Professional Documents
Culture Documents
Felsefe Terimleri Sözlüğü
Felsefe Terimleri Sözlüğü
Felsefe Terimleri Sözlüğü
FELSEFEYE GRS
Temel K a v r a m l a r ve K u r a m l a r
e v i r e n : Dr. Ahme Cevizci
GNDOAN YAYINLARI
ULRICH PLENZDORF
KAZMERZ ADJuKiEWiCZ
FELSEFEYE GIRIS
TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMLAR
eviren : Dr. Ahmet Cevizci
G N D O G A N YAYINLARI
Kazimierz Acijukiewicz
FELSEFEYE GR
Temel
Kavramlar
Kuramlar
ve
e v i r e n : Dr. A h m e t C e v i z c i
Gr\eio^an
D z e l t i : Ahmet
Dizisi: 0 4 . 6 . 3
Cevizci
& Nket
Hrmeri
Matbaaclk
Graf'\k
1969
1994
975-520-004-5
Gndoan
Yaynlar
Bayndr Sokak
6/33
Kzlay / A n k a r a
e mail: gundogan
tr-net.net.tr
e mail: gundoganyay
Tel: O 312
turk.net
4 3 3 97 9 6 (4 hat)
Faks: 4 3 2 3 2
50
Yazma Adresi:
P.K. 271 Y e n i e h i r / A n k a r a
Demir
Dizgi
NDEKLER
nsz
Giri
11
11
I.
BLM : BLG
KURAMI
15
17
16
19
21
25
27
30
31
31
Apriorizm ve Empirizm
34
^Radikal Apriorizm
35
Radikal Empiizm
36
^nunl Empirizm
37
Ilml Apriorizm
38
39
40
44
45
Uzlamclk
45
47
51
Rasyonalizm ve iTasyonalizm
54
59
Aknhn ki Anlam
59
61
Alg ve Nesnesi
63
64
67
Realizm
69
Pozitivizm
70
Neopozitivizm
73
II.
77
BLM : METAFZK
81
"Metafizik" Terimi
81
82
7. Ontoloji
83
Onts^lojinin Grevleri
83
85
Ontolojik Savlar
87
89
89
-Plton'un dealan
89
-Tmeller
90
91
92
92
92
93
96
6
99
99
100
102
- Nesnel dealimin
103
Tezi
104
- Hegel'in Diyalektii
105
- Hegel'in Diyalektii
ve Marx'm Diyalektii
106
107
- Bn ve Kritik Realizjn
107
109
109
110
110
-Dalizm
110
111
Monizm ve eitleri
113
- Mateyalizrn
113
- Mekanik Maieyalizm
114
- Diyalektik Mateiyalizm
114
119
120
131
132
133
- Tinselcilik
135
136
-kin Monizm
136
Determinizm ve ndeterminizm
137
137
138
- ndeyi Problemi
141
143
- rde zgrl
144
146
Mekanizm ve Finalizm
148
148
Antropomorfik Amallk
148
154
155
Neovitalistler
157
Holizm
159
Yararb Amalhk
160
Optimizm ve Pessimizm
161
163
163
Ruhun lmszl
164
Dinsel Metafizik
164
165
167
Tanr ve Dnya
168
Ateizm
168
169
170
173
Sonu
183
N S Z
Okuyucu bu ksa kitapta bilgi kuram ve metafizikte geleneksel
olarak ierilen en nemli problemlere ilikin eletirisel bir inceleme
bulacakur. Okuyucu ayra zamanda bu problemlerin, felsefe tarihinde
kendileriyle ok sk olarak karlalan, zmlerine ve bunun sonu
cu olarak, bilgi kuram ve metafizikteki felsef eilim ve ynelimlere
ilikin eletirisel bir inceleme de bulacaktr. Bu kitapta eitli
eilimlerin karakteristik tezlerinin plak sunulularnn yan su-a, bir
baka deyile felsefi bak alarnn yan sra, ou durumda
dncenin sz konusu bak alarna gtren dorultusunu ve baz
durumlarda da birbirlerine kart okullarn temsilcileri aasmda geen
polemikleri ksaca aklamaya altk.
Yazmaya baladm zaman btn bir kitab yazmay
dnmemitim. Bu kitabn geliimi yle olmutur; yirmi be yl
nce felsefenin, daha sonra eitli yazailardan seilmi metinlerle
rneklenen, temel problemlerine ve akmlarna ilikin ksa b k incele
me ieren bir nszle giri yaptm, Felsefenin Temel Akmlar adl
felsefi metinlerden oluan bir kitap yaynladm. Yakn zamanlarda
yukarda sz edilen metinlerin yeni basksn hazrlarken, nszn
yeni batan yazlmas gerektii sonucuna vaizdim. Bunun sonucu bu
nsz yeniden yazmaya baladm. nszn yeni vereiyonu yle bir
hacme ulat ki, o artk metinlerle ayn cilt iinde yer alamazd ve
bylelikle, bende nsz ayr bir kitap olai"ak yaymlama fikri dodu.
Okuyucunun imdi elinde bulunan cildin yks ite bundan ibaretti-.
Kitabn sz konusu yks ayn zamanda onun kai'akterini de
aklar. Kitap hereyden nce, ileri dzeydeki renciler iin, yazarn
kolay anlalabilirliin gereklerine hi bakmakszn, elinden gelen en
byk dakiklikle yazd bir ders kitab deildir. Tam tersine bu
kitab ytzarken derin analizlerden kandm ve yalnzca
anlalabilirlikten vazgemek pahasna elde edilebilecek trden bir
kavramsal akla ulama giriiminde hi bulunmadm. Buna gre,
kitapta beklentileri bu adan ok yksek olan okuyucular iin yeterin-
G R
olaak,
onda
iki
bileeni
birbirinden
ayrabiliriz:
bilgi.
kapasitesini
aar
hale
gelince, bilimlerde
uzmanlama
kapsam iinde
kalan
konulala bundan
byle
pek
ya
da
daha
sonra
ortaya
kmakla
birlikte,
bu
balang
zamanlara
dek
felsefe
kendi
iinde
disiplinleri
12
1. BLAA
BL6 K U R A A A I
W.K.C. GUTRIE
GNDOAN
YAYINLARI
savlar
bilisel
sonulan
bir
rnei
olma
hizmeti
olmayp,
kendilerinde
bu
yasalarn
formle
edildikleri
15
lese de, sz konusu bu disiplinlerden her bhi her eye karn ayn
konuyu kendi bak asndan aratr. Psikoloji bilisel srelerin
aktel olarak oluumlanyla ilgilenir, bu sreleri
snflamaya ve onlarn oluumlarn yneten
betimlemeye,
yasalar bulgulmaya
alr. Bilgi kuram ise bundan daha farkl bir eyle urar.
Bilisel eylemler ve sonular her zaman berii baz bakmlardan
deer biilmeye konu olurlar. Onlara dorulukla ya da yanhlklan
bakmndan deer biilir; onlara ayn zamanda hakl klnmalar
asndan deer bieriz. Demek ki bilisel srelerin, psikolojinin
iini ve konusunu oluturan aktel oluumlan, kendileriyle bilgiye
bir deer biildii standaidlar ve dolaysyla domluk ve yanllk,
hakl klnma ya da temelsizlik zerinde duran bilgi kuramn pek il
gilendirmez. Doruluk nedir? Bu bilgi kurammn temel problemlerin
den ilki olup, doruluun znn ne olduu sorusuna kailk gelir.
Bilgi kuramnn ikinci klasik problemi, bilginin kaynaklar problemi
dir. Bu problemde bilginin, o gereklie ilikin tmyle halk
klnm bir bilgi olacaksa eer, neye dayanmas gerektii konusuyla
ve byle bir bilgiyle ulamak iin zorunlu olan yntemlerle uranz.
Bilgi kuramnn nc klasik problemi bilginin snrlan problemidir;
bu problem bizden neyin bilginin konusu olabilecei ve zellikle de,
bilen zneden baunsz olan bir gerekUin bilinip bilinemeyecei so
rularnn yantlanmasn ister. imdilik bilgi kuramnn klasik
problemine ilikin bu genel formlasyonlarla yetinmeli ve hemen bu
problemlere getirilmi olan zmleri incelemeye gemehyiz.
16
Doruluk
Klasik Doruluk
Probleni
Tanm ve Yneltilen
tirazlar
est adaequatio
rei el intellectus:
Bu,
skolastik
Bu,
kesinlikle
dncenin
kendisinin
onun
betimledii
Ancak
olmayan
dnce nasl olur da, meknsal olan bir eyin benzeri olabihr?
Dnce, bir kp ya da Niagaa ellalerine nasl benzeyebili?" diye
sorarlai". Bundan baka, zamansal-srenin kendisi dikkate alndnda
bile, bir dncenin doru olmas iin, onun ilgili olduu gerekhe
benzer ohnas gerekmez. Ksa sre iinde olup biten bir fenomenle il
gili olan bil' dncenin doru ohnas iin, dncenin kendisinin de
ksa sreh bir dnce olmas gerekmez. yleyse bir dnce
gereklie benzemeyebilii', ancak o yine de dora bir dnce olabi
lir.
Klasik
dofuluk
tanmn
savunanlar bu
trden
eletirilere,
olduuna iaret
ederek kalk
verirler.
Onlai'
doruluk
u halde, o,
dncenin
doru
ohnas
iin,
gereklikle
.belirlenemeyeceine
uyuup
inandklan
filozoflar,
uyumadklarnn
iin,
klasik
hibir
doruluk
Dncenin
anlayndan,
gereklikle
ulalamaz
bir
uyumas
ideal
olarak
olduu
iin,
doruluk
yleyse
18
verecek baka
bir
Dncen gereklikle uyuup uyumadn tam olaak saptayamayacamz gr antik kukucularn argmanlanna dayanmak
tadr. Bu agmanlai" yle zetlenebilir: Bii' insan belli bir dnce
ya da savn gereklikle uyuup uyumadn bilmek isterse, onun bu
amala yalnzca dncenin kendisini deil, ancak ayn zamanda
gereklii de bilmesi gerekecektir. Ancak o bunu nasl yapabilir? O
deneye bavuracak, u ya da bu ekilde akl yrtecek, ksacas be
lirli yntem ya da lerden yaralanacaktu". Ancak bu ltler
araclyla kazandmz bilginin arpthnam bii' gereklii bizim
iin bilin- hale getirdiini gsteren kesinlik nerededir? Bu nedenle
ltlerimizi dikkatle incelememiz gerekir. Bu inceleme bununla bir
likte, ancak ayn ya da muhtemelen faikl olan ltler kullanlarak
gerekletirilir. Bu incelemenin gererlilii ise, u ya da bu bihnde,
inceleme srasnda kullanlan ltlerin geerliine bal olacaktr;
bu da bir kez daha kukulu olup baka bir aatmaya gerek duya"
ve bu sonsuzca srp gider. Uzun szn ksas, gereklifr iUkin ola
rak hibir zaman hakl klnm bir bilgiye sahip olamayacaz ve
bundan
dolay
da,
dncelerimizin
gereklikle
uyuup
ltlerle
Uyuma Olarak
Doruluk
kazanhnam
olduunun,
ancak
bu
kanaatlere,
ltleri
yerine
getiren
bir savla
deitirilemez
ayn eydir.
Bi
savrn
hkmnn
onunla
deitilmemek
durumunda
olmas
dor-uluu
dncenin
niha
ve
deitirilemez
ltlerle
Klasik Olmayan
Doruluk
Tanmlar
kendi
aralarndaki
uyumas
doruluu
olarak tanmlar.
Bu
vardr.
Bir badak
kam
uyumlu
Dncelerimizin
kendi
aralanndaki
uyumas
yeterli deildir.
Bize
tutarl
savlardan
oluan
ve
bilimin
savlarn
kukulu
bir
yn
bulunan
tutarllk
biimde
zorunda
buakp
buakmayacan
deneyi
kucaklayan
sistemin
btnyle
uyumasndan
filozofla-
savunuculuunu
yapan
filozoflar
kabul
iin,
Buna
kan
bakalar
da,
bir
savn
bulur-
la\ Bu apaklk, yalnzca b- sav bizim iin kendisinden kuku duyulamaz bir sav yapmakla kalmaz, ancak ayn zamanda bizi, onu anlay
an herkesin sav kabul etmek zorunda kalaca hususunda temin eder.
Apaklk kavramn savunanla- daha sonra bu apakln neden
olutuunu zmlemeye girimilerd-: Onla- bazen apakl bir
savm kendileriyle ilgili olduu durum ve olgulan "ak ve seik" bir
biimde sunuluuna indirgediler (Descartes), bazen de ona daha fakl
bir yorum verildi. rnein yeni-Kantdann Baden Okulunun temsilci
si Alman filozofu Rickert, b: savm bize apak grnd zaman,
onun kendisini bize bir ykmllk olarak hissettiimiz bir zorunlukla
kabul ett-diine iaret eder. Buna gre, b- sav onu kabul etmemiz
gerektii duygusuna kapldmz zaman, apaktr. Ancak her dev,
her ykmllk bir norm ieren bir buyrua kailk gelir. Apak
savla-, yleyse savlarn kabuln belirleyen belli b- norma iai-et
ederler. Bu n o m bizden bagunszdu-, bizim temizde bulunur; bun
dan dolay Rickert ona tanssendental norm adn verir. u halde,
apak b- sav transsendental bir normla uyuan bir savla ayn eydir.
Klasik doruluk tanmnn, kendileri iin doruluun, dncenin
niha
ltlerle
uyumasndan
olumu,
ve
bu
niha
lt
apaklndan
olutuu
sonucuna
Pragmatizm,
homojen
bir
reti
tar-afndan
deildir
ve
Radikal
biimi iinde pragmatizm, bir rkr noktasr olarak, belirli bir savrn
doruluunun onun niha ve deitirilemez ltlerle uyumasrndan
olututnu ne srer. Bununla birlikte, bu niha ltler radikal
biimi iindeki pragmatizm tarafrndan belMi b- savrn eylem iin ya24
belirli
bir
zdeletuilmesinden
savm
oluur.
doruluunun
Pragmatistin
onun
ytuarllyla
argman,
kabaca
khyorsa,
bize
Klasik Doruluk
Yuktmda,
Kavramnn
klasik
doruluk
Uygun Bir
anlayndan
Formlasyonu
ayr
olarak,
eitli
25
btakm
ltlerle,
b-
baka
deyile,
belli
bir
savn
son
zn
bk
dncenin
gereklikle
olan
sz
konusu
itazlar,
klasik
doruluk
tanrmmrn
bu
son
26
gereklikle
uyuup uyumadm
bilemeyeceimizi
Kukuculuk
ve Kukuculuun
rtl
vaka)
olduunu
syleyemeyeceimizi,
sonu
olarak
bir
27
savlayamayacamz
kabul
etmek
durumunda
kalacaktr.
doruluunu
ltlerle
uyumayla
zdeleren
sek, kukucularrn tezini kabul etmekle bir elikiye deriz. Bir yan
dan,
kukucularrn
krlrniunayacarnr
argmanrnrn
tezini
kabul
savlayacarz;
onlarrn
tezini
etmekle,
te
hakh
hibir
yandan,
kldm
eyin
hakir
kukucularn
kabul
etmekle,
kiiler
olaak
betimlediler
(kukucu
szcnn
nce
tattmz
kukucu
bak
asnn
yol
at
kukuculan
bu bilgiyi hakl
klacamz
kendisinin
gvenilir
olduunu
bilmemiz
gerekir.
te
hakh
klmak
iin
ona
gvenilir
b- lt
uygulaya-ak
gvenili-
olduunu
bilmemizin
gerekmedii
hususudur.
hakl
klnmasnn
aklyrtmeye
biimindeki
hibir
ihkin
zaman
olarak
tamamlanamayacak
sonsuz
sonularn kendisinden
sayda
kardklar
adm
ncl
bir
gerektii
yanlttf
dealizme
Doruluk
Gtren Tanmlar
Tanmlan
Olarak
Klasik
Olmayan
gereklie
ilikin
bilginin
olanakszyla
ilgili
son
zmlemede
kendilerine
dayandmz
baz
30
Bilginin
Problemin
Psikolojik
Ka/nag
ve Epistemolojik
Problemi
Versiyonlar
33
Apriorizm
ve
Empirizm
34
Radikal
Apriorizm
Radikal
Empirizm
36
Ilml
Empirizm
37
Ilml
Apriorizm
Empirizmle
Apriorizm
Arasnda
Geen,
Savlarn Karakteri Hakknda
Tartna
Matematiksel
39
Saf ve Uygulamal
Matematik
dukJa anlamdan ve zellikle de herhangi bi- empirik anlamdan soyuhnuladr. Bu lerimler bir kez zgn anlamlandan soyulunca, biz
onlaa yeni bir anlam veririz. Bu, zaman zaman belirk bir tanrm,
aacdyla yapdu. Bununla birlikte, belli bir terime ilikin her beltik tanm sz konusu terimi baka terimlere indigemekten oluur.
BelH bir terne ilikin behrtik b k tanm bize tanmlanan terimi ieren
her tmceyi, bu terimin onun tanunnda kullanlan dier terimlerle
deitirildii bir tmceye evime olana verir. rnein, "kre
yzeyindeki tm noktalardan eit uzaklkta bulunan bir merkeze sahip
bir katdr" tanm, bize "kre" szcn ieren her tmceyi, kendi
sinde "kre" szcnn hi gemedii, ancak "kre" szcnn
"yzeyindeki tm noktalardan eit uzaklkta bulanan b k merkeze
sahip kat" ifadesiyle deitirildii bir tmceye evine olana verir.
Ancak bu durumda ortaya yle bir soru ka: "Kre", "kp",
v.b., terimler lanun araclyla daha nce gnlk konuma dilinde
sahip olduklar anlamladan soyulmu olan ba.ka geomeik terimlere
indirgenkler. Ancak kendilerini tanmlamakta olduumuz terimlere
indirgediimiz bu terimlere hangi anlam verilmelidir? Bu terimleri
belki daha bakaca tanunlai" aachyla baka terunlere indirgeye
ceiz, ancak bu ekilde geriye doru sonsuzca gidemeyeceiz ve bu
tanmlar zinckini, btn b k tanunlar sistemimiz iin bir k noktas
ohna ilevini grecek baz terimlerde kesmemiz gerekecektk. Bu
balang terimlerine ilkel terimler ad verilir. Bu ilkel terimler hangi
anlam iinde alnmak durumundadrlar? Onlar ortaya konmu
yerleik anlamlan, yani bu terimlerin daha nceden gnlk konuma
dilinde sahip olduklar anlamlar iinde mi almacakladr, yoksa onla
ra, ortaya konmu yerleik anlamlanndan yola karak yeni b k anlam
m verkiz? imdi, geometriyle uygulamal deil de, saf matematiin
bk dal olaak uratunzda, ilkel terimler de ortaya konmu
yerleik anlamlanndan soyulur ve onlaa yeni anlamlar veririz.
Ancak onlar tm tanmlam k noktalan olduklan iin, bu ilkel
terimlerin tanmlanamayacaklan sylenebilkdi. u halde, onlaa b k
anlam ykleyemeyiz, ancak en azndan bu terimleri ortaya konmu
yerleik anlamlan iinde, yani onlan gnlk konuma dilinde sahip
41
42
Ilml Empirizmin
Bir
Gr
44
Radikal Empirizmin
Bir
Gr
Uzlamchk
46
Ilml Apriorizmin
retisi
48
bizim deney }'oIuyla Kant'm tek doru ve apriori olarak kuku duyulamaz bir geometri diye grd Euklidesi geometri sistemini
semi olsaydk elde edeceimizden daha basit bir fizik sistemine
vaidmz gsterdi. Bu konu zerinde dala ayrmth bilgi iin, okuy
ucu zel ve teknik literatre bavurmaldr.
Matematiksel savlala ilgili olaak apriorizm ve empizm arasnda
ortaya kan taitma hakkndaki bu not ve deerlendmeleri bir ka
aa balamak iin, uygulamal matematiin savlanm sentetik a pri
ori savlann karakterine salip olduunu kabul eden herhangi b h apri
orizm iin sz konusu olan hir baka probleme iaet edeceiz.
Uygulamal matemaliin sentck savlan deney taafmdan dorudan
ya da dolayl olarak domlanabilen ya da rtlebilen eyleri ne
srerler. rnein, bir genin i adannn toplamnn iki dik aya
eit olduu sav, gnlk konuma dilindeki anlam iinde alnrsa, b"
baka deyile uygulamal matematiin b h sav olaak grl^se, bii"
genin i alann lmek ve lmlerimizi toplamak suretiyle dene
yin snamasna tbi tutulabilir. Apriorizmin yapt gibi, bu savn
doruluunun a priori olaak gai-anti edildiini kabul edersek, gele
cekteki deneylerin sonulanyla ilgih olaak a priori bir biimde, yani
her ne trden olursa olsun deneyden nce ve deneye hi
bavul-makszn ndeyide bulunabildiimiz eklindeki hayret verici
olguyla kar kaiya kalrz. Bir genin i alarna ilikin
lmlerimizin sonulann beklemeden, bu sonulan neler
olacana ilikin olaak ndeyide bulunabiliz. Bununla birlikte,
fiziin ya da dier doa bilimlerinin yasalannm oluturduu temel
zerinde, deneyin kendilerini daha sonra dorulayaca belili olgula
ra ilikin olarak ndeyide bulunduumuz zaman, bu bizim zerinde
durduumuz, gelecekteki deneylerin .sonucuna ilikin ndeyi deildir.
Fiziin ve dier doa bilnlerinin yasalannm bizzat kendileri deneye
dayanr; bu yasalann oluturduu temel zerinde gelecekteki olgulara
ihkin olarak ndeyide bulunurken, gelecekteki
deneylerin
sonularn gemi deneyler temeli zerinde ngrrz, oysa geomeinin yasalan, apriorizme gre, deneyle yle ya da byle hibir
ihkileri olmayan savlardr. Geomettinin yasalannm oluturduu
49
50
Fenomenolojistlere
53
Rasyonalizm
ve
rrasyonalizm
maktan ibarettir; acy zonklayan, ine gibi batan, yanan, keskin, kr,
v.b., bir ey olaak betimleriz (kullanlan mecazlar unlardr: "sanki
vcuduma ok sivri bir ine batnlyonu gibi", "sanki btn
vcudum kzgn bir atete kavruluyor gibi"). Ancak kullandmz
btn bu mecazlai'a ramen acmz hakknda kendimizin sahip olduu
bilgiyi bir bakasna yalnzca szckler aachyla aktaamayz.
Konumamzn bu i iin yetersiz ve uygunsuz oluu, bize domdan
ve aracsz deneyde verilen nesneler ve olayla- hakkndaki somut bil
gimizi tam ve eksiksiz olarak aktarmaya kalkunzda, onu bize
duyumsal deneyde verilen nesneleri betimlemek iin kullandmz
zaman daha az arpc olur. Ancak o urada bile gzle grlr bir durumdadu": Belli bir nesnenin rengini betimlemek istedihn ve onu
"krmz" ya da "ak kmz" diye adlandrdm, ya da daha spesi
fik bir renkten sz ettiun zaman, bu betnleme daima sz konusu
rengin az saydaki farkl nanslana uygun gelecektir. Demek ki, bize
dorudan ve aracsz deneyde verilen nesneler hakkndaki bilgunizden ba^kalanna aktarlabilen, her zaman yalnzca, dinleyicinin kendi
sorumluluuna gre iini somut ierikle dolduraca b h ema, bir so
yutlamadr ve o betimlememizde kullanlan szckler araclyla ak
tarmaya alunz ierikle zorunlu olaak zde deildk. Nesnele
re ilikin bilghnizden sczklerle aktarlabilen, bu nesnelere ilikin
dorudan ve aacsz deneyin yerini tutamaz. Nesnelere ilikin bilgi
miz her zaman belkli bir uzakl koruyacak ve onlaia (fiziksel
dnyann nesnelerini dnrsek) bu nesneleri alglamak ya da
(kendi zihinsel hallerimizi dnrsek) bu haUeri tecrbe etmek sure
tiyle bu nesnelerle kurduumuz temas trnden yakn ve zsel bir
temas dile getimeyecektir.
Rasyonalizme kar kanlar rasyonel bilginin ematik ve soyut
olup, nesnelerie yakn ve zsel bk temastan yoksun olduuna iaet
ederler. Rasyonalizme kai kanla- rasyonel bilginin uygulama ve
eylem iin tad nemi tanrlar, ancak onun nesnelerle kurulan
dorudan ve aracsz temas yoluyla kazanlan bilginin temel zellii
olup intersbjektif szcklerle dile getirilemez olan tamla sahip
olmadn dile getirkler. Onlar dile getirilemez, szcklere
dklemez olan bu bilgiye en azndan rasyonel bgi kadai- nem ve
56
57
58
Aknlm
ki
Anlam
kin Epistemolojik
dealizm
61
62
Alg ve
Nesnesi
Transsendental
Epistemolojik
dealizm
65
66
uyumaya eitlediler. Seilmi bir lt olarak da idealist filozoflarisel uyum ve tmel uyuma llyle birlikte, deneyin saladrr veri
ve kanrtlarr dndler. Bylelikle, onlar- deneye dayanan her tr bil
ginin yanh olduunu dnmedikleri gibi, deneye dayanan bilgi
tarafrndan sunulan dnyayr da btnyle fiksiyonlardan ve
yanrlsamalardan meydana gelen b h dnya olarak gr-meder. Tam ter
sine, onlar temel aynmlarm, deney tarafrndan desteklenen ve deney
tarafndan reddedilen arasrnda yaplar-. Onlar-, yalnrzca deney
tarafrndan reddedilebilh olana fiksiyon ve yanrisama adrnr verirler.
Doruluk lt olarak deney tarafrndan desteklenen bu varlrklara/enomenler ad verilh. Onlar fenomenlerin empirik gereklie sahip ol
duklann sylemenin, orann deney, isel uyum ve tmel uyuma
ltleri tarafndan desteklendiklerini ve dolaysyla bu fenomenlerin
tmel olarak herkes tarafndan kabul edihni ynelimsel nesneler
dnyasnn yesi olduklann sylemeye edeer olduunu savlalar;
onlar- bu fenomenlerin zihinlerimizden bamsz b h varolua sahip ol
malarn, bir baka deyile salt dnlen nesnelerden, yani
ynelhnsel nesnelerden daha fazla b h ey olmala-m kabul etmezler.
Transsendental
dealizmin
Temsilci Olarak
Kant
68
Ancak Kant bu idealist tezini bir baka yoldan daha giderek hakh
klmaya ahu-. O zihinlerimizin, alg eyleminde, kendileriyle
alglanan nesneler aasmdaki kartla nasd ya da hangi biunde
ulauklarm analiz eder; bir baka deyile, o algmm nesnesinin kuru
luu ya da konstitsyonu problemini zmler. Bu anahz, meknsal
formlann ve kavramlan (kategorilerin) algnn nesnelerinin kuru
luu ya da konslitsyonunda ie kaitklan gstern. Dier yandan
Kant bu foiTnlam ve kavramlann znel (sbjektif) karakterini gzler
nne serdii iin, bunun doal bir sonucu olarak, algmm nesneleri
nin kurulu ya da konstite edili eklinin bizzat kendisi, Kant'a gre,
alglanan nesnelerin gerekten varohnayp onlan yalnzca zihinleri
mizin konsksiyonu olduklarn gsteren bir kant olma ilevi
gtrr. Kant'n bu konuyla ilgili agmanlan olduka g ve
kanak olup, tam anlamyla anlalu: olacak ekilde dakik ve ek
siksiz bir biunde ortaya konamazlar.
Realizfn
Transsendental idealizme kar, realizm bize deneyde verilen nes
nelerin gerek b- vaolua sahip olduklam o-taya koyan tezi ne
srer. dealizmle olan tamasnda realist, idealizmin a-gmanlarna
saldmr. Eletirinin ok sk olarak kendilerine yneldii hedefler ideahzmin algnn nesnelerinin kuuluu ya da konstitsyonuyla ilgili savlayd. Realistler bu konstitsyonu idealist sonula-a grlmeyecek
bir biimde aklamaya koyuldular. Bununla birlikte, realistler bilgi
kuramnn deney ltnn geerlilii hakknda bir yarg verme iddi
asn ou zaman temelsiz bir nkabul olarak grp reddettiler. Onlaidealistlerin kendi aklyrnelerinde kullandklar ltlerin, idea
listlerin kendisini eletirdikleri deney ltnden daha gveniluohnadm savladar. Birok realiste gre, deney gereklie ve bize
deneyde, zneden bamsz olarak verilen b h dnyann vaoluuna
duyduumuz inanc, epistemolojik hibir eletirinin onun altn
kazyama^aca ya da onu glendiemeyecei lde, gl bk
biimde hakh ka-.
69
Pozitivizm
Pozitivizm ayn zamanda bilginin snu-lar problemiyle de ilgilenh
ve sz konusu probleme, idealizmle realizm arasmdaki tmtrmada
karrlatiunrz anlamdan farkh b h anlam ykler.
Pozitivizm empirizmin gereklii yalnzca deney temeh zerinde
bilebilecehnizi ne sren temel tezini kabul eder. Bununla birhkte,
pozitivizm bundan daha teye gider ve bu tezi bir baka savla destek
ler: BUginin nesnesi, yalnzca deneyde verilen ya da verilebilen b h
nesne olabUir. Bu savr ne sren pozitiviser yalnrzca bilginin kaynaklarr deil, ancak aynr zamanda bilginin smu-larr hakknda da belli
b h gr savunurlar'. Pozitivist tez, kendi bana ele alndnda emphist tezden kmaz. Gerekliin bilgisinin deneye dayanmak zorunda
olduu olgusundan, bilginin deneyde verilmeyen b h eye ilikin ola
mayaca sonucu karsanamaz. Deneyden balayp aklyrne yo
luyla daha yksee cabileceimiz, ve deneyde verilmeyen ve verile
meyecek olan bir eyin bilgisine ulaabilecehnizi aldmzda,
bunun tam tersinin sz konusu olduunu kabul edebilhiz. Bu olashk,
deneye dayanmamakla bhiikte, herhangi b h kimse tarafndan
alglanmayan ve alglanamayacak olan elektfomanyetik dalgalai',
elekti'onlar, protonlar, vb., hakknda bhtakm bilgilere ulaan fiziksel
kuramlar' tarafndan dorulanu' grnr. hndi pozitivizm, bu fiziksel
70
72
Neopozitivizn
ada neopozitivizn Mach'm ntr pozitivizminden km,
ancak gelime sreci iinde, algnn nesnesiyle ilgili ola-ak Mach'm
bak asn brakm ve realist bir gr kabul etmitir. Daha
73
74
felsefe daha bile dakik ve kesin hale getirilir: Felsefe yalnzca bilim
kuram olabilh. Felsefenin grevini bu ekilde beliriedikten sonra, neopozitivistler bu alan gelitinneye ve dala verunli hale getinneye
gemilerdir. Onla- bir bilunsel dil kuram oluturmuladu'. Bu
kuram, bununla bMikte, dilbilimcilerin zerinde altkla konula-dan ve gelitirdikleri kuramla-dan olduka farkl bir kuramdr. Pozi
tivistler tarafndan anlald biimiyle bihmsel bilgi kuram, ada
ekli iindeki mantkla zdetir. Bylelikle, bu mank neopozitivizmin baai- kazand ve nemU katkla- yapt balca alan oldu.
Ancak ada mantn geliimi ve st dzeylere tanmas neopozitivistlerin tekelinde kalm bir i deildir. Mantk, neopozitivistlerin
grlerini paylamayan kimseler tarafmdan da gelitirilebilir ve
daha ileri evrelere gt-lebilirdi. Nitekim, bu alandaki byk ve
nemli baai-la- gerekte neopozitivistlerden gehnedi.
Neopozitivist dil kuram taafmdan gelitirilip verimli hale getiri
len ve kabul edilen snrla- iinde kalan alanla- dmda btn bir
felsefeye
kai- aldkla- olumsuz tavra ramen, neopozivistler
gerekte dier felsef problemleri btn btn b n kyya almayp, bu
problemlerin kl bir biunde fomle edihni olan problemler olduklanu gstemeye almlardu-. Bu problemler, sanki onla- eylerle
ilgiliymiler gibi fomle edilmiler ve bu biimleri iinde, onlar,
aklktan yoksun ve mulak oldukla iin, kendilerine bir zm get-menin olanaksz olduu, umutsuz problemlerdir, oysa bu problem
ler gerekte eylerle deil de, eyler hakknda olan szcklerle ilgili
dir. Felsefe talihinde eylerin znn ne olduu, hayvanlam znn
ne olduu, bitkilerin znn ne olduu v.b., soruluyordu. "z"
szcyle kastedilen eyin ne olduuna ilikin tm aklamala- bu
nunla bulikte, belnsiz, kaanhk ve nemsiz aklamala- ohnutur.
imdi neopozitivistler bu problemin kt bir biimde fomle edihni
bir problem olduuna iaret ederler. nsann (bitkilerin, hayvanlarn)
z hakknda sorula- soran kunseler, tikel insanla-da (bitkilerde, hayvanlada) mevcul olan ve belirtildiine gre, onla-m z olan bir
eye iai-et etmekle ilgileniyor deillerdi; onla- gerekte "insan"
szcnn ("bitki" szcnn, "hayvan" szcnn) anlamyla il
gilenmekteydiler.
75
76
ERHAN IIKLAR
TANRIBLM VE FELSEFE
KONUMALARI
TEOLOG. - zin verirseniz belirtmek isterim ki azizim, Doktor'un
ckjsnceleri yeni ve gerekten ok ilgin geldi bana. Aslnda, sizin de,
bu
fikirlere,
tan
olmaktan
hep
gurur
duyduum
derin
Eletiride adlarn
yerini
argmanlara
brakmak
varlna, rasyonel
kantlarla
GNDOAN
YAYI N L A RI
r i . BLM
METAFZK
Laszlo VERSENVI
SOKRATES VE
NSAN SEVGS
eviren : Dr. Ahmet Cevizci
Sokrates insanlk tarihinde, felsefi anlam iinde insan ruhunu
bulgulayan ilk filozoftur. Sokratesi dnce yalnzca insan deil,
ancak
ayn
zamanda
her
biri
bireysel
insan varim
felsefi
bir
yaam
srmek,
hi yaamamaktan
ok daha
iyidir.
Yaanmaya deer olan yaam deil, iyi yaamdr. nk iyi bir insa
na hibir eyden ve hibir kimseden ktlk gelmez."
Sokrates sz konusu olduunda, bilgelik ve erdem trajik bir boyut
kazanr. nk onun savunduu deerier ve ahlk anlay yznden
lme mahkm
evsiz
barksz
ve aa
olsalar
da
yeryzne,
byk
GNDOAN
YAYINLARI
Terimi
Metafiziksel
Problemlerin
Blnmesi
82
Ontoloji
Ontolojinin
Grevleri
yleyse,
harfi
harfine
konuulduunda,
on
"varhk"a
edeerdir; nne getirilen bir artikelle birlikte on, to on, yani "var
olan", ve bunun sonucu olarak da "varolan herhangi bir ey" ekhni
alr. u halde, "ontoloji", etunolojik olaak konuulduunda, var
olanm bilimi, savlar varolan eylerle ilgili olan bilimdir. Bu etimo
lojiye gre, ontolojinm, savlar var olan herey iin geerli olan en
genel bilim olduu kabul edilir. Aristoteles, ilk felsefesinin,
daha
sezgi
araclyla
grevini,
belirli
terimlerin,
onlarrn
kendisinden
84
Ontoloji
Tarafndan
rnekler
felsefede,
anlam
mek
"Yalmzca
dnlen varlklar " szcn ilk ve temel anlam iinde vaolamaz1ar ve onlara varolu, yalnzca mecaz bir anlam iinde yklenebilir.
Zeus'un Yunanllan dncesinde vaolduunu sylediimiz zaman.
Yunanllarn Zeus hakknda dncelere sahip olduklarn (ya da
Zeus'a mandklarm) anlanak istiyoruz.
Ontoloji tarafndan analiz edilen kavramlara nc bk rnek ola
rak gerek nesneler kavramm alp, onu ideal nesneler kavramyla
kar karya getffecegiz. Gerek nesneler zaman iinde varolmu,
varolan ya da varolacak olan nesneler, olaylar, v.b.,dir. deal nesnelere
ise zamand varlkla- ad verihr. deal nesnelerin en sk sz edilen
rnekleri saylar, ideal geometrik ekiller (noktala, dorular, v.b.,) ve
bunlar arasnda geerli olan ilikilerdu-. deal nesnelere
ikm
Sz edilen bu kavramlar ontoloji taafmdan incelenen kav-amladan yalnzca bazdan iin bier mek olutuuia-. Ontoloji baka
kavramlann analiziyle de urar. Bylelikle ontoloji, mein neden
sel iliki kavramn, ama kavramn, mekn ve meknsal iliki kavramlann, zaman ve zamansal iliki kavramlann ve bu aada daha
birok kavram analiz eder.
Ontolojik
Savlar
asndan
yeterince ak ve anlalr
olmayan
bir
biimde
yapld
zaman,
bu
analizlerin
sonulan,
tmdengelimsel bir km-am ohna zelliine sahip olan bi- savlar siste
mini bu anahzlere dayandan baka bir bilim tarafndan, bir baka
deyile matematiin kaakteristii olan metodolojik biime sahip olan
b- bilim taafmdan
yntemi
87
Problemi:
Tmeller
Kavgas
Platon'un dealan
Bu blmn balgmda sz eden problem aprioriserle empiriser arasmdaki, bizim "bilginin kaynar"yla ilgi epistemolojik
problemi incelerken karlatrgrmrz, tartmayla yakmdan ilikidir.
Bu epistemolojc problemde, iki yntemden hangisinin, aprioristik
yntemin mi, yoksa empirik yntemin mi, akri yrtme ynteminin
mi, yoksa deney ynteminin mi gerekliin bUgisine gtrd soru
su zerinde durmutuk. Platon tam anlamryla au-r b h aprioristti,
nk o, yalnrzca akla dayanan bilginin gerekten var- olanrn bilgisine
ve dolaysryla gerekliin bilgisine gtrdn, buna karm deneyin
bizi, yalnrzca grnler dnyasryla tanrrdrrnr dnyordu. Ra
syonel bilgi kavramlar- aracrryla kazanrian bilgidh. Bizi doru
gereklikle yalnrzca rasyonel bUgi tanrtu-ryorsa, zihinden baunsrz
olan bu muak gereklik, bize algrlada ve imgelemde verilen
eylerden
deil
de,
salt
kavramlar-
aracrryla
kavranaben
kavranaben,
algmm
ve
ngelemin
kenderine
Tmeller
bamsz,
mutlak
gereklik
olup,
duyusal
bilginin
90
gmeyen gr de vadu\ Aristoteles'e gre tmeller yalnrzca hieysel eylerde, onlann zsel zellikleri olarak yani Aristoteles'in de
getirdii biimiyle, bheysel eylerin fonnu olar-ak varolur. Bununla
bhiikte, Aristoteles'e gre, yalnrzca bireysel eylerin tzsel vairklan
vardrr. Bu varirk tr tikel insanlann karakteristiidh. nsan, b h
baka deyile insanirk deasr, yalnzca bheysel insanlann zsel
zellii olarak, onlardan soyutlama iinde deil de, onlada varolur.
Platon'un tmellere gerek ve tzsel varlk ykleyen retisine radi
kal kavram realizm
gider ve tmellerin de kavramlann da varolmadm ne srer. Nominaliste gre, genel olaak insan hakknda, cinsiyet, ya, boy ya da in
sanlan baka bir insandan ayrabilen herhangi b h baka zellik gibi
spesifik
ohnayan
bir dnce
dnlemez.
Nominaliste
gre,
Metafiziksel
dealizm
Problemi
92
93
zneyle
ilikili
olarak
vaolabilir.
Bi- izlenimin
varolduunu
bir
izlenimler
kompleksinin
varolduunu
ne
srerken,
yklediimiz anlamda
onlara
yalnzca
izlenunlere
vaolu
ifadesi "bk kimse (bir zne) onlar tecrbe etmektedk", "biri onlara
ihkin olarak bilinlidk" anlamna gelir. Bu cisimlerle ilikili olarak,
ikin versiyonu iindeki znel idealizmin tezidk. Bu grn en nde
gelen savunucusu, sz konusu tezi, cisimlerle ilgili olarak, onlarn e^.yelerinin percipi'ye
eit
olduu,
onlarn
varoluunun
onlann
bir
kknsenin
dnceleri
deildirler.
(Sienkiewicz'in
94
onlala ilgili ola-ak zaman zaman onlarn belirli bir anlam iinde varolduklam
syleriz;
mein,
gkgrlts
tanrsnn
varolduunu,
Oiympos
ancak
Tanrlar
bir
aasnda
kutup
nlan
konsttksiyonlan
onun
burada
"bir
kimsenin
cisimleri
zel
bh
ekilde
anlam iinde
sahip olduunu
savunur,
yle ki cisimlere
farkl
"varolu"
tezi
gre, cisimler,
vaolu
szcnn gerek anlam iinde, alglandkla- zaman bile, vai'olmazla-. te yandan tez, onlarn bir zne tai'afmdan alglanmala-mn
cisimlerin szcn gerek anlam iindeki vaoluunun bir koulu
olup ohnadyla da ilgili deildir. Bh cisme ilikin alg, (idealistlere
gre)
96
gerek b h cishn arasnda bir ayrm yaparlar. Gerek cisim, ikin idea
listlere gre, bir cismin grnyle ayn trden izlenimler kompleksi
olmakla birlikte, gerek cishn zel b h ynden bir izlenimler kompleksidh. Bir piskopos olan Berkeley hereyi bUen b h Tanr'mn btn b h
maddesel evreni dzenli olarak algladn kabul eder. Ancak bu
maddesel evren Tam'mn tecrbe ettii izlenimler toplamndan baka
hibh ey deildir: Maddesel evrenin varoluu, onun Tanr tarafndan
alglanmas olgusundan oluur. nsan Tanr'mn izlenhnlerine karrk
gelen izlenimlere sahip olabilh ve o ayn zamanda fakl izlenhnlere
de sahip olabilh. Bunlardan birincisi ya da bunlardan oluan komp
leksler
fiziksel
grnleridir.
cisimler,
Gerek
oysa
cisimler
sonuncular
Berkeley
yalnrzca
iin,
cisimlerin
yleyse
Tanrr
Yine
bir odann iinin in&an ona bakt zaman vaha geldii, insan ona
bakmaktan geri durduu zaman yok olup giuii kabul edilmelidir.
Berkeley, onun gznde maddesel dnya, dine gre ezeh-ebed olup
hereyi bilen Tanr tarafndan tecrbe eden izlenhnler toplamr
olduu iin, bu sonulardan karnmt.
97
Berkeley'in
gerek
nesnelerle onlarn
grnleri
aasmdaki
zihinlerimizin,
dnmesi
hakkndaki
dncelerin,
fiksiyonlar
hakkndaki
yerine
geth-en
yarglarda betimlen-,
oysa
koyduu
fiksiyonlar
fiksiyonun
98
savlayan
idealizmi
tesine
deney
ynteminin
geemeyecei
ve
zihinlerimizin
kendinde-eylere
ederiz.
Genel
olaak
deneyin
analizi
onun
zihinleimizin
dnyanrn
da kendinden-eyler
olmayp,
salt
zihinlerhnizin
idealizm
Mantksal Anlamlar
iinde Yarglar
mr olduu,
yoksa hi kimse
100
ta-afmdan
ne
betimlenen
betimlenen
fenomenleri
gstermek
iin
kuUanlmaz.
101
iindeki
bu
yagla-,
herhangi
bir
zihinsel
zneye
ne
srlmemi olan
bu
yarglan
nerede
bulmaya
onlar Platon'un
dealarnm
dnyasna.
Platon
gibi
gsterdii
ideal
ve
zamand
varhklarn
dnyasna
ve
ayn,
ve
ltn
yalnzca ynelimsel
yerine
getiren
zeenebil-:
ideal yarglarda
nesnelerin toplamdr.
ne
Doa,
srlen,
Yalnzca ynelimsel
nes
Doann
ideal
hibir
ibarettir.
tezine
benzer
olan
tezi,
znel
idealizmin
yandala
yalnzca.
insan
ruhlan
kendinde
eyler
deildirler;
onla-
vaolu
Nesnel idealizmin
Bizhn
bu
temel dncelermi
sunuumuz,
nesnel
idealizmi
sunmu
bulunuyoruz.
savunan
filozoflann
reti
Kant'm
ttansendental
idealizminde
ierilen
bazr
sunarken,
onun
byle
bh
gelihnin
sonucu
yalnrzca
Kant'm
Hegel'in
Diyalektii
bu
kavramlarn
en
geneli
olan
varlk
kavramndan
balayarak belh bir hiyerari ortaya koyduktan kabul edilir. Bu hiyerann dayand en temel ilke, sz konusu ideal kavramlann, varlk
ve yokluk rneinde olduu gibi, Hegel taafmdan tez ve antitez ad
verilen iftler oluturmalandu-. Bu hiyeraride byle bir iftten sonra,
Hegel'in sentez adn verdii, ve kendi iinde hem tezden hem de anti
tezden alnm eler ieren nc b k kavram gelir. Bylelikle,
mein varlk ve yokluk kavramlannm sentezi, Hegel'e gre, olu
kavramdn, nk olumakta olan daha nce zaten vaidtf ve bk an
lamda vai- deildir. deal kavramlann bu "diyalektik" hiyerarisininin
Hegel'e gre, doann nesnelerinin birbirleri aidsra ortaya kklar
kronolojik dzende edeerleri vaidr. Doada varln her haline,
Hegel'e gre, antitezi elik eder. Birbkleriyle savamakta olan bu tez
ve antitez, savaan ka-ann belli bir sentezi olan, yeni bir halin
105
douuna
Hegel'in
Diyalektii
ve Marx'm
Diyalektii
idealizmiydi.
Bununla
bhiikte,
belli
yanh
olmalan
olgusuna
karm,
sayntlardan
karsandkla
doru
olabilirler.
zerine
balayaak
otuttu.
bizim
Diyalektii
kendisinden
bu
bundan
ekilde
sonraki
materyalizme
blmde
sz
yaatics oldu.
(c) Metafiziksel Realizm
B n ve Kritik Realizm
Metafiziksel ideahzmin tam kaisnda yer alan bak asna me
tafiziksel realizm ad verilir. Metafiziksel realizmin temel tezi, cisimle
rin szcn gerek anlam iinde varolduklarm dile getirir. Rea
lizm, epistemolojik refleksiyondan nce, herkesin baland doal
bir grtr. Bu doal reahzme, bilgi zerine olan herhangi bir refleksiyon kendisine eci etmedii zaman, bt realizm ad verilk.
Bu tr bir realizme ek olarak, epistemolojik b: refleksiyondan ve
ideahstin agmanlannm ele alnp incelenmesinden sonra, sz konu
su agmanlan reddene ve doal nesnelerin szcn gerek anlam
iinde vai'oluuyla ilgih tezi destekleme durumuna gelen kritik realiz
mi de ayrt ediyoruz; bu doal nesneler, ne izlenun kompleksleriyle
ve ne de zihinlerimizin konsHksiyonlanyla zdeletuilir, ancak
bunlar- tians-sbjektif, yani, znenin dndaki ve zneden bamsz
vatlklar olaak grlrler. Kritik realizm hereyden nce, epistemo
lojik idealizmin, daha nce de grm olduumuz gibi, metafiziksel
idealizmin esas temelini oluturan, agmanlarma saldru-. Cisunlerin
alglanmas sreci zerinde dnrken, kiritik reahzm ou zaman
n o m a l duyumsal deneyin bize znel bileenlerden tmyle bamsz
107
108
Yaps
Problemi
zmlerine,
olgulara
ilikin zahmetli
ve zenh
gzlem
ve
Cisimlerin
ne
olduu,
cisimlerin
niha
ve
en
yksek
kavraya
bh
yantlamaya
amaca
gre
dzenlenip
dzenlenmedii
sorusunu
filozoflarla
ok
Ruh ve Beden
Problemi
Dalizm (kicilik)
mosfer
iinde
yetimi
insanlarm
zgn
grleriyle
uyum
Ar ve Ihmh Dalizm
Dalizm, felsefe tarihinde iki farkl bihn iinde ortaya ka. Ra
dikal biimi iinde dahzm,
ikiciUk Augustinus ve
Descartes
111
yklemlerin b k
yalnzca,
bh
insan
nasl olup
da
homojen
bh
varlk
olarak
Materyalizm
Klasik formlasyonu
tzlerin varolduklarm,,
otduklanm
maddesel
tzler
113
Mekanik Materyalizm
Yalnzca, tinsel tzlerin vaolduklarn kabul etmemekle kalmaz,
ancak aym zamanda zihinsel fenomenlerin (dncelerin, duygulam,
v.b.g.,) bile fiziksel sreler olduklarn dnr; mekanik materya
lizm ou zaman, onlan beyinde ortaya kan belh
fizyolojik
Diyalektik Materyalizm
Materyalizmin dier versiyonlan zihinsel fenomenleri beymin fi
zyolojik' ilemleriyle zdeletmez, ancak zihinsel fenomenlerin
belli birtakun aymc zellikleri olduunu kabul eder. Bununla birlik
te, onla-, cisunden farkl olan baka b h tinsel tzn deil de, cismin,
zerinde
zihinsel
dnrler.
Haz
fenomenlerin
alan
ve ac
ortaya
duyan,
rk
dnen
temel
olduunu
ve bir
eyleri
deerlendii'en, v.b.g., ondan farkl olan bh- ruh deil de, insann bedenidu'. Engels ve Marx tarafndan yai'atlm olan diyalektik
materya
fenomenleri
a-aru-ken,
onlar
dier
fenomenlerden
115
neden
verilk.
Diyalektik,
doamn
olu
sreci
iinde,
niteliksel
savam
sonuta,
balangta
ivme
ve
srtnme
kazandrlm
eit
hareketin
hale
ani
bir
geldiinde,
harekete
olu
srecinde
kart
glerin
savanm
varolduu
dnrler.
Onla- bu
grlerini
117
hakl
ierdiini
klp dorulamak
iin,
gtd
gvenilh
bh
bilgi
kayna
ohnad
sonucunu
doruluk
lt
olduunu
dnrler.
Onlar" Zenon'un
nesne
olaak
alan
idealistier
ta-afmdan
ngrlen,
tarihinde
materyalizm,
bu
savata
saldran
tarafta
ohnu
olan
bak
asn
savunuyorlard.
Materyastlerin
gerekten ve tam
Ancak
o beni
dndm,
123
devam
ettiini
gsteren
bir
kamama
ve
dolaysyla,
ruhun
varhklann
varoluuna
ilikin
bk
kantlama,
meleklerin,
savunurlar.
Onlar
hereyden
nce,
zihinsel
bk
mem,
kafamda
deildir.
Byle
ey
ohnaddclann
olduklann
bk
bak
vmgularlar.
sylemek
as
hibk
kafam
Dncelerimin,
ekilde
anlaml
salladm
zaman,
mette
uzakta
olduu
zaman,
dncelernin
de
senin
fenomenlere
trden
argmanlara,
materyalistler
fiziksel
femomenleri
Oysa
bedenhn
paralanndan
oluur.
yleyse,
ben,
benhn,
dncelerimin
znesi
olarak,
paralara
sahip
par'acrr
olduunu
kabul
etmek
materyalist
tezle
destekleyen
tartrmaya bundan
materyalistler
kendi
tezlerini
savunmak
yerine,
kar'armn
tezine
ne
elektronlar,
gerler.
Bizhn
elekttonlan,
v.b.g.,
kk
paracklar,
grlebilen ya da kendisine dokunulabilen bir eyin minyatr versiyonlan olarak tasarlamamza izin verilmez. Fizikiler gerekte, elekt
ronlann, protonlarm, v.b.g., meknsal boyutundan sz ederler, ancak
bu ifadelerin yalnzca mecaz b h anlam vardr. Fizikiler zaman
zaman belli deneyleri "paracklar", bir baka deyile, ok kk
paralar olarak anlalan elektton, proton ve ntronlarla aklamak is
tediklerini sylerler, ancak baka b h trden olan deneylere ilikin
aklamayla ilgilendikleri zaman, onlar elektronlann, v.b.g., ( *
kk paralar olduklann dnmeyip, elekttonlardan, sanki onlar
dalgalar ya da dalga kmeleriymi gibi sz ederler. Bu dalgalann, bu
nunla bhriikte, tzsel b h temelleri yoktur; onlar b h "eter" trimn, ya
da bir ey olarak alman herhangi bir eyhi dalgalan deildir. Byle
dalgalann belli b h yerdeki her elongasyonu, yalnzca olaslklarla
lsyle beMenebilir, yle ki bu yerde belli bir zamanda, rnein
b h perdenin fosfonlts, fotoraf kad tabakasnn kararmas ve
benzerleri trnden, u u fenomenlerin ortaya kaca sylenk.
128
doruk
noktasna
maddeselliini
dntrld
yitirdii,
maddenin
soyutlamala-a
dnrler.
130
itibariyle,
anti-
ve
iinde
yalnzca,
kendi
bana
nemli
ohnayacak
bh
131
bh
feno
tarafndan
frzyolojc
132
bkbirlerine
dorudan
nedensel
ilikilerle
bal
olarak bilink. Bu
kout
bir
biimde
yanyana
ortaya
dfklar
paralelizm
kuram
vardr. Ayn
oysa
dsal
duyular
yoluyla
(mein
beyindeki
sink
133
bize yle grnyor ki, bizim deeinzi drr, bizi yalnzca doal
glerin oyununa baml olan piyonlar dzeyine indirger ve kendile
rini amalayp pelerinden kotuumuz zerklik, bamlk
ve
bizde,
kendimizle
ilgili
olarak
yce
ve
saygdeer
bulduumuz hereyi b h yanlsama olarak datu-, en yksek duygulamz esinlerhnizi ve ideallerimizi yok eder gibi gelir. O bizi son
olarak lmden sonra yok olup gineyeceimiz inancndan, yitirdihniz sevgililerin, her ne kadar bu varolula bir cismi olan
varlklar arasnda gemese de, lmden sonra yme varolduklar, on
lardan aynhunzn yalnzca geici b h ayrd olduu inancndan
yoksun brakr.
Bizim bu zerkliimiz, onun kiinin kendi kendisinin efendisi
olmasndan, fiziksel tepilerimizi denetim alna almamzdan, daha
aa ve nemsiz amalarmz soylu ve yce amalanmzm altna
geirmemizden olutuu dnlrse, materyalizm tarafndan hibhekilde sorgulanmaz; bununla birlikte, bu zerklik, zihnimizin doal
gler karsndaki tam bir bamszh olarak grlyorsa, hi
kukusuz b k fdcsiyondur. Materyalizm, bizde yce ve soylu olan or
tadan kaldmyor da deildir. O, bzi l cisimlere dntmez, ancak
bizi zihinsel yaam tarafndan canlandnhm bedenler ola-ak grr;
(mekanik materyahzm szkonusu olduunda) o, zihinsel yaamn
zyle ilgih olarak farkh b k gre sahip olsa da, materyalizm zihin
sel yaamunzn varoluunu yadsmaz. Materyazm bununla bklikte,
bizi lmden sonraki yaam kancmdan yoksun bu-akr. retinin
onu biroktan im kabul edilemez hale getiren tiraj ik nitelii tam
tamna burada yatar. Dahas, materyalizm, kozmik dzeyde, tm din
lerle uyumazlk iindedk. Dini destekleyen duygusal
faktrler,
134
Tinselcilik (Spiritalizm)
znel
idealizm)
tinselcilikle(sphitalizmle)
yakndan
kompleksleri,
ve
dolaysyla, znenin bilincinin beUi halleriyseler, onlai' kendindenkaim valkla-, yani tzler olma iddiasnda ohnazlar. Tzsel vaia
yalnzca bilinli vaiklar, yani ruhlai" tarafndan sahip olunur. Bu
tiu'den bir tinselcilie idealist-tinselcilik ad verilh.
Tinselciliin, bununla birlikte, zorunlu olarak znel idealizmle
snrlanm olmas gerekmez. Felsefe talihinde tinselciliin bir de re
ast versiyonuyla karlaabiyoruz. Bu tr bir nselcc
yalnzca
cishnler
yalnzca
tinsel
tzn
tezahrleridir. Bu gr, monadolojisinde, Leibniz taafndan dile gethir. Bu ge gre, dnyann kuruluunda ie karan na ve
blnemez tulalai", onun monadla- adn verdii eyler, yani mhlardtt. Bu monadlai' arasnda bilinli yaama sahip olan bazan
vaidr ve yalmzca bunla-, gndeli dilde kendilerine ruhlai' ad veri
len monadlardu-, ancak onlardan baka, yalnzca bilinaltnda bir zi
hinsel yaama sahip olan monadla- vaidr ve bu monadla", ve onla-dan meydan
gelen kompleksler,
gndelc yaamda
kendilerine
zdelii
Mu
kin Monizm
136
olduu
vaolabilen
Determinizm
ve
ndeterminizm
douran
etken
anlalu-.
Etidnhhnizle
kendimizde
bn
fenomenler
iin
kullandmz
"eylem" kavramn
da,
A fenomeninden
sonra ortaya
knn genel bir yasann zel bir hali olmasyla ayn anlama gelir.
Bazlar, onu fenomenlerin dzenli bir diziliine indirgeyen bir tanm
olarak, fenomenlerin birbirlerini zorunlu olarak izlemesine
byle
bh
tanun
gerekten
de
doyumcu
bh
tanm
ilikin
diye
dzenli dizilie
140
n d e y i Problemi
oluan kavram
daarcndan
gidilmeye allmtr.
temel
zerinde, gelecekteki
olaylara ilikin
olarak
"ndeyi problemi"
olup
zihninde Newton
mekaniinin
yasalar
vard),
ve
dnyay meydana getken tm madd noktalam belh b k andaki konumlann ve hzlam bilen, kuramsal problemlerin zm (burada
sz
konusu
olan
ikinci
dereceden
diferansiyel
denklemlerin
olarak
gemiteki
olacaklarn
nceden
bilebUmek
iin,
bilmek
durumunda
yalmzca
bu
paametrelerin
belli
ortalama
deerlerini
142
bhtakun bilim
bh
istatistiksel
dzenlilikler
olduu
ele
aldmz
zaman
ortaya
kar.
Oysa
bu
basit
kavramlarn
143
irde zgrl
hdesinin
zgrl
zaman
zaman,
insanrn
abalarna
"irde
zgrl"
yklenmitir. Bunlardan
terimine
baka
anlanar
da
glerin
taafmdan
ve
145
Felsefe
tarinde
bu
problemin
de,
zamanrn
zyle
ederken
gzden
nasl
kayboluyorsa,
aynen
ekilde
eyleri
grme
olana
veren
bir perde
tarafmdan
bu
problem
yakmlada,
zaman,
gerek
dnyann
{evolution creatrice) olarak grmek suretiyle, bu ekilde anlalan mdeterminizmin savunuculuunu yapan Fransz filozofu H. Bergson
tai-afndan gndeme gethihnitir.
147
Mekanizm
ve
finalizm
bunu
reddeder.
karlk
gelen,
"Teleoloji"
Yunanca
ve finalizm,
telos
ve
ngUizcede
Latince
fnis
eylemin
ynlendirildii
binde,
bir
ama
tarafndan
Antropomorfik Amallk
Finalist gr, anti-opomorfik bir biim alabUdii kadai-, baka bbiim de alabilir. Anttopomorfik finalizm, dnyann bir amaca gre
dzenlenmi olduunu ne srerek, bunu dnyann dnmeye, iste
meye ve irdesini gerekleti-meye yetili bir vahn amal b n ii
olduu ve onun bu vatik taafndan belli bir ama iin kurulduu
anlamna gelecek ekilde yoramlm-. Bu gmsn yandalar, doada,
onlarn bu varlk tarafndan bilinli olaak hissedilen belli bhtakm
yksek Gayeleri gerekletirmek iin, akll ve hereye gc yeten
bir varlk tarafndan yaratld vasayunn kabul enek dnda
aklanamayacak, baz ynler bulunduundan emin grnrler.
Btn bir dnyay belli b h amaca (ya da amalaa) ynelen bh"
valm rn olaak
gren antropomorfik finalizm, dnyann
yaratics ve yneticisi olan bheysel bir Tanr'mn vaolduu
dncesiyle ok yakndan ikilidir.
148
dnda,
hibir
ekilde
anlalmayacak
olan
olgu
bu
olaand
dzenliliklerinin,
kendisi
zelliine
borluyuz.
olmakszn
yaamn
Bu,
olanaksz
doann
olaca
vaolamayaca
bu
istisnalar;
dnyann
Ya-atcsmn
ve frtnadan
korunma
salayan,
aatan yaplm bir kulbeyle kai'lau-sam, bmnin bu kulbeyi insanlai' iin bu amaca hizmet etmek zere ina ettii sonucuna varrun.
Aynen kulbenin yaraldmdan bhinin onu bu ama iin ina ettii
sonucuna vardmz bihnde, doadaki canl vailkla- iin yararl
olan koulladan yola kp buradan b h Yaatcmn onla bu canl
varlklann yararna olacak ekilde, amah olarak ayarlad sonucu
nun k dncesine varmamz ilk bakta bize arpc gelebir.
Bununla bhiikte, bu iki akdyrne izgisi aasndaki benzerlik
yalnzca grntedh. Byle bir kulbeyle kailamazdan nce, in
sanlarn dalarda bu ama iin byle kulbeler ina ettiklerini bihneseydim, bu kulbenin bir kimse tarafrndan amair olarak ina edilmi
olduu
sonucuna
varmr
olmayacakm.
Kulbe
rneindeki
benzer.
eylerin
dzenlenmelerinden kalkp, bh
yeryznde
yararl
bhhnde
150
ohnalamm
katlann
dalmn
etkiledii
sonucunu
bihnde
khnak
iin
biri
taafmdan
yaatldm
sylemeye
hi
hakkmz yoktur.
Dnyann bir amaca gre dzenlenmi olduuna ilikin kanaolarak, finahst, hereyden nce, organik varhklan fiziksel yap ya
da doalan ve onlan yaam kouUarma olaanst bir biimde
uyma yeteneklerini verh. ok byk sayda mek kullanai-ak, onlaher bir organizmann
nasl olaanst
bh
biimde
kompleks,
deyile
organizmann,
bizzat
151
kendi
yapsndan
dolay,
Yaatcmn
rn
olmu olmalar
gerektiini
dnrler.
Bu gr yandala, kenderine varlklarm devam etrme ve
yaamlarn trlerine geh-me olana veren yapala bezenmi en
becerik organizmalarn bile ortaya knn, bir Yaratcnn amal
ecinhi
dnen,
vasaynuna
felsef
mracaat
mekanizm
eneksizin,
taafndan
aklanabileceini
paylalmaz.
Yaam
kkenini
doast
etmenlere
bavurmaksrzrn
aklama
152
atalarn
yerine,
yaam
koullarna
daha
az
uyum
finalizm
gereklemi
olabilmeleri
iin,
bu
rastlansal
153
aklanmas iin,
mekanizmle
fenomenlerinin
aklanmas
iin,
inorganik
doann
yeterli
karsanabilecei
grdr.
Biyolojik
mekanizme
dnyay
yneten
dolaysyla, fiziko-kimyasal
yasalarn
yasalan
yeterli
olmadn,
tm biyolojik
ve
fenomenleri
enerjiyi,
organizmann
varbn
devam
ettirebilecei
ve
gidiatm,
inorganik
dnyay
yneten
yasalardan
olduka faikl olan yasalaa gre yneten dominatia-, enteleiler, psikoidler gibi etmenlerin kalunna bavursa da, sz konusu neovitalizmin savunuculai'i bu enteleilerin, psikoidlerin, v.b.g., bilinli olarak
belli amalara ynelmi varlklar eklinde ele almmalama aka
kar kai-la-. Vitalizm, ve zellikle de ada vitalizm antopomor154
Psikovitahzmde,
Leibniz'in
monadlala
ilgili
nesnede
kendisini
gereklethen, aktel hale gethen "form" anlalmak istendi. Bhbcein yumurtadan ktktan sonra, bir kmtuk ve daha sonra krizaHt biimini ve son olarak da kendi yetkin eklini alan, gehen orga
nizmasn
dnrsek,
onun
"form'u
bir
bcein
nomalde
gre,
uygun
koulla-da
gelime
srecinin
sonunda
155
156
Neovitalistler
Amallk hakkmda
dnmeye,
durumunda
olacana ilikin
syleyebiliriz:
olaak
ndeyide
bulunamayz.
Yalnzca
unu
zaman son evrede normal ekline sahip olan bir hayvan ortaya
kacak ekilde geliecektir. Srecin gerekleme biimini bethnleyen yasala- v e m e k istersek, kendisine yalnzca gehme srecinin so
nunda uladabilir olan bu normal ekle bavumalyz. Gelimenin
son ve niha evresinin bilgisi olmakszn, gehme srecine ilikin ola
rak ndeyide bulunamayz. te bu anlam iinde, bir organizmann
gelimesinin sonunda ald n o m a l eklin zaman iinde geri giderek
etki ettiini, ve daha nceki gehme evrelerini
ynlendhdiini
syleyebiliriz.
B h organizmadaki gelime srecinin bu k alnda grlen
seyri, daha nceden belhlenmi bir amaca ynelen insan eyleminin
seyrine benzer. Bir denizci tarafndan beUi bir var yerine varacak
ekilde idare edilen bir tekne, deniz zerinde yzerken, eitli aknt
ve rzgarlara ka koyar, dmenini zorlar, hndi u, birazdan bu
dorultuda yol alr, ancak daima b h sonu olaak amalanan vai ye
rine varacak ekilde yzer. Denizcinin bilmh olarak kendisine va
maya aht gelecekteki vans yeri, demek ki, onun imdiki dav
rann
etkiler;
gelecekteki
olaylar
daha
nceki
olaylan
vitalistlere
gre, gelien b h
organizmann
davranna
Holizm
Yukadaki
rencilerinin,
agmanlar
zellikle
de
dikkatimizi
doanm
biyolojiserin
ve
ada
pscolojistlerin
davranyla
aklanmasna
davrannn onlarn
alrdla-.
Kompleks
159
Yararl Amallk
Daha nce tartlan amallk kavramlarna ek olarak gnlk
konuma dilinde geen bir amallk anlay daha vardu-. rnein,
canir
organizmalann
bir
amaca
gre
kuruluundan
ya
da
ederiz.
anlatmak
istemiyorum,
ancak
bununla
ieklerin
160
Optimizm ve Pessimizm
Amallk problemiyle ilikili olan baka bir metafiziksel prob
lem daha vadu" Opthnizm ve pesshnizm. Bu problem dnyann bir
"amaca gre", yani u ya da bu iyinin gereklemesine katkda bulu
nacak ekilde mi, yoksa bu iyinin gereklemesine engel olacak bekUde mi dzenlendii sorusuyla ilgilenir. Bhinci gme optimizm,
ikincisine ise pessunizm ad veilh. Zihnimizde hangi deer ya da iyi
nin bulunduuna ek olaak, optimizm
ve pessimizmm
deiik
ve
bu
durumda
dnyann
ahlaksal
iyiliin
161
PAULHHNERFELD
HEIDEGGER
BR
FLOZOF
BR ALMAN
GN DOAN
YAYI N L ARI
10
Dinsel Tanr
Kavram
semeye
yklemlerini
dnlr.
akr.
saymaya
Zmdklktu",
Dahas
ahmann
nk
baz
neredeyse
insan
zihni
yklemlerden
dinlerde
zmdkhk
Tann'nm
Tanr'nn
olduu
yaad
ykseklie kmaya yetili deildk. nsanlann Tann'nm yceliini bethnlemeye ynelik tm gkihnleri bouna ve insann Tann'y betim
lemek iki kulland her szck z itibariyle yetersiz ve uygunsuz
dur. Tann, u halde, baz dinlere gre, msan tarafndan kavranmak ve
adlandmhnak im ok yksek ve ycedk. Bu dummda, tm tektannh
dklere ortak olan Tann kavrammn ierii nedk? Geriye kalan, yle
grnmektedk ki, yalnzca duygusal ieriktk: En yksek oum ve
sayg, alakgnlllk ve itaadrhk.
163
Ruhun
lmszl
ise
cezalandran
Tam'yla
olan
ilikilerinde
de
Deneyin de
cezanrn
sz konusu
olduu
yerde
yaamasrndan
oluur. Bazr baka dinlere gre ise, yaamdan somaki varolu insan
ruhunun, dllendhildii ya da cezalandu-ridrr, baka b h cishnlemesinden oluur. ou zaman En Yksek Varlrk'la kurulan bir
iletiim olma zelliine
sahip
belli trenler,
belli ayinler
bu
Dinsel
Metafizik
inan
ve
kanaatleri
incelemek
iin
herhangi
bir
aba
bamsz
sz
konusu
olduu
zaman,
baz
kimseler
rasyonel
Felsefi
Tann
Kavram
Yunan
filozofian
kendi
dinlerinin,
doann
glerini
yzyda
dile
165
bir ifadesiydi; o
Bununla
bhriikte, bu
temel
dm
kavramn
aydnlatma
166
Tann'nm
Varoluuna
Geleneksel
Tann
tilkin
Kantlar
kavramn
ak
seik
hale
getirmeye,
(3)
bir
sav
deil,
ancak
yalmzca
pratik
akim
hakl
bh
167
Tanr ve Dnya
Teolojiye eilimli olan filozoflam byk ilgisini ekmi bir
baka nemli konu da, Tann'nm dnyayla olan ilikisi problemidk.
Geleneksel dinlerde. Tanr, en yksek ve en kutsal varlk,
ve ayn
iinse Tann
panteistler
Ateizm
Elbette, dinsel problemlerle ilgilenen filozoflarn hepsi dinsel
inanlara kar olumlu tavr ahnaz. Dine temelde kar can bhok
filozof vadu-.
Bu fUozofladan,
zellikle Tanr'mn
varoluunu
Tann'y
Filozoflar
Arasnda
Ruhun lmszl
Problemi
olan balansmdan
dolay,
bhden
bu
bh
Ruhun
fUozof
lmszl
lmszln
hancna
bheysel
sk- skya
ruhlarn,
yaam
yapan
adn
verdiimiz bu dnemle olan zdeliklerine ilikin bilinliliklerini koruyaak, varldarn lmden sonra da devam ettirmeleri olduunu
dnmtr. Bazlar ise, ruhun bheysellethilmesinin onun beden
iinde oturduu olgusuna ayrdmaz bir biimde bal olduunu ne
srerek, ruhun bireysel lmszln reddetmith. Bedenden b h
kez kmtulunca, ruh bheysellihi yitirir ve insan trnn herkese
ortak olan ruhu iine karrrp kaybolur. Bu, mein, insan ruhunun
yalnrzca bedeninin formu olduu grn gelithen belli Aristote
les yorumcularrmn (bni-i Rd'n) gryd. Yahzca insanrn
deil, ancak ayn zamanda btn organc ve horganik varlklann ve
hatta btn bir evrenin tine sahip olduuna inanan bazlanna (Fechner'e) gre ise, insan ruhu lmden sonra apak b h olgu olarak bhey
sel varlm yitirh, ancak yok olmaz, pk b h yamm" damlasnn de
nize dmesi gibi, evrenm ruhu iine karp kaybolm-.
Dinsel Metafizik
ve Ahlk
170
ykmllklerinin
neler
olduuna
ia^et eni,
ruhun
grleri
etkilemith.
Bazlana
gre,
zmne
ahlk
arasndaki
vurgulanmahdu-.
Metafiziksel
deerlendirme
171
ve
Pggeler/Alleniann
HEIDEGGER
Z E R N E K YAZI
Trkesi: Prof. Dr. Doan zlem
Martin Heidegger ad, gzard edilemeyecek ekilde, son elli yldr
dnsel tartmalarda ele alnp ilenmi olan hemen hereyle ilgili
dir ve bu ad, ok eitli duygular ve izlenimler uyandran ve insanlar
bir tavr almaya kkrtan bir simge olup kmtr. Bu ad, sadece felse
fi ve bilimsel dzlemde deil, ayn zamanda edebiyat dergilerinde, ga
zetelerin talama kelerinde, salon komedilerinde, amatac, yzeysel
ve saptrc televizyon programlarnda da konuuluyor, tartlyor.
Bunlara karlk bu kitapta Martin Heidegger ad, felsefeyi daha ileriye
ekme baansn gstermi olan bir hlozofun ad olarak gemektedir.
Bu u demektir: Martin Heidegger bir felsefe klasiidir; o Anaksimandros'dan Nietzsche'ye kadar uzanan bir dnce geleneini amzda
devam ettirip gelitirme baansn gstermitir. Bir hlozofu klasik
yapan, katklannm gl etkisi ve r ac nemidir. Ayn ekilde bir
filozofu klasik yapan, felsefe geleneiyle hesaplamas, gelenein
bykleri karsnda bir tavr alabilmesi ve eserierinin, sadece bugn
iin nemli saylan ilgi ve perspektifleri amas ve kalc bir geeriie
sahip olmas, bu geeriiin deiik zamanlarda deiik ekillerde yo
rumlanabilmesidir.
Bugn Martin Heidegger'i yorumlamak, onu bir felsefe klasii ola
rak yorumlamak anlamna gelir. Bu kitapta Martin Heidegger ad,
byle bir felseh grevi yerine getirmek zere gemektedir. Bu grev,
felsefenin kendisi iin u da demektir: Bu yorumlama abasyla birlik
te, felsefe de kendisi hakknda bir kavray elde edebilmelidir.
GNDOAN
YAYINLARI
11
yreklerimizi
onlara
verdiimiz
iin,
kendilerine
seviyor
deiliz
ve
biz
annelerimizi,
dier
kadmlarla
becerisi
ya da bakaca nitelikler
ynnden
dier
kadmlardan daha iyi durumda olduu iin deil, ancak kendisi olduu
iin,
orijinal
nesnelere
karlatudunzda,
bugn
adeta
bizim
bir
duygu
larmzn bu nci eidi sz konusu olduunda, onun bghnizm dummuna ve, her eyden nce de bilgimizin kapsamna bal olduu
acr. Kk kylerinin oluturduu dnya dmdaki hibh eyi
grmeyen, kk bir ky sakinleri, kk dnyalannmn nl kimse
lerine, ufuktan
muuluk
olduundan) tmtu
btnyle
demez
olan
bir
eyi
muuluk
olarak
ksmm
ve
kendi
bakabilmesi
adeshe
zarar vermeden,
durumunda,
fiziksel
ve
annenm
onlara
ahlaksal
bimelerimizm
sz
konusu
ufuk
geniledii
zaman,
175
bimelerimiz
dar kapsaml
ancak
tam
daha
ok
dnya
grlerinin
olmasn
ohnamasm
salamaya
alrlar.
Avrupa kltr tarihinde insanlan ou bu niha dnya grn
dinde buhnutur. Din, lm somas yaam dlayan tm dnya
grlerinin smu-l olduunu de getirir. Bununla bhiikte, dinin ken
disi, ona dayanan mutu ve ahlaksal deer bimelerimizin sallanmaz
olmalar ve ufuklannm geniledii zaman deime korkusu olmama
lar anlamnda niha olan, niha bir dnya gr saladna inanu".
Din, ayn zamanda inanan kimsenin na bir dnya gr gereksini
mini karla-. Bir dinle uyuan her kim olursa olsun, o yaamnda,
bilginin bundan sonraki gemesinin kendisine daha nceden bilin
meyen yeni ufuklar ap amayacana hi bakmakszn, dinine bal
kaldrr srece, kendisini reddetmeyecei b h klavuza sahip olur.
nananlarn ou inanlarn kendi refleksiyonla yoluyla ya da
kiisel tecrbeler araclyla kazanmayp, bu inanlar daha yal
kuaktan psikolojide "inanlarn alanmas" adr verilen bir biimde
alarak kabul eder.
Kii bir din iinde yetirir, bir baka deyile dinsel inanlar bir
insan valrma, onlan doruluundan bir ekilde kuku duymann
bir gnah olaca kanaatiyle bhicte, ocukluun ta erken evrelerin
den balayarak arlann. nsanlarn yalnrzca pek azr dinsel inanlarnr
rasyonel argmana ya da mistik tecrbelere dayanduir. Bundan
dolayr, dinsel inanlar- birok insanda, onlarn baunsz ve eletirisel
bir bihnde dnmeye baladclar bir adan itibaren sallant
geirirler. Bunun yansua, onlarn inanlarrnrn ve bu inanca dayanan
bir ey olarak en yksek muuluk ve deve gtrecek krlavuzun
yceltihnesi de sekteye urayp sallanmaya balar-. Yeni bir krlavuz
176
Metafiziksel
Avrupa
dncesinin
talihinde, Hellenistik
an
lmszl
problemi,
irde
zgrl
problemi
ite bu ekilde, bi- iliki kuulur. Onlarla yakndan ilikili olan bir
baka problem de teleoloji problemidi\ nk bu problem anttopomofik biimi iinde, dnyann amal kurulu ve dzenleniinin, va
roluu iin salam b veri ya da kant olutmduu kiisel bir Tanr
problemiyle ok yakndan ikidir. Bu problem de alksal dav
ran iin salam bir temel bulmaya ynelc metafizcsel araylaa,
bu kez farkl bir biimde, balanu-. Amal b biimde kmulan ve
dzenlenen dnya, iinde her bileenin, gerekletirmek zere kendi
rolne, kendi yazgsna sahip olduu dnyadr. nsann bu yazgyla
uyum iinde olan eylemini ahlaksal, b h baka deyile doru ve adil
bir eylem olarak gme nerisi, ite bu durumun bir sonucudur. Yme
bunun b h
insann
bu
etmektedirler.
Niha
bir
dnya
grne
ulama
doacak.
niha
dnya
grn
deney
yntemini
kullan;m
179
gsterecektir. O apiorist bir bak asna ynelir ya da hatta hasyonaliserin agmanla taafndan ikna edihrse, dnya grn apriorist bir biimde arayacak ya da sezgiye ya da mistik tecrbelere
bavuracaktr. Metafizik tarafndan analiz edilen problemlerin kap
sam iinde bilgi zerine dnmenin sonucu olan ve bamsz b h
metafiziksel deerlendinne ve speklasyonlar" bei olarak ayrrt edi
len bazr sonularn bulunmas gerektii,u halde, arkr.
Bu deerlendhmelerimizde, bu blmde tartlan problemleri
dier metafiziksel problemlere balayan b h dnce tarz izlemeye
altk. Metafizii onlara dayanan mutu ve
daha sonra
ierilen
geleneksel problemlerin
btn bir
stesini
bethnlenmesine aynhn bu
180
maldr; terim olduka genel, mulak ve karanlk bir terim olup farkl
yoUadan gidilmek suretiyle tam ve dakik hale getirebilh-. Biz, bu
bhok yoldan yalnzca birini setik.
Metafiziksel problemlerin burada vermeye altunz sentezini,
bhok geriye dn ve kusmlanm yan sra, her durumda byle b h
deeri vardr: O temel felsef disiplin ^metafizik, bilgi ku^am ve
ahlk arasnda sz konusu olan balanlar gsterir. Bylekle o,
bazan tarafmdan bir balantsz disiplinler bei olduu dnlen
felsefeye b h birlc gethir.
181
ALEXANDRE KOYRE
duyumcu-deneyci
bilim
anlaynn
en
kkl
yalnzca
mantksal
ussal
Biz de bu
Bu yazlar 1 9 3 0
Koyre'nin
GN DOAN
YAYI N LAR
Sonu
Daha nceki blmlerde metaliin kapsam iinde kalan problem
leri gzden geirdik. Ayn zamanda bu problemleri belli bir lye
dek sistematize etk ve onlan drt bee ayrdk:
1Ontolojik problemler bei;
2(Bilgi zerine dnmeden doan) doann vaolu tai'zyla il
gih problemler bei;
3 (Doa zerine dnmeden kaynaklanan) tz ve dnyann
yapsyla ilgili problemler bei;
4 Dinsel inanca ka b h bak as benimseme gereksinimden
doan problemler bei.
Metafizik zerine yazan yazarlann hepsi metafizik iin bylesine
geni bir binde izen kapsamla hi kukusuz uyumayacaktr.
Birok yazai- metafizii bizim anladunzdan ok daha dai- bir
biimde anlar. Bu, metafizii tanunlamanm felsefe literatrnde rast
lanmak durumunda olan ok eii yoUanda dile gehr. Bu betimle
melerin
sahipleri metafizii,
ou
zaman
bizim
drt
problem
iine
disipline
blmenin
daha
uygun
olaca
behrlemesi
hi
taafndan
184
NSAN
HAKLARI
kavumamz
gerekmektedir.
Nitekim,
bah
lkelerinde
GNDOAN
YAYINLARI
Muammer Aksoy
Muammer Aksoy
Muammer Aksoy
Atatrk ve Eitim
AMitkal inan
Kemalizm zerine
M. ner Demiray
fosepk C.Grew
PHLSEFB DZS
Anlam ka\'Tam
Mantk Szl
idealar Kuram
Menon
Platon
Pkaidon
Platon
Friedrick Nietzscke
Friedrick Nietzscke
Friedrick Nietzscke
L. Verseny.
F.M. Comford
Felsefeye Gin
K, Adju'kiewicz
Materyalizm Tariki
F. AIjer Lange
A.Kow'e
P.Hknerield
Pggeler'''Allemann
E. Strker
Tarik Tasarm
l^oknga'ood
Tarikselckk Sonmu
E.Rotkaoker
U- Barton
DN DIZISI
islam Dini ve Tariki
Jokn Davenport
PSIKOLOJI DIZISI
Eya ve insan
Hitler Istesej'di
istatistik
I.L.B., B.LKintz
ocuk ve Toplum
F. Elkin
s o s y o l o j i / s i y a s e t dizisi
Halkevlen
Adalet Ka^-am
insan Haklan
Kltr ve Politika
Kltr ve Eitim
Kltr ve Demckrasi
.Prof. D r Sencer A ) A a t a
CHP
Genlik Sosv-. Yazlan
Krfez Bunalun
Siyasal Elitler
Siyaset ve Anayasa
Devlet ve Hukuk
Ana.yasal Devlet
Hkmet Sistenlen
Ordu-Syaset ilikisi
Tek Parti Y5n. Siy. Katlm
Ordu ve Politika
Tld>e ve Ortadou
'
Meslekler ve Sosyoloji
Dr. Suavilno.ay
Modernleme ve Milliyetilik
Seim ve Demokrasi
San Sezen
Teoman Ergl
Teoman Ergl
Kltrel Haklar
pulat Tacar
Ky Enstitlei-i
Nazif Evren
Toplumsal zlme
M. Coluroglu
Sekinler ve Toplum
T.B. Bottomore
M. Poloma
. a 3 n n z m zgrlk Sorunu
E. Eromm
A. D. Smitk
M. Belm
Surk Devlet
Carl J. Fricdrick
Trandafir G. Djuvara.
Aydnlar
U>ukBoin
Yeni Sosyolojiye G
Kent Sosyolojisi
P- "^"J^^
Raymond Ledtut
HDBBYAT DZISI
BdeWat Y a J a n 1
EdeLiyat Y a j a n 2
Edetyat YazJan 3
Romanc Ynyle H. BU
P^o^-
Denemeler Sekisi
yk Sekisi
Mektup Sekisi
Gezi Notlar Sekisi
Kala^turmal Edekiyat Bilimi
Trk Lek. ve Edekyatlan
P^^^ ^ e l Ayta . .
P'fGa^<=l ^y^^
P^f- Dr- Grael Ayta . ,
Prf- Dr. Grsel Ayta . .
Proi- Dr. Grsel Ayta . .
Prof- Dr. Kemal Ajda.. .
G^el Ayta . .
Edekiyat zerine
Dil ve Toplum
Zenci Romanclar
B. Frisclrmulk . .
Konulanm
F. Dn-enmatt . .
Bakil Kulesi
F- Dn-enmatt. .
Klara'mn izinde
Elisaketk Hauer.
Gnce
Max Frisck
Montauk
Max FriscL
U. Plenzdor
Canterbury Hikayeleri
Geoffrey Ckauee.
Glsel Mutluluk
C. F. Ramuz
C. F. Ran
amuz.
R. Pa
f azzi . . . .
Imparator-u Ararken
Modem Arap Edekiyat Tariki
arkJar
M. Landa
iau.
Jean Coctea
ea.u
G. I^eopardi
Elem iekiei
Ckarles Baudelaire
Sakteci Tkomas
Bayku
Leonardo Sciagcia
Karel Capek
iLBTIglM DIZISI
Oyundan Dnceye
Yapsalclk
Televizyonu Anlamak
Niin Tiyatro
Tamer Levent
Tiyatronun Sorunlar
Saym Bakanm
F. Drrenmatt
Leonarlo Sciascia
MedenijAyet-i Islmiyye
Semseddin Sm
Kadnlar
emgeddin Sm
Avrupa Risalesi
Avrupallamak
emgeddin Sami
Lisn
emgeddin Sami
Ikn Rd.
Terkiye ve knan
Yeni Aklak
Baka Tevfik
Sat Bey
beyaz l
Nikalzm
Anadoludan Masallar
Mekur Matematikiler
Gner Demiray
F. B. Stonaker
Kk Cad
O. Preusser
Dostluk Hikayeleri
Monika SpeiT
SEKLER
OZS
YK SEKS
Batr ve dou dili edebiyatlarndan kk yk trndeki
rnlerden derlenmi bir seki.
DENEMELER SEKS
Sekiler dizinin bu kitabrnda, lke edebiyatlarndan deneme
trnn daha ok edebiyat konusuna arlk veren rnekleri
seilerek, hazrlanmtr.
GNETE GLGENN YOKOLUU
Barbara Frischmuth / eviren Prof. Dr. Grsel Ayta
Trk kltrnn gemiiyle ilgilenirken. ada Trkiye'nin
politik karmaasn uzak adan gzlemleyen romandaki anlatc,
yazarn [Barbara Frischmuth] zdetii figr niteliindedir.
ada Avusturya edebiyatnn bayan temsilcilerinden Barbara
Frischmuth'un bu eserinde, trkolog olarak aratrd bektai
kltr kendisine engin edebiyat manzaralar sunmaktadr.
KONULARIM/ BABLKULES
Friedrich Drrenmatt / eviren Prof. Dr. Grsel Ayta
svire edebiyatnn ada yazarlarndan Drrenmatt, kendi
hayat hikyesini allmn dnda kaleme almtr. Eserleriyle
yaantlar arasndaki ilikiyi nesnel bir gzle kefederek ve bu
banty n planda tutarak anlatr hayatn. Yazd, yazamad
konularn hikyesidir onca hayat. Bu nedenle otobi-yografisine
"Konularm" baln vermitir. Eserlerinin ou dilimize
evrilmi bir yazarn kendi hayatn deiik bir tarzda anlatt
bu kitap, edebiyatn nitelii sorunu zerine de dndrmesi
bakmndan deerli.
MAXFRISCH'iNGEZiLERi
Derleyen ve eviren Prof. Dr. Grsel Ayta
Edebiyat dnyasnn gezgin yazarlarndan biri olan Max
Frisch'in Saraybosna, Macaristan, Yunanistan, Almanya,
spanya, Meksika, Amerika, in gibi eitli lkelerde gezip
grd izlenimleri, ilgisini eken insan manzaralar yer alyor
bu kitapta.