Islam Akaidi

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 380

SLAM

AKAD
Derleme:
Muhammed bin Zerkavi

SLAM AKAD

"Allah ile birlikte baska bir ilah


edinip tapnma. O'ndan baska
hi bir ilah yoktur."
(Kasas, 88)

SLAM AKAD

TEK LAH NANCI(TEVHD)


slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
lah; Anlam ve Mahiyeti
slam kltrnn nemli kavramlarndan biri de "ilah'tr. Tevhid inancn
ve onun kartlarn yeterince bilmek iin bu kavram iyi tanmak gerekir.
Tevhid Kelimesinin iinde yer alan bu kavram, iman ile irk (ortak koma)
arasndaki fark ortaya koyar.
Szlk anlam; kulluk edilen, ma'bd haline getirilen, kendisine ynelinen,
allan, dkn olunan demektir. Kendisinden tredii 'elihe' fiili; ynelmek,
dkn olmak, kulluk yapmak, rtmek-gizlemek, almak gibi anlamlara
gelmektedir.
Kavram olarak ilah; kendisine ibadet edilen, ma'bd saylan ey, her
eyden ok sevilen, ta'zim edilen kutsal varlk anlamnda kullanlmaktadr.
Tapnlan, kendisine ibadet edilen, stn saylan btn ma'budlarn ortak ad
'ilah'tr. Trkede bunu 'tanr' kelimesi ile karlarz.
slami istlahta ilah; tapnlan, kendisine .ibadet edilen demektir. lah;
ibadet edilmeye yani kudret ve kuvveti nnde hu ile boyun .eilip kulluk ve
itaat edilmeye layk, her eyin O'na muhta olduu bir varlk demektir. lah
kelimesi gizlilik ve esrarengizlik manalarna da gelir ki, bylece ilah grlmez
ve ulalmaz bir varlktr.
nsanolu, ftrat gerei, her zaman bir ilaha inanma, snma ve ondan
yardm istemeye muhtatr. O baz eylerden korkar, baz eylere gc yetmez
ve bakalarndan yardm ister, baz eylere snr, baz eyleri kendinden stn
grr. Btn mitlerin bittii bir yerde, grmedii, tanmad, hayal etmedii
bir gizli "ilah'tan yardm ister. evresinde grd hemen btn olaylarn
kendi gcnn dnda olduunun farkndadr. Bu olaylar bir gcn yaptna
inanr. Bunlara benzer daha bir ok sebepten dolay insan snacak bir melce
(bir kucak) arar.
Peygamberlerin tebli ettii Allah inancndan uzak insanlar, yaratllarnda
ve pratik hayatlarndaki 'bir ilaha balanma' ihtiyacn baka ekillerde, batl
yollarla giderirler. Tarihte ve gnmzde dinsiz insan olmad gibi, "ilahsz '
insan da yoktur. Kimileri, hi bir tanrya inanmadn sylese bile; onlarn
ierisinde, snd, baland, yardm istedii, her eyden ok sevdii, her

SLAM AKAD

eyden ok byk sayd bir 'ey' mutlaka vardr.


te o 'ey' onun iin bir tanrdr. Kur'an- Kerim ok ilgin bir rnek
veriyor: Birtakm insanlar kendi grlerini, kendi isteklerini, kendi emirlerini en
stn ve doru grrler. Bir dinin emrine uymay brakn, toplumda geerli
olan hi bir kural onlar balamaz. Bu tip insanlar, bir eit 'kendi keyiflerine'
uyarlar. Kendi arzularndan (hevalarndan) baka kutsal, kendi isteklerinden ve
grlerinden stn g ve doru kabul etmezler. te bu tr insanlar iin
Kur'an- Kerim; "Grdn m o kendi hevasn (istek ve arzularn) ilah/tanr
edinen kimseyi. imdi onun zerine sen mi beki olacaksn?" (Furkan, 43)
demektedir.
lah zannedilen ey, insan zerinde var saylan 'g'tr. Bu kimine gre
ate, kimine gre Gne, bazlarna gre gkler, bazlarna gre yldzlar, baz
kimselere gre madde, bazsna gre atalarn ruhu, kimilerine gre tabiat
(doa), bazlarna gre devlet erki, bazsna gre de iyilik ve ktlk
tanrlardr.
Hatta baz insanlar ve toplumlar, balarndaki yneticileri, krallar ilah
veya yar tanr saymlardr. Nitekim Firavun, elinin altndakilere "Ben sizin en
byk rabbnzm/ilahnzm" diyordu (Naziat, 24). Japon krallar tanr saylan
Gnein olu, in krallar tanrnn olu, bir eit Budist dini olan Lamalarn
by Dalay Lama yar tanr saylyor(du).
Birok lkede diktatrler, tanr gibi alglanm, kar konulmaz stn gce
sahip, her dedikleri yaplmas gereken, kzd zaman gazabyla herkesi
cezalandrabilen tanrlar gibi dnlmtr. Hatta birok yerde bu diktatrler
adna dikilen heykellere insanlar secde edercesine sayg gstermektedirler.
.
Tarihte, Tevhid Dininden uzaklam btn toplumlarda farkl ilah
dnceleri gelimitir. Kimileri inandklar ilahlar adna putlar ve mabetler
yapp, o putlara tapnmlardr. Bu putlarn tatan, tuntan veya ahaptan
yaplmasnn fazla bir nemi yoktur. nsanlar, ilahlar adna kendi elleriyle
heykeller yapp, sonra da buna, ilahmz veya bizi ilahmza gtrecek aracmz
diyorlar ve o heykellere ilah diye tapnyorlard. "Beerin byle dalaleti var /
Putunu kendi yapar kendi tapar."
Kur'an- Kerim'e gre, yer, gk ve ikisinde olan her ey bir olan Allah'ndr.
Yoktan var eden yalnzca O'dur. Btn nimetler O'nun elindedir. Sonsuz g ve
kuvvet yalnzca O'nundur. Btn iler yani kader O'nun elindedir. Yerde ve
gkte olan her ey isteyerek veya istemeyerek O'na boyun eerler. Her ey
O'nu tesbih eder (O'na ibadet eder, O'nu zikreder). Yerde ve gkte yalnzca
O'nun hkm geer. O'nun bir benzeri ve ei yoktur. Hi bir ey O'nun dengi
olamaz. O'nun Rabliinin, ilahlnn, hkmnn ve yaratclnn orta ve

SLAM AKAD

yardmcs yoktur. O hi bir eye muhta deildir.


Mutlak anlamda yardm edici O'dur, mutlak anlamda ceza verici yine
O'dur. Bu anlamda O, mutlak ve tek 'ilah'tr: O'ndan baka ilah yoktur.
nsanlarn ilah diye dndkleri eylerin tesinde bir ilahtr O. slam, bu
sfatlar tayan Rabbe, "Allah" der. Bu isim, ilah kavramndan farkldr. Benzeri,
ei, orta, oulu, olmayan bir Allah kavram. Bu, kainatn sahibi, mutlak
yaratc ve azamet sahibi "ilah'n zel addr.
nsanlar birok ilahlar dnmlerdir, dnebilirler de; ama 'Allah' bir
tanedir ve O'nun hakknda baka trl dnmek de mmkn deildir. Allah,
hem ilahlk (uluhiyet), hem Rablik (rububiyet), hem hakimlik (hakimiyet), hem
de meliklik (mlkiyet) sfatlarna, ilevine sahiptir.
lahn Kur'an'daki iki Manas: Kur'an'da 'ilah' kavram, daha ok u iki
anlamda kullanlmtr: Birincisi, hak olsun batl olsun, btn insanlarn
kendisine ibadet ettikleri ma'bud; kincisi, gerek ibadete layk olan, alemlerin
Rabbi olan Allah.
lah Dncesi: Tevhid, insanln ilk dini; ilk insan da bir tevhid
peygamberi idi. Hz. Adem'den ok sonralar insanlar ilk defa Tevhid inancnn
dna ktlar ve yaptklar heykelleri ilah haline getirip onlara tapndlar. Daha
sonradan gelen birok kavmin arasnda ve gnmzde dnyann eitli
yerlerinde bu batl inan devam etmektedir.
Kiinin inand ilah, onun ihtiyalar gren, dualarna karlk veren,
skt zaman imdadna koan ve her bakmdan stn (mteal) olmaldr. Bu
ilah insann sahip olmad birok zellii tamaldr. Ayn zamanda
ulalamayacak yce bir makam olmaldr uluhiyet/ilahlk, Kimileri bu ilahlarn
hayal etmiler, kimileri de onlar somut bir ekilde, put halinde
cisimletirmilerdir. Birou da insana ait birtakm zellikleri onlara vermiler,
tanrlarn insan gibi, veya baz insanlar tanr gibi dnmlerdir.
Eski Yunan ilahlar/tanrlar, insanlar gibi kavga ediyorlar, birbirlerinin
hanmlarna gz koyuyorlard, Eski ran dini Mazdeizm'in iki tanrs vard ve
srekli kavga ederlerdi. Birisinin ktlkleri, dierinin iyilikleri yarattna
inanlrd. Eski Azteklerin ilah zalim bir savayd. Bazlar birtakm hayvanlar,
kimi insanlar zaman, bazlar da ruhlar kutsal sayp, onlara bir ilah gibi sayg
gstermilerdir.
Gemite bu tr acayip ve sapk ilah inanlar oktu. slam bu tr btn
ilah dncelerini kaldrm ve insanlar hakknda hak olan Allah inancn
getirmitir. nk bu inan, insanlarn kendi kafalarndan ve eksik
grlerinden deil, bizzat insanlarn Rabbi Allah'tan gelmitir. Bylece, Tevhid
dinine inanan insanlar 'ilah' konusundaki dncelerini ve inanlarn
dzeltebilmilerdir. Ancak buna ramen tarihte olduu gibi gnmzde de

SLAM AKAD

akln kullanmayan, Kur'an'a kulak vermeyen insanlar, hala yanl ilah inancn
srdrmektedirler.
Allah'a ait bir sfat, veya sfatlar bir baka varla veren, onu ilah gibi
dnm olur. Dinimizde bunun ad "irk"tir. Allah'n yaratma, ldrme,
diriltme, affetme, azab etme, yoktan var etme, kutsal olma, nimet verme,
hkm koyma gibi sfatlar, baka eylerde, baka varlklarda var saylrsa,
onlar "ilah" haline getiriliyor demektir. Bu balamda bir kimse; bir kiinin, bir
kurumun veya bir baka eyin, 'tpk tanr gibi" diye dnmesi, onu ilah
saymasdr. lah diye dnlen ey; stndr, (mtealdir), en ok sevilendir,
ondan daha byk bir ey yoktur.
Gnmzde bu tr ilah fikrini oka grmek mmkndr. zlerek
sylemek gerekirse, bilimin bu kadar ilerlemesine ramen insanlar hala,
gemiteki cahiller gibi sapk ilah inancn terk etmemilerdir. Bugn nice insan,
atalarnn ruhunu, devlet yneticilerini, kahramanlar, devlet rgtlerini,
uluslararas kurulular tpk ilah gibi grmektedir. "Bu sahte tanrlarn gc ok
byktr ve bunlara asla kar gelinemez" diye inanlmaktadr.
Gazetelerin sayfalarnda grlen 'futbol ilah', 'mziin ilah', 'sanat
tanrs', 'seks tanras', 'ey falanca arkc sana kul olaym', 'ey sevgili sana
tapyorum' gibi ifadeler ite bu yanl ilah fikrinin grntleridir. Yine baz
arklarda geen, sevgiliyi putlatran szler de bunun gibidir. Bazlar bir
sporcuyu, bazlar da bir mzik veya film yldzn kendisi iin en stn rnek
sayar, onun peinden gider, onu taparcasna sever, ondan baka stn ve
kutsal bir ey dnmez. te bu yanl fikir onu sapk ilah fikrine srkler.
Rejimlerin, devlet adamlarnn, diktatrlerin, tek partilerin,
kahramanlatrlan baz llerin koyduklar ilkeler ve kanunlar, yaptklar iler
ve uygulamalar hakknda, "kar gelinemez, deitirilemez, itaat edilmesi
zorunlu ilkelerdir" dncesi, onlar ilah saymann ada grntleridir.
nsanlar bu gibi otorite sahiplerinde olaanst bir g var sanmaktalar,
dolaysyla onlarda ilahlk sfatlar grmekteler.
Bazlarnn, "birtakm kiilerin veya gruplarn fikirleri, ilkeleri, kanunlar en
stndr, onlarn zerinde g ve otorite yoktur" eklindeki inanlar, onlarn
dinleridir. Ayn konuda alemlerin rabbi Allah'n insanlar iin indirdii hkmlere
aldrmamak, onlar reddetmek, ya da onlarn yerine kiilerin ve kurumlarn
hkmn kabul etmek; onlar ilah haline getirmenin gstergesidir.
Cahiliye dneminde cmertliiyle mehur Hatem Tai'nin olu Adiyy bir
gn boynunda altndan bir ha asl olduu halde Peygamberimizi ziyarete
geldi. Kendisine Adiyy b. Hatem'in geldii haber verildi. Raslullah (s.a.s.) o
srada Tevbe suresi 31. ayeti okuyordu. Adiy b. Hatem, orada sylenenleri
duyunca yle dedi: "Ben yahudileri ve hristiyanlar tanrm, onlar hahamlarna

SLAM AKAD

ve papazlarna ibadet etmiyorlar ki.. Bunun zerine Resulullah yle buyurdu:


"Evet, onlar (onlarn nnde secde ederek) ibadet etmiyorlar, fakat onlar
halka bir eyi helal veya haram klyorlar, halk da din adamlarnn bu
hkmlerini kabul edip uyuyorlar. te onlar ilahlatrp rabb haline getirmenin
manas budur." Sonra Peygamberimiz onu slam'a davet etti, o da mslman
oldu. (Tirmizi, Tefsir, 10, hadis no: 3292)
"Allah ve Resul bir ie hkm verdii zaman, m'min bir erkek veya
kadna, o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Kim Allah ve Resulne
kar gelirse, apak bir dalalete/sapkla dm olur." (Ahzab, 36). Diyelim
ki, herhangi bir konuda Allah'n koyduu bir l veya bir hkm var. Buna
karn ayn konuda bir kiinin, siyas bir otoritenin, devletin veya baka bir
gcn tam aykr bir gr veya ls bulunmaktadr. Bir insan Allah'n
hkmne ramen onlar benimser, inanr veya peinden giderse; ite o kabul
ettii hkm veya ly koyan kayna ilah haline getirmi demektir.
rnein, Allah (c.c.), Kur'an'da iki imeyi yasaklyor, faiz alp vermeyi
haram sayyor, kadnlara rtnmeyi emrediyor, ama birtakm yneticiler veya
yetki sahipleri, iki imeyi normal gryor, "faizsiz ekonomi olmaz" diyor, ya da
birileri kadnlarn rtnmesini ada kyafet deil diye yasaklyor. Bazlar,
"Allah'n llerinin bir hkm yoktur, bu zamanda uygulamak zordur, ama
yneticilerin koyduu hkm daha dorudur, zamana daha uygundur, biz
onlara inanrz", derse, ite bu inan bakalarn ilah haline getirmedir.
Kim herhangi bir eyi Allah sevgisinden fazla severse, bir eye Allah'tan
fazla sayg gsterir veya ondan bu denli korkarsa, veya Allah'n dnda
herhangi bir eye veya insana tapnrsa, ya da Allah'n hkmne aykr olarak
bakalarnn ilkelerini daha stn sayarsa, ite o insan, btn bunlar ilah
haline getiriyor demektir.
Farkl ilahlara nananlar bu inanlarn zaman zaman ortaya koyuyorlar.
'Falanca devletin, falanca uluslararas kuruluun veya falanca adamn ilkeleri
her eyin stndedir' diyen kimse, Allah' deil onlar ilah tanyor demektir.
slam'n ezeli, ebedi, deimeyen ve evrensel ilkesi udur: "La ilahe
illallah Muhammed'r Raslllah (Allah'tan baka ilah yoktur. Hz. Muhammed
Allah'n elisidir)." (Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kuran Dili, c.1, s.482-483)
"Allah ile birlikte baka bir ilah edinip tapnma. O'ndan baka hi bir ilah
yoktur." (Kasas, 88)
"nsanlar iinde Allah 'tan bakasn O'na denk sayanlar var. Ki onlar
Allah' sever gibi severler. man edenlerin Allah'a olan sevgileri daha byktr.
Allah'a e koarak kendi kendilerine zulmedenler, azab grecekleri zaman
btn kudretin ve gcn gerekten Allah 'ta olduunu gzleri ile grr gibi bir
bilselerdi." (Bakara, 165)

SLAM AKAD

lahlk ve otorite birbirini gerektirir. lah denildiinde, aklmza, hayatmz


iin kanun koyan, nizam ve hukuk belirleyen ve kaytsz artsz hakimiyet
sahibi Allah (c.c.) gelmelidir. nsann ftratnda kendinden stn bir varla
yalvarma ve tapnma ihtiyac yatar. Her insan bir eye tapar. nsanlar ftrattan
gelen ilah edinme ihtiyacn sadece Allah'a yneltmezse, baka ilahlara tapm
olurlar ki, bu da insan kfre sokar. Kur'an- Kerim'de ncelikle ve her eyden
nemli ve youn olarak Allah'n ilahl zerinde durulur. Tek ilah Allah'tr, yani
kendinden baka kulluk edilecek, tapnlacak, ynelinecek baka bir ilah yoktur.
Cahiliye dneminde, gerek Mekke mrikleri gerek yahudi ve hristiyanlar
Allah'a inanyorlard; fakat Allah'n ilahlk vasflarn bakalarna da vererek,
Allah'a kar en byk yalan olan irke dmlerdi.
lah tektir ve O da Allah'tr. Allah; her eyi yaratan, insanlar bir gn bir
araya toplayacak olan, ldren ve dirilten, kendisine gvenilen, yalvarlan,
snlan, kendisi iin zaman ve mekan snr olmayan ve varlklarn
eksikliklerinden btnyle uzak olandr. O halde btn bunlara gc yeten
"ilah" tr ve O da bir tanedir. Birden fazla ilah olmas mmkn deildir. Allah bu
konuda yle buyuruyor:
"Allah hi evlat edinmemitir. O'na ortak hi bir ilah da yoktur. (yle
olsayd) bu takdirde her ilah kendi yarattyla gider ve elbette kimi kimine
stn kp byklenirdi. Allah Onlarn ( mriklerin ) btn isnatlarndan
mnezzehtir." (M 'minn, 95)
Yani, her ilah baka bir ey dilerdi. Her ilah dierinden farkl bir ey
yapmak, bamsz olduunu ve egemenliini gstermek isterdi. Bunun
sonucunda da btn kainat yerle bir olurdu. Halbuki kainatta muazzam bir
dzen vardr. yleyse kainata hkmeden ilah tekdir ki, O da Allah'tr. Btn
evren, iindeki varlklarla birlikte, gc her eye yeten, bilgisi her eye ulaan
bir ilah'n kontrolndedir. Mslmanlar, bu ilah'a ynelirler, O'na dua ederler.
Korkular bu ilah'tandr, gvenleri de bu ilah'adr, Bu ilah'a her eyiyle
baldrlar, O'nu her eyden ok severler. Elbette bu ilah alemlerin Rabbi olan
Allah'tr. La ilahe illallah kelimesinde belirtildii gibi Allah'tan baka ilah yoktur.
lahlk vasflarnn en nemlisi, Allah'n hayatmz iin kanun koyan, nizam
ve hukuk belirleyen olmasdr. Eer kanun koyma, insanlar iin hukuk belirleme
Allah'tan bakalarna verilirse, bu onlara ilahlk vasflarn da vermek olur ki, bu
da irktir. Bu manada kanun koyucu olarak ilahlk taslayan tautlar tarih
boyunca kmtr ve kacaktr. Gnmzde ve tarihte en ok grlen irk
eidi bunlara kulluk eklinde olandr. "Sana indirilene ve senden nce
indirilenlere inandklarn ileri srenleri grmedin mi? Zira tauta kfredip
inanmamalar kendilerine emrolunduu halde tautun nnde
muhakemelemek, onlarn hkmlerini uygulamak istiyorlar. Halbuki eytan

SLAM AKAD

onlar bsbtn saptrmak istiyor." (Nisa, 60) "Kim. tautu reddedip Allah'a
iman ederse, muhakkak ki, kopmas mmkn olmayan sapasalam kulpa
yapm olur." (Bakara, 256)
Kur'an- Kerim bize btn Peygamberlerin tevhid akidesiyle gnderildiini
bildirir: "(Ey Muhammed!) Senden nce gnderdiimiz her Peygambere;
Benden baka ilah yoktur, Bana ibadet/kulluk edin' diye vahyetmiizdir,"
(Enbiya, 25) "Andolsun ki Biz, 'Allah'a kulluk/ibadet edin ve tauttan saknn'
diye (emretmeleri iin) her mmete/topluma, bir peygamber gnderdik."
(Nahl, 36)
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Tevhid; Anlam ve Mahiyeti
Trkede 'birlemek' eklinde ifade edilen 'tevhid', Arapa 'vahd' kknden
tremi bir mastardr. 'Tevhid' szlkte, bir eyin 'bir' olduuna hkmetmek,
onu 'bir' olarak bilmek, bir eyi dierlerinden ayrarak onu tek klmak, birlemek
gibi anlamlara gelmektedir. Kavram olarak 'tevhid', mutlak anlamda Allah'n bir
olduunu bilmeyi, O'ndan baka ilah bulunmadna, orta ve benzeri
olmaktan uzak bulunduuna inanmay ifade eder.
'Tevhid' en geni anlamyla 'bir' Allah inancnn, insanlarn dnd
btn ilah dncelerinden uzak bir dnya grnn, tek Yaratc, tek Rab
tanmann aka ortaya konulmasdr. 'Tevhid' ayn zamanda alemlerin Rabbi
Allah (cc) tarafndan insanlara gnderilen ilahi dinin addr. irk'i anlatrken
sylediimiz gibi, insanlar ya Tevhid Dinine, ya da irk dinlerine inanrlar.
nc bir yol yoktur insann hayatnda. irk, nasl insanlarn kendi heva ye
heveslerinden uydurduklar btn dinleri tanmlyorsa; 'Tevhid' de Allah'n vahy
yoluyla gnderdii dini tanmlar.
'Tevhid' hem inan asndan Allah' zatnda, sfatlarnda ve fiillerinde
'bir'lemek, hem de ibadeti yalnzca Allah'a mahsus klmaktr. Allah'n birliini
ifade eden 'tevhid' kavram Kur'an'da gememektedir. Allah'n birlii Kur'an'da,
'Vahid', 'Ehad' gibi sfatlarla ve baka tarzla aklanmaktadr.
Allah'n birliinden, sfatlarndan ve dier iman konularndan bahseden
ilme 'kelam' denilir. 'Tevhid ilmi' kelam ilminin dier addr. nk Tevhid ilmi
arlkl olarak Allah'tan ve O'nun insanlara gnderdii inan esaslarndan
bahseder.
Ebediyatta 'tevhid'; Allah'n birliinden ve yceliinden bahseden,

SLAM AKAD

bunlardan sz eden, konusu bu gibi eyler olan iir eitlerine denir.


Tevhid'in Amac: 'Tevhid'ten maksat, Allah' birlemek ve O'nu bir olarak
kabul etmektir. Buradaki 'bir'den ama say ynnden bir olmas deil, O'nun
hi bir ekilde ortann, benzerinin ve einin olmamas, ezeli ve ebedi sfatlar
ynnden hi bir eye benzememesi, Kur'an'n ifadesiyle 'hi bir ekilde
denginin bulunmamas'dr. Benzer cinsler arasnda her hangi bir eye 'bir'
denilir ama, onun cinsinden ve benzerinden baka eyler de olabilir. Allah'n bir
ve tek oluu ise benzersiz, esiz ve denksiz bir birliktir.
'Tevhid', Allah'tan baka ilah olmadna inanan m'minlerin, btn ilgi ve
dikkatlerini Allah'a yneltmeleri, Allah'a teslim olmalar, mutlak kudret sahibi
olarak O'nu grmeleri, O'nun gsterdii yolda yrmeleri, O'nun istedii gibi
O'na kulluk yapmalardr. Tevhid' ehline, yani 'ehadet getirip m'min olanlara
muvahhid-Allah' tevhid eden'ler denilir. Muvahhidler, Tevhid gereine bu
bilinle ynelirler ve bu bilince gre hayatlarn srdrrler. 'Tevhid' ehli,
yalnzca' Allah vardr' demekle kalmaz. Bunu demekle beraber, O'ndan baka
ilah, O'ndan baka yaratc, O'ndan baka rzk verici, O'ndan baka hkm
koyucu, O'ndan baka Rabb olmadna da inanrlar. te bu, Tevhid Dininin
zdr.
Tevhid'in Kapsam: Bilindii gibi 'Tevhid' veya 'slam Dini', Tevhid
Kelimesi veya ehadet Kelimesi ile zetlenmitir. Bu yzden kim bu iki cmleyi
inanarak sylerse m'min olur. Bu iki cmle, slamn btn iman ve ibadet
ilkelerini ierisine almaktadr. M'min, bu iki cmleden birini syledii zaman,
btn benlii ile Allah'tan baka ilah olmadna ve Hz. Muhammedin getirdii
dinin Hakk din olduuna tanklk (ahitlik) eder. Her iki cmle de ayr ayr
slamn ve buna inanmay ifade etmenin zetidir. Unutmamak gerekir ki, slam
yalnzca bu cmleleri 'dil' ile tekrar etmek deildir. Bunlar slama giri ve
slama girdikten sonra slama ait ne varsa hepsini peinen kabul etme
duyurusudur. M'min, bunlar syleyerek setii dini ve bunun her trl
ilkesini, prensibini kabul ettiini ortaya koymu olur.
M'min, niin Tevhid Kelimesini sylediinin farkndadr. Bu szn
yalnzca iki gerei haber veren bir ey olmadn bilir. Bu sz sylerken neyi
kabul ettiini, neyi reddettiini anlar. Btn kalbiyle inanr, bunu diliyle ilan
eder ve inand eyin gereini yapar. Tevhid veya ehadet Kelimesi iki hkm
cmlesidir. Birinci blmde nce 'la ilahe' -ilah yoktur, sonra da 'Allah vardr',
yaygn syleyile 'Allah 'tan baka ilah yoktur' denilir. Dikkat edilirse inanmann
ilk art, btn ilahlar, ilah dncelerini, ilaha benzetilen her eyi kafadan ve
gnlden silmek, sonra da tek Allah inancn kabul etmektir. nce 'nefy-yani
reddetme', sonra da 'tasdik-yani kabul etme' sz konusudur. slam asndan
son derece nemli bir durumdur bu. nk slamn zerinde durduu en

10

SLAM AKAD

nemli mesele, Tevhid inancdr. nsanlar ncelikli olarak bu inanc


benimsemekten sorumludurlar. 'Tevhid' yaratln ve var olmann en nemli
olaydr.
Kur'an'n zerinde en ok durduu konu da budur. Hz. Muhammed
(s.a.s.)'in mesaj, Kur'an'n ncelikli konusu, insanlarn irk dinlerini terk
ederek, Tevhid dinini benimsemeleridir. Bu hem ftrata (yaratla) uygun bir
seimdir, hem evrendeki teslimiyete katlmadr, hem de dnya ve Ahiret
kurtuluudur. slamn btn ykmllkleri, btn prensipleri, emir ve
yasaklar; gnllerine Tevhid inanc girmi 'muvahhidler' tarafndan hakkyla
yerine getirilir. nsanlk ailesinin en ncelikli faaliyeti ve meselesi 'Tevhid' ile
irk arasndaki seimdir. Kendi zgr iradesi elinde bulunan insan, Tevhid ile
irk arasnda kendi istei ile bir seim yapacaktr. Yapt seimin, yani setii
hayat tarznn sonucuna da kendisi katlanacaktr.
Tevhid veya ehadet kelimesinin ikinci ksm, Hz.Muhammed'in Allah'n
rasl (elisi) olduunu kabul ve ilan etmektir. Bunun anlam da yalnzca 'O,
Allah tarafndan gnderilmi bir elidir' demek deildir elbette. O'nu Allah'n
son resul tandktan sonra, O'nunla gnderilenleri, O'nun tebli ettiklerini,
O'nun dediklerinin doru olduunu da kabul etmek demektir. Ayn zamanda
O'nun anlatp gsterdii yaama biimini semek, O'nun tebli ettii ilahi
eriat hayat prensibi haline getirmek anlamna da gelmektedir. Rabbimiz (cc)
hkmlerini ve kullarndan istediklerini resulleri araclyla insanlara
bildirmitir.
Tevhid veya ehadet Kelimesini syleyenler, Allah'n hkmlerini kabul
edenler ve onlar hayatlarna uygulamaya karar verenlerdir.
Tevhid Kelimesi slamn giri kapsdr desek yanl olmaz. Ancak bu kapdan
ieri girenler, ieride olan her bir ilkeyi, her bir iman esasn, her bir kulluk
artn kabul etmi ve pratik hayatta uygulamaya sz vermi demektir.
Tevhid'in Ksmlar: Yukarda geen tanma gre Tevhid ksmda
anlalmaktadr:
1- Zat'ta tevhid: Allah (cc) zat ynnden tek olmas, bir benzerden,
ortaktan (erikten) mnezzeh (uzak) olmas demektir. Allah (cc) ayn zamanda
insanlarn bildii gibi bir cisim, bir cevher (grnen bir varlk), bir eylerin
bileimi de deildir. Kur'an farkl ekillerde srekli olarak Allah'n bir olduunu,
einin ve benzerinin olmadn vurguluyor. Kur'an, Allah'n varlna ait ne
kadar delil getiriyorsa, bir o kadar da 'bir' olduuna da o kadar delil getiriyor.
Kur'an, Allah'n birliini u yollardan biriyle anlatyor:

11

SLAM AKAD

a- 'Ehad' ve 'vahid' kelimeleriyle: "De ki O Allah bir 'dir." (hlas, 1)


"Gerek, sizin ilahnz hakikaten bir'dir." (Saffat, 4). (Ehad ve vahid kelimeleri
ayn manada olup, 'yalnz ve tek olmak, bir olmak demektir. Say olarak 'vahid'
bir demektir. Ancak ikisi arasnda kullanl ynnden incelikler vardr. Say
saymaya 'vahid -bir' ile balanr, 'ehad' ile balanmaz. 'Evde, bir deil, iki kii
var' derken 'vahid' kullanlr. Kur'an'da, Allah hakknda bir ayette 'ehad', yirmi
iki ayette ise 'vahid' kelimesi kullanlyor.)
b- Olumsuzluk ifadesiyle: "Allah 'tan baka ilah yoktur." ( Al-i mran, 62)
c- Yasaklama ifadesiyle: "Allah ile beraber baka bir ilah edinmeyin. "
(Nahl, 51)
d- Tevhid anlamnda, baka ilah olmad vurgulanarak: "Allahu, la ilahe
illa ha -Allah, O'ndan baka ilah olmayandr-." (Bakara, 255) "phe yok ki
Ben, Ben Allah'm ... Benden baka ilah yoktur; u halde Bana ibadet et ... "
(Taha, 14)
e- Birliin soru eklinde vurgulanmasyla: "Size gkten ve yerden rzk
verecek Allah 'tan baka yaratc m var?" (Fatr, 3)
f- Hristiyanlarn teslisini (l ilah inancn) reddederek (Nisa, 171)
g- nsann yaratl da bir Allah inancn kabul etmeye uygundur. rnein,
insan kurtulma midinin kaybolduu, kimsenin yardmc olamayaca bir sknt
annda Allah'a yalvarr (sra, 67)
h- nsann akln kullanmasn salayarak; eer birden fazla ilah olsayd
yerlerin ve gklerin dengesi bozulurdu ifadesiyle (Enbiya, 22)
- Hayretle kark soru eklinde: Allah ile baka ilahlar var m?!" (Neml,
60-63)
2- Sfatta Tevhid: Allah (cc) sfatlarnda da tektir, hi bir varlk O'na
sfatlarnda ortak (erik) veya denk deildir. Allah'n sfatlar denildii zaman,
Allah' bize bildiren ilahi zellikleri akla gelir. Allah'n sfatlar O'na aittir ve
kendisi gibi ezelidir, balangc yoktur. Baz sfatlar Allah'a aittir. Bu sfatlar
O'ndan baka hi bir yaratkta olamaz. rnein, 'Beka-sonu olmamak' sfat
gibi. Allah'n sonu yoktur, O lmszdr, varl asla sona erici deildir. Allah
(cc) baz sfatlarndan varlklara da vermitir. Mesela, 'hayat, diri ve canl olma'
sfat gibi. Canllar da hayat sahibidir ama, gnn birinde onlarn hayat sona
erer.
Hayvanlar ve insanlar 'grme' sfatna sahiptirler ama onlarn grmeleri
snrldr, baz aralarla olmaktadr. Allah'n grmesi ise tpk dier sfatlar gibi
mutlaktr, bir aracya muhta deildir.

12

SLAM AKAD

3- Fiilde Tevhid: Allah'n yaratmasna, bir eyi yokluktan varla


karmasna O'nun fiili denir. Yaratma yalnzca Allah'a aittir. evremizde ve
evrende grdmz btn olaylar ve oluumlar, Allah'n yaratt sebeplere
bal olarak meydana gelmektedir. Asl yaratc Allah'tr. Alemi, alemin iindeki
her eyi, insan ve insanla ilgili her eyi yaratan O'dur. O'nun bu yaratmasnda
bir orta, bir yardmcs veya bunlara benzer bir eyi yoktur. Var eden de
O'dur, ldren de O'dur, varln devamn yaratan da O'dur.
Fiilde Tevhid, Allah'n tek yaratc olmasna inanmadr, yaratma ve var
etme sfatn baka ilahlara vermemektir. O'nun yaratmada bir yardmcs
olmad gibi, alete, araca, zamana da ihtiyac yoktur. "Bir eyi diledii zaman,
O'nun emri, ona yalnzca 'ol' demesidir; o da hemen oluverir." (Yasin, 82).
Tevhid, Allah' 'uluhiyyette-ilahlkta' ve 'rububiyyette- rablikte' tek ve bir
bilmenin ifadesidir. Allah (cc) hem yaratc olarak tek ilahtr, hem de evreni ve
iindekileri yaratan, dzenleyen, idare eden ve insanlar iin hkmler koyan bir
Rabdir.
Kimileri 'Allah vardr ve ycedir' derler ama, O'na bir takm eyleri e
tutarlar. Baz eyleri Allah (cc) gibi dnrler. Veya Allah'a ait sfatlar onlara
verirler. Onlarn tpk Allah gibi sayg duyulacak, emirlerine itaat edilecek,
nlerinde boyun eilecek yce varlklar olduunu dnrler. Yada 'Allah
byktr' dedikleri halde hayatlarna ilikin temel hkmleri bir baka
makamdan alrlar. Allah'n koyduu helal ve haram hkmlerini kabul etmezler,
onlarn yerine 'tautlarn' hkmlerini benimserler. Bu gibi kimseler Tevhid'e
iman etmemi saylr. nk Hz. Allah, hem ei ve benzeri olmayan tek ilahtr,
hem de tek Rabb'dir. Tek Rabb olmann anlam, yaratan, ekil verip terbiye
eden, yneten, tek sahip ve hkm koyucu demektir. lahl Allah'a yaktrp
ta rabb'lii bakalarna tanyanlar Tevhid'i bilmeyenlerdir. Byle yapanlar 'irk'
koup mrik olanlardr.
Kur'an'n ifadesi ak olmasna ramen, Allah'n hkmlerine zt olacak
ekilde, onlar beenmeyerek, 'bana gre, bize gre, bizim sistemimize gre,
amza gre, falanca atamzn ilkesine gre, falanca ilim adamna ve efendiye
gre' gibi ller Tevhid'e uymaz. Byle bir inanca sahip olanlar, Allah'n
Rabliini tanmayanlardr. "... Dikkat edin, hkmn tamam O'nundur ... "
(Enam, 62). Burada sz konusu edilen nokta, Allah'n llerine ramen, srf
onlarn yerine gemesi iin hkm koymak ve Allah'n dininin yerine baka
dinler uydurmak mantdr. Bu Tevhid'e aykrdr.
Tevbe Suresinin otuz birinci ayetini ve bu ayetle ilgili Peygamberimizin
Adiyy b. Hatem'e cevabn hatrlayalm: Ayet, bazlarnn din adamlarn,
hahamlarn ve Hz.say Rabb edindiklerini, yani onlara kulluk yaptklarn

13

SLAM AKAD

sylyor. Adiyy b. Hatem, onlarn bu gibilere kulluk yapmadklarn syleyince,


Peygamberimiz, iin mantn arpc bir ekilde izah etti: Halk, onlarn helal ve
haram llerini kabul ediyorsa, bunun anlam onlar Rabb haline getirmektir.
(nak. Muh. bni Kesir, 2/137. Tirmizi, nak. Elmal, 4 /317)
yleyse, Tevhid'e inanan btn m'minler, bu inanmann gereine uymak
zorundadrlar. Allah' hem ilahlkta tek ve bir, hem de Rabb olmada tek ve bir
bilecekler. O'nun emrinin, O'nun hkmnn, O'nun byklnn zerine hi
bir ey koymayacaklar. O'nu zatnda, sfatlarnda, fiillerinde 'ehad-tek' olarak
tanyacaklar. Bazlarnn yapt gibi gkleri Allah'a, yeryz de insanlara
brakmak Tevhid deildir. Yani onlara gre Allah, yer ve gkleri yaratt ve
ynetmektedir. Tamam bu dorudur, 'O Allah, gkleri ynetmeye devam etsin,
canllarn rzkn versin, skanlarn da yardmna kosun, ama yeryzne,
toplumlarn ve devletlerin ynetimine karmasn. Toplumlara ve insanlara ait
hkmleri biz O'ndan daha iyi biliriz' eklinde
dnrler ve inanrlar. te
bu mantk 'irk' mantdr, tautluktur.
Dikkat edilirse, slam gelmeden nce cahiliye insanlar' Allah yoktur'
demiyorlard. Allah'n var olduuna inanyorlard ama O'na putlar ortak
kouyorlard ve O'nun insanlar hakknda koyduu hkmleri tanmyorlard, ya
da O'nun adna kendileri hkm koyuyorlard.
Allah'tan Baka lah/Tanr Yoktur fadesinin Anlam: Tevhid kelimesinde
bir incelik daha var: Orada 'Allah vardr' ifadesi deil, 'Allah 'tan baka ilah
yoktur' ifadesi yer almaktadr. Allah elbette vardr. nsanlar zaten ilahsz
olamazlar ki. Herkesin mutlaka bir ilah veya bir ok ilah vardr. nsan ilah
inancndan asla uzak olamaz. nemli olan bu ilah inanc deil, yanl ilah
inanlarn terk edip, alemlerin Rabbi Allah'a inanmaktr. te bu Tevhiddir.
Tevhid, ayn zamanda slam'n dnya grdr. Evet, slam Tevhidi bir dnya
grne sahiptir. Hayat anlay, evreni izah edii, lm gereine bak,
hkmler konusundaki tavr, gemie ve gelecee bak tamamen bir Allah
inancna dayanr ..
slam'n getirdii btn zmler, nerdii yaama tarz, bu hayat devam
ettirecek ilkeler ve prensipler, insanlara ve toplumlara, bilgiye ve bilginin
kaynaklarna bak, tarihi deerlendirii hep bir Allah inancndan, yani Tevhid
'ten kaynaklanmaktadr. En ufak, hatta gze grnmeyen varlktan en byk
varlklara kadar, galaksi ve nebulalara varncaya kadar her ey, ama her varlk
Allah'n birliinin ispatdr, Tevhid'in grntsdr.
Tevhidin Pratik Grntleri: Bu muazzam grnty ve Allah'n vahiy ile
rettii Tevhid'i be maddede daha ak grebiliriz:

14

SLAM AKAD

1- Kainattaki Tevhid: Kainattaki her varlk bu inanc bize haber veriyor.


Kur'an'da sk sk bu duruma dikkat ekilmekte, Allah'n sonsuz kudretinin
eserine bakmamz tavsiye edilmektedir. Kainattaki her varlk kendine ait bir
zellie sahiptir ve her biri kendi grevini yerine getirmektedir. Bu durum,
Tevhid'in gstergesidir (Zariyat, 20-21; Al-i mran, 190)
2- Siyasette Tevhid: Siyaset, idare etme, ynlendirmedir. Alemlerin Rabbi
Allah (cc) alemleri yaratan ve idare edendir. O'nun hkm hem kainatta hem
de insan hayatnda geerlidir. "O gkte de ilahtr, yerde de ilahtr." (Zuhruf,
84). Allah' dnya ve toplum ilerine kartrmak istemeyen mantk Tevhid'e
aykrdr ve tautluktur.
3- Toplumda Tevhid: slam mmeti, Tevhid Dinine inanmakla tek bir
mmet, tek bir topluluk olmaktadr. "mmetini: bir tek mmettir ve Ben de
sizin Rabbinizim. O halde gerei gibi ibadet edin." (Enbiya, 92). yleyse
m'minler, hayatlarna Tevhid ilkelerini hakim klarak birliklerini koruyacaklar,
Allah'n ipine smsk sarlarak ayrlp-paralanmayacaklar ve vahdet olacaklar.
M 'minleri, ancak Tevhid ilkelerine topluca sarlma birletirir, bir araya getirir.
M'minler, kendilerine Allah'n ayetleri geldikten sonra paralananlar, blk
prk olanlar gibi olmazlar (AI-i mran, 105).
4- Kiide Tevhid: iman edenler, slamn kendilerinden istedii 'mavahhid'
tipli insan olmak, hayatlarnn her annda Tevhid inancn gstermek , kulluu
tek bir Rabb'e yapmak durumundadrlar. Muvahhid, btn benlii ve
duygularyla Tevhid ilkelerine inanr, mcadelesini bu uurda yapar.
5- Yrekte ve Dilde Tevhid: M'minler, Tevhid Dininin zeti olan Tevhid
Kelimesini yrekten kabul ederler, inanrlar, dilleriyle de inandklarn ortaya
koyarlar. Sonra da bu inanlarn fikirde, dncede, ahlakta, ibadette, sosyal
hayatta ve her konuda gsterirler. Tevhid'in ilkelerini hayata hakim klarlar.
'La ilahe illallah' dedikten sonra, baka ilahlarn peine gitmezler, irk
olabilecek fikirleri kabul etmezler, ilah zannedilenlelerin ve tautlarn
hkmlerine itibar etmezler. Allah'a ramen insanlara hkmetmeye
kalkanlara yz vermezler. badetlerini yalnzca Allah' a yaparlar. imanlarnda
asla taviz vermezler. Rabbimiz buyuruyor ki: "Allah'a dayan, vekil olarak Allah
yeter ... Allah bir adamn gsnde iki kalp yaratmad ... " (Ahzab, 3-4) ite bu
manada kim Kelime-i Tevhid'i (veya ehadeti) kabul ederse, kim hayatn bu
inan dorultusunda yaarsa, kimin son sz 'la ilahe illallah muhammedu'r
resulullah' olursa, onun cennete gidecei umulur. (Mslim, man 40, Hadis no:
94, l/94. Buhari, Timizi, nak. K. Sitte 2/206-207)
nsanlk tarihi batanbaa bir Tevhid mcadelesi tarihidir. Kimileri irk
dinine girip saptka, azdka, ksaca yoldan ktka Allah'n peygamberleri

15

SLAM AKAD

onlar Tevhid'e davet ettiler, kurtulmalarn salamaya altlar. nsanlar


Rablerine isyan etmeye, Allah (cc) da onlara eli ve elilerle beraber kurtulu
davetini gndermeye devam etti.
Bugn de Allah'n son vahyi olan slam ve O'nun kitab Kur'an, bunun
yannda Hz. Muhammed'in mesaj btn insanl Tevhid'e davet ediyor. nk
gerek kurtulu Tevhid'e uygun yaamaktr. Kur'an'n deyiiyle; " ...
Darmadank bir ok dzme ilahlar (tanrlar) m hayrldr, yoksa hepsine ve
her eye Galip Kahhar (sonsuz g sahibi) bir tek olan Allah m?" (Yusuf, 39)
(Seyyid Kutub, Fi Zilalil Kuran, c.1 s.323-324)

slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)


Tevhid; Hayatn Anlam
Szlk anlam olarak tevhid: Birlemek, tekletirmek, bir eyin tek olduu
hakknda hkm vermek, bir bilmek demek olan tevhid; terim olarak; Allah'
zatnda, sfatlarnda, isimlerinde ve fiillerinde tek kabul etmek, ei ve benzeri
olmadna iman edip ibadet ile de O'nu birlemektir. Yani ibadeti O'ndan
bakasna yapmamak ve yalnz O'na tahsis etmektir. "De ki; O Allah bir 'dir.
Allah samed'dir (Hibir eye muhta deildir; her ey O'na muhtatr. O her
eyin kayna ve yaratcsdr). O dourmam ve dorulmamtr. O'na
benzeyen, O'na e ya da denk hibir ey de yoktur." (hlas, 1-4)
slam dininin en temel esas tevhiddir. Tevhid kelimesi ise, La ilahe
illallah'tr. Manas: Allah'tan baka ilah/tanr yoktur, yani btn kainatta
Allah'tan baka ibadet edilmeye, O'nun dnda mutlak olarak itaat edilmeye ve
boyun eilmeye layk kimse yoktur. Dikkat etmek gerekir ki kelime-i tevhid
nce Allah'tan baka dier ilahlar reddetmekle balyor. Mslman, nce
Allah'tan baka btn ilahlar reddetmeli ve sadece ilah olarak Allah' kabul
etmelidir.
slam dininin ilk indii zamanlarda -tpk bugn olduu gibi- irk hakimdi.
nsanlar putlara tapyorlar, ilahlk vasflarn insanlara ve baz varlklara
veriyorlard. Araplar, melekleri Allah'n kzlar olarak kabul ediyorlar, ehl-i kitap
olan yahudi ve hristiyanlar da, Allah'a oullar isnat ediyorlard. Helal ve haram
koyma yetkilerini din adamlarna vererek, onlar ilah ediniyorlard.
Peygamberimiz'in bu ortamda en kk bir taviz vermeden srdrd
teblide, en ok vurgulad konu tevhiddi. Esasen insanlk tarihi, Allah'a

16

SLAM AKAD

hakkyla iman edenlerle, irk koanlarn, birden fazla ilaha inananlarn


kavgasndan ibarettir.
Kur'an- Kerim batan sona kadar tevhid'den sz etmektedir. Btn
peygamberler tevhid'i ikame etsinler diye gnderilmilerdir. Kur'an'a baktmz
zaman, btn peygamberlerin zerinde srarla durduklar ve insanlarn
kavramalar iin her trl zorluklara katlandklar hususlar; Allah'n her hususta,
yani hayatn her sahasnda "tek" olarak kabul edilmesi ve O'na kesinlikle irk
koulmamasdr. Tevhid, insann hayatndaki dnceden balayarak, gnlk
yaayndaki her tavrna kadar, Allah'n belirledii snrlara uymas, onlarn
korunmas iin seferber olmas ve Allah'n ortaya koyduu l ve onun
pratikteki ekli olan snnetin yaanlmasdr.
Tevhidi kabul eden insan Allah'a yle sz vermi olur: "Ben ancak Senin
emirlerine kaytsz artsz uyarm, Sana dayanr ve Sana gvenirim.
Cezalandracak ve mkafatlandracak ancak Sensin. En gzel emir Senin
emirlerin ve en mkemmel kanun senin kanunlarndr. Senin emirlerini alaya
alan, yalanlayan ve haddi aanlara kar koyacam. Senin rzan iin
yaayacam, Senin emrine uymayan hi bir fikri ve kanunu
benimsemeyeceim."
Allah'a, O'nun zatnda, sfatlarnda, isimlerinde, fiillerinde orta ve dengi
olmadna, O'nun domadna ve ocuu olmadna iman edilmeden tevhid
gereklemez. Tevhid, rububiyet ve uluhiyet tevhidi olmak zere ikiye ayrlr.
Rububiyet Tevhidi: Rububiyet tevhidini tam olarak anlayabilmek iin,
rububiyet kavramnn tredii "rabb" kelimesini iyi kavramak gereklidir. Rabb
kelimesi, esas olarak terbiye anlamna gelir. Terbiyenin yannda, ayn zamanda
slah etmek, zerinde tasarrufta bulunmak, taahht etmek, kemale erdirmek,
tamamlamak, efendisi olmak, sorumluluunu yklenmek, toplamak, bakanlk
etmek, sahip olmak, bakmak, bytmek, szn geirmek, istediini.
yapabilmek, yaptrabilmek, rzk vermek gibi manalar kapsar.
Allah Teala, alemlerin gerek Rabbi olduu iin, rububiyet (rablk) sadece
O'na aittir. Bu konuda Allah'n tevhidi farzdr. Btn bu sfatlaryla rububiyet
Allah'a aittir. Yukarda saylan rububiyet sfatlarnda Allah'a ortak kabul etmek
irktir. nk her ynyle yaratan, rzk veren, her eye sahip olan O'dur. leri
idare eden, ldren ve dirilten, fayda ve zarar vermeye gc yeten, ykselten
ve alaltan O'dur.
Rububiyet tevhidi; gklerin ve yerin yaratcsnn sadece Allah olduuna
ve btn kainat ilerini O'nun dzenlediine inanmaktr. Bu imann gerei
olarak insan, sadece Allah'a kulluk/ibadet etmeli ve O'na hi bir konuda ortak
komamaldr. Rububiyet tevhidi, ftraten insann kalbine yerletirildii iin ou
zaman mrikler de dahil olmak zere btn insanlk tarafndan kabul

17

SLAM AKAD

grmtr. Tarih boyunca ok az insan rububiyyet tevhidinde sapkla


dmtr. Mekke mrikleri taptklar putlarn rububiyet sfatlarn
tamadklarn pekala biliyorlard. Fakat buna ramen sahte ilahlarna sayg ve
tazim gsteriyorlard. Bu konu Kur'an- Kerim'de yle anlatlr: Gkleri ve yeri
yaratan, gnei ve ay buyruu altnda tutan kimdir? diye sorarsan, phesiz
Allah 'tr derler." (Ankebt, 61) De ki: 'Size gkten ve yerden rzk veren
kimdir? O kulaklara ve gzlere malik bulunan kimdir? lden diriyi, diriden de
ly kim karyor? Btn ileri kim idare ediyor? Hemen: 'Allah' derler."
(Yunus, 31). (Ayrca baknz: Zuhruf, 9,87; M'minin, 86-87; Lokman, 20.)
Kur'an- Kerim'deki bu ayet-i kerimelerden anlalyor ki, kii sadece bu tr
bir tevhidi kabul etmekle slam dinine girmi olmaz. nk, yukarda geen
ayetlerde ifade edildii zere Mekke mrikleri de Allah'n rububiyetini ikrar
ediyorlar; yani yaratan, yoktan var eden, fayda ve zarar vermeye gc yeten,
dualara icabet eden vb. sfatlara sahip yceler yce si Allah'a inanyorlard. Ne
var ki, putlarna/tanrlarna kendileri iin efaati olsunlar diye tapyor, onlar
Allah' seviyormu gibi seviyorlard. Doal olarak bu halleriyle mrik
oluyorlard.
Kur'an, uluhiyet tevhidi olmadan, sadece rububiyet tevhidi ile kiinin
kurtulua eriemeyeceini aka belirlemitir. nsann muvahhid bir mslman
saylabilmesi ve cehennem azabndan kurtulabilmesi iin rububiyet tevhidi ile
beraber uluhiyet tevhidine de iman etmesi lazmdr. O halde uluhiyet tevhidi
nedir?
luhiyet Tevhidi: Uluhiyet tevhidi, Allah'a, Onun belirledii ibadet ekilleri
ile ibadet etmektir. badette Allah' birlemek, bakasn O'na ortak kabul
etmemektir. Kalbin korkarak ve mit ederek Allah'a balanmasdr. Uluhiyet
tevhidi; ibadette, boyun emede, hkm koymada, kesin itaatte tek ve orta
olmayan Allah' birlemektir. .
Rububiyet ve uluhiyet tevhidi beraber olmaldr. Bunlardan biri
bulunmazsa kii muvahhid olamaz ve irke der. Mrikler, rububiyet
tevhidini kabul ediyorlard. Ancak bununla birlikte putlara tapyorlar ve
yeryznde Allah' tek hkm koyucu olarak kabul etmiyorlard. Ayn ekilde
ehli kitap da, Allah'n yeryzn yarattn kabul ediyor, fakat O'na oul isnat
ederek ve helal - haram klma yetkilerini din adamlarna vererek irke
dmlerdir. Uluhiyet tevhidi ok nemlidir. Btn peygamberlerin
teblilerinde en ok vurguladklar husus uluhiyet tevhididir: "Biz her kavme:
'Allah'a ibadet edin; sizin O'ndan baka ilahnz yoktur' (diye tebli etmesi iin)
bir peygamber gnderdik." (Nahl, 36) "(Nuh): 'Ey kavmim! Allah'a
kulluk/ibadet edin, sizin O'ndan baka ilahnz yoktur' dedi." (A'raf, 59). (Dier
peygamberlerin ayn mesaj iin bkz. A'raf, 65, 73, 85; Yusuf, 40; Hud, 1-2.)

18

SLAM AKAD

Tevhidin iar, La ilahe illallah'tr. Bu ifade, uluhiyeti Allah'tan baka her


eyden kaldrp atmay ve uluhiyeti sadece O'na has klmay iermektedir.
"Byledir. Allah, hakkn ta kendisidir. O 'nu brakp taptklar ise batldan baka
bir ey deildir. Dorusu Allah ycedir, byktr." (Hacc, 62)
Bunun en ak tezahr, Allah'n emirleri ile, sevilen kii veya herhangi bir
eyin istekleri attnda, Allah'n emirlerini tercih etmemektir. "nsanlar
arasnda Allah' brakp, O'na kotuklar eleri ilah olarak benimseyenler ve
onlar Allah' severcesine sevenler vardr. M'minlerin Allah' sevmesi ise
hepsinden kuvvetlidir." (Bakara, 165)
Peygamberlerin grevleriyle ilgili ayetler, tevhid'in temelinin Allah'a ibadet
etmek olduunu aka beyan ediyor. Peygamberlerin gnderililerindeki temel
ama, insanlar Allah'a ibadet etmeye armaktr. O halde "ibadet" kavramnn
Kur'an'da hangi anlamlarda kullanldn ksaca grelim:
badet: "Ben insanlar ve cinleri, ancak Bana ibadet etsinler diye
yarattm." (Zariyat, 56)
Sahabeden Muaz b. Cebel anlatyor: Bir gn Rasulullah bana, "Ey Muaz!
Allah 'n, kullar zerindeki hakk nedir?" diye sordu. Ben; "Allah ve Rasl
daha iyi bilir" dedim. Resulullah: "Allah 'n kullar zerindeki hakk, kullarn O
'na ibadet edip, baka hibir eyi irk / ortak komamalardr. " buyurdu.
(Buhari, Mslim)
badet kelimesinin lgat manas; itaat etmek, boyun emek, tevazu
gstermek, balanmak ve hizmet etmektir.
slami stlahta ibadet: Yaplmas sevap olan, Allah'a yaknlk ifade eden,
yalnz O'nun emirlerini yerine getirmi olmak ve rzasn kazanmak niyetiyle
yerine getirilen her trl harekete ibadet denir. Ksaca ibadet, Allah'n raz
olduu her sz ve fiile verilen isimdir. ibadet, Kur'an- Kerim'de hi bir zaman
sadece namaz klmak, oru tutmak, haccetmek manalarnda kullanlmamtr.
ibadet dinin tamamdr. Din ise hayatn programn izer, insanlarn yaam
tarzn belirler. Yemek yemek, devlet kurmak, ahlak, evlilik, hukuk, mali iler. ..
ksaca hayatn tamam dindir, dinin tamam da ibadettir.
ibadet 5 anlama gelmektedir. Bunlar:
1-) Kul olmak, kulluk etmek.
2-) Boyun emek, itaat etmek.
3-) lah tanmak (otorite tanmak, hkmne teslim olmak ).
4-) Herhangi birine ya da bir eye balanmak.
5-) Ynelmek, meyletmek ..
Herhangi bir davrann Allah'a ibadet olabilmesi iin art vardr:

19

SLAM AKAD

Meruiyet: Yaplan amelin Allah'n msaade ettii veya emrettii bir ey


olmas.
Usl - Metod: Allah'n emrettii ve Rasulullah'ir yapt ekilde yapmak..
Niyet/kasd: Allah rzas iin yapmak; baka bir kar veya riya gibi
sebeplerle yapmamak.
badet kelimesinin ifade ettii esas mana; kiinin yksek g, kuvvet ve
iktidar sahibi birine kar itaat etmesi, kendi hrriyet ve bamszlndan
feragat etmesi, onun karsnda her trl mukavemet ve isyan terk etmesi ve
tam bir ballkla isteyerek ona boyun emesidir.
badet etmek, insann ftratndaki/yaratlndaki gayenin gereidir. Allah
Teala insanlar ve cinleri, ancak kendisine ibadet etsinler diye yaratmtr (Bkz.
Zariyat, 56). Bu yzden ibadet etmek, insan iin kesin bir ihtiyatr. nsan ruhu
yalnz Allah'a ibadet ederek, yani sadece O'na kul olarak, O'na itaat ederek,
hayatn O'nun rzasna uygun olarak ve O'nun Rasln rnek alarak huzura
kavuur (Ra'd, 28). Aksi halde insan maddi ynden ne kadar yksek seviyede
olursa olsun, Allah'a ibadet etmedii mddete asla gerek mutluluu
bulamayacaktr.
Kur'an- Kerim'de birok ayette, insanlara Allah'a ibadet etmeleri
emredilir: "Gklerin ve yerin gayb Allah'ndr. Her i O'na dndrlr. yle ise
O'na ibadet et, O'na gvenip dayan." (Hud, 123) "Sana lm gelinceye kadar
Rabbine ibadet et." (Hicr, 99) "phe yok ki Allah, benim de Rabbim, sizin de
Rabbiniz. yle ise O'na kulluk/ibadet edin. te doru yol budur." (Al-i imran,
51). Btn peygamberler, insanlar Allah'a ibadete armlardr. Bu husus
Kur'an- Kerim'de yle belirtilir: "Andolsun ki, biz her mmete Allah'a ibadet
edin ve tauttan kann diye bir peygamber gnderdik." (Nahl,36)
badet, sevgi ve boyun eme manalarn birden ierir. Yani Allah' a ibadet,
Allah' son derece sevmekle birlikte nihai derecede O'na boyun eip sayg
duymaktr. ibadetin gereklemesi iin kulun, Allah' her eyden ok sevmesi
ve O'nu her eyden byk tanyp azam derecede sayg duymas gerekir.
Mslman, korku ile mit arasnda olmaldr. Fakat bu korku, bir canavardan
veya diktatrden duyulan korku gibi deildir. Mslmann korkusu Allah'n
sevgisini kaybetme korkusudur.
badet, Allah ve Raslnn emrettii ekilde yaplr. Dier her eyde
olduu gibi ibadetin nasl yaplaca hususunda da mslman, Kur'an ve
snnete mracaat eder. ibadet, insann kendi nefsi ve kalbini temizlemesi,
Allah'n rzasn kazanmas iin en gzel bir vasta ve ilahi bir vesiledir. ibadet
mslmann imann kuvvetlendirir, Allah'a yaklatrr. Tabii ki, ibadetin bilinli,

20

SLAM AKAD

Allah'n istedii ve Peygamberimiz'in uygulad gibi olmas lazmdr. Yoksa


ibadet insana bir fayda salamaz. rnein; Allah Teala Ankebut suresi 45.
ayetinde, "namaz kiiyi btn ktlklerden alkoyar." buyuruyor. Halbuki,
bugn pek ok mslman namaz kld halde birok gnah, hatta
kebire/byk gnah ileyebiliyor. Elbette ki, bu durum, onlarn namazlarnn
Allah katnda kabul grmediinin gstergesidir.
nsanlarn dnya ve ahiret saadetine ulaabilmesi iin ibadetlerini, Allah'n
istedii ekilde yapmalar gerekir. Fatiha suresinde "biz yalnz Sana ibadet eder
ve yalnz Senden yardm dileriz." (Fatiha, 5) ayetinde ibadet, "yardm
dileme"den nce gelmitir. Bunun manas, bir eyi elde etmeyi istemeden
nce, onu bize kazandracak vesilelere bavurmamz demektir. nce sebepler
yaplmal; sonra sonu Allah'n izniyle elde edilecektir. Mslmanlarn yapmas
gereken de budur. Mslmanlar ncelikle Allah'a en gzel ekilde ibadet
etmeli, yani hayatn Allah'n raz olaca ekilde, Peygamberi rnek alarak
yaamaldrlar. Ancak, bundan sonra kudreti sonsuz olan Allah mslmanlara
yardm edecek ve onlar yceltecektir. nk, Kur'an- Kerim'de buyrulduu
gibi izzet Allah'n, Rasulnn ve mslmanlarndr (Munafikun, 8).
badette ihsan/gzellik olmaldr. hsan kavramn Peygamberimiz yle
aklar: "hsan, Allah' gryor gibi Allah'a ibadet etmendir. Sen O'nu
grmesen de muhakkak ki O seni gryor." (Buhari, man 37; Mslim, man 1,
hadis no: 8; Tirmizi, iman 14; Ebu Davud, Snnet 16; bn Mace, Mukaddime
9; Nesai, man 6)
badet yalnz Allah'a edilmelidir. Ma'bud (ibadet edilen) yalnz Allah
olmaldr. Elbette ki ibadeti yalnz namaz, oru, zekat v.s. gibi fiillerden ibaret
grmemeliyiz. Bu fiiller ibadetin bir ksmdr; tamam deildir. nceden de
belirttiimiz gibi ibadet, hayatn tamamn iine alan bir kavramdr. badetin
sadece Allah iin yaplmas gerektii hususu zerinde Kur'an- Kerim
hassasiyetle durmaktadr: "o (Allah) yalnz kendisine ibadet etmenizi
emretmitir. te dosdoru din budur." (Yusuf, 40) "Ey Adem oullar, eytana
ibadet etmeyin diye size emir vermedim mi? nk o , sizin iin apak bir
dmandr." (Yasin, 60) "De ki, bunca delilden sonra, bana Allah'tan bakasna
ibadet etmemi mi emrediyorsunuz, Ey cahiller? Bilakis Allah' a ibadet eden ve
kredenlerden olun." (Zmer, 64-66) "Artk kim Rabbine kavumay mit
ediyorsa gzel bir amel ilesin ve Rabbine ibadette hibir kimseyi ve hibir eyi
ortak tutmasn. " (Kehf, 110) "De ki: Ey kafirler, ben sizin ibadet ettiklerinize
ibadet etmem .... " (Kafirun, 1-6)
Bu ayetlerde aka grld gibi Allah, ibadetin sadece kendisine
yaplmasn emrediyor. ster iimizde ve ister dmzda olsun bizi kendisine
ram eyleyen, itaatkar klan, bizim bedenimizi ve ruhumuzu kendi kudretine

21

SLAM AKAD

gre ynlendiren, bizim enerjimizi kendi istedii yne sevk eden, yani bizi
teslim alan her "g", bizi kendisine kul yapm demek olur. Oysa Rabbimiz,
bizim uluhiyet, rububiyet ve ubudiyeti yalnzca kendisine tahsis etmemizi ve bu
noktada btn sahte ilah ve rableri reddetmemizi istiyor.
Tevhidin Yansmalar
Kur'an- Kerim'in tevhid ile ilgili ayetlerine dikkatle baktmz zaman
tevhid akidesinin sadece fikri, zihinsel ve felsefi bir telakki olmayp; insan ve
kainat konusunda bal bana ok genel bir dnce ve yaam biimi
olduunu aka anlarz. Kavramlar arasnda, insan hayatn "tevhid" kavram
kadar epeevre kuatan, ok boyutlu bir baka kavram bulmak mmkn
deildir. Bundan dolay tarih boyunca btn ilah davetler, La ilahe illallah
esasn aklayarak ie balamlardr.
Evrendeki Tevhid
Kur'an'n insanlara kazandrmaya alt dnya grne gre kainat ve
kainattaki btn varlklar yce bir kuvvet olan Allah tarafndan yaratlmtr.
Evrendeki dzen de Allah tarafndan yaratlmtr. Kur'an, evrendeki dzenin
Allah tarafndan takdir edilmi olduunu aka beyan ediyor. Kur'an'daki bir
ok ayet, eitli ifade biimleriyle insann dikkatini evrenin salam dzenine
ekerek, evrenin yaratcsnn birlenmesi gerektiini vurguluyor. "Biz gkleri,
yeri ve ikisi arasndakileri oyun ve elence olsun diye yaratmadk." (Enbiya,
16) "Gerek u ki, gklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Hepsi O'na boyun
emilerdir." (Bakara, 116) "Gklerde ve yerde bulunan her ey, Rahman' a
kul olarak gelecektir." (Meryem, 93) "o (Allah), geceyi sizin iin istirahat
etmenize elverili, gndz de (geiminizi salamanz iin) aydnlk yapmtr.
phesiz bunda iiten bir toplum iin ibretler vardr." (Yunus, 67) (Konuyla ilgili
olarak yine bkz. En'am, 95-99; Yasin, 33; Nahl, 10-18,65,81; Yunus, 3-6).
Bu ayetlerde btn evrende var olan dzeni, evrenin yaratcs, idare
edicisi ve evirip evireni olan Allah'n birliine apak bir delil sayyor. Bizden
kainatta var olan bu mkemmel dzen ve bu dzenin salaml ve btnl
zerine dnmemizi ve bu yolla tevhid fikrine ulamamz istiyor.
Tevhid ve Allah'n Hakimiyeti
Tevhid, btn beeriyetin, sahte ilah ve rablere bakaldrarak esaret
zincirinden kurtulmas ve Allah'tan bakasna kul olmamas demektir. Bu

22

SLAM AKAD

yzden, tevhid kavram ayn zamanda, kullara kul olmann penesinden


kurtularak yalnz Allah'a kul olmaya ynelmek ve bunun tabii neticesi olarak da
Allah'n hakimiyetini kabul etmek; Allah'n egemenliinin dnda her gc,
sultay, otoriteyi, sistemi, fikri, ideolojiyi, dnya grn, ksacas hangi klf,
rt ve grnt altnda olursa olsun hakimiyet/egemenlik iddiasnda bulunan
her eyi reddetmek anlamlarn da ierir.
"Rabb'in, yalnz kendisine kulluk etmenizi ... emretti." (sra, 23) "Hkm,
hakimiyet yalnz Allah'ndr. O, yalnz Kendisine tapmanz emretmitir. te
dosdoru din budur." (Yusuf, 40). Bu ayetler u gerei aka ortaya koyuyor:
Allah'a inanmann, tevhid dinine dahil olmann ve muvahhid saylabilmenin
art, kiinin Allah'n hakimiyetini kabul ederek, O'nun isteini, kendi dilediine
veya bakalarnn steklerine tercih etmek ve tm dier arzular O'nun yolunda
feda etmektir. Mslman olmak, ksaca Allah' kural koyucu sfatlaryla tek,
emir verici olarak tek, yasak koyucu olarak tek ve insan hayatna hkmedici
olarak tek olarak kavramak, inanmak ve bu dorultuda yaayp tavr
koymaktr.
Tevhid ve Tautlarla Mcadele
"De ki: 'Ey kitap ehli! Bizim ve sizin aranzda eit olan bir kelimeye gelin:
Yalnz Allah 'a ibadet edelim; O'na hibir eyi ortak komayalm; bazamz
bazmz Allah 'tan baka rabler edinmesin .. ' Eer yz evirirlerse: 'ahid olun,
biz mslmanlarz' deyin." (Al-i mran, 64) "man edenler Allah yolunda
savarlar; kfredenler de taut yolunda savarlar. O halde, eytann
dostlaryla savan; nk eytann hilesi zayftr." (Nisa, 76)
Sosyal bir hayat nizam olarak tevhid, halkn bilgisizlii ve uursuzluu
zerine dayal veya onlara zulmetmek zere kurulan cahili ve tauti sistemleri
temelden deitirecek plan ve projeler sunar. Tevhid, srf fikri ve nazari bir
akide deil; eyleme ynelik, pratik zm yollar sunan bir sistemdir. Tevhid
akidesi, yalnzca tabiat tesi / metafizik konulara izah getiren ve ahlak ile ilgili
konularda sz konusu edilebilecek bir tasavvur deil; irk temeli zerine
oturmu taut'i sistemlere kar muvahhidlere planl, programl bir hareket
mant sunan, inklap bir bakaldrdr.
Tevhid akidesi, pratik, eyleme dnk bir hareket ve cahiliyyeye irk
temeline dayana sistemlere bir bakaldr ve de mstekbir, zalim tautlara
kar siyas, iktisadi, sosyal ve hukuki bir sistem olmasayd, tarih boyunca bu
akideyi kavimlerine sunan btn peygamberlere kar sava alr myd?
slam gneinin doduu sralarda Mekke' de hayatlarn srdren
"Hanifler"in konumu, bu konuda k tutmas bakmndan olduka nemlidir.

23

SLAM AKAD

Peygamberimiz'e peygamberlik grevi verilecei dnemde Mekke'de Hz.


brahim'in eriat zerine yaay srdrdklerini iddia eden Hanif dini
taraftarlar vard. Bunlar, putlara tapmaktan vazgeerek Hz. brahim'in dinine
girmilerdi. Bunlar, Allah' birliyor ve kavimlerinin putlar adna kestikleri
kurbanlar yemiyorlard. Panayrlarda tevhidin hakikat ile ilgili nutuklar
sylyorlar, putlarn batllna dair deliller getiriyorlar ve onlara tapmamay
tlyorlard.
Ne var ki, Hanif dininden olduunu iddia eden bu kimselerin savunduklar
dnce, sadece zihinde tanan, salt fikir ve kuramsal inan ve anlay
olmaktan teye gitmiyordu. O yzden mrik Mekke toplumunda en ufak fikri
ve pratik bir etkinlikleri yoktu. O putperest toplumda ortaya koyduklar fikirleri,
sadece nazari inan biimiydi. Bunun iin de bu kimseler, irk temeline dayal o
cahili toplumda mrik putperestlerle ayn ortamda, birbirleriyle fiili olarak
atmadan yayorlar ve bu konumlar kendilerini fazla rahatsz etmiyordu.
Kokumu bu kfri toplum dzeninin gelenei, grenei, rf ve adetlerinin
pratik olarak iindeydiler. Bu yzden, pratik yaamdan uzak bulunan ve sadece
nazariye olmaktan teye gitmeyen tevhid akidesine bal olmalar, onlar o
haysiyetsiz yaay tarzndan, cahili ortamdan ve kokumu zulm tasallutu
altnda zelil bir hayat srdrmekten uzaklatrmyordu.
slami davetin en nemli ve temel maddesi, tevhidin ispat ve irkin reddi
olduu iin, cahili Mekke atmosferinde, yerleik irk dzeni ierisinde gndeme
gelen tevhid akidesi, zel bir yaam biimini gstererek, inklap bir kimlikle
ie balad. slam'n siyasi, iktisadi ve sosyal bir sistemin ve hayatn btn
alanlarna hkmeden bir nizamn ad olduu net bir ekilde ilan edildi. irkin
her eidinin rtld deliller ileri srld ve gayet zl bir ekilde insanlar
tevhide davet edildi. Tevhid fikri anlatlrken, sadece zihinsel olarak Allah'n var
oluu deil; O'nun tek oluunun anlam ve bu akideye olan ihtiya da anlatld.
te Rasulullah (s.a.v.)'in kavmine sunduu tevhid anlay ile Hanifler'in
savunduklar tevhid fikri arasndaki temel fark bu noktada odaklayor: Bir
yanda hayatn btn alanlarna hkmeden, hem zihinsel, fikirsel, ve hem de
pratie yansyan bir akide; dier yanda sadece zihinde yer eden, sadece kalpte
yer tutan ve pratie indirgenemeyen, hayata geirilemeyen bir inan ...
Peygamberimiz, risalet ile grevlendirildikten sonra yapt ilk i, inan ve
amele dayanan, teorisi ve pratii olan gerek tevhid anlayn yerletirmek
olduu iin Mekke'nin egemen gleri, idareyi ellerinde tutan mstekbirler,
kendisine kar sava balattlar. Savunduu bu saf akide, Peygamberimiz'i
kafirlerle kar karya getirdi. Kafirler, kendisine has, zel bir yaam biimi
sunan bu akidenin, kendi cahili sistemleriyle asla uzlamaya girmeyeceini,
yeryznde tauti rejimlerle srekli ve amansz bir mcadele ierisinde

24

SLAM AKAD

olacan, ksacas kfre kar devaml bir savam vereceini kesinkes


anladlar. Tevhidin, uygulamaya ve taut dzenlere kar bakaldr ilan
olduu anlay, onlarn neden, daha nce ayn akideyi savunan Hanifler' e
kar en ufak bir tepki gstermezken, Hz. Peygamber ve onunla beraber
olanlara kar iddetli bir savan ierisine girdiklerini aka ortaya koyuyor.
nsan, mslmanm dedii, kelime-i tevhidi syledii halde cehalet ve
dzenin/ortamn cahili yapsndan dolay -Allah muhafaza etsin- irke debilir.
Gnmzde de sk grlen tevhidi bozan durumlarn nemlileri unlardr:
A-) Allah'tan bakasna emretme, yasaklama, helal ve haram klma, kanun
koyma ve hakimiyet hakkn verme gibi haller tevhidi bozar. Allah'n koyduu
hkmleri, lleri bir tarafa brakarak hakimiyeti herhangi bir eye vermek bir
m'minin yapamayaca eydir. Bu konuda Allah Kur'an- Kerim'de yle
buyuruyor: "Hkm/Egemenlik yalnz Allah'a mahsustur. O sadece kendisine kul
olmay emretti. Dosdoru din ancak budur." (Yusuf, 40) "Onlar Allah ' brakp
bilginlerini, rahiplerini, Meryem 'in olu Mesih'i Rabler edindiler. Halbuki
onlarda bir olan Allah'tan bakasna ibadet etmekle emrolunmamlard. O,
bunlarn e tuta geldikleri her eyden mnezzehtir." (Tevbe, 31)
B-) Allah'tan ve Resulnden geldii kesinlikle sabit olan haberlerin tmne
birden inanmamak.. Kim Kur'an'n hkmlerinden birini geersiz sayyor veya
ona inanmyorsa o kii Allah'a ortak komu olur. "Yoksa siz kitabn bir ksmna
inanp bir ksmn inkar m ediyorsunuz? Sizden bunu yapanlarn cezas,
dnyada rezillikten baka bir ey deildir. Kyamet gn ise, en iddetli azaba
arptrlacaktr. Allah yaptklarnzdan gafil deildir." (Bakara, 85)
C-) Kafirleri dost tanyp, mslmanlar sevmemek: "Ey iman edenler!
Yahudilerle, hristiyanlar dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlardr.
inizden kim onlar dost edinirse, o da onlardandr." (Maide, 51) "Ey iman
edenler! Ne sizden nce kitap verilenlerden dininizi oyuncak ve elence yerine
tutanlar, ne de dier kafirleri dost edinmeyin. Eer gerek mminlerden iseniz
Allah 'tan korkunuz." (Maide, 57)
D-) Allah'n isim, sfat ve fiillerinden herhangi birini inkar ederek, veya
bakasn bu hususlarda ortak grmek, O'nu gerei gibi tanmamak Bunun
sonucu olarak, Allah'a herhangi bir eksiklik izafe edilir ki, bu da tevhidi bozar.
"En gzel isimler Allah'ndr. O halde Allah' a bu isimlerle dua ediniz. O'nun
isimlerinde sapklk edenleri terk edin .. Yarn kyamette onlar yaptklarnn
cezasn ekeceklerdir." (A'raf, 18)

25

SLAM AKAD

E-) badeti Allah'tan bakasna yapmak: "De ki phesiz benim namazm,


ibadetlerim, hayatm ve lmm yalnz alemlerin Rabbi olan Allah iindir."
(En'am, 162). Allah'tan bakasna secde etmek, Allah'tan bakas adna kurban
kesmek, Allah'tan bakasna dua etmek gibi fiiller tevhidi bozar.
F-) Allah'n indirdii emirlerle hkmetmemek ve Allah ve Resul'nn
hkmn kabul etmemek. Allah'n hkmlerini bir tarafa brakp, tautlarn
hkmlerini uygulamak ve onlara tabi olmak insan tevhitten uzaklatrr.
"Allah'n indirdii ile hkmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir" (Maide, 44 )
G-) Allah 'tan bakasna tevekkl etmek. "Mmin iseniz Allah'a tevekkl
ediniz .. " (Maide, 23 )
H-) Allah'tan bakasn, Allah' sever gibi severek dost edinmek.
"mmetim adna en ok korktuum ey Allah 'a irk komaktr. Ancak benim
sylediim, onlarn gnee, aya, putlara tapmalar deildir. Benim korktuum
irk, Allah dndaki eylerin honutluunu gzeterek ameller yapmak ve gizli
ehvettir." (bn Mace)
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Kur'an- Kerim'de Tek ilah/Tevhid Kavram
"Gerek u ki, gklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Hepsi O'na
boyun emilerdir." (Bakara, 116)
"nsanlar arasnda Allah ' brakp, O 'na kotuklar eleri ilah olarak
benimseyenler ve onlar Allah' severcesine sevenler vardr. Mminlerin Allah'
sevmesi ise hepsinden kuvvetlidir. " (Bakara, 165)
"Ne zaman onlara: 'Allah'n indirdiklerine uyun' denilse onlar: 'Hayr, biz,
atalarmz zerinde bulduumuz eye (gelenee) uyarz' derler. Ya atalarnn
akl bir eye ermez ve doru yolu da bulamam idiyseler?" (Bakara, 170;
Benzer ayetler iin bkz. Maide, 104; Zuhruf, 22-24; A'raf, 28)
"Kim tautu inkar eder ve Allah' a iman ederse, phesiz kopmas
mmkn olmayan salam bir kulpa yapm olur. Allah iitendir, bilendir."
(Bakara, 256)
"Gerek, sizin ilahnz hakikaten bir'dir." (Saffat, 4) "Allah'tan baka ilah

26

SLAM AKAD

yoktur." ( Al-i mran, 62)


"Kendisi hakknda hibir delil indirmedii eyi Allah'a irk ortak
kotuklarndan dolay kfredenlerin kalplerine korku salacaz. Onlarn barnma
yerleri atetir. Zalimlerin konaklama yeri ne ktdr!" (Al-i mran, 151)
"Allah sizin dmanlarnz sizden daha iyi bilir. Veli (gerek bir dost)
olarak Allah yeter, bir yardmc olarak da Allah kafidir." (Nisa, 45)
"Hi phesiz, Allah, kendisine irk koanlar balamaz. Bunun dnda
kalanlar ise, (onlardan) dilediini balar. Kim Allah 'a irk koarsa elbette o
uzak bir sapklkla sapmtr." (Nisa, 116)
"Onlar (mrikler), O'nu brakp yalnzca birtakm diilere tapar, onlardan
yardm isterler. Onlar o her trl hayrla ilikisi kesilmi eytandan bakasna
tapmazlar." (Nisa, 117)
"Andolsun, 'phesiz Allah, Meryem olu Mesih'tir' diyenler kfre
dmtr. Oysa Mesih'in dedii (udur:) 'Ey srailoullar, benim de Rabbim,
sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. nk O, kendisine ortak koana
phesiz cenneti haram klmtr, onun barnma yeri atetir. Zulmedenlere
yardmc yoktur. Andolsun, 'Allah n ncsdr' diyenler kfre dmtr.
Oysa tek bir ilahtan baka ilah yoktur. Eer sylemekte olduklarndan
vazgemezlerse, onlardan inkar edenlere mutlaka (ac) bir azap dokunacaktr."
(Maide, 7273)
"De ki: 'Gkleri ve yeri yoktan var eden, yedirdii halde yedirilmeyen
Allah'tan bakasn m veli/dost edineceim?' De ki: 'Bana mslman olanlarn
ilki olmam emrolundu.' Ve 'sakn Allaha ortak koan mriklerden olma!'
(denildi)." (En'am, 14) "O ancak tek bir ilahtr. 'Dorusu ben O'na ortak
komanzdan masumum' de." (En'am, 19)
"Onlarn tmn toplayacamz gn; sonra irk koanlara diyeceiz ki:
'Nerede (o bir ey) sanp da ortak kotuklarnz?' Sonra onlarn: 'Rabbimiz olan
Allaha and olsun ki, biz mriklerden deildik' demelerinden baka bir fitneleri
olmad. Bak, kendilerine kar nasl yalan sylediler ve dizmekte olduklar da
kendilerinden kaybolup uzaklat." (En'am, 22-23)
"te, Rabbiniz Allah budur. O'ndan baka ilah yoktur. O her eyi
yaratandr. O her eye vekildir. Gzler O'nu grmez. O btn gzleri grr. O
latiftir, -her eyden-haberdardr. " (En'am, 102 - 103)
"De ki, namazm, ibadetlerim, hayatn ve lmm alemlerin rabb Allah
iindir. O'nun hibir eriki/orta yoktur." (En'am, 163-164)
"(Nuh): Ey kavmim! Allah 'a ibadet edin, sizin O'ndan baka ilahnz
yoktur, dedi." (A'raf,59)
"Onlar, Allah' brakp bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve
Meryem olu Mesih'i de ... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten

27

SLAM AKAD

baka bir eyle emrolunmadlar. O'ndan baka ilah yoktur. O, bunlarn irk
kotuklar eylerden ycedir." (Tevbe, 31)
"Allah' brakp kendilerine zarar vermeyecek ve yararlar dokunmayacak
eylere kulluk ederler ve 'Bunlar Allah katnda bizim efaatilerimizdir' derler.'
De ki: 'Siz, Allah'a, gklerde ve yerde bilmedii bir ey mi haber veriyorsunuz?
O, sizin irk kotuklarnzdan uzak ve ycedir." (Yunus, 18)
"De ki: 'Size gkten ve yerden rzk veren kimdir? O kulaklara ve gzlere
malik bulunan kimdir? lden diriyi, diriden de ly kim karyor? Btn ileri
kim idare ediyor? Hemen: 'Allah' derler." (Yunus, 31)
"eitli tanrlar m daha iyi, yoksa kahredici olan bir tek Allahm? Sizin
Allah 'tan baka taptklarnz, Allah'n kendileri hakknda hibir delil indirmedii,
sizin ve atalarnzn takt (birtakm anlamsz) isimlerden bakas deildir.
Hkm, yalnzca Allah'ndr. O, kendisinden bakasna kulluk etmemenizi
emretmitir. Dosdoru olan din ite budur; ancak insanlarn ou bilmezler."
(Yusuf, 39-40)
"Biz her mmete/kavme: 'Allaha ibadet edin; sizin O'ndan baka ilahnz
yoktur' (diye tebli etmesi iin) bir peygamber gnderdik." (Nahl, 36)
"Allah dedi ki: 'ki ilah edinmeyin. 0, ancak tek bir ilahtr. yleyse Benden,
yalnzca Benden korkun.' Gklerde ve yerde ne varsa O'nundur, din de (itaat
ve kulluk da) yalnz O'nundur. Byleyken, Allah'tan bakasndan m
korkuyorsunuz?" (Nahl, 51-52)
"Kafirler Beni brakp da kullarm evliya/dostlar edineceklerini mi sandlar?
Biz cehennemi kafirlere bir konak olarak hazrladk." (Kehf, 102)
"phe yok ki Ben, Ben Allah'm... Benden baka ilah yoktur; u halde
bana ibadet et ... " (Taha, 14)
"Eer yerde ve gkte Allah'tan baka ilahlar olsayd yerlerin ve gkler(in
nizam, dengesi) bozulurdu. Demek ki ar'n Rabbi olan Allah, onlarn
yaktrdklar sfatlardan mnezzehtir." (Enbiya, 22)
"O'nu brakp ilahlar m edindiler? De ki: 'Kesin delilinizi getirin, ite benim
ve mmetimin kitab ve benden ncekilerin kitaplar.' Hayr, onlarn ou
gerei bilmez de yz evirirler." (Enbiya, 24)
"Senden nce gnderdiimiz her peygambere; 'Benden baka ilah yoktur,
Bana kulluk edin' diye vahyetmiizdir." (Enbiya, 25)
"mmetiniz bir tek mmettir ve Ben de sizin Rabbinizim. O halde gerei
gibi ibadet edin." (Enbiya, 92)
"yleyse iren bir pislik olan putlardan kann, yalan sz sylemekten
de kann. Kendisine irk/ortak komakszn Allah'n hanifleri (O'nun birliini
kabul eden m'minler olun). Kim Allaha ortak koarsa, sanki o, gkten dp
paralanm da kendisini kular kapm, yahut rzgar onu uzak bir yere

28

SLAM AKAD

srkleyip atm gibidir." (Hacc, 30-31)


"Keza Hak yalnz Allah 'tr. O 'nu brakp ibadet ettikleri ise batln ta
kendisidir. Dorusu Allah ycedir, byktr." (Hacc, 62 )
"Onlar, Allah'n kadrini hakkyla takdir edemediler. phesiz Allah, g
sahibidir, azizdir." (Hacc, 74)
"Grdn m o kendi hevasn (istek ve arzularn) ilah/tanr edinen
kimseyi. imdi onun zerine sen mi beki olacaksn." (Furkan, 43)
"Allah ile beraber baka bir ilaha yalvarp yakarma, sonra azaba
uratlanlardan olursun." (uara, 213)
"Allah ile birlikte baka bir ilah edinip tapma. O'ndan baka hi bir ilah
yoktur." (Kasas, 88)
,
"(brahim onlara) dedi ki: 'Siz, srf aranzdaki dnya hayatna has
muhabbet uruna Allah' brakp birtakm putlar (tanrlar) edindiniz ... "
(Ankebut, 25)
"Gkleri ve yeri yaratan, gnei ve ay buyruu altnda tutan kimdir? diye
sorarsan, phesiz Allah 'tr derler." (Ankebut, 61)
"Gnlden katksz ballar olarak, O'na ynelin ve O'ndan korkup saknn,
namaz dosdoru kln ve mriklerden olmayn." (Rum, 31)
"Yardm grrler umuduyla, Allah'tan baka ilahlar edindiler. Halbuki
onlarn (o sahte tanrlarn, taptklar putlarn) kendilerine yardm etmeye asla
gleri yetmez. Bilakis onlar, bu mabutlar iin yardma hazr askerlerdir."
(Yasin, 74-75)
"lerinden kendilerine bir uyarcnn gelmesine atlar. Kafirler dedi ki:
'Bu, yalan syleyen bir bycdr. Tanrlar bir tek ilah m yapt? Dorusu bu,
tuhaf bir ey!' Onlardan mele' (ileri gelen bir grup, egemen gler): 'Yryn,
ilahlarnza ballkta direnin, sizden istenen phesiz budur. Son dinde de
bunu iitmedik. Bu, ii bo bir uydurmadan baka bir ey deildir." (Sad, 4-7)
"Allah' brakp da kendilerine bir takm dostlar edinenler derler ki: Biz
bunlara ancak . bizi Allah' a daha fazla yaklatrsnlar diye tapyoruz." (Zmer,
3)
"De ki: 'Ey cahiller! Bana Allah 'tan bakasna kulluk etmemi mi
emrediyorsunuz?' Ey Muhammed! And olsun ki sana da, senden nceki
peygamberlere de vahyolunmutur. And olsun, eer Allah'a ortak koarsan
amellerin phesiz boa gider ve hsrana urayanlardan olursun. Hayr, yalnz
Allah' a kulluk et ve kredenlerden ol. Onlar, Allah' gerei gibi takdir
edemediler. Halbuki kyamet gn btn yeryz O'nun tasarrufundadr.
Gkler O'nun eliyle drlp bklecektir. O, mriklerin ortak kotuklarndan
mnezzeh ve ycedir." (Zmer, 64-67).
"Yoksa onlarn birtakm irk kotuklar ortaklar m var ki, Allah'n izin

29

SLAM AKAD

vermedii eyleri, dinden kendilerine teri ettiler (bir eriat/dini kural kldlar )?
Eer o fasl kelimesi (azab erteleme sz) olmasayd, derhal aralarnda hkm
verilir (ileri bitirilir )di. phesiz zalimler iin can yakc bir azap vardr." (ra,
21)
"Senden nce de hangi memlekete uyarc gndermisek mutlaka orann
varlkllar; 'Atalarmz bir din zerinde bulduk. Biz de onlarn izlerine uyarz
derlerdi." (Zuhruf, 23)
"De ki; O Allah bir'dir. O Allah samed'dir (Hibir eye muhta olmayan,
her ey Kendisine muhta olan; her eyin kayna ve yaratcsdr). Hi kimseyi
dourmamtr. Hi kimse O'nu dourmamtr. O'na benzeyen hibir ey de
yoktur." (hlas, 1-4)
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Kur'an'da Tevhidle ilgili nemli Vurgular
Kur'an- Kerim'de "lah" kelimesi, toplam 147 yerde geer. "Allah" lafz
ise, tam 2697 yerde kullanlr. "La ilahe illallah" eklindeki tevhid
kelimesi/cmlesi Kur'an'da iki yerde (Saffat, 35; Muhammed, 19) geer. Ayn
anlama gelen "La ilahe illa H" eklinde otuz yerde tekrarlanmaktadr. Tevhidi
anlatan dier ayetleri de gz nnde bulundurduumuzda, Kuran'n Allah'n
tek bir ilah olduuna inanmaya ne kadar nem verdiini ve btn Kur'an
esaslar tevhid inanc esasna dayandn grrz.
Tevhid, yaratltan ncedir. Cenab- Allah yaratl esnasnda (ruhlar
aleminde) yegane Rab olduunu btn insanla onaylatmtr: "Hani Rabbin
Ademoullarnn srtlarndan zrriyetlerini alm ve onlar kendi nefislerine kar
ahit tutmutu. 'Ben sizin Rabbiniz deil miyim?' (demiti de) 'Evet
(Rabbimizsin) ahit olduk' demilerdi. (Bu) Kyamet gn 'biz bundan
habersizdir' dememeniz iindir. Ya da bizden nce atalarmz irk komutu da
biz ise onlardan sonra gelen bir kuaz. leri batl olanlarn yaptklar
yznden bizleri helam m edersin?' dememeniz iin... " (A'raf, 173). Ayette
grld zere Tevhid fikrinin temelleri insanln yaratl esnasnda
atlmtr. Yce Allah biricik Rab olduunu btn insanlara tasdik ettirmi ve
Kyamet gn yaplabilecek tm itirazlarn geersiz olduunu daha ilk gnden
kendilerine bildirmitir.
Cenab- Allah, kullarndan ald bu sz zerine onlar bilme, dnme ve
akletme yetenekleriyle donatm ve ayrca onlara iyiyi, gzeli ve doruyu

30

SLAM AKAD

gsteren peygamberler gndermitir: "Biz her mmete; 'Allah'a kulluk/ibadet


edin ve tautlardan saknn' diye tebliat yapmas iin bir peygamber
gnderdik." (Nahl, 36). Grlyor ki tevhid inanc, akidenin esasdr. eriatn
tm onun iin indirilmi, btn peygamberler, hep o inanca armlardr. Bu
temel akideye dayal olan slam dininin ana hedefi, insanlar irkten,
tautlardan ve kfrden kurtararak Allah'n birliine inandrmak, kalplerde bu
ruhu yeertmek, Allah'n bir teklii fikrini yerletirmektir.
La ilahe illallah" kelimesi, slam dininin temel rkn olduuna gre
Tevhid olmadan slam dininden de bahsetmek mmkn olmaz. Bu yzden
slam'da er'i ilimlerin temeli ve asl kabul edilen Tevhidin ilk olarak
aklanmas, tebli edilmesi ve beyan olunmas gerekmektedir: "Senden nce
gnderdiimiz her peygambere; 'Benden baka ilah yoktur, Bana kulluk edin'
diye vahyetmiizdir." (Enbiya, 25). Aslnda Kur'an- Kerim Tevhidin, yani "La
ilahe illallah"n manasn aklamak zere gnderilmitir. Bu itibarla o en nemli
vurgu olarak irki ve benzerlerini kesin bir dille reddediyor.
Tevhid akidesinin, kk bir pheye yer brakmadan, saf ve katksz bir
ekilde yerlemedii bir kalpte hakiki imandan bahsetmek mmkn deildir.
Gerek bir iman iin de Allah'a imandan nce tautlar tanmamak, onlar
reddetmek gerekir: "Kim tautu inkar eder ve Allah'a iman ederse, phesiz
kopmas mmkn olmayan salam bir kulpa yapm olur. Allah iitendir,
bilendir." (Bakara, 256). Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kur'an Dili adl
tefsirinde bu ayetle ilgili unlar sylemektedir: "Muvahhid m'min olmak iin,
Allah'a imandan evvel kfre tevbe etmek arttr ve bu tevbenin art da
tautlar asla tanmamaya azmeylemektir. Bu suretle 'Kim tautu inkar edip de
Allah'a iman ederse' ayeti 'La ilahe illallah' kelime-i tevhidinin bir tefsiri
demektir." (Elmall, Hak Dini Kur'an Dili, Eser Y. 2/871). Kur'an'a gre Allah'a
iman etmekle, tautu reddetmek ayn kapya kar. Yani taut reddedilmedike
Allah'a iman tamamlanm olmaz. Bu ikisi hibir zaman bir arada bulunamaz.
Allah'a inanmak ve iman etmek; ayn zamanda tauta tabi olmamak demektir.
(Mevdudi, slam'da Hkmet, s. 245)
M'min olmann, Allah' kabul etmenin anlam, Tevhid akidesinin net
olarak, saf, ar ve duru olarak insan kalbine yerlemesi ve buna bal olarak
insan hayatnda, yani pratikte tezahr etmesidir. Buna Allah'n insan hayatna
hkmetmesi de diyebiliriz. nsann Allah'tan gayr btn sahte ilahlar
reddetmesi, sadece Allah'n kopmak bilmeyen salam kulpuna yaparak, dier
btn iplerin kesilmesi ... te Tevhidin ruhu budur.
Tevhid, m'minin hayat metodudur. Dier slami btn rknler bu genel
prensibe baldr. Bu itibarla Tevhid kavram, yani "La ilahe illallah" prensibi
slam'da btn anlay ve yaay biimlerinin kaynan tekil eder. Dier

31

SLAM AKAD

btn rknler, prensipler ve fikirler bu yce kavramn etrafnda rlr. nsan,


Tevhid akidesi konusunda net bir dnceyi kazanp bir karara varmadka, bu
konuda sabit bir gre ulamadka, dier slami hibir konuda salkl bir
sonuca ulaamaz. Her zaman olduu gibi, teknolojinin, materyalist ve kapitalist
felsefelerin, beeri ideolojilerin gz boyad ve kafa bulandrd gnmzde,
bizi bu kargaa ve zillet bataklndan kurtaracak yegane prensip Tevhid
akidesidir. Tpk slam'n ilk dnemlerinde olduu gibi ...
O halde bize den, Tevhid akidesini aslndan renmek ve yeniden ona
dnmektir. Ancak bu ekilde cahiliyyenin bataklndan kurtulabilir ve yeniden
dnya toplumlar arasndaki izzetimizi kazanabiliriz. Kur'an Allah Teala'nn
varln ispat etmeyi deil; O'nun sfatlarn konu edinmitir. Bu ayetlerde
zellikle Tevhid, yani Allah'n bir teklii zerinde durularak Allah'n eriki ve
benzeri olmad ifade edilmitir. Kur'an'a gre Tevhidin asl manas; Allah'n
birliine, dengi ve orta olmadna insanlarn iman etmesidir.
Kur'an Metodu: Kur'an- Kerim, "Allah'n varl" konusunda takip edilmesi
gereken metodun, grnen tabiat olaylarndan, maddi birtakm fenomenlerden
yahut akli ve mantki grnen baz izahlardan hareketle O'nun varln ispat
etmeye almak deil; aksine, tutulacak yolun Allah'n varlna -hibir delile
ihtiya duymadan- iman etmek olduunu aka beyan eder. man ile direkt
balantl grlen bu konu ile ilgili olarak Kur' an' n serdettii deliller "iknai"
olular ile dikkat ekerler. (Bekir Topalolu, sbat- Vacib, s. 26). Kur'an-
Kerim'de Allah Teala'dan bahsedilen ayetlerin ou, O'nun sfatlarn konu
edinmitir.Bu ayetlerde zellikle "Tevhid"',zerinde nemle durulmu, Allah'n
eriki ve benzeri olmad srekli vurgulanmtr. Bu yzden olsa gerekir ki,
Kur'an- Kerim irk olay zerinde oka durmu, Allah'n varln ispat yoluna
gitmek yerine O'nun birlii konusunu srekli ilemitir. Tevhidi, odak kavram
haline getirmitir.
Kur'an'n "Allah" konusunu, zellikle de akide mevzuunu ileyen ayetleri
dikkatle incelendiinde bu gerein ok ak bir ekilde ortaya kt grlr.
Kur'an ayetleri, hibir zaman direkt olarak Allah'n varln ispat etmeyi hedef
edinmemilerdir. nk Kur'an Allah'n varlna inanmay ak ve kesin bir
zorunluluk olarak kabul eder. Bu hususta insan ftrat iin kabul veya red sz
konusu deildir. Bu gerek, Kur'an'da temel bir prensip olarak kabul edilir.
Kur'an, selim ftrata hitap ettii iin Allah'n varln herkesin bedihi ve ftri
olarak kabul ettii bir gerek olarak ele aldndan ispatna almaz.
Gerekten de insanlk tarihi incelenince, hangi devir ve zamanda, hangi
rk ve toplumda olursa olsun, en ilkelinden en medenisine kadar genel kabul
halinde Allah' tandklar grlr. Onun iin Kur'an daha ok beeriyetin en ok
yanld ve sapt "irk" olay zerinde durarak Allah'n birlii ve dier

32

SLAM AKAD

sfatlarm tantmaya ynelir. Ayn ekilde mslmanlarn da "Allah" konusunda


ayn yntemi izlemelerini salk verir. Kur'an- Kerim, direkt olarak ispat
sadedinde hibir akl delil kullanmamtr. Kur'an'da Allah'n ispat ile ilgili
olduu iddia edilen ayet-i kerimeler, dorudan doruya Allah'n varln ispat
deil; ancak dolayl olarak bu konuya temas etmektedir. Yani, sz konusu
ayetlerden dorudan doruya deil; bilakis dolayl olarak, ksacas Allah'n
varln ispat fikri bu konu ile ilgili bir netice deil; aksine metinlerin
zorlanmasyla o ortaya kan bir karsamadr, denilebilir. Buradan yle bir
sonu karmamz mmkndr:
Kur'an, apak, bedihi ve ftri olan Allah fikri zerinde akli ve felsefi baz
yorumlar yaparak yahut maddi bir takm fenomenlerden hareketle yeniden
izah ve ispat yoluna gitmeyi, emin olunan bir konu zerinde tekrar tekrar
almak olarak grmektedir ki, bu anlamsz yahut lks gibi kelimelerle ifade
edilebilecek bir ile uramak anlamna gelir. Bu ura da en azndan zaman
israf saylr.
Allah nancnn Ftri Oluu: Allah Teala insan, kendi varln alglayp
kavrayabilecek bir ftrat zere yaratmtr. Zira "ftrat", "insann Allah Teala'nn
varln idrak edebilecek yetilerle donatlm olarak yaratlmas veya Tevhid
dinini kabul etmeye msait yaratl" olarak tarif edilmitir. Kur'an, selim bir
ftratla yaratlan insann normal olarak kendi g ve kuvvetinin stnde, kudret
sahibi yce bir yaratcy kabul edeceini belirtir: "Sen yzn 'hanif' olarak
dine, yani Allah insanlar hangi 'ftrat' zere yaratm ise o ftrata evirir.
Allah'n yaratnda deime yoktur. te dosdoru din budur; fakat insanlarn
ou bilmezler." (Rum, 30). Yine, Allah Teala, elest bezminde Ademoullarnn
zrriyetini, Allah'n kendilerinin rabbi ve maliki olduuna, O'ndan baka hibir
ilah bulunmadna ahit olarak slalelelerinden kendilerini kardn haber
veriyor (A'raf, 172) Nitekim Allah Teala onlar bu ftrat zere yaratmtr.
Evet, ftratn bizzat kendisi Allah'n varln bilir ve an yce Allah, elest
bezmi veya kaal bela denilen A'raf suresi 172. ayetinde belirtildii gibi
Ademoullarndan sz ald andan itibaren ftrat, ibadetle Allah'a ynelir. Bu
konuyu Allah Rasul u ekilde belirtir: "Her doan, ftrat zere doar. -Baka
bir rivayette ise 'bu din zere doar'- (Fakat sonradan) ana-babas onu
yahudiletirir, hristiyanlatrr veya mecusiletirir... " (Buhari, Cenaiz 33, 79;
Mslim, Kader 23-25, man. 264; Ahmed bin Hanbel, II/315, 233, III/435 ,
IV/9). Bu hadis-i eriften anlalaca zere Allah'n varlna inanmak, insanda
doal bir duygu ve uurdur. Bu duygu ve uur; gaflet, inat, kibir gibi baz arz
hallerle krelebilir. Fakat hibir zaman yok olmaz.
Doutan Allah'n varl fikrine ve itikadna sahip olan insan, bu fikir ve
inanc, alarak kazanm ve renmi deildir. Aksine, bu dnce Allah

33

SLAM AKAD

tarafndan yaratlmtr. Yani Allah insan, Kendisine inanma ve Kendisini bilme


zelliiyle yaratmtr. Merhamet, efkat hisleri, dnme ve idrak kabiliyetleri
nasl insann mahiyetini tekil eden vasflarsa, bu zelliklere sahip olmayan
insan nasl dnlemezse, Allah' bilme ve O'na inanma vasf da yledir.
nsann zelliini tekil eden vasflardan biri de inantr. Her insan, bu inanc
kendi ruhunda, vicdannda duyar. Bu sebeple en medeni toplumlardan en ilkel
kavimlere kadar herkeste bu itikada rastlanr. Btn insanlar, hak veya batl
mutlaka ilahi bir kudretin varlna ftraten inana gelmilerdir.
Allah'n varln her insan iinde hisseder. lhad ve inkarn en ar
noktasna varm bulunan bir kimsenin bile, byk bir felaketle karlat
zaman taa, topraa veya aaca snd grlmemitir. Her insan, byle bir
durumda, ftratnn sevki ile hemen Allah'a snr, bildii isim ve sfatlarla O'na
yalvarr. Bu her eit gzlemle sabittir. Nasl ki byk bir tehlike ile karlaan
bir insan, kaacak ve kurtulacak bir yer arar ve nasl ki kk ocuk, annesinin
memesine zaruretten ve yaratltan koarsa, aynen ylece nemli anlarnda
insan da yaratann arar, O'na snr. Kur'an, bolluk ve refah zamanlarnda
ilerinde ftri olarak mevcut olan Allah duygusunu gizleyen ve fakat balarna
bir felaket gelince Allah'a ynelen insanlardan yle sz eder: "O kafirleri kara
bulutlar gibi dalga sard zaman, dini Allah'a has klarak O'na yalvarr, dua
ederler. Allah onlar karaya karp kurtardnda ilerinden bir ksm doru
yolda kalr (dierleri ise eski kfrlerine devam ederler)." (Lokman, 31). "(
Mucizelerin Allah tarafndan olduunu) Kalpleriyle yakinen bildikleri halde
nefislerine zulmederek ve kibirlenerek btn mucizeleri (aktan) inkar ettiler."
(Nerml, 14). Bu ayet-i kerimelerde aka ifade edildii gibi, felaketlerle yz
yze gelindii ve skntlarla karlald zamanlarda ou kez ftrat nefse ve
akla galebe alar, stn gelir ve insan kibri, gururu ve inad brakp Allah'a
ynelir, O'ndan istimdad ederek yardm ister. (Mevdudi, Tefhimul Kuran, c.1,
s.119)

slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)


Tevhidin Gstergesi; Kapsad Mana ve Sonular
1- Tevhid Bir Hayat Nizamdr
a- Allah'tan baka ilah olmadn kabul etmek Tevhidin ilk artdr. Burada

34

SLAM AKAD

kulluun sadece Allah'a yaplaca belirtilmektedir. Kelime-i Tevhidin (tevhid


cmlesinin) ikinci blm ise, kulluun nasl yaplacan, nasl pratize edilip
hayata yanstlacan aklar.
b- Bu hayat nizamn kabul eden muvahhid m'min, her iki blm de
samimi olarak yaay ve tm davranlaryla ispat eder.
c- Tevhid kelimesi, mslmanlarn hayatnn btn ayrntlaryla birlikte
zerine oturtulduu temel prensip ve nizam oluturur. slam toplumunun
bunun dnda olumas ve yaamas mmkn deildir.
d- Tevhid nizamnn ve tevhidi hayat grnn dnda baka prensipler
zerine oturtulan hayata slami hayat denemez.
e- Tevhidi nizamn, baka herhangi bir dnya gr ve ideolojik dzenle
sentezi, kartrlmas halinde bunun Tevhid dini slam'la alakas kalmaz.
f- Tevhidin ikinci blmyle bey'at edilip ballk sz verilen Rasulullah'n
snnetinde (uygulama ve tebliinde) slam toplumunun karakteri, yaps, slam
cemaat ve devletinin ekillenii ve bu aamalara geiin metodu
belirlenmektedir.
g- La ilahe illallah'n gereklerine ters hareket edenler, (sadece) Allah'a
kulluk etmi olamazlar.
h- Hukuki prensiplerini Allah'tan bakasndan alan ve Rasulullah'n bize
tebli ettii yolun dnda bir hkm kabul eden kimse sadece Allah' ilah kabul
ediyor saylamaz.
- Tevhidi inan ve yaay, namaz ve oru gibi ibadetlerin (ve her eit
davrann ibadet bilinciyle) sadece Allah'a yaplmasn gerektirdii gibi, sosyal
dzen, hareket, ahlak ve hukukun da Allah'n hkmne uygun olmasn
gerektirir. (En'am, 162; Ahzab, 36; Har, 7; Nisa, 59, 65; Maide, 44, 45, 47.)
2- Tevhid, Bir nklap Projesidir
Tevhidi kabul eden insann beyninde, kalbinde ve kalbnda, bedeninde ve
ruhunda bir inklap gerekleir. Bu devrim sonucunda mslmanda duygu,
dnce ve eylemler kesin ve kkl bir imanla kendisini gsterir. Her anlamda
ve her alanda kkl deiim ve dnm geiren muvahhid unlar kabul etmi
ve Allah'a unlar iin sz vermi olur:
a- Allah'm, beni yarattn ve yaatyorsun. Ben ancak Senin
hkmlerine/emirlerine uyarm; Sana gvenir, dayanr, Sana bel balarm.
b- Gerek anlamda cezalandracak ve mkafatlandracak ancak Sensin.
Senin dnda mutlak olarak korkulacak ve mutlak sevilecek, her konuda
yardm edebilecek kimse yoktur.

35

SLAM AKAD

c- Emirlerini ve yasaklarn bildiren, insanla yasa, ahlak nizam, insanlar


aras ilikiler, inan ve ibadet usullerini reten Kitabna inanyor ve onu
yaamaya sz veriyorum. En gzel emri, Senin emrin; en mkemmel hkm
Senin nizamlarn ve kanunlarndr.
d- Beni Sen rzklandryor, bana nimetleri Sen bahediyorsun. Senin rzan
iin yaayacam, Senin emrine uymayan hibir fikri, dnce ve hkm
benimsemeyeceim. Tm tautlar ve tauti dzenleri reddediyorum.
e- Sana ynelmeyenlere, Seni tanmayanlara, Senin emirlerinin tmn
veya bazsn reddedenlere, Senin dinini tahrif etmek isteyenlere, Senin
emirlerini ucuz dnya kar karsnda satanlara, hakka batl kartranlara,
Sana isyan eden, Senin dinini yalanlayan veya alaya alanlara, tuyan edip
hakk aanlara gcmn yettiince kar koyacam.
f- Hibir zararn veya yararn Senin takdirin olmadan gelmeyeceine,
btn dnya birlese Sen istemeyince en kk bir fayda veya zarar
veremeyeceklerine inanyorum ve bu inancma uygun davranacama sz
veriyorum.
g- Btn ruhum, varlm ve tm gcmle sadece Sana kul olacak ve
kulluk yapacam. Hayatmn her ann bu inan ve bilinle yaayacam.
h- Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Senin rasuln/elin olduuna, dnya ve
ahiret saadetinin ancak onun rnekliinde gerekleeceine, tek nderin
Peygamber olduuna inanyorum.
- Benim efendim, imamm, rneim ancak Rasulullah'tr. Onun izinden
gideceim. Onun snnetini/yolunu takip edeceim, ona ters denleri
sevmeyeceim, ondan bakasna kesin bir ekilde balanmayacam, ondan
ilham almayanlar tanmayacam, onun dmanlaryla mcadele edeceim.
3- Tevhid Kainat Nizamdr
Tevhid kelimesi, buna inanan insanla, Allah' a teslimiyetten hi
ayrlmayan, Allah' her an tesbih eden kainat ve ileyileri arasnda bir uyum,
bir kardelik ilikisi eklinde bir dzen kurar:
a- La ilahe illallah, sadece insan varlyla ilgili deil; tm varlklarla ilgili,
tm varlklar iin bir hayat dzeni belirlemekte ve bu dzeni hatrlatmaktadr.
b- Kainattaki btn varlklarn kanununu Allah belirlemitir. Dolaysyla
onlar zerinde Allah' tan baka hakim ve tasarruf sahibi yoktur. Tabiat
kanunlar denilen ey, Allah'n tabiattaki yasalar, snnetidir (snnetullah).
c- Yeryznde Allah'n hkmn/nizamn hakim klmak veya bunun iin
gayret sarf etmek (cihad), sadece ahiret dl iin deildir. Ahiret dnyann

36

SLAM AKAD

devam ve tamamlaycsdr. Tevhid, insan dnyada huzura eritirdii gibi,


ahirette de mutluluu kemale ve sonsuzlua eritirir.
4- Tevhid, zel Bir Medeniyet ve Kltr Oluturur
a- Medeniyet, gerek anlamyla, slam'dan, Tevhidin oluturduu hayat ve
toplumsal ilikiden farkl bir ey deildir. slam'n kendisi, mkemmel bir
medeniyettir.
b- Mkemmel bir medeniyetin insan ve toplumsal zellikleri, insanlarn
kula kulluktan kurtulup sadece Allah'n hkmlerine rza gstermeleri ve O'nun
kanunlarn uygulamalar sonucunda gerekleir.
c- Kelime-i Tevhid, Kur'an ve snnetle hudutlar izilen bir kltr ve
medeniyet n grmektedir. Tevhidi inan; hikmetin (faydal ilim ve
uygulamann) mslmanlarn yitik mal olduunu, onu nerede bulurlarsa
almalar gerektiini retmektedir.
d- Doruluu kantlanm ve insanln faydasna kullanlan msbet bilimle
slam'n atmas sz konusu deildir. Aslnda msbet bilim, Allah'n insanda
ve evrende yaratt kanunlarn (snnetullahn) tannmas ve disiplininden
baka bir ey deildir.
e- Tevhidi anlay, insann snr tanmadan gelien bilim ve teknolojinin
klesi durumuna getirilmesine kar kp; teknolojinin ve ilmin insann
hayrna/faydasna hizmet ederek insann emrine/istifadesine verilmesini
ngrmektedir.
f- Tevhidi zihniyet, insanlara "uygarlk" diye "modernizm"i, teknolojik
klelii ve tketim toplumu olup eyann ve smrclerin emrine ve
hizmetine girmeyi kesin bir ekilde reddedip insanlarn adil bir ekilde gerek
medeniyetten nasiplenmelerini salar. Yeryznde ancak Tevhid inan ve
dzeninin hakim olmasyla bu adalet gerekleir; insan ancak tevhidi
medeniyet anlay sayesinde tm kleliklerden kurtularak yeryznn
efendisi/halifesi olma onuruna kavuabilir.
g- Tevhidi inan; Allah'n emir ve yasaklarnn Rasulullah'n rnekliiyle
uyguland bir toplumu slam toplumu kabul eder. Toplumdaki bireyler,
birtakm dini anlay ve davran iinde olsalar da, eer o toplumda bireyse,
sosyal ve siyasal dzenlemeler Allah'n hkmlerine dayanmyorsa, o topluma
cahiliyye toplumu denilir.
5- Tevhide nanmak, Gerek stnl Dourur
"zlmeyin, gevemeyin; eer gerekten iman ediyorsanz stn olan

37

SLAM AKAD

sizlersiniz." (Al-imran, 139) Bu stnlk, insanlarn (sadece) savalarda stn


gelmelerini deil; esas olarak bir m'minin dncesini ve eyalar
deerlendirmesini, izzet ve onurunu kapsar:
a- Tevhidi inanla, m'min her eye ve her duruma, her deere ve her
ahsa kar taknaca m'min muvahhide has onur ve erefi temsil eder; bu
stnln bilinci iinde gurura kaplmadan Allah'a kar kulluk, yeryzndeki
varlklara kar hilafet grevini yerine getirir. nsanlara kar tevhidi iman ve
deer lleriyle, byle bir imana dayanmayan dier tm insan ve deer
llerinden stn olduunun uur ve sorumluluuna ular.
b- Tevhid dncesinden sapm beer tm kuvvet ve korkularn stne
kar. nanan insan, Allah'n hkmlerine ters den tm deer, gelenek, adet
ve dzenlerin stndedir. Aalk duygusu nedir, bilmeyen z gven sahibi
kiilikli bir karakter sahibidir. eref, fazilet ve ycelik sahibi olmann yolunu ve
tarzn bilir, bu yoldan ayrlmaz ve bunun krn eda eder.
c- Tevhid eri, Allah'n askeri olduunun bilinci iinde, yeryzndeki zalim
ve tati kuvvetlerin karsnda yer alr. Hakszlk karsnda susann dilsiz
eytan olduuna inanr. yilii emretme ve ktle dur deme grevini en
gzel ekilde icra ederek egemen zalimlere kar kmann sonucundaki her
eit zorluklara katlanmann "sabr" demek olduunu ve cennetin bedelinin bu
cihad olduunu unutmaz.
d- Muvahhid insan; batl rf, adet ve geleneklerin yanl uygulamalar
altnda ezilmedii gibi; baz insanlarca yceltilse veya korkulsa bile, tevhid
inancna dayanmayan her eit dnyevi glerin Allah'n gc ile
karlatrldnda "yok" hkmnde olduunu ve basit birer aldatmaca veya
yanlsama olduunu fark ederek tevhide balanmann en stn ve tek gerek
gce dayanmak demek olduunu bilerek bu gle irtibat orannda gl
olduunu bilir.
e- Bu izzetin uuruna ermi bir muvahhid, her eit zalimlere, yaygn batl
deerlere, egemen beer ideolojilere, tm batl dinlere, dzenlere, dayatma ve
adetlere kar tevhidin ve tevhid erlerinin stn olduunu anlar, Allah'n
"hayvandan da aa" dedii "pislikler" olan mriklere ve onlarn zelliklerine
tenezzl edip zenmez.
f- Muvahhid m'minin, tarihi tevhid tarihidir. rnekleri de peygamberler
ve onlarn yetitirdikleridir. ilk mslmanlar, tevhide ters den tm dnce
ve eylemler karsnda hi taviz vermeden dimdik durmular, her ynyle
gerekten stn olduklarn kantlamlardr. Bu muvahhidler, hibir knaycnn
knamasndan etkilenip korkuya kaplmam, tevhid uurunun verdii stnl
bireysel ve toplumsal hayatlarnda sergilemilerdir.

38

SLAM AKAD

g- M'minin stn olmas, bakalarna tepeden bakmas, gururlanmas


anlamna gelmez. Onun izzeti/erefi/halifelii/efendilii, bakalarnn da
hidayete ermesini isteyerek, onlar rnek almadan, tam tersine onlara rnek
olmas, onlara acyarak gerektiinde maln ve cann Allah iin bakalarnn
hidayeti ve tevhidin hakimiyeti urunda harcamas demektir. ( Al-i mran. 196198.)
6- Tevhid, Bir Kurtulu Reetesidir
Tevhid reetesini tam anlamyla, yerli yerinde kullanan kii, dnyada
olduu gibi, ahirette de kurtulua erecektir. man ve amel btnln ieren
bu kelime. insann neleri reddedip kabul edeceini, nelerden saknp neleri
yapmas gerektiini, yani tam bir gnl huzuru ve teslimiyetle (sadece) Allah'a
kulluk yapacan tavsiye eden bir reetedir.
Ayet ve hadislerde aka belirtildii gibi, tevhid itikad, sahibini eninde
sonunda mutlaka kurtulua erdirecektir.. La ilahe illallah'n manasn bilerek,
bunu kalbiyle tasdik edip diliyle ikrar ederek hayatn her ynyle bu inancn
gerektirdii ekilde dzenleyen bir kimse, beer olarak baz gnahlar ilese bile
mutlaka cennete girecektir. Bu anlay ve yaay, zaten dnyann da cennete
dnmesini salayacaktr.
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Kelime-i Tevhid
Peygamberimiz (s.a.s.) slam'n be esas temel zerine bina edildiini,
bunun birincisinin 'ehadet' getirmek, yani kelime-i tevhid olduunu sylemitir
(Mslim, man 22, hadis no: 16, 1/45; Buhari, man 1, 1/8; Nesai, man
13,8/95; Tirmizi, man 3, hadis no: 2609,5/5). Ayn ifade 'Cibril hadisi' olarak
bilinen mehur hadiste de gemektedir (bk. Buhari, man 37, hadis no: 37,
1/20; Mslim, man 1, hadis no: 8, 1/36; Tirmizi, man 4, hadis no: 2610, 5/6;
Ebu Davud, Snne 16, hadis no: 4695, 4/223; bni Mace, Mukaddime 9, hadis
no: 63,64, 1/24; Nesai, man 6, 8/90)
ehadet kelimesi veya Tevhid kelimesi, slam'n temelidir. Bir anlamda da
slam dairesinin kapsdr. Onlar gnlden sylenmeden slam' kabul etmek
mmkn deildir. ehadet veya Tevhid kelimesi ayn eyi ifade ederler.
ehadet Kelimesinde 'ehed' ve 'abduhu' ilavesi vardr. Fakat zleri ayndr,

39

SLAM AKAD

ifade ettikleri gerek farkl deildir. kisi de birbirlerinin yerine kullanlr.


Kelime-i Tevhid, Allah' birleme, O'nun bir ve tek olduunu syleme
anlamna gelir. slam 'Tevhid' dinidir. Tek Allah inancna dayanr. Evreni ve
iindekileri O yaratmtr. lahlnda ve Rabliinde orta yoktur. Sonsuz g
ve kudret sahibidir. Dnyann ve iindeki her eyin idare edicisi de O'dur.
Hkm ve mlk (her ey) O'nundur.
Tevhid kelimesiyle Allah hakknda bu gibi zellikleri kabul etmi oluruz.
Kelime-i tevhid, Allah inancnn ksa bir ifadesidir. "La ilahe illallah
Muhammed'r Rasulullah -Allah'tan baka ilah (tanr) yoktur, Hz. Muhammed
O'nun elisidir." Bu cmle, tpk ehadet kelimesi gibi, imanla kfr arasnda
kesin bir izgidir. nsan hayatnn en nemli tercihidir. En nemli bir seimdir.
Allah'la ve m'minlerle bir antlama, kafirlere kar bir ltimatomdur. Btn
insanlara kar slam' din olarak semenin ilandr, haber vermedir. Dier
insanlar arasnda kimliini, adresini, mensup olduu inanc ortaya koymaktr.
Bu cmleyi diliyle tekrar edip, kalbiyle bunun doruluunu tasdik eden,
dnyadaki konumunu ortaya koymakta, hangi dinin ilkelerine uyacan, hangi
ahlak zerine, hangi anlay dorultusunda yaayacan belli etmektedir.
Tevhid kelimesini kabul etmek, kesin bir izgidir. nsanlar istedikleri dine
nanabilirler. steyen babalarnn batl dinine, isteyen kendi kafasndan
uydurduu inanlara, isteyen zalim liderleri tanrlatrarak onlarn yoluna
inanabilir. Fakat bir kimse Tevhid kelimesini sylerse, hem onlardan
tamamen ayrldn, onlar ve inanlarn reddettiini, hem de slami hayat
tarzn setiini ortaya koyar.
te bu ortaya koyu ve tercih edi, ok nemli bir olaydr. nsanln
ounluunun gittii yollar reddetmek, onlarn alt btn ahlak(szlk)lar
brakmak, onlarn arasnda ok farkl bir yaay eklini semek; gerekten
nemlidir.
Peygamberimiz zamannda Mekke'de mslman olan bir avu insann
halini hatrlarsak bu cmleyi sylemenin nemini daha iyi anlarz. O evrede
herkes, babalarnn izi zerinden gidiyordu. Babalarnn dinlerine ve
geleneklerine smsk balydlar. Adetleri konusunda son derece fanatiktiler.
stelik kendilerinden ayr dinlere inananlara da ho gzle bakmyorlard.
Mslman olanlar duyduklar zaman da 'bizi ilgilendirmez' demiyorlar, onlar
bu dinden dndrmek iin basknn ve ikencenin her eidini uygulamaktan
geri kalmyorlard. yle bir ortamda 'La ilahe illallah' demek, atei
avulamaktan daha zordu. O ortamda mslman olmak, her trl tehlikeyi,
ikenceyi, yokluu, yoksulluu, alay edilmeyi, hatta lmeyi bile gze almakt.
Peki bu sz sylemede hangi tehlikeler vard? lk dnemde mslmanlar
gl, zengin, aristokrat deillerdi. Saylar yeterli deildi, kllar yoktu,

40

SLAM AKAD

savamay dnemiyorlard. Hatta slam'n birok emri henz gelmemiti.


Yani yaantlar Mekkelilerden pek ok ynden farkl deildi. O halde Mekkeli
mrikleri rahatsz eden ne idi? Niin bu kelimeyi syleyenlere amansz
dman oluyorlard? Niin bunu syleyenleri susturmak iin zulme
bavuruyorlard?
Tevhid kelimesini syleyenler, btn ilahlar, o tanrlara bal inanlar, o
ilahlar adna kurulmu dzenleri (sistemleri), o tanrlar adna uydurulmu
btn kanunlar ve adetleri reddediyorlard. in en can alc noktas burasyd.
Bir cmle syleniyor, ama Mekkelilerin saltanatlar sarslyordu. Bir cmle onlar
son derece rahatsz ediyordu. Bu cmleyi syleyen herkesi dman biliyorlar, o
sz unutmasn salamak iin her areye bavuruyorlard.
Bu cmleyi syleyenler ne dediklerinin, neyi tercih ettiklerinin farknda
idiler. Bu szle neleri reddettiklerini gayet iyi biliyorlard. Bu szn neleri
kapsadn, neleri darda braktn anlyorlard. Yani onlar tercihlerinin
bilincinde idiler. Yalnzca onlar m? Hayr, mrikler de kendi dzenleri
asndan bunun kt bir gelime olduunun farknda idiler. nk bu cmleyi
bilinli bir ekilde syleyen herkes, onlarn etki sahasndan ayrlyordu. Onlarn
otoritesine kar kyor, uydurduklar ilahlarn hakimiyetinden kurtuluyordu.
Halbuki ileri gelenler, uydurduklar bu sahte ilah inanc ile, insanlara
hkmediyor, onlar ynetiyor ve onlara yn veriyorlard. Bu ilahlar adna
oluturduklar dzen sayesinde ileri tkrnda idi. karlarn bu batl inan
sayesinde koruyabiliyorlard.
lahlarna ve bu ilahlara ait inanlara ok bal idiler. nk bu ilahlar
onlarn iine ok yaryordu. Zavall halk, cahil ve aresiz ynlar da
efendilerinin, bakanlarnn ve atalarnn izinden gidiyorlard. Smr dzeninin
farknda deillerdi. lahlarnn (putlarnn) kendilerine yardm ettiini sanyorlar,
ibadet etme ihtiyacn ilahlara tapnmakla karlyorlard. Onlarn ou
uydurulan dzenin farknda deillerdi. Onlar, yarm aklla doru sandklar bir
dine inanyor, nlerinde duran ve kendi elleriyle ekil verdikleri maddi tanrlara
tapyorlard.
Hz. Muhammed (s.a.s.) peygamber olarak grevlendirildi ve insanlar bu
kelimeye ve bunun kapsad manaya davet etti. oklarna ve zellikle ileri
gelenlere, yani ynetici ve zengin takmna bu davet ok ar geldi. Hemen
kar ktlar. Bu cmleyi syleyip mslman olanlar dman bildiler.
nsanlarn mslman olmasn nlemek iin eitli arelere bavurdular.
nk Kelime-i Tevhid, ilahlk sistemini yerle bir ediyordu. nk o, atalar
dininin yanl olduunu sylyordu. nk o, putlar adna uydurulan sistemin
sahte olduunu belirtiyordu. nk o, insann insan smrmesine, insann
insan ilah edinmesine, her trl zulme hayr diyordu. badet edilmeye layk

41

SLAM AKAD

yalnzca alemlerin Rabbi Allah'tr diye haykryordu.


Bu ar elbette, insanlar zerinde hakimiyet kuran, insanlar zerinde
adeta rablk taslayan mark g sahiplerini rahatsz edecekti. Onlar gl
olduklarn, hkmn/egemenliin kendilerinde olduunu sanyorlard. Bu
glerini de halk zerinde gsteriyorlard. Onlar kendi kafalarndan bir irk dini
uydurmulard ve bu uydurma din sayesinde ilerini yrtyorlard.
Ama Hz. Muhammed (s.a.s.) kt ve insanlar bu yanl yoldan dnmeye
ard. Bir sz sylyordu ki, btn ilahlar sistemini karsna alyordu. Btn
putlar inkar ediyordu. nsanlar bir Allah'a ibadet etmeye ve yalnzca O'nun
karsnda boyun emeye davet ediyordu. Bu ise onlar iin hi de ho bir ey
deildi.
Tevhid kelimesi, iki ksmdan meydana gelir. Tevhid kelimesinin birinci
ksm, aslnda btn peygamberlerin ortak davetiydi. Btn peygamberler
insanlar 'La ilahe illallah -Allah'tan baka ilah yoktur-' inancna davet
etmilerdir. nk bu sz 'Tevhid' inancnn zdr. Allah'tan gelen, tarih
srecindeki hak dinin temel zellii; Allah'tan baka ilah tanmamak, yalnzca
bir Allah'a ibadet etmek ve hayat Allah'n emirleri dorultusunda yaamak
anlaydr. Tevhid kelimesi, ite bu lahi gerei ortaya koymaktadr.
"Senden nce hi bir eli gndermedik ki ona; 'Benden baka ilah yoktur,
u halde Bana kulluk edin' diye vahyetmi olmayalm." (Enbiya, 25). Kur'an-
Kerim, sk sk' Allah 'tan baka ilah yoktur' diye vurgulamaktadr. nk
insanlarn ou, zaman zaman uydurma ilahlar bulmakta veya Allah'a ait
zellikleri yaratklardan bazlarna vermekte ve onlara ibadet etmeye
kalkmaktadrlar. nsan, ncelikle bu yanl inanc dzeltmesi lazm ki, slam'a
ait dier inan esaslarn kabul edebilsin.
Peygamberimiz buyuruyor ki: Her kim 'La ilahe illallah' der ve Allah 'tan
baka tapnlan eyleri reddederse, onun malna ve canna haksz yere
dokunmak haram olur. Hesab Allah' a kalmtr." (Mslim, man 35, hadis no:
21, 1/52). "len bir kimse (lm annda) Allah'n bir ve benim Allah elisi
olduuma ehadet (tanklk) eder ve kalbi de bu ii tasdik ederse, Allah onu
mutlaka mafiret eder." (bn Mace, Edeb 54, hadis no: 3796, 2/1247). Allah
'tan baka ilah olmadna ve Muhammed'in, O'nun elisi olduuna ehadet
ederek Allah'a kavuan kimse cennete girecektir." (Kenz'l Ummal, naklen
amil slam Ansiklopedisi, 3/340)
Kelime-i Tevhid'in ikinci ksm, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Allah'n rasul
(elisi) olduunu kabul etmektir. Bu kabul edi ve inanma, Allah 'tan baka ilah
olmadn kabul etmenin tamamlaycsdr. Kendinden baka ilah olmayan
alemlerin Rabbi Allah (c.c.), kendine ait haberleri, varlnn delillerini ve
ayetlerini, kendi varlnn gereklerini bir eli araclyla insanlara duyurur. O,

42

SLAM AKAD

yaratt btn insanlarn kendi Rabliini bilmelerini ve yalnzca kendisine


kulluk etmelerini istemektedir. Bunu da insanlar arasndan setii elilerle
onlara bildirmektedir.
Allah'n insanlara peygamber/eli gndermesi; onlara yol gstermek
olduu gibi, ayn zamanda onlarn babo ve rehbersiz braklmadklarnn da
gstergesidir. Bu eliler bir taraftan doru yolu gsterirlerken, bir taraftan da
rnek olurlar ve Rabbimizin nasl bir kulluk grmek istediini ortaya koyarlar.
Gnderilen eliyi kabul etmek; hem onunla gelen 'vahy'i kabul etmek, hem de
o eliyi rnek almak demektir. Eliler kuru bir daveti veya postac deillerdir.
Onlar, Allah'tan gelen vahy'i hem yaarlar, hem uygularlar, hem de insanlara
tebli ederler. te Hz. Muhammed (s.a.s.) de bu elilerden biridir ve
sonuncusudur. Rabbimiz insanlara son defa bir eli olarak O'nu gndermi, ona
vahyettii Kur'an'la insanlar hidayet yoluna davet etmitir slam Hz.
Muhammed (s.a.s.)'in tebli ettii, yaayp uygulad dindir.
'
Tevhid kelimesini syleyen bir kimse ncelikli olarak Allah'n varln ve
birliini kabul eder, sonra da inand Allah'n, eli olarak setii Hz.
Muhammed'i son peygamber olarak tanr. Buna bal olarak da son elinin
tebli ettii her eye, slam'a ait btn esaslara inanr. Hz.Muhammed
(s.a.s.)'in din olarak rettii, anlatt ve yaad her eyi kabul eder. Bu
esaslara itiraz etmez, o esaslara uygun olarak yaamaya tevhid kelimesiyle sz
vermi olduunun bilincindedir.
Tevhid kelimesi, Hz. Muhammed'in peygamberliini ve O'nun tebli ettii
eriat esaslarn da kapsar. 'Ben Hz. Muhammed'i Allah'n son elisi olarak
kabul ediyorum' demek, O'nunla gelen Din'i ve bu Din'e ait btn ilkeleri ve
esaslar kabul ediyorum, tm hayatm bu ilkelere gre dzenleyip bu esaslar
yaamaya alacam demektir.
Kelime-i tevhid, kendisini kabul edeni cennete gtrr. Kendisini kabul
etmeyen ise cehennemi hak eder. yleyse o, son derece nemli ve geni
kapsaml bir cmledir. nsandaki ruh ne ise, slam'da Tevhid kelimesi de odur.
nsan bedeninde ruh grnmez, ama onu canl tutar, ayakta olmasn salar.
Ruh uup gidince de insan l haline (ceset ekline) dner. Kelime-i tevhid
slam bedenini ayakta tutan eydir. O olmaynca beden (din) ldr. Btn
inanmayan insanlar bu anlamda ruhsuz ceset gibidirler. Ne zaman Tevhid
kelimesini kabul ederlerse, cesetlerine hayat gelir, onlara ruh flenmi gibi
dirilirler. Hayatn ak ierisinde yaplan hatalar ve unutkanlklar yznden l
gibi olan beden, Tevhid kelimesi ile canlanr.
Tevhid Kelimesini syleyen kimse, slam'n tmne inanm olur. Kur'an'n
haber verdii, Peygamberden bize aktarlan salam btn haberlere ve
hkmlere inanr. Bu konuda phe ve tereddt olmaz. Bir kimsenin, inan

43

SLAM AKAD

esaslarn tek tek sayarak 'ben una da inanyorum, ben buna da inanyorum'
demesi uzun bir i olur. Ancak Tevhid kelimesini syleyen, hepsini ayr ayr
sayp kabul etmi saylr. Zaten bu cmlenin bu ekilde, bir ilke olarak
benimsenmesinin ana amac budur. Bu bir eit giri artdr. Kim bunu kabul
ederse, slamla ait btn artlar da kabul eder. Artk o kimse, imann dier
artlarn da aynen benimser. slam'n btn hkmlerini, Allah'n btn
tekliflerini aynen alr, inanr ve uygulamaya alr.
Bu cmleyi (tevhid kelimesini) kabul etmenin bir baka anlam da,
artlarn, ilkelerini ve esaslarn kabul ettii slam' uygulamaya da u ekilde
sz vermektir: 'Allah 'tan baka ilah yoktur. Allah'n gnderdii her ey
dorudur, inanyorum. O'nun bana verdii emirlerini ve yasaklarn da kabul
ediyorum. Doru olarak kabul ettiim bu hkmlere uyacama sz veriyorum.
Onlar hayatma uygulayacam, doru olduuna inandm bu ilkelere gre
yaayacam. '
Kiinin m'min ve 'muvahhid' (Tevhidi kabul eden) saylmas iin, hayatn,
davranlarn, dncelerin, fiillerin, tercihlerin bu inanca uymas gerekir. Bir
kimse Tevhid kelimesini syledikten sonra, Allah'tan baka ilah (tanr)
zannedilen eyleri kabul edemez. Tautlara (ilahlatrlan, ya da put haline
getirilen glere) kulluk yapamaz. Onlarn hkmlerini, dinlerini
benimseyemez. slam d ideolojilerin, slam'n zne uymayan fikirlerin
peinden gidemez. Allah adna hkmetmeyenlerin hkmlerini doru sayamaz.
slamdan olduu belli olan hi bir emre veya yasaa, slami llere itiraz
edemez.
nk Tevhid kelimesi, Allah'a teslimiyetin ve O'nun dinine itaat etmenin
gstergesidir. Bu adan slam'n rknlerinden (artlarndan) birini inkar eden,
slam'n tmn inkar etmi ve Tevhid kelimesini sylememi gibidir. Byle
yapan, Tevhidi sylerken att imzaya ters davranm olur.
Bugn insanln grnen ve grnmeyen bir sr ilah (tanr)lara ve
tautlara tapt bir dnyada, Tevhid kelimesinin anlamn yceltmeye
gerekten ihtiya vardr. Ve Tevhid kelimesi ayn zamanda en byk zikirdir.
(Hseyin K. Ece, A.g.e. s. 345-350)
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Tevhid Penceresinden Gnmz ve nsanmz
Brakn eitim kurumlarn, camilerde bile (istisnalar dnda) tevhidden

44

SLAM AKAD

irkten pek bahsedildii olmaz. Olursa bile yasak savma babndan ve fincanc
katrlar rktmemeye zen gstermek adna hakla batl kartrlarak veya
hakk ketmederek ... Abdesti bozan eylerin zerinde durduu kadar insanlar
tevhidi bozan konulara nem vermez. Halbuki insanlarn kurtuluunun yolu,
Kur' an kavramlarnn tashihi, boaltlan ilerinin yeniden Kur' an
deerlendirmelerle doldurulmasdr. zellikle de la ilahe illallah kavramnn,
yani tevhid ve irk gibi temel kavramlarn dzeltilmesi gereklemeden
dnyamzn da ahiretimizin de kurtulmas mmkn deildir.
Btn ikayet edilen olumsuzluklar, bu kavramlarn dzeltilmesine ve
salam ekilde yaanmasna baldr. Filistin topraklarnda siyonist yahudiler
bata olmak zere, slam topraklarn igal eden zalim kafirler silahtan
korkmuyor, zaten mslmann elindeki silahn pek korkutmaya yetecek nemi
de yok. Ama onlar, eliyle (veya buna gc yetmiyorsa) diliyle, kalemiyle
kendilerini talayan m'minin akidesinden ekiniyor, korkuyor. Tevhid eri
Allah'n askerini, lmden korkmayan canl ehidi korkutup yldracak hibir
silahn mevcut olmad gibi; tevhid bilincine sahip insan da iman orannda
kafirlerin korkulu ryas olmaktadr.
Islah almalar, lkeyi kalkndrma planlar en azndan iki yz senedir
uygulanan batl tarzdaki yaklamlarla iflas etmitir. irk dzeninin slah
edilmesi mmkn de deildir, doru da olmaz. "Zulmedenler, hangi inklapla
devrilip dndrleceklerini yaknda bileceklerdir." (uara, 227) zm,
cahiliyye dzenini devirip yerine saadet asrnn anlayn yerletirmektir. Aynen
Peygamber'in yapt gibi. nsanlar sahih akideye, tevhidi bilince, Kur'an
eitime, inklab izgiye ynlendirmedike ura ve gayretler, delik kab suyla
doldurmaya benzeyecektir. Siz ne kadar (sadece fazilet, ahlak ve benzeri
zellikleri tevik ederek) delik kab doldurursanz, o, ksa zaman iinde
boalacaktr.
Tevhid, slam'n birinci ve en byk esasdr. Kur'an'an en fazla nem
verdii konudur. Mekke'de inen ayetlerin hemen hepsi tevhide vurgu yapan
ayetlerdir. Medine'de inen ayetler de, ounlukla tevhide atfta bulunur, onu
kkletirmeye alr. Ahkam ayetlerinin ekserisi "Ey iman edenler ... " diye
tevhide iaretle, o temeli glendirmek ve stne bina dikmek iin alt yapya
dikkat eker. Tevhid, bir zaman konuulup birazck stnde durularak baka
sze geilecek bir konu deildir. Hemen her konu buna dayanmal,
mslmann hayatndan hibir zaman geri planlara atlmamal, bu konu hi
bitmemelidir. "Ey iman edenler, man edin! (imannza devam edin, yeniden ve
kamil anlamda iman edin, imannz yenileyin, glendirin, imanda sebat
edin)." (Nisa, 136)
"La ilahe illallah" hkm, beeri hayatta sreklidir. Sadece kafirler

45

SLAM AKAD

inanmak iin, mrikler inanlarn dzeltmek iin arlmaz ona. M'minler de


ona arlr ve onlara sk sk hatrlatlr. Kalplerinde canl ve sabit kalmas,
hayatlarnda etkili olmas, gereklerini ihmal etmemeleri iin "Ey iman edenler,
man edin!" diye uyarlr. Kur'an, insann hayat programn izen bir kitap
olduu iin tevhide kar bu nemi ve titizlii gsterir. Allah, tek yaratc,
yegane hakim ve ynetici, rzk verici... olduundan yalnz O'na ibadet edilmeli,
bakas O'na ortak koulmamaldr: Bu, Allah'n kullar zerindeki en byk
hakkdr. Allah, kullarnn ibadetine muhta deildir, ama insan muhtatr ve
her an mutlaka ibadet halindedir; ya Allaha veya Allah'n dndakilere. insan,
imanla kfr arasnda, sahte ilahlarla gerek ilah arasnda bir tercih yapmaldr.
Ademolu, hem Allaha hem de eytana kul olarak yaayamaz (Bkz. Ahzab,
44). "Tauta kulluk/ibadet etmekten kanan ve tam gnlle Allaha
ynelenlere mjdeler! Dinleyip de szn en gzeline tabi olan kullarm
mjdele!" (Zmer, 17-18) Bunun iin insan daima "La ilahe illallah"a muhtatr.
Btn peygamberler, kavimlerine bu sz tebli ediyor, "yalnz Allaha
kulluk edin, O'ndan baka ilahnz yoktur" diyerek insanlar tevhide davet
ediyorlard. Peygamberimiz (s.a.s.) de kavmini bu esasa aryordu. Amcas
Ebu Talib'e "Onu syle, onunla Allah'n yannda sana efaat olmam iin bir
cmle: La ilahe illallah... " diyordu. Cahili tavr, eski peygamberlerin
kavimlerinden itibaren bu cmleyi kabullenmiyor, bu daveti reddediyordu.
Niin? Sadece bir cmle iin mi, yoksa o cmlenin anlam ve gerekleri iin mi?
arldklar hayatla, yaadklar hayat arasnda bir uurum vard.
Davete kar klarnn eitli ekilleri ve eitli sebepleri vard: Vahy
olayn, yeniden dirilmeyi, hesap ve cezay yalanlyorlard. lahn tek bir ilah
olmasn, babalarnn yolundan ayrlmay, Kitaba uymay, Allah'n hududunu
kabul etmiyorlard. Bir de ahlaki kmazlar vard: iki, kumar, zina, zulm...
Ama bunlarn temeli itikad ve itaat idi; inan, dnce, helal ve haram ve
ahlak ieren kapsamyla Allah'tan bir din kabuln benimsemedikleri gibi byle
bir dinin balaycln da kabul etmiyorlard.
Kur'an'n nemle vurgulad, btn sorunlar ieren iki ba sorun vard:
ibadetin tek olan Allaha yaplmas ve helal-haramda Allah'n indirdiine
uyulmas. irk, inanta Allah'tan baka ilahlarn varlna inanma, amelde ve
ibadette Allah'tan bakasna ynelme ve Allah'tan bakasnn Allah'a ramen
hkm koymas, helal haram tayin etmesidir. ite bunun iin mrik Araplar,
kelime-i tevhidi kabul etmediler, onu sylemeye yanamadlar. Ynlar,
tutucudur; altklar ok saydaki ilahlar, atalarnn yolunu brakmay kolay
kabullenmezler. Elleriyle tutabildikleri, duyu organlaryla algladklar eyaya
baldrlar. Mele' (ileri gelenler, mstekbirler, tautlar) ise, onlarn ilahlara
ball gereki deil; sahtedir, ekildir. Mevcut sahte ilahlar savunmalar,

46

SLAM AKAD

onlarn adyla halk kitlesini smrmelerinden kaynaklanr.


Bu zalimlere gre, gerek sorun hakimiyet sorunudur. Onlar m, yoksa
eriatnn uygulanmas yoluyla Allah m? Btn cahiliyyelerdeki mstekbirleri
tevhid arsyla savaa iten gerek sorun budur. Haklar olmayan egemenliin
ve otoritenin ellerinden kp smrnn ortadan kalkmas onlarn iine
gelmez. Halbuki otorite, hkm; tek yaratc, rzk verici... Allah'a aittir. "...
Dikkat edin, yaratmak da emretmek/hkmetmek de O'na mahsustur. Alemlerin
Rabb Allah ne ycedir!" Araf-54) "... Hkm sadece Allah'a aittir." (Yusuf, 40)
"Hi yaratan, yaratmayan gibi midir? Hi dnmyor musunuz?" (Nahl, 17)
"Allah 'tan baka size gkten ve yerden rzk verecek bir yaratc var m?
O'ndan baka ilah yoktur. O halde, nasl oluyor da (tevhidden) evriliyorsunuz
(iman istemeyip kfre dnyorsunuz)?" (Fatr, 3)
Buna ramen, toplumun st tabakas ak veya gizli diktatrlkle ynlar
zerindeki otoriteleri neticesinde hevalarna, sfli arzu ve heveslerine hizmeti
kaybetmek istemezler. Aslan paynn ellerinden kmasna tepkiyi arkasna
gizlendikleri, aslnda kendilerinin de inanmad sahte putlarn glgesine
snarak, gya onlar adna srdrrler. Ynetimi ve rant elinde
bulunduranlar, bundan dolay, koltuklarna alternatiflerden, makamlarna aday
olanlardan daha ok, tevhid arsndan ekinirler. Btn glerini tevhidle
savaa hazrlarlar. Ynlar kandrr, korkutur, tevhidi savunanlar karalar,
onlara komplo kurar ve halk onlara kar kkrtrlar. "Firavun dedi ki: 'Brakn,
Musa'y ldreyim de, o Rabbine dua etsin, yalvarsn (bakalm O Musa'y
kurtaracak m?) nk ben, onun dininizi deitireceinden, yahut yeryznde
bir fesat/bozgunculuk karacandan korkuyorum." (M'min, 26; Ve yine bkz.
Yunus, 75-78;Zuhruf, 54).
Mekke'deki olay da aynyd. Mele', Kurey'ti orada. Dmanlk ve sava,
onlarla Rasulullah arasnda deil; onlarla davet, tevhid arasndayd. Kendilerine
karmayacak "el-emin" Muhammed (s.a.s.)'den ikayeti deillerdi. Onun iin,
davetten vazgemesi halinde mal, mlk, dnya varl, hatta yneticilik teklif
ve takdim ediliyordu. Davetle dmanlk, ister istemez onlarla davetin
temsilcisi arasnda bir savaa dnyordu. Putlar yalnz deildi rablk
anlaynda. irk de tek eit deildi: Kabile, tapnlan bir rabd, baba ve
dedelerin rf, kamuoyu tapnlan bir rabd. Kurey ve dier byk kabileler,
Araplara dediini yaptran ve dilediini haram yapan rablard.
Ve bazlar iman etti; rnek nesil, sahabe denilen altn nesil. La ilahe
illallah nasl yer ediyordu onlarn hayatnda? Ondan ne anlyorlard? Sadece
kalple tasdikten, dille ikrardan m ibaretti onlarn hayatnda? M'minlerin
nefisleri (her eyleri) tevhidle deiince, irkin pis renklerinden aklannca
onlarda ok byk deime/inklap oldu. Sanki yeniden domulard... nsanlk

47

SLAM AKAD

asndan, bir insann bir eye inanmas, ardndan da btn tavrlarnn


inandnn tersi veya muhalifi olmas normal midir, mmkn mdr? Zehirli bir
ylann ldrc olduuna inanan ve lmek de istemeyen bir insann, elini
ylann azna hi tedbir almadan sokmas dnlebilir mi? Atein yakc
olduuna inanan kimsenin elini ve tm vcudunu atee atmas?! Peki,
gerekten Allaha iman eden tevhid eri bir m 'minin Allah'a itaat etmemesi,
O'nu tek mabud, tek rzk verici, tek otorite... kabul ettiini davranlarnda
gstermemesi nasl olur?!
man iddias, itaat ile ispat edilmeden insan kurtaramaz. Bu konuda Kur'
an' dan ak hkmleri grelim: Adiy bin Hatem, Rasulullah'n yanna girdi.
Peygamberimiz u ayeti okuyordu: "Onlar, Allah' brakp bilginlerini ve
rahiplerini rabler (ilallar) edindiler ve Meryem olu Mesih'i de... Oysa onlar,
tek olan bir ilah'a ibadet etmekten baka bir eyle emrolunmadlar. O'ndan
baka ilah yoktur. O, bunlarn irk kotuklar eylerden ycedir." (Tevbe, 31)
Adiy: "Ya Rasulullah, hristiyanlar din adamlarna ibadet etmiyorlar, onlar rab
ve ilah edinmiyorlar ki" dedi. Rasulullah yle buyurdu: "Onlara haram helal,
helal da haram yaptlar, onlar da uymadlar m din adamlarna?" Adiy: "Evet"
dedi. Efendimiz buyurdu ki: "te bu, onlara ibadettir." (Tirmizi, Tefsiru'l-Kur'an
10, hadis no: 3292; Tirmizi erhi Tuhfetu'l-Ahvez, hadis no: 5093)
"Rabbnzdan size indirilen Kitab'a uyun. O'ndan baka dostlar edinerek
onlara uymayn." (A'raf, 3) "Yoksa, Allah'n dinde izin vermedii bir eyi onlara
meru klacak ortaklar m vardr?" (ura, 21) "Ayrla dtnz herhangi bir
eyde hkm vermek, Allah'a aittir." (ra, 10) "... Dorusu, eytanlar, sizinle
tartmalar iin dostlarna fsldarlar. Eer onlara itaat ederseniz, phesiz siz
mrik olursunuz." (En'am, 121) "Hayr, Rabbin hakk iin onlar aralarnda
kan ekimeli ilerde seni hakem yapp, sonra da senin verdiin hkme kar
ilerinde bir burukluk duymadan tam anlamyla teslim olmadka iman etmi
olmazlar." (Nisa, 65) "(Mnafklar,) 'Allah'a ve Rasulne inandk ve itaat ettik'
diyorlar. Sonra onlardan bir grup, bunun ardndan dnyor. Bunlar m'min
deillerdir. Onlar, aralarnda hkmetmesi iin Allah'a ve Rasulne arldklar
zaman, hemen onlardan bir grup yz evirir." (Nur, 47-48) "Kim Allah'n
indirdii ile hkmetmezse, ite onlar kafirlerin ta kendileridir." (Maide, 44)
"Yoksa cahiliyye hkmn m istiyorlar? yice bilen bir toplum iin Allah'tan
daha gzel hkm veren (hkm koyan) kim olabilir?" (Maide, 50) "Allah,
hkm verenlerin en stn deil midir?" (Tin, 8) "Ey iman edenler, Allah' a
itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve sizden olan l'l-emre. Eer bir hususta
anlamazla derseniz, Allah' a ve ahirete gerekten iman ediyorsanz, onu
Allah' a ve Rasulne gtrn (onlarn talimatna gre halledin); bu hem hayrl,
hem de netice bakmndan daha gzeldir." (Nisa, 59) "Allah ve Rasul, bir ite

48

SLAM AKAD

hkm verdii zaman, artk iman etmi bir erkek ve kadna, o ii kendi
isteklerine gre seme hakk yoktur." (Ahzab, 36) "Dikkat edin, yaratmak da
emretmek/hkmetmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabb Allah ne ycedir!"
(A'raf, 54) "man edip de imanlarna herhangi bir zulm (irk) bulatrmayanlar
var ya, ite gven onlarndr ve onlar doru yolu bulanlardr." (En'am, 82) "...
Hkm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden bakasna ibadet etmemenizi
emretmitir. te dosdoru din budur. Fakat insanlarn ou bilmezler." (Yusuf,
40)
Allah'a ve Rasulne itaat, ebedi cennete gtrd gibi, Allah'a ve
Rasulne itaatsizlik/isyan da kiiyi ebedi cehenneme ulatrr: "Bunlar Allah'n
(koyduu) snrlardr. Kim Allah' a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu,
zemininden rmaklar akan cennetlere koyacaktr; orada devaml kalcdrlar;
ite byk kurtulu budur. Kim Allah'a ve Peygamberine kar isyan eder ve
O'nun snrlarn aarsa Allah onu devaml kalaca bir atee sokar ve onun iin
alaltc bir azap vardr." (Nisa, 13-14) "Sana ganimetleri soruyorlar. De ki:
'Ganimetler Allah ve Peygamber' e aittir. O halde siz (gerek) m'minler iseniz
Allah 'tan korkun, aranz dzeltin, Allah ve Rasulne itaat edin." (Enfal, 1)
"Tauta kulluk etmekten kanp Allah'a ynelenlere mjde vardr. (Ey
Muhammed!) Dinleyip de szn en gzeline uyan kullarm mjdele. te
Allah'n doru yola ilettii kimseler onlardr. Gerek akl sahipleri de onlardr."
(Zmer, 17-18). "(Rasulm!) De ki: 'Eer Allah' seviyorsanz bana uyun ki
Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn. Allah son derece balayc ve
merhamet edicidir. De ki: 'Allah' a ve Rasulne itaat edin. Eer yz evirirlerse
bilsinler ki Allah kafirleri sevmez." (Al-i mran, 31-32) Yine bkz. Nisa, 60, 61,
64; Hucurat, 15; Ankebut, 2-3; Bakara, 214; Nur, 50-54; Al-i mran, 142;
Tevbe, 16; M'minun, 115.
Ve bir hadis-i erif: "mmetimle ilgili olarak korktuklarmn en
korkutucusu Allah'a irk/ortak komalardr. Dikkat edin; ben size 'onlar aya,
gnee ve puta tapacaklar' demiyorum. Fakat onlar (hakimiyet hakkn baz
fertlerde, zmrelerde meclis ve toplumlarda grecekler), Allah 'tan bakasnn
emirlerine ve arzularna gre i yapacaklardr." (bn Mace, hadis no: 4205)
Hkm koyma (teri), "La ilahe illallah"la direkt ve salam bir ekilde
irtibatldr. Bu ba da, hibir durumda kopmaz. "Allah'n indirdiiyle
hkmetmeyenler kafirlerdir." (Maide, 44) ayetinde fukaha, Allah'n indirdiiyle
hkmetmeyen kimse, bunu helal saymadka tekfir edilmez, eer helal
saymyorsa, dinden karmayan kfr (kfrn gerisinde bir kfr, yani byk
gnah) demilerdir. Taraflardan birinden rvet aldndan, nndeki meselede
Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm veren hakim de bu yaptyla tekfir
edilmez. Allah'n gazabna uram bir gnahkardr. ctihad edip nndeki

49

SLAM AKAD

konuda yanlan ve Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm vermi olan biri ise
gnahkar da deildir. Bilakis niyeti ihlasl olduka ictihadna ecir de vardr. Ve
saylan dier fkh hususlar ...
Evet, lakin bunlarn hibiri, Allah'n indirdii dnda bir eyi teri ile ilgili
deildir. nndeki bir konuda, helal saymamak artyla, fkh kitaplarnda
belirtilen herhangi bir nedenle Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm vermek
baka, Allah'tan ayr olarak teri/hkm koyma baka bir eydir. Birinci
durumda Allah'n dinini kaynak olarak kabuldeki itiraf (uygulamadaki farklla
ramen) bozulmuyor. kinci durumda, kendi yanndan Allah'n dinine muhalif
haramlar helaller koyuyor. Ardndan aka veya lisan- haliyle: "Allah'n dinini
deil; benim hkmm/kurallarm uygulayn, nk bu, ona denktir, veya bu,
Allah'n kanunundan daha stndr, kymetlidir" diyor. slam tarihinde fkh
alimleri, bunun dinden karan bir irk ve kfr olduunda ihtilaf etmemitir.
Yine, fkh alimlerinin tarihten bu yana hi ihtilaf etmeden irk ve kfr
olduunu kabul ettikleri bir mesele de udur: Bilmesine ramen ve kendi
iradesiyle Allah'n dini dnda bir terie (hkm koymaya) raz olmak. krah
bunun dndadr (Nahl, 106); nk ikrahta rza yoktur.
irkin ve zulmn hakimiyeti ve egemen tauti glerin de etkisiyle
insanlarn slam'dan kopukluu artt. Artk, kendisinin mslman olduunu da
syleyen nice insan, aka irk olan inanlara sahip olmaya, irk ideolojilerini
kabullenmeye, elfaz- kfr dilleriyle ulu orta sylemeye balad. Allah'n
hkmne uymak, slam'a teslim olmak, her konuda helal ve haramlara dikkat
etmek, Allah'n snrlarna riayet etmek gibi deerler, mslman olduunu iddia
eden nice insann gndeminden kt. Btn bunlar ve saylmas uzun srecek
irk unsurlarna ramen, insanlara, "la ilahe illallah" deyince mslman
olacaklar, slam' yaamasa da insann kfre dmeyecei srarla syleniyordu.
Mstekbir oburlarn nne konulmu anaktaki yem gibi oldu bu kelimeyi
sadece diliyle syleyenler. (Geni bilgi iin bk. Muhammed Kutub, Tevhid,
Risale Y)
Tarihten bu yana, tevhidi muhtevann soyulmasnn baz etkenleri,
sebepleri vardr. Tekliflerden kanma, uyarnn (emr-i bi'l-ma'ruf ve nehy-i
ani'l-mnker) yetersizlii, ar bolluk (lks ve rahata meyil, yani
dnyevileme), siyas istibdat ve mrcie dncesi, israfa ve dnyevilie pasif
tepki eklinde ortaya kan, zulmle mcadele ve toplumsal tavr yerine
kabuuna ekilme anlaynn oluturduu mistisizm ... bu etkenlerin banda
gelir.
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)

50

SLAM AKAD

Amelde Tevhid
Amelde tevhid, kullua dair eylemlerin sadece Allah'a yneltilmesi ve
Onun rzas iin yaplmasdr. nanta tevhidin doal olarak amele
yansyacan, dolaysyla bir tek Allah'a iman eden ve O'na ait zellikleri baka
varlklara tanmayan insann kulluunun da tevhid zere olaca kanlmazdr.
Meseleye bu ereveden baktmzda, aslnda inanta tevhid ile amelde
tevhidin birbirini takip eden iki ayr unsur olmayp, ikisi de ayn ayn anda
gerekleen ve birbirini tamamlayan unsurlar olduunu grrz. u ayette
inanta tevhid ile amelde tevhidin birbirinden ayrlmaz unsurlar olduu ak bir
ekilde vurgulanmtr: De ki: 'Ben, yalnzca sizin gibi bir beerim. (u var ki)
bana, lah'nzn, sadece bir lah olduu vahyolunuyor. Artk her kim Rabbine
kavumay umuyorsa, iyi i yapsn ve Rabbine ibadette hibir eyi irk/ortak
komasn. (Kehf, 110).
Tevhidin inan ve amel boyutunun ayrlmaz iki unsur oluu nedeniyle,
Kur'an'da inanca ve kullua ynelik tevhid arsnn daha ok birlikte
yapldn grrz: te Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan baka ilah yoktur. O,
her eyin yaratcsdr. yle ise O'na kulluk edin, O her eye vekildir." (En'am,
102) "Allah'a kulluk edin ve O'na hibir eyi irk/ortak komayn... (Nisa,76)
"Nuh'u rasul/eli olarak kavmine gnderdik. Dedi ki: ' O benim Rabbimdir.
O'ndan baka ilah yoktur. Sadece O'na tevekkl ettim ve dn sadece
O'nadr." (Ra'd, 30) "Muhakkak ki Ben, yalnzca Ben Allah'm. Benden baka
ilah yoktur. Bana kulluk et; Beni zikir/anmak iin namaz kl (Taha, 14)
Kur'an'n indirili amac da "sadece Allah'a kulluk"un gereklemesidir:
Elif Lam Ra. (Bu,) Bir kitaptr ki, hikmet sahibi, her eyden haberi olan (Allah)
tarafndan ayetleri salamlatrlm, sonra da gzelce aklanmtr. Ta ki,
Allah 'tan bakasna kulluk etmeyesiniz. (Yunus, 1-2). Amelde tevhid, en veciz
ekliyle Kafirun sresinde zetlenmi ve bu sreye bu zelliinden dolay hlas
ssesi (2. hlas sresi) de denilmitir: De ki: 'Ey kafirler! Ben sizin ibadet
etmekte olduklarnza ibadet etmem. Siz de benim ibadet ettiime ibadet
etmiyorsunuz. Ben sizin ibadet ettiklerinize asla ibadet edecek deilim. Siz de
benim ibadet ettiime ibadet edecek deilsiniz. Sizin dininiz size, benim dinim
de bana! (Kafirn, 1 -6). Yine fatiha suresinde de kullukta tevhid en veciz
biimiyle kulun kendi azndan sylettirilir: "Ancak Sana kulluk ederiz ve yalnz
Senden yardim isteriz. " (Fatiha, 5)
Tevhidi ifade eden ve bu alanda zel bir yeri olan "ihlas" kavramna
zellikle deinmek istiyoruz. Bu kavramn, irkten uzaklaarak ibadetin sadece

51

SLAM AKAD

Allah'a yaplmasn ifade etmesi, inanta tevhidi de iine almakla beraber


Kur'an'da yer al ekliyle daha ok kulluun bir art olarak amelde tevhidi
anlatmas bakmndan nemli bir yeri vardr: "De ki: 'Rabbim adaleti emretti.
Her secde ettiinizde yzlerinizi O'na evirin ve dini yalnz Allah 'a halis klarak
(muhlisin) O'na yalvarn."(A'raf, 29). "phesiz ki Kitab' sana hak olarak
indirdik. O halde sen de dini Allah'a halis klarak (muhlisan) kulluk et. Dikkat
et, halis din yalnz Allah'ndr. O'nu brakp kendilerine birtakm dostlar
edinenler: 'Onlara, bizi sadece Allah 'a yaklatrsnlar diye kulluk/ibadet
ediyoruz' derler." (Zmer, 2-3). Ve bu konuyla ilgili dier ayetler iin bk.
Zmer, 11, 14-15; M'min, 14; Beyyine, 5)
Kur'an, mriin denizde boulma gibi bir lm-kalm durumundaki
psikolojik halini anlatrken de, onun nazarnda btn batl tanrlarn yok olup
geici bir tevhide ulamasn yine "ihlas" kavramyla ifade etmektedir: "Sizi
karada ve denizde yrten O'dur. Gemide olduunuz zaman( dnn):
Gemiler, iinde bulunanlar ho bir rzgarla alp gtrd ve (onlar) bununla
sevindikleri srada, birden gemiye, iddetli bir kasrga gelip de, her yerden
dalgalar onlar sard ve artk kendilerinin tamamen kuatldklarn sandklar
zaman, dini yalnz Allah 'a halis klarak O'na yalvarmaya balarlar: 'Andolsun,
eer bizi bundan kurtarrsan, kredenlerden olacaz' derler." (Yunus, 22;
ayrca bk. Ankebut, 65; Lokman, 32)
Ayetlerde grld zere "dini Allah'a halis klarak O'na kulluk etme"
ifadesi ierisinde yer alan "ihlas" kavram, "saflatrma, arlatrma" anlamn
iermektedir. Kullukta dinin saflatrlmas ise, dinin her tr irk unsurundan
temizlenerek kulluk eyleminin sadece Allah'a ynelik olarak gerekletirilmesi
anlamna gelmektedir. hlas kavram, getii btn ayetlerde Allah'a aka irk
komann zdd anlamnda bir tevhidi anlatmaktadr. Taberi ve bn Kesir, ilgili
ayetleri aklarken "ihlas" kavramn, Allah' tek ilah olarak tanmak ve ilahl
iddia olunan batl tanrlar reddederek kulluu sadece Allah'a yneltmek olarak
izah etmektedirler. Dier birok mfessir ise bu unsura, riya gibi durumlar da
eklemilerdir. Yani kii, dinini (ibadetini ve taatini) btn batl tanr
dncelerinden temizleyecek ve kulluunu sadece Allah'a yneltecektir.
hlasn tad bu anlamn yannda, mfessirlerin ou bu kavramn kapsamna
gizli irk olarak adlandrlan riya (grsnler diye yapmak), sm'a (duysunlar
diye yapmak) gibi, kullukta yalnzca Allah'a ynelmenin safiyetini bozan kalbi
hastalklarn bulunmamasn da eklemilerdir. Kulluun en gzel biimi, Allah'a
yalnzca Rab olduu iin ynelmektir.
Btn bu izahlardan anlald zere amelde tevhid, inanta tevhidin
doal bir sonucu olarak kulluun da sadece Allah'a yneltilmesi anlamn
iermektedir. Allah'n tek gerek ilah kabul edilmesine ramen, eer kullukta

52

SLAM AKAD

baka maksatlar gdlyorsa, bu durumda tevhidin temeli sarslm olacaktr.


(Zekeriya Pak, Kur'an'da Kulluk, s. 196-202)
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
Muvahhid
'Vahdet' ve 'Tevhid' kknden gelen bu kelime, birleyen, Tevhid inancn
kabul eden, Allah' bir olarak kabul eden kii demektir. Kelime, bu ekilde
Kur'an'da ve hadislerde gemez. zellikle Kelam ilminin (Allah'tan, O'nun
sfatlarndan ve kaderden bahseden ilim) ortaya kmasndan sonra
yaygnlamtr. 'Allah' birleme-Vahhadellah' eklinde kullanlan tabir, Allah'
bir olarak kabul etmenin ifadesidir. " ... Her kim Allah' tevhid ederse (Tevhid
kelimesini ve ieriini kabul eder, muvahhid olursa) maln ve cann korumu
olur. Hesab Allah'a kalmtr." (Mslim, man 31-38, hadis no: 21, 1/52-53)
Mslmanlarn en bata gelen grevi, 'muvahhid' olmaktr. 'Muvahhid'
olanlar, Allah' bir olarak kabul ederler ve O'na hi bir eyi ortak komazlar.
Allah'a, O'na ait sfatlarla ve Kur'an'da getii gibi inanrlar. O'na noksan
sfatlar yaktrmazlar. Yalnzca O'na ibadet ederler. O'na olan ibadetlerinde bir
aracya ihtiyac duymazlar. Yalnzca O'na dua ederler, kimsenin yapamayaca
yardmlar O'ndan beklerler. Bir darla dtkleri zaman O'ndan yardm
isterler. O'nun sevabn umarlar, O'nun cezasndan korkarlar. lnce de O'na
hesap vereceklerine inanrlar. O'ndan gelen vahyi ve vahyin hkmlerine inanr
ve hkmler dorultusunda yaamaya alrlar.
Muvahhid, slama tam anlamyla inanan ve bu inancn yaama abasnda
olan insandr. slam'n dier ad 'Tevhid Dini'; mslmann dier ad ise
'muvahhid'dir. 'irk'in kart nasl 'Tevhid' ise, 'mrik'in kart da
'muvahhid'dir. Kur'an'da muvahhid kelimesinin yerine 'hanif' kelimesi
gemektedir. Hanif kelimesi, anlam ve ifade ettii ey asndan 'muvahhid'
kavramna benzemektedir. Haniflik aslnda, batl ve er tarafndan hak ve hayr
tarafna ynelmedir. Ki muvahhid, bunu yapan insandr (Al-i mran, 67; Rum,
30)
Kur'an ve O'nun teblicisi Peygamberimiz (s.a.s.), insanlar irkin her
trlsnden sakndryorlar. irk, Bir ve Tek olan Allah'a ortak aramann bo
abasdr. slam, kendisinin dndaki dinlere 'irk dinleri' diyor ve insanlar
btn alemlerin Rabbi olan Allah'a davet edip onlarn 'muvahhid'ler olmasn
istiyor. Muvahhid'ler, yaratltaki ve evrendeki tevhidi grp, 'Vahid' olan
Allah' Tevhid ederler. Tevhid Dini olan slam'a gnl verirler. Muvahhidler,

53

SLAM AKAD

iman, tavr ve hayatlaryla, ideal ve amalaryla irk dinlerine uyanlardan


ayrlrlar.
Muvahhidler, aydnlk bir dnyann, adalet zere yryecek olan bir
sistemin, insana yakacak bir hayatn zlemcisidirler ve bunun iin alrlar.
Onlar her trl batl ve er olan eylerden yz evirirler. Onlar hak iin ve
hakka gre yaarlar. Hayrl olan eyleri tercih ederler. Yaratllarndaki
temizlii korurlar. Kelime-i Tevhidi syleyerek ftrata yerletirilmi olan Allah'
bilme, anlama ve O'na kulluk etme gerei ile buluurlar. Onlar evrenin, ister
istemez teslim olduu slam davetini; hayatlarn anlaml, huzurlu ve bereketli
klmak iin kabul etmilerdir. Onlarn gnllerine Tevhid hayat verir, hayatlarn
Tevhid ekillendirir. Onlar btn llerini Tevhid inancndan alrlar.
Yaantsn Tevhid zere geiren muvahhidlere mjdeler olsun (Hseyin K.
Ece, A.g.e. s. 427-428 )
slam Akaidi Blm -1 Tek ilah (Tevhid)
A- lah Kelimesinin Getii Ayetler (Toplam 147 yerde): 2/Bakara, 133, 133,
133, 163, 163, 163,255; 3/AI-i mran, 2, 6, 18,62; 4/Nisa, 87, 171; 5/Maide,
73, 73, 116; 6/En'am, 19, 19,46,74, 102, 106; 7/A'raf, 59, 65, 73, 85,127,
138, 138, 140, 158; 9/Tevbe, 31, 31,129; 1O/Yunus, 90, 11/Hud, 14,50,
53,54,61,84, 101; 13/Ra'd, 30, 14/brahim, 52; 15/Hicr, 96; 16/Nahl, 2, 22,
22, 51, 51; 17/sra, 22, 39,42; 18/Kehf, 14, 15, 110, 110; 19/Meryem,46,81;
20/Taha,8,14,88, 88,97,98,98; 2l/Enbiya,21,22,24,25,29,36,43,59,62, 68
,87,99,108,108; 22/Hacc, 34, 34; 23/M'minun, 23, 32, 91, 91, 116, 117;
25/Furkan, 3, 42, 43,68; 26/uara, 29, 213; 27/Neml, 26, 60, 61, 62, 63, 64;
28/Kasas, 38, 38,70,71,72,88,88; 25/Fatr, 3; 29/Ankebut, 46, 46; 36/Yasin,
23, 74; 37/Saffat, 4,35,36,86,91; 38/Sad, 5, 5, 6, 65; 39/Zmer, 6,
40/M'min, 3, 37, 62, 65; 41/Fusslet, 6, 6; 43/Zuhruf, 45,58,84,84;
44/Duhan, 8; 45/Casiye, 23; 46/Ahkaf, 22, 28; 47/Muhammed, 19; 50/Kaf,
26; 51/Zariyat, 51; 52/Tur, 43; 59/Har 22,23; 64/Teabn, 13; 7l/Nuh, 23;
73/Mzzemmil, 9; 114/Nas, 3.
B- Allah'tan Baka lah Yoktur: 2/Bakara, 163,255; 3/Al-i mran, 2, 6,18,62;
4/Nisa, 87,171; 5/Maide, 73; 6/En'am, 19, 102, 106; 14/brahim, 52; 16/Nahl,
22, 51; 20/Taha, 8, 14; 22/Hacc, 34; 23/M'minun, 116; 27/Neml, 26;
28/Kasas, 70,88; 37/Saffat, 4.

54

SLAM AKAD

C- Tevhid (Tek lah nanc), nsanln Asl tikad ve Tm Peygamberlerin


alar Boyu Tebli Edip Canlandrmaya alt Husustur: 2/Bakara, 133;
7/A'raf, 59, 65, 73, 85, 158; 9/Tevbe, 129; 11/Hud, 50,61,84; 16/Nahl, 2;
18/Kehf, 110; 2l/Enbiya, 25, 108; 23/M'minun, 23; 41/Fusslet, 6.
D- Tevhid Dini:
a- Tevhid Dini slam'dr: 6/En'am, 161; lO/Yunus, 105; 2l/Enbiya, 92;
30/Rum, 30; 39/Zmer, 3,11
b- Btn lahi Dinler (in Asl ki, slam'dr/Teslimiyettir) Tevhide Dayanr:
6/En'am, 90; 2l/Enbiya, 92; 23/M'minun, 51-52; 42/ura, 13; 43/Zuhruf, 45;
87/A'la, 14-15, 18-19.
c- Tevhidden Baka Her ey Batldr: lO/Yunus, 32; 22/Hacc, 31; 41/Fusslet,
6.
d- brahim (a.s.)'in Tevhidi Kimlii ve Allah'a Teslimiyeti: 2/Bakara, 128,
131-32; 16/Nahl, 120; 19/Meryem, 100-107.
E- Tevhid Kelimesi:
a-Tevhid Kelimesi Ycedir: 9/Tevbe, 40.
b-Tevhid Kelimesinin rnei: 14/brahim, 24-25.
c-Tevhid Ehli (Muvahhid) ile Mriin rnei: 39/Zmer, 29.
d-Yce Olan, Yalnz Allah'n Szdr (Tevhiddir): 9/Tevbe, 40.
F- Tevhide Davet:
a-Muvahhid (Allah' Birleyen)ler Olun: 22/Hacc, 31; 30/Rum, 30.
b-Yzn Tevhid Dinine Dndr: lO/Yunus, 105.
c-Allah'n Yolunu (Tevhid'i) Takip Edin, Baka Yollar Takip Etmeyin: 6/En'am,
153
d-Tevhide Davet Etmek: 1O/Yunus, 105)0/Rum, 30; 42/ura, 15.
- Putlar ve Kfrn ncleri
a-Putlar, Kyamet Gn Kendilerine Uyanlardan Uzaklaacaklardr: 2/Bakara,
166; 6/En'am, 22-24, 94; 7/A'raf, 37, 53; lO/Yunus, 28-30; 11/Hud, 21;
18/Kehf,
52; 19/Meryem, 81-82; 28/Kasas, 64, 75; 35/Fatr, 14; 38/Sad, 59-61;
4l/Fusslet, 48; 46/Ahkaf, 6.
b- Putlar, Hi Kimseye Zarar ve Fayda Veremezler: 5/Maide, 76; 6/En'am, 40,
41, 46, 71; 7/A'raf, 192-198; Yunus, 18, 106; 13/Ra'd, 14, 16; 17/sra, 5657; 20/Taha, 88-89; 22/Hacc, 11-13; 25/Furkan, 55; 34/Sebe', 22; 36/Yasin,
74-75; 39/Zmer, 38.
c-Putlar, Hibir ey Yaramazlar: 7/A'raf, 191-192; 1O/Yunus, 34; 13/Ra'd, 33;

55

SLAM AKAD

16/Nahl, 20; 21/Enbiya, 21; 25/Furkan, 3; 27/Neml, 60-64; 30/Rum, 40;


31/Lokman, 11; 35/Fatr, 40; 46/Ahkaf, 4.
d-Putlar efaat Edemezler: lO/Yunus, 3,18; 30/Rum, 12-13; 34/Sebe', 23;
39/Zmer, 43-44; 43/Zuhruf, 86; 53/Necm, 24.
e- Putlar Cehennem Odunudurlar: 21/Enbiya, 98-100.
f-Putlar Batldr: 22/Hacc, 62; 28/Kasas, 74; 53/Necm, 23.
g- Putlarn Misali: 22/Hacc, 73.
h- Putlar Rzk Veremezler: 29/Ankebut, 17.
i-Putlar Kendilerine Tapanlardan Habersizdirler: 46/Ahkaf, 5.
j-Lat, Uzza, Menat Putlar: 53/Necm, 19-20.
k- Kendisine Taplan Putlarn Rabbi de Allah'tr: 53/Necm, 49.
l-Putlarn Kendilerine Bile Faydalar Dokunmaz: 7/A'raf, 197-198; 10/Yunus,
35; 2l/Enbiya, 43; 25/Furkan,3.
m- Putlar, Yaplan Dualara Cevap Veremezler: 13/Ra'd, 14; 27/Neml, 62;
34/Sebe', 22; 35/Fatr, 14.
n- Put le Allah'n Misali: 13/Ra'd, 16,33; 16/Nahl, 17,75-76; 22/Hacc, 62;
27/Neml, 59-64; 40/M'min, 20.
n- Putlar, Diri Deil ldrler: 16/Nahl,21.
0- Putlar, Hibir eye Sahip Deildirler: 16/Nahl, 73; 35/Fatr, 13; 53/Necm,
19-20.
K- Putlara Tapmak
Putlara Tapmak Haramdr: 5/Maide, 90; 17/sra, 29, 39.
Putlara Svmekten Saknmak: 6/En'am, 108.
Putlara Tapanlar Gerekte Ona Tabi Olmuyorlar: o/Yunus, 66; 28/Kasas, 6263; 39/Zmer, 3.
Putlara Tapmaktan Saknmak: 17/sra, 22; 22/Hacc, 30; 25/Furkan, 68;
42/ura, 9.
L- Putlarn ve Kfr nclerinin Cezalar
Kyamet Gn Putlarn Durumu: 25/Furkan, 17-19; 28/Kasas, 62-64, 74;
37/Saffat, 22-34.
Putlar, Mrikler Tarafndan nkar Edilecektir: 30/Rum, 13.

Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar

56

SLAM AKAD

TDV slam Ansiklopedisi, T.D.V. Y. c. 2, s. 471-501; c. 22, s. 64


amil slam Ansiklopedisi (Cengiz Yac), c. 1, s. 112-123; c. 3, s. 127-129; c.
6,211-213 (A. zalp)
Kur'an Ansiklopedisi, Sleyman Ate, KUBA Y. c. 20, s. 403-545
Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 145-148,486-488
slam'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 295-299,427-428,717724
nanla lgili Temel Kavramlar, Mehmet Soysald, alayan Y. s. 99-120
Kur'an Okumalar, Metin Karabaolu, Karakalem Y. c. 2, s. 130-145
Nurdan Kelimeler, Alaaddin Baar, Zafer Y. c.1, s. 31-34,52-57
Dzeltilmesi Gereken Kavramlar, Muhammed Kutub, Risale Y. s. 15-123
Kur'an'da Allah ve nsan, Toshihiko zutsu, Kevser Y. 88-113
Ana Konularyla Kur'an, Fazlur Rahman, Fecr Y. s. 41-66
Kur'an'da M'minlerin zellikleri, Beir slamolu, Pnar Y. s. 11-53
Kur'an'n Ana Konular, M. Sait imek, Beyan Y. s. 39-63
Kur'ani Terimler ve Kavramlar Szl, Mustansr Mir, nklab Y. s. 194-195
Bu Byledir, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. c. 1, s. 59-137
Esenlik Yurdunun ars, Celaleddin Vatanda, Pnar Y. s. 73-111
Tevhid, Hasan el-Benna, Nizam Y.
Tevhid, smail R. Faruki, nsan Y.
Tevhid, Abdullah bin Abdurrahman, Tevhid Y.
Tevhid, 1,2, Muhammed bin Abdlvahhab, Tevhid Y.
Tevhid, Abdlhalk Abdurrahman, Tevhid Y.
Tevhid, Abdurrahman bin Hasan, Tevhid Y.
Tevhid, Mehmed Zahid Kotku, Seha Neriyat
Tevhid Risalesi, Muhammed Abduh, Fecr Y.
Tevhid Risalesi, Mehmet Srmeli, Mavi Y.
Tevhide Giri, Hace Muhammed Parsa, Erkam Y.
Tevhidi Gr, Heyet, Sahra Y.
Tevhidi nan, Abdurrahman bin Hasan, Gonca Y.
Tevhidin nda slam'n Anlalmas, Ali Diko, Meki Y.
Tevhid ve irk, Salih Grdal, Beyan Y.
Tevhid ve M'minin Seyir izgisi, Mustafa ehri, Bir Y.
Tevhid ve Deiim, Celaleddin Vatanda, Pnar Y.
Tevhid ve Ledn Risalesi, mam Gazali, Furkan Basm Y.
Tevhid Daveti, Seyyid Kutup, Ravza Y.
Tevhidin Hakikat, Yusuf el-Kardavi, Saff/zgn Y.
Allah'n Varl ve Tevhidin Hakikati, Yusuf el-Kardavi, htar Y.

57

SLAM AKAD

Tevhidi Gerekliin nda, Atasoy Mftolu, Nehir Y.


Kelime-i Tevhid Davas, Kul Sadi Yksel, Yenda Y.
Kelime-i Tevhid Risalesi, M. Ali Karahasanolu, Yipar Y.
Kelime-i Tevhid Kal'as, Gazali, zel Y.
Kur' an' da Tevhid, Hseyin Beheti, Objektif Y.
Kur'an- Kerim'de Tevhid Esaslar, Muhammed Salih Ali Mustafa, l Y.
te Tevhid, 1,2, Ziyaddin el-Kudsi, Hak Y.
Kuranda Tevhid Eitimi Abdullah zbek Esra y.
slam Akaidinde Tevhid, Hasan el-Benna, Nizam Y.
Genlerle Tevhid Dersleri, Mehmet Gkta, stiare Y.
20. Y.Y.da Tevhid ve irk, Mehmed Alaga, nsan Dergisi Y.
Allah Vardr ve Birdir, H. Rahmi Yananl, Divan Y.
Hakikat't-Tevhid, B. Said Nursi, Szler Y.
Soruturma 1, Tevhid zerine, Heyet, Sor Y.
slam Dncesinde Tevhid, Mevlt zler, Nun Y.
Dua ve Tevhid, bn Teymiyye, Pnar Y.
Sorularla Tevhid ve Akaid, Mehmed Alptekin, Saff Y.
Tarih Boyunca Tevhid Mcadelesi ve Hz. Peygamber, Mevdudi, Pnar Y.
Kur'an ve Snnete Gre Tevhid ve Akaid, Muhammed Karaca, Ribat Y. s. 4050
Kurtulan Toplum, Muhammed bin Cemil Zeyno, Saff Y.
Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y.
Kur'an'da Uluhiyet, Suad Yldrm, Kayhan Y.
Kur'an- Kerim'de Tevhid ve Fazileti, Osman ztrk, Yenda Y.
Tevhid, Rasullerin Ortak ars, Kul Sadi Yksel, Yenda Y.
Kur'an- Kerim Allah' Nasl Tantyor, Veli Ulutrk, Nil A.. Y.
Kur'an'da Allah ve nsan, Toshihiko zutsu, Kevser Y.
slam Dncesinde man Kavram, Toshihiko zutsu, Pnar Y.
Kur'an'da Dini ve Ahlak Kavramlar, Toshihiko zutsu, Pnar Y.
man ve Tavr, M. Beir Eryarsoy, afak Y.
slam nancnda Temel Kavramlar, Taner Cc, Cumhur Y.
Kur'an'da Kulluk, Zekeriya Pak, Kayhan Y.
ibadet mi, Ayin mi? Mustafa Karata, zel Y. Dersaadet Y.
Kur'an'da badet Kavram, smail Karagz, ule Y.
Biz Mslman myz? Muhammed Kutub, Hilal Y.
Dzeltilmesi Gereken Kavramlar, Muhammed Kutub, Risale Y. s. 15-123
Allah'a iman ve Alt Esas, Mahmut Topta, Canta Y.
Akide, eriat ve Hayat Yolu La lahe llallah, Muhammed Kutub, Ravza Y.
man Kfr Snr (Tekfir Meselesi), A. Saim Klavuz, Marifet Y.

58

SLAM AKAD

Kur'an'a Gre Drt Terim, Mevdudi, Beyan/zgn Y.


slam ve Drt Terim, Ali Karlbayr, Dnya Y.
man, Mustafa slamolu, Denge Y.
slam'da Allah inanc, Said Havva, Petek Y.
slam, Said Havva, Hilal/Petek Y.
Din Gerei ve slam, Mehmed Alaga, insan Dergisi Y.
slam'a tirazlar ve Kur'an- Kerim'den Cevaplar, Sleyman Ate, Kl Y.
Mekke Rasllerin Yolu, Ali nal, Pnar Y.
lk Mesajlar, M. Ali Bata, Birlaik Yaynclk
ehadet Bilinci, Hasan Eker, Denge Y.
Kur'an'da M'minlerin zellikleri, Beir slamolu, Pnar Y. s. 23-35
slami Kimlik ilkeler ve Hareket, Toplu alma, Ekin Y.
Kfr Cephesinde Yeni Bir ey Yok, Mahmut Topta, Canta Y.
slam'da nan Sistemi, Ferit Aydn, Kahraman Y.
Epistemolojik Adan man, Hanifi zcan, FA V Y.
man, artlar ve Onu Bozan eyler, Seyfddin el-Muvahhid, Hak Y.
Kelimet'l-hlas (La lahe allah), ibn Receb el-Hanbell, Hak Y.
Yalnz Allah veya Tevhid, M. Sleyman Temimi, zel Y.
Hz. Peygamber'in Hayat ve Tevhid Mcadelesi, 1,2,3, Mevdudi, Pnar 'f.
Kur'an- Kerim'e Gre Peygamberler ve Tevhid Mcadelesi, Mehned N. Solmaz
Kur'an ve Snnete Uygun nan, Muhammed b. Cemal, Tekin Y.
man, Abdlmecid Zindani, Risale Y.
La, 1-2, Mustafa elik, l/Yenda Y.
lahlar Rejiminin Anatomisi, Mustafa elik, l Y.
Cahiliyye Dzeninin Ruh Haritas, Mustafa elik, l Y.
irk, Abdullah Hanif. Hanif Y.
irk, Harun Yahya, Vural Y.
Kur'an'da irk Kavram, M. H. Surti, Akabe Y.
man ve irk. Adil Akkoyunlu, Hidayet Y.
Kur'an'da irk. Kavram, Hafz smail Surti, Akabe Y.
Kur'an ve Hadislere Gre irk ve Mrik Toplum, Nadim Macit, Ribat BasmY.
Ktabu'l.-Asnam (Putlar Kitab), Ibn'l-Kelb, Ank. . lahiyat F. Y.
ada rtidat, Ebul Hasan Ali en-Nedvi, Akabe Y.
slam Fkhnda Mrtede Ait Hkmler, Numan a.Semerrai, Snmez Nesriyat
RK

59

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -2 irk


irk; Anlam ve Mahiyeti
"irk", "erike" fiilinden masdardr. "irk" ve ayn kkten gelen irket,
mareket, szlkte; mlk ve saltanatta ortak olmak demektir. Bir eyin birden
fazla kiiye ait olduunu ifade ederler. Ayn kkten gelen 'ereke' fiili, ortak
komak, ortak olmak anlamna gelir. Ortak koana ise "mrik" denir.
lstlahta irk; Allah'a zatnda, sfatlarnda ve fiillerinde ortak ve denk
tanmaktr. irk koan kiiye mrik denir. ki veya daha ok ilah tanmak,
herhangi bir varl ma'bud (ibadet edilen) olarak bilmek, Allah'n yaratc,
kadim, baki... gibi sfatlarn baka varlklara vermek irktir. Ksaca irk, Allah'n
ilahlk vasflarn Allah'tan bakasna vermektir. irk; tevhidin temeli olan "la
ilahe illallah" gereinin dna kmak, Allah 'tan baka ilah(lar) olduunu
inan, sz veya eylemle iddia etmek, Allah'n dnda ibadet edilecek, dua
edilecek, gerek anlamda g ve kudret sahibi olduunu kabul etmektir.
irk kfrdr, mrik ayn zamanda kafirdir. irk kavram, insanlarn
uydurduklar dinleri tanmlama asndan son derece nemli kavramlardan
biridir. nsanlar tarih boyunca snrl saydaki inanszlar/ateistler dnda ya
"irk' dini zerinde ya da 'Tevhid' dini zerinde olmulardr. Aslnda ateistler de
bir anlamda mrik ve mnkirdirler.
irkin olduu yerde salih amel olmaz. nk amelin kabul olmas iin
ihlas, yani yaplan ibadetin yalnz Allah iin yaplm olmas gereklidir. Allah
Kur'an- Kerim'de yle buyuruyor:
"Rabbine kavumay uman kimse, salih amel ilesin ve Rabbine ibadette
hibir kimseyi ve hibir eyi ortak tutmasn." (Kehf, 110)
irk, kelime anlam itibariyle bir ortakl, ortak olmay, bir e-arkada
tutmay, malda ve tasarrufta bir hissedar bulmay ifade eder. Sz gelimi, ayn
kkten gelen 'erik' arkada, yardmc, hissedar yani ortak demektir. irk, bu
ortak olma, e ve arkada bulma fiilidir. slam kltrnde irk kelimesi szlk
anlamndan hareketle ok daha zel bir mana kazanmtr. Tevhid dinine aykr
olarak inanlan dinleri ve Allah 'tan baka ilah kabul edenlerin kafa yaplarn,
ayn zamanda da onlarn yaptklar yanl ii deerlendirmek zere kullanlr
olmutur.
irk ve Kfr ilikisi: irk olaynn kfr olay ile birliktelii vardr. Aslnda
irk de bir inkardr; Hak'tan gelen gerein zerini rtmektir (kfrdr). Ancak
'kfr' kelimesi 'irk'e gre biraz daha kapsamldr. 'Kfr' kavram btn
inkarclarn eylemini ifade ederken; 'irk' Allah' kabul ediyor grnrken O'na
ortak komay, birden fazla ilah edinmeyi, bir eye Allah'n zelliklerini vermeyi

60

SLAM AKAD

anlatmaktadr. Ksaca 'irk' Tevhid dini dnda kalan btn ilah anlaylarn,
tm batl inanlar ieren anahtar bir kavramdr. nsann, ftratndan gelen
inanma ve ibadet etme ihtiyacn karlarken dt alak seviyeyi, haktan
yz eviren insann iindeki kaosu, inanma adna insanlarn dt cahillik ve
sapkl anlatmaktadr. Yine 'irk' kavram, insanlarn kendi kafalarndan
uydurduklar inanlar ve bu inanlar adna yaptklar yanllar, fesatlar ve
zulmleri gzler nne sermektedir.
irk, insan zihnindeki bir sapmay ve sknty ifade etmektedir. Tevhid
hakikatinden sapan kimselerin, kendi kendilerine dtkleri amazlar,
srklendikleri yanllar ve bunun sonucu olarak yaratl kanununa aykr
dmeleri bylelikle ortaya konmaktadr. irk; Allah'a zatnda (say olarak),
sfat ve tasarrufunda (yapp etmelerinde) ortak tanma eylemi veya inandr.
irk komak salt bir inkar olay deildir. irk koanlar, yani mrikler inansz
insanlar deildir; aksine, Allah'a inanan ama yanl inanan, inanc tevhide aykr
olan ve Allah'n yannda baka varlklara da ilah diye tapnan kimselerdir.
Kur' an, irk zerinde srarla durmaktadr. nk tarih boyunca dinsiz
toplumlardan ok irk koan toplumlarla, ateist insanlardan ok mrik
insanlarla karlayoruz. nsanlar, Tevhid'ten uzaklatka, din adna ok eitli
yalanlar, hurafeler uyduruyor, kendi kafalarndan sahte tanrlar icad ediyor;
sonra da onlara yine kendi kafalarna gre ibadet ediyorlar. Baz toplumlar da,
balangta Tevhid'e bal iken zamanla eitli nedenler yznden irke
dmler, dinlerini bozmu ve yanl bir ekilde inanp din adna ilahlar,
ilkeler, trenler, ayinler ve ibadet trleri uydurmulardr.
nanmak ftratta/yaratlta vardr. nanma ve yce bir kudrete kulluk
yapma ve ona tapma; yce bir gten yardm isteme ihtiyac btn insanlarda
vardr. nsann ftrat byledir. Yaamak iin suya, yemee, havaya muhta
olan insan, inanmaya ve inand ilahn nnde eilmeye de muhtatr. Bu
ihtiyac bilen, insanlarn yaratlna bu ihtiyac koyan alemlerin Rabbi, ilk
insandan itibaren toplumlara peygamberler/eliler gndermi ve nasl hareket
etmeleri gerektiini onlara gstermitir. Dnyaya imtihan iin gelen insan, bu
elilerin gsterdii gibi yani Tevhid dini zerinde yaad zaman, hem snav
kazanr hem de dnya hayatn ftratna uygun olarak yaam olur. stelik
Tevhid'in ilkeleri, insana gerek saadeti ve kurtuluu getirmektedir. nsana ait
haklar ona vermekte, insanlar ve toplumlar arasndaki adaleti salamakta,
azgn kimselerin heva ve heveslerinin getirdii fitne ve zulmden insanlar
korumaktadr.
Ancak insanlarn ounluu bu gelen elileri dinlemedi. Elilerin
rettiklerini ya hi almad veya aldktan ksa bir zaman sonra bir tarafa att,
tevhidi tahrif ve dejenere etti; kendi hevasnn peinden gitti. Eline geirdii

61

SLAM AKAD

g ve dnyalklarla 'bay' etti, 'tuyan' ederek azgnlat ve tevhidin doru


yolundan ayrld.
Toplumlarn hayatn dzenleyici kanunlar, insanlarn baland deer
yarglar, insann ftratnda bulunan tapnma, dua etme, kendinden stn bir
varla el ama ihtiyac insanla birlikte vardr. Tevhidden uzaklaanlar veya
Tevhidi bilmeyenler, her ne kadar yerin ve gklerin bir sahibi, yamuru
yadran, dnyay yaratan ve yneten bir ilahn olduunu kabul etseler de;
hakimiyet, sosyal hayatn dzenlenmesi, ibadet, helal haram gibi konularda
kendi hevalarna veya egemen glerin isteklerine ve taut'i yasalara uyarlar.
Byle kimseler ve topluluklar, zamanla birtakm varlklar ve gleri
ilahlatrarak, onlara ar sayg gstermeye, bazlarnn yardmn alabilmek
iin, bazlarnn da ktlnden kurtulmak iin onlar adna uydurulmu
putlara veya ilkelere tapnrlar. Kimileri de bu tapndklar ilahlar kendileriyle
Allah arasnda bir arac kabul ederler. Kendilerine gre dinler icad ederler ve
onun peinden giderler veya hak dini tahrif eder, hurafe ve irk peinde
koarlar.
Tevhid dininden ayrlp kendi hevasna uyarak 'bai' ve 'mrik' olan ve bu
ekilde doru yoldan uzaklaan zalimler, kendi kafalarndan koyduklar ilkeleri
bir inan haline getirirler ve insanlara dayatrlar. nsan, inanma ihtiyac ile
beraber yaratlm olduu iin, alemlerin Rabbine olan tevhidi inancn
kaybetmi veya hak dini bulamamsa, iindeki boluu mutlaka bir eyle
dolduracaktr. Gemite daha ok putuluk ve batl/uydurma din eklinde
grlen bu ihtiya, gnmzde de benzer ekilde karmza kmaktadr.
Kimileri Allah'a ait ilahlk zelliklerini bir baka eye verirler. Say olarak, birden
fazla ilah kabul ederler, kimileri de Allah' a ait yaratma, rzk verme,
cezalandrma, dllendirme, kendisine ibadet ve dua edilme gibi zellikleri
Allah'n dndaki varlklara da verirler. Onlar bu deer verdikleri niddlerini
(ortak kotuklar ilahlarn) Allah' sever gibi, hatta daha fazla severler (Bakara,
165). Kimileri, herhangi bir eye hayatlarnda Allah gibi yer verir; Allah'tan
fazla ondan korkar, Allah'tan fazla ona deer verir. Allah'n hkmlerini
takmaz, aldrmaz; ama o ok sevdii eyden geldiini zannettii her eye daha
fazla itibar eder.
Bu gibi mrikler, bir mslmann Allah'a ibadet ettii gibi, ilah haline
getirdii eyin karsnda ruku' yapar, ya da secdeye kapanr veya namazdaki
kyama benzer ekilde sayg duruunda bulunur. Ona olan saygsn ve
balln eitli ekillerde ortaya koyar. lah haline getirdii eyin veya kiinin
emrinden dar kmaz. Onun nnde boyun eer, onu raz etmeye ve onun
cezasndan kurtulmaya alr.
irk olay, Allah'n dndaki herhangi bir eyi, bir varl, bir kiiyi, bir gc

62

SLAM AKAD

veya beeri ideolojiyi Allah gibi deerlendirme, Allah yerine koymann


mantdr. Allah dndaki herhangi bir eyi Allah gibi sanmann, onlara ilahlk
vermenin addr irk. Bu, onlara tapnma eklinde ortaya kt gibi, inan ve
sayg olarak da grlebilir. Nitekim Kur'an cahiliyye Araplarnn putlara
tapnmasn irk olarak nitelendirdii gibi (Necm, 19-23), O'na ocuk isnat
etmeyi ve yaratklarn ilah saylmasn da irk olarak nitelemektedir (En'am,
100; A'raf, 191-192). Bu yanllk, kullarn Allah' a ait ilahl ve rablii
yeterince anlamamalarndan kaynaklanmaktadr. Kur'an bu konuda yle diyor:
"Allah' gerei gibi takdir edemediler." (Hacc, 74) Allah' hakkyla bilemeyenler,
O'nu ve O'nun rabliini anlamayanlar, baka dinlere girer, baka ilahlara boyun
eerler. Kendilerini alemlerin Rabbinden mahrum edenler, ilerindeki ihtiyac
baka yalanc ilahlarla gidermeye alrlar. Kendini Allah'tan mahrum edenler,
mutlaka baka ilahlar (tanrlar) bulacaklardr. Yaratl gerei Allah' a kulluk
etmeyenler, ibadet edecekleri bir ilaha, bir puta balanacaklardr. Allaha
hakkyla kul olamayan insann byle dalaleti var, putunu kendi yapar, kendi
tapar. te irk yanl, insan bu noktaya dren bir zillet ve bayalktr.
irk En Byk Zulmdr: Kur'an'n ifadesine gre irk en byk zulmdr
(Lokman, 13). Zulm, hem nurun zdd olarak karanlk; yani ktlk,
mutsuzluk, kaos, huzursuzluktur; hem de hakk asl sahibine deil de bir
bakasna vermek, Allah'n hakimiyet hakkn, hi hakk olmayan bakalarnda
grme yanlldr. irk inanc, insana huzur deil; sknty, emniyeti deil;
korkuyu ve gvensizlii, saadeti deil; ekaveti, adaleti deil; zulm, iyi ahlak
deil; azgnl ve fesad kazandrr. Kur'an, irk koanlarn srekli huzursuzluk
iinde olduklarn arpc bir ekilde anlatmaktadr: "Kim Allah'a irk koarsa
sanki o gkten yere dmektedir de kular onu didik didik etmektedir veya
rzgar onu ssz bir yere srkleyip atm gibidir." (Hacc, 31)
irk nancnn Bir Temeli Yoktur: slam'a gre tek yaratc Allah'tr ve O
btn kainatn tek hakimidir (En'am, 101, 164; Yunus, 68; sra, 111; Furkan,
2). Bu adan irkin bir esas, bir temeli yoktur. Zaten mrikler bile sktklar
zaman alemlerin Rabbi Allah'a snrlar (En'am, 40, 63; Yunus, 22). Yerde ve
gkte iki veya fazla ilah (tanr) olsayd hepsinin dzeni bozulurdu (Enbiya, 22).
yleyse irk dininin ilah anlay temelinden sakattr. irk inanc, sahibini
desteksiz ve ynsz brakr. irk koanlar, Allah ile balarn kopardklar iin
haktan uzak kalrlar, yanl hkm verirler, adaletten uzaklarlar, zulme
bularlar. Hatta bu irk onlara ocuklarn ldrmeyi bile gzel gsterebilir
(En'am, 137). Ancak, irk inanc insan tatmin etmez. Mrik kimse, bir aray
ve zlem ierisindedir. Mrikler, ibadet ve dua ettikleri ilahlarnn kendi

63

SLAM AKAD

ihtiyalarn karlayacan sanrlar. Halbuki ilahlar onlara hi bir karlk


veremezler. lahlara yalvaranlarn hali susuzluunu gidermek iin iki elini suya
uzatt halde asla suya ulaamayan kimse gibidir (Ra'd, 14).
Mrikler, hi bir ey yaratamayacak olan, aksine kendileri bir Yaratc
tarafndan yaratlm eyleri Allah'a irk/ortak komaktadrlar. phesiz akln
iyi kullananlar bunun yanlln grrler (A'raf, 191). Allah'a ait zellikleri
(nitelikleri) yaratlm olanlara vermek. yanllarn en bydr. irk koanlar
byk sapklk ve karmaa ierisine derler (Nisa, 48). Onlar, dibi grnmez
bir karanla yuvarlanrlar (Nisa, 116). Allah (c.c.) bylesine yanlla ve
sapkla denlerin yreklerine srekli bir korku salmtr. Onlar devaml bir
tedirginlik ve korku ierisindedirler (Al-i mran, 151). Onlar, ahiret hayatna
yakinen inanmadklar iin, hep dnyada kalmak isterler, lmekten korkarlar
(Bakara, 96).
Allah (c. c.) irk gnahn affetmez: Kur'an'n haber verdiine gre Allah,
irk koma dnda kalan gnahlardan dilediini balayacaktr. Ancak,
rahmetinin geniliine ramen mrikler bu rahmetten mahrum kalacaklar.
nk irk, kulun iledii en nemli crmdr (Nisa,48, 116). Yarn hesap
gnnde onlar affedilmeyi, merhamet olunmay istedikleri zaman onlara "hani
dnyada iken ortak kotuklarnz, arn bakalm" denecek. Ama ortak
kotuklar irk unsurlar onlara asla yardm edemeyecektir (En'am, 23; Nahl,
27; Kehf, 52). Hatta o irk kotuklar eyler, mriklere 'siz yalanclarsnz' diye
cevap verecekler ve kendilerinin Allah'a teslim olduklarn syleyecekler (Nahl,
86-87).
irk komadan lenlerin affedilecei umulur: irk koanlar, kesinlikle
cehennemliktirler (Maide, 72; Nisa, 116). Mslmanlardan irk komadan
lenlerin affedilip cennete konulaca umulur (Mslim, man 151-152, hadis
no: 93-94, 1194).
Ebu Zer (r.a.)'in rivayet ettiine gre Peygamberimiz (s.a.s.) yle
buyurdu:
"Cebrail (a.s.) bana gelerek; 'mmetinden kim Allah'a herhangi
bir eyi irk komadan lrse cennete girer mjdesini verdi." Ben, (hayretle)
zina ve hrszlk yapsa da m? diye sordum. "Evet, hrszlk etse de, zina yapsa
da" cevabn verdi. Ben tekrar: Yani hrszlk etse, zina yapsa da ha?' dedim.
"Evet, bunlar yapsa da (Cennete girecektir)" buyurdu. Ben ayn soruyu
drdnc defa sorunca; "Eba Zerr'in burnu krlsa (patlasa) da Cennete
girecektir" buyurdu. (Mslim, man 153-154, hadis no: 94, 1/94-95; Tirmizi,
man 18, hadis no: 2644,5127; Buhar, Tevhid 33; K. Sitte, 2/205).
Peygamberimiz, ak ve byk irkten sakndrd gibi, m'minIeri gizli irkten
de sakndrmaktadr (bn Mace, Zhd 21, hadis no: 4204, 1/1406).
Peygamberimiz, unu da ilave ederek diyor ki: "Dikkat edin ben size onlar

64

SLAM AKAD

(mslmanlar) gnee, aya tapacaklar demiyorum, ancak onlar amellerini


Allah 'tan bakas iin yapacaklar." (bn Mace, Zhd 21, hadis no: 4205). (1)

slam Akaidi Blm -2 irk


irkin ada Yansmalar
irk, Allah' a ait zellikleri bir anlamda gasbetmek ve onlar hak
etmeyenlere vermektir. Haddi aan insanlar veya akln iyi kullanmayanlar,
Allah'n rabliini, melikliini, ilahln, hakimiyetini gasbederler. Btn bu ilahi
zellikleri baz eylere, insanlara veya birtakm glere verirler. Sonra da
onlarn nnde yle veya byle boyun eerler, onlara mutlak anlamda itaat
ederler. nsanlarn irk iinde olmas Allah'n rabliine zarar vermez. nsan,
kendi aleyhine olarak irke yuvarlanr. Ancak, irkin zarar sadece mrikle
snrl kalmaz, topluma da yaylr. irkin ve mriklerin gl olduu yerlerde
fesat yaygnlar, hayatn huzuru bozulur. Allah'tan baka yaratc, ldrc,
mutlak tasarruf sahibi, snrsz g sahibi, sevilen ve ibadet eder gibi itaat
edilen, hkmne -Allah'n hkmlerine aykr olarak- boyun eilen her ey,
irke gtren sahte tanrlardr. irk iinde olanlar, phesiz toplum iinde,
tabiatta ve insan ilikilerinde dengeyi bozarlar. Halbuki Tevhid bu hayati
dengeyi kurmak ve korumak iin gnderilmitir.
irke denler hi bir zaman "Allah (c.c.) evreni u kadar ortakla,
yardmc ile idare ediyor" demiyorlar. Onlar, yaptklarnn irk olduunu
ounlukla kabul bile etmezler. Hatta birou slam'a ve Kur'an'a sayg
duyduklarn dahi sylerler. Ancak, irk komaktan maksat, Allah'n evren
zerindeki hakimiyetini tanmamak, O'nun hkmlerini reddetmek ve O'na
Rabliinde ortaklar bulmak, yle inanmaktr. Dolaysyla hayata ait hkmleri,
ilah lleri Allah 'tan almamak, kulluu, mutlak itaati baka sahte ilahlara
yapmaktr.
Bu anlamda amzda yepyeni irk rnekleri gelimitir. Eskiden grlen
irk eitlerine yenileri de ilave olmutur. Artk atalar dini, eskiden beri devam
eden putuluk, falclk, kurtarc liderlik, siyasal gler, mezarda yatan ller,
spor kulpleri, ikon (put) haline getirilen sevgililer, her bir eyi taklit edilen
sanatlar, dnya karlar, makamlar, heykeller ve lml kiiler birer irk arac
haline getirilmitir. Allah'a inandn syleyen niceleri, O'nun Rabliini gklere
gnderirken, O'nun yalnzca gklere karmasn isterken, kendi hayatna ve
toplum hayatna bakalarnn ilkelerini daha uygun grmekte, Allah'n

65

SLAM AKAD

peygamber araclyla gnderdii lye aldr etmemektedirler. Bir kiinin


veya bir siyasal gcn ilkelerini Allah'n hkmlerinin nne
getirebilmektedirler. ok stn sandklar birtakm kiilere ve eylere Allah'tan
ve O'nun hkmlerinden daha fazla deer vermektedirler. slam, insann bu
sapklktan kurtulup Tevhidle hayat bulmasn istiyor. Allah' birlemek ve
yanlzca O'na kulluk yapmak zere yaratlan insann ftratna uygun olan da
budur. nsana den, Kur'an'n "De ki O Allah tektir. O'nun ei ve benzeri
yoktur. Domam, dorulmamtr. Hi bir ey O'na denk/e deildir." (hlas,
1-4) gereine teslim olmak ve gereini yapmaktr. (A.g.e. s. 640-641)
nsan, mslmanm dedii, kelime-i tevhidi syledii halde, cehalet ve
dzenin/ortamn cahili yapsndan dolay -Allah muhafaza etsin- kolaylkla irke
debilir. M'min olmak, ok zor deildir; esas nemli olan, zellikle slam'n
hakim olmad evrelerde m'min kalmak ve mslman olarak lmektir.
Gnmzde sk grlen irk unsurlarnn, tevhidi bozan durumlarn bazlar
unlardr:
Gncel Cahili Eitimde irk: Cahili eitim kurumlarnda bilginin temel
kayna olarak vahy kabul edilmeyip, sadece akl ve duyu organlar kabul edilir.
Bu, hem eski Arap cahiliyyesinde, hem de gnmzdeki irke dayal dzenlerin
gdmndeki modem cahiliyyede ortak irk kaynadr. Dnyann oluumu ve
insann ortaya k konularnda ortaya atlan teoriler cahili eitimin temelini
tekil eder. lk insan, tesadf sonucu veya doa kanunlar gerei hayvann
evrim geirmi tr kabul eden gnmz bilimleri ve eitim anlaylar,
yaratmay ve eitip terbiye etmeyi (rabl) Allah'a hi dayandrmayan, yaratc
ve rab olarak baka tanrlara inanan mrik tip yetitirmek iin abalar.
Yaratma konusunda Arap mrikleri kadar bile Allah' kabul etmeyen irk
zihniyeti, dnyadaki ilk insanlarn yaayn, karanlk a safsatas ile balatr.
a tasnifleri ve tarihe bak, tevhidi inantan tmyle farkldr. Hz. Adem'den
beri devam eden tevhidi hayat ve hak-batl mcadelesi unutturulmak istenir.
Mriklerin hakim olduu devlet dzenleri, ileri medeniyetler olarak tantlr,
cahiliyye hayat ideal toplum modelleri olarak sunulur. Cahiliye eitiminden
gemi ve slam' hakkyla renememi her rktan insann asr- saadeti;Roma,
Atina ve Isparta uygarl, Msr veya Babil medeniyetidir.
Gnmzde ekonomik yorumlar da batan sona irk anlay ierir.
Sadece iktisat ve ekonomi eitimi veren kurumlar deil; medyann, hatta
halkn gndemindeki ekonomik deerlendirmelerin hemen hepsinde para,
ilahlarn banda gelir. Tm mlkn, para, mal ve nimetlerin Allaha ait olduu
anlay olan "ekonomik tevhid" anlayna yer yoktur. nsanlarn ekonomi
ynyle de evrim geirdii, ilkel komnal toplumdan kleci topluma, feodal
toplumdan, kapitalist ve sosyalist topluma doru seyri ve bu eit tasnifi,

66

SLAM AKAD

insanlarn Allah 'tan bamsz olarak srekli evrim geirdii iddiasn hakl
karmaya dayanr. lk insann, ilk peygamber ve ilk yaama biiminin vahyin
nda tevhid olduu gerei, en kk bir teori ve ihtimal dahilinde bile
deerlendirilmez.
Siyasal irk anlay da bilimsel klflarla takdim edilir. En iyi sistem,
milyonlarca yllk tecrbe sonunda cumhuriyet ve demokrasi olarak adlandrlr.
Hakk'n deil; halkn egemenliine, Allah'n indirdiiyle hkmetmeyi alternatif
bile kabul etmeyen bu cahiliyye dzenlerini neredeyse tm insanlar canla bala
savunur. Faist, kapitalist veya sosyalist olsun her farkl grup, gerek
demokrasinin kendi savunduklar ideoloji ve dzen anlaynda olduunu iddia
ederlerken, kendini mslman sayan nice insan da bu orkestraya katlr.
Devlet ynetiminde dine yer yoktur, eitim ve sosyal hayatn
dzenlenmesi laik ve Kemalist esaslarla dzenlenmek zorundadr. Din anlay,
din eitimi ve din kurumlar da laik dzenlemeye tabidir. Dinlerin ortaya k,
din eitimi veren laik kurumlarda da doal olarak irk esasna dayandrlr. lk
din slam, ilk insan ilk peygamber, ilk peygamber Hz. Adem deildir bu irk
anlaynda; insan, nce tabiata, totemlere tapm, sonra ok tanrl dinleri icad
etmi, ok sonralar da tek tanrl din anlay oluturmutur...
Modern cahiliyyenin sosyal ve siyasal irk anlay gerei, devlet, din
esaslarna -en kk apta bile- dayandrlamaz. Tm kurum ve kurallaryla
irkin dna klamaz bu devlet anlaynda. Halk da sosyal hayatta, kamu
alannda tevhid! inancn sergileyemez, muvahhid bir ekilde yaayamaz. Ama
demokrasi vardr; halk irk arasnda istedii tercihi zgrce yapabilir, istedii
tautu rab olarak seebilir.
nsanlarn ou, aynen eski Arap cahiliyyesinde olduu gibi, Allah',
gklerin hakimi kabul ediyor, yamuru yadran, insanlar ve varlklar yaratan
olarak kabul ediyor; ama yeryzne O'nu kartrmak istemiyor, yerin
egemenliini baka tanrlara veriyorlar. "Allah, yeryznde (o da beeri
kanunlara, ilke ve ynetmeliklere uygun olmak artyla) sadece o da snrl
ekilde- camilere karabilir, oraya hakim olabilir. niversite dahil okullara,
mahkemelere, meclislere, ar ve pazarlara, cadde ve sokaklara, kyafet ve
kanunlara, sosyal hayat dzenleyen anlaylara karamaz." Bu anlay ve
uygulamalar, irk deil de nedir? ok kaypak bir ierii olduu halde, zerinde
ittifak edilen en belirgin anlamyla "dinin devlete, devletin dine karmamas"
demek olan "laiklik" gerei ve dayatmas olarak sadece vicdana hakim
olmasna karl(a)mayan Allah' dnya ilerine kartrmak istemiyorlar,
buralarda egemen baka gler (tanrlar) kabul ediyorlarsa, buna herhalde
tevhid ve slam ad verilemez. Bu anlamda laikliin ada deil, temeli ok
eskilere dayanan bir irk olduunu syleyebiliriz. Ve eski Arap cahiliyesinin de

67

SLAM AKAD

Allah' (hak dini) dnya ve devlet ilerine kartrmak istemediklerini,


Peygamberimiz'le bunun iin mcadele ettiklerini biliyoruz. Demek ki irk
cephesinde yeni hibir ey yok; sadece eski cahiliyenin modern grnm ve
sylemleri var; tek millet olan mrikler, ilkel atalarn taklit etmekten baka bir
ey yapyor deiller.
nsanlar, demokrasi ve zgrlk putlarnn da etkisiyle, hevalarn hibir
snr tanmadan tatmin etmek istiyor, eytani fesad ve ahlakszlklara, iki,
kumar ve zina evlerine dinin mdahale edip yasak koymasn istemiyorsa, konu
irk kavramyla ilgilidir. Tm sosyal, siyasal, kamusal ve hukuki alanlara
Allah'n dnda baka tanrlarn egemenlii egemen gler tarafndan isteniyor,
dayatlyor ve halk tarafndan buna rza gsteriliyorsa, bunlarn tm, irkin
dnda bir eyle izah edilemez.
Cahiliyye Araplar, yaratc olarak sadece Allah' kesin bir ekilde kabul
ediyorlard (Ankebut, 61, 63; Lokman, 25; Zmer, 38; Zuhruf, 9,87). Modern
cahiliyye insan ise, Allah'a bu kadar bile inanmyor; ne olduunu ve hangi
vasflara sahip olduunu dnmeden doa/tabiat ve tesadfe yaratclk
atfediyor. Tabiat ilahlatrarak ocuklar, iekleri, gzellikleri doann
armaan olarak kabul ediyor. Bazen de bu "tabiat tanrs"na kendisini ve
hemcinslerini ortak kouyor, kendisinin veya baka insanlarn yaratclklarndan
bahsediyor.
Tm bunlarn yannda, her dnemde grlebilen irk unsurlarn da
katarsanz, muvahhid insann, istisnalar dnda niye yetimedii, huzursuzluk
ve zilletin niye artarak devam ettiinin temel sebebi daha iyi tehis edilecektir.
Yalnz, burada unutulmamas gereken nemli bir husus var: Allah'a ortak
koan birisinin, irk kotuu ey iin, "bu da bir ilahtr" , "ben buna da
tapyorum" demesi veya byle dnmesi de, olayn irk olmas iin art
deildir. irk, ncelikle kalpte yer eder, sonra dnce ve hareketlere yansr.
irkin temeli, Allah'tan baka herhangi bir eyi Allaha tercih etmektir. Hzr
olarak adlandrlan lmsz zannedilen zat, gerekte hayatta olmayan bir
kimsedir.
Yine Hzr gibi baz ilahi vasflara sahip olduu zannedilen "evliya"nn,
tanrlatrlp bunlarn her yerde hazr ve nazr olduuna, insanlar
gzetlediine, bazen koruyup yardm ettiine inanlr. Dnyann varlk
sebebinin bu gibi zatlar olduu kabul edilir. Mslmanm diyen nice insan,
Allah'n dnyay ve zellikle yaanlan corafyalar onlarn yz suyu hrmetine
ayakta tuttuunu, yoksa oktan helak edeceini kabul edip dillendirir. Bu tr
inanlarn gerekle de, temel hakikat olan tevhidle de hibir ilgisi yoktur.
Tmyle batl itikatlardr. Allah, dnyay kendi iradesiyle ayakta tutmaktadr.
O'nun iradesine engel olacak veya onu deitirecek hibir zat olamaz. Allah,

68

SLAM AKAD

dnyann ve evrenin ileyii ile ilgili kanunlar koymu, hikmetler belirlemitir.


Evren bu ilahi kanunlarla ayakta durur. Allah'n otoritesinde ve tasarrufunda
hibir kimsenin ortakl yoktur. Dolaysyla Allah'tan bakasna, sanki bir gce
sahipmi gibi dua etmek irktir. llerlerden medet ummak cahiliyye
sapklklarndandr. Muvahhid bir m'min, bunlardan kesinlikle uzak durmaldr.
O, yalnzca Rabbinden dilekte bulunmal, O'na ynelmeli ve O' na dua
etmelidir.
slam Akaidi Blm -2 irk
irkin En Belirgin zellii olarak Tarihten Gnmze Put ve Putlatrma
Tevhid ve irk insanlk tarihi boyunca insanlarn balana geldii iki dinin
addr. nsanlk tarihi irkle tevhid arasndaki mcadeleden ibarettir. Btn
peygamberlerin teblilerinde vurguladklar temel esas, tevhiddir. Kur'an-
Kerim'in zerinde en ok durduu konu tevhidin nemi ve irkten uzak
durulmasdr. irk, sadece putlara tapmak deildir. Nefsin istekleri peinde
komak, Allah'n sevgisi yerine dnya sevgisini tercih etmek, bunlarn
sonucunda Allah'n hkmlerinden birini dahi reddetmek de irktir.
Peygamberimiz zamanndaki Mekke mrikleri Allah 'la birlikte bir ok
ilaha inanyorlard. Bu mrikler kendi heva ve heveslerine gre putlar
yapyorlar ve onlara tapyorlard. Kabe'nin iinde 365 tane put bulunuyordu.
Bunlarn en bykleri; Hubel, Lat, Menat, Uzza isimli putlar idi. Ayrca Ved,
Suva, Yeuk ve Nesr isimli putlar vard. Bunlar Hz. Nuh zamannda yaam olan
iyi huylu, cmert ve salih insanlard. Bu insanlar lnce, onlarn heykelleri
yaplm ve zaman getike halk onlara tapmaya balamt. Baz Araplar
bunlardan baka, gnee, aya, baz talara, aalara ve hayvanlara
tapyorlard. Baz mrikler ise, melekleri Allah'n kzlar olarak gryorlar ve
onlar Allah' a irk kouyorlard. Aslnda insanlarn Allah'tan baka bir puta
tapmasnn asl nedeni; kendi nefislerini ilah edinmeleridir. Bugnk
mriklerle, Peygamberimiz zamanndaki mrikler arasnda temelde bir fark
yoktur. Mriin mant her devirde ayndr. Bu mantk, Allah' yeryzne
kartrmama, yeryznde ilah olarak kendini tanmadr. te irkin asl budur.
Zamanmzda da insanlar her ne kadar kainat yaratann, yamuru yadrann,
ldren ve diriltenin Allah olduunu kabul etseler de, O'nun tasarruflarnda
ortak tanyorlar, dnya ile ilgili ilerde Allah'n belirttiinin aksine hkmler
koyuyorlar. Gnmzde irkin ald en net grnm budur.
Put, kiinin Allah'n dnda hayatnn amac kld maddi manevi her

69

SLAM AKAD

eydir ve putlar bu ynleriyle hayatn amac klmak da irktir. Put sadece


taplan bir takm nesneler deildir. Eer hayatn amac haline gelir ve insan
Allah'a isyana sevke derse, yerine gre makam, para, kadn veya insanlar iin
deerli herhangi bir ey put olabilir. irk dzeni; insanlar kleletiren, ilahlk
taslayan ada Firavunlar ile, onlarla ibirlii yapan sahte din adamlar yani
Bel'amlar ve smrye ortak olan, bizzat irk dzeninden beslenen,
haramzade, zengin elit tabaka ve bu kesime balanan, onlara itaat eden,
onlarn koyduu kanunlarla -Allah'n hkmlerine aykr olmasna ramenyaayan halk ynlarndan meydana gelir.
Kur'an- Kerim'in aklad irk eitlerinden birisi de putlara ibadet
eklinde ortaya kan tapnmadr. Putlar eit olarak ok fazla olmakla beraber,
genel olarak iki ksmda mtalaa edilebilir:
1- nsan, hayvan, ku veya bunlarn karm bir eklin; aa, ta ve
madenden yaplarak tapnlmas biiminde ortaya kan ilkel putuluk. Bu tr
putlara sanem veya vesen ad verilir.
2- Herhangi bir ekil dnmeksizin kafalara, gnllere, kalplere dikilen
veya tabi olunan putuluk. Bu tr putperestliin grnts daha moderndir.
Sanem veya vesen dediimiz ilk maddedeki putlar, tapanlarn nazarnda tabiat
st yce bir gc ve kuvveti temsil ettikleri iin putperestler, bu g ve
kuvvetin tapndklar putlarda gizli olduuna inanrlar. Bu balamda her putun
veya putuluun ilgili bulunduu bir efsanesi, tahrif edilmi tarihsel bir
mitletirmesi vardr. Bu putlarn bir ksm iyilii, bir ksm erri, bir ksm
ucuzluu, dmandan kurtuluu, bereketi vs. yi temsil eder.
slam tarihilerinin kaydettiklerine gre putperestlik, slam' dan nce Arap
yarmadasnda olduka yaygnd. Denilebilir ki, Arabistan'da putuluun btn
eitleri olmakla beraber, daha ok birinci maddede belirtilen putperestlik
yaygnd. Kabe'nin, putperestliin sergilendii bir yer olarak gerek amacndan
saptrldn gryoruz. Peygamberimiz (s.a.s.) Mekke'yi fethettii zaman
Kabe'ye girmi ve orada peygamberlerin resimlerinin bulunduunu grnce,
bunlarn ortadan kaldrlmasn emretmiti. Ayrca Kabe'de her biri farkl kabile
ve ahslara ait olan ve deiik eyleri temsil eden 360 putu grnce, onlarn
da krlmasn emretmiti.
Putuluun her eidine kar kan ve putlara tapnmann ktln en
beli biimde ortaya koyan Kur'an- Kerim ayetleri, insanoluna, yaratcnn
sadece Allah olduu fikrini ve putlarn, heykellerin de yaratc deil; yaratk
olduu dncesini alama sadedinde deliller sunar. "Siz, elinizle yonttuklarnz
(putlar)a m tapyorsunuz? Oysa sizin de, btn taptklarnzn da yaratcs
Allah 'tr." (Saffat, 95-96)
Put, sadece Araplarn cahiliyye dneminde taptklar basit ve alelade

70

SLAM AKAD

ekillerden veya zellikle Hz. brahim dneminde olduu gibi muhtelif cahiliyye
sistemlerinde tapnlan tahtadan, tatan, tuntan heykellerden ve aa, ku,
hayvan, yldz, gk cismi, ate, ruh veya hayallerden ibaret deildir. Bu basit
puta tapnma ekilleri Allaha irk komann btn boyutlarn kapsamaz.
Yalnzca bu ilkel putuluklar zerinde duracak olursak ve Kur' an' daki irkten
maksadn sadece bunlar olduunu kabul edecek olursak, olduka boyutlu olan
irk kavramndan bir ey anlam olmayz. Oysa Kur'an'a gre put, o kadar
geni anlamldr ki, kiinin Allah'n dnda hayatnn amac kld maddi-manevi
her eydir. Bu putlar, hayatn amac klmak da Allah'a irk komak olarak
nitelendirilmitir. nsanlar kendilerine faydas dokunmayan aa, ta, maden
vs. eylere ibadete sevk eden sebepler nelerdir? nsanlar niin putlara
taparlar? Gz gre gre bu cansz eylere neden tazimde bulunulmu ve
bulunula gelmektedir?
Putlara Tapmann Sebepleri: Kuran putlara tapnma konusunda unlar sayar
1- efaat dncesi ve Allah'a bu araclarla gya yakn olma arzusu:
Kur'an, putularn bu bahanelerini, yapay klflarn geerli bir neden kabul
etmez ve insanlar putperestlii brakmalar iin en keskin ve sert dili kullanr.
(Bkz. 39/Zmer, 3, 44; lO/Yunus, 18; 17/sra, 56-57; 43/Zuhruf, 86; 30/Rum,
13).
2- Ar ta'zim: Kur'an'a gre bir varla ar sayg gsterme, onu
yceltme ve onu ululama, sonuta onu tanrlatrmaya yol aaca iin yerilmi
ye irk olarak deerlendirilmitir. Sanki ibadet edilecek derecede yceltilen
ahsiyetler, Allah katnda makbul ve aslnda byle bir ta'zimden kaan kimseler
bile olabilirler. Kur'an, peygamberlere, din adamlarna, meleklere, salih
insanlara vb. varlklara gsterilen bu ar ta'zimi irk olarak deerlendirmitir.
(Bkz. 5/Maide, 116; 9/Tevbe, 30, 31; 34/Sebe', 40; 711Nuh, 23).
3- Ar sevgi: Kur'an, herhangi bir eyi, Allah' sever gibi severek, onun
arzularna, emir ve yasaklarna itaat etmeyi Allah'a irk komak olarak
deerlendirmi; herhangi bir eye veya kimseye kar beslenen ar sevgiyi de,
onu putlatrmak olarak nitelemitir. "nsanlardan yleleri vardr ki, Allah 'tan
baka eler tutarlar. Allah' sever gibi onlar severler. man edenler ise, en ok
Allah' severler ... " (Bakara, 165) Allah'a inanmak, kiinin O'nun isteini kendi
dileine veya bakalarnn isteklerine tercih etmesini ve dier arzular O'nun
yolunda feda edecek kadar O'nu sevmesini gerektirir. Allah' sevmenin kant,
Allah'n belirli nitelik ve glerini bakalarna atfetmemek ve O'nun hakkn
sahte ilah ve rablere vermemektir. Allah'n sfat ve glerini bakalarna
atfedenler, O'nu sevdiklerini iddia edemezler; bilakis bu ekilde O'na ortak

71

SLAM AKAD

komu, Allaha denk tutmu olurlar. nsan, Allah'n melekleri, nebi ve velileri
gibi deerli kullarn severken de, bu ay etin izdii snrda durmasn bilmelidir.
Zira Allah iin sevmekle, Allah' sever gibi sevmenin arasndaki fark bilip ona
gre davranmak gerekir. Hibir eyi veya kimseyi Allah' sever gibi sevemeyiz,
O'na ait vasflar veremeyiz, O'nun gibi yceltemeyiz.
Tarihteki putlar ve puta tapanlar incelediimiz zaman, irk temeline
dayal putuluun, gnmzde geerli olan irkten ve putuluktan pek de farkl
olmadn grrz. Mekke'li mrikler de bir Allah inancna sahipti (Bkz.
29/Ankebt, 61, 63; 39/Zmer, 3). Fakat, Allah'n hkm yerine Mekke site
devletinin parlamentosu Daru'n-Nedve'nin kanun yapmasn ve Ebu Cehil gibi
tautlarn kendilerini ynetmelerini istiyorlard. Yer yer dindar kesilmelerine
ramen, tevhid'in karsnda durarak irke sarlyorlard.
Gnmzde de kelime-i ehadet getirip namaz klan, oru tutan, hacca
giden kimselerin tautun hkmne rza gsterdikleri, tauta itaat ettikleri,
sadece Allah'a mahsus olan sfatlar bakalarna verdikleri bilinen bir gerektir.
Yine bu kimselerin Allah' brakp birtakm armalar, iarlar/sloganlar, iaretleri,
bayraklar, heykelleri, gelenek ve grenekleri, baz kavram ve ideolojileri,
sanat, sanatlar, futbolu, sporcular, gruplarn, parti veya kurumlarn, devlet
adamlarn, liderlerini: .. ycelttikleri ve bu saylan deerler uruna mallarn,
mlklerini, namuslarn, ahlaklarn payimal ettikleri, bylece bunlara kulluk
ettikleri ortadadr. Sz edilen bu ahslarn, tautun ortaya koyduu nefsani,
eytani ve indi deer yarglaryla Allah'n kanunlar ve eriat atacak olsa,
hep Allah'n eriatn onlarn istekleri dorultusunda yontarak ekil verdikleri,
ksacas putlarn veya putlarn arkasna snm olanlarn emir ve yasaklarn
harfiyyen yerine getirdikleri ve Allah'n eriatna tmyle zt olan sistemleri
kabul ederek onlarn hkmlerini tatbik ettikleri de inkar edilemez.
Bunlar, mrik deil de nedir? Bundan daha ak putuluk dnlebilir
mi? Putlarn emir ve direktifleri dorultusunda hareket ederek onlarn yolundan
hi ayrlmayanlar, Allah'n kitabna ve Rasl'nn snnetine kulaklarn
tkayarak putlarn ve onlarn ibirlikilerinin arsna kulak verenlerden daha
iyi putperest olur mu? Bunlar, apak mrik olduklarn kendileri ilan ediyorlar.
Bu tr insanlar, ister namaz klsn, ister oru tutsun, ister hacca gitsin ve
isterse sabahlara kadar Allah Allah diyerek tesbih eksinler. Ne yaparlarsa
yapsnlar, kendilerini putu mrik olmaktan kurtaramaz, kimse de onlar zorla
temize kararak mslman yapamaz!.. (Mehmet Kubat, Kur'an'da Tevhid,
afak Y. s. 132-138)
Putlar Krmak: eytan insana, irkten kurtulmay ok zor ve karmak,
tevhidi, ihlas ve iman ise yaanmas imkansz gibi olaanst zor gsterebilir.

72

SLAM AKAD

Oysa bu, yalnzca eytann verdii bir vesveseden ibarettir (brahim, 22).
Bilinmelidir ki, irkten kurtulmak iin samimi bir niyet ve tavr deiiklii
yeterlidir. Bu niyet tashihi kiinin hereye, herkese ve tm olaylara kar olan
bak asn irkten tevhide evirecektir. Yani siyah gzlk takan birisinin
etrafn grebilmek iin her yeri tek tek aydnlatmasna gerek yoktur.
Gzln karmas yeterlidir. irk de her yeri karartan bu gzlk gibidir.
Gzl karmadan zorlama yntemlerle irkten arnmaya almak hem zor,
hem de mit kncdr. Bir hamlede gzl karmak ise hem kolay, hem de tek
etkili zmdr. nsann irk boyutundan Allah'n raz olduu iman ve ihlas
boyutuna gemesi de tek bir kararllk hamlesi gerektirir. Bu da her ne
durumda olursa olsun Allah'a gvenmek ve Kur'an'a btnyle ve samimi
olarak uymaya karar vermektir. Bu samimiyet ve kararllk, muhakkak
beraberinde Allah'n yardmn, hidayetini ve byk bir nimetle rahmetini
getirecektir.
eytan tabii ki, tevhidi ve ihlas irkin, skntl ve strap verici olarak
gstermeye alacaktr. Halbuki gerek eziyet, sknt ve strap irktedir. Bu,
dnyada da ahirette de byledir. Tapt sahte ilahlar brakarak sadece Allaha
ynelen bir insan bolukta ve sahipsiz kalmaz; aksine tek gerek ilah olan
Allaha snarak olabilecek en byk huzur, gven ve rahatl kazanr. "Kim
Allah 'tan ittika ederse (korkup saknrsa), (Allah) ona bir k yolu gsterir ve
onu hesaba katmad bir ynden rzklandrr. Kim Allaha tevekkl ederse, O,
ona yeter. Elbette Allah, kendi emrini yerine getirip gerekletirendir." (Talak,
2-3)
irkle tevhid arasndaki fark, ou zaman niyet ve bak as farkdr.
Peygamberimiz (s.a.s.) Kabe'deki putlar fiili olarak krm, Hz. Musa
yahudilerin edindii altn buza heykelini yakp kllerini denize savurmutur.
Bunlar, sembolletirilen irklere kar vurulan darbelerdir. Bugn de
sembolletirilen irklere kar ayn fiili mdahaleler yaplabilir; ama nemli olan
ncelikle irkin mantn ykmaktr. Gnl ve kafalardaki putlar yklmadan
dier putlarn yklmas ok nemli olmayacaktr. irki gnl ve kafalardan
ykmak iin, niyet ve bak asnn deitirilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, irkten vazgeip tevhide ynelen insann yaad byk
deiim, ncelikle kalpte ve zihinde meydana gelir. D grnm olarak belki
eski yaamnn baz elerini devam ettirse bile, tamamen farkl bir bak
asna ve kavraya sahip olur muvahhid insan. Eskiden atalarndan
grdklerine, kendi tutkularna, birtakm insanlarn fikirlerine gre dzenledii
hayatn, imdi sadece Allah'n kitabna gre ve sadece O'nun rzas iin
dzenler. Bylece binlerce kk ve sahte ilaha kulluk etmeyi, onlar memnun
etmek iin uramay brakarak, "birbirinden ayr rabler mi daha hayrldr,

73

SLAM AKAD

yoksa Kahhar olan bir tek Allah m?" (l2/Yusuf, 39) diyen Hz. Yusuf gibi,
sadece kendisini Yaratan'a teslim olur. (Harun Yahya, irk, s. 90, 92)
"brahim / imdeki putlar devir / Elindeki baltayla / Krlan putlarn yerine
/ Yenilerini koyan kim?"
"Andolsun biz brahim'e daha nce rdn vermitik. Biz onu iyi tanrdk.
0, babasna ve kavmine: 'u karsna geip tapmakta olduunuz heykeller de
ne oluyor?' demiti. Dediler ki: 'Biz babalarmz bunlara tapar kimseler bulduk.'
'Dorusu, siz de, babalarnz da ak bir sapklk iindesiniz' dedi. Dediler ki:
'Bize gerei mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?' 'Hayr' dedi;
'sizin Rabbiniz, yaratt gklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna ahitlik
edenlerdenim. Allah'a yemin ederim ki, siz ayrlp gittikten sonra putlarnza bir
oyun oynayacam!' Sonunda brahim onlar parampara etti. Yalnz onlarn
byn brakt; belki ona mracaat ederler diye. 'Bunu tanrlarmza kim
yapt? Muhakkak o, zalimlerden biridir' dediler. (Bir ksm:) 'Bunlar diline
dolayan bir gen duyduk; kendisine brahim denilirmi' dediler. O halde,
dediler, 'onu hemen insanlarn gz nne getirin. Belki ahittik ederler.' 'Bunu
ilahlarmza sen mi yaptn ey brahim?' dediler. 'Belki de bu ii u bykleri
yapmtr. Haydi onlara sorun; eer konuuyorlarsa!' dedi. Bunun zerine,
kendi vicdanlarna dnp (kendi kendilerine) 'zalimler sizlersiniz, sizler!'
dediler. Sonra tekrar eski inan ve tartmalarna dndler: 'Sen bunlarn
konumadn pek ala biliyorsun' dediler. brahim: 'yleyse' dedi, 'Allah'
brakp da, size hibir fayda ve zarar vermeyen bir eye hala tapacak msnz?
Yuh olsun size ve Allah ' brakp tapmakta olduunuz eylere! Siz akllanmaz
msnz?' (Bir ksm:) 'Eer i yapacaksanz, yakn onu da tanrlarnza yardm
edin' dediler. 'Ey ate! brahim iin serinlik ve esenlik ol' dedik. Bylece ona bir
tuzak kurmak istediler; fakat Biz onlar, daha ok hsrana urayanlar
durumuna soktuk. Biz, onu ve Lut'u kurtararak, iinde cmle aleme bereketler
verdiimiz lkeye ulatrdk." (21/Enbiya, 51-71)
Hz. brahim'in putularla mcadelesi ve putlar devirmesi Saffat sresinde
de u ekilde anlatlr: "phesiz brahim de onun (Nuh 'un) milletinden idi.
nk Rabbine kalb-i selim ile geldi. Hani o, babasna ve kavmine: 'Siz kime
kulluk ediyorsunuz?' demiti. 'Allah'tan baka birtakm uydurma ilahlar m
istiyorsunuz? O halde, alemlerin Rabbi hakkndaki grnz nedir?' (Hz.
brahim'in kavmi, yldzlara bakar, onlarla kahinlik yaparlard. Bir bayram gn
brahim' e kendileriyle beraber bayram yerine gelmesini sylediler.) Bunun
zerine brahim yldzlara yle bir bakt. 'Ben hastaym' dedi. Ona arkalarn
dnp gittiler. Yavaa (kavmin) putlarnn yanna vard. (Oraya konmu
elenkleri, yemekleri grnce:) 'Yemiyor musunuz? Neden konumuyorsunuz?'
dedi. Bunun zerine, yanlarna gelip sa eliyle vurdu (krp geirdi).

74

SLAM AKAD

(Putperestler) koarak brahim'e geldiler. (Neden putlar krdn sordular.)


brahim: 'Yonttuunuz eylere mi tapyorsunuz? i Oysa ki sizi ve yapmakta
olduklarnz Allah yaratt' dedi. 'Onun iin bir bina yapn ve derhal onu atee
atn' dediler. Bylece ona bir tuzak kurmay istediler. Fakat biz onlar
alaklardan kldk. ". (37 Saffat, 83-98)
Ve Rasulullah: Yegane nderimiz Raslullah (s.a.s.), put kran bir
peygamber babann, put kran bir peygamber oludur. Tek bana bir mmet
olan brahim (a.s.), put kran bir peygamber idi. O babann olu, yani onun
neslinden olan Ras1lullah da, put kran bir Peygamberdir. Ras11ullah, hem
kalplerdeki, hem beyinlerdeki putlar ve putlam fikirleri, akideleri krp
paralam, hem de mrik putperestlerin kendi elleriyle yapp meydanlara
diktikten sonra tapnlan put heykelleri parampara edip krmtr. Rasulullah,
hem putu ideolojileri ortadan kaldrm, hem de tapnlan ve putlatrlan
eyleri yok etmiti.
Gerek iteki, gerekse dtaki putlar krmak ile vazifeli olan Raslullah'n,
mrik tautlarn egemen olduu ve bir daru'-irk haline getirdikleri tevhidin
merkezi Mekke'deki bir uygulamas yledir: (Bu uygulama, Raslullah'n hicret
edecei srada gndeme gelmitir.) Emiru'l-M'minin mam Ali bin Ebi Talib
(r.a.) anlatyor: "Ben ve Peygamber (s.a.s.) yrdk, nihayet Kabe'ye vardk.
Bana: "otur!" dedi. Oturdum, omuzuma kt, yukarya kaldrmak istedim.
Benim gszlm grnce, indi ve: "Sen, benim omuzuma k!" dedi.
Omuzuna ktm, beni kaldrd, bana yle bir hal geldi ki, istersem ge kadar
ykselebileceimi sandm. Nihayet Beyt'in stne ktm. Bakr ve altndan
yaplm birok heykellerle karlatm. Beyt'in sandan, solundan, nnden ve
arkasndan onlar toplayp bir araya getirdim. Hepsini topladmda bana, yle
buyurdu: "imdi onlar bir bir aaya frlatp at!" Frlatp attm, cam bardaklar
gibi krlp para para oldular. Sonra indim. nsanlardan birinin bizi
grmesinden korktuumuz iin koarak evlerin tesine katk, kaybolduk."
(Ahmed bin Hanbel, 1184; Rudan, Cem'u'l-F~vaid: Byk Hadis Klliyat, c. 3,
s. 259, hadis no: 6396-6398; slam Tarihi, Mekke Devri, M. Asm Kksal, c. 6,
s. 149)
Olay anlatan Hz. Ali (r.a.)'nin ifadelerine dikkat edilecek olursa, bu put
krma hareketi ok gizli yaplm, gerekli nlemler alnp en msait zaman
seilmi, olay gerekletikten hemen sonra koarak evlerin arasnda kaybolup
olay yerinden uzaklalmtr. Hatta mam Ali'nin ifadesiyle, "insanlardan birinin
bizi grmesinden korktuumuz iin koarak evlerin tesine katk, kaybolduk."
Bu korku, tedbir mahiyetinde bir endie idi ki, tabii ve ftr'idir. Yoksa korkunun
ad tedbir olmu deildi. Yine dikkat edilecek olursa, tm ihtimaller
dnlerek ve tedbirler alnarak olay gereklemitir. Mrik taut1arn

75

SLAM AKAD

egemenliindeki Mekke'de rnek bir put krma olayn gerekletiren nderimiz


Rasulullah, birka yl sonra fethedilen Mekke' de, gerek Kabe'nin iinde ve
stnde, gerekse Kabe'nin etrafnda, yani Harem-i erif'teki btn putlar
kracakt.
Abdullah bin Mes'ud (r.a.) yle demitir: Rasulullah (s.a.s.), Mekke'nin
fethi gn Kabe'nin avlusuna girdi. Kabe'nin etrafnda ibadet iin dikilmi
yz altm put vard. Rasulullah, elindeki deynekle bu putlara drtmeye balad
(onunla dokunduu her put, yz st dyordu) ve u ayetleri okuyordu:
"Hak geldi, batl yok oldu." (l7/sra, 81) "Hak geldi, batl ise, ne (bir ey)
ortaya karabilir, ne geri getirebilir." (34/Sebe', 49) (Buhari, Meaz, B. 50,
hadis: 294; Mslim, Cihad ve's-Siyer, B. 32, hadis: 87; Tirmiz, Tefsru'l-Kur'an,
B. 18, hadis no: 3345) (5)
Ebu'l-Heyac el-Esed anlatyor: "Bana" Hz. Ali (r.a.): 'Rasulullal (s.a.s.)'n
beni gndermi olduu eye ben de seni gndereyim mi?' diye sordu ve
Rasulullah'n kendisine: "Haydi git, krp dkmedik put, dzlemedik yksek
kabir brakma!" buyurduunu syledi." (Mslim, Cenaiz 93; Ebu Davud, Cenaiz
72; Nesa, Cenaiz 99)
Hz. brahim'in putperestlerin yzne haykrdn, ada putulara biz de
tekrarlyoruz:
"Yuh olsun size ve Allah 'tan baka taptklarnza! Siz aklnz kullanmaz
msnz?" (Enbiya, 67)
slam Akaidi Blm -2 irk
Kur'an- Kerim'de irkin Tanm Ve Grntleri
Kur' an' da irk ve trevleri 168 yerde geer. irk kelimesi gemese bile,
ayetlerin ok byk bir blm, tevhidi hakim klmak iin irkle mcadeleyi
konu edinir. Kur'an- Kerim, mrikleri, yeryznde birlii ve huzuru bozan,
insanlar iin zararl, irkin bir tip olarak grr ve necis, yani pislik olarak
nitelendirir (9/Tevbe, 28). Kur'an'da irk, herhangi bir eyi, kavram veya bir
kimseyi tercih etme, nem ve kymet verme, yceltme bakmndan Allah'la eit
dzeyde grmek veya bunu davranlaryla gstermektir. Kur'an bize Allah'
(c.c.) birok sfat ve isimleriyle tantm ve O'ndan baka ilah olmadn kesin
ifadelerle bildirmitir. lah, Allah'n Kur'anda bildirilen zelliklerine sahip olan
varlktr. Allah gerek ve tek ilahtr; Allah'n sfatlarna sahip olan baka hibir
varlk olamaz. te, Allah'n herhangi bir sfatna bakasnn Allah'la birlikte veya
bamsz olarak sahip olduunu iddia etmek, Allah'tan baka ilah kabul
etmektir, yani irktir.
Kur'an- Kerim'de birok ayette Allah Teala, insanlar irke dmemeleri

76

SLAM AKAD

hususunda uyarr: "De ki: 'Ey cahiller! Bana Allah'tan bakasna kulluk etmemi
mi emrediyorsunuz?' Ey Muhammed! And olsun ki sana da, senden nceki
peygamberlere de vahyolunmutur. And olsun, eer Allah' a ortak koarsan
amellerin phesiz boa gider ve hsrana urayanlardan olursun. Hayr, yalnz
Allah' a kulluk et ve kredenlerden ol. Onlar, Allah' gerei gibi takdir
edemediler. Halbuki kyamet gn btn yeryz O'nun tasarrufundadr.
Gkler O'nun eliyle drlp bklecektir. O, mriklerin ortak kotuklarndan
mnezzeh ve ycedir." (Zmer, 64-67).
"(brahim onlara) dedi ki: 'Siz, srf aranzdaki dnya hayatna has
muhabbet uruna Allah' brakp birtakm putlar (tanrlar) edindiniz ... "
(Ankebt, 25)
"nsanlardan bazs Allah 'tan bakasn Allah 'a -haa- eler, ortaklar,
benzerler edinirler de onlar Allah' sever gibi severler. man edenlerin ise
Allah'a olan sevgileri daha gldr. O zulmedenler, azaba urayacaklar
zaman, muhakkak btn kuvvetin tmyle Allah'n olduunu ve Allah'n
verecei azabn gerekten iddetli olduunu bir bilselerdi." (2/Bakara, 165)
"Onlar (mrikler), O'nu brakp yalnzca birtakm diilere tapar, onlardan
yardm isterler. Onlar o her trl hayrla ilikisi kesilmi eytandan bakasna
tapmazlar." (Nisa, 117)
"Allah dedi ki: 'ki ilah edinmeyin. O, ancak tek bir ,ilahtr. yleyse
Benden, yalnzca Benden korkun.' Gklerde ve yerde ne varsa O'nundur, din
de (itaat ve kulluk da) yalnz O'nundur. Byleyken, Allah'tan bakasndan m
korkuyorsunuz?" (Nahl, 51-52)
"Allah ile beraber baka bir ilaha yalvarp yakarma, sonra azaba
uratlanlardan olursun." (uara, 213)
" ... yleyse iren bir pislik olan putlardan kann, yalan sz
sylemekten de kann. Kendisine irk/ortak komakszn Allah'n hanifleri
(O'nun birliini kabul eden m'minler olun). Kim Allah'a ortak koarsa, sanki o,
gkten dp paralanm da kendisini kular kapm, yahut rzgar onu uzak
bir yere srkleyip atm gibidir." (Hacc, 30-31)
"De ki: 'Gkleri ve yeri yoktan var eden, yedirdii halde yedirilmeyen
Allah 'tan bakasn m veli/dost edineceim?' De ki: 'Bana mslman olanlarn
ilki olmam emrolundu.' Ve 'sakn Allah'a ortak koan mriklerden olma!'
(denildi)." (En'am, 14)
"Kafirler Beni brakp da kullarm evliya/dostlar
edineceklerini mi sandlar? Biz cehennem i kafirlere bir konak olarak
hazrladk." (Kehf, 102)
"Allah sizin dmanlarnz sizden daha iyi bilir. Veli (gerek bir dost)
olarak Allah yeter, bir yardmc olarak da Allah kafidir." (Nisa, 45)
"Yardm grrler umuduyla, Allah 'tan baka ilahlar edindiler. Halbuki

77

SLAM AKAD

onlarn (o sahte tanrlarn, taptklar putlarn) kendilerine yardm etmeye asla


gleri yetmez. Bilakis onlar, bu mabutlar iin yardma hazr askerlerdir."
(Yasin, 74-75)
"Hi phesiz, Allah, kendisine irk koanlar balamaz. Bunun dnda
kalanlar ise, (onlardan) dilediini balar. Kim Allah La irk koarsa elbette o
uzak bir sapklkla sapmtr. " (Nisa, 116)
"Ey olum, Allah'a irk koma! phesiz irk, gerekten en byk
zulmdr." (Lokman, 13)
"Gnlden katksz ballar olarak, O'na ynelin ve O'ndan korkup
saknn, namaz dosdoru kln ve mriklerden olmayn." (Rum, 31)
"Allah, sizlerden iman edip salih amellerde bulunanlara vaad etmitir: Hi
phesiz kendilerinden ncekileri nasl g ve iktidar sahibi kldysa, onlar da
yeryznde halifeler (yeryzne hakim, g ve iktidar sahibi) klacak, kendileri
iin beenip setii dini (slam') kendilerine yerleik klp salamlatracak ve
onlar geirdikleri korku dneminden sonra, gvenlie evirecektir. Onlar,
yalnzca Bana ibadet ederler ve Bana hibir eyi irk/ortak komazlar. Kim
bundan sonra inkar ederse, ite onlar fasktr (byk gnahkarlardr)." (Nur,
55)
"Onlar, Allah'n kadrini hakkyla takdir edemediler. phesiz Allah, g
sahibidir, azizdir." (Hacc, 74)
"Biz insana, anne ve babasna (kar) ihsan/gzellii tavsiye ettik. Eer
onlar, hakknda bilgin olmayan eyle Bana ortak koman iin sana kar aba
harcayacak olurlarsa, bu durumda, onlara itaat etme. Dnnz Banadr.
Artk yaptklarnz size haber vereceim." (Ankebut, 8)
"Onlarn tmn toplayacamz gn; sonra irk koanlara diyeceiz ki:
'Nerede (o bir ey) sanp da ortak kotuklarnz?' Sonra onlarn: 'Rabbimiz olan
Allaha and olsun ki, biz mriklerden deildik' demelerinden baka bir fitneleri
olmad. Bak, kendilerine kar nasl yalan sylediler ve dzmekte olduklar da
kendilerinden kaybolup uzaklat." (En'am, 22-23)
"And olsun, 'phesiz Allah, Meryem olu Mesih'tir' diyenler kfre
dmtr. Oysa Mesih'in dedii (udur:) 'Ey srailoullar, benim de Rabbim,
sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. nk O, kendisine ortak koana
phesiz cenneti haram klmtr, onun barnma yeri atetir. Zulmedenlere
yardmc yoktur. Andolsun, 'Allah n ncsdr' diyenler kfre dmtr.
Oysa tek bir ilahtan baka ilah yoktur. Eer sylemekte olduklarndan
vazgemezlerse, onlardan inkar edenlere mutlaka (ac) bir azab dokunacaktr."
(Maide, 72/73)
"Onlar, Allah' brakp bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve
Meryem olu Mesih'i de ... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten

78

SLAM AKAD

baka bir eyle emrolunmadlar. O'ndan baka ilah yoktur. O, bunlarn irk
kotuklar eylerden ycedir." (Tevbe, 31)
"De ki: 'Ey Kitap ehli, bizimle sizin aranzda mterek (olan) bir kelimeye
(tevhide) gelin. Allah 'tan bakasna kulluk etmeyelim, O 'na hibir eyi ortak
komayalm ve Allah ' brakp da bir ksmmz (dier) bir ksmmz Rabler
edinmeyelim.' Eer yz evirirlerse, deyin ki: 'ahid olun, biz gerekten
mslmanlarz." (Al-i mran, 64)
"Yoksa onlarn birtakm irk kotuklar ortaklar m var ki, Allah'n izin
vermedii eyleri, dinden kendilerine teri ettiler (bir eriat/dini kural kldlar)?
Eer o fasl kelimesi (azab erteleme sz) olmasayd, derhal aralarnda hkm
verilir (ileri bitirilir )di. phesiz zalimler iin can yakc bir azap vardr. "
(ura, 21)
"Ne zaman onlara: 'Allah'n indirdiklerine uyun' denilse, onlar: 'Hayr, biz,
atalarmz zerinde bulduumuz eye (gelenee) uyarz' derler. Ya atalarnn
akl bir eye ermez ve doru yolu da bulamam idiyseler?" (2/Bakara, 170;
Benzer ayetler iin bkz. 5/Maide, 104; 43/Zuhruf, 22-24; 7/A'raf, 28)
"lerinden kendilerine bir uyarcnn gelmesine atlar. Kafirler dedi ki:
'Bu, yalan syleyen bir bycdr. Tanrlar bir tek ilah m yapt? Dorusu bu,
tuhaf bir ey!' Onlardan mele ' (ileri gelen bir grup, egemen gler): 'Yryn,
ilahlarnza ballkta direnin, sizden istenen phesiz budur. Son dinde de
bunu iitmedik. Bu, ii bo bir uydurmadan baka bir ey deildir." (Sad, 4-7)
"eitli tanrlar m daha iyi, yoksa kahredici olan bir tek Allah m? Sizin
Allah'tan baka taptklarnz, Allah'n kendileri hakknda hibir delil indirmedii,
sizin ve atalarnzn takt (birtakm anlamsz) isimlerden bakas deildir.
Hkm, yalnzca Allah'ndr. O, kendisinden bakasna kulluk etmemenizi
emretmitir. Dosdoru olan din ite budur; ancak insanlarn ou bilmezler."
(Yusuf, 39-40)
"Allah ' brakp kendilerine zarar vermeyecek ve yararlar dokunmayacak
eylere kulluk ederler ve 'Bunlar Allah katnda bizim efaatilerimizdir' derler.
De ki: 'Siz, Allah'a, gklerde ve yerde bilmedii bir ey mi haber veriyorsunuz?
O, sizin irk kotuklarnzdan uzak ve ycedir." (Yunus, 18)
"Kendisi hakknda hibir delil indirmedii eyi Allah'a irk/ortak
kotuklarndan dolay kfredenlerin kalplerine korku salacaz. Onlarn barnma
yerleri atetir. Zalimlerin konaklama yeri ne ktdr!" (AI-i mran, 151)
"O'nu brakp ilahlar m edindiler? De ki: 'Kesin delilinizi getirin, ite benim
ve mmetimin kitab ve benden ncekilerin kitaplar.' Hayr, onlarn ou
gerei bilmez de yz evirirler." (Enbiya,24)
"O ancak tek bir ilahtr. 'Dorusu ben O 'na ortak komanzdan
masumum' de." (En'am, 19)

79

SLAM AKAD

"Allah ile birlikte baka bir ilah edinip tapma. O'ndan baka hi bir ilah
yoktur." (Kasas, 88)
"te, Rabbiniz Allah budur. O'ndan baka ilah yoktur. O her eyi
yaratandr. O her eye vekildir. Gzler O'nu grmez, O btn gzleri grr. O
latiftir, -her eyden haberdardr. " (En'am, 102 - 103)
"De ki; O Allah bir'dir. O Allah samed'dir. Her eyin kayna ve
yaratcsdr. Hi kimseyi dourmamtr. Hi kimse O'nu dourmamtr. O'na
benzeyen hibir ey de yoktur." (hlas, 1-4)
Kur' an' da birok ayetlerde aka grld gibi, Allah, ibadetin sadece
kendisine yaplmasn emrediyor. ster iimizde ve ister dmzda olsun bizi
kendisine ram eyleyen, mutlak anlamda itaatkar klan, bizim bedenimizi ve
ruhumuzu kendi kudretine gre ynlendiren, bizim enerjimizi kendi istedii
yne sevk eden, yani bizi teslim alan her "g", bizi kendisine kul yapm
demek olur. Oysa Rabbimiz, uluhiyet, rububiyet ve ubudiyeti bizim yalnzca
kendisine tahsis etmemizi ve bu noktada btn sahte ilah ve rableri
reddetmemizi istiyor.
Kur'an- Kerim'de irk, u ekillerde Tanmlanr:
1-) Byk Gnah: "Allah'a ortak koan kimse phesiz byk bir gnahla
iftira etmi olur." (Nisa, 8)
2-) Byk Zulm: "Lokman, oluna t vererek: 'Ey oulcuum, Allah'a
e koma. Dorusu O'na e komak byk hakszlktr, zulmdr' demiti."
(31/Lokman, 13)
3-) Byk Cehalet: "O'nu brakp tanrlar m edindiler? De ki: 'Kesin
delilinizi getirin. te benim ve mmetimin kitab ve benden ncekilerin kitab.'
Hayr, onlarn ou gerei bilmez de yz evirirler." (Enbiya, 24)
4-) Apak Sapklk: "Allah' brakp da, kyamet gnne kadar cevap
veremeyecek eylere yalvarandan daha sapk kimdir? nk, yalvardklar
eyler yalvarlarndan habersizdirIer." (29/ Ankebt, 5) "Allah kendisine ortak
koulmasn elbette balamaz, bundan bakasn dilediine balar. Allah' a
ortak koan kimse, derin bir sapkla sapm olur." (4/Nisa, 116)
5-) Byk Alaklk: "Buzay tanr olarak benimseyenler, Rablerinin
fkesine ve dnya hayatnda alakla urayacaklardr. ftira edenleri bylece
cezalandrrz." (7/A'raf, 52)
6-) Zanna Gre Hareket: "Yeryzndekilerin ounluuna itaat edersen
seni Allah yolundan saptrrlar. Onlar ancak zanna uyarlar, sadece tahminde
bulunurlar." (6/En'am, 116)

80

SLAM AKAD

7-) Dnya Hayatna Dknlk: "Yemin olsun ki, sen onlar yaamaya
kar insanlarn en dkn olarak bulursun. irk koan
mriklerden/putperestlerden her biri de arzular ki, bin sene yaasn. Oysa
(uzun) yaatlmas hi kimseyi azaptan uzaklatrmaz. Allah onlarn yapmakta
olduklarn eksiksiz grr." (2/Bakara, 96)
8-) Halk, Salam Temellerden Uzak Tutma: "Allah 'tan baka dostlar
edinenlerin durumu, kendine yuva yapan rmcein durumu gibidir. Evlerin en
dayanksz phesiz rmcein yuvasdr. Keke bilseler!" (29/ Ankebut, 41)
9-) irk Koanlarn Kalplerinin Korku ile Doldurulmas: "Hakknda hi bir
delil indirmedii eyi Allah' a ortak komalarndan tr, inkar edenlerin
kalbine korku salacaz. Onlarn varaca yer cehennemdir. Zalimlerin dura
ne ktdr!" (3/Al-i mran, 151)
10-) Cennetin Kaplarnn irk Koanlara Kapanmas: "Kim Allah'a ortak
koarsa, muhakkak Allah ona cenneti haram eder, varaca yer atetir,
zulmedenlerin yardmclar yoktur." (5/Maide,72)
11-) Tevhid nancnda Olanlara Kar Dmanlk: "man edenlere en
iddetli dman olarak, yahudileri ve Allah' a e koanlar bulursun ... "
(5/Maide, 82)
Sahabeden Muaz b. Cebel anlatyor: Bir gn Raslullah (s.a.s.) bana, "Ey
Muaz! Allah'n kullar zerindeki hakk nedir? diye sordu. Ben: 'Allah ve Rasl
daha iyi bilir' dedim. Raslullah: "Allah'n kullar zerindeki hakk, kullarn O'na
ibadet edip, baka hibir eyi ortak komamalardr." buyurdu (Buhari,
Mslim).

slam Akaidi Blm -2 irk


irkin Sebepleri
nsanlarn irke dme sebepleri syle zetlenebilir:
1-) nsann Kendisini/Hevasn (Basit Arzu ve ehvetlerini) lahlatrmas:
nsanlarn tevhidden sapp irke dmelerinin asl sebebi; insann kendi nefsine
tapmas, nefsini,. yani kt arzularn (hevasn) ilah edinmesi ve dier
insanlara kar stnlk salayp onlar kendisine kul etmek istemesidir.
Kur'an- Kerim bunu u ekilde belirtmektedir: "( Firavun:) 'sizin en yce
Rabbnz benim' dedi." (79/Naziat, 24) "Firavun milletine yle seslendi; 'Ey

81

SLAM AKAD

kavmim! Msr hkmdarl ve memleketimde akan rmaklar benim deil mi?


Grmyor musunuz?" (43/Zuhruf, 51) nsan, byklk taslaynca, tuyan
eder, azgnlar; Rabbine dneceini unutur. "nsan, azgnlk etmektedir,
kendisini mstani/ihtiyasz grerek. phesiz dn Rabbinedir." (96/ Alak,
4-5)
"Allah katnda din slam'dr. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten
sonra, baka deil, ancak aralarndaki bay nedeniyle ayrla dtler." (31
Al-i mran, 10) Bay; "hakka saldr, payna raz olmayp bakalarnn payna el
uzatma, hakszlk etme,_ hased, birbirini ekememezlik" manalarna gelir.
nsanlar bay etmeye iten, heva ve heveslerinin peine gitmeleri, kendi
nefislerine tapnmalardr. "Reva ve hevesini itah edineni grdn m? Ona sen
mi vekil olacaksn.?" (25/Furkan, 43) "Allah'tan bir hidayet olmakszn, kendi
nefsine uyandan daha sapk kim vardr?" (28/Kasas, 50)
Kendi nefsini ilahlatran ve Allah' a deil de kendisine tapan ve
taplmasn isteyenler; bakalarnn haklarna el uzatmann, yalnz Allaha ibadet
edildii ve uyulduu srece mmkn olmadn bilirler. nk, Allah'n dini,
adaleti emreder ve btn insanlar eit olarak grr. irk ise nefsini ilah
edinenlerin, insanlar kendilerine kul etmeleri ve smrmeleri zerine
kuruludur. Bu yzden tautlar, kendi nefislerini ilahlatrmak iin, ilkelerini
kendilerinin tesbit ettikleri ve bakalarnn haklarn gasb zere kurulu irk
dzenini isterler. Tautlar, ortaya attklar ilahlara insanlar taptrarak, aslnda
kendilerine kulluk ettirirler. Sosyal ve siyasal anlamda irk, insanlarn insanlara
kulluk ettii dzenin addr. Tevhid de, kulun kula kulluktan kurtulup yegane
Yaratcsna ynelmesidir.
2-) Atalarn Yolunu Kr Krne Takip Etmek, Gelenekleri, rf ve Adetleri
Yceltmek, rklk: irkin temel sebebi cehalettir. Cehalet taklidi getirir. Cahil
kimseler doru bir inanca sahip olmak iin hibir gayret sarf etmezler.
Atalarndan, byklerinden nasl grmlerse yle inanrlar. Atalarnn ve
byklerinin her eyin en iyisini bildiklerini zannederler. Onlarn bellettikleri ve
miras braktklar rfe adete uymay da grev kabul ederler. Atalardan kalma
her eyin doru olduuna inanma veya topluma uyma yanll, insan irke
yaklatrr. "(Ne yapalm,) Daha nce babalarmz Allah La irk/ortak
komulard. Biz de onlardan sonra gelen bir nesildik (onun iin biz de onlarn
izinden gittik ... " (7/A'raf, 173) "Onlara: 'Allah'n indirdiine uyun' denilince,
'hayr, atalarmz yapar bulduumuz eye uyarz' derler. Ya atalar bir ey
akledemeyen ve doru yolda olmayan kimseler idiyseler?" (2/Bakara, 170) "Ey
Muhammed! Senden nce, herhangi bir kasabaya gnderdiimiz uyarcya, o
kasabann mark varlkllar sadece: 'Dorusu babalarmz bir din zerinde

82

SLAM AKAD

bulduk, biz de onlarn izlerini izlemekteyiz' derlerdi. Gnderilen uyarc: 'Eer


size, babalarnz zerinde bulduunuz dinden daha dorusunu getirmi isem
de mi bana uymazsnz?' dedi. Onlar: 'Dorusu sizinle gnderilen eyi inkar
ediyoruz' dediler." (43/Zuhruf, 23 - 24)
3-) Ar Hrmet ve Sayg; Dier Varlklar Allah ve Rasulnden ok
Sevmek: "De ki: 'Babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, akrabalarnz,
elde ettiiniz mallar, durgun gitmesinden korktuunuz ticaret, hounuza giden
evler, sizce Allah 'tan, Rasulnden ve Allah yolunda cihaddan daha sevgili ise,
Allah 'n hkm gelinceye kadar bekleyin.' Allah fask kimseleri doru yola
eritirmez." (9/Tevbe, 24) "Sen, yah1di ve mriklerin dnya hayatna daha
dkn olduklarn grrsn. Her biri mrnn bin yl olmasn ister. Oysa uzun
mrl olmas onu azabtan uzaklatrmaz. Allah onlarn yaptklarn grr."
(2/Bakara, 96)
4- Kibir, Byklenme (stikbar): irk ve kfrn sebeplerinin banda
byklk taslama gelir. "Kredenler, cehenneme sunulduklar gn, onlara 'Siz,
dnya hayatnda tn iyi eylerinizi tkettiniz ve onlardan gnlnzce
faydalandnz. Fakat bu gn, hem dnyada hakszca byklk taslam
olmanz, hem de fasklk etmeniz dolaysyla alaltc bir azap ile
cezalandrlacaksnz' denir." (46/Ahkaf, 20) Cehennemdeki kafir kuluna Allah
yle seslenir:
"Sana, ayetlerim gelmiti de, onlar yalanlam, byklk taslam ve
kafirlerden olmutun. " (39/Zmer, 59) "Masa yle dedi: 'Ben, hesap gnne
inanmayan her kibirlenen (mtekebbir)den Rabbime snrm." (40/M'min,
27) blis'in Adem iin Allaha secde etmemesinin ve kfre dmesinin sebebi
de kibir idi. "Meleklerin hepsi onun iin secde etmiti; yalnz blis hari. O,
byklenmi ve kafirlerden olmutu." (38/Sad, 72-74) Azgn Firavun da
istikbar yznden rabln ilan etme kstahlnda bulundu: "(Firavun,)
adamlarn toplad ve onlara bard: 'Ben, sizin en yce rabbinizim!' dedi."
(79/Naziat, 23-24)
5- Haddi Amak (Taknlk): irk ve kfrn sebeplerinden biri de Kuran
da "bea" fiili ile anlan Trkesi "bakalarna kar ar kibri yznden haksz
ya da hukuksuz davranlarda bulunmak" olan durumdur. "Eer Allah, rzk
kullarna (lsz) verseydi, mutlaka yeryznde bay ederler,
kstahlarlard. Ama, O bir l dahilinde dilediini indiriyor." (42/ura, 27)
"Karun, Musa mmetindendi. Ama o, toplumda kendini bilmez bir
bai/takn oldu. Biz ona yle bir hazine vermitik ki, onun anahtarlar gl

83

SLAM AKAD

bir toplulua ar geldi. Kavmi ona demiti ki: 'marp bbrlenme, Allah,
taknlk edenleri sevmez. yilik yap, Allah'n sana verdii ile dnyadan nasibini
unutmadan ahiret yurdunu ara ve dnyada fesat karmaya niyetlenme. Allah,
bozgunculuk yapanlar hi sevmez." (28/Kasas, 76-77)
6- Utuv ve Tuyan (lgnlk, Azgnlk): nsanlarn ou, bilhassa refah
iinde zengin bir hayat yaamaya baladklar zaman, lgnlk ve azgnlk
sebebiyle, Allah'a ve O'nun vahyine kar burun kvrp meydan okuyarak irkin
ve kfrn alaklna saplanrlar. "Oysa Biz, Bize kavumay ummayanlar
azgnlklar (tuyanlar) iinde brakrz da bocalayp dururlar." (10/Yunus, 11)
7 - stina (Kendisini Yeterli Grmek), Zenginlik ve Refahla marma,
Dnyevi Endieler: nsann kendi kendini yeterli grmesi ve kendi dnda ilahi
bir gce ihtiyac olmadn zannetmesi yeni deildir. Teknolojinin ba
dndrd dnyamzda, insanlar, bu rnlerinin kulu olarak Allah'
unutmular ve yaptklarna tapnmaya balamlardr. "Hayr, dorusu insan,
istina ederek (kendi kendine yeterli olduunu zannederek) tuyan/azgnlk
etmektedir. Oysa dn Rabbinedir. " (96/ Alak, 6-8)
8- Cebbarlk: nsann byklk taslayarak, kendi kendine yeterliliini
tahakkm biiminde ortaya koymasna cebbarlk denir. Bu da irkin ve kfrn
sebeplerindendir. Kendini bu pozisyonda gren bir insan, Allaha iman ihtiyac
duymaz, O'nu tanmaz. "te Allah, her byklk taslayan ve cebbar kalbe
byle mhr vurur." (40/M'min, 35)
9- ounlua, Srye Uymak; Zanna Tabi Olmak: "Yeryznde
bulunanlarn ouna uyacak olursan, seni Allah'n yolundan saptrrlar. Onlar,
zandan (kesin olmayan bilgiden, tahmin ve teoriden) baka bir eye tabi
olmaz, yalandan da baka (sz) sylemezler." (6/En'am, 116) Hakikat adna
hibir ey ifade etmeyen zannn (1O/Yunus, 36; 53/Necm, 28) peine dmek,
insan Allah'a irk/ortak komaya (6/En'am, 116, 148; 10/Yunus, 35-36, 66)
gtrr.
Allah'a irk komann ve sahte tanrlara tapmann, zanna tabi olmann (tahmin
ve teorilere yaslanmann) dnda hibir dayana yoktur.
10- Akl Kullanmamak, Allah' Yeterince Tanmamak; Cahillik, Allah' ve
O'nun Tasarruflarn bilmemek
11- Sadece Hissedilebilene, Be Duyu ile Alglanlabilene inanp,

84

SLAM AKAD

Hissedilemeyeni inkar, Duyu Organlarnn ilahlatrlmas, Gayba man Etmeme


12- nsanlara Tevhidi Davetin Yeterli ekilde Yaplmamas
13- Yarn! Ahireti Uzak Grmek, nemsemeyip ihmal Etmek, Batl
Umutlar
14- eytann Aldatmas, irk Dzenlerinin ve Mrik evrelerin (slam'a
Teslim Olmayan Ailenin, Arkada Grubunun, Medyann, Eitimin) Etkisi.
irkin eitleri
Cahiliyye Araplarnn putlara tapan mrikler olduunu okuyan veya
duyan bazlarnn zannettii gibi, irkin tek eidi putlara tapmak deildir.
Gerek Kur'an'a ve gerekse cahiliyye Araplarnn hayatna baktmzda putlara
ibadetin irk eitlerinden sadece biri olduunu grrz. Evet, putlara tapma,
irkin en ak bir rneidir; ama onun dnda her zaman dilimindeki
cahiliyyenin irki ok eitlidir. Farkl cahiyyelerde irk, deiik boyutlar
kazanmtr. Modern cahiliyyenin egemenliindeki gnmz dzen ve
toplumlarnda, douda ve batda insan hayatnda saysz ekilleriyle irk
mevcuttur.
Arap cahiliyyesinde de, sanld gibi, irk unsuru olarak put, yalnz ve tek
eit deildi. Mrik Araplar, putlara ibadetin yan sra; meleklere, cinlere
tapnma, kabile taraftarlnda (rk ve soy asabiyetinde) arya gitme,
atalarnn rf ve adetlerini kr krne taklit gibi sahte rablere kulluk
ediyorlard. Zaten onlar, putlara Allah gibi bir ilah gzyle de bakmyorlar,
onlarn Allah'a yaknlk iin arac, efaati olduklarna inanyorlard. Bununla
birlikte kesinlikle Allah' yaratc ve byk ilah olarak kabul de ediyorlard. irk
ok eitlilik arz eder. irk, temelde Allah 'tan baka ilah/tanr kabul etmek
olduu halde, ok farkl grntleri vardr. irki iyi anlamak iin eitlerini
bilmek arttr. irk eitlerini yle sayabiliriz:
1-) irk-i stiklal: Birbirinden ayr iki ilahn varln kabul etmek; Allah ile
birlikte baka bir ilah tanmak, yahut tamamen ayr olmak zere Allah'tan
baka bir veya birden fazla mabudun varlna inanmaktr. Eski Trklerdeki yer
ve gk tanrs inanc veya mecusilerin iyilik ve ktlk tanrs inanlar gibi.
2-) irk-i Teb'iz: Allah'n bir olduunu kabul etmekle beraber, birden fazla
tanrnn toplanmasndan meydana gelmi bir Allah kabul etmektir.
Hristiyanlarn teslis, yani Allah'n baba-oul-ruhul kuds toplam olarak bir
olduu inanc gibi.

85

SLAM AKAD

3-) irk-i Takrib: Allah'a yaklatracaklar zannyla bir takm putlara


tapnmak; Kainatn yaratcsnn ve dzenleyicisinin bir olduuna inanmakla
beraber ona yaklatraca inanc ile insanlarn kendi yaptklar put, heykel ve
benzeri eylere tapmasdr. Peygamberimiz zamannda yaayan cahiliyye
Araplar putlara, kendilerini Allah' a yaklatracaklar iddias ile tapyorlard.
Kur'an- Kerim onlarn yle dediklerini anlatr: "Allah' brakp da kendilerine
bir akm dostlar edinenler derler ki: Biz bunlara ancak bizi Allah' a daha fazla
yaklatrsnlar diye tapyoruz." (Zmer, 3)
4-) irk-i Taklid: evrenin etkisinde kalarak dlen irk; Atalarn batl
inanlarn aynen srdrmek, batl da olsa atalar dinine inanmak. Hususi
olarak beenip setikleri iin deil de, atalarndan geldii iin batl olduu
halde kabul ettikleri inan, dnce ve yaama biimi, irktir. Genellikle
insanlarn ou, dinini aratrp delilleriyle bilerek, batl haktan ayrp seerek
deil; iinde bulunduu toplumda o din bulunduu iin, bulduu safl veya
yanllyla birlikte bir dine sahip olur. Bu husus Kur'an- Kerim'de mriklerin
azndan yle belirtilir: 'Atalarmz bir din zerinde bulduk. Biz de onlarn
izlerine uyarz." (Zuhruf, 23)
5-) irk-i Esbab: Sebepleri putlatrmak; Kainattaki her trl kanunun
Allah'n yaratmas ve msaadesiyle deil de, kendi kendine olutuuna ve
ilediine inanmak. Evrendeki her eyi yaratan ve eyann hususiyetlerini tayin
ve takdir eden Allah'tr. Kainatta her eyin zellikleri vardr. Su yz derecede
kaynar, ate yakcdr gibi. Eyaya bu zellikleri Allah vermitir. Allah' hi
tanmayarak her eyi eyaya ve sebeplere balamak irktir. Allah her eye bir
sebep gstermitir. Her eyin sebeplerine bal olduuna, sebepsiz bir ey
olmadn kabul etmekle beraber, sebepleri Allah'n yarattna inanmak irk
deildir. irk olan, her eyi yalnz tabiata ve zahiri sebeplere vermek, sebepleri
gerek fail ve yaratc kabul etmek, sebepleri putlatrp yceltmektir.
6) irk-i Araz: "Acaba Allah ne der?" yerine; "insanlar acaba ne der?"
diyerek, insanlarn hatrn Allah'n hatrndan stn tutmaya ve Allah'n rzas
yerine insanlarn beenisini tercih ederek Allah'n hkmn uygulamayp
bakalarnn hkmn isteyenlerin irkine irk-i araz denilir.
slam Akaidi Blm -2 irk
irk in Baz rnekler
Bu irk eitleri yannda, baz inan ve davranlardan dolay dlen irki,
u rneklerle ayr ayr ele almak da mmkndr:

86

SLAM AKAD

a- Allah'n Sfatlar Konusunda irke Dmek. Allah'n isim, sfat ve


fiillerinden herhangi birini inkar etmek veya bakasn bu hususlarda ortak
grmek, O'nu gerei gibi tanmamak. Sadece Allaha ait olan baz sfat ve
zellikleri, Allah'la birlikte veya O'ndan bamsz olarak bakasna vermek.
Bunun sonucu olarak, Allah' a herhangi bir eksiklik izafe edilir veya ortak
koulur ki, bu tevhidi bozar. "En gzel isimler Allah'ndr. O halde Allah'a bu
isimlerle dua edin. O'nun isimlerinde sapklk edenleri terk edin. Yarn
kyamette onlar taptklarnn cezasn ekeceklerdir." (A'raf,18)
b- Hakimiyet irki; Allah'n indirdii emirlerle hkmetmemek ve Allah ve
Resul'nn hkmn kabul etmemek. Allah'tan bakasn mutlak kanun koyucu
kabul etmek, slam d kanunlar ve kanun koyucular benimseyip kabullenmek
de insan irke sokar. Allah'n hkmlerini bir tarafa brakp, tautlarn
hkmlerini uygulamak ve onlara tabi olmak insan tevhidden uzaklatrr.
"Allah'n indirdii ile hkmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir." (Maide, 44)
"Hkm, yalnzca Allah'n dr. O, kendisinden bakasna kulluk etmemenizi
emretmitir. Dosdoru olan din ite budur; ancak insanlarn ou bilmezler."
(Yusuf, 40) "Yoksa onlarn bir takm irk kotuklar ortaklar m var ki, Allah'n
izin vermedii eyleri, dinden kendilerine teri ettiler (bir eriati / dini kural
kldlar)." (ura, 21) "Hayr, Rabbine andolsun ki aralarnda kan anlamazlk
hususunda seni hakem klp sonra da verdiin hkmden ilerinde hibir sknt
duymakszn (onu) tam manasyla kabullenmedike iman etmi olmazlar."
(Nisa, 65; ve yine bkz. Nisa, 59). Allah ve Rasul'nn hkmne teslim
olmamak. slam'dan olan bir eyden tiksinip holanmamak, Allah'n haram
kldn helal/serbest veya helal kldn haram/yasak saymak da ak bir
irktir.
Allah'tan bakasna emretme, yasaklama, helal ve haram klma, kanun
koyma ve hakimiyet hakkn verme gibi haller tevhidi bozar, insan irke sokar.
Allah'n koyduu hkmleri, lleri bir tarafa brakarak hakimiyeti herhangi bir
eye vermek bir m'minin yapamayaca eydir. Bu konuda Allah Kur'an-
Kerim'de yle buyuruyor:
"Hkm/egemenlik yalnz Allah' a mahsustur. O sadece kendisine kul
olmay emretti. Dosdoru din ancak budur." (Yusuf, 40) "Onlar Allah' brakp
bilginlerini, rahiplerini, Meryem'in olu Mesih'i rabler edindiler. Halbuki onlar da
bir olan Allah 'tan bakasna ibadet etmekle emrolunmamlard. O, bunlarn
e tutageldikleri her eyden mnezzehtir." (Tevbe, 31)
Kur'an'n hak-batl, doru-yanl, iyi-kt, gzel-irkin... gibi llerini
kabul etmeyerek baka l ve kstaslar benimsemek, irktir. Bir kimse,

87

SLAM AKAD

benimsedii bu slam d lleri koyanlar, Allah' n dnda hkm ve kanun


koyucu olarak kabul ederse, onu Allaha irk kouyor demektir. Bu l veya
hkmleri koyan, kiinin kendisi, yani hevas, babas, atalar, patronu, evresi,
iinde yaad toplum, eitli ideoloji ve felsefelerin kurucular ve
uygulayclar, devlet veya devlet adamlar... olabilir. Allah'n itaat edilip
uyulmasna izin vermedii kimselerin grlerini veya slam'n izdii yoldan
farkl bir yolu benimseyen, beeri dzen ve yasalar ilahi nizama tercih eden
kimse irke girmi demektir. Byle bir kimse, kendisinin mslman olduunu
iddia etse, hatta slam'n birok emirlerini yerine getirse bile, bir tek konuda
bile Kur'an'a ters bir anlay, dnce ve deer yargsn tercih etse irke
dm olur. "Allah ve Rasul bir ie hkm verdii zaman, m 'min bir erkee
ve kadna, o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Kim Allah ve
Rasulne kar gelirse, apak bir sapkla dm olur." (Ahzab, 36)
Allah'tan Baka lah Kabul Etmek: lah; kendisine kulluk edilen,
ynelilen, kendisinden korkulan, ayn zamanda sevilen, saylan, kainatn
idaresini elinde tutan zat demektir. lah, her eyi grr, bilir, dilediini
yapmaya gc yeter. Allah'tan baka bir zatn da her eyi grdn, bildiini
ve evrende diledii gibi tasarruflarda bulunduunu zannetmek irktir. (Bkz.
En'am, 19; Neml, 63; Fusslet, 6)
Allah'tan Baka Rabler Edinmek: Rab kelimesinin anlam: Eiten,
yetitiren, ynlendiren, terbiye eden, hkmeden, idare edendir. Allah'tan baka
rab edinmek irktir. Allah 'tan baka rab olarak benimsenen salih bir insan,
hatta peygamber bile olsa bu durum, yine ak bir irk olur. "Onlar, Allah 'tan
baka alimlerini, din adamlarn ve Meryem olu Mesih'i kendilerine rab
edinmilerdi. Halbuki onlar da tek bir ilaha kulluktan baka bir eyle
emrolunmamlard. Zira O'ndan baka ilah yoktur. O, kotuklar irklerden
mnezzehtir." (Tevbe, 31; ayrca bkz. AI-i mran, 64; Yusuf, 39; Kehf, 110).
nsanlarn Allah'tan baka rab edinmeleri nasl olur? Allah'n gnderdii Kur'an'
bir tarafa brakarak, stn ve byk bildikleri zatlara ynelip onlarn her
dediini kabul eden, her hkmne iman eden kimseler, onlarn Allah'n helal
kld eyleri haram, haram kldklarn hela! kabul eden grlerine uyan
kimseler onlar rab edinmi olurlar. (Bkz. Tevbe, 31. ayetin izah olarak Tirmizi,
Tefsiru'l-Kur'an 10, hds no: 3292).
Kur'an'n temel konusu olan tevhidle, bunun Peygamberi izah ve
uygulamasyla yetimi Hz. Ebu Bekir ve Hz. mer gibi zatlar, yneticiliklerinde
kendilerini rab olarak kabul etmemelerini insanlara retmiler, "Eer biz
Allah'n yolundan ayrlrsak, bize itaat etmeniz gerekmez" demilerdi. Halkn
iinden herhangi bir gen kp, "Ey mer, Allah'n yolundan ayrlrsan, seni bu
kllarmzla dorulturuz" diyebilmiti. Hz. mer ise, bu tevhidi uur dolaysyla

88

SLAM AKAD

Allaha hamd ediyordu.


c- Yaknlatrma ve Vasta Anlayyla; efaati Kabul ile Dlen irk:
"Dikkat et, halis din Allah'ndr. O 'nu brakp kendilerine birtakm dostlar
edinenler, 'onlara, bizi Allah'a yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz' derler."
(Zmer, 3) "Onlar Allah' brakp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek
eylere tapyorlar ve 'bunlar, Allah katnda bizim efaatlarmzdr' diyorlar. De
ki: 'Siz Allah'a gklerde ve yerde bilemeyecei bir eyi mi haber veriyorsunuz?
Haa O, onlarn irk/ortak kotuklar her eyden uzak ve ycedir." (Yunus, 18)
Allah ile insanlar arasnda, ibadetleri Allah' a karan ve
araclk/arabuluculuk yapan varlklar olduuna inanmak: Allah ile insanlar
arasnda, Allah'n buyruklarn insanlara ulatran peygamberlerden baka,
Allah ile insanlar arasnda bu anlamda araclar/efaatiler yoktur. Kul ile Allah
arasna ibadet ynyle hi kimse giremez. Allah, kulun ibadetini, duasn iitir
ve onu grr. Allah, kuluna ah damarndan daha yakndr. Kul dua ettii
zaman, Allah onun duasn annda iitir. Allah' hakkyla takdir edemeyen
cahiller ise, kulu Allah'a yaklatrc, arac zatlarn olduuna inanrlar, bylece
irke derler. Yanl bir rnekle doruluklarn ispatlamaya kalkrlar: "Bir
vatandan cumhurbakan ile grebilmesi iin araclara, cumhurbakanna
yakn zatlara ihtiya duyulur da alemlerin rabbi olan Allah ile grebilmek iin
araclara ihtiya duyulmaz m?" derler. Elbette cumhurbakan ile herkes
gremez, araclara ihtiya duyulur. nk cumhurbakan, bir anda ancak
bir kiiyle grebilen, bir kiiyi duyabilen aciz ve zavall bir varlktr.
Milyonlarca vatanda bir anda kabul etmesi, onlar grmesi ve iitmesi
mmkn deildir. Fakat, Allah bundan aciz midir ki araclara gerek duysun! O,
bir anda btn kainat ve yaratt varlklar grr ve duyar. O, semi' ve
basirdir. nk O, ilahtr. Gerek lah, acizlik gstermez, eksik ve noksanlktan
uzaktr. Kul ile Allah' karlatrp kyas ederek byle bir irki, ibadet gibi
insanlara sunmak, eytann evliyasnn bir tuzadr. Bu tuzaa dmemek iin
uyank olmak, Allah'n kitabn okumak ve anlamak gerekir. Allah Kitab'n da ne
buyuruyor: "Rablerinin huzurunda toplanacaklarndan korkanlar Kur'an ile
uyar. Ki onlarn Allah 'tan baka velileri ve efaatlar (araclar) yoktur.
Umulur ki saknrlar." (En'am, 51) "Kullarm sana Benden sorarlarsa, Ben
phesiz onlara yaknm. Bana dua edenin, dua ettii zaman duasna cevap
veririm. O halde onlar da Benim arm kabul etsinler ve Bana inansnlar ki
doru yolu bulabilsinler." (Bakara, 186)
d- Veli/Dost Edinme ekliyle irk; M'minleri Brakp Kafir ve Mnafklar
Veli/Dost Edinmek: Sevgi, gvenme ve yardm bekleme gibi duygularn bir
araya gelip kaynamasndan veli/dost edinmek ad verilen yaknlk doar.
Allah, Kur'an'da veli, dost ve yardmc olarak kendisinin yeterli olduunu belirtir

89

SLAM AKAD

"Allah sizin dmanlarnz sizden daha iyi bilir. Veli (gerek bir dost) olarak
Allah yeter, bir yardmc olarak da Allah kafidir." (Nisa, 45) nsan iin Allah'tan
baka gerek anlamda dost ve yardmc yoktur. "Gerek u ki, gklerin ve yerin
mlk Allah 'ndr; diriltir ve ldrr. Sizin Allah 'tan baka veliniz ve
yardmcnz yoktur." (Tevbe, 116) Kafirleri dost tanyp, mslmanlar
sevmemek ak bir irktir: "Ey iman edenler Yahudilerle, hristiyanlar dost
edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlardr. inizden kim onlar dost edinirse, o
da onlardandr." (Maide, 51) "Ey iman edenler Sizden nce Kitap verilenlerden
dininizi oyuncak ve elence yerine tutanlar ve kafirleri dost edinmeyin. Eer
gerek mminlerden iseniz Allah 'tan korkun." (Maide, 57)
Kafileri veli ve ynetici tanmak ak bir irktir. Veli kelimesi, Arapada
hem dost, hem de sahip, ynetici anlamna gelir. M'minler birbirlerinin
dostudur. Allah da m'minlerin sahibi ve yneticisidir. Bir m'min, Allah iin ve
O'nun izin verdii mminleri veli/dost edinmeyi brakp kafileri dost ve ynetici
olarak kabul ederse, iman boa kar ve mrik olur. "Allah, mminlerin
velisidir. Onlar karanlklardan aydnla karr. Kafirlerin velisi ise tauttur.
Onlar aydnlktan karanlklara karrlar. Onlar ate arkadalardrlar.
Orada temelli kalacaklardr." (2/Bakara, 257) "Ey iman edenler, kendilerine
Kitap verilenlerden herhangi bir gruba itaat ederseniz, onlar sizi, imannzdan
sonra evirip kafir yaparlar. '(3/Al-i mran, 100) Yen, yani gerek ve mutlak
anlamda ynetici, dost ve yardmc edinilmeye layk yegane varlk Allah'tr.
O'ndan bakalar, kendilerine bile yardm etmeye gleri yetmeyen, kendileri
de Allah tarafndan yaratlm olan, her bakmdan Allah'a muhta ve baml
olan aciz varlklardr. "De ki: 'Gkleri ve yeri yoktan var eden, yedirdii halde
yedirilmeyen Allah 'tan bakasn m veli/dost edineceim?' De ki: 'Bana
mslman olanlarn ilki olmam emrolundu.' Ve 'sakn Allah'a ortak koan
mriklerden olma!' (denildi)." (6/En'am, 14) Mriklerin nemli bir zellii;
kendilerine Allah'tan baka dostlar edinmeleridir. Allah' brakp kullarn veli
(mutlak ynetici, dost ve yardmc) edinmek, Kur' an' a gre irktir. "nkar
edenler, Beni brakp kullarm evliya/dostlar, veliler edindiklerini mi sandlar?
Gerekten Biz cehennemi kafirler iin bir konak/durak olarak hazrladk."
(l8/Kehf, 102) "Yardm grrler umuduyla, Allah'tan baka ilahlar edindiler.
Halbuki onlarn (o sahte tanrlarn, taptklar putlarn) kendilerine yardm
etmeye asla gleri yetmez. Bilakis onlar, bu mabutlar iin yardma hazr
askerlerdir." (36/Yasin, 74-75)
e- Herhangi Bir badet ekliyle, zellikle Dua Hususunda irke Girmek,
badeti Allah'tan bakasna yapmak. Allah'tan bakasna secde etmek, Allah'tan
bakas adna kurban kesmek, Allah 'tan bakasna dua etmek gibi fiiller tevhidi

90

SLAM AKAD

bozar. "De ki, phesiz benim namazm, ibadetlerim, hayatm ve lmm


yalnz alemlerin Rabbi olan Allah iindir." (6/En'am, 162) "Ancak Sana
ibadet/kulluk eder, ancak Senden yardm ister, medet umarz (Ey Allah'm!)"
(Fatiha,S) "Allah ile beraber baka bir ilaha yalvarp yakarma, sonra azaba
uratlanlardan olursun." (26/uara, 213) "Allah'tan bakasna (yalvarp) dua
edenden daha sapk kim vardr? Yalvardklar o kimseler kyamet gnne kadar
onlara cevap veremezler ve onlarn dualarndan habersizdirler." (46/ Ahkaf, 5)
"Allah 'tan baka dua. ettikleriniz sizin gibi kullardr." (7/A'raf, 194) "Allah'
brakp da dua ettikleriniz size yardm etmeye muktedir olamazlar; Onlar,
kendilerine bile yardm edemezler." (7/A'raf, 97)
lahi gcn tamam Allah'n elindedir. O'ndan baka byle bir gce sahip
kimse yoktur. Dua elbette, g ve kudret sahibi, yardm etme ve tasarruf
sahibi olma gibi artlar tayan kimseye yaplr. Mrikler, Allah'n dnda, bu
tr artlar, vasflar zerinde tayan zatlarn olduuna inanrlar. Onlara
ynelerek medet umar, dua ve niyaz ederler. Tevhidi bir imana sahip olan,
irklerden arnm bir m'min ise yalnzca Allah1a yalvarr, ihtiyacn O'na arz
eder ve yalnzca mutlak anlamda O'ndan yardm diler. Mrikler, yardm
midiyle; llere, mezar talarna, trbelere ve kutsal saydklar yerlere giderek
orada eitli ibadetler yaparlar, onlar iin adaklar ve kurbanlar keserler,
aputlar balarlar, ekiller izerler, orada medfun olan yatr veya evliya
dedikleri zatlara dua edip arzularna nail olmak isterler. nsanlarn ou,
bilmeden bu tr irke der. Cahillik, insan irke gtren en kolay, en
kestirme yoldur. Hele slam d bir evrede, slam' yozlatran ve tahrif eden
bir anlayn hakim olduu, gerek dinin mahkum olduu ortamlarda bu yol
daha hzla kiiyi irke ulatrr.
Cahil halk, Allah'tan baka yatrlara, trbelere dua etmekte, hatta bazen
Allah'n Rasln de kendi irkine alet etmektedir. Baz cahil insanlar, dua
ederken: "Ya Rabbi, Ya Raslallah!" diye nida etmektedir. Dolaysyla hem
Allah'a, hem de Allah'n Raslne dua ediyor. Bunun sebebi, ounlukla
"Raslullah" kelimesinin anlamn bilmemek olmaldr. kinci sebep ise,
Raslullah'n lmsz olduu, herkesi grp gzeterek mmetinin yardmna
her an kotuu inanc olabilir. Hurafe ve irk inanc, insanlara Peygamber'in
lmsz olduunun yannda, evliyalarn, Hzr'n, Mehdi'nin, Mesih'in lmsz
olduunu, fakat bunlarn gizli yaadklarn, herkesin onlar grmesinin
mmkn olmadn kabul ettirmitir. Oysa peygamberlerin lml olduunu
Kur'an bize aka ifade etmektedir: "Muhammed ancak bir
peygamberdir/elidir. O'ndan nce de peygamberler gelip gemitir. imdi o
lr ya da ldrlrse, gerisin geriye (eski dininize) mi dneceksiniz? Kim
(byle) geri dnerse, Allah' a hibir ekilde zarar vermi olmayacaktr. Allah,

91

SLAM AKAD

kredenleri mkafatlandracaktr." (Al-i mran, 144) Peygamberimiz'in


vefatndan sonra, onun lmne inanmak istemeyenlere kar Hz. Ebu Bekir'in
cevab mehurdur: "Herkes bilsin ki Muhammed (s.a.s.) lmtr. Kim,
Muhammed'e tapyorsa O, beerdi ve ld. Kim de Allah'a tapyorsa bilsin ki O,
diridir, hayy ve kayyumdur. Kendisinden baka ilah olmayan tek Allah'tr."
"Sizden hi biriniz, beni ana babasndan, ocuklarndan ve btn
insanlardan daha fazla sevmedike gerek m'min olamaz." nsanlar iinde en
ok, hatta kendi nefsimizden daha fazla Allah rasuln sevmek zorundayz. Bu
sevgi, "anam babam (ve kendim, senin uruna) feda olsun ya Rasulallah!"
diyen ashabn dillendirdii fedakarlk boyutlarnda da olmaldr. Ama, Allah iin
sevmekle, Allah' sever gibi sevmek, tevhidle irk kadar birbirinden apayr
eylerdir. Peygamberlerini sevmekte arya giderek irke den hristiyanlar,
peygambere dua edip yalvarr, ondan bir eyler isterken; tevhidi esaslara bal
olan m'minler, peygamberleri iin Allah'a dua eder, Allah'n ona rahmet
etmesini isterler; yani salevat getirirler. Birinde kendisinde ilah zellik
grlerek dua edilen, Allah'a irk koulan bir yanl sevgi; dierinde, kendisi
iin Allah'a dua edilen, insan olarak byklne ramen, duaya, Allah' n
rahmetine muhta kabul edilen bir kul olarak doru sevgi ...
f- Allah ve Rasul'nden Geldii Kesinlikle Sabit Olan Nasslara, Hkmlere
Bir Btn Olarak Tmne inanmamak: Kim Kur'an'n hkmlerinden birini
geersiz sayyor veya ona inanmyorsa o kii Allah'a ortak komu olur. ",..
Yoksa siz Kitab'n bir ksmna iman edip bir ksmn inkar m ediyorsunuz?
Sizden yle davrananlarn cezas, ancak, dnya hayatnda rsvaylk/rezilliktir.
Kyamet gnnde ise en iddetli azaba itilmektir. Allah, sizin yapmakta
olduklarnzdan asla gafil deildir." (2/Bakara, 85) " ... Sakn dinlerini
paralayan, frka frka olan ve her frkas, kendi elindekiyle sevinen
mriklerden olmayn." (Rum, 31-32)
g. Kur'an'la, Snnetle, Dinle, Peygamberle Alay Etmek, Onlara Hakaret
Etmek: "Eer onlara, (niin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, 'biz sadece lafa
dalm akalayorduk' derler. De ki: 'Allah ile, O'nun ayetleriyle ve O'nun
peygamberi ile mi alay ediyordunuz? (Bouna) zr dilemeyin; nk siz iman
ettikten sonra tekrar kafir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir grubu balasak
bile, bir gruba da sulu olduklarndan dolay azab edeceiz." (9/Tevbe, 65-66)
"O (Allah), Kitap'ta size yle indirmitir ki: 'Allah'n ayetlerinin inkar edildiini
yahut onlarla alay edildiini iittiiniz zaman, onlar bundan baka bir sze
dalncaya (baka konuya geinceye) kadar kafirlerle beraber oturmayn; yoksa
siz de onlar gibi olursunuz. Elbette Allah, mnafklar ve kafirleri cehennemde

92

SLAM AKAD

bir araya getirecektir. "(4/Nisa, 140)


h- Allah 'tan Bakasna Tevekkl Etmek, Mutlak itimad ve Gven Duymak:
"Mmin iseniz Allah'a tevekkl ediniz .. " (Maide, 23) "De ki: 'Allah'n bizim iin
yazdklar dnda, bize kesinlikle hibir ey isabet etmez. O bizim mevlamzdr.
Ve m 'minler yalnzca Allah'a tevekkl etmelidirler." (9/Tevbe, 51) "Yardm
grrler umuduyla, Allah'tan baka ilahlar edindiler. Halbuki onlarn (o sahte
tanrlarn, taptklar putlarn) kendilerine yardm etmeye asla gleri yetmez.
Bilakis onlar, bu mabutlar iin yardma hazr askerlerdir." (36/Yasin,74-75)
i- Sevgi, Hrmet ve Ballk Ynyle irk. Bir insan veya Nesneyi,
ideolojiyi Ar ekilde Severek Putlatrmak: "(brahim onlara) dedi ki: 'Siz, srf
aranzdaki dnya hayatna has muhabbet uruna Allah' brakp birtakm putlar
(tanrlar) edindiniz ... " (29/Ankebut, 25) "nsanlardan bazs Allah 'tan
bakasn Allah La -haa- eler, ortaklar, benzerler edinirler de onlar Allah
sever gibi severler. man edenlerin ise Allaha olan sevgileri daha gldr. O
zulmedenler, azaba urayacaklar zaman, muhakkak btn kuvvetin tmyle
Allah'n olduunu ve Allah'n verecei azabn gerekten iddetli olduunu bir
bilselerdi." (2/Bakara, 165) "Biz insana, anne ve babasna (kar)
ihsan/gzellii tavsiye ettik. Eer onlar, hakknda bilgin olmayan eyle Bana
ortak koman iin sana kar aba harcayacak olurlarsa, bu durumda onlara
itaat etme. Dnnz Banadr. Artk yaptklarnz size haber vereceim."
(29/Ankebut 8) Ve bir hadis-i erif: "Ummetim adna en ok korktuum ey
Allah'a irk komaktr. Ancak benim sylediim, onlarn gnee, aya, putlara
tapmalar deildir. Benim korktuum irk, Allah dndaki eylerin honutluunu
gzeterek ameller yapmak ve gizli ehvettir." (ibn Mace, hadis no: 4205)
j- Allah'tan Bakasnn da Gaybi Yollarla Fayda ve Zarar Verebileceine
nanmak: Gayb yollarla, yani arada hibir vasta olmadan, mucizevi bir ekilde
yaplan yardma, byle bir gce ancak ilah sahiptir. ilah ise yalnzca Allah 'tr.
Allah 'tan baka hibir varlk hibir surette gayb yollarla hi kimseye fayda da
zarar da veremez. Byle bir gce peygamber de sahip deildir. "De ki: 'Ben
Allah'n dilediinden baka kendime (bile) herhangi bir fayda veya zarar
verecek gce sahip deilim. Eer ben gayb bilseydim elbette daha ok hayr
yapmak isterdim ve bana hibir fenalk dokunmazd, ben sadece inanan bir
kavim iin bir uyarc ve mjdeleyiciyim." (7/A'raf, 188) "De ki: 'Allah ' brakp
da sizin iin fayda ve zarara gc yetmeyen eylere mi tapyorsunuz? Hakkyla
iiten ve bilen yalnz Allah 'tr." (5/Maide, 76)

93

SLAM AKAD

k- Allah'n Ayetlerinden Yz evirmek: Kur'an'dan, Allah'n ayetlerinden


yz evirmek, onlar nemsemeden hayatna yn vermek, yaad hayat
Kur'an'a uymayan bir tarzda srdrmek de irktir. nk insan ancak Allah'n
ayetlerini yaad srece Allah'a kulluk eder. Allah' m ayetlerinden uzak
olduu zaman Allah'a kulluktan da uzaklar. Ya hevasnn, heveslerinin kulu
olur, ya da uyduu lider ve byklerinin kulu olur. "Allah'n ayetleri sana
indirildikten sonra sakn seni onlardan alkoymasnlar. Rabbine yalvar ve sakn
mriklerden olma!" (28/Kasas, 87) "u heva ve hevesini kendisine ilah edinen
kimseyi grdn m?" (45/Casiye,23) "Ayetlerimiz size okunmad m? Fakat siz,
byklk tasladnz ve sulu bir kavim oldunuz." (45/Casiye, 31) " ...
Ayetlerimizi tanmayp yalanlayanlar ise, ite onlar cehennem ateinin
dostlardr ve orada ebedi kalacaklardr." (2/Bakara, 39)
l- taat ve ttiba Yoluyla irk. Tautlarn Hkmn Allah'n Hkmne
Tercih Etmek, slam'n Yaanp Kur'an'n Hakim Olmasn stememek,
Rasfulullah'n rnek ve nder Olduunu Kabullenmemek. "Yoksa onlarn
birtakm irk kotuklar ortaklar m var ki, Allah 'n izin vermedii eyleri,
dinden kendilerine teri ettiler (bir eriat/dini kural kldlar." (42/ura, 21)
"Onlar, Allah' brakp bilginlerini ve rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve
Meryem olu Mesih 'i de ... Oysa onlar, tek olan bir ilah' a ibadet etmekten
baka bir eyle emrolunmadlar. O'ndan baka ilah yoktur. O, bunlarn irk
kotuklar eylerden ycedir." (9/Tevbe, 31; Ve bkz. 4/Nisa, 65, 59; 33/Ahzab,
36).
m- Ktl Ho Karlayp Yaylmasna Seyirci Kalmak, Ktl
Emretmek: "Mnafk erkekler ve mnafk kadnlar (sizden deil),
birbirlerindendir. Onlar ktl emreder, iyilikten alkor ve cimrilik ederler.
Onlar Allah' unuttular, Allah da onlar unuttu (Onlar terketti, hidayet ve
yardmn kesti)! nk mnafklar fasklarn kendileridir!" (9/Tevbe, 67; Ve
bkz. 5/Maide, 78-79).
n- Korku Ynyle irk: . "Allah dedi ki: 'ki ilah edinmeyin. O, ancak tek
bir ilahtr.
yleyse Benden, yalnzca Benden korkun.' Gklerde ve yerde ne varsa
O'nundur. Din de (itaat ve kulluk da) srekli olarak O'nundur. Byleyken Allah
'tan bakasndan m korkup saknyorsunuz?" (16/Nahl, 51-52) " Allah, kuluna
yeterli deil mi? Seni O'ndan bakalaryla korkutuyorlar. Allah, kimi saptrrsa,
artk onun iin bir yol gsterici yoktur." (39/Zmer, 36) "te o eytan, ancak

94

SLAM AKAD

kendi dostlarn (veya, sizi kendi dostlarndan) korkutur. u halde, eer iman
etmi kimseler iseniz onlardan korkmayn, Benden korkun. " (3/ Al-i imran,
175)
Mrikler, taptklar eylerin kendilerine zarar verebileceini dnerek,
onlara kulluk edebilirler. Hz. Hud (a.s.)'a onlar yle diyorlard:
"Tanrlarmzdan biri seni arpmtr' demekten baka bir ey sylemeyiz."
(Hud, 54). Buradaki "arpmak", daha ziyade "deli etmek" eklinde izah
edilmitir.
o- Cibt ve Tauta da nanmak: Cibt: Aslsz ve batl olan hurafeler,
Allah'tan baka kulluk edilen her ey, put vb. eylerdir. Cibt; byclk,
mneccimlik, gaybdan/gelecekten haber verme, kehanet gibi eylere denir.
Taut ise: Allah'n izdii snrlar aan, sapm, azgn kimseler; Allah'n
hkmne alternatif olma iddiasndaki anlay, dzen, sembol, put veya
ahslardr. Bunlar, Allahln Kitabnda olmayan ve Kitapla aykr olan hkmleri
ve kanunlar insanlara Allahln kanunlar gibi sunarlar. Cahil kimseler de
bunlara aldanp inanrlar. Bylece imanlarn boa karrlar. "Kitaptan bir nasip
verilenleri grmyor musun? Cibt ve tauta (putlara ve batl tanrlara) iman
ediyorlar. Sonra da kafirler iin 'bunlar, Allaha iman edenlerden daha doru
yoldadr diyorlar. te bunlar, Allah'n lanetledikleridir. Allahn rahmetinden
uzaklatrd (lanetli) kimseye gerek bir yardmc bulamazsn." (4/Nisa, 5152) "Sana indirilene ve senden nce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenleri
grmedin mi? Tautun nnde mahkemelemek, onlarn hkmlerini
uygulamak istiyorlar. Oysa onu tanmamakla emrolunmulard. eytan onlar
uzak bir sapkla drmek istiyor. " (4/Nisa, 60)
p- Tasarruf ve Hull Yoluyla irk.
r- Kur'an'n Zahiri Manasna Ters Den Batn Anlamlarnn Olduuna,
Bunlar da Ancak lham Araclyla Az Sayda nsanlarn Bilebileceini ddia
Etmek.
s- Tevhid Ehli Bir Mmini haksz Yere tekfir Edip Katlini Helal Saymak.
slam Akaidi Blm -2 irk
ttiba irki

95

SLAM AKAD

nsann inan, dnce ve davranlar ynyle irki e ayrmak


mmkndr: tikad irki, ibadet irki ve ittiba irki. Brakn eitim kurumlarn,
camiilerde bile (istisnalar dnda) tevhidden irkten pek bahsedildii olmaz.
Olursa bile yasak savma babndan ve fincanc katrlar rktmemeye zen
gstermek adna hakla batl kartrlarak veya hakk ketmederek ... Abdesti
bozan eylerin zerinde durduu kadar insanlar tevhidi bozan konulara nem
vermez. Halbuki insanlarn kurtuluunun yolu, Kur'an kavramlarnn tashihi,
boaltlan ilerinin yeniden Kur'ani deerlendirmelerle doldurulmasdr. zellikle
de la ilahe illallah kavramnn, yani tevhid ve irk gibi temel kavramlarn
dzeltilmesi gereklemeden dnyamzn da ahiretimizin de kurtulmas
mmkn deildir. Btn ikayet edilen olumsuzluklar, bu kavramlarn
dzeltilmesine ve salam ekilde yaanmasna baldr. Filistin topraklarnda
siyonist yahudiler bata olmak zere, slam topraklarn igal eden zalim
kafirler silahtan korkmuyor, zaten mslmann elindeki silahn pek korkutmaya
yetecek nemi de yok. Ama onlar, eliyle (veya buna gc yetmiyorsa) diliyle,
kalemiyle kendilerini talayan m'minin akidesinden ekiniyor, korkuyor.
Tevhid eri Allah'n askerini, lmden korkmayan canl ehidi korkutup
yldracak hibir silahn mevcut olmad gibi; tevhid bilincine sahip insan da
iman orannda kafirlerin korkulu ryas olmaktadr.
Islah almalar, lkeyi kalkndrma planlar en azndan iki yz senedir
uygulanan batl tarzdaki yaklamlarla iflas etmitir. irk dzeninin slah
edilmesi mmkn de deildir, doru da olmaz. "Zulmedenler, hangi inklapla
devrilip dndrleceklerini yaknda bileceklerdir." (26/uara, 227) zm,
cahiliyye dzenini devirip yerine saadet asrnn anlayn yerletirmektir. Aynen
Peygamber'in yapt gibi. nsanlar sahih akideye, tevhidi bilince, Kur'an
eitime, inklab izgiye ynlendirmedike ura ve gayretler, delik kab suyla
doldurmaya benzeyecektir. Siz ne kadar (sadece fazilet, ahlak ve benzeri
zellikleri tevik ederek) delik kab doldurursanz, o, ksa zaman iinde
boalacaktr.
Tevhid, slam'n birinci ve en byk esasdr. Kur'an'an en fazla nem
verdii konudur Mekke'de inen ayetlerin hemen hepsi tevhide vurgu yapan
ayetlerdir. Medine'de inen ayetlerde ounlukla tevhide atfta bulunur, onu
kkletirmeye alr. Ahkam ayetlerinin ekserisi Ey iman edenler ... " diye
tevhide iaretle, o temeli glendirmek ve stne bina dikmek iin alt yapya
dikkat eker. Tevhid, bir zaman konuulup birazck stnde durularak baka
sze geilecek bir konu deildir. Hemen her konu buna dayanmal,
mslmann hayatndan hibir zaman geri planlara atlmamal, bu konu hi
bitmemelidir. "Ey iman edenler, man edin! (imannza devam edin, yeniden ve
kamil anlamda iman edin, imannz yenileyin, glendirin, imanda sebat

96

SLAM AKAD

edin)." (4/Nisa, 136)


"La ilahe illallah" hkm, beeri hayatta sreklidir. Sadece kafirler
inanmak iin, mrikler inanlarn dzeltmek iin arlmaz ona. M'minler de
ona arlr ve onlara sk sk hatrlatlr. Kalplerinde canl ve sabit kalmas,
hayatlarnda etkili olmas, gereklerini ihmal etmemeleri iin "Ey iman edenler,
man edin!" diye uyarlr. Kur' an, insann hayat programn izen bir kitap
olduu iin tevhide kar bu nemi ve titizlii gsterir. Allah, tek yaratc,
yegane hakim ve ynetici, rzk verici ... olduundan yalnz O'na ibadet
edilmeli, bakas O'na ortak koulmamaldr: Bu, Allah'n kullar zerindeki en
byk hakkdr. Allah, kullarnn ibadetine muhta deildir, ama insan
muhtatr ve her an mutlaka ibadet halindedir; ya Allah'a veya Allah' n
dndakilere. nsan, imanla kfr arasnda, sahte ilahlarla gerek lah arasnda
bir tercih yapmaldr. Ademolu, hem Allah'a hem de eytana kul olarak
yaayamaz (Bkz. 33/ Ahzab, 44). "Tauta kulluk/ibadet etmekten kanan ve
tam gnlle Allaha ynelenlere mjdeler! Dinleyip de szn en gzeline tabi
olan kullarm mjdele!" (39/Zmer, 17-18) Bunun iin insan daima "La ilahe
illallah"a muhtatr.
Btn peygamberler, kavimlerine bu sz tebli ediyor, "yalnz Allah'a
kulluk edin, O'ndan baka ilahnz yoktur" diyerek insanlar tevhide davet
ediyorlard. Peygamberimiz de kavmini bu esasa aryordu. Amcas Ebu
Talib'e "Onu syle, onunla Allah'n yannda sana efaat olmam iin bir cmle:
La ilahe illallah..." diyordu. Cahili tavr, eski peygamberlerin kavimlerinden
itibaren bu cmleyi kabullenmiyor, bu daveti reddediyordu. Niin? Sadece bir
cmle iin mi, yoksa o cmlenin anlam ve gerekleri iin mi? arldklar
hayatla, yaadklar hayat arasnda bir uurum vard. Davete kar klarnn
eitli ekilleri ve eitli sebepleri vard: Vahy olayn, yeniden dirilmeyi, hesap
ve cezay yalanlyorlard. lahn tek bir ilah olmasn, babalarnn yolundan
ayrlmay, Kitab'a uymay, Allah'n hududunu kabul etmiyorlard. Bir de ahlaki
kmazlar vard: ki, kumar, zina, zulm ... Ama bunlarn temeli itikad ve itaat
idi; inan, dnce, helal ve haram ve ahlak ieren kapsamyla Allah'tan bir
din kabuln benimsemedikleri gibi byle bir dinin balaycln da kabul
etmiyorlard.
Kur'an'n nemle vurgulad, btn sorunlar ieren iki ba sorun vard:
badetin tek olan Allah'a yaplmas ve helal-haramda Allah'n indirdiine
uyulmas. irk, inanta Allah'tan baka ilahlarn varlna inanma, amelde ve
ibadette Allah'tan bakasna ynelme ve Allah'tan bakasnn Allah'a ramen
hkm koymas, helal haram tayin etmesidir. te bunun iin mrik Araplar,
kelime-i tevhidi kabul etmediler, onu sylemeye yanamadlar. Ynlar,
tutucudur; altklar ok saydaki ilahlar, atalarnn yolunu brakmay kolay

97

SLAM AKAD

kabullenmezler. Elleriyle tutabildikleri, duyu organlaryla algladklar eyaya


baldrlar. Mele' (ileri gelenler, mstekbirler, tautlar) ise, onlarn ilahlara
ball gereki deil; sahtedir, ekildir. Mevcut sahte ilahlar savunmalar,
onlarn adyla halk kitlesini smrmelerinden kaynaklanr. Bu zalimlere gre,
gerek sorun hakimiyet sorunudur. Onlar m, yoksa eriatnn uygulanmas
yoluyla Allah m? Btn cahiyyelerdeki mstekbirleri tevhid arsyla savaa
iten gerek sorun budur. Haklar olmayan egemenliin ve otoritenin ellerinden
kp smrnn ortadan kalkmas onlarn iine gelmez. Halbuki otorite,
hkm; tek yaratc, rzk verici ... Allaha aittir. " ... Dikkat edin, yaratmak da
emretmek/hkmetmek de O'na mahsustur. Alemlerin Rabb Allah ne ycedir"
(7/A'raf,54) " ... Hkm sadece Allah'a aittir." (l2/Yusuf, 40) "Hi yaratan,
yaratmayan gibi midir? Hi dnmyor musunuz?" (l6/Nahl, 17) "Allah'tan
baka size gkten ve yerden rzk verecek bir yaratc var m? O'ndan baka
ilah yoktur. O halde, nasl oluyor da (tevhidden) evriliyorsunuz (iman
istemeyip kfre dnyorsunuz)?" (35/Fatr, 3)
Buna ramen, toplumun st tabakas ak veya gizli diktatrlkle ynlar
zerindeki otoriteleri neticesinde hevalarna, sfl arzu ve heveslerine hizmeti
kaybetmek istemezler. Aslan paynn ellerinden kmasna tepkiyi arkasna
gizlendikleri, aslnda kendilerinin de inanmad sahte putlarn glgesine
snarak, gya onlar adna srdrrler. Ynetimi ve rant elinde
bulunduranlar, bundan dolay, koltuklarna alternatiflerden, makamlarna aday
olanlardan daha ok, tevhid arsndan ekinirler. Btn glerini tevhidle
savaa hazrlarlar. Ynlar kandrr, korkutur, tevhidi savunanlar karalar,
onlara komplo kurar ve halk onlara kar kkrtrlar. "Firavun dedi ki: 'Brakn,
Musa'y ldreyim de, o Rabbine dua etsin, yalvarsn (bakalm O Musa 'y
kurtaracak m?) nk ben, onun dininizi deitireceinden, yahut yeryznde
bir fesat/bozgunculuk karacandan korkuyorum." (40/M'min, 26; Ve yine
bkz. lO/Yunus, 75-78; 43/Zuhruf, 54).
Mekke'deki olay da aynyd. Mele', Kurey'ti orada. Dmanlk ve sava,
onlarla Raslullah arasnda deil; onlarla davet, tevhid arasndayd. Kendilerine
karmayacak "el-emin" Muhammed (s.a.s.)'den ikayeti deillerdi. Onun iin,
davetten vazgemesi halinde mal, mlk, dnya varl, hatta yneticilik teklif
ve takdim ediliyordu. Davetle dmanlk, ister istemez onlarla davetin
temsilcisi arasnda bir savaa dnyordu. Putlar yalnz deildi rablk
anlaynda. irk de tek eit deildi: Kabile, tapnlan bir rabd, baba ve
dedelerin rf, kamuoyu tapnlan bir rabd. Kurey ve dier byk kabileler,
Araplara dediini yaptran ve dilediini haram yapan rablard.
Ve bazlar iman etti; rnek nesil, sahabe denilen altn nesil. La ilahe
illallah nasl yer ediyordu onlarn hayatnda? Ondan ne anlyorlard? Sadece

98

SLAM AKAD

kalple tasdikten, dille ikrardan m ibaretti onlarn hayatnda? M'minlerin


nefisleri (her eyleri) tevhidle deiince, irkin pis renklerinden aklannca
onlarda ok byk deime/inklab oldu. Sanki yeniden domulard. ..
nsanlk asndan, bir insann bir eye inanmas, ardndan da btn tavrlarnn
inandnn tersi veya muhalifi olmas normal midir, mmkn mdr? Zehirli bir
ylann ldrc olduuna inanan ve lmek de istemeyen bir insann, elini
ylann azna hi tedbir almadan sokmas dnlebilir mi? Atein yakc
olduuna inanan kimsenin elini ve tm vcudunu atee atmas?! Peki,
gerekten Allah1a iman eden tevhid eri bir m'minin Allah'a itaat etmemesi,
O'nu tek mabud, tek rzk verici, tek otorite ... kabul ettiini davranlarnda
gstermemesi nasl olur?!
man iddias, itaat ile isbat edilmeden insan kurtaramaz. Bu konuda
Kur'an'dan ak hkmleri grelim: Adiy bin Hatem, Raslullah'n yanna girdi.
Peygamberimiz u ayeti okuyordu: "Onlar, Allah' brakp bilginlerini ve
rahiplerini rabler (ilahlar) edindiler ve Meryem olu Mesih'i de... Oysa onlar,
tek olan bir ilah'a ibadet etmekten baka bir eyle emrolunmadlar. O'ndan
baka ilah yoktur. O, bunlarn irk kotuklar eylerden ycedir." (9/Tevbe, 31)
Adiy: "Ya Raslallah, hristiyanlar din adamlarna ibadet etmiyorlar, onlar rab
ve ilah edinmiyorlar ki" dedi. Raslullah yle buyurdu: "Onlara haram helal,
helal da haram yaptlar, onlar da uymadlar m din adamlarna?" Adiy: "Evet"
dedi. Efendimiz buyurdu ki:
"te bu, onlara ibadettir." (Tirmizi, Tefsru'l-Kur'an 10, hadis no: 3292;
Tirmizi erhi Tuhfetu 'l-Ahvezi, hadis no: 5093)
"Rabbnzdan size indirilen Kitab'a uyun. O'ndan baka dostlar edinerek
onlara uymayn." (7/A'raf, 3) "Yoksa, Allah'n dinde izin vermedii bir eyi
onlara meru klacak ortaklar m vardr?" (42/ura, 21) "Ayrla dtnz
herhangi bir eyde hkm vermek, . Allah'a aittir." (42/ura, 10) " ... Dorusu,
eytanlar, sizinle tartmalar iin dostlarna fsldarlar. Eer onlara itaat
ederseniz, phesiz siz mrik olursunuz." (6/En'am, 121) "Hayr, Rabbin hakk
iin onlar aralarnda kan ekimeli ilerde seni hakem yapp, sonra da senin
verdiin hkme kar ilerinde bir burukluk duymadan tam anlamyla teslim
olmadka iman etmi olmazlar." (4/Nisa, 65) "( Mnafklar,) 'Allah' a ve
Rastulne inandk ve itaat ettik' diyorlar. Sonra onlardan bir grup, bunun
ardndan dnyor. Bunlar m'min deillerdir. Onlar, aralarnda hkmetmesi
iin Allah'a ve Rasulne arldklar zaman, hemen onlardan bir grup yz
evirir." (24/Nur, 47-48) "Kim Allah'n indirdii ile hkmetmezse, ite onlar
kafirlerin ta kendileridir." (Maide, 44) "Yoksa cahiliyye hkmn m istiyorlar?
yice bilen bir toplum iin Allah 'tan daha gzel hkm veren (hkm koyan)
kim olabilir?" (Maide, 50) "Allah, hkm verenlerin en stn deil midir?"

99

SLAM AKAD

(Tin, 8) "Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Peygamber' e itaat edin ve sizden
olan l' l-emre. Eer bir hususta anlamazla derseniz, Allah' a ve ahirete
gerekten iman ediyorsanz, onu Allah'a ve Rasulne gtrn (onlarn
talimatna gre halledin); bu hem hayrl, hem de netice bakmndan daha
gzeldir." (4/Nisa, 59) "Allah ve Rasul, bir ite hkm verdii zaman, artk
iman etmi bir erkek ve kadna, o ii kendi isteklerine gre seme hakk
yoktur." (33/Ahzab, 36) " ... Dikkat edin, yaratmak da emretmek/hkmetmek
de O'na mahsustur. Alemlerin Rabb Allah ne ycedir" (7/A'raf, 54) "man edip
de imanlarna herhangi bir zulm (irk) bulatrmayanlar var ya, ite gven
onlarndr ve onlar doru yolu bulanlardr." (6/En'am, 82) " ... Hkm sadece
Allah'a aittir. O size kendisinden bakasna ibadet etmemenizi emretmitir. te
dosdoru din budur. Fakat insanlarn ou bilmezler." (l2/Yusuf, 40)
Allah'a ve Rasulne itaat, ebedi cennete gtrd gibi, Allah' a ve
Rasulne itaatsizlik/isyan da kiiyi ebedi cehenneme ulatrr: "Bunlar Allah'n
(koyduu) snrlardr. Kim Allah' a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu,
zemininden rmaklar akan cennetlere koyacaktr; orada devaml kalcdrlar;
ite byk kurtulu budur. Kim Allah'a ve Peygamberine kar isyan eder ve
O'nun snrlarn aarsa Allah onu devaml kalaca bir atee sokar ve onun iin
alaltc bir azap vardr." (4/Nisa, 13-14) "Sana ganimetleri soruyorlar. De ki:
'Ganimetler Allah ve Peygamber' e aittir. O halde siz (gerek) m 'minler iseniz
Allah 'tan korkun, aranz dzeltin, Allah ve Rasulne itaat edin." (8/Enfal, 1)
"Tauta kulluk etmekten kanp Allah'a ynelenlere mjde vardr. (Ey
Muhammed!) Dinleyip de szn en gzeline uyan kullarm mjdele. te
Allah'n doru yola ilettii kimseler onlardr. Gerek akl sahipleri de onlardr."
(39/Zmer, 17-18). "(Rasulm!) De ki: 'Eer Allah ' seviyorsanz bana uyun ki
Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn. Allah son derece balayc ve
merhamet edicidir. De ki: 'Allah'a ve Rasulne itaat edin. Eer yz evirirlerse
bilsinler ki Allah kafirleri sevmez." (3/AI-i mran, 31-32) Yine bkz. 4/Nisa, 60,
61, 64; 49/Hucurat, 15; 29/Ankebut, 2-3; 2/Bakara, 214; Nur, 50-54; 3/Al-i
mran, 142; 9/Tevbe, 16; 23/M'minun, 115.
Ve bir hadis-i erif: "mmetimle ilgili olarak korktuklarmn en
korkutucusu Allah 'a irk/ortak komalardr. Dikkat edin; ben size 'onlar aya,
gnee ve puta tapacaklar' demiyorum. Fakat onlar (hakimiyet hakkn baz
fertlerde, zmrelerde meclis ve toplumlarda grecekler), Allah 'tan bakasnn
emirlerine ve arzularna gre i yapacaklardr." (bn Mace, hadis no: 4205)
Hkm koyma (teri), "La ilahe illallahla direkt ve salam bir ekilde
irtibatldr. Bu ba da, hibir durumda kopmaz. "Allah'n indirdiiyle
hkmetmeyenler kafirlerdir." (Maide, 44) ayetinde fukaha, Allah'n indirdiiyle
hkmetmeyen kimse, bunu helal saymadka tekfir edilmez, eer helal

100

SLAM AKAD

saymyorsa, dinden karmayan kfr (kfrn gerisinde bir kfr, yani byk
gnah) demilerdir. Taraflardan birinden rvet aldndan, nndeki meselede
Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm veren hakim de bu yaptyla tekfir
edilmez. Allah'n gazabna uram bir gnahkardr. ctihad edip nndeki
konuda yanlan ve Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm vermi olan biri ise
gnahkar da deildir. Bilakis niyeti ihlasl olduka ictihadna ecir de vardr. Ve
saylan dier fkh hususlar ...
Evet, lakin bunlarn hibiri, Allah'n indirdii dnda bir eyi teri ile ilgili
deildir. nndeki bir konuda, helal saymamak artyla, fkh kitaplarnda
belirtilen herhangi bir nedenle Allah'n indirdii dnda bir eyle hkm vermek
baka, Allah'tan ayr olarak teri/hkm koyma baka bir eydir. Birinci
durumda Allah'n dinini kaynak olarak kabuldeki itiraf (uygulamadaki farklla
ramen) bozulmuyor. kinci durumda, kendi yanndan Allah'n dinine muhalif
haramlar helaller koyuyor. Ardndan aka veya lisan- haliyle: "Allah'n dinini
deil; benim hkmm/kurallarm uygulayn, nk bu, ona denktir, veya bu,
Allah'n kanunundan daha stndr, kymetlidir" diyor. slam tarihinde fkh
alimleri, bunun dinden karan bir irk ve kfr olduunda ihtilaf etmemitir.
Yine, fkh alimlerinin tarihten bu yana hi ihtilaf etmeden irk ve kfr
olduunu kabul ettikleri bir mesele de udur: Bilmesine ramen ve kendi
iradesiyle Allah'n dini dnda bir terie (hkm koymaya) raz olmak. krah
bunun dndadr (Nahl, 106); nk ikrahta rza yoktur.
irkin ve zulmn hakimiyeti ve egemen tauti glerin de etkisiyle
insanlarn slam'dan kopukluu artt. Artk, kendisinin mslman olduunu da
syleyen nice insan, aka irk olan inanlara sahip olmaya, irk ideolojilerini
kabullenmeye, elfaz- kfr dilleriyle ulu orta sylemeye balad. Allah'n
hkmne uymak, slam'a teslim olmak, her konuda helal ve haramlara dikkat
etmek, Allah'n snrlarna riayet etmek gibi deerler, mslman olduunu iddia
eden nice insann gndeminden kt. Btn bunlar ve saylmas uzun srecek
irk unsurlarna ramen, insanlara, "la ilahe illallah" deyince mslman
olacaklar, slam' yaamasa da insann kfre dmeyecei srarla syleniyordu.
Mstekbir oburlarn nne konulmu anaktaki yem gibi oldu bu kelimeyi
sadece diliyle syleyenler. (Geni bilgi iin bkz. Muhammed Kutub, Tevhid )
Tarihten bu yana, tevhidi muhtevann soyulmasnn baz etkenleri,
sebepleri vardr. Tekliflerden kanma, uyarnn (emr-i bi'l-ma'ruf ve nehy-i
ani'l-mnker) yetersizlii, ar bolluk (lks ve rahata meyil, yani
dnyevileme), siyas istibdat ve mrcie dncesi, israfa ve dnyevilie pasif
tepki eklinde ortaya kan, zulmle mcadele ve toplumsal tavr yerine
kabuuna ekilme anlaynn oluturduu mistisizm bu etkenlerin banda
gelir.

101

SLAM AKAD

Byk ve Kk irk; Ak irk ve Gizli irk


irki slam alimleri u ekilde de ayrmlardr. a- Byk irk: Allah'n
orta olduunu iddia etmektir ki bu, en byk inkar ve kfrdr. b-Kk
irk: Baz amelleri yaparken Allah'n dnda bakalarnn da rzasn hesaba
katmaktr. Byle bir tavr riya ve amell mnafklktr. irkle ilgili yukardaki
tasniflerin yannda, irk; ak irk ve gizli irk olmak zere de ikiye ayrlmtr.
Gizli irk
Ak irk: Allah'n zatnda, sfatlarnda ve isimlerinde ortak tanmaktr. Bu
irkin tespiti kolaydr. Fakat gizli irk yle deildir. Gizli irk; Allah'n
tasarruflarna (isteklerine) kafa tutmak ve Allah'tan beklenmesi gerekeni
bakasndan beklemektir. Bu irkin farkna varmak zordur, kii t ou zaman
bu irke dtnn farkna bile varmayabilir. Maalesef, gnmzde dinini tan
L olarak bilmeyen baz mslmanlar gizli irke bulamaktadrlar.
Peygamberimiz Hz. Muhammed f (s.a.s.) bu hususta mslmanlar
uyarmaktadr. Riya, gizli irklerin banda gelir. Mesela, bir insan Allah'a ibadet
ederken insanlarn gzne girmeyi, onlarn yardmlarndan faydalanmay ama
edinirse, irk komu olur. Buna gizli irk denir. amzda bir hastalk
derecesine varan, ar mal-mlk sevgisi, ar para ve servet hrs, ar hret
sevdas gibi kt duygular da gizli irk saylmlardr. Bunlar iin delicesine
allrsa, bu ok tehlikelidir. Farkna varmadan insan irke gtrebilir. nk
slam'da ibadet, sadece Allah'n rzas iin yaplr; hayatn amac sadece Allah
olmaldr.
"Onlarn ou Allah'a, irk komadan iman etmezler" (lO/Yunus, 106).
Allah Rasul (s.a.s.) bu konuda yle buyurur: "Sizin hakknzda en ok
korktuum kk irktir." 'Kk irk nedir ey Allah'n elisi?' diye sordular.
"Riyadr. Allah Teala, kyamet gn insanlarn amellerinin karlklarn verdii
zaman riyakarlara: 'Dnyada kendilerine gsteri yapmakta olduklarnza gidin.
Bakn bakalm, onlarn yannda bir karlk bulacak msnz?' buyurur." (Tirmiz,
Hudud 24, hadis no: 1457,4/58; Msned, Ahmed bin Hanbel)
Rasulullah (s.a.s.) hutbede yle buyurdu: "Ey insanlar, irkten saknnz.
Muhakkak ki 0, karncann kmldamasndan daha gizlidir." lerinden birisi: "Ey
Allah'n rasul, karncann kmldamasndan daha gizli olduu halde byle bir
irkten nasl saknabiliriz?" "Ey Allah'm, bile bile sana herhangi bir eyle irk
komaktan yine Sana snrz. Bilmediimiz eylerden de senden mafiret
dileriz' deyin" buyurdu (bn-i Kesir).

102

SLAM AKAD

Allah'n halili (dostu) brahim (a.s.) ne gzel dua etmi: "Allah 'm, beni ve
oullarm putlara tapmaktan uzak tut. Ya Rabbi, phesiz ki bu putlar, birok
insan saptrd." (l4/brahim, 35-36). Ayette belirtildii zere, brahim (a.s.)
bile, kendinin ve neslinin putlardan uzak kalmas iin Allah'a dua etmitir.
Hele, slam'n hakim olmad gnmz cahiliyye ortamlarnda irk
eitleri daha da oalmtr. Kur'an'n birok ayetinde, kk olsun, byk
olsun irkin her trlsnden arnan mttaki kullardan bahsedilir. Allah'n
birliine iman eden, Allah'a irk koanlara dman olan, tautlara ve
mriklere buz ederek Allah'a yaklaan, sadece Allah' dost, ilah ve ma'bud
edinen, yalnz O'nu seven, O'ndan korkan, O'ndan uman, O'ndan yardm
isteyen, O'na boyun een, O'na tevekkl eden, O'nun emrine tabi olup rzasn
gzeten, bir i yapt zaman Allah adyla yapan ve hayatnn her blmn
O'na ait klan kimseler kurtulua ermilerdir. "De ki, namazm, ibadetlerim,
hayatm ve lmm alemlerin rabb Allah iindir. O 'nun hibir eriki/orta
yoktur. Bana byle emrolundu ve ben mslmanlarn ilkiyim." (6/En'am, 162163) "De ki, Allah her eyin rabb iken, ondan baka bir rab m arayaym?"
(6/En'am, 164)
Kk irk
Kebairden, (byk gnahlardan) daha byk, ebedi cehennemlik yapan
irkten daha kk olan irk unsurlar, kk irk diye adlandrlr. Gnmzde
de her yerde grlebilen kk irke baz rnekler verelim:
1- Riya (Allah rzas iin yaplmas gereken bir ibadeti Allah'tan bakas iin
yapmak anlamnda).
2- Allah 'tan bakas adna yemin etmek (Allah'n dnda yemin edilecek
kutsal bir varlk kabul anlamnda).
3- Mavi boncuk, nazar boncuu takmak (zarardan uzaklatrmak iin
manevi snak olarak Allah'n dnda bir ey kabul anlamnda).
4- Sihir/by ve frklk, kahinlik, medyumluk, arraflk: " ...
Sleyman kafir olmad (by yapmad ve ona inanmad). Lakin eytanlar kafir
oldular. nk insanlara sihri' retiyorlard. .. " (2/Bakara, 102)
5- Gelecekten haber vermek ve bu haberlere inanmak veya mutlak gayb
bildiini iddia etmek (Yldzlardan ve burlardan yola karak, her eit fal
bakarak, cinlerden rendiini iddia ederek gelecekle ilgili bilgiler vermek ve
bu yalanlara inanmak; kendisinin veya bakasnn gelecei, mutlak gayb
bildiini iddia etmek anlamnda).
6- Allah'tan bakas adna adak adamak veya kurban kesmek, muskaclk,

103

SLAM AKAD

cincilik yapmak
7- Uursuzluk Gr
slam Akaidi Blm -2 irk
Gizli irk rnei Olarak Riya
"Riya" kavramnn asl grmek anlamna gelen "ru 'yet"tir. Riya; kiinin,
grsnler diye bir davran ierisine girmesi, bir ibadeti gsteri iin
yapmasdr. Bu; ite, davranta ve ibadette gsteritir. Salih bir ameli Allah
rzasn kazanmak amacyla deil, insanlarn beenisini, onlarn honutluunu
kazanmak iin yapmaktr. Bu ekilde gsteri yapanlara 'riyakar' veya 'mrai'
denilir.
Riya anlaynda, yaplan fiil niyete uymaz. Bu uygunsuzluk yerine
getirilen ibadette ve davranta ya tamamen ya da biraz olabilir. Riya,
samimiyetsizliin, ikiyzlln, kiiliksizliin bir sonucudur. Baz zayf
karakterli insanlar, ya bir dnyalk elde etmek, ya bir makama kmak, ya da
hrete ulamak iin bakalarna irin grnmeye alrlar. Onlarn houna
gidecek davranta bulunurlar. Olduklar gibi deil de; yaranmaya altklar
kiilere gre grnrler, ortama gre hareket ederler.
Riyann en irkini phesiz, insan Rabbine yaklatran ve kulluun gerei
olan ibadetin veya slami ilkelerin irkin karlara alet edilmesidir. Kiinin,
ibadeti, kul olduu ve Allah'n rzasn kazanmak iin deil de; menfaat elde
etmek niyetiyle yapmasdr. Bir kiinin tamamen veya az da olsa saf ve iyi
niyetinin tersine i ve ibadet yapmas, bunun sonucunda mkafat beklemesi
riyadr.
Riyakar, Allah rzas iin yaplmas gereken bir ibadeti, kullar grsn diye
sergiler. Allah'tan beklenmesi gereken sonucu/dl de kullardan bekler. Byle
bir durumda iki yalan ve yanl vardr: Allah rzas iin yapmas gereken
davran kullar iin yapmak; Allah 'tan beklenmesi gereken bir mkafat
kullardan beklemek. Kur'an- Kerim, riyay mnafklarn nemli bir zellii
olarak saymaktadr: "Gerek u ki, mnafklar (szde), Allah' aldatmaktadrlar.
Oysa O, onlar aldatandr. Namaza kalktklar zaman isteksizce (tembel tembel)
kalkarlar. nsanlara kar riya (gsteri) yaparlar ve Allah' ok az anarlar."
(4/Nisa 142) Yine, Maun suresinde namaz gsteri iin klp, kld namazdan
habersiz olanlar knanmaktadr. Surenin banda Din'i yalan sayan, yetime
yemek yedirmeyi tevik etmeyen kimse knanrken, surenin sonunda,
riya/gsteri iin namaz klanlar ar dille sulanr. Bu kimseler "maun"u (zekat

104

SLAM AKAD

veya eitli yardmlar) da vermezler (Bkz. 107/Maun, 4-7). Maun suresinin


ifadesine gre bu gibi riya, Din'i yalanlamakla eittir; mnafklk ve irkin bir
davrantr. Riya, olduundan farkl ekilde iyi grnerek insanlarn kalbinde
hak etmedii bir yer almak isteidir. Bylesine bir davran karakter
bozukluudur, bir kalp hastal ve alak bir ikiyzllktr. (Hseyin K. Ece,
a.g.e. s. 541-543 )
Riyann Dereceleri: imam Gazali, riyann drt derecesini saymaktadr:
1- En ar riya eidi; hi bir sevap beklentisi olmadan gsteri iin ibadet
etmek. Abdestsiz olduu halde insanlarn yannda namaz klmak gibi. Bu, ak
bir irktir.
2- Biraz Allah rzas iin niyet olsa da, ibadeti gsteri iin yapmak. Tek
bana olsa yapmayaca o ibadeti bakalarnn grmesi iin yapmak. Bu
davran, gizli irktir
3- Gsteri ve sevap niyeti eit olan davranta bulunmak. Bu ekilde
amel ileyenin ameli boa gider.
4- ibadetini, insanlarn duymasndan sonra daha da artrmaktr. Byle
birisi, insanlar duymasa da ibadetini yapar. Ancak riya kokusu olduu iin bu
ekilde davranmak hatadr.
Peygamberimiz (s.a.s.) riyay, gizli irk olarak tantmaktadr: "Muhakkak ki
sizin iin en ok korktuum ey, kk irk, yani riyadr." (Tirmizi, Hudud 24,
hadis no: 1457,4/58)
Cafer Sadk (r.a.) da yle diyor: "Riyann her trls irktir. phesiz ki
insanlar iin amel eden kimsenin sevab insanlarn zerinedir (karln
onlardan beklesin); Allah (c.c.) iin amel eden kimsenin sevab ise Allah
zerinedir." (. Humeyni, Krk Hadis erhi, 1/53) Kur'an, Allah'a ve ahiret
gnne inanmayp insanlara kar gsteri olsun diye mallarn infak edenleri
knar ve onlarn yaptklarnn geersiz olduunu belirtir (2/Bakara, 264; 4/Nisa,
38). Buna karn gerek m 'min olanlar, mallarn yalnzca Allah rzas iin
infak ederler (2/Bakara, 272).
Bir ok hadis-i erifte riyann irkinlii ve riyakarlarn kazandklar kt
sonular aklanmaktadr. Gsteri iin Kur'an okuyanlar, insanlar kendisine
alim desinler diye ilim renenler, dinini alet ederek dnya kar salamaya
alan istismarclar, insanlara ma'ru'fu (iyilii) emredip kendileri yapmayanlar
ve benzerleri iddetle tenkit edilmektedir. Rasulllah (s.a.s.) yle buyurur:
"Allah Teala buyuruyor ki: 'Ben irk koulan her eyden mstaniyim (onlara

105

SLAM AKAD

ihtiyacm yoktur, onlardan uzam). Kim bir amel yapar, buna Benden
bakasn da ortak klarsa, onu ortayla ba baa brakrm." (Mslim, Zhd 46,
hadis no: 2985,4/2289)
Ebu Musa el-E'ari'nin rivayet ettii hadis-i erife gre, "kahramanlk ve
gsteri iin cihad eden Allah yolunda deildir. Ancak bir kimse ila-y
kelimetullah (Allah'n yce ad) iin cihad ederse o Allah yolundadr." (Mslim,
imare 150, hadis no: 1904,3/1513) insanlarn en kolay riya kartrabilecekleri
ibadetler namaz ve sadaka vermektir. nk her ikisi de zordur ve sevaplar
oktur. Peygamberimiz (s.a.s.) bunlarn gsteri iin yaplmasn srarla
yasaklar.
Riyakarlk ve mnafklk daha ok mslmanlarn gl olduu yerlerde
ortaya kmaktadr. Rabbimiz buyuruyor ki: "De ki: 'phesiz ben, ancak sizin
benzeriniz olan bir beerim; yalnz bana sizin ilahnzn tek bir ilah olduu
vahyolunuyor. Kim Rabbine kavumay umuyorsa, salih amelde bulunsun ve
Rabbine ibadette hi kimseyi ortak tutmasn." (18/Kehf, 110)

slam Akaidi Blm -2 irk


irkin Zararlar
man ve tevhid ftrattandr. Fert olarak insan, doutan ftrat zere
(imana ve tevhide msait ekilde) doduu gibi, ilk din de (cahiliye eitiminde
kastl olarak tersi sylenmesine ramen) tevhid dinidir; ilk insan, tevhidi
mesaja sahip bir peygamberdir. irk, hastalktr, bnyeye sonradan giren bir
mikroptur, bir arzadr, bir anormalliktir. irk, ncelikle kalbin hastaldr,
mrikler de lmcl hastadrlar (2/Bakara, 10), onlarn duyu organlar da
arzal ve grev yapamaz durumdadr (2/Bakara, 18, 7/A'raf, 179). Onlar,
akllarn da kullanmayan hayvandan aa insan msveddeleri (7/A'raf, 179),
birer pisliktirler (9/tevbe, 28). Bir kk kibrit p koca orman yakp
mahvettii gibi, irk de amelleri mahveder. Bir kanser mikrobunu veya yanan
kibrit pn nemsiz, tehlikesiz grp bunlarn zararlarna duyarsz kalmak,
hi aklla badar m? irk, kaos ve dzensizliktir. irkin olduu yerde,
kargaa, fesat, fesat, kavga, anari, dzensizlik ve huzursuzluk vardr. "Eer
yerde ve gkte, Allah'tan baka ilahlar/tanrlar bulunsayd, yer ve gk
(bunlarn nizam), kesinlikle bozulup gitmiti." (21/Enbiya, 22) Kainatta nizam
ve ahenk olduuna gre, tevhidi zellik vardr.
Gneler, gezegenler ve byk yldzlar gibi makro alemden atom ve

106

SLAM AKAD

hcrenin i yaplarna kadar mikro aleme, bitkiler aleminden hayvanlar alemine


kadar tm evrende tevhidin eseri gzkmektedir. Yeryznn halifesi olarak
yaratlan insann tevhidden yz evirmesi, evresiyle uyumsuzlua sebep
olduu gibi, halifelik misyonu asndan da bir ihanettir. Hayatlarn din ve
dnya diye ayran, Sezar ve Tanr diye iki ilah kabul eden, devletine dini
kartrmak istemeyen, laiklik gibi ok tanrl anlaya sahip olan, Kur'an
tabiriyle dinlerini paralayan mriklerin kendileri de para para, grup gruptur
ve her grup, kendi yanndakiyle vnr durur (30/Rum,31-32). irkin bu irkin
tablosu yannda; Tevhid ile vahdet kelimeleri ayn kkten gelir. Biri, "birlemek",
dieri "birlik" veya "birlemek" demektir. Tevhide inanan her rktan, her
yapdan insan "mmet" bilincine sahip olacak, birbirlerini ancak karde
(49/Hucurat, 10) kabul edecektir. Ayn Allah'a gerekten iman edenler,
yekvcut olacaklar, ayn nizamn parasn oluturacaklar, g ve imkan birlii
oluturacaklardr. irkin saysz zararlarn ana balklar halinde yle zetleyip
sayabiliriz:
1- irk, ftrattaki nuru sndrr.
2- Arnm nefsi yok eder.
3- zzeti ldrp yerine zilleti, klelii getirir. nsanlk iin bir hakarettir.
4- Vahdeti, insanlarn birliini paralar.
5- Amelleri boa karr.
6- nsann ebediyyen cehennemden kalmasna sebep olur.
7- irk, btn hurafeler in yuvasdr.
8- Byk bir zulmdr.
9- irk, btn yanl korkularn, fobilerin kaynadr.
10- nsan dinamizmini hareketsiz brakr.
irk, Allah'n asla affetmedii bir gnahtr. Btn zararlarndan daha
nemli olan, irkin insan ebedi cehennemlik yapmasdr. Allah, irk inanc ile
ahirete gelenleri asla affetmeyecektir. "Sana da, senden ncekilere de
vahyolunmutur ki 'eer irk koarsan, phesiz btn amellerin boa gider ve
hsrana urayanlardan olursun." (39/Zmer, 65) "Allah, kendisine irk/ortak
koulmasn asla balamaz; bundan bakasn (gnahlar) diledii kimse : iin
balar. Allah'a irk koan kimse byk bir gnah ile iftira etmi olur. Kim
Allaha irk/e koarsa bsbtn saptmtr." (4/Nisa, 48 ve 116)
Tevhid ve irk insanlk tarihi boyunca insanlarn balana geldii iki dinin
addr. nsanlk tarihi irkle tevhid arasndaki mcadeleden ibarettir. Btn
peygamberlerin teblilerinde vurguladklar temel esas tevhiddir. Kur'an-
Kerim'in zerinde en ok durduu konu tevhidin nemi ve irkten uzak
durulmas konusudur.

107

SLAM AKAD

Kendi nefsini ilahlatran ve Allah' a deil de kendisine tapan ve


taplmasn isteyenler; bakalarnn haklarna el uzatmann, yalnz Allah'a ibadet
edildii ve sadece O'na uyulduu srece mmkn olmadn bilirler. nk,
Allah'n dini adaleti emreder ve btn insanlar eit olarak grr. Faziletler
doutan deil; sonradan kazanlan iman, takva, cihad ve ilim sayesindedir.
irk ise nefsini ilah edinenlerin, insanlar kendilerine kul etmeleri ve
smrmeleri zerine kuruludur. Bu yzden tautlar, kendi nefislerini
ilahlatrmak iin, ilkelerini kendilerinin tesbit ettikleri ve bakalarnn haklarn
gasb zere kurulu irk dzenini isterler. Tautlar, ortaya attklar ilahlara
insanlar taptrarak, aslnda kendilerine taptrr, kulluk ettirirler. irk, insanlarn
insanlara kulluk ettii dzenin addr.
Mrikler, baz eyleri ilah haline getirdikten sonra bazlar dorudan o
ilahlara tanr diye, bazlar da 'bizi Allah'a gtrecekler' diye tapnmaya
baladlar. Halbuki Allah (c.c.) btn insanlara, sizi ben yarattm ve rzknz da
ben veriyorum. yleyse ibadeti yalnzca Bana yapn.' diye buyurmaktadr
(4/Nisa, 36). irk dini zerinde olanlar, hem Allah'n dnda birtakm ilahlara
ibadet ederler, hem de o ilahlar adna kurallar (eriatlar) uydurup onu din
haline getirirler. Allah ise onlarn bu tutumunu kesin bir ekilde knamakta ve
reddetmektedir (42/ura, 21). Allah'a baka eyleri 'erik-ortak' koanlar,
aslnda gerek anlamda bir ilah bulmu ve gerekten ona ibadet ediyor
deildir. Onlarn bu yapt bir 'zan' (san)dr, bir avunmadr (lO/Yunus, 66).
Yarn hesap gn efaat olacaklar zannedilen btn 'erikler-ortaklar'
mriklerin yannda olmayacaklar, onlara yardm edemeyeceklerdir (6/En'am,
94).
Batla man: Kur'an, iman sadece olumlu alanlar iin kullanmaz.
Gnlden benimseme ve tasdik etmenin, yani imann, olumsuz grnmlerinin
bulunabileceine de dikkatimizi eker. man, Allah1n inanlmasn istedii
eylere olursa doru; hakknda Allah'n hibir delil indirmedii eylere olursa
batl olur. "De ki: 'Benimle sizin aranzda ahit olarak Allah yeter. 0, gklerde
ve yerde ne varsa bilir.' Batla iman eden ve Allah ' inkar edenler var ya, ite
ziyana urayacaklar onlardr." (291 Ankebut, 52) "Tek Allaha ibadete
arld, dua edildii zaman kfrederdiniz. O'na irk koulunca (buna) iman
ederdiniz. Artk hkm, yceler ycesi Allah'ndr." (40/M'min, 12) "Onlarn
ou, ancak irk koarak Allah'a iman ederler. (l2/Yusuf, 106)
Bu ayetlerden anlalyor ki, mutlak anlamda aldmzda inkar da bir
imandr. nkar, imanszla imandr. Yani, her imanda bir inkar, her inkarda bir
iman vardr. M'min de Allah'a iman etmi olmak iin, hatta imandan nce,
baz eyleri inkar etmesi, "kfr" etmesi gerekir. Kfredip reddetmesi

108

SLAM AKAD

gerekenlerin banda taut gelir (Bkz. 2/Bakara, 256). Doru iman, Kur'an'n
gsterdii imandr. Bu iman, insanlara Allah'tan baka ilah olmadn, Allah'n
alemlerin rabb olduunu, Allah'tan bakasna dua ve kulluk edilmemesi
gerektiini retir. Doru imann zdd, batla iman, yani irktir. irk, doru
olduunu ispatlamak iin Allah'n, hakknda delil/ayet indirmemi olmasna
ramen; insanlarn uydurduklar batl inanlardr. "Allah 'tan baka kulluk
ettiiniz eyler, sizin ve atalarnzn uydurduu putlardan baka bir ey deildir.
Allah, onlarn doru olduuna dair bir delil indirmemitir. Hkmetmek, yalnzca
Allah'a aittir. O'ndan bakasna deil!" (l2/Yusuf, 40)
Kur'an, imanlarn zulmle (irkle) lekeleyenler iin kurtulu kapsn
kapatmtr. "man edip de imanlarna herhangi bir zulm bulatrmayanlar var
ya, ite emn (gven) onlarndr. Ve onlar hidayeti (doru yolu) bulanlardr. "
(6/En'am, 82) Kur'an, imandan sonra kfre sapanlara kar ok sert ve iddetli
bir tavr taknmaktadr. Kur'an, bu olaya tebdil veya irtidat demektedir. Tebdil,
iman kfrle deitirmek; irtidat ise, slam dininden kmak, geriye dnmek
demektir. Tebdil ve irtidat Kur'an'a gre en iren ve onur knc hastaln
adlardr (Bkz. 3/ Al-i mran, 86, 90; 2/Bakara, 217).
Hevann Putlatrlmas
"Heva"; bo, hava dolu, sonusuz, deersiz gibi anlamlara gelir. Bu
kavram nefsin ehvete ve zevke dknln anlatt gibi, yeterli ilmi
olmadan sahibine emir veren nefis anlamnda da kullanlmaktadr. Byle bir
nefis, sahibini ehvete ve ar zevke drp gnaha srkler, dnyada
rezillie, ahirette ise azaba gtrr.
nsann ar isteklerine, Allah 'tan gelen ilme yani vahye uymayan
tutumlarna "heva" denilmektedir. Nefsin ll ve snrl istekleri, meru
arzular normal yoldan karland zaman hata deil; sevap bile olur. Nefis her
zaman eitli isteklerde bulunur. Bu taleplerin bir ksm insann ihtiyac deil;
hevann ar arzulardr. Kii, nefsinin meru isteklerini inand Rabbin
gnderdii ller ierisinde karlayabilir. Ar isteklere uyulmas; nefsin
Rabbin llerine aldrmamas anlamna gelir. Bu, phesiz bir hatadr ve
sahibine zarar veren bir eydir.
Eer nefis Allah'tan gelen ilme, yani vahye uyarsa, grlerini, kararlarn,
isteklerini bu ilme uygun bir ekilde ayarlarsa; o nefis doru yolda olan nefistir.
Fakat bir kimse Allah 'tan gelen ilme/vahye kulak asmaz, yalnzca kendi
grn, zevkini, kararn, arzusunu n plana karrsa, bu nefis, doru yoldan
azan bir nefistir ve o kii hevasma uydu demektir. Yeryzndeki btn
gnahlarn, btn irklerin, btn kafirliklerin sebebi hevaya uymaktr. Bir i

109

SLAM AKAD

yaparken, bir eyin hakknda karar verirken, bir ibadet fiilini yerine getirirken,
bir ey yanl m doru mu diye dnrken; kii ya kendi aklna/arzularna ya
da inand dinin llerine uyar. Eer bir akl Allah'tan gelen haberlere
inanmyorsa, o akln sahibi kesinlikle yanlacaktr ve insan, hevasna uymu
olacaktr.
Hevann lah Haline Getirilmesi: Bir insan kendi grnden, kendi
kararndan bakasn beenmiyorsa, kendi zevkinden daha stn bir ey
tanmyorsa o insan kendi hevasn, kendi nefsini tanr haline getiriyor
demektir. Kur'an- Kerim bunu yle aklyor: "Grdn m hevasn
(arzularn/isteklerini) tanr haline getireni? Onun zerine sen mi vekil
olacaksn?" (25/Furkan, 43) Byle kimseler, canlarnn istediinden baka
kutsal bir ey bilmezler. Bunlarda hakseverlik yoktur. Bu gibiler bencil
insanlardr. Peine dtkleri arzular da normal bir istek deil, nefislerinin
istedii kuruntulardr. Byleleri hak, hukuk, delil, ayet, ahit tanmazlar, yalnz
kendi isteklerini en stn tutarlar. Onlara gre din de, insanlarn
vicdanlarndan gelen arzulardr. Dolaysyla kendi nefislerini doyurmaya,
keyiflerini tatmin etmeye alrlar. Bunlar, hakk/gerei kabul etmezler ama,
keyfilii hayat anlay olarak alrlar.
"imdi sen, kendi hevasn ilah edinen ve Allah'n bir ilim zere kendisini
saptrd, kulan ve kalbini mhrledii ve gznn stne de bir perde
ektii kimseyi grdn m? Artk Allah 'tan sonra ona kim hidayet verecektir?
Siz t alp dnmyor musunuz?" (45/Casiye,23)
Hevasna Uyanlarn zellikleri: Hevann yerletii kalpte, bata irk olmak
zere btn olumsuz davranlar, btn ktlkler yerlemeye balar. Byleleri
hevann bir benzeri olan zanlarnn (bo kuruntularnn) ve keyflerinin peine
giderler. Allah'n gnderdii hidayet rehberine aldrmazlar bile (53/Necm, 23).
Kiinin kendi hevasna uymas, Hak'tan yz evirmesi demektir. Nitekim
Kur'an, "kendi hevalarna uyanlara tabi olmayn" (38/Sad, 26; Maide, 77)
demektedir. Byle yapanlar zalim olurlar. Zalimler ise Hak'tan yz evirenlerdir
(2/Bakara, 145). Zaten onlarn Allah'n hidayetinden yz evirmelerinin, ya da
ayetleri yalan saymalarnn sebebi, Vahyi brakp kendi hevalarna uymalardr
(6/En'am, 150 ;18/Kehf, 28). u ayet, hevaya uymann zararlarn gstermesi
asndan ne kadar dikkat ekicidir: "Eer hak, onlarn hevalarna uyacak
olsayd hi tartmasz gkler, yer ve bunlarn iinde olan herkes (ve her ey)
fesada (bozulmaya) urard. " (23/M'minin, 71).
Hevalarna uyanlarn zelliklerinden biri de istikbar (kendini byk grme)
ve peygamberlerin getirdii vahye kar kmadr. Bu gn de hayata ve
dnyaya kendi hevalar dorultusunda yn vermek, keyiflerine gre yaamak
isteyenler Kur'an mesajna, slam'n gzelliklerine kar kmaktadrlar

110

SLAM AKAD

(2/Bakara, 87; 5/Maide, 70). Hevalarna uyanlar Allah'tan gelen ilmi (vahyi
veya ayetleri) bilgisizce bir tarafa atarlar. Onlar gerekten cahillerdir(30/ Rum,
29). Kur'an, Hz. Peygamberi ve onlarn ahsnda mslmanlar uyararak: "Sana
gelen bu ilimden (Kur'an ve hkmlerinden) sonra onlarn hevasna uyarsan,
senin iin Allah'tan bir veli ve yardmc yoktur." (l3/Ra'd, 37; 2/Bakara, 120).
"Allah 'n indirdii ile hkmet, onlarn hevasna uyma!" (5/Maide, 48 - 49).
"Emrolunduu gibi dosdoru ol ve onlarn hevasna uyma!" (42/ura, 15) diye
emretmektedir.
Kur'an, m'minlere ayrca "adaletten ayrlp hevanza uymayn"
demektedir (4/Nisa, 135). phesiz ki hevaya uymak dengeyi bozar, haklar
ihlal eder, tarafgirlie ve taassuba sebep olur, dmanl krkler. nsan,
Allah'n hidayet kitab olarak gnderdii Kur'an', yani vahyi dlayarak, her eyi
kendi aklna, kendi hevasna gre zmeye, her eyin hkmn iine geldii
gibi vermeye kalkrsa, insann iinde de yeryznde de huzurun olmas
mmkn deildir. Vahyi dlayanlar hem kendilerine eitli ilahlar bulurlar, hem
de kk, nemsiz ve ksr ekimelerin iinde, ucuz karlarn peinde koar
dururlar. Hevasna uyan kimselerin yn verdii dnyada bar ve adaletin
olmas mmkn deildir. Bu geree hem tarih ahittir, hem de iinde
yaadmz artlarda bunu aka grmekteyiz.
Kur'an, m'minleri, hevalarna uymamalar konusunda sk sk
uyarmaktadr. Yine, m'minlere, hevalarna uyan veya hevalarn tanr haline
getirenlerin peinden gitmemelerini emretmektedir. Buna bal olarak da en iyi
barnma yeri Cennet'in Rabbinin makamndan korkanlar ve nefsinin hevasndan
saknanlar iin hazrlandn haber vermektedir (79/Naziat, 40-41). Kur'an,
Allah'n ayetlerine tabi olanlar ile hevalarna uyanlarn bir olmayacan belirtir:
"imdi Rabbinden apak bir belge zerinde bulunan kimse, kt ameli
kendisine 'ssl ve ekici' gsterilmi ve kendi hevasna uyan kimse gibi
midir?" (47/Muhammed, 14). Elbette bir olmaz. Birisi, Allah'tan gelen ak,
salam, Hak, doru, hidayete ulatrc, iki dnyada da kurtulua gtrc,
kiiyi adam eden ilah belgelere, yani vahye (Allah'n ayetlerine) uymakta,
br ise nefsinin ar isteklerine, kuruntulara, ilmi dayana olmayan zanlara,
bo hayallere uymaktadr.
Peygamberimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: "Yce Allah'n yannda gk kubbe
altnda Allah 'tan baka tapnlan tanrlar iinde, kendisine uyulan heva (ar
istek ve tutkular )dan daha by yoktur." (Taberani, nak. Elmall, 6/70, .
si. Ans. 2/397). Hevasna uyan insanlarn ok olduu toplumlarda hata ok
yaplr, su ok ilenir, fitne ve fesat ok yaygnlar, insani deerler rabet
grmez, adaletle hareket etme ahlak zayflar. Bu bakmdan insanlara den,
hevalarna uymak deil; kendi hevasndan konumayan bir Peygamber'e

111

SLAM AKAD

(53/Necm, 3-4) ve O'nunla beraber Allah'tan gelen ilme (vahye) tabi olmaktr
(2/Bakara, 120). (A.g.e. s. 264-266 )
"Hakiki mcahid, nefsiyle (hevasyla, kt arzu ve istekleriyle)
savaandr." (Tirmizi) Nefsin saysz denecek kadar ok, kt arzu ve
istekleriyle mcadele slam'n istedii ekilde ve miktarda olmazsa, hevas
insana hakim olur, insann tm ynetim ve denetimini ele geirir. te bu
durum, Kur'an'n "hevay ilahlatrmak" dedii durum olur. Hevann her emrini
yapmak, arzularn bir kanun gibi benimseyip, kimseyi kartrmayan mutlak
zgrlk iinde bulunmak, slam'la elitiinde tercihi arzulardan ve nefsi
isteklerden yana yapmak hevay putlatrmak demektir. "Allah'n llerine
gre; Allah'n mabudluunun dnda, arzularna uyulan nefisten/hevadan daha
byk bir ilah, sema glgesi altnda yoktur." Dini, eriat nefsine hakim
klamayan kii, evresine ve devlete hi klamaz. iradesine hakim olamayan
kii, bakalarna hakkn szn hi duyuramaz. Nefsimizin istedii lde, basit
menfaatlerimize uygun dt kadar slam' isteyen, hevasn hakem ve l
yapmtr. slam tebli edildii halde, eitli bahaneler ileri sren, slam'
yaamayan veya yanl yaayan baz kt rnekleri, kendi yapt yanllara
mazeret kabul eden, onlar tenkit ederek iin iinden syrlacan zanneden
kii, hevasnn egemenliine girmi, irk yoluna dm demektir. Kii; Allah'a,
slam'a dil uzatlmasna kar sessiz kald halde; nefsine sataldnda,
menfaatlerine ters bir durum olduunda kavgaya kalkyorsa, nefis ve hevasn
byk tanr kabul etmi olmaz m?
slam Akaidi Blm -2 irk
lah Nedir?
irki ve tevhidi tam deerlendirmek iin iyi bilinmesi gereken
kavramlardan biri de "ilah" kavramdr. Bu kavram iyi bilinmeden irk de
yeterince anlalmaz. Tevhid Kelimesinin iinde yer alan bu kavram, iman ile
irk (ortak koma) arasndaki fark ortaya koyar. Szlk anlam; snmak,
almak, birisine ar sevgi ile ynelinen, kulluk edilen, mabud haline getirilen,
allan, dkn olunan demektir. Kendisinden tredii 'elihe' fiili; ynelmek,
dkn olmak, kulluk yapmak, rtmek, gizlemek, almak gibi anlamlara
gelmektedir.
Kavram olarak; "kendisine ibadet edilen, mabud saylan her ey, her
eyden ok sevilen, ta'zim edilen kutsal varlk" anlamnda kullanlmaktadr.

112

SLAM AKAD

Tapnlan, kendisine ibadet edilen, stn saylan btn mabudlarn ortak ad


"ilah"tr. Trkede bunu "tanr" kelimesi ile karlarz. slami istlahta ilah;
tapnlan, kendisine ibadet edilen demektir. lah; ibadet edilmeye layk, yani
kudret ve kuvveti nnde huu ile boyun eip ibadet ve itaat etme gerei
duyulan, her eyin O'na muhta olduu bir varlk demektir. lah kelimesi,
gizlilik ve esrarengizlik manalarna da gelir ki, bylece ilah, grlmez ve
ulalmaz bir varlktr. lah, slami stlahta u anlamlara gelir:
"Otorite sahibi, kanun koyan, ibadet edilen, rzk veren, hesaba eken,
kendisine ihtiya duyulan." lahlk ve otorite birbirini gerektirir. lah
denildiinde, aklmza, hayatmz iin kanun koyan, nizam ve hukuk belirleyen
ve kaytsz artsz hakimiyet sahibi Allah (c.c.) gelmelidir.
nsann ftratnda kendinden stn bir varla yalvarma ve tapnma
ihtiyac yatar. Her insan bir eye tapar. nsanlar ftrattan gelen ilah edinme
ihtiyacn sadece Allah'a yneltmezse, baka ilahlara tapar ki, bu da insan irke
ve kfre sokar. Kur'an- Kerim'de ncelikle Allah'n ilahl zerinde durulur.
Tek ilah Allah 'tr, yani kendinden baka kulluk edilecek, tapnlacak,
ynelinecek baka bir ilah yoktur. Cahiliyye dneminde, gerek Mekke
mrikleri gerek yahudi ve hristiyanlar Allah'a inanyorlard; fakat Allah'n
ilahlk vasflarn bakalarna da vererek, Allah'a kar en byk yalan olan irke
dmlerdi.
lah tektir ve O da Allah'tr. Allah; her eyi yaratan, insanlar bir gn bir
araya toplayacak. <olan, ldren ve dirilten, kendisine gvenilen, yalvarlan,
snlan, kendisi iin zaman ve mekan snr olmayan ve varlklarn
eksikliklerinden btnyle uzak olandr. O halde, sadece btn bunlara gc
yeten "ilah" tr ve O da bir tanedir. Birden fazla ilah olmas mmkn deildir.
Birden fazla ilah inanc, kainatn var oluu ve ileyiindeki nizam ile ters der.
Evrenin varlk' ve nizamndaki mkemmellik, Allah'n tek ilah olmasnn bir
delilidir. Allah bu konuda yle buyurur: "Allah hi evlat edinmemitir. O'na
ortak hi bir ilah da yoktur. Aksi takdirde her ilah kendi yarattn sevk ve
idare eder ve bir gn mutlaka onlardan biri dierine galip gelir, stn kp
byklenirdi. Allah Onlarn (mriklerin) btn isnatlarndan mnezzehtir."
(23/M'minun,91)
Yani, her ilah baka bir ey dilerdi. Her ilah dierinden farkl bir ey
yapmak, bamsz olduunu ve egemenliini gstermek isterdi. Bunun
sonucunda da btn kainat yerle bir olurdu. Halbuki kainatta muazzam bir
dzen vardr. yleyse btn kainata hkmeden ilah tekdir ki, O da Allah 'tr.
Btn evren, iindeki varlklarla birlikte, gc her eye yeten, bilgisi her eye
ulaan bir ilah'n kontrolndedir. insanlar bu ilah'a ynelirler, O'na dua ederler.
Korkular bu ilah'tandr, gvenleri de bu lah'adr. Bu ilah'a her eyiyle

113

SLAM AKAD

baldrlar, O'nu her eyden ok severler. Elbette bu ilah alemlerin Rabb olan
Allah 'tr. "La ilahe illallah" kelimesinde belirtildii gibi, Allah'tan baka hi bir
ilah yoktur.
lahlk vasflarnn en nemlisi, Allah'n hayatmz iin kanun koyan, nizam
ve hukuk belirleyen olmasdr. Eer kanun koyma, insanlar iin hukuk belirleme
Allah 'tan bakalarna verilirse, bu onlara ilahlk vasflarn da vermek olur ki,
bu da irktir. Bu manada kanun koyucu olarak ilahlk taslayan tautlar tarih
boyunca kmtr ve kacaktr. Gnmzde ve tarihte en ok grlen irk
eidi budur.
"Kim tautu reddedip Allah'a iman ederse, muhakkak ki, kopmas
mmkn olmayan sapasalam kulpa yapm olur." (2/Bakara, 256) Kur'an-
Kerim bize btn Peygamberlerin tevhid akidesiyle gnderildiini bildirir. Ayet-i
kerimede yle buyurulur: "Ey Muhammed! Senden nce gnderdiimiz her
Peygambere; Benden baka ilah yoktur, Bana ibadet/kulluk edin diye
vahyetmiizdir." (21/Enbiya, 25)
nsanolu her zaman bir ilaha inanma, snma ve ondan yardm istemeye
muhtatr. insan, baz eylerden korkar, baz eylere gc yetmez de
bakalarndan yardm ister, baz eylere snr, baz eyleri kendinden stn
grr. Btn mitlerinin bittii yerde, grmedii, tanmad, hayal etmedii bir
gizli 'ilah'tan yardm ister. evresinde grd btn olaylarn kendi gcnn
dnda olduunun farkndadr. Bu olaylar bir gcn yaptna inanr. Bunlara
benzer daha birok sebepten dolay insan snacak bir melce, snak arar.
Peygamberlerin tebli ettii Allah inancndan uzaklaan topluluklar ve
insanlar, yaratllarnda ve pratik hayatlarndaki bir ilaha balanma ihtiyacn
baka ekillerde giderirler. Tarihte ve gnmzde gerek anlamda dinsiz insan
olmad gibi, ilahsz insan da yoktur. Kimileri, hi bir tanrya inanmadn
sylese bile onun ierisinde, snd, baland, yardm istedii, her eyden
ok sevdii, her eyden ok byk sayd bir 'ey' mutlaka vardr. ite o 'ey'
onun iin bir tanrdr. Kur'an- Kerim ok ilgin bir rnek veriyor: Bir takm
insanlar kendi grlerini, kendi isteklerini, kendi emirlerini en stn ve doru
grrler. Brakn bir dinin emrine uymay, toplumda geerli olan hi bir kural
onlar balamaz. Bu tip insanlar, kendi keyiflerine uyarlar. Kendi hevalarndan
(arzularndan) baka kutsal, kendi isteklerinden ve grlerinden stn g ve
doru kabul etmezler. te bu tr insanlar iin Kur'an- Kerim; "Grdn m o
kendi hevasn (istek ve arzularn) ilah/tanr edinen kimseyi. imdi onun
zerine sen mi beki olacaksn?" (25/Furkan, 43) demektedir.
lah zannedilen ey, insan zerinde var saylan 'g'tr. Bu kimilerine gre
ate, kimilerine gre gne, kimilerine gre gkler, kimilerine gre yldzlar,
kimilerine gre madde, kimilerine gre atalarn ruhu, kimilerine gre tabiat

114

SLAM AKAD

(doa), bazlarna gre devlet erki, kimilerine gre iyilik ve ktlk tanrlardr.
Hatta kimi insanlar ve toplumlar, balarndaki yneticileri, krallar ilah, ya da
yar ilah saymlardr. Nitekim Firavun, elinin altndakilere "ben sizin en byk
rabbnzm/ilahnzm" (79/Naziat, 24) diyordu. Japon krallar, gnein/tanrnn
olu, bir eit Budist dini olan Lamalarn by Dalay Lama yar tanr
saylyor. Bir ok lkede diktatrler, tanr gibi alglanm, kar konulmaz stn
gce sahip, her dedikleri yaplmas gereken, kzd zaman gazabyla herkesi
cezalandrabilen tanrlar gibi dnlmtr. Hatta birok yerde bu diktatrler
adna dikilen heykellere insanlar secde edercesine sayg gstermektedirler.
Tarihte, Tevhid Dininden uzaklam btn toplumlarda farkl ilah
dnceleri gelimitir. Kimileri inandklar ilahlar adna putlar ve
mabetler/tapnaklar yapp o putlara tapnmlardr. Bu putlarn tatan, tuntan
veya ahaptan yaplmasnn fazla bir nemi yoktur. nsanlar, ilahlar adna
kendi elleriyle heykeller yapp, sonra da buna, ilahmz veya bizi ilahmza
gtrecek aracmz diyorlar ve o heykellere tanr diye tapnyorlard.
Kur'an- Kerim'e gre, yer, gk ve ikisinde olan her ey, bir olan
Allah'ndr. Yoktan var eden yalnzca O'dur. Btn nimetler O'nun elindedir.
Sonsuz g ve kuvvet yalnzca O'nundur. Btn iler yani kader O'nun
elindedir. Yerde ve gkte olan her ey isteyerek veya istemeyerek O'na boyun
eer. Her ey O'nu tesbih eder (O'na ibadet eder, O'nu zikreder). Yerde ve
gkte yalnzca O'nun hkm geer. O'nun bir benzeri ve ei yoktur. Hi bir ey
O'nun dengi olamaz. O'nun Rabliinin, ilahlnn, hkmnn, yaratclnn
orta ve yardmcs yoktur. O hi bir eye muhta deildir. Mutlak anlamda
yardm edici O'dur, mutlak anlamda ceza verici yine O'dur. O, gerek ve
mutlak olan yegane 'ilah'tr ve O'ndan baka ilah yoktur.
slam, bu sfatlar tayan Rabbe, Allah demitir. Bu isim ilah kavramndan
farkldr. Benzeri, ei, orta, oulu, olmayan bir Allah kavram. Bu, kainatn
sahibi, mutlak yaratc ve azamet sahibi 'ilahn' zel addr. nsanlar bir ok
ilahlar dnmlerdir, dnebilirler de; ama 'Allah' birdir ve O'nun hakknda
baka trl dnmek de mmkn deildir. Allah, hem ilahlk (uluhiyet), hem
rablk (rububiyet), hem hakimlik (hakimiyet), hem de meliklik (mlkiyet)
sfatlarna, ilevine sahiptir.
lah'n Kur'an'daki ki Manas: Kur'an'da 'ilah' daha ok iki anlamda
kullanlmtr:
Birincisi, hak olsun batl olsun, btn insanlarn kendisine ibadet ettikleri
ma'bud;
ikincisi, gerek ibadete layk olan, alemlerin Rabb olan Allah.

115

SLAM AKAD

ilah Dncesi: Hz. Adem'den belirli bir zaman sonra insanlar, Tevhid
inancnn dna kmaya baladlar ve ikinci Adem Hz. Nuh 'tan sonra da
yaptklar heykelleri ilah haline getirip onlara tapndlar. Daha sonradan gelen
birok kavmin arasnda ve gnmzde dnyann eitli yerlerinde bu batl
inan devam etmektedir. Kiinin inand ilah, onun ihtiyalarn karlayan,
dualarna karlk veren, skt zaman imdadna koan ve her bakmdan stn
(mteal) olmal. Bu ilah, insann sahip olmad birok zellii tar. luhiyet
(ilahlk), ayn zamanda ulalamayacak yce bir makamdr. Kimileri bu ilahlarn
somut bir ekilde, put halinde cisimletirmilerdir. Birou da insana ait
birtakm zellikleri onlara vermilerdir.
Eski yunan tanrlar, insanlar gibi kavga ediyorlar, birbirlerinin hanmlarna
gz koyuyorlard. Eski ran dini Mazdeizm'in iki tanrs vard ve srekli kavga
ederlerdi. Birisinin ktlkleri, dierinin iyilikleri yarattna inanlrd. Eski
Azteklerin ilah zalim bir savayd.
Kimileri birtakm hayvanlar, kimileri zaman, kimileri ruhlar, kimileri
yerleri kutsal sayp, onlara bir ilah gibi sayg gstermilerdir. Gemite bu tr
acaip ve sapk ilah inanlar oktu. slam, btn peygamberler vastasyla bu
tr btn lah dncelerini kaldrm ve insanlar hakknda hakk olan Allah
inancn getirmitir. nk bu inan, insanlarn kendi kafalarndan ve eksik
grlerinden deil; bizzat insanlarn Rabbi Allah'tan gelmitir. Bylece, Tevhid
dinine inanan insanlar 'lah' konusundaki dncelerini ve inanlarn
dzeltebilmilerdir.
Ancak buna ramen tarihte olduu gibi gnmzde de akln
kullanmayan, Kur'an'a kulak vermeyen insanlar, hala yanl ilah inancn
srdrmektedirler. Allah'a ait bir sfat veya sfatlar bir baka varla veren,
onu lah gibi dnm olur. Dinimizde bunun ad irktir. Allah'n yaratma,
ldrme, diriltme, affetme, azab etme, yoktan var etme, kutsal olma, nimet
verme, hkm koyma gibi sfatlar, baka eylerde, baka varlklarda var
saylrsa, onlar 'ilah' haline getiriliyor demektir. Bu balamda bir kimse; bir
kiinin, bir kurumun veya bir baka eyin, tpk tanr gibi olduunu kabul
etmesi, "tpk tanr gibi yaratyor" diye dnmesi, onu ilah saymasdr.
Gnmzde bu tr ilah fikrini oka grmek mmkndr. zlerek
sylemek gerekirse, bilimin bu kadar ilerlemesine ramen insanlar hala,
gemiteki cahiller gibi sapk ilah inancn. terketmemilerdir. Bugn kimileri,
atalarnn ruhunu, kimileri devlet yneticilerini ve kahramanlar, kimileri devlet
rgtlerini, kimileri uluslararas kurulular tpk ilah gibi grmektedirler.
Bunlarn gc ok byktr ve bunlara asla kar gelinmez diye inanlmaktadr.
Gazete sayfalarnda grlen 'futbol ilah', 'mzik ilah', 'sanat ilah', 'seks

116

SLAM AKAD

tanras', 'ey falanca arkc sana tapyorum', 'ey sevgili sana tapyorum' gibi
ifadeler ite bu yanl ilah fikrinin ok irkin grntleridir. Kimileri bir spor
yldzn, kimileri bir mzik ve film yldzn kendisi iin en stn rnek sayar,
onun peinden gider, onu taparcasna sever, ondan baka stn ve kutsal bir
ey dnmez. te bu yanl fikir onu sapk ilah fikrine, yani irke srkler.
Rejimlerin, devlet adamlarnn, diktatrlerin, partilerin, meclislerin
koyduklar ilkeler ve kanunlar, yaptklar iler, uygulamalar, 'kar gelinemez,
deitirilemez, itaat edilmesi zorunlu ilkelerdir' dncesi, onlar ilah saymann
ada grntleridir. nsanlar bu gibi otorite sahiplerinde olaanst bir g
var sanmaktalar, dolaysyla onlarda ilahlk sfatlar grmekteler. Bazlarnn,
'birtakm kiilerin veya gruplarn fikirleri, ilkeleri, kanunlar en stndr, onlarn
zerinde g ve otorite yoktur' eklindeki dnce ve inanlar, onlarn
dinleridir. Ayn konuda alemlerin rabbi Allah'n insanlar iin indirdii hkmlere
aldrmamak, onlar reddetmek, ya da onlarn yerine kiilerin ve kurumlarn
hkmn kabul etmek; onlar ilah haline getirmenin gstergesidir .
Diyelim ki, herhangi bir konuda Allah'n koyduu bir ls veya bir
hkm var. Buna karn ayn konuda bir kiinin, siyasi bir otoritenin, devletin
veya baka bir gcn tam aykr bir gr veya ls bulunmaktadr. Bir
insan Allah'n hkmne ramen onlar benimser, inanr ve peinden giderse;
ite o kabul ettii hkm veya ly koyan kayna ilah haline getirmi
demektir. rnein, Allah (c.c.), Kur'an'da iki imeyi yasaklyor, faiz alp
vermeyi haram sayyor, kadnlara rtnmeyi emrediyor, ama birtakm
yneticiler veya yetki sahipleri, iki imeyi normal gryor, faizsiz ekonomi
olmaz diyor, ya da birileri kadnlarn rtnmesini ada kyafet deil diye
yasaklyor. Bazlar, 'Allah'n llerinin geerlilii yoktur, bu zamanda
uygulamak zordur, ama yneticilerin koyduu hkm daha dorudur, zamana
daha uygundur, biz onlar tercih ederiz' derlerse, ite bu inan bakalarn ilah
haline getirmedir.
Kim herhangi bir eyi Allah'tan fazla severse, bir eye Allah'tan fazla sayg
gsterir, Allah'tan korkar gibi ondan korkarsa, kim Allah'n dnda herhangi bir
eye veya insana tapnrsa, kim Allah'n hkmne aykr olarak bakalarnn
ilkelerini daha stn sayarsa, ite o insan, btn bunlar ilah haline getiriyor
demektir. Farkl ilahlara inananlar, bu inanlarn zaman zaman ortaya
koyuyorlar. 'Falanca devletin, filanca uluslararas kuruluun, falan adamn
ilkeleri her eyin stndedir' diyen kimse, Allah' deil onlar ilah tanyor
demektir. (9) slam'n ezeli, ebedi, deimeyen ve evrensel ilkesi udur: "La
ilahe illallah, Muhammed'r Raslullah" Yani, "Allah'tan baka ilah yoktur; Hz.
Muhammed Allah'n rasl, elisidir." "Allah ile birlikte baka bir ilah edinip
tapnma. O 'ndan baka hi bir ilah yoktur." (28/Kasas, 88)

117

SLAM AKAD

Putlatrlp lah Haline Getirilen Batl Tanr Anlaylar


Kur'an- Kerim, mrikler tarafndan tapnmaya konu edilen varlklardan
bahsederken, birok durumda genel ifadeler kullanr: "Allah 'tan baka
taptklan" (2S/Furkan, 17); "Allah 'tan baka dua edip yalvardklar" (7/A'raf,
194); "Allah'a irk.kotuklar" (28/Kasas, 68); "irk kotuklar eyler" (7/A'raf,
190); "Allah'tan baka benimsedikleri" (4S/Casiye, 10) tarznda fiil ekilleri
olduu gibi; genel anlamda birtakm isimler de hayli fazladr: "lah" (Hicr, 96);
"alihe -ilahlar-" (2l/Enbiya, 36); "endad -e ve denkler-" (2/Bakara, 165);
"esnam -heykelden putlar-" (7/A'raf, 138); "evsan -putlar-tc (22/Hacc, 30);
"temasil-heykeller-" (2l/Enbiya, 52); "reka -ortaklar-" (l3/Ra'd, 16); "heda
-ahitler, yardmclar-" (2/Bakara, 23); "fea' efaatiler, araclar- "
(39/Zmer, 43); "erbab -rabler-" (l2/Yusuf, 39); "evliya -veliler, dostlar,
yneticiler-" (29/Ankebut, 41); "emsal-eler, benzerler-" (l6/Nahl, 74); "taat azgn ynetici" (2/Bakara, 2S6); "cibt -putlar-" (4/Nisa, SI); "ensab -dikili
talar, putlar-" (S/Maide, 90); "veled -ocuk-" (72/Cin, 3); "sahibe -e, hanm,
zevce, tanra-" (72/Cin, 3).
Kur'an'da yukardaki ayetler bata olmak zere eitli yerde yzlerce defa
kullanlan bu genel tabirler gsteriyor ki, Kur'an irkin her trlsn iptal iin
gelmitir. Yoksa, sadece zuhur ettii blgede, birtakm zel isimlerle belirtilen
(Menat, Hubel, saf vb.) putlar hedef alm deildir. Allah' tek tanmann halis
olmas iin yukarda anlan btn irk kavramlarnn kapsad alann, uluhiyete
tahsis edilmesi gereklidir (badet, efaat, dua, tutunma, hakimiyet, velayet
vb.). Bu zellik, Kur'an'n irk karsndaki durumu bakmndan, birinci
dereceden bir nem arzetmektedir. br yandan Kur'an, batl uluhiyetlerin
(sahte tanrlarn) trlerini gsterirken genel olarak, onlarn adlarndan deil;
mahiyetlerinden bahseder. (Arabistan'da o dnemde taplan tanrlardan
bazlarnn zel isimleri el-lat, el-Uzza, Vedd vb.- sadece birka yerde
zikredilmitir.) u halde, o, aslnda uluhiyet bakmndan yok olan o varlklar
muhatap, bir muarz, bir rakip veya dman gibi telakki ederek birtakm belirli
fertlere deil; insanlk dnyasnda tanrlatrlmalar yaygn olan mahiyetlere
hcum etmitir. Mahiyetler zerinde dururken de, onlar hakknda bilgi vermek
deil; onlarn eksik yanlarn, neden tanr olamayacaklarn belirtmeye
ynelmitir.
Dier taraftan, Kur'an'n mahiyetlerinden bahsettii batl ve sahte
tanrlarn, insanln eitli devir ve yerlerinde tanrlatrd varlk tipleri
durumunda olduu sylenebilir. Bu tipler arasnda, Arabistan'da
rastlanmayanlarn da bulunmas, Kur'an'n evrensellii ile aklanmaldr. Bu
tipler, yle snflandrlabilir:

118

SLAM AKAD

A- Hayat sahibi varlklar


1- nsanlarca grlmeyen varlklar; a) hayrllar (Melekler, ksmen cinler),
b) erliler (eytanlar, ksmen cinler)
2- nsanlar; a) Tanr olu veya kz (sa, Uzeyr), b) Tanra (sahibe), c)
Hkmdartanr (Firavun)
3- Hayvanlar; a) Buza, boa, b) Nesr (kartal)
B- Canszlar
1- Tabiat varlklar; a) gne, b) ay, c) yldzlar (i'ra), d) Ba', e) aa
(e1-Uzza), kaya (el-Hit, Menat)
2- nsan eliyle yaplanlar; a) esnam, evsan (Vedd, Yes vb.), b) ensab
C- Mcerred Varlklar
a) Nefsin hevas, b) ari', c) dehr, d) seneviyye (10)
slam Akaidi Blm -2 irk
Elfaz- Kfr
Elfaz'n tekili olan lafz (lafz); sz, kelime ve ifade demektir. Kfr ise
"kefera" fiilinden mastar olup, szlkte; bir eyi rtmek anlamna gelir.
Kalbindeki imann rten kimseye de bu yzden mnkir veya kafir denilmitir.
Bir terim olarak, kiiyi kfre dren ve dinden kmasna sebep olan szlere
"elfaz- kfr" ad verilir.
Bir mmini kfre dren szler drde ayrlr. Bunlar: stihza, istihfaf,
istihkar ve istinkardr. stihza, dinin esaslarndan birini alaya almak; istihfaf,
inanlmas gereken ve zarrat diniyye denilen prensipleri kmsemek, hafife
almak; istihkar, dinle ilgili temel esaslar ve t dinin mukaddes saydklarna
hakaret etmek, irkin szler syleyip svmek; istinkar ise bir slami hkm
aka inkar etmek veya dince mukaddes olan eylere inanmayp kfretmek.
Allah'n zat, sfatlar, fiilleri, isimleri, emirleri, yasaklar hakknda aka
yollu da olsa alay ederek kmseyici konumak ve Allah'a irkin szler
sylemek kiiyi dinden karr. "Allah ile, O'nun ayetleriyle, O'nun Rasul ile
alay m ediyorsunuz? Bo yere zr dilemeye kalkmayn. Siz imandan sonra
kfre dtnz. (9/Tevbe, 65)

119

SLAM AKAD

Peygamberlik kurumunu nemsememek ve peygamberlikle alay etmek,


onlar hakknda kk drc szler sylemek istihkar (hakaret ve svme)
saylr. Bu yzden herhangi bir peygamberi kk gren, alay eden ve O'na
eza veren dinden kar. "phe yok ki, Allaha ve Rasul'ne eziyet verenlere
Allah dnyada ve ahirette lanet etmitir. Onlara ok kk drc bir azap
hazrlamtr. (33/ Ahzab, 57) "Mnafklardan yleleri vardr ki, peygamberi
incitiyorlar ve 'O her syleneni dinleyen bir kulaktr' diyorlar. De ki, O sizin iin
bir hayr kuladr. Allaha da inanr, mminlere de. man edenleriniz iin bir
rahmettir. Allah'n Rasulne eziyet verenlere ise ackl bir azab vardr. "
(9/Tevbe, 61)
Hz. Peygamber'e hakaret dinden kard gibi, mukaddes kitaplara ve
Kuran- Kerim'e hakaret veya mukaddes kitaplarn asln inkar edici szler
sylemek kfrdr. Kur'an'la, bir sresi veya ayetiyle alay etmek, onu
kmsemek kfrdr. Meleklere hakaret etmek, alay etmek, ayplamak, onlar
kk grmek kfrdr. Cebrail'in vahyi getirirken hata ettiini, Hz. Ali yerine
yanllkla Hz. Muhammed (s.a.s.)'e vahyi verdiini sylemek de kiiyi dinden
kartr. Azraille, lm melei olduu iin hakaret etmek, meleklerin dii
olduunu sylemek de kfrdr. Sahabeleri tekfir ederek, onlarn m1min
olmadn sylemek de kfr kabul edilmitir. Sahabeyi kmsemek, alay
etmek ve onlara buz etmek ise bidat ve sapklktr. (Bkz. 48/Fetih, 18;
9/Tevbe, 100).
Syleyeni dinden karan kfr szlerinin bu sonucu meydana getirmesi
iin hr bir irade ve ihtiyarla sylenmesi gerekir. Tehdit, zor ve bask altnda
kfr szlerini syleyen kimse, ikrah- mlci yani tam zorlama ile, ldrme,
kesme, bedene zarar verme ve iddetli dvme gibi ikence veya bu tehditler
varsa kfr sz syleyebilir. "Kalbi imanla dolu olduu halde, kfre zorlanan
mstesna olmak zere, kim iman ettikten sonra, kfre sine aarsa Allah 'tan
onlara bir azap vardr." (Nahl, 106) Bu ayet, kfre zorlanan kimsenin dinden
kmayacan gsterir. Nitekim Mekke mrikleri, Yasir ile hanm Smeyye'yi
slam'dan dnmeleri iin zorlam, ikence altnda ikisini de ldrmtr.
Yasir'in olu Ammar' da bir kuyuya atarak ikence yapmlar, Ammar
ikenceye dayanamayarak, kalbi imanla dolu olduu halde, diliyle slam'dan
dndn sylemi ve cann kurtarmtr. Haber Hz. Peygamber'e ulanca,
kendisiyle grm ve yine ikenceye maruz kalrsa ayn szleri sylemesine
ruhsat vermitir. Yukardaki ayet-i kerime bu olay zerine inmitir.
Gnmzde nice arklarda dinle ilgili kutsal esaslara hakaret tayan,
kadere isyan eden, bir kadn putlatrp Allah' sever gibi sevme ifadeleri
mslmanm diyen insanlar tarafndan rahatlkla sylenebilmektedir. Bir futbol
takm ekber, yani Allah'a ait olan "en byk" ifadesiyle sloganlatrlabilmekte,

120

SLAM AKAD

rencilere bir ahs hakknda ilah zellikler verilerek antlar, iirler


sylettirilebilmektedir. Medyada, kahvelerde, sokaklarda nice elfaz- kfr
rahatlkla azlardan kabilmektedir. "imiz Allah'a kald", "Allah'lk" gibi
ifadelerle Allah hakknda kltc ifadeler sylenebiliyor. Azraille kzlp ileri
geri szler sylenebiliyor. Bir kza "Melek" ismi verilebiliyor, felek ifadesiyle
gklerin insan kaderi zerinde etkisi kabullenilerek ona kader adna hakaretler
edilebiliyor. Aka kadere de atlabiliyor. Zamana svlebiliyor. Cennet ve
cehennemle ilgili fkralar anlatlarak Allah'n dl ve cezas aka konusu
edilebiliyor. Dini kk drc Bektai fkralar veya dinin kutsallarn kk
drecek uydurmalar anlatlabiliyor. Allah'n sfatlar bakasna verilebiliyor.
Allah'tan bakasna dua edilip medet ve yardm istenebiliyor. Allah'tan bakas
adna yemin edilebiliyor. Azmzdan kan her szn hesabnn istenecei
unutularak kfr lafzlar sakz gibi azlarda dolaabiliyor. Btn bunlar, elfaz-
kfr, irk, irtidat gibi konularn kapsamna girmektedir.
evrede oka Duyulan Elfaz- Kfrden Bazlar (Syleyeni irke
Drmesinden Korkulan irkin Szler)
a- Allah'la ilgili
"Allah'lk" (saf bir insan iin)
"Allah'sz" (Bunun Allah' yok, bu kimseyi Allah yaratmamtr anlamnda)
"imiz Allah'a kald" (imiz ya, netice beklemeyin anlamnda)
"naallah deme, kesin sz ver" (naallah, yani Allah dilerse sznn
yanl ve yetersiz olduu anlamnda)
"Gkte Allah var", "yukarda Allah var" (Allaha mekan isnad anlamnda)
"Seni Allah gibi seviyorum" (Allah' sever gibi ok sevmek, fanatiklik
anlamnda)
"Seni elimden Allah bile kurtaramaz" (Allah'n gc bile yeterli olmaz
anlamnda)
"Burada Allah yok, Peygamber izinde" (Karakolda, hapishanede vb.
Allah'n yardm edemeyecei anlamnda)
"Allah'n olmad, eytann bol olduu yerde elime geecek, cierlerini
skerim" (Allah'n olmad yer olabilecei anlamnda)
"Allah, ondan verdii can alamyor" (Borcuna sadk olmayanlar hakknda,
Allah'n acizlii anlamnda)
"Allah'n hkm burada gemez" veya "o eskidendi, imdi Allah'n hkm
uygulanmaz, devir deiti" (Allah'n hkmnn geersizliini iddia veya tm
zamanlara ait olduunu inkar anlamnda)

121

SLAM AKAD

"u iin (eyin) Allah'n yapar" (Allah' herhangi bir eye benzetme
anlamnda)
"Sen Allah msn be?" (Bir yaratn Allah olma ihtimalini artracak
anlamda)
"Ye Allah ye", "vur Allah vur" (Allah' kula benzetmek anlamnda)
"Allah Baba", "Allah'n olu gelse ... " (Allah'a ocuk isnad etme
anlamnda)
"Taplacak kadn" (Allah'tan baka taplacak/ibadet edilecek mabud
kabul anlamnda)
"Futbol/mzik ilah,... tanras" (Allah'tan baka ilah kabul anlamnda)
"Hakimler hakimi" (Allah'n dnda bir varla Allah'n bir sfatn verme,
her eyi ynlendiren anlamnda)
"Sezar'n hakk Sezar'a, Tanr'nn hakk Tanr'ya" (Allah'a denk bakasnn
hakk olduu, Allah'n her yerde tek g olmad anlamnda)
"Allah bizi unuttu" (Allah'n zorluklarla denemesi konusunda Allah'
unutma gibi bir eksiklikle vasfetme anlamnda)
"Filan kimse u eyi yaratt" (Yaratma fiilini gerek anlamda, yani yoktan
var etme manasnda baka birine verme, Allah'n fiiline ortak kabul
anlamnda)
"Allah'n baka ii mi yok, bununla uraacak?" (Allah, her eyi takdir
edip, her eye hkmn geirmez, O'nun dediinin ve mdahalesinin dnda
da iler olur anlamnda)
"Allah bilir ki, u i yledir", "Allah ahit unu yle yaptm" dedii halde,
yalan sylemi olsa; Allah'a iftira atmak ve gizli-ak her eyi bildiini kabul
etmemek anlamnda) "Hakimiyet/egemenlik, kaytsz artsz
milletindir/meclisindir" (Hakimiyetin/egemenliin Allah'n dnda bakalarna ait
olduunu kabul ve Allah'n hkmnn stnde hkm olduu anlamnda)
"En byk filan takm, baka byk yok" (Ekber/en byk sfatnn
Allah'tan bakasna verilmesi ve baka byn olmad, Allah'n
byklnn inkar veya byklkte orta olduu anlamnda)
"Allah'm inkar edeyim ki, u yledir" (Syledii sz, doru bile olsa;
Allah' inkar etmeyi ihtimal olarak kabul ve inkar basite almak anlamnda)
"Allah, unu yle yaratsayd, u ii yle yapsayd ne iyi olurdu" (Allah'n
yarattn beenmemek, O'na eksiklik ve kusur isnad etmek anlamnda)
"Allah, keke unu haram klmasayd, unu farz etmeseydi" (Allah'n
hkmn beenmemek anlamnda) (O konuda ayet ve kudsi hadis olmad
halde,) "Allah yle buyurmutur" demek (Kur'an'da olmayan, ispatlanamayan
cmleleri Allah'a isnad etmek, dolaysyla Allah'a iftira etmek anlamnda)
(Allah'n kesin olarak haram kld bir eyi yiyip ierken "Allah'n ismiyle

122

SLAM AKAD

(Bismillah)' demek (Allah'la, Allah'n haram hkmyle alay etme anlamnda)


Allah', O'nun kurallarn, O'nun dinini, kitabn... istihza/alay, kk
grme, hakaret, inkar etme.
Allah'a, dine, dince mukaddes saylan eylere kfr, svme veya irkin
sz syleme. Allah'tan baka mutlak gayb bilen olduunu kabul etme
Allah'tan bakasna sylenmesi caiz olmayan eyleri baka eyler iin
syleme: "Yeil gzlerinden muhabbet kaptm, Diz kp nnde yllarca
taptm." , "Mihrabm diyerek yz srdm" , "Bir Allah'a, bir de sana taptm" ,
"Kabe Arabn olsun, bize ankaya/Antkabir yeter" , "Ey, bugnleri borlu
olduumuz ulu Atatrk" vb.
Allah'tan bakasna dua etmek, veya bir kuldan meded istemek Allah'n
helallarn helal; haramlarn haram kabul etmemek
Allah'tan bakas adna kurban kesmek, Allah'tan bakasna adak adamak
Allah'n kesin yasana ramen Allah'n dmanlarn, kafirleri sevmek,
kfre rza gstermek, kafirlere -hidayetleri dnda- dua etmek
Tautlarn resim ve heykelleri nnde tapnrcasna sayg gstermek
Allah'n eriatndan/hkmnden daha stn ynetim ekilleri olduunu
belirtmek:
"Demokrasi/halk idaresi en iyi idare eklidir" , "Kemalizm, Kapitalizm
insanlar mutlulua gtrr" demek.
Allah', sadece gklere ve tabiata hkm geen bir zat olarak kabul edip,
yeryzn insanlarn kendi bamsz arzularna brakp Allah' dnya ilerine
kartrmamak, insanlarn sosyal ve siyasal ilikilerini dzenleme konusunda
Allah'n dnda otoriteler tanmak Fayda ve zarar Allah'tan bilmemek, "u
doktor benim hayatm kurtard" , "frene basmasayd lmtm" , "u hap
bana ifa veriyor, beni iyi ediyor" "Devlete kar klr m, ezer geer .
badet kapsamna girecek tm amelleri, sadece Allah iin yapmamak,
gsteri veya dnyevi bir menfaat iin yapmak.
b- Dinle ilgili
"Din ayr, dnya ayr" (Dnyay dinin dna itmek, dini dnyaya
kartrmamak ve laiklik anlamnda)
"Din ayr, siyaset ayr" (nsanlarn ynetiminin dinle ilgisi yok, siyaset
dinden bamsz olmaldr anlamnda)
"Dinde zorlama yoktur" (Din seme konusundaki zgrlkle ilgili Bakara
sresi, 256. ayetini farkl ve yanl bir konu iin delillendirerek, bir mslmana
karlamayaca, onun haramlar ilemede zgr olduu anlamnda; dinin
ahkamla/muamelatla ilgili konularn inkar etmek veya geerli olmayacan

123

SLAM AKAD

iddia anlamnda)
"Zevklere ve renklere karlmaz" (Arzu ve heveslere hi kimsenin
mdahale etmesine hakk yoktur, ben neden zevk alyorsam onu yaparm, din
adna bile olsa hi kimse ona karamaz anlamnda)
"Bu benim zel hayatmdr, kimse karamaz." , "Demokrasi var, bana
kimse karamaz, canm ne isterse onu yaparm" demek (Allah', Allah'n
hkmlerini nemsememek ve O'na teslim olmamak, nefsini, heva ve hevesini
putlatrp ilahlatrmak anlamnda)
"Biz babamzdan, atalarmzdan byle grdk" (gelenei, atalarn yolunu
mutlak doru olarak kabul etmek, dine ters dse de atalarnn yolunun en
doru yol olduunu kabul anlamnda)
"Din yle diyor, doru ama ... " , "haklsn, fakat..." (Dinin emir ve
yasaklarnn doru olduunu kabul etmekle birlikte, hayata geirmenin
imkansz gibi ok zor olduu, yaanamayaca, baka alternatiflerin zaruri
olduu anlamnda)
"slam dini akl dinidir, mantk dinidir" (Nakli dlama, vahyi temel l
almama, akl putlatrma anlamnda)
"slam eriat eskidenmi, bundan sonra din hakim olamaz." (Dini, eski
zamana ait tarihi bir vaka gibi kabul etme ve gelecekle ilgili Allah'n vaadlerini
inkar anlamnda)
"Dine bal yaamann, dindar olmann zaman geti; doru olursan bu
devirde a kalrsn" (Dinin btn zamanlar iin geerli olmasnn reddi
anlamnda)
"Dini gnler" (Zaman, gnleri dini olan ve dini olmayan diye ayrp, baz
gnlerin dinle ilikilerinin olmamas gibi anlalabilmesi anlamnda)
"Hayat yalnz bu dnyadadr" (ahireti inkar anlamnda)
"Sen benim kalbime bak, kalbim temiz" (Dinin baz emirlerini yerine
getirmeyiin mazereti olarak kalbin temizlii anlay ve ibadet edenlerin kalbi
temiz deil ki ilah emirleri yerine getiriyorlar anlamnda)
"Parann amad kap yoktur" (Paray putlatrmak, kapitalizmin her ey
olduu anlamnda)
"Demokrasilerde are tkenmez" (Beer bir dzen olan demokrasi (halkn
kendi kendisini ynetmesi)nin her konuya zm getiren en stn idare ekli
olduu; slam'n siyaset ve devlet anlayndan daha stn bir ynetim ekli
olduu anlamnda)
"Ar dinciler" , "dinciler" "fundemantalistler" , "dinci terristler" gibi irkin
ithamlar gerek m'minlere etiket olarak takmak, mslmanlar, dolaysyla
slam' ktlemek anlamnda) slam'a irtica, gericilik, fundemantalizm, taassup
ve benzeri irkin sfatlar takmak. slam'a, eriata, tesettre kar tavr almak,

124

SLAM AKAD

veya bu tr dinle ilgili hususlara dman olanlar desteklemek.


slam'n kutsal kabul ettii hususlarn dnda, zellikle de slam'a dman
olan rejimlerin sembollerini yceltmek veya onlara sayg duymak
c- Cennet, Melek ve Kaderle ilgili
"Eek cennetini boylad" (Cenneti kmsemek, cenneti yakksz bir
eyle vasflandrmak anlamnda)
"Sensiz cennet kt, seninle cehennem bana dl" gibi szler (Cenneti,
cehennemi nemsiz grmek veya ak olduu bir insan bunlardan daha nemli
kabul etmek anlamnda)
Bir insana "Meleim" demek, "arli'nin melekleri" veya bir kza "Melek"
ismi vermek, ya da birine "melek gibi" demek (Melekleri insan gibi olduunu,
ekillerinin, yaplarnn insana benzediini kabul etmek anlamnda)
"Azrail onun cann yanl yere ald" , "Azrail'le savayor" gibi szler,
Azraile hakaret etmek, onu eletirmek anlamnda)
"Kader utansn" gibi kadere isyan anlamnda szler
"Felek"le ilgili hem hakaret, hem kaderi belirledii inanc, gklerin (yldz
ve burlarn) insan zerinde etkinliini, insanlarn kaderini/geleceini gk
cisimlerinin tayin ettiini kabul anlamnda)
Ve bunlara benzer, dnmeden, ya da bilinli olarak sylenen, irk
dncesini yanstan nice szler ...
slam Akaidi Blm -2 irk
Efal-i Kfr
Ef'al-i kfr, kfr fiil ve davranlar demektir. nsanlarn baz hareket,
kyafet ve davranlar kfre alamet saylmtr. Bu fiillerin bir ksm mslman
olmayan toplumlara benzemek kastyla yaplan hareket ve davranlardr. Kfre
alamet saylan ef'al-i kfr kabul edilen hareketleri u ekilde sralamak
mmkndr:
a- Puta tapmak: Puta tapmak, Allah'a irkle komak demektir. "Nihayet
elilerimiz canlarn almak zere onlara geldikleri zaman yle diyecekler:
'Allah' brakp da tapndnz putlar nerede? Onlar yle cevap verecekler: 'O
putlar bizi brakp kayboldular.' Onlar kendi aleyhlerine kafir olduklarna ahittik

125

SLAM AKAD

edeceklerdir." (A'raf, 37) "Onlar Allah'n yolundan saptrmak iin Allah'a eler
uydurdular. De ki: 'Elenip keyfinize bakn! nk gidiiniz muhakkak atetir."
(brahim, 30) Allah'tan bakasna tapmann kfr alameti/ef'al-i kfr olduu
kesindir.
b- Mushaf pislie atmak gibi saygszca davranmak: Mushaf pislie
atmak da kfr fiillerinden biri saylmtr. zerinde Kur'an'dan bir blm, Yce
Allah'n veya Peygamberin ad yazl bir kad pislie atmak da ayn hkme tabi
tutulmutur. Tabii ki atma, kasden ve bilerek olursa, kadn zerindeki eyi
inkar sz konusu olacandan kfr davran kabul edilmitir. Zaman zaman
medyaya yansd gibi, zerinde ayet veya Allah lafzlarnn yazl olduu
ayakkab, bayan elbisesi eklinde elence ve aalama kabul edilecek tarzda
bunlar giymek de ayndr.
c- Gayr-i mslimlerin tapnaklarna ibadet kasdyla gitmek: Kilise, havra,
katedral, puthane gibi yerlerde ibadet ve dua etmek, veya buralarda Allah'a
ibadet etmenin daha faziletli olduuna inanmak da kiiyi slamdan karr.
Fakat, bu tr yerlere ibadet kasd olmakszn, bilgi edinmek veya incelemek iin
gitmekte bir saknca yoktur.
d- badet kasdyla herhangi bir ahsa secde etmek: Bir kimse tapnma
kasd olmadan sadece hrmet ve sayg iin bir byk karsnda eilse, yeri
pse bu gnah kabul edilse bile kfr kabul edilmez. Kiiye tapmak anlamna
gelecek davran kfrdr.
e- llerden dua ederek bir ey istemek, kabirleri tapnak yapmak:
Sadece Allah'a yaplmas gereken ibadet ve duay (Fatiha, 4) Allah'tan
bakasna, ister l ister diri olan birine yapmak kfrdr. Allah'tan bakasna
kesilen kurban, Allah'tan bakasna adak, kabirleri tavaf, kabirde yatandan dua
ile bir ey istemek, llerden imdat ve medet istemek kfr davranlardr.
f- Ha taknmak: Hristiyanlarn takndklar madalyon olan ha, onlarn
iddiasna gre Hz. sa'nn armha gerilmi eklinin remzidir ve onlara gre
kutsaldr. slam alimleri, ha taknmann kfr davran olduunda
hemfikirdirler. Gnmzde de byle bir madalyonun ancak hristiyanlar
tarafndan takldn unutmamak gerekir.
g- yar ve znnar: yar, zimmilerin omuzlarna attklar alamet yahut
kuma parasdr. Znnar da hristiyan ve mecusilerin kfr alametleri olan bir

126

SLAM AKAD

eit kuaktr. Bunlar gayr-i mslimlerin zel giysileri ve dinlerinin alametleri


olarak sembol olduundan, bunlar kullanmann kfr fiilleri olduu
belirtilmitir.
h- Meclisi ve yahudi apkas: Mecusilerin ve yahudilerin mmeyyiz vasf
olan apkalarn onlara benzemek kasdyla giymek de kfr saylmtr.
Bu alametler, her asrda ve blgede deiiklik gsterebilir. Buradaki temel
espri, slam'n dndaki dinleri benimsemi kiilerin zel kyafetleri, dinlerine ait
kyafetleridir. Tabii, rahibe elbisesi ve papaz cbbesi giymek de kfr
fiillerindendir. Her devrin kfr alameti deiik olmaktadr. Belli bir zaman
kfr alameti olan ey, belki ksa zaman sonra kfr alameti olma zelliini
kaybedebilmektedir. Bu konuda en ak rnek, apkadr. Belli bir dneme
kadar apka, zellikle ftr kfr alameti saylrd; .Atf Hoca gibi nice alimler ve
mslmanlar apka giymedii ve bunun kfr olduunu belirttikleri iin idam
edilmitir. Bu alimler, kfrn sembol olduunu bildiklerinden dolay buna kar
kmay idam gze alma pahasna srdrmlerdir. Ama imdi apkann kfr
ve kafir zellii olduunu iddia gtr. Artk imdi gayr-i mslimler,
mslmanlar kadar bile apka giymemektedirler. Dolaysyla kfr alameti
deiince, hkm de deimektedir. Kfr alametlerinin alara gre farkllk
arzetmesi sebebiyle, eskiden kfr saylan giysilerle ilgili bir husus, bugn
kfr olmayabilir. (Veya tersi; eskiden kfrn sembol saylmayan baz eyler,
sonradan kafirlerin simgesi olarak kabul edilebilir.)
i- Sihir: Sihri renip retmenin, sihir yapmann haram oluunda
mezhepler arasnda ihtilaf yoktur. Btn mezhepler, sihrin mubahlna
inanmann kfr olduunda da mttefiktir. Fakat sihrin haram olduuna
inanmakla beraber, sihir/by yapan kimsenin, bu davranyla kafir olup
olmadnda ihtilaf vardr. Ebu Hanife ve tabileri, mam Malik, Ahmed bin
Hanbel ve tabilerine gre byc/sihirbaz kafirdir. Bu gruba gre, sihirbaz
sihrin haramlna inansa da inanmasa da tekfir olunur ve ldrlr. mam
afii'ye gre ise kendisinde kfr gerektirecek bir inan, sz ve fiil bulunmayan
sihir kfr deil, sadece haramdr. (A.Saim Klavuz, man Kfr Snr, s. 160165 )
slam Akaidi Blm -2 irk
Hurafe

127

SLAM AKAD

Dinde olmad halde dindenmi gibi uydurulup anlatlan hikaye ve


rivayetlere verilen ad. Bu eit rivayetler ve hikayeler tmyle uydurma, hatta
bir ksm sama sapan olduu halde, tarih boyunca slam'a mal edilmi, dini bir
klfla sunulmuturlar. Hurafe, aslnda bir kiini addr. Hurafe adndaki bu kii,
asl astar olmayan hikayeler anlatrm. Dolaysyla, Hurafenin anlattklar,
Hurafe'nin uydurduklar, Hurafe'nin kulland deyimler zamanla, bu tr btn
uydurma rivayetlerin ortak ad olmutur.
Hurafeler, dilden dile veya kitaplarla anlatlan rivayetlerdir. Bunlarn
salam bir asllar ' yoktur yani uydurma eylerdir. Ancak dini bir motifle, dine
mal edilerek anlatlr. in nemi olan yan da burasdr. Hurafeler yalnzca
hikayeden ibaret olsa, zerinde durulmaz. Hikaye her yerde her zaman
anlatlabilir, yazlabilir. Ancak bunlara uydurma ve yanl olduklar halde slami
bir klf giydirilirse, o zaman i deiir. nk bu tr rivayetler mslmanlarn
saf inancna zarar vermektedir. Mslmanlar arasnda dolaan yanl unsurlarn
bir ksm, yahudi ve hrstiyan kaynaklarndan aktarlmlardr. Bunlara
'israiliyyat' denilir. Bir ksm, dinden olmad halde din'e sonradan sokulan
bid'atlerdir. Ki bunlar, uydurma olduklar halde, ok nemli dini ibadetler gibi
alglanr v.e yaplr. Bir ksm, halk arasna yerlemi batl, yani yanl, slam
d inanlardr. Hurafeler, slam gerekleriyle badamayan batl inanlar,
uydurma hikayeler ve arpk davranlardr.
Hurafeler, bir taraftan mslmanlarn inanlarna zarar verirken bir
taraftan da bakalarnn, yeni yetien nesillerin slam hakknda yanl fikre
sahip olmalarna sebep Olur. Hurafelerle rlm bir din, gnmzn
gereklerinin ouyla badamaz. Halbuki slam, kainattaki kevni gereklerle
uyutuu gibi, her an ve her lkenin insanna hitap etmektedir, Gnmzde
birok felsefi, siyas ve iktisad dnceler, birok tavr ve anlaylar birer
bilimsel gerek, birer deimez inan ilkeleri gibi sunulmaktadr. Halbuki
bunlarn ou ya kiilerin kendi grleri, ya da zamanla modas geecek
eylerdir. Bunlarn pek ou mslmanlarn saf inancn bozacak zelliktedir.
Bunlara 'modern hurafeler' dememiz mmkndr. (Hseyin K. Ece, a.g.e.
s. 279 ) Cifircilik ve ebcedcilik gibi, "on dokuzculuk", bilimcilik/bilimselcilik gibi
doruluklar tartabilecek hususlarn din gibi veya dinin kesin ve balayc
yorumu olarak kabul de bu kabildendir.
Mslmanlar, hangi adla ve hangi klfla sunulursa sunulsun, her trl
hurafeye kar dikkat etmek zorundadrlar.
Allah Teala'nn Birlii ve irk

128

SLAM AKAD

Kur'an- Kerim'de Allah Teala'nn varln belirten birok ayet-i kerime


olmakla beraber, O'nun birliinden bahseden ayetler, varln ifade eden
ayetlerden daha oktur. Allah Teala'nn birliinden bahseden ve ou Mekke'de
inen ayetler, irki reddedip tevhidi emreder. Bu ayetlerin bir ksm Allah
Teala'nn ilahlk vasfna yakmayan; yaratlmlk, acizlik ve eksiklik ifade eden
zelikleri reddetmek suretiyle O'nu tenzih eder. Bir ksm da O'nun kainatn
yaratcs, nimet vericisi, tek sahibi ve hakimi olduunu belirtir.
Mesela; Kur'an'da "Allah kendine ortak koulmasn balamaz, bundan
bakasn dilediine balar. Allah' a ortak koan da gerekten byk bir
gnah ilemitir." (3/ Al-i mran, 48) buyrularak irk reddedilirken; dier bir
srede: "De ki: O Allah birdir. Allah hi bir eye muhta deildir, her ey O'na
muhtatr. Kendisi dourmamtr ve dorulmamtr." (112/hlas, 1-4)
buyrularak tevhid en zl biimde vurgulanmaktadr.
Ebu Cehil gibi en azl mrikler, hatta eytan bile Allah' inkar edememi,
O'nu yaratc, tabiata hkmedici olarak kabul etmeye kendilerini mecbur
hissetmilerdi. Ama, Allah' a sadece inanmak yeterli deildir. O'na hi bir eyi,
hi bir ekilde irk komamak arttr.
nsanlar tarih boyunca Allah'n varln dorudan inkar yerine ya
mrikler gibi O'na ortak koarak irke dmler, ya da laiklik anlayyla
O'nun baz sfat ve fiillerini inkar ederek kfre dmlerdir. Bu iki inkar, iki
irk eidi arasndaki benzerlik ve farklar yle ifade etmek mmkndr:
Mrikler Allah'n varln, yaratcln, rzk vericiliini kabul ettikleri
halde, vahdaniyetini inkar ediyorlar, O'na putlar ortak kouyorlard. Laiklik ise,
Allah'n rabbaniyetini inkar ederek O'nu dnya hayatna, insann gndelik
yaamna, toplumlarn ynetimi demeye gelen siyasete kartrmak
istememektir. zetle, irk vahdaniyeti; laiklik rabbaniyeti inkar etmektir.
irk, Allah'n zatnda O'na ortaklar komakken; laiklik de Allah'n
sfatlarnda O'na ortaklar komak ve O'nun olan teri, terbiye etme, hkm
koyma yetkilerini yaratandan alp yaratlanlara devretmektir.
irkle laikliin bu uygulamalar neticede ayn kapya kyordu: Heva ve
heveslere uygun bir hayat srmek; canlar ekince inedikleri, ya da
deitirdikleri, kurallarn kendilerinin belirledii bir hayat...
irk de laiklik gibi hakk ikiye paylatrp Allah'n hakkn Allah'a, "Sezar"lar
olan tautlarnn hakkn da putlarna vermektir.
"Allah'n birlii" konusu, Akaid'in temel ve en nemli konusudur. Akaid
ilmine bu yzden Tevhid ilmi de denir. (Tevhid, birlemek, Allah' bir kabul
etmek demektir. Yani, Allah'n zatnda, sfatlarnda ve fiillerinde esiz olduunu
bilmek ve ylece inanmaktr.) slam Dini'ndeki tm hkmlerin bir noktada
Allah'n birlenmesine (tevhide) dayand iin, slam'a Tevhid dini;

129

SLAM AKAD

mslmanlara da muvahhid denilir.


Gnmzde Allah' szde bir olarak kabul eden nice insanlar, hakimiyet ve
mutlak otorite konusuna gelince Allah' a ortaklar komaktadrlar. Allah' a ait
baz vasflar bakalarna veren, baka eyleri Allah' sever gibi seven,
bakasndan Allah'tan korkar gibi korkanlar Allah' gerekten birlemi olmazlar.
Allah' kanunlarna, idarelerine, ilerine... kartrmak istemeyenler tevhid eri
vasfn kaybedip mrik vasfn kazanrlar. "Onlarn ou, Allah'a, irk
komakszn iman etmezler." (l2/Yusuf, 106)
Allah'n varlk ve birliini kabul etmenin, fert ve toplum hayatnn her
alannda ortaya kmas zorunlu olan birtakm sonular vardr. Bir olan Allah'a
iman etmek: Sadece O'nun hakimiyetini kabul etmek, mutlak itaat edilecek
otorite olarak O'nu tanmak, O'na ve emirlerine boyun emektir. Bir olan
Allah'a iman; Allah'n ngrd nizama aykr olan her eye kar bir inklap
hareketidir; bir bakaldrdr. Allah'tan baka ilahlar reddettiimiz, Allah'
birlediimiz yaantmzn tm boyutlarnda kendini gstermelidir. Allah'a iman,
evreyi etkilemeyen, gayr- slami vakay kabullenen kuru ve edilgen yahut
etkisiz bir iddia olamaz. Bir olan Allah'a iman etmenin zorunlu gerei; Allah'n
nizamn hayatna, dnce ve inanlarna, ferdi, sosyal, siyasal, ekonomik,
ahlaki ve teabbudi (ibadetle ilgili) btn ilikilerine hakim klmaya almaktr.
Tevhid ve Tautlarla Mcadele: "De ki: 'Ey kitap ehli! Bizim ve sizin
aranzda eit olan bir kelimeye gelin: Yalnz Allah'a ibadet edelim; O'na hibir
eyi ortak komayalm; bazmz bazmz Allah 'tan baka rabler edinmesin . .'
Eer yz evirirlerse: 'ahid olun, biz mslmanlarz' deyin." (3/A.I-i mran,
64) "man edenler Allah yolunda savarlar; kfredenler de taut yolunda
savarlar. O halde, eytann dostlaryla savan; nk eytann hilesi zayftr."
(4/Nisa, 76)
Sosyal bir hayat nizam olarak tevhid, halkn bilgisizlii ve uursuzluu
zerine dayal veya onlara zulmetmek zere kurulan cahili ve tauti sistemleri
temelden deitirecek plan Ve projeler sunar. Tevhid, srf fikri ve nazari bir
akide deil; eyleme ynelik, pratik zm Yollar sunan bir sistemdir. Tevhid
akidesi, yalnzca tabiat tesi/metafizik konulara izah getiren ve ahlak ile ilgili
konularda sz konusu edilebilecek bir tasavvur deil; irk temeli zerine
oturmu tauti sistemlere kar muvahhidlere planl, programl bir hareket
mant sunan, inklap bir bakaldrdr.
Tevhid akidesi, pratik, eyleme dnk bir hareket ve cahiliyyeye, irk
temeline dayanan sistemlere bir bakaldr ve de mstekbir, zalim tautlara
kar siyas, iktisad, sosyal ve hukuki bir sistem olmasayd, tarih boyunca bu
akideyi kavimlerine sunan btn peygamberlere kar sava alr myd?

130

SLAM AKAD

slam gneinin doduu sralarda Mekke'de hayatlarn srdren


"Hanifler"in konumu, bu konuda k tutmas bakmndan olduka nemlidir.
Peygamberimiz'e peygamberlik grevi verilecei dnemde Mekke'de Hz.
brahim'in eriat zerine yaay srdrdklerini iddia eden Hanif dini
taraftarlar vard. Bunlar, putlara tapmaktan vazgeerek Hz. brahim'in dinine
girmilerdi. Bunlar, Allah' birliyor ve kavimlerinin putlar adna kestikleri
kurbanlar yemiyorlard. Panayrlarda tevhidin hakikat ile ilgili nutuklar
sylyorlar, putlarn batllna dair deliller getiriyorlar ve onlara tapmamay
tlyorlard.
Ne var ki, Hanif dininden olduunu iddia eden bu kimselerin savunduklar
dnce, sadece zihinde tanan, salt fikir ve kuramsal inan ve anlay
olmaktan teye gitmiyordu. O yzden mrik Mekke toplumunda en ufak fikri
ve pratik bir etkinlikleri yoktu. O putperest toplumda ortaya koyduklar fikirler,
sadece nazari inan biimiydi. Bunun iin de bu kimseler, irk temeline dayal o
cahili toplumda mrik putperestlerle ayn ortamda, birbirleriyle fiili olarak
atmadan yayorlar ve bu konumlar kendilerini fazla rahatsz etmiyordu.
Kokumu bu kfri toplum dzeninin gelenei, grenei, rf ve adetlerinin
pratik olarak iindeydiler. Bu yzden, pratik yaamdan uzak bulunan ve sadece
nazariye olmaktan teye gitmeyen tevhid akidesine bal olmalar, onlar o
haysiyetsiz yaay tarzndan, cahill ortamdan ve kokumu zulm tasallutu
altnda zelil bir hayat srdrmekten uzaklatrmyordu.
slami davetin en nemli ve temel maddesi, tevhidin ispat ve irkin reddi
olduu iin, cahili Mekke atmosferinde, yerleik irk dzeni ierisinde gndeme
gelen tevhid akidesi, zel bir yaam biimini gstererek, inklap bir kimlikle
ie balad. slam'n siyas, iktisad ve sosyal bir sistemin ve hayatn btn
alanlarna hkmeden bir nizamn ad olduu net bir ekilde ilan edildi. irkin
her eidinin rtld deliller ileri srld ve gayet zl bir ekilde insanlar
. tevhide davet edildi. Tevhid fikri anlatlrken, sadece zihinsel olarak Allah'n
var oluu deil; O'nun tek oluunun anlam ve bu akideye olan ihtiya da
anlatld. te Rasulullah (s.a.s.)'in kavmine sunduu tevhid anlay ile
Hanifler'in savunduklar tevhid fikri arasndaki temel fark bu noktada
odaklayor: Bir yanda hayatn btn alanlarna hkmeden, hem zihinsel,
fikirsel, ve hem de pratie yansyan bir akide; dier yanda sadece zihinde yer
eden, sadece kalpte yer tutan ve pratie indirgenemeyen, hayata
geirilemeyen bir inan ...
Peygamberimiz, risalet ile grevlendirildikten sonra yapt ilk i, inan ve
amele dayanan, teorisi ve pratii olan gerek tevhid anlayn yerletirmek
olduu iin Mekke 'nin egemen gleri, idareyi ellerinde tutan mstekbirler,
kendisine kar sava balattlar. Savunduu bu saf akide, Peygamberimiz'i

131

SLAM AKAD

kafirlerle kar karya getirdi. Kafirler, kendisine has, zel bir yaam biimi
sunan bu akidenin, kendi cahili sistemleriyle asla uzlamaya girmeyeceini,
yeryznde tauti rejimlerle srekli ve amansz bir mcadele ierisinde
olacan, ksacas kfre kar devaml bir savam vereceini kesinkes
anladlar. Tevhidin, uygulamaya ve taut dzenlere kar bakaldr ilan
olduu anlay, onlarn neden, daha nce ayn akideyi savunan Hanifler'e kar
en ufak bir tepki gstermezken, Hz. Peygamber ve onunla beraber olanlara
kar iddetli bir savan ierisine girdiklerini aka ortaya koyuyor.
irk Ehli Mriklerle Mcadele: "nsanlar 'Allah 'tan baka ilah yoktur,
Muhammed O'nun rasuldr' deyinceye kadar kendileriyle savamaya
emrolundum. Ne zaman bunu sylerlerse kanlarn ve mallarn benden
korumu olurlar. Ancak dini cezalar mstesna,o i yzlerinin muhasebesi ise
Allaha aittir." (Buhari, Cihad 102, man 17; Mslim, man 8; Ebu Davud,
Cihad 104; Tirmizi, Tefsr 78; Nesa, Zekat 3; bn Mace, Fiten 1; Darimi, Siyer
10)
irk ehliyle, mriklerle mcadele esastr. Mslman, zaman ve artlarn
durumuna gre savamyorsa bile, onlara en azndan "Ey kafirler! Ben sizin
tapmakta olduklarnza ibadet etmem. Sizin dininiz size; benim dinim bana!"
(Kafirun, 1, 6) deyip, onlar reddettiini gstermek zorundadr. "Size de, Allah'
brakp tapmakta olduunuz eylerinize, putlarnza da yuh olsun! Siz,
akllanmaz msnz?" (21/Enbiya, 67)
slam dininin en temel esas tevhiddir. Tevhid kelimesi ise, "La ilahe
illallah"tr. Manas: Allah'tan baka ilah yoktur, yani btn kainatta Allah'tan
baka ibadet edilmeye, O'nun dnda mutlak olarak itaat edilmeye ve boyun
eilmeye layk kimse yoktur. Dikkat etmek gerekir ki kelime-i tevhid nce
Allah'tan baka dier ilahlar reddetmekle balyor. Mslman, nce Allah'tan
baka btn ilahlar reddetmeli ve ilah olarak sadece Allah' kabul etmelidir.
slam dininin ilk indii zamanlarda -tpk bugn olduu gibi- irk hakimdi.
nsanlar putlara tapyorlar, ilahlk vasflarn insanlara ve baz varlklara
veriyorlard. Araplar, melekleri Allah'n kzlar olarak kabul ediyorlar, ehl-i kitap
olan yahudi ve hristiyanlar da, Allah'a oullar isnat ediyorlard. Helal ve haram
koyma yetkilerini din adamlarna vererek, onlar ilah ediniyorlard.
Peygamberimiz'in bu ortamda en kk bir taviz vermeden srdrd
teblide, en ok vurgulad konu tevhiddi. Esasen insanlk tarihi, Allah'a
hakkyla iman edenlerle, irk koanlarn, birden fazla ilaha inananlarn
kavgasndan ibarettir.
Kur'an- Kerim batan sona kadar tevhid'den sz etmektedir. Btn
peygamberler tevhid'i ikame etsinler diye gnderilmilerdir. Kur'an'a baktmz

132

SLAM AKAD

zaman, btn peygamberlerin zerinde srarla durduklar ve insanlarn


kavramalar iin her trl zorluklara katlandklar hususlar; Allah' n her
hususta, yani hayatn her sahasnda "tek" olarak kabul edilmesi ve O'na
kesinlikle irk koulmamasdr. Tevhid, insann hayatndaki dnceden
balayarak, gnlk hayatndaki her tavrna kadar, Allah'n belirledii snrlara
uymas, onlarn korunmas iin seferber olmas ve Allah'n ortaya koyduu l
ve onun pratikteki ekli olan snnetin yaanlmasdr.

slam Akaidi Blm -2 irk


Mrik
"Mrik", 'irk' kknden tremitir ve 'irk koan' demektir. 'Mrik',
'erake' fiilinin fail ismidir. Allah'a ortak koan demektir.
Mrik, aktan aa Allah' a sfatlarnda ve fiillerinde ortak koan
kimsedir. O grnte Allah'n varln kabul etmektedir. Ama ya birden fazla
ilaha inanr, ya Allah'a ait sfatlar baka ilahlara verir, ya da Allah'n fiillerini
(yaptklarn) baka ilahlarn da, baka eylerin de yapabileceini kabul eder.
Mrik, Kur'an dilinde iki ayr anlama gelir. Biri ak (zahiri), dieri de
gerek (hakiki)dir. Aktan mrik, ok ak bir ekilde Allah'a ortak koan,
birden fazla ilahn f olduuna inanan kimsedir. Bu anlam asndan baklrsa
Hrstiyan ve Yahudilere mrik denmez. Gerek (hakiki) mrik, Tevhid dinini
tanmayp, slam' kabul etmeyen btn gayri mslimlerdir. nk hristyanlar;
Hz. sa'ya, yahudiler; Hz. Uzeyr'e Allah'n olu demektedirler. Onlar byle
inanmakla beraber bir Allah fikrini de kabul ederler. Onlar dardan! baknca
tek Allah inancn benimseseler bile mriktirler. (22/Hacc, 17) slam'n iman
esaslarn' kabul etmedikleri iin mutlak anlamda mrik olurlar. Hatta Kur'an-
Kerim, kitap ehline bazen i 'kafir' (inkarc) bile demektedir. "Ne kitap ehlinin
kafirleri ve ne de mrikler Rabbinizden size' bir iyilik inmesini isterler."
(2/Bakara, 105) "phesiz 'Allah, Meryem olu Mesih 'tir: diyenler andolsun ki
kafir olmulardr ... " (5/Maide, 17) "Andolsun 'Allah, n ncsdr'
diyenler de kafir olmulardr. Halbuki bir tek Allah 'tan baka hibir ilah
yoktur." (5/Maide, 73) Mrik ile kafir arasnda esasta bir fark yoktur Ancak
kafirlik, mriklie gre biraz daha genitir. Kur'an- Kerim, Allah'a irk
koanlarn da, O'nu inkar edenlerin de byk bir sapklk iinde olduklarn
belirtiyor (4/Nisa, 116). Kafir, Allah' dorudan inkar eder, mrik ise, Allah'n
varlna iman ettii halde, O'nun ilahlk ve Rabb'lik sfatlarna bakalarn da

133

SLAM AKAD

ortak eder. Allah'a irk komann kfr olduu konusunda hi bir phe yoktur.
Mrikler zellikle Allah'n ilahlk sfatn kabul etmemekte, bu ilahl baka
varlklara vermektedirler.
irk nancnn Ortaya kmas: Tevhid Dini zerine ekillenmi topluluklar,
gerek mnafklarn gerekse, haddi aanlarn (bailerin) yznden zayflar ve
paralanrlar. Zaman ierisinde insanlar giderek Tevhid inancndan ve slami
hayattan uzaklarlar. Paralanan toplum, Tevhidden uzaklaan insanlar baka
yollara1 baka inanlara saparlar. Baz insanlar dnya hayatn ahiret hayatna
tercih ederler. Hevasna (kendi grne) uyan birtakm kimseler, kendi
uydurduklar dinleri veya ilkeleri din edinmeye balarlar. Bakalarna da bu
uydurma dini dayatrlar. Bylece, insanlardan bir ksm 'mrik' olurlar, bir ve
tek olan Allah'a ibadet yerine baka ilahlara da kulluk yapma yanll ortaya
kmaya balar.
Nefislerine uyarak ba olan azgnlar, Tevhid toplumunu irk toplumuna
evirirler. Btn insanlarda yaratltan ibadet, dua, snma istei, kendisinden
stn sayd varlktan yardm istemeye duygular vardr. Btn toplumlarn,
hayatlarn dzenleyici kanunlar, balandklar deer yarglar vardr. Tevhid
toplumundaki m'minler, tek olan Allah'a kulluk yaparlar. O'na dua ederler,
O'na el aarlar. O'nun gnderdii ilkeler dorultusunda hayatlarn srdrrler,
toplumsal dzenlerini salarlar. Ancak irk toplumlarnda insanlar birden ok
ilah edinirler. Kimileri kendi nefsine, kimileri tabi at glerine, kimileri ata
ruhuna, kimileri hayvanlara, kimileri gnee, kimileri liderlerine ilahlk zellii
verirler. Allah' a ait sfatlar ve zellikleri bunlarda ararlar.
Mrikler, sebepleri Yaratan Allah' a deil de sebeplerin kendisinde ilahlk
grrler.
Tapnmak iin putlar edinirler. Putlarn kendilerini Allah'a yaklatracan
sanrlar (39/ Zmer, 3).
Mriklerin zellikleri: Kur'an- Kerim, inkarclara bazen kafir, bazen de
mrik demektedir. Bu onlarn yaptklar ilere, takndklar tavrlara gre
verilen bir isimlendirmedir. nkar asndan ikisi arasnda fazla bir fark
bulunmamaktadr. Kur' an, mrikleri tantrken, yalnzca Firavun'a iman
edenleri, Hz. Muhammed'e kar kan Mekkeli mrikleri deil; hem onlar
hem de tm zamanlar boyunca olabilecek btn mriklerin zelliklerini
tantyor. irkin nasl bir ey olduunu ortaya koyarak, insanlar sakndryor.
Kainatn Rabbi Allah (c.c.) btn kemal (stn) sfatlara sahip, bir ve tek
olan, balangc ve sonu olmayan, yaratklardan hibirine benzemeyen, her
eyin sahibi, ok gl ve kudretli, emir ve hkm sahibi olan, istedii eyi

134

SLAM AKAD

istedii gibi yaratan, varl her eyi kuatan, yalnzca kendisine ibadet edilen
tek ilah'tr. Canllarn rzkn O verir. O ldren ve diriltendir. Mlk O'nundur. O
yaratcdr (Halk) ve O'nun dnda her ey yaratlm (mahluk)tr.
te Allah (c.c.)'a ait bu ve buna benzer sfatlar bakasna veren
mriktir. Evrende olan olaylar Allah'n yarattn kabul etmeyip, bunlarn
tabiat (doa) tarafndan yaratldna inanan mriktir. Tabiat veya dier
sebepleri yaratlan deil de, yaratc gibi kabul eden mriktir. Yeryznn ve
insan iradesinin dndaki btn oluumlara ait tasarruf Allah'n elindedir.
Mrikler, bu tasarruf hakkn bakalarna da verirler. Hayatn her alanna ilahi
hkmler koyma yetkisi Allah'ndr. Ancak mrikler, Allah'n bu yetkisine
saldrarak, ya kendileri adlarna, ya da baka bir insan veya put adna hkm
koyarlar.
nsanlar Allah yaratmtr. Dolaysyla onlar Allah'n kullardr. badet
yalnzca Allah'a yaplr. Ama mrikler Allah'tan bakasna da kulluk yaparlar.
O'nun dndaki varlklarn da nnde tpk bir ilah gibi secde ederler. Kendi
heva ve hevesleri dorultusunda insanlar adna, bir ulus ve ideoloji adna
hkmler/yasalar koyarlar ve bunlara kalpten balanr, Allah'n hkmlerini bir
tarafa atarlar. Bunlar irk komaktadrlar.
Allah'n helal ve haram llerini kabul etmeyip, O'nun gnderdii ilkeleri
bir tarafa atarak, kendi arzusuna gre helal ve haram lleri koyanlar;
insanlarn, partilerin, devletlerin veya rgtlerin koyduu haram ve helal
llerini kabul edenler mrik olurlar. Bir insann, bir rgtn, bir ideolojinin
grlerini, hkmlerini Allah'n hkmlerinden daha doru, daha ada,
daha iyi bulanlar, Allah yerine baka ilah tanm olurlar (9/Tevbe, 31). Allah'a
ait grme, haberdar olma, mutlak anlamda ilahi yardm yapma, gnahlar
affetme, gzetleme gibi sfatlar varlklara veya insanlara verenler mrik
olmulardr. Sz gelimi, balanlan eyhlerin ok uzak yerlerden rencilerini
(mridlerini) evlerinin iinde bile grdn, ibadet veya zikirleri ancak
eyhlerin Allah'a ulatrabileceini, eyhlerin diledikleri yere diledikleri zaman
gidebileceklerini, istedikleri zaman keramet gsterebileceklerini kabul etmek,
phesiz ki irke ok benzemektedir.
lm veya yaayan kimi insanlarn ilkelerini mutlak hkm ve ilke
saymak, onlarn grlerini en stn, hatta Allah'n ayetlerinden daha yce
saymak, lnn mezar bana gidip, ona hesap vermek irkin, yani Allah'a
ortak bulmann ta kendisidir. nk Allah'a ait sfatlar bir lml ye veya
lme verilmektedir. Tekrar edelim ki, ister bir baka insann, ister insann
kendi hevasnn, ister bir grubun, isterse bir corafyann olsun; Allah'n
ilahlna ait bir zellii onlarda grmek, onlarda da ayn zelliklerin var
olduuna inanmak irktir. Bunu yapanlar da mriktirler. slam lkelerinde baz

135

SLAM AKAD

adamlar, mslmanlk iddia etmelerine ramen, bat dnyasndan gelen btn


fikirleri, btn lleri en stn sayarlar. Onlara, 'baknz Allahmz yle
buyuruyor' denildii zaman, "o din ii", "o ayr" ayr derler.
Grld gibi mriklik, inkarclktan ok, Allah var denildii halde, Allah'
a benzer ilahlar bulmann, O'na ait zellikleri varlklara da verip onlar da Allah
gibi stn tutmann addr. slam'n mcadele ettii en nemli inkar ite bu irk
anlaydr. slam geldii zaman Mekkeliler tanrsz deillerdi. Evreni Allah'n
yarattn, rzk O' nun verdiini kabul ediyorlard. Ama O'na putlar ortak
ediyor, baka eylere kulluk yapyorlard (31/Lokman, 25). Gnmzde
mslmanlarn saknmas gereken temel tehlike budur.
Kur'an- Kerim, mriklere ait baz zel durumlara da dikkat ekmektedir:
irk en byk zulmdr, yleyse mrikler ayn zamanda zalimdirler
(31/Lokman, 13). Mrikler, gerek ilme deil; zanna (sanrya, tahmin ve
teorilere) uyarlar. Onlar ilmin, aydnln, dorunun peinde olduklarn
sylerler ama, onlarn gerek sand ey, Allah katnda bir deer ifade etmez.
Onlar sknca Allah'a dua eder, yalvarrlar, ama rahata ve refaha kavuunca
Allah'n ayetlerinden yz evirirler (17/sra, 67). Putlarn, yani Allah'a e
kotuklar eyleri ok severler, onlara candan baldrlar (Saffat, 35-36).
.
slam'n teklifleri mriklere ok ar gelir (42/ura, 111). Onlar
m'minleri sevmezler devaml dmanlk beslerler. Dnyaya ar baldrlar
(2/Bakara, 96). slam'a kar klar noktasnda tutarl deillerdir. Yaptklar
iler sebebiyle Allah katnda sulu (mcrim) olmulardr. (A.g.e. s. 472-476 )
rtidat ve Mrted
rtidat, Arapa bir kelime olup, ridde'nin trevidir. Reddetmek, geri
evirmek ve bir iten rcu etmek gibi manalara gelir. lstlahta, iman ettikten
sonra, slam'dan dnmeye verilen isinidir. slam dinini terk edip baka bir dine
gemek veya eski inancna dnmeye irtidat; bunu yapan kimseye de "mrted"
denir.
Kur'an'da irtidatla ilgili yle buyrulur: "Sizden kim irtidat eder (dininden
dner) ve kafir olarak lrse, ite onlarn dnya ve ahirette amelleri boa
kmtr ve onlar cehennem ehlidir, orada ebedi kalacaklardr." (2/Bakara,
217) "Kim iman kfrle deitirirse, phesiz o, dmdz yolun ortasnda
saptmtr." (2/Bakara, 10B)
rtidat edip, dinden dnen, slam' terk edip kfr veya irki seen kimse.
slam'dan kma olayna 'ridde' veya 'irtidat' denilmektedir. Mrted,
mslmanl kendi isteiyle, hi bir bask olmadan setii halde, sonradan
eitli nedenlerle yine kendi arzusu ile terk eden, kfrn aka ortaya koyan

136

SLAM AKAD

insandr. Kur' an- Kerim, bylelerinin irkin durumunu aklayarak onlar kt


bir akbetin/sonucun beklediini haber veriyor (2/Bakara, 217).
Mrtedin Kiilii: Mrted, kiilik zaaf (zayfl) olan biridir. Doru bir
bilgiye ve salam bir gre sahip olamamtr. nandm dedii dini yeterince
benimsememitir. Bir baka fikir veya inan, houna giden bir dnyalk onu
daha ok etkilemitir. 'slam'dan karsam, gayri mslimlerin safna geersem
maddi bir kar kazanabilirim' diye dnmtr. Kendisine ok ssl
gsterilen, slam d hayat ekilleri daha ok houna gitmitir. Nefsinin arzular
kabarp tamtr. ok ey istemektedir, bir ok eyden zevk alma
arzusundadr, ama mslman kald mddete bunlara ulamas zordur. Zaten
pamuk iplii ile bal olduu slam ban hemen koparp atmaktadr.
Mrtedlik aslnda sradan bir mesele deildir. Allah katnda din semek
insan varl iin en nemli olaydr. Alemlerin Rabbi, insana deer veriyor, onu
kendisine muhatap (hitap edilecek kii) olarak kabul ediyor, deyim yerindeyse,
insan 'adam yerine koyuyor'. Ona eliler ve din gnderiyor, ona doru yolu
gsteriyor. Buna karn insanlarn bir ksm buna aldrmyor, yahut elilerle
gelen davete kar kyor, ya da onu elenceye alyor. Bunun bir belirtisi
olarak da bazen inandn sylyor, bazen de bu inand dini terk ediyor.
Kimileri de dardan inanm gibi grnyor, ancak iinden inkarcla devam
ediyor. Aslnda pek de aciz olan ve lnce mutlaka Rabbinin huzuruna kacak
olan insann bu denli cesur olmas, cr' ette bulunmas, korkmamas, yapt
iin sonunu dnmemesi ne kadar acdr!
Kendisine verilen deeri anlamayan ve deerini ok ok yceltecek olan
ilahi davete kulak vermeyen insandan daha aklsz, daha bedbaht (anssz)
var mdr? Byleleri bile bile zararl ve kt olan tercih ediyorlar, derecelerini
kendi elleriyle alaltyorlar. Bir ksm da kurtulu ve mutluluun ad olan slam'
kabul ettikten sonra u veya bu sebepten dolay onu terk ediyorlar. Onu ya
beenmiyorlar, ya kmsyorlar, ya da karlarna engel gryorlar.
Hangi sebeple olursa olsun bu tavr Allah'n sevmedii bir tavrdr. Bu
davran alemlerin Rabbi Allah ve O'nun aziz dini slam ile -haa- dalga
gemek gibidir. Bu bir ciddiyetsizlik, cahillik ve dnekliktir. slam'a gre,
elbette din ve inan hrriyeti vardr. steyen istedii dini ve yaama biimini
seebilir. Bu konudaki seim hakk bireyin kendisine aittir. Onu hi bir kimse bir
inanca ve ideolojiye balanmaya zorlayamaz. Herkesin cehenneme gitme,
oray tercih etme zgrl vardr. Ancak bir kimsenin slam' din olarak
setikten sonra onu terk etmesi hem onun iin ok nemli bir kayp, hem
mslman toplum iin bir sorun, hem de slam'n yceliine glge dren bir
durumdur.

137

SLAM AKAD

Mrtedlie Yol Aan Sebepler: Mrtedlerin slam'dan dnmelerinin birka


sebebi olabilir:
1- slam' ve onun hkmlerini beenmemek,
2- slam' karlarna ve zevklerine engel grmek,
3- Dnyalk bir makam elde etme ihtiras,
4- man zayfl veya slam' yeterince tanmama,
5- Gayri mslimlere zenme, onlarn zevk iinde yaamalarna imrenme
ve onlar baz konularda stn ve ileri kabul etme anlay ve dier sebepler.
Bir Mslman Mrted Yapan Tavrlar: Bir mslmann slam'dan
kmasna sebep olacak baz durumlar ylece zetleyebiliriz.
Mslman olduu halde, Allah'a irk komak; Allah'n dnda bir kimseye, bir
otoriteye, putlara tapnmak, Allah 'tan istenecek yardm llerden veya
mezarlardan istemek, birtakm rgtleri veya devletleri Allah gibi dnmek,
kiiyi slam'dan karr, mrted yapar.
slam'n kfr veya kafirlik dedii eyler konusunda phe etmek; slam da
bellidir, onun dndaki batl yollar da bellidir. Kfr olan konularla ilgili olarak
"acaba onlar da doru olabilir mi?" dncesi slam inancna aykrdr. Onlar
doru olsayd, slam'n Hz. Muhammed ve Kur'an'la gnderilmesine ne lzum
vard? Btn batl dinler, btn slam d ideolojiler, insanlar adna nisbet
edilen hayat sistemleri slam tarafndan reddedilmektedir (Komnizm,
Hinduizm, Hristiyanlk, demokrasi, Marksizim, laisizm, Kemalizm ve dierleri).
Peygamberimiz'in bize bildirdii baz eyleri beenmemek, onlara kar
yz buruturmak, raz olmamak (47/Muhammed, 9)
slam'n ilkelerine, eriata kar gelmek, onlarla alay etmek, onlarn yerine
baka otoritelerin veya kiilerin grlerini daha iyi, gzel veya ada bulmak.
Kesin deliller ile, mmetin icmas ile sabit olmu, dinden saylan hkmlere
kar gelmek, onlar kabul etmemek.
Bunlar veya bunlara benzer
davranlar ve szler bir mslman dinden karabilir, mrted yapabilir. Bunlar
birer hkmdr ve mslmanlar din konusunda dikkatli olmaya teviktir ve
onlar tehlikeden sakndrmaktr. Kii ya inanr, ya inanmaz. Ama tutarl olmas
gerekir; inand dinin gsterdii gibi inanmas ve yaamas lazmdr. slam,
Allahn dinidir ve ona nasl inanlmas gerektii ortaya konulmutur. O,
insanlarn gr deildir ki, dileyen diledii gibi kullansn.
Mrtede Kar Tavr: Bu konuda dikkatli olmak mecburiyeti vardr. nne
gelene, 'kafir' damgas vurmak demek olan "tekfir hastalna dmemek,

138

SLAM AKAD

rastgele cahil mslmanlara 'mrted' mhr vurmamak gerekir. nsanlarn


yetime tarz, bilgilerinin azl, o bilgileri kullanma tavr, slam' renme
kaynaklar gz nne alnmadan 'tekfir' etmek ok yanltr. Bir mslman onu
dinden karan davran ve sz zerinde bulursak, onun yanlln dzeltmeye
almamz gerekir. Rastgele 'kafir' damgas vurmak hem grevimiz deil, hem
de mslmanlarn saysn azaltmaktr. Saymzn azl ancak dmanlarmz
sevindirir.
Mrted'e verilecek ceza konusunda fkhlarn deiik grleri var.
Bazlar, eer toplu irtidat olmusa bu; slam toplumunun veya devletin
gvenliini ilgilendirdii iin, onlarla topluca savalr, zararlar def edilir
demektedirler. (A.g.e. s. 457-459)
Hanefi fkhna gre slam'dan ktn aka gsteren sz, tutum ve
davranlarda bulunan kii, mrted saylr ve tevbe etmedii takdirde idam
edilir. Mrted ile kafir arasnda ok nemli bir fark vardr. yle ki; mrted,
slam'n Allah indinde yegane din olduunu ve kudsiyetini bildii halde; dnya
menfaati, hrs, hased, kin veya bunun gibi duygularla dinini terk etmitir. Bu
duygular, mrtedi mslmanlara kar harb (muharip, sava) durumuna
getirir. nk irtidatla birlikte sahip olduu ismet-i ahsiyetini (kiisel
masumluk ve dokunulmazln) kaybetmitir. Gayr-i mslim olan kafir ise,
davete muhtatr. slam hakknda doru bir bilgiye sahip deildir.
bn Abidin: "rtidat eden ve muharip durumuna geen kimsenin
ldrlmesi, dinin muhafazas iin zaruridir. nk dinin muhafazas,
maslahatlarn en stndr" hkmn zikreder. Hanefi fukahas: "irtidat eden
erkein ldrlmesinde, kadnn ise hapsedilmesinde mttefiktir. nk kadn,
muharip (sava) durumunda deildir." Bu noktada unu hatrlatmakta fayda
vardr: Mrted olan erkek derhal ldrlmez; nce irtidat sebebi aratrlp,
pheye dt husus izah edilir ve tecdid-i imana davet edilir. Btn
bunlardan sonra, durum deimezse l'l-emr tarafndan ldrlr. Bu cezay
herhangi bir m'min, kendi ahs deerlendirmesiyle yapamaz. nk velayete
tecavz caiz deildir. l'l-emr, btn mmetin velayetine sahiptir. (Yusuf
Kerimolu, Kelimeler Kavramlar, s. 214 )
Gnmzde batl lkelerin ulat zenginlik ve kalknma birok zayf
imanl mslmam onlara hayran ediyor. Bir ksm da onlarn slam'a uymayan
fikirlerini, hayat ekillerini benimsiyor, onlar gibi olmaya alyor. Bu, slam'
bilmemenin ve ona imann zayf olmasnn bir sonucudur. Baz mslmanlar da
ynetildikleri rejimler tarafndan slam d ideolojilere, uyguladklar eitim,
medya ve devlet politikasyla inandrlmaya, slam'dan koparlmaya allyor.
Bugn yaplmas gereken, 'falanca adam kfr sz syledi, u sz ve
davranyla irke dt; mrted oldu, mrik oldu, ona hangi cezay verelim?'

139

SLAM AKAD

diye fetva aray deil; slam'n, gzellikler ve kurtulu yolu olduunu en gzel
yolla insanlara ulatrmak, hatay biraz da kendimizde arayp zayf
mslmanlarn dinden uzaklama sebeplerini azaltmaya almaktr. irk
konusu, bu bilgileri evremizdeki dzenin kurban ve cahil insanlar iin kl gibi
kullanmak iin renilmez. Kendimizi, en kk bir ihtimalle bile irke
drebilecek davranlardan iddetle saknmamz ve insanlar bu hale getiren
bataklkla mcadele etmeyi, irk dzeni ile mcadele edilmeden bunun nnn
alnamayacan idrak etmek ve insanlar en byk tehlike olan bu beladan
kurtarmann yollarn aramak, tebli etmek, canl Kur'an olmaya alp tevhidi
bayraklatrdmz davranlarmzla ispat etmek iin olmaldr.
"man edip de imanlarna herhangi bir zulm (irk) bulatrmayanlar var
ya, ite gven onlarndr ve onlar doru yolu bulanlardr." (6/En'am, 82)
Peygamberimiz (s.a.s.), m'minlere yle dua etmelerini tavsiye ediyor:
"Bile bile irk komaktan Allah'a snrm, bilmediklerimden de Senden af
dilerim".
Selam olsun, irkin en knden ve en gizlisinden bile kaan tevhidi
syleme ve eyleme sahip olan muvahhid genlere!
slam Akaidi Blm -2 irk
irk ile lgili Ayeti Kerimeler
A- irk
a- Allah'a E/irk Komak: 4/Nisa, 36, 48, 116; 6/En'am, 151; 17/sra, 23, 39;
29/Ankebut, 68; 33/Ahzab,57.
b- irkin Misali: 30/Rum, 28.
c- irk Byk Bir Zulmdr: 31/Lokman, 13.
d- Heva ve Hevesi Putlatrmak: 45/Casiye, 23, 47/Muhammed, 12. e- Allah'a
ocuk snad Edenler: 18/Kehf, 5,102; 19/Meryem, 88-92.
f- Allah'a E Komak Haramdr: 7/A'raf, 33; 16/Nahl, 74; 22/Hacc, 31. gPutlara Tapmak: 5/Maide, 76; 23/M'minun, 117; 46/Ahkaf, 5.
h- Allah, Kendisine irk Komay Affetmez: 4/Nisa, 48, 116.
- irkten Saknmak: 26/uara, 213; 28/Kasas, 88; 30/Rum, 31; 39/Zmer, 6566; 40/M'min, 66; 4l/Fuss1et, 37; 51/Zariyat, 51.
j- irkten Saknanlarn Mkafat: 47/Muhammed, 15,36.
k- Mekke'li Mriklerin irki: 6/En'am, 100; 30/Rum, 28-29, 31-32;
34/Sebe', 41; 43/Zuhruf, 20-21, 5759.

140

SLAM AKAD

B- Mrikler
a-Mrikler, Allah'a ocuk snad Ettiler:6/En'am, 100-101; 10/Yunus, 68-70;
16/Nahl, 57, 62; 17/sra, 40; 19/Meryem, 88-92; 21/Enbiya, 26; 22/Hacc, 3-4;
34/Sebe', 40-42; 37/Saffat, 149-159, 180; 43/Zuhruf, 15-16,18,79-82; 52/Tur,
39; 53/Necm, 21-22.
b-Mrikler, Allah'tan Bakasn Tanr Edindiler: 2/Bakara, 165; 3/A1-i
mran,151; 4/Nisa, 117; 5/Maide, 76; 6/En'am, 1, 107, 136, 150; 7/A'raf, 191;
10/Yunus, 18,66; Hud, 109; 14/brahim, 30; 15/Hcr, 95-96; 16/Nahl, 73;
19/Meryem, 81; 22/Hacc, 11-13, 71, 74; 25/Furkan, 3,55; 36/Yasin, 7475;
37/Saffat, 11; 38/Sad, 5-7; 39/Zmer, 1545,67; 40/M'min, 10-12; 42/ura,
9; 52/Tur, 43.
c-Mrikler, Ktlkleri "Atalarmzdan Devraldk" Diye Savunurlar: 2/Bakara,
170-171; 5/Maide, 103104; 7/A'raf, 28; 11/Hud, 109; 3l/Lokman, 21;
37/Saffat, 68-71; 43/Zuhruf, 22-25.
d-Mrikler, Allah'n Ayetlerini nkar Ederler: 6/En'am, 4-5,66-67, 105, 110,
124; 8/Enfal, 31-33, 52; 9/Tevbe, 9; 1O/Yunus, 15; 37/Saffat, 68-71; 38/Sad,
8.
e- Mrikler, Put Diye eytana Taparlar: 4/Nisa, 117.
f- Mrikler, Hem Kendileri Peygamber'den Uzaklarlar, Hem de nsanlar
Uzaklatrmak sterle, 6/En'am,26, 116-117; 21/Enbiya,. 2-5; 25/Furkan, 7-9;
3l/Lokman, 6-7; 34/Sebe', 43-44; 38/Sad, 8- 50/Kaf, 1-2,5; 54/Kamer, 3;
68/Kalem, 46-48, 51. ' ,
g- Mrikler, ldkten Sonra Dirilmeyi nkar Ederler: 6/En'am, 29-30, 134;
11/Hud, 19, 25/Furkan,11 32/Secde, 10-11, 36/Yasin, 78-79; 37/Saffat, 1621; 4l/Fusslet, 7; 44/Duhan, 9-10 34-36; 45/Casiye' 24-26; 50/Kaf, 2-4;
5l/Zariyat, 12-14; 64!Teabn, 7.
h- Mrikler, Peygamberlerden nanmayacaklar Mucizeler sterler: 6/En'am,
37,57-58,109-111,158' 10/Yunus, 20, 46; 11/Hud, 12; Ra'd, 6-7, 27,40; Hcr,
6-8; 17/sra, 59, 90-93; 20/Taha, 133: 135; 2l/Enbiya, 5, 37-39; 25/Furkan, 78; 29/Ankebut, 50-51, 53-54; 32/Secde, 28-29; 37/Saffat, 176. 177;
45/Casiye, 25; 70/Mearic, 1-3,5-7; 74/Mddessir, 52-53.
i- Mrikler man Etmezler: 7/A'raf, 192-193; lO/Yunus, 42-43; 25/Furkan,
9; 36/Yasin, 7-10' 41/Fusslet,4, 14; 43/Zuhruf, 40,88; 68/Kalem, 42-43;
109/Kafirun, 1-6.
'
j- Mrikler, Putlar efaati Kabul Ederler: 10/Yunus, 18; 13/Ra'd, 14;
16/Nahl, 55; 19/Meryem, 81-82; 39/Zmer, 3, 43-44.
k- Mriklerin irki: En'am, 100; 30/Rum, 28-29, 31-32; 34/Sebe', 41;

141

SLAM AKAD

43/Zuhruf, 20-21, 57-59.


l- Mriklerin Peygamberimiz'e ftiralar: 2l/Enbiya, 5-6; 25/Furkan, 4-5;
34/Sebe', 43, 46; 38/Sa'd,4; 44/Duhan, 14; 46/ Ahkaf, 8-9; 5l/Zariyat, 8- 11
;52/Tur, 29-30, 32-33; 68/Kalem, 1-2, 5-6, 51.
m- Mrikler, Peygamberimiz'le ve Mucizelerle Alay Ederler: 2l/Enbiya, 36;
25/Furkan, 7-9, 41-43; 37/Saffat, 11-12, 14-15,35-36; 40/M'min, 83;
43/Zuhruf, 31-32, 57-58; 54/Kamer, 2; 70/Mearic, 1-2, 36-39.
n- Mrikler, Kur'an' Dinlerler ve "Eskilerin Masallarndan baret" Derler;
Kur'an'la Alay Ederler ve O'nu Yalanlarlar6/En'am, 25; lO/Yunus, 42-43;
17/sra, 47-48; 21/Enbiya, 5; 25/Furkan, 4-6; 34/Sebe', 43; 37/Saffat, 167170; 38/Sa'd, 7; 43/Zuhruf, 30-31; 46/Ahkaf, 7, ll; 50/Kaf, 5; 52/Tur, 33; 53,
Necm, 59-61; Kalem, 15; 74/Mddessir, 1 1-26; 83/Mutaffifin, 13.
o- Mrikler, Meleklere Cinsiyet Yaktrrlar: 43/Zuhruf, 19; 53/Necm, 2728.
p- Mriklerin Akllarna Hitap Ederek man Etmelerini steyen Ayet-i
Kerimeler: 30/Rum, 8-9; 36/Yasin, 66-73; 40/M'min, 13; 50/Kaf, 6-7; 52/Tur,
35-43; 53/Necm, 62; 67/Mlk, 19-24, 28,30; 80/ Abese, 17-32; 82/nfitar, 69; 88/Gaiye, 17-21; 106/Kurey, 1-4.
q- Mekke Mriklerinin slam'a ve Peygamberimiz'e Kar Yrttkleri
Haksz Mcadele: 2/Bakara, 118, 139; 170; 3/AI-i mran, 7, 10, 135, 165;
8/Enfa1,30, 47; 9/Tevbe, 13,32; lO/Yunus, 2, 15-16; 38,39,49,51,53,57,59,
104, 108; /Hud, 7-8,12,14; 13/Ra'd, 5-7,16,27,30-31,43; 14/brahim, 28, 46;
15/Hcr, 3, 85, 90-91; 16/Nahl, 1,44-45,83,101-102, 125; 17/sra, 46, 50-51;
56-57, 73, 76,90, 93; 18/Kehf, 55, 58; 19/Meryem, 77, 80-82; 20/Taha, 133135; 2l/Enbiya, 34, 36,41,46, 109, 111; 22/Hacc, 15, 19,25,47,49,68-69;
23/M'minun, 56, 63-96, 109-110; 25/Furkan, 3-9, 21-22, 27,29, 32,40,44,52;
26/uara, 4-8 192 197,208,212,214; 28/Kasas, 46-51, 57; 29/Ankebut, 1213,50-51, 53-54,61,63,67; 30/Rum, 6, 10, 28, 33,43-46,50-54; 35/Fatr, 4, 5,
37,42-43; 36/Yasin, 6, 11,69,70,74-76; 37/Saffat, 11, 13,34,36,38,40,50,61,
149, 158, 167, 170, 176, 179; 38/Sa'd, 8-11, 15-16; 39/Zmer, 36, 38-40, 64;
40/M'min, 6, 10, 12,56,69, 77; 41/Fussillet, 5, 13-14, 26, 29, 33, 38, 40, 53,
54; 42/ura, 13,15,24,47,54; 43/Zuhruf, 24-25, 29-31, 79-80; 44/Duhfin, 10,
16,34,37; 46/Ahkaf, 9; 47/Muhammed, 1-3,8, 10, 14,32; 48/Fetih, 25-26,
50/Kaf, 12, 14,22,36-37,45; 5l/Zariyat, 14,5354,59-60; 52/Tur, 15-16,30,47;
53/Necm, 19,26,33,37,59,61; 62/Cum'a, 2; 67/Mlk, 9, ll, 13, 18, 25,30;
68/Kalem, 42-43, 46-47, 51; 69/Hakka, 43-44, 49-50; 73/Mzzemmil, 15;
74/Mddessir, 11, 49; 75/Kyamet, 31; 76/nsan, 27; 77/Mrselat, 7,16;
78/Nebe', 1; 83/Mutaffifin, 13, 16; 86/Tark, 17; 96/Alak, 19; o2/Tekasr, 18; 106/Kurey, 1-4; 107/Maun, 1-3; 108/Kevser, 1-3; 109/Kafirun, 1-6;

142

SLAM AKAD

111/Leheb, 1-5.
C- Mriklerin Baz zellikleri
a- Mrikler Nankrdr: 6/En'am, 63-64; 10/Yunus, 12, 21-23; 16/Nahl, 5355, 83; 21/Enbiya, 46; 29/Ankebut, 65-67; 30/Rum, 33-35; 31/Lokman, 32;
37/Saffat,
39/Zmer, 8; 43/Zuhruf, 9, 15,87; 80/Abese, 17-23; 100/Adiyat, 1-11; Kurey,
1-4.
b- Mrikler, Kz ocuklarn! ldryorlard: 6/En'am, 137, 140; 16/Nahl, 5759; 42/ura, 17; 81/Tekvir,8-9.
c- Mrikler, Helal Haram; Haram Helal Yaparlar: 6/En'am, 136-140, 143-145,
148-151; Yunus, 15, 59-60; 16/Nahl, 35.
d- Mrikler, Kadnlara Deer Vermezler: 6/En'am, 139; 16/Nahl, 58-59;
42/ura, 17; 43/Zuhruf, 17; 52/Tur, 39; 53/Necm, 21-22.
e- Mrikler, Allah'a ftira Ederler: En'am, 138-139, 143-144,
f- Mrikler, ocuklarna Putlarnn Adn Verirler: 7/A'raf, 190-191.
g- Mrikler, Antlamalarn Bozarlar: 9/Tevbe, 1-4, 7-10, 12-13.
h- Mrikler Necistir: 9/Tevbe, 28.
i- Mriklerin Misali: 13/Ra'd, 14; 22/Hacc, 31; 25/Furkan, 44; 29/Ankebut,
41-43.
j- Mrikler, M'minlerle Alay Ederler: 23/M'minun, 109-111 ; 38/Sad, 62-63;
67/Mlk, 25-29; 83/Mutaffifin, 29-36.
k- Mrikler, Dnya Nimetleriyle vnrler: 13/Ra'd, 26; 23/M'minun, 54-56,
101; 43/Zuhruf, 32: 53/Necm, 29-30; 68/Kalem, 14, 16-41. .
l- Mrikler, Fakirlere Vermekten Kaarlar: 4l/Fussillet, 7; 68/Kalem, 17-33,3640; 107/Maun, 1-3.
m- Mrikler, Yetimlere Zulm Ederler: 107/Maun, 1-2.
n- Mekke Mrikleri, Kabe'yi plak Tavaf Ederlerdi: 8/Enfal, 35.
o- Mekke Mrikleri, Kabe'yi Tavaftan Men Ederlerdi: 8/Enfal, 34-35.
D- Mriklerin Cezalar
a- Mrikler, Putlardan Fayda Grmeyecekler: 2/Bakara, 166; 6/En'am, 22-24,
94; 7/A'raf, 37,53, 194-198; lO/Yunus, 28; 25/Furkan, 17-19; 26/uara, 96103; 38/Sad, 59-60; 45/Casiye, 10.
b- Mrikler, Azab Grnce Tekrar Dnyaya Dnmek steyecekler: 2/Bakara,
167; 6/En'am, 27-28; 7/A'raf, 53; 23/M'minun, 99-100, 107-108; 26/uara,
94-102; 32/Secde, 12; 35/Fatr, 37; 39/Zmer, 56-59.

143

SLAM AKAD

c- Kyamet Gn Mriklerin Durumu: 3/Al-i mran, 151; 4/Nisa, 120-121;


6/En'am, 22-24, 30; 9/Tevbe, 17; lO/Yunus, 28-30; ll/Hud, 20,22; l2/Yusuf,
107; 13/Ra'd, 34; 15/Hcr, 95-96; l6/Nahl, 86-87; l8/Kehf, 52-53;
23/M'minun, 99-108,112-115; 25/Furkan, 11-14; 26/uara, 91-103;
28/Kasas, 6267,74; 29/Ankebut, 54-55; 30/Rum, 12-13; 34/Sebe', 31-33;
37/Saffat, 19-34,38-39; 38/Sad, 55-64; 39/Zmer, 15-16,60; 40/M'min, 7176, 84-85; 4l/Fusslet, 6, 47; 43/Zuhruf, 36-39; 50/Kaf, 22-30; 68IKalem, 4243; 70/Mearic, 42-44; 73/Mzzemmil, 11-13; 98/Beyyine, 6.
d- Mriklerin Tevbesi: 9/Tevbe, 3, 11; 25/Furkan, 70; 28/Kasas, 67.
e- Mriklerin Yaptklar yilikler Boa Gider: 9/Tevbe, 17; 39/Zmer, 65.
f- Mekke Mriklerinin Azapla Korkutulmalar: 16/Nahl, 45; 18/Kehf, 55, 58;
19/Meryem, 77-82; 20/Taha, 134-135; 2l/Enbiya, 41, 46,109,111; 22/Hacc,
19,25,"49,69; 40/M'min, 77; 41/Fusslet, 13; 43/Zuhruf, 41-42; 44/Duhan, 916, 36, 59; 50/Kaf, 12-14,36; 51/Zariyat, 59-60; 52/Tur, 3142, 4447;
54/Kamer, 4-5, 43-48, 51; 67/Mlk, 16-18; 68/Kalem, 16-41. 44; 70/Mearic,
40-41; 72/Cin, 24; 73/Mzzemmil, 11, 15-17; 77/Mrse1at, 16-18; 85/Bruc,
17-20; 86/Tark, 17; 88/Gaiye, 23-24.
g- Mriklerin Mallar ve Evlatlar, Kendilerine Fayda Vermez: 3/Al-i mran, 10,
91, 116; 5/Maide, 36; 6/En'am, 70; 7/A'raf, 48; 13/Ra'd, 18; 19/Meryem, 7780; 45/Casiye, 10; 58/Mcadele, 17; 69/Hakka, 25-29; 92/Leyl, 8-11;
104/Hmeze,2-6; 111/Leheb, 1-3.
h- Mrikler, Azaptan Kurtulmak in Her eylerini Feda Etmek steyecekler:
70/Mearic, 11-18.
- Mriklere Verilen Mhlet (Sre): 18/Kehf, 58-59; 29/Ankebut, 53;
39/Zmer, 8; 68/Kalem, 44-45; 70/Mearic, 42-43; 73/Mzzemmil, 11.
j- Mriklerin Kabe'ye Hizmet Haklar Yoktur: 9/Tevbe, 17-19,28.
D- Mrik-M'min likisi
a-Mriklerin Dostluu Yoktur: 2/Bakara, 105; 5/Maide, 82; 6/En'am, 106;
9/Tevbe, 7-8,10,12; 17/sra, 73-75; 28/Kasas, 87; 60/Mmtehine, 1-2,6-9.
b- Mrikler, M'minleri Atee arrlar: 2/Bakara, 221; 17/isra, 73-75;
29/Ankebut, 12-13.
c- Mriklerden Yz evirmek: 6/En'am, 106, 150; lO/Yunus, 41; 15/Hcr, 94;
28/Kasas, 87; 32/Secde, 30; 37/Saffat, 173-174, 178-180; 43/Zuhruf, 83, 89;
45/Casiye, 18; 51/Zariyat, 54; 53/Necm, 29; 54/Kamer, 6; 68/Kalem, 8;
73/Mzzemmil, 10.
d- Mriklerden Korkulmaz: 9/Tevbe, 13-14; lO/Yunus, 65; 15/Hcr, 94;
22/Hacc, 38; 37/Saffat, 171-175. e- Mrikler in stifar Edilmez: 9/Tevbe,

144

SLAM AKAD

113-115.
f- Mrikle M'min Karlatrmas: 47/Muhammed, 15; 67/Mlk, 22.
g- Mrikler, M'minlere Zarar Veremezler: 37/Saffat, 160-163; 52/Tur, 42. hMriklere Savata Yaplacak lem: 9/Tevbe, 5-6, 11-12.
E- Putlar ve Kfrn ncleri
a- Putlar, Kyamet Gn Kendilerine Uyanlardan Uzaklaacaklardr: 2/Bakara,
166; 6/En'am, 22-24, 94; 7/A'raf, 37, 53; lO/Yunus, 28-30; Hud, 21; 18/Kehf,
52; 19/Meryem, 81-82; 28/Kasas, 64, 75; 35/Fatr, 14; 38/Sad, 59-61;
41/Fuss1et, 48; 46/Ahkaf, 6.
b- Putlar, Hi Kimseye Zarar ve Fayda Veremezler: 5/Maide, 76; 6/En'am, 40,
41, 46, 71; 7/A'raf, 192198; lO/Yunus, 18, 106; 13/Ra'd, 14, 16; 17/sra, 5657; 20/Taha, 88-89; 22/Hacc, 11-13; 25/Furkan, 55; 34/Sebe', 22; 36/Yasin,
74-75; 39/Zmer, 38.
c- Putlar, Hibir ey Yaramazlar: 7/A'rfif, 191-192; lO/Yunus, 34; 13/Ra'd, 33;
16/Nahl, 20; 2l/Enbiya, 21; 25/Furkan, 3; 27/Neml, 60-64; 30/Rum, 40;
3l/Lokman, 11; 35/Fatr, 40; 46/Ahkaf, 4.
d- Putlar efaat Edemezler: lO/Yunus, 3,18; 30/Rum, 12-13; 34/Sebe', 23;
39/Zmer, 43-44; 43/Zuhruf, 86; 53/Necm, 24.
e- Putlar Cehennem Odunudurlar: 2l/Enbiya, 98-100.
f- Putlar Batldr: 22/Hacc, 62; 28/Kasas, 74; 53/Necm, 23.
g- Putlarn Misali: 22/Hacc, 73.
h- Putlar Rzk Veremezler: 29/ Ankeb1t, 17.
l- Putlar Kendilerine Tapanlardan Habersizdirler: 46/Ahkaf, 5.
j- Lat, Uzza, Menat Putlar: 53/Necm, 19-20.
k- Kendisine Taplan Putlarn Rabbi de Allah'tr: 53/Necm, 49.
l- Putlarn Kendilerine Bile Faydalar Dokunmaz: 7/A'raf, 197-198; 10/Yunus,
35; 2l/Enbiya, 43; 25/Furkan,3.
m- Putlar, Yaplan Dualara Cevap Veremezler: 13/Ra'd, 14; 27/Neml, 62;
34/Sebe', 22; 35/Fatr, 14.
n- Put le Allah'n Misali: 13/Ra'd, 16,33; 16/Nahl, 17,75-76; 22/Hacc, 62;
27/Neml, 59-64; 40/M'min, 20.
o- Putlar, Diri Deil ldrler: 16/Nahl,21.
p- Putlar, Hibir eye Sahip Deildirler: 16/Nahl, 73; 35/Fatr, 13; 53/Necm,
19-20.
F- Putlara Tapmak
a- Putlara Tapmak Haramdr: 5/Maide, 90; 17/sra, 29, 39. b- Putlara

145

SLAM AKAD

Svmekten Saknmak: 6/En'am, 108.


c- Putlara Tapanlar Gerekte Ona Tabi Olmuyorlar: Yunus, 66; 28/Kasas, 6263; 39/Zmer, 3. d- Putlara Tapmaktan Saknmak: 17/sra, 22; 22/Hacc, 30;
25/Furkan, 68; 42/ura, 9.
G- Putlarn ve Kfr nclerinin Cezalar
a- Kyamet Gn Putlarn Durumu: 25/Furkan, 17-19; 28/Kasas, 62-64, 74;
37/Saffat, 22-34.
b- Putlar, Mrikler Tarafndan nkar Edilecektir: 30/Rum, 13.
Konuyla lgili geni bilgi alnabilecek kaynaklar
1- Fi Zlali'l-Kur'an, Seyyid Kutub, Hikmet Y. e. 1, s. 194-195
2- Hak Dini Kur'an Dili, Elmall Hamdi Yazr, Azim Y. e. 1, s. 352-355 3Kur'an- Kerim ifa Tefsiri, Mahmut Topta, Canta Y. e. 1, s . 199-201
4- Mefatihu'I-Gayb (Tefsir-i Kebir), Fahreddin Razi, Aka Y. e. 3, s.236-238
5- Hadislerle Kur'an- Kerim Tefsiri, bn Kesir, ar Y. e. 2, 422-426
6- EI-Camiu li-Ahkami'I-Kur'an, mam Kurtub, Buruc Y. e. 2, s. 223-226 7- EIMIzan F Tefsri'I-Kur'an, Tabataba, Kevser Y. e. 2, s. 323
8- amil slam Ansiklopedisi, amil Y. e. 6, s. 47-49, e. 4, s. 396-398
9- Kur'an'da man Psikolojisi, Abdurrahman Kasapolu, Yalnzkurt Y. s. 231232 10- Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimolu, nklab Y. s. 303-305
11- Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 334-338
12- slam'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 635-641,472-476
13- nanla lgili Temel Kavramlar, Mehmet Soysald, alayan Y. s. 64-83
14- Kur'an Okumalar, Metin Karabaolu, Karakalem Y. s. 137-141
15- Kur'an'da Temel Kavramlar, Harun Yahya, Vural Y. s. 10-19
16- Nurdan Kelimeler, Alaaddin Baar, Zafer Y. e. i, s. 31-34, 52-57e. 2, s. 5257
17- nanmak ve Yaamak, Ercmend zkan, Anlam Y. e. 3, s. 85-96
18- Dzeltilmesi Gereken Kavramlar, Muhammed Kutub, Risale Y. s. 15-123
19- Kurtulan Toplum, Muhammed bin Cemil Zeyno, SaffY. s. 43-71
20- Kur'an'da Din ve Ahlak Kavramlar, Toshhko zutsu, Pnar Y. s. 179183,238-244 21- Kur'an- Kerim Allah' Nasl Tantyor, Veli Ulutrk, Nil A.. Y.
s. 262-266, 309-3 LO 22- Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 115146
23- Kur'an'da Uluhiyet, Suad Yldrm, Kayhan Y. 1-9; 281-385
24- Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 105-152

146

SLAM AKAD

25- Kur'an'n Ana Konular, M. Sait imek, Beyan Y. s. 36-60


26- nan ve Amelde Kur'an Kavramlar, Muhammed el-Behiy, Yneli Y. s. 8086
27- Kur'an Terimler ve Kavramlar Szl, Mustansr Mir, nklab Y. s. 182- 1
84
28- Kur'an- Kerim'de Tevhid ve Fazileti, Osman ztrk, Yenda Y. s. 189-198
29- Bu Byledir, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. s. 115-137; 58-89
30- Selefin zinde, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. s. 21-36; 211-232
31- Yeryznn Varisleri, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. s. 82-99
32- Esenlik Yurdunun ars, Celaleddin Vatanda, Pnar Y. s. 71 - III
33- irk, Abdullah Hanifi, Hanif Y.
34- irk, Harun Yahya, Vural Y.
35- Kur'an'da irk Kavram, M. H. Surti, Akabe Y.
36- man ve irk, Adil Akkoyunlu, Hidayet Y.
37- Kur'an'da irk Kavram, Hafz smail Surti, Akabe Y.
38- Kur'an ve Hadislere Gre irk ve Mrik Toplum, Nadim Macit, Ribat
BasmY.
39- Kitabu'I-Asnam (Putlar Kitab), bn'l-Kelb, Ank. . lahiyat F. Y.
40- ada rtidat, Ebul Hasan Ali en-Nedv, Akabe Y.
41- slam Fkhnda Mrtede Ait Hkmler, Numan A. Semerrai, Snmez
Neriyat
42- Tevhid, Muhammed Kutub, Risale Y.
43- Tevhid, Hasan el-Benna, Nizam Y.
44- Tevhid, smail R. Faruki, nsan Y.
45- Tevhid, Abdullah bin Abdurrahman, Tevhid Y.
46- Tevhid, 1,2, Muhammed bin Abdlvahhab, Tevhid Y.
47- Tevhid, Abdlhalk Abdurrahman, Tevhid Y.
48- Tevhid, Abdurrahman bin Hasan, Tevhid Y.
49- Tevhid, Mehmed Zahid Kotku, Seha Neriyat
50- Tevhid Risalesi, Muhammed Abduh, Fecr Y.
51- Tevhid Risalesi, Mehmet Srmeli, Mavi Y.
52- Tevhide Giri, Muhammed Esad, Erkam Y.
53- Tevhid Gr, Heyet, Sahra Y.
54- Tevhid nan, Abdurrahman bin Hasan, Gonca Y.
55- Tevhidin nda slam'n Anlalmas, Ali Diko, Meki Y.
56- Tevhid ve irk, Salih Grdal, Beyan Y.
57- Tevhid ve M'minin Seyir izgisi, Mustafa ehri, Bir Y.
58- Tevhid ve Deiim, Celaleddin Vatanda, Pnar Y.
59- Tevhid ve Ledn Risalesi, mam Gazali, Furkan Basm Y.

147

SLAM AKAD

60- Tevhid Daveti, Seyyid Kutup, Ravza Y.


61- Tevhidin Hakikat, Yusuf el-Kardavi, Safflzgn Y.
62- Tevhidi Gerekliin nda, Atasoy Mftolu, Nehir Y.
63- Allah'n Varl ve Tevhidin Hakikati, Yusuf el-Kardavi, htar Y.
64- Kelime-i Tevhid Risalesi, M. Ali Karahasanolu, Yipar Y.
65- Kelime-i Tevhid Kal'as, Gazali, zel Y.
66- Kur'an'da Tevhid, Hseyin Beheti, ObjektifY.
67- Kur'an- Kerim'de Tevhid Esaslar, Muhammed Salih Ali Mustafa, l Y.
68- te Tevhid, 1,2, Ziyaddin el-Kudsi, Hak Y.
69- Kur'an'da Tevhid Eitimi, Abdullah zbek, Esra Y.
70- slam Akaidinde Tevhid, Hasan el-Benna, Nizam Y.
71- Genlerle Tevhid Dersleri, Mehmet Gkta, stiare Y.
72- 20. Y.Y.da Tevhid ve irk, Mehmed Alaga, nsan Dergisi Y.
73- Kelime-i Tevhid Davas, Kul Sadi Yksel, Yenda Y.
74- Yeryznn Varisleri, Kul Sadi Yksel, Yenda Y.
75- Hakikat't-Tevhid, B. Said Nursi, Szler Y.
76- Soruturma 1, Tevhid zerine, Heyet, Sor Y.
77- slam Dncesinde Tevhid, Mevlt zler, Nun Y.
78- Dua ve Tevhid, bn Teymiyye, Pnar Y.
79- Sorularla Tevhid ve Akaid, Mehmed Alptekin, Saff Y.
80- Tarih Boyunca Tevhid Mcadelesi ve Hz. Peygamber, Mevdudi, Pnar Y.
81- Kur'an ve Snnete Gre Tevhid ve Akaid, Muhammed Karaca, Ribat Y. s.
40-50
82- man ve Tavr, M. Beir Eryarsoy, afak Y.
83- M'min-Kafir, Necip Fazl Ksakrek, Byk Dou Y.
84- slam Dnyasnda nan Sorunlar, Hasan el-Hudaybi, nklab Y.
85- slam nancnda Temel Kavramlar, Taner Cc, Cumhur Y.
86- Kur'an'da Allah ve nsan, Toshhko zutsu, Kevser Y.
87- Biz Mslman myz? Muhammed Kutub, Hiliil Y.
88- Allah'a man ve Alt Esas, Mahmut Topta, Canta Y.
89- Akide, eriat ve Hayat Yolu La lahe llallah, Muhammed Kutub, Ravza Y.
90- man Kfr Snr (Tekfir Meselesi), A. Saim Klavuz, Marifet Y.
91- ocuklarmza Allah' Nasl Tantalm?, M.Emin Ay, Tima Y.
92- Kur'an'a Gre Drt Terim, Mevdudi, Beyanlzgn Y.
93- slam ve Drt Terim, Ali Karlbayr, Dnya Y.
94- man, Mustafa slamolu, Denge Y.
95- tikad zerine, hsan Eliak, afak Y.
96- slam'da Allah nanc, Said Havva, Petek Y. 97- slam, Said Havva,
HilaliPetek Y.

148

SLAM AKAD

98- Din Gerei ve slam, Mehmed Alaga, nsan Dergisi Y.


99- slam'a tirazlar ve Kur,an_ Kerim'den Cevaplar, Sleyman Ate, Kl Y.
100- Mekke Rasllerin Yolu, Ali nal, Pnar Y.
101- lk Mesajlar, M. Ali Bata, Birlaik Yaynclk
102- ehadet Bilinci, Hasan Eker, Denge Y.
103- Kur'an'da M'minlerin zellikleri, Beir slamolu, Pnar Y. s. 23-35
104- slam Kimlik lkeler ve Hareket, Toplu alma, Ekin Y.
105- Kfr Cephesinde Yeni Bir ey Yok, Mahmut Topta, Canta Y.
106- slam'da nan Sistemi, Ferit Aydn, Kahraman Y.
107- Epistemolojik Adan man, Hanifi zcan, FAV Y.
108- man, artlar ve Onu Bozan eyler, Seyfddin el-Muvahhid, Hak Y.
109- Kelimet'I-hlas (La lahe llallah), bn Receb el-Hanbell, Hak Y.
110- Yalnz Allah veya Tevhid, M. Sleyman Temimi, zel Y.
111- Hz. Peygamber'in Hayat ve Tevhid Mcadelesi, 1,2,3, Mevdudi, Pnar Y.
112- Kur'an- Kerim'e Gre Peygamberler ve Tevhid Mcadelesi, Mehmed N.
Solmaz 113- Kur'an ve Snnete Uygun nan, Muhammed b. Cemal, Tekin Y.
114- man, Abdlmecid Zindani, Risale Y.
115- La, 1-2, Mustafa elik, l-Yenda Y.
116- ilahlar Rejiminin Anatomisi, Mustafa elik, l Y.
117 - Cahiliyye Dzeninin Ruh Haritas, Mustafa elik, l Y.
118- Resmi ideolojinin cretli Kleleri, Mustafa elik, Misak Y.
119- Devletsiz islam, Mehmet Gkta, istare Y.
120- Dncede Devrim, Mehmed Krat Atalar, Anlam Y.
121- Elfaz- Kfr -Kfr Szler-, Hseyin Ak, lim Y.
122- Mrtede Ait Hkmler, Samarrai, Snmez Neriyat
123- amzIn Batll inanlar, Yksel Kanar, Beyan Y.
124- Antik inanlar, Modern Hurafeler, Martin Lings, iaret Y.
125- Kur'an"a Gre Mrikler ve Putperestler, islam Aratrmalar Dergisi,
Temmuz, 1986
126- Kur'an Okulu, HanifY. 7-8
127- Mslmann Akaidi, Ahmed Kalkan, Tevhid Vakf Y.
TUYAN VE TAUT
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
Tuyan; Anlam ve Mahiyeti

149

SLAM AKAD

Tuyan, taknlk, azgnlk, snr amak demektir. Fiziksel glerin normal


snrlar aacak ekilde faal hale gelmeleri de tuyanla ifade edilmitir. "Su
tuyan ettiinde (kabarp tatnda) sizi akp giden (gemi)de tadk."
(69/Haakka, 11) Bu ekilde taan ve her yeri kaplayan eye taye
denilmektedir. Kavram olarak tuyan, isyan ve gnahta, snr tanmayacak
lde ileri gitmektir. nsann haddi ve ly amas demektir. nsann haddi;
Allah'n, onun iin koyduu snrdr ki, kiinin onu amas caiz deildir. nsann
deeri, Allah'a kul olmas itibariyledir; onun iin Rabbna itaati ve srekli kulluk
snr iinde bulunmas gerekir. Ne zaman, Allah'n insan iin koymu olduu
almamas gereken hududu aar, ly karrsa tuyana dm, Allah'a
isyan etmi olur. Tuyan kelimesi, trevleriyle birlikte Kur'an'da 39 yerde
geer. Bu trevlerden 8'i, taut eklindedir. Taut, tuyan yaayan ve yaatan
kii veya g anlamndadr.
Tuyan, istikametten bir sapmadr (Hud, 112). Tuyana sapmann
musallat edecei denge bozukluu (hastalk) insan aldatr, kuruntu ve hayale
esir eder. nsan bu duruma gelince nefsinin oyunca olur ve karanl k
zannetmeye balar. Kur'an, bu zellii belirtirken, inkarclar "tuyanlar iinde
oynayp oyalanan gafiller" olarak tantr. (Bkz. 6/En'am, 110; 71 A'raf, 186)
nsan, belli nimetlere kavutuu ve kendisini bakalarndan mstani
zannettii, kendisinde istediini yapabilecek bir g, bilgi ve yetenek
vehmettii zaman, artk Allah' da unutur; gerek kudret, ilim ve dilediini
yapabilme g ve iradesine sahip olann yalnzca Allah olduunu aklndan
karr. Bu durum, insan iin tuyana alan bir kapdr; artk dilediini yapar,
hak hukuk ve hibir snr tanmaz. Allah'a ortak komaya, nefsini O'nun yerine
geirip heva ve heveslerinin peinden gitmee giriir. te, bu hal tuyan
halidir. Bu tr insanlar da Kur'an diliyle taidir.
Kur'an, bozgunculuk yapmay, kendi izinleri olmadan halkn, yoksullarn
din deitirmelerine ve dinlerini yaamalarna rza gstermemeyi, kendi
stnlklerini tartmasz kabul etmeyi, sadece kendi kuvvetlerine gvenmeyi,
bu nedenlerden dolay marp bbrlenmeyi, yeryznde alm satp gsteri
yaparak yrmeyi, ksacas veli edindikleri eytann taraftar (hizbi) olmay,
tuyana kalkanlarn vasflarndan sayar. (Bkz. 17/sra, 16; 20/Taha, 71;
23!M'minun, 47; 41/Fusslet, 15; 40/M'min, 75; Enfal, 47; S8/Mcadele, 19)
Ayetlerden anlaldna gre tuyan, hak hukuk ve snr tanmamak,
inat ve zorba bir tavr ierisinde olmak, bbrlenmek, kibir gstermek ve
zulmetmek, insanl ezmek, mallarn gasbetmek, insanlara acmamak ve
dolaysyla Allah' bir ve gerek Rab olarak tanmayarak O'na ortak komak,
ksacas nefsinin, heva ve hevesinin peinde gitmek ve batl ile hkm
vermektir.

150

SLAM AKAD

Yalanclk, isyan ve erefsizlik etmek tuyan olarak belirtilir. (Naziat, 17,


21-24) Tuyan, istikametten bir sapma olarak deerlendirilir. "Sen,
beraberindeki tevbe edenlerle birlikte, emrolunduun gibi dosdoru ol. Ar
gitmeyin. Dorusu Allah, yaptklarnz bilir." (Hud, 112)
Ar tketim ve yemekte snr amak da bir tuyandr. srailoullarna
verilen dnyevi nimetler belirtildikten sonra, ar gda tketiminin yasakland
anlatlr: "Size verdiimiz rzklarn temizlerinden yiyin. Bunda ar (lsz)
gitmeyin ki gazabma arplmayasnz. Gazabm hak eden, phesiz mahvolur.
" (Taha, 80-82)
Dengeyi bozmak, tart ve lde adaletsizlik de tuyandr. "Sakn dengeyi
bozmayn. ly adaletle tutun ve eksik tartmayn." (Rahman, 8-9) Buradaki
l ve tartya riayet, doruluk ve hakllk lsnden amamak biiminde de
anlalmtr.
Kur'an; Firavun'un, Nuh kavminin, Semud kavminin ve daha baka
zerlerine Allah'n gazabnn hak olduu kavimlerin durumlarn tuyan
kelimesiyle aklar. Bunlar, kendilerini yeryznn en byk ve istediklerini
istedikleri biimde yapabilecek gc olarak grp tam bir istinann iine
girmiler, tuyann iine dalmlardr. Semud kavmi balarda, bahelerde,
eme balarnda ve hurmalklar arasnda zevk ve safa iinde yaayp
msriflerin emrine itaat etmekle ve Salih (a.s.)'n uyarmalarna kulak tkayarak
Allah'n ayetlerine yz evirip O'na irk kotuklar yetmiyormu gibi bir de
kendilerinin istedikleri bir mucize olan deveyi boazlamakla (uara, 146, 157)
tuyankar olmulard. Ad kavmi, ebedi hayat umuduyla kkler dikip bo
eylerle urarken, yakaladklarn zorbaca yakalar ve yeryznde fesat
karrken Hud (a.s.)'n arsna uymayarak Allah'a irk komaya devam
etmekle tuyan iine batmlard (uara, 128-130).
En zalim ve en tuyankar olarak nitelendirilen Hz. Nuh'un kavmi (Necm,
52) kendilerini stn grl ve m'minleri de ayak takm olarak
deerlendirmeleri, Hz. Nuh'u talamakla tehdit etmeleri ve bir an nce
kanmaya ard azab getirmesini istemeleri arsna kulaklarn tkayp
kibirli kibirli ayak diremeleri, byk byk tuzaklar kurup taptklar sahte
tanrlar brakmamalaryla (Hud, 27, 32; uara, 11, 116, Nuh, 7, 22-23)
ehirlerde tuyanda bulunmu ve fesad artrm oluyorlard. (Fecr, 11-12) Ayn
ekilde Firavun da srailoullarna akla gelmedik zulmler yapyor, erkeklerini
boazlatp kadnlarn kirletiyor, Hz. Musa'nn arsna sar kesilip Allah'a irk
kouyor ve kendisini insanlarn en byk Rabbi ilan ediyordu.
Kur'an, Nuh tufan srasnda sularn kprp azmasn tuyan kknden
bir fiille (taa=tuyan etti) ifade etmektedir. lgintir ki, sularn tuyan ile
boulan Nuh devrinin zalimlerini Kur'an, "zulme sapan, tuyan edip azan" bir

151

SLAM AKAD

kavim olarak anmaktadr. "Ceza~ amel cinsindendir" prensibi bu olayda net


olarak kendini gstermekte ve insann tuyann tabiatn tuyan ile
cezalandran snnetullaha bu ayetler dikkatimizi ekmektedir. Yine benzer bir
durum Semud kavmi iin de sz konusu edilmitir. Haakka suresi 5. ayette,
Semud kavmi azgnlarnn "taye" ile helak edildikleri belirtilmektedir. Bu
"taye" de tuyan kknden treyen bir isim olup, tuyan eden insanlar
cezalandrmak iin Allah tarafndan devreye sokulan tuyan edici bir tabiat
kuvvetini ifade etmektedir. Bu ayette cmle o ekilde dzenlenmitir ki, taye,
hem Semud kavmini helak eden kuvveti, hem de bu kavrnin helakine sebep
olan tavr ayn anda ifade etmektedir: "Semud kavmine gelince, onlar taye
(tuyan eden, azan) bir topluluk olduklar iin taye ile (yani azp kuduran bir
tabiat kuvvetiyle) mahvedildiler." (Haakka, 5)
Esas ceza ahirette olduu halde, zellikle eski kavimlerden haddi ap
isyan eden, azarak kendinden baka g tanmayan insana, Allah'n emrine
boyun een tabii hadiseler (tufan, frtna, zelzele vb.) yoluyla haddi bildirilir.
Akl sahibi ve erefli olarak yaratld halde ba kaldrp isyan eden, her
istediini yapabileceini zanneden azgn insan, akl sahibi olmad halde her
emre boyun een "Allah'n askerleri" (Fetih, 7) olan tabiat gleri, yani doal
afetler tarafndan malup ve perian edilir.
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
nsan Tuyana Sevk eden eyler
Tuyan, insann tabiatnda vardr: "nsan gerekten azar." (Alak, 6)
Ayetin hemen devamnda, insann tuyannn temel sebebi gsterilir: stina;
yani insann kendini kendine yeterli grmesi, kendisini hi kimseye muhta
olmayan bir konumda zannetmesi ve okumamas, vahiyden/ilimden uzak
olmas. (bkz. Alak, 7 ve 1-5). nsan istinaya, dolaysyla tuyana srkleyen
en byk etken, ya malnn okluu veya nfuzlu otoritesidir. Birincisi maln
tuyandr; ikincisi ise otoritenin. Siyas otoritenin tuyan taut kavramyla
ifade edilir. Tuyann her iki tr de deimez snnetullah gerei, helak
edicidir.
Allah, insanlarn azp sapmamalar iin her eyi l ile yaratm, rzk da
belli bir l ile insanlara vermitir: "Eer Allah rzk kullarnn hepsine bol bol
verseydi yeryznde azgnlk ederlerdi. Ama 0, (rzk) diledii lde indirir."
(ura, 27) "nsann ak bir dman olan eytan" (Yusuf, 5) ve "ktl ok
emreden nefis" (Yusuf, 53) insan azgnla ve sapkla tevik eder. Bunun iin

152

SLAM AKAD

Kur'an, nefis ve eytana kar insan sk sk uyarr ve onlarn vesvese ve


saptrmalarna kar uyank bulunmay emreder Allah'n bu uyars, insanlara
olan ltuf ve merhametinin bir eseridir. Allah insan babo brakmamtr
(Kyame(t), 36). Babo braksayd, insann aleyhine olurdu; ademolu azp
sapard. Bununla beraber, insanlarn ou bilgisizlikleri ve aklszlklar yznden
iman etmemilerdir.
Tuyan, insan egosunun, kendini ilahlatrmas, her eyin, herkesin
stnde grmesi halinde ortaya ktnda doruk noktadr. Kur'an'a gre, bu
doruk noktann tipik temsilcisi Firavun'dur. (Bkz. Taha, 24, 43; Naziat, 17)
Firavun, btn gcn kendi elinde olduunu vehmediyor, insanlar kk
gryor, onlar ldryor ve en kt ikenceye maruz brakyordu. (Bakara,
49; brahim, 6). Firavun mantna gre btn insanlar onun kulu klesi; Msr
ve bata Nil olmak zere tm nehirler onun mlk idi: "Firavun, milletine yle
seslendi: Ey milletim! Msr hkmdarl ve memleketimde akan bu rmaklar
benim deil mi? Grmyor musunuz? (Zuhruf, 51) Firavunlar medeniyeti bir
tuyan medeniyeti idi; batlar bu yzden olmutur: "Grmedin mi Rabbin ne
yapt? O stunlar, saraylar sahibi Firavunlara. Onlar ki, lkeler boyunca tuyan
sergilediler (azgnlk ettiler) ve oralar fesada bodular. Sonunda Rabbin
onlarn zerine azap kams yadrd." (Fecr, 11-13)
Snnetullah gereklerinden birini Kur'an belirtir: Btn uygarlk ve
saltanatlarn k tuyan (azgnlk) yzndendir. Bu, daha ok, maddi
deerlere aldanarak azmaktr. Her kn altnda bu yatar. Tuyana
sapanlarn cezalar, bir tabiat tuyan olan atele verilecektir. Cehennem, tabiat
kuvvetleri tuyannn ok gl bir beliriidir.
Tuyanc zalimlerin cezalandrlmasnda en uygun yol, cehennemle ceza
yoludur. (Bkz. Naziat, 39) Cehennem, bir gzetleme yeridir, tuyana sapmlar
iin bir dn/var yeridir. (Nebe', 21-22) Byle olduu iindir ki, cehennem
ehli, birbirlerini sularken srekli: "seni tuyana ben itmedim" eklinde
konuacaklar; "tuyana sapm bir topluluk idiniz, haydi grn sonunuzu!"
hitabm duyacaklardr. (Kaaf, 27; Saffat, 23, 31; Sad, 55-56)
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
Siyasi Otoritenin Tuyan
Siyasi otoritenin tuyan, insann kendisine verilen emretme ve yasaklama
yetkisi ve gerektiinde bakalarna zorla yaptrm sebebiyle l ve haddini
amas, Allah'n koyduu hkmlerle belirtilen hududullahn dna kmasdr.

153

SLAM AKAD

Bu tuyan tr, genelde ynetici ve emir sahiplerinde olur. nk onlarn g


ve yetkileri ve bu konulardaki azgnlk ve taknlklar insanlarn genelini
ilgilendirir. Siyas otoritenin tuyan, bazan insan rububiyet iddiasna kadar
gtrr. Bu, ya Firavun'un yapt gibi lisan- kaliyle (konuma diliyle) veya
nice tautun yapt gibi lisan- haliyle rablk iddia etmekle olur. "(Adamlarn)
toplad ve (onlara) bard: 'Ben sizin en yce rabbinizim' dedi." (Naziat, 23-24)
Siyas otoritenin tuyanna ba rnek Firavun'un tuyandr. Onun haddini
amas ve ly karmasnn bir grnts, rububiyet davas gdecek kadar
gerek Rabb'e; haklarn kmseyecek, zulmedecek ve kleletirecek kadar da
insanlara kar byklenmesidir. Nitekim Allah, birok ayetinde ibret ve t
almak iin, Firavun'un tuyann ve bu azgnl yznden bana gelenleri
tekrar tekrar anlatmtr. Bu da insanlarn ounun otorite tuyanyla imtihana
tabi tutulduunu gsterir. "Musa'nn haberi sana geldi mi? Hani Rabbi ona
Kutsal Vadi'de Tuva'da seslenmiti: 'Firavun'a git, nk o tuyan etti (azd)."
(Naziat, 15-17) Buradaki tuyan, hem Yaratc'ya kar, hem yaratlanlara kar
haddi amak olarak anlayabiliriz. Yani Firavun, kfrle Yaratc'ya kar ba
kaldrd; halk kleletirmek ve onlara zulmetmek suretiyle de yaratlanlara
byklk taslad.
Firavun, rububiyet (rab'lk) iddia ederek tuyann zirvesine ulat. O, bu
batl iddiasYla yneticiliini yapt vatandalarn kendisine, kendi kanunlarna
uymalarn; Allah da olsa, kendi ilkelerine ters denlere itaat etmelerini
yasaklyor, bu mutlak itaat edilmeye kendini yetkili gryordu. Fahreddin
Razi'nin yorumuna gre Firavun, rablk iddiasyla unlar diyordu: "Ben sizin
terbiye eden, bytp gelitiren, ihsan eden rabbinizim. Size alemde
emredecek ve yasak koyacak da ancak benim!"
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
nsanlara Zulm de Siyasi Otoritenin Tuyandr
"Grmedin mi Rabbn ne yapt Ad kavmine? Yksek stunlarla dolu
reme? Ki ehirler arasnda onun ei yaratlmamt. Vadide kayalar oyan
Semudla? Ve kazklar sahibi Firavun'a? Bunlar lkelerde azmlard. Oralarda
ok ktlk etmilerdi. Bu yzden Rabbn onlarn zerine azap krbacm arpt.
Elbette Rabbn her an gzetlemededir." (Fecr, 6-14) Bunlar lkelerinde
azmlard; yani isyan edip gnah ilediler. nsanlara eziyetle ve yeryzn
fesada uratmakla haddi atlar. Kazklar sahibi Firavun denilmesi: Firavun,
yere drt kazk aktm, ikence edecei kimseleri ellerinden ve ayaklarndan bu

154

SLAM AKAD

kazklara balatr, o ekilde ikence ederdi. Bunun iin veya kazk gibi askerleri
ok olduundan byle nitelenmitir. Ayetlerde ifade edilen azdklar ve ok
ktlk ettikleri de gsteriyor ki, bu azgn ve zalim yneticiler, Allah'a isyan
edip ba kaldrdklar gibi; zulm ve dmanlkta da haddi ve ly amlar,
halklarna ikence ve eziyeti oaltmlard.

slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut


Tuyana Kar Mslmanlarn ve zellikle Alimlerin Tavr
Tuyann temelinde "kibir" ve "benlik" yatar. Tautlardan biri olan eytann
azgnlnn sebebi de kibir ve benlik idi. Tuyan, kfr, irk ve zulm olarak
insanlara yansr. "Dorusu irk, byk bir zulmdr." (Lokman, 13) nk irk,
bile bile hakk inkar etmek, nimeti grmemek ve onu verene isyan etmektir.
Bu, iman noktasndan bir tuyandr. man asndan tuyan iinde bulunan
kimsenin, uygulama bakmndan da zalim olmas doaldr. Firavun'un tuyan
buna rnektir. Uygulama asndan tuyan ise, zulm ve hakszlktr. zellikle
yetki sahibi bir kimsenin, kendisini hakl gsterecek baz gerekelerle(!)
adaletten ayrlmas ve emri altndakilere zulmetmesidir. Zaten, Allah'n
indirdiiyle hkmetmeyen yneticinin zalim olmamas beklenemez. (Maide, 45)
Byle kiilerin, hakk korkusuzca syleyen mslmanlar, zellikle de alimler
tarafndan uyarlmas gerekir. Tautlaan yneticiye (sultanun cairun) kar
hakk sylemek, mazlumlar savunmak ve zulme engel olmaya almak, en
nemli ibadetlerdendir. "Cihadn en stn, zalim yneticiye kar hak sz
sylemektir. " (bn Mace, Fiten 20)
slam tarihi, zalim sultanlara ve kt yneticilere kar gelen gl bilginlerle
doludur. ou kez bu muhalefet, dil ve kalemden mzrak ve klca dnt.
Tpk Abdurrahman b. el-'as ve beraberindeki fakih ve muhaddislerin,
Haccac'n tuyanna ve Emevi devletinin sapmasna ba kaldrmalar gibi.
Medine'nin nl fakihi Said bin Mseyyeb, Hulefa-i Raidin'in yolundan
gitmeyen, mal-mevki ve nfuz peinde koan Emevi emir ve valilerinin, kendi
itibarndan yararlanmak iin yaptklar mal ve mevki tekliflerini reddediyor ve
onlarn kt emellerine alet olmuyordu. Velid bin Abdlmelik'e biat reddeden
Said bin Mseyyeb'e 60 denek ceza vuruldu. Tabiin dnemi alimlerinden Said
bin Cbeyr, Haccac'n zulmn nce vaaz ve nasihatle nlemeye alt, bu
fayda vermeyince ona kar ayakland ve ehid edildi. (Yusuf el-Kardavi, bu
destan s mcadeleyi tiyatro eseri eklinde Alim ve Taut adyla

155

SLAM AKAD

kitaplatrmtr.)
Halife Mansur'un zulmne boyun emeyerek onun isteklerine alet olmamak
iin teklif edilen kadlk grevini reddeden Ebu Hanife de ikenceyle ehid
edilmitir. Dier bir mezheb imam Malik bin Enes de Halife Mansur'dan
hakszlk ve zulm grd. Hz. Ali (r.a.) taraftarlarnn isyanna fetva vermesi
zerine ona da ikenceler yapld. Her dnem, tauti dzenler tarafndan zulm
ve ikence gren, hatta idam edilen illimler ok sayda alim vardr. Bu konuda
son dnemdeki alimleri gz nne getirirsek, hemen mehur btn alimlerin
isimlerini saymak gerekecektir: skilipli Atf Hoca, Hasan el-Benna, Seyyid
Kutub, Abdlkadir Udeh, Mevdudi, Abdullah Azzam, Abu Muhammed Asm,
Abdulkadir bin Abdulaziz, mer Abdurrahman.
rneklerden de anlald gibi tuyan (zulm), ister m'min geinsin, ister
kafir, maddi gc ve siyasi iktidar elinde bulunduran yneticilerin
yakalandklar bulac bir hastalktr. Yneticiler, bu hastalktan ancak hi taviz
vermeden Allah'n kitabyla hkmederek adalete sarlmak suretiyle ve yanlarna
mttaki alim yardmclar (mavirler) alarak kurtulabilirler. Bunun
gereklemesi iin de, ncelikle sistemin tauti olmayp slami olmas gerekir.
Adaletin gereklemesi buna baldr. nk Allah'n hkm adalet; onun zdd
ise zulmdr. "Kim Allah'n indirdii ile hkmetmezse, ite onlar zalimlerin ta
kendileridir." (Maide, 45)
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
Siyasi Otorite ve Yneticinin Tuyann Bakalarna Ulatrmas/Taut'lamas
Tuyankar insanlarn zellikle elebalar ve nde gelenleri, kendi
tuyanlarn hakl gstermek ve insanlar zerinde rableip onlarn dnya
hayatlarn dzenlemek iin belli hkmler koyarlar. Bylece dier insanlar da
bunlarn koyduklar hkmleri kabul eder, Allah'n hkmn brakr,
tuyankarlarn hkmleriyle muhakeme olunmak ister ve bylece
tuyankarlara hem ibadet etmi, hem de onlar veli edinmi olurlar. te,
Kur'an, bunlardan birinci tr, yani tuyankar olan ve bakalar zerinde
rableip tuyanlarn hakl karmaya, dnya hayatn ynlendirip
vatandalarnn rabbi kesilmeye girien insanlara taut der. Bu kelimenin tekili
de oulu da ayndr; yani taut bir yerde bir tane olabildii gibi, ibirlii iinde
birden fazla da olabilir. Taut, kendisini veli/dost edinenleri nurdan zulmata
karr. Kendisi zulmat, yani karanlklar iinde olduu iin kendi peinden

156

SLAM AKAD

gidenleri de ba aa bu karanlklarn iine yuvarlar (Bakara, 257). Bylece,


tautun peinden gidenler, onu veli/dost edinmekle ona ibadet etmi (Maide,
60) olurlar. Allah'a imandan nce 'la/hayr' silahyla tauta kfretmeleri, onu
tanmamalar gerekirken onun koyduu hkmlerle muhakeme olunmak
istemekle Allah'a kfretmi ve tauta iman etmi olurlar (Nisa, 60). Artk,
karanlklar yrtc birer k olan Kur'an ayetleri bylelerinin ancak tuyan ve
kfrn arttrr (Maide, 64). Bylelikle, irk toplumunun zerine oturduu l
de (taut, onun tanrs olan nefsi, yani heva ve hevesi ile yardmclaryla tauta
ibadet edenler) tamamlanm olur; tevhid toplumunun yerini alr veya karsna
geer. (Ali nal, Kurlan'da Temel Kavramlar, s. 320-321 )
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
Taut Kimdir?
Taut, kelime olarak haddi aan, azan, hakikatten sapan, taknlk
gsteren ve her sapkln ba gibi anlamlara gelir; Istlahta ise Allah'a isyan
eden anlamnda kullanlr. Allah'n indirdii hkmlere alternatif olmak ve
onlarn yerine gemek zere hkmler koyan her varlk tauttur. Bunun insan
olmas, put, eytan veya bunlarn dnda herhangi bir ey olmas farketmez.
Kur'an- Kerimde: "Andolsun ki, biz her kavme; 'Allah'a ibadet edin, tauta
kulluktan kann diye (tebliat yapmas iin) bir peygamber gnderdik." (Nahl,
36) nsanlar, sadece Allaha kul olma, yalnz O'na ibadet etme hususunda
istisnasz uyarlmlardr. "man edenler Allah yolunda cihad ederler;
kfredenler ise taut yolunda savarlar." (Nisa, 76) Yani insanlar ya Allah'a
ibadet edecekler veya tauta kul olacaklardr; bu iki yolun dnda nc bir
hal yoktur.
Kur'an- Kerim'de: "Sana indirilen Kur'anla ve senden nce indirilen
kitaplara iman ettik diye bo iddialarda bulunanlara bakmaz msn? Onlar
tautun huzurunda muhakeme olmak (hkmlerine boyun emek) istiyorlar.
Halbuki tautu inkar etmekle (telifir etmek, lanetlemekle) emrolunmulardr."
(Nisa, 60) buyrulmaktadr. Kur'andaki btn bu ayetleri dikkate alarak u
hususu belirtmekte fayda vardr: Tautun hkmlerine raz olanlar ve boyun
eenler, kafirlerdir. Nitekim bn Kesir, bu hususta unlar kaydediyor: "Bu ayeti kerimede (Nisa, 60) Hz. Muhammed (s.a.s.)'e ve dier peygamberlere iman
ettiklerini sylemekle beraber, ihtilaf ettikleri hususlarda, Allah'n kitabndan ve
Peygamber'in snnetinden kanp, insanlarn kendi akllarna gre (beeri
kanunlarla) hkm vermesini isteyen kiinin iman iddiasn Allah

157

SLAM AKAD

reddetmektedir." (bn Kesir, 1/519)


Bugn dnyada; vahyi inkar ederek, insanlarn ounluunun rzasna
gre kurulduu iddia olunan btn demokratik sistemler, Allahln hkmlerine
mukabil ve onlarn yerine gemek zere hkmler icad etmektedir. Dolaysyla
btn demokratik sistemler, bu noktada "tauti" zellikler tarlar. Bu, bir
anlamda btn ideolojik sistemler iin de geerlidir. Daha genel bir ifade ile,
slam'n dndaki btn sistemler tautidir. Tautlarn hkmlerine gre
ynetilen btn yerlerde yaayan mminlerin, Allahln indirdii hkmlerin
galip gelmesi uruna cihad etmeleri farz- ayndr. uras unutulmamaldr ki,
tautun hkmlerine "evet" diyenler, Allah'n dinine "hayr" demi, kfretmi
durumundadrlar. Bunu ister bilerek, ister bilmeyerek yapsnlar durum asla
deimez. nk btn peygamberlerin insanlara; "Allah'a ibadet edin, tauta
kulluktan kann" diye tebliat yaptklar ayetlerle sabittir. Tautun
hkmlerini inkar etmeyen ve tauti glerle mcadele vermeyen kimse, ne
kadar alim olursa olsun, "msterik" izgisini asla geemez. (Yusuf Kerimolu,
Kelimeler Kavramlar, s. 316-317 )
Taut, Hakk tanmayp azan ve sapan her kii ve gce verilen addr.
eytana da bu yzden taut denmitir. Taut, hakka, hakikate ve imana kar
gelen, Allah'n kullar iin izdii nizam ve snrlar aan her eyi ifade eder.
Taut, bir ahs olabilecei gibi, Allah nizamndan alnmam her trl sistem,
Allah'a balanmayan her eit fikir, dnce, adet ve alkanlk da olabilir. Kim
btn bunlar ne ekilde olursa olsun reddeder ve yalnz Allaha iman edip
balanr, sadece Allah'n kanun ve nizamlarn kabul eder ve tm yaantsn
buna gre dzenlerse, salam bir kulpa balanm, yani kurtulmu olur.
(Bakara, 256) Tautu reddetmeden iman eksiktir, yarmdr; byle bir iman
geerli olmaz. Bu durum, aynen mriklerin Allaha inanmas gibidir. Taut,
Allah'a ibadetten alkoyan, Allaha giden yolu tkayan, dini Allah'a has klmay,
Allah ve Rasl'ne tabi olmay nleyendir. Bu, cinni ve insi eytan olabilecei
gibi, aa, beton, tun, ta, mezar, inek, para, ate, adet ve sistem de olabilir.
Gnmzdeki medya aralarnn ounu da bu kavramn iine koyabiliriz.
Mevdudi'ye gre taut kelimesi, szlk anlamyla, snrlar aan herkes iin
kullanlr.
Kuran bu kelimeyi Allah'a isyan eden, Allah'n kullarnn hakimi olduunu
iddia eden ve onlar kendi kulu olmaya zorlayan kimse iin kullanr. Eer bir
kimse Allah'a isyan eder ve O'nun kullarn kendisine boyun emeye zorlarsa, o
zaman tauttur. Byle bir kimse; eytan, rahip, dini veya politik lider, kral veya
bir devlet olabilir. Bu nedenle bir kimse tautu reddetmedike Allaha inanm
saylamaz. Tautun, tekil ve oul anlam birlikte kullanlr. nk Allah' inkar
eden kimse, sadece bir tek deil; binlerce tautun klesi olur. (Mevdudi,

158

SLAM AKAD

Tefhim'l- Kuran, c. 1, s. 202) Taut, ilah olmayan hkmlere gre kararlar


veren otorite demektir. Taut kelimesiyle, ayn zamanda, Allah tek hakim /
egemen ve Rasln nihai otorite olarak tanmayan hkm sistemleri de
kastedilir. (Mevdudi, a.g.e. c. i, s. 375 )
Seyyid Kutub da tautu u ekilde tanmlar: Allah'n emri dndaki her
eit sistem, Allah'n eriatna dayanmayan her trl nizam tauttur. Taut,
Allahn eriatndan baka btn idare ekilleridir. Zira insan, uluhiyet
zelliklerinden birisini kendisine mal edip, adaletin ve hakkn ta kendisi olan
eriatn hudutlarn aarak kendi egemenliini ileri srerse tuyan etmi ve
kendi haddini am demektir. Byle bir ey, tuyandr ve byle iddialar ileri
srenler ta denilen haddini am asilerdir. Bunlara inananlar, bunlara tabi
olanlar irk ierisindedirler, kfr ierisindedirler. (Seyyid Kutub, Fi Zlali'l
Kur'an, c.3, s. 269 )
Yusuf el-Kardaviye gre, Allahn eriat ile atan btn gelenekler,
rejimler, zatnda g grlen eya, insan ve putlar tauttur. Taut, kulun
haddi tecavz ederek, ibadet ettii, tabi olduu ve itaat ettii eydir. Her
kavmin tautu, kendisine hkm gtrdkleri, huzurunda muhakemeletikleri,
ibadet ettikleri, tabi olduklar, yalnz Allaha itaat edilmesi gerektii yerde itaat
ettikleri kimse veya varlklardr. Bunlarn ve bunlarla ilikisi olan insanlarn
durumlarn dndmz zaman, insanlarn ounu Allaha ibadet ve
itaatten yz evirmi, tautlara ibadet ve itaat eder halde grrz. (Yusuf elKardav, Tevhidin Hakikat, s. 57 )
Nisa, 76. Ayetine gre taut, Allaha kar olanlarn, uruna savat ey,
nesne, insan, dava, ideoloji olarak anlalmaktadr. Taut, itaatte Allal1a ortak
koulan her eydir. Kendisine kaytsz artsz itaat edilecek tek merci Allahtr.
Olnun dndakilere O'ndan dolay itaat edilir. Bu tr itaatler, meruiyetini
Allah'tan alrlar. Kuran, Allah'tan bakasna itaati, tauta itaat ve ibadet olarak
nitelemektedir (l6/Nahl, 36). taat edilen ey, Allah'n hkmlerine aykr
olursa, itaat tauta itaatin ta kendisi olmaktadr (Nisa, 60).
Taut bir semboldr; kfrn, zulmn, errin, hakszln, adaletsizliin,
putuluun, azgnln, sapknln ve daha aklnza gelen tm ktlklerin
sembol. Bu sembol, bazan kendini Firavun ilan eden antik ya da ada bir
ynetici, bazan cansz bir eya, bazan bir ideoloji, bazan da eytan, uur, ans,
talih gibi soyut eylerdir. Taut, insanolunun ilahlatrd her eydir. Daha
dorusu taut, insanla Allah arasna gerilen eylerin tmne verilen ortak
isimdir. Allah'n koyduu snrlar ineyen insan tuyan etmitir. te taut, o
insana bu snrlar ineten eydir. Eer o ey insansa ve kafirse ona itaat eden
de kafir olur; yok eer insann itaat ettii taut mnafksa ona itaat eden de
mnafk olur. Tabii fasksa fask; zalimse zalim olur. (Mustafa slamolu, man

159

SLAM AKAD

Risalesi, 170 )
Btn bu aklamalar erevesinde taut, her trl azgnlk, sapknlk,
anlk ve batl inan ve davranlar sembolize eder. Taut, tuyan yaayan ve
yaatmaya alan kii ve gtr.
Taut, her devirde Firavun ruhlu kiilerle, onlarn yardaklar olan grubun
genel ad, cins ismidir. Her devirde birden ok taut bulunur. Tautlarn, kabile
apnda, millet apnda olanlar yannda blgesel ve enternasyonal olanlar da
bulunacaktr. Bunlar, birbirlerinden habersiz olabilecekleri gibi, organize de
olabilirler. Hatta, blisler parlamentosu (hizbu-eytan, evliyaueytan) gibi
birlikler, beraberlikler vcuda getirebilirler. Tautlar, aralarnda hiyerarik bir
dzen kurabilir, paralellik veya entegrasyona gidebilirler. Byle olunca tauti
sistemler, parlamentolar, prensipler gelitirilebilir. Mesela, Muhammed kbal,
emperyalist batllarn oluturduklar smr dzeninin temsilcilerinin vcut
verdikleri organizasyonu, blisler parlamentosu diye anmtr. Aynen bunun gibi
tautlar parlamentosu deyimini de kullanabiliriz. Kur'an, bu noktada evliyauttaut (tautun dostlar, grev arkadalar, destekileri) deyimini kullanyor
(Bakara 257). (Kur'ann Temel Kavramlar, 562 )
Bir kimse, Allah'a, meleklerine ... inandn ikrar etse, buna mukabil,
tauti rejimleri (demokratik, laik, hmanist, kapitalist, sosyalist vs.) ada
devlet modelleri ad altnda benimsese, doruluklarna itikat etse, irtidat etmi
olur, yani dinden kar. Kim, insanlarn maslahat ve iyiliklerini Allah'tan daha iyi
bildiini iddia ederek, insanlar zerinde hkmler koymaya ve bunlar tatbik
etmeye gayret ederse "ilahlk" iddiasna girimi olur. Her kim de bunlarn bu
iddialarn dorulayarak onlarla ibirlii yaparsa, tevhid akidesini paralam,
ilahlara iman etmi, kafirler zmresine dahil olmu demektir. Bu adan
"ada devlet modelleri" iyi deerlendirilmeli, isimleri milliyeti-mukaddesat
dahi olsa, Allah'n indirdii hkmlere mukabil olmak ve onlarn yerine gemek
zere doktrinler imal eden, bu doktrinleri insanlarn hayatna tatbik edeceini
ilan eden insanlarn taut olduu gerei unutulmamaldr. Bu gn dnyada
insanlarn beikten mezara hayatlarn dzenlemek iddiasndaki meclisler
konsller, krallar, kavimler aras kurulular, insanlar teslim alm
grnmektedirler. (Hsn Akta, Medeni Vahet, 140 )
Hz. Ademden gnmze kadar, genel anlamda insanln iki tanrs var
olagelmitir:
Allah ve taut... Tarih boyunca insanolu ya tevhid dinine mensup olmu
ve bu dinin tanrs olan Allah' kendisi iin yegane ilah edinmi; ya da irk
dinine mensup olmu ve bu dinin ok eitli olan tanr veya tanrlarna ittiba
etmitir. te Kuran, irk dininin tanr veya tanrlarna genel olarak taut
demektedir.

160

SLAM AKAD

Gnmzde mslmanlk iddiasnda bulunanlarn birou bu bakmdan


profan / blmeli bir kafa yapsna sahip bulunmaktadr. Bu kimseler, bir yandan
Allahla iman ettikleri iddiasnda bulunurken, dier yandan slamln aka
emrettii ve yasaklad eylere ters debilmekte ve tautlarn yasalarna
kabulleri arasnda yer verebilmektedirler. Oysa bir kalpte hem imana, hem de
kfre yer verilmesi slama gre ak bir paradoks, gerek bir elikidir. "Yoksa
siz Kitabn bir ksmna inanp bir ksmn inkar m ediyorsunuz? Sizden bunu
yapann cezas, dnya hayatnda rezil ve rsvaylktr. Kyamet gnnde de
azabn en iddetlisine itilirler. Allah, yaptklarnz bilmez deildir. " (Bakara, 85)
Bir kalpte hem iman ve hem de ayn zamanda kfr bulunamaz. Bu iki
olgu, ate ile barut gibi yan yana bulunamazlar. Birisinin yerletii kalpte bir
dierine yer yoktur. M'min, kafir ve mnafktan farkldr; kendisine slam ile
beraber bir veya birka dnya grnden veya ideolojiden sentezler yapan,
bukalemun bir ahsiyete sahip olamaz. nk tevhidi, irkten farkl klan; baka
felsefelere, herhangi bir dnya grne veya ideolojiye ihtiya duymamas,
m'minin btn bir hayatn kuatan yetkin bir inan, bir pratik; ksacas bir
sistem, bir yaam biimi olmasdr. Bugn beeriyet, Tevhid dininden
uzaklaarak, yeryznde egemen olan tautlarn dinine sapm bulunuyor.
Mslmanlk iddiasnda bulunan ynlarn Allaha deil; tautlara ibadet
ettikleri su gtrmez bir gerektir. Bu gerekten hareketle Kur'an' renmek,
manasnn derinliklerine dalmak ve onu pratik hayatlarna indirgemek isteyen
her mslmann, taut kavramnn gerek anlamn kavramas ve kavrad
tautu tm kurallar ve kurumlaryla birlikte reddetmesi, bu reddi
davranlaryla gstermesi itikad bir sorumluluktur.
slam Akaidi Blm -3 Tuyan ve Taut
Siyas Rejimler, Hkm ve Yetkiyi Allah'tan Almyorsa Tauttur
Bugn yeryznde yrrlkte olan rejimlerin hemen hepsi, beeri
rejimlerdir ve hkmlerini kendileri koymakta; dolaysyla da Allah'n
hkmlerine muhalefet etmektedirler. O yzden bu rejimlerin hepsi "taut"
olarak isimlenir.
Bir kimse; Allah'a, ahirete ve inanlacak hususlara inandn aklasa;
fakat demokratik, laik, sosyalist, kapitalist vb. rejimlerden herhangi birinin
hkmlerini kabul edip itaat etse, byle bir kimsenin irtidadna hkmedilir. Zira
insanlar yaratan Allah'tan bakas, insanlarn nasl idare olunaca hususunda
ve onlarn sosyal yaamlarna ynelik hkmler koyma yetkisine sahip deildir.

161

SLAM AKAD

kn hkm koyan insan, o hkme tabi olmasn istedii insanlardan stn


ve herhangi bir ayrcala sahip deildir. Allah katnda stnlk, sadece takva
iledir. (Hucurat, 13) Kendisinde byle yetkiler grdkten sonra, Allah'n
indirdikleriyle hkmetmeyip, heva ve hevesleri dorultusunda hkmler
koyanlar ayn zamanda "ilahlk" iddias iindedirler. Dolaysyla Allah'n
hkmleri dnda hkm koyanlar ve o hkmlere tabi olanlar da, tevhid
akidesinin dna karlar. Taut, mslmann en byk dmandr. Taut,
devlet sistemlerini, ahlaki deerleri ele geirmi ve onlar mslmana zarar
verecek bir hale dntrmtr. Ksaca taut, mslman drt yanndan
kuatm bulunmakta ve mslmana mslmanca hayat hakk tanmamaktadr.
Tauti gler, Allahn arznda, O'nun hkmlerine kar tuyan eden ve
insanlarn zerinde ilahlk iddiasnda bulunan otoritelerdir. Bunlarla srekli
olarak savamak farzdr (Nisa, 76).
Gnmzde Allah'n indirdii hkmleri bir kenara brakarak, "hakimiyet
kaytsz ve artsz insanndr" sloganna sarlan ve insanlarn ounun rzasna
gre kurulduu iddia edilen siyasi otoriteler, iktidar haline gelmilerdir. Bu
siyasi otoritelerin taut hkmnde olduu unutulmamaldr:"'Daha ak bir
ifade ile slam nizamnn dndaki btn sistemler "tauti" zellikleri tarlar.
Kelime-i ehadet getirerek, baka ilahlar ve tautlar reddeden mslmanlar,
bu szlerini davranlaryla da ispatlamak zorundadrlar.
Allah, zalim yneticilere yardm etmeyi de haram klm, onlara kk
apta meyil ve yardm anlam tayan szlerden, davran veya tasvipten
nehyetmitir: "Sakn zulmedenlere en ufak bir meyil duymayn; sonra size ate
dokunur (cehennemde yanarsnz). Sizin Allahtan baka evliyanz/dostlarnz
yoktur. Sonra (O'ndan da) yardm gremezsiniz." (Hud, 113)
nsanlara zulmeden tauti siyasal otorite konusunda, unutulmamas
gereken hususlardan biri, zalim yneticilerin, yardmclar olmasa, zulmetmeye
glerinin yetmeyeceidir. Tauti ynetim ve kurumlardaki bu yardmclar,
zulm ve tuyanda yneticinin kulland malzemeleridir. Zulm ve tuyan
arklarnn dnmesi iin bir taraftan ezen ve dier taraftan ezilen dililerdir. Bu
sebeple, onlar da aynen o zalim tuyankar gibi sulu ve zulmnn cezasnda
ortaktrlar. Bundan dolay Allah, Firavun ve avanelerini ayn vasfla anmtr:
"Gerekten Firavun, Haman ve askerleri yanl yolda idiler." (Kasas, 8)
Allah, Firavun'u helak edince, onlar da helak ettiini aklar: "Firavun,
askerleriyle birlikte onlarn peine dt. Deniz onlar gmp bouverdi."
(Taha, 78) "Biz de onu (Firavun'u) ve askerlerini yakalayp denize atverdik.
Bak, ite zalimlerin sonu nasl oldu!" (Kasas, 40)
Taut tanmna girenler unlardr:

162

SLAM AKAD

a- Arzular mabudlatrlan nefis, tauttur.


b- Allah'n emir ve yasaklarn tanmayan, slam nizam ile atan dzen
ve dsturlara aran her fert ve nder tauttur.
c- Allah'tan gayr, zatnda g grlen eya, insan ve putlar tauttur.
d- eytan tauttur.
e- Allah'n eriat ile atan btn gelenekler, esas alnan btn rejimler
tauttur. (Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kurlan Dili, c. 2, s. 869 )
Tautlar destekleyen, onlar l alan, onlara sevgi besleyen her insan,
Allaha ibadet ve kulluktan vazgeip tautun kulluunu kabullenen eytan
askeridir. Allah'n emirleri ve yasaklaryla atan nefsi, fertleri, nderleri,
rejimleri ve ilkeleri reddetmedike, hakimiyetin yalnz Allah'a ve O'nun nizam
slam nizamna ait olduunu tasdik etmedike, tevhid kulpuna yaplamaz.
(Bkz. Bakara, 256) Mslman olmak iin art olan tautun iddetle
reddedilmesi, sadece szle yeterli deildir. Ruhun derinliklerinde kasrgalaan
ve ameli hayatta neticeler douran fiili bir red gerekir. Bunun iin de tautla
savamak lazmdr. Bu savan gerekleri:
a- Allah'n emir ve yasaklarna tabi oluncaya kadar taut olan nefisle
savamak,
b- Kiisel ve toplumsal hayatmz Allah'a dndrmemize engel olan ve
taut Olan cahiliyye dzenleri ve tauti fikir babalar ile savamak.
slam'da emrolunan cihad, ite bu tautlara kar verilmesi gerekli olan
mcadeledir Tautla atmak, hakk getirmek ve batl gidermek iin
olacandan, her kesimden ve her i yapanlardan btn m'minler, tautla
mcadele edeceklerdir. Bu, farz bir grevdir. Rabbimiz, m'minleri tauta kar
kendi nizamnn savalar olarak takdim ediyor (Nisa, 76). Tauta ve ondan
yana olanlara kar mcadele vermeyenler m 'min kalamazlar. Bunun iindir
ki, Peygamberimiz: "Her kim (tauta kar) cihad etmeden ve onunla mcadele
(ederek Hakk hakim klma) arzusunu ruhunda duymadan lrse nifaktan bir
ube zerinde lr." (Sahihi Muslm; Ryazu's- Salhn, II, no: 1346)
buyurmulardr. Tagutu kalben reddetseler dahi, fiilen onunla vurumayanlar,
ameli hayatn icab onunla anlama ve dostluk kurma yoluna gitmeye mecbur
kalrlar. Bu da Allah ve taut dostluunu bir araya getirmek olan nifakn ilk
tezahr olur. Halbuki Allah, tauta ancak kafirlerin dostluk gsterebileceini
ak bir ekilde belirtmitir. (Bkz. Bakara, 257)
Mslmanlar, bugn Allah ve taut hakimiyetini, dostluunu bir arada

163

SLAM AKAD

yaatmaa almak gibi sonu zulmet ve ate olan kmaz bir yolun
zerindedirler. Namaz, orucu ... kabul edip, hatta yerine getiren niceleri,
slam'n asrmzn yaayan bir toplumsal ve siyasal dzeni ' olmasn lzumlu
bulmayanlar, Allah ve taut hakimiyetini bir arada tanm oluyorlar. slam
insannn yetitirilmesini isteyen niceleri, materyalist eitim sistemine mcadele
etmeksizin rza gstermekle taut dostluuna sine ayorlar. Ferdi mlkiyeti,
Allah'n mlk vb. hakimiyetini kabul eden niceleri, faiz dzenini zaruri
grmekle, taut egemenliine ba eiyorlar. Ahlak ve fazilet llerinin
yaanmasn isteyen niceleri, kiisel karlar uruna eitli irkinlik ve
ktlkleri yapmakla taut dostluunu aa vuruyorlar. Btn bu durumlar,
kendisinden raz olunduka veya tauta kar bir iman ve amel harbi
almadka bir kfrdr. (Bkz. Nisa, 60)
Yaadmz toplum dzeni, fikir putlaryla, cahiliyye rf ve sistemleri ile
ve sapttrd z nefsimizle, bizleri kuatm, tautu hakim ve dost tanmak
sapk1 ile kar karya getirmitir. yle ki, fert, aile, cemiyet, sanat, ticaret,
memuriyet, eitim ve politika hayatnn her. blm bir kavak noktas
olmutur. Bu kavakta bir tek yol slam nizamna; dier yollar tauta gidiyor:
Abdullah bin Mes'ud anlatyor: Hz. Peygamber bize bir hat izdi ve sonra, "bu
Allah'n yoludur" dedi. Bu hattn sana ve soluna da birok hatlar (izgiler)
izdi ve "bunlar, birtakm yollardr ki her biri zerinde kendisine aran bir
taut vardr." buyurdu ve u ayeti okudu:
"phesiz ki bu (slam) benim dosdoru yolumdur. Ona uyun. (Tauta
ait) yollara tabi olmayn ki, sizi O'nun yolundan saptrp paralamasnlar. te
Allah (tautun ktlklerinden) saknasnz diye size bunlar emretti." (En'am,
153) (Ali Rza Demircan, slam Nizam, II/ 41 )
Yollarn ayrl noktasndayz: nsan, ya tauta tabi olup geici zevkler
peinde koacak; o zaman sonu, dnyada zillet ve kullara kulluk; tauta
kalben teslim olmak (iman etmek) suretiyle heva ve heveslerine gre
yaamann sonucu ahirette de var, cehennem olacaktr. Veya tautlar
reddedip Allah'a dostluk; hayatn slam'n hkmlerine gre tanzim edip
izzetli, onurlu bir hayat ve cennet: "Tauta kulluk etmekten kanp Allah La
ynelenlere mjde vardr. (Ey Muhammed!) Dinleyip de szn en gzeline
uyan kullarm mjdele. te Allah'n doru yola ilettii kimseler onlardr.
Gerek akl sahipleri de onlardr. " (Zmer, 17-18) Bu iki inan ve yaama
biiminin dnda nc bir durumdan sz etmek mmkn deildir!
"man edenler Allah yolunda savar; kfredenler de taut yolunda
savarlar. O halde, eytann dostlaryla savan; nk eytann hilesi zayftr."
(Nisa, 76)

164

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -3 Taut


Tuyanla lgili Ayet-i kerimeler
Bakara, 15; En'am, 110; Maide, 64, 68; A'raf, 186; Hud, 112; Yunus, ll;
M'minun, 75; sra,60; Kehf, 80; Taha, 24,43,45, 81; Saffat, 30; Sat, 55; Kaf,
27; Zariyat. 53; Tur, 32; Rahman, 8; Kalem, 31; Nebe', 22; Necm, 17, 52;
Hakka, 5, ll, Naziat, 17, 37; Fecr, ll; Alak, 6; ems, ll.
Kaynaklar
1-Hak Dini Kur'an Dili, Elmal Hamdi Yazr, Azim Y. c. 1, s. 215-216
2-Hadislerle Kur'an Tefsiri, bni Kesir, ar Y. c. 2, s. 193-196
3-Tefsir-i Kebir (Mefatihu'l-Gayb), Fahreddin Razi, Aka Y. c. 2, s. 49-51
4-Fi Zlalil Kuran, Seyyid Kutub, Hikmet Y. c. 1, s. 90-91,; c 3, 269
5-Tefhiml Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. 1,202,375
6-Min Vahyi'l-Kur'an, M. Hseyin Fadlullah, Akademi Y. c. I, s. 81-83
7-Bakara Suresi Yorumu, Haluk Nurbaki, Damla Y. 140-141
8-Taut, Ahmed Kettan, Muhammed ez Zeyn, Esra Y.
9-slam Ansiklopedisi, amil Y. c. 6, s. 226-228, 77-79
10. Kuranda Siyasi Kavramlar, Vecdi Akyz, Kitabevi Y. s. 297-307
11.Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 319-321
12. Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimolu, nklab Y. s. 316-3 7
13-Kur'an'da Gnah Kavram, Sadk Kl, Hiba Y. s. 143-145
14-Tevhid ve Deiim, Celalettin Vatanda, Pnar Y. s. 105-109
15-lahi Kanunlarn Hikmetleri, Abdlkerim Zeydan, htar Y. s. 248-261
16-man Risalesi, Mustafa slamolu, Denge Y. s. i 66-17 i
17-La, Mustafa elik, l Y. c. 1, s. 31-45,203-21 i
18-Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 67-70,149-162
19-Tevhidin Hakikat, Yusuf el-Kardavi, Saff Y. s. 55-58
20-Tevhid ve Akaid, Muhammed Karaca, Ribat Y. s. 53-57
21-Tuyana Kar Ulema, M. Recep el-Beyyumi, Eksen Y.
22-Alim ve Taut, Yusuf el-Kardavi, Bengisu Y.
23-Medeni Vahet, Hsn Akta, Dnce Y. s. 135-141
24-slam Nizam, Ali Rza Demircan, Eymen Y. c. 2, s. 41-46
ENDAD

165

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -4 Endad


Endad ve Nidd Kelimelerinin Anlam ve Mahiyeti
"Endad" kelimesi, "nidd"in ouludur. Nidd: Misil, denk, e, benzer
demektir. Aka tapnlsn veya tapnlmasn ilah yerine konan, tanr olarak
benimsenen Allah'n dndaki eylere denir. Birbiriyle ekien, tartan ortaklar
iin de bu kelime kullanlr.
slam Akaidi Blm -4 Endad
Kuran Kerimde Endad Kavram
"O Rab ki, yeri sizin iin bir dek. g de (kubbemsi) bir tavan yapt.
Gkten su indirerek onunla, size rzk/besin olsun diye (yerden) eitli rnler
kard. Artk, bunu bile bile Allah'a endad/ortaklar komayn. " (Bakara, 22)
"nsanlardan bazlar, Allahtan bakasn Allah'a endad/denk tanrlar edinir
de onlar Allahl sever gibi severler. man edenlerin Allah la olan sevgileri ise
(onlarnkinden) ok daha fazladr. Keke zalimler azab grdkleri zaman
(anlayacaklar gibi) btn kuvvetin Allah la ait olduunu ve Allahln azabnn
ok iddetli olduunu nceden anlayabilselerdi." (Bakara, 165)
"(nsanlar) Allah yolundan saptrmak iin O'na endad/ortaklar kotular. De ki:
(stediiniz gibi) yaayn! nk dnnz ateedir. " (brahim, 30)
"Mstazaflar/zayf braklp smrlenler de mstekbirlere/byklk
taslayanlara: Hayr! Gece gndz (iiniz) tuzak kurmakt. nk siz daima
Allahl inkar etmemizi, O'na endad/ortaklar komamz bize emrederdiniz,
derler. Artk azab grdklerinde, iin iin yanarlar ... " (Sebe',33)
"nsann bana bir sknt gelince,Rabbine ynelerek O'na yalvarr. Sonra
Allah kendisinden ona bir nimet verince, nceden yalvarm olduunu unutur.
Allah 'n yolundan saptrmak iin O'na endad/eler koar. De ki: Kfrnle biraz
elenedur; nk sen, muhakkak cehennem ehlindensin! (Zmer, 8)
"De ki: Gerekten siz, yeri iki gnde yaratan inkar edip O'na
endad/ortaklar m kouyorsunuz? 0, alemlerin Rabbidir. ' (Fusslet, 9)
Endad kelimesinin ayette neler veya kimler hakknda kullanld
konusunda Fahreddin Razi, u bilgileri verir: Alimler, "endad" (ortaklar, eler)
kelimesi ile ne murad edildii hususunda deiik grler ileri srmlerdir. Bu

166

SLAM AKAD

grler balkta incelenebilir: 1- Endad, mriklerin kendilerini Allaha


yaklatrsnlar diye ilah edindikleri, fayda ve zararn umup bekledikleri, balar
dara dtnde kendilerine yneldikleri, adaklarda bulunup kurban kestikleri
putlardr. Bu, ou mfessirin grdr. Bu gre gre, putlar birbirlerinin
endad (ei, orta) dr; Allahn ortaklar deil. Veya bunun manas, "o
mriklerin bozuk zanlarnca bu putlar, Allah'n birer ei ve orta (endad)
drlar. 2- Onlar, mriklerin kendilerine itaat edip, onlara itaat ettikleri zaman
Allah'n haramlarn helal, helallarn da haram saydklar bakanlardr.
Mrikler, m'minlerin Allah1a boyun emeyi kendilerine gerekli gr gibi,
reislerine boyun eip onlara son derece sayg duymay kendilerine gerekli
grp onlar Allahln endad edinirler. Bu gr, Sddilden rivayet edilmitir. 3Sufilerin ve ariflerin grdr:
Allah'tan baka kalbini megul eden her eyi, sen, kalbinde Allah'n birer
niddi (ei, orta) kabul etmisin demektir. Bu da Cenab- Hakkm: "Heva
hevesini, ilah edinen kimseyi grdn m?" (Casiye, 23) ayetinde murad ettii
manadr. (Tefsir-i Kebir, c. 4, s. 180-181)
Bakara suresi 22. ayette geen "ca'l" (uydurma) tabiri, gsteriyor ki,
Allah'a hangi eyden olursa olsun, misil (denk) tasavvur olunursa uydurma
olur; batl olur. Bunu bile bile yaparsanz, korunanlardan olamazsnz, inat
kafirlerden olursunuz. Allah'n sizi ve siZden nceki insanlar yaratan tek
yaratc olduunu, Dnya deini, Gk tavann sizin iin meydana getirdiini,
yukardan yani bulutlardan su indirip de bu sebeple size trl trl
meyvelerden, rnlerden rzk kardn bilmektesiniz. Baknz Rabbiniz nasl
merhametli ve kudretlidir. Siz bu saydklarmz hep bilirsiniz. O hal de siz,
bunlar ve Yaratc' dan baka ilah olamayacan bilip dururken, Allah'a, bir
olan o hak ma'buda nidd/denk aramaya, benzerler uydurmaya, ortaklar
komaya ve Firavun'un yapt gibi yerde-gkte kulelerden drbnlerle Allah
aramaya kalkmayn da, bu emri veren ve btn bunlar yapan, ihsan eden ve
orta, benzeri bulunmayan yaratcnz, Rabbiniz, Rahman ve Rahim bir Allah'a
tevhid ile ibadet ve kulluk edin. (Elmall, c.1, s. 234)
"Ey insanlar, sizi de, sizden ncekileri de yaratan Rabbnza ibadet/kulluk
edin. Umulur ki, bylece korunmu (Allah 'n azabndan kendinizi kurtarm)
olursunuz. O Rab ki, yeri sizin iin bir dek, g de (kubbemsi) bir tavan
yapt. Gkten su indirerek onunla, size rzk/besin olsun diye (yerden) eitli
rnler kard. Artk, bunu bile bile Allah 'a endad/irk komayn. (Bakara,
21-22) Bu ayetin muhtevas udur: Allah, yeryznn sahibi, maliki ve rzk
verici yaratcsdr. Bunun iin yalnz O'na ibadet edilmesi ve hibir eyin
kendisine ortak koulmamas gerekir. Bu sebeple Allah Teala, "bile bile Allah 'a
endad/irk komayn buyurmaktadr. Buhari ve Mslimde bn Mes'ud'un

167

SLAM AKAD

naklettii hadiste denilir ki: "Ben, 'Ey Allah'n Rasul, gnahlarn en by


hangisidir?' diye sorduumda, buyurdu ki: "En tec'ale lillahi nidden ve hve
halekake (Allah, seni yaratm olduu halde kendisine nidd/irk komandr)."
Muaz'n rivayet ettii hadis de buna benzer. Onun naklettii hadiste Raslullah
(s.a.s.) buyurur ki: "Bilir misin, Allah'n kullar zerindeki hakk nedir? Ona
ibadet edip hibir eyi O'na ortak komamalardr." bn Mace'nin rivayet ettii
bir baka hadiste ise yle buyrulur: "Sizden hi biriniz Allah isterse ve falan da
isterse demesin. 'naallah " yani ' Allah isterse' desin." Btn bunlar, Allah
Teala'nn zatndaki tevhidi korumak ve muhafaza etmek iindir. (bn Kesir, c.
2, s. 209)
Aslnda alemde varl, kudreti, yaratcl, ilmi ve hikmeti bakmndan
Allah'a nidd/ denk olabilecek bir eriki/orta Allah'a ispata alan hi kimse
yoktur. Fakat, Allah'tan baka ma'bud edinmeye gelince, bunu yapan pek ok
grup vardr. (Tefsir-i Kebir c. 2 s.133 ) te bu kulluk da bile bile Allah'a
endad/denk olabilecek ortaklar komak demektir.
"Allah, hibir ey benzemez. O iitici ve grcdr." (ura, 11) ayeti,
mutlak tenzihi ifade etmektedir. Nidd, nazir, ebih, kfv, misl kelimeleri
hemen hemen ayn anlama gelir. Nidd: e anlamna gelir. "Allah'a meseller
vermee (birtakm benzerler ortaya kararak Allah' onlara benzetmee ve
O'nu kotuunuz ortaklarla kyaslamaya) kalkmayn! nk Allah bilir, siz
bilmezsiniz." (Nahl, 74) Yani mutlak bilgisi olmayan ilah olamaz. O halde
Allah'n zatnda, fiillerinde ve sfatlarnda misli yoktur.
"nsanlardan kimi, Allah 'tan baka eler tutar; Allah sever gibi onlar
severler." (Bakara, 165) Allah'tan baka eylere de Allah'n sfatlar gibi sfatlar
verirler. Veya Allah' sever gibi baka eyleri severler. Allah'n verdii nimetleri
de sebeplerden bilirler. Oysa insan yaratan, yamuru gnderen ve rzk veren
yalnz Allah'tr. Fiillerinde yaratlana benzemeyen, zatnda ve sfatlarnda da
benzemez. (Mehmet Soysald, K. Semantii Asndan nanla lgili Temel
Kavramlar, s. 80-81 )
Mevdudi endad (e ve ortak tutma) konusunda unlar syler: "O'na
endad/ ortak koarlar ... " Onlar, Allah'n belirli nitelik ve glerini bakalarna
atfetmilerdir ve bu yzden O'nun haklarn baka ilahlara verirler. rnein,
tm tabiat gleri zerinde kontroln sadece Allah'n elinde olmasna,
yaratklarnn ihtiyalarn karlama, onlarn dua ve isteklerini duyma gcne
sadece Allah'n sahip olmasna, gizli ve a sadece Onun bilmesine ramen,
yine de bakalarn yardma arrlar; Allah'n sfat ve glerini bakalarna
atfederler ve bylece O'na ortak komu olurlar.
Kullarnn O'nu tek Hakim, tek otorite olarak kabul etmeleri, O'nun
nnde secde etmeleri, gizli ve aka yalnz O'ndan korkmalar, Allah'n

168

SLAM AKAD

kaytsz-artsz hakkdr. Fakat kullar bu haklarn bir ksmn veya hepsini


bakalarna verirlerse o zaman Ona ortak komu olurlar. Neyin haram, neyin
helal, neyin pis, neyin temiz olduunu belirleme hakk da Allaha mahsustur.
Kullarnn hak ve grevlerini belirleme, onlara belli yasaklar koyma otoritesi de
O'nundur. Bu nedenle, bu haklardan bir ksmn kendisine ait kabul eden
kimseler, irk komulardr. Hakim olarak tannmak, sadece O'na layktr.
Kullar olarak insanlar, Unun emirlerini nihai otorite olarak kabul etmeli ve
doru yola ulamak iin Ona ynelmelidirler. O halde bu haklar Allah'tan
bakasna veren kii, irk/ortak komu demektir. Ayn ekilde bu nitelik ve
haklardan herhangi birine sahip olduunu iddia eden ve bakalarnn, bu
zelliklerin kendilerinde bulunduuna inanmalarn isteyen kii ve kurumlar,
resmen ilahlk iddiasnda bulunsalar da, bulunmasalar da kendilerini Allah'a
ortak komu olurlar. (Mevdudi, Tefhimu'l-Kur'an, c. 1, s. 135 )
Tevhid akidesinin berrakln ve sadeliini korumak iin Kuran- Kerim'in
iddetle yasaklad Allaha endad/e koma keyfiyeti, her zaman mriklerin
yapa geldii gibi birtakm eyleri ilah ittihaz edip Allah'la birlikte onlara da
ibadet eklinde olmaz. Bunun, eitli ekilleriyle bir de gizli olan vardr.
Mesela, mitlerini herhangi bir ekilde Allah'tan bakasna balamak; Allah'tan
bakasndan korkmak; her ne suretle olursa olsun vaki olan zarar ve faydann
Allah'tan bakasndan geldiine inanmak irkin bir eididir. Yani gizlice Allah'a
irk komak demektir. bn Abbas (r.a.) bir rivayetinde yle demektedir:
Ayette geen "endad" yle bir gizli irk eididir ki bu gizlilik, gecenin
karanlnda kaypak-siyah ta zerinde yryen karncann ayak seslerinden
daha gizlidir. Bir kimsenin "Ey falan, Allah hakk iin, hayatm sana borluyum"
gibi tabirler kullanmas; "eer u kpek olmasayd dn bize hrsz gelmiti" ,
"rdek (veya kaz) evde olmasayd hrszlar gelirdi." eklinde konumas;
arkadana: "Allah ve sen isterseniz bu i olur" , "Allah'la falan adam olmasayd
iimiz olmayacakt" gibi szler sylemesi hep bu endadn yani gizli irkin bir
eididir. Dier bir hadis-i erifte, bir adamn Peygamberimiz (s.a.s.)'e "Allah
ve sen isterseniz" dedii ve bu sze karlk Rasll-i Ekrem'in:
"E cealteni lillahi nidda (Beni Allah'a nidd/e mi kouyorsun?" buyurduu
rivayet edilir. (Seyyid Kutub, Fi Zlali'l-Kur'an, c. I, s. 96. Karlatrn: bn
Kesir, c. 2, s. 210 )
Kur'an- Kerime ilk muhatap olanlarn gnnde Allah'a endad ve emsal
edilen eyler; aalar, talar, yldzlar, melekler veya eytanlardan ibaretti.
Allaha e koulan bu varlklar, cahiliyyenin her devresinde eya, ahs, iaret
ve deerler halinde ifade edilmitir. Bunlar, Allah'n adyla yan yana zikredildii
ve kalplerdeki Allah sevgisine ortak edildii takdirde bu hal, gizli veya ak bir
irktir. Ya kalplerden Allah sevgisini silip de, yerine O'na endad ve emsal

169

SLAM AKAD

edinilenlerin sevgileri yerletirilirse?!


slam Akaidi Blm -4 Endad
Endad (Bir eyi) Allah Sever Gibi Sevmek
"nsanlardan yleleri vardr ki, Allah 'tan bakasn O'na endad edinir;
Allah sever gibi onlar severler. man edenlerde ise, Allah sevgisi daha
fazladr." (Bakara, 165) phesiz ki mminler, Allah' sevdikleri kadar hibir
eyi sevmezler. Ne kendilerini. ne de bakalarn. Ne ahslar, ne deerleri, ne
alametleri, ne de insanlar peine takan u dnya kymetlerinden birisini. Allah
sevgisi, en byk sevgidir. Her trl kayt ve llerin stnde, mutlak bir
sevgi. Bakalarna kar besledikleri btn sevgilerin stnde Allah sevgisi.
Ayetteki sevgi tabiri; doru ve yerinde bir ifade olduu kadar da gzel bir
tabirdir. Hakiki m'minle Allah arasndaki i' ballk, sevgi balldr. Kalpten
balanmak. Bu ba; ruhta meydana gelen bir cezbeyle, dostluk ve yaknlk
badr. Sevimli ve parlak muhabbet duygusuyla skca balanm vicdani
ba... (Fi Zlali'l-Kur'an, c. 1, s. 319-320 )
Ayette geen "Endad edindiklerini Allah' sever gibi severler" ifadesinin
anlam, "onlara itaat ve sayg duyma hususunda" demektir. M'minin Allah'
sevmesi konusunda baka ayetlerde de aklk vardr. "Allah onlar, onlar da
Allah' severler." (Maide, 54) ayetinde olduu gibi. Yine bir bedevi, Hz.
Peygamber'e gelerek, "Ey Allah'n Rasl, kyamet ne zaman?" diye sordu.
Bunun zerine Raslllah, "Onun iin ne hazrladn?" dedi. Bedevi de:
"ok namazm ve orucum yok; ne var ki ben, Allah' ve Ras1n
seviyorum" dedi. Bunun zerine de Peygamberimiz (s.a.s.): "El-mer' mea
men ehabbe (Kii sevdii ile beraberdir.) (Buhari, Edeb 96, Ahkam 10; Mslim,
Birr 165) buyurdular. Bunu mteakiben Enes (r.a.) yle dedi: "slam'dan
sonra, mslmanlarn bu hadisle sevindikleri kadar, baka herhangi bir eyle '
sevindiklerini grmedim." (Tefsir-i Kebir, c. 4, s. 183 )
Yaratlana deil, yaratana kulluk ve ibadet etmek zorundayz. O'nun emir
ve yasaklarna uygun hareket etmeli; O'nun emir ve yasaklarna ters den
btn emir ve yasaklar reddetmeliyiz. Hrriyetimizi korumal, zgr olmalyz.
Bizim gibi yaratlanlarn emir ve yasaklarn Allah'n emir ve yasaklarna tercih
ederek insandan ilal tretemeyiz. Biliyoruz ki, bu retilen ilahlar yok olacak,
lecektir. lenden ilah olmaz.
Halbuki mrikler, ilahlarn severler. Allah'tan baka filan adam ilah
ediniyorlar. Onu seviyorlar. Ne gibi? Allah' sevdii gibi. Yani bu kimseler

170

SLAM AKAD

Allah'a da iman ediyorlar. Allah'a inandklar gibi Allah' seviyorlar da. Ama filan
da sevsek olmaz m diyorlar. Allah ile Allah'n kanunlarna zt kanun koyan
kiiyi ilahlatryor, ikisini beraber seviyorlar. M'minlere gelince, m'minlerin
ise Allah'a olan sevgileri daha iddetlidir. Onlarn putlarn sevdiklerinden daha
fazla severler mslmanlar Allah'.
Bu ayetin yapt kyas/karlatrma ile dndmzde, gnmzde
iman konusunda ne kadar geerli not alabileceimizin muhasebesini
yapmalyz. "u kafir grubun, veya u batl dava adamnn gayret ve
mcadelesini mslmanlar da yapsa ... " diyoruz. Adam, kendisi gibi bir
insann koymu olduu kurallarn insanlar zerinde hakim olmas iin maln
veriyor, cann veriyor. Mslman da diyor ki: "Bizim de imanmz ve
gayretimiz, u imansznki kadar olsayd." Bu ayette Rabbimiz yle demiyor.
Sizin Allah'a olan sevginiz, onlarn putlarna olan sevgisinden daha iddetlidir
diyor. Eer iddetli deilse, imanmzdan phe etmemiz veya zayf olduunu
kabul etmemiz gerekiyor.
Allah sevgisinden sonra Peygamber Efendimiz'i sevmemiz gerekiyor. Bir
hadis-i erif te yle buyruluyor: "Bir kii, beni anne ve babasndan daha fazla
sevmedike iman etmi olmaz". (Buhari, man 8; Mslim, man 69) Raslllah'
Rabbimiz'den sonra sevmek zorundayz. Kul olduunu hi unutmadan
sevmeliyiz. Sevmek adna -haa- Hristiyanlarn Hz. sa'y sevdii gibi de
olmayacaktr sevgimiz.
Kafirlerin kendi liderleri, kendi yneticileri, kendi kanun koyucular yolunda
verdikleri mcadeleye denk mcadele vermeyeceiz. Bu ayete gre (2/Bakara,
165) onlarn verdii mcadeleden daha stn bir mcadele verirsek, ancak
mslman olduumuzu ispatlayabiliriz.(Kur'an- Kerim ifa Tefsiri, c. 1, s. 324
vd)
Allah'n itaat edilmesini yasaklad kimselere, veya Allah'n hkmlerine
dman olan kimselerin veya dzenlerin emir, yasak ve arzularna itaat etmek,
Allah'a isyan olduu gibi; ayn zamanda Allah'a kar endad tutmaktr. phe
yok ki, byle yapmak, gerek Allah' inkar ederek olsun ve gerekse olmasn,
ilahlk manasnda onlar Allah'a endad/ortak yapmaktr. Bunlarn bir ksm, bu
irki aktan yaparlar. Firavunlara, Nemrutlara yapld gibi onlara aktan
aa ilah, ma'bud adn vermekten ekinmezler. Onlara "rabbimiz, tanrmz"
derler. Dier bir ksm da, aa vurmadan ayn muameleyi yaparlar. Onlar,
Allah' sever gibi severler, onlar nimet sahibi olarak tanrlar. Onlarn sevgisini,
hareketlerinin ba kabul ederler. Allaha yaplacak eyleri onlara yaparlar. Allah
rzasn dnmeden onlarn rzalarn elde etmeye alrlar. Allah'a isyan olan
eylerde bile onlara itaat ederler.
Bu ayet (Bakara, 165) gsteriyor ki, ilahlk manasnda son derece sevgi,

171

SLAM AKAD

bir esastr. Ve mabud, en yksek seviyede sevilen eydir. Byle son derece
sevilen eyler, ne olursa olsun, ma'bud ve endad edinilmi olur. Sevginin
sonucu ise itaattir. Bunun iin, ma'buda son derece itaat edilir. Her insann
tuttuu yolda hareket balangc, onun ma'bududur. nsanlar tarafndan byle
sevgiyle ma'bud mertebesi verilerek Allah'a endad/denk tutulan eyler, o kadar
eitlidir ki, bir tatan, bir maden parasndan, bir ottan, bir aatan tutun da
gk cisimlerine, ruhlara, meleklere kadar kar. Bununla beraber "onlar
severler" ifadesindeki akl sahiplerine ait olan "hm (onlar)" zamiri, bunlarn
zellikle aklllar ksmn aka ifade etmektedir.
Bunun iindir ki, tefsirciler, "denk, benzer" manalarna gelen "endad"
"Allaha isyanda itaat ettikleri liderleri, bakanlar ve bykleri" diye
aklamlardr. Bu zamir, talib yoluyla putlar da kapsamna almas takdirinde
bile bu anlam aktr.
Gerekten servet, byklk, kuvvet, makam, itibar, gzellik gibi herhangi
bir mide sebep saylan dilberler, kahramanlar, hkmdarlar, liderler gibi
insanlar, Allah' sever gibi seven ve onlar urunda her eyi gze alan nice
kimseler vardr ki bu, endad ve irk konusunun putperestlik esasn, insanln
en byk yarasn tekil eder. Edebiyatta, romanda, iir ve arklarda bu tr
irk o kadar ileri gitmitir ki sevgililer ilah seviyesine kartlmtr. En ufak bir
ii vmek iin, yaratma kudreti yaktrlm, sanatlar, futbolcular aka veya
st kapal ekilde tanrlatrlmtr. Yeryzndeki insanlk kavgalar, btn bu
eitli ve birbirine zt olan endadn mcadelesi yzndendir. Bilimlerin, fenlerin,
sanatlarn gelimesi buna are bulamaz; bilakis hepsi, bu irk ocan yakmak
iin gaz ve benzin yerine bu kavramlar endad kullanr. slam d dzenler de
irk ve endad iin ok rahat ortam olutururlar ve beslerler. Bunlar, biz de
mslmanz deseler bile, gerekte ne Allah tanr, ne peygamber. Her birinin
gnlnde zaman zaman bir veya birka mahluk yer tutmutur. Onlar Allah'
sever gibi severler, onlara ma'bud muamelesi yaparlar. Onlara itaat etmek iin
Allah'a isyan ederler. "Onlar, Allah' sever gibi severler." fadesi, btn bunlar
tasvir etmektedir. Buna velileri ve peygamberleri ma'bud derecesine karanlar
da dahildir.
Bunun iin Allah'n velileri, peygamberleri ve melekleri gibi sevgili kullarn
severken ayet-i kerimenin kapsamn iyi dnmeli; sevgilerini, Allah sevgisi
derecesine vardrmaktan kanmaldr. nk Allah iin sevmekle, Allah' sever
gibi sevmek arasndaki fark bilmek gerekir. Allah' sevenler, Allah yolundaki
O'nun sevgili kullarn da severler. Fakat Allah' sever gibi deil, Allah iin
severler ve bu sevgi ile Allah yolunda onlara uyarlar. "(Ey Muhammed!) De ki:
Eer siz Allah' seviyorsanz bana tabi olun ki, Allah da sizi sevsin." (AI-i mran,
31) Buna gre, Allah'n sevdii kullarn sevmek ve onlara uymak, gnah ve

172

SLAM AKAD

irk deildir. Tersine Allah sevgisine delil olur. Fakat bu sevgi, hibir zaman
Allah sevgisi gibi olmamaldr. Ve1ileri, peygamberleri veya onlarn ruhlarn ya
da melekleri bir ilahlk pay vererek sevmek, onlar severken Allah' ve Allah'n
emirlerini unutmak, onlar adna kurban kesmek, ayin yapmak, onlardan direkt
dua eklinde bir eyler istemek, onlardan medet ve imdat beklemek... "Onlar,
Allah' sever gibi severler." ifadesinin tam anlamyla irk ve kfrdr. Ayrca
byle yapmak onlardan uzaklamaktr. nk onlar, ancak Allah' sevmilerdir.
L veya diri, cansz veya canl putlara balanp, hurafelere boulan, uydurma
masallar ve efsaneleri din edinen, mezarlara ve llere tapnan insanlarn
says gittike artmaktadr; cahiliyye sistemi yrrlkte olduu mddete de
artacaktr. Bir de vahdet-i vcud ad altnda gizlenen bir ateist felsefe vardr ki,
din ve ahlak adna ilmi ve hikemi ekilde en byk zarar, bundan gelmitir.
Ksaca, bakanlarn ve byklerini, Allah' sever gibi sevenler ve onlarn,
Allah'n emrine uymayan emirlerine itaat ederek Allah' a isyan edenler, bunlar
Allah' a e ve ortak edinmi olurlar ki, btn putperestliin esas ve endad
konusu, bu tarz muhabbet beslemektedir. Bunlar, itaat ettikleri kimseleri Allah
iin deil; Allah gibi severler. man edenlerin Allah'a olan sevgileri ise ok daha
fazladr. M'min olanlarn Allah'a sevgisi, Allah iin sevmesi, her eyden ok ve
o mriklerin tapndklar endada, e ve benzerlere, hatta varsa Allah'a
sevgilerinden daha ok ve daha kuvvetlidir. nk m'minler, ancak Allah'a
yalvarrlar. Mrikler ise pek sktklar ve muhta olduklar zaman Allah'
hatrlarlar, ihtiyalar kalmaynca da edindikleri elere uyarlar. Bundan dolay,
m'minin gerek rahatlk zamannda ve ' gerekse sknt annda, gerek darlkta
ve gerekse genilikte Allah'a olan sevgisi devamldr.
Kafir ve mrik ise bazen rabbinden yz evirir, tutar bir puta tapar,
sonra ondan daha gzel bir ey grd zaman onu brakr, buna tapar. Sonra
ondan daha gzel bir ey grdkleri zaman onu da brakr, bakasna tapar.
Hatta Bahile kabilesinin yapt gibi acktklar zaman ma'budlarm yedikleri
olur. (Szgelimi, zgrle, demokrasiye taparcasna sarlanlarn menfaatleri
veya slam dmanlklar gerei bu putlarn yedikleri ok grlmtr.) Bu
ekilde sevgi besledikleri eyi ve mabudlarn deitirir giderler. Bunun iin
onlarn, m1minler gibi devaml bir sevgileri olmaz. M'minler, tek Allah'a
inandklar iin btn sevgileri, bizzat Allah'ta toplamr. Allah'n yarattklarna
olan sevgileri de bu balang noktasndan dalr. Yani sevdiklerini ancak Allah
iin, Allah rzas iin severler. Mrikler ve kafirler ise bir ma'budun veya bir
putun karlnda dier ma1budlar ve putlar da dorudan doruya sevdikleri
ve btn sevgilerini Allah sevgisiyle, Allah rzasyla lmedikleri iin sevgileri
dank ve paralanmtr. phe yok ki dank ve deien sevgiler, toplu ve
sabit sevgiye gre bir hi demektir.

173

SLAM AKAD

Bunun iin m'min bir halk topluluuna sahip olan ve srf Allah iin sevilen
bakanlar, kendilerine uyulan insanlar, ne kadar mutludurlar. phe yok ki bu
bahtiyarla kavumak da hakkyla tek Allah'a inanan bir m 'min olmaya, her
eyden, hatta kendinden nce Allah' sevip, Allah'n kullarna da Allah iin
muamele etmeye ve Allah iin sevgi datmaya baldr. Baka trl ar
gidenler veya ihmal edenler, zulmden kurtulamazlar. Allaha kar bakalarn
endad, yani e ve ortak tutmak, onlar Allah sever gibi sevmek ve Allah'a
karlk onlar bizzat kendilerine uyulacak varlklar edinerek emirlerine itaat
etmek, zellikle Allah'n hakk olan ilahlk sfatna ve ma'budluuna bakalarn
da ortak etmek, en byk zulmdr. phe yok ki irk, byk bir zulmdr.
(Lokman, 13) Bunu yapanlar son derece zalimdirler. nk gklerin ve yerin
yaratcs, kainat saltanatnn mutlak hakimi olan Allah Teala'nn hakkna
tecavz etmek cr'etinde bulunanlar, hangi zulmden saknrlar? Allah'n
kullarna, aciz yaratklarna ne yapmak istemezler? (Hak Dini Kur'an Dili, c. 1,
s. 472 vd)
"Eer Allah' seviyorsanz, bana uyun ki, Allah da sz sevsin ve
gnahlarnz balasn" (Al-i mran, 31) Demek ki, Allah'a inanan nezdinde
onu sevmek, asl ftrat tekil eder. Ftratta olan bu sevgiye hitap olunarak,
Allah'n da kendilerini sevmesi iin uymalar gereken yola, bylece irad
olunuyorlar. te yandan bu ayette "sevmek ve balamak" kavramlarnn
mnasebete konulmasndan anlalyor ki, Allah'n mafireti de, kula olan
muhabbetinden ileri gelir. Normal olarak sevmeyen balamaz.
Kur'an, kimi zellikleri imann gerei sayar ki, bunlar ister istemez sevgiyi
tazammun eder. Bunlardan biri "rza"dr. Rza, unlar gerektirir: Kul iin en
sevdii varlk, Allah olacaktr. nk btn br eyleri sevip sevmemesini
belirleyen kstas, Allah'n onlar sevip sevmemesidir. Ayrca kul, Allah'ndan
btn fiilleri, isimleri ve sfatlaryla raz olacaktr:
Rab, mdebbir, emredici, yasaklayc, Vekil, Veli vb. olarak. Bunlar da,
kendiliinden Onu sevmesini gerektirecektir.
Allah ve Rasl'ne kar kanlara, babalar ve evlatlar bile olsa,
m'minler sevgi beslemezler (bkz. Mcadele, 22; Tevbe, 24). Buralarda insann
doal olarak en ok sevecei varlklar (baba, ocuk, zevce, mal, yakn
akrabalar, yer-yurt), Allah sevgisi ile kar karya konulmakta, eer Allahln
rzas baka yerde bulunuyorsa, Allaha sadakatin baskn gelmesi
istenmektedir. Bunlara olan sevgiyi belirleyen, Allaha olan sevgidir, O'nun
rzasdr. Bu ayetler kulun, Allah'a sevgi besleyebileceini gstermekle kalmaz,
o sevginin ne derece ileri olduunu da gsterir. (Suat Yldrm, Kur'an'da
Ulhiyet, s. 159 vd)
"Allah'a ve ahiret gnne iman eden bir topluluun, Allaha ve Raslne

174

SLAM AKAD

kar kanlara sevgi beslediklerini gremezsin." (Mcadele, 22) Sevgi,


kullanrken ok dikkat edilmesi ve ancak Allah'a, Peygamberi'ne ve slam
Dzeninin ballarna tahsis edilmesi gereken pek yce bir hayat sermayesidir.
nanszlara, mrik ve mnafklara, bizi Allah'n yolundan alkoyan nesnelere
israf edilmemesi gereken kymetli varlmzdr sevgi. Kuran ve snnet, Allah
ve Rasl'nn mutlak olarak, ncelikli ekilde ve en byk tarzda sevilmesini
emretmitir. Bunun dndakileri severken, ancak ve ancak Allah'n ve
Peygamberi'nin sevilmesini istediklerinin sevilebileceini aklar. "Rahmeti
btn canllar kuatan (Allah) iman eden ve gzel ameller yapanlar iin
(kalplerde) sevgi yaratacaktr." (Meryem, 96) "Amellerin en faziletlisi/deerlisi,
Allah iin sevmek ve Allah iin buz etmek/nefret duymaktr. " (Ebu Davud,
Snnet 3) mansz sevgiye ulalamaz ve sevgisiz de iman olgunlaamaz. Hz.
Peygamberimiz, "imann tadn bulmay (birinci derecede) Allah ve Rasl'n
her eyden ok sevmeye" balamtr. (Buhari, man 9; Mslim, man 67;
Tirmizi, man 10) "(Ancak) Allah iin seven, Allah iin buz eden / nefret
duyan, Allah iin veren ve Allah iin sklk yapp vermezlik yapan kii imann
kemale erdirmi, olgunlatrmtr." (Et- Tac, c. 5, s. 78)
"Ey iman edenler! Yahudilerle, hristiyanlar dost edinmeyin. Onlar
birbirlerinin dostlardr. inizden kim onlar dost edinirse, o da onlardandr."
(Maide, 51) "Ey iman edenler! Ne sizden nce kitap verilenlerden dininizi
oyuncak ve elence yerine tutanlar, ne de dier kafirleri dost edinmeyin. Eer
gerek mminlerden iseniz Allah 'tan korkunuz." (Maide, 57) "De ki:
Babalarnz, oullarnz, kardeleriniz, eleriniz, akrabalarnz, elde ettiiniz
mallar, durgun gitmesinden korktuunuz ticaret, hounuza giden evler, sizce
Allah 'tan, Raslnden ve Allah yolunda cihaddan daha sevgili ise, Allah 'n
hkm gelinceye kadar bekleyin. Allah, fask kimseleri doru yola eritirmez."
(Tevbe, 24)
slam Akaidi Blm -4 Endad
Endada Tabi Olup Allah'a itaat Eder Gibi taat Etmek
Kur'an, herhangi bir kimseye, Allah'a teslim olur gibi emrine girmeye, ona
kul kle olmaya, onun arzularna, emir ve yasaklarna kaytsz artsz itaat
etmeye endad edinme olarak, Allaha irk koma olarak deerlendirmi;
herhangi bir eye veya kimseye kar beslenen ar sevgiyi ve kaytsz artsz
itaati de, onu putlatrmak olarak nitelemitir. Allah'a inanmak, kiinin O'nun
isteini kendi dileine veya bakalarnn isteklerine tercih etmesini ve" dier

175

SLAM AKAD

arzular O'nun yolunda feda edecek kadar O'nu sevmesini ve O'na mutlak itaat
edilmesi gereken otorite olarak kabuln gerektirir. Allah' sevmenin kant,
O'nu yegane mutlak otorite olarak kabul edip O'nun belirli nitelik ve glerini
bakalarna atfetmemek ve O'nun hakkn sahte ilah ve rablere vermemektir.
Allah'n sfat ve glerini bakalarna atfedenler, O'nu sevdiklerini, O'na teslim
olduklarn, sadece O'na itaat ettiklerini iddia edemezler; bilakis bu ekilde O'na
ortak komu, Allah'a endad/denk tutmu olurlar.
Tarihteki putlar ve puta tapanlar incelediimiz zaman, irk temeline
dayal putuluun, gnmzde geerli olan irkten ve putuluktan pek de farkl
olmadn grrz. Mekke'li mrikler de bir Allah inancna sahipti (Bkz.
Ankebut, 61, 63; Zmer, 3). Fakat, Allah'n hkm yerine Mekke site devletinin
parlamentosu Daru'n-Nedve'nin kanun yapmasn ve Ebu Cehil gibi tautlarn
kendilerini ynetmelerini istiyorlard. Yer yer dindar kesilmelerine ramen,
tevhid'in karsnda durarak irke sarlyorlard.
Gnmzde de kelime-i ehadet getirip namaz klan, oru tutan, hacca
giden kimselerin tautun hkmne rza gsterdikleri, tauta itaat ettikleri,
sadece Allah'a mahsus olan sfatlar bakalarna verdikleri bilinen bir gerektir.
Yine bu kimselerin Allah' brakp birtakm armalar, iarlar/sloganlar, iaretleri,
bayraklar, heykelleri, gelenek ve grenekleri, baz kavram ve ideolojileri,
sanat, sanatlar, futbolu, sporcular, gruplarn, parti veya kurumlarn, devlet
adamlarn, liderlerini ... ycelttikleri ve bu saylan deerler uruna mallarn,
mlklerini, namuslarn, ahlaklarn payimal ettikleri, bylece de bu deerlere
kulluk ettikleri ortadadr. Sz edilen bu ahslarn, tautun ortaya koyduu
nefsani, eytani ve indi deer yarglaryla Allah'n kanunlar ve eriat atacak
olsa, hep Allah'n eriatn onlarn istekleri dorultusunda yontarak ekil
verdikleri, ksacas putlarn veya putlarn arkasna snm olanlarn emir ve
yasaklarn harfiyyen yerine getirdikleri ve Allah'n eriatna tam tamna zt olan
sistemleri kabul ederek onlarn hkmlerini tatbik ettikleri de inkar edilemez.
te bunlar, Allah'n dnda endad edinenlerdir. Bundan daha ak
putuluk dnlemez. Putlarn emir ve direktifleri dorultusunda hareket
ederek onlarn yolundan santim bile ayrlmayanlar, Allah'n kitabna ve
Rasl'nn snnetine kulaklarn tkayarak putlarn ve onlarn ibirlikilerinin
arsna kulak verenler, Allah'a endad uyduranlarn ta kendileridir. (Kar.
Kur'an'da Tevhid, s. 132 vd)
Hz. Adem'den gnmze kadar cahiliyye hayatn yaayan btn
toplumlarda, byk ounluu tekil eden Allah'a endad uyduran insanlar,
Allah'n varlna inanm kimselerdir. Fakat yaratcmz O'nun bildirdii ller
ierisinde, hkmleri, kanunlar, itaat edilmesi gereken emirleri ile tasdik
etmemiler, bu konularda nidler edinmilerdir. Evet, "Onlara gkleri ve yeri

176

SLAM AKAD

yaratan kimdir, diye sarsan, elbette ki, Allah'tr diyecekler" (Lokman, 25)
anlamndaki ayette akland zere, Allah'a yaratc olarak inanmlar, ancak
varlna inandklar Allah'n Peygamberleri araclyla bildirdii ve yaanmasn
istedii emir ve yasaklarn kabul etmemilerdir. Kiisel, ailevi ve sosyal
hayatlarn bu mukaddes emirler ve yasaklara gre dzenlememilerdir.
"(nsanlar iin uyulacak) emirler ve yasaklar koyma hakk yalnz Allaha aittir. "
(A'raf, 54) yasasn tanmayarak inemilerdir.
Cenab- Hak. bu kiileri yermekte ve uyarmaktadr: "Onlar, hala cahiliyye
hayatnn hkmn (bat i inanlar, ilkeleri ve yaay tarzlarn) m aryorlar?
Kanaate sahip olabilecek bir topluluk katnda hkm (kanunlar), Allah'tan
daha gzel olan kimdir?" (Maide, 50)
Allah'n indirdii emirler ve yasaklar dizisine uymayan insanlar, ya kendi
arzu ve heveslerine veya zalim rejimlere ve uygulayclarna uyarak Allah'a
endad uydurmulardr.
"Onlara: Allah'n indirdiine uyun denilince, Hayr, atalarmz yapar
bulduumuz eye uyarz derler. Ya atalar bir ey akledemeyen ve doru yolda
olmayan kimseler idiyseler?" (Bakara, 170) Allah'tan bakasna mutlak olarak
emretme, yasaklarna, helal ve haram klma, kanun koyma ve hakimiyet
hakkn verme gibi haller, onu endad kabul etmektir. Allah'n koyduu
hkmleri, lleri bir tarafa brakarak hakimiyeti herhangi bir eye vermek bir
m'minin yapamayaca eydir. Bu konuda Allah Kur'an- Kerim'de yle
buyuruyor: "Hkm/ egemenlik yalnz Allah' a mahsustur. O sadece kendisine
ibadeti/kul olmay emretti. Dosdoru din ancak budur." (Yusuf, 40) "Onlar
Allah' brakp bilginlerini, rahiplerini, Meryem'in olu Mesih'i Rabler edindiler.
Halbuki onlar da bir olan Allah 'tan bakasna ibadet etmekle
emrolunmamlard. O, bunlarn e tuta geldikleri her eyden mnezzehtir."
(Tevbe, 31)
"De ki phesiz benim namazm, ibadetlerim, hayatm ve lmm yalnz
alemlerin Rabbi olan Allah iindir." (En'am, 162) "Allah'n indirdii ile
hkmetmeyenler kafirlerin ta kendileridir" (Maide, 44 )
slam Akaidi Blm -4 Endad
Endadn Doal ki Sonucu irk ve Putuluk
Lgat olarak irk; mlk ve saltanatta ortaklk anlamna gelir. Istlahta irk;
Allah'a zatnda, sfatlarnda ve fiillerinde ortak ve denk tanmaktr. irk koan
kiiye mrik denir. ki veya daha ok ilah tanmak, herhangi bir varl ma'bud

177

SLAM AKAD

(ibadet edilen) olarak bilmek, Allah'n yaratc, kadim, baki gibi sfatlarn baka
varlklara vermek irktir. Ksacas, Allah'n ilahlk vasflarn Allah'tan bakasna
vermek irktir. irk kfrdr, mrik ayn zamanda kafirdir.
irkin olduu yerde salih amel olmaz. nk amelin kabul olmas iin ihlas
yani, yalnz Allah iin yaplm olmas gereklidir. Allah Kur'an- Kerim'de yle
buyuruyor: "Rabbine kavumay uman kimse, salih amel ilesin ve Rabbine
ibadette hibir kimseyi ve hibir eyi ortak tutmasn." (Kehf, 110)
irk, Allah'n asla affetmedii bir gnahtr. Allah, irk inanc ile ahirete
gelenleri asla affetmeyecektir. "Allah kendisine irk (ortak) koulmasn elbette
balamaz. Bundan bakasn dilediine balar." (Nisa, 48)
Tevhid ve irk insanlk tarihi boyunca insanlarn balana geldii iki dinin
addr. nsanlk tarihi irkle tevhid arasndaki mcadeleden ibarettir. Btn
Peygamberlerin teblilerinde vurguladklar temel esas tevhiddir. Kur'an-
Kerim'in zerinde en ok durduu konu tevhidin nemi ve irkten uzak
durulmas konusudur.
Kur'an- Kerim, mrik insan tipinin yeryznde birlii, huzuru bozan,
irkin ve insanlar iin zararl bir tip olarak grr ve necis olarak nitelendirir.
(Bkz. Tevbe, 28) irk sadece putlara tapmak deildir. Nefsin istekleri peinde
komak, Allah'n sevgisi yerine dnya sevgisini tercih etmek, bunlarn
sonucunda Allah' n hkmlerinden birini dahi reddetmek irktir.
Aslnda insanlarn Allah'tan baka bir puta tapmasnn asl nedeni; kendi
nefsini ilah edinmesidir. Bugnk mriklerle, Peygamberimiz zamanndaki
mrikler arasnda fark yoktur.
Mriin mant her devirde ayndr. Bu mantk, Allah' yeryzne
kartrmama yeryznde ilah olarak kendini tanmadr. te irkin asl budur.
Zamanmzda da insanla; her ne kadar kainat yaratann, yamuru yadrann,
ldren ve diriltenin Allah olduunu kabul etseler de, O'nun tasarruflarnda
ortak tanyorlar, dnya ile ilgili ilerde Allah'n belirttiinin aksine hkmler
koyuyorlar. te gnmzde irkin ald grnm budur.
Kur'an- Kerim'de bir ok ayette Allahu Teala, insanlar irke dmemeleri
hususunda uyarr. "O ancak tek bir ilahtr. Dorusu ben O'na ortak
komanzdan masumum, de." (En'am, 19)
irk dzeni; insanlar kleletiren, ilahlk taslayan ada Firavunlar ile,
onlarla ibirlii yapan sahte din adamlar yani Bel'amlar ve smrye ortak
olan, bizzat irk dzeninden beslenen, haramzade, zengin elit tabaka ve bu
kesime balanan, onlara itaat eden, onlarn koyduu kanunlarla -Allah'n
hkmlerine aykr olmasna ramen. yaayan halk ynlarndan meydana
gelir.
Kendi nefsini ilahlatran ve Allah'a deil de kendisine tapan ve taplmasn

178

SLAM AKAD

isteyenler; bakalarnn haklarna el uzatmann, yalnz Allah'a ibadet edildii ve


uyulduu srece mmkn olmadn bilirler. nk, Allah'n dini adaleti
emreder ve btn insanlar eit olarak grr. irk ise nefsini ilah edinenlerin,
insanlar kendilerine kul etmeleri ve smrmeleri zerine kuruludur. Bu yzden
tautlar, kendi nefislerini ilahlatrmak iin, ilkelerini t kendilerinin tesbit
ettikleri ve bakalarnn haklarn gasb zere kurulu irk dzenini isterler.
Tautlar, ortaya attklar ilahlara insanlar taptrarak, aslnda kendilerine
taptrr, kulluk ettirirler. irk, insanlarn insanlara kulluk ettii dzenin addr.
Allah'n halili (dostu) brahim (a.s.) ne gzel dua etmi: "Allah'm, beni ve
oullarm putlara tapmaktan uzak tut. Ya Rabbi, phesiz ki bu putlar, birok
insan saptrd." (brahim, 35-36) ayette belirtildii zere, brahim (a.s.) bile,
kendinin ve nesIinin putlardan uzak kalmas iin Allah'a dua etme ihtiyac
hissetmitir.
"Onlarn ou, irk komadan Allah'a inanmazlar." (Yunus, 106) slam'n
hakim olmad gnmz cahiliyye ortamlarnda irk eitleri oalmtr.
Kur'an'n bir ok ayetinde, kk olsun, byk olsun irkin her trlsnden
arnan mttaki kullardan bahsedilmektedir. Allah'n birliine iman eden, Allah'a
irk koanlara dman olan, tautlara ve mriklere buz ederek Allah'a
yaklaan, sadece Allah' dost, ilah ve ma'bud edinen, yalnz O'nu seven,
O'ndan korkan, O'ndan uman, O'ndan yardm isteyen, O'na boyun een, O'na
tevekkl eden, O'nun emrine tabi olup rzasn gzeten, bir i yapt zaman
Allah adyla yapan ve hayatnn her blmnde O'na ait olan kimseler
kurtulua ermilerdir. "De ki, namazm, ibadetlerim, hayatm ve lmm
alemlerin rabbi Allah iindir. O'nun hibir eriki/orta yoktur. "(En'am, 163164) "De ki, Allah her eyin rabb iken, O'ndan baka bir rab m arayaym?"
(En' am, 164)
Put, kiinin Allah'n dnda hayatnn amac kld maddi-manevi her
eydir ve putlar bu ynleriyle hayatn amac klmak da irktir. Put sadece
taplan bir takm nesneler deildir. Eer hayatn amac haline gelir ve insan
Allah'a isyana sevk ederse, yerine gre makam, para, kadn veya insanlar iin
deerli herhangi bir ey insanlar iin put olabilir.
Kur'an- Kerim'in aklad irk eitlerinden birisi de putlara ibadet
eklinde ortaya kan tapnmadr. Putlar eit olarak ok fazla olmakla beraber,
genel olarak iki ksmda mtalaa edilebilir:
1- nsan, hayvan, ku veya bunlarn karm bir eklin; aa, ta ve
madenden yaplarak tapnlmas biiminde ortaya kan ilkel putuluk. Bu tr
putlara sanem veya vesen ad verilir.
2- Herhangi bir ekil dnmeksizin kafalara, gnllere, kalplere dikilen
veya tabi olunan putuluk. Bu tr putperestliin grnts daha moderndir.

179

SLAM AKAD

Sanem veya vesen dediimiz ilk maddedeki putlar, tapanlarn nazarnda tabiat
st yce bir gc ve kuvveti temsil ettikleri iin putperestler, bu g ve
kuvvetin tapndklar putlarda gizli olduuna inanrlar. Bu balamda her putun
veya putuluun ilgili bulunduu bir efsanesi, tahrif edilmi tarihsel bir
mitetirmesi vardr. Bu putlarn bir ksm iyilii, bir ksm erri, bir ksm
ucuzluu, dmandan kurtuluu, bereketi vs. yi temsil eder.
slam tarihilerinin kaydettiklerine gre putperestlik, slam' dan nce Arap
yarmadasnda olduka yaygnd. Denilebilir ki, Arabistan' da putuluun btn
eitleri olmakla beraber, daha ok birinci maddede belirtilen putperestlik
yaygnd. Kabe'nin, putperestliin sergilendii bir yer olarak gerek amacndan
saptrldn gryoruz. Peygamberimiz (s.a.s.) Mekke'yi fethettii zaman
Kabe'ye girmi ve orada Peygamberlerin resimlerinin bulunduunu grnce,
bunlarn ortadan kaldrlmasn emretmiti. Ayrca Kabe'de her biri farkl kabile
ve ahslara ait olan ve deiik eyleri temsil eden 360 putu grnce, onlarn
da krlmasn emretmiti.
Putuluun her eidine kar kan ve putlara tapnmann ktln en
beli biimde ortaya koyan Kur'an- Kerim ayetleri, insanoluna, yaratcnn
sadece Allah olduu fikrini ve putlarn, heykellerin de yaratc deil; yaratk
olduu dncesini alama sadedinde deliller sunar. "Siz, elinizle yonttuklarnz
(putlar)a m tapyorsunuz? Oysa sizin de, btn taptklarnzn da yaratcs
Allah 'tr." (Saffat, 95-96)
Put, sadece Araplarn cahiliyye dneminde taptklar basit ve alelade
ekillerden veya zellikle Hz. brahim dneminde olduu gibi muhtelif cahiliyye
sistemlerinde tapnlan tahtadan, tatan, tuntan heykellerden ve aa, ku,
hayvan, yldz, gk cismi, ate, ruh veya hayallerden ibaret deildir. Bu basit
puta tapnma ekilleri Allah'a irk komann btn boyutlarn kapsamaz.
Yalnzca bu ilkel putuluklar zerinde duracak olursak ve Kur' an' da ki irkten
maksadn sadece bunlar olduunu kabul edecek olursak, olduka boyutlu olan
irk kavramndan bir ey anlam olmayz. Oysa Kur'an'a gre put, o kadar
geni anlamldr ki, kiinin Allah'n dnda hayatnn amac kld maddi-manevi
her eydir. Bu putlar, hayatn amac klmak da Allah'a irk komak olarak
nitelendirilmitir. (Mehmet Kubat, Kur'an'da Tevhid, s. 132-133 )
"lahi! Sevdir bize hep, sevdiklerini. Yerdir bize hep, yerdiklerini. Yar et
bize erdirdiklerini. "
Kim Allah'a sahip, o neden mahrum?
Kim Allah'tan mahrum, o neye sahip?

180

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -4 Endad


A- Endad ve irk
a- Bakasn AHah'a Endad/Denk Tutmak: Bakara, 22, 165; brahim, 30; Sebe',
33; Zmer, 8; Fusslet, 9.
b-Putlara Tapmak: Maide, 76; M'minun, 117; Ahkaf, 5.
c- Allah'a E Komak: Nisa, 36,48, 116; En'am, 151; sra, 23, 39; Ankebut, 68;
Ahzab, 57.
d- irkin Misali: Rum, 28.
e- irk Zulmdr: Lokman, 13.
f- Heva ve Hevesi Putlatrmak: Casiye, 23; Muhammed, 12.
g- Allah'a ocuk snad Edenler: Kehf, 5, 102; Meryem, 88-92.
h- Allah Kendisine irk Koulmasn Affetmez: Nisa, 48, 116.
-irkten Saknmak: uara, 213; Kasas, 88; Rum, 31; Zmer, 65-66; M'min,
66; Fusslet, 37; Zariyat, 51.
j- Mekke'li Mriklerin irki: En'am, 100; Rum, 28-29, 31-32; Sebe'41; Zuhruf,
20-21,57-59.
B- Mrikler
a- Mrikler, Allah'tan Bakasn Tanr Edindiler: Bakara, 165; Al-i mran, 151;
Nisa, 117; Maide, 76; En'am, 1, 107, 136, 150; A'raf, 191; Yunus, 18,66; Hud,
109; brahim, 30; Hcr, 95-96; Nahl, 73; Meryem, 81; Hacc, 11-13,71,74;
Furkan, 3, 55; Yasin, 74-75; Saffat, ll; Sad, 5-7; Zmer, 15,45,67; M'min, 1012; ura, 9; Tur, 43.
b-Mrikler, Ktlkleri 'Atalarmzdan Devraldk' Diye Savunurlar: Bakara,
170-171; Maide, 103104; A'raf, 28; Hud, 109; Lokman, 21; Saffat, 68-71;
Zuhruf, 22-25.
c- Mrikler, Put Diye eytana Taparlar: Nisa, 117.
d-Mrikler, Putlar efaat Kabul Ederler: Yunus, 18; Ra'd, 14; Nahl, 55;
Meryem, 81-82; Zmer, 3, 43-44.
e-Mriklerin irki: En'am, 100; Rum, 28-29,31-32; Sebe', 41; Zuhruf, 20-21,
57-59.
f- Mrikler Nankrdr: En'am, 63-64; Yunus, 12, 21-23, Nahl, 53-55; 83;
Enbiya, 46; Ankebut, 65-67; Rum, 33-35; Lokman, 32; Saffat, ll; Zmer, 8;
Zuhruf, 9,15; 87; Abese, 17-23; Adiyat, I-LL; Kurey, 1-4.
g- Mrikler Necistirler: Tevbe, 28.
h- Mrikler, Putlardan Fayda Grmeyecekler: Bakara, 166; En'am, 22-24, 94;

181

SLAM AKAD

A'raf, 37, 53, 194-198;


Yunus, 28; Furkan, 17-19; uara, 96-103; Sad, 59-60; Casiye, 10.
i- Mriklerin Tevbesi: Tevbe,3, ll; Furkan, 70; Kasas, 67.
j- Mriklerin Yaptklar yilikler Boa Gider: Tevbe, 17; Zmer, 65.
k- Mriklerin Dostluu Yoktur: Bakara, 105; Maide, 82; En'am, 106; Tevbe, 78, LO, 12; sra, 73-75;
Kasas, 87; Mmtehine, 1-2,6-9.
l- Mrikler, M'minleri Atee arr: Bakara, 221; sra, 73-75; Ankebut, 1213.
m- Mriklerden Korkulmaz: Tevbe, 13-14; Yunus, 65; Hcr, 94; Hacc, 38;
Saffat, 171-175.
n- Mrikle M'min Karlatrmas: Muhammed, 15; Mlk, 22.
o- Mrikler, M'minlere Zarar Veremezler: Saffat, 160-163; Tur, 42.
C- Putlara Tapnak
a- Putlara Tapmak Haramdr: Maide, 90; sra, 23, 39.
b- Putlara Tapanlar, Gerekte Ona Tabi Olmuyorlar: Yunus, 66; Kasas, 62-63;
Zmer, 3
c- Putlara Tapmaktan Saknmak: sra, 22; Hacc, 30; Furkan, 68; ura, 9.
d- Kyamet Gn Putlarn Durumu: Furkan, 17- 19; Kasas, 62-64, 74; Saffat,
22-34.
Konu ile ilgili geni bilgi alnabilecek kaynaklar
1- Hak Dini Kur'an Dili, Elmall Hamdi Yazr, Azim Y. cl, s. 234,471-478
2- Mefatihu'l Gayb (Tefsir-i Kebir), Fahreddin Razi, Aka Y. c. 2, s.132-137, c.
4 s. 179-188
3- Hadislerle Kur'an- Kerim Tefsiri, bn Kesir, an Y. c. 2 s. 209-211, c.3, s.
668-675
4- Fi Zlali'l Kur'an, Seyyid Kutub, HikmetY. c. 1, s. 96, 319-321
5- Tefhimu'l Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. 1, s. 135
6- Kur'an- Kerim ifaTefsiri, Mahmut Topta, Canta Y. c. 1, s. 197,324-328
7- Kur'an Semantii nanla lgili Temel Kavramlar, Mehmet Soysald,
alayan Y. 79-81, 64-8
8- Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 115-148
9- Kur'an'da Uluhiyet, Suad Yldrm, Kayhan Y. s. 158-168
10-20. Yzylda Tevhid ve irk, Mehmet Alaga, nsan Dergisi Y.
11- Kelimeler, Kavramlar, Yusuf Kerimolu, nklab Y. 11130

182

SLAM AKAD

12- Kur'an'da M'minlerin zellikleri, Beir slamolu, Pnar Y. s. 23-37


13- Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. o5-152
14- Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Beyan Y. s.370
15- Mekke Rasllerin Yolu, Ali nal, Pnar Y. s. 14-41
16- slam, Said Havva, kbal Y. 83-107
17- lmin nda slamiyet, Arif A. Tabbara, Kalem Y. s. 112-121
18- Tevhidin Hakikati, Yusuf el-Kardavi, Saff Y. s. 59-124
19- Sorularla Tevhid ve Akaid, Mehrned Alptekin, Saff Y. s. 159-190
20- Tevhid ve irk, Salih Grdal, Beyan Y. s. 77-111
21- irk, Abdullah Hanifi, Hanif Y.
22- Kur'an'da irk Kavram, M. H. smail Surti, Akabe Y.
23- Putlarn Alacakaranl, Friedrich Nietzsche, Akyz Y. 24- La lahe llallah,
Muhammed Kutub, Ravza Y.
25- Kelime-i Tevhid Davas, Kul Sadi Yksel, Yenda Y.
26- Tevhid, Muhammed Kutub, Risale Y.
27- Tevhid ve M'minin Seyir izgisi, Mustafa ehri, Bir Y.
28- Tevhidi Gr, Mutahhari, Beheti, Zencani, Tavassuli, Sahra Y.
29- Tevhid ve Deiim, Celalettin Vatanda, Pnar Y.
30- slam Dncesinde Tevhid, Mevlid zler, Nun Y.
BADET
slam Akaidi Blm -5 badet
badet; Anlam ve Mahiyeti
"(Ey Allah'm,) Ancak Sana ibadet/kulluk eder, ancak Senden yardm isteriz."
(fatiha,)
badet kelimesi, "abede" fiilinin masdar olup "itaat etmek, boyun emek,
tevazu gstermek, balanmak ve hizmet etmek" anlamlarna gelir. ibadet
kelimesinin tredii "abd kk, u anlamlara gelir: a- Hrn kart olan kle,
b- Boyun emek ve itaat etmek, c- Kulluk etmek, ilah tanmak, tapmak, d- Bir
eye balanp, ondan ayrlmamak. Bu aklamalardan anlalaca zere ibadet
kelimesinin ifade ettii esas manalar; "kiinin yksek ve stn birine kar ba
emesi, itaat etmesi, kendi hrriyetinden feragat ederek onun karsnda her
trl isyan terk etmesi, tam bir ballkla ona boyun emesidir." ite bu
durum, kulluk ve itaattir. ibadet, itaat etmenin bir eididir. Bu itaata

183

SLAM AKAD

mstahak olan da, hi phesiz gerek ma'bud olan Allah'tr. ok ibadet edene
abid; kendisine ibadet edilene de ma'bud denir.
Kur'an bir terim olarak ibadetin genel anlamdaki tanm udur: "Yaplmas
sevap olan, Allah'a yaknlk ifade eden, yalnz O'nun emirlerini yerine getirmi
olmak ve rzasn kazanmak niyetiyle yaplan, her trl harekete ibadet denir."
Demek ki islami manasyla Allah'a ibadet: "insann ruhen ve bedenen, gizli
ve ak btn mevcudiyetiyle yalnz Allah'a yapm olduu uurlu (bilinli) bir
taat ve kurbettir."
"ibadet" kavram, "kurbet" (yaknlk) ve "taat" (sevap olan eyler)
kavramlarnn anlamn da iermektedir. Dolaysyla ibadet eden insan, hem
Allah'a yaklam, tanyp kulluk etmi, boyun emi ve hem de O'na itaat
etmi olur. Mesela namaz klan bir insan, Allah'a taat, ibadet ve kurbet
grevlerini yapm olur. Namazn kabul olmas iin de "iman", "ihlas" ve "niyet"
in bulunmas gerekmektedir. Korku ve mit iinde hem zahir, hem batnda
sonsuz bir alak gnlllk ile snrsz bir ta'zimi ihtiva eden ibadet, "kibir" ve
"riya" kabul etmez.
"ibadet", boyun emenin, itaat etmenin, sayg gstermenin ve kulluun en son
noktasdr. ibadet, insann Allah'n raz olduu eyi yapmas, yerine getirmekle
ykml olduu fiilleri emrolunduu ekliyle hayata geirmesi, hibir ey
gzetmeden Allah'a kulluk etmesi ve bunu, sadece O'na boyun eip itaat
etmek iin yapmasdr.
taat byk bir makamdr. ibadet/kulluk yapan "abid/abd" (kulluk
yapan/kul), itaat ve ibadetle Allah'a baland iin ereflenir. Allah Teala,
peygamberi Muhammed (s.a.s.)'i, makamlarn en ereflisi olan "risalet"
makamnda "kul" kelimesi ile isimlendirmitir. (Bkz. Hadid, 9; isra, 1; Kehf, 1)
O yzden ehadet kelimesinde bile "rasl" kelimesinden de nce; daha nemli
ve daha erefli olduu iin "abdh" (O'nun kulu) ifadesi kullanlr. nk
peygamberlik, Hz. Muhammmed'in (s.a.s.) dier insanlara ynelik iliki ve
grevini ifade ederken; "abd/kul" ifadesi, onun Rabbyla ilikisini ve ban
anlamlandrr. Allah'la irtibatn, dier insanlarla ilikiden daha erefli olduu da
aktr. Biz de, eref ve fazilet istiyorsak, bunun Allah'la bamz
glendirmekten getiini, yani ancak ibadet ve kulluk grevlerimizde
derinlemekle makammz ykseltebileceimizi aklmzdan karmamalyz.
badet, imann uygulanmas, hak ve doru kabul edilen esaslarn gnlk
hayatta yaanmas olduundan, Allah katnda ta at kabul edilen her davrann
bilfiil uygulanm, yaplm olmas gerekir. Yoksa, yalnz istek halinde kalp,
davran sahasna kmayan duygu ve dnceler, Allaha yaknlk anlamna
gelen kurbet ve taat olsalar da, ibadet deillerdir. Bunun iindir ki, ibadetlerin
ba olan imann da, sadece kalple tasdiki yeterli olamayacandan, hi

184

SLAM AKAD

olmazsa dil ile ikrar edilerek aklanmas gerekli grlmtr. Bunun yannda,
niyetsiz, sadece grnrde yaplan iler de ne olursa olsun, ibadet saylmazlar.
Niyetsiz yatp kalkmak namaz olmad gibi, niyetsiz a durmak da oru
deildir. O halde kt niyetle, veya Allah'a itaat ve yaknlk kastndan baka bir
maksatla yaplan iler, ibadet olamazlar.
Lisanmzda oka kullanlan "tapnmak ve tapmak" kelimeleri, ibadet'in
deil; yalnzca taat'in karl olabilir. Hatta tapmak ve tapnmak
kelimelerinden az ok, ne yaptn bilmemek gibi bir uursuzluk manas
anlald iin, bu kelimeleri "puta tapmak" , "haa tapmak" gibi yerlerde
kullanrz. Oysa kulluk etmek, uur bakmndan tapmak kelimesinden daha iyi
ve anlamldr. u halde ibadet terimi, bir taat mertebesini ifade etmektedir ki,
en hususi anlam "ibadet", en genel anlam ise "kulluk" manasna gelen
"ubudiyet"tir. badet, Allah'n raz olduu eyi yapmak; ubudiyet ise, Allah'n
yaptna raz olmaktr, diye de tanmlanmtr.
slam Akaidi Blm -5 badet
Kuranda badet
badet kavram, Kur'an'da en ok kullanlan kavramlardan birisidir. Bu
kavram, Kur'an'da isim, fiil ve masdar eklinde 256 defa geer. Genel olarak,
Allah'a veya Allah'tan bakalarna ibadeti ifade etmekte kullanlmtr. Sadece
Allah'a ibadet emredilirken, O'na ortak komak ve bakalarna ibadet etmek,
Kur'an'da iddetle yasaklanmtr.
Kur'an'da ibadet kelimesi, daha ok nefislerin sadece Allah iin baka
kaytlardan kurtarlmas, yalnz O'nun ibadetine tahsis edilmesine iaret
etmektedir. Yani insan, sevgide, korkuda, mit ve tevekklde, itaat edip boyun
emede Allah'a hibir varl ortak komayacaktr. nk ibadet, sevginin,
balln ve korkunun en gzel ifadesidir. Nitekim dinin btnn de bu
esaslar oluturur. ibadet terimi, bu adan incelendiinde, kulun, ibadet ettii
ilah (Allah)' kemal derecesinde sevmesi ve tevazu gstermesi ve btn
bunlarn ancak Allah iin olmas gerekmektedir.
Fatiha suresinin 5. ayetinde "iyyake na'bd (ancak Sana badet ederiz)"
ifadesinde "iyyake" zamir ve tmletir. Tmlelerin, Arapa cmle kuruluunda
aslnda fiilden sonra gelmesi gerekir. Bu tmle grevi yapan zamir, fiilden
sonra gelseydi, anlam yle olurdu: "na'bdke (sana ibadet ederiz)." Baa
getii iin snrlama ifade eder: "Ancak Sana ... " Dolaysyla bu ifade, iki
cmle yerine kullanlmtr. Bu cmlelerden biri, Allah'a ibadet, O'na teslimiyet

185

SLAM AKAD

ve kulluk; ikincisi, Allah'tan bakasna ibadet etmemek, teslim olmamak, kulluk


yapmamak. Tevhid, zetle bu iki ifadeden ibarettir. Fatiha'nn, Kurlan'n bir
zeti olduu gibi; Kur'an'n en nemli konusu olan tevhidin zetini de bu
"iyyake na'bd" ifadesi karlamaktadr. iman; kabul ve reddir; sevgi ve
buzdur. Tautu reddetmek ve Allalla iman etmektir (Bakara, 256). Tevhidi
iman; La ilahe illallah'n bir almdr. ite "iyyake na 'bd" btn bunlar
ierir, tevhidin zn vurgular.
"Ancak Sana ibadet ederiz" ifadesiyle anlamaktayz ki tevhid, sadece fikir ve
grten ibaret, hatta salt inantan ibaret deildir. Tevhid, ibadettir; sadece
Allaha ibadet ve btn ekil ve muhtevasyla ibadet. Tevhid, insann pratik
hayatn kuatmal, kalbinde balayp tm kalbna yn vermeli ve hayata
yansmaldr. ibadet halinde pratize edilemeyen, etkisiz bir ekilde kafa veya
kalbe hapsedilen bir dnce ve duygu deildir tevhid; Sadece Allah'a
kulluktur, ibadettir. Hayat da ibadetten ibarettir.
"Ancak Sana ibadet ederiz." : "Ederim" deil; "ederiz". Cemaata iaret
vardr bu ifadede. Ayn Rabbn kulu olan, O'nun kanunlarna boyun een ve
O'na tesbih ve ibadet eden tm tabiatla, tm yaratklarla ortak dili konumak,
vahdete ermek, beraberce ibadet etmek var bu ifadede. Kendi i dnyamzla,
tm organlarmzla, inan, dnce ve eylemlerimizle beraber ibadet etmek var
bu ifadede. Tevhid, ancak muvahhid bir toplum iinde gerek anlamn bulur.
Tevhidi bir toplumla beraber hareket edilerek olgunlalr, insan olunur. Tevhid
kafilesinden ayr : hareket etmekle, gzel olan hibir yere varlamaz.
Fatiha'nn bundan nceki ayetlerinde Allah'n sfatlar zetlendi. Allah, bu
ayete kadar kendini bize tantt. "Peki, byle zelliklere sahip Allaha kar nasl
davranmamz gerekir?" sorusuna bu ayet cevap vermi oluyor: "Sadece Allah'a
ibadet". Fatiha'da bundan nceki ayetler, sanki bize bu ayetteki ifadeyi
syletmek iindir. Ayrca, Allah' bu ayete kadar anlatlan isim ve vasflaryla
tanyp O'nu tek ilah ve tek rab kabul eden kuluna Allah, senli-benli ifade
kullandryor; Allah'n vasflarn tanyp O'na ibadet, Allah'la samimiyeti ve scak
bir ba oluturuyor: "Ona kulluk ederiz" deil; "Sana ... " Bu ayete kadar
nc tekil ahs ifadesi ve zamiri kullanlrken, burada ikinci tekil ahs ifadesi
kullanyoruz.
nce ibadet, sonra istiane. lk adm ncelikle kuldan balamal.
Snetullah, ilk balangc bizden bekliyor. Allah'n kanunu byle istiyor. Bu
konuyla ilgili Kur'an- Kerim'den bolca rnekler sunmak mmkn. ("Allah'a
yardm ederseniz, Allah da size yardm eder." , "Bana bir adm yaklaana Ben
bir arn yaklarm. ", "Allah'tan saknrsanz, sizin iin furkan klar. ", "Allah'tan
korkanlara Allah k yolu verir. ", "Sznzde durursanz, Ben de ... ", "man
edip salih amel ilerseniz ... ") nce bizden dua, sonra Allah'tan icabet, nce

186

SLAM AKAD

kul sebebe yapacak, sonra Allah verecek.


Hakkyla ve lnceye dek ibadet iin Allah'n yardmna ihtiyacmz olacak.
Her an yaantmz ibadet halinde deerlendirmek iin " ... sadece Sen 'den
yardm isteriz." (Fatiha, 5)
"Sadece Sana ederiz, kulluu, ibadeti ... " (Fatiha, 5) mealindeki ayette,
kulun, ibadeti sadece Rabb'na ait klp, nefsini ancak Allah'a teslim etmesinin
gerei vurgulanmaktadr. Allah'tan bakasna gsterilen "itaat ve kulluk", o
varl sahte bir ma'bud yapar. Bu ma'bud ya eytandr, ya da kendilerini taut
klan azgn kiilerdir. Yahut da Allah'n kitabn hie sayarak insanlar icad
ettikleri hayat dsturlarna ve yaay tarzlarna sevk eden nderlerdir. slami
anlamda ibadet ise, Allah'a kaytsz artsz itaat etmek demektir. eytana
ibadet etmeyi yasaklayan Allah, insan ve cin eytanlarna kaytsz artsz itaatin
onlara kulluk/ibadet demek olduunu belirtmi oluyor.
nsanlarn, eytann teviki ile yapa geldikleri ibadetlerinin yn olan
putlar ve hayal/sanal kuvvetler, yani Allah'tan baka tapnlan tm varlklar,
birer sahte ma'buddur. nk Kur'an, Allah'tan baka hibir hak ma'bud
olmadn en ak bir ekilde bildirirken; insanlarn, Allah'tan bakasna
tapmalarn ve onlar ilah kabul etmelerini de, irk ve byk gnah sayyor.
slam Akaidi Blm -5 badet
badetle ilgili Baz Ayetler
"(Ya'kub) oullarna: 'Benden sonra neye ibadet/kulluk edeceksiniz?'
demiti. 'Senin ilahn ve atalarn brahim, smail ve shak'n ilah olan tek lah'a
kulluk edeceiz, ibadet edeceiz. Biz O'na teslim olanlarz' dediler." (Bakara,
133)
"Sizin u karsnda durup taptnz heykeller de nedir? 'Babalarmz
onlara tapar bulduk (da onun iin biz de onlara tapyoruz), dediler." (Enbiya,
52, 53)
"De ki: Allah' brakp size ne zarar, ne de yarar vermeye gc yetmeyen
eylere mi tapyorsunuz? Oysa Allah, iitendir, bilendir. (O'na ibadet etmeniz
gerekmez mi?)" (Maide 76) ,
"Hahamlarn ve rahiplerini Allah'tan ayr rablar edindiler; Meryem olu
Mesih'i de Oysa kendilerine yalnz tek ilah olan Allaha ibadet etmeleri
emredilmiti. O'ndan baka ilah yoktur. O, onlarn ortak kotuklar eylerden
mnezzehtir." (Tevbe, 31)
"Tevbe eden, ibadet eden, hamd eden, seyahat eden, rku eden, secde

187

SLAM AKAD

eden, iyilii emredip ktlkten meneden ve Allah'n (yasak) snrlarn koruyan


(onlar inemeyen) mminleri mjdele." (Tevbe, 112)
"nsanlardan kimi de Allah'a bir ynden (dinin btnne inanmadan)
ibadet eder. Eer kendisine bir hayr gelirse, onunla huzura kavuur (sevinir)
ve eer bana bir ktlk gelirse yz st dner (dini ktleyerek ondan
vazgeer)." (Hacc, 11)
"Ey m'minler! Rku edin, secde edin, Rabbinize ibadet edin, hayr ileyin
ki umduunuza eresiniz." (Hacc,77)
"yi bil ki, halis din yalnz Allah'ndr. Ondan baka veliler edinerek: 'biz
bunlara, srf bizi Allah'a yaklatrsnlar diye tapyoruz' diyenlere (gelince):
phesiz ki Allah, onlar arasnda, ayrla dtkleri eyde hkmn verecektir.
" (Zmer, 3)
"Tauta kulluk etmekten kanan ve Allah 'a ynelenlere mjde var.
Mjdele kullarm. (Zmer, 17)
"Allah 'tan bakasna ibadet/kulluk etmeyin. Ben, sizin byk bir gnn
azabna uramanzdan korkuyorum. " (Ahkaf, 21)
"Andolsun biz, her millet iinde: 'Allah 'a ibadet/kulluk edin, taut( a
tapmak)dan kann' diyen bir rasul/eli gnderdik." (Nahl,36)
"De ki: 'Ey kitap ehli, bizim ve sizin aranzda eit olan bir kelimeye gelin:
Yalnz Allah'a ibadet edelim. O'na hibir eyi ortak komayalm. Birimiz dierini
Allah'tan baka rab edinmesin." (Al-i mran, 64)
"Allah, kimlere lanet ve gazab etmi, kimlerden maymunlar, domuzlar ve
tauta tapanlar yapmsa, ite onlarn yeri daha ktdr. " (Maide, 60)
"Siz, Allah' brakp da size hibir fayda ve zarar vermeyen eylere mi
tapyorsunuz? Yuh size ve Allah'tan baka taptklarnza! Aklnz kullanmyor
musunuz siz?" (Enbiya, 66-67)
"Siz ve Allah'tan baka taptklarnz cehennem odunusunuz. Siz (odun
gibi) oraya gireceksiniz. " (Enbiya, 98)
"brahim 'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin iin gzel bir rnek
var. Onlar, kavimlerine demilerdi ki: 'Biz sizden ve sizin Allah 'tan baka
taptklarnzdan uzaz. Sizin (taptklarnz) tanmyoruz. Siz, bir tek Allah La
inanncaya kadar sizinle bizim aramzda srekli bir dmanlk ve nefret
belirmitir." (Mmtehine, 4)
De ki: Ey kafirlerl 'Ben sizin taptklarnza tapmam. Siz de benim ibadet
ettiime tapclar deilsiniz. Ben asla sizin taptklarnza tapacak deilim. Siz de
benim ibadet ettiime tapacak deilsiniz. Sizin dininiz size; benim dinim bana"
(Kafirun, 1-6)
"Senden nce hibir peygamber gndermedik ki ona: 'Benden baka
hibir ilah yoktur. Bana kulluk/ibadet edin' diye vahyetmi olmayalm." (Enbiya,

188

SLAM AKAD

25)
"Bir zaman brahim yle demiti: 'Rabbim, bu ehri gvenli kl. Beni ve
oullarm putlara tapmaktan uzak tut." (ibrahim, 35)
"Siz Allah 'tan baka birtakm putlara tapyorsunuz. Yalan
uyduruyorsunuz. Sizin Allah'tan baka taptklarnz size rzk veremezler. Siz
rzk Allah'n yannda arayn. O'na kulluk/ibadet edin ve O 'na kredin. Hepiniz
O 'na dndrleceksiniz. " (Ankebut, 17)
"Gece, gndz, gne ve ay O'nun ayetlerindendir. Ne gnee ne de aya
secde etmeyin. Onlar yaratan Allah'a secde edin. Eer kulluk ediyorsanz
(byle yapn)." (Fusslet, 37)
"De ki: 'Ben dinimi yalnz Allah 'a halis klarak O 'na ibadet/kulluk
ediyorum." (Zmer, 14)
Ayetlerin ortaya koyduu ilk gerek "sadece Allaha ibadet edip, O'ndan
bakasna ibadet etmemektir." islam, ibadeti sadece Allah'a ait klmay
emrederken, O'na herhangi bir eyi ortak koma yasan da getiriyor.
insanln tand veya tanyabilecei Allah'n dnda her eit mabud edinme
eidini iine alan kesin bir yasak koyuyor.
slam Akaidi Blm -5 badet
badet; Kalp ve Kalbin, Tm Organlarn Allah'a Ynelmesidir
Baz insanlara gre ibadet, kuru bir inan kabul edilirken, bazlarna gre
de sadece belirli hareketleri yapmaktan ibaret sanlmaktadr. Yine bir ksm
insanlar, Allah'a ibadetin gayesini tam olarak anlayamadklarndan, yaptklar
ibadetlerinde, ya uursuzca davranrlar, ya da ibadeti dnyevi fayda asndan
deerlendirirler. Btn bunlarn yannda, pek ok insan da, Allah'n ve O'nun
dininin dnda birtakm varlklara, sistemlere ibadet ederek onlara kul
olmutur.
badeti, sadece d grnmndeki ekillerde deerlendiren kimseler,
ibadetlerde titiz davranmay, ilk anda bir nevi dar grllk, yahut ekilcilik
olarak kabul edebilirler. Ancak, daha derin ve etraflca dnlp aratrlrsa,
pek ok gereklerin farkna varmak mmkn olur. ibadet, Allah ile her an iliki
kurmaya bir vastadr. ibadet, ruhun ve bedenin ll ve disiplinli bir hale
geliini salar. Gzel ahlak yanstan hareketleri ieren, ruhumuzun Allaha
yabanclamasn nleyerek O'nu bize unutturmayan, ibadettir.
nsann, ruhundaki gizli duygularn da vurmak iin, zahiri ekilleri

189

SLAM AKAD

kullanma eilimi vardr. Bu gizli duygular anlatmak iin, zahiri ekillere


bavurmadan insan, ruhi duygularn tatmin edemez. Duygularn bu ekillerle
ifadelendiren insan, hissen ve ruhen bir btnlk i kazanr. Bu haliyle de rahat
edip huzura kavuur.
slam dini, btn ibadet kurallarn bu ftri esas zerine kurmutur. Bunun
iin ii, ne sadece iten gelen niyetlere, ne de ruhi duygulara terk etmemi,
aksine ibadetlere ait ynelilerde, d ile ii (zahir ile batn) tam bir uyum
ierisine sokarak huzur ve mutluluk temin ' edilmitir. Bu cmleden olmak
zere m'min, namazda kbleye ynelir, hacda belirli bir yerde ihrama girer, bir
kyafete brnr, orucunu tutarken yemez, imez ... Bylece her ibadetiyle bir
' hareket, her hareketiyle de bir ibadet icra eder. slam dini bu yntemiyle
nefsin zahiri ile batnn birletirip, kuvvetler arasn denkletirir. Bunun
sonucunda kendi mefkresine uygun olarak insan ftratna tam bir uyum
baheder.
slam Akaidi Blm -5 badet
badet, Ftrattr
slam dini, yeryzne getirdii btn gereki kurallarla, insan ftratnda
mevcut olan ibadet duygusunu, en doru bir ekilde gelitirerek bu ihtiyaca
cevap verir. Bylece el ile tutulup gzle grlen veya gizli bir kuvvetin varln,
deiik varlklarda grerek onlara tapanlar da yanl inanlardan ve
tapnmalardan kurtarr. Bu zelliinden dolay Allah'tan baka ilah kabul etmek
suretiyle putlara tapan bir toplumda, bu yanl inanc ve ibadet eklini, bir daha
dirilmeyecek ekilde tarihe gmen tek din slam'dr. nsanlar, hr iradeleriyle
Allah'a ynelten, onlarn birbirlerine kul kle olmalarn nleyen, onlar her trl
yanl tapnmalardan kurtarp Allah'a gtren hi phesiz bu hayat nizam
olan slam'n kendisidir. slam' benimseyip ona mensup olanlarn belirgin
zellikleri vardr. Bunlarn en nemlilerini ylece belirtebiliriz:
Allah'n varlna, birliine, tek ilah olduuna inanmak. O'ndan gelen
btn hkmlerin gerek ve doru olduunu kabul etmek. Allah'n bildirdii
ilahi hkmler dorultusunda yaayarak Allah'a ibadet etmek ve O'na kul
olmak. Allah ve Rasulnn ahlak ile ahlaklanmak.
Allah' tek rab bilerek O'na kulluk etmek, insan tevhid inancna ve bu
inancn gereine gtrr. Bu iman ve uura sahip olan insanlardan oluan bir
toplum, yeryzndeki her eit irk odaklarn datr.
Din, sadece vicdanlara hapsedilen kuru bir inan deildir. Aksine din,

190

SLAM AKAD

btn hayat kapsayan, hayati olaylar arasndaki ba temin ederek btn


yaay en kkl ve salam esaslara balayan ilahi bir nizamdr. Bu nizam,
Allah'n birlii esasna dayanr. nsani ilikilerin en salam bu inantan doar.
Yine bu inan insanlk hayatnn her alanna k tutar.
Kur'an'a mracaat edilerek incelendii zaman, ibadetin, insan hayatnn
tmn kapsayan bir terim olduu anlalr. Sadece belirli hareketleri ve ileri
ibadet kabul edip, insanlar arasndaki ilikileri dzenleyen hkmleri ve bunlar
uygulamay ibadet kabul etmemek, Kur'an'daki ibadet anlayna ters der.
badet, bir ekil ve formaliteden ibaret de deildir. Aksine, bir din edinme, bir
sisteme balanma ve gnlk hayatta yaanan bir doktrine uyma meselesidir.
Bu zelliklerinden dolay Kur'an da en ok nem verilen bir konu olmutur.
slam, balangtan nihayete kadar, ibadeti hayata yaymay en byk
gaye edinmi bir dindir. slam'n siyasi ve iktisadi nizamnda, ceza hukukunda,
medeni ve aile hukukunda ve bu dinin iine alm olduu dier konularda,
baka bir hedef yoktur. Kur'an'n gaye olarak tayin ettii bu hedefe, insanlar,
ancak Allah'n hkmlerine uygun olarak yaadklar zaman ulaabilirler.
Gnmz insanlar, ibadetin, Allah'n koyduu btn emirleri kapsad
gibi, kiiyi. Allah'a ynelten her hareketi, her ii de iine alan bir terim
olduunu bilmelidirler. nsanolu, kalbini Allah'a ynelttike hayatnda yapt
her hareketin ibadet haline dnmesi mmkndr. slam dini, Allah'n
varln ve birliini beyan etmeye ok byk nem vermi, hibir ynden irk
aibesi tamayan bir ibadet esas ortaya koymutur. Bunun iin hibir varln,
tm varlklarn yaratcs gibi olamayacan srarla belirtmitir. Yine slam,
yaratc ile yaratlmlar arasndaki ban gereini de belirtmeye zen
gstermitir. Her varlk gibi, insanla Allah arasnda da bir ban var olduunu,
bunun da "uluhiyet" ve "ubudiyet" esaslarndan ibaret bulunduunu kesinlikle
belirtmitir. te bu gerek, Kur'an'da yle ifade edilir: "Allah'a ibadet edin.
Sizin O'ndan baka ilahnz yok" (A'raf, 59) Btn peygamberlerin kesinlikle
belirttii gerek: "Allah'n tek bir ilah olduu ve O'na ibadetle kulluk
edilmesidir.
Her asrda olduu gibi gnmzde de her trl phe ve bilgisizlikten
kurtulmak iin, bu gerein aydnlk esaslarna sarlmak yeterli olacaktr. nk
insan uurunun istikrar, dnce ve davrann doruluu, Allah'n btn
alemlerin tek Rabb'; tm yaratklarn da O'nun kulu olduu gereinin
kavranmasna baldr. Allah ile olan alakada, insanlarn hepsinin eit olduu
da kesinlikle bilinmelidir. Hi biri O'nun ilahlna ortak deildir, olamaz.
Bundan dolaydr ki, slam'da, kulluun tabii belirtisi olan takva ve amel-i salih
(iyi iler)den baka bir eyle, Allah'a yaklamak, hibir insan iin mmkn
deildir.

191

SLAM AKAD

Doruyu kabullenmenin ve doru olmann biricik yolu, btn insanlarn


tek ma'bud olan Allah'a ynelmeleri ve O'na kulluk etmeleridir. nsanln
huzur ve mutluluu, hakimiyeti hudutsuz, saltanat ebedi olan Allah'a
ynelmededir. te, insanlarn Allah'a kar durumu budur. Allah yaratan,
insanlar ise dier varlklar gibi yaratlandr. O rabdr. nsan ise kuldur. Allah'a
kul olmak, insan kullara kulluktan kurtarr. Allah'a kulluktan kananlar
kendileri gibi kullarn kulu olurlar, ya da nefislerinin, arzu ve isteklerinin kulu
durumuna derler.
Tarihin eitli dnemlerinde olduu gibi, gnmzde de bir ksm insanlar,
yaratklardan herhangi birine btnyle balanarak onun huzurunda yle
tapnmalar yapyorlar ki, btn uurlarn o tapnmaya balayarak ilerisini
gremez oluyorlar. Hak ma'budu ve hakiki ibadeti unutturan, onlar irke
dren ktln kayna, Allah'tan baka varlklara tapmak, onlarn koyduu
kurallara uyarak onlara ma'bud ve ilah muamelesi yapmaktr. Yeryznn her
eit putlar, haksz ve batl ma'budlar hep bu tr dnce, davran ve his
sonucu ortaya kmtr. Fakat u bir gerektir ki, btn mevcudiyetini fanilere,
Allah'tan baka varlklara ve O'nun dininin dndaki sistemlere balayanlar,
tehlikeye adaydrlar. Sadece Allah'a ibadet edilmelidir. nk ibadet O'nun
hakkdr. Allah'a ibadet edenlerdir ki, O'ndan bakasndan korkmaz ve mit
etmezler de sadece O'na kul olurlar. Gnller Allah'tan bakasna baland
zaman insanlar korku kayna ile mit kaynan ayr ayr grrler. O zaman bir
de bakarsnz ki bir tarafta dilber sevgi ma'budlar, dier tarafta da kahraman
korku ma'budlar dizilmitir. kisi arasnda kalan zavall insan, bu hal iinde
rpnr, tapnr ve bunu da bir ibadet sanr. Yaratklardan hi biri rab olamaz.
Her eyin mutlak Rabb Allah'tr. O'na ibadet edilmelidir. nk ibadet ve
ubudiyet Allah'n hakk, insann da vazifesidir.
Gnmzde birtakm insanlarn, heva ve heveslerini, her trl menfaat ve
karlarn kendileri iin ilah edindiklerini grmekteyiz. Kur'an, Allah'n ilahi
dinini brakarak, deiik arzu, istek ve menfaatlerini, davranlarnn tek
kayna yapan ve bylece bunlar put mevkiine karp heva ve hevesinin klesi
olan insanlar, hayret verici bir canllkla ortaya koyuyor: "Grdn m o kimseyi
ki, heva ve hevesini kendisine ilah edinmi ... " (Casiye, 23) Yani, gerei
kabul etmemi, dnememi, keyfi ne isterse onu ma'bud edinmi, bylece
kendi zevkinin sevdasna dm. nk heva ve dier nefsi duygular, gz
kr, kula sar ederek kalbi hissiz brakr. Bu duruma den kii, alim de olsa
ilmine ramen gerei duyamaz olur.
Kur'an'm, bu canl tasviri karsnda, artk her insan, neye ibadet ettiini
ve kimin kuu olduunu kendisi anlayabilir ve anlamaldr. unu unutmamaldr
ki, gerek kulluk, her trl batl din ve ma'budlardan kanp sadece Allah'a

192

SLAM AKAD

ynelmek demektir. nk insan, Allah' ma'bud tanyp O'na kulluk yapmak


iin yaratlmtr. te yaratl sebebi. Allah'tan bakasna sarf edilen mrler
kaybedilmi demektir. badet, kulun kendi isteine brakld iin ihtiyar!
(seme zgrl olan) ilerdendir. Ancak her insan, Allah'a ibadetle
ykmldr. radesini Allah'a ynelterek hareket eden kii salih kullardan olur.
(Yakup iek, Fahrettin Yldz, Din gn badet, s. 126)
badetin ruhu ve art, tevhid ve ihlastr. Allah'n birliine iman etmedike
O'na ibadet edilemez. Allah'a gerekten ibadet edenler de O'ndan baka
ma'bud tanmazlar. Allah'tan bakasn O'na ortak koarak tapmak ise Allah'
tanmamaktr. Din, tevhid ve ihlasla Allah'a ibadet etmekten ibarettir.
Gerekten de insanolunun maksad ne ise, ma'budu da odur. Allah,
kendisinden baka ilah olmayan tek bir ilah olunca her trl ibadetin sadece
O'na yneltilmesi tabii ve mantki sonu olmaktadr. badet konusu direkt
olarak akide konusuna baldr. Akide, bu dinde vicdan iinde gizlenmi,
snrlar belli olmayan yzeysel bir ey deildir. Her dncede, her eylemde
kendisini gsteren bir potansiyeldir.
Allah, insanlara ibadet edecekleri belirli yollar izmitir. Bu yollarda ruhun
yeri vardr; kalbin huusunda, tevazu ile Allah'a itaatte... Akln yeri vardr;
Allah'n yarattklar ve O'nun ayetleri hakknda tefekkrde Bedenin yeri vardr;
kyamda, oturuta, rkuda, secdede, eitli ynlerden itaatle hareketlerde
Bylece ibadet, Allah'n sevdii ve raz olduu insann btn hayatn kuatan
bir i olur. "De ki: phesiz benim namazm, ibadetlerim, hayatm ve lmm,
alemlerin Rabb Allah iindir." (En'am, 62)
Cahiliye dneminde de grlmtr ki, akide sapnca, zaruri olarak ibadet
de sapyor. Ancak akide dzgn olunca ibadetin sahih konumuna oturmas
mmkn oluyor. eitli sebeplerden tr akide ve ibadet konusunda
sapmalar oldu. Haddinden fazla ta'zim (bykleme) belli bir ahsa veya cisme
ynelme kalbin afetlerinden bir afettir. Zamanla ta'zim kutsamaya, sevgi de
ibadete dnyor. Yalnzca sevgi ve ta'zim bir sapma deildir. Fakat sevgi ve
ta'zimde arlk, kutsamaya gtren, derken ibadete ileten bir sapma oluyor.
badet konusunda cahiliyenin sapmasn bn Abbas (r.a.) aklarken, Kuran'da
geen Vedd, Suva, Yeus, Yeuk ve Nesr putlar hakknda der ki: "Bunlar, Nuh
kavminin salih adamlarnn isimleridir. Bunlar lp gidince eytan onlarn
kavmine 'bunlarn heykellerini meclislerinize dikin ve o heykellere bunlarn
adlarn verin diye fikir verdi. Onlar da bunu yaptlar ve amalar bunlara
tapnmak olmadndan ibadet etmediler. Fakat bu nesiller lp gidince ve
bunlarn o kiilerin hatralarn canl tutmak iin heykellerinin dikildii bilgisi
silinip yok olunca geriden gelen nesiller bunlara tapmaya baladlar." (Buhari)
Beeriyet, hala bu sapmann deirmeninde dnyor ve bu onlar irk

193

SLAM AKAD

trlerinden bir tre sokuyor. Putlara tapmann ekillerinde deimeler olsa da


putperestlik kaybolmamtr. Bereket umarak trbelere el srmeyi, kesin kabul
olur inancyla trbenin yannda dua etmeyi, trbede yatandan yardm istemeyi,
l veya diri beerden skntlar iin imdat dilemeyi, bez balayp mum
dikmeyi, trbenin etrafnda tavaf eder gibi dnmeyi... ibadet konusunun
neresine koyacaz? Allah'n kutuplara, abdallara Allah'n mlknde tasarruf
yetkisi verdiine, bu nedenle mrid eyhinden efkat ve merhamet isteyip
tazarruda bulunursa ileri eyhin mridin yararna evireceine ve onu
tehlikeden koruyacana, kabirdeki sorulara eyhin mridi yerine cevap
verecei anlayna ne isim verilmeli?
Arap yarmadasnn mrikleri yle diyorlard: "Biz, bunlara bizi Allah'a
daha fazla yaklatrsnlar diye ibadet ediyoruz. (Zmer, 3) Yani, biz bunlarn
zatlar iin deil; fakat onlarn Allah katndaki itibarlar iin ibadet ediyoruz
diyorlard. slam, beer ile Rabbi arasndaki btn araclar kaldrmak ve kul ile
Rab arasndaki direkt ba kurmak iin geldi.
"Rabbiniz (yle) buyurdu: Bana dua edin, size icabet edeyim. (M'min,
60)
"Kullarn beni sana soracak olursa, ite Ben pek yaknn. Bana dua ettii
zaman dua edenin duasna cevap veririm. (Bakara, 186) slam, dini sadece
Allah'a ait klmak iin geldi.

slam Akaidi Blm -5 badet


badet, Hayatn Tm Alanlarn Kuatr
badet, hayat yolunun btndr. Namaz, oru gibi ibadetler, insann
azn ikmal ettii, enerji depolanan istasyonlardr. Azk bittike ve yolcu,
nndeki istasyona her uraynda yeni bir enerji ve azk ald duraklardr
namazlar, orular. Bu dinde ibadet anlay ve yolu geni kapsamldr.
nsanlarn ibadet diye isimlendirmekte birletikleri bir takm taabbud'i'
sembollerle snrl deildir. Bu semboller -btn nemlerine ramen- farz
klnan ibadetin sadece bir parasdr. De ki: phesiz benim namazn,
kurbann, ibadetlerim, hayatm ve lmm orta olmayan Rabb'ul alemin
Allah iindir. O'nun hibir orta yoktur. (En'am, 162-163) Namaz ve kurban,
sembolleri temsil ediyor; fakat gaye bundan daha byktr. Gaye lnceye
kadar hayatn tmnn, hatta bizzat hayatn, orta olmayan Allah'a
yneltilmi bir ibadet olmasdr. Yani ibadet; her an, her ii, her fikri, her

194

SLAM AKAD

duyguyu kapsyor.
"Ben cinleri ve insanlar ancak bana kulluk/ibadet etsinler diye yarattm.
(Zariyat, 56) Cinlerin ve insanlarn yaratl hedefi Allaha ibadete hasredildiine
gre, hayatn btnn lnceye kadar sadece ekil farzlar doldurabilir mi?
Bu, ancak ibadetin hayatn her ynn kapsamas durumunda gerekleir. Bu
da bilfiil slam'da vardr. ekil ibadetler namaz da olsa, zekat, oru veya hac da
olsa, belirli bir sreyi kapsar. Yada kii nafilelerle bu sreyi arttrabilir. Fakat
hayatn btn alann dolduramaz. Bu ekilde ancak Allah'n nurdan yaratt
melekler ibadet edebilir (Enbiya, 20; Tahrim, 6). Yoksa insanolu btn
vakitlerini klasik ibadetlerle geiremez. nsann usanan bir bedeni, dalan bir
akl vardr. Bu yzden usanmakszn gece-gndz Allah' tesbih edemez. Zaten
Allah da onu bununla mkellef klmamtr. Allah, her kiiye ancak gcnn
yettiini ykler. Allah onu bu yapda yaratmtr; onun gcnn snrlarn
biliyor, g yetiremeyecei eyi teklif etmiyor. Bununla beraber, onun btn
hayat Allah iin olmaldr. Zira Allah, onu sadece ibadet iin yaratmtr. Peki
bu, istenilen ibadetler sadece ekilsel ibadetlerde kalrsa gerekleebilir mi? Bu,
ancak ibadetin manasnn genileyip yeryzndeki insann btn eylemlerinin
ona dahil olmasyla gerekleir. Bu da her trl amelin tevhide balanp,
tevhidin de btn gerektirdikleriyle hayat tarz olduunda mmkndr.
Siyaset ibadettir... Allah'n eriatn tatbik olduunda, yeryz gereklerine
gre Rabbani adalet tatbik olduunda, insanlar tek bir ilaha kulluk
ettirdiinde, tautlardan kurtarp hrriyete kavuturduunda siyaset ibadettir.
ktisad dinamizm ibadettir... Para, helal kazantan biriktirilip, bunlarla
hayra davet ve erle sava oluyorsa; harcanyorsa o meru i, iktisad
birikimler ve para ibadettir. elde ediliyorsa; para ve mal kazanlan para temiz
ilere.
Sanat etkinlikleri de ibadettir ... Meru olan sanat trleriyle Hakka davet
ve ktlklerle sava olduunda, Rabbani anlay gereince yeryzn imar ve
Allah isminin yceltilmesi iin insanlar almaya ve gzele tevik ettiinde.
.
Ksaca, Rasulullah (s.a.s.)in ibadetin insan hayatndaki byk kk her
eyi kapsadn retmek iin buyurduu gibi "hatta einin azna koyduu bir
lokma bile" ibadettir.
Btn ibadetler, dnya ve ahireti beraber hedefleyen bir itir. ster klasik
ibadet tanm iine giren semboller olsun, ister insann icra edip yrtt
hayat faaliyetler olsun.
badetleri ma'bedlerle snrlamayan bir dinin, temel buyruklarnn yannda,
glmsemeyi, sevmeyi, almay, ticareti, yeme-imeyi, kzmay, alamay,
yrmeyi, ne.fes almay, sevimeyi, yani hayatn kendisini ibadet haline

195

SLAM AKAD

getirmesine neden hayret etmeli? lahi snrlar korunduu zaman hayatn her
birimi gerek kimliini kazanr. Bu kimlikle alr cennetin i kaplar.
Hristiyanlar sadece kiliselerde ibadet edebilirler. slam dndaki hemen
her din iin de bu byledir. Gnmzdeki tapnmalar iin de bu geerlidir:
nsanlarn ibadet ihtiyacn tatmin iin arenalar, stadyumlar, mzikholler,
trbeler, antlar, antmezarlar ina edilmi, insanlar tapnmak iin belirli
vakitlerde buralarda sevdikleri uruna kendilerinden gemekte, aylp
baylmakta, huu iinde tapnmaktadrlar. Hatta bu sahte lahlarn nnde
kendinden geen insanlardaki huu ve gnlden ballk nice mslmann
namaz gibi en nemli ibadetinde bile yok.
Mslman, ibadet etmek iin mutlaka mescid ve cami aramaz; Her yerde
ibadetini yapabilir. Tm arz mesciddir mslman iin. "Benim iin yer(yz)
tertemiz ve mescid klnd. Namaz vakti gelince, kii bulunduu yerde namazn
klar." (Buhari, Salat 56; Mslim, Mesacid 4) Mescidlerimiz igal altnda!"
demi olsak, bazlarmzn aklna yalnz srail igali altndaki Mescid-i Aksa
gelecek. Veya Allah'n deil; tautlarn emrinde memur olan baz ; bel'amlarn
gdmndeki mescidler. (Aslnda nice camiler, devlet dairesi haline gelmekte,
hatta kiliseletirilmekte, nice imamlar papazlatrlmakta veya
bel'amlatrlmakta.) Ama bizim kastmz, daha geni; Evet, mescidlerimiz igal
altnda ve putlarla dolu. Yeryz mescidi, putlardan, tautlardan ve putu
dzenlerden temizlenme abas olmadka mslmanlarn ibadetleri shhatli
olmaz ve gerek ibadet, gerek kurtulu gereklemez. "Mescidler Allah'a aittir.
Orada Allah ile beraber bir bakasna davet, dua etmeyin." (Cin, 18)
Baz insanlarn sand gibi, ibadet sadece ahiret iin deildir. Zira bu din,
dnya hayatndaki insann iini slah etmek iin de inmitir. Akidesini olsun,
eriatn olsun, ibadetini olsun, onun dnyadaki her eyini dzene koymak iin
gelmitir. (Bkz. Hadid, 25). Bundan dolay bu dinde dnya ile ahiret her bir
parasnda baldr. nsanlar, dnya hayatnda alan organlar, ahirete bal
kalpleriyle dinin glgesinde yaarlar. "phesiz namaz, fuhutan ve ktlkten
men' eder." (Ankebut, 45) Dnyada ktlklerden menediyor, ahirette ise
mkafat var. M'min, Allah rzas iin namaz klar. Ayn zamanda fuhutan ve
ktlkten de alkonarak dnya hayatn slah etmi olur. Orucun farz klndn
bildiren ayetin sonunda da "umulur ki korunursunuz" denilir (Bakara, 183).
Dnyada korunup, yeryznde hayatnz slah edersiniz, ahirette ise mkafata
eriirsiniz. Zekatn emredildii ayetlerde (Tevbe, 60, 103; Mearic, 24-25) geen
temizleme, oaltp arttrma, zenginin fakire balamas, zekatn belirlenen
snflara datlmas dnyada yaplr; ahirette ise mkafat vardr. Hacc sresi,
27-28. ayetlerde belirtilen maslahatlar da byle. Bylece ibadet ayn anda hem
dnya, hem de ahiret iin oluyor.

196

SLAM AKAD

Bir baka ynden La ilahe illallah'a btn gerektirdikleriyle yapan bir


mslmann hayatnda ahiretten kopuk sadece dnya iin bir amel yoktur.
Hatta insanlarn sadece bedeni hatta hayvan, sadece dnyalk grdkleri
cinsel iliki bile buna dahildir. Nitekim Rasulullah (s.a.s.) buyuruyor ki: "Sizden
herhangi birinizin cima yapmasnda sevap vardr." Dediler ki: Ey Allah'n
Rasul! Bizden herkes eine ona duyduu ehvetten dolay gider, byleyken
nasl ona sevap olur? Cevaben buyurdu ki:
"Ne dersiniz, ayet harama gitseydi gnah olmayacak myd? te, helala
gittiinden ona sevap vardr. " (Sahih-i Mslim) Bu sebeple eler arasndaki
sevimeler bile ayn anda hem dnyevi, hem de uhrevi bir i oluyor. (Mehmet
Kubat, Kur'an'da Tevhid, s.132 ve 164 )
slam Akaidi Blm -5 badet
Allaha badet
Allah'a ibadetin anlam: Kuran'da 82 ayette "Allah'a ibadet" ten sz
edilmitir. nsan, Allah'a ibadet iin yaratlmtr (Zariyat, 56). Btn
peygamberler, insanlar Allaha ibadet etmeye davet ettikleri gibi(Bakara, 83;
AI-i mran, 64; Maide, 72 ... ), kendileri de Ona ibadet etmilerdir (Rad, 36;
Enbiya, 73; Zmer, 11, 14). Kuranda hem "ey insanlar" hitabyla, (Bakara,
21) hem de "ey mminler" hitabyla (Hac, 77) Allaha ibadet etmek emredilmi
ve ibadetin ihlasla, (Beyyine, 5) hibir eyi ortak komadan yalnz Allaha
yaplmas istenmitir (Nisa, 36). Allaha ibadetten bahseden ayetlerdeki ibadet
kavram, genel olarak tevhid, itaat, dua, Allahl bilmek, O'na boyun emek,
iman etmek ve salih amel ilemek anlamlarn ifade eder.
Kuranda ibadet kavram, Allah'n varln ve birliini ikrar etmek,
Peygamberlerine ve Peygamberleri ile gnderdii ilah vahye iman etmek, Ona
boyun eerek itaat etmek, slam'n helal ve haram, emir ve yasak btn
hkmlerini tatbik etmek, Allah'n raz olduu eyleri yapmak ve hkmne raz
olmak, nimetlere kretmek, musibetlere sabretmek, insanlarn haklarna
riayet edip onlara efkat ve merhamet etmek anlamlarn ifade eder.
Buna gre Kur'an'da ibadet kavram; iman, ahlak, namaz, oru, hac,
zekat, cihad, evlenme, boanma, helal-haram, miras, ticaret, ah de vefa,
yemin, keffaret, ukubat. .. ksaca Kur'ann bandan sonuna kadar btn
hkmlerini uygulamay, emir ve yasaklarna riayeti, snrlarn korumay iine
alr.
Fkh Usul kitaplarnda Kur'an hkmlerinin itikad, ibadet, ahlak,

197

SLAM AKAD

muamelat, ukubat eklinde ksmlara ayrlmas, anlatm kolaylatrmak iindir.


Yoksa, ahlaki ve ameli hkmler, "ibadet" kavramnn manalarndan tamamen
ayr demek deildir. nk Kuran'n ameli ve ahlaki btn hkmlerini
uygulamak, Allaha kulluk etmektir. Bu itibarla Kuran hkmlerinin hepsi
"ibadet" kavramna dahildir. Uygulama itibaryla ibadetleri drt ksma
ayrabiliriz:
1- man, ihlas, niyet, tefekkr, marifet, sabr, takva, havf ve reca gibi
kalbi/batn ibadetler.
2- Namaz, oru, zikir, tesbih, tehlil, tekbir, tahmid, dua, insanlara iyi
muamele, ana babaya iyilik, sla-i rahim gibi vcut organlaryla yaplan
ibadetler.
3- Zekat, sadaka, fakirlere ve yalanlara yardm, Allah yolunda infak gibi
mal ve servetle yaplan ibadetler.
4- Hacca gitmek, mal ve can ile Allah yolunda cihad etmek gibi hem mal,
hem de bedenle yaplan ibadetler.
Allah'n yaplmasn istedii eyleri yapmak da, yasaklad eylerden
kanmak da Allaha kulluk etmektir, ibadettir. nk ibadetin temel anlam,
Allah'a boyun eerek itaat etmektir. taat da iki ekilde olur: Emirlere uymak
ve yasaklardan kanmak
slam Akaidi Blm -5 badet
Namaz, Tm badetler in Prototiptir
Kelime-i ehadet, oru, hac, zekat gibi slam'n rkunlar hep namazda
mevcut. Namaz, bir tevhid ve ehadet eylemidir. Namaza arlrken
ehadetler haykrlr; namazn iinde ehadet kelimeleri vurgulanr. Okunan dua
ve ayetler hep ehadet kelimesinin almlardr. Namazda yeme ime olmaz;
namazda oruluyuzdur. Zekat, namazda mevcuttur: mrn, vaktin zekat!
namazla yerine getirilir. Hac, Kabe'yi ziyaretle gerekleir; namazda da Kabe'ye
ynelinir. Namaz hacdr; namaz miractr. Namaz duadr; Namaz zikirdir. Namaz
Kur'an okumak; namaz Allah'la konumaktr. Kainat kendi halleriyle namaz
klmaktadr. Meleklerin bazs devaml kyamda, bazs rku ve secde halinde
ibadet etmekteler. Dalar, namazdaki kyam halinde dimdik durmaktalar.
Bitkiler, aalar secde halindeler; aalar, balar ve azlar saylan kkleriyle
topraktan gda almaktadrlar; Bitkilerin de kkleri, yani balar yerdedir.

198

SLAM AKAD

Hayvanlar rku halinde iki bklm eik yaamaktalar. nsann namaz ise,
btn yaratklarn ibadetini kendisinde toplamaktadr. Namaz, ayn zamanda
tekbir, tesbih, hamd, kr, zikir, Kur'an kraat gibi hemen tm ibadet
eitlerini de iermektedir.
Hayatmzn her safhas namaza benzemeli. Namazdaki ruh ve heyecan
namaz dna tamal, her eylemimizi namaz gibi, bizi Allah'a yaklatran
gerek ibadete evirmeliyiz. Bu anlay, namazn da, gerekten ikame edilen
namaz olmasn salar. nsan ktlk ve fahadan alkoymayan namaz, hadis-i
erifteki ifadeyle, yarn paavra gibi suratmza arplabilir. Allah'n byle bir
namaza ihtiyac olmad hadiste belirtilmektedir. Namazn bizim gnlk
hayatmza yn veren, bize ihtiyacmz olan tehizat, mhimmat salamas
gerektii "huu" ve "ikameli ifadeleriyle de vurgulanr. kame etmek, namaz
ayaa kaldrmak, dosdoru klmak demektir. Namaz ikame etmekle,
hayatmzdaki ktlkler de kalkacak, ayn ekilde tm eylemlerimiz de namaza
benzeyecektir.
Ashab da byle deerlendirdi namaz. Peygamberimiz, vefatna yakn
iddetli rahatszlnda kendisi cemaatin nne geip imamlk yapamad
zamanlar, Hz. Ebu bekir'i namaz kldrmak iin grevlendirdi. Sonra devlet
bakan seiminde ashab bu olay dikkate alarak "deil mi ki Peygamberimiz
namazda Ebu bekir'i bamza geirdi: namaz gibi olmas gereken hayatmzda
da o bamza gemeli" dediler. Onlar dini byle anlamlard. Sadece namaz
deildi ibadet olan. Ve namaz prototip ibadetti. O yzden namazdaki imamla
"imamet-i sura" (kk imamlk); devletin bandaki imamla
(bakanla/nderlie) "imamet-i kbra" (byk imamlk) denilir. Bu olay da
gstermektedir ki, hayatmzdaki davranlarmz namazn mesajna benzerken;
liderimiz, devlet bakanmz da imama benzemeli; imamda aranan artlar
yneticide de aranmal. mam, namazda yanldnda ncelikle imama yakn
olanlar, deilse cemaatin fertlerince usulne uygun nasl uyarlmas gerekirse,
her konumdaki liderler ve yneticiler de yle uyarlmal.
Allah, en gzel biimde yaratt ve yeryznde halife yapt, btn
yaratklardan stn kld, gklerde ve yerde ne varsa hepsini hizmetine
sunduu ve saysz nimetler verdii insan, kendisine ibadet etmesi iin
yaratmtr. nsann bu grevini yerine getirebilmesi iin ona akl, fikir ve
kabiliyet vermitir. Peygamberler ve kitaplar gndermek suretiyle bu grevini
nasl yapacan da bildirmitir. Allah, insan ibadet etmesi iin zorlamamakla
birlikte, srarla kendisine ibadet etmeyi emretmi, ibadet edenlere mkafat,
etmeyenlere ise ceza vaad etmitir.
Herhangi Bir Eylem Nasl badet Olur?

199

SLAM AKAD

Bir eylemin Allah'a ibadet olabilmesi iin u zelliklerin bulunmas gerekir:


nan, meruiyet, usul ve niyet.
Bir fiilin ibadet olabilmesi iin iman bata gelen arttr. kinci art ise, o
yaplan iin taat cinsinden olmas lazmdr. nk ibadet kelimesi itaat
anlamna gelir. Yani dinin yaplmasn gzel grd bir emri veya meru
grd bir mubah i olmas gerekir. nc art ise, yaplan iin Allah'n
istedii, Rasul'n uygulad biimde yaplmas gereidir. Drdnc art da
niyettir. Allah'n rzas iin yaplmas, bir meru ii ibadet seviyesine karr.
Allah'a yaklamak ve O'na itaat etmek gibi yksek gayeler, bir eylemi ibadete
dntrr.
mansz ve ihlassz amel, ibadet olmaz; byle bir ibadet boa gider
(Maide, 5).
Haramlar, dinin yasaklad eylemler, hibir zaman Allah' a ibadet olmaz.
Yaplan meru eylemin usul (metodu) da nemlidir. Mesela, namaz Allah'n
istedii tarzda, Peygamberimiz'in kld ekilde deil; baka ekilde klarsak, o,
ibadet olmaktan kar. badette niyet arttr. Peygamberimiz (s.a.s.), "Ameller,
ancak niyetlere gredir." buyurmutur. (Buhar, Bed'l-Vahy 1, Itak 6, Talak,
11, man, 23; Mslim, mare 155) Bu nedenle Allah'a kurbet ve itaattan baka
bir maksatla yaplan fiiller, "ibadet" olmaz. Mesela niyetsiz a durmak oru
deil, niyetsiz Kabe'ye gitmek de hac deildir.
slam Akaidi Blm -5 badet
Allah 'tan Bakasna badet
Kur'an'da 53 ayet-i kerimede "Allah'tan bakasna ibadetten sz
edilmitir. Allah Teala, cin ve insanlar kendisini tanyp ibadet etmeleri iin
yaratmtr (Zariyat, 56). Fakat, imtihann gerei olarak onlar bu konuda
zorlamamtr. Bu sebeple cin ve insanlardan, bir tek ilah olarak Allah' tanyp
kabul edenler ve sadece O'na ibadet edenler olduu gibi; canl ve cansz
varlklar Allah'a ortak edip onlara ibadet edenler de vardr. Allah, ilk insan
Adem (a.s.)'den itibaren insanlara eliler ve kitaplar gndermek suretiyle cin
ve insanlar Allah'tan bakalarna ibadet etmemeleri konusunda uyarmtr.
"Andolsun Biz, her millet iinde Allah 'a ibadet edin, taut( a ibadet)ten kann
diye bir peygamber gnderdik. Onlardan kimine Allah hidayet etti, onlardan

200

SLAM AKAD

kimine de dalalet hak oldu." (Nahl, 36)


Allah'tan Baka Taplan Varlklar: Allah'tan bakasna tapanlar, sadece
cinler ve insanlardr. Taplanlar, yani mabud, rab ve ilah edinilen varlklar ise;
ibadet kavramnn getii ayetlerde Allah'tan bakalar (En'am, 56; Yunus, 104
... ), Allah'tan baka, insanlara fayda ve zarar vermeye gc yetmeyenler
(Maide, 76; Yunus, 18), iitmeyen, grmeyen ve insanlara hibir ey
kazandrmayanlar (Meryem, 42), Allah 'tan baka tapnlan putlar/evsan
(Ankebut, 17), heykel eklindeki putlar/asnam (brahim, 35; uara, 70,71),
sahte tanrlar/ilahlar (Zuhruf, 45), heykeller (Enbiya, 53), taut (Maide, 60;
Zmer, 17) eytan (Yasin, 60; Meryem, 44), atalarn tapt eyler (Hud, 62,
87, 109; brahim 10), Allah'a ortak koulanlar (Yunus, 28), cinler (Sebe',41),
insanlar (M'minun, 47) melekler (Sebe',40; Zuhruf, 19-20), Allahtan baka
dost tutulanlar (39/Zmer,) Allah'tan baka ilah diye isimlendirilen putlar
(Yusuf, 40), kafirlerin tapt eyler (Saffat' 161), elle yontulup yaplanlar
(Saffat, 95) olarak zikredilmilerdir. '
Allah'tan Bakasna badetin Anlam: Allah'tan bakasna ibadet; insan,
cin, melek ' eytan, atalar, liderler, hkmdarlar, bilginler, veliler, salih kiiler
gibi canl ve cansz varlklar ilah ve rab kabul etmek, onlara Allaha isyan
konusunda itaat etmek, boyun emek, dua edip yalvarmak, kurban kesmek,
kulluk etmek, secde etmek, eilip sayg gstermek, Allah yerine mabud
edinilen kimselerin emir ve yasaklarna, helal ve haramlarna, prensip ve
sistemlerine uymak anlamlarna gelir.
Allah'tan bakasna ibadet etmek, Allah'n varln kabul etmemek
anlamna gelmez. Kur'an'n indirildii zaman Mekke mrikleri Allah'n varln,
yaratc ve rzk verici olduunu kabul ediyorlar, ama bir tek ilah olduunu
kabul etmiyorlard. Kendilerini Allaha yaklatrr ve efaati olur midiyle
ilahlara tapyorlard. Kur'an'da bu husus, yle bildirilmektedir: " ... Allah'tan
baka evliya (dostlar) edinen kimseler, biz bunlara srf bizi Allaha
yaklatrsnlar diye ibadet ediyoruz (demektedirler)." (Zmer, 3) "Halbuki
insan Allah'a yaklatran iman ve salih ameldir." (Sebe' 37) "Allah brakp
kendilerine ne zarar ne de fayda vermeyen eylere ibadet ediyorlar ve: 'Bunlar,
Allah katnda bizim efaatilerimizdir' diyorlar ... " (Yunus, 18) Demek ki Allah'a
ibadet edebilmek iin Allah'n varln, yeri g yarattn, rzk verdiini
kabul etmek yeterli deildir. Allah' bir tek ilah olarak kabul etmek, O'ndan
baka canl ve cansz hibir varla tapmamak ve tautu reddetmek demektir.
slam Akaidi Blm -5 badet

201

SLAM AKAD

Putlara, Heykellere badet


nsanlara Fayda ve Zarar Vermeyen, itmeyen, Grmeyen Putlar ve
Heykelleri lah Edinmek ve Onlara badet Etmek: Kur'an- Kerim'in and irk
eitlerinden birisi, putlara ibadet eklinde o:taya kan tapnmadr. Putlar eit
olarak ok fazla olmakla beraber, genel olarak iki ksmda mtalaa edilebilirler:
1- nsan, hayvan veya bunlarn karm bir eklin; iinde bir sembol, bir
ruhu, bir rneklii temsil ettii anlayyla aa, ta ve madenden yaplarak,
temsil ettii varsaylan semboln kutsanmas biimindeki putuluk. Bu tr
putlara sanem veya vesen ad verilir.
2- Herhangi bir ekil dnmeksizin kafalara, gnllere, kalplere dikilen
veya tabi olunan putuluk. Bu tr putperestliin grnts daha modemdir.
Birinci maddede ele aldmz putuluk olaynda putlar, tapanlarn
nazarnda tabiat st yce bir gc ve kuvveti temsil ettikleri iin, putperestler
bu g ve kuvvetin, tapndklar putlarda gizli olduuna inanrlar. Bu balamda
her putun veya putuluun ilgili bulunduu bir efsanesi vardr. Bu putlarn bir
ksm iyilii, bir ksm erri, bir ksm ucuzluu vs. yi temsil eder.
slam tarihilerinin kaydettiklerine gre, putperestlik slamdan nce Arap
yarmadasnda olduka yaygnd. Denilebilir ki, Arabistan'da putuluun tm
eitleri olmakla beraber, daha ok birinci ksmda anlatmaya altmz
putperestlik yaygnd.
Putuluun her eidine kar kan ve putlara ibadet etmenin ktln
en beli biimde ortaya koyan Kur'an- Kerim ayetleri, insanoluna, yaratcnn
sadece Allah olduu fikrini alama sadedinde delil stne delil sunar. "Siz,
elinizle yontuklarnz (putlar)a m tapyorsunuz? Oysa sizin de, btn
taptklarnzn da yaratcs Allah'tr." (Saffat, 95-96)
"De ki: Ey insanlar! Benim dinimden phede iseniz (iyi bilin ki) ben, sizin
Allah'tan baka ibadet ettiklerinize ibadet etmem. Yalnz sizi ldrecek olan
Allah'a ibadet ederim. Bana m'minler den olmam emredildi." (Yunus, 104)
Ayette geen "Allah'tan bakasna ibadet" , putlara dua etmek ve yalvarmak
anlamndadr. Nitekim peinden gelen ayette, "Yzn Allah' birleyici olarak
dine evir ve mriklerden olma!" (Yunus, 105) denildikten sonra, "Allah'tan
baka sana ne fayda, ne de zarar vermeyecek olan eylere yalvarma/dua
etme. Eer byle yaparsan, o zaman sen zalimlerden (mriklerden) olursun."
(Yunus, 104) buyrulmutur.
"De ki: (Ey mrikler!) Ben, Allah 'tan baka yalvardklarnza ibadet
etmekten men olundum." (En'am, 56; M'min, 66) Bu ayetteki "dua"ya,
"ibadet" anlam verilebilir. Bu takdirde ibadet, ilah kabul ederek putlara sayg
gstermek anlamn ifade eder. Putlara ibadet, ister musibet ve skntl anlarda

202

SLAM AKAD

onlara yalvarmak, dua etmek; ister ilah diye ta'zim gstermek olsun, neticesi
ayndr. Byle bir davran irk (En'am, 56; Yunus, 18), hak yoldan sapmak ve
hidayete erenlerden olamamaktr (En'am, 56). Allah'tan bakasna tapanlar
cahil kimselerdir. "Ey cahiller! Allah'tan bakasna ibadet etmemi mi bana
emrediyorsunuz?" (Zmer,64)
Kur'an'da Allah'tan bakasna taplanlar, insana zarar ve faydas
dokunmayan (Yunus, 18), rzk vermeyen (Nahl,73), insan eli ile yaplan
(Saffat, 95), iitmeyen ve grmeyen (Meryem, 42), bir ey yaratamayan
(Ahkaf, 4), insanlarn ilah diye isimlendirdikleri bo isimler (Necm, 23;Yusuf,
40), uydurma tanrlar (Saffat, 86), heykeller (Enbiya, 52) ve putlar (brahim,
35) olarak nitelendirilmilerdir.
brahim (a.s.), babasna ve kavmine demiti ki: "Sizin u karsnda durup
ibadet ettiiniz heykeller nedir? (Babas ve kavmi), 'Babalarmz onlara ibadet
eder bulduk' dediler. (brahim), 'Dorusu siz de, babalarnz da apak bir
sapklk iine dmsnz' dedi. ( ... ) brahim (a.s.), byk bir put hari
dier putlar krd. Kavmi, putlarn krldn grnce, 'Bunu ilahlarmza kim
yapt? Muhakkak bunu yapan zalimlerden biridir' dedi. ( .. .) (brahim'e), 'Ey
brahim! Bu ii ilahlarmza sen mi yaptn?' dediler. brahim, 'Hayr, ite u
bykleri yapm. Onlara sorun, eer konuurlarsa' dedi. (.. ) (Kavmi), 'Ey
brahim! Sen de bilirsin ki, bunlar konumazlar' dedi. Bunun zerine brahim,
'Siz Allah ' brakp da size hi fayda ve zarar vermeyen eylere mi ibadet
ediyorsunuz? Size ve Allahtan baka taptklarnza yuh olsun. Akllarnz
kullanmyor musunuz? (dedi.)" (Enbiya, 52-54, 58-59, 62-63, 65-67). "Ey
babacm! itmeyen, grmeyen ve sana hibir ey kazandrmayacak olan
eylere niin ibadet ediyorsun?' dedi." (Meryem,42)
Kendi elleriyle yapp ilah diye adlandrdklar (brahim, 35) heykellerin
(temasil), insanlara elbette faydas ve zarar olmaz. Bu sebeple heykelleri ilah
edinip onlara sayg gstermek, yalvarmak, onlardan medet ummak, ahmaklk
ve aklszlktr. Allah'tan bakalarna, uydurma ilahlara, putlara ve heykellere
tapanlar, kendilerini felakete srklemi, dnya (Hud, 109) ve ahirette Allah'n
azabn h.ak etmi olurlar (Enbiya, 98) Kendisinden bakasna ibadet edenlere,
"Siz ve Allah 'tan baka ibadet ettikleriniz cehennem in odunusunuz. Siz oraya
(cehenneme) gireceksiniz (Enbiya, 98) uyarsn yapan Yce Allah, Allah'tan
baka dilediinize ibadet edin!" (Zmer, 15) diyerek mrikleri tehdit etmitir
(Saffat, 22-34).
Allah'tan baka ibadet edilenler, kyamet gn kendilerine ibadet edenleri
inkar edecekler ve onlara dman olacaklardr. "( Mriklerin taptklar ilahlar),
onlarn ibadetlerini inkar edecekler ve onlara dman/kar olacaklardr.
(Meryem, 82; Ahkaf, 6)

203

SLAM AKAD

"Beerin byle dalaletleri var; Putunu kendi yapar, kendi tapar!" diyor
air. nsanlarn kendi elleriyle yaptklar putlara ve heykellere ibadet etmeleri;
onlar Allah katnda kendilerine efaati ve yardmc olur, kendilerini azaptan
korur inanc ile ilah edinip tapmak, sayg gstermek, dua edip yalvarmak,
sknt anlarnda onlara snmak anlamlarn ifade etmektedir.
Put, sadece Araplarn cahiliye dneminde taptklar basit ve alelade
ekillerden veya zellikle Hz. brahim dneminde olduu gibi, muhtelif cahiliye
sistemlerinde tapnlan tatan, tuntan, tahtadan heykellerden ve aa, ku,
hayvan, yldz, gk cismi, ate, ruh veya hayallerden ibaret deildir. Bu basit
puta tapnma ekilleri Allah'a irk komann btn boyutlarn kapsamaz.
Yalnzca bu ilkel putuluklar zerinde duracak olursak ve Kur'an'daki irkten
maksadn sadece bunlar olduunu kabul edecek olursak,' olduka boyutlu olan
irk kavramndan bir ey anlamayz. Kur'an'n evrensel boyuttaki ve zamanlar
st mesajn kavrayamayz. Kur'an'n en byk problem olarak grd irk,
kyamete kadar hemen tm toplumlarda olabilecek tm tevhid d kutsama ve
tapnma zelliklerini kapsar. Kur'an'a gre put, o kadar geni anlamldr ki,
kiinin Allah 'n dnda hayatnn amac kld maddi manevi her eydir. Bu
putlar hayatn amac klmak da Allah'a irk komak olarak nitelendirilmitir.
Fakat insanlar kendilerine fayda ve zarar olmayan ta, aa, maden vs.
eylere ibadete sevk eden sebepler nelerdi? nsanlar niin putlara tapmlar ve
tapmaya devam ediyorlar? Bu konuda Kur'an u ayetlerde bu sorulara cevap
vermektedir: Zmer, 3; Yunus; 18; sra, 56-57; Zuhruf, 86; Zmer, 44; Rum,
13.
slam Akaidi Blm -5 badet
Tauta badet
"Andolsun biz, her millet iinde: 'Allah 'a ibadet edin, tauttan kann'
diye bir eli gnderdik. (Nahl, 36) Bu ayette taut", ibadet konusunda
Allah'n karsna konulmu ve ondan kanlmas emredilmitir. u ayette ise,
tauta ibadetten saknan ve Allah'a ynelen kimsenin mjdelenmesi
istenmitir: "Tauta ibadet etmekten kanan ve Allaha ynelenlere mjde
var." (Zmer, 17) u ayette de, tauta ibadet edenler iddetle knanmaktadr:
"De ki: Allah katnda yeri bundan daha kt olan size syleyeyim mi? Allahn
lanetledii ve gazap ettii, aralarndan maymun, domuz ve tauta tapanlar
kard kimseler; ite onlarn yeri daha ktdr ve onlar doru yoldan daha
ok sapmlardr. " (Maide, 60) (Ayrca, tautu reddetmek konusunda bkz.

204

SLAM AKAD

Bakara, 256, 257; Nisa, 51, 60, 76; Nahl, 36)


Nedir taut? Tautll kelimesinin kk tuyandr. Tuyan, isyanda haddi
amak, azmak, zulmetmek, sapmak, lsz ekilde hareket etmek,
byklenmek anlamlarna gelir. Taut; eytana, putlara, Allah'tan baka
taplan her varla, insan azdranlara, insanlar haktan ve hidayetten
saptranlara, hayr yolundan men edenlere, haddi aanlara, kfr ve dalalette
nderlik edenlere, gaybdan haber verdiini ileri sren kahinlere/medyumlara,
insanlarn Allah'a ibadet etmelerine ve slam' yaamalarna engel olanlara
denir. Put olsun, aa olsun, insan veya hayvan olsun, Allah'tan baka tapnma
konumunda olan her ey; kanunlarnda Allah'n dinine kar snr aan zalim
ynetici ve Allah'n indirdii hkmlerin gayrisiyle hkmeden idareci; slam
eriatna uymayan btn metod, dnce, fikir, ideoloji, pozisyon, adet,
gelenek ve grenekler taut kapsamna girer. Ayrca tauttan honut olup ona
balanan, tauta kullua aran, tautun davet ettii eye sahip kan da
kendi sapkl iinde tauttur.
Kur'an- Kerim'de tautla ilgili btn ayetleri dikkate aldmzda u
sonuca varrz: Kulu Anah'a kulluktan, dinde ihlasl olmaktan, Allah ve Raslne
itaatten alkoyan ve eviren her ey tauttur. Taut; hakk ezmeye alan,
Allah'n kullar iin izdii snrlar ineyen her kimse veya her nesnedir. Allah
ile balants olmayan her program ve Allah'a balanmayan her eit dnce,
sistem, edep ve alkanlk; otoritesini Allah'n sisteminden almayan her idare,
Allah'n otoritesine, uluhiyetine ve hakimiyetine dman olan her ey tauttur.
(Muhammed Kutub, La lahe llallah, s. 109)
Allah'a isyan konusunda herhangi bir kimseye itaat eden kii, o kimseye
ibadet etmi olur ve bu itaat edilen kimse tauttur. Mevdudi, taut kelimesini
yle izah eder: "Taut, Allah'a kar azan, isyan eden, kulluk haddini aarak
kendisi iin uluhiyet ve rububiyet iddiasna kalkan her ahs, zmre ve
idareye denir. Taut, Allah'a kar haddi aan ve zulmeden her trl stnlk,
otorite, bakanlk veya komutanlktr. Taut, mlknde hkmn yerine getirir;
kullarn zorla, aldatmakla yahut kt yollarla kendine itaate arr. Kiinin bu
trl otoriteye, bakanla, liderlie boyun emesi ve ona tapmas taut iin
bir ibadettir. (Mevdudi, Kur'anla Gre Drt Terim, s. 66 ve 84 )
Kur'an'a gre taut; Allah'n, dininin, elisinin ve kitabnn karsna
konulan, Allah yerine taplan, slam'n hkmleri, emir ve yasaklar, helal ve
haramlar yerine ikame edilen, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in yerine nder seilen,
Kur'an dncesi, inan ve hayat tarz yerine baka dnce, inan, hayat ve
ynetim biimi koyan, hayata geiren, bunlara nclk eden ve uyulan her
insann, her sistemin ortak ad ve semboldr.
Buna gre tauta ibadet, Allah'tan baka eytan, insan, nder, kahin gibi

205

SLAM AKAD

canl ve cansz varlklara, Allah'a isyan anlamna gelecek ekilde itaat etmek,
boyun emek, Allah'n hkm yerine Allah'tan bakalarnn hkmlerini kabul
edip isteyerek uygulamak demektir ki bu, insan irke, kfre gtrr.
Gnmzde, kelime-i ehadet getirip namaz klan, oru tutan, hacca
giden baz kimselerin tautun hkmne rza gsterdikleri, tauta itaat ettikleri,
sadece Allah'a mahsus olan sfatlar bakalarna verdikleri bilinen bir gerektir.
Yine bu kimselerin Allah' brakp birtakm armalar, iarlar, iaretleri,
bayraklar, gelenek ve grenekleri ycelttikleri ve bu saylan deerler uruna
mallarm, namuslarn, ahlaklarn feda ettikleri, bylece bu deerlere kulluk ve
ibadet ettikleri ortadadr. Bu ahslarn tautun ortaya koyduu nefsani,
ehvani ve indi deer yarglaryla Allah'n kanunlar ve eriat atacak olsa,
hep Allah'n eriatn onlarn istekleri dorultusunda yontarak ekil verdikleri,
ksacas putlarn veya putlarn arkasna snm olanlarn emir ve yasaklarn
harfiyen yerine getirdikleri ve Allah'n eriatna tamamen zt olan sistemleri
kabul ederek onlarn hkmlerini tatbik ettikleri de inkar edilemez. Bundan
daha ak putuluk dnlebilir mi?
Putlarn emir ve direktifleri dorultusunda hareket ederek onlarn
yolundan en kk apta ayrlmayanlar, Allah'n Kitabna ve Rasulnn
snnetine kulaklarn tkayarak putlarn ve onlarn ibirlikilerinin arsna
kulak verenlerden daha iyi putperest olur mu? Bunlar apak mrik olduklarn
kendileri bile ilan ediyorlar. Bu tr insanlar; ister namaz klsn, ister oru
tutsun, ister haccetsin ve isterse sabahlara kadar Allah diyerek tesbih
eksinler. Ne yaparlarsa yapsnlar, kendilerini putu mrik olmaktan
kurtaramaz, kimse de onlar zorla temize kararak mslman yapamaz; onlar
tevbe edip, her trl puta ve tauta kulluk/ibadetten vazgemedikleri
mddete... (Mehmet Kubat, a.g.e. s. 138)
Bir kimse tautu reddetmedike gerekten iman etmi saylamaz.
Tevhid'in art, Allaha imandan nce tautlar reddetmek, onlar tanmamaktr.
Bu durum, Kur'an'da aka beyan edilmitir: "Artk kim tautu reddedip Allah'a
iman ederse, kopmayan salam kulpa yapm olur. " (Bakara, 256)
slam Akaidi Blm -5 badet
Bilginlere ve Din Adamlarna badet
Allah'a irk komann bir eidi de Allah'n izin vermedii alanlarda
insanlara itaattir.
Oysa ibadette esas olan Allah'a itaat, Peygamberine itaat ve

206

SLAM AKAD

mslmanlardan olan emir sahiplerine itaattir (Nisa, 59). Ne var ki, insanolu,
ou zaman kendi cinsinden olan beerden baz kimselerin birtakm stn
zelliklere sahip olduklarn dnerek onlar rab konumuna getirmi ve
bylece onlara ibadet etmitir.
Kur'an- Kerim, yahudi ve hristiyanlarn, uluhiyet ve rububiyet makamna
Allah'tan bakasn koyarak kullukta ona yneldiklerini, oysa itaat ve ibadetin
sadece Allah'a has klnmas gerektiini yle dile getiriyor: "( Ehl-i kitap),
bilginlerini ve rahiplerini Allah 'tan ayr rabler edindiler. Meryem olu Mesih'i de
(rab edindiler). Oysa kendilerine yalnz tek ilah olan Allah'a ibadet etmeleri
emredilmiti. O'ndan baka tanr yoktur. O, onlarn ortak kotuklar eylerden
mnezzehtir. " (Tevbe, 31) Yahudi ve hristiyanlarn, bilginlerini ve rahiplerini
rab edinmeleri, onlara ibadet etmeleridir. badetleri ise, onlarn, Allah'n haram
kld eyleri helal, helal kld eyleri haram klmalarn kabul edip itaat
etmeleridir. Yahudi ve hristiyanlar, Allah'n emrine, hakkn hkmne deil;
onlarn iradelerine tabi oldular; onlara Allah'a tapar gibi taptlar. Hatta Allah'
brakp onlara taptlar. Allah'n emrine, Kitabn szne, hakkn gerektirdiine
aktan aa muhalif olan hususlarda Allah'a isyan ettiler; onlarn arzularna ve
emirlerine itaat ettiler. Allah'n haram kld eyleri, onlarn emriyle helal
kldlar. Allah'n "yapmayn" dedii eyleri yaptlar; "yapn" dediini yapmadlar.
Bunun hilafna onlarn emir ve yasaklarna, heva ve heveslerine tabi oldular.
(Elmall, LV, 2511) (Bu konuyla ilgili olarak Adiy b. Hatem'le ilgili hadis iin
bkz. Tirmiz, Tefsir 9).
Buna gre ayetteki rahipleri ve bilginleri rab edinip ibadet etmek, Allah'n
helalini haram, haramn helal saymalar konusunda onlara itaat etmek
anlamna gelmektedir. Yoksa onlar, bilginleri iin oru tutuyor, namaz klyor
deillerdi. Demek ki herhangi bir insann, ister bilgin olsun ister ynetici,
Allah'n emir ve yasana, helal ve haramna ters den emir ve hkmlerine
gnlden katlmak, onu hkm!kanun koyucu olarak kabul etmek, ona itaat
ederek Allah'n hkmne muhalefet etmek; onu Allah'tan baka rab edinmek
ve ona ibadet etmek demektir. (Elmall Tefsiri, LV, s. 2512). "Yaratcya isyan
etme konusunda yaratlana itaat edilmez. (Buhari, Ahkam 4; Mslim, mare
39, 46) Hakk batl, batl hak yapmaya alanlar, ilim haysiyetinden yoksun
birer tautturlar. Bu ekilde davranlar, irk, kfr ve Allah'ta bakalarn rab
edinmek ve onlara tapmaktr. (Elmall, IV, s. 2513,2514). Allah'n kitabna
yetki tanmakszn helal ve haram snrlarn belirleme yetkisini kendisinde
grenlerin nefislerini ilave rab ittihaz ettiklerini ve onlara kanun koyma yetkisi
tanyanlarn da onlar rabler edindiklerini yukardaki ayet ve hadislerden
renmi oluyoruz.
Kurann on drt asr nce getirdii en byk prensiplerden biri de, hangi

207

SLAM AKAD

makam ve mevkide olursa olsun, insana deil; yalnz Allah'a ibadet edilmesi
prensibidir. slam, beeriyeti saadete erdirmek, zulm ortadan kaldrmak,
insana kulluk etmeye sevk eden istismar yok etmek yolunda birleilmesi
gerekli olan belirterek yahudi ve hristiyanlara bakn nasl hitap ediyor: "De ki:
Ey Kitap ehli, gelin aramzda birleebileceimiz bir kelime zerinde toplanalm:
Allah'tan bakasna kulluk etmeyelim. O'na hibir eyi ortak komayalm.
Bazmz bazmz Allah'tan baka rabler edinmeyelim!" (AI-i mran, 64)
Kur'an- Kerim, kula kulluu ortadan kaldrmak ve sadece Allah' kulluu
tesis etmek zere gnderilen Kitap olduu iin, insanlarn Allah' brakp
hemcinslerinden olan insanlara ibadet/kulluk etmesini nlemek amacyla eitli
deliller serdetmi, bu konuda geni aklamalar yapmtr: "Hibir insana
yaramayacak/yakmayacak bir ey varsa, Allah 'n kendisine Kitap, hikmet ve
nebilik vermesinden sonra onun insanlara: 'Allah' brakn da bana kul olun'
demesidir. Tam aksine o; 'Kitab rendiiniz ve okuduunuz ynyle Allah'a
kul olun' der. O, size: 'melekleri ve peygamberi ilah edinin' diye emretmez. Siz
mslman olduktan sonra size hi imanszl emreder mi o?" (AI-i mran, 7980) stisnasz btn peygamberler: "Ey kavmim, Allah'a ibadet edin; sizin
O'ndan baka ilahnz yoktur." (A'raf, 59, 65, 73, 85;Yusuf, 40; Hud, 1-2; Nahl,
36) buyurmulardr.
Tarihe ibret nazaryla baktmz zaman ok deiik ve eitli irk
grntleri ierisinde insanlarn baz bilge kimseleri veya kimi peygamberleri
ilah kabul ettiklerini gryoruz. Mesela, baz kimseler tarafndan peygamber
olduu iddia edilen ve en azndan yce vasflara sahip bilge bir kimse olduu
herkese kabul edilen Buda, salnda ilahlk iddia etmemi, bilakis insanlar
Allah' tek ilah edinmeye arm olduu halde, tabileri onu lmnden sonra
ilah edinmi ve ona tapmlardr.
Ayn ekilde Hz. sa (a.s.) salnda kendisinin, Allah'n kulu olduunu
ilan etmi ve insanlar da sadece Allah'a kul olmaya arm olduu halde,
vefatndan hemen sonra, bizzat kendi kavmi tarafndan ilah kabul edilerek
Allah'a irk koulmutur. slam bu tr bir sapkln nne gemek iin deliller
getirmi ve bunun irk olduunu her frsatta vurgulamtr. Kur'an, kullara
kulluu ortadan kaldrarak yeryznde hakimiyeti sahte ilah ve rablerin elinden
ekip alarak sadece Allah'a vermek iin delil stne delil getiriyor ve bu
noktann son derece nemli olduunu insanlara srarla vurguluyor. (A.g.e. s.
132)
slam Akaidi Blm -5 badet

208

SLAM AKAD

eytana ve Cinlere badet


Yce Allah, insanlara eytana ibadet etmemelerini, kendisine ibadet
etmelerini emretmektedir: "Ey Ademoullar! Ben size, 'eytana ibadet
etmeyin. Zira o, sizin iin apak bir dmandr. Bana ibadet edin. En doru yol
budur' diye tavsiye etmemi miydim? (Yasin, 60-61) eytana ibadet, vesvese
verdii, ssl gsterdii eylerde ve Allah'a isyan olan konularda kendisine
itaat ve ittiba etmektir. Allah, insanlara, "eytann admlarna uymayn."
(Bakara, 168,208) "nk eytan, insana apak bir dmandr." (sra, 53)
"Onu dman edinin." (fatr, 6) buyurmutur.
Kur'an- Ketim, ister insanlardan olsun, isterse cinlerden, tm eytanlarn
(En'am, 112) insanlar irke drdn bizlere hatrlatr. Sebe' kraliesi
hakknda bilgi edinmeye gnderilen Hd hd, Hz. Sleyman'a dndnde
unlar haber verir: "Onun ve kavminin, Allah' brakp gnee secde ettiklerini
grdm. eytan, onlara ilerini sslemi de onlar doru yoldan evirmi, bu
yzden yola gelemiyorlar." (Neml, 24)
Kur'an, eytann insanlar zerinde, onlarn iradelerini ortadan kaldracak
bir gce sahip olmadm, ancak insanlarn irk komalar ve bylece onlarn
sapmalar noktasnda vesvese verdiini aka bildirmitir. "Grmedin mi biz
kafirlere eytanlar gnderdik, onlar oynatp duruyorlar." (Meryem, 83) "Fakat
kalpleri katlat ve eytan da onlara yaptklarn ssl gsterdi." (En'am,43) "O
(eytan)lar bunlar (insanlar} yoldan kardklar halde, bunlar doru yolda
olduklarn sanrlar." (Zuhruf, 37)
eytan, insanlara fuhu ve mnkeri emreder (Bakara, 268; Nur, 21).
nsana vesvese verir.(A'raf, 20; Taha, 120). nsanlar arasnda kin ve
dmanlk tohumlar saar (Maide 91). nsanlara, yaptklar ktlkleri ssl
gsterir (En'am, 43; Enfal, 48). Bo eyler vaad eder (Nisa, 120; sra, 64).
Gerekleri unutturur (En'am, 68). Tuzak kurar (Nisa, 76), nsan saptrmak
ister (Nisa, 60). Onu doru yoldan meneder (Neml, 24; Ankebut, 38), Bu
sebeple insann, ey tan n vesvesesine aldanp ona uymamas gerekir; uyarsa
ona ibadet etmi olur.
Kur'an'da iki, kumar, putlar, heykeller, ans oklar, talih oyunlar,
eytann ii olarak ifade edilmitir (Maide, 91). Demek ki, Allahn haram kld,
yasak ettii eyleri yapanlar eytana itaat etmi olmaktadrlar. Kur'an, bu
itaati, eytana ibadet olarak ifade etmitir. brahim (a.s.), babasna: "Ey
babacm! eytana itaat etme; nk eytan, Rahman'a isyan etmiti"
demitir (Meryem, 44). nsan, Allah'tan bakasna, putlara ve benzeri eylere
ibadet etmeye ve onlar irke, kfre ve isyana tevik eden, eytan ve
eytanlaan insanlardr. As kimseye itaat eden, asidir. eytana ve kfr, irki

209

SLAM AKAD

ve ktlkleri emredenlere itaat edenler, Allah'a isyan etmi, eytana ibadet


etmi olurlar.
eytana ibadet konusunu aklamaya alrken, satanizmden, yani direkt
olarak eytana tapnma dininden uzunca bahsetmeyi, toplumu ok az
ilgilendirdii iin gereksiz gryoruz. Yeni dinler edinerek, bunalmlarna gya
zm arayan, dzenin ve toplumun kurban baz marjinal genlerin, yenilik ve
moda olsun, deiiklik olsun diye, dzen ve toplum eytanndan; gerek
eytann kucana snp ona sahiden tapnmaya yneldiklerini gzlyoruz.
Satanizm denilen bu eytan severlik ve ktlkln aslnda pek de yeni bir
din olduu da sylenemez, zellikle Suriye topraklarnda gnmze kadar
varln devam ettiren Yezidilik de bir satanizmdir.
Cinlere badet
Cinler, Allahn kendisine ibadet etmeleri iin dumansz saf ateten
yaratt varlklardr. (Zariyat, 56; Rahman, 15) nsanlar gibi ibadet ve isyan
edebilme yeteneine sahiptirler. Bu sebeple mslman ve kafir, salih ve fask
olanlar vardr. Zaten blis de cinlerdendir.
Sebe' suresinde cinlere ibadetten sz edilmitir: "O gn, kafirlerin hepsini
mahere toplar, sonra meleklere, 'Bunlar size mi ibadet ediyorlard?' der."
(Sebe', 40) Bu soruya melekler, "(Ey Rabbimiz!) Seni tenzih ederiz. Onlar
deil; Sen bizim velimizsin. Hayr, onlar (bize deil) cinlere ibadet ediyorlard.
ou onlara iman eden kimselerdi." (Sebe' 41) eklinde cevap vermilerdir.
Cinlere ibadet, onlara snmak, korkulardan, mal ve canlarn kaybndan onlara
iltica etmek ve onlardan yardm talep etmektir. Ayette getii ekliyle cinlere
iman ise, muhafaza ve snma hususunda onlarn gcne inanmaktr. (Drt
Terim, 87). "nsanlardan baz erkekler, cinlerden baz erkeklere snrlard,
cinler de onlarn azgnlklarn artrrlard." (Cin, 6) Bu ayet, insanlarn cinlere
ibadetlerinin, onlara snmak olduunu ortaya koymaktadr.
Yce Allah, sadece kendisine ibadet edilmesini emretmi, kendisinden
bakalarna ibadet edilmesini iddetle menetmitir. Ancak, imtihan gerei
olarak, insanlar ve cinleri bu konuda zorlamamtr. Bu sebeple cin ve
insanlardan, Allah'a ibadet edenlerin yannda, O'nun dndakilere ibadet
edenler de vardr. Allah'tan bakalarna ibadet; sadece putlara, heykellere,
atee, aya, gnee, mezara tapmaktan ibaret deildir. Kurann hilafna
hareket eden insanlarn buyruklarn isteyerek kabul edip bunlar uygulamak da
Allah'tan bakalarna ibadet etmektir. Allah'tan bakalarna ibadet, irk ve
kfrdr. (smail Karagz, Kur'anda badet Kavram, s. 78 )
Ne mutlu, Allah'tan bakasnn nnde eilmeyip sadece O'na secde

210

SLAM AKAD

ederek ibadet edenlere ve her yaptklar eylemi Allah'a ibadet lsnde


yapanlara! Yazklar olsun, kula kulluk yapan kullara ve tautlara, putlara, ya da
heva ve heveslerine tapanlara!

slam Akaidi Blm -5 badet


badetle lgili Ayeti kerimeler
a- badet Etmek: Hicr, 99; Hacc, 77; Furkan, 77; NemI, 91; Ankebut, 17,36;
Ahzab, 35; Yasin, 60-61; M'min,14.
b- badet (Kulluk) Yalnz Allahla Yaplr: Fatiha, 5; Bakara, 21-22, 83; Nisa, 36;
En'am, 3, 102, 162; Yunus, 3; Hud, 2, 123, Nahl, 52; sra, 23, Meryem, 65;
Zmer, 2, 66; Fusslet, 37-38.
c- nsanlar ve Cinler, badet in Yaratlmtr: Zariyat, 56-57; Cin, 16-17.
d- Allah'a Kulluk Etmenin Misali: Rum, 28.
e- Kibirlenerek Allaha Kulluk/badet Etmekten ekinmek: Nisa, 172-173; A'raf,
146-147,207; Nahl, 48; Fusslet,37-38.
f- Herkes Allahn Huzuruna Kul olarak Varacaktr: Meryem, 93.
g- Allahn badete htiyac Yoktur: Ankebut, 6.
h- Peygamberler Allaha badete Davet Ederler: AI-i mran, 79-80; Enbiya, 90;
Nemi, 45; Ahzab, 7-8.
i- Cenneti Kazanmak in Kulluk: Tevbe, 111.
j- badeti hlasla, Samimiyetle Yapmak: Araf, 29; Tevbe, 112; Zmer, 2, ll, 14;
M'min, 14,65.
k- badette hsan: Bakara, 112.
l- Mnafklar badeti Gsteri in Yaparlar: Nisa, 142; Tevbe, o7.
m- Gece badeti: Furkan, 64; Mzzemmil, 1-4,6-7,20,41,46; nsan, 26.
Konuyla lgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar
1234567-

Hadislerle Kur'an Tefsiri, bni Kesir, Aka Y. C. 2, s. 93-107


Tefsir-i Kebir, Fahreddin Razi, c.1, s. 338-354
Hak Dini Kur'an Dili, Muhammed Hamdi Yazr, Yenda Y. c. I, s. 99-118
ifa Tefsiri, Mahmut Topta, Canta Y. c.1, s. 69-73
Fi Zlali'l- Kur'an, Seyyid Kutub, Hikmet Y. c. I, s. 42-45
Tefhim'l Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. 1 s.41-42
Safvet't Tefasir, M. Ali Sabuni, Yeni afak Y. c. 1 s. 35-39

211

SLAM AKAD

8- Fatiha Tefsiri, Azad, Bir Y. s. 173-238


9- Davetinin Tefsiri, Seyfuddin EI-Muvahhid, Hak Y. c. 1 s. 17-18
10- slam Ansiklopedisi, amil Y. C. 3 s. 53-55
11- Kurlan'da badet Psikolojisi, Abdurrahman Kasapolu, zci Y.
12- Kur'an'da badet Kavram, smail Karagz, ule Y ... ~
13- Kurlani Aratrmalar, Mutahhari, Tuba Y. s. 118-139
14- Kur'anda Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 129-140
15- Kur'an'da Tevhid, Beheti, 45-51; 3916- Kur'anda Tevhid Eitimi, Abdullah zbek, Esra Y. s. 28-47
17- Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Krkambar Y. s. 487-488
18- Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 223-239
19- Sorularla Fatiha Suresi, Zabit Ali Durmu, Ali iipak, YendaY. S. 146-177
20- La lahe illallah, Muhammed Kutub, Ravza Y. s. 91-110
21- Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimolu, inklab Y. c. 1, s. 21 (abd)
22- Fatiha zerine Mlahazalar, Hikmet Ik, Nil Y. S. 170-194
23- Din gn ibadet, Yakup iek, Fahrettin Yldz, Bir Y. s. 67-127
24- lk Mesajlar, M. Ali Balta, Birleik Y. s. 27-30
25- Namaz Dualar ve Sureleri, Ali Akpnar, Suffe Y. s. 80-81
26- islami Terimler Szl, Hasan Akay, aret Y. s. 383-384
27- man ve Tavr, Beir Eryarsoy, afak Y. s. 324-329
28- Kur'an'a Gre Drt Terim, Mevdudi, deal Kitaplar Y. s. 115-136
29- islam ve Drt Terim, Ali Karlbayr, Dnya Y. s. 40-46
30- Dzeltilmesi Gereken Kavramlar, Muhammed Kutub, Risale Y. s. 125-178
31- slami Kavramlar, Mevdudi, s. 9-36
32- iman, Seyfuddin EI-Muvahhid, Hak Y. s. 34-44
33- Tevhidin Hakitat, Yusuf EI-Kardavi, Saff Y. s. 39-40
34- Tevhid ve Deiim, Celalettin Vatanda, Pnar Y. s. 46-48
35- Sorularla Tevhid ve Akaid, Mehmed Alptekin, Saff Y. s. 129-158
36- slam, Mevdudi, s. 145
37- Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 223-239
38- Dini Hayatn Psiko-Sosyal Temelleri, Ali Murat Daryal, FAV Y. s. 67-87
39- Semavi Dinlerde tikat ve Amel, Fikir Y. s. 34-40
40- Risale-i Nur'dan Vecizeler, aban Den, Genlik Y. s. 349- 356
41- Unutulmaz Szler ve Nkteler Antolojisi, Mehmet Dikmen, Cihan Y. s.
156-157
42- Dnceler, S. Gndzalp, A. Suad, Zafer Y.
43- Kur'an'da Uluhiyet, Suat Yldrm, Kayhan Y. s. 298
44- Fkh Penceresinden Fetvalarla ada Hayat, Faruk Beer, Nun Y. s.
512-517

212

SLAM AKAD

45- lmin nda slamiyet, Arif A. Tabbara, Kalem Y. s. 207-209


46- Esenlik Yurdunun ars, Celaleddin Vatanda, Pnar Y. s. 148-158
47- Fatiha Suresi ve Trke Namaz, Sait imek, Beyan Y. s. 50-55
48- Kur'an ve Snnete Gre Tevhid ve Akaid, Muhammed Karaca, RibatY. s.
262-268
49- slam Nizam, A. Rza Demircan, Eymen Y. c. 2, s. 161-166
50- Dini Hayatn Psiko Sosyal Temelleri, Ali Murat Daryal, FAV Y. s. 67-87
51- La lahe llallah, Muhammed Kutub, Ravza Y. 91-110
52- Yeni slam lmihali, Sleyman Ate, Yeni Ufuklar Y. s. 84-85; 510-512
53- Kulluk Bilinci, Beir slamolu, Denge Y.
54- Psikolojik ve Shhi Adan ibadet, Abdullah Aymaz, alayan Y.
55- ibadetlerde ekil ve Mana ilikisi, Ruhi zcan, Ravza Y.
56- ibadet, Yaar can, D. . B. Y.
57- ibadet, Yusuf El Kardavi, Muvahhid Y.
58- ibadet mi, Ayin mi? Mustafa Karata, Dersaadet Y.
59- Kulluk, imam ibni Teymiyye, ihya Y.
60- Namaz Bilinci, Beir slamolu, Denge Y
61- ibadet, hsan Atasoy, Nesil Basm Yayn.
62- badet Bilgileri, Ahmet Efe, Seha Neriyat
63- ibadet Hayatmz, Mehmet Paksu, Nesil Basm Yayn
64- badet ilkeleri, Hseyin Emin ztrk, T. Diyanet Vakf Y.
65- badet Prensipleri, Hseyin Emin ztrk, Seha Neriyat
66- ibadet/Kulluk, Salih avuolu, Hanif Y.
67- ibadetin 99 Faydas, Ergder Aksoy, Seha Neriyat
68- ibadetin Getirdikleri, Safvet Senih, Nil A. .
69- ibadetler, Bahaeddin Salam, Tebli Y.
70- ibadetler Fkh, eyh Faysal Mevlevi, istiare Y.
71- ibadetler ve Mabedler, Mehmet Emre, Erhan Yayn
72- ibadetlerimiz, M. Saim Yeprem, N ur Y.
73- ibadetlerimiz, E. zdemir, Erdem Y.
74- Allah'tan Vahiy, Kullardan badet, Abdullah Byk, Suffe Y. 74. islam
badet Fenomenolojisi, Mehmet Bayraktar, Aka Y.
Niin ibadet Ediyoruz? Alaaddin Baar, Zafer Y.
DN
slam Akaidi Blm -6 Din

213

SLAM AKAD

Din; Anlam ve Mahiyeti


'Din' kelimesi ok geni bir anlam sahasna sahiptir. Kur'an'da ve hadislerde
birok manada kullanlan bu kelime, kavram olarak insanln en nemli
faaliyeti olan inanmay, bir yaratcya itaat ve ibadet etmeyi, ahlaki davranlar,
fazilet ve iyilikleri, toplumsal dzeni, doru yolda olmay ifade eder.
Szlk Anlam: 'Din' kelimesi 'd-y-n' kknden gelir ve szlkte u anlamlara
gelir: stnlk, egemenlik, itaat, zorlamak, itaatkar olarak kendini bir gce
teslim etmek, borlanmak, boyun emek, hakkn almak, dn almak, boyun
edirmek, egemenlik, idare etmek anlamlarna gelir. .Birinin emrine girmek,
onun emrine amade olmak, onun hakimiyet ve otoritesi altnda boyun emeyi
kabul etmek, eriat, kanun, yol, millet, adet, taklit, hesaba ekmek, ceza veya
mkafat vermek ddin kelimesinin anlamlarndandr. sim olarak 'din' kelimesi
u manalar kapsamaktadr: yi ya da kt karlk; adet ve alkanlk; itaat,
zillet, ballk, stnlk salamak, galip gelmek; hakimiyet, mlk ve hkm; bir
eye zorlamak; itaat etmek, ya da tersi olarak isyan etmek; bir eyi alkanlk
haline getirmek; eriat ve millet, yani tevhid inanc.
Din Kelimesinin Trevleri: Ayn kkten gelen ve hadislerde Allah'n bir ismi
olarak geen 'Deyyan', mutlak kudret sahibi, ilerin karln veren, hikmetle
yneten, egemen olan demektir. Araplar, bir kimsenin blgesine ve kavmine
stnln belirtmek iin 'deyyan' sfatn kullanrlard. Buna gre ayn kkten
gelen 'medin'; kle, 'medine'; ehir ve cariye, , 'temeddn'; dinli veya ehirlimedeni olma, 'tedayn'; borlanma, 'diyanet'; din ve millet anlamlarna gelir.
'Mtedeyyin' ise; boyun een, itaatkar, Allah'a teslim olan demektir.
Terim olarak din; Akl sahibi insanlar kendi irade ve arzularyla hayrl olan
eylere sevk eden ilahi bir kanundur. Din; peygamberlerin vahye dayal yapm
olduklar teblidir. Din; Allah Teala tarafndan vahiy yoluyla indirilen, insanlar
dnya ve ahiret saadetine aran i'tikad ve ameli bir nizamdr. Din; slam,
iman ve ihsandan oluan hayat eklidir. (Bu tanmlarn tm vahye dayal hak
dinin, yani dar anlamda dinin -slam dininin- tanmlardr.)
Dinin koyucusu ve sahibi Allah 'tr. Hibir insan, hatta peygamberler dahi
vahye dayal bir din meydana getiremez. "yi bilin ki, halis (gerek) din
Allah'ndr." (39/Zmer, 3)

214

SLAM AKAD

Din akl sahibi insanlara hitap eder. Din akl stdr, fakat akl d deildir.
Din, yeterli derecede akl sahibi olmayan ocuklar, delileri sorumlu tutmaz.
Dinde serbest seme vardr. Yani iman edip etmeme insanlarn zgr
iradelerine braklmtr. " ... Dinde zorlama yoktur. Artk hak ile batl aka
ayrlmtr." (2/Bakara, 256)
Din insanlar hayra ve gzellie iletir. Fakat din, insanlar gzele iletme
hususunda onlarn ahsi kanaatlerini deil; genel ve deimez evrensel
yaratl kanunlarn esas alr. Bu esaslar; Din, akl, can, mal ve nesli koruma
eklinde formle edilen esaslardr.
Vahiy kaynakl dinler, insana kendi mahiyetini, balangcn ve sonunu,
yaratl gayesini, yapmakla sorumlu olduu vazifelerini bildirir. nsanlarn
ortaya koyduu sistemler hak din deil; batl dindir. Her yaay biimi bir
dindir. Her dinin bir dnya gr ve yaay biimi vardr.
Bu toplumda herkesin kendine gre bir "din" tanm, bir din gr ve
yorumu vardr. Din konusunda genel kanaat; din olaynn Allah ile kul arasnda
baz ilikileri tanzim eden, namaz, hac, oru gibi ibadetlerin nasl yaplacan
aklayan grler manzumesi olduu eklindedir. Halk kitlelerinin olduu
kadar, resmi ideolojinin din tanm da budur. Bu anlaya gre din, insanlarn
sadece ahiretini ilgilendiren bir hadisedir. Bu hadisede insanlarla Allah arasna
girmek; politik karlar iin dini duygulardan faydalanmak, en ak ifadesiyle
dini istismar etmektir. Yine bu anlaya gre, ada devlet ynetimi, on drt
asr nceki dini hkmlerle deil; yine ada ve medeni olan hkmlerle
mmkn olacaktr.
Rabbmz, din gereini kendi karlarna gre tanmlamaya ve yorumlamaya
kalkan bylesi sapklara, Kur'an- Kerim'de aka yle buyurmaktadr: "De
ki: 'Allah'a dininizi siz mi reteceksiniz? Oysa Allah, gklerde ve yerde olanlar
bilir. Allah her eyi bilendir." (49/Hucurat, 16). Bu ayet-i kerimede hem bu
sapklar itham edilmekte ve hem de Allah'n raz olaca din gereini
retecek merciin yine Allah ve Allah'n Kitab olduu belirtilmektedir. te
Allah'n raz olaca yegane din olan slam, Allah'tan ve Rasulnden renildii
zaman, aldatlmakta olan insanlarmz bu gerekleri kavrayacak ve kendilerine
yllardr anlatlan safsatalarn yalan olduunu kavrayabileceklerdir.

215

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -6 Din


Kuran Kerimde Din Kavram
"Din"in Kur'an'daki Anlamlar: 'Din' kelimesi Kur'an- Kerim'de bor anlamna
gelen 'deyn' hari, drt anlamda kullanlmaktadr:
1- En yce kudrete teslim olma, itaat etme, boyun eme anlamnda: "De ki:
'Ben, Allah' a dini halis klarak, ibadet etmekle emrolundum. Bana Allah' a
teslim olan mslmanlarn ilki olmam emredildi." (39/Zmer, 11-12) "Gklerde
ve yerde ne varsa O'nundur, din de (itaat ve kulluk da) srekli olarak
O'nundur. Byleyken Allah 'tan bakasndan m ittika ediyorsunuz (korkup
ekiniyorsunuz)?" (16/Nahl, 52; ayrca bkz. 3/A.l-i mran, 83; 40/M'min, 64,
65; 39/Zmer, 2-3; 98/Beyyine, 5 vd.).
Bu ayetlerde ve benzerlerinde 'din', yksek bir otoriteye boyun eme, ona
itaat etme ve ona kul olma anlamnda kullanlmaktadr. Dinin Allah' a has
klnmasnn manas, hakimiyeti, hkm koyma hakkn, ibadet ve itaat
edilmeye layk olmay yalnzca Allah'a ait kabul etmektir. Kulluk anlamnda
Allah'tan bakasna boyun ememek, O'ndan bakasna ibadet etmemek,
kullua ait btn hkmleri O'ndan almak demektir.
2- Ahiret, ceza, yani amellerin karln verme gn anlamnda: "(brahim
dedi ki:) Din (ceza) gn hatalarm balayacan umduum da O'dur."
(26/uara, 82) "(eytana hitaben:) Ve phesiz, din (kyametteki hesap)
gnne kadar Benim lanetim senin zerindedir." (38/Sad, 78; ayrca bkz.
Fatiha, 4; 15/Hicr, 35; 37/Saffat, 20; 51/Zariyat, 6, 12; 56/Vakia, 56 vd.)
3- Hkm, adet, eriat ve kanun anlamnda: "Zina eden erkek ve zina eden
kadnn her birisine yzer denek vurun. Eer Allah'a ve ahiret gnne iman
ediyorsanz, onlara Allah'n dinini (hkmn, eriatini uygulama) konusunda
sizi bir acma tutmasn ... " (24/Nur 2) ayrca bkz. l2/Yusuf, 76; 40/M'min, 26;
42/ura, 13,21 vd.)
4- Allah'n gnderdii Tevhid Dini anlamnda: Kur'an'da 'din' en ok bu
anlamda kullanlmaktadr ki, bu mana ierisinde hem Allah'n hakimiyeti,
otoritesi, hkmnn stnl, hem bu stnle kullarn boyun eip itaat
etmeleri, hem de Allah'tan gelen hkm, kanun ve eriat konular yer
almaktadr.

216

SLAM AKAD

Din, aslnda btn bu anlamlar ierisinde barndran, Allah'n hakimiyetine


bir teslimiyet. ve O'ndan gelen hkmleri kabullenmektir. slam'dan nceki
Araplar (yukarda getii gibi) 'din' kelimesini ok farkl, biraz da kark
anlamlarda kullanyorlard. Kur'an bu kelimeye bir stlah (terim) anlam
kazandrd ve bu kelime ok nemli bir ilahi gerei ve bu gerek karsnda
insann konumunu ifade eder hale geldi. Bu kelime, her kim olursa olsun
yksek bir otoriteyi ve bu otoriteye boyun emeyi, bu otoriteden kaynaklanan
emir ve hkmleri uyulmas gereken kurallar olarak kabul etmeyi, bu kurallara
uyulduu zaman mkafat, kar gelindii zaman ceza alnacana inanmay
iine alan bir hayat sisteminin genel addr. Bu bakmdan bu kelimeyi baka
dilde karlayacak hi bir kelime mevcut deildir. Batllarn kulland 'religion'
szc de 'din' kavramnn ifade ettii derin anlamlar karlayamaz.
Din Kelimesindeki Unsurlar: Din kelimesi, ilahi olan en mkemmel nizam
(dzeni) ifade eden en uygun bir kavramdr. Bu kavramda drt nemli unsuru
grebiliriz:
a- Yce bir hakimiyet (egemenlik),
b- Bu yksek hakimiyete boyun eip itaat etmek,
c- Bu hakimiyetin ekillendirdii inan ve hkmler sistemi,
d- Bu sisteme uygun hareket etmekle elde edilen mkafat, aykr hareket
etmekle karlalacak ceza.
Kur'an 'din' kelimesini bazen bu unsurlarn her birinin yerine, bazen de
hepsini birden kapsayacak ekilde kullanmaktadr. Kur'an'da 'din' kelimesinin
hangi anlamlarda getiini daha iyi anlayabilmek iin, Dameani isimli alimin
bu konudaki grlerini aktarmakta fayda vardr. Bu bilgine gre 'din'
Kur'an'da u anlamlarda kullanlmaktadr:
1- Tevhid anlamnda: "Hi phesiz Allah katnda din slam'dr." (3/AI-i
imran, 19). Bu ayette getii gibi 'din' kelimesi tevhid dinini iaret etmektedir.
(Ayrca bkz. 39/Zmer, 2; 30 Rum,30;31 Lokman,32)
2- Hesap anlamnda: "Onlar din (hesap) gnn yalanladlar."
(83/Mutaffifin, 11) ayetinde olduu gibi. (Ayrca bkz. 56/Vaka, 86; 37/Saffat,
53; 82/nfitar, 9, 15 vd.)
3- Hkm ve yarg anlamnda: l2/Yusuf suresi 76. ayetinde geen kraln

217

SLAM AKAD

(melikin) dini, kraln uygulad veya uyduu hkm, yarg demektir. (Ayrca
bkz. 24INur, 2)
4- Bizzat dinin kendisi anlamnda: Bu din, hayatn btn alanlarn kapsayan
bir inan olmakla beraber, egemen dzeni, kii ve toplum ilikilerine ait
hkmleri, insan eya ilikileri ve davran kurallarn da ierisine alr (9/Tevbe,
33; 48/Fetih, 28; 611Saff, 9 vd.).
5- Millet (bir dine inanan topluluk) anlamnda: "Oysa onlar, dini yalnzca
O'na halis klan hanifler (Allah' birleyenler) olarak sadece Allah' a kulluk
etmek, namaz klmak ve zekat vermekten bakasyla emrolunmadlar. te en
doru din budur." (98/Beyyine, 5) (amil slam Ansiklopedisi, 1/395; Sosyal
Bilimler Ansiklopedisi, 1/363)
Kur'an, 'millet' ve 'eriat' kavramlarn da 'din' yerine kullanmaktadr
(l2/Yusuf, 38; 2/Bakara, 130, 135, 120; 42/ura, 21 vd.) Ancak, millet kelimesi
bir peygambere (brahim milleti gibi); din Allah'a, eriat ise din'e nisbet edilir.
slam eriati, budizm eriati gibi.
"Bunu brahim, oullarna vasiyet etti; Ya'kub da: 'Oullarm, phesiz Allah
sizlere bu dini seti, siz de ancak mslmanlar olarak can verin' (diye ayn
vasiyette bulundu)." (2/Bakara, 132)
"Onlar eer gleri yeterse, sizi dininizden dndrnceye kadar size kar
savaa devam ederler. Sizden kim, dininden dner de kafir olarak lrse,
onlarn yaptklar iler dnyada da ahirette de geersiz saylmtr. Onlar
cehennemliktirler ve orada devaml kalrlar. " (2/Bakara, 217)
"Dinde ikrah/zorlama yoktur. nk doruluk, sapklk ve erilikten ayrt
edilmitir. O halde, kim tautu inkar edip Allah'a iman ederse, kopmas
mmkn olmayan salam kulpa yapmtr. Allah (her eyi) iitir ve bilir."
(Bakara, 256)
"Hi phesiz Allah katnda din, ancak slam'dr ... " (31 Al-i mran, 19)
"Onlar Allah'n dininden baka din mi aryorlar. Oysa gklerde ve yerde her
ne varsa, istese de istemese de, O'na teslim olmutur ve O'na
dndrlmektedir." (3/AI-i mran, 83)

218

SLAM AKAD

"...Bugn size dininizi kemale (olgunlua) eritirdim, zerinizdeki nimeti


tamamladm ve size din olarak slam seip beendim ... " (5/Maide, 3)
"Ey iman edenler! Sizden kim dininden dnerse (bilsin ki); Allah, sevdii ve
kendisini seven, m'minlere kar alakgnll/merhametli, kafirlere kar
azfz/onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad
ederler ve hi bir knayann knamasndan korkmazlar (kimsenin ayplamasna
aldrmazlar). Bu, Allah 'n, dilediine verdii ltfudur. Allah'n ltfu ve ilmi ok
genitir." (5/Maide, 54)
"De ki: 'phesiz Rabbim beni doru yola, dosdoru dine, hanif olan Allah'
birleyen brahim'in dinine iletti. O, (brahim, hibir zaman Allah'a) irk/ortak
koanlardan deildi." (6/En'am, 161)
"Kendilerine Kitap verilenlerden Allah' a ve ahiret gnne inanmayan, Allah
ve Rasulnn haram kldn haram saymayan ve hak dini (kendine) din
edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan."
(9/Tevbe, 29)
"O (Allah), mrikler holanmasalar da (kendi) dinini btn dinlere stn
klmak iin Rasuln hidayet ve Hak Din ile gnderendir." (9/Tevbe, 33)
"O, sizi karada ve denizde yrtendir. Hatta siz gemilerde bulunduunuz, o
gemiler de iindekileri gzel bir rzgarla alp gtrdkleri ve (yolcular) bununla
neelendikleri zaman, o gemiye iddetli bir frtna gelip atar, her yerden
onlara dalgalar hcum eder ve onlar, epeevre kuatldklarn anlarlar da, dini
yalnz Allah' a halis klarak, 'And olsun eer bizi bundan kurtarrsan mutlaka
kredenlerden olacaz' diye Allah'a yalvarrlar. Fakat Allah onlar kurtarnca,
bir de bakarsn ki, yine haksz yere taknlk ediyorlar. Ey insanlar! Sizin
taknlnz ancak kendi aleyhinizedir... " (lO/Yunus, 22-23)
De ki: Ey insanlar! Benim dinimden phede iseniz bilin ki ben Allah'tan
baka taptklarnza tapmam. Ancak, sizi ldrecek olan Allah'a kulluk ederim.
nananlardan olmakla emrolundum. Ve (bana) hanf (Allahn birliini
tanyc) olarak yzn dine evir; sakn mriklerden olma, diye (emredildi).
Allah brakp da sana fayda veya zarar vermeyecek eylere tapma. Eer bunu
yaparsan, o takdirde sen mutlaka zalimlerden olursun. (Yunus 104-106)
Yusuf kardeinin yknden nce onlarnkini aramaya balad; sonra

219

SLAM AKAD

kardeinin yknden su kabn kard. te biz Yusuf'a byle bir plan


kullanmasn vahyettik. nk hkmdarn kanunlarna gre kardeini
alkoyamazd, meer ki Allah dileye. Dilediimizi derecelerle ykseltiriz. Her ilim
sahibinden stn bir bilen bulunur. (Yusuf 76)
Allah, iinizden inanp yararl i ileyenlere, onlardan ncekileri halef kld
gibi, onlar da yeryzne halef klacana, onlar iin beendii dini temelli
yerletireceine, korkularn gvene evireceine dair sz vermitir. nk
onlar Bana kulluk eder, hibir eyi Bana ortak komazlar. Bundan sonra inkar
eden kimseler, ite onlar artk yoldan km olanlardr.(Nur 55)
"Sen yzn hanif/Allah' birleyen olarak dine, yani, Allah insanlar hangi
ftrat zere yaratm ise o ftrata evir. Allah'n yaratnda deime yoktur. te
dosdoru din (eddnu'l kayyim) budur; fakat insanlarn ou bilmezler. Hepiniz
O'na ynelerek O'na kar gelmekten saknn; namaz kln; mriklerden
olmayn. Ki onlardan dinlerini paralayanlar ve kendileri de blk blk olanlar
vardr. (Bunlardan) her frka, kendi yanndakiyle bbrlenmektedir."
(30/Rum,30-32)
"Firavun yle dedi: 'Beni brakn da Musa'y ldreyim; o rabbine
yalvaradursun. Onun sizin dininizi deitireceinden veya yeryznde
fesat/bozgunculuk karacandan korkuyorum." (40/M'min, 26)
"Ki O, kendi peygamberlerini hidayetle ve hak din ile, dier btn dinlere
kar stn klmak iin gnderdi. ahit olarak Allah yeter." (48/Fetih, 28)
"Allah'n yardm ve zaferi gelip de insanlarn blk blk Allah'n dinine
girmekte olduklarn grdn vakit Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve
O'ndan mafiret dile; nk O tevbeleri oka kabul edendir." (llO/Nasr, 1-3)
slam Akaidi Blm -6 Din
Hadis-i eriflerde Din Kavram
Hadis-i eriflerde din kelimesi u manalarda kullanlr:
a) Boyun emek, itaat ve ibadet etmek: "Akll kii, nefsine boyun ediren
(dane) ve onu (Allah'a) ibadet ettirendir." (Tirmizi, Kyame 25; bn Mace, Zhd

220

SLAM AKAD

31). Bu hadiste geen "dane kelimesi, boyun edirip itaat ettirmek anlamna
gelir. Ayn zamanda "hesaba eken" manasna geldii de sylenmitir.
"Kurey'ten, syledikleri takdirde btn Araplarn kendilerine boyun
eecekleri (dane) bir tek sz sylemelerini istiyorum." (Tirmiz, Tefsir sre 38,
bab 1; Ahmed bin Hanbel, 1/237) Bu hadis-i erif te de din (dane) kelimesi
ayn anlamda kullanlmtr.
b) nan ve ibadet: "Kurey ve onlar gibi inanp ibadet edenler (dane,
dinehum) Mzdelife'de vakfe yaparlard." (Buhari, Tefsir sre 3, bab 35;
Mslim, Hac 151). Bu hadis-i erifte, dinlerine uygun hareket eden ve onlar
gibi ibadet eden kimseler kastedilmektedir.
c) Hayr olsun, er olsun; karlk: "Nasl davranrsan, yle karlk
grrsn." (Buhad, Tefsir sure 1, bab 1)
d) Kahretmek, mecbur etmek, egemen ve hakim: Allah'n "ed-Deyyan" ismi
bu anlamdadr.
Cibril hadisi diye hret bulan hadis-i erifte Peygamberimiz (s.a.s.) "iman",
"slam" ve "ihsan", bunlarn n "din" olarak tanmlar: Cibril hadisi:
Abdullah bin mer (r. anhma), babasndan rivayet ederek yle demitir:
"Bana babam mer ibn'l-Hattab rivayet ederek yle dedi: "Bir gn
Rasulullah (s.a.s.)'n yannda bulunduumuz bir srada aniden yanmza,
elbisesi bembeyaz, sa simsiyah bir zat kageldi. zerinde yolculuk eseri
grlmyor; bizden de kendisini kimse tanmyordu. Doruca Peygamber
(s.a.s.)'in yanna oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayad. Ellerini de uyluklar
zerine koydu. Ve:
-Ya Muhammed! Bana slam'n ne olduunu haber ver! dedi. Rasulullah
(s.a.s.):
-slam; Allah'tan baka ilah olmadna, Muhammed'in de Allah'n rasal
olduuna ehadet etmen, namaz dosdoru klman, zekat vermen, Ramazan
oncunu tutman ve yol (klfetleri) cihetine gcn yeterse Beyt'i haccetmendir"
buyurdu. O zat:
-Doru syledin! dedi. Babam dedi ki: 'Biz buna hayret ettik. (Zira) hem
soruyor, hem de tasdik ediyordu. '
-Bana imandan haber ver! dedi. Rasulullah (s.a.s.):

221

SLAM AKAD

-man; Allah'a ve Allah'n meleklerine, kitaplarna, peygamberlerine ve


ahiret gnne iman etmen, bir de kadere; hayrna errine inanmandr"
buyurdu. O zat (yine):
-Doru syledin! dedi. (Bu sefer:)
-Bana ihsandan haber ver! dedi. Rasulullah (s.a.s.):
-Allah'a, O'nu gryormusun gibi ibadet etmendir. nk her ne kadar sen
O'nu grmyorsan da O seni muhakkak grr." Sonunda Rasulullah (s.a.s.)
yle buyurdu:
"o Cibril'di; size dininizi retmeye gelmiti." (Buhar, man 37; Mslim,
man 1, hadis no: 8; Tirmizi, man 14, hadis no: 2738; Eb Davud, Snnet 16,
hadis no: 4695; bn Mace, Mukaddime 9, hadis no: 63,64; Nesa, man 6)
"Din nasihattir (nasihatten ibarettir)." Ashab sordu: "Kime?" "Allah'a,
kitabna, rasulne, mslmanlarn imamna ve tm mslmanlara." (Mslim,
man 55, hadis no: 95; Ebu Davud, Edeb 67, hadis no: 4944; Nesai, Bey'at 31,
hadis no: 156)
"Dinde arlktan saknn. nk sizden ncekiler, dinde ar gittiklerinden
tr helak oldular." (Darim, Siyer 45; Ahmed bin Hanbel, 4/127, 5/318, 330)
"Peygamberler, analar ayr, babalar bir kardetirler; dinleri birdir." (Buhar!,
Enbiya,
"Ben, sizin havuz banda ncnzm. Benim yanma gelen ondan ier,
ondan ien de ebediyyen susamaz. Ye muhakkak benim yanma birtakm
kavimler gelecek ki, ben onlar tanrm onlar da beni tanrlar. Sonra benimle
onlarn arasna bir perde konur. Ben, 'onlar bendendi;' derim. Bami: 'Sen
onlarn, senin ardndan neler ortaya kardklarn bilmezsin' denilir. Ben de'
'Benden sonra dinde deitirme yapanlar uzak olsunlar, uzan olsunlar' derim."
(Buhar, Rikak 164; Mslim Fezail 26-32)
"Ben (havuz banda) dikilip durduum srada bir zmre grrm. Nihayet
onlar tandm zaman, benimle onlarn arasna bir adam (bir melek) ortaya
kt da onlara: 'Gelin!' dedi. Ben ona: 'Bunlar nereye gtryorsun?' dedim.
Melek: 'Vallahi, cehenneme gtryorum!' diye cevap verdi. 'Bunlarn hali,
gnah nedir?' dedim. Melek: 'Bunlarn, senin ardndan gerisin geriye dnp
(dinlerine) srtlarn evirerek irtidat ettiler!' dedi. Sonra ben, havuz banda bir
zmre daha grdm. Nihayet onlar tandm zaman yine benimle onlarn

222

SLAM AKAD

arasna bir adam daha kt da bu toplulua: 'Gelin '" dedi. Ben, ona da:
'Bunlar nereye gtryorsun?' diye sordum. 'Vallahi, atee gtryorum' diye
cevap verdi. 'Bunlarn gnah nedir?' dedim. Melek: 'Senden sonra bunlar,
gerisin geriye dnp dinlerine srtlarn evirerek gerisin geri dinden
kmlardr!' dedi. Ben, bu havuza yaklap da geriye evrilenlerden hi
kimsenin cehennemden kurtulacan sanmyorum. Ancak obansz yolunu
aran deve srsnden yolunu bulanlar misali, bunlardan da (tek tk)
cehennemden kurtulanlar olabilir." (Buhari, Rikak, 166)
"Kitap ve Snnet'ten baka uyulmas gerekli nc bir yol yoktur. Szlerin
en gzeli Allah'n kelam ve yollarn en gzeli, Muhammed'in yolu, sirettir.
Dikkat! (Sonradan) dinde ihdas edilmek istenen eylerden saknn. nk er
ilerden birisi de, ihdas edilen eylerdir. (Dinde) icat edilen her ey bid'attir.
Bid'atler dalalettir." (bn Mace, Mukaddime, 46)
rbad bin Sariye (r.a) anlatyor: "Rasulullah (s.a.s.) bize yle bir vaaz etti ki,
ondan gzlerimiz yaard ve kalplerimiz titredi. Bunun zerine biz, dedik ki: 'Ya
Rasulallah, bu vaaznz veda eden bir kimsenin vaazna benziyor. Bize, neleri
tavsiye edersiniz?' Rasulullah (s.a.s.) buyurdu ki: "Ben sizi, gecesi, gndz
gibi aydnlk olan (en kk pheyi barndrmayan, gayet ak) bir din zerine
braktm. Benden sonra ancak helak olanlar, o dinden (baka ynlere) sapar.
Sizden kim ok yaarsa, fazla ihtilafa ahit olacaktr. Onun iin tandn
Snnetime ve hidayete erdirilmi olan hulefa-y raidin 'in snnetine/yoluna
yapn. Bunlar, dilerinizde skca tutun. Banzdaki halife, siyah bir kle bile
olsa, ona itaatten ayrlmayn. nk m'min (tevazu ve uysall bakmndan)
burnuna yular taklm deve gibidir, hangi tarafa sevk edilirse uyar. (bn
Mace, Mukaddime 6, hadis no: 43; Ebu Davud, Snnet, 6, hadis no: 4607;
Tirmiz, lim, 16, hadis no: 2815; Darimi, Mukaddime 16, hadis no: 96)
"Ylann toplanp deliine ekildii gibi, din de muhakkak surette toplanp
Hicaz'a ekilecek ve da keileri, dan doruunda slendikleri gibi din de,
muhakkak surette Hicaz'da slenecektir. Din, garip olarak balamtr ve ileride
tekrar garip olacaktr. Benden sonra insanlarn snnetimden (yolum ve
eriatmdan) bozmu olduklarn dzeltmeye alan gariplere mjdeler olsun!"
(Tirmiz, man 13, hadis no: 2765; Mslim, man 65, hadis no: 232; Buhar,
fezailu Medine 6, hadis 10; Mslim, man 65, hadis no: 232-233)
"nsanlar zerine bir zaman gelecek ki, onlarn iinde dini(nin gereklerini
yerine getirme) zerinde tahamml gsteren, avucunun iinde ate paras

223

SLAM AKAD

tutan gibidir." (Tirmiz, Fiten 61, hadis no: 2361; Ahmed bin Hanbel, 2/390391)
"Karanlk gecenin (zifiri) karanlklarna benzeyen fitneler ortaya kmadan
amellere sarln. (Zira o fitneler zuhur ettii zaman) Kii m'min olarak
sabahlayacak; kafir olarak akamlayacak. Veya m'min olarak akamlayacak,
kafir olarak sabahlayacak. Dinini bir dnya meta karlnda satacaktr."
(Mslim, Iman, 118, hadis no: 186)
"Dnyaya gelen her insan, ftrat zere doar; sonra anne ve babas onu
yahudi, hristiyan, mecusi (hatta mrik) yapar." (Buhar, Cenaiz 79, 80, 93;
Mslim, Kader 22-25) Hadisin dier rivayeti yledir: "Her ocuu annesi ftrat
zere dnyaya getirir. Onun bu hali konuma ana kadar devam eder, sonra
ebeveyni onu hristiyan, yahudi, mecusi yapar. Eer ana babas mslman
iseler, ocuk da mslman olur." (Buhar!, Cenaiz 79; Mslim, Kader 2325,
man 264; Ahmed bin Hanbel, 2/233, 435)
"Rabbim buyuruyor ki: 'Ben btn insanlar hanif (tevhid dini, salim ftrat)
zere dnyaya gnderdim. Sonra eytanlar onu dinden saptrdlar. Benim helal
ettiklerimi onlara haram ettiler, insanlara Bana irk/ortak komalarn
sylediler. Oysa o ortaklar hakknda hibir delil indirmemitim (Mslim,
Cennet 63; Ahmed bin Hanbel, 4/162)
Hz. mer, hristiyan klesi Esbak'a birka kez mslman olmasn teklif
etmi, kle kabul etmeyince Hz. mer yle demitir: Dinde zorlama yoktur.
Ama mslman olsan, mslmanlarn baz ilerinde senden istifade ederiz.
(Buhar, man 17, Zekat 1, Cihad 95; Tirmiz, man 1,2; Nesa!, Zekat 3, man
15, Cihad 1; bn Mace, Mukaddime 9, Fiten 1; Darim, Siyer 10; Ahmed bin
Hanbel, 1111, 78, 2/314)
Tark bin ihab anlatyor: "Yahudiler, Hz. mer (r.a.)'e yle dediler: 'Siz
bir ayet okuyorsunuz ki o, ayet bize inseydi o gn bayram yapar (her yl
kutlar)dk." Hz. mer (r.a.) bu konuyla ilgili diyor ki: Ben onun indii an ve
yeri, indii srada Rasulullah (s.a.s.)'n bulunduu noktay biliyorum: Arafe
gn inmiti. O zaman ben de Arafatta idim ve bir Cuma gnyd.
Kasdettikleri ayet de: 'Size bugn dininizi tamamladm' (5/Maide, 3) ayeti idi.
(Buhar, man 33, Meaz 77, Tefsir Maide 2, 'tisam; Mslim, Tefsir 3, hadis
no: 3017; Tirmiz, Tefsir Maide, hadis no: 3046; Nesa, man 18, Hac 194)

224

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -6 Din


Din Anlaylar ve Dier nanlarda Din
Yukardan beri anlatlanlar, slam'a gre dinin tanm, ya da slam
bilginlerine gre 'din' olayn anlama abalardr. Baka dinlere inanan
insanlarn din olayna yaklam elbette byle deildir. Bat lkelerindeki
felsefecilerin, sosyologlarn, politikaclarn 'din' diye anlayp izah ettikleri ey,
ok farkldr. zellikle batdaki pozitivist felsefenin ve modernizm denilen hayat
anlaynn gelimesinden sonra din'e getirilen tanmlar ok daha bakadr.
Biz bu farkl tanmlar zerinde durmayacaz. Ancak, insan iin din olaynn
hatrlatt gerei, insan hayatnda dinin yerini, insanlarn srekli bir dine
inandklarn, hayatlarna temel aldklar hayat felsefelerinin veya dnya
grlerinin bir din haline geldiini sylemek istiyoruz. Kur'an yle diyor:
"Firavun, 'brakn beni' dedi, 'Masa'y ldreyim, o gitsin Rabbine yalvarp
yakarsn. nk ben, onun sizin dininizi deitirmesinden ve yeryznde fesat
karmasndan korkuyorum." (40/M'min, 26)
Kur' an' da anlatlan Hz. Musa ile Firavun kssasna bakld zaman burada
Firavunun deitirilmesinden korktuu 'din'in yalnzca bir inan ve vicdan
kanaat olmad aktr. Firavun, kendi kurduu sistemin, toplum dzeninin,
genel-geer olan eriatinin (kanunlarnn) Musa (a.s.) eliyle deitirilmesinden
korkuyordu. Musa (a.s.)'nn daveti, onun kurduu toplumsal dzene, kendi
hevasndan uydurduu ilkelere, egemenliine aykr dyordu. Musa (a.s.)'nn
baars, onun saltanatnn ve dzeninin sonu idi.
unun altn tekrar izmek gerekir ki 'din' olay, yalnzca bir inan, bir vicdani
kanaat, ahlaki davranlar ya da belli zamanlarda ve zellikle gizli olarak yerine
getirilen kiisel tapnmalar deildir. Yukarda 'din' kelimesinin szlk
anlamlarndan ve Kur'an'da geen manalarnn hi birinde din'in, inan ve
vicdani kanaat anlamna gelmediini grdk. Bunun aksine din, bir teslimiyeti,
boyun emeyi, kanun ve eriati, ceza ve mkafat ifade etmektedir nan yani
iman, slam'a gre 'din'in yalnzca bir parasdr. Kiinin, Allah'tan gelen 'din'i
ve bu 'din'e ait ilkeleri kabul etmesidir.
nsan, yaratl gerei inanmak, hayatn belli ilkelere gre yaamak,
birtakm hukuk kurallarna uymak, tapnmak, dua etmek, snmak, belli bir

225

SLAM AKAD

toplum dzenine sahip olmak zorundadr. nsanlarn benimsedikleri,


inandklar, dncelerini ve yaaylarn ona gre ayarladklar, toplumsal
dzenlerini ona uygun dzenledikleri sistemler, doktrinler, ideolojiler birer
dindir. Kiinin, kendileri ile toplumun, kendileri ile yce bir varln arasndaki
ilikileri dzenleyen her sistem bir dindir. Eya ve evreni izah eden, insanlarn
hayatna yn veren, kiilerin inanarak benimsedikleri her dnya gr bir
dindir.
slam'a ramen insanlar bir siyasi gce, bir sisteme ve onlara ait dzene,
ilkelere boyun eip itaat ediyorlarsa, bu bir dindir. nsanlarn bu gibi sistem
veya ideolojilere din ad verip vermemesi, bir veya daha fazla ilaha inanp
inanmamas, birtakm davranlara ibadet adn verip vermemeleri iin asln
deitirmez. nk 'din' olaynda temel olan ey, bir inan sisteminin ve bu
inan sistemine gre ekillenen bir hayat anlaynn veya bir dnya grnn
olmasdr. Bu dnya grne gre bir 'yaay sistemi' varsa, bu hayat
sistemine insanlar inanyor ve balanyorlarsa, bu hayat sisteminin birtakm
ilkelerini en stn sayyorlarsa, yani bir otoriteye kaytsz artsz itaat
ediyorlarsa; ortada bir 'din' olay var demektir.
Bu anlamda yeryznde eskiden ve imdilerde 'din'den uzak hi bir insan ve
hi bir toplum yoktur. nsann, hayatn yaarken kendine ilke olarak ald
eyler, yaarken uymak zorunda olduu 'hayat sistemi' onun iin bir dindir.
Zaten 'din'in esas anlam da, bir inanc, bir ideolojiyi, bir hayat sistemini
benimseyip ona itaat etmektir. Tarih boyunca ve gnmzde hak din olan
slam' dan uzaklaan btn insanlar bu anlamda kendilerine bir 'din'
bulmulardr. nsanlar her zaman kendilerinden stn olan bir gce
snmlar, kendilerine faydas olduuna, ya da kzd zaman zarar
dokunacana inandklar bir veya birden ok ilah bulmulardr. O ilahtan
geldiini kabul ettikleri birtakm ilkelere uymular, din haline getirdikleri bir
'hayat anlayn' benimsemilerdir.
Dinler tarihi incelendii zaman grlecektir ki tarih boyunca saysz din
uydurulmu, akla hayale gelmeyen eyler tanr haline getirilmitir. Gnmzde
de durum deimemitir. nsanlar, inanma, tapnma ve bir hayat anlayna ve
dzene balanma ihtiyalarn eitli doktrinlere ve ideolojilere balanarak
karlamaya almaktadrlar. Bugn, sosyalizm, komnizm, kapitalizm,
modernizm, laisizm, Kemalizm, hristiyanlk, yahudilik, hinduizm ve benzeri
adlarla karmza kan btn inanlar, hayat felsefeleri ve ideolojiler birer
dindirler. Bu dinler iin ilahlar, mabetler, tapnma ekilleri aramaya gerek

226

SLAM AKAD

yoktur. Bu batl dinlerin her bir m'mini kendine gre inanyor, tapnacak
mabet yapyor, yeni tapnma ekilleri icad ediyor, nnde secde ettii yeni
ilahlar buluyor.
Bir batl dnrn dedii gibi, bu ada dinlerin Wihlar: Diktatrler,
patronlar, devletler, despot partiler, arkclar, sporcular, ikonlar; tapnaklar
ise, bankalar, stadyumlar, mzikholler, ant mezarlar ve fabrikalardr. Bu
dinlerin inananlar ise, her tarafta istenildii gibi srklenen, ynlendirilen,
smrlen, kk hedeflerin peinde koturulan, g kaynaklarna kaytszca
itaat eden uyuuk kitlelerdir.
slam'dan uzak kalanlarn, ilahi hayat dzenine srtn evirenlerin decei
durum budur. nk insan, hayatn mutlaka birtakm ilkelere, hkmlere gre
yaar. Bir eylere inanr, yce bir kuvvete tabi, en yce kabul ettii gce teslim
olur, ona ibadet eder. nsann hayatndan "hak" alnrsa, onun yerini bir sr
batln doldurmas kanlmazdr. Bu anlamda insann i yaps boluk kabul
etmez. ( Hseyin K. Ece, slam'n Temel Kavramlar, s. 142 vd)
Her toplumda din kelimesini ifade etmek iin farkl kelimeler kullanlmtr.
Bunlar yol, mezheb, ayin, hkm, emir, kanun, fazilet, korku ile kark sayg
vs. anlamna gelen kelimelerdir. Bu inanlara gre din u alanlar kapsar: Din;
insann kutsal eylerle olan ilikisidir. Din; ruhi varlklara olan inantr. Din;
mutlak itaat duygusuna dayanr. Din; en yksek toplum deerlerinin uurudur.

slam Akaidi Blm -6 Din


slam' a Gre Din Gerei
slam'a Gre Dinin Tanm: Buraya kadar 'din' kelimesinin szlk anlamlarn
ve Kur'an'da hangi manalarda kullanldn ksaca grdk. Grld gibi bu
kelimenin szlk anlamyla yakn ilgisi olmakla beraber, Kur'an'n geliiyle
yepyeni bir kavram anlam kazanmtr. Bu kavram, Allah'n insanlara
gnderdii slam'n ad olmutur. slam bilginleri bu kullanmlardan hareketle
'din' kavramnn tanmn yapmaya almlardr. slami kaynaklarda 'din' in
ksmen farkl tanmlarna rastlamaktayz. Ancak bu tanmlarn szleri farkl olsa
da, hepsinin ortak eyi syledikleri aktr.

227

SLAM AKAD

Bu tanmlardan Seyyid erif Crcani'ye ait olan olduka yaygndr: "Din, akl
sahiplerini Peygamberin bildirdii gerekleri benimsemeye aran ilahi
kanundur." 'Din' u ekilde de tarif edilmitir: "Din, akl sahibi insanlar kendi
tercihleriyle bizzat hayrl eylere ulatran lahi bir kanundur." Bu tanmlara
gre din, Allah'tan gelen, peygamberler tarafndan insanlara tebli edilen,
insanlar kendi istekleriyle hayrl olan eylere, daha dorusu dnya ve ahiret
saadetine gtren, ierisine iman, amel ve hayatla ilgili btn hkmleri alan
insanst bir sistemin addr.
Mehur Cibril hadisinde Peygamberimiz (s.a.s.), din'i slam, iman ve ihsan
olarak tarif etmitir. Allah'tan gelen din, teslimiyeti, yani en yce otorite olan
Allah'n hakimiyetine balanmay gerektirir. Bu teslimiyetin bir gerei olarak
O'ndan gelen hkmleri kabul edip onlarla amel etmek inanmann artdr.
Nitekim slam kelimesi, hem Allah'a teslimiyeti, hem de bu teslimiyetle selam
(bar ve huzura) ulamay ifade eder.
man etmek, peygamberlerin Allah'tan getirip tebli ettikleri btn
haberlerin doru olduundan emin olmak, onlar dorulamak da dinin
gereidir. hsan, hem Allah' gryormuasna ibadet etmek, hem de adaletli
olmann da tesinde gzel davranlarda bulunmaktr. Bu davranlar,
amellerde, ahlakta ve Allah'n hkmlerini uygulamakta olur. (Ebu Davud,
Snne, hadis no: 4695,4/223; Mslim, man 1, hadis no: 1, 1/36; Tirmizi,
man 6, hadis no: 2612, 5/9)
Kur'an'da kullanlan 'din' kavram, yukarda geen anlam gruplarnn bazen
birisini, bazen hepsini birden ifade eden bir nizamn ad olarak yer almaktadr.
Kur'an bu nizama yer yer 'din'l-kayyim -dosdoru din-' (9/Tevbe, 36), 'din'lhais -katksz- Allah'a has din' (39/Zmer, 3), 'din'l-hakk' -dosdoru- gerek
din' (9/Tevbe, 29), 'dinullah -Allah'n dini-' (3/AI-i mran, 83) gibi isimler
vermektedir.
Dier taraftan, Kur'an'daki 'din' kavram, hem ilahl hem de kulluu ifade
etmektedir.
Din, yaratc (halik) ve kendisine ibadet edilen (ma'bud) Allah'a nisbetle;
hakim olma, itaat altna alma, hesaba ekme, ceza veya mkafat verme;
yaratlm (mahluk) olan ve ibadetle sorumlu insana nisbetle, boyun eip itaat
etme, zelil olduunu anlama, teslim olma, Yaratcnn hkmlerine uyma ve
ibadet etmedir. phesiz ki slam'a gre din, kul ile Yaratc arasndaki ilikiyi

228

SLAM AKAD

dzenleyen bir nizam, bir yoldur.


Din kelimesi, sadece hak din iin, yani zel ve dar anlamyla slam iin
kullanlmaz. Din kelimesinin geni olarak ele alnd stlahtaki veya pratikteki
anlam; bir dnya grn, bir hayat eklini belirleyen grler, emirler ve
yasaklar manzumesidir. Yani, stnl kabul edilen kanun ve kurallarla
belirlenmi yaama ekline din denir. Dolaysyla "her din bir hayat eklidir ve
her hayat ekli bir dindir" gr, genel itibariyle doru bir grtr. Nitekim
slami stlahta veya dier bir deyile islami pratikte dinin anlam; en genel
ifadeyle Yaratc ile insanlarn ve insanlar ile tm yaratlmlarn
mnasebetlerini tanzim eden nizamdr.
Kur'an- Kerim'de "din" kelimesi, salam bir nizam, eksiksiz bir dzeni ifade
edecek ekilde kullanlr. Sz konusu bu dzen, drt unsurdan meydana gelir:
1234verdii

Hakimiyet ve yce egemenlik,


Bu yksek egemenlik ve hakimiyete itaat edip boyun eme,
Bu hakimiyetin otoritesi altnda meydana gelen fikri ve ameli nizam,
Bu nizama uymaya ve ihlasla balanmaya kar bu yce egemenliin
mkafat veya kar gelmek suretiyle isyan etmee verdii ceza.

Kur'an- Kerim, bazen bu anlamlardan biri iin, bazen de tm bu drt


anlamdan mteekkil nizam iin "din" kelimesini kullanr. Dolaysyla Kur'an-
Kerim'in, bu kelimeyle bir hayat nizamn kasdettii grlr. (Geni bilgi ve ilgili
ayetler iin bkz. Mevdudi, Kur' an' a Gre Drt Terim, Beyan Yaynlan, s. 99111)
Ftrata uygun tek din olan hak dinin egemenlii iin, bu dinin mensuplar
sonuna kadar mcadele etmelidir (Bkz. 2/Bakara, 193; 8/Enfal, 39). nk hak
dine kar olanlar, bu dini ortadan kaldrncaya kadar mcadele etmekten geri
kalmayacaklardr (Bkz. 2/Bakara, 217). Ve onlar hak dini srekli alay ve
elence konusu yapacaklardr. O halde hak din mensuplar bunlar gnl dostu
edinemezler (bkz. 5/Maide, 57; 6/En'am, 70; 7/A'raf, 51). Byleleriyle duruma
gre ya mcadele edilir, yahut da onlara: "sizin dininiz size, benim dinim
bana!" (l09/Kafiru, 6) denir.
Dinde Arlk: Kur'an, din bahsinde bir tehlikeye dikkat ekmektedir: Bu,
dinde gulvdr/arlktr. Dinde gulv: Azgnlk, doymazlk, haddi amak, dine
ilavelerde bulunmak demektir. Hz. Peygamber'in gulv konusundaki beyanlar

229

SLAM AKAD

bize gsteriyor ki, dinde gulvn temelinde, birtakm insanlarn dinde olmayan
baz eyleri Allaha yaranmak ad altnda dine yamatmalar ve esas kolaylk
olan hak dini ekilmez hale getirmeleri vardr. Dinde arlk, ayetler
erevesinde, ncelikle yanl bir Allah inancnda belirir. Daha sonra ise
bakaldrma, ar gitme ve yaplan ktlkleri nleme abasndan yoksunluk
olarak kendini gsterir.
Ehl-i kitapla ilgili bu arlk ve taknln yasaklan, dinlerin en orta
yolcusu/dengeli olan Hz. Muhammed'in dinine uymaya tevik amac tar.
Kur'an, hristiyanln dinde gulv yznden Hakk'a yz evirip hak dini
dejenere ettiini sylemektedir "De ki: Ey kitap ehli, haksz/yanl yere
dininizde taknlk etmeyin, dininiz konusunda ar gitmeyin. Daha nce
saptan, pek ok kiiyi saptran ve doru yoldan ayrlan bir kavmin
hevasna/keyiflerine uymayn. srail oullarndan inkar edenler, Davud'un ve
Meryem olu sa'nn diliyle lanetlenmilerdi. Bu, bakaldrmalar ve ar
gitmelerindendi. Birbirlerinin yaptklar ktlkleri nlemezlerdi. Yaptklar ne
ktyd!" (5/Maide, 77; aynca bkz. 4/Nisa, 171)
Kur'an, dinde arlktan iddetle kandrmaktadr. "Kalbini Bizi
zikirden/anmaktan alkoyduumuz, keyfine uyan ve ii hep arlk olan kiiye
itaat etme!" (18/Kehf, 28). Bu ayet de, arlktan kanmay, arlara
uymamay emretmektedir. nk dinde arlk, dini amacndan saptrr. Allah'n
koymad hkmlerin konmasna, yasaklamad eylerin yasaklanmasna yol
aar. Bu da insanlarn hareket alanlarn daraltr. Dinin amac, insann elini
kolunu balayp onu vehimlerin tutsa yapmak deil; hurafelerden kurtarp
zgr, sadece Allah'a tertemiz kul yapmaktr. Din, ruhu bezeme yntemidir.
Allah'n Rasl (s.a.s.) yle buyurur: "Dinde arlktan saknn. nk sizden
ncekiler, dinde ar gittiklerinden tr helak oldular." (Darmi, Siyer 45;
Ahmed bin Hanbel, 4/127, 5/318, 330)
Kar Din; Allah'a Din retmeye Kalkmak: Din konusunda bir dier tehlike
de; insanolu, dinin sahibi ve koyucusu olan Allah'a bile din retme
kstahlna yeltenebilmesidir. Kur'an bu noktada u ibret ve rperti dolu
ifadeyi kullanmaktadr: "Allaha dininizi mi retiyorsunuz? Allah her eyi en iyi
bilendir." (49/Hucurat, 16)
Allah'n dinde izin vermedii bir eyi meru klmak, O'na kar din retmek
anlamna gelir: "Yoksa, Allah'n dinde izin vermedii bir eyi onlara meru
klacak ortaklar m var? (Allah'n izin vermedii bir dini getiren ortaklar m

230

SLAM AKAD

var?) Eer (azab erteleme sz) kesin hkm bulunmasayd, derhal aralarnda
hkm verilirdi. phesiz zalimlere can yakc bir azap vardr." (42/ura, 21)
Dinin Kayna
Din de dahil olmak zere btn kavramlara iki ekilde bakmak mmkndr:
Dinin lahi ve yce kudret tarafndan konulduuna inanan dnce, nsann
her eyden stn olduuna inanarak, dini bizzat insann rettiine inanan
gr.
Buna gre ilerlemeci ve evrim teorisine dayanan ikinci gre gre, insanlk
her geen gn iyiye giden geri dnlmez bir akn iindedir. nsan, ilkel
dneminde tabiat ve tabii hadiseler karsnda aresiz kaldndan birtakm
grnmez glerin var olduuna inanm ve bunlar maddiletirerek zamanla
tapnmaya balam, bylece putperestlik ortaya kmtr. Bu yzden insanln
ilk dinine animizm (ruhlara tapma) ad vermilerdir. l ruhlarn, bedensiz
varlklarn devam ettirecei inanc atalara tapnmay dourmu, buradan
yamur, ate, kar gibi tabiat olaylarn idare eden eitli tanrlarn varlna
inanlm, zamanla bu tanrlarn birletirilmesiyle tek tanr inanc ortaya
kmtr. Dinin insan tarafndan uydurulup retildii anlayna dayanan bu
grlerin iddialar yle maddeletirilebilir:
"Eskiden kabileler kendilerini belli bir hayvan veya bitkiyle kan ba iinde
akraba sayar ve onlara sayglarn tapnma biiminde gsterirlerdi."
"Din toplumsal bir sretir. Toteme (kutsal olan ey) gsterilen sayg
insanlarn kendi birliklerini temsil ettii iindir. O halde dinin temel fikri
kutsaldr. Kutsal olan da toplumun kutsal kabul ettii eydir."
"Din insann kendi kiiliini bulurken hissettii gszle kar bir eylere
gvenme ihtiyacndan domutur."
"nsann kendi dncesini insan st bir plana aktarmasyla din ortaya
kmtr. Yani insanlarn ruhun lmezliine inanmalar, adalete olan
susamlklar, insanlarn bir adaletin tecellisine olan inanlar din mefhumunu
ortaya karmtr.
"Din bask altndaki insanlarn i ekmesi, kalpsiz dnyann kalbi, ruhsuz
dnyann ruhudur. Din halkn afyonudur."

231

SLAM AKAD

"Sonu olarak din, ilkel insann zayflnn rndr. lkel ve ok tanrl


dinler tarihin ilk dnemlerinde yaanm olup, din de insanla birlikte evrim
geirmitir. Din herhangi bir varln deil, bizzat insann kendisinin rndr.
Teknolojinin ve tabii bilimlerin gelimesiyle insan, tabiat stnde hakimiyet
kurmu, tabiat olaylarna bilimsel aklamalar getirmesi sonucu zamanla din,
ilevini yitirecek, insan hayatnn belli bir safhasnda artk ihtiya olmaktan
kacaktr."
Tm bu ve benzeri inanlar Allah'a inanmayan, hak dini kabul etmeyen,
ateist, laik, materyalist, komnist ideolojileri benimsemi olan insanlarn ortak
inancdr.
slam inancna gre dinin kurucusu Allah'tr. Btn vahiy kaynakl dinler
Allah tarafndan gnderilmi, ilk gnk saflklarn koruduklar mddete
yrrlkte kalmtr. lk insan, ayn zamanda ilk peygamberdir. Dolaysyla
insanln ilk dini ok tanrl deil; tek tanrldr. Yani tevhid dinidir.
Allah'n varl ve birlii, zat ve sfatlar, melek inanc, kitap inanc,
peygamber inanc, ahiret inanc vahiy kaynakl dinlerde deimemi, sadece
eriatler deimitir. Bunun iindir ki, Hz Adem'den, Peygamberimiz Hz.
Muhammed (s.a.v.)'e kadar tm peygamberlerin getirdii hak dinlerin ortak
ad SLAM'dr.
Fakat peygamberler halkn arasndan ayrldktan sonra, insanlar hak dinden
uzaklam, birtakm salih insanlara, yldzlara, aalara, hayvanlara, talara,
heva ve heveslerine tapnmaya balamlardr. Hak dinlerde meydana gelen bu
sapmay ortadan kaldrmak iin Allah Teala merhametinin bir sonucu olarak
peygamberler gndermi, bu eliler insanlar tevhid inancna tekrar tekrar
davet etmilerdir.
Yani insanln ok tanr inancndan tek tanr inancna doru gelime gsterdii
anlay slam inancna aykrdr. slam i'tikadnda insanln ilk dini tevhid
dinidir.
Din Duygusunun Menei
Din duygusu ftridir, doutan gelir. nsan, inanma ihtiyac ile yaratlmtr.
nsan, yaratlndan bu gne kadar her zaman ve her yerde yce, ulu, kudretli
bir varla inanma ihtiyac hissetmitir. Bu ihtiya din duygusunun ftri

232

SLAM AKAD

olduunun delilidir. Dolaysyla din duygusunun kaynan, insann ftratnda


aramak gerekir. Nitekim Kur'an'da yle buyrulmaktadr: "Sen yzn bir kant
olarak dine, Allah'n ftratna evir ki, O, insanlar bunun zerine yaratmtr.
Allah 'n yaratmas deitirilemez. " (30/Rum, 30 )
Peygamberimiz bir hadisinde "Her ocuk, slam ftrat zerine dnyaya gelir.
Bundan sonra anne ve babas yahudi ise, onu yahudi; hristiyan ise, hristiyan
yapar." (Buhar, Cenaiz 79, 80,93; Mslim, Kader 22-25) buyurarak bu hususu
aklamtr.
stenen mkemmellikteki bir dini kim ortaya koyabilir? Kur'an- Kerim'in bu
konuda bize verdii cevaplar, gsterdii deliller, tartlamayacak ve
reddedilme ihtimali bulunmayan gl delillerdir. B u deliller o kadar aktr ki,
hibir ekilde grmezlikten gelinemezler. nsan hayatn ynlendiren, hayatna
egemen olan her bir dzen bir "din" olduuna gre ve aslnda "din"in insann
belli nitelikteki sorularn cevaplandrmak, sorunlarn zmek iddiasnda
bulunduuna gre, bu keyfiyetteki bir "din"in koyucu su kim olabilir veya kim
olmaldr? Bu konuda Kuran- Kerim'in bize verdii cevaplar gerekten dikkate
deerdir. Bunlar ksaca yle sralayabiliriz:
1- Yaratan, yarattnn yapsna en uygun yolu gsterendir: "Her eyi
yaratp dzene koyan, onu takdir edip ona yol gsteren ... O en yce Rabbinin
adn tesbih et." (87/A'la, 1-3) Rablerinin kim olduunu soran Firavun'a Hz.
Musa'nn u cevab ne kadar anlamldr: "Bizim Rabbimiz her eye hilkatini
veren, sonra da doru yolu gsterendir." (20ITaha, 50)
Ayn cevab Hz. brahim, kendisiyle tartan Nemrut'a sylemiti. Nemrut,
krallnn ayn zamanda insanlarn hayatn dzenlemek yetkisini kapsadn
kabul ettiinden, kendisini de uyruunu/halkn da Allah'n dinine tabi olmaya
davet eden Hz. brahim'e kar km, bu konuda onunla tartmak cr'etini
gstermiti: "Allah kendisine mlk verdi diye Rabbi hakknda brahim'le
mcadele edeni grmedin mi? Hani brahim: 'Benim Rabbim diriltir ve ldrr'
deyince o: 'Ben de diriltir ve ldrrm' demiti. brahim de: 'Allah gnei
doudan getiriyor, haydi sen de batdan getir!' deyince, kafir arp kalmt."
(2/Bakara, 258)
Hz. brahim'in getirdii delil gayet aktr, tartlmayacak bir mantki
dorulua sahiptir. Btn varlklara dzeni veren Allah, ayn ekilde insan
hayatn da dzenlemek yetkisine sahiptir. Kainata dzen veren Allah olduuna

233

SLAM AKAD

ve evrendeki her ey Allah'a teslim olduuna gre, insanlar da hayatlar iin


Allah'n dininden baka bir dzen aramamaldr: "Onlar Allah'n dininden
bakasn m aryorlar? Halbuki gklerde ve yerde ne varsa hepsi O'na ister
istemez teslim olmutur ve O 'na dndrleceklerdir." (31 A-I-i mran, 83)
2- Yaratan, hem de bir tek emirle dilediini yapan Allah'n yaratcl kabul
ediliyorsa, ortakszl da, beer hayatn dzenleyicilii de, kanun koyuculuu
da kanlmaz olarak kabul edilmelidir: "Bir eyi diledik mi ona yalnzca 'ol!'
deriz, o da hemen oluverir." (27/Neml, 40) "Rabbiniz o Allah'tr ki, gkleri ve
yeri alt gnde yaratt; sonra Ar'a istiva etti. Onu durmadan kovalayan
gndze geceyi O bryp rter. Gnei, ay ve yldzlar emrine boyun
ediren O'dur. yi bilin ki, yaratmak da emretmek de yalnz O'nundur.
Alemlerin Rabbi olan Allah'n an ne ycedir." (7/A'raf, 54) "phesiz Allah
taneleri/tohumu ve ekirdekleri yarandr. lden diriyi O kartt. Diriden ly
de karan O'dur. te bunlar yapan Allah'tr. Nasl olur da O'nun gsterdii
yoldan dndrlrsnz?" (6/En'fun, 95)
Allah'n yaratcl, insann hayatn dzenlemek yetkisinin de O'na ait
olduu gerei anlalsn diye vurgulanmaya devam edildikten sonra yle
buyrulmaktadr: "Gkleri ve yeri yoktan var eden O'dur. O'nun bir ei yokken,
nasl bir evlad olabilir? Her eyi O yaratmtr. Her eyi hakkyla bilen O'dur.
te bunlar yaratan Rabbiniz Allah; O'ndan baka hibir ilah yoktur. O, her eyi
yaratandr. O halde yalnz O'na ibadet/kulluk edin. O, her ey zerinde
gzeticidir." (6/En'fun, 101-102)
te bu gerek, mutlak olarak Allah'a ibadete, Allah' tevhide/birlemee
gtrr ve Allah'tan bakasnn insan hayatn herhangi bir ynyle
dzenlemek yetkisini tanmak demek olan irkin ya da mutlak olarak Allah' ve
hkmlerini inkara gtren yollarn ftri ve mantki olamayacaklarn apak bir
gerek olarak gzlerimizin nne serer: De ki: '(dzen, kanun ve dolaysyla
din koyuculuklarn kabul ederek Allah' a kotuunuz) ortaklarnzda,!
yaratmay balatp da (ldkten) sonra onu eski haline iade edecek kimse var
mdr?' De ki: lkin yaratp sonra onu geri iade edebilen Allah 'tr.' O halde nasl
dndrlyorsunuz? De ki: 'Ortaklarnzdan hakk gsterecek bir kimse var
mdr?' De ki: 'Hakk gsterecek Allah'tr. Acaba doruya ileten mi uyulmaya
daha layktr, yoksa hidayet verilmedike kendi kendine doru yolu bulamayan
m?' Ne oluyor size?! Nasl hkmediyorsunuz?" (lO/Yunus, 34-35)
3- Yaratan, ayn zamanda yarattn en iyi bilendir. Dolaysyla, yaratt iin

234

SLAM AKAD

neyin iyi, neyin kt, neyin doru, neyin yanl, neyin faydal, neyin zararl
olduunu bilendir. "De ki: 'Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah m?" (2/Bakara,
140) "Hi, yaratan bilmez mi? (Elbette bilir; nk:) O, latif (ilmi eyann
gereini kuatan)dir, her eyden haberdardr." (67/Mlk, 13). nsan, yeterli
bilgiye sahip olmadndan hayr ile erri tespitte yanlabilir: "Bazen
holanmadnz bir ey size hayrl olur; Holandnz bir ey de hakknzda er
olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz." (2/Bakara, 216)
4- Allah'n gsterdii yol, hak ve hidayettir. Bunun karsnda zan vardr,
heva vardr.
Bunlarn herhangi birisi ise, insan dnyada ve ahirette mutlulua
ulatrabilecek zm teklif edemezler: "Eer senin arna uymazlarsa, bil ki:
Onlar ancak hevalarna uymaktadrlar. Allah 'tan bir hidayet olmayarak
hevasna uyandan daha sapk kim olabilir?" (28/Kasas, 50) "Eer hak,
hevalarna uysayd, gklerle yer ve ilerinde olanlarn dzenleri bozulurdu."
(23IM'mimln, 71) "Onlar ancak zanna ve nefislerinin hevalarna uyarlar."
(53/Necm, 23) "Halbuki onlarn, bunun hakknda bir bilgileri de yok. Onlar,
ancak zanna uyarlar. Zan ise, haktan bir ey ifade etmez." (53/Necm, 28)
5- O halde insann nnde tek bir yol kalmaktadr. O da, Allah'n
hkmlerine teslim olmak, O'ndan sadk haberi getiren rasullerin izinden
gitmek: "Eer herhangi bir eyde ekiirseniz, onu Allah'a ve Rasulne
dndrn." (4/Nisa, 59) "Rabbine yemin olsun, onlar, aralarnda anlamazla
dtkleri meselelerde senin hkmne bavurup sonra da verdiin hkmden
dolay ilerinde herhangi bir sknt duymadan tam bir teslimiyetle teslim
olmadka iman etmi olmazlar." (Nisa, 65)
.
Grld gibi, Allah'n dinine teslim olmak, insann nndeki tek kar
yoldur. Bu dine teslim olmak, hem insan ftratnn bir gereidir, hem de insann
evresini saran kainatla, hemcinsleriyle ahenk ierisinde yaamasnn da bir
gereidir. nsan, kainatn bir yaratcs olduunu bilmek noktasna gelip
durmamal, gerek yaratcnn hkm ve kanunlarna, dzen ve deerlerine de
iman etmeli, tavizsiz bir ekilde balanabilmelidir. te o zaman insan batl
dinlerin kmazlarndan, problemlerinden, ikayetlerinden kurtulabilmek
imkann yakalayabilir.
Yce Allah, peygamberler gnderip beraberlerinde kitaplar indirmesinin
sebebinin, hkmetmek olduunu aklamaktadr: "Herhangi bir eyde

235

SLAM AKAD

anlamazla dtnz takdirde, onun hakknda hkm vermek (yetkisi),


Allah'ndr. te bu (hakimiyet sahibi) Allah, benim Rabbimdir. Ben yalnz O'na
tevekkl ettim v,e ben yalnz O'na dnerim." (42/ura, 10) Hz. Yusuf (a.s.) da
yle demitir: "Ey zindan arkadalarm, darmadank birok (dzme) rabler
mi hayrldr, yoksa kahhar olan bir ve tek Allah m? Sizin O'nu brakp da
taptklarnz kendinizin ve babalarnzn adlandrd ve haklarnda Allah'n hibir
delil indirmedii birtakm (abes) isimlerden bakas deildir. Hkm, sadece
Allah'ndr. O kendisinden bakasna ibadet etmemenizi emretmitir. Dosdoru
din, ite budur. Fakat insanlarn ou bilmezler." (l2/Yusuf, 39/40)
Demek ki, hkm (hakimiyet, egemenlik, anlamazlk konularnda son sz
sylemek yetkisi) yalnz Allah'ndr. Rasulleri ise O'ndan aldklarn tebli
ederler. Onlarn tebli ettikleri hkm, Allah'n hkm demektir. Onlarn
emirleri, Allah'n emri; onlara itaat, Allah'a itaattir (4/Nisa, 64-65). O halde
btn insanlar Allah'n rasulnn hkmne bavurmakla ykmldr. O,
peygamberlerin sonuncusudur. Allah'n en deerli yaratdr. ster ilim adam,
ister ynetici olsun, ister eyh, ister baka bir kimse olsun, hibir kimse, hibir
eyde O'nun hkmnn dna kamaz; hkmn kabul etmeyip ktnda
mslman kalamaz.
Yce Allah, btn peygamberlerin dinlerinin bir olduunu aklamaktadr:
"O, 'dini dosdoru uygulayn, onda ayrla dmeyin' diye, dinden sana
vahyettiimizi, brahim, Musa ve sa'ya tavsiye ettiimizi size eriat/hukuk
dzeni yapt. Fakat kendilerini ardn bu nizam, Allah'a irk/ortak koanlara
ar geldi. Allah, dilediini kendisine seer ve kendisine yneleni de doru yola
iletir." (42/ura, 13). Evet, tm peygamberlerin dini birdir. O da slam'dr.
Btn peygamberler mslmandr, m'mindir. Nitekim bu gerei Yce Allah,
Kur'an'n deiik yerlerinde dile getirir. Allah'n; peygamberleri gndermekten
ve kitaplar indirmekten maksad, "din"in btnyle Allah'n olmasdr. Yani,
insanlarn hem inan, hem de hayat ve hukuk dzenlerinde Allah'n
hkmlerine uymasdr.
er'i hkmler, farkllk gsterse bile, peygamberlerin getirdii din birdir.
"Senden nce gnderdiimiz peygamberlerimize bir sor: 'Rahman'dan baka
ibadet edilecek tanrlar klm myz?" (43/Zuhruf,45) "Andolsun ki Biz her
mmete: 'Allah'a ibadet edin ve tauttan saknn' diye tebli yapmas iin bir
peygamber gnderdik." (Nahl, 36). Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu gerei
ylece dile getirmektedir: "Biz peygamberler topluluunun dini birdir; baba bir
kardeler gibiyiz." (Buhar, Enbiya 48; Mslim, Fezail 145)

236

SLAM AKAD

Btn peygamberlerin dinleri bir olduu gibi, gnderilme maksad da birdir.


O da: Ayetlerden aka anlald gibi, Allah'n hkmlerine teslimiyet ve
ballk, Allah'n dinine ve hkmlerine alternatif gsterme gafletine
dmemek, yani tauttan, tauti hkmlere uymaktan uzak kalmak, bunlar
insanlara tebli etmektir. Bundan dolay, insanolu huzur ve rahatn temin iin
Allah'n nizamn bizzat yaamaktan, hayatn O'nun nizamna uydurmaktan,
toplum dzenini Allah nizamna tabi klmaktan baka bir tarafa ynelmemelidir.
nsan, kendi bana bir nizam kuramaz; kurduu takdirde mutlaka Allah'n
kainatta can olan kanunlar ile atacaktr. O zaman, insanolu ezilmeye
mahkumdur.
Bugn beeriyet ac bir boluun azab iinde kvranp duruyorsa bu,
ruhlardan iman hakikatinin silinmesinden ve beer hayatnn Allah'n
nizamndan mahrum kalmasndandr. Allah'n yegane nizamn ve biricik dinini
hakikaten bilen, Allah nizamn tayp tebli vazifesiyle mkellef klnan erefli
kafileyi, yce ve temiz insanlar bilen hakiki mmet... "Allah'n dininden
bakasn m arzu ediyorlar? Halbuki yerde ve gkte olanlar, ster istemez O'na
teslim olmulardr. Ve O'na dndrleceklerdir. Kim slam'dan baka bir din
arzu ederse, ondan asla kabul olunmayacaktr. Ve o, ahirette hsrana
urayanlardandr." (Al-i mran, 83" 85)
Kur'an'a gre "din", ne Auguste Comte'un syledii gibi pozitivist devir
ncesinin zaman gemi bir kalntsdr, ne marksizmin ileri srd gibi bir
"styap" kurumudur, ne medeniyeti tarih grnn ileri srd gibi
medeniyeti meydana getiren unsurlardan birisidir ve ne de nasyonalist
dncelerin grmek istedii gibi mileti (ulusu) meydana getiren unsurlardan
birisidir. Ksaca "din"e ikinci ya da daha sonra gelen bir unsur gzyle bakan
btn yaklamlar Kur'an- Kerim reddetmektedir. Kuran- Kerim'in bizlere
sunduuna gre din, beer hayatnn birinci ve hatta biricik faktr ve
etkenidir. Medeniyetin sosyal, ekonomik, fikri, itikadi ve siyasal tutum ve
seyrini belirleyen "din"dir.
Durum byle olduuna gre gemite olduu gibi gnmzde de insanlarn
nnde izlemeleri, uymalar, balanmalar gereken tek din, slam'dan bakas
olamaz. nk kamil din odur, Allah tarafndan kabul edilecek din odur,
ahirette zarara uramaktan kurtaracak din yine odur. (M. Beir Eryarsoy, amil
slam Ansiklopedisi, c. 1, s. 399-401)

237

SLAM AKAD

Dinin Gereklilii
Yaplan ok ynl aratrmalar da gstermektedir ki, insanln yaratlndan
gnmze kadar, dinden uzak toplumlarn varlna ahit olunmamtr. Din
fikri insanla beraber var olmu ve onunla birlikte yaayacaktr. nsan, fiziki ve
ruhi yaps itibaryla dine muhtatr. Fiziksel varlnn devam iin nasl ki, yeme
imeye, giyime, korunmaya, barnmaya muhtatr; Manevi varlnn devam
iin de dini prensiplere muhtatr. Sadece maddi ihtiyalarn dnen insanlar,
hasta ve dengesiz tiplerdir, zayf karakterli kimselerdir.
Din ve Bilim
Bu konuyu aklamadan nce ilmin Allahn sfat olduunu belirtelim slam
dininin gemiten gnmze kadar ilimle hibir meselesi/problemi olmamtr.
ilim ve din atmas Hristiyan Avrupann sorunu olmutur.
slam inancna gre eit kitap vardr:
1) Kur'an- Kerim (Vahiy): Bu kitaptan doan ilimler; Tefsir, Hadis, Fkh,
Akaid, Kraat, Tecvid vs.
2) Kainat: Bu kitaptan doan ilimler; Fizik, Kimya, Matematik, Biyoloji,
Astronomi, Botanik, Corafya, Mhendislik bilimleri vs.
3) nsan: Bu kitaptan doan ilimler; Tp, Psikoloji, Sosyoloji, Tarih,
Antropoloji vs.
Buna gre slam'da din ilmi, din d ilim diye bir ayrm sz konusu deildir.
Yani baz ilimler kutsal, bazlar ikinci, nc ... snf ilimler eklinde bir ayrm
yoktur. Kur'an tm kainat ye insan ayetler topluluu olarak grr. Bu
ayetlerin tmn inceleme grevini insana ykler. nsann kendini ve kainat
anlamaya almas sonucu ortaya kan ilimler ile, Kur'an' anlamaya almas
sonucu ortaya kan ilimler arasnda fark yoktur. Tm ilimler, ayetleri
anlamaya almak suretiyle Allah'a ynelitir. Bu yzden tm ilimler deerli ve
tm alimler hrmete layktr.
Tabiat, insan ve Kur'an' anlamaya dnk ilimler bir arada yrtlmelidir.
Bunlardan birine arlk verilip dierleri ihmal edilirse, insann ve tabiatn
dengesi bozulur. Gnmzde yaand gibi insanl trl felaketlere srkler.
Bu gnk modem dnyay kuranlar, Kur'an' dladklar iin insanl felakete
srklemilerdir.

238

SLAM AKAD

Kur'an bize en kk bceklerden en byk hayvanlara, bir sinek


kanadndan okyanuslara kadar, denizler, gller, yamur, gne, bulut, rzgar,
bitkiler, gece ve gndz, ksacas yeryznden gkyzne her zerrenin ve
krrenin bir ayet, Allah'a gtren bir iaret olduunu sylyor.
Kur'an- Kerim'de sureleri oluturan blmlere de ayet denir. Tm bu
ayetlerin anlalmasna dnk ilimler ve alimler deerlidir. Zaten ilim demek,
ayetlerin anlalmas demektir. Bir artla ki, bu ilimler insanln faydasna
hizmet etmeli, alimler, bilginler de iman sahibi olmaldr. "Kesin olarak
inananlara, yeryznde ve kendi iinizde Allah'n varlna nice deliller vardr;
grmez misiniz?" (511Zariyat, 20-21) "O'nun hak olduu meydana kncaya
kadar varlmzn belgelerini onlara hem d dnyada ve hem de kendi
ilerinde gstereceiz. Rabbinin her eye ahit olmas yetmez mi?" (Fussilet
53)
Din, maddi alemden daha ok, maddi alemin dnda kalan, llebilme,
gzlenebilme zellii olmayan bir aleme, kainat yaratan, ekillendiren bir
varla olan inantr. Din bu alem ve dier alem hakknda bilgi verir. nsanlarn
bu dnyada nasl yaamas gerektiini aklar. Bilim ise, llebilme ve
gzlenebilme zellii olan bu aleme dayanr. Kainattaki dzeni ve bu dzenin
uyduu kurallar aratrr, kefeder ve aralarndaki eitli ilikileri ortaya karr.
Bilim elde edebilmek iin, a) Bu alemin bizden bamsz olarak var
olduuna, b) Bu alemden bilgi elde etmenin mmkn olduuna, c) Bu alemin
anlalabilir olduuna inanmak gerekir.
Burada u hususa dikkat etmek gerekir. Din ve ilim insann dnda ve
insandan bamszdr. nsan bunlar icad edemez. Sadece kefeder veya idrak
eder. Bunlarn yerine kendi heva ve hevesine uygun yeni eyler koyamaz.
Byle yaptn zannetse bile sadece kendi dnda var olan bu olaylar ortaya
karm olur.
Ayrca kendisinden bamsz olan, yerekimi yasasn, sofra tuzunun
formln, gne sisteminin ileyiini, kendi yaratl kanununu deitirmek
veya peygamberlii, gnlk namazlarn saysn beten altya karmak ya da
drde indirmek vs. mmkn deildir. Tm bu ve benzeri yasalar referandum
yolu ile deitirilemez. nk ilimde ve dinde demokrasi olmaz. Her ikisi de
insandan bamszdr.

239

SLAM AKAD

Gerek ilim adamlar, dinin ve ilmin yasalarn, bunlarn zelliklerini, bunlar


arasndaki ilikileri anlamaya ve idrak etmeye alan ve sonuta Allah'
bulanlardr.

slam Akaidi Blm -6 Din


Yozlatrlan Din; Halkn Dini ve Hakkn Dini
"Onlara: 'Allah'n indirdiine uyun!' denilse, 'Hayr, biz atalarmz zerinde
bulduumuz (yol)a uyarz!' derler. Peki ama, atalar bir ey dnmeyen,
doru yolu bulamayan kimseler olsalar da m (atalarnn yoluna uyacaklar)?"
(2/Bakara, 170). Akl olmayan kimsenin dini de yoktur: "Allah'n izni olmadan
hi kimse inanamaz ve (Allah) pislii (azab ve rezillii), akllarn
kullanmayanlara verir." (lO/Yunus, 100)
Bizden nce yaayan atalarmzdan bize intikal eden mirasn iinde hem
dorularn, hem de yanllarn olabileceini kabullenmek gerekir. Bize intikal
eden miras, hem baz dorular, hem de baz eksiklik ve yanllar iermektedir.
Bu miras, eitli siyas ve itikad tartmalarn youn olduu bir ortamda doup
yine eitli siyas entrikalardan gemek suretiyle bize ulamtr. Bu mirasn
intikalinde ok samimi kimseler olduu gibi; ok banaz kimselerin de
olduunu unutmamalyz. Bize intikal eden mirasn sahiplerinin de birer insan
olduklarn, yanlabileceklerini kabul etmeliyiz. O halde bize intikal eden miras
analiz etmeden, aratrmadan, Kur' an ve sahih snnet terazisinde tartmadan,
nakil ve akl salamalarndan geirmeden kabul etmemek gerekir.
slam dnyasnda insanlara, mslmanlara yn veren kimselerin
deimeyen dinin temel esaslaryla deien ve deimesi gereken zellikleri
ayrt edebilmesi ve kendilerini srekli yenilemeleri gerekir. Dengelerin ksa
srede deitii bir dnyada m'minlerin pasif kalmalar, tamamyla
nakilci/takliti/erhi ve dnemeyen kimseler olmalar, din asndan zc
bir olaydr. Bylesi bir tablonun sorumlusu, bu insanlarn kendileridir. nk
Allah, Kur'an'da hayra doru deimenin mutlak surette gerekletirilmesi
gerektiini beyan etmektedir: "Bir toplum, kendi durumlarn deitirmedike
phesiz Allah da onlarn durumunu deitirmez. Allah bir kavme ktlk
murad ettimi artk onu geri evirecek yoktur. Zaten onlarn, O'ndan baka

240

SLAM AKAD

koruyup kollayanlar da yoktur." (13/Ra'd, 11)


Her konuda analizci, aratrc olmamz gerekir. Cahiliyye Araplarnn yapt
gibi hayra doru deimeye, yenilenmeye kar olmak, atalarn yolunu kr
krne taklit etmek demektir. Cahiliyye Araplarna tebli edilen gerek dine
kar kanlarn tavr, tamamyla slam'a kar mcadele olmutur. Ayet-i
kerimelerde de sk sk atalar dinine kr krne balln ktlnden sz
edilir. Bu balln ne kadar tehlikeli olduu vurgulanr. Bu tehlike,
mslmanlar iin de sz konusudur. Kur' an ve snnete bal kalmakla birlikte,
an dilini ve an gndemini kendi lehimize kullanmak zorundayz. "Hayr,
(ne bilgileri var, ne de kitaplar.) Sadece: 'Biz, babalarmz bir din zere
bulduk; biz de onlarn izinden gidiyoruz' dediler (Btn delilleri bundan ibaret).
te, byle senden nce de hangi memlekete uyarc gnderdiysek, mutlaka
orann varlkllar: 'Biz babalarmz bir din zerinde bulduk; biz de onlarn
izlerine uyarz' dediler. Ben size, babalarnz zerinde bulduunuz (din)den
daha dorusunu getirmisem (yine mi bana uymazsnz ?)' deyince, dediler ki:
'Dorusu biz sizin gnderildiiniz eyi inkar ediyoruz." (43/Zuhruf, 22-24)
"Onlar bir ktlk yaptklar zaman 'babalarmz bu yolda bulduk, Allah da bize
bunu emretti' derler. De ki: 'Allah, ktl emretmez. Allah'a kar
bilmediiniz eyleri mi sylyorsunuz?" (7/A'raf, 28)
Hz. Peygamber (s.a.s.), mrik Araplara yepyeni bir din sunmamt. an
ihtiyalarna cevap verecek baz yenilikleriyle bu din; brahim (a.s.)'in ve ondan
nceki peygamberlerin getirdii Tevhidin/hak dinin ayns idi. Ancak mrikler
brahim (a.s.)'in dininin kalntlar ve krntlar zerine atalarnn hurafe ve batl
inanlarnn inas ile yeni bir din karm, onlarn takipileri de aratrp
soruturmadan ayn eyi taklit etmilerdi. Allah'n dinine isnad edilen bu
yanllklar ortadan kaldrmak iin Allah Teala bir peygamber gnderdi. O'ndan
sonra artk bir peygamber gelmeyecek ama, Hz. Muhammed (s.a.s.)'den bize
kalan tertemiz ve dupduru iki kaynak var (Kur'an ve Snnet). Bu iki kaynak,
devaml bulandrlmak istendi. lkine kimse dokunamad, nk onun her eye
kdir bir koruyucusu var. "Kur'an' kesinlikle Biz indirdik; elbette onu yine Biz
koruyacaz." (Hicr, 9).
Ancak, ikincisi iin ayn eyi sylemek mmkn deildir. Peygamberimiz
(s.a.s.) bu konuda yle buyurur: "Kim Benim adma yalan sylerse (hadis
uydurursa) cehennemdeki yerine hazrlansn." (Buhari, lim 38, Cenaiz 33,
Enbiya, 50, Edeb 109; Mslim, Zhd 72; Ebu Davud, lim 4; Tirmizi, Fiten 70,
lim 8, 13, Tefsir 1, Menakb 19; bn Mace, Mukaddime 4; Darim, Mukaddime

241

SLAM AKAD

25, 46; Ahmed bin Hanbel, 2/47, 83, 133, 150, 159, 171). Buna ramen
insanlar bu kayna devaml bulandrmaya alm ve O'nun adna zaman
zaman hadis uydurulmutur. slam toplumunun iinde bulunan mnafklar,
slam kisvesi altnda mslmanlarn kafasna pheler sokmaya alm;
bunun yannda hadis uydurma cr'et ve cesaretinde bulunamayanlar da
kanaatleri dorultusunda hikaye, kssa ve menkbeler uydurarak kafalarna
gre bir slam ekillendirmeye almlardr.
Hikayecilerin slam tarihinde yaygn bir yeri vardr. Hz. Ali, bu kssaclar
camiden kovmu, onlarn bu yolla din kaynan bulandrmasna izin vermemi,
ama ondan sonra yine bu olay devam ede gelmitir. Felsefecilerin,
Kelamclarn, tasavvufularn kaynaa soktuklar yanllar, halkn hikaye ve
hurafelere dknl, slam'a vahiyden ayr bir kimlik ortaya kard. Her ne
kadar, ana kaynaklar bulandrmadan, dini eksiltme ve ona ilavelerde bulunma
gibi cinayetleri ilemeden, sahih din anlay; her asrda az veya ok insan
tarafndan takip edilse de, genel halkn ounluu vahyi yanl anlam
insanlard. (Abdurrahman obanolu, slam'n Anlalmasnn nndeki
Engeller, s. 47-52 ) Bu konuda suun by, halktan daha ok, onlara yanl
dini reten, ya da halkn yanllarn dzeltmeye almayan etkili ve
yetkililerde, eyh, bakan, aabey, hoca ve teblicilerdedir.
"Onlara, 'Allah'n indirdiine uyun' denildiinde, 'hayr, biz atalarmz
zerinde bulduumuz yola uyarz' derler. Ya atalar bir ey dnmeyen, doru
yolu bulamayan kimseler olsa da m?" (2/Bakara, 170). Bizim dinimiz,
acezelerin, meczuplarn dini deildir. Gelecei beklerken bu gnn unutanlar
da bize yabancdr. Atalarnn dinleri, yaptklar ile nmekle yetinenler de.
nk peygamber olu olmak bile kurtulu iin yeterli deildir. Dinimiz,
gemiin sanklar ve tanklar kaybolmu davalarnn kavgasndan da ibaret
deildir. Din, Allah'n, Peygamberi vastasyla bize bildirdii, eksii ve fazlas
olmayan Kitapta yazl olandr; Peygamber'in bize tebli ettiinden ibarettir. Hz.
Peygamber ve O'nun dostlar, bize bu dinin pratiklerini gstermiler ve O'nun
sahih snneti tevarus edilerek bize ulamtr.
Toplumlarn cahiliyye dnemlerinden kalma gelenekleri dinimizin bir paras
deildir. Kukusuz onlarn, tevhide/vahdaniyete kar olmayanlarn koruyabilir
ve gelitirebiliriz. Ancak, kendi atalarmzdan, rkmzn ve halkmzn
geleneklerinden gelen her zellik dinimizin bir parasn oluturmayacaktr.
Atalarmzn yaadklar zaman, mekan ve artlar farkldr. Gemi zaman
tekrar etmek mmkn deildir. Biz bu gn Kur'an', burada ve bu artlarda

242

SLAM AKAD

yaamak, onun iin de eskiyi tekrar etmek deil; yeniden, Kur'an'da belirtilen
sorumluluumuzu asrn idrakine syletmek zorundayz.
zellikle uzun bir fetret dneminin, esaret, yoksulluk ve sapma dneminin
ardndan, bu gn dini anlama ve yaama mcadelesinde ynla srailiyat ve
nefsimize kolay gelen, atalarmzn rflerinden yola karak Kur'an' te'vil
etmeye kalkmak, bizi ok farkl maceralara srkleyebilir. Bugnk iletiim
ak iinde, medyann; uzun boylular cce, cceleri uzun boylu gsteren,
hainleri kahraman, kahramanlar hain olarak tantan konkav ve konveks
aynalar arasnda gerei yakalamak iin youn aba gstermek zorundayz.
Eskilerin 32 ya da 54 farzdan ibaret din telakkileri ile bu gn aklamak
mmkn deildir. Daha nceki dnemlerin siyasal ve sosyal artlar iinde
ekillenen din anlaynn gnmzde dini yeniden asl yapsna dndrme
gayreti iindeki insanlar iin kesin ve mutlak bir rnek tekil etmesi
dnlemez. Ancak, tarihi bilgi ve belgeler, tarihi tecrbeler de hibir zaman
grmezlikten gelinecek olaylar deildir. Gelenekleri ayn ile tekrarlamaya
almak gibi, geleneklerden kesin olarak koparak, gemii, gemiin birikim ve
tecrbelerini grmezlikten gelmek de bize bir ey kazandrmaz; ok ey
kaybettirir.
Tarih, vg ya da svg kitab deildir. Sanklar ve tanklar kaybolmu bir
davada kahramanlar ve hainler retmek, bize bir ey kazandrmaz. Onlar,
bizden nce gelip geen bir topluluktu, onlarn yaptklar onlara, bizim
yaptklarmz bizedir. Tarihi, bugnmz ina ederken bir tecrbe alan olarak
ciddiye almamz gerekir. Kahramanlar retmek adna ihanetleri grmezlikten
gelmek, ihanetlerden sz ederken faziletleri grmezlikten gelmek, tarihte
kalanlar iin hibir eyi deitirmez; ama bize birok eyi kaybettirir. Tarihi, bu
gnlerini ispat iin malzeme olarak kullananlar ve tarihi gerekleri arptanlar,
hem kendi geleceklerini ve hem de toplumun geleceini karartrlar. Zaman
iinde doruluunu kantlam, insanlarn ortak faziletini oluturmu,
berraklam deerlere elbette sahip kmak, drst herkes iin ahlak bir
grevdir.
"nsanlardan kimi de vardr ki, 'Allah'a ve ahiret gnne inandk' derler;
oysa inanmamlardr. Allah' ve m'minleri aldatmaya alrlar. Halbuki yalnz
kendilerini aldatrlar da farknda olmazlar. Onlarn kalplerinde hastalk vardr ...
Onlara 'yeryznde fesat karmayn' dendiinde 'biz ancak slah ediciyiz'
derler. yi bilin ki onlar bozgunculardr." (2/Bakara, 8- 10). Nasl, kimi zaman

243

SLAM AKAD

insanlar katil ruhlarnn stne cihad elbisesi giyerek din adna cinayetler
ileyebiliyorsa, kimi zaman da eytan aklmz el ip bize birtakm fantezileri din
gibi gstererek onlar kafamza sokmaya almaktadr.
"Onlar kalbimiz temizdir" diyerek kendilerini aldatmaktadrlar. Hayatlarna,
dinlerine gre yn vermek yerine, hayatn iinde bulduklar eyleri kendileri iin
din haline getirmektedirler. slam adna rasyonalizm, slam adna demokrasi,
slam adna saclk, slam adna solculuk, slam adna Kemalizm, slam adna
laiklik ... slam'n neyi kabul edip neyi kabul etmediini nerede ise Allah'n
rzas deil; an icaplar tayin etmekte ve den an icaplarna gre te'vil
edilmek suretiyle srekli deien bir din anlay ortaya kmaktadr.
Elbette Kur'an- Kerim, kyamete kadar baki kalacana gre, an getirdii
yeniliklere kar slam'n mesaj olacaktr. Mslmanlarn bilgileri ve tecrbeleri
gelitike' Kur'an anlaylar da geliecektir. Ancak, burada an gereklerinden
yola karak Kur'an' te'vil etmek deil; Kur' an' dan yola karak a
yorumlayp onu meru bir yoruma tabi tutmak zorundayz. Reddettiimiz eyin
dorusunu, savunduumuz eyin delillerini ortaya koymamz gerekir.
Birinci yolda, yani an gereklerini din zannetmede bireyin aktif, entelektel
bir katlm yoktur. Sadece dinini te'vil etmek suretiyle edilgen bir yola
girmektedir. uurlu bir mslman ise, slami sorumluluk uuru ile olay
yeniden yorumlamak ve onu tashih ederek ona yeni bir biim vermek
durumundadr. Sacln dine eklenmesi, ya da Arap lkelerindeki ve zellikle
Libya'daki solcu mslmanlk iddialar, dini te'vil gayreti, dini moda akmlarla
sentez etme gayretini belgelemektedir.
Demek ki sentezcilik modas, sadece dini rkla sentez etmek deil; dini ahs
kanaatlerimiz, lider ve rgtlerimizle ve de ayn zamanda, birtakm ada
felsefi akmlar, moda ideolojilerle, kavramlarla sentez etme gayretleri de
gzkmektedir. Btn bunlara kar uyank olmak zorundayz. Eer her eyi bu
kadar birbirine kartracak olursak, sonra bu iin iinden kamayan insanlar,
bal peteindeki lafza-i celal yazsnn hikmeti zerinde gereinden fazla kafa
yorarak, imtihan olmak iin geldikleri dnyann gereklerinden koparlar ve
sorumluluk duygusunu yitirerek inanlarn eyleme dntrme iradesini
kaybederler.
Hacca giden biri teraziye el srmemeli imi. Artk o, Allah adam
olduundan, dnya menfaati ile ii olmazm. Kim uydurmusa... yi bir tccar,

244

SLAM AKAD

nebilerle birlikte harolmayacak m? Bizim dinimiz, bu dnya ile ilgilidir. Bize


ahiretin srlarn aklar; ama ve bu dnyada yaanmak zere, bu dnyadaki
insanlar iin inmitir.
Camide dnya kelam konuulmazm. "Din nasihattir (nasihatten ibarettir)
(Mslim, man 55; Ebu Davud, Edeb 67) diyen bir dinin teblii, anlalmas iin
dnya kelam konumadan nasl nasihatleeceiz? Caminin asr- saadetteki
hayatn hemen her alanyla ilgili fonksiyonu, dnyay ve dnya kelamn
dlayarak nasl icra edilecektir? Din ve dnya ilerini birbirine
kartrmayacakmz. Gereini bilmediimiz ahiret ilerine bu dnyay nasl
kartrabiliriz ki!? Bizim dinimiz konumamz, ticaretimizi, ekonomik ve sosyal
ilikilerimizi, her eyi kapsar. Yaptmz ve yapmamz gerekirken
yapmadmz, sylediimiz ve sylememiz gerekirken sylemediimiz her eyi!
Kimine gre din sadece vicdan zgrl gibi bir ey. Bunlar din ve vicdan
zgrlnn ayr ayr eyler olduunu bile bilmeyecek kadar zeka sorunu olan
insanlar. .. Din Allah'la kul arasnda imi. Bu din, kimin dini ise, kim uydurdu
ise ... Her din, kendi ballarn birbirleri arasnda hukuk sahibi klar. Onlarnkisi
eytann uydurduu hayal aleminde olan bir din ... Elbette kimsenin kalbini
yarp bakmadk ama, Allah'n kitab Kur'an, mslmanlar karde yapmak sureti
ile birbirleri zerinde hak sahibi yapmad m?
Dini dnya hayatnn dna itme iddias, eytan bile gldren bir komedi
olsa gerekir. Allah, peygamberlerini bizim gibi birer beer olan insanlardan
seip gnderdi. Dinin btn hkmleri, bu dnya iindir, bu dnyada
uygulanr. Ahiret, sadece gelecee ilikindir; cennet ve cehennem, bu
dnyadaki amellerimizin sonucu olarak varacamz yerdir. Bu gn yaanacak
gerek, bu dnya ile ilgilidir. br ksm, haber verilen gerektir. Dini dnya
hayatndan soyutlamak, dini yok etmekle e anlamldr. Bu bir inkardr,
kfrdr!
Onlar bilmedikleri bir dine iman ettiklerini sanyorlar. Onu kendi gnllerince
sslyor ve ona eytanlarnn syledii ekilde bir muhteva kazandryorlar.
Eski putperest toplumlarda zenginlerin kendi adlarna zel tanrlar, zel putlar
edinmeleri gibi ... Din, onlar iin bir nazar muskas gibi bir eydir. Kalplerinin
temiz olduunu sanyorlar, ama eytan kalplerine yuva yapm. (Abdurrahman
Dilipak, Bu Din Benim Dinim Deil, s. 49-52 )

245

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -6 Din


Bu Din Benim Dinim Deil!
Bugn okullarda retilen mecburi din ve ayn ekilde camilerden halka
empoze edilmeye allan, yine dinde reform gayreti sahiplerinin yaymaya
altklar sahte bir din sz konusudur. Bu sahte dinle brakn mslman
olmay, hristiyan olmak bile mmkn deil. Hatta dinsiz bile olunamaz, ancak
din dman olunabilir. Bugn hristiyan misyonerliinden daha korkun olan
radyodan, TV'den, kimi brokratlarn, szde aydnlarn azndan kafasn
uzatan eytann tebli etmeye alt bu sahte dindir.
Ama, devletle uyumlu yeni bir mslman(!) tip yetitirmek. Yeni Trk
mslmannn standartlarn dzen ve kemalist ilkelerle tespit edip TSE damgal
bir din oluturmak. Bu standartlarn dndaki dine "irtica" damgas/yaftas
vurarak onu yasaklamak. Cumhuriyet ocuu, demokrat, laik, Atatrk ilkelerini
benimsemi, Trk standartlarna uygun, dzenle uyum iinde, etliye stlye
(tabii zalimlere ve smrc tautlara) karmayan mslman(!) vatandalar
yetitirmek.
Laiklik, bat kkenli bir kelime ... Bat artlarnda ortaya km ve o
artlarda mmkn olan bir ey. Kald ki, bugn birok batl lke laiklik ilkesine
bal deil. Hele Trkiye'deki laiklik, onlar iin ok yabanc. Ama mslman
Trk halk ille de laik olmak zorunda ... Laiklii bat artlarnda bile mmkn
klmak sorunken, mslman bir toplumda nasl mmkn olabilir? 23' den beri
bunun yolu aranyor. nce dini yasaklamak istediler, olmad. Kaleyi ieriden
fethetme yolunu denediler, tutmad. Okullara zorunlu din dersi koyarken,
maksatlar, dini yaymak ve glendirmek deil; halkn elindeki kitab almak
mmkn olmadna gre, dini reten kitab kendileri yazp retmek, dini
yeniden yorumlamak ve standardize etmek.
Trkiye ille de laik olacakt ya, devlet deimeyeceine gre, din devlete
uymalyd. Batl anlamda bir laiklii mmkn klmak iin imamn papaza,
caminin kiliseye, Kur'an'n da ncil'e benzemesi gerekiyordu. Btn gayret de
onun iin ... Yani, hristiyan gibi (hatta dinsiz gibi) yaayacak, yine de
mslman gibi lp trenle mslmanca gmlecektiniz ... Ahiret, dinin
alanna girdii iin, ldkten sonra imama teslim olacaktnz; yaarken
Sezar'lara, tanrnn tzel kiilik kazanm hali olan iktidar iradesine! Bu, aslnda

246

SLAM AKAD

laiklik filan deil; dorudan doruya din dmanl idi aslnda.


slam Akaidi Blm -6 Din
Liselerde Din Dersi Eitimi ve Ders Kitaplar
Resmi anlaya gre laiklik, kesin doru olduu iin, laiklik mslmanla
deil; mslmanlk laiklie uydurulacakt. Ve ite zorunlu din dersleri bu
iradenin eseri idi. ocuklarn ve genlerin din adna ne okuduklarn merak
ediyor olabilirsiniz. Buyurun bu kitaplara bir gz atalm:
Mesela, Lise 1'in Din Kltr ve Ahlak Bilgisi kitabnn konular yle: -Dinin
Tanm, Genel Olarak Din
-lkel Dinler, in, Hint Dinleri, Yahudilik, Hristiyanlk, Mslmanlktan nce
Trk
Dinleri ve Mslmanlk
-Hz. Peygamber'in Douu ve evresi
-lah Dinlerin Allah nanc, Ahlak ve nsan Anlay Asndan Ortak Ynleri
-Din ve Ahlak
-Atatrk'n Ahlaka likin Grleri
-Milli Seciye Kavram ve Atatrk
-Milli Ahlak
-Atatrk'n Fikir Cephesi
-Ahlak ve Sorumluluk
-Devlete Kar Gkevlerimiz, Kanunlara Sayg, Vergi Vermek ve Kutsall,
Askere Gitmek, Seimlere Katlmak, Atatrk'n Konuya likin Grleri
- Temizlik ve Doruluk
-Savurganln Zararlar.
Evet, hepsi bu kadar. Hemen her frsatta Atatrk'ten vecizeler ve bu arada
Kur'an ayetleri ve hadislere de yer verilmiyor deil. Lise 2 'nin Din Kltr ve
Ahlak Bilgisi kitabna bir gz atalm:
Kapakta, bir ressamn, frak giymi eyhlislam eklinde resmettii papyon
kravatl 35 yanda bir Mustafa Kemal resmi var. lgintir, tm Din Dersi

247

SLAM AKAD

kitaplarnn kapak kompozisyonu Atatrk resimleri ile ssl. Atatrk din dersi
bu. nk Milli Eitim'in gayesi, Atatrk bir nesil yetitirmektir. Trk'n
mslman da Atatrkle gre bir din anlayna sahip olacaktr. Asl
belirleyici, alamet-i farika olan ey Kemalist olmaktr. Din bu zeminde var
olabilir. Bu temel ilke ve prensiplerin dnda kalan din, "irtica"dr. Bu Din
derslerinde eriata yer yok, ama irticaya yer var ...
Kitabn ilk sayfasnda siz "besmele"yi bekliyorsunuz ama sizi Atatrk'n bir
sz karlyor: "Hangi ey ki, manta, kamu yararna uygundur, biliniz ki o
bizim dinimize de en uygundur!" Ve derken stiklal Mar. Onu, "Ey Trk
Genlii ... " izliyor.
Bu kitabn konular ise yle:
nite: slam Gzel Ahlaktr. 2. Konu: Ament; 3. Konu: slam'da badet;
badetin Ruhi ve Bedeni Faydalar. Bunlar, Ahlak, Emir ve Yasaklar, Aile
Dzeni gibi konular izliyor. Bundan sonraki nite, olduka nemli ve dinin
z(!) ile ilgili:
nite: Milli Birlik ve Beraberlik. Vatann Blnmezlii, Devletin Blnmezlii,
Devlet Millet Btnlemesi.
nite: rf ve Adetlerimiz. 113 sayfalk kitapta dorudan dinle ilgili sayfalar,
ancak 40' bulmaktadr. Onlar da ok genel anlamda yorumlanmaktadr.
nite: Ktlklerden Kanma ve Ktlkleri nleme.
nite: almak ve retici Olmak. Blmn sonunda ise srasyla Atatrk'n
alma ile ilgili gzel szleri, konu ile ilgili ayetler ve hadisler yer almaktadr.
nite: Mutluluk zerine. te bu blmn ilk cmlesi: "Mutluluk; Bir gol
atarak takmnn galibiyetine sebep olan futbolcu, imtihan kazanan renci,
sevdiine kavuan iki kii hep ayn eyi syler: "ok mutluyum ... "
Mutlulua nasl ulaacanz u ekilde anlatlyor: "Gnmzde bir Gandi
'yi, bir Albert Scweitzer'i dnelim: Birisi Hind milletine bamszlk, dieri
Afrika'nn vahi kabilelerine ifa gtrebilmek iin mrn vermitir. Atatrk,
Trk milletini bamsz, hr, mutlu ve huzurlu klabilmek iin mrn feda
etmitir." te mutluluk buymu ... Scweitzer'i nereden katyorlar bu ie onu
sormak gerek. Batllar nce hastalk gtrdler, insanlar katledip ekmeklerini
alp onlar yoksul braktlar... Bir batl doktor da misyonerlik gayreti ile blgeye
gidiyor ve bizim Din dersi kitabna rnek ahlak sahibi, mutluluk abidesi olarak
takdim ediliyor!

248

SLAM AKAD

Bu kitaplar, insanmz mslmanlatrmak iin deil; onlarn dinlerini


ellerinden almak iin bir hile arac olarak gelecekte bir dnemin karakterini
gsteren belgeler olacaktr.
Ve kitap, yedinci nite ile son buluyor. Konu bal: retmenlik. .. Mesela,
bu kitaplarda "kafir" kelimesinden hi sz edilmiyor. nk bu kitaba gre
yeryznde kafir yok herhalde. Elbette "cihad" ve "eriat"tan sz edilmeyecek.
32 Farz gelenei ile snrl, hatta onun da bozulmuu bir yap kyor nmze.
Din eitimi, camilerin durumu ile ilgili, hilafet, imamet, cemaat gibi kafa
kartran(!) kelimelere de yer verilmemi.
Lise 3'n Din Kltr ve Ahlak Kitab da bunlardan pek farkl deil. Kitabn
ilk sz u: "Bizim dinimiz akla en uygun tabii dindir. Ve ancak bundan
dolaydr ki; son din olmutur. Bir dinin tabii olabilmesi iin akla, fenne, ilme ve
manta uygun dmesi gereklidir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur."
124 sayfalk ders kitab yine stiklal Mar ve Atatrk'n Genlie hitabesi ile
balyor. Birinci blm slam ve Evren, 17 sayfa tutuyor. Kitabn bundan
sonraki blmleri genel bilgilere ayrlm. Dine ayrlan blm 40, Atatrklk
ve teki genel konulara ayrlan blm 80 sayfa tutuyor. 10 sayfa tutan 3.
nitede yeryzndeki dinler konu alnyor. 40 sayfa tutan 4. nite ise "Trk
slam Kltr ve Uygarl" ile ilgili. Bu blmde ele alnan konular; slam' da
Din Bilimleri ve Trk Bilginleri, Medreseler, Trk Milli Eitiminin nemi,
Atatrk'n Sanatseverlii ile ilgili.
"Trk Milli Eitiminin nemi" bal altnda ele alnan blmde u grlere
yer verilmektedir: Modern Trk eitimi anlam ve gayesini Atatrk'n eitim
anlayndan almaktadr. Ulu ndere gre, bir milleti hr, bamsz, anl ve
yce klan da, onu esir ve sefil olmaya srkleyen de eitim faaliyetleridir. Milli
eitimimizin ilk nemli zellii, adndan da anlald zere milli olmasdr,
eitim sistemimizin her derece ve tr ile ilgili faaliyetlerinde anayasamzda da
ifadesini bulan Atatrk milliyetilii temel olarak alnr. Eitimin ana gayesi'
milli karakterimiz ve tarihimize uygun den bir milli kltr politikas izlemektir.
Bu politika da iki ynldr. lk olarak tarihimizi, kltrmz, yzyllar boyunca
Trk'n tarihi tecrbesinden bize ulaan milli deerlerimizi gen nesillere
aktarmak, retmek ve sevdirmek; ikinci olarak yetiecek ocuklarmza ve
genlerimize, grecekleri tahsilin snr ne olursa olsun, en evvel ve her eyden
evvel Trkiye'nin istiklaline, kendi benliine, milli ananelerine dman olan
unsurlarla mcadele etmek gereini retmek."

249

SLAM AKAD

Blm u cmlelerle son bulmaktadr: "zetle sylenecek olursa, Trk milli


eitim sisteminin nemi u temel grten gelmektedir: Trk milletinin btn
fertlerini Atatrk inklaplarna ve anayasamzda yer alan Atatrk milliyetiliine
bal, milletimizin milli, ahlaki, insani, manevi ve kltrel deerlerini
benimseyen, koruyan ve gelitiren, ailesini, vatann, milletini seven ve daima
yceltmeye alan, insan haklarna, milli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk
devleti olan Trkiye Cumhuriyeti'ne kar grev ve sorumluluklarn bilen ve
bunlar davran haline getirmi yurttalar olarak yetitirmektir."
Elbette bu Din dersi de bu temel felsefenin rn olacaktr. Trk milli
eitiminin temeli ve alamet-i farikas "gkten indii sylenen kitaplardan ilham
almayacaktr!" Atatrk'n mslmanlara ho gelir gibi gzken szleri ise,
icraatta ve pratik hayatta, o zamann artlarna gre sylenmesi gereken
politikac Atatrk'n szleri olarak mlahaza edilerek resmi belgelere geen ve
bizzat Atatrk'n zel hayatnda ve dncelerinde ifadesini bulan din telakkisi
esas alnacaktr.
Kitabn beinci nitesinin blm bal: "Atatrk ve Dinimiz." Blm
balklar yle: Din ve Dier Messeselerle likileri, Laiklik, Laikliin Temel
Esaslar, Atatrk Dncede Laiklik Kavram, Atatrk ve slam Dini, Dini
stismar ve Taassup Konularnda Atatrk'n Dnceleri, Atatrk Diyor ki! Bu
blm, on sayfada zetlenmi.
Altnc nite, Ahlaki devlerimizle ilgili. Son nitede ise Adalet,. Ahlak ve Din
kavramlar zerinde duruluyor. Kitabn son blmleri unlar: Hz. Muhammed'in
Adaletle ilgili Gzel Szleri ve Atatrk'n Adalet ve Ahlakla lgili Szleri. Altnc
nite 7, yedinci nite ise 6 sayfadan oluuyor.
Ders kitaplar boyunca en fazla iktibas edilen gr Atatrk'n grleridir.
Bunu ayet ve hadisler izlemektedir. Atatrk'n grleri, hem metin aralarnda,
hem de ayrca blok olarak geni ve uzun blmler halinde verilmektedir.
lkretim ve Liselerde (tabii mam-Hatip Liselerinde de) okutulan Din
derslerindeki konular: Biraz nklap Tarihi, biraz Yurttalk Bilgisi ve biraz da
dinlerin ortak ynlerinden i birka rnek; yalan syleme, hrszlk yapma, israf
etme, amirlerine itaat et. Taassup yasak. Mesela kadnlarn cemiyete
karmalarna kar kmak taassuptur. Atatrk taassubu reddeder, Kur'an da,
peygamber de reddeder. Kur'an, "amirlerinize itaat ediniz" der..

250

SLAM AKAD

Mesela, kitaplarda faiz, cihad, barts, arap gibi eyler yok. Bir renci,
"madem namaz farz, namaz klmak istiyorum" dese, disipline verilir: "Ne
demek istiyorsun sen?! Din, kalp temizliidir, ilim ibadetten nemlidir. Nbet
ibadetten nemlidir! ... "
Hakikatin kayna ve ls, Atatrk'n szleri olduu iin, zorunlu din
derslerinin kayna da bulunmu. Atatrk diyor ki: "Her fert, dinini, dininin
buyruklarna uymay, imann renmek iin bir yere muhtatr. Oras da
okuldur." Madem yle, haydi dinin pratikleri iin okullarda asanza
mescidleri... leri geldii yerde, ilerine geldii kadar, ilerine geldii zaman...
sterlerse kitaplarnn bu sayfasn okurlar, isterlerse baka bir sayfasn.
Herkese gre hazr szleri vardr. Ne diyordu Celal Bayar: "Atatrk' sevmek
ibadettir." Bu adamlarn gznde Atatrklk bir dindir" Sevgileri bir
tapnmann tezahrdr. Bu kiilerin kafasna gre Trkiye' de Kemalist
teokrasi vardr. 1948' de baslan Trk Dil Kurumu'nun Trke Szlndeki din
maddesi de yle deil mi idi: "Kemalizm: Trklerin dini." Haydi yle ise laiklik
adna Atatrkl devletten ayrsanz ya! Trbeleri ziyaret gericilikti. En
byk ant mezar onun iin yapp mezar ziyaretini devlet treni haline
getirdiler.
Atatrk'n din hakkndaki grleri ve dine konu olan olaylarla ilgili
dnceleri Din dersi kitaplarnda ok geni yer kaplamaktadr. Atatrk iyi bir
mslman m, yoksa TSE damgal bir dinin, Allah ve peygamberden nce ya da
sonra gelen bir dier art m? ... Burada yle anlalyor ki, asl belirleyici olan
Atatrk'tr. nk Kur'an- Kerim ya da peygamberin szlerinden Atatrk ilke
ve inklaplar ile elienlerin bu kitaplarda yeri yoktur ve olamaz da.
(Abdurrahman Dilipak, a.g.e. s. 52-62 )
slam Akaidi Blm -6 Din
Kemalizm; Resmi Din mi? Atatrk'e Tanr veya Peygamber Diyenler
Cumhuriyetin ilk yllarnda, devletin dine bak tarzn renebilmek iin,
nce, okullarda ocuklarmza okutulan tarih kitaplarna, sosyoloji kitaplarna
bakmak lazm. stanbul'da 1931 ylnda, Devlet Matbaas'nda bastrlan Orta
Zamanlar Tarihi'nde slamiyet ve Hz. Peygamber (s.a.s.) aleyhinde yazlanlar,
en koyu mnkirleri bile utandracak seviyesizliktedir. Cumhuriyetin ilk

251

SLAM AKAD

yllarnda, devletin resmi ideolojisinde slamiyet'in yeri yoktur. nk slam


birtakm zevata gre eskimitir!", Hz. Muhammed (s.a.s.) nihayet bir l
bedevisidir", "slamiyet'in yerine yeni bir din koymak lazmdr ki, o da
Kemalizmdir." Nitekim Edirne milletvekili eref Aykut'a gre Kemalizm dininin
alt esas, alt oktan ibaretti: Yani "Kemalizm dini, cumhuriyetilik, milliyetilik,
inklaplk, devletilik, laiklik ve halklk prensiplerine dayanmalyd."
Kemalizmin, yeni bir din olarak yaylmasnda eref Aykut yalnz deildi. yi ama
bu dinin peygamberi kim olmalyd? Bu sorunun cevabn Behet Kemal alar
verdi: Mustafa Kemal Atatrk! Behet Kemal, Sleyman elebi'nin mehur
Mevlid'ini Atatrk'e uydurmakta ve kt Anadolu il ve ilelerinde, bana
toplad kalabalklara Atatrk Mevlidi'ni okutmakta hibir saknca grmedi:
( ... )
Ger dilersiz bulasz oddan necat
Mustafa-y ba Kemal'e essalat.
OL Zbeyde, Mustafa'nn anesi
OL sedeften dodu ol drdanesi!
Gn gelip oldu Rza'dan hamile
Vakt eriti hafta ve eyyam ile.
Geti byle, nice ay nice sene
Vakt eriti bin sekiz yz seksene.
Merhaba ey ba halaskar merhaba
Merhaba ey ulu serdar merhaba!
Edip Ayel, Atatrk'e: Sen bizim yeni peygamberimizsin! diye seslenmekte
geciktii iin dvnmeye balad. Behet Kemal'i geride brakacak bir atlm
iinde olmas gerekirdi.
Bunu gerekletirebilmek iin, Atatrk'e yeni dini sfatlarla secde etmesi
lazmd. Edip Ayel aruzun tumturakl kalplaryla Trk edebiyatnn en
muhteem dalkavukluk rneini ortaya koydu:
Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harabe
Bir gn olacaktr antn Trkle Kabe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun
Trk rknn, en son, ulu peygamberi oldun.
Tutsak seni layk, yce Tanr'yla msavi.
Toprak olamaz kalp doabilmise semavi
lmez bize cennetlerin ufkundan inen ses

252

SLAM AKAD

nsanlar lr, Trkle Allah olan lmez!


Edip Ayerin bu kkremesinden sonra bir tereddt belirdi: Atatrk, yeni
Kemalizm dininin Allah' m olmalyd; peygamberi mi? Cumhuriyet devri
airlerinin bir byk blm, Atatrke kyamadlar. Onun stnde de, altnda
da hibir gcn, hibir varln bulunmasna tahamml edemediler. Bu
bakmdan, Atatrk'e hem Allah, hem de peygamber diye seslenerek
kendilerinden getiler. Behet Kemal, Edip Ayel'den geri kalmak istemedi:
Ka yldr Trke'ydi Tanr'nn dili
nsana ne ilah, ne de sevgili
Ne de ana-baba aratyordu
Her an yaratyor, yaratyordu.
Artk iaret verilmi, yar balamt. pi herkesten nce gslemeye
alan atletler gibi o devrin edipleri de "Allah" "tanr" "ilah" "Kabe" "put" gibi
kelimelerle Atatrk'e daha nce ulaabilmenin cezbesine kaplmlard. Yzlerce
rnekten ite birka: Halil Bedii Ynetken lklar koparyordu:
Tanr gibi grnyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, gklerde
Gnl tapar, kendisinden geer de
Hangi yana gz bakarsa: Atatrk.
Kemalettin Kamu, kendisine milletvekillii getiren iirini kalabalklara
okumaya balad: ankaya;
Burada erdi Musa
Burada utu sa
Blbl burada varsa
Hrriyet iin ter.
Ne rmcek, ne yosun
Ne mucize, ne fsun...
Kabe Arab'n olsun ankaya bize yeter.
On milyon bel, iki kat olmuken eilmeden
O'nda on be milyonun boyu birden uz ald.
Tanr, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden
Taptmz ne varsa, hepsi ondan ekil ald.

253

SLAM AKAD

1938 ylnda, Faruk Nafiz, tanrsz kalmamak iin, Atatrk' yreine bir put
gibi oturttu:
Yryor, kalbimizin durduu bir yolda deil
Kanl bir gz ya nehrinde muazzam tabutun
Ey ilahn yce davetlisi, gklerden eil
Greceksin duruyor kalbimizin stnde putun!
Trk edebiyatnda, tarihin hibir devresinde grlmeyen dalkavukluk ve
putperestlik rnekleri, patlayan bir lamn dehet saan kokusu ve
manzarasyla etrafa yaylmaya balamt: Akbaba'c Yusuf Ziya Orta da sesini
ykseltti:
Toplad avucunda yldrm, imei
Yoktan var ediyordu tanr gibi her eyi.
Nurettin Artam, dinin btn nurlarndan koparak kula kul oldu:
Koca bir gnein akam olmadan
Dalarn ardnda sn gibi
Millete can veren, vatan yaratan
Tanrnn gklere dn gibi.
Her zaman rkma byk Ba Atam
Tanrla gnlmde, tanrla Atam!
mer Bedrettin Uakl da, Atatrk tapclndan kurtulamad:
Bir gne gibi yalnz
Sensin lk tanrmz
Ey Trln btn.
Vasfi Mahir Kocatrk de, kocaman yaktrmalarla Kemalizm dininin mridleri
arasnda zikre balad:
Peygamber, tanrsna duymad bu hasreti
Vermedi bu kudreti tanr, peygamberine.
lhami Bekir, alnmzn akna, katran karas elleriyle kfrn yobazln

254

SLAM AKAD

bulatrmaya alt:
lk adam, mavi gzlerle bakt topraa
Topran haritasn izdi bayraa
Allah deil, o yazd aln yazmz.
Bu ruhsuz, bu kksz, bu tatsz rnekleri uzatmak istemiyorum. Yalnz,
Cumhuriyetin o kurulu yllarnda, zilli-ddkl dalkavuklar zmresinden,
nemli ismin ayrldn belirtmek istiyorum: Yahya Kemal, Necip Fazl ve Nazm
Hikmet! Nazm Hikmet, daha nce Marks'a ve Lenin'e kul kle olduu iin
Atatrk'e secde etmedi. Hatta ona "Burjuva Mustafa Kemal" diye homurdanan
iirler yazd. Yahya Kemal'le Necip Fazl, slam'n amentsne bal kaldlar.
Kemalizm dininin yeni ncleri ise, imann alt art olan slam aments
karsna, Kemalizm'in yeni amentsn kardlar. Baz devlet kurulularnda
bastrp dattklar bu devrimci(!) amenty yle yazarak ilan ettiler:
"Kahramanlk rnei olan ve vatann istikbalini yoktan Var eden Mustafa
Kemal'e, onun cengaver ordusuna, yce kanunlarna, mcahit analarna ve
Trkiye iin ahiret gn olmayacana iman ederim. "
Halk, "halk" Kemalistlerin bu dehetli dalkavukluklarndan nefret ediyordu.
Din ve dnya ilerini birbirinden ayrmaya alan Atatrk ise, kendisine taklan
bu dini sfatlar karsnda arp kalyordu. (Yavuz Blent Bakiler, slamiyat cilt
3, say 3,Temmuz-Eyll2000 )
slam Akaidi Blm -6 Din
Ynlendirilen Din; Devlet Dini ve Diyanet
"Din" kelimesinden treyen "diyanet" kelime olarak; "din, dine ait, dini
emirlere riayet etmek, gereini yerine getirmek ve dindarlk" manasna gelir.
Fkh eserlerinde bu kelime "muamelat"a karlk ibadetleri belirtmek iin
kullanlr. Gnmzde ve yaadmz corafyada terim olarak, bata anayasa
olmak zere laik yasalarla yetkisi izilen ve Babakanla (ilgili devlet
bakanlna) bal olarak alan, resmi devlet kurumu olan "Diyanet leri
Bakanl" tekilat iin kullanlmaktadr. Biz de bu anlamda kullanacaz.
slam'a gre insan, yeryznn halifesidir. Allah, insan yeryznde meru

255

SLAM AKAD

icraatta bulunmas iin, yani Allah'a kulluk iin yaratmtr. Bu anlamda


halifelik; sadece namaz klma, oru tutma, zekat verme, hacca gitme gibi
ibadetleri yerine getirmekle snrl olmayp, her hususta Allah'n rzasna uygun
hareket edilmesini zorunlu klar. Yani, Kur'an'n hayat ve hkm kitab kabul
edilerek tatbik edilmesi gerekir.
Kur' an' da bu gerek, apak belirtildii halde, mslmanlarn yaad
lkelerdeki rejimler, "din"i kendi kontrolleri altna almak, dinin emir ve
yasaklarndan kendilerini soyutlamak; devletin dinsiz olmadn gstermek iin
"Diyanet" tekilat kurdular. Bu kurum vastasyla halka belli konularda
serbestlik verilirken, "hak din"in temel/asl konularndan haberdar
edilmemesine zen gsterdiler.
Yetkililer, Diyanet tekilatn babakanla balaynca ve kendilerine uygun
grdkleri bir bakan da o makama ataynca, dinle ve dolaysyla hayatla ilgili
btn ipleri ellerine alm oldular. i daha da salama almak iin imamlarn,
mezzinlerin, vaiz ve mftlerin maan laik devletin btesinden demeye
baladlar. Byle yapmakla, kendilerinden maa alanlarn kendilerine hesap
sorma yolunu da kapatmaya altlar. Bu durumda din, artk ortada oyuncak
haline gelmi oluyordu.
Kim baa gelirse gelsin, ister solcu, ister sac, ister szde dindar, ister laik
dinsiz; din bu yetkililerin menfaatlerine hizmet eden gl bir ara olarak
kullanlmaya baland. Kim iktidarda ise din, yani diyanet, o ahsn istekleri
dorultusunda hareket etmek zorundadr. Bu durum, mslmanlarn yaad
igal edilmi btn slam topraklarnda, her lkede devletin kontrolnde olan
bir Diyanet tekilat vardr. Diyanet kurumu, devletin dini kendi emelleri iin
kullanmasna i destek veren bir kurulutur. Diyanet iin dinin tmne riayet
edip etmemek mesele deildir. nk devlet ne derse diyanet yetkilileri,
kendilerini emir kulu kabul ederek yle hareket etmek zorunda hissederler.
Allah'n hkm ise aktr: "Yoksa siz Kitab'n bir ksmna inanp bir ksmn
inkar m ediyorsunuz? Sizden bunu yapann cezas, dnya hayatnda ancak
rezilliktir. Kyamet gnnde ise (onlar) azabn en iddetlisine itilirler. Allah,
yapmakta olduklarnzdan asla gafil deildir." (2/Bakara, 85)
Diyanet tekilat, Trkiye'de 3 Mart 1924 tarihinde Atatrk'n isteiyle
meclisin kabul ettii 429 sayl kanunla kuruldu. Bu tarihten itibaren tekke ve
zaviyeler kapatld. Camilerin bazsna kilit vuruldu. Btn bu yerler ok deiik
maksatlar iin kullanld. Bir ksm depo, ambar, iyeri olarak kullanlmaya

256

SLAM AKAD

baland. Baz cami, medrese ve vakfiyeler de Cumhuriyetin ilk yllarnda torpilli


baz aznlklara satld. 15 Kasm 1935 tarihinde karlan bir kanunla eskiden
cami olarak kullanlan kiliseler, tekrar kiliseye evrildi. Bunun yannda, 3 ubat
1932'de "ezan"n Trkeletirilmesi kanunlatrlarak Arapa aslyla okunmas
yasakland.
Diyanetin kurulu amac, tamamyla devletin hizmetinde olan, devletin
istedii ekilde bir din oluturma iin kurulmu bir tekilat olmasdr. Devlet,
kendi ierisinde kendi aleyhine oluacak bir g olgusuna iddetle kar
olduundan, din ile devletin birbirinden tamamen ayr olduu sylenmeye
baland. Ayn zamanda dine ve vicdana saygl olduklarn sylemeyi de ihmal
etmediler. Yetkili ve etkili gler, halkn tepkisini ekmemek iin dinsiz
olmadklarn sylediler. Bunun iin de dini kontrol altna alan bir tekilat
kurmalar gerekiyordu.
Resmi ideolojinin kontrolnde ve onun prensiplerine gre alan her
kurum, bal olduu devletin deerlerine hizmet etmek zorundadr. Bu
anlamda mslmanlarn Diyanet'ten bir beklentileri olamaz. nk bylesi bir
kurulutan beklenti iinde olmak abesle uramak olur. Aksine, bu kurum hem
slam'n anlalmasna, hem de mslmanlarn ciddi almalarna engel tekil
etmektedir. Bu kurumun kitleler zerindeki tesiri dnlrse bu szmz
daha iyi anlalr. Cahil insanlar Diyanet'i, Dini muhafaza eden kurum olarak
grdklerinden farkl kurum ve kurululara pheyle bakmaktadrlar. Diyanet,
btn camileri kendi kontrolnde tuttuundan, dolaysyla bu yerlere devletin
hakim olmasndan tr, zaman zaman resmiyete uygun yaplmayan baz
icraatlar, hutbe ve vaaz veren yetkililer hakknda hemen soruturma alp
cezalandrlmaktadr. Hutbelerin kalitesi; ieklerden, bceklerden, veremden,
ormandan bahsetmekle llmekte. Hatta bazen verginin faydalarndan,
kalknmak iin verginin kutsallndan bahsedilmektedir. nk Diyanette, her
eyin Allah iin yaplmasndan nce, her eyin devlet iin yaplmas nceliklidir.
Tabii bu kurumun iinde yine de insafl ve samimi insanlarn, dinini
devlete/maaa/az bir bedele satmayan mslmanlarn bulunduu da bir
gerek. Fakat kargalarn sesleri/grltleri blblleri bastrmaktadr.
Diyanet tekilatnda alanlarn byk ounluu Diyanet'in esaslarna
uygun bir kafa yapsna sahip olduklarndan, kendilerine dikte ettirilen devlet
dinini anlatmaktan (baz istisnalar hari) herhangi bir rahatszlk
duymamaktalar. Ancak, zaman zaman hasbel-kader oralarda u veya bu
sebeple grev alm tevhid eri mslmanlar bulunabilmektedir. Bunlar da

257

SLAM AKAD

kendilerine dayatlmak istenen slam d hutbe ve vaazlar okumadklar ve


slam'n sosyal ve siyasal ynn esas alan hutbeler irad ettikleri iin
soruturma geirmekte, bazen de grevlerinden uzaklatrlmaktadr.
Diyanet kurumu, ylesine devletidir ki, iktidarda, hkmette kim olursa
olsun fark etmez; memur olmann gereini yapar, amirlerinin emirlerini
harfiyyen yerine getirir, Allah'n kulu olduunu unutarak emir kulu olur.
Onlarca benzeri bulunan bir rnek verelim. Aaya alntlayacamz rnek
metinde grld gibi, mslmanlara her durumda devletin yannda yer
almay tavsiye etmektedirler. Bu tavsiyeye uymayanlar Diyanet'e gre
mslman bile saylmazlar. nk onlar, hain olarak tarif edilmekte. Diyanet
Vakf'nca yaynlanan slam'a ters nice unsurlar ieren bir kitab beraberce
okuyalm. Bu kitap, cami grevlilerince cemaatlere srarla tavsiye edildiinden
olsa gerek, tam 25 bask yapm bir kitaptr:
"1-Milletimize ve Yurdumuza Kar Vazifelerimiz: nsan, toplu yaama
istidadnda yaratlmtr. nsann bu haline "medeni ve ictimai vasf" denir.
Dnyadaki her topluluk, belirli snrlar iinde siyas bir cemiyet kurmutur.
Bunun adna "devlet", devletin haiz olduu kudreti temsil eden kuvvete
"hkmet", yurt iinde yaayan devlet ve hkmeti kuran insanlarn hepsine
"millet" denir. Bizim devletimizin adna Trk Devleti; hkmetimize: Trkiye
Cumhuriyeti Hkmeti; milletimize de Trk milleti denir.
Mslman Trk milleti, beer tarihinin en eski, en nl, erefli ve yce bir
milletidir. Trk tarihi ise insanln yzn aartan, baka milletlere az nasip
olan, idarede, askerlikte medeniyette ve insanlk faziletlerinde yce
kahramanlklarla doludur. Bu emsalsiz kahramanlklarn kayna, gdas;
imandr. Gemite byle olduu gibi bugn de mmtaz mevkimizi imanmza
borluyuz. Yurt sevgisi de imandan gelir, imanszn kalbinde yurt sevgisi yer
tutmaz. Her devletin bekas, o devleti meydana getiren milletle hkmeti
arasndaki karlkl vazifelerin hakkyla, yoluyla yaplmasna baldr.
2- Milletin Hkmete Kar Vazifeleri: Her insan iin memleket ve milletini
sevmek, onun saadetine ve ykselmesine almak, hkmetin kanunlarna,
emirlerine boyun emek bir vazifedir. Bizim Kitabmz Kur'an- Kerim byle
emreder. Yurdun iten ve dtan korunmas, millet ilerinin laykyla baarlmas
iin herkes, malyla, canyla hkmete yardm etmek zorundadr. Malla yaplan
yardma, vergi; canla yaplan yardma da askerlik denir.

258

SLAM AKAD

Memleketimizi dman saldrlarndan korumak, memleket iinde halkn


rahat ve skununu salamak iin hkmetin kurduu orduda hizmete komak,
asker olmak, her vatandaa den vazifedir. Bu vazife de dinin emridir.
Askerlik, dmanlara kar yurdumuzu, rz, namus ve erefimizi koruma
hizmetidir. Bu erefli hizmeti ifa eden ordu, icabnda cann fedaya hazr olan
silahl bir kuvvettir. Askerlik vazifesi, yurdumuza ve hkmetimize yaptmz
vazifelerin en ereflisidir. nk askerlik, kan ve can vergisidir.
Bizim dinimizde askerlik mertebesi ok ycedir. Asker savata lrse
ehitlik; kalrsa, gazilik mertebesine erer. ehitlik mertebesi, ahirette
peygamberlik mertebesinden sonra gelir. Fahr-i alem efendimiz; "karada ehit
olanlarn kul borcundan baka gnahlar affolunur. Denizde ehit olanlarn ise
btn gnahlaryla kul borlar da affolunur" buyurmulardr. Trl bahaneler
icad ederek askere gitmemek veya gittikten sonra kamak, hainliktir,
alaklktr, byk gnahtr." (Cep lmihali, Mehmet Soymen, Diyanet Vakf
Yaynlar, s. 95-96)
Allah'n dinine ayarl olmayan bir kurumda almak suretiyle O'nun dininin
esaslarn gerek manada anlatmak mmkn deildir. Bu metot, fevkalade
yanl bir usuldr. Dnyalk geimini elde etmek iin sadece insanlarn nne
geip namaz kldrma memurluu yapan nice insan vardr ki, namazn ne
anlama geldiinden bile habersizdir. Brakn tefsirleri, mealiyle birlikte Kur'an'
batan sona okuyanlarn says yok denecek kadardr. Bu grevi yapan
kimselere, yani namaz kldrma gibi nemli bir grevi yapana slami stlahta
"imam" denir. mamn tad zellikler kendisinde bulunmayan bu zavall
kimseler nasl olur da cemaate lider olabilir? Halbuki imam; lider, yn veren,
rnek olan, iyilii emreden, ktlkten sakndran, Allah'n dinini gerek
manada insanlara anlatan kii demektir. Diyanette ok sayda namaz kldran
szde imam vardr ki, endieleri sadece geimleridir. Bu da sistemin ayarlad
sihirli denek hkmndedir. Zira maa adl sihirli denekle, istedii zaman bu
kurumu ve insanlar kendi lehine altrabilmektedir. Maa endiesiyle, dinin
baz gereklerini anlatmaktan korkan grevli says, ok byktr. Halbuki ayn
imamlar, insanlara rzkn Allah'tan olduunu da anlatp dururlar.
Televizyon veya radyo programlarnda rastlamsnzdr. nan dnyas veya
kandil gecelerinde yaplan programlarda hi yeri deilken baz kimselere dua
edilir. lm gitmi ve dine de pek inanmayan kimselere dua edip dururlar. Bu
dualar yapanlarn ou da, yacl ve dalkavukluu meslek edinmi, kravatl,
gbekli Diyanet memurlardr. Aslnda, hoca denilen bu grevliler, devletin

259

SLAM AKAD

temel ilkesi olan laiklie ters dtklerinin, ona leke srdklerinin farknda bile
deildirler. Ama, alan memnun, satan memnun; laiklik de, acknca yenilen
helvadan bir put deil mi?
Ne acdr ki, halen mslmanlara ynelik srmekte olan basklara,
mslmanlarn bartlerine ynelik zulmlere, Diyanet resmi bir knamada
bile bulunmaktan acizdir. Hakszla, dinsizlie ve dine dmanla sessiz
kalmann fetvasn hangi dinden aldklarn sormak lazm. Hem Diyanet iinde
Din leri Yksek Kurulu diye bir kurul kuracaksnz, hem de bu kurul, birileri
Hak dine kfretse hi ses karmayacak. yi niyetle halk tarafndan byk
fedakarlklarla yaplan camilere Diyanet hemen el koyar. Maksat, orada
kendisinin anlatt devletin dininden farkl bir dinin anlatlmasna, yaanmasna
engel olmaktr. gal edilen bu mekanlar, devlet iin ylesine faydal yerlerdi ki
laik devlet bu yerlerin kendi kontrolnde olmak artyla saylarnn artmasndan
fevkalade memnun oluyor.
Haftada bir gn, o kadar insana Cuma gn anlataca mesajlar neden
frsat bilmesin? O kadar insan, zorla toplanmaya allsa bu kadar baarl
olunmaz. Devlet, Diyanet'in eliyle hi aktrmadan yapmak istediini gzelce
yapmaktadr. Devletin dinsizliine (daha dorusu laiklik inancyla ok
dinliliine),dzenin despotluuna ses karmayan, onun iki yzl ynetimine
hizmet eden bir Diyanet, neden olmasn, deil mi? stelik bu kurum, dzene,
polis ve jandarmadan daha iyi hizmet etmektedir.
Bizim iin, Diyanet'in kar olunacak en nemli taraf, onun kurulu amac ve
slam adna yapt tahrifat ve tahribatlardr. nk Diyanet, srf Allah'n raz
olduu dine kar laik ve gayri slami bir devletin raz olduu bir dini
yaygnlatrmak iin kurulmutur. Yani dine kar yeni bir dinle mcadele
etmek. Maksat, mevcut potansiyeli, yani halk kontrol altna almaktr. Onlara
gre halka verilecek slami anlamda/alanda her serbestlik, srdrdkleri
saltanata son vermek olacaktr. Bu durumu bilen dzen, Diyanet araclyla
kendi konumunu salama alm olmaktadr.
Yine Diyanet; eitimden kiinin dnya grne kadar her eyine mdahale
etmi bulunuyor. Bata kendi personeli olmak zere, onun eitiminden geen
ou kimse devleti ve dzencidir. Devletin uygun grmedii her anlay,
bunlara gre de yanltr, zararldr. Bu inanla hareket eden Diyanet personeli,
devlete ve onun yanl icraatlarna tepki gsteren kimselere blc, hain
demekten ekinmezler. Kulaklarn, gzlerini ve kalplerini dzene kiralayan bu

260

SLAM AKAD

kimseler ayet ve hadislere kar gelmek adna da olsa devletidirler. Aralarnda


marangoz hatas cinsinden baz istisnalar olmasna ramen herkes tauta kar
kmayan bir tavrdan yanadr. Her personel, bu arkn dilisi olarak grev
yapmaktadr. En cra kylere bile devletin retmeninden, jandarmasndan
nce Diyanet ulaabilmekte. Bir karn tokluuyla ya da bir maala satn alnan
bu kadrolarn bir zamanlar Afganistan'daki mevcut komnist rejime kar
mcadele eden mcahidlerin anarist, blc olarak camilerde tantld
gnlerin dier lkelerde de olmasna amamak lazm. Bilindii zere
Afganistan'da Allah iin kyam eden mcahidler Ruslara bal Diyanet personeli
tarafndan halka blc, hain ve anarist diye tantlyordu. Demek ki Rus
keferesi bile lkelerindeki Diyanet tekilatnn varlndan memnunluk duyuyor.
nk slam d rejimler kendi kontrollerinde bir Diyanet tekilatnn olmasn
kendileri iin faydal grmektedirler.
Yaadmz topraklarda da, etkili ve yetkili evrelerin slam'a saldrmalarna
kar Diyanet'in sesini hi karmamas, zerinde dnlmesi gereken
husustur. Eski mft mrted Turan Dursun, kitaplarnda slam'a aktan
saldrrken Diyanet ve oluturduu heyet, Din leri Yksek Kurulu, bu konuda
neden bir aklamada bulunmuyor, cevap vermiyor? Haydi lke iinde slam'a
aka hakaret edenlere bir ey diyemiyorsa, lke dnda mesela, Hint asll
mrted Salman Rt, ayn ekilde slam'a saldrd, Hz. Peygamber'in
hanmlar olan annelerimize hakaret ettii zaman neden onu tel'in etmemitir?
Baz resmi ve yar resmi kurulularn, kimi yetkililerin ve bir ksm medyann
herhangi bir olay bahane ederek slam'a topyekn sava amalarna
maymunu oynamas, grmemeyi, duymamay, sylememeyi tercih etmesi
baka neyle izah edilebilir? "rtica" denilerek slam'a ve mslmanlara olmadk
iftiralar atan Hak Dini karalayan ve onunla en irkin yntemlerle savaan
medya ve dier kesime kar, Diyanet, Hak Dini mdafaa etme ihtiyac bile
hissetmemekte ve "dilsiz eytan" roln stlenmektedir.
Tabii, Diyanet, hak karsndaki bu sessizlie/tepkisizlie klf uydurmay da
ihmal etmiyor. nk demokrasiyle(!) idare edilen bir lkede her ey
tartlmal. Gerekirse halkn en kutsal deerleri bile tartlabilir; ama rejimin
temel ilkeleri ve heykelleri tartlamaz. nk tartlmas Kemalist anlaya ve
Devlet dinine gre dz deildir, demokrasi dininin kurallarn ihlal etmektir.
(Abdurrahman obanolu, a.g.e. s.55-69 ) "Ey iman edenler! Sizden nce
kendilerine Kitap verilenlerden dininizi elence ve oyun konusu edinenleri ve
kafirleri dost edinmeyin. Eer m 'min iseniz Allah 'tan korkun." (5/Maide, 57)

261

SLAM AKAD

slam'n, sosyal ve siyasal hayat hayra doru deitirip dntrmesinin


nnde en byk engellerden biri, resmi/laik slamizasyon anlaylar ve bu
ilevi gren kurumlar, en bata da Diyanet kurululardr. Diyanet tekilatlar,
igal altndaki btn slam dnyasnda byk bir kambur, ayak ba ve pranga
durumundadr. slam d dzenler asndan ise, bir koltuk denei, bir
emniyet sibobu, bir drenaj kanaldr. Diyanet grevlilerine "Din grevlisi"
denilmektedir. Bu deyimdeki "din"den slam kast ediliyorsa, bu yanl bir
adlandrma olur. nk slam'da, herkes dininin grevlisidir. slam'da,
hristiyanlkta olduu gibi ruhbanlk, ruhbanlar (din adamlar) snf yoktur.
Btn mslmanlar, iyilii emretmek, ktlkten sakndrmak, dinlerini yaayp
bakalarna yaatmak iin dinin kendilerini grevlendirdiini kabul eden
insanlardr. Onun iin her mslman, dininin vazifelisi, din grevlisidir. Ama, bu
"Din grevlisi" tabiriyle dzenin resmi dini kast ediliyorsa, dier memurlar gibi,
hatta onlardan ncelikli olarak Diyanet grevlilerine bu ismin/unvann
verilmesinde saknca yoktur. Kendilerine grev veren, nerede, hangi camide ve
hangi trde, hangi kanun ve ynetmelikler erevesinde grev yapacan
bildiren/emreden devlet olduuna gre, bunlarn, her eyden nce devlet
grevlileri, devletin din iin grevlendirdikleri, devlet dininin grevlileri olduu
daha mantkl karm olmaktadr. slam d glerin destei/maa olmadan
ayakta duramayacak olan bu grup, ou zaman kendilerini hak dinin
temsilcileri olarak grrler. Bu da mslmanlarn cezas olarak yetmektedir.
Dnyadaki tm kfr sistemleri, ak cephe alp fertlerin iinden
skemedikleri Allah inancn kreltmek, saptrmak ve bu yolla insanlar dalalete
drp kleletirmek iin kendilerine Bel'amlar bulmak zorunda
hissetmilerdir. Tarihin ok eski devirlerinden itibaren, Kur' an' n bildirdiine
gre mesela Hz. Musa dneminden bu yana, kfrle hkmeden dzenler,
edindikleri bu yardmclara para ve makam vererek onlar toplumun nne
srmlerdir. Bir taraftan da, dini konularda bunlarn yetkili olduklarn
yaymaya ve bu imaj toplumun kafasnda yaatmaya altlar. Bylece, bu
yolla halkn onlara tabi olmasn salayarak, halk zerinde kendi
egemenliklerini ve basklarn kurdular. Dnyadaki tm kfr sistemlerinin
slami gerekleri mft, vaiz ve namaz memurlar sayesinde nasl
saptrdklarna dair nice rnekler iinden birkana deinelim:
Bir taraftan dini afyon kabul ederek, insanlar dinsizletirmek iin elinden
geleni ardna koymayan Rusya'daki sosyalist dzen, dier taraftan resmi
mftler atayarak, yllarca insanlar bu mftler vastasyla saptrmaa
almtr. Hac mevsimlerinde, bu kiralk mftleri hacca gndererek, o kutsal

262

SLAM AKAD

topraklarda kendi propagandasn yaptran sosyalist sistem, ayn zamanda


lkesindeki muvahhid m'minleri kuruna dizmitir. Bu yaptklaryla sosyalist
dzenin, mft atamakta ne kadar samimi olduu gzkmekte ve asl
amacnn ne olduu ortaya kmaktadr. Bu gerekler, yllarca tm dnyann
gzleri nnde cereyan etmitir.
Yunanistan gibi hristiyan ounlua mensup bir lke, smrgesi altndaki
Bat Trakya'nn Gmlcine'sinde resmi mft atamaya alm, halkn setii
mfty kabul etmemitir. Bu durum, laik bir lke olan Trkiye tarafndan
eletirilmi, slam dman medya tarafndan da Yunanistan'n bu tutumuna
kar klmtr. Hristiyan bir lke, neden kendini slam'a nispet eden halkn,
kendisine setii mfty kabul etmeyerek kendisi mft atasn? Niin mft
semekte bu kadar hassasiyet gstersin? Bunun cevab gayet aktr. Hristiyan
Yunanistan, eer bir kiiyi kiralayarak mft tayin ediyorsa, bunun sebebi;
dier kfr rejimlerinde olduu gibi, o ahs ve kurulu araclyla mslman
halk kendisine boyun edirmek, itaat ettirmektir.
Orta douda, Asya ve Afrika'da da durum pek farkl deildir. Dnyann
hemen her yerinde, slam d dzenler, kendilerinin slam'la hibir ilgileri
bulunmad halde, mslman grdkleri halklara mft, vaiz ve namaz
memuru tayin etmilerdir. Bu kiralk grevliler de, cret aldklar kfr
rejimlerine hizmeti ibadet telakki ederek grevlerini laykyla yapmlar,
halklarn din adna aldatmlardr. Zaten slam d dzenler de bunu yapmalar
iin kendilerine cret dyorlar. Bunlardan birou da toplum iinde olduka
n salm, mehur edilmi kiiler olarak ortaya karlar. in en tuhaf yn ise,
bu kiralk grevlilerin, slam d rejimlerin uaklar ve hizmetkar olduklarn
unutarak, kendilerini gerekten slam alimi, slami konularda sz sahibi
olduklarn zannetmeleridir.
Diyanet leri tekilatn niin kurduklarn ak bir ekilde anlatan, laik
sistemin akl hocas ve dnr, 1961 anayasasnn mimarlarndan biri olan
Prof. Mmtaz Soysal'n "Yz Soruda Anayasann Anlam" adl kitabndaki
ifadeleri, bu sylediklerimize k tutmaktadr. Soysal, laikliin tarifini ve Bat
toplumlarnda geirdii evreleri tanmladktan sonra, laikliin nnde engel
tekil eden slam dininin, nasl etkisiz hale getirilerek devre d brakldn
yle anlatyor:
"Dinin toplum ilerinden, toplumsal grevlerinden syrlp 'vicdanlara
itilmesi', kiilerin i dnyalarndan darya tamayan bir inanlar btn

263

SLAM AKAD

saylabilmesi. Bu, ayn zamanda, dnya ileriyle ok yakndan ilgili olan


mslmanln kendi iinde de bir reforma girimek demek. Bir bakma,
Atatrk'n uygulamak istedii laiklik politikas, dini 'toplumsal' olmaktan karp
'kiisel'letirirken, mslmanln temel niteliklerinden birine de dokunmu
oluyordu. Laik devlet, yalnz mezhepler arasnda ayrm gtmeyen, resmi bir
dini olmayan, dinsel kurallarla i grmeyen bir devlet olmakla kalmamal, ayn
zamanda dinin vicdanlara itilmesi iin gerekli tedbirleri de alabilen devlet
olmalyd." (Yz Soruda Anayasann Anlam, Mmtaz Soysal, Gerek Y. s. 171)
Prof. Soysal'a gre devlet, laikliin ngrd' tedbirini ald. Ald almasna
da, ancak slam dini, byk bir engel olarak laikliin karsnda, olduu gibi
duruyordu. nk slam'da, hristiyanlktaki gibi din ve devlet ileri ayr ayr
deildi. Soysal bu gerei u ifadelerle dile getiriyor: "slam dini, din ile devlet
ilerini ayrmak yle dursun, bunlarda tam bir kaynama getiriyor. Din,
insanlarn i dnyalar kadar, devlet konusundaki davranlar da kurallara
balamak amacn gtmektedir. Bu alanda laiklemee doru atlan her adm,
eninde sonunda dinin kendisiyle atmaya kadar varyor." (A.g.e. s. 172)
Laik rejim slam'la atmay gze alamad. Ancak, bu engel kaldrlmal,
ama, atma olmadan bu i halledilmeliydi. nk byle bir atma laik
rejimin sonu demekti. O halde, laiklie zarar verilmeden bu i
gerekletirilmeliydi. Ve forml bulundu: slam isim olarak var olmalyd,
ancak, hkm/uygulama olarak kaldrlmalyd. Laik rejimin ok gvenecei bir
tekilat kurulmal, bu kurulu, dinin vicdanlara hapsedilme iini en iyi ekilde
yerine getirmeliydi. Diyanet leri Tekilat bylece kuruldu. Diyanetin laik
sistem iindeki yerini ve grevini istenildii gibi nasl yerine getirdiini de
Soysal yle ifade ediyor:
"Laik bir devlette 'Diyanet leri Bakanl 'nn genel idare iinde yer almas,
Trk devriminin zelliklerine uygun bir laikliin, yani dini toplum ilerinden
kiisel vicdanlara itebilme iinin daha salam ve emin yollardan
gerekletirilmesi dnda herhangi bir anlam tayamaz." (A.g.e. s. 174)
Soysal, ok ak bir ekilde, Diyanet leri Bakanl'nn kurulu amacn
ortaya koymaktadr. Buna gre, Diyanet'in grevi, dnya ve ahiret nizam olan
slam nizamnn devletle ve dnya ile ilgili olan kurallarn gizleyerek onu
ruhbanlk dini haline getirmeye ve bylece onu vicdanlara hapsetmeye
almaktr. Bunun iin; mftler, vaizler ve namaz memurlar yetitirmek,
bunlarn nasl hareket edecekleriyle ilgili esaslar belirlemek, bu esaslar

264

SLAM AKAD

dorultusunda hareket edip etmediklerini, laik sisteme uygun konuup


konumadklarn kontrol etmek zere, mfettiler grevlendirmek Diyanetin
temel grevidir.
Laik sistem, kendi emniyeti iin kurduu ve emniyet sibopluu yaptrd
Diyanet rgtne yalnzca eleman yetitirmekle kalmam, ayn zamanda bu
yetitirdii elemanlarna ileyecekleri dini cinayetleri (dini vicdanlara
hapsetmeye almalar) karlnda, btesinden her yl dzenli olarak ve
miktar laik rejimin birok bakanln btelerinin 10-15 kat kadar paray
rvet olarak vermitir. Laik rejim, protokolda, Tapu Kadastro Mdrl
kadar bir yere sahip olan Diyanet Tekilatna, devletin ok nemli alt
bakanlnn toplam btesinden daha fazla bir paray ayryordu. Ayrca, yl
ortasndaki ek denekler ve Diyanet Vakfnn gelirlerinin de eklenmesi ile, bir
mdrlk seviyesindeki Diyanet rgtnn btesi, devlet iinde devlet btesi
haline geliyor.
Btn bu rakamlar ok byk, hatta korkun gelse de; aslnda, Diyanet
tekilatnn iledii dini katliamlar karlnda az bile kalmaktadr. nk Rusya,
byk askeri gcne ve onca imkanna ramen, bir avu een'in kafasndan
din duygusunu, gnlnden cihad ve ehitlii, onca propaganda, saldr ve
ikenceye ramen kaldrmay baaramazken, Diyanet, kan dkmeden ve bask
yapmadan personeli vastasyla yapt propagandalarla, dini toplumsal
hayattan kaldrma ve toplumu hak dinden kopararak devlete tabi klma
asndan Rusya ile karlatrlamayacak byk baar elde etmitir. Konuyu bir
de nfus asndan ele alacak olursak, sonu daha byk boyutlara
ulamaktadr. Yani Rusya, 250 milyonu geen nfusu, sper askeri ve mali
gc, sosyalist ideolojisi, bask ve saldrlaryla, bir milyon een'in kalbinden
ve kafasndan iman skmeye muvaffak olamazken; diyanet rgt, 88 bin
alan ile 70 milyon insann kalbindeki ve kafasndaki iman geersiz hale
getirerek onlar birer uydu/kle haline getirebilmitir. Rusya 250 milyon
nfusuyla bir milyona yapamadn, Diyanet rgt 88 bin alanyla 70
milyona yapt. Bu nedenle, Diyanet'in ald cret/rvet az bile kalmaktadr.
Diyanet ebekesinin zavall elemanlar rejime yaptklar hizmetleri bir bilselerdi,
generallerin rejime yaptklar hizmetlerden ok daha fazla olduunu ve rejimi
nasl koruduklarn grrlerdi. nk Diyanet rgt, ierideki dinsel dman
(irticay) etkisiz hale getirmekte, generallerin d dman etkisiz hale
getirmelerinden daha baarldrlar. Diyanet tekilatnn her eleman, yaptklar
stn ve baarl grevleri iin aslnda mareallikle dllendirilmelidir.

265

SLAM AKAD

Ancak, her ite olduu gibi, bu konuda da insanlarn bir hesab varsa, Yce
Allah'n da bir hesab var ve Allah, hesabnda daima stn gelendir. "Kafirler
istemese de Allah dinini stn klacaktr." (9/Tevbe, 33). te bu Diyanet
ebekesi konusunda da laik sistemin hesab yine tutmad. Tpk mam-Hatip
Liselerinde ve lahiyat Fakltelerinde tutmad gibi. nk dzen, onca rvet
vererek kiralad dinsel sulu mft, vaiz ve namaz kldrma memurlarndan
kimileri, iledikleri cinayetin farkna vardlar. Allah korkusunun ar basmas
sonucunda, laik rejimin ellerine tututurduu, rejimi ven katlar bir kenara
frlatp ellerine Kur'an' alarak aslna uygun bir ekilde hak dini halka anlatmaya
altlar. Ancak, rejimden onca rvet alan Diyanet ve bal olduu yetkililer
bo durur mu? Hemen harekete geerek namaz memurlarndan halka Kur'an'n
anlamlarn anlatan ve okutanlar aratrmaya baladlar ve Kur'an gerekleri
insanlara ulatrmaya alanlardan tespit edebildiklerinin iine son verdiler.
Diyanet leri, dinin bir vicdan meselesi olduunu halka kabul ettirmek iin,
srekli olarak bu tarzda hutbeler hazrlar ve namaz kldrma memurlarna da bu
hutbeleri okutur. Bu hutbeleri okumayanlar uyarr, cezalandrr, hatta
gerekirse grevine son verir. Diyanetin bal bulunduu yasa, dinin bir
blmn anlatmaya, bir blmn gizlemeye grevlileri zorlamaktadr. Ayn
yasa, laiklikle atan, Kur'an'n devlet ve egemenlikle ilgili hkmlerini
gizlemeleri gerekirken bunlar aklayan grevlilerin ilerine son verileceini de
ortaya koymaktadr.
slam dini, devlet ve hkm/egemenlik esasn ilk plana almaktadr. "La
ilahe illallah" kelimesi, bu gerei ifade etmektedir. Hz. Adem (a.s.)'den Hz.
Muhammed (s.a.s.)'e kadar sregelen risalet zinciri, sadece bu gerein
anlalmas iindi:
"Andolsun Biz, 'Allah'a kulluk edin ve tauttan kann' diye (emretmeleri
iin) her mmete/topluma bir peygamber gnderdik. Allah, onlardan bir
ksmna hidayet edip onlar doru yola iletti. Onlardan bir ksm iin de
sapkla dmek hak/gerekli oldu. Yeryznde gezin de grn; inkar edenlerin
sonu nasl olmutur!" (16/Nahl, 36). Kur'an- Kerim, hakimiyet konusunu,
srekli olarak ilemekte, batan sona kadar bu konuya iaret etmektedir.
"Hkm, yalnz Allah'ndr. O, yalnz kendisine ibadet/kulluk etmenizi
emretmitir. te dosdoru din budur. Ama insanlarn ou bilmezler."
(12/Yusuf, 40)
Hakimiyetin ancak kendisine ait olduunu bildiren Yce Allah, indirdii

266

SLAM AKAD

hkmlerle hkmetmeyenlerin kafir, zalim ve fask olduklarn, hkmleri


gizleyenlerin de ayn kategoriye girdiklerini bildirdikten sonra, Kur'an'la
mutlaka hkmedilmesi gerektiini emretmektedir. "Sana da, daha nceki Kitab
dorulamak ve onu korumak zere Kitab (Kur'an') gnderdik. Artk aralarnda
Allah'n indirdii ile hkmet; sana gelen gerei brakp da onlarn
hevalarna/keyiflerine/arzularna uyma... Allah'n sana indirdii hkmlerin bir
ksmndan seni saptrmamalarna dikkat et." (5/Maide, 48-49)
Yce Allah'n indirdii hkmlerin bir ksmn gizleyerek saklayanlarn ve
hkmleri istemeyenlerin cahil olduunu bildiren Kur' an, en gzel hkmedenin
Allah Teala olduunu haber vermektedir: "Yoksa cahiliyye hkmn/idaresini
mi istiyorlar? yice bilen bir toplum iin Allah 'tan daha gzel hkm veren kim
olabilir?" (5/Maide, 50). Yce Allah'n indirdii hkmleri gizlemek ve bunlarla
hkmetmemek, ya da slami esaslarn gnmzde geerli olmadn
dnmek ve sylemek; dini yalanlamak, inkar etmektir: "Artk bundan sonra
hangi ey, sana dini yalanlatabilir? Allah hkmedenlerin en gzel hkmedeni
deil mi?" (95/Tin, 7-8)
Aldklar birka kuru iin slami hakikatleri rtbas edenler, aslnda slami
esaslardan ne kadar uzak olduklarn ortaya koymaktadrlar. Hakk ortaya
koymann yolu, bata cahili btn sistemleri reddetmekten, daha sonra slami
esaslar ok iyi renmekten geer. Bunun iin hakkn ve batln net olarak
ortaya konulmas gerekmektedir. "Dinde ikrah/zorlama yoktur. nk
doruluk, sapklk ve erilikten ayrt edilmitir. O halde, kim tautu (Allah 'tan
baka hkm koyan) reddedip Allah'a iman ederse, kopmas mmkn
olmayan salam kulpa yapmtr. Allah (her eyi) iitir ve bilir." (2/Bakara,
256)
te, Diyanet tekilat, bu hakikatlerin gn yzne kmamas iin mft,
vaiz ve namaz kldrma memurlarna cret vermekte ve bu gerekleri topluma
duyuranlar ise hi bekletmeden kovmaktadr. Diyanet tekilatnn bana, dinin
bir vicdan ii olduu felsefesini kabul etmi ve bu felsefe dorultusunda
hareket edeceine dair gvence vermi bakanlar getirilmektedir. Bu
bakanlar, grevlerini laik dzenin emirleri dorultusunda yapmaktadrlar.
Bunlarn emrindeki cami grevlileri de kendilerine yasalarla emredilenleri
yerine getirmektedir. Bu grevliler, kendilerine verilen grev gerei, Kur'an'n
btnn Arapa aslyla okuduklar halde, bir ksmn gizleyerek, kalan dier
ksmlarnn anlamn halka ulatrrlar. Bu cretli grevlilerin, dinin ancak bu
kadarn bildikleri sylenemez. nk, bir ayeti okuyup onun altndaki veya

267

SLAM AKAD

stndeki ayetleri grmemek mmkn deildir. Kur'an- Kerim'dek iyilik,


gzellik, yardm severlik konularndaki ayetleri srekli okuyarak; iki, kumar,
zina, faiz ve hakimiyetin Allah'a ait olduuyla ilgili ayetleri toplumdan gizleyen
grevliler, ancak kendilerine verilen Bel'amlk grevini ifa etmektedirler. Bu
grevlilerin byle yapmasn isteyen, Diyanet tekilatn kuran laik dzendir.
Ancak u unutulmamal ki, Yce Allah, indirdii ak delillerin tmnn
aklanmasn istemekte ve bir ksmn gizleyenlere lanet edileceini
bildirmektedir:
"ndirdiimiz ak delilleri ve hidayeti, Biz Kitap 'ta insanlara aka
belirttikten sonra, gizleyenler (var ya), ite onlara hem Allah lanet eder, hem
de btn lanet edebilenler lanet eder." (Bakara, 159) "Allah'n indirdii Kitap
'tan bir ey gizleyip onu az bir paraya satanlar var ya, ite onlar karnlarna
ateten baka bir ey doldurmuyorlar. Kyamet gn Allah onlarla ne
konuacak ve ne de onlar temize karacaktr. Orada onlar iin ac bir azap
vardr. Onlar hidayeti/doru yolu brakp sapkl, mafirete karlk olarak da
azab satn alm kimselerdir. Onlar atee kar ne kadar da dayankldrlar!"
(2/Bakara, 174-175)
Oysa Kitab'a varis olanlar, Kitab' ap okuyanlar, onu aklamakla mkellef
tutulmulardr .. Diyanetin maal elemanlarnn ou ise, aldklar birka kuru
iin, onu gizlediler, hkmlerini saptrdlar ve bylece Kitab'n hkmlerini
arkalarna attlar. "Allah, kendilerine Kitap verilenlerden: 'Onu mutlaka
insanlara aklayacaksnz, gizlemeyeceksiniz!' diye sz almt. Fakat onlar,
verdikleri sz kulak ard ettiler, onu az bir dnyala deitiler. Yaptklar
alveri ne kadar kt!" (31 Al-i mran, 187)
Diyanet grevlileri, dinin toplum tarafndan anlalmasn, dinin sosyal ve
siyasal ynlerini, iyilikleri emretmek ve ktlklerle mcadele etmenin her
mslmann grevi olduunu anlatmayarak, ktlklerin toplum hayatna
egemen olmasna destek oldular. Bu grevliler, ktlklerin toplum hayatna
hakim olmas iin, elbette ki ktl vp halk tevik etmediler; zaten onlara
bu grev de verilmemiti. Ktlkleri bakalar, rejimin bizzat kendisi toplumun
nne kard; fakat toplumdaki din! inan, bu ktlklerin yaylmasn
engelliyordu. Bu din! inan toplumdan kalkmadka ktlk yaylmayacakt.
yleyse bu din! inan kalkmalyd, ya da vicdanlara hapsedilmeliydi ki,
ktlklere meydan alabilsin ve her eit er ortalkta zgrce ilenebilsin.
Dini vicdanlara itebilme ii, toplum iinden kan, toplumun gvenecei kiilere
verilmeliydi ki, toplum uyanp laik rejime, erlerin egemen olduu dzene ve

268

SLAM AKAD

yapya kar gelmesin.


Evet, Diyanet grevlileri, byk ounlukla, dini vicdanlara hapsederek
gerekleri gizlemiler, hakkn toplum tarafndan anlalmasna engel
olmulardr. Bu ise, yaplabilecek en kt iti: "Onlar, iledikleri ktlkten,
birbirlerini vazgeirmeye almyorlard. Andolsun yaptklar ne ktdr!"
(5/Maide, 79) "Allah'n ayetlerini az bir paraya sattlar da O'nun yoluna engel
oldular. Onlarn yaptklar, gerekten ne ktdr!" (9/Tevbe, 9). Bu grevliler,
bunu ister bilerek yapsnlar, isterse bilmeden; batl emretmeleri, bundan da
Kts, hakla batl kartrmalar, cinayet olarak yeter! "Ayetlerimi az bir
karlk ile satmayn; yalnz Benden (Benim azabmdan) korkun. Hakk batl ile
kartrmayn; bilerek hakk gizlemeyin." (2/Bakara, 41-42).
Yine, hangi sebeple olursa olsun, hakk gizleyerek belli konular ilemeleri,
onlarn Kur'an' bldklerinin ak bir delilidir. Bunun hesab, elbette
sorulacaktr. "Onlar ki Kur'an' blk blk ettiler. Senin Rabbin hakk iin Biz
onlarn hepsine, yaptklar eylerden soracaz. O halde sen emrolunduun eyi
aka syle ve mriklere aldrma!" (15/Hicr, 91-94). Kur'an' para para
ederek bir blm ile hareket edenler iin Kur'an'n ngrd ceza, dnya
hayatnda laik dzenlerin isteklerine gre hareket ettiklerinden dolay rezillik,
rezillerin ahiret cezas ise, azabn en iddetlisine atlmaktr. " ... Yoksa siz
Kitabn bir ksmna inanp bir ksmn inkar m ediyorsunuz? Sizden bunu
yapann cezas, dnya hayatnda rezil olmaktan baka nedir? Kyamet gnnde
de (onlar) azabn en iddetlisine itilirler. Allah, yaptklarnz bilmez deildir. "
(2/Bakara, 85)
Diyanetin memurlar, bu itaatkar tavrlaryla, bilerek veya farknda olmadan;
Diyanetin, dolaysyla laik dzenin emir ve yasaklarn Allah ve Rasulnn emir
ve yasaklarnn stne karm oluyorlar. Bu nedenle, Kur'an emirler bunlar
iin pek bir ey ifade etmeyebiliyor. Bunun en ak rnei, cenaze namazlar ile
ilgili tutumlardr. Kur'an- Kerim, Allah'n dininden holanmayanlarn, fasklarn
ve mnafklarn namazlarnn klnmamasn, mezarlar banda durulmamasn
isterken, bu namaz memurlar, brakn mnafklar, Allah'n dinine ve
mslmanlara dman olan dinsizlerin (daha dorusu, farkl din mensuplar
mriklerin) bile namazlarn klmakta, onlar iin dua etmektedirler. Namazdan
sonra da bu mriklerin lsn almaya gelenlerin bazlarnca, "kahrolsun
eriat!" diye slam'a saldrdklar durumlar bile olabilmektedir. "Onlardan len
hibirine asla namaz klma, onun kabri banda da durma. nk onlar, Allah
ve Rasuln inkar ettiler de fask olarak ldler." (9/Tevbe, 84). imdi, bir

269

SLAM AKAD

tarafta Yce Allah'n emri, dier tarafta Diyanet ve laik sistemin emri var.
Namaz memurlar laik dzenin emrine tabi olduklarn ortaya koyarak, Yce
Allah'n bu emrinin tersine hareket ediyorlar. Bu davranlaryla da Kitab'n
hkmlerini arkalarna atm oluyorlar.
Diyanete, daha dorusu laik dzene hizmeti ibadet kabul eden mft, vaiz
ve namaz kldrma memurlarndan oluan bu grup, tevbe ederek Allah'a ve
O'nun yce Kitabna tam teslim olmadklar ve Kur' an gerekleri insanlara
olduu gibi anlatmadklar srece, ne mslmanlarla beraber olabilirler ve ne
de Yce Allah tarafndan balanrlar. "te onlar, ahireti verip dnya hayatn
satn alan kimselerdir. Onlardan azap hi hafifletilmez ve onlara hi yardm
edilmez. " (2/Bakara, 86) "Ancak, tevbe edip dzeltenler, (Hakk) aklayanlar
baka. Onlar balarm. nk Ben tevbeyi ok kabul eden ve merhametli
olanm." (2/Bakara, 160)
Hamdolsun, bu ayete gre durumlarn dzeltenler, gnden gne
oalmakta ve birok Diyanet grevlisi, yalnzca Yce Allah'a kul olma erefine
ulamak iin almaktadrlar. Ancak, rzk endiesiyle hala gerekleri gizleyen
byk bir grup Diyanet grevlisi bulunmaktadr. (Ramazan Ylmaz, Tevhidin
Dman Tefrika, s. 155-171 )
Diyanetin Hutbelerinden Kk Birer Kesit: 1973'te baslan Diyanet leri
Bakanl Yaynlarndan "Hutbeler" adl kitaptaki hutbe konularndan bazlar
unlar: "Hakimiyet Milletindir", "Hrriyet ve Adalet Sevgisi", "Yurt Sevgisi ve
Vatana Ballk", "Vatan Sevgisi", "Askerlik Sevgisi", "Dinimiz Kaakln Her
eidini Yasaklamtr", "Milli ve Dini Ananelerimize Bal Kalalm", "Ormanlarn
Korunmas ve Aa Yetitirilmesi", "Dinimizin Zenaat ve Teknie Verdii
nem".
Diyanet leri Bakanl Yaynlarndn 1981 ylnda baslan ve kapanda
"Atatrk'n Doumunun 100. Yl Dolaysyla" diye not dlm, camilerde
mam-Hatiplik yapanlara hutbe olarak yararlanmalar iin hazrlanan "mamHatipler in rnek Metinler" adl kitaptan birka konu/hutbe baln sayalm:
"Yurtta ve Cihanda Sulh", "Trk Devleti, lkesi ve Milletiyle Blnmez Bir
Btndr", "Trklk ve Mslmanlk", "almak Bir badettir", "Vatan ve Millet
Sevgisi", "Askerlik ve Yurt Savunmas", "Cumhuriyet Fazilettir", "Milli Hakimiyet
Bayram", "anakkale Zaferi", "30 Austos Zaferi", "Vergi Vermek ok nemli
Bir Vatandalk Grevidir", "Aa ve Orman Sevgisi", "Yerli Mal Kullanalm",
"Kaaklk ve Karaborsaclk", "Anari, Terr ve Bozgunculuk", "Turizmin

270

SLAM AKAD

nemi".
zetlersek; slam'a gre din, sadece lm tesi ile ilgili bir mezarlk dini
olmayp, insan hayatnn btn ynlerini kapsayan, onun ruhsal olduu kadar,
sosyal ve siyasal ynlerden de Kur'an'a ve Hz. Muhammed (s.a.s.)'in snnetine
gre dzenlemeler ngren bir hayat anlay, bir dnya grdr. Gerekten
dinin, yani slam'n nasl uygulanacan ngren ve emreden Kur'an,
mslmann btn i ve d dnyasn, maddi ve manevi hayatn dzenleyecek
ilkeleri de iermektedir. Bu anlamda din, Allahn rzasna uygun gelecek
biimde dzenlenmi bir toplumsal btn ya da sistemdir ki beeri olan dier
sistemler ierisinde.' Allah'n kabul ettii tek sistem olarak kabul edilmektedir.
yleyse genel bir deerlendirmeyle slam'a gre din, insann bu dnyadaki
hayatn bir btn olarak kapsamas yannda, lm sonras hayatn da anlaml
klan temel ilkeler ortaya koymaktadr. Ayrca insann eyayla ilikisini, evrene
bak tarzn kuran z de vermektedir. (hsan Sreyya Srma, Sosyal Bilgiler
Ansiklopedisi, c. 1, s. 373)
Hakk'a ve hak dine inanmayan insanlarn bize din bimelerine, kendi batl
dinlerini bize dayatmalarna, hak dini tahrif etmeye almalarna, Allah'a ve
Allah'n dinine iftira etmelerine gz yumacak ve boyun eecek deiliz. Onlarn
ilahlklarn, rabliklerini reddedeceiz; onlarn tuzaklarna dmeyeceiz.
Onlarn (b )alklar avlamak iin oltalarna taktklar "din"i yutmayacaz.
"Din nasihattir." (Hadis-i erif)
"Din gzel ahlaktr." (Hadis-i erif)
"Din, hayatmzn vazgeilmez de olsa bir paras deil; hayatmzn
kendisidir." "Din, belirli eylere bir adan bakmak deil; her eye belirli bir
adan bakmaktr."
"Din akl deil; nakildir." (Atasz)
"Dini olmayann insaf olmaz." (Atasz)
"Dinsiz ile konuann eli klta gerek." (Atasz)
"Dinsizin hakkndan imansz gelir." (Atasz)
"Dinini paraya satan, dininden de olur, paradan da." (Atasz)
"Dnya iin din feda olunmaz. "
"Hak din olmazsa, dnya bir zindan olur. "
"Dinsiz (Hak dini kabul etmeyen) insan, en bedbaht, en huzursuz
mahluktur." "Gnmzde dine hizmet iin lisan- hal, lisan- kalden daha
tesirlidir."
"Biz dini severiz. Dnyay da din iin severiz. Dinsiz dnyada hayr yoktur."

271

SLAM AKAD

"Din, hayatn hayat,


Hem nuru hem esas.
Dini ihya ile olur;
Bu toplumun ihyas."
"Ruhun terakkisi din sayesindedir. Din olmasayd, insan hayvan olarak
kalrd ve insandaki vicdan ve ahlaki gzellikler olmazd. "
"Din incelir, ama yine de kopmaz. Onun sahibi Allah'tr. Bir koruyucusunu
gnderir, yeniden hak dini ihya eder. "
"Tarih gsteriyor ki, mslmanlar ne kadar dine balanmsa, o denli
terakki etmi; ne zaman dinde geveklik gstermise perian olup
alalmlardr."
"Hak din, gne gibidir; flemekle snmez. Gndz gibidir, gz yummakla
gece olmaz. Gzn kapayan, yalnz kendine gece yapar."
"Ey dalalete dalm gafiller! Dnyadan lm, insandan acizlik, muhtalk ve
fakirlii kaldrmann aresi varsa, dine ve dinin hayata yansmasna gerek
duymayabilirsiniz. Yoksa, susun! Zira lm, acizlik, zeval, fakirlik gibi tabii
ayetler, yksek sesleriyle dine aryorlar ve Hak dinin hayata geiriliinin
lzumunu ilan ediyorlar."

slam Akaidi Blm -6 Din


Din Konusuyla ilgili Ayet-i Kerimeler
A- "Din" Kelimesinin Getii Ayetler (92 Yerde): 1/Fatiha, 4; 2/Bakara,
132, 193,217,217,256; 3/Al-i mran, 19,24,73,83,85; 4/Nisa, 46, 125, 146,
171; 5/Maide, 3, 3, 3, 54,57,77; En'am, 70, 137, 159,161; 7/A'raf, 29, 51;
8/Enfal, 39,49,72; 9/Tevbe, 11, 12,29,33,33,36,122; lO/Yunus, 22,104, 105;
12/Yusuf, 40, 76; 15/Hicr, 35; 16/Nahl, 52; 22/Hacc, 78; 24/Nur, 2, 25, 55;
26/uara, 82; 29/Ankebut, 65; 30/Rum, 30, 30, 32, 43; 3-1/Lokman, 32;
33/Ahzab, 5; 37/Saffat, 20; 38/Sad, 78; 39/Zmer, 2, 3, ll, 14; 40/M'min,
14,26,65; 42/ura, 13, 13,21; 48/Fetih, 28, 28; 49/Hucurat, 16; 51/Zariyat, 6,
12; 56/Vaka, 56; 60/Mmtehine, 8, 9; 61/Saff, 9, 9; 70/Mearic, 26;
74/Mddessir, 46; 82/nfitar,9, 15, 17, 18; 83/Mtaffifin, ll; 95/Tin, 7;
98/Beyyine, 5, 5; 107/Maun, 1; 109/Kafirun, 6, 6; 11O/Nasr, 2.
B- Din, eriat Anlamnda "Din": 3/Al-i mran, 83; 9/Tevbe, 29, 33;
24/Nur, 2; 48/Fetih, 28; 61/Saff, 9; 98/Beyyine, 5; 11O/Nasr, 2.
C- taat Anlamnda "Din": Yusuf,76.

272

SLAM AKAD

D- Ceza Anlamnda "Din": 1/Fatiha,4; 15/Hicr, 35; 24/Nur, 25; 26/uara,


82; 37/Saffat, 20; 38/Sad, 78; 51/Zariyat, 6-12; 56/Vaka, 56; 70/Mearic, 26;
74/Mddessir, 46; 82/nfitar, 15-18; 83/Mutaffifin, 1
E- Din, eriat, Yahut nkyad, itaat, badet: 2/Bakara, 132,
193,217,217256; 3/Al-i mran, 19,24,73,85; 4/Nisa,46, 125, 146, 171;
5/Maide, 3, 3, 3, 54, 57, 77; 6/En'am, 70, 137, 159, 161; 7/A'raf, 29, 51;
8/Enfal, 39,49,72; 9/Tevbe,11, 12,33, 122; 1O/Yunus,22, 105; 12/Yusuf, 40;
16/Nahl, 52; 22/Hacc, 78; 24/Nur, 55; 29/Ankebut, 65; 30/Rum, 30,30,32,43;
31/Lokman, 32; 33/Ahzab, 5; 39/Zmer, 2, 3, 11; 40/M'min, 14, 26, 65;
42/ura, 13, 13, 21; 48/Fetih, 28; 49/Hucurat, 16; 60/Mmtehine, 8, 9;
61/Saff, 9; 82/nfitar, 9; 95/Tin, 7; 98/Beyyine, 5; 107/Maun, 1; 109/Kafirun,
6.
F- Hak Din slam'dr: 3/Al-i mran, 19,83,85; 5/Maide, 3; 6/En'am, 126,
153, 161; 9/Tevbe, 33; 22/Hacc, 67; 30/Rum, 30; 39/Zmer, 3; 48/Fetih, 28.
G- Her Peygambere Gnderilen Dinde man Esaslar Ayndr: 6/En'am, 90;
21/Enbiya, 92; 23/M'minun, 51-52; 42/ura, 13; 43/Zuhruf, 45; 87/A'la, 1415, 18-19.
H- Dinde Sebat Etmek (Kararl Olmak): 3/Al-i mran, 144; 42/ura, 14;
49/Hucurat, 15.
- Din Anlamnda, "Millet": 2/Bakara, 120, 130, 135; 3/AI-i mran, 95;
4/Nisa, 125; 6/En'am, 161; 7/A'raf, 88-89; 12/Yusuf, 37-38; 14/brahim, 13;
16/Nahl, 123; 18/Kehf, 20; 22/Hacc, 78; 38/Sad, 7.
Din Konusuyla ilgili Hadis-i erif Kaynaklar
Buhari, man 17,33,37; Tefsir sure 3, bab 35; Cenaiz 79,80,93; Zekat 1,
Cihad 95; Meaz 77, Tefsir Maide 2, 'tisam; Enbiya, 113; Rikak 164, 166;
Fezailu Medine 6, hadis 10. Mslim, man 1, hadis no: 8; man 55, hadis no:
95; man 65, hadis no: 232; man 264; Hac 151; Kader 22, 23,24,25; Cennet
63; Tefsir 3, hadis no: 3017; Fezail 26-32. Tirmizi, Kyame 25; Tefsir sure 38,
bab 1; man 1,2; man 13, hadis no: 2765; man 14, hadis no: 2738; man,
118, hadis no: 186; Tefsir Maide, hadis no: 3046; lim, 16, hadis no: 2815;
Fiten 61, hadis no: 2361. Nesai, man 6,15,18; Bey'at 31, hadis no: 156; Zekat
3; Cihad 1; Hac 194. bn Mace, Mukaddime, 6, hadis no: 43; Mukaddime 46,
Mukaddime 9, hadis no: 63,64; Fiten 1; Zhd 31. Ebu Davud, Snnet, 6, hadis
no: 4607; Snnet 16, hadis no: 4695; Edeb 67, hadis no: 4944. Darimi, Siyer
10,45; Mukaddime 16, hadis no: 96. Ahmed bin Hanbel, 1111,78,237;
2/233,314,390-391,435; 41127, 162; 5/318, 330.

273

SLAM AKAD

Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar


1- Hak Dini Kur'an Dili, Elmall Hamdi Yazr, Azim Y. c. 1, s. 91-99; c. 2, s.
329-332
2- Tefhimu'l Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. 1, s. LO 1
3- Kur'an Mesaj, Muhammed Esed, aret Y. c. 1, s. 78
4- Kur'an Ansiklopedisi, Sleyman Ate, KUBA Y. c. 5, s. 86-205
5- T.D.V. slam Ansiklopedisi (Gnay Tmer), T.D.Vakfl Y. c. 9, s. 312-320
6- amil slam Ansiklopedisi (M. Beir Eryarsoy), amil Y. c. I, s.393-401
7- Sosyal Bilgiler Ansiklopedisi, (A. nal, Z. Yetik, M. B. Eryarsoy), Risale Y.
c. 1, s. 354-365
8- Kur'an'da Siyas Kavramlar, Vecdi Akyz, Kitabevi Y. s. 401-419
9- slam'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 142-150
10- Kur'an'da Temel Kavramlar, Ali nal, Beyan Y. s. 122-126; Nil Y. 99-106
lL.
11- Kur'an'da Drt Terim, Mevdudi, zgn Y. s. 99-112
12- Tevhid ve Deiim, Celaleddin Vatanda, Pnar Y. s. 42-46
13- man ve Tavr, Beir Eryarsoy, afak Y. s. 161-261
14- Kelimeler Kavramlar 1, Yusuf Kerimolu, nklab Y. s. 72-73
15- Yitirilmi Emniyet, Kul Sadi Yksel, Yenda Y. s. 13-103
16- Sorularla Tevhid ve Akaid, Mehmet Alptekin, Saff Y. s. 47-48
17- Kur'an'da nsan ve Toplum, Ekrem Sarolu, Pnar Y. s. 27-29
18- nanmak ve Yaamak, Ercment zkan, Anlam Y. c. 3, s. 125-159
19- Ftratn Dirilii, Sadk Kl, Nehir Y. s. 117-142
20- slam'n Anlalmasnn nndeki Engeller, Abdurrahman obanolu,
htar Y. s. 54-69
21- Tevhidin Dman Tefrika, Ramazan Ylmaz, Mcahede Y. s. 155-171
22- La, Mustafa elik, l Y. s. 80-90
23- Din Nedir, Salih Grdal, Beyan Y.
24- Din Gerei ve slam, Mehmet Alaga, nsan Dergisi Y.
25- Din Grevlisinin El Kitab, Mevlt zcan, Sabr Y.
26- Din Grevlisinin Hizmet Rehberi, Abduhllah Sevin, Medrese Kitabevi Y.
27- Din le Maddecilik Arasnda Ezell Sava, Ebu'l-Hasan Ali el-Hasan enNedv, slami Neriyat
28- Din-nklap-rtica, Peyami Safa, tken Neriyat
29- Din-Siyaset-Laiklik, Mehmet Emin Gerger, Nehir Y.
30- Din ve Allah nanc, M. Abdullah Draz, ev. Bekir Karla, Bir Y.
31- Din slam'dr, Seyyid Kutup, Kltr Basn Yay. Birlii
32- Din Bu, Seyyid Kutup, ev. Furkan Hocaolu, zgn Y.

274

SLAM AKAD

333435363738394041424344454647484950515253545556575859606162636465666768697071-

Dine Kar Din, Ali eriati, ev. Hseyin Hatemi, aret Y.


Dinin Hikmeti, Vahidddin Han, ev. Mustafa Mcahit, afak Y.
Din ve Cemiyet, Mahir z, Kitabevi Y.
Din ve deoloji, erif Mardin, letiim Y.
Din ve Kimlik, Cemal Tosun, T. Diyanet Vakf Y.
Din ve Modernizm, Ali Bula, Beyan Y.lz Y.
Din ve Siyaset, Barla Neriyat
Din ve Siyaset, Kazm Gleyz, Nesil Basm Yayn
Din ve Siyaset -Siyasal Davran ve Dindarlk-, M. Emin Kkta, Vadi Y.
Din ve Uygarlk, Akif nan, Akabe Y.
Din ve Vicdan Hrriyeti, Heyet, Aydnlar Oca Y.
Din ve Vicdan zgrl, Sadk Ylma, Yeni Ufuklar Neriyat
Din ve Hayat, smail Hakk Baltacolu, Esra Y.
Dindar Olmak Zorunda myz? Ahmet Vural, Trdav A.. Y.
Dinde Krk Esas, mam Gazali, ev. Hseyin S. Erdoan, Hisar Y.
Dine Doru, M. Yaar Kandemir, Damla Y.
Dinimiz ve Hayatmz, Ahmet Muhtar Byknar, Marifet Y.
Din Brokrasisi, Yaps, Konumu ve Geliimi, Davut Dursun, aret Y.
Dini Bilgiler, mer Nasuhi Bilmen, Bilmen Basn Yayn
Dini Bilgiler, Said Kk, Anahtar Y.
Dini Bilgiler, Ahmet ahin, Cihan Y.
Dini Bilgiler Rahberi, kr zdoru, Hasan Bac, Aka Y.
Dini Bilgiler Test Kitab, Abdullah Sevin, Ik Y.lAltnkalem Y.
Dini Suallere Cevaplar, lyas Tekin, Alem Y.
Dinimi reniyorum, aban Den, Nesil Basm Yayn/Genlik Y.
Dinimi reniyorum, Sait Afacan, Deiim Y.
Dinimizi renelim, ryanizade Ali Vahid Efendi, Nesil Basm Yayn
Dinimizin Esaslarn reniyoruz, Ali Rza Abay, Beka Y.
nsan ve Din, Ahmet ahin, Cihan Y.
Bu Din Benim Dinim Deil, Abdurrahman Dilipak, aret/Ferat Y.
Laik Dzende Dini Yaamak 1-2, Hayreddin Karaman, z Y.
Kutsala, Tarihe ve Hayata Dn, Ali Bula, z Y.
Sosyal Deime ve Dini Hayat, Heyet, lmi Neriyat
Sosyoloji Asndan Din, Ymni Sezen, Marm. n. l. Fak. Vkf. Y.
Trkiye'de Dini Hayat, M. Emin Kkta, aret Y.
DinlerTarihi, Ahmet Kahraman, Marifet Y.
Genel Hatlaryla Dinler Tarihi, Osman Cilac, Mimoza Y.
Dinler ve nsanlar, Osman Cilac, Tekin Y.
Dinlerin Dejenerasyonu, Krat Demirci, nsan Y.

275

SLAM AKAD

72- ada Dnya Dinleri ve Mezhepleri, Abdlkadir eybe, Beyan Y.


73- Gnmz Dnya Dinleri, Osman Cilac, D..B. Y.
74- 4 Dinden 4 Adam ve Bir Dinsizin Konumalar, Burhaneddin Mirza,
Snmez Neriyat
75- brahimi Dinlerin Diyalogu, smail Farukl, Pnar Y.
76- Semavi Dinlerde tikad ve Amel, Mazharuddin Sddkl, Fikir Y.
77- Dinimiz, Abdlkadir Dedeolu, Osmanl Y.
78- Dinimi reniyorum, Abdullah Sevin, M.E.B. Y.
79- Dini ve Ahlaki Sohbetler, M. Asm Kksal, T. Diyanet Vakf Y.
80- Din Eitim Bilimi ve Trkiye'de Din Eitimi, Suat Cebeci, Aka Y.
81- Din Eitimi ve retimi (man-badet), Halis Ayhan, D..B. Y.
82- Din retimi zel retim Yntemleri, Beyza Bilgin, Mualla Seluk, Akid
Y.
83- Din Nedir? Lev Tolstoy, ev. Murat iftkaya, Furkan Basn Yayn
84- nsan ve Din, Ayhan Songar, D..B. Y.
85- lahlar"Rejiminin Anatomisi, Mustafa elik, l Y.
86- Cahiliyye Dzeninin Ruh Haritas, Mustafa elik, l Y.
87- Ailenin Din Klavuzu, Ekrem Kele, Seha Neriyat
88- Ailede ve Okulda deal Din Eitimi, Mehmet Emin Ay, Mavi Y.
89- ocuk ve Din, Kerim Yavuz, ocuk Vakf Y.
90- Okul ncesi ocuklarda Dini Duygunun Geliimi ve Eitimi, Yurdagl
Konuk, T. Diyanet Vakf Y.
91- Gnmz Din ve Fikir Hareketleri Ansiklopedisi, Komisyon, Risale Y.
92- Adamlk Dini, Cavit Yaln, Vural Y.
93- Akl ve Din, M. Mtehir ebisteri, Objektif Y.
94- Modern Dnyada Din, Lord Northobourne, nsan Y.
95- Aydnlarn Din Saptrmas, Fehmi Huveydi, aret Y.
96- Trkiye'de Manevi Buhran, Din ve Laiklik, Osman Turan, Boazii Y.
97- Tarihi Asndan Din, Arnold Toynbee, Kayhan Y.
98- Trklerin ve Moollarn Eski Dini, Jean Paul Raux, aret Y.
99- Trkiye'de Yanl Din Anlay, hsan Sreyya Srma, Beyan Y.
100- lim ve Din, Adnan Advar, Remzi Kitabevi Y.
101- Son Devrin Din Mazlumlar, Necip Fazl Ksakrek, Byk Dou Y.
102- Trkiye'de Din Kavgas, Sadk Albayrak, zel Y./Feyiz Y./Aka Y.
103- eriat'ten Laiklie (Trkiye'de slamclk-Batclk Mcadelesi), Sadk
Albayrak, Sebil Y.
104- Devletin Dini Olur mu? Seyyid Ahmet Arvasi, Burak Y.
105- Din-Devlet likileri Sempozyumu Bildirileri, Heyet, Beyan Y.
106- Trkiye'de Din ve Siyaset, erif Mardin, letiim Y.

276

SLAM AKAD

107- Cumhuriyet Dnemi Din-Devlet likileri (3 cilt), Hasan Hseyin Ceylan,


Rehber
108- Ekonomi Bir Din midir? Zbeyir Yetik, Beyan Y.
109- ktisat ve Din, Mustafa zel, z Y.
110- Yz Soruda Anayasann Anlam, Mmtaz Soysal, Gerek Y.
111- Cumhuriyetin eref Kitab, Hazrlayan: Abdurrahman Dilipak, aret Y.
112- Kemalizm, Abdurrahman Dilipak, Beyan Y.
113- Atatrk ve Din Eitimi, Ahmet Grta, D..B. Y.
114- Hutbeler, D..B. Y.1973 Ankara
115- mam-Hatipler in rnek Metinler, D..B. Y. 1981 Ankara
116- Din Anlay ve Mslman Sorumluluu, brahim Turhan, Haksz say
20, Kasm 92
117- Din stismar (zel say), slamiyat, c. 3, say 3, Temmuz-Eyll 2000
118- slamizasyon, slam'a Kar slam (zel Say) Kitap Dergisi, say 23,
Ocak 89
ATALAR YOLU
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Atalar Yolu; Anlam ve Mahiyeti
Tarihin esasna, nakle ve ancak ilmi kaynaklarn tespit edecei birok
asrlarn tecrbelerine, daha dorusu Allah'n tayin edip indirdii delillere bal
olan hkmlerde gemii bsbtn atmak ve ondan habersiz olarak hep yeni
eyler aramak doru deildir. Bununla beraber, kr krne gemie
taparcasna sevgi beslemek, ne olursa olsun atalar yolunu tutmak ve zellikle
ilimden, dinden nasibi olmayan, hata ve sapklktan ak ve Allah tarafndan
beyan edilmi bulunan atalar taassupla taklit etmek de onlar, Allah'a e ve
ortak tutmak, cehalet ve sapklkta boulup kalmaktr.
Bu konuda aranacak olan ey; hak ve batl, menfaat ve zarar, iyilik ve
ktlk, gzellik ve irkinliktir. Menfaatin, hakkyla menfaat; iyiliin hakkyla
iyilik, gzelliin hakkyla gzellik olmas iin de Allah'n hkmn, hakkn
delilini bulmak lazm gelir. Bundan dolay, bir eye tabi olma sebebi; eskilik,
yenilik veya atalar yolu olup olmamas deil; Allah'n emrine ve Hakk'n deliline
uygun olmasdr. Allah'n emrine uyan ve yaptn bilen atalara uyulur. Aksine,
Hakkn emrini tanmayan, ne yaptn bilmeyenlere -atalar bile olsa- yine
uyulmaz. Bu durum, eskilerde byle olduu gibi, yenilerde de byledir. Bunun

277

SLAM AKAD

iin fkh ta "zarar kadim olmaz" diye bir genel kaide vardr. "Kadim, kdemi
zere terk olunur" genel kural da bununla kaytldr.
Bu bakmdan eski, hibir kayda bal olmadan eski olduu iin deil; ak bir
zarar bulunmamas ynnden geerli olduu gibi, iyilii ve gzellii ilmin
sebeplerinden biriyle bilinen ve hakkn deliline uygun olup sonradan ortaya
konan yeni de geerlidir. Ksaca, hak ve iyilik ls, ne eski ve yeni, ne de
bilgisizlik ve istektir. Allah'n emrine ve delile dayanan ilim gerektir. Bunun iin
eski olsun, yeni olsun Allah'n indirdii delillere bakmayp da atalarn halini,
yalnz ata olduklarndan dolay taklit etmek, onlar Allah'a eler tutmak ve hakk
brakp hayal ve kuruntulara, eytann emirlerine uymak, izince gitmektir ki,
buna tutuculuk denir.
"Onlara; 'Allah'n indirdiine uyun' denildii zaman onlar, 'Hayr! Biz
atalarmz zerinde bulduumuz yola uyarz' dediler ... " (2/Bakara, 170). Bu
ayet gsteriyor ki, bir hak (doru) delile dayanmayan katksz taklit, din
hakknda yasaklanmtr. Belli bir bilgisizlie, sapkla uyup onu taklit etmek,
aklen batl olduu gibi; pheli olan hususta da delilsiz taklit, din asndan caiz
deildir. Aka belli olmayan hususlarda delilsiz sz sylemek ve o yolda
hareket etmek, bilmedii bir eyi Allah' a iftira olarak sylemek ve eytana
uyup bilgisizce hareket etmektir. Nitekim "Allah'n indirdii Kur'an'a ve dier
ak delillere, parlak belgelere ve bunlarn hkmlerine uyun" denildii zaman
Arap mrikleri, taassupla byle yapm ve byle sylemilerdi ki, bu ayet bu
sebeple inmitir. Bir rivayette de byle diyen ve ayetin inmesine sebep olanlar,
yahudilerden bir gruptur. "Allah'n indirdiine uyun" dendii zaman bunlar:
"Hayr, biz babalarmz neyin zerinde bulduysak ona tabi oluruz. nk
onlar bizden hayrl, bizden daha bilgiliydiler" demiler, yaplan bu teklifteki
ayet ve delilleri hi dnmeyerek taassuba sapmlardr. ( Elmall Hamdi
Yazr, Hak Dini Kur'an Dili, c. 1, s. 482-483) Onlarn batl gelenekleri ile ilgili
tek otoriteleri, bunlarn, atalarnn da gelenekleri olmasdr. Ahmak izleyiciler bu
tr bir gelenei, uyulmas gereken bir otorite olarak kabul ederler. (Seyyid
Kutub, Fi Zlali'l Kur'an, c. 1, s. 323-324)
Ayet-i kerimede kast olunanlar, ister slam'a ve slam eriatna davet
edildikleri zaman, yukardaki sz tekrarlayan ve slam'n reddettii cahiliyet
adetlerine smsk sarlan mrikler olsun; isterse bu dini ksmen veya
tamamen reddedip atalarnn yolundan ayrlmalar yahudiler olsun; her iki
zmre iin de bahis konusu olmak zere ayet-i kerime, akide hususunda
Allah'tan bakasndan bir ey almay ve dini konularda batl dinleri taklit
ederek, dnmeden, uursuzca nakiller yapmay kesinlikle reddediyor.
"...Ya atalar bir ey anlamam, doruyu da bulamam idiyseler?"
(2/Bakara, 170). Ya durum byle idiyse; onlar hala atalarna uymakta srar

278

SLAM AKAD

edecekler midir? Bu ne taklit, bu ne taassup? Bu yzden ayet-i kerime onlarn


halini, takliti ve mutaassp tavrlarna yaraan, azarlayc ve tekdir edici bir
tablo halinde canlandryor. Sylenenden baka bir ey anlamayan,
obanlarnn haykrn manasz seslerden ibaret sayan, babo bir hayvan
resmi var tabloda.
Hatta onlar, hayvandan da aadrlar. Hayvan grr, iitir ve barr. Fakat
onlar sardrlar dilsizdirler, krdrler: "(Hidayet arsna kulak vermeyen)
kafirlerin durumu, sadece obann barp armasn iiten hayvanlarn
durumuna benzer. nk onlar sarlar, dilsizler Ve krlerdir. Bu sebeple
dnmezler." (2/Bakara, 171). Onlar sardr, dilsizdir, krdr. Her ne kadar
kulaklar, dilleri ve gzleri olsa da, bu Kur' an' dan istifade edip hidayete
ermedikten sonra onlar sardr, krdr, dilsizdir. Hilkatinin sebebi olan
vazifeleri yerine getirmeyen ktrmlemi uzuvlar gibidirler. Sanki ne gzleri,
ne dilleri, ne de kulaklar var ... (Mevdudi, Tefhimu'l Kur'an, c. 1, s. 119 )
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Atalar Yolu, Her Dnemdeki Cahiliyyenin Temel Dinidir
nsanlar, ou zaman dnce ve yaam perspektiflerini byk lde
tarihlerinden devraldklar kltr ve geleneksel yaam tarzyla
ekillendirmektedirler. nk insan, doduu andan itibaren, -doru ya da
yanl- atalarnn kltr ve geleneiyle i iedir. nsan, iinde bulunduu bu
kltrle yetierek, onun bir paras, onu bir nceki nesilden devralp daha
sonraki nesle devredecek olan bu cahiliyye din ve dzeninin bir dilisi haline
gelir. Bu roln taycln yapan insan, rolnn yanlln dnmek bir
yana, ou zaman yaatmaya alt kltrnn doruluundan phe bile
etmez. Ona gre, kendisinin yapmas gereken; devrald kltr yaatmak,
kendinden sonraki nesillere devretme grevini yerine getirmektir. Bu grevi
yerine getirmeye iinde bulunduu toplum tarafndan zorlanr ve kendisini bu
noktada bilinsizce zorunlu hisseder. nk geleneksel yap, bir anlamda,
hatta ounlukla bilin denen olgunun iyiden iyiye kreldii ve alkanla
dnen davranlar btn olduu iin, insan etkin ynlendiricilikle
kuatverir. nsann, kendisini saran gelenek hakknda kukuya kaplmas iin,
ya tamamen farkl kltr ve geleneklerin egemen olduu bir toplum iinde
yaamak zorunda kalmas, ya da peygamberlerin tikat noktasnda ortaya
koyduklar tebli ve mcadelede olduu gibi, kendi toplumunun geleneine
kar iddetli bir bakaldr ve direnle uyarlm olmas gerekir. Bu faktrlerin

279

SLAM AKAD

etkisi, deiim sz konusu olmad mddete, geleneksel ark dnmeye


devam edecek, yerleik kltr tek dze yaamn srdrecek, ahtapotun kollar
gibi bu geleneksel atalar dini tm toplum bireylerini sarp salkl dnce
yaplarn dumura uratacaktr.
Antropoloji bu olay "historizm", yani "tarihselcilik" olarak tanmlar. Kur'an-
Kerim'in anlatm ile bu durum, "atalar dini"nin devam ettirilmesi diye
vasflandrlabilir. Kur'anda anlatlan gemi kavimlere ait kssalarda grrz ki;
"atalar dini" mazereti, lah teblii reddetmekte byk bir yer tutmaktadr. Yani
insanlarn atalarndan devraldklar dinden ayrlmak istemeyileri, onlar hak
dini reddetme sonucuna gtrmtr. nk hemen her ynden birbiriyle
tezat tekil eden "atalar dini" ile "hak din" in retileri karsnda bu insanlar
tercihlerini atalar dini ynnde yapmlardr. Bu noktada "atalar dini"ni tercih
eden insanlar, allm tarihi dnce kalplar ve davran biimleri dndaki
tutum ve anlaylar reddetmilerdir .
te bu "tarihselcilik", lah mesaj karsnda insann doru/salkl ve hr
dnebilmesini, buna bal olarak da dini yalnzca Allah1a halis klarak
yaayp sadece Allah'a kul olarak gerek zgrlne kavumasn
engellemitir. Bu n kabuller "ilah din"in evrensel ilkeleri deil de; temelde
"atalar dini"nin n kabulleri olunca, asrlar boyu yanl anlay ve yaay
devam ede gelmitir. Kendilerine getirilen dorular karsnda da atalarndan
devraldklarn mazeret gstererek kendilerini sorumluluktan kurtarmaya
bouna almlardr.
Kuran- Kerim, peygamberlerin kssalarn anlatrken inkarclarn mazereti
tavrlarn ve "atalar dini" ynndeki tercihlerini bize ibret verici bir ekilde
aktarmaktadr. Zaten Kur'anda kssalarn anlatlmasnn da ibret vermekten
baka bir amac yoktur. Ad kavminin kssasndan bahsederek Hud (a.s.) teblii
karsnda kavmi: "Ya! Demek sen, tek Allah'a kulluk edelim ve atalarmzn
taptklarn brakalm diye mi bize geldin?!" (7/A'raf, 70) diyerek bu ekilde
tavr alm, Allah'a kulluk yerine atalarnn taptklarn tercih etmilerdir. Yine
Medyen halkna gnderilen uayb (a.s.)'n tebliine kar kavminin taknd
tavr da farkl olmam, yine "atalar dini"ni terci ynnde olmutur (ll/Hud, 87).
Kur'anda anlatlan kavimlerin kssalarnda temelde iki ortak nokta gze
arpmaktadr.
Birincisi, dini sadece Allah'a halis klarak kulluk yapmak; ikincisi, bu kulluun
zorunlu sonucu olarak "atalar dini"nin getirdii yanl anlaylar reddetmektir.
Ancak, ilah mesajla karlaan her kavim, ilerinde kk birer topluluk hari,
atalarndan devraldklar dinin etkisiyle ilah dini reddetmilerdir. Kuran-
Kerim'i yalanlayanlarn durumu da bunlardan farkl deildir. Mekke dnemi
mriklerini anlatrken Rabbimiz bir genelleme yaparak peygamber/eli

280

SLAM AKAD

gnderilen her kavmin inkarclarnn ayn mazereti ileri srdklerini


bildirmektedir (43/Zuhruf, 22, 23). Buna gre; ilah mesajla gnderilen her
eli, birok yalanlamalarla birlikte "atalar dini" mazeretiyle (daha dorusu
bahanesiyle) karlamlardr. Bu insanlar, gelen mesaj karsnda akllarn
birazck kullanmak klfetine katlanmak yerine; daima kolaycl tercih etmiler,
atalarnn zerinde bulunduklarn yaamaktan uzak durmamlardr. Bu tavr
da srekli olarak yanllarn kltrel olarak devam etmesine sebep olmutur.
Kur'an- Kerim "atalar dini"ni mazeret gsterenlere kar: "...atalar bir ey
dnmeyen ve doru yolu bulamayan kimsele olsalar da m?!" (2/Bakara,
170, 5/Maide,104) eklindeki sorularla, yaptklarnn ne kadar tutarsz ve
geersiz olduunu istihza ile ortaya koymutur. Atalar dinini mazeret
gsterenler, hibir ekilde atalar tarafndan kendilerine sunulan dinin doru
olup olmadn aratrmam, ylece taassupla/banazca kabul etmilerdir.
Dnmeyen ve doru yolu bulamayan atalarn mazeret gstererek kendileri
de atalar gibi dnmeyen, dolaysyla doru yolu bulamayan kimseler
durumuna dmlerdir (2l/Enbiya, 54). Atalar dininin dncesi dna
kmamalar ve kendi akllarn kullanamamalar, 'onlar Allah'a kar iftiraya (7/
A'raf, 28) ve sonuta da eytann davet ettii alevli atein azabna gtrmtr
(31/Lokman,2l). nkarclarn durumu byle iken Rabbimiz kitabnda iman
edenlere hitap ederek kesin ve net bir dille onlar uyarm; deil cahili kltr
ve atalarn taklid etme ... yanl zere olan en yaknlar, babalar ve
kardelerini dahi veli edinmemelerini istemitir (9/Tevbe, 23).
Yukarda anlatlanlarn gnmzdeki yansmalarn dndmzde ierik
olarak belki biraz farkl olmakla birlikte, Kuran- dorular karsnda ne
srlen mazeretlerin yer yer benzer itirazlarla aynlat gzlenir. B u anlay;
ya mezhep taassubu, ya gemi ulemann dokunulmazl, ya da yaayan her
gelenein doruluunu kabul etmek gibi n kabullerle kendisini
gstermitir/gstermektedir. On drt yzyllk bir sre geiren islam kltr
bu zaman zarfnda dnce ve yaant itibaryla birok eskiltme, artrma, bid'at
ve hurafelere maruz kalmtr. Geleneksel din anlay, tarihin tad yanl
anlaylar da dinin aslndan saynm ve tarih (gelenein) basks altnda
onlarn doruluuna hkmederek yaatmaya devam etmitir. Dinin asln
Kur'an- Kerim'den ve rnek uygulamasn sahih snnetten almay brakan
insanlar, atalarnn kendilerine tad yanl-doru ne varsa hepsini
sorgulamadan kabul ederek hepsini "asl din" ya da "dinin asl" konumuna
getirmilerdir.
Doru olmayan eyleri gz kapal olarak doru saymak ne kadar yanl ise;
doruluu kesin delillerle ortaya konmam, ancak atalarn ve mevcut
gelenein getirmi olmas dolaysyla "doru kabul edilen" eyleri doru

281

SLAM AKAD

saymak da o kadar yanltr. Bundan dolay atalarmzn dt hatalara


dmemek, inan ve' amelde "gerekten doru" (5/Maide, 48) olanla hareket
edebilmek iin; dorularmz dinin asl olan Kurandan almak ve atalarmzn
bize tadklarn da Kur'an szgecinden geirmek zorundayz. Aksi takdirde
farknda bile olmadan hsrana debiliriz. "Asra andolsun ki insan hsran
iindedir. Ancak, iman edip salih amel ileyen, birbirine hakk ve sabr tavsiye
edenler hari. (l03/Asr, 1-3) (Mustafa Babekleyen, Atalar Dini zerine,
Haksz, say: 12, Mart 92, s. 6-7 )
Atalarn yolu, babalardan dedelerden devralnan din anlay, Kur' an ve
Snnet' e ters, hurafe ve uydurmalarla, yanllarla dolu olabilir. Srf babalarn
yolu diye, onlarn anlay diye bunlar savunmak, bunlar hak ve hakikat gibi
grmek atalar kutsallatrp putlatrmak, onlar Al1ah'a ortak komak
demektir. Bu problem, sadece eski cahiliyyenin problemi deildir; her dnemde
ve her yerde izlerini devam ettiren batl anlaytr. Bu anlay, bazen ecdad
yceltmekle, rklkla, tarihi kutsallatrmakla ortaya kar; bazen gelenek,
grenek, rf-adet ve kr krne taklitilikle kendini gsterir; "ele gne kar",
"bakalar ne der?", "ben bu yaa geldim, bunlar duymadm, dolaysyla bu
yanltr", "senin yan ka? Sen ne bilirsin?", "biz hocalarmzdan,
babalarmzdan byle grdk, byle duyduk; o yzden dorusu budur" gibi
ifadelerle ortaya kar; btn bunlar hurafe ve batl inanlar, cahiliyye mant
olarak deerlendirilmelidir. Eski cahiliyye dneminde tevhidi arnn nndeki
en nemli itirazn bu anlay olduu gibi, gnmz modern cahiliyyesinde de
durum farkl deildir. Gnmzde uurlu mslman genlerin srat- mstakm
izgisinde sahih slam' anlayp inanarak yaamalarnn nndeki engellerden,
belki de en byklerinden biri bu "atalar yolu" anlaydr.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Kur'an- Kerim'de Atalar Yolu ile ilgi Ayetler
Peygamberlerin Allah'tan getirdii hakikate, sadece Allah'a kulluk yapma
mesajna kar mriklerin "atalarnn yolu"nu gereke gsterip ecdatperestlik
yapmalar Kur'an- Kerim'de 25 yerde gndeme getirilir. Atalarnn izini takip
etmelerinin, atalarnn yolunu uursuzca srdrmelerinin lah lye ters
olduu gibi, akla manta da uygun olmad, geersiz bir gereke, daha
dorusu irk iin bahane olduu vurgulanr.
"0nlara (mriklere): 'Allah'n indirdiine uyun' denildii zaman onlar,
'Hayr! Biz atalarmz zerinde bulduumuz yola uyarz' dediler. Ya atalar bir

282

SLAM AKAD

ey anlamam, doruyu da bulamam idiyseler? (Hidayet arsna kulak


vermeyen) kafirlerin durumu, sadece obann barp armasn iiten
hayvanlarn durumuna benzer. nk onlar sarlar, dilsizler ve krlerdir. Bu
sebeple dnmezler. (2/Bakara, 170-171)
Onlara, 'Allahn indirdiine ve Rasul'e gelin' denildii vakit, 'babalarmz
zerinde bulduumuz (yol) bize yeter' derler. Atalar hibir ey bilmiyor ve
doru yol zerinde bulunmuyor iseler de mi? (5/Maide, 104)
"Mrikler/putperestler diyecekler ki: 'Allah dileseydi, ne biz irk/ortak
koardk ne de atalarmz irk koard. Hibir eyi de haram klmazdk.' Bu
ekilde onlardan ncekiler de (peygamberleri) yalanladlar da sonunda
azabmz tattlar. De ki: 'Yannzda bize aklayacanz bir bilgi var m? Siz
zandan baka bir eye uymuyorsunuz ve siz sadece yalan sylyorsunuz."
(6/En'am, 148)
Onlar bir ktlk yaptklar zaman: 'Babalarmz bu yolda bulduk. Allah
da bize bunu emretti' derler. De ki: 'Allah ktl emretmez. Allah'a kar
bilmediiniz eyleri mi sylyorsunuz? (7/ A'raf, 28)
"(Ad kavmi, peygamberleri Had (a.s.)'a) Dediler ki: 'Sen bize tek Allah'a
kulluk etmemizi ve atalarmzn tapmakta olduklarn brakmamz iin mi geldin?
Eer dorulardan isen, bizi tehdit ettiini (azab) getir. (Hud) dedi ki: 'Artk size
Rabbinizden bir azap ve bir gazab/hm inmitir. Haklarnda Allah'n hibir delil
indirmedii, sadece sizin ve atalarnzn takt kuru isimler hususunda benimle
tartyor musunuz? Bekleyin yleyse, phesiz ben de sizinle beraber
bekleyenlerdenim." (7/A'raf, 70-71)
"Kyamet gnnde, 'Biz bundan habersizdik' demeyesiniz diye Rabbin
Adem oullarndan, onlarn bellerinden zrriyetlerini ald ve onlar kendilerine
ahit tuttu ve dedi ki: 'Ben sizin Rabbiniz deil miyim?' (Onlar da), 'Evet
(Rabbimiz olduuna) ahit olduk' dediler. Yahut, (ne yapalm) daha nce
babalarmz Allah'a irk/ortak kotu, biz de onlardan sonra gelen bir nesildik,
(onun iin biz de onlarn izinden gittik. Ahd'i) iptal edenlerin yznden bizi
helak edecek misin?" (7/A'raf, 172-173)
"Onlar (Firavun ve toplumu) dediler ki: 'Babalarmz zerinde
bulduumuz (dinden) bizi dndresin ve yeryznde ululuk sizin ikinizin olsun
diye mi bize geldin? Halbuki biz size inanacak deiliz." (lO/Yunus, 78)
"(Semud kavmi) Dediler ki: 'Ey Salih! Sen, bundan nce iimizde mit
beslenen birisiydin. (imdi) babalarmzn taptklarna (putlara) tapmaktan bizi
engelliyor musun? Dorusu biz, bizi kendisine (kullua) ardn eyden ciddi
bir phedeyiz." (Hud, 62)
"(Medyen halk) Dediler ki: 'Ey uayb! Babalarmzn taptklarn (putlar)
brakmamz, yahut mallarmzda (eksik veya fazla verme hususunda)

283

SLAM AKAD

dilediimizi yapmay terk etmemizi sana namazn m emrediyor? Hakikaten sen


yumuak huylusun, ok akllsn, (diyerek alay ettiler). " (Hud, 87)
"0 halde onlarn tapmakta olduklar eylerden (bu eylerin onlar azaba
gtrdnden) phen olmasn. nk onlar ancak daha nce babalarnn
tapt gibi tapyorlar. Biz onlarn (azaptan) nasiplerini mutlaka eksiksiz olarak
vereceiz. (Hud, 109)
"(Yusuf dedi ki:) Ey zindan arkadalarm! eitli tanrlar m daha iyi,
yoksa kahredici olan bir tek Allah m? Siz, Allah' brakp sadece sizin ve
atalarnzn takt (birtakm anlamsz) isimlere tapyorsunuz. Allah onlar
hakknda herhangi bir delil indirmemitir. Hkm Allah 'tan bakasnn deildir.
O da Kendisinden bakasna ibadet etmememizi emretmitir. te dosdoru din
budur. Fakat insanlarn ou bilmezler." (l2/Yusuf, 39-40)
"Sizden ncekilerin, Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin ve onlardan
sonrakilerin haberleri size gelmedi mi? Onlar Allah'tan bakas bilmez.
Peygamberleri kendilerine mucizeler getirdi de onlar, ellerini peygamberlerinin
azlarna bastlar, (hakk sylemelerini engellemek istediler) ve dediler ki: 'Biz,
size gnderileni inkar ettik ve bizi, kendisine ardnz eyden phelendirici
bir kuku iindeyiz. Peygamberleri dedi ki: 'Gkleri ve yeri yaratan Allah
hakknda phe mi var? Halbuki O, sizin gnahlarnzdan bir ksmn
balamak ve sizi muayyen bir vakte kadar yaatmak iin sizi (hak dine)
aryor. Onlar dediler ki: 'Siz de bizim gibi bir beerden baka bir ey
deilsiniz. Siz bizi atalarmzn tapm olduu eylerden dndrmek
istiyorsunuz." (l4/brahim, 9-10)
"Mrikler dediler ki: 'Allah dileseydi ne biz, ne de babalarmz ondan
bakasna ibadet ederdik. Onun emri olmadan hibir eyi de haram klmazdk!'
Onlardan ncekiler de byle demilerdi. Peygamberlerin zerine ak-seik
tebliden baka bir ey var nu?" (l6/Nahl, 35)
"Onlarn da (Allah evlat edindi diyenlerin), atalarnn da bu konuda hibir
bilgisi yoktur. (Onlarn kfr ve iftira hususunda) azlarndan kan bu sz ne
byk oldu! nk yalandan baka bir ey sylemiyorlar." (18/Kehf, 5)
"Andolsun Biz, daha nce brahim'e de hidayet, drstlk ve bilgi gc
vermitik. Biz onu iyi tanrdk. O, babasna ve kavmine: 'u karsna geip
tapmakta olduunuz heykeller nedir byle?' demiti. Dediler ki: 'Biz,
babalarmz bunlara tapar kimseler olarak bulduk' 'Dorusu, dedi, siz ve
babalarnz, ak bir sapklk iindeymisiniz." (Enbiya, 51-54)
"Andolsun Biz Nuh'u kavmine gnderdik. 'Ey kavmim! dedi, Allah'a kulluk
edin. O'ndan baka ilahnz yoktur. Hala saknmaz msnz? Bunun zerine,
kavminin iinden kafir olan liderler topluluu; 'Bu, dediler, tpk sizin gibi bir
beer olmaktan baka bir ey deildir. Size stn ve hakim olmak istiyor. Eer

284

SLAM AKAD

Allah (peygamber gndermek) isteseydi, muhakkak bir melek gnderirdi. Hem


biz bunu gemi atalarmzdan da byle bir ey iitmi deiliz. " (M'minun, 2324)
"Onlar, ncekilerin dediklerinin benzerini sylediler. Dediler ki: Sahi biz,
lp de bir toprak ve kemik yn haline gelmiken, mutlaka yeniden
diriltileceiz, yle mi? Hakikaten, gerek bize, gerekse daha nce atalarmza
byle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu gemitekilerin
masallarndan/efsanelerinden baka bir ey deildir." (23/M'minun, 81-83)
"(Rasulm!) Onlara brahim'in haberini de naklet. Hani o, babasna ve
kavmine: 'Neye tapyorsunuz?' demiti. 'Putlara tapyoruz ve onlara tapmaya
devam edeceiz' diye cevap verdiler. brahim: 'Peki, dedi, yalvardnzda onlar
sizi iitiyorlar m? Yahut size fayda ya da zararlar olur mu?' yle cevap
verdiler: 'Hayr, ama biz babalarmz byle yapar bulduk.' brahim dedi ki: 'yi
ama, ister sizin, ister nceki atalarnzn olsun, neye taptnz (biraz olsun)
dndnz m? yi bilin ki onlar benim dmanmdr; ancak alemlerin Rabbi
(benim dostumdur). " (26/uara, 69-77)
"Kafirler dediler ki: 'Sahi, biz ve atalarmz, toprak olduktan sonra
gerekten (diriltilip) karlacak myz?' Andolsun ki, bu tehdit bize yapld gibi,
daha nce atalarmza da yaplmtr. Bu, ncekilerin
masallarndan/efsanelerinden baka bir ey deildir. De ki: 'Yeryznde gezin
de, gnahkarlarn akbeti nice oldu, bir bakn!" (27/Neml, 67-69)
"Masa onlara apak ayetlerimizi getirince, 'Bu, olsa olsa uydurulmu bir
sihirdir. Biz nceki atalarmzdan bylesini iitmemitik' dediler. Masa yle
dedi: 'Rabbim, kendi katndan kimin hidayet rehberi getirdiini ve hayrl
akbetin kime nasip olacan en iyi bilendir. Muhakkak ki, zalimler iflah
olmazlar. " (Kasas, 36-37)
"Onlara: 'Allah 'n indirdiine uyun' dendiinde: 'Hayr, biz babalarmz
zerinde bulduumuz yola uyarz, derler. Ya eytan, onlar alevli atein azabna
aryor idiyse!" (3l/Lokman,2l)
"Onlara ak ak ayetlerimiz okunduu zaman demilerdi ki: 'Bu, sizi
babalarnzn tapt (putlardan) evirmek isteyen bir adamdan bakas deildir.
Bu (Kur'an) da uydurulmu bir yalandan baka bir ey deildir.' Hak
kendilerine geldiinde hakk inkar edenler de: 'Bu, apak bir bydr, baka
bir ey deildir' dediler." (34/Sebe', 43)
"Sonra kesinlikle onlarn dn, lgn atee olacaktr. Kukusuz onlar
atalarn dalalette buldular da pelerinden koup gittiler. Andolsun ki, onlardan
nce eski toplumlarn ou dalalete dt. Kukusuz, Biz onlara uyarclar
gndermitik. Uyarlanlarn akbetinin ne olduuna bir bak! Allah'n ihlasl
kullar mstesna" (37/Saffat, 68-74)

285

SLAM AKAD

"Yoksa bundan nce onlara bir kitap verdik de ona m tutunuyorlar?


Hayr! Sadece, 'biz babalarmz bir din zerinde bulduk, biz de onlarn izinde
gidiyoruz' derler. Senden nce de hangi memlekete uyarc gndermisek
mutlaka orann varlkllar: 'Babalarmz bir din zerinde bulduk, biz de onlarn
izlerine uyarz' derlerdi. 'Ben size, babalarnz zerinde bulduunuz (din)den
daha dorusunu getirmisem (yine mi bana uymazsnz)?' deyince, dediler ki:
'Dorusu biz, sizinle gnderilen eyi inkar ediyoruz.' Biz de onlardan intikam
aldk. Bak, yalanlayanlarn sonu nasl oldu?" (43/Zuhruf, 21-25)
"Bunlar (putlar), sizin ve atalarnzn takt isimlerden baka bir ey deildir.
Allah onlar hakknda hibir delil indirmemitir. Onlar zanna ve nefislerinin aa
hevesine uyuyorlar. Halbuki kendilerine Rableri tarafndan yol gsterici
gelmitir." (53/Necm, 23)
"Ey iman edenler! Eer kfr imana tercih ediyorlarsa, babalarnz ve
kardelerinizi veliler/dostlar edinmeyin. Sizden kim onlar dost edinirse, ite
onlar zalimlerin kendileridir. De ki: 'Eer babalarnz, oullarnz, kardeleriniz,
eleriniz, hsm akrabanz, kazandnz mallar, kesada uramasndan
korktuunuz ticaret, holandnz meskenler (evler, konaklar, kkler) size
Allah 'tan, Rasulnden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artk
Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasklar topluluunu hidayete
erdirmez." (9/Tevbe, 23-24)
"Allah' a ve ahiret gnne iman eden bir toplumun -babalar, oullar,
kardeleri, yahut akrabalar da olsa- Allah' a ve Rasulne dman olanlarla
dostluk ettiini grmezsin. te onlarn kalplerine Allah, iman yazm ve
katndan bir ruh ile onlar desteklemitir. Onlar ilerinden rmaklar akan
cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardr. Allah onlardan raz olmu, onlar
da Allah 'tan honut olmulardr. te onlar, Hizbullah 'tr/Allah 'tan yana
olanlardr. yi bilin ki Allah 'tan yana olanlar, kukusuz kurtulua erenlerdir."
(Mcadele, 22)
"Nuh Rabbine dua edip dedi ki: 'Ey Rabbim! phesiz (boulmu olan)
olum da ehlimden/ailemdendir. Senin vaadin ise elbette haktr. Sen Hakimler
Hakimisin.' Allah buyurdu ki: 'Ey Nuh! O asla senin ailenden deildir. nk o,
salih olmayan bir amel sahibi idi (Kafirdi). O halde hakknda bilgin olmayan bir
eyi Benden isteme. Ben sana cahillerden olmaman tavsiye ederim." (Hud, 4546)
"Biz, insana ana-babasna iyi davranmasn tavsiye etmiizdir. Eer onlar,
seni, hakknda bilgin olmayan bir eyi (kr krne) Bana irk/ortak koman
iin zorlarlarsa, onlara itaat etme. Dnnz ancak Banadr. O zaman, size
yapm olduklarnz haber vereceim." (29/ Ankebut, 8)
"Eer onlar (ana-baban) seni, hakknda bilgin olmayan bir eyi (kr

286

SLAM AKAD

krne) Bana irk/ortak koman iin zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla
dnyada iyi gein. Bana ynelenlerin yoluna uy. Sonunda dnnz ancak
Banadr. O zaman size, yapm olduklarnz haber veririm." (31/Lokman, 15)
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Atalar Klt; Sosyal evre ve Gelenein Putlatrlmas
Sosyal evre: nsan, her trl zihinsel ve duygusal yapya sahip olarak
gelimeye hazr bir vaziyette dnyaya gelir. Bu geliim srecini devam
ettirebilmek iin toplum ierisinde yaamak ve dier insanlardan faydalanmak
zorundadr. Bu ynyle toplumsal bir varlk olarak deerlendirilen insan;
inancn, bak asn, her trl deer yargsn, kimlik ve kiiliini iinde
yaad toplumdan alr. Fakat belirli bir noktaya gelindiinde toplum, insann
benliini, iradesini, idrakini kuatr, adeta esir alr, hapseder. nsann,
toplumun koyduu normlar aabilmesi bir mesele haline gelir. Zira toplumlar
kendi normlarn bireylere benimsetmek onlarn dnce, inan ve
davranlarn ynlendirmek ister. Bu, toplumun putlamas demektir.
Toplum, binlerce yllk birimini, tecrbelerini, rf ve adetlerini, inanlarn,
deer yarglarn bireylere aktardktan sonra, bu sosyal deer ve normlarn
eletirilmesine tahamml edemez, kendine mensup bireylerden mutlak itaat
bekler. Bu normlar karsnda pheye dlmesini bile istemez. Sosyal evre,
insann her ynyle geliimine uygun bir ortam olmakla birlikte, belli bir
aamadan sonra yetersiz kalmakta, hatta fertlere alternatif tanmad zaman
da zararl olmaktadr. Hr dnme ve aratrma imkanlarn ortadan kaldran
toplumsal evre basks, hibir zaman ho karlanmamaktadr.
Kur'an kltrne dayal bir perspektiften baktmzda, yaplarna gre iki
tr toplumun varlndan sz edebiliriz. Biri normlar lahi retiye dayal
toplumlar (slami toplum/mmet), dieri normlar cahili retiye dayal
toplumlar (cahiliye). Cahiliye toplumlarnda insan doruluktan, iyilikten,
gzellikten uzaklatrc bir bask vardr. te bylesi toplumlarda toplumun
yanllna ramen doruyu grmek, toplumun ktlne ve irkinliine
ramen iyiyi ve gzeli tercih etmek, sz konusu topluma ve toplumsal
deerlere kar kmay, basklara gs germeyi gerektirir. Ayrca kiiliini
iinde bulunduu toplumla zdeletirmi kimseler iin byle bir durum geerli
deildir. Bunlar iin, iinde yaadklar toplumu reddetmek kendi kiiliini

287

SLAM AKAD

reddetmek gibi imkanszdr. Bu tip insanlar lahi bir mesajla, hak szle
karlatklarnda kendilerine gre bir deerlendirme yapma yeteneklerini
ilevsiz hale getirmilerdir. Byle bir durumda zihinlerinin ilk artrd ey,
iinde yaadklar toplumun yaklamlardr. Doru da olsa yanl da olsa
toplumun reddettii her ey, toplumun bireylerince kabul edilemezdir; bu
toplumun yazl olmayan yasasdr/nassdr.
Hak bir szle, lahi bir mesajla cahiliye toplumunun karsna kanlar u
tr sorulara muhatap olurlar: "Bu kadar insan bilmiyor da sen mi biliyorsun?
Bunca insan yanl yolda da, sen mi doru yoldasn, yani bu kadar insan
aldatldnn farknda deil de, bunu bir sen mi farkettin? Daha senin yan
ka? Biz bu yaa kadar atalarmzdan buna benzer bir ey duymadk, byle bir
ey grmedik ... "
Evet, bu kimselerin anlayna gre iyi ve doru, ounluun kabul
ettikleridir. Peki nedir ounluun zellikleri? Kur'an- Kerim, ounluun
"yoldan km, fsk ehli (Maide, 59; 7/A'raf, 102; 9/Tevbe, 8), "vahiy bilgisine
kar ilgisiz" (7/A'raf, 187; 12/Yusuf, 21; 30/Rum, 6; 34/Sebe', 28), "Allah'n
verdii saysz nimetlere nankrlk eden" (2/Bakara, 243; 7/A'raf, 17;
12/Yusuf, 38; 40/M'min, 61) ve "kafir" (l2/Yusuf, 103; 13/Ra'd, 1; 17/sra,
89) kimseler olduunu belirtir. "Muhakkak ki Biz, bu Kur'an da insanlara her
trl misali, eitli ekillerde anlattk. Yine de insanlarn ou
kfrden/inkarclktan bakasn kabullenmediler. " (17/sra, 89) "Andolsun ki
eski milletlerin ou dalalete dt." (37/Saffat, 71) "Sen iman etmelerine
dkn olsan bile yine de insanlarn ou iman edecek deillerdir." 12/Yusuf,
103) "Elif Lam Mim Ra, Bunlar Kitab'n ayetleridir. Sana Rabbinden indirilen
haktr, fakat insanlarn ou iman etmezler." (13/Ra'd, 1)
Kur'an llerine gre itikadi ve ahlaki adan olumsuz kimlik tayan,
normlar cahiliye esaslarna gre belirlenmi toplumlar, ounluun cahil, gafil
ve kafir olmas sebebiyle insanlar Hak yoldan saptrabilecek bir etkinlie
sahiptir. Yce Allah konu zerinde m'minlerin dikkatini ekecek uyarlarda
bulunur: "Yeryznde bulunanlarn ouna uyacak olursan; seni Allahn
yolundan saptrrlar. Onlar zandan baka bir eye tabi olmaz, yalandan baka
sz de sylemezler." (6/En'am, 116). Bu ayet, ayn zamanda, hakkn tek,
batllarn ise birden fazla olduuna, yerkre zerinde yaayanlarn
ounluunun da kafirler topluluuna mensup olduuna iaret eder. nsann
batl inanlara mensup toplumla etkileiminden genellikle batl inanlar doar.
Her insanda ounlua ayak uydurma, ounluun beenisini kazanma eilimi,

288

SLAM AKAD

ounluk tarafndan dlanma korkusu vardr. nsann ierisinde yaad


toplum inan asndan Tevhid zere ise, toplumun yapaca etkileme olumlu
olur. Fakat toplum dalalet ehli insanlardan oluuyorsa etkileim de bu
dorultuda olacandan, dalalet ehli toplum, inkar motivi ilevini grr. Bu
durumda slam, ounluun deer yarglarna deil, Kur'an retilerine itibar
etmeyi ngrr.
Bireyin kimlik ve kiiliinin olumasnda ounluun, yani sosyal
evrenin rol inkar edilemez. Sosyal evre, dorudan doruya olmasa bile,
dolayl olarak etkide bulunur. slami adan bozuk bir evre, ncelikle ruhu
bozar. Ve bozulan ruhi ortamda, kutsal duygularn, yce dncelerin geliimi
zayflar, adi dnceler glenir, baya duygular reva bulur. Byle bir
ortamda kiinin inkara dmesi kolaylar. Hatta olumsuz sosyal evre, bireyin
inkarclnn bir motivi olur.
Atalar Klt: Her doan insan, bir toplum ierisinde, o topluma zelliini
veren kltr ortam ierisinde bulur kendisini. Birey kltr ortamyla balatt
etkileim srecini bir mr boyu devam ettirir. Fertler bir yandan mevcut
kltrle hayatlarn ekillendirirken, dier yandan bu kltr yeni yetien nesle
aktarma urana girerler. Bata yetien nesil olmak zere btn toplum
bireyleri kltr ortamna adapte olmaya aba harcarlar. Zira sosyal bir varlk
olan insan, doal olarak, nceki nesillerin devretmi olduu fikirleri, inanlar,
davran kalplarn benimser, sahiplenir. Sahiplenilen bu sosyal normlar nesiller
boyu srekliliini korur. Gemi nesilden alnan sosyal normlarn en belirgin
zellii sreklilik arz etmesi ve sreklilii salayan atalarn stnl fikridir.
(Mustafa Armaan, Gelenek, Aa Y. s. 19 )
Kltrn insana kazandrd normlardan insann bir anda syrlmas,
onlar terk etmesi olduka zor bir itir. Bu tr deerler nceki nesillerden miras
alnm ve bireylerin benliine ayrlmamacasna yerlemi, onlarn kiiliklerinin
bir paras olmutur. Ayn ekilde toplumda batl inanlar, kt alkanlklar
hakim olunca, bu insanlar atalarndan taklit yoluyla devraldklar bu inan ve
alkanlklardan uzaklatrmak, ayrmak imkansz gibidir. te toplumun yapsn
oluturan batl inan ve kt davranlar insanlar hakikatleri idrak etmekten ve
hakka itaatten alkoyan en nemli sosyal motivlerden birisidir. Bireyin iinde
yaad cahiliye toplumunun normlar, insandaki inanma kabiliyetinin
uyanmasn ve gelimesini engelleyen etkili bir perdedir. Kur'an- Kerim bu
toplumsal yapy Hakk'n tezahne en byk engel kabul etmi; akli incelemeyi,
delillere sarlmay, bilinli ve insanca yaamay nermitir.

289

SLAM AKAD

"Onlara: 'Allah'n indirdiine uyun' dendiinde: 'Hayr, biz babalarmz


zerinde bulduumuz yola uyarz, derler. Ya eytan, onlar alevli atein azabna
aryor idiyse?!" (311Lokman, 21). Eski atalarna tapyor olmalarnn hibir
akli dayana yoktur (bn Kesir, III/458). Saf, katksz mcerret taklide
yneliyorlar (evkan, Fethu'l-Kadr, IV124l). yle bir taklit ki, taklit ettikleri
ey doru mu, yanl m bunun zerinde hibir ekilde dnmyorlar. nsan
bir eyi taklit edebilir, fakat bir yandan da onu sorgular veya taklit etmeden
nce zerinde dnr. Fakat kafirler kendilerine gelen lahi mesaj kabul
etmedikleri gibi, taklit ettikleri gelenek ve deerlerin doru olup olmad
zerinde dnmek de istememilerdir.
Cahiliye toplumlarnda geleneki anlay, gemiin tartlmasna,
atalardan miras alnan sosyal normlarn analiz edilmesine ve semecilie tabi
tutulmasna kar kar: "Onlara (mriklere): 'Allah'n indirdiine uyun'
denildii zaman onlar, 'Hayr! Biz atalarmz zerinde bulduumuz yola uyarz'
dediler. Ya atalar bir ey anlamam, doruyu da bulamam idiyseler?"
(2/Bakara, 170). Kur'an'a, Peygamber'in getirdiklerine tabi olmalar
istendiinde atalarn taklitle yetinmilerdir.
Taklitilik, irkin ayrlmaz niteliklerinden birisidir. Kur'an- Kerim, atalar
taklit ve onlara uyma bahanesiyle dnya ve ahiretle ilgili hakikatleri inkar etme
anlayn pek ok ayette deiik vesilelerle knar. Yoksa bundan nce onlara
bir kitap verdik de ona m tutunuyorlar? Hayr! Sadece, 'biz babalarmz bir din
zerinde bulduk, biz de onlarn izinde gidiyoruz' derler. _ Senden nce de
hangi memlekete uyarc gndermisek mutlaka orann varlkllar: 'Babalarmz
bir din zerinde bulduk, biz de onlarn izlerine uyarz' derlerdi. 'Ben size,
babalarnz zerinde bulduunuz (din)den daha dorusunu getirmisem (yine
mi bana uymazsnz)?' deyince, dediler ki: 'Dorusu biz, sizinle gnderilen eyi
inkar ediyoruz.' Biz de onlardan intikam aldk. Bak, yalanlayanlarn sonu nasl
oldu? (43/Zuhruf, 21-25).
Ayn zamanda atalar klt, tarihin belli bir dnemiyle belli nesille snrl
olmayp, sosyal etkileim kural gerei nesilden nesile geerek sreklilik zellii
gsterir: "Bizden nce babalarmz Allah' a irk/ortak komutu, biz de
onlardan sonra gelen bir nesiliz, ileri batl olanlarn yaptklar yznden bizi
helak m edeceksin?" (7/ A'raf, 173)
Kur'an- Kerim, her inan ve davran ta delile bavurmay ngrrken,

290

SLAM AKAD

mrikler inan ve davranlarnda atalarn taklit etmeyi l almlardr.


"brahim sordu: 'Nelere tapyorsunuz?' Onlar: 'Putlara tapyoruz. Onlara
balanyoruz.' 'ardnz vakit sizi duyuyorlar m? Yahut size bir fayda ve
zarar verirler mi?' 'Hayr, ama babalarmz da bu ekilde bulduk. (26/uara,
70-77). Mrikler putlarn geerliliini gelenee balyorlar. Delil yerine
taklitilii tercih etmeleri, irkte kalmann motivi olup, ayn zamanda Allah'a
ortak koanlarn dnce esasn tekil eder.
Atalardan miras olarak alnan sosyal normlarn ve bunlara balln en
olumsuz taraf, toplumun yahut bireyin hidayete ermesi iin bir aama olan
sosyal veya bireysel deiimi engelliyor olmasdr. Mesela, cahiliye toplumlarn
hidayete aran, onlarda bir deiim sreci balatmak isteyen btn
peygamberle bu sosyal motiv ile kar karya kalmlardr. Gemii stn
grme ve beenme duygusu, sosyal deime karsnda kalan toplumlarda
ska grlen bir olaydr. nk adetlerine bal olan toplumlar deiiklikten
rahatsz olur. Fakat bu durum adetlerin niteliine gre de deiiklikler arz eder.
Kendisine veya gemiine kusur isnad etmek, insana zor gelir. Dolaysyla
nceden beri yrrlkte olan ok saydaki adetlerden insan vazgeirmek g
bir meseledir. zellikle kkl bir gemie sahip toplumlarn, yllar ncesi, hayat
normlarnn bir birikimi olan geleneksel yapy deitirmenin kolayolmad
grlyor. nk sz konusu geleneksel yap toplum bireylerinin tamamnn
katlmyla bir kltr birikimi meydana getirmitir. te toplum vicdannda
kemikleen bu dahili geleneksel yapy deitirmeyi baaran, ayn zamanda
toplumu lah gelenee davet eden slam olmutur.
slam'n ilk dnemde deitirmeyi baard toplumun geleneksel yaps
ierisinde dinin konumunu incelediimizde, dini inan ve davranlarn samimi
bir insan ifadesi olmad, kr krne atalara ballk olduu grlr. Psikososyal adan bir deerlendirme yapldnda, slam ncesi Araplarda
putperestliin gerek manada bir "din" olmaktan ziyade, kutsallatrlm
geleneklere bal ve bir dereceye kadar sosyal dzeni salayan davran
kurallar olduu sonucuna varlr. Cahiliye devri Araplarnda din ferde gre
deien bir inan olmaktan ok, kollektif kabile uurunun davranlar eklinde
tezahr eden bir grntsdr; realitenin stnde sadece vicdana hitap eden
bir duygu veya dn biimi deildir. Ksacas inan, sosyal evrenin empoze
ettii bir davran ekliydi. Rasyonel deerlendirmelerden uzak, kr krne
robotvari mekanik bir taklitilik geerliydi. nemli olan atalara bal kalarak rf
ve adetlere uygun ekilde hareket etmekti ..

291

SLAM AKAD

zellikle slami tebliin Mekke devrinde nazil olan ayetler, slam ncesi
Arap toplumunun din anlayna k tutmaktadr. De ki: 'Allah' brakp da
taptnz putlarmza hi baktnz m? Yeryznde yarattklar nedir? Bana
gstersenize.' Yoksa onlarn Allah'la ortakl gklerde midir? Yoksa Biz onlara
kitap verdik de ondaki delillere mi dayanrlar? Hayr! O zalimler, birbirlerine
sadece aldatc sz sylerler. (35/Fatr, 40) "(Ey inkarclar!) imdi Lat, Uzza
ve bundan baka ncleri olan Menat'n ne olduunu syler misiniz? Bunlar
(bu putlar), sizin ve babalarnzn takt adlardan baka bir ey deildir. Allah
onlar destekleyen bir delil indirmemitir. Onlar sadece zanna ve nefislerinin
hevasna (canlarnn isteine/arzusuna) uymaktadrlar." (53/Necm, 19-20, 23)
"Ayetlerimiz onlara apak olarak okunduu zaman; 'Bu adam sizi babalarnzn
taptklarndan alkoymaktan baka bir ey istemiyor' derlerdi. 'Bu Kur'an
dpedz bir uydurmadan baka bir ey deildir' derlerdi. Hak, inkar edenlere
geldiinde, onun iin; 'bu apak bir bydr' demilerdi." (34/Sebe', 43)
Kur'an- Kerim'in srarla, hidayetin nne bir engel olarak dikilen atalar
klt zerinde durduunu gryoruz. Kur'an'da en ok zerinde durulan inkar
motivi olan atalar klt, inkarn tarihi sebebi de saylabilir. Geleneki toplumlar,
batl deer yarglarna son derece bal ve yenilie kapaldrlar. Aslnda her
toplum bu zellie az ok sahiptir. nsanlarn gelenek ve greneklerinden
vazgeip yeni dnceleri kabul etmeleri zor bir itir. zellikle toplumun yal
kesiminde eskiye ballk hissi genlerden daha gldr. Atalarndan
devraldklar gelenek ve deerleri kr krne izleyenler, bu gelenekleri
uyulmas gerekli bir otorite olarak kabul ederler. Geleneklerin otoritesini
benimsemi olmak Allah'n otoritesini benimsemeye engel olur. (Abdurrahman
Kasapolu, Kur'an'da man Psikolojisi, s. 202-211)
Gnmzn din kltr ve din ierikli ihtilaf ve tartmalar konusunda biri
ifrat, biri tefrit iki batl izgi gze arpmaktadr. Bir tarafta gelenei ve iinde
eitli bid'atlar, hurafeler, israiliyat geleri bulunan geleneksel din anlayn
(iine bolca batl karm, dolaysyla hak olmaktan km, hak
grnmndeki sentezi) banazca savunan dindar grnml insanlar; dier
tarafta bunlara tepki olarak kan, slam d evrelerce, dzen ve medya
tarafndan destek gren ve gittike yaygnlama eilimindeki modernist ve
reformcu din anlay. Bize den, hakk hak bilerek, ona hibir batl
kartrmadan, eer kartrlmsa Kur'an ve sahih snnet leiyle yeniden
ayklayarak katksz, hurafelerden arnm, atma ve katmalardan arnm "halis
din"e sahip kmak, "hak zere", orta yol olan srat- mstakm izgisinde
yaamaktr.

292

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Hurafe; Anlam ve Mahiyeti
Dinde olmad halde dindenmi gibi uydurulup anlatlan hikaye ve
rivayetlere verilen ad. Bu eit rivayetler ve hikayeler tmyle uydurma, hatta
bir ksm sama sapan olduu halde, tarih boyunca dine mal edilmi, dini bir
klfla sunulmulardr.
Hurafe, aslnda bir insann addr. Asl astar olmayan hikayeler anlatrm.
Dolaysyla, Hurafe'nin anlattklar, Hurafe'nin uydurduklar, Hurafe'nin kard
sylentiler zamanla, bu tr btn uydurma rivayetlerin ortak ad olmutur.
Hurafeler, dilden dile veya kitaplar araclyla anlatlan rivayetlerdir.
Bunlarn salam bir asllar yoktur, yani uydurma eylerdir. Ancak dini bir
motifle, dine mal edilerek anlatlr. in nemli olan yan da burasdr. Hurafeler
yalnzca hikaye olsa, zerinde durulmaz. Hikaye ve masal, her yerde her
zaman anlatlabilir, yazlabilir. Ancak, uydurma ve yanl olduklar halde
bunlara dini bir maske taklr, slami bir klf giydirilirse, o zaman i deiir.
nk bu tr rivayetler mslmanlarn saf inancna zarar vermektedir.
Mslmanlar arasnda dolaan yanl unsurlarn bir ksm, yahudi ve
hristiyan kaynaklarndan aktarlmlardr. Bunlara 'srailiyyat' denilir. Bir ksm,
dinden olmad halde dine sonradan sokulan bid'atlerdir. Ki bunlar, uydurma
olduklar halde, ok nemli dini ibadetler gibi alglanr ve yaplr. Bir ksm, halk
arasna yerlemi batl, yani yanl, slam d inanlardr. Hurafeler, slam
gerekleriyle badamayan batl inanlar, uydurma hikayeler ve arpk
davranlardr.
Hurafeler, bir taraftan mslmanlarn inanlarna zarar verirken bir
taraftan da bakalarnn, yeni yetien nesillerin slam hakknda yanl fikre
sahip olmalarna sebep Olur. Hurafelerle rlm bir din, gnmzn
gereklerinin ouyla badamaz. Halbuki slam, kainattaki kevni gereklerle
uyutuu gibi, her an ve her lkenin insanna hitap etmektedir.
Gnmzde birok felsefi, siyasi ve iktisadi dnce, birok tavr ve
anlay da birer bilimsel gerek, birer deimez inan ilkeleri gibi

293

SLAM AKAD

sunulmaktadr. Halbuki bunlarn ou, gereklii kesinlememi teori, zan ve


kuruntudan ibarettir veya kiilerin kendi grleri, ya da zamanla modas
geecek hususlardr. Bunlarn pek ou mslmanlarn saf inancn bozacak
zelliktedir. Bunlara 'modem hurafeler' dememiz mmkndr. Mslmanlar,
hangi adla ve hangi klfla sunulursa sunulsun, her trl hurafeye kar dikkat
etmek zorundadrlar. (Hseyin K. Ece, slam'n Temel Kavramlar, s. 279 )
Dinimize gre, slam iman dnda kalm kii dalalettedir/sapktr.
Mslman doru yoldan, yani srat- mstakimden uzaklatrc, sapkla
arc ana sebep vardr: eytan, ehli kitap (yahudi ve hristiyanlar), bid'at
ve hurafeler. Bid'at ve hurafeler, farkna vardrmadan doru yoldan
uzaklatrclklar dolaysyla, en az nceki iki sebep kadar, hatta onlardan daha
etkili yanltc ve saptrclardr. Bunlarn mslmanlar iin arz ettikleri tehlikeye
ve snnetin yaanmas gereine Peygamber Efendimiz birok hadis-i
eriflerinde dikkat ekmitir.
Salkl bir slami yaay iin, nce salam inan esaslarna ve bunlara
bal bir ibadet hayatna sahip olmann, sonra da ciddi, bilinli ve srekli bir
denetimle, yozlamaya yardmc olacak hurafe ve batl inanlara
kaplmamann, kr krne taklitilii terk etmenin, evre, toplum ve ecdattan
devralnan anlay Kur' an ve snnet lsne vurmadan doru kabul
etmemenin nemi inkar edilemez.
Bilindii gibi hakikatin zdd olan hurafe, asl esas olmayan, uydurulmu,
saf ve doru inanlar arasna katlm, baz zaman ve mekanlarn uuru veya
daha ok uursuzluu ile ilgili olarak dillerde dolaan abartlm hikayelerden,
efsane ve keramet ad altnda uydurmalardan ibarettir. Batl inanlar da bu
aslsz sylentilere inanmak ve gereine gre hareket etmek demektir. Her
devirde, her toplumda az-ok, ama mutlaka grlen hurafe ve batl inanlar,
toplumlarn ortak derdi olarak daima gndemde kalm nemli bir konudur.
Hurafe ve batl inanlarn bu derece insanln bana dert olmasnda genellikle
cahillik, alkanlk, gelenek grenek, propaganda, kar hesaplan/istismarlar
ve kiisel zaaflar etkili olmulardr.
te yandan hurafeler ve batl inanlar daha ok salk, ihtiya ve
gelecek hakknda nceden bilgi sahibi olmak gibi belli baz konularda ve
zellikle kadnlar arasnda yaygndrlar. Kadnlardan nice kltrller bile, batl
itikatlara ve inanlmayacak eylere inanmaya meyillidirler. Geim artlarnn
dzeltilmesi, salk hizmetlerinin yeterince yerine getirilmesi gibi sosyo-

294

SLAM AKAD

ekonomik tedbirlerle hurafe ve batl inanlarn ortadan kaldrlabilecei gr


ve iddias, modem ve ileri kabul edilen toplumlarda da (lkemizdeki batl
kltrle yetimi ve ekonomik ynden halk ortalamasnn zerinde yaayan
sosyete evrelerinde de) eit eit hurafe ve batl inanlara rastlanmas
gerei karsnda byk lde geerliliini yitirmitir. Bu durum hurafe ve
batl inanlarn ekonomik olmaktan ok kltrel, daha dorusu sahih
iman/inanla ilgili itikadi bir mesele olduunu aka ortaya koymaktadr.
Nitekim, dinler tarihi bize gstermektedir ki, insanlar tarihin eitli
dnemlerinde dorudan uzaklamlar, birtakm yaratklar kutsallatrp
ilahlatrmlar, hurafe ve batl inanlarn tutsa olmulardr. Btn bu
dnemlerde Allah, rahmetiyle muamele etmi, peygamber ve kitap
gndererek, insanl bo ve aslsz, zararl inan ve tapnmalardan kurtarmaya,
dnya ve ahirette huzurlu klmaya armtr. Hak dinin peygamberler aracl
ile verdii bu ciddi savaa tevhid mcadelesi denilir.
Tevhid mcadelesi, putperestlerle mcadele demek olduu kadar, aslsz
kabuller, yanl uygulamalar, yani hurafe ve batl inanlarla da mcadele
demektir. Kur'an ve Rasulullah da ayn artlar iinde zuhur etmi ve ayn
mcadeleyi nakli olduu kadar, en akli ve mantki metodlarla da en baarl
ekilde yrtmtr. Bunun tarihi kant, "cahiliyye devri" diye bilinen slam
ncesi dnemin kokumu orta dou toplumlarnn, Kur'an ve Snnete
uyduklar sre iinde dnya toplumlarnca zlem ve gpta ile izlenen slam
medeniyetini gerekletirmi olmalardr.
Ne var ki, bu kltrel hastalk (hurafe ve batl inanlar), Kur'an ve
Snnet izgisini unutan, o anlay ve yaay yozlatran deien dzen ve
toplum artlar iinde yeniden kendini gstermi, giderek gelien boyutlarla
gnmze kadar gelmitir.
Hurafe ve batl inanlarn hemen hepsinin temelinde ecdada/atalara
ballk, ate, su, orman ve aac kutsal kabul etmenin derin izlerinin
bulunduu bir vakadr. Baz yaratklarda (zellikle lm kiilerde, onlarn
yatrlarnda) stn g ve nitelikler grerek, onlarn yaknln elde etmek iin
onlara belli zamanlarda kurbanlar sunmak gibi sapklklar, insanln tarih
iinde ska grlen byk yanlgs olmutur. Kendilerini bu feci yanltan
kurtarmaya alan peygamberleri ve onlarn izindeki m'minleri "uursuzluk
sebebi" olarak sulayan toplumlar bile grlmtr. Hatta slamiyetin getirdii
en muazzam gerekleri "ncekilerin uydurmalar, masallar" diye, hurafeler ve
batl inanlar adna mahkum etmek isteyenler kmtr. Gnmzde de

295

SLAM AKAD

saplandklar hurafe ve batl inanlar lesiye savunanlar grlmekte,


kendilerini uyarp kar kanlara, kendi vasflar olan "yobaz" ve "sapk" gibi
ithamlarla saldranlara rastlanmaktadr. Hi kukusuz, bu davrann temelinde
btn karanl ve korkunluu ile derin bir cehalet/cahiliyye bulunmaktadr.
Dinimizin, insan ftratna/zne ve gereine en uygun inan esaslar, ibadet
ve ahlak ilkeleri ve bunlara dayal en olgun ve medeni uygulamalar konusunda
yeterli bilgiye sahip olan, slam' aslna uygun ekilde tanyan kiilerin, bylesi
olumsuz davranlar sergilemesi dnlemez. nk bilgi gtr, aydnlktr,
gerei tanmaktr; bilgi gerek anlamyla vahiydir, haktr, hakk/slam' kabul
edip teslimiyettir.
Toplumun hangi kesimine mensup olursa olsun, yeterli ve salkl dini
bilgisi olmayan ve inan boluu iinde bulunan kiilerin, hurafe ve batl
inanlara kaplmalar daha kolay olacaktr. aresi ise, btnyle toplumu,
yeterli ve salkl bir din bilgisine sahip klmaktr. Hurafe ve batl inanlarn en
byk zarar, nce onlara kaplanlara dokunur. nk hurafe ve batl inanlar,
kiileri farkna vardrmadan doru yoldan ayrr. Onlar, iyi bir ey yapyoruz
diye avunurlarken bir de bakarlar ki, gerek inan olarak gerek davran olarak,
inandklarn syledikleri dinin gereklerinden uzaklavermiler. nk Sevgili
Peygamberimiz'in bir hadis-i eriflerinde buyurduklar gibi, her bid'at ve hurafe
dalalet/sapklk sebebidir: "Szlerin en gzeli Allah'n kitab; yollarn en dorusu
Muhammed'in yoludur. ilerin en kt ve zararls, dinden olmad halde
sonradan uydurulup din e sokuturulanlardr. Byle uydurulmu her ey
bid'attr, hurafedir. Her bid'at da dalalettir/sapklk sebebidir." (Mslim, Cum'a
43; Ebu Davud, Snnet 5; Nesai, Iydeyn 22; bn Mace, Mukaddime 7)
te yandan, hurafe ve batl inanlar; inanma, kulluk, takdir ve vefa
duygularnn ktye kullanlmas demek olduundan toplumda kavram ve
deer kargaasna yol aarlar. Hak ile bat (doru ile eri) birbirine karr.
zellikle, toplumda yaygnlamalar halinde bu aslsz inan ve uygulamalar
"kurunun yannda yan da yanmas" gibi, yeterli dini bilgisi olmayan kiiler
tarafndan, dine ait baz esaslarn da hurafe ya da batl inan olarak
grlmesine ve tenkit edilmesine sebep olurlar. Bylece "dindarlk" yaptklarn
sananlar, gerek dini esaslarn tenkidine yol am olmann sorumluluunu da
yklenmi olurlar. Unutulmamaldr ki herhangi bir ktle sebep olmak, o
ktl ilemek gibi sorumluluk dourur.
Hurafe ve batl inanlara kaplm kiilerin byk bir ksm, bu
durumlarna "dindarlk", bunlara kar klmasna da "itikatszlk, inanszlk,

296

SLAM AKAD

sapklk" damgasn vururlar. Oysa, iyi bilinmesi gerekli olan bir gerek vardr:
Dinin kabul etmedii anlay ve uygulamalarla dindarlk olmaz. Dindarlk, ancak
dini olan, dinden olan dince kabul ve emredileni, emredildii ekil ve artlarda
yerine getirmekle mmkndr. Bu yzden dindarlk sanarak hurafe ve batl
inanlara kaplmak, cennet sanarak cehenneme ynelmektir.
Hurafe ve batl inanlara kaplm kiiler, ikaz edildikleri, uyarlmak
istendikleri zaman, genellikle, kendileri gibi dnen ve yaayanlarn
okluunu, atalarndan byle grdklerini ne srerek, yanllarn savunmaya
kalkarlar. ounluu veya atalarnn yolunu yanln doru, hurafenin hakikat
sanlmasna gereke yapmaya alrlar. Deil ounluun, btn bir toplumun
ve mezarlarndaki llerin tmnn bile yanl ve hurafe zerinde birlemesi,
onun niteliini deitiremez, hurafeyi hakikat yapamaz. Gerein ls,
sadece gerektir/haktr. Gerek, Kur'an'da belirtildii gibi Allah'tan
gelendir/vahiydir: "Hak ve gerek olan, Rabbinden gelendir. Sakn
kukulananlardan olma." (2/Bakara, 147) (smail Ltfi akan, Hurafeler ve
Batl nanlar, Marifet Y. s. 11 - 18 )
Tm belalarn anas olan cehaletin sosyal bir belirii olan hurafe, dinde
yozlamann besleyici zeminini oluturan sinsi ve zehirli bir musibettir. Halk
kitlelerini perian eden bulac bir hastalk olmasna ramen asrlardr hi
kimse onu tmyle etkisiz klma baarsn gsterememitir. Ocaklar batran,
ama yine de peinden gidilen rezil bir yosmaya benzer hurafe. Ykc ama
cazibeli, zehirleyici ama tatl. ..
Hurafenin ana oca srailiyattr; ncelikle ve zellikle yahudiliktir. Onu
hristiyanlk izler. Ehl-i kitap gelenei, bir anlamda hurafeler gelenei gibidir.
Bu gelenek nazar boncuundan muskacla, falclktan cincilie, melek kanad
saymaktan eytan/cin karmaya kadar akla gelebilecek tm hurafe eitleriyle
doludur.
srailiyat tahribi, hurafe ynnn omurgasn oluturmaktadr. srailiyyat
denilen ehl-i kitap hudfeciliini, zellikle yahudilik yoluyla bnyesine aktaran
mslmanlarn yanl kltr, daha sonra buna hristiyan, Sasani, Hint, Eski
Yunan ve nihayet Trk-aman kabullerini de ekleyerek iyice hurafe
okyanusuna dnmtr. amanizm gibi yar pagan, yan mistik bir dini n
oluturduu kollektif bir uuraltna sahip bulunan Trk insan, slam' kabul
ettiinde, bu saylan hurafelerin ilk drdn, girdii yeni dinle birlikte sneye
ekmekle kalmad, ona kendi aman kaynakl hurafelerini de, ufak klk
deitirmelerle ekledi. Ve bir zaman geldi ki, Trk insan iin din hayat, bir tr

297

SLAM AKAD

hurafeler hayat oluverdi.


Hurafe, bunamak anlamndaki haref kknden tremi bir kelimedir.
Kitleleri bunamaya iten bir hastalk olduu iin bu toplumsal illete hurafe
denmitir. ,bn Manzur hurafeyi, "yalan szn tatl geleni" diye tantr (Lisan'lArab, H-r-fe maddesi). Demek oluyor ki hurafede, tm tutarszla ramen,
dinleyene tatl ve ekici gelen bir yan bulunmaktadr. Belki de hurafeyi
yaatan, insanolundaki tatl sze aldanma eklinde tecell'i eden akl almaz
ahmaklktr.
Bat dillerinde, Latince bir kk olan superstitio'dan treyen superstition
kelimesiyle karlanan hurafe, bu dillerdeki ortak kabule gre de mantk d,
temelsiz, bo, aldatmaca, by trnden inan ve kabul demektir. Bu szck,
ayn zamanda atalarn kabullerinden gelen akl d anlaylar da ifade eder.
Larousse'a gre, hurafede "mesnetsiz, sama ykmllk", belirgin
niteliklerden biridir.
Hurafe-Atalar Dini likisi: Kelimenin kknde, eski halk inanlar
anlamlar da vardr. Bu demektir ki, hurafecilikte, eski kabullerin yeni anlaylar
iinde srdrlmesi nemli noktalardan biridir. Kur'an'n ecdat kabullerini
dokunulmaz klmay putperestliin bir belirii olarak gsteren konumuzla ilgili
ayetlerini hatrlamalyz. Hurafenin omurga noktalarndan biri, eski atalarn
kubullerini yeni zamanda yaatmaktr. Kur'an 25 ayetinde irkin bir belirii
olarak gsterdii atalarn adet ve geleneklerini kutsallatrmay hurafe sebebi
kaynaklardan biri olarak ortaya koyar. Ecdatperestliin temel slogan,
peygamberlerin temel kantna bir karlk olarak gsterilmitir. Peygamberler
diyor ki: "Eer doru szller iseniz delilinizi getirin!" (2/Bakara, 111). Yine
peygamberler diyorlar ki: "Eer doru szller iseniz bana ilimle haber verin!"
(6/En'am, 143; 46/Ahkaf, 4). unu da sylyor nebiler: "Eer doru szller
iseniz haydi kitabnz getirin!" (37/Saffat, 157). Bu istee, hurafeci irkin
verdii cevap udur: "Eer doru szller iseniz bize atalarmzdan kant
getirin!" (44/Duhan, 36; 45/Casiye, 25). Veya yle sylyorlar: "u dediinizi
biz, nceki atalarmzdan duymadk." (M'minun, 24; 28/Kasas, 36)
Hurafe zehrinin kimliiyle onun panzehirinin kimliini birer cmlede
bylesine ihtiamla anlatmak, ancak Kur'an kelamnn baaraca bir harika
olabilirdi. Bu kelam harikasndan biz unu reniyoruz: Hurafecilik ve atalar
yolunu kr krne taklit; bir ilimsizlik, kitapszlk, kantszlk illetidir ki insan
kr ve sersem ederek atalarn fosillerine, ete-kemie tutsak hale getirir.

298

SLAM AKAD

Hurafe-mniyye ilikisi: oulu "eman!" olan mniyye kelimesi, Kur'an-


Kerim'de bir yerde tekil, be yerde oul olmak zere toplam 6 yerde
gemektedir. Fiil halinde kullanm ise bunun iki katndan fazladr. Kur'an bu
kavram, kitap kavramna kar bir olumsuzluu ifade iin kullanmaktadr.
Kartlk yle verilmektedir: "Kitab bilmezler, sadece eman bilirler... "
(2/Bakara, 78). Ehl-i kitap dediimiz yahudi ve hristiyanlarla mslman
kitlelerin emanisinden ikayet edilmekte, meselelerin bu emanilerin hibirisiyle
zlemeyecei belirtilmektedir. zm; Kitap, ilim ve eylem ile olacaktr
(4/Nisa, 123).
Kitab'a, yani ilim ve delile kar konmu bulunan emani, asl-esas
olmayan ey, yalan, san, ne dediini anlamadan okumak anlamlarndaki
mniyye kelimesinin ouludur. mniyye, takdir etmek (l tutturmak)
anlamndaki meny kknden tremitir. Meny szcndeki takdir, daha ok
san, hayal ve kuruntuya dayanarak yaplan tahminler iin kullanlr. Bu
yzdendir ki meny, genellikle geree dayanmayan hayali tasavvurlar ve
tasarmlar ifade eder. Bu kkten gelen "temenna" fiili, "yalan syledi"
anlamndadr. Buradan hareketle Mcahid bin Cebr gibi baz mfessirler, emani
kelimesini "yalanlar" diye aklamlardr.
Kur'an'n "Kitab"a kart gsterdii emani, bizim hurafe, anlamadan veya
yanl anlayarak okumak dediimiz illetlerin ta kendisidir. Emani hakknda
bilgiler veren Ragb, yle diyor: "eytan, peygamberlerin mniyyelerine bir
eyler kartrr" mealindeki ayet (22/Hacc, 52) bnyesinde kullanlan mniyye,
okuyu demektir. Kendini iyice vermeden okumak, bu tehlikeyi tadndandr
ki, Hz. Peygamber' e Kur'an okuyuunda aceleden kanmas emredilmitir
(20ITaha, 114; 75/Kyame, 16)."
eytann insan saptrnn esas da mniyyeye itmektir. eytan, tm
vaatlerinde mniyye kullanr. Yani, insan, anlamn bilmeden srf frk olsun
diye okumaya ve asl-esas olmayan eylere inanp bel balamaya iter (bk.
4/Nisa, 120). Daha ilginci, eytan, insanolunu mniyeler (hurafeler,
uydurmalar, anlamsz okuyular) kullanarak saptracan Allah huzurunda
aka beyan etmitir: "Yemin olsun, onlar mniyyelere, (bo kuruntulara,
hurafelere, yalanlara) iteceim ... " (4/Nisa, 119). Zafer, mutluluk, lmszlk
bir eman ii deildir; bir eylem ve retim iidir (bk. 4/Nisa, 123).
Cennete gidi de din mensuplarnn rettikleri ve kendilerini ne karmak

299

SLAM AKAD

iin kullandklar emani sloganlaryla deil; retilen deerlerle olacaktr (bk.


2/Bakara, 111). nsanolunun yolunu vuran, bana bin trl bela aan da
mniyyelerdir. nsan bu mniyyelere aldanr, sapar ve iyi eyler yapyorum
sana sana batp gider. Bu batn en kahrls, insann Allah ile aldatlmasdr.
Kur'an bu aldann altn zellikle iziyor (bk. 3/Fatr, 5; 57/Hadid, 14) . Bu
gerei gsteren ayet, mniyyelerle ayana al dolandrlan kitlelerin, Allah'
paravan yapanlarca aldatlp perian edileceini de mucize bir biimde
gsteriyor.
Kitap yerine, okuyup frme, aslsz gelenek ve kabullerin peinden
gitme, hurafelere saplanma gibi olumsuzluklara kucak aanlar eytann
vaatlerinden baka hibir eyle dllendirilmeyeceklerdir. Byle bir sonula
karlamamak iin dini, hurafelerden temizlemek kanlmazdr. Bunu
yapmayanlar, kitabn yerine emaniyi (uydurma ve kuruntular, anlamsz
frkleri, hurafeleri) geirerek bunlarn iletilmesiyle saltanat srenlere teslim
olur, sahte tanrlara kul-kle haline gelirler. Bu bilgiler nda hurafeyi yle
bir tanma kavuturabiliriz:
Hurafe, snnetullah (Allah'n tabiattaki deimez kanunlarna), vahye,
ilme, akla ters den Ve ounluu atalarn eski kabullerinden oluan
inanlarn, yaklamlarn, kabullerin, iddialarn uygulamalarn, tavrlarn ortak
addr. (Geni bilgi iin bk. slam Nasl Yozlatrld, s. 37-47 )
Zan ve vehimlerle veya dorudan doruya cehaletin verdii telkinlerle,
atalardan miras alnan din anlaynn sorgulanmadan kabulyle grlen hurafe
inanlar, ameller ve bunlar savunanlar, dini hurafeler yn olarak takdim
edenler maalesef hayli yaygndr. Cehalet ve kfr devrinde grlen hurafeler,
'her zaman diliminde de grlebilecei iin Kur'an, "atalar yolu" olarak ifade
ettii bu taklitilii, ecdatperestlii iddetli bir ekilde knam, irk
sebeplerinden biri olarak gstermitir.
Sadece sokaklarda ve vitrinlerde deil, hayatn hemen her alannda ve en
nemlisi gnllerde eitli putlarn sergilendii ve yerletii evrelerde ve
zaman diliminde artk hurafelerin hakikat, hakikatlerin de hurafe kabul edilir
hale gelmesi srpriz saylmaz. Kur'an', hadisi, slam' bilmedii halde yahudi,
hristiyan, ateist ve mriklerin batl fikir ve hurafeleri ile kafalarn ve kalplerini
dolduran birtakm zavalllar, dinin gerek hkmlerini efsane ve batl inan
kabul etmekte; batl yorum, uydurma ve hurafeleri ise hak zannetmektedirler.

300

SLAM AKAD

Hurafelerin tm din asndan tehlikeli olmakla birlikte, itikad


ilgilendiren hususlar, irke yol amalar ynyle en irkinleridir. Aslnda her
hurafenin, hatta bir i lde bid'atn kabul ve uygulan, slam itikadna zarar
verir. Kur'an'da da tevhid davetine, sadece Allah' a ibadet/kulluk arlarna
itiraz edenlerin temel gereke olarak "atalarnn yolu"nu gstermeleri, onlarn
rf-adet, gelenek ve greneklerini, onlardan miras aldklar inan ve yaay
biimlerini alternatif olarak ileri srmelerini bir ecdatperestlik, kr krne
taklitilik kabul etmenin yannda, hakkn karsnda en nemli eytani gereke
olarak grmekteyiz.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
oka Grlen Hurafe ve Batl nanlar
Dnyann kzn boynuzunda durduunu, hem de din adna iddia eden
hurafeciler hala kald m bilinmez ama, yldznameye (astroloji ve fallara)
bakanlar ve baktranlar, kahve itikten sonra kapatp fala bakarak bir eyler
uydurup syleyenler ve onlara inananlar, baykuun bir eve tneyip tn,
kpein uzun uzun ulumasn duyanlarn mahalle veya kyden bir kiinin
leceini yorumlayp buna inananlar, ylba gelince noel baba olan, onun
heykelini yapan, noeli kutlayan, hindi kesen, am deviren ve benzeri hristiyan
taklitiliini ekinmeden ileyenlere hemen her zaman ve her yerde
rastlamaktayz.
a- ller ve Kabirlerle/Trbelerle ilgili Hurafeler
Bu tehlikeli hurafelerin iinde en yaygnlar, trbe ve tekkelerde, yatr
(l) ziyaretlerinde, l veya diri baz kiilerin ar yceltilip kutsallatrlmas,
tanrlatrlmas, daha dorusu putlatrlmasnda, baz mubahlarn haram kabul
edilmesinde, Kur'an'da emredilmedii ve Peygamber dneminde
uygulanmad halde baz yeni ibadet ekillerinin kabulnde gryoruz. Dinden
olmad halde dinin iine katlan her trl ilaveler, yama ve sentezler, batl
adet ve sapk yorumlar, hurafe ve bid'at kavramyla ilgili cinayetlerdir.
Daha ok kadnlar ve hastalarn rabet ettii trbeler evresinde
kmelenen hurafelerin banda, trbelere adak adamak, pencere demirlerine
ve yaknndaki bir aaca aput balamak, trbe iinde veya evresinde mum
yakmak gelmektedir. Bunlar zerinde ksaca duralm:

301

SLAM AKAD

Trbelere adak: Adak ya da dini ifadeyle nezir; Allah rzas iin, insann
kendi kendini herhangi bir arta bal olarak veya mutlak ekilde mubah olan
bir konuda borlandrmasdr. Adak yerine getirilmedii mddete, adayan
borlu kalr. Adak, Allah'tan bakas adna adanamaz. Adanrsa adak olmaz.
Adayan da irk komu olur. Ayrca, iyice bilinmesi gerekli bir husus da adan
hibir eyi deitiremeyecei, kaderi zorlayamayacadr. Kimse yapaca
vaatlerle -haa- Allah Teala'nn ezeli takdirini deitirebileceini sanmamaldr.
Peygamber Efendimiz konuyu yle dile getirmitir: "Nezir (adak) hibir eyi
(erri ve zarar) def etmez. Ancak nezir sebebiyle cimriden mal karlm olur.
(Buhar, Kader 6). Baka bir hadis-i erif de yledir: "Kim, Allaha itaati
gerektiren bir hayr ve ibadet adarsa, adan yerine getirsin. Kim de Allah'a
kar gnah ilemeyi gerektiren er bir i nezrederse, Allah'a asi olmasn,
adan yerine getirmesin." (Buhar, Eyman 28)
Allah'a kar isyan olan bir adan yerine getirilmesi, adanmasndan daha
byk bir vebaldir. Allah'tan bakalar iin adanan adaklar da yerine
getirilmemesi gerekli nezirler cmlesindendir. O halde "falan trbeye bir ko
adadm" diye sylenip gezenler ne yapmak istediklerini anlamaldrlar. Bu
szden maksatlar "adadm falan trbe civarnda Allah iin keseceim"
demek midir? Yoksa, "o trbede yatana adadm" m demek istemektedirler?
kincisi ise, bu bir irk komadr, terk edilmesi kesinlikle lazmdr. Bir l iin,
yatr iin kurban kesilmesi, ona adak adanmas irktir/kfrdr. Oralarda
kurban adyla hayvan kesenlerin hemen 'hepsi byle bir irk iine dmektedir.
Bunlar, besmeleyle de kesseler, kestikleri murdardr, yenilmez. Birincisi ise;
cahilleri yanltmamak ve hurafeci duruma dmemek iin ve yer kayd da
adakta nemli olmadndan dolay, trbe evresinde deil de istedii baka bir
yerde Allah iin adan yerine getirmeli, hayvann hurafelere kartrmadan
kesmelidir.
llere Yalvarp Dua Etmek: Yatrlardan bir eyler beklemek,
hastalna ifa, derdine deva, bahtna aklk, ksrlna zm... iin lden
yardm ve imdat beklemek; tmyle irk olan hurafe ve batl inantr. Bunlar
bir mslman yapamaz.
aput Balamak: Mezar ta, trbe ve tekke penceresine veya o civardaki
aalara dmler, aput1ar balamak eski Trk cahiliyesinden devralnan
hurafe ve putperest zelliklerindendir. Trkler, mslman olmadan nce sahip
olduklar trbelere ve kutlu saydklar aa ve allara paavra balamak ve

302

SLAM AKAD

mezarlarda mum yakmak gibi cahiliyye adetlerini, slam' kabul etmeleriyle


birlikte yeni dinlerine katmlar, hala da bu hurafe ve batl inanlar terk
edememilerdir.
Mum Yakmak: Trbe, mezar, tekke vb. yerlere mum yakma adeti, eski
cahiliyye andan kalma adetlerindendir. Arkeologlarn ou bu adetin en ilkel
ate klt ile ilgili olduuna kanidirler. Yani "atee tapnmaktan kalma bir adet
olduu sylenilmektedir. Eski alarda yalnz "aziz" saylanlarn deil; baka
llerin de mezarlarnda yahut ldkleri yerde mum veya ate yakmak bir nevi
kurban saylrd. "Trbelerde kandil (mum) yakmak adeti Fenikelilerden intikal
etmi bir ananedir. Fenikeliler Sur ehrinin koruyucusu ve tanrs olan
Melkares'in heykeli nnde devaml kandil (mum) yakarlard." (Hurafattan
Hakikate, M. emsettin Gnahay, s. 298)
Hristiyanlktan nceki Helenler ve Romallarn da mezarlarnda ve mezar
talar zerinde mealeler yaktklar bilinmektedir. Bunlar Hristiyan olduktan
sonra da bu adetlerini brakmamlardr. Bu Paganizm kalnts adet, daha
sonralar hristiyan din adamlar tarafndan kitaba uydurulup mum yakma
eklinde dini ayinlere sokulmutur. Hristiyan din adamlarnn izahlarna gre
gya bu adet, ilk hristiyanlarn karanlk maara ve Katakomplarda gizlice
ibadet' ettikleri zaman yaktklar mum ve me'alelerin hatras imi (Hurafeler
ve Meneleri, Abdlkadir nan, .s. 43). slam'da cami duvarna, kabir tana,
mezar tana, trbelere, yatrlara mum yaklr diye bir davran kesinlikle
yoktur. Bunlar Trklere de hristiyanlar araclyla mrik Ve mecusilerden
gemitir.
Kabir bana, mezar tana mum yakan kii, oradaki yatrla kendini
btnlemi, ondan bir para olmu gibi kabul ediyor ki, bu byk bir hatadr
ve irktir. slam'a gre insan, ancak Allaha iltica eder ve O'na snr. O'nun
dndaki varlklardan medet ummak tevhide ters den byk bir yanltr. Bu
itibarla kabirlerde mum yakma adeti, batl bir inan ve hurafedir. Ayrca, halk
arasnda yaygn olan bir yanl inan da, cenaze kan odada 40 gn k
yaklmasdr. Gya l kan odada 40 gn k yaklrsa, lnn ruhu geldii
zaman karanlkta kalmaz, evini ve odasn daha abuk bulurmu.
Mal israf etmek, baka mmetlere benzemek gibi iki haram birden
ileten bu tr hurafelerden kesinlikle uzak bulunmak gerekir. Tevhidi
glgeleyici, mslmanlar tevhid inancndan irke sevk edici bu irkin putperest
adetlerinden medet umanlar, putlardan fayda bekleyenler gibi kendilerini

303

SLAM AKAD

aldatmaktan ve etrafa, zellikle yeni yetienlere kt rnek olmaktan baka


hibir i yapm olmazlar. Bu da vebal olarak onlara yeter de artar bile.
Mum yakarak, aput balayarak, llere adaklar adayarak, muradna nail
olacan, hastalndan veya dertlerinden kurtulacan, bahtnn alacan,
ocuk douracan sananlar ve yeri geldiinde de mslmanl kimselere
brakmayanlar, inandklarn iddia ettikleri slam'a, Kur'an ve snnete ne kadar
ters dmlerdir! "Yalnz Sana ibadet eder, yalnz Senden yardm dileriz."
(fatiha, 5) ayetini kld namazn her rek'atnda okuyanlarn, "gazaba uram
ve sapklarn yoluna tabi olmaktan" (Fatiha, 7) Allah'a snanlarn, verdikleri
bu sze ve yaptklar duaya sadk kalmalarndan daha doal ne olabilir?
Merhum Mehmed Akifin;
"Hurafeler, frkler, dm dm balar,
Mezar mezar dolap hasta baktran salar!"
msralaryla izdii yakksz grnmden uzaklamaya, slam'n
sadeliinde dini kiilii ve sadece Hakka kulluk yapan izzeti bulmaya
almaldr. nk kurtulua giden doru yolun, bylesi hurafelere tahamml
yoktur.
Cenazeye elenk Gtrmek ve Yeil Dmanl: slam hayat dinidir.
Her eyde canllk ister. Bu sebeple de hayat sembol olan yeili, yeillii
korur, gelitirilmesini tevik eder. Rahmete, berekete, shhate ve evre
salna yararl ve yeilliin (her eit ot, bitki ve aalarn) Allah' kendi
halleriyle zikredip ibadet ettiklerini kabul eder. Ne var ki, her gzel ve
dorunun dman olan hurafe ve batl inanlar, kr taklitilik, amac
bilinmeden baka milletlerden devirilen, kaplardan gmrksz geirilen
cahiliyye adetleri yeilin ve yeilliin de dmandrlar.
slam ile uzaktan yakndan ilikisi olmayan "hdrellezde yeil inemek
gerek" dncesi ve uygulamas, ylba kutlamalar dolaysyla am kesmeler,
vitrin sslemeler, bayramlarda mezarlara yeil al gtrmeler, kabirlere iek
brakmalar, byk kentlerde salgn hale gelen cenazeleri elenklerle
uurlamalar gibi bir sr uygulama, bize yabanc, zararl ve baka milletlere
benzeme giriimleri olarak sosyal ve dini bnyeyi kemirip durmaktadrlar. lm
ve lm tesi ile ilgili hurafe ve batl inanlar, gn getike artmaktadr. Oysa
ok dikkatli davranlmas gerekli hayat olay, lm ve sonras ile ilgili

304

SLAM AKAD

muamelelerdir. Ne ses, ne grlt, ne banda, ne top arabas, hatta ne slogan


... Sadece acele fakat telasz, zgn fakat vakur, hayat kadar lme de raz
bir havada, dualarla ve srekli lm dnerek l iin dua makamnda
klnacak cenaze namaz ve yaplacak mtevazi bir merasim, lene kar son
grevin yerine getirilmesi iin kafidir. tesi bir yn hurafe ve gnahtr, israf
ve yorgunluktur, cenazeyi de rahatsz, huzursuz etmektir.
Bilinmelidir ki, cenazeyi elenklerle uurlamak hristiyan adetidir. elenk,
aslnda hristiyanlarn kutsal kabul ettii ha tama aracdr. Ha plak
tamamak iin onu iekler le sslemekte ve ylece mezara kadar
gtrmekteler. Peki, bir mslman, bu elenk hurafesiyle mezara ne
gtrmekte veya gndermektedir? Hristiyann han m, yoksa iek buketleri
arasna skm, zntlerle harmanlanm hurafeleri mi? Yapmad dualar
m? elenk iin, cenaze iin iei koparmak, onu zikirden/ibadetten ve
insanlara gzellikler veren zelliklerden mahrum etmektir. Ayrca israftr, bu
paralarla fakirlere sadakalar verilse daha iyi olmaz m?
Dinimiz, kabir zerine ylm kurumaya mahkum elenk ve al deil;
bymeye ve yeil kalmaya layk fidanlar, iekler dikilmesinden yanadr.
Peygamberimiz bizzat buna rnek vermiler, iki kabrin zerine hurma fidan
dikerek, "bunlar yeil kaldka, ieridekiler iin rahmet vesilesi olmalar umulur
buyurmulardr. O halde ne yaplmas gerektiine dikkat edilmelidir? Allah'! raz
etmek, cenazeye rahmet vesilesi olmak veya hristiyanlar kr krne taklit
edip hurafeyi adalk sanarak eitli zararlar semek. Karar inanlar
belirleyecektir.
Bir de kurban olarak horoz adamak veya kesmek var ki, horozdan kurban
olsa olsa, byle sahte tanrlara olur dedirtiyor insana. Yine, yatrlarn yanlarna
konulan tuz ve ekerlerden medet ummak, onlar ifal kabul edip almak veya
datmak, istismarclarn ekmeine ya sren hurafelerdendir. Oralarn
topran kutsal kabul edip beraberinde gtrmek, kabirlerin etrafnda tavaf
etmek. .. Btn bunlar irk unsuru olan hurafelerdir.
b- Gnlerle lgili Hurafeler
ki Bayram Aras Nikah Kylmaz m? Anadolunun birok yresinde hala
yaatlmakta olan bir yanl anlay da "iki bayram arasnda nikah kylmaz"
grdr. Nereden kt bilinemeyen bu aslsz szn, toplumda giderek
etkisini kaybetmesine ramen, tamamen unutulmam olmas ve zaman zaman

305

SLAM AKAD

ortaya atlmas, hurafelerin yaygnl asndan dndrcdr.


Bilindii gibi dinimize gre nikah, ibadet ve muamele sfatlarna sahip,
aka gtrmeyen bir icraattr. Dinimizde "ruhbanlk" olmad iin evlenmek
tevik ve evlenmemekten hayrl kabul edilmitir. Hatta ibadet edebilmek iin
evlenmeme dncesine kaplanlar bizzat Peygamber Efendimiz tarafndan
uyarlm, "Benim snnetimi terk eden Benden deildir! diye ok ciddi ekilde
tehdit edilmilerdir. Nikahn artlar arasnda "iki bayram arasnda olmamas"
gibi bir kayt bulmak mmkn deildir. Dinimizde herhangi bir hkm
koyabilmek iin bunun
Kitapdan veya Snnet'ten bir delilinin olmas gerekmektedir. Bu
kaynaklardan delil bulunmayan bir gr hakknda sylenecek szler
mesnetsiz, aslsz, uydurma olmaktan te gidemez ve dini adan en kk bir
deer tamaz. Herhangi bir konunun haram/yasak olduunu tespit etmek iin
bu delillere ihtiya vardr. Kafadan atmakla bir helal haram olmaz.
"ki bayram aras nikah kylmaz" uydurmas; delilsiz bir sz olmann
tesinde bizzat Hz.Peygamber'in hareketiyle reddedilmi bir grtr de.
nk Hz. Peygamber'in Hz. Aie ile evlenmesi Ramazan ayn takip eden
evval ay iinde gereklemitir. Yani iki bayram arasnda meydana gelmitir.
Hem bir dnelim: ki bayram aras olmayan gn var m ki?! Ramazan
Bayram ile Kurban Bayram arasnda iki ay on gnlk bir zaman varsa, Kurban
Bayram ile gelecek yln Ramazan Bayram arasnda da kamer! yl 354 gn
olduuna gre yaklak dokuz ay on gn vardr. Biri 2 ay 10 gn olduu iin
"iki bayram aras" kabul edilirken; tekisi 9 ay 10 gn olduu iin mi "iki
bayram aras" kabul edilmez? Tabii bunun anlalr ve mantkl bir taraf yoktur.
Fkh kitaplarnda nikahn ibadet nitelii dolaysyla mescidlerde ve Cuma
gn kylmasnn gzel grld yani "mstehap" olduu kaydedilmitir.
Bunun tesinde zaman asndan herhangi bir kayda rastlamak mmkn
deildir. O halde insanmz bu tr aslsz sylentilere iltifat etmemeli, nikahn ne
zaman kyldna deil; hangi artlarla kyldna ve kurulan yeni yuvann dini
adan aranlan artlara sahip olup olmadna dikkat etmelidirler. nk
"Allah'n emri, Hz. Peygamber'in .snneti" zere szleriyle balatlan evlilik
hayatna balama iin uygulama ve trenlerin ve devamnn da Allah'n emri,
Hz. Peygamber'in snneti zere olmas gereklidir.
Sal Yola klmaz, Cuma Yaplmaz m? zellikle hanmlar arasnda ok

306

SLAM AKAD

yaygn olan iki yanltan biri, "Sal gn bir ie balanmaz, amar ykanmaz,
yola klmaz" anlay; tekisi ise, kadnlarn Cuma gn i yapmalarnn doru
olmad inandr. Tabii, her iki yanln/hurafenin de dini ve makul bir
gerekesi yoktur. Batln batl/yanl olmaktan baka gerekesi olur mu?
Dinimizde haftann gnleri ile ilgili olarak, "u yaplmaz, bu yaplr"
eklinde bir ayrm bulunmamaktadr. Zaman, sahne olduu eylemlere gre
kymet kazanr veya tehlike arz eder. Sal gn ile ilgili sylentilerin aslszl
mslmanlar asndan stanbul'un 29 Mays 1453 Sal gn fethedilmi olmas
ile ortaya konmu bulunmaktadr. Bu fetihden fevkalade znt duyan
hristiyanlar; stanbul'u kaybettikleri gn olduu iin Sal gnn kendileri
asndan uursuz saym, yas gn ilan etmi ve bir sre o gn herhangi bir i
yapmam olabilirler. Zamanla, onlarn bu -kendileri asndan- bir lde hakl
grlebilecek kanaat ve uygulamalar, iin farknda ve bilincinde olmayan
hurafeye dkn mslman halk arasna girmi ve yerlemitir. Sonra da
mslmanla ait bir gr ve esasm gibi yaylp gitmitir.
Yine, 13 saysnn hristiyan Batl halka gre uursuzluu da, fethin 1453
ylnda gereklemesi dolaysyla olduu eklinde izah edilir. 1453 saysnn
rakamlar tek tek topland zaman 13 says kar; tabii bundan da nemlisi
Batllar asndan da rahmet olduu halde, kendi sapk yollarnn yanllnn
isbat edildii dnemin balangc olan Peygamberimiz'in doum yl milad 571
ylnn rakamlar da topland zaman 13 says ortaya kmaktadr. Bu
sebeplerle 13 says hristiyan Batl halklar tarafndan eskiden beri uursuz
saylmtr. Peki, mslmanlara ne oluyor da bu tr gn ve tarihleri uursuz
sayyorlar?
Cuma gn kadnlarn i yapmamasna gelince, bu da anlalmas g bir
tutum ve batl inantr. Zira Cuma gn, i ezan dediimiz cami iinde okunan
ezandan, Cuma namaznn farzn klncaya kadar geecek sre iinde ii, al
verii terk etmek bir vecibedir, Kur'an emridir (62/Cum'a, 9). Ama tabii, Cuma
namazyla mkellef olan mslman erkekler iin. Kadnlarn Cuma namaz
klmak gibi bir mkellefiyetleri olmadndan ii brakmak zorunluluklar da
yoktur. Zaten erkekler de Cuma namaznn farz bittikten sonra ilerinin bana
ve ticarete dnebileceklerdir. Konu ile ilgili ayetlerin mealini grelim. Ey
inananlar! Cuma gn namaz iin ezan okunduu zaman Allah' anmaya
koun; alm satm brakn; bilseniz, bu sizin iin daha iyidir. Namaz bitince
yeryzne yayln; Allah'n ltfundan rzk isteyin; Allah' ok ann ki saadete
eriesiniz. (Cuma 9-10). Evet tekrar belirtelim ki, bu ayetlerin muhatab,

307

SLAM AKAD

genellikle mkelleflik anda bulunan, zelde Cuma namaznn eda artlarna


sahip olan Mslman erkeklerdir, kadnlar deil. te yandan Cuma gn
kadnlarn i yapmay doru bulmamalar, Cuma gnnn hafta tatili olduu
gnlerden kalma mana ve mahiyet deitirmi bir uzants gibi
deerlendirilebilir. yle ki:
Kur'an o gn tatil gn kabul etmemesine, namaz saati dnda i gn
olduunu ilan etmesine ramen, mslmanlar ibadetlerini daha rahat icra etsin
diye, uygulama olarak Cuma gn Osmanllarda ve gnmzdeki oka
mslmanlarn yaad hemen her yerde tatil kabul edilmitir. O yzden evin
erkei genellikle evdedir. Cuma namazna gidecektir. Onu rahatsz etmemek ve
zel hizmetlerinde bulunmak iin genel temizlik ve amar gibi ilerin
yaplmas belki uygun bulunmamtr. Bu yzden byle bir gelenek yerlemi
olmaldr. Hafta tatilinin deitirilmesinden sonra bu anlay ve uygulamann,
Cuma gnnn, gn olarak kendisine ait bir nitelikten ileri geldii sanlm ve
bylece de bugnk yanlgya ve yanla dlm olabilir. Ve bu anlayn,
yahudilerin Cumartesi gn i yapma yasann mslmanlarn mbarek kabul
ettii Cuma gnne aktarlmas gibi bir yahudi taklitiliinden kaynakland da
dnlebilir.
Kayna ne olursa olsun, Sal ve Cuma gnleri hakknda hanmlar
arasnda dolap duran bu ve benzeri szlerin slami bir ly ifade etmedii,
hurate ve batl inan olduu ortadadr.
Gayb Bilmek Mmkn m? Yce Yaratc'nn biz insanlara verdii akl,
duyular ve benzeri renme vastalar ile hakknda kesin veya zann bilgi
edinebildiimiz eylerin tmne "ehadet alemi" denir. nsann, bu kendine ait
vastalarla hakknda bilgi edinemeyecei Allah, cennet, cehennem, yarn bana
neyin gelecei, kyametin ne zaman kopaca gibi konularn hepsine de insan
asndan "gayb alemi" denir.
Eskiden beri gayb alemi, insanolunun merakn ekmitir. Bu alem
hakknda bilgi edinmek istemitir. Tabii bu merak ve istek; gaybdan/gaipten
haber verdiini syleyen kahinler, arraflar, faklar, mneccimler, cinciler
tarafndan istismar edildii gibi gnmzde de bunlara ek olarak medyumlar,
astrologlar, ruh aranlar tarafndan ktye kullanlmaktadr. Hurafelerin, batl
inanlarn toplumda yaygnlamasna ve baz kiilerin asla kendilerinde
bulunmayan birtakm stn niteliklere sahip kabul edilmesine ve bylece
menfaat salamasna yol aan "gayb bildii ve haber verdii" yalanna ve
eitli ekillerine dikkat ekmeden nce, meselenin dinimiz asndan nasl ele
alndn aklayalm:

308

SLAM AKAD

slam'a gre gayb' sadece Allah bilir. "De ki: Gklerde ve yerde gayb,
Allah 'tan baka bilen yoktur." (27/Neml, 65). Allah Tealann emir ve
yasaklarn insanlara duyurmak iin ilerinden setii peygamberler bile gayb
bilemezler. Kurlan- Kerim'de Peygamber Efendimize hitaben yle
buyrulmakta ve durum bize aklanmaktadr: "De ki: 'Size Allahn hazineleri
yanmdadr, demiyorum. Gayb da bilmem; size ben meleim de demiyorum.
Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum." (6/En'am, 50) "De ki: Ben, Allah 'm
dilediinden baka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek gce sahip
deilim. Eer ben gayb bilseydim, elbette daha ok hayr/iyilik yapardm ve
bana hibir ktlk dokunmazd. Ben sadece iman eden bir kavim iin bir
uyarc ve mjdeciyim. " (71 A'raf, 188) "o btn gayb bilir. Gaybna/srlarna
kimseyi muttali klmaz. Ancak (bildirmeyi) diledii peygamber bunun
dndadr. nk O, bunun nnden ve ardndan gzcler salar. (72/Cin, 2627). Bu ayetlerde de Allah Tealann ancak diledii peygamberleri gaybdan
diledii bilgiye muttali kld belirtilmektedir. O halde Allah'tan bir bildirme
olmad srece gayb kimsenin bilmesi ve haber vermesi mmkn deildir.
Allah da bu bilgiyi sadece peygamberlerine bildirdiine ve Hz. Muhammed
(s.a.s.)'den sonra da peygamber gelmeyeceine gre, ortalkta gaybdan haber
verdiini syleyip gezenlerin ak birer yalanc olduklar anlalm olmaktadr.
Her akll kii kabul eder ki, hakikat, yalancdan renilmez. Ve gerekler hibir
zaman bu zavalllarn heva ve heveslerine tabi olmaz, onlar dedi diye lahi
takdir deimez. "Eer gerek, onlarn heveslerine uysayd gkler, yer ve
onlarda bulunanlar bozulup giderdi." (23/M'minun, 71)
Hidayet rehberimiz olan Peygamberimiz, gaybdan haber vermeye kalk an
kiilere inanmann tehlikesine yle iaret buyurmaktadr: "Gayb habercisine
(kahin, arraf;falc... ) gidip onun dediini dorulayan kii, Muhammed'e
gnderileni (Kur'an') inkar etmi olur." (Tirmizi, Tahare 122)
Falclk ve Fala Baktrmak: Fal ve falclk; gaybdan haber verme, gelecek
hakknda nceden fikir beyan etme temeline dayanmaktadr. Tarihin her
devrinde, her toplumda istikbali renme teebbslerine, bunun eitli
ekillerine ve deiik aralarna rastlanmaktadr. Cahiliyye Araplarnda "ezlam"
denen fal oklar, remiller, gnmzde yldz, bur, kahve, bakla, iskambil
kad, suya bakma, kitap ama vs. falcln ekil ve malzemesinin bir ksmdr.
Ayrca ada cahiliyyede falclk, medya araclyla modern insann gnlk
hayatna da girmi bulunmaktadr. Gnlk fallar yannda, gazetelerin yl
balarnda, senelik fallar yaynlamalar, faldaki yalann boyutlarn olduka

309

SLAM AKAD

geniletmitir.
Hurafe ve batl inanlarn hepsine birden sava am bulunan slam,
btn eitleriyle falcl yasaklamtr. "Ey iman edenler! arap, kumar, dikili
talar (putlar), ezlam/fal ve ans oklar birer eytan ii pisliktir; bunlardan uzak
durun ki kurtulua eresiniz." (6/En'am, 90). Bu ayet, fal oklarnn eytann pis
ilerinden olduunu, ktlkte arap imeye, kumar oynamaya ve putlara
tapmaya denk bir crm sayldn, kurtulu iin bunlardan uzak durulmas
gerektiini ok ak bir ekilde bildirmektedir. Bir baka ayette de: "Ve fal
oklaryla ksmet aramanz size haram klnd." (6/Maide, 3) buyrulmutur. te
yandan " Hibir kimse yarn ne kazanacam (bana neler geleceini)
bilemez. Yine hibir kimse nerede leceini de bilemez." (31/Lokman, 34)
buyrulmakta, gelecekten haber vermeye kalkmaktan ibaret olan falcln
slam'da yeri olmad belirtilmektedir. Peygamber Efendimiz de falclktan elde
edilecek kazantan m'minleri nehyetmitir (Buhari, By' 25, 113; Mslim,
Msakat 40).
O halde fala bakmak, falclk yapmak, fala inanmak, faldan kazan temin
etmek hibir surette mslmana yakmayan hareketlerdir. zellikle hanmlarn
bu konuya daha bir dikkat etmeleri, byle bo ve haram eylerle kendilerini
aldatmamalar gerekmektedir. Falclar bir ey biliyorlarsa, nce kendilerini
ktlklerden korusunlar. Unutmayalm ki, aldatmak hainlik, aldanmak da
ahmaklktr. Bir sr yalan ve tahmin iinde birka tanesinin mevcut duruma,
ya da ileride olacaklara uygun dmesi, falclarn gayb bilmesi anlamna
gelmedii gibi, onlara inanp slam'n temiz inan esaslarndan vazgemeye,
ayet ve hadislere ters dmeye demez. Kim byle bir deimeye rza
gsterirse, dnyann ve ahiretin byk zararna uram demektir.
Ruh arma: Son zamanlarda zellikle sosyete arasnda yaygnlam
olan modem kahinlik veya ada cincilik diyebileceimiz bir uygulama vardr:
Ruh arma. Ruh arma seanslarnda, eer sahtekarlk, teknik hileler yoksa,
madde tesi bir varlkla. ilgi kurulduu bilinmektedir. Ancak bu madde tesi
varln ruh olup olmad, sylediklerinin gerei yanstp yanstmad ciddi
ekilde zerinde durulmas gerekli bir konudur.
Beden kafesinden ayrlan ruhlar, berzah aleminde toplanrlar. Orada
dnyadakine benzer birtakm faaliyetlerde bulunma, baz noksanlar telafi etme
imkanlar yoktur. Artk amel safhas bitmi, hesaplama iin bekleme dnemi
balamtr. Peygamberimiz kabir hayatn tarif ederken, onun iki durumda

310

SLAM AKAD

olabileceini, lenlerin bu iki durumda bulunacan belirtmitir: "Kabir, ya


cennet bahelerinden bir bahe veya cehennem ukurlarndan bir ukurdur."
(Tirmizi, Kyame 26). imdi dnmek gerekir; cennet hayat lezzeti iindeki
bir ruh, dnya ile, dnyadakilerle o gzel hayat terk ederek niin megul
olsun? Yine cehennem azab iinde kvranan bir ruh da nasl dnyadakilerin
davetlerine icabet edebilecektir? Ona bu izni kim verecektir?
Dolaysyla ruhlarn, insanlarla ve dnyadakilerle hair-neir olduklar,
lmemi gibi birtakm iler yaptklar iddiasna dayanan ruh arma giriimleri,
ruhlarn durumuyla ilgili bu olaylara ters dmektedir. Ruh arma iddiasnda
bulunanlarn iddialar geersiz ve tutarszdr, delilden yoksundur. Eer ruhlarn
dnyaya dnp dnyadakiler gibi birtakm faaliyetlere katlma imkan ve
anslar olsayd, herhalde ruh arma seanslaryla megul olmaktan ok daha
nemli ileri olurdu. Nitekim bir ayet-i kerimeden bir ksm ruhlarn ne yapmay
arzu edeceklerine dair bilgi bulmaktayz: "Onlar (gnahkarlar) orada,
'Rabbimiz, bizi kar, yaptmz amelden bakasn (daha iyisini) yapalm' diye
barrlar." Bu arzuya verilen cevap da ayette aklanmakta, yle
denilmektedir: "t alacak insann t alabilecei kadar bir zaman sizi
yaatmadk m? Size uyarc da gelmiti. yle ise tadn (o azab). Zalimlerin
hibir yardmcs yoktur." (35/Fatr, 37). Ruhlarn dnyaya dnp dnyallar
gibi birtakm faaliyetlerde bulunamayacaklar bir baka ayette u ekilde
belirtilmektedir: "Onlardan birine lm gelince; 'Rabbim, beni geri evir, belki
yapmayp (noksan) braktm tamamlar, iyi iler ilerimi der. Hayr; bu kendi
szdr. Tekrar diriltilecekleri gne kadar aralarnda geriye dnmekten onlar
alkoyan bir engel vardr. " (23/M'minun, 99- 100). Medyumlara cevap verdii
sylenen ruhlar, bu engeli amay beceren birtakm gz aklar m dersiniz?
lahi snrlar, Allah'n beyann, beeri snrlar ve insann szlerine benzetebilen
cahiller/kafirler ancak bunun byle olabileceini dnebilirler ve tabii
aldanrlar.
Denilebilir ki; "iyi ama, ruh arma seanslarna gelen, hatta iecek sigara
bile isteyen grnmez varlklar var. Peki bunlar ne? Verdikleri birtakm gemi
olaylara uygun bilgiler var, bunlara ne diyeceiz?" Ruh arma seanslarna
mesajlar getiren madde tesi varlklarn, gerekten arlan ruhlar olmad,
olamayaca kesindir. Huddamclk/cincilik/cin arma faaliyetleri ve bu
esnada edinilen bilgiler ve bunlarn aka cinler yoluyla elde edildii eskiden
beri bilinen ve halen de devam eden bir uygulamadr. Sosyete evrelerinin
buna "ruh arma" ismini takmas, hibir eyi deitirmez. Bu, sadece modem
cinciliktir o kadar.

311

SLAM AKAD

Cinlerin varl Kur'an'la sabittir ve cinler gayb bilmezler (34/Sebe', 14).


Bununla beraber cinlerin insanlardan farkl baz bilgilere sahip olabileceklerini,
zellikle de ruh arma seanslarnda kendisiyle grlmek istenen kiinin
gemi hayatna dair birtakm bilgileri bilmelerinin onlar iin mmkn olduunu
syleyebiliriz. unun ya da bunun ruhu olarak seanslara gelenlerin, sorulan
sorularn bir ksmna doru cevap vermeleri, kendilerinin her sylediklerinin
doru olmas iin yeter sebep deildir. Cinlerin mrlerinin uzun, niteliklerinin
bizden ok farkl olmas, ksa zamanda uzun mesafeleri dolaabilmeleri
sebebiyle insanlardan farkl bilgileri bulunmaktadr. Onlarn bizim bilmediimiz
baz konularda baz eyler sylemeleri gayb bildiklerini gstermez; onlarn
bilgileri de ou kez noksan ve kastl olarak yanlla kartrlmtr. nsanlar
yanltmaya yneliktir. Mslmanlar maddeye olduu kadar melek, eytan, cin
gibi madde st varlklara da inanrlar. Ancak bu inanlarn Kitap ve Snnette
yer alan bilgilere uygun olmas gereklidir. Onlarn verdii bilgilere baz
vehimler, zanlar kartrlmasna msaade edilmemelidir. nk zan ve vehim
hibir zaman ilim deildir. man da en kesin ilme dayanmak zorundadr. O
halde aslsz birtakm sylentilerin, aldatmacalarn peinde imam
srndrmenin anlam yoktur.
Ta Yaptrmak: Gaybdan haber almak ve gelecek konusunda bilgi sahibi
olmak meraknn en garip ve akl almaz tezahrlerinden biri de daha ok
kadnlarn ilgi gsterdikleri taa ta yaptrma hurafesidir. Bu da niceleri gibi
trbeler evresinde uygulanmaktadr. Genellikle trbe iinde veya yaknndaki
herhangi bir ta veya duvar bu i iin kullanlmaktadr.
Ta yaptrma hurafesinde dikkat eken husus; o trbedeki zat aracl
ile tutulan niyetin Allah katnda kabul grp grmediinin renilecei zann,
hatta dileklerin bizzat trbede bulunandan dilendiine inanlmasdr. Bazen de
ta yaptrlan tata/duvarda bir kutsiyet vehmedilmesinin bu eyleme vesile
klnd grlr. Tabii btn bunlar, putperestlik, yani kutsiyet izafe ederek
putlara tapnma sapklnn bir uzants olmaktadr. slam'n en ciddi mcadele
hedeflerinden birincisi olan putperestlik kalntlarnn, ada mslmann
hayatnda uygulama imkan bulmas ne kadar ters bir durumdur. Hz.
Peygamber'in vefatndan sonra slam'dan ayrlan mrtedlerle en amansz
mcadeleyi/sava Hz. Ebu Bekir vermitir. Bu yzden ada irtidat olaylarna
slam mtefekkirleri "Ebu Bekir'i olmayan irtidat" demektedirler. Hz. mer de
bid'at, hurafe ve batl inanlara kar pek byk bir hassasiyet iinde olmutur.
Bu yzden ada hurafe ve batl inanlara da "merli olmayan hurafeler"

312

SLAM AKAD

denilebilir.
Ta yaptrmakla gelecei hakknda bilgi edindiini, dileinin kabul edilip
edilmediini rendiini sanan cahillere Buhar ve Mslim gibi sahih hadis
kitaplarnda, kendisinden nakledilen bir hadiste grdmz Hz. mer'in u
tavrn hatrlatmakta byk fayda olabilir: Hz. mer, bir haccnda Haceru'lEsved'e yaklap pm ve sonra kulaklara kpe u szleri sylemitir: "ok iyi
biliyorum ki sen zarar ve faydas olmayan sade bir ta parassn! Eer
Rasulullah'n seni ptn grmeseydim asla seni pmezdim!"
Nerede ve ne ekilde olursa olsun herhangi bir taa u ya da bu ekilde
ta yaptrmakla tutulan niyetin gerekleeceine inanmak gibi bir sapklktan
vazgeilmesi ve byle hurafelerle sevinen veya yerinenlerin ikaz edilmesi, akl
ve slam izgisine gelmelerinin tlenmesi Tevhide hizmet noktasndan nem
arz etmektedir. "Allah bize kafidir ve 0, ne gzel vekildir. " (31 Al-i mran,
17'3)
Uursuzluk Var mdr? Hurafe ve batl inanlarn, yanl kabullerin,
dorudan kalarn cirit att tevhid bilincinden mahrum bir toplumda baz
eylerin uuruna, bir ok eyin de uursuzluuna hkmedilecei ve deer
kargaasna dlecei gayet doaldr. inde yaadmz toplumda ne
uursuzluk vehimleri yok ki?! Evden knca kedi ya da kpek grmek, kpek
ulumas, bayku tmesi, 13 rakam, elden sabun ve makas almann ayrlk
getirecei gibi nice anlaylar, uursuz yerler, zamanlar, kiiler ve eyalar. ..
Ku uurup veya rktp gittikleri yne gre hkm karmak, bacann veya
sigarann dumannn kna ve gidi yerine gre yorumlara girmek ve daha
neler neler.
Hatrladka, saydka insana bunalt veren bu tevhide ters yanl ve
uydurmalarn gnmzde de hatta tesirini artrarak yaamas, toplumun ou
kesimini etkisine almas karsnda, snlacak yer Kur'an ve Snnet olacaktr.
Peygamberimiz bu konuda yle buyurmaktadr: "Uursuzluk diye bir ey
yoktur!" (Buhar, Tb 19,25,43-45; Mslim, Selam 102). Kadn, ev ve binekte
uursuzluk bulunabileceine dair bir rivayeti Hz. Aie validemiz; "Cahiliyye
Araplar bu eyde uursuzluk olduuna inanrlard" demektir, diye
katlmadn kesin bir ekilde ortaya koymutur. "Uursuzluk vehmiyle hibir
niyet edilen iten geri dnlmemesi gerektii" Taberan'nin rivayet ettii bir
hadiste yer almaktadr. Halk arasnda gnlk konumalarda duyduumuz
"uurlu geldi", "uursuz geldi, "aramzda uursuz biri var" gibi szler ve

313

SLAM AKAD

hkmler birer zan ve vehimdir. O eyin veya olayn aslnda uurlu veya
uursuz olduunu gstermez. Hibir ey doutan uursuz deildir.
Uursuzluk varsa, bu, kiilerin yorumunda ve anlaynda aranmaldr.
Uursuzluk anlay, biroklar gibi slam'a baka inan sistemlerinden
girmitir. Dolaysyla mslmanlarn slami hibir esasa dayanmayan ve
Peygamberimiz tarafndan "yoktur!" diye beyan buyrulan uursuzluk
hurafesine iltifat etmemeleri, aydnlk ufuklarn karartmamalar, hsn-i zan ve
iyimser zelliklerini yitirmemeleri, zihni ve iman safiyetlerini bozmamalar
gerekir. Hurafeler ve batl inanlarla sknt ve evhamdan baka bir yere
varlamaz.
d- Baz Yanl Kabuller
Dnya Kafirin, Ahiret M'minin mi? Dnya M'mine Zindan mdr?
Baz saf ya da cahil mslmanlarca, tembellie mazeret olarak ileri
srlen "dnya kafirin, ahiret m'minin" veya "dnya M'minin zindandr"
yargs; islam ve mslmanlar aleylinde konuulmasna vesile olan bir yanl
yorumdur. Neden yanltr? Aklayalm:
Evet, "Dnya m'minin zindan, kafirin cennetidir." (Mslim, Zhd 1;
Tirmiz, Zhd 16) eklinde bir hadis-i erif vardr. Bu hadis-i erif birka eit
yoruma tabi tutulabilir. Kur'an nda ve hadislerin btnl ierisinde ve en
akli aklamas yledir: Bu hadis, iman ve kfrn teki dnyada sebep olaca
neticeye gre dnya hayatnn deerlendirmesini yapmaktadr. Yani, "ahiretteki
durumlarna gre dnya, m'minin zindan, kafirin cenneti yerindedir" anlamn
ifade etmektedir. Nitekim m'minin ve kafirin ahiretteki durumunu belirten
ayetlerden de ayn mana anlalmaktadr: "Kitap ehlinden ve mriklerden
inkar edenler, phesiz, iinde temelli kalacaklar cehennem ateindedirler.
te bunlar yaratklarn en ktsdrler. Fakat iman edip salih amel ileyenler,
ite onlar da yaratklarn en hayrlsdrlar. Onlarn Rableri katnda mkafat,
iinde temelli ve sonsuz kalacaklar, altlarndan rmaklar akan Adn
cennetleridir. Allah onlardan raz; onlar da Allah'tan razdr. Bu, Rabbindan
korkan kimseyedir... " (98/Beyyine,6-8)
M'mine vaad olunan cennetin ve kafirin varaca yer olan cehennemin
vasflarn anlatan teki Kur'an ayetleri; gerekten ahiretteki duruma gre

314

SLAM AKAD

dnyann, m 'min iin nasl bir zindan hayat nitelii tadn; yine kafir
asndan da ne lde bir cennet hayat grnmnde olduunu aka ortaya
koymaktadr.
Konuyu u tarihi hikaye, gzel bir ekilde aklamaktadr: Kad'lardan biri
Badat'ta, yannda hizmeti si olduu halde gsterili bir biimde atyla klhan
sokandan geer. Klhanc yahudi, st ba simsiyah, cehennemi bir
grnmle kad'nn nne kar, atnn gemine yapr ve: "Allah, kad'ya
kuvvet versin. Peygamberinizin, 'dnya m'mine zindan, kafire cennettir'
sznn manas nedir? Gryorsun ya, dnya -m'min ve Muhammedi
olduun halde- sana cennet; -kafir yahudi olduum halde- bana zindandr.
Hadisin manas, tam tersiyle ortada?!" der. Kad yle cevap verir: "u
zerimde grdn dnyann ss ve heybetine ramen dnya; Allah'n
cennette hazrladklarna nispetle benim iin zindandr. Cehennemde seni
bekleyen azaba nispetle dnya (bu haliyle de olsa) senin iin cennettir."
(smail Hakk Bursev, Ruhu'I Beyan Tefsiri, III/23)
te din btnlnden farkl ve yanl yorumlanarak bu hadis gereke
gsterilerek "dnya kafirin, ahiret m'minin" yargsyla mslmanlar dnyay
terke ve tembellie zorlamak, nce hadisin gerek manasna, sonra da slam'n
zne aykr bir tutum olur. Unutulmamaldr ki, temiz ve ho rzklar, dnya
hayatnda da ncelikle mslmanlar iindir: "De ki: 'Allah'n kullar iin kard
(yaratt) ziyneti/ ss ve gzel rzklar kim haram klabilir? De ki: 'Onlar,
dnya hayatnda (inanmayanlarla birlikte) m'minlerindir. Kyamet gnnde ise
yalnz iman edenlerindir.' te, bilen bir topluluk iin ayetleri byle aklarz.
(7/ A'raf, 32) Mjde, dnya hayatnda da, ahiret hayatnda da onlarndr.
Allah'n szleri iin bir deiiklik yoktur. te byk kurtulu ve mutluluk
budur. (lO/Yunus, 64)
Bu konudaki szmz Mehmed Akiften msralarla balayalm:
"Bizim muhiti, bizim halk seyredince naza;
Grr ki; beyni bozulmu yn yn kafa var.
..
Ne hkm var ki, esasen yalanc dnyann?
lrse, yan gelecek cennetinde Mevla'nn.
Fena kuruntu deil! Ben derim, sorulsa bana;
'Kabul ederse cehennem, ne mutlu, amca, sana!'

315

SLAM AKAD

Dola da 'yrtc aslan kesil behey miskin!


Niin yatp, ktrm tilki olmak istersi?
Elin kolun tutuyorken al, kazanmaya bak!
Ki artnla geinsin senin de bir yatalak.

Bekay hak tanyan sa'yi bir vazife bilir;


al, al ki beka, sa'y olursa hak edilir."
Dnya kzn Boynuzunda m?
Halk arasnda dolamakta olan "dnya sar kzn boynuzlar zerinde
durmaktadr ii sz, zellikle deprem olduu yer ve zamanlarda "sar kz yine
kafasn sallad" gibi yar aka yar ciddi sylenen szler, kaba bir cehaletin akl
almaz delilleridir. Hatta "dnyann kz ile baln zerinde olduuna dair
hadisin mevcudiyetinden bahsedilmesi ii iyice ciddiletirmektedir. Gerek
durum udur:
Dnyann kz ya da balk zerinde bulunduuna dair gvenilir hadis
kitaplarmzda hi bir kayda rastlanmamaktadr. bn Hacer'in el-Metalibu'Aliye'sinde (c. 3, s. 265-266) yeryznn yaratlyla ilgili babta sraili
hikayeler nakletmekle mehur olan Ka'bu'l-Ahbar'n -Hz. Peygamber'e izafe
etmeksizin- balkla dnya arasnda iliki kurduu grlmektedir. te yandan elHeysemi'nin Mecmuu'z-Zevaid'inde (c. 7, s. 131) bn mer'den naklen Hz.
Peygamber'in dnyann yeri ile ilgili bir dizi soruya "Arz su zerindedir", "Su,
kaya zerindedir", "Kaya, iki tarafndan arz' a temas eden bir baln
zerindedir" eklinde cevaplad belirtilmektedir. Ancak el-Heysemi, bu zayf
hadisi rivayet edenler arasnda bulunan Abdullah bin Ahmed' in "zayf bir ravi
olduu"nu belirterek, bu haberin doruluu konusundaki endiesini duyurur.
Zaten ad geen kitap, birok zayf, hatta uydurma hadisin de bulunduu, bu
rivayetlerin yer yer kritiklerinin yapld bir eserdir; sahih hadis kitab da
saylmaz. EI-Albani ise, bn Adl'nin el-Kamil'inde ve bn Mende'nin etTevhid'inde de grd bu rivayetin kesinlikle "uydurma" olduunu ve bylesi
srail kssalarnn Rasulullah'n sz imi gibi nakledilmesinin vebaline iaret
etmektedir (Silsiletu'l-Ahadisi'z-Zaife, 294 nolu hadis).
Abdllatif Harputi, mehur eseri Tenkihu'l-Kelam fi Akaid-i Ehl-i'l-slam'da
bu kz balk uydurma ve hurafesinin ehl-i kitaba ait olduunu hatta bunun
yahudilik ve hristiyanlk iin bile bir leke olduunu belirtmektedir. Baz
dikkatsiz veya hurafelere dkn mslmanlarn yazd eserlerde grlen

316

SLAM AKAD

kz ve bala dair acayip ve akl almaz hikayeler ya srailiyattandr veya


("bugn dnya kadnlarn stnde duruyor"; "dnya, futbol topunun veya
parann stnde durmaktadr" szleri gibi) temsil/benzetme eidindendir ya
da baz rivayetilerin ahsi yorumlardr. Ancak baz dikkatsizler bunlar hadis
zannederek Peygamber' e isnad etmilerdir (Lem'alar, s. 86).
Mslman olmayan milletlerin eski hikayelerinin uzants eklinde halk
arasnda dolaan bu dnyann kz veya balk zerinde olduu eklindeki
aslsz sz ve grler slam ile uzaktan yakndan ilgili deildir. Mslmanlarn
byle bo laflara itibar etmemeleri gerekmektedir. Ve tabii hi kimse de bu
szleri ileri srerek slam dmanl yapmaya yeltenmemelidir. Aksi halde
kr krne bir dmanlktan, zulmetmekten baka bir ey yapm olmaz.
Byle kiilere Akif gibi "Su bakasnndr da, niin bakas mahkum?" diye
sorma hakk doar. .. u ayet hakknda dnelim: "Sen dalara baksan,
hareketsiz olduklarn sanrsn. Halbuki onlar bulut gibi kayar giderler. te sana
her eyi hesapl ve sapasalam yapan Allah'n sanat! phesiz O,
yaptklarnzdan tamamen haberdardr." (27/Neml, 88)
Sorumluluktan Kurtulmak Mmkn m?
Baz cahillerin "bizim abdestimiz alnm, namazmz klnmtr. nemli
olan kalp temizlii deil mi? O da bizde var. badete ihtiyacmz yok" gibi
szleri, ya da "biz eriat atk, hakikata ulatk; artk mkellefiyet/sorumluluk
kalmad" yollu hezeyanlar, samalklar orada burada syledikleri ve bu
grleri savunduklar -az da olsa- grlmektedir. Dar- teklif (mkellefiyet
sahnesi) olan dnyada, Allah'n verdii mr yaarken lah emir ve yasaklarn
dnda kalmak yada mkellefiyet snrn amak mmkn deildir. Her akl-
selim sahibi bunu byle kabul eder. O halde mkellefiyet nedir? diyenlere,
aklayalm: Mkellefiyet: lah emir ve yasaklardan sorumlu olmak demektir.
Bu da mslman olmak, akll olmak ve ergenlik ana ulam olmak
artlarna baldr. Bunlar genel artlardr. Ayrca her emrin yerine getirilmesi
iin kendine has baz zel artlar da vardr. Mesela; orucun farz olmas iin;
Ramazan1a erimi ve muklm olmak, oru tutamayacak kadar hasta olmama
gibi.
Bu ksa aklama gstermektedir ki, mkellefiyetten kurtulabilmek iin, ya
mslman olmamak, ya blua ermemi ocuk olmak veya deli olmak, yahut
da lmek lazmdr. Bunun dnda, hibir sebeple, hibir grevle, hibir
makamda bulunmakla, tasavvufta zirveye kp zrvalamakla tekliften, yani

317

SLAM AKAD

Allah1a kulluk grevinden, sorumluluktan kurtulmak hibir insan iin asla


mmkn deildir. Bir kere, dnmek gerek; eer manevi mertebeler,
mkellefiyetten kiiyi kurtaracak olsayd, herkesten nce peygamberler bu
teklif yknden kurtulurlard. Halbuki onlar, mmetlerine neyi teklif etmilerse,
aynen kendileri de sorumlu olmulardr. "Gnderdiimiz peygamberlere de,
kendilerine peygamber gnderdiklerimize de soracaz." (71 Araf, 6). Hatta
onlarn sorumluluklar mmetlerinden daha da ar olmutur. nk baz
hususlar sadece onlardan istenmitir. Teheccd namaznn Hz. Peygamber'e
emredilip ona vacip olmas gibi (17 sra, 79; 73/Mzzemmil, 2). "Onlarn
iledikleri onlara, sizin yaptklarnzn hesab da size!" (2/Bakara, 134, 141) "O,
hanginizin daha gzel amel ileyeceini denemek, imtihan etmek iin lm ve
hayat yaratt. .. " (67/Mlk, 2). Sonra, yalanc peygamberlerden ve
sahtekarlardan baka hibir sahabi, ve slam alimi mkellefiyetinin bittiini,
emir ve yasaklara uyma zorunluluunun kalmadn sylememitir. Tarih byle
bir eye ahit deildir. Hz. Peygambere hitaben "Ve sana lm gelinceye
kadar Rabbna ibadet et. (l5/Hicr, 99) ayeti slamda hibir kimse iin
dokunulmazlk, eriat stlk hakk tannmadn btn aklyla ilan
etmektedir.
Herhangi bir kimseye -peygamber de olsa- yakn olmak, u ya da bu rka
veya cemaate mensup olmak da mkellefiyetten kurtulmaya gereke
yaplamaz. Hz. Peygamber, akrabalarna ayr ayr hitap ettii bir konumasnda
en son kz Fatma'ya hitap ettikten sonra, "Benden bana ait eyleri isteyin,
vereyim. Ama Allahn azabna kar bana gvenmeyin. Allah'n azabndan
kendinizi kendiniz koruyun." buyurmutur. Yine dinin hkmlerinin
uygulanmas konusunda hibir kimseye ayrcalk olamayacan, aksi anlayn
kesin bir dal alet/sapklk olduunu u hadisiyle net bir ekilde aklamtr: "Ey
insanlar, sizden ncekilerin saptmasnn nedeni u idi: lerinde stn
mevkiden biri hrszlk yapnca, hadd (ceza) uygulamadan onu serbest
brakyorlar, ama gsz (arkas olmayan, fakir) birisi alnca da hemen hadd
tatbik ediyorlard. Allah'a yemin ederim ki, Muhammed'in kz Fatma hrszlk
yapsa, Muhammed onun elini de keser." (Buhari, Hudud 12; Tirmiz, Hudud 7)
,
Sorumluluun kalktn, sorumlu olmadn iddia etmek byk bir
sorumsuzluk ve byk bir sorunluluktur; nk sorumluluk imtihan dnyasnda
herkes iin zorunluluktur. Sorumsuzluk iddia etmek, "namazmz klnm", "biz
eriat atk, o kabuktur, avam iindir, biz hakikat(!) ehliyiz" demek, dnya
artlarnda insan ve mslman olarak mmkn deildir. Bu iddia, "la ys'el

318

SLAM AKAD

amma yefal -yaptndan sorumlu tutulmayan-" Allah'a ortaklk iddia etmek gibi
bir hezeyandr, samalktr. Asl amac da haram-helal snrn ykarak her eyin
mubahl (ibahiyye) grn yaymaktr. Hem dall, hem mudll -hem sapk,
hem saptrc- olan bu Ve benzeri dnce sahiplerini, dzeltmek,
cezalandrmak elimizden gelmiyorsa, kendi dnceleriyle ba baa brakmak,
ama hi olmazsa onun etkisinde kalanlara hakikati anlatp uyarmak ve bu
sapklar toplumdan soyutlamak onlara yaplacak en byk iyilik olsa gerektir.
Ola ki akllarn balarna devirir ve kendilerine gelir de byle samalklardan
vazgeerler. "Rabbim, her kle azad edildii gn sevinir; ben ise Sana
gerekten kul-kle olduum gn sevineceim.
"Kusursuz kul olmaz", "beer aar", "dmez-amaz bir Allah" gibi
cmlelerin, gnlk konumalarmz arasnda bolca yer almasna ve gerein de
bu olmasna ramen, baz cahillerin, sayg duyduklar kiileri "kusursuz" ilan
ettiklerine -seyrek de olsa- rastlanmaktadr. Kusursuz kul anlay, Kur'an
prensiplerine, tevhid anlayna ters dmektedir. Peygamberlerden bile "zelle"
denen kk hatalarn sudGr ettii gerei -ki Kur'an, bunu Hz. Muhammed
(s.a.s.) dahil hemen btn peygamberler iin srarla vurgular- yannda, "e'yh
efendi"nin veya "stad"n hataszln iddia etmek, her eyi ters yz etmek,
"hatay sevap grmek" gibi bir sapkl sergilemek ve insan an yceltip
tanrlatrmak demektir.
Herkesi gerek mevkiinde ve doal zellikleri ile deerlendirebilmek ya
da buna rza gsterebilmek bir olgunluktur. Bu olgunluk, vg ve yergi
duygularndaki itidale, adalet, denge ve lye baldr. Sevdiini
lsz/snrsz seven, yerdiini kararsz yeren tipler, haddini bilmeyen,
arlktan yana ve her an gaf yapmaya hazr kiilerdir. Kiminin yanl zannettii
gibi, eer varsa(?) kiideki keifler ve kerametler, kusursuzluun belgeleri
deillerdir. Mucize sahipleri bile insan/beeri zellikleri sebebiyle yanlgya
derlerse, keramet asla kusursuzluk berat olarak deerlendirilemez. Kald ki,
keramet hikayelerinin, zellikle gnmz fesat ortamnda tamamna yakn
yalandan ibarettir. Halkn gzel ifadesiyle "eyh umaz, onu mridleri uurur."
"Kerameti zahir" kabul edilen tm kiilerin, kerametinden nce "hatas
zahir"dir. Bunun byle olmas da, pek tabii, ok normaldir. nk ne kadar
salih olursa olsun, bir kii kusursuz olamaz. "Ademolunun hepsi hata edici,
gnah ileyicidir. Ancak, gnahkarlarn en hayrls, tevbe edip Allah 'tan affn
isteyendir." (bn Mace, Zhd 30; Ahmed bin Hanbel, III/198) nsan kusurunu
kabul edip affettirmesini bildii lde saygdeerdir, kymetlidir. Zaten hner,
hi kusur ilememekte de deildir. lenen hatay affettirebilmektir hner.

319

SLAM AKAD

Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i eriflerinde: "Nefsim elinde


olan Allah' a yemin ederim ki, siz hi gnah ilememi olsanz, Allah sizi giderir,
yok eder de, gnah ileyip tevbe eden bir kavim getirir/yaratr. Onlar Allah' a
istifar ederler, Allah 'tan af dilerler. O da kendilerini affederdi." (Mslim,
Tevbe 2; Tirmizi, Cennet 2, hadis no: 2526) buyurarak, hataya msamaha
etmemenin, onu affettirebilmek iin gayret sarf etmenin lah iradeye daha
uygun dtn belirtmi, kusursuzluu deil; hatadan hemen dnmeyi, yani
tevbeyi tevik etmitir.
te yandan, kusursuzluu kabul edilen kiilerin genellikle, -varsaeserlerinin de hataszl ilan edilmekte, hataya bir hata daha eklenmektedir.
Ve tabii bu hatasz(!) grleri ve eserleri tenkit etmek mesele olmakta, byle
bir saygszlk, cr'et ve crm(!) ileyenler, dinlerinden, imanlarndan bile
uzaklatrlmakta, en azndan sapk ilan edilmekte, olmadk hakaret ve
karalamalara muhatap klnmaktadrlar. lmi tenkit faaliyeti ve dolaysyla ilmin
gelimesi de bylece kr krne ksteklenmektedir. Unutulmamaldr ki,
kusursuz kitap, sadece Kur'an- Kerim'dir. nk Allah kelamdr. O, Allah'n
hfz ve korumasndadr. Onun dnda her kitapta az-ok kusur, eksik, hata
bulunmamas mmkn deildir. Dolaysyla baz cahillerin sevdikleri kiileri ve
eserlerini kusursuz ilan etmeleri, bizzat bu iddia sahiplerinin en byk
kusurlarndan biri olmaktadr. Buna gz yuman "kusursuzluu ilan edilen
kii"nin, eer hayatta ise btn bu anlaylar dzeltmemesi, kusursuzluk
isnadndan memnun olmas, affedilemeyecek hatalardan biridir.
Kullara yaptklarn gzel gstermek, eytann bir taktiidir. Kimse
hatasna sevap ss vermeye ve hatallar hatasz gstermeye kalkmamaldr.
Bilmelidir ki, bu tr bir eilim, aka eytann tuzana dmek ve tam
anlamyla byk bir hata ilemektir. Halk deyimiyle "dost iin post olmak"tr.
"Her gnahn iki gibi sarholuu olsayd; sen o zaman grrdn, ayk kalan
kimsenin olmadn!"
Nazarlk Takmak Doru mu?
"Gz demesi" veya "nazar demesi" diye bilinen, mikrobik olmayan ve
aniden ounlukla ba ars eklinde beliren manevi rahatszlklarn varln
bilmeyen veya duymayan yoktur. "Nazar dedi, nazara geldi, nazara urad"
gibi cmlelerle hep ayn rahatszlk anlatlmak istenir. Tb da bu tr
rahatszlklar kabullenmekte ve "insan gznden kan ualarn/manyetik
nlarn, dikkatle ve belki biraz da kskanlkla bak esnasnda younluk

320

SLAM AKAD

kazanmas ve bu youn ualarn kar organizmann atomlarnn alma


dzenine etki etmesi" eklinde aklamaktadr .
Rasulullah Efendimiz yle buyurmutur: "Nazar gz demesi gerektir
(vakidir)." (Buhar, Tb 36, Libas 86; Mslim, Selam 41-42; Eb Davud, Tb 15;
Tirmiz, Tb 19; Ahmed bin Hanbel, I1294, II1222, IV/67, V/70). Hatta
Peygamber Efendimiz, "dokunan her kt gzden" Allah'a snmay, Hz.
brahim'in bir duas olarak mmetine ta'lim etmitir (Buhar!, Enbiya 10; Ebu
Davud, Snnet 20; bn Mace, Tb 36). "Nazardan Allah'a snn; nk nazar
haktr." (bn Mace, hadis no: 3508) Hz. Aie validemiz de Hz .Peygamber'in
gz demesine kar okumay emrettiini haber vermitir (Buhar, Tb 35).
Nazar demesine kar okuma suretiyle uygulanan tedavinin Hz.
Peygamber ve ashab tarafndan yapld ve msbet neticeler alnd
rnekleriyle sabittir. Bu tedavide daha ok Fatiha, hlas, Felak ve Nas sreleri
ve Ayet'l-Krsi'nin okunduu da hadislerde yer alan bilgiler arasndadr. Yine
68/Kalem sresinin 51 ve 52. ayetlerinin okunmas tavsiye edilir. Elmall 'nn
belirttii gibi (Hak Dini Kur'an Dili, c. 9, s. 6394-6399) bu tedavi eidinde
aslolan hastann bizzat kendisinin okumasdr. nsan, houna giden bir eye
bakarken nazar dememesi iin "Maaallah, la kuvvete illa billah" demelidir.
Bu, Peygamber Efendimiz'in okuduu bir duadr.
Bu aklamalardan sonra, gz demesine kar gya tedbirmi gibi, halk
arasnda dolaan birtakm hurafelerin manaszl kendiliinden ortaya km
olmaldr. ocuklarn elbiselerine mavi boncuklar, nazarlklar, ide ekirdekleri,
kaplumbaa kabuu vs. takmak; evlerin, binalarn giriine, arabalara boynuz,
at nal, at kafas, eitli muskalar, cevenler asmak, kurun dkmek, tts
yapmak, ceplere sarmsak koymak; arabalara ve dkkanlara gz resimleri
yaptrmak, acayip heykeller monte etmek ve benzeri eylerin hepsi, bu batl
inann zavall aletleridir.
Bunlarn tp asndan en kk bir faydas dnlemeyecei gibi, batl
inanlar yaygnlatrmas ve srdrmesi noktasndan byk sakncalar vardr.
Bu yzden de bunlar bu niyetle kullanmak kesinlikle haramdr; baz slam
alimleri, Allah'tan baka ifa veren, zarar def eden manevi snak ve zm
kayna kabul edildiinden bunlar nazar giderici olarak kullanmay irk kabul
etmilerdir. Bir tr koruyucu totem izlenimi veren ve hastalklardan koruduu
yanl kansnn zihinlere yerlemesine vesile olan nazarlklarn, nazar
boncuklarnn kullanlmasn Peygamber Efendimiz kesin bir ekilde

321

SLAM AKAD

yasaklamtr. Hatta byle bir nazarl zerinde tayan kiinin bey' atn kabul
etmemi ve onu karp atmasn emretmitir (Nesai, Ziynet 17; bn Mace, Tb
39). Yine Rasulullah (s.a.s.)'n yle buyurduu rivayet edilmitir:
Efsun yapmak, nazar boncuu takmak, kadnlarn kocalarna kendilerini
sevdirmek iin sihir yapmak irktir. (Fethu'l-Kebir, c. 1, s. 304)
Mslmana yakan, basit birer madde olan nazarlklarn koruyuculuu
zannna kaplmak deil; her eyini borlu olduu ve kulluunu kendisine
sunduu Rabbna snmaktr. ifay verecek olann ila, doktor, okuma,
frme, hoca deil; bizzat Allah olduunu hi unutmamaktr. Allah ifa
vermeyecek olduktan sonra, dnya bir araya gelse ne kar? Ma'kul ve meru
yollarla hastalklara are aramak nasl grev ise, ifay yalnz ve yalnz Allah'tan
bilmek ve beklemek de ayn -ekilde grevdir. Manevi hastalklarn tedbiri de
manevdir. Kur'an ayetlerinin ve snnette geen dualarn okunmas ve Allah'a
snlmas bu tedbirin en st seviyede alnmas demektir. tesi avunma,
aldanma, gerei brakp batla dalma, denize dnce ylana sarlma demektir.
"Allah'm, her eytan (tabiatlnn errin)den, zehirli haerattan ve dokunan her
kt gzden Senin ifa veren kelimelerine snrm." (.Ltfi akan, a.g. e. s.
II vd)
Kurun Dkmek: Nazar isabetinden kurtulmak iin uygulanan
yntemlerden biri de, kurun veya mum dktrlmek, nefesi keskin
hocalara(!) okutulmaktr. Baz yrelerde de "tuz atlmak", "un yaklmak",
"zerlik otu yaklarak duman ile ttslenilmek" are olarak grlmektedir. En
yaygn olan uygulama, kurun veya mum dkme adetidir. Bu i yle
yaplmaktadr: Nazar isabet eden hasta (genellikle ocuklar), kurun
dkcsnn nne oturtulur. Ba bir rt ile kapanr. ocuun ba zerinde
tutulan ve iinde su bulunan kaba, ocakta eritilen kurun dklr. Kurun
dkldkten sonra oradakiler hep beraber: "Kem gz atlasn, Nazar eden
patlasn diye beddua ederler. Baz yerlerde de yaygn olarak nazarlk otu,
zerlik otu yaklr. Duman ile hasta ttslenir. Bu esnada abuk abuk yle
sylenir: "zerliksin havasn / Her dertlere devasn / Ak gz, kara gz / Mavi
gz, ela gz / Hangisi nazar etmise / Onlarn nazarn boz." u tekerleme de
sylenilmektedir: "Elemtere fi / Kem gzlere i / zerlik atlasn / N azar
eden patlasn!"
Bunlarn ne kadar gln, ama ayn zamanda trajik olduu, insanmzn
ne denli cahiliyye uygulamalarna kaplarn atklarn, kafalarn ve gnllerini
hurafeyle kirlettiklerini gsteren uygulamalardr.

322

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Muska ve Muskaclk
Muska ve Tlsmlarn Menei: Muska ve tlsmlarn menei, putperestliin
en ilkel ekli olan "feti"tir. Bu inanta olanlar, baz nesnelerde uur veya
uursuzluk bulunduuna inanrlar. Kii, uurlu sayd nesneyi boynuna asar
veya yannda tar. Bu nesne bir bitki, kurt dii, ay trna, leylek kemii, kartal
trna olduu gibi, bazen kurumu bir bcek hatta baz ta paralar vb.
olabilir.
Bu nesneleri tayanlar; eitli hastalklardan, bela ve kazalardan
korunacaklarna inanrlar. Hala baz nesneleri "uur getiriyor" inancyla
boynunda ya da yannda tayanlar bulunmaktadr. slam'n ftrata, akla ve ilme
uyan gzel esaslarna inanmamakta direnen nice insan, byle safsatalara
kolaylkla inanabiliyor, dolaysyla Kuran'n "onlar akllarn kullanmayan
aklszlardr" ifadesini her an farknda olmadan doruluyorlar. Gnmzde
niversite genlii ve sosyete semtlerinin kltrl geinen kesimlerinde gittike
bu tr "uur talar" vb. yaygnlamakta, slamdan uzaklaan insan ne kadar
komik ve aalk olmaktadr!
Daha sonraki dnemlerde kat paralar zerine yazlm dini formller
veya tuhaf iaretlerle izilmi muska ve tlsmlar, fetilerin yerini ald. Muska ve
tlsmlarn en eski eklinin Msr'da bulunduu belirtilir. Eski Romallar da,
hastalklardan ve zehirlenmeden korunmak iin acayip iaretlerle yazlm veya
izilmi -muska tlsmlar kullanmlardr. srailoullarna gnderilen
peygamberler de, putperest kavimlerden geen, kendi dnemlerinde yaygn
olarak kullanlan feti ve tlsmlar yasaklamlard. Buna dair eski Ahid'de
(Tevrat'ta) rivayetler vardr (Mesela, bkz. Kitab- Mukaddes, Tekvin, Bab 35, s.
35). Hrisitiyanlkta da muska ve tlsmlara inanmak ok yaygnd. Hristiyan din
adamlar muska tama adetleriyle mcadele etmiler, ama pek baarl
olamamlardr. Miladi 366 ylnda toplanan "Laodice" dini kurultay, muska ve
tlsm tamaya yasaklayan bir karar kartp ilan etmitir. Fakat hristiyan
bunlar tamaktan bir trl vazgeirememilerdir. 8. Yzylda Papa II.
Gregoare bu batl inanlara kar iddetle kar koydu. Ancak halk bildiinden
ve grdnden amad. Sonuta hristiyan din adamlar bu hurafeye taviz
vermeye mecbur kaldlar. Muskalarn yerine "ha" hristiyanlk sembol olan

323

SLAM AKAD

balk resmi, "Agnus Dei" (Tanr Kuzusu) yazl levhacklar tamay tavsiye
ettiler, giderek halk buna altrdlar. ( Abdlkadir nan, Hurafeler ve
Meneleri, s. 44)
slaml kabulden evvel yaam Trk boylarnda da muska-tlsm kullanma
adeti vard. Sekiz ve dokuzuncu yzyllarda Budist ve Maniheist Trklerin
yaam olduu Dou Trkistan'da yaplan arkeolojik aratrmalarda elde
edilen malzemeler arasnda "tlsm muskalar", eitli dilli formller yazl
levhalar, tahtalar vs. eya bulunmutur. Budist Uygurlarn dilli kitaplarnda da
tlsm ekillerine rastlanmtr. Bunlardan ekil Alman Trkologu F. W. K.
Mller tarafndan neredilen eski Trke Uygur metinlerinden birinde
aklamalaryla gsterilmitir. Mslman olduunu iddia edenlerin de
kullandklar muskalardaki tlsmlarn bir benzeri olan bu ekillerin ifade ettikleri
anlamlar olarak, bunlardan biri iin, bir kadn bu muskay vcudunda tasa,
kolay dourur, rahat ve sevin bulur; dierinde, Pars yl domu olan (imdiki
burlarn bir benzeri olsa gerek) kii, bu tlsm saklarsa ok mutlu olur;
ncsnde de, herhangi bir kiinin hayvanlar ok lyorsa, bu tlsm kapya
yaptrsn denilmektedir. (A.g.e. s. 46-47 )
Gnmzde muska, tlsm ve sihir yapma ileriyle uraan baz inan
smrcs kiilerin ellerinde bulunan kitaplar, eski Babil, Asur, Msr
mriklerinin, eski Budist ve amanist Trklerin kullandklar kitaplardan
yararlanlarak yazlmtr. Bu kitaplara inandrcl kuvvetlendirmek iin Kuran Kerim'den ayetler, Esma'l-Hsna ve baz dualar da ilave edilmitir. Muska ve
tlsmla ilgili kitaplarda yazlan muska ve efsunlar incelendiinde grlyor ki,
birounda baz ayet ve dualarla beraber, hibir dile benzemeyen kelimeler de
bulunmaktadr. Tlsmclar, mal ve mlkn tlsm-muska ile her trl afet ve
kazalardan korunacan da telkin. ediyorlar. Bu tlsmlarda Esma'l-Hsna,
ayet-i kerime ve dualar su-i istimal edilmektedir. Bunlarn, cahil halk
kandrmak iin kullanlmakta olduu phesizdir. Bu hurafeler, m'minlerin
inancna, salna, malna ve canna zarar verecek zrvalardr. man tam olan
mslmanlar, bunlara inanamaz.
Tlsmlar, harfler ve rakamlar ile yaplmaktadr. Efsun ve tlsm kitaplarna
gre harfler ve onlarn ifade ettikleri rakamlar tabiatst esrarengiz kudrete
sahiptir. Harfler; "ebced, hevvez ... "deki sraya gre adet ifade ederler. Yaz
tarihi aratrmalaryla ispat edilmitir ki, "ebced, hevvez ... " aslnda hece
harflerinin srasn gstermek ve srf harfleri hatrda tutmak iin tertip edilmi,
manasz szlerden (mhmelat) ibarettir. Her eyde esrar arayan uydurma

324

SLAM AKAD

merakllar bu "ebced"deki mhmelat hakknda birok hurafe icad etmekte


zorlanmamlardr Aslnda bu "ebced ... " Aram alfabesindeki harflerin srasn
gsteren manasz szlerdir. Bu alfabe sras Aramilerden Nabatilere, onlardan
da cahiliyye a Araplarna gemitir. Ayn kaynaktan gelen bran, Sryan,
Yunan ve latin alfabelerinde de bu sra, gelenek olarak muhafaza edilmitir.
Araplar, birbirine ekil bakmndan benzeyen harfleri yan yana koymak
maksadyla bu "a, b, c ... " srasn bozmularsa da, eski sray "abced hevvez"
alt mhmelatndan muhafaza etmilerdir. Harfleri, rakam gibi kullanrken de
bu "ebced"deki sraya riayet etmiler ve Arapaya mahsus alt harf iin de iki
mhmel sz uydurup ilave etmilerdir. frklk kitaplarnda grdmz
harflerin byk bir ksm, Esma'l-Hsna harfleri ve rakamlar da, bu harflerin
"ebced" hesabna gre ifade ettikleri sayy gstermektedir. Baz tlsmlarda ise
bu "ebced" hesab tutmuyor.
Bu arada u kk aklamay da ifade edelim: Yaz iaretlerinin
(hiyeroglif, harf, rakam) esrarengiz sihri kuvvet ierdiine inancn en eski
kayna, tarihin karanlk devirlerine kadar uzanmaktadr. Zira yaznn
mahiyetini bilmeyen kavimler, yazy kefeden kavimlerin deri, tahta, tablet ve
baka nesnelere izdikleri izgilerle konuup gaipten haber aldklarna ve bu
acayip izgilerde tabiatst esrarl kudret bulunduuna inanyorlard. Bu inan
ve korkunun cahil halk arasnda bugn bile tesirini srdrdn gryoruz.
Baz okuma-yazma bilmeyen cahil kimseler, herhangi bir muskay alp atmak,
ya da kadn yrtmak istediiniz zaman, "aman arplrsn!" diyerek size
muskalarn vermek veya atrmak istemezler. Muska ve tlsm kitaplar
incelendiinde yle anlamsz melek, cin, eytan ve peygamber adlarna
rastlarsnz ki anlamlarn hibir dil ve lgatta bulamazsnz. Bunlarn hibirisinin
slam'la ilikisi yoktur. Tm uydurma ve hayali adlardr, hurafedir. Bunlarn
yahudilerin Kabbalah denilen mistik ve skolastik felsefelerinden gemi olduu
belirtilir. Bu felsefeye gre yahudi alfabesindeki 22 harfin ve ifade ettikleri
rakamlarn mistik ve sihri mahiyetleri vardr. 'Bu yahudi anlayna gre, yahudi
din kitaplarnda zikredilen Tanr adlar ve sfatlarn iyi kullanmak artyla, her
trl harikalar yaratmak mmkndr. Bu kabbalah marifetleri nesilden nesle
gizli bilgi olarak, sekin mezlere retildi. 13. y.y. dan sonra kitap halinde
yazlmaya baland. spanya yahudilerinden de mslmanlara geti.
Muskaclarn Dayana: Her eye bir dayanak, bir gereke arayan
insanolu, kendi grn kuvvetlendirmek iin bazen kutsal deerleri bile
istismar edebilmitir. Nitekim muskaclardan bazlar sra suresindeki Kur'an'n
ifa olduunu belirten ayeti, muska yazmaya delil olarak gstermilerdir. Oysa

325

SLAM AKAD

zikredilen ayette muska yazma iin hibir iaret yoktur. Bu ayette Allah yle
buyurmutur: "Biz Kurandan m'minlere rahmet ve ifa olan eyler
indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece hsrann/kaybn arttrr." (17/sra, 82).
Kuran, ruhlar terbiye ederek m'minleri psikolojik problemlerden ve ruhi
hastalklardan korur. M'minler, o sayede batl akidelerden, kt huylardan
kurtularak manevi shhatlerini temin edebilirler. Yine, Fatiha gibi sureleri
hsnniyetle okumak da baz bedeni hastalklar iin bir ifa vesilesi olabilir.
Kuran, beeriyete ycelme sebeplerini, takip edilecek kurtulu yolunu
gstermi, onlar maden ve manevi helaka sebep olacak eyleri yasaklam,
kendilerine dnya ve ahirette huzura gtrecek eyleri emretmi rahmet
kitabdr. Fakat Kur'an, zalim iin, Kur'an' inkar eden, onun hkmlerine kar
gelen kimseler iin ise, zarardan baka bir ey arttrmaz. nk bu kimseler
Kur1anln beyanlarna kar dmanlkta, hrmetsizlikte bulunur, her trl
ahlakszl yaparak, kendileri iin manevi felaketleri arrlar. Elbette, tedaviye
muhta olan insan, kendisine verilen en faydal bir ilac terk eder de midesini
zehirli eylerle doldurursa kendi hayatna kasdetmi, kendisini helaka maruz
brakm olur. Kur'an hkmlerinin, yanl yolda olanlara ve kt huy
sahiplerine gerei grme ve doruyu bulma yolunda ifa ve rahmet olduunu,
ama kt niyetli zalimler iin ise, bir helak sebebi olabileceini anlyoruz.
Ancak, ayette ne suretle olursa olsun, muska yazlacana dair hibir iaret
yoktur.
Kur'an- Kerim, muska yazmak, by yapmak, fal bakmak iin deil;
"insanlara yol gsterici, dorunun ve doruyu eriden ayrmann ak delilleri
olarak" (2/Bakara, 184) gnderilmitir. Allah'n Kitabnn ayetlerini rastgele
yerlere yazarak plklere gitmesine sebep olmak veya beeri karlar iin
istismar etmek, slam'a ve lahi Kitaba ihanettir. Bu ii yapanlara frsat vermek
gaflettir, hyanettir. Hatta m'minlerin itikadn zedelemeye hizmettir. En zc
taraf ise bunu yapanlarn kendilerini "hoca" olarak lanse etmeleridir. Oysa
slam'da "hoca" dinin hkmlerini bilen, ilmiyle amel eden, Allah'tan korkan,
Allah'n ayetlerini az bir dnya metana satmayan rnek ve nder bir
ahsiyettir. slam'n yasak kld ileri yapan ve bu tr davranlara cevaz
veren insan, hoca olamaz. Byleleri ancak fask ve mnafk olur; bunlara
dense dense cinci, frk, din tccar, hurafe pazarlamacs muskac denilir.
Muskaclarn Sonu: mrn muska yazarak, fal aarak, sihir yaparak
geiren pek ok insann sonu hsran ile noktalanmtr. Bunlardan kimisi
hapishane kelerinde, kimisi de feci hastalklara yakalanarak fakru zaruret
ierisinde lmlerdir. Vakitlerini muskaclkla geirenler, bu yoldan her ne

326

SLAM AKAD

kadar dnyevi menfaat temin ediyorlarsa da bu i, dinen knanm olduu iin


iflah olmuyorlar. Daima hayatlar sknt ve sefaletle, be kurua muhta olarak
gemekte olduu mahede edilmektedir. Hayatlarnn sonunda perian bir
vaziyette, miskinlik iinde yaadklar grlmektedir. Bunlarn hepsi
yaptklarnn avans cinsinden dnyadaki kk cezasdr. Esas cezalar, ceza
gnnde verilecektir. nk baklmas haram olan nice gbeklere muskalar
yazmlardr. Nice gen kzlar veya evli insanlar muhabbet muskalaryla
aldatmlar, mitleriyle oynamlardr. Allah'n men ettii eyleri insanlara
alamlar, imann temelini sarsmlar, slam akidesini bozmulardr. Bylelikle
yahudi ve hristiyan adetlerini canlandrarak ve bunlar bir ksm insanlara kabul
ettirip onlarn itikadlarn bozarak imanlarn sarsmalar ile slam aleminde
tedavisi imkansz olan yaralar amlardr. (Recep Akta, Batl nanlar, s. 3940 ) Her akl banda m'min, insanlar bu tr cinci, muskac, frk
sahtekarlarn tahribatndan korumak iin elinden gelen gayreti
esirgememelidir. (Kemalettin Erdil, Yaayan Hurafeler, s. 19-32 )
Unutmamak lazm ki, dindarlk, dini olan ilemektir; dinde olmayan
deil. Nice insan, hem de din adna, dini de kk drerek ve sevap
yapyorum zannyla gnaha girerek bu tr hurafe ve bid'atlar, batl inanlar
peinde kendisine sknt vermekte, hayatn daha da ekilmez hale
getirmektedir. Baz insanlar, Cumartesi ve Sal gnleri amar ykamyor,
bazlar da krlan bir ayna veya evinin yaknlarnda ten bir bayku nedeniyle
kabuslar gryor. Batl inan, hurafe ve bid'atlardan ancak salkl ve doru
dini bilgiyle, Kur'an'n hayata geirilmesiyle korunulabilir. Bu tr sapklklara
ynelmenin nedeni, insandaki inan ihtiyacnn doru ve gerek bilgilerle
doldurulamamas, slam'n hakim deil mahkum olmas, cahiliye dzeni, medya
ve evre artlarnn doruyu eri, eriyi doru diye gstermesidir. Dini; baz
karc, istismarc, cinci, cahil ve banazlarn elinden kurtarmadka, bu tr
insanlara ilgi gsterilip "hoca" diye iltifat edildike bu sorunlar klmeyecek,
aksine byyecektir.
Yukarda aklananlardan baka hala yaayan baz batl inan ve hurafeleri
saymaya alalm:
"At, avrat ve silah uursuzdur."
"Ayna krlmas uursuzluktur, ayna krlan ev yedi sene iflah olmaz."
"Atele oynayan ocuk altn slatr. "
"Ayn 13' uursuzdur."
"Gece trnak kesilmez, ev sprlmez."

327

SLAM AKAD

"Gece ev sprlrse fakirlik gelir."


"Geceleri aynaya baklmaz."
"Gece vakti, bir evden baka bir eve kazan, tencere ve tava verilirse mutlaka
lm olur."
"Gece, vaktinden nce ten horoz uursuzluk getirir."
"Pazar gn almak uursuzluktur."
"Sal gn ie balanrsa bitmez, sallanr."
"Sal gn yeni elbise giyilirse yanar."
"aramba gecesi ie balanrsa, 'aramba kars'n kzdr ve o eve ktl
dokunur. "aramba gn yorgan kaplayan hastalanr."
"aramba gn st imek, ev satn almak iyi deildir."
"Perembe gn amar ykanrsa zengin olunur."
"Cuma akam ev sprlrse meleklerin kanad krlr."
"Cuma gn ev spren veya amar ykamak, fakirlik getirir ve gnahtr."
"ocuu len kadn, Cuma gnleri hibir i yapmaz."
"Cuma gnleri ocuun ayaklar cami kapsna balanr ve namazdan sonra
zlrse, hasta olmaz. "
"Henz konuamayan ocuun az, Cuma salas verilirken cami anahtaryla
alrsa,
ocuk hemen konumaya balar."
"Cumartesi gn amar ykamak uursuzluk getirir."
"Arefe gn diki dikmek gnahtr. "
"Arefe gn diki diken kadnn lm ocuu varsa, onun derilerini diker."
"Misafirin ardndan ev sprmek iyi deildir."
"Makasn az ak kalrsa, kefen bimeye yarar."
"Makasn ak kald evde kavga kar."
"Elden ele makas alnmaz, makas dman saylr."
"Elden ele sabun alnmaz, uursuzluk getirir."
"Hapse giren biri, lm birisinin yzn takarsa hapisten abuk kar."
"nsann nnden kara kedi gemesi, uursuzluk saylr."
"Tavan, tilki, kara kpek birinin yoluna karsa uursuzluk getirir."
"Kap eiine basan, iftiraya urar."
"Merdiven altndan gemek uursuzluktur."
"Baa pisleyen ku, talih kuudur; Ku pislii bana dene para gelir."
"imek akarken krmz giyilmez."
"Terlik ve ayakkabnn ters dnmesi iyi deildir."
"Evliliin ilk gn, gerdek gecesinde, erkek veya kadn, hangisi nce uyursa o
daha evvel lr
"Gerdek gecesi, kar ile kocadan hangisi daha evvel dierine tokat vurursa,

328

SLAM AKAD

onun sz daha ok dinlenir.


"Zifaf gecesi gelin ve damat sabunla ykanrsa, sabun ac olduundan,
aralarna ac ve ayrlk girer."
"Ev sprlrken sprge birine dokunursa uyuz olur. Sprgeye tkrlrse
hastalk bulamaz."
"Gece trnak kesilirse mr ksalr."
"Cenaze ykanrken teneirin altna dklen su, bir ieye konup habersiz
sarhoa iirilirse ikiyi brakr."
"Nazara urayan kii, kukuland insann sandan, ayakkabsndan veya
elbisesinden habersiz bir para kesip yakarak duman ile ttslenirse nazar
geer."
"Kt bir hastalktan sz edilirken: 'Deirmenden geldim unluyum' denilmezse
o hastalk, syleyene bular."
"Sarlk hastalna tutulan kiinin 'izinli' denilen biri tarafndan aln jilet ya da
ak ile izilir. Akan kan alnna ve burnuna srlr. Yaradan kan aktka
hastalk da akar gider."
"Dii aryan bir kii mezarla gider, mezar tan srr, arkasna bakmadan
geri gelirse ars kesilir. "
"Ba aryan bir kadn camiye gider, yazmas (barts) ile camiyi sprr ve
yazmay tekrar bana rterse bann ars gider. "
"Evden kan erkek, iine giderken nn kadn keserse (kadn adamn
nnden karya
geerse) adamn ii ters gider."
"Ksa boylu kadnlar uursuzdur.
"Bir kz akam ezan okunurken merdiven altndan geerse ksr kalr."
"Cuma gn ezan okuyan mezzine kzn barts veya mendili sallattrlrsa
nasibi kar."
"Evli birinin yzn bekar kz takarsa ksmeti kesilir."
"Bekar kz, evli birinin gelinliini giyerse ksmeti kesilir."
"Gelin olann duva evde kalm kzn banda zlrse kzn baht alr."
"Evde kilitlenen kilit, bayram sabah veya Cuma gn, namazdan nce imam
tarafndan
camide alrsa kzn baht alr." '
"Ellerini birbirine balayann ksmeti kesilir. "
"Ellerini kavuturann ksmeti kapanr, anas lr."
"Hamile bir kadn yumurta yerse ocuu terbiyesiz olur."
"Hamileyken anahtar aann doumu kolay olur."
"Bir hamile kadn l ykanrken suyundan atlarsa ocuu baygn doar."
"A yeren bir kadn, irkin bir yere bakarsa ocuu irkin olur."

329

SLAM AKAD

"Doum yapan kadn, yedi gn ocuunun yanndan dar kmaz. karsa


cinniler gelir, ocuu gtrr. Baka bir ocukla deitirir."
"ocuu yaamayan bir kadn bir yatra 'Bunu sana sattm' der ve kurban
kestirir. ocuk dnyaya gelince eer kz ise adn Sat, olan olursa Satlm
koyar. Aksi halde ocuk yaamaz."
"ocuu yaamayan kadn, yeniden doum yaptnda 40 evden toplad
paralarla gmlek dikip ocuuna giydirirse ocuu yaar ve mr uzun olur."
"ocuu len bir kadn Cuma gn i yapmaz."
"Lohusa kadnn ve ocuun yast altna ine, uvaldz, kama, bak
konulursa albasmaz."
"Lohusa kadnn bulunduu yere sprge, Kur'an, soan, sarmsak aslrsa
'alkars'
lousa ve ocua zarar vermez. "
"Hayzl kadn, sebze bahesinden geerse sebzeleri kurutur."
"Hayzl kadn akam ezanndan sonra kpten turu karrsa turu bozulur."
"Gelin eve ilk geldiinde kaynanasnn iki baca arasndan ieri girerse saygl
olur." "Yeni doan ocuun ilk dks, yatt odann eiine veya beiinin
altna konursa cad
zarar vermez, nazar da demez."
"Yeni doan ocuun beii altna trbe ve kabirlerden toprak getirilip konursa
ocuu cad bomazm." (Buna baz yerlerde cher almak denilir.)
"Bebek ftk doarsa, klotu al aacn bir dal yarlarak arasndan geirilince
ft iyileir. "
"Bebein krk kmadan trna kesilirse, ya arsz ya da hrsz olur."
"Yeni doan ocuk, bayram gn bir dii eee ters bindirilip kyn etrafnda
dolatrlrsa mr mutlu geer."
"ocuun doduu yerde elii yaplrsa, gbei dmez."
"Cuma gn ocuun ayaklar bir cami kapsnda balanr, Cuma namazndan
sonra zlrse hastala tutulmaz."
"Bebek ayaklar altndan plrse talihsiz olur."
"ocuk dnyaya geldikten sonra ykanp tuzlanr ve sofra alt denilen beze
sarlrsa tokgzl olur."
"ocuun gbei, cami duvarna veya avlusuna gmlrse dindar, medresenin
(okulun) bahesine veya avlusuna gmlrse alim, ahra gmlrse malc olur.
Ayrca suya atlrsa huyu temiz, evin iinde bir yere gmlrse gz darda
olmaz. "
"Boyu llen ocuk ksa kalr."
"ocuun boyu metre ile llrse mr ksa olur."
"Snnetsiz len ocuun parmaklarndan birinin krlmas gerekir."

330

SLAM AKAD

"ocuk snnet olurken annesi oklava sallarsa, snnet acsz ve kolay olur."
"Kk ocuklarn yznde yara karsa, deniz kenarnda yaayan ve denize
giren biri tarafndan okunup yz meshedilirse yaralar iyileir."
"Yryen ocuun emeklemesi, misafir geleceinin iaretidir."
"At, kz, inek, dana gibi bykba evcil hayvanlar, eer gece ahrda
huzursuzsa, baryor, kiniyor veya bryorsa, o evden biri lecektir."
"l ykandktan sonra kazan ters evrilmezse bir bakas daha lr."
"Bir evden l karsa o evdeki su kaplar boaltlr. Eer boaltlmazsa Azrail
sular elledii iin biri yine lebilir."
"Cenaze kan ev ile evresindeki evlerin sular dklmelidir. nk Azrail
klcn o
sularda ykar. Sular bu klla pislendii iin iilmez olur."
"Gece vakti bir evden baka bir eve kazan, tava veya tencere verilirse lm
celbeder." "Gece sandk amak, kendi mezarn amaktr. Yani lm
armaktr."
"Bir evdeki eyalardan herhangi biri kendi kendine der veya krlrsa lme
iarettir." "Ayakkab karlrken ters evrilirse o evden cenaze kar."
"Kefen diken ine krlmaldr. Zira lm ve uursuzluu celbeder."
"Saakta bayku tmesi, lme iarettir."
"Bir gen askere giderken evden kmadan nce bir dilim ekmein yarsn yer,
yarsn da geri brakrsa, artk ekmek onu araca iin kazaya belaya
uramadan geri dner."
"Biri yolculua kp gurbete giderken arkasndan yola su dklrse, su gibi
yolculuu olur, kazaya uramadan sa salim yerine ular, gurbetten abuk
dner."
"Biri yolculua karken arkasndan aynaya su serpilirse kazaya uramaz."
"Bir kii sabunu baka birine elden verirse, sabun ac olduu iin, ac olaylar
grlr veya o iki kii arasna dmanlk girer."
"Gk grlerken buday ambarna el ile vurulursa hasat ok olur."
"Nar tanelerini yere drmeden bir btn nar yiyip bitirebilen cennete girer."
"Tarla veya bahede bitkiler hastalanm ise, tarla sahibinin gne domadan
nce, tarlasnn etrafn koarak dolamas gerekir."
"eltik ekilen arazinin etraf eee binmi bir kimse tarafnda Kur'an okunarak
dolalrsa, o araziye dolu yamaz."
"At nal aslan yere nazar isabet etmez. "
"nnde be ta oyunu oynanan eve fakirlik gelir."
"Cezveden su iilirse zengin olunur."
"Ayakkablar ters dnerse eytan zerinde namaz klar."

331

SLAM AKAD

Daha neler neler ... Saymakla bitmeyecek bir sr batl inanlar...


Dikkat edilirse, hurafe ve batl inan olarak kabul edilen haftann hemen
btn gnleri ya belaya, ya da gnaha sebep gsterilmitir. Sanki mslmann
temizlik yapmas, almas su kabul edilmitir. Bu inan, hem ibadetlere, hem
temizlie, hem alp kalknmaya ihanettir.
"Yldz name"ye baktrmak, "fal" atrmak, "sevicilik" yaptrmak, "sihir"
bozdurmak, "muska" yazdrmak, "tlsm" yaptrmak, "afsunlanmak" iin diyar
diyar, semt semt hocac) arayanlar, dileinin yerine gelmesi iin trbe ve evli
ya mezarlarn/yatrlar dolaanlar, kznn nasibini atrmak iin il il frk
arayanlar azmsanmayacak kadar oktur. Gse ve gbee muska yama
cr'et ve ahlakszlna tevessl edenler ve bunlarn tuzana dp
pimanln sineye ekenler de az deildir. Kimi yerde gelin, kocasnn evine
girerken "kaynanasnn iki baca arasndan geerse saygl olur" diye
inanlmak, dolaysyla insan onuru ayaklar altna alnmaktadr. Kimi yerde de
"yeni doan ocuun ilk dks, cin arpmasn, nazar demesin diye, yatt
odann eii altna konulmakta, baz yerlerde de bebein beiine mezarlktan
toprak getirilerek konulmaktadr.
Kurun dkmek, muska ve nazar boncuu takmak gibi eski hurafe ve
batl inanlarn yannda; modern hurafe ve ada batl inanlarn da sosyete
evreleri, niversite rencileri ve Bat kltryle yetimi insanlar bata olmak
zere, toplumda giderek yaygnlat(rld)n belirtmek gerekiyor. Bur talar,
ans ve uur getireceine inanlan eitli ta, yzk, kolye veya boncuklar,
sinema filmleri veya tv. dizilerindeki kahramanlara ait resim ve aksesuarlar,
muska yerine uur ve ifa kolyeleri, talar, nazar demesin diye elini kulana
tutup tahtaya vurmalar, aksrnca "ok yaa" demeler ilk sayabileceimiz
modern gereler ve tavrlardr.
Tabii, bunlarn yannda cinciliin modern ekli olan medyumluk, falcln
bin bir eidi, burlarn ve gk cisimlerinin insan kaderi zerinde etkisi
olduuna/tanr lna inanmann bir yansmas olan bur fallar, mneccimliin
modernize edilmi ekli olan astroloji, felekle ve felein kadere etkisiyle ilgili
inan ve deyimler, ruh arma ve reenkarnasyon inanlar, insann maymun
soyundan geldiine inanmak, mani hakikatlerin ounun bilimsel olmad,
bilimin tek doru ve gerek mrit olduunu kabul, tabiat/doa veya tesadfe
yaratclk atfetmek gibi batl inanlar ve modern hurafeler...

332

SLAM AKAD

Trbe ve yatrlardaki mantk d hurafelerin ada ve modern ekillerini


de televizyon izleyen herkes grmekte, matem trenlerini, and imeleri...
bilmekte. Simokinli resepsiyonlar, tuhaf, sama ve slam d kurallar olan
trenler, seromoniler, ayinler, tapnmalar. .. Kolej ve niversite mezunlarnn
keplerini havaya frlatmalar, kyafet dayatmalar vb. zorunluluklar da resmi
hurafeler olarak saylabilir. Btn bunlarn yannda kapitalizm, komnizm,
kemalizm, laiklik gibi her trl beeri ideolojiler, slam'a ters dnya grleri
ve felsefi anlaylar, tauti yaklamlar, Bel'amca yorumlar ada batl inanlar
ve modern hurafelerdir.

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Yozlatrlan Din; Halkn Dini ve Hakkn Dini
"Onlara: 'Allah'n indirdiine uyun!' denilse, 'Hayr, biz atalarmz
zerinde bulduumuz (yol)a uyarz!' derler. Peki ama, atalar bir ey
dnmeyen, doru yolu bulamayan kimseler olsalar da m (atalarnn yoluna
uyacaklar)?" (2/Bakara, 170). Akl olmayan kimsenin dini de yoktur: "Allah'n
izni olmadan hi kimse inanamaz ve (Allah) pislii (azab ve rezillii), akllarn
kullanmayanlara verir." (lO/Yunus, 100)
Bizden nce yaayan atalarmzdan bize intikal eden mirasn iinde hem
dorularn, hem de yanllarn olabileceini kabullenmek gerekir. Bize intikal
eden miras, hem baz dorular, hem de baz eksiklik ve yanllar iermektedir.
Bu miras, eitli siyasi ve itikadi tartmalarn youn olduu bir ortamda doup
yine eitli siyasi entrikalardan gemek suretiyle bize ulamtr. Bu mirasn
intikalinde ok samimi kimseler olduu gibi; ok banaz kimselerin de
olduunu unutmamalyz. Bize intikal eden mirasn sahiplerinin de birer insan
olduklarn, yanlabileceklerini kabul etmeliyiz. O halde bize intikal eden miras
analiz etmeden, aratrmadan, Kur'an ve sahih snnet terazisinde tartmadan,
nakil ve akl salamalarndan geirmeden kabul etmemek gerekir.
slam dnyasnda insanlara, mslmanlara yn veren kimselerin
deimeyen dinin temel esaslaryla deien ve deimesi gereken zellikleri
ayrt edebilmesi ve kendilerini srekli yenilemeleri gerekir. Dengelerin ksa
srede deitii bir dnyada m'minlerin pasif kalmalar, tamamyla

333

SLAM AKAD

nakilci/takliti/erhi ve dnemeyen kimseler olmalar, din asndan zc


bir olaydr. Bylesi bir tablonun sorumlusu, bu insanlarn kendileridir. nk
Allah, Kur'an'da hayra doru deimenin mutlak surette gerekletirilmesi
gerektiini beyan etmektedir: "Bir toplum, kendi durumlarn deitirmedike
phesiz Allah da onlarn durumunu deitirmez. Allah bir kavme ktlk
murad ettimi artk onu geri evirecek . yoktur. Zaten onlarn, O'ndan baka
koruyup kollayanlar da yoktur." (Ra'd, 11)
Her konuda analizci, aratrc olmamz gerekir. Cahiliyye Araplarnn
yapt gibi hayra doru deimeye, yenilenmeye kar olmak, atalarn yolunu
kr krne taklit etmek demektir. Cahiliyye Araplarna tebli edilen gerek
dine kar kanlarn tavr, tamamyla slam'a kar mcadele olmutur. Ayet-i
kerimelerde de sk sk atalar dinine kr krne balln ktlnden sz
edilir. Bu balln ne kadar tehlikeli olduu vurgulanr. Bu tehlike,
mslmanlar iin de sz konusudur. Kur'an ve snnete bal kalmakla birlikte,
an dilini ve an gndemini kendi lehimize kullanmak zorundayz.
"Hayr, (ne bilgileri var, ne de kitaplar.) Sadece: 'Biz, babalarmz bir din
zere bulduk; biz de onlarn izinden gidiyoruz' dediler (Btn delilleri bundan
ibaret). te, byle senden nce de hangi memlekete uyarc gnderdiysek,
mutlaka orann varlkllar: 'Biz babalarmz bir din zerinde bulduk'.' biz de
onlarn izlerine uyarz' derlerdi. Ben size, babalarnz zerinde bulduunuz
(din)den daha dorusunu getirmisem (yine mi bana uymazsnz)?' deyince,
dediler ki: 'Dorusu biz, sizinle gnderilen eyi inkar ediyoruz.' Biz de. onlardan
intikam aldk. Bak, yalanlayanlarn sonu nasl oldu?" (43/Zuhruf, 21-25) "Onlar
bir ktlk yaptklar zaman: 'Babalarmz bu yolda bulduk. Allah da bize bunu
emretti' derler. De ki: 'Allah ktl emretmez. Allah'a kar bilmediiniz
eyleri mi sylyorsunuz?" (7/A'raf, 28)
Hz. Peygamber (s.a.s.), mrik Araplara yepyeni bir din sunmamt.
an ihtiyalarna cevap verecek baz yenilikleriyle bu din; brahim (a.s.)'in ve
ondan nceki peygamberlerin getirdii Tevhidin/hak dinin ayns idi. Ancak
mrikler brahim (a.s.)'in dininin kalntlar ve krntlar zerine atalarnn
hurafe ve batl inanlarnn inas ile yeni bir din karm, onlarn takipileri de
aratrp soruturmadan ayn eyi taklit etmilerdi. Allah'n dinine isnad edilen
bu yanllklar ortadan kaldrmak iin Allah Teala bir peygamber gnderdi.
O'ndan sonra artk bir peygamber gelmeyecek ama, Hz. Muhammed
(s.a.s.)'den bize kalan tertemiz ve dupduru iki kaynak var (Kur'an ve Snnet).
Bu iki kaynak, devaml bulandrlmak istendi. lkine kimse dokunamad, nk

334

SLAM AKAD

onun her her eye kadir bir koruyucusu var. "Kur' an ' kesinlikle Biz indirdik;
elbette onu yine Biz koruyacaz." (l5/Hicr, 9).
Ancak, ikincisi iin ayn eyi sylemek mmkn deildir. Peygamberimiz
(s.a.s.) bu konuda yle buyurur: "Kim Benim adma yalan sylerse (hadis
uydurursa) cehennemdeki yerine hazrlansn." (Buhari, lim 38, Cenaiz 33,
Enbiya, 50, Edeb 109; Mslim, Zhd 72; Ebu Davud, "ilim 4; Tirmizi, Fiten 70,
lim 8, 13, Tefsir 1, Menakb 19; bn Mace, Mukaddime 4; Darim, Mukaddime
25, 46; Ahmed bin Hanbel, 2/47, 83, 133, 150, 159, 171). Buna ramen
insanlar bu kayna devaml bulandrmaya alm ve O'nun adna zaman
zaman hadis uydurulmutur. slam toplumunun iinde bulunan mnafklar,
slam kisvesi altnda mslmanlarn kafasna pheler sokmaya alm;
bunun yannda hadis uydurma cr'et ve cesaretinde bulunamayanlar da
kanaatleri dorultusunda hikaye, kssa ve menkbeler uydurarak kafalarna
gre bir slam ekillendirmeye almlardr.
Hikayecilerin slam tarihinde yaygn bir yeri vardr. Hz. Ali, bu kssaclar
camiden kovmu, onlarn bu yolla din kaynan bulandrmasna izin vermemi,
ama ondan sonra yine bu olay devam ede gelmitir. Felsefecilerin,
Kelamclarn, tasavvufularn kaynaa soktuklar yanllar, halkn hikaye ve
hurafelere dknl, slam'a vahiyden ayr bir kimlik ortaya kard. Her ne
kadar, ana kaynaklar bulandrmadan, dini eksiltme ve ona ilavelerde bulunma
gibi cinayetleri ilemeden, sahih din anlay; her asrda az veya ok insan
tarafndan takip edilse de, genel halkn ounluu vahyi yanl anlam
insanlard. (Abdurrahman obanolu, slam'n Anlalmasnn nndeki
Engeller, s. 47-52 ) Bu konuda suun by, halktan daha ok, onlara yanl
dini reten, ya da halkn yanllarn dzeltmeye almayan etkili ve
yetkililerde, eyh, bakan, aabey, hoca ve teblicilerdedir.
"Onlara, 'Allah'n indirdiine uyun' denildiinde, 'hayr, biz atalarmz
zerinde bulduumuz yola uyarz' derler. Ya atalar bir ey dnmeyen, doru
yolu bulamayan kimseler olsa da m?" (2/Bakara, 170). Bizim dinimiz,
acezelerin, meczuplarn dini deildir. Gelecei beklerken bu gnn unutanlar
da bize yabancdr. Atalarnn dinleri, yaptklar ile nmekle yetinenler de.
nk peygamber olu olmak bile kurtulu iin yeterli deildir. Dinimiz,
gemiin sanklar ve tanklar kaybolmu davalarnn kavgasndan da ibaret
deildir. Din, Allah'n, Peygamberi vastasyla bize bildirdii, eksii ve fazlas
olmayan Kitapta yazl olandr; Peygamber'in bize tebli ettiinden ibarettir. Hz.
Peygamber ve O'nun dostlar, bize bu dinin pratiklerini gstermiler ve O'nun

335

SLAM AKAD

sahih snneti tevarus edilerek bize ulamtr.


Toplumlarn cahiliyye dnemlerinden kalma gelenekleri dinimizin bir
paras deildir. Kukusuz onlarn, tevhide/vahdaniyete kar olmayanlarn
koruyabilir ve gelitirebiliriz. Ancak, kendi atalarmzdan, rkmzn ve halkmzn
geleneklerinden gelen her zellik dinimizin bir parasn oluturmayacaktr.
Atalarmzn yaadklar zaman, mekan ve artlar farkldr. Gemi zaman
tekrar etmek mmkn deildir: Biz bu gn Kur'an', burada ve bu artlarda
yaamak, onun iin de eskiyi tekrar etmek deil; yeniden, Kur'an'da belirtilen
sorumluluumuzu asrn idrakine syletmek zorundayz. Uzunca sren bir fetret
dneminin, esaret, yoksulluk ve sapma dneminin ardndan, bu gn dini
anlama ve yaama mcadelesinde ynla srailiyat ve nefsimize kolay gelen,
atalarmzn rflerinden yola karak Kur'an' te'vil etmeye kalkmak, bizi ok
farkl maceralara srkleyebilir. Bugnk iletiim ak iinde, medyann; uzun
boylular cce, cceleri uzun boylu gsteren, hainleri kahraman, kahramanlar
hain olarak tantan konkav ve konveks aynalar arasnda gerei yakalamak
iin youn aba gstermek zorundayz.
Eskilerin 32 ya da 54 farzdan ibaret din telakkileri ile bu gn aklamak
mmkn deildir. Daha nceki dnemlerin siyasal ve sosyal artlar iinde
ekillenen din anlaynn, gnmzde dini yeniden asli yapsna dndrme
gayreti iindeki insanlar iin kesin ve mutlak bir rnek tekil etmesi
dnlemez. Ancak, tarihi bilgi ve belgeler, tarihi tecrbeler de hibir zaman
grmezlikten gelinecek olaylar. deildir. Gelenekleri ayn ile tekrarlamaya
almak gibi, geleneklerden kesin olarak koparak, gemii, gemiin birikim ve
tecrbelerini grmezlikten gelmek de bize bir ey kazandrmaz; ok ey
kaybettirir.
Tarih, vg ya da svg kitab deildir. Sanklar ve tanklar kaybolmu
bir davada kahramanlar ve hainler retmek, bize bir ey kazandrmaz. Onlar,
bizden nce gelip geen bir topluluktu, onlarn yaptklar onlara, bizim
yaptklarmz bizedir. Tarihi, bugnmz ina ederken bir tecrbe alan olarak
ciddiye almamz gerekir. Kahramanlar retmek adna ihanetleri grmezlikten
gelmek, ihanetlerden sz ederken faziletleri grmezlikten gelmek, tarihte
kalanlar iin hibir eyi deitirmez; ama bize birok eyi kaybettirir. Tarihi, bu
gnlerini ispat iin malzeme olarak kullananlar ve tarihi gerekleri arptanlar,
hem kendi geleceklerini ve hem de toplumun geleceini karartrlar. Zaman
iinde doruluunu kantlam, insanlarn ortak faziletini oluturmu,
berraklam deerlere elbette sahip kmak, drst herkes iin ahlaki bir
grevdir.

336

SLAM AKAD

"nsanlardan kimi de vardr ki, 'Allah'a ve ahiret gnne inandk' derler;


oysa inanmamlardr. Allah ' ve m 'minleri aldatmaya alrlar. Halbuki yalnz
kendilerini aldatrlar da farknda olmazlar. Onlarn kalplerinde hastalk vardr...
Onlara 'yeryznde fesat (2/Bakara, 8-10). Nasl, kimi zaman insanlar katil
ruhlarnn stne cihad elbisesi giyerek din adna cinayetler ileyebiliyorsa, kimi
zaman da eytan aklmz elip bize birtakm fantezileri din gibi gstererek
onlar kafamza sokmaya almaktadr.
"Onlar kalbimiz temizdir" diyerek kendilerini aldatmaktadrlar.
Hayatlarna, dinlerine gre yn vermek yerine, hayatn iinde bulduklar eyleri
kendileri iin din haline getirmektedirler. slam adna rasyonalizm, slam adna
demokrasi, slam adna saclk, slam adna solculuk, slam adna Kemalizm,
slam adna laiklik... slam'n neyi kabul edip neyi kabul etmediini nerede ise
Allah'n rzas deil; an icaplar tayin etmekte ve an icaplarna gre te'vil
edilmek suretiyle srekli deien bir din anlay ortaya kmaktadr.
Elbette Kur'an- Kerim, kyamete kadar baki kalacana gre, an
getirdii yeniliklere kar slam'n mesaj olacaktr. Mslmanlarn bilgileri ve
tecrbeleri gelitike Kur'ani anlaylar da geliecektir. Ancak, burada an
gereklerinden yola karak Kur'an' te'vil etmek deil; Kur' an' dan yola karak
a yorumlayp onu meru bir yoruma tabi tutmak zorundayz. Reddettiimiz
eyin dorusunu, savunduumuz eyin delillerini ortaya koymamz gerekir.
Birinci yolda, yani an gereklerini din zannetmede bireyin aktif,
entelektel bir katlm yoktur. Sadece dinini te'vil etmek suretiyle edilgen bir
yola girmektedir. uurlu bir mslman ise, slami sorumluluk uuru ile olay
yeniden yorumlamak ve onu tashih ederek ona yeni bir biim vermek
durumundadr. Sacln dine eklenmesi, ya da Arap lkelerindeki ve zellikle
Libya'daki solcu mslmanlk iddialar, dini te'vil gayreti, dini moda akmlarla
sentez etme gayretini belgelemektedir.
Demek ki sentezcilik modas, sadece dini rkla sentez etmek deil; dini
ahsi kanaatlerimiz, lider ve rgtlerimizle ve de ayn zamanda, birtakm
ada felsefi akmlar, moda ideolojilerle, kavramlarla sentez etme gayretleri
de gzkmektedir. Btn bunlara kar uyank olmak zorundayz. Eer her eyi
bu kadar birbirine kartracak olursak, sonra bu iin iinden kamayan
insanlar, bal peteindeki lafza-i celal yazsnn hikmeti zerinde gereinden
fazla kafa yorarak, imtihan olmak iin geldikleri dnyann gereklerinden

337

SLAM AKAD

koparlar ve sorumluluk duygusunu yitirerek inanlarn eyleme dntrme


iradesini kaybederler.
Hacca giden biri teraziye el srmemeli imi. Artk o, Allah adam
olduundan, dnya menfaati ile ii olmazm. Kim uydurmusa ... yi bir
tccar, nebilerle birlikte harolmayacak m? Bizim dinimiz, bu dnya ile ilgilidir.
Bize ahiretin srlarn aklar; ama ve bu dnyada yaanmak zere, bu
dnyadaki insanlar iin inmitir.
Camide dnya kelam konuulmazm. "Din nasihattir (nasihatten
ibarettir)." (Mslim, man 55; Ebu Davud, Edeb 67) diyen bir dinin teblii,
anlalmas iin dnya kelam konumadan nasl nasihatleeceiz? Caminin asr saadetteki hayatn hemen her alanyla ilgili fonksiyonu, dnyay ve dnya
kelamn dlayarak nasl cra edilecektir? Din ve dnya ilerini birbirine
kartrmayacakmz. Gereini bilmediimiz ahiret ilerine bu dnyay nasl
kartrabiliriz ki!? Bizim dinimiz konumamz, ticaretimizi, ekonomik ve sosyal
ilikilerimizi, her eyi kapsar. Yaptmz ve yapmamz gerekirken
yapmadmz, sylediimiz ve sylememiz gerekirken sylemediimiz her eyi!
Kimine gre din sadece vicdan zgrl gibi bir ey. Bunlar din ve
vicdan zgrlnn ayr ayr eyler olduunu bile bilmeyecek kadar zeka
sorunu olan insanlar... Din Allah'la kul arasnda imi. Bu din, kimin dini ise, kim
uydurdu ise ... Her din, kendi ballarn birbirleri arasnda hukuk sahibi klar.
Onlarnki si eytann uydurduu hayal aleminde olan bir din ... Elbette
kimsenin kalbini yarp bakmadk ama, Allah'n kitab Kur'an, mslmanlar
karde yapmak sureti ile birbirleri zerinde hak sahibi yapmad m?
Dini dnya hayatnn dna itme iddias, eytan bile gldren bir komedi
olsa gerekir. Allah, peygamberlerini bizim gibi birer beer olan insanlardan
seip gnderdi. Dinin btn hkmleri, bu dnya iindir, bu dnyada
uygulanr. Ahiret, sadece gelecee ilikindir; cennet ve cehennem, bu
dnyadaki amellerimizin sonucu olarak varacamz yerdir. Bu gn yaanacak
gerek, bu dnya ile ilgilidir. br ksm, haber verilen gerektir. Dini dnya
hayatndan soyutlamak, dini yok etmekle e anlamldr. Bu bir inkardr,
kfrdr!
Onlar bilmedikleri bir dine iman ettiklerini sanyorlar. Onu kendi
gnllerince sslyor ve ona eytanlarnn syledii ekilde bir muhteva
kazandryorlar. Eski putperest toplumlarda zenginlerin kendi adlarna zel

338

SLAM AKAD

tanrlar, zel putlar edinmeleri gibi... Din, onlar iin bir nazar muskas gibi bir
eydir. Kalplerinin temiz olduunu sanyorlar, ama eytan kalplerine yuva
yapm. (Abdurrahman Dilipak, Bu Din Benim Dinim Deil, s.49-52)
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Bu Din Benim Dinim Deil!
Bugn okullarda retilen mecburi din ve ayn ekilde camilerden halka
empoze edilmeye allan, yine dinde reform gayreti sahiplerinin yaymaya
altklar sahte bir din sz konusudur. Bu sahte dinle brakn mslman
olmay, hristiyan olmak bile mmkn deil. Hatta dinsiz bile olunamaz, ancak
din dman olunabilir. Bugn hristiyan misyonerliinden daha korkun olan
radyodan, TV'den, kimi brokratlarn, szde aydnlarn azndan kafasn
uzatan eytann tebli etmeye alt bu sahte dindir.
Ama, devletle uyumlu yeni bir mslman(!) tip yetitirmek. Yeni Trk
mslmannn standartlarn dzen ve kemalist ilkelerle tespit edip TSE damgal
bir din oluturmak. Bu standartlarn dndaki dine "irtica" damgas/yaftas
vurarak onu yasaklamak. Cumhuriyet ocuu, demokrat, laik, Atatrk ilkelerini
benimsemi, Trk standartlarna uygun, dzenle uyum iinde, etliye stlye
(tabii zalimlere ve smrc tautlara) karmayan Mslman(!) vatandalar
yetitirmek.
Laiklik, bat kkenli bir kelime ... Bat artlarnda ortaya km ve o
artlarda mmkn olan bir ey. Kald ki, bugn birok batl lke laiklik ilkesine
bal deil. Hele Trkiye' deki laiklik, onlar iin ok yabanc. Ama mslman
Trk halk ille de laik olmak zorunda... Laiklii bat artlarnda bile mmkn
klmak sorunken, mslman bir toplumda nasl mmkn olabilir? 23'den beri
bunun yolu aranyor. nce dini yasaklamak istediler, olmad. Kaleyi ieriden
fethetme yolunu denediler, tutmad. Okullara zorunlu din dersi koyarken,
maksatlar, dini yaymak ve glendirmek deil; halkn elindeki kitab almak
mmkn olmadna gre, dini reten kitab kendileri yazp retmek, dini
yeniden yorumlamak ve standardize etmek.
Trkiye ille de laik olacakt ya, devlet deimeyeceine gre, din devlete
uymalyd. Batl anlamda bir laiklii mmkn klmak iin imamn papaza,
caminin kiliseye, Kur'an'n da ncil' e benzemesi gerekiyordu. Btn gayret de

339

SLAM AKAD

onun iin ... Yani, hristiyan gibi (hatta dinsiz gibi) yaayacak, yine de
mslman gibi lp trenle mslmanca gmlecektiniz... Ahiret, dinin alanna
girdii iin, ldkten sonra imama teslim olacaktnz; yaarken Sezar'lara,
tanrnn tzel kiilik kazanm hali olan iktidar iradesine! Bu, aslnda laiklik filan
deil; dorudan doruya din dmanl idi aslnda.
Liselerde Din Dersi Eitimi ve Ders Kitaplar: Resmi anlaya gre laiklik,
kesin doru olduu iin, laiklik mslmanla deil; mslmanlk laiklie
uydurulacakt. te, zorunlu din dersleri bu iradenin eseri idi. Elbette bu Din
dersi de bu temel felsefenin rn olacaktr. Trk milli eitiminin temeli ve
alamet-i tarikas "gkten indii sylenen kitaplardan ilham almayacaktr!"
Atatrk'n mslmanlara ho gelir gibi gzken szleri ise, icraatta ve pratik
hayatta, o zamann artlarna gre sylenmesi gereken politikac Atatrk'n
szleri olarak mlahaza edilerek, resmi belgelere geen ve bizzat Atatrk'n
zel hayatnda ve dncelerinde ifadesini bulan din telakkisi esas alnacaktr.
ilkretim ve Ortaretim kurumlarnda okutulan Din Kltr ve Ahlak
Bilgisi ders kitaplarnda en fazla iktibas edilen gr Atatrk'n grleridir.
Bunu ayet ve hadisler izlemektedir. Atatrk'n grleri, hem metin aralarnda,
hem de ayrca blok olarak geni ve uzun blmler halinde verilmektedir.
lkretim ve Liselerde (tabii imam-Hatip Liselerinde de) okutulan Din
derslerindeki konular: Biraz inklap Tarihi, biraz Yurttalk Bilgisi ve biraz da
dinlerin ortak ynlerinden birka rnek; yalan syleme, hrszlk yapma, israf
etme, amirlerine itaat et. Taassup yasak. Mesela kadnlarn cemiyete
karmalarna kar kmak taassuptur. Atatrk taassubu reddeder, Kur'an da,
peygamber de reddeder. Kur'an, "Amirlerinize itaat ediniz" der...
Mesela, kitaplarda faiz, cihad, barts, arap gibi eyler yok. Bir
renci, "madem namaz farz, namaz klmak istiyorum" dese, disipline verilir:
"Ne demek istiyorsun sen?! Din, kalp temizliidir. ilim ibadetten nemlidir.
Nbet ibadetten nemlidir!.. "
.
Hakikatin kayna ve ls, Atatrk'n szleri olduu iin, zorunlu din
derslerinin kayna da bulunmu. Atatrk diyor ki: "Her fert, dinini, dininin
buyruklarna uymay, imann renmek iin bir yere muhtatr. Oras da
okuldur." Madem yle, haydi dinin pratikleri iin okullarda asanza mescidleri
... ileri geldii yerde, ilerine geldii kadar, ilerine geldii zaman ... sterlerse
kitaplarnn bu sayfasn okurlar, isterlerse baka bir sayfasn. Herkese gre

340

SLAM AKAD

hazr szleri vardr.


Ne diyordu Celal Bayar: "Atatrk' sevmek ibadettir."Bu adamlarn
gznde Atatrklk bir dindir. Sevgileri bir tapnmann tezahrdr. Bu
kiilerin kafasna gre Trkiye'de Kemalist teokrasi vardr. 1948'de baslan Trk
Dil Kurumu'nun Trke Szlndeki din maddesi de yle deil mi idi:
"Kemalizm: Trklerin dini." Haydi yle ise laiklik adna Atatrkl devletten
ayrsanz ya! Trbeleri ziyaret gericilikti. En byk ant mezar onun iin yapp
mezar ziyaretini devlet treni haline getirdiler.
Atatrk'n din hakkndaki grleri ve dine konu olan olaylarla ilgili
dnceleri Din dersi kitaplarnda ok geni yer kaplamaktadr. Atatrk iyi bir
mslman m, yoksa TSE damgal bir dinin, Allah ve peygamberden nce ya da
sonra gelen bir dier art m? ... Burada yle anlalyor ki, asl belirleyici olan
Atatrk'tr. nk Kur'an- Kerim ya da peygamberin szlerinden Atatrk ilke
ve inklaplar ile elienlerin bu kitaplarda yeri yoktur ve olamaz da.
(Abdurrahman Dilipak, a.g.e. s. 52-62 )
Modern Hurafe ve Batl nanlar in Dier Bir rnek
Kemalizm; Resmi Din mi? Atatrk'e Tanr veya Peygamber Diyenler:
Cumhuriyetin ilk yllarnda, devletin din e bak tarzn renebilmek iin,
nce, okullarda ocuklarmza okutulan tarih kitaplarna, sosyoloji kitaplarna
bakmak lazm. stanbul'da 1931 ylnda, Devlet Matbaas'nda bastrlan Orta
Zamanlar Tarihi'nde slamiyet ve Hz. Peygamber (s.a.s.) aleyhinde yazlanlar,
en koyu mnkirleri bile utandracak seviyesizliktedir. Cumhuriyetin ilk
yllarnda, devletin resmi ideolojisinde slamiyet'in yeri yoktur. nk "slam
birtakm zevata gre eskimitir!", "Hz. Muhammed (s.a.s.) nihayet bir l
bedevisidir" ,"slamiyet'in yerine yeni bir din koymak lazmdr ki, o da
Kemalizmdir." Nitekim Edirne milletvekili eref Aykut'a gre Kemalizm dininin
alt esas, alt oktan ibaretti: Yani "Kemalizm dini, ,cumhuriyetilik, milliyetilik,
inklaplk, devletilik, laiklik ve halklk prensiplerine dayanmalyd."
Kemalizmin, yeni bir din olarak yaylmasnda eref Aykut yalnz deildi.
yi ama bu dinin peygamberi kim olmalyd? Bu sorunun cevabn Behet Kemal
alar verdi: Mustafa Kemal Atatrk! Behet Kemal, Sleyman elebinin
mehur Mevlid'ini Atatrk'e uydurmakta ve kt Anadolu il ve ilelerinde,
bana toplad kalabalklara Atatrk Mevlidi'ni okutmakta hibir saknca

341

SLAM AKAD

grmedi:
Kemalizm dininin yeni ncleri ise, imann alt art olan slam aments
karsna, Kemalizm'in yeni amentsn kardlar. Baz devlet kurulularnda
bastrp dattklar bu devrimci(!) amenty yle yazarak ilan ettiler:
"Kahramanlk rnei olan ve vatann istikbalini yoktan var eden Mustafa
Kemal'e, onun cengaver ordusuna, yce kanunlarna, mcahit analarna ve
Trkiye iin ahiret gn olmayacana iman ederim."
Halk, "halk" Kemalistlerin bu dehetli dalkavukluklarndan nefret
ediyordu. Din ve dnya ilerini birbirinden ayrmaya alan Atatrk ise,
kendisine taklan bu dini sfatlar karsnda arp kalyordu. (Yavuz Blent
Bakiler, slamiyat cilt 3, say 3, Temmuz-Eyll 2000 )
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Bid'at; Anlam ve Mahiyeti
'Bid'at', 'ibda' kknden tremitir. bda, nceden yaplm bir eyi rnek
almakszn yapma ve icat etme demektir. Buna gre 'bid'at' szlkte, daha
nceden bir rnei olmakszn yaplan, sonradan icat edilen ey (muhdes)
demektir.
Kavram olarak 'bid'at'; eriata kart olmas sebebiyle onunla ters den
ve onda bir fazlalk ya da noksanla neden olan eydir. Bid'at Snnetin zdd
olarak kullanlmaktadr ki, ari'nin (din koyucunun) ak ya da dolayl, szl ya
da fiili izni olmakszn, dinde sahabeden sonra ortaya kan eksiltme ya da
fazlalatrmadr.
Peygamberimiz (s.a.s.) yle buyuruyor:
"(Dinde) Sonradan ortaya
kan her ey bid'at'tr; her bid'at dalalettir/sapklktr ve sapklk insan atee
srkler." (Mslim, Cum'a 43, hadis no: 867, 2/592; Ebli Davlid, Snne hadis
no: 4606, 3/201; bn Mace, Mukaddime 7, hadis no: 45-46, 1/17; Nesai,
lydeyn 22, 3/153) "Allah (c.c.) bid'at sahibinin, orucunu, namazn, sadakasn,
haccn, umresini, cihadn, (hayr yoluna) harcamasn, ahidliini kabul etmez.
O, kln yadan kt gibi dinden kar." (bn Mace, Mukaddime 7, hadis no:
49, 1/19)

342

SLAM AKAD

Bu kadar tehlikeli ve imandan ayrc olan bid'at konusunda


mslmanlarn doal olarak duyarl olmalar gerekir. Allah (c.c.) kendi dini olan
slam' peygamberinin teblii ile insanlara ulatrm ve onu tamamlamtr
(5/Maide, 3). Hz. Muhammed (s.a.s.) yaayarak ve uygulayarak slam'n ne
olduunu ortaya koymutur. Hi bir insann bu dine mdahale hakk yoktur;
kimse ne dinden eksiltme yapabilir ne de ona bir ey ilave edebilir. Sonradan
ortaya kan ve yetkili ilim adamlar tarafndan yaplan ictihad (fetva verme)
ise, dine ilave deil; dini hkmleri sistemletirme ya da yeni sorunlara Kur' an
ve hadislerle cevap bulabilme gayretidir.
Ancak, deien zamana gre, gelien ilimler dorultusunda yeni yeni
eyler icat edilir, yeni bulular ve teknikler, hatta yeni grler ortaya kabilir.
Bid'at'n szlk anlamna taklarak, yeni ortaya kan her eye bid'at demek
mmkn deildir. Bu hem Din'i anlamamak, hem de Din'in mubah (helal)
alann haksz olarak daraltmak, Din'in uygulanmasn zorlatrmaktr.
Bid'at' bu ekilde anlayanlar gnlk hayata biraz da zorunlu olarak giren
yenilikleri bid' at kelimesiyle badatrmann yoluna gittiler ve bid'at', 'hasenegzel' ve 'seyyie-kt' diye ikiye ayrdlar. Hatta baz bilginler daha da detaya
inerek bid'atlar; vacip, haram, mendup, mekruh ve mbah olmak zere be
ksma ayrmlardr.
Bid'at' dar kapsaml olarak, yani kavram anlamyla alanlar, onu inan ve
amellerde dine yaplan ekleme ve eksiltme olarak tanmlamlardr. Byle
dnenlere gre, dini bir zellii olmayan, insanlarn dnyalk ileriyle ilgili,
slam'n mubah dedii alana giren eyler bid'at kapsamnda deildir. nsanlarn
rf olarak yaattklar Din'e aykr olmayan adetler, sonradan gerek bir ihtiyac
karlamak, gerekse ilmi aratrmalar sonucunda gelitirilen icatlar, retimler,
baz kurumlar, ya da fikirler bid'at alannn dndadr.
Kimileri, hasene (gzel) dedikleri bid'at', Din'e bir ekleme olarak ele
almazlar. Bunu Peygamberimizin haber verdii 'gzel bir r ama' hadisine
dayandrrlar. "Kim benden sonra terk edilmi bir snnetimi diriltirse, onunla
amel eden herkesin ecri kadar o kimseye sevap verilir, hem de onlarn
sevabndan hi bir ey eksiltmeden. Kim de Allah ve Rasulnn rzasna uygun
dmeyen bir sapklk bid'at' icat ederse, onunla amel edenlerin gnahlar
kadar o kiiye gnah yklenir, hem de onlarn gnahlarndan hi bir ey
eksilmeden." (bn Mace, Mukaddime 15, hadis no: 209-210, 1176. Bir benzeri

343

SLAM AKAD

iin bkz. Mslim, lim 16, hadis no: 2674, 4/2060; Tirmiz, lim 16, hadis no:
2677,5/45)
Onlar, teravih namazn cemaatle ve yirmi rek'at klnmasna bid'at
diyenlere Hz. mer (r.a.)'in ne gzel bid'at!" demesini delil olarak alrlar.
Halbuki Hz. mer (r.a.) bid'ate gzel demedi, tam tersine; "teravihin bu
ekilde klnmas bid'at deildir. Eer siz kendi fikrinize gre ona bid'at
diyorsanz, o zaman bu ne gzel bid'at'tr" demek istemiti.
Onlara gre "Her yeni uydurma bid'at'tir" hadisinden, Dinin esaslarna,
Hz. Peygamber'in ve O'nun ilk drt halifesinin yollarna uymayan eyler
anlalmaldr. Bu bid'atler, Hz. Peygamber'in Snnetinin ortaya koyduu
ilkelerle uyumaz, onlara aykrdr. Hatta bu bid'atler, bir er'i (dini) hkm
kaldrrlar, yerine kendileri yerleirler.
Bid'at, iyi ve kt diye ikiye ayrmayan, onu dar kapsaml yani kavram
anlamyla alanlar bu yorumlara katlmayarak derler ki; Yukarda geen'
Snnetin diriltilmesi (ihya edilmesi)' yeni bir ey icat etmek deildir. Unutulmu
bir snneti yeniden hayata kazandrmaktr. Hz. mer (r.a.)'in teravih
namazyla ilgili uygulamas da yeni bir ibadet eidi veya sonradan ortaya
km bir uydurma deil; rnei Peygamber'in hayatnda grlen ve O'nun
tavsiye ettii bir ibadetin srekliliini salama dncesidir.
Bid'at Din'de temeli olmayan inanlar ve ibadet ekillerini slami bir klfla
slam'a yamamaktr. slam d gr, inan ve tapnmalar slam'a mal
etmektir. Bunlar yapanlar yaptklar iin Din'e aykr olduunu bile kabul
etmezler. Bundan dolay Sfyan- Sevri ve baz alimler yle demilerdir:
"Bid'at, blis'e, masiyetten (gnah ilemekten) daha sevimlidir. nk bid'atin
tevbesi olmaz, halbuki kii gnahndan dolay tevbe edebilir. "Bid'atin tevbesi
olmaz" sznn manas udur: Allah (c.c.) ve Rasulnn (s.a.s.) ortaya
koymadklar bir eyi din edinen kimseye amelleri ssl gsterilir. O yaptklarn
doru zannetmeye balar. Kt amellerini gzel grmeye devam ettii srece
de tevbe -etmi olmaz. Her eyden nce tevbenin balangc; kiinin iledii
fiilin tevbe etmesi gereken kt bir amel olduunu kabul etmesi, ya da tevbeyi
gerektirecek denli vacip veya mstehab bir dini emri terk ettiini bilmesidir. Bir
kii, kendi yaptklarn gzel grmeye devam ettike tevbeye ihtiya duymaz.
Bid'at ehlinin tevbe etmesi, Allah'n ona hidayeti gstermesi ile
mmkndr. Bu da ancak kiinin bildii Hakk'a uymas ile gerekleebilir.

344

SLAM AKAD

"Bildii ile amel edene Allah (c.c.) bilmedii eyleri de retir." (Ebu Nuaym,
Enes b. Malik'ten, nak. bni Teymiyye, Takva Yolu, s: 14). Rabbimiz yle
buyurmaktadr: "Doru yolu bulanlarn Allah hidayetlerini artrm ve onlara
takvalarn (Allah 'tan korkup saknmalarn) vermitir." (47 Muhammed 17;
ayrca bkz. 4/Nisa, 66-68; 57/Hadid, 28; 5/Maide, 16)
Peygamberimiz'in deyiiyle btn bid'atler merduttur (reddedilmitir). Hi
birinin slam'a gre bir deeri ve hkm yoktur. nk byle bir ey, slam'da
eksiklik veya fazlalk olduu dncesine dayanr. Halbuki Din Allah (c.c.)
tarafndan insanlar iin beenilip gnderilmi ve tamamlanmtr. Onda eksik
veya fazla bir ey yoktur. Bid'atlarn bir ksm Kur'an'a ve Snnet'e aykr
inan ve amelleri uydurup slam'a sokarlar, onlar Din'denmi gibi sunarlar.
Bazlar da slam' daha iyi yaamak, daha dindar bir mslman olmak
amacyla yeni ibadet ve inan trleri uydururlar. Her iki tutum da yanltr.
nsanlara den grev, slam'n, olmayan eksikliklerini bulup kendi akllarnca o
eksiklikleri gidermek deil; slam'a hakkyla teslim olarak ellerinden geldii
kadar onu yaamaktr. Unutmamak gerekir ki hi kimse slam' Hz. Muhammed
(s.a.s)'den daha gzel yaayamaz, O'ndan fazla dindar olamaz.
'Gzel bid'at, kt bid'at' tanmlar net deildir. Hangi inan, hangi amel
ve adet bid'attr, hangisi gzeldir, hangisi ktdr? Bu gibi deerlendirmeler
kiilere ve kltrlere gre deiebilir. Bid'atn snrlarn kim ve nasl izecek?
Tarihte ve gnmzde hemen hemen her grup (hizip) kendi dndnn ve
yaptnn doru, dierlerinin yaptklarn yanl grmektedir. Herkes grlerini
ve eylemlerini Kur'an ve Snnete dayandrma iddiasndadr. Hi kimse de
yaptnn bid'at olduunu kolay kolay kabul etmez.
Onun iin bu konuda da dikkatli olmak ve her eye bilmeden 'bid'at'
demek, ya da o ey gerekte bid'at ise onu da slam'dan sayma yanllna
dmemek gerekir. Kur'an' ve Hz. Muhammed (s.a.s.)'in yaayp tebli ettii
Din'i iyi bilirsek; bid'atleri daha iyi tanyabiliriz. Peygamberimiz'den sonra
ortaya kan btn fikirlere, icatlara, kurumlara, yani her eye -kavram
anlamnda- bid'at demek yanl olduu gibi, din klf geirilmi sonradan ihdas
edilmi eyleri de kabul etmek mmkn deildir.
Mesela, mezar ziyareti ibret verici ve sevaptr; ama, trbeye veya
mezarn yanndaki bir eye aput balamay, mezardaki lden bir ey dilemeyi
nereye koyacaz? Zikir yapmak, Allah' her an ve btn ibadetlerle anmak,
hatrlamak Kur'an'n emridir; ama, kol kola girerek, yatarak-kalkarak, aylp-

345

SLAM AKAD

baylarak, kendinden geerek, feryat ederek zikretme(!) davranlarnn delilini


nerede bulacaz? Alimleri dinlemek, derslerinden, szlerinden, ahlaklarndan
ve ilimlerinden faydalanmak gzeldir, gereklidir de. Ancak "bir alime, bir eyhe
balanlmadan, mr boyu onun peinden gidilmeden slam yaanmaz", "eyhi
olmayann mridi eytandr" gibi iddialar nereye koyacaz? lnn
arkasndan dua etmek, onu hayrla anmak gzeldir. Ama onun arkasndan
yaplan krknc, elli ikinci gece ve mevlid merasimlerini hangi ayete ve hadise
dayandracaz? slam'da biat (seim), ura, din hrriyeti, hogr ilkelerinden
hareketle; irk ve zulm dzenlerini, slam'a aykr yaplanmalar slami
sayabilir miyiz? Hogrnn snrlar; sapklklar, isyanlar, Din'e hakarete
varan tavrlar kabullenmek midir?
slami olmad halde slam klfyla sunulan btn inan, amel, tavr ve
anlaylara kar duyarl olmak zorundayz. Bunlar Din'den olmad halde ona
sokulan bid'at ve hurafelerdir. Her bir bid'at, mslmann hayatndan bir
snneti alp gtrr. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Snnetini iyi tanyanlar ve onu
bir hayat olarak yaayanlar bid'atlerin tuzana dmezler. (Hseyin K. Ece,
a.g.e. s. 87-91 )
Bid'at, bir nesneyi yeniden peydahlamak manasna gelir. rnei ve
benzeri olmayan bir eyi ortaya karmak, retmek demektir. Yeniden vcuda
getirmenin olumsuz ynlerini ifade iin bid'at szc kullanlmaktadr.
Trkedeki "tredi" kelimesi, bunun tam karldr. Kur'an'da bid'at
kelimesinin kavramsal ve kurumsal mahiyette ele alnd ayete bakarsak, konu
daha iyi anlalacaktr: "Sonra bunlarn izinden ard arda peygamberlerimizi
gnderdik. Meryem olu sa'y da arkalarndan gnderdik, ona ncil'i verdik;
ona uyanlarn kalplerine efkat ve merhamet vermitik. Uydurduklar (ibtedeu,
bid'at icat ettikleri) ruhbanla gelince, onu Biz yazmadk. Fakat kendileri Allah
rzasn kazanmak iin yaptlar. Ama buna da gerei gibi uymadlar. Biz de
onlardan iman edenlere mkafatlarn verdik. lerinden ou da fasktr/yoldan
kmlardr." (57/Hadd, 27). Peygamberler tarihinde bid'ata/tredilie rnek
olarak hristiyan ruhban snfnn icat ettii ve sonra da ilkelerine saygl
olmadklar ruhbanlk gsterilmektedir. Bid'atn omurgasn tanmamz salayan
bu ayet gsteriyor ki, bid'atlar:
1- yi niyetle, Hak rzas kazanmak gayesiyle icat edilebilirler; bu,
onlarn bid'at olmasn engellemez.
2- Bidat olarak ortaya karlan eye bir sre sonra bizzat onu icat
edenler bile uymazlar.

346

SLAM AKAD

Bylece, dikkatler u iki noktaya ekilmektedir: Bu dinin Peygamber(ler)i


de (46/Ahkaf, 9), kavramlar ve kurumlar da bid'at/tredi deildir. Bu bir
dindir ki, Yaratc onu ilk insanla balatm ve asrlar boyunca insan onun
deimez, zaman st ilkeleriyle eitmitir. Bu ilkeler tm peygamberlerin
mesajlarnda ayndr. Kur'an bu mesajlar toplayan kitaptr. Kur'an'n din
dediine, Peygamber'in din dediine eklemeler yapan, bid'atlk/tredilik
yapar ve uydurma bir din icat eder. Tamamlanan, kemale eren ve adna slam
denilen bir dinin (5/Maide, 3) bid'ut/uydurma/tredi kii, kurum ve kavramlara
ihtiyac yoktur. O yzden bid'at baz alimler yle tanmlar: "Kemale
erdirildikten sonra dinde ortaya kan nesneye denen bid'at, dinde
Peygamberden sonra ortaya kan tutku ve davranlardr. Dinde ortaya kan
eksiltme veya artrmalar iin kullanlr. "
Bidat, dinin vahye dayanan tespitlerine, buyruklarna, kabullerine yaplan
ekleme veya bunlarda vcuda getirilen eksiltmedir. Buna gre bid'at, din
bnyesinde sz konusu olur. Hayatn dier alanlarndaki yeniliklerin bid'at
kavramyla irtibatlandrlmas tam bir saptrmadr. Hatta, diyanet denen ve din
e getirilen beeri yorumlar ieren alandaki yenilikler de bid' at kavram iine
girmez. Bid' atn sz konusu edilebilmesi iin "din" bnyesinde yeni icatlarn
olmas gerekir. Bid'at, dinde olmayan eyi dine sokmaktr. Bid'at, Allah'n din
olarak gnderdiinde olmayan eyi var gstermektir. Bid'at, vahyin
oluturduu tevhid anlayna aykr kabuller icat etmektir.
Yine, bid'atn hasenesi/gzeli olduunu ifade etmek, temelden yanltr.
Gzel bid'at tabiri, birok olumsuzluun gzden kamasna yol aan bir maske
tabirdir. Ortaya getirilen bir yenilik, dinde olmayan bir eyi icat etmektedir;
bunun gzeli olmaz. Dine ekleme yapmann gzeli olacan sylemenin kendisi
bid'attr. Bir bid'at lt yaparak baka bir bid'at tanmlayamayz. Ortaya
getirilen yenilik, dinle ilgili deil de hayatn baka alanlaryla ilgili ise onun
bid'at kavramyla hibir ilgisi yoktur. Bid'at, eski rf ve adetlerin yerine yeni
rfler koymann ad deildir; dinin tespitlerinin yerine eski veya yeni herhangi
bir adeti koymann addr. Bazlar ne hikmetse, eski adetlere ball bid'at
saymazken yeni adetlere en kk bir itibar hemen bid'at ilan eder. Oysa ki
adetin dinletirilmesi, her hal ve artta bid'attr. Bunun bir ksm gnah bid'at
olur, bir ksm irk bid'at. Ama gzel bid'at asla ve asla olmaz. Adetler
dinletike din de adetleir. Bunun sonu, dinin tahribi ve saygnlnn yok
olmasdr.

347

SLAM AKAD

Yaadmz toplumda bid'atlara kar kmak adna ortaya kp en ykc


bid'atlar reten kii ve zmreler hayli oktur. Bunlara gre bid'at, ncelikle
eski kabullere aykrlktr. Daha net bir ereveden baklnca bid'at, bu
insanlarn mensup olduklar frkann kabullerine ters her eydir. Bunlar iin olay
"biz ve tekiler" olaydr. Din, bunun sadece dokunulmazln salayan bir
aratr. Bid'at sulamalarnda bulunanlarn ou, vahyin verilerini deil; kendi
mezhep, tarikat, cemaat, rk veya blgelerinin adetlerini esas alarak bakalarn
bid'atla itham ettiler. Bid'at Kur'an ve sahih snnete aykrlk olarak asla
tantmadlar. Yani bid'atla mcadele ad altnda bir tr yozlatrma yaptlar.
Allah'n dininde eksiltme veya artrma yoluyla deitirme olarak ortaya
kan bid'atn en kt yan, genellikle iyi niyetle sergilenmesidir. Bu iyi niyet
zemini, bid'atn toplumda reva bulmasna sebep olmakta, bunun sonucunda
da sapma sessizce yerlemekte ve dine eklenen adet ve alkanlklar
dinlemektedir. man Syuti bu konuda unlar syler: "Bid'atlarn bir ksmn,
halkn ibadet ve Allah'a yaklama zannyla yaptklar oluturmaktadr. Oysa ki
esasnda bunlarn terk edilmesi ibadettir. Cahiller bunlarn grntsnn
ibadeti andrmasna aldanarak esasnda yasak olan fiilleri ibadet yerine
koymaktadr. Burada aldatc olan, 'daha ok ibadet etme' hrsdr. te bu hrs,
insanlar, ibadet grnts veren bu yasaklar icraya itmektedir. Bu tr
ibadetlerin haram olan vardr, mekruh olan vardr. Hz. mer, Cuma
namaznn ardndan iki rekat ilave namaz klan bir adam engelleyip mescidden
uzaklatrmtr ... " (Celaleddin Syuti, el-Emru bi'l-ttiba ve'n-Nehyu ani'lbtida (Bidatlar), Beyrut, 1998, s. 55-57).
Bid'at yznden saparak beeri adetleri din gibi yaamaya kalkanlarn
vcut verdikleri gnah yk, bid'at icat edenlerin boynuna binecektir. nk
Kur'an, ilimsizlik yznden insanlarn sapmasna sebep olanlarn, saptrdklar
insanlarn gnahlarna ortak olacaklarn ok ak bir biimde bildirmitir:
"Onlar, kyamet gn, kendi gnahlarn tamamen yklendikten baka,
ilimsizlik yznden saptrdklar kiilerin gnahlarnn bir ksmn da
ykleneceklerdir. Bakn, ne kt ey ykleniyorlar." (l6/Nahl, 25). atb'ye
gre bidat, bir irk kurumudur ve esas da Allaha iftira ederek din e haramhelal, iyi-kt hkmleri eklemektir. Bu ilave kabuller onlar uyduranlar
tarafndan sslenip sslenmekte ve taklit bedavaclnda rahat arayanlar
tarafndan benimsenip hayata geirilmektedir (atbi, el-'tisam, R. Rza Y.
Msr, c. 1, s. 126-139). atbi'ye gre bid'atlk, lanetlenmeyi gerektiren
istisnai crmlerden biridir (A.g.e. s. 117) (slam Nasl Yozlatrld, s. 48 vd.)

348

SLAM AKAD

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Mescidlerdeki Bidatler
Mescidlerle ilgili birok bid'at, slam'a ve mslmanlara ramen maalesef
hala yaamaktadr. Camilerde grlen bid'atlerin en nemli ve yaygnlarn
saymaya alalm:
a- Mescidlere kadn-erkek her mslman girebilmesi gerektii halde, Asr saadette ve Peygamberimiz'in snnetinde kadnlarn mescide devam
etmelerinin ksmen veya tamamen engellenmesi diye bir ey olmad halde
(Ahmed bin Hanbel, 6/66, 90, 154; Mslim, Salat 16, 137; Ebu Davud, Salat
13; Tirmiz, Cum'a 48, 64; Buhari, Cuma 13), kadnlarn Cuma ve bayram
namazlarnda, teravih veya vakit namazlarnda cemaatten, camideki vaaz ve
nasihatlerden, sosyal faaliyetlerden din adna mahrum brakld sz
konusudur. Dolaysyla gnmzde kadnlara mescid yolunu gstermemek,
onlar mescidlerden uzaklatrmak, en azndan bid'at olacaktr. Onlar, zellikle
Cuma gn ve benzeri zel gnlerde camideki hitabe, t ve vaazlardan
hisse almal, cehalet karanlndan kurtulmaldr.
b- Pis kokular yayanlarn mescide girmelerini Rasulullah yasaklamtr.
Hatta helal ve ifal bitkiler olan soan sarmsak gibi ho olmayan kokulara
sebep olan gdalar yiyenlerin mescide gelmemelerini istemitir (bkz. Buhari,
Ezan 160; Mslim, Mesacid 68, 69, 71; Ahmed bin Hanbel, 2120, 266, 429;
bn Mace, kamet 58). Fosur fosur sigara ien ve sigarasn ltfen cami
kapsnda sndrp atan ve sigara imeyenleri, soan yiyenlerin kokusundan
rahatsz olduundan ok daha fazla etkileyen kii, durum deerlendirmesi
yapmaldr. Tabii, birini tercih etmesi gerekiyorsa neyi tercih edeceine de
karar vermelidir.
c- Mescidler, imkanlar zorlanarak asr- saadetteki fonksiyonlarna
yaklatrlmal, faaliyet alanlarn geniletmelidir. Mescidlerin ok ynl
faaliyetlere merkezlik tekil etmesi yznden insanlar oraya daha fazla
gelecektir; mescid, sosyal hayatn merkezi, en vazgeilmezi olacaktr: ok
ynl hizmetleri yznden cemaatle klnan namaz, 25 veya 27 derece daha
stndr. Mescidin bu ok ynl fonksiyonunun kalkt, kardelik ve

349

SLAM AKAD

kaynatrmann yerini hizip ve politik ekimelerin, dedikodularn ald iin,


gnmz cemaatlerinde bu derece sevap fazlalnn bulunduunu sylemek
zordur. imdi ne o takva mescidi, ne de bir namaz 27 derece ykselten erdem
sahibi cemaat. ..
- Mescidlerde konuulmayaca, dnya kelam edilmesinin yasak
olduuna dair hibir er' hkm yoktur. Yasak olan, lavdr/bo sz, gereksiz
lakrddr, malayanidir, ki bir hayr amacna ulatrmayan bu gereksiz sz,
sadece mescidde deil; her yerde yasaktr (bkz. M'minlin, 3). Btn evren
secde halinde olduundan arzn her yeri mescid hkmndedir. nsanlk
asndan mescid olma hali ise o mekanda secde edilmesine baldr.
d- Belirli mekanlar mescid edinip baka yerde namaz klmamak veya
klnamayacan iddia etmek de bid'attir, yanltr. Evleri de kabir haline
getirmemek, oralarda zellikle farz dndaki namazlar eda etmek Peygamber
tavsiyesi ve uygulamasdr.
e- Bugnk camiler, dolayl yoldan da olsa devlet kanunlaryla
ynetildiinden, imamlar baz dini emirleri de uygula(ya)mamaktadr. rnek
olarak, mslman olmad bilinen, hatta din dman olarak tannan bir kimse
ldnde hangi grevli, "ben bunun cenaze namazn kldrmam!" diyebilir?
Kur'an- Kerim, Allah'n dininden holanmayan fasklarn, kafir ve mnafklarn
namazlarnn klnmamasn, mezarlar banda durulmamasn isterken, taut
ve zalimler iin dualar edildiini gryoruz. "Onlardan len hibirine 'asla
namaz klma; onun kabri banda durma. nk onlar, Allah ve Rasuln inkar
ettiler de fask olarak ldler." (9/Tevbe, 84)
f- Farz namazdan sonraki mezzinlik fasllar bid'attir. Mezzinin namaz
esnasndaki grevi ezan ve kametle snrldr. Farz namazlarndan evvel veya
Cuma namaznda hutbe ncesinde hlas sureleri veya baka ayetler okumak
snnette olmayan bir davrantr.
g- Kur'an ve snnetin belirlemedii uydurma ibadet veya bereket unsuru
kabul edilen eylerin mescide sokulmas bid'attir. Tespih ad altnda camiye
sokulan baz aralar, onlarn cemaat arasnda ona buna atlmas huzur bozan
bir davrantr. Caminin duvarlarna, kubbesine levhalar, yazlar yazmak, dikkat
ekici ssler yapmak da bid'attir. mam Malik gibi nice alimler caminin
mihrabna bir Kur'an ayetinin yazlmasna bile kar kmtr.

350

SLAM AKAD

h- Namaz klan cemaatin secde ettii yerden daha yksek ve camide


knt olacak ekilde mihrap yapmak da doru deildir. Hatta mihrabn
Emeviler dneminde camiye konmaya balandndan, Peygamber mescidinde
bulunmadndan tmyle bid'at olduu deerlendirilir.
- Mescidlere para toplamak iin konan "sadaka sandklarna mam Malik
kar km, "Allah, mabedleri dnyalk toplama yeri yapmad" demitir.
Camiler dilencilik yaplacak yerler olmamal; imamlar ve vaizler de dilenci.
Cuma'dan cumaya camiye gelen adamdan para isteme ve fasklarn, hatta
mslman olduklar pheli olan insanlarn, haram olduu halde caminin
imarna katkda bulunmas (9/Tevbe, 17) isteniyor; namazszlar veren el
olduklarndan aziz, cami ve grevliler isteyen ve alan el olduklar iin altta ve
zelil oluyor. Denilebilir ki, "efendim, ne yapalm, caminin hallar deiecek,
ssl avizeler alnacak, paraya ihtiya var... "
Halbuki Cuma ve bayram namaznda camiye gelenleri, kayp ocuklarmz
ve misafirlerimiz olarak kabul etmeli, onlara biz bir eyler verebilmeliyiz. Onlar
ayakkab alnma riskinden veya yine para isterler anlayndan dolay camiden
kama yolu arayan deil; camide datlacak hediyelerden ve sunulan
imkanlardan yararlanmak iin de olsa aramza katlabilmeli. Camiye ok nadir
gelen Cuma cemaatine kitaplar, brorler, dergiler, kasetler, baka hediyeler
verebilmeli, ondan bir ey kesinlikle istememeliyiz. Cebine deil, gnlne hitap
etmeli, gnln ve gzn doyurabilmeliyiz. Hemen btn peygamberlerin
toplumlarna bir hitab 'vardr:
"Sizden hibir cret istemiyorum. Benim cretimi (ecrimi, mkafatm) verecek
olan ancak alemlerin Rabbi Allah'tr." (26/uara, 109, 127, 145, 164,180 ... )
i- Yine, bir cami inaat iin elde makbuz, ar pazar geziliyor, nne
kan dinli dinsiz herkesten cami iin yardm isteniyor. Bunun, dini ve camileri
klten bir tavr olduu kadar, Kur'an'n yasaklad (Tevbe, 17) bir tavr
olduunu belirtmek gerekiyor.
j- Mescidlerde ticaret yaplmas da irkin bir bid'attir. zellikle Diyanet,
kendi kasasn iirmek iin kendi memurlarna, kendi yaynlarn camide
pazarlamalarn emretmektedir. Takvim, dergi, kitap ve makbuzlarnn satlmas
eklinde rneklerini grdmz ticaretle ilgili iler iin mescidin kullanlmas
Hz. Peygamber'in bizzat yasaklad hususlardandr.
k- Gnmzde, mescidlerle ilgili bir baka yanllk da, ou mslman

351

SLAM AKAD

halk tarafndan yaplyor: Filan vilayet veya uzak semtten Sultan Ahmet Camiini
veya caminin iindeki Konya'ya Mevlana mzesini ya da baka bir camiyi
ziyaret etmeye gidiyorlar. Cami ziyaret edince sevaba girdiklerini
zannediyorlar. Halbuki cami ziyareti kasdyla yaplan bu davranlar, yanltr,
yasaktr, vebaldir. nk yeryznde namaz klmak ve ziyaret etmek
maksadyla yolculua klabilecek ancak mescid vardr. " mescidden
baka bir yere (ibadet ve ziyaret etmek iin) zel olarak yolculuk yaplmaz;
Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve Benim mescidim. " (Buhari, Fedailu's-Salat Salatu Mescid-i Mekke- 1,6, Savm 67; Mslim, Hacc 74; Ebu Davud, Menasik
hadis no: 2033; Tirmiz, Salat 243, hadis no: 326) Bugn mslmanlar,
maalesef Mescid-i Aksa'y ziyaret edememektedirler. Hi olmazsa hacca
gidenlerin yol zerinde urayp ziyaret edebilecekleri ilk kblelerine gitme
yollarn bulmak bedel istiyor; insanmz da kolay sevap istedii iin bedele
yanamyor
l- Peygamberimiz'in her Ramazan'da mutlaka yapt mescidde i'tikaf
snneti unutulmu, camiler i'tikafsz/cokusuz kalmtr. tikaf, bilindii gibi,
dnya ilerinden arnp bir mescidde zellikle Ramazan aynn son on gn
ibadete ekilme demektir. Bu kuvvetli snnetin terk edilmesi, mescidlerimiz
asndan nemli bir eksikliktir. tikafn ihya edilmesi gerekmektedir.
m- Bid'at unsurlarnn bulat mescidlere girmeme hakk olan
m'minlerin, irk unsurlarnn bulat mescidlere girmeme zorunluluu vardr
(Bkz. 7/ A'raf, 29; 9/Tevbe, 107109; 72/Cinn, 18).
n- Mescidin drar olmas/zararl mescid haline gelmesi, mescidin sadece o
niyetle yaplmasn gerektirmez. Mescid-i Drarla ilgili ayet-i kerimede (9/Tevbe,
107), yapmak ve kurmak anlamnda bir kelime kullanlmam, ittihaz
(edinme) kelimesi kullanlmtr. Bu demektir ki, bir mescidin zarar
vermesinden sz etmek iin, daha yaplrken o niyetle yaplm olmas art
aranmaz. lk zamanda, hatta yzyllarca iyi hizmetler verdii halde gnn
birinde zarar veren mescid haline dnen binalar olabilir.
0- M'minleri frkalara blmek, tefrika kartmak iin mescid yapmak
veya yaplm mescidleri bu maksatla kullanmak, drar mescidinin zelliidir.
Avrupa'da Trkler tarafndan mescid haline getirilen yerlerde ok net srtt
gibi, her frkann kendine has bir camisi vardr. Camiler, sadece Allah'n olmas
gerektii (72/Cinn, 18) halde, falanclarn mescidi, filanclarn camisi diye
camiler gruplaryla bilinir ve ou mescidde rklar ve uluslar aras ayrm

352

SLAM AKAD

zelliine iaret anlamna gelecek tarzda Trk bayraklar, hem de mihrab veya
minber civarnda bulunur. Sadece kendi gruplarna ait mescidlerde toplanp
namaz klanlar, teki camilerde namaz klmaz ve o mesciddekilere mslman
gzyle bakmaz. Hemen hepsi, birbirinin gybetini etmeyi cihad zanneder.
- Rus igali dnemindeki Afganistan'da ve gnmzde nice yerlerde
rnekleri grld ekilde, caminin slam dman olanlara, dini kullanmak
ihtiyac duyan ikiyzl kiilere barnak yaplmas da bid'at olmaktan te irk
unsurudur, drar zelliidir. Senelerce kahr ve zulm altnda inlettikleri
mslmanlarn mabedlerini, onlar smrmek, kontrol etmek ve birbirine
drmek iin kullanma alaklnn slam tarihinde ilk temscilcileri Emevi
hanedandr. Onlar, slam'n zaferi nnde eilmek zorunda kaldklarnda,
mslman kan damlayan kllarn knlarna soktular ve o kllarla dize
getiremedikleri mslmanlar, musallat olduklar mabedlerinden vurdular. Bu
yle bir vurutu ki, en byk kahrn, dinin teblicisi Peygamber'in evlad
zerinde gerekletirdi. Onlar zehir ve klla yok etmekle yetinmedi, tevhidin
mabedinden yaklak bir asr o aziz Rasul evladna ezan ve hutbelerden lanet
okuyarak o Peygamber'in mmetine amin dedirtti. mer bin Abdlaziz (lm;
102/720), Rasul evladna okunan bu laneti mescidlerden kaldrdnda,
kavramlar tersine evirmeye rnek olarak onu u ekilde itham etme
arpklna gidebildiler: "Snnete muhalefet ediyor... "
p- Mescid yapmnda, Allah rzas ve takva kaygsndan baka herhangi
bir kaygnn rol oynamas da Drar mescidinin temel zelliidir. Kiisel menfaat,
hret hrs, grup ve parti kar, ekonomik rant vb. bu zelliklerdendir.
r- Mescidlerde Allah'n dnda herhangi bir kiiye snlmas, yakarlmas,
herhangi bir kiinin Allah ile kul arasnda vesile ve arac yaplmas da, mescidin
takva mescidi zelliinin kalkmas demektir (72/Cinn, 18). Bu durum, uluhiyet
anndan olan zelliklerin Allah dnda bir varla verilmesini ifade ettii iin
irktir. Allah'n dnda kii veya kiiler iin arda bulunulmas, vgler
dizilmesi, propaganda ve reklam yaplmas da mescidlerdeki irkin
davranlardandr. slam'n temel kabullerine zt unsurlarn sokulduu
mescidlerdeki bu durumlara kar klmal, tavr alnmaldr.
s- Mescidlerin vazgeilmez fonksiyonlarndan biri, oradaki cemaatin
birbirlerinin dertleriyle dertlenmesi ve istiare etmesine zemin olmasdr. Bu
ibadet ve meveret yerlerinde mslmanlar, eitlik kuralna uyarlar. Kimsenin
kimseye meslek, maddi g, makam vb. adan stnl olamaz. Bu

353

SLAM AKAD

ayrmlara gre saflar dzenlenip bazlarna ayrcalk verilemez. Herkes ayn saf
ta ve omuz omuzadr. Bu yzdendir ki, imamn da cemaatten yksek bir yerde
namaz kldrmas doru deildir; hatta bunu caiz grmeyenler bile vardr (Ebu
Davud, Salat 67). Hatta baz lkelerde gnmzde de uyguland ekilde,
mihrap da ki imamn cemaatten daha yksek yerde namaza durarak gurura
kaplmamas iin, mihrap camideki cemaatin secde ettii zeminden daha
aada olmasnn daha faziletli olaca deerlendirilebilir.
- Cemaatteki bu eitlik, ancak bir noktada bozulur; o da ilim ve ibadet
noktasdr. Mescidde, ilk saf ta ilim ve takva bakmnda nde olanlar bulunur.
Bunlar, imam et ve riyaset namzedi olduklar gibi, mzakere ve maverede de
reylerinden en fazla yararlanlan kiilerdir. mamn, namazdan sonra arkasn
mihraba, yzn cemaate dnp oturmas, dua iin olmayp, kendisini imam
seen veya imam olarak kabul eden cemaatle istiare ve tartmaya bakanlk
etmek iindir. "Benim hemen arkama sizden dirayet ve akl sahipleri dursun!
Sonra onlar takip edenler, sonra da onlar takip edenler dursun! arlarn
karklndan saknn!" (Mslim, Salat 123; Ebu Davud, Salat 96; Tirmizi, Salat
168) " kiinin namazlar kabul olmaz; bunlardan birisi cemaat istemedii
halde imamlk yapmak isteyen kiidir ... " (Ebu Davud, Salat 63; Tirmiz, Salat
266)
t- Bu ller dahilinde camilerde istiarenin terk edilmesi, cemaatin
birbiriyle kaynamamas, imam-cemaat ilikisinin salkl olmamas ciddi
problemlerden biridir. Takva ve ilim durumuyla ne kmad halde n saf ve
imamn arkasn adeta parselleyen kimselerin bu tavrlar da snnete uymaz.
Aslnda imamn cemaat tarafndan seilip ne kartlmas gibi, imamn arkasna
geecek insanlar da cemaat belirlemeli, layk olanlar namaza durmadan oraya
davet etmelidir.
u- Vaaz ve hutbelerde, mezzinlik ve imamlkta, normal olarak ses
duyulduu mddete, gereksiz yere hoparlr kullanmak ve kula trmalayacak
ekilde barmak da ok yanltr, irkin bir bid'attir.
- Duann kabulnn bir art, samimiyet ve sessizliktir. "Rabbnza
tazarru ile yalvara yakara, gizlice dua edin. Bilin ki 0, haddi aanlar sevmez."
(7/ A 'raf, 55) Dua, tevazu ve zillet ile, fakirane, gizlice ve ok yava sesle
yaplmaldr. Yoksa, dua, tevazunun tersine barma ile, yar edercesine,
edebiyat gsterii eklinde, kafiyeli ama samimiyetsiz szlerden oluan tarzda
olduu mddete o dua, cami kubbesinin dna ykselmeyecektir. Hele bir de

354

SLAM AKAD

zalim ve tautlar iin de rahmet istenerek dua edilmesi, duada caiz olmayan
vesileler, rk asabiyetine dair vnmeler de varsa, byle duaya el ap amin
diyenlerin de durumu, Akaid ilmini ilgilendirir.
v- Cuma namazlarnda hutbeyi ksa, namaz uzun tutmak snnet olduu,
aksi bid'at olduu halde, hutbeler ok uzun ve namazlar ok ksa eda ediliyor.
y- Mescidlerden yola klarak, oradan slam'n renilip yaanmas,
hakim olmas halka halka yaylarak toplumu hkm altna almas gerektii
halde; bugnk mescidler, asl grevlerinin ounu yerine getirmemektedir.
Tautlar ve onlarn rejimleri, eitli bask ve dayatmalaryla slam dnyasndaki
mescidlerin ounu mahkum etmi, hapishaneye evirmitir.
Camiler, mslmanlarn her eit ibadet, buluma ve grme, nemli
meselelerini mzakere etme, dinin emir veya tavsiye ettii birtakm hizmetleri
gerekletirmek zere faaliyetlerde bulunma yerleridir. Bu kutsal mekanlar laik
devletin kontrol altna almas ve ilevlerini de yalnzca namaz ibadetinden
ibaret klmas; dine, snnete, hukuka aykrdr. Camilerde yaplan vaazlarn ve
hutbelerin devlet tarafndan kontrol, hele devlet tarafndan hazrlanp
papaan yerine konanlarn eline tututurulmas, kesinlikle din zgrlne
mdahale anlam tar.
Camiler ilk kuruluundaki rnek uygulamaya gre birden fazla i ve
ihtiya iin kullanlrd. Eer biri kar da "bunlar tarihidir, o gnk ihtiya ve
imkanszlklara baldr, bugn bu iler iin ayr mekanlar ve kurumlar vardr"
diyecek olursa, kendisine u cevap verilir:
Bunlar doru olabilir, ancak, bu tarihi uygulama iki eye kesin delildir: 1Camiler yalnzca namaz klmak iin deildir. 2- Mslmanlarn din ileri, dnya
ilerinden ayr deildir; din ile dnya i iedir. Kur'an ve Snnet, hem din
hayatn hem de dnya hayatn dzenlemek, ynlendirmek, ynetmek iin
gnderilmitir.
z- Camilerde; farzm, namazdan bir para imi gibi, Har suresinin son
ayetlerinin sabah ve akam namazlarnda imam veya mezzin tarafndan
mutlaka okunmas, tespihlerin komutlarla ve hi ihmal edilmeksizin ve mescidin
dndaki hayata yaylmakszn caminin ve namazn olmazsa olmaz gibi
okunmas da bid'attir. Bakara suresinin son iki ayetinin de yats namazndan
sonra, baka ayetler okunmaz veya hi terk edilmemeli gibi kraati iin de ayn
ey sylenebilir.

355

SLAM AKAD

Aslnda okunan ar veya surelerin meal ve tefsirleri verilmeli, hatta


gncel konularla, cami d hayatla ilgili hkmleri, tavsiyeleri ieren ayetler
seilmelidir ki, okunanlar yerini bulsun, gerek snnete ve istenilen sevaba
ulatrsn. Ezann, mezzinliin haydi neyse, hele Kur'an'n namaz veya namaz
d okunmasnda teanni, ark okur gibi gereksiz, yersiz ve hatta yanl
uzatmalar ve ses dalgalandrmalar, sesin alaltlmas gereken yerlerde yksek
sesle okunmas ve tersi uygulamalar, cehalet kaynakl bid'atlerdendir. Kur'an
kraatinin alayarak, hi olmazsa alar gibi yaplarak hznl bir ekilde
okunmas gerekirken, ses sanatkar gibi ve deiik makamlarda okumann da
doru olmadn belirtelim.
Yine, mezzinlik gerecei zannedilen tesbih dualar iin komutlarda ve
mevlid vb. okuyularda Kur'an makamyla, Allah'n ayetleri dndaki eylerin
okunmas byk yanllardan ve bid'atlerden biridir.
Kamet getirilirken baz mezzinlerin ellerini namazda imi gibi balad
grlyor; bu da bid'attir. Mevlid okunurken de, Peygamber'in doum zaman
anlatlrken, namaza durur gibi cemaatin ayaa kalkmas ve ellerini namazda
balar gibi balamalar da yanl stne yanltr.
Namazdan sonra veya camiden kmak zere cemaatin birbirleriyle sanki
namazn bir tamamlaycs gibi her zaman tokalamalar, bunu adet haline
getirmeleri de bid'attir. Ama arada bir yaplyor, olmasa da olur deniliyor ve
zellikle birbirlerini az grenlerin arasnda uygulanyorsa, bunda saknca
yoktur.
Ramazanlarda camilerde klnan teravih namazlar, stanbul boaznda
srat teknelerinin tehlikeli yarlarna benziyor. Kraat, rku, secde hep yarm
yapld gibi, ta'dil-i erkana riayet edilmiyor. Byle, dostlar alverite grsn
hesab 20 rekat klnacana, snnette olduu gibi 8 veya 12 rekat klnsa, ama
hakkn vere yere klnsa bid'at ve hatalardan uzaklalm olur. Ama, Hz. mer
devrinde sahabe 20 rekat da kldndan, usulne uygun ekilde isteyen elbette
20, hatta daha fazla klabilir. Ama, tavuun yem toplad gibi klnacaksa, 100
rekat da klnsa, gerek snnet sevab elde edilemez. Teravihlerin devaml
cemaatle ve camide klnmas da Peygamberimiz'in srekli yapmad bir
davrantr.
Sanrm camide bizim grevimiz ksa sureleri abuk abuk okuyarak

356

SLAM AKAD

iimizi bitirip camiden ayrlmak olmamal. mamlarn grevi namaz kldrmakla


bitmiyor, eer arkalarnda cemaat var ise... yle yapmamz gerekirdi:
zellikle camilerin anlam da burada gizlidir. mamlar, bilen insanlar olarak
Kur'an'dan yle ayetler seerek okumallar ki, mslmanlar o gnn oka
konuulup tartlan meselesini Kur' ani gzle grp anlayabilsinler. Hz.
Peygamber zamannda bu, temelde byle idi. nk ayetler, olaylar zerine
nazil oluyor, Peygamberimiz onu okuyor ve sonra onu aklyordu. Biz de
bugn yeniden olaylarn zerine sanki Kur'an yeniden nazil oluyormu gibi
namazda onlar okumalyz.
Evet, evet... Namazda okumamz gereken ayetler, o gnn zerinde
tarttmz, konutuumuz ya da sorumluluk alanmza giren eyler olmal.
Mslmanlar bunu evrensel bir bildirinin ardndan, yaklak iki milyar
mslmann manevi huzuru ile Allah'n evinde ve O'nun nnde kyam, rku ve
scud aralarnda okumaldrlar. Bylece namaz, mslmann sorumluluklarn
kuand bir mekan olacak. Mslmanlar gnde be defa Allah'n evinden
manevi nitelikli dnyevi grevlerle ve bilgilerle donanm olarak bir cemaat
bilinci ile ayrlm olacaklardr. Cemaat olmann anlam da budur. Katlan, kar
kan, konuan ve sorumluluk yklenen bir insan.
Tartp durduumuz ey faiz mi, zulm m, barts m, hakszlklar
m? Kfr m, ahlakszlk m? Kur'an'n hkmn okur imam efendi ve
namazdan sonra da oturur konuuruz. Allah'n hkm zerinde. Sorun ve
zm yollar" zerinde dnr, grlerimizi koyarz. Tartmayz, ittifak
etmisek birlikte, ihtilaf etmisek meru zeminde birbirimizi mazur grerek
herkes Allah'a verecei hesabna gre sorumluluklarmz kuanrz. Ve namaz;
donanma, namazlar aras zamanlar eylem vaktidir bizim iin. Ve ibadetimiz
sreklidir. Sorumluluk uuru ile hareket eden bir insan, adeta btn zaman
namazdadr. Kyamdadr, rkudadr ve secdededir. Her yer mesciddir onun iin.
te yle olmasn diye, "camilerde dnya kelam edilmez" diyorlar. Oysa
din bu dnya iindir. Ve bizim dinimiz dnyay ve hayat kuatr. Cami,
mslmanlarn cem' olup topland, namazda okuduklar ayetleri Peygamberi
bir metotla sorumlulua dntrme mekandr." (Abdurrahman Dilipak, A.g.e.
s. 33-35; 48-49 )
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu

357

SLAM AKAD

Camilerde Bir Byk Bid'at; Mevlid


Mevlid, doum zaman ve doum yeri anlamndadr. Zamanla doum
tarihini kutlamak anlam kazanmtr. Mevlid, bugn zellikle camilerde
kullanld ekliyle, Peygamberimiz'in doumunu anmak ve kutlamak eklinde
uygulanan tren ve okunan iir anlamnda kullanlmaktadr. Osmanl airi
Sleyman elebi'nin (lm, 1422) Vesiletn-Necat adl iir kitab bu adla
yaplan trenlerde zel bir makam ve usulle okunduu iin, mevlid dendii
zaman o iir kitabnn okunduu merasim akla gelmektedir. Peygamberimiz'in
doumunu anma esprisi de unutulmu, Peygamber iin yazlan bu iirin
okunmas kendi bana bir dini trene, bir ibadet kabulne dnmtr.
Bugn birok aile, lleri iin sevap, hatta mutlaka yaplmas gerekli dini
vecibe gibi dnmektedir.
badetler, Allah'a nasl yaklap hangi uygulamalarla sevaba girilecei
nasslarn hkm ile belli olur. Yani ibadetler, fkh deyimiyle "taabbudi alandr,
tevkifidir, vahyidir. Din tamamlanmtr, artrma da eksiltme de yaplamaz.
Rasuln ve ashabn hayatnda mevlid diye bir uygulama kesinlikle mevcut
deildir. Mevlidi savunanlar yle derler: "Mevlid bir vesiledir, biz bu vesileyle
Kur'an okuyoruz, salat ve selam getiriyoruz, dua ediyoruz; esas ama da
bunlardr." Cevap olarak deriz ki: Mevlid dnda saylanlarn kendi balarna
okunmalar halinde hangi zorluk ve eksiklik kyor da Sleyman elebi'nin
iirine snlyor? Sleyman elebi'den nce Kuran okuyanlarn okuduklar
boa m gitti?
Kur'an ve snnet, ibadet anlay ile byle iir okuyarak sevap
kazanlaca bir ibadetten bahsetmez. Ayrca, mevlid iir gibi deil; Kur'an
okunur gibi Kur'an makamyla okunmakta, Kur'an dinlenir gibi dinlenmektedir.
Mevlid trnden kutlamalar, din kaynakl deil; folklor ve adet kaynakldr. Bu
kutlamalar, camide olmad srece, ibadet ve sevap kabul edilmemek artyla,
Kur'an makamyla ve kutsal metinmi gibi icra edilmedii zelliklerde, salt iir
okur gibi okunursa bir sakncas olmaz. Bugnk ekliyle ise, en azndan byk
bir bid'at ve hurafedir. Bugn, bir iir, llere rahmet ve cennete ulama
vesilesi gibi kabul edildiinden, Kur'an'dan ne karldndan, dinin temel
ilkeleri asndan eitli sakncalar ierir. rf dinleince, din de rfleir. rfn
kutsallamasna seyirci kalmak, dinin tahribine seyirci kalmakla e anlamldr.
Kur'an yle buyuruyor: "Allah yalnz bana anldnda, ahirete
inanmayanlarn kalpleri nefretle rperir; O'nun berisindeki ilahlatrlm kiiler

358

SLAM AKAD

anldnda ise hemen mjdelenmi gibi sevinirler." (39/Zmer, 45) Tevhid,


ibadet kasdyla "Allah' da anmak" dini deil; "sadece Allah anmak" dinidir.
Camiye sokulup ibadet kasdyla okunan mevlidin, sadece bid'at olarak
kalmayaca, bu anlay ve kabuln irk kapsamna girebileceini bu riski
tadn belirtelim.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Bir Byk Bid'at Daha; Mescidlerin Sse Boulmas
Mescidin meru ve makul ss, orada bolca secde edilmesi, okca
insann ibadetle mescidi enlendirmesidir. Asr- saadette mescide biilen roller,
ne oranda uygulanabilirse onlar icra etmekle mescidlerin yz glecektir.
Mescide gidenlerin sslenmeleri, temiz ve gzel giyinmeleri Kur'an'n
tavsiyesidir (7/A'raf, 31). Ama mescidleri, hem de gz megul edecek,
ibadetteki huuya engel olacak ekilde sslemek, abartl tarzda ziynetlere,
desen ve boyalara bomak din asndan yanltr. Konuyla ilgili hadis-i
eriflerde yle buyrulur:
"Mescid ykseltmekle, mescid sslemekle emrolunmadm." (Ebu Davud;
et-Tac, 11243). nsanlar, mescid yapma yarna girip bununla vnmedike
kyamet kopmaz." (bn Mace, Mesacid 2) "Sizin benden sonra, yahudilerin
havralarn, hristiyanlarn da kiliselerini ssleyip psleyerek ykselttikleri gibi,
mescidlerinizi ssleyip psleyeceinizi grr gibiyim. (bn Mace, Mesacid 2)
"Bir topluluk, mabedlerini ssleyip psleme hastalna tutulmadka, ameli
irkin ve zararl hale asla gelmez. (bn Mace, Mesacid 2) Sahabi fakihlerinden
bn Mes'ud (r.a.) Kufe'ye ilk geldiinde ssl, nakl bir cami grd ve yle
dedi: "Bunu kim yaptysa Allah'n maln O'na isyanda harcam. "
Olayn srar boyutu da nemlidir. Mescidin gereksiz sslerine, kubbelerine
yatrlacak para ile cemaat bulunup, oluturulan cemaatin seviyelerini
arttrmaya, slam ve mslmanlar iin zaruri ihtiyalara kullanmak ok daha
faziletli olacaktr. Paralar gereksiz talara ve sslere yatrmak yerine; davaya,
insana, cemaate yatrmak dinin maslahat asndan nemlidir. Mescidleri ok
grkemli yapmsn, sslemisin, cemaati olmadktan sonra neye yarar?
Salam yetien cemaat ise, bulunduu her yeri mescid yapabilir, her yerde
ibadetini yerine getirebilir.

359

SLAM AKAD

slam hakimiyetinde her yer, zerinde namaz klnabilecek temizlikte


olaca, yani mescide benzeyecei gibi, kfrn egemenliindeki gnmzde de
her yer tapnaklara benziyor. Mzikholler, stadlar, borsalar, bankalar, nice
kurumlar, okullar, meclisler, hatta kanallar, sokaklar, arlar... mabed deil de
nedir? Oradaki insanlar, ibadet halinde deiller mi dersiniz?
Gnmz insan, ok kbleli, ok mabedli, ok imaml (nderli) ve ok
dinli. Cami, hayatmzn merkezi ve her eyimiz camiye uygun olmadka bu
problemler azalmayacak, aksine gittike artacaktr.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Taklit ve Taklitilik
bn Hazm, bn Teymiye, bnu'l-Kayyim ve evkani'nin de bulunduu baz
slam bilginleri bid'at olarak niteledikleri taklidin haram olduunu delillerle
savunmulardr.
1. Allah Teala'nn mukallidleri zemmetmesi (5/Maide, 104; 31/Lokman,
21; 43/Zuhruf, 22-23), Kitap ve Snnet'in hakim klnmasn emretmesi ve
ihtilaf knca Kitap ile Snnet'e bavurulmasn istemesi (4/Nisa, 59); hkmn
yalnz Kendisine ait olduunu bildirmesi (6/En'am, 57; 12/Yusuf, 40), dinde
Allah ve Rasulnden bakasna dayanmay yasaklamas (9/Tevbe, 16),
Kendinden bakasnn helal ve haram klacak rab ve veli ittihaz edilmesini
yasaklamas (9/Tevbe, 35), Kitap ve Snnet'e davet edilen bir kimse, hangi
nedenle olursa olsun, onu terk ederse, kendisine byk bir bela/musibet isabet
edeceinin bildirilmesi (Nur, 63) taklidin haramlna delalet eder.
2. "Bilmiyorsanz zikir ehlinden sorun." (l6/Nahl, 43) ayetindeki "zikir"
Kur'an ve hadis, onun "ehli" de bunlar bilen alimlerdir. Meselesiyle ilgili ayet
ve hadisi bilmeyen kimse, elbette bunlar bilenlerden soracak ve nakledilen
ayet ya da hadise uyacaktr. Selef, hibir zaman bunlar yerine bir kimsenin
kiisel rey ve grn sormamtr.
3. Ba yaral kiiye, bu konudaki delili bilmeden fetva veren ve onun
lmne neden olanlara Hz. Peygamber, "... Allah canlarn alsn! Madem
bilmiyorlar, bilenlere sorsalar ya! Cehaletin ifas sormaktr" buyurmutur. Bu,
ilimsiz fetva vermenin haram olduuna delalet eder. Taklit, lim olmadna

360

SLAM AKAD

gre, onunla fetva vermek de haramdr.


4. Hz. mer'in kelale meselesinde Hz. Ebu Bekir'i taklit edii, birka
ekilde aklanabilir: Hz. mer bu konuda lene kadar kesin bir kanaate
varamadna gre, burada sz konusu olan uyma, Hz. Ebu Bekir'in syledii
"Reyimle hkmediyorum, hata edebilirim" ilkesine ait olacaktr. Yoksa Hz.
mer, mrted esirlerin reddi; savala fethedilen arazinin vakf, hilafette veliaht
tayin edilmesi gibi birok konuda Hz. Ebu Bekir' e muhalefet etmitir.
5. Sahabe, cemaatle klnan namazn bir blmn karnca, nce bu
blm klyor, sonra imama uyuyorlard. Hz. Muaz ise nce imama uydu,
imam selam verince, kalkp kard blm eda etti. Bunun zerine Hz.
Peygamber; "Muaz size yol gsterdi, artk yle yapn" buyurdu. Hz.
Peygamber'in Muaz'n hareketini tasvip etmesiyle snnet meydana gelmi,
sahabe de bu snnete uymutur. Kitap ve Snnet'e uymak taklit deildir.
6. Allah Teala, Kendine, Rasulne ve l'l-emre itaati emretmitir
(4INisa, 59). l'lemre itaat, dinin uygulayclar olmalar bakmndandr.
Yoksa onlarn kendilerine itaat emredilmemitir.
7. Allah Teala, muhacir ve ensara iyi bir ekilde ittiba edenleri vm,
onlardan raz olduunu bildirmitir (9/Tevbe, 100). Hz. Peygamber de
"Ashabm yldzlar gibidir, hangisine uysanz doru yolu bulursunuz"
buyurmutur. Muhacirun ile ensara uymaktan maksat, dini hayatta onlarn
yolundan yrmektir. Onlardan hibiri Kitap ve Snnet'in nasslarn bir kiinin
rey ve ictihad iin terk etmemilerdir. "Ashabm yldzlar gibidir ... " sz de
salam yollardan gelmemitir. Sahih olduu kabul edilirse, mukallidlerin, kendi
imamlarndan nce ashaba uymalar gerekir. Bundan da nce ashab gibi
davranarak Kitap ve Snnet delillerini renip bunlara tabi olmalar gerekirdi.
8. Mctehid mamlarn taklidi yasaklayan sz ve davranlarn herkes
bilir. Onlarn Kitap ve Snnet'ten delilini bulamadklar birka meselede daha
alim kimselerin ictihadlarna tabi olmalar, herkes iin vacip olan taklittir ve
zaruret halleriyle snrldr.
9. Allah'n insanlar eitli yeteneklerde yaratt, renci ve ran
hocalarn taklit etmelerinin doal olduu gerektir. Ama, bununla taklidin bir
ilgisi yoktur. Taklit, sz hccet olmayan bir kimsenin szne delilini sormadan
uymaktr. Oysa Allah, kullarnn ftratna kr krne taklidi deil; iddia

361

SLAM AKAD

sahibinden delil ve ispat isteme eilimini yerletirmitir. (Ahmet zalp, amil


slam Ansiklopedisi, c. 6, s. 98-99 )
Kur'an ve hadisler, taklitilii, tekinin berikinin mukallitliini, yani delilini
bilmeksizin kr krne herkesin sz ve davranlarna uymay yasaklyor.
Daima her eyin vahiy ile, akl ve mantk ile, delillere dayanan muhakemelerle
incelenmesi gerektiini gsteriyor. Bir ayette:
"Szlerinizde doru iseniz delillerinizi getirin." (2/Bakara, 111) buyruluyor.
Dier bir ayette de: "lminin ulamad ey zerinde durma!" (17/sra, 36)
buyruluyor.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Dini, Hurafeler Yn Haline Getirmek, Yozlatrmak; Tahrif abasdr
Din ve Kitap zerinde o kadar oynanyor ki, hakk hakim klmak ve
sadece Allah' a kulluk iin gnderilen din, zellikle laik lkelerde, artk
statkoyu ayakta tutma ve zorluklar esnasnda zalim ynetimlere koltuk
denei olma grevi gryor. Her can isteyen, istedii ekilde Allah'n
ayetlerini amac dna karyor, istismar edebiliyor. Yani Allah'n vahyi, heva
ve isteklere gre yorumlanp ekillendiriliyor.
te din, byle garip braklnca, dmanlar tarafndan bid'at, hurafe,
israiliyat ve irk unsurlarndan niceleri Hak Dine katlmaya baland. Ve yllar
sonra da bunlar slam'dan sayld ve cahil halka dinin esas gibi sunulmaya
alld. Bunlarn Kur'an ve sahih snnete gre yeniden salamasn yapp batl
ve hurafeleri ayklamak, ilim sahibi m'minleri beklemektedir. Bu ok zor
grnse de mutlaka yaplmaldr. Bizim Ehl-i Kitap'tan farkl bir ynmz vardr
ki o da Allah kelam olan Kur'an'n dokunulmazl, Allah tarafndan
korunmasdr. (Bkz. Hcr, 9). te bu konum itibaryla biz yeniden Kitabmz'a
sahip kabiliriz. Yeter ki bu bilinci- kazanalm, yeter ki bu konuda yeterince
formasyona sahip olalm.
Musa mmetinin Tevrat'a yaptnn benzerini Muhammed mmeti de
Kur'an'a yapt. Onu tamas ve iki ayakl Kur'an olmas gerekenler Allah'tan
deil de, yneticilerden korktuklar iin grevlerini ihmal ettiler. Toplum
ierisinde hkmedilmek iin indirilen ayetler, para karl llere okunmaya,
muskalar yazlmaya, anma gnlerinde "msekkin" olarak kullanlmaya

362

SLAM AKAD

baland. mmet-i Muhammed, mmet-i Musa gibi yahudileme temaylne


kaplsa da, Kur'an'n metni, Tevrat gibi tahrif edilemedi. nk bu iki kitap
arasnda bir fark vard. Allah Tevrat'n korunmasn srailoullar alimlerine
tevdi etmiken, Kur'an'n korunmasn bu mmetin alimlerine brakmayp bizzat
kendisi stlenmiti:
"Elbette Biz, Biz indirdik Zikr'i (Kurran') ve elbette onu koruyacak olan da
Biziz." (Hicr, 9).
Kur'an, Tevrat'n tahrifini ifade ederken, tahrifin hangi ekillerde yapldn
farkl kavram ve terimlerle ifade eder:
a- Tahrif yoluyla: (2/Bakara, 75; 4/Nisa, 46; 5/Maide, 13,41)
b- Tebdil yoluyla: (7/A'raf, 162).
c- Gizleme yoluyla: (2/Bakara, 159, 174; 3/Al-i mran, 71)
d- Unutma yoluyla: (5/Maide, 13)
e- Uydurma yoluyla: Uydurduklar yalanlar, ya da tefsirleri bir mddet sonra
Kitabn metnine ilave ediyorlar, sonraki kuaklar onu da Kitab'n metninden
zannediyorlard. Her tahrif, "tahlit"i (kartrma) beraberinde getiriyordu. Kur'an
buna dikkat eker: "Ey ehl-i kitab, niin hakka batl kartryor ve bile bile
gerei gizliyorsunuz?" (3/Al-i mran, 71).
Ayn tip tahrifi mslmanlar da kendi eriatlarnda yaptlar. Hadis
uydurmacl bunun en tipik rneiydi. Allahn koyduu haramlarla yetinmeyip
uydurma hadislerle yeni haramlar ihdas ettiler. Allah tarafndan korunmu
kitaplarnn tahrif olduu sonucunu douracak yalan rivayetleri en gvenilir
kitaplarna (tefsirlerine, hadis kitaplarna) aldlar. Selman Rti ve Turan
Dursun gibi kendi inancna dman edilmi zavalllarn elinde slam'a kar
kullanacaklar birer koza dnecek "Garanik" tr rivayetlerle doldurdular
kitaplarn.
Nasih-mensuh ile ilgili tuhaf ve Kur'andan phe uyandracak
rivayetlerle, tefsir ve te'vil ad altnda nice tahrifat iinde Kuran'a yaklamlar
sz konusudur.
Mslman srailoullarnn yahudileme alametleri, mmet-i Muhammed
ierisinde de tezahr etmitir. Bunlarn banda din alimlerinin Kitab' birtakm
gerekelerle keyfi yoruma tabi tutmalar gelmektedir. Bu eilimin gnmzdeki
temsilcileri, Allah'n hkmyle hkmetmemek, faiz, zina, iki, piyango, heykel

363

SLAM AKAD

ve tesettr gibi konularda tam bir yahudileme temayl sergilemektedirler.


zellikle Bel'am klkl alim msveddeleri ayetleri iine geldii gibi yorumlayarak
tahrif etmeye almaktadrlar.
"Yoksa, siz Kitab'n bir ksmna inanp bir ksmn inkar m ediyorsunuz?"
(2/Bakara, 85) mmet-i Muhammed, zellikle nesh konusunda srailoullarnn
dt yanla dt. Kur'ann iki kapa arasnda yazl olup da hkm
geersiz olan hibir ayet yoktur. eriatlarn maksatlarndan biri olan "tedricilik"
snnetini gz nne almayan bir ksm ulema, baz ayetler arasnda eliki
olduunu zannedip bir ksmn bir ksmyla mensuh addetmilerdir. Lakin, Hz.
Peygamber'den Kur'anda metni bulunan hibir ayet iin "bu ayet mensuhtur"
biiminde sahih bir rivayet gelmemitir. Ayrca, mensuh olduu zerinde tm
mmet alimlerinin ittifak ettikleri bir tek ayet yoktur.
Snnetin tahrifi ve srailiyat (hem yahudi ve hristiyan kaynaklarndan ve
hem de modem hurafeler/ada srailiyat) tahrif ve tahripleri insanmzn
zihinlerini ve gnllerini allak bullak etmeye yetmitir. ada tahrif
akmlarndan Bahailik, Kadyanilik, Hurufilik, Ebcedcilik, Cifircilik,
Ondokuzculuk, skender-i Ekber taraftarlar, devlet alimi (kapkulu ulemas)
olan Bel'amlar, modernist muharrifter (reformcular) ve daha niceleri saylabilir.
(Mustafa slamolu, Yahudileme Temayl, s. 181 vd)
Tahrifin ve hurafeciliin ikinci bir sebebi de, siyasal sebeplerdir. Bu da,
yine batl zihniyetlerin ynetim anlaylarn aynen almak ve Allah'n hkm
yerine, batl ynetimin her eit kurallarna mutlak bir ekilde uymak eklinde
olmaktadr. Batl ynetime ve zalim tautlara itaat iin hak din en nemli engel
olduu iin din, uydurma te'villerle tahrif edilmeye allacak veya hak
gizlenecektir. Hakkn raz olduu din, halkn ve tautlarn raz olaca ekilde
arptlacaktr ki, bu da dine bid'at ve hurafelerin, hatta aka irk unsurlarnn
katlmasyla veya baz hakikatlerin rtbas edilip yok saylmasyla
gerekleecektir. te dine bu mdahele, atma ve katma, tahrif kavramyla
ilgilidir ve hak dine en byk ihanettir.
"Benden sonra bir takm emiler (idareciler) olacaktr. Kim onlarn
yalanlarn tasdik eder, yaptklar zulmde kendilerine yardmc olursa benden
deildir. Ben de onlardan deilim. O kimse benim 'havz'mn etrafna
yaklaamayacaktr. Kim onlarn yalanlarn tasdik etmez, zulmlerinde onlara
yardm etmezse bendendir. Ben de onunla beraberim. Ve o kimse havzmn
kenarnda bana ulaacaktr." (Snen-i Tirmiz, 121, hadis no: 2360; Tac Terc.

364

SLAM AKAD

III/106, hadis no: 168)


"Benden sonra, yaknda birtakm sultanlar peydah olur. Kaplarnda
fitneler develerin yataklar gibidir. Kimseye bir hayr gstermezler (ellerinden
kimse hayr grmez). Bir ey verirlerse, ancak onlarn dinlerinden bir taviz
kopararak verirler." (Ahmed Ziyaddin Gmhanevi, Ramuzu'l-Ehadis, 11302;
Taberani, Kebir; Hakim, Mstedrek)

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Snnetin Tahrif abalar
Snnet, Kur'an'n hayata dnm eklidir. Snnetin kavramsal alan,
kitab ve teorik olanla deil; hayat ve pratik olanla ilgilidir. Zaten "snnet"
szlkte allm yol, takip edilen rnek, taklit edilen davran ekli gibi
anlamlara gelmektedir. Onun iindir ki Kur' an, kendisini deil; Rasulullah'
rnek gsterir (33/Ahzab, 21).
srailoullarnn kendi Kitaplar zerinde yaptklar tahrifatn aynsn bu
mmet de hadiste yapmtr. nceki mmetlerin vahyin aydnlk yolundan nasl
saptn ok iyi bilen Rasulullah, onlarn kt snnetlerini takip etmemesi iin
bu mmeti tekrar tekrar uyarmtIr. zellikle mslman srailoullarnn nasl
yahudiletiklerini bu mmete ibretamiz bir rnek olarak gsteren Allah Rasul,
bu mmetin de "onlarn yolunu kar kar, adm adm izleyeceini" (Buhari,
'tisam, 14; Mslim, lim 6) bir mucize olarak daha o gnden beyan etmitir.
Rasulullah'n, bu mmetin yahudilemesi konusunda gsterdii hassasiyet,
Kur'an'dan kaynaklanmaktadr. Kur'an'n bu konudaki en byk uyars "Kitabn
arkaya atlmas" konusundadr. nk mslman srailoullarn yahudiletiren
en byk sebep, Kitaplarn arkaya atarak onun hkmlerini terk etmeleridir:
"Kitap verilenlerden bir grup, Allah'n kitabm sanki bilmiyorlarm gibi
arkalarna attlar." (2/Bakara, 101) "Allah, kendilerine kitap verilenlerden 'onu
mutlaka insanlara aklayacaksnz, gizlemeyeceksiniz' diye sz almt. Fakat
onlar verdikleri sz arkalarna attlar ve ona karlk bir miktar cret aldlar."
(3/AI-i mran,187)
Vahyin arkaya atlp "metruk" bir tarihi hatra haline getirilmesi yalnz
Allaha kar deil; Peygamber' e kar da bir hakarettir. mmetinin bu

365

SLAM AKAD

yahudileme alametini RasUlul1ah'n kyamette Allah Teala'ya nasl ikayet


edecei Kur'an'da yle ifade edilir: "Peygamber der ki: 'Ya Rabbi, halkm, bu
Kur 'an ' terk edilmi bir halde braktlar!" (25/Furkan, 30)
Rasulullah'n kesin emirle "Benden bir ey yazmayin. Benden Kur'an
dnda bir ey yazan hemen onu imha etsin!" (Mslim, 'Zhd 72; hadis no:
3004; Darimi, Mukaddime 42; Ahmed bin Hanbel, 3/12, 21, 39) buyurmas,
sahabenin kendi szlerini yazmak iin izin istediklerinde bu istei defaatle
reddedip buna izin vermemesi (Darimi, Mukaddime 42, Tirmiz, lim 11) hep bu
mmetin Kitab' tahrif ederek yahudileecei korkusu yzndendir.
Snnetin temiz rman bulandrmak iin, onun bir blmn oluturan
hadisleri tahrif etmek, en uygun yoldu. srailoullar, tahrife daha ok
ekonomik karlar yznden girimilerdi. Mslmanlar ise tahrif iine siyasal
karlar yznden bulatlar. lk uydurulan rivayetler, hizip savalarnda
kullanlmak iin uyduruldu. rnein "Kaderiyye, bu mmetin mecusileridir"
sz bunlardan biriydi. Rasulullah'n vefatndan onlarca yl sonra ortaya kan
bir mezhep hakknda, Onun azndan yalan uydurmaktan ekinmemilerdi
Kaderiyye'nin muhalifleri. Tabii Kaderiyye de kar taraf iin uyduruyordu.
Mrcie hakknda uydurulan u mevzu hadis onlardan biri: "Nebi buyurdu ki:
'Mrcie'ye yetmi peygamberin dili lanet okusun!" (Badad, el-Fark, s. 190).
Uydurmaclk, sadece kelam mezhepler arasnda kalmyor, fkh
mezhepleri de kapsyordu. Mfrit bir Hanefi mezhebi mntesibinin uydurduu
u sz bunlardan biri: "Allah Rasul buyurdu: 'mmetimden bir adam kar;
Ona Muhammed bin dris (mam afii) denir. O adam, mmetime blisten
daha zararldr. Yine mmetimden bir adam kar; ona Ebu Hanife (mam
Azam) denilir. O mmetimin kandilidir." (Zehebi, el-Mizan3/129; Cezeri,
Camiu'l Usul 1/137).
Uydurmacln en tehlikeli yanlarndan biri, Allah'n koyduu haram ve
helal snrlarn deitirmekti. srailoullarna mubah olan birok eyi
hahamlarn haram kldn Kur'an'dan reniyoruz: "Tevrat indirilmeden nce,
srail (Yakup Peygamber)'in kendisine haram kld eyler dnda
srailoullarna btn yiyecekler helaldi. De ki: Getirip okuyun Tevrat', eer
doruysanz!" (31 Al-i mran, 93) (Gerekten de srailoullarnn kendilerine
yasak kldklar inek etinin Tevrat'ta helal klndn gryoruz: Levliler, 22/2030).

366

SLAM AKAD

Allah'n koymad yasaklar koymak, snnetullaha aykr olduu gibi,


ftrata da aykryd. nk, eer vahiy bir konuda yasak koymamsa elbette
bunun bir hikmeti vard. Bu hikmet dn kmamsa bugn, bugn deilse
yarn kendini gsterebilirdi. nk din evrenseldi ve getirdii kurallar da btn
insanln ihtiyacn karlayacak apta olmalyd.
Arap rkna has hayat tarzn, giyim stilini, damak zevkini, estetik
anlayn din payesi altnda tm dnyaya dayatmaya kalkmak, ncelikle dinin
"deiken" ve "sabitelerini" birbirine kartrmak demekti. Bu, dinde
laubalileme sonucunu doururdu. nk insanlar, hayat sorunlarn zmede
hi gerei yokken yerli-yersiz din ile kar karya getirildiinde, din,
kalabalklarn dini olmaktan kp bir sekinler snfnn dini olmaya balyor;
kalabalklar ise artk dinin deimez deerlerine kar laubalileiyordu. Bu, tam
srailoullarnn Hz. Musa'dan sonra dinlerine kar laubali olu serveninin
aynsyd.
Dn, tiyatro konusunda konulan snn belirlenmemi yasaklarn ardndan,
bugn "slami tiyatronun farziyyeti" derecesine, dn "erkek ocuklarn dahi
okula gndermeme" ifratnn ardndan bugn delikanl kzlarn okumas hatrna
"balarn aversinler canm" tefritine, dn vesikalk resmin dahi zarurete
binaen ancak tecvizinden, bugn Altn Portakala aday "hidayet filmleri"ne, dn
telli alglarn haramlndan bugn telli alglarn, yannda dut yemi blble
dnd orglar ve orkestralar eliinde verilen "slami konser"lere, dn
dinlenmesi "haram" olan radyodan bugn kurulmas "farz" olan televizyon
istasyonuna kadar bir yn rnek, yukarda vardmz yargy sadece
dorulamakla kalmyor, iine dlen kmaz da bir kara mizah halinde
gzlerimizin nne seriyor. (A.g.e. s. 206 vd)
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
srailiyyat
Tahrif ve hadis uydurmacl bahsinde nemli bir konu da srailiyyat'tr.
srailiyyat, nceleri srailoullar kaynakl tm rivayetlere verilen bir isimken,
daha sonra slam kltrne (daha dorusu baz mslmanlarn kltrne)
girmi tm yabanc kaynakl bilgilerin ortak ismi haline gelmitir. srailiyyat
kaynaklarnn banda Tevrat ve onun erhleri gelir.

367

SLAM AKAD

Uydurma olduu kesin olan srailiyyata kar Rasulullah'n tavrna u


rivayet delildir: Raslullah'a elinde srailoullarna ait kitaplardan -ki bu kitap,
baz hadis arihlerinin zannettii gibi Tevrat deildi, batan sona uydurma
rivayetler ieren yahudi szl geleneinin kayna olan Mina adl bir kitaptbiriyle gelen Hz. mer'i Raslullah azarlamt (Ahmed bin Hanbel, 3/378).
Kur'an'n ve snnetin yaklam esas alnarak srailiyyat, ksmda
deerlendirilir: 1-Doruluu tasdik edilen srailiyyat, 2- Yalan olunduundan
emin olunan srailiyyat, 3- Doru ya da yalan olduu bilinemeyen srailiyyat.
Kur'an, Tevrat'n mihenk tadr. Kur'an'n kabul ettikleri doru, reddettikleri
yalan, skut ettikleri ise mehuldr. Mehul rivayetler karsnda tavrmzn ne
olmas gerektiini Raslullah aklamtr: "Kitap ehlini ne yalanlayn, ne de
tasdik edin. Deyin ki: 'Allah La ve Allah 'n bize ve size indirdii ayetlere iman
ettik." (Buhar, 'tisam 25, Tevhid 51)
Raslullah, mslmanlara yapt bu tavsiyeyi (her konuda olduu gibi)
nce kendi tutmu, kitap ehlinin Tevrat'tan branice okuyup da Arapaya
evirerek anlattklar kimi hikayeleri sadece dinlemekle yetinmitir. Esasen bu
hikayeler, asrlardr o blgede oturmakta olan yahudiler tarafndan srekli
anlatla anlatla artk blge halknn ortak kltr haline dnmt. Bunlar
ierisinde Tevrat'ta yer alan bir cmlenin atasz haline gelmi i olan "kadn,
krek/ee kemiinden yaratlmtr" sz rnek olarak anlabilir. Deccal,
mehdi, kyamet alametleri gibi birok konuda ynlarca rivayet nakledilir.
Birounun asl aratrldnda bunlarn srailiyyattan olduu ortaya
kmaktadr. Ancak kimi raviler marifetiyle bu rivayetler Rasulullah'n azndan
km gibi nakledilmektedir. (Bu gibi rivayetlerin asl kayna olan Ka'bu'lAhbar, Vehb bin Mnebbih gibi kimselerden baz sahabiler dahi rivayet
etmilerdir. Bir sahabinin kendisinden sonraki nesle mensup birinden rivayetine
usulde "tedlis" denir.)
te buna benzer "senedi sahih, metni illetli" bir rivayetin asln aratran
bir muhakkikin tespiti: "Zbeyr bin Avvam, hadis rivayet eden bir adam duydu.
Adam hadisi bitirene dek bekleyen Zbeyr ona yle dedi: 'Sen bunu
Rasulullah'tan m duydun?' Adam 'evet' dedi. Zbeyr yle dedi: 'te bu ve
benzerleri beni Nebi'den hadis rivayet etmekten soutanlardr. mrme yemin
olsun ki, ben bunu Rasul'den duydum ve bu sylediinde Rasuln
yanndaydm. Fakat Rasul bu hadise baladnda biz ona kitap ehlinden bir
adamn szn aktardk. Ve sen, 'evet, duydum' diyen kii, sen hadisin ba
bittikten sonra geldin ve kitap ehlinden bir adamn anlattklarn Rasulullah'n

368

SLAM AKAD

hadisinden zannettin." (bnu'l Cevzi, Def'u bheti't Tebih, s. 38).


te bu rivayet, baz sahabilerin dahi yahudilere ait birtakm rivayetleri
szn bana yetiemedikleri iin Rasulullah'n sylediini zannederek rivayet
ettiklerinin en ilgin delili. Bu gibi rnekler, muteber hadis kaynaklarndaki
senedi sahih., lakin metninde sraili rivayetler olan hadislere nasl bakmamz
gerektiini gstermektedir. te u hadis de onlardan biri: "lm melei
Musa'ya gnderildi. Musa ona bir yumruk vurdu ve gzn kard. Melek
Rabbine geri dnp dedi ki: 'Beni lmek istemeyen birine gnderdin' Allah,
gzn geri iade etti ve buyurdu ki: 'Dn, eer yaamak istiyorsa elini kzn
srtna koymasn syle, avucunun ald her kla karlk bir yl yaar. Musa
sordu: 'Ya Rab, ya sonra?' Allah cevaplad: 'lm!' Musa dedi: 'O zaman imdi
gelsin... " (Buhari, Cenaiz 69)
Sz konusu hadislerden biri de udur: "Seyhan, Ceyhan, Frat ve Nil
cennet nehirlerindendir." (Mslim, Cennet 26). Bu hadis rivayeti, Tevrat'taki
cmlelere ok benzemektedir (Her bakmdan yanl bilgilerle dolu olan
Tevrat'taki konuyla ilgili cmleler iin bkz. Tekvin, 2/10-14). Kur'an'a aykr
olan srailiyyat, tefsirlerde de oka yer alr. srailiyyat, Kur' an ve snnet
lsne vurularak szgeten gemeden ulu orta kaynak olarak kullanlrsa,
gemite olduu gibi bir yn hurafe ve yalann mslmanlarn kaynaklarna
karmas sonucunu douraca gibi, dinin tahrifini de beraberinde getirir.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
ada srailiyyat
Bugn, slami kltr tehdit eden, eski srailiyyat deil; ad srailiyyat
olmayan ve ou kimsenin dikkatini ekmeyen ada srailiyyattr. srailiyyat,
bizce "tahrif kltr"n sembolize eden bir isimdir. slam kltrn tahrife
ynelen her kltr, "israiliyyat" kapsamna girer. Bu yzden orta ada slam
kltrn istila eden Yunan felsefesi de dneminin israiliyyatyd. Her yabanc
kltr gibi girdii kltre hem katkda bulundu, hem yozlatrd. Yzyllardr
bou bouna tartlan ve "imann kelamlamas" demeye gelen Allah'n sfatlar
meselesi, dnyann "kadim/hadis"lii meselesi, "hair" meselesi, "cz' la
yetecezza" meselesi hep bu kltrn slam kltrne etkisiyle ortaya kan
incir ekirdeini doldurmayan meselelerdi.

369

SLAM AKAD

Bu gnn en tehlikeli israiliyyat ada ideolojiler ve sistemlerdir.


Marksizim, sosyalizm, venizm, kapitalizm ve Kemalizm birer israiliyyat olduu
gibi, pozitivizm, materyalizm, seklarizm ve laisizm gibi felsefi ve siyasi akmlar
da bu gnn slam kltrn ve hatta varln ciddi bir biimde tehdit eden
israiliyyattr. Trk-slamclk, slami sol, slam sosyalizmi imdilerde moda olan
laik slam da "hakkn batlla kartrlarak" bir tr "dnce irki" elde edilen
yahudileme ve gavurlama temayllerindendir. Bu gibi dnce irklerine
fetva tedarik etmekle grevlendirilen resmi din adamlar taifesiyle Kur'an'n
"hakka batl kartrp bile bile hakk gizledikleri" iin knad yahudilemi din
adamlar arasnda garip bir iliki var.
Laisizm, son moda israiliyyat olarak gnmz Trkiye mslmanlar iin
ok ciddi bir tehlike olarak hissettirmektedir kendisini. Mslmanca dnme
ve yaama felsefesini kkten tehdit eden laisizm sadece kltrmz deil;
imanmz da tehdit etmekte. Kadim/eski israiliyyat, kelimeleri yerlerinden
ederek dnceyi tahrif ve hayat tahrip ediyordu. ada israiliyyat olan
laisizm ise eyay meneinden, gayesinden ve illetinden ederek dnceyi
tahrif ve iman tahrip etmektedir. Bu ada ilhad modas, hayatla imann
arasn ayrarak eyann tabiatna aykr bir konum almakta, bu modaya
kaplanlar ise dini "vicdaniletirerek" hristiyanlamaktadrlar. Laisizm, Kur' an'
n diliyle "saptanlarn yolu", yani bir "hristiyanlama" dr.
Ancak, u bir gerektir ki, israiliyyatn ister eski, ister ada olsun tm
eitlerinde yahudilerin parma hep olagelmitir. slami kaynaklara girmi
kadim israili rivayetlerin banda deccal ve mehdi haberleri gelirdi. amz
yahudileri, tekellerinde tuttuklar basn-yayn ve iletiim aralar vastasyla
sper g ad altnda insanlarn zihninde "heyula" haline getirilen yeni "deccal"
ve "mehdi"ler imal etmektedir. nsanln bilin altna yerletirilen bu gler,
kimi iin "korku", kimi iin "umut" haline getirilmektedir.
Bugn iletiim organlar sayesinde ada teknoloji muazzam bir hurafe
haline getirmektedir. nsanlar makinelerde, onlarda olmayan birtakm gler
vehmeder olmulardr. ada israiliyyat, "yazl ayetler" dndaki ayeti de
tahrife ynelmitir.
nsann tahrifi: Allah'n ayetlerinden bir ayet olan insan, hem fiziiyle
hem metafiziiyle tahrip edilmekte, kitlesel imha silahlaryla bedeni tehdit
altndayken, kitle iletiim aralaryla da duygu ve dncesi tahrip ile kar
karya kalmaktadr.

370

SLAM AKAD

Olaylarn tahrifi: Yine, Allah'n ayetlerinden bir ayet olan "ayat- hadisat"
da yahudi kartellerin elinde tuttuu uluslararas medya tarafndan tahrif
edilerek insanlarn haber alma emniyeti katledilmektedir. Olaylar, olduu gibi
deil; haberi aktaranlarn istedii gibi, tahrife urayarak insanlara
sunulmaktadr.
Tabiatn tahrifi: Allah'n ayetlerinden drdncs olan "ayat- kainat",
yani tabiat, teknoloji adl canavarn tahrifine uramakta, ekolojik ve biyolojik
denge tahrip olmaktadr. Allah'n kevni ayeti olan tabiatn tahribine yol aan bu
"teknolojik tahrif'i de, insanln istikbalini tehdit eden bir tahrif eidi olarak
grmek yerinde olacaktr.
Trkiye gibi pozitivist eitimin tutmad, bunun sonucunda da gen
kitlelerde byk bir inan boluu meydana gelen takliti lkelerde imdilerin
en moda israiliyyat, yldz falcl, astroloji ve bur falcl, medyumluk gibi
sapknlklardr. Bir asra yakn zamandr dini olan her eyi yok etmek iin
insafszca savaan resmi ideoloji, dinin yerine koyacak bir ey bulamaynca,
ortal bu sahte dinler, nazar boncuu, uur totemleri vs. gibi sosyete putlar
kaplad. Bu sahte dinlerin peygamberleri de medyum, astrolog, nmerolog,
mneccim ad altnda ortaya kan kimselerdi.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Baz Hurafeci Tahrif Akmlar
Tahrif konusu ilenirken, rnek olarak gsterilen tahrifi akmlar, hep
hicri ilk yz yllk bir dilimden gsterilir. Oysa ki, slam mmeti ierisinde
daha sonra ortaya kan tahrifi mezhepler, dinde yaptklar tahribat asndan
ncekilerden hi de aa deildirler. Bunlarn en nemlileri Bahallik,
Kadyanllik, Hurilfilik, Ebced ve Cifircilik, On dokuzculuk, skendercilik gibi batl
mezhep ve akmlardr.
ran ve Hindistan-Pakistan gibi lkelerde yaygn olduunu grdmz
Bahallik ve Kadyanlliin Trkiye topraklar zerinde pek etkisi olmadn
belirtelim.
Hurafeci Tahrif Akmlarndan Hurfifilik, Ebcedcilik, Cifircilik: nsanlk

371

SLAM AKAD

tarihinde tevhid akidesini bulandran bir yn hurafe eidi olagelmitir. Bunlar


bazen aa, rmak, inek, yldz, gne, ate, yer, gk gibi mahhas/somut
varlklar olabildii gibi, bazen de peri, gulyabani, dev, hortlak vs. gibi
mcerret/soyut tasavvurlar da olabilmektedir. nsann, olmayan bir eyi
vehmetmesiyle, eyada olmayan bir gc onda varm gibi hissetmesi arasnda
temelde bir fark yoktur. Bunlarn tm birer "tahrif'tir, imann tahrifi ...
Somut birer varlk olan eyada g vehmetmekten daha beter bir hurafe
olan soyut birer sembol olan harf ve rakamlarda birtakm srlar ve manalar
vehmetmek, insanolunun en eski hurafelerinden biridir. Bu hurafeler,
kendisine inanan insanlarda gsterdii etki sayesinde yaygnlamakta, batl da
olsa, insann duyular zerindeki basks sonucunda gerekleen birtakm fiziki
tezahrler, "evhaml" insanlarn hurafelere inanmasna delil olmaktadr.
Din, her eye gc yeten bir varla (Allah); sihir ise, tabiattaki somut ya
da soyut bir gce ynelmektir. Dinin bir cemaati, sihrin ise sadece mterisi
vardr. Dinde gnah ve haram anlay varken, sihirde yoktur. Dinde aklk ve
anlalrlk, sihirde ise kapallk ve gizem esastr. Dinde erdem, itaat ve
balanma; sihirde ise menfaat vardr. Sihir, ilahi otorite ve ahlaki kurallarn
dndadr. ddias, tanr(lar) zorlayarak bir ey yaptrmaktr. Sihirbaz, menfaati
iin her kutsal kullanmakta bir beis grmez.
Hurufilik, tarihin en eski hurafe yntemlerinden biridir. Harfler ve
rakamlarla insanlarn duygular zerinde bask kurma, onlar, tabiat st
varlklar harekete geiren birer parola olarak kullanma iinin bir paras olan
rakam deerli harf sistemini (ebced, cifir), yahildileen srailoullar sistematik
bir biimde kullanmlardr.
Sihirbazlk ve yldz falcl Tevrat'ta yasaklanmasna ramen (bkz.
Levililer, 19126, 31; 20/27; k, 22/18; aya, 47/ 8-14) yahudiler bu ii yapa
gelmilerdir. Hatta Kabala ad verilen ve ebced hesabna ok benzeyen bir
rakamsal sihir sistemi yahudilere atfedilir. Kur'an- Kerim, Hz. Sleyman'n
"peygamber" deil de; byc olduunu iddia eden yahudileri reddederek
sihrin ilk defa nasl ortaya ktn Bakara suresi, 102. ayette bildirir.
Yahudiler, eski alkanlklar gerei hep gizemli eylerin ardna
dyorlar, tabiatta insanla uyum ierisinde yaayan effaf gleri,
hasmlarnn aleyhine kullanmann yollarn aryorlard. Ayrca "Ebil Cad hesab"
diye bilinip Trkeye "ebced hesab" olarak geen rakam deerli harf

372

SLAM AKAD

sistemiyle, gelecekte vuku bulacak birtakm olaylar bileceklerini iddia


ediyorlard.
slam alimleri, ebced sistemine hurafe olarak bakarlar. bn Hacer bu
sistemle varlan sonularn batl olduunu, ona itimat etmenin caiz olmadn
syler. bn Abbas (r.a.)'n da ebced hesabndan insanlar sakndrd ve onu
sihrin bir eidi sayarak "bu hesabn eriatta yeri yoktur" dedii aktarlr
(Syuti, el-tkan, 3/26). Cifr, ebced, cmmel vs. gibi adlar verilen rakam
deerli harf sistemiyle olaylarn zamann, yerini, durumunu, srrn kefetmek
iin yaplan bu hurafecilik ilemine "hurfifilik" adn verebiliriz. Tarihte bu adla
nlenmi bir ekol de bulunmaktadr. ran'l Fazlullah Hurfifi (.1394) adl bir
eyh in kurduu bu tarikatta, grlmeyen gleri harekete geirmek ve tabiat
st kuvvetleri kullanmak iin birtakm harf, rakam ve ekillere zel anlamlar
yklenir.
On Dokuzculuk; Hem ada, Hem Hurafe: Hurufiliin ada bir
tezahr de 19'culuk akmdr. Amerika'da yaam Trk asll bir Msr
vatanda olan biyokimya doktoru Reat Halife'nin bilgisayar analizlerine
dayanarak icad ettii "on dokuz mucizesi", piyasaya ilk srldnde hayli
taraftar buldu kendisine. Reat Halife iddiasn, "on dokuz" saysnn Kur'an'n
kodu olduu tezi zerine kurmutu. Tarihte kan her frka gibi o da delillerini
Kur'an'dan getirmeye alyordu. Ama, on dokuz saysnn mucizeliinin ispat
yaplrken, Kur'an'da bu rakamla uyumayan baz saymlar elde edilince,
Kur'an'n baz ayetleri (mesela Tevbe suresinin son iki ayeti) inkar edilmeye, bu
ayetlerin -haa- Kur'an'a sonradan ilave edildii gibi ok adice bir iftiraya
varlyordu. Hurafenin mant, her yer ve her ada ayn. Uydurulan hurafeye
uymad diye, hurafeden vazgeilmek yerine ayetten vazgeiliyordu. Buna
"Kur'an'a iman etmek" deil; "19'a iman etmek" derler. Halbuki sadece bu iki
ayetteki kelimeler deil; nice rnekte grld ekilde baz kelimeler yanl
saylyor, veya uydurma te'villerle zorlanarak say tutmu gsteriliyordu.
En sonunda bu iddialar ortaya atan Reat Halife, azndan baklay
kard. O, beklenen "peygamberliini" ilan ediyordu. "Reat Halife / Allahn
Rasul" imzasn att "Allah'n Dnyaya Bildirisi" balkl bir metin ile
peygamberliini dnyaya duyurur ve herkesi kendisine inanmaya davet eder.
Bu sapk mtenebbi ve ballar, bununla da yetinmeyip baz ayetleri tahrif
etmekten geri durmazlar. Kur'an'n Allah'tan baka kimsenin bilemeyeceini
srarla syledii kyametin kopma tarihini, yahudilerin yapt gibi, huruf-
mukattaa'nn cifr hesabndaki toplam rakamsal karl olarak ilan ederler.

373

SLAM AKAD

19'cular, ok ilgin bir eyi daha yaparlar. Tpk, Kadyaniler'in ngilizlerin


Hindistan' daki varln; Bahallerin, yine ngiliz ve Ruslarn ran'daki
smrsn merulatrd gibi, bunlar da Trkiye'de ateizmin taeronluunu
yapan Kemalizm'in varln merulatrmaya alrlar. Bu sapk dine gre,
Kur'an- Kerim'e -haa- Muhammed"in yaveleri diyecek kadar Kur'an'a dman
olan Mustafa Kemal, Kur'an'n kodu olan kutsal 19 rakamyla gelecei haber
verilen "mucizevi" bir mceddiddir. "eytan bir hilafete son veren Mustafa
Kemal Atatrk'n hayatn kuatm bulunan 19 sistemi Fussilet, 53 ayetinde
belirtilen iaretlerden biridir" diyerek (Edip Yksel, Mslman Din Adamlarna
19 Soru, Ozan Y. s. 70) yer yer sahtekarlk derecesine varan bir arpklkla
Atatrk"n hayatndaki 19 rakamyla ilikiyi ortaya atarlar. (Bu tezler ve bu
sahtekarln eletirisiyle ilgili olarak bkz. M. slamolu, Yahudileme
Temayl, s. 235-239; Mahmut Topta, K. Kerim ve 19 Efsanesi, nklab Y; E.
enlikolu, nsanlar da Kayar, Mektup Y; B. Salam, 19 Meselesi ve Edip
Yksel'e Cevaplar, Tebli Y. ve 19 Meselesini dorulayan ve Atatrk' savunan
eser olarak bkz. Cenk Koray, Kur'an-slamiyet, Atatrk ve 19 Mucizesi, Altn
Kitaplar Y.))
Deil hadisleri, tm snneti "eytan reti" ad altnda acmaszca
sprp, ezanda Peygamber Efendimiz'in adnn anlmasn "putperestlik"
olarak niteleyebilecek kadar modernist ve "Kur'an'c", bilgisayara dayal bir
reti gelitirecek kadar yeniliki ve devrimci geinen 19'cular da pekala tarihin
en mistik hurafe ve hezeyanlarndan hi de aa kalmayan bir hurafenin ve
tahrif akmnn mimar olabilmektedirler. Bu durum, bir kez daha gstermitir
ki, hurafecilik ve tahrif, hibir zmreye has deildir; bu bir yahudileme
mantdr. Bu manta saplanan insan, kimi zaman snnet, kimi zaman
gelenek, kimi zaman da adalk adna ayetleri tahrif, dini tahrip
edebilmektedir.
skender el-Ekber Taifesi: Kendisini nce mehdi, sonra peygamber ilan edip
"Risalet Nurlar" isimli bir de -haa- Allah tarafndan kitap indirildiini iddia
eden mistik Mihr'cilerin tahrifi de rasyonalist 19'cularn tahrifiyle zde ayndr.
te Kur'an'dan sonra dnyaya indirilen "Risalet Nurlar"ndan ayetler(!):
"Onlara aralarndaki anlamazlklar halletmelerini syle. Hepsi ile ayr ayr
toplant tertip et. Sonra Demirel, Erbakan, Trke ve Feyziolu kullarmzla
toplan." (Anlamazlk sresi, s. 1) "Bugn leden sonra Sanayi Bakanlna
git. Soner'in sa tarafnda sana yardmc kldklarmzdan birini greceksin. Ona
bu satrlar gster sana biat edecek." (Mehdi suresi, s. 13) "Beni defalarca
grdn. Vaktiyle day beyin dt hataya dme. Beni defalarca grdn.

374

SLAM AKAD

Cibril'i, Muhammed kulumuzu, kendini de grdn." (Allah Teala, suresi, s. 1516) "Grdn ki sen utuun zaman kimse senin utuunun farkna varmyor."
(s. 26) "Ey skender el-Ekber hazretleri kulumuz. Evet, sen hakiki bir hazretsin.
Boz oklu Han bir veli idi ve senin ceddindir, seyyiddir. Sen de seyyidsin, 12.
imamsn, son imamsn." (Tayy Mekan suresi, s. 44) "Evet, eytan senin
voltajna dayanamaz. Dalga uzunluu konusunu sana tekrar yazdracaz." (s.
62)
Bunlar gibi, batan sona abuk-sabuk cmleler ve hezeyanlarla dolu olan
bu kitapk, bir gerei ak seik ortaya koymutur: nsanlar eer sadk
peygamberlerine tabi olmazlarsa, onlar arkalarna takacak sahte peygamberler
kmaya devam edecektir. Eer iinde phe bulunmayan Allah'n vahyi Kur'
an' a sarlmazlarsa, bu mmetin iinden kan ya da kacak olan
muharriflerin/tahrif edicilerin elleriyle yazp 'bu Allah 'tandr' diyerek piyasaya
srdkleri eytani vahiylerin tuzana deceklerdir.

slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu


Muharrifler ve Mceddidler
Tecdid, tahrifin zdddr. Tahrif edileni aslna dndrmeye, tahrip edileni
onarmaya, bozulan yapmaya, eskiyeni yenilemeye "tecdid", bunu yapana da
"mceddid" denir. Tecdid, sonradan uydurmak deildir. Aksine tecdid,
sonradan uydurulmu eyleri "asl"dan temizlemektir. Bir bid'attan arndrma
ameliyesidir. Tecdid, kesinlikle reform deildir. Reformda, ze ballk
aranmaz. "Deforme" olmakla "tahrif' arasnda benzerlik varsa da, bunlarn
izalesi iin yaplan "reform" ile "tecdid" arasnda mahiyet fark vardr.
Reform, orijinali art komaz. Reformun karl "tecdid" deil; "slah"tr.
Reformasyon, dzeltme, iyiletirme, daha kullanl hale getirme iidir. Elde
deforme olmam bir "asl" olmadan bir ey reforme edilebilir, ancak elde tahrif
olmam bir "asl" olmadan tecdid gerekletirilemez.
Tarih, mceddidlerle muharrifler arasndaki bitmez tkenmez
mcadelenin en byk ahididir. Muharrifler, tarih boyunca hep mceddidlere
dman olagelmilerdir. Ekmeini tahriften karan her tahrifi, tecdid
yanllarnn amansz dmandr. Bu nedenle de tarihte bir inancn

375

SLAM AKAD

mceddidlerine en ok dman olanlar, o inanc inkar edenler deil; o inancn


tahrif edilmi biimini kabul edenler olmutur.
Beni srailin Tahrifi ile Bu mmetin Tahrifi Arasnda Karlatrma ve Sonu:
Tahrif, slam mmetinin yahlidileme tehlikesine en ok maruz kald bir
temayldr. srailoullar dinlerini tahrif edince; ahlak, sosyal ve siyasal
yaplar da tahrip olmutur. Bu mmet de dinini tahrif edince ayn akbete
urayarak ahlaki, sosyal ve siyasal bir k srecine girmitir. srailoullarnn
Tevrat' a sarlarak ze dnmesi artk mmkn deildir. nk Tevrat'n
muhafazas ben srail bilginlerine brakld iin asl kaybolacak bir biimde
tahrif edilmitir. Ancak mmet-i Muhammed'in Kur'an'a sarlarak dinini tecdid
etmesi mmkndr. nk Kur' an, bizzat Allah tarafndan korunmutur.
srailoullarn tahrife ynelten sebeplerin banda iki ey gelir: Kr
taassup ve dnyevileme. Bu mmetin tarihindeki tahrifin sebeplerinin banda
da bu iki unsur gelmektedir: Siyaset, mezhep, merep, soy, rk, ulus asabiyeti
ve makam-mevki, mal-mlk, servet-hret ihtiras.
Bu mmetin muharrifleri Kur'an'n metninde tahrifat yapamamlarsa da,
onun manasnda te'vil, tefsir, nesh, tahsis ad altnda birok tahrifat yapmlar,
bunu mteabih ayetler snrnda da tutmayp muhkem ayetleri dahi mezhep,
merep ve politik kavgalarnda silahlarnn ucuna takmaktan ekinmemilerdir.
srailoullarnn en nl tahrif biimi olan uydurmacl Kur' an' da
gerekletiremeyenler, snnetin byk bir blmn oluturan "hadis"te
gerekletirmilerdir.
Mslman srailoullarnn yahudilemesinde nasl eski Msr, Yunan,
Filistin putperest kltrlerinin etkisi olmusa, bu mmetin yahudileme
temaylne sapmasnda da bata israilliyyat olmak zere Yunan, Roma,
Bizans, kadim Trk ve ada Bat kltrlerinin tahrip edici etkileri olmutur.
srailoullar ierisinden kp da kendilerine has peygamberler ve kitaplar
ihdas eden sapk gruplarn benzeri bu mmetin ierisinden de kmtr.
Bahailik, Kadyanilik, Hurufilik, 19'culuk ve skender el-Ekber taifesi bunlardan
birka. Bu sapknlklardan birounun ortak yan da bir tr rakam gizemciliine
dayal "cifr" ve "ebced"e ar dknlkleridir.
Hurafe, tarih boyunca tahrifin sonucu olarak ortaya kmtr. Tarihte ve

376

SLAM AKAD

gnmzde din ne kadar tahrif edilirse, hurafe de o kadar itibar


kazanmaktadr. imdilerde toplumumuzda hayli ilgi toplayan medyumlar,
tarotular, burular, falclar, bycler, cinciler ve bilumum ada
frkler din dman rejimin at boluktan istifadeyle ortaya kmlardr.
Hurafecilik, teden beri sanld gibi yalnzca mistik, geleneksel ve
gizemci evrelerin mptela olduu zel bir sapma deil; 19'culuk sapknlnda
da grld gibi aklc, modern ve bilimci evrelerin de pekala sarlabilecei
genel bir sapmadr.
Bel'am, "din alim(ne kar karlan "devlet alimi" tipidir. Her din ve dini
toplum, kendi ierisinden kard "Bel'amlarn" tahrif ve tahribine maruz
kalmtr. Bu konuda mmet-i Musa ile mmet-i Muhammed'in kaderleri garip
bir biimde birbirine benzemektedir.
Tahrif ile tecdid arasndaki sava, neredeyse insanlkla yattr. lk tahrifi
eytandr. Tarih boyunca, bir dinin muharrifleri, ayn dinin mceddidlerinin en
byk hasm olagelmitir. Bu ezeli kural, bu mmette de bozulmamtr.
Gnmzdeki slam mcadelenin iinde olanlar, bu tarihi gerein ada
tezahrlerinin ac hatralaryla doludurlar. (M. slamolu, a.g.e. s. 212 vd)
Halk, her eyden nce kastl olarak cahil braklm, halk gerekli slam
bilgilerden mahrum brakanlar, dnya ve ahirette lazm olacak kltrden
mahrum brakanlar bununla yetinmeyip, nice dayatmalar ve ynlendirmelerle
halk saptrmlar, doruyu eri ve eriyi doru olarak gstermilerdir. Halk,
kzlmaktan daha ok acnacak bir zavall, dzen ve evrenin kurban
durumundadr. Onlara tevhid retilmeden, tevhidi bilin ve ibadet anlay
kazandrlmadan, sahih bir din retilmeden batl inanlarn ve hurafelerin
nnn alnamayaca bilinmelidir. Bununla birlikte grlen batllara mdahale
edilmeli, halkn hurafeci yaklamlar en gzel slupla nlenmeye allmaldr.
Ama, bataklk kurutulmadan sivrisineklerle mcadelede ciddli bir mesafe kat
edilemeyecei unutulmamaldr. Hurafe reten dzen ve evre artlar
deitirilmeden eski ve yeni cahiliyye hurafelerinin, batl inan ve bid'atlarn
nnn alnamayaca bir gerektir.
Hakk'a ve hak dine inanmayan insanlarn bize din bimelerine, kendi batl
dinlerini bize dayatmalarna, hak dini tahrif etmeye almalarna, Allah'a ve
Allah'n dinine iftira etmelerine gz yumacak ve boyun eecek deiliz. Onlarn
ilahlklarn, rabliklerini reddedeceiz; onlarn tuzaklarna dmeyeceiz.

377

SLAM AKAD

Onlarn (b)alklar avlamak iin oltalarna taktklar "din"i yutmayacaz.


Allahumme erina'l-hakka hakkan ve'rzukna'l-ittibaa ileyh. Ve erina'l-batle
batlen ve'rzukna-l ictinaba anh. Ey Allah'm, bize hakk hak olarak gster ve
hakka ittiba etmeyi nasip et. Batl batl olarak grmeyi ve batllardan
kanmay nasip et.
slam Akaidi Blm -7 Atalar Yolu
Kuran- Kerimde Atalar Yolu ile lgili Ayetler
(Toplam 25 Yerde) (2/Bakara, 170-171; 5/Maide, 104; 6/En'am, 148; 7/A'raf,
28, 70-71, 172-173; 10/Yunus, 78; ll/Hud, 62, 87, 109; l2/Yusuf, 39-40;
14/brahim, 9-10; 16/Nahl, 35; 18/Kehf, 5; 2l/Enbiya, 51-54; 23/M'minun,
23-24,81-83; 26/uara, 69-77; 27/Neml, 67-69; 28/Kasas, 36-37; 31/Lokman,
21; 34/Sebe',43; 37/Saffat, 68-74; 43/Zuhruf, 21-25; 53/Necm, 23). Ayrca, bu
konuyla ilgili olarak bkz.9/Tevbe, 23-24; 58/Mcadele, 22; Hud, 45-46;
29/Ankebut, 8; 31/Lokman, 15)
Konu ile ilgili Geni Bilgi Alnabilecek Kaynaklar
1- Hak Dini Kur'an Dili, Elmall Hamdi Yazr, Azim Y. c. 1, s. 482-483
2- Tefhimu'l Kur'an, Mevdudi, nsan Y. c. I, s. 119
3- Fi Zlali'l-Kur'an, Seyyid Kutub, Hikmet Y. c. I, s. 323-324
4- Kur'an- Kerim ifa Tefsiri, Mahmut Topta, Canta Y. c. I, s. 335-336
5- Hadislerle Kur'an- Kerim Tefsiri, bn Kesir, ar Y. c. 3, 677
6- Hulasat'l-Beyan Fi Tefsri'l-Kur'an, Mehmed Vehbi, dal Ne. c. I, s.
286-287
7- Mefatihu'l-Gayb (Tefsir-i Kebir), Fahreddin Razi, Aka Y. c. 4, s. 204-207
8- El-Mzan Fi Tefsri'l-Kur'an, Muhammed Hseyin Tabatabai, Kevser Y. c. I,
s. 84-592
9- EI-Camiu li-Ahkami'l-Kur'an, mam Kurtubi, Buruc Y. c. 2, s. 448-452 10.
10- Yce Kur'an'n ada Tefsiri, Sleyman Ate, KUBA Y. c. I, s.277-279
11- Et-Tefsru'l-Hadis, zzet Derveze, Ekin Y. c. 5, s. 160-162
12- Muht. Taberi Tefsiri, mam Taberi, mit Y. c. I, s. 126
13- Min Vahyi'l Kur'an, Muhammed Hseyin Fadlullah, Akademi Y. c. 3, s.
147-151
14- Safvet't Temsir, Muhammed Ali es-Sabun, Ensar Neriyat, c. I, s. 210

378

SLAM AKAD

15- El-Esas fi't-Tefsr, Said Havva, amil Y. c. 1, s. 410-423


16- Ruhu'l-Furkan Tefsiri, Mahmud Ustaosmanolu, Sira Kitabevi Y. c. 2, s.
197-200
17- TDV slam Ansiklopedisi, T.D.V. Y. Adet: c. I, s. 369-373, Atalar Klt: c.
4, s. 42-43
18- amil slam Ansiklopedisi, amil Y. (Gelenek) c. 2, s. 230-231, (rf:)
51179-182, (Taklit:) 6/98-99
19- La, Mustafa elik, l Y. s. 66-90
20- slam'n Temel Kavramlar, Hseyin K. Ece, Beyan Y. s. 279(Hurafe), 8791 (Bid'at), Taklit
21- Kelimeler Kavramlar, Yusuf Kerimolu, nklab Y. s. 50-52
22- man ve Tavr, Beir Eryarsoy, afak Y. s. 266-271
23- Kur'an'da Tevhid, Mehmet Kubat, afak Y. s. 123-124
24- Kur'an'da man Psikolojisi, Abdurrahman Kasapolu, Yalnzkurt Y. s. 206
25- Yokluuna Dlm Notlar, Mustafa slamolu, Denge Y. s. 134-136
26- Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, (Gelenek md.), Risale Y. c. 2, s. 87-94,
(rfve Adet), s. 201-203
27- Yahudileme Temayl, Mustafa slamolu, Denge Y. s. 176-253
28- Muhammed, Mustafa slamolu, Denge Y. s. 77-80
29- Kur'an'da Deiim, Geliim ve Kalite Kavramlar, Bayraktar Bayrakl, FA
V Y. s. 198-200
30- slam Dininin Yasak Ettii Batl nanlar, Recep Akta, Bahar Y. 3
31- Hurafeler ve Batl nanlar, smail Ltfi akan, Marifet Y. i Bra Y.
32- Yaayan Hurafeler, Kemalettin Erdil, T. Diyanet Vakf Y.
33- slam'a Sokulan Bid'at ve Hurafeler, Mustafa Uysal, Uysal Y.
34- Yaayan Cahiliyye, Aysel Zeynep Tozduman, nklab Y.
35- Dilek Talar, Sabiha nl, nklab Y.
36- Kavram ve Mahiyet Olarak Snnet ve Bid'at, Ali elik, Beyan Y.
37- Dnden Bugne badetlerde Bid'at, Abdlhay Leknev, Vahdet Y.
38- Cahiliyye ve Ehl-i Kitab rf ve Adetleri, Ali Osman Ate, Beyan Y.
39- slamdan nce Arap Tarihi ve Cahiliye a, Ank. n. lahiyat Fak. Y.?
40- Hurafeler ve Meneleri, Abdlkadir nan, Diyanet leri Bakanl Y.
41- slam Hukukunda rf ve Adet, Selahattin Kyc, aret Y.
42- Taklitlerin arpmas, Muhammed Kutub,
43- Kur'an ve Hadise Gre Bid'at, Harun nal
44- Kitabu'l-Esnam: Putlar Kitab, bn'l-Kelb, Terc. Beyza Dngen, s.
28,48,62
45- Sosyal Adet ve Gelenekler, Nermin Erdentu, Kltr Bakanl Y.
46- Gelenein Direnii, Beir Ayvazolu, tken Neriyat

379

SLAM AKAD

47- Gelenein Dnyas- Yeniliin Ufuklar, Necmettin Trinay, Aka Y.


48- Gelenek, Mustafa Armaan, Aa Y.
49- Gelenek ve Modernlik Arasnda, Mustafa Armaan, nsan Y.
50- Osmanl Halknn Geleneksel slam Anlay ve Kaynaklar, Hatice
Kelpetin Arpagu, amlca Y.
51- Eski, Yeni ve tesi, Orhan aik Gkyay, letiim Y.
52- Eski Trk Dini Tarihi, Abdlkadir nan, s. 1-4
53- Eski Trk Dini ve Alevilik-Bektailik, Mehmet Erz, Trk Dnyas
Aratrma Vakf Y.
54- Eskia Trkiye Tarihi, Ekrem Memi, Seluk n. Y'z Eitim Y.
55- Bu Din Benim Dinim Deil, Abdurrahman Dilipak, aret/Ferat Y.
56- slam'n Anlalmasnn nndeki Engeller, Abdurrahman obanolu,
htar Y. s. 54-69
57- Din stisman (zel say), slamiyat, c. 3, say 3, Temmuz-Eyll 2000
58- Atalar Dini zerine, Mustafa Babekleyen, Haksz, say: 12, Mart 92, s.
6-7
59- Anadolu rf ve Adetlerinde Eski Kltrlerin zleri, A. . lahiyat Fak. Say
17, yl: 1969
60- slam Nasl Yozlatrld? s. 37-67
61- Uydurulan Din ve Kur'an'daki Din, s. 340-345
Kaynak: Tevhidyolcusu.com

380

You might also like