Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 49

HAZNEDEK PASLI TENEKE

Bir yokmu, iki yokmu, yokmu... Eski gnlerde yeryznn bir lkesinde hibiey yokmu.
Hibieyi olmayan bir lkenin bir padiah varm. Bu padiahn da bir hazinesi varm. Bu
hazinede o ulusun en deerli bir emaneti korunurmu. Atalardan kalan bu emanetle o ulus
vnrm. "Hibieyimiz yoksa da, atalarmzdan bize byle bir emanet kald" diye avunurlar,
yoksunluklarn, yoksulluklarn unuturlarm.
Atalardan kalan emanet, bir kiinin, iki kiinin deil, btn ulusun olduundan,. herkes bu
deerli emanetten kendine vnme pay karrm. Onun korunmasna canla, bala alrlarm.
Btn ulusun mal olan emaneti korumak iin en uygun yer padiahn hazinesi olduundan, bu
emanet de hazinede sakl dururmu. Hazineyi, gzlerini krpmadan silahl nbetiler beklermi.
Hazinenin olduu yerde ku bile uurtmazlarm.
Padiah, sadrazam, vezirler, sarayn btn ileri gelenleri, her yln bir gn, atalardan kalan
kutsal emaneti koruyacaklarna namuslar zerine yemin ederlermi.
Gel zaman git zaman, gnlerden bign padiahn iine, ulusun canlar, kanlar yoluna
koruduklar bu emanetin ne olduunu anlamak istei dm. Padiah, bu emanet kutusunun
iindekini grmek iin yanp tutuurmu. Sonunda bu isteini yenememi, bign hazine dairesine
girmi. Nbetiler padiaha da yasak diyecek deiller ya... Sarayn hazinesine padiah,
sadrazam, vezirler her zaman ellerini kollarn sallayarak zgrce girerler, emanetin yerinde durup
durmadna bakarlarm. Padiah da byle yapm. Bu emanet, oda oda iinde, oda oda iinde
krk odadan getikten sonra krkbirinci odann iinde dururmu. 0 odann iinde de kutu kutu
iinde, kutu kutu iinde, krkbirinci kutunun iindeymi.
Padiah krk odann kapsn am. Krkbirinci odaya girmi. Sonra krk kutu am. Krkbirinci
kutuyu aarken heyecandan yrei kt kt arpyormu. "Bunca yldr koruduumuz emanet ne
ola?" diye byk bir merak iindeymi.
Bir de krkbirinci kutuyu ap baksn ki, ne grsn: Yeryznde o zamana kadar grlmemi bir
mcevher. Bir alev gibi yanp duruyor. Altn desen altn deil, platin desen platin deil, gm hi
deil... Padiah kendini tutamam, iinden, "Atalardan kalan bu kutsal emaneti ben kendime
alrm. Benim olur. Kim nereden bilecek?" diye geirmi.
Gneten koparlm bir para gibi l l yanan kutsal emaneti kutusundan karp, cebine
atm. Atm ama, "Ya benim aldm anlalrsa..." diye de iine bir korku dm. O zaman,
"Ben bu pnl prl yanan eyi alr, onun yerine st yakut, sedef, zmrt, inci, elmasla ssl bir
platin koyarm, hi kimse bu emaneti grmediine gre, gnn birinde kutuyu aarlarsa, kutsal
emanetin alndn anlayamazlar..." diye dnm. Dedii gibi de yapm. Sonra krkbir kutuyu
iie, onun stne de, krkbir odann kapsn da st ste kilitleyip hazineden km arna, yapt
dzen anlalacak diye de d kopuyormu. Hi kimsenin, kutsal emaneti aldn anlamamas
iin, o zamana kadar ylda bir kutsal emanet zerine ant iilirken, padiah bu and ylda ikiye
karm. Her yl iki kez, alanlarda toplanrlar, padiah da, bakalar da, btn ulus, atalardan
kalan kutsal emaneti kanlar ile, canlan ile koruyacaklarna ant ierlermi.
Sadrazam kurnaz bir kiiymi. "Eskiden ylda bir kez emaneti korumak iin ant iilirken, imdi
neden padiah bunu ikiye kard?.." diye sadrazamn iine bir kuku dm. "Yllardan beri
koruduumuz bu emanet ne ola?" diye o da bign hazineye girmi. Krkbir odadan geip, Krkbir
kutuyu ap emaneti grm. Ne de olsa padiah, dalaveresi aklmasn diye, ald emanetin
yerine en deerli talarla ssl koca bir altn koyduundan, bu gzel ey karsnda sadrazam
akna dnm. "Ben bu emaneti alr, yerine st renkli, parlak talarla ssl bir altn koyarm.
Nasl olsa, hi kimse, emanetin ne olduunu bilmediinden, gnn birinde kutuyu aarlarsa,
kutsal emanetin bu olduunu sanrlar..." diye dnm. Dedii gibi de yapm. Ama iinde,
yapt i anlalacak diye bir korku olduundan, padiahn ylda ikiye kard ant ime trenini,
yaz, k ve baharlarda olmak zere ylda drde karm.
Gelgelelim vezirlerden biri kurnaz bir kiiymi. "imdiyedek, ylda iki ant iilirken neden drde
karld?.." diye iine bir kuku girmi. O da, kimseye danmadan hazineye girebildiinden,
bign, hazineye girmi, krkbir odadan gemi, krkbir kutuyu am. Krkbirinci kutudan kan
st parlak talarla ssl altn grnce, sevinten gzleri parlam. "Ben bunu alr yerine bir
gm koyarm. Kim nerden bilecek?.." diye dnm. Dnd gibi de yapm. Yapm ama

iinde yle bir korku varm ki, hrszl belli olmasn diye, ulusa kutsal emaneti ne kadar iyi
koruduunu anlatmak iin, ylda drt kez yaplan ant ime trenini her ay yaptrmaya balam.
Ulus, her ay alanlarda toplanp, son kiide son damla kan kalana kadar kutsal emaneti
koruyacana ant iermi.
Saray nazr kurnaz bir kiiymi. Ant imenin ayda bire kmasndan ikillenmi. "Bunda bir i
olacak, bir gidip u emaneti greyim..." demi. Krkbir odadan geip, krkbir kutuyu ap emaneti
grm. Atalardan kalan kutsal emanet o kadar houna gitmi ki, "Ben bunu alp yerine bir bakr
koysam, kim nereden anlayacak?.." diye dnm. Dnd gibi de yapm. Yapm ama,
iinde hrszl anlalacak diye bir korku olduundan, emaneti ne kadar titizlikle koruduunu
halka gstermek iin ayda bir yaplan ant ime trenini, haftada bire indirmi.
Gelgelelim, hazineyi koruyan suba, kurnaz bir adamm. iinden, "Ne oluyor byle?.. Haftada
bir ant iiyoruz! u kutsal emaneti bir gidip grsem..." demi. O da brleri gibi krkbir odadan
geip, krkbir kutuyu am. Parlak bakn grnce ok sevinmi. "Ben bunu alr, yerine demir
koyarm, kim nerden bilecek?.." demi. Dedii gibi de yapm. Ama yapt i, iine
sinmediinden, emaneti korumakta ne kadar canla bala altn herkese anlatmak iin
gsterie balam. Her gn, atalardan kalan kutsal emaneti, lm bile gze alarak
koruyacana ant iermi.
Gel zaman git zaman, ulusun iinden bir kii km.
- Btn ulus yllardan beri atalardan kalan emaneti canmzla, kanmzla koruyacamza her
gn ant iip duruyoruz. Dorusu bu emaneti hazinede ok iyi saklyor, koruyoruz. Peki ama bu
emanet nedir? Biz emaneti deiliz ya... u odalar, kutular aalm da, atalarmzdan kalan kutsal
emanetin ne olduunu, neyi koruduumuzu bir renelim!.. demi.
Bu szler bomba etkisi yaratm. Bata padiah olmak zere, emanete hyanet edenlerin hepsi
birden, hrszlklar anlalacak korkusuyla, bu dilei ortaya atan kiinin stne ullanmlar.
Gerek emaneti arp onun yerine srasyla sahtesini koyanlar, bu katakulliyi yalnz kendilerinin
yaptn sandklarndan ve birbirlerinin oyununu bilmediklerinden, hrszlklar ortaya kacak diye
dleri kopuyormu. "Koruduumuz emanetin ne olduunu grelim!.." diyen kiiyi,
- Vay hain!.. Atalarmzdan kalan yle kutsal, yle deerli bir emaneti, sen kim olasn da
gresin... diyerek, o kiiyi, kutsal emaneti kmsemek, aalamakla sulandrmlar. Btn
ulusu da kandrdklarndan, kendileriyle birlik edip, bunu syleyenin stne yrmler.
Zavall az kalsn lin edilecekmi. Sonra padiah,
- Biz bunu ldreceksek yasaya uygun ldrelim!.. demi.
Bu kiiyi ldrmek iin nce bir yasa yazp, sonra zel bir mahkeme yargs ile ldrmler.
Gelgelelim, ldrmekle i bitmemi. nk, len kiinin szleri azdan aza yaylm. O
dnce bir gibi gittike bym. Gnn birinde halkn iinden biri, "lm gze alarak
koruduumuz emanetin ne olduunu, neden lm gze alarak gidip grmeyelim?.." diye
dnm. Ama kendisinden ncekinin bana gelenleri bildiinden bu dncesini hi kimseye
amam. Gizlice hazineye girip, kutsal emanete bakmay kafasna koymu. Ama padiah,
sadrazam, vezirler, btn emanet hrszlar, aldklar belli olmasn, kimse anlamasn diye,
atalardan kalan kutsal emaneti, daha dorusu onun yerine koyduklar eyi, eskisinden daha sk
koruyorlarm. te bu yzden de hazineye gizlice girmeyi baaran kii, kutsal emaneti alp, btn
ulusa gstermek iin dar karken, hazineyi koruyanlarn eline dm. Adamn elinde, emaneti
en son alann, onun yerine koyduu bir pasl teneke varm. Suba, adamn elinde tenekeyi
grnce,
-Kutsal emanet bu deil!.. diye barm.
Saray Nazr,
- Bu deil!.. demi.
Vezir de,
-Bu deil!.. demi.
Sonra srasyla padiaha kadar hepsi,
-Bu deil, bu deil!.. demiler.
O zaman, elinde pasl tenekeyi tutan adam,
-Kutsal emanetin bu olmadm siz nerden biliyorsunuz? Bu deilse, ya hangisi?.. diye sormu.
Bu soruyu oradakilerin hibiri yantlayamam. nk hepsi de emanetin yerine koyduklar
eyin sonradan alndn anlamlar. Yakalanan kiiyi hemen orada bodurup iini bitirdikten
sonra pasl tenekeyi kutuya koymular. Kutu kutu iine krkbir kutuya, onu da krkbir oda iine

gizlemiler. Ama ileri bitrl rahat olmadndan, kutsal emaneti korumak iin bir yasa
karmlar. Bu yasaya gre, sabah, le, akam, gnde n, btn ulus, atalardan kalan
emaneti koruyacaklarna ant imek zorundaym. Bu and ienlerin hibiri, koruduklar kutsal
emanetin alna alna, en sonunda bir pasl teneke olduunu hibir zaman bilememi.

PADAHA GREN KAZIK


Raviyan- ahbar ve naklan- asar ve muhaddisan- rzigar o gna rivayet ve bu tarz zre
hikayet ederler ki, ook eski zamanlarda, yeryznn bilinmedik bir yerinde, sular bol, drt yan
yol, kiileri erimli, topra verimli, halk erdemli, yazarlar grkemli bir lke vard. O lkede her kii
salt kendi karnda olup, "gemisini kurtaran kaptan, sen uval giy ben klaptan" diyerek, kimse
kimseyi dnmezdi. Her koyun kendi bacandan aslr, her eek kendi ayandan nallanr,
"bana ne gerek, baklava brek" deyip, her kii karn tok, srt pek olunca, herkesleri de kendi gibi
sanrd.
Gnlerden bign bir kii ortaya kp,
- Ey aman, bana kazk giriyor, kazk giriyoooor!.. diye bir sz yerde, bir sz gkte,
haykrmaya balaynca, nceleri hi kimse aldrmayp,
- Ele giren kazktan benim neme gerek... Tanrya bin krler olsun, bana kazk, mazk girdii
yoktur!.. diye bu sese kulak asmad. Ama gel gr ki, adamn,
- Kazk giriyoooor!.. diye barmas yle artt ki, bartsndan o lkede yaayanlar tedirgin olup
kayguya dtler.
Kentin dzenini koruyan kolcular, subalar, hi durmadan baran adam yakalayp her yanna
iyice baktlarsa da, hibir yerine giren kazk grmediler.
- Bu herif yalancdr, barr, arr, herkesi tedirgin eder!.. diyerek o kiiyi kentten uzak bir
yere srp bir maaraya kapadlar.
Gel zaman git zaman, gnlerden bign, "kazk giriyor!" diye baran kiiyi alyaka edip getiren
kolcularla suba da,
- Kazk giriyooor!.. diye barmaya baladlar. Grltlerinden yer yerinden oynad. Suban,
kolcular dertop yakalayp Kadya kardlar. Kad da onlar bir iyice elden geirip,
- Kazk mazk girdii yoktur. Kazk girse grnr. Siz bo yere kenti ayaa kaldrrsnz!..
diyerek, bir kesin yargya balayp o kiileri, ayaklarna zincir vurup zindana attrd.
Aradan gn geti, ay geti, bign Kad da cppesinin etekleri havada uuup, sar, kavuu
rzgarda savrulup, sokaa urad.
- Kazk giriyooor, aman!.. diye barmaya balad. Kad'nn barts, yceliince yksek
olduundan, padiahn kulana kadar gitti. Padiah bu olan ilere oka ap,
- Bu i ne itir, Kadya bile kazk girer. Bir iyice bakn bakalm. Kadya gerekten kazk girer
mi?.. diye buyrultu verdi.
Hekimba, yanna varp, Kady evirdi, evirdi, Kad'nn her yanna baktysa da, hibir giren
kazk grmedi. Sonunda, "Kadya kazk girmeyip, ancak kendye kazk girmi sanarak, hepimizi
huylandrmakta, kenti ayaa kaldrmaktadr. Aklndan zoru olduundan tmarhaneye kapamak
doru olur..." diye rapor verdi. Hemen Kady tmarhaneye kapadlar.
Bir zaman sonra, Kadya giren kaz grmeyen Hekimba,
- Ey amaan, bana da imdi kazk giriyooor!.. diye gndoumunda scak deinden sokaklara
urad. Hekimbay byle grenler, ellerini dizlerine vura vura, kahkahadan iki bklm olup,
- Vay hele, Hekimba da m delirmi?.. Koca Hekimba kendya kazk girmi sanr... diyerek
Hekimbay alaya aldlar. Tenekeler alarak kentin ocuklar ardna dp, Hekimbaya,
"Yuuu!.." ektiler.
Hekimba,
- Bu dertten bir anlayan yok mu, ey yurttalarm!.. Bana giren kymk deil, kazktr. Ben bu
dertten onmam, lrm!.. diye veryansn baryordu.
Padiah da kzd,
- Bunlar ii aztt artk. Kendileri, kazk girer der, ama, hi kimse giren kaz grmez. Bilirkiiler
gelip baksn. Onlarn bilim gc vardr, biz grmeyiz de onlar grrler... buyurdu.

En byk medreseden mderris, bilirkii seilip, Hekimbaya batan ayaa bir, bir daha
baktlar. Hibir giren kazk grmediler.
- Giren kan kazk yoktur. Koskoca Hekimba hi utanmadan bizi kandrmaya alr. Bo
yere halk ayaklandrr!.. dedikte, Hekimbay, ellerini ayaklarn balayp uzak bir yere srdler.
Aradan ok gemeden, bilirkii olan mderris de bign,
- Ey aman din kardeleri, kazk giriyor!.. diye sesleri ktnca haykrmaya baladlar.
eyhlislam olsun, reis-l kttap olsun, sadrazam olsun, hepsi de mderrislere bakp,
- Bo yere yaygara edersiniz, kazk mazk girdii yoktur!.. dedike, mderrisler de,
- Bir gz gren kul yok mu ey din kardeleri! te kazk giriyor!.. diye l bastklarndan
onlar da zindanlara atldlar.
Gn eriip, bir zaman geldi, eyhlislam ile btn vezirler, reis-l-kttap, sadrazam da,
- Vay amaan, bu kazk ne kazktr, imdi de bize girer!.. diye, bir feryad figan eylediler ki tabir
olunamaz!
Padiah,
- Ortada kazk yoktur. Olsa grnr. Yalan sylersiniz!.. dedi.
Amma gel gr, gitgide o lkede yediden yetmie, genci yals, bir zaman geldi,
- Kazk giriyooor!.. diye barmaya balad. Padiah da,
- Kendilerine kazk girmeyenler, kazk giriyor, diye baranlara baksn. Bakalm, dedikleri doru
mudur?.. dedi.
Kendilerine kazk girmeyenler, kazk giriyor, diye baranlara iyiden iyiye baktlarsa da hibir
giren kazk grmediler.
- Padiahm ok yaa!.. Sayende hibir kazk mazk girmeyip, bunlar bozgunculuk
etmektedirler... dediler.
Bylece bir zaman daha getikten sonra, o lkede herkes barmaya, kendine kazk girdiini
sylemeye balad. Padiah da,
- Herkes birbirine baksn, gerekten kazk girer mi?.. dedi. Herkes birbirine bakt. Ama hibiri,
brne giren kaz grmedi. Herkes birbirine,
- Yalanc, sana giren kazk yoktur. Kazk yalnz bana girmektedir. Senin yaygarandan benim
sesime kulak asan olmuyor!.. diye barp hepsi birbirlerine dtler.
Gel zaman git zaman, hi kimse, "Kazk giriyor!" diye barmaz oldu. Artk kaza almlard.
Hibir ses kmad. Her ne olduysa, ilk baranlara olmutu.
Bir gece yans saraydan bir ses ykseldi ki, o sesle yer yerinden oynayp, herkes yatandan
frlad. Padiah don gmlek kendini sokaa atp,
- Aman ey benim sevgili kullarm, yetiin! Bana da kazk giriyooor!.. diye durmadan barmaya
balad.
0 kentin kiileri,
- Padiahtr, yalan sylemez. Elbet kazk girdii dorudur. Bizden ok barmas da, herkese,
rtbesine gre byklkte kazn girmesindendir. Padiaha giren kazk sultani olmak gerek...
dediler.
Padiah yeri g inleterek,
- Ne durursunuz, gelip kaz karsanz ya... diye yalvard.
Padiahn evresindekiler,
- Ey sultanm, nasl karalm, bu kazk baka kazklara benzemez. Gzle grlmez. Elle
tutulmaz. Acsn da kaz yiyenden bakas duymaz. Az daha sk diini, bir zaman sonra bizim
gibi sen de kaza alr, rahata kavuursun!.. dediler.

ESK ROMA'DA YAAYAN BR


Anlatacam olay, milattan nce 128 ylnda geti. Dikkat buyurun, gemi demiyorum, geti
diyorum. Ben bu olay tarih kitaplarndan almadm, kendi bamdan geti.
"Tenash" denilen ruh gne, yani imdiki insanlarn ok daha nceki yllarda baka kiilerin,
hatta hayvanlarn kalplarnda yaadklarna inanr msnz? ster inann, ister inanmayn, bu beni
ilgilendirmez. Ben dn gece, bundan ikibinseksendrt yl onceki hayatm yeni batan yaadm.

Daha "ruh-l-kuds" ebedi bakire Hazret-i Meryem'in karnna girmemi, yani ortada Hazret-i
sa'nn ne ad, ne san var. Yl, milattan nce 128... Ben Romal bir yurttam. Plafium dann
eteinde ok geni bir bahe iinde byk bir villam var. gece nce villama bir sr konuk
geldi: Valustus, Yulius Perus, Sompeius, Tiseron ve daha bakalar. Btn dostlarm gelmilerdi.
Siz bunlarn hibirini tanmazsnz. Onun iin kimler olduklarn ksaca anlataym. Dostum
Valustus, nl bir gladyatrdr. Daha geenlerde Kolesseum'da ok tannm bir gladyatrle
dvt. Bu sk dv grmenizi ok isterdim. ki gladyatr ortaya knca, Kolesseum'u
dolduran altmbin kiinin uultusu insan sar edecek kadar ykseldi. imdiki zamanda parti
toplantlarnda, bir de milli takmlarn futbol malarnda ancak bu kadar grlt olur. Dostum
Valustus, saygyla Konsl'n locasna dnd, Konsl' selamladktan sonra,
- Elveda saygdeer konslmz, imdi lecek olanlar seni selamlyor!.. diye bard.
Halk yle alklad ki, siz bu kadar grlty ancak striptiz'e kan bir dansze yaplan
gsteride duymu olabilirsiniz. ki gladyatr tam buuk saat dvtler. Sonunda dostum
Valustus dmann amansz brakp yere ykt. Yerdeki gladyatrn, pnl prl parlayan tun
zrhlarnn altnda gsnn kalayc kr gibi nasl inip kt grlecek eydi. Yenik gladyatr,
elinin iki parman konsle doru uzatt. ldrmemesi iin af diliyordu. Coan seyirciler,
- lm, lm!.. diye bardlar. Bu, tpk, futbol malarnda seyircilerin,
- Kovaaa! Kova! Ye onu!.. diye barmalarna benziyordu.
Konsl, aslan penesine benzeyen elini, locasnn nn rten, altn srma ilemeli kadifeye
uzatt, gld. Ban yavaa aa indirdi. Bu, Valustus'a iaretti. "Dmann iini bitir!..."
diyordu. Valustus, mzran kaldrd, yerdeki dmann kalbine saplad. te, dostum Valustus,
byle bir adamdr.
ardklarmdan br Yulius Perus benim sava arkadam. nl bir generaldir.
Hellenizm kralln ykan ordunun bandayd.
Dostum Sompeius'e gelince, o eskiden kleydi. Ama nl bir hekim ve felsefeci olduundan,
efendisinin hastaln iyi edince efendisi de onu azat etti. Klelikten patrici'ler arasna katlan
Sompeius akl ve bilgisiyle Tribuna Meclisinde tribun oldu.
Dostum Tiseron genliinde Roma'nn en iyi araba yarsyd. imdi iirler, piyesler yazar.
Evimdeki len ok iyi geti. algclar harp, lir, gitar, filavtalar aldlar. Danszler en iyi
rakslarn oynadlar. ki sel gibi akt. Valustus, lenin ampiyonu oldu. gnde, uzand
divann nne tam yirmi defa yiyecek, iki ve yemile dolu sini geldi. Volustus drt defa kustu,
sonra yeni batan yedi, iti. Bylece lenin ampiyonu oldu. Bu kadar yiyen adam siz belki
gazetecilere verilen ziyafetlerde grm olabilirsiniz. ok gzel bir len oldu. gn yenildi
iildi. Sonra yemekten, imekten hepimiz baygn dtk. imdiki al trenlerindeki ziyafetler
gibi bieydi bu. gn sonra kendimize gelebildik.
Banyodan sonra vcuduma kokular srdm, harmaniyemi omuzuma alp dar ktm. Nereye
gideceimi bilmiyordum. Komum Plebius'un villasna gittim. Plebius,
- Yarn ava kacaz, adamlarnla hazrlan!.. dedi.
- Yarnki i kolay, dedim, bugn ne yapacaz?
Plebius parti arkadamdr. Bizim partiye byk hizmeti vardr.
- stersen yarlara gidelim, dedi, iddial koular var.
- Yorgunum Plebius... dedim.
- yleyse Byk Amfi'ye gidelim, iyi oyun var.. dedi.
Dostum Plebius'la Byk Amfi'ye gittik. Hesapianus'un bir komedisi vard. Bu alak herifi ben
hi sevmem. Dili koparlacak bir heriftir, zehir gibi dili vardr hergelenin. Her oyununda da ya
Senatus'a atar yada Kuria Meclisine... Ya Konsl' yerer, yada Pretur'u. Ka defa "u herifin
iini bitirelim, lende zehirli arap verelim..." dedim. Bizim felsefeci Sompeius,
- Roma cumhuriyettir. Bir cumhuriyette byle ey olmaz. Herkes istedii gibi yazar da syler
de... dedi.
ok kzyorum bu Hesapianus denen hergeleye. Ben Konsl'n yerinde olsam, onu sirkte
kudurmu a kaplanlara paralatrdm. Onun leini yiyen kaplanlar bile zehirlenirdi, pis herif..
Halka da kzyorum. u hergelenin yazd oyun oldu mu, Byk Amfi'yi tklm tklm
dolduruyorlar. Ama gelenlerden ou pleb'ler. Patrici'lerden, yani z yurttalardan pek az gelen
var.
Hesapianus o gnk oyununda yine bizim partiyi yeriyordu. Gya bizimkiler semenleri
kandrmlar. Dpedz byle sylemiyor ama, ne kadar dolambal sylerse sylesin, anlalyor

yine. Oyun bitince alktan Byk Amfi yklyordu. ok canm skld. Sve saya villama geldim.
Ama ne o? Ne oluyor? Villamn nnde bir kalabalk. Klelerim dar frlamlar.
- Ne oluyor?.. diye sordum.
Klelerimden biri,
- Efendimiz, dedi askerler olunuz Kabakius'u tutuklamaya geldiler.
Olumu tutuklamaya gelen askerlerin banda dostum Yulius Perus vard.
- Bu ne i bre Perus? Olumu neden tutukluyorsunuz?.. dedim. Perus,
- Sebebini bilmiyorum ama, sylentilere baklrsa, olun Kabakius bir iir yazm. iirin bir
msrasnda "Roma'ya giden yollar kapal" demi.
- E, bunda ne var? Lam ukurlar kazld iin yollar kapal. Yalan m sylemi?
- Belki de suu bu deildir. Belki budur. Bilmiyorum. Herkesin bildii gerekleri aka
sylemek bazan su olur. Mercimekius'un neden ldrldn hatrlarsan. Roma'nn
cumhuriyetle ynetildiini herkes bildii halde o, "Roma bir cumhuriyettir!" diye bard iin
ldrlmt. Ben tutuklama sebebini bilmem. Ama elimde tutuklama buyruu var.
- Yulius Perus, bu emri kim verdi? abuk syle Jupiter hakk iin leini sereceim onun.
Hanerimi knndan kardm. Yulius Perus elindeki katlar uzatt:
- te senin dmann bu katlar, dedi. Emir burada. Mars'n zerine yemin ederim ki, olunu
ben kendiliimden tutuklamyorum. Sen de bilirsin ki ben ancak grevimi yapyorum.
- Evet, grev grevdir, dedim. Ama sana bu buyruu veren kim?
- Bucak Mdr Polakius.
Harmaniyemi savura savura Bucak Mdr Polakius'e giderken yolda dostum felsefeci
Sompeius'la karlatm.
- Beberius, nedir bu telan, arkadan cehennem tanrs m kovalyor?.. dedi.
- Plton beni arpsn ki, bu Bucak Mdr Polaikus'un cann cehenneme yollayacam. Olum
Kabaikus'un tutuklanmas iin buyruk karm.
- Polakius kendiliinden biey yapmaz. 0 da biyerden emir almtr.
- Ben halis yurtta patrici'lerden deil miyin Sompeius?.. diye sordum.
- Evet, dedi, sen eski bir Romalsn. Romal ana babadan dnyaya gelen soylu yurttasn.
- Ben toprak, iftlik ve kle sahibi deil miyim?
- Evet Beberius.
- Bu herifleri i bana getirmek iin oy vermedim mi?
- Verdin Beberius.
- yleyse bu i bana yaplr m? Bu hakszlk deil mi?
- Hakszlk Beberius.
- yleyse bu hakszl yapan bir sulu var. Jupiter hakk iin onu ldreceim.
- Yemin etme Beberius. Eer gerek suluyu bulabilirsen ldremezsin. Hanerin sulunun
kalbine deil, knna girer.
- Byk yemin ettim. Grrsn... dedim.
Harmeniyemin eteklerini uura uura, hanerim elimde, firladm. Bucak Mdr Polakius'a,
- Doruyu syledii iin olumu tutuklayan sen misin?.. diye sordum.
- Benim suum yok, ite kaymakamn verdii yazl buyruk... dedi.
Kaymakama kotum. O da,
- Ben aldm emri yapyorum, o kadar, dedi. te Roma Valisi Zbarius'un emri. Valiye kotum.
- Olumu sen mi tutukluyorsun?
- Hayr Beberius. Doru syledii iin bir gencin tutuklanmasna ben de zldm.
- yleyse sulu kim? Bana bir sr kat paralar, dairelerin ta duvarlarn gsteriyorlar.
Olumu, doruyu syledi diye bu katlar, bu mermer duvarlar m tutukluyor? Katlar m
hanerleyeyim? Duvarlar m dileyeyim? Syle, dmanm kim?
Zbarius da bir sr kat uzatt,
- te Tribuna Meclisi'nin emri, dedi, stnde tribn'n imzas var. , Hemen soluk solua
tribnlere kotum
- Ben Roma iin kanm dken Beberius deil miyim?
- Kahraman Roma yurtta, partimizin en iyi yesi Beberius'u selamlanz... dediler.
- Selam da, kahraman da yerin dibine batsn! diye bardm. Olumu siz mi tutukluyorsunuz?
- Biz bu ii nasl yaparz? dediler. Konsl emir verdi.
- Konsl m? sterse Konsl olsun, bu hakszln cezasn ekecektir.

Hanerim elimde Konsl Oktamirus'un karsna ktm.


- Syle, benim dmanm sen misin?.. diye bardm.
Konsl Oktamirus,
- ldrdn m Beberius, dedi, ben kral deilim, diktatr de deilim. Roma cumhuriyetle
ynetiliyor. te olunun tutuklama emri burda.
- Yine mi karma katlar kt? Olumu bu katlar m tutukluyor? Birisi ksn karma!
- Bu emri Senatus verdi, Beberius. Senatus yelerinin kararyla oluyor.
Rzgar gibi frladm. Mutlaka dmanm bulacaktm. Yolda o uursuz herife rastladm, hani u
Senatus aleyhinde yergiler, talamalar, alaylar yazan oyun yazan Hesapianus'la karlatm.
- "Roma'ya giden yol kapal" dedigi iin olumu tutukluyorlar Hesapianus, dedim. Bu hakszlk
deil mi?
- Evet, hakszlk... dedi.
- Bu hakszl yapan kim? Dmanm kim? diye soruyorum, bana stnde emirler yazl bir
sr kat gsteriyorlar. Syle, ben katlar m paralayaym? Bu hakszl yapan sulu nerede?
- Suluyu ne yapacaksn?
- Jupiter hakk iin leini akbabalara yem yapacam. O da tpk dostum felsefeci Sompeius
gibi.
- Suluyu bulsan biey yapamazsn... dedi.
- Yapamaz mym? Grrsn. Byk yemin ettim. Bu katlar ilk karan yeri aryorum.
- Hi phesiz Senatus... dedi.
- Evet... dedim.
- Senatus yeleri kimler?
- Bizim partililer.
- Onlar kim seti?
- Ben!
- yleyse daha suluyu mu aryorsun?
Hanerimi kaldrdm, gsme sapladm. Beyaz harmaniyem ala boyand. Suluyu
ldrmtm..
nsann, eskiden hangi ada, hangi kalplarda yaadn hatrlamas kadar kt hibiey yok.
Aranzda benim gibi milattan nce 128 ylnda Roma Cumhuriyetinde yaam biri daha var m?

DAYANIN YURTTALARIM
ook eskiden, bu kavanoz dipli koca dnyann bir yerinde, drt bir yan da, ortas ba, sular
nl ml, gkleri prl prol bir lke varm. Dnyann her yerinde olduu gibi, burada da,
insanlardan baka yaratklar da varm. Bunlarn arasnda srngenler, zehirli bcekler,
rmcekler de elbet bulunurmu. Ama bunlar, baka yerlerdekinden ne ok, ne az olduklarndan
hi kimsenin gzne batmazm.
Bu lkenin banda bir kii bulunurmu. Buna "Babay" denirmi. O lkede babaylk seimle
olurmu. Babay olmak isteyenler, adaylklarn koyarlar, semenler de bunlarn iinden
beendiklerini Babay seerlermi. Hangi adayn ald oy oksa o, Babay olurmu.
Gel zaman git zaman, o lkede bir alas deime olmu. Srngenler, zehirli bcekler
gnden gne oalmaya balam. Ylanlar, yanlar, krkayaklar, akrepler, rmcekler,
kertenkeleler, hem her gn biraz daha oalyor, hem de her gn biraz daha byyp
irileiyorlarm. Ylanlar, kavak kadar uzayp boylanm, kavak gvdesi kadar en alm.
rmcekler byye byye ev kadar olmular. rileen kertenkelelerin yeni doan yavrulan bile
timsahtan byk olurmu. Krkayaklar, yolcu trenleri gibi uzam. Yarasalarn kanatlar adr
kadar genilemi.
Akl ergin, derin bilgin, erdemli kiiler, bu iin nedeni stnde kafa patlatmlar, dnmler,
ama bitrl bu zararl yaratklarn neden gndengne byyp oaldklarn anlayamamlar.
bu kadarla da kalmam. Bu zararl yaratklar, insanlar sokmaya, srmaya, zehirlemeye de
balamlar. Daha bir alacak yan, bunlarn srp zehirledii kiiler lmyorlarm. lmedikten
baka, bu zehirler insann beynini uyuturuyor, tatl bir yar uyku veriyormu. Bu yle bir keyifmi

ki, kanna bir kere bu zehirden karan, hemen bu zehire alrm. Artk bu kii kendisini
ylanlara, akreplere srtmadan, krkayaklara rmceklere sokturmadan, kertenkelelere,
yarasalara kann emdirtmeden duramazm. Hem de bu zehirin verdii keyfin sonu yokmu.
Bikere bu zehire alanlar, onun verdii keyfi hibir zaman yeter bulmazlar, hergn daha ok,
daha ok isterlermi. Haftada bir kendilerini zehirletenler, giderek iki gnde bir, hergn, daha
sonra da gnde bika n kendilerini zehirletmeye balamlar.
Beyinlerinin dnmeye yaradn bilen, kafas nce, yrei yce kiiler, nasl etsek de
insanolunu u ylan yan zehirinden kurtarsak diye bir yol aramlar. Ama br yandan,
kendilerini ille zehirleterek keyiflenmek isteyenler byle dnenlere kar dururlarm. Bu yzden
o lkedeki insanlar ikiye ayrlmlar. Aralarnda baka ayrlklar da varm elbet ama, ounlukla
iki belli ayrm varm. Ylan yan zehirine alanlar, bu zehirin ok iyi yararl bir ey olduunu
savunanlarla, bunun tersini syleyenler.
Yarasalar, .rmcekler, akrepler, krkayaklar durmadan insanlar sokmaya hz verdiklerinden,
zehire alanlar gndengne oalyor, brleri hergn biraz daha aznlkta kalyorlarm.
Gel zaman git zaman, bu zehire ahanlar o kadar ok zehirlenmeye balamlar ki, gitgide
yzleri gzleri, elleri ayaklan deimeye balam. Kendilerini ylanlara sokturanlarn, her gn
birer para, birer para derilerinin rengi yeile kayor, vcutlar uzuyor, kafalar klyor, bir
zaman sonra bsbtn ylan olup kyorlarm. O zaman ylandan hi ayrmsz, yerde
srnmeye balyorlar, bakalarn sokmaya, zehirlemeye alyorlarm. Bitakmlarnn da
parmaklan, trnaklan, elleri, ayaklan gitgide inceliyor, uzuyor, yeniden eller ayaklar kyor, yava
yava derken gnn birinde iri bir rmcek oluyorlarm. Ondan sonra baka insanlarn zerine
atlyorlarm. Byle byle derken, zehirlenen insanlar da, kanlarna karan zehirin etkisiyle
gndengne ylanlamaya, yanlamaya, yarasalamaya, solucanlamaya, srngenlemeye
balamlar.
tekiler, insan kalmak iin direnirlerken, her elveren yerde dillerinin dnd kadar,
- Yurttalar!.. nsanlnz koruyun, rmceklemeyin, akreplemeyin!.. diye barrlar,
sylerler, ama dinletemezlermi.
Zehirlenip deienler gitgide oaldklarndan, byle syleyenlere,
- Hainler, alaklar!.. diye barr, zerine yrrlermi.
nsanln koruyanlar gitgide o denli aznlkta kalmlar ki, gnn birinde o lkede bsbtn
insan kalmamasndan korkmaya balamlar. Babay seimi zaman gelince, kamuoyu da
onlardan yana olduu iin, ylan, yan, yarasa, rmcek biimine girmi olanlar kimi seerlerse, o
lkeye Babay olurmu.
O lkede aydn kiiler de varm. "Bamza gelenler nedir? Bundan yurttalarmz nasl
kurtarrz, koruruz?" diye dnmeye balamlar. Her aydn kendi kafasna gre buna bir yol
bulmu. Kimi,
- Zehire ala ala srngenleenler, rmcekleenler, artk insan saylmazlar. Onlarda
insanln ne biimi kalm, ne z... Bunun iin de Babay seimine katlmasnlar!.. demi.
Her ne kadar biimleri insan deilse de, ilk gelileri, doular insan. nk, bunlarn ocuklar
yine insan doarm. Kanlarna zehir katlmazsa, hep insan kalrlarm.
O lkedeki aydnlarn kimisi de,
- nsan kalmak iin, atalla yemek yensin!.. demi.
"tl pantolon giymeli" diyen, "Hergn tra olmal" diyen doluymu. Ama bunlarn hibiri,
insanlarn insanln korumaya yetmezmi.
O zaman, o lkenin aydnlar, "Bir de baka lkelere bakalm. Oralarda da biimini, kalbn,
iini, zn deitirenler var m? Varsa, neler yapyorlar? Bunu nasl nlyorlar, gidip grelim!"
demeye balamlar. Dedikleri gibi de, baka lkelere gidip, oralardaki insanlar incelemiler.
Sonra, oralarda grp rendiklerini, kendi lkelerine uygulayp, yurttalarna yararl olmak iin,
evlerine, ocuklarna dnmler. Yine eskisi gibi herkes kendince bir dnce srm ileri. Kimisi,
- Evlere daha geni pencereler aalm!.. demi.
Kimisi,
- Baka lkelerden rnek insanlar getirelim!.. demi.
Kimisi de,
- Bizimkileri baka lkelere gnderelim, oralardaki insanlar grsnler!.. demi.
"Gnde kere zplamak gerek." "Yatakta sol yana yatmal." diyenler bile varm. Yalnz
bunlarn aralarnda kafas ileyen biri km.

- Beni dinleyin, demi, ben srngenlerin, bceklerin neden oalp gelitiklerini anladm.
Yeryznn baka lkelerine bakp, bunu rendim. Bir hava esiyor, bu hava srngenlere,
bceklere o kadar yaryor ki byyorlar, oalyorlar. imdi i, bu havann esmesine engel
olmakta. Bu hava da, dou ynnden esiyor. Gezip dolatm yerlerde grdm. Doudan esen
bu havay kesen da dibinde kurulmu lkelerde, bizde olanlar olmuyor. Aklmz bamza
toplayp, bsbtn i iten gemeden, doudan esen hava yolunu kapamalyz. Yoksa hepimiz,
gnn birinde deiip insanlktan kacaz, ylan yan olacaz.
Bu szlere inananlar da olmu, inanmayanlar da, glp geenler de.. Ama inananlar ii sk
tutup, zehirli srngen, rmcek, kertenkele, yarasa biimindekilerle savaa girmiler. Bu lm
kalm sava ok kanl olmu. nk o zamann Babay da, ounluktan yanaym.
O, lke dmanlardan korunmak iin epevre kale duvarlaryla evriliymi, Bu kaln duvarlarn
her biyana kaplar varm. lkenin insanlar, dou kapsn kapamaya alrlarken, brleri de
kapatmamaya alrlarm. nsanlar kapy ierden itmeye, brleri dardan dayanp
kapatmamaya urarlarken seller gibi kanlar akm. Ama sonunda ierdekiler baar
kazanmlar, dou kapsn skca kapamlar. brleri de kapnn dnda kalmlar. Bu
dnceyi ileri srp baar kazanan kii, o lkeye Babay olmu. Yurttalarna,
- Sakn, demi, bu kapy aralamayn! Bir kere aralarsanz, sonunu alamazsnz. Bu byle bir
kapdr ki, bir parmak aralansa, gnn birinde ardna kadar alr.
Bir zaman sonra bu akll kii lm. Onun yerine bakalar seile seile Babay olmular.
Yine eskiden, her yerde, her zaman olduu gibi o lkede de srngenlerle teki bcekler
varm ama, dou kaps kapal olduundan, doudan hava girmedii iin, bunlar olduklarndan
daha ok byyemez, reyemezlermi.
Gel zaman git zaman, Babay adaylar arasnda, sen seileceksin, ben seileceim, diye
atmalar balam. Dorusu bu Babay adaylarnn hibiri, yeniden insanlarn
rmceklemesini, akreplemesini istemiyorlarm. stemiyorlarm ama, ne yapsnlar, oy
kazanmak gerek. O zamann Babay, dnm tanm, br adaydan oy daha ok alsa
seimi kazanacak.
- Ben u kapy oyluk aralarm!.. demi.
Dedii gibi de yapp, Babayl bakasna brakmam.
Bunu gren br adaylar, kapy daha da ap, kendilerine oy verecekleri ieri sokmaya
balamlar. Onlar da, kapnn bsbtn alp hepsinin dolmasn istemiyorlarm. Bunun iin de
kendilerine gerekli on oyluk kadar kapy aralamlar. Biyandan da kap temelli almasn diye,
kendi adamlarna, kapy ardndan ittirirlermi. Kap on oyluk, yz oyluk, bin oyluk aralana
aralana, gn gelmi, ardna kadar alm.
Gelgelelim Babaylar, kapnn hepten ak kalmasn istemediklerinden,
- Dayann, ierden itin! diye de kendi adamlarna emirler verirlermi.
erden ite, dardan ite, kap kendi ekseni stnde fr fr dnmeye balam.
te o zamandan beri o lkede dou kaps fr fr dner, ama Babaylar da, hi durmadan,
-Dayann yurttalarm, dayann!.. diye barrlarm.

HAZRET- SA LE K KI
Bign Hazret-i sa ile bir estetik cerrahi operatr, bir de otomobil tamircisi, bir gazinoda
oturuyorlard. Hazret-i sa, onlara din telkinlerinde bulunuyordu. Konuma srasmda otomobil
tamircisi, Hazret-i sa'ya,
- Ey byk retmen! nsanlara iyilik etmek iin iimde bir ateli istek var. Ne yolda iyilik
edebilirim?.. diye sordu. Hazret-i sa,
- Tannnn eriatnda naslsa yle yapmalsn!.. dedi. Otomobil tamircisi,
- Sana, ktlk edenlere iyilik ederek, onlar ktlk ettikleri iin utandrarak... dedi. Estetik
cerrahi operatr,
- nsanlarn mayas ktdr, dedi. Deneyimlerime dayanarak sylyorum. nsanlar ktdr.
Otomobil tamircisi,
- Hayr, dedi. nsanlann iinde iyilik vardr. Siz de bu Eriha kentinin en iyi insan deil misiniz?

- Gerekten Eriha kentinin en zengini olan estetik cerrahi operatr, hem de bu kentin en
iyiliksever kiisiydi. Bu kadar iyi insann imdi nasl olup da, insanlara kt dediine tamirci
amt.
Operatr,
- Ben baka... dedi. Ben btn yaammda herkese iyilik ettim. Ama karlnda de hep
ktlk grdm. Demek insanlar kt... Hi kimse bu gerei benim kadar bilemez. Konumaya
pek katlmayan Hazret-i sa, nndeki toprak anaktan, arabn iti. Otomobil tamircisi,
operatre,
- yleyse cennette siz bir banza kalacaksnz... dedi. Operatr,
- yle, dedi, benim de korkum bu ya... Koca cennette tek bama canm sklacak.
Bu konumann sonunda tamirciyle operatr, insanlar iyidir, ktdr diye bahse girdiler.
nsanlarn iyi olduunu savunan tamirci, dedii karsa, operatrn btn maln mlkn elinden
alacakt. Dedii kmazsa, nesi var nesi yoksa hepsi operatrn olacakt.
birlikte Eriha'dan Yerualim'e giden yol stnde krlk bir yere geldiler. Estetik cerrahi
operatr bu yolda tek bana duracakt. Bakalm, bu yoldan gelip geenler ona iyilik mi, yoksa
ktlk m edeceklerdi. Hazret-i sa'yla otomobil tamircisi de olup biteni uzaktan seyretmek iin
tepeye ktlar, bir zeytin aacnn arkasna gizlendiler. kisi de kendi dediinin kmas iin
Tannya yalvaryorlard. Tamirci, ellerini gkyzne am,
- Tannm, insanlar u operatre inallah iyilik ederler... diye yakanyordu. Kendi dedii karsa
operatrn zel hastanesi, malikaneleri, kleleri, cariyeleri, hepsinden nemlisi de bankadaki
beyzbin dolar onun olacakt.
- Tanrm, inallah insanlar bana ktlk ederler de tamircinin btn maln mlkn elinden
alrm.
Operatrn dedii karsa, tamircinin dkkanlar; evleri, kleleri, hepsinden nemlisi de
bankadaki yzbin dolar onun olacakt.
Uzaktan bir ayak sesi duyuldu. Operatr iinden,
- Hah, ite haydut!. diye geirdi. Tamirci de iinden,
- te erdemli bir kii... dedi.
Yolun dnemecinden bir adam kt. Operatrn yanna gelince kamasn ekip stne yrd,
- kar paralar!.. diye bard.
Operatr buna o kadar sevindi ki, glp oynayarak ceplerindeki btn paralan kard.
Soyduu adamn sevincine aran haydut,
- Bunca yldr soygunculuk yapanm. imdiye kadar soy-duklarmn arasnda hi senin gibi
sevineni grmedim... dedi.
Sonra operatrn stn ban arad. Btn paralarn alp giderken operatr arkasndan
seslendi:
- Saygdeer haydut, u cebimde de be dolar kalm, onu grmemisiniz. Buyurun aln...
Haydut,
- Sen, dini btn biri olmalsn. Anlalan, beni yaptmdan utandrmak istiyorsun, ama bana
vz gelir. Ver bakalm onlar da... dedi.
Paralar alp yolland. Operatr, tepede, zeytin aacnn arkasndaki tamirciye sevinle
seslendi:
- te gznle grdn ki insanlar kt... Bahsi kaybettin, btn mallarn, paralarn benim oldu.
Hazret-i sa, yumuak ama tok bir sesle ona tepeden,
- Acele etmee! Ve insanlarn iyi olduklarna inan ve bekle!.. dedi.
Operatr beklemeye balad. Bir ayak sesi daha duyuldu. Tamirci de, operatr de umutlandlar.
Biri iyi, biri de kt insan bekliyor, gelenin dileklerine uygun biri olmas iin Tanrya yakaryorlard.
Operatr,
- Tanrm, bu gelen adam bana ktlk ederse, tamirciden aldm mallarn krkta birini
yoksullara datarak insanlara iyilikler yapacam... dedi.
Tamirci de,
- Tanrm, ayak sesi duyulan adam, operatre iyilik yaparsa, ondan alacam mallann krkta
birini yoksullara datacam... dedi.
Dnemeten bir adam kt. Operatrn yanna gelince kamasn ekip, gsne dayad,
- kar paralar!.. diye bard. Operatr sevin iinde,
- Hi param yok. nanmazsanz arayn. Ama isterseniz stmde deerli bulduunuz ne varsa

alabilirsiniz... dedi.
Haydut, operatrn parmaklarndaki yzkleri, gm tabakasn, akman, altn ulu
dolmakalemini ald. Alnacak hibieyi kalmaynca operatr azn aarak hayduda,
- Bakn, bakn azmn iine bakn ltfen... Sol st enemdeki az dii altndr. inize yaramaz
m?.. dedi.
Haydut, operatr yere ykp, altn kaplamay almak iin az diini skt. Operatr can
acsndan kvranrken biyandan da sevinten glyordu. Haydut,
- Siz yoksa deli misiniz?.. dedi. Operatrden aldklarn cebine koyup gitti. Operatr zeytin
aacnn arkasna gizlenenlere,
- te bu da ktlk eden biri. Ben kazandm. Btn mallarn, paralarn benim oldu... diye
bard.
Hazret-i sa, yumuak, ie ileyen sesiyle tepeden ona,
- Sabrl oool... Ve umudunu kesme ve beklemesini bil!.. diye seslendi.
Uzaktan bir ayak sesi daha duyuldu. Operatr, umutla,
- te bir kt insan daha... diye iinden geirdi, bu da kimbilir bana ne ktlk edecek, ben de
tamircinin mallarna konacam.
Tamirci de,
- yi insandr. Kimbilir operatre ne iyilik edecek. Ben de operatrn btn mallarn alp onu
be parasz, a plak brakacam... diye iinden geirdi.
Dnemeten biri kt. Operatrn yanna gelince, kamasn gsne dayayp, - Skl
mangrlar! Ya paran, ya cann!.. diye bard. Operatr,
- Sizden nce iki saygdeer haydut beni soydular. Hibieyim kalmad, dedi. Ama siz de
stmdekileri, bamdakileri soyup alrsanz, beni sevindirirsiniz. Elbiselerim, pabulanm da
yenidir.
Haydut, operatrn stndekileri kard. Hepsini bir kn yapp giderken operatr ona,
- Saygdeer haydut, donum kald, dedi. Donumu istemez misin? ok yenidir. Daha ilk defa
giyiyorum. Haydut,
- Sen dini btn olmalsn, ama bana vzgelir. kar bakalm donunu da... dedi. Donu da alp,
operatr anadan doma plak brakt. Operatr neredeyse sevincinden uacakt.
Tamirciye,
- Heyy, diye seslendi. Gryorsun ya, bu da bana ktlk etti. Artk btn maln, paran benim
oldu.
Hazret-i sa, zeytin aacnn arkasndan o yumuak, o tatl, ama tok sesiyle,
- Ey Tanrnn kulu!. Sabrl ol ve bekle ve acele etme ve elbet bu yeryznde bir iyi insan da
bulunur... dedi.
Operatr beklemeye balad. Bir ayak sesi duyuldu. Sonra dnemeten bir adam kt.
Operatr,
- stmde haydudun soyaca biey kalmad inallah bu canidir, canm almak ister. Ben de
tamircinin mallarn alrm... diye geirdi iinden.
Tamirci de,
- Bu iyi biri olmal, plak kalan operatre rtnmek iin inallah bir bez verir... diye geirdi
iinden.
Gelen adamn sallanmasndan, bir sarho olduu anlalyordu. Elinde bir sopa vard.
Operatrn yanna gelince, sopay onun bana indirmeye balad. Operatr, sopay yedike,
- Sol yanma vurmadnz, biraz da sol omzuma vurun karde... diye sarhoa yalvaryordu.
Sarho soluna vurunca san dnyordu. Sopalarn acsndan operatr inleyerek yere ykld.
- Saygdeer serseri, bama da vurun ltfen, Zahmet olmazsa srtma iki sopa daha indirin!.
dedi. Sarho,
- Sen dini btn biri olmalsn ama bana vz gelir. te dileini yerine getiriyorum... diyerek
olanca hzyla operatrn kafasna bir sopa daha indirdi. Sonra yine sallana sallana gitti.
Operatr yld yerde, kanlar iinde kalmt. nleyerek,
- Btn maln, paran benim oldu... diye tamirciye seslendi. Hazret-i sa, zeytin agacnn
arkasndan kt. nsann iine ileyen, byleyici, ama tok sesiyle.
- Ey Tannnn kulu! Sabrl ol ve bekle ve acele etme ve bu yeryznde elbet bir iyi yrekli kii
bulunacak!.. dedi. Bir ayak sesi duyuldu. Yerde inleyen operatr,
- nallah, bu bir katildir,beni ldrmek ister... dedi. Tamirci de,

- nallah operatre yardm edecektir... dedi.


Dnemeten bir adam kt. Yerde inleyen operatrn yanna kt.
- Neyin var karde? Yaralarn ok mu ar?.. dedi. Bu adamn kendisine yardm edeceini
anlayan operatr, Hazret-i sa'ya duyurmamaya alarak,
- Defol!.. diye adama bard.
Adam, heybesinden arap, zeytinya kard. Operatrn yaralarn temizlemek istedi.
Azndan, burnundan kanlar akan operatr,
- Git bamdan, ben senden yardm istemiyorum!.. diye bard. Adam,
- Sen ac duyarken, ben sana nasl yardm etmem... dedi.
- Bana yardm etmek istiyorsan, hemen defol git buradan... Hatta giderken kma bir tekme de
indirsen bana asl o zaman yardm etmi olursun... dedi.
- Birbirlerine yardm etmek, iyilik etmek insanlarn insanlk borcudur. Beni yardmdan
alkoymayn, karde.
Adam ille de yardm etmek, operatrn yaralarn temizleyip sarmak, sonra da srtna alp
ehre gtrmek istiyordu. Operatr,
- yilik miyilik istemem, git ulan bamdan!.. diye bard. yi insan bandan savamayacan
anlayan operatr, adama svp saymaya balad. Ama o hi kzmadan onun yaralarn arapla,
zeytinyayla temizliyor, srtndan kard gmleini paralayp bu yaralar saryordu. Kendisine
yaplan bu iyilik yznden btn malnn, parasnn elinden gideceini anlayan operatr, yerden
bir ta kapp zorla ayaa kalkt. Ta iyi insann kafasna indirip onu yere ykt, stne kt.
Hazret-i sa'yla tamirci, tepeden inip onlarn yanna geldiler. Estetik cerrahi operatr altndaki
iyi adama,
- Sen bama bela msn? abuk git, yoksa seni ldrrm!.. dedi.
Bana tala vurulan adam,
- Seni byle brakp gidemem... dedi.
Operatr de ta daha hzl kafasna indirip, onu cansz brakt. Sonra sendeleyerek ayaa
kalkt. Kanl ellerini Hazret-i sa'ya uzatp,
- Bahsi kazandm, dedi, ite gryorsunuz ki iyi insan yok.. Tamirci,
- Nereden biliyorsunuz?.. dedi. Operatr,
- Kendimden biliyorum. Bunu kendimden biliyorum... diye bard, yere ykld.
Otomobil tamircisi mallarnn, paralarnn elinden gidecei korkusuyla, ldrmek iin yaral
operatrn stne atld. Hazret-i sa,
- Onu srtna al ve ehre kadar ta ve ehre gidince candarmaya teslim et! dedi.

KARGALARIN SET PADAH


Bir varm, bir yokmu... Eski alarda, lkenin birinde bir zavall kii varm. Gnlk
yiyeceinin bile yoksunu, ulsuzun biriymi. Ama kt yrekli de deilmi hani... Btn istei
bakalanna iyilik etmekmi. yilik etmek istermi istemesine ama, bunun nasl yaplacan da pek
bilmezmi. Sksk,
- Aaah ah, denni, bir gcm yetse de u insanlara hep iyilik etsem... Bu szleri duyanlar
sorarlarm:
- Peki, nasl iyilik edeceksin? 0 da,
- yilik ite, dermi, herkese iyilik edeceim... Hele o gnler bir gelsin, ben bilirim nasl iyilik
edeceimi...
Gnlerden bign da banda, Tannm bana yardm etse de, ben de insanoluna iyilik
edebilsem. diye mnl mnl mnldanrken, arkadan gelen bir yolcu, yaklatka adamn bu
szlerini duymu.
- Merhaba oul!.. demi.
yilik yapmak isteyen adam ban evirince, ak sakal gbeine kadar uzanm bir yolcu
grm.
- Merhaba baba... demi.
- Nedir yle kendi kendine konuuyorsun, Tanndan bieyler istiyorsun? Adam derdini,

insanlara iyilik etmek iin nasl iinin yandn dilinin dnd kadar anlatm.
Ak sakall adam,
- Senin gibi ok kii bakalanna iyilik yapmak istemitir imdiyedek. Bu iyiliin nasl
yaplacam bilseydin, bu kadar ok iyilik yapmak istemezdin. nsanlara iyilik yapmak, ktlk
yapmaktan daha zordur. Dnya kuruldu kurulal bunu becerebilen ok az kii kmtr... diye
adama akl vermise de, o dinlemez,
- Ah, demi, ben bakalarna benzemem. Hele bir yle yere gesem, btn ktlkleri
kaldracam yeryznden. A, susuz kalmayacak. plak, ulsuz kalmayacak. Kavga dv
kalmayacak... Btn ileri yoluna koyacam.
Ak sakall,
- ok istiyorsun ama, demi, yapmak istediin iin nasl yaplacan bilmiyorsun. Senden nce
de senin gibi yapmak istedikleri ii bilmeyenler ok geldi geti. br,
- yilik yapmaktan kolay ne var yeryznde... demi.
Sakall da,
- Eh, demi, demek o kadar ok istiyorsun iyilik yapmasn, yleyse buralarda durma.
Durmadan gez dola... yle bir yer gelir, yle bir zaman gelir, sen de istediin yere ykselirsin...
yilik yapmak isteyen kii, ak sakallnn yalnz son szlerini dinlemi, alm ban yrm...
Oras senin, buras benim, yllar yl gezim dolam. Her gittii yerde, insanoluna iyilik yapmak
iin, nasl iinin yanp tututuunu anlatm.
Yine byle gezip, dolap dururken, btn gn, sonra btn bir gece yrm, gkbitimi
rken, uzakta bir kent grnm. Bu kent epevre kale duvanyla evriliymi. Kente girilecek
kapy bulmu, ieri ynelmi. Kapdan kentin alanna girince arm kalm. Nas armasn...
Alan insanla dolu... Ben diyeyim yzbin kii, sen de yzbin kii... nsan ynnn ucu buca
grnmyor. 0 da kalabahn iine dalm. Her kafadan bir ses kyormu. Adam, konuulanlara
kulak vermi. yle diyorlarm:
- Yurttalar! Ben sizin iyiliinizi istiyorum. Beni padiah yapmas iin kargalara syleyin.
Kargalar beni padiah yapsnlar. Greceksiniz. sizlere ok iyilikler edeceim. Bu kentin
rmaklarndan erbetler akacak, kaldrm talar altndan olacak. Yamur yerine gkten urup
yadrtacagm. Bir eliniz yada, bir eliniz balda olacak. Her Tanrnn gn baklava brek
yemekten artk bkp usanacaksnz. yle rahat edeceksiniz ki, rahat sizi rahatsz etmeye
balayacak. Sayn yurttalarm! Syleyin kargalara, beni padiah yapsnlar.
Btn azlardan hep bu szleri duyan adam arm. Bir de yanndakine bakm ki, yllarca
nce kendisiyle bir da banda karlat ak sakall gbeindeki yal adam deil mi...
- Merhaba baba... demi. Sakall da,
- Merhaba oul... demi.
- Gryorum,bu kentte herkes bitrl konuuyor. yleyse neden banp aryorlar?.. diye ak
sakallya sormu. Ak sakall,
- Herkes salt kendisinin iyilik yapabileceini sanyor, ama bu iyilii nasl yapacan bilmiyor da
ondan... demi.
- Bu insanlar hep byle barrlar m?
- Hayr. Seimden seime barrlar. Burada ylda bir seim olur. Seim zaman gelince herkes
kendisinin seilmesini ister.
- Neden?
- nk herkes salt kendisinin iyilik yapacan sanr. Hepsi de iyilik yapmak ister. Ktlk
yapmak isteyen hi yoktur.
- Ne seilir burada?
- Padiah seilir... Bu lke baka lkelere benzemez. Baka lkelerdeki gibi, burada padiahhk
babadan oula kalmaz. Her yl halkn iinden yeni bir padiah seilir. Seilen padiah, sz verdii
gibi halka iyilik yaparsa padiah kalr, yapamazsa ertesi yl yeni seim yaplr. imdiyedek bir
yldan ok padiahlk eden kmad.
- Peki, neden karga, karga! diye baryorlar?
- Bu lkede padiahlar kargalar seer de ondan byle baryorlar.
Derken hava birden kararm; Gkyzn bir karga bulutudur kaplam. Karga bulutlarndan
gne grnmez olmu. Kargalar insanlarn tepesinde uuup gak gaaak diye barrlarken,
insanlar da,
- Karga karde, karga karde, aman beni se!. diye onlara yalvarrlarm. Kargalar bylecene

bara, uua dursun, ilerinden iri bir karga yere doru szlm, iyilik yapmak iin da bayr
dolaan adamn bann stnde dnmeye balam. Dnm, dnm, en sonunda gak diye
pislemi. Sonra yine gklere ykselmi.
- te bir padiah oldun, te bir padiah oldun! diye adama nlemeye balamlar.
Neye uradn aran adam da, yanndaki Aksakal'a,
- Nedir, ne oluyor?.. demi. Aksakal,
- Burada padiah seimi ite byle olur, demi. Bir karga, birinin bana kere pislerse o kii
bu lkeye padiah seilir. Sen imdi te bir padiah oldun, demektir. Dua et de, karga yine senin
ban sesin.
Demeye kalmam, karga yine fr dnp o adamn bana bir daha etmi. Alan dolduranlar,
- te iki padiah oldun, te iki padiah oldun!.. diye barmlar.
Kargann nc iini de yine o adamn bana yapmamas iin, herkes kendi ban aip,
- Karga karde buraya, karga karde buraya!. diye seslenerek kargaya yalvaryormu.
Karga bu szleri dinlememi. nc kere de yine o adamn ban semi. Bunun zerine
adam,
- Padiah oldun!.. diye alp sallasrt ederek, omuzlannda saraya tamlar. Adam padiah
olunca, kendisini padiah yapan kargalann bu iyiliini unutmam. Btn bostanlardaki,
tarlalardaki bostan korkuluklarnn kaldnlmas iin bir ferman karm. Kargalar talayan,
klayanlan mahkemeye verip cezalandrm. Bununla da kalmam, her evin kargalara gnde bir
avu yem atmasn buyurmu.
Halk, mrl mrl mnldanmaya balam ama, padiahn goz kargalardan bakasn
grmyormu. Bylece ilk yl geirmiler. Yeni seime girmiler.
O lkenin kiileri yine kentin alanna toplanmlar. Yine herkes kendisinin seilmesi iin
kargalara yalvarmaya balam. Yine hepsi de insanlara iyilik yapmak istediklerini sylyorlarm.
Kargalar bulut bulut gelmi. Yine gk kararm. Gak sesleri gklerde uuldam. Her yl padiah
bir karga seerken, bu yl, padiahtan grdkleri iyilie teekkr iin, on karga birden gelip, eski
padiahn bana er kere pislemiler. O adam yine padiah olunca kargalarn bu iyliini
unutmam, herkesin evinde yirmi karga beslemesini zorunlu klm. Kargalara, souktan,
rzgardan korunmalar iin yuvalar yaptrm. Kargalar beslene beslene bydke bym,
yalandka yalanm. Her bir karga bir hindi kadar olmu.
Derken yine seim zaman gelmi. Padiah hi sevmeyen halk mnldanm durmu, ama neye
yarar, bu seimde hindi kadar yz karga birden er kere, yine eski padiahn ban
beenmiler.
nc kere padiah olan adam,
- Kargalarn stnde hibir bit bulunmayacak... Bitler ayklanp, kargalar temizlenecek.
Kargalarn ayaklarn cilalayacak, gerilerini yalayacaksnz! diye ferman kartm.
Kargalar beslene, bakla, koyun kadar olmular, hem de gndengne oalyorlarm. Bir
zaman gelmi, oalan, irileen kargalar kente samaz olmu. Yine seim zaman gelmi.
Bu seimde padiaha daha ok teekkr iin, beyz karga birden er kere yine eski padiahn
ban beenmi.
Padiah da, kargalara o kadar iyi baktrm ki, kargalardan kendilerine kentte yer kalmayan
insanlar, evlerini, yurtlarn kargalara brakp, dalara bayrlara dmler. Beslenen kargalar sr
kadar irilemiler.
Bir seim daha olmu. Havada sr kadar iri kargalar umaya balam. Onlarn grltsnden
kulaklar sar oluyormu. Kargalar, padiaha olan borlann demek iin, bu sefer hep birden
gelip, padiahn tepesine teekkrlerini brakmlar.
nsanlar, yeniden seilen padiah saraya gtrmek iin yaklanca bir de bakmlar ki, karga
tersinden bir tepe... Padiah da bu tepenin altnda boulmu, ezilmi. Oradaki insanlar, sevin
iinde, yeniden,
- Karga karde, beni se. Karga karde, beni se!.. diye barmaya balamlar.

BR N HKAYES (*)

(* Bu kitapta toplanan masallar, Trkiye'de dn zgrl tarihi baknundan ilgintir. Bu


yazlar, 1955-1957 arasnda Akbaba dergisinde ve Demokrat zmir gazetesinde yaymland.
ounu, zorlukla ve takma adlarla yaymladm. Okuduunuz bu hikayedeki olay, ilk yazl
biimiyle Trkiye'de geiyordu. Ama birok dergilerden geri evrilince, bu hikayeyi uydurma bir
in'li yazar adyla, olay in'de geiyormu ve hikaye eviriymi gibi, dergide yaymladm. Ayn
hikaye, birka ay sonra, baka bir dergide, evrilmi bir in hikayesi olarak kt.)
Kung-Su, Gney in Denizinde kk bir balk kasabasdr. irin kasabann hemen btn
halk, balklkla geinir...
Pung-iyang'n balk kahvesinde bir sabah, nerden, nasl geldii belli olmayan bir kedi
yavrusu miyavlamaya balad. htiyar Pung, sska kedi yavrusunu iri avularnn arasna ald.
Kk tekirin st mavimsi gzlerine bakt,
- Seni bana Allah gnderdi!.. diye sylendi. Sonra rana,
- Bu kn ad, ung-Ban... Buna iyi bak!.. dedi. ung-Ban, kk maskara, birka gn
iinde geliti, byd. Yalnz Pung Amca'nn deil, btn mterilerin sevgilisi oldu. ungBan'n kt bir huyu vard, hrszlk... Aag yukan her kedi hrszdr. Ama ung-Ban gibisi
grlmemitir. Daha alt aylk var yoktu, btn komular ikayete baladlar. Her sabah, daha gn
aarmadan vazifesine sadk bir memur gibi, ie kar, leye kadar btn mahalleyi talan ederdi.
Girmedii mutfak, kantrmad teldolap yoktu. Ocakta kaynayan tencerenin kapan ap,
iinden scak scak bir para balg almad gn olmazd. ung-Ban', btn zararna,
hrszlna ramen herkes seviyordu. nk, o kadar kurnazca hrszlk yapyordu ki, onun
yznden zarara ugrayanlar bile, bu hrszlklar ung'un muziplikleri diye karlarlard.
Bign, Pung Amca'nn kahvesine bir mteri geldi. Elindeki balk dolu kesekadn rafa
koyduktan sonra, kat oyununa dald. Neden sonra kahveden karken elini raftaki kesekadna
atnca, az bir kar ak kald. Kesekadnn hibir yeri bozulmamt, fakat ii balk yerine
havayla doluydu. Yalnz, altndan bir delik almt. ung'un, bu kadar kalabalk mteriden
hibiri farkna vamadan, balklar teker teker kesekadndan boaltmas, herkesi artmt.
ung'un hrszlktaki maharetinin bu kadar takdir edilmesinin nemli bir sebebi vard. Kung-Su
kasabasnda hrszlk etmeyen insann on paralk itibar yoktu. almak ayp deildi. Ayp olan,
alarken yakalanmakt. Hrszlk srasnda yakalananlar, btn kasabada beceremedikleri ii
yzlerine, gzlerine bulatrdklar iin rezil olurlard. O kadar ki, hrszlk yapmayan erkee,
karsn geindiremez diye kz vermezlerdi.
Kung-Su kasabasnn sembol haline gelen ung, yldan yla efsanevi bir yaratk oldu.
Ondrt yana gelince, zavall ung'un gzlerine perde indi. Grmeyen gzleriyle de, bir
zaman mesleine devam etti.
Bir insan gibi mutfak kaplarnn mandaln aar, ocan bandaki kadn, ban arkasna
dndrnceye kadar, zgaradaki bal kapar kaard.
Kocalarna akam yemei yetitiremeyen geveze kadnlar, hrsz ung'u bahane ederler,
- Ne yapaym? Bal ocaktan ung ald!.. derlerdi.
Bir sabah, ung'un cesedini yksek bir duvarn dibinde buldular. ung, vazife banda ruhunu
teslim etmiti. Btn Kung-Su kasabas halk, gzya dkt, matem tuttu. ung'a byk bir
cenaze treni yapld. oluk ocuk, gen ihtiyar, mezarnn banda toplandlar.
ung'un arkasndan, kasabay bir sessizlik ald. Ama iki ay sonra bir mucize oldu. Zavall
ung'un mezar stnde byk bir bina ykseldi: Vergi dairesi...
Kung-Su kasabas halk, birbirlerine vergi dairesini gsterip,
- ung'un ruhu hortlad!.. dediler.

KTLERN BAKAMADII MCEVHER


Bir varsa bin yokmu. Yeni zaman iinde, her yer duman iinde, Sputnik frfr dner iken, atom
atlar patlar iken, ben kfeyi devirmi yatar iken, yeryznn bir lkesinde ok zengin bir hazine
varm. Paradan puldan yana tamtakr olan bu hazine, deer biilmez tarihi eyalarla tklmtklm
dolu imi. Hem de ne eyalar... Yedi lkenin topraklarn inemi atlarn nallar, altn ilemeli

srma pskll krbalar, uzun uzun kllar, ssl yataanlar, zal palalar, ilemeli kalkanlar, hep
bu hazinede dolu imi. Hele bu krbalar o kadar ssl psl imi ki, bu gzel krbalara baknca,
bunlarn, hayvan sarlarnda aklatmak iin mi, yoksa gzel esir kadnlarn kalalarn gdklamak
iin mi yapldn insan anlayamazm. Kllar yle uzun, yle kocamanm ki, bu kadar
kocaman kllarla savalarn karsnda, olsa olsa ancak ya deve, yada fil olabilirmi.
Btn bunlar yle deerli eyalarm ki, bunlar satn almaya yeryzndeki btn paralar
yetmeyecei iin bunlarn ka para ettiini hibir zaman kimse bilmezmi. Ama bunlarn, ok
deerli eyalar olduklar, hazine dairesinde sksk saklanmalarndan koruyucu askerlerin de o
hazineyi gece gndz beklemelerinden belli imi. Gelgelelim, bu eyalarn ne kadar byk deeri
olduunu herkes anlayamazm. Bunlar hazineden karlp da yol stne atlsa, hi kimse ban
evirip bunlara bakmazm bile. Bunlarn deeri, ancak hazineye konulunca belli olurmu.
Baka lkelerin hazineleri bu kadar zengin deilmi. Deilmi ama, onlarn hazinelerinde bir
mcevher varm ki, yle bir mcevher de bu hazinede yokmu.
O lkede yaayanlar, Nasl edelim de yle bir mcevher de biz ele geirelim! diye dnr
dururlarm. Bir de o mcevherlerden olsa kendilerinde, onlarn hazinesi yeryznn en zengin
hazinesi olacakm. Ama o mcevheri bulmak, ele geirmek, yapmak, ok, ama ok zormu.
nk bu mcevher, yzlerce, binlerce insandan yaplrm. Ne kadar ok insandan yaplrsa,
mcevherin deeri o kadar artarm. Baka lkelerin hazinelerindeki bu mcevherin en by
yumurta kadarm. Bunlar, o mcevherin ceviz hatta fndk kadarna bile oktan fitmiler. Bu
mcevherin z demirdenmi, ama toprak altndan kan, bildiimiz demirden deil. Bu
mcevherin demiri, insan kanndaki demirden olurmu. Bir insann btn kannda, bir
miligramdan bile daha az demir olduuna gre, o mcevherin fndk kadarn bile yapabilmek iin,
binlerce insann kanlarn vermesi, bu uurda lmesi gerekirmi. Kandaki demirden yaplan
mcevher prl prl parlarm. Baknca kl parltsna gzler dayanamazm. Altn parlts,
yannda snk kalrm. Gneten bile parlakm. Bu parlaklk, insan gzndeki, insan beynindeki
fosfordan elde edilirmi. Binlerce insann beynindeki. gzndeki fosfor, kandan karlan demirin
stne srlrm. yleki. bu kan demirinin stnde milyonlarca kck gz, l l yanarm.
boncuk boncuk parlarm. Bu mcevheri yapabilmek iin binlerce kii, kanlarn, beyinlerini,
gzlerini vermeliymi. Ama i bu kadarla da bitmezmi ki... Mcevherde, kan demirinden, beyin
ve gz fosforundan baka, yine insan canndan szlm magnezyum alevleri yanar, karbon
paracklar parlar, sodyum, potasyum, kalsiyum kristalleri, klorofil renkleri iinde ldarm.
Binlerce insann kemiklerinden kan kalsiyumla ancak fndk kadarck bir mcevher
yaplabilirmi. Bundan baka bu mcevher, birdenbire yaplmazm. Bir gn, bir hafta, bir ay, bir
ylda deil... Yzlerce ylda, kck paralar birike birike, ancak bir fndk kadar mcevher elde
edilebilirmi.
Dnyann en zengin hazinesi kendisinde olan lkenin kral, nazrlar, hazinelerinde deer
biilmez at nallar, ssl krbalar, ilemeli yularlar, kllar, paralar olduu halde, bu mcevherin
olmayna ok, ama pek ok zlrlermi. O lkede de pek ok kii bu mcevheri elde
edebilmek iin kanlarn aktmlar, canlarn vermilerse de, bu i zaman zaman, yer yer, ayr
ayr olduundan, onlarn kanlarndaki demir, beyinlerindeki fosfor, kemiklerindeki kire urada,
burada, para prk yitmi, gitmi. Bitrl biraraya getirilip o mcevherlerden yaplmam.
Hazinede ille de bu mcevherden de bulunmasn isteyen kral ve nazrlar, binlerce sr,
kz, eei kurban edip onlarn kanndan canndan bu mcevherleri yapmak istemilerse de
yine olmam. Elde edilen ey, mcevher deil, pis, irkin, kara bir topakm. Ne yapsak, ne
etsek, diye uzun uzun dnmler. Sonunda bu mcevherlerden ok olan lkelerden bir
parack istemeye karar vermiler. Komu lkelerden birinin babuu,
- Siz hazinenizdekileri bana verirseniz, ben de size bu mcevherden birazck veririm... demi.
Karlkl oturup konumular. nce bir ticaret, arkadan da bir siyaset anlamas yapmlar.
Mcevheri verecek olan lkenin adamlar zengin hazineye girip, kllardan, kalkanlardan,
krbalardan, nallardan en beendiklerini almlar. Her istediklerini aldktan sonra, fndk kadar
mcevheri onlara vermiler. Mcevher hazineye girmi ama, gelgelelim bu mcevher, o kadar
parlakm ki, gzlerini krpmadan gnee bakan kral, nazr, saray adamlar bile bu mcevhere
bakamyorlarm. Bakar bakmaz gzleri kamap yere yklyorlarm. Bakanlarn iinde kr
olanlar bile varm. Mcevheri veren lkeye, bu ne itir diye sormular. Gelen cevapta yle
deniliyormu: "O mcevher, yle bir mcevherdir ki, ona kt gzle bakanlar kr olur. O
mcevherlere yalnz iyiler, dorular, ii d bir, z sz doru olanlar bakabilir."

Bunun zerine bir aknlktr balam. Bu mcevheri getirenler de yaptklar iten


vazgemiler ama, i iten gemi. Yalnz lkenin iyi, doru kiileri mcevhere bakabiliyorlarm.
lkenin kral, lkesindeki btn bilginleri toplam. Onlara,
- Ben, demi, iyi, doru bir kiiyim. Buna inanyormusunuz?
Bilginlerden yars hi sesini karmam. br yarsnn ou,
- Sen iyi, doru bir kii deilsin!.. diye barmlar.
Yalnz, eytann st kardei olan birka bilgin, krala,
- Sen demiler, iyilerden de iyisin, dorularn en dorususun!..
Kral kendisine kar olan bilginlerin iki dudaklarn srmla diktirip, azlarn kapatm.
Sorusuna hi ses karmayanlara da
- Size bu lkede bilginlik yasak!.. demi.
yi, doru kii olduunu syleyen bilginlere,
- yleyse, ben neden bu mcevhere bakamyorum? Siz bilginseniz, greyim sizi, yle biey
yapn ki, ben bu gzel mcevhere bakmak zevkinden yoksun kalmayaym. Bu ii kim becerirse,
sarayn ba bilgini olacak... demi.
Bunun zerine eytann stkardei olan bilginler, krala,
- Hametl efendimiz, demiler, mcevheri ters koyarsanz, yani baaa getirirseniz,
gzleriniz rahatsz olmadan ona bakabilirsiniz.
Kral,
- Gzlerim kr olmaz m, kamamaz m?.. diye sormu.
- Hayr, hibiey olmaz.
Bilginlerin dedii gibi yapmlar. Mcevher baaa gelince, kral, nazrlar, btn saray
adamlar ona rahat rahat bakmaya balamlar.

BAY KZ'LE BAY AHMET


Bir zamanlar, lkenin birinde bir Ahmet Bey varm. Arpa, msr, saman alverii yaparm.
ok zenginmi. Zenginmi ama, har vurup harman savurmay da sevmezmi. Tutumlu bir
kiiymi. Kars, bign Ahmet Bey'e,
- ocuun ayakkabs eskidi. Yeni ayakkab almak gerek... demi.
Ahmet Bey, karsna kzm:
- Bu nasl itir? Annem bana iki ylda bir ayakkab alrd da babam yine kzard. Bizim
zamanmzda bir ayakkab be on yl giderdi. diye sylenirdi. nsanlarda namus kalmam, her
eyi rk ark yapyorlar. derdi. imdi bizim olumuz iki ayda bir ayakkab paralyor. Sende hi
mi insaf kalmad?..
Kadn,
- Su benim deil, demi, ayakkaby eskiten ben deilim. Kadn bu kzgnlkla oluna km:
- Sen ne biim ocuksun... Baban da, ben de bir ayakkaby iki yl giyerdik. imdiki zamann
ocuklarnda hi insaf kalmam. iki ayda bir ayakkab eskitilir mi?
Olan,
- Su benim deil, demi, siz de biliyorsunuz, ben eskiden bir ayakkaby bir yl giyerdim. Sonra
ancak alt ay giyebildim. imdi herey bozuldu yeryznde... Bir ayakkab iki ayda parampara
oluyorsa ben ne yapaym? Satclarda ahlak kalmam. rk ayakkab satyorlar.
Anne ile oul, her zaman ayakkab aldklar satcya gitmiler. Neden rk ayakkab yaptn
sormular. Satc,
- Bunun suu benim deil, demi. Ayakkaplarn rklnden ikayeti olan bir siz deilsiniz.
Herkes de sizin gibi. Ben de bu rk ayakkaplar beenmiyorum. Ama ne yapaym ki, imdi
zaman deiti. insanlarda ahlak kalmad. Kunduraclar, hep byle rk kundura yapyorlar.
Kunduralarn rklnden o denli ok yaknm ki, satc da, kunduracya gidip, neden
salam kundura yapmadn sormu. Kundurac,
- Bunda benim suum yok, demi. Ben kundura yapmak iin aldm gerelere, eskisinden
daha ok para veriyorum. Ama ne kadar ok para versem ie yaramyor. Eski insanlar daha
namusluydu. Salam gere satarlard. imdiki kseleler, deriler rk dayanksz. Bunda benim
hi suum yok.
Kundurac sinir iinde, deri ksele ald tccara gitmi. Neden dayanksz, rk deriler,
kseleler sattn sormu. Derici,
- Benim hi suum yok, demi. Ben dayanksz deri, ksele satp da, alclarm karmak ister
miyim? Ama zaman deiti kardeim. imdi insanlarda ahlak, namus kalmad. Ka deri fabrikas
deitirdim. Hepsi de kt, dayanksz deri yapyor.
Derici, ii bu kadarla brakmam. Alveri ettii fabrikann sahibine gitmi.
- Sizin rk derileriniz, kseleleriniz yznden ben utanlacak duruma dyorum... demi.
Fabrikann sahibi de,
- Ne desen doru, kardeim, demi. Ama benim hi suum yok... Eski zamanlarda
fabrikamzda ilemek iin aldmz ham deriler salam kard. imdi insanlarda hi ahlak
kalmam. Hem eskisinden pahal, hem de rk deri satyorlar...
Fabrikann sahibi, kendisine ham deri satan tccara, gelen ikayetleri anlatm. Deri tccar,
- ok doru, demi, imdiki deriler eski deriler gibi salam kmyor. Ama derilerin salam
olmamas benim yzmden deil. Biz bu derileri mezbahaya kasaplk hayvan getiren sr
sahiplerinden alyoruz. Eskiden, insanlarn ahlak gibi, aldmz deriler de salamd.
Deri tccar da, kendisine kz derileri satan sr sahibine km. Sr sahibi,
- Bunda benim suum yok, demi. imdi zaman deiti. Yalnz insanlarn ahlak deil,
kzlerin derisi de bozuldu. Ben size kendi derimi satsam, neden rk deri satyorsun diye bana
kzmaya hakknz var. Ama ben size kendi derimi deil, kzn derisini satyorum. inanr msnz,
kzlerde bile namus kalmad. Su benim deil, kzn.
Sr sahibi, srekli ikayetler karsnda, mezbahaya gtrecei kzlerden birini yakalam.
Ona yle sylemi:
- Beni tccara kar utandrmaktan hi sklmyor musun? Senin yznden bana kyorlar.
Siz kz milletinin derileri eskiden daha salam olurdu. imdi deriniz bile bozuldu.

kz, boynunu bkm, yle sylemi:


- Bunda biz kzlerin en kk suumuz yok. te, beni ele aln. Ben, btn gcmle, etimle,
boynuzumla, gbremle, derimle sahibime yararl olmaya alyorum. Nasl olsa insanlar beni
kesip derimi yzecekler. Hi insanlara daha salam, daha kaln deri vermek istemez miyim? Ama
ne yapaym ki zamanlar deiti imdi. Bizim derilerimiz, babalarmzn derileri gibi salam,
dayankl olmuyor. Ama buna ben ne yapabilirim? Derimi kalnlatrmak, salamlatrmak elimde
deil... nme arpa diye koyduklar eyin yars toprak, kum... Saman diye rm ot veriyorlar.
Hem de eskiden verdiklerinin yans kadar bile deil... Bu kadar yemle ite bu kadar deri olur.
kz, derisinin aalanmasndan ok zlm. O zntyle, sahibine gitmi:
- Neden bana iyi bakmyorsun? demi, hem az, hem de kark, bozuk yem veriyorsun.
Kemiklerim irilemiyor, derim kalnlamyor. Senin yznden suu kzlere yklyorlar.
kzn sahibi yle demi:
- Doru sylyorsun ama su benim deil. Biliyorsun, benim kk tarlamdan kan arpayla
saman hayvanlarma yetmiyor. Ben de gidip, arpa tccar Ahmet Bey'den sizin iin saman, arpa
alyorum. Bay kz, imdi dnya deiti. Namuslu kii kalmad. Arpa tccar Ahmet Bey, hem
fiyatlar artrd, hem de kark, katkl mal satyor. Ben de sana eskisi kadar bol ve iyi yem
veremiyorum.
Adam, kz'n szlerine ylesine alnmt ki, hemen tccar Ahmet Bey'e gitmi. Neden
hayvan yemlerini kark, bozuk, pahal sattn sormu.
Tccar Ahmet Bey de,
- ok doru sylyorsun, demi. Ama benim bunda hi suum yok. nsanlarda ahlak kalmad.
Zamanlar ok deiti. Eskiden oluma aldm bir ayakkab bir yl giderdi. imdikiler iki ay zor
dayanyor. Hem daha pahal, hem de rk... Yalnz ayakkab m?.. Elbise de, giyecek de,
yiyecek de, herey buna gre... oluk ocuumun geimini salayabilmek iin, bakalar bana ne
yapyorsa, ben de onlara yle yapmak zorunda kalyorum. Ama bunu istemeden yaptma inan...
Benim hibir suum yok.
Tccar Ahmet Bey, o kzgnlkla kunduracya gitmi. Kundurac, fabrikaya, fabrikann sahibi
ham dericiye, ham derici sr sahibine, sr sahibi kze, kz kendi sahibine, kz'n sahibi
Tccar Ahmet Bey'e gitmi. Herkes birbirine,
- ok doru sylyorsun ama, bunda benim hi suum yok. imdi zamanlar deiti. nsanlarda
namus, ahlak diye biey kalmad... demi...
Onlar ermi muradna, biz kalm tahtaboa...

DNYANIN EN BYK KRALI VE TAHTAKURUSU


Bir varm bir yokmu... Kiminde az olan, kiminde okmu. Karn tok olann gz a, gz a
olann karn tokmu. Vur vurann, kr krann, Ali kran ba kesenin ok olduu bir yerde, insafn
hi olmad bir zamanda bir lke varm. Bu lkede yaayanlar yln bir gn tartlrlar, kim daha
ar gelirse, o lkenin kral olurmu. O yzden orada yaayanlar, kral olabilmek iin durmadan
dinlenmeden yerler, ierlermi ki, imanlasnlar da tartda ar eksinler.
O lkede clz, sska, kan ilii kurumu biri varm. O da brleri gibi, gece gndz,
- Ah bir kral olsam, ah bir kral olsam... der dururmu... Byle dermi ama, gznde ya var,
tasnda a yokmu. Ne yesin, ne isin de imanlasn?..
Bir gece, kulbesinde hart hart kanmaya balam. Hem tatl tatl kanr, hem de biyandan
ac ac dnrm:
- Ah, nasl bir kral olsam, ah nasl bir kral olsam... Kemiine yapan derisini biey srp
duruyormu. Adam, elini srtna atm, bacaklarnn arasna bakm. bitrl bu sran eyi
bulamam. Elinden baka biey gelmeyince de boyuna kanr, durmadan da,
- Kral olsam, kral olsam... dermi. O byle sylenirken, kulana vzlt gibi bir ses gelmi.
Kulak kabartm. Vzlt yle dermi:
- Bu adamn da, hi kan can yok... Adam sabaha kadar,
- Ah kral olsam... deyip kandka, o vzlt da,
- Bunda ne kan, ne can var... dermi. Sska adam,

- Kimdir o?.. diye karanla sormu. Karanlktan vzlt,


- Benim!.. Ben, tahtakurusu!.. demi.
- Neredesin?
- ki krek kemiinin ortasnda.
- yle gel de seni greyim...
Tahtakurusu, adamn srtndan dizine gelmi. Alktan zar olmu bir tahtakurusu, karnnda bir
skmlk kan yok. Adam,
- Ne sylenip duruyorsun?.. demi. Tahtakurusu da ona,
- Btn gece vcudunda dolatm, emecek bir damla kan bulamadm. Ya sen ne sylenip
duruyorsun?.. demi.
Adam, tahtakurusunu iki parmann arasna alm, tam ezecei srada tahtakurusu,
- Beni ezme, ben senin kral olmana yardm ederim... demi.
- Sen bir tahtakurususun,benim kral olmama nasl yardm edersin?
- Sen beni besle, ben de seni beslerim. kimiz de imanlarz. Sen imanlaynca kral olursun,
ben de senin sayende yaarm.
- Peki ben seni nasl besleyeyim?
- Senin hi dmann yok mu? Beni dmanlarnn yanna gtr, brak. Ben onlarn kann
emerim. yle emerim ki aarsn. Eme eme kanlarn kuruturum. Sen de onlarn nesi var nesi
yoksa hepsine konarsn.
Tahtakurusunun bu szleri sskann aklna yatm ama, dnm tanm, hibir dman
yok... Tahtakurusuna,
- Benim dmanm yok ki... demi. Tahtakurusu da ona,
- Nasl olur? demi, yeryznde her yaratn dmanlar vardr. Senin de dmann vardr
ama, haberin yok. Hele bir dn bakalm...
Adam dnmeye balam:
- Acaba dmanm kim? u mu, bu mu, o mu, yoksa br m? Tahtakurusu,
- Bu saydklarnn belki hepsi de senin dmanlarndandr da sen bilmiyorsun. En korkun
dman, sana gler yz gsteren sinsi dmandr... demi.
Adam,
- Doru... demi, tahtakurusunu alp, bir komu evin penceresinden ieri brakm... Kendisi de
ullarnn arasna girip uyumu.
Ertesi gece yine,
- Ah bir kral olsam, ah bir kral olsam... deyin dururken, o sesi yine duymu ama, daha
kalnlam bir sesmi.
Bir de bakm, tahtakurusu. Ama tombul bir tahtakurusu,
- Bak, bir gecede fstk gibi oldum, beni gtr de dmannn kann emeyim... demi.
Adam yine komusunun evine gtrm tahtakurusunu.
Daha ertesi akam, fndk kadar irileen tahtakurusu yuvarlana yuvarlana gelmi,
- Bak grdn m, ne kadar oldum, demi, bana sen dmanlarnn kann emdir, daha da
byrm.
Adam,
- Sen imanlyorsun ama, demi, bana biey olduu yok.
- Acele etme, ok gemeden sen de o kadar imanlayacaksn ki, sonunda seni kral yapmak
zorunda kalacaklar.
Adam, her gece tahtakurusunu komusunun evine brakr, ertesi gece tahtakurusu dner
gelirmi. Gelirmi ama, her seferinde biraz daha irileerek. rilee irilee, ceviz kadar, elma kadar,
fare kadar olmu.
Fare kadar olunca, komusu artk bu tahtakurusunun yznden evinde duramaz olmu,
oluunu ocuunu alp baka bir yere km. Sska da, komusundan boalan eve tanm.
Aalarndaki meyveleri, bahesindeki sebzeleri yemeye balam. Byle byle sskack adam da
toplanm, az ok kendine gelmi.
Ama tahtakurusu,
- Benim karnm a, bana emecek kan bul!.. dermi. Adam boyuna, "Acaba benim dmanm
kim?" diye dnrm.
- Dn sabah filan kii hatrm sormad, sakn dmanm olmasn?
- Yoksa benim dmanm falanca m? Evet, o olacak. nk hi bana selam vermiyor!

- Belki de dmanm ite udur. imdiye kadar hi bana yardm etti mi?
Tahtakurusunu alr, her gece bir dmann evine salverirmi.
Tahtakurusu da dman kan eme eme, kedi kadar olmu, derken tavan kadar olmu. Bir
evden ieri girdi mi, kim varsa grtlana yapr, kann emer, ldrrm. Tahtakurusunun sahibi
de, len adamn evine, malna konarm. Konunca da yer ier, imanlarm. Ama tahtakurusu
hi durmaz,
- Bana dmann gster, kann emeceim. Benim karnm a!.. dermi.
Artk tahtakurusu azgn bir buldog kpeine dnm. Kimi grse hrlar, stne atlrm.
Sahibine kar da, sadk bir kpek gibiymi. Hi onun sznden dar kmazm. Adam,
tahtakurusunu iplerle balam. Tahtakurusu ipleri skm. Zincire balam, zincirleri koparm.
Kan emip, karn doyduu zaman yatp uyuyor, karn acknca bitrl uslu durmuyor, hep
baryormu:
- Karnm a, bana dman bul, kann emeceim...
Adam, birisinin kzn ister, kz vermezlerse onu dman bilirmi. Hemen tahtakurusunu stne
salarm adamn. Birisi yanllkla ayana bassa,
- Vay benim dmanmsn!.. diye onu tahtakurusuna yedirirmi.
Tahtakurusu boa kadar olmu. Adam da imi de imi. Sonunda kral seimi iin, tartlma
zaman gelmi. Herkes gibi o adam da tartlm. Adam o kadar arm ki, tartld odun kantar
ekmemi, kopmu.
Ahali,
- imdiye kadar bamza hi bu kadar byk bir kral gelmedi. Tarihimizin en byk kral...
Yaasn Byk Kral!.. diye alklayarak yeni kral saraya tamlar. Azgn tahtakurusu da kraln
yan banda tahtn yanna kurulmu. Gece otunca tepinmeye, barmaya balam:
- Karnm a... Kan isterim, can isterim!.. Kral, Ba Nazrn arm,
- Krallmzn iinde bana dman olanlar kimlerse, abuk bul getir... demi.
Ba Nazr,
- Aman efendimiz, demi, lkenizde hi kimse size dman deildir. Siz zorla kral olmadnz
ki... Sizi millet tartt. Herkesten ar geldiiniz iin kral oldunuz. Sizin dmannz yoktur.
Kral,
- Olamaz yle ey, diye barm, ben bir kral olaym da benim dmanlarm olmasn... abuk,
bana dmanlarm bulup getirin!
Ba Nazr bu ie am ama, ne yapsn. Kraln ferman... Btn nazrlara, nazrlar da
kendilerinden sonra gelenlere emir vermi.
- Nerede kralmzn dman varsa tutup getirin! Balamlar dman aramaya... Ama dman
yok. Ba Nazr,kendi bandan korktuu iin,
- Her kim saa bakarsa kralmzn dmandr, tutup getirin!.. demi.
Bu emri duymayp saa bakanlar kraln dman diye getirmiler. Tahtakurusu, bunlar bir
solukta yemi. Yemi ama doymam:
- Ben kan isterim, karnm a!..
Ban duvarlara vurduka sarayn temelleri sarslrm. Ba Nazr,
- Her kim sola bakarsa kralmzn dmandr... demi.
Hi kimse saa sola bakamaz olmu. Yanllkla bakanlar tutup getirmiler. Fil kadar olan
tahtakurusu bunlarn zerine atlp kanlarn emmi, daha da imi.
- Karnm aaa!.. diye bardka yer gk sarslrm. Tahtakurusuna dman bulabilmek iin,
ileri bakan, geri bakan, aa bakan, yukar bakan, hep dman saylm. Artk o lkedekiler,
kraln dman sanlp da canlarndan olmamak iin, gzlerini kapamlar, hibir yere
bakmamlar. Ama kral,
- Bana dman lazm. abuk dman bulun!.. diye kkremi.
Nasl kkremesin? Kan eme eme saraya smayacak kadar irileen tahtakurusu, yle azm ki,
krala bile,
- Ya bana emecek kan bulursun, ya senin kann emerim!.. demeye balam.
Kral, dman bulamazsa, kendi canndan olacak. Kraln dman olmamak iin hi kimse de
evinden dar kmyormu. Ne yapsnlar? O lkede bir "Dman Arama - Bulma" rgt
kurmular. Tahtakurusuna her gn daha ok dman gerekli olduundan, rgt de gndengne
geniliyor, byyormu. Herkes kendi cann korumak iin, birini,
- Bu, kralmzn dmandr!.. diye haber vermeye balam.

Ama bitrl tahtakurusunun karn doymuyormu. Nasl doysun? Kan emdike iiyor, itike
ackyormu.
Evlerinde gizlenen insanlar zorla dar karrlar,
- Bugn gnlerden nedir? diye sorarlarm. Gnlerden arambaysa,
- Bugn aramba... diyenleri kraln dman diye yakalar, tahtakurusunun nne atarlarm.
Artk herkes arambaya, perembe demeye balam. Ama bu da yetmemi. Tahtakurusunun
ayaklan yerde, srt bulutlarda. O kadar bym. Krala hrlar,
- Bana emecek dman kan bul, karnm a! Yoksa seni yer yutarm!.. dermi.
Kral, tahtakurusunun korkusundan, evresindeki herkesi dman grmeye balam. Sarayda
kim varsa,
- Siz benim dmanmsnz!.. diye barr, onlar tahtakurusunun frn az kadar geni, alevli
azna atarm.
Btn nazrlar, ba nazrlar, en yaknlarn bile tahtakurusuna vermi. Sonunda "Dman
Arama - Bulma" rgtn de tahtakurusuna yedirmi. Tahtakurusu o kadar bym ki, hantal, iri
vcudu, btn lkenin stne km. enesini ap, boa ylan gibi dilini krala uzatp,
- Karnm a!.. Bana emecek kan bul!.. demi. . Kral sana bakm, soluna bakm, arkasna
bakm, nne bakm, kendisinden baka kimse yok. Balam kamaya. Ama nereye kadar
kaacak? Koca kral, tahtakurusunun yannda pire kadar bile kalmyormu. Tahtakurusu,
parmann ucundaki aa dal uzunluundaki bir klla kral yakalam.
- Bana dmann gster, onun kann emeyim. Karnm a!.. diye alev alev solumu.
Kral alam, yalvarm, tahtakurusunun nnde yere kapanm. Ama hibiri para etmemi.
- Bana dmann gster, kann emeceim.
- Kraln sa elinin iaretparma kendi gsne uzanm.
Tahtakurusu, hp diye, dnyann en byk kraln yutuvermi.

OBAN KPE LE MOTORLU TREN


Koyunlar yeni kuzulamt. Sr, her zamanki gibi yaylada otluyordu. Tepenin stndeki iri
oban kpei, drt biyana bakt, koruduu sr iin bir tehlike var m diye aratrd. Hayr,
grnrlerde hibir tehlike yoktu. Yere uzand. ri ban, iki n ayann stne dayad. Tepenin
en yksek yerinden, otlayan sry seyrediyordu. Arada bir ses duyulsa hemen kulaklarm dikip,
bir tehlike olup olmadm anlamaya alyordu.
Srnn otlad tepenin biraz nnden demiryolu geiyordu. Tren, tnelden kar kmaz, bu
yoldan tepenin nnden geip gidiyordu.
Srden bika kuzu oynaarak demiryoluna doru aldlar. Hep tetikte olan oban kpei
hemen yatt yerden frlad, srden ayrlan kuzulan gsleyerek yine srye katt. ki koyun da
fundala doru almlard. Onlarn da yolunu kesti, geri evirdi, sonra yine gelip tepenin en
yksek yerine uzand.
Bir ses duyuldu. Bu, motorlu trenin sesiydi. oban kpei ok gibi yerinden frlad, sesin geldii
yana atld. Motorlu tren de tnelden kmt. oban kpei, motorlu trenin kendinden byk
olduunu kuvvetli olduunu hi dnmyordu. Ne olursa olsun, koyunlarn korumak iin onun
zerine atlacakt.
oban kpei biraz daha hzl koabilseydi, motorlu trenle gs gse gelecekti. Ama o, tam
demiryoluna indii zaman, motorlu trenin son kompartmannn son tekerlei, nnden gemiti.
oban kpei ylmad, motorlu trenin arkasndan atld.
Oysa trenin ne koyun srsnden, ne de onlar koruyan oban kpeinden haberi vard. O,
kendisine ok nceden yaplm olan yolda, o yoldan bir parmak ayrlmadan gidiyordu.
Koca oban kpei, kuyruu havada, kulaklar dikilmi, hem kouyor, hem havlyordu:
- Hav hav hav... Kendine gveniyorsan kama! Motorlu tren raylarn stnden gidiyordu.
oban kpei havlayarak kouyordu:
- Kama ulan! Hav hav hav...
Trenle kpein aras gittike alyordu. Komaktan, havlamaktan oban kpei soluk solua
kalmt. Gs demirci kr gibi iip iniyordu. Durmadan havlyordu:

- Hav hav hav...


Motorlu tren gittike ondan uzaklayordu. Uzaklatka da tren klmekteydi. Kldke de
oban kpei keyifleniyordu:
- Nasl da kltyorum. Hav hav hav... Korkusundan klyor. Hav hav... oban kpei
sanki ku olmu uuyordu. Motorlu tren ne oban kpeini gryor, ne de onun havlamasn
duyuyordu. O, kendisine yaplan tarifeye gre, zamannda gidecei istasyona varmak iin, kendi
yolunda durmadan ilerliyordu. oban kpei de arkasndayd. Ama aralar gittike alyordu.
Motorlu tren uzaklaa uzaklaa bir parmak, bir nokta kadar kald. En sonra gzkmez olunca
oban kpei durdu. Bir adm daha atacak kuvveti kalmamt.
- Yok ettim, yok ettim. Koskoca tren, korkusundan yok oldu. Hav hav hav... diye havlad.
Kpein kula dmt. ok yorulmutu. Geriye dnd, yava yava yrmeye balad.
Ayaklarn zor atyordu. Ama durmadan vnyordu:
- Nasl kardm koca treni... Hav hav hav... Srm korudum. Tren benden korkusundan yok
oldu ya. Duman bile kalmad.
Srsn, motorlu trene kar koruduu iin sevinliydi. Tepeyi zor trmand. Artk havlayacak
hali bile kalmamt. Tepeye kt. Ama ne o? Tepede bir tek koyun kuzu kalmamt. Orada
burada kemikler, kan phtlar, yolunmu tyler vard. oban kpei, bir kurt srsnn, koyunlar,
kuzular paralayp yediini anlad. urada burada boulmu koyun leleri seriliydi.
oban kpei, tepenin en yksek yerine kt. Motorlu trenin gittii yana bakp,
- Byk tehlikeyi kardm. Koca treni yok ettim. Korktu benden. Hav hav hav... diye vnd.
Sonra bitkin, yere uzanp, koyun kuzu lelerini keyifle seyretti.

ESNEYEN NSANLAR LKES


Bir varm, bir yokmu, sana varsa bana yokmu, bana varsa ona yokmu. Bir zamanlar
yeryznn bir yerinde bir lke varm. Bu lkedeki kiiler mutluluk iinde yaar dururlarken,
Tanr vermesin, bir bilinmez salgn hastalk onlar krp geirmeye balam. yle bir hastalk ki,
lkedeki insanlarn bitakm zayflamaya, klmeye, bitakmlar da imanlamaya, irilemeye
balam.
Zayflayanlarn boylar da gndengne ufalyormu. Ama bu ufalma, klme, zayflama o
kadar yavaaa yava oluyormu ki hi kimse ne kendisinin, ne de bakalarnn kldnn
farkna varmyormu. Gnde ancak be on gram zayflyor, bir iki milimetre klyorlarm.
nsanlar kle ufala, zayflaya sskalaa, bir zaman gelmi, baston kadar incelmi, sacaya
kadar ksalmlar. Gndengne daha da ksalp ufalyorlarm.
Beri yandan bitakm insanlar da gndengne imanlyor, irileiyorlarm. brlerinin
klmesi, ufalmas gibi, bu irileme, imanlama da, gndengne bika milim, gnde be on
gram olduundan, ne kendileri, ne de bakalar onlarn hergn biraz daha devletiklerinin farkna
varmyorlarm. Boylar yangn kuleleri kadar uzam, gvdeleri vapurlar kadar irilemi.
Ama o lkede byyenlerin says, zayflayp ufalanlarn saysna denk deilmi. ki yann
says birbirine eit olmuyormu. Be on klene, ufalana karlk, ancak bir kii
kocamanlarm. Zayflarn ocuklar. da zayf, fndk kadar kk domaya balamlar. Buna
karlk, irilerin ocuklar da fil yavrusu kadar byk, kocaman douyorlarm.
Doutan kk olanlarla, doutan byk olanlar, oldumolasya bu iin byle gelip byle
gittiini sanrlar, bunda hibir ayrlk, uygunsuzluk, olaanstlk grmezlermi. Grmedikleri gibi,
klenler, kendilerinden daha kklerini grp, onlara bakarak, "Tanrm, buna da krler
olsun, kn k var. Ben yine iyiyim!" diye avunurlarm.
Gndengne irileenler de, kendilerinden daha irilerini grdke, "Tanrm, beni ondan daha iri
yap!" diye yakarrlarm. Dileklerini, yakarmalarn Tanr da dinler, onlar gndengne iirir de
iirirmi. Bir zaman gelmi ki, imanlayanlar, irileenler, oturduklar evlere; yattklar yataklara,
getikleri yollara smaz olmular. Her ne yapsalar, ayaklar yorganlarndan dar ktndan,
yorganlarn ayaklarna gre uzatmaya, yollar gvdelerine gre amaya, evlerini de boylarna
gre bytmeye balamlar.
Bir zaman gelmi, atklar yollardan da geemez, byttkleri evlere de giremez, uzattklar
yorganlarna da samaz olmular. Yeniden, evlerini yollarn, yorganlarn bytmler. Alanlar

kk gelmi, alanlar amlar. Yaadklar kent kk gelmi, kentten dar kamlar.


Yayldka yaylmlar, tatka tamlar.
Klenler de kldke klmler, ufaldka ufalmlar, artk yle olmu ki, bir zaman
sonra kimisi ev diye karpuz kabuuna, kimisi ceviz, kimisi de fndk kabuuna girer olmu. bu
kadarla da kalmam, bir zaman sonra kle kle temelli kaybolmaya balamlar. Gzle
grlemez olmular. Ancak mikroskopla baklnca grlebiliyorlarm.
Btn bu olan bitenleri, herkes olaan biey sanr, hibiri yaknmada bulunmazm.
Gel zaman, git zaman, irileenlerin irilemesi, imanlayanlarn imanlamas durmu.
bununla da kalmam. Onlar da klmeye, ufalmaya balamlar. Gndengne zayflyorlarm.
Ne var ki, zayflamalar, imanlamalar gibi yava yava deil, birdenbire oluyormu. Eskiden
boylan gnde bir iki milim uzarken, imdi gnde bir iki kar birden ksalyorlarm. Eskiden gnde
bika gram imanlarken, imdi gnde be on gram birden zayflyorlarm. Boyu be metre,
arl iki ton olanlar gece yataklarna byle yatyor, sabah, boylar iki metre, arlklar iki yz kilo
olarak uyanyorlarm. Byk bir hzla erimeye balamlar. Bir zaman gelmi, artk birbirlerini bile
tanmyor, aynadaki hayallerinden korkuyorlarm. Byk bir korkuya dmler. Bu byk
korkuyla kle kle bsbtn yok olmaktansa, kendi canlarna kyanlar bile olmu. Arka
arkaya kendilerini ldryorlarm. Kentin her yannda alamalar, bartlar gklere
ykseliyormu:
- Zayflyoruz!..
- Eriyoruz!...
- Bitiyoruuuz!..
Alamak, szlamak, barmak bir ie yaramam. "Bsbtn ortadan yok olup gitmeden
aklmz bamza devirelim. Klmemizi nleyici bir kar yol bulalm!" demiler. Artk
imanlamaktan, bymekten gemiler, olduklar gibi kalsalar, oktan razlar. Doktorlara
bavurmular. Doktorlar onlardan beter. Herkes kendi bann derdine dm. Gz gre gre
ufalyor, eriyorlar. Bu yle amansz bir salgn hastalkm ki, ondan ona geiyormu. Doktorlar,
imanlk ilalan vermiler, kemikleri besleyici ineler yapmlar. "Bol bol yiyin!" demiler
"zlmeyin, cannz skmayn!" demiler. Ama btn bunlarn hibiri yararl olmazm. O zaman
o lkede yaayanlar, dnmler, tanmlar, "Baka bir lkeden, derdimize derman bulacak bir
uzman arayalm," demiler.
Dedikleri gibi de yapp, dnyann en byk imanlatma uzmann kendi lkelerine armlar.
Uzman gelmi, klenlere, ufalanlara bakm.
- Bu yeni bir hastalk deil, demi. Dnyann baka yerlerinde de grlmtr. Her ne kadar
salgn bir hastalksa da nlenebilir. Aranzda bir zaman yaayacam. Ben ne yaparsam, siz de
gznz, kulanz an, benim yaptm gibi yapn. Greceksiniz ki, benim yaptklarm
yaparsanz, hem zayflamanz, klmeniz, hem imanlamanz duracak... Naslsanz yle
kalacaksnz.
Bunu syledikten sonra uzman, onlarn gzleri nnde tartlm, llm. Arl 75 kilo, boyu
da 1.79 gelmi.
O lkede yaayanlar, neler yapacak diye uzmandan gzlerini ayrmamlar. Hepsi gz kulak
kesilmi. Hep ona bakyorlarm. Uzman o lkede krk gn, krk gece kalm. Sonra orada
yaayanlar evresine toplayp,
- Bunca zaman aranzda yaadm. Neler yaptm grdnz, siz de benim gibi yapar, benim
gibi yaarsanz, bu dertten kurtulursunuz!.. demi. Demi ama, o lkede yaayanlar, uzmann
kendilerinden ayr onlarn yaptklarndan baka biey yaptn grmemiler. Grseler de
anlamamlar. Uzman,
- te bakn, yine gznzn nnde tartlyorum!... demi. Tartlm, arl 75 kilo; llm,
boyu 1.79... Nasl geldiyse yine yle. Ne imanlam, ne zayflam. O lkede yaayanlar
bsbtn armlar. "Bu uzman bizden ayr, bizim yaptklarmzdan baka ne yapt da, hi
zayflamad, ksalmad?.." demiler.
Uzman, vapura binip, o lkeden ayrlrken,
- Anladnz ya... demi, ben ne yaptmsa siz de yle yapn!... Allasmarladk.
Uzman bir gece nceden uykusuz olduu iin, bu szleri syledikten sonra kk dili grnene
kadar azn ap, bir de esnemi.
O lkede yaayanlar bunu grnce, hep birden sevinle barmlar:
- Tamam...

- Uzman esnedi...
- Uzman gerindi...
- imdi anladk neden zayflamadn...
- Uzman ne yaptysa, biz de onu yapalm... O gnden sonra, o lkede yaayanlar, uzman
esnedi, gerindi diye, onlar da hi durmadan esnemeye, gerinmeye balamlar. Gerekten de
zayflamalar, klmeleri, ksalmalar durmu. riler iri, ufaklar ufak kalm. Hibir deime
olmam. nk, esnemekten, gerinmekten vakit bulup da yaayamyorlarm ki klsnler,
ufalsnlar, yada byyp irilesinler... Hep esniyor, hep geriniyorlarm.

NSAN OLUN YAVRULARIM


Ana karncayla baba karnca, yavru karncalan evrelerine toplamlar, onlara karncalk dersi
veriyorlard. Baba karnca, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta karnca olmaya aln! Hibir zaman karncalktan ayrlmayn.
Yavrular,
- Nasl karnca olalm? Karncaln yollar nelerdir?.. diye sordular.
Baba karnca,
- Kendinize bizi rnek aln, dedi. Biz ne yapyorsak, sizler de onu yapn!
Yavru karncalar, baba karncayla ana karncaya baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar.
Yazdan yiyeceklerini toplayp toprak altna ydlar. Kn uyudular. Zaman gelince yumurtladlar.
Baba karncayla ana karnca, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba karnca onlara,
- Yavrularm! dedi. Ben artk lyorum. Hepinizden memnunum. Hepiniz karnca oldunuz.
Hibiriniz karncalktan ayrlmadnz. Hakkm helal olsun. Allah sizden raz olsun.
***
Baba balkla ana balk, yavru balklar evrelerine toplamlar, onlara balklk dersi veriyorlard.
Baba balk, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta balk olmaya aln! Hibir zaman balklktan ayrlmayn.
Yavrular,
- Nasl balk olalm? Balk olmann yollan nelerdir?.. diye sordular.
Baba balk,
- Bizi rnek aln, dedi. Anneniz ve ben nasl yapyorsak siz de yle yapn!
Yavru balklar, ana balkla baba bala baktlar, onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Denizde
yzdler. Kendilerinden kkleri yuttular, kendilerinden byklere yutuldular. Yumurtalar yapp
rediler.
Baba balkla ana balk ocuklarn evrelerine topladlar. Baba balk onlara,
- Yavrularm! dedi. Artk siz yetitiniz. Biz de rahat rahat lebiliriz! Hepinizden memnunum.
Hepiniz balk oldunuz. Hibiriniz balklktan ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi. Hakkm helal
olsun. Allah sizden raz olsun.
Yavru balklar,
- Biz ok biey yapmadk, dediler, siz ne yaptnzsa biz de yle yaptk...
***
Baba rdekle ana rdek, yavru rdekleri evrelerine toplamlar, onlara rdeklik dersi
veriyorlard. Baba rdek dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta rdek olmaya aln. Hibir zaman rdeklikten ayrlmayn.
Yavrular,
- Ne yapalm da rdek olalm? rdek olmann yollar nelerdir?.. diye sordular.
Baba rdek,
- ok kolay, dedi. Bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de yle yapn!
Yavru rdekler, ana rdekle baba rdee baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Vak vak

diye sesler kardlar. Suda yzdler, karada yrdler. iftletiler. Yumurtladlar, kulukaya
yattlar, yavru kardlar.
Baba rdekle ana rdek ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba rdek onlara,
- Yavrularm! dedi. Artk siz yetitiniz. Hepiniz iyi birer rdek oldunuz. Hibiriniz rdeklikten
ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi. Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
Yavru rdekler,
- Biz biey yapmadk ki, dediler. Size 'baktk, siz ne yapyorsanz, biz de onu yaptk...
***
Baba kpekle ana kpek, yavru kpekleri evrelerine toplamlar, onlara kpeklik dersi
veriyorlard. Baba kpek, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta kpek olmaya aln. Hibir zaman kpeklikten ayrlmayn. Yavrular:
- Ne yapalm da kpek olalm? Kpek olmann yollar nelerdir?.. diye sordular.
Baba kpek,
- ok kolay, dedi. Bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de onu yapn!
Yavru kpekler, baba kpekle ana kpee baktlar. Onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar.
Havladlar. Bekilik ettiler. Sadk oldular. iftletiler ve yavruladlar.
Baba kpekle ana kpek, ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba kpek onlara,
- Yavrularm, dedi. Siz artk yetitiniz. Hepiniz iyi birer kpek oldunuz. Biz de lyoruz.
Hepinizden memnunuz. Hibir zaman kpeklikten ayrlmadnz. Emeklerimiz boa gitmedi.
Hakkmz helal olsun. Allah sizden raz olsun.
***
Sr, manda, hamsi, balina, deve, fil, ylan, koyun, yeryznde ne kadar baba hayvan ve ana
hayvan varsa, yavrularna kendileri gibi olmalar, bunun iin de kendileri ne yapyorlarsa yle
yapmalarn sylediler.
Yavru hayvanlar da baba hayvanla ana hayvana bakp onlarn yolundan gittiler, sonunda iyi
birer hayvan oldular. Baba hayvanla ana hayvan da lrken, yavrularna memnunluklarn
sylediler, haklarn helal ettiler.
***
Baba insanla ana insan, ocuklarn evrelerine toplamlar, onlara insanlk dersi veriyorlard.
Baba insan, dersinin sonunu yle bitirdi:
- Yavrularm! Hayatta insan olmaya aln, hibir zaman insanlktan ayrlmayn. ocuklar,
- Ne yapalm da insan olalm? nsanln, insan olmann yollan nelerdir?.. diye sordular.
Baba insan,
- ok kolay, dedi. Kendinize bizi rnek aln. Anneniz ve ben ne yapyorsak, siz de yle yapn!
ocuklar, baba insanla ana insana baktlar, onlar ne yapyorlarsa yle yaptlar. Hepsi de tpk
tpksna babalarna benzediler.
Baba insanla ana insan ocuklarn yine evrelerine topladlar. Baba insan onlara, - Yazklar
olsun! diye bard. Hibiriniz bizim istediimiz gibi yetimediniz. Hibiriniz insan olmadnz.
Hepiniz de insanlktan uzaksnz. nsanlktan ayrldnz. Artk lyoruz. Yazk oldu emeklerimize,
boa gitti. Btn hakkmz haram olsun, Allah hepinizi kahretsin.
ocuklar ardlar,
- Peki ama, bize neden beddua ediyorsunuz? dediler. Biz yanl biey mi yaptk yoksa... Size
baktk, sizi rnek aldk. Siz ne yaptnzsa, biz de onu yaptk...

KENDN TANIMAYAN KRAL


Bir varm, bir yokmu. Bir zamanlar yeryznn bir yerinde laf bol, ii az bir lke varm. Bu

lkenin eski zamanlarda her lkenin olduu gibi bir kral varm. O lkede yaayanlar kral hi
sevmezlermi. Yalnz halk deil, sarayda yaayanlar, kendi adamlar bile kral sevmezlermi.
Dorusu kral da sevilecek bir kral deilmi hani...
Ama buna karlk veliaht herkes severmi. Gen veliaht, btn o lkenin byk sevgisini
kazanm. K by herkes onu btn yreiyle severmi. yle severmi ki, veliahtn l
dedii yerde herkes gzn krpmadan seve seve cann vermeye hazrm. Bu sevgi de bouna
deilmi. Veliaht da yurdunu ok severmi. Kraln basksndan arasra kurtulup da gezmeye vakit
bulduka, bakmsz topraklar karsnda gzyalar dker, iinden, "Ah benim canm yurdum,
buralar byle mi kalmal!.." diye geirirmi.
Bataklklar grr, "Buralar cennet olur, bu sular aktlrsa orak topraklar sulanr. Hastalk
kalmaz!" diye dnrm.
Gazeteciler de veliaht ok severlermi. nk veliaht, kraln basna yapt baskya ok kzar,
gazetecilere,
- Basn hrriyeti olmayan lkede demokrasi olmaz!... dermi.
En sevdikleri gazetecilermi. En ok onlarla konuur, dertleir, iini dkermi.
Gnn birinde kral drp, yerine bu veliaht kral yaparlarsa, basn hrriyetinin de geleceine
inanan gazeteciler, onun yanndan hi ayrlmazlarm. Veliaht, gazetecilere ziyafetler eker,
onlarla birlikte, onlarn aralarnda resimler ektirirmi. Bu resimlerin arkalarna "iyi arkadalk
gnlerinin ans" diye yazar, imzalarm.
Sz ve dnce hrriyetinden yana olan veliaht btn sanatlar da severlermi.
Veliaht kral olunca, geim zorluu ekilmeyeceine inanan dargelirliler, iiler de ona byk
deer verirlermi. Memurlarn sevgisi, saygs daha da bykm. Yurdu cennete evireceini
syleyen veliaht kyller el stnde tutarlarm.
O lkenin kral, veliaht halkn bu kadar ok sevdiini anlaynca, veliahta yapmadn,
etmediini brakmam. O'nun halkla konumasn yasak etmi. Sarayn ayr bir blmne
kapam. stedii kadar altn, para, en gzel kzlar vererek, veliaht susturmak, uyutmak istermi
ama, halka ve lkesine yararl olmak iin ii yanp tutuan veliaht bunlarn hibirine kanmazm.
Kraln onu bu kadar yceltmesine de, lm basks altnda tutmasna da boverirmi.
Kraln saraynda yaayanlar, nazrlar bile kral hi sevmezlermi. Hepsi de veliahttan
yanaymlar. Onun iin de saraya kapatlan veliahttan gazetecilere sk sk, gizli mektuplar,
haberler gtrrlermi.
Gnn birinde kraln basksna dayanamayan halk, aydnlarn da nderliiyle ayaklanm, kral
devirmiler. Veliaht da onun yerine kral yapmlar. Halk sevinten dn bayram etmi. veliahtn
kral olmasnda byk i grm olan saray ileri gelenleri yeni kral kutlamaya gitmiler.
Tahtnda oturan yeni kral, bunlar birbir szm. Sonra onlara,
- Siz kimsiniz?... diye sormu.
Sarayn ileri gelenleri armlar. Onu kral yapmak iin bu kadar uratklar halde, imdi nasl
olur da kral onlar tanmaz. lerinden biri, kendisini tantmaya alm:
- Hani efendimiz, siz sarayn ayr bir blmnde tutukluyken ben sizin mektuplarnz lm bile
gze alarak gizli gizli gazetecilere gtrrdm.
Kral dnm dnm
- Hi byle biey anmsamyorum, demi. Ne zaman oldu BU anlattklarnz? Ben sizi ilk
gryorum. Sonra baka biri,
- Beni hatrlayacaksnz efendim, demi. Ben gece yarlar gizli gizli yannza gelirdim. Eski kral
devirmek iin sabahlara kadar sizinle planlar yapardk. Ben bu planlan uygulamak iin alrdm.
Kral,
- Siz rya grm olacaksnz, demi, bu anlattklarnzn hibirini bilmiyorum.
Saray adamlar ne yapmlarsa kendilerini krala tantamamlar. Ertesi gn, gazeteciler yeni
kral kutlamaya gelmiler. Kral, gazetecileri de tanmam. Hepsine ayr ayr, batan ayaa teker
teker bakm,
- Ben sizi tanmyorum, demi, sizleri hi grmedim. Gazetecilerden biri,
- Aman efendimiz, nasl olur? demi, siz bana "kardeim" derdiniz. Birlikte olunca, kolunuzu
boynuma atardnz. Beni her grdnz yerde boynuma sarlr perdiniz. Hatta siz, "Ah hrriyet,
ah hrriyet!" diye alardnz.
- Kim? Ben mi?
- Evet, siz.

- Ne zaman?
- Kral olmadan daha bika gn nce.
- Nerede?
- Her yerde...
- Hi bilmiyorum. Sakn beni birine benzetmi olmayasnz. Sonra gazetecilerden baka biri,
birlikte ektirdikleri, arkasnda da veliahtken imzas ve elyazs olan fotoraf krala gstermi.
Ama kral onu da tanmam.
Sevinten hafzasn kaybetmi olacak diye, kral biraz dolatrmlar. Her zaman cennete
evireceini syledii kralarn, bataklklarn nne getirmiler. Kral, elini gzlerine siper edip
batakla bakm, bakm, sonra,
- Buralar neresi?.. diye sormu.
- Hani bu batakl gl yapacaktnz. Herkes bu glde balk avlayacakt. Turistler koup
gelecekti.
Kral bakm bakm.
- lk gryorum buralarn, demi, aman ne pis yerler... Kral, veliahtl zamannda olanlarn
hibirini anmsamyor, eski arkadalarnn hibirini tanmyormu. Kraldan ok bakalar buna
armlar. lerinden biri,
- Belki de kral hafzasn kaybetti, bakalm kendisini tanyacak m?... demi. Kral hazretlerinin
karsna, altn ereveli bir boy aynas getirmiler. Kral aynadaki hayaline bakm bakm, ama
bitrl kendisini tanyamam.
- Bu kim?.. diye sormu.
- Sizsiniz!.. demiler.
Kral,
- Hayr, ben deilim, demi. Bu surat tanmyorum, ilk gryorum.
- Sizsiniz!.. demiler bir daha.
Kral,
- Ben deilim, demi, isterseniz siz de bakn, ben miyim? Oradakiler kraln aynadaki hayaline
baknca bsbtn armlar.
- Kral hazretleri kendisini bile tanmamakta hakldr... demiler.
Kraln aynadaki hayali, hi grlmedik bieymi, iki uzun eek kulakl, iki kz boynuzlu,
manda gzl, maymun gibi kll, ay kadar kaba, domuz burunlu, gergedan azl bir yaratk...
Oradakiler kral dorulamlar. Sarayda tutuklu olan yeni veliaht kral yapmak, eskisini
devirmek iin oradan ayrlmlar.
Gkten inmi bir elma, yars bana, br yars yine bana. Nah sana! Nah sana
Onlar ermi muradna, biz kalm tahtaboa...

BAYAN MAYMUN
Tel kafesinin iinde ondan fazla maymun vard. Tnek sopalar zerinde trapez cambazlar gibi
numaralar yapyorlard. Yalnz ilerinden bir tanesi, Rodin'in " Dnen Adam" heykeli pozunda,
hi kmldamadan dnyordu. "Tpk insan gibi" diye iimden geirdim, tpk insan. Bu
empanzeden byke, eidini bilmediim bir maymundu. Karlkl uzun uzun baktk:
- Biraz bakar msnz?
Kafesin nnden ayrlrken bir arlla bam geri evirdim:
- Size sylyorum baym. Bir dakika beni dinler misiniz? Deminden beri dnen maymun,
imdi de konuuyordu.
- Siz mi konuuyorsunuz?
- Aman yava, maymun terbiyecisi grmesin, beni konuturmaz.
- Ama siz insan gibi konuuyorsunuz.
- Tabii... nk ben insanm.
- Nasl? nsan msnz? yleyse o kafeste iiniz ne?
- Kafese giren insan yalnz ben deilim ya... Kimisi evlenir kafese girer, kimisi barem kafesine
girer. Siz hi kafese girmediniz mi?

- Sen bana bakma. Ben hem yazarm, hem de mizahym. Byle olunca arasra "Aslan kafeste
gerek" diye beni ieri alrlar.
- Bay mizah yazar, sizden bir ricam var.
- Buyrun bay maymun...
- Ben bay deilim, bayanm...
- Sizi dinliyorum bayan maymun.
- Maymun deilim diyorum size, ben insanm...
- Burada ne iiniz var, anlamyorum ki...
- Ben de size onu anlatacam. Ben sinemaya ok meraklym. Bir zamanlar Greta Garbo'ya
hayrandm. Onun gibi esrarengiz bir yaaya baladm. Salarm Greta Garbo gibi omuzlarmn
zerine dank brakrdm. Beni o zaman grmeliydiniz. Sonra Mariene Dietrich beni ekti.
Kalarm cmbzla aldm, kendimi ona benzettim. Suratma Marlene Dietrich gibi uuk verem
sars pudra srdm. Tpk onun gibi avurtlarm ieri ekerdim. Sonradan Zarah Leander ortaya
kt. Ben de onu taklide baladm. Onun gibi tuvalet yapar, sesimi onun gibi bouklatrarak ark
sylerdim.
- Bayan, rica ederim, siz neden buraya geldiniz?
- Ben de size ite onu anlatyorum. Z. Leander'den sonra benim iin ideal Clara Bow'du.
Salarm koyu siyaha boyadm. Tombullatm. en, uh bir kadn oldum. Ama Jean Harlow'u
grdkten sonra, artk benim iin model bu ak sar sal yldz olmutu. Salarm platin sarya
boyadm. Belimi inceltmek iin korseler taktm. Kalarm incecik yaptm. Ne yazk ki, Jean Harlow
uak kazasnda lnce, benim modelim de Veronica Lake olmutu. Tpk Veronica gibi, salarm
bir gzm rtyordu. Dudaklarm onun gibi iri, dolgun, kpkrmz boyuyordum.
- Rica ederim bayan,benden istediiniz nedir?
- Beni be dakika dinlerseniz ne istediimi renirsiniz. Veronica'nn modas abuk geti.
Elizabeth Taylor parlad. Ben de onun gibi boyanmaya baladm. Onun gibi kalarm pskl
pskl yaptm. Gren bana "Yerli Elizabeth" diyordu. Ama Rita Haywort, Aa Han'la evlenince,
salarm kzla boyadm. Yzme mahsustan onun gibi iller yaptm. Sonradan Marilyn
Monroe'nun sksesi artnca, ben de yzmn ve vcudumun eklini deitirip Marilyn'e
benzedim. Kim grse "Bizim Marilyn Monroe" diyorlard.
- Affedersiniz acele iim var, bana msaade.
- imdi bitiyor hikayem. Bir iyilik yapmak istemez misiniz?
- Ltfen abuk anlatn.
- Audrey Hepburn ortaya knca siz beni grmeliydiniz. Erkek gibi ksa salarmdan tutun da,
hereyim Audrey oldu. Ama Gina Lollobrigida her eyi deitirdi.
- Anladm. Gina'ya benzediniz. Sonra Sophia Loren'i taklit ettiniz.
- Evet, nasl bildiniz? Dediiniz gibi... En son kendimi Grace Kelly'ye benzetmitim. Onun gibi
ar apkalar giyiyor, onun gibi boyanyordum. Yakalanncaya kadar hayatm byle geti.
- Ne dediniz, yakalanncaya kadar m?
- Evet. Bign sokakta gidiyordum. Beni yakalayp buraya getirdiler. "Yapmayn, ben insanm!"
diye bar bar bardm, dinletemedim.
- Mahkemeye mracaat etseydiniz.
- Ettim. Beni bilirkiiye gnderdiler. Bilirkiiler de maymun olduuma dair rapor verdiler. imdi
sizden ricam u: En son mehur olan sinema yldz kimdir, syler misiniz? Nasl giyiniyor, nasl
boyanyor, salar nasl? Pozlar, konumas nasl?
Bu srada hayvan terbiyecisi geldi. Benimle konuan maymuna:
- Yine mi, yine mi? diye bard, hala m maymun olmadn ona buna syleyip duruyorsun?
Elindeki sopa ile zavall hayvan dvmeye balad. Hayvan terbiyecisinin elinden tuttum.
- Senin yaptn, insan haklarna aykrdr, dedim, bir insan nasl olur da dversin?
Hayvan terbiyecisi:
- Baym, dedi, siz bu maymunun szlerine inandnz m? Rica ederim, u surata bakn! Kana,
gzne bakn. Maymundan kalr yeri var m? Bunda hi insan surat var m? Bunun insanlkla bir
ilgisi kalm m?
Kafesteki kadna dikkatle baktm. Gerekten hayvan terbiyecisi doru sylyordu.
- Evet, dedim, bir maymun...
- Tabii maymun... Btn profesrler, doktorlar, veterinerler muayene etti, onun maymun
olduuna rapor verdiler. Ben uzaklarken, bayan maymun:

- Ah, ne olur, imdi hangi yldzn sksesi var sylesenize?.. diye yalvaryordu.

NAN ALAN EEK


Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde, deve tellal iken, san berber iken, ben anamn
beiini tngr mngr sallar iken, Bekri Mustafa'nn eyhlislam, ncili avu'un Kazasker,
Karagz'n Sadrazam olduu bir memlekette bir padiah varm. Bu padiahn egemenlii
altndaki memleket, sanki orada demokrasi gnei domu, topranda hrriyet aac yeermi
gibi, gllk glistanlkm. nsanlarn, hi ama hi dertleri yokmu. Gel zaman git zaman, her ne
olmusa olmu. Tanr gstermesin, anlatlmaz bir ktlk ba gstermi. Bir zamanlar yedii
nnde, yemedii ardnda, bir eli yada bir eli balda olan insanlar, bir dilim kuru ekmein yoksunu
olmular.
Padiah bakm ki ktlk halk krp geirecek, bunu nleyici bir kar yol aram. Sonunda,
memleketin drt biyanna, sokak sokak, ke bucak rtkanlar salm. rtkanlar Padiah
fermann yle barrlarm:
- Ey ahali!.. Duyduk duymadk demeyin!... Her kimin devlete bir hizmeti, vatana bir yararl
olmusa, koup saraya gelsin! Padiahmz efendimiz onlara nianlar verecek!..
nsanlar, al, yokluu, derdi, borcu, harc unutup, Padiahtan nian almak sevdasna
dmler. Padiahta yaplan hizmetin byklne gre eit eit nianlar varm. Birinci
dereceden altn yaldzl nian, ikinci dereceden altn suyuna batm nian, nc dereceden
gm kaplama nian, drdnc dereceden demir nian, beinci dereceden kalayl nian, altnc
dereceden inko nian, yedinci dereceden teneke nian... Gelen giden nian alyormu. Artk yle
olmu, yle olmu ki, nian yapmaktan Padiahn memleketinde hurda demir, inko, teneke
kalmam. Fincanc katrnn boynundaki angur ungur sallanan cam boncuklar naslsa, krk
gibi iirilen gsler zerinde de nianlar, ite yle sallanmaya balam.
nsanlarn gslerinde angur ungur nianlarn salland, Padiahn kim gelirse nian
dattn duyan bir inek de,
- "Nian asl benim hakkm!" diyerek bir nian almay aklna koymu. Alktan bir deri bir kemik,
br brne km, kaburgas omurgasna gemi inek koa koa sarayn kapsna gelmi.
Kapcbaya,
- Padiaha haber verin! demi. Bir inek kendisini grmek istiyor. Balarndan savmak
istemilerse de,
- Padiah grmeden, bu kapdan bir adm atmam!... diye brmeye balaynca, Padiaha,
- Efendimiz, kullarnzdan bir inek huzurunuza kmak istiyor... demiler. Padiah,
- Gelsin bakalm, bu da nasl bir inekmi... diye inei huzuruna arp,
- Br bakalm, ne breceksin?... diye sormu, nek de,
- Sultanm, demi, duyduuma gre nianlar datyormusun. Ben de nian almak istiyorum.
Padiah,
- Hangi hakla? diye barm. Sen ne yaptn. Memlekete nasl bir yararlln dokundu ki sana
nian verelim?...
O zaman inek,
- Efendimiz! diye sze balam. bana nian verilmesin de kimlere verilsin? Ben daha insanlara
ne yapaym? Etimi yersiniz, stm iersiniz, derimi giyersiniz. Gbremi bile brakmaz
kullanrsnz. Teneke bir nian iin, daha ne yapaym?
Padiah, inein isteini hakl bulmu. nee ikinci dereceden bir nian verilmi. Boynunda
nian, inek sevinten oynaya oynaya saraydan dnerken katrla karlam.
- Selam inek karde!
- Selam katr karde!
- Nedir bu sevincin? Nereden gelirsin byle? nek hereyi bir bir anlatm. Padiahtan nian
aldn da syleyince katr da comu. O cokunlukla doru drtnala saraya varm.
- Padiahmz efendimizi greceim!.. demi.
- Olmaz!.. demiler.
Ama, babadan kalma inatl ile katr art ayaklaryla saray kapsnda direnince, Padiaha

durumu iletmiler. Padiah,


- Gelsin bakalm, katr kulum da... demi. Katr huzura varnca, bir katr selam verip, el etek
ptkten sonra, nian istediini sylemi Padiah sormu:
- Sen ne yaptn ki nian istiyorsun?
- A hnkarm, daha ne yapaym? Savata topunuzu, tfeinizi srtmda tayan ben deil
miyim? Barta oluunuzu ocuunuzu arkamda gtren ben deil miyim? Ben olmazsam, iiniz
temelli bitiktir.
Katr da hakl bulan Padiah,
- Katr kuluma da birinci dereceden bir nian verilsin!... diye ferman eylemi.
Katrda bir sevin bir sevin, drtnala saraydan dnerken eekle karlam. Eek,
- Selam yeenim!... demi. Katr,
- Selam amcabey!.. demi.
- Nereden gelip, nereye gidersin? Katr bandan geenleri anlatnca,
- Dur yle ise, padiahmza gider, bir nian da ben alrm!.. diye drtnala saraya komu.
Saray koruyucular, deh demiler, demiler, eei bir trl atlatamaynca Padiaha varp,
- Eek kulunuz gelmi, huzura kmak ister! demiler. Eei kabul buyuran Padiah,
- Ne dilersin ey eek kulum?.. deyince, eek de dilediini bildirmi. Padiah, can burnuna gelip
kkremi:
- nek eti ile, derisi ile, gbresiyle bu memlekete, bu millete hizmet etti. Katr dersen savata,
barta yk tad, bu vatana hizmet etti. A eek, ya sen ne i grdn ki, bir de kalkm eekliine
bakmadan nian istersin?.. Utanmadan bir de karma gelmisin. Syle, ne halt ettin?
O zaman eek keyfinden srtarak,
- Aman Padiahm efendim, demi, size en byk hizmeti eek kullarnz yapmtr. Eer
benim gibi binlerce eek kullarn olmasayd, hibir taht zerinde oturabilir miydin? Saltanat
srebilir miydin? Dua et biz eek kullarna ki, bizim gibi eekler var da, sen de byle saltanat
sryorsun.
Padiah, karsndaki eein, yle her eek gibi teneke nianla gz doymayacan anlam,
- Ey eek kulum, demi. Senin bu ok yksek hizmetini karlayabilecek bir nianm yok. Sana
lnceye kadar beylik ahrndan hergn bir uval saman baladm. Ye, ye saltanatm iin
durmadan anr!..

MERHUMUN VASYET
Kasm Efendi'nin garip inanlar da vard. Merhametli kalbinde hayvan sevgisine geni yer
veren Kasm Efendi'nin evinde sryle kediler, kpekler bulunurdu. En byk zevki gvercinlere
ekmek doramakt. Hayatnda hi et yemez, bahesinde her cins kmes hayvan beslerdi. Ama
onun en ok sevdii "Karaba"t. Ondrt yllk kpeiyle ylesine anlard ki, kelimesiz
birbirlerinin sevinlerini, zntlerini anlarlard. oluk yok, ocuk yok... Ondrt yl bu Karaba'la
birlikte gemiti. Karaba iki gn sren bir hastalktan sonra lnce, Kasm Efendi perian oldu.
Hibiey onu avunduramaz oldu. Yirmidrt saat, banda alad. Onu evine ald zaman yumruk
kadar bieydi. Parmam ste banar, meme gibi azna verirdi. Karaba sonradan ko kadar iri,
gzel, insanlardan ok anlayl bir hayvan olmutu.
Kasm Efendi, Karaba'a kar son sevgisini de gsterecekti. Gzyalar iinde hayvan, tpk
bir insan cesedi gibi scak sabunlu sularla ykad. Ona bir de tabut yaptrd. Kendisini
tanmadklar bir mahalleye tand. Konu komuya, muhtara, imama ocuunun ldn
syledi. Byk bir cenaze treniyle Karaba evden kaldrld. Kasm Efendi, paradan yana
saknmyordu.
skatlara, duaclara, imama bol bol paralar verdi. Tabut cami avlusunda musalla tana
kondu. Tren tamamlandktan sonra, mezara gtrld. te btn aksilik orda oldu. Oyuncu bir
hayvan olan Karaba, son oyununu da oynamt. Hocalar, kalabalk mezarn banda, biyandan
gzleri yal Kasm Efendi'yi teselli ederlerken, biyandan da dualar okuyorlard. ki mezarc,
tabutu alp ukura yerletirirken, gzleri acayip bieye iliti. Tabut tahtasnn budak deliinden
danya iki kar uzunluunda bir kpek kuyruu sarkyordu. ki mezarc korkudan tabutu
ellerinden drdler. Herkesi bir aknlktr ald. Kasm Efendi, ii dzeltmek iin,
"Yavrum kuyrukluydu!" filan dedi ama, bir yavruda iki kar uzunluunda kuyruk olabileceine
kimse inanmad. Tabutu atlar, iinden Karaba'n ls kt.
Kasm Efendi'yi alyaka Kad'nn karsna karttlar. mamdan, cemaatten meseleyi dinleyen
Kad, Kasm Efendi'ye,
- Bir iti, niin bir insan gibi tehiz ve tekfin edersiniz? Dinimiz adab erkanna mugayir deil
mi?.. diye sordu.
Kasm Efendi:
- Ah Kad Efendi, dedi, Karaba'n nasl bir hayvan olduunu, onun meziyetlerini bilseydiniz,
sulu bulmazdnz.
- Bir itin ne meziyeti olur ki, onu mezarla defnedersin?..
- Evvela, sadkt... Bir kemik parasnn lnceye kadar hatrn sayard. Kimseye fenalk
etmezdi. Cesurdu, gzeldi.
- Bunlar sebep deil...
Skan Kasm Efendi, kendi yaptrd hayrat, Karaba yapm gibi anlatmaya balad.
- Hayr hasenat sahibiydi. Malnn zekatn verirdi. Fitresini verirdi. Fakir fukarann gnln ho
ederdi.
- Byle ey olmaz...
- Hatta, salnda bir eme de yaptrmt. Bir sebil tamir ettirmi, medreseye iki hal hediye
etmiti.
Kad,
- Sen mecnun musun? dedi, bir kpek byle eyler yapabilir mi hi?
Zor durumda kalan Kasm Efendi,
- Kpekti ama, siz onun ne kpek olduunu bilemezsiniz. Hatta lmeden nce bana vasiyet
etmiti... dedi.
Hiddetlenen Kad,
- Bre mecnun, sen herkesi kendin gibi sersem mi sanrsn? Hi it vasiyet eder mi?... diye
bard. O zaman Kasm Efendi,
- Kad Efendi, inann vasiyet etti. Malnn fakir fukaraya verilmesini syledi... dedi.
Kasm Efendi kuann arasndan bir kese kard:
- Hatta u beyz altnn da Kad Efendi Hazretleri'ne verilmesini vasiyet etmiti.
Kad Efendi'nin gzleri yaard,

- Allah'n rahmeti stne olsun, dedi, anlat Kasm Efendi, anlat. Merhum daha neler
sylemiti?... Aman hepsini bir bir anlat... Merhumun vasiyetini yerine getirelim. Byk sevab
vardr.

TAMBURANIN TEL
Bir zamanlar stanbul'da paras pulu fakirlerin enesini yoran, mal mlk dillere destan bir
Zengin Ahmet Bey varm. Bu Zengin Ahmet Bey, baka zenginlere benzemezmi. Eli ak, gnl
gani, konuksever, dknlere yardm eder bir adamm. Ama ne kadar verse, o kadar gelirmi
biyandan. Denizde kum, Zengin Ahmet Bey'de para... Bitecek, tkenecek ey deil. Boaz'da
bika yal, Anadolu yakasnda kkler, ehir iinde konaklar, uzakta yaknda iftlikler... Zengin
Ahmet Bey'e Tanr verdike veriyor.
Bir ramazan akam Ahmet Bey, arkasnda kahyas ehzadeba'ndaki konana ar ar
giderken, sinek kovalar gibi, her yandan kendine verilen selamlar alr, tandk tanmadk kimi
grse konana iftara arrm.
Sebilin yanndaki bir ergide eskicilik yapan Yoksul Mehmet Aa'nn yanna gelince ona da
selam vermi, hatr sormu, ihtiyar eskici de Zengin Ahmet Bey'in her szne,
- Allah mrler versin efendim!.. diye karlk vermi.
- in daha ok mu Mehmet Aa?
- Elimde bir u yama var, bitiyor efendim.
- Haydi bitir de birlikte bir iftar edelim
Yoksul Mehmet Aa, ergisinin nnde bekleyen bir hamaln yemenisini yamayncaya kadar,
Zengin Ahmet Bey de orada durmu, onu beklemi. Sonra Yoksul Mehmet Aa, iini bitirince
ergisini kapam, hep birlikte yola dzlmler. Konak, iftara gelenlerle dolu. Selamln her
odasnda bir sofra kurulu... Kadn takm da haremde bakr siniler etrafnda toplanmlar. ftar
topunun atlmasn bekliyorlar. Top patlam, iftar edilmi, yenmi iilmi. Neden sonra Zengin
Ahmet Bey, defa elini rpm, sese gelen kahyasna,
- Kahya, Mehmet Aa'ya iki gm lira ver!.. demi.
- Bastne efendim.
Zengin evlerine iftara gelenlere bir de di kiras vermek, o zaman adet olduundan, Yoksul
Mehmet Aa konak kapsndan karken kahya da Mehmet Aa'nn avcuna bir gm lira
brakm. Yoksul Mehmet Aa arm,
- Aman kahya efendi, demi, kulaklarm ok iyi duyar. Bey, bir lira deil, yanlmyorsam iki lira
ver, demiti.
Buna ok kzan kahya, Yoksul Mehmet Aa'ya verdii gm liray da elinden alp,
- Vay seni gidi haddini bilmez. Bulmu da bir de bunuyor!.. diyerek ihtiyar sille tokat kap dar
etmi. Yoksul Mehmet Aa da talihine boyun eerek kulbesine gitmi.
Ertesi akam, yine iftara yakn bir saatte Zengin Ahmet Bey, arkasnda kahyas, etrafta kendine
verilen selamlan sinek kovalar gibi alarak konana giderken, Yoksul Mehmet Aa'nn ergisine
gelince durmu,
- Haydi Mehmet Aa, iftara bize buyur. Allah ne verdiyse bir iftar edelim.
Yoksul Mehmet Aa, bir akam nce kahyadan yedii zlgtn korkusuyla arya gitmek
istememise de Zengin Ahmet Bey,
- Dn akam konuup gremedik, ille de gel!.. diye direnmi. Yoksul Mehmet Aa da, Ahmet
Bey'in arkasna taklm.
Yine yenilmi iilmi. Saatler ilerlemi. Yoksul Mehmet Aa gitmek iin izin isteyip ayaa
kalknca Zengin Ahmet Bey defa ellerini birbirine vurmu. Gelen kahyasna,
- Kahya, Mehmet Aa'ya gm lira ver! demi. Yoksul Mehmet Aa kapdan karken,
kahya avucuna deil, iki lira sktrm. Zavall Yoksul Mehmet Aa boynunu bkerek,
- Kahya hazretleri, demi, dn akam belki bir yanllk oldu, ben yanl duydum diyerek, bu
gece iyice kulam atm. Ahmet Bey'in lira ver dediini ok iyi duydum. Neden Beyin emrini
yerine getirmiyorsunuz? Sizin gibi gn grm bir kahyaya benim gibi bir yoksulun hakkn yemek
yakr m?

Kplere binen kahya,


- Hele u nankr zibidiye bak! Vay teres vay!.. Bulmu da bunuyor... diyerek Yoksul Mehmet
Aa'nn elindeki iki liray da alp, tekme tokat kap dar etmi.
Talihine ksen Yoksul Mehmet Aa da kulbesine gitmi.
Ertesi akam yine ayn ey olmu. Zengin Ahmet Bey, Yoksul Mehmet Aa'nn ergisine gelip,
onu iftara arm. Yoksul Mehmet Aa, kahyadan korkusundan gitmek istememi ama, Ahmet
Bey, o kadar rica etmi ki, bu iyi yrekli zenginin hatrn kramam. ftardan sonra Bey, yine el
rpp kahyasn arm. Bu sefer,
- Drt lira ver!.. demi.
Kahya yine eksik vermi. Yoksul Mehmet Aa'nn bir gm lirasn i etmi, Yoksul Mehmet
Aa, kahyaya:
- Aman Aa hazretleri... demi. Bu akam kulaklarm drt atm. Ahmet Bey drt gm
dediler.
Kahya yine verdii gm elinden alp onu sokaa atm.
Drdnc akam, yine Zengin Ahmet Bey, onu iftara arnca, bu sefer kahyay ikayet iin,
hemen Zengin Ahmet Bey'in arkasna taklm.
ftarda her zamanki gibi yenilmi iilmi. Yoksul Mehmet Aa artk gitmek iin msaade
isteyince, bu sefer Zengin Ahmet Bey el rpp kahyasn armam. Bir elini Yoksul Mehmet
Aa'nn omuzuna atarak, onu kimse olmayan bir odaya ekmi.
- Mehmet Aa, demi, seninle biraz babaa konualm.
- Buyrun efendim.
- Gryorsun ki Mehmet Aa, dnyalar kadar malm mlkm, saysz param var. Deil yz
sene, be yz sene yesem, isem, daha da be bin kiiyi yedirsem iirsem param pulum bitecek,
tkenecek gibi deil... Her ne ie elimi atsam baar kazanyorum. Topra tutsam altn oluyor.
Dorusu talihim bana ok gld. imdi senden bir dileim var.
- Buyrun efendim.
- Sen dini btn, yrei temiz bir adam olduundan bu ii yalnz sana verebilirim. Topkap
surlarnn dna k. Kabristann arkasnda bir kuyu vardr. O kuyu talih kuyusudur. O kuyunun
azndan ieriye defa, "Zengin Ahmet Bey'in talihi!.." diye bar. Karna benim talihim
kacak. Kendisine selamlarm syle. Bana verdii bunca zenginlikten tr kendisine teekkr
ederim. Ama artk biey istemiyorum. Bana hibiey vermesin. Bana vereceklerini fakir fukaraya
versin. Biraz da bakalar rahata kavusunlar. Al u altn da Mehmet Aa Haydi git, dediklerimi
yap!
Zengin Ahmet Bey'in verdii altn cebine indiren Yoksul Mehmet Aa,
- Bastne!... diyerek oradan kar. Doru Zengin Ahmet Bey'in tarif ettii talih kuyusuna
gider. ki eli azna boru yapp kuyudan ieri defa barr:
- Zengin Ahmet Bey'in talihi!.. Zengin Ahmet Bey'in talihi!.. Zengin...
Karsnda samur krkler iinde parmaklar yakut, zmrt tal altn, platin yzklerle dolu,
yakkl bir adam belirir,
- Buyur! der, Zengin Ahmet Bey'in talihiyim. Beni mi ardnz?
- Evet efendim. Beni Zengin Ahmet Bey yollad. Selamlar var. Diyor ki..
Zengin Ahmet Bey her ne dediyse, hepsini tekrarlam. Daha lafn tamamlamadan Zengin
Ahmet Bey'in talihi, elini kaldrp:
- Olmaaaz! diye barm. Katiyyen olmaz. Sen Zengin Ahmet Bey'e syle, o hi tasalanmasn,
hi zlmesin. Benim ona verdiklerim daha hibiey deil. Asl bundan sonra vereceim. Elindeki
her bir, bin olacak. Yan gelsin, oluu ocuu ile, yesin, gezsin tozsun, elensin...
Bunlar syledikten sonra, Zengin Ahmet Bey'in talihi gzden kaybolmu.
Yoksul Mehmet Aa arm. Kendikendine,
- Bu ne itir, diye sylenmi... Bu nasl itir byle? Benim gibi fakir fkara kuruu birarada
grmek iin gece gndz alr da yine iki yakas biraraya gelmez. te yandan dnya kadar
zengin biri, "Artk yeter, istemiyorum!" der, talihi, "Olmaaaz, ille de vereceim!" diye tutturur.
Byle dne dne Yoksul Mehmet Aa,
- Hazr burasn renmi, talih kuyusunun bana gelmiken bir de kendi talihimi araym!
Talihime yalvarp yakaraym, belki yzme gler... diye dnm. Bu sefer kuyunun azndan,
- Yoksul Mehmet Aa'nn talihi!.. diye defa bararak kendi talihini arr.
Kuyunun dibinden "Dm dm da dm, dm dm da dm dm... Vermem de vermem... Vermem de

vermem!" diye bir ses duyulur. Derken Yoksul Mehmet Aa'nn karsna elinde bir tambura ile bir
adam kar. Adam ama ne adam... ki kar boyu var, srtnda kocaman bir kambur. Bir aya da
topal, bir gz kr, bir kolu olak, biimsiz, suratsz, ters pis bir herif... Elinde tuttuu tamburay
hem alar, hem de Yoksul Mehmet Aa'nn etrafnda seke seke frfr dnmeye balar:
- Dm dm da dm... Vermem de vermem... Dm dm da dm dm... Ne o, beni mi istedin?
- Ben Yoksul Mehmet Aa'ym. Sen kimsin?
- Ben de senin kr talihinim. ardn geldik ite... Dm dm da dm... Vermem de vermem...
Yoksul Mehmet Aa, talihine yalvarmaya balar:
- Ey benim kr talihim! Ey benim topal talihim! Bak halimi gryorsun. Yam yetmi, iim
bitmi. Ak sakaldan yok sakala gidiyorum. Btn mrmce, gece demedim, gndz demedim, hi
durmadan altm. Ama neye yarar? Bign bile glmedim. ki yakam biraraya gelmedi. Ey benim
kamburunu sevdiim hem kr, hem kel, hem topal talihim! Yalvarrm sana... urada gnlk
mrm kald. Ne olur gl bana artk. Gl de dnyadaki u gnlk konukluumu olsun rahat
geireyim.
Yoksul Mehmet Aa'nn talihi,
- Ulan alak, der, eline bir altn geti diye mardn, yz buldun ha? yle mi? Dm dm da dm
dm... Dm dm da dm dm... Vermem de vermem... Ben sana o altn da vermezdim ama, sen
dua etki, o srada tamburamn telini tamir ediyordum. Yoksa o bir altn sen mrnde zor
grrdn... Anladn m mendebur?
Yoksul Mehmet Aa'nn talihi, etrafnda tambura alp,
- Vermem de vermem!... diye ark syleye syleye kaybolur.
Yoksul Mehmet Aga, biraz daha yalvarp, kr talihinin ta kalbini belki yumuatrm diye, onun
arkasndan kuyuya eilir... Cuuup! Kuann arasndaki altn da kuyuya der. Kuyunun dibinden
bir kahkaha sesi akseder:
- Dm dm da dm dm... Vermem de vermem.

PIRTLI MASAL
Bir varm bir yokmu. Memleketin birinde ok zengin olduu kadar da cimri bir kan koca
varm. Saray kadar geni bir evde, kendileri gibi cimri bir uaklarndan baka kimseleri yokmu.
Uak, su katlmam halis bir uak olduu iin, efendisi ve hamm ne buyurursa, onun doru
mu, yanl m olduunu dnmeden yaparm.
Gnlerden bign efendisi uana,
- Git pazardan bir tas bal al!.. demi.
Yzde yz halis, hilesiz uak yerlere kadar eilmi:
- Bastne efendim.
Hemen pazara komu. Zengin efendisini kazandrmak iin, yoksul balclara kazk atmann
yollarn aram. ekie ekie pazarlk etmi. Sonunda o gn hi sat yapamam ihtiyar bir
balcdan, grlmemi ucuzlukta bal alp kocaman tas doldurmu. htiyar balc, o gn eline bika
kuru geirebilmek iin, uaa bal, sermayesinden daha ucuza vermek zorunda kalm.
Uak, su katlmam, halis bir uak olduundan zengin efendisini kazandrp yoksul balcy
kazkladndan sevin iinde yolda giderken, st ba, yrtk zavall bir kadn,
- Elindeki tastan, ne olur bana bir tadmlk bal versene... ocuum hasta, hekimler bir kak bal
yemezse leceini sylediler... diye yalvarmaya balam,
Hilesiz, hurdasz uak, zavall yoksul kadnla,
- Prt, prt!... diye alay etmi, dilini karm.
Hasta yavrusunun acsyla yrei yanan zavall kadn yle demi:
- Btn efendiler, kendilerinden daha byk efendilerinin uaklardr. O tastaki baldan yiyen
btn uaklar, dilerim, senin gibi prtlasn...
Uak, kahkahalarla glerek yine,
- Prt, prt!... diye kadnla alay etmi.
Eve gelince uak, efendilerinden nce tadna bakmak iin tastan bir parmak bal alp yemi.
Sonra sofrada bekleyen efendisi ile hanmmn nne bal tasm koymu. Hanm sormu:

- Pahal almadn ya bal? Katksz uak cevap vermi:


- Hayr prt... Pahal prt, almadm prt... ok prt, ucuza prt, aldm prt...
Efendisi prtlayan uana am,
- Ne oldu sana? demi, neden byle prtlayp duruyorsun? Uak da, demi ki:
- Ben prt, baldan prt, aldktan prt, sonra prt, byle prt oldum prt...
Hanm, tastaki baldan bir parmak alm sonra,
- Nesi var prt, bu baln prt, pekala bal prt... demi. Efendi kzm,
- Ne oluyor size, prtlayp duruyorsunuz?... diye barm. O da baldan bir parmak alnca,
- Baln prt, nesi var prt, pekala prt, bal ite prt... demi. Efendi, hanm, uak her kelimenin
sonunda prtlamadan konuamaz olmular.
- Haydi prt, bunu prt, belediye prt, reisine prt, gtrelim prt...
Bal aldklar gibi belediye reisine gidip, prtlaya prtlaya balarna geleni anlatmlar. Belediye
Reisi,
- Allah Allah!... diye am, o da baldan bir parmak alm,
- Bu baln prt, nesi var prt, pekala prt, bal ite prt... demi.
Sonra hep birden,
- Haydi prt, bir kere de prt, kadya prt, gidelim prt... demiler.
Kadya gidip balarna geleni anlatmlar. Kad, lahavle ekmi, bir parmak da o azna alnca,
- Allah Allah prt, bu nasl prt, i prt?... Basbaya prt, bal ite prt... Bu bal prt, vali prt,
paaya prt, gtrelim prt... demi.
Vali Paa, karsnda prtlayp duran bir sr insan grnce arm. O da baldan bir parmak
alp denemi.
- Pekala prt, gzel, prt, bal prt...
gittike bym, eyhlislam, Kazasker, btn vezirler hepsi baldan birer parmak
azlarna alnca prtlamaya balamlar. Sonunda sadrazama gidip bavurmular:
- u baln prt, esrarn prt, znz prt... Sadrazam da baldan bir lokma alp o da prtlaynca,
efendilerin en by Padiaha gitmi:
- Aman prt, padiahmz prt, efendimiz prt, u baldan prt, ltfen prt, bir parmak prt, alnz
prt.
Padiah byk bir hayret iinde, insanlar prtlatan baldan bir parmak alm ve her kelimesinde
o da prtlamaya balam:
- Bu baln prt, nesi var, prt, pekala prt, bal ite prt... Baln esrarn zmek iin tahkikata
girimiler. Sonunda gide gide iin ucu, hilesiz hurdasz, halis uaa kadar gitmi. Su katlmam
uak, prtlayarak bandan geenleri anlatnca, araya araya beddua eden yoksul kadn
bulmular. Padiahn huzuruna getirmiler. Padiah:
- Ey prt, hatun prt, bizi prt, bu dertten prt, kurtar prt, sana prt, emir prt ediyorum prt!...
demi. Kadn da padiaha yle demi:
- Kendini efendi sanan, ezilene efendilik, ezene uaklk eden, balszlara bal vermeyip, bal
yalnz kendileri yiyen uaklarn uaklar prtlamadan laf edemesinler.
Bakmlar ki, ocuunu lmden kurtarmak iin hasta kadna bir parmak bal vermekten baka
are yok. Bunu iyice anlamlar. Anlamlar ama, acaba o bir tadmlk bal vermiler mi?
Hayr. yle demiler:
- Bal tutan prt, parman prt, yalar prt... brleri prt, avucunu prt, yalar prt... Azmzn prt,
tad prt, bozulmaktansa prt, byle prt, prtlayalm prt, daha iyi prt...
O gn bugn, insanlarn bir ksm prtlar durur. nanmazsanz nutuklar dinleyin. Her kelime
arasndaki ksrk, aksrk, tksrk, eski zamandaki prtlamann bugnk modern eklidir. Aslnda
o nutuklar yledir:
- Vatandalar prt, oyunuzu prt, bize prt, veriniz.
- Prrrt!...

SADRAZAM EEK
Bir varm, bir yokmu. Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde, bir zamanlar memleketin

birinde bir padiah varm. Btn padiahlar gibi memleketin birindeki bu padiahn da, kendi
zamanna gre, algc ve engilerden ifter ifter, beer onar odalklar, cariyeleri, uaklar,
dalkavuklar ve daha falan filanlar varm.
Memleketin birindeki bu padiah, her zaman ve her yerdeki padiahlar gibi, al trenlerinde
bulunmak, geit resimlerinde selam vermek, bakalarnn yazd nutuklar okumak, seyahat
etmek gibi ok nemli memleket ilerinden vakit bulabildii zamanlarda ava karm.
Av merakls padiah, yelden nem kapar cinsten olduundan, zel ormannda zel olarak
yetitirilmi, zel hayvanlar vurmak iin ava kmadan nce, mneccimbay arr,
- Bugn hava nasl olacak?.. diye sorarm. Mneccimba da her zaman bu soruyu yle
cevaplandrrm:
- Hametmeab efendimiz, sayenizde memleketimizin havas her zaman gnlk gneliktir.
Nasl irade ve farman buyurulursa, elbette hava da yle olur efendimiz.
Padiah, her padiah gibi ikilli olduundan , mneccimbasna gvenemez, bir de sadrazama
sorarm:
- Bugn hava nasl olacak?
Kulann kl bile aarm koca sadrazam, gbeine varan ak sakal, padiahn ayaklarna
deene kadar eilir,
- Saye-i ahanede gerek memleket iinde, gerek memleket dnda , gerek siyasi hava ve
gerek btn havalar maallah ok iyidirler... dermi.
Kukulu padiah birer kere de br vezirlerine havay sorar, onlar da,
- Ufuk pembe, hava berrak... Allah sizi bamzdan eksik etmesin siz daim ve kaim olduka
baka trlsnn olmasna imkan m var efendimiz?... derlermi.
Padiah da artk btn bu bilim ve devlet adamlarnn szlerine inanr, kendi irade ve kudretine
gvenir, av takmlarn has bendelerinin srtna ykler, nce polisi, jandarmas, arkada muhafz,
yanlarda koruyucular, fedaileri, ncleri, artlar, siviller, resmiler, kedisi de btn bunlarn
ortasnda, ala ala heyle gle elene, zel ormannda, zel olarak yetitirilmi, zel hayvanlarn
avlamaya gidermi.
Gel zaman, git zaman, yine gnlerden bign padiah, mneccimbasna,sadrazamna,
vezirlerine, eyhlislam ve reislkttab hazretlerine, kzlaraasna, bamabeyinciye, hepsine
teker teker ve rtbelerinin srasna gre o gnk havann durumunu sorduktan ve hepsinden de,
"- Efendimizin sayesinde bugn hava dnden gzel olacak!" cevabn aldktan sonra yola km.
Her ne kadar padiahn geecei yollarda bir ay nceden arama tarama yaplm, halktan her
kim varsa kovalanm, kklanmsa da, her naslsa bir aacn dibinde bir kyl eeiyle
beraber kalm.
Padiah, hayatnda hi kyl grmedii iin, yolu stnde bu yrtk prtk ullar iindeki
yalnayak yarat hibir canlya benzetememi:
- Sen kimsin? n misin, cin misin?.. diye sormu. Kyl de,
- Ne inim, ne cinim. Ben de senin gibi beni ademim... deyince padiah,
- Bu ne kstahlk? diye kkremi. Benim cinsimden byle kimseler olamaz. Tiz urun kellesini!
Cellatba, palasn kylnn padiah fermanna kar kldan ince boynuna indirirken padiah,
- Duuur! diye barm. Ey konumas az ok insana benzeyen acayip yaratk? Sana biey
soracam. Eer bilirsen cann balarm. Bugn hava nasl olacak?
Kyl de,
- Az vakit sonra rzgarlar esecek, frtna kopacak, yamur balayacak, her yeri seller
gtrecek!... demi. Bu szlere bsbtn ierleyen padiah,
- Bre hain! diye barm, sen bilmez misin ki ben irade eyledikte mmkn deil bu hava
bozmaz? Padiah avdayken nasl yamur yaarm? abuk balayn unu katr kuyruuna!
Kylnn eeini bir katrn kuyruuna, kyly de eein kuyruuna balamlar, yollarna
yrmler. Bir kurun atm gitmiler, hava birden kapanm, bulutlar kararm, imekler
akmaya, yldrmlar dmeye, gk grlemeye balam... Bir frtna, bir yamur ki, her yan yeller
fryor, seller spryor.
Cann zor kurtaran padiah, kendisini saraydan ieri dar atm. yle kzm ki, kendisine
yanl hava raporu veren mneccimbasn, sadrazam, vezirlerini, hepsini azletmi. Bir ksmnn
kellesini uurtmu. Sonra kendisine havann bozulacan syleyen kyly huzuruna artm.
Katr kuyruunda srklenmekten bitkin, titreyen kylye, sadrazamlk mhrn verip,
- Seni sadrazam yaptm... demi. Bir zaman kyl sadrazamlk yaptktan sonra, bign

padiahn akl bana gelmi, sadrazam kyly huzuruna tekrar arp,


- Sen yamur yaacan nerden bildin?.. diye sormu. Kyl de u karl vermi:
- Efendimiz, eeimin kulaklarna baknca kulunuz havann nasl olacan anlarm. Eer
yamur yaacaksa, daha nceden eeimin kulaklar sarkar, der. Ben de o gn yamur
yaacan anlarm.
Padiah o zaman kendi kendine,
- Ne gaflet... "diye sylenmi. Demek havay bilen kyl deil eekmi. u kadar sadrazam,
veziri vzeras bir eein bildiini bilmiyorlar. Ben de zavall eein hakkn yedim. Meer kyly
deil, eei sadrazam yapmalymm.
Hemen kyly azledip, yerine eei sadrazam yapm. Hava iyi olacaksa eek tatl tatl
anrrm. Yamurlu olacaksa kulaklar dermi. Frtna olacaksa kuyruunu sallarm.
Padiah, sava ilan edecei, sefere, seyahate kaca, ava gidecei zamanlar sadrazam
eein kulana, kuyruuna bakar, anrtsn dinlermi. Eein anrtsndan dar kmazm.

ASLAN PAYI
Bir varm bir yokmu... Evvel zaman iinde, kalbur saman iinde, orman kanunlarnn
yrrlkte olduu bir ormanda bir aslan varm. Bu aslan, ormandaki btn hayvanlar egemenlii
altna alm. Ormanda ne kadar hayvan varsa, karncadan file kadar hepsine vergi koymu. Kurt,
ku hep vergi verirlermi. Bu verginin ad da "aslan pay" imi. Ormann btn hayvanlar gn
doumundan gn batmna kadar urarlar, didinirler, alrlar, kuyruk altlar terler, yakaladklar
avlarn en gzel yerlerini ayrr, "aslan pay" diye vergi derlermi. Armudun iyisini ay yiyemez,
aslana verirmi. Kurt yakalad ceylann cierini aslana sunarm. Tilki bir tavuk geirse
penesine, tavuun en lezzetli olan gerisi ile derisini aslana vermek zorundaym.
Aslan, saraynda oturur, yer ier, maymunlardan dalkavuklarnn, danszlerinin, papaanlardan
bilginlerinin, kargalardan arkclarnn arasnda yan gelir; keyif srermi. Arada srada, hem bir i
yapm olmak, hem de ormandaki kullarn korkutmak iin yle bir boy gsterir, kuyruk sallar,
byn yalar, bir iki kkrer, bir iki brr, sonra yine saray keyfine dalarm.
Aslan, ormandaki hayvanlar gnnn birinde akllarn balarna toplarlar da, ayaklanrlar diye
byle bir tehlikeyi nlemek iin sarayna kpeklerden muhafzlar alm, vergi koyarak
hayvanlardan ald "aslan pay" kendine ok geldiinden artklarn da sarayn koruyan
kpeklerinin nne atarm.
Gel zaman git zaman, komu ormanlardan birinde ayaklanma olmu. Bu haberi gvercinler
kanatlarnda getirmiler. O zaman hayvanlar, aslann hakszln anlamlar, kafalarna dank
etmi. lkin blbller seslerini ykseltmiler:
- Bir kart aslana, ne diye "aslan pay" veriyoruz? Hak, adalet, hrriyet, msavat!.. diye
akmaya, ilemeye balamlar.
Blbllerin ah vah'larn duyan, byle ilerle grevli sokak kpekleri koup fino kpeklerine
durumu bildirmiler. Fino kpekleri de bykleri olan kurt kpeklerine, kurt kpekleri de balar
olan oban kpeklerine havlamlar. Gitgide orman hakimi aslana kadar haber gitmi,
Aslan kukulanm. i politika ile tatlya balamak iin bir yol bulmu. Buyruu altndaki
tasmal av kpeklerinden biri ile blbllere u haberi yollam:
- Ey blbl kullarm! Duyduuma gre, ormanmzdaki birlii, beraberlii, dayanmay yok
edecek bozguncu dnceler, yabanc ormanlardan bizim mutluluk iindeki ormanmza kadar
szmtr. Sizler de "Hrriyet" diye akmaya balamsnz. Ey gzel sesli blbl kullarm! Aklnz
banza devirin! Gl fidanlar stnde akyp, tp duracanz yerde, ne diye diller dkp
ormanmdaki hayvanlar kkrtmaya, ayaklandrmaya kalkyorsunuz? Hepiniz sarayma gelin!
Gzel sesleriniz, tatl arklarnzla beni elendirin! Sanat ite budur. Ben de size "aslan
pay"ndan verir, karnnz doyururum. Eer sarayma gelmek istemeyen hrriyetseverler varsa
onlar da gllere dil dksnler. Ben "rtl denek"ten onlarn da zarna bakarm. Bu dediklerimin
tersini yapmakta direnenler olursa, adalet yerini bulacak. Penem hepinizin yakanzdadr!
Bu haberden sonra blbllerin ou saraya komular. Aslan onlar altn kafeslere koymu,
"aslan pay"ndan onlara da vermeye balam. Onlar da altn kafeslerinde, efendilerinin gnln

elendirecek tatl diller dker, akrlarm.


Ormanda ses, soluk kesilmi. Btn bunlar olup dururken ormandaki blbllerden bika, "ster
altndan olsun, ister demirden, kafes kafestir!" diye tutturup,
- ile blblm, ile!... diye ileyip durmular. Kpekler yine kuyruk sallama srasna gre
haberi aslana iletmiler. Kzan aslan kkremi:
- Gnah benden gitti. Blbln ektii dili belasdr. Dut yemi blbl gibi sus pus olmayanlarn
dilleri kesilsin!
Yeni kan bu orman kanunundan sonra, nerede ileyen bir blbl yakalarlarsa, dillerini
kesmeye balamlar. Dilleri kesilen blbller ileyemediklerinden, ka gz ederek dertlerini
anlatmaya balamlar. Ka gz etmek de yasak edilmi. Dillerini kesmekle de blbllerle
baedilmeyeceini anlayan aslan, daha da direnenlerin balarn koparlmas iin yeni bir orman
kanunu karm.
Ormanda artk t yok. Yok ama, kpekler ne yapsn? Onlara i gerek. Onlar, krala grdkleri
ie gre pay alyorlar, ykseliyorlar. Balamlar orman frdolay dnmeye. Yok, yok... Ormanda
t yok. lle de bieyler olmal. Bozgunculuk, ykclk yapan blbl olup olmadn anlamak iin
kpekler ormana dalmlar, drt dnmeye balamlar. Bir av kpei ile bir fino kpei, arama
tarama sonunda bir gl dalna konmu bir blbl grmler. Blblck ne akyabiliyor, ne ka
gz edebiliyor. Derdinden gsne gl dikenleri batrr, kan gl stne damlarken, gznden inci
yalar akarm. Ama blbl kzdrp konuturmak, sonra da yaranmak iin aslana bildirmek
amacyla bir kurnazlk dnmler.
Fino,
- Blbl karde, demi, ne diye biz alp abalayp da aslana yedirelim? Bu ne eitsizlik? Ne
adaletsizlik?
Blbl, kpeklerin dalaveresini yutmam. Ama fino ile av kpei o kadar havlamlar,
ulumular ki, sonunda dayanamam, azndan salt bir tek sz km:
- Doru!...
- Ne, dogru mu?
Taban kaldrmlar, koup aslana raporu vermiler. Aslan,
- Yakalayn! demi, kim yakalarsa onu saray koruyucularma ba yapacam.
ki kpek koup blble gelmiler. Av kpei,
- Blbl karde, diye havlam, ormandaki hayvan kardelerimizi uyarmak iin gece gndz dil
dkyorsun. ok yorgunsun, belli, Sen birazck urada uyu da dinlen, biz senin banda bekleriz.
Kimse tyne dokunamaz.
Zavall blbl, bu laflara inanm. Gnlerden beri de uykusuzmu. Av kpeinin kkrtcl
etkisini gstermi. Onlara inanm. Gzlerini yummu, yumar yummaz da orackta uyuyakalm.
Fino kpei artk durur mu? Blbln kanadndan hart diye kapm. aran blbl tongaya
bastn anlam ama, ka para eder, i iten gemi, bir kere kanad kaptrm.
Fino, aznda blbl, balam komaya. Av kpeinden nce saraya varp aslann verecei
armaan kazanmak iin komu da komu. Kskanlktan kuduran ava kpei durur mu?
Hemen finoyo yetimi. Finonun azndan blbl almak iin bir dzen kurmu.
- Fino karde, demi, biraz yavala da ikimiz birden aslan efendimize bu mjdeyi vermek iin
havlayalm.
Fino yavalar yavalamaz, av kpei, finonun kuyruuna penesini geirmi. Blbln kanad
finonun azna, finonun kuyruu da av kpeinin penesinde.
- Kpek kardeler, demi, beni yakaladnz. Bu hizmetinize karlk efendimiz sizlere kimbilir
neler verecek, neler balayacak! Buna karlk, gelin hep beraber efendimizin mrne dua
edelim, aslan efendimizi alklayalm...
Kpekler ikillenmiler ama, efendilerini alklamad, mutluluuna dua etmedi diye birbirlerine
haber verirler diye, ikisi de birbirlerinin korkusundan blbln dediini yapmak zorunda kalmlar,
Av kpei alk tutmak iin penesiyle rpnrken fino onun penesinden kurtulmu. Bu sefer
fino dua edeyim diye azn anca blbl pr diye umu, bir gl dalna konmu. Oradan, btn
hayatnda ilk defa okkal bir kfr savurmu:
- Bundan sonra kpeklerin szne inanann... Avn karan fino da yle havlam:
- Bundan sonra kpeklerin szne inanann... dua edenin...
Av kpei de sunturluyu savurmu:
- Bundan sonra armaan almadan efendisini alklayann...

BR ZAMANLAR
Bir zamanlar memleketin birinde bir Bakan vard. Bir zamanlar memleketin birindeki bu
Bakan'n zellii, memleketi muhbirlerle doldurmu olmasyd. Memleketteki nfusun her
kiisinden birisi profesyonel muhbirdi. Geri kalan nfusun yarsndan ou da amatr muhbirdi.
Profesyonel ve amatr muhbirlerden baka gnll muhbirler de vard. Profesyonel, amatr,
gnll muhbir olmayanlardan ounun da hobisi muhbirlikti. Bakan, bu denli ok muhbiri de
yeterli bulmadndan d lkelerden de uzman ve danman muhbirler getirmiti. Bu denli ok
olunca, muhbirler, muhbir olmayanlar ihbar etmekle yetinmiyorlar, grevlerini yapmak, aldklar
paray hak etmek ve alm olduklarndan bo durmadklar iin, boyuna birbirlerini ihbar etmekle
de grevseverliklerini gideremiyorlar, bo zamanlarn deerlendirmek iin, kendikendilerini bile
ihbar ediyorlard. Yaranmak iin kendi kuyruunu yakalamaya alan kedi yavrular gibi, biok
muhbirler, her adm atta geriye dnp, kendi ayak izlerine kukuyla bakyorlard. Kendi ayak
izlerinden kendilerini izleyip kovalayanlar oktu. Geceleri karanlkta, kendi ceketinin eteini
yakalayan, kendi pantolonunun paasn kapan muhbirler bile vard. Geceleri uyurlarken kendi
kardklar horultunun yada arka sesin grltsyle uyanp yataklarndan frlayarak, tfek yada
top patlyor diye ihbarda bulunanlar ok oluyordu. Yakalamak iin kendi glgelerinin arkasndan
koarlarken kafalarn duvarlara arpan muhbirlere bile baar dl verildiinden, kendi
glgelerini kovalayanlar gittike artyordu. Aynalarda, durgun sularda, parlak yzeylerde yansyan
kendilerini ihbar edenler de vard.
O lkede muhbir olmayan hemen hemen hi kimse kalmamt. Hemen hemen kalmam
saylan o azck kimseler, bunca profesyonel, bunca amatr muhbirlere, hobileri muhbirlik
olanlara, yerli, yabanc uzman ve danman muhbirlere karn, yine de Bakan'a
bakaldryorlard. Topla, tfekle deil elbet... Gsterileriyle, toplantlarla da deil elbet... yleyse
nasl m? Saylar ok azalm muhbir olmayan o azck insanlar, sevmedikleri Bakan'n
aptallklar stne durmadan alayl, glnl fkralar uydurarak, Bakan'a kar geliyorlar,
bakaldryorlard. Bu fkralar toplumda yle tutulmutu ki, durmadan retilerek oaltlyor,
azdan aza btn lkede syleniyordu. Yalnz lke iinde kalmyor, btn dnyaya da
yaylyordu. Bu muhbirler bile kendilerini tutamayp, Bakan dmanlarnn uydurduklar bu
fkralar birbirlerine anlatmadan edemiyorlard.
Halktan kimisi, Bakan'n aptalln anlatan yeni fkra uydurulduka, Bakan'n ulusa kaa mal
olduunu hesap ediyordu. Bakan'n o zamana dein ald aylklarn, yllklarn, yolluklarn,
deneklerin toplamn, onun iin karlan fkralarn saysna blnce, Bakan'n maliyet fiyat
ortaya kyordu. Bakan'n maliyet fiyatn ucuza getirmek iin halk durmadan yeni fkralar
uyduruyordu. Her fkra, u kadar milyon liraya gelmi oluyordu. Durum byleyken, halk yine de bu
Bakan'dan memnundu. Hi olmazsa, halk gldrecek fkralarn uydurulmas gibi bir ie
yaryordu. Daha ncekilerin byle bir yarar bile olmamt.
Bir zaman sonra Bakan'n aptalln anlatan alayl fkralar o denli oalmt ki, barp
armalarn, yazp izmelerin, toplanp yrmelerin, gizli rgtlerin, iddetli muhalefetlerin, silahl
ayaklanmalarn yapamad ii bu fkralar yapmaya balamt. Gldrc, alayl fkralar, gze
grnmeyen mikroplarn, iine girdikleri bedeni kemirip rtmesi gibi, yalnz Bakan' deil,
Bakanlk makamn da iinden rtyordu.
Bu durum karsnda elbet muhbirler grevlerini yapmadan duramazlard. Alayl fkralarn daha
nceden ihbar edilmeyilerinin nedeni, alayl fkradaki aptallklarn Bakan' anlattn sylemenin
glyd. Bu fkralarda anlatlan aptallklarn Bakan'n davranlar olduu, bu alayl fkralarn
Bakan' anlatt, nasl sylenebilirdi? Ama fkralar ylesine yaylm, gndengne yle reyip
oalmt ki, bir yolunu bulup Bakan'a da bu fkralar anlatmaktan baka umar kalmamt.
Fkralarda, Bakan'la alay edildii o denli akt ki, elbet Bakan, bu fkralarda kendisiyle alay
edildiini anlar, kzar, bu fkralar uyduranlarn ar cezalara arptrlmalarn isterdi. Bu tr
fkralar anlatmak da yasaklanrd.
Muhbirler piramidinin tabanndaki aylklar en az olan muhbirler, halk arasndan topladklar bu
fkralar, stleri olan muhbirlere sunmulard. Onlar da daha st basamakta olan muhbirlere

bildirmilerdi. te byle, sz konusu olan fkralar Muhbirba'nda toplanmt. Muhbirba, uygun


bir zamann kollayp, bir gece sarayda, ileri gelenlerle syleip glrlerken, bu fkralardan birini
anlatmt. Muhbirba fkray anlatnca, Bakan yle bir kahkaha savurdu ki, demek glnmesi
gerekir diyerek, brleri de kahkahalar bastlar. Bu ne hogrl Bakan'd ki, kendisiyle alay
edilmesine bile glyordu. Bakan,
- Bunun gibi alayl baka fkralar da var m? diye sordu. Muhbirba,
- Var efendimiz... deyip arka arkaya fkralar anlatt. Gle gle Bakan'n gznden ya geldi.
Neredeyse glmekten katlacakt. Muhbirba'na,
- Dorusu, dedi, bu anlattklarn ok glnl fkralar. Benim bayardmcmn aptallklarn ne
de iyi belirtiyor. Adamn kulana giderse ayp olur. Aptal maptal ama, ne de olsa benim
yardmcmdr, duymasn istemem.
Bakan byle syledi ama, yine de bu fkralarn sksk kendisine anlatlmasn istiyor,
Bayardmcsnn aptallklarna katla katla glyordu.
Muhbirba, kimin kard bilinmeyen bu ykc fkralarn btn Bakanlk makamn, bu arada
kendi yerini de rtp ykacan dnerek, bunlar Bayardmcya anlatmay dnd.
Bayardmc, elbet kendisiyle alay edildiini anlar, bu tr fkralarn uydurulmasn yasaklard.
Uygun bir zamann kollayp Bayardmcnn konanda o fkralardan birini anlatt. Bayardmc,
yle gld ki, orda bulunanlar da kahkahalar bastlar.
- Bunun gibi daha baka fkralar da var m? diye sordu. Muhbirba,
- oktur efendim... deyip br fkralar da anlatt. Gle gle Bayardmcnn gzlerinden yalar
boand.
Bayardmc,
- Gerekten, ok glnl fkralar, dedi, stelik bizim Babakan'n aptallklarn da ok iyi ortaya
koyuyor. Gelgelelim, adamn kulana giderse ayp olur. Aptal maptal, ne de olsa bizim
Babakanmzdr. Kendisiyle alay edildiini duymasn istemem.
Muhbirba ille de grevini yapmak istediinden bir uygun zamann bulup, baka arllarn da
bulunduu bir gece, o fkralar Babakan hazretlerinin konanda anlatt. Babakan hazretleri
kasklarn tuta tuta gldkten sonra,
- ok, ok gzel alayl fkralar bunlar, dedi, bizim ileri Bakan'nn aptallklarn da ne iyi
anlatyor. Ne var ki, adamn kulana giderse ayp olur. Aptaldr, maptaldr ama, ne de olsa ayn
yerde grev yapyoruz, duymasn istemem.
Muhbirba, yine de punduna getirip o fkralar ileri Bakan'na anlatt. ileri Bakan,
kahkahalarla glerek, fkralarn Maliye Bakan'nn aptallklarn aa vurduunu syledi. Son
olarak fkralar anlatt bir Bakan, neredeyse glmekten atlayacakt:
- Aman ne gzel alay etmiler bizim genel mdrle, dedi, ama adamn kulana giderse ayp
olur, duymasn istemem...
Genel mdr, Muhbirba'ndan dinledii aptallk fkralarna yle gld ki, neredeyse
baylacakt:
- Ay, aman ne ho fkra bunlar, dedi, hem de bizim falanca dairemizin mdrnn aptallklarn
ortaya koyuyor. Ne olursa olsun, yine de duymasn istemem. Adamn kulana giderse ayp olur.
Muhbirba, fkralar falanca dairenin mdrne anlatt. Falanca dairenin mdr de
kahkahalarla glerek, yardmcsnn aptallklaryla alay eden bu fkralar, onun duymasn
istemediini syledi:
- Ne de olsa bizim yardmcmzdr, kulana gitmesini istemem... Muhbirba'ndan fkralar
dinleyen falanca dairenin mdr yardmcs ise, bu fkralarn ube mdr iin karldn
syleyip,
- Evet, aptaln tekidir ama, ne de olsa ubemizin mdrdr, duymasn istemem... dedi.
ube mdr ise, Muhbirba'ndan duyduu fkralar, ksm efinin aptallklaryla alay iin
uydurulduunu sylyordu. Ksm efi, fikralar dinledii Muhbirba'na kahkahalarla glerek,
bunlarn olsa olsa ancak dairede alan, baremin en alt basamandaki bir memur iin
uydurulmu olabileceini syledi.
Muhbirba'nn btn istedii, fkray anlattklarndan birinin olsun, bunlarn kendisi iin
uydurulduunu sanp kzmasyd. nk herhangi biri kzarsa, Bakan bata olmak zere
Babakan ve Bakanlar ve onlardan sonraki ileri gelenler bu aptallk fkralarna hedef olmaktan
kurtulacaklard.
Muhbirba sylenilen dairedeki baremin en alt basamandaki dargelirli memura aptallk

fkralarn anlatt.
Memur glmedi. Bu fkralar dinleyip de glmeyen ilk insan oydu. Glmek yle dursun,
Muhbirba arka arkaya fkralar anlattka rengi utu, sarard. Sana soluna bakt, kimse yok...
Arkasna baknd kimse yok... Muhbirba'na titreyen bir sesle:
- nann bu fkralar ilk sizden duyuyorum... dedi.
Muhbirba, geni bir soluk ald. Bu alayl fkralarn kimin iin uydurulduu anlalmam ama,
hi olmazsa en sonunda fkralar uyduran suluyu yakalamt.

LA FONTAINE'N YAZAMADII MASAL


Hayvanlar, kendi aralarnda, en zeki hayvan yarmas dzenlemilerdi. Her hayvan, kendini
hayvanlarn en zekisi sandndan, bu yarmay kazanacan sanyordu. Ama hepsi de
yarmann birinciliine iki gl aday olduunu bilmekteydi; bu adaylardan biri tilki, biri de
sansard. Kurnazlkta, zekada, bu ikisine stn baka hibir hayvan yoktu. Bu yarmay ya biri,
ya br kazanacakt.
En zeki hayvan yarmasnn yaplaca gn yaklatka, yarma birinciliine iki gl aday
olan sansarla tilki arasnda korkun bir rekabet balamt. Bu iki zeki hayvan birbirlerine dman
olmulard. Sansar tilkinin, tilki de sansarn kazanmamas iin, elinden geleni yapyordu.
Sansar,
- Tek tilki kazanmasn da, zarar yok, ben de kazanmamaya razym... diyordu.
Tilki de,
- Tek sansar kazanmasn da, kim kazanrsa kazansn... diyordu.
Durum bu denli dmanla varnca, sansarla tilki, en zeki hayvan yarmasnn birincilii iin
baka bir aday aramaya baladlar. yle bir hayvan bulmalydlar ki, zeka konusunda kendileriyle
yara kamasn, onlara bir zarar olmasn, yani hayvanlarn en aptal olsun. Araya araya
buldular bu hayvan: kz...
Bir sabah sansar, yemyeil bir ayrlkta otlamakta olan kzn yanna gidip,
- Merhaba kz karde, diye sze baladktan sonra, kzn zekasn vmeye balad.
kz byk bir alakgnlllkle glmseyerek,
- Benimle alay m ediyorsun sansar karde? dedi.
Sansar,
- Ne diye alay edecekmiim, dedi, hayvanlarn en zekisiyle alay etmek haddime mi kalm...
Sansar, kz hayvanlarn en zekisi olduuna inandrmak iin diller dkt. Bununla da
yetinmeyip br hayvanlar da, kzn en zeki hayvan olduuna inandrmaya alt. Sansardan
sonra ayrda otlayan kzn yanna tilki gitti. Kendisine bn bn bakan kze,
- Ah kz karde, dedi, gzlerinden zeka kvlcmlar kyor. kz,
- Ben her ne kadar kzsem de sandn kadar da kz deilim, kendimi bilirim, dedi.
Tilki,
- nan olsun kz karde, dedi, senin o zeka kvlcmlar akan prl prl gzlerine bakarken,
ipnotize olup kendimden geiyorum. En zeki hayvan yarmasnn rakipsiz tek aday sensin.
Tilki, kzn zekasn tantmak iin, can dman sansardan daha byk bir reklam
kampanyasna giriti.
Hayvanlar, kzn zeki olmadn, yarmay kesinlikle kazanamayacan elbet biliyorlard.
Ama sansarla tilkinin, kendilerinden baskn kp en zeki hayvan seilmemesi iin, kzn zeki
olduu yalanna inanmadklar halde inanm grndler. Birbirlerine kzn ne byk zekas
olduunu ballandra ballandra anlatmaya baladlar.
- Aman zrafa karde, bizim kz yok mu, ben onun kadar zeki hayvan grmedim...
- Hi bilmez olur muyum, devekuu karde, kz benden bile zekidir. Sen ne dersin leylek
karde?
- En zeki hayvan yarmasnda ben oyumu, gzm krpmadan kze vereceim. Dalar,
talar, ormanlar, ller, kayalar, dereler, hayvanlarn kz vgleriyle yanklanyordu:
- Hayvanlarn en zekisi kzdr!
- kzden daha zeki hayvan yoktuuuur!

- Bizim en zekimiz kz!


Btn hayvanlarn bu youn propagandas karsnda kz de yava yava, gerekten
hayvanlarn en zekisi olduuna inanmaya balamt. Kendi kendine yle diyordu:
- akal, sansar, tilki, btn hayvanlar sylyor, hayvanlarn en zekisi benmiim. Hepsi de
aldanmyor ya, yleyse dedikleri doru...
Yarma gn geldi. Btn hayvanlar, kzn hayvanlarn en zekisi olduunda anlatlar.
Bylece kzn hayvanlar toplumundaki yeri, ii, grevi, dzeyi, ykselmi oldu. kz artk kasla
kasla yryor, iine iine bryor, yayla yayla kuyruk altndan mays brakyordu.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlar arasnda, iftesi en pek hayvan yarmas yaplacakt. Hi
kukusuz, iftesi en pek hayvan, ya at yada katrd.
Eek de,
- Benim de iftem gldr! diye araya giriyorduysa da, katrla atn iftesi yannda eein
iftesinin ad bile gemezdi.
Katr atn, at da katrn iftesi en gl hayvan diye seileceinden korkuyordu. Bu iki hayvan
arasnda tarih boyunca sren kanl bir ifte atma rekabeti vard. Bu iki can dman, yarma
gn yaklatka birbirlerine atp tutmaya baladlar. At yle diyordu:
- Hh, katrn iftesi de ifte mi sanki... kz bile ondan daha sert ifte atar. Babas eek olan
bir hayvann iftesinden ne kar..
Katr da yle demekteydi:
- Atn iftesiyle sinek bile ezilmez. kzn iftesi bile atnkinden daha gldr.
At derede su imekte olan kzn yanna gidip ona yle dedi:
- Ey sayn kz, sen dnyann yalnz en zeki deil,hem de iftesi en gl hayvansn!
Art sol ayayla bastg taze fkdan fos diye bir ses karan kz,
- Aman at karde, dedi, sen varken benim iftemin laf m olur.
At steledi:
- Yoo, sayn kz, sen bir ifteyle katr devirirsin. Bouna alakgnlllk gsterme.
At gitti, arkasndan katr, kzn yanna geldi,
- Dnyann iftesi en gl hayvan sayn kze sayglarm sunarm, dedi.
kz, bu szlere nce inanmak istemedi, ama katr,
- Benim ifte de, atn iftesi de seninkinin yannda hi kalr.. deyince,
- Ben onlardan daha iyi bilecek deilim ya... diyerek,
iftesinin pekliine inanmaya balad.
Her hayvan kendini iftesi en gl hayvan sanyordu. Horoz bile, mahmuzuyla ifte
atabileceini sanmaktayd. te bu yzden btn hayvanlar, iftesi zayf bir hayvann iftesi en
pek hayvan olarak seilmesini istemekteydi.
Yarma gn geldi. Btn hayvanlar, kzn iftesi en gl olduunda birlik gsterdiler..
Bylece en zeki hayvan olan kzn iftesi en gl hayvan olarak da hayvanlar toplumundaki
yeri, ii, grevi, dzeyi daha da ykseldi.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlar arasnda hzl koma yar yaplacakt. Her hayvan, hatta
kaplumbaa bile, kendisini en hzl koan hayvan sanmaktayd. Ama yine her hayvan iinden, en
hzl koan hayvann ya tavan yada taz olduunu biliyordu. Hepsinin iinde de, her zaman, her
yerde olduu gibi, en glye, en baarlya dmanlk, kskanlk, ekemezlik duygular vard.
Onun iin, en hzl kotuklarn bildikleri halde, tavanla taznn yarmay kazanmasn
istemiyorlard.
Hzl komada en amansz rakip olan tavanla taz, yarma gn yaklatka birbirlerine can
dman olmulard. Taz,
- Ben birinci olmayacaksam, kz olsun daha iyi... diyordu.
Tavan da ayn dncede olduundan kze gidip,
- Sen yalnz en zekimiz, en iftesi glmz deil, hem de bizim en hzl koanmzsn sayn
kz, dedi. kz, tavana,
- Taz da senin gibi dnyor... dedi.
Yarma gn gelip att. Btn hayvanlar komaya baladlar. Hzl koabilenler, rakipleri
birinci olmasn diye birbirlerini elmelediklerinden, nleyip engellediklerinden dp
devriliyorlard. Hepsi de, ilerinde en yava koan kzn birinci gelmesini istiyorlard, ona yol
veriyorlard. Bunun sonunda kz birinci oldu.
En zeki, en iftesi pek, en hzl koan hayvan seildiinden, kzn hayvanlar toplumundaki

yeri, dzeyi, ii, grevi daha da ykselmiti. kzn burnu bymt, yanna varlmyordu artk.
Gel zaman, git zaman... En yakkl hayvan seimi yaplacakt. Btn hayvanlar kendilerini en
yakkl sanmaktayd. Ama hepsi de en gzel hayvann da keisiyle geyik olduunu da
biliyorlar, bu iki gzel hayvan kskanyorlard. Tek onlar birinci seilmesin de, isterse kz en
yakkl, en gzel hayvan seilsin...
Geyikle, da keisine gelince, bu iki rakip birbirlerinin aleyhine propagandaya girmilerdi. kisi
de birbirlerinin ok irkin olduunu yayp duruyordu. Da keisi geyik, geyik de da keisi iin,
- kz bile ondan yakkldr... diyordu.
br hayvanlar da, yalan olduunu bildikleri halde kzn en yakkllar olduuna inanm
grnmeye balamlard. Seim gn geldi. Btn hayvanlar oylarn kze verdiler. Bylece
kz en yakkl, en gzel hayvan seildi. Bu seimden hayvanlarn en gzeli, en yakkls olan
geyikle da keisi bile memnundu.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlar arasnda en yrtc olan seilecekti. ki aday vard, biri kurt,
biri de ku... Ku deyince sere kuu deil, kartal. Kurtla kartaldan daha yrtc hayvan yoktu. Ama
yine.de btn hayvanlar, bu gerei bildikleri halde, kendilerinin en yrtc olduunu sanyorlard.
Kartal, yatp gevi getirmekte olan kzn yanna gitti:
- Sayn kz, dedi, aklsz kurt, kendisini senden daha yrtc sanyor. kz,
- Ben hi yrtc deilimdir, dedi, nk ot yerim.
- Yooo, hi alakgnlllk gstermeyin bouna... Siz kurda gre ok daha yrtcsnz.
Az sonra da yanna gelen kurt, kze,
- Dnyann en yrtc hayvann selamlarm... dedi.
kz,
- Yanlyorsun kurt karde, dedi, evet ben en zeki hayvanm. Evet, en iftesi pek hayvan benim.
Evet, en hzl koan hayvan benim. En yakkl hayvan da benim. Ama en yrtc deilim. Sen
benden ok daha yrtcsn.
- Hayr, hayr... stersen sen benden stn olabilirsin yrtclkta...
Seim gn gelip att. kz, hayvanlarn oybirliiyle en yrtc hayvan seildi. Bu birincilikten
sonra, hayvanlar toplumundaki yeri, ii, dzeyi daha da ykseldi.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlarn en dnr olan seilecekti. Elbette bu yarmada en
gl iki aday kazla hindiydi. Her zaman olduu gibi, bu iki gl aday birbirlerine dnce, yine
kz en dnr hayvan seildi.
Gel zaman, git zaman... En koruyucu hayvan seimi yaplacakt. Elbette hak, oban kpeiyle
kurt kpeinden birinindi. Ama en koruyucu hayvan seiminde oban kpeiyle kurt kpei bile
oylarn kze vermilerdi. kzn,
- Ben kendimi bile koruyamam... demesi, seilmesini nlemedi. Ama seimden sonra, kz de
kendisinin en koruyucu hayvan olduuna inanp brerek, kpek taklidi yapp havlamaya alt.
Gel zaman, git zaman... En byk hayvan seimi yaplacakt. Ya fil, ya deve kazanacakt
yarmay. Ama karnca bile kendini hayvanlarn en by sandndan, fille deveyi byklkte
ekemiyor, baka bir hayvann birinci olmasn istiyordu. Fille deveye gelince, onlar da birbirlerine
dmlerdi. Seim yapld. ok demokratik bir seim olmutu. kz, seimi kazanm,
hayvanlarn en by seilmiti.
Artk bbrlenmesinden, kzn yanna varlamyordu.
Gel zaman, git zaman... En stl hayvan yarmas yaplacakt. Yarmay, ya inein ya
mandann kazanaca biliniyordu Ama gelgelelim, memeleri olmayan, btn yaamnda bir damla
st bile grmemi olan tavuklar bile, kendilerini en stl hayvan sanyorlar, bu yzden de
mandayla inei kskanyorlard. Aralarndaki rekabet yznden birbirlerine dm olan mandayla
inekse, tek rakibi birinci olmasn diye, kzn en stl hayvan olduunu sylyorlard. Manda,
kzn yanna gidip, ona en stl hayvan olduunu syleyince, kz,
- Siz beni kzkardeim inekle kartrdnz galiba, dedi, ben hi st vermedim imdiye dek...
Memelerim de yok. Manda,
- Maallah siz o kadar stl bir hayvansnz ki, dedi, st vermek iin memeye bile ihtiya yok.
Arkadan inek, kzn yanna geldi. Aabeyine en stl hayvan olduunu syledi. kz,
- Yahu, memem bile yok ki, st vereyim... dedi. kz byle sylerken, biyandan da iiyordu.
Bunu gren inek,
- te, ite bak ne gzel de st veriyorsun! diye bard. kz,
- Ne st yahu, iiyorum... dedi. nek de ona,

- Demek sen imdiye dek hep st iiyormusun da haberin bile yokmu... dedi.
Btn hayvanlar, bata en stl hayvan olan mandayla inek, kzn en stl hayvan olduunu
yaymaya baladlar. Da-ta onlarn yaydklar reklamla inledi.
- En yal st, kz st!
- Stlerin en temizi kzn stdr.
- kz yle stldr ki, st ier!
Bu youn reklamlarla artk kz de sidiinin st olduuna, sanr renkli st iediine inanmt.
Seim zaman geldi. Btn hayvanlar, en bata da inekle manda, oylarn kze verdiler.
Bylece kz, en stl hayvan seildi.
Gel zaman, git zaman... Hayvanlara yeni bir bakan seilecekti. Oldum bittim hayvanlarn
bakan elbet asland. Yine bir aslann bakan seileceine hi kuku yoktu. Ama ne var ki,
kaplan da bakanla adayln koymutu. Kaplan,
- Ya o, ya ben!... diyordu.
Kaplan byle diyordu ama, aslann yine bakan seileceinden korkuyordu. Bunun zerine "Ya
o, ya ben!" diyen kaplan,
- Ne o, ne ben! demeye balad.
Aslan da, kaplann bakanla adaylndan sonra bakan olmaktan umutszlua kaplmaya
balamt. Ya kaplan bakan seerlerse... Tek kaplan seilmesin diye, aslan da,
- Ne o, ne ben! demeye balad.
Btn hayvanlar, hak etmediklerini, layk olmadklarn bile bile hayvanlarn bakan olmak
istiyorlard. Her baarl, her gl kskanldndan, onlar da aslanla kaplan ekemiyor,
kskanyorlard. te byle byle hayvanlarn bakanlna kz aday gsterildi. nk hayvanlar,
inanmadan kz en zekileri semiler, ama sonra sonra inanmaya balamlard. kz, yalan
olduunu bile bile, en stl hayvan, en gzel hayvan semiler, sonradan bu seim resmileince
kendi yalanlarna inanmaya balamlard. E byle olunca, en zeki, en iftesi pek, en hzl koan,
en yakkl, en yrtc, en dnr, en iyi koruyan, en byk, en ok st veren hayvan olan kz,
neden hayvanlarn bakan olmasnd? Bu denli ok stnlk ne aslanda vard, ne de kaplanda...
Kald ki, rakibi kaplan seilmesin diye, tarih boyunca hayvanlarn bakan olan aslan bile, kzn
bakanla kendisinden daha layk olduunu sylyordu. Yeni bakan aday kaplansa,
- Bakanlk kzn hakkdr! diyor da baka biey demiyordu.
br hayvanlara gelince, nasl olsa kendileri bakan olamayacaklarna gre, onlara en az
zarar olan, hi de rakip saymadklar kzn bakan olmasn istiyorlard. te bylece seim
zaman gelince, btn hayvanlarn oybirliiyle kz bakan seildi. Bakan kz, kendini
gerekten bakan sanarak bakan gibi davranmaya balaynca, hayvanlar da bu davran
karsnda onu gerekten bakan sanmaya baladlar.
Hayvanlarn tarihini yazan gergedan, an yazd tarih kitabna bu olay yle yazd:
"Atla katr tepiir, olan eee olur. yle zaman gelir, gller birbirine girer, arada kz bile
bakan olur."

FARELER BRBRN YER


Bir zamanlar... Memleketin birinde...
Hayr, masal deil bu... En dorusu, yeriyle, zamanyla anlatalm.
Zaman: Milattan sonra...
Yer: Bu yeryznde bir yer...
te yeri belli, zaman belirli...
Gelelim olaya. Sylenilen zamanda, ad geen yerde, bir byk ambar varm. Bu ambar,
tklm tklm yiyecek, yakacak, yunacak, giyecekle doluymu. Herey dzenlice ayrlmm.
Pirin, nohut, fasulye, bakla gibi kuru zerzavat biyanda, buday, arpa, avdar, yulaf gibi tahl
biyanda...
Sabunlar, yalar ayr yerde; giysiler, ayakkablar ayr yerde... Sylenilen yerdeki, ad geen
zamandaki, sz geen byk ambar, ok ibilir birisi ynetirmi. Bu ibilir, becerikli ynetmen
gnn birinde ne yapacan arm. nk o ambar fareler sarm. Yiyecekler gndengne

eksiliyor, peynirler, peksimetler kemiriliyormu.


Becerikli ynetmen elbet elleri brnde oturmuyor, bo durmuyormu. Canla bala farelere
kar savayormu. Ama ne yapsa savata baar kazanamyormu. Kemirilen sabunlar, peynir
tekerleri gndengne eksiliyormu. Giysiler didik didik, para paraym. Un uvallarnn ii fare
yuvalar...
Ambarda farelerden hi mi hi aman yok... Kavurmalar, tahllar yedike semirip iiyorlar,
itike azp dolayorlar, reyip artyorlar... Ambar farelerle dolmu. O koskoca ambar fareler
ordusu igal etmi. Artk baa klr gibi deilmi. Yalnz yiyecekleri yemek, elbiseleri kemirmek,
peyniri, sucuu dilemekle kalmyor; ayakkablar, derileri, tahtalar bile kemire kemire dilerini,
trnaklarn biliyorlarm.
Fareler bol bol beslene beslene kedi kadar irilemiler, gitgide semirip kpek kadar olmular.
Hi dur durak yok, ambarn iinde koup oynayp, atlayp srayp duruyorlarm. stelik ambarn
en gneli, en gzel, en grntl yerlerini de onlar kapmlar.
Becerikli ynetmen, farelere kar amansz savan srdryormu. Ambarn her yerine, her
ky bucana en etkili fare zehiri koymu; hi ie yaramam. e yaramadktan baka, insanlarn
keyif verici zehirlere almalar gibi, ambardaki fareler de, ambar ynetmeninin lsnler diye
oraya buraya yerletirdii zehirlere ylesine almlar ki gndengne daha ok zehir istemeye
balamlar. Zehirleri hergn biraz daha arttrlarak verilmezse, ambar ykacak gibi
tepiniyorlarm.
Ambar ynetmeni, en avc kedileri toplayp gece ambara brakm. Ama ertesi sabah ambarda,
zavall kedilerin tyleriyle bir iki para kemiini bulabilmiler. Farelerle kediler baedemiyorlar, en
etkili zehirler bile onlar ldrmyormu.
Ambarn becerikli ynetmeni byk kapanlar kurmaya balam. Kapana yakalanan fare
oluyormu. Ama gecede be fare kapana tutulsa, gnde en az yirmi otuz fare ryormu.
Sonunda ynetmen dne tana kendince bir yol bulmu. tane byk demir kafes
yaptrm. Kapana yakalanan canl fareleri bu kafese atyormu. Her kafes farelerle dolmu.
Ynetmen kafeslerdeki farelere yiyecek hibiey vermiyormu. Bir gn, gn, be gn kafeste
a kalan fareler, ilerinden en zayf olan kendilerinden birini paralayp yemiler. Karnlarn
doyurmular. Bir zaman sonra yine acknca aralarnda dalamaya balamlar. Bu kanl dalama
sonunda, yine ilerinden birini boup paralayp yemiler... te byle byle her kafesteki
farelerin says gndengne azalyormu. En kodamanlar kalyor, gszleri, ufaklar paralanp
yeniliyormu.
Fare dolu kafesler, canl sava alanna dnm. Sonunda her kafeste er, beer fare kalm.
Bu kez, geri kalan fareler, karnlarnn ackmasn beklemeden ilerinden birinin zerine atlp onu
paralamaya balamlar ki, biri tekini paralamazsa, nasl olsa o kendisini paralayacak.
te o yzden kendi canlarn kurtarmak isteyen fareler ilerinden birini, uyurken, uyuklarken,
dalgnlndan yararlanarak boup paralyormu. Dahas, kafeste ikisi, birleip birinin
zerine atld bile oluyormu. Aralarnda o birleenler de, sonunda bir punduna getirip birbirlerini
yiyorlarm.
Sonunda, her kafeste tek fare kalm, en iri, en byk, en kurnaz, en gl fare...
Becerikli ynetmen, her kafeste birer fare kalnca kafeslerin kaplarn ap fareleri teker teker
ambarn iine salm.
Kendi trlerini yemee alm, yani canavarlam olan o besili kocaman fare kafeslerinden
kurtulunca ambarda ne kadar fare varsa zerlerine atlp onlar bomaya, paralayp paralamaya
balamlar. Bikez canavarlam olduklarndan, yediklerini yiyor, yiyemediklerini de, onlar
kendisini boup yemesinler diye, z gvenceleri iin ldryorlarm.
te bylece, sylenilen zamandaki, ad geen yerdeki, sz geen ambar, hi olmazsa bir
sre iin farelerden kurtulmu.
Olay burda bitiyor.
imdi sizlere bir soru: Becerikli ambar ynetmeninin aklna, eytann bile aklna gelmeyecek bu
kurnazlk nerden geliyor? Fareleri birbirine yedirerek onlar yok etme yntemini nasl buluyor?
Cevap: nk o becerikli ynetmen, kendisi de, kendi trdelerini yok ede ede sa kalan en
gl fare idi, kendi arkadalarn yiye yiye, yok ede ede, o byk ambarn baynetmeni
olmutu. Kendi yaamndaki baar yntemini farelere uygulamt.
Sonu: Fareler birbirlerini yer!...

You might also like