak varln srdrmtr. nsanlarn ken
dilerini doal olaylarla i ie gemi gibi hissetmelerinin belirtisi
olan temel soru olarak, Bu olup biten bizim iin iyiye mi, yoksa
ktye mi alamet sorusu, ilerki alarda da insanlarn yaantla
rna ve hayat deneyimlerine etkiler yapmaya devam etmitir, ama
218
39
Eski tipteki bir toplumda insanlarn bilgileri, dolaysyla da ha
yatlar bakmndan karakteristik bir grnm sunan o yksek d
zeydeki gvensizlik durumunun nedenlerinden biri, bu toplumlarn
sentez yapma dzeyinin nispeten dklnde aranmaldr. Ge
tipteki toplumlar oluturan insanlar, ilerinde zaman dediimiz
kavramsal semboln de yer ald ok yksek dzeydeki kavram
sembolleri sayesinde rutin ilemler yaptklarnn farknda bile de
illerdir ounlukla.
220
221
224
40
Bir yandan sosyal btnlemenin gittike daha byk birimlerini
ortaya koyan bir yandan da sosyal ilikileri birbirine balayan zin
cirlerin uzayp birbirlerine sarmamalarna yol aan ift ynl ha
reket, bilgi alanndaki belli deimelerle ilintilenmi bir- hareketti
ve bu deiimler arasnda kavramsal sentezin daha yksek ba
samaklarna doru atlan admlar da yer almaktayd. Bu yndeki
bilgi birikimlerinin ve deiimlerinin, deien bu toplumlara ge
tirdii yararlan fark etmek zor deildir. Byle bir gelime, gerek
toplumdaki gerekse de doadaki bamllk ilikilerinin alglanma
sna ve bu gittike daha karmaklaan ve kapsam genileyen ili
kilerin sembollerle temsil edilmesine olanak tanmtr. Zaman ve
mekn iindeki uzun ve byk mesafelerin ilintilerinin bilgisel
dzlemde kavranmas ve bu dzlemdeki hakimiyet, bilgi iindeki
fantezinin ve hayalin paynn azalmasna, insan bilgisinin ger
eklikle rtme derecesinin artmasna katkda bulunan zaruri bir
yandr. nsanlarn kendi dlarnda kalan doay denetleyip yn
lendirme becerilerinin gittike artmas her ne kadar, insanlarn bir
birleri iin oluturduklar tehlikelerin boyutlarn byttyse de,
doa alanndaki insana ynelik tehlikelerin azalmasna yol a
mtr.
Kukusuz bu gelime sadece yararlar ve kazanlar salamakla
kalmam, yitimlere ve zararlara da yol amtr. Ykseklerdeki bir
sentez dzlemine kadar trmanan insanlar, o uzun merdiveni ve bu
trmanmann koullarn kavramadan, -bu gelime srecinin d
avurumlarndan birini kullanarak- kendi deyileriyle, yksek de
recedeki soyutlamalara bavurarak birbirleriyle iletiim kurma
alkanl iindedirler ve bunu yaparken, btn yksek derecedeki
227
229
231
41
nsanlarn bilgilerinin gelimesinde de daha stteki bir sentez aa
masna geiin bu tr rneklerine bol bol rastlayabileceimizi bu
raya eklememiz gerekir. arpc bir rnek, ilkan MezopotamyaMsr matematiinden, Yunan matematiine trmantr. Yunan
matematik geleneinde Pyhtagorasn buluu olarak bilinen te
oremi, bir dik al genin byk dik kenarnn karesinin teki iki
kenarn karelerinin toplamna eit olduunu, Babilliler ve M
srllar Phytagorasn doumundan ok nce biliyorlard. Ama bu
yasay, Phytagorasa gre daha alttaki bir sentez dzleminde kav
rayabilmiler; pratik amalarla kullanlabilecek, rnein bir evin
inasna uygulanabilecek ekilde, birok rnekle ifade etmilerdi.
Bildiimiz kadaryla, ne eski Babilliler ne de Msrllar pratikle
ilintilenmi bu rnekleri soyutlayp, o tek tek uygulamalarn, genel
bir yasann zel ve tek tek temsilleri olarak anlalabilecekleri e
kilde bir sentez dzlemine karp sembolize etme noktasna hibir
zaman ulaamadlar. Soranla dorudan ilintili sembollerini, bu ya
say formle etmek iin basit bir matematiksel denklemin yeterli
olabilecei daha yksek bir sentez dzlemine tayamadlar. Oysa
daha sonra, tek tek durumlar birletiren sembolik bir temsil, teki
deyile matematiksel teorem, eitimli Yunanllar tarafndan ko
laylkla kavranp uygulanm grnyor.
Daha sonraki bir gelimilik aamasnn miraslar belki ka
falarndan yle bir soru geirmilerdir: Babilliler niin ma
tematik sembollerini kullanrken, onlar daha sonra Yunanllarn
ulatklar sentez dzlemine tayamamlard? Kukusuz hakl bir
sorudur bu. Ancak bu soruyu Mezopotamya halklarnn ma
tematie doru ilerlemeler kaydederken sahip olduklar bilgileri ve
sembollerin gelimilik dzeyini gz nne almadan aratra
nlayz. Ayrca, iletiime sokulabilir sembollerin, mevcut alt bir ba
samaktan daha st bir basamaa doru gelimesinin tad zor
luklar hesaba katmadan, soruya hakkyla cevap veremeyiz. Bu tr
den aratrma ve incelemeler yaplmadan, Babilliler niin...
konusunda yetersizdiler? sorusu naif, benmerkezci bir bak a
233
42
Gnmzden bir rnek bu trden zorluklar anlamamz ve bu zor
luklar anlayla karlamamz salayabilir. Byle anlama g
lklerinin Sadece gemile ilintili olduunu sanmayn. Gerekten,
elinizde tuttuunuz bu inceleme de glklerin gemile snrl ol
234
43
nsan toplumlarn tarihsel bir inceleme tarz yerine gelime sos
yolojisinin inceleme tarzyla ele almak, gzlemlenen olgu ile in
celeme arasna mesafe koyma alkanlnn yksek bir dzlemine
trmanmay gerektirmektedir. Gelime sosyolojisine adm atmann
glklerinden biri burada yatmaktadr. Burada anlaldklar ek
liyle uzun dnemleri kapsayan gelimeleri yanstan modeller,
byk lde olgulara bal bir sembol oluturucu sentez biimini
238
241
44
Gnmzde hemen hemen btn dnyada ayn takvim kul
lanlmaktadr. Zaaflar vardr bu takvimin. Kimilerine gre, r
nein Paskalya, takvimde oraya buraya kayp duracana, tpk
Noel gibi, sabit bir ayn belli bir gnnde balayp bitmeli ya da
doum gnleri yln hep ayn gnne, pazarsa pazar, salysa sal
gnne denk dmelidir. Ama belki de birazck dzensizlik yle
pek de ho karlanmayacak bir ey deil. Aslnda gnmzdeki
takvim, o ynla insan faaliyetinin srelerinin ayarlanmasn sa
layc bir zaman belirleme enstrman olarak iini ylesine sessiz
ve przsz halletmektedir ki, bu ilerin baka trl de yrtle
bileceini insan genellikle aklnn ucuna bile getirememektedir. n
sanlarn yzyllar boyunca kullandklar takvimlerin, alar boyu
ileri arapsana dndrp durduunu ve bu takvimlerden biri olan,
Avrupadaki takvimin, ancak son reformdan bu yana ulat ku
sursuz saylacak duruma gelene kadar birka kez reforma tabi tu
tulup dzeltildiini herkes unutmaktadr.
Avrupa takviminin geirdii gelime, gerek insan bilgisinin ge
liiminin, gerekse de buna bal toplumsal dnmlerin, uzun d
nemlere yaylmasndan kaynaklanan sreklilik karakteristiini gs
teren kk, ama iyi bir rnektir. Takvimin, bir ileri bir geri
admlarla gerekleen ilerlemesi, birbirini izleyen bir dizi top
lumsal geliimle oluan uzun erimli hattn ampirik nitelikli kk
bir modelini sunabilir; ksa vadeli, tek tek tarihsel dnemleri bir
birine balayan ve bu toplumsal evrelerden bazlarnn mrnn
ok ok tesine uzanan bir hattr bu. rnein austos aynn, ad
Augustus adl Roma imparatorunu ereflendirmek iin ondan al
dn, hl Janus ba figrnde yanssn bulan Roma tanrs
Janusun, geriye eski yla ve ileriye yeni yla bakan ocak (january)
ayna adn verdiini dnecek olursak, burada szn ettiimiz
sreklilii tm canllyla gzmzn nne getirebiliriz. Almancadaki takvim anlamna gelen kalender szc bile La
tince calare eylem szcnden gelmektedir ve uzak da olsa, ge
mi bir evrede, bir Roma rahibinin, tpk Nijerya kyndeki rahip
242
gibi, Yeniayn ne zaman grndn bildirmesiyle ilgilidir. Calendare yani, anons edilmesi, bildirilmesi gereken gnler,
Romada bir dini memurun sokaklarda gezip Yeniayn g
rndn, dolaysyla da yeni bir ayn baladn bildiren bir
uyar yapmasyla, yani zamanla ilgili bir olaydr.
Ama gene de gnmzde kullandmz takvimin, bilginin ge
limesinin o binlerce yllk serveninin kurduu, devletlerin ve d
nemlerin mrlerini aan sreklilii temsil ediinde artc bir
yan bulamayabiliriz; belki de, bugn kullanlan takvimin olu
turulmasna katkda bulunmu bilgilerin geirdikleri deiimlerin
bir gelime karakteri tadn bile grmeyebiliriz. Ama herhalde,
bizimkine gre eski bir takvim kullanmak zorunda kalm gemi
toplumlarn insanlarnn, bu takvimin yetersizliklerinden tr
ikide bir glklerle karlatklarn; bunun zerine, daha sonraki
yzyllarda slah hareketlerine gittiklerini, ama bu dzeltmenin de
yeni sorunlara ve slah giriimlerine zemin hazrladn ve eninde
sonunda takvimlerin yol at sorunlarn ou halledilecek ekilde
bu takvimin mkemmelleene, sosyal ilevlere tam uyum sa
layacak dzeyi tutturana kadar bu araylarn sregeldiini grmek
o kadar zor deildir. Ve bu takvim, nihayet przsz ilemeye ba
layp artk herkesi memnun ettiinde, bu sefer de, durumun bir za
manlar bundan farkl olduunu, o binlerce yl sregelmi bu yn
deki gelimeyi unuturuz. Bu uzun gelime iinde insanlarn
yarattklar takvim sembollerinin, bir yandan sosyal grevleri ye
rine getirme gerekleriyle uyum salarken bir yandan da cansz do
ann bu faaliyetler bakmndan nemli olan srelerine ayak uy
durma bakmndan mkemmel noktaya ulamasnn glklerini
artk hatrlamayz.
Bu gelimeler boyunca almas art olan glkleri genel ifa
delerle basit yoldan ve ksaca tanmlayabiliriz. Ama ite, buradaki
almann amalaryla snrladmz zet bir aklama bile, yer
leik bir anlayn ierdii sorunlar gstermeye yetecektir. Ge
leneksel bir deerler cetveline gre doa, uzun sre dzen de
diimiz durumun modeli olarak anlald ve bugn bile yer yer
yle anlalyor. Buna karlk insan toplumu, kaotik deilse bile,
243
sulay aryordu.
Fiilen bir diktatr olan Sezar, kkl bir takvim reformu iin
emir verdi. Son tahlilde sosyal ilikilerin zamana gre ayarlanmas
meselesi, hep ya rahiplerin ya da dnyevi-resmi otoritelerin grevi
olagelmiti. Oysa imdi imparator, Sosigenes adl bir Msrl ma
tematiki ve astronomi bilginini yardma arp Roma takviminin
muhta olduu reformlara danmanlk etmesini istiyordu ve bu gi
riim lka Romasnda bilimin gelimesi srecinde bir aamaya
iaret etmek bakmndan da nemliydi. O dnemlerde Msrllar
yldzlar gzlemleme ve takvim yapma konusunda uzun bir ge
lenee sahiptiler. Sezarn sadan nce 46 ylndaki takvim re
formu bu gelenein birikimlerini kendi birikimlerine eklerken, bu
gnk takvimden bildiimiz birok zellik ortaya km, bir
bakma gnmz takvimine gtrecek gelime yolunun adm
larndan biri atlmt.
Msrllar daha nceden Ay ve Gne hareketlerine gre d
zenledikleri zaman birimlerini birbirleriyle koordine etmi, bir yl
12 aya bldkten sonra, her bir ay da 30 gn olarak tespit etmi,
sonra bu paralar bir gne yl ile uyum iine sokabilmek iin,
her yln nne ya da arkasna 5 gn eklemeyi adet edinmilerdi.
Sezar ise bu zm benimsemek yerine, ubattan bir gn
karm ve alt fazla gn, tek sayl aylara taksim etmiti. Modern
takvimin dzenine iaret eden bir gelimeydi bu. mparatorun l
mnn ardndan, doum ay olan temmuz, onun onuruna Juli
olarak adlandrld.
kinci bir takvim reformu, Rnesans dneminde gerekleti.
Roma Kilisesi, Antik Romadan yeniaa kadar uzanagelen balca
sosyal bilgi kprlerinden biriydi; bu kilise, Julianus takviminin
kimi deiikliklerle adan aa geebilmesini salamt. Ama
ite, aradan geen 1000 yldan sonra artk pek o kadar iyi i
lemiyordu bu takvim. Aradan geen yllar iinde gerek Sezarn
gerekse Msrl danmannn uyguladklar ilkelerin Aya bal
zaman birimleri ile Gnee bal zaman birimlerini birbirleriyle
koordine etme bakmndan yetersizlikleri ortaya kmt. En azn
dan Avrupann baz blgelerinde devlet organizasyonlar, etki ba
245
246
45
Bugn takvim, artk kamunun ilgi alan dnda duruyor. 1582 y
lnda gerekletirilen takvim reformuyla, takvim sembollerinin
sosyal grevlere daha uygun olmalar salanm, Gne ile Ayn
grnen hareketlerini birer zaman gstericisi olarak hem bir
birleriyle hem de bunlar sosyal olaylarn seyriyle ilintileme yo
lunda baarl admlar atlmtr. Takvimin ulat bu en son aa
mada, gerek takvimin, gerekse zaman belirlemenin teki enstr
manlarnn gsterdii gelime, zaman belirleme sembollerinin,
daha nce sembolletirdiimiz eylerden, doann, Gnein,
Ayn ve yldzlarn hareketlerinden, iyice kopmaya baladklarnn
belirtilerini sunmaktadr. nsann bulduu yapay k kaynaklar sa
yesinde, gece gndzn bir paras olmutur; ay dediimiz zaman
biriminin, eskilerde Ayn bymesi ve klmesiyle smsk bir
iliki iinde olduunu yle bir aklmza getirelim. in uz
manlarn bir yana brakacak olursak, ylmzn, Gnein ha
reketleri ile aylarmzn da Ayn hareketleri ile balantl ol
duunu bugn ok az insan aklna getirmektedir. nsanlar, bahar
balangc olan nisanda sann dirili bayram olarak kutlanan Paskalyann, ilkbahara, kara topraktan, yeni taze yeilin fkrmaya
balad gnlere denk dmedii yerlerde yaarlarken, bu uyum
suzlua aldr bile etmiyorlar. Takvim ve saat gibi insan eseri
olan enstrmanlar, insan ilikilerini zamana gre dzenlemede,
Dnyann ve Ayn, Gne etrafndaki karmak hareketlerinden
ok daha elverilidirler. Gerek bu bakmdan gerekse de baka ba
kmlardan, insanlar bugn kendi eserleri olan bir semboller dn
yasyla smsk btnlemilerdir. Adm adm, binlerce yllk bir
gelimenin ardndan, takvimlerin rahatsz edici sorunlar iyi kt
zlmtr. Ve bugn artk, mevcut takvim, sorunlar karmad
iin, insanlar da, takvimlerin glklere yol at gemii silip at
mlardr kafalarndan. Atalarnn sz konusu glkleri adm adm
atklar gemiin geliim basamaklar, onlarn umurunda deildir
pek. Oysa insanlar, gemiten gnmze uzanagelen gelimenin
bilgilerini bilgi daarcklarna katmakta gecikirlerse, ne kendilerini
247
46
Takvimin gelimesi, belirttiimiz gibi, uzun sreli bir gelime s
recinin kimi genel karakteristik belirtilerini gsteren kk bir mo
deldir. Sosyal gelime kavramn mistifikasyonlarndan temizleme
mize yardmc olabilir bu model. Grdmz gibi, bir gelimeyi
karakterize eden tayin edici yanlardan biri, insanlarn bouup dur
malarna karn, yzlerce hatta kimi durumlarda birka bin yl
zmsz kalan ve bir dnemin koullar iinde zlmeyen so
runlarn varldr. Gelime dediimiz olay, ilerleyen ya da gerile
yen bir istikamette yol alna gre, insan topluluklarnn adm
adm ve ounlukla hi farknda olmadan bir sorunun zmne
yaklatklar, ama bazen de ondan uzaklatklar bir sretir. Ve
btn sosyal sorunlar, hep birbirlerine sarmam ekilde insanlarn
karsna ktklarndan, tek bir hat zerinden srdrlen in
celemeler -rnein takvimin gelimesi sorunu gibi- geici n in
celemeler olarak anlalmaldr. Ama bu tr incelemeler bile, burda
grldn umduum gibi, nceden planlanmam dnmlerin
niin ve nasl olup da gene de belli bir ynde yol aldklarn ve bu
dnmleri birtakm metafiziksel, mehul kuvvetlerin gizli he
deflerine balamadan ya da sosyal bir sorunu zme dorultusunda
atlan her admn, insanlar mutlulua gtrme gibi bir gizli amaca
hizmet ettiini ima eden kehanetlere gerek kalmadan anlayabilece
imizi gstermeye yetmektedir.
Balangtaki sorun iyi kt zlnce sosyal gelimeler de
nispi bir sona ularlar. nsanlarn zaman belirleme sorunlar buna
yararl bir rnektir. Bu rnek, zlmemi sorunlarn, bu tr kimi
sorunlarn zerine plansz gidilerin yeni yeni sorunlara yol aa
bileceklerini, ama byle bir durumun, o ana kadar elde edilmi
zmlerin deerini drmeyeceini retmektedir. nsann 24 sa
248
250
Dizin
1:2:24:1440 157
1600 246
2000 246
A
A Mathematicaris Apology 169
a priori 16, 87, 88, 90, 91, 165, 191,223
ab ovo 85
abstraksiyon 221
Achebe, Chinua 210, 221
Afrika 75,79, 84, 231,232
arlk 149
austos 242
aile 91
Aiskhylos 169
akl 87,88, 89,92,97, 161, 188
akl yrtme 147
akla uygun 91
akim yasalar 168
aksiyomlar 127,128
alarm tepkisi 191, 197
Alberti 148
alglanan zaman 118
Amazonlar 175
Amerika yerlileri 194, 207
ampirisistler 146
an 107,111,185
angaje olma 48, 49
an kalb 52
animizm 216,217
anlak 163
anlam 52
anlama yetisi 91, 92
anlatc tarih 238
Antik Roma 245
Antik Yunan 225
antik 37
antropomorf 111
Aquin, Thomas von 147
Aristo 147, 148
Aristotelesi 141
Arimet 169, 170
artk yl 246
Asikhylos 170
astroloji 140
astronomi 140
Asurlular 79
ataszleri 228, 229, 230
AtinalIlar 79, 137, 138
atom a insan 202
atom saati 155
atom sava 202, 207
Audens, W. H. 176
Augustinus 223
avc toplumlan 187
Avro-Amerikan toplumlar 204
Avrupa 232
Avrupa Aydnlanmas 147
Avrupa takvimi 241, 242
Ay 14, 30,42, 63,65, 68, 70, 76,79, 84,
93, 94, 95, 97, 102, 116, 122, 123, 124,
125,138, 141, 211, 212, 216, 217, 218,
224,232, 244, 245, 247, 250
Ay tutulmas 83
Ay zaman 142
Aydnlanma 126
aylar 38, 63, 64, 77,84, 106,107, 111,
126,156,175,232,247
B
Babilli matematikiler 234,239
Babilliler 233
c-
calare 242
Calendare 243
canavarlk 204
canl cansz nesneler 216
canl ve cansz 216, 217
cemaatler 228
Censorinus 108
Chaco yerlileri 206
Charl, IX. 80
Clastres, Pierre 199,200, 206
Clavius 246
cogito ergo sum 91
Comte 165
a 99
alar gstergesi 82
an sesi 139
evreci hareketler 22
kar gruplar 244
ok 36
D
da kyleri 199
daha nce 105
daha nceleri 109
daha sonra 105, 108, 109, 111, 112
dakika 126, 139, 150, 156, 157, 225
dakiklik 24
Darwin 126
davran kalplan 41,44
deiik toplumlar 176
deiim 73, 129, 135 ,177
deiimler dizisi 73,81, 104,105,167,
111, 112
deney 146
deneyim 61,62, 93, 107
deneyimden nce gelme 92
deneyimle ilintili 112
deneyimler zinciri 95
Descartes 16,44, 61, 62, 88, 89, 91, 92,
127,161
devlet 83
devlet oluumu 200
devlet otoriteleri 80
devlet ncesi toplumlar 209, 240
devlet toplumlan 187
devletler aras ilikiler 82, 192, 200, 202
d buyruk 175
d dnya 161, 162
d nesneler 163
d zorlama 44, 52
dta kalabilme 49
dil 28, 31, 33, 35, 36, 52, 66, 68, 87, 88,
91, 154, 162, 171, 183
dil alkanl 70
diller 91
dilsel uzlamlar 67
doa 15, 21,22, 29, 31, 43,44, 49, 64, 65,
66, 68, 68, 69,74, 86, 97, 102, 104,
111, 112, 116, 117, 118, 119, 120, 131,
140, 140, 141, 143, 151, 152, 153, 195,
218, 219, 220, 221, 224, 225, 227, 243,
247
doa bilimleri 68, 115, 117, 118, 118, 120
doa dzeni 168
doa ile insan 131
doa merkezci 151
doa sreleri 207
doa ve kltr 22, 118,196
doa ve toplum 22, 118, 119, 121, 130,
131, 154, 196
doa yasalar 86, 142, 152, 168
doabilimleri 21, 131, 183
doal 68, 130
doal sreler 138
doal zaman 153
doum ile lm 72
doutan bir iddet 204
doutan ideler 87
doutan saldrgan 192
dnem 99
dalizm 152,153,154
dn 113
E
ebedi doa yasalar 165, 168
Einstein 62, 67, 68, 83, 94, 109, 118, 127,
134
enerji 112
entelektel gelenek 135
eskiden 108, 109, 111 ,112
etnik farkllklar' 176
evren 45, 101
evrensel 163, 164, 181, 239
evrensel bilin 161
evrim 71, 126
evrim modeli 168
evrim saatleri 110
explanandum 204, 205
ezan 139
F
farkllklar 176, 177
feci bir ikence 203
felsefe 17, 69, 91, 164, 190
felsefe dilleri 91
felsefi aksiyom 92
fenomenolojik tezler 163
feti karakteri 104
fetileme 139
filozoflar 83, 139, 140, 153, 159, 160,
161,162, 164, 165
fizik 21, 68, 69, 115, 118, 130, 142, 166,
190
fizik bilimleri 15, 117, 153
fizikiler 12, 15, 83,128, 131, 139,140,
152,153
fiziksel zaman 21,68, 70,118,121,131,
139,
143, 151, 153, 154
fizyolog 184
fizyolojik saat 74
Florensa 148
formalite 42
formel mantk 91
G
galaksilerin douu 216
Galileo 15, 127, 139, 141, 143, 144, 145,
146,147, 148, 149, 150, 151,152, 165,
167
gece 63, 74, 75
gece gndz 247
geicilik 168
gemi 105, 106, 107,108, 111, 112, 113,
114,
185,240
gemi, imdi ve gelecek 106, 107, 108,
109,
111, 112, 113, 114, 185,216
gelenek 179
geleneksel dnme 135
geleneksel zaman 137
geliim sosyolojisi 153, 200, 240
gelime 243
gelime modeli 177
gelime sosyolojisi 126,235, 238, 241
gelime sreci 241
gelimi toplumlar 18,43, 44, 196,240
gelimilik 188,208,217
genel teorik sorun 149
genelletirme 132
geosentrik 32
gereklik 39, 50, 96, 100, 116, 163, 219
geri dnlmezlik duygusu 99
global devlet 82
gk cisimleri 68, 140, 165, 172,212
gkyz 221, 223, 224
grecelik teorisi 110
grnmezlik 67
gzlem 147
Gregorian, Papa XIII. 81
Gregorius, Papa III 246
Gregoryan kilisesi 81
g ve iktidar 209
gn 19, 38, 64, 107, 156, 157, 225
gndz 75
Gne 14, 23, 27, 29, 30,42, 45, 46, 63,
68,70,76,81, 82,84, 97, 102,103,
112,116,122, 123,124, 125, 133,138,
141, 155, 172,212,216,217,222,244,
245,246,247
Gne dnencesi 123
H
hafta 64, 108, 232
Hail, T. 177, 177
Hardy, G. H. 169,170
hareket 134,135, 136, 140, 141, 142, 145,
149, 150, 155, 156, 158, 165, 171
hareket aklar 70
hareket dilimi 156
hareket dizisi 71
hareketsiz ilikiler 135
hasat 64, 96,97
hayvan psikolojisi 196, 197
hayvanlar 141
Hegel 165
Heidegger 117
Hristiyan ehitleri 203
Hristiyarlar 72
hz 67, 145, 149, 150, 150, 156
historiograf 237
hiyerarik yap 141
homo sapiens 206
homonid 36
Horaz 37
Hume 71
Husserl 127
I-
rk farkllklar 176
tbolar 210
i dnya 161, 162
i ses 176
i-zorlama 44
iinde yer alma 48
ide 26
ideal toplum 240
idealistler 146
ihtilaflar 220
ihtiyalar 93
iki kltr 120, 121
ikinci doamz 176
iktidar 83, 115,120,220,244
ileride 105,109,112
ilerleme 126
iletiim 46
J-K
Julianus takvimi 81, 245
kader 19, 140
Kaldeon-Babil 83
kalender 242
kalc devlet birimleri 84
Kant 16, 17,47,61, 62, 90, 168, 223,235
karlamalar 208
kartlklar 118, 119
Kartezyen 88
katksz iliki sembolleri 174
katksz rasyonel 168
katlayc sreler 201
kavramlar 97
kavramsal blnmlk 120
kavramsal kartlklar 121
kavramsal semboller 132, 216, 249
kehanet 77, 240, 248
kendini evcilletirme yetenei 196
kentlerin douu 199
kentlemi toplumlar 205
kstlama 38,43
kstlamalar 176, 180, 207
kstlanmlk 150
k 172
k saati 79
Kzlderililer 193, 194
kilise 80, 83, 147, 246
kimlik 97
kimlik imgesi 96
kiilik 179
kiilik yaps 180, 183, 187,206,207
klasik Avrupa felsefesi 161
klepslydra 150
koordine 78
korku 168
korku ve dehet 202
korkun olmak 201
kle avclar 210
kr sosyal sreler 208
krallarn zaman 142
kronometre 150
Kronos 225
kum saati 137, 138
kuralllklar 142, 151
kuramsal model 250
kurt adam 94
kuaklar silsilesi 47, 90, 95, 111
kularn g 14
Kuzey Amerika yerlileri 198, 193, 194,
197, 202, 204, 206
kltr 104, 120, 154
L
Laftau, Joseph-Franois 193 194,201,
203,204
Lilio, Luigi 246
Lorenz, Konrad 196
Luther 127
M
madde 112
madde ve ruh 118
makrokozmos 19
mantn ebedi yasas 92
mantk 188
mantk filozoflar 168
mantksal 90, 91
Masaccio 148
maskeler 154
matematik 12, 142, 169, 170, 173
matematik teorisi 170
matematikiler 168, 172
matematiksel denklemler 152
med-cezir 14, 65, 70
mekn 54, 89, 132, 133, 135, 136, 160,
161,162
mekn lerler 128, 129
mekn llen 133
mekanik hareketler 155
mesafe 48, 136, 152, 155, 162, 206,219
mesafe koyma 49
metafizik 21, 114, 115, 117
mevsimler 14, 65
meydan saatleri 139
Mezopotamya-Msr matematii 233
Msrllar 245
mikrokozmos 19
Minkowski 134
mitoloji 225
modern 37
modern bilim 115
Morgenstern 32
mozaik 32
Museviler 72
mutandis 202
mutatis 202
mutlak 165
mutlak kategoriler 163
mutlak kuralllklar 166
mutlak yasalar 167
mutlak zaman 108, 110
N
nabz atlar 145
Nabonassar 83
natralist-felsefi yaklamlar 235
ne kadar 138
ne zaman 74, 76,101, 128,138, 139, 212
nedensellik zincirleri 111
nerede 134
nesne 17, 21, 67, 68, 85, 120, 152, 160,
161, 162
nesne ve zne 118
nesneler 140, 164
nesnelerin doas 17
nesneletirilme 161
nesneletirilmi isim szckleri 66
Newton 16, 62, 67, 109, 160, 167
nicel 190
Nijerya 210
Nilson, Martin P. 124
nisan 247
nitel 190
Noel 242
nominalizm 163
normlatrma 139
o-
ocak 242
olay ak 110, 113
olay ak birimi 14
. olaylar silsilesi 107, 110
ontolojik blnmlk 119, 152
organizma 94
ortaa toplumlan 188, 194
renme 34, 35, 48, 50, 60, 61, 91, 92, 93,
115,
146, 147
renme sreci 18, 180, 197
l aralar 128
l cetveli 128
ldrme 199
mr 39, 94, 98, 99, 104, 128, 169, 216
nce 105,109, 112
nceden 108, 112
nceki 110
nceleri 109
ncelik 17
zdenetim 44, 51, 52
zdeyiler 228, 229, 230
zerklik 65,66
zgrlk 51
zne 17,21, 120, 152, 162
zne ile nesne 66, 120, 162, 131
zneler 140,164
znenin doas 17
p
para 34, 79, 154
paradigma 121, 147
Paskalya 81, 177, 242, 246, 247
Passover 246
Pax Romana 246
per se 184
perspektifli resim 148
Pontifex Maximus 79, 244
pozisyon ilikileri 133, 134, 135, 136, 155
pozitivizm 48,163
Principia Mathematica 169
psikologlar 183, 184
psikoloji bilimleri 182, 196
Pueblo yerlileri 177, 178
Pyhtagoras 233
R
rahipler 78, 79, 122,212, 231, 244, 245
rahiplerin zaman 142
rasyonel akl yrtme 92
referans noktas 110
ritel 42, 43
ritelietirilmi soyutlamalar 228
Roma 49, 243, 245
Roma cumhuriyeti 244
Roma kilisesi 245
Roma takvimi 244, 246
Romallar 72
Rnesans 127, 193
ruhlar toplumu 41, 225
Russell, Bertrand 169
rya 96
s-
saat 13, 16,18, 19, 23, 25, 26, 27, 28, 29,
38,40, 44, 46, 53, 64,71, 77, 102, 103,
105, 106, 107, 111, 126, 139, 153, 154,
155, 156, 157, 175, 225, 240,247
saat ka 139
saate bakma edimi 67,221
saatler 14, 15, 108,155, 158, 204
sadizm 204
saldrganlk 192
saldrganlk drts 197,198,204
salt arasal bilgi 167
sanat slubu 193
sanayilemi ulus devletler 179, 181, 240,
250,206
T
tabula rasa 87, 89, 92 ,100
takvim 18,19, 20, 26, 27, 28, 29, 30, 38,
39,40,44,45,46,63,64,65,72,73,
79, 80, 81,82, 84,99,116,138, 172,
216,241,242,243,245, 247
takvim reformu 245, 247
takvimin gelimesi 248
takvimler 204,244
tam vaktinde 177
Tanr ve insan merkezci 151
tanrbilim 165
Tanrnn Oku 210, 221, 229, 231
tarm 75
tarm toplumlar 84
tarih 104, 140,208,235, 236, 237,238,
241
tarih ile doabilim 120
tarih ncesi 236
tarih yazm biimi 238
tarihiler 236,237,238, 239,241,249
tarihlendirme 21
tarihsel yaklam 235
tarihselcilik 235
tatil gnleri 80
tek 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 44, 84, 92,
158
tekrarlanabilir dilimler 138
tekrarlanabilirlik 18, 137, 142, 149, 156
tekrarlanamaz sreler 165
tekrarlanmayan zaman 142
teleolojik 141,240, 241
temmuz 245
teosentrik 141
teori 17
teorik fizik 118,131
terminoloji 176
tersinmez zaman ak 83
Thomasclk 127
timing 67
tin 163
toplum 24, 29, 36,37,45,68,69,71,91,
119,154,159,182
toplum ile doa 66
toplumsal gelime 62,82,121,153,172,
175,182,191,207,240,250
toplumsal sre 99
tz 86,89,221
transandantal 48
tmdengelimci 146
tmevarmc 146
u-
Uccello 148
ulus devletler 175
uygarlama 52, 176, 187, 206, 249
uygarlama sreleri 38,40, 50,51,188,
189, 190
uygarlk 44,185
uygarlk modeli 189
uyku 63, 74
uzaklk 149
uzay 222
panayr nce 232
hafta nce 232
V-W
vahet ve canavarlk 201
Vahi Savann Mutsuzluu 200
var olmak 32
varlk 163
vicdan 188, 189
Weber, Max 32
Y
yaltlm sistemler 129
yanlsamalar 91
yapsal-sistemsel modeller 168
yapyla ilintili 112
yarn 113
yasalar 109, 142, 151, 163, 166, 167. 168
yasalar ve kurallar daarc 198
ya 18, 19,20,45,72,99
yaama gvencesi 219
yaama tarz 207
yaanan an 113
yalanma 98
yaz saati 79
yeni gerekilik 148
Yeni-Thomaslk 127
Yeniay 172, 211, 217, 224, 226, 232, 243,
246
yerliler 204
yl 20,37,45,64,64,77, 81,82,84,106,
107, 111, 126, 156, 175,225,232,247
ylba 80
yldzlar 30, 63, 84, 116,125, 141,244
yllar 83, 84, 108
z
zaman 12, 13, 15, 16, 20, 23, 24, 25, 26,
28,29,46,54,60, 62, 89, 103, 109,
110,
132, 135, 142, 153, 160,221
zaman aral 101
zaman basnc 250
zaman belirleme 21, 22, 25, 27, 64, 68,
70, 73,74,75, 76,77,78,79, 80, 82,
84, 87, 105, 109, 110, 114, 118, 122,
123, 124, 129, 138, 140, 158, 172, 181
185, 187, 190,225,239, 240, 248,249
zaman belirleme aralar 158
zaman belirleme enstrman 242
zaman belirlemek 102
zaman bilinci 82,83, 84, 180, 181, 187,
205
zaman duygusu 159, 175, 181, 206, 207
zaman dzenlemesi 202
zaman dzenleyici aralar 64
zaman geiyor 104
zaman gstergeleri 82, 98, 99
zaman gstericiler 101, 125, 155
zaman iindeki bir srallk 59
zaman kalplar 45, 80
zaman kavramlar 67, 112
zaman matrisi 249
zaman miktarlar 145
zaman mitosu 67
zaman modeli 80
zaman lerler 66, 68, 84, 87, 94, 99, 116
128, 138, 150, 151, 154, 156
zaman lleri 174, 102, 145
zaman sekanslar 61, 62, 63
zaman sorunu 174
zaman sosyolojisi 69, 78
zaman szc 66,70
zaman tanrs 225
zaman ve mekn 16, 70,86,108,132,
133,134,171,223
zaman vicdan 24, 38,40
zaman yitirmeme 177
zaman zorlamas 36,43
zaman renebilmek 179