Professional Documents
Culture Documents
Emile Durkheim - Sosyolojik Yöntemin Kuralları
Emile Durkheim - Sosyolojik Yöntemin Kuralları
S O S Y O LO JK Y N TE M N K U R A LLA R I
TRKES
C E N K S A R A O LU
DZ TASARIMI
KOORDNASYON
H. H S E Y N A R IK A N
ISBN
9 7 5-8 688 -88 -X
9-22-23
B.
C A F E R A A M AH A LLE S
M H R D A R C AD D E S NO: 60/5
81300 K A D IK Y /S TA N B U L
TE L: (0216) 348 98 03 P b x
FAK S: (0216) 349 93 45
H U K U K SE R V S
TE L: (0216) 348 99 18
EdLE DURKHEIM
SOSYOLOJK
YNTEMN KURALLARI
T R K E S : C E N K S A R A O L U
NDEKLER
EMLE DURKHEIM
-7-
EVRENN NSZ
13
19
4i
BRNC BLM
TOPLUMSAL BR OLGU NEDR?
47
KNC BLM
TOPLUMSAL OLGULARIN
GZLEMLENMESNE LKN
KURALLAR
7i
NC BLM
NORMAL OLAN LE PATOLOJK
OLANIN AYRIMINA LKN
KURALLAR
123
DRDNC BLM
TOPLUM TPLERNN
BELRLENMESNE LKN
KURALLAR
169
BENC BLM
TOPLUMSAL OLGULARIN
AIKLANMASINA LKN KURALLAR
191
ALTINCI BLM
SOSYOLOJK KANITLAMAYA LKN
KURALLAR
SONU
245
-269-
MILE DRKHEIM
(D. Nisan 1858, pinal-. 15 Kasm 1917, Pa
ris, Fransa) Fransz Sosyolog. Kuramsal sosyolojiyi
deneysel aratrmayla birletirerek gl bir yntembilim oluturmutur. Fransz sosyoloji okulu
nun kurucusu olarak kabul edilir.
Yoksul bir Yahudi ailesinin oluydu. Louis-leGrand Lisesinde ok baarl bir renci olan
Durkheim, Fransann en sekin eitim kurulula
rndan nl Yksek retmen Okuluna (cole
Normale Suprieure) 1879da girdi. Birok Fransz
dnr gibi, o da bilime, zellikle toplum bilim
lerine ve kkl bir eitim reformuna, toplumsal ko
pukluk ve deer yokluundan kaynaklanan tehli
keleri nleyebilecek bir ara olarak bakyordu.
1882-87 arasnda Sens, Saint-Quentin ve Troyes
devlet liselerinde felsefe retmenlii yapt. 1887de
Bordeaux niversitesinde retim yesi, daha
sonra da ayn niversitede profesr oldu ve 1902ye
kadar toplum felsefesi dersleri verdi.
Durkheim, evresinde anominin hkm srd
n dnyor, bunu toplumsal deer yarglar
nn bulunmayndan kaynaklanan bir kiisel kk
szlk duygusu olarak tanmlyordu. Maddi refah,
toplumun dengesini sarsan bir hrs ve agzllk
ortam yaratm. Durkheim, sosyolojik dncele
rinin kaynaklarn ilk nce ok nemli bir alma
olan doktora tezi De la division du travail socialde
(1893; tima Taksim-i Amal, 1923) ve Le Suicidede
-7-
EVRENN NSZ
Drkheim, toplum incelemesi ve zmlemesi
ne bir bilim nitelii kazandrmann koullarn, do
laysyla yntemini arad bu temel koyucu al
mada, toplumun kendine zg bir bilgi nesnesi
(ey) oluturduu anlayndan yola kyor. Drk
heim bu balamda, kullanlabilecek kavram setle
rini ve bunlarn akla dayal bir zeminde ilenmesi
ni mmkn klacak yntemsel ilemleri tanmla
maya giriir. Bu yeni bilimin kendine zg ere
vesini izerken, onun karakteristik yanlarn, dola
ysyla da teki bilimler ile farkllklarn belirleme
ye alr. Bu dorultuda sosyolojiyi, psikolojiden,
felsefeden, tarihten ve teki bilimlerden ve onlarn
epistemolojik yntemlerinden ayran karakteristik
yanlarn ne karma abasna giriir. Toplumu
zmlenebilir bir nesne (ey) olarak ele alan bili
mi teki bilimlerden ayrma abas giderek al
mann programn oluturur.
Bu dorultuda toplumbilim yaptklar iddias
n tayan Comte, Spencer gibi dnrler ile ken
di arasndaki farkll belirlemesi de kanlmazla
an Durkheim, ad geen dnrleri toplum
zmlemesinin gerektirdii ynteme sahip olma
makla, toplumsal olgular farkl disiplinlere zg
kavraylarla ele almakla eletirip burada ortaya
kan eklektizme iaret eder.
Durkheimm bu almada ortaya koyduu ku
rallar, bir yandan toplumbilimin alann belirlerken
-9-
SOSYOLOJK
YNTEMN KURALLARI
15-
16-
|ll alanm biyolojinin alanndan nasl ayryorlarm, I lzler de psikolojinin alann toplumsaln alann
dan yle aynyoruz. Onlar gibi biz de daha karmak
olan daha basit olan asndan aklamay reddedi
yoruz. Ama btn bu benzerliklere ramen ne sprilalist ne de materyalist nitelemesi bizi tam olarak
Ibde ediyor. Kabul edebileceimiz tek niteleme ras
yonalist nitelemesidir. Aslnda bizim temel amac
m/,, bilimsel rasyonalizmin alann insan davran
larn da kapsayacak snrlara kadar geniletmektir.
Ilnu, insan davrannn, gemiin nda neden.Hou ilikileriyle aklanabileceini ve bu neden-sou ilikilerinin de gelecek iin bir eylem klavuzu
oluturabileceini gstererek yapmak istiyoruz. Biz
de pozitivizm olarak adlandrlan ey aslmda bu ras
yonalizmin bir rnnden baka bir ey deildir.1
Olgulan irrasyonel addetmedii mddete kimse,
onlan aklamak ya da ynlendirmek iin bu olgula
rn nne geip onlan amaya kalkmaz. Olgular
tamamyla anlalabilecek netliktelerse, hem bilim
hem de pratik iin tek balanna yeterlidirler: Bilim
iin yeterlidirler, nk bilimsel dncede onlann
varlnn nedenlerini kendilerinin dnda aramann
bir anlam yoktur; pratik iin de yeterlidirler, nk
bizzat kendi yarallklan kendi varlklarnn nedeni
dir. Bu bakmdan, btn bu sylediklerimiz n
da, bizce, zellikle mistisizmin yeniden canlanma
iine girdii u dnemde, bu kitapta yaplmak iste
nen eyler, her ne kadar ilerinden kimileri belirli
noktalarda bizden farkl dnyorlarsa da, gelece
in aklda olduuna inanan insanlarn hepsince
kayg duyulmadan, sempatiyle karlanabilir ve za
ten karlanmaldr da.
Emile Durkheim
1 Y an i, bu bakm d an, bu pozitivizm C om te v e S p en cern
p o zitif m etafiziiyle kartrlm am aldr.
-
17-
19-
20 -
I
Toplumsal olgularn (zihnin dndaki) eyler
alarak ele alnmasna salk veren nermemiz -yani
yntemimizin bizzat temelini tekil eden nerme
d i ok itirazlara yol aan nermelerden biridir.
Toplumsal dnyann gerekliklerini dsal dnya
nn gereklikleri iinde eritmemiz olduka paradok
sal ve utanlmas gereken bir ey olarak addedildi.
I lalbuki, bu durum, bizim ne yapmaya altm
zn anlamnn ve bundan doabilecek sonularn
lanamen yanl anlalmasndan kaynaklanyordu.
Toplumsal dnyann gerekliklerini dsal dnya
nn gerekliklerinin iinde eritirken bizim amac
mz, varoluun yksek formlarn, onun aa form
larna indirgemek deil, tam tersine alt dzeydeki
varolu formlarnn gereklik derecesinin yukarda
ki varolu formlarna en azndan eit olduunu id
dia etmektir. Aslnda, biz toplumsal olgularn mad
di eyler olduklarm deil, onlarn baka bir biim
de de olsa, en az maddi eyler kadar ey (nesnel)
olma zelliim tadklarn sylyoruz.
Gerekten de biz, ey ile neyi kastediyoruz? D
ardan bilinen ile ieriden (zihinden) bilinen birbir
lerine nasl kartsalar, ey ile fikir de birbirlerine
yle karttrlar. Anlama yoluyla ylece nfuz ede
meyeceimiz her bilgi nesnesi eydir. Basit bir d- 21-
22 -
23 -
II
En az bir nceki kadar iddetli tartmalara yol
am baka bir nermemiz de toplumsal fenomen
lerin bireylerin dnda olduunu iddia eden ner
medir. Bugn ise, bireysel hayatn olgular ile ko
lektif hayatn olgularnn bir dereceye kadar farkl
mahiyette olduu birok kii tarafndan kabul gr
mtr. Bu konuda her ne kadar tam bir ittifak ol
masa da olduka yaygn bir anlama noktasna
doru gidilmeye baland sylenebilir. Sosyoloji
nin belirli bir zglle sahip olduunu yadsyan
sosyologlara artk pek rastlayamyoruz. Fakat, top
lumun sadece bireylerden olutuu iin,1 genel ka
1 stelik, bu n erm e sadece k sm en dorudur. Y a ln zca
b ireyler deil, a yn zam a n d a etken ler de top lu m d a k i b
t n letirici eleri tek il ederler. D oru olan, b ireylerin
toplu m daki tek etk in eler olm alardr.
-
26 -
28 -
31 -
r
toplumsal olgulara uygulamak zere, basite ve ya
ln olarak dn alamamas gerektii anlamna ge
lir. Kolektif dnce zerinde, kendi zdeine sa
hip, ona zel olan bir eylerin bulunduu kabul
edilerek, kendinde bir ey olarak ve kendisi iin a
lma yrtlmelidir ve kolektif dncenin birey
sel dncelere nereye kadar benzediini kefetme
grevi gelecee braklmaldr. nk bu sorun, bi
limsel sosyolojinin alanna dahil olmayan, genel
felsefenin ve soyut mantn ilgilenmesi gereken bir
sorundur.1
III
33 -
34 -
37 -
38 -
Emile Durkheim
GR
Sosyologlar, bugne kadar, toplumsal olgulan
incelerken kullandklar yntemleri nitelendirmeye
ve tanmlamaya dnk bir aba iinde olmamlar
dr. Bu bakmdan rnein Spencerm btn al
masnda yntemsel herhangi bir soruna deinil
mez. Sosyoloji Bilimine Giri isimli kitab, her ne
kadar ad byle bir izlenim yaratsa da, sosyolojinin
izlemesi gereken yollan tarif etmekten ok, sosyo
lojinin karlaabilecei glkleri ve sosyolojinin
alannda nelerin mmkn olabileceini gsteraeye
alr. Mili1 ise her ne kadar sosyolojideki yntem
sorununa bir miktar deinmi olsa da, syledikleri
Comteun daha nce sylemi olduklarm, herhan
gi bir katk yapmakszn, kendi mantnn szge
cinden geirip yeniden sunmaktan ibarettir. Bu ba
kmdan, kimi aba ve giriimlere ramen, sosyolo
jinin yntemi hakknda elimizdeki tek nemli ve z
gn alma Comtea ait Cours de philosophie posiiive isimli kitabn bir blmyle snrldr.
Yine de bylesine apak bir ihmale amamak
gerekir. Aslnda, yukarda isimlerini saydmz b
yk sosyologlarn biri bile, toplumlann doas, ya
ps, toplumsal ve biyolojik alanlar arasndaki ili
kiler ve ilerlemenin genel seyri zerine birtakm ge
nellemeler yapmann tesine geememitir. Hatta
1 J.S. Mili, S y stem o f Logic, cilt I, 6. Kitap,
B l m 7-10
41 -
43 -
BRNC BLM
53 -
59 -
60-
62 -
63 -
66 -
67 -
KNC BLM
TOPLUMSAL OLGULARIN
GZLEMLENMESNE LKN
KURALLAR
lk ve en temel kural toplumsal olgular,
eyler gibi ele almaktr.
-71-
75 -
76 -
min sra ve dzeninin hangi yollarla kefedilebilecei sorununa eilir. Comteun mevcut
olduunu varsayd evrimin, gerekten de
var olup olmadn ancak bilime bavurarak
anlayabiliriz. Comteun evriminin, bir ey ola
rak deil de akln bir tasavvuru olarak ele
alnmad srece ararmaya bir konu ola
rak girmesi mmkn deildir. Nesnel bir kav
ram deil de salt kavramsal bir tasarm olan
evrim o kadar znel bir tasanndr ki bu tasa
rmn ierdii insann ilerlemesi fikri gerekte
mevcut deildir. Gerekte var olan ve bize
gzlemlenmesi iin sunulan tek ey birbirle
rinden bamsz olarak doan, byyen ve
len tek tek toplumlardr. Aslnda bu durum
da, eer son hallerine erimi toplumlar ken
dilerinden nceki toplumlarn basit bir deva
m olsalard, gelime srasnda ileri olan her
toplum, kendi gerisindeki toplum tipinin, ona
belirli bir eyler eklenmi tekrarndan baka
bir ey olmazd. Bu durumda da, ayn geli
me dzeyinde bulunmakta olan toplumlar
bir ve ayn dnmek kaydyla, toplumlar zamansal olarak bir sralamaya tabi tutulabilir
ve buradan ortaya kan dizi de insanln
ilerlemesinin ifadesi olarak grlebilirdi. Gel
geldim, olgular kendilerini bu kadar ar bir
basitlikle sunmazlar. Kendisinden bir nceki
nin yerini alan bir toplum tipi, sadece, kendi
sinden ncekinin stne bir eyler eklenmi
bir biimde devamndan ibaret dedir. Bu
toplum, yeni birtakm zellikleri kazanp ba
ka birtakm zellikleri de yitirmesi bakmn
dan kendisinden ncekinden farkl bir top-79-
80 -
81 -
82 -
sra lam a sn n
F ra n s zc a d a n T rk eye
86 -
88 -
saptanm belirli bir varolu biimi anlalyorsa, bu yasalar bu doal yasa terimiyle nitelenmemelidir. Bu yasalar en fazla pratik bil
geliin sunduu nerilerden ve tavsiyelerden
ibarettirler. Bu yasalar, az veya ok akla yat
kn bir ekilde gerekliin ak ifadeleri olarak
sunuluyorsa, bunun nedeni bu nerilerin
birok insan tarafndan ou durumda yerine
getirildiine dair doru veya yanl bir varsa
yann var olmasdr.
Ne var d, toplumsal fenomenler birer
eydir ve yle ahnmalan gerekir. Bu nerme
yi kantlamak iin toplumsal fenomenlerin
doas hakknda felsefi bir tartma balat
maya veya onlarn daha alt varolu dzeyle
rindeki fenomenlerle olan benzerliklerini tar
tmaya gerek yoktur. Bunun iin, fenomen
lerin sosyologlara sunulan tek veri olduunu
hatrlatmak yeterlidir. Gerekten de verili
olan, gzlemimize sunulmu olan veya kendi
sini gzlemletmeye zorlayan her ey birer
eydir. Fenomenleri ey gibi ele almak onla
r birer veri olarak ele almaktr ve bu, bilimin
balang noktasn tekil eder. Toplumsal fe
nomenlerin de bu zellii gsterdikleri tart
masz dorudur. Verili olan ey insanlarn de
er hakknda gelitirdii fikirler ve kavramlar
deildir, nk bu fikirler ve kavramlar n
fuz edilmesi mmkn olmayan eylerdir. Bi
ze verili olan ey, daha ziyade ekonomik ili
kilerin ak ierisinde fiilen mbadele edilen
deerlerdir. Ayn ekilde bize verili olan, ahla
ki idealin tasarm dncesi veya anlay da
deildir, davran belirleyen kurallarn topla-91-
96 -
II
Fakat bizden nceki dnrlerin deneyi
minin de gsterdii gibi, daha yeni saptana
bilmi bir hakikati pratikte gerekletirebil
mek iin onu teorik dzlemde kantlamak ve
hatta onun iini dm bilmek yeterli deildir.
nk, akl bu konuya gerekli nemi verme
meye yaps gerei o kadar yatkndr ki, sk
bir disipline riayet etmediimiz mddete
gemiin hatalarna dmemiz kanlmaz
olacaktr. imdi, byle bir disiplin iin daha
nce ortaya koyduumuz kuraln doal uzan
tlar olan baz dier temel kurallardan bah
sedelim:
1.
100-
102 -
sebebiyet verme
gibi
ortak
bir
105-
106 -
-107-
108-
110-
111-
112-
116 -
117 -
119-
NC BLM
salayacak
uygun
amac gerekletirmek o
harekete
geirmeyi
istememize
126-
temelini
oluturan
bir
127 -
128 -
yayabilecei kadar yaayabilir. Zaten, bu gasIritli insann almak zorunda olduu salk
nlemlerini salkl bir insan da almak zorun
da deil midir? Hayatmz baka trl nasl
devam ettirebiliriz ki? Her birimizin izlemesi
gereken birtakm salk kurallar vardr; fa
kat bu kurallarn ierii kiiden kiiye dei
ir. Hasta bir insann izlemesi gereken temiz
lik nlemleriyle, ayn koullarda yaayan sa
lkl diye nitelenebilecek insann izlemesi ge
reken temizlik nlemleri byk lde farkl
dr. Bu fark, ok hafif hastalklar sz konusu
olduunda, hasta bir insanla salkl bir in
san arasndaki belirgin tek fark olarak gz
kr. Hastalklar bizi her zaman aresiz, ne
yaptn bilmez bir duruma sokmaz ve bizi
her
zaman
stesinden
gelinemeyen
bir
-136-
137-
139-
141-
II
Bu son gzlemimiz, bize, daha nce ak
lamaya altmz yntem sonucunda elde
edebileceimiz sonulan dorulamamz sa
layacak aralan da sunmaktadr.
Normal fenomenleri karakterize eden yay
gn olma zellii, gzlem vastasyla bir kez
saptandktan sonra anlalabilir hale geliyor
sa, bu yaygnlktan neyi anladmz akla
mamz icap eder. Elbette, bu yaygnln ne
densiz olmadna dair bir yargya peinen
sahip olabiliriz; fakat bu nedenin tam olarak
ne olduunu bilmek bizim amzdan daha
nemlidir. Eer bir fenomeni bizim iin aa
karan dadnk bir belirti, sadece gzle
grlr olmakla kalmayp bir de eyann ta
biatnda yer alyorsa ve bunun byle olduu
aka gsterilmise, yani ksacas olgusal
bir normalliin gerek bir normallik olduu
nu kantladmzda, fenomenin normal bir
fenomen olduu daha az tartmal olacaktr.
Bununla birlikte, daha nce ifade ettiimiz
nedenlerden tr, durum, ounlukla byle
olsa da, normalliin kantlanmas, her za
man fenomenin bir organizma iin yararl ol
duunu gstermekten ibaret olmayacaktr.
nk, daha nce de akladmz gibi, her2. d d ia ed ilm itir ki, norm al olan ile n o m -d olan a ra
sndaki ayrm fa rk l rklara gre d eiik lik gsterirken,
fizyolojik olan ile p a tolojik olan a rasn daki a y n m in sa
soyu nu n t m iin ayndr. H albu ki, b u n u n aksine, b ir
yab a n i iin b o zu k lu k ola rak n itelen dirileb ilecek b ir d u
rum u n u yga r b ir in san iin b yle olm a ya bilecein i g s
term itik. F iziksel sa ln k o u lla n ortam dan ortam a
d eiiklik gsterir.
-
142-
143-
144-
(bkz. D iv ls io n du
146 -
147-
149-
III
Ortaya attmz bu zor sorulan, geliig
zel gzlemlerle ve akl yrtmelerle derhal
zerek, bir toplumsal olgunun normal olup ol
madna kolayca karar vermeye o kadar al
knz ki, burada yaptmz ilem gereksizce
karmaklatrlm bir ilem olarak grlebi
lir. Hastal salktan ayrmak iin bu kadar
uramann fuzuli olduu dnlecektir.
Bu ayrmlar zaten her gn kolaylkla yapt
mz aynmlar deil midir? Evet, gerekten de
rlebilen h erh an gi b ir eilim e tekab l etm iyorlarsa m u t
lu lua h ibir katkda bulunam azlar. B u n u n tersine b u n
la r eer b ir eilim e tekab l ediyorlarsa b u n u n nedeni
n orm al tipin gerekletirilm i olm asdr. 3) S on olarak
n orm al tipi d ah a d a gelitirm ek iin b u n orm al tip in ne
olduu bilinm elidir. Bu bakm dan, b ir kim se h ib ir du
ru m d a bilim e dayan m akszn bilim in tesine geem ez.
-
150-
<1
153-
154-
157-
160-
395, 396}
-
161-
k a rla ld n n
fa rk n d a
olm a sa yd k
162-
163-
166-
DRDNC BLM
TOPLUM TPLERNN
BELRLENMESNE LKN
KURALLAR
ayet bir toplumsal olgu, ancak belirli bir
toplum tryle ilikisi balamnda normal
veya norm-d olarak nitelenecekse, sosyolo
jinin, bu toplum trlerini belirleme ve snf
landrma grevini stlenecek ayr bir dala ih
tiyac vardr.
Aslnda bu toplum trleri nosyonunun,
uzun yllar fikir ayrl ierisinde olan kart
iki toplumsal yaama anlay arasnda bir
orta yol bulmak gibi byk bir yaran vardr.
Bu iki kart anlaytan birisi tarihilerin no
minalizmi,1 tekisi de felsefecilerin an rea
lizmidir. Bir tarihi iin her toplum heterojen
dir ve bu bakmdan kyaslanmaya elverili ol
mayan bir tekillie sahiptir. Her halk kendine
zg zelliklere, kendine has bir anayasaya,
bir hukuk ve ahlak anlayna ve bir ekono
mik rgtlenme biimine sahiptir ve bu z
gllklerin tm toplumlan kapsayacak bi
imde genellenmesi mmkn deildir. Bu
nun aksine, bir filozof iin ise, kabile, kent,
1 B u anlay b yle adlan drdm , nk bu du ru m b irok
tarihide sklkla gr lm ektedir; fa k a t bu du ru m u n ta
rihilerin h epsin de g r ld n kastetm iyorum .
-
169-
171-
173-
174 -
f
memizi salamak gibi bir zellie sahip ol
maldr. Fakat bunu salamas iin, snf
landrmann, btn tekil zelliklerin tespiti
ne bal kalnarak deil, bu zellikler ara
sndan dikkatlice seilmi az saydaki baz
larna baklarak yaplmas gerekir. Byle ol
duunda, bu snflandrma yalnzca haliha
zrdaki bilgileri bir dzene koyup gereksiz
olanlar ayklamayacak, ayn zamanda baz
baka gerekli bilgilerin de retilmesini sa
layacaktr.
176-
II
Spencer, toplum tiplerinin yntemli bir
ekilde saptanmasnn bundan baka bir te
mele sahip olamayacan gayet iyi anlam
t.
Grdk ki diyor Spencer, toplumsal ev
rim kk ve basit toplumlarla balar, bu
toplumlann baka toplumlarla birleip daha
byk toplumlar haline gelmesiyle ilerler.
Daha sonra da bunlar, kendilerine benzeyen
tekilerle birleerek daha da geni toplumlan
olutururlar. O zaman bizim snflandrma
mzn, balang derecesinden, yani en basit
derecede yer alan toplumlardan balamas
gerekir.1
Ne yazk ki, bu ilkeyi pratie geirebilme
miz iin, ncelikle basit toplumlardan ne an
ladmz aka belirtmemiz gerekir. Bu
noktada, Spencer, basit bir toplumun bir ta
nmn sunmak yle dursun, bunu yapma
nn neredeyse olanaksz olduunu dn
mektedir.2 Spencerin kastettii basit toplu
mun belirleyici zellii onun sistematik olma
yan ve az gelimi bir rgtlenmeye sahip ol
masdr. Bu noktada, bir toplumsal rgtlen
menin hangi geliim aamasnda basit olarak
nitelendirileceini aka belirlemek o kadar
da kolay deildir. Bunun nasl belirlenecei
esasen kiinin takdirine kalm bir eydir.
yleyse, Spencerm bize sunduu forml ol1 Spencer, The Principles o f Sociology, 1. Cilt, 2. Ksm , 10.
B lm , s. 570.
2 A. g. e. s. 570, "B asit b ir toplu m u m eydana getiren eyin
ne olduunu h er zam an n e t b ir biim de syleyem eyiz."
-
177-
178-
179-
180 -
181-
182 -
III
Bu kurallar, toplum trlerinin var olduk
larn tam olarak kantlamadan, onlar hak
knda adeta mevcutlarm gibi yorum yapma
mzdan kaynaklanacak soru iaretlerini gi
dermektedir. Aslnda, bu toplum trlerinin
varlnn kant, amladmz bu kurallarn
ve yntemimizin iindedir.
Toplum trlerinin esasen, tek bir balan
g toplumunun deiik birleme biimlerin
den ibaret olduunu daha nce grmtk.
Fakat bu ayn balang esi, sadece kendi
dmdakilerle birleerek bir toplum olutura
bilir ve bu balang esinin birleme biim
lerinin says da snrldr. Bu durum, zellik
le, toplum paralarnda olduu gibi, yapc
elerin daha az olduu durumlarda daha da
-184-
185-
A n t-
187 -
BENC BLM
TOPLUMSAL OLGULARIN
AIKLANM ASINA LKN KURALLAR
Trlerin saptanmas her eyden nce, ol
gularn aklanmasn kolaylatrmamz sa
layan, olgularn snflandrlmas ilemi iin
olduka yararl bir aratr; fakat toplumsal
morfoloji, sadece, bilimdeki aklama evresi
ne doru atlm bir adm olmaktan ibarettir.
Peki bu aklama evresine eritiimizde, uy
gulamamz gereken uygun yntem nasl bir
yntemdir?
I
192-
194-
195-
196-
197-
**
199 -
200-
201 -
202 -
II
Neden sorunu ile ilev sorununu birbirin
den ayrdktan sonra, bu iki sorunun z
mnde kullanacamz yntemi belirlememiz
gerekecek.
-
203 -
205 -
206 -
1 A. g. e.
2 A. g. e.
s. 456.
3 A . g. e.
s. 15.
-
207 -
208 -
211 -
212 -
213 -
1
lir. Tam tersine, insan doasnn temel zel
liklerinin, toplumsal hayatn kaynakland
ileyi iinde kendine ait bir rol olduu do
rudur. Fakat, toplumsal hayat reten ve ona
zgl biimini veren ey insan doasnn ge
nel zellikleri deildir. Bu zellikler, toplum
sal hayat sadece mmkn klmak gibi bir i
leve sahiptir. Kolektif tasavvurlarn, duygula
rn ve eilimlerin nedenleri, bireylerin belirli
bilin durumlar deil, toplumsal btnl
n iinde yer ald koullardr. phesiz,
tm bu kolektif tezahrler, ancak birey doa
s buna engel olmad mddete gereklee
bilir. Fakat, birey doas zaten toplumsal
faktrn biimlendirdii ve dntrd
kesin olmayan bir ekle sahiptir. Ancak, in
san doasnn katks, sadece olduka genel
hallerden, belirsiz ve dolaysyla da esnek
eilimlerden ibarettir ve bu eilimler baka
etkenler devreye girmedii mddete tek ba
larna kesin ve karmak biimlere sahip ola
mazlar.
nsann, kendi gcnden stn glerle
karlatnda hissettii duygular ile, bylesine eitli ve karmak inan sistemlerine ve
pratiklere sahip din ile ve onun maddi ve ma
nevi rgtlenmesiyle karlatnda hissetti
i duygular arasnda ne de byk bir uu
rum vardr. Keza, ayn kana sahip iki insann
birbirleriyle karlatklarnda birbirlerine
kar hissettikleri yaknlk
duygusunun1
216 -
rI
oluturduu psiik koullar ile aile yapsn,
kiisel ilikileri, eylerin kiilerle ilikisini be
lirleyen hukuki ve ahlaki kurallarn olutur
duu koullar arasnda ne de byk bir a
vardr. Toplum, dzensiz ve kurumsallama
m bir kalabala indirgendiinde bile bu ka
labaln iinde ortaya kan kolektif hislerin
brakn bu kalabal oluturan bireylerin tek
tek hislerine benzememesini, bu kolektif his
lerin, bireylerin hislerine aykr bile olabilece
ini grmtk. Hatta, normal bir toplumda
birey zerinde kurulan bask ile ada ku
aklarn deerlerinin snrlamalarnn zerine
nceki kuaklarn geleneklerinin snrlamala
rnn eklendii bir toplumdaki birey zerinde
kurulan bask arasnda ciddi farkllklar var
dr. Bu bakmdan da, toplumsal olgularn
salt psikolojik bir aklamasn yapmaya a
ltmzda, toplumsal olgularda kendine z
g, yani toplumsal olan ne varsa grmezden
gelmi oluruz.
Psikolojiyi merkeze alan yntemin yeter
sizliini sosyologlarn gzden karmasna
neden olan ey, sosyologlarn nedeni sonula
kartrarak, aslnda toplumsal fenomenlerin
sonular olan kimi psiik durumlar toplum
sal fenomenlerin nedenleri olarak ele almala
rdr. Bylelikledir ki, belirli bir dindarlk
duygusu, en ufak bir kskanlk, evlat sevgi
si, baba efkati vb. insanolunun doutan
gelen zellikleri olarak alglanm ve din, evli
lik ve aile bu zellikler uyarnca aklanm
tr. Fakat, tarih gsteriyor ki, insan doasna
ikin olmaktan uzak bu eilimler, ya sadece
-.217-
218 -
220 -
222-
f
tekil etmez. Bu balamda, daha nceki ner
memizi tamamlamak asndan yle syleye
biliriz: Bir toplumsal olgunun ilevini, bu ol
gunun herhangi bir toplumsal amala iliki
sinde aramak gerekir.
Birok kii iin, sosyologlarn teorileri, sos
yologlarn akladklarna inandklar eylerin
kendilerine zg doasna fazlasyla uzaktr
ve ayn zamanda birok kii bu teorilerin
ayaklarnn yere basmadn ve bunlarn faz
lasyla mulak olduunu dnmektedir. Bu
nun nedeni ise, sosyologlarn bu ortaya koy
duumuz kurallar hie saymalar ve toplum
sal olgulara fazlasyla psikolojik bir bak a
sndan yaklamalardr. zellikle, toplumsal
gereklikle yakndan ilgili olan tarihiler, sos
yologlarn bu olduka genel yorumlanln ol
gularla bann ne kadar zayf olduunu ko
layca greceklerdir. Tarihin sosyolojiye kar
hissettii gvensizliin altnda phesiz biraz
da bu yatmaktadr. Tm bu sylediklerimiz,
muhakkak ki, psikolojik olgulann incelenme
sinin sosyologlar iin nemsiz bir ey olaca
anlamna gelmiyor. Her ne kadar kolektif ha
yat, bireysel hayattan kaynaklanmyor ise de,
bu ikisi arasnda yakn bir ilikinin var oldu
u kesindir. Bireysel hayat, kolektif hayat
aklayamasa bile, en azndan onun aklan
masn kolaylatrabilir. ncelikle, daha nce
de gsterdiimiz gibi, toplumsal olgulann, psi
kolojik olgulann sui generis bir ekilde ile
niiyle ortaya ktna phe yoktur. Buna ek
olarak, bu ilenme eyleminin kendisi birey bi
linlerinin her birinde oluan ve birey bilinci-223-
224 -
III
Madem ki toplumsal morfolojiye ait olgu
lar ile fizyolojik fenomenler ayn doaya sa
hiptirler, o zaman bu iki gruba ait olgularn
hepsinin yukarda akladmz kurala gre
ele alnmalar gerekir. imdiye kadar yapt
mz tartma kolektif hayatta ve bylelikle de
sosyolojik aklamalarda toplumsal olgularn
baat bir rol oynadn gstermektedir.
Toplumsal fenomenlerin belirleyici koulu
daha nce gsterdiimiz gibi bizzat birleiklik
olgusundan ibaretse, fenomenlerin, bu birle
iklik biimlerine gre, yani toplumdaki yap
c elerin gruplama biimlerine gre farkl
lamas gerekir. Bununla birlikte, toplumun
oluumuna katlan her tr enin bir araya
gelerek oluturduu kendilik nasl toplumun
i ortamm oluturuyorsa, anatomik elerin
btnl de uzamsal olarak bir araya gelip
bir dzenlilik arz etmek suretiyle organizma
larn i ortamn oluturur. Bu balamda y
le syleyebiliriz: Belirli bir nem tayan topv e t hem de b ir bireydir. B yle olduu nda, bu m enu r
elin de bu lu n du rdu u bu g c k en di bireysel y ap s ta
rafn dan belirlen m i b ir ekild e ku lla n ab ilir ve b ylelik
le de toplu m u n yap s zerin de b ir etkiye sahip olabilir.
D evlet adam larn da ve dah a da y a y g n b ir ekilde d h i
lerd e gr len du rum budur. D hiler, toplu m sal b ir rol
ifa etm ed ikleri halde, b ir n esn esi old u k lar k o lek tif d u y
gulardan, bizzat kendisi d e top lu m sa l b ir ku vvet olan
b ir otorite karrlar ve bu otoriteyi b e lirli lde kendi
kiisel fik irlerin in hizm etin e sokabilirler. F ak at bu d u
ru m la rn kiisel ansa b a l olduu, bylelikle tek b a
n a b ilim in konusun u tek il ed en toplu m t rlerinin y a
p sn etkileyem eyecei grlebilir. B u bakm dan, y u k a
rd a ortaya koyd u u m u z ilkenin b yle b ir istisn asnn
so syolog iin pek fa zla b ir nem i yoktu r.
-
225 -
226 -
228 -
IV
Ortaya koyduumuz bu kurallardan, be
lirli bir toplum ve kolektif hayat anlay k
maktadr.
Bu noktada, bu sorun ile ilgili iki kart
teoriden sz edebiliriz.
Hobbes ve Rousseau gibi baz dnrler
iin, birey ile toplum arasndaki sreklilikte
bir kesinti sz konusudur. Yani, insanolu
ortak hayata kar direnlidir ve bu hayata
ancak zor yoluyla rza gsterir. Toplumsal
-237-
etm iyorsa,
241 -
242 -
ALTINCI BLM
246 -
247 -
deneysel yntem
iin
olduka
250 -
II
Fakat, her ne kadar karlatrmal ynte
min eitli ilemleri sosyolojiye uygulanabilir
zellikte olsa da bu ilemlerin her biri eit d
zeyde kantlayc gce sahip deildir.
Artklar yntemi diye anlan yntem, de
neysel akl yrtmenin bir biimini olutur
makla birlikte, toplumsal fenomenler zerine
bir alma yrtmek asndan herhangi bir
zel faydaya sahip deildir. Bu yntem,
nemli sayda yasann zaten bilindiini var
saydndan, sadece olduka gelikin bilim
lerde faydal olabilir. stelik, toplumsal ger
eklik, herhangi bir verili durumda, biri d
nda nedenlerin btn sonularn ayklayamayacamz kadar karmak olduundan,
bu yntemi uygulamak gleir.
Ayn nedenden tr, akma yntemi
nin de farkllk ynteminin de sosyolojide uy
gulanmas pek kolay deildir. Bu yntemler,
karlatrlan durumlarn yalnzca bir nokta
da akp, bir noktada farkllaabileceklerini
varsaymaktadrlar. phesiz, hibir bilim,
imdiye kadar, bir akmann ya da bir fark
llamann sadece tek bir zellik iin geerli
olduunu tamamyla reddedilemez tarzda
saptayabilen deneyleri ortaya koyabilmi de
ildir. Bizim halihazrda bildiimizin dnda
bir sonula ayn zamanda ve ayn tarzda a
kan veya farkllaan baka bir n durumun
var olmadndan asla emin olamayz. Btn
tesadfi elerin toptan ayklanmas asla ger
ekletirilemeyecek bir idealdir. Fakat asln-251-
253 -
bu
aklamann geerliliinin
sosyolog,
inanlar,
eylemleri,
III
Bu deiim dizilerinin biimlendirilme tar
z duruma gre farkllaabilir. Bu diziler, du
rumun gerektirdii biimde, hem tek ve z- 260-
262 -
SONU
zetlersek, sosyolojik yntemin zellikle
rini yle sralayabiliriz:
lk olarak, sosyolojinin her trl felsefe
den bamsz olduunu syleyebiliriz. Sosyo
loji, byk felsefi retilerden domu oldu
undan, belirli bir sisteme dayanma eilimi
iinde olmu ve dolaysyla da ancak bu sis
tem ile kendini ifade edebilmitir. Bu yzden,
sosyolojinin kendisini sadece sosyoloji olarak
var etmekle yetinmesi gerekirken o srasyla,
pozitivist, evrimci ve spiritalist olarak kendi
ni nitelemitir. Hatta, sosyolojiyi natralist
olarak nitelemekte bile tereddt ediyoruz; ta
bi eer natralist szcnden toplumsal ol
gularn doal olarak aklanabilir olduklar
kastedilmiyorsa. Fakat, bu durumda bile sos
yolojiye byle bir sfat atfetmek belki biraz ge
reksiz olacaktr, nk bu sfat sosyolojinin
bilimsel bir alma iinde olduunu ve mis
tik bir ey olmadn ima etmektedir. Fakat,
ayn zamanda, eer bu natralist szcne
eylerin zyle ilikili doktrinel bir anlam
yklenmediyse, yani rnein eer bu szck
sosyolojinin dier kozmik kuvvetlere indirge
nebilir olduunu kastediyorsa, o zaman onu
kaytsz artsz reddetmemiz icap edecektir.
-269-
Byle bakldnda,
277 -
ISBN 975-8688-88-X
9789758688883