Professional Documents
Culture Documents
Aziz Nesin - Sizin Memlekette Esek Yokmu PDF
Aziz Nesin - Sizin Memlekette Esek Yokmu PDF
Milliyet Yaynclk iin bir kitap hazrlamay tasarlarken ite btn bunlar dndm. ok
sayda baslacak ve ok sayda okunmas iin ok ucuza satlacak olan kitabmn iinde neler
olmaldr? 110 kitabmn iinde ne varsa, bunlarn hepsi olmaldr. Ama 110 kitabn 160 sayfaya
sdrlmas olanaksz olduuna gre bu 110 kitaptan 160 sayfaya sabilecek bir seki
yapabilirim. te "Aziz N esin'in Aziz Nesin'den Setikleri" adl seki kitab bylece onaya kt.
Bu sekidekiler benim en beendiim, en gzel, en sevdiim yaptlarm m? Byle bir savda
bulunamam. Ama bu sekidekiler, en sevdiklerimden ve okurlarmn da seveceklerini
umduklarmdan bir demettir.
Bugne dek yaynlanm kitaplarmn trleri ve says yledir?
iir
Talama
Glmece yks
Glmece Olmayan ykler
Roman
Oyun
ocuk Kitaplar
An
Keyazlar ve bayazlar
Yazlar
Konumalar (syleiler)
Mektuplar - 5
Bu sekiye bu kitaplardaki yazlarmdan beeneceinizi umduklarm derleyip aldm. Yanlp
yanmadma siz, okurlarm, karar verebilirsiniz.
En kaln ve dolaysyla en pahal ve bana enok para kazandracak kitabmn yerine "ykte ar,
pahada hafif" olan bu sekiyi sunuyorum. -inde 110 kitabmdan biriki damla bulacaksnz. Az
veren candan, ok veren canndan...
Tevikiye (28 Mart 1995)
O GECEY YAZMAK
nceden syleyeyim ki, bu yaz bir yk deildir. Hibiey katmadan, hibiey karmadan,
hbiey deitirmeden o geceyi olduu gibi, btn dndklerimle, btn duygularm,
duyarlklarm, hatta duygusallklarmla anlatmak istiyorum. stnden otu-zalt gn geti.
Bilmiyorum olduu gibi yazabilecek miyim. Ama yazmaya alacam.
Bir yk deilse nedir bu yaz? Bir anlat, belki bir an: Bir -lm yolculuu gecesinin biriki saat
sren duyarlklar...
1991 ylnn son gn ve 1991 yln 1992 ylna balayan ilk gece...
Benim iin her yln son gn, her gnknden ok daha yorucu oluyor. nk o gn, her gnk
ilerime ek olarak Nesin Vak-f'ndaki ocuklarma ve Vakfn alanlarna gece verilmek zere
armaanlar hazrlamalym. Bu yle dardan sanld gibi pek de kolay i deildir. u ii son
gne brakmayaym, nceden armaanlar yava yava hazrlayaym diye dnrm her
zaman da bitrl yapamam yine.
Otuz ocuum var, alanlarla, konuklarla ylba gecesi krk, krkbe kii oluruz. Hepsine ayr
ayr armaanlar vermeliyim, ocuklarma , drt be armaan vermem gerekir. Yalan kk
o-lanlann armaan saylan oktur, armaanlar byklerinki kadar deerli deilse de... Bu
armaanlar, byklklerine ve biimlerine gre ayn ayn kutulara konulacak, paketlenecek,
ssl ve renkli katlara sanlacak, kordelalarla ya da o renkli parlak -ne deniyor adnabalarla balanacak fyong yaparak...
Armaanlarn paketlenmesi iin btn yl boy boy kutular, zarflar, gzel torbalar, renk renk
iekli ktlar, yaldzl ktlar, ssl ipler, cicili bicili ve parlak balar biriktiririm. Bunlann
hibiri yeni deildir. Hepsi de ya bana ya Vakfa gnderilmi eylerin paketleme gereleri
olduu iin nceden kullanlmtr. Biz onlar ylba gecesi armaanlann ambalaj olarak
kullandktan sonra da
11
atmayz. nc, drdnc, beinci kez kullanlmak, sonunda kalorifer ocanda yaklmak
zere saklarz". Dorusunu sylememiz gerekirse, bizim elimize geen herhangi bieyin bizden
ekecei vardr ve elimizden kurtulmas hi de kolay deildir.
Armaanlar da yl boyunca biriktiririm. Kimisini yurtd gezilerimden alp getirmiimdir,
kimisini de yurtii gezilerimden... Ara-dabir istanbul'da gezerken satclardan alrm. Biounu
dergiler, kitaplar, tutulacak notlar... ocuklarn armaanlarn nasl olsa akama doru da
hazrlarm.
Ben hep byle yaparm, ancak bir gnde yaplabilecek bir ii, nasl olsa biriki saate yaparm
diye geriye atarm, sonra da yetiti-remem.
ocuklarn armaanlarn paketlemeye saat 16 dolaylarnda balamtm. Dn o yana dn bu
yana, ko oraya ko buraya, saat 19'da ii bitirmitim ama ben de bitmitim. Byk
ocuklarm ardm, armaanlar torbalara doldurtup ykldm. Yooo, bu ncekilere
benzemiyor. Bu kez tamam...
"O Geceyi Yazmak" diye baladm yaz, buraya dek yazdklarm deil, bundan sonra
yazacaklarm.
Ylyorum kanapeye... Yreimde yle bir sanc, yle bir sanc... Kvranyorum, iki bklm
oluyorum, doruluyorum, srtst uzanyorum, yan dnyorum, yzkoyun yatyorum... Sanki
yreimde eski bir yara varm da, o yara imdi yeniden baklam-yormu, bakla
oyuluyormu gibi... Bugne dek geirdiim yrek bunalmlarna, yrek teklemelerine hi de
benzemiyor bu... Ortadaki byk masa stnde isordil kutusu var. Benim stnde kvrandm
kanapeyle masa aras iki metre ancak var. Ama kalkamyorum, uzanp alamyorum masadan
isordili. Aclar dayanlr gibi deil, dayanlr gibi olmayan aclara dayanyorum, dayanmamak elimde olmad iin... yle bitkinim ki...
Bu kez tamam, diyorum kendikendime. ite lm beni teslim a-lyor. Hayr, lm, beni teslim
alamaz, ancak esir alabilir. Teslim olma!.. lm seni asla da.... ok belli ki esir alacak. Teslim
olmadan esir edilmenin bile onuru var.
iyice bast gecenin karanl...
Ah ocuklar, imdi yukarda, alacaklar armaanlarn sevinci ve cokusu iindedirler. Tam da
lnecek zaman bulmuum... Koumalarn, ayak seslerini duyuyorum. Ne sama! Ylba e14
lencesinden sonra lemez miydim?
Bedenimden canmn ekildiini duyulmuyorum. Demek, leceim. Yukardan birisi gelse de
masadaki u isordili verse...
Artk kimse yardm edemez... On dakika m srer, yarm saat m... Th, ylba leni
ocuklara zehir olacak...
Yazk ki, nasl ldm yazamayacam. Enok ite buna -zlyorum. Bir yazar btn
yaadklarn yazsa bile lmn yazamaz. Oysa lm, yaamn en nemli olaydr. Yaammn
en -nemli olayn yazamadan gidiyorum.
Malaparte aklma geliyor.
Sanrm her yazar -ama has yazarlar- lmn kendisini esir ald zaman, o zamanki
duygularn, duyarlklarn, dndklerini yazmak ister, ama bunun olana yoktur. Tek
yazlamayacak olan budur. Gerekten her yazar ister mi bunu, dnyaya son sesini brakmay?
istemeyenler de vardr belki...
Malaparte'yi bunun iin anmsadm. Onun lme teslim oluu ya da lmn onu al uzun
srnce, yanbana bir sesalma aygt koydurmu. Son soluunu verinceye dek konumu,
duygularn, ksrmelerini, inlemelerini, belki alamalarn, ahlarn, hepsini saptam, son
soluuna dek...
Ayak sesleri geliyor. Bu ayak sesleri kklerden birinin... Kapm alyor.
- Dedeeee... Yemek hazr, seni bekliyoruz.
Hakk'run sesi bu! Ses azndan, top namlusundan mermi frlar gibi kar.
- Siz balayn, ben de geliyorum.
Ah, ite bunlar yazamayacam. Nasl ldm yazama-mak, lmekten ok daha ac geliyor.
Sonra? Ben ne densiz bir insanm. Donum geliyor aklma. Son bir ay iinde stste kez ar
soukalgnl geirdim. Tam iyi olurken daha ar bir grip... Ykanmak yznden olduunu
sylemilerdi. Ben de bir haftadr ykanmadm. Ykanmaynca da... Fa-nelam deitirdim de,
donumu deitirmemitim... Ne olacak imdi? Yukar kp yatak odamdan temiz i amar
alamam ki... Kirli donumla...
Yine bir ayak sesi... Bu da kklerden biri...
- Dedeeee...
15
Sekin'in sesi bu...
Sakn ola ki
Silahlarda deil"
Vasiyetimi de yazamadma gre, lmmden sonra bu mezar konusunun bir soran
yaratmasndan korkuyorum. Trkiye'de mezarlklar dinlere gre ayrlmtr. Dinsizler iin
mezar yeri yok. Bense Mslmanlarn "yatacak yeri yok" dediklerindenim.
Vasiyetimi yazabilseydim, yazmam gereken bir nemli madde de... ok nemli. Vasiyetimi
yazamadan lrsem -ki yle grnyor- kadnlarm iin yazdklarm, onlarn mektuplar,
fotoraflarmz, benim notlarm... Sevdiim, ok sevdiim, beni sevdiklerine inandm
kadnlarm... Beni dkrklklarna uratanlar... Beni seviyormu gibi grnenler...
Kitaplmda ayn dolaplarda dosyalar iinde duruyor btn o sevi belgeleri. Ne ok, ne ok...
Onlar benim en deerli zenginliklerim: ihanete uramlklarm, aldatlmalarm, aclarm,
inandklarm, sevgilerim, yrek arpntlarm, bulut oluum, yamur oluum, yel oluum...
Bu dosyalarn hibiri lmmden sonra, benden geriye kalmamal. Ah, bunlar vasiyetimi yazp
belirtmeliydim. Dosyalarn kimileri, hangi kadnm iinse ona geri verilecekti ya da adresine
postalanacakt. Pekou da yaklacak... Hele kadnm var ki, onlara dein btn belgeleri,
eski yap bir kk sanda koyup kendilerine gnderilmesini istiyordum, sedef ili ya da
kakmal, oymal, ilemeli gzel sandklar... Yazacaktm btn bunlar vasiyetime... O
dosyalarda kurutulmu iekler, yapraklar var, iirlerimin hammaddeleri var, kt peetelere
yazlm notlar var, tiyatro biletleri, konser arlklar... Birou yaklacak.
Btn bu dosyalardan romanlar, oyunlar, anlar kacakt. Daha nce kendim yakamazdm
bunun iin. Kyamazdm da yakmaya... Kendimi yakmak gibi olurdu bu. Onlar canlym, benim
canmdan paralarm gibi geliyor bana.
Yreimin szs yava yava diniyor. Ruen Bey geliyor yine.
- Naslsnz?
- tyileiyorum.
- ocuklar hl sizi bekliyor.
18
- Geliyorum, geliyorum... Siz kn yukar.
Sandalyelere tutuna tutuna, duvarlara dayana dayana kalkyorum. Kapdan kyorum, sonra
koridor kapsndan... Merdiven basamaklarn ezbere bilirim. nce alt basamak, kk bir
sahanlk, basamak, sonra on basamak... Beni bu durumda, trabzana tutunarak, dura dura
basamaklar ktm ocuklarmn grmesini istemiyorum. inili salona girince dik ve diri
durmaya, din yrmeye alyorum ve glmsyorum. Yerimi bo brakmlar. Oturuyorum.
Hepsinin gzleri bende... Bamyorum:
- Hani araplar koymamsnz bardaklara...
ocuklarn uultusu, bardak, tabak, atal bak ngrts balyor.
Ruen Bey'le ben rak ieceiz.
Bardaklar havaya kalkyor. Soframzda yok yok...
Raky imiyorum, iemiyorum, iermi gibi yapyorum. Yemek de yiyemiyorum, yermi gibi
yapyorum.
Salonun ykseltisinde ocuklar pandomim yapyorlar. kardklar oyunlardan biri, Vakf
ynetimini ar eletiriyor. Haftada bir sabah kahvalt olarak orba veriliyor. orbay
sevmediklerini bize pandomimle anlatyorlar. Anladk, anladk: Bundan sonra sabah
kahvaltlarnda orba verilemeyecek. Sanat yoluyla eletiri ok houma gidiyor.
arklar sylyorlar.
Sevin, kahkahalar, glmeler...
Armaanlar szde kurayla datyoruz. Herkes ald armaan havaya kaldrp gsteriyor.
alma odamda, yl boyunca biriktirdiim bozuk paralarn dolu olduu kutuyu getirtiyorum.
Paralar herkese eite datlyor. imdi tombala ekilecek. Bu ylba ilk kez bu ii ben
yapamayacam.
Televizyonda bir dansz gbek atyor. Pek bakan yok.
Glmsyorum, ocuklara yatmak zorunda olduumu, dinlenmem gerektiini sylyorum, ilk
kez ylbamn gece yans onlarla birlikte olamayacam.
Canm diime takarak dik yrmeye alyorum. Yatak odama giriyorum ve kendimi yatama
brakyorum.
Yrek sancm dindi. Ama dnyay srtmda tam ve altnda ezilmi gibiyim.
lmden dnm dnyorum. Ne kadar iin? Kimbilir...
19
ocuklarmn salondan gelen kahkahalarn, gllerini duyarak uyuyorum.
* * *
lmedim. leceimi sandm o geceki duygularm, dncelerimi, elimden geldiince olduu
gibi yazmaya altm.
lmedim ama, o geceki yrek bunalmm bana lmn uyaryd. lm bana vasiyetimi
yazabilmem iin izin vermiti. Ameliyat oluncaya dek hepsini yazmaya yine zamanm yok, ama
vasiyetime en nemli dileklerimi yazdm.
Ameliyat masasndan salkl kalkacam umuyorum. Ameliyat masasna yatan hangi insan
byle ummaz ki. lm yine izin verirse, dnyaya borlu olduum yazlarm yazmaya
alacam. Biliyorum olanakszlm ama yine de dnyaya borlu lmek istemiyorum.
te grdnz, bu yaz bir yk deil, uyan iin lmn beni ziyaret ettii o gecenin anlats...
Tevikiye-7 Mart 1992
20
GLMECE OLMAYAN BR YK
21
TLS'Y SEVMEK
Sevgili V.D.
"Seni Seviyorum Tls" yazl telgrafm alnca, bu da ne demek oluyor, Tls de kim, diye ok
armsndr.
Akl banda bir insann yapaca ey deildi dorusu. Ama o telgraf ekerken tam olarak
aklmn bamda olduunu syleyemem. O gn bir uyurgezer gibiydim, istencim dnda o
telgraf ektim sana.
Yabancs olduum dnyann bu sayl kalabalk kentinde bir haftadan beri ilk o gece bir bama
kalmtm. Yabanc bir kentte insann yalnzl daha bir katmerleniyor. Yalnzlktan, iinde
bulunduum hava sanki younlap adaland ve ben bu ada iinde zorlukla kmldyordum.
Bu ruh hali iinde, bilincimi ikide yitirip kendimi unutmaktan baka umarm yoktu. Kaldm
otelin dolaylarndaki pahal restoranlara, gazinolara gitmek istemedim. nk, kolal insanlar,
kolal masa rtleri, kolal konumalar deil, buruuk insanlar, buruuk masa rtleri, buruuk
konumalar arasnda salt kendimle babaa kalmak istiyordum.
Yan sokaklara daldm ktm; yle ki bir zaman sonra o byk kentin iinde kendimi yitirdim.
Yabancs olduum byk kentlerde kendimi kalabaln akna brakp yitirmeyi seviyorum.
Nasl olsa bir taksiye binip otele dnebilirdim.
Gnlmce bika ikili yer buldum. Kimisinin kapsndan girip, kimisinin dumanl pencere
camndan baktm. Tekbama kalabileceim bo masas olan bir yer buldum. Bir tek masa
kalmt bo. Vestiyer yolu zerinde olduundan bo kalm olacakt. Houma gitti.
Konumalarn uultusunda bile alkol kokusu vard. Yabanclm yzme arpan hibiey
yoktu. Hizmet eden kadn vard. Bunlardan Akdeniz esmerliindeki kadn masama gelip
isteimi sordu. Kark peynirle salata, beyaz arap syledim, istediklerimi getiren Akdeniz
esmerliindeki kadn, kk bir cam vazo iinde bir tek krmz karanfil getirmek inceliini de
gsterdi. Teekkr
22
ettim. O tek karanfil, gz iin olan o irilerden deil, ama yank kokusu olan kk
karanfillerdendi. Btn kokusunu iime ekip bitirmek ister gibi kokladm, iiyor, yava yava
kendime geliyordum. Yzm kapya dnkt. Kapnn aldn grmemitim a-ma, kapnn
giriinde duran o adam grmtm. Benim yamda biriydi. yle dikilmi, oturaca bo masa
aranyordu baklaryla. Gzne beni kestirmi olacak, yanma geldi,
- Msaade ederseniz, ben de oturabilir miyim? dedi. isteksizcesine,
- Elbet, buyrun... dedim.
Yalnzlm blmek istemiyordum, hele byle biriyle... Canm sklmt. Teekkr edip
oturdu karma. O Akdeniz esmeri kadndan, tpk benim gibi, kark peynir, salata, beyaz
arap istedi.
Benim yaptm gibi karanfili derin derin kokladktan sonra,
- Ben bu kk, kokulu karanfilleri, o gsterili irilerinden daha ok severim, dedi, her kendini
beenmi gibi gsterili biimleri vardr ama kokulan yok.. Oysa bunlar her alakgnll gibi,
kendi rtkanln yapmaz, nasl da kokar yank yank...
Doldurduu arap bardan kaldrp,
-erefe! dedi.
Bardam onunkiyle tokuturup ben de,
- erefe! dedim.
Artk sylei alm oldu. Bu kentin yabancs olduunu, bir haftadanberi burada bulunduunu
syledi.
- Ben de yle... dedim.
Bu kez incelik olsun diye ben sz amak gereini duyarak, ne i yaptn sordum.
- Tls'y seviyorum, dedi. Sorumu yanl anlam olmalyd.
- iinizi sormutum, dedim.
- Ben de syledim, dedi, benim iim Tls'y sevmek... atm aynmsaynca aklamak
gereini duydu:
- Dnyada sevmekten nemli bir i olur mu? Bugne dek hep Tls'y sevdim, lene dek de
hep seveceim. En byk mutluluk, insann sevdii ii yapmasdr. Oysa insanlarn ounluu,
nerdeyse hepsi sevmedii ii yapyor.
23
Ne i yaptn sorarken, ne ile geindiini renmek istemitim.
- iini sevmek ne demektir? diye sorup yine kendisi yantlad: Hergnn yirmidrt saati,
uykunda bile sevdiin eyi dnmek...
araplarmz tketmitik. Birer ie daha getirttik. O yata bir adamn sevgilisi kimbilir nasl
bieydir!
- Yanz sorabilir miyim? dedim.
- Benim yamda birinin sevmeyi yaamnn tek ii saymasn siz de herkes gibi
yadrgyorsunuz. Yetmi yamdaym... dedi.
- Ayn yatayz demek.
- Elbet, Tls'y de merak ediyorsunuz, deil mi? Herkes merak ediyor nk, yetmi
yandaki adamn sevgilisini...
- Yaamnz adadnz bu mutlu kadn merak ediyorum dorusu.
Bardaklarmz yine tokuturup erefe itik.
- Tls'y ilk grm gerekle d aras bir olay. nk Tls'y ilk grm, babamn
sylediklerinden anmsayabiliyorum. O zaman drt-be yamda filan olmalym. Bir akam
styd. Babamla, bir arkadann dkkn nnde oturuyorduk. Bozuk kaldrml bir
yokutayd dkkn. nmzden bir kz geti, ya da gemi... Uzun sal, ondrt-onbe yanda
bir kz, ya da bir kzm.. Ben birden "te bu kzla evleneceim!" dedim, ya da demiim.
Babam bu olay o denli ok yineledi ki, onun anlatmalarndan, olay gzmde sonradan
gerekleti, kz da somut bir varlk oldu. Babam anlata anlata, anmsamadm olay yaam
gibi oldum. te Tls o zaman grdm kzdr.
- yleyse imdi seksenini am olmal...
-Neden?
- Siz drt-be yanzdayken o onbeinde olduuna gre...
- Tls yalanmyor ki...
- Sonra grdnz demek?
- Hep onu arayp duruyorum. Benim baka niin bu kentte olduumu sanyorsunuz? Dnyann
bilmediim bir yerinde, bilmediim bir adreste yaayan, beni bekleyen bilmediim bir kadndr
Tls. O'n bulacana inanyorum, hep aryorum. Bu yzden btn dnyay dolap
duruyorum ya...
- lk grdnzden beri bir daha hi grmediniz mi?
24
- Grdm. Ben o zaman otuz yandaydm. Yine O'n aramak iin byk bir bakentteydim.
Metro merdiveninden iniyordum ki, birden, yanmdan yukan kmakta olan metro
merdiveninde grdm Tls'y... Ancak yirmi yanda vard. Kestane rengi salarn ok ksa
kestirmiti. Yryen merdivende, yanmdan geip gitti. "Tls!" diye seslenmek geldi iimden,
ama olduum merdiven kayp inmiti aaya.
- Baka grmediniz mi?
- Grdm birka kez daha. Tuna nehri kysndaki o kente ilk gidiimdi. Krk yamdaydm o
zaman. Tirenden yeni inmitim. Gar ok kalabalkt. Tirene binenler, tirenden inenler telala
kouuyorlard. te o kargaada birisiyle arptm. Bam kaldrp baktm ki, ak sansn, iri
mavi gzl, ancak yirmibeinde bir kz: Tls... Bir an birbirimize bakakaldk. Bana arpnca
elinden paketleri dmt. Bavulumu yere brakp, paketlerini alp verdim. "Pardon" dedim. O
da teekkr etti. Yanndaki erkek koluna girip tirene bindirdi.
Bu karlamamzdan bealt yl sonrayd, bir Uzakasya kentinde otobste grdm. Ayn
otobste drt durak birlikte gittik.
- Konumadnz m? diye sordum.
- Nasl konuabilirdim? O'nun dilini bilmiyordum ki... bir kez de kk bir kuzey lkesinin
bakentindeki bir uluslararas toplantda grdm Tls'y. Ayn masada ok ksa bir sre
karkarya oturduk. Yanndaki zenci de kocas olacakt.
- Kocas zenci miydi?
- Evet. Tls de zenciydi, olaanst gzel bir zenci.
- Yine konumadnz m?
- "Sizde sayl bltenden fazla var m?" diye sordu bana. Fazla yoktu ama, kendiminkini
verdim. Teekkr etti. Yllar ge-iyor, ben hep Tls'y aryorum.
- Ama buluyorsunuz O'n.
- Bulmak ama nasl... Bir anlk. Bir imek parltsnda grr gibi ancak. Birden parlayp
snveren yalmda gryorum. Bulur bulmaz yitiyor yine. Kavumak deil ki bu... O'na
kavumak iin yeryuvarlan ka kez dolandm. Bir Balkan lkesinin bakentindeki bir sarayda
grdm Tls'y. Daha otuzunda bile deildi. Bense altmm gemitim. ki erkein arasnda,
mermerden par25
makhn geni kpetesine yanlamasna oturmutu. Elindeki geni karnl bardakta al krmz
bir iki vard. Ayakta duran iki erkein konumalarna gldke, krmz iki alkalanyordu.
Salar kzl, gzleri koyu siyaht.
Be yl nce hi ummadm bir yerde... Hep ummadm yerlerde ve zamanlarda gryorum
Tls'y. Bir iledeki bir bankaya girmitim, bir de baktm, az tedeki banka memuruyla
konuuyor. Gzleri yeildi, salarn topuz yapm. Hemen kt bankadan, kapdaki arabaya
binip gitti.
Son olarak geen yl grdm, bir Akdeniz kentinin bir ky motelinde. Yirmi banda var yok,
incecik bir dal... Ben odamn nndeki ardan glgesinde kitap okuyordum. "Affedersiniz,
saatiniz ka?" sesine bam kaldrdm ki, karmda Tls... Yannda bir delikanl. Denizden
daha yeni kmlar, su damlalar stlerinde tomur tomur. Saati syledim. Teekkr etti.
Yreim duracak sandm. Gittiler. Bir daha grmedim o motelde.
arabmz yine bitmiti.
- Bir ie daha ier miyiz? diye sordum.
- elim... dedi.
-Akdeniz esmeri kadn bir ie daha getirdi.
- Kime Tls'ye tutkunluumu anlatsam, benimle alay ediyor. Tls orada urada diye, beni
ordan oraya gndermeye kalkyorlar. Beni deli yerine koyup aalyorlar. Tls'ye
tutkunluumu dinleyip de benimle alay etmeyen ilk sizsiniz.
Byk bir acmayla,
- Tls'y bunca sevmenizin nedeni? diye sordum.
- Nedeni pekok, dedi, bikez O'nu arayp da bulamadka, bulduum zaman da
kavuamaynca, Tls'ye tutkum daha ok artyor. yle bir tutku ki, gittike harlanp
yalazlanp beni yakyor, iim kz kz... O'na hi kavuamadan kendi yangnmdan kl olup
tkeneceimi biliyorum. Tls yle iyi, yle iyi ki... Neden iyi? Yanlp da kendilerini Tls
sanarak birlikte olduum teki kadnlar gibi benimle kavga etmedi, kavga frsatlar yaratmad,
benimle ilikilerinde karclk gtmedi, ne versem daha da oburlaan bir gz doymaz deildi,
seni seviyorum diye ne beni ne kendini kandrd, hi ikiyzllk etmedi, hibir gizli hesab
olmad. nk btn bunlarn olabilmesi iin paylaacamz zamanmz olmad
26
ki... Tls benim iin hep nc boyutsuz anlk yaam olarak kalyor, bir imek parlts
sresince yaayabiliyorum O'nu. Bu yzden O'nu seviyorum, hep seveceim. Tls'y
sevmekten baka i-im yok, olmayacak da...
- Balayn, dedim, geiminizi nasl salyorsunuz? Bir akarnz, geliriniz mi var?
- Hibieyim yok... dedi.
- Nasl yayorsunuz yleyse?
- Tls'y dnmeme, sevmeme, aramama bir an bile engel olmayan iler yaparak; engel
olmann tersine, Tls'y sevmem -nemli ama yeterli deil, Tls'y sevdiimi btn
dnyaya da du-yurmalym. Herkes bilmelidir ki ben Tls'y seviyorum. Bunu anlatamazsam
yaammn anlam kalmaz. Her insan bu dnyada var olduunu kendine gre bir yol bulup
bakalarna kantlamak zorundadr. Yoksa anlam kalmayan yaam bir samalk olur.
Anlayamamtm. Aklamas iin,
- Nasl yani? diye sordum.
- Bir insann yaamakta olduunu salt kendisinin bilmesi yetmez; insan tek bana deil ki...
Bir insann bu dnyada var olduunu, yaadn baka insanlarn da bilmesi gerekir ve bunu
nice ok insan bilirse o insan o denli daha ok vardr. Herkesin var olma nedeni baka baka;
benimki Tls'y sevmek. Ben Tls'y severek, sevdiimi de herkese duyurarak var
olabiliyorum bu dnyada.
- Nasl yapyorsunuz bunu?
- Herkese anlatarak ite. rnein bu gece size anlattm. imdi siz biliyorsunuz ki, ben
Tls'y seviyorum. Bu yzden de ben sizin iin artk varm, benim yaamakta olduumu
biliyorsunuz. Herkese de bunu anlatmaya alyorum. Eskiden dalara, bo krlara kp,
ormanlara gidip sesim kabildiince banyordum:
"Tls seni seviyorum!"
Sesimin yanksn dinlerdim. Hep ayn biimde barmak gzel olmadndan, hem szcklerin
yerlerini deitirerek, hem de inceltip kalnlatrarak sesimi deitire deitire barmaya
baladm.
Ormanda, krda haykrd gibi, ama teki masalardakilerin duyamayaca alak sesle inceden
haykrd:
27
"Tls seni seviyorum!
Seni seviyorum Tls
Seviyorum seni Tls!
Tls seviyorum seni!
Seviyorum Tls seni
Seni Tls seviyorum!"
Sesimi btn dnyaya duyurarak Tls'y sevdiimi herkesin renmesini, bunu herkes
renince de, yaadm, var olduumu btn insanlarn bilmelerini istiyorum. Bunun iin de,
yollarda, a-lanlarda, kalabalklarda baladm ark gibi sylemeye: "Tls seni seviyorum!"
- Sesiniz gzel midir?
- Hayr. ok da irkin stelik. Kulam da hi duyarl deil. Ya sizin?
- Benim de yle.
- Kulam duyarl olmad, sesim de irkin olduu iin, her syleim ayr sesle, ayr biimde
oluyor. Dnyay dolayorum byle. Her gittiim yerin postanesinden "Seni seviyorum Tls"
diye Tls'ye telgraf ekiyorum. Parama gre, bir gnde bealt telgraf ektiim oluyor.
- yleyse Tls'nn adresini biliyorsunuz.
- Hayr nerden bilebilirim? Uydurma bir adres yazp telgraf gnderiyorum.
- Bulunmaynca, telgraf size geri geliyordur.
- Sanrm. Ama bana deil. nk benim adresim de uydurma. oka kaldm kimi kent
postanelerinde artk beni tanyp alay ettikleri iin deiik postanelerden ekiyorum telgraflar.
Alay etsinler, arria rendiler ki artk ben Tls'y sevmekteyim. Tls'y sevdiim ne denli
ok bilinirse, ben de o denli varm.
O ikili yerdeki masalar boalmaya balamt. Biz de geceyar-sndan sonra kalktk.
Yalpalayarak yryebiliyorduk ama, ne konutuumuzu bilemeyecek, konuulanlar
anlamayacak denli de sarho deildik.
- Drt gndenberi leden sonralar biriki saat Kltr Saray A-lan'ndaym, yarn oraya gelin...
dedi.
- Ne yapyorsunuz orda? diye sordum.
28
- Orda "Tls seni seviyorum!..." diye hayknyorum sesim kslana dek...
Hani ne i yaptm sormutunuz ya, ite bu benim iim oldu. Bu ie nasl baladm
anlataym. Son telgraf da ekmitim o gn Tls'ye, hi param kalmamt. O yana bu yana
dolap dururken Kltr Saray Alam'na geldim. Grdnz m bilmem, ok elenceli bir yer.
Orada herkes kendi hnerini, zenaatini, marifetini gsteriyor. Kimisi kpek cambazl yapyor,
drt kk kpee akl almayacak cambazlklar yaptryor. Kimisi tekbana drt alg alp
konser veriyor. Biri alg alp biri ark syleyen ikililer de var. Kimisi, isteyenin hemen orda
karikatrn iziyor. Bir kzla bir olan pandomim yapyor. Bir adam kl yutup yine karyor.
Cam krklar stne yatp karnna be kii karan biri var. Bir sakall, yere renkli tebeirle
resim iziyor. Be maymununa cambazlklar yaptran biri alklanyor. Birisi, kk bir kutu
sahnede kukla oynatyor. Daha neler neler, kimler kimler var orda. Bunlarn balarna kalabalk
toplanp seyrediyor. En ok ilgi gren daha kalabalk oluyor. Numara ve gsteri bitince, o
kalabalktan isteyenler para a-tyorlar gstericinin kutusuna ya da nne, bozuk paralar
birikiyor.
Olaanst bir yer oras, hele benim iin... Tls'y sevdiimi ilan edeceim en gzel yer...
Ben de bir yere, hem de kyda bir yere durup baladm haykrmaya... Tls'y nasl ve ne ok
sevdiimi haykra haykra anlatyordum. Hi ummamtm benim de bama toplanacaklarn.
Ama ok kii topland. Kimi alay ediyor, kimi baryor, kimi de dinliyordu. Yorulana dek hay
krarak anlattm. Sustum. Paralar atmaya baladlar. yle ok para ki... Hemen postaneye
koup telgraf ektim Tls'ye. O gndenberi hergn leden sonralar o alana gidiyorum,
isterseniz yarn siz de gelin.
Bir taksiye birlikte bindiimizi, ofre otelin adn sylediimi anmsyorum, sonrasn hi
bilmiyorum. Demek, sandmdan daha sarhomuum.
Ertesi sabah ok ge uyandmda dn geceyi bir d gibi anmsyordum. O gn leden sonra
Kltr Saray Alam'na gittim. Gerekten dn gece adamn anlatt gibi olaanst elenceli bir
yerdi. Aznda ate yakan, ylan oynatan, byk bir kafes iindeki gvercinlerine havada takla
attran, be dakikada portre izen... Aralarndan geip dolatm. Sonunda onu buldum. Alann
bir ky yerin29
deydi. "Seviyorum seni Tls!" diye haykrm duymasam onu bulmam kolay olmayacakt.
Ba ok kalabalkt, epeevre evirmilerdi. Ben de kalabaln arasna daldm. Beni grm
olabileceini hi sanmyorum. nk ben oraya gittiimde g/leri kapal, haykrmaktayd. Buna
ancak haykrmak denilebilir, bir ark deildi bu. Sesi gerekten irkindi, ama can yanan, ac
eken bir insan gibi haykryor, baryor, arada inliyordu. Kalabalkta kadnlar, erkekler,
yallar, genler, her kesimden insan vard. Kimileri teyp getirmiler, onun haykrmalarn ses
bandna alyorlard. Kendisinin de dedii gibi, o kalabalk iinde alay edenler, baranlar, hatta
ta atanlar bile vard. Ama brleri, ta atanlar nlyorlard.
Ben de yanmda bir teyp getirip haykrmalarn ses bandna almadma yandm. Ama ertesi
gn teyple gelecektim. Bika kii o-nun haykrmalarn yazyordu. Sonradan akl edip ben de
yazmaya baladm. Paraprk yazabildiklerim unlar:
"Heeey, duyun artk, duyun ve renin kii ben Tls'y seviyorum. Bunu duymayan tek kii
bile kalmasn, sarlar da duysun, rensin, bilsin. Emzikli kadnlarn st dolu memeleri
duysun... Sevienlerin kaynayan kan, yeni doanlarn damarlarnda dolanan taze kan duysun.
Sevenlerin birbirine ilk deen parmaklar duysun... ilk p dudaklar duysun. Doyumsuzluk
arlarn kasklarnda duyumsayanlar duysun.. Ve tarih ve zaman ve corafya duyup rensin
ki ben, Tls'y seviyorum."
Haykrnda, sanki dahaca szckleri olumam maara insannn can acs vard. Yzbin yl
nceki insan da, yzbin yl sonraki insan da, duyduu can acsyla ite byle barr olmal. O
kalabalktan pekou, adamn dilini bilmiyor, ama yine de dikkatle onu dinliyordu. yleyse
dinledikleri anlam deil, sesti; acy; zlemi, tutkuyu dinliyorlard. Arada kulak trmalayan,
arada yrek burkan bir ses... Kimileyin grlercesine, kimileyin alamaktan kslm bouk bir
sesle, ksk sesi de kmaynca fsldayarak, fsldayamayn-ca dudaklarn kprdatarak
anlatyordu: "Tls seni seviyorum!"
Bunca insann bu ilkel haykrmalara neden ilgi duyduunu dndm. Yoksa kadn olsun erkek
olsun, gen olsun, yal olsun, bunlarn hepsi de "Tls seni seviyorum!" diye haykrmak
istiyorlar da, bu yreklilii gsteremeyince, kendilerini byle haykran adamn yerine mi
koyuyorlard? Belki de bu adam, alayarak, inleye30
rek, haykrarak, hepimizin yerine, Tls'y sevdiini ilan ediyordu. Ylp kald. nne paralar
braktlar. Kalabalk dald. Bis-re yle kald. Bu yaptn oyun mu diye dndm. Bu
alandaki gstericilerin hepsi gibi o da bir oyun mu oynuyordu? Biraz sonra toparlanp kalkt.
Beni grd. Selamlatk. Yerden paralan ald.
- Haydi postaneye gidip Tls'ye telgraf ekelim... dedi.
Ayn gsteriyi yineleyip yinelemeyeceini sordum. Hayr, ancak bikez yapabiliyordu.
- Hergn ayn szleri mi sylyorsunuz? dedim.
- Hayr, dedi, ben oyuncu deilim ki... Her an yaam deiiyor nk, ses ve sz de zamana
gre deiiyor.
Bir postaneye gittik. Yandan umulmayan din admlarla basamaklar atlayarak kt. Byk
salonda telgrafn yazmak iin masalarda bo yer arand.
Ben yanbandaydm. "Seni seviyorum Tls" yazdn okudum. O uydurma adres
yazmaktayd. Telgraf giesindeki bir memurun, yanndaki memura onu gsterip alayl alayl
bieyler sylediini grdm. Demek, onu burda tanyorlard. Ama telgrafn almazlk etmediler.
Postaneden ktk.
- imdi kentin baka postanelerinden de Tls'ye telgraf ekip bu kentten ayrlacam... dedi.
- Nereye gideceksiniz? dedim.
- Bilemiyorum, dedi. Tls'y bulabileceimi umduum herhangi bir yere.
El sktk, ayrldk. Bisre arkasndan baktm. Epiy gittikten sonra, arkasndan baktm
anlam gibi o da dnp bana bakt, el sallad. Ben de el salladm.
Sonra o postaneye girdim. Gieden bir telgraf kd alp "Seni seviyorum Tls" diye yazdm.
Kime gnderebilirdim bu telgraf?
Sevgili V.D. birden sen geldin aklma, senin adresini yazdm, telgraf verdim giedeki memura.
"Seni seviyorum Tls!"
Biey anlamamsndr telgrafmdan ve kimbilir nasl arm-sndr.
Bayramolu 19 Haziran 1984
31
GLMECE YKLER
32
ALTI BEK ATLIKARINCADA
Alaturka preld
Yelleli yeeeeelelli.... lellelliii yellelli yeleli yeleli... yelelliii ye-leliii... Yaaaaar yaaar... yelleliii
yeleliiii yellelliiiii... lel lel lel liiii...
Geri kalm lkede prolog
Benim memleketimde ancak zenginler ocukluklarm yaayabilirler.
Benim memleketimde ancak zenginler, genliklerini yaayabilirler.
Benim memleketimde ancak zenginler, yallklarn yaayabilirler.
Benim memleketimde... Yellelli yeleliiiii... Yellelli yaaaar yaaa-aa...
Monolog
Yaayamadm ocukluumun zlemi hl iimde kprdasn ocukluumu hi yaayamadm.
Hibir oyuncam olmad, ne o-yuncak tirenlerim, otomobillerim, ne leendeki suda ileyen
oyuncak vapurlar... Mile oynayamadm, bitek zpzpm olmad. Hi u-urtma uurtmadm. Hi
ember evirmedim. Hi salonum olmad.
Annemle bir zengin evine bayram ziyaretine gitmitik. Zengin ocuunun bidolu, bidolu, biok,
biok oyuncaklar vard. Raylar stnde giden tirenine tirenine tirenine tireni tiren tir...
dokunmak istedim. Elimi uzattm, Annem fsldayarak paylad:
- t, bozarsn!
ektim elimi...
33
Koro
ocukken iimden hep derdim ki:
Byynce zengin olacam, ok, ok zengin... Zengin olunca da oyuncaklar, oyuncaklar
alacam kendime, bidolu, bidolu... bi-ok, biok.... , dnya kadar. yle ok
oyuncaklarm olacak kiii, oyuncaklarlarlarlar...
Kocaman adamlarn oyuncaklarla oynamasn ayplarlar. Onun iin ben oyuncaklarm bir odaya
dolduracam. almadm, ie gitmediim gnler, geceleri oyuncak odama girip kapy
arkadan kilitleyeceim; oyuncaklarmla oynarken kimse grmesin de alay etmesin benimle...
Tirenlerim olacak bidolu, kuracam: D-tt!... ih, uf, ih, uff, ihh ufff!..
Arif, bunun dmesi aada kald olum, bunu durdurmann mmkn yok..." Benim bam
dnmeye ve de gzlerim kararmaya balad. Benim arkamdan uan demir kutuda Aptullah var.
Aptullah "Arkadalar, bunun -makinesi elektrikle iler," dedi. Ulan elbet elektrikle iler, bunun
canmz kurtarmaya faydas ne? Demek herif dnerek umaktan akln arm... "N'olacak
elektrikle ilerse?" dedim. "Yani" dedi, "bir tek kurtuluumuz var, hepimiz dua edelim ki ehrin
umumi elektrii kesilsin, bu cenabet de dursun. Yoksa biz kyamete dek havada dnp
duracaz..." demeye kalmad, nmden biey aa dyor... Aman nedir? ndeki
kusuyormu... Benim de dnmekten midem bulanyor, iim kabaryor. Artk tutamadm
kendimi, iimde ne varsa dar verdim. Kus ha kus, kus ha kus... Biz havada dnp
duruyoruz. Kim bard fark edemedim, arkadalardan biri, "Hakknz helal edin!" dedi. Ben de
kelime-i ehadet getirmeye baladm. Laf deil Bey'im,
38
belki be minare boyu havada jet hzyla dnmedeyiz... Allah dmanmn ayan yerden
kesmesin ve de hibir kulun altndan yel esmesin; hibir belaya benzemiyor.
Birisi hem kusuyor hem de, "Hay bu makineyi icat edenin..." diye silme svama svyor.
Kimdir bilemedim, birisi de, "Benzinle ileseydi ya, benzini biter, dururdu, biz de inerdik..."
diyor... Btn iim dma kt kusmaktan. karaca biey kalmadndan iimde, barsam,
cierim sklecek...
Arif, "Hep birden imdat diye baralm..." dedi. Bak u aklsza... Ulan, karda Vali'nin kona,
yanmzda karakol... imdat diye barlr m? Sus mu dedikse de, Arif, "mdaaat..." diye bir
nara atmasyla, sesi de kesildi, galiba baylp kt teknenin iine... onun arkasndan Yusuf
da ddk ttrmeye balad, o da yuvarland teknenin iine... Karakoldan da polisler dar
frlad... Ve Lunapark'a doldularsa da, biz havada olduumuzdan ve havaya bakmak akllarna
gelmediinden, onlar da ddk ttrerek dnp dolap gittiler... Ne kadar zaman utuk, ne
kadar zaman -rdk, bilemiyorum, ben kendimi kaybetmiim, bir de gzm atm ki
hastanedeyim. Hl kendimi havadaym ve de umaktaym sanyorum...
Doktor, szn balyor
Sabaha kar teftie kan Emniyet Mdr mahallelerde hibir bekiyi bulamaynca kplere
biner. Bulunmayan bekilerin bal olduu karakola giderken, gn maktadr; bir de bakar ki,
karakolun yannda havada bir acayip sesler... Karga sesi deil, a-akakan sesi deil... Bunlar
ne kuu, diye meraklanr. Bir de grsn ki, Lunapark'm atlkarncas dnp duruyor, kendinden
gemi alt beki de durmadan ryor. Kimin ba sarkm, kiminin kolu, baca...
Epilog
Eve geldim. Bizim evdekilerin yznde acl bir znt....
39
- Ne oldu, biliyor musun?
- Ne var?
- Kardaki elektrik tellerine bir uurtma taklm... Bir ocuk aaca trmanp, uurtmay almak
iin, aatan elektrik direine geerken... "Susun!" dedim.
Pencereden baktm. Kuyruu elektrik tellerine dolanm uurtma, hl rzgrda prpr edip
duruyordu.
Koro
ocukken iimden hep derdim ki: Uurtmalarm olacak byynce.
Bidolu, bidolu... biok, biok... uurtmalarlarlar... , dnyalar kadarlarlarlar...
Final
Benim memleketimde ancak zenginler yaayabilirler... Yellelli yelelelli, yeleleleliiiiii...
Yeeeeeeeleleli...
40
DENZ AYAK ALTINDA
istanbul'un bir yan deniz. Bu kadar da deil, istanbul'un denizi, stanbul karasnn koynuna
kol kol sokulmu. Yine de byleyken, istanbul'da denize girmek, br dnyada cennete
girmekten daha zor. istanbul'un bir bandan bir bana deniz kylarn bir takm insanlar satn
almlar. Denizin satn alnmas akl alr i deildir. Denizi satn alanlar, dua edelim ki havay da
satn almamlar. Denizle hava arasnda byk bir fark yok; onu da satn alp bizi havaszlktan
bomadklarna kr. Kavaklar'dan ekme-ce'ye, ile'den Pendik'e kadar u gzel stanbul
kylarnda bedava girilecek bir kanlk bo deniz kalmadna bakarm da, denizin nasl satn
alndna aarm.
Sekiz yl Anadolu'da dolatktan sonra, sonunda istanbul'a dnyoruz, diye oluk ocuk bizi bir
sevin almt. Bu anlattm on yl nce. istanbul'a geldik, hi olmazsa istanbul'un tadn
karalm, deniz kysnda bir ev tutalm, dedik. Ne mmkn... Deniz kysnda bulamadk,
denize yakn bir yer olsun dedik. O da olmad... Aman, dedik, hi olmazsa deniz gren bir yer
olsun. Uzaktan denize bakarz da gnlmz gzmz alr. Ne gezer... Denize u-zaktan bile
bakamyoruz. Ara tara derken, Cihangir'de deniz grr bir apartman var, dediler. Apartman
sahibi, daha bize kat gstermeden,
- Ikiyz lira, dedi.
- Aman...
- Aman zaman bu, isterseniz, iki oda, bir hol...
- Hem pahal, hem kk...
- Ama deniz grr beyim.
Tek denizi grelim diye, o zamann parasyla iki odaya ikiyze peki, dedik. Adam bize kat
gstermeye raz oldu. Apartman, dik Cihangir yamacna yaplm. Kapdan girince, bir kat
merdivenle yerin altna indik. Allah Allah , bu nasl i... Bizim bildiimiz deniz grmek iin
yukar kp baklr. Byle yerin dibine inilmez.
41
bu kadarla da bilmezmi. Bir kat merdiven daha yerin dibine inince, iimden, herhalde denizi,
dibinden yukar doru seyredeceiz, dedim. ki kat yerin dibine indik. Kapkaranlk bir yer. Ev
sahibi akman akt. Elektrik dmesini buldu, evirdi.
- Tuh, cereyan kesilmi, dedi.
akman nda kapy at, ieri girdik, ieri girince, bir a-laca akam aydnl grdk.
Apartman bayra yapldndan, bir yan yerin dibinde bir yan yer stndeydi.
- Siz ikinci kat demitiniz?... Diye ev sahibine sordum.
- Evet, dedi, bunun altnda iki kat daha vardr.
Evin darya bakan penceresi var. Dikkatle pencereden de baktm, bika aala
duvardan baka biey grnmyor. Peki, deniz nerde?
Karma,
- Bir de sen iyice bak. Ben deniz meniz gremiyorum, dedim. Karm,
- Ben ne deniz gryorum, ne de denize benzer birey... dedi. Ev sahibine,
- Beyefendi, dedim, siz deniz grr demitiniz sanrm. Yoksa duvara deniz resmi aslp da ona
m baklacak?...
- Vay, ne demekmi!... Evimden deniz grnmyor mu?
Hani, nerdeyse, evime deniz grmyor dediler dye bizi evine hakaretten mahkemeye verecek.
- Vallahi, affedersiniz, dedim, maksadm evinizi ktlemek deil... Ne ben, ne karm, denizi
grebildik. Belki bakalarna deniz grnr. Bize grnmedi.
- Sandalye getirin! diye yukarya seslendi. Hizmeti bir sandalye getirdi.
Adam sandalyenin stne kt. Tpk, karay grp de, "Kara!..." diye baran Krislof
Kolomb'un gemicisi gibi,
- te deniz!... diye bard. te deniz, tabak gibi ayanzn altnda.
O indi, sandalyeye ben ktm. Allah Allah!... Grnrlerde denize benzer biey yok. Adama
hayal mi grnyor, deli mi, yoksa deniz var, deniz var diye, etki altnda brakp bizi zorla
denizi grdmze inandracak m?
- Beyefendi, affedersiniz. Ben denizi lannm. stanbul'da do42
up bydm. Pencereden bakyorum, bika para mavilikten baka biey yok. O da
gkyznde olduuna gre bulut olacak, dedim. Adam,
- Boyunuz ka? diye sordu.
Baka zaman olsa boyumu sylemem. Bo bulunup,
- Bir elli sekiz, dedim.
- Tamaaaam... dedi, bouna deil... Ben de bu adam neden denizi grmyor, gzlerine perde
mi inmi, diyordum. imdi neden denizi grmediiniz anlald.
- Neden grmyor muum?
- Boyunuz yetimiyor da ondan... Denizi grmek iin, en aa bir yetmi boy olmal.
Parmaklarnz zerine kalkn bakalm.
Ayak parmaklarmn stne tlikilip baktm, yine deniz yok.
- Zplayn birazck, o zaman grrsnz.
at da durur. Sonra bu seyis atlan, nalnn izinden gidecei at da semez; yeter ki nnde
herhangi bir at olsun; al, doru, kula, kr, bakla kn, demir kr, ne donda olursa olsun, ister
aktma'l, ister seki'li, ister uyuntu st beygiri, ister halis kan arap at, bir at olsun da
nnde, nasl olursa olsun...
sterseniz imdilik politikaclann yakasn brakalm da, seyis atnn dizginlerini ele alalm.
Harp Okulu'na geince, biriki binicilik dersi, bika binicilik dersi, bika binicilik taliminden
sonra, szm ona at binmeyi renmi saylyorduk. Biz, stanbul "Harbiye"sinin son
rencileriydik.
Gnn birinde "tatbikat var!" dediler. Bizi, iki tabura ayrdlar. Taburlardan biri "Krmz
kuvvet", br "Mavi kuvvet" oldu. Bu Krmz - Mavi arpmasn hibir zaman
anlayamammdr.
45
nk, her ne olursa olsun, tatbikan sonunda mavi kuvvet ille de yendirilir. Oysa, mavi, gzel
bir renktir. Acrm, mavinin yenilmesine... (Buras hikayenin en iirli yeridir, dalga gemeyin
rica ederim.)
(Hikayenin ikinci basmna ektir. Eskiden manevra ve askeri tatbikatlarda, harp oyunlarnda,
biz krmz olurduk, dman da mavi olurdu. Sylenilen doruysa 1972'den sonra renkleri
deitirmiiz: Bizim kuvvetler mavi, dman kuvvetleri krmz olmu.)
Hibir tatbikatta mavilerin yendii grlmemitir. nk, mavi dmandr. Ben olsam,
dman yeil yapardm. (Nasl beendiniz mi, burda ideoloji var, aktnz tabii...)
Evet, mavi dmandr. Dmann grevi de yenilmektir. Evdeki hesabn arya uyduu, yalnz
bu krmz - mavi arpmasnda grlr. (Efendi, sen bu hikayeyi uzattn. Anlatacaksan, anlat
u
seyis atn!)
Bastne, anlataym. Ben krmz kuvvetlerdendim. Hepimize, bir yan krmz, bir yan mavi
birer bez erit verdiler. Bu bez eritleri, apkalarmza epeevre sanp ineledik. Biz krmz
kuvvetten olduumuzdan apkalanmzdaki iaret bezimizin krmzs da
dnkt.
Beni, Krmz Kuvvet komutannn atl habercisi yaptlar. Bu, herkesin arayp da bulamad bir
devdi. Arkadalarm, omuzlarnda tfek, tehizat, yayan alacaklar, atlayacaklar,
srayacaklar, koacaklar, saldracaklar, ekilecekler, bense at stnde... iin hi de byle
olmadn, seyis atna binince anladm. Seyis atna binmektense, deil atlamak, sramak, ku
olup umak, balk olup yzmek, ok daha kolaym.
ehir dna ktk. "Hrriyet-i Ebediye" tepesinin ilerlerine, a-k araziye geldik. (Zorunlu
aklama: Oralar eskiden aklkt; insann az, eytann ok olduu yerlerdi.) Mavi ve krmz
kuvvetler, yerlerini ald. Ben, Krmz Kuvvet komutannn arkasnday-dm. ikimiz de at stnde
olduumuzdan oraya kadar hibir aksaklk olmad. Altmdaki at kendim sryorum
sanyordum. Oysa, benim bindiim seyis at, Binba'nn atna uyar gidermi. Gerek hayatta
da byle olmaz m? Olaylar gnlmze gre gidince, onlar biz byle yrtyoruz, sanrz,
insanolunun mutluluk budalal ite... Ama olaylar bizim isteklerimize kart knca, ac
gerek
46
kafamza dank eder. (Dikkat: Kssadan hisse. Bu da hikayenin felsefesi, iyi mi?)
Krmz Kuvvet komutan olan Binba, benim ok sevdiim, Avrupa'larda binicilik yarlarnda
altn madalyalar, kupalar kazanm nl bir svariydi. stelik de sert mi sert... Yani,
apkasnn kokartndan izmesinin ke demirine kadar tam bir binba. Bika bin kiinin
yzd, gnelendii bir plajda bu adam mayolu olarak her kim grse, - te bir Binba!...
der.
Durup duruyorduk. Altmdaki at birden hoplad. Ben eyerin stnden, atn boynuna dtm.
Hemen hayvann kulaklarna yaptm. Bu hayvana ne oldu? Dizginleri ekmedim,
baldrlamadm, gemi kasmadm. Ben hibiey yapmadm ama, nmdeki Binba, atn
mahmuzlam. Onun at kounca, benim seyis at durur mu?... Aman bo bulunmaya gelmez...
At, beni sratp duruyor, iyi ki usturuplu sratt da boynundan hoplayp apm atn sansnda
ykseldi, kendimi yine eyerin stnde buldum. Evet, eyerdeyim ama eyerin stnde bitrl
duramyorum. At beni sratp sarsna o-turtuyor, sratp boynunun stne atyor; bir ne,
bir geri, bir saa, bir sola... Bunun en iyisi, dp de kurtulmak ama, o zaman da komutan
habercisiz kalacak. Barsam, ayp... Dizgine aslyorum, eyerin n hanesine yapyorum.
Derken dizginler elimden kurtulmad m... Eyvah!.. Bir elimle atn yelesine yaptm, yatp
abandm srtna... Mevzilenen blklerden birinin de nne geldik. Burda attan dersem,
arkadalara rezil olmak var. Artk emekli o-luncaya kadar alay ederler... Ata yalvaryorum:
- Yavrum... Gzn seveyim... Yava ulan, yavatan namussuz... , be!.. N'olursun...
insafsz seyis at merhamete gelmeyince:
- Allah! diyorum. Allah'm, Allah'm beni unca arkadaa rezil etme!..
Allah'a yalvarmaktan baka hibir arem kalmam; dizgin elden km, atta insaf kalmam,
baka ne yaplr?... Ata binmemi olanlar bu zorluu anlayamazlar. Oturak yerimi bitrl egerin stnde tutamyorum. At beni binici yerine koymuyor ki... Saman uval gibi o yana bu
yana frlatyor. Yine vicdanl hay-vanm, kaldnp yere arpmyor. Tam kayp kayp
decekken,
47
birden hoplatp beni eyerin stne oturtuyor.
Felaketin by, Binba atn durdurunca oldu. nk onun at durunca, benim seyis at da,
iki n ayan ileri dikip, aklm kazk gibi birdenbire znk diye kakld. Ben artk kendi
vcuduma sahip olamadm, atn stnden havalandm. Hani, spor filmleri vardr, rlanti film
evrilir de atlet, yava yava havaya uar ya, ite yle... Ben utum, hayvann boynunun
stnden, nmdeki Binba'nn atnn arka ayaklar dibine dtm. (Siz imdi beni, bu
anlattklarma bakarak, hamhalat biri sanrsnz. Deil valla... nanmazsanz arkadalarma
sorun. Ben o zaman, okulun piramit tak-mndaydm. Arkadalarmn kurduu be katl
piramidin tepesine hop diye frlar da, orda ya amuda kalkar, ya da atlet fanelamdan bayrak
karrdm. Beendiniz mi?)
lk iim, dtm kimse grd m diye yanma yreme bakmak oldu. Gren yok,
glmyorlar... Yerden frlayp, atn dizginlerine yaptm. Baladm hayvan sevip okayp
yalvarmaya:
- Ooh benim canm... N'olur, yava...
Atladm srtna. Binba blk komutanyla konutu, sonra atn srd. Onun at frlaynca, artk
benimkini tutma... Benimseyi at da ok gibi frlad. Bu kez dizgin kaylarna yapmm ki,
kolum kopar da kay elimden kmaz. Dizgini tutmak kolay, oturak yerimi eyerin stnde
tutamyorum. At beni alkalaya alkalaya iimi dma kard. ldm, bittim. br bln
nnde Binba atn yine durdurunca, benimki de znk diye durdu. Btn abam boa gitti,
ben yine kendimi atn stnde tutamadm. Havalandm, yere oturdum. Buna, oturma demek
doru deil. nk insanlar balarnn stnde oturmazlar, insann oturma organ ba deil,
baka yeridir. Dizgin kaylarn elimden brakmadmdan, sanki yere atlam gibi yaptm, atn
stne sradm...
- Byk Allah beni utandrma!
Binba at srd. Bu kez drtnal, uuyoruz. En rahat drtnal. nk drtnalda, benim gibi
acemi binici alkalanmyor, ihtiyat blnn nne gelince, Binba birden atn yine
durdurdu. Ben yine utum ki, bu seferki uu, Hazret-i sa uuu... Allah'n seven beni
tutmasn. Ben ua ua, doruca... Nereye biliyor musunuz? nmde, at stnde duran
Binba'nn srtna... Yeryznde bir insan iin bundan byk bir terslik olamaz. imdi,
Binba'nn
48
at stnde iki kiiydik: Binba ve habercisi... Belalar iinde, yine de insanolu bir avuntu
bulabilmeli. Binba'mn arkasna dtm, ya nne dseydim... Binba bam evirip:
- O ne? diye bard. Kendimi yere attm.
- Efendim... diye balayp bieyler kekeledim. yi ki Binba stelemedi.
Kendi atma sradm. Binba bana beinci ble sylenecek bir emir verdi. At beinci
bln olduu yere sreceim. Baldrla-dm, gitmez. Topuklarm karnna vurdum, gitmez.
nmdeki Binba'mn at yrmeyince benim seyis at kprdamyor. Binba atn baka yere
srnce benimki de arkasndan yrd. Binba sert,
- Ben sana ne dedim? dedi. Sesimi karmadm.
- Ben sana "Beinci ble git..." demedim mi? Yine sesimi karmadm.
- Ne duruyorsun?
Ben mi duruyorum, at duruyor. Ama bunu Binba'ya nasl anlatrsn?
Binba kzd:
- ekil, ekil!., diye bard. Senin gibi haberci istemiyorum, defol!..
Nasl defolaym, anlamyorum ki... Binba'mn atnn arkasndan benim at trs trs gidiyor.
Hayvann ban evirmek iin dizginlere nasl var gcmle aslyorum, atolu at bana msn
demiyor.
- Git olum, git bamdan... Git be... Bela msn yahu?... Defol...
- Efendim... at gitmiyor... ben gideceim ama... at... bu hayvan...
Binba'mn kzgn surat yumuad. Gldn belli etmemek iin, ban evirdi.
-n attan! dedi.
Attan ineceim srada kardan iki atl kopmu bize doru geliyor. Benim at, o iki at grnce
daha durur mu? Bir parlad, haydi o iki atn arkasndan... nasl bir felaket, nasl bir bela...
Benim artk btn abam, attan dmemek. yle uuyoruz ki dersem para
49
para olacam. Evet, sonunda dtm de... Hem bu kez, sol ayam da zengi demirinden
karamadmdan, yerde srkleniyorum. lebilirdim. lmedimse, nde giden iki atn
durmalarndan, onlar durunca, benim seyis atm da durdu. Srklene srklene lmekten
kurtuldum. Pantolonumun sol dizkapa boydan boya yrtlm, dizimden akr akr kanlar
akyor.
Attan inen subaylar, atlann seyise verdiler. Ben de atma atladm. Yine atm, kulaklar dk,
yrmeye balad. dm patlyor, sadan soldan koan bir at kacak diye... nk benimki
de onlarn ardna taklacak. yle de oldu. Benim atm, o gn -nnde koan hangi at
grdyse, onun ardna takld. Ben o seyis atnn srtnda, tatbikat alannda ordan oraya, ordan
oraya gittim geldim. Akmdaki at, beni ordan oraya koturuyordu. Nasl olduysa dman olan
Mavi kuvvetlerin iine dtm. Hemen ap-kamdaki iaret bezini ters evirip, mavisini da
getirerek esir olmaktan kurtuldum.
Yine baka atn arkasndan rzgr gibi koan atm, az kalsn beni bir aacn dalna asl
brakacakt. Dal, bamdan apkay syrp att. apkasz da kaldm. Yzm, arpan dallardan
izik iinde...
Ve sonunda, drtnal uan atm, yine byle kardan koan bir atla arpt. Gzmde imekler
akt, bir sre kendime gelemedim. Kendime geldiim zaman, yine at stndeydim, ama
beyaz bir atn... Anlalan o arpmada, nasl olmusa biz atlan deimiiz. arpnca ben
atmn stnden frlayp, br atn stne kmm. Bana arpann ve benim indiim atn ne
olduunu bilmiyorum.
Akmdaki beyaz at, iyi bir att. istediim yere gtrebiliyor-dum. Demek, seyis at deil!..
Yanm ynm armm, da bayr gidiyorum. Ama perianm. Sa ayamdaki tozluk yok,
dm. Bir birliin iine daldm. Bir Yzba: - Buraya gel! dedi.
Attan indim. Selam verdim. Ama bamda apka yok. Sa ayamda tozluk yok. Kay da
dm, pantalon belimden sarkm. Pantalonun sol dizi boydan boya yrtk, kan iinde...
Yzmn iziklerinden kan akyor. Yzba:
50
- Bu ne? dedi, ne oldu sana?
Ne diyeyim? Yzba'nn arkasnda btn arkadalar... zntm anlayabilmeniz iin, benim o
zamanki niyetimi bilmelisiniz. Ben general olacam, general...
- Efendim, dedim, dman iine dtm. Esir edeceklerdi. Kaarken byle oldum ite...
- Senin iin ne?
- Haberciyim. Size Binba'nn emrini getirdim.
Binba'nn verdii emri syledim. Ama kime biliyor musunuz? Mavi kuvvetlere. nk ben
krmz kuvvetlerdendim. Krmz kuvvet komutannn emrini, aknlktan Mavi kuvvetlere
sylemitim.
Bu yanllktan sonra, btn iler, birlikler, emirler birbirine kart. Ama sonunda her zamanki
gibi Krmz kuvvet, yani biz galip geldik.
imdi, neden bitakm politikaclar seyis atna benzettiimi anlamsnzdr. nk bunlar, kendi
kendilerine yryemezler, ko-amazlar; ille nlerinde, glgelerinden gidecekleri baka bir
politikac bulunacak...
51
DONLA AKA OLMAZ
Bilirsiniz; yatl okullarda "bekr" var, "evci" var. Evciler, cumartesi geceleri evlerinde kalrlar,
bekrlar da btn ders yl gecelerini okulda geirirler.
Svari Selahattin, benim gibi bekrlardan. Bir pazar akam, kouta her zamanki gibi
ykanm amarlarmz datlyor.
Kou kdemlisi:
- Herkes amarn gelip alsn! diye bard.
Kirli amarlarmz verip, ykanm amarlarmz alyoruz. amarlar karmasn diye,
herkes kendi amarna ya boyas kmaz kalemle numarasn yazyor, ya siyah iplikle adn
iliyor.
Herkesin sinirlendii bir i vardr ya... Bu Svari Selahattin'in de sinirine giden i, amara
numara yazmak. Yazmaz. Srtndan kirlileri karr, atar. Ykanm amarlar datlrken de
yerinden kalkmaz. Herkes kendi iaretli amarn alnca,
- Geriye kalanlar da benim! diye gider, her ne kalmsa, onlar toparlar alr.
apaulluk ite, baka hibiey deil.
Kimileyin, ykanm amar datmnda, geriye amar artmad iin, biey alamaz.
Kimileyin de eli kolu amarla dner. Ama bunlar kendisinin mi, deil mi, belirsiz. Bir sr,
iaretsiz amar...
Toparlad amarlara bakar, aar:
- Yahu benim byle gmleim yoktu be!...
O pazar akam, ykanm amarlar datlrken yine en son o gitti. Eli bo dnd.
- Mendil bile kalmam! dedi.
- Temiz amarn yok mu?
- Var ama, yalnz don yok...
- Ben sana bir don vereyim... dedim.
- Seninki bana olmaz... dedi.
52
Bu svarilikte de donla pantolon ok nemli. Don ve pantolon smarlama yaplm gibi,
svarinin bacaklarn sk sk saracak. Biniciler bilir, donla pantolon bacaa oturmazsa, iyi at
binilemez. hele o sratli at gidiinde, kaynak yaparken bol gelen donun paalar syrlr, syrlr,
kvrlr, toparlanr, yukar kar, tomtopak biey olur. Bu da biniciyi tedirgin eder. Ne kadar
urap pantolonunun stnden donun paalarn aa eksen, o yine toparlanr, yukar kar.
Don dar olsa, skar, bol olsa tomtopak bzlr. Onun iin svarinin donu, pantolonu tam
lsnde olacak.
Selahattin dnmeye balad. Ertesi gn de, bir general teftie gelip, svarileri manej
taliminde grecek. Asl znts bundan... Selahattin mesleine de tutkun. Don yznden bir
baarszla uramak istemiyor.
Birlikte dndk, tandk. Aklma, Cemal geldi. Cemal, tam Selahattin'in boyunda pounda,
ikisinin amar birbirine uyar. Selahattin:
- Cemal vermez... dedi.
- Yahu bir dondan ne kar, bir gnlne don verecek... Cemal de dnyann en titiz ocuu.
Gnde belki yirmi kez elini
ykar. Gcr gcr amarlarnda bitek leke yok. stelik de cimri mi cimri... Evet, kendi donunu
bakasna vermez.
- Ne yapacaksn?
- Valla bilmem, felaket...
Bunlarn bir de binicilik hocalar var, Yarbay, ok sinirli bir a-dam. Snf arkadalar oktan
general olan bu sinirli Yarbay, at diye, binicilik diye lyor. Binicilik yznden, vcudunda iki
yerinden krlmam tek kemii yok. Bacak, kol, kaburga, btn kemikleri krk. Yrrken
bile bu krk kemikleri tr tr trdar. Yarbay'n btn merak at terbiyesi... Altndaki ata
rumba oynatr. Atla bir konumad kalm.
Bu Yarbay, teftie gelen General'e rencilerinin btn hnerlerini gsterecek. Baarl
rencisi olduu iin, Selahattin'i de ok seviyor.
- Ne yapacaz?
- Cemal'den isteriz bikez...
Selahattin, hem Yarbay' General'e kar mahcup etmekten, hem de kendisi Yarbay'a mahcup
olmaktan korkuyor.
53
Cemal'e gidip syledik. Cemal:
- Kardeim, don da verilir mi yahu? dedi.
- Ne olur be?
- Ne oluru var m? Senin giydiin donu, sonra ben ne yapaym? Dayanamadm:
- Mendil yap... dedim.
- Valla olmaz. Darlmayn ocuklar. Baka ey olsa vereyim. A-ma donumu veremem...
- Yahu, bir teftilik be....
- Olmaz kardeim. Terletir be... Ata binecek birader. Terden ne olur don...
- Ykatrsn...
- kar m kardeim, svari teri...
- Sat yleyse... Ka paraysa verelim.
Satamyor da. Arkadana kullanlm don satyor, diye ad kacak.
- Darlmayn, donumu veremem. Baka ey olsa... Cemal'in suratna baktm:
- Ama sen zararl karsn... dedim. Galiba ne demek istediimi anlad.
Son derste, herkes derslikteyken, biz Selahattin'le koua gittik. Cemal'in dolabn atk.
amarlar bohada duruyor. Bohay atk. Bitek don var. Baka hibiey yok. Lastikli deil,
belden dmeli don. Donu ald Selahattin. Bir kada, bir atba resmi yaptm. Altna da "Altn
nal etesi" yazdm. Kd bohaya koydum.
Gzellikle olmazsa byle olur!
Ertesi gn baktm, Cemal hi oral deil. Demek dolabndan donunu aldmzdan haberi yok,
bohasn amam.
Svariler sabah erkenden Ayazaa'ya gittiler. Kapal manejde tefti verecekler. Biz piyadeler
de "Hrriyet-i Ebediye" tepesine tatbikata gittik.
Akam okula dndk. Svariler daha gelmemi. Biz yemekhanedeyken svariler geldi. Biraz
sonra, yemekhanenin br banda bir kapma oldu. Selahattin'in sesini duydum:
- Syle, kimin donuydu?...
Cemal'in kafasna fasulye karavanasn geirmi, baryor:
- Syle kimin donuydu?...
54
Cemal'i elinden zorla aldk.
- Ne oldu yahu? Selahattin anlatt:
- O dmeli donu sabahleyin ayama giydim. At binip Ayazaa'ya gittik. Yolda fark etmedim.
Maneje girdik. General de geldi. Yarbay barut gibi... Sratliyle giderken, donun paalar
toparlanmaya balad. Hay Allah... Tomtop oldu birader, bacaklarmn arasna girdi. Yarbay bizi
attan atlatmad m? indik, atlar yanmzda drtnala geerken srayarak at bineceiz. Ben attan
aa srarken donun belindeki dmeler kopmaz m! Don indi bacaklarma kardeim... Benim
at yanma geldi. Srayacam stne, bacaklarm aamyorum ki... Herkes at bindi, gitti. Ben
kaldm. Hrsndan Yarbay'in kemikleri trdamaya balad. Atlar manej yerini bir daha dnp
yanma geldi. Bir hamle ettim, bacam aamam. Bacaklarma dolanp sarlm olan donu
bitrl yukar ekemiyorum ki kardeim... Rezil oldum. Baktm olmayacak, atn yanmdan nc geiinde, bacaklarm amadan kendimi top gibi frlattm. Gelgelelim, bacaklarm
aamadmdan atn stnde duramadm, stnden ap, br yana dtm. Gzm benim
atta. At bir daha yanmdan geerken, kendimi bir daha frlattm, hop br yana... Kendimi
frlatp atyorum. Paralanacam. General acd:
- Ne oluyor bu delikanlya Yarbay'm? dedi.
Ben var gcmle bacaklarm havada makaslaynca, don korkun bir cayrt kararak ikiye
ayrld. Ben de eyerin stne oturdum. Bu kez de, eyer stnde inip kalktka don bzlr,
bzlr, yukar syrlr. Donun a da kalmadndan daha beter topak oluyor. ldracam
arkadalar. Bereket versin, pantolonumun cebi her zaman deliktir de, elimi delikten sokup,
donu para para koparmaya baladm. Donu para para koparp paralan cebime
dolduruyordum. Bacamn arasnda kalan son paray karmak i-in elimi soktum. Arkamdan
Necmi:
- Ne yapyorsun? dedi.
- Ne yapyorum?
- Dnp baksana!...
Bir de baktm, manej yeri, konfeti serpilmi gibi beyaz bez paralaryla dolmu. Havada bez
paralan uuuyor. Bende akl m kalm kardeim. Kopardm don paralann cebime
koyuyorum
55
", bir kere yol alncaya kadardr. Yol ald ya, herkes rahat rahat gidip gelecek. Arkada,
cumhuriyetimizin sayesinde sahip olduumuz bu kymetli maln deerini bilelim; binerken,
stne basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek, abucak bozulur, bakalar
istifade edemez, yabancnn mal deil ki, hor kullanalm. Kendi malmz!.."
Arkadalar dar kardklar iin, damat Mft Efendi'nin szlerinin sonunu duymamt.
Nutuktan sonra bir souk hava esti. Mft Efendi, neden alklanmadna ok at. Ziyafet
dald.
gn sonra da Ziya, stanbul'dan getirdii gzel gelini geri gnderdi. Boandlar.
61
NASIL YAZIYORMUUM?
Bir mektup aldm, yalnz bana deil, birok yazarlara gnderilmi. yle balyor mektup:
"Bilirsiniz, okurlar, yazlan ve yapdan tesinde, yazarlan merak ederler."
Mektubu yazan bana, "Bilirsiniz" diyor ama, dorusu ya bilmiyorum; gerekten okurlar,
yazarlan "yazlarnn ve yaptlannn -tesinde" merak ederler mi?
Mektubu okuyalm:
"Okurlann en ok merak ettikleri zelliklerden biri de, yazarla-nn yazlann nasl, hangi
ortamda yazdklardr."
Haaa, imdi anlar gibi oluyorum okurlarn neyi merak ettiklerini. Dorudur, okurlar bunlan
merak ederler. nk, anormal, olaanst, srprizli, artc durumlar bekler, daha dorusu
ilerinden byle olmasn isterler.
imdi mektuptaki sorulara geelim ve cevaplanmz verelim.
Soru - Hangi ortamda yazarsnz?
Cevap - "Bu ortam, yazacam yaz trne gre deiir. ok ciddi bir yaz yazacaksam, odamn
kapsn ve pencerelerini smsk kapatrm. Masamda bir iskelet kafas vardr. Masa lambam,
bu iskelet kafasn aydnlatacak biime getiririm. Konu stnde younlaa-bilmem iin, evde
l sessizlii olmas gerekir. Bu derin sessizlik i-inde srekli olarak, biyandan da mzik
alnmaldr. Brahms, Bach, Bethoven'in, yani adlannn banda "B" olan byk "B "le-rin
eserlerini dinlerim. Dikkatimin uyank olmas iin odann ss o-nalt dereceyi gememelidir.
Bunun iin yaz aylannda ciddi yazlar yazamam, yazmaya kalkarsam, scaktan yazlarm mizahi
olur.
Milli eserleri de yine bu atmosfer iinde yazanm. Yalnz, yazmn milli olmas iin, masamda
buzlu rakyla sakz leblebisi bulunmaldr. Yazy yazarken zora geldike rak ierek kafam
bulurum. Yazmn evrensel bir dzeye ulamas iin, viskiyle votkay kantnp yaptm ve adn
koegzistans koyduum ikiden ierim.
62
Romantik ve lirik yazlar yazmak iin dabalannda yada deniz ve gl kylarndaki otellere
ekilirim. Buralann sessizlik iin deil, otel odalannn anahtar deliklerinden ierdekilerini
gzetlemek iin seerim. Bylece hem sosyal hayat yakndan incelemi olurum, hem de
grdm manzaralardan heyecan duyarm. nk yazar, bir heyecan adamdr.
Mizah yazlann da hamamda yada hayvan pazarlanna yakn, ok grltl yerlerde yazmay
yelerim.
alma istei kazanmak iin stanbul bitirimlerinin arasna ka-nnm. Bir zaman
kumarhanelerde, meyhanelerde dolanm, oralardan aldm esini sabah kahvelerinde,
mevsim yazsa, kpr alt dubalannda defterime not ederim. Ylda, birka hafta, kimseye haber
vermeden serseri hayat yaanm."
ite byle yada buna benzer samalklar anlatrsam, gerekten de okurlann merakn giderir,
ilgilerini ekerim. Yaz masasnda alrken, kucama bir sarn gzel almazsam,yazamadm sylesem... Hayr, bunun yalan olduunu anlar ve bana inanmazlar. Ama bunu,
bakalan gizli gizli yazarsa, okurlar inanr ve ok ilgin bulurlar. Yalnz yazarlan deil,
genellikle btn sanatlar, ya yan deli yada tam deli grmek eilimi vardr. Kimi sanatlar da
yapmack yollarla delilie zenerek okurlann ilgisini trnaklarlar.
Bir air tanyorum, bir i hannda, emlak komisyonculannnkini andran olduka lks bir
yazhane tutmutu. Masasnda hep yan dolu iki ieleri bulundurur ve gelenlere durmadan
iiyormu izlenimi vermek isterdi. Oysa imezdi, ama kap aralanrken hemen elini iki
bardana atard.
Bir air, en gzel iirlerini, Beyazt kulesinin tepesinde, kendini aa atp ldrmek bunalmlar
iinde yazdn sylerse, okurlar, airin bu delice isteiyle, iirlerinden daha ok ilgilenirler.
Sannm, yeryznde nleri en yaygn ressam Van Gogh, Goga-in, Toulouse Lautrec'tir. Salt
sanatlanndan deil bu, delilikleri, sa-katlklan, sanatlannn nnde gitmitir.
Dnya edebiyat, sanat, felsefe tarihinin krk elli nl ad vardr ki, hibir eserlerini okumadklan
halde pek ok kii onlarn homoseksel olduklanm bilir ve aktif mi, pasif mi homoseksel
olduk-lan eserlerinden daha ok merak edilir.
artc davranlanyla, okurlardaki bu merak gdklamaya a63
lisan yazarlar da vardr. Kendilerinde gerekten deer ve sanat gc varsa, bilerek yaptklar
samalklar, deerlerinin tannmasna yardmc olur; yok, deersizseler, ortalkta maskara, alay
konusu olurlar.
Orhan Veli, bunun iin sakal brakmtr. (O zaman Trkiye'de genlerin sakal brakmasna
allmamt.) Siz buna, hi olmazsa biimde toplum kurallarna bakaldrmak da diyebilirsiniz.
Bir gece Orhan Veli, konuk kald Pendik'te ressam Hamet Akal'n e-vinde, nasl edip de
iirlerine yaygnlk salayacan sabaha dek dnm, sonra uakla istanbul'un stne
iirlerini yadrmaya karar vermi. Uak nasl kiralanacak, para nasl bulunacak?
iki gn sonra hemen btn gazete ve dergilerde, Orhan'n "Rak iesinde balk olsam"
dizesiyle alay ediliyordu. Bu alaylar yznden artk uaa gerek kalmamtr. Alaylar, tek uak
deil, uak filolarndan istanbul'a yadrlacak iirlerin etkisini yapmtr. Orhan Veli, gerekten
deerli air olmasayd, alay konusu olarak kalr, maskara olurdu. Sonralan Orhan'n iiriyle
alan edenler, alay konusu olmulardr.
Ben bu olay, Bkre'te Romen yazarlarndan birka kiiye anlatnca, onlar da bana u olay
anlattlar. imdi adn hatrlayamadm bir gen air, stste birka kitap karm, ama hibir
ilgi grmemi, tek eletiri yazlmam. Birgn gazeteler, gen airin intihar ettiini yazmlar.
Btn eletirmenler kollan svam, gazeteler, dergiler o airin vgleriyle dolmu. Kitaplan
stste birka basm yapm, iki ay sonra ona vg yazan eletirmenlerden biri, intihar etti
bilinen airi bir meyhanede grnce deliye dnm. "Bu alaklktr!", "Peki, air lmeden nce
eletirmenlerin susmalar nedir?" Bu Romen airi de deerli olduundan, hi de maskara
olmam.
Okurlann, gerekten hangi ortamda yazdm gerek yzyle renmek istediklerini
sanmyorum. Ama sormusunuz, anlataym. Ortam mortam diye biey yok, ne demek ortam?
Hibir Trk yazan, yaz yazmas iin uygun bir ortam arayacak duruma gelmemitir. Nerde,
neresini, nasl bulursak, orda yazmak zorundayz. Yalnz son yllarda, baz senaryo yazarlann,
film yapmclan grltsz otellere gtrmeye baladlar. Bu olduka lks otellerde kapanyor,
onbe yirmi gn yiyip iip senaryo yazyorlar. Bu yazarlar, bu rahat ortam iinde daha iyi
senaryo yazamayacaklann
64
at stnde iki kiiydik: Binba ve habercisi... Belalar iinde, yine de insanolu bir avuntu
bulabilmeli. Binba'mn arkasna dtm, ya nne dseydim... Binba ban evirip:
- O ne? diye bard. Kendimi yere attm.
- Efendim... diye balayp bieyler kekeledim, iyi ki Binba stelemedi.
Kendi atma sradm. Binba bana beinci ble sylenecek bir emir verdi. At beinci
bln olduu yere sreceim. Baldrla-dm, gitmez. Topuklanm karnna vurdum, gitmez.
nmdeki Binba'mn at yrmeyince benim seyis at kprdamyor. Binba atn baka yere
srnce benimki de arkasndan yrd. Binba sert,
- Ben sana ne dedim? dedi. Sesimi karmadm.
- Ben sana "Beinci ble git..." demedim mi? Yine sesimi karmadm.
- Ne duruyorsun?
Ben mi duruyorum, at duruyor. Ama bunu Binba'ya nasl anlatrsn?
Binba kzd:
- ekil, ekil!., diye bard. Senin gibi haberci istemiyorum, defol!..
Nasl defolaym, anlamyorum ki... Binba'mn atnn arkasndan benim at tins tins gidiyor.
Hayvann ban evirmek iin dizginlere nasl var gcmle aslyorum, atolu at bana msn
demiyor.
- Git olum, git bamdan... Git be... Bela msn yahu?... Defol...
- Efendim... at gitmiyor... ben gideceim ama... at... bu hayvan...
Binba'mn kzgn surat yumuad. Gldn belli etmemek iin, ban evirdi.
- inattan! dedi.
Attan ineceim srada kardan iki atl kopmu bize doru geliyor. Benim at, o iki at grnce
daha durur mu? Bir parlad, haydi o iki atn arkasndan... nasl bir felaket, nasl bir bela...
Benim artk btn abam, attan dmemek. yle uuyoruz ki dersem para
49
para olacam. Evet, sonunda dtm de... Hem bu kez, sol ayam da zengi demirinden
karamadmdan, yerde srkleniyorum. lebilirdim. lmedimse, nde giden iki atn
durmalarndan, onlar durunca, benim seyis atm da durdu. Srklene srklene lmekten
kurtuldum. Pantolonumun sol dizkapa boydan boya yrtlm, dizimden akr akr kanlar
akyor.
Attan inen subaylar, atlarn seyise verdiler. Ben de atma atladm. Yine atm, kulaklar dk,
yrmeye balad. dm patlyor, sadan soldan koan bir at kacak diye... nk benimki
de onlarn ardna taklacak. yle de oldu. Benim atm, o gn -nnde koan hangi at
grdyse, onun ardna takld. Ben o seyis atnn srtnda, tatbikat alannda ordan oraya, ordan
oraya gittim geldim. Akmdaki at, beni ordan oraya koturuyordu. Nasl olduysa dman olan
Mavi kuvvetlerin iine dtm. Hemen ap-kamdaki iaret bezini ters evirip, mavisini da
getirerek esir olmaktan kurtuldum.
Yine baka atn arkasndan rzgr gibi koan atm, az kalsn beni bir aacn dalna asl
brakacakt. Dal, bamdan apkay syrp att. apkasz da kaldm. Yzm, arpan dallardan
izik iinde...
Ve sonunda, drtnal uan atm, yine byle kardan koan bir atla arpt. Gzmde imekler
akt, bir sre kendime gelemedim. Kendime geldiim zaman, yine at stndeydim, ama
beyaz bir atn... Anlalan o arpmada, nasl olmusa biz atlar deimiiz. arpnca ben
atmn stnden frlayp, br atn stne kmm. Bana arpann ve benim indiim atn ne
olduunu bilmiyorum.
Akmdaki beyaz at, iyi bir att. istediim yere gtrebiliyordum. Demek, seyis at deil!..
Yanm ynm armm, da bayr gidiyorum. Ama perianm. Sa ayamdaki tozluk yok,
dm. Bir birliin iine daldm. Bir Yzba:
- Buraya gel! dedi.
Attan indim. Selam verdim. Ama bamda apka yok. Sa ayamda tozluk yok. Kay da
dm, pantalon belimden sarkm. Pantalonun sol dizi boydan boya yrtk, kan iinde...
Yzmn iziklerinden kan akyor.
Yzba:
50
- Bu ne? dedi, ne oldu sana?
Ne diyeyim? Yzba'nn arkasnda btn arkadalar... zntm anlayabilmeniz iin, benim o
zamanki niyetimi bilmelisiniz. Ben general olacam, general...
- Efendim, dedim, dman iine dtm. Esir edeceklerdi. Kaarken byle oldum ite...
- Senin iin ne?
- Haberciyim. Size Binba'nn emrini getirdim.
Binba 'nn verdii emri syledim. Ama kime biliyor musunuz? Mavi kuvvetlere. nk ben
krmz kuvvetlerdendim. Krmz kuvvet komutannn emrini, aknlktan Mavi kuvvetlere
sylemitim.
Bu yanllktan sonra, btn iler, birlikler, emirler birbirine kart. Ama sonunda her zamanki
gibi Krmz kuvvet, yani biz galip geldik.
imdi, neden bitakm politikaclar seyis atna benzettiimi anlamsnzdr. nk bunlar, kendi
kendilerine yryemezler, ko-amazlar; ille nlerinde, glgelerinden gidecekleri baka bir
politikac bulunacak...
51
DONLA AKA OLMAZ
Bilirsiniz; yatl okullarda "bekr" var, "evci" var. Evciler, cumartesi geceleri evlerinde kalrlar,
bekrlar da btn ders yl gecelerini okulda geirirler.
Svari Selahattin, benim gibi bekrlardan. Bir pazar akam, kouta her zamanki gibi
ykanm amarlarmz datlyor.
Kou kdemlisi:
- Herkes amarn gelip alsn! diye bard.
Sonra birbirinin stne atlp boumaya baladlar. Biz de arkadalk grevimizi yerine
getirip, hep bir azdan.
- Vur! Vur! Vur!... diye banyrdk.
56
GARBA AILAN PENCERE
Biz artk buna altk; tannm bir .gazeteci, bir yazar, bir politikacyla, bir ynetmenle birlikte
bir geziye kmsa, uradklar yerlerde o politikac, o ynetmen nutuk ekmise, gezi
dnnde yazar herkese yle der:
- O nutku ben hazrlamtm.
yle nutuklar dinlemiizdir ki, sonradan sylenilenlere inanmak gerekirse, o nutku, be kii, on
kii yazm olduklarn iddia etmilerdir. Hi deilse, yazlm olan nutku dzeltmilerdir.
Bylece, bizdeki siyasi nutuklarn ounun neden samasapan olduu daha iyi anlalr.
Onun iin politikaclar geziye karlarken, en iyisi, dalkavuklarna gvenseler bile, yanlarna
gazeteci yazarlardan hibirini almamaldrlar. nk bunlar, onbinlerce kii nnde politikacnn
cokuyla orackta ezbere syleyiverdii nutku bile,
- Ben yazmtm! diye sonradan vnrler.
Orada bulunanlardan daha krkna varmam bir gazeteci,
- Ben de ok nutuk yazmtm zamannda, dedi, yazdm nutuklarla milletvekili setirdiklerini
bile vardr, ilk nutkumu ondo-kuz yamdayken Mft iin yazmtm.
Bu giriten sonra nutuk hikayesini anlatmaya balad:
- Bizim oras kk yer, tara ili... Kk yerde byk grnmek kolay oluyor. Ben de daha
lisenin onuncu snfndayken, ilin tek gazetesine bayazlar yazmaya balamtm. Herkes
"Kalemi kuvvetli maallah" diyordu.
Liseyi bitirdiim yld. Bizim ile demiryolu ulat, ilk tren gelecek. Herkeste bir hazrlk, bir
hazrlk...
Mft Efendi bizim uzaktan akrabamz olur. Bana bir haber gnderdi: "Aman bir nutuk yazsn,
trenin geldii gn okuyacam..."
Mft Efendi ok saylan bir bilgin kii. ocukluumuzdan beri byk, kk hep byle
duymuuz. Bize gre, Mft Efendi'nin bilmedii hibiey yok. Gencimiz, yalmz buna
inanmz. San57
rm, Mft Efendi o zaman yetmiini gekindi. Bembeyaz uzun sakal vard. Evinden pek
seyrek kard. Bylece azndan dklen her hece, ayr bir deer kazanrd. Biz onun ok derin
bilgisini, bu susuundan karyorduk.
En ok bildii tarih, bizim ilin tarihiydi. Btn il snrlan iinde gemi olaylar bilirdi. u evde
kimler yaam, neler yapmlar, eski yangnlar, Bizansllar zamanm, slam ordusunun bu
kenti zaptn, hereyi, hereyi bilirdi.
Btn kent halk Mft Efendi'yle ovunurduk. Vali, Belediye Bakan filan, bunlann hepsi Mft
Efendi'den ok sonra gelirdi. Byklerden biri ehrimize gelse, hemen ziyaretine gider, Mft
Efendi'nin elini perdi.
ite bu denli nemli kii olan Mft Efendi'nin, ehrimize ilk trenin gelii gn yaplacak
trende bir nutuk sylemesi gerekiyordu. O da bu ok nemli nutku yazma grevini bana
vermiti. Bu iin arl altnda ezildim. O yata, istanbul, Ankara gibi byk ehirleri bile daha
grmemiim, lk trenin geliinde neler sylemenin gerekli olduunu bilmiyordum. Btn bilgim,
okuduum bika kitaptan, gazete ve dergi yazlarndan geliyor. ok sk alarak gnde, bir
nutuk hazrladm. Mft Efendi'ye amcamla gnderdim.
Trenin ilk gelii gn byk tren yapld. Btn ehir halk istasyona yld. Lokomotif geldi.
Kurbanlar kesildi. nce Vali bir nutuk syledi, arkadan Mft Efendi... Ben, Mft Efendi'den
daha heyecanlydm. Nutkun hl aklmda kalan paralan aa yukar unlar:
"Tren, garba alan bir penceredir. Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil baka eyler
de girecek. Medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Tekerlek ne demektir?
Tekerlek, medeniyetin ayadr. Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz olamazdk. Biz bugn
tekerleklerin sayesinde ilerliyoruz. u tnele, u dalarn iine alm deliklere baknz. u
grdnz delikten neler doacak neler. Nurlu istikbal bizimdir.
Bu bir hazinedir. Eline geirdiin bu hazineyi iyi kuttan hemehri! yi kullanrsan, ok para
kazanrsn, zengin olursun, itibarn artar.
58
Tekerlekler, raylar zerinde kayacak. ler eskisi gibi zor deil. Her seferi seni zengin edecek
hemehri! Ka sefer olursa o kadar krlsn.
yol alncaya kadard. Bir kere yol ald ya, artk btn hemehrilerimiz bu yolun stnden
kolaylkla gidip gelecektir. Mallarmzn deeri artacaktr. Sen de malnn deerini, kadrini bil!..
Cumhuriyet sayesinde nmze gelen bu maln kymetini bilelim; binerken, stne basarken,
iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek bozulur, sonra bizden bakalar kullanamaz. Elin,
yabancnn mal deil ki hor kullanalm. Kendi malmz, btn hemehrilerimizin. Hepimizin
ortak malmz.."
Ondokuz yanda, tara lisesini yeni bitirmi bir gen baka ne yazabilir, ite byle eyler...
Mft Efendi'nin nutku, umulandan da ok alkland. br nutuklann hibiri, Mft'nn
nutkunun etkisini yapmad. Alk kyamet... Herkes "Bizim Mft gerekten derin hoca..."
demeye balad. Dorusu, Mft Efendi de nutku hem iyi ezberlemi, hem de gzel, heyecanl
syledi.
O gnden sonra, nerede bir tren, bir toplant olsa, Mft Efendiyi nutuk sylemeye ardlar.
Mft Efendi de her gittii yerde hep o nutku tekrarlayp durdu. Yalnz nutkun iinden "tren"
kelimesini kanyor, geri kalanlann olduu gibi sylyordu. Nutuk herkese o denli gzel geldi
ki, hibirimiz nutku tekrar tekrar dinlemekten bkp usanmyorduk. Cumhuriyet Bayram'nda,
bir kereste fabrikasnn alnda, byklerden birinin ehre geliinde, hep bu nutuk sylendi.
Ziya adnda bir akrabamz var, babas ok zengin. Bunlar stanbul'dan bir gelin getirdiler.
Grlmemi, duyulmam bir dn yapld. Dn ziyafetine; ehrin btn ileri gelenleri
arld. Biz de gittik. Aile ok mutaassp, ama son derece mutaassp... Kadnlarla erkekler ayr
odalarda yemek yiyoruz. Ne de olsa gelin stanbullu olduundan, yemekten sonra kadn erkek
hep bir a-raya toplanld. Mft Efendi'ye konumas iin rica edildi. Dorusu, Mft Efendi
konumak istemedi. Ama yle zorladlar ki, adamcaz konumak zorunda kald. Ayaa kalkt,
balad konumaya:
59
"Muhterem hemehrilerim!
Yeni kurulan bu yuva, garba alan bir penceredir."
Daha nutkun banda bir honutsuzluk mrlts balad. Ailenin pencereye, hele garba alan
pencereye benzetilmesi, bizim mutaassp evremizin insanlarn sinirlendirdi. Mft Efendi
gelini gstererek devam etti:
"Bu pencereden ziya girecek, yalnz ziya deil, baka eyler de girecek..."
Zaten istanbul'dan kz ald iin yaylan dedikodulardan sinirli olan damat Ziya'nn ka, gz
oynamaya balad. Ziya'nn elleri titriyordu. Mft Efendi devam etti:
"Medeniyet, nur gibi medeniyet, tekerleklerin stne binerek bize kadar geldi. Onu hepimiz
kucaklayp barmza basacaz. nk o hepimizindir."
Sinirli, kzgn ksrklerle nutuk kesiliyordu.
"te karsnzda tekerlek! Tekerlek ne demektir? Tekerlek olmasayd, dnyada hibirimiz
olamazdk. Tekerlek medeniyettir. Biz bugn tekerlee, medeniyetin tekerleine kavutuk."
Damat Ziya elini arka cebine att. Bir cinayet olabilirdi. Bu gergin havada Mft Efendi,
nutkuna devam etti:
"u tnele baknz! Bu delikten neler doacak, neler! Nurlu istikbal bizimdir."
Yer yer ykselen mrltlar, her zamanki gibi baarsnn sesli gsterisi sanan Mft Efendi,
damat Ziya'ya dnerek yle dedi:
"Bu bir hazinedir! Eline geirdiin bu hazineyi iyi kullan hemehri! yi kullanrsan ok para
kazanrsn, zengin olursun, memlekette itibarn artar. ler eskisi gibi zor deil artk. Her seferi
seni zengin edecek. Ka sefer olursa o kadar krlsn gen hemehri!... "
60
Arkadalar, damadn elini tutmasalar, kan dklecekti. Kaynpeder, Mft Efendi'nin kulana
bieyler syledi. Mft Efendi, ban sallad, nutkuna devam etti:
"i, bir kere yol alncaya kadardr. Yol ald ya, herkes rahat rahat gidip gelecek. Arkada,
cumhuriyetimizin sayesinde sahip olduumuz bu kymetli maln deerini bilelim; binerken,
stne basarken, iine girerken titremeliyiz. Dikkatli binmezsek, abucak bozulur, bakalar
istifade edemez, yabancnn mal deil ki, hor kullanalm. Kendi malmz!.."
Arkadalar dar kardklar iin, damat Mft Efendi'nin szlerinin sonunu duymamt.
Nutuktan sonra bir souk hava esti. Mft Efendi, neden alklanmadna ok at. Ziyafet
dald.
han yazarlar da vardr. Kendilerinde gerekten deer ve sanat gc varsa, bilerek yaptklar
samalklar, deerlerinin tannmasna yardmc olur; yok, deersizseler, ortalkta maskara, alay
konusu olurlar.
Orhan Veli, bunun iin sakal brakmtr. (O zaman Trkiye'de genlerin sakal brakmasna
allmamt.) Siz buna, hi olmazsa biimde toplum kurallarna bakaldrmak da diyebilirsiniz.
Bir gece Orhan Veli, konuk kald Pendik'te ressam Hamet Akal'n e-vinde, nasl edip de
iirlerine yaygnlk salayacan sabaha dek dnm, sonra uakla stanbul'un stne
iirlerini yadrmaya karar vermi. Uak nasl kiralanacak, para nasl bulunacak?
ki gn sonra hemen btn gazete ve dergilerde, Orhan'n "Rak iesinde balk olsam"
dizesiyle alay ediliyordu. Bu alaylar yznden artk uaa gerek kalmamtr. Alaylar, tek uak
deil, uak filolarndan stanbul'a yadrlacak iirlerin etkisini yapmtr. Orhan Veli, gerekten
deerli air olmasayd, alay konusu olarak kalr, maskara olurdu. Sonralar Orhan'n iiriyle
alan edenler, alay konusu olmulardr.
Ben bu olay, Bkre'te Romen yazarlarndan birka kiiye anlatnca, onlar da bana u olay
anlattlar. imdi adn hatrlayamadm bir gen air, stste birka kitap karm, ama hibir
ilgi grmemi, tek eletiri yazlmam. Birgn gazeteler, gen airin intihar ettiini yazmlar.
Btn eletirmenler kollan svam, gazeteler, dergiler o airin vgleriyle dolmu. Kitaplar
stste birka basm yapm. ki ay sonra ona vg yazan eletirmenlerden biri, intihar etti
bilinen airi bir meyhanede grnce deliye dnm. "Bu alaklktr!", "Peki, air lmeden nce
eletirmenlerin susmalar nedir?" Bu Romen airi de deerli olduundan, hi de maskara
olmam.
Okurlarn, gerekten hangi ortamda yazdm gerek yzyle renmek istediklerini
sanmyorum. Ama sormusunuz, anlataym. Ortam mortam diye biey yok, ne demek ortam?
Hibir Trk yazan, yaz yazmas iin uygun bir ortam arayacak duruma gelmemitir. Nerde,
neresini, nasl bulursak, orda yazmak zorundayz. Yalnz son yllarda, baz senaryo yazarlanm,
film yapmclan grltsz otellere gtrmeye baladlar. Bu olduka lks otellerde kapanyor,
onbe yirmi gn yiyip iip senaryo yazyorlar. Bu yazarlar, bu rahat ortam iinde daha iyi
senaryo yazamayacaklann
64
biliyorlar. Ama, filmcilik paral i olduundan, u lml dnyada be on gn rahat etmek
yazann da hakk deil mi? Bu otellerde yazlm senaryolardan sanat deeri olan film yapld
grlmedi. Bu senaryolar, rahat otellerde deil de, Dolmabahe Saray'nda yazlsayd, ok mu
daha iyi filmler yaplacakt?
Ben genellikle yazlann evimde, tklm tklm kitapla dolu o-damda yazarm. Bunu da kanm,
"Hangi Trk yazannn seninki gibi zel odas var? Hl da yaknyorsun..." diye sksk bama
vurur. Yazya balanr, kap zili alnr. Birisi aacak diye bir zaman beklerim. Kimse
amaynca, zil belasndan kurtulmak iin kalkar kapy aanm. Apartman kapcs gelir, bakkaln
ra, manavn ra gelir, sucu, st, hizmeti, dilenci, ayak satclan, hayr kurumlarnn
makbuzla para toplayan gezginci adanlan gelir. Onla-nn kap zilleri ve onlara kapy amalanm
arasnda zihnimi toparlamaya alp, kaldm yerden yazmaya uranm. Sonra kahvalt
ederiz. Yine odama ekilirim. Okula gitmedikleri gnse iki olumun patrtlan balar, onlar
trl yolla bartrmaya, yattrmaya alnn. Gazeteci gelir. Cinayet, rezalet, sefalet
haberleriyle dolu gazeteleri okuyunca sinirlerim bozulur. Yine yazmaya alrm. Sonra
tanmadm bir yada birka kii gelir. Bunlar yardm yada hibir zaman denmeyecek bor
isteyenler olduu gibi, dertlerini dkmeye, hi aklmn ermedii ileri danmaya gelenlerdir.
Kendi yazlann yaynlatacak yer bulamazken, bu gelenler iinde romanlarn, piyeslerini, iir
yada hikayelerini okuyanlar, okumam iin brakanlar, bunlan bir yerde yaynlatmam isteyenler
vardr. Arada alacakllarm da gelir elbet... Evdekilerin her biri, kendi havasnda bir yere ekip
gittii iin, ok zaman le yemeimi kendim hazrlar, tek bama yerim. leden sonra pek
uzaktan yle bir tandm yada hi hatrlayamadm kiiler gelir. Sanki baka biey yapabilirmiim gibi "Galiba alyordunuz" derler, "Sizi iinizden a-lakoyduk" diyerek, enazndan
bir saat oturup laklak ederler. Yine ziller... Yine gelen giden... Akam olur. Akam yemei...
Yine patrt grlt... Yine gelen giden... Geceyarsndan sonra rahattr. Baka yapacak kimse
olmad iin, aym kendim yapanm. Karmn sksk, baka hibir Trk yazannn sahip
olmadn bama kakt odama ekilirim. Oooh. Tam alma zaman, saat iki, ... Allah
kahretsin, o zaman da uykum gelir.
65
Hangi Trk yazan, yaz yazma zamann seme hakkna sahiptir ki? Gece, gndz, hangi saat
olursa olsun, bir olanak bulunca yazmaya alnn.
Soru - Bir yaptn ortaya kmas, "doum-dourma" olarak
67
nitelendirilirse, bu "doum-dourma"y nasl yaparsnz?
Cevap - Hi belli olmaz... Kimileyin sezaryenle doururum, ki-mileyin dokuz doururum,
kimileyin de gren dar frlar... Bir bakmsn, iyice ksrlamm, hi dourmam... Bu
"dourmak" nitelendirmesini hi sevmedim ya, bir eserin yaratlmasna dourmak diyorsanz
ne yapalm... Dourgan saylrm, ama dourganlmdan deil, zora gelmemden ok
dourmam... ister istemez douracaksn; yaam koullan, geim zorla dourtturuyor,
yumurtlatyor bile.
68
PARLE VU FRANSIZCA
Franszcadan evirdiim roman kitapya braktm, parasn da aldm. Beyazt'a doru
yrmeye baladm. nmde, dalgalana dalgalana, akar gibi bir kadn gidiyor, insann nnde
her zaman bir kadn gidebilir. Ama byle bir kadn olursa, ite o zaman insan, nnde gidenin
kadn olduunun farkna varr. Kiminle olsa istediine bahse girerim ki, bu kadn Fransz;
sann ucundan iskarpinin kesine kadar Paris kokuyor. Boynundaki beyaz puvanl mavi
earp, gelip geenleri arr gibi rzgrda prpr kanat rpyor.
Ben dememi miydim, bu kadn Fransz diye? Nasl da anlamm ama... Caddedeki trafik
polisine gitti. Sylediklerini duyuyordum.
- Eskze muva Msy L'ajan... Parle vu Franse? Polis ard.
- H? Efendim
- Parle vu Franse?
Trafik polisi bieyler yapmak, bieyler sylemek istiyor ama, e-linden hibiey gelmedii iin
de, ne yapacan bilmeden, telal telal boyuna elini kolunu oynatyor. Gen Fransz kadnna
yardm etmek iin rpnyor.
Th, u ie bak... Turist turist deyip dururken, turist ayamza kadar gelmi, ama onun da
dilini, derdini anlayamyoruz. Polisin, Fransz kadna yardm iin rpnmasndan turizm iini
iyice benimsedii belli. Umarsz kalan polis, yoldan geenlere,
- Heeey yurttalar, iinizde bir Franszca bilen yok mu yahu? diye seslendi.
Aldran olmad. Yalnz bir yalca adam,
- Valla, bilsem n'olacak yardm ederdim, ama bilmiyorum... dedi. Sonra ekledi:
- ocukken "donne muva" filan diye bieyler renmitik ama, "donne muva n beze" mi
neydi...
69
Trafik polisi, Fransz kadnna ille de yardm etmek istiyordu. Kadna eliyle, gel, iareti yapt.
Polisle kadn kar yaya kaldrmna ktlar. Ordan okul ocuu geiyor, onbe onalt
yalarnda... Polis, ocuklardan birinin kolunu tutup,
- Olum, parle vu Franse? diye sordu.
Olan, yle bir duraksadktan sonra, yardm istercesine arkadalarna bakt. Polisin yan
Trke, yan franszca szleri rencileri armt. Polis, teki ocua dnd:
- Parle vu Franse olum? renci,
- No amca... dedi. nc renci,
- Viy ama amca, konuamam ki... dedi Fransz kadn,
- Par u il fo aile... diye sze baladysa da, kadnla polisin evresini birden eviren merakl
kalabaln grltsnden, kadnn szleri bouldu.
Kalabalktan biri,
- ingilizce olsa kolay, dedi, ben ngilizcenin elenikasn konuurum...
Biri de ona,
- Ingilizceyi herkes bilir... dedi. Kalabalktan konuanlar artt.
- Yahu, kadn pek skm gibi... Sakn helay sormasn...
- Yazk kadncaza be...
- Yardm edelim zavallya...
Trkeyi Franszm gibi konuursa kadnn anlayacan sanan bir delikanl yle dedi:
- Madam... Pardon... Yani sen anyor burda hela? Birisi,
- Hela deme yabanc kadna ayp olur, deyip dzeltti.
- Tuvalet madam, tuvalet... Senin var tuvalet? Trafik polisi yine rencilere dnd:
- Th, bir de renci olacaksnz. Yazklar olsun, bir parle vu'ya kar laf edemediniz.
ocuklardan biri, aknlktan olacak, kadna sordu:
- Parle vu Franse?
70
Kadn glmseyerek konutu?
- Vy... Natrelman... U e la mze d'arkoloji?
Polis bu konumadan yle memnun olmutu ki, ocuu cokuyla desteklemeye alt:
- Hadi olum, susma! Cevap ver. Biraz daha parle vu Franszca! Parle olum, parle! Hadi!
- Amca konuamam, yalnz okurum... Arkada bu renciye ykleniyor:
- Hani Franszcadan bir de dokuz aldn, konu da grelim...
- Gramer sorsa bilirim. Baksana parle vu diyor.
Fransz kadn sorup soracana piman olmutu, ama bikez sormu bulunmutu. Kendisine
yardm iin rpnan bunca insan brakp ordan gidemiyordu.
Polis, kalabala doru yalvanrcasma sesleniyor:
- Yahu, iinizde bitek parlevu Franszca yok mu be? Bir ses ykseliyor:
i|
- Vy ama, komsi komsa...
Birisi eletiriyor:
- Ona komsi komsa denmez.
- Vay efendim, ya ne denirmi?
- n p denir, n p...
- Ha n p, ha komsi komsa... O kadar iyi Franszca biliyorsan, gel sen konu!
1
- Pratik yok, pratik.... Kitap olsa, atr atr evireyim sana...
- Bey hakl... ok haklsnz beyefendi. nk efendim tradk-|
siyon baka, parle vu
baka...
rencilerden biri, arkadan yreklendiriyor: ,;
- Vallayi sen istesen konuursun
hadi konu be...
br renci uyanyor:
- Be deme yahu, kadn akar da ayp olur.
- Fransz kadn be'den ne anlasn be?
- Olum, be her dilde be'dir. Be'nin ayn Franszcas yok ki... Turiste yardm edememekten can
ok sklan polis rencilere
:
kyor:
- Bu kadar rencisiniz, iinizden biri de u kadnn parlevu'su-na kar bir laf edemedi.
Franszca snavndan dokuz alan renci utana utana,
71
- Regliye fiilleri sorsun, bak nasl sylyorum, su gibi... dedi. Tedirgin olmaya balayan turist
kadn, anlasnlar diye tane tane
konutu:
- Pardon... Msy L'ajan, je mere aile o mze d'arkoloji En si
k o pale do Topkapi?
Polis, alkan renciye sordu:
- Ne diyor?
- Topkapi diyor. Bir yal adam,
- Yani bu kadn taaa Fransa'dan Topkap'ya m gelmi?..
- Turist deil mi beyim, size ne, ister Topkap'ya gider ister Ahrkap'ya...
- Oras yle de, ne yapacakm Topkapi'da diye merak ettim. ok zgn olan polis bir daha
kalabala seslendi:
- iinizde iki kelime Franszca bilen yok mu yahu? Bastonuna dayanm duran bir yal,
- Benim aklmda bika kelime kalm eskiden ama, bu kadna sylenmez ki... dedi.
Polis,
- Syle bieyler de, ne sylersen syle! dedi.
- Efendim, ben bunu otuz ksur sene nce ehzadeba'nda bir tuluat tiyatrosunda
duymutum. Taa o zamandan aklmda kalm: "Je vuzem je vuze do tu mon kr... Ah mon
amur..."
Bir kahkaha atan Fransz kadn,
- Je vure mersi Msy... Me il... diye derdini anlatmaya alt. Kimse neye gldn
bilmiyor, ama herkes kahkahadan knlyordu.
Polisin son umudu yine rencilerde.
- Hadi be olum, bunda sklacak ne var? Elli yalarnda gsteren bir adam.
- imdiki ocuklar haylaz diyor, bizim zamanmzda, ben orta mektepteyken, vallahi Piyer
Loti'yi tercme ederdim. Deil byle parle vu Franszca filan, blbl gibi konuurduk beyim.
- Vallahi doru... Ben ka kere Franszca hocasnn bile yanln karmtm da, herif kzp beni
snfta brakmt.
Bir delikanl yanaklarn iirip elini kapal dudaklarna koyarak yle ince bir ses kard ki, bu
alayl sese herkes gld. Ama
72
konuan adam hi bozuntuya vermeden szn srdrd:
- Bu zamanda insann aklnda Franszca m kalr, vallahi sabah ne yediimi bile
hatrlamyorum.
- Kadnda da kabahat var ya...
- Neden?
- Bre kadn, yabanc bir memlekete geliyorsun, iki kelime ren be... Deil mi ama...
- ok doru. Yani biz olsak, kala gzle, iaret miaretle azbu-uk gene derdimizi anlatrz. Bu
yabanclarda hi i yok..
- Yahu, ok ayp oldu be...
- Hi olmazsa kadna bir kahve smarlasak.
- Bir kahveyle olur mu hi... Ben yemek bile smarlarm ama, kadna nasl anlatacaz bunu?
renci,
- Yemek demek manje demek... dedi. Bir kadn,
- Mancay herkes biliyor olum, salon-salamanca ordan geliyor ite... dedi.
Fransz kadn, kalabalktan kendine yol amaya alrken polis, dolmu arabasna yolcu
aran deynekiler gibi,
- Hani bir kii, parlevu Franse bir kii?., diye kalabala seslenip baknd.
Bir renci birden,
- Vy! diye bard. Arkada,
- Vy demek kolay, gel de imdi konu bakalm... dedi. ocuklar, aralarnda fiskosla
konumaya baladlar:
- Avuvar fiilinin endikatif prezan nasld ulan?
- Jave, tu ave, il ave, n zavon, vu zave il... zave mi, son mu?
- Deil be, senin dediin passe sempl...
- Bir kere bu parle vu fiili, negatif mi, yoksa reglye mi? Kalabal yarp gitmek isteyen kadna
polis ille de yardm etmek istedii iin, kadnn elini tutmu, syleniyordu:
- Madam, pardon... n mnit... ocuklar imdi konuacak... ocuklara,
- Hadi be olum, gayret biraz... Bir renci,
73
- Bir kere bunun bana J svi gelecek... dedi.
- J svi gelecek ama, ondan sonra?
- Ondan sonra sje, en sonra da verb... Fransz kadn yine bieyler syledi:
- J vu r mersi msy L'ajan. J viyen do anze L'ide si vu vule le son la diskisyon...
rencilerden biri de,
- Vy madam, j si parle Franse... dedi.
Kalabalktan bir alk koptu. Kadnla ocuun konutuunu sanmlard, yada ilerinden yle
olmasn istemilerdi. Kalabalk ald, Fransz kadn geip gitti.
Anlyorum, imdi iinizden, bana soruyorsunuzdur:
- Madem sen Franszcadan roman eviriyorsun, neden kadnla konumadn?
Ben Franszca bilmem ki... yleyse nasl m Franszcadan roman eviriyorum? Eski Trke
zamannda Franszcadan evrilmi biok roman var. Ben ite eski Trke basl Franszcadan
evrilmi romanlar yeni Trkeyle yeniden yazar, Franszcadan evirdim diye yaymevlerine
satanm. Bana "Parle vu Franse?" diye sormak kimin aklna gelir?
74
ALIRSINIZ CENNET
- "Dinsizin hakkndan imansz gelir" sz yanl... diyordu. air arkadama,
avluda hasr stnde namaz kld. Namazdan sonra Bekir Hoca va'za balad. Va'zndan
anladm ki, gerekten derin hocaym.
Cuma namazna gelmeyen kadnlar da, va'z dinlemek iin camiye doldular. ilk alama,
kadnlardan duyuldu. Sonra yayld, Bekir Hoca'nn va'zna herkes alamaya balad. Hoca
efendi, iri gv-desiyle, sedef kakmal krsye kp oturdu. Balad anlatmaya...
Va'zn sonu ok gzeldi. Bekir Hoca diyordu ki:
"Orucu neyi tutmazsnz, raky, arab iersiniz, sarho gezersiniz. Ondan sonra da cennete
gitmek istersiniz. Naaa!... alrsnz cenneti!
Namaz niyaz yok. Kumar dersen ok. Sonra da cennet istersiniz. Naaa size... Alrsnz cenneti.
Namahreme bakarsnz, harama ukur zersiniz, zil zurna gezersiniz, sonra da cenneti
istersiniz. Naaa!... Alrsnz cenneti!.."
Bekir Hoca "Naaa size cennet! Alrsnz cenneti!.." dedike, cemaatin gzlerinden sicim sicim
yalar dklyordu. Hayatmda "Naaa size, alrsnz cenneti!" sznn bu kadar etkin
olabileceini hi dnmemitim. Kendimi tutamayp ben de alamaya baladm, artk
brlerinden alama duygusu bana da m bulat, yoksa Bekir Hoca'nn va'z m ok dokundu,
bilemiyorum. Bekir Hoca "Naaa, alrsnz..." dedike, ben de brleri gibi, hngr hngr
alyordum.
Vaazdan sonra, alamaktan kzarm gzleri yumruk yumruk o-lanlar bir bir gelip Bekir
Hoca'nn elini ptler. Ben de iimden bir daha rak, arap imeye tvbe ettim, ama akama
doru baktm olacak gibi deil... iimden "Hele bu akam da son olarak ieyim de, yarn bir
daha tvbe ederim" dedim.
Babam,
- Bu akam da yemei birlikte yiyelim! dedi. Aklma bir kurnazlk geldi. Babama,
77
- Msaade edersen, Bekir Hoca efendi amcam bu akam da benim misafirim olsun da, darda
onunla yiyelim... dedim.
Bekir hoca bunu duyunca "Bak, olan adam oluyor" gibilerden babama gz krpt. Babam da
memnundu,
- Peki, dedi, Bekir Hoca raz gelirse l... Bekir Hoca,
- Ben yle her lokantada yemem, dedi, bir Mslman lokantas var m?
- Hac Rait'in lokantas var... dedim.
Her akam itiim lokantann sahibi Rait, gerekten hac idi. Tabelasnda "Lezzet Lokantas Hac Rait Erolu" yazl.
Bekir Hoca'nn bizim evde nasl yemek yediini grdm i-in, ne olur ne olmaz diye, yanma
oka para aldm. Akam Hac Rait'in lokantasna gittik. Bekir Hoca yine oruluydu, iftar
saatinde besmele ekip bir yudum suyla orucunu bozduktan sonra orbaya giriti. Ben szm
ona bir zgara kfte yedim. Garsona,
- Komposto getir diye elimle iine votka koymasn iaret ederek gz krptm. Votkal
komposto geldi, ka aldm. Bekir Hoca orba iiyor, ben komposto... Bekir Hoca bir orba
daha iti. Ben kendime bir komposto daha smarladm. kinci orbay itikten sonra hoca,
taskebab istedi. Ben nc kompostoyu iiyorum. Yava yava kafam bulmaya balamtm
ki, Krk Ali yannda kopukla lokantadan ieri girdi. Eyvah, imdi bir rezalet karacak. Krk
Ali'nin girdii yerde ngar karmad grlmemi.
Krk Ali, Bekir Hoca'yi grnce, birden koup hocann eline varmaz m! Bekir Hoca'nn elini
pp,
- Duan sayesinde Hoca efendi inallah bizim gibi gnahkrlar da Hak yoluna girer... dedi.
Bekir hoca, bu szlerden ok duygulanp,
- Berhudar ol evlat, buyur, otur... dedi.
Krk Ali ile yanndaki serseri, lokantaya imeye geldiklerinden Bekir Hoca'nn yannda
oturmak istemedilerse de hoca onlar zorla bizim masaya oturttu. Ben o srada votka
kartrlm drdnc kompostoyu kaklyordum. Bekir Hoca da karnyark yemekteydi. Bekir
Hoca onlara,
- Siz ne yiyeceksiniz? dedi.
Birbirlerine baktlar. Krk Ali istemiye istemiye,
78
- orba ielim, dedi.
Krk Ali akamlan hi orba imi deil. Bekir Hoca karnyarktan sonra yourtlu spanak,
sonra kfte yedi. Ondan sonra da pilav istedi. Pilav yerken,
- Senin itiin nedir, hoaf m, diye bana sordu.
- Evet, Bekir efendi amca, hoaf... dedim. Garsona,
- Bu hoaftan bana da getir! diye seslendi, getirilen kompostodan kak aldktan sonra,
- Oooh, pek de gzelmi. Bir ho lezzeti var... deyince, garsonun ona da votkal komposto
getirdiini anladm. Bekir Hoca azn aprdatarak kompostoyu itikten sonra, garsona,
- Evlat, bir hoaf daha getir, pek nefis olmu. dedi.
Hemen mutfaa koup, iine votka koymamalarn syledim. Votkasz komposto geldi. Bekir
Hoca bir kak alp yzn buruturdu, garsonu arp,
- Bu deminkinden deil, dedi, bunu gtr olum. Deminki hoaftan getir!
Artk olan olmutu. Bekir Hoca'ya votkal komposto geldi. Pilavla kse votkal komposto
itikten sonra arkadan brek istedi.
- Brek kuru gitmiyor, bir hoaf daha getirsinler... dedi. Krk Ali,
- Hocam, bugn camide va'zetmisiniz, bilip gelemedik. Vela-kin bakalarndan duyduk. Biz
gnahkrlar... derken, Bekir Hoca sz alp,
- inallah hidayete eriirsiniz... dedi. Garsondan bir hoaf daha istedi, ierken,
- Ooooh, abamn lmlerinin canna desin, pek leziz, pek nefis... Hi byle hoaf
imemitim... diyordu.
Yava yava gzleri dnmeye, baygn baygn bakmaya balad. Peltek peltek konuuyor, dili
dolanyordu.
- Bir hoaf daha getir evlat! diye garsona seslendi.
Sekizinci kompostoyu iiyordu. Baktm Bekir Hoca iyice sar-holam. Onu idare edebilmek iin
ben votkal kompostodan vazgetim. Krk Ali ile kopuk arkadann, rak iemedikleri iin
canlan sklyor, amca Hoca'ya da biey syliyemiyorlard. orba79
larndan biriki kak alp durmulard. Knk Ali, cgara paketini Bekir Hoca'ya uzatt.
- Hocam, buyurmaz msnz? dedi. Bekir Hoca dili dolanarak,
- Ben cgara imem, velakin burada imek vacip oldu. Anladm ki, bana hrmetinizden sizler de
imiyeceksiniz. Onun iin tellendirelim bakalm da, siz de rahat rahat iin... dedi.
Cgaray tellendirince,
- Hoaf pek gzelmi, bir tane daha getirsinler! dedi.
Ne diyeceimi ardm. Bir kse daha ierse bsbtn sarho-layacak, yollarda yklacakt.
"Bekir Hoca'y iirtip batan karm" diye adm karsa, babam beni eve almaz, bir daha
buralarda duramam... Garsonun kulana,
- Bir daha hoaf isterse kalmad dersin... dedim.
Bekir Hoca hem votkal kompostoyu kaklyor, hem va'zedi-yordu:
- arab iersiniz, raky iersiniz, kt yola gider, zina edersiniz, gnaha girersiniz, sonra da
cennet istersiniz... Naaa! Alrsnz cenneti!... Irz ehline kem gzle bakarsnz, helale haram,
doru ie hile katarsnz, sonra da cennet ararsnz. Naaa, alrsnz cenneti!..
Krk Ali'ye baktm, Bekir Hoca'nn karsnda bzlm de bzlm, tebih bceine
dnm... Bekir Hoca,
- Bu hoaftan getir olum! diye bard. Garson,
- Kalmad hoca efendi, dedi.
Demesiyle kzlca kyamet koptu. Bekir Hoca yumruunu masaya vurunca srayan tabaklar
anaklar, kaklan yere savurup, allan korusun,
- Haaaayt!... diye bir nara savurdu ki, lokantay dolduran mterilerin ellerinden atallar,
kadehler dt.
Bekir Hoca,
- Hoaf isterim!... Yok ne demek? Bekir Hoca hoaf ister de yok mu denir, bre zndklar!., diye
kkreyince baktm hoca gv-desiyle ileri atlm, masalar devirip koca lokantay dmdz edecek,
- Aman Bekir efendi amca, hele dur, hele dur!... Sen tek hoaf iste, imdi yaratnz!.. diye
sakaln okaya okaya yerine oturttum.
80
nne kseyle kompostoyu kouturduk. Bekir Hoca ka frlatp att, kseyi azna dikti.
Komposto sulan sakallarndan ensesine, gsne szlrken,
II
- Arkada, dedi. Bundaki hal, hocalk hali deil. Hi beenmedim. Ne itir bu?
- Sorma Kmk, bir itir oldu. Aman zom edip szdrmann yolu...
Kmk Ali, esrar doldurup bir cgara sard,
- Buyur Hocam! dedi. Hoca,
- mem! dedi. Kmk Ali,
- Huzurunuzda bizim imemiz saygszlk ve de caiz deil, dedi; hicap ederiz. Sen tttr ki
Hocam, bize de izin ksn.
Bekir Hoca esrarl cgaray ald. Ben hemen cgarasn ateledim. Hoca esrar, likr, votkay
ekiyor, mini mml trkler mrldanyor. Velakin uyumak, szmak yle dursun, itike azyor.
O gece onun itii votka kadar suyu bir manda iemez.
- Ulan ben adamn... diye bardka Kmk Ali,
- Eyvallah hocam... diyor. Esrar, Hoca'ya iyice dokunup da,
- Burann avrat pazar nere? diye barmaz m!
- Aman hoca burada yle yer bulunmaz...
- Ykl... DrzlerL Siz bizi hoca kisvesinde grp de yol yordam bilmez mi sandnz? Dn
nme... Bize bu gece hafiften sedalar gelir, iimize nur dodu.
Kmk Ali savuacak olduysa da, Bekir Hoca fark edip kolundan tuttu:
- Bu memleketin krhanesi neresi?.. Kurtulu yok, ktk yola. Hoca balad trkye.
- Siz de syleyin! dedi.
Uyduk Hocaya... Herkes bize bakar, rezillik... Dedii yere vardk. Kadnlar Kmk Ali'yi grnce
korkudan titreyerek,
- Buyur aam... dediler.
Bekir Hoca bunlar yandan ok plak grmesiyle,
- Tuuu size!., diye grledi, bre Allah'tan korkmazlar! Trl menhiyat iler, fuhu yapar, gnah
iinde yzer, sonra da cenneti istersiniz. Naaa!.. Alrsnz cenneti.
Kadnlar korktular bsbtn. Hocay bir koltua yktk.
- Bekir efendi amca hoaf ier misiniz?
83
- Gelsin!...
Bu kez bir ie vineli gazoza bir ie de saf ispirtoyu katp verdik. Bir dikite iti,
- Elhamdlillah... dedi.
- abuk Hoca efendiye bir kahve yapn!.
Krk Ali, kahvenin iine bir topak afyonu koydu ki, hoca iip uyusun... Ne uyumas, Hoca
afyonlu kahveyi iince bir azd ki, ba gren camus bile byle olmaz. Krk Ali pek at,
- Arkada, bu topak afyon bir blk ekya askerini uyutur, bu ne i?.. Allann bir hikmeti...
dedi.
Bekir Hoca, evsahibi kadn arp,
- Boyunuzca gnah ilersiniz hatun! dedi. Kadn,
- Allah affetsin, ileriz Hocam, dedi.
- Peki nasl ilersiniz?
Kadn utand. Sustu. Bekir Hoca bir daha grledi:
- Sylen, nasl ilersiniz?
- Erkek gelir, muhabbet ederiz.
- Edin de grelim!., ilediiniz gnah grmemiz gerek...
Kadnn biri def ald eline, biri arkya oturdu, biri de biraz daha soyunup iftetelliye balad.
Hoca'ya bir kse hoaf sunuldu. Bekir Hoca'dr bu.
- Yar, yar... Medet hey! diye ortaya frlamaz m!
Bekir Hoca, o iri gvdesiyle gbek attka, evin tavan, demesi sallanyor. Oyuncu kadn da
cotu.
- Aman Hocam yavatan, polisler basacak!.
- Polislerin de...
- Duyulur hocam...
- Duyanlarn da...
Hocaya kseyle, bardakla, marapayla votkal, alkoll hoaf sunuluyor. Bekir Hoca bunlar bir
dikite bitirip, yeniden oyuna giriyor.
- Hocam bir kahve?
- Gelsin...
- Afyonlu kahveyi dayyoruz.
- Hocam bir cgara?
- Gelsin...
Esrarl cgaray dayyoruz.
84
- Hocam hoaf V
- Gelsin...
Votkal, ispirtolu, likrl urubu, erbeti dayyoruz. Uyuup kalacana bsbtn aztyor. Artk
azgnlnn nereye vardn anlatamam...
Gn rken evden ktk, ama Bekir Hoca susmaz.
- He heeeyt!.. diye naralar vurduka .pencereleri aanlar bize bakyor. Bekiler, polisler
varsa da, Krk Ali'yi grnce ke balarna sinip kendilerini gizleyerek bizi grmezden
geliyorlar.
Bizim eve varrken, Bekir Hoca artk iyice azd, Krk Ali'ye a-na avrat giriti. Krk Ali yalvarr:
- Kurbann olsun Krk, etme Hocam...
Bekir Hoca sz anlar gibi deil. Derken Krk Ali'nin tepesi a-tp da hm gibi ba ekmez mi!
Vay bre aman, sen o Bekir Hoca'yi bir grsen arkada, herif ba grnce, bir ejderha kesilip
de o gbei ile ban sivrisine yrmesin mi?
Krk Ali'yi dersen,
- Ben byle bir namussuz grmedim, imdat!., diye kamaya balad.
Bekir Hoca bunu ayandan yakalaynca ald yere, vurdu yere, bindi hmne...
- Ulan ben seni ldrsem ne lazm gelir?.. Memleket bir mikroptan temizlenir! diye barp
biniyor tepesine,
Ba da kapt Krk Ali'nin elinden.
- Ulan ben imdi bunu senin nerene soksam?
- Etme hocam, eyleme hocam... Ocana dtk...
Krk Ali naslsa bunun altndan syrlp, tabanlar yalad, kopuu da arkasndan... Kap
kurtuldular.
Bekir Hoca'nn gs kalayc kr gibi inip kalkyor.
Hoca'yi eve soktum, arkasndan iteleyerek odadan ieri tkp, ylece yataa attm. Dee
dnce sesi kesildi kr. ki gn ylece uyuya kald, iki gn, iki gece horultusu mahalleyi
tuttu.
Krk Ali'ye geli-nce... Memleketi titretmi bir Krk Ali olup da, elin gnn iinde bir Bekir
Hocadan dayak yemesiyle, arkadalarna,
- Artk bize gurbet grnd, bu memleket haram... Biz Hocaya saygmzdan imedik. Yoksa iki
kadeh patlatsaydk bu i byle ol85
mazd ya... Hoca, ikinin kuvvetine bizi ktye drd. Raconumuz ok kt bozuldu.
Eyvallah... demi, gitmi. Gidi o gidi...
Olan biten rezillii babama duyurmadk. Ertesi gn leye doru,
- Kalkamadna baklrsa Bekir Hoca ya hasta, ya istihareye vard, aman grlt etmeyin...
diye babam evde t kartmad.
Bekir Hoca iki gn sonra uyand, yznn rengi nuru kam...
- Mahallemizin yallar gelip Bekir Hoca'ya,
- Knk Ali kam sayende hocam, bir beladan kurtulduk... dediler.
Bekir Hoca, sakaln svazlad,
- Biz onu iman kuvvetine kardk... dedi. Bekir Hoca dnyann duasn ald.
O gn bugn babam benim tutumumu beenmezse,
- Acep Bekir Hoca'yi bir arsak m ki... der.
Ben de korkumdan, o akam yemeini evde, babamla sofrada yerim.
Benim bildiim budur arkada, hibir zaman dinsizin hakkndan imansz gelemez. Yedi dvel'in
baedemedii Knk Ali'nin, bir Bekir Hoca iman kuvvetine, hakkndan geldi.
86
SZN MEMLEKETTE EEK YOK MU?
Dii aryor gibi bir eli yznde, ban saa sola sallaya sallaya ieri girdi. Biyandan elini
yanana vuruyor, biyandan da,
hah stne bilgi veriyordu. imdiye kadar en ok, santimetrekaresinde yz ilmik olan bitek hal
varm yeryznde, o da bilmem hangi mzedeymi, bir duvar halsym.
Bir kee gsterdi, "Bunu elli sente aldm" dedi, keyfinden kurnaz kurnaz glyordu. "Bu kee
de en az bebin dolar eder" dedi.
"Nasl bu kadar ucuza alabiliyorsunuz bu kymetli eyalar?" dedim.
"Krk yldr bu ile urayorum" dedi, "bizim de kendimize gre usullerimiz vardr."
Sonra yle usuller anlatt ki, aknlktan azm ak kald. Hal albmyle, hal stne kitap
yaynlam. Dnyadaki en zengin bika hal koleksiyonundan birine de o sahipmi.
Anadolu gezisine ktk. l il, ile ile dolayorduk. Camilerdeki, kendince deerli bulduu
hallarn renkli fotoraflarm ekiyor, durmadan notlar alyordu. Bika kiiden eski heybeler,
hallar, keeler, kilimler de satn ald. Sylediine gre burda aldklar, Hindistan'da,
Afganistan'da, in Trkmenistan'nda, ran'da aldklarnn yannda hi kalrm. "ok deerli
Trk hallar da vardr a-ma, hi rastlamyoruz" dedi.
Arkeolojik kazlar yaplan bir blgeye geldiik. Bir Amerikan, bir de Alman arkeoloji heyeti, be
on kilometre arayla kamp kurmular, kaz yapyorlar. Yerin altn stne getirmiler, dalan
tepeleri halla pamuu gibi atmlar. Tepeler unufak olmu, toprak tiftii atlm.
Kaz yaplan yer, aa yukan bir kasaba geniliinde. Biok adrlar kurulmu. Buralarda,
sa'dan nce onuncu yzyldan gnmze kadar bika uygarlk, topran altnda ststeymi.
Yerin altndan bir deil, bika ehir karmlar, saraylar, mezarlar filan...
ok ilgin bir yer olduu iin, tarihe ve arkeolojiye merakl tu89
rist arabalar buralarda cirit atyor. Her iki kilometrede bir, be on turiste rastlanyor.
Kaz yaplan yerlerin dolaylarndaki kyller de buraya dolmular, yeraltndan bulup kardklar
tarihi, arkeolojik anak mlek paralarn turistlere satyorlar. Turistler bunlar kapyor.
Kyl ocuklar bile yol boylarna dizilmiler, turistlere, yeraltndan kardklar halkalar, yazl
talan, krk vazo paralarn satyorlar. Kk kk yalnayak kzlar olanlar "Van dalr", "Tuu
dalr..." diye rarak turistlerin stlerine kouyorlar.
Nasl olsa buralara kadar gelmiken, ben de hatra olsun diye biey alaym dedim. Ancak on
yanda grnen san sal bir kzn elinde bir vazo kulpu, yanndaki olann elinde de adam
kafas biiminde kk bir mavi ta vard. Bu mavi tan bir yzk ta olabileceini dndm.
- Kaa yavrum onlar?... dedim.
Kz vazo kulpuna krk lira, olan da insan kafas biimindeki mavi taa onbe lira istedi.
Bildiimden deil ya, ucuz alaym diye,
- Pahal... dedim.
Kzla olan, byk bir adam gibi anlatmaya baladlar. Hi pahal olur muymu!
Babas gnlerce topra kazm da, yerin be metre altnda bulmular onlar.
Alacaktm. Ama hal uzman Amerikal arkadam, bunlarn ne tarihi, ne arkeolojik deerleri
olduunu anlattktan sonra Dou'da gezip dolat her yerde durumun ayn olduunu syledi:
"Oralarda da tpk byle ite. Turistlerin ura olan kaz yerlerinde kyller, kadn erkei,
oluk ocuk turistlerin nlerini keserler. Ellerine ne gemise, antika diye yuttururlar."
Bu kurnaz kyller, eski eserleri ylesine ustalkla taklit ederlermi ki, nl arkeologlar bile
aldanr, ora kyllerinden yksek fiyatla bunlar satn alp kazklanrlarm. Hatta bir Amerikal
turiste, tylerini tra ettikleri bir oban kpei leini, kral mumyas diye yuttururlarm. Bu
dalavereleri anlatrken kn kh diye sesler kararak kurnaz kurnaz glyordu. Ama sahteci
kyllerin yaptklar bu taklit eya da yabana atlr eyler deilmi yani, byk hner, ustalk
iiymi. Mesela demin ocuun elinde grdnz,
90
insan kafas biimindeki kck mavi ta... Kolay m, byle bir i yapmak...
Kiraladmz cipte gidiyorduk. Hava da ok scak... Yol stnde iki kavak aac bir de kuyu
grdk. Glgede yemeklerimizi yiyecektik. Kavan glgesine uzanm yal bir kyl
uyukluyordu. Kylnn az tesinde de bir eek oturuyordu.
Yal kylyle selamlatk, konumaya baladk. Kylnn szlerini ngilizceye evirip
Amerikal'ya aktany ordum.
- Buradaki kylerde ne yetiir daha ok?
- Hi de biey yetimez... dedi. Eskiden ekim biim vard, tahl yetiirdi. Ama bu kazlar
balayal beri, var bir yirmi senedir, kyl iyice tembelleti, hibiey ekmez oldu gayri...
Amerikal,
- Evet, ama... dedi, kyl haly alacam anlamasn... Ben bunlan ok iyi bilirim. Atacaklar
eski, yrtk ar satn almaya kalksan, demek bunun kymeti varm, demek antikaym diye
dnyann parasn isterler, istedikleri biey deil, ne kadar para versen gzleri doymaz, fiyat
ykseltirler boyuna... Onun iin kylye aktrmayalm...
O srada yal kyl,
- Ne dangrdyor gavur, fan fing ediyorsunuz... dedi.
- Hi, dedim, buralarn ok sevmi de...
- Sevilecek nesi var buralarnn, kel kra tepeler ite... Amerikal,
- Ben size ucuza satn alma metodlanm var demitim ya, bakn imdi bir metod kullanacam.,
dedi.
- Nasl?
- Halya istekli olmayacaz, eei satn alacaz. Tabii bu kyl halnn kymetini
bilemediinden, biz eei alnca eski ulu da eein srtnda brakacak... Biz sonra haly alr, az
ilerde eei salveririz. Siz imdi benim eei satn almak istediimi syleyin kylye...
Kylye,
- Sen eek satyordun deil mi? dedim.
- Hee, eek satyorum... dedi.
- Mesela bu eei kaa satarsn?
- Alcsna gre...
- Biz alc olsak... Gld.
- Benimle dalga m geiyorsunuz? Sizin gibi bey takm eei n'idecek?
- Ne yapacaksn sen canm... Alalm biz bu eei. Kaa vereceksin?
93
- Alcsna gre, dedik ya... Sen mi alacaksn, yoksa bu gavur mu?
- O alacak...
- Ne milletten o herif?
- Amerikal...
- Hmmmm... Yabanc deelmi, bizden saylr... Yahu, bu gayetle kart bir eektir, syle ona,
bu eek iine yaramaz.
Amerikalya syledim.
- Aman ok iyi, demek ucuza verecek... dedi.
- Kart olsun, raz o...
- Amerikal'ya ayp olur canm, sonra herif memleketine gider de Trkler beni kazklad, der.
Amerikal'ya syledim.
- Trk kyls ok saf, ok doru insan... dedi, baka yerlerde olsa hemen satarlard. Madem
ki o bu kadar iyi kalpli bir adam, ben de ona ok para vereceim.
Kylye,
- Amerikal raz... dedim.
- iyi ama Bey, bu eek Amerika'ya varmadan yolda lr. Hemi de bu eek uyuzdur gayetle, her
bir yan vck uyuz...
- Sana ne canm, istiyor adam...
- Allah Allah... Yahu, bu kanck eek deel ki bir iine yarasn.. Ne yapacak bu uyuz kart
eei?
- Nene gerek senin? ... Sen alacan paraya bak... Kaa veriyorsun imdi bu eei?
Kyl,
- ok merak ettim, dedi, hele bir sor o Amerikal efendiye, o-nun memleketinde hi eek yok
muymu...
- Sizin memlekette eek yok mu, diye soruyor. Amerikal biraz dndkten sonra,
- Var ama, dedi, bylesi yokmu, deyiniz... Kylye syledim.
- Hmmmm.... Demek Amerikan eeini beenmiyor da Trk eeine merakl. Eh ne yapalm,
benden gnah gitti... Ben eein herbi kusurunu saydm. imdi ecnebiyeden bir herifin hatrn
kracak deiliz ya, bir uyuz eek iin... Satalm yleyse...
-Kaa?
94
- Sizin iin onbine olur...
- Nee? Deli misin sen yahu, ldrdn m? Eri halis Arap cinsi kou at iki bin lira...
- yleyse eei nidecek, kou at alsn en halisinden... Amerikal'ya adamn onbin lira istediini
syleyince,
- Ben demedim mi, dedi, alc oldun mu, bunlar byledir ite... Demek kymeti yksekmi diye
ok para isterler. Ya haly almaya kalksaydk, yzbin lira isterdi. imdi ben bu eee onbin lira
veririm. Ama, vermeye kalksam, ellibin ister... Onun iin sk pazarlk etmeli..
Kylye,
- Doru syle dedim, sen bu eei kaa aldn?
- Bende yalan yok, dedi, bak imdi abdestliyim, yalan syleyecek deilim ya... Ben bu eei,
derisinden arklk karmak iin be liraya aldm. Nasl olsa bugn yarn geberir, ben de
derisini yzerim... Baka da bir ie yaramaz...
- insaf yahu... Be liraya aldn eei, nasl onbin liraya satmaya kalkyorsun?
- Canm biz satc olmadk, siz alc oldunuz.. Kart dedim, olsun diyor adam. Uyuz dedim, raz..
Kanck deil dedim, gene istiyor. Yarna kmaz lr dedim, iyi diyor gene... Hele az daha
unutacaktm, topal da-bu eek, ard aya aksar bunun...
- Olsun..
- Grdn m? Demek bir kymeti, bir kerameti var bu eein benim anlayamadm. Yoksa bu
Amerikal gavuru, ne diye uyuz ve de kart ve de erkek ve de topal bir eei almaya kalksn...
Deil mi? Onbin... Aa kurtarmaz... Veremem...
Amerikal'ya,
- Aa inmiyor, verelim mi onbini?... dedim.
iki saat pazarlk ettik. Arada bir vazgemi gibi grnp yrdk. O hi aldrmad. Dnp
geldik yanna...
- Dneceinizi biliyordum ben sizin... dedi.
- Nerden biliyorsun? dedim.
- Bilinmez mi canm? Byle bir kelepir eek drmsnz, karacak deilsiniz ya...
Cipin ofrne, cipi gtrp, ilerde yol stnde bizi beklemesini syledim. Eei orda babo
brakp cipe binecektik.
95
Neyse efendim, ekie ekie pazarlktan sonra ikibinbeyz liraya uyutuk. Paralan saydk
eline. Kyl de, srtndaki ulu alp eein yulann elimize verdi.
- Haydi haynn grn! dedi. Sonra da ekledi:
- Herhal ucuz gitti bizim kart uyuz eek ya, neyse... Maln hay-nm grn.
Amerikal'nm gzleri alm, kylnn elindeki hal parasna bakyordu. imdi ne olacak?
- Aman belli etmeyelim, dedi, eei alp biraz gidelim, sonra hi umursamazdan gelip dnelim,
"Aman eein beli r, u ulu ver de stne rtelim" diyelim... Adam, asl hal parasn
istediimizi sakn anlamasn...
Eei ipinden tutup yrdk. Yrdk dedimse lafn gelii, biraz zor yrdk... Amerikal
arkadan iter, en nden ekerim, eek yine de yrmez bitrl... Kart eekte yryecek
derman kalmam... Haly kylnn elinden kurtarsak bir, eei brakp savuacaz...
Eei ite kaka, yirmi otuz adm aldk, kyl arkamzdan seslenerek seirtti:
- Durun, durun, eein eyi kalm...
Aman! Adam ulu kendiliinden getiriyor diye bir sevindi ki... Adam koup geldi, tepeyi at:
- Yahu, dedi, eein kazk demirini unuttunuz. Amerika'ya gtrnce bu eein ban nereye
akacaksnz? Dnmezsiniz: Hi kazksz eek alnr m? Acemi olduunuz nasl da belli...
Ucu halkal demir kaz da aldk elinden... Amerikal bana:
- Hadi sras, imdi de haly iste... Aman belli etme... "u pis ulu da veriver" de...
Kylye,
- Bu eek ok zayf, hastalkl da... yecek yazk, dedim. Sen hayvann stne eski bir ul
rtmtn, o pis ulu ver de stne a-talm...
- Yooo, dedi, ulu veremem... Siz.benden eei aldnz, ulu deil...
- Evet, eei aldk... ulu da stne rtelim. Zaten eski, pis... Para da etmez.
96
- Evet, eski ve de pis... Ve de para etmez... Ama veremem.
- Neye?
- Veremem beyim... Baba yadigar bir uldur, verilmez... Atadan dededen kalma bir hatra...
Veremem...
Amerikal'ya "Vermiyor, babadan kalma yadigarm" dedim. "Ne iine yararm sanki, sor
bakalm" dedi.
- Bu pis ul paras ne ie yarar sanki... dedim... Kyl birden ciddileti:
- Ne demek ne iime yarar, imdi bir baka uyuz eek alp srtna koyacam. Ksmetim varsa,
sizin gibi bir meraklsn bulur, Al-lahn izniyle onu da satanm. Bu ul bana uur getirir, uur...
Ben size kaz da ste bedavadan verdim. Ona biey dedim mi?
- Canm ula da bika kuru verip alalm, rtelim hayvana...
- Amma yaptn. Sonra ben eekleri nasl satacam?... Be yldr kart uyuz eekleri hep bu ul
sayesinde satyorum... Hadi gle gle... Vann maln haynn grn...
Amerikal'nn yreine inecek diye korktum. Koluna girdim. Kyl bika adm aldktan sonra
uzaktan seslendi:
- Eei brakacaksamz, zahmet edip uzaa gtrp brakmayn da hi mi deil,
yorulmayaym...
Eei orada brakp, cipin olduu yere kadar yrdk. Amerikal hal uzman,
- Baka yerlerde ite bu yoktu, hi bama gelmemiti, dedi, hepsi aynen, ama bu baka
numara...
Cipe bindik. Kazk hl elindeydi. Onu elinden atmyordu.
- Ne yapacaksnz bu demir kaz? dedim.
- Hatra olarak bu kaz, hal koleksiyonuma koyacam, dedi, kymetli bir kazk, ikibinbeyze
ok ucuz aldk...
- Yaaaa, rezil olduk leme, rezil.... Tuuuh...
"Rezil olduk" diye diye elini bana vurup duruyordu.
97
STKBALM OLMASA
Beyefendiciim, hal tercmemi yazl olarak arzetmitim. Daha teferruatl m olsun,
buyurdunuz? Bastne, arzedeyim efendim. Nasl? En kk teferruata kadar...
Emredersiniz... Anladm, ta kklkten balayarak... Evet, evet, hal tercmesi deil de,
hatratm nakletmemi emir buyuruyorsunuz. Bastne... Hibiey saklamadan... Tabii... Ona
ne phe... Btn mahrem noktalarna kadar... Evet, evet, teferruatl... Bastne beyim,
bastne efendim...
Bendeniz Kanlca'da domuum. O kadar geriye gitmeyeyim mi, peki efendim, daha beriden
balayaym. Eveet, bamdan geen byk ve mhim vakalar... Anladm efendimiz.
Beyefendi, bamdan geen ilk byk vaka Numune-i Terakki mektebindeyken arkadalarla
olan kavgamdr. Madem ki dorusunu istiyorsunuz, hayatmda hatrlayabildiim ilk mhim
hadise Minskl Mehmet'ten yediim dayaktr. Yooo, ben o daya yemezdim, yemezdim ama,
o Minskl Mehmet dua etsin nbeti retmenine yoksa... Ufak tefek, clz miliz, sska biey
olduundan Minskl lakabn takmtk.
Aa yukar, durun bakaym, evet evet, altm seneyi gemi. Bendeniz sramda dalm ders
alrken, ensemde bir tokat patlad ki, hl bugnk gibi hatrlyorum, gzlerimden ate
fkr-d. Bir de dndm, bu Minskl Mehmet... Ben daha sesimi karmadan "Ne vuruyorsun
be!" diyerek bir tokat da suratma a-ketmesin mi? Ama ne tokat beyefendi, o sska
neresinden karyor o tokad?... "Kim vuruyor?" dedim, demeye kalmad, "Sen vuruyorsun
ya..." diyerek bir tokat daha patlatt. Btn snf da kahkahayla glyor. "Kendine gel
kardeim, benim sana vurduum yok," derken, burnuma bir yumruk indirmesiyle bendeniz,
affedersiniz, k st yere oturdum. Burnumdan kan boanyor. Mehmet "Vurmasana be...
ikayet ederim valla!" deyip bendenizi tekmelemeye balad. Bir de arkada olacaklar, hepsi glyor bana... Onlara "Arkadalar,
ben buna vuruyor muyum, siz syleyin!" dedim, Minskl Mehmet "Vuruyorsun ya..." diye
ylarak tekme yumruk tokat giriti.
Efendim, ben de ona vuracam ama, vuramyorum, zira muallim Halit Bey var... Halit Bey
olmasa, ben onun pastrmasn karrdm. Ah ne yapaym ki muallim bey var, olmasa, vallahi
billahi ben o Minskl' ayamn altna alr da ineeer iner onu nokta yapardm ya, ne
yapaym ki muallim bey var, olmasa, ben onu ldrrdm vallahi... Baktm olmayacak, snftan
baheye katm da Minskl Mehmet'in elinden kurtuldum. Ah muallim Halit Bey olmasayd, o
zaman grrd o...
Efendim, hayatmdaki hatrlayabildiim ikinci mhim vaka mahalledeki ayrlkta arkadalarla
top oynarken bamdan geti. Gemi gn, onbe onalt yalarmda var yokum. O zamanlar a-
yaktopu oyunu istanbul'a yeni yeni girmiti. Bendeniz kar kaleye gol attm, atnca,
affedersiniz, Malak Hakk dediimiz bir ocuk vard, huzurunuzda sylemeye hicap ederim,
bendenize "hassi!" dedi. "Sensin" dedim, dememle bu Malak Hakk stme atld. Ben
vuramyorum ki... Bizde aile terbiyesi var, biz aile terbiyesi almz. Malak Hakk vuruyor da
vuruyor, azm burnum aramba pazarna dnd. Ben ona bilirdim yapacam ama aile
terbiyesi... Vallahi ben onu orda pestil gibi ezerdim, ama aile terbiyesi olmasa... Kim, ben,
bendeniz? Aile terbiyesi olmasa, yerdim onu...
Hatrlayabildiim bamdan gemi mhim bir vaka da, yirmi yalarnda delikanllardk, bign
kahvede tavla oynarken oldu. Tavla oynadmz, adn unuttum, arkada birdenbire tavlay
kaldrp kafama geirmez mi... Gzlerimden yldzlar kt, neye uradm ardm, beyefendi.
Ben de ona vuracam, vuracam a-ma, ah peder olmasa... Bizde pedere sayg byk. Dua
etsin pedere, yoksa ben onu orada i i yerdim. Ah peder olmasa, yoksa peder var...
Pederin kulana gider diye hi sesimi karmadm, eczaneye gidip bam sardrdm.
Sonra efendim, hi unutmam, bir Sonbahar gnyd. Malum ya genlik, o zaman bir kzla
muaakamz var. Ailesinden isteteceim de evleneceiz. Bir akam zeri krlarda geziniyoruz.
stmde de kaln bir palto var. Biz dalm gezinirken allarn arkasndan hop
99
diye eci bc bir adam kp da kz elimden almaya kalkmaz m? Biz adama kz kaptrr myz
beyfend... Herifi de grseniz fr-sem uacak, baladk kavgaya... Fakat bendenizin srtnda
gayet a-r ve bol palto var... Paltodan vuramyorum ki herife... Ah palto olmasa, o zaman
grr o, ama ne yapaym ki palto var. Kr olsun paltonun gz! Herif kz zorla ald, allklara
srklyor. Kz bendenize "Tuh sana, sen ne biim erkeksin!.." diye bir de utanmadan
barmaz m? Sanki srtmdaki koca paltoyu grmyormu gibi... Ben de kza "Palto
olmasayd... Ben onu ne yapardm ama" dedim.
Sonra efendim, gel zaman git zaman, evlendim. Peder de, sizlere mr, vefat etmiti. Hep bir
evde oturuyoruz, annem alt katta, biz hanmla st kattayz. Gemi zaman, imdi sebebini
unuttum, daha evliliimizin ikinci ay m, nc ay m ne, bizim refika birden her nedense
tehevvre kaplp da stmze yrmez mi!.. Eline ne geerse kafama frlatyor. Frlatacak
biey kalmaynca, is-pen horozu gibi tepeme binip sam bam yolmaya, trmklamaya,
srmaya balad. Biey deil, aa katta annem duyacak. Alt taraf kadn, beyfendi, elimin
tersiyle vursam, yklacak. Ah annem olmasa, ben bilirdim ona yaplacak eyi ama, annem
var... Annemin yznden hi sesimi karmadm. Bir ay kadar tedaviden sonra ayrldk.
Derken efendim, ya otuz, otuzbe... Bir gece yans bir tkrtyla yataktan frladm ki, odaya
hrsz girmi, dolab kartryor. Bilsem, uyur gibi yapardm, hrsz olduunu bilir miyim, bikere
sram bulundum. Adam benim uyandm grnce stme saldrmaz m!.. Tam ite yavuz
hrsz, evet evet, ev sahibini bastryor. Herifi de grseniz, bir skmlk can var. Siz olsanz ne
yapardnz? Vurursunuz... Ben de vuracam ama, ya elimde kalrsa, ya lrse... Sonra kanun?
Ah kanun olmasa... Herif seni yorgann altnda boacak. "mdat!" diye bardka bastryor.
Boulmu gibi yaptm da, herif de evde ne var ne yok ald gitti. Dua etsin kanuna! Yoksa ben
onu ayamn altna alr, leini sererdim.
Sonra ikinci bir kere evlendim. Bir i iin Ankara'ya gidecektim, tireni kardm. Gece eve
dndm. Karm uyanmasn diye a-yaklanmn ucuna basarak yatak odasna girdim. Madem her
eyi ak ak anlat dediniz, ben de biey saklamadan anlatacam.
Baktm, yatakta bir acaip hareketler var. Yalnz hareket olsa iyi,
100
ayptr sylemesi, fsr fsr da konuuyorlar: "Canm, ekerim, yavrum, hayatm..."
Birden tepem att. Namus bu beyefendi, baka eye benzer mi?... Hemen tabancay ekip, dan
dan dan... ikisini de temizleyeceim... Tabanca m? stmde tabanca yok tabii, tamam
beyfendi... Olsun... Erkek namusu iin yaar. Dan dan dan... Namusumu temizleyeceim,
gelgelelim, gecenin bir vakti, konu komu ne oluyor diye uyanp kalkacak... Ah konu komu
olmasa!... Ben onlarn ikisini de orackta essek cennetine gndermez miydim, yoksa komular
var... Dua etsinler komulara. Hibir ey olmam gibi, ayaklarmn ucuna basarak dar
ktm.
Boanacaktm beyfendi, evet, iyi tahmin buyurdunuz, velakin tam boayacaktm, ocuk oldu.
Arkadan bir daha...
Yazla tanmtk. Bir gece gene karm, affedersiniz... Evet yle... Uygunsuz vaziyette... Evet
annem yok... Evin etrafnda da konu komu yok, yok ama ocuklar var. Ah ocuklar olmasa...
Ben bunlar bastrnca, sanki onlar bana baskn yapm gibi herif stme yrmez mi, hem de
rlplak... "Efendi, giyin de gel!" diyorum, anlar m kudurmu... Ah plak olmasa... Elim
orasna burasna deiyor Beyfendi... Hem herif saldryor, hem de karm. ocuklar olmasa
bilirdim yapacam... Ne mi yapardm, ayrlrdm tabii... A-ma neylersiniz ki, ocuklar var da
boynum eri... Bir hafta istira-hatle ii geitirdik, sineye ektik. Dua etsinler ocuklara...
Yoksa ben onlarn ikisini de tepelerdim ya...
Bir mhim vaka da dairede gemitir. Mdrden ekmediim kalmad. Artk o hale geldi ki,
bana herkesin iinde hakarete, hatta kfretmeye balad. Dayanlr gibi deil... ikayet
edeceim, fakat Allah korkusu var, adam ekmeinden olacak... Allah korkusu olmasa... Bign
de memur arkadalarn iinde tuuu diye suratma t-krmez mi?.. Ne yaparsn... Hicap diye
biey var, hicap olmasa... Artk o hale geldi ki, nerdeyse mdr boup ldreceim.
ldreceim ama, o da beni ikayet edip iten attracak, hanede evlad- ayal var... Ah
efendim ah, kr olas hanede evlad- ayal olmasa... Yoksa ben durur muydum...
Bign de dairede, karma eshab- mesalihten bir kadn gelmi, yannda da be yalarnda
kadar bir ocuk... Kadn, nasl olduysa bieye kzp mrekkep hokkasn kafama frlatmaz m...
Hey Alla101
hm... Onlar iki kii, ben bir kii... iki kii olmasalar bilirim yapacam... Sonra da kadn
olmasa grrd gnn...
Neyse efendim, emekliye ayrldm da kurtuldum kr... ocuklardan k Almanya'da,
by kzdr, oktan evlendi. Hanm da vefat etti. imdi yalnzm...
Baka m? Baka baka?... Baka mhim vaka? Haaa, evet... Geenlerde kirac hi yoktan
stme yrd, kafama ayakkab frlatt. Baknz hl alnmda izi duruyor... Ah ihtiyarlk...
Eskiden olsa, yannda brakr mydm...
Yam m? Yetmi efendim... imdi zatalinize gelirken, affedersiniz bir edepsizin taarruzuna
uradm. Neden mi, bilir miyim beyfendi... Edepsizlik ite... Otobste gidiyorduk, "ekil
karmn arkasndan" diye, suratma bir yumruk indirmez mi?... Bakn hl yeri var, kzark deil
mi?...
Ne mi yaptm? Ne yaplr beyfendiciim, benim istikbalim var... istikbalim olmasa ben onu
orada salam brakr mydm... Vallahi billahi alrdm ayamn altna da gebertirdim. Yoksa
istikbal... stikbalim olmasa, grrd gnn...
te bu kadar beyfendi...
102
ULUSAL KONUKSEVERLK
Bir tara ilinde kitapdr. Balangta mektuplayorduk. Mektuplarndan anladma gre ilerici
bir genti. Her ilkyaz geliinde beni kitaplk yapt il'e aryordu. lerimin okluunu,
yorgunluumu ileri srerek gelemeyeceimi yazyordum. O beni armaktan vazgememiti.
Okurlarmn benimle tanmaktan pek sevineceklerini, beni beklediklerini yazyordu. Dorusu,
hi grmediim o il'e gitmeyi, orada biriki gn kalmay ben de ok istiyordum. Ama ilerimin
okluundan zaman bulamyordum.
Bir ilkyaz gn gen kitap stanbul'a gelmi. Telefonda soruyordu: Evimde ziyaret edebilir
miymi...
Terslik ite, ok etrefil bir yaz zerinde alyordum, hi zamanm yoktu. Ama bir yazarn
zamanszln okurlarna anlatmas zordur.
Ne zaman geri dneceimi sordum. ki gn nce geldiini, bu akam uakla dneceini
syledi. Demek, onun da zaman yoktu. Kendisini evde beklediimi syledim.
drt yldanberi mektuplatmz gen ve ilerici kitap, ok gemeden evimdeydi. Eli bo
gelmemi, bir kutu iinde blgesinin yetitirdii nl yemiten getirmiti. ncelik gsterip ok
zamanm almayacan syledi ama, yine konumamz, ay imemiz bir saati geti. Tatl bir
yerel azla konuuyordu. Kendikendini yetitirmi bir tara aydnyd. Bu insanlar severim
ama uzaktan... Her sevdiim insana biriki saatimi ayrrsam, yazarla veda etmem gerekir ki,
son yllarda olan da budur. Okurlara kitaplarm imzalamak iin tara ilindeki kitap dkkanna
gelmemi, o tara ilinde biriki gn konuu olmam istiyor ve steliyordu. Orada dinleneceimi
sylyordu. Dinlenmek! te beni kandran bu sz oldu.
O tara iline gidi tarihimi saptadk. Gen kitap da benden sz almann sevinciyle gitti.
Szverdiim tarihte o tara ilinin havaalanndaydm. Gen kitap bir arkadayla birlikte beni
karlad. Arabasyla yola dzldk.
103
Uak, ge saatte olduu iin o il'e geceleyin varmtm. Bu ge saatte doru otele
gtrleceimi sanyordum. Akam yemei bile istemiyordum ama, byle arlarda ikili
lenden kurtulmak zordu. Bunu bildiim iin yemek yemeden yatp dinlenmek istedimse de
aldm yant u oldu: "Yooo.. yemek yemeden yatlr mym!"
"Konuk, evsahibinin eeidir" ataszn anmsadm. Deil mi ki, konukluu kabul etmitim,
yleyse evsahibinin rica yumuaklna sarlm buyruklarn yerine getirmek zorundaydm.
Kalacam otele gidip nce antam brakacam, elimi yzm ykayacam, sonra belki de
otelin restorannda yemek yiyeceimizi sanyordum. Oysa arabamz nce bo.yerlerden geip,
kl maazalar, byk yaplar arasndan, aydnlk caddelerden de getikten sonra bir karanlk
batana gmldk. Perdeleri skskya kapal pencerelerden tektk szan klar grnyordu.
Anladma gre beni konuk edecekleri otel bakmsz bir semtteydi.
Araba, bika ukura girip ktktan sonra bir byk karalt -nnde durdu. Bu byk karalt,
kalacam otel olmalyd. Arabadan indik. Kapdan hibir k yoktu. Evsahibim, kapdaki zili
ald. Kap ald. erisini plak bir ampul aydnlatyordu. Kap aznda kyl giyimli bir
kadnla ocuklar bizi karlad. Kadnn, biri karnnda olmak zere drt ocuu vard.
Karnndaki domak i-in sayl gnleri bekliyordu. ocuklardan biri kucamdayd. Birinin
elinden tutmutu. En byk ocuk annesinin eteine yapmt.
- B uy run!
Geldiimiz yerin otel deil, bika yldr steleyerek beni aran gen kitapnn evi olduunu
sonunda anlamtm. Kapdan girerken,
- Gecenin bu saatinde rahatsz etmeyeyim... dedim.
- Ne rahatszl... Estafurullah... Buyrun, buyrun... Buras entipften bir apartmann alt
katyd.
Gen kitap, ocuk anas, bir de yedi sekiz aylk gebe karsna sordu:
- Sofra hazr m Hanm?
Kadn bana, hogeldiniz deyip elimi sktktan sonra, kocasna sofrann akamdanberi hazr
olduunu syledi.
Girdiimiz odada, yemek masas gerekten hazrd, elbet rak iesi de... Masann altna sofra
bezi yaylmt. Arabada bizimle
104
gelen br kiinin de ocuklu kadnn kardei olduunu eve gelince renmitim.
iki canl kadnn bunca hazrlndan sonra karnm tok diye yemek masasna oturmamak ilik
olurdu. Nasl olsa yemekten sonra otele gideceime gre biriki saat bu skntya
katlanabilirdim.
Yerel yemekler, mezeler gerekten ok nefisti. Karnndakini saymazsak, ocukla o kadnn
onca yemei nasl yaptna amtm. Baka bir odaya alman ya da kapatlan ocuklarn
huysuzluklar, yaramazlklar saylmazsa, yemekteki sylei pek scak de-ildiyse de pek de
souk gemedi. Bir ayak nce canm otele atmak istediim iin,
- Msaadenizle... Eh, artk ben gideyim... dedim. Evsahibim aknlktan alm gzleriyle
sordu:
- Nereye?
- Otele. Beni otele brakmayacak msnz? dedim.
ikisi de yalvarr gibi bir eyler sylediler ama, ne dediklerini, ne demek istediklerini uzun
zaman anlayamadm. Yerli diyalektle yle bieyler sylyorlard:
- Sen beni ldresen daha eyi aabey... Beni rezil edeceksen melmekete... Beni on paralk
edeceksen... istanbul'dan bir konuu gelmi de evinde arlayamam dedirteceksen... Oy
kurban olan aabey... Byle bir konuunu arm, getirtmi de, sonra bandan otel
odalarna atm dedirtme bana. Olmaz aabey, olmaz! Beni bednam edersin ki, melmekette bir
dile dtk m, oluk ocuk yedi gbek kurtulamayz bu lekeden... Sen bu evden otele
gidersen ben ya kendimi vurup ldrmeliyim, ya kendimi gurbet illere atmalym. Etme
aabey, beni perperian etme aabey...
Balangta ne dediini anlayamamtm. Sonra sonra anlar gibi oldum. Benim gece evinde
yatmam istiyor, otele gitmemi istemiyordu.
Kendi anlatmyla beni "otel kelerine" brakmak istemiyordu. Ne syleyeceimizi ardm. O
aknlkla,
- Sizi rahatsz etmek istemem, otelde kalmam daha uygun... dedim.
Onlar odalarna girince ben de yzm ykamak iin lavaboyu aramaya baladm. Lavabo
aramakla kolay kolay bulunacak bir yerde deildi, ola ki rastgele... ansm varm, uzunca bir
aramadan sonra elim lavabonun musluuna arpt. ok kr, elimi yzm ykamak iin
musluu bulmutum. Ama musluun evirgeni
107
iple sk skya balanmt. Bir zaman musluu nasl aacam diye dndm, ama bir yolunu
bulamadm. Musluun evirgeni iple balyken bile musluktan su damlyordu. Yavaa
musluun e-virgenini evirdim. Musluktan birden su boand, arl arl su akyordu. Musluu
kapatmaya altka daha ok su fknyordu. Ne yapacam armtm. ylece brakp
yatmay dndm ama, musluktan akan su lavabodan tap yere yaylyordu. Bika saat iinde btn ev su iinde kalabilirdi. Kendikendime svp sayyordum, ne diye bu adamn
szne uyup da evde kalmtm, ne diye bir otelde yatmak iin direnmemitim!
Bir zaman muslukla boutumsa da bouna... stm bam srlsklam olmutu. Sonunda
evsahibini uyandrmaktan baka umar bulamadm, iki sesli horultunun geldii odann kapsn
tklattm. Yant, iki ayr sesten iki horultuydu.
Ne olursa olsun evden kap gitmeyi dnmedim deil. Ama gecenin bu sabaha yakn
saatinde bilmediim bir ilin karanlk sokaklarnda nereye gider, oteli nasl bulurdum...
Kapya daha hzl vurmaya baladm. Biri ince ve slkl, br gemi zinciri boanr gibi
grltl horultudan baka yant yoktu. Kapy ap gitmekten baka umar yoktu. yle yaptm
ki erkek bir yatakta koyun koyuna horluyordu. Yarm saat kadar drtp drteledikten sonra
uyandrabildim. Kitap tela ve coku iinde ne olduunu sordu. Merak edilecek biey
olmadn, ancak musluktan taan suyun evi bastn, ok uratmsa da suyu kesmeyi
baaramadm syledim. Belki on-onbe dakika kadar, kim olduumu, ne dediimi anlamaya
altktan sonra kitapyla akrabas don paa yataktan kalkp nme dtler. Helann
demesi ayak-bileklerine kadar su dolmutu. ki adam birden musluun stne a-tld. ple
bal muslukla aralarnda dehetli bir savam balamt. Bu savam sonunda, eski ipi zp
musluu baka bir iple balayarak musluktan akan suyu durdurmay baardlar. Ama bu kez
de, musluktan bir beki kpei gibi hrlt ykselmeye balad. ki a-dam, yerde gllenmi suyu
aktmaya alrken biyandan da beni yatama gndermeye alyordu.
- Siz haydi uyuyun... Yatn!
te byle, her evin bir zellii olduunu bana aklamaya alyorlard. Musluk yle iddetli
hrltlar karyordu ki, bu hmlt108
lar arasnda yatp uyumam olanakszd. Hrldayan musluk benzin motoru gibi aradabir pat pat
patlyordu. Bu grltye tavandan gelen bir grlt daha eklendi.
Kitap, nemli biey. olmadn, st katta oturanlarn musluun hrltsnn kesilmesi iin
tavana sopayla vurduklarn, komulukta byle eylerin olabileceini, kendilerinin daha bunun
gibi ne grltlere, hrltlara katlandn sylyordu.
Bu arada kitapnn karsnn sesi duyuldu. Yatt odadan,
- Vanay kapatn! Vanay kapatn! diye sesleniyordu.
Hi kukusuz byle durumlarda yaplmas gereken en doru i vanay kapatmakt ama daha
nce vanann yerini bulmak gerekiyordu. Uzun bir aramadan sonra bulunan vanay kapatnca,
hrlt da, akan su da kesilmiti.
O gece evsahibi nc kez allah rahatlk versin diyerek beni yatama gnderdi. ok uykum
vard ama o devingen gecenin yorgunluundan sinirlerim bozulduu iin uyuyamyordum.
Tam dalar gibi olurken, o zamana dek hi duymadm bir gcrtyla uyanyordum. Yattm
yerde uzun zaman bu gcrtnn ne sesi olabileceini dndm. Boazlanan bir bykba
hayvann yrek paralayan sesi, kan tekerleklerinin gcrts, bir sopann viyola yaylan stnde
kard ses, daha bunlar gibi biey olabilirdi. Tam uykuya dalar gibi olurken bu sesle
sryordum. Sonunda bir sesin, yattm oda kapsnn kard gcrtsnn tpks olduunu
anladm. Btn kaplar alp kapandka boazlanan hayvan sesleri kararak gcrdyordu.
Neyse ki sabaha doru helaya gidi geli durmu, ben de dalar gibi olmutum ki, bir kedi
miyavlamasyla sradm. Bir kedi hem kapy dardan trmklyor, hem srekli miyavl-yordu.
Bu az nce helaya giderken ayaklarma dolanan kedi olmalyd. Benim yattm odada
uyumaya alk olmalyd ki, odaya girmek iin kapy trmalayp duruyordu. Kedi, inadndan
vazgeer diye uzun sre bekledim. Sonunda kedinin inadna yenilip kapy atm. Kapy aar
amaz kedi yataa srad. Bu yatakta yatmaya alk olmalyd. Ama ben kediyle koyun
koyuna yatmaya alk deildim. Yata kediye brakp bisre sandalyede oturdumsa da
sonunda dayanamayp kedinin koynuna girmek zorunda kaldm. Kedi bu yataa alk olmalyd
ki, durumundan hibir ikayet belirtisi gstermeden koynuma iyice sokularak kvrlp yatt.
Ama beon
109
dakika sonra kedinin pireleri vcudumu istila ettiinden hart hart kanmaya balamtm.
Lambay yakp i amarlarmda pire avna baladm. Sonunda, ne yapsam iinden
karamadn yata kediye teslim ederek yar plak durumda sandalyeye tnedim. Perdeyi
aralayp baktm, hava yava yava aydnlanmaya balyordu. Bam dirseime dayayp
uyumaya alrken ocuk cvltlaryla uyandm. Evin ocuundan yalar drt be gsteren
iki afacan odama dalmt. ncs, ya kk olduundan anasnn koynunda uyuyor
olmalyd. Odama giren ocuklardan biri, niin don gmlek sandalyeye tnemi ve niin yataa
girmemi olduumu sordu. Yatakta kedinin yattn syledim. K, kahkahalar atarak
kediyle birlikte yataa smyor muyum diye sordu.
- Bak ite byle! diye yataa girerek, kediyle yatan nasl b-lleceini gsterdi.
Sinirlerim bozulmutu. ocuklarn ocuk olduklarn unutup,
- Defolup odanza gitsenize! diye bardm. Odalarnn buras olduunu, her sabah her saatte
annelerinin koynundan kp bu odada kediyle birlikte yatan babalarnn koynuna girdiklerini
sylediler.
Bu evde olup biten her eyi azok anlyordum da btn gece o-dann iinde cirit atan farelere,
kedinin niin ses karmadn hi anlamyordum. Bunu da ocuklardan rendim. Kediyle
fareler bir arada bydklerinden birbirlerine alkmlar. Hatta geen yl kedi enciklemi de,
kendi eniklerini emzirirken fare yavrularn da emziriyormu. Kedinin eniklerini, pazar yerindeki
kasap dkkanlarnn olduu yere brakmlar.
ocuklar odadan ve yataktan karamayacam anlaynca stm bam giyindim, odann
iinde gezinmeye baladm. Geceki deneyimden sonra hela aralndaki muslukta yzm
ykamaktan korktuum iin byle bir giriimde bile bulunmadm. Ama vapur dd,
fabrikann iba dd, tiren dd ve azgn kpek hrlamas gibi seslerden musluun bika
kez alp kapandn, hela sifonunun ekildiini anladm.
Hava iyice aydnlanmt, ama ben o evde hep karanlkta kalmay yelerdim. nk havann
aydmlanmasyla birlikte kara sinekler ortaya kt. O denli ok sinek vard ki, sineklerden
kendimi korumam olas deildi. Sinekler burnuma, gzme, kulama, azma ve zellikle
dudaklarma konuyordu. Sineklerden korunmak
110
iin kendikendimi amarlamaya balaynca yataktaki iki kardein glmeleri bsbtn
sinirlerimi bozdu.
- Glecek ne var? diye bardm.
Bu sert akm, ocuklarn daha ok glmelerine neden oldu. Biraz sonra ocuklar yatakta
tepiirlerken kavgaya baladlar. Bouna onlan ayrmaya altm. Neyse ki o srada kap
tklatld.
- Buyrun! dedim.
ocuklarn babas gnaydn diyerek girdi. Alaan ocuklarn azarlayarak odadan kodu.
Niyetim ilk uakla hemen istanbul'a dnmekti. Ne yazk ki ilk uak gn sonrayd.
Az sonra kitapnn akrabas da geldi. ki erkek yer yatan derleyip toparlayp dar kard.
ocuk annesi kadn da ocuklaryla birlikte geldi.
Kitap, gece rahat uyuyup uyumadm sordu. Konuk olmann gerei olarak geceyi ok rahat
geirdiimi syledim.
Evsahibim,
- Tabii canm, dedi, ev baka otel baka... br
- Hi otelle ev bir olur mu... diye ekledi. Kitap,
- Bura sizin byk kentler gibi deil... dedi..
- Ne gibi? diye sordum.
Burda saygn konuklan otele atmak ok ayp saydrm.
Kadn, masay odann ortasna getirip kahvalt sofrasn hazrlad.
kinci, nc geceki konukluum ilk geceden farkl deildi. Ancak u var ki, nc gece
uykusuzluktan m, yoksa bu evin yaamna altm iin mi nedir bilmem, szp kalm, tulum
gibi uyumutum.
113
Babasnn evi gibi her yan kartrp, iine gelenleri almaya balad. Hem de bir yandan
sylenip duruyordu:
- Demek siz burasn yatak odas yaptnz. Sizden nceki kiraclar, burasn oturma odas
yapmlard. Daha ncekiler de yle...
- Bana bak, dedim, sen hrszlk ediyorsun ama sonra ben seni ikayet ederim.
inden ban kaldrmadan,
- Babana kadar git ikayet et, bir de benden selam syle... dedi.
- Ama ben karakola gidene kadar sen kaarsn.
- Kamam.
- Vallahi kaarsn. Evde ne var ne yok toplar kaarsn. Onun i-in, ben seni balayp, karakola
haber vermeye gideceim.
- mdaaaat!... diye bir lk att, karm.
Mahalleli de bizim kapnn nnde hazr mym ne, birden ieri doldular. Komular hi aldr
etmeden,
- Aaaa... Bu eve yine hrsz girmi... diyorlard. Bazs da,
- Bakalm hangisi? diye birbirlerine soruyorlard.
Bizim komularn iinde hrszla tananlar, halhatr soranlar bile vard. Hrsz kl kprdamadan
hababam teyi beriyi kaldryor.
- Konu komu, yardm edin de u hrsz balayalm. Gidip karakola haber vereceim, dedim.
lerinden biri,
- Vallahi siz bilirsiniz ama, bouna zahmet ediyorsunuz sanrm, dedi.
Biz ne biim bir yere tanmz, ardm. Karm amar iplerini getirdi. Hrsz da hi kar
koymad. Adam bir gzel balayp, bir odaya koyduk. zerinden kapy kilitledim. Hemen
karakola kotuk. Kanm olan biteni komisere anlatt. Komiser evin yerini sordu, syledik.
-Haaaa... O ev mi? dedi.
- Evet, o ev, dedim.
- Biz o eve kanamayz, dedi. Bizim blgemizin dnda.
- Peki, biz ne yapacaz? Zavall adam bou bouna m baladk?
- Bir st yannzdaki evde otursaydiniz, bizim blgemize girerdi. O zaman biz karrdk.
114
Kanm,
- st yandaki ev bo deildi, ne yapalm... dedi.
Bizim ev, iki karakolun emniyet blgelerinin tam snnnday-m. Komiser,
- Sizin eve dedi "........" karakol bakar, dedi.
Syledikleri karakol da uzak. Biz oraya gidene kadar sabah oldu. Oradakilere anlattk. Evimizin
yerini sordular. Syledik. Bir polis,
- Haa... O ev mi? dedi.
- Evet o ev, dedim.
- Bir altndaki ev olsayd, biz bakardk. Sizin ev bizim blgemizin dnda kalr.
Kanm,
- Vah, vah, dedi, adam da smsk balamtk...
- Bizim ev hangi blgeye girer? diye sordum. Polis,
- Sizin ev jandarmann blgesine girer. Oraya polis kanmaz. Siz jandarma karakoluna
gideceksiniz, dedi.
Yola ktk. Kanm,
- Aman nce eve gidip u hrsza bir bakalm, dedi, adam ld m kald m?
yle ya... ster misin, bir de hrsz, sk balanmaktan kan dnmesin de lsn. Hrsz tutalm
derken, bir de katil olup kalm. Eve gittik. Hrsz baladmz gibi duruyordu.
- Naslsn? dedim.
- yiyim ama, karnm ackt, dedi.
Kanm hrsza yemek kard. Terslie bakn, evde bamya varm. Hrsz da bamya yemezmi.
Kanm kasaptan biftek ald, hemen piirip hrszn nne koydu. Biz hrsz ikayet iin jandarma
karakoluna gittik. Olan biteni anlattk. Jandarma komutan, evin yerini sordu, biz de syledik.
- Haaa... O ev mi? dedi.
Bizim evi de herkes biliyordu. Jandarma komutan,
- Sizin eve jandarma kanmaz, polis kanr, dedi.
- Aman efendim, dedim, nasl olur. Polise gidiyoruz, jandarma kanr, diyor, jandarmaya
gidiyoruz, polis kanr, diyor. Bu bizim eve elbet bir karan gren olacak.
115
Jandarma komutan bir harita kard.
- Bakn, dedi, siz haritadan anlar msnz? Bu 140 rakml tesviye mnhanisi. Buras da su
terazisi. Buras da 208 rakml tepe. ite jandarmann blgesi buradan geiyor. Eer sizin
oturduunuz ev, iki metre daha kuzey batya yaplsayd, o zaman jandarmann blgesine
girerdi.
- Canm iki metre iin mi? Bakverin ne olur?
- Ne mi olur? Onun ne olacan siz deil, biz biliriz. (Haritadan gsterdi). Bakn sizin ev burada
ite. Jandarma ile polis blgesini a-yran snrn stnde. Anladnz m? Bizim blgeye evinizin
bahesinden ikibuuk metre kadar giriyor ama, hrszlk bahede olmam.
Yine polise gitmekten baka yol yoktu. Karm,
- Aman bir kere eve girip hrsza bakalm, dedi, Allah korusun bir lrse, bamz derde girer.
Eve gittik, hrsza,
- Nasl? dedim.
- Yanyorum, abuk bir su... dedi. Suyu itikten sonra:
- Bakn sylyorum, dedi. Benim hrriyetimi kstlyorsunuz. Buna hakknz yok. Buradan bir
kurtulursam sizi dava ederim.
- Peki, ne yapalm kardeim, dedim, bizim evin kimin blgesine girdii belli deil ki, seni oraya
ikayet edelim. Byle cenabet yere ev yaplr m canm? Tam snrn stne yapmlar.
- Eeeee... dedi, ben sylemedim mi? Siz beni salverin, yoksa hrriyetimi kstlamak suundan
sizi mahkemelerde srm srm srndrrm.
- Akama kadar msaade et, dedim, polise bir kere daha gidelim de...
- Gitmesine git. Ama biz bu ii ka zamandr biliyoruz. nce sizin evin hangi blgeye girdiine
karar verilecek. Yahut blgelerin snrlan deitirilecek. O zamana kadar heheey...
Bir daha polise gittik. Bir harita da komiser kard.
- Bakn, dedi, jandarma blgesinin snn buras. Bahe jandarmada... Evin bir ksm bizde, bir
ksm jandarmada.
- Yatak odas sizin blgede kalyor. Hrszlk da yatak odasnda oldu, dedim.
116
- Evet ama tesbiti lazm, dedi, hem sonra bu hrsz yatak odasna uarak girmedi ya, baheden
girdi. Bahe jandarmann... Bu, yeni bir i deil. Mzakere halinde. Bakalm sizin evi hangi
blgeye verirlerse biz de ona gre ilem yapacaz.
Eve dnyorduk. Samzdaki evin penceresinden yine o ihtiyar seslendi:
- Gemi olsun, evinize hrsz girmi. .
- Girdi, dedim.
- O evde hi bir kirac oturmaz da onun iin o kadar ucuza veriyorlar. Ev sahibi, kendi
oturamyor, kirac bulamyor. Evini ykt-np, iki metre ieri alacakt. O zaman tam blgeye
giriyor. Sonra sizi bulunca kiraya vermi.
ihtiyarn kans,
- Su sizin deil, ev sahibinin, dedi. Ev yaptmrken suyu, elektrii, havagazn, manzaray
dnyorlar da, hangi blgeye girdiini hi hesaplamyorlar, insan hi byle snr stnde ev
yaptnr m?
Bir yllk da kiray pein verdiimizden evden kamazdk. Eve girdik. Hrsz karmza geti,
oturdu. Birlikte akam yemeini de yedik. Sonra.
- Bana imdilik Allaha smarladk, gene gelirim, dedi.
imdi drt be hrsz evimizin gediklisi oldu. Mahallede onlar herkes tanyor. Hatta onlarla
ibirlii de yaptk. Baka, yabanc hrszlar da dadanmasn diye elbirlii ile evimizi koruyoruz.
Bakalm, ne olacak? Ya konturatmz bitene kadar, evde alt hrsz, iki de biz sekiz kii
oturacaz ya da bizim evi bir blgeye sokacaklar. O zaman da hrszlar bulabilirsek, blgemize
kansan karakola ikayet edeceiz. Birbirimize pek de altk, ikayet de a-yp olacak ya...
nk evin bir takm masraflarn da onlar gryor.
117
FL HAMD NASIL YAKALANDI
istanbul Emniyet Mdrlnden, btn tara vilayetleri Emniyet Mdrlklerine u telgraf
ekilmiti:
"Otuz be yanda, uzun boylu, iki yz kilo arlnda, kumral, dii eksik, st enede bir az
dii dolgulu, alt sol kpek dii altn kaplama, izgili kahverengi elbiseli, salar olduka
dklm, ablak ehreli, kahverengi gzl "Fil Hamdi" adnda azl sabkal bir dolandrc,
gn gece iinde oturduklar nbet kulbesini byk dikkatle bekledikleri iin uykusuz kalan
iki polis memurumuzun, yolda giderlerken uyuklamalarn frsat bilerek ellerinden kamtr.
Yaptmz tahkikat, takibat ve tetkikat sonunda, Fil Hamdi'nin kat kesin olarak
anlalmtr. Vilayetimiz ve vilayetinizdeki kaza karakollarndan birine urad veya bir polis
memuruna yol, adres sorduu takdirde, kendisine ltfen merakla yolunu beklediimizi, bizi
daha fazla intizarda brakmayarak, mnasip, bo bir zamannda stanbul Emniyet Mdrlne
gelerek teslim olmasn rica ettiimizi syleyin. Azl sabkal Fil Hamdi'nin fotoraf iliiktir."
Tara vilayetlerinden birinin istasyonunda iki polis memuru konuuyor:
- Ramazan, kardeim, u salep ien herif mutlaka Fil Hamdi...
- Hm... Benziyor... Resmi kar bakalm. Bir resim karr, arkadana gsterir.
- O deil be Ramazan. O senin resmin!
- Hm.. Bayramda ektirmitim. Nasl?
- yi ama, ack glseydin be!.. u Fil Hamdi'nin resmini bul. Ramazan cebinden bir sr resim
karr, kartrr.
- Bu benim olann resmi... Bu askerlik hatras. Bu kimdi Mahmut?
- O mu? ey olacak... Eroin kaaks Duman Ali...
118
- Bu da otel faresi Suphi... Resimler birbirine karm. Bul u Fili be Ramazan!
Mahmut'la Ramazan resimleri kartrrlar, Fil Hamdi'nin resmini ararlar.
- abuk ol Mahmut... Herif salebi iti, kaacak...
- Bak, nasl bakyor etrafna?
- Buldum, u resim olacak. Tamam, ta kendisi! phelendikleri adamn yanna giderler.
- Hemerim, yle dursana...
Bir resime, bir de adamn yzne bakarlar.
- Bir de yan dur bakaym.
- A-ah, benzemiyor be Ramazan.
- Bir kere de komiser bey grsn Mahmut. Belki o benzetir.
- Hemerim, haydi yr... Karakola kadar gideceksin.
Baka bir tara vilayetinin pazar yerinde iki memur konuuyor:
- Ayp oldu be kr kardeim. Akama kadar fr dolandk, u Fil Hamdi'yi yakalayamadk.
- u adam olmasn?
- Belki de odur. Soralm. Adamn yanma giderler.
- Baym, senin adn ne?
- Mustafa... Birbirinin kulana:
- Mustafa diyor.
- Hamdi diyecek deil ya... Adm saklyor.
- Akl sra bizi kandracak.
- Baym, biraz gelir misiniz?
* * * Bir tara vilayetinin kahvesinde iki memur konuuyor?
- Dn ben tane Fil Hamdi yakaladm, komiser hibirim beenmedi.
- u bizim komiser de amma mklpesent haaaa...
- HitL. Yava konu, aktrma. u ay ien adama yan gzle bak!
119
-O be... Ta kendisi!...
- Ama, gelen evrakta iman diye yazyordu. Bu zayf, iskelet gibi herif...
- Zayflamtr birader, kaak gezmek kolay m?
- yle ya... Ama bu esmer. Fil Hamdi kumralm.
- Dada bayrda gezmekten rengi atmtr.
- Haklsn. Yalnz birader bunun sk siyah salar var. Evrakta Fil Hamdi'nin salan dklm
diye yazyordu.
- Eh artk o kadarck da olur. Herif tannmamak iin belki peruka takmtr.
- Ne duruyoruz? Yakalayalm. Adama yaklarlar.
- Adn ne senin?
- Hamdi...
deimi, yle bir deimi, biz bunu tanyamadk da, halis Alaman sandk. Alamancann en
kibarcasm renmi ve Trkesi az biey bozulmu. Kimi Trke szleri unutmu. "Aaaa, nasl
derler?..." diye kekeleye kekeleye konuuyor. Kendi demesine baklrsa yeenin o kibar
Alamancasm Alamann ayaktakmndan olanlar bile anlayamazlarm. Alamancasna akolsun
da, bir de bir huy edinmi, her szn banda, ortasnda ve sonunda "Ah zooo..." deyip
duruyor. Bizim yeen "Ah zooo!"suz konuamyor.
Dayanamadm sordum:
- Yeen, ikidebir "Ah zoo, ah zooo..." demektesin. Bu "Ah zoo" ne demeye gelir?
Bu "Ah zooo"nun ne demeye geldiini Alamanlar da bilmezmi, nk hibir ey demeye
gelmezmi. Ama Alamanlar "Ah zo-oo"suz konuamazlarm. Alaman, ah zoo demezse dili
kilitlenir, konuamazm. Bir insann halis Alaman olup olmd "Ah zoo..." ekip
ekmemesinden bilinilmi. Bizim yeen "Ah zooo"dan baka ikidebir "Yaah yaah... " ekiyor.
Yeen, o ilk geliinden sonra, iki- ylda bir, Trkiye'ye gelir, bizim evde konuk kalr.
Alamanya'da yaayah yirmibe yl geti. Alamanya'dan her geliinde, bizim ok kalabalk olan
akrabalara
123
trl armaanlar yadrdna baklrsa ok kazanl bir i yapyor olmal. Ne i yaptn
sordum. Alamanya'ya daha yeni gittii zamanlarda, bir i bulup almas gerekirmi. Ama
sonralar, Trkler ii olaraktan Alamanya'ya dolumaya balaynca artk bir i bulup almas
gerekmiyormu.
- Yani yeen, senin hibir iin yok mu orada?
- Ah zooo... Yok gibi biey ite... Yah!
- Biz burda bunca alp gene zorla yayoruz da, sen orda isiz nasl geinip yayorsun?
- Ah zooo... Alamanya'da alan o kadar ok Trk var ki, benim almama hi gerek
kalmyor. Yaah!...
Anlamadm ya, sz uzatmak da istemedim. Benim anlamadm grnce,
- Ah zoo, alarak para kazanmaya kalksaydm, bu kadar param olur muydu? dedi.
Bak, bu da doru.
Gnn birinde bizim Alamanya'daki yeenden bir mektup aldm. Trkiye'de Almanlarla ortak
bir i kurmak istiyormu. ok kazanl, milyarlk bir imi. Bana bir iyilik yapmak istediinden,
beni de bu ie ortak yapacakm. Soruyordu mektubunda: "Sen de byle kazanl bir ie ortak
olmak ister misin?"
Yantladm mektubunu: "lkin i nasl bir itir? Sonra benim gibi zor geinen biri byle milyarlk
ie neyle ortak olacak ki?"
Alamanya'dan geldi yeen. Dediine gre, ok byk Alaman iadamlaryla anlam. O
iadamlar yaknda istanbul'a gelecekmi. Onlar benimle tantracakm. Kuracamz iin
nasl bir i olduuna gelince, iadamlar iin u i ya da bu i nemli deilmi, iadamlar iin
para kazanlacak biey olsun da, n'olursa olsun-mu; nasl ve nerden kazanlrsa kazamlsnm.
Arada "Ah zoo"lar ve "yahF'ler ekerek anlatyor bizim yeen. Bunlar yle yaman iadamlanym ki, hayvan fksndan insan dksna dek, kan pazarlamasndan tut, aksakallara
erkeklik gc veren macuna, tohumla gl bal yetitirmekten turizme, karga etinden yaplma
keklik konservesine dek akla gelen gelmeyen saysz i yaparlar-m. Bunlar l ortasnda
anadan doma cbl be kii grse, o donsuzlardan bile para kazanmann bir yolunu
bulurlarm. Dnyann her yerinde de kollar varm.
124
Yeenin dedikleri bana azbiraz kark geldiinden, sordum:
- iyi dedin de yeen, dz ilere bile ket vuran bu bizim hkmet, bu kark ilere ne der?
Yeen anlatyor. Bunlarn hneri uymu ki, en kt, en pis ii bile yle allar pullar, yle
ambalajlar, yle yaldzlar, yle pazarlar-larm, yle sunarlarm ki, biz bu hnerleri
bilmediimizden inciyi akla ve altn boka dnderirken, bunlar boku altna ve akl inciye
evirir, ilkin hkmetin gzn boyarlarm. Hner sunu biiminde, ambalajda, reklamda,
pazarlamadaym.
Yeen szn yle balyor:
- Neden onlarda hibiey yokken herbiey var da, bizde herbi-ey varken hibiey yok... Ah
zooo... ite bundan. Yah!
Benim de aklm yatrd bu ie. Hem para koymayacama gre benim ne zararm olur ki...
imdi sra geldi, Alaman iadamlarn burda arlamaya.
- Ah zooo... Bu Alamanlara yemekten yana kulak asma. Alaman mutfandan domuz etiyle
patatesi kardn m, geriye
tencere tabaktan, atal baktan baka biey kalmazm. ite bu yzden bu iadamlarn bizim
eve yemee armalymz. nk iadamlar, en nemli, en byk ileri bile yemekte
konuurlarm. Buna i yemei derlermi. Bunlara bizim evde bir akam i yemei
vermeliymiiz ki, bizim dolmalar, sarmalan, mantlar, brekleri, baklavalar yiyince akllan
asn... "Yah!" diye szn balyor bizim yeen. Yeenin nerisine anamla karm dnden
gnll. nk, kendi demelerine gre, ikisi de yemek piirmede birinciye geliyor. Hem de
dorudur, kanm oklavayla bir yufka aar, yufkann bir yanndan baktn m, tl perdeden bakar
gibi, te yan grrsn. Bu yufkayla su brei yapnca, iki kilo su brei yersin de, i-kiyz
gram yedim sanrsn; yle hafif... Hele baklava aznda erir, yedin mi yemedin mi
anlayamazsn. Anamn safranh ve tavuk suyuna pilav zerine pilav olamaz.
Neyse efendim, ortak olacamz Alaman iadamlanndan telgraf geldi bizim yeene. Uakla
kii geleceklermi. Baka yerde de ileri olduundan burda bir gece iki gn kalp uacaklarm
gene. Otelde yerlerini de ayrtmlar. Bize kalyor, bizim evde bir akam yemei vermek. Bu
yemek de enok bir, bilemedin, iki saat srmeliymi. Bu zaman iinde biz Alamanlara ekici
gelecek iler nerecekmiiz.
125
- Ne gibi iler yeen?
- Ah zoo... Sen orasn bana brak. yle iler nereceim ki, a-kllan duracak. Yah!
Azndan laf almak iin kaamakl biimde ne iler nereceini sordum. Vay bu bizim
yeendeki akl.. Efendim, bu bizim kentimizde sokak iti km. Belediye ldrtmekle
baedemiyrm. Alamanlara bir fabrika kurdurtabilirse, toplanacak sokak itlerinin derisinden,
kadn eldiveni, manto yakas, krk, kuyruklarndan da kadnlar iin krkl apka, anahtarlk,
ss eyalar yaplrm ve sokak itlerinin etleri ve kemikleri de atlmaz, bunlar da kurulacak
yem fabrikasnda makineden geirilip kurutulur, kmes hayvanlar yemi olurmu. Sokak
kedilerinden de ayn biimde yararlanlrm. "Yaah!"
Daha ne neriler var bizim yeende. Bildii bir yerde bir kaplca varm, o kaplcann amuru
ekzamaya, yaraya, deri hastalklarna birebirmi. Bu Alamanlara kadnlara gzellik kremi
olarak bu amuru nerecekmi, bunlar amurun iine gzel kokular koyup yle
ambalajlarlarm ki, amurun gramn bin liradan satarmz.
Belediyeyle anlap kentin plerini bedavadan toplayp bu plerle denizin ortasnda zel bir
ada kurmak da nerilenin arasnda. Bu zel adada kumarhane ve baka haneler gibi kr
getiren turistik iler yapmak... "Yaaah..."
Karmla anam, daha telgrafn geldii gn kollan svadlar. Gzel yemekler piirmekte birbiriyle
yartalar. Piirecekleri yemekleri de aralarnda blmler. orbay anam, kfteyi karm,
manty karm, zeytinyal sarmay kanm, brei anam, baklavay karm yapacak... Aralarnda
iblm yapmlar.
Yeen diyor ki:
- Mesariften yana hi ekinme. A kesinin azn. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez,
demiler. Yaaah...
Her ne olacaksa, bu biriki saatlik i yemei srasnda olacakm. Bana ortaklk hissesi yzdebir
verilse, gene milyonlar tutar-m.
Bizim kese ne ki, azm asak ne kar... Atk azn, boalttk keseyi. Yetmedi. Borca da
girdik. Daha dorusu borca battk. Bakkalna, kasabna, manavna, stsne, btn mahalle
esnafna borlandk. Hi nemi yok, milyonlar gelecek ya...
126
Sonunda gn geldi att. Yeen, Alman iadamn havaalannda karlamaya gitti. Onlar
ilkin otele yerletirecek. Biraz gezdirecek. Akam da bizim eve i yemeine getirecek. Ben
evde beklemekteyim. Anamla kanm hl mutfaktan kamyorlar. Bunlar deli yahu! Bunca
yemek bir blk askere yeter be! Kendileri yetmezmi gibi komu kadnlardan da yardmclar
armlar. Sanrsn ki, dn sofralan kurulacak.
Evimiz Alaman iadamlanna gre deilse de gene de kt saylmaz. Ne var ki, sofra
takmndan eksiklerimiz varm. O eksikleri de konukomudan toparlayp tamamladk. Akam
saat yedide gelecekler.
Yediyi be gee araba kapnn nnde durdu. Ben koup kapdan karladm konuklan. Buyrun,
buyrun, buyrun... Yeen, benim dediklerimi onlara eviriyor. "Ah zoo, sofraya oturalm da
hemen i konumasna geelim..." dedi yeen.
Yemek odasna getik. Alamanlan sofraya yerletirdik.
Anam, tabaklara orbalar datrken yeen i konumasna balam bile. Diyormu ki
Alamanlara "Bizim burda daha insan eli dememi ok zengin i kaynaklan var, nce dediim
gibi..."
Yeen, sonradan bana dediine gre, bunlan demesine dedi de, anamn ikramndan sznn
arkasn getiremedi ki... Benim anam her zaman byledir. Anam tabaklara kepe kepe orba
dolduruyor. Alamanlar elleriyle ve Alamanca olaraktan dilleriyle "Aman yeter" diyorlarsa da,
anamn dinledii yok. Yeenin szn azna tkp balad bizim Trk usul ikrama:
- Yeyin yeyin... Afiyet olsun... Buna dn orbas derler, bildin mi? Bizim memleketin orbas
dedin mi, yayla orbas bir, bu iki... Yeyin allakna... Di buyrun...
Konuurken ikidebir yeene dnp,
- Dediklerimi eksiksiz evir ki anlasnlar... diye onu uyanyor. Zavall yeen, biriki evirip sonra
anama,
- Teyze, hele az biraz izin ver ki, biz de iten konualm... Diyorsa da, anam susturmak olas
deil. Alamanlarla Trke konumaya da balad:
- Beendin, he mi? Dedim sana gzeldir diye... Dur hele, bir kepe daha koyaym...
Alamanlar iki elleriyle tabaklann korumaya alyorlarsa da, anam aradan yol bulup orba
dolu kepeyi tabaklanna boaltyor.
127
Tam bizim yeen sz alyor, anam balyor:
- Buyrun allakna... Yabanc yabanc durmayn yle... ekinmeyin, yeyin, yeyin... (Yeene)
Syle de yesinler... Bura yabanc yer deil, kendi eviniz bilin...
Alamanlar gerekten mi beendiler, anamn stlemelerine mi dayanamadlar, her neyse,
orbalar bitirdiler. Anam,
- Az daha isterler mi sor hele... dedi yeene. O zaman ben,
- Ana, bu yemek ahbaplk yemei deil, burda i konuacaz. Brak ki iten konualm...
derken bu kez nbeti karm ald. Deitirdii tabaklara kendi yapt salal kfteleri koymaya
balad, enesi de ald:
- Buyrun allasen... Tuzu azsa koyun, aha tuzluk surda... biberlik de ite... Surda da krmz toz
biberle pul biber var... Buna biz basma kfte deriz... Kimyonu azsa koyun... Herhal sizin
yemeklere benzemez ama, gayet lezzetli gelir bize... insan besler... Yabanc yabanc durmayn
yle...
Karmn enesi hi durmuyor ki, u i konusunda iki sz konualm. Hay Allah belan vere kan..
Kanm soluk alacak olsa, anam kapyor laf:
- Salatadan da buyrun.. Tabanza m koyaym... Burda s domates, burda da oban
salatas... Kark salata da burda... Yeyin canm, yeyin... Su mu, ayran m? Skma meyva
suyu da var...
Alamanlar kfteleri beenmi olacaklar ki, tabaklanndakileri silip sprdler. Anamla kanm
hamle edip bo tabaklara yeniden kfte doldurmaya kalktlar. Alman, kfte koydurtmamak
iin tabaklanmn stne yatar gibi eildiler.
- Tabaklannz deitireyim... Vallahi siz biey yemediniz. Yazk, a kaldnz... Ekmek buyrun...
u ksedekine biz sumak deriz... Serpin serpin yemee... tah aar... Mideye de gayet iyi
gelir.
Ben artk Alaman konuklan da unutup,
- Sus ulan kan, sus! Sus ki, iki ift szedelim. Herifler yann gidiyor... diye bardm.
Kanm,
- O nasl ey, konua ikram gerekmez mi? Sustum sustum ite.... dediyse de bu kez anam
tabaklara karnyanklan doldururken ald sz:
128
- O kadarck olur muymu... Daha neler... Aman dur, bir karn-yank daha koyaym... Yooo,
vallahi olmaz. Yemezseniz gcenirim. Krk ylda bir, evimize konuk geldiniz... Yeyin allakna..
(Yeene) Syle dediklerimi de yesinler...
Baa kamayacaklann anlayan Alamanlar, sonunda teslim oldular. Tabaklan karnyankla
doldu.
- Elimle yaptm... Baklavadan yemeden dnyada brakmam... Buyrun, yeyin, yeyin.. deyip
duruyor.
- Hey yeen, dedim, bu yemek boa gitti. Herifler de yarn bur-dan ayrlyor. N'eyleyeceiz
imdi?
Yeen,
- Ah zooo, dedi, bunlar yarn akam ge saatte uaa binecekler. Yarn le yemeini bir
restoranda birlikte yeriz de, o zaman konuuruz i konusunu... Yah!
Yeen byle derken, o boncuk boncuk ter dken iman Alamann ba, oturduu sandalyede
saa kaykld. Surat da patlcan morun dnd. Ben,
- Eyvah, Alamann biri elden gidiyor... derken, anam bir bardak skma vine suyunu,
- i, devadr, iyi gelir... diyerek, herifin kitli dilerinin arasndan azna boaltmyor mu!
Alaman, artk kmldayamadndan m, yoksa azna dayanan bardaktakini ila m
sandndan, yazgsna raz olup o bir bardak vine suyunu itiyse de, artk iinde bo yer
kalmadndan olacak, bardan sonuna doru pskrd ve pskrmesiyle gk grler gibi
geirince anam,
- Afiyet, eker, bal olsun... Bak, yarad yarad... dedi. Karm,
- Kahveleriniz nasl olsun? diye sorarken Alamanlardan biri kalkt. Yeene bieyler syledi. O
geiren surat morarm Alaman terlerini siliyor. nc Alaman vitrinlerdeki mankenler gibi
donuk duruyor, sanrsn cansz. Yeenle ben, bu Alamam kollanndan tutup kaldrdksa da, belli
ki adam yedii yemeklerin arln ta-yamadndan yryemiyor, ki yandan kollarna girip
yrttk. Merdivenden inmeleri kolay olmad. Giderlerken, yeen Alamanlardan szald ki,
yarn bir restorandaki le yemeinde i zerine konualm. Alamanlan kapdan uurlarken bile
anamla karm hl diller dkyor:
- Bunu saymayz... Gene buyrun, yemee bekleriz...
- Vallahi a kaldnz...
- Ne yediniz ki... Hi...
131
Yeen, otellerine gtrmek iin Alamanlan bir arabaya bindirdi; kendi de onlarla gitti. Ben de
evde atm azm yumdum gzm. Anamla kanma demediimi brakmadm. Ama onlar
yaptklarnn hi de ayrdnda deiller.
Anam,
- N'olmu ki, diyor, konuk dediniz getirdiniz. Elin garip yabanclarn arlamam olur mu?
Sonra bizim iin arkamzdan ne demezler...
Karm da,
- Biz tremiz neyse onu yaptk, diyor, oncak urap didinip yemekler, tatllar yaptk da,
teekkr edip bir elinize salk bile demediniz. Bir de afurtafr edip duruyorsun... Alamanlar
krk ylda-bir, Trk evine konuk gelmiler, adamlan a m gnderseydik.
Buyzden anamla, kanmla kstk.
Ertesi gn yeenle le yemei iin bir restorana gtrmek -zere kaldklar otele gittiimizde
Alamanlar bulamadk. Alaman-lardan birini geceyarsndan sonra cankurtaran arabasyla
ilkyardm hastanesine zor yetitirmiler. Birinin de, hastaneye gidecek mecali bile yokmu da,
acil servisten ekip gelip otelde midesini ykamlar. nc Alaman ortalarda yok. Onun nerde
ve ne olduu hi belli deil.
Yeen,
- Ah zoo, bu i yatt... Yah! dedi.
Ben de ondan alm olacam, onun gibi,
- Yah! dedim.
Dnya aklls yeen de Alamanya'ya dnm olmal ki, o gnden sonra onu da gremedim.
Evet, milyonlar kazanacamz i yatt ama, biz de hi olmazsa Alamana, Trk geleneine
uygun konukseverliin nasl olduunu gsterdik. Ne olduysa bana oldu. Alamanlara ziyafet iin
girdiim borlan alt ayda zor dedim.
Moskova (Rossia Oteli, 12-549) 8 Mart 1988
132
DU BAKALI N'OLECAK
Boazii'nin Karadeniz Boazna yakn Anadolu yakasnda, denizkys stnde bir ayevi... O
ayevinin hemen btn mterileri, hep o semtin insanlan olduklanndan ve oraya sksk
"Hey kurban olduum Allah, sen nelere kaadir deilsin..." diye aknln belirtmi, stelik
memleketinde m, be mi -kesin says saptanamad- kars olduundan bu kz hkmet
nikahyla deil, imam nikahyla alacak. Her neyse efendim, bu Ebul-Fatk, kzla evlendi.
Saf kz, ok yoksul bir ailenin ocuu olduundan, evlenip de o lkse, o grkeme kavuunca
ok mutlu oldu. Kocasnn ad "Ebul-Fatk el-Mk" uzun olduundan, kzn ailesi ona ksaca
Fatk Bey diyor. Hem de Fatk Bey deyince, Arabn ad azbuuk Trkele-mi oluyor. Kzn,
kendinden alt ya kk bir olan kardei var, kzn tersine cin mi cin... O, Fatk Amca
diyemediinden Ftk Amca demeye balad. Ftk Amca aa, Ftk Amca yukan...
Biz de hanmla iki kez evlerine gittik. Boaz'in tepesindeki o kk yaplana dek, Nianta'nda
lks bir daire satn alm, daireyi de kzn stne yapm. Biz Ftk Amcay orda tandk.
Gel zaman, git zaman... Bundan sonra olanlar, bana, benim hanm anlatt. O da, Ftk Amcann
gen karsndan duymu. nk kadn olup bitenleri saf saf her nne gelene anlatyormu.
Ftk Amcann gzel ve kk kars sokakta hep arafl geziyor. Ftk Amca ok kskan
olduundan, gencecik karsnn kadn akrabalaryla bile sk grmesini istemiyor. yi ama,
Ftk Amcann evde olmad zamanlar kzn can sklyor. Kskan Ftk Amca, biyandan da
karsn eve hapseden koca izlenimi vermek istemiyor evresine. Karsna gvenen bir koca
grnmnde... te bu yzden, kendisinin evde bulunmayaca iki gn karsna alveri iin,
ok uzaklara gitmemek kouluyla, sokaa kabileceini sylyor. Gen kadn buna ok
seviniyor, ama sokakta ne yapsn tekbana? Sinemaya gidip gidemeyeceini soruyor. Ftk
Amca u-zun uzun dnyor. Karar vermek kolay deil. Gitme, dese kan135
sna bask yapm saylacak. Git demeye de ii elvermiyor. Birlikte gitmeleri hi uygun deil.
Sonunda yle diyor:
- Avet... Msaide var... Velakin avvelden ben grecek, bilahara sen..
Ftk Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan btn filmleri seyredip "Hazret-i mer'in
Adaleti" adl yerli fimi uygun bulup karsna o filmi grebileceini sylyor. Necmiye... Gen
kadnn ad. Gidiyor sinemaya... Ftk Amcann ii prpr... Ertesi akam erkenden eve dnyor.
Oh, ok kr Necmiye evde...
- Necmiyaa?
- Efendim.
- Ne yaptn ben yokken?
Necmiye yana yakla anlatmaya giriiyor!
- Ah, sorma...
Nasl sormasn, meraktan atlyor.
- Ne oldu Nacmiya?
- yle biey geldi ki bama, atm atm kaldm.
- Ne geldi banda? Necmiye saf saf anlatyor!
- Senin sylediin sinemaya gitmek zere araflandm.
- ok gzel.
- ktm sokaa.
- Avet?
- Yolda giderken bir herif sokuldu yanma?
- Bir herif?
- Evet... Ben gidiyorum, o da yanmda gidiyor. Ben gidiyorum, o da gidiyor. Dur bakalm, ne
olacak, diye merak ettim.
Ftk Amca ok bozulur ama, karsna belli etmemeye alarak o da ok am grnr!
- Allah allah... Ban da ok merak ettim. Du bakali n'olecak?
- Ben gidiyorum, o gidiyor... Byle yanmda. Dibimden ayrlmyor. Dur bakalm, n'olacak
diyorum iimden...
- Fa suphanellah... Du bakal n'olecak?
- Bilet alyorum o senin dediin sinemaya... Aaa, adam da bilet alyor. Ben sinemaya girdim,
adam da girmez mi?
Bu kez Ftk Amca atik davranp karsndan nce sordu:
- Ve minelgaraip... Du bakal n'olecak? Sonra?
136
- Sonra, ben bir koltua oturdum. O da yanmdaki bo koltua oturmaz m?
- Hayret! Du bakal n'olecak?
- Her gn burda laflayp laflayp da sonunda "Dur bakalm, n'olacak?", "Dur bakalm n'olacak?"
diye merak edip soruyorsunuz ya, dedi, ite sizi meraktan kurtarmak iin ne olacan
anlattm.
-ayevindekilerden bir kahkaha koptu, ii emeklisi ekledi:
- Velakin hi mhim deil.
Vakf-12 Mart 1987
139
KAZAN TREN
z'n-Buyurun efendim, rica ederim, byle buyurun! Bizim gazetecilere kar son derecede
eyimiz vardr. Yaaa...
Baka bz'rz'-Tebrik ederim beyefendi.
/femcz'sz'-Teekkr ederim. Ama anlayamadm, neyi tebrik ediyorsunuz?
Baka bz'rz'-Yeni kazannz...
- Haaaa... Evet, evet... Kazan deil mi? Kazansz olmuyor beyefendi... Kazan ok mhim...
- Bfeye buyursanza... Bir aperatif... Vali Bey de terif edecekler. Neredeyse, bir yerden kar
gelirler.
M'ncM-Ztlinizle bir yerden tanyoruz, ama nereden?
Baka nc? Simanz bana da hi yabanc gelmiyor. Sizi bir yerden gzm sryor. Durun
bakaym, siz mezbahaya yeni yaplan kapnn al trenine terif etmi miydiniz?
- Maalesef... Efendim, trenleri ayn gne getiriyorlar, yetiemiyoruz. Bendeniz o gn, cam
fabrikasna yeni bir baca ilavesi do-laysyle yaplan trene gitmitim.
- Ah beyefendi, ben o trene maalesef gelemedim. Arkadalar sylediler, bir erkestavuu
varm, anlata anlata bitiremediler. E-fendim, insan her tarafa birden yetiemiyor.
- Durun, durun... Sizi imdi kardm, siz Japonya'dan satn alnan geminin...
- Tamam, geminin davetine gelmitim. Ben de sizi hatrladm. Hatta o gn hep kremal turta
yiyordunuz da, dikkatimi ekmitiniz.
- Evet, evet... Pek severim kremal turtay. Efendim, daha evvel eydeki ziyafette biraz fazlaca
kardmdan, o canm etlere el sremedim.
Daha baka biri-Bu koyduklar ne kazamym? Daha daha baka biri-Vallahi bilmem... Kazan
ite... amar kazan deil herhalde...
140
- zerinize afiyet, midemden ok muztaribim. Hazmszlk balad...
- Bendeniz de yleyim beyefendi. Son zamanlarda herkes midesinden ikayeti. Sari bir
hastalk oldu. Ben yanmda karbonat tayorum. sterseniz bir avu vereyim, yutun.
- Ah, teekkr ederim. Bundan sonra yle yapmal. Ben de yanmda bulunduraym. ...
- Yarad beyefendi... Geirmek iyidir.
- --... Aman hindi kzartmas pek nefis olmu. Buyursanza!...
- Teekkr ederim, ben brekleri tercih ederim. lerinden biri-Bu iman zat kim? lerinden
br-Hangisit Viski ien mi?
- Hayr br.
- Hani muzu sryor, o mu?
- teki...
- Souk et yiyor hani?...
- Onun arkasnda, elini mayonezli levree uzatm...
- Haaa... Bilmem, hep grrm ama...
Bir adam-Maksat tren mren deil... Btn bu ziyafetler filan hep grmemize vesile...
Adamn bz'n'-Tabii, ona ne phe... Bu ziyafetler de olmasa, g-remeyeceiz vallahi...
Efendim, eskiden, bendeniz ocukken, peder merhum, bendenizi elimden tutar, her gn bir
tekkeye gtrrd. Pazartesileri skdar'a bir Rufai derghna giderdik. Sal gnleri
Kasmpaa'daki Nak-i bend tekkesine, arambalar, -rklk'teki Kadiri tekkesine,
Perembeleri, Mevlnakap'daki Mevlevhaneye... Her Allann gn bir tekkeye... Evet, evet...
Biz de yle... Orada lokma ederdik. Gani gani yemekler... Bakr siniler dolar, dolar boalrd.
- Maksat yemek deil, muhabbet..
- Elbetteee... Cierden almyorsunuz...
- Bendeniz dolmaya baylrm da... Gzel de yapmlar.
- Buras ne fabrikas beyefendi?
- Vallahi iyice bilemiyorum ama, galiba... makinelere filan baklrsa, bir makine fabrikas
olacak.
- Maallah ok byk bir fabrika...
141
- Efendim, ne de olsa medeniyet ilerliyor tabii... Tavsiye ederim, uskumru dolmalar pek
gzel...
- Mersi. Buradan knca eydeki trene gideceim de..
- O zamana kadar hazmolur beyefendi. Tren mi dediniz? Ben de geleyim bari...
- Aaaaa... Tabii... Buyurun...
- Efendim, insan takip edemiyor, baz trenleri karyoruz ne
de olsa...
- Maalesef... Geenlerde gazeteler, Amerika bize atom tesisat verecekmi diye yazd. Sakn
buras yeni atom fabrikamz olmasn...
- urada kazan mazan diye laf ediyorlar.
- Kazanmal, kazanmal beyefendi, alp kazanmak lazm. Bir insan-Kurdela kesilmeyecek mi?
Baka bir insan-Vali Beyefendiyi bekliyorlar.
- Bu fabrikann sahibi kim beyefendi?
- Amerikallarn olacak...
- Hi zannetmem. Amerikallar byle ziyafet miyafet vermezler adama... Fabrika bizim
olmasna bizim ya, acaba Tekel idaresi'nin mi, Sular idaresi'nin mi?
- Amma yaptnz. Fabrikada su yaplr m? Ne fabrikas buras?
- Kazan fabrikas...
- yleyse Tekel'indir. Herhalde rak kazanlar... u adam her trende grrm.
- u batakiler kim?...
- Davetli mebuslar... Yarn eydeki al trenine gelmiyor musunuz?
- Tabii... Gitmesem ayp olur. Bademler bayat, farknda msnz?
Bir fcz$-Memleketin kalknmas her eyden evvel fabrikalara
dayanr birader...
kinci biri- Keke her gn bir fabrika alsa... Istakozlar pek gzelmi...
- Siz stakozu, dnk trende verilen ziyafette yiyecektiniz. Bu kk kim? Mahdum mu? Allah
balasn.
- Cmleninkini...
- Al olum, bak elma m istersin, portakal m? Pasta m? Al yavrum- it!.. Beyefendi geldi...
- Kim o?
- Bilmem... Fabrikann sahibi galiba... Yoksa Bakan m?
- Umum mdr olmasn... ey... Bendeniz zatilinizi bu kadar zamandr tanrm, her trende,
her lende buluuruz da, sormas ayp olmasn ama, zatilinizin ne i yaptn bilmem...
- Bendeniz mi?... ey... Beyefendi'a nutkuna balyor galiba...
- Muhterem vatandalar!.. Bugn (atal bak sesleri) al trenini yaptmz Tezghtaraa
Elektrik santralmzn drdnc kazannn yerine konmas mnasebetiyle, hepinizi tebrik
ederim. Bu kazan, Amerika'dan hibir yardm grmeden, kendi kendimize yerine koyduk.
Macar milli takmn 3-1 yenen azmimiz, enerjimiz, heyecanmz burda da kendini gstermi,
kazann tam ocan stne konulmasnda, Amerikal mtehasss, iki mhendis, drt
ustabandan baka hibir yabanc kuvvete lzum gsterilmeksi-zin, kazan- mezkr, mahall-i
mahsusuna kendi kuvvetlerimiz tarafndan vazedilmitir. Ancak kazan yerine konulduktan
sonra, iindeki suyun bitrl kaynamadnn sebebi aratrlnca, ocan alt metre kadar
kazandan geride kald grlmtr. Kazan ar olduundan, altna ayr bir ocak yaplmasna
teknisyenler lzum grmlerdir. Bu kazan, Yakn Dou, Orta Dou ve Balkanlarn en byk
kazandr. Ayn zamanda kalayldr ve bakrdr. Kalayl ve bakr olmakla beraber yalnz iki
yerinden delii olup, bu delikler, hibir Amerikan yardmna lzum grlmeden kendi
tarafmzdan stp, eczal pamuk ve kara sakzla tkanmtr. Deliklerden akan sular kazann
altndaki oca sndrmeyecek kadar cz'i bir hale getirilmitir. Eer Terkos sulan kesilmemi
olsayd, imdi gznzn nnde tecrbesini yapardk.
Bu kazan, Kabak Mustafa isyannda Yenierilerin kaldrd kazan olup, oradan Sadrazam
Krkayak Halil Paa'nm konana gtrlm ve bu konakta uzun zaman aure kazan olarak
kullanlmtr. Sonradan yandan arkl araba vapurunun kazan olarak uzun yllar vazife
grmtr. Kazann dokuz kulpu vardr. Biz ona yeni bir kulp uydurarak fabrikaya koyduk. Bu
kazann...
fira/-Birader, bu kazan uzun srer, ben gidiyorum.
143
Baka biri-Ben de... Yann eydeki trende bulualm.
- Olur, eyvallah...
- Gle gle...
- Bu kazan...
144
TALAMALAR
145
"ATA'M ZNDEYZ!"
Atam, hl yayorsak: Edepsizlik sayesinde! Alt oku soruyorsan, Politika dehlizinde! Hele
partin senden sonra, Devrimlerin tavizinde! Vasfedeyim halimizi, Kalemime ver izin de!
Yobazlarla gericiler, Onlar bizden daha zinde! "Atam, Atam..." derler ama, Bir adnz var sizin
de...
Halklkla devletilik: Anlatamam, ok hazin de... oktanberi sahteciler, Ar eker her
vezinde!
Tek umut var, o da yalnz, Amerikan dvizinde!
***
Sorma Ata'm, halimizi, Hal mi kald anlatacak... ite geldik dizindeyiz! Yata yata ok yorulduk,
Tatil yaptk, izindeyiz!
I
Sanayide henz daha, Cafer iin lazm diye, Amerikan bezindeyiz! Geeceiz Avrupa'y Ama
imdi izindeyiz!
**#
Hocamz var, hacmz var, Uan kua borcumuz var, El olunun azndayz! Ama bizi zor
bulurlar, Bahar, yaz, k izindeyiz!
Evet, doru sylemisin: "Trk milleti alkandr!" Biz de senin tezindeyiz! Dinlenmekten
yorulduk da, Onun iin izindeyiz!
Zinde kuvvet diye sz var, Kimse bilmez adresini, Ah zindeyiz, vah zindeyiz! Bugn deil, bu
yl deil, oktan beri izindeyiz!
***
ilerledik Ata'm yle, imdi grsen tanmazsn: Amerikan tarzndayz! Araan da bulamazsn,
Otuz yldr izindeyiz!
***
146
147
EFERM OLUM EHMET!
Eferm olum Ehmet, Varln halka rahmet! Sakn hi ekme zahmet, Allah versin afiyet!
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
***
Bir tutup bin atmal, Kaymaa bal katmal! Gk dese muhalefet, Anasn satmal.
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
Kim derse demokrasi, Saymal onu asi, Krlmal kafas Byle olur siyasi!
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
***
Her tedbiri almal, ktidarda kalmal, Her gn baka havadan. Yem borusu almal.
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
#**
Ver hesab farkiyle, k yznn akyle, Kendine etme zahmet, Isbat misbat hakkiyle.
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
***
Baba, oul, kz, day, ekiversin cartay, Sen sasn, ben selamet, Atlatrsak vartay.
Eferm olum Ehmet, Sen bu yolda devam et!
148
149
152
ZAT-I DEVLETLER
lmnzden on yada yirmi yl, Hadi diyelim elli yl sonra, Kimseler bilmeyecek adnz
sannz, Hatta torunlarnz bile... Bu yzden kayglanmayn hi, Size bir iyilik yapmaktr
amacm. Sk sk adnz andm kitabmda ki, Sonsuza dek btn dnya, Az dolusu svp
sayacak size. Sevinin, artk lmszletiniz. Benden iyilik budur zat- devletinize.
Nesin Vakf -19 Haziran 1988
153
BR OCUUN SORUSU
- Baba!
- Evet olum.
- Dn gece uyuyamadm hi...
- Neden olum?
- Varsaymlar kurdum, Dnp durdum.
- Dnmenin yaran var.
Ama deil insann uykusu kaacak kadar. Hereyin bir karan olmal, Her konuda olmalsn orta
karar. Herey gibi dnmenin de, Az karar, ou zarar! Filesoflar demiler ki: "insan dnen
hayvan!" Neydi uykunu karan?
- Din retmenimiz demiti ki derste Mslmanlar lrse savata,
ehit olurmu.
ehitler giderken cennete,
Dmanlar da doru cehenneme!
- yledir elbette! Yaralanp da lmezse gazi, lrse ehit!
- Yani Mslmansa insan, lse de kazanl, lmese de...
- Ona ne phe!
- Ben de bunu dndm dn gece. Irakllar da Mslman, Trkler de...
- Evet olum, elhamdlillah...
- Allah allan!..
- Ne var bunda aacak?
- Krfez'de sava oldu ya, Trkiye'den kalkan uaklar
Iraklnn tepesine indi.
Trk askerleriyle Irak askerleri,
Savasalar ne olacakt?
Hangisi ehit olup
Gidecekti cennete?
Irakl m, Trk m?
ite bunu dndm btn gece. .
- Bu da ne demek? Hibir zaman, Savamaz iki Mslman.
- Ya Kuveyt'le Irak? Ya Irak'la Iran?
ite hepsi de Mslman. Her iki yandan ld onbinlerce insan... Hangisi gitti cennete* Hangisi
cehenneme?
- Sus! Tvbe de...
Benim de kantrdn kafam. Dn dedikse deil o kadar... Hereyin bir snn var. Dedim ya,
ans zarar...
- Ama merak ediyorum, Cennete hangisi gidecek?
- Sus ulan eek olu eek! O senin cennet dediin yer, inn stadyumu deil... Cennet,
Allah'n bahesi, Ne ba var, ne sonu.
Alr iine btn Mslmanlar, Yeter ki ehit olup aksn kanlan.
- Baba, ama insan...
- Sus dedim, ulan!..
Balanm babann arap anandan! Dn olum dedik de hallettik. Bouna m demi
atalanmz: "Dn dn, boktur iin!"
154
155
Cennete kim girecekmi! Brak giren girsin, kan ksn, ranls Turanls, Kuveytlisi Irakls...
Yeter ki Mslman olsun!
- Ama baba...
- Sus dedim, imdi patlatrm. Bana akl ver Allahm...
- Peki, hangisi girecek cennete?
- Sus ulan olum, sus! Sana m kald karmak, Yce Allah'n iine?
Mlheim (Hotel Friederike-14) 23 ubat 1991