Jean Brun - PlaJean Brun - Platon Ve Akademia - Pdfton Ve Akademia

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 144

KLTR KTAPLII: 69

Jean Brun
Dijon nivetsitesinde profesrdr.

Brun, Jean
Platon ve Akademia
ISBN 978-975-298-320-5 / Trkesi: smail Yerguz
Austos 2007, Ankara, 140 sayfa
Kltr Kitapl: 69; Felsefe: 12

Pl a t o n

ve

A k a d e m a

Jean Brun

DOST

ISBN 978-975-298-320-5
Platon et l'A cadm ie
Jean Bran
Presses Universitaires de France, 1960
Bu kitabn Trke yayn haklan
Dost Kitabevi Yaymlanna aittir.
Birinci bask, Austos 2007, Ankara
Trkesi, smail Yerguz
Teknik hazrlk, Ferhat Babacan - DOST TB
Bask, Pelin Ofset Ltd. ti.; Mithatpaa Cad. No: 62/4, Kzlay/Ankara
Dost Kitabevi Yaynlan
Merutiyet Cad. No: 37/4, Yeniehir 06420 Ankara
Tel: (0.312) 435 93 70 F a b : (0.312) 435 79 02
www.dostyayinevi.com bilgi@dostyayincvi.com

NDEKLER

Birinci Ksm
PLATON VE AKADEMA
I. Blm II. Blm -

Platon ve Yaptlar
Akademia

7
17

ikinci Ksm
PLATON FELSEFES
III. B l m - Platon ve Felsefe

29

IV. Blm -

39

lk Diyaloglar

V . B l m - Bilgi ve dealar

49

VI. Blm - M itler


VII. Blm - Etik ve Politika

81
109

nc Ksm
PLATON VE GNMZ DNYASI
V III. B l m - Logos ve Praksis

127

Kaynaka

135

BRNC KISIM

PLATON VE AKADEMA

I. Blm

PLATON VE YAPITLARI

I. - Platon'un yaamyks
Platon byk olaslkla 427de Atinada dodu. Soylu
bir ailedendi, hem annesi hem babas nl ailelere mensup
tular. Platon, ann ocuklaryla ayn bedensel ve entelek
tel eitimi ald; Herakleitosu Kratilosun derslerini izlemi
olmas mmkndr. 407 yl Platonun yaamnda dnm
noktas olmutur: Sokratesle tanr ve bu dnemde nl
filozof 60 yanda, rencisi Platon 20 yandadr; yaklak
sekiz yl Sokratesin derslerini izlemitir Platon. Otuzlann
dmesinden ksa sre sonra, kii, Sokratesi genlii
batan kard ve sitenin tanrlarna inanmad gereke
siyle ihbar eder. Sokrates lm cezasna arptrlr, kamay
reddeder ve 399da baldran zehri ierek yaamna son ve
rir. Platon, hocasnn Phaidor'da anlanlan son anlarnn
tan olmamtr ama bu ok byk adaletsizlik onun iin
7

her filozofun bir daha tekrarlanmamas iin aba harca


mas gereken bir adaletsizlik rnei olmutur.
Sokratesin rencisi olduu iin kendisinin de tehlike
de olduunu dnen Platon birka arkadayla birlikte Megaraya snr; burada nl bir okul kendilerini kabul eder
ve Megaralt EukleidesIe tanrlar. Platonun A tinaya
komu bu kentte ne kadar kald bilinmiyor ama yaklak
yldr bu sre. Platon oradan bir sre kald Afrikaya
geer, Msra, daha sonra Kireneli Aristippos ve matema
tiki Theodorosla tant Kyrenaikaya gider. Platon uz
manlar, onun bundan sonraki yaam konusunda eitli
versiyonlar naklederler: kimilerine gre dorudan Atinaya
dnmtr, kimilerine gre ise Gney talyaya gitmi ve
Pythagoraslarla, zellikle de Tarentumlu Arkhytasla ta
nmtr. Platon yaamnn bu dneminde byk olaslkla
u yaptlarn kaleme almtr: Kk Hippias, Alkibiades,
Sokrates'in Savunmas, Euthyphron, Kriton, Byk Hippias,
Kharmides, Lakhes, Lysis, Protagoras, Gorgias, Menon.
Platon yaklak 388de talyadan (ya da baka bir ver
siyona gre Atinadan) ayrlr ve Sicilyaya gider. Orada,
Siracusada mtevaz bir aileden gelen I. Dinoysios (yal)
hkm srmektedir; kendisi Kartacallan bozguna uratm
ve Sicilyann mutlak hakimi olmutur. Saraynda grkemli
bir yaam srdrlmektedir, birok ktle sahne olmak
tadr bu saray ama Dionysios nldr. Platon onun kayn
biraderi ve felsefe merakls, Sokratik filozoflann hayran
Dionla dostluk kurar.1Tam olarak ne olup bitmitir? Platon
1)
Bir sylentiye gre, Platon bu dnemde Philolaos taralndan yaylan
Pythagoras retisinin gizli yaptlarn tanmtr.

sarayn yozlam geleneklerini mi eletirmitir? Dionysios


kaynbiraderinin dostu bu Atinalnn varlndan rahatsz
olmu ve korkmu mudur? Bilemiyoruz ama her durumda
Dinoysios Platonu zorla bir sparta gemisine bindirir; gemi
Atinayla sava halinde olan Aigina Adasnda mola verir
(ya da frtna yznden bu adaya snmak zorunda kalr)
ve Platon kle olarak satlr. Mutlu bir rastlant sonucu
Kirenede tanm olduu Anniseris kendisini grr ora
da, satn alr ve serbest brakr. Platon muhtemelen 387de
Atinaya dnmtr.
Kentin kuzeybatsnda baheler iindeki bir beden eiti
mi okulunu satn alr ve burada bir okul (Akademia) kurar.
Bu, niversite gibi, rgtlenmi, stats, mevzuat, ren
ciler iin yatakhaneleri, snflan, mzesi, ktphanesi vb.
olan ilk felsefe okuludur. Yunanistann ve Akdeniz dnya
snn her tarafndan gelen renciler Platonun derslerini
izlerler burada. Platon bu dnemde Phaidon, len, Phaidros,
on, Meneksenos, Euthydemos, Kratybs adl yaptlarn yazm
ve Devlet'e balamtr.
367ye doru yal Dionysios lr ve yerine byk olu
II. Dionysios (gen) geer; kendisi bu dnemde 30 yanda
dr ve devlet ynetimi konusunda deneyimsiz biridir. Dion
hemen Platona haber gndererek kendisini davet eder ve
dncelerini uygulayarak siyasal reformlann gerekletire
bilecei olanaklann bulunduunu anlatr ona. Platon Akademiay Eudoksosa brakarak davete uyar. Dionysios ok
iyi karlar Platonu ve sadk bir rencisi gibi davranr ona;
ama ksa sre sonra Dion ve Platonu olas iki rakip gibi
grmeye balar. Dionu ve arkasndan da bir sre gz altn
da tuttuu Platonu srgne gnderir. Gene de, onlar geri
9

getireceine dair sz verir. Atinaya dnen Platon alt yl


kalr bu kentte ve byk olaslkla Parmenides, Theaitetos,
Sofist, Politika ve Phikbos adl yaptlarm yazar.
Platon 361de Dionysiostan yeni bir davet alr; Akademiay Pontuslu Herakleidese brakarak birka rencisiy
le birlikte Siracusaya gider. Platon bu dnemde byk
olaslkla Dionysiosa kar Didonun tezlerini savunmutur.
Dioysios, Dion'u geri armak yle dursun, mallanna el
koymu, kansm Siracusa valisiyle evlenmek zorunda brak
m ve Platou da zorunlu ikamete tabi tutmutur. Arkythasrn giriimiyle serbest kalan Platon daha sonra Atinaya
dnmtr.
Diona gelince, sonunda bir birlik oluturarak, Piatonun
dosdaryla birlikte Siracusay ani bir basknla ele geirmek
zere denize alr. Bunu baarr ve orada yl srecek bir
diktatrlk kurar, bu dnemin sonunda dostu Platonc
Kallipos tarafndan ldrlr.
Platon Atinada kalmtr ve 347ye doru bu kentte
lr. Yaamnn bu son dneminde Akademiay ynetmeyi
devam eni ve Timaios, Kritias, Yasalar adl yaptlarn yaz
maya balamtr ancak tamamlayamamtr bunlan.

II. - Platon'un yaptlar


Presokratik dnceyi, Stoac dnceyi ya da Epikurosulann dncelerini incelemek isteyen felsefenin nnde
metinlerin neredeyse btnnn elde olmamas gibi bir g
lk vardr; bu almalar sadece daha nceki yazar ve aranrmaclann blk prk metinlerine ya da alntlarna indir 10

genmirir. Platon, Aristoteles ve Plotinosla birlikte nere


deyse tersine bir problemle kar karya kalrz: elimizde
ok az metin yoktur, kimi zaman ok tazla metin vardr:
Platon ve Aristoteles stne aratrma yaplrken, gelenek
sel anlamda, ou zaman bu filozoflara mal edilen ve on
larla uyumayan yaptlara, kukulu yaptlara ve otantik ol
mayan yaptlara da yer vermek gerekir. Platonun yaptlar
nn otantikliklerinin kantlanmas iin birtakm d kriter
lerden yararlanlr: Aristoteles ya da Ciceronun Platona
mal ettii bir yapt otantiktir veya bir yapt iinde baka bir
yapttan alntlar olduunda bu yapt otantiktir, ayrca i
kriterler vardr: bir yapt, onun felsefesine uygunsa Pla
tona mal edilir ama bu yntem tehlikelidir, nk yaptla
rn deerlendirebilmek amacyla nce Platonu tanmlar;
baz eletirmenler de stilometrik yntemi uygulamlardr;
-by yntem Platonun slubunu tanmlamak amacyla yay
gn kullanlan baz Yunanca szcklerin skln deerlen
dirir ve bylelikle yazl biimine gre bir yaptn otantik
olup olmad anlalabilir, te yandan, unu da sylemek
gerekir ki, slup yaklak seksen yl yaam bir insanda
amaz bir veri deildir.
ikinci sorun bu yaptlarn kronolojisiyle ilgilidir; Platonun dncesinin gelimi olduu kesindir ve bu filozo
fun genlik diyaloglar ve olgunluk diyaloglarndaki felsefe
ayn deildir; ama Platon eletirmenleri kesin bir kronoloji
oluturabilme konusunda anlaamamlardr aralarnda. Bir
sorun daha vardr: Aristoteles, Platonun yazlmam yaptlarndan sz eder;2 kimilerine gre bize kadar ulam olan
2} Bk. Aristoteles, Firik, IV, 209 b.

11

yaptlarda bulabileceimiz ezoterik bir eitim ve Akademia


rencilerine verilen ezoterik bir eitim sz konusudur, ama
bu ezoterik eitim konusunda say-fikirlerle ilgili olduu
dnda kesin bir ey syleyebilmek ok zordur.3
Platonun yaptlaryla ilgili olarak iki eski snflandrma
vardr elimizde: Bizansl Aristophanesin trilojik snflandr
mas ve Trasyllosun tetralojik snflandrmas. Gnmzde
Platonun btn yaptlarn basan (eletirileri, evirileri ve
ayrntl tantma yazlaryla birlikte) G. Bud koleksiyonun
da yer alan snflandrmay veriyoruz; biz tm alntlarn
evrileri dnda bu snflandrmay benimsedik4 ve bu s
nflandrma muhtemelen kronolojk bir snflandrmadr.
Kk Hippias, yalan stne, anatreptik tr.
Alkibiades, insan doas stne, diyalektik tr (Platonun
yapt olup olmad tartmaldr).
Sokratesin Savunmas.
Euthypbron, dindarlk stne, deneme tr.
Kriton, dev stne, etik tr.
Byk Hippias, Gzel stne, anatreptik tr.
Lakles, Cesaret stne, diyalektik tr.
Lysis, Dostluk stne, diyalektik tr.
Kharmides, Bilgelik stne, deneme tr.
Promgoras, Sofistler stne, kantlama tr.
Gorgias, Retorik stne, rtme tr.
Menon, Erdem stne, deneme tr.
3) Bu sorunla ilgili olarak bkz. David Ross, Plmos theory o f ideas, Oxford.
4) Platon'un tm yaptlar Chambry vc Baccou (GF dizisi) ve L Robin
ve J. Moreau (2 cilt, La Pliade" dizisi) tarafndan Franszcaya evrilmitir.
Loeb" disizindc ise ngilizce evirileriyle birlikte Yunanca metinler yer alr.

12

Phaidon, Ruh stne, ahlak tr.


len, Ak stne, ahlak tr.
Phaidros, Gzellik stne, ahlak tr.
on, lyada stne, deneme tr.
Meneksenos, Mezar sylevi stne, ahlak tr.
Euthydemos ya da Eristik, antrateptik tr.
Kratylos, Adlarn doruluu stne.
Devlet, Adalet stne, politik diyalog.
Parmenides.
Theaietos, Bilim stne, peirastik tr.
Sofist, Varlk stne, mantk tr.
Politika.
Philebos, Zevk stne, etik tr.
T imdios.^
Kritias ya da Atlantik.
Yasalar ya da Mevzuat stne.
Epinomis ya da Felsefe (Platonun yapn olup olmad tart
maldr) .
Mektuplar (Platona ait olup olmadklar son derece kuku
ludur ancak Platonun yaam stne ok ayrntl bilgi
ler veren VII. mektubun ona ait olmas son derece gl
bir olaslknr).
Kukulu diyaloglar: kinci Alkibiades, Hipparkhos, Minos,
Rakipler, Theages, Klitophon.
En azndan kukulu olduu sylenebilecek diyaloglar: Adalet
stne, Erdem stne, Demodokos, Sisyphos, Eryksias,
Aksiyokhos, Tanmlar.
Bu yaptlarn tm yazmalarla ulamtr bize ve bunlann en eskisi Bizans Ortaana kadar gider. Bu yazma
13

lardan en nemli iki tanesinden biri Paristeki Ulusal Kiitphane'dedir ve ilk blm kayptr, aa Venedik San
Marco Ktphanesinde XI. yzyl sonundan kalma iyi bir
kopyas vardr bu metnin; ikinci yazma ise 895 tarihlidir ve
Oxfordtadr; unu da syleyelim ki, Msrda gerekletirilen
kazlarda tarihleri S ilk yzyla denk den eksik ya da
ok ypranm papirsler bulunmutur (bunlardan biri Phaidon metnidir ve . III. yzyla aittir).
Belirtmemiz gerekir ki, Antikadan Rnesansa kadar
Platonun yaptlar az ok bilgili aratrmaclar tarafndan
yorumlanmtr ya da bu aratrmaclar bu yaptlardan yarar
lanmlardr; szgelimi, elimizde Proclusun (Krarylos, Dev
let, Parmenides ve Timaios stne), Hermiasn, Olympiodoros'un yorumlan, Khalkidiusn Timaios ste bir yoru
munun eksik Latince evirisi vardr. Ayrca, Plutarkhosun,
Galianusun, zmirli Theonun, Maksimusun, Albinusun,
Apuleiusun Platonu yorumlayan, eletiren ya da ondan
alnt yapan metinleri vardr.

III. - Platon diyalogu


Platonun tm yaptlar, Sokraes'in Savunmas ve M ek
tuplar dnda, diyalog trnde kaleme alnmtr. Bu diya
loglarn ounda, hi yer almad Yasalar ve nemli bir rol
almad Parmenides, Sofist ve Politika hari, Sokrates n
plandadr. Platonun diyaloglannn ou ksa komediler ek
linde dzenlenmitir ve bunlarn ounda Sokratesin ko
nuturduu kiilerden ou ustaca betimlenmi, hatta ala
ya alnmtr. Bu balamda len ok iyi bir rnektir. Kimi
14

zaman bu diyaloglar kahramanlardan birinin cank olduu


bir konumay naklederler.
Tabii ki, Sokratesin dncelerinin Platonun Sokratesinin dnceleriyle yansm olmas mmkn deildir,
ama diyalektik ve diyalog yntemi ustaya aittir byk
olaslkla; canl ilikinin szle derinletirilmesi dogmatik
olmayan bir aratrmaya gre geliir. Birok diyalogda tarnma konumaclardan birinin nerdii bir tanmlamayla
balar, Sokrates hayranlk duygulan iindeymi gibi davra
nr, tanmlamay szgeten geirir ve muhatab, Sokrates
bunlar birbirlerinden karsadka onaylar. Sonra, birden
bire bir deiiklik olur; k noktasna zt den bir sonuca
ulalmtr ve bu da nerilen tanm iaretinin hibir an
lam olmadnn iaretidir. Konumac, szgelimi Kallikles
gibi kt niyetli olduunda konumay srdrmeyi reddede.r; Theaitetos gibi iyi niyetli olduunda Sokratesin yeni
den inceledii baka bir tanmlama nerir. Kimi zaman di
yalog hibir sonuca ulamaz ve tartmaya baka bir zaman
devam etme kararyla birbirlerinden ayrlr konumaclar.
Bu sonusuzluk herhangi bir kukuculuu yanstmaz, bir
sonuca ulaamama ve en yaygn hatalar ve en sk grlen
karikatrleri saf d etme iradesinin iaretidir. Theaitetos'un
sonunda bilimin ne olduunu bilemeyiz belki, ama ne olma
dn biliyoruzdur. Sokratik ironi muhataba eliki ssts yapmakla ilikilidir ve onun bilim olarak anlad eyin
cehaletten baka bir ey olmadn gstermeye yneliktir.
Jankelevitch yle diyor: Sokrates polemik oyununa, kendi
karlarndan baka bir ey dnmeyenlerin ikiyzllk
lerine son veriyor; Sokrates gzel sz tccarlann szgeten
geiriyor ve bunlarn hitabet sanatndaki arlklanna dur
15

demekten ve bo bilgilerle dolu sidik torbalarn boaltmak


tan sinsice bir zevk duyuyor. Sokrates Atmallarn vicdan
ve vicdanszlklardr."5
Platonun Devlet ve Yasalar gibi baz yaptlarnda ok az
diyalog vardr ve bu yaptlarda gerek bir konumadan ok
sunu n plana kar.6 Nihayet, Platon diyaloglarnda, ileri
de gene deineceimiz gibi, mitlerin ok nemli bir rol oy
nad olgusunu belirtelim.

5) V. Janklvitch, LIronie, Paris, 1936, s. 3.


6) Bu konularla ilgili olarak bk. V. Goldschmidt, Les dialogues de Platon;
structure et mthode dialectique, Paris, 1947-

16

II. Blm

AKADEM A

I. - Eski Akademia
Platonun Atina yaknlanndaki Akademos bahelerinde
knrduu okul renci kabul etme konusunda gerekten rgdenmi ilk enstitdr. Ktphane, ders salonu, odalar
vb. felsefe derslerine yeni bir karakter kazandrmtr. Okul
belli programlara gre alr ve her yerden renci gelmitir
dersleri izlemeye. Ve Akademiadan mezun olan renciler
de Akdeniz havzasnn hemen her yerinde Platonun dn
celerini, belki de zellikle siyasal dncelerini yayarlar.
Ksa sre sonra Platonun eski bir rencisi tarafndan
yeni bir okul kurulacaknr: Aristotelesin kurduu Lise. IO
III. yzyldan balayarak iki okul daha ortaya kar: Stoac
lk ve Epikurosuluk. Bu drt okul kunculanndan sonra da
yzyllarca yaayacaklardr ve etkileri Ortaa boyunca hi
eksilmeyecektir.
Platon Sicilyaya yapt her yolculukta okulun yneti
mini birine brakmtr; ldnde yerine geen okullular
17

kurucularnn dncesine az ya da ok sadk kalarak srd


receklerdir derslerini. Platonun yerini yeeni Speusippos
aim ve okulu lnceye kadar (339) ynetmitir; Dionla
ok samimiydi ve byk olaslkla onun Sicilyaya gidi hazr
lklarna katlmtr. Speusipposun birok yaptndan hi
bir ey kalmamtr bize; sadece, Aristotelesten rendii
mize gre, fikirlerin yerine saylar koymutur. 3 14te yerini
Ksenokrates alr; daha sonra sra Atinal Polemon (l. 270)
ve Atinal Kratese gelir.
Akademiaya 367 ylma doru girmi olan Pontuslu
Herakleides, Platon ,361de Speusippos ve Ksenokratesle
birlikte Sicilyaya gittiinde okulun ynetimini ele almtr;
Speusippos lnce, Herakleides, Karadeniz kydanndaki
memleketi Herakleiaya dner ve nl bir okul kurar orada.

II. - Yeni Akademia1


Eski Akademia zellikle gerein ifadesi gibi ortaya kan
bir retiyi sergilemeye ve yorumlamaya alyordu; yeni
Akademia bu gerei tartmaya aarken eletirecektir de
ayn zamanda; Akademia bu zellii dolaysyla yenidir ve
septisizm eilimleri gsterir.
1.
Arkesilaos. - Kratesin lmnden sonra okulun y
netimini Arkesilaos alr. IO 3 15te Pitanede (andarl) do
mutur; Atinaya gittikten sonra Lisede Aristotelesin yeri
ne geen Teophrastos, Polemon ve Kratesle dost olmutur;
l) Bkz. V. Brochard, Les sceptkpes grecs, Paris, 1932, s. 93 ve devam.

18

byk olaslkla septisizmin kuruculanndan Pyrronu ve Megaral Diodorosu da tanmtr. Kendisi Akademiann y
netimine geldiinde Stoacln kurucusu Zenon ve Epikuros Atinada ders veriyorlard. Arkesilaos hibir ey yazma
mtr ve retisi hakknda fazla bilgi yoktur, bununla birlik
te, kendisi tm dogmalara ve zellikle de Stoacla saldr
mtr. Zenonu eletiren Arkesilaosa gre, Stoaclarn ke
sinlik ya da bilimi dayandrdklar anlalabilir bir tasavvur
yoktur. Bilge kiinin yapabilecei tek ey yarglamaya son
vermektir nk duyular da akl da geree ulaamaz; dola
ysyla, bilge gerek arayndan vazgemeli ve her zaman
kuklanmaldr. Bu ahlaksal septisizmin sonulan ne ola
caktr peki.7 nsan srekli kuku duyacaksa eer nasl eyle
me geebilir? Arkesilaosa gre sorun buradadr ve pratik
yaamn lt mantktr; Arkesilaosun bu balamda sy
lemek istedii, kendi ilerinde uyumlu olan, tutarl bir btn
oluturan ve dorulanabilecek eylemlerdir. Dolaysyla, g
ryoruz ki, Arkesilaos gerek anlamda bir septik deil nk
hep filozof olmak istemitir. Gene gryoruz ki, Platon d
ncesi btnyle unutulmu gibidir burada; Arkesilaos ge
ne de bir Akademisyen gibi grnyorsa, bunun nedeni di
yalog ve eletirel sylemlere geni yer veren bir eitim ve
tartma yntemini benimsemi olmasdr.
Arkesilaos 240a doru ldnde bu filozoflar okulu
nun bana sadece adlann bilebildiimiz kimseler gemitir:
Lakydes, iki Foal Telekles ve Evandros, daha sonra Karneadesin hocas olan Hegesinos (ya da Hegesilaos).

2.
Karneades. - Kameades 219da Kirenede do
du. Hegesinos dnda Babilli Diogenesten de ders ald ve
19

byk olaslkla Khrysipposun yazlarn okudu. 156da Babilli Diogenes ve Kritolaosia birlikte Romaya gnderildi
ve Oropos'a hara demek istemeyen Atmallarn davasn
savundu. Hastaland, yaamnn sonuna doru kr oldu.
Kameadesin btn adalan onun yeteneini ve zeksn
verler.
Karneadesin felsefesine genellikle olasclk" denmitir
ve nedeni de her trl dogmatizmi reddetmesinin kendisi
ni insandan ve filozoftan olaslkla snrlamay isteme nok
tasna gtrmesidir. Kameades Stoaclann dogmatizmine
kar kard ve hibir ey yazmadndan szl gelenek
lerini aktaran Cicero ve Sextus Empiricus araclyla bize
ulaan argmanlaryla nldr.
Karneades Stoaclara zg anlalabilirtasavvur l
tn reddeder. Duyularmz bizi aldatrlar ona gre, her
alg znenin nesneyi kavrama arac olan eylem stndeki
bir tepkisini gerekli klar ve, dolaysyla, kavranm bir ke
sinlikten sz etmek mmkn deildir, bir imge kendiliin
den ak seik deildir. Khrysipposun iddia ettiinin tersi
ne, biz sadece geree uygun eyleri, olaslklar onaylarz;
bir izlenimi dile getinneden nce onu uzun bir deneme sre
cinden geirmemiz gerekir; oysa, bu deneyimin yeterli ve
bitmi olduundan hibir zaman emin olamayz, btn yapa
bileceimiz kesin olandan deil, olas olandan yana olmak
tr. Karneadesin grleri ksaca yle zetlenebilir; yanl
tasavvurlar vardr, bunlar hibir kesin bilgiye gtrmezler
bizi, tasavvurlar aralarnda hibir farkllk gstermeseler de
biz bunlarn bazlanntn doru, bazlarnn yanl olduklarn
syleyemeyiz; nihayet, her trl gerek tasavvurun yannda,
ondan hibir biimde aylamayacamz yanl bir tasavvur
20

da olabilir (szgelimi ryalarda, halsinasyonlarda, sarholukta).2 Stoaclara gre, gerei yanltan ayrmay bize
retmek diyalektiin iidir; ama Kameades diyalektiin bir
eyi baka bir eyden ayrmamz salamadn gstermek
amacyla kantlamay tasm araclyla ele alr: szgelimi,
az mdr ok mudr diye bir soru sorulduunda Khrysippos
az diye cevap verir. Bir eklersem drt ok olacak mdr ve ne
zaman azdan aka geeceim sorularna, bunu syleyemem
ama az ok deildir cevaplarn verir. Ayn mant ynla
ilgili olarak da yrtebiliriz: iki tane bir yn oluturmaz,
tane de oluturmaz, ka taneden sonra yndan sz et
mek mmkn olacaktr? Niceliksel deiim ne zaman nite
liksel bir deiim ortaya karr? Kesintili olan kesintisizin
iine ne zaman karr? Bu yaratc gelimeyi kendi anlay
larmzla nasl aklayabiliriz? Her eyin kavranamaz olduu
sonucuna ulamamz gerekir. Ruhlarmzdan yargnn ace
lecilii denen o korkun ve acmasz ucubeyi kovmak...
te, Karneadesin gerekletirdii ok nemli ve zahmetli
i, der Klitomakhos.3
Kameades ayn zamanda Stoaclarn teolojisini de ele
tirmitir. Stoaclara gre, tannlar canldr, dnyann kendisi
canl bir tanrsallknr; akp giden zaman yneten tanrsal
lktr ve insan bu tanrsalla boyun eerken olup biteni
kabul eder: her eyi ynlendiren Yazgnn koruyuculuunun
tannmasndan baka bir ey olmayan kabullenme.
Kameades bu ama iyimserlii reddedecektir. Dnya
da her ey koruyucu bir yazgnn eseriyse bu felaketler, has2) Bu konuda Mc2. Ciceron, Acadimujues. II (Fra. ev.).
3) Ciceton. Academicjues (Hra. cv.).

21

alklar, zararl hayvanlar niye? Her ey tanrlarn iradesine


gre olup bitiyorsa eer Okyanus dalgalarnn ritimlerinin
ve ateli nbetlerin nedenlerinin de bunlar olduunu sy
lemek gerekir mi? Stoaclara gre, tannlar bedenleri olan
canllardr ama bu durumda lmsz beden olmayacana
gre lml olmalar gerekir bunlarn ve bu durumda nasl
tanr olabilirler? Zeus tanrysa kardei Posidon da, olu
Akhelaos Irma da tanrdr, Nil ve btn rmaklar ve yuvar
ladklar btn talar tanrdr. Kameades Stoaclarn iyim
ser panteizmini her zaman eletirmitir.4 Ayn zamanda
Stoaclann kehanetlerle ilgili dncelerini de eletirmitir;5
khinlerle, yorumlanan ryalarla ilgili hikyeler insanlarn
kafalarn kartran efsanelerden baka bir ey deildir, her
trl kehanet hayalidir ve din ancak btn bu bo inan
lardan arnabildii takdirde kabul edilebilir.
Kameades Stoaclarn yazgyla ilgili teorilerine de saldrr.
Khrysipposun dedii gibi, her ey .yazgya gre olup bitiyorsa
insan zgrlnden sz edilemez. yle diyor Kameades:
Her ey daha nceki nedenlerden geliyorsa, btn olaylar
ok sk bir doal zincirlenmeyle birbirlerine baldr. Durum
buysa eer, her eyi reten gerekliliktir ve durum byleyse
hibir ey bizim elimizde deildir. Gene de, elimizde olan bir
ey vardr; ama her ey yazgya gre olup bitiyorsa her ey
daha nceki nedenlere gre olup bitiyordur, dolaysyla, olup
biten her ey yazgya gre olup bitmez.6 Kameadese gre,
4) Bkz. Cicero, De atura daorum. (Trkesi: Tannlarm.Doas, cv.: F.
Gl Ozaktrk &. Fafo Telatar, Dost Kitabevi Yaynlan, Ankara, 2007.)
5) Bkz. Cicero, De Divinaione.
6) Bkz. Cicero, De Fazo, XIV. Bu sorunla ilgili olarak bkz. D. Amand.
Fatalisme et libert dans l'Antiquit, Louvai, 1945.

22

gelecekteki olaylar kesindir ama soyut biimde kesindir ve


buna gre bu olaylar kimse nceden kesinlikle kestiremez;
her ey kesinlikle gerekli bir zincirlenme gre olup biter ama
hibir ey ebediyen gerek deildir, gelecek gerektir ya da
deildir ama ngrlemez. nsan zgrln koruyabilmek
iin Epikurosulann clirumenlerine ve doay rastlantya tes
lim etmeye hi gerek yoktur: iradeye dayal eylemin nedeni
kendimizdedir, bir z-beiirlenim olan iradenin kendisindedir: bu nedenle iradeyle gerekleen bir eylem ngrlemez,
tersini iddia etmek onun belirlenmi olduunu sylemektir.
Kameadesin ahlakla ilgili fikirlerini pek iyi bilemiyoruz.
ki filozofla birlikte tazminat demeye mahkm edilen Ati
nay savunmak zere Romaya gnderildii biliniyor; savun
masnn ilk gnnde gl bir hitabet sanatyla adaletten
sz etmi ve ikinci gn de adaleti eletirerek onun insani bir
kurumdan baka bir ey olmadn ve insani szlemelerin
stnde hibir tanrsal ya da doal hak bulunmadn syle
mitir;7 ama eldeki metinlerin bugnk durumuna gre Karneadesezg adalet anlaynn ne olduunu kesinlikle sy
leyebilmek zordur. Ahlak bir yaama sanat gibidir ve ihti
yat ve dnceden oluur, eski voluptas cum honestaie ifa
desini benimseyen bir orta yol retisidir.
Grdmz gibi, Kameades felsefesi zellikle dogma
tizmlere kar bir sava makinesidir ve fanatizmleri ve bil
gilikleri eletirir.
Kameades 129a doru ldnde okulun bana Klitomakhos geer. Birok yapt kaleme almtr ve biz bunlar
Academica adl yaptnda ondan esinlenmi olan Cicero ara
7) Bkj. Cicero, De rcfnblica, III, Lacancc. Divm.. Imii., V, 15 iinde.

23

clyla reniyoruz. rencileri arasnda gl hafzas ve


hitabetiyle nl Kharmadas ve Epikurosun okulunu brakp
Akademiaya katlan Stratonike saylabilir. Klitomakhos 110
ylna doru ldnde okulun bana Larissal Philon geer.
3.
Larissal Philon. - 145e doru dodu, 24 yanda
Atinaya gitti ve Klitomakhosun rencisi oldu. Mithridates ve Romallar arasmaki savata Atinay terk etti ve 88de
Romaya snd. Orada hoca olarak byk n yapt ve '
rencileri arasnda Cicero da vard. Larissal Philonun hibir kitab gememitir elimize ama Cicero, Stobaios ve Aziz
Augustinus yetenek ve baarsndan vgyle sz ermilerdir.
Felsefe tarihileri Larissal Philonun retisinin yeniden
kurgulanabilmesi konusunda hemfikir deildirler; Hermann
ve E. Zellcr bu konuyu tartmlardr; biz V. Brochardn
ulat sonulan izleyeceiz. Philon gerein var olduuna
inanm ama insann kesinlie ulaabileceini syleme hak
kna sahip olmadn ileri srmtr, ona gre, gerek asla
kesinlikle bilinemez. Gerek doa tarafndan gizlenmitir, ona
ulaamayz ama yaklamaya almamz gerekir: Yorgunluk
gerekesiyle gerei aramaktan vazgemememiz gerekir, kar
t dnceler ileri srerek yaptmz btn tartmalarn
tek amac bir gerek kvlcm aktrmak ya da geree yak
laabilen bir kvlcm aktrmaktr. Dolaysyla, Philon ger
ein var olduunu sylerken byk olaslkla Kameadesten
uzaklamakta ve Platona yaklamaktadr. Bu arada, unu
da syleyelim ki, Cicero, Philonun verdii ezoterik eitime,
stnde sadece hipotezler gelitirilebilecek eitime antrma
yapmaktadr; szgelimi, Aziz Augustinusa gre Philonun
rencileri Platon dogmalarnn gizli hzinelerini aryorlard.
24

Philona gre, filozof hekime benzer: hastay ila alma


ya ikna etmelidir ve kendisine zt tler vermek isteyen
lerin szlerinin etkisini yok etmelidir. Filozof inandrr, mut
luluu salayabilecek en etkili yollan gsterir ve kendilerini
mkemmellik dzeyine ykseltemeyenlere yararl, iyi t
ler vererek doru yarglara ve doru tavr ve dncelere
ulanalannda yardmc olmaya alr onlara.
Larissal Philonun rencileri arasnda Askalonlu Antiokhosun ad verilebilir; Antiokhos erken dnemde hocas
nn fikirlerini reddetmi ve yeni Akademianm dman ilan
etmitir kendisini. Lucullus ve Ciceronun yakm dostuydu.
Larissal Philon 85e doru lmtr; V. Brochardn
dedii gibi: Philon'dan sonra yeni Akademia gerilemeye
balamtr. Antiokhos Akademiann karsnda yer alm,
Philonun teki ardllar kesinlikle gelime gsterememi
lerdir. Larissal Philon son Akademialdr.8
unu sylemek mmkndr belki: Philondan sonra Cicero ve daha sonra Cotta gibi baz Latinler Akademiann ansn
Romada canlandrmlar ve skenderiyede Surlu Herakleitos
ve skenderiyeli Eudoros gibi baz yandalar bulabilmilerdir.

III. - Platonculuun devam etmesi


Akademia bir okul olarak almalanna son vermise
de Platonun felsefesi tm Antika ve Rnesans boyunca,
hatta modem ada tazeliini ve canlln korumutur.9
8) A.g.y s. 208.
9) Apul&, Dit systime J e Platon. Bu konuyla ilgili olarak bkz. 1953 yln
da Tours vc Poiters'de dzenlenen G. Bd Demei Kongresi belgeleri.

25

Platon felsefesi yeniden ortaya km ama ok byk


lde deimitir: skenderiye Yeni Platonculuu,10 sken
deriyeli Philon ( 40-S 4 0 )11 ve Plotinos.12 Bu felsefe H
ristiyanln balang dneminde ok sayda Hristiyan ya
zan byk lde etkilemitir: Aziz Augustinus,13 sken
deriyeli Clementius, Origenes, Eusebos, Theoderet Platonu
incelemiler ve yararlanmlardr ondan.
Ortaada Aristotelesiliin etkisi Platonculuun etki
sini bastrmtr kesinlikle ama Platon dncesi her zaman
canl kalmtr1* ve Bizans, Arap ve Iran filozoflannn yapt
larnda karmza kar.
Bir filozofun dncesinin gelitii farkl ynleri izleme
ye alan tm tarihsel emalar kanlmaz bir biimde dog
matik basitletirici zellikler tarlar; gene de; Hristiyan Pla
tonculuun ve Yeni Platonculuun sahte aziz Dionysios
Areopagitesin (VI. yzyl?) yapdan araclyla ok etkili
bir biimde anlanldktan sonra Avrupada en azndan iki
farkl noktada ortaya ktn sylemek mmkndr.15 On10) Bkz. Ph. Merlan, Krom Plaumism w Neoplattmism, (Lahcy, 2. bas., I960.
E. Vacherot, Histoire critique de l'Ecole d'Alexandrie (3 cilt), Paris, 1846-1851.
J. Dillon, The Middle Platonists. AStudy o f PLuonism, 80 B C ta AD 220, Leyden,
1977.
11) Bkz. E. Brhier, Les ides philosophiques et religieuses de Philtm d Alex.,
Paris, 1925. J. Danilou, Philon d'Alexandrie, Paris, 1958.
12) Bkz. E. Brhier, La philosophie de Florin, Paris, 1928. M. de Gandillac,
La sagesse de Plotrn, Paris, 1952.
13) Bkz. E. Gilson, introduction ltude de sam Augustin, Paris, 1943.
14) Ortaa Platonculuu konusunda bkz. G. Bud Demei Kongresi'nde (1953) M. de Gandillacn bildirisi ve R. Klibansky, The continuty o f
the Platonic tradition during the Middle Ages, 2. bas., 1950.
15) ngiltere'den de sz ctnek gerekir bu balamda. Bkz E. Cassirer, Die
platonische Renaissance m England urtd die Schule von Cambridge, Leipzig-Bcr-

26

elikle XIV. yzyl Rheinland mistikleri topluluundan sz


etmek gerekir bu balamda: Eckhart (usta), Tauler, Suso,16
Flaman Van Ruysbroeck, daha sonra, XV. yzylda Nikolaus
von Kues17 ve Rnesans dneminde Platoncu almalarda
gerek bir yenilenmeye tank olduumuz talya. Floransa'da
Marsilio Ficino18 Platon ve Plotinosu Latinceye evirmi
ve onlann grlerini Hristiyanla doru meyiettirmitir.
Telesio ( 1509-1588), Marsilio Ficinonun ada Pico della
Mirandola, daha sonra Giordano Bruno (1548-1600) ve
Campanella (1568-1639) ile birlikte Platoncu ve Yeni Pla
toncu bir akm gelimitir.
te yandan, Platonculuun Pers dnyasyla ilikilerini
de unutmamak gerekir. Eudoksosagre, Akademiada Zer
dte kar byk bir ilgi vard; XII. yzylda ranl nl
mistik ve tozof Shraverdi, Zerdtn, Mecusilerin ve Platonun ortak noktalarn bulmaya almtr.19
Nihayet, unu da sylememiz gerekir ki, 1578de Henri
Estienne referanslar balamnda her zaman zgn bir yapt
lin, 1932; Ing. ev. 1954- Serge Hutin, Henry More. Essai sur les doctrines
thosophiptes des Platoniciens de Cambridge, Hildesheim, 1966.
P.S.: Platonun yazlmam yaptlar sorunu konusunda bkz. L. Robin, La
thorie platonicienne des ides et des nombres d'aprs Aristote, Paris, 1908: 2.
bas., Hildesheim, 1963. Konrad Gaiser, Plan ungeschriebene Lehre, Stuttgart,
1963.
16) Bkz Henri Delacroix, Essai sur le mysticisme spculatif en Allemagne
au XVIe sicle. Paris, 1899. Jeanne Ancelet-Husrache, Matre Eckhart et la
mystpic rhnane, Paris, 1956.
17) Bkz. M. de Gandiliac, La philosophie de Nicolas de Cttes, Paris, 1941.
18) Bkz. R. Marcel, Mursile Pictn, Paris, 1958.
19) Bkz. J. Bidez ve F. Cumont, Les mages hellniss, 2. bas., Paris, 1973.
Henry Girhin, En Islam iranien, c. Il: Stthrawardi et les platoniciens de Perse,
Paris. 1971.

27

kabul edilen bir Platon yapt yaynlamtr. Bu referanslar


Platonun tm yaptlar erevesi iinde srekli yeniden ba
slmtr ve bizim tm almalarmz uluslararas geerlii olan
bu sayfalara gnderme yapar (salya numaralan, safya blm
leri iin harfler).
unu da hatrlatmamz gerekir ki, Platonun yaptlar
XIX. yzyl Alman idealistleri arasnda byk ilgi grmtr
ve Alman felsefe tarihileri bu konuda ok nemli alma
lar yapmlardr.20

20) Bu konuda bkz. J.-L. Vieillard-Baron, Platon et l'idalisme allemand,


Beauchesne, 1979; Platonisme er interprtation de Platon l'poque moderne,
Vrin, 1988.

28

KNC KISIM

PLATON FELSEFES

III. Blm

PLATON VE FELSEFE

I. - Sokrates'in lm
Platon ou zaman bilgelikle bilginin eanlaml olduu
Bat felsefesinin ilk filozofu kabul edilir. Szgelimi, bir
Nietzsche iin byle bir tavr ilk Yunan filozoflannda grdmz trajik dnya vizyonundaki byklklerin kesinlikle
yitirili olmas demektir; L. Brunschvicge gre ise geometri
bilmeyen buraya sakn girmesin szne dayanan Platoncu
aba, tersine, modem a uygarln haber veren ok nemli
bir giriimdir ancak mit denebilecek mantksal olmayan d
nce biiminin kesinliinden kurtulamayan ok ekingen
bir giriimdir bu. Temel kartlklar tayan bu tr deerlendir
meler ne kadar esinleyici olurlarsa olsunlar u gerei unutu
yorlar: Platon farkl Pythagoraslann retisinde hem bir
bilim hem de bir say mistisizmi bulmusa da, onun yaamn
29

belirleyen nemli olay Sokratesin lme mahkm edilmesi


dir, yle ki, Sokrates'in lmnn Platon dncesinin geli
mesinde eitimden daha nemli bir etkisi olduu sylenebilir.
Sokratesin lm bir skandal ve Sitenin iledii bir cina
yettir ama nasl olmutur da Ktlk yilii, Yalan Gerei
ve Adaletsizlik Adaleti bastrmtr? Sokrates mek bir yaam
srm, tehlikeye dtnde Sitesini savunmu ve Atinallan daha iyi bir yaama kavuabilmeleri iin dnmeye y
neltmitir; bununla birlikte, diyaloglarnda, Sofistlerin eki
ci ve aldatc argiimanlann dourtma yntemi ve ironisiyle
zen Sokrates kinci ve yeteneksiz avukatlar tarafndan ye
nilgiye uratlmtr. Erdemli olmay ve mek bir insan ola
rak yaamay reten Sokrates iftiralar ye dmanlklarla
karlam ve kendisini ekemeyenler dinsizlikle ve genlii
batan karmakla sulamlardr onu; nasl olmutur da
Atina sitesi en iyi yurttalarndan birine kar bu kadar nan
kr olabilmitir ve sahte sylemler gereklerden daha inandnc olabilmitir? Platonun sorduu bu soru onu insanla
rn eitimi ve Sitenin rgtlenmesi sorununun felsefenin en
nemli sorunu olduu noktasna gtrmtr. Felsefe bize
zel ve kamusal yaamda adaletin nerede olduunu bulmamaz salayacak vermelidir. Platonun Sicilya yolculuklan, Devlet, Politika ve Yasalar adl yaptlarnn uzunluu
onun etik ve siyaset sorunlanna ne kadar nem verdiini
gsterir; insanlan doru bir yaam srmeye ve bir sitenin
ancak filozoflarn ya da kendilerini felsefeye adam yneti
cilerin idaresinde mutlu bir yaam srecei dncesine ha
zrlamak gerekir.1
I) Devlet, V, 473 d. Mektup VII, 326 b.

30

Bylece, Nietzscheyle birlikte Platonun seleflerinin


zellikle Doa ve Yazg karsnda insann koullann d
nen trajik dnrler olduklarn sylemek gerek olsa da,
Platonun insanln durumunun baka bir trajik yanm d
nm olduunu sylemek de gerektir: Sokratesin lme
mahkm olduunu ve Sitenin adaletsizliini dile getiren
gerek. Dnyada insann yaad ve birok airin ve mitin
aktard bir trajedi vardr ve bunun yannda bir de Sitede
yaayan insann trajedisi vardr, ama bu trajedi sadece ya
anan bir dram deildir, ayn zamanda ifa edilen bir dram
olmaldr. Platon yaamn bu davaya adamtr.

II. - l dncesi
. Sokratese kar kanlarn ou Sofistlerdir; bunlar hi
tabet sanat hocalar olarak varlkl genlere, her trl kiisel
inanca ve geree sayg dnda, her ey hakknda gerekmi
gibi konumay retirler. Denebilir ki, Sokratesin ve Pla
tonun dnceleri temel olarak Sofistlere ynelmitir ve
Sofistlerin dncesi Protagorasn ana fikrine balann n
san her eyin lsdr.
Sofist Protagoras muhtemelen Herakleitosun mezle
rinden biriydi; Herakleitos zellikle gelime felsefesi ve trajik
dnya gryle nlyd; ona gre her eyin akp gittii
bir dnyada kartlklar srekli mcadele iindedir ve bu
durum insana mcadele her eyin temelidir szn sy
letir. Protagoras bu gelime felsefesinden bir rlativizm dersi
karn tmel bir hareketlilik vardr ve, dolaysyla, yle
bir tespit yapmak mmkndr: Bir kendinde ve kendi iin
31

hitir; doru biimde adlandrlabilecek ya da nitelendiri


lebilecek bir ey yoktur.2 Bylece, nesnelerin z herkese
gre deiir: Nesneler bana belli bir biimde gzkrler,
yledirler, sana belli bir biimde gzkrler, yledirler.3
Bu nedenle Protagorasn tm bilgelii nl szle zetlene
bilir: nsan her eyin lsdr; olan eyler iin varlklar
nn ls; kesinlikle olmayan eyler iin yokluklarnn l
s.4 Dolaysyla, kendinde Gerekten, kendinde yiden
sz etmenin bir anlam yoktur nk her ey insana, yani
bireye gre deiir.5
Bu nedenle baka bir sofist olan Gorgiasta Protagorasn
rlativizminin bir tr septik nihilizme uzanm olduunu gr
mek artmyor bizi. yle diyor Protagoras: Hibir ey yok
tur. Bir ey var olsa bile onu tanmamz, Bilmemiz mmkn
deildir, tamsak, bilsek bile bir bakasna aktaramayz bu
bilgileri. Dolaysyla, gereklikler deil, grnler vardr ve
her birey belli bir dnemde kendisine yararl olan grnle
ri bakalanna empoze etme sanatn renmek zorundadr.
Bylece, insan, yani birey her eyin lsyse eer, so
nu olarak l yoktur artk, nk insanlar l alan ya
da onlara l veren bir ey yoktur. Dolaysyla, sofistlerin
g, iddet ve lszlk vgs yapmalar kesinlikle art
c deildir. Kallikles yle diyor: Dorunun iareti glnn
zayf stndeki egemenlii ve kabul edilen stnldr.6
2) Theaitetos, 152 d.
3) Kratylos, 386 a.
4) Tleaiutos, 152 a.
5) Untcrsteiner (/ Sofisti, Torino, 1949 (ng. ev. 1954) sofistlere itibarla
rn geri vermeye alrken onlarn insan her trl deneyimin rgtieyicileri
yapmak istediklerini syler.
6) Corgias, 483 d.

32

Ona gre, daha byk, daha gl, en iyi" eanlaml


dr7 ve hakszlk yapmaktansa hakszla uramaya raz olma
ldr insan. Thrasimakhos da yle diyor: Bana gre adalet
en gl olanm karndan baka bir ey deildir."8
Dolaysyla, Protagorasn dncesi bizi Nietzsche'nin
Tanr lmtr dncesine daldran benzer bir dnce
iine gtrr ama bu dnce bizim iin gerektiinde h
manist bir zgrlk felsefesinin hareket noktas olabilir,
nk gerein insanlar tarafndan ve insanlar iin geliti
rilmi insani bir norm olduunu syler, oysa, teki dnce,
Protagoras dncesi her trl birlie bavurmaktan yok
sun brakr bizi, nk sz ettii insan genel bir insan deil,
birey olarak insandr. nsan her eyin lsyse eer, Ger
ek, yilik, Adalet szcklerinin anlamlan yoktur, Sokratesin mahkm edilmesi mmkndr ama Sitenin varlnn
mahkm edilmesiyle birlikte mmkndr.
Her eyin llmesine olanak veren birlii nerede bula
bilir insan? Nesnelerin yaplannm iinde bulamaz myz onu?
Atomcular kesinlikle olumlu cevap vereceklerdir bu soru
ya ve Leukippos ve Demokritos'un rencilerine gre atom
her eyin aklanmasna olanak veren temel bir birliktir:
Sonlu paralara blnrler ve sonlu paralardan yeniden
oluurlar.9 Szgelimi, Phaidonda10 Simmias insan ruhunu
bir armoniye benzetir ve bu armoni kendisini oluturan farkl
7) Ag.y., 488 c.
8) Devlet, I, 338 c.
9) Sofist, 252 b10) Phaidon, 85 c. Bumet, Simmias'n teorisinde Pythagoras teorisinden
irler bulmutur; Franck ve J. Moreauya gre, gerek anlamda atomcu bir
reori vardr burada (bkj. J. Moreau, L a construction de lidalisme platonicien,
s. 374-375).

33

unsurlarn rnnden baka bir ey deildir, dolaysyla,


bedenimiz rahatszlklar ve baka sorunlar yznden zayf
ladka ve gerginletike ne kadar tanrsal zellikler tarsa
tasn ruh da tahrip olacaktr [...] oysa, tersine, bireyin
bedensel ksm uzun sre direnir, ate ya da bozulma nede
niyle yok oluncaya kadar...11 Ama byle bir gr as
aldatcdr, nk varsaymad hibir gr asn dikkate
almaz; szgelni, bir araba birbirlerine vidalarla tutturulmu
aalardan ibaret deildir, arabay yapan zdr, yani onu
oluturan ama onlardan domayan btn paralarn sala
d bir birliktir.12
Dolaysyla, biz aradmz birlii nesnelerin unsurlannda
bulamayz: Sokrates bir sre arad eyi kendisine Anaksagorasn getireceine inandm itiraf ediyor: Bir gn Anaksagorasa ait olduu sylenen bir metinde yle bir ifadenin
bulunduunu sylediler: Sonuta her eyi dzene koyan
zekdr, her eyin nedeni odur. Byle bir neden keyiflendir
di beni; bir anlamda zeky tmel bir neden yapmann yararl
olduunu dndm; eer yleyse, dedim kendi kendime,
btn dzeni gerekletiren bu dzenleyici zek zellikle her
eyden en iyi biimde yararlanmaldr ayn zamanda."13Ama
Sokratesin umutlan Anaksagorasn kitabm okuduktan son
ra uup gidiyor; Anaksagoras szn ettii bu zekdan hi
bir biimde yararlanmyor, suyun, havann, esirin etkilerin
den sz ediyor ama olaylarn nedenini aklayamyor Sokrates'e gre: Bana yle geliyor ki, durumu, aynen, Sokrates

11) Phaidm, 86 c.
12) Bkz Theaiteos, 207 a.
13) Phaidon, 98 <t.

34

btn eylemlerini zeksyla gerekletiriyor dedikten sonra,


her bir eylemimin nedenini aadaki gibi aklayan birinin
durumuna benziyor: ncelikle niin bu yerde oturmuum?
nk bedenim kemiklerden ve kaslardan oluur; kemikler
salamdr ve eklem yerleri vardr, oysa, zellikleri kaslmak
ve gevemek olan kaslar btn oluturan kemikleri, deriyi ve etleri tutarlar ve, dolaysyla, i ie gemi kemiklerin
titreimi, kaslann gerilmesi ve gevemesi bana szgelimi bu
uzuvlan eme, bkme yetenei kazandrr; ve ite bu uzuvla
rm bu ekilde bkebilmem sayesinde ve o nedenle burada
oturuyorum!H Dolaysyla, byle bir sylem Sokratesi ha
pishanesinde tutan gerek nedenleri btnyle bir yana
brakr, oysa, durum udur: Atinallar beni mahkm etmeyi
doru bulduklarna gre, ben bu nedenle burada oturmay
doru buldum, yani olduum yerde kalarak bana verdikleri
cezaya katlanmay daha doru buldum. Dolaysyla, Anaksagorasm hi yapmad eyi yaparak, gerek neden olan
eyle nedenin hibir zaman neden olamayaca eyi birbi
rinden ayrmak gerekir.
Ve sonu alarak kendimizi srekli akntya kaplm bir
salda hissederiz; byk yaam seferine balayabileceimiz15
bir l birliine sahip olamayz hibir zaman; Tanrdan,
yani yiden uzakta izlediimiz yol bizi u dnceye gtr
mtr: her insan her eyin lyd, kendi seyrseferinin
kaptanyd ama bu seyrsefer hibir yere gtrmemitir bizi.
Dolaysyla, insan btn llerini yitirmitir, her eyin l
s olduunu sylemesine ramen eylemleri ktdr ve anla
14) A.g.y., 98 c.
15) A.g.y 85 d.

35

y kttr. Dolaysyla, yn deitirmemiz gerekir, gerek bir


l bilimi, bir doru l cetveli bulmamz gerekir.16 Onu
kefedebilmemiz iin kendimizde gerek bir dnmn
olmas arttr17 ve bu deiim bizim her eyin lsnn
insann ulaamayaca kadar yce, yceden de yce bir tan
rsallk olmas gerektiini18 anlamamz salar; nk yi,
bireylere gre deien bir l deildir, yi, varlklar arasnda
birlik oluturur ve anlamazlk oluturan bir okluun ye
rine sevgi getiren bir birlii koyar; bu nedenle Tarentumlu
Aristoksenesin deyiiyle Platon yinin Teklik olduunu
sylyordu.

III. - Maara alegorisi


Devletin VII. kitab Platonun en nl metinlerinden
biriyle balar: Maara alegorisi. Sokrates Glaukondan bir
maarada zincirlenmi ve maarann aydnlk k yerine
srdann dnm insanlar tasavvur etmesini ister; arka ta
rafta, maarann dibinde, belli bir ykseklikte bir ate yanar;
bu ate ve mahkmlar arasmda ykseke bir yol vardr ve
yolun kenarnda da kk bir duvar bulunur. nsanlann
bu yol boyunca ellerinde eitli biimlerde objelerle yr
dklerini hayal edelim... Duvarn boyunu aan insan ve
hayvan figrleri olsun, kimileri konusun, kimileri konu
masn. .. Maaradaki mahkmlar sadece maarann dibin

16) A g.y.. 99 d.
17) Devlet, VII, 518 d.
18) Yasalar, IV, 716 c.

36

deki glgeleri grebildiklerinden bunlar gerek sanrlar ve


duyabildikleri sesleri de onlara mal ederler. Bu mahkmlar
bizim imgemizdir: hapishane bizim grnr dnyamzdr,
gerek gereklikler kavranabilir dnyay oluturur ve kav
ranabilir bu dnyann snrlannda zorlukla fark edilebilen
ama tm klarn kkeni olan yi dncesi bulunur. Ruhu
muz bu grnr dnyadan kavranabilir dnyaya gemek
iin ilkesine doru bir dnm ve ykselme hareketi gerekletirmelidir. Ama zor bir itir bu nk gzlerimiz ha
pishanemizin yar karanlna almtr ve karanlktan a
gei krletirir bizi; bu nedenle bu mahkmlar serbest b
raksak, ou hapishanelerine geri dnmek isteyecektir ve
kendilerini serbest brakmak isteyenleri lanetleyeceklerdir.
Alegori ak seik olsa da, aslnda, yanl yorumlardan
kaynaklanan bir yn zorlua neden olur. En yaygn kart
anlam Platonun bir dalizme gre dndn sanmak
ve fikirler dnyasyla duyulur dnya arasnda ayrm yapmak
gerektiini sanmaktr; Aristoteles, bylece, genellikle Platona fikirleri ayrm olma eletirisi getirmitir. Bu durum
da, kavranabilir gerekliin gereksiz yere duyulur gereklii
ifte bir gereklik haline getirdii, iki gereklik karsnda
kalnd ve birinden tekine nasl geilebileceinin anlalamayaca sylenir.
Bu iki dnyann hem ayn hem birleik olduunu grmek
nemlidir. J. Lagneau ok gzel sylyor: Kavranabilir dn
ya, duyulur dnyann gerek anlamda bir tr reprodksiyo
nu ya da rnei deildir, zihnin kendisi araclyla grd
dnyadr, yani manevi bir lda aydnlanmtr, tasarlanan,
istenen, bamsz, kendi iinde kurulu, adna layk tek varlk
gibi ortaya antm yi ile ilikisi araclyla yksek bir anlam
37

ve gereklik kazanr.19Joseph Moreau Platonculukla ilgili


olarak yle diyor: Gerekilik gibi grlebilir; ama bu ayn
zamanda onun bir idealizm olmasn dlamaz.20 Bu gre
gre, Platonun gerekiliinin her eyin gerek olduunu
ve sonu olarak hibir eyin gerek olmadn ne sren
ampirik znelcilie ya da mobilizme gtren saf bir gerek
ilikle hibir ilgisinin bulunmad, Platon gerekiliinin
dnceyi gereklie ykselten kavranabilir bir gerekilik
olduu, bu anlamda gereklii dnceye indirgeyen idealizm
den ayrld dnlebilir. Platoncu bir idealizmden sz
edebilmek mmknse eer, bu, duyulur objelerin gereklik
ler deil, grnler, fikir benzerlikleri olmas lsnde
mmkndr. Burada, aynca, Platondaki ontolojik bir ger
ekilii grrz nk Tann her eyin lsdr ve.bir
de bilgi teorisi idealizmi grrz nk tanmaya alan
insandr ve bunun iin kendi gerekliinden kurtulmas ge
rekir. Bylece, Platon iin gereklik bir veri deildir: uzun
ve zahmetli bir yoldan ulalabilecektir ona.
Platon Parmenidesten sonra ve ok farkl bir perspek
tiften varlk ve tanma ilikileri problemini ortaya atmtr:
varlk dorulanm, kendini ortaya koymusa, benim kendisi
hakknda edinebileceim bilgiyle ona nfuz etmeme nasl
izin verecektir? Dnyorumdan hareket edersem, d
ncemin ilikili olduu hibir bamsz varlk bulunma
dn syleyebilir miyim? Platonun ortaya att ve bizim
oluum izgisini izmeye alacamz ok nemli problem
budur.
19) I jcs crits de Jules Lanam, Paris, 1924, s. 152.
20) J. Moreau, Ralisme e idalisme clez Phiton, Paris, 1951, s. 3.

38

IV. Blm

LK DYALOGLAR

Platonun yaptlarnn yaklak bir kronolojisi kanlabildii iin sz edeceimiz diyaloglar onun ilk dnem ya
ptlar arasnda yer alr; bu diyaloglarda henz idealar teorisi
yoktur ve Platon'un dncesi henz muhtemelen Sokrates
dncesine yakndr. Sokrates bu diyaloglarda kavram tanmlanna ulamak ister ama genellikle bir sonuca ulaamaz
ve szgelimi Euthyphron ve Kharmides soru iaretiyle son
bulurlar. Bu yaptlann glmser bir septisizmin snrlar iin
de kald sonucu karlmamaldr bundan: bu diyaloglar
da bir arndrma abas sonulandnlmaya allr, adale
tin, kutsalln, bilgeliin ya da iyi eitimin ne olduunun
bilinmesi diye bir ey sz konusu deildir pek ve ncelikle
bunlarn ne olmadklarn bilmek ve ok yaygn olduklarn
dan daha da tehlikeli olan karikatrlerini yok etmektir sz
konusu olan.
1.
- Euthyphron ya da Dindarlk stnede adaleti anla
tan Sokrates bir kleyi hapiste lme terk ettii iin adalet
39

konusunda babasn kendi tarafna ekmeye alan Euthyphronla kar karya gelir; Euthyphron, ailesinin tepkisini
eken eylemini dorulamak amacyla, kendi ocuklann
paralayp yedii iin babasn sakatlayan Zeusu rnek gs
terir. Oysa, Sokrates dindarlk rnekleriyle yetinmez, gen
adama dindardan ne anladn sorar ve u cevab alr ken
disinden: Tanrlara yakn olan. Ama Sokrates tanrlarn
srekli anlamazlk iinde olduunu syler ve Euthyphronun
tavrnn Zeus tarafmdan onaylansa da Kronosn kesinlik
le tepkisini ekmi olduunu belirtir. Dolaysyla, sorun unu
bilmektir: bir ey tanrlann bouna gittii iin mi dindar
lktr yoksa dindarlk olduu iin mi tanrlar tarafndan sevi
lir. Dolaysyla, tembelce tanrlarn emirlerinin arkasna s
narak bir eylemi deerlendirmek mmkn deildir, bir eyle
min deerini onun dnda deil iinde aramamz gerekir.
II.
- Kharmides ya da Bilgelik stnede Sokrates bilge
liiyle vnen gzel bir aristokrat olan Kharmidese bilgclikten ne anladn sorar. Kharmides nce bilgeliin rahat
lk, lmllk ve lllk olduunu, acelecilik ve telala ilgi
sinin olmadn syler; ama Sokrates ona ou zaman ace
leciliin ve hzl davranmann yavalktan daha iyi olduu
nu syler. O zaman, Kharmides, bilgelii bir utangalk gibi
tanmlar, Sokrates buna kar Homerostan rnekler vererek
utangaln sefalet iindeki insanlara uygun dmediini
syler. Dolaysyla, telaszlk da aceleci davranmamak da
kendi ilerinde ele alndklarnda iyi deildir, bu zellikler
kimi zaman bilgeliktir kimi zaman deildir. Kharmides o
zaman nc bir tanm verir (161 b) ve bilgelii her insa
nn ilgilendii bir eylemin bilgelii yapar. Bu durumda, ite
40

bir muamma, der Sokrates; herkesin kendi giysilerini kendi


sinin dokumas, kendi ayakkablarn kendisinin retmesi
ve bakalarnn ilerine kesinlikle karmamas m gerekiyor?
O zaman Kririas araya girer ve teknik ve yararc bir anlam
olan retmekle eylemi birbirinden ayrmak gerektiini
ve bilgeliin iyi iinde etkin olan bir ey gibi tanmlanmas
gerektiini belirtir (163 e). Sokrates o zaman da bu kadar
yolu ok basit bir sonuca ulaabilmek iin aldklarn syler
ve devam eder: aynca, zanaatkarlarn, Kritiasn syledii
gibi bakalanmn ileriyle de ilgilenerek bilge olabileceklerini
sylerken onlarn farknda olmadan bilge olabileceklerini
sylyoruz, gerekten de, bakalan iin yaptklar ilerin
onlar iin yararl olup olmayacan bilemezler. Kendisinin
farknda olmayan bir bilgelik ne olabilir? Ve Kritias sfrdan
balamaya karar verir, bilgeliin Delphoi Tapnandaki ya
ktta okunduu gibi kendini tanmakla ilgili olduunu syler
(164 d). Sokrates bu bilgelik anlayn eletirecektir; felse
fe tarihileri buna ok armlar ve Platon'un Kharmideste
Sokratesilii eletirdiini sanmlardr;1 aslnda, kendisin
den bu Khamides yorumunu aldmz J. Moreaunun2 ok
iyi iaret ettii gibi, Kritiasn kendini bil sznden anlad
, her bireyin yeteneklerini deerlendirebilecei ve bylelik
le bireye Site iinde Sitenin mutluluuna katkda buluna
bilecei bir yer verebilen bir tr insan bilimidir. Sokratesin
kendini bilde reddettii ey bireycilik ya da emir iddiasdr.
Sokratese gre, kendini bil, birey stne deil de kiilik

1) Bkz. E. Horneft'er, Platon gcgen Sokrates, Leiprig, 1904.


2) Bkz. J. Moreau, La constmctum de l'itMalisme platoniden, s. 119 ve de
vam.

41

iistne dnmeye bir davettir, ruh ve iyinin bilinebilmesine


ynelik bir dncedir. Bir bilim ya da teknik bize ancak
baz durumlarda yararlanabileceimiz bir g verebilirler,
mutlaka yararl bir g veremezler. Kfurmides bir sonu de
ildir, daha sonraki dnceler iin zemin hazrlamtr.
III.
- P rotagoras ya da Sofistlerde, Protagoras, diyalek
tii insanlan eitme sanat olarak tanmlar. Protagoras, he
sap, geometri, mzik, astronomi ve her trl bilimi reten
Hippiastan farkl bir yol izleyerek sadece ihtiyatl olmay
rettiini, aile ve site yaamyla ilgili olarak doru tler
verdiini iddia eder. Dolaysyla, Protagoras teknik ve ei
timi kartrmam gibi grnr ve o nl diyalog mitinden
kan da budur (320 c). Tanrlar lmlleri yarattklarnda
Epimetleus ve Prometheusu onlara belli nitelikler ykle
mekle grevlendirdiler. Epimetleus kimi yaratklara g,
kimilerine eviklik, soua dayankllk, kanatlar, toynak
lar vb. vermitir, insanlara bir ey verme zaman geldiinde
datacak bir ey kalmamtr elinde. O zaman, Prometheus,
Hephaistos ve Athenadan ate ve sanat bilgisini almaya
karar verir. Bununla birlikte, insanlar, sahip olduklar tek
nie ramen sitelerde yaayamamlardr nk siyaset bili
minden habersizdiler. O zaman, Zeus, Hermesi gnderdi ken
dilerine; Zeus onlara siyasetin temelleri olan dinsel sayg ve
adaleti gtrr ve Protagorasa gre bu nedenle toplant
larda kaytsz artsz herkes dinlenir.
Erdemin efendisi olan Protagoras Durkheimc bir sos
yolog gibi davranr. Gerekten de, ona gre, ahlak farkl
toplumsal gruplarn birey stndeki srekli basklarndan
doar (325 c). Bylece, bize ana dilimizi reten toplumun
42

erdemini anlyoruz, yle ki, herkes erdem hocas olur; kimi


lerinin erdemli olma konusunda kimilerine gre stn ol
duklar sylenebilir ve Protagoras kendini bu insanlardan
biri gibi grr, bu nedenle, verdii derslerin karlnda
para talep etmekten ekinmez. Sokrates sk bir tartmadan
sonra kolektif ve popler bilincin ho ve iyi olan bir araya
getirdiini ve kty acya indirgediini kantlayacaktr;
oysa, genel kabul gren bir dnceye gre, insan ac ek
tii iin iyilikten vazgeer ya da zevk peinde kotuu iin
ktle srklenir. Bylece, yanl davranan insan bir he
sap ve cehalet kurban olur; lllk biliminden (357 a) ve
orta yolu bulma yeteneinden yoksundur. Bu nedenle, der
ironik bir tavrla Sokrates, toplumun Protagoras, Prodikos
ve Hippias gibi erdem hocalanna ihtiyac vardr, kendinde
eksik olan bir bilimi onlardan renmeye ihtiyac vardr
(357e). Bu aldatc ifadeleri onaylayan Sokratesin muha
taplar tuzaa dmlerdir: eer toplum erdemi bu hoca
lardan renmeye ihtiya duyuyorsa, erdem, Protagorasm
iddia ettii gibi sosyal bir veri deildir, aratrlmas gereken
bir bilgidir. Dolaysyla, ihtiyacmz olan bu ly toplu
mun geleneinde bulamayz, nk bu toplum erdemi er
dem hocalanndan renme ihtiyac iindedir.
IV.
- Kk H ippias'ta yeni bir sofist tipi kar karmza:
bu tip ansiklopedik bilgilere sahip olduu iddiasndadr. D
zenli biimde Olympiaya giden Hippias kendisi kadar bil
gili bir insana rastlamamtr, tm mesleklerden ve bilimler
den haberlidir, stndeki her eyi kendisi retmitir; iirler,
trajediler, sylevler ve destanlar yazar. Sokrates ona bu an
siklopedik bilginin zden yoksun olduunu kantlamak ister.
43

Hippias, Homeros stne bir konferans vermitir ve Sok


rates ona Akhilleusun mu yoksa Ulyssesin mi daha deer
li olduunu sorar. Hippiasa gre Akhilleus doru ve sade
dir (365 b), oysa, Ulysseste yalanclk ve ikiyzllk var
dr; dolaysyla, iki kahraman sadece farkl deildir, dahas,
Akhilleus, Ulyssesten daha deerlidir (369 c ). Sokrates bu
gr am eletirir: yalan sylemeyen insan ve aldatma
yan insan aslnda farkl deildirler birbirlerinden. Aldatan
insan aslnda akll, becerikli, ne yaptn bilen biridir, al
datyorsa eer iradesi dnda ve dncesizlikten yapmyordur bunu. Dolaysyla, aldatan insan hem gerei syleye
bilen hem yalan syleyebilen insandr. Dolaysyla, doru
insan ve yalanc insan, her ikisi de gerei bilen insandr.
Hatta bir adm daha atarak unu da syleyebiliriz (373 c ve
devam): isteyerek baarsz olanlar istemeyerek baarsz
olanlardan daha deerlidir, bir ii isteyerek ve bilerek yap
mamak iin de bilerek, isteyerek yapabilmek iin de yete
nek gerekir. O zaman unu sylememiz gerekir: bu zararl
ve kt eylemler irade d deil, iradeye bal olduklarn
da kendimizi daha iyi hissederiz (375 c-d). Kabul edilmesi
mmkn olmayan bu sonu ahlaksal eylemin bir beceriye,
teknik bir yetenee indirgenemeyeceini gsterme konu
sunda yeterlidir. Dolaysyla, Hippiasn btn bilgileri bo
tur, bunlar yararl olabilecekleri gibi zararl da olabilirler,
Hippias sadece aralar tanr, esas bilgiden, amalarla ilgili
bilgiden yoksundur.
V.
- Bu nedenle, Sokratesin sofistlerin ansiklopedik
bilgilerinin yararszln da gsterdii E u th y d em os'ta yle
bir mesaj verilmitir bize: insan lmszletiren bir bilim
44

olsayd bile, bu lmszlk, ondan yararlanmay bilmeseydik


hibir ie yaramazd. Dolaysyla, bizim ihtiyacmz olan ey
reten ve rettiinden yararlanmay bilen bilgidir (289 b).
VI. - Lysiste Sokrates bir genle tartr ve bu tartma
dostlukla ilgilidir. Dostluk iyinin aratrlmasdr ve arzula
nan bir iyidir bu, nk biz kty yaamaktayzdr. Ama
bu ktlk ortadan kalksa bile, dostluk srdne gre,
bunun nedeni, kendisini douran nedeni aan bir amac
hedef almasdr. Dolaysyla, dostluk, bir kez ulaldnda
dosduun ortadan kalkmasna yol aabilecek belli bir ama
olmayan bir ey iin aranr. Dolaysyla, biz bir tr akmlk
aray iindeyizdir, baka eyleri sevmemizin nedeni olan
ve kesinlikle bir ilk sevgi nesnesi olan bir nesneyi ararz
(2 1 9 c). Bylece, dostluk her trl pragmatik ya da znel
dnceden bamsz ideal bir amac hedefler, u ya da bu
greli iyiyi hedeflemez, kendisini u ya da bu bireyin megu
liyetleriyle snrlayabilecek her eyin stndeki bir yidir
onun hedefi.
VII. - C orgias'ta ve D evlet'in I. kitabnda5 Sokrates
g vgs yapanlara saldrr. Agzl ve kaba, halktan
biri olan Trasimakhos muhatabna vahi bir hayvan gibi
saldrr (Devlet, I, 336 b ) ; ona gre, adalet gl olann
tkanndan baka bir ey deildir (338 c) ve birtakm insan
larn adaletsizlii ayplamalarnn nedeni adaletsizlik yap

3)
Devlet' in l. kitab bir btn oluturur, nce, belki de bir diyalog
oluturmak amacyla kaleme alnmt: Trasimakhos (bkz. A. Dies, introduction
la , $. XVIII ve devam).

45

maktan korkmalan deil, adaletsizlie uramaktan korkma


lardr, dolaysyla, unu syleyebiliriz: adaletsizlik kendi
iinde kr ve yarar peindedir. Sokratesin Gorgiastaki mu
hataplar Polos ile -retorii bir zorba olabilmek iin ara
gibi gren, ateli bir gentir, ideali cinayetlerle iktidar ele
geiren ve zengin olan MakedonyalI Arkhelaostur- Gorgias
ve Kalliklesfir. Kallikles halktan ve demokrasiden nefret
eden bir aristokrattr, yasalarn zayflar ve ounluk tarafn
dan yapldn syler ve ona gre b yasalann amac glleri kleletirmek ve onlarn stnlklerini gstermelerini
engellemektir (483 b-c). Dolaysyla, doaya gre adalet,
onun gznde en gl olann zaferidir (483 d, 488 c); in
san en gl tutkular kendi iinde beslemelidir ve zeksn
ve cesaretini bu tutkularn doyurmak amacyla seferber
etmelidir (491 e); ll bir yaam venler tutkularn doyuramayan yeteneksiz zayflardr (492 a). Sokratese gre
doa ve yasa arasndaki bu aynmn testlerden geebil
mesi mmkn deildir. Gerekten de, ounluk eitliki ya
salarn empoze etse de nedeni sonu olarak bireyden daha
gl olmasdr ve bylece bu eitliki adalet Kalliklesin
iddia ettii gibi bir kurumun deil, doal bir stnln ifa
desidir. Dolaysyla, Kallikles bir ksr dng iindedir. Bir
kurum bir olgudur ve olgular baka olgularla eletirilemez,
kendisi bir olgu olmayan bir ideal adna yaplabilir bu eletiri.
Bu nedenle, Sokrates, deerin gcn gcn deerinin s
tne karr; Kalliklesin tersine, ona gre, insan hakszlk
yapmaktansa hakszla uramay tercih etmelidir' (527 b).
Sokrates kantlamtr bu dncesini: kendisini lme
mahkm eden yarglarn kararma sayg gstermi ve kendi
sini hapishaneden karmak isteyen dostlarnn nerilerini
46

geri evirmitir. Sokratesin bu nerileri reddetmesinin ne


denleri Kritondaki yasalarla ilgili nl blmde sergilenir.
Sokrates kendisini karmaya gelen Kritona yle der: y
le dn, kaacamz srada ya da buradan ktmz her
hangi bir anda yasalar ve devlet karmza kyor ve soru
yor bize: Syle bakalm, Sokrates, amacm ne? Neyin pein
desin, ne yapmak istiyorsun? Yasalar ve devleti yok etmek
mi istiyorsun, gcn yeter buna nk. Verilen yarg karar
larnn hibir nemi kalmazsa ve insanlar bu kararlan geer
siz ve yok sayarlarsa bir devletin varln srdrebileceine
ve yklmayacana inanyor musun sen? |... |Bizi ve devleti
sevdiine dair gl kantlar var elimizde, Sokrates. Gerek
ten, sen bu kenti tekilerden daha fazla sevmemi olsaydn,
bu kentte yaama konusunda tm teki AtinalIlardan daha
fazla srarc olmazdn. [... |Hatta ocuklann oldu bu kent
te ve bu da bu kentten holandnn baka bir kantdr.
Dahas, srgn cezasna arptrlabilirdin ve imdi verilen
cezay oybirliiyle uygulamak isteyen kente ramen kamak
istiyorsun: Ama o zaman kaytszca lme gitme kararnla
vnyordun; lm srgne tercih ettiini sylyordun;
ve imdi bunlar syleyen sen deilmisin gibi, hi yzn
kzarmadan, bizi, yasalan hi nemsemeden bizi yok ermek
istiyorsun, en aalk klenin yapacan yapmak istiyor
sun, iyi bir vatanda gibi davranma konusundaki taahht
lerini ve anlamalan hie sayarak kamaya alyorsun. 1... |
ok iyi yasalar olan Tebai ya da Megara gibi kentlerden
birine gidersen orada seni kendi dzenlerinin bir dman
gibi greceklerdir, Sokrates; ve kentini seven herkes sana
kukuyla bakacak, seni yasalara kar kan biri gibi gre
cektir ve hakknda karar veren yarglar lehinde davranm
47

olacaksn bylece, onlarn doru karar vermi olduklarn


kantlayacaksn; nk yasalar ineyen herkes genleri
ve cahilleri batan karan biri gibi grlr. yi yasalar olan
ve uygar insanlann yaad kentlere gitmeyecek misin.7 O
zaman yaamak g olmaz m? |...J Bugn br dnyaya
gidersen haksz yere mahkm edilmi biri gibi gideceksin,
yasalarn, bizim deil insanlann mahkm ettii biri gibi...
Tersine, ok irkin bir tavrla adaletsizlie adaletsizlikle,
ktle ktlkle karlk vererek, seni bize balayan an
lamalar ve szlemeleri ihlal ederek, en az ktlk yap
man gereken insanlara, kendine, dostlanna, bize ve vatan
na ktlk yaparak kaarsan, o zaman, yaamn boyunca
ve br dnyada sana fke duyacaz, kzkardelerimiz elin
deki gc kullanarak bizi yok etmeye altn bildikle
rinden Hadesin yasatan seni kabul etmeyecekler.'*
Ksacas, Vladimir Jankelevitchin dedii gibi, Sokrates
kendisini ihbar edenlere lsn brakarak intikam alm
tr onlardan.5
Platon'un bu ilk diyaloglarndan bazlann inceledik ama
her birinden ayn sonu kmaktadr: bilgi ve beceri teknik
leri belirli bir amaca ulamamz salar, bir sonuca gtrebi
lirler bizi ama bu zel amalann hangi nihai amaca hizmet
ettiklerini gsteremezler. Bunu sadece yi stne dnme
ye davet ederek felsefe syleyebilir bize; ama byle bir spek
lasyon her eyden nce bir z tanmna ulam olmamz
gerektirir, ne nesnelerde ne insanda bulabildiimiz bu l
y kefetmemizi salayacak olan idealar teorisidir.
4) Kritcm, 50 b ve devam.
5) V . Janktvitch. L/rone, Paris, 1936, s. 6.

48

V. Blm

BLG VE DEALAR

I. - Grnn reddedilmesi
Heidegger, Platonu varlk ve grn ayrmaya katkda
bulunmu olmakla eletirir; bu ayrm grn varln
ortaya kmas, grnmesi olarak kabul eden ilk Yunan filo
zoflarnda var olmayan bir ayrmdr; ama Platonun bu tavnnm daha derrn ve eski bir gelenekten kopu eklinde deil,
sofistlerin, iinde hareketi ifade ettikleri varlksz grn
lere kar bir mcadele abas olarak aklanmas gerektii
sylenebilir: Platon grnn varln arar, oysa, sofistler
rlativizm ve mobilizmin bulank sulannda balk avlarlar.
Sokrates bize unu gsterme abas iinde olmutur: nes
nelerin okluunun ve bireylerin farkllnn tespiti iinde
kalnd takdirde, insanlar kendilerini tammamaya, kendi
lerinden nefret ermeye ve dvmeye mahkmdurlar. nem
li olan, okluk iinde, bu okluun varlk nedenini buldu
u bir birlii kefetmektir. Varlksz grnn reddedilmesi
Platonun tm yaptlarnda karmza kar. Maara alegorisi
49

(Dev/et, 514 a) bu balamda ilk rnektir; ama Theaitetos'ta


baka bir rnek vardr: bu diyalog bir sonuca gtrmez ama
Sokratese bilim nedir" sorusunun yanl cevaplarn saf d
etme olana verir; bu yanl cevaplarn birincisi Theaite'
tosun (151e) bilimi duyum araclyla tanmladnda vermi olduu cevaptr. Sokrates bu tanmda insan her eyin
ldr diyen Protagorasn gr asn bulur. Byle bir
tavrn anlam bizi evrensel bir mobilizme mahkm etmektir,
nk hibir duyum duraan deildir; stelik, eer insan,
yani birey her eyin lsyse, btn insanlarn dncesini
dikkate almak zorundayzdr; nihayet ve zellikle eer insan
her eyin lsyse, Protagoras kendisini haksz karmak
zorundadr, nk bize empoze ettii forml sadece kendi
lsn yanstr ve, dolaysyla, evrensel bir zdeyi dzeyine ykselemez.
Nihayet, Devletin VI. kitabnda, Platon, zihnin drt i
leminin denk dt drt ayr bilgi konusu verir bize. Platona gre (510 a ve devam) bir yanda grnr nesneler,
te yanda kavranabilir nesneler vardr. Grnr nesneler
arasnda zellikle nesnelerin imgeleri, yani sularda kaygan
ve parlak, saydam olmayan cisimlerin yzeylerinde yansyan
glgeler ve grnler bulunur; varsaym, zihnin bunlara
denk den ilemidir. Daha sonra, grnr nesneler arasn
da canl varlklar, bitkiler ve insann rettii nesneler var
dr; inan bunlara denk den entelektel ilemdir. Kav
ranabilir nesneler arasnda matematik vardr; matematik,
aratrmalarnda hipotezden hareket eder ve ilkenin ken
disine deil, bir sonuca ular; gidimli bilgi bunlara denk
den entelektel ilemdir; te yandan, yksek dzeyde
kavranabilir olanlar vardr ve bunlarn iinde ruh hipo
50

tezden mutlak ilkeye doru gider, daha nceki durumda


grdmz gibi imgelerden yararlanmaz ve aratrmalarn
sadece dnceler araclyla srdrr (510 b)\ sezgisel
bilgi byle bir aratrmaya denk den bilgidir.
Bu drt tr bilgi ak seik biimde unu gsterir ki, Platona gre grn hibir kavranabilir balamdan ayrlamaz
ve eer grnmek varla balysa birinden tekine doru
gitmemiz gerekir. Bu tr bir aynm bize aynca unu da gste
rir: Matematiin Platon felsefesinde ok nemli ama, daha
ileride belirteceimiz gibi, tamamen eitici bir rolii vardr.

II. - dealar ve matematik


dealar teorisi ilk kez Krcttylos'ta ortaya kmtr. Herakleitosun bu rencisi Platonun ilk hocasdr ve byk olas
lkla onun dikkatini znel deneyimin elikilerine ekmitir.
Dolaysyla, bu diyalogun Protagorasn tavnnn eletirisiyle
balamas artmaz bizi. Gerekten, bu diyalogda, Sokrates,
Hermogenese yle der: Kesin olan u ki, nesneler kendi
liklerinden srekli varlklardr ve bunlar bize gre deimez
ler ve bize baml deildirler. Bizim bunlar kendi imgeleme
mize gre uraya ya da buraya sreklememiz mmkn de
ildir; ama bunlar kendileri araclyla, kendi varlklarna
gre ve kendi doalanna uygun olarak vardrlar. (386 e)
Matematik bizim bu z kefetmemize yardmc olur.
Phatdon'da (102 b), Sokrates, Simmiasm Phaidondan
ksa ve Sokrates'ten uzun olduunu sylemenin doru ola
can belirtir; dolaysyla, Simmias hem daha uzun hem
daha ksadr, bu sfatlarn kendiliklerinden anlamlar ol51

madii, sadece bir karlatrmann, bir nicelik ilikisinin bun


lara bir anlam verebilecei kesindir. Dolaysyla, grn bize
sadece elikili olarak yansyabilir ve sadece kavranabilir bir
iliki duyulur dnyann grnr elikilerini aklayabilir. Ay
n ekilde, Sokrates, Thcaitetos'ta (154 c) yle bir gzlemde
bulunur: drt kk kemiin yanna konan alt kk ke
mik drt kk kemiin yars orannda bir fazlalk oluturur
ama bu alt kk kemik on iki kk kemiin yanna kon
duunda yar yarya az olur. Dolaysyla, altnn hem fazla
hem eksik olduunu sylemek gerekir: 3/2 ya da 1/2.
Btn bunlann anlalabilir bir aklamasn aritmetik
verir bize. Say duyulur objenin niteliinin bamsz ideasdr, uzamdaki bir karlatrmadan deil, zihindeki bir kar
latrmadan domutur. Birbirlerini tamamlayan iki ilkenin
birlemesinde hem birletiririz hem aynrz, sentez ve analiz
yaparz; 2 saysndan sz ettiimizde madde olarak ikiden
sz etme iddiasnda olmayz, bu nedenle aritmetik ruha,
onu ykseklerdeki bir yere doru gtrecek gl bir atlm
ve saylarn stnde dnme gc verir ve dncelere
grn ya da dokunulabilir nesneleri temsil eden saylarn
sokulmas hibir sknt vermez (Devlet, VII, 525 d). Do
laysyla, sa>alar biliminin ok nemli bir ilevi vardr: bizi
hareket dnyasndan koparr (a.g.y., 525 b) ve ze gtrr,
nk matematikiler sadece dnceyle kavranabilen ve
baka hibir biimde biimlendirilemeyen saylardan sz
ederler (a.g.y., 526 a ); bu bilim ruhu saf zekdan yararlan
maya zorlar, kendinde geree uluabilmek iin duyulur
tanklklara gerek duymaz (a.g.y., 526 b).
Aritmetikle ilgili olarak sylediklerimizi geotnctri, hatta
astronomiyle ilgili olarak da syleyebiliriz. Geometri figr
52

leri figr olarak incelemez, benzedii ve sadece antrmalar


olduu gereklikler olarak inceler: Szgelimi [matematiki
leri kendinde kare, kendinde diyagonal olarak dnrler,
izdikleri bir diyagonal gibi dnmezler ve tm teki fi
grler iin de ayn ey geerlidir. Biimlendirdikleri ya da
izdikleri, glgeler ieren ve suda imgeler reten btn fi
grleri, sadece dnceyle fark edilebilen o yksek objele
re ulaabilmek iin ayn imgeler gibi kullanrlar (a.g.y. ,5 1 0
d). Szgelimi, bilimde duyulur hibir ey yoktur (529 b ) ;
geometri ne doan ne leni inceler, her zaman var olan
ey"in bilgisidir (527 b ) . 1
Matematik vgs ve okulunun giriine yazd geometrici olmayan buraya girmesin yazs dolaysyla Platonu
tebrik edenlerin says ok fazladr. Ama birok kimse de
Platonun matematie ya da matematik retimine verdii
rol unutmu ya da beenmemitir. Gerekten de, Platona
gre, matematik sadece felsefeye hazrlktr, kendi iinde
bir deeri yoktur nk renilmesi gereken mzik
parasnn prelddr sadece (531 d). Mzik parasnn
kendisini icra edecek olan diyalektiktir.

111. - Diyalektik
Dolaysyla, matematik bizi kavranabilir olann yoluna
sokan bir l bilimidir. Ama tek l bilimi midir? Ol1)
Platonda matematikle ilgili olarak bk. Thon de Smyme, Exposition
des connaissances mathmatiques miles pour la lecture de Platon, cv.: J. Dupuis,
1982, yeni bas. Briiksel, 1966; Ch. Mugler, Platon et la recherche mathmatique
de son poque, Strazburg, 1948.

53

nn bilimi inidir? Platon, Protagorasta (356 e) kurtuluumuz


iin tek ya da ift arasnda bir tercih yapmak zorunda ol
saydk, tek ve ifti tanmlamamz salayan lden farkl
bir l bilimine ihtiyacmz olacan, tek ve ifti kurtulu
umuza bal olarak lmemize olanak verecek bir l bi
rimine ihtiyacmz olacan sylyordu. Byle bir l bi
rimi arl da eksiklii de mahkm edebilecek bir doru
l bilimidir. Ama bu ayrm zellikle Poliika'da (283 c ve
devam) belirlenmitir.2 Platon bu yaptnda iki l birimi
verir. Karlkl ilikileri irdeleyen matematik -bu l sa
nat sadece byklk ve kklk ilikilerini dikkate alr,
greli ller verir bize- ve doru lye gre ilikilerle
ilgilenen diyalektik. Gerekten de, matematik varlktan bir
eyler kavrar ama rya gibi bir eydir bu (Devlet, VII, 533
c), nk hipotezlerden, yani varsaymlardan deil, dikka
te almad temel nermelerden hareket eder; bu temel
nermelerden sonuca doru gider (Devlet, VI, 510 b ) } ama
ilkeye kadar gitmez. .Diyalektik, tersine, sonuca doru git
mez, tm hipotezleri art arda geri evirerek, sonularn
dan iyice emin olmak iin ilkenin kendisine kadar giden
tek yntemdir, ruhun gzn bulam olduu pislikten
yava yava karr ve ykseklere doru gtrr ve bu dn
m iin snflandm olduumuz sanatlardan yararlanr; bu
alanda da gerekten tek yntemdir (Devlet, VII, 533 c-d).
Diyalektik doutan ze doru gidile ilgilenir (Philebos, 26
d, bkz. Politika, 283 d ). Zeller'e gre, bu ifade tuhaftr nk

2) Bk:. Rodicr, E lu da de philosophie grecque, Paris (s. 37: Les mathma


tiques et la dialectique dans le systme de Platon).
3) Bkz. Heidegger, Qu'uppeile-t-on penser! (Fr. ev., Paris, 1959, s. 188).

54

fikirlerde dou ve olu diye bir ey yoktur; ama, Rodiernin


belirttii gibi,4 duyulur dnyada z de yoktur; Platonun
ze doru giden bir doutan sz etmesinin nedeni her do
uun amacnn fikir, z, yani yi olmasdr; her hareketin
temelinde kefetme diyalektiine ait olan bir ama vardr.
Bylece u sonuca varlr: Diyalektik yntemini kulla
nan kii sadece her eyin zn tarayabilen kii deildir
(Devlet, VII, 534 b), bunun tesinde, btn bilimlerin do
ruuna ulatnda nesneleri ve varlklan artk yan yana ya
da st ste konmu gibi grmez, onlan bir btnlk ve uyum
iinde kavrar ve bu sayede ona her ey lyinin birliinden
baka bir ey olmayan bir birliin nda grnr. Byle
ce, bir btnlk iinde grebilen kii mantkdr; teki
ler deildir (Devlet, VII, 537 c).
Bu diyalektikte iki aama vardr (Bkz. Devlet, VI, 511 b
ve Phaidros, 265 d);
a) Ykselen diyalektik: bu diyalektik dnceden d
nceye, varsaymsal olmayana, btn dncelerin dn
cesine, yani yiye kadar ykselir, zn kendisini nicelik ve
g olarak aar ve onun tesinde yer alr (Devlet, VI, 509
b). Dolaysyla, ykselen diyalektik, her eyin ilkesini, son
ra da ilkelerin ilkesini kefetmek amacyla okluktan teklie
doru gider. Sokratesin ahlakla ilgili diyaloglannda uygu
lad ve gsterdii diyalektik budur.
b) nen bir diyalektik: bu diyalektik akln gcyle her
eyin dayand varsaymsal olmayan bu ilkenin farkl sonu
larm gelitirmeye ve bylelikle deneylere bavurmadan bir
dnceler dizisini yeniden oluturmaya alr. Bylece,
4) A.g.y., s. 41.

55

Platon, diyalektik yntemiyle alan kiiyi bir bedeni doal


paralanna ayran bir kasaba benzetir (Phaidros, 265 e). nen
diyalektik Devlet ve Ttmaiosta uygulanan diyalektiktir.
Dolaysyla, Sokrates, Phaidrosa ben kendi hesabma
bundan yanaym ite, evet, bunu ok seviyorum: konuabil
mek ve dnebilmek amacyla bu blnmeleri ve bir araya
gelmeleri seviyorum; aynca, baka birinde baklarn bir birli
e doru evirme yeteneini grrsem ve bu birlik de bir ok
luun doal birliiyse bu insann peinden giderim (Phaidros,
266 b) dediinde neyi itiraf etmek istediini anlyoruz.

IV. - dealar
Dolaysyla, saylar, geometrik biimler idealardr, duyulur
olan ancak kavranabilir olan araclyla anlalabilir, obje
ancak mantksal bir etkinlikle tanmlanabilir; aynca matema
tik sadece bir hazrlktr, doru ly gstermez bize; dola
ysyla, Platonun ideadan ne anladm belirtmek nemlidir.
Gerekten de, sadece belli ve duraan bir zden hare
ket eden saylar yoktur. Byk Hippias'ta, Hippias, gzel,
gzel bir kzdr (287 e) dediinde gzellii tanmlamadan
gzel bir eyin rneini veriyor; nk, Sokratesin belirt
tii gibi, gzel bir arptan, hatta gzel bir tencereden de
sz edilir; bir eyin gzel olmasnn nedeni gzelliklerini
gzel eye veren bir eyin var olmasdr (288 a), bizim gzel
diye bildiimiz bir eye gzelliini veren bir kendinde gze
lin var olmasdr. Bylece, mutlak gzelliin varln tan
yan ve eyleri gzelle, gzeli de eylerle kantrmadan bu
gzeli ve bu gzelliin iindeki eyleri fark eden biri (Dev
56

let, V, 476 c-d) gerek bir yaama sahiptir ve dncesi


bilgidir. Bylece, unu syleyebiliriz: bir ey kendi kendi
ne, kendiliinden gzel deildir, bir kendinde Gzele katl
d iin gzeldir (Pluidm, 100 c-d) ve u ya da bu cisim
deki bir gzellik baka bir cisimdeki gzelliin kzkardeidir
ve biimde gzelliin peine dlmesi gereklilii varsaym
(...! btn cisimlerdeki gzellii tek ve ayn gzellik gibi
grmemelgnlmmdoruudur (len, 210r-f>). Bylece,
Lysiste (219 c) grdmz gibi, sevilen varlklardan sevi
len varlklara doru giderek bir ilkeye ulamamz gerekir;
bu ilke bizi sevilen baka bir varla deil, bir ilk sevgi var
lna gnderir ve biz btn teki varlklarn sevildiini bu
varla gre syleriz, ayn ekilde, bir Kendinde Gzelden,
Kendinde Eitten vb. sz ederiz; bylece, her kendinde iin
ayn ve deimeyen bir kendinde Gerekten, kendi varln-dan sz edebiliriz (Phaidon, 78 d). Sokrates, Parmenides'te
(130 c), Parmenides kendisine bir sa, amur, kan phts
ideas olup olmadn sorduunda ve Parmenides cevabnda
daha ok gen olduundan ne cevap vereceini bilemedi
ini ve felsefeyle iyice har neir olduunda bu sorunlar
dan hibirini kmsemeyeceini, nk Zeusun evinde
hibir eyin deersiz olmadn sylediinde arr.
Gerekten de, olaylar rastlantnn deil, kesinlikle bir
dzenin, bir doruluun, bir adaletin, her eyin doasna
uyarlanm bir sanatn rndr; ruh, hayvan, cisim ya da
bir eyayla ilgili olsun, her eyin erdemi bir dzenle ve bu
dzenden gelen uyumlu bir dzenlemeyle" ilgilidir (Gorgas,
506 d). Dolaysyla, Devlette (596 b ve devam) verilen nl
yatak rnei anlalabilir. Ressamn tablosunda grd
mz yatak grlebilen bir yataktr, marangozun yapt
57

yatak zel bir yataktr ama Tanr gu ya bu yata yapan bir


zanaatkar deildir, o temel yata yapmgtr. Dolaysyla, idea
dnyaya tm anlamn kazandran bir yap iinde yer alr.
Bu nedenle, Ksenokratesin aktarm olduu idea tanm
Platonun retisine denk der tamamen: dea yaplan
doa iinde her zaman var olan ve olacak olan varlklara
model oluturan nedendir.5

V. - deann z
Kendinde Gzelin, Kendinde yinin varln ifade ediyoruz ve ayn ekilde biraz nce okluk gibi nitelendirdii'
miz eylerin her birinin tek olan ve z dediimiz ideasma
denk dtn sylyoruz (Devlet, VI, 507 b); Platona
gre, okluklar tasarlanmazlar, grlrler ve idealar ta
sarlanrlar ve grlmezler.
Bu kendinde gzel" dncesinden anlayabildiimiz
eyi derinletirmeden nce Platonun sylemek istedikleri
konusunda iki kart anlam olan ve Platonun Parmenideste
nceden ifa ettii olas iki eletiri stnde duralm.
a)
Bir itirazc, belki Antisthenes, belki Diogenes, atlan
kesinlikle grdn ama Platonun "kendinde atn gr
mediini sylemitir; Sokrates ideay gerei oaltan ve
kavranamayan bir gereklik yapan bu grten hareketle
nl nc insan eletirisini getirmitir. Aristotelese gre,
Platonun yanl duyulur nesne idealarn ayrm olmas
ve bylece aklanmam ikinci bir gereklii aklanmak
istenen bir gereklik stne oturtmu olmasdr. Dolaysyla,
5) Proklus tarafndan aktarlmtr, Purrrumides iinde, V, 136.

58

bir yanda duyulur insan, bir yanda da kavranabilir insan var


dr; ama bu durumda duyulur insana ve kavranabilir insana
zg olan ey bizi bir nc insana gtrecektir, bu n
c insan, kendinde insan ve duyulur insanda ortak olan
bizi bir drdnc insana gtrecektir ve bu byle sonsuza
kadar gidecektir.6 Aristotelese gre, tmeller Platonun yap
t gibi tz deil, ortak nitelik zellikleri gibi grld tak
dirde bir nc insan eletirisinden kanabilmek mmkn
deildir; Aristotelesi biim dncesi buradan gelir.7 Do
laysyla, nc insan eletirisinde idea teki varlklarn
yannda yer alan ama onlardan ayr bir varlk olur.
Platon bu eletiriyi Kratylos (432 c) ve Parmenides'te
nceden sezmitir: Birok varlk sana byk grndkle
rinde, bu varlklarn btnlne egemen olan bakn on
larda byiik ihtimalle belli bir teklik ve zdelik gryor;
ve bylelikle byk olan bir birlik gibi gryorsun.
Senin varsaymn dorudur, demitir Sokrates.
Peki, o zaman, kendinde byk ve biiyk okluklar,
btne egemen olan birinin bakna gre bu byklkle
rin hepsine bu byklk zelliini empoze eden yeni bir
bykln birliini gstermezler mi?
Olabilir.
Dolaysyla, yeni bir byklk ideas ortaya kacak ve
buradan da kendinde byklk ve paralan dncesi f
kracaktr: yeni bir ideann egemen olaca yeni bir btnlk
ve bu btnln btn paralar byklklerini bu yeni

6) Bkz. Aristoteles, Metafizik, A 990 b, M 1079 a 13 (bu konuda bkz.


Bobin, m thorie platonicienne des ides, s. 15, 21, 50. 609).
7) Bkz. Aristoteles, Metafizik, Z 13, 14.

59

ideaya borlu olacaklardr; dolaysyla, artk her idea birlik


deil sonsuz okluk olacaktr. (Parmenides, 132 a).
b)
kinci eletiri bir gerekilik eletirisi deil, idealizm
eletisidir.
Parmenides, Sokratese bu idealann her birinin bir d
nce olmad ve ruhlardan baka hibir yerde orataya
kamayaca eletirisini getirmedii takdirde... (Parmenides,
132 b). Bu, ideanm sonu olarak sadece bir akl varl, zih
nin grebildii bir ey olduu anlamna gelir.
Bu iki zorluktan nasl bir sonu kararak gerekir? Duyu
lur olann gerekiliinin bizi septisizme gtrdn biliyo
ruz; kavranabilir olann gerekilii bu kavranabilir olanla
nasl iletiim kurabildiimizi bilme sorusunu getirir; idealizm
basit bir dncenin nasl bilinen bir varlk olabildii sorusu
nu ortaya atar. Platonun bykl, bize gre, kesinlikle mil
araclyla bir zm getirmesidir: idea nesnelerde akndr (ve
Timaios mitlerinin bizi stnde bilinlendirmek istedikleri eydir
bu) ve ruhta ikindir (ve bu ruha ynelik btn mitlerin bizi
stnde bilinlendirmek istedikleri eydir). nsan kendisini kr
eden (duyulur dnya) grnr olanla kendisini kr eden bir
n (kavranabilir dnyay aydnlatan yi) kavanda bu
lunmaktadr. nsan burada nesnelerle yetinemeyecek kadar ok
grr ama kendisini bir Tann gibi gremeyecek kadar da az grr.
Aslnda, daha sonra Descartesta grdmz tavr Platonunkinden ok uzakta bir tavr deildir. Descartesa gre,
kesinlik nesnelerden deil, idraktan gelir, ak seik fikir
Descartesm sezgi dedii saf ve dikkatli bir akln kavra
yndan gelir.8 Ama bu ak seik fikrin nereden ge
8) Descartes. Rgles (xwr la direction J e lesjnil, say III.

60

lir? Benden gelmez, ben deyim yerindeyse onu alan ve ken


dinde tutanm; nk organizmamzn cisimlerden alabile
cei duyulur bildirilerden gelmediklerini kesinlikle belirt
mek amacyla baz fikirlerimizin doutan geldiini syleyebilsek de, bunun anlam, bu dncelerin bizden do
madklar ama bizimle birlikte domu olduklandr. Bun
lar Descartes iin Tanrnm bize verdii markadr... Tpk
bir iinin eserine vurduu damga gibi... Ebedi gereklerin
yaratcs ve ak seik fikirlerin gvencesi olan bu Tanr
bilginin anlamnn kesinlikle insan iin bir anlam olduu
nun ama bunun insandan gelen bir anlam olmadnn ta
nkldr.
Bylece, unu syleyebiliriz: Platonda olsa olsa hem bir
fikir gerekilii -nk dnlebilir olan verir o (bu ne
denle kesinlikle ayndr ve bu nedenle onu kefedebilmek
iin bir dnm gereklidir)- ve bir fikir idealizmi vardr,
nk bu fikir insan tarafndan dnlmtr (bir insan
dncesine indirgenemez). Fikirler teorisinde en byk
zorluun cevabnn verilmesine olanak salayan da budur
byk olaslkla: fikirler bizim iinseler ve bilinebiliyorsalar kendilerinde deildirler ve kendilerindeyseler bilinemez
ler (bkz. Parmenides, 133 b ve devam). Gene, bir baka
deyile: fikirler bizim iindir ve fikir deildirler ya da kendilerindedirler ve o zaman da bizim iin deildirler. Platon
bir ey dnmenin ayn zamanda bir fikir dnmek oldu
unu gstermek ister: insan dndnn stndedir, dn
ce aracmm altndadr.
Platon mitin kavuulmayan ynnde bir yol amasn
talep ederek bizi bu zorluk konusunda bilinlendirmesini
isteyecektir.
61

VI. - dealarn katks9


nceki blmlerden anladmz kadaryla, idealarn kat
ks problemi, idealarn duyulur dnyaya katks gibi deil,
idealarn kendi aralarndaki bir katlm problemi olarak an
lalmaldr. Bu konuyu irdeleyebilmek iin kronolojiyi kabul
etmek zorundayz: Parmenides, Sofist, Philebos, Timaios. Platon
yorumculannn ounun hemfikir olduklar gre gre, Pla
ton, Parmenideste, zmleri Sofis tte bulunan zorluklar
sergiler.
A)
Parmenides: Sokrates bu diyalog dneminde henz
gentir, daha ok bir partnerdir ve tartmay gtren Parmenidestir. Bu diyalogda iki blm vardr: Birinci blmde
Sokrates Zenona duyulur eylerin hem tek hem ok .olma
snn kesinlikle artc olmadn syler (129 c-b-c-d-e).
Szgelimi, ben buradaki insanlardan biriyim ama oklukum, nk sa tarafm sol tarafmdan farkl, cepheden
farkl, srtmdan farkl gzkyorum vb. Ama idealarla il
gili olarak ayn eyleri syleyebilecek miyiz? Szgelimi, nce
benzerlik, farkllk, oulluk, birlik, hareketsizlik, hareket
ve tm benzer zleri ayralm ve bir kenara koyalm; daha
sonra bunlarn aralarnda karabilir ve aynlabilir olduk
larn kantlayalm; ah, Zenon, o zaman ne kadar mutlu,
9)
Bu paragrafla ilgili olarak bk:. J. Wahl, Etude sur le Pimnnide" de
Phuon, Paris, 1926, Joseph Moreau, Sur la signification du Parmnide" Le
sens du platonisme iinde ($.303). Victor Brcichard, La thorie platonicienne
de la participation daprs le Parmnide" et Le Sophiste" Etudes de philosophie
ancienne et de philosophie moderne, Paris, 1926. A. Dis, La dfinition de l'Etre
et lu nature des ides dons Le Sophiste" de Platon, Paris. 1932. Rodier. Le Philbe,
Etudes de philosophie grecque, Paris, 1926 iinde. A. E. Taylor, The Parmenides"
o f PLo, Oxford, 1934.

62

ne keyifli olacam (129 d-e). Bu soruya cevap verebil


mek iin diyalogun tm ikinci blmn dolduran o zor
ie teslim olmamz gerekir, oulluk varsa, ondan kmas
gereken eyi aramak ve kendilerine ve Teklie gre ok
luk iin ve kendine ve oklua gre Teklik iin... oul
luk yoksa, gene ondan kabilecekleri irdelemek ve Teklik
ve oulluk iin ... Kendilerine gre ya da birbirlerine gre
(136 a). Parmenidesin gelitirdii btn ince hipotezlere
bakalm.
1/Bir Teklik farz edelim (137c); birTeklik varsa, Eleacln gr dorultusunda mutlaka birTeklik bulunduunu
ileri srersek, bu Teklik her trl okluu, her trl bln
meyi, her trl deiiklii, birliiyle ztlaacak her trl za
man fikrini dlar. Dolaysyla, bu Teklik tannamaz ve ak
lanamaz. O zaman, biz belki sadece unu syleme mecburi
yeti iinde oluruz: Teklik tekliktir ve baka bir ey deildir,
bylece, belki de Antisthenes ve Megarallarn bizi mahkm
etmek istedikleri bir zdelik ilkesi araclyla bir tr sus
kunlua doru gidebilirdik. Bylece, mutlak olarak bulundu
u ne srlen Tekliin ne ad, ne nedeni, ne bilimi, ne de
Teklik grnm vardr.
2/Teklik varlksa eer; burada, Teklik birinci hipotezde
olduu gibi yklem deildir, bir varlk yargsnn znesidir:
Teklik yaamn srdryorsa, bu durumda btn ztlar
kabul eder, sonsuz ilikiler ve ortaklklar iinde bulur ken
dini, sonunda okluk olur ve her eyi sylemek mmkn
dr onunla ilgili olarak.
3/ Bu nc analiz yorumcular iin bir problem ortaya
atar nk tartmann bir temel plan iinde yer almaz
63

(136 ci'b'C) . Brochard bir ey sylemiyor bu konuda, Taylor


ise tabloda bir glge gryor bu balamda ve Platon asn
dan sanatsal bir hatadan sz ediyor. Platona gre, eer Tek
lik hem teklik hem okluksa ve te yandan ne teklik ne
okluksa, zorunlu olarak varla katld bir an vardr, n
k hem vardr hem de var olmad iin varla katlmad
bir an vardr (155 e). Bu deiim ne harekette, ne hareket
sizlikte, ne zamanda gerekleebilir, sadece an iinde olup
biter. Dolaysyla, an birinci hipotezden ikinci hipoteze
geii salar, varln ve yokluun birliidir. Jean Wahl yle
diyor: Platonun gstermek istedii zihnin o zamana kadar
hapsedilmi olduu alann tesine geebileceidir ve deyim
yerindeyse zamann delinebileceidir |...| Hareket dn
cesi her niteliin hareket halindeki varla yklenemeyecei
bir zamandlk dncesi ierir."10 Belli bir ann olutur
duu bu tr bir varlk ve yokluk sentezi iinde ve Eleaclk
ve Herakleitosuluun uzlam gibi grndkleri bir yer
de Hegel felsefesinin iaretleri grlebilir.
imdi de, J. W ahlle birlikte, hipotezler birikirler ama
yok olmazlar11 diyerek ilk iki hipoteze tekilerden gelen
eyleri irdelemeye alalm.
4/Teklik varlksa (ikinci hipotez) eer, tekilerden, yani
Teklikten farkl eylerden gelen nedir.7 (157 b) Bu teki
eyler Teklikten farkl olduuna gre paralan vardr; ama
bizim btn, birlik, btnlk vb. dediimiz belli bir T ekliin
deilse neyin paralandr bunlar? Dolaysyla, tekiler hem

10) Jean Wahl, Essai sur U Pann&ude" dc Platon, s. 167-170. Bu nc


hipotezle ilgili olarak ayn zamanda bkz. J.Moreau, Lt sens du pLutmisme.
11) A.g.\., s. 172.

64

teklie hem oklua katlrlar; sonu olarak, okluk hem


sonlu hem sonsuzdur, hem kendisine benzer hem kendisin
den farkldr, hem hareket hem hareketsizliktir: tm ztlk
tan iinde tar. Sonuta, okluktan baka bir ey olmayan
okluk ve teklikten baka bir ey olamayan teklik biline
meyeceklerdir. J. W ahlin belirttii gibi, burada diyalogun
doruk noktasnda bulunuyoruz: Diyalogdaki Parmenides
gen Sokratese iirdeki Pamenidesi rtme yolunu gs
terirken tekinin, teklik olmadndan, varlk olamama teh
likesi karsmda teklikten fazla olmas gerektiini belirtir.
Tarihsel Parmenides Teklik ve Hilik arasna hibir ey koy
muyordu; Sokratesin Eleac hocas Teklik dndaki bir
teki -okluktan baka bir ey olamayan- fikrini getirmitir
tekrar. Teklik ve Hilik arasnda okluk yerini alr.12 Bylece, farkllk ve oulluk fikirleri aralarnda balanmtr
birbirlerine ve kesinlikle bir katlm olan birlik fikriyle iliki
ierirler. J. Wahlin her zaman syledii gibi: okluk, ok
luk olan bir Teklik ierir. rdeki Parmenides varln var
lkla dolu olduunu sylyordu; diyalogdaki Parmenides
varln oul olarak varlklarla dolu olduunu sylyor dik
katli bir tavrla. Bu balamda, bu Teklik eksik deildir n
k paralar vardr. Bu okluun da her bir paras gerektir
nk Teklie katlr (... J Dolaysyla, Tekliin teki eyler
stnde bir etkisi vardr ve bu etki onlar teklikler gibi gs
terir; Teklik onlarn iinde grlr. [...] Teklik dndaki
teki belirli teklikler olan btnlkler iine dahil edilebiliyorsa eer, Teklie katld iin mmkndr bu. Onu T ek
likten ayrrsak biimsiz ve sonsuz bir nitelik iinde dalr.
12) A.g.y., s. 176-179. Ayn zamanda bkz. ayn yaptta s. 196 ve 256.

65

[...] Bylece, her ideann kendinde idea olduu ve birbiri


ne baland gerek bir Platonculua ularz. Artk Tekli
in bir idea olduunu ve ideanm da bir birlik olduunu
syleyebiliriz.
5/ Bir Tekliin bulunduunu ne srersek (birinci hipo
tez) tekiler nedir? (159 b)u tekiler Teklikten ayn oldu
undan onlar hakknda ve de Teklik hakknda hibir ey
sylemek mmkn deildir; bylelikle, Eleaclk hem ok
luu hem Teklii kaybetmi olur.
imdi de olumsuzluk hipotezlerine bakalm.
6/ Eer teklik yoksa (160 b), bu, ikinci hipotezin yok
saylmasdr. Teklik yoktur diyebilmek iin neden sz edil
diinin bilinmesi gerekir ve, dolaysyla, Teklik konusunda
belli bilgilere sahip olmak gerekir. Eer Tekliin bulunma
dnn bir gerek olduu syleniyorsa bir tr yokluun var
l sz konusudur ve ikinci hipotez problemine dnlr
yeniden: hareketsizlik ve harekete benzerlie ve farklla,
ksacas tm ztlklara katlm. Ama Tekliin bulunmad
farz edildiine gre bir varlk grn sz konusudur. Bu
rada hareket ve dnce alannda buluruz kendimizi.
7/Tekliin olmad farz edilirse (163 b), bu, birinci hi
potezin yok saylmasdr; burada daha ak seik biimde
grlr bu yoksayma: Teklik hibir bilimin, hibir fikrin
konusu olamaz ve biz gene suskunlua mahkm oluruz.
Bu son iki olumsuz hipotezde tekilerin durumu nedir
o zaman?
13)
Robin (Platon, s. 135, n. 1) yle diyor: Eer teklik varlksa for
ml ikinci hipotezde de aynysa, besinci hipotez kincisinin uzantsdr;
Brochard, Dids, Wahl ve Moreauyla birlikte yazdan ok zekya gven
mek gerekir.
66

8/ Altnc hipotez olgusuna gre, yani Tekliin olmamas


durumuna gre tekilerin durumu nedir (164b)? V. Brochard
ak seik zetliyor durumu: teki eyler, var olmadklanna gre, teklie gre deil, kendilerine gre teki eylerdir
ve teklik var olmadna gre varlklan sadece okluklanna gre belirlenebilir ya da birbirlerine gre tekidir bun
lar. Bununla birlikte, birbirlerinden farkl olabilmeleri iin,
her birinin, esasen okluk olmakla birlikte hi deilse teklik
grnmne sahip olmas gerekir... Dolaysyla, varlklar
dan oluan bir toz bulutu, bir d gibi srekli bizden kaan
bir grn karsnda buluruz kendimizi; ama bu durum
bu kap giden grnn bir say gibi grnmesine engel
deildir nk bir tekliktir. I -.. 1 Baka eylere varlk duru
mu mal edilirken rtk biimde bir teklik mal edilmitir;
dolaysyla, teklik olmasa bile ondan bir eyler, bir an, bir
iz vardr. [...] Bylece, Teklik, hiliinin dibinden bir tr
kavranabilirlik yanstr ve bu kavranabilirlik nes
nelerin geri kalan zellikleri konusunda bilebileceimiz her
eyi kapsar. Burada, ok byk bir olaslkla, artk hareket
ve duyum yoktur, hareketin grn, Platonun diyalektik
biimde aklamak istedii hayal ve d vardr. Maddeyi
d araclyla fark ettiimiz Timniosun bir blmnde bu
teoriye bir antrma yaplmtr belki de.14
9/ Tekliin olmad farz edildiinde tekiler nedir? (ye
dinci hipotezdeki olgu) (165 e) Bu durumda, Teklik yoksa
14)
V. Brochard, Etndes de plulosnphie tmcienne et de philosopkie moderne,
s- 125. Brochardm szn ettii Tmmiostaki blm (52 b) genellikle yer,
mekn dediimiz kavramlardan sz eder. Brochard, Platonda yerle maddeyi
zdeletirir ve bu balamda Aristotelesin son derece tartmal bir olumla
masna (Fizik, IV. 2,209 b) dayanr.

67

hibir ey yoktur. (166 c) Gerekten de, her okluk teklii


gerektiriyorsa nesnelerin okluk olduklarn sylemek bile
mmkn deildir. Dolaysyla, Tekliin olmad farz edildi
inde okluk da yoktur ve her ey uar gider.
Baz yorumculann Eleallann tartmalarn alaya alan
sz oyunlanndan baka bir ey gibi grmedikleri bu diyalog
dan ne gibi bir sonu karlabilir? Diyalog yle bitiyor:
Teklik olsun ya da olmasn, o ve tekiler, grld ka
daryla, kendileriyle ilikilerinde ve karlkl ilikilerinde,
olas tm alardan her eydirler ve hibir eydirler, her ey
gibi gzkrler ve hibir ey gibi gzkrler. (166 c) Bir
baka deyile: ya her eyle ilgili her ey aklanabilir ve
zaman her ey gerek olduundan hibir ey gerek deil
dir; ya da hile ilgili olarak hibir ey sylenemeyebilir ve
o zaman da gene hibir ey gerek deildir. te Parmenides'in
gstermi olduu k yolu olmayan ikilem, Platonun
rtmek istedii bu konumlara mahkm eder bizi.
Platon'un Parmenidesin mantksal bir devam olan Sofist'te sergiledii zme gelince, Platon ikilemi reddediyor:
bizi bilgisizliin ya da ar bilginin dourduu septisizme,
bovercilie ya da suskunlua mahkm eden her ey ger
ektir ya da hibir ey gerek deildir ikilemi. V. Brochardn
dedii gibi, Platona gre: u anlama gelen bir orta terim
vardr: birbirlerine gre ifade edilebilen fikirler vardr ve
aralannda birleemeyen baka fikirler vardr. Alternatif do
rulamak iin yokluun varla deil, varln yoklua katla
bileceini kantlamak gerekir: Parmenideste zel bir olguy
la ilgili olarak gsterilen ve Sofise'te genel olarak gelitirilen
budur. Ama yeterli deildir; ayrca, tm idealarn kaytsz
68

artsz birbirlerine katlmadklarn ve aralarndaki ilikinin


sadece akl yrtmeyle ilgili olmayan ve yce ya da tanrsal
bir bilimin ulaabilecei baz yasalara ya da kurallara bal
olduunu da gstermek gerekir: Diyalektik. Parmcnides'te
dile getirilmeyen ve Sofist'te ak seik biimde anlanlan
diyalektik.15
B)
Sofist: bu diyalogun altbal Varlk st'inedir ama
hata stne bir tanm verilmek istenir diyalogda. Sokrates
de katlr diyaloga ama Eleal bir yabanc konumundadr ve
Theaitetos da en nemli muhatabdr. Yabanc Theaitetosla
birlikte bir sofist tanm yapmak ister. Sofist varlkl gen
lerle (tccar, perakendeci, ruh bilimleri satcs, sylevler
veren atlet) ilgilenen bir avc gibi tanmlanr. Sonu ola
rak, sofistin sadece hayali bir sanatla ilgili dersler veren bir
prestij reticisinden baka bir ey olmadn syleyebiliriz
(236 .). Ne var ki, sofisti tanmladmz dndmz
bir anda elimizden kaveriyor o: yanl, hayali, taklidi
retmek sonu olarak yokluktan sz etmektir, oysa, hepimi
zin babas Parmenidesin nl szn (hayr, asla yokluklan zorla varlk yapmayacaksn; dncelerini zellikle bu
tr bir aratrma yolundan kurtar16) benimsediimiz takdir
de u sonuca varmak zorunda kalnz: Yokluu kendi iin
de doru biimde ifade edemeyiz, syleyemeyiz, dneme
yiz; tersine, bu kavram dnlemez, dile getirilemez, ifade
edilemez." (238 c) Dolaysyla, sofist snlmayan bir s
naa snabilir (239 c) nk yle diyecektir bize: yok

15) V. Brochard, Etudes de fhilosaphie emcienne et de f>lufosal>hie modeme,


s- 130.
16) Fgt 7, SopJiste'te aktarlmtr, 237 a. (Fr. ev. A. Dies).

69

luktan sz edilemezse ona bir hayal sanat, yani olmayan


dan sz eden bir sanat retme sulamasn getirenleyiz.
Parmenides bize olmayanla ilgili olarak hibir eyin syle
nemeyeceini rettiine gre, sofistin yanl ya da hayal
olan eyden sz eden biri olduunu nasl syleyebiliriz? Ve
ite sadece sofisti deil, hatay da tanmlayabilme olanak
szl iine dyoruz.
Bu zorluktan kurtulmann tek yolu Parmenidesin tezini
brakmak ve yokluun belli bir iliki asndan var olduu
nu ve varln da belli bir biimde yok olduunu (241 d)
ne srmek olan ana babay ya da hkmdan ldrme
olgusudur (241 d). Ama yokluktan anlalmas gereken
varlm tersi deil, baka bir varlktr (256 d-e ve devam);'
dolaysyla, yokluk deiikliktir ve varln dnlemeyen
mutlak zdd deildir, szgelimi, hareket hareketin yokluu
olan hareketsizliin yokluu deildir. Bylece, her dnce
nin evresinde bir varlk okluu ve sonsuz bir yokluk ni
celii vardr (256 e), her fikir bir varl tanmlar ama bu
varlk tek deildir, bir varlk teki varlklardan farkldr ve
varlk tekinin okluu orannda yoktur. (257 a)
Dolaysyla, varlk Parmenidesin inanr gzkt gibi
aklm kalm, hareketsiz, yce, kutsal ve ruhsuz deildir
(249 a ) ; eer yle olsayd kendimizi Megarallarn ve Antisthenesin sz oyunlarna indirgemi olurduk, zdelik ilkesi
totolojisine mahkm ederdik ve bir eyi kendi olmayan bir
ey gibi tanmlama riskiyle u dnceyi dile getiremeyece
imizi iddia ederdik: iman iyidir ancak iman imandr ya da
iyi iyidir. Varlk ilikidir ve bu nedenle Eleallann arkasn
da saf tutamayz, varlk ancak iliki iinde ayndr: teki
nin niteliinin bir blm ve varln niteliinin bir blm
70

attnda, bu kartlk, deyim yerindeyse, varln kendi


sinden daha az varlk deildir; nk ifade ettii ey kesin
likle varln zdd deildir, sadece kendisinden baka bir
eydir. (258 (?) Dolaysyla, varlk ne udur ne budur, her
zaman bir nc unsurdur. (250 b)
Platon'a gre be yce tr vardr (254b): hareketle ve
hareketsizlikle birleebilen ama ne harekete ne hareketsiz
lie indirgenebilen (aksi olsayd, hareket hareketsizlikle zdeleirdi) varlk -hareket'lareketsizlik- ve bu trn her
biri kendisiyle ayn olduundan ve tekilerden farkl oldu
undan ayn ve tekiyi eklemek gerekir. Dolaysyla, Platon,
Sofistin tmn kapsayan esas nermeyi formle edebilir:
Trler kanrlar. Varlk ve teki her eye kanr ve her ey
de bunlara karr. Bylece, varla karan teki bu katlm
nedeniyle vardr; bununla birlikte, kesinlikle katlm olduu
ey deildir, tekidir ve varlktan baka bir ey olduundan
ok ak seik bir gereklilikle yokluktur. Buna karlk, varlk
tekine katldndan geri kalan trlerden farkl olacaktr.
Dolaysyla, hepsinden farkl olarak ne onlardan ayr bir
ey ne kendisinin iinde olmad tekilerin toplamdr; yle
ki, varlk, tartlmaz biimde, binlerce ve binlerce defa ke
sinlikle yoktur ve tekiler bireysel olarak ve btn olarak
birok iliki iinde vardrlar ve birok iliki iinde de kesin
likle yokturlar. (259 a-b) Bylece, varlk btn trler iin
de yer alr.
Laf cambazlklan gibi grlebilecek bu gelimelerden ne
gibi bir sonu karlabilir? Birok yorumdan sonra, birka
satrda yeni ve zgn bir Platonculuk yorumu getirdiimiz
iddiasnda deiliz ama Platonun felsefesinin logos ve ayrlma
ilikileri problemi evresinde rgtlendiini sanyoruz biz.
71

VII. - Katlma ve ayrlma


unu unutmayalm ki, So/stteki ama, varolmayan eyden sz edilemeyecei gerekesiyle kendisine yalanlann ho
cas denmesine itiraz eden o tuhaf kiilii tanmlayabilmekti.
Ana babay ya da hkmdar ldrme olgusu ele geirilemeyen bir smaa snm olan bu sofisti ele geirmemize
olanak salayacaktr.
imdi sahte sylemler, seninle ilgili olarak, aslnda ayn
olan teki gibi anlatan ve kesinlikle olmayan varm gibi
gsteren fiiller ve isimler vardr; ve ite gerekten ve doru
biimde sahte bir sylem oluturan bir tr meydana getir
mek gibi bir ey bu. (263 d) Sofist dnceye dayal bir
taklit sanat gelitirir: doksomimetik (267 e), sofist bilgeyi
taklit eder (268 c). Varlk olamayan trleri kartrr, varlk
olmayan grne snr. Sofist bize kendini ele vermeyen
eyi verdii iddiasndadr, bylece, bir erdem hocas oyunu
oynar ve erdemi renmenin yeterli olduu bir maharete
indirgemek ister; var olmayan eyi hareketli klar ayn za
manda, bylece, sbjektivizmi ve mobilizmi var olan dn
ceden yoksun klar bizi.
Dolaysyla, sofist, ayrlmas gereken eyleri birletiren ve
birleik olmas gereken eyi ayrandr. Onun retoriini saygn
klmaya alan katlm olgusu, kendi aralannda bir araya
gelen ama maaradaki tutsaklarn dncelerinin krallmda hareket ettiinden katlmn sentezlerini gerekletire
medii nesnelerin yatayl dzleminde etkin olur. Retorik
bir grn tekniidir.
Felsefenin en yce bilimi olan diyalektik alannda her
ey ok farkldr. Diyalektik binbir eit karklk olaslna
72

dalabilmek amacyla varlktan ayn yataylk dzleminde her


eyi kantran bir grn teknii deildir kesinlikle, bu ey
lerin grnlerinin varl olan dnceye bal olmalan ge
reken kopyalan birbirine kartrmaz. Dolaysyla, bir filozo
fun akl yrtmeleri her zaman varlk dncesine uygulanr
ve, dolaysyla, iinde parlad ihtiam sayesinde bu blge
yi de filozofu da grmek kesinlikle kolay deildir. Sradan
bir ruhun gzleri tannsal olana srekli bakabilecek kadar
gl deildir. (254 a-b) Diyalektik btn trler arasnda
gezen varl izlemeye alr, uyumlar ve farkllktan arar,
bu nedenle bunu becerebilenin gzleri, her biri farkl birok
fikir arasnda her yne gidebilen tek bir fikri kavrayabilecek
kadar keskindir; tek bir fikrin dandan kavrad farkl bir
ok fikir, birok btnlk arasna dalm ama birliinden
kopmam tek bir fikir; nihayet, mutlak soyutlanmlklan
iinde bir yn fikir. Oysa, byle bir beceriye, yetenee sahip
olmak, her biri iin hangi birlikteliklerin mmkn olup olmadklann trlere gre ayrabilmeyi bilmektir. (253 d-e)
Varln olmadn ama btn trlerin iine yaylm
olduunu sylemek, onun u ya da bu ey olmadn ama
u ya da bu eyi oluturduunu sylemektir; bu nedenle,
Platon, tekine katlan varln trlerin geri kalan blmn
den farkl olacan syler, onlarn tmnden farkl oldu
undan ne tek bana onlardan biridir ne de iinde kendisi
nin bulunmad tekilerin btnldr; varlk yoktur
nk kendisini olmadklar varlktan ok daha fazla olduklan bir olumsuzlukla olumlayan tm yokluktan inkr eder.
Boylece tekiler olduka varlk yoktur. (257 a)
Bylece, varln hem yokluklar olarak ayr olduunu
hem de yokluklar olarak ayn olmadm syleyebiliriz. Ger
73

ekten de, o, onlar deildir ama biricik kendisidir ve saylannm sonsuzluu iinde de tekiler yoktur. (Sofise, 257 a)
A. Dis ok gzel ifade ediyor: Yokluk varlk kadar gerek
tir; varln her konumuna bu konumun getirdii sonsuz
olumsuzlamalar denk der, onlar olmakla birlikte o olma
yan, o olmakla birlikte kendisi olmayan varolulann saysz
okluu...17
Bu nedenle, Ayn ve teki Sofisttelci be byk tr iinde
yer alrlar nk varlk her yerde, her zaman kesinlikle ay
ndr ama sedece belli bir yerde olmas dolaysyla da teki
dir. Bylece, Ayn ve teki hem dnyann ruhunda hem
de insann ruhunda bulunurlar.
Tinuiosta Demiurgos tpa tp ayn ve tekbiimli baka
bir dnyaya gre bir dnya yaratmtr (Tinaios, 29 a-b),
yle ki, bizim dnyamz baka bir ebedi dnyann imgesi ve
kopyasdr. Bu ebedi dnya ruhu olan bir canldr, bu dn
yann ruhunu Demiurgos blnmez ve deimez tzle blnebilen tz kartrarak yapmtr; Demiurgos bu karm
dan Ayn ve tekiyi ieren nc bir tz elde etmi (34 b
ve devam),18 sonra bu tz kantrm ve tz tek bir
tzde birletirmitir. Dolaysyla, Ruh Ayn olann doas,
tekinin doas ve nc tzden oluur. Ve bu gerek
lik karmndan olumu, matematik olarak blnm ve
birlemi olan ruh kendi evresinde hareket eder ve kende
dner. Blnebilir bir tz olan bir objeyle ya da tz bln
mez olan bir objeyle ilikiye girme durumuna gre tm zel

17) L a dfinition de lEtre et la nature des ides dans "Le Sophiste" de Platon,
Paris, 1933, s. 127.
18) Zor ve dzensiz bir metin.

74

varlyla hareket ederek hangi tzle ayn olduunu, hangi


tzden farkl olduunu ifade eder. Ama zellikle de unu
gsterir: hareket halindeki nesneler var olmaya ve birbir
lerini tekilere ya da hi hareket ermeyen nesnelere gre
nasl ve ne zaman yoururlar. (37 a-b)
Demiurgos daha sonra Btnn Ruhunu oluturduu
delikte yeniden bir karm yapm ve bu karm yldzlar
la eit sayda ruh iinde bltrm, onlara Btnn doa
sn retmitir (41 d-e). Bu ruhlar daha sonra zamamn ara
lar iine atlm ve bir bedenle birlemilerdir. Ama bu be
den, iinde kendisini oluturan topran, suyun, atein ve
havann az ok iddetli hareketlerini tar, yle ki, ruh bu
hareketlerden rahatsz olur ve bilgiye sahip olaca yerde
sadece duyunlarla yetinir. Bedenin hareketleri ruhlarn ge
limelerini engelleyince o zaman ruhlar bir eyle Ayn olan
eye ya da gerek adlara zt adlardan Farkl olan eye ba
vururlar ve yalanc ya da deli olurlar. (44 a) Ama ruhun
kprtlar bedeni oluturan tzlerin hcumunu bastrd
takdirde o zaman ruhlar tekine ve Ayn olana gerek
adlarn verirler ve bunu yle bir ekilde yaparlar ki bu zel
liklere sahip olan saduyuya da sahip olur. (44 b)
Dolaysyla, diyalektiin amac udur: Ayn olan ve te
kini kavramak, etleri uzuvlann birbirlerine eklendii belirli
noktalara gre kesen kasap gibi eklemlenmeleri gz nnde
bulundurmak (Phaidros, 265 c). Diyalektik, eyleri birbirle
rinden ayran dnyann yapsn ieren bir katlm olan fikir
lerin katksyla logosla rtme abasdr. Dolaysyla, diya
lektik, ayn olann insann lsne gre deil, tannnn l
sne gre nerede birlemi olmas gerektiini kavrayabilme abasdr.
75

Philebosun19 ieriinde varln drt tr de vardr: snr


szlk, deerlendiren snr, iki ncln kanm ve kanmm
nedeni. Yorumcularn bu drt tr saptama hipotezlerinin
says ok fazladr; vard sonulann tmnden yararlan
dmz G. Rodier ok etkili bir biimde sunmutur bu ko
nuyu.20 Dnce snr ls ve snrszlk"tan, yani d
ncenin bir ilemi ve kaplam olduundan birlik ve okluk
tan oluan kanmdr: szgelimi, gen fikri bu dncenin
snrlann belirleyen bir z ve bu fikir iine giren ok sayda
gen ierir. Ama duyulur olan da bir karmdr ve bu ka
rm iinde "snr ls fikir ve hareket akkanl snr
szlndan oluur. Evrende ve insanda snr ls ruhtur.
Kanmm nedenine gelince, belirli ve belirsiz olann birle
tii ve uzlat dnyann uyumuna ncelik eden tanrsal
lktr (26 h).
Bylece, diyalektik yeniden belirlenir, mkemmel bir
biimde olmasa da, yksek dzeyde bir rgtleme ilkesi olan
bu nedeni taklit eder, karm ilkesiyle zdelemeye alr:
zerinde anlamaya vardmz gibi, trler de karlkl ola
rak bu tr karmlar oluturabileceklerine gre, hangi tr
lerin karlkl biimde uyumlu olduklarm ve hangilerinin
uyumlu olamayacaklarn doru olarak belirlemek istiyor
sak, sylemler arasnda yol bulabilmek iin bir bilime ka
nlmaz biimde ihtiya duyulmayacak mdr? Ayn ekilde,
bu trlerin her ey arasnda bir sreklilik salayarak kombi19) Bu diyalogla ilgili olarak bkz. Rodier, Remarques sur le Philbe"
Etudes de philosophie grecque iinde (s. 74). Lachelier. Note sur le Philbe"
(uvres iinde, c II, s. 17). Robin, La pense hellnique, s. 355; Platon s. 159,
167. ]. Moreau, L'me du monde de Platrm au stociens, Paris, 1939, 15.
20) A.g.y.

76

nezonlann mmkn kldklarn ve, tersine, blnmelerde,


btnler arasnda bu blnmelerin faktr olan hibir teki
bulunmadn gstermek gerekmez mi? (Sofist, 253 b-c)
Dolaysyla, diyalektik yeri doldurulmaz bir erdeme sa
hiptir nk yukardan gelen eye katlmak amacnda olan
bir abadr o ve diyalog iinde etkin olduunda muhataplannda bellei geri getirmeyi hedefler; ve bellein geri gel
mesiyle, birey, ruhunun eskiden tanrlar kafilesine elik etti
inde kardan seyrettii ama kanatlann yitirdiinden beri
ve bir bedenin iine deli beri sadece kk bir prltsna
sahip olabildii a yeniden kavuur.
Diyalogun erdeminin yeri doldurulamaz nk iletiim
kurmak isteyen iki varlk gereklidir bu balamda; hi yazl
yapt brakmayan Sokrates yazya hep uzak durmutur, n
k, ona gre, yaz hafzay canlandrmak iin basit bir aratr
ve hatrlamann yerini dolduramaz.21 Bu balamda, tehlike
udur: insanlar yazy konuan ve bilginin yerini tutan bir
ey gibi grmezler; bir insana soru sorulabilir ama bir kita
ba sorulmaz. Bylece, ilk iletiim teknii Sokrates'e gre
insanlan birbirlerine yaklatrmaz, logosa dnme iddiasyla
uzaklatrr.
Logos bizi hem yukan, tanrlara ait olan yere hem de
aada kalan ve btn insanlarda ortak olan eye balar.22
Ak gibi bir eydir, tanrlar ve insanlar arasnda bir taraf
tan gelenleri br tarafa aktaran bir tr aracdr, hem zen
gin hem yoksuldur, iinde ld ifade edilemeyen bir ey
ve gene iinde geriledii bir gevezelik arasnda kalmtr.
21) Phaidros, 275 a-b.
22) JCraylos. 408 c.

77

Dolaysyla, So/stte sz edilen trden devler savan


andrr biraz. Platon bu yaptta (246 a) kimilerinin gky
znde kalmak isteyenleri yeryzne ekmek istedikleri bir
devlet sava iinde olanlarn hibirini stn grmeyebileceimizi sylyor bize. Platonun dnyann ocuklar ve
idealarn dostlar diye adlandrdklarn kesin biimde
tanmlayabilmek iin bir yn yorum nerilmitir; burada,
byk olaslkla, belirli iki felsefe okulundan ok, iki tavr
sz konusudur. Dnyann ocuklar gkyznde ve g
rnmez olan yerde bulunan her eyi yeryzne ekmeye a
lan materyalistlerdir; onlara gre, beden ve yaam ayndr.
Buna karlk, idealarn dostlan kendilerini baz kavra
nabilir ve maddi olmayan fikirler oluturma mcadelesi ve
ren grnmez bir lkenin yksek yerlerinden savunurlar.
Birincilerin vd bedene, onlarn tek gerekliklerine
gelince, onlar bu tek gereklii krarlar ve argmanlanna
blerler ve ona yaam adm vermeyi kabul etmeyi reddede
rek sadece hareketli bir oluum grmek isterler bu alanda
(246 b-c). Dolaysyla, birinciler varl dnyaya balamak
isterler, kinciler onu aa indirmek istemezler.
Bu varlk ikisi arasnda bulunur nk gkyznden k
mtr ve yeryznde yaar. Logos iin de ayn ey sz konu
sudur, bu iki kkten birini yitirirsek dile getirilemeyenin
sessizliine ya da bunu bilmezlikten gelmek amacyla -Sokratesi ihbar edenlerde grdmz gibi- sylemi yalan ve
iftira arac yapan retorie mahkm oluruz.
nsan konutuuna gre syleyecek bir eyi olmas ge
rekir, te yandan her eyi syleyemez. nk, sonuta, g
ve byklk olarak her eyi aan yi, nesneler yaamlarn
ve zlerini ondan alsalar da yaamn tesinde bulunur,
78

gne gibidir, hareket olmasa da hareketin bal olduu her


ey ona baldr. Her eyin kendi zelliklerini aldklar bu
yaam ve zn tesini doldurmak... Logosun gerekli ve
imknsz amac budur. Gerekli nk logos her zaman bir
yiye davet ve yinin hatrlanmas olmaldr, imknsz nk
bu yi her zaman insann ulaabileceinin tesinde bulunur.
Bize dnme ve dnmeme olana tanyan bu ulal
maz olana ulama olana verme amacn mit stlenecek
tir.

79

VI. Blm

MTLER

I. - Mitin aniam
Brunschvicg gibi rasyonalist bir filozof Platonun mitten
yararlanmasn Hesiodosta grdmz trden ve dnyann
olumasndan nceki durumu sorgulamakla ayn anlama
gelen bir ilkel dnce biiminin saldrgan bir geri dn
gibi grr. Brunschvicge gre, Platon son derece retken
bir dnrdr ve Ban uygarlnn en yce deerlerine sa
hiptir onun dncesi: Pythagorasta tohum halinde bulu
nan dnyann matematik yoluyla aklanmasnn mmkn
olabilecei. Bu dnce Galileo ve Descartesa kadar uyku
halinde kalm, daha sonra mitolojiye ve sayyla ilgili bo
inanlara srekli ar yaplm ve sonuta bir aritmoloji
ortaya kmtr: astronomiye gre astroloji neyse, aritme
tie gre de aritmoloji odur.
Her filozof, filozof ve tarihi olarak felsete kadar, hatta
daha fazla felsefe tarihi yapar, bu nedenle, felsefe tarihi fi
lozofun nesnel anlatcs olabilecei bir retiler zincirlen
81

mesiyle bir tutulamaz. Dolaysyla, Brunschvicge Platonculuun bir gnah gibi grnen bu mitin saldrgan geri
dnnn baka bir perspektif iinde Platon felsefesinin
temel ve ihmal edilmeyen bir blm gibi grlebileceini
dnmek artc deildir.
Kierkegaard, Platon'da her ikisini de ycelten bir diya
lektik ve mitsel birlii olduunu gstermek istemitir. yle
der: Mitsel geleneksel bir zellie sahip olabilir; gelenek
sel, bizi de gtren bir ninniye benzer. Ama dnce gel
dii anda mitsel olur ve kimse onun nereden geldiini ve
nereye gittiini bilmez." yle ki, Kierkegaard mitolojiyi
yle tanmlyor: Mitolojinin zellii sonsuzluk fikrini za
man ve mekn kategorisi iinde tutmaktr.1 Bylece, mit,
Platon felsefesinden, sisteminin zne .yabanc bir unsur
olarak atlmak yle dursun (L. Couturatnn2 savunduu
tez), V. Brochardm3 dedii gibi, o, retinin gerekten b
tnleyici parasdr. Bu tavrn en nemli zellii Platon
felsefesini bir btn olarak kabul etmektir; bu btn iin
de seilecek bir ey yoktur, ve bizim ieriden kavranmas
gereken bu felsefeyle uzlamamz gerekir.
P.-M. Schuhlun ok gzel ifade ettii gibi, Platon bir
ak lgnl, dinsel lgnlk ya da iirsel lgnlk biimin
de ortaya kabilen cokuyu en yksee koyar. Bireyi de
stekleyen, kendisini aan bir yere doru srkleyen doyurul
mam cokuyu bu zellik altnda tanr... Bu te dn
yay ifade edebilmek iin mitlere bavurur; ok zengin bir
1) Jean Wahl tarafndan aktarlmtr, Eudes kierkegaardienes, Paris,
1938, s. 444.
2) Couturat, De Plnronids mt/us. Paris, 1896.
3) V. Brochard, Eudes de plulosop/ue mcienne et modeme, s. 59.

82

dgc yaratan mitler hareket dnyasn geree uygun


hipotezlerle aklayan grntl anlatlardr ve madde d
gereklikleri deien bir sre iinde aktarrlar, kavranabi
lir modelin atsn oluturan oranlara saygl olmaya al
rlar, mant bir dsellik arsyla uzatrlar; duygusal yk
leri ve byleyici gleri gerek ve kurtulu yoluna gtr
mek isteyen sanat yaptlar; yetersizlik ve uyumsuzluunu,
ilk kez imgelerin aklayamad gereklikler bulunduunu
herkesten iyi bilen Platonun fark ettii ciddi oyunlar; do
laysyla, verdii Sokratik ironi rnekleriyle almaan bir tr
metafizik olan ok zel bir ironi; en azndan ifade edile
meyeni dndrtmek amacyla konutuu ve konumak
zorunda olduu dilin kendisi konusunda saf olmadn be
lirtir.*
Thmios bize zamann sonsuzluun harekediimgesi nden
baka-bir bir ey olmadn sylemitir, biz de kesinlikle
unu syleyebiliriz ki, mit, madde d unsurun insanlann
aznda bir yk olduu aratr, Tekliin sylemin ere
vesi iine yerleme biimidir, insana kavranabilir grnme
yeni mkemmel bir biimde grnr ktlmasa da kavrana
bilir klma biimidir. Mit sayesinde dile getirilemeyen anlatlabilir ve iletilemeyen iletilir, onun sayesinde bizi bu te
dnyadan, iyiliin bulunduu yerden ayran mesafe ksmen
ortadan kaldrlr; bu nedenle, P. Frutiger, byk olaslkla
ok hakl olarak, miti Platonun Phaidon'da bizi davet etti
i yer deitirmenin iine katar;5 mit, bizi yitirmi olduu
muz bir kkenin bulunduu yere gtrebilen bir bellek
4) P.-M. Schuhl, L'uvre J e Platon, Paris, 1954, s. 6.
5) P. Frutiger, Les mythes de Platon, Paris, 1930, s. 223-224.

83

canlandrmas giriiminde bulunan anagojik bir yoldur. Mit


logos araclyla bir anabazdr.6

II. - Kozmos mitleri


1.

Dnyann oluumu. - Brunschvicg'in fizik roman

adn verdii Timaios bu temay iler. Bu diyalogda ok


sayda Pythagoras tema vardr, yle ki, Antikadan
balayarak Diogenes Laertiosun aktard bir efsane dolar;
buna gre, Platon bir Msr seyahatinde Pythagoras ve
rencisi Philolaosun gizli yazlarn bir servet dkerek satn
alm ve Timaios'ta kullanmtr.
Dnya Demiurgosun bir modeline.gre yaratlmtr.
Bu model kendinde yaar, ebedi bir idealar dnyasdr ve
kesinlikle bir gelime yoktur bu dnyada. Kopyas ise her
zaman bir olu halindedir ve asla bitmi ve tamamlanm
deildir. Demiurgos her eyin iyi olmasm istemitir ve dn
yay en gzel ve en iyi dnya olarak biimlendirmeyi amalamnr. Dolaysyla, dnya Tannnn yardmyla domutur.
Bu dnya ruhu olan bir canldr. Daha nce grdmz
gibi, Demiurgos ona sahip olabilmek iin Ayn olan ve te
kini kantrm ve nc bir tz elde etmitir; bu tz
kartrdktan sonra dnyann Ruhunu Pythagoras geo
metrik bir diziye gre paylatrmtr. Dnyann bu ruhu
dnyann merkezine yerlemitir, btn bedene ve hatta
bedenin de tesine yerlemitir (34 b).
6)
Felsefi mit problemi konusunda bkz. P. Ricceur, Fhluk m culpahilitc,
Paris, 1960, c. II, s. 153 ve devam.

84

Ve Tanr drt tr canl yaratmtr; gksel tanrlar tr:


bunlar ateten olumutur, binleri yuvarlaktr ve Ayn olann
kuralna gre ilerlerler; bu gerek tanrlarn yannda Homeros
ve Hesiodosun efsane tannlan bulunur; kular havada dolaan kanatl tr olutunrlar, ycryzndeki tr yryen trdr.
nsan bu son tr iinde yer alr. Ruhu Btnn Ruhunun
bir parasdr. Ruhlar zamann enstrmanlar arasna serpil
mitir. Ve her biri kendine uygun bir enstrman iindedir.
inde bulunduu beden drt unsurun kanmdr: su, hava,
toprak, ate.
Ama Platon sonsuz paradigma ve kopyasnn yanna
nc bir tr koyar: toplanma yeri", hazne, ana, kap,
gere (48 e ve devam). Bu kavram olduka bulanktr ve
yorumcular taralndan olduka farkl aklanmtr.7 Bunun
la birlikte, ou bir kapsam olarak yorumlamnr onu ve
gerekten de Platonun gere olarak yorumlad ey budur.
Gene de, Platonun bu kavramn anlayabilmek iin kapsa
mn Descartestan bu yana geometrik anlamda ifade edebi
lecekleri eylerden arndrmamz gerekir kendimizi. Platonun
szn ettii kapsam, sonu olarak, nesnelerin iinde bir
birlerinden ayrldklan eydir. Bu gere ve kapsamda dalma
ve ayrlm dncesi de vardr. Platonda bu kavram ayn za
manda bir yer belirleme, blnme ve kmlma ifade eder; bu
kavramlar zamann iinde atldndan sonsuz modelinden
kesin biimde kopmu dnyann oluumu iinde yer alrlar.
7)
Trmtuosun anlalmas balamnda drt temel yapttan sz etmekle
yetinelim: Proclus, Commentaires sur le Timee, Fr. sev.: A.-J. Festugiere, 4
cilt, Paris, 1966-1968. A.-E. Taylor, A Commentary on Platos Tnnaes. J.
Moreau, L'me du monde de Plawn au stoiciens. Th.-H. Martin, Etudes sur le
Tinuie de Platon, 2 cilt, Paris, 1841; yeni basm New York, 1976.

85

Zaman Platona gre sonsuzluun hareketli imgesidir,


kendi kendine yeten bir gereklik deildir. Gerek kendinde
gereklik sadece dnyann yaratld model olan bu para
digmaya ait olan sonsuzluktur. Sonsuzluk domayan ve kay
bolmayan idealarn varlk biimidir, bu nedenle vardr ifa
desi sadece sonsuz tz iin kullanlabilir. Buna karlk, vard,
olacak ifadelerini doan ve Zaman iinde gelien unsurlar
iin kullanmak daha uygundur. nk bunlar deiimler
den baka bir ey deildir; ama her zaman hareketsiz ve
deimez olan ne daha yal ne daha gentir, Zamanla ve
zaman zaman olmamtr, yaanan zaman iinde olumaz
ve gelecekte de olumayacaktr. Tersine, byle bir gereklik
duyulur dzende hareket eden unsurlar balamnda hareke-'
tin gerekirdii hibir olguyu iermez ama bu lgular Zama
nn deimeleriyle gelen olgulardr ve zaman sonsuzluu tak
lit eder ve Sayya gre bir daire izer. (38 a) Zaman ve ha
reket oluma ve bozulma alanlardr, dnyann eylerine
karakterlerini bunlar verir ve bu karakter onlar sadece var
la ait olan sreklilik ve duraanlktan mahrum eder.

2.
Dnyann yaps. - Phaidonun sonunda (107 d ve
devam) ruhlarn kaderinin corafi miti yer alr; bu mitte
kozmolojik veriler, ereki bir evren anlay ve ktlerin g
nahlarnn cesasn ekeceklerini, iyilerin dllendirilecekle
rini syleyen ve bylece ruhun bedenin lmnden sonra da
yaayacam belirten ahlakn gereklilikleri bir araya gelmitir.8
8)
Etudes de
Phdon"
sur l'Ame

Bkz. G. Radier, Les preuves de l'immortalit de l'me dans le Phdon",


philosophie grecque. ]. Moreau, Largument ontologique dans le
Revue philosophique, 1947. M. Gueroult, La mditation de lme
dans le Phdon" Revue de mtaphysique, 1936.
86

Platona gre, iinde yaadmz dnya btn dnya


deildir. zekde dnya vardr; bunlardan biri yaad
mz dnyann stnde, br altndadr. stteki dnya ar
dnyadr, cennettir. Biz onu gremeyiz nk kntlerin
den birinde yaarz; bu anlamda, denizin dibinde olan ve
denizin dibini gkyzne gre yeryz ve deniz gibi algla
yan bir insann konumundayzdr. Bu ar dnya, ona stn
den bakan biri iin on iki renkli bir top gibidir, burada gk
cisimleri havada deil esir iinde hareket ederler; her eyin
daha gzel olduu bu dnyada insanlar hastalk nedir bil
mezler ve kendilerine gelecekten haber veren tanrlarla yz
yze konuurlar. Bizim dnyamz bu st dnyann knt
snden baka bir ey deildir, soluduumuz hava esirin terk
ettii bir kntden baka bir ey deildir. Hastalk ve
bozulma, rme eksik olmaz bu dnyada.
Alt dnya grnmeyenin alandr, bizn gremediimiz
rmaklar oraya dalarlar; tm i uurumlar Tartarosa gider.
Bu alt dnya kefaret dnyasdr, Hadesin yeridir, ller bura
da yarglanrlar ama sadece ceza ekecek olanlar kalr orada.
lenler drt kategoriye ayrlr. En drst olanlar, filozo
flar, tanrlarn yannda sonsuz ve mutlu bir yaam srerler.
Drst olanlar ve olmayanlar Akherona ve Akherusias
Glne giderler, gnahlarnn cezasn ekerler, iyilikleri
nin dln alrlar ve gnahlarna gre cezalarn ksa ya
da uzun bir sre ektikten sonra yeniden kuaklar evrimi
ne atlrlar. fkelerine gem vuramayarak cinayet ileyenler
yakc alevlerden oluan birer rmak olan Pyriphlegethon
ve Kokyteye giderler; Akherusias Gliindeki krbanlanndan zr dilerler. Balanrlarsa cezalar biter, aski takdir
de Tartarosa atlrlar. Balanmas mmkn olmayan bir
87

su ileyenler de Tartarosa atlrlar ve bir daha kamazlar


oradan.

3.
"Dzen, rgtlenme" miti (268 d ve devam; bkz.
Yasalar, IV, 713 a). - Bir kozmik temaya gre ve bir de
antropolojik temaya gre rgtlenme sz konusudur ve
Platon bir ocuk oyunu gibi takdim eder bunu bize. Tanr
dnyay kimi zaman dorudan bir evrime gre ynlendirir, kimi zaman zgr brakr ve o zaman dnya kendi ev
resinde ama ters ynde hareket eder. Tann tekrar mdahale
eder duruma, sonra dnyay gene kendi bana brakr ve
bu byle srp gider. P.-M. Schuhl bu mekanizmay ok
ak seik biimde rneklemitir:9 szgelimi, bir ipin ucun
da sallanan bir alet alalm, bu alet ok dar bir alana otursun
ve saat ynnde evirelim bu aleti, ip kendi kendine sarlr,
aleti serbest brakrsak ip zlr ve akrep ve yelkovann
tersi ynde hareket eder.
Bu kozmik temaya, belki de, biri okluktan Teklie do
ru giden ve Dostluun egemen olduu, br Teklikten
oklua doru giden ve nefretin egemen olduu iki zt ha
reketten sz eden Empedokles esinli insanlann ifte kke
niyle ilgili antropolojik tema eklenir. Tanr dnyay dndr
dnde bu dnya doru ynde yol alr, yani nesneler lm
den yaama doru, bir genlemeye doru giderler, yallar
genleir ve baharlarna dnerler ve insanlar topraktan do
arlar. Kronos a olan bu dnemde insanlar kendilerini
yaama teslim etmekten baka bir ey yapmyorlard, nk
onlar Tanr besliyor ve ynlendiriyordu (271 e). Topraktan
9) P.-M. Schuhl, La fabulackm platonicienne, Paris, 1947, 89 ve devam.
88

doan bu tr kaybolduunda ve yeniden tohum olduunda


evrenin yneticisi zgr brakt onu ve Kronos dnemin
den sonra bildiimiz ve her eyin ters ynde, genlikten
yalla doru gittii Zeus dnemi geldi. Ac dnemidir bu
dnem, insan almak ve gerilemi bir doaya egemen ol
mak zorundadr; ama Tanrlar insanlara acrlar ve onlara
atei, teknii ve tohumu verirler.10
4.
Atlantis miti (Timaios, 20 d ve Kritias, 108 d). - Her
eyden nce unu syleyelim ki, Platonun Atlantis mitini
gerek bir mit ya da tarihsel bir epizod yaptn sylemek
zordur; sylenebilecek olan, Atlantis temasnn Platonda
zellikle corafi bir anlama sahip olduudur. Tanrlar dnya
y paylatklarnda Adalet tannas Dike onlardan her birine
istedii yeri verdi. O zaman, tanrlar insanlar obanlarn
ya da-rehberlerin yapaklar gibi ynlendirdiler. Hephaistos
ve Athena Atinann kaderini belirlediler. Ve Kritiasta Solona hitap eden Msrl rahip ona Atinann Saisten daha
eski olduunu ve eskiden Atinallann tannlar tarafndan
ynlendirilen ocuklar gibi bilgelikte teki tm insanlar
dan stn olduklann syler (Timaios, 24 d, Kritias, 112 e).
Ama coraf felaketler ortaya kar ve dnyay paralar bu
felaketler, insanlar artk tanr tarafndan ynlendirilmez
ler, anayurtlarm ve ansn yitirmi srgnler gibi yaarlar.
Oysa, eskiden Akropolis, Pnyx, Lykabetta Atinaya bakan
ykselti deildi; tek bir paradan oluuyorlard ve hatta
yaz ve k bir kaynan fkrd bir toprak parasyd bu
ras. Bugn bu dzlk kt, kaynak kurudu, geriye annda
10) Bkz. Proagorus'ta Promctheus ve Epimetheus miti.

89

topran altnda kalan birka su sznts kald. Yunanistana


gelince, bu lke, onu hastaln zayflatt bir bedenin iske
letine benzeten, kk adalardan oluan bir btn deil
artk (Kritias, 111 b).
nsanlarn eski vatanlannn ansn bile yitiren bu Atma
llara benzedikleri sylenebilir; Sokratik dourtma yntemi
nin amac bu insanlara, onlar yitirdikleri anavatanlarna
gtrecek yolu buldurmak olacaktr. Bu nedenle, Platona
gre, renmek hatrlamaktr: her bilgi bir hatrlamadr.

III. - Ruhun mitleri


1. Ruhun kkeni. - Daha nce grdmz gibi, ruh
lar, Demiurgosun dnyaya getirdii Btnn Ruhunun
paylatrlmasndan domutur (Timaios, 41 d). Ruh nere
deyse tanrsal bir eydir ve biz insan olmadan nce de vard
(Phaidon, 95 c), bu nedenle, insann bir gksel bitki ol
duunu syleyebiliriz (Timaios, 90 a).

2. Gnah. - Platona gre ruhu tanmlamak ok zordur


ama bir imgesini vermek mmkndr (Phaidros, 246 a).
Ruhlar bir arabaya koulmu kanatl hayvanlardr ve ara
bac atlar ynetir. Kutsal ruhlarn atlan gl ve itaatkr
dr; insan ruhlarnn kanatl hayvanlar ise iki attan oluur,
bunlardan biri iyi ve itaatkr, br isyankrdr, bu ne
denle bu koum hayvanlarm ynetmek zordur. lmsz
ruhlar Zeus kafilesini izlerler ve gkyz dndaki ger
eklikleri izlerler, gerek bilgi miras buradadr; sonu ola
rak, kavray ve an bilgiden beslenen bir tann dncesi
90

ve ayn ekilde kendisine uygun besini alma kaygs iinde


ki her ruhun dncesi belli bir sre sonra gereklii kav
radnda rahatlk ve mutlulukla tanr ve gerek gereklik
leri dnmek onun iin kendi evresinde dnen hareket
ayn noktaya gtrnceye kadar iyi ve yararl bir besindir.
Oysa, bu dn tamamlarken, gzlerinin nnde, kendi
iinde Adalet, Bilgelik vardr; gzlerinin nnde hareketin
bal olmad ve de ilintili olduu ve srdmz yaamda
varlklarn adn verdiimiz objelerin farkllyla farkllama
yan ama gerek anlamda bir gereklik olan eyle ilintili bir
bilgi vardr. (247 d-e)
teki ruhlar kafile halindeki tanrlann ruhlarm izleme
ye alrlar ama kendilerine pek itaat etmeyen atlar yzn
den rahatsz olurlar, sklrlar, yle ki, mthi bir alkant
ime derler, yorgunlua teslim olurlar ve gereklii dn
meye .balamadan uzaklarlar; dolaysyla, besinleri sadece
dnce olur (248 b). Gerek gereklikleri gremeyen ruh
lar arlanca kanatlann yitirirler ve dnyaya, bir insann
bedenine derler.
Dolaysyla, bilgi teorisinin anlamn kavrarz ve bunun
rnei de bu mittir, nk fikirler teorisi ve Sokratik dourt
ma yntemiyle ilikilidir: insan zihni birok duyumdan d
zenlenmesi bir dnce etkinlii olan teklie doru giderek
idea denen eye gre etkin olmaldr. Oysa, bu eylem, ruhu
muzun bir tanrnn gezintisine katldnda, mevcut yaam
mzda gereklik atfettiimiz her eye yukandan baktnda
ve gerekten gerek olan eye doru baktnda eskiden
grm olduu objeleri hatrlamakla ilgilidir (249 b-c). Bylece, Platonvari mitlerin ruh stndeki etkisi belirlenmi
lur; bu mitlerin sadece antropolojik, eskatolojik ve etik
91

bir anlam yokur, ayn zamanda bir metafizie, hatta teolojiye entegre olan bilgi teorisiyle ilgili bir anlam da vardr.
3.
Ruhun z. - Grdmz gibi, Pfuutros'ta ruh bir
arabacs ve iki at olan kanatl kom hayvanlarna benze
tilmitir. Buna ve gnah anlatsna ok benzeyen bir blm
de bu koumla ilgili kesin bilgiler buluruz. Atlardan biri
(bkz. 253 d ve devam) siyah gzl, beyaz bir at, gzel ve
gl, temkinli ve lmldr, dncelidir, gerekten yrt
mek iin vurmak gerekmez bu hayvana, yreklendirici bir
sz yeterlidir. Buna karlk, teki at siyah ve gzleri gri,
kt bir hayvandr, lsz ve kibirlidir; arabac onu yne
tebilmek iin krbalamak ve drtmek zorundadr. Dola
ysyla, insan ruhu hem kendisini deige, l ve gereklik
yoluna doru gtren beyaz at hem de adaletsizlik ve d
zensizlik kayna insan tutkularnn simgesi asi at tarafn
dan ekiliyordun
Dolaysyla, insan ruhu basit deildir, insann karma
klnn iaretini tar. Platonun teki iki metninde de
(Timaios, 69 c ve Devlet, 436 a) ayn zellikleri buluruz; bu
metinlerde insan ruhu blmden oluur: ilk iki blm
lmldr ve sadece nc blm lmszdr.
Ruhun birinci blm dnya zevklerine dknlktr;
aa zevkler ona baldr: alk, susuzluk, cinsel arzu; mer
kezi gbein alt ksmdr ve ilkesi dncesizlik ve arzudur.
Erdemi ldr.
Kalp lml ruhun ikinci blmdr, tutkular ondan
doar; merkezi diyaframdr, ilkesi fke ve erdemi cesarettir.
Bu fke arzular bastrdnda akln mttefiki olabilir; bu
balamda, Platon, kendisinde ikence edilenlerin cesetle
92

rini grme arzusu hisseden, bu harekete kar mcadele


eden, sonunda teslim olan ve kendi gzlerine lanetler yad
rarak llere doru koan Leontios kiiliini rnek gsterir:
Bakn, bedbahtlar, bu gzel manzarann keyfini karn.
(440 a)
Dnce ruhun lmsz olan tek blmdr, merkezi
kafadr, ilkesi akl ve erdemi ihtiyattr.
Bireyde ruhun blmnden her birinin doru rol oy
namasn salayan adalettir.
Bu blml ruhun ierii sadece psikolojik ve etik
deildir, Platonun siyasal fikirlerini incelerken grecei
miz gibi, sosyolojik bir ierii de vardr; gerekten de, bi
reyin ruhunda devlette olduu gibi ayn sayda ayn blm
vardr (Devlet, IV, 441 c). Platona gre, ideal sitede ruhun
blmne denk den snf yurtta bulunmaldr ve
bireyde adaletin bu blmlerden her birine bir rol vermesi
gibi sosyal adalet de sitenin snfnn kendi yerlerinde
kalmasn ve bunlardan hibirinin tekilerin ilevlerine ka
rmamasn salar.
4.
Eskatoloji. - Phaidon'da eskatolojik bir mit grmtk
ve bunu kozmos mitleriyle zdeletirmitik, nk ruhlann yargland yeralt blgelerindeki bir topolojiyle tamam
lanan dnyann tanmna balyd. Platonun yaptlarnda
baka eskatolojik mitler de vardr; mysterionlara ve Pythagoraslara zg btn ruhg temalar yeniden buluurlar
burada ama bu mitlerin ahlaksal-dinsel anlamlarnn te
sinde bilgi kuramma zg anlamlar da tarlar.11
11) Bu sorunla ilgili olarak bk. Erwin Rohie, Psyche.

93

a) Gorgiasta cehennemler miti (523 a ve devam): Kronos


dneminde ve Zeus dneminin balangcnda canllan lme
den nce canllar yarglyorlard ve bunlar lecekleri gn
kararlann aklyorlard. Ama doru ve yerinde kararlar
verilmiyordu ve Fortunatae Adalar orada bulunmamas ge
reken insanlarla doluydu. O zaman, Zeus yntemi deitir
meye karar verdi; nce insanlarn lecekleri zaman bilme
lerini engelledi, ayrca, bu insanlar gsterili kyafetleri ve
gsterili cenaze trenleriyle yarglar etkilememeleri iin
plak olarak ve ldkten sonra yarglandlar; nihayet, yar
glayanlar insanlarn kendileri deil, plak ve l yarglar
oldu: Minos, Aiakos, Radamanthys. Bu biimde yarglanan
ruhlar daha iyi olmalan iin ya da iflah olmaz kiilerse ba
kalarna rnek olmas iin cezalandnlrlar. Dolaysyla, Sokrates bu mitten yararlanarak en gl olann yasasnn en
iyi yasa olduunu ve hakszla uramaktansa hakszlk yap
mann her zaman daha iyi olduunu syleyen Kalliklesin
tavrn eletirir: Kallikles, ben kendi payma bu anlatlanla
ra inanyorum ve yargcn karsna olabildiince temiz bir
ruhla kmaya alyorum. ou insann nemsedii erefi
nemsemiyorum, gerei arayarak yaamda ve lme vakti
gelip attnda da lmde kendimi olabildiince mkem
mel bir insan yapmaya alyorum. (526 d-e) Dolaysyla,
Gorgostan kardmz sonu udur: Hakszla uramak
tan ok hakszlk yapmaktan kanmaya olabildiince dikkat
etmek gerekir. (527 b)
b) Pamphylial Er miti: Devletin X. kitabmda, Platon,
yaam trlerinin seimi stne bir mit anlatr bize: Phaidros
(248 c) ve Phaidon (80 e) gibi ruhg temasn yineleyen
bir mittir bu; ama burada zgrlk problemi ele alnr ve
94

bugn ok sk tartlan z ve varolu arasndaki ilikiler


sorunu dncesini neyin besledii grlebilir.
Er sava meydannda ldrlr ama gmlmek zerey
ken hayata dner ve arkadalarna bedeninden kan ruhu
nun teki dnyay grebildiini anlatr. lmden sonra yar
glar drst kimselerin ruhlarn gkyzne doru gtren
bir yola doru ynlendirirler, sulularn ruhlarn ise aa
doru men bir yola sokarlar; her su on kez cezalandrlr ve
her ceza yzyl srer. Platon evrenin olduka karmak bir
betimlemesini yaptktan sonra12 yaam trleri tercihinin na
sl gerekletiini anlatr. Bir rahip her ruha bir sra numa
ras verir ve ruh bu numaraya gre, bir gelecek yaama yne
lik olarak kendisine nerilecek olabildiince ok sayda ya
am arasndan bir seim yapabilecektir; ama onlar bu seimi
yapmadan koruma alnna alr yaanlan ve sorumluluklarnn
karsna koyar; Geici ruhlar, yeni bir yaama balayacak
snz ve lm koullannda yeniden doacaksnz. Sizin ye
rinize kura ekecek olan bir ruh deildir, ruhunuzu siz ken
diniz seeceksiniz. nce kaderin seecei ilk kii seecek
yaamn ve bu yaamla gereklilie balanacak. Erdem ko
nusunda kesinlikle hoca yoktur; herkes onurlandrmas ve
ihmal etmesi lsnde payn alacaktr erdemden. Herkes
kendi tercihinden sorumludur, tanrsallk konu dndadr.
[...] Son gelen bile doru bir seim yaparsa ve iyi yaamaya
alrsa uygun ve iyi koullardan yararlanabilir. Birinci sei
mini dikkatli yapsu ve sonuncu cesaretini yitirmesin." Ve
rahip ruhlarn nne her eit yaam paketi atar: hayvan
12)
6 15 b ve devam. Bu blmle ilgili olarak bk. A. Rivaud, Revue
d'lisaire de ta philosophie (Ocak-Mart 1928) iinde ve L. Robin, Platon, s. 203
ve devam.

95

yaamlar, zorba yaamlar, nllerin yaamlar, karanlk insanlann yaamlar, atlet yaamlan vb. Ama, yazk ki, ruhlann ounun seimlerine sadece daha nceki yaamlarnn
alkanlktan damgasn vurur. Seimini yapan ilk ruh bir
zorba yaamna atlr hemen; tedbirsizlik ve agzllne
yenik der, payna den bu yaamn onu kendi ocukla
rn yeme ve baka irenlikler yapma noktasna gtrece
ini gremez; ama durumu serinkanllkla gzden geirdiin
de gsn yumruklamaya ve byle bir seim yapmasndan
dolay kendini lanetlemeye balar, rahibin uyanlarn hatrlamaz; nk felaketleri dolaysyla kendini sulayacana
talihi, eytanlar, her eyi sular. (619 c) Seimi yapacak
son ruh olan Ulysses gemi deneyimleri dolaysyla tutkulann dindimitir, bir kede srnp duran, kimsenin yz
ne bakmad mtevaz bir yaam seer.
Btn ruhlar yeni yaamlann setiklerinde Cehennem
tanras Lakhesis kadere, lme doru gtrr onlar; her
ruhun setii kader kendilerine teslim edilir ve Klothonun
ii tarafndan ynlendirilir, daha sonra bu kader geri dnl
mez bir karann alnmas amacyla Atroposun iplik yumakla
rna doru gtrr onlan. Ruhlar nihayet Lethe dzlne
doru gtrrler, rmak suyundan imeleri istenir, bylece
gemi yaamlarn unuturlar, yeryzne karlar ve yeni
yaamlanna doarlar.
Platon tm bu mit boyunca herkesin yaamm zgrce
setii dncesi stnde durur; ama insan bir yaam seer
ken bir paket seer, dolaysyla, kaderinin seiminden so
rumludur ve bu seim dolaysyla ortaya kabilecek mutsuz
olaylar dolaysyla tannlan sulamas doru olmaz. Esas ama
ayn zamanda zor olan, seimden sonra, yani ok ge olma
96

dan deil, ngrememe hafiflii yznden birtakm sonu


larla yz yze gelmeden nce dnebilmektir.
c)
Phaidon ve ruhg (80 e): Orpheusu-Pythagoras
bir gelenek esinlemitir bu miti byk olaslkla. Saf ruhlar
ldkten sonra zamanlarnn geri kalan blmn tannlarla birlikte geirirler; ama saf olmayan ruhlar, gereklilikle
rinin klesi olarak yaamn paylatklan bedenle arlarlar,
arzulanna uygun biimde yeniden canlanacaklar bir beden
buluncaya kadar babo dolarlar. Bylece, agzllerin,
ikicilerin ve hayaszlarn ruhlar bir eein bedeninde ye
niden doarlar; hrszlarn ve zorbalarn ruhlar kurtlarn,
ahinlerin ve aylaklann bedenlerinde can bulurlar. Erdem
leri sosyal ve uygarlk yaamnda etkin olan, adaletli ve ho
grl ruhlar an, yabanars ya da kannea gibi hayvan tr
lerine doru g edeceklerdir.
filozofun ruhu felsefe araclyla bedenden kurtarlr:
ruhlannm felsefe tarafndan ele alndnda tamamen bir
bedene zincirlendii ve yapn bilim dostlar tarafndan ok
iyi bilinir; beden ruh iin bir tr ittir ve gerekleri kendi
olanaklar ve kendisi araclyla dneceine bu itin ar
kasndan dnmek zorunda kalr; sonunda, mutlak bir ce
halet iinde kalr. Ve bu itin en gzel taraf, felsefenin onun
bilincinde olmasdr, arzunun eseridir o ve kendisini zincir
leriyle en fazla balamak isteyen de insann kendisidir belki!
Ve ben diyorum ki, bilim dostlannm da bildikleri gibi, ko
ullan bilinen ruh ele alndnda felsefe ona gerekli gerek
eleri tatllkla anlatr; onlan zgrlklerine kavuturmaya
alr, gzler araclyla yaplan bir incelemenin ne gibi
yanlmalarla dolu olduunu, gene kulaklar ve teki duyu
lar araclyla gerekletirilen incelemelerin ne gibi yanl97

amalarla dolup tatm bildirir ruhlara; ve bunlardan kur


tulmalar gerektiine, kendilerini geri ekerek, hi deilse
gerekli durumda yararlanmalan gerektiine inandrr onla
r; nihayet, kendilerinde younlamalar, kendilerine dn
meleri, sadece kendilerine inanmalar gerektiini tavsiye
eder onlara. (82 d ve devam)
d) Menon ve hatrlama: Platonun farkl mitlerinin y
neldii nokta belki en ak seik biimde bu metinde (ve
Phaidrosta, 249 c) grlr. Burada gelitirilen hatrlama
teorisi gerekten de ahlaksal-dinsel bir eskatoloji ve sonuta
logosun bizde eski bir bilginin hatrlanabilmesi olanan
veren tartlmaz gcn ortaya karan bir bilgi teorisiyle
birlikte bir ruhg dncesi ierir.
Meno'da erdem problemi ortaya atlr! Erdemin renilebilip renilemeyecei sorusuna Sokrates erdemin ne
olduunu bilen birine bile rastlamad yantn vennitir;
Menonun kendisine nerdii iki erdem tanmn eletirir
ve iki muhatap sonu olarak u noktaya vanrlar:
Menon: Ama, Sokrates, ne olduunu kesinlikle bilmediin
bir eyi nasl arayacaksn, nasl bir aba harcayacaksn bunun
iin? Bu kadar bilinmeyen ey iinde hangi zel noktadan
balayacaksn aratrmana? Farz edelim ki, bir rastlantyla
doru olan buldun, bu dorunun ne olduunu bilmediine
gre nasl tanyacaksn onu?
Sokrates: Ne demek istediini anlyorum, Menon. Ne ka
dar gzel bir sofistik tartma konusu buldun bize. Bu teoriye
gre ne bilinen bir eyi ne de bilinmeyen bir eyi arayabiliriz:
bilinen bir eyi arayamayz nk bildiimize gre aramamza
gerek yoktur; bilmediimiz bir eyi de arayamayz nk neyi
arayacamz bilmiyoruz. (80 d-e)
98

Ama Sokrates bu sofizmi reddeder ve Pindarosun bir


blmn alntlad rahipler, rahibeler ve airler tarafn'
dan aktarlan bir gelenee gre insan ruhu lmszdr ve
eitli yaamlarda srekli yeniden doar; yle ki, yeryzn
de ve Hadeste her eyi incelediinden her eyi renmi
olur kanlmaz biimde. Dolaysyla, erdem ve baka eyler
le ilgili olarak daha nce renmi olduu eyleri hatrlama
snda alacak bir ey yoktur. Doa tmyle homojen oldu
undan ve ruh her eyi rendiinden hatrlanan tek bir eyin
(insanlarn bilgi dedikleri eydir bu) ona her eyi yeniden
buldurmasna engel olabilecek bir ey yoktur, aratrmada
cesur ve inat olunduu takdirde mmkndr bu; nk
aratrma ve bilgi sadece hanrlamadr (81 d-e).
Menon kukularn datamayp bir kant isteyince Sok
rates bir kle anr ve iki ayaklk bir kareden ifte bir kare
izmesini ister; kle karenin sadece bir kenarnn iki katna
kanlacam ve bir kenar drt ayaklk bir kare elde edilebi
lecei cevabn verir. Sokrates izer ekli ve kle bu karenin
yzlmnn birincinin iki kat deil, drt kat olduunu
grr. Dolaysyla, drt ayaklk kenar ok uzundur ve iki
ayaklk kenar da doal olarak ok ksadr; o zaman, kle
ayaklk bir kenarn uygun deceini syler. Sokrates ekli
izer ve kle sekiz ayak karelik bir kare elde edildiini grr.
Sokrates ilk kareye ve onun drt kar byklndeki kareye
dner ve bir adan tekine drt kareyi kesen bir izgi izer;
kle her izginin kareyi iki eit paraya ayrdn ve izilen
yeni karede bu paralardan drt tane bulunduunu grr.
Ve sonuta aradmz kareyi buluruz. Dolaysyla, kle bir
geometri teoremi bulmutur; bu teoreme gre, belli bir kare
nin iki kat olan kare bu karenin kegeni stnde oluturul
99

mu bir karedir. Sonu olarak Sokrates kleye bir geometri


teoremi retmemi, onu diyalog yoluyla hatrlatmtr.
Dolaysyla, erdemin renilmeyeceim ve tanrlann bir
ba olduunu syleyebiliriz. Felsefenin amac bizde bu tannsal ba yeniden bulmamza olanak verecek bir hatrlama
etkinliini canlandrmaktr. Bu nedenle, Sokrates torpilbalna benzer, bu balk kendisine dokunanlar uyuturur; Sokrates de filozoflarn ortaya artklan btn problemlere he
men bir cevap getirdiklerini sananlar konumalanyla uyu
turur (Menon, 80 a ) ; te yandan, Sokrates atsinene ben
zer; gn boyunca Atmallar uyandrr, onlara tler verir
ve onlarn entelektel bir tembellik iinde uyumalarm
engellemek ister (bkz. Sokratesin Savunmas, 30 e). Sokra
tes, bu unutulmu bilginin hatrlatlmas sanatn annesi ebe
Phaineretenin mesleine benzetir. Bu sanat, insanlarda bu
lunan gerein zlerini dourtmaktr, insanlar bu gerei
unutmamlardr, onu hatrlamay unuturlar.

IV. - nsann mitleri


Epimetheus ve Prometheus mitine dnmeyeceiz (Protagoras, 320 c) nk bu mit Sokratese kar kanlardan
birinin argmandr.
1.
lkel erdii miti (len, 189 d). - Bu mit C. G. Jung
vokableri ve dnce terminolojisi balamnda kolektif
bilinaltnn en yaygn ve en anlaml arketiplerinden bi
ridir. Gerekten de, byle bir mit neredeyse dnyann tm
mitolojilerinde vardr; Bat felsefesi literatrnde Jacob
100

Bhme, Paracelsius, Franz von Baader, Schelling, LouisClaude de Sainr-Martinde grrz bu miti. lende davet
lilerin her biri gibi ak, douu ve z konusunda bir konu
ma yapan Aristophanes tarafndan anlatlr. Bilindii gibi,
Aristophanes Bulutlarda Sokratesi glnletirmitir ve
Platonun hocasna yaplan tm hakaretlerden o sorumlu
tutulmutur; bu hakaretler kendisini ihbar edenler tarafn
dan tekrarlanm ve Sokratesin lme mahkm edilmesine
kadar girmitir. Dolaysyla, Platon, Aristophanesi drst ol
mayan biri ve bu korkun cinayetten sorumlu gibi gryor
du; ve Platonun lende birok zellikleriyle glnletir
dii Yunan komedi kahramanmn agzllnn ve an
iki dknlnn nasl altn izmi olduunu grmek
artc deildir. Aristophanesin btn anlats, byk ola
slkla, slubunun bir benzeidir, her durumda, komedilerin
elendiriciliini hatrlatan bir slup iinde geliir. Ama btn
bunlara ramen Aristophanesin sylemi anlam doludur,
nk, L. Robin'in belirttii gibi, Platon Aristophanesin
Sokratese kar kr hakszln taklit etmeyi reddeder: kat
tavn iinde adaletli olmaya zen gsterir. Platon, Aristophanesten nefret eder, bununla birlikte, iki deha arasmdaki
yaknln da bilincindedir; Aristophanesin sapkn ve kt
biri olduunu dnr ama onda kendisinin sahip olduu
o artc yetenei hisseder: elendirici ifadeyle ciddi dn
ceyi badatrmak, son derece ince ya da heyecan verici bir
iiri, hi kukusuz onun gibi komik bir cokuya ama ayn
zamanda da derin teorilere balamak.15
13)
Belles Lettres'de (Paris. 1929, s. LIX) yaynlanan bu diyalogun eviri
sinde len stne notlar.

101

Bir zamanlar insan tr iinde ift cinsiyerli, hem erkek


hem dii olan, iki bal, drt kollu ve drt bacakl varlklar
vard, bunlar ok gl ve ok kibirliydiler ve tanrlara sal
drmak istediler. Tanrlar bunlarn saldrganlklarn ve
kstahlklarn ho gremezlerdi ve ldremezlerdi onlar,
nk bunlar kendilerine adaklar adanan yce varlklard.
Zeus bunlar ikiye blerek zayflatmaya karar verdi. Apollonun da katld operasyon gerekletirildi ve ediiler
ikiye blndler, srekli gzlerinin nnde bulundurabildikleri gbekleri bu karakteristik terihin izidir. yle diyor
Aristophanes: Yansn arayan her beden kavuuyordu ona;
birbirlerine sarlan ve tek bir varlk olmak isteyen bu be
denler sonunda aka teslim oluyorlard ve genel olarak hi
bir ey yapamyorlard, nk biri olmadan br hibir
ey yapmak istemiyordu. O zaman, Zeus cinsel organlar
her varln bedeninin n tarafna tar - bu organlar daha
nce bedenlerinin d yzndeydi; Zeusun buradaki amac
trn devamm ya da arzularn doyurulmasn salayan ift
lemeye olanak vermekti. Byiece, her birimiz baka bir
varln simgesi "yizdir (191 d), dolaysyla, ak insanlarn
kalbine ok eski dnemlerden beri kk salmtr; zmz
oluturan aktr, yaratt tutku iki varl tek varlk haline
getirir ve bylelikle insan doasn tedavi eder (a.g.y.). Do
laysyla, ak, biraz nce szn ettiim, bizim zmzle
ve tek paradan olumamzla izah edilebilir: aynca, ak de
nilen ey bu birlii zlemek, ona sahip olmaya almaktr."
(192 e)
Byiece, insanln durumunda temel ve ilksel bir yara
vardr ve insan bu yaray akta ve ak araclyla iyiletirme
ye alr; ak logos gibi bir abadr, temel bir ayrln yerine
102

bir birlik, bir zamanlar olmadmz eylerin birliini getirme


abasdr.
2. Erosun douu miti (len, 201 d). - Ak stne ko
numa sras Sokratese gelince, her durumda bir ergin, hatta
bir rahibe gibi takdim edilen gerek ya da efsanevi kahra
man Mantineal Diotimayla yapt bir konumay anlatr.14
Sokratese Erosun douunu anlatr. Eros, Aphroditenin
doduu gn domutur: Tanrlar len yapyorlard ve aralannda Bilgeliin olu da vard: are. Yemek sona erdiin
de, dilenmek amacyla Yoksulluk gelir yanlarna nk ok
byiik bir ziyafet verilmitir ve kapnn nnde durmakta
dr Yoksulluk. Bunun zerine, nektarla sarho olan (nk
arap yoktur daha o dnemde) are, Zeusun bahesine girer
ve sarholuktan arlan iin uyur orada. Ve ite Yoksulluk,
kendisi iin hibir eyin asla are olamayacan dnd
nden arenin kendisinden bir ocuk yapmaya karar ve
rir. Yanma uzanr ve bylece Aktan gebe kalr. (203 b < )
Erosla olan bu yaknlk onun zn anlamamz salar:
are ve Yoksullukun olu olarak Akm iinde bulunduu
durum budur. zellikle hep yoksuldur; sradan birinin g
znde zarafet ve gzellikten uzaktr; tersine, kabadr, pistir,
ok yoksuldur, barnacak bir yeri yoktur, her zaman yerde,
sert zeminde yatar, kaplarn nnde ya da yollarda uyur. Bu
na karlk, babasua benzediinden iyi ve gzel olan her eyi
gzler; nk erkektir, nde gider, btn gcyle kaslr,
gerilir, esiz bir avcdr, srekli kurnazlk dnr, icat tut14)
len stne bkz. V. Brochard, Sur Le Banquet" de Platon, Etudes
de philosophie ancienne et de philosophic modeme, s. 60 ve devam. L Robin, La
thiarie platonicienne de l'amnur, Pans, 1933. R. Godel, Socrate et Dorime,
Bulletin de lAssocLabn G . Bdd iinde, 1954, no. 4.

103

kurudur ve are bulmakta stne yoktur; yaam boyunca


felsefe yapmaya almtr; mkemmel bir byc ve sofist
tir. unu da sylemem gerekir ki, ne lmsz ne de lml
dr. Ama kimi zaman ayn gn iinde cokulu ve c.anl, kimi
zaman ise ldr; sonra babasnn karakteri sayesinde are
leri baanl olunca gene canlanr. Bununla birlikte, bu arele
rin yaran parmaklaman arasndan srekli akp gider; yle ki,
Ak kesinlikle ne yoksulluk ne de bolluk iindedir. (203 d-e)
Dolaysyla, Platonun Akla ilgili btn dnceleri ser
gilenebilir, aktan hareketle idealar teorisini yeniden bula
bileceiz ve belki de ayn zamanda logosun anlamn ortaya
karabiliriz. Dolaysyla, Ak ne lml bir varlktr ne de
lmsz bir varlktr, bir aracdr ya da yaygn deyile bir
eytan, bir cindir. lml ve lmsz arasnda aracdr,
insanlardan geleni tanrlara anlatmakla ve tanrlardan
geleni de insanlara aktarmakla ve anlatmakla ykmldr.
(202 e) nsann neredeyse en temel mutsuzluunu oluturan
bu ilksel ayrl bitirme arac olduundan insan kendisiyle
ve yukardan gelen eyle birletirmeye alr, bylece, B
tn kendisine balayan ba olur, (c.g.y.) nk akn sev
dii u ya da bu gzel varlk deildir, kesinlikle Gzelliin
kendisidir: u ya da bu bedende bulunan Gzellik baka bir
bedendeki Gzelliin kzkardeidir ve biimde yatan gzel
liin izlenmesi gerektiini dnmek btn bedenlerde bu
lunan gzellii tek ve ayn gzellik gibi grmeme lgnlnn
doruudur. (210 b) Dolaysyla, ak bizi gzel bedenlerin
ve gzel ruhlarn sadece yansmalar olduu Gzellik fikri
ne balar. Akn da iinde bulunan dlleme arzusuna gelin
ce, o hepimizde bulunan lmszlk arzusunun ifadesidir:
lmcl doa kendi olanaklarna gre srp gitmek ve
104

lmsz olmak ister; oysa, bu amaca ulaabilmesi iin sahip


olduu tek olanak yaam retmektir, eskimi bir varln
yerine ondan farkl yeni bir varlk brakmaktr srekli olarak. (207 d) Dolaysyla, lmszle gre dlleme neyse
sonsuzlua gre de zaman odur: hareketli bir imgesidir onun.

V. - Ak ve "logos"15
Dolaysyla, lml ve lmsz, insanlar ve tanrlar arasn
da arac olan ak bilginin ve cahilliin ortasndadr. (203 e)
Dolaysyla, ak filozoftur; gerekten de, bir yandan felse
feyle uraan tann yoktur (204 a) ne de bilgilenmeye alan
tann vardr, nk sahiptir bilgiye; te yandan cahillerin de
bilgilenmekle urama gibi bir kayglan yoktur, nk byle
bir ey -au etmezler kesinlikle. Bu koullarda, Diotima,
felsefeyle ilgilenenler, bilginler ve cahiller olmadna gre
kimlerdir? Ak olan udur, diye karlk verir Diotima,
urada bir ocuk olsa grrd bu gerei: iki tr arasndaki
araclardr ve ak da bunlardan biridir. (204 a-b)
Dolaysyla, ak filozof olduuna gre ve filozof da diya
lektik denen o yce bilime vkf olduuna gre, te yandan
ak lmly lmsze baladna gre ve logos da tannlara ve insanlara baladna gre, diyebiliriz ki, Gzellik d
ncesini kefettirerek bizi lmszle katmak isteyen akn
bu birletirici ilevi Sokratik diyalog muhataplanm ayran
mesafeleri kaldrmaya alan bu logosa yaklaabilir ve onlar
15)
Bu temayla ilgili olarak bkz. A. Nygren, Ers et Agapi, ev.: P. Jundt,
Paris, 1962, c. 1, s. 181.

105

da kendilerine bilgiyi geri verecek olan hatralar canlan


drabilir. Ak insan nnde bulunan bir ebediyete katmak
isterken logos onu kendi stnde bulunan ve payna den
zamana, iine dalm olduu bir sonsuzlua katmak ister.
Bu logosa, Sokratese gre bir erdem vardr ve bu o kadar
yeri doldurulmaz bir erdemdir ki Sokrates hibir ey yazma
mtr bu konuda ve Plucidrosta (274 c ve devam) gizini
sadece filozofun dilinin bildii bu kavram vermeyen ama
kendi iinde sadece bir alt-bellek olan bir bellee yardm
yntemi sunan yazy eletirir. Bylece, logos sadece kullan
dmz sylem deil, bizim dinlediimiz sylemdir,16 bizim
araclmzla konuan bir anlamda sylemdir, bu nedenle
Eskiler Dodoneye, kutsal meenin sylemini dinlemeye git
tiklerinde (Phaidros, 275 b) ya da Pythia'y konuturdukla
rnda onun sylediklerine kulak verirlerdi. Zor artlar iin
de olduunda kendisine almamas gereken kararlan bildiren
Sokratesin i eytan insann syleminin aknlnn kii
lemesinden baka bir ey deildir.
Bylece, tannlann felsefe yapmaya ihtiyalar yoktur
nk bilime sahiptir onlar, ama insann felsefe yapmaya
ihtiyac vardr ve Sokrates insan atsinei gibi sorularyla
taciz etmitir. Uygulad dourtma sanat tanrlarn kendi
sine balam olduu bir yetenektir. Theaitetos'ta yle der:
Benim dourtma sanatm ebelerin sananmn genel zellik
lerini tar. Fark udur ki, kadnlan deil insanlar kurtarr
ve dourma urasnda bedenleri deil ruhlan gzetir kesinlik
le. Ama benim uyguladm sanann en nemli ayncal bir
16)
Heideggerin dil konusunda Dnce Nedir vc Denemeler ve Konferanslarda sylediklerini ayn konuda Platonun syledikleriyle karlatrmak ilgintir.

106

gen adamn dourduu dncenin bo ve yalan bir gr


n ya da yaam ve gerein meyvesi olup olmadn kesin
likle deneyebilmesi ve ayrabilmesidir. Bilgelik iinde dour
mak kesinlikle benim gcm aar ve birok insann beni
eletirmelerinin, hatta bana amur atmalarnn nedeni ba
kalarna soru sorarken hibir konuda asla kiisel kanaatimi
dile getirmememdir ve benim kendi bilgeliimin boluudur
ve gerek mahkmiyet budur. Gerek neden udur: baka
larnn dourmasna yardmc olmak tanrnn bana empoze
ettii bir zorunluktur; dllemek bana vermedii bir gtr.
Dolaysyla, ben hibir biimde ve dzeyde bilge deilim ve
nmde bulu olabilecek hibir ey yoktur ve benim ruhun
kendinden domutur. (150 b ve devam) Bylece, Sokratesin soru sorduu insanlar gerei kendi ilerinde bulmu
lardr, buna karlk, Sokrates onlarn kurtulularnn yaratclan-tanr ve benim demitir (150 d).
Bu nedenle, felsefe Platona gre armayla balar: a
rmak btnyle filozofa zg bir eydir. Felsefenin kesin
likle baka bir kkeni yoktur ve risi Thaumasm kz yapan
kimsenin soyaekimle ok iyi anlaan bir hali vardr. (155
d) Ad chautmzein'den (armak) gelen Thaumas tanrla
rn habercisi risin babasdr; bylece, arma bir duygudur,
bu duygu araclyla, insanlarn alkn olduklan kapal dn
ya kendileri iin onlan deerlendiren ve birliini oluturmadklan bir boyuta alr,17 dolaysyla, logos konumacya ken
disinin ald o almay getirir.

17)
Bkz. Heideggerin Qu'est-cc que la philosophie'de (Fra. ev.: Kostas
Axelos ve jean Beaufret, Paris, 1957, s. 42 ve devam) Thouwtus'taki bu
blmle ilgili yorumu.

107

dealann yksnn irdelenmesi balamnda olduka


ilgin olan, Atina'nn bir yzyl sonra, byk olaslkla gene
bir ebenin ya da en azndan doum trenlerini yneten bir
kadnn olu olan baka bir filozof tanmasdr: Epikuros.
Oysa, ona gre, bilgelik armada deil, kesinlikle armamadadr (nihil miran). Epikurosa gre, arma, filozofun
stnde doa bilgisiyle almak zorunda olduu eytan kov
mayla ilgili bo inanlarn srmesini gerekli klar. Epiku
rosa gre, dou baka yerden gelmi bir ruhun dnyada
ortaya kmas deildir kesinlikle, doa iinde varoluun
bir balangcdr: insanm yreini her trl korkudan kur
tarabilecek anlalabilir koordinatlarnn aranmas gereken
bir varolutur.
Platonda mit, bilgi ve sylem, insan geldii-yere aan
armann kkrtcl iinde ayn yne doru giderler.

108

V II. Blm

ETK VE POLTKA

Platonun Sicilya yolculuklan, ideal sitenin rgtlenme


siyle ilgili yaptlarndan (Devlet, Politika, Yasalar) Devlet ve
Yasalar tamamlanmam ve en uzun iki yaptdr; bu yaptlar
Platonun siyasete yeterince nem verdiine tanklk eder
ler. ok sayda tarihi ve eletirmen Platonu modern am
farkl tipte totaliter rejimlerinin atas gibi grme eilimi iin
de olmulardr ama ncelikle Platonda siyaset sosyolojisinin
ne anlama geldiinin anlalmas nemlidir.
Platon yeni sitede ve yeni site araclyla sofistlerin reto
riinin at logos krizini ortadan kaldrmak istemitir; yeni
site Sokratesin lme mahkm edilmesi, yalann geree,
ktln iyilie, iddetin gerek llle egemen olmas
gibi skandallann tekrarlanmasn engellemelidir. Platoncu
site rgtlenmesi Protagorasm en yce lt haline getir
mek istedii ll insan bysn hedef almtr. Eski Yu
nanllarda fiziki gzellik ahlaki gzelliinin de bir simgesiy
di, nk her iki gzellik de tannlardan gelen bir gzellie
balanyordu, olmak ve gzkmek ayn eydi. Sofistler iin
109

sz konusu olan grnn bulank sularnda yzmektir ve


onu kendisine dorulayc bir yap kazandracak bir varla
balama diye bir kayglar yoktur kesinlikle; bu nedenle, Sokrateste logosun ilevi, varl aldatc grnlerin ve fiziin
zorbaca saygnlnn tesinde kefetmektir, sofistlerde ise
retorik ve orthoepi olarak logos bedenin hizmetindedir, n
k bedenin gerekliliklerini dorulamakla ykmldr.
Bylece, Theaitetosa gre beden gerekliin ltdr,
nk bilim duyuma indirgenmitir, Philebos iin beden iyi
nin ltdr, nk ona gre zevke indirgenmitir, Kallikles ve Thrasimakhos iin beden adaletin ltdr, nk
onlar iin en hakl olan en gl olandr ve en hakl ve
en gl eanlaml szcklerdir.
Bylece, insan, yani birey her eyin lsyse tm egoizm
lerin atmasndan doacak olan savaa gideriz; bu perspektif
sofistleri rktmez, nk onlara gre sava en zayf olanlann saf d edilmesi ve en gllerin, yani onlar iin en iyi
lerin zaferi olan doal bir ayklamay ifade eder; Kallikles ve
Thrasimakhos iin zorbann baars -n e kadar ok cinayete
mal olursa olsun-gcnn ve, dolaysyla, deerinin iaretidir.
Platon'un szn ettii site bu tr iddialarn ortadan
kaldrlmas iin alacaktr, temel olarak bireyi kendisine
egemen olmayan her bedenin kkrtt iddetten kurtara
cak olan bir sper rgtlenmedir. Site drst yurttalarn
yetimesine olanak verecek adaleti temsil etmelidir, bu ne
denle, Platonda bir tr ykselen diyalektik -bu diyalektik
bireyi siteye katar, siteyi bir arketipine gre dzenler ve
bylelikle bir psiko-sosyoloji oluturur- ve bir de alalan
diyalektik -Platon bu diyalektikle toplum yapsndan ona
uyan birey yapsna geer ve bylelikle bir sosyo-psikoloji
110

oluturur- grrz. Platonun siyasetini etik bir gereklilik


ynlendirir; toplum ncelikle bir Adalet dncesine gre
biimlendirilmek zorunda olduu iin daha sonra onda bu
lacaktr kendini gene; dolaysyla, devletin de Tinaiosun
dnyas gibi bir modele gre oluturulmas ve filozoflarn
kral olmalan ya da hkmdarlarn gerek ve ciddi filozof
lar olmalan gerekir (Devlet, V, 473 d).

I. - Adalet ve toplum
Site insanlann yaamsal ihtiyalann karlama gerekli
liinden domutur (bkz. Devlet, Kitap II), bu ihtiya ksa
sre sonra i blmnde daha bol ve daha kolay bir reti
me ulamamn rasyonel olanan bulmutur. Bylece, site,
kurulduu andan balayarak kapasiteleri, eilimleri ve
ilevleriyle eitsiz ve farkl varlklarn toplamndan oluur.
Site bydke ilevler artar ve karmaklar, nk ihti
yalar da artar. Ama site bydke ve gelitike komulannn topraklanna doru genilemesi ya da kendi toprakla
rn koruyabilmesi gerekecektir. Bu nedenle, beslenme, ba
rnma, giyinme olanaklar salayan zanaatkarlar yeterli gel
mez artk ve site askerlere ihtiya duyar. Nihayet, site sonun
da kendisini ynetecek muhafzlara sahip olmak zorunda kalr.
U snf, zanaatkarlarn tun ve demir snfi, askerlerin
gm snf, arhontlarn (krallar) altn snf btn sitelerin
temel ilevlerini temsil ederler: retim, savunma, ynetim.
Bunlarn her birine insan ruhunun blm denk der.
Zanaatkrlar ve tccarlar snfna erdemle dengelenen dn
ya hevesleri denk der; askerler snfna erdemi cesaret
111

olan yrek ve fke tutkusu denk der; arhontlar snfna


erdemi ihtiyat olan zek ve dnce denk der. Bylece,
bireyin ruhunda devletteki gibi blmler vardr ve bunlar
ayn saydadr. (Devlet, IV, 441 c) Ve nasl bireyde adalet
ruhun bu farkl blmlerine sk bir hiyerariyle balysa,
bir devlet de kendisini oluturan snfn her birinin ile
vini yerine getirmesiyle adil olabilir (Devlet, IV, 441 d; bkz.
a.g.y., 432 b ve devam); snftan biri kendi ilevi dna
ktnda devlette adaletsizlik bagsterir.
Dolaysyla, devletin kendisini oluturan bireyler olduu
nu sylememiz mmkndr: birey drst ve namusluysa
devlet de drst ve namusludur. Ama unu da eklemek
gerekir ki, devlet iinde yaayan bireylerin erdemlerini ya
da kusurlarn devlet iade eder kendilerine, yle ki, devlet
akll usluysa birey de akll uslu olur (a.g.y., 441 c); devlet
ler bireylerin yaptklan eylerse, buna karlk bireyler de
devletlerin onlan yapt eydir. Dolaysyla, adalet tutkunu
bireyleri adalet yolunda eitmesi amacyla adil bir devlet
oluturmak iin almalan gereklidir. Bu nedenle, filozof
u ya da bu ekilde sitenin kaderini ynlendirir.

11. - "Devlet"te sitenin rgtlenmesi


Platon bu ideal siteyi rgtlemeye alr ve zellikle ei
tim konusunda alnmas gereken eitli nlemlerle ilgili ola
rak bir yn aynnt verir bize. Askerlerin eitimi jimnastik
ve mzie gre dzenlenmelidir; ama herhangi bir mzik
trn ya da herhangi bir enstrman tipini sememek
nemlidir. Szgelimi, fltler ve bir yn teli olan arplar eit
112

mekten ok sinirlendirirler, sadece drt telli aletler kalma


ldr. Yazarlarn etkinlii sk biimde denetlenmelidir. n
celikle fabl yazarlarnn denetlenmesi nemlidir ve bunlarn
iyi fabllar yazmalar salanmaldr; st anneler ve dadlar
da ocuklarn ruhlarn oluturmak iin bu fabllardan yarar
lanmaldrlar (Devle, 11,337 c ve devam). lmden korku
tan, tannlar karikatrize eden ve kahramanlar ac eker
ken ya da glerken gsteren btn yazlarn reddedilmesi
nemlidir. Kahramanlar sadece cesaret ve erdem zellikle
riyle anlatlmaldr. Takliti airin siteden kovulmas gerekir,
nk bize sert ve fazla sempatik olmayan ama amacmza
yararl, bizim iin sadece namuslu insanlar taklit eden ve
dilini ok nceden belirlediimiz biimlere uyduran, savalanmz iin bir eitim plan yapm olan bir air ve masalc
gerekir. (a.g.y., III, 398 b) Dolaysyla, salkl bir lkenin
yurttalar olan genlerin her eyden yararlanmalar iin,
gzel ve ho olann izini srebilecek yeteneklere sahip sanat
lar bulmamz gerekir ve gzel yaptlann yansmalar ve
kokulan nereden gelirse gelsin bunlan salkl yrelerden
salk getiren bir rzgr gibi alglamalan iin ve bunlan ocukluklanndan balayarak yava yava sevmeye almalan, gze
li taklit etmeleri ve bunlarla tam bir uyum iinde yaayabil
meleri iin byle airler ve masalclar gerekir, (a.g.y., 401 c)
Dolaysyla, sanatnn sitesinin kaderine sk biimde
angaje olmas gerekir, sanatn eitici, hatta ahlak bir rol
vardr. unu unutmayalm: Platon bir tr sansr ve ahlak
dzeni getirse de Sokratesin lme mahkm edilmesi hi
kmamtr aklndan; komedi yazan Aristophanesin alay
lar da yabanc deildir bu olaya, nk bu yazar Bulutlarda
hayalci, bulutlarda kaybolmu, yararsz bir toplumsal parazit
113

olan bir Sokrates efsanesini geerli klmaya katkda bulun


mutur.
Nihayet, unu da belirtelim ki, Platon gerein resmedilmeine dayanmayan sanatlan reddetse de devlet yneticisi
ne yuttalanna yalan syleme hakk verir, nk yneticinin
syledii yalan bir ila gibi yararl olabilir: Dolaysyla, yalan
sylemesi gereken biri varsa o da site yneticisidir; ynetici
devletin kar gerektirdiinde dmanlan ya da ytrttalan
aldatmak amacyla yalan syleyebilir. (a.g.y., 389 b)
Askerlerde azlarndan ben" szcnn kmamas
iin tam bir komnizm uygulamas egemen olacaktr. Kadn
lar herkese aittir, hibir kadn hibir erkekle zel bir yaam
srmeyecektir (Devlet, V, 457 d). Aynca, her iki cinsten de
elit bireylerin olabildiince sk ve elit olmayanlarn da olabil
diince seyrek iftlemeleriyle rkn iyiletirilmesi kurallan uygulanacakrr. [...] Bundan baka, savata ya da baka
bir alanda kendilerini gsteren genler onurlandnlacak ve
dllendirilecekler, bu genlerin zellikle kadnlarla daha
sk grmeleri ve bulumalarna izin verilecektir; bu ayn
zamanda onlardan olabildiince ok ocuk domas iin
iyi bir gerekedir", (a.g.y., 459 d ve devam)
Yeni doan ocuklardan sadece fizikleri dzgn ve gl
olanlar hayatta braklacak ve bunlar doar domaz bir ko
miteye teslim edilecektir; emzirebilecek kadnlar erken d
nemde bu ocuklan emzirmeye balayacaklar ama hibirinin
ocuunu tanmasna olanak verilmeyecektir (a.g.y., 460 b
ve devam).
Bu kadnlar ve ocuklar komn-tesi yurttalar arasn
da uyum ve sevginin en kesin gvencesidir; gerekten de,
hibir muhafz yaknlarndan birine yabanc muamelesi ya
114

pamayacaktr, nk herkesi erkek ya da kzkardei, ba


bas ya da anas, ol ya da kz gibi ya da bunlarn torunlar
veya atalan gibi grebilecektir. (a.g.y., 463 c)
deal site ynetimi filozoflara braklacaktr, nk iyiyi
ktden ayrabilecek olanlar sadece filozoflardr. Filozof
bilime tutkundur, itendir, lldr, agzl deildir, haf
zas kuvvetlidir; kimi zaman filozoflarn devlete yararlar
olamayaca sylenir, ama burada kabahat bilgelerin deil,
onlardan yararlanmay bilmeyenlerindir (a.g.}., VI, 489 b).
Dolaysyla, bir toplum filozofsuz yaayamaz; bu nedenle,
Platon, Devlet'in VI. ve VII. kitabn eitli bilgi trlerine
ayrm, bunlar derinliklerine gre snflandrmtr, gerek
bilgiyi maaradaki tutsaklarn alm olduklar aldatc
dnceden dikkatle ve zenle ayrmtr.
Platon site yaamma son derece gerekli bu filozoflarn
eitimi" iin kesin talimatlar verir. leride siteyi ynetecek
gence iyi bir eitim salayacak bilimler Platon tarafndan
titizlikle irdelenmitir. Bunlar arasnda en nemlisi aritme
tiktir (a.g.y., VII, 522 c); aritmetik kendinde geree ulaa
bilmek iin bireyi sadece zeksndan yararlanmaya zorla
yan son derece nemli bir bilim daldr. Gerekten de, saylar
sadece dnceyle kavranabilir, hibir biimde duyularla
ynlendirilemez (526 a-b). Daha sonra geometri (526 c)
gelir; geometri her zaman var olann bilgisidir ve en nemli
zellii duyulur dnyann zn ortaya karmak ve onu
geree doru yneltmektir (527 b). Astronomi bireyi gk
yzne bakmaya gtren bir bilim daldr ve konusu varlk
ve grnmez olandr (529 b), bu balamda, bilginin kesinlik
le duyulur olmadm gsterir bize. Filozof, nihayet, mzik
olan armoni bilimini de renmek zorundadr.
115

Ancak btn bu bilimler yce bilime giri niteliinde


dir: bu alanda yer alan diyalektik, geometri ve sanatlar bi
reyi sadece ryada tanrlar. Daha nce grdmz gibi,
diyalektik yntemden yararlanan kimse her eyin znn
bilgisine ulaan kiidir (534 b), her eyle ilgili olarak genel
ve btncl bir gre sahip olan odur, o, dnyay yi ideasnn nda grme olana verir.
deal sitenin rgtlenmesinin gelimesi konusunu kapa
trken unu syleyelim ki, Platon kadnlarn ve erkeklerin
eitimini birbirinden ayrmaz kesinlikle ve her iki cinsiyet
de sitede ayn ileri yaparlar, dolaysyla da ayn eitimi alr
lar.

III. - Sitenin gerilemesi


Ama bu site, dnyaya gelen her ey gibi zamana tabidir
ve bozulur, rr (Devlet, VIII, 546 a). Dolaysyla, tarih
boyunca gerileyecektir bu site, bireyler arasnda blnme
olduunda ynetimden kaynaklanan ynetim biimi dei
melerine tank olunur.
Platonun anlatn ideal ynetim tek kii ynettiinde
monari" ya da ynetime birok kii katldnda aristokrasidir. Daha sonra, zamanla drt tip insan ve yurttan
denk dt, gerileyen ynetim biimleri gelecektir.
1 . Timokrasi ya da an ve hretin ynetimi (VIII, 545
b). - Aristokrasi ve oligari arasnda orta yoldur. Aristokra
siden otoriteye saygy, mekanik sanatlarn reddedilmesini,
jimnastik altrmalarn almtr ama sadece dejenere olmu
116

filozof rneklerine bakarlar ve filozoflar sitenin nemli i


lerini emanet edecek kadar deerli kimseler gibi grmezler
ve askerleri tercih ederler onlara. Erdem ve gelenei srdr
mek isteyen altm ve gm snflarla zenginlik ve kazan
hrsyla klelemi demir ve bronz snfi arasndaki sava bir
tr tarm yasasyla son bulur ve daha sonra toprak ve ev
datm ve bunlara sahip olma yoluyla bireysel mlkiyet
rejimi gelir. Bylece, iftilerin klelii ve eitimi brakan,
sadece jimnastik yapan ve zenginlie heves eden askerlerin
stnl dnemi balar.
Platon bize srekli gncelliinin belki belirtilmesinin bile
gerekli olmad bir timokratik birey portresi iziyor. Timokratik birey daha ok kendine gvenir ve esin perilerine pek
yakn deildir; sylev vermeyi, iktidan, an ve hreti sever.
Ynetimdeki iddiasn savalk etkinliklerine ve askeri ye
teneklerine dayandnr. Timokratik gen ise hrsyla dikkat
eker ve nce annesi eitir onu: Annesi kocasnn yksek
devlet grevlerinde bulunmamasndan yaknr srekli ola
rak ve bu durum nedeniyle teki kadnlar arasnda aa
grr kendisini; kocas bir an nce zengin olmak iin bir
aba harcamaz, mahkemede olsun, yurtta meclisinde olsun
hakaretlere kar kamaz ve karlk veremez. [...] Kadn
bunlara ierler ve oluna babasnn erkek olmadn, ok
pasif davrandn ve bunun gibi bir yn ey syler. (549 c)
Bylece, hrsl, gururlu ve inatla an, hret peinde koan
bir gen adam ortaya kar.
2.
Oligari (550 c). - Bu alanda zenginlerin egemenlii
sz konusudur; ynetime katlabilmek iin belli miktarda bir
para gerekir. Para rejimine gre siteyi ynetmekle grevli
117

insanlarn seilmesi denizdeki gemilerin ynetilmesi iin,


bu konuda bir ncelik ve stnl olabilmesine ramen
yoksulu dlayarak, zenginlii gz nne alnarak bir kap
tan seilmesi kadar samadr, insanlar zenginlie ne kadar
fazla nem verirlerse erdeme o kadar az deer verirler.
Buna gre sitede iki site vardr: zenginlerin sitesi ve yok
sullarn sitesi; ama yoksullarla birlikte dilenciler, sonra hr
szlar, sapknlar, sulular ve her trl kt insan ortaya kar.
Oligari insan sadece zenginlie nem verir ve sadece
servetiyle ilgilenir, itici bir tiptir ve zengin olmaktan baka
bir ey dnmez.
3.
Demokrasi (555 b). - Oligari parazitlerin, sefahat
dknlerinin ve aylaklarn ortaya kma ortam hazrla
mtr. Sonu olarak, demokrasi, yoksullar dmanlarn
yenilgiye urattklarnda, bazlarn katledip bazlarn sr
gn ettiklerinde ve geri kalanlarla ynetimi ve grevleri pay
latklarnda kurulmutur: hatta bu ynetim biiminde yk
sek devlet grevleri ou zaman kurayla belirlenir. (557 a)
Byle bir ynetim bininin slogan zgrlktr ve demok
raside herkes istedii yaam biimini srer. Ama byle bir
devlette birey bu konuda yetenekli olsa bile ynetmek zo
runda deildir, istemezse itaat etmek zorunda deildir, bakalan savarken savamak zorunda deildir, bar istemiyor
sa eer bakalar ban korurken o bantan yana olmak zo
runda deildir; te yandan, ynetmek ve yarglamak, eer
byle bir fanteziniz varsa, size her trl yksek devlet grevi
ni ya da adli grevi yasaklayan yasalara ramen bu tr et
kinlikler o an iin kutsal ve ho eyler deil midir? [... ] Ve
baz mahkmlarn soukkanll da ho bir ey deil midir?
118

Gerekten de, byle bir devlette lme ya da srgne mah


km edilen insanlann ortalkta hayaletler gibi dolatklarm,
kimsenin kendileriyle ilgilenmedii ve fark etmediini gr
medin mi? (557 e) Ama ho, anarik, kark ve eit ola
na da olmayana da belli bir eitlik salayan bu ynetimde
derin bir otorite krizi vardr. Demokratik insan ne doal ne
gerekli olan zevklerle ilgilenir, gnlerini ortaya kan ar
zularn tatmin etmekle geirir: bugn bir flt sesiyle sarho
olur; yann su ier ve zayflar; kimi zaman jimnastik yapar,
kimi zaman aylak dolar ve hibir eyle ilgilenmez; kimi
zaman felsefeye dalm olduu sanlr; ou zaman devlet
adamdr ve krsye karak kafasndan geenleri syler ve
yapar. Bir gn askerlere zenir ve o tarafa meyleder; baka
bir gn i adamlarna zenir ve ticarete atlr. Tek kelimey
le yaamnda dzen ve zorlama yoktur. (561 c)
4.
Zorba ynetim (562 a ). Platon en ok bu ynetim
biimi stnde durmutur, nk zorbalk eletirisi ona yeni
bir felsefe vgs olana verecektir. zgrlk en gzel iyi
liktir ancak geri kalan her eye kaytszlktan doan, doymak
bilmez bu iyilik arzusu demokrasiyi zorbala dntrecek
tir. zgrlk zevki dzensizlik ve anari yaratr, yksek dev
let grevlileri aalanrlar, baba oul arasnda eitlik oluur
ve baba olundan korkar, ocuk babasna sayg duymaz;
hocalar rencilerden korkarlar ve martrlar onlan, ren
ciler hocalarn kmserler. Bylece, ar zgrlk byk
olaslkla hem birey hem devlet dzleminde an klelik
durumundan baka bir yere ulamaz. [...] Dolaysyla, zor
baln halk ynetimi dnda bir ynetimden domamas
son derece doaldr". (564 a)
119

Bu durumda, halk gzde bulduu birini baa getirir ve


onun gcn besler ve bytr. Bu zorba halkn srekli bir
ndere ihtiya duymas iin [...] ve vergilerle yoksullaan
yurttalarn gnlk kayglar peinde komalar ve kendisi
ne kar komplolara girimemeleri iin srekli sava kkr
tcl yapar. (566 e) Srekli sava karmak zorunda olan
zorba kendisini iren bulmaya balayan yurttalarndan ko
runmak iin bir muhafz birlii de beslemek zorundadr. yi
para verdii takdirde bu muhafz birliine katlmak iin yur
dun her kesinden gnlller akn edecektir; hatta parayla
tuttuu airlere kendisini ve ynetimini vdrr.
Zorba insana gelince, o kendisini tm ten zevklerine,
Eros lgnlna, her trl arzuya, lsz tutkulara teslim
eder. Kendi efendisi olduuna inanr, aslnda, gerek zor
ba gerek bir kledir, son derece uak ve kle ruhlu biri
dir. (579 d) Kendisini ok gl ve iradeli biri sanr, asln
da zayf ve cahildir, nk kimse isteyerek kt olmaz
(Timaios, 86 e), gerekten de, kt insan bedenindeki bir
aksaklk ve eksiklik yznden ya da kt bir eitim dola
ysyla kt olmutur; kt insan cahildir ve iyilii bilme
dii iin iyi deildir, irade sand ey iradenin karikatrn
den baka bir ey deildir: kendisini zincirleyen ve sahip
olmad bir arzudur.
Bu zorba ve zorba insan portresi Devletin IX. kitabnn
tm giri blmn doldurmutur, bylelikle, Platon bilgi
zevklerinin deerini eliki yoluyla gsterme yolunu bulur:
deimeyen, lmsz ve gerek varlkla ilgili olan, bu zn
kendisi olan ve bu zn bir znesinde retilen ey, bu zn
kendisi olan bu zn bir znesinde retilen, srekli deien
ve lml eylere gre daha n gerek grnyor sana?
120

Deimeyen varlkla ilgili olan eyde daha fazla gereklik


vardr. (Devlet, IX, 585 c)

IV. - "Devlet adam"


Dolaysyla, unu syleyebiliriz: Platon felsefesi ve siya
setini belirleyen unsurlarn gelimeye kesinlikle yer verme
mesine gre, var olan her eyin rmeye ve yok olmaya
mahkm olmas Yunanllara zg bir dncedir. Sonuta,
siteyi tehdit eden srekli bir gerileme ve yozlama tehlikesi
vardr ve ynetim bu kanlmaz hareketi frenlemeye gayret
etmelidir.
Baz talihsizliklerle dkrklma urayan Platon, Politi'
kada, devlet adamnn siteyi ve devleti monariden zorba
la gtren yozlamadan koruyabilmesi iin uzlama ba
lamnda farkl teknik ve erdemleri anlatmaya alr. Daha
nce anlattmz Kronos miti burada tam olarak anlam ka
zanr. Kronos zamannda hareketin ters ynde gelitiini ve
varlklarn lmden douma doru gittiklerini, dolaysyla,
hareketin iyilemeye doru aktm, her varln kolayca m
kemmellie ulatn biliyoruz. Dnya ters ynde dnmeye
baladnda ve gne de yn deitirince teknikler ve zel
likle de sosyal teknik gereklilii ortaya kmtr, yle ki, b
tn gc yasaya vermek o kadar nemli deildir, ihtiyatl
bir hkmdara vermek gerekir gc; gerekten de, yasa
herkes iin en doru ve en iyi olan kavrayp en yararl d
zenlemeleri getiremez. nk insanlar ve eylemler arasnda
ki farkllk ve insani olan her eyin neredeyse srekli hare
ket halinde olmas hibir sanatta ve hibir konuda her du
121

rumda ve her zaman geerli olabilecek mutlak bir eye yer


brakmaz. (Politika, 294 b)
Dolaysyla, krallk bilimi tm teki bilimleri ynetmeli
dir, nemli giriimlerde bulunmak ya da bulunmamak iin
sitelere hangi frsatlarn uygun olup olmadklarm o bilir ve
tekiler sadece onun emirlerini yerine getirirler. (305 c)
Dolaysyla, krallk sanat dokumacla benzetilebilir, ztlklan uzlatrma ve birlikte rme sanatyla ilgili "i ie gemi
bir kraliyet ilevi vardr (a.g.y., 306 a); buna gre, kral bir
dokumac gibidir, aym kumata renkli ve kaliteleri farkl ip
likleri birletirmek zorundadr: Kraliyet dokumaclk sana
tnn btn ilevi budur: lml karakter ve enerjik karak
terin birbirlerinden ayrlmasna kesinlikle izin vermemek,
tersine, fikir birliiyle, an hretle, karlkl gvencelerle
birlikte rmek onlar, esnek ve sk bir kuma haline getir
mek ve sitelerdeki yksek devlet grevlerine her zaman on
lar getirmek. [...] te, siyasal eylemin rd kuman
dokunmas bitmitir ve insani enerji ve hogr karakter
lerini alan krallk bilimi iki yaam anlama ve dostlukla
birbirine balar ve bylelikle kumalann en grkemlisini
ve mkemmelini yaratr, sitenin yurttan bu kumala giydi
rir, btn halk, kleleri ve zgr insanlar kendi rgs
iine sarar, siteye katksz ve eksiksiz bir mutluluk getirir,
ynetir ve ynlendirir." (310 e-311 c)

V. - "Yasalar"
Bu yapt en uzun ve son yaptdr; lm bu yapt ta
mamlamasna izin vermemitir. Platon yalanrken Akde
122

nizin hemen her tarafn dolam, birok ynetim biimi


ni incelemi ve Sicilyada talihsiz siyasal olaylara tank ol
mutur. Devlette gelitirdii birok teoriden Yasalarda vaz
gemitir ve Yasalar zellikle bir karm, hatta uzlama
probleminin ilendii yaptdr onun. U kahraman farkl
siteyi temsil eder: Klinias Giritli, Megillos Ispartaldr ve
barolde Atinal bir yabanc vardr.
Yasa/arda Platonculuun temel fikirlerini buluruz: bu
kitapta Platon bize hi kimsenin isteyerek kt olmadn,
hakszlk yapmaktansa hakszla uramak gerektiini ve
adaletin, Kallikles ya da Thrasimakhosun dedii gibi, hi
bir biimde en gl olann iradesine indirgenemeyeceini
anlatr. Ama sorun, sitenin, barndrd tm gerileme et
kenlerine ramen yaamasn salamaktr ve bu diyalogun
belirgin zellii insani olaylarn knlganlnm ve grelilii
nin ve-belli bir ktmserliin ok gl biimde hissettirilmesidir. Kanun koyucunun esas amac sitenin yozlamasn
engellemek amacyla istikrar ve sreklilii salamaktr. Bu
amala tm tekilerin temeli olan iki ynetim biiminin
uyumlu bir biimde kantnlmas gerekir: monari ve de
mokrasi: ok yerinde bir saptamayla unu syleyebiliriz
ki, ynetim biimleri arasndaki iki ana btn tekileri dounnutur: bu iki anadan birinin ad monari, tekinin ad
demokrasidir; birincisi doruuna Pers rknda, kincisi bizde
ulamtr1 ve bir kez daha yineliyorum: istisnasz tm teki
ynetim biimleri bunlarn deikeleridir. zgrlk ve bil
gelik konusunda anlamann olabilmesi iin mutlaka bu iki
unsurun temsil edilmesi gerekir; bir aya bunlardan biri
I) Konuan Atinaldr.

123

olmayan bir site iyi ynetilemez derken bu tartmaya da


yanma iddiasmdayz biz. (Yasalar, III, 693 d)
Platon, Yasalarda, Dev/etteki komnizmden vazgeen
evlilikler devlet tarafndan dzenlenmeli ve denetlenmelidir, her aile miras yoluyla tek oluna aktarabilecei snrl
ve blnmez bir mirasa sahip olmaldr. Evlilik zorunludur
ve Platon bu balamda ya konusunda ve devletin doum
orann artrma ya da yavalatma konusunda alabilecei baz
nlemlerden sz eder.
te yandan, Platon, erkek ve kz ocuklara ayn eiti
min verilmesi dncesinden de vazgeer. Drt-yedi ya
aras erkek ve kz ocuklar oyunlarna nezaret eden muhafz
larn yannda birlikte oynarlar, nk oyun yasalar ve ku
rallar balamnda ok nemlidir, gerekten de, genliin
gelenek, grenek ve alkanlklarn yava yava ve fark ettir
meden deitirebilirler ve genlerin gelenekleri kmse
melerine yol aabilirler (VII, 799 a ve devam); dolaysyla,
oyun sitenin, kendisi iin kaypla eanlaml olabilecek her
trl deiiklikten kanabilmesi amacyla srekli ve dei
mez kalmaldr. Erkek ve kz ocuklar yedi yanda birbir
lerinden ayrlrlar ve farkl bir eitim alrlar.
Yasa/arda gndelik yaamn binlerce aynntsyla ilgili
titiz mevzuatlar yer alr, hatta Platon tm yurttalar iin
ayn olan bir zaman kullanm program bile hayal eder ama
daha sonra bunun olanaksz olduunu kabul eder. Sitenin
gerilemesini ve kmesini engellemek amacyla her eyin
titizce ayarlanmas gerekir; Platon bu amala eitli sulara
verilecek cezalar ngrr, yabanc sitelerle ticaret ve sava
konusunda farkl ilikileri irdeler. Siteye tehlikeli olabilecek
deiikliklerin szmamas iin krk yan altndaki yurttala124

nn site dna kmasna izin verilmeyecektir; uluslararas


gsterilere temsilci olarak katlabilecek eliler dnda zel
gerekelerle hibir biimde seyahate klmayacaktr; ya
banc lkelere grevli olarak gidecek eliler elli yam am
yurttalar arasndan seilecektir ama bunlar altm yana
girmeden geri dnecekler ve temaslarn, etkinliklerini an
latacaklardr. Konsey bu seyahatlerin siteye yenilik getir
me vesilesi olmamasna dikkat edecektir.
Aynca, ihbarclk herkesin grevi olacaktr; burada sinir
lenmeden, fkelenmeden Platon'un ne demek istediini iyi
anlamak gerekir.2 Platona gre, muhbir, Sokratesi lme
gnderenler gibi iftirac deildir, adaletsizlii grevlilere bil
dirmeyerek adaletsizlie ortak olmay kabul etmeyene muh
bir denir. Dolaysyla, burada sz konusu olan, yurttalar
ispiyonculua tevik etmek deil, aralarnda erdemli olma
rekabeti-yaratmaktr ve bu tavrda kanlmaz bir biimde
ktln reddedilmesi ve amaz bir biimde aa karl
mas iradesi yatar.
airler sitenin yasal, doru, gzel ya da iyi bulduu eye
kar hibir ey yazmamak zorundadrlar; bu amala grev
lendirilen yarglar yapt inceleyip onay vermeden nce,
bir yazann yazdklarn herhangi birine ulatrmas kesinlikle
yasaktr.
Nihayet, dindarlk ve Yasa/ardaki siteyi bir tr teokrasi
haline getiren dinsel ritlerin nemi stnde dunnak gere
kir. Her eyin ls insan deil, kesinlikle tanrlardr. Tann,

2)
Bu konuyla ilgili olarak V. Goldschmidt'in son derece etkileyici yazs
okunabilir: la thorie platonicienne de la dnonciation. Revue de mtaphysique
et de morale, 1953 iinde (s. 352 ve devam).

125

ona olan sadakatimizi hak eder (VII, 803 c), nk insan


kukladan baka bir ey deildir: Yaayan canllar olarak
kendimizi tannlarm rettii kuklalar gibi dnelim; bizim
yaratlm olmamz onlar asndan belki bir elenceydi, bel
ki de ciddi bir amat, biz bilemeyiz bunu; bildiimiz udur:
tendonlar ya da ipler gibi bize duygular ve tutkular yn
verir ve bunlara kar ktmzda erdem ve ktlk arasn
daki paylam izgisindeki zt eylemlere doru ters ynde
srklerler bizi. Mantk her birimizin srekli tek bir ekime
uymas gerektiini ve teki sinirlerin ekimine direnirken
hibir biimde geveklik gstermemesi gerektiini bildirir;
bu, altn deerinde ttr, sitenin ortak yasas denen akim
kutsal emridir bu. (I, 644 d)

126

NC KISIM

PLATON VE GNMZ DNYASI

VIII.

Blm

LO GO S VE PRAKSS

Platonun siyasal fikirlerinin, sitenin rgtlenmesiyle il


gili fikirlerinin, sitenin gerilemesini anlatan faktrlerle ilgili
olanlarn srekli gncelliini belirtmeye bile gerek yoktur
belki. Bunlar kimilerine gre engizisyonlan, sansrleri, propagandalan ve bireysizletirme teknikleriyle ada diktatr
lklerin nclleridir; kimilerine greyse, tersine, insanlann
adaletsizlik ve ktlk balamnda kendilerini her trl ya
banclamadan saknabilecekleri gl bir mantk ve yararl
tler sergilerler.
Burada sz konusu olan herhangi bir Manicilik adna hak
sz olanlan ve hakl olanlan gstermek ve de Platonun siyasal
fikirlerinin ok derinlemesine dnlmesi gereken eyler
olduunu ya da, tersine, bunlann kalmas gereken itici eyler
olduunu ileri srmek deildir, daha ok, Platonun ve gelmi
gemi herkesin sorduu sorunun anlamn kavrayabilmektir.
127

Platon felsefesi bir yandan sofistlerin sorumlu olduklar


bir logos krizini ortadan kaldrmaya alr. Pre-sokratiklerde
logos insana hitap eden ve dinlenmesi gereken bir sylemdi;
szgelimi, Herakleitosa gre, her eyi yneten logostur
(fgt 72), dolaysyla, konuan Herakleitosu deil, bize her
eyin teklikler olduunu syleyen logosu dinlemek bilgece
bir tavrdr (fgt 50). Logos insana hitap eden Kelamdr,
Sibyllay esinleyen ve szleri yzyllar aan ve zamann s
tnden uan tanr odur (fgt 92). Filozoflar bu logos a sahip
tiler ve bu nedenle birou kendilerine vahiy gelmi pey
gamberler ya da airler gibi konuuyorlard: Anaksimandros,
Ksenophanes, Parmenides, Herakleitos, Empedokles insan
lara bir logos aktarmaya alrlar ve onlar bu logosun sadece
aktarclardr.
Sofistler logosun, geldii sylenen akmlkla tm ilikisini
kesmilerdir; dolaysyla, retorik herhangi bir eyi doru
lama sanat, herhangi bir eyi destekleme, herhangi bir d
nceyi herhangi bir dnceyle kartrma, szckleri her
hangi bir bencilliin itaatkr hizmetileri haline getirme
eklinde ortaya kabilmitir. Dalkavukluun, hitabetin, ka
muoyu szcsnn sanat olan retorik, ikna etme teknii,
tm oportnizmlerin, insan her eyin ls yapan tm
bireysel karlarn hizmetindeki psikolojik eylem olarak
ortaya kar.
Logosun retorik iinde bu gerilemesi bir cinayete yol a
mtr: Sokratesin lm. Diyalogda byk dil ustas Sokrates dilin kendisi tarafndan yenilgiye uratlmtr, yle ki,
bu dilin, yarglarn nnde, muhatabnn fikirlerini dei
tirttii konumalarnda kulland dil olmas deitirememi
tir durumu. Dolaysyla, Platona gre, esas olan, logosa so
128

fistlerin yoksun braktklar boyutunu kazandrmaktr. Tm


fikirler teorisinin, tm bilgi analizlerinin, zle ilgili tm bu
gelimelerin ve katlmn, insann sylemini unutulmu ya
da yitirilmi ama ondan yoksun kalan sylemin bir Kallikles
ya da bir Thrasimakhosun iddetine yem olaca bir aknla dnn hareket noktas yapmaktan baka amac yoktur.
Sylem bellein geri gelmesinin yoludur. Site ise aknlm
muhafz ve deyim yerindeyse yeniden can bulmas olmak
zorunda kalacaktr, bireysel ls lszle gtren b
tn ProtagorasIan bireysizletirme misyonu ona der. Do
laysyla, site, bireylen, bireyselliin kendisine kar korur;
insanlar, kendilerine gerein ve iyinin ltn verme
iddiasnda olan ama aslnda tutkulannn zorbalna boyun
edirmekten baka bir ey yapmayan bireysel rgtlenme
lerinin zorbalndan kurtaran bir sper rgtlenmedir. Site
insann"bu dnyadaki kurtuluu olmaldr, bu nedenle, sade
ce filozof nderlik edebilir sitenin rgtlenmesine, sadece
bu koulla site insanlara kendisine borlu olduklan adalet
ten sz edebilecektir.
Ama logos sitenin hem gc hem de gszldr. G
cdr nk sitenin filozoftan renmek zorunda olduu ve
daha sonra yurttalara sunaca sylemdir, gszldr
nk logos sonu olarak Sokratesin siteye sunduu sy
lem deildir; o bu sylemi siteden sz ederken kullanmtr
ve, dolaysyla, siteye bal" deildir bu sylem. Devletin
IX. kitabnn sonunda belirtilmitir bu gr: Biraz nce
plann izdiimiz ve sadece sylemlerimizde yer alan devlet
ten sz ediyorsun, der Glaukon; nk bana gre dnyann
hibir yerinde buna benzer bir devlet yoktur. - Ama, diye
karlk verdim, seyretmek isteyen ve kendi zel ynetim
129

biimini ona gre ayarlamak isteyen biri iin gkyznde


bir modeli vardr belki. (592 a-b) Dolaysyla, biraz nce
sz konusu edilen devlet, sz edilen bir paradigmadan baka
bir ey deildir, ama onu gkyznden yere mdinmek de
mmkn deildir. Bunun nedeni ebedi olmak, her trl
paradigmaya, Demiurgosn dnyamz biimlendirdii ve
insanlarn zaman iinde iine atldklar fikirlere ve mode
le ait olmak deilse nedir?
Ve ite zaman probleminden farkl baka bir problemle
kar karyayz. Zaman problemi rme, bozulma, yok ol
ma, gerilemeyle ilgilidir, her eyin gelime ve iyileme y
nnde gittii Kronos dneminde yaamyoruz artk, her eyi
yok eden ve datan bir zamana dalm bulunuyoruz. Platon
felsefesi bir ilerleme felsefesi deildir, nk inn zamann
efendisi olamaz. Bu nedenle, zellikle Yasalarda Platonun
deiiklik konusunda bir tr panik yaad gzlemlenebi
lir: Ktlk dnda, eylerde deiimden daha tehlikeli bir
ey yoktur. (797 d) Platonun mizoneizmi ve ocuk oyun
laryla ilgili btn dnceleri, seyahatleri vb. buradan kay
naklanr. Neye mal olursa olsun, siteye istikrar getirmek,
deimesini engellemek, srekli ve kesin biimde modeli
ne uygun tutmak gerekir onu.
Ve ite Platon felsefesinin temelinde grlen, tm eli
kilerini yaad byk adak: onun dncesi bir yandan
Platonun kavranabilir olann srekliliiyle bir iletiim ola
na bulma giriimi iinde olduu mitlerde ifade edilen bir
sonsuzluk arzusunun, bir yandan da, sonuta zamana direnemeyen bir siyaset felsefesi iinde ifade edilen hakiki bir
gereklik iradesinin etkisindedir. Logos zamann efendisi
deildir, bu balamda, praksisin durumu nedir?
130

Logostan praksise gei sorunu zmszdr. Devlette


eylemin gerekten ziyade syleme yakn olmasnn eyann
tabiatnda bulunduu sylenmitir (V, 473a) ve Platon
sylem araclyla yasalan siteye uyarlayarak biimlendirir
(Yasalar, IV, 712 b). Ama Platon Sicilya seyahatlerinde si
yasi fikirlerini gerekletirm e olanan bulduunu
sanmtr, VII. Mektupta kafasndaki soru iaretlerinden sz
eder ve yn deitirmesine neden olan eyleri itiraf eder ve
balangta karar verir buna: Yasalarla ve siyasetle ilgili
planlarmn gerekleebilip gerekleemeyeceini deneme
nin vakti gelmiti: tek bir insan ikna etmeye kalyordu i
ve her ey zmlenecekti bylelikle." (328 b-c) Ama Sicil
yadan dnen Platon ayn zamanda hayallerinden de geri
dnmtr, bu nedenle, Yasalarda yasa koyucuyu yle
konuturur: N.e zaman gelecekle ilgili bir plan sz konusu
olsa eti dorusunun u olduuna inanrm: hayata geecek
modeli neren kii en gzel ve en gerek eyler konusunda
hibir eyi unutmayacaktr, ama bu idealin zelliklerinden
birine ulamasnn olanaksz olduunu gren kii onu bir
kenara atacak ve vazgeecektir; en mkemmel rnee en
yakn teki hipotezleri gerekletirmeye alacaktr; yasa
yapc ise bu kiiyi, amalarn gerekletirebilmesi iin
sonuna kadar serbest brakacaktr ve daha sonra kendisiy
le birlikte izilen plana gre are olan eyi ve mevzuatta
gerekletirilmesi ok zor olan neriyi inceleyecektir. (V,
746 b)
Zaman insan bozan bir ey deil, insann yapt bir ey
yapmak... Modem dncenin en nemli giriimi budur.
nsann Kronosla zdeletirilmesi Platon dncesinden
hareketle anlalabilir.
131

Hegei felsefesi, cisimletii ve ifadesini bulduu zaman


iinde, kavranabilir ebediyetten aa indirdii deay mad
diletirir; bu pantrajizm tarihin ipucunu yakalamaya alan
bir panlojizme gtren yolu aar. Logos, kaynann bulun
duu bir ebediyete gtren ey deildir artk, tarih iinde
yola kan bir eydir. J. Hyppolitein dedii gibi: "Logos doa
olarak kendini yadsyan mutlaktr, dolaysyla, kendisiyle
elikiye der, kendinde o tekiyi, kendi tekisini tar, bu
teki olmadan var olmas mmkn deildir. [...] Mantn
diyalektik sylemi bir ey stne, daha nce var olmu olabi
len bir Mutlak stne sylev deildir, somut Tmel olarak,
doa olan dsalhktan kurtulmu ekliyle ya da ampirik bilgi
olarak var olan Mutlakm kendisidir ama kendi iinde onu
gstermenin temeli olan bu dsallk kavramm ierir.1
Bu logos efsanesinin Hegelden Marxa, L. Feuerbacha
kadar nasl bir hmanizmaya ve tarih felsefesine dnt
biliniyor. Marx, Hegel felsefesinin temelinde yer alan kar
kl ortadan kaldrmaya almtr; bu karklk u so
ruda younlamaktadr: tarihi yapan unsur, tarih iinde mad
dileen bir mutlak mdr yoksa mutla yapan tarih midir?
Marx, tarihin gizemini aa karmak isterken inam zama
nn mhendisi ve de kaderinin efendisi yapmak ister, insa
n yabanclam bir varlk haline getiren tm basklardan
kurtarmak ister. Dolaysyla, praksis, Platon ve Plotinosta
olduu gibi, logos un glgesi gibi dnlmeyecek ve logos,
Demokritosun deyiiyle, praksisin glgesi yaplacaktr. Zama
nn ikencesi alandaki Sisyphos ve Ixiona arklanmn by
syle zgrletirici bir coku vermeye alan Orpheusun
1) J. Hyppolite, Logpte et existencc, Paris. 1953, s. 74, 79.

132

yerini zgrlne kavuturulmu Prometheus ve i ban


daki Herkl alacaktr.
Praksisin glgesi logos bir dorulama arac olduu ekono
mik ve sosyal altyaplarn styaplarna indirgendii lde
bu zellikleri tar; bylece, Marx, bir dnemin egemen d
ncelerini iktidardaki snfn karlarnn bir rn duru
muna getirmitir. Szgelimi, Ortaada aalayc bir ey
gibi grlen alma byk sanayi dneminde inam soylulatran bir ey gibi dnlmtr.
Ama en nemli sorun, logosun gerekli gizemsizletirilmelerinin, dikkat edilmezse [naksisin yanl anlalmasna ve
praksis araclyla bir yanl anlamaya gtrme riskleri ta
masdr. Gevezelik ve yalania ortaya kan bir bgos ilk g
nah vardr ama iddette ortaya kan bir praksis ilk gnah
da yok mudur? nsan deitirmek mmkn mdr? diye
soruyor biyolojist J. Rostand; psikolojik etkinliin farkl kay
naklarnn stad olan siyaset adam da ayn soruyu sormaz
m? nsan deitirmek mmkn mdr? Bunu sadece
teknik bir sorun gibi dnerek, nce insann ne olduu
sorusunu sormadan, daha sonra dev dncesinden kop
mu bir iktidarn ne olduunu sorarak yapmak mmkn
mdr?
Sokratesin lmyle son derece sarslan Platon siyase
te ahlak getirmek istemitir; sorun ahlakn siyasallamas
olabilecek ters bir hareketin oluabilmesi tehlikesinin olup
olmadn bilmektir. Logosu ou zaman praksis douruyor
sa, logosun praksisi yarglama hakk elinden alnmal mdr?
Etii oluturan ahlak mdr? Yoksa, siyaseti oluturmas ve
yarglamas gereken etik midir? Her eyin ls Ulus, Va
tan, Devlet midir?
133

Burada insanlar sitesi alannda Sokratesin Euthyphrona


sorduu sorunun ayns kmyor mu karmza? Dindar, tannlar tarafndan sevildii iin mi dindar olmutur, yoksa din
dar olduu iin mi tannlar tarafndan sevilmitir?

134

KAYNAKA

FELSEFE TARH
E. Zeller, Die Philosophie der Griechen, Leipzig, 1844'1852.
F. Ravaisson, Essai sur la mtaphysique dAristote, Paris, 1846.
T h. Gomperz, Les penseurs de la Grce, ev.: Par Reymond, 3 c.,
Lozan-Paris, 1908.
L. Robin, La pense grecque, Paris, 1923, yeni basn 1962.
E. Brhier, Histoire de la philosophie, Paris, yeni basm 1960, c. I.
A. Rivaud, Histoire de la philosophie, Paris, 1948, yeni basm 1960.
L. Brunschvicg, Le progrs de la conscience dans la philosophie occi

dentale, Paris, 1927, c. 1.


Histoire de la philosophie, Gallimard, Encyclopdie de la Pliade,
Paris, 1969.
W . K. C. Guthrie, A History ofGreek Philosophy, c. V, Cambridge,
1978.

PLATONCULUK NCELEMELER
J. Moreau, La construction de l'idalisme platonicien, Paris, 1939, 2.
bask, Hildesheim, 1967.
135

L. Robin, Platon, Paris, yeni basm 1968.


A. Dis, Autour de Platon (2 c.), Paris, 1926.
R. Scherer, La question platomcienne, Paris-Neuchtel, 1938.
R. Schaerer, Dieu, l'homme et la vie dajrrs Platon, Neuchtel,
1944V. Goldschmidt, Les dialogues de Platon, Paris, 1947.
P.-M. Schuhl, L'uvre de Platon, Paris, 1954.
A. E. Taylor, Plato, the man and his work, 1937.
WilamowiE-Moellendorff, Platcm (2 c.), Berlin, 1920.
P. Friedlaender, Platon (3 c.), Berlin, 1954-1960.
A. Koyr, Introduction la lecture de Platon, 2. bask, Paris, 1962.
J. Moreau, Le sens du platonisme, Paris, 1967.
Hegel, Leons sur Platon, ev.: Vieillard-Baron, Paris, 1976.

MATEMATK VE FZK ZERNE


G. Milhaud, Les philosophes gomtres de la Grce. Platrm et ses
prdcesseurs, Paris, 1900.
A. Rivaud, Le problme du devenir et la notion de la matire dans la
philosophie grecque, Paris, 1905.
P. Duhem, Le systme du monde, Paris, 1913.
]. Moreau, Lme du monde de Platon aux stociens, Paris, 1939;
yeni basm, Hildesheim, 1964.
Ch. Mugler, Platon et la recherche mathmatique de son poque,
Strazhurg, 1948.
Ch. Mugler, La physique de Platim, Paris, 1960.
G. Rodier, Les mathmatiques et la dialectique dans luvre de
Platon, tudes de philosophie grecque iinde, Paris, 1926, s. 37.
H. Pris, Platon et sa conception du Kosmos, 2 c., New York, 1945.
E. Moutsopoulos, La musique dans l'uvre de Platon, PUF, 2. bask,
1989.
136

DEALAR KURAMI VE DYALEKTK ZERNE


L. Robin, La thorie platonicienne des Ides et des nombres d'aprs
Aristate, Paris, 1908; 2. bask, Hildesheim, 1963.
J. Moreau, Ralisme et idalisme chez Platon, Paris, 1951.
J. Wahl, tude sur le Parmnide de Platon, Paris, 1926.
A. Dis, La dfinition de l'tre et la nature des Ides dans Le Sophiste
de Platon, Paris, 1932.
J. Moreau, Sur la signification du Parmnide, Le sens du platonisme
iinde.
G. Rodier, Sur la signification du Parmnide, Le sens du platonisme
iinde.
V . Brochard, La thorie platonicienne de la participation daprs
le Parmnide, ve Le Sophiste. - Les Lois et la thorie des Ides,
tudes de phibsophie ancienne et de philosophie moderne iinde,
Paris, 1926.
V. Goldschmidt, Le rle du paradigme dans la dialectique pbtonicienne, Paris, 1947.
L. Robin, Les rapports de ltre et de la cottnaissance d aprs Platon,
Paris, 1957.
Kucharski, Le chemin du savoir daris les dentiers dialogues de Platon,
Paris, 1957.
Brice Parain, Essai sur le bgos pbtorticien, Paris, 1942.
David Ross, Plato's theory ofid eas, Oxford, 1951.
M. Heidegger, Platon Lehre von der Wahrheit, Bem, 1947; Ques
tions iinde, II, Paris, 1968.

MTLER ZERNE
L. Couturat, De Platonicis mythis, Paris, 1896.
P. Frutiger, Les mythes de PIaton, Paris, 1930.
137

P.-M. Schuhl, La fabulation platonicienne, Paris, 1947.


V. Brochard, Les mythes dans la philosophie de Platon, a.g.e.
iinde.

AHLAK VE POLTKA
V. Brochard, La morale de Platon, a.g.e. iinde.
A.-J. Festugire, Contemplation et vie contemplative chez Platon,
Paris, 1936.
L. Robin, L a pense hellnique, Paris, 1942, s. 177.
P. Lachize-Rey, Les ides morales, sociales et politiques de Platon,
Paris, 1938.
V. Goldschmidt, La religion de Platon, Paris, 1949.
M. Vanhoutte, La philosophie politique de Platon dans *Les Lois",
Louvain, 1953.
J. Luccioni, La pense politique de Platrn, Paris, 1958.
Janine Chanteur, Platon, le Dsir et la Cit, Paris, 1980.

138

KLTR KTAPLII

1 - SOKRATES, Louis-Andr Dorion, M art 2 0 0 5


2- NAPOLON, Thierry Lentz, Mart 2 0 0 5
3 - BLM -KURCU, Jacques Baudou, M art 2 0 0 5
4 - ANADOLU UYGARLIKLARI, M arc Desti, Nisan 2 0 0 5
5 - PSKANALZ, Daniel Lagache, Nisan 2 0 0 5
6 - SOSYAL BLMLER, D om inique D esjeux, Nisan 2 0 0 5
7 - HTTLER, Isabelle Klock-Fontanille, Mays 2 0 0 5
8 - SOSYAL PSKOLOJ, lean M aisonneuve, Mays 2 0 0 5
9 - YUNAN M TO LO JS, Pierre Grimai, Mays 2 0 0 5
10- EMPRESYONZM, Marina Ferretti Bocquillon, Haziran 2 0 0 5
1 1 - MEZHEPLER, Nathalie Luca, Haziran 2 0 0 5
1 2 - ARABIN TARH, Jean-Franois Gautier, Haziran 2 0 0 5
1 3 - FELSEFE AKIMLARI, D om inique Folsc.heid, Tem m uz 2 0 0 5
1 4 - JEAN-PAUL SARTRE, Annie Cohen-Solal, Tem m uz 2 0 0 5 1 5 - HALILAR, C cile Morrisson, Tem m uz 2 0 0 5
1 6 - NGLZ EDEBYATI, Jean Raimond, Austos 2 0 0 5
1 7 - NVERSTELERN TARH, C. Charle & J. Verger, Austos 2 0 0 5
18- CAZ, Lucien Malson & Christian Bellest, Austos 2 0 0 5
1 9 - TAPINAK VALYELER, Rgine Pernoud, Eyll 2 0 0 5
2 0 - ADA SANAT, Anne Cauquelin, Eyll 2 0 0 5
2 1 - BLM TARH, Pascal Acot, Eyll 2 0 0 5
2 2 - DNLER, Paul Poupard, Ekim 2 0 0 5
2 3 - AN TROPOLOJ, M arc Aug & Jean-Paul Colleyn, Ekim 2 0 0 5
2 4 - KAPTALZM, Claude Jessua, Ekim 2 0 0 5
2 5 - BLUES, Grard Herzhaft, Kasm 2 0 0 5
2 6 - NIETZSCHE, Jean Granier, Kasm 2 0 0 5
2 7 - JEOPOLTK, Alexandre Defay, Kasm 2 0 0 5
2 8 - RUS EDEBYATI, Jean Bonam our, M art 2 0 0 6
2 9 - BLM FELSEFES, D om inique Lecourt, M art 2 0 0 6
3 0 - BUDACI UK, Henri Arvon, M art 2 0 0 6
3 1 - BABL, Batrice Andr-Salvini, Nisan 2 0 0 6
3 2 - FANTASTK EDEBYAT, Jean-Luc Steinm etz, Nisan 2 0 0 6
3 3 - ANKSYETE VE KAYGI, Andr Le Gall, Nisan 2 0 0 6
3 4 - O C U K PSKOLOJS, Olivier Houd, Mays 2 0 0 6
3 5 - SCHOPENHAUER, Edouard Sans, Mays 2 0 0 6

3 6 - ANTK M ISIR, Sophie D esplancques, Mays 2 0 0 6


3 7 - VKNGLER, Pierre Bauduin, Haziran 2 0 0 6
3 8 - VAROLUULUK, Jacques C olette, Haziran 2 0 0 6
3 9 - SANAT TARH, Xavier Barral I Altet, Haziran 2 0 0 6
4 0 - ROMA MPARATORLUU, Patrick Le Roux, Tem muz 2 0 0 6
4 1 - KIERKEGAARD, Olivier Cauly, Tem m uz 2 0 0 6
4 2 - ALMAN EDEBYATI, Jean-Louis Bandet, Tem m uz 2 0 0 6
4 3 - MAYALAR, Paul G endrop, Austos 2 0 0 6
4 4 - MMARLIK TARH, Grard M onnier, Austos 2 0 0 6
4 5 - DYABET, Jean & Charles Darnaud, Austos 2 0 0 6
4 6 - AVRUPA BRL, Jean-Luc M athieu, Eyll 2 0 0 6
4 7 - DLBLM, Jean Perrot, Eyll 2 0 0 6
4 8 - AZTEKLER, Jacques Soustelle, Eyll 2 0 0 6
4 9 - DADA VE GEREKSTCLK, David Hopkins, Kasm 2 0 0 6
5 0 - KRESELLEME, Manfred B. Steger, Kasm 2 0 0 6
5 1 - HAYVAN HAKLARI, David D eGrazia, Kasm 2 0 0 6
5 2 - HIRSTYANLIK, Linda W oodh ead , Aralk 2 0 0 6
5 3 - GAZETECLK, lan Hargreaves, Aralk 2 0 0 6
5 4 - EVRM, Brian & D eborah Charlesworth, Aralk 2 0 0 6
5 5 - SPANYA SAVAI, Pierre Vilar, O cak 2 0 0 7
5 6 - YARATICILIK, M ichel-Louis Rouquette, O cak 2 0 0 7
5 7 - FELSEFENN D O U U , Giorgio Colli, O ca k 2 0 0 7
5 8 - ANTK FELSEFE, Jean-Paul D um ont, ubat 2 0 0 7
5 9 - NKALAR, Henri Favre, ubat 2 0 0 7
6 0 - YAZIN KURAMI, Jonathan Culler, ubat 2 0 0 7
6 1 - SOSYAL VE KLTREL A N TROPO LOJ, M onaghan & Just, Nisan 2 0 0 7
6 2 - SPINOZA, Roger Scruton, Nisan 2 0 0 7
6 3 - TANGO, Remi Hess, Nisan 2 0 0 7
64- TALYAN EDEBYATI, Christian B e c & Franois Livi, Mays 2 0 0 7
6 5 - DARWIN VE DARWINCLK, Patrick Tort, Mays 2 0 0 7
6 6 - SYONZM , lan Greilsamm er, Mays 2 0 0 7
6 7 - FOBLER, Paul D enis, Austos 2 0 0 7
6 8 - KLASK SANAT, Mary Beard & John Henderson, Austos 2 0 0 7

You might also like