Witold Gombrowicz - Taamüden Cinayet

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 68

WITOLD GOMBRQWICZ

Taammden Cinayet

tletiim Yaynlar 264

ada Dnya Edebiyat 52

ISBN 9 75-4 70-368-X

1. BASKI 'iletiim Yaynclk A. . Ekim 1993

KAPAK ve / DZEN mit Kvan


KAPAK RESMi Rene Magritte, l:empire des lumieres, 1954
BiLGiSAYAR UYGULAMA Filiz Burhan
DZELT/ Ahmet Abbas
KAPAK BASKISI Ayhan Matbaas
i BASKI ve CiLT efik Matbaas
lletiim Yaynlar
Klodfarer Cad. tletiim Han No. 7
34400 Caalolu stanbul
Tel. 516 22 60-61-62 Fax: 516 12 58

Witold Gombrowicz

TAAMMDEN CiNAYET
EViREN Mnir Gle
REDAKSiYON Ayen Gr

NDEKLER

YAAM YKS
7

TAAMMDEN ClNAYET
II

YAAM

YKS

Mnir Gle

Witold Gombrowicz (1904-1969) ada edebiyatn


hibir kalba uydurulamayacak en nemli yazarla
rndan biridir. Gnlsz srgnle, bir daha gre
meyecei Polonya'dan kopmu, sava ncesi Bue
nos Aires'e ayak basmtr. Geim kaynaklarndan
yoksun, sava yllarn byk bir sefalet iinde ge
irmitir, her eye sfrdan balamak zorunda kal
mtr. Yava yava oluan okuyucu kitlesinden
uzakta -"Pazartesi, ben. Sal, ben ... "- yirmi drt yl
srgnde yaadktan sonra yzn yeniden Avru
pa'ya evirmi ve yolu geriye katetmitir. Avrupa'ya
kavumak: Ne byk hayal krkl! Paris'te ycel7

tildiinde yzn buruturmu, Berlin'de iyi kar


lanrken, o hesap yapmtr. Polonya'nn ekimi,
duvar ama arzusu byktr, orada gemiini do
kunulmam bulacandan emindir. Berlin'de politik
rengini aklamas iin baskya uradnda, red
detmi ve yeniden derin bir yalnzla gmlmtr
ve yaam, son be yl geirdii Vence'da nokta
lanmtr.
Otuz yl boyunca Gombrowicz melez bir edebiyat
yaratmtr. Tiyatrosu ( Yvonne,

Operet, Evlilik),

aprak cinsellii ieren romanlar (Ferdydurke,


Bylenen/er, Trans-At/antik, Pornografi, Kozmos),
sahte itenlikle gnlkleri, ikonoklast tavr almas ile
onu eletirenlerin bile sayg duymasna neden ol
mutur. Nobel dl'n kl pay karmtr. Hatta
bazen ciddiye alnd bile olmutur, cevab: "Benim
ahlak anlaym, ncelikle kiisel insanlm adna,
bakaldrm ironi ve ac alay darbeleriyle davur
maktr". Aa kmay nlemek iin saldrya ge
mitir. "Gerek insan ac ekendir", "Kendi ben'inizi
bulmak istiyorsanz diinize gidin." Etten ve kandan,
ac ac srtan bu adam, lmeden nce gnlne
"Yava yava yrmeye balyorum. Dansediyorum"
diye not ediyordu.
Alayl ve kkrtc, bencil ve 'ben'inin zn d
avurma' araynda olan Gombrowicz, 'en kat bi
imlerin bildii grotesk, deforme byklnn
imgesinde, soytarln kart' bir edebiyat dour8

mutu. Ergenlie ve 'toy'lua (immaturite) zle


minden 'kendi bykln ykarken, sanki genli
inde kendi iin kurduu d, ergenin sevgili ge
lecek

'proje'sini

ykyordu'

diye

szediyordu.

Gombrowicz, insan doasnn, zevkini bakasnn


acsnda tkettii dayanlmaz pisliine kar son
olarak bavurduu glmeyle ve en derin duygu
olarak adlandrd utanla yourduu romanlarnn
sanatn 'imgelemin pislie, karmaaya, bayala
doru zincirlerini krmas', 'kendini ynlara teslim
etmek ve aalanmak' diye tanmlyordu. Toy'luu
varoluu paradoks dzeyine yceltiyordu: "Top
lumda Gzellik'ten, lyi'den, Doru'dan dem vuru
yoruz, zel yaammzda ise acnacak, aalk, kk
bir kltr gelitiriyoruz." Gombrowicz, 'grotesk bir
baarszlklar dizisinden, utan dolu tantanalardan,
anla hakarete uram kasntlklardan oluan' u
roman tarihinde, Cervantes sonras, Rushdie ncesi
bir yerlere yazlmtr.

TAAMMDEN CiNAYET

Geen k, bir miras iini yoluna koymak


amacyla Ignace K. adl bir toprak sahibini
ziyarete gitmek zorunda kaldm. Birka gn
izin aldktan, ilerimi de yardmcma teslim
ettikten sonra telgraf ektim: SALI AKAMI
ALTIDA

GELlY ORUM

STOP

ARABA

GNDERN ST OP.
Buna karn, istasyondan ktmda atlar
gremedim. Aratrp telgrafmn ulatn
rendim: ilgili, bir gn nce kendi elleriyle
ald. Bylece ister istemez eski bir araba ki11

ralayp, bavulumu ve tuvalet antam (kk


bir ie kolonya, bir ie bitkisel ya, badem
kokulu sabun, makas ve trnak trp'.is ie
riyordu) ykleyip, gece basarken eriyen
karlarn sessizliinde drt saat boyunca tar
lalar arasnda yol yapmak zorunda kaldm.
Kentten getirdiim pardsnn iinde titri
yordum, dilerim takrdyor, bir yandan da
dnyordum: Byle srtn germek, hep
insanlara arkas dnk oturmak, stelik ou
zaman da ssz yerlerde, arkada oturan kiinin
kaprislerine boyun emek!
Sonunda ahap bir malikaneye vardk. Bi
rinci kattaki pencereden szlen k dnda
her ey karanlkt. Kapy aldm-kapal, daha
gl aldm-hi, sessizlik. Arabacm da
kapy atrmaya urat.

- Pek konuksever deiller, dedim iimden.


Neden sonra kap alnca elinde gaz lam

bas uzun boylu, zayf, otuz yalarnda, k


k sar bykl bir adam farkettik.
- Ne oluyor? diye sordu lambay kaldrarak,
yeni uyanmt sanki.
- T elgrafm almadnz m? Ben H.'ym.
- H. m? Hangi H.? dedi beni szerek.

12

Sonra birden, ne alak ne yksek bir sesle,


sanki bir ifreyi zm gibi "Hadi iinize! "
dedi. Gzlerini karp, lambaya daha sk
yapt.
- Hadi iinize baym! Salcakla kaln! Tanr
sizi korusun!
Aceleyle ieri girdi. Daha kesin bir sesle
akladm.
- Kusura bakmayn, dn geliimi bildiren bir
telgraf gnderdim. Ben sorgu yargc H.'ym.
Bay K. ile grmek istiyorum, daha erken
gelemediysem istasyona araba gndermedi
iniz iindir.
Sesimin tonu en ufak bir etki yaratmamt
sanki, dnceli dnceli lambay indirdi,
bir sre sonra karlk verdi.
- Ha, evet.. . Doru. Telgraf ekmitiniz. eri
buyrun ltfen.
Ne olmutu? Ev sahibinin olu olan bu
gen adam yalnzca, sofada geliimi ve bir
gn nce aldklar telgraf btnyle unut
tuklarn belirtti. Kibarca davranp, davetsiz
geliimden dolay zr dileyerek, paltomu
karttm ve duvardaki engele astm. Gen
adam beni kk bir salona gtrd, bizi
gren gen bir kadn, hafif bir i geirmeyle
13

koltuundan kalkt.
- Kzkardeim !
- Memnun oldum.
Evet, gerekten de ok memnun olmutum,
nk hibir ard niyetimiz olmasa da diilik
erkee asla fazla grnmez. Ama pmem iin
uzatt eli terden nemliydi (bir kadnn ter
den nemli bir el uzatt grlm ey mi
dir?), diilii de, kk yznn ekiciliine
karn, nasl desem, o da terden nemliydi,
ilgisiz, tepkisiz, apaul ve dankt.
Eski, krmz, ufak koltuklara oturduk,
allm eylerden szetmeye baladk. Ama
ilk nazik cmlelerim annda anlalmaz bir
kar koymayla karland, gerektii gibi,

doal olarak gelieceine, sylei tkanp


bozuldu. Ben:
- Byle bir saatte kapya vurulduunu du
yunca arm olmalsnz.
Onlar:
- V urulmak m? Ha, evet!
Ben, kibarca:
- Sizi rahatsz ettiim iin zgnm? ama aksi
halde btn geceyi Don Quixote gibi ky
sayklayarak geirmem gerekecekti, ha, ha!

14

Onlar, kk akama sradan bir glmse


meyi bile ok grp, souk, sert bir sesle:
- Hayr, rica ederiz.
Neler oluyordu? Dorusu ok garipti, sanki
bana kzyorlard, veya benden ekiniyor
lard, veya bana acyorlard, veya benden
utanyorlard. Koltuklarna gmlm, ba
kmdan

saknyorlard,

birbirlerine

de

bakmyorlard; varlm hi de holarna


gitmiyordu, yalnzca kendi zerlerine yo
unlam ve her an incitecek bir sz syle
memden korkuyormu gibi bir halleri vard.
Sonunda tepem att. Neyimden korkuyorlard
yani? Ne biim karlamayd bu, aristokrata,
ekingen ve kibirli? Ziyaretimin amacndan,
yani Bay K.'dan sz anca, ikisi de tekinin
konumasn istiyormu gibi birbirlerine
dndler. Sonunda adam tkrn yuttu,
ak seik ve trensi bir sesle, sanki ortada
olaand bir ey varmcasna:
- Evet, kendisi burada, dedi.
"Babam Kral hazretleri burada bulunu
yorlar" der gibiydi.
Yemek de biraz tuhaft. Yemee de bana da
deer vermiyormu gibi, batan savma bir
servis yapld. Karnm a olduundan ye15

mekleri silip sprmem kasnt uak Etien


ne'i kzdrma benziyordu; iki karde de
sessizce, tabamdan gelen grltleri din
liyordu. Birinin sizi dinlediini bildiinizde,
yemein boazdan ne kadar zor getiini
bilirsiniz, elinizde olmadan her lokmay
korkun bir yutma grltsyle mideye in
dirirsiniz.
Adamn ad Antoine, kzkardeinin ise

Cecile idi.

Bu srada ieri biri girdi. Baktm. Srgn


deki bir kralie miydi? Yok, anneydi, Bayan

K grkemle ilerleyip buz gibi elini bana


uzatt, yce bir aknln glgesiyle beni
gzden geirip, tek sz etmeden yerine
oturdu. Ksa boylu, iri hatta kaln, kurallara
zellikle toplum kurallarna son derece bal
u taral hanmlara benziyordu. Snrsz bir

aknlkla, sanki alnma uygunsuz bir laf


yazlym gibi sert sert beni inceledi. Cecile
eliyle aklamak veya hakl gstermek iin
bir harekete kalkt, ama bu da annda silinip
kayboldu ve ortam daha da yapaylat ve
gerginleti.

- Bo yere buraya kadar zahmet ettiiniz

iin epey honutsuz olmalsnz, dedi birden


16

Bayan K., ama ne ses! Hakaret dolu, nnde


nc reverans yaplmam bir kralienin

ses tonuyla, sanki pirzolalarn yutulmas son


derece ar bir sumu gibi.
- Domuz pirzolalarnz ok lezzetli! diye
karlk verdim fkeyle, elimde olmadan

gittike kabalamaya balamtm.


- Pirzolalar... Pirzolalar ha...
- Tony daha bir ey sylemedi anne! dedi
Cecile birden, ekingen, mutsuz bir edayla.
- Bir ey sylemedi de ne demek? Neden
bir ey sylemedin? Hala bir ey sylemedin
mi?
- Neye yarar ki anne? diye mrldand An
toine, benzi att, dii koltuuna oturacakm
gibi enesini skt.
- Tony. . .
- Ama... neye yarar? Bir eyi deitirmez ...
gerek yok. . . her zaman...
Ve sustu.
- Tony, nasl olur da... ? Gerek yok ne demek
Tony? Hadi Tony!
- Kimse... yani ne nemi var.
- Zavall olum! diye mrldand annesi,

salarn okayarak.

Ama Antoine onun elini itti.


17

- Kocam bu gece vefat etti, dedi souk bir


sesle, bana dnerek.
Ne? lm m? Demek buymu! Yemei
braktm, atal ba kenara koydum, a
zmdaki lokmay bir an nce yutmaya al
tm. Olacak i miydi? Daha dn istasyonda
telgrafm almt! ne de baktm. Ar
ballk ve ciddiyetle bekliyorlard, dudak
larn ksm, sert ve kesin yzlerle bekli
yorlard. Peki ne bekliyorlard? Ha, basal
dileinde bulunmam gerekiyordu!
ylesine beklenmedik bir ekilde olmutu
ki, bir an soukkanllm kaybettim. Ka
rarszca ayaa kalkp dilim dolaarak "z
gnm... ok, ey... , kusura bakmayn" gibi
belirsiz szler ettim. Sustum, ama onlar iin
bu yeterli deildi, onlara yetmiyordu: gzler
yerde, yzler donuk, dank giyimleriyle,
adam tra olmam, kadnlar taranmam,
trnaklar pis, hibir ey demeden ylece
oturuyorlard. Uygun bir konuma, yerinde
deyimler bulabilmeye abalayarak ksrdm,
ama aksi gibi kafam bombotu, salt boluun

ne olduunu bilirsiniz, onlar aclarndan


harap, bekleyip duruyorlard.

18

Hibir ey sylemeden bekliyorlard. An


toine kurulmu gibi masann kenarn tkr
datyordu, Cecile skntyla kirli elbisesinin

dikilerini bzyor, anne ise kat ve acmasz

hanmefendi ifa desiyle talam gibi kml


damadan oturuyordu.
Sarsldm

hissettim.

Halbuki,

sorgu

yargc olarak yaammda yzlerce lyle


karlamtm. Ama ite ... nasl desem? r
tnn altna saklanm, cinayet kurbannn
cesedi baka, doal bir lmle lp katafal
kna yatrlm l baka ey. tlkindeki t
rensel unsur eksiklii baka, saygnlk ve
yerinde davranlar gerektiren ok resmi,
erefli bir vefat baka ey.
Tekrar ediyorum, bana en bandan syle
mi olsalard azck bile kafam karmazd.
Ama ar rahatszdlar. Ar rkektiler. Bu
yalnzca davetsiz geldiimden mi, yoksa g
revimden, durum gznne alnrsa yllarn
deneyimiyle ortaya kan mesleki ciddiye
timden utan duyduklarndan m, bilemem;
her neyse, onlarn utanc bende korkun,
kesinlikle oransz bir utan dourdu.
lye duyduum sayg ve ballk zerine
kem km ettim. Sonra okuldan bu yana hi
19

grmemi olduumuzu, bunu da bilebi


leceklerini anmsayarak "birlikte okula git
tiimiz zaman" diye ekledim. Hala karlk
vermedikleri, benim de ne de olsa szm
bitirmem, durumu dzeltmem gerektiinden,
ayrca syleyecel\ baka ey de bulamad
mdan sordum:
- Cesedi grebilir miyim?
Bu "ceset" szc pek yerinde bir seim
olmamt galiba. Belirgin rahatszlm dulu
yumuatt: hngr hngr alamaya balad,
elini bana uzatt, ben de alakgnlllkle
ptm.

- Bugn... , dedi kendine gelmekte glk

ekerek, bugn ... bu gece... bu sabah kalktm,


odasna girdim, Ignace! Ignace!. diye ar
dm, karlk vermedi, hareketsizdi. Bayldm,
dp bayldm. O andan beri ellerim hi
durmadan titriyor, bakn!
- Neye yarar anne?

- Titriyor, ellerim titriyor. . . Kendiliinden


titriyorlar, yaprak gibi. . .
- Kimse... Hi d e... Anlamsz bu. N e utan!
diye iddetle bard adam, sonra da dnp
kt.
- Tony! diye haykrd anne rkerek. Cecile,
20

yalnz brakma onu...


Ben ise orada durmu titreyen ellere bak
yor, syleyecek bir ey bulamyordum, ken
dimi gitgide daha yitik, daha rahatsz hisse
diyordum.
Dul kadn sesini alaltarak:
- stiyorsunuz, deil mi? Hadi yleyse. . .
uradan . . Size yol gstereyim, dedi.
Olay soukkanllkla gzden geirince
gerek kendi davranlarm, gerekse pirzolalar
konusunda btnyle zgr olduumu far
kettim, yani "hayhay, ama nce pirzolalarm
bitireyim, leden beri azma hibir ey
koymadm" karln verebilirdim, hatta
vermeliydim. yle yantlasaydm, belki de
bir sr trajik hadisenin seyrini deitirebi
lirdim. Peki benim suum muydu? Beni o
kadar dehete drmt ki, gzmde
pirzolalar da ben de baya ve tiksin hale
gelmeye balamtk: birden o kadar utan
mtm ki, bugn bile o utancn ans yzm
kzartr.
lnn yatt birinci kata karken, kendi
kendine mrldand:
- Ne korkun felaket! Feci, feci bir darbe. . .
ocuklar

bir

ey

sylemek istemediler.
21

Onurlu, kat ve ie kapanktrlar,.yreklerini


kimseye amak istemezler, dert gizliden
gizliye kemirsin, onu tercih ederler. Bana
ekmiler, bana. .. Ah ! yeter ki T ony bir sa
malk yapmasn ! Kaya gibidir, etindir, el
lerinin titremesini engeller. Kimsenin cesede
dokunmasna izin vermedi, buna karn bir
eyler yaplmas, hazrlanlmas gerekiyordu.
Alamad, bir an bile alamad. .. Hi olmazsa
birazck alayabilseydi.
Kapy at, iine kapank bir havayla ba
m eip, diz kmek zorunda kaldm. Bu
srada o sanki Kutsal T ren'i yerine getiri
yormu gibi devinimsiz, ciddi, yatan ya
nnda ayakta duruyordu.
l kii, lmn onu bulduu gibi yata
nda uzanyordu, tek fark srtst dndr
mlerdi. Morarm, imi surat kalp kriz
lerinde olduu gibi, soluksuz kalmaktan l
dn gsteriyordu.
- Boularak lm! diye mrldandm kalp
krizi olduunu aka grdm halde.
- Kalp, kalp baym... Kriz geirdi. . .
- O h , kalp bazen insan boabilir, .olur
bylesi... dedim kasvetli bir sesle.

_Hala ayaktayd ve bekliyordu. Istavroz ka


rp bir dua okudum, sonra (hala ayaktayd)
alak sesle:
- Ne soylu izgiler! dedim.
Elleri ylesine titriyordu ki, yeniden p
mem gerekti. Hi tepki gstermedi, servi gibi
dimdik ayakta dikilip, karsndaki duvara

acyla bakmay srdrd. Byle durduka,


az da olsa merhamet.gstermemek ok gt.
Basit grg kurallar bunu gerektiriyordu,
kanmak mmkn deildi.
Ayaa kalktm, ceketimdeki tozu silkeler
gibi yaptm, hafife ksrdm, ama hi k
mldamad. Sessiz, Niobe gibi bolua baka
rak, anlar iinde yitmi, yklm, kendi
perian dncelerine dalm gitmiti, tam
o srada burnundan kk bir damla aa
yuvarland, mumlar tkenirken Demokles'in
klc gibi orada sallanmaya balad.
Birka dakika geince, tatllkla bir-iki sz
etmeyi denedim. lne batrlm gibi irkildi,
birka adm att, sonra yeniden hareketsiz
kalakald. Yine diz ktm. Amma da daya
nlmaz bir durum! Benim gibi duyarl, zel
likle de alngan bir adam iin ne rahatszlk!
Kastl eziyet ettiini sylemiyorum ama kim
23

ne derse desin, bunda bir ktlk vard.


Kimse tersini kantlayamaz! Kadnn kendisi
deilse bile, iindeki ktlk onun ve cesedin
nnde yapmak zorunda kaldm yapmack
numaralardan sinsice bir zevk alyordu.
Bugne kadar rastladklarm arasnda el
srmemin imkansz olduu bu ilk gvdenin
iki adm tesinde, dizst km, bir ey
grmeden, bileklere kadar ekilmi, zerine
de sofuca arpazlanm ellerin yerletirildii
rtye bakyordum. Yatan ayak ucundaki
saksda iekler vard, yasta gml solgun
yz seilebiliyordu, iekleri, sonra yeniden
surat gzlyordum, aklma sahnenin bir ti
yatro oyunundaki gibi yapay olduu yolunda
srarl, garip, yap yap bir dnceden
bakas gelmiyordu. Her ey bile bile hazr
lanma benziyordu: bir yanda kibirli, do
kunulmaz, snm ve ilgisiz gzlerini tavana
dikmi ceset, yanbanda gzleri yal dul,
bu yanda da, diz km, azlk taklm
azgn kpee benzeyen ben, sorgu yargc.
"Kalkp yaklasam, rty ekip incelesem,
yalnz parmamla da olsa dokunsam ne
olurdu acaba?" Aklmdan geen buydu ama
lnn arball beni yerime iviliyordu:
24

Geri dur! Yasak! Dikkat! Diz k!


in asl nedir? diye dndm yavaa.
Kim dzenledi bu oyunu? Ben basit, sradan
bir adamm, byle katlar kaldramam.
Kimsenin benim. .. Aman Tanrm! diye d
ndm birden, ne budalaca laflar. Ne olu
yorum? ly karmadm m? Nereden
kt bu yapmack havalar? Halbuki benim
yapma hi uymuyor. Bulat m? Ne oluyor?
Buraya geldiimden beri, her eyim kt bir
aktrn oyunu gibi yapay, kasnt. Bu evde
resmen kiiliimi kaybettim, ly fazlasyla
kardm.
Tiyatrovari bir havayla i ektim, sanki
kendi oyunuma kaplm, doal halime d
nemiyormuum gibi.

Kimsenin

benim . . .

Kimsenin benim sabrm tarmasn salk


vermem, yoksa karmam.
Bu srada, dul kadn kendi kendine konu
arak, ksrp abartmal el hareketleri ya
parak kapya doru yrd.
Sonunda odada yalnz kalnca, yakalm
kardm, masaya koyacama yere attm,
ayaklarmla inedim. Suratm seirip k
zarmaya balarken, yumruklarm hi all
mam bir hararetle skmaya baladm. f25

kem ok belirgindi.
- Beni gln duruma drdler, diye
homurdandm. ren kar... Her eyi ustaca
dzenlemiler sanki! Sayg gstertiyorlar, el
ptryorlar! Duygularm gstermeye zorlu
yorlar! Duygular! Nazlanmalar! Demek yle,
oysa ben bundan nefret ederim. Evet, karmda
titreyerek zorla el ptrlmekten, dualar m
rldanmaya, diz kmeye, ar duygusal szler
bulup karmaya zorlanmaktan nefret ederim,
ben her eyden de ok gzyalarndan, szlan
malardan, burundan den damlalardan tik
sinirim, dzen ve temizlii severim.
Bir sre sonra, dnceli dnceli, sanki
evreyi yoklar gibi, baka bir tonda i ektim.
Ellerini

pmemi

mi

istiyorlar?

Aslnda

ayaklarn pmem gerekir, yle ya, l haz


retlerinin ve aile acsnn nnde ben kimim
ki? Baya, kaba, fitneci bir polis, o kadar;
gerek doam su yzne kmt.
Ama... Hnn! Biraz fazla acele etmilerdi,
evet, ben onlarn yerinde olsaydm, biraz
daha. .. saknml...

biraz

daha... lnil .. .

olurdum. nk benim kt kiiliimi ...


veya zel kiiliimi. .. hi olmazsa resmi ki
iliimi hesaba katmak gerekirdi. Unuttular,
26

uzun szn ksas, ne de olsa sorgu yargc


ym, burada da bir ceset var ve ceset kavram
pek de masum saylamayacak kadar sorgu
yargcn artryor. Ya olaylar bir sorgu
yargcnn bak asndan incelersem nereye
varrz?
Gzden geirelim. Ziyaretinin biri geliyor,
raslantya bakn, gelen bir sorgu yargc.
Araba gnderilmiyor, kap almyor, bylece
zorluk karlyor, demek ki ieri girmemesi

birinin iine geliyor. Ardndan neesiz ar


lanyor, saklanamayan bir kzgnlk ve kor
kuyla; sorgu yargcnn karsnda kimler
korku duyar? nnde susuluyor, ondan bir
ey gizleniyor, sonunda neyin gizlendii or
taya kyor... Bir ceset, yukar katta bou
larak ya da boazlanarak lm bir adam.
Gzel, deil mi? Ceset ortaya ktktan sonra
her yol kullanlarak gelenin diz kmesine
ve el pmesine allyor, lnn doal bir
lmle ld bahanesiyle!
Bu dnceyi sama, hatta gln olarak
nitelendiren biri varsa (evet, yani, akas
insan bu kadar abartabilir mi?) birka dakika
nce, fkeden gzm dnerek, yakalm
inediimi unutmasn. Nesnelliimi kay27

betmitim. Katlanmak zorunda kaldklarm


sonucunda bilincim kararmt, yani ar
lklarmdan btnyle sorumlu olmayacam
akt.
Gzlerim bolukta, ciddiyetle akladm:
- Burada garip bir eyler dnyor.
Byk bir ngryle olgular birbirine
balamaya, tasarmlar yapmaya, sonular
karmaya, ipular aramaya koyuldum. Ksa
sre sonra, bu uralarn boluundan bitkin
dp, yattm. Evet, evet, l hazretleri her
adan saygya deer, gereken sayg gsteri
sinde bulunmayacam da sylenemez; ama
btn ller ayn derece saygn deildirler.
Ama lmn btn koullan aa kavu
madan nce, onlarn yerinde olsam, benden
bu kadar emin olmazdm, zellikle i bu
kadar karanlk, karmak ve kukuluyken.

. .

Hnn btn izler de bunu gsteriyor.


. .

Ertesi sabah, yatakta kahvemi ierken,


sobann odunlarn tazeleyen, iri yan uyuuk
uan, iinde hafif bir merak belli olan
kaamak gzlerle beni szdn farkettim.
Kim olduumu biliyordu. ocuun azm

aramaya karar verdim.

- Demek beyefendi vefat etti?


28

- Evet, vefat etti.


- Ka hizmetkarsnz burada?
- Beni saymazsanz_ Etienne ve a var.
Benimle ediyor.
- Beyefendi yukardaki odada m ld?
- Tabii yukardaki odada ld, dedi ilgisizlikle. Bu arada tombul yanaklarn iirerek
atei flyordu.
- Peki, siz nerede yatyorsunuz?
flemeyi kesip, bana bakt, bak canlan
mt.
- Etienne ayla beraber mutfan yannda
kalyor. Ben yalnz bama kilerde yatyo
rum.

- Bunun anlam u, Etienne ile ann

kald yerden teki dairelere, kilerden baka


gei yok, yle mi? diye sordum, pek renk
vermeden.
- Hayr, yok, diye karlk verdi, bak iyice
canlanmt.
- Ya hanmefendi nerede yatyor?
- Eskiden, Beyefendi ile beraber yatyordu,
imdi Beyefendinin yanndaki odada.
- Beyefendi ldnden beri mi?
- Yok, daha nce tand, bir hafta kadar
nce.
29

- Hanmefendinin neden Beyefendi ile


kalmadn biliyor musun?
- Hayr, bilmiyorum.

Bir soru daha sordum:


- Peki, Beyefendinin olu nerede kalyor?
- Aada, yemek odasnn yannda.
Kalkt, zenle giyindim. Hnn, hnn . ..
Yanlmyorsam, yeni bir ipucu gzden gei
rilmeyi bekliyordu. llgin bir ayrnt. Koca
snn lmnden bir hafta nce karsnn
paylatklar oday neden terkettii zerinde
dorusu kafa yorulabilirdi. Kalp hastalnn
bulamasndan m ekiniyordu? En azndan
abartl bir korku olurdu bu. Ama aceleci
sonular, acele admlar yok. .. Yemek odasna
indim. Dul pencere kenarnda duruyordu;
kollarn kavuturmu, kahve fincann gr
meden bo bo bakyordu, tekdze bir sesle
ban heyecanl heyecanl ne arkaya salla
yarak bir eyler syleniyordu, elinde slak bir
mendil vard. Yaklatmda birden masann

evresini ters ynde dolanmaya balad, hala


syleniyor, abartmal el hareketleri yapyor
du, bilincini yitirmie benziyordu. Ama ben
bir gn nce kaybettiim dengemi bulmu
tum, bir keye ekilip sabrla varlmn
30

farkna varmasn bekledim.


- Ah, gle gle baym, gle gle! dedi ku
rulmu gibi, selamladm grnce. Sizi ta
ndma ok memnun. . .
- zr dilerim. . . diye mrldandm. ey,
ben... ben... daha gitmiyorum, biraz daha
kalmak isterdim...
- Ha, siz misiniz? dedi. Cesedin kaldrl
masyla ilgili kem km etti, hatta beni bir
soruyla ereflendirmek ltfunda bile bulun
du: cenazeye kalacak mydm?
- eref duyarm, diye yantladm sofuca bir
havayla. Kim ebediyete intikal edene kar
bu son grevi geri evirebilir? Kendisini
tekrar grebilir miyim?
Yantlamadan, izleyip izlemediime de
bakmadan, gcrdayan merdivenlere ynel
di.
Ksa bir duadan sonra, ayaa kalkp, yaam
ve lm sorunu zerine derin dnceye
dalm gibi, evreyi inceledim.
Garip! dedim iimden. lgin! grne
baklrsa, bu adamn doal lmle ld
kuku gtrmez. Yz boazlanm gibi
imi, morarm, ama ne gvdede, ne de
odada, iddetin herhangi bir izi var: sakin
31

sakin bir kalp krizi geirip ld dn


lebilir dorusu.
Yine de, birden yataa yaklap, parma
mla boynuna dokundum.
Bu anlamsz hareket, dul kadnda dikkate
deer bir tepkiye neden oldu.
- Ne yapyorsunuz? diye haykrd. Ne. . . ne
yapyorsunuz?
- Sinirlenmeyin byle, zavall bayan! diye

karlk verdim, sonra da uzun uzadya se


remonilere kalkmadan lnn boynunu,
ardndan odann btnn incelemeye gi

ritim. Nezaket yeri geldiinde iyidir, ama


gereklilik bagsterdiinde dzenli bir in
celeme yapmamz engelleseydi, halimiz nice
olurdu? Ne yazk! Ne gvdede, ne konsolda,
ne dolabn arkasnda, ne de yatan nndeki
halda herhangi bir ipucu vard. Dikkate
deer tek ey, kocaman l bir hamambce
iydi. Yine de anlamsz bir rknt iinde

hi kmldamadan ne aptma bakan dulun


yznde bir parlt belirdi.
O zaman, byk bir saknmla sordum:
- Neden bir haftadr kznz'la ayn odada
yatyorsunuz?
- Ben mi? Neden? Ben? Neden mi teki
32

odada? ... Size ne o...? Olum nerdi... soluk


yznden ... geceleri, kocamn nefesi daral
yordu. Ama siz nasl? ... Kim size? ... Size
ne?
- Balayn ... zgnm, ama ...
Cmlemi anlaml bir el hareketiyle ta
mamladm.
Kavram grnd, sanki birden konu
tuu insann resm'i kiiliinin bilincine var
mt.
- Ama... nasl? byle bir eyi.. . hi.;bir ey
fark etmediniz mi?
Bu soruda gzle grlr bir korku vard.
Yant olarak ksrdm.
- Ne olursa olsun, dedim kuru kuru, sizden
ricam . .. lnn kaldrlmasndan szettiniz
sanrm ... Evet, cesedin yarn sabaha kadar
bulunduu yerde kalmasn rica etmek zo
rundaym.
- Ignace! diye haykrd.
- Kesinlikle! dedim.
- Ignace! nasl olur? nanlmaz bu, olanaksz! eledi gvdeye kederli b'r gz atarak.
Ignace!
Bunun zerine, garip ey, szn yarda
kesti, kasld, bakyla beni ezerek derinden
33

hakarete uram bir havada odadan kt.


Sorarm size, neden hakarete uram olsun?
Eer ie karmamsa, kocasnn doal bir
lmle lmemesi neden karsna

hakaret

olsun? Doal olmayan lmde kk d


rc ne var?
Katil iin kk drc olmas anla
labilir, ama l veya yaknlar iin pek
mmkn deil gibi grnyor banal Ayrca
byle konularla uraamazdm, daha acil

sorunlarm vard. Yalnz kalnca bir defa daha


dzenli bir aratrmaya giritim. Ama yzm
gittike artan aknlm ele verdi.
- Hibir ey! diye mrldandm. Hi, kon
solun arkasndaki hamambceinden baka
hibir ey. Dorusu daha ileri gitmek iin
hibir neden olmadna inanmak olas.
Hah! ite pf noktas! Uzman gznde, bu
ceset, adamn kesinkes ve apak doal bi
imde bir kriz sonucu ldn ortaya ko
yuyordu. Btn belirtiler, atlar, kt niyet,
korku, ikiyzllk, karanlk bir eyler dn
dn bildiriyordu, ama ceset tavana doru
haykryordu: "Ben kalp krizinden ldm!"
Fiziksel ve tbb kant ortadayd, kesinlik
vard: kimse onu ldrmemiti, nedeni de
34

ak ve basitti: ldrlmemiti. Benim ye


rimde olsa, meslekdalarmn ounun so
ruturmay durduracan kabullenmek zo
runda kaldm. Ama bn asla! ok gln bir
duruma dmtm, alma duygusuyla
yanyordum ve ok ileri gitmitim. Parma
m havaya kaldrp kalarm attm.
- Bir cinayet kendiliinden gelmez, beyler;
zekayla tasarlamak, dzenlemek ve kurmak
gerekir! Armut pitikten sonra dmez a
za.
Grnrdeki manzara cinayet fikrini ya
lanlyorsa, dedim kendi kendime bilgece,
kurnaz olalm ve grntlerin bizi yanlgya
srklemesine izin vermeyelim. Tersine,
mantk, saduyu ve kantlar katilin lehinde
ama grnrdeki manzara karsndaysa,
mantn ve kantlarn tuzana dmeyelim.
Tamam, grnrdekiler olduu gibi olsun
ya da olmasn, Dostoyevski'nin dedii gibi,
tavan olmadan tavan ezmesini nasl yapa
biliriz ki? Cesede bakyordum, ceset de ta
vana bakyordu ve el dememi boynu ile
masumiyetini haykryordu. te engel! ite
pf noktas! Ama yerini deitiremediimiz
eyin stnden atlamal: hic Rhodus, hic
35

salta. lstesem elimle tutabileceim bu insan


grnl cansz nesne, u donuk yz, benim
canl ve hareketli, her duruma uygun bir
ifade bulabilen yzme kar etkin bir diren
gsterecek miydi? Cesedin surat biraz imi
de olsa deimiyordu, buna karn benimki
muzaffer bir kurnazl, 1aptalca bir kurum
ve kendine gveni dile getiriyordu, sanki
"tereciye tere satlmaz" dermiim gibi.
- Evet, dedim ciddi ciddi, kesin bir gerek
var: l boazlanm.
Belki savunma, kaamaklarla kalpten git
tiini k_antlamaya alacaktr. Hnn, hnn ...
Bu avukat dolaplar bize skmez. "Kalp"
szcnn ok geni, halla simgesel bir
anlam var. Cinayet haberiyle heyecanlanan
hangi insan "nemli bir ey deil, sadece
kalp" gibi rahatlatc bir aklamayla tatmin
olur? Hangi kalp, sorarm size? Kalbin ne
,kadar karmak ve ok ynl oldu.unu bi
liyoruz. line ok ey konabilen bir anta:
Katilin buz kesmi yrei, sevgilinin sadk
yrei, ateli yrek, kt yrek, kskan
yrek, vb.
Ezilmi hamambceinin sula dorudan
ilintisi yok gibi grnyor. imdilik bir ey
36

aa kavutu: boularak veya boazlanarak


lmt ve bu boulmann veya boazlan
mann kalple bir balants vard. Dardan
bir hasar grlmediinden, olayn btnyle
ieriden kaynaklandn syleyebiliriz. Evet,
hepsi bu. .. Baka bir ey yok: ten kaynak
lanyor; kalp. Acele karar vermemeli- imdi
evin iinde biraz gezinmeli.
Yine aa indim. Yemek oda.sna girerken,
abuk abuk uzaklaan ayaksesleri duydum.
Toy Cecile miydi? Aa, kamak iyi bir ey
deil, sevgili bayan: gerek sizi her zaman
yakalar!

Yemek odasn

getikten sonra

(sofray kuran hizmetkarlar gizlice beni iz


liyorlard), yavaa teki odalara girdim, bu
sayede uzaklaan Tony'yi arkadan grme
frsatm oldu.
- eride bir hasar olduunu, bu nedenle
kalpten ldn dnrsek, bu eski evin
buna en uygun ortam olduunu itiraf etme
liyiz, diye dndm. Hatta gerek bir tek
ipucunun bile bulunmadn .belirtebiliriz.
Yine de (burnum koku almaya balamt),
yine de havada rknn varl duyuluyor,
ayrca bir eit pis koku, zel bir koku, teri
miz gibi kendimizden ktnda katland37

mz pis bir koku, aile balan gibi diye ta


nmlayabileceim pis bir koku.
Koku almay srdrerek, ikinci derecede
de olsa bana pek anlamdan yoksun grn
meyen ufak tefek ayrntlar tesbit ettim. r
nein sararm, rengi kam perdeler, elle
ilenmi minderler, bir sr fotoraf ve
portre, kuaklar boyu kullanlmaktan arka
lklar anm sandalyeler.. . Art: izgili
katta yarm kalm bir mektup, salonda
pencere kenarndaki ban zerindeki te
reya artklar, konsolun zerinde ilal
bardak, sobann arkasndaki mavi kurdele,
bir rmcek a, saysz dolap, eski kokular.
Her ey gerek bir ilgi ve itenlik ortam ya
ratmaya katkda bulunuyordu: yrein her
an yem bulmas mmknd, evet yrek
unutulmu tereya, perdeler, kurdela, ko
kular (ekmein de kokusu olduunu fark
ettim) iin arpabilirdi. Aynca, evin gerek
bir "i" havas verdiini, bu "iselliin" ba
lca, pencerelerdeki pamuk sslerden ve
iinde geen yazdan kalma kurumu bir si
nekliin bulunduu entiklenmi bir fincm
tabandan kaynaklandn da kefetmek
gerekti.
38

Kr gibi bir tek yana yneldiim ileri s


rlmesin diye, hizmetkarlar blmnden
teki dairelere gerekten yalnz kiler arac
lyla m geiliyor diye de baktm. yle ol
duunu grdm, dar kp, slak karda
gezinirmi gibi yaparak evin evresini de
dolandm. Birinin salam pancurlu kapy ve
pencereleri ap gece ieri girebileceini d
nmek imkanszd. Bu evde gece herhangi
bir su ilenmise, kilerde uyuyan uak Eti
enne'den baka kimseden phelenilemeye
cei gn gibi ortadayd.
- Evet dedim, olanca uzgrllmle,
kukusuz Etienne, uak.
Bunu sylerken, bir yandan da kulak ka
_barttm; nk ak bir pencereden, az nce
duyduumdan ok daha farkl bir ses duy
dum; vaat edici, nefis bir ses, nceki gibi ac
eken bir kralie sesi deil, endieyle, kor
kuyla dolu bfr ses, krk, zayflam, kadnca
bir ses, sanki bana cesaret vermek, yardm
etmek isteyen bir ses...
- Cecile, Cecile, ... bak! Gitti mi? Bak!
Kendini gsterme, kendini gsterme, seni

grebilir! Buraya gelebilir, ortal kartra


bilir... aputu kaldrdn m? Ne aranyor?

39

Neyi fark etti? lgnace'm benim! Ulu tanrm,


neden sobay inceledi? Konsolun iinde ne
bulmay umuyordu? Ne korkun, btn
evde! Bana bir ey olmaz, bana ne isterse
yapsn umurumda deil, ama Tony, Tony
dayanamaz. Onun iin, bu kutsalla haka
rettir! Ona sylediim zaman fena halde
benzi att. Ah, yeterince gl olmamasndan
korkuyorum.
- Ama soruturma sonucu cinayetin evin
iinde ilendiinin kantlandn varsayarsak
(dedim, dncemi srdrerek), bylesinin
birka kuru araklamak igdsyle hareket
eden bir uan yapaca i olmadn ka
bullenmek gerek. Baka bir olaslk intihar,
kiinin kendini ldrmesi, ya da baba katli
olabilir ve her ey evin iinde geer, sonuta
cinayet aileden dar kmaz. Hamambce
ine gelince, katil olayn en ateli annda
ezmi olsa gerek.
Bu dncelere dalmken, yaz masasnn

bana gemi bir sigara tellendirmitim, o


srada Antoine ieri girdi. Beni fark edince

selam verdi, ama ilkinden daha arbal bir

selamd bu; biraz sarslm olduu da d

nlebilirdi.
40

- Eviniz ok gzel, dedim. Son derece sa


kin, itenlik dolu buras, gerek bir aile evi,
scack bir yer. Bana ocukluumu anmsa
tyor, annemi sabahlna sarnm gryo
rum, kemirilmi trnaklar, bir mendil ek
sik...
- Ev mi? Ha, tabil ev... Fareler var. Ama o
baka. Annem dedi ki ... siz... yani ...

- Farelere kar ok etkili bir zehir biliyo

rum, Farepex.
- Evet, bu konuyla daha ok ilgilenmeliyim...
daha ok... Galiba bu sabah ... babam gr
msnz... Yani, zr dilerim, babamn
cesedini...
- Dorudur.

- Peki, sonra?
- Sonra ne?
- Galiba... bir ey bulmusunuz?
- Evet, buldum ... l bir hamambcei.
- Doru, l hamambcei de ok var...
ey. .. yani gerek hamam bcekleri... lmemi
hamambcekleri demek istiyorum.
- Babanz ok mu severdiniz? diye sordum,
masann zerinden Krakov'la ilgili resimli bir
kitap alarak.
Bu soru onu gzle grlr ekilde art41

mt. Hayr, hi beklemiyordu. Ban edi,


baka yere bakt, tkrn yuttu, kendini
olaanst zorlayarak, ksk sesle, neredeyse
tiksintiyle:
- Yeterince...

- Yeterince mi? Pek fazla deil demek ki?


Yeterince ha? O kadarck m?
- Neden soruyorsunuz? dedi bouk bir
sesle.
- Neden hi doal davranmyorsunuz?
dedim cevap olarak, acyan bir ses tonuyla,
elimde kitap, babacan bir havayla, ona doru
eildim.
- Ben mi? Doal deil miyim? Ne demek
s.. . 7.
.

- Neden benziniz att?


- Ben mi? Benim mi benzim att?
- Ya, ya! Yere bakyorsunuz... cmlelerinizi

bitirmiyorsunuz...

farelerden,

hamamb

ceklerinden konuuyorsunuz... Sesiniz ok


yksek, dedim serte, ya da tersine ok alak,
ksk ya da tiz, kulaklar trmalyor; hare
ketleriniz de ok sinirli ... Dorusu hepiniz
bylesiniz: sinir iindesiniz ve hi doal de
ilsiniz. Neden delikanl? Yalnzca babanzn

ardndan alamak daha uygun deil mi?


42

Hnn ... onu "yeterince" seviyordunuz. y


leyse neden geen hafta annenizi onu yalnz
brakmaya tevik ettiniz?
Szlerim karsnda ta kesildi, ellerini
ayaklarn oynatmaya cesaret edemiyordu,

laflar aznda yuvarlayarak kem km etti:

- Ben mi? Nasl? Babam. . . babamn havaya


gereksi;:imi vard. ..
- Sz geen gece, alt katta kendi odanzda
m yattnz?
- Kendi. . . ? Ta bil, odamda... alt kattaki
kendi odamda.
Hafife ksrp, ktm, onu elleri kuca
nda, dudaklar kenetli, bacaklar kaskat
sandalyesinde oturur braktm. Hnn . . . ok

sinirli mizata olduu su gtrmez. ok si

nirli bir miza, utanga, hassas ruhlu, hassas


yrekli. . . Yine de kimseyi itip kakmadan,
hibir eyi bolamadan dikkatle ilerlemeyi
srdryordum.
Odamda ellerimi ykayp, le yemei iin
hazrlanrken, Etienne, uak belirdi ve bir
arzum olup olmadn sordu. Sanki baka
biriydi! Bak soru doluydu, davran klece
bir kurnazl vurguluyordu ve btn mele
keleri uyankt!
43

- Evet, yeni bir ey var m? diye sordum.


Bir solukta yantlad:
- Geen gece kilerde mi uyuduumu sor
mutunuz, sayn yarg. O gecenin akam
gen beyefendi;in kilerin yemek odasna
bakan kapsn kilitlediini sylemek isti
yordum.
- Hi yapmad bir ey mi bu?
- Asla. Yalnzca bu kez yapt, uyuduumu
dnyordu herhalde, nk vakit geti,
ama ben uyumuyordum. Gelip anahtar ki
litte dndrdn duydum. Ne zaman a
tn bilmiyorum. O srada uyuyordum.
Sabah olunca beni uyandrd, nk beye
fendi vefat etmiti, o zaman da kap akt.
- Demek ki gece anlalmayan nedenlerden
tr, len kiinin olu kilerin kapsn ki
litliyor... Ne anlama geliyor bu?
- Aman Sayn Yarg, benim sylediimi
bilmesinler.
Bu lm bir i olay olarak deerlendir
mekte haklymm! Kimse geemesin diye
kap kilitlenmiti. A, gitgide daralyordu,
ipin katilin boynunu gittike daha fazla sk
t grlyordu. Peki sevin duyacama
neden budalaca srttm yleyse? nk ne
44

yazk ki -itiraf etmeli- en az kurbann boy


nundaki ip kadar nemli bir ey eksikti. Evet,
bu masum masum, beyaz beyaz ldayan
boynu atlamtm, ama tutku her zaman sizi
hakl karmaz! Tamam, laf aramzda, kz
mtm, kabul ediyorum, u veya bu nedenle,
kin, tiksinti, hn gzm kr etmi ve bes
belli bir samala srklemiti: nsanca bir
duygu ve herkes anlayabilir. Ama yeniden
toparlanmay gerektiren an gelir; Kutsal Ki
ap'n dedii gibi, Yarg Gndr bu, o zaman
da .. hnn . . ben "1$te katil" diyeceim, ama
.

ceset "ben kalp krizinden ldm" diye kar


kacak. Ya mahkeme ne diyecek?
yle diyeceini varsayalm:
- Mteveffann ldrldn iddia edi
yorsunuz. Nasl kantlayabilirsiniz?
Yantlayacam.
- Ailesi, Sayn Bakan, kars ve ocuklar,
zellikle olu, pheli davranyorlar, sanki
ldrmler gibi davranyorlar: buna kuku
yok.
- Tamam, ama nasl ldrlm? nk
ldrlmedii ortada, nk' adil tabip basit
bir kalp krizinden ldn onaylyor.
O zaman her eyi kartrmas iin para alan
45

adam, avukat, ayaa kalkacak, cppesnn


kollarn savurarak uzun bir nutuk ekecek,
her eyin kt mizacmdan doan bir yanl
anlamadan kaynaklandn; yasla suu ka
rtrdm, vicdann rahat olmadn gs
termek iin kullandn belirtilerin, aslnda
ac belirtileri olduunu ve yabanc biri kar
snda gerildiklerini kantlamaya alacakt.
Ve yeniden dayanlmaz, iren nakarat ba
layacakt: "ldrlmedii" apak ahs nasl
bir mucize eseri ldrld? Nasl oluyor da
cesedin zerinde en ufak bir boazlanma izi
bulunamyor?
Bu engel canm ylesine skyordu ki, le
yemeinde -kendim iin, acm uyuturmak,
stme stme gelen kukular dindirmek
iin, baka hibir ard niyetim olmakszm
cinayetin znn kesinlikle fizik deil, n
celikle psikolojik olduunu tantlamaya gi

ritim. Sanrm benden baka kimse konu


muyordu. Antoine tek sz etmedi: bir gn
nceki gibi buna layk olmadm dn
dnden mi, yoksa sesinin bouk kma
sndan ekindiinden mi bilmiyorum. Anne
stnlk taslyordu, hala mthi bir hakarete
uram gibi grnyordu ve elleri nne
46

geilemeyecek biimde titriyordu. Cecile hi


ses karmadan ok scak svlar mideye in
diriyordu. Ben de yukarda belirttiim ne
denlerden tr, yersizliinin ve ortamn
gerginliinin bilincine varmadan enine bo
yuna konumu iliyordum:
- lnann dostlarm, eylemin fiziksel gr
nm, gvdedeki belirtiler, odadaki da
nklk, benzeri btn izler, yalnzca ikinci
dereceden ayrntlardr, dorusunu sylemek
gerekirse, gerek bir cinayetin basit tamam
layclardr, birer adli tp formalitesi, adalet
nnde sulunun bir nezaket gsterisidir,

hepsi o kadar. Cinayet tam anlamyla ruh


larda gerekleir. D ayrntlar? Ph ... size
bir tek rnek vereceim: bir yeen otuz yldr
kartrd haltlar kefeden amcasnn sr
tna u eski, uzun apka inelerinden birini
saplyor. Gryorsunuz: byle byk bir
psikolojik su ve bylesine kk fiziksel,
ayrt edilmez bir iz, srtta kck bir ine
delii. Szkonusu yeen sonradan, dalgn
lkla amcasnn srtyla, kuzininin apkasn
kartrm oWuunu aklamay denemiti.
Kim bunu ciddiye alr ki?
Evet,. evet, fiziksel dzeyde, cinayet bir
47

hitir; nemi ruhlar dzeyindedir. Organiz


mann son derece dayanksz olmas, ras
lantyla veya u yeenin yapt gibi dalgn
lkla birini lrmek olasdr, nasl olduunu
bilemeden birden dannnt bir ceset.
Bir gn, balaynn tam ortasnda, trnak
larnn ucuna kadar kocasna ak olan ok
erdemli, sadk bir kadn, adamn ahududu

tabann zerine beyaz bir ey sarktn fark

eder: solucan. Kocann dnyada en nefret


_
ettii eyin de bu iren kurtlar olduunu

bilmekte yarar var. Uyaracana, muzip bir


glmsemeyle izleyip, sonra "solucan yedin"
der, "olamaz" diye haykrr adam rpererek,
"yedin, yedin" diye karlk verip bir gzel
betimler: te yle, byle, tombul, bembeyaz,
falan. Gler akalarlar, koca kzm gibi
yapp ellerini ge kaldrr ve karsnn k
tlnden yaknr. Olay unutulur. Ama
bir-iki haftaya kalmadan kadn aknlk
iinde kocasnn zayfladn, kuruduunu,
btn yediklerini kardn, kendinden
tiksinmeye baladn, zamann (affedersi
niz) kusmakla geirdiini gzlemler. Gitgide
tiksinmeye, korkun hastala kaplmaya
balar. Gnlerden bir gn alamalar, inle48

meler: adam birden lm, kendi kendini


kusmutur! Bir kafa bir grtlak kalmtr,
gerisini kovaya boaltmtr. Dul umutsuz
lua kaplr. Ancak sk bir soru yamuruna

tutulunca itiraf eder: benliinin en gizemli


derinliklerinde, ahududu meselesinden nce
kocasnn pataklad buldog kpeine kar
doal olmayan bir eilim duymutur.
Veya bir aristokrat ailede,alayc bir tonla
"ltfen otursanza" diye hi durmadan tek
rarlayarak annesini ldren oul vakasn
alabiliriz. Adaletin nnde sonuna kadar
masumlar oynamt. Ah, cinayet ylesine
kolaydr ki, bu kadar insann doal olarak
lmesine amamak elde deil.. . zellikle
yrek ie karrsa: yrek, insanlar arasndaki
u gizemli ba, sen ve ben arasndaki u do
lambal yeralt geidi, u emme basma tu
lumba, emmesini de basmasn da ne gzel
bilir! Ardndan yalnzca byk yas, cenaze
yzleri, acnn onuru, l hazretleri, ha! ha!
btn bunlar strap "sayg grsn" de kazayla,
gizlice ldrlen yrek incelenmesin diye!
Sprgenin altnda kalm fareler gibi b
zlm, szm kesmeye cesaret edemeden

dinliyorlard! (Hani neredeydi bir gn nceki


49

kibirleri?) O srada dul bir l kadar solgun,


elleri iki misli titreyerek peetesini f datp,
masadan kalkt.
- Kusura bakmayn! dedim ellerimi kald
rarak. Sizi krmak istememitim. Genel ola
rak yrekten, iine bir cesedin saklanmas
ok kolay olan u i organdan, u torbadan
sz ediyorum.
- Sefil! diye haykrd, gs bir inip bir
kalkyordu.
Oulla kz bir srayta kalktlar. Haykr
dm:

- Ya kap! Sefil, yle mi? Tamam, peki

syleyin bakalm, neden o gece kap kilit


lendi?
Bir duraksama oldu. Birden Cecile gz
yalarna bouldu ve hkrarak:
- Kapy annem kapatmad, ben kapattm.
Ben kapattm. Ben!
- Doru deil kzm. O kapy ben kilitle
dim. Neden kendini bu adamn nnde
aalyorsun?
- Annem syledi, ama ben... ben... ben de
kapy kapatmak istiyordum ve zaten ben
yaptm.
- Bir dakika! dedim. Durun bir dakika. Ne
50

demek oluyor bu? (Kilerin kapsn Antoine


kilitlemiti.) Hangi kapdan szediyors
nuz?
- Kap... bizim oday babamnkine balayan
kap. Ben kilitledim!
- Ben kilitledim. Yinelemene izin vermi
yorum, anlald m? Kilitlenmesini ben is
tedim.
Nasl? Demek onlar da bir kap kilitle
milerdi! Bylece, babann lecei gece, olu
kilerin, karsyla kz da odalarn kapsn
kilitlemiti.
- Peki neden kilitlediniz? diye sordum
iddetle. Neden bu istisna? hem de zellikle
o gece? Ne amala?
ler acs. Sessizlik. Bilmiyorlar! Balarn
eiyorlar! Tiyatro. O srada Antoine'n kzgn
sesi duyuldu:
- Kendinizi hakl karmaya utanmyor
musunuz? Hem kimin nnde! Susun!
kalm buradan!
- Evet beyim, ayn akam kilerin kapsn
kilitleyip, hizmetkarlarn odalara gemesini
neden nlediinizi sylersiniz belki!
- Ben mi? Kapatm mym?
- Ne? Belki de kapatmadnz? ahitler var!
51

Gerek kantlanabilir.
Yine sessizlik! Yine aknlk! Kadnlarn
baklar korku dolu. Sonunda oul bir eyler
anmsam gibi, tarif edilmesi g bir sesle:
- Doru.
- Peki ama neden? Neden kilitlediniz?
Cereyan yapyordu da ondan m?
- Aklayamam! diye karlk verdi anla
tlmaz bir kibirle tepeden bakarak, sonra da
oday terk etti.
Gnn geri kalan blmn odamda ge
irdim.

Mumu

yakmadan,

odann

bir

ucundan tekine volta attm. Darda ka


ranlk basyordu, kar taneleri kararan ha
vada gittike daha ak seiliyordu ve bir
birine gemi aa iskeletleri evi epeevre
saryordu.
- Evet, hem de ne ev! Katiller evi, uursuz
bir kastl cinayet vakasnn gizlice kol gez
dii iren ev, adam boazlayanlar evi! Y rek
mi? Ta bandan beri bu iyi besili yree
gvenilemeyeceini, yala ve aile merha
metiyle imi bu yrein beni bir baba kat
liamna gtreceini biliyordum. Biliyordum
ama, hemen sylemek istemiyordum. Onlar,
ne kadar da kendini beenmitiler! Sayg
52

gsterilmesini istiyorlard! Duygular! nce


bana neden kaplar kilitlediklerini syle
sinler!
Ama, btn dizginleri elimde tuttuum ve

katile parmamla dokunbileceim bir anda


neden harekete gemek yerine zaman kay
bediyordum? u engel, ah u engel. . . u el
dememi beyaz boyun, dardaki kar gibi
karanlkta gitgide daha beyazlaan u boyun.
Cesedin u cani srsyle SU(,; ortakl su
gtrmezdi. Bir kez daha, btn glerimi
toplayp duraksamadan, her eyin adn ko

yarak, suluyu belirterek dorudan saldrya


getim. Duvara toslam gibi oldum. lmge
lemimi, sezgimi, mantm ne kadar kulla
nrsam kullanaym, boyun boyundu, beyazd
ve cansz nesnelerin inadyla beyaz kalyordu.

Son kozlarm OY.Jlamaktan baka yapacak ey


kalmyordu: Kinci ve sama bir krlkle di

renmek ve beklemek, ceset iyi niyet gster


mediine gre,belki su zeytinya gibi y
zeye kp kend\ni gsterir diye beklemek.
Hibir ey yapmadan m duruyorum? Evet,
ama admlarm btn evin iinde yankla
nyordu, aadaki herkes durmadan yr
dm duyuyordu, onlarn da dinledikleri

53

kuku gtrmezdi.
Yemek saati oktan gemiti, saat onbire
geliyordu ve ben hala odamda muzaffer bir
edayla, sinsiliklerine ve caniliklerine verip
veritiriyordum. Direnmenin ve sebatn so
nunda dlleneceine, durumun btn bu

tutkulu giriimler, takndm btn o ta


vrlar karsnda fazla dayanamayacana ve
yle ya da byle zmlenip, kurgusal deil
somut bir ey reteceine kendimi inandr
maya alyordum. Sonsuza kadar ben yu
karda, onlar aada kalamazdk, birinin
"benden paso" demesi gerekiyordu, nemli
olan da ilk kimin konuacayd. Ar bir
sessizlik hakimdi. Koridora bir gz at'tm,
ama aadan hi ses gelmiyordu. Ne yap
yorlard acaba? Ben burada kilitli kaplar
meselesinden tr stnlk duyuyorsam,
acaba onlar konuup ayak seslerime kulak
kabartarak yeterince korkuyorlar myd?
Ruhlar bu i atmadan yorgun dmeyecek
miydi? Geceyarsna doru, birinin koridorda
yrdn ve kapma vurduunu duyunca
derin bir soluk aldm.
- Girin, diye seslendim.
- Balayn! dedi Antoine gsterdiim
54

sandalyeye otururken (Kt grnyordu,


yz solgun, donuktu, gzel bir nutuk pat
latamayaca hissediliyordu). Davrannz...

son olarak... u szleriniz ... Yani ne anlama


geliyor? Ya ekip gidin, hemen, ya da konu
un! antaj bu! diye patlad.
- Sonunda sordunuz! dedim. Epey ge
kaldnz! Yine de ok genel oldu. Tam olarak
ne dememi bekliyosunuz? Peki, madem is
tiyorsunuz: babanz . . .
- Ne? N e oldu babama?
- Boazland.
- Boazland. lyi. Boazland! dedi garip bir
fke ve doyum karmyla.
- Elenceli mi buluyorsunuz?
- Elenceli buluyorum.
Bir an bekleyip sordum:
- Baka sorunuz var m?
Sesi n n tt:
- Ama kimse ne bir lk ne de grlt
duydu'

- llkin, yaknlarda yalnz anneniz ve kz

kardeiniz vard. Kaplarn btn gece sm


sk kilitlemilerdi. !kincisi, katil kurbann
hemencecik boabilirdi, nk...

- Tamam, tamam! diye mrldand. Tamam.


55

Durun. .. Bir ey daha var: kimdi sizce. . .


Kimden kukulanyorsunuz? ..
-

Kimden kukulanyorum ha?

Sizce,

bylesine kapal, uaklar ve uyank kpekler


tarafndan byle korunan bir eve dardan
birinin girebilmesi olas m? Belki bana k
peklerin de, nbetilerin de uykuya daldn
veya dikkatsizce giri kapsnn ak unu

tulduunu syleyeceksiniz. yle mi? Ko

ullarn kanlmaz rastlants.


- Dardan kimse giremezdi! diye yantlad,
kibirli bir sesle. Kaskat oturuyordu ve de
vinimsizliinde, benden tiksindii, tm ru
huyla benden tiksindii belli oluyordu.
- Kimse! diye doruladm hemen, kibrini
grmekten mutlu. Kesinlikle kimse! Geriye
yalnz siz nz ve uak kalyor. Ama
uaklar da odaya giremezlerdi, nk siz. .
neden bilinmez.. . kilerin kapsn, kilitle
mitiniz. Yoksa kilitlemediinizi mi ne s
receksiniz imdi?
- Kilitlemitim.
- Neden? Ne amala?
Bir srayta ayaa kalkt.

- Abartmayn! dedim, bu kk uyan


zerine yeniden oturdu. Donup kalm f56

kesi, sivri paralar halinde krlyor ve yo


koluyordu.
- Kilitledim. . . Bilmiyorum!. .. farkna var
madan! dedi zorla, ardndan iki kere tek
rarlad:
- Boazland, Boazland.
ok sinirli bir tabiat! Evet, hepsi sinirli
insanlard; ok sinirli.
- Annenizin ve kzkardeinizin de... farkna
varmadan. . . odalarnn kapsn kilitledikle
rini dnrsek (ayrca onlarn cinayet i
lediklerini dnmek ok g, deil mi?)
geriye. .. kimin kaldn biliyorsunuz. O gece
babanzn odasna girebilecek tek kii sizdi
niz.
Patlad,
- Yani bunun anlam benim onu... benim
onu ... Ha, ha, ha!
- Bu kahkaha katilin siz olmadnz anla
mna m geliyor?
Gl dondu ve tm abasna karn
kayboldu. Tatllkla srdrdm.
- Siz deilsiniz yle mi? yleyse delikanl,
bir damla gzya bile dkmemenizi nasl
aklarsnz?

- Gzya m?
57

- Tek bir damla bile. Anneniz bana syledi,


ta banda, dn merdivende. Annelerin o
cuklarn tehlikeye atmaktan, onlara ihanet
etmekten holandklar ok sk grlmtr.
Ayrca az nce gldnz. Babanzn lmn
elenceli bulduunuzu belirttiniz!
Bunu sylediklerini doru kabul edermi
gibi, ylesine muzaffer bir budalalkla sy
lemitim ki, enerjisini kaybedip, beni kr bir
ikence aleti gibi szmeye balad. Ama iin
sarpa

sardn

hissedince,

var

gcyle

aklamaya alt, bir eit "okuyucuya


. uyar "y, grtlandan zar zor kararak, pa
rantez iinde yorumlamay denedi.
- akayd. .. Anlyor musunuz? Tersiydi...
tam tersi.
- Babanzn lmyle aka m?
Sustu, sanki kulana gizli bir ey syler
gibi mrldandm:
- Neden utanyorsunuz? Babann lm,
ne de olsa, utan duyulacak bir ey deil.
O an hatrlaynca, onun hibir tepki gs
termedii dnlrse, iten iyi syrldma
seviniyorum.

- Belki utancnzn nedeni onu seviyor ol

manzdr? Belki gerekten seviyordunuz.


58

renerek, umutsuzlukla kekeledi:


- Tamam. Madem steliyorsunuz... madem
yle... eh ite evet, onu seviyordum.
Ve masann zerine bir ey atarak bard:
- Bakn, onun sa!
Gerekten bu bir tutam sat.
- lyi, aln onu.
- stemiyorum. Siz saklayn. Size brakyorum.

- Niye bu kadar amata yapyorsunuz?

Anladk, onu seviyordunuz. Ama bir sorum


daha var (fark etmisinizdir, anlattklarnz
dan hibir ey anlamyorum). Bu bir tutam
san beni neredeyse ikna ettiini itira f edi
yorum, ama yine de anlamadm bir ey
var.
Bu noktada sesimi yeniden alalttm ve
kulana fsldadm:
- Onu seviyordunuz, gzel, ama.bu sevgide
neden bu kadar utan, bu kadar horgr
var?
Benzi att ve karlk vermedi. Srdr
dm:
- Bunca acmaszlk, bunca tiksinti neden?
Neden suundan kaan bir sulu gibi sakla
nyorsunuz? Yant yok ha? Bilmiyor musu59

nuz? Belki sizin yerinize tahmin yrtebili


rim. Seviyordunuz, tamam, ama hastalannca,

annenize

havaya

gereksinimi

olduunu

sylediniz. Anneniz, o da seviyordu, sizi

dinleyip kabullendi. Doru, temiz havann


dokunmayaca

doru,

bylece

kznn

odasna tand, eer hasta seslenirse de he


men yanbanda olabilecekti. Belki de byle
deildi. Yanlyorsam syleyin.
- Evet, aynen byle oldu.
- Ha, ok iyi! Biliyor musunuz, ben yal
bir tilkiyimdir. Bir hafta geiyor. Bir akam

anneniz ve kzkardeiniz ara kapy kilitli


yorlar. Neden? Tanr bilir. lnsan evrilen her
anahtara kafay takar m? Klik klik, farknda
olmadan kilitleyip, hop yataa. Evet, ayn

anda siz de aada kilerin kapsn kilitle


diniz. Neden? Btn bu hareketleri gerek
elendirmeye gerek var m? u anda neden
ayakta deil de oturuyor olduunuzu ge
rekelendirmeye benzer bu.
Dimdik ayaa kalkt, sonra yeniden otu
rup:
c

Evet, aynen byle oldu! Tam dediiniz

gibi oldu! dedi.


- Sonra belki babanzn.. . baka bir ey is60

teyebileceini dndnz. Annem ve kz


kardeim uyudular, belki babamn bir ge-
reksinimi var, diye kurdunuz. O zaman
usulca -herkesi uyandrmaya ne gerek var?
usulca gcrdayan merdivenden babanzn
odasna ktnz. Odasna vardnzda da . . .
gerisini yorumlamak gereksiz. . . kurulmu
gibi... dosdoru zerine!
Kulaklarna inanamazm gibi dinliyordu,

birden kendine gelmi grnp, yalnzca


rkntnn esinlendirdii biimde, iten
likle inledi:
- Yukar hi kmadm ki! Hep aadaki
odada kaldm! Yalnz kileri deil, kendimi
de ieri kilitledim! Kendimi ieri kilitledim!
Yanlyorsunuz...
Bardm:
- Ne? Demek siz de kapnz kilitlediniz?
yleyse herkes kendini odasna kilitledi. Bu
koullarda kim yapt?
- Bilmiyorum, bilmiyorum...

dedi akl

karmakark, alnn outurarak. imdi an


lamaya balyorum. .. belki hepimiz ayn eyi
dnyorduk. .. belki bir ey bekliyorduk. ..
belki seziyorduk. . . korkudan, utantan... her
birimiz kapsn kilitledi... nk babamn. ..
61

babamn. .. tek bana bitirmesini istiyor


duk!
- Ha! Demek lmn yaklatn alglayp,
onun harekete gemesi karsnda kapnz
kilitlediniz? Demek bu cinayeti bekliyordu
nuz?

- Bekliyor muyduk?

- Peki yleyse kim ldrd? ldrld


kesin, siz beklemekle yetiniyordunuz ve d
ardan hibir yabanc giremezdi.
Sustu ve kar konmaz mantn arl
altnda mrldand:
- Gerel\ten odamda kapal olduuma gre!
Bir yanllk var.
- yleyse kim ldrd? dedim heyecanla.

yleyse kim ldrd?

Bir sre dnceye dald, acyla vicdanna


danr gibiydi; solgun, devinimsiz, yar aralk
gzkapaklarnn altndan uzaklara bakyordu.
Orada, iindeki dipsiz derinliklerde bir ey
mi yayordu? Ne yayordu. Yatandan
kalkp, elleri tetikte, tehlikeli merdivenden
dikkatle yukar kn yeniden mi yayor
du? Yoksa byle bir ihtimalin tamamen ge
ersiz olmadndan bir an iin phelenmi
miydi? Bu biricik anda, belki de nefret ona
62

sevginin tamamlaycs gibi grnyordu. Bu


biricik anda (benim varsaymn) sevginin ve
nefretin, her yce duygunun iki yz oldu
unu, o korkun ikilemi alglyor muydu,
kinbilir? Geici de olsa gzleri kamatran
bu anlama (en azndan ben byle yorum
luyorum) iindeki her eyi ykyor, acma
duygusu kendi kendine katlanlnfJ.z hale
geliyor olmalyd. Yalnzca bir an da srse bu
yeterliydi. Kukularmla boumaya bala
dndan bu yana oniki saat gemiti, oniki
saattir kendini anlamsz ve saplantl bir
kovalamacann hedefi gibi hissediyordu, en
azndan bin keredir sama dncelerini
geveleyip duruyor olmalyd. Yklm bir
adam havasnda ban nne edi, sonra
doruldu ve olaanst bir kinle bana dnp,
gzlerimin iine baka baka aka:
- Bendim. Odasna ktn, dedi.

- Ne demek "odasna ktm"?

- Dediiniz gibi, kurulmu gibi ktm.


Dosdoru gittim.
- Ne? Gerekten [ itiraf ediyorsunuz. Siz
diniz. Gerekten mi?

- Bendim. Dosdoru gittim.


- Mkemmel. Her ey bir dakikadan ksa
63

srd.
- Evet, en ok bir dakika. Bir dakika derken
abartyor muyuz bilmiyorum. Sonra aaya
indim ve yatamda -ok iyi anmsyorum
ertes,i gn erken kalkmak gerektiini d
ndm!
Dnceye daldm: her eyi o kadar ko
layca itiraf etmiti ki... Hayr ok da kolayca
deil, nk sesi kskt, tuhaf bir nee n

betiyle gz dnerek itiraf etmiti. Her neyse,


artk kukulanmak mmkn deildi! Artk
kimse yadsyamazd! Evet, ama ya boyun?
Yatak odasnda aptalca direnen boyunu ne
yapmal? Harl harl dnyordum, ama
dnce bir cesedin budalal karsnda ne
yapabilirdi ki?
Bunalm halde katile dndm, bekler gi
biydi. Anlatmas g, ama o anda aka itiraf
etmekten baka hibir ey kalmadn an
ladm. Bam, daha dorusu boynu duvara
vurmay srdrmenin bir yarar yoktu: di
retme ve dalavere artk ie yaramyordu.
Bunu anlaynca, delikanlya byk bir gven
duydum. Biraz aceleci davranp, ileri gittiimi
anladm: bunca abalamadan tkanm, bk
m, soluksuz kalmtm. Yeniden ocukla64

mtm. Kartrd halt, aptall aabeyine


itiraf etmek arzusuyla yanan kk bir o
cuk. Beni anlayabilirdi... Yardmn esirge
mezdi !
... Evet, itenlikle itiraf etmekten baka
yapacak ey kalmyor. Beni anlayacak, yardm
elini uzatacak ! Bir yolunu'bulacak.
Ne olursa olsun, kalkp yavaa kapya
yneldim.
- Nasl sylesem, dedim, dudaklarm tit
reyerek, bir sorun var... Bir engel... basit bir
biim sorunu, nemsiz bir ey. Dorusu
(tokma yakalamtm), gvdede boaz
landna dair hibir belirti, iz yok. Fiziksel
olarak boazlanmam, basit bir kalp kri
zinden lm.

Boynu, anlyorsunuz ya,

boynu ! Boynuna dokunulmam.


Bu szler zerine, aralk kapdan syrlp,
var gcmle koridorda kayboldum. Koarak
lnn yatt odaya daldm, dolaba saklanp
korkuyla kark bir gvenle beklemeye
baladm.
Bulunduum yer karanlk, dar, havaszd
ve lnn pantalonlar yanama srtn
yordu. Uzun zaman bekledim. Kukulan
maya, hibir eyin olmayacan ve alaka
65

alaya alndm, aldatldm dnmeye


balyordum. Tam o srada, yavaa kap
ald, biri dikkatle ieri szld; uursuz bir
ses duydum, sessizlikte yatak iddetle gcr
dad: btn formaliteler neden sonra yerine
getiriliyordu! Ardndan , admlar geldikleri
gibi uzaklatlar. Uzun bir saatin sonunda ter
iinde titreyerek dolaptan ktmda alt st
olmu yatak bouma ve iddet izlenimi ve

riyordu, gvde yanlamasna buruuk yastn


zerine atlmt ve lnn boynu tam on
parman belirgin izini tayordu. T p uz
manlar bu izler karsnda yzlerini ekitip,
anormal bir eyler olduunu sylediler; ama
yarglamada parmak izleriyle katilin ak
itiraflar, mahkemeyi inandrmaya yetti.

66

You might also like