Professional Documents
Culture Documents
Aziz Nesin - Memleketin Birinde PDF
Aziz Nesin - Memleketin Birinde PDF
Bir yokmu, iki yokmu, yokmu... Eski gnlerde yeryznn bir lkesinde hibiey yokmu.
Hibieyi olmayan bir lkenin bir padiah varm. Bu padiahn da bir hazinesi varm. Bu
hazinede o ulusun en deerli bir emaneti korunurmu. Atalardan kalan bu emanetle o ulus
vnrm. "Hibieyimiz yoksa da, atalarmzdan bize byle bir emanet kald" diye avunurlar,
yoksunluklarn, yoksulluklarn unuturlarm.
Atalardan kalan emanet, bir kiinin, iki kiinin deil, btn ulusun olduundan,. herkes bu
deerli emanetten kendine vnme pay karrm. Onun korunmasna canla, bala alrlarm.
Btn ulusun mal olan emaneti korumak iin en uygun yer padiahn hazinesi olduundan, bu
emanet de hazinede sakl dururmu. Hazineyi, gzlerini krpmadan silahl nbetiler beklermi.
Hazinenin olduu yerde ku bile uurtmazlarm.
Padiah, sadrazam, vezirler, sarayn btn ileri gelenleri, her yln bir gn, atalardan kalan
kutsal emaneti koruyacaklarna namuslar zerine yemin ederlermi.
Gel zaman git zaman, gnlerden bign padiahn iine, ulusun canlar, kanlar yoluna
koruduklar bu emanetin ne olduunu anlamak istei dm. Padiah, bu emanet kutusunun
iindekini grmek iin yanp tutuurmu. Sonunda bu isteini yenememi, bign hazine dairesine
girmi. Nbetiler padiaha da yasak diyecek deiller ya... Sarayn hazinesine padiah,
sadrazam, vezirler her zaman ellerini kollarn sallayarak zgrce girerler, emanetin yerinde durup
durmadna bakarlarm. Padiah da byle yapm. Bu emanet, oda oda iinde, oda oda iinde
krk odadan getikten sonra krkbirinci odann iinde dururmu. 0 odann iinde de kutu kutu
iinde, kutu kutu iinde, krkbirinci kutunun iindeymi.
Padiah krk odann kapsn am. Krkbirinci odaya girmi. Sonra krk kutu am. Krkbirinci
kutuyu aarken heyecandan yrei kt kt arpyormu. "Bunca yldr koruduumuz emanet ne
ola?" diye byk bir merak iindeymi.
Bir de krkbirinci kutuyu ap baksn ki, ne grsn: Yeryznde o zamana kadar grlmemi bir
mcevher. Bir alev gibi yanp duruyor. Altn desen altn deil, platin desen platin deil, gm hi
deil... Padiah kendini tutamam, iinden, "Atalardan kalan bu kutsal emaneti ben kendime
alrm. Benim olur. Kim nereden bilecek?" diye geirmi.
Gneten koparlm bir para gibi l l yanan kutsal emaneti kutusundan karp, cebine
atm. Atm ama, "Ya benim aldm anlalrsa..." diye de iine bir korku dm. O zaman,
"Ben bu pnl prl yanan eyi alr, onun yerine st yakut, sedef, zmrt, inci, elmasla ssl bir
platin koyarm, hi kimse bu emaneti grmediine gre, gnn birinde kutuyu aarlarsa, kutsal
emanetin alndn anlayamazlar..." diye dnm. Dedii gibi de yapm. Sonra krkbir kutuyu
iie, onun stne de, krkbir odann kapsn da st ste kilitleyip hazineden km arna, yapt
dzen anlalacak diye de d kopuyormu. Hi kimsenin, kutsal emaneti aldn anlamamas
iin, o zamana kadar ylda bir kutsal emanet zerine ant iilirken, padiah bu and ylda ikiye
karm. Her yl iki kez, alanlarda toplanrlar, padiah da, bakalar da, btn ulus, atalardan
kalan kutsal emaneti kanlar ile, canlan ile koruyacaklarna ant ierlermi.
Sadrazam kurnaz bir kiiymi. "Eskiden ylda bir kez emaneti korumak iin ant iilirken, imdi
neden padiah bunu ikiye kard?.." diye sadrazamn iine bir kuku dm. "Yllardan beri
koruduumuz bu emanet ne ola?" diye o da bign hazineye girmi. Krkbir odadan geip, Krkbir
kutuyu ap emaneti grm. Ne de olsa padiah, dalaveresi aklmasn diye, ald emanetin
yerine en deerli talarla ssl koca bir altn koyduundan, bu gzel ey karsnda sadrazam
akna dnm. "Ben bu emaneti alr, yerine st renkli, parlak talarla ssl bir altn koyarm.
Nasl olsa, hi kimse, emanetin ne olduunu bilmediinden, gnn birinde kutuyu aarlarsa,
kutsal emanetin bu olduunu sanrlar..." diye dnm. Dedii gibi de yapm. Ama iinde,
yapt i anlalacak diye bir korku olduundan, padiahn ylda ikiye kard ant ime trenini,
yaz, k ve baharlarda olmak zere ylda drde karm.
Gelgelelim vezirlerden biri kurnaz bir kiiymi. "imdiyedek, ylda iki ant iilirken neden drde
karld?.." diye iine bir kuku girmi. O da, kimseye danmadan hazineye girebildiinden,
bign, hazineye girmi, krkbir odadan gemi, krkbir kutuyu am. Krkbirinci kutudan kan
st parlak talarla ssl altn grnce, sevinten gzleri parlam. "Ben bunu alr yerine bir
gm koyarm. Kim nerden bilecek?.." diye dnm. Dnd gibi de yapm. Yapm ama
iinde yle bir korku varm ki, hrszl belli olmasn diye, ulusa kutsal emaneti ne kadar iyi
koruduunu anlatmak iin, ylda drt kez yaplan ant ime trenini her ay yaptrmaya balam.
Ulus, her ay alanlarda toplanp, son kiide son damla kan kalana kadar kutsal emaneti
koruyacana ant iermi.
Saray nazr kurnaz bir kiiymi. Ant imenin ayda bire kmasndan ikillenmi. "Bunda bir i
olacak, bir gidip u emaneti greyim..." demi. Krkbir odadan geip, krkbir kutuyu ap emaneti
grm. Atalardan kalan kutsal emanet o kadar houna gitmi ki, "Ben bunu alp yerine bir bakr
koysam, kim nereden anlayacak?.." diye dnm. Dnd gibi de yapm. Yapm ama,
iinde hrszl anlalacak diye bir korku olduundan, emaneti ne kadar titizlikle koruduunu
halka gstermek iin ayda bir yaplan ant ime trenini, haftada bire indirmi.
Gelgelelim, hazineyi koruyan suba, kurnaz bir adamm. iinden, "Ne oluyor byle?.. Haftada
bir ant iiyoruz! u kutsal emaneti bir gidip grsem..." demi. O da brleri gibi krkbir odadan
geip, krkbir kutuyu am. Parlak bakn grnce ok sevinmi. "Ben bunu alr, yerine demir
koyarm, kim nerden bilecek?.." demi. Dedii gibi de yapm. Ama yapt i, iine
sinmediinden, emaneti korumakta ne kadar canla bala altn herkese anlatmak iin
gsterie balam. Her gn, atalardan kalan kutsal emaneti, lm bile gze alarak
koruyacana ant iermi.
Gel zaman git zaman, ulusun iinden bir kii km.
- Btn ulus yllardan beri atalardan kalan emaneti canmzla, kanmzla koruyacamza her
gn ant iip duruyoruz. Dorusu bu emaneti hazinede ok iyi saklyor, koruyoruz. Peki ama bu
emanet nedir? Biz emaneti deiliz ya... u odalar, kutular aalm da, atalarmzdan kalan kutsal
emanetin ne olduunu, neyi koruduumuzu bir renelim!.. demi.
Bu szler bomba etkisi yaratm. Bata padiah olmak zere, emanete hyanet edenlerin hepsi
birden, hrszlklar anlalacak korkusuyla, bu dilei ortaya atan kiinin stne ullanmlar.
Gerek emaneti arp onun yerine srasyla sahtesini koyanlar, bu katakulliyi yalnz kendilerinin
yaptn sandklarndan ve birbirlerinin oyununu bilmediklerinden, hrszlklar ortaya kacak diye
dleri kopuyormu. "Koruduumuz emanetin ne olduunu grelim!.." diyen kiiyi,
- Vay hain!.. Atalarmzdan kalan yle kutsal, yle deerli bir emaneti, sen kim olasn da
gresin... diyerek, o kiiyi, kutsal emaneti kmsemek, aalamakla sulandrmlar. Btn
ulusu da kandrdklarndan, kendileriyle birlik edip, bunu syleyenin stne yrmler.
Zavall az kalsn lin edilecekmi. Sonra padiah,
- Biz bunu ldreceksek yasaya uygun ldrelim!.. demi.
Bu kiiyi ldrmek iin nce bir yasa yazp, sonra zel bir mahkeme yargs ile ldrmler.
Gelgelelim, ldrmekle i bitmemi. nk, len kiinin szleri azdan aza yaylm. O
dnce bir gibi gittike bym. Gnn birinde halkn iinden biri, "lm gze alarak
koruduumuz emanetin ne olduunu, neden lm gze alarak gidip grmeyelim?.." diye
dnm. Ama kendisinden ncekinin bana gelenleri bildiinden bu dncesini hi kimseye
amam. Gizlice hazineye girip, kutsal emanete bakmay kafasna koymu. Ama padiah,
sadrazam, vezirler, btn emanet hrszlar, aldklar belli olmasn, kimse anlamasn diye,
atalardan kalan kutsal emaneti, daha dorusu onun yerine koyduklar eyi, eskisinden daha sk
koruyorlarm. te bu yzden de hazineye gizlice girmeyi baaran kii, kutsal emaneti alp, btn
ulusa gstermek iin dar karken, hazineyi koruyanlarn eline dm. Adamn elinde, emaneti
en son alann, onun yerine koyduu bir pasl teneke varm. Suba, adamn elinde tenekeyi
grnce,
-Kutsal emanet bu deil!.. diye barm.
Saray Nazr,
- Bu deil!.. demi.
Vezir de,
-Bu deil!.. demi.
Sonra srasyla padiaha kadar hepsi,
-Bu deil, bu deil!.. demiler.
O zaman, elinde pasl tenekeyi tutan adam,
-Kutsal emanetin bu olmadm siz nerden biliyorsunuz? Bu deilse, ya hangisi?.. diye sormu.
Bu soruyu oradakilerin hibiri yantlayamam. nk hepsi de emanetin yerine koyduklar
eyin sonradan alndn anlamlar. Yakalanan kiiyi hemen orada bodurup iini bitirdikten
sonra pasl tenekeyi kutuya koymular. Kutu kutu iine krkbir kutuya, onu da krkbir oda iine
gizlemiler. Ama ileri bitrl rahat olmadndan, kutsal emaneti korumak iin bir yasa
karmlar. Bu yasaya gre, sabah, le, akam, gnde n, btn ulus, atalardan kalan
emaneti koruyacaklarna ant imek zorundaym. Bu and ienlerin hibiri, koruduklar kutsal
emanetin alna alna, en sonunda bir pasl teneke olduunu hibir zaman bilememi.
En byk medreseden mderris, bilirkii seilip, Hekimbaya batan ayaa bir, bir daha
baktlar. Hibir giren kazk grmediler.
- Giren kan kazk yoktur. Koskoca Hekimba hi utanmadan bizi kandrmaya alr. Bo
yere halk ayaklandrr!.. dedikte, Hekimbay, ellerini ayaklarn balayp uzak bir yere srdler.
Aradan ok gemeden, bilirkii olan mderris de bign,
- Ey aman din kardeleri, kazk giriyor!.. diye sesleri ktnca haykrmaya baladlar.
eyhlislam olsun, reis-l kttap olsun, sadrazam olsun, hepsi de mderrislere bakp,
- Bo yere yaygara edersiniz, kazk mazk girdii yoktur!.. dedike, mderrisler de,
- Bir gz gren kul yok mu ey din kardeleri! te kazk giriyor!.. diye l bastklarndan
onlar da zindanlara atldlar.
Gn eriip, bir zaman geldi, eyhlislam ile btn vezirler, reis-l-kttap, sadrazam da,
- Vay amaan, bu kazk ne kazktr, imdi de bize girer!.. diye, bir feryad figan eylediler ki tabir
olunamaz!
Padiah,
- Ortada kazk yoktur. Olsa grnr. Yalan sylersiniz!.. dedi.
Amma gel gr, gitgide o lkede yediden yetmie, genci yals, bir zaman geldi,
- Kazk giriyooor!.. diye barmaya balad. Padiah da,
- Kendilerine kazk girmeyenler, kazk giriyor, diye baranlara baksn. Bakalm, dedikleri doru
mudur?.. dedi.
Kendilerine kazk girmeyenler, kazk giriyor, diye baranlara iyiden iyiye baktlarsa da hibir
giren kazk grmediler.
- Padiahm ok yaa!.. Sayende hibir kazk mazk girmeyip, bunlar bozgunculuk
etmektedirler... dediler.
Bylece bir zaman daha getikten sonra, o lkede herkes barmaya, kendine kazk girdiini
sylemeye balad. Padiah da,
- Herkes birbirine baksn, gerekten kazk girer mi?.. dedi. Herkes birbirine bakt. Ama hibiri,
brne giren kaz grmedi. Herkes birbirine,
- Yalanc, sana giren kazk yoktur. Kazk yalnz bana girmektedir. Senin yaygarandan benim
sesime kulak asan olmuyor!.. diye barp hepsi birbirlerine dtler.
Gel zaman git zaman, hi kimse, "Kazk giriyor!" diye barmaz oldu. Artk kaza almlard.
Hibir ses kmad. Her ne olduysa, ilk baranlara olmutu.
Bir gece yans saraydan bir ses ykseldi ki, o sesle yer yerinden oynayp, herkes yatandan
frlad. Padiah don gmlek kendini sokaa atp,
- Aman ey benim sevgili kullarm, yetiin! Bana da kazk giriyooor!.. diye durmadan barmaya
balad.
0 kentin kiileri,
- Padiahtr, yalan sylemez. Elbet kazk girdii dorudur. Bizden ok barmas da, herkese,
rtbesine gre byklkte kazn girmesindendir. Padiaha giren kazk sultani olmak gerek...
dediler.
Padiah yeri g inleterek,
- Ne durursunuz, gelip kaz karsanz ya... diye yalvard.
Padiahn evresindekiler,
- Ey sultanm, nasl karalm, bu kazk baka kazklara benzemez. Gzle grlmez. Elle
tutulmaz. Acsn da kaz yiyenden bakas duymaz. Az daha sk diini, bir zaman sonra bizim
gibi sen de kaza alr, rahata kavuursun!.. dediler.
Daha "ruh-l-kuds" ebedi bakire Hazret-i Meryem'in karnna girmemi, yani ortada Hazret-i
sa'nn ne ad, ne san var. Yl, milattan nce 128... Ben Romal bir yurttam. Plafium dann
eteinde ok geni bir bahe iinde byk bir villam var. gece nce villama bir sr konuk
geldi: Valustus, Yulius Perus, Sompeius, Tiseron ve daha bakalar. Btn dostlarm gelmilerdi.
Siz bunlarn hibirini tanmazsnz. Onun iin kimler olduklarn ksaca anlataym. Dostum
Valustus, nl bir gladyatrdr. Daha geenlerde Kolesseum'da ok tannm bir gladyatrle
dvt. Bu sk dv grmenizi ok isterdim. ki gladyatr ortaya knca, Kolesseum'u
dolduran altmbin kiinin uultusu insan sar edecek kadar ykseldi. imdiki zamanda parti
toplantlarnda, bir de milli takmlarn futbol malarnda ancak bu kadar grlt olur. Dostum
Valustus, saygyla Konsl'n locasna dnd, Konsl' selamladktan sonra,
- Elveda saygdeer konslmz, imdi lecek olanlar seni selamlyor!.. diye bard.
Halk yle alklad ki, siz bu kadar grlty ancak striptiz'e kan bir dansze yaplan
gsteride duymu olabilirsiniz. ki gladyatr tam buuk saat dvtler. Sonunda dostum
Valustus dmann amansz brakp yere ykt. Yerdeki gladyatrn, pnl prl parlayan tun
zrhlarnn altnda gsnn kalayc kr gibi nasl inip kt grlecek eydi. Yenik gladyatr,
elinin iki parman konsle doru uzatt. ldrmemesi iin af diliyordu. Coan seyirciler,
- lm, lm!.. diye bardlar. Bu, tpk, futbol malarnda seyircilerin,
- Kovaaa! Kova! Ye onu!.. diye barmalarna benziyordu.
Konsl, aslan penesine benzeyen elini, locasnn nn rten, altn srma ilemeli kadifeye
uzatt, gld. Ban yavaa aa indirdi. Bu, Valustus'a iaretti. "Dmann iini bitir!..."
diyordu. Valustus, mzran kaldrd, yerdeki dmann kalbine saplad. te, dostum Valustus,
byle bir adamdr.
ardklarmdan br Yulius Perus benim sava arkadam. nl bir generaldir.
Hellenizm kralln ykan ordunun bandayd.
Dostum Sompeius'e gelince, o eskiden kleydi. Ama nl bir hekim ve felsefeci olduundan,
efendisinin hastaln iyi edince efendisi de onu azat etti. Klelikten patrici'ler arasna katlan
Sompeius akl ve bilgisiyle Tribuna Meclisinde tribun oldu.
Dostum Tiseron genliinde Roma'nn en iyi araba yarsyd. imdi iirler, piyesler yazar.
Evimdeki len ok iyi geti. algclar harp, lir, gitar, filavtalar aldlar. Danszler en iyi
rakslarn oynadlar. ki sel gibi akt. Valustus, lenin ampiyonu oldu. gnde, uzand
divann nne tam yirmi defa yiyecek, iki ve yemile dolu sini geldi. Volustus drt defa kustu,
sonra yeni batan yedi, iti. Bylece lenin ampiyonu oldu. Bu kadar yiyen adam siz belki
gazetecilere verilen ziyafetlerde grm olabilirsiniz. ok gzel bir len oldu. gn yenildi
iildi. Sonra yemekten, imekten hepimiz baygn dtk. imdiki al trenlerindeki ziyafetler
gibi bieydi bu. gn sonra kendimize gelebildik.
Banyodan sonra vcuduma kokular srdm, harmaniyemi omuzuma alp dar ktm. Nereye
gideceimi bilmiyordum. Komum Plebius'un villasna gittim. Plebius,
- Yarn ava kacaz, adamlarnla hazrlan!.. dedi.
- Yarnki i kolay, dedim, bugn ne yapacaz?
Plebius parti arkadamdr. Bizim partiye byk hizmeti vardr.
- stersen yarlara gidelim, dedi, iddial koular var.
- Yorgunum Plebius... dedim.
- yleyse Byk Amfi'ye gidelim, iyi oyun var.. dedi.
Dostum Plebius'la Byk Amfi'ye gittik. Hesapianus'un bir komedisi vard. Bu alak herifi ben
hi sevmem. Dili koparlacak bir heriftir, zehir gibi dili vardr hergelenin. Her oyununda da ya
Senatus'a atar yada Kuria Meclisine... Ya Konsl' yerer, yada Pretur'u. Ka defa "u herifin
iini bitirelim, lende zehirli arap verelim..." dedim. Bizim felsefeci Sompeius,
- Roma cumhuriyettir. Bir cumhuriyette byle ey olmaz. Herkes istedii gibi yazar da syler
de... dedi.
ok kzyorum bu Hesapianus denen hergeleye. Ben Konsl'n yerinde olsam, onu sirkte
kudurmu a kaplanlara paralatrdm. Onun leini yiyen kaplanlar bile zehirlenirdi, pis herif..
Halka da kzyorum. u hergelenin yazd oyun oldu mu, Byk Amfi'yi tklm tklm
dolduruyorlar. Ama gelenlerden ou pleb'ler. Patrici'lerden, yani z yurttalardan pek az gelen
var.
Hesapianus o gnk oyununda yine bizim partiyi yeriyordu. Gya bizimkiler semenleri
kandrmlar. Dpedz byle sylemiyor ama, ne kadar dolambal sylerse sylesin, anlalyor
yine. Oyun bitince alktan Byk Amfi yklyordu. ok canm skld. Sve saya villama geldim.
Ama ne o? Ne oluyor? Villamn nnde bir kalabalk. Klelerim dar frlamlar.
- Ne oluyor?.. diye sordum.
Klelerimden biri,
- Efendimiz, dedi askerler olunuz Kabakius'u tutuklamaya geldiler.
Olumu tutuklamaya gelen askerlerin banda dostum Yulius Perus vard.
- Bu ne i bre Perus? Olumu neden tutukluyorsunuz?.. dedim. Perus,
- Sebebini bilmiyorum ama, sylentilere baklrsa, olun Kabakius bir iir yazm. iirin bir
msrasnda "Roma'ya giden yollar kapal" demi.
- E, bunda ne var? Lam ukurlar kazld iin yollar kapal. Yalan m sylemi?
- Belki de suu bu deildir. Belki budur. Bilmiyorum. Herkesin bildii gerekleri aka
sylemek bazan su olur. Mercimekius'un neden ldrldn hatrlarsan. Roma'nn
cumhuriyetle ynetildiini herkes bildii halde o, "Roma bir cumhuriyettir!" diye bard iin
ldrlmt. Ben tutuklama sebebini bilmem. Ama elimde tutuklama buyruu var.
- Yulius Perus, bu emri kim verdi? abuk syle Jupiter hakk iin leini sereceim onun.
Hanerimi knndan kardm. Yulius Perus elindeki katlar uzatt:
- te senin dmann bu katlar, dedi. Emir burada. Mars'n zerine yemin ederim ki, olunu
ben kendiliimden tutuklamyorum. Sen de bilirsin ki ben ancak grevimi yapyorum.
- Evet, grev grevdir, dedim. Ama sana bu buyruu veren kim?
- Bucak Mdr Polakius.
Harmaniyemi savura savura Bucak Mdr Polakius'e giderken yolda dostum felsefeci
Sompeius'la karlatm.
- Beberius, nedir bu telan, arkadan cehennem tanrs m kovalyor?.. dedi.
- Plton beni arpsn ki, bu Bucak Mdr Polaikus'un cann cehenneme yollayacam. Olum
Kabaikus'un tutuklanmas iin buyruk karm.
- Polakius kendiliinden biey yapmaz. 0 da biyerden emir almtr.
- Ben halis yurtta patrici'lerden deil miyin Sompeius?.. diye sordum.
- Evet, dedi, sen eski bir Romalsn. Romal ana babadan dnyaya gelen soylu yurttasn.
- Ben toprak, iftlik ve kle sahibi deil miyim?
- Evet Beberius.
- Bu herifleri i bana getirmek iin oy vermedim mi?
- Verdin Beberius.
- yleyse bu i bana yaplr m? Bu hakszlk deil mi?
- Hakszlk Beberius.
- yleyse bu hakszl yapan bir sulu var. Jupiter hakk iin onu ldreceim.
- Yemin etme Beberius. Eer gerek suluyu bulabilirsen ldremezsin. Hanerin sulunun
kalbine deil, knna girer.
- Byk yemin ettim. Grrsn... dedim.
Harmeniyemin eteklerini uura uura, hanerim elimde, firladm. Bucak Mdr Polakius'a,
- Doruyu syledii iin olumu tutuklayan sen misin?.. diye sordum.
- Benim suum yok, ite kaymakamn verdii yazl buyruk... dedi.
Kaymakama kotum. O da,
- Ben aldm emri yapyorum, o kadar, dedi. te Roma Valisi Zbarius'un emri. Valiye kotum.
- Olumu sen mi tutukluyorsun?
- Hayr Beberius. Doru syledii iin bir gencin tutuklanmasna ben de zldm.
- yleyse sulu kim? Bana bir sr kat paralar, dairelerin ta duvarlarn gsteriyorlar.
Olumu, doruyu syledi diye bu katlar, bu mermer duvarlar m tutukluyor? Katlar m
hanerleyeyim? Duvarlar m dileyeyim? Syle, dmanm kim?
Zbarius da bir sr kat uzatt,
- te Tribuna Meclisi'nin emri, dedi, stnde tribn'n imzas var. , Hemen soluk solua
tribnlere kotum
- Ben Roma iin kanm dken Beberius deil miyim?
- Kahraman Roma yurtta, partimizin en iyi yesi Beberius'u selamlanz... dediler.
- Selam da, kahraman da yerin dibine batsn! diye bardm. Olumu siz mi tutukluyorsunuz?
- Biz bu ii nasl yaparz? dediler. Konsl emir verdi.
- Konsl m? sterse Konsl olsun, bu hakszln cezasn ekecektir.
DAYANIN YURTTALARIM
ook eskiden, bu kavanoz dipli koca dnyann bir yerinde, drt bir yan da, ortas ba, sular
nl ml, gkleri prl prol bir lke varm. Dnyann her yerinde olduu gibi, burada da,
insanlardan baka yaratklar da varm. Bunlarn arasnda srngenler, zehirli bcekler,
rmcekler de elbet bulunurmu. Ama bunlar, baka yerlerdekinden ne ok, ne az olduklarndan
hi kimsenin gzne batmazm.
Bu lkenin banda bir kii bulunurmu. Buna "Babay" denirmi. O lkede babaylk seimle
olurmu. Babay olmak isteyenler, adaylklarn koyarlar, semenler de bunlarn iinden
beendiklerini Babay seerlermi. Hangi adayn ald oy oksa o, Babay olurmu.
Gel zaman git zaman, o lkede bir alas deime olmu. Srngenler, zehirli bcekler
gnden gne oalmaya balam. Ylanlar, yanlar, krkayaklar, akrepler, rmcekler,
kertenkeleler, hem her gn biraz daha oalyor, hem de her gn biraz daha byyp
irileiyorlarm. Ylanlar, kavak kadar uzayp boylanm, kavak gvdesi kadar en alm.
rmcekler byye byye ev kadar olmular. rileen kertenkelelerin yeni doan yavrulan bile
timsahtan byk olurmu. Krkayaklar, yolcu trenleri gibi uzam. Yarasalarn kanatlar adr
kadar genilemi.
Akl ergin, derin bilgin, erdemli kiiler, bu iin nedeni stnde kafa patlatmlar, dnmler,
ama bitrl bu zararl yaratklarn neden gndengne byyp oaldklarn anlayamamlar.
bu kadarla da kalmam. Bu zararl yaratklar, insanlar sokmaya, srmaya, zehirlemeye de
balamlar. Daha bir alacak yan, bunlarn srp zehirledii kiiler lmyorlarm. lmedikten
baka, bu zehirler insann beynini uyuturuyor, tatl bir yar uyku veriyormu. Bu yle bir keyifmi
ki, kanna bir kere bu zehirden karan, hemen bu zehire alrm. Artk bu kii kendisini
ylanlara, akreplere srtmadan, krkayaklara rmceklere sokturmadan, kertenkelelere,
yarasalara kann emdirtmeden duramazm. Hem de bu zehirin verdii keyfin sonu yokmu.
Bikere bu zehire alanlar, onun verdii keyfi hibir zaman yeter bulmazlar, hergn daha ok,
daha ok isterlermi. Haftada bir kendilerini zehirletenler, giderek iki gnde bir, hergn, daha
sonra da gnde bika n kendilerini zehirletmeye balamlar.
Beyinlerinin dnmeye yaradn bilen, kafas nce, yrei yce kiiler, nasl etsek de
insanolunu u ylan yan zehirinden kurtarsak diye bir yol aramlar. Ama br yandan,
kendilerini ille zehirleterek keyiflenmek isteyenler byle dnenlere kar dururlarm. Bu yzden
o lkedeki insanlar ikiye ayrlmlar. Aralarnda baka ayrlklar da varm elbet ama, ounlukla
iki belli ayrm varm. Ylan yan zehirine alanlar, bu zehirin ok iyi yararl bir ey olduunu
savunanlarla, bunun tersini syleyenler.
Yarasalar, .rmcekler, akrepler, krkayaklar durmadan insanlar sokmaya hz verdiklerinden,
zehire alanlar gndengne oalyor, brleri hergn biraz daha aznlkta kalyorlarm.
Gel zaman git zaman, bu zehire ahanlar o kadar ok zehirlenmeye balamlar ki, gitgide
yzleri gzleri, elleri ayaklan deimeye balam. Kendilerini ylanlara sokturanlarn, her gn
birer para, birer para derilerinin rengi yeile kayor, vcutlar uzuyor, kafalar klyor, bir
zaman sonra bsbtn ylan olup kyorlarm. O zaman ylandan hi ayrmsz, yerde
srnmeye balyorlar, bakalarn sokmaya, zehirlemeye alyorlarm. Bitakmlarnn da
parmaklan, trnaklan, elleri, ayaklan gitgide inceliyor, uzuyor, yeniden eller ayaklar kyor, yava
yava derken gnn birinde iri bir rmcek oluyorlarm. Ondan sonra baka insanlarn zerine
atlyorlarm. Byle byle derken, zehirlenen insanlar da, kanlarna karan zehirin etkisiyle
gndengne ylanlamaya, yanlamaya, yarasalamaya, solucanlamaya, srngenlemeye
balamlar.
tekiler, insan kalmak iin direnirlerken, her elveren yerde dillerinin dnd kadar,
- Yurttalar!.. nsanlnz koruyun, rmceklemeyin, akreplemeyin!.. diye barrlar,
sylerler, ama dinletemezlermi.
Zehirlenip deienler gitgide oaldklarndan, byle syleyenlere,
- Hainler, alaklar!.. diye barr, zerine yrrlermi.
nsanln koruyanlar gitgide o denli aznlkta kalmlar ki, gnn birinde o lkede bsbtn
insan kalmamasndan korkmaya balamlar. Babay seimi zaman gelince, kamuoyu da
onlardan yana olduu iin, ylan, yan, yarasa, rmcek biimine girmi olanlar kimi seerlerse, o
lkeye Babay olurmu.
O lkede aydn kiiler de varm. "Bamza gelenler nedir? Bundan yurttalarmz nasl
kurtarrz, koruruz?" diye dnmeye balamlar. Her aydn kendi kafasna gre buna bir yol
bulmu. Kimi,
- Zehire ala ala srngenleenler, rmcekleenler, artk insan saylmazlar. Onlarda
insanln ne biimi kalm, ne z... Bunun iin de Babay seimine katlmasnlar!.. demi.
Her ne kadar biimleri insan deilse de, ilk gelileri, doular insan. nk, bunlarn ocuklar
yine insan doarm. Kanlarna zehir katlmazsa, hep insan kalrlarm.
O lkedeki aydnlarn kimisi de,
- nsan kalmak iin, atalla yemek yensin!.. demi.
"tl pantolon giymeli" diyen, "Hergn tra olmal" diyen doluymu. Ama bunlarn hibiri,
insanlarn insanln korumaya yetmezmi.
O zaman, o lkenin aydnlar, "Bir de baka lkelere bakalm. Oralarda da biimini, kalbn,
iini, zn deitirenler var m? Varsa, neler yapyorlar? Bunu nasl nlyorlar, gidip grelim!"
demeye balamlar. Dedikleri gibi de, baka lkelere gidip, oralardaki insanlar incelemiler.
Sonra, oralarda grp rendiklerini, kendi lkelerine uygulayp, yurttalarna yararl olmak iin,
evlerine, ocuklarna dnmler. Yine eskisi gibi herkes kendince bir dnce srm ileri. Kimisi,
- Evlere daha geni pencereler aalm!.. demi.
Kimisi,
- Baka lkelerden rnek insanlar getirelim!.. demi.
Kimisi de,
- Bizimkileri baka lkelere gnderelim, oralardaki insanlar grsnler!.. demi.
"Gnde kere zplamak gerek." "Yatakta sol yana yatmal." diyenler bile varm. Yalnz
bunlarn aralarnda kafas ileyen biri km.
- Beni dinleyin, demi, ben srngenlerin, bceklerin neden oalp gelitiklerini anladm.
Yeryznn baka lkelerine bakp, bunu rendim. Bir hava esiyor, bu hava srngenlere,
bceklere o kadar yaryor ki byyorlar, oalyorlar. imdi i, bu havann esmesine engel
olmakta. Bu hava da, dou ynnden esiyor. Gezip dolatm yerlerde grdm. Doudan esen
bu havay kesen da dibinde kurulmu lkelerde, bizde olanlar olmuyor. Aklmz bamza
toplayp, bsbtn i iten gemeden, doudan esen hava yolunu kapamalyz. Yoksa hepimiz,
gnn birinde deiip insanlktan kacaz, ylan yan olacaz.
Bu szlere inananlar da olmu, inanmayanlar da, glp geenler de.. Ama inananlar ii sk
tutup, zehirli srngen, rmcek, kertenkele, yarasa biimindekilerle savaa girmiler. Bu lm
kalm sava ok kanl olmu. nk o zamann Babay da, ounluktan yanaym.
O, lke dmanlardan korunmak iin epevre kale duvarlaryla evriliymi, Bu kaln duvarlarn
her biyana kaplar varm. lkenin insanlar, dou kapsn kapamaya alrlarken, brleri de
kapatmamaya alrlarm. nsanlar kapy ierden itmeye, brleri dardan dayanp
kapatmamaya urarlarken seller gibi kanlar akm. Ama sonunda ierdekiler baar
kazanmlar, dou kapsn skca kapamlar. brleri de kapnn dnda kalmlar. Bu
dnceyi ileri srp baar kazanan kii, o lkeye Babay olmu. Yurttalarna,
- Sakn, demi, bu kapy aralamayn! Bir kere aralarsanz, sonunu alamazsnz. Bu byle bir
kapdr ki, bir parmak aralansa, gnn birinde ardna kadar alr.
Bir zaman sonra bu akll kii lm. Onun yerine bakalar seile seile Babay olmular.
Yine eskiden, her yerde, her zaman olduu gibi o lkede de srngenlerle teki bcekler
varm ama, dou kaps kapal olduundan, doudan hava girmedii iin, bunlar olduklarndan
daha ok byyemez, reyemezlermi.
Gel zaman git zaman, Babay adaylar arasnda, sen seileceksin, ben seileceim, diye
atmalar balam. Dorusu bu Babay adaylarnn hibiri, yeniden insanlarn
rmceklemesini, akreplemesini istemiyorlarm. stemiyorlarm ama, ne yapsnlar, oy
kazanmak gerek. O zamann Babay, dnm tanm, br adaydan oy daha ok alsa
seimi kazanacak.
- Ben u kapy oyluk aralarm!.. demi.
Dedii gibi de yapp, Babayl bakasna brakmam.
Bunu gren br adaylar, kapy daha da ap, kendilerine oy verecekleri ieri sokmaya
balamlar. Onlar da, kapnn bsbtn alp hepsinin dolmasn istemiyorlarm. Bunun iin de
kendilerine gerekli on oyluk kadar kapy aralamlar. Biyandan da kap temelli almasn diye,
kendi adamlarna, kapy ardndan ittirirlermi. Kap on oyluk, yz oyluk, bin oyluk aralana
aralana, gn gelmi, ardna kadar alm.
Gelgelelim Babaylar, kapnn hepten ak kalmasn istemediklerinden,
- Dayann, ierden itin! diye de kendi adamlarna emirler verirlermi.
erden ite, dardan ite, kap kendi ekseni stnde fr fr dnmeye balam.
te o zamandan beri o lkede dou kaps fr fr dner, ama Babaylar da, hi durmadan,
-Dayann yurttalarm, dayann!.. diye barrlarm.
HAZRET- SA LE K KI
Bign Hazret-i sa ile bir estetik cerrahi operatr, bir de otomobil tamircisi, bir gazinoda
oturuyorlard. Hazret-i sa, onlara din telkinlerinde bulunuyordu. Konuma srasmda otomobil
tamircisi, Hazret-i sa'ya,
- Ey byk retmen! nsanlara iyilik etmek iin iimde bir ateli istek var. Ne yolda iyilik
edebilirim?.. diye sordu. Hazret-i sa,
- Tannnn eriatnda naslsa yle yapmalsn!.. dedi. Otomobil tamircisi,
- Sana, ktlk edenlere iyilik ederek, onlar ktlk ettikleri iin utandrarak... dedi. Estetik
cerrahi operatr,
- nsanlarn mayas ktdr, dedi. Deneyimlerime dayanarak sylyorum. nsanlar ktdr.
Otomobil tamircisi,
- Hayr, dedi. nsanlann iinde iyilik vardr. Siz de bu Eriha kentinin en iyi insan deil misiniz?
- Gerekten Eriha kentinin en zengini olan estetik cerrahi operatr, hem de bu kentin en
iyiliksever kiisiydi. Bu kadar iyi insann imdi nasl olup da, insanlara kt dediine tamirci
amt.
Operatr,
- Ben baka... dedi. Ben btn yaammda herkese iyilik ettim. Ama karlnda de hep
ktlk grdm. Demek insanlar kt... Hi kimse bu gerei benim kadar bilemez. Konumaya
pek katlmayan Hazret-i sa, nndeki toprak anaktan, arabn iti. Otomobil tamircisi,
operatre,
- yleyse cennette siz bir banza kalacaksnz... dedi. Operatr,
- yle, dedi, benim de korkum bu ya... Koca cennette tek bama canm sklacak.
Bu konumann sonunda tamirciyle operatr, insanlar iyidir, ktdr diye bahse girdiler.
nsanlarn iyi olduunu savunan tamirci, dedii karsa, operatrn btn maln mlkn elinden
alacakt. Dedii kmazsa, nesi var nesi yoksa hepsi operatrn olacakt.
birlikte Eriha'dan Yerualim'e giden yol stnde krlk bir yere geldiler. Estetik cerrahi
operatr bu yolda tek bana duracakt. Bakalm, bu yoldan gelip geenler ona iyilik mi, yoksa
ktlk m edeceklerdi. Hazret-i sa'yla otomobil tamircisi de olup biteni uzaktan seyretmek iin
tepeye ktlar, bir zeytin aacnn arkasna gizlendiler. kisi de kendi dediinin kmas iin
Tannya yalvaryorlard. Tamirci, ellerini gkyzne am,
- Tannm, insanlar u operatre inallah iyilik ederler... diye yakanyordu. Kendi dedii karsa
operatrn zel hastanesi, malikaneleri, kleleri, cariyeleri, hepsinden nemlisi de bankadaki
beyzbin dolar onun olacakt.
- Tanrm, inallah insanlar bana ktlk ederler de tamircinin btn maln mlkn elinden
alrm.
Operatrn dedii karsa, tamircinin dkkanlar; evleri, kleleri, hepsinden nemlisi de
bankadaki yzbin dolar onun olacakt.
Uzaktan bir ayak sesi duyuldu. Operatr iinden,
- Hah, ite haydut!. diye geirdi. Tamirci de iinden,
- te erdemli bir kii... dedi.
Yolun dnemecinden bir adam kt. Operatrn yanna gelince kamasn ekip stne yrd,
- kar paralar!.. diye bard.
Operatr buna o kadar sevindi ki, glp oynayarak ceplerindeki btn paralan kard.
Soyduu adamn sevincine aran haydut,
- Bunca yldr soygunculuk yapanm. imdiye kadar soy-duklarmn arasnda hi senin gibi
sevineni grmedim... dedi.
Sonra operatrn stn ban arad. Btn paralarn alp giderken operatr arkasndan
seslendi:
- Saygdeer haydut, u cebimde de be dolar kalm, onu grmemisiniz. Buyurun aln...
Haydut,
- Sen, dini btn biri olmalsn. Anlalan, beni yaptmdan utandrmak istiyorsun, ama bana
vz gelir. Ver bakalm onlar da... dedi.
Paralar alp yolland. Operatr, tepede, zeytin aacnn arkasndaki tamirciye sevinle
seslendi:
- te gznle grdn ki insanlar kt... Bahsi kaybettin, btn mallarn, paralarn benim oldu.
Hazret-i sa, yumuak ama tok bir sesle ona tepeden,
- Acele etmee! Ve insanlarn iyi olduklarna inan ve bekle!.. dedi.
Operatr beklemeye balad. Bir ayak sesi daha duyuldu. Tamirci de, operatr de umutlandlar.
Biri iyi, biri de kt insan bekliyor, gelenin dileklerine uygun biri olmas iin Tanrya yakaryorlard.
Operatr,
- Tanrm, bu gelen adam bana ktlk ederse, tamirciden aldm mallarn krkta birini
yoksullara datarak insanlara iyilikler yapacam... dedi.
Tamirci de,
- Tanrm, ayak sesi duyulan adam, operatre iyilik yaparsa, ondan alacam mallann krkta
birini yoksullara datacam... dedi.
Dnemeten bir adam kt. Operatrn yanna gelince kamasn ekip, gsne dayad,
- kar paralar!.. diye bard. Operatr sevin iinde,
- Hi param yok. nanmazsanz arayn. Ama isterseniz stmde deerli bulduunuz ne varsa
alabilirsiniz... dedi.
Haydut, operatrn parmaklarndaki yzkleri, gm tabakasn, akman, altn ulu
dolmakalemini ald. Alnacak hibieyi kalmaynca operatr azn aarak hayduda,
- Bakn, bakn azmn iine bakn ltfen... Sol st enemdeki az dii altndr. inize yaramaz
m?.. dedi.
Haydut, operatr yere ykp, altn kaplamay almak iin az diini skt. Operatr can
acsndan kvranrken biyandan da sevinten glyordu. Haydut,
- Siz yoksa deli misiniz?.. dedi. Operatrden aldklarn cebine koyup gitti. Operatr zeytin
aacnn arkasna gizlenenlere,
- te bu da ktlk eden biri. Ben kazandm. Btn mallarn, paralarn benim oldu... diye
bard.
Hazret-i sa, yumuak, ie ileyen sesiyle tepeden ona,
- Sabrl oool... Ve umudunu kesme ve beklemesini bil!.. diye seslendi.
Uzaktan bir ayak sesi daha duyuldu. Operatr, umutla,
- te bir kt insan daha... diye iinden geirdi, bu da kimbilir bana ne ktlk edecek, ben de
tamircinin mallarna konacam.
Tamirci de,
- yi insandr. Kimbilir operatre ne iyilik edecek. Ben de operatrn btn mallarn alp onu
be parasz, a plak brakacam... diye iinden geirdi.
Dnemeten biri kt. Operatrn yanna gelince, kamasn gsne dayayp, - Skl
mangrlar! Ya paran, ya cann!.. diye bard. Operatr,
- Sizden nce iki saygdeer haydut beni soydular. Hibieyim kalmad, dedi. Ama siz de
stmdekileri, bamdakileri soyup alrsanz, beni sevindirirsiniz. Elbiselerim, pabulanm da
yenidir.
Haydut, operatrn stndekileri kard. Hepsini bir kn yapp giderken operatr ona,
- Saygdeer haydut, donum kald, dedi. Donumu istemez misin? ok yenidir. Daha ilk defa
giyiyorum. Haydut,
- Sen dini btn olmalsn, ama bana vzgelir. kar bakalm donunu da... dedi. Donu da alp,
operatr anadan doma plak brakt. Operatr neredeyse sevincinden uacakt.
Tamirciye,
- Heyy, diye seslendi. Gryorsun ya, bu da bana ktlk etti. Artk btn maln, paran benim
oldu.
Hazret-i sa, zeytin aacnn arkasndan o yumuak, o tatl, ama tok sesiyle,
- Ey Tanrnn kulu!. Sabrl ol ve bekle ve acele etme ve elbet bu yeryznde bir iyi insan da
bulunur... dedi.
Operatr beklemeye balad. Bir ayak sesi duyuldu. Sonra dnemeten bir adam kt.
Operatr,
- stmde haydudun soyaca biey kalmad inallah bu canidir, canm almak ister. Ben de
tamircinin mallarn alrm... diye geirdi iinden.
Tamirci de,
- Bu iyi biri olmal, plak kalan operatre rtnmek iin inallah bir bez verir... diye geirdi
iinden.
Gelen adamn sallanmasndan, bir sarho olduu anlalyordu. Elinde bir sopa vard.
Operatrn yanna gelince, sopay onun bana indirmeye balad. Operatr, sopay yedike,
- Sol yanma vurmadnz, biraz da sol omzuma vurun karde... diye sarhoa yalvaryordu.
Sarho soluna vurunca san dnyordu. Sopalarn acsndan operatr inleyerek yere ykld.
- Saygdeer serseri, bama da vurun ltfen, Zahmet olmazsa srtma iki sopa daha indirin!.
dedi. Sarho,
- Sen dini btn biri olmalsn ama bana vz gelir. te dileini yerine getiriyorum... diyerek
olanca hzyla operatrn kafasna bir sopa daha indirdi. Sonra yine sallana sallana gitti.
Operatr yld yerde, kanlar iinde kalmt. nleyerek,
- Btn maln, paran benim oldu... diye tamirciye seslendi. Hazret-i sa, zeytin agacnn
arkasndan kt. nsann iine ileyen, byleyici, ama tok sesiyle.
- Ey Tannnn kulu! Sabrl ol ve bekle ve acele etme ve bu yeryznde elbet bir iyi yrekli kii
bulunacak!.. dedi. Bir ayak sesi duyuldu. Yerde inleyen operatr,
- nallah, bu bir katildir,beni ldrmek ister... dedi. Tamirci de,
insanlara iyilik etmek iin nasl iinin yandn dilinin dnd kadar anlatm.
Ak sakall adam,
- Senin gibi ok kii bakalanna iyilik yapmak istemitir imdiyedek. Bu iyiliin nasl
yaplacam bilseydin, bu kadar ok iyilik yapmak istemezdin. nsanlara iyilik yapmak, ktlk
yapmaktan daha zordur. Dnya kuruldu kurulal bunu becerebilen ok az kii kmtr... diye
adama akl vermise de, o dinlemez,
- Ah, demi, ben bakalarna benzemem. Hele bir yle yere gesem, btn ktlkleri
kaldracam yeryznden. A, susuz kalmayacak. plak, ulsuz kalmayacak. Kavga dv
kalmayacak... Btn ileri yoluna koyacam.
Ak sakall,
- ok istiyorsun ama, demi, yapmak istediin iin nasl yaplacan bilmiyorsun. Senden nce
de senin gibi yapmak istedikleri ii bilmeyenler ok geldi geti. br,
- yilik yapmaktan kolay ne var yeryznde... demi.
Sakall da,
- Eh, demi, demek o kadar ok istiyorsun iyilik yapmasn, yleyse buralarda durma.
Durmadan gez dola... yle bir yer gelir, yle bir zaman gelir, sen de istediin yere ykselirsin...
yilik yapmak isteyen kii, ak sakallnn yalnz son szlerini dinlemi, alm ban yrm...
Oras senin, buras benim, yllar yl gezim dolam. Her gittii yerde, insanoluna iyilik yapmak
iin, nasl iinin yanp tututuunu anlatm.
Yine byle gezip, dolap dururken, btn gn, sonra btn bir gece yrm, gkbitimi
rken, uzakta bir kent grnm. Bu kent epevre kale duvanyla evriliymi. Kente girilecek
kapy bulmu, ieri ynelmi. Kapdan kentin alanna girince arm kalm. Nas armasn...
Alan insanla dolu... Ben diyeyim yzbin kii, sen de yzbin kii... nsan ynnn ucu buca
grnmyor. 0 da kalabahn iine dalm. Her kafadan bir ses kyormu. Adam, konuulanlara
kulak vermi. yle diyorlarm:
- Yurttalar! Ben sizin iyiliinizi istiyorum. Beni padiah yapmas iin kargalara syleyin.
Kargalar beni padiah yapsnlar. Greceksiniz. sizlere ok iyilikler edeceim. Bu kentin
rmaklarndan erbetler akacak, kaldrm talar altndan olacak. Yamur yerine gkten urup
yadrtacagm. Bir eliniz yada, bir eliniz balda olacak. Her Tanrnn gn baklava brek
yemekten artk bkp usanacaksnz. yle rahat edeceksiniz ki, rahat sizi rahatsz etmeye
balayacak. Sayn yurttalarm! Syleyin kargalara, beni padiah yapsnlar.
Btn azlardan hep bu szleri duyan adam arm. Bir de yanndakine bakm ki, yllarca
nce kendisiyle bir da banda karlat ak sakall gbeindeki yal adam deil mi...
- Merhaba baba... demi. Sakall da,
- Merhaba oul... demi.
- Gryorum,bu kentte herkes bitrl konuuyor. yleyse neden banp aryorlar?.. diye ak
sakallya sormu. Ak sakall,
- Herkes salt kendisinin iyilik yapabileceini sanyor, ama bu iyilii nasl yapacan bilmiyor da
ondan... demi.
- Bu insanlar hep byle barrlar m?
- Hayr. Seimden seime barrlar. Burada ylda bir seim olur. Seim zaman gelince herkes
kendisinin seilmesini ister.
- Neden?
- nk herkes salt kendisinin iyilik yapacan sanr. Hepsi de iyilik yapmak ister. Ktlk
yapmak isteyen hi yoktur.
- Ne seilir burada?
- Padiah seilir... Bu lke baka lkelere benzemez. Baka lkelerdeki gibi, burada padiahhk
babadan oula kalmaz. Her yl halkn iinden yeni bir padiah seilir. Seilen padiah, sz verdii
gibi halka iyilik yaparsa padiah kalr, yapamazsa ertesi yl yeni seim yaplr. imdiyedek bir
yldan ok padiahlk eden kmad.
- Peki, neden karga, karga! diye baryorlar?
- Bu lkede padiahlar kargalar seer de ondan byle baryorlar.
Derken hava birden kararm; Gkyzn bir karga bulutudur kaplam. Karga bulutlarndan
gne grnmez olmu. Kargalar insanlarn tepesinde uuup gak gaaak diye barrlarken,
insanlar da,
- Karga karde, karga karde, aman beni se!. diye onlara yalvarrlarm. Kargalar bylecene
bara, uua dursun, ilerinden iri bir karga yere doru szlm, iyilik yapmak iin da bayr
dolaan adamn bann stnde dnmeye balam. Dnm, dnm, en sonunda gak diye
pislemi. Sonra yine gklere ykselmi.
- te bir padiah oldun, te bir padiah oldun! diye adama nlemeye balamlar.
Neye uradn aran adam da, yanndaki Aksakal'a,
- Nedir, ne oluyor?.. demi. Aksakal,
- Burada padiah seimi ite byle olur, demi. Bir karga, birinin bana kere pislerse o kii
bu lkeye padiah seilir. Sen imdi te bir padiah oldun, demektir. Dua et de, karga yine senin
ban sesin.
Demeye kalmam, karga yine fr dnp o adamn bana bir daha etmi. Alan dolduranlar,
- te iki padiah oldun, te iki padiah oldun!.. diye barmlar.
Kargann nc iini de yine o adamn bana yapmamas iin, herkes kendi ban aip,
- Karga karde buraya, karga karde buraya!. diye seslenerek kargaya yalvaryormu.
Karga bu szleri dinlememi. nc kere de yine o adamn ban semi. Bunun zerine
adam,
- Padiah oldun!.. diye alp sallasrt ederek, omuzlannda saraya tamlar. Adam padiah
olunca, kendisini padiah yapan kargalann bu iyiliini unutmam. Btn bostanlardaki,
tarlalardaki bostan korkuluklarnn kaldnlmas iin bir ferman karm. Kargalar talayan,
klayanlan mahkemeye verip cezalandrm. Bununla da kalmam, her evin kargalara gnde bir
avu yem atmasn buyurmu.
Halk, mrl mrl mnldanmaya balam ama, padiahn goz kargalardan bakasn
grmyormu. Bylece ilk yl geirmiler. Yeni seime girmiler.
O lkenin kiileri yine kentin alanna toplanmlar. Yine herkes kendisinin seilmesi iin
kargalara yalvarmaya balam. Yine hepsi de insanlara iyilik yapmak istediklerini sylyorlarm.
Kargalar bulut bulut gelmi. Yine gk kararm. Gak sesleri gklerde uuldam. Her yl padiah
bir karga seerken, bu yl, padiahtan grdkleri iyilie teekkr iin, on karga birden gelip, eski
padiahn bana er kere pislemiler. O adam yine padiah olunca kargalarn bu iyliini
unutmam, herkesin evinde yirmi karga beslemesini zorunlu klm. Kargalara, souktan,
rzgardan korunmalar iin yuvalar yaptrm. Kargalar beslene beslene bydke bym,
yalandka yalanm. Her bir karga bir hindi kadar olmu.
Derken yine seim zaman gelmi. Padiah hi sevmeyen halk mnldanm durmu, ama neye
yarar, bu seimde hindi kadar yz karga birden er kere, yine eski padiahn ban
beenmiler.
nc kere padiah olan adam,
- Kargalarn stnde hibir bit bulunmayacak... Bitler ayklanp, kargalar temizlenecek.
Kargalarn ayaklarn cilalayacak, gerilerini yalayacaksnz! diye ferman kartm.
Kargalar beslene, bakla, koyun kadar olmular, hem de gndengne oalyorlarm. Bir
zaman gelmi, oalan, irileen kargalar kente samaz olmu. Yine seim zaman gelmi.
Bu seimde padiaha daha ok teekkr iin, beyz karga birden er kere yine eski padiahn
ban beenmi.
Padiah da, kargalara o kadar iyi baktrm ki, kargalardan kendilerine kentte yer kalmayan
insanlar, evlerini, yurtlarn kargalara brakp, dalara bayrlara dmler. Beslenen kargalar sr
kadar irilemiler.
Bir seim daha olmu. Havada sr kadar iri kargalar umaya balam. Onlarn grltsnden
kulaklar sar oluyormu. Kargalar, padiaha olan borlann demek iin, bu sefer hep birden
gelip, padiahn tepesine teekkrlerini brakmlar.
nsanlar, yeniden seilen padiah saraya gtrmek iin yaklanca bir de bakmlar ki, karga
tersinden bir tepe... Padiah da bu tepenin altnda boulmu, ezilmi. Oradaki insanlar, sevin
iinde, yeniden,
- Karga karde, beni se. Karga karde, beni se!.. diye barmaya balamlar.
BR N HKAYES (*)
srma pskll krbalar, uzun uzun kllar, ssl yataanlar, zal palalar, ilemeli kalkanlar, hep
bu hazinede dolu imi. Hele bu krbalar o kadar ssl psl imi ki, bu gzel krbalara baknca,
bunlarn, hayvan sarlarnda aklatmak iin mi, yoksa gzel esir kadnlarn kalalarn gdklamak
iin mi yapldn insan anlayamazm. Kllar yle uzun, yle kocamanm ki, bu kadar
kocaman kllarla savalarn karsnda, olsa olsa ancak ya deve, yada fil olabilirmi.
Btn bunlar yle deerli eyalarm ki, bunlar satn almaya yeryzndeki btn paralar
yetmeyecei iin bunlarn ka para ettiini hibir zaman kimse bilmezmi. Ama bunlarn, ok
deerli eyalar olduklar, hazine dairesinde sksk saklanmalarndan koruyucu askerlerin de o
hazineyi gece gndz beklemelerinden belli imi. Gelgelelim, bu eyalarn ne kadar byk deeri
olduunu herkes anlayamazm. Bunlar hazineden karlp da yol stne atlsa, hi kimse ban
evirip bunlara bakmazm bile. Bunlarn deeri, ancak hazineye konulunca belli olurmu.
Baka lkelerin hazineleri bu kadar zengin deilmi. Deilmi ama, onlarn hazinelerinde bir
mcevher varm ki, yle bir mcevher de bu hazinede yokmu.
O lkede yaayanlar, Nasl edelim de yle bir mcevher de biz ele geirelim! diye dnr
dururlarm. Bir de o mcevherlerden olsa kendilerinde, onlarn hazinesi yeryznn en zengin
hazinesi olacakm. Ama o mcevheri bulmak, ele geirmek, yapmak, ok, ama ok zormu.
nk bu mcevher, yzlerce, binlerce insandan yaplrm. Ne kadar ok insandan yaplrsa,
mcevherin deeri o kadar artarm. Baka lkelerin hazinelerindeki bu mcevherin en by
yumurta kadarm. Bunlar, o mcevherin ceviz hatta fndk kadarna bile oktan fitmiler. Bu
mcevherin z demirdenmi, ama toprak altndan kan, bildiimiz demirden deil. Bu
mcevherin demiri, insan kanndaki demirden olurmu. Bir insann btn kannda, bir
miligramdan bile daha az demir olduuna gre, o mcevherin fndk kadarn bile yapabilmek iin,
binlerce insann kanlarn vermesi, bu uurda lmesi gerekirmi. Kandaki demirden yaplan
mcevher prl prl parlarm. Baknca kl parltsna gzler dayanamazm. Altn parlts,
yannda snk kalrm. Gneten bile parlakm. Bu parlaklk, insan gzndeki, insan beynindeki
fosfordan elde edilirmi. Binlerce insann beynindeki. gzndeki fosfor, kandan karlan demirin
stne srlrm. yleki. bu kan demirinin stnde milyonlarca kck gz, l l yanarm.
boncuk boncuk parlarm. Bu mcevheri yapabilmek iin binlerce kii, kanlarn, beyinlerini,
gzlerini vermeliymi. Ama i bu kadarla da bitmezmi ki... Mcevherde, kan demirinden, beyin
ve gz fosforundan baka, yine insan canndan szlm magnezyum alevleri yanar, karbon
paracklar parlar, sodyum, potasyum, kalsiyum kristalleri, klorofil renkleri iinde ldarm.
Binlerce insann kemiklerinden kan kalsiyumla ancak fndk kadarck bir mcevher
yaplabilirmi. Bundan baka bu mcevher, birdenbire yaplmazm. Bir gn, bir hafta, bir ay, bir
ylda deil... Yzlerce ylda, kck paralar birike birike, ancak bir fndk kadar mcevher elde
edilebilirmi.
Dnyann en zengin hazinesi kendisinde olan lkenin kral, nazrlar, hazinelerinde deer
biilmez at nallar, ssl krbalar, ilemeli yularlar, kllar, paralar olduu halde, bu mcevherin
olmayna ok, ama pek ok zlrlermi. O lkede de pek ok kii bu mcevheri elde
edebilmek iin kanlarn aktmlar, canlarn vermilerse de, bu i zaman zaman, yer yer, ayr
ayr olduundan, onlarn kanlarndaki demir, beyinlerindeki fosfor, kemiklerindeki kire urada,
burada, para prk yitmi, gitmi. Bitrl biraraya getirilip o mcevherlerden yaplmam.
Hazinede ille de bu mcevherden de bulunmasn isteyen kral ve nazrlar, binlerce sr,
kz, eei kurban edip onlarn kanndan canndan bu mcevherleri yapmak istemilerse de
yine olmam. Elde edilen ey, mcevher deil, pis, irkin, kara bir topakm. Ne yapsak, ne
etsek, diye uzun uzun dnmler. Sonunda bu mcevherlerden ok olan lkelerden bir
parack istemeye karar vermiler. Komu lkelerden birinin babuu,
- Siz hazinenizdekileri bana verirseniz, ben de size bu mcevherden birazck veririm... demi.
Karlkl oturup konumular. nce bir ticaret, arkadan da bir siyaset anlamas yapmlar.
Mcevheri verecek olan lkenin adamlar zengin hazineye girip, kllardan, kalkanlardan,
krbalardan, nallardan en beendiklerini almlar. Her istediklerini aldktan sonra, fndk kadar
mcevheri onlara vermiler. Mcevher hazineye girmi ama, gelgelelim bu mcevher, o kadar
parlakm ki, gzlerini krpmadan gnee bakan kral, nazr, saray adamlar bile bu mcevhere
bakamyorlarm. Bakar bakmaz gzleri kamap yere yklyorlarm. Bakanlarn iinde kr
olanlar bile varm. Mcevheri veren lkeye, bu ne itir diye sormular. Gelen cevapta yle
deniliyormu: "O mcevher, yle bir mcevherdir ki, ona kt gzle bakanlar kr olur. O
mcevherlere yalnz iyiler, dorular, ii d bir, z sz doru olanlar bakabilir."
- Belki de dmanm ite udur. imdiye kadar hi bana yardm etti mi?
Tahtakurusunu alr, her gece bir dmann evine salverirmi.
Tahtakurusu da dman kan eme eme, kedi kadar olmu, derken tavan kadar olmu. Bir
evden ieri girdi mi, kim varsa grtlana yapr, kann emer, ldrrm. Tahtakurusunun sahibi
de, len adamn evine, malna konarm. Konunca da yer ier, imanlarm. Ama tahtakurusu
hi durmaz,
- Bana dmann gster, kann emeceim. Benim karnm a!.. dermi.
Artk tahtakurusu azgn bir buldog kpeine dnm. Kimi grse hrlar, stne atlrm.
Sahibine kar da, sadk bir kpek gibiymi. Hi onun sznden dar kmazm. Adam,
tahtakurusunu iplerle balam. Tahtakurusu ipleri skm. Zincire balam, zincirleri koparm.
Kan emip, karn doyduu zaman yatp uyuyor, karn acknca bitrl uslu durmuyor, hep
baryormu:
- Karnm a, bana dman bul, kann emeceim...
Adam, birisinin kzn ister, kz vermezlerse onu dman bilirmi. Hemen tahtakurusunu stne
salarm adamn. Birisi yanllkla ayana bassa,
- Vay benim dmanmsn!.. diye onu tahtakurusuna yedirirmi.
Tahtakurusu boa kadar olmu. Adam da imi de imi. Sonunda kral seimi iin, tartlma
zaman gelmi. Herkes gibi o adam da tartlm. Adam o kadar arm ki, tartld odun kantar
ekmemi, kopmu.
Ahali,
- imdiye kadar bamza hi bu kadar byk bir kral gelmedi. Tarihimizin en byk kral...
Yaasn Byk Kral!.. diye alklayarak yeni kral saraya tamlar. Azgn tahtakurusu da kraln
yan banda tahtn yanna kurulmu. Gece otunca tepinmeye, barmaya balam:
- Karnm a... Kan isterim, can isterim!.. Kral, Ba Nazrn arm,
- Krallmzn iinde bana dman olanlar kimlerse, abuk bul getir... demi.
Ba Nazr,
- Aman efendimiz, demi, lkenizde hi kimse size dman deildir. Siz zorla kral olmadnz
ki... Sizi millet tartt. Herkesten ar geldiiniz iin kral oldunuz. Sizin dmannz yoktur.
Kral,
- Olamaz yle ey, diye barm, ben bir kral olaym da benim dmanlarm olmasn... abuk,
bana dmanlarm bulup getirin!
Ba Nazr bu ie am ama, ne yapsn. Kraln ferman... Btn nazrlara, nazrlar da
kendilerinden sonra gelenlere emir vermi.
- Nerede kralmzn dman varsa tutup getirin! Balamlar dman aramaya... Ama dman
yok. Ba Nazr,kendi bandan korktuu iin,
- Her kim saa bakarsa kralmzn dmandr, tutup getirin!.. demi.
Bu emri duymayp saa bakanlar kraln dman diye getirmiler. Tahtakurusu, bunlar bir
solukta yemi. Yemi ama doymam:
- Ben kan isterim, karnm a!..
Ban duvarlara vurduka sarayn temelleri sarslrm. Ba Nazr,
- Her kim sola bakarsa kralmzn dmandr... demi.
Hi kimse saa sola bakamaz olmu. Yanllkla bakanlar tutup getirmiler. Fil kadar olan
tahtakurusu bunlarn zerine atlp kanlarn emmi, daha da imi.
- Karnm aaa!.. diye bardka yer gk sarslrm. Tahtakurusuna dman bulabilmek iin,
ileri bakan, geri bakan, aa bakan, yukar bakan, hep dman saylm. Artk o lkedekiler,
kraln dman sanlp da canlarndan olmamak iin, gzlerini kapamlar, hibir yere
bakmamlar. Ama kral,
- Bana dman lazm. abuk dman bulun!.. diye kkremi.
Nasl kkremesin? Kan eme eme saraya smayacak kadar irileen tahtakurusu, yle azm ki,
krala bile,
- Ya bana emecek kan bulursun, ya senin kann emerim!.. demeye balam.
Kral, dman bulamazsa, kendi canndan olacak. Kraln dman olmamak iin hi kimse de
evinden dar kmyormu. Ne yapsnlar? O lkede bir "Dman Arama - Bulma" rgt
kurmular. Tahtakurusuna her gn daha ok dman gerekli olduundan, rgt de gndengne
geniliyor, byyormu. Herkes kendi cann korumak iin, birini,
- Bu, kralmzn dmandr!.. diye haber vermeye balam.
Ama bitrl tahtakurusunun karn doymuyormu. Nasl doysun? Kan emdike iiyor, itike
ackyormu.
Evlerinde gizlenen insanlar zorla dar karrlar,
- Bugn gnlerden nedir? diye sorarlarm. Gnlerden arambaysa,
- Bugn aramba... diyenleri kraln dman diye yakalar, tahtakurusunun nne atarlarm.
Artk herkes arambaya, perembe demeye balam. Ama bu da yetmemi. Tahtakurusunun
ayaklan yerde, srt bulutlarda. O kadar bym. Krala hrlar,
- Bana emecek dman kan bul, karnm a! Yoksa seni yer yutarm!.. dermi.
Kral, tahtakurusunun korkusundan, evresindeki herkesi dman grmeye balam. Sarayda
kim varsa,
- Siz benim dmanmsnz!.. diye barr, onlar tahtakurusunun frn az kadar geni, alevli
azna atarm.
Btn nazrlar, ba nazrlar, en yaknlarn bile tahtakurusuna vermi. Sonunda "Dman
Arama - Bulma" rgtn de tahtakurusuna yedirmi. Tahtakurusu o kadar bym ki, hantal, iri
vcudu, btn lkenin stne km. enesini ap, boa ylan gibi dilini krala uzatp,
- Karnm a!.. Bana emecek kan bul!.. demi. . Kral sana bakm, soluna bakm, arkasna
bakm, nne bakm, kendisinden baka kimse yok. Balam kamaya. Ama nereye kadar
kaacak? Koca kral, tahtakurusunun yannda pire kadar bile kalmyormu. Tahtakurusu,
parmann ucundaki aa dal uzunluundaki bir klla kral yakalam.
- Bana dmann gster, onun kann emeyim. Karnm a!.. diye alev alev solumu.
Kral alam, yalvarm, tahtakurusunun nnde yere kapanm. Ama hibiri para etmemi.
- Bana dmann gster, kann emeceim.
- Kraln sa elinin iaretparma kendi gsne uzanm.
Tahtakurusu, hp diye, dnyann en byk kraln yutuvermi.
- Uzman esnedi...
- Uzman gerindi...
- imdi anladk neden zayflamadn...
- Uzman ne yaptysa, biz de onu yapalm... O gnden sonra, o lkede yaayanlar, uzman
esnedi, gerindi diye, onlar da hi durmadan esnemeye, gerinmeye balamlar. Gerekten de
zayflamalar, klmeleri, ksalmalar durmu. riler iri, ufaklar ufak kalm. Hibir deime
olmam. nk, esnemekten, gerinmekten vakit bulup da yaayamyorlarm ki klsnler,
ufalsnlar, yada byyp irilesinler... Hep esniyor, hep geriniyorlarm.
diye sesler kardlar. Suda yzdler, karada yrdler. iftletiler. Yumurtladlar, kulukaya
yattlar, yavru kardlar.
Baba rdekle ana rdek ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba rdek onlara,
- Yavrularm! dedi. Artk siz yetitiniz. Hepiniz iyi birer rdek oldunuz. Hibiriniz rdeklikten
ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi. Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Yavru rdekler,
- Biz biey yapmadk ki, dediler. Size 'baktk, siz ne yapyorsanz, biz de onu yaptk...
***
Baba kpekle ana kpek, yavru kpekleri evrelerine toplamlar, onlara kpeklik dersi
veriyorlard. Baba kpek, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta kpek olmaya aln. Hibir zaman kpeklikten ayrlmayn. Yavrular:
- Ne yapalm da kpek olalm? Kpek olmann yollar nelerdir?.. diye sordular.
Baba kpek,
- ok kolay, dedi. Bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de onu yapn!
Yavru kpekler, baba kpekle ana kpee baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar.
Havladlar. Bekilik ettiler. Sadk oldular. iftletiler ve yavruladlar.
Baba kpekle ana kpek, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba kpek onlara,
- Yavrularm, dedi. Siz artk yetitiniz. Hepiniz iyi birer kpek oldunuz. Biz de lyoruz.
Hepinizden memnunuz. Hibir zaman kpeklikten ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi.
Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
***
Sr, manda, hamsi, balina, deve, fil, ylan, koyun, yeryznde ne kadar baba hayvan ve ana
hayvan varsa, yavrularna kendileri gibi olmalar, bunun iin de kendileri ne yapyorlarsa yle
yapmalarn sylediler.
Yavru hayvanlar da baba hayvanla ana hayvana bakp onlarn yolundan gittiler, sonunda iyi
birer hayvan oldular. Baba hayvanla ana hayvan da lrken, yavrularna memnunluklarn
sylediler, haklarn helal ettiler.
***
Baba insanla ana insan, ocuklarn evrelerine toplamlar, onlara insanlk dersi veriyorlard.
Baba insan, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta insan olmaya aln, hibir zaman insanlktan ayrlmayn. ocuklar,
- Ne yapalm da insan olalm? nsanln, insan olmann yollan nelerdir?.. diye sordular.
Baba insan,
- ok kolay, dedi. Kendinize bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de yle yapn!
ocuklar, baba insanla ana insana baktlar, onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Hepsi de tpk
tpksna babalarna benzediler.
Baba insanla ana insan ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba insan onlara, - Yazklar
olsun! diye bard. Hibiriniz bizim istediimiz gibi yetimediniz. Hibiriniz insan olmadnz.
Hepiniz de insanlktan uzaksnz. nsanlktan ayrldnz. Artk lyoruz. Yazk oldu emeklerimize,
boa gitti. Btn hakkmz haram olsun, Allah hepinizi kahretsin.
ocuklar ardlar,
- Peki ama, bize neden beddua ediyorsunuz? dediler. Biz yanl biey mi yaptk yoksa... Size
baktk, sizi rnek aldk. Siz ne yaptnzsa, biz de onu yaptk...
lkenin eski zamanlarda her lkenin olduu gibi bir kral varm. O lkede yaayanlar kral hi
sevmezlermi. Yalnz halk deil, sarayda yaayanlar, kendi adamlar bile kral sevmezlermi.
Dorusu kral da sevilecek bir kral deilmi hani...
Ama buna karlk veliaht herkes severmi. Gen veliaht, btn o lkenin byk sevgisini
kazanm. K by herkes onu btn yreiyle severmi. yle severmi ki, veliahtn l
dedii yerde herkes gzn krpmadan seve seve cann vermeye hazrm. Bu sevgi de bouna
deilmi. Veliaht da yurdunu ok severmi. Kraln basksndan arasra kurtulup da gezmeye vakit
bulduka, bakmsz topraklar karsnda gzyalar dker, iinden, "Ah benim canm yurdum,
buralar byle mi kalmal!.." diye geirirmi.
Bataklklar grr, "Buralar cennet olur, bu sular aktlrsa orak topraklar sulanr. Hastalk
kalmaz!" diye dnrm.
Gazeteciler de veliaht ok severlermi. nk veliaht, kraln basna yapt baskya ok kzar,
gazetecilere,
- Basn hrriyeti olmayan lkede demokrasi olmaz!... dermi.
En sevdikleri gazetecilermi. En ok onlarla konuur, dertleir, iini dkermi.
Gnn birinde kral drp, yerine bu veliaht kral yaparlarsa, basn hrriyetinin de geleceine
inanan gazeteciler, onun yanndan hi ayrlmazlarm. Veliaht, gazetecilere ziyafetler eker,
onlarla birlikte, onlarn aralarnda resimler ektirirmi. Bu resimlerin arkalarna "iyi arkadalk
gnlerinin ans" diye yazar, imzalarm.
Sz ve dnce hrriyetinden yana olan veliaht btn sanatlar da severlermi.
Veliaht kral olunca, geim zorluu ekilmeyeceine inanan dargelirliler, iiler de ona byk
deer verirlermi. Memurlarn sevgisi, saygs daha da bykm. Yurdu cennete evireceini
syleyen veliaht kyller el stnde tutarlarm.
O lkenin kral, veliaht halkn bu kadar ok sevdiini anlaynca, veliahta yapmadn,
etmediini brakmam. O'nun halkla konumasn yasak etmi. Sarayn ayr bir blmne
kapam. stedii kadar altn, para, en gzel kzlar vererek, veliaht susturmak, uyutmak istermi
ama, halka ve lkesine yararl olmak iin ii yanp tutuan veliaht bunlarn hibirine kanmazm.
Kraln onu bu kadar yceltmesine de, lm basks altnda tutmasna da boverirmi.
Kraln saraynda yaayanlar, nazrlar bile kral hi sevmezlermi. Hepsi de veliahttan
yanaymlar. Onun iin de saraya kapatlan veliahttan gazetecilere sk sk, gizli mektuplar,
haberler gtrrlermi.
Gnn birinde kraln basksna dayanamayan halk, aydnlarn da nderliiyle ayaklanm, kral
devirmiler. Veliaht da onun yerine kral yapmlar. Halk sevinten dn bayram etmi. veliahtn
kral olmasnda byk i grm olan saray ileri gelenleri yeni kral kutlamaya gitmiler.
Tahtnda oturan yeni kral, bunlar birbir szm. Sonra onlara,
- Siz kimsiniz?... diye sormu.
Sarayn ileri gelenleri armlar. Onu kral yapmak iin bu kadar uratklar halde, imdi nasl
olur da kral onlar tanmaz. lerinden biri, kendisini tantmaya alm:
- Hani efendimiz, siz sarayn ayr bir blmnde tutukluyken ben sizin mektuplarnz lm bile
gze alarak gizli gizli gazetecilere gtrrdm.
Kral dnm dnm
- Hi byle biey anmsamyorum, demi. Ne zaman oldu BU anlattklarnz? Ben sizi ilk
gryorum. Sonra baka biri,
- Beni hatrlayacaksnz efendim, demi. Ben gece yarlar gizli gizli yannza gelirdim. Eski kral
devirmek iin sabahlara kadar sizinle planlar yapardk. Ben bu planlan uygulamak iin alrdm.
Kral,
- Siz rya grm olacaksnz, demi, bu anlattklarnzn hibirini bilmiyorum.
Saray adamlar ne yapmlarsa kendilerini krala tantamamlar. Ertesi gn, gazeteciler yeni
kral kutlamaya gelmiler. Kral, gazetecileri de tanmam. Hepsine ayr ayr, batan ayaa teker
teker bakm,
- Ben sizi tanmyorum, demi, sizleri hi grmedim. Gazetecilerden biri,
- Aman efendimiz, nasl olur? demi, siz bana "kardeim" derdiniz. Birlikte olunca, kolunuzu
boynuma atardnz. Beni her grdnz yerde boynuma sarlr perdiniz. Hatta siz, "Ah hrriyet,
ah hrriyet!" diye alardnz.
- Kim? Ben mi?
- Evet, siz.
- Ne zaman?
- Kral olmadan daha bika gn nce.
- Nerede?
- Her yerde...
- Hi bilmiyorum. Sakn beni birine benzetmi olmayasnz. Sonra gazetecilerden baka biri,
birlikte ektirdikleri, arkasnda da veliahtken imzas ve elyazs olan fotoraf krala gstermi.
Ama kral onu da tanmam.
Sevinten hafzasn kaybetmi olacak diye, kral biraz dolatrmlar. Her zaman cennete
evireceini syledii kralarn, bataklklarn nne getirmiler. Kral, elini gzlerine siper edip
batakla bakm, bakm, sonra,
- Buralar neresi?.. diye sormu.
- Hani bu batakl gl yapacaktnz. Herkes bu glde balk avlayacakt. Turistler koup
gelecekti.
Kral bakm bakm.
- lk gryorum buralarn, demi, aman ne pis yerler... Kral, veliahtl zamannda olanlarn
hibirini anmsamyor, eski arkadalarnn hibirini tanmyormu. Kraldan ok bakalar buna
armlar. lerinden biri,
- Belki de kral hafzasn kaybetti, bakalm kendisini tanyacak m?... demi. Kral hazretlerinin
karsna, altn ereveli bir boy aynas getirmiler. Kral aynadaki hayaline bakm bakm, ama
bitrl kendisini tanyamam.
- Bu kim?.. diye sormu.
- Sizsiniz!.. demiler.
Kral,
- Hayr, ben deilim, demi. Bu surat tanmyorum, ilk gryorum.
- Sizsiniz!.. demiler bir daha.
Kral,
- Ben deilim, demi, isterseniz siz de bakn, ben miyim? Oradakiler kraln aynadaki hayaline
baknca bsbtn armlar.
- Kral hazretleri kendisini bile tanmamakta hakldr... demiler.
Kraln aynadaki hayali, hi grlmedik bieymi, iki uzun eek kulakl, iki kz boynuzlu,
manda gzl, maymun gibi kll, ay kadar kaba, domuz burunlu, gergedan azl bir yaratk...
Oradakiler kral dorulamlar. Sarayda tutuklu olan yeni veliaht kral yapmak, eskisini
devirmek iin oradan ayrlmlar.
Gkten inmi bir elma, yars bana, br yars yine bana. Nah sana! Nah sana
Onlar ermi muradna, biz kalm tahtaboa...
BAYAN MAYMUN
Tel kafesinin iinde ondan fazla maymun vard. Tnek sopalar zerinde trapez cambazlar gibi
numaralar yapyorlard. Yalnz ilerinden bir tanesi, Rodin'in " Dnen Adam" heykeli pozunda,
hi kmldamadan dnyordu. "Tpk insan gibi" diye iimden geirdim, tpk insan. Bu
empanzeden byke, eidini bilmediim bir maymundu. Karlkl uzun uzun baktk:
- Biraz bakar msnz?
Kafesin nnden ayrlrken bir arlla bam geri evirdim:
- Size sylyorum baym. Bir dakika beni dinler misiniz? Deminden beri dnen maymun,
imdi de konuuyordu.
- Siz mi konuuyorsunuz?
- Aman yava, maymun terbiyecisi grmesin, beni konuturmaz.
- Ama siz insan gibi konuuyorsunuz.
- Tabii... nk ben insanm.
- Nasl? nsan msnz? yleyse o kafeste iiniz ne?
- Kafese giren insan yalnz ben deilim ya... Kimisi evlenir kafese girer, kimisi barem kafesine
girer. Siz hi kafese girmediniz mi?
- Sen bana bakma. Ben hem yazarm, hem de mizahym. Byle olunca arasra "Aslan kafeste
gerek" diye beni ieri alrlar.
- Bay mizah yazar, sizden bir ricam var.
- Buyrun bay maymun...
- Ben bay deilim, bayanm...
- Sizi dinliyorum bayan maymun.
- Maymun deilim diyorum size, ben insanm...
- Burada ne iiniz var, anlamyorum ki...
- Ben de size onu anlatacam. Ben sinemaya ok meraklym. Bir zamanlar Greta Garbo'ya
hayrandm. Onun gibi esrarengiz bir yaaya baladm. Salarm Greta Garbo gibi omuzlarmn
zerine dank brakrdm. Beni o zaman grmeliydiniz. Sonra Mariene Dietrich beni ekti.
Kalarm cmbzla aldm, kendimi ona benzettim. Suratma Marlene Dietrich gibi uuk verem
sars pudra srdm. Tpk onun gibi avurtlarm ieri ekerdim. Sonradan Zarah Leander ortaya
kt. Ben de onu taklide baladm. Onun gibi tuvalet yapar, sesimi onun gibi bouklatrarak ark
sylerdim.
- Bayan, rica ederim, siz neden buraya geldiniz?
- Ben de size ite onu anlatyorum. Z. Leander'den sonra benim iin ideal Clara Bow'du.
Salarm koyu siyaha boyadm. Tombullatm. en, uh bir kadn oldum. Ama Jean Harlow'u
grdkten sonra, artk benim iin model bu ak sar sal yldz olmutu. Salarm platin sarya
boyadm. Belimi inceltmek iin korseler taktm. Kalarm incecik yaptm. Ne yazk ki, Jean Harlow
uak kazasnda lnce, benim modelim de Veronica Lake olmutu. Tpk Veronica gibi, salarm
bir gzm rtyordu. Dudaklarm onun gibi iri, dolgun, kpkrmz boyuyordum.
- Rica ederim bayan,benden istediiniz nedir?
- Beni be dakika dinlerseniz ne istediimi renirsiniz. Veronica'nn modas abuk geti.
Elizabeth Taylor parlad. Ben de onun gibi boyanmaya baladm. Onun gibi kalarm pskl
pskl yaptm. Gren bana "Yerli Elizabeth" diyordu. Ama Rita Haywort, Aa Han'la evlenince,
salarm kzla boyadm. Yzme mahsustan onun gibi iller yaptm. Sonradan Marilyn
Monroe'nun sksesi artnca, ben de yzmn ve vcudumun eklini deitirip Marilyn'e
benzedim. Kim grse "Bizim Marilyn Monroe" diyorlard.
- Affedersiniz acele iim var, bana msaade.
- imdi bitiyor hikayem. Bir iyilik yapmak istemez misiniz?
- Ltfen abuk anlatn.
- Audrey Hepburn ortaya knca siz beni grmeliydiniz. Erkek gibi ksa salarmdan tutun da,
hereyim Audrey oldu. Ama Gina Lollobrigida her eyi deitirdi.
- Anladm. Gina'ya benzediniz. Sonra Sophia Loren'i taklit ettiniz.
- Evet, nasl bildiniz? Dediiniz gibi... En son kendimi Grace Kelly'ye benzetmitim. Onun gibi
ar apkalar giyiyor, onun gibi boyanyordum. Yakalanncaya kadar hayatm byle geti.
- Ne dediniz, yakalanncaya kadar m?
- Evet. Bign sokakta gidiyordum. Beni yakalayp buraya getirdiler. "Yapmayn, ben insanm!"
diye bar bar bardm, dinletemedim.
- Mahkemeye mracaat etseydiniz.
- Ettim. Beni bilirkiiye gnderdiler. Bilirkiiler de maymun olduuma dair rapor verdiler. imdi
sizden ricam u: En son mehur olan sinema yldz kimdir, syler misiniz? Nasl giyiniyor, nasl
boyanyor, salar nasl? Pozlar, konumas nasl?
Bu srada hayvan terbiyecisi geldi. Benimle konuan maymuna:
- Yine mi, yine mi? diye bard, hala m maymun olmadn ona buna syleyip duruyorsun?
Elindeki sopa ile zavall hayvan dvmeye balad. Hayvan terbiyecisinin elinden tuttum.
- Senin yaptn, insan haklarna aykrdr, dedim, bir insan nasl olur da dversin?
Hayvan terbiyecisi:
- Baym, dedi, siz bu maymunun szlerine inandnz m? Rica ederim, u surata bakn! Kana,
gzne bakn. Maymundan kalr yeri var m? Bunda hi insan surat var m? Bunun insanlkla bir
ilgisi kalm m?
Kafesteki kadna dikkatle baktm. Gerekten hayvan terbiyecisi doru sylyordu.
- Evet, dedim, bir maymun...
- Tabii maymun... Btn profesrler, doktorlar, veterinerler muayene etti, onun maymun
olduuna rapor verdiler. Ben uzaklarken, bayan maymun:
- Ah, ne olur, imdi hangi yldzn sksesi var sylesenize?.. diye yalvaryordu.
MERHUMUN VASYET
Kasm Efendi'nin garip inanlar da vard. Merhametli kalbinde hayvan sevgisine geni yer
veren Kasm Efendi'nin evinde sryle kediler, kpekler bulunurdu. En byk zevki gvercinlere
ekmek doramakt. Hayatnda hi et yemez, bahesinde her cins kmes hayvan beslerdi. Ama
onun en ok sevdii "Karaba"t. Ondrt yllk kpeiyle ylesine anlard ki, kelimesiz
birbirlerinin sevinlerini, zntlerini anlarlard. oluk yok, ocuk yok... Ondrt yl bu Karaba'la
birlikte gemiti. Karaba iki gn sren bir hastalktan sonra lnce, Kasm Efendi perian oldu.
Hibiey onu avunduramaz oldu. Yirmidrt saat, banda alad. Onu evine ald zaman yumruk
kadar bieydi. Parmam ste banar, meme gibi azna verirdi. Karaba sonradan ko kadar iri,
gzel, insanlardan ok anlayl bir hayvan olmutu.
Kasm Efendi, Karaba'a kar son sevgisini de gsterecekti. Gzyalar iinde hayvan, tpk
bir insan cesedi gibi scak sabunlu sularla ykad. Ona bir de tabut yaptrd. Kendisini
tanmadklar bir mahalleye tand. Konu komuya, muhtara, imama ocuunun ldn
syledi. Byk bir cenaze treniyle Karaba evden kaldrld. Kasm Efendi, paradan yana
saknmyordu.
skatlara, duaclara, imama bol bol paralar verdi. Tabut cami avlusunda musalla tana
kondu. Tren tamamlandktan sonra, mezara gtrld. te btn aksilik orda oldu. Oyuncu bir
hayvan olan Karaba, son oyununu da oynamt. Hocalar, kalabalk mezarn banda, biyandan
gzleri yal Kasm Efendi'yi teselli ederlerken, biyandan da dualar okuyorlard. ki mezarc,
tabutu alp ukura yerletirirken, gzleri acayip bieye iliti. Tabut tahtasnn budak deliinden
danya iki kar uzunluunda bir kpek kuyruu sarkyordu. ki mezarc korkudan tabutu
ellerinden drdler. Herkesi bir aknlktr ald. Kasm Efendi, ii dzeltmek iin,
"Yavrum kuyrukluydu!" filan dedi ama, bir yavruda iki kar uzunluunda kuyruk olabileceine
kimse inanmad. Tabutu atlar, iinden Karaba'n ls kt.
Kasm Efendi'yi alyaka Kad'nn karsna karttlar. mamdan, cemaatten meseleyi dinleyen
Kad, Kasm Efendi'ye,
- Bir iti, niin bir insan gibi tehiz ve tekfin edersiniz? Dinimiz adab erkanna mugayir deil
mi?.. diye sordu.
Kasm Efendi:
- Ah Kad Efendi, dedi, Karaba'n nasl bir hayvan olduunu, onun meziyetlerini bilseydiniz,
sulu bulmazdnz.
- Bir itin ne meziyeti olur ki, onu mezarla defnedersin?..
- Evvela, sadkt... Bir kemik parasnn lnceye kadar hatrn sayard. Kimseye fenalk
etmezdi. Cesurdu, gzeldi.
- Bunlar sebep deil...
Skan Kasm Efendi, kendi yaptrd hayrat, Karaba yapm gibi anlatmaya balad.
- Hayr hasenat sahibiydi. Malnn zekatn verirdi. Fitresini verirdi. Fakir fukarann gnln ho
ederdi.
- Byle ey olmaz...
- Hatta, salnda bir eme de yaptrmt. Bir sebil tamir ettirmi, medreseye iki hal hediye
etmiti.
Kad,
- Sen mecnun musun? dedi, bir kpek byle eyler yapabilir mi hi?
Zor durumda kalan Kasm Efendi,
- Kpekti ama, siz onun ne kpek olduunu bilemezsiniz. Hatta lmeden nce bana vasiyet
etmiti... dedi.
Hiddetlenen Kad,
- Bre mecnun, sen herkesi kendin gibi sersem mi sanrsn? Hi it vasiyet eder mi?... diye
bard. O zaman Kasm Efendi,
- Kad Efendi, inann vasiyet etti. Malnn fakir fukaraya verilmesini syledi... dedi.
Kasm Efendi kuann arasndan bir kese kard:
- Hatta u beyz altnn da Kad Efendi Hazretleri'ne verilmesini vasiyet etmiti.
Kad Efendi'nin gzleri yaard,
- Allah'n rahmeti stne olsun, dedi, anlat Kasm Efendi, anlat. Merhum daha neler
sylemiti?... Aman hepsini bir bir anlat... Merhumun vasiyetini yerine getirelim. Byk sevab
vardr.
TAMBURANIN TEL
Bir zamanlar stanbul'da paras pulu fakirlerin enesini yoran, mal mlk dillere destan bir
Zengin Ahmet Bey varm. Bu Zengin Ahmet Bey, baka zenginlere benzemezmi. Eli ak, gnl
gani, konuksever, dknlere yardm eder bir adamm. Ama ne kadar verse, o kadar gelirmi
biyandan. Denizde kum, Zengin Ahmet Bey'de para... Bitecek, tkenecek ey deil. Boaz'da
bika yal, Anadolu yakasnda kkler, ehir iinde konaklar, uzakta yaknda iftlikler... Zengin
Ahmet Bey'e Tanr verdike veriyor.
Bir ramazan akam Ahmet Bey, arkasnda kahyas ehzadeba'ndaki konana ar ar
giderken, sinek kovalar gibi, her yandan kendine verilen selamlar alr, tandk tanmadk kimi
grse konana iftara arrm.
Sebilin yanndaki bir ergide eskicilik yapan Yoksul Mehmet Aa'nn yanna gelince ona da
selam vermi, hatr sormu, ihtiyar eskici de Zengin Ahmet Bey'in her szne,
- Allah mrler versin efendim!.. diye karlk vermi.
- in daha ok mu Mehmet Aa?
- Elimde bir u yama var, bitiyor efendim.
- Haydi bitir de birlikte bir iftar edelim
Yoksul Mehmet Aa, ergisinin nnde bekleyen bir hamaln yemenisini yamayncaya kadar,
Zengin Ahmet Bey de orada durmu, onu beklemi. Sonra Yoksul Mehmet Aa, iini bitirince
ergisini kapam, hep birlikte yola dzlmler. Konak, iftara gelenlerle dolu. Selamln her
odasnda bir sofra kurulu... Kadn takm da haremde bakr siniler etrafnda toplanmlar. ftar
topunun atlmasn bekliyorlar. Top patlam, iftar edilmi, yenmi iilmi. Neden sonra Zengin
Ahmet Bey, defa elini rpm, sese gelen kahyasna,
- Kahya, Mehmet Aa'ya iki gm lira ver!.. demi.
- Bastne efendim.
Zengin evlerine iftara gelenlere bir de di kiras vermek, o zaman adet olduundan, Yoksul
Mehmet Aa konak kapsndan karken kahya da Mehmet Aa'nn avcuna bir gm lira
brakm. Yoksul Mehmet Aa arm,
- Aman kahya efendi, demi, kulaklarm ok iyi duyar. Bey, bir lira deil, yanlmyorsam iki lira
ver, demiti.
Buna ok kzan kahya, Yoksul Mehmet Aa'ya verdii gm liray da elinden alp,
- Vay seni gidi haddini bilmez. Bulmu da bir de bunuyor!.. diyerek ihtiyar sille tokat kap dar
etmi. Yoksul Mehmet Aa da talihine boyun eerek kulbesine gitmi.
Ertesi akam, yine iftara yakn bir saatte Zengin Ahmet Bey, arkasnda kahyas, etrafta kendine
verilen selamlan sinek kovalar gibi alarak konana giderken, Yoksul Mehmet Aa'nn ergisine
gelince durmu,
- Haydi Mehmet Aa, iftara bize buyur. Allah ne verdiyse bir iftar edelim.
Yoksul Mehmet Aa, bir akam nce kahyadan yedii zlgtn korkusuyla arya gitmek
istememise de Zengin Ahmet Bey,
- Dn akam konuup gremedik, ille de gel!.. diye direnmi. Yoksul Mehmet Aa da, Ahmet
Bey'in arkasna taklm.
Yine yenilmi iilmi. Saatler ilerlemi. Yoksul Mehmet Aa gitmek iin izin isteyip ayaa
kalknca Zengin Ahmet Bey defa ellerini birbirine vurmu. Gelen kahyasna,
- Kahya, Mehmet Aa'ya gm lira ver! demi. Yoksul Mehmet Aa kapdan karken,
kahya avucuna deil, iki lira sktrm. Zavall Yoksul Mehmet Aa boynunu bkerek,
- Kahya hazretleri, demi, dn akam belki bir yanllk oldu, ben yanl duydum diyerek, bu
gece iyice kulam atm. Ahmet Bey'in lira ver dediini ok iyi duydum. Neden Beyin emrini
yerine getirmiyorsunuz? Sizin gibi gn grm bir kahyaya benim gibi bir yoksulun hakkn yemek
yakr m?
vermem!" diye bir ses duyulur. Derken Yoksul Mehmet Aa'nn karsna elinde bir tambura ile bir
adam kar. Adam ama ne adam... ki kar boyu var, srtnda kocaman bir kambur. Bir aya da
topal, bir gz kr, bir kolu olak, biimsiz, suratsz, ters pis bir herif... Elinde tuttuu tamburay
hem alar, hem de Yoksul Mehmet Aa'nn etrafnda seke seke frfr dnmeye balar:
- Dm dm da dm... Vermem de vermem... Dm dm da dm dm... Ne o, beni mi istedin?
- Ben Yoksul Mehmet Aa'ym. Sen kimsin?
- Ben de senin kr talihinim. ardn geldik ite... Dm dm da dm... Vermem de vermem...
Yoksul Mehmet Aa, talihine yalvarmaya balar:
- Ey benim kr talihim! Ey benim topal talihim! Bak halimi gryorsun. Yam yetmi, iim
bitmi. Ak sakaldan yok sakala gidiyorum. Btn mrmce, gece demedim, gndz demedim, hi
durmadan altm. Ama neye yarar? Bign bile glmedim. ki yakam biraraya gelmedi. Ey benim
kamburunu sevdiim hem kr, hem kel, hem topal talihim! Yalvarrm sana... urada gnlk
mrm kald. Ne olur gl bana artk. Gl de dnyadaki u gnlk konukluumu olsun rahat
geireyim.
Yoksul Mehmet Aa'nn talihi,
- Ulan alak, der, eline bir altn geti diye mardn, yz buldun ha? yle mi? Dm dm da dm
dm... Dm dm da dm dm... Vermem de vermem... Ben sana o altn da vermezdim ama, sen
dua etki, o srada tamburamn telini tamir ediyordum. Yoksa o bir altn sen mrnde zor
grrdn... Anladn m mendebur?
Yoksul Mehmet Aa'nn talihi, etrafnda tambura alp,
- Vermem de vermem!... diye ark syleye syleye kaybolur.
Yoksul Mehmet Aga, biraz daha yalvarp, kr talihinin ta kalbini belki yumuatrm diye, onun
arkasndan kuyuya eilir... Cuuup! Kuann arasndaki altn da kuyuya der. Kuyunun dibinden
bir kahkaha sesi akseder:
- Dm dm da dm dm... Vermem de vermem.
PIRTLI MASAL
Bir varm bir yokmu. Memleketin birinde ok zengin olduu kadar da cimri bir kan koca
varm. Saray kadar geni bir evde, kendileri gibi cimri bir uaklarndan baka kimseleri yokmu.
Uak, su katlmam halis bir uak olduu iin, efendisi ve hamm ne buyurursa, onun doru
mu, yanl m olduunu dnmeden yaparm.
Gnlerden bign efendisi uana,
- Git pazardan bir tas bal al!.. demi.
Yzde yz halis, hilesiz uak yerlere kadar eilmi:
- Bastne efendim.
Hemen pazara komu. Zengin efendisini kazandrmak iin, yoksul balclara kazk atmann
yollarn aram. ekie ekie pazarlk etmi. Sonunda o gn hi sat yapamam ihtiyar bir
balcdan, grlmemi ucuzlukta bal alp kocaman tas doldurmu. htiyar balc, o gn eline bika
kuru geirebilmek iin, uaa bal, sermayesinden daha ucuza vermek zorunda kalm.
Uak, su katlmam, halis bir uak olduundan zengin efendisini kazandrp yoksul balcy
kazkladndan sevin iinde yolda giderken, st ba, yrtk zavall bir kadn,
- Elindeki tastan, ne olur bana bir tadmlk bal versene... ocuum hasta, hekimler bir kak bal
yemezse leceini sylediler... diye yalvarmaya balam,
Hilesiz, hurdasz uak, zavall yoksul kadnla,
- Prt, prt!... diye alay etmi, dilini karm.
Hasta yavrusunun acsyla yrei yanan zavall kadn yle demi:
- Btn efendiler, kendilerinden daha byk efendilerinin uaklardr. O tastaki baldan yiyen
btn uaklar, dilerim, senin gibi prtlasn...
Uak, kahkahalarla glerek yine,
- Prt, prt!... diye kadnla alay etmi.
Eve gelince uak, efendilerinden nce tadna bakmak iin tastan bir parmak bal alp yemi.
Sonra sofrada bekleyen efendisi ile hanmmn nne bal tasm koymu. Hanm sormu:
SADRAZAM EEK
Bir varm, bir yokmu. Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde, bir zamanlar memleketin
birinde bir padiah varm. Btn padiahlar gibi memleketin birindeki bu padiahn da, kendi
zamanna gre, algc ve engilerden ifter ifter, beer onar odalklar, cariyeleri, uaklar,
dalkavuklar ve daha falan filanlar varm.
Memleketin birindeki bu padiah, her zaman ve her yerdeki padiahlar gibi, al trenlerinde
bulunmak, geit resimlerinde selam vermek, bakalarnn yazd nutuklar okumak, seyahat
etmek gibi ok nemli memleket ilerinden vakit bulabildii zamanlarda ava karm.
Av merakls padiah, yelden nem kapar cinsten olduundan, zel ormannda zel olarak
yetitirilmi, zel hayvanlar vurmak iin ava kmadan nce, mneccimbay arr,
- Bugn hava nasl olacak?.. diye sorarm. Mneccimba da her zaman bu soruyu yle
cevaplandrrm:
- Hametmeab efendimiz, sayenizde memleketimizin havas her zaman gnlk gneliktir.
Nasl irade ve farman buyurulursa, elbette hava da yle olur efendimiz.
Padiah, her padiah gibi ikilli olduundan , mneccimbasna gvenemez, bir de sadrazama
sorarm:
- Bugn hava nasl olacak?
Kulann kl bile aarm koca sadrazam, gbeine varan ak sakal, padiahn ayaklarna
deene kadar eilir,
- Saye-i ahanede gerek memleket iinde, gerek memleket dnda , gerek siyasi hava ve
gerek btn havalar maallah ok iyidirler... dermi.
Kukulu padiah birer kere de br vezirlerine havay sorar, onlar da,
- Ufuk pembe, hava berrak... Allah sizi bamzdan eksik etmesin siz daim ve kaim olduka
baka trlsnn olmasna imkan m var efendimiz?... derlermi.
Padiah da artk btn bu bilim ve devlet adamlarnn szlerine inanr, kendi irade ve kudretine
gvenir, av takmlarn has bendelerinin srtna ykler, nce polisi, jandarmas, arkada muhafz,
yanlarda koruyucular, fedaileri, ncleri, artlar, siviller, resmiler, kedisi de btn bunlarn
ortasnda, ala ala heyle gle elene, zel ormannda, zel olarak yetitirilmi, zel hayvanlarn
avlamaya gidermi.
Gel zaman, git zaman, yine gnlerden bign padiah, mneccimbasna,sadrazamna,
vezirlerine, eyhlislam ve reislkttab hazretlerine, kzlaraasna, bamabeyinciye, hepsine
teker teker ve rtbelerinin srasna gre o gnk havann durumunu sorduktan ve hepsinden de,
"- Efendimizin sayesinde bugn hava dnden gzel olacak!" cevabn aldktan sonra yola km.
Her ne kadar padiahn geecei yollarda bir ay nceden arama tarama yaplm, halktan her
kim varsa kovalanm, kklanmsa da, her naslsa bir aacn dibinde bir kyl eeiyle
beraber kalm.
Padiah, hayatnda hi kyl grmedii iin, yolu stnde bu yrtk prtk ullar iindeki
yalnayak yarat hibir canlya benzetememi:
- Sen kimsin? n misin, cin misin?.. diye sormu. Kyl de,
- Ne inim, ne cinim. Ben de senin gibi beni ademim... deyince padiah,
- Bu ne kstahlk? diye kkremi. Benim cinsimden byle kimseler olamaz. Tiz urun kellesini!
Cellatba, palasn kylnn padiah fermanna kar kldan ince boynuna indirirken padiah,
- Duuur! diye barm. Ey konumas az ok insana benzeyen acayip yaratk? Sana biey
soracam. Eer bilirsen cann balarm. Bugn hava nasl olacak?
Kyl de,
- Az vakit sonra rzgarlar esecek, frtna kopacak, yamur balayacak, her yeri seller
gtrecek!... demi. Bu szlere bsbtn ierleyen padiah,
- Bre hain! diye barm, sen bilmez misin ki ben irade eyledikte mmkn deil bu hava
bozmaz? Padiah avdayken nasl yamur yaarm? abuk balayn unu katr kuyruuna!
Kylnn eeini bir katrn kuyruuna, kyly de eein kuyruuna balamlar, yollarna
yrmler. Bir kurun atm gitmiler, hava birden kapanm, bulutlar kararm, imekler
akmaya, yldrmlar dmeye, gk grlemeye balam... Bir frtna, bir yamur ki, her yan yeller
fryor, seller spryor.
Cann zor kurtaran padiah, kendisini saraydan ieri dar atm. yle kzm ki, kendisine
yanl hava raporu veren mneccimbasn, sadrazam, vezirlerini, hepsini azletmi. Bir ksmnn
kellesini uurtmu. Sonra kendisine havann bozulacan syleyen kyly huzuruna artm.
Katr kuyruunda srklenmekten bitkin, titreyen kylye, sadrazamlk mhrn verip,
- Seni sadrazam yaptm... demi. Bir zaman kyl sadrazamlk yaptktan sonra, bign
ASLAN PAYI
Bir varm bir yokmu... Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde, orman kanunlarnn
yrrlkte olduu bir ormanda bir aslan varm. Bu aslan, ormandaki btn hayvanlar egemenlii
altna alm. Ormanda ne kadar hayvan varsa, karncadan file kadar hepsine vergi koymu. Kurt,
ku hep vergi verirlermi. Bu verginin ad da "aslan pay" imi. Ormann btn hayvanlar gn
doumundan gn batmna kadar urarlar, didinirler, alrlar, kuyruk altlar terler, yakaladklar
avlarn en gzel yerlerini ayrr, "aslan pay" diye vergi derlermi. Armudun iyisini ay yiyemez,
aslana verirmi. Kurt yakalad ceylann cierini aslana sunarm. Tilki bir tavuk geirse
penesine, tavuun en lezzetli olan gerisi ile derisini aslana vermek zorundaym.
Aslan, saraynda oturur, yer ier, maymunlardan dalkavuklarnn, danszlerinin, papaanlardan
bilginlerinin, kargalardan arkclarnn arasnda yan gelir; keyif srermi. Arada srada, hem bir i
yapm olmak, hem de ormandaki kullarn korkutmak iin yle bir boy gsterir, kuyruk sallar,
byn yalar, bir iki kkrer, bir iki brr, sonra yine saray keyfine dalarm.
Aslan, ormandaki hayvanlar gnnn birinde akllarn balarna toplarlar da, ayaklanrlar diye
byle bir tehlikeyi nlemek iin sarayna kpeklerden muhafzlar alm, vergi koyarak
hayvanlardan ald "aslan pay" kendine ok geldiinden artklarn da sarayn koruyan
kpeklerinin nne atarm.
Gel zaman git zaman, komu ormanlardan birinde ayaklanma olmu. Bu haberi gvercinler
kanatlarnda getirmiler. O zaman hayvanlar, aslann hakszln anlamlar, kafalarna dank
etmi. lkin blbller seslerini ykseltmiler:
- Bir kart aslana, ne diye "aslan pay" veriyoruz? Hak, adalet, hrriyet, msavat!.. diye
akmaya, ilemeye balamlar.
Blbllerin ah vah'larn duyan, byle ilerle grevli sokak kpekleri koup fino kpeklerine
durumu bildirmiler. Fino kpekleri de bykleri olan kurt kpeklerine, kurt kpekleri de balar
olan oban kpeklerine havlamlar. Gitgide orman hakimi aslana kadar haber gitmi,
Aslan kukulanm. i politika ile tatlya balamak iin bir yol bulmu. Buyruu altndaki
tasmal av kpeklerinden biri ile blbllere u haberi yollam:
- Ey blbl kullarm! Duyduuma gre, ormanmzdaki birlii, beraberlii, dayanmay yok
edecek bozguncu dnceler, yabanc ormanlardan bizim mutluluk iindeki ormanmza kadar
szmtr. Sizler de "Hrriyet" diye akmaya balamsnz. Ey gzel sesli blbl kullarm! Aklnz
banza devirin! Gl fidanlar stnde akyp, tp duracanz yerde, ne diye diller dkp
ormanmdaki hayvanlar kkrtmaya, ayaklandrmaya kalkyorsunuz? Hepiniz sarayma gelin!
Gzel sesleriniz, tatl arklarnzla beni elendirin! Sanat ite budur. Ben de size "aslan
pay"ndan verir, karnnz doyururum. Eer sarayma gelmek istemeyen hrriyetseverler varsa
onlar da gllere dil dksnler. Ben "rtl denek"ten onlarn da zarna bakarm. Bu dediklerimin
tersini yapmakta direnenler olursa, adalet yerini bulacak. Penem hepinizin yakanzdadr!
Bu haberden sonra blbllerin ou saraya komular. Aslan onlar altn kafeslere koymu,
"aslan pay"ndan onlara da vermeye balam. Onlar da altn kafeslerinde, efendilerinin gnln
BR ZAMANLAR
Bir zamanlar memleketin birinde bir Bakan vard. Bir zamanlar memleketin birindeki bu
Bakan'n zellii, memleketi muhbirlerle doldurmu olmasyd. Memleketteki nfusun her
kiisinden birisi profesyonel muhbirdi. Geri kalan nfusun yarsndan ou da amatr muhbirdi.
Profesyonel ve amatr muhbirlerden baka gnll muhbirler de vard. Profesyonel, amatr,
gnll muhbir olmayanlardan ounun da hobisi muhbirlikti. Bakan, bu denli ok muhbiri de
yeterli bulmadndan d lkelerden de uzman ve danman muhbirler getirmiti. Bu denli ok
olunca, muhbirler, muhbir olmayanlar ihbar etmekle yetinmiyorlar, grevlerini yapmak, aldklar
paray hak etmek ve alm olduklarndan bo durmadklar iin, boyuna birbirlerini ihbar etmekle
de grevseverliklerini gideremiyorlar, bo zamanlarn deerlendirmek iin, kendikendilerini bile
ihbar ediyorlard. Yaranmak iin kendi kuyruunu yakalamaya alan kedi yavrular gibi, biok
muhbirler, her adm atta geriye dnp, kendi ayak izlerine kukuyla bakyorlard. Kendi ayak
izlerinden kendilerini izleyip kovalayanlar oktu. Geceleri karanlkta, kendi ceketinin eteini
yakalayan, kendi pantolonunun paasn kapan muhbirler bile vard. Geceleri uyurlarken kendi
kardklar horultunun yada arka sesin grltsyle uyanp yataklarndan frlayarak, tfek yada
top patlyor diye ihbarda bulunanlar ok oluyordu. Yakalamak iin kendi glgelerinin arkasndan
koarlarken kafalarn duvarlara arpan muhbirlere bile baar dl verildiinden, kendi
glgelerini kovalayanlar gittike artyordu. Aynalarda, durgun sularda, parlak yzeylerde yansyan
kendilerini ihbar edenler de vard.
O lkede muhbir olmayan hemen hemen hi kimse kalmamt. Hemen hemen kalmam
saylan o azck kimseler, bunca profesyonel, bunca amatr muhbirlere, hobileri muhbirlik
olanlara, yerli, yabanc uzman ve danman muhbirlere karn, yine de Bakan'a
bakaldryorlard. Topla, tfekle deil elbet... Gsterileriyle, toplantlarla da deil elbet... yleyse
nasl m? Saylar ok azalm muhbir olmayan o azck insanlar, sevmedikleri Bakan'n
aptallklar stne durmadan alayl, glnl fkralar uydurarak, Bakan'a kar geliyorlar,
bakaldryorlard. Bu fkralar toplumda yle tutulmutu ki, durmadan retilerek oaltlyor,
azdan aza btn lkede syleniyordu. Yalnz lke iinde kalmyor, btn dnyaya da
yaylyordu. Bu muhbirler bile kendilerini tutamayp, Bakan dmanlarnn uydurduklar bu
fkralar birbirlerine anlatmadan edemiyorlard.
Halktan kimisi, Bakan'n aptalln anlatan yeni fkra uydurulduka, Bakan'n ulusa kaa mal
olduunu hesap ediyordu. Bakan'n o zamana dein ald aylklarn, yllklarn, yolluklarn,
deneklerin toplamn, onun iin karlan fkralarn saysna blnce, Bakan'n maliyet fiyat
ortaya kyordu. Bakan'n maliyet fiyatn ucuza getirmek iin halk durmadan yeni fkralar
uyduruyordu. Her fkra, u kadar milyon liraya gelmi oluyordu. Durum byleyken, halk yine de bu
Bakan'dan memnundu. Hi olmazsa, halk gldrecek fkralarn uydurulmas gibi bir ie
yaryordu. Daha ncekilerin byle bir yarar bile olmamt.
Bir zaman sonra Bakan'n aptalln anlatan alayl fkralar o denli oalmt ki, barp
armalarn, yazp izmelerin, toplanp yrmelerin, gizli rgtlerin, iddetli muhalefetlerin, silahl
ayaklanmalarn yapamad ii bu fkralar yapmaya balamt. Gldrc, alayl fkralar, gze
grnmeyen mikroplarn, iine girdikleri bedeni kemirip rtmesi gibi, yalnz Bakan' deil,
Bakanlk makamn da iinden rtyordu.
Bu durum karsnda elbet muhbirler grevlerini yapmadan duramazlard. Alayl fkralarn daha
nceden ihbar edilmeyilerinin nedeni, alayl fkradaki aptallklarn Bakan' anlattn sylemenin
glyd. Bu fkralarda anlatlan aptallklarn Bakan'n davranlar olduu, bu alayl fkralarn
Bakan' anlatt, nasl sylenebilirdi? Ama fkralar ylesine yaylm, gndengne yle reyip
oalmt ki, bir yolunu bulup Bakan'a da bu fkralar anlatmaktan baka umar kalmamt.
Fkralarda, Bakan'la alay edildii o denli akt ki, elbet Bakan, bu fkralarda kendisiyle alay
edildiini anlar, kzar, bu fkralar uyduranlarn ar cezalara arptrlmalarn isterdi. Bu tr
fkralar anlatmak da yasaklanrd.
Muhbirler piramidinin tabanndaki aylklar en az olan muhbirler, halk arasndan topladklar bu
fkralar, stleri olan muhbirlere sunmulard. Onlar da daha st basamakta olan muhbirlere
fkralarn anlatt.
Memur glmedi. Bu fkralar dinleyip de glmeyen ilk insan oydu. Glmek yle dursun,
Muhbirba arka arkaya fkralar anlattka rengi utu, sarard. Sana soluna bakt, kimse yok...
Arkasna baknd kimse yok... Muhbirba'na titreyen bir sesle:
- nann bu fkralar ilk sizden duyuyorum... dedi.
Muhbirba, geni bir soluk ald. Bu alayl fkralarn kimin iin uydurulduu anlalmam ama,
hi olmazsa en sonunda fkralar uyduran suluyu yakalamt.
yeri, dzeyi, ii, grevi daha da ykselmiti. kzn burnu bymt, yanna varlmyordu artk.
Gel zaman, git zaman... En yakkl hayvan seimi yaplacakt. Btn hayvanlar kendilerini en
yakkl sanmaktayd. Ama hepsi de en gzel hayvann da keisiyle geyik olduunu da
biliyorlar, bu iki gzel hayvan kskanyorlard. Tek onlar birinci seilmesin de, isterse kz en
yakkl, en gzel hayvan seilsin...
Geyikle, da keisine gelince, bu iki rakip birbirlerinin aleyhine propagandaya girmilerdi. kisi
de birbirlerinin ok irkin olduunu yayp duruyordu. Da keisi geyik, geyik de da keisi iin,
- kz bile ondan yakkldr... diyordu.
br hayvanlar da, yalan olduunu bildikleri halde kzn en yakkllar olduuna inanm
grnmeye balamlard. Seim gn geldi. Btn hayvanlar oylarn kze verdiler. Bylece
kz en yakkl, en gzel hayvan seildi. Bu seimden hayvanlarn en gzeli, en yakkls olan
geyikle da keisi bile memnundu.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlar arasnda en yrtc olan seilecekti. ki aday vard, biri kurt,
biri de ku... Ku deyince sere kuu deil, kartal. Kurtla kartaldan daha yrtc hayvan yoktu. Ama
yine.de btn hayvanlar, bu gerei bildikleri halde, kendilerinin en yrtc olduunu sanyorlard.
Kartal, yatp gevi getirmekte olan kzn yanna gitti:
- Sayn kz, dedi, aklsz kurt, kendisini senden daha yrtc sanyor. kz,
- Ben hi yrtc deilimdir, dedi, nk ot yerim.
- Yooo, hi alakgnlllk gstermeyin bouna... Siz kurda gre ok daha yrtcsnz.
Az sonra da yanna gelen kurt, kze,
- Dnyann en yrtc hayvann selamlarm... dedi.
kz,
- Yanlyorsun kurt karde, dedi, evet ben en zeki hayvanm. Evet, en iftesi pek hayvan benim.
Evet, en hzl koan hayvan benim. En yakkl hayvan da benim. Ama en yrtc deilim. Sen
benden ok daha yrtcsn.
- Hayr, hayr... stersen sen benden stn olabilirsin yrtclkta...
Seim gn gelip att. kz, hayvanlarn oybirliiyle en yrtc hayvan seildi. Bu birincilikten
sonra, hayvanlar toplumundaki yeri, ii, dzeyi daha da ykseldi.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlarn en dnr olan seilecekti. Elbette bu yarmada en
gl iki aday kazla hindiydi. Her zaman olduu gibi, bu iki gl aday birbirlerine dnce, yine
kz en dnr hayvan seildi.
Gel zaman, git zaman... En koruyucu hayvan seimi yaplacakt. Elbette hak, oban kpeiyle
kurt kpeinden birinindi. Ama en koruyucu hayvan seiminde oban kpeiyle kurt kpei bile
oylarn kze vermilerdi. kzn,
- Ben kendimi bile koruyamam... demesi, seilmesini nlemedi. Ama seimden sonra, kz de
kendisinin en koruyucu hayvan olduuna inanp brerek, kpek taklidi yapp havlamaya alt.
Gel zaman, git zaman... En byk hayvan seimi yaplacakt. Ya fil, ya deve kazanacakt
yarmay. Ama karnca bile kendini hayvanlarn en by sandndan, fille deveyi byklkte
ekemiyor, baka bir hayvann birinci olmasn istiyordu. Fille deveye gelince, onlar da birbirlerine
dmlerdi. Seim yapld. ok demokratik bir seim olmutu. kz, seimi kazanm,
hayvanlarn en by seilmiti.
Artk bbrlenmesinden, kzn yanna varlamyordu.
Gel zaman, git zaman... En stl hayvan yarmas yaplacakt. Yarmay, ya inein ya
mandann kazanaca biliniyordu Ama gelgelelim, memeleri olmayan, btn yaamnda bir damla
st bile grmemi olan tavuklar bile, kendilerini en stl hayvan sanyorlar, bu yzden de
mandayla inei kskanyorlard. Aralarndaki rekabet yznden birbirlerine dm olan mandayla
inekse, tek rakibi birinci olmasn diye, kzn en stl hayvan olduunu sylyorlard. Manda,
kzn yanna gidip, ona en stl hayvan olduunu syleyince, kz,
- Siz beni kzkardeim inekle kartrdnz galiba, dedi, ben hi st vermedim imdiye dek...
Memelerim de yok. Manda,
- Maallah siz o kadar stl bir hayvansnz ki, dedi, st vermek iin memeye bile ihtiya yok.
Arkadan inek, kzn yanna geldi. Aabeyine en stl hayvan olduunu syledi. kz,
- Yahu, memem bile yok ki, st vereyim... dedi. kz byle sylerken, biyandan da iiyordu.
Bunu gren inek,
- te, ite bak ne gzel de st veriyorsun! diye bard. kz,
- Ne st yahu, iiyorum... dedi. nek de ona,
- Demek sen imdiye dek hep st iiyormusun da haberin bile yokmu... dedi.
Btn hayvanlar, bata en stl hayvan olan mandayla inek, kzn en stl hayvan olduunu
yaymaya baladlar. Da-ta onlarn yaydklar reklamla inledi.
- En yal st, kz st!
- Stlerin en temizi kzn stdr.
- kz yle stldr ki, st ier!
Bu youn reklamlarla artk kz de sidiinin st olduuna, sanr renkli st iediine inanmt.
Seim zaman geldi. Btn hayvanlar, en bata da inekle manda, oylarn kze verdiler.
Bylece kz, en stl hayvan seildi.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlara yeni bir bakan seilecekti. Oldum bittim hayvanlarn
bakan elbet asland. Yine bir aslann bakan seileceine hi kuku yoktu. Ama ne var ki,
kaplan da bakanla adayln koymutu. Kaplan,
- Ya o, ya ben!... diyordu.
Kaplan byle diyordu ama, aslann yine bakan seileceinden korkuyordu. Bunun zerine "Ya
o, ya ben!" diyen kaplan,
- Ne o, ne ben! demeye balad.
Aslan da, kaplann bakanla adaylndan sonra bakan olmaktan umutszlua kaplmaya
balamt. Ya kaplan bakan seerlerse... Tek kaplan seilmesin diye, aslan da,
- Ne o, ne ben! demeye balad.
Btn hayvanlar, hak etmediklerini, layk olmadklarn bile bile hayvanlarn bakan olmak
istiyorlard. Her baarl, her gl kskanldndan, onlar da aslanla kaplan ekemiyor,
kskanyorlard. te byle byle hayvanlarn bakanlna kz aday gsterildi. nk hayvanlar,
inanmadan kz en zekileri semiler, ama sonra sonra inanmaya balamlard. kz, yalan
olduunu bile bile, en stl hayvan, en gzel hayvan semiler, sonradan bu seim resmileince
kendi yalanlarna inanmaya balamlard. E byle olunca, en zeki, en iftesi pek, en hzl koan,
en yakkl, en yrtc, en dnr, en iyi koruyan, en byk, en ok st veren hayvan olan kz,
neden hayvanlarn bakan olmasnd? Bu denli ok stnlk ne aslanda vard, ne de kaplanda...
Kald ki, rakibi kaplan seilmesin diye, tarih boyunca hayvanlarn bakan olan aslan bile, kzn
bakanla kendisinden daha layk olduunu sylyordu. Yeni bakan aday kaplansa,
- Bakanlk kzn hakkdr! diyor da baka biey demiyordu.
br hayvanlara gelince, nasl olsa kendileri bakan olamayacaklarna gre, onlara en az
zarar olan, hi de rakip saymadklar kzn bakan olmasn istiyorlard. te bylece seim
zaman gelince, btn hayvanlarn oybirliiyle kz bakan seildi. Bakan kz, kendini
gerekten bakan sanarak bakan gibi davranmaya balaynca, hayvanlar da bu davran
karsnda onu gerekten bakan sanmaya baladlar.
Hayvanlarn tarihini yazan gergedan, an yazd tarih kitabna bu olay yle yazd:
"Atla katr tepiir, olan eee olur. yle zaman gelir, gller birbirine girer, arada kz bile
bakan olur."