Bi̇tki̇lerde Vi̇rüs Hastaliklarina Karsi Dayaniklilik Mekani̇zmalari

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

BAHÇE 35 (1-2): 109 – 116 2006

BİTKİLERDE VİRÜS HASTALIKLARINA KARŞI


DAYANIKLILIK MEKANİZMALARI1

Havva İLBAĞI2 Ahmet ÇITIR3

ÖZET
Kültür bitkilerinde verimi ve kaliteyi, üretim materyalinin genetik potansiyeli,
çevre koşulları, kültürel faaliyetlerin uygulanmasındaki başarı derecesi, bu bitkilerde
görülen zararlılar ve hastalıklar ile yine bu bitkilere karşı yabancı otların rekabeti be-
lirler. Başlıca bitki hastalık etmenlerinden virüslerin ve diğer patojenlerin olumsuz
etkilerini ortadan kaldırmak için kültür bitkilerinin genotipik, anatomik, morfolojik
ve fizyolojik özelliklerinin değiştirilerek onların hastalıklara karşı bağışık ve dayanıklı
hale getirilmesi önemli bir biyoteknoloji araştırma konusudur. Bitki hastalık yöneti-
minin en etkili önlemi de hastalıklara karşı bağışık ve dayanıklı çeşit kullanmaktır.
Bitki ıslahında her geçen yıl önemli bilimsel gelişmeler olmakta ve dolayısıyla bilgi bi-
rikiminin güncellenmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, bitkilerde virüs
hastalıklarına ve virüs vektörlerinin davranışlarına karşı oluşan dayanıklılığın biyo-
kimyasal, kalıtsal ve genetik değişim mekanizmaları üzerinde yapılan bazı çalışmala-
rın sonuçları özetlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Bitki Hastalıkları, Dayanıklılık, Virüs, Genetik, Biyoteknoloji

SUMMARY
RESISTANCE MECHANISMS AGAINST PLANT VIRUSES ON PLANTS
Actual yield of cultivated crops are determined by genetic potential, enviromental
conditions, degree of cultivation success, harmfull effects of pest and diseases and the
competition with weeds. In order to get rid of the advers effects of primary plant
diseases caused by viruses and other pathogens, breeding immune and resistant
cultivars by changing the genotypic structures, anatomical, morphological and
physiological features of plants have become popular research subject of
biotechnology. To obtain and the usage of immune and resistant cultivars is
considered one of the best way of plant disease management. Scientific know how and
scientific advances happens every year on plant breeding. So in this review the results
of some research works on plant resistance against viruses and virus vectors were
collected and the mechanisms of biochemical and genetic changes in plants were
summarized.
Keywords: Plant Diseases, Resistance, Virus, Genetic, Biotechnology
1
Yayın Kuruluna Geliş Tarihi: Şubat, 2006
2
Yrd. Doç. Dr., Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü TEKİRDAĞ
3
Prof. Dr., Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü TEKİRDAĞ

109
GİRİŞ Bilindiği gibi canlı hastalık etmenlerinden
fitoplazmalarla, moleküler hastalık etmenlerin-
Kültür bitkileri ve doğadaki floraya mensup den, virüs ve viroidlerin; tarla koşullarında ta-
bitkilerin her türü, fungusların, bakterilerin, şınmaları diğer patojenlerde olduğu gibi
fitoplazmaların, parazit yüksek bitkilerin, gerçekleşemez. Bitki dokusu üzerine kitle ha-
nematodların, virüsler ve viroidlerin neden ol- linde dahi yerleştirilmiş olsalar, virüsler,
dukları hastalıklardan dolayı olumsuz şekilde viroidler ve fitoplazmalar kendi kendilerine
etkilenmektedirler. Bazen bir bitki türünün orta- hücreye giriş yaparak asla bir enfeksiyonu baş-
lama 100 adet patojenin neden oldukları hasta- latamazlar. Virüslerin konukçu bitkide enfeksi-
lıklardan zararlandıkları saptanabilirken, yine yonu başlatabilmeleri için mutlaka canlı hücre
tek bir bitki türünün, tek bir patojenin neden ol- içerisine girmiş olmaları gerekir. Aksi takdirde
duğu enfeksiyona maruz kaldığı örneklere rast- hiçbir zaman hastalık yapma yeteneğine kavu-
lanabilir. Tek veya çok yıllık her bitki türü bu- şamazlar. Asıl şaşırtıcı olan da virüslerin ve
lunduğu ortamda iklimin ve toprağın olumsuz viroidlerin tarla koşullarında bu denli büyük e-
etkilerine maruz kalabildiği gibi insanoğlunun pidemilere neden olabilecek enfeksiyonları baş-
hatalı tarımsal uygulamalarından da zarar gör- latabilmeleridir. Bu durum virüslerin ancak çok
mektedir. Bitkiler, içinde bulundukları ortamı etkili ve dinamik vektörlerinin varlığı ve taşın-
diğer canlılarla paylaşmak ve hatta onlarla re- ma yöntemlerinin şekli ile izah edilebilir. Bir
kabet etmek zorundadırlar (15). Bitkiler virüs enfeksiyonunun epidemik boyutlara ula-
saprofitik, simbiyotik ve patojenik özelliklerde şabilmesi için konukçu bitkinin duyarlı, patoje-
en azından 100.000 fungus, 2.500 parazit yük- nin saldırgan, vektörün etkin, çevre koşullarının
sek bitki, 1.000 virüs ve viroid, 500 prokaryotik ise hastalık lehine uygun olması gerekir. Bir
tek hücreli patojen ve 500 adet nematod türleri başka deyişle, bir bitki hastalığının ortaya çıkı-
ile bir arada yaşamak zorundadırlar. Çoğu za- şı, bitkinin morfolojik ve fizyolojik durumunun,
man bitkilerin bu canlılardan ve patojenlerden patojenle olan ilişkisinin hastalık lehine olması
etkilenmeleri kaçınılmazdır (1). Bitkiler tüm bu halinde enfeksiyon ortaya çıkmaktadır. Şayet bu
patojenlere karşı varlıklarını ve canlılıklarını durum gerçekleşmemiş ise, patojenle konukçu
sürdürüp, yaşamaya devam edebilmektedirler. arasında; Bağışıklık, Dayanıklılık, Tolerans ve
Daha yakından incelendiğinde bitkiler kendile- Aşırı Duyarlılık gibi dört farklı olasılık karşımı-
rini patojenlere karşı, sahip oldukları fiziksel za çıkmaktadır (1).
engeller ile ya da patojenlerin girişlerini önleyi- -Bağışıklık olayında bitki ve patojen arasın-
ci biyokimyasal reaksiyonlarla veya girişten da herhangi bir tanışıklık yoktur. Dolayısıyla
sonra bitkinin sentezleyerek salgıladığı toksik bitkide hastalık asla görülmez.
bileşikler ile ve nihayet kalıtsal dayanıklılık -Dayanıklılıkta ise bitkinin bir hastalık et-
mekanizmaları ile korumaya çalışırlar. Enfeksi- meni ile karşılaşması durumunda, enfeksiyona
yonlara karşı bitkilerin kendilerini nasıl savun- karşı koyabilmesi yada konukçu-patojen
duklarını, bu savunma mekanizmalarını nasıl interaksiyonunun bitkinin yararına değişmesi
geliştirdikleri bugün artık genetik kuralları ile gerekir. Dayanıklılık, bitkide kalıtsal bir nitelik
açıklanmaktadır. Patojen-konukçu ilişkileri ve olmakla birlikte, bazen sonradan kazanılmış da
bitkilerde saptanan dayanıklılık konularındaki olabilir. Kalıtsal dayanıklılık tek bir gen ile ya
bilgiler her geçen gün değişmekte ve artmakta- da çok sayıda gen ile yönetilir. Dayanıklılık tek
dır. Bu nedenle de periyodik olarak güncellen- gene bağlı olduğunda bu tek gen ayrıntılı bi-
meleri gerekir. Nitekim bu konudaki en son der- çimde incelenip tanımlanabilir. Dayanıklılık sa-
leme Ertunç ve İlhan (6) tarafından kaleme a- dece konukçu bitkide bir dayanıklılık geninin
lınmış ve bitki virüs hastalıklarına karşı daya- bulunmasına bağlı olmayıp parazit mikroorga-
nıklılık hakkındaki bulgular başarı ile özetlen- nizmanın kalıtsal niteliklerine de bağlıdır. Te-
miştir. Şüphesiz son 10 yılda bitki virüs hasta- melde hastalığın durumunu, konukçu ile patoje-
lıkları ve bunlara karşı bitkilerdeki dayanıklılık nin kalıtsal nitelikleri arasındaki ilişki belirle-
mekanizmaları konusunda yeni bulgular da or- mektedir. Hastalıklara dayanıklı bitki çeşitleri-
taya çıkmıştır. Bu derleme makalesinin amacı nin elde edilmesinde, patojenin virülensinin de
böyle bir güncellemeyi gerçekleştirmektir. genlerle yönetiliyor olmasının büyük önemi

110
vardır. Çünkü dayanıklılığın büyük çapta kalıt- 1.1. Konukçu Bitkide Virüslere Karşı Oluşan
sal nitelikli oluşu ona aynı zamanda sürekli bir Yapısal Dayanıklılık
değişim özelliği de vermektedir. Konukçu bit-
kinin ve patojenin kalıtsal varyasyon kaynakları Konukçu bitkilerde var olan anatomik ve
dayanıklı çeşitlerin zamanla bu niteliklerini yi- morfolojik yapısal değişiklikler, bitkiyi virüs
tirmelerine yol açmaktadır. Böylelikle patojen- enfeksiyonuna karşı dayanıklı, tolerant veya
de yeni ırkların doğmasına yol açan olaylar, bir bağışık kılabilmektedir. Şöyle ki kalın bir
bitkinin belirli bir hastalığa uzun yıllar dayanık- kütiküla tabakası, tüylü bir yaprak yüzeyi ve
lı kalma olanağını ortadan kaldırmaktadır. duvarı kalın bir epidermis hücresi ile bitki, üze-
-Tolerans’da bitki-patojen ilişkisinde enfek- rinde vektörün beslenmesine ve sokucu–emici
siyon gerçekleşmekte ancak ürünün verim ve ağız tipindeki styletini kullanmasına karşı ko-
kalitesi ekonomik zarar eşiğinin altına asla düş- yabilmektedir. Mevsim başında bitkilerdeki bu
memektedir. karşı koyma, taze sürgün ve yapraklara sahip
-Aşırı duyarlılık ise bağışıklık derecesinde genç fide ve fidanlara virüslerin bulaşmasına
bitkinin, patojene karşı koyduğu sadece sınırlı engel olmak açısından önemli bir özelliktir.
sayıda bitki hücresi ölümüne karşın patojenin
engellendiği bir ilişkidir. 1.2. Olgun Bitki Dayanıklılığı
Hastalık olaylarının gelişmesi ve
simptomların oluşumunda, bitkinin histolojik ve Bitkideki vegetatif ve generatif gelişme sü-
biyokimyasal yapısı etkilidir. Hatta patojenin recinde bitkinin gelişmesi ve farklılaşması ta-
değişik derecelerdeki virülensinin ortaya çıkışı mamlandıktan sonra, olgun bitki dayanıklılığı
bile konukçudaki hastalık inhibitörlerinin nice- ortaya çıkar. Bu durum geç dönem enfeksiyon-
likleri ile açıklanmakta ve tanımlanmaktadır. larına karşı bitkiyi korumaktadır. Yine olgun
Bitki, patojenin hastalandırmasına elverişli bir bitkinin dış görünümünün tüylü ve dikenli çı-
konstitüsyonda olabilir veya olmayabilir. Birin- kıntılarla kapalı olması da stylet kökenli virüs
ci durumda bitki ile hastalık etmeni arasında enfeksiyonlarına karşı bitkiyi korumaktadır.
kurulacak ilişki, hastalık etmeni patojen yararı- Tüylü dış görünüm arzeden pek çok kültür bitki
na gelişecek ve sonunda bitki hastalanıp ölecek- çeşidinin non-persistent olarak, styletle bulaşa-
tir. İkinci durumda ise bitki ya histolojik özel- rak taşınan mozayik hastalıklarına karşı direnç
likleri ile yani mekaniksel olarak ya da biyo- ve dayanıklılık gösterdiği belirlenmiştir. Enteg-
kimyasal özellikleri ile hastalık etmeninin hüc- re mücadele kavramı içerisinde tohumluk pata-
relere girmesine veya girişten sonra bitkinin tes üretiminde yumruların 30 mm’lik çapa ulaş-
dokusunda yaşamasına engel olacaktır. Sonuç tıktan sonra toprak üstü kısmının herbisitle im-
olarak da bitki hastalığa karşı dayanıklılığını ha edilerek öldürülmesi, virüslerden ari sağlıklı
sergileyecektir (4). tohumluk yumrular elde etmenin başarılı bir ör-
neğidir.
1. Bitkilerde Virüslere Karşı Yapısal Daya-
nıklılık Şekilleri 2. Bitkilerde Virüslere Karşı Oluşan Biyo-
kimyasal Dayanıklılık Şekillerinin Meka-
Bitkiler patojenlere karşı kendilerini iki fark- nizması
lı grup altına toplanan özelliklerinin kombinas-
yonları ile korumaktadırlar. Bunlar sırası ile fi- 2.1. Bitkinin İçerdiği Biyokimyasal Molekül-
ziksel engeller ve bariyer olarak işlev gören ve lerle Patojene Karşı Koyması
patojenin bitkiye girişini, bitki dokusu içinde
yayılmasını engelleyen yapısal dayanıklılık ö- Bu türlü dayanıklılık şekli, bitkiler açısından
zellikleridir. Diğeri ise patojenin girişinden son- iki farklı yönde oluşmaktadır. Bunlardan birin-
ra bitki bünyesinde gerçekleşen patojene karşı cisi; bitkinin enfeksiyonlardan önce sahip oldu-
toksik veya onun çoğalmasını engelleyen bazı ğu ve sentezlediği bazı biyokimyasal molekül-
biyokimyasal moleküllerin sentezi ve reaksi- lerle patojene karşı koymasıdır.
yonlardır (1). -Virüs sentezini engelleyen biyokimyasal
maddeler: Virüs sentezini engelleyen bazı mo-

111
leküllerin virüs sentezini inhibe ederek bitkiyi şekli, enfekteli konukçu bitki hücrelerinin ol-
koruduğu gözlenmiştir. gunlaşması sırasında birkaç gün veya birkaç sa-
-Virüs sentezi için gerekli moleküllerin ye- at gibi çok kısa bir süre içerisinde hızlı bir yaş-
tersizliği: Virüsler beslenme ihtiyacı içerisinde lanma işlemine maruz kalmasıdır. Aşırı duyarlı-
olan canlı hücreler olmadıklarından bunların, lık bu reaksiyonu gösteren bitki çeşitlerinde
sentezi için gerekli moleküllerin konukçu bitki mutlak anlamda bir dayanıklılığı sağlarken, vi-
hücresi içerisinde yetersiz oluşu da virüs enfek- rüs hastalıklarına karşı da dayanıklı çeşitlerin
siyonunu sınırlayan bir başka biyokimyasal du- ıslahına da vesile olacak olanakları yaratmakta-
rumdur. dır (1).

2.2. Enfeksiyon Sonucu Ortaya Çıkan Biyo- 3. Bitkilerde Virüslere Karşı Kalıtsal Daya-
kimyasal Moleküller nıklılık

Bitki hastalıklarına karşı asıl biyokimyasal 3.1. Dayanıklılığın Genetik Temeli


dayanıklılık enfeksiyonunun başlaması ile bir-
likte, yine enfeksiyonun tetiklediği bazı mole- Bitki virüslerine karşı pek çok dayanıklılık
küllerin sentezi sonucu ortaya çıkmaktadır. durumu, sadece tek bir lokusta sağlanmaktadır.
-Ket vurucular, fenolik bileşikler ve Bazı durumlarda, konukçu türlerde iki veya da-
fitoaleksinler: Bu ket vurucular inhibitörler, ha fazla lokusta bağımsız genler keşfedilmiştir.
fenolik bileşikler, fitoalexinler ve bunlara ben- Genel olarak, bu durumdaki genetik analiz ba-
zer diğer moleküllerdir. Virüslerin sentezini en- sittir. Dayanıklılık ve hassasiyet mendel kanun-
gelleyebilecek bazı inhibitörler, duyarlı konuk- larına dayanmaktadır ve alleller arasında kesin
çu hücre içerisinde sentezlenirken, canlı hasta- dominant ilişkiler vardır. Fakat diğer durumlar-
lık patojenlerine karşı fenolik bileşikler ile da, rejenerasyon daha az belirgindir ve daha
fitoalexinlerin daha etkili oldukları görülmüş- kompleks genetik interaksiyonlar içermektedir.
tür. Bunlar çeşitli tiplerde olabilmektedir.
-Aşırı duyarlılık: Aşırı duyarlılık virüs en- İlk olarak, dayanıklılık tamamen dominant
feksiyonlarına karşı konukçu hücrelerinde ger- veya resesif olmayabilir. Bitkilerde dayanıklı-
çekleşen bir dizi biyokimyasal reaksiyonun o- lıkla homozigotluğun heterozigotluktan daha
luşturduğu bir dayanıklılık şeklidir. Bu meka- etkili olduğu yerlerde bazı durumlar yarı domi-
nizma incelendiği zaman, virüsün etkisi ile nant gösterilmektedir. Simptom şiddeti teme-
polyfenoloxidase ve peroksidase enzimlerinin lindeki ilişkiler tam olarak araştırılırsa, dayanık-
aktiviteleri artmakta ve böylece virüsün giriş lılık tam dominant veya resesif olarak görülebi-
yaptığı hücrenin fizyolojisi değişerek ölümüne lir. Fakat virüs çoğalması ölçüldüğünde, gen
neden olduğu sanılmaktadır. Benzer şekilde dozajı bağımlılığı gösterebilmektedir. Örnek o-
toksik kinon moleküllerinin tamamı aynı za- larak domates de Domates mozaik virüsü:
manda virüs inhibitörleridir. Bu moleküller ko- Tomato mosaic virus (ToMV)’ne dayanıklılığı
nukçu hücresi içerisinde toksiktirler. Virüs en- sağlayan Tm-1 geni ve Fasulye adi mozaik vi-
feksiyonu sonucu etkilenen hücrelerde kinon rüsü: Bean common mosaic virusu (BCMV)’ne
maddeleri sentezlemekte, bunlar virüs sentezine dayanıklılığı sağlayan Phaseolus vulgaris’teki
ket vururken virüsün işgaline uğramış olan ko- bc–1 geni verilebilir. İkinci olarak, dayanıklılı-
nukçu hücresini de öldürmektedir. Böylece aşırı ğın birkaç gen tarafından kontrol edildiği du-
duyarlılık reaksiyonu, dayanıklılığın doğrudan rumlarda, segregasyon oranları kaçınılmaz bir
bir sebebi olmayabilir ise de konukçu hücresine şekilde karmaşık hale gelmektedir. Kompleks
giriş yapmış olan patojenin inhibe edilerek, genetik kontroller için bir tek virüse karşı daya-
hücrenin ölümü sonucu virüs sentezinin engel- nıklılıkta içerilen konukçu genlerin tersine, bir-
lenmesine yol açmasıdır. Bu sayede virüs kaç virüse karşı dayanıklılık veren gen örnekleri
penetrasyon noktasında birkaç ölü konukçu de bulunmaktadır. Kyle ve ark. (11) Phaseolus
hücresi içerisine hapsolmakta ve burada yok o- vulgaris ‘teki BCMV, Soya fasulyesi mozaik
larak sistemik bir enfeksiyonun önü kesilmek- virüsü: Soybean mosaic virus (SMV), Börülce
tedir. Aşırı duyarlılık reaksiyonunun bir diğer mozaik virüsü: Cowpea mosaic virusu (CPMV)

112
ve Karpuz mozaik virüsü: Watermelon mosaic 3.2.2. Hibridizasyon
virus (WMV)’ne hypersensitif dayanıklılığın
aynı veya çok yakın bağlantılı olduğunu gös- Klasik bitki ıslahının temel yöntemlerinden
termişlerdir (8). birisidir. 1 N kromozom yapısındaki gametlerin
genetik materyallerinin bileşimi sonucu diploid
3.2. Genetik Değişim Mekanizmaları formda 2N kromozom yapısında zigotun mey-
dana gelmesi sayesinde virüs enfeksiyonlarına
Biyolojinin en dinamik ve en önemli özellik- karşı bitkilerde dayanıklılık ıslahı yapılmakta-
lerinden birisi, canlıların morfolojik ve fizyolo- dır. Bazı gen çiftlerinin hibridizasyonu sonucu
jik olarak sabit özelliklerden ziyade çok değiş- patojen virüse karşı konukçu bitkiyi sırasıyla
ken nitelikleri sergilemesidir. Hiçbir canlı türün bağışık kıldığı, enfeksiyona dayanıklı hale ge-
yeni generasyonlarındaki bireyleri, ebeveynler tirdiği, konukçu da duyarlılık gerçekleştirerek,
ile aynı olmamakta, mutlaka farklı özelliklere enfeksiyondan koruduğu yine genotipik deği-
sahip olarak ortaya çıkmaktadırlar. İşte bu ev- şiklikler yaratarak, patojen virüsün enfeksiyo-
rensel değişimin mekanizması içerisinde ko- nuna karşı konukçu bitkide tolerans sağladığı,
nukçu bitkiler ve onların patojenleri de yer al- hatta virüsün vektörlerine karşı dayanıklılık o-
maktadır. Böylece bu dinamik değişim, luşturduğu durumlar vardır. Hibridizasyon sa-
genotipik bakımdan her nesilde farklı patojenik yesinde bazen en virulant bitki virüsüne karşı
ırkları veya konukçu bitkiler açısından yeni da- anlamlı çeşitler üretildiği görülmüştür. Bunun
yanıklı çeşitleri ortaya çıkarmaktadır. Söz ko- en iyi örneklerini patates virüslerine karşı ıslah
nusu edilen bu genetik değişimin 3 ayrı meka- edilerek geliştirilen çeşitlerde görebiliriz. Örne-
nizması bulunmaktadır. Bunlar sırası ile mutas- ğin Patates X virüsü: Potato X virus (PVX)’e
yon, hibridizasyon ve sitoplazmik kalıtım yön- karşı USDA-41956, El–SACO çeşitlerinin orta-
temleridir. ya çıkarılmasıdır (14). Benzer şekilde Türki-
ye’de Eskişehir Bolat ve ark. (3) tarafından
3.2.1. Mutasyon Toprak kökenli buğday mozaik virüsü: Soil-
borne wheat mosaic virus (SBWMV)’ne karşı
Bir canlının genetik materyalinde görülen ve iki ekmeklik buğday çeşidinin ıslah edilerek
ani olan değişiklikler olup, bu özellikler kalıtım tescil ettirilmesi bir başka örnektir.
sayesinde yeni nesillere geçmektedir. Mutasyo-
na uğramış canlıların çoğu letal bir etki sonucu 3.2.3. Sitoplazmik Kalıtım
ortadan kalkarken çok azının yararlı özelliklere
sahip olarak nesillere intikal edebildiği saptan- Sitoplazmik kalıtım yolu ile kromozomların
mıştır. Mutasyon sonucu ortaya çıkan faydalı dışında bitkilerde veya bunların karşıtı olan pa-
özelliklerden birisi de bir bitki türünün daha tojenlerde, fizyolojik davranışlarda görülen de-
önce duyarlı olduğu hastalık etmenine karşı ba- ğişimler kaydedilmektedir. Ancak virüs ve
ğışık bir konuma geçmesidir. viroidlerin bizzat kendileri herhangi bir hücre
Seleksiyonlar sayesinde bitki türleri içeri- yapı ve organizasyonuna sahip olmadıklarından
sinde mutasyonlar sonucu önemli patojenik has- sitoplazmik kalıtıma ilişkin değişiklikler göste-
talıklara dayanıklılık sergileyen bireyler buluna- remezler. Diğer patojenler ise bu değişimi en
rak, çoğu zaman bir kültür bitkisinin varlığının çarpıcı şekilde fungisitlere karşı direnç kazan-
devamı da sağlanabilmektedir. Bunun en çarpıcı mak suretiyle sergilemektedir.
örneklerinden birisi Şekerkamışı mozaik virü-
sü:Sugarcane mosaic virus (SCMV)’unun, İ- 3.2.4. Virüslerde Genetik Rekombinasyon
kinci Dünya savaşından önce tüm dünyada bu
kültür bitkisini yok olma noktasına getirdiği bir Diğer canlı hastalık etmeni patojenlerin ak-
anda SCMV’ye karşı Java adasında ortaya çı- sine virüsler tek tek bitki hastalıklarına neden
kan ve bir mutasyonun eseri olan klonun olabildikleri gibi, birden ziyade virüsün aynı
immun derecede hastalığa dayanıklı olduğu ye- konukçu üzerine inokulasyonu ve müşterek en-
ni plantasyonların, bu klonla tesis edildiği bir feksiyonları sonucu virüsler sentezlenirken,
gerçektir (13). nükleik asitler arasında nükleotid alışverişi ol-

113
makta ve böylece inokule edilen virüslerin dı- OK211542 çaprazlarından elde edilmiştir. Bu
şında yeni bir virüs tipi rekombinasyon saye- sonuçlar, BYDV-PAV virusuna immun ekmek-
sinde ortaya çıkabilmektedir. Şüphesiz yeni vi- lik buğday yaratılması konusunda yardımcı ola-
rüsün neden olabileceği enfeksiyon tipi de oriji- caktır. Arpa sarı mozayik virüsü: Barley yellow
nal virüslerin her birinin tek tek neden oldukları mosaic virusu (BaYMV)’na karşı dayanıklılık
enfeksiyon şeklinden farklı olmaktadır. Bu olay kaynağının araştırılması konusunda Götz ve
en azından moleküler hastalık etmenleri olan vi- ark. (9) tarafından yapılan çalışmada, Alman-
rüs ve viroidler için varyasyonun bir başka şek- ya’da BaYMV’na dayanıklı Banjo, Brunhild,
lini oluşturmaktadır. Birgit, Franka, Ogra, Diana ve Sonate çeşitleri,
-Patojenlerde saldırganlığın konukçu bitki- dünyanın farklı yerlerindeki dayanıklı ve
lerde dayanıklılığın kalıtımı: Patojenik bitki immun çeşitleriyle Hiproly, Turkey Naked 2,
hastalıklarında, patojen ve konukçu olmak üze- Anson Barley ve Palomino çaprazlanmıştır.
re en az iki organizmanın interaksiyonu söz ko- Bunun sonucunda allelik olmayan dayanıklı
nusudur. Bu organizmaların her biri kendilerine genler belirlenmiştir. Kaiser ve ark. (10) daya-
özgü DNA içeren genetik materyal tarafından nıklı Alman çeşitlerinin çekinik dayanıklılık
yönlendirilmektedir. Patojene karşı konukçu genini Barley 3 kromozomu üzerinde bulmuş-
tepkisi, dayanıklılık ve duyarlılık derecesi bitki lardır. Bu sonuç Konishi ve Matsuuar (12) tara-
ıslahının ana konularından birisi olup, yeni çe- fından yapılan çalışmaların sonuçları ile destek-
şitlerin ortaya çıkışına vesile olmuştur. Enfeksi- lenmektedir. Patates yaprak kıvrılma virüsü:
yon tipi patojenin saldırgan veya ılımlı oluşu da Potato leafroll virus (PLRV)’una dayanıklılıkla
son yıllarda gündeme gelmiştir. Patojenler dai- ilgili yapılan bir çalışmada, PLRV konsantras-
ma ırklar oluştururken, konukçu bitkiler çeşit ve yonu kantitatif olarak ELISA’da ölçülmüş ve sı-
varyetelerle ortaya çıkmakta ve bu yeni patoje- rasıyla, PLRV’na hassas patates cinsi Solanum
ne karşı koymaktadırlar. Şüphesiz bir hastalığın tuberasum cv. Maris piper’da sekonder enfeksi-
etmeni olan patojenin tüm ırklarına karşı daya- yonda yaprakta 2900 ng/g, PLRV’na dayanıklı
nıklı bir çeşit elde etmek bu güne kadar pek olan SCRI klonlarında, yaprakta 180 ng/g bu-
mümkün olmamıştır. Daima virülensi en yüksek lunmuştur. Maris Piper’in kendilenmesiyle elde
patojen ırkına karşı dayanıklı çeşitler elde et- edilen progenler ayrılmamış, tüm genotipler
mek için çalışılırken, diğer ırklar ve patojenler PLRV çoğalmasına duyarlılık göstermişlerdir
göz ardı edilmektedir. Örneğin Tobacco mosaic (2). Yine kültür ve yabani patates çeşitlerinde
virus (TMV)’una karşı tütün ve domates çeşitle- virüslere dayanıklılığın doğal genleri ve meka-
ri geliştirilebilmiştir. Şüphesiz geliştirilen bu nizmaları ile ilgili bir çalışmada Valkonen (16)
çeşitleri de günün birinde hastalandırabilecek virüs veya virüs ırklarının spesifik genlerini,
yeni patojenik ırkların ortaya çıkabileceği güçlü kültür ve yabani patates türlerde tanımlanmış ve
bir olasılıktır. kültür patatesine taşındığını saptamıştır.
Son yıllarda patojen dsRNA içeren virüsle-
3.2.5. Virüs Enfeksiyonlarına Karşı Genetik rin harekete geçirdiği konukçu bitki genlerinde
Dayanıklılık Örnekleri bir RNA-Silencing olayı bitkilerin bu virüslere
karşı bir dayanıklılık reaksiyonu olarak ortaya
Comeau ve ark. (5) yaptıkları çalışmada Ar- çıkmıştır. Agrios (1) RNA-Silencing olayını,
pa sarı cücelik virüsü: Barley yellow dwarf bitkinin hücre sitoplazmasında gerçekleşen ve
virus-PAV (BYDV-PAV) virusuna karşı bağı- konukçu bitkinin bir nevi patojen virüse karşı
şıklık ve dayanıklılık kaynağı olarak ekmeklik gen uyarlaması olarak tanımlamaktadır. Bitki-
buğday (Triticum aestivum L.) ile Agropyron lerdeki hücre savunmasını yürüten ve birbirine
çaprazlanmıştır. Agrotricum (Agropyron x bağımlı reaksiyon zincirlerinden birisi olarak
Triticum) hattı OK7111T42 (2n =56) BYDV- ortaya çıkan bu olay ilk defa transgenik bitki-
PAV virüsüne ait olan Cloutier izolatına karşı lerde saptanmıştır. RNA-Silencing olayını etki-
bağışık olarak saptanmıştır. BYDV’unun daya- siz hale getirmek için virüsler de Supressor:
nıklılığı için seleksiyon yöntemiyle ve buğday Baskıcı ve engelleyici proteinler sentezledikleri
benzeri tohumların fenotipleriyle, buğday ben- ve böylece dayanıklılık sistemini etkisiz hale
zeri F7 türetilmiş hatları, Triticum aestivum x getirmek suretiyle Potyvirus’lerdekine benzer

114
sinerjistik etkiler yaratarak transgenik bitkilerde leri yanında, diğer türlerden bitkiler, gen trans-
tahripkar enfeksiyonlara neden olabildikleri ferlerini sağlayan ribozomların kullanımını dev-
gözlenmiştir. reye sokabilecektir. Böylece geleneksel daya-
nıklılık genleri yanında genetik olarak modifiye
4. Gen İçin Gen Kavramı edilmiş bitki çeşitlerinin (GM) diğer bir deyişle
transgenik bitkilerin devreye sokulması ile çok
Başından beri konukçu bitkiler ile onların daha istikrarlı tipte virüslere karşı dayanıklılık
patojenleri doğada yan yana evrime uğrayarak programları ortaya çıkacaktır. Çünkü söz konu-
varolagelmişlerdir. Patojenin virülensinde orta- su çeşitlere onu en çok etkileyen virüsün bir
ya çıkan bir değişiklik mutlaka konukçunun da- parçası veya bitki genomu içerisine nükleik
yanıklılığında artışı gerektiren bir değişikliğe asitin bir parçası sokularak adeta bitki bu virüse
vesile olmuştur. Böylece dayanıklılık ve saldır- karşı bağışık hale getirilmektedir. Bugüne kadar
ganlık arasında dinamik bir denge oluşmuş ve gen için gen kavramındaki evrimleşme kuralı
konukçu bitkilerle patojenler daima iç içe ha- bozulacağından virüsler her zaman hastalandır-
yatta kalmayı başarmışlardır. Şayet patojenin dıkları bitkilerin yeni genotipik nesillerini has-
saldırganlığı yada konukçunun dayanıklılığı talandıracak şekilde kendi genotiplerinde yeni
herhangi bir karşılık görmemişse, bunun sonu- saldırgan ırkları oluşturmada güçlük çekecek-
cunda o konukçu ve patojenin doğadan yok ol- lerdir.
ması kaçınılmaz bir sonuçtur. Flor (7) tarafın-
dan Linum usitatissimum keten bitkisi ile keten
pası etmeni Melampsora lini arasında karşılıklı KAYNAKLAR
26 gen çifti ile kanıtlanan böyle bir basamaklı
dayanıklılık ve saldırganlık evrimi gen için gen 1. Agrios, G., 2005. Plant Patholgy. Elsevier
kavramı ile izah edilmiştir. Bu kavrama göre Academic Press, Newyork. 922 p.
konukçu bünyesinde şekillenen ve gelişen da- 2. Barker, H., R.M. Solomon, J.E. Mcnicol, and
yanıklılık genine karşılık mutlaka patojenin J.E. Bradshow, 1994. Resistance to
bünyesinde bir saldırganlık geni faaliyete geç- Potato Leaf Roll Virus Multiplication in
mektedir. Kültür bitkilerinde pas hastalıkları, Potato is Under Major Gene Control.
onların konukçuları arasında yıllardır sürdürü- Theoretical and Applied Genetics
len ıslah çalışmaları ve araştırmalar gen için 88:754-758.
gen kavramının kanıtlanmış bir hipotez olduğu- 3. Bolat, N., F. Altay, B. Süzen, and M. Keser,
nu göstermiştir. Ancak şu da bir gerçektir ki son 1996. The Effect of Soil-Borne Wheat
yıllarda genetik mühendisliğinin ortaya çıkışı Mosaic Virus on yield and Components
ve bu bilim kolunun geliştirdiği ileri teknikler of Wheat. 5th International Wheat Con.
ve yöntemler sayesinde gen için gen kuralının Abst. June 10-14, Ankara.177 p.
bozulacak bir aşamaya geldiğini göstermekte- 4. Bora, T., ve İ. Karaca, 1972. Bitkilerde Has-
dir. Çünkü artık, bir bitki türünün ihtiyacı olan talığa Dayanıklılığın Ana Yolları. E.Ü.
dayanıklılık geni sadece kendi kromozomlarına Ziraat Fakültesi Yayınları 203, Ege Üni-
bağlı olmayıp bir başka canlıdan da transfer versitesi Matbaası, İzmir.30 s.
edilir hale gelmiş olması, sonuçta “Genetically 5. Comeau, A., K.M. Makkouk, F. Ahmad, and
Modified” (GM): Genleri düzenlenmiş yeni bit- C.A. Pierre, 1994. Bread Wheat x
ki çeşitlerinin ortaya çıkmasına vesile olarak Agrotriticum Crosses as a Source of
patojenler aleyhine bu kural bozulacak gibi gö- Immunity and Resistance of the PAV
rülmektedir. Strain of Barley yellow dwarf luteovirus.
Agronomie 4:153-160.
6. Ertunç, F., ve D. İlhan, 1997. Bitki Virüs
SONUÇ Hastalıklarına Dayanıklılığın Genetiksel
Yönleri. Yankı Matbaacılık, Ankara. 23 s.
Bitki virüs hastalıkları ile mücadelede; bitki 7. Flor, H.H., 1971. Current Status of the Gene-
virüslerinin antiviral kod proteinleri ile uydu for-Gene Concept. Ann. Rev. Plant
RNA molekülleri, rekombinant RNA molekül- Phytopathology 9: 275- 296.

115
8. Fraser, R., 1990. The Genetics of Resistance 12. Konishi, T. and S. Matsuura, 1987. Linkage
to Plant Viruses. Ann. Rev. Plant Analysis of Est4 Locus for Esterase
Phytopathology 28: 179-200. İsozume-4 in Barley. BGN 17:68-70.
9. Götz, R., B. Foroughi-wehr, R. Kaiser, and 13. Mathews, R.E.F., 1970. Plant Virology.
W. Friedt, 1991. Genetics of and Academic press, New York-London.
Breeding for Resistance to BaYMV. Acta 778p.
Phytopathologica et Entomologica 14. Ross, A.F., 1961. Systemic Acquired by
Hungarica 26: 111-116. Localized Virus Infections in Plants.
10. Kaiser, R., R. Götz, and W. Friedt, 1991. Virology 14: 340-358.
Inheritance of Resistance to Barley 15. Tör, M., 1998. Bitkilerde Moleküler Ko-
yellow mosaic virus. Acta nukçu-Patojen İlişkilerindeki Son Geliş-
Phytopathologica et Entomologica meler. Turkish J.of Biology 22: 271-285.
Hungarica 26: 105-110. 16. Valkonen, J.P.T., 1994. Natural Genes and
11. Kyle, M., M.H. Dickson, R. Providenti, and Mechanismus for Resistance to Viruses
H.M. Munger, 1986. A Major Gene for in Cultivated and Wild Potato Species
Broad Spectrum Virus Resistance in (Solanum sp.). Plant Breeding 112: 1-16.
Phaseolus vulgaris L.. Hortscience
21:1557.

116

You might also like