Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 96

Aydkm

Bilim ve Gelecek
SAYI: 57 / KASIM 2008
GENEL YAYIN YNETMEN
Ender Helvacolu
YAZILER MDR
Naln Mahsereci
DAR LER
Volkan Tozan
GRAFK-TASARIM
Baha Okar
ADRES
Sakzaac Cad. Nane Sok. 15/4 Beyolu
TEL: (0212) 244 97 95
www.bilimvegelecek.com.tr
E-posta: bilgi@bilimvegelecek.com.tr
Internet grubumuza ye olmak iin
bilimgelecekdergisi-subscribe@yahoogroups.com
adresine eposta gndermeniz yeterlidir

ZMR TEMSLCLER

Levent Gedizliolu
Tel: (0232) 463 98 57
Ulu lve Ycesoy
Tel: (0542) 775 01 12
E-posta: ulugilve@yahoo.com

SAMSUN TEMSLCS

Hasan Aydn
Tel: (0505) 310 47 60
E-posta: hasanaydn@hotmail.com

BARTIN TEMSLCS

Barbaros Yaman
Tel: (0506) 601 64 50
E-posta: yamanbar2000@yahoo.com

BURSA TEMSLCS

Ayten Zipak Erel


Tel: (0537) 793 74 82
E-posta: aytenzipak@yahoo.com

DENZL TEMSLCLER

Bar Mengtay
Tel: (0554) 312 15 74
E-posta: bmengutay@gmail.com

KKTC TEMSLCS

Kaan Gner
Tel: (0533) 836 84 87
E-posta: guner16@mynet.com

TALYA TEMSLCS

Asl Kayabal
E-posta: aslikayabal@hotmail.com

YURT ABONE KOULLARI


1 yllk: 60 YTL / 6 aylk: 30 YTL
(Abonelikle ilgili bilgi almak iin,
0212.244 97 95 nolu telefonu araynz)
YURTDII ABONE KOULLARI
Avrupa ve Ortadou iin 50 Euro
Amerika ve Uzakdou iin 100 Dolar
7 RENK BASIM YAYIN FLMCLK
LTD. T. ADINA SAHB ve
SORUMLU YAZILER MDR
Volkan Tozan

BASILDII YER

Ezgi Matbaaclk
Sanayi Cad. Altay Sok. No: 10, obaneme
Yeni Bosna / stanbul Tel: (0212) 452 23 02

DAITIM RKET
Merkez Datm
ISSN: 1304-6756
YAYIN TR: Yerel - Sreli

Zengin bir say, yeni kitaplar


Bu saymz her biri kapak olabilecek gl dosyalardan oluuyor. lki,
Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin bu yl iinde yaynlad Bilim,
Evrim ve Yaratllk adl bildiriden derlediimiz blm. Bilim, Evrim
ve Yaratllk, Akademi tarafndan ilk defa 1984 ylnda yaymlanmt.
Bu yl yaynlanan metin, bildirinin 3. basks. Her baskda son yllardaki
bilimsel gelimelerin ve bulgularn evrime getirdii yeni kantlar bildiriye
eklenir. Derlememizde, bildirinin bu yeni kantlara younlaan
2. blmn ve dier blmlerden de baz pasajlar sunuyoruz.
eviriyi Deniz ahin yapt.
kinci geni dosyamz Dr. Muhteem Gedizliolunun evirip derledii
5 makaleden oluuyor. Dosya konusu, liderlerde bilisel bozukluk
rnekleri ve sisasal sonular. Ayr makaleler biiminde Hitler, Mareal
Petain ve Deschanel, Wilson, Stalin, Kekkonen rnekleri zerinden konu
ayrntl olarak tartlyor. lgiyle ve ibretle okunacan dnyoruz.
nc dosya ise 20. yzylda bilimin ke talar baln tayor.
Son yzylda doa bilimlerinde yaanan nemli gelimeler listelenip ksaca
aklanyor. Kuantum ve Grelilik kuramlar, atom modellerinden evren
modellerine, ikili sarmal ve genetik devrim, insan evriminin kantlar,
beynin iine yolculuk, mikroelektronik devrim, Dnyann yapsnn kefi
bunlardan bazlar. Bilimsel gelimelere derli toplu bir biimde ulamak
iseyenler iin faydal bir alma olduunu sanyoruz.
Getiimiz ay ok deerli bir bilim ve kltr adamn, bir devrimciyi,
bir yap ustasn 98 yanda kaybettik: Nail akrhan. Naln Mahsereci
etkili ve duygu dolu yazsnda akrhan eitli ynleriyle tantyor.
Matematik retmeni yazarmz Ahmet Doan, Matematii nasl
retmeli? balkl makalesinde kendi deneyimlerinden de yola karak,
matematiin ne olduunu ve rencilere nasl retilmesi gerektiini
rneklerle anlatyor. Dnyay alt st eden mali krizi biz de atlamak
istemedik. Ergin Yldzolu syleisinde, krizin nedenlerini, Trkiyeyi
nasl etkileyeceini, yaratt tehlike ve frsatlar irdeliyor.
Btn bu almalar, dier makaleler ve srekli blmlerimizle olduka
zengin ve ilgin bir say kardmz dnyoruz. Tabii, son sz
okurlarmzn.
***
1-9 Kasm tarihlerinde gerekleecek stanbul TYAP Kitap Fuarna
dergilerimiz ve kitaplarmz ile katlyoruz. kinci basklar yaplan
Bilimin ncleri ve Matematik Yaramazdr, dinsel gericilie kar
mcadelemizi yanstan Harun Yahya Safsatas ve Evrim Gerei,
Evrim Kuram ve Banazlk, Postmodern ada slam ve Bilim
balkl kitaplar standmzda sergilenecek. te yandan 3 yeni kitab fuara
yetitirmeye alacaz: Fatih Yalnn Hayatn Olumlanmas Olarak
Felsefe: Nietzsche ve Marx adl kitab, smihan Yusubovun matematik
makalelerini toplad Anlamann Sevinci ve Kederi adl almas ve
Halim Spatarn evirisiyle Sidney Finkelsteinn Bir Halkn Mzii:
Caz adl nl eseri.
Fuardaki yerimiz 6 nolu salonda, 206/D numaral stant. Tm stanbullu
okurlarmz bekliyoruz.
***
Dergimiz yazarlarndan Mimar Sinan niversitesi Sosyoloji Blm
retim yesi Firdevs Gmolu, babasn bir kalp krizi sonucu kaybetti.
Gmoluna ve tm aileye basal diliyoruz.
Dostlukla kaln

Bilim ve Gelecek
1

indekiler
KAPAK DOSYASI
eviren: Deniz ahin
Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi Bildirisi - 2008
Biyolojik evrimin yeni kantlar . . . . . . . . . . . . . . . 4

KAPAK DOSYASI
Deniz ahin evirdi

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi Bildirisi - 2008

Naln Mahsereci
Nail akrhan kendi topranda
sonsuzlua teslim ettik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 18
DOSYA: BAKANIN BEYN
KISA DEVRE YAPARSA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 23
Franz Gersternbrand, Elizabeth Karamat
Adolf Hitlerin Parkinson hastal
ve kiilik yapsn anlamak iin bir deneme . . . . . 24
Franois Boller, Annie Ganansia-Ganem,
Florence Lebert, Florence Pasquier
Fransz bakanlarnn nropsikiyatrik etkilenimleri
Mareal Henri-Philippe Ptain ve
Paul Deschanel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 28
James F. Toole
Dnya liderlerinde demans ve
T. Woodrow Wilson rnei . . . . . . . . . . . . . . . . . 31

Biyolojik evrimin yeni kantlar

Vladimir Hachinski
Stalinin son yllar:
Paranoid kiilik eilimleri mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . 34
Jorma Palo
Bakan Urho Kekkonenin demansnn
aa kmas ve Finlandiyann
politik yaam zerine etkileri . . . . . . . . . . . . . . . 37
Ergin Yldzolu ile sylei
Kriz neye gebe? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 40
20. yzyl biliminin ke talar (1900-1950) . . . . . . . 44
DYALEKTK YAZILAR / Hasan Birson
Ya tutarsa? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60
Ahmet Doan
Matematii nasl retmeli? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62
Derleyen: Gkhan Atila
2008 Nobel dlleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 71

Fosil bulgular evrim tarihi hakknda yeni ve aikr


kantlar retmeye devam etti. Molekller
hakknda yeni bilgiler ortaya kt. nsan
DNA dizisinin tamamnn okunmas da yeni
bilgilere bir rnek. Trler aras genetik
balantlar kurmada DNA dizilemesi
ok nemli bir yntem halini ald.
DNA kantlar hem fosil kantlarn
dorulad, hem de fosil kantlarnn
hl eksik olduu yerlerde evrimin
allmasna olanak salad.

Asl Kayabal
nsann evrimi sona erdi mi? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76

Naln Mahsereci yazd

Levent Gedizliolu
Din, bilim ve sanat
gkyzndeki yldzlar nasl iteler? . . . . . . . . . . . . . . 78

Nail akrhan kendi topranda


sonsuzlua teslim ettik

YAYIN DNYASI / Gner Or - Volkan Tozan . . . . 82


Erdem Snmez
Bizans tarihine giri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82
SATRAN / zlem Gzkele . . . . . . . . . . . . . . . . . 86
MATEMATK SOHBETLER / Ali Nesin . . . . . . . 88
BR / Ltfi Erdoan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 91
FORUM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 92
BULMACA / Hikmet Uurlu . . . . . . . . . . . . . . . . . . 96

18

Devrimci deerlerin kalesiydi


11 Ekim 2008 tarihine kaznm lmyle,
yaayan en eski Trkiye Komnist Partiliyi, bir
devrimciyi, bir rgty, bir mahpusluk ustasn,
bir airi, bir yazar, bir gazeteciyi, bir yayncy
ve bir yap sanatsn da beraberinde topraa
gtren Nail akrhan kaybettik.

23

DOSYA: Liderlerde bilisel bozukluk rnekleri


eviren ve derleyen: Dr. Muhteem Gedizliolu

Bakann beyni ksa devre yaparsa!..


Kiilik bozukluklar dahil birok santral sinir sistemi hastalnda,
hastalnn farknda olmamak sorunun nemli bir parasn oluturur.
Hastalk bir de lkelerin kaderi zerinde etkili olan liderlerde karsa
durum iyice atallar. te Hitler, Mareal Ptain, Paul Deschanel,
T. Wilson, Stalin ve Kekkonen rnekleri

20. yzyl biliminin ke talar


(1900-1950)

44

Kuantum ve Grelilik kuramlar Atom modellerinden evren modellerine kili sarmal ve genetik
devrim nsan evriminin kantlar Beynin iine yolculuk Mikroelektronik devrim Dnyann
yapsnn kefi Yeni bir tp

Ergin Yldzolu ile sylei

Kriz neye gebe?

40 62

Krizin dorudan dier sektrlere srayarak derinlemesi aamasna


geldik. Trkiyeyi de oktan etkisi altna ald. Daha ne olsun, bir
bankann kmesini mi bekliyoruz? Kriz sermaye devrelerinin kopma
olaslnn gndeme geldii noktada ortaya kar. Bu anlamda devrimci
potansiyellere sahiptir. Devrimci bir znenin mdahalesi
sz konusuysa tabii

Ahmet Doann makalesi

Matematii nasl retmeli?


Jerry King Sava generallere
braklmayacak lde nemliyse,
benzer nedenlerle, matematik eitimi de
matematikilere braklmayacak lde
nemlidir der. Matematik eitimi,
matematiki olmann tesinde bir neme
sahiptir. Yani matematii retmek
ayr bir sanattr. Elbette ncelikle iyi bir
eitimci olmay gerektirir.
3

Kapak Dosyas

Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi Bildirisi - 2008

Biyolojik evrimin yeni kantlar


Evrimsel biyoloji alannda birok yeni gelimeler oldu. Fosil bulgular evrim tarihi
hakknda yeni ve aikr kantlar retmeye devam etti. Organizmalar meydana
getiren molekller hakknda yeni bilgiler ortaya kt ve bu molekller hakknda
yeni fikirler edinmemizi salad. nsan DNA dizisinin tamamnn okunmas da yeni
bilgilere bir rnektir. Trler aras genetik balantlar kurmada DNA dizilemesi
ok nemli bir yntem halini ald. DNA kantlar hem fosil kantlarn dorulad,
hem de fosil kantlarnn hl eksik olduu yerlerde evrimin allmasna olanak
salad. Evrimsel geliim biyolojisi olarak adlandrlan yeni bir alma alan,
tarih boyunca meydana gelmi genetik deiikliklerin, organizmalarn yap
ve fonksiyonlarn nasl ekillendirdiini almamza olanak salad.
eviren: Deniz ahin
Okuyacanz dosya, Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin bu yl iinde yaynlad Bilim, Evrim ve Yaratllk adl bildiriden derlenmitir. Bilim, Evrim ve Yaratllk, Ulusal Bilimler Akademisi tarafndan ilk defa
1984 ylnda yaymland. Bu yl yaynlanan metin, bildirinin 3. basksdr. Her baskda son yllardaki bilimsel gelimelerin ve bulgularn evrime getirdii yeni kantlar bildiriye eklenir. Derlememizde, bildirinin bu yeni kantlara younlaan 2. blmn ve dier blmlerden de baz pasajlar okurlarmza sunuyoruz. Az bilinen kavramlar
iin dosyann sonundaki szlkten faydalanabilirsiniz.
Bildiride dikkatimizi eken bir noktay belirtmeden gemek istemiyoruz. Bildiride Evrim iin gsterilen kantlarn kabul edilmesi dini inan ile uyumlu olabilir balkl bir blm var. Bu blmde Birok dini mezhep liderleri ve bamsz dini liderler evrimin varlna deinen ve evrim ile inancn elimediini iaret eden aklamalar yapmlardr. deniyor ve rnekler veriliyor. Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin ayn konudaki
daha nceki bildirilerinde byle bir blm yoktu. Bu tr -olduka tartmal ve bizce ok hatal- pasajlarn bildiride yer almas, yaratllarn ABDde de baz mevziler kazandn gsteriyor.

Bilimin birok alan biyolojik


evrim iin kant retmitir

iyolojik evrimin anlalmasnda


eitli trden kantlar etkili olmutur. Uzun zaman nce soyu
tkenmi hayvanlarn fosilleri
ve trlerin corafi dalm
gibi baz kantlar, 19.yzyl ve ncesinde bilim insanlar tarafndan bilinen
kantlard. DNA dizilerinin karlatrlmas gibi
dier tr kantlar ise 20. ve
21. yzyllarda kullanlabilir
oldular.
Evrimin kantlar sadece biyolojik bilimlerden gelmez. Ayn
zamanda, antropoloji, astrofizik, kimya,

jeoloji, fizik, matematik, davran ve sosyal bilimler gibi bilim disiplinlerinde gerekletirilen gemi ve modern zaman aratrmalar da evrim iin
kantlar salar. Astrofizik ve jeoloji, dnyann yann evrim yoluyla bugnk trlerin olumasna
yetecek derecede yal olduunu gstermitir. Fizik
ve kimya, nemli evrimsel olaylarn zamanlamasn olanakl klan tarihleme metotlarnn gelitirilmesini salamtr. Dier trlerin allmas trler
arasnda sadece fiziksel devamlln deil ayn zamanda davransal devamlln da olduunu gstermitir. Antropoloji hem insann kkeni zerine
hem de biyoloji ile insan davrann ve sosyal sistemleri ekillendiren kltrel faktrler arasndaki
etkileimler zerine yeni bak alar getirmitir.
Her bilim dalnda olduu gibi birok soru cevaplanmam durumda. Biyologlar organizmalar
arasndaki evrimsel ilikileri, organizmalarn yapsn ve fonksiyonunu etkileyen genetik deiiklik-

leri, organizmalarn Dnyann fiziksel ortamna etkilerini, zeknn


ve sosyal davrann evrimlemesini
ve dier birok heyecan verici konuyu almaya devam ediyorlar. Her
bir durumda sorduklar belirli sorularla, evrimin olup olmadn deil,
nasl olduunu ve olmaya devam
ettiini renmeye alyorlar. Evrimsel deiiklii ve bu deiikliin
sonularn reten mekanizmalar
inceleyip aklamalar getiriyorlar.
Biyolojik evrim, bilimin son birka yzyl boyunca oluturduu
sayg uyandran tarihsel anlatnn
bir parasdr. Hikye evrenin, gne sisteminin ve dnyann olumas ile balyor. Bu ekilde de yaamn
evrimlemesi iin gerekli artlar ortaya km oldu. Bu gezegen zerindeki yaamn kayna hakknda
birok soru cevaplanmam kalsa
da, hayatn ortaya kyla birlikte,
gnmze kadar devam eden biyolojik evrim sreci de balam oldu.
Bugn, evrimsel deiiklikten sorumlu genetik srelerin allmas yoluyla hikyenin yeni blmleri
ortaya karlmaya devam ediliyor.

Tpta evrim: Yeni bulac hastalklarla mcadele

002 ylnn sonlarna doru inde


yzlerce kii bilinmeyen bulac
bir ajann neden olduu iddetli zatrreye yakaland. Ar akut solunum
yolu yetersizlii sendromu ya da SARS
olarak adlandrlan hastalk ksa srede Vietnam, Hong Kong ve Kanadaya
yaylarak yzlerce kiinin lmne yol
at. 2003 yl Mart aynda, Kaliforniya niversitesi/ San Fransiskodan bir
grup aratrmac SARS hastalna yakalanm bir hastann dokusundan izole edilmi virs rneklerini aldlar
ve 24 saat ierisinde virsn belirli bir virs ailesinin daha nce bilinmeyen bir yesi olduunu belirlediler. Ayn sonu deiik teknikler kullanan dier aratrmaclar tarafndan da doruland. Hastal tayanlarn
belirlenebilmesi iin kan testleri yaplmaya (bu ekilde de karantina altna alnabileceklerdi), hastalarn tedavi altna alnmasna ve virsn yaylmasn engelleyici a gelitirilmesi zerine almalara baland.
SARS virsnn tanmlanmasnda evrimin ileyiinin anlalmas kanlmaz bir gereklilikti. Virs, dier baz virslerle ortak bir atadan evrimletii iin, sahip olduu genetik materyal dier virslerinkiyle benzerlik gsteriyordu. Dahas, SARS virsnn evrimsel gemiinin bilinmesi
bilim insanlarna hastaln nasl yayld gibi nemli bilgiler vermitir.
Var olan bulac ajanlar yeni ve daha tehlikeli yaplara evrimletii srece, insan patojenlerinin evrimsel kaynann bilinmesi gelecekte kritik bir
neme sahip olacaktr.

Evrenin, galaksimizin ve gne sistemimizin kkenleri,


yaamn Dnya zerinde evrimlemesi iin gerekli artlar oluturdu

nyann evrendeki konumunun resmi, 20. yzylda da 16.


ve 17. yzyllarda olduu kadar deimitir. O yzyllarda Kopernik
tartma yaratan nerisiyle, bilinen
evrenin merkezinin Dnya deil
Gne olduunu sylemiti. 1920li
yllarda Los Angelesn dlarndaki Mount Wilson Gzlemevindeki
yeni teleskop geceleri gkyznde
gzlemlenen silik k lekelerinin
ounun bizim Samanyolu galaksimiz ierisindeki yldz takmlarndan gelmediini ortaya kard. Aslnda, bunlarn her biri milyarlarca
yldz ieren ayr galaksilerdi. Bu
yldzlar tarafndan yaylan enerjiyi
inceleyen astrofizikiler ok nemli
bir sonuca ulatlar: Galaksiler birbirlerinden farkl ynlere doru uzaklayorlard ki bu da evrenin genilediini gsteren bir bulguydu.

Bu gzlem, ilk defa Belikal astronom ve Roma Katolik rahibi Georges Lemaitre tarafndan nerilen
ve evrenin oluumunu anlatan Byk Patlama hipotezinin kna
yol amt. Bu fikre gre, evrendeki
tm madde ve enerji ilk bata sonsuz
derece kk, youn ve scak olan,
hakknda bilim insanlarnn hl ok
az ey bildikleri ve tekillik olarak
bilinen sktrlm bir maddeydi.
Evren daha sonra genilemeye balad. Ve geniledike, evren soumaya balad ve yle bir noktaya kadar
soudu ki bugn maddeyi oluturan
temel paracklar kararl hale getiler. Byk patlamann meydana gelmesi ve o andan imdiye kadar geen zaman derin uzaydaki scakln
belli bir derecede olmas gerektiini
gstermitir. Bu ngr yere yerleik mikrodalga radyo teleskoplar ile

dorulanmtr. Uydular yoluyla yaplan sonraki gzlemler de evrendeki arkaplan masnn zelliklerinin,
Byk Patlama hipotezi yoluyla tahmin edilen zellikler ile tam olarak
ayn olduunu gsterdi.
Evren geniledike, yerekimi ve
tam olarak anlalamayan dier baz
sreler sonucunda evreni oluturan
Hubble Uzay Teleskopu on gn boyunca
Byk Aynn yaknndaki kk bir blgeye
odaklanm ve daha nce grlmemi
yzlerce galaksiyi ortaya karmtr.

madde bir araya gelmeye balad ve


devasa yaplar oluturarak galaksileri
meydana getirdi. Bu yaplar ierisinde, ok daha kk madde kmeleri,
hzla dnmekte olan gaz ve toz bulutlar haline ktler. Belli bir bulutun merkezindeki madde yerekimi
tarafndan yeterince sktrldnda,
o buluttaki hidrojen atomlar helyum
atomlar ile birlemeye ve grnr k ile dier malar yaymaya balad- bu da bir yldzn ortaya kdr.

Hubble Uzay Teleskopunun ektii bu


fotorafta, disk eklindeki, koyu bir toz ve gaz
bulutunun parlayan bir yldz iki eit paraya
bld grlyor. Bu tr diskler gezegen ve
yrngede dnen dier cisimleri meydana
getiren planetesimallerin oluumu iin ham
madde salamaktadr.

Astrofizikiler baz yldzlarn


dnmekte olan bask disk eklindeki maddelerin ortasnda olutuunu

da buldular. Bu tr disklerin iindeki


gaz ve toz, kk zerrecikler halinde
birikebilir ve bu zerrecikler planetesimal ad verilen daha byk yaplar
oluturabilir. Bilgisayar simlasyonlar planetesimallerin gnein evresinde dnmekte olan gezegen ve dier
cisimler (ay ya da asteroid gibi) halinde bir araya gelebileceini gstermitir. Bizim gne sistemimiz de muhtemelen bu yolla olumutur. Dikkatli
lmler sonucunda Samanyolunun
dier ksmlarndaki yldzlarn evresinde dnmekte olan byk gezegenler tespit edilmitir. Bu bulgular,
galaksimizdeki milyarlarca yldzn
evresinde dnmekte olan milyarlarca
gezegenin varlna iaret etmektedir.
Astrofizikiler ve jeologlar, evrenin, galaksimizin, gne sisteminin
ve Dnyann yalarn hesaplamak
iin kullanlan ok farkl yollar gelitirdiler. Astronomlar, galaksiler arasndaki uzakl ve birbirlerinden
uzaklama hzlarn lerek, Byk
Patlamadan itibaren ne kadar sre
getiini hesaplayabilirler. Gittike
daha doru hesaplama yntemlerinin kullanlmasyla, evrenin yaklak
14 milyar yanda olduu ortaya kt. Evrenin yan hesaplamann dier

Radyometrik tarihleme

odern evren bilime (kozmoloji) gre sradan


maddeyi oluturan paracklar (proton, ntron
ve elektronlar) evrenin Byk Patlamadan sonra soumaya balad zaman olutular. Bu paracklar daha sonra bir araya gelerek hidrojen atomlarn, helyum
atomlarn ve periyodik tablodaki bir sonraki ar element olan lityumdan az bir miktarda oluturdular.
Evrendeki dier elementler Gne gibi yldzlarn ve
spernova olarak bilinen patlayan yldzlarn ilerinde
olutular. Hafif elementlere ntronlarn eklenmesi yoluyla gerekleen ekirdek reaksiyonlar daha ar elementleri oluturdu. Spernovalar
da bu elementleri yldzlar aras bolua yaydlar. Byk
Patlamadan gelen hidrojen,
helyum ve lityumun da karmasyla bu elementler gne
sistemimizi oluturdular.
Baz atomlar radyoaktiftirler.

bir yolu da Byk Patlamadan kalm arkaplan masnn llmesidir. Evrenin ya bu yolla da benzer
olarak hesaplanmtr. Dier gzlem
ve hesaplamalar galaksimizin Byk
Patlamadan birka yz milyon yl
sonra olumaya baladn gsteriyor. Bu da Samanyolunun evren kadar yal olduu anlamna geliyor.
Gne sistemimiz ise Samanyolu ierisinde daha yakn zamanlarda olumutur. Meteoritlerden elde
edilen radyoaktif elementlerin lm (gne sistemini oluturan materyalin kalntlardr) gezegenimizin
4,5-4,6 milyar yl nce olutuunu
gsteriyor. Dnya olutuktan sonra, asteroid ve kuyruklu yldzlarn
dnya yzeyine arpmasyla, yzey
erimeye devam etti. Son yaplan lmler gsteriyor ki, dnyaya arpan
cisimlerden bir tanesi yle bykt
ki (Mars boyutunda), Dnyann yrngesine byk miktarda maddenin
frlamasna neden oldu. Bu maddeler
zamanla bir araya gelerek Ay meydana getirdi. Aydan getirilen en eski
kayalarn 4,4-4,5 milyar yanda olduu hesaplanmtr. Dnyann her
ktasnda 3,5 milyar yldan daha eski
kayalar bulunmutur.

Bunun anlam, bu atomlar doal olarak dier radyoaktif


ve radyoaktif olmayan atomlara bozunurlar ve bu srada da atom alt paracklar ve enerji yayarlar. Her radyoaktif nklid kendine zg yar mre sahiptir. Yar mr
bir rnekteki atomlarn yarsnn bozunmas iin geen
sre demektir. Radyoaktif atomlar bu yzden materyallerin bir i saati gibidir. Bir materyaldeki radyoaktif elementin miktarnn materyalin bozunmu ksmyla karlatrlmas yoluyla, materyalin ne zaman olutuuna
karar verilebilir. Bu lmlerle Dnyann, Ayn, meteoritlerin ve gne sisteminin ya hesaplanmtr. Tm bu
lmler bu cisimlerin milyarlarca yl yanda olduunu
gstermitir.
Evrimin retilmesine kar kan baz kiiler radyometrik ya lmleri zerine kuku yaratmaya almaktadrlar.
Radyometrik tarihleme yzyl
geen usta ii aratrmalarn rndr ve modern bilimin en
iyi kantlanm baarlarndan
biridir.

Canllar dnya tarihinin ilk milyar ylnn iinde ortaya ktlar

lde edilen en eski fosil kaynaklar, dnya zerinde yaamn


dnyann olutuu zamana yakn bir
zamandan beri varolduunu gsteriyor. Bat Avustralyada alan paleontologlar stromatolit ad verilen ve
en az 3,4 milyar yl nce bakteriler
tarafndan oluturulmu katmanl
kayalar kefettiler. Kayalardaki Cyanobakteria (mavi-yeil alg olarak da
bilinir) fosillerinin yaklak 3,5 milyar yl yanda olduu belirlendi.
Dier kimyasal kantlar da dnya zerindeki yaamn, dnya yzeyinin
soumasn takip eden birka yz
milyon yl ierisinde ortaya km
olabileceini gsteriyor.
Yaamn nasl baladnn zlmesi hem heyecanl hem de meydan
okuma gerektiren bilimsel bir problem. imdiye kadar 3,5 milyar yldan eski fosil rnei bulunamad.
Dnyann ilk zamanlarndaki kimyasal ve fiziksel artlar bilmediimizden, ilk organizmalarn olutuu
ortam koullarnn tekrar oluturulmas zor. Yine de, aratrmaclar
kendiliinden oalan organizmalarn nasl olutuunu ve evrimlemeye baladn anlamak zere hipotezler kurmular ve bu hipotezlerin
olasln laboratuvar artlarnda
test etmilerdir. Bu hipotezlerin hibiri zerinde genel bir uzlamaya
varlmamsa da, bu tr temel sorularn zmnde ilerlemeler kaydedilmitir.
1950li yllardan beri yaplan yzlerce laboratuvar deneyi, dnyann,
su ve volkanik gazlar da ieren,
basit kimyasal yapsnn reaksiyona girerek yaamn molekler yap talarnn birounun olumasn
salam olabileceini gstermektedir. Bu molekller arasnda proteinler, DNA ve hcre zarlar saylabilir. Ayn zamanda d uzaydan gelen
meteoritler de bu kimyasal yap talarnn bir ksmn iermektedir.
Astronomlar radyo teleskoplar yoluyla bu molekllerin birounu d
uzayda bulmulardr.
Yaamn balayabilmesi iin

koulun gereklemesi gerekmekteydi. Birincisi, kendisini oaltabilen (yeniden retebilen) molekllerin bir araya gelmesi gerekliydi.
kincisi, bir araya gelen bu molekl
gruplarnn kopyalar arasnda eitlilik olmalyd ve kaynaklar kullanmada ve evresel zorluklara dayanmada bazlar dierlerine gre daha
avantajl olmalyd. nc olarak
ise, eitlilikler nesilden nesile kaltlabilir olmalyd. Bu ekilde de uygun evresel artlarda, farkl olanlardan avantajl olanlar sayca daha
fazla oalabilecekti.
lk defa hangi molekl kombinasyonunun bu artlar salam olduu
hl bilinmemektedir. Ancak aratrmaclar RNA molekl zerine yaptklar almalar ile srecin nasl alm olabileceini gstermilerdir.
Son zamanlarda aratrmaclar baz
RNA molekllerinin baz kimyasal
reaksiyonlarn hzn ok arttrdn ortaya karmlardr. Bu reaksiyonlara, dier RNA molekllerinin
baz ksmlarnn kopyalanmas da
dahildir. Eer RNA gibi bir molekl
kendi kendini tekrardan retebildiyse (muhtemelen dier molekllerin yardm ile), yaayan basit organizmalar iin de temel oluturabilir.
Eer bu gibi kendiliinden oalabilen molekller kimyasal bir kesecik
ya da zar iine paketlendiyse, ok
basit hcrelerin ilk rnekleri olan
protocell
hcrelerini
oluturmu
olabilir.

Bu molekllerde meydana gelen deiiklikler farkl varyantlara yol aabilir, rnein, baz varyantlar belirli
bir evrede daha verimli bir ekilde
oalabilir. Bu yolla, doal seilim
ilemeye balam olacak ve protocell hcrelerinin (sahip oluklar avantaj salayan molekler yenilikler
yoluyla) daha karmak yaplar oluturmasna olanak salayacaktr.
Yaamn kkeni zerine akla yatkn bir hipotez oluturmak, birok
sorunun cevaplandrlmasn gerektiriyor. Yaamn kkenini aratran bilim insanlar, ilk olarak hangi kimyasallarn kendi kendilerini
oaltma yeteneine sahip olduklarn henz bilmiyorlar. Laboratuvar ortamnda basit kimyasallardan
yaayan bir hcre yaplabilseydi bile, doann da milyarlarca yl nce
ilk dnya ortamnda ayn yolu izledii ispatlanm olmaz. Ancak, hem
yaamn kimyasal kkeninin altnda yatan ilkeler hem de srecin akla yatkn kimyasal detaylar, dier
tm doal olaylarn tabi tutulduu
bilimsel yollarla incelenirler. Bilimin tarihi, yaamn nasl ortaya
kt gibi ok zor sorularn bile
zm bulabileceini gsteriyor.
Teorinin gelitirilmesi, yeni aletlerin icad ve yeni olgularn kefi sorunun cevabn da beraberinde getirecektir.

Tek hcreli organizmalar tarafndan


oluturulan modern tortu tabakalar
(stromatolite), Dnyann yaayan ilk
canllar tarafndan oluturulan yaplara
benzemektedir.

Fosil kaynaklar evrimin gerekletiini belgeleyen saysz kant ierir

9. yzyl balarnda doa bilimciler, fosillerin tortul kaya tabakalarnda belirli bir dzende ortaya
ktn gzlemlediler. Eski materyaller daha derinlerde birikirler ve
daha sonra biriken tortullara gre
kayann daha diplerinde bulunurlar.
Ancak baz durumlarda da dnya
kabuundaki byk ve ani deiikliklerin olduu yerlerde eski kayalar
yenilere gre daha yukarlarda bulunabilirler.
ada organizmalara az bir benzerlii bulunan fosiller daha eski tortullarda ortaya karken, daha ok
benzeyen fosiller ise grece olarak
daha gen olan tortullarda ortaya -

karlar. Yaplan bu gzlemlere dayanarak, aralarnda Charles Darwinin


dedesinin de bulunduu birok doa
bilimci, organizmalarn zaman ierisinde deitii tezini nermilerdir.
Ancak Darwin ve Alfred Russel Wallace doal seilimi evrimin arkasndaki tetikleyici g, ya da Darwinin
deyiiyle deierek treyi olarak
tanmlayan ilk kiilerdir.
Darwin 1859 ylnda Trlerin Kkenini yazdnda paleontoloji iyi
gelimemi bir bilim dalyd. Birok zaman periyodundan gelen tortul kayalarn varl bilinmiyordu
ya da yeterince allmamt. Darwin fikrini paylamadan nce 20 yla

Tiktaalikin kefi neyi gsteriyor?

004 ylnda bir aratrma grubu nemli bir


bulua imza att. Kanadann kuzeylerinde bir
adada, bir balk ile drt ayakl bir hayvann arasnda zellikler gsteren yaklak 120 cm. uzunluunda bir fosil buldular. Fosil, solungalara,
pullara ve yzgelere sahipti ve byk olaslkla
yaamnn byk bir ksmn sular altnda geirmiti. Ama ayn zamanda akcierlere, esnek bir
boyna ve dayankl yzge kemiklerine sahipti ve
bu sayede de ok s sularda ya da karada vcudunu destekleyebiliyordu.
Daha nceleri bulunan bitki ve hayvan fosilleri bu canlnn yaad ortam hakknda nemli bilgiler
vermiti. Yaklak 375 milyon yl nce, imdi Kanadada
Nunavut blgesindeki Ellesmere Adas olarak bilinen
yer, birok akarsuyun getii geni bir alann parasyd. Aalar, ereltiotlar ve dier antik bitkiler akarsufosil blgesi

Paleontologlar kutup dairesi yaknlarnda,


Kanadann kuzeyinde bulunan Nunavuttaki
bu vadinin tortul kayalardan olutuunu ve
bu kayalarn da uzuvlara sahip hayvanlarn
ilk defa karada yaamaya balad
zamanlarda biriktiini rendiklerinde, bu
blgelerde fosil aramaya karar verdiler.
Tiktaalik fosillerini, fotografn sa tarafndaki
yzeye km kayalarda buldular.

yakn bir sre dncelerini destekleyen kantlar toplad. Ancak ayn


zamanda gr ile ilgili kantlarn
eksik yanlarn da dikkatli bir ekilde dnd. rnein, fosil kaytlar
yetersizdi ve o dnemde baz temel
organizma gruplarndaki ara form
rnekleri ok nadir bulunuyordu.
O dnemden itibaren geen 150
yl iinde, paleontologlar Darwinin
zamannda bilinmeyen birok ara formu ortaya kardlar. Deiik
blgelerde, 540-635 milyon yl nce olumu tortul kayalar iinde
yumuak vcuda sahip ok hcreli
organizmalarn izleri bulundu. Daha nceki zamanlarda olumu torTiktaalikin sol eli ve sa yzgeleri
iki ara kemii takip eden tek bir
st kemie sahiptir (izimlerde altta
bulunan geni kemikler). Bunlar
daha modern organizmalardaki
gibi dirsek ve bilek grevi grr.

larn kysnda bydler


ve bakteri, mantar ve rkl basit hayvanlar iin zengin bir ortam oluturdular. Byk hayvanlar
daha kara zerinde yaamyorlard ancak okyanuslar birok balk trn barndryordu ve bu trlerin
bazlar s tatl su kaynaklarnda ve bataklklarda yaayan bitki ve hayvanlarla besleniyorlard.
Paleontologlar daha nceleri baz s su balklarnn
fosillerini bulmulard. Bu balklarn yzgelerindeki kemikler dier balklarn yzgelerindeki kemiklere gre daha dayankl ve karmakt. Byk ihtimalle,
bu ekilde bitki dolu kanallarda kendilerini daha rahat
ekebiliyorlard. Ayn zamanda, solungalara ek olarak basit akcierlere de sahiptiler. Paleontologlar, daha
gen tortul kayalar ierisinde, yaamlarnn bir ksmn karada geiren balk benzeri hayvanlarn fosillerini
de bulmulardr. lk drt ayakllar olarak bilinen bu
hayvanlarn n ve arka yzgeleri deierek ilkel bacaklara ve
su dnda yaamaya uygun dier yaplara benzemilerdir. Ancak paleontologlar henz s su
balklar ile akcierli hayvanlar
arasndaki gei canllarnn fosillerini bulamamlard.

tul kayalar iinde de fosilize olmu


izlerin bulunmas, solucan benzeri
canllarn 1 milyar yl nce yaadklarn gsteriyor. Bu organizmalarn
bir ksm muhtemelen tek hcreli
organizmalar ile sert vcut yapsna
sahip organizmalar aras ara formlar
olabilirler. Tek hcreli organizmalar
yaamn ortaya kn takip eden
2 milyar yldan daha uzun bir sre
boyunca yaayan tek canllar iken
yaklak 540 milyon yl ncesinden
itibaren fosil kaytlarnda sert vcut
yapsna sahip organizmalar ok sk
grlmeye baland. Benzer olarak,
bu periyotta ortaya kan birok organizma da yumuak vcut yapsna
sahip daha nceki organizmalar ile
balklar, eklembacakllar, yumuak-

alar gibi temel evrimsel soylar arasndaki ara formlard.


Bu bildirinin banda belirtildii
gibi Tiktaalik, balklar ile karada yaam ilk drt ayakllar arasnda yer
alan nemli bir gei formudur. Yaklak 330 milyon yllk fosil rnekleinde kefedilen ve 2006 ylnda rapor
edilen ku-benzeri gei fosilinin
neredeyse btn haldeki iskeleti.

Yeni fosili bulan takm, Kanadann daha kuzey blgelerine younlamaya karar verdi. Bir ders kitab sayesinde, blgede yaklak 375 milyon yl nce oluan tortul kayalar bulunduunu rendiler. Bu dnem tam
da evrimcilerin s su balklarnn karaya gei yaptklarn dndkleri zamanla akyordu. Takm blgeye ulamak iin uak ve helikopterlerle saatlerce yolculuk yapmak zorundayd ve her yaz dneminde kar
ya balamadan nce sadece bir iki aylk bir alma zamanlar vard. Blgede altklar drdnc yaz
dneminde, daha nceden bulmay ngrdkleri fosili buldular. Bir tepenin eteinde yzeyden dar km bir kayann iinde Tiktaalik adn verdikleri hayvann fosilini ortaya kardlar (Tiktaalik, Kuzey Kanada
nuit dilinde byk taze su bal anlamna gelmektedir). Tiktaalik bir baln birok zelliini tamaya
devam ediyordu, ama ayn zamanda da ilk drt ayakllarn karakteristik zelliklerine de sahipti. En nemlisi
ise, yzge kemiklerinin kol benzeri bir uzant yapsnda olmasyd. Bu ekilde hayvan yzgelerini hem hareket etmek iin hem de vcuduna destek olmas iin
kullanyordu.
Evrimsel biyolojinin yz yl akn bir sredir ortaya koyduu bulgular, amfibilerin, srngenlerin, dinozorlarn, ku ve memelilerin ortak atasnn yaklak
375 milyon yl nce okyanuslarda ortaya km ilk
trlerden biri olduunu ne srmektedir. Tiktaalikin
kefi bu tahmini glendirmektedir. Gerekten de,
kollarmz ve bacaklarmzdaki temel kemiklerin yaplan, Tiktaaliktekilerin yaplanna olduka benzemektedir.
Tiktaalikin kefi evrim kuramnn yapm olduu
ngrleri dorulamas asndan son derece nemli
olmasnn yannda her yl yaplan ve biyolojik evrimi

ri byk amfibiklerin ilk drt ayakllardan evrimletiklerini gsteriyor.


230 milyon yllk kayalarda bulunan
iyi korunmu iskeletler, dinozorlarn srngenlerin bir soyundan
evrimletiini gsteriyor. Ara gei
formlarna bir rnek, uzun sredir
gndemde olan Archaeopteryxtir.
Archaeopteryx bir dinozorun iskelet
yapsna ve ayn zamanda da ty ve
kanatlara sahip 155 milyon yllk bir
fosildir. inde bulunan 110 milyon
yllk ku benzeri fosil rneklerinde
de ufak kuyruk ve pene uzantlar
bulunmutur. Daha yakn zamanlara ait fosil rneklerinde de balina,
fil, armadillo, at ve insan gibi birok
modern organizmaya giden evrimsel
yollar ortaya karlmtr.

anlamamz salayan keiflerden sadece bir tanesidir.


Bu keifler sadece paleontolojiden deil ayn zamanda
fizik, kimya, astronomi ve biyolojinin dier alt dallarndan da elde edilir. Evrim kuram o derece ok gzlem ve deneyle desteklenmektedir ki, artk bilim insanlarnn ok byk bir ksm evrimin olup olmadn
sorgulamak yerine, evrimin meydana gelme sreleri
zerine dnmektedir. Bilim insanlar son 150 ylda
olduu gibi, yeni bulunan kantlar ile evrimin desteklenmeye devam edeceinden emindirler.
lar r
alk balkla
b

l
t
ana natl
kli k siz ka fibiler
i
m
k
Ke emi am
K

Ichthyostega
Tiktaalik

Dier tm modern drt


ayakllar (srngenler,
kular ve insanlar da
dahil memeliler

Panderichthys

Tm drt ayakllarn
(tetrapod) son ortak atas
Kemikli balk ve drt
ayakllarn son ortak atas
Tiktaalik, tatl su balklarnn drt ayakl hayvanlarn su dnda
yaamasna imkn salayan adaptasyonlara doru gelitii dnem
boyunca yaad. Tiktaalik, insanlar da iine alan bugnn uzuvlara
sahip tm hayvanlarna yol aan atasal trlerden biraz nce ya da
biraz sonra yaam olabilir. Tiktaaliki de iine alan evrimsel soy bu
grafikteki ana evrimsel soydan dallanan ksa izgilerde grld
gibi tkenmi olabilir ya da tm modern drt ayakl hayvanlara
(tetrapodlara) yol aan evrimsel soyun bir paras olabilir. nsanlarn
ve btn modern balklarn son ortak atas, ayn zamanda modern
lobe-finned (yzgeli) balklara (gnmzde koelakant olarak
gsterilmektedir) yol aan evrimsel soylara neden olmutur. Bu
ve sonraki ekillerde, zaman izgilerin uzunluu ile gsterilmitir;
organizmalarn modern gruplar eklin stnde listelenmitir.

Ortak yap ve davranlar sklkla


trlerin ortak atadan evrimletiklerini gstermektedir

ugn dnya zerinde yaayan


her tr evrimsel bir soyun rndr. Daha nce var olmu bir trden ortaya kmtr. O tr de kendinden daha nce var olmu baka
bir trden ortaya kmtr ve zamanda geriye gidildike her zaman
iin daha nceki bir tr olacaktr.
Gnmzde yaayan herhangi iki
trn evrimsel soylar zaman ierisinde geriye doru takip edilebilir
ve ne zaman kesitikleri ortaya karlabilir. O kesiim noktasnda u
anda yaayan iki trn yaam en
son ortak atasna ulalr (Bazen bu
ortak atasal tr ortak ata olarak
tanmlansa da ortak ata terimi tek
bir ata yerine bir grup organizmay
temsil eder). rnein, insan ve empanzelerin ortak atas 6-7 milyon yl
nce yaad tahmin edilen bir trken, insan ve kirpi balnn ortak atas ise okyanuslarda 400 milyon yl
nce yaam eski bir balk trdr.
Bu nedenle, insanlar empanzelerden ya da bugn yaayan herhangi
bir maymun trnden evrimlememilerdir, bunun yerine soyu tkenmi bir trden gelmektedirler. Ayn
ekilde insanlar bugn yaayan herhangi bir balk trnden de evrimlememilerdir, bunun yerine ilk
drt ayakllara yol aan balk trlerinden evrimlemilerdir.
Eer iki trn ortak atalar gre-

ce daha yakn bir zamanda yaam


ise bu iki trn sahip olacaklar ortak fiziksel zellikler ve davranlar ortak atalar daha eski zamanda
yaam olan trlere gre daha fazla olacaktr. Bu yzden de insanlar
empanzelere, balklara benzediklerinden ok daha fazla benzerler.
Bununla birlikte, tm organizmalar
baz ortak zellikleri paylarlar, bunun nedeni her organizmann gemite bir noktada ortak bir ataya
sahip olmalardr. rnein, biriken
fosil ve molekler kantlara dayanarak gsterilmitir ki, insanlarn,
ineklerin, balinalarn ve yarasalarn
ortak atas yaklak 100 milyon yl
nce yaad tahmin edilen kk
bir memelidir. O ortak atann soyundan gelen nesiller temel deiiklikler geirdilerse de iskelet yaplar
dikkat ekici bir ekilde benzer kald. Kemiklerden oluan ve detaylar
farkl olsa da genel yaps ve birbirleriyle ilikileri benzer olan iskelet

yaps ile insan yazar, inek yrr,


balina yzer ve yarasa da uar.
Evrim biyologlar ortak atadan
treyen benzerliklere homoloji adn vermektedirler. Karlatrmal
anatomistler bu tr homolojileri sadece kemik yapsnda deil vcudun
dier tm paralarnda da aratrrlar ve benzerlik derecesinden evrimsel ilikileri karrlar. Dier biyologlar da ayn mant kullanarak,
deiik organlarn fonksiyonlarndaki, embriyolarn geliimlerindeki,
ya da deiik organizmalarn gsterdikleri benzer davranlardaki benzerlikleri aratrrlar. Bu aratrmalar bugnn organizmalar ile ortak
atalarnn balarn gsteren kantlar
salar. Bu kantlar zerine kurulan
hipotezler de fosil kaytlar incelenerek test edilebilir.
Bazen, ayr soylar birbirinden
bamsz olarak benzer yaplara evrimleebilirler. Bu tr yaplara analog yaplar ad verilir. Homolojilere
benzerler ancak ortak atadan deil
ortak evreden ileri gelirler. rnein, yunuslar kara memelilerinden
50 milyon yl kadar nce evrimleen

Yunuslarn (solda) insanlarla olan akrabal, kpek balklarna (sada) olan akrabalklarndan
daha yakn olmasna ramen, su ortamna adapte olmu vcut yaplar gelitirmilerdir. Bu
analog yaplara bir rnektir.

ada empanzeler, dier byk


maymunlar ve insanlar u anda var olmayan
ortak bir atadan evrimlemitir.

Tm maymunlarn
son ortak atas yaklak
40 milyon yl nce yaamtr.
Proconsul yaklak 17 milyon
yl nce yaayan bir trd. nsan
ve empanzelerin en yakn zamandaki
ortak atas 6 ile 7 milyon yl nce yaamtr.

10

deniz memelileridir. Evrimsel terimlerle yunuslarn balklara uzakl,


fareler ya da insanlarn balklara uzakl ile ayndr. Ancak balklarn,
kpek balklarnn hatta soyu tkenmi ichthyosaurus denilen dinozorlarn vcutlarna benzer aerodinamik
vcut yaplar evrimletirmilerdir.
Biyolojinin birok deiik alanndan
gelen bu tr kantlar evrimsel biyologlarn u ayrm yapmalarna olanak salar: Fiziksel ve davransal
benzerlikler ortak atadan gelen bir
sonu mudur yoksa benzer evrimsel
meydan okumalara kar gelitirilmi bamsz cevaplar mdr?

Karasal ve suda yaayan baz omurgal hayvanlarn n bacaklarndaki kemikler


dikkat ekecek derecede benzerdir, nk hepsi ortak bir atann n bacaklarndan
evrimlemilerdir. Bu homolog (trde) yaplara bir rnektir.

Evrim birok bitki ve hayvann corafi dalmndan sorumludur

aamn eitlilii tahmin edilemeyecek bir seviyededir. Dnya


yzeyinin stnde, iinde ve zerinde milyonlarca tr yaamaktadr. Her
birinin kendi ekolojik ortam ya da
nii bulunur. nsan, kpek ya da fare
gibi baz trler ok geni evrelerde
yaayabilirler. Dier bazlar ise son
derecede zellemilerdir. rnein
bir mantar tr, sadece Gney Fransada bulunan baz maaralarda yaayan tek bir tr bcein kanadndaki tabakann arka parasnda yaar.
Drosophila carcinophila sineinin larvasnn geliebildii tek ortam sadece
baz Karayip Adalarnda bulunan bir
tr kara yengecinin az uzantlarnn nc iftinin derisinin altndaki zellemi oluklardr.
Biyolojik evrimin meydana gelii
hem bu eitlilii aklar hem de yaylmasndan sorumludur. Dnn,
rnein, Hawaii Adalarnn Drosophila sinekleri gibi. Drosophila cinsine ait 500den fazla sinek tr ve
yakn akraba Scaptomyza cinsinin
Pasifik okyanusunun ortasnda, en yakn
ktaya 3000 km mesafede olan ve
volkanik aktivite sonucu doan Hawaii
adalarnn konumu, bir ya da az sayda
drosofila sineinin rzgrla savrularak
adaya ulaabilmesine ve adann
zellemi evrelerinde 500den fazla
tre evrimlemesine yol amtr. Bu snr
tanmayan trlemenin nedenlerinden biri
evrimletikleri evrelerin ounun byk
lde rakip bcek ve yrtc hayvanlardan
bamsz olmasyd.

yaadklar tek yer Hawaii Adalardr. Hawaiide bulunan trler, bu


cinsin dnya zerindeki tm trlerinin yaklak drtte birini ierir ve
dnya zerindeki herhangi bir yerde ayn byklkteki bir alanda bulunan tr saysndan ok daha fazla
sayda tr bulunmaktadr. Neden bu
kadar ok sayda farkl sinek tr
sadece Hawaiide yaamaktadr?
Hawaiinin jeolojik ve biyolojik
tarihi bir cevap verebilir. Hawaii Adalar okyanus ortasndaki volkanlarn tepelerinden oluur ve ana karaya hibir zaman bal olmamtr.
Adalar, Pasifik tektonik levhas belirli bir scak nokta zerine hareketlendiinde olumutur. Bu scak
noktalar Dnyann i ssnn dnya
kabuunu erittii ve erimi kayann
yzeye doru ykseldii yerlerdir.

En yakn zamanda oluan adalar en


yksek olanlardr. Yal adalar ise
zaman iinde anrlar ve sonunda
da suya gmlrler. Adalar zincirindeki en eski kara paras olan Kure
Atoll yaklak 30 milyon yl nce
Pasifikten ykselmiken, en gen olan Hawaii Byk Adas ise sadece
500.000 yandadr ve hl devam eden bir volkanik aktiviteye sahiptir.
Hawaii Adalarnn tm yerel bitki ve hayvanlar -insanlarn 12001600 yl nce adalara ulamasndan
nce var olanlar- evre ktalardan
ve uzak adalardan hava ya da su yolu ile orak adaya gelmi olan organizmalardan tremilerdir. Hawaii
Drosophila sineklerine ilikin birok
kant, zellikle DNA yoluyla elde edilen kantlar, tm yerel Drosophila
ve Scaptomyza trlerinin adada milyonlarca yl nce koloni oluturan
tek bir ata trden tremi olduklarn gstermektedir.
Bu ilk koloniciler hzl trlemeye ok elverili bir ortama gelmilerdi. Sinek gruplar deiik ykseklik,
ya, toprak ve bitki ieren habitatlar igal ettike, her bir tr de tekrar
tekrar birok yeni trn olumasnda atasal tr olarak almaya balad. Ek olarak, kk sinek gruplar
-ya da baz durumlarda sadece tek
bir dllenmi dii- periyodik olarak
dier adalara uarak ya da tanarak
yeni trlerin olumasna yol at. Bir-

11

Tektonik
hareketlenmeler
Kuzey ve Gney
Amerikay birletirdii
zaman, armadillo gibi
Gney Amerikada
evrimlemi olan
memeliler kuzeye g
ettiler.

ok yeni tr, normalde ktalarda dier trler tarafndan oktan doldurulacak olan ekolojik nilere sahip
oldular. rnek olarak, birok Hawaii Drosophila sinei yumurtalarn
toprak zerindeki ryen yapraklara braktlar. Bu ekolojik ni, ktalarda bcekler ve dier organizmalar ile
dolu iken Hawaii adalarnda ise neredeyse botu.

Kuzey ve Gney Amerikada


yaam olan memeliler de evrimin
trlerin yaylmasndan nasl sorumlu olduuna dair gzel bir rnek oluturur. lk memelilerin evrimi srasnda bu iki kta ok daha byk bir
kara paras zerinde birleiktiler.
Ancak kara parasnn paralanmasyla Kuzey ve Gney Amerika ayrldlar ve ktalarda yaayan memeliler
de farkl ynlere doru evrimletiler.

Fosil kaytlarna gre Gney Amerikada evrimleip imdiki zamana ulaan memeliler arasnda karncayiyenler, yakal tembel hayvan (sloth),
keseli san ve armadillo rnek olarak verilebilir. Kuzey Amerikada
evrimleen trler arasnda ise at,
yarasa, kurt ve kl dili kaplan gsterilebilir. Daha sonra, gnmzden
yaklak 3 milyon yl nce, tektonik
plakalarn hareketleri sonucu Kuzey
ve Gney Amerika tekrar birletiler.
Gney Amerika kkenli armadillo,
oklu kirpi ve keseli san gibi memeliler kuzeye doru g ettiler. Ayn
zamanda da Kuzey Amerikadan geyik, rakun, da aslan, ay ve kpek
gibi birok memeli tr de iki ktay balayan geitten geerek gneye
doru yol aldlar.

Evrim, populasyonlarda hem kk apta


hem de daha geni apta deiikliklere neden olabilir

vrimsel biyologlar trlerin iinde ve farkl trler arasnda,


yksek oranda korunmu yaplar,
biyokimyasal sre ve yol izleri ve
davranlar ortaya karmlardr.
Baz trlerin vcut yaplarnda milyonlarca yllk zaman sonrasnda,
kk ancak fark edilir baz deiiklikler meydana gelmitir. DNA
seviyesinde bakldnda, hcrede
biyokimyasallarn retilmesi ya da
fonksiyonlarn yerine getirilmesi iin gerekli kimyasal reaksiyonlarn
dzenlenmesinde grevli baz genler bulunur ve bu genler birbirlerine yakn trlerde ok az farkllklar
gsterir.
Bununla birlikte, doal seilim
deiik zaman aralklarnda tamamen farkl evrimsel etkilere de neden olabilir. Sadece birka nesil
sresi boyunca (ya da baz belgelenmi durumlarda, sadece tek bir
nesilde bile), evrim organizmalarda
grece olarak kk apta mikroevrimsel deiiklikler retir. rnek
olarak, birok hastalk yapc bakteri evrimleerek antibiyotiklere kar
direnlerini artrmaktadr. Bir bakteri antibiyotiklerin etkilerine kar
direncini arttrc genetik bir dei-

12

iklik geirdiinde, diren gelitiremeyen bakteriler lrken o bakteri


yaamaya ve kendi kopyalarn retmeye devam edecektir. Tberkloz,
menenjit, staph enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaan hastalklar ve dier
hastalklara yol aan bakteriler, artan antibiyotiklere kar direnlerini
gelitirdike ciddi sorun oluturmaya baladlar.
Mikroevrim zerine dier bir rnek olarak Trinidad Adasndaki Aripo Nehrinde yaayan Lepistes adl kk balklar zerine yaplan bir
deney verilebilir. Nehirde yaayan
Lepistes balklar daha byk balk trleri tarafndan yenirler. Byk balklar Lepistes balklarnn
hem gen hem de erimi olanlarn
yerler. Ancak nehri besleyen kk
derelerde yaayan Lepistes balklarn yiyen balklar ise daha kktr.
Bu balklar Lepisteslerin zellikle
gen ve kk olanlar ile beslenirler. Nehirdeki Lepistesler hzl olgunlarlar, daha kk olup, derelerde yaayan Lepisteslere gre daha
fazla sayda ve daha kk yavrular
verirler. Bunun nedeni bu zelliklere sahip balklarn daha byklerine oranla avclarndan daha kolay

Trinidadtaki Lepistesler zerine yaplan


almalar temel evrimsel mekanizmalar
gstermitir.

bir ekilde saklanabilmeleridir. Nehirdeki balklar alnp iinde balk


bulunmayan dere ortamna brakldnda, 20 nesil ierisinde dere Lepisteslerinin zelliklerine benzer zellikler gelitirdikleri gzlenmitir.
Zamanla artan evrimsel deiiklikler, genellikle ok uzun sreler
sonunda, yeni organizmalarn ve
yeni trlerin ortaya kmasna neden olabilir. Yeni bir trn olumas iin genellikle, tr ierisindeki bir
alt grubun uzun sre boyunca kendi
ierisinde remeyi srdrmesi gerekmektedir. rnek olarak, bir alt
grup trn geri kalanndan corafi
olarak izole olmu olabilir, ya da alt
grubun evredeki kaynaklar kullanma yollar, alt grubu trn geri
kalanndan ayr koyabilir. Alt grubun yeleri kendi aralarnda iftle-

1000 nesil oluturmak ne kadar zaman alacaktr? Bir milyon ylda ka nesil geecektir?
1 Nesil

1000 Nesil

1 milyon yldaki nesil says

Bakteri

1 saat-1 gn aras

1000 saatten (42 gn) 2.7 yla

8.7 milyardan 370.4 milyara

Evcil; Kedi/kpek

2 yl

2000 yl

500 milyon

nsan

22 yl

22000 yl

45000

tike, trn geri kalanndan farkl


genetik deiiklikleri zaman ierisinde biriktirmeyi srdrrler. Eer
bu reme izolasyonu geni bir zaman sresinde devam edecek olursa, altgrubun yeleri artk orijinal
populasyonun kur yapma ya da dier uyarlarna cevap vermeyebilirler. Sonu olarak da, genetik deiiklikler yle birikmi olacaktr ki,
deiik alt gruplarn yeleri kendi
aralarnda iftleseler bile yaayan
yavrular oluturmayacaklardr. Bu
yolla da var olan trler srekli olarak yeni trlerin ortaya kmasna
neden olabilirler.
Uzun zaman sreleri sonucunda,
trlemenin srekli olarak devam
etmesi, ata organizmalardan yeni
farkl organizmalarn ortaya kmasna neden olabilir. Her yeni gelen
tr kaynakland trle benzerlikler
gsterse de yeni trlerin art arda ortaya kyla atasal trden gittike
uzaklalabilir. Atasal trden farkllama, farkllaan grup yeni bir habitata yerletiinde ya da kaynaklar
kullanmada yeni yollar gelitirmeye
baladnda daha belirgin olacaktr.

Dnn ki, rnek olarak, drtayakllarn (tetrapod) evrimi akcierli hayvanlarn kara zerinde
yaamaya balamasndan sonra gereklemitir. Yeni bitki trleri evrimletike ve dnya zerini kapladka, bu yeni evre artlarn
kullanabilecek yeni drt-ayakl trleri de ortaya kmaya balad. lk
drt-ayakllar yaamlarn karada
geiren ancak yumurtalarn suya
ya da nemli yerlere brakan amfibikler oldu. Srngenlerin evrimindeki kilit noktalardan biri, amniotik
yumurtalarn yaklak 340 milyon
yl nce meydana gelen evrimidir.
Amniotik yumurtalar embriyolarn
kuru ortamlarda yaamn srdrebilmesini salayan, kaln ya da sert
kabuklardan ve ek zarlardan oluan
yumurtalardr.
lk srngenler balca birok soya ayrlmtr. Bu soylardan biri, dinozorlar da dahil olmak zere srngenleri ve kular oluturmutur.
Dier bir soy ise 200-250 milyon yl
nce memelileri oluturmutur.
Srngenlerden memelilere evrimsel gei, zellikle fosil kaynak-

larnda iyi belgelenmitir. Art arda


gelen fosiller incelendiinde, organizmalarn gittike daha geni beyinli olmaya baladklar ortaya kyor. Daha ok sayda zellemi
duyu organna, daha etkili inemeyi ve yemeyi amalayan az ve
dilere sahipler. Akcierler vcudun
yanlarndan zaman ierisinde vcudun altna doru hareket ediyor ve
dii reme sistemi yavrunun i gelimesini ve beslenmesini destekleyecek ekilde deiiyor. Memelilerde gzlenen biyolojik yeniliklerin
birou scakkanlln evrimlemesi ile ilikilendirilebilir. Bu ekilde
soukkanl srngenlere oranla daha geni bir scaklk aralnda daha
aktif bir yaam tarz elde edilmitir.
Daha sonra, gnmzden 60-80
milyon yl nce, fosil kaytlarnda
ilk defa primat ad verilen memeli
gruplar ortaya kmaya baladlar.
Bu memeliler kavrayan el ve ayaklara, ne doru ynelmi gzlere ve
daha geni ve karmak beyine sahiptiler. Bu soy nce ilk insann ve
devamnda da modern insann evrimletii soydu.

Drt ayakllar (Tetrapodlar) (sahile


yumurtalarn brakan bu deniz kaplumbaas
gibi) sert kabuklu yumurta evrimletirdikleri
zaman, remek amacyla bir daha suya geri
dnmek zorunda kalmadlar; evrimletiler.

Bugn yaayan
drt ayakl hayvanlarn
son ortak atas hem
karada hem de suda yaayan
hayvanlara yol at ve ayn
zamanda srngenlerin de
atasyd. Kular ve memeliler eski
srngenlerin farkl nesillerinden
evrimletiler.

13

Molekler biyoloji, evrim iin gsterilen


dier tr kantlardan karlan sonular dorulam ve geniletmitir

harles Darwin ve 19. yzyln


dier biyologlar sonularna,
hayatn molekler temelleri hakknda neredeyse hibir ey bilmeden ulatlar. O zamandan beri, biyolojik
molekllerin detayl olarak incelenebilmesi yoluyla, evrimin mekanizmalar ve tarihsel gei yollar hakknda
tamamyla yeni tr kantlara ulald. Bu yeni kant, fosil kaytlarndan,
trlerin corafi dalmndan ve dier tr gzlemlerden karlan genel
sonular btnyle dorulad. Ayrca, trler arasndaki evrimsel akrabalklar ve evrimin nasl olduu hakknda bolca yeni bilgi salad.
DNA bir nesilden dierine, atadan (ebeveyn hcreden) dorudan
yavruya (yeni hcreye) (eeysiz remede olduu gibi) ya da DNA-ieren sperm ve yumurta hcrelerinin
birlemesi yoluyla (eeyli oalan
organizmalar gibi) geer. Daha n-

ce de tartld gibi, DNA nkleotidlerinin dizisi bir nesilden dierine mutasyonlar yoluyla deiebilir.
Eer bu deiiklikler organizmaya
yararl zellikler kazandryorsa, yeni DNA dizisi yksek ihtimalle populasyon ierisinde nesiller boyunca
yaylacaktr. Ayn zamanda, organizmann sahip olduu zellikler zerinde etkisi olmayan ntr mutasyonlar da DNA nesilden nesile geerken
poplasyon ierisinde korunabilir.
Sonu olarak DNA, gemiteki evrimsel adaptasyonlardan sorumlu
deiiklikler gibi genetik deiikliklerin bir kaydn ierir.
Biyologlar iki organizmann DNA
dizilerini karlatrarak, o organizmalarn ortak atay paylatklar zamandan beri ne tr genetik
deiiklikler geirdiklerini ortaya karabilirler. Eer iki tr grece daha
yakn zamanlarda bir ortak ataya sa-

hip iseler, eski zamanlardaki bir ortak ataya sahip olan trlere oranla
DNA dizileri daha benzer olacaktr.
rnein, insann DNA dizisi kiiler
ve populasyonlar arasnda ufak deiikliklere sahiptir ve ayn zamanda
da empanze DNAsndan ortalama
olarak sadece yzde birka farkllk
gsterir. Bu derece benzerlik, empanzelerle grece yakn zamanlarda
ortak bir ataya sahip olduumuz anlamna gelir. Ancak insan DNA dizisi
babun, fare, tavuk ve kirpi balklarnn DNAlar ile karlatrldnda
farklln giderek artt gzlemlenir. Artan farkllk, o organizma ile
olan evrimsel yaknlmzn azalmas anlamna gelir. nsan DNA dizisini sinek, solucan ve bitki DNAlar ile
karlatrdmzda farklln daha
da fazla olduu bulunmutur. Ortak
ata zerinden ne kadar zaman gemi olursa olsun, her tr yaam for-

Desenli Kanatl (Picture-Winged) Drosophilalar

awainin Drosophila sinekleri uyarlamal yaylma iin mkemmel bir rnek olutururlar. Bu
sineklerde atasal tr grece ksa bir zaman diliminde
ok fazla sayda yeni tre yol aabilir. Evrim biyologlar dikkatlerini, yelerinin geni kanatlar zerinde
kendine zg pigmentli iaretlere sahip yaklak 100
Drosophiladan oluan bir gruba younlatrdlar. Bu
tr desenli-kanatl drosophilalar olarak bilinirler ve ilerinde grubun evrimsel tarihinin az bulunur biyolojik
bir kaydn tarlar.
Tm Drosophila larvalarnn tkrk bezlerindeki
hcreler politen kromozomlar ad verilen zel kromozom yaplar ierirler. Bu politen kromozomlar deiik boylarda, koyu ve ak renkte yzlerce bant blgesi
ierir ve blgeler mikroskop ile kolayca grlebilir. Bu
bant deseni sayesinde inversiyon ad verilen kromozomal deiiklik blgeleri kolayca ortaya karlabilir.
Bazen, DNA kopyalanmas srasndaki bir hata kromozomun bir parasnn ters evrilmesine neden olabilir.

Sonu yeniden dzenlenmi bir kromozomdur. Kromozomun zerindeki koyu ve ak renkli bant desenleri de ters dnm bir ekildedir. Deiik sinek trlerindeki deiik kromozom paralarnda bu tr birok
inversiyon meydana gelmitir.
Hawai adalar zerindeki Drosophila trleri birok
yeni tr oluturacak ekilde deitike, aratrmaclar
bant desenlerinde meydana gelen deiiklikleri kullanarak, eski adalardan yeni adalara geerek yeni trleri
oluturmu trlerin DNA dizilerini oluturmulardr.
rnein, ada zincirindeki en gen ada olan Hawai Byk Adas 26 tr desenli-kanatl Drosophila iermektedir. Aratrmaclar sonradan kolonize olan bu trlerdeki belli kromozom inversiyon blgelerini daha yal
adalardaki trlerdeki blgelerle karlatrmlar ve Byk Adadaki sinek trlerinin yal adalardan gelen bir
sinek grubundan (ya da dllenmi tek bir dii sinekten) olumu 19 ayr koloniden trediini ortaya karmlardr.

Drosofila larvasndan elde edilen bir politen kromozomuna ait fotorafta, kromozomun bir ksm, dier trlerdeki ayn kromozomla
karlatrldnda tersine evrilmi olan iki krlma noktas grlmektedir (kaln izgilerle gsterilmitir).

14

nsanlarda mutasyona uradnda kistik


fibroza neden olan gen empanzelerdeki
karlk gene olduka benzerdir, fakat
insanlarla daha uzak akraba olan
organizmalardaki karlk gelen genlere
daha az benzerdir. Koyu ubuklarn
ykseklii baka organizmalardaki genin,
10000 nkleotid aralnda, insan
genine olan benzerliini gstermektedir.

munun DNA dizileri arasnda ben- yonu zerinde arpc deiikliklere ok uzun zaman gemi olmasna
zerlikler grlebilir. Hatta insan ve neden olabilir. Bu tr deiiklikler ramen benzer dzenleyici protein
bakteri DNA dizilerindeki belirli baz zaman ierisinde meydana gelen ba- takmlar bulunmutur. DNA kantgenler arasnda benzerlik grlmek- z temel evrimsel yeniliklerden so- lar, biyolojik yapy kontrol eden
tedir. Bu benzerliklerin anlam her rumlu olabilirler. rnein ilk drt temel mekanizmalarn ok hcreli
iki organizmada da benzer fonksi- ayakllarda yzgelerden kollarn organizmalarn evrimlemesi srayonlara sahip molekler sistemlerin gelimesi bu yolla olumu olabi- snda ya da ncesinde oluturulduvarldr. Bylece biyolojik evrim, lir. Dahas, sinek, fare ve insan gibi unu ve o zamandan beri ok ufak
insan yaam iin nemli olan biyolo- birbirinden ok farkl olan organiz- deiiklikler ile korunduunu gsjik srelerin anlalmas iin neden malarda, ortak atalarnn zerinden termektedir.
dier organizmalar zerine de
nsan ve empanzede leptin hormonunu (ya metabolizmasnda yer alan) kodlayan genlerin DNA
allmas gerektiini gsterdizileri karlatrldnda, 250 nkleotid iinden sadece be nkleotidin farkl olduu ortaya
mektedir. Gerekten de, bukarlmtr. nsan ve empanze dizilerinin farkllk gsterdii yerde, gorilde karlk gelen nkleotid
kullanlarak (glgeli izgiler), insan, empanze ve gorillerin ortak atasnda muhtemelen var olan
gn gerekletirilen biyomenkleotid bulunabilir. Her iki durumda, goril ve insan nkleotidleri eleirken, dier durumda goril
dikal aratrmalarnn ou
ve empanze dizileri ayndr. Goril, empanze ve insann ortak atasnn, gnmz organizmalarnn
yaayan tm canllarn sahip
te ikisinde ayn olan nkleotide sahip olmas muhtemeldir, nk bu durum ikiden ziyade tek bir
DNA deiikliine ihtiya duyacaktr.
olduklar biyolojik ortaklklara dayanmaktadr.
Biyolojik molekllerin allmas organizmalar arasndaki evrimsel akrabalklarn ortaya karlmasndan
daha ok i yapmtr. Ayn
zamanda, genetik deiikliklerin evrimsel tarih boyunca organizmalarda yeni zellikleri nasl rettiini ortaya
karr. rnein, molekler
biyologlar bir organizmann
dllenmi yumurta hcresinden itibaren gelime sreci boyunca hcrelerdeki baz
genlerin alp almamasn dzenleyen proteinlerin
fonksiyonu zerinde almaktadrlar. Bu proteinlerin
yaplarnda,
balandklar
DNA blgelerinde, ya da hatta son zamanlarda kefedilen, kk RNA molekllerinde meydana gelebilecek
ufak deiiklikler organizmann anatomisi ya da fonksi-

15

Drt ayakllarda uzuvlarn evrimlemesi

olekler biyologlar gelime srasnda vcut ksmlarnn olumasn kontrol eden DNA blgelerini kefetmeyi srdryorlar. Bu DNA blgelerinin
en nemli olanlarndan birisi Hox genleridir.
nsan ve dier tm memeliler 39 Hox genine sahiptirler. Her bir Hox geni dier tip genlerin fonksiyonunu kontrol ederler ve ayn Hox geni vcudun deiik
ksmlarndaki deiik genleri kontrol edebilir.
Hox genleri ayn zamanda birok deiik anatomik
zelliin geliimi ile alakaldr. Bu zelliklere rnek olarak omurgal ve omurgasz eitli trlerdeki uzuvlar,
omurga, sindirim sistemi ve reme sistemi saylabilir.
rnein, ekilde izildii gibi, meyve sinei Drosophiladaki vcut ksmlarnn gelimesini kontrol eden ayn
Hox genleri, ayn zamanda fare ve dier memelilerde de

vcut ksmlarba gs
karn
nn gelimesini
Drosophila
kontrol ederler.
embriyosu
Gri tonlar her
iki tr organizmada ayn Hox
fare
geninin aktiviteembriyosu
sini gsteriyor.
Hox genleri ayn zamanda balklarda yzgelerin ve kara omurgallarnda da
uzuvlarn olumasn dorudan kontrol eder. Uzuvlu
hayvanlarda deiik rntlerde ekspres edilirler, sonu olarak da el ve ayak parmaklar oluur. Bu genlerin
ekspresyonundaki deiiklikler byk ihtimalle Tiktaalik gibi ilk drt-ayakllarn evriminde rol almtr.

Biyolojik evrim trmzn kkenini ve tarihini aklamaktadr

u bildiride daha nce belirtilen


tm kant trlerinin allmas
yoluyla insann atasal primatlardan
evrimletii sonucuna ulalmtr.
19. yzylda insann ve maymunun ortak ataya sahip olduklar fikri allmam yeni bir fikirdi ve Darwinin zamannda ve devam eden
yllar boyunca iddetle tartlmtr.
Ancak gnmzde, insan ve dier
primatlarn evrimsel akrabalklarnn
yaknl zerine bilimsel bir phe
yoktur. Aratrmaclar dier trlerin
evrimini aratrmak iin kullanlan
bilimsel metot ve aralar gz nne
alarak, says artmaya devam eden fosil bulgular ve yeni molekler kantlar bir araya getirmiler ve Dnya zerindeki
dier trlerin evriminden
sorumlu kuvvetlerin insann zelliklerinin de evri-

minden sorumlu olduunu ak ekilde ortaya karmlardr.


DNA karlatrmalarndan elde
edilen kantlarn kuvvetine dayanarak, insan ve empanzelerin ortak
atasnn yaklak 6-7 milyon yl nce Afrikada yaadn syleyebiliriz. Bu atasal trden modern insana
kadar uzanan evrim soyaac, birok
yan dala ayrlmtr. Her bir yan dal
sonunda yok olmu populasyon ve
trleri gsterir. Dnyann gemite deiik zamanlarda eitli insanbenzeri trlere ev sahiplii yapt
grnmektedir.
Yaklak 4,1 milyon yl nce Afrikada, paleontologlarn Australopithecus (gneyli maymun anlamna
gelir) cinsine yerletirdikleri bir tr
ortaya kt (Dier fosiller, neredeyse
btn halde bulunan 3 yandaki bir
dii iskeleti de dahil, Afrikann dousunda bulunmasna ramen, cinse ait ilk ye Gney Afrikada ortaya
karlmt). Bu cinsin yetikin bireylerinin beyin bykl modern
maymunlarn beyin bykl ile
ayndr (belgelenen kafatas fosil byklklerinden karlan sonulara

Sada yer alan ekilde, Australopithecus afarensis (glgelenmi olan kemikler bulunmu olanlar gstermektedir)
trnn yetikin bir yesine rnek olan Lucy iskeleti, Laetoli ayak izlerinin yaplm olduu ayn jeolojik dneme
aittir. Karlatrmak iin, modern insan iskeleti yannda
durmaktadr.

16

3,5 milyon yldan daha nce, iki insans


Dou Afrikada yeni dm kln zerinde
boydan boya dik olarak yrmlerdi. Ayak
izlerinin zeri, paleontologlar tarafndan
kefedildii 1978 ylna kadar, bir sonraki
dklen kller ile kaplanmt. Bulunduklar
yerin ad verilen Laetoli ayakizleri, insanlara
doru giden soyda anahtar bir kazanm olan
dik ekilde yrmenin ilk kantdr.

gre) ve sahip olduu ksa bacaklar


ve st uzuvlarnn yaps ile yaamnn bir ksmn aalara trmanarak
geirdii anlalmaktadr. Ancak, Australopithecus ayn zamanda insanlarn yapt gibi dik de yrmtr.
lk Australopithecus trlerinden birinin brakt ok iyi korunmu ayak
izleri sertlemi volkanik kller arasnda bulunmutur.
Yaklak 2,3 milyon yl nce Afrikada, tm modern insan trlerinin ait olduu Homo cinsine ait ilk
tr evrimleti. Bu tr Homo habilis

lle

no

rta

bo

e
nd

m
ins ode
an rn
lar

ea
r

Burada grnen
Australopithecus
afarensis, Homo habilis
ve Homo erectus trleriyle
birlikte birok trn, modern
insan ile ok daha eski bir trn
(empanze, cce empanze -bonobove modern insann ortak atas olan tr)
arasndaki evrimsel balanty temsil ettii
dnlmektedir. Soy aacnn insan
tarafndaki yakn akraba dier trler fosil
kaytlarndan bilinmektedir. Paranthropus robustus
ve Neanderthaller soylar tkenmi ve bugn
sadece fosil kaytlar ile takip edilebilen trlerdir.

us
op
hr
nt s
ra stu
Pa bu
ro

ler

ze

n
pa

trler genel olarak nceki trlere gre daha geni beyinlere sahiptir.
Kantlar, bizim gibi vcut ve beyin yapsna sahip anatomik olarak
modern insann (Homo sapiens bilge ya da bilen adam) Afrikadaki daha nceki insan trlerinden evrimletiini gstermektedir.
Modern insann bilinen ilk fosili 200.000 yldan daha yenidir. Bu
grubun yeleri Afrikann her yanna yaylmtr ve yakn zamanlarda
da Asya, Avustralya, Avrupa ve Amerika ktalarna yaylarak buralardaki daha nceki yaayan insan populasyonlarnn yerini almlardr.

bo

(becerikli ya da yetenekli insan)


olarak biliniyor. Ortalama beyin bykl 2 milyon yl nceden kalan kafataslarnn incelenmesiyle
belirlenmitir ve daha nceki Australopithecuslara gre yaklak yzde
50 daha byktr. lk ta aletler de
yaklak 2,6 milyon yl nce ortaya
ktlar.
Yaklak 1,8 milyon yl nce de,
daha evrimlemi bir tr olan Homo
erectus (dik insan) ortaya kt. Bu
tr Afrikadan Avrasyaya kadar yayld. Sonraki fosil kaytlar Homo cinsinde yer alan trlerin iskelet kalntlarn ieriyor. Daha yakn zamandaki

Homo eractus
Homo habilis

Australopithecus
afarensis

empanze ve insann
son ortak atas

Balina, yunus ve domuzbalnn evrimi

osillerin ve molekler kantlarn bir arada kullanlmas yoluyla biyologlar, evrimsel tarihleri gemite olduundan ok daha detayl ekilde oluturabilmilerdir. rnein, Asyadaki son fosil bulgular 50 milyon
yl ncesinden balayan bir dizi organizmay gsteriyor. Bu organizmalar
karada yaarlarken, ilk balarda avlanmak iin sulara girmiler ve zamanla da srekli suda yaamaya balamlardr. Bu fosil kaynaklar balinalarn, yunuslarn ve domuzbalklarnn artiodactyls denilen karasal memeli soyundan geldiini gsteren genetik bulgular ile uyum salamaktadr.
Bu grubun zamanmzdaki yeleri arasnda koyun, kei ve zrafa gibi
memeliler gsterilebilir. ok yakn zamanlarda, modern domuzbal
DNAlarndaki dzenleyici alar zerine yaplan almalar bu trlerin atalarnda meydana gelen ve arka uzuvlarn kaybedip daha aerodinamik
vcut gelitirmelerine yol aan molekler deiiklikleri ortaya karmtr. Bu tr tm kantlar birbirini destekler ve evrimi anlamada etkileyici
detaylar ekler.
Dorudon fosilleri, Msrda bulunmu ve yaklak
olarak 40 milyon yl ncesine ait, modern
balinalarn evriminde kritik deimeyi (geii)
belgelemektedir. Karada yaam olan bir
memeliden evrimlemitir. Suda yaayp, uzun ve
gl kuyruunu kulland halde, krelmi arka uzuv, ayak ve ayak parma kalntsna sahiptir.

SZLK
Paleontolog: Eskiden yaam organizmalar hakknda bilgi edinebilmek iin
fosiller zerinde alan bilim insan.
Tr: Eeyli reyen organizmalarda,
birbirleriyle iftleip verimli yavrular
verebilen bireyler topluluu.
Trleme: Mevcut trlerden yeni trlerin olumas boyunca etkili olan evrimsel sreler.
Populasyon: iftletiinde verimli
yavrular verebilen, ayn tre ait bir
grup organizmadr.
Doal seilim: Organizmalarn, evrenin farkllklar sonucu, yaamlarn srdrmede ve remede farkllklar
gstermesi.
Mikroevrim: Bir grup organizmann
zelliklerindeki, yeni bir tr oluumuna neden olmayan deiiklikler.
DNA: Deoksiribonkleik asit. Uzun
zincirler halinde bir arada dizili olarak bulunan, nkleotid olarak bilinen alt birimlerden oluan biyolojik
bir molekl. Bu nkleotidlerin dizileri
hcrelerin bymesi, karde hcrelere blnebilmesi ve yeni proteinler retebilmesi iin ihtiya duyduu bilgiyi iermektedir.
RNA: Ribonkleik asit. DNAya benzeyen bu molekl bir zincir halinde
dizilmi nkleotid monomerlerinden
oluur. RNA eitli hcresel fonksiyonlarda grev alr. Proteinlerin sentezlenmesi iin kalp grevi grmek ve
belirli baz biyokimyasal reaksiyonlar
katalize etmek bu fonksiyonlardandr.
Protein: Aminoasit ad verilen kk
molekllerin zincirinden oluan byk bir molekldr. Aminoasitlerin
dizisi ve molekln boyutlu yaps hcrelerde ve organizmalarda proteinin spesifik (zel) fonksiyonuna
karar verir.
Nklid: ekirdeinde belirli sayda
proton ve ntron ieren atomdur. Bir
element ekirdeindeki proton saysna gre tanmlanr. Proton says ayn ancak ntron says farkl olan elementlere izotop ad verilir.
Kromozom: zerinde belirli gen dizilerini ieren ift sarmall DNA molekldr. Eeyli olarak oalan birok
organizmada, kromozomlar iftler halinde bulunur. iftlerin her bir yesi
anne/babann birinden kaltlr.
Mutasyon: DNAdaki nkleotid dizisindeki bir deiikliktir. Bu gibi deiiklikler proteinin yapsn ya da
protein retiminin ileyiini deitirebilir.
Tortul kaya: Su, rzgr ya da kar yoluyla biriktirilen paracklarn oluturduu kayalar.

17

Devrimci deerlerin kalesiydi

Nail akrhan kendi topranda


sonsuzlua teslim ettik
Kafasnda ve yreinde taptaze bir lemin esinini duyarak,
akln ve bedenini hi durmadan hizmete koanlardand.
Olmazlar olur eden, yapabilecekleri snrsz olanlardand.
Yorulmakszn reten; ruhunu rne, rn rne katanlardand.
11 Ekim 2008 tarihine kaznm lmyle, yaayan en eski
Trkiye Komnist Partiliyi, bir devrimciyi, bir rgty, bir
mahpusluk ustasn, bir airi, bir yazar, bir gazeteciyi, bir
yayncy ve bir yap sanatsn da beraberinde topraa
gtren Nail akrhandan sz ediyoruz.

18

Naln Mahsereci
aha ok onlar yaamalyd, / Daha ok onlar haketmilerdi bunu; / Daha ok onlar bilirlerdi / Yaamann ne olduunu. / Kavgam onlarn adyla anlr. /
Onlar yle a, / yle plak / sanlr/ Ama; / lk nce
onlar / altettiler yokluu / Onlar tattlar, / lk nce asl tokluu. () (2)
Asl tokluun srrna ermilerdendi o. 98 yl boyunca doyurdu ruhunu. Emek verdi biteviye; karlnda ne para, ne mal, ne mlk mutluluk ald.
Kafasnda ve yreinde taptaze bir lemin esinini
duyarak, akln ve bedenini hi durmadan hizmete
koanlardand nan, alkanlk, yreklilik, disiplin, azim, sabr, titizlik Olmazlar olur eden, yapabilecekleri snrsz olanlardand. Ufuklu ve duyarl bir
akl, iirli bir gnl ve zenli bir el Yorulmakszn
reten; ruhunu rne, rn rne katanlardand.
Nail akrhandan sz ediyoruz. 11 Ekim 2008
tarihine kaznm lmyle, yaayan en eski Trkiye Komnist Partiliyi, bir devrimciyi, bir rgty, bir mahpusluk ustasn, bir airi, bir yazar,
bir gazeteciyi, bir yayncy ve bir yap sanatsn
da beraberinde gtren Nail akrhandan. lm, bir kaleyi daha kaybetmek gibi ar. Kiilii,
deerleri, yaam biimi, yaptklar ve temsil ettikleriyle, toplumumuzun saylar hzla azalan son
kalelerindendi nk. Birer birer yitirdiimiz devrimci-yurtsever kuan en solunda olanlardand.
yle bir kuak ki, bir vatann smrgecilerin elinden kurtarln, bir lkenin klleri iinden douunu bire bir yaayan; kiilikleri tarihin bu -

nemli dnemelerinde pien, oturan.

Nail akrhan ve Halet ambel


Nail akrhan adn Halet ambel adndan ayr
dnmek imknsz... En azndan benim iin byle. mrlk bir ilikiydi onlarnki, 60 yla varmt.
Birikimlerini, becerilerini, emeklerini ayn amalar
dorultusunda birletiren; birlikte reten, birbirlerinden ayr retirken de, bir dierinin yaptna sonuna kadar destek olan; ksacas birbirini oaltan
ve zenginletiren bir iftti onlar. Nail akrhann
henz hayatnda Halet ambel yokken yazd iirdeki gibi, birbirlerinin kollar, bacaklar, dudaklar ve ba; yavrusu, ana-babas, z kardei, sevgilisi
ve hayat arkada olmulard. Ayn ruhla yorulmulard. ambel ailesinin ilikilerine kar duruuyla; mahpusluklar, hastalklar ve iler-gler yznden aralarna giren uzun ayrlklarla birok kez
snanmlard mrleri boyunca ortaya koyacaklar tm rnlerde olduu gibi, en gzeli, en rnek
olan rettiler ilikileriyle de.

Daha lise yllarnda


yazd iirler yznden yarglanr
Nail akrhan, 1. Dnya Savann arifesinde,
1910da, Mulann Ula ilesinde domutur. Okuma yazmay, evde amcasndan rendiinden; ilkokula kayd dorudan 2. snfa yaplr. lkokulu birincilikle bitirecektir.
Mulada 1921de balad ortarenimi sra-

snda, arkadayla kiraladklar han


odasnda kalrlar. Bo zamanlarnn
tmn okul kitaplnda geirir;
kitaplkta okumad kitap kalmayacaktr. Duyarln okumalarla iyice
bileyen akrhan, henz 12sindeyken iir yazmaya balar, 13 yanda
da ilk elyazmas gazetesini karr.
1925te Konya Lisesine yatl renci olarak girer. Burada Ahmet
Hamdi (Tanpnar) gibi deerli hocalarla karlar. 10. snftayken Kervan adnda bir dergi karacaktr.
Konyann bu ilk basl dergisinde,
1927de yaymlad bir iiri yznden kadnlara hakaret ettii gerekesiyle mahkemeye verilir. Beraat eder.
Yazdklar yznden mahkemeye ilk
ddr bu, ama son olmayacaktr.
Lise son snftayken, arkadalaryla
birlikte Halka Doru isimli bir dergi
karmaya balar. Bu kez, bu dergide
yaymlanan Alev Yamuru isimli iirde, Atatrk derebeyine benzettii gerekesiyle Konya Emniyetince
gzaltna alnr. Oysa Atatrk deil,
Muladaki aalar benzetmitir derebeylerine. Tam da olgunluk snavlar
srasdr, 3 gn nezarette kalr, snavlara polis refakatinde gidip gelir. Atatrkn mdahalesiyle braklacaktr.
Emniyet Mdrlne telefon gelmitir: Brakn ocuu! Ayptr...
akrhan bu olay anmsarken, Atatrk biz genler iin mthi bir deha,
taptmz bir insand. Ona hakaret
etmeyi dnmem bile mmkn deildi yorumunu yapar. (4, 8)
Ama iirin peini ne devrimciler
brakr, ne de emniyet. Nzm Hikmet ok beendii bu iiri, stanbulda Hukuk Fakltesi rencilerinin kard Hareket dergisinde,
tam sayfa olarak yaymlatmtr. airine bu kez stanbulda dava alr.
Nail akrhan, Konyada takipsizlik karar ald halde, stanbuldaki
davada 6 ay ceza yer. Ancak temyiz
karar bozar ve beraatna karar verilir. Nail akrhan ve Nzm, bu olay
dolaysyla tanacaklardr.

Nzm Hikmet ile


dostluklar pekiiyor
Bu arada Nail lise bitirme ve ol-

gunluk snavlarnda ok iyi notlar


alm, yksekrenimini parasz yatl yapma hakk kazanmtr. nce
bir yl tp fakltesinde, sonra hukuk
fakltesinde okursa da; bu mesleklere bir trl snamaz. Arkadalklarn pekitirdikleri Nzmn nerisiyle basnda almaya karar verir.
Bir yandan Cumhuriyet gazetesinde
dzeltmenlik yapar, bir yandan Edebiyat Fakltesi Felsefe Blmne
devam eder ve iir yazar.Yazdklar
Nzmn ynettii Resimli Ay ve
gibi dergilerde yaymlanr. 1930da
Nazmla ortak bir iir kitab yaymlarlar: 1 + 1 = Bir. Siyasi faaliyette de
yan yanadrlar. Nail akrhan, bir
sre ayn evde yaadklar Nzmla
dostluklarndan sz ederken, Nazm kadn gibi kskanrdm diyor;
Otururken Nazm birisiyle fazla
megul olsa, rahatsz olurdum; o kadar ok severdim Nazm O da beni severdi, bildiim kadaryla (9)
Bu dostluk ba karlkl olmal
ki, Nailin 1 yllna gittii Muladan
dnnde, Nzm ona u dizeleriyle
karlamtr: Ho geldin! / Kesilmi
bir kol gibi / omuz bamzdayd boluun / Ho geldin! / Biz / Braktn
gibiyiz./ Ustalatk biraz daha / ta krmakta, / dostu dmandan ayrmakta
/ Ho geldin./ Yerin hazr. / Ho geldin. /
Dinleyip diyecek ok / Fakat uzun sze
vaktimiz yok./ YRYELM (2)

TKPye giri, ilk hapislik;


derken Moskova yolu
Nail akrhan, 1930da kendi deyimiyle Nazmn partisine girmitir; 1933den sonra da esas partiye,
yani TKPye. ok gemeden aralarnda Nazmn da bulunduu 30 kiiyle birlikte, komnist tekilat kurmaktan gz altna alnrlar.

Nail Bey, Caalolu Yokuundaki


emniyet mdrlnde bir ay boyunca ikence grr. Peinden, Bursa Cezaevinde hapislik gelir. 1930lu
ve 1940l yllarda komnistlere ynelik srek avndan bol bol nasibini
alacak; bu dnemi yar ierde, yar
darda geirecektir. Bursadaki 2,5
yl hapislikte, Nzmla ayn koutadrlar. 1933te, Cumhuriyetin 10. yl
nedeniyle karlan genel aftan yararlanr ve 1934te serbest kalrlar.
akrhan darya knca, Cumhuriyet gazetesinde ve Hayat Ansiklopedisinde dzeltmenlik yapmaya
balar. Ayn yl, kimseye haber vermeden ortadan kaybolur. Sovyetler
Birliine gitmeyi planlamaktadr;
hem sosyalizmi daha yakndan renecek, hem de eitimini tamamlayacaktr. Hapishanedeyken tant baz arkadalarnn da yardmyla,
Hopa zerinden tekneyle Batuma, oradan da trenle Moskovaya ular. Orada Kominternle iliki kurar. nce
3 ay Rusa renir; ardndan 2,5 yl
Moskova Dou Halklar niversitesinde (KTUV) sosyalizm ve ekonomi
eitimi alr. O yllar iinde grd
ve kimisiyle de tant kiiler arasnda, nemli siyasetilerden, Stalin,
Tito, Ho Si Minh, Kruev, Dimitrov,
Wilhelm Pick de vardr.

Anne karnndayken
ayrld ocuunu, ancak
42 yandayken grr
renimi srerken bir yandan
sosyalizm uygulamalarn da yakndan grmek ister ve Moskova yaknlarnda bir tekstil fabrikasnda almaya balar.

1930. Nazm Hikmetin kzkardei Samiye,


gelecekteki ei Piraye, Nazm ve Nail akrhan

19

Fabrika da 4000 kadar kz alyor,


hepsi de 18-20 yalarnda. 10 kadar
da erkek... Nasl
kurtulursun 4000
kzdan? Gerekten
kurtulamamtr Nail Bey. Gzleri mavi
gkyzlerinin ei Taisa ile fabrika lokalinde
sk sk buluur, hafta sonu gezmelere
giderler. Derken,
evlenirler, mtevaz bir dn
Abidin Dinonun
kaleminden
treni, minik
Nail V. (1938)
bir ev; umutlu bir haber gibi bebek 2. Dnya
Savann eiidir. Taisann doum
yapmasna bir buuk ay kalmtr.
Komntern, herkesin sava srasnda kendi lkesinde almas kararn alr. akrhandan da hemen yola kmas istenir. Talimat kesindir;
Nail Bey, boynu bkk uyar karara. 1937nin 27 Nisan gn, birka
Trkle birlikte onu da stanbula ulatracak takaya binmek iin Odesaya doru yola kar. Yol boyunca
hudutsuz ovalarda, Karadenizin
kara sularnda gznn nnde hep
ayn grnt vardr: Tramvay duranda onu uurlayan elinde tek bir
demet iek, gzleri iri yalarla dolu
Taisa ve karnndaki ocuu.
Ben, sensiz bir mr tayabilir miyim hi! / Ben ayr yayabilir miyim hi, / gzleri mavi gkyzlerinin ei / karmdan / Byk derin
yaram / adn gibi, / tadn gibi / dmyor sigaram / dudaklarmdan /
KIZIM benim / Acs tatllardan tatl,
/ szm benim (2)
Ve bir defack grmedii, cinsiyetini bile bilmedii yavrusu:
/ ellerin avucumda. / Adn dilimin ucunda../ Olum RUDK, / Hayr,
belki kzm SVETLANA; / Ne yazk,
ne yazk ki sana; / bir defack olsun
bakamadm. / Gzlerine su gibi, / uyku gibi / akamadm. / Ey benim, / adn, / ey benim, yumuk ellerinin tadn,/
bilemediim, / ey benim, pp gzn
kan, / gzlerinin yan, / dudakla-

20

rmla silemediim / YAVRUM (2)


Yllar yl bu derin yaray ve hasreti yreinde tadktan sonra, olu
Rudiki 42 yanda, kocaman bir adam olduunda tanyacaktr. 1979da
Halet Hanmn srarl abalaryla
Moskovaya giderek Taisa ve Rudiki
bulmulardr. Bu kavuma, sarsc
duygular yaatr herkese. Daha sonra Taisa ve Rudik Trkiyeye gelir;
Nail Bey de birka defa daha Moskovaya gider. Torunlarn, hatta torunlarnn ocuklarn grr. Ne yazk ki
ok gemeden Taisay kaybederler.
Nail Bey evlat acs da yaayacaktr,
1994de oul Rudik, geirdii kalp
rahatszl sonucu hayatn kaybettiinde, henz 57 yandadr.
1937ye dnersek, Nail akrhann karnndaki ocukla Taisasn
Rusyada brakp yurda dnerken Odesadan bindii taka, hibir limana
uramadan ak denizde drt gn
yol aldktan sonra, onu Rumelihisarnda karaya karr. Nail Bey, Bandrma-zmir zerinden gizlenerek,
memleketi Ulaya ular. Daha birinci haftasnda, onu Ula arsnda
gren nahiye mdrnn ihbaryla
yakalanr. Tek suu pasaport kanununa muhalefet olduundan tutuksuz yarglanr ve ald hafif ceza
tecile girer. Ama hemen askere alnacaktr. Manisa Piyade Tmeninde
muhasebe ilerine bakmakla grevlendirilir. 1937 sonlarnda salk sorunlar nedeniyle hava deiimi alr,
sonra da re karlr.

Sansaryanda 4 aylk ikenceden sonra,


Faris Erkmann kaleminden (1947).

Tan Matbaas basldnda,


Nail akrhan ierdedir
1938de ocukluk sevdas gazetecilie tekrar dner. Tan gazetesinin
yazarlar arasndadr.
Bir dnem kitaplk yapar, ocuk Esirgeme Kurumunda muhasebeci olarak alr. Sorbonne niversitesinde arkeoloji eitimini
tamamladktan sonra, stanbul niversitesine asistan olarak giren Halet ambel ile bu sralarda tanrlar;
bir yl sonra evlenmeye karar vermilerdir. Halet Hanm, Atatrkn
yakn arkadalarndan Hasan Cemil
ambelin kzdr. ambel ailesinin
itirazlarna ramen, gizlice evlenirler. Geinebilmek iin eviri gibi ek
iler de yaparlar.
Nail akrhan, 1945te yalnzca
tek say kacak olan Sabiha ve Zekeriya Sertelin yaymladklar Grlerin dergi sekreteridir. Derginin
ilk says o gne dek grlmedik bir
rekor krarak 55 bin satmtr. Ne var
ki ikinci say kamayacak, 4 Aralk
1945te ynlar harekete geirecek
bir tertiple Tan Matbaas baslp yaklacak, baz sol gazete ve dergilerin
de brolar tahrip edilecektir. Gruh
Komnistler Moskovaya sloganyla Tann kapsna dayandnda, Nail
akrhan ierdekiler arasndadr. Ama atdan kamay baarr.

hapishanede
drt yl daha
Nail akrhan, 1946da kurucular arasnda yer ald Trkiye
Sosyalist Emeki Partisinin kapatlmas zerine, partinin yesi ve
yneticisi olduu gerekesiyle, Dr.
efik Hsnnn de aralarnda bulunduu arkadalaryla birlikte tutuklanr. nl Sansaryan Handa
gnlerce ikence grr. Sultanahmet Cezaevinde balayan mahpusluu, 4 yln sonunda Aydn Cezaevinde tamamlanr. Bu mahpusluu
srasnda Halet ambele yazd kimi mektuplar, 2000li yllarda kitaplatrlacaktr. Nail akrhan, 1950
Temmuzunda zgrlne tekrar
kavutuktan sonra, o srada tedavisi iin yurtdnda bulunmakta olan

Halet ambelin yanna gider ve talya, Fransa, svire, Avusturyada


toplam bir buuk yl kalr.

air-gazetecilikten
yap sanatlna doru
Nail akrhan 1951 ylnda yurda
dndnde, isiz bir adamdr. Adanada Ge Hitit Kalesi Karatepe-Aslanta kefeden ve kazan ekipte yer
alan Halet ambelin yanna gider,
15 gnlne. Taklr kalr. nce
kazlara yardm eder, sonra restorasyon ilerine. Karatepe-Aslanta,
o dnemlerde yolu, elektrii olmayan, medeniyetten uzak, da banda, orman iinde bir yerdir. Kazlarla ortaya karlan kale kaplarna ait
devasa heykeller, kabartmalar, yaztlar tmlenerek ayaa kaldrlmaya balannca, bunlar bulunduklar
doal ortamda sergilemek iin geni
bir alann saaklkla rtlmesi gerekir. Ak Hava Mzesinin projesini
nl mimar Turgut Cansever izer.
Ancak, hibir mteahhit ve mimar,
k artlarnda, Karatepe-Aslanta
gibi bir yerde projeyi uygulama iini stlenmek istemedii iin, dnemin Bayndrlk Bakan ve Adana
Bayndrlk Mdr, ok dikkatli
ve kurallara uygun altklarn ileri srerek, projenin bakanln Halet ambel ve Nail akrhana verir.
Oysa hibir deneyimleri yoktur. Ama i baa dmtr bir kere. Halet
Hanm usta ve malzeme bulmak gibi ilerle urarken, Nail Bey yerinde uygulamay yapmay stlenir. Bir
yandan Almanyadan getirttii mimari kitaplar okur, ustalarla bol bol
konuur. Btn zorluklara ramen
proje baaryla bitirilir; Trkiyenin
ilk Ak Hava Mzesi ve ilk plak
beton uygulamasdr gerekletirilen. Kaz evi ve mze memur lojmanndadr sra. Ama i bu kadarla kalmaz. Karatepe Milli Park olmutur,
ormanclar Nail akrhann blge
eflik binasn ve orman muhafaza
memurlarnn evlerini de yapmasn isterler. Arkasndan yre kylerine okul yapma seferberlii balaynca, bu kez ilkokul, zanaat atlyeleri
ve retmen evlerinin inaatlarn

stlenir. Tamamen karlksz, fahri


olarak alr. Be yl boyunca ne stanbula hatta ne Adanaya gidebilir.
ambel-akrhan ifti, yalnzca
Karatepe-Aslantan kazlmas ve
burada bir Ak Hava Mzesi ve dier yaplarn yaplmas iin almam; Karatepe kylerinin gelimesi,
kalknmas iin de ellerinden geleni artlarna koymamlardr. Karatepe kylerinin ve kyllerinin btn
ihtiyalar ile ilgilenir; buralara yol,
su, elektrik gelmesine, okullarn,
meslek atlyelerinin kurulmasna,
kilimcilik gibi yeni geim kaynaklarnn olumasna nayak olurlar.
Btn bunlarn, yrenin doal ve
kltrel zenginlikleri korunarak yaplabilmesinin yollarn btn engellere, engellemelere karn bulurlar.
Nail Beyin kendince rettii yaplar, baka tekliflerin gelmesine de
neden olur. 1963te Ankarada, projesi yine Turgut Cansevere ait olan
Trk Tarih Kurumu binasnn inaatn gerekletirir. Ardndan Alman
Eliliine bal Alman Lisesinin yapm gelir. Ayn yl Halet ambel,
Ergani-aynnde Chicago niversitesi ibirlii ile kazya balamtr.
Nail akrhan orada da bir kaz evi
yapar, kazlara yardm eder.

Akyakann sit kanunu:


Nail akrhan
1960larn sonuna doru, ikenceler ve hapislik yllarnn etkilerini bedeninde yaamaya balamtr. Doktorlarn nerilerine uyarak,
doduu topraklara, Ulaya dner.
Halet Hanmla birlikte huzur iinde alabilecekleri bir ev hayaliyle,
Gkova Krfezindeki
Akyaka kynde, denizi gren iki dnm
toprak alr. Eski tarzda ev yapmay bilen,
Ulal son iki yap ustasn bulur, getirir.
Ulann yklm evlerinden, ahrlarndan,
rmeye terk edilmi
ilemeli dolap kapaklarn toplayarak balarlar, Nail Beyin o-

cukluk dnyasn ssleyen, yllardr


hayalini iinde yaatt evi yapmaya. Geleneksel mimarinin zelliklerini gnn ihtiyalaryla birletiren,
doayla uyumlu, ahap kurgusu ve
demeleriyle hem grkemli, hem
de bu grkemin sadeliin iinde eridii bir evdir, ortaya kan. Grenler
hayran kalr. Yakn dostlar, arkadalar, Nail Beyden kendileri iin de ev
yapmalarn isterler. Derken turizmciler Kimseyi geri evirmez. Talep
sahibinin ihtiyalarna gre her biri
kendine zg tasarlanan bu yaplar
iin bir kuyumcu titizliinde urar. Ve talep sahiplerinin pek oundan da para almaz: Nail Beye gre
araya para girince iin boyutu deimekte, evin ruhu kaybolmaktadr.
Bir, , be, on derken saylar
giderek artan Nail akrhan yaplar
Gkova Krfezinin incisi Akyakann
mimari kimliinde esin kaynana
dnr. Bu yaplar, her biri daha
fazla rant adna beton ynna dnen ky yerlemelerinin kt bir
kopyasndan biri haline gelmesini
nler Akyakann. Turizm ynelimini
karlamak amacyla yaplan yeni yaplar, onun kadar zenli olmasa bile,
birer benzerine dnrler akrhan
yaplarnn. Bu nedenle Oktay Ekinci, Nail akrhan, Akyakann sit kanunudur demektedir, onun iin.

Aa Han Mimarlk
dln alan yksek
olmayan mimar
akrhan, kimisinin tasarm uygulamasn stlendii, kimisini restore ettii, byk bir ounluunun
projesini gelitirip tasarlad ve uyHalet ambel ile (1940).

21

gulamasnn banda bulunduu ok


sayda yapnn ardndan, byk bir
srprizle karlar; onunla birlikte
Trkiye mimarlk evreleri de. Nail akrhan evlerinin ilk rneini
oluturan, 1970te yapt kendi evi,
400 proje arasndan seilerek, dnyann en saygn mimarlk dllerinden Uluslararas Aa Han Mimarlk
dln kazanmtr. Mimarlk eitimi almam, kendi kendini yetitirmi birinin byle bir dle layk
grlmesi, akademik evreleri ayaa kaldrr. dln ona verilmemesi
iin kapal kaplar ardnda, komnistlii de kullanlarak, epeyce kulis yaplr. Ama dl almasna engel olunamayacaktr. Can Ycel bu
durumu saknmaz ironisiyle iirletirmitir: Yksek Mimardan geilmeyen / bu lkede / yksek olmayan
mimar / Bir tek Mimar Sinan var diyordum / + bir ikincisi var / Yksek
olmayan mimar / NAL V / Yksekler ykseklerden atp / kendilerini
/ atlasnlar patlasnlar
akrhan, dlden gelen 40 bin

22

dolarlk parayla, Mulada eski bir


han Kltr Evi olarak restore edecektir. Ardndan otel inaatlar, Letonia, Montana gibi byk tatil kyleri gelir. Akyaka, Dalyan, Bodrum,
Mula, Data, Fethiyedeki birbirinden gzel yaplaryla gemiin deerlerini gnmze ve gelecee balayan bir ad olarak efsaneleir.
Rasih Nuri lerinin Trkiye Komnist Partisindeki airler arasnda,
ismini Nzm ile birlikte and Nail
akrhann yaymlanan son iirinin
tarihi 1945tir. akrhann iindeki
iiri, mrnn ikinci yarsnda kendisini yap sanatnda aa vurmutur. Sabahattin Eybolunun dedii
gibi, artk iir yazmamakta, topran
zerine iir dikmektedir.
te, bu destans ve devrimci hayatn sahibi, yaayan en eski Trkiye
Komnist Partili, devrimci, rgt,
mahpus, air, yazar, gazeteci, yaync ve yap sanats Nail akrhan
11 Ekim 2008 gn, 98 yandayken
sonsuzlua teslim ettik. Bedeni, lhan Selukun dedii gibi, Yamac-

larn betonuna kar kltrel ve devrimci bir direni gstererek, Trkiye


halkna armaan ettii; Akyakada,
doaya ve sonsuzlua karyor. Topra onu efkatiyle sarsn
KAYNAK ve DPNOTLAR
1) Nail akrhan, Yap Sanatnda Yarm Yz Yl: Geleneksel
Mimarinin iiri, Ege Yaynlar, 2005, 295 s.
2) Nail akrhan, Daha ok Onlar Yaamalyd Btn
Eserleri-, Scala Yaynlar, Kasm 1996, 176 s. Bu metinde
Nail akrhan, Nzm Hikmet ve Can Ycel iirlerine,
airlerinin tercih ettii msra dizilimlerini bozarak yer
vermemiz gerektii iin rahatszlk duyduumu dile getirmek
istedim.
3) Nail akrhan, Hapishaneden Mektuplar: Canm
Haletiim, TSTAV Yaynlar, Nisan 2002, 143 s.
4) Nebil zgentrk, Hayat Roman, Bir Yudum nsan 2
iinde, Alfa Yaynlar, 4. Basm, Mays 2004, s.147-156.
5) Naln Mahsereci, Prof. Dr. Halet ambel ile sylei,
Karatepe kazlar, Ak Hava Mzesi ve bir Cumhuriyet
kz, Bilim ve Gelecek, S.16, Haziran 2005, s.62-71.
6) Naln Mahsereci, Topran stne iir diken adam ve
iirleri, Bilim ve Gelecek, S.23, Ocak 2006, s.80.
7) Naln Mahsereci, Karatepe-Aslantan hi aksamayan
saati: Halet ambel, Bilim ve Gelecek, S:36, ubat 2007,
s.35-45.
8) Nursel Duruelin kaleminden Nail akrhan, Daha ok
Onlar Yaamalyd Btn Eserleri-, Scala Yaynlar, Kasm
1996, s.15-23.
9) Can Dndar, Yaayan en eski TKPli Nail akrhan
ld: Omuz bamzda boluu, Milliyet Pazar, 19 Ekim
2008, s.7.

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Dnya liderlerinde bilisel bozukluk rnekleri

Bakann beyni
ksa devre yaparsa!..
Santral sinir sistemi dndaki sistemlerin hastalklar da yeterince
ktdr; ama hastalanm olan gl lider hastaln gizlemeyi
semi olsa bile en azndan bilmektedir. Fakat kiilik bozukluklar
dahil, birok santral sinir sistemi hastalnda, hastalnn farknda
olmamak sorunun nemli bir parasn oluturur. Bu dosyada Adolf
Hitler, Mareal Henri-Philippe Ptain, Paul Deschanel, T. Woodrow
Wilson, Josef Stalin ve Urho Kekkonen rnekleri zerinden
konuyu tartacaz.

uropean J Neurology dergisinin 1999 tarihli 6(113). saysnda,


Eyll 1997de Dnya Nroloji Federasyonunun Buenos Aireste
yaplan XVI. Kongresinde organize edilmi bir sempozyumda
sunulmu olan bir dizi bildiri yer almaktadr. Sempozyumun
konusu Dnya Liderlerinde Engellilik idi ve e-bakanlar Dr. James
Toole ve Dr. Franois Boller tarafndan ynetilmiti.
Bu sempozyum fikri nasl ortaya kt? Dr. Toole makalesinde bu
konu ile 1960larda Rooseveltin fizik ve daha da nemlisi bilisel
bozukluunun boyutlarnn aka bilinir hale gelmesi ile ilgilenmeye
baladn anlatyor. Arkadamz Edwin Weinsteinn Bakan Woodrow
Wilson zerine iyi dokmante edilmi bir kitap yaynlam olmas da
almamza temel oluturdu (Weinstein, 1981).
Dier yazarlara gelince, tarihi arivlere kolayca ulalabilmesi kukusuz Dr.
Hachinski ve Dr. Gersternbrandn ilerini kolaylatrd. zellikle 1991-1992
yllarnda Yeltsin dneminde Sovyet arivlerine ulalabilmesiyle, Lenin
(Kaplan ve Petrikovsky, 1992) ve Stalinin sal ile ilgili baz konulara
aklk getirilmitir. Dr. Boller ayrca uzun zamandr tarihte demansn
oynad rol ile yakndan ilgilenmekteydi. Konu zerine yakn zamanl
bir makalesinde (Boller ve Forbes, 1998) eski zamanlara ait demans
rneklerinin artc derecede ender olduuna dikkat ekmiti. Fakat
modern zamanlara yaklaldka giderek daha sk hale gelmektedir.
Dr. Palonun makalesi dierlerinden biraz ayrlmakta. nk tarihin daha
yakn bir dnemini ele alyor. Bu da, yazarn kiisel grlerinin, neden
Finlandiyada birok kii tarafndan ulusal bir kahraman olarak kabul edilen
cumhurbakannn sal ile ilgili canl bir tartma yarattn aklayabilir.

eviren ve derleyen:
Dr. Muhteem Gedizliolu / Nrolog
Zamanmzda dnya liderlerinin fizik ve bilisel sal ile yakndan
ilgilenmekteyiz. Televizyon ve dier medya aralarnn etkisi ile
gnmzde dnya liderlerinin sal hakknda eskisinden daha ok bilgi
sahibi olduumuzu, dolays ile sonularn kestirmenin de eskisinden
kolay olduunu syleyebiliriz. Ancak durum aslnda byle deildir.
Santral sinir sistemi dndaki sistemlerin hastalklar da yeterince
ktdr; ama hastalanm olan gl lider hastaln gizlemeyi semi
olsa bile en azndan bilmektedir. Fakat kiilik bozukluklar dahil, birok
santral sinir sistemi hastalnda, hastalnn farknda olmamak sorunun
nemli bir parasn oluturur.
Bu yaz serisinin yalnzca ilgili konularda bir tartma balatmakla
kalmayp, fakat ayn zamanda ve daha nemli olarak nrolojik topluluu
yeni bir ynetim kodu nermek zere uyaracan umut ediyoruz.
Grmz, halihazrdaki sistemi iyiletirebilecek yollar deerlendirmek
zere bir organ oluturmann ok acil bir gereksinim olduudur. Byle
bir oluumun dnya liderlerindeki fizik ya da bilisel engelliliklerin
yaratabilecei ykc sonular nleyebileceini umabiliriz.
KAYNAKLAR
1) Boller F, Forbes MA. (1998) History of dementia and dementia in history: an overview. J
Neurol Sci. 158:125-133.
2) Kaplan G, Petrikovsky B (1992) Advanced cerebrovascular disease and the death of
Vladimire Ilyich Lenin. Neurology 41:241-245.
3) Weinstein E (1981) Woodrow Wilson: a medical and psychological biography. Princeton,
NJ: Princeton University Press.

Franois Boller, Anne-Marie Petrov


23

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Adolf Hitlerin Parkinson hastal ve


kiilik yapsn anlamak iin bir deneme
Hitlerin anormal kiiliinin zeti, takntl kiilik izleri ile birlikte parkinsoniyen
kiilik zellikleri ve dzeltilemez katlk, esnek olamay, kabul edilemez ukalalk
eklindedir. Ek olarak ahlaki ve sosyal deerlerin yokluu ile birlikte antisosyal kiilik
semptomlar, bakalarna ihanet etmek ve kendini kandrmak iin derinlere kk salm
bir eilim ve kontrolsz duygusal reaksiyonlar vard.

Franz Gersternbrand
Elizabeth Karamat
u yaz Ellen Gibbelin Hitlerin Parkinson hastal analizleri (1988, 1989, 1990) hakkndaki ayrntl almalar ile Recktenwald (1963) ve Stolkun (1968)
yazlarna; Maser (1971), Fest (1981) ve Hamannn
(1996) kitaplar gibi ikincil kaynaklara ve ksa haber
dizilerine (Knopp, 1995) dayanmaktadr.
Adolf Hitlerin Parkinson hastas olduuna dair
hi kuku yoktur. Tan, yakn evresindeki kiilerin yapm olduu tipik tanmlamalar ile ikincil literatrdeki yaynlar, Hitlerin sekreteri ve hizmetileri ile yaplan kiisel grmeler ve ayn zamanda
Hitlerin elindeki titremeyi aka gsteren belgesel
filmler ile kantlanmtr. Belgesel filmlerde ayrca amimi, akinezi, karakteristik yrme ve postr
bozukluklar da grlmektedir. Ancak Hitler zamanndaki tbbi olan ve olmayan belgelerin hibiri
Hitlerin Parkinson hastas olduundan sz etmemektedir. Literatrde Hitlerin doktorlarnn, zellikle de zel doktoru Dr. Morellin tbbi raporlarnda titreme, duru ve yry bozukluklarndan sz
etmemeye ok dikkat ettikleri vurgulanmaktadr.

Yalnzca Op.Dr. Giesing 12 Haziran 1945te yazd


bir raporda (Alman Devlet Arivi) -Hitler ldkten
sonra- 1 Ekim 1944te Hitleri muayene ettiini ve
kollarnda rigidite bulduunu yazmaktadr. Rapor
titremeden sz etmemektedir. Trevor-Roper raporunda (Trevor-Roper, 1971), o srada Berlin Charit Nrolojik niversitesinin direktr olan ve en
yksek rtbeli SS doktoru olan Prof Max De Crinisin arkada SS-generali Schellenberge ve ayrca
Heinrich Himmlerin kendisine Adolf Hitlerde Parkinson hastal olduuna dair bilgi verdii belirtilmektedir. De Crinis, Hitler iin anti-parkinsoniyen
bir karm hazrlayarak n kazanmtr.
Recktenwald ve Stolk, eldeki tm dokmanlar inceledikten sonra Hitlerin kukuya yer brakmayacak ekilde Parkinson hastas olduunu belirlediler. Gibbels 83 gazete haber dizisini inceledi
(Deutsche Wochenschau) ve Hitlerin yakn evresinden 3 kii ile grt. Hitlerin Parkinson hastalnn hi kukusuz bir ekilde kantlanm olduu sonucuna vard.

Tbbi yk
Gibbels (1990) Hitlerin Parkinson hastalnn
en ge 1941de balam olduuna inanmaktadr.
Sol kolunu kullanmada hafif bir gerilik 1939da fark
edilmekteydi. 1944teki belgesel filmlerde tipik ne
eik duru ve 1945 bandan itibaren yzde mimik
azl gzleniyordu. Film karelerinde duru ve yry anormalliklerinin gzlenmesi yan sra, Mart
1945ten sonra sol eldeki tremorun fark edilmemesi
artk olanaksz hale gelmiti. Mart 1945teki haberlerde 2 ksa sahne sansrden kamt. Bunlarda da
tipik duru ve yry anormallii ve 4/sn frekansl
istirahat tremoru grlebiliyordu.
Hastaln gzlenebilir bulgularnn yer ald
tm sahnelerin sansrlenmi olduu gerei, Parkinson hastal tansnn 1945 balarndan itiba-

24

ren bilindiini dndrmektedir.


Nrolog De Crinisin bilgi verdii
SS bakan Himmler, kendisinin en
ok gvendii Dr. Stumpfeggeri Adolf Hitlerin tedavisi ile grevlendirmiti. Dr. Stumpfegger grevi
devraldktan ksa sre sonra Dr. De
Crinisin hazrlam olduu karm
Hitlere vermeyi reddetti.
Gibbels, Hitlerin Parkinson hastalnn olduka hafif olduuna inanyordu. Dier taraftan Maser
(1971) Hitlerin Parkinson hastalnn ar bir form olduunu belirtir.
Mart 1945te nemli derecede duru
ve yry anormallikleri vard. Sol
yanda kalc youn bir titreme gzleniyordu. Yrrken her 20 m.de bir
dinlenmek durumunda kalyordu ve
srekli tek yanl sabit destee gerek
duyuyordu.
Gnmzde kullanlan tan kriterlerine gre (Ransmayr 1987)Adolf Hitlerin hastal ekivalan tip
olarak snflanabilir ki bu da, Gibbelsin dnd idyopatik tip
Parkinson hastalna uymaktadr.

Hitlerin Parkinson
hastalnn etyolojisi
Gibbels Hitlerin PHn aratrrken zellikle nceki hastalklar ve
evresel faktrler zerinde durmutur. Semptomatik PH nedenleri ola-

rak kafa travmas, beyin damar hastalklar, zehirlenmeler ve zellikle


ila ktye kullanmnn dlanabilecei kansna varmt. Hitlerin
uzun yllar boyunca alm olduu
anti-gaz tabletler atropin iermekteydi ve hatta hastal basklam olabilirdi. Amfetamin bamll iin
hi kant yoktu. Klinik ve 1940taki
serolojik bulgulara dayanlarak beyine ait sifiliz (frengi) veya ilerleyici
fel dlanabilir.
Grewel ve Walters gibi Recktenwald ve Stolk da Hitlerin post-ansefalitik Parkinsonizmden muzdarip olduuna inanrlar. Stolk, 1939
tarihli bir film ve sveli diplomat
Dahlerusun Alman lideri ile karlam olduunu anlatt bir rapordan (1948) Hitlerin oklojirik
krizler, periorbital ve fasiopalpebral spazmlar ve yzdeki tiklerden
muzdarip olduunu dnmektedir. Ancak Stolk oklojirik krizlerin varl hakknda kesin kan
elde edememitir. Byle krizlerin
Hitlerin ok yaknndakilerden
ve halktan gizlenmi olmas pek
mmkn grnmemektedir. Hitlerin yaknlar ile yaplan grmeler (Gibbels) ya da yaynlarn gzden geirilmesi bu ynde bir ip ucu
vermemitir. Ek olarak Hitlerin
herhangi bir tipte bak kusuru ol-

SZLK
Amimi: Mimiklerde kaybolma, ifadesiz yz.
Akinezi: Hareketlerde azalma, istenmesine ramen hareketin yaplamamas.
Postr bozukluklar: Duru bozukluklar.
Rigidite: Kas sertlii.
Tremor: Titreme, balca ellerde, Parkinson hastalnn balca bulgularndan birisi.
Ekivalan tip: Edeer.
dyopatik tip: Kendiliinden olan, sebebi bilinmeyen.
Etyoloji: Sebep, hastala neden olan faktrler.
PH: Parkinson Hastal iin ksaltma.
Atropin: Bilin d sinir sistemi zerine etkili bir ila.
Serolojik bulgular: Baz hastalklarla (AIDS, sifilis vb)
ilgili laboratuvar testlerine grup olarak verilen ad.
Post-ansefalitik: Beyin iltihabnn ardndan gelimi,
bu iltihaba bal.
Oklojirik krizler: Her iki gzde ie doru (a ekil-

mad da (konverjans yetmezlii


gibi) aktr.
Recktenwald ve Stolk post-ansefalitik parkinsonizmin ek bulgular
olarak hiperhidrosis (ar terleme),
mide-barsak sistemi anormallikleri, anormal uyku alkanlklar, ksa sreli gece uykular, kilo kayb ve
hiposeksalite gibi otonom bulgularndan sz ederler.
Stolk, ansefalitik etyoloji iin en
gl kantlarn Hitlerin psikopatik
kiilii zemininde yattn dnr.
Hitlerin affektif bozukluklar, fke
nbetleri ve srekli huzursuzluu iyi
bilinmektedir. Entelektel yetileri ise
etkilenmemitir. Hitlerin etik deerleri ve z-eletirisi yoktu. Kendi yeteneklerinden asla kuku duymad;
tutku ve vicdani kayglara yabancyd. Stolk btn bu kiilik zelliklerinin post-ansefalitik parkinsonizmde
olduu gibi organik bir beyin hastalndan ileri geldiini iddia etmektedir. Stolk, Hitlerin 1919da silik bir
ansefalit salgn srasnda hastalanm
olabileceini dnyordu
Hamannn Hitlerin ocukluu
ve genlii hakkndaki ok ayrntl
bir taramasnda (1996) ise bu tarihlerde bir ansefalit salgn olduuna
dair hibir kant elde edilmemitir. I. Dnya Savann son haftalarnda Hitler hardal gaz ile ksa s-

de) istem d kaslma ataklar.


Periorbital: Gz evresinde.
Fasiopalpebral spazmlar: Yz ve gz kapaklarn ilgilendiren kaslmalar.
Konverjans yetmezlii: Yakna bakta her iki gz yuvarnn hafife a hale gelmesi eklindeki doal durumun yaplamamas.
Hiposeksalite: Cinsellikte azalma.
Affektif bozukluk: Duygu durum bozukluu (manikdepresif hastalk gibi).
Mental katlk: Dncelerde esneklik olmamas.
Spontanite: Kendiliindenlik, dnlmeden otomatik olarak yaplan iler.
Grafomotor: Yaz yazma ileminin mekanik ksm.
Stereotipik: Genellikle amasz olarak bir hareket, szck vb nin yinelenmesi.
Pattern: Biim, desen.
rritabilite: Huzursuzluk, d etmenlerden kolayca rahatsz olma.
Reckless: (ng) Kaytsz, aldrmaz, umursamaz.

25

Adolf Hitlerin kiiliinde bulunan hastalk ncesi parkinsoniyen kiilik izleri:


- Bilgilik taslama
- Takntllk
- e dnklk
- Endielilik
- Kararsz, dalgalanan, tereddtl
- Kendine dnklk
- Kukuculuk
- Gergin, huzursuz olmak
- ki ve sigara kullanmamak
- Zevk alamama
- Bamlla kar hi eilimi olmamas
- koliklik
- Kadnlarla iliki kurmada zorluk
- Politik toplantlar ve spor karlamalarnda trensel ayin tarz
uygulamalara dknlk
- Almanya ve Avrupay kurtarmak iin kader tarafndan seilmi olduuna dair takntl dnceler
ren bir zehirlenme ve geici krlk
yaamtr. Bildiimiz kadaryla bu
gne dek hardal gaz ile olumu
hibir parkinsonizm olgusu bildirilmemitir.

Hitlerin kiilik yaps


Hitlerin kiilik yapsnn analizi iki farkl grup kiilik zelliklerini iermelidir. Bir tarafta Parkinson
hastalarnda sk bulunan hastalk
ncesi kiilik zellikleri, rnein
mental katlk, esnek olmama ve
ukalalk bulunurken, dier tarafta ciddi bir kiilik bozukluu olduu kukusunu yaratanlar (Assmann
1953, de Boor 1985, Cutting 1988).
Parkinson hastalarnn kiilik yaps: Innsbruck niversitesi Nroloji Blm Parkinson alma Grubunun yapm olduu bir almada
idyopatik Parkinson hastal olanlarn semptomlar balamazdan ok
nce dikkat ekici kiilik izleri tadklar aka gsterilmitir. 38 Parkinson hastas ve 17 salkl kontrol

26

olgusu ieren almada gruplar arasnda entelektel performans (WAIS) ve ksa bilisel test (MMSE) asndan fark bulunmad. Mamafih
Parkinson hastalarnda depresyon
daha fazlayd. Cattelin Kiilik Tarama Testi de aadaki kategorilerde hastalar ve salkl kontroller arasnda anlaml farklar ortaya koydu:
kurnazlk, sosyal uyanklk, spontanite, endielilik, kendine dnklk,
znt, gerginlik, huzursuzluk, uyum, kukuculuk, tedbir.
Parkinson hastalnda hastalk
ncesi kiiliin deerlendirilmesi: Hastalar ve akrabalar ile salkl kontrollerde yrtlen yar-yaplandrlm bir biyografik grme
sonunda ok gen yalardan itibaren hastalk ncesinde hastalar ve
kontroller arasnda anlaml farkllklar olduu grld. Hastalar sklkla
ie dnk ve deprese, bilgi, mental
olarak kat ve toplumda yalnz gezen kiiler olarak belirlendiler. Ayrca Parkinson hastalarnn ou ikolik ve Yeilayc idi.
Lockowandtn bir baka almasnda idyopatik Parkinson hastal
olan ve 30 Parkinson hastas ile 30
salkl kontroln hastalk balamazdan nce 26 yl kadar geri giden el
yazlar karlatrld. almaya kr
bir grafomotor yazlar deerlendirildi. El yazlarnn yzde 73 daha
sonra Parkinson hastal gelitirebilecek olarak doru olarak tehis edildi. Ar bir el yazmas katl, kstlanm ve bozulmu hareket, ak
ve ritim yokluu hastalk ncesi par-

kinsoniyen kiiliin karakteristikleri


olarak belirlendi. Erken rneklerin
grafomotor analizi parkinsoniyen
kiiliin temel izlerinin -non-motor
davran- genlikten itibaren var olduunu ortaya koydu.
Hitlerin kiiliindeki parkinsoniyen zellikler: Adolf Hitlerde Parkinson hastalnn hastalk ncesi
kiilik zelliklerine dair tipik bulgular vardr. Bunlar ukalalk, bilgilik,
ie dnklk, gvensizlik, i gerilim,
mental ve motor huzursuzluktu. Hitler hi alkoll iki ve sigara imezdi, elenemiyordu, balanamyordu
ve ikolikti. Kadnlara kar yakn
bir ilgisi yoktu ve hiposeksalite olduu var saylabilir. zellikle Nurembergdeki Reichsparteitage gibi
aaal trenlere kar sevgisi dikkat
ekici idi. Hitlerin erken el yazlarnda da ar katlk, azalm ve bozuk
hareket, ak ve ritim bozukluu gibi
parkinsoniyen kiiliinin tm karakteristikleri grlebiliyordu.
Hitlerin tablolar da benzer zellikleri tar. Hitler ok az deiikliklerle baka ressamlarn eserlerini
kopya etmitir. Resimler toplam olarak yaratclktan yoksun ve stereotipik bir patterndedir. El yazs ile
benzer zellikler tad grlr.
Hitlerin antisosyal kiilik zellikleri: Adolf Hitlerin kiiliinin dier patolojik ksm DSM IVte
tanmlanan antisosyal kiilik zelliklerini doldurmaktadr: Sosyal
kurallara uyamama, hilekrlk, drtsellik, irritabilite, saldrganlk,
reckless gvenlii nemsememe,

Adolf Hitlerin kiiliindeki antisosyal kiilik bozukluunun izleri:


- Sosyal normlara uyamama
- Hilekarlk, yineleyen yalanclk, dierlerini kiisel menfaati iin kullanmak
- Drtsellik, ileriye ynelik plan yapamama
- rritabilite, saldrganlk, fke nbetleri
- Kendi ve bakalarnn gvenliini nemsememe
- Israrl sorumsuzluk
- Pimanlk duymama, i gr ve empati yokluu
- Kiisel ilikiler kurma yeteneinin olmamas
- Tannmak iin anormal bir aba
- Megalomani

sorumsuzluk ve vicdanszlk.
Hitler kiisel ilikiler kuramyor ve
srdremiyordu. Gen bir adamken
bile kendisini sosyal normlarn dna koyuyordu ve daha sonra yalanc-ahlaki normlar oluturdu. Bir okul bitirmedi veya mesleki bir eitim
grmedi, bo gezen birisiydi. Kiisel
avantajlar iin bakalarn aldatyor,
suluyor ve ihanet ediyordu. Son
derecede irritabldi ve fke nbetleri
gsteriyordu. Dier insanlara hibir
sempati tamyor ve asla vicdan azab yaamyordu. Hitlerin antisosyal
kiiliinin kayna henz tam olarak
anlalamamtr. retmenleri ve arkada Kubizeke gre Hitler genliinde de fke nbetleri ile duygusal
bozukluklar gsteriyordu.

Hitlerin kiilik
bozukluklarnn zeti
Adolf Hitlerin anormal kiiliinin zeti takntl kiilik izleri ile
birlikte parkinsoniyen kiilik zellikleri ve dzeltilemez katlk, esnek olamay, kabul edilemez ukalalk eklindedir. Ek olarak ahlaki
ve sosyal deerlerin yokluu ile birlikte antisosyal kiilik semptomlar,
bakalarna ihanet etmek ve kendini
kandrmak iin derinlere kk salm
bir eilim ve kontrolsz duygusal
reaksiyonlar vard.
Bu zel birleim grevine ar baml olmasna ve tannmak iin ok
fazla abalamasna yol at. aaal seremonileri ve kiiliinin teatral
sunumlarn sevdi. Dncesizce gelitirilmi lider imaj SS tarafndan
benimsendi ve desteklendi. Hitlerin
Parkinson hastalnn son evresine
ait aratrmalar, SSlerin ar ekilde
engelli olan lideri, anti-parkinsoniyen olaca var saylan bir karm
kullanma eklindeki tbbi giriimler
aracl ile ortadan kaldrmaya altklar ortaya kmaktadr.
Modern tarihteki doktor ve uzmanlarn zerinde fikir birliine
vard konu, Adolf Hitlerin Parkinson hastal olduudur. Hitlerin
yaamnn sonlarna doru semptomlar, sol yanda belirgin iddetli
titreme, belirgin duru ve yrme

bozukluu,
mimik
kayb ve hareket azl
idi. Bunlar idyopatik
Parkinson hastalnn ekivalan tipine
uyuyordu. Post-ansefalitik olduuna dair
ek bulgu yoktu.
Olgu yks ve
Hitlerin hastalk ncesi parkinsoniyen kiilik izleri tayan kiiliinin dikkatle gzden geirilmesi
idyopatik Parkinson hastal tansn destekler.
KAYNAKLAR
1) Assmann H (1953) Some personal recollections of Adolf
Hitler U.S.Naval Institute Proceedings 79:1289-1295.
2) Boor W de (1985) Hitler-bermensch-Untermensch. Eine
Kriminalpsychologische Studie. Frankfurt: Fischer.
3) Braunmhl AV (1954) War Hitler krank? Stimmen der
Zeit, 79. 94-102. Mnschen: Herder.
4) Bundesarchiv (a). FC 6183 (All. Proc.2) Dr E. Giesing,
Hitler as seen by his doctors 01-CIR/2.
5) Bundesarchiv (b). FC 6183 (All. Proc.2) Dr TH. Morell,
Hitler as seen by his doctors 01-CIR/4.
6) Bundesarchiv (c). FC 6319 (All. Proc.2) Dr E. Giesing,
Hitler as seen by his doctors 01-CIR/2.
7) Bundesarchiv (d). Kl. Erw.525, Dr E. Giesing,
Vernehmungsprotokoll von C.F.Enloe 15.6.1945.
8) Cutting J (1988) Psychiatrische Aspekte der Morbus
Parkinsonund anderer neurolog,ische Erkrankungen. In
Psychiatrie der Gegenwart 6. organische Psychosen. Kiksen
KP, Lauter H, Meyer J-E, Mller C, Strmgren E (Editors).
Berlin, Heidelberg, New York, London, Paris, Tokyo: Springer.
Pp. 365-400.
9) Dahlerus B (1948) The Last Attempt. London:
Hutchinson.
10) Dietrich O. 12 Jahre mit Hitler. Kln: Atlas.
11) Economo C (1929) Der Encephalitis Lethargica, ihre
Nachkrankungheiten und ihre Behandlung Berlin. Wien:
Urban and Schwarzenberg.
12) Engerth G, Hoff H (1929) ber das Schicksal der
Patienten mit schweren Charaktervernderungen nach
Encephalitis epidemica. Deutsch Med Wochenschr 55:
181-183.
13) Fest JC (1981) Hitler: Eine Biographie. Frankfurt, Berlin,
Wien: Ullstein.
14) Fet JC, Hoffmann H, lang J v, Adolf M (1975) Gesichter
eines Diktators. Mnschen: Herbig.
15) Gersternbrand F, Karamat E (1997) Die prmorbide
Persnlichkeitsstruktur des Parkinson-patienten, klinische,
test-psychologische und graphomotorische Untersuchungenein Korrelationversuch zur Parkinso-Erkrankung historischer
Persnlichkeiten. Abstract Wissenschaftliche Jahrestagung
der sterreichischen Parkinson-Gesellschaft. Wiener
Neustadt. 23-25 May 1997. p. 26.
16) Gibbels E (1988) Hitlers Parkinson-Syndrom. Eine
posthume Motilitsanalyse in Filmaufnahmen der Deutschen
Wochenschau 1940-1945. Nervenarzt 59: 521-528.
17) Gibbels E (1988) Hitlers NervenleidenDifferentialdiagnose des Parkinson-Syndroms Fortschr
Neurol Psychiatr 5:505-517.
18) Gibbels E (1990) Hitlers Parkinson-Krankenheit. Zur
Frage eines hirnorganischen Psychosyndroms. Heidelberg,

New York, London, Paris, Tokyo, Hong Kong, Barcelona:


Springer.
19) Grewel F (1969) Letter. Psychiatr Neurol Neurochir 72:
325.
20) Hamann B (1996) Hitlers Wien, Lehrjahre eines
Diktators. Mnchen, Zrich: Piper.
21) Jetzinger F (1956) Hitlers Jugend. Phantasien, Lgen
und die Wahrheit. Wien: Europa.
22) Knopp G, Hillesheim H, remy MP (1995) Hitler, eine
Bianz, der Privatmann und der Verfhrer. Film produced by
ZDF in cooperation with Arte, SBS-TV, ZDF Enterprises.
23) Kubizek A (1975) Adolf Hitler, mein Jugendfreund. Graz,
Stuttgart: Stocker.
24) Lockowandt O, Karamat E, Schmidtke A,
Gerstrenbrandt F (1990) Zur prmorbiden Persnlichkeit
des Parkinsonkranken, graphomotorische Strungen.
Universittsklinik
fr
Neurologie,
Innsbruck:
Fortbildungsvortrag. 7 September 1990.
25) Maser W (1971) Adolf Hitler, Legende-MythosWirklichkeit. Mnchen: Bechtle.
26) Poewe W, Gesternbrandt F, Ransmayr G, Plrer S (1983)
Premorbid personality of Parkinson patients. J Neurol
Transmission Suppl: 215-224.
27) Poewe W, Karamat E, Kemler GW, Gesternbrandt
F (1990) The premorbid personality of patients.with
Parkinsons disease: a comparative study with healthy
controls and patients with essential tremor. In Advances
in Neurology, 53: Parkinsons Disease, anatomy, pathology
and therapy. Streifler M, Korczyn AD, Melamed E, Youdim
MBH (editors) New York: Raven Press. pp 339-342.
28) Ransmayr G, Poewe W, Plrer S, Birbamer G,
Gesternbrandt F (1987) Psychometric findings in clinical
subtypes of Parkinsons disease. In: Advances in Neurology,
45, Yahr MD, Bergmann KJ (editors) New York: Raven Press.
pp. 409-411.
29) Rauschnig H (1973) Gesprche mit Hitler. Wien:
Europa.
30) Recktenwald G (1963) Woran hat Adolf Hitler gelitten?
Eine neuropsychiatrische Deutung. Mnchen, Basel:
Reinhardt.
31) Schellenberg W (1979) In: Aufzeichnungen. Die
Memoiren des Letzten Geheimdienstchefs unter Hitler.
Petersen G (editor) Weisbaden, Mnchen: Limes.
32) Speer A (1969) Erinnerungen. Frankfurt, Berlin, Wien:
Ullstein.
33) Stolk PJ (1968) Adolf Hitler: His life and his illness.
Psychiatrie Neurol Neorchir
34) 71: 381-398.
35) Strasser O (1948) Hitler und ich. Asmus: Konstanz.
36) Trevor-Roper HR (1961) In: The testament of Adolf
Hitler. The Hitler-Bormann Documents February-April 1945.
Genoud F (editor) London: Cassell.
37) Walters J (1975) Hitlers encephalitis: a footnote to
history. J Operative Psychiatry 6:99-112.
38) Warlimont W (1978) Im Hauptquartier der
DeutschenWermacht. Mnchen: Bernard und Graefe.

27

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Modern Fransz bakanlarnn nropsikiyatrik etkilenimleri

Mareal Henri-Philippe Ptain ve


Paul Deschanel
Tren Roannee vardnda Deschanel bakanlk vagonundan kayboldu. Ya ak bir
pencereden dmt ya da trenin mekanik bakm iin durmu olduu bir yerde
yryp gitmiti. Yakndaki bir trenyolu geit bekisinin evine ulamt ve kendisinin
Cumhuriyetin Bakan olduu iddialar kahkahalarla karlanmt. Sonunda bir
doktor onu tand ve ulamak istedii yere getirdi. Ertesi gn hibir ey olmam gibi
Bakanlk Konseyine bakanlk etti.

28

Franois Boller, Annie GanansiaGanem, Florence Lebert,


Florence Pasquier
odern Fransann ou liderleri ynetici olduklar
srada 65 ya ya da daha yal idiler. Fakat artc olarak pek az pozisyonlarn srdrrken ya
ile ilikili nropsikiyatrik hastalklar gsterdiler.
Ancak dier kronik hastalklardan bak deildiler. George Pompidou 1969dan 1974teki lmne
dek bakand ve aka multipl myelomas vard.
Hastalk nedeniyle uzun sreler halk nne kamyordu. ok sonralara dek resmi sylemler bu uzun yokluklar ar bir gripe balyordu.
1981den 1995e dek bakan olan Franois Mitterandn olaslkla 1982ye dek geri giden prostat
kanseri vard. Tersi yndeki varsaymlara kar hastalk hkmet kararlarn hi etkilememiti. Aslnda
1990n bandaki bir cerrahi giriimden sonra yetilerini sorgulayan bir gazeteciye verdii cevapta gerekten bir lobunun
hasta olduunu, fakat
bu lobun beynin deil,
prostatn lobu olduunu sylemiti.
Yal bakanlarn
ou bakanlk brosundan ayrldklarnda
olduka salklydlar.
Bu sunumda Fransaya
bakanlk eden balca iki kiiden sz edilecektir: Biri, Mareal
Henri Philippe Ptain
Fransann en karanlk
gnlerinde lkenin kaMareal
Henri-Philippe Ptain
derini elinde tutan ki-

iydi. Dieri, Paul Dechanel, I. Dnya Sava sonras


Fransann ykseldii dnemde bakanlk yapmt.

Fransa, tek sevdiim odur


Anne, beni niye terk ettin?
Mareal Ptain 1940ta 81 yandayken Etat
Franais olarak adlandrlan yeni devletin bakan oldu. Sklkla politik yaam brakm olduunu syleyerek arzusu dnda bakan olduunu
ima etmesine karn, gnmz tarihileri gc ele geirmesinin dikkatle planlanm bir hareketler
dizisinin sonucu olduunda hemfikirdirler (Ferro, 1987). Olaslkla onun inisiyatifi ile devlet yeniden adlandrld ve anayasa askya alnd. Bylece 1870-1871de mparatorluun klleri zerine
kurulmu olan devlet ile arasna bir izgi ekilmi
oldu. I. Dnya Savann en tannan ve en sevilen
kahramanlarndan birisi ve II Dnya Savann olduka belirgin ve tartmal bir karakteri olmasna
ramen onun hakknda artc derecede az yayn
bulunmaktadr. Ptain ile belli bir hastalk arasnda
iliki kuran bilinen hibir tbbi yayn yoktur.
Vichy zamannn yaz dizileri ve kaytlar, Marealin yznn maskemsi bir ifade tadn, sesinin
titrek olduunu ve yrynn kat olduunu gstermektedir. Bu bulgular normal bir yallkta beklenebilecek olanlarn tesindedir (Boller, 1992; Waite
ve ark, 1996). Bylece Ptainde ge balangl hafif
bir Parkinson hastal olduu dnlebilir.
Ptainin en azndan savan sonuna dek demans
olduuna dair hibir kant yoktur. Sava sona erdiinde 90 yandan fazlayd ve hapse atldnda zaman oryantasyonu bozuktu, konumalar tutarszd

ve kiileri tanyamyordu. Tam sona


doru ise iletiimi (kendi elinden
kt var saylarak) dncesinin
olduka berrak ve dil yeteneklerinin
korunmu olduunu ortaya koymaktayd. Yine de kanamad ve
belki de arzulad bir lm cezas
ile sonlanan yaam boyunca yapm
olduu aklanmas zor olaylar iin
pekla psikopatolojik bir durum aklamas yaplabilir (Ryan, 1980).
Ryan, Ptainin, 1940ta Fransann yneticisi olarak idareyi devraldnda yapt konumadaki
mehur cmlenin (Varlm Fransaya armaan ediyorum), sevmi
olduu, fakat yenilgisinden sulu
olduu, onu ocukken terk etmi
olan annesi ile zdeletirmi oldu-

Henri-Philippe Ptain ve Adolf Hitler

u bir lkeye yeniden katlmak


olarak yorumlanabilecei kansndadr. Bu su ceza gerektirmekteydi
ve bu, Ryann grne gre, Ptainin svirede kalma olana varken
lkesine dnme kararn aklamaktadr. Adalete verilecei ve lmle
cezalandrlacandan emindi. Gerekten de olduka ksa, fakat ok
ilgi toplayan bir mahkeme sonunda bu ngr gerekleti. Yalnzca
De Gaullen tartmalar durdurma arzusu idam engelledi. Cezas
Vende kysnda kk bir ada olan
Yeudaki bir kalede mr boyu hapse deitirildi. Orada lmne dek
geen 6 ylda bayrak ve Marseillaise gibi Fransann sembollerine bal kalarak yaad. Uykusunda bazen
alayarak yle derdi: La France, je
nai aim quelle (Fransa, tek sevdiim odur). Bu psikodinamik yorumun Nazi Almanyasndakilerden
bile daha radikal olan rk yasalarn

acmasz uygulanmas gibi olaylar


aklayp aklamayaca konusunu
okurun takdirine brakyorum.

Pijamal adsz bir adam


cumhurbakan olduunu
dnyor!
Paul Deschanel (1855-1922) zamannn yazn ve politik dnyasnn en parlak isimlerinden birisiydi.
1900de lkenin en mehur ve saygn
edebi topluluu olan Acadmie Franaise ye seildi. Byle bir erefe erien en gen adamd. Ayn yl Chamber of Deputies bakan seildi ve
izleyen 20 yl boyunca yerini korudu.
Babakan ya da kabine yesi olmay
srekli olarak reddetti. Tek amacnn
cumhuriyetin bakan olmak olduunu hibir zaman saklamad.
1920de Raymond Poincarnin
sresi sona erdiinde herkes kaplan olarak bilinen, I. Dnya Sava
ve sava sonras dnemin sivil kahraman George Clmenceaunun
bakanl alacana kesin gz ile bakyordu. Ancak Clmenceau,
farkl nedenlerle ne sosyalistlerin
ne de Katoliklerin desteini alabildi.
Deschanelin uzun yllar yrtm
olduu kap ard politikalar meyvesini verdi ve artc bir manevra ile 17 Ocak 1920de Parlamentodaki
888 oydan 734n alarak ezici bir
ounlukla devlet bakan seildi.
Seimden hemen sonra beraberindekiler onun deimi olduunu fark
ettiler. Motivasyonu aniden krlm
gibiydi ve grevlerini tam olarak yerine getiremiyordu. Daha sonra delidolu davranlarna dair dedikodular
dolamaya balad. Baz halka ak
grevlerde psikiyatrik sorunlar olduu aka grlebiliyordu. Mart
aynda, seimlerden 2 aydan daha az
bir zaman gemiken I. Dnya Savana katlm ve yznde ok ar yaralanmalar sonucu doku kayb olmu
bir askeri cokuyla perek kitleleri
artt. Nis gazinosunda teatral pozisyonda bir konuma yapt, alklandktan sonra bir opera arkcs gibi
eilerek selam verdi ve konumasnn son blmn bis olarak yineledi. Mentonda kendisine atlm olan

SZLK
Multipl myeloma: Bir eit kemik
ilii kanseri.
Paralizi general: Sifilise (frengi)
bal bunama, byklk hezeyanlar ile karakterize bir tablo.
Dizartri: Sarhovari konuma,
beyincik hastalklarnda grlr.
Miyoklonik sramalar: Kol-bacaklarda hzl ve ani, ksa sreli
srayc istemsiz hareketler.
Frontotemporal demans: Alzheimer hastalna benzeyen bir bunama eidi. Daha gen yata grlr. Hastalar ar hareketli, ya
da tamamen suskun olabilirler.
iekleri toplad, amura indi ve onlar pp kalabala geri frlatt.
Daha da artc bir olay birka
hafta sonra gerekleti. 3 Maysta
Bakanlk treni ile Paristen gney
Fransadaki Mombrisona gitti. Bu
blgede tartmasz bir sava kahraman olarak biliniyordu. Tren Roannee vardnda Deschanel bakanlk
vagonundan kayboldu. nceki gece
ya ak bir pencereden dmt ya
da trenin mekanik bakm iin durmu olduu bir yerde yryp gitmiti. Yakndaki bir trenyolu geit
bekisinin evine ulamt ve kendisinin Cumhuriyetin Bakan olduu
iddialar kahkahalarla karlanmt.
Sonunda bir doktor onu tanm ve
ulamak istedii yere kadar getirdi.
Ertesi gn hibir ey olmam gibi
Bakanlk Konseyine bakanlk etti.
Bu olay lke apnda duyuldu.
Karikatristler iin verimli bir ko-

Paul Deschanel

29

nu olmutu. rnein Charenton akl hastanesinde pijamal adsz bir


adam cumhurbakan olduunu
dnyor gibi. Gnmzde ne
zaman bir Fransz cumhurbakan
bir konuda samalasa, kendisinin
pijamas iinde bir trenin yannda
izilmesi zeki okura ne denmek istediini kolayca anlatr.
Doktorlar daha uzun ve daha uzun dinlenme dnemleri nerdiler.
Fakat iine dndnde davranlar
daha ve daha aykr bir hale gelmekteydi. ngiliz eliliindeki bir kokteylde resmi konumas o denli tutarszd ki sarho olduu sanlmt. ngiliz
bykelisini plak karlamt. zerinde yalnzca ssleri vard. Yaz sonunda kendi yaamn tehlikeye att durumlar olmaya balamt. Aylar
boyunca karsnn resmi evraklar onun yerine imzalam olmas olasdr.
Tamamen habersiz olarak ayn srada okyanusun kar tarafnda bakan
Wilsonun kars da ayn eyi yapmaktayd (Toole, 1999). Varlna gerek duyulduunda doktorlar yeni bir
dinlenme nerdiklerinden 21 Eyll
1920de seildikten yalnzca 7 ay sonra bakanlktan istifa etti. Bu, ada
Fransz ve olaslkla dier uluslarn
tarihinde yksek bir resmi grevlinin
seimle gelip kendi istei ile ayrld
ilk ve belki tek rnektir.

Deschanelin hastal
neydi?
Tren olay bakanlk ofisinden ve
daha sonra bakan olacak olan Babakan Alexandre Mitteranddan gelen aklamalar ile geitirildi. 30 yl
sonra bir doktor Le Monde gazetesinde bu konu ile ilgili bir yaz yazd (Logre, 1948) ve ksmen alkol ve
ilalara da bal olmak zere derin
bir uykudan aniden ve ksmen uyanmann bu duruma yol aabileceini ileri srd. Olay iin Elpenor
sendromu tanmn kulland. Elpenor, Ulyssesin gemicilerinden biri
idi ve byc Circe tarafndan verilen ar yemei yedikten sonra uykudan uyanm, yanl yne gitmi
ve Circeo dandaki uurumdan derek lmt (Bradford, 1964).

30

Sonralar hatal davranlar daha


sk ortaya ktka ve istifasn izleyerek bu davranlarn belirlenmeyen
bir psikiyatrik hastala veya yorgunlua bal olduu sylenmeye
baland. Dnlebilecek dier olas
nedenler kafa travmasnn ge sonular (Clmenceau ile dello yaparken
byle bir olay olmutu) veya 3. evre
frengi olabilir. Bu dello 20 yl kadar nce olduu iin ana nedenin bu
olmas pek mmkn grnmemektedir. Fakat frengi (sifilis), zellikle
de sifilitik menengoansefalit (paralizi
general) dlanamaz. Yetkin bir nroloji uzman tarafndan muayene edildii bilinmemektedir. Ancak paralizi
generalde genellikle bulunan dier
bulgularn (dizartri, miyoklonik sramalar, yrme bozukluu) varlna dair hibir kayt yoktur. Ya ve
hastaln ilerleyici doas nedeniyle
Alzheimer hastal da dnlmelidir. Frontal (n) lob bulgular hastaln ok erken evresinde bile grlebilir. Ancak Deschanel hibir bellek
kayb belirtisi gstermiyordu ve dil
yetenekleri azalmamt.
Frontotemporal demans zerine yeni bir toplantda (Pasquier,
1999) Paul Deschanelin davran
bozukluklarnn daha ziyade affektif bir bozukluk olduu; kendini
kontrol etme yetisinin kayb, kendini ihmal ve kendine ynelik davran bozukluklar olduu; bunlarn
da frontotemporal demans kriterlerini karlad aklanmt (Lund ve
Manchester
G r o u p ,
1994). Belirtiler ilerleyici
idi ve

daha nce tbbi ya da psikiyatrik


herhangi bir hastal olmayan 64
yandaki bir kiide ortaya kmt. Ar bir bellek kayb ya da grsel-uzamsal yetilerinde kayp yoktu.
Tm bunlar Deschanelin erken bir
frontotemporal demans rnei gsterdiini desteklemektedir (Lebert
ve ark, 1994).
Grdmz gibi Ptain demansl deildi. Mareal ve ynetimi Fransada derin yaralar at. Bunlardan
ounun gnmzde sren etkileri
oldu. Deschanelin tarih zerine tek
etkisi Clmenceaunun seilmesine
engel olmasyd. Bunun da Deschanelin kendisi ve hastal ile hi ilgisi olmad aktr. Kukusuz Ptain
ve Deschanel ok farkl koullar altnda ofiste grev yapmlard. Yine
de bu iki olgu ve sempozyumda sunulan dierleri, nropsikiyatrik bozukluun iddeti ile politik sonular arasnda bir iliki olmadn
gstermektedir. Aslnda gc elinde
tutan kiiler sz konusu olduunda,
ar bir kiilik bozukluunun, tarihi
olaylarn geliimi zerine aikr bir
nrolojik hastalktan ok daha ar
sonular olaca tartlabilir.
KAYNAKLAR
1) Boller F (1992) The neurological examination in patients
with dementia. In: Oxford Textbook of Geriatric Medicine.
Evans JG, Williams TF (editors). New York: Oxford University
Pres. pp. 461-463.
2) Bradford E (1964) Ulysses found. London: Century
Publishing.
3) Ferro M (1987). Ptain. Paris: Fayard.
4) Guilleminault G (1991). La chute du tigre. In: Le roman
vrai de la IIIme et IVme Rpublique, 2. Guilleminault G
(editor) Paris: Robert Laffont. Pp. 11-23.
5) Lebert F, Pasquier F, Leys D, Petit H (1996). A possible
historical case of frontotemporal dementia. Pasquier, F.
Lebert, F, Scheltens, P (editors) Dordrecht: ICG Publications.
pp. 149-154.
6) Logre D (1948). Le syndrome dElpnor. Le Monde 1
May 1948.
7) Lund and Manchester Groups (1994). Clinical and
neuropathological criteria for frontotemporal dementia. J
Meurol Neurosurg Psychiatry 57: 416-418.
8) Pasquier F. Lebert F, Scheltens P (1996) Frontotemporal
dementia. Dordrecht: ICG Publications.
9) Ryan S (1980). Ptain and Vichy: abandonemet,
guilt, Love and Harlot and repetition compulsion. J
Psychohistory 8: 149-158.
10) Toole J (1999). Dementia in world leaders and its
effects upon international events: the examples of T.
Woodrow Wilson and Franklin D. Roosevelt. Eur J Neurol
6: 115-119.
11) Waite L, Broe G, Creasey H, Grayson D, Edelbrock
D, OToole B (1996). Neurological signs, aging, and the
neurodegenerative syndromes. Arch Neurol 53: 498-502.

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Dnya liderlerinde demans ve


uluslararas olaylar zerine etkileri

T. Woodrow Wilson rnei


Doktorlar yalnzca neride bulunabilir, fakat emir veremezler. Bakan da bu neriyi
dinlemeyebilir. Byle bir durumda doktor bildiklerini halkla paylamal mdr? Bu,
bakann doktoruna duyduu gveni sarsmaz m? Doktor-hasta ilikisini bozmaz m?
Bu eliki halen zlememitir.

James F. Toole
III. Dnya Nroloji Kongresi srasnda sunulacak
bir konu olarak dnya liderlerinde bilisel bozukluklar nerdiimde duygusal olarak ar ykl,
politik olarak tartmal ve bilimsel olarak yeterli
olmad iin kuruluumuzun byle bir konuya zaman ayrmay kabul etmeyeceinden korktum (Toole, 1995). Komite nerimizi kabul etti ve onlara
e-bakanm Franois Boller ve benim sempozyumu kendimizin organize etmemize izin verdikleri
iin teekkr ederim. Konumaclara zellikle kendi lkelerinin liderlerinden rnekler vermelerini neriyorum.
Dnya apnda giderek byyen bu soruna kar ilgim 1960larda balad. II. Dnya Savann
sonunda Yaltada Franklin D. Roosevelt ve Sir
Winston Churchill, Joseph Stalin ile sava sonras
ortamn etkilerini grmekteydiler (McCullough
1992, Calhoun and Oparil 1995). O srada ABD
Bakan Rooseveltin, fizik olarak tkenmi olmasna ek olarak, sregen yksek tansiyonun bir sonucu olarak damarsal demanstan muzdarip olduu

ilk kez ortaya kmt. Ayrca Sir Winstonun zel


doktoru olan Lord Morann daha sonraki aklamalar (Moran, 1966) bu kritik zamanda Churchillin de giderek artan demans olduunu dndrmektedir. Geriden bakldnda, nedeni ne
olursa olsun Roosevelt ve Churchillin Stalin ile
uyuamadklar grlmektedir. Polonya, Almanya, Vietnam ve Korenin ikiye blnmesinde Bat kaybedenler safndayd. Bylece Souk Savan
tohumlar atlm oldu (Szkopiak, 1986). Eer liderlerin bilisel bozukluu bu vahim baarszla
gerekten katkda bulunmusa, nderlerimizin beyinlerindeki hastalklarn nasl global bir trajedi ile
sonlanabileceinin canl birer rneini oluturduklar sylenebilir.
Vladimir li Lenin ve geirdii beyin damar
hastal gibi dier rnekler (Kaplan ve Petrikovsky, 1992) daha da dramatiktir. Fakat ben yalnzca 1913-1921 aras ABD Bakan olan Thomas
Woodrow Wilsondan sz edeceim. Bunun iin
nl bir tarihi olan Arthur S. Link ile bir ekip oluturduk. Link kariyerini ocukluundan 1924teki lmne dek Woodrow Wilsonun gn be gn
yaamn aratrmaya adamt. Topluma ak ilk
sunumuz 1994te Amerikan Nroloji Akademisi toplantsnda gerekleti (Link ve Toole, 1994).
Daha sonra Bakan Jimmy Carter tarafndan bu konuyu ayrntl olarak tartmak zere Atlantadaki
bir gruba davet edildik. Bunu izleyerek Bakan Gerald Fordun da katld Wake Forest niversitesindeki toplantda bu nemli konuyu her yn ile
tarttk. Bunun giderek artan tehlikeli bir problem
olduu sonucuna ulatk. Bu sempozyum da bu
konudaki ilk resmi forumdur.

Wilsonun hastalnn etkileri


lk olarak Bakan Wilsonun beyin damar t-

31

kankl hastalnn I. Dnya Savandan sonraki olaylar nasl


etkilemi olduunu aklayarak
balayacam. Problem ilk olarak
Wilson, 1919un ilk aylarnda Paris Bar Konferans srasnda birok kk strok geirdiinde ortaya kt (Link, 1992). Geri dnp
bakldnda yllardr serebrovaskler olaylar geirdii grlmektedir
(Weinstein, 1981). Fakat bunlar hatal olarak psikojenikten nrolojik
olaylara dek deien bir dizi baka
tan almt (Freud ve Bullit 1967).
1896da henz 40l yalarda iken
sa kolda g azl gelimi ve nevrit olarak adlandrlmt. ki elli olduu iin yazma ilevini sol eline
aktarmt. Ben aslnda bir sol hemisferik infarkt geirdiinden kukulanyorum. 1906da sa gzde
kalc krlk gelimiti. Sol kolda
parezi ile birletirildiinde sol karotid arter hastaln dndrmektedir. 1919da Paris Bar Konferansnda Lloyd George, Clemenceau
ve Orlando ile grmelere katld.

SZLK

Strok: Beyin damar hastal, inme.


Serebrovaskler: Beyin damarlar ile ilgili.
Psikojenik: Ruhsal, psikoloji ile
ilgili.
Nevrit: Organik anlamda sinir iltihab, Kol-bacaklarn tek tek sinirleri iin kullanlr.
Sol hemisferik infarkt: Beynin
sol yarsnda belli bir damarn tkanmas ile bu damarn besledii
beyin dokusu alannda beslenme
bozukluu olmas.
Parezi: Fel, kas gc azl.
Sol karotid arter hastal: Boynun sol yannda beyne kan tayan ana damar ile ilgili hastalk,
genellikle damar sertlii nedeniyle bu damarn daralm ya da tkanm olduunu ifade eder.
skemik atak: Beyin damarnda
geici tkanklk ile beynin belli
bir blgesine bir sre iin kan gitmemesi. Genellikle 24 saatte dzelen hafif fel ile karakterizedir.
Paralitik strok: Felce neden olan
inme, beyin damar tkanmas.

32

Grmelerin ABD blmne bizzat katld. Belki de Wilson geici


iskemik ataklar ve ara sra unutkanlk ataklar geiriyordu. nk aniden unutkan oluyor, konsantre olamyor ve mantksz hale geliyordu.
Daha nceki sakin ve kararl kiilii
hatal, duygusal, abuk ve kat kararlar veren bir hale dnmt (Alvarez 1996). Tm bu deiiklikler dier mttefik liderlerle birlikte ald
kararlar srasnda fark edilebiliyordu. Ayrca doktoru Amiral Grayson,
birlikleri denetlemek gibi basit ilerde bile kendisine elik ediyordu. Neden? ABDye dndkten sonra ABD
semenlerini, Kongreyi ve kabinesini
Versay Antlamas nerisinin iyi olduu ve ABD Kongresi tarafndan onaylanmas gerektii konusunda ikna etmek zere youn bir kampanya

balatt. Kongredeki izolasyoncular


buna kar ktlar. Bylece Wilson
kongreyi etkilemek ve kamuoyunu
kendi grleri lehine evirmek iin son derece sk almak zorunda kald. Bu ilerin ortasnda bedeninin sol yann etkileyen ar bir strok
geirdi. Kars hkmet ilerine gz
kulak olurken hastal halktan gizlendi. Sonunda kabine, bakan yardmcsnn bakanl devralmasn
istedi. Fakat Bayan Wilson bakana
yakn olanlarn gcne gvenerek
bu neriyi kabul etmedi. Bu srada
ne bakan yardmcs ne de kabine
Wilsonu istifaya zorlayabildi.
Wilsonun paralitik stroku ve sonrasnn, ABD hkmetinin i ve d
ilerde fel olmasna ve Versay Antlamasnn Kongre tarafndan reddine yol at genel olarak kabul edilir.
Bunun sonucu olarak ABD Milletler
Birliine katlmad ve izolasyon politikasn srdrd. Bu durum birok
tarihi tarafndan Bat Avrupada II.
Dnya Savana yol aan politik bir
vakum fenomenine yol at eklinde yorumlanmaktadr.

Doktor ne yapacak?
Daha sonra da Beyaz Sarayda grev yapmakta iken ciddi tbbi sorunlar yaayan Amerikan bakanlar
oldu. Bunlardan her hangi biri ortalama bir vatandata olsayd karar verme yetkisi elinden alnrd (Baumgarner, 1994). Mamafih ou iin gcn

geici olarak aktarlmas bile sz konusu olmamt. ABD senatr Birch


Bay, Bakan Kennedy suikastndan
sonra ABD anayasas iin bir dzeltme nerdi. ABD anayasasndaki bu
25. dzeltme, bakan ya da bakan
yardmcs grevini srdremeyecek
olursa grevi devralacak kiilerin silsilesini iermektedir.
Bakana hizmet edenlerin her
biri kendinden sonra gelen ile yer
deitirebileceinden, tm ynetim kademelerindekiler salksz
bakann grevine devam etmesi
iin her eyi yaparlar. Durumu en
iyi bilebilecek kii bakann doktorudur. Fakat o da kiisel ilikileri ve doktorlarn gizlilik yemini
nedeniyle olaylar minimize edebilir. Ayrca bakan ayni zamanda
ba kumandandr ve doktoru kendisine Efendim, bakanlk ofisinde
grev yapmak iin ok hastasnz
dese, bakan da Teekkr ederim,
fakat sizin szlerinizin yalnzca bir
neri olduunu unutmaynz ve
bu konutuklarmz aramzda gizli kalmaldr diye yant verebilir.

nk doktorlar yalnzca neride


bulunabilir, fakat emir veremezler.
Bakan da bu neriyi dinlemeyebilir. Byle bir durumda doktor bildiklerini halkla paylamal mdr?
Bu, bakann doktoruna duyduu
gveni sarsmaz m? Doktor-hasta
ilikisini bozmaz m? Bu eliki halen zlememitir.
Eer bir ulusun lideri acil bir durumda dakikalar iinde karar vermek durumundaysa, vatandalar kendisinin akl sal asndan
yeterli durumda olmasn ve akllca kararlar vermesini beklerler. Bakanlar geici olarak bile iyi karar
verememe durumunda kalsalar, bunun dnyaya hayal bile edilemeyecek denli nemli sonular olabilir.
Sorunu anlyoruz, fakat henz bir
zm bulunmu deildir.
KAYNAKLAR
1) Alvarez WC (1996) Little strokes. Philadelphia, PZ:
J.B.Lippincott. pp.34.
2) Baumgarner JR (1994) The health of the Presidents.
North Carolina : McFarland.
3) Calhoun DA, Oparil S (1995). Hypertensive crisis since
FDR-a partial victory. N Eng J Med 332:1029-1030.

4) Feerick JD (1976) The twenty-fifth Amendment. New


York: Fordham Press.
5) Freud S, Bullitt WC (1967) Thomas Woodrow Wilson, a
psychological study. Boston MA: Houghton Mifflin.
6) Goody W (1994) Brain failure in private and public life: a
review. J Neurol Neurosurg Psychiatry 57:377-380.
7) Kaplan GP, Petrikovsky BM (1992). Advanced
cerebrovascular disease and the death of Vladimir Ilyich
Lenin. Neurology 42(1):241-245.
8) LEtang H (1995) Ailing leaders in power: 1914-1994
London: Royal Society of Medicine Press.
9) Link AS (1988-1989) The papers of Woodrow Wilson.
Princeton NJ: Princeton University Press, Vols. 58-61.
10) Link AS (editor) (1992) The deliberations of the Council
of Four (March 24-June 28). 1919): notes of the official
interpreter. Princeton NJ: Princeton University Press.
11) Link AS (1997) Personal communication to Toole.
12) Link AS, Toole JF (1994) Presidential disability and
the Twenty-fifth Amendment. J Am Med Assoc 272:
1694-1697.
13) McCullough D (1992) Truman. New York: Simon &
Schuster. Pp. 295, 327, 337
14) Moran CW (1966). Churchill, taken from the diaries of
Lord Moran. Boston, MA: Houghton Mifflin, pp. 234 et seq.
15) Post JM, Robins RS (1993) When illness strikes the
leader, New Haven, CT: Tale University Press.
16) Szkopiak ZC (1986) The Yalta Agreements: Documents
prior to, during and after the Crimea Conference 1945. The
Polish Government in Exile. London, UK: Caldra House.
17) Toole JF (1985) Brain Failure in World Leaders: Should
neurologists speak out? J Neurol Sci 132:1-3.
18) Weinstein EA (1981) Woodrow Wilson. In: A medical and
psychological biograpy. Princeton NJ: Princeton University Press.
19) Zhisui L (1994) The private life of Chairman Mao, the
memoirs of Maos personel physician. New York: Random
House. Pp: 9, 458-459.

33

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Stalinin son yllar


Paranoid kiilik eilimleri mi?
Stalinin kiisel ve sosyal yaam, g iin ar derecede istei olmas ve abalamas
nedeniyle ikinci planda kalmtr. llemeyecek derecede baarlyd. Kiiliindeki
paranoid izlere ramen ou tarihilerin kanaati udur: Kukusuz Stalinin akl
sal yerindeydi ve ne yaptn ok iyi biliyordu. Stalin olaslkla yalnzca
damarsal bilisel ilev bozukluundan deil, ayn zamanda oul stroklara bal
belirgin paranoid kiilik eilimlerinden muzdaripti.

Vladimir Hachinski
talinin hatalar ve baardklarnn boyutlar arpcdr. 23 milyon Sovyet vatanda toplama kamplarnda ve insan eli ile yaratlm ktlkta yok oldu.
Dier taraftan Stalin geri kalm bir tarm toplumunu sanayiletirdi. Zorlu bir savata zafer kazandrtt. Ve dnyann iki sper gcnden biri haline getirdi.

Kiilik yks
Paranoya tans, Josef Staline 1927 yl kadar erken zamanlarda konmutu. Tannm Rus nrolog
Vladimir Bechterev Stalin ile bir grme yapmt.
Dnnde Bechterev, asistan Samuil Mnukhine
Stalinin paranoyak olduunu syledi. Bechterev o gece zehirlendi (Antonov-Ovseyenko, 1980).
Doktorlarndan biri olan profesr Pletnev 1937de
Stalin hakknda unlar yazd:
nsan beyni ve tm zayflklar hakknda artc bir bilgiye sahip olan eytani, zalim ve kurnaz nat, tutarl, olaand bir iradeye sahip ve
demirden sinirleri var... Mkemmel bir bellek
Pletnev 1937de hapse atld ve 1941de vuruldu.
Stalin tarihin grd en byk kiilik
kltn
destekledi, ynetti. Bakasnn azndan unlar yazd:
Savan deiik
aamalarnda
Stalinin dehas durumun tm koullarn
dikkate alan doru
zmler bulup kard. Stalinin ustal kendisini hem
savunma, hem sal-

34

drda ortaya koydu. Yolda Stalinin dehas dmann plann sezmesini ve onlar yenebilmesini salad (Conquest, 1991).
Alman saldrs hakknda yinelenen uyarlar gz ard ettii ve ilk saldr gerekletiinde de
ok geirdii, ykc emirler verdii, ancak savan
sonlarna doru bunlar telafi edebildii ve komutanlarnn ilerini yapmalarna msaade ettii bilinmektedir (Volkogonov, 1992).
Paranoid olmas ilk yllarda Okhranadan (arist gizli polis) son yllardaki uursuz i ileri bakan Lavrenti Beriaya dek hi kimsenin ondan kaamamas demekti. Politbronun dier yelerinin
de ondan korkarak intikam almalar iin sebepleri vard. En tepedeki liderlerin gdalar zel iftliklerde retiliyor ve gda fabrikalarnda ileniyordu.
Stalinin ahbas NKVDdendi (gizli polis). ok
uzun boylu bir adamd ve Ignatashvili ad ile anlyordu. Stalin zehirlenmekten o kadar korkuyordu
ki onu general yapt (Berezhkov, 1994).
Stalinin Bat mttefik gleri ile Tahran, Yalta ve Potsdamda yapt kurnazca grmeler
Stalinin paranoid kiiliini ve ayrca, ksmen bunun da etkisi ile psikiyatrik olarak hasta bir kiide grlmesi pek de mmkn olmayacak ekilde
disiplinli ve almas zor bir mental gc olduunu ortaya koymaktadr. ICD-10a (hastalklarn
uluslararas snflamas, 1992) gre paranoid kiilik bozukluunun tanm sanki Stalinin bir tanm gibidir:
- Baarszlk ve engellenmelere kar ar duyarllk.
- Israrl olarak kin beslemeye eilim; hakaret, eziyet ve aalamalar affetmeyi reddetmek.
- Dierlerinin arkadaa ya da ntral davranlarn dmanca veya aalayc olarak yorumlamak
iin srarl bir eilim ve kukuculuk.

- Kiisel haklarn geree aykr


olarak korumak iin kavgac bir tutum iinde olmak.
- Ei ya da cinsel partnerinin sadakati ile ilgili olarak dorulanmam srekli yineleyen kukuculuk.
- Israrl bir biimde kendi dncelerinden alnt yapmak eklinde
grlen kendine ar nem verme
eilimi.
- Genel olarak dnyadaki olaylar
iin kantlanmam baz aklamalar
bulmakla uramak.
Ayrca: Ar paranoid, fanatik ve
duyarl paranoid kiilik (bozukluk)
zelliklerini ierir.
Ama delzyonel bozukluk ve izofreniyi iermez.
Stalin ayn zamanda DSM-IVe
gre (Hastalklarn Tansal ve statistiki El Kitab, 1994) bir madde
altndakiler hari paranoid kiilik
bozukluu tan kriterlerini karlyordu: sosyal, i ve dier nemli ilevsel alanlarda.
Stalinin kiisel ve sosyal yaam,
g iin ar derecede istei olmas
ve abalamas nedeniyle ikinci planda kalmtr. llemeyecek derecede baarlyd. Kiiliindeki paranoid izlere ramen ou tarihilerin
kanaati udur: Kukusuz Stalinin
akl sal yerindeydi ve ne yaptn ok iyi biliyordu. (Medvedev,
1989)
II. Dnya Savann sonunda Milovan Djilas (Yugoslav Komnist
Partisi Bakan) Stalinin Rusa kelime bilgisinin ok zengin olduunu,
ifade tarznn ok canl ve plastik olduunu, Rus atasz ve deyimlerini
ska kullandn kaydetmiti (Djilas, 1962).1948de Djilas onu tekrar
grdnde baz eylerin deimi
olduunu fark etti. Bunu yle belirtiyordu:
Yalanmaya ait kukuya yer brakmayan belirtiler Her eyi daha
nce olmu bir eyle karlatryordu. Onu son grdmde 1945te
halen canl, hzl dnen ve mizah
duygusu olan bir adamd. Oysa imdi s akalara ve samalklara glyordu. Bir seferinde bir anekdotun
politik anlamn kavramamakla kal-

mayp, ayn zamanda yal adamlar


gibi gcendi. (Djilas, 1962)
Gizli poliste yksek mevkide bir
grevli olan Anatoli Sudoplatov 20
ubat 1953te Stalini grdkten
sonra unlar yazd:
Yal ve yorgun bir adam grmek beni irkiltti. ok deimiti.
Salar seyrelmiti. Her zaman sakin ve yavaa konuurdu. imdi
zorlukla konuabiliyor ve cmleler
arasnda uzun uzun duraklyordu.
Grnm iki kez strok geirdii
dedikodusunun yaylmasna neden
olmutu. Birisi Yalta konferansndan
hemen sonra, dieri 70. ya gnnden sonra, 1950de. (Sudoplatov,
1962)
Savatan sonra Stalinin kukuculuu ve korkular boyutlanarak artt.
Mareal Georgi Zhukova kendi glgesinden korkarak yaamakta olduunu itiraf etmiti (Park, 1986). Sessizlik onu korkutuyordu. Politbro
yemeinde Andrei Zhdanovun sessizce oturduunu fark etmiti. Stalin
birden patlad: una baknOrada sanki hibir ey onu ilgilendirmiyormuasna sa gibi oturuyor.
Zhdanov korkudan sapsar kesilmiti (Park, 1986). Stalin ayrca Polonya Komnist Partisi Sekreteri Wladislaw Gomulkadan da ikayet etti:
Btn gn orada sanki bir eye ulaacakm gibi gzlerimin iine bakarak oturuyor. Ve ayrca neden bir
not defteri ve kalem tayor? Neden
sylediim her eyi yazyor? (Conquest, 1991).
1951de Politbro yeleri Anastas

SZLK
Delzyonel bozukluk: Hayaller
grme, sanrlar olmas ve akn
olup evrenin tam farknda olmama durumu.
Erb paralizisi: Kolun st ksmn
ilgilendiren sinirlerin fel olmas
(genellikle doumda olur).
st brakiyal pleksus: Boynun yan
tarafnda kola giden sinirlerin oluturduu a eklindeki yap. Ksaca kol sinirleri ya da st kol
sinirleri denebilir.

Mikoyan ve Nikita Khruschevin nnde Stalin yle dedi: Bittim. Hi


kimseye gvenmiyorum, kendime
bile (Conquest, 1991) Stalinin
ar paranoyas daha nceki kiilik izlerinin daha da belirginlemesi
miydi, yoksa mental olarak k
ile mi ilgiliydi?

Tbbi yks
Stalinde olaslkla Erb paralizisi (doumda olumu st brakiyal
pleksus felci) vard. Gzlenebilir
kklkteki sol eli iin genlikteki bir kaza dahil birok renkli yk
uydurulmutu. Ancak sol kolunun
grnts Kaiser Wilhelm IIninki
ile tpatp ayni idi, ki onda Erb paralizisi tans kesin olarak konmutu.
1922de ba arlarndan muzdaripti (Radzinsky, 1996). 1934te olaslkla kalp kkenli arlar ve yksek tansiyon ile ilgili yaknmalar
ortaya kt (Medvedev, 1989). Bunlar ok iddetlenince Politbro, Stalinin yerine Sergei Kirovun gemesine karar verdi. Kirov daha sonra
Stalin tarafndan ldrtld.
1937 kadar erken bir zamanda
beynin konuma merkezi ile ilgili
geici bir bozukluk yaam olabilir
(Park, 1986). Aralk 1949da ise konuma bozukluu kalc hale geldi.
70. ya gn kutlamasnda ksa bir
konuma bile yapmak istememesinin nedeni budur (Medvedev, 1989).
Belki de bu nedenle XIX. Parti Kongresinde Stalin kendisini 10 dakikalk
bir konuma ile snrlarken raporu
Georgi Malenkov sundu.
Subkortikal: Beyin kabuunun altnda, beynin derinliklerindeki yaplar.
Hipertonik: Kas sertlii ile giden
(tonus art olan durumlar).
Arteriosklerotik deiiklik: Damar
sertliine bal olaylar.
Lakner tip: Beyinde ok kk
bir damarn etkilenmesi, tkanmas ile oluan.
nfarkt: Damar tkankl. Beyin
iin strok, kalp iin kalp krizi ile
edeer.

35

Stalin 1945 ve 1947de kk


stroklar geirdi (Knight, 1993).
1948de geirdii kalp krizi nedeniyle neredeyse yln yarsnda hastayd
(Medvedev, 1989). Nadiren yrye kyor, hi fiziksel aktivite yapmyordu. Sabahn erken saatlerine
dek uyank kalyordu ve her sabah
olaan bir ekilde 11de kalkyordu
(Volkogonov, 1992). Sigaralar u
uca ekleyerek iiyordu. Piposu bile sigara ttn ile doldurulmutu
(Zubok ve Pleshakov, 1996). Sigara
imeyi lmnden 1 yl kadar nce
brakmt.
Doktorlara gvenmiyordu, veterinerlik eitimi grm olan ba muhafzlarndan birinin tavsiyelerine
gre ilalarn alyordu (Conquest,
1991). Hipertansiyon iin yemeklerden nce iine birka damla iyot
konmu bir bardak kaynam su iiyordu (Volkogonov, 1992). Djilasn
belirttiine gre Stalin hi de salkl deildi. ok ksa boyluydu ve yaps dengesizdi. Gs ksa ve dar,
kollar ve bacaklar ok uzundu.
Gbei olduka bykt. Yz soluktu. Ruddy yanaklar vard. Daha
sonra srekli olarak broda alan
kiilerde grlen bu renk deiikliinin yksek Sovyet evrelerinde
Kremlin cildi olarak adlandrldn rendim. (Djilas, 1962)
28 ubat 1953 gecesi Kuntsevo
daasndaki olaan akam yemeklerinden biri sabahn 4 ya da 5ine

36

dek srd. Khurscheve gre Stalin


ar alkoll ikiler imiti ve olduka sarhotu. 1 Mart gn lene dek
Stalinin apartmannda hibir hareket grlmedi. Ancak gece 23.00ten
sonra Politbro yeleri Stalinin dairesine kapsn krarak girebildiler.
Yerde yatar ve konuamaz halde bulundu. Drt gn devam eden sonusuz tedavilerden sonra ld (Volkogonov, 1992).

Bir yorum
Stalin genellikle kendisini yalnzca yemekten sonra kk bir
sek Georgian arab ile snrlandrr (Volkogonov, 1992), dierlerini
ise votka ierek arho olmalar ve
konumalar iin tevik ederdi. Kendisi ok az ierdi. Genellikle itii
kk kadehlerde votka ve krmz arap karmyd (Djilas, 1962).
Khruscheve inanlacak olursa stroktan nceki gece olaandan ok imiti. Alkoln kan basncn ykseltici etkisiyle kontrolsz yksek
tansiyonu olan bir kiide lmcl
bir beyin kanamas uyartlm olabilir.
Anatomik ve patolojik incelemelerin sonunda Stalinin beyninde sol
yar krede subkortikal alanda nemli bir kanama grld. Bu kanama beynin nemli alanlarn tahrip
etmi ve geri dnmsz bir ekilde
solunum ve dolam bozmutu. Beyin kanamas yan sra kalbin sol karncnda hipertonik
bozukluk, kalp kasnda ve mide ve barsak
mukozalarnda nemli
kanamalar, beynin zellikle nemli damarlarnda arteriosklerotik
deiiklikler gzlendi.
Tm bunlar yksek
kan basncnn sonularyd (Bartoli, 1975).
Daha nceki beyin
olaylarnn beyin dokusunda, zellikle de
beynin loblarnda ok
sayda kaviteler, daha
doru deyile kistler
oluturduunu bilmi-

yorlard. Gnmzde uzmanlar bu


tr deiikliklerin psikolojik sonular olabileceini dnmektedirler. Stalinin despotik karakteri
ve tiranik eilimleri bu deiiklikler
ile de badatrlabilir (Volkogonov,
1992).
yk ve tanmlama Stalinin beyninde bir ksm lakner tipte olan
ok sayda infarkt olduuna iaret
etmektedir. Geirmi olduu hafif stroklar ve hipertansif kalp hastal da bunlar desteklemektedir.
Laknlar, beynin bilisel ilevler
ve davran ile ilgili en nemli yaps olan n loblara giden ana ileti yollarn kesintiye uratabilirler
(Cummings,1993). Stalin olaslkla
yalnzca damarsal bilisel ilev bozukluundan deil, fakat ayn zamanda oul stroklara bal belirgin paranoid kiilik eilimlerinden
muzdaripti.
KAYNAKLAR
1) Antonov-Ovseyenko A (1980) The time of Stalin-portrait
of a tyranny. New York: Khronika Press.
2) Bartoli G (1975) The death of Stalin. New York:Praeger
Publishers.
3) Berzhov MV (1994) At Stalins side. New York: Carol
Publishing Group.
4) Classification of Mental and Behavioral Disorders (1992)
ICD-10 WHO-Geneva.
5) Conquest R (1991) Stalin: Breaker of nations. London:
Weidenfeld and Nicholson.
6) Cummings JL (1993) Frontal subcortical circuits and
human behaviour. Arch Neurol 50: 873-880.
7) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders
(1994) DSM-IV. Washington DC: American Psychiatric
Association.
8) Djilas M (1962) Conversations with Stalin. New York:
Harcourt, Brace & World.
9) Hachinski VC, Bowler JV (1993) Vascular dementia.
Neurology 43: 2159-2160.
10) Knight A (1993) Beria- Stalins first lieutenant.
Princeton: Princeton University Press.
11) Medvedev R (1989) Let history judge: The origins and
consequences of Stalinism. New York: Columbia University
Press.
12) Park BE (1986) The impact of illnesson world leaders.
Philadelphia: University of Pennsylvania Press.
13) Radzinsky E (1996) Stalin: The first in-depth biography
based on explosive new documents from Russias secret
archives . New York: Bantam Doubleday Publishing Group.
14) Ramano-Petrova N (1984) Stalins doctor, Satalins
nurse. New Jersey: The Kingston Press.
15) Sudoplatov P (1994) The memoirs of an unwanted
witness. A Soviet spymaster. Special tasks. Canada: Little,
Brown & Company.
16) Volkogonov D (1992) Stalin triumph and tragedy.
California: Prima Publishing.
17) Zubok V, Pleshakov C (1996) Inside the Kremlins cold
war. From Stalin to Khrushchev. London: Harvard University
Press.

Dosya: Liderlerde bilisel bozukluk...

Bakan Urho Kekkonenin demansnn


aa kmas ve Finlandiyann
politik yaam zerine etkileri
Kekkonenin gerek durumu 1981de zlandaya yapt bir balk av gezisi srasnda
kamuoyuna akland. En arpc an, resmi olarak kendisinin Reykjavikte Vididalsa
nehrinde 4 byk somon bal tuttuu haber verildiinde, gayriresmi olarak
srekli olarak istirahat ettii ve hi balk tutmadnn bildirilmesiydi. Kitle iletiim
aralarnda, nasl aresizce oturduu ve uaktaki yardmc balklar tarafndan
ynlendirildii yaynland.

Jorma Palo
inlandiya nce svein, daha sonra Rusyann bir
paras iken 1917de bamsz bir cumhuriyet haline geldi. imdi ABnin bir yesidir, fakat NATOya
girmemitir. Hali hazrda varl iin bir tehdit yoktur fakat, geen 80 ylda byle olaylar yaanmtr.
En tehlikeli olayda 1944 ylnda lke Sovyetler Birliine kar uzun sren bir sava kaybetmi ve geni topraklar igal edilmiti.
Bu olaylar srasnda ve izleyen on yllarda bakan Urho Kekkonen Finlandiyann d politikasn
belirleyen temel figr oldu. Aadakiler bakann
yaamnn son yllarnda olanlarn ve meslek yaamnn bir zetidir. Bu srada ar bilisel sorunlar olmakla birlikte grevini srdrmesine izin verilmiti. lmnn zerinden
epey gemesine karn bulgu ve belirtileri
hakknda yaynlanm hibir bilimsel
veri yoktur.

Kekkonenin bakanlk
yks
Mesleki yaam: Kekkonen
1900 ylnda dodu. 36 gibi gen
bir yata parlamentoya girdi ve
adalet bakan olarak atand. Daha
sonra eitli hkmetlerde bakanlk ve 1950ye dek iki yl boyunca
Parlamento Szcl yapt. Bu
yldan sonra 1956da Cumhurbakan seilene dek 5 hkmette babakanlk grevini stlendi.
1956da sadece 1 oy eksii ile
300 yeli parlamentoda cumhurbakan seildi. Bundan sonra 4
kez daha seildi ki, bunlardan biri

zaferini pekitirmek iin zel bir yasa ile oldu. Bylece Kekkonenin devri 25 yl srd. Bu, herhangi
bir lkede demokratik yollarla seilmi ynetici iin bilinen en uzun sreydi. Bazlar kendisinin en
nemli meziyetinin hassas politik konularda Sovyet liderleri ile ustaca anlamas olduunu dnrken, bazlar da Finlandiyay Sovyet blouna
fazlaca yaklatrdn dnmekteydiler ve bu duruma Finlandization adn vermilerdi.
Sal: Kekkonenin sal genel olarak mkemmeldi. Bir zamanlar yksek atlamada ulusal
ampiyondu ve iyi tannan bir spor yneticisiydi.
Daha sonra uzun kayak turlar ile mehur oldu. Etkin bir avc ve balkyd ve dier dnya liderlerine
elik ederdi. Ulusu iin bir canllk ve dirilik sembolyd ve ok ileri yalara dek 40 ya salna sahipti. Ar bilisel ykm haberi belki en yaknndakiler dnda herkes iin tam bir ok oldu.
Gizlilik: Kekkonenin gerek durumu 1981de
zlandaya yapt bir balk av gezisi srasnda kamuoyuna akland. En arpc an, resmi olarak
kendisinin Reykjavikte Vididalsa nehrinde 4 byk somon bal tuttuu haber verildiinde, gayriresmi olarak srekli olarak istirahat ettii ve hi
balk tutmadnn bildirilmesiydi. Kitle iletiim
aralarnda, nasl aresizce oturduu ve uaktaki
yardmc balklar tarafndan ynlendirildii yaynland. Drt gn sonra yardmcs olduka iyi
durumda olduunu ve salnn mkemmel olduunu bildirdi.
Bir eyler aklanmaya baladnda gerisi geldi. Birka gn sonra Gney Kore Devlet Bakan ile
resmi bir grmesi vard, fakat doktoru tarafndan
Birka gn yatakta kalmas gerektii belirtildii
iin grme iptal edildi. Nedeni souk algnly-

37

d. Drt gn sonra Kekkonene Finlandiyann son 30 yldaki ilk resmi


cumhurbakanl hastalk izni verildi. Sadece 3 gn sonra bakanlk
brosu, ou kiinin uzun zamandr
kukuland eyi aadaki szlerle
aklad:
81 yandaki Bakan Urho Kekkonen halen yorgundur. Halen beyin dolamnda baz lml sorunlar
vardr. Doktorlar bu bozukluklarn
bu ya grubunda olaan olduunu sylemektedir. Dierleri yan sra dalgnlk ve ara sra bellek kayb
eklinde semptomlar vardr.
Bu, Bakann resmi brosunun
bellek bozukluundan ilk kez sz
ediiydi. Fakat Ulusal Yayn Kurumunun elinde hi aa kmayan
ve yaynlamayan ariv filmleri vardr. Bu filmlerde bir demansn tartmasz bulgular grlmektedir.
rnein yrtc ilevlerin kontrol, aklanmasndan en az 1 yl
nce aka kaybolmutu. eitli
kaynaklardan gelen tartmasz veriler, Kekkonenin 1978de normal
6 yllk sre iin son kez seildiinde ciddi bellek bozukluu olduunu
gstermektedir.
Son: Ard ardna hzla beyin dolam bozukluklar ve dnce
kopukluklar bildirildi. CT, EEG
ve dier incelemeler yapld. Kekkonenin ilk bildirimden 2 ay sonra
26 Ekimdeki istifasna dek yatakta kald bildirildi. Bundan 3 hafta

38

nce korumas ile birlikte bakanlk konutunun kapsnda grntlendi. Bu fotorafn halk zerinde
derin bir etkisi oldu. nk halen
bakanlk ofisinde bulunan Kekkonenin zihinsel olarak yetersiz olduu ve ulusun yeni bir lidere ihtiyac
olduu aka grlyordu. Be yl
sonra inzivada ld.
Tan: stifa nedenini belirten tbbi belgede aadaki bilgiler yer almaktayd (Fince, yazarn evirisi):
Cumhurbakannn
saln
srekli olarak yllar boyunca izleyerek bugn vardmz sonu
Bakan kalc olarak grevlerini yerine getiremeyecek hale gelmitir
ve yavaa ilerleyen dolam sistemi yetersizliine ait bulgular gstermektedir (Tan: yaygn arterioskleroz: Damar sertliinin birok
organn damarlarn etkilemesi).
Belgeyi imzalayanlar Dr. Penti
Halonen 1914-1983, Helsinki niversitesinde Hastalklar Profesr ve Dr.Erkki Kivalo 1920-sa,
Merkezi Tbbi Komitenin o zamanki
bakan ve daha nce ayn niversitede nroloji profesr. Beyin yetersizlii, bilisel ilev bozukluu ya da
demanstan sz edilmiyordu.
Sonular: Bakanlk makamnda ok uzun bir sre salkl olarak
grev yaparken Urho Kekkonenden
sonra kimin bakan olacana dair
pek tartma olmamt. Ayrca Finlandiyada bakan yardmcl po-

zisyonu yoktu. Bylece ulus ksa


sreli bir ynetim boluu duygusu
yaad. Ancak boluk ksa srede yeni bakan adaylar tarafndan dolduruldu. Seim srecinde bakann o
andaki ve gemiteki sal nemli
bir konu oluturduu iin adaylar
mental ve fiziksel salklarn ortaya
koymaya altlar. rnein ilerinden birisi iki sorununu zeceine sz vermiti. Bu, yeni bir politik
fenomendi ve gelecekteki bakann
salk ve olas gelecek engellilik hallerinin nasl ele alnacana dair neriler ve tartmalara yol at. Katlanlarn hepsi o srada yaanmakta
olan travmatik durumun yinelenmemesi gerektii konusunda hemfikirdi, fakat artc olarak hibir fikir
birliine ulalamad.

Tartma
Bakan Urho Kekkonenin durumu, son derece uzun bir sre ynetimde kalmas ve evresinde yaratlan tartmasz hkm srecei
eklindeki illzyon nedeniyle benzersizdir. rnein 6. devresinin istifasndan ksa sre sonra balam
olacan dnrsek, seilseydi bu
devre 1990da 90 yanda sona erecekti.
Gizlilik, imdi ortadan kalkm
olan o zamanki Sovyet ynetimlerinin yksek rtbeli politik liderlerin
salk konularnn gizli tutulmas
eklindeki tutumunun etkisi ile aklanabilir. Bu, olaslkla liderlerin
en yaknlarnn kendi yrtc glerini koruma arzusu ile ilikilidir.
Kekkonen ile hibir yaknl olmayan ve kendisi ile karlam dahi
olmayan yazarla zel bir grmede Kekkonenin niversite hastanesinde muayene edildii, kaytlarnn
zel doktorlar tarafndan tutulduu
ve hastanede hi dosyas olmad
sylenmiti. Halen yaamakta olan
tek doktor, Dr. Kirvalo, yazara olaylar hakkndaki kanaatini aklayan
bir rapor yazdn ve Kekkonenin
ailesinin tutmu olduu bir biyografiyi yazarna teslim ettiini sylemiti. Hekim olmayan bu biyografi
yazar elindeki bilgileri daha sonra

yazaca bir kitapta kullanacaktr,


fakat daha imdiden Kekkonenin
bunam olmadn belirtmitir. Dr.
Kirvalo bundan baka bilgi vermeyecektir. Kekkonenin salk raporlarn ailesi dnda hibir tarihinin
gremeyecei anlalmaktadr.
Gl bir liderin sal sz konusu olduunda iki nemli ahlaki
atma ortaya kmaktadr. lki kitlesel medya ile ilgilidir. Geri dnp
bakldnda Fin medyasnn Kekkonenin dnemi hakknda kendisinin retmi olduu bir otosansr
uygulad grlmektedir. Medyann sessiz kalma hakk vardr, fakat
ayni zamanda halk bilgilendirme
grevi de vardr. Medya ne yapacan bilmediinden zm iin kendi ahlaki atmalarn yaayan doktorlara dnmtr: Hastann zel
yaamn gizleme hakk, halkn bilme hakkndan daha m gldr?
Dier bir deyile eer ulusun gvenlii tehlikede ise gizlilik korunabilir
mi, korunmal mdr? Doktorlar da
ak bir yantlar olmadndan -

Clanj
Taylan KARA

zm politikaclara brakmlardr
(ki bunlarn bir ksm olaylarn gidiatndan yarar grm de olabilirlerdi).
Her lkede zm demokrasi ve
ifade zgrlnn derecesine bal olan problemler vardr. oklukla ABDde olmak zere birok zm nerileri yaynlanmtr (Toole,
1997). Finlandiyada Kekkonenden
sonraki lider kendi salk durumu
ile ilgili raporun ylda bir kez yaynlanmas uygulamasn balatmt. imdiki lider de ayni uygulamay
srdreceine sz verdi. Bu uygulama, u andaki sekin politik evreleri tatmin eder gibi grnmektedir.
Ancak bakanlk doktorlar gibi bir
ekibin kurulmas da nerilmektedir.
Herhangi bir tbbi rapora kar
duran ve bakann salnn kendisi ile doktoru arasnda zel bir konu olduunu dnenler de vardr.
Bu grtekiler, liderlerin kamuoyu
tarafndan yakndan izlendiini ve
salk problemlerinin derhal su yzne kacan ne srmektedirler.

Bu gre katlmak kolaysa da, lider


zihinsel olarak yetersiz hale gelirse
geerli politik kurumlara nasl bilgi verilecei ve liderin istifa etmeye
nasl ikna edilecei sorular zmsz kalmaktadr. Ayrca liderin ailesi veya en yakn alma arkadalar
onun kiisel doktorundaki bilgileri gizleyebilirler, ya da daha kts hasta olmak ve nihayetinde istifa
etmek iin herkesle eit hakk olsa da, hasta olan lider geici olarak
kamuoyundan gizlenebilir (Robins
ve Post, 1995). Saysz trajik rnek
verdikten ve gnmz dnya liderlerinin yaad stresleri tanmladktan sonra LEtang (1995) 60 yanda
zorunlu emeklilik nermitir. Kekkonenin durumunda bu snr 20 yl
kadar almt.
KAYNAKLAR
1) LEtang H (1995) Ailing Leaders in Power 1914-1994
London: The Royal Society of Medicine Pres.
2) Robins RS, Post J (1995) Choosing a Healthy President.
Political Psychol 16:797-816.
3) Toole JF, Link AS, Smith JH (1997) Disability in US
President Report. Arch Neurol 54:1256-1264.

... Kk-burjuva, bir yandan ve


br yandan meydana gelir.
K. Marx

Taylan Kara everesindeki, yaamndaki gzlemlerden yola


karak ne kadar toplumsal, kiesel deer varsa hepsine
saldryor, burjuva ahlakn ve kk burjuvalar yeren
gzlemler, sarsc cmleler, sz oyunlar art arda skn ediyor.
Yer yer Celine, zaman zaman Kaa! Tabii buna Henry Milleri
de eklemek gerekiyor. Taylan Kara edebiyatmzdaki mevcut
eilimlerden ok farkl bir yazar; szcn tam anlamyla
yeni bir ses. Anlattklarn daha byk bir yapya
oturttuunda romanlarnn ses getireceine eminim.
Mehmet Erolu

hayal yaynlar / ROMAN


Merutiyet Cad. No: 10/30, Kzlay-ANKARA
Tel: (312) 417 47 09 - e-posta: bilgi@hayalyayinlari.com

39

Kriz neye gebe?


imdi krizin dorudan dier sektrlere srayarak derinlemesi aamasna geldik.
Kriz Trkiyeyi de oktan etkisi altna ald. Borsa geen yl 55 bin idi, bugn
26 bin. 50 milyar dolar silindi deniyor. Nerede bu para sizce? kincisi, retim
alannda irketler birbiri ardna kapanyor, retimde ciddi gerilemeler sz konusu.
naat sektr durmu. Daha ne olsun, bir bankann kmesini mi bekliyoruz?
Kriz sermaye devrelerinin kopma olaslnn gndeme geldii noktada ortaya kar.
Bu anlamda devrimci potansiyellere sahiptir. Devrimci bir znenin mdahalesi
sz konusuysa tabii

40

Ergin Yldzolu ile sylei


aanmakta olan kriz nasl dodu, nasl geliti? Sizin inaat ve kredi piyasalarnda iki mali kpk birde yllardr yazlarnzda vurguladnz, ha patlad den olumaya balad. Bylece FED bir depresyoha patlayacak denilen, bir takm ara kriz ve mda- nu nlyordu, ama resesyonu piyasalardaki fazlay
halelerle havas boaltlan kpk nasl olutu, b- temizleyemeden yarda kesiyor, dnya ekonomisiyd ve patlad?
ni bu krlgan zeminde yeniden bymeye zorluPiyasalar bu noktaya getiren srecin yks yordu.
1997 Asya Kriziyle balyor. Aslnda, 1987 borMerkez bankalarnn balatt bu mali genilesa krizine, ondan da geriye 1982de patlak veren I- meden yararlanmak zere gndeme gelen yeni ve
II. Dnya bor krizine ve nihayet 1968-73 dnemi- son derecede karmak yatrm aralar da, adeta
ne de gidebiliriz daha kapsaml bir analiz iin; ama bir glge banka sistemi yaratarak kredi hacmi1997 sanrm bize yeter.
nin ve kpn bymesine byk katk yaptlar.
1987 krizinden sonra, ABD Merkez Bankasnn Bu aralara, daha sonra yeni bir ara daha katld:
(FED) geriye dnmeye balayan mali sermayeyi Baz sigorta irketleri bu CDO paketlerini (mortgateknoloji sektrne ve borsaya ynlendirmeye ba- ge kredileriyle teminatlandrlm borlar) sigorta
ladn gryoruz. Neticede, teknoloji sektrnde ederek, AAA reytingine ulamalarna olanak saoluan mali kpk 1999-2000 ylnda, borsalarda lyor, tm dnyada satlarn kolaylatryor, byyzde 40a ulaan gerilemelere yol aarak patlad. lece riski dnyaya yayyorlard. Bu sigorta piyasaDnya ekonomisinin teknoloji sektrnden kay- snn ap geen ylda yzde 900 byyerek 54
naklanan muazzam bir kapasite fazlas sorunuyla trilyon dolara ulat. (Grafik 1)
ve tketim eiliminin daha da zayflamas halinde,
Getiimiz yllarda tm kredi (trevleri) piyasasorunun hzla dier sektrleri etkileyecek biimde s da 600 trilyon dolara ulaarak 54 trilyonluk dnyaygnlamas riskiyle kar karya kald
Grafik 1:
grld. Dnya, 2002
Henz denmemi kredi trevleri (milyar dolar)
ylnda aniden ok
http://www.bis.org/statistics/derdetailed.htm
korkutucu bir biimde
1930lara benzemeye
Ticari meta szlemeleri
balamt.
Deiken deerli szlemeler
Bu ortamda FED, bir
Kredi temerrt takaslar
yl iinde faizleri yzde
Kambiyo szlemeleri
6,5den yzde 1e indirFaiz oran szlemeleri
di. FEDin nderliinde gelimi lkelerin
Tahsis edilmemi
merkez bankalar, khttp://angrybear.blogspot.com
resel apta muazzam
bir likidite genilemesini tetiklediler. Bu kez,

ya ekonomisinin 10 katn geti.


Bu arada kaldral (krediye dayanarak) ilemler yatrmclara, sermayelerinin 10-30 kat kontratlar oluturarak muazzam paralar kazanma,
her yl milyarlarca dolarlk (rnein
geen sene Wall Streetde 17 milyar
dolar) ikramiyeler alma, bankalara
varlklarnn 30 kat borlanma olana salyordu.
Sreci syle zetleyebiliriz: Mali genileme yeni yatrm aralarna
yol at, bunlar kredinin ucuzlamasna, riskine baklmadan zelikle eik alt ev sektrnde datlmasna,
hacminin artmasna olanak saladlar. Bylece ipoteklerde, tketici
kredilerinde yaanan hzl genileme
ekonomik bymeyi destekleyecek
talebi yaratt. Ksacas, getiimiz
4-5 yl iinde, ABDde ve dnyada,
Trkiyede de ekonomik byme bu
kpk zerinden yaand.
Krizi mali bir krizden ibaret grme eilimi yaygn. Gerekten byle
mi, yoksa reel ekonomide yatan kkleri var m?
u soruyu sorarsak, sizin sorunuzun cevabn da buluruz. Bu kadar
byk bir kredi hacmi neden olutu? yle: Sermaye birikimi yavalamaya balaynca, sermayenin retici
devrelerinin devam etmesini salayabilmek iin, hem banda retime
balamak iin gerekli retim aralarnn ve i gcnn salanmas,
hem de sonunda retilen mal satlp para geri gelene kadar (art-deer
toplam retim deerinden ayrlana
kadar) geen zaman -bu sre uzadka- giderek artan oranda krediyle
kapatlr. Birikim sreci yavaladka kredi hacmi artt. Merkez Bankalarnn da bu sreci destekleyici faiz politikalar izlediklerini grdk.
kincisi birikim sreci yavaladka
sermaye, retim alanndan dolamspeklasyon alanna gemeye balad. Bylece kredi hacmi, kolaylatrc merkez bankas politikalarnn
da yardmyla giderek byd. Her
kredi ilerde retilecei varsaylan
bir art deer beklentisine bal olarak verilir. Eer beklenen oranda art deer retilemez ise krediler ser-

vis edilemez, hatta geri denemez ve


zincir zlmeye balar.
Bu kpk gnmz kapitalizminin ar retim krizine cevap olarak rettii geici bir can simidiydi.
imdi patlyor. Bu kapitalizm ar
birikim eksik / tketim sorununu aabilirse, bu kpe de gereksinimi
kalmaz. Ancak dier taraftan kpk
kyor, ar retim sorunu hzla
kendini yeniden dayatyor

Kapitalizmin kendini
yenileme olana ne lde?
En zenginlerle en yoksullar arasndaki gelir ve servet uurumu,
1929 sonrasndaki en st noktaya
gelmi durumda. Yaanan krizle birlikte, ok byk uluslararas tekeller
batmakta olan bankalarn varlklarna yok pahasna sahip oldu. te
yanda, ii snf ve kredilerle borlanarak yaayan orta snflar var
Marxn dncesini kavramam
olanlar, onun bir nihai kriz modeli
rettiini sanyorlar. Oysa Marx krizin sermaye birikiminin bir an olduunu saptar. Bu an birikim devresinin kopma olasln olduu
kadar, sermayenin kendini sorunlarn aacak biimde yenilemesinin
olaslklarn da gndeme getirir.
Verimsiz iletmelerin tasfiyesi, sermayenin merkezilemesi, emekilerin alma koullarnn yeniden
rgtlenmesi vb hep
bu yenilenmenin iaretleridir. Bu yenilenme srasnda sermaye
el deitirirken, iiler
daha da yoksullaacaklar, ilerini, emeklilik
fonlarn, geleceklerini
kaybedecekler.
Krizin daha derinlemesi bekleniyor mu?
imdi krizin dorudan dier
sektrlere srayarak derinlemesi aamasna geldik. Ekonomi yavalyor. irketler zorlandka, bu
mali sektre geri yansyarak mali
krizi derinletirecek. Merkez Bankalar volatiliteyi (oynakl) azaltmaya alacaklar, bir k engellemeye alacaklar- engelleyebilirler-.

Ancak, krizin gerekten almas


iin, ya kapasite fazlas, ar birikim tasfiye edilecek, ya da talebi onun dzeyine karmaya alacaklar. Ancak bu yeni talep yaratma ii
sermayeden zveri istediinden, youn ii snf basks olmadan kolay
kolay devreye girmez. Girse bile ne
kadar etkili olabilecei belli olmaz.
1929 Bunalmnda denediler (New
Deal) ama krizi amak iin gerekli ykm ancak II. Dnya Savayla
gerekleebildi.

Devlet mdahalesi olmayan


kapitalizm olmaz
Kurtarma operasyonu ideolojik
bir maniplasyonla elele gidiyor.
Devletin piyasalara mdahalesini
sosyalizm olarak grenler var. ABD
senatosuna gelen ilk paket sosyalist olarak nitelendirildi. Hrriyet
gazetesi sosyalist darbe diye manet att. Saf liberal gr mdahalesiz bir serbest piyasann hayalini
kuruyor ama devlet mdahalesinin olmad bir kapitalizm dnlebilir mi?

Bir
kere,
sosyalizm devlet
mdahalesi
ya
da devlet mlkiyeti anlamna gelmez. Mlkiyet
sz konusuysa sosyalizmde kamu
mlkiyeti gndeme gelir ki bu da
zel bir devletin eliyle gerekleti-

41

rilecek bir mlkiyet biimidir. Kapitalist, ya da brokratik (Stalinistkolektif zel mlkiyet) devletlerin
eliyle gerekletirilecek bir ey deildir. Sosyalizmde devlet dorudan reticilerin zgr birliinin ifadesi olmaldr.
Devlet mdahalesi olmadan kapitalizm mmkn deildir. Szde devlet mdahalesine kar olan
neo-liberal serbest piyasa projesi nasl yaama geirildi dersiniz?
Bizzat devlet eliyle ve mali, askeri,
siyasi iddet yoluyla. Zaten kapitalizm, yeniden retim sreleri asndan tmyle devlet mdahalesine dayanr.
Devletin dzenleyici mdahalelerinin sreklilik kazanaca bir dnemden sz edilebilir mi? rnein,
in rnei zerinden tartld gibi, mdahaleci, devlet denetimli bir
kapitalizm eiliminin gelimesi
Olabilir ama bunun nasl bir biim alacan, emekilerin iine yarayp yaramayacan bilmek ok zor.
Emekiler zerinde byk bir basky da beraberinde getiren bir mdahaleci devlet de olabilir. in modeli gelimekte olan lkeler iin belki
denenebilir ama, gelimi lkelerdeki snflar matrisinin zerinde olumu hegemonya ilikilerinin buna
izin vereceini sanmyorum. Sermaye birikim modelleri, daha ok yeni
bir i sreci (fordizm rnein) ortaya ktktan, buna uygun emek sreci ekillendikten, siyasi ideolojik
dzenleme mekanizmalar olutuktan sonra tannabilir biimini alyor
ve istikrar kazanyor. inin byle bir
gelimeye nderlik edebileceini dndrecek bir belirtiyi henz gremiyorum.

42

Kriz Trkiyeyi oktan


etkisi altna ald
Yaanan krizin gelimekte olan
lkeler zerinde nasl bir etkisi olacak? Bu lkelerin krize mdahale etme olanaklar var m?
Gelimekte olan lkelerin bir
ksm Asya krizinden ders kararak cari hesap fazlas oluturmaya ve d borlarn demeye byk nem verdiler. Bir ksmnda
da i piyasalar 25 ylda iyice slat, merkez lkelerin sermayelerinin
kresel tedarik zincirine balandlar. Bu balanty salayacak ve
merkez sermayeye yeni deerlenme olanaklar aacak mali bamlklar, borlar ve cari aklar olutu. Mali sektrlerinin denetimini
elden kardlar. Trkiye bu ikinci
grubun en tipik rneklerinden biri.
imdi sermaye ka, d pazarlarda daralma, yabanc denetimindeki
banka sektrnde kredi daralmas
gibi gelimeler gndeme gelecek.
Hatta gelmeye balad bile. Darda
deflasyon yaanrken, lke iinde
dviz kuru zerinden enflasyonist
eilimler glenebilir.
Byle bir model iinde krize mdahale etmek, modeli krmadan sz
konusu olamaz. Dier bir deyile sermaye kontrolleri, konvertibilitenin en azndan askya alnmas,
i pazarn glendirilmesi olmadan
krizin etkileri denetim altna alnamaz. Ek olarak gda gvenlii konusunda mutlaka tedbir almak gerekiyor.
Babakan Erdoan Trkiye ekonomisinin krizden etkilenme riskini
dillendirenleri krizi krklemekle
sulad. Krizin Trkiye zerindeki

etkisi ne olacak? AKP hkmetinin,


krizden yararlanmak trnden iddialar gereki mi?
Deil. Ama krizden bir baka biimde yararlanmak olanakl. 1929
krizinden birok gelimekte olan lke sanayilemek iin yararlanmt.
Ama bu koular bugn en azndan
siyasi adan yok.
Kriz Trkiyeyi nasl etkileyecek? sorusu gerek bir soru deil. Bu bir beklentileri ynetme
stratejisi. Kriz Trkiyeyi oktan
etkisi altna ald. Borsa geen yl
55,000 idi, bu gn 26,000. 50 milyar dolar silindi deniyor. Nerede
bu para sizce? kincisi, retim alannda irketler birbiri ardna kapanyor, retimde ciddi gerilemeler
sz konusu. naat sektr durmu
durumda. Daha ne olsun, bir bankann kmesini mi bekliyoruz.
kmezse kriz bizi etkilemedi mi
denecek?
Krizin sert etkileri ekonomiyi sarsyor ama herkesin gz mali sektrde olduundan gren yok!
TUSAD neden bu kadar panik halinde dersiniz? Trkiyede tketici
kredilerini, dolaysyla retimi tayan kredi kp snyor, dalga geri ekiliyor. zel sektrn byk dviz borlar var ve dviz kuru
artmaya balad, borlar TL cinsinden artyor Kriz geldi ama birileri mi gibi yapyorlar, yaknda bu
hava dalr.

Kriz ve uluslararas
dengeler
IMF Bakan ekonomik krizi deerlendirirken, krizin siyasal sonularn artracak ekilde
dnya istikrarnn tehlikede olduunu ileri srd. Krizin, ABD
hegemonyasna dayanan gnmz
istikrarnn sarslmasnda nasl
bir etkisi olacak? Bu kriz emperyalist metropoller arasndaki g
dengeleri asndan nasl bir sreci
gndeme getirebilir?
Kriz, yukarda deindiim gibi
sermaye devrelerinin kopma olaslnn gndeme geldii noktada
ortaya kar. Bu anlamda devrimci

Sada 1929da balayan Byk Bunalm


srasnda, paralarn kurtarma kaygsyla
banka nnde kuyrua girmi Amerikallar.
stte, borsadaki k haber veren bir
gazete maneti.

potansiyellere sahiptir. Teorik olarak iiler ve emekiler, kendilerini yneten ideolojik evrenin atlaklarn en iyi bu dnemde grmeye
ve kart dnceleri gelitirmeye balarlar. Ancak illa sosyalizme
ynelmelerini beklememek gerekiyor. Siyasal slam, eitli poplist
akmlar, sosyal demokrasi, hatta faizm bile bu ortamdan yararlanabilir. Kriz sosyalizm asndan bir olay alan yaratr ama olayn ortaya
kmas (proletarya partisi ve eylemi) bir znenin (rnein bir devrimciler rgtnn) mdahalesini
gerektir.
Kapitalist toplum asndan bu
olay en nemli istikrarszlk olasldr. kinci istikrarszlk olasl,
mlk sahibi snflar aras (kapitalist
snflar, blgesel snf gruplar, lkeler aras elikiler) atmalardan
kaynaklanr.
Bu ikinci dzeyde, byk gler
rekabetini, emperyalizmin kaynaklarn bulmak olanakl. 1970lerden
bu yana ABD hegemonyasnn yava
yava gerileme srecini yayoruz.
Son mali kriz bu sreci hzlandrmaya balad. Krizin zmne ilikin nerilerin Avrupadan kmaya
balamasn, ABDnin bunu izlemeye balamasn rnek olarak alabiliriz. inin elinde byk kaynaklar
olmasna karn devreye girmeden
seyretmesini de. Ancak ABD hl
ok byk bir g. Byk bir art
deer havuzuna sahip (dnya ekonomisinin yzde 20sinden fazla).
Savunma btesi, geri kalan dnyann toplam savunma btesine eit;
teknolojik olarak da ok ileri. in
bu durumun farknda olarak acele

etmeden, ABD hegemonyasnn anmasnn bir savaa yol amadan


devam etmesinden yana ve bu ynde tutum alyor.
Kapitalizmin krizleri, kapasite
fazlasn imha edecek, dnya pazarnn yeniden paylamn gndeme
getirecek dzeltici savalara yol
aabiliyor. Dnya apnda ykc bir
sava olasl gryor musunuz?
Henz deil. Bir sonraki evrede
gndeme gelebilecek bir olaslk bu.
Bu savalar, hegemonyac g ile rakipleri arasnda bir askeri parite olumadan kmyor. Ancak, blgesel
savalarn, zellikle enerji, su ve gda konular etrafnda younlamasn bekleyebiliriz
Bir yaznzda, kredi kpne
yol aan ar retim/ talep yetersizlii sorununun ve bunu tetikleyen
kr oranlar dme eiliminin yaratt basnla, yeni piyasalara, doal kaynaklara, ucuz emek depolarna ulamann neminin arttn, bu
balamda klasik smrgeciliin geri
gelmekte olduunu ileri srmtnz. Krizin bu sreci hzlandran ve
saldrganlatran bir etkisi ngrlebilir mi?
Evet, doal kaynaklarn denetimi
hem ekonomik hem stratejik adan
byk nem kazand. ABD, ordusunu buna gre yeniden sekilendiriyor. 4. kuak sava teorileri yine
gndemde.

Sol kendine gvenini


yeniden kazanabilir
Kapitalizmin

krizleri

sosyalist

hareket asndan ne tr sonular


yaratr?
i snfn ve dier alanlar
sistem kart, anti-kapitalist sylemlere daha duyarl hale getirir.
Deyim yerindeyse balklar (sosyalistler) yzebilecekleri bir suya kavuur.
Kriz kapitalizmin Sovyetler Birliinin zlmesinden sonra elde ettii ideolojik hegemonyay da gl
bir ekilde sarst. Financial Times
kresel serbest piyasa kapitalizmi
d bitmitir diye yazd. Ke yazarlar, yeniden Marxa bakmak lazm diyorlar. Bu ideolojik sarsnt
sosyalist solun nnde yeni olanaklar yaratyor mu?
Sosyalist sol belki kendine gvenini yeniden kazanabilir. Ancak nnde yeni bir dnemin aldnn
ayrtnda olmas gerekir. 1917 veya
1968-89 dneminin sylemleriyle,
taktik ve alma tarzyla bir yere
gitmesi olanakl deil. Nasl 1917
devrimini gerekletiren kuak bir
nceki dnemdeki taktikleri terk
ettiyse, yeni sylemler gelitirdiyse,
yine yle yapmak, Leninin, Gramscinin yaptn yapmak gerekiyor.
Aynsn deil tabii. Burada ierii
kast ediyorum, uygulamalar deil.
rgt alannda, biiminden alma tarzna ve hedef kitlelere (ii
snf iinde yaanan deiikliklere, yeni oluan kesimlere de dikkat
ederek) kadar her eyi yeniden ve
olaanst hzla dnmek gerekiyor, bu yeni dnemden yararlanabilmek iin.

43

20. yzyl biliminin


ke talar (1900-1950)
20. yzyln doa bilimlerindeki gelimeler asndan
farkl bir yeri var. Bu yzylda genel anlamda
bilim, evreni, doay ve insan anlama yolunda
yepyeni perspektifler gelitirdi. Kuantum
teorisi, grelilik kuramlar, bata Byk Patlama
olmak zere yeni evren modelleri, genetik
devrim, parack fiziindeki ve
yerbilimindeki ba dndrc gelimeler
bu yzylda yaand. 20. yzyl,
16.-17. yzyllarda yaanan bilimsel
devrimin daha da derinletii
ve yeni sorularn sorulduu
bir yzyl oldu. Sanyoruz daha
gelimi yantlar ve daha
kapsaml kuramlar 21. yzylda
gelecektir. 20. yzylda
bunun temelleri atld.
Okuyacanz dosya, Laura Garwin ve Tim Lincolnun Doann Yzyl: Bilimi ve Dnyay Deitiren Yirmi Bir Keif (A Century of Nature:
Twenty-One Discoveries that Changed Science and the World) adl kitaplarndan esinlenerek hazrland. Liste sz konusu kitaptan alnd. Yazarlar,
kitaplarnda, bu listeden 21 unsuru seerek geni olarak tantmlar. Biz listenin tamamn, kendimiz ksa aklamalar ekleyerek sunuyoruz. Bylece
son yzyln bilimsel gelimelerini toplu halde anmsama frsat bulacaksnz. Baz maddelerin yazmn stlenen Turul Atasoy ve Mehmet Sakna
teekkr ediyoruz. Dosyamz 1900-1950 ve 1950-2000 olarak ikiye bldk. kinci blm gelecek saymzda okuyacaksnz.

1900 Max Planck

Kuantum Teorisini ortaya att

lman bilim adam Max Planckn kara-cisim zerine yrtt kuramsal almas 1900 ylnda yaynland. almann dayand temel dnce uydu:
Madde her
biri kendine zg
titreim
frekansna sahip
ve bu frekansla radyasyon sa-

44

lan vibratrlerden ibarettir. Planck, vibratrlerin enerjiyi


srekli bir aknt olarak deil, bir dizi kesik fkrmalarla sald grn de ileri srd. Bu demekti ki, belli bir frekanstaki bir osilatrn sald veya ald enerji
ancak tam birimler biiminde olabilir; birim kesirleriyle
olamaz. Planckn kuantum dedii bir enerji paketi ile
bir dalga frekans arasndaki ilikiyi belirleyen denklemi
(E=hf) bilimde yeni bir devrimin temel tayd (Denklemde E enerjiyi, f radyasyon frekansn, h ise Planck
deimezi denen sayy (6,62 x 10-34) gstermektedir).
Planckn nerdii hipotez, klasik fiziin nemli bir ilkesi
olan doann sreklilii varsaymn sarsmt. Doa sramaktayd! Bu hipotez, daha sonra Bohr, Schrdinger,
Heisenberg gibi bilim adamlarnn katklaryla amz fiziine egemen olan kuantum mekaniine dnt.

1901

nsan kan gruplar kefedildi

an nakli gemii bir hayli eski


olan bir tedavi yntemidir. Bu
yntemin daha eski alarda uygulandna dair ipular bulunmakla
beraber, bilinen ilk nakil 1496da
komaya girmi Papa 8. Innocente
salkl genten alnan kann verilmesiyle yaplm, ancak Papann
ve genlerin lmyle sonulanmt. Daha sonra 1600 yllarnda, kpekten kpee ilk kez toplardamar
yoluyla kan nakli gerekletirildi.
Akl hastalklarnn tedavisi iin ilk
kez kuzu kannn insana naklinin
denenmesiyle, hayvandan insana
kan nakli uygulanmaya balad. Ancak meydana gelen hemoliz (alyuvarlarn erimesi) olaylar sonucunda
lmlerin sklamasyla, kan nakli
hem Paris Hekimler Odas hem de
Papa tarafndan yasakland.
nsandan insana kan naklinde
elde ettii baarl sonularla, ngiliz doktor James Blundell transfzyon tbbnda modern an balatcs olarak saylabilir. Bu alanda
kendinden nce yaplm almalar inceleyen Avusturyal biyokimyac Karl Landsteiner, 22 kiiden alnm kan rnekleri zerinde, eritrosit
ve serum arasndaki reaksiyonlar
tarif ederek, A, B ve C (daha sonra
O olarak adlandrld) olmak zere
birbirinden farkl kan grubunu
tanmlad. Bu almasnn sonularn 1901 ylnda yaymlad. Ardndan rencileri tarafndan yaplan
daha geni bir almayla, kan gruplar A, B, O ve AB olarak tanmland. Dr. Landsteinerin almalaryla tanmlanan kan gruplarna gre,
kan serumunda ya anti-A, ya antiB, yahut her ikisi birden (AB) bulunur veya hibirisi (O) bulunmayabilir. Al yuvarlar, anti-Al seromda
phtlamay salarken Bli yuvarlar
da anti-B seromuyla phtlarlar. A
yuvarl kiide anti-A seromu yoktur
ama anti-B seromu vardr. (O) grubundaki bir insanda ise hem anti-A
hem de anti-B bulunur. AB grubundaki kiide ise ikisi de grlmez.

Dr. Landsteinerin almalarnn


nemi, 1. Dnya Sava srasnda
geliigzel yaplan kan nakilleri sonucunda lmlerin artmasyla birlikte anlald. Bu kefi, Karl Landsteinera 1930 ylnda Nobel dl
kazandrd.

1905 Einsteinn

fotoelektrik almas ve
n dalga-parack ikilii

lbert Einstein 1905 ylnda Annalen der Physik dergisinde her


biri fizik tarihinde bir dnm noktas saylabilecek makale yaynlad. lk makale fotoelektrik etki
olayna ilikindi. Newton, tanecikler akm, kimi bilim insanlar
ise dalga devinimi diye nitelemiti.
Aslnda n davrann aklamada iki kuramn birbirine bir stnl yoktu; ancak Newton ad
parack kuramna bir tr arlk
salamaktayd. Ne var ki, 19. yzyln balarnda Young ile balayan,
Fresnel ve daha sonra Faraday ve
Maxwellin almalaryla pekien

deneyler dalga kuramna belirgin bir


stnlk salamt. Einsteinn fotoelektrik almas bu gelimeyi bir
bakma tersine evirdi. En nemlisi, Planckn 1900de ileri srd
kuantum teorisine arpc bir kant
sunmutu. Einsteina gre, radyasyon alanlarnda, zellikle kta yer
alan enerji kesintisiz dalmak yerine, paraca benzer varlklar olarak
lokallemi halde yer alyordu. Einstein bu radyasyon paracklarna enerji kuantumlar adn verdi. Daha
sonra bunlara fotonlar dendi.

1905 Einstein zel

Grelilik Kuramn oluturdu

insteinn 1905te bilim dnyasnda yeni bir ufuk aan en nemli almas zel Grelilik Kuramdr. 19. yzyln sonlarnda n
hzna ilikin Michelson-Morley deneyi, nemli bir sorunu ortaya karmt: Ses ve baka dalga olaylarnn tersine, k hznn referans
sistemine bal olmay. Ik kayna ile gzlemcinin birbirine gre hareketleri ne olursa olsun k hznda
bir deiiklik gzlenmemekteydi.
Einsteinn bu soruna getirdii
zm, deney sonularn yanstan
u iki temel ilkeyi iermektedir: 1)
Doa yasalar ivmesiz hareket eden
tm sistemler iin ayndr; 2) In
hz, kaynana gre hareket halinde olsun veya olmasn, her gzlemci iin ayndr. zel Grelilik Kuramnn ierdii tm nermeler bu
iki temel ilkenin mantksal sonulardr. Bu sonular son derece artcdr.
Sonulardan biri, bir gzlemciye
bal olarak nesnelerin hareketleri ynnde uzunluklarnn ksald, ktlelerinin artt nermesidir.
rnein bir topu k hzna yakn
bir hzla uzaya frlattmz varsayalm. Hareket dndaki bir gzlemci
iin top bir tepsi gibi yasslarken,
ktlesi byk lde artar. Hz kesildiinde top, nceki biim ve ktlesine dner. Kurama gre k hzna erien bir nesnenin oylumu sfr,
ktlesi sonsuz olur. Baka bir deyi-

45

le, ktle eyleme diren demek olduundan, ktlenin sonsuzlamas hareketin yok olmas demektir.
Daha az artc olmayan bir sonu da zamann greceliliidir. rnein, birbirine tam ayarl iki saatten birini ok hzl bir roketle uzaya
yolladmz dnelim. Bu saatin
yerdeki saate gre daha yava alt grlecektir. Roket saniyede
260.000 km yol alyorsa, yerdeki saatin yelkovan iki tam dn yaptnda roketteki saatin yelkovan ancak bir tam dn yapacaktr. Oysa
roketteki gzlemci iin yle bir yavalama sz konusu deildir; saat normal hzyla almaktadr. Ne
var ki, bu kii dnyaya dndnde
kendisini karlayan ikiz kardeini
daha yalanm bulacaktr. Kuramdan matematiksel olarak kan bu
sonular daha sonra deneysel olarak
dorulanmtr.
Kuramn belki de en nemli sonucu madde ve enerji edeerliliine ilikin denklemdir: E=mc2 (E
enerji, m ktle, c k hz). Kk
bir ktlenin byk bir enerji demek
olduunu ortaya koyan bu denklem
yldzlarn nasl rettiini de aklamaktayd. Bu denkleme trajik
bir kant da atom bombas ile geldi.
zel Grelilik Kuramnn evren
anlaymz ynnden de kimi sonular olmutur. Bunlar arasnda
en nemlisi, uzay ve zaman kavramlarn birletiren drt boyutlu uzay
zaman kavramdr.

1906 Vitaminlerin varl


ortaya karld

906 ylnda ngiliz biyokimyac


Frederick Hopkins, besin maddelerinin bileiminde o zamana kadar bilinen elerden proteinler,
karbonhidratlar, yalar, mineraller
ve suyun dnda, byme iin gerekli baka elerin bulunduu sonucuna ulat. Bu molekllerin,
alkolde eriyen organik bileikler olmas gerektiini ileri srd.
Ne olduu tanmlanamayan bu
elere, nce besin hormonlar
dendi; daha sonra beriberi hasta-

46

lnn tedavisi iin yrtt almalarda pirin kabuundan elde


ettii molekln kimyasal yap ynnden amin gurubuna girdiini
tespit eden Polonyal kimyac Casimir Funk, yaamsal amin anlamnda
vitamin terimini nerdi. Daha sonra
vitaminlerin kimyasal zellikleri ve
ilevlerinin birbirinden farkl olduu ve pek ounun amin iermedii
anlaldysa da Funkun terimi yaygnlat.
Frederick Hopkins, vitaminin
varln tespit eden bilim insan olarak 1929 ylnda Nobel dln
ald.

1906 Dnyann bir

ekirdeinin olduu kantland

oloji Kurumu eski bakan Richard


Dixon Oldham (1858- 1936) bu kaytlardan yararlanarak 1906 ylnda
dnyann tam zt tarafnda meydana gelen ikincil transverse (shear)
dalgalarnn Yerin ekirdeinden
geerken yavaladn aklamtr.
Oldham ayrca bal hzlar ve bundan dolay yerin d kabuunun younluklarna dayanarak yerkabuunun dnyaya kyasla ok ok kk
kalnlkta olacan sylemitir.
Yerkreye ait metalik bir ekirdein varl gezegenimizin younluunu olduka byk hesaplayan
Cavendishden bu yana, bir yzyldan daha fazla bir zamandan beri sylenmektedir. Alman jeofiziki
Emil Wiechert (1861-1928) meteoritlerin birleimini ve metoritlerdeki
elementlerin dalmn gz nne
alarak, demir-nikel karm bir yer
ekirdein varln ileri srmtr.

1908 Amonyan kendi

elementlerinden sentezlenmesi

A
Y

erin iiyle ilgili en byk ve nemli bulu 19. yzyln sonlarnda sismografn kefiyle meydana gelmitir. Sismograf bir deprem
sonucu oluan yer hareketini srekli
olarak kaydeden bir dzenektir. Sismograf ile uzaktaki depremlerin titreimlerini ilk olarak ngiliz fiziki
James Ewing (1856-1935) Tokyoda
alrken 1880 ylnda kaydetmitir.
1889 ylnda Japonyada meydana
gelen deprem, kazayla Almanyadaki
ok hassas bir gravimetre tarafndan
kaydedilmi ve bu da deprem dalgalarn tm dnyay dolatn kantlamtr. 1895 ylnda ngiliz John
Milne (1850-1913) onbe yl sonra
Japonyada depremler zerine altktan sonra, dnya apnda bir
sismik network kurmak iin ngitereye dnmtr. Milne kaytlarn,
talyan sismik istasyonlaryla ibirlii iersinde tutarken, Hindistan Je-

lman kimyaclar Fritz Haber


ve Cari Boch, havadaki azotun sentezlenmesiyle amonyak elde edilmesini salayan bir yntem
gelitirdiler. Haber-Boch sentezi diye bilinen ve endstriyel kullanm
mmkn olan yntemde, atmosferde yzde 78 orannda bulunan
azot, doal gaz ya da su gazndan
elde edilen hidrojenle kartrlarak,
200-500 atmosferlik basn altnda
500Ca kadar stlr. Bu safhada,
katalizr olarak alminyum oksit ve
potasyum oksit ieren toz hlinde
demir kullanlr. Tepkime sonucu
oluan amonyak soutulup svlatrlarak ayrlr; tepkimeye girmeyen
gazlar ise gerisin geriye yeniden amonyak sentezi dngsne katlr.
Haber-Boch yntemiyle amonyan sentezlenmesi, azotlu yapay
gbre retiminde yeni bir r at.
te yandan bu bulu, Almanyann
kimyasal silah ve patlayc retiminde hammadde bakmndan darya
bamlln ortadan kaldrd ve byk lde sava sanayisinde kullanld. Nitekim kendisi de bir milita-

rist olan Haber, bu alana younlat,


kimyasal silahlarn geliimindeki
baarlar sayesinde, Yahudilikten
dnme bir protestan olmasna ramen yzba rtbesine ykseldi.
Kurduu enstitde klor, siyanr
bazl Zyklon-B (sonradan gelitirilip Nazi kamplarnda gaz odalarnda
kullanlyor) gibi kimyasal silahlarda kullanlan gazlarn bulunmasna
nclk etti.
Haberin militarist almalarnn
en ateli kartlarndan birisi, yine
bir kimyac olan ei Clara idi. Clara
einin askeri birliklere verdii kimyasal sava eitimlerini protesto etti,
bu toplantlarda eiyle sert tartmalara girdi. Klor gaznn ilk defa cephede kullanld gn intihar etti.
Amonyak
sentezi
buluuyla
1918de Nobel Kimya dln alan
Haber, kimyasal savan babas olarak bilinir.

kaytlarn kullanarak, younluklar birbirinden farkl olan kabuk ve


manto tabakalar arasndaki sreksizlii aklad. Daha sonra da bu
sreksizlie Moho sreksizlii
denmitir. Mohorovicic sreksizlii, yerkabuu ile manto arasnda
sismik dalgalarn urad deiiklik sonucu o blgede bir deiim olduunun saptanmas sonucunda, bu
duruma verilmi olan addr.
Yer bilimlerinde sreksizlikler
bir yapy dierinden ayran snrlar
olarak tanmlanabilir. Sreksizlikler
yerkre iinde katmanlar birbirinden ayran snrlar olduu gibi ta
veya kaya gibi daha kk lekdeki yaplarda da grlebilir. Bununla
birlikte Mohorovicic sreksizlii yer
kabuu ile astenosfer arasndaki snr olarak bilinir. Bu snrda sismik
dalgalara ait hzlar, younluk ve basn gibi fiziksel parametreler deiim gsterir.

1909 Kaltmsal hastalklar 1909 Kambriyen dnemine


fikri ortaya atld

altmsal metabolizma bozukluklarm betimleyen ngiliz


hekimi ve biyokimyacs Sir A.E.
Garrod, hastalklarn sidik pigmentlerinde yol at deiikliklerle ilgili aratrmalar sonucunda, bedenin
belirli besinleri deerlendirmesindeki bozukluun enfeksiyonlara yol
aan bir etkenden deil, kaltmsal hastalklardan kaynaklandn
saptamtr. Garrod bu dncesini
1909da yaymlanan Doutan Metabolizma Bozukluklar adl yaptnda gelitirmitir.

ait Burgess fosillerinin kefi

909 ylnda ABDli paleontolog


Charles Doolittle Walcott Kanada Kayalk Dalarnda, deniz seviyesinden 2440 m. ykseklikte, Burgess Tepeleri
denilen yerde bir fosil
yata buldu. Daha sonra Burgess eyli olarak
anlacak olan blge o
zamana kadar hi karlalmam kompleks
yaamn ei benzeri grlmemi rnekleriyle

doluydu. Bu fosillerden bazlar kabuklu, bazlar kabuksuzdu. Bazlar gzl, bazlar gzszd. eitlilik olaanstyd. Walcott buradan
toplad yaklak seksen bin rnei
Washingtona getirmiti. Walcottun
1927 ylnda lmesiyle Burges fosilleri de unutuldu.
1973 ylnda Cambridge niversitesinden Simon Conway Morris
ve arkada Derek Briggs btn fosilleri yeniden elden geirdi. Birka
yl sren almalardan sonra Burges fosillerinin kendisinden nce
ya da sonra grlm organizmalarla benzerlik tamasna ramen
olduka deiik olduklarnn da
alt iziliyordu. Aralarnda be gzl olanlar vard. Bazlar memeye
benzer hortumlara sahipti. Bir bakas ince, uzun ve sivri bacaklar
zerinde duruyordu. Kk, solucanms bir rnek de bugne ulaabilen rneklerden biriydi. Pikaia
gracilens denilen bu kk varlk,
ilkel bir omurgaya sahipti ve bugnn omurgallarn -biz de dahil- atasyd. Burgess hayvanlarnn
nemli bir blm bilinen hibir
filuma ait deildi.
Burgess fosil yata, yeni ve daha
kompleks canl trlerinin neredeyse fkrd
Kambriyen dneminin
(Kambriyen Patlamas)
bilinen iki nemli faunasndan biridir. Burgess fosillerinin kefi,
buradaki ou hayvan
filumlarnn 3-5 milyon yl gibi jeolojik o-

1909 Dnyann, kabuu


ve mantosu arasndaki
snr tespit edildi (Moho
sreksizlii)

909 ylnda Oldman tarafndan


yanl olarak kestirilen dnyann ekirdein ap, Beno Gutenberg (1889-1960) tarafndan, uzak
depremlerin detayl incelenmesiyle,
7000 km olarak bulunmutur. Ayn
yl Yugoslav jeofiziki Andrij Mohorovicic (1857-1936) yerel deprem

47

larak olduka ksa bir dnem iinde


ortaya km olduunun anlalmas, evrimin hz ve aamalarna ilikin
yeni sorularn ortaya kmasna ve
Evrim kuramna yine almlar getirilmesine yol amtr.

sacas atom gne sistemine benzer


bir dzen sergilemekteydi.

dularda yaplacak deneylerle de tesbit edilebilir.

1911 Sper iletkenlik

1912 Alfred Wegener

1910 Genin kromozom

ir maddenin, enerji iletkenliinde direncinin yaklak 0


olmas durumuna, sper iletkenlik zellii denir. Sper iletkenlik
ilk olarak 1911 ylnda Hollandal fiziki Heike Kamerlingh Onnes tarafndan, civann mutlak sfr
(0 K) civarnda souduu zaman
elektrik akmna diren gstermediini gzlemesiyle kefedildi. Onnes 0 K scaklna ulamak iin,
civa ubuunu svlatrm helyum
iine sokmu ve 4,2 K (-268,8 C)
de civann speriletken duruma
getiini gzlemitir.

zerinde ilk kez


haritalanmas

kefedildi

1911 Kozmik nlarn kefi

enetik biliminin kurucularndan Amerikal biyolog Thomas


Hunt Morgan (1866-1945) 1910da
sirke sinei (Drosophila cinsi) stnde almaya balayarak genlerin kromozomlarda bulunduunu,
stelik ayn kromozomda birbirine
yakn olan genlerin balant gruplar oluturarak birlikte aktarldn
gsterdi. Balant gruplarnn ou
kez birbirinden koptuunu ve para alverii denen bir srele kromozom iftleri arasnda gen dei
tokuu olduunu da kantlad. Morgan, sz konusu buluundan dolay
1933 ylnda Nobel Tp dl kazanmtr.

1911 Rutherford ve atom


ekirdeinin kefi

rnest Rutherford, atomun yapsn genel olarak ortaya koydu.


Atomun ktlesi neredeyse tmyle,
kapsamnda son derece kk bir
yer tutan pozitif elektrik ykl bir
ekirdekte toplanmt. ekirdein
evresinde hzla dnen elektronlar
ise pozitif yk dengeleyen negatif
ykl daha kk paracklard. K-

48

ozmik nlar, ok yksek eneryiye sahip gk nlardr. Dnyann uzaydan gelen nlarla bombardman edildii, ilk kez 1911de
Avustralyal V. F. Hess tarafndan,
balonda gerekletirilen bir deneyde gsterilmitir. Hess bu kefinden
dolay, 1936 Nobel dln almtr. Sonra, bunun gamma nlar denen bir tr elektrik magnetik radyasyon olduu anlald. Daha sonra
yaplan aratrmalar, bunlarn daha
ok hidrojen atomunun ekirdeini meydana getiren proton radyasyonu olduunu ortaya koymutur.
Kozmik nlar, yeryznde gzlenebilecei gibi, balon, roket ve uy-

ktalarn kaymas kuramn


gelitirdi

talarn kaymasna ilikin ilk


ayrntl ve geni kapsaml kuram, 1912 ylnda Alman meteorolog Alfred Wegener gelitirdi. ok
sayda jeolojik ve paleontolojik veriden yararlanarak, jeolojik zamann
byk blm boyunca tek bir ktann bulunduunu ileri srd ve bu
ktay Pangaea olarak adlandrd.
Jura Dneminin belirli bir evresinde Pangaea eitli paralara ayrlmt. Bu paralar giderek birbirinden uzaklamt. Bugn Amerika
ktasn oluturan blmlerin batya
doru srklenmesiyle Atlas Okyanusu ortaya kmt. Zaten jeologlar Gney Amerika ile Afrikann
Atlas Okyanusu kylar boyunca uzanan en eski deniz kellerinin Jura yal olduunu, bu dnemde iki
ktay ayran okyanusun bulunmadn sylyorlard.
Yerkre tarihi boyunca geerli olan standart modelle badamayan
birok bitki ve fosil anormallikleri
Wegenerin dikkatini ekmiti. Geleneksel biimde yorumland zaman bunlardan ok aznn mantkl
grndn anlad. Okyanuslarn
farkl yakalarnda benzer hayvan fosillerine sk sk rastlanyordu. Bu fosillerin ait olduu hayvanlarn okyanuslar yzerek amadklar besbelli
bir olgudur. Keseli hayvanlar Gney
Amerikadan Avustralyaya nasl gitmiti? Birbirlerinin ayns
olan salyangozlar nasl oluyor
da hem skandinavyada hem
de New Englandda ortaya kmt? Norvein 600 km kuzeyindeki ok souk blgelerde
kmr damarlar ve dier yartropik kalntlar ne aryordu?
Wegener, Pangaea sayesinde
bitki ve hayvanlarn her yana
dalmasn salayan bu grlerini Kta ve Okyanuslarn Kkeni adl kitabnda anlatt.

1914 Sinir hcreleri

ile 24,5 derece arasnda deiir. Erilikteki deiim ne


kadar az olursa,
yaz ve k arasndaki mevsimsel deiiklikler de o kadar az olmaktadr.
Son yllarda yaplan bilimsel aratrmalarda bu teorinin geerliliini
kuvvetlendirecek
ynde tespitler yaplmtr.

arasnda arac olan maddelerin


(nrotransmiterler) bulunuu

inir sisteminde kimyasal arac


maddelerin varl ilk kez John
Langley, Henry Dale ve rencileri
tarafndan tartlmtr. Asetil kolin, Sir Henry Dale tarafndan 1914
ylnda olas sinirler aras iletiim
maddesi -nrotransmiter- olarak ilk
kez tanmland ve asetil kolin reseptrleri kendilerine balanan maddelere gre muskarinik ve nikotinik
reseptrler olarak iki grup halinde
snflandrld. Sir Henry Dale, asetilkolinin 1914teki kefinden sonra, 1930 tarihinde bunun parasempatik sinir sisteminin sinir ularnda
serbest hale getiini gsterdi. Dale
yapt deneysel almalarn verilerine gre belirli bir sinir hcresinin
ancak belirli bir arac madde (nrotransmiter) sentezleyip, o aracy
tadn ve o arac maddeye gre
sinir hcrelerinin ayrmnn yaplabileceini ne srmtr. Bu gr
Dale ilkesi olarak bilinmektedir. Otto Loewi 1921-1926 ylllar arasnda kurbaalarn kalp kas zerinde
yrtt deneyler sonucunda sinir hcresinden kalp kasna uyar
aktarmnn aktif bir kimyasal madde (Vagusstoff) aracl ile olduunu gsterdi. Bu aktif maddenin daha
sonra asetil kolin olduu bulunmutur. Kimyasal sinyallerin sinir-kas
kava ve beyindeki sinapslar da
dahil olmak zere dier sinapslarda nasl elektrik aktivite ve uyarma
yol at sorusu gndeme gelmitir. John Ecclesin ban ektii fizyologlar sinaptik iletimin elektriksel olduunu, Henry Dalein ban
ektii farmakologlar ise bu iletimin
kimyasal olduunu kantlamak iin
youn bir abann iine girdiler. Her
iki kesimde nemli bulgular elde etti. Daha sonra 50 ve 60l yllarda yaplan almalar ile her iki iletim -elektriksel ve kimyasal- eklinin bir
arada var olduu gsterilmitir. Bu
almalar beyin ve sinir sisteminin
hcre dzeyinde nasl altn u-

yarlarn oluum ve iletiminin nasl gerekletiini anlamamza kap


aan nc almalardr. Ayrca bu
arac maddelerin ve ilev grdkleri
sinir-sinir sinir-kas bilekelerindeki
retim ve iletim sorunlarnn hangi
hastalklara yol atklar ve bu hastalklarn nasl tedavi edileceine ilikin elde edilen gelimeler yine bu
nc almalarn sonucudur. (Haz.:
Turul Atasoy)

1914 Milankovitch iklim


deiikliinin astronomik
teorisini gelitirdi

kbilimci Milutin Milankovitchin 1914te ortaya att teoriye gre dnyann uzayda hareket
ederken yapt devirli hareketin
bir sonucu olarak yeryzne den
gne enerjisindeki dalgalanma iklim deiikliine neden olmaktadr.
Yani bu teoriye gre iklim deiikliklerinin nedeni yeryzne gelen
gne enerjisindeki deiimlerdir.
Dnya gne etrafnda dolanrken
yrngesindeki deiiklikler dnyaya gelen enerjide deiime neden
olur. Yrnge eliptikten yaklak
dairesel bir ekle kadar deiebilir.
kinci deiim dnyann kendi ekseni etrafndaki dnme eksenindeki sapmadr. Teoriye gre bu sapma
23.000 ylda bir olmaktadr. nc deiiklik ise dnyann gne
etrafndaki dnme ekseninin eimindeki sapmadr. u an yrngesel erilik 23,5 derece iken 41.000
yllk dng ierisinde bu erilik 22

1915 Genel Grelilik


Kuram ortaya kondu

zel Grelilik Kuram dzgn


dorusal (ivmesiz) hareket eden sistemlerle snrlyd. Einsteinn 1915te ortaya koyduu Genel
Grelilik Kuram ise birbirine gre hzlanan veya yavalayan (yani
ivmeli hareket eden) sistemleri de
kapsyordu. yle ki, birinci kuram,
kapsam daha geni ikinci kuramn
zel bir hali sayabiliriz. zel Grelilik, Newtonun mekanik yasalarn
deitirmiti. Genel Grelilik daha
ileri giderek gravitasyon kavramna yeni ve deiik bir ierik getirmekteydi. Klasik mekanikte gravitasyon, ktlesel nesneler arasnda
ekim gc olarak alglanmt. Buna gre, rnein bir gezegeni yrngesinde tutan ey, ktlesi daha byk Gnein ekim gcyd. Oysa
Genel Grelilik Kuramna gre, gezegenleri yrngelerinde tutan ey
Gnein ekim gc deil, yrngelerin yer ald uzay kesiminin
Gnein ktlesel etkisinde oluan
kavisli yapsdr. yle bir uzay yapsnda, nesnelerin baka tr hareketine fiziksel olanak yoktur. Genel
kuram, ayrca gravitasyon ile eylemsizlik ilkesini gravitasyon alan ad altnda tek kavramda birletiriyordu.
zel Grelilik Kuram gibi Genel Grelilik Kuramnn da ilgin
sonular vardr. rnein, kurama
gre, evren byklk bakmndan

49

sonlu ama snrszdr. Gene kuram


evrenin giderek ya bymekte ya
da klmekte olduunu ngrmektedir.

1918 ---... Evrim Kuram

ile genetik biliminin sentezi


(neodarwinizm)

918de balayp 1932ye kadar sren almalaryla ngilterede


J. B. S. Haldane,
Ronald A. Fischer
ve ABDde Sewall
Wright populasyon
genetiinin matematiksel kuramn gelitirdiler. Bu
kuram, mutasyon
ve doal seilimin
birlikte
uyumsal
evrime neden olduunu gsterdi. Mutasyon, doal
seilime bir seenek deil, onun bir
hammaddesidir. Bu almalar Darwinin Evrim Kuram ile genetik biliminin sentezinin yaratlmasna yol
at ve neodarwinizm olarak adlandrld.

da galaksimizin tesine bakt. 1923


sonbaharnda dikkatini astronomlarn M31 adn verdii Andromeda
takmyldzndaki byk bir sarmal
bulutsu zerinde toplad. M31deki
yldzlarn grntlerini elde etti ve bazlarnn yararl Sefeit deikenleri (parlaklklar ngrlebilir evrimlerle deien yldzlar)
olduunu saptad.
Leavitt-Shapley metodolojisine bavurarak, yldzlara ve
bulutsulara uzakln yaklak 1 milyon k yl, yani
kesinlikle galaksimizin tesinde olduunu hesaplad.
Hubblen 1924te
yaymlanan Sarmal
Bulutsulardaki Sefeitler balkl makalesi, baz astronomlarn bir sredir kafa yorduu bir
kestirime ilikin ilk salam kantlar sundu: Teleskoplarla grntlenen en uzak cisimler ada evrenler,
bazlar Samanyolu yldz sistemimiz
kadar ve hatta daha byk olan bamsz galaksilerdi.

1921 nslinin izolasyonu 1924 Australopithecus

921 de Sir Frederick Banting, J.


J. R. Mac Leod, Charles Best ve
J. B. Collip inslini gelitirdi. Pankreasn salglad bir hormon olan
inslinin eker hastalarnda yetersiz dzeyde bulunduunu fark eden Banting, Mac Leod, Best ve Collip maddeyi izole ederek ila haline
getirdiler. Youn almalar sonucunda, byk miktarlarda inslini
saflatracak teknikleri gelitirerek,
eker hastalklarnda yaygn ekilde
kullanlmasn saladlar. Bu almalar sonucunda, 1923 ylnda Nobel dln kazandlar.

1923 Edwin Hubble ve


galaksilerin kefi

merikal
astronom
Edwin
Hubble, ilk byk buluun-

50

africanuslarn tanmlanmas

ustralopithecus (Australopitekus), yaklak 4 milyon yl nceden 1 milyon yl nceye kadar

Afrikada yaam insana benzer


canllara verilen cins ismi. Australopithekler bilinen en eski hominid
fosilleridir.
Australopithekler, dik durmaya
balam ve iki ayak zerinde yrmeyi baarmlardr. 110-150 cm
uzunluundadrlar; geni ve uzantl bir yze ve byk az dilerine sahiptirler. Beyinleri imdiki insanlarn 3te biri kadardr. Erkekler
kadnlardan daha genitirler. Antropologlar, genel olarak alt Australopithecus tr tespit etmilerdir.
En yalsndan en gencine doru
bunlar: Australopithecus anamensis,
Australopithecus afarensis, Australopithecus africanus, Australopithecus
garhi, Paranthropus boisei ve Paranthropus robustustur.
Australopitheklerin byk yz
ve azlar olmasna ramen A. boisei ve A. robustus dierlerinden daha
byk ene ve dilere sahiptir. Baz
antropologlar bu geni australopithekleri Paranthropus olarak adlandrlan bir cins iine yerletirirler.
Bilim insanlar, insan rknn evrimsel olarak australopitheklerden
trediine inanmaktadrlar. Ancak
hangi tr australopithekin insana
ncllk ettii bilinmemektedir.
Australopithecine fosilleri ilk olarak 1924te, Gney Afrikal antropolog Raymond Dart tarafndan
bulunmutur. Dart, bir ocuk kafatasn, Gney Afrikann Vryburg
kenti yaknlarndaki Taungda bul-

mutur. Dart, Australopithecus africanus diye adlandrd bu trn


bir hominid olduuna inanmtr
ancak bilim insanlarnn byk ounluu o dnemde, bu fosilin nesli
tkenmi bir goril snfna (Ape) ait
olduu kansndaydlar. Daha sonra
elde edilen kantlar bu fosilin gerekten de bir hominide ait olduunu gstermitir.

1925-26 Kuantum

mekanii mi dalga
mekanii mi? / HeisenbergSchrdinger

920li yllarda fizik dnyas atomalt olgularn aklanmasnda


farkl yaklamlarla alkalanmaktayd. Alman fiziki Heisenberg, kuantum mekaniinin matematiksel temelleri zerine alrken matris
cebir denen bir sistemi gelitirmiti. Matris cebir, klasik mikaniin yetersiz kald atomik problemlerin
zmne elveren bir yntemdi.
Balangta yeni yntemle hidrojen
spektrumunu aklamakta baarsz
kalmt, ama bir dier nl fiziki
Paulinin gelitirdii dlama ilkesi
Heisenberge teorisini tamamlama
yolunu at. Artk kuantum mekanii domu gibi gzkyordu.
Tam bu srada Avusturyal fiziki
Erwin Schrdinger, matris cebrine
bavurmakszn, atomik spektray,
dalga olayna uygulamaya elveren
bir diferansiyel denklemle zm-

ledi. Bylece, klasik fizik yasalaryla elikiye yol aan


kuantum kurallarna gerek kalmadan atomun kesintili enerjisi aklanabilmekteydi. Schrdingerin
dalga
denklemi,
enerji blmleri dncesinin fizikte yaratt uyumsuzluu gidermeye yeterli grnmekteydi. Schrdinger dalga
mekaniiyle atomalt dzeydeki tm olgular aklayabilecei
kansndayd.
imdi yant bekleyen soru uydu: Dalga mekanii gerekten fizii eski btnlne
kavuturuyor muydu? Bohr ve
Heisenberge gre buna olanak yoktu. nk elektron ister yrngede devinen bir parack olarak dnlsn, ister bir dalga titreimi
olarak alglansn, kesintilik gz ard edilemez, srama varsaymndan
vazgeilemezdi. te yandan bata
Max Planck ve dalga dncesini ilk
ortaya atan de Broglie gibi fizikiler
Schrdingeri desteklemekteydi. Fizik dnyasnda ayn olgu kmesini aklamaya ynelik birbirine ters
den iki teori sz konusuydu: bir
yanda parack kavramna dayanan
kuantum mekanii, te yanda parack kavramn hi deilse dlayan
dalga mekanii.
Tabii bu verimli bir tartmayd.
Gerek teorik almalar gerekse deney ve gzlemlerle soruna yant bulma abalar fiziin nn at.

1927 Elektronun

dalga zellii:
Davisson-Germer deneyi

927de ABDden C. Davisson ve


L. H. Germer ile ngiltereden
George Paget Thomson elektronun,
tpk x-nlar gibi, kristalde krnma uradn gsterdiler ve elektronlarn dalga boylarn lmeyi
baardlar. Onlarn nemli buluu,
Louis de Broglienin nerdii madde
dalgalarnn ilk deneysel dorulanmas oldu. Davisson-Germer deneyinin amac, De Broglienin nerisini dorulamak deildi. Bilimde ok

sk grld gibi onlarn buluu


tesadfen gerekleti. Deney, dk
enerjili (yaklak 54 eV) elektronlarn bolukta, nikel (Ni) bir hedeften
salmasyla ilgiliydi. Bir deney sresince nikel yzey, vakum sisteminde
kaza ile meydana gelen bir krk yznden oksitlendi. Oksit tabakasn
yok etmek iin nikel hedef bir hidrojen buhar iinde stldktan sonra yaplan deneyler, salan elektronlarn belli zel alarda youn
olarak en byk ve en kk iddet sergilediklerini gsterdi. Sonuta deneyciler, stma sonucu nikelin
byk kristal blgeleri oluturduunu, bu kristal blgelerinde dzgn
aralkl atom dzlemlerinin elektron
madde dalgalar iin, birer krnm
a gibi ilev yaptklarn anladlar.
Bundan ksa sre sonra Davisson ve
Germer tek-kristal hedeflerden salan elektronlar zerinde daha youn
krnm lmleri yaptlar. Sonu olarak onlarn bulgular elektronlarn
dalga doasn ve De Broglie bantsn dorulam oldu. Ayn yl iinde
skoyal G.P.Thomson da ok ince
altn plakadan elektronlar geirerek
elektron giriim desenleri gzledi.
Giriim desenleri helyum atomlar,
hidrojen atomlar ve ntronlar iin
de gzlendi. Bylece madde dalgalarnn evrensel doas deiik yollarla
ortaya konmu oldu.

1928 Alexander Fleming


penisilini kefetti

. Dnya Sava srasnda cephede


doktorluk yapan skoyal bilim
insan Alexander Fleming, enfeksiyonlar sonucu lmler ve antiseptikler zerine alt. Bu almalarnda,
zararl olma potansiyeli tayan bakPenicillium nutatum mantar

51

teriler zerinde ykc etkisi olan bir


tr kf kefetti. Penicillium grubuna
ait olan bu kfn ierdii antibiyotie penisilin adn vererek, 1929da
bu kefini yaynlad.
Penisilinin hastalklara kar insanlarda kullanmnn gelitirilmesi
ise, 1940larn banda ngiliz profesr Howard Florey ve doktor Ernst
Chain tarafndan gerekletirildi.
Fleming, Florey ve Chain, 1945 Nobel Tp dlne layk grldler.

1929 Hubblen galaksi


gzlemleri ve evrenin
genilemesi

akn civardaki galaksilerin byk ounluunun krmzya


kaym spektrel zellikler gsterdii, ilk defa 1912 ylnda Amerikal
astronom Vesto Slipherin gzlemleriyle tespit edildi. 1922 ylna gelindiinde ise durum uydu: llm 41 galaksinin spektrumlarnda
krmzya kaym absorbsiyon izgileri, 5 galaksinin spektrumlarnda
ise ok az bir miktar maviye kaym
izgiler tespit edilmiti. Galaksilerin tesadfi srklenme hareketlerinden kaynaklanan ve ok kk
deerlerde olan maviye kaymalar
ihmal edildii takdirde bu tespitlerden kan sonu, galaksilerin bizden
uzaklama hareketi yaptklaryd.
1929da Edwin Hubble; daha uzak galaksilerin, yakn galaksilere
nazaran daha byk hzlarla bizden
uzaklamakta olduklarn ve bu uzaklamalarla hzlar arasnda, kabaca dorusal bir ilikinin bulunduunu ortaya koydu. Hubble uzaklama
hzlarnn gerekliini kabul etme
konusunda ihtiyatl davrand. Bunlara grnrdeki hzlar demeyi
tercih etti ve dorusal yasay gzlemlenin veriler arasndaki ampirik
bir iliki sayd. Baka bilim insanlar ise krmzya kaymalar ve bununla balantl uzaklama hzlarn genilemekte olan evren fikrine dayal
kozmolojinin kant olarak yorumladlar. Bu anlaya gre, evren mesafeyle orantl olarak artan bir hzda
srekli genilemektedir.

52

1929 EEG ve beynin

elektriksel aktivitesinin kayt


edilmesi

insanlarnca dorulandktan sonra ancak 1937 ylnda buluunu ve


bulgularn sunmak iin uluslar aras bir toplantya davet edildi. (Haz.:
Turul Atasoy)

1929 Dnyann manyetik

alannn terslenmesine ilikin


ilk nerme

J
A

lman psikiyatrist Hans Berger


1929da insanda beyin korteksinin elektriksel aktivitesini kaydeden ilk elektroansefalogram (EEG)
gelitirdi. Berger, beynin elektriksel
aktivitesi zerine Richard Catonun
ngilterede hayvanlar zerinde yapt nc deneylerin sonularn takip ederek almaya balad ve
insan beynine ait ilk kayd gerekletirdi. Daha sonra normal ve anormal insan beynine ait farkl dalga
ve ritimleri tanmlad. eitli beyin
hastalklar ve zellikle epilepsi hastalnn yaps zerine alt ve bu
hastalklar EEG kullanm ile tanmaya ve ayrt etmeye ynelik ilk almalar gerekletirdi. Bylelikle
aktif ve canl insan beynini anlamaya ve incelemeye elverili yeni bir
teknik domu oldu. Ancak Berger
ve almalar uzun bir sre tp dnyasnda kabul grmedi. Elde ettii
sonular ngiliz ve Amerikal bilim

apon jeofiziki Motonori Matuyama (1884-1958) 1929 ylnda Bazaltlarda manyetik ynlenme isimli
makalesi ile kayalardaki artk manyetizisasyonun dnyann manyetik
alannn deitiini iaret ettiini ve
bu deiikliin de deniz taban bazalt yaylmlarna ve kel kayalara
ilendiini ve fosil olarak kaldn
kefetmitir. Bu deiiklik bir terslenme eklindedir ve ksa bir zaman
iinde olumutur. Ge Pliyosen ve
orta Pleyistosen dnemleri iindeki
manyetik terslenmeler Brunhes-Matuyama devirleri olarak bilinir. Bunlar yukarda belirtildii gibi okyanus
taban yaylmlarnda ve kel kayalardaki manyetik izlerdir.
Bu olay nasl gerekleir?
Ortamdaki manyetik zellikli demiroksit mineralleri 500600 C olan kritik scaklktan sonra yeryuvarnn manyetik alanna gre halen
plastitesini koruyan gevek kel
kaya iinde depolanma yzeyleri zerinde yerin manyetik alanna gre uygun biimde dizilirler. Bu ynlenme magmatik ve kel kayalarn

tarihsel manyetik zelliklerini oluturur. Bu zellik, manyetik nitelikli


minerallerin bu zelliini kaybettii kritik scakl amadka jeolojik
erevede uzun zaman boyunca deimeden kalr.
Kayalardaki bu manyetik zellik
artk (relikt) ya da paleomanyetizma olarak bilinir. Paleomanyetizma
yardmyla Yerin gemiteki manyetik alannn iddeti ve yn aratrlabilir.
Bu yolla kaya stratigrafisi yapmak mmkndr. Buna manyetostratigrafi ad verilir ve bu yeryuvarnn manyetik kuzey-gney
kutuplarnn aralkl olarak terslenmesine dayandrlarak yaplr.
Corafik kuzey ile manyetik kuzeyin ayn yn gstermesine normal
polarite, corafik kuzey ile manyetik
kuzeyin ters ynleri gstermesine de
terslenmi polarite denir.
Gezegenin tarihi boyunca bu
manyetik terslenmeler yeryuvarnn
her tarafnda ayn zamana karlk
gelir. Bu nedenle terslenmeler magmatik ve kel kayalar ierisinde
nemli stratigrafik zellikler olutur. Jeolojik birimlerin karlatrlmas, paleoklimatoloji, jeokronoloji
ve eski ktalarn yerlerinin bilinmesi gibi nemli jeolojik problemlerin
zm iin bu yntem ska kullanlmaktadr. (Haz.: Prof. Dr. Mehmet Sakn)

1930 lk jeolojik zaman


izelgesi

ngiliz jeolog Arthur Holmes


(1890-1965) ok gen yanda
niversitede renci iken, kayalarn mutlak yalandrlmas iin yerbilimlerinde devrim yaratacak bir
bulu yapt. Uranyum-kurun radyometrik tarihlendirme yntemi ile
yaplan bu keif imdiye kadar gezegenimizin ya hakkndaki bilgileri bir anda deitirdi. Holmes
Norvedeki Devoniyen kayalar zerinde uygulad radyometrik yntem ile bu kayalarn 370 milyon yl
yanda olduunu saptad. Bu bulu
yerbilimlerine yeni bir zaman kav-

ram getirdi. Daha nceleri kayalar


ve fosillere bal olarak dzenlenen
kronolojik izelgeler, radyometrik
yntemlerin gelimesi sonucunda
elde edilen kesin tarihlere gre yeniden dzenlenmeye balad. A. Holmes yapt almalar ve sonucunda
1913 ylnda yaynlad Dnyann
Ya isimli kitap ile gezegenimizin
yann bilindiinden daha yal,
yaklak 1,6 milyar olduunu ortaya
koydu. Ancak daha sonra gelitirdii almalar ile ktalarn kaymas
teorisinden esinlenerek, mantonun
ierdii konveksiyonel s hcreleri iindeki radyoaktivite ile snan
malzemenin kabua, oradan da yeryzne kmas ve magma kkenli
bu malzemenin ierdii radyoaktif
minerallerin tarihlendirme yntemi
olarak kullanlmas sonucu, gezegenimiz yann ok daha eski 4.500+/
- 100 Ma olduu anlalmtr. Yerbilimlerinde son derece nemli olan
bu almalarn 1944 ylnda Fiziksel Jeolojinin Prensipleri adl
kitapta yaymlayan Holmes bylece
kel kaya iindeki magma kkenli radyoaktif bir mineral yardmyla
kel kayalar, yine bu yolla magma
kkenli kayalar da tarihlendirerek
gezegenin tarihi boyunca sre gelen
olaylarn da yalandrlmasn salam oldu. Bylece Stenonun sper-

pozisyon ilkesine bal olarak yaplan jeokronoloji, izotop jeolojisinin


yardmyla daha da gelitirilerek
yepyeni jeokronolojik bir zaman izelgesi olutu. Gnmzde jeolojik
zaman ve mekn snrlar artk eitli radyometrik yntemlerle belirlenmektedir. Bu yntemler gezegenin
tarihinde her geen gn ok daha
zel olaylarn aydnlatlmasna yardmc olmaktadr. (Haz.: Prof. Dr.
Mehmet Sakn)

1930lar

Linus Pauling
kimyasal balar teorisini
gelitirdi

ki atomu ya da iyonu bir arada


tutan ekim kuvvetine kimyasal
ba denir. ou durumda, bu ekim kuvveti bir atomun elektronlaryla ikinci bir atomun pozitif ykl ekirdei arasndaki kuvvettir.
Kimyasal balarn kararll kuvvetli kovalent balardan zayf hidrojen
balarna deiiklik gsterir.
Modern ba teorisindeki gelimelerden en kayda deer olan Amerikan kimyac Linus Paulinge
aittir. Kariyerinin ilk zamanlarnda
1920li yllarda Avrupada olan fizikteki kkl deiiklikleri rendi.
Bu kkl deiiklikler grelilik kuram, kuantum mekanii, belirsizlik prensibi, enerji ve
maddenin dnm
ve fizikteki dier yeni
kavramlard.
Pauling
kuantum
mekaniinin kimyasal
ban yapsn anlamak
iin nasl kullanabileceini aratrmaya balad. En dk enerjili hale gelmek iin iki
atomun birbiriyle nasl reaksiyon verecei kafa yorduu iti.
Atomlarn ne tam iyonik ne de tam kovalent
ba yapabilecei ortaya
koyduu bulular arasndadr. Atomlar ba
yapmak iin tamamen
elektronlar almazlar,

53

vermezler ya da eit bir ekilde paylamazlar.


Elektronegativiti Paulingin bu
kavram iin gelitirdii terimdi. Elektronegativiti genel anlamda bir
kovalent badaki elektronlar ekme eilimidir. Elementlerin saysal
elektronegativiti deerleri maksimum (flor iin) 4,0 dan (sezyum
iin) 0,7 ye deiir. Flor ve sezyum atomlar arasndaki ba iyonik
badr, nk flor elektronlar sezyumdan daha gl eker. Dier taraftan, kobaltla (elektronegativiti =
1,9) silikon (elektronegativiti = 1,9)
arasnda oluan ba, iki atom da elektronlara eit ekim uygulamalarndan dolay hemen hemen tam kovalent badr.
Pauling, iyonik bileim yapan atomlarn birbiri arasndaki elektron
transferi yaptklarn, kovalent bileen atomlarn ise elektron transferi
yapmadn, baz elektronlar ortaklaa kulandklarn kefetti.
Pauling 1930larda doal kimyasal bileimler zerine yapt almalar yazmaya balad ve bu almalar 1939da yaymland. Bu
alanda yapt almalar Nobel
Kimya dln almasna neden olacak doal kimyasal bileimlerin
kompleks materyallerinin aklanmas meselesinin temelini oluturmaktadr.

1930lar Hayvan

davranlarnn bilimsel
yntemlerle incelenmesi
balad

irminci yzyln balarnda


hayvan davranlar hakknda hl hayvanlarn bilinsiz
mekanik otomatlar olduuna ve
doadaki canl ve cansz tm
varlklarla birlikte yalnzca insann kullanm iin yaratldklarna dair eski gr hakimdi.
Bu grlerin yklmas hayvan
davranlar hakknda bilimsel
ve sistematik yntemlerle almalar yapan nc bilim insanlarnn abalar ile mmkn
olmutur. Wolfgang Khler Bi-

54

rinci Dnya Sava patlak verdiinde Kanarya Adalarndan Tenerifede


primatlar zerinde yrtlen bir aratrmada grevliydi. Sava nedeni
ile adalardan ayrlamayan Khlerin
elinde eitli yalarda 9 empanze
vard. Khler maymunlarn yiyecee ulamasn zorlatran durumlar yaratarak empanzelerin probleme ynelik davranlarn ve zm
stratejilerini inceleyen deneyler yapmtr. Khleri ne kavuturan bu
nc deneylerinin bir ksm o zaman filme dahi alnmtr. Yiyecee ulama problemi ile kar karya
kalan empanzeler probleme farkl
zmler getirmektedir. zmler
arasnda alet kullanma, sandklar
st ste koyma gibi i gr ve planlamann varln gsteren zmler
mevcuttur.
Nobel dl sahibi etologlar
Konrad Lorenz ve Niko Tinbergen
zellikle doutan gelen davranlar olmak zere hayvan davranlarn deneysel yolla sistematik olarak
incelemeye 1930larda balamlardr. Kularn yumurta kavramnn
ne kadar ematik olabileceini gstermilerdir. Tinbergen ve rencileri deneysel olarak martlarn bir
nesnenin yumurta olma olasln
deerlendirirken hangi ltlerden
yararlandklarn saptamlardr. Lo-

renz tarafnda yavrularn ana babalarn tanma sreci deneysel olarak


ortaya konmu ve ana baba etkilenmesi olarak adlandrlmtr.
Karl von Frisch 1946 ylnda balarlarnn doadaki belki de insan
dilinden sonra en karmak ikinci
iletiim sistemini gelitirmi olduklarn kantlaryla birlikte ortaya
koymutur. Bu dil sekizler izen bir
dans eklindedir. Arlarn dans dili olduka karktr. Ksaca birka
zelliine rnek verirsek sekizin
ortasndaki dz kesimde sallanma
turlar blmnde saniyede gvdesini 13 kez titreten ar 280 Hzlik
dzenli aralklarla yinelenen bir ses
karr. Sallanma turlarnn ortalama as besinin ynn verir. Bu
arada yukar gnein olduu yer
anlamna gelir. Kovan ile besin arasndaki uzaklk sallanma turlarnn
sresi ve balantl olarak karlan
ses ile anlatlr. Her sallama hareketi farkl corafi blgelerde yaayan
farkl ar kolonilerinde farkl anlamlara gelir.
E. C. Tolman 1948 ylndaki san deneyleri ile bu hayvanlarn
yeni davranlar planlayabildiklerini kantlayan ilk bilim insandr.
Deneydeki san zaman, mekn ve
ierik asndan bamsz deneyimleri bir araya getirme ve grnte
ilgisiz olan birden fazla veriyi
birletirme yolu ile davranlarn ynlendirmektedir. Bu tr
renme gizli renme eklinde nitelendirilmitir. Tolman
hayvanlarda var olduunu gsterdii gizli renmenin ve var
olduunu dnd -bir dereceye kadar- plan yapabilme
yetisinin altnda yatmas gereken zihinsel ilemlemeye bilisel harita adn vermitir ve bu
terim gnmzde psikoloji alannda ok yaygn kullanlmaktadr. Ne yazk ki Tolman bu
nc almalar nedeniyle zamannda olduka sert ve acmasz bir ekilde eletirilerek alaya
alnm yrtt deneyler 20
yl kadar grmezden gelinmitir. (Haz.: Turul Atasoy)

1931 Karl G.

Janskynin gzlemleri ve
radyoastronominin douu

ndrd. Devam eden incelemeler


nm kaynann gnein dou ve
batn tam olarak takip etmediini
ancak 23 saat 56 dakika sren bir
dngde kendini tekrar ettiini ortaya kard. Gzlemlerini o zamana
kadar optik gzlemlerle elde edilmi
gkbilim haritalaryla karlatran
Jansky nmn Samanyolundan
kaynaklandn ve gkadann merkezine doru Yay Takmyldz ynnde en gl deerine ulatn
grd.

yaplan gelimelerle, manyetik bobin bir demir kap iine alnm ve i


halkada kk bir hava delii braklmt. Esas olarak bu prensip gnmzde de kullanlmaktadr. Ernst
Ruska ile elektron mikroskop, optik
mikroskobun bytme gcn geride brakmt.

1932 James Chadwick


ntronu kefetti

1931-1933 lk elektron
mikroskobu

ELSEA radyoastronomi projesinde elde


edilmi bir mikrokuasar grnts.

adyo astronomi, gk cisimlerinin radyoelektrik dalgalar alanndaki elektromanyetik masn


inceleyen gkbilim daldr. 1931 de
Karl G. Jansky gkcisimlerinin radyo dalgalar ile ma yaptn kefetti. Evrende, hibir cisim mutlak
sfr denilen scaklkta veya onun altnda bir scaklkta olamaz. Mutlak
sfr, 0 Kelvin ya da -273,15 Cdir.
Her cisim mutlak sfrn zerinde
bir scakla sahip olduundan elektromanyetik enerji retir. Scakla bal olarak bu enerji artar ya
da azalr. Scaklk arttka, evrenin
frekanslara olan dalm deiir ve
yksek enerjili paketlerin says artar. Kuramsal olarak, evrendeki tm
cisimlerden kan elektromanyetik
enerji llebilir.
Gzlemlenebilen ilk astronomik
radyo sinyali 1931 ylnda Bell Telefon Laboratvuarlarnda alan Karl
Guthe Jansky adndaki bir mhendisin, okyanus ar ksa dalga ses
iletimi esnasnda meydana gelen
parazitleri incelemesi srasnda kaydedildi. Jansky byk dorusal bir
antenle meydana gelen giriimi aratrrken kayt cihaznn bilinmeyen
bir kaynaktan gelen ve srekli kendini tekrar eden bir sinyali tespit ettiini grd. Sinyalin gnde bir defa
tepe deeri yapmas Janskye giriim
kaynann Gne olabileceini d-

lektron mikroskobu genel olarak cisimden salan elektronlarn grntlenmesi zerine


kuruludur. Maddeyle etkileen elektronlarn dalgaboyu bu grntlemenin nanometre boyutlarnda
yaplmasna olanak salar. Bu tip
mikroskoplar, elektron enerjisine
ve lm aletinin alma moduna
gre, geirimli elektron mikroskobu, taramal elektron mikroskobu,
dk enerjili elektron mikroskobu
gibi farkl snflara ayrlr. Kullanm
alanlar temel bilimlerden (bata kat hal fizii olmak zere jeoloji, biyoloji gibi birok dal iine alarak),
tbbi ve dier teknolojik uygulamalara kadar geni bir yelpazeyi kapsar.
1928de Berlin Teknik niversitesinde Max Knoll ve Ernst Ruska tarafndan yaplan deneylerle art arda
bytme kullanarak byk grntler elde etmenin mmkn olduu
anlald. Konulan iki bobinle 13 defa bytmek mmkn olmutu.
lk pratik elektron
mikroskobunun 1930larn balarnda Ernst Ruska
tarafndan yapld
bilinmektedir.
Elektron
merceklerinde daha sonra

J. Chadwick ve E. Rutherford

ir atom ekirdeinde elektron ykn dengeleyecek sayda proton bulunduunu Rutherford


saptamt. Fakat atom ekirdeinin
ktlesi ekirdekteki proton ktlesinden daha bykt. Bu byklk ya iki kat kadar ya da daha fazlayd. Bu
fazlaln kayna neydi? Bu sorunun
yant olarak 1920 ylnda Rutherford
ekirdekte yksz taneciklerin de olabileceini ortaya att. Ancak 1932
ylnda Rutherfordun asistan James Chadwick, baz ekirdek reaksiyonlar zerinde yapt aratrmalar sonucunda ve Irene Joliot-Curie
ile Frederic Joliotun almalarndan
esinlenerek, ekirdekte protonlardan

Max Knoll ve Ernst


Ruska tarafndan yaplan
ilk elektron miukroskobu

55

baka, ktlesi protonlara yakn yksz taneciklerin de bulunduunu


belirledi. Bunlara yksz anlamnda
ntron ad verildi.

1932 lk antimadde
parack olarak
pozitronun kefi

ntiparack kavramnn ilk rnei pozitrondur. Pozitronun


varl, deneysel olarak kantlanmadan nce bir hipotez olarak ortaya atlmt. 1928de ngiliz fizikisi Dirac, Schrdinger denklemini
geniletti. Diracn amac Schrdinger denklemini grelilik kuramyla
uyumlu hale getirmekti, ama daha
fazlasn elde etti. Diracn denklemi
spin kuantum saysn s=1/2 olarak
veriyordu ve bylece elektron spini
ngrlm oluyordu. Dirac denklemi elektrona uygulandnda, yk
+e olan ikinci bir paracn da ayn
denklemi salayaca grld. Yk
pozitif olarak bilinen tek parack
proton olduundan, Dirac nce yazd denklemin protonu da kapsadn zannetti. Fakat ksa srede, +e
ykl bu paracn elektronla ayn
ktleli ve ayn spinli olmas gerektii anlald. Bugn pozitron olduunu bildiimiz.(pozitif elektron da
denir) bu parack, ilk kez 1932de
ABDli fiziki Anderson tarafndan
kozmik nlarla gzlendi.

1935 Depremler iin

byklk lei / Richter

ichter lei ya da yerel magnitd lei, sismolojide kullanlan, dnya genelinde meydana gelen
depremlerin aletsel byklklerini
ve sarsnt orann (magnitd, ngiBir depremin sismograf kayd.

lizce: magnitude) belirleyen ve snflara ayran uluslararas lm birimidir. Bu lek, 1935 senesinde Charles
Francis Richter ve Beno Gutenberg
tarafndan Kaliforniya Teknik Enstitsnde tasarlanp, ilk olarak ML-lei olarak isimlendirilmitir.

1935 Hideki Yukawann


mezonlar teorisi

apon fiziki Hideki Yukawa


1935te mezonlar teorisini ortaya att. Bu, proton ve ntronlar aras ilikiye ait bir teoriydi. ki ykl
parack arasndaki elektromanyetik
etkileimin gizli foton paracklar
arasndaki dei-tokuun bir sonucu
olarak kabul edilmesini gz nne
alan Yukawa, nukleonlar arasndaki
nkleer etkileimin bu ara kuvanton
nkleonlar yani mezonlar arasndaki
dei-tokutan doduunu varsayd.
Yukawann tamamen kuramsal olan
ngrs bir yl sonra doruland.
Anderson ve Blackett kozmik nlar
zmlerken mezonu (ya da pionu)
deneysel yoldan buldular.

1937 Sitrik asit evriminin

1938 Sperakkanln

kefi

rebs evrimi, canl hcrelerin


besinleri ykseltgeyerek enerji elde etmesini salayan ve btn
yaam biimlerinde nemli bir yer
tutan kimyasal srelerin son aamasdr. Sitrik asit evrimi olarak
da bilinir. 1937de Sir Hans Adolf
Krebs tarafndan akla kavuturulan tepkimelerin hayvan, bitki, mikroorganizma ve mantar gibi birok
hcre trnde olutuu saptanmtr. Krebs evriminin her basama
zel bir enzim tarafndan katalizlenir. Bu enzimler ve elde edilen enerjinin hcrelerde kullanlmasnda rol
oynayan enzimler hcre zarnn bileenleridir.

1938 Yldzlardaki nkleer


reaksiyonlar

930lu yllarda gelitirdikleri almalarla, Alman fiziki Hans

56

Bethe ve alma arkadalar Gne


ve dier yldzlar tarafndan retilen enerjinin ekirdek kaynamas
(fzyon) yoluyla aa ktn tespit ettiler. Buna gre, enerjiyi ortaya
karan iki ana tepkimenin birincisi,
yldzlarn kenar blgelerinde protonlar ile azot ve karbon ekirdekleri arasndaki kaynamadr. Dieri
ise scakln daha yksek olduu
ve hidrojen ekirdeklerinin orannn
daha byk olduu merkezde gerekleen berilyum ve helyum tepkimesidir. Bu tepkimeler ancak maddenin plazma halinde bulunduu
yldzlardaki olaanst basn ve
scaklk koullarnda gerekleebilir. Bethe, von Weizsaker ve Critchfield, 1939da ilan ettikleri almayla, yldzlarda meydana gelen
bu tepkimeler srasnda hidrojenin
helyuma dnmesi olayn aklamak iin proton-proton zincirini (PP) ve karbon-azot zincirini
(CN) nerdiler. Bethe bu almalaryla 1967de Nobel Fizik dlne
layk grld.

ilk kez gzlenmesi

n hafif nadir gaz olan helyum


doada iki formda, daha dorusu iki izotop halinde bulunur.
Allm formu 4Hedr. Buradaki
4 says helyum atomu ekirdeindeki nkleonlarn saysn gsterir (2 proton ve 2 ntron). Helyumun allmam formu ise 3He
olup bunun atomunun ekirdei
tek bir ntron ierir ve bu yzden
daha hafiftir. Ar olan helyum izotopuna doada hafif olana gre
yaklak 10 milyon kat daha sk
rastlanr.
4Hen sperakkanlk zellii
dierlerinden ok nce 1930larn
sonunda Pyotr Kapitsa tarafndan
kefedilmiti. Olayn fiziksel aklamas hemen arkasndan gen teorisyen Lev Landau tarafndan yapld.
Bu almas nedeniyle Landauya
1962 Nobel Fizik dl verildi. Kapitsaya ise Nobel Fizik dl ancak
1978de verildi.

1939 Atom ekirdeinde


nkleer fzyonun kefi

1939da uranyum ekirdeinin bir


ntron yakalayarak aa yukar eit
byklkte iki paraya blnebilecei Lisa Meitner ve Otto Frisch tarafndan teorik olarak gsterildi.
1938de Almanyada Otto Hahn
ve Frittz Strassman radyum ve berilyum ieren bir kaynaktan uranyumu
ntronlarla bombaladklarnda Baryum-56 gibi daha hafif elementler
bulunca ardlar. Bu almalarn
Nazi Almanyasndan kam Avustralyal bilim insan Lisa Meitnere
gtrdler. Meitner o sralarda Otto R. Frischle alyordu. Yaptklar
deneyler sonucunda oluan baryum
ve dier maddelerin uranyumun blnmesi sonucu oluan maddeler olduunu dndler, ama reaksiyona giren maddenin atomik ktlesiyle
rnlerin atomik ktleleri birbirini
tutmuyordu. Sonra Einsteinn E=mc2
formln kullanarak enerji ortaya
kn buldular, bylece hem fzyon hem de ktlenin enerjiye dnm teorisini ispatladlar.

1943 Bakterilerdeki

mutasyonlar tanmland

943ten nce, saf bakteri kltrlerinin farkl koullarda hayatta


kalabilmelerinin kaltsal varyasyona
bal olduu bilinmesine karn varyasyonun nedeni tartlmaktayd.
Bakteriyologlar baz evresel faktrlerin onlarn evreye uyumu ile
ilgili deiikliklere neden olduuna
inanyorlard. Bu deiiklikleri aklamak iin ileri srlen adaptasyon
hipotezi, spontan mutasyonlarn grlmesi ile yetersiz kalmaya balad ve alternatif bir modelin gelitirilmesi gerekti. 1943de S. Luria ve
M. Delbrck, bakterilerde mutasyonun kromozom ierisinde spontan
olarak yani d etmenlerden bamsz halde meydana geldiklerine dair
kantlarn ortaya koydular. Bu olay
modern bakteri genetik almalarnn balangc oldu.

1944 DNAnn genetik


materyal olduunun
bakterideki kant

NA 19. yzyln sonlarna doru bulunmu, kaltmla ilgili bir zellik tayabilecei ileri srlm, ancak kaltm salamak
iin yeterli karmakl salayamayaca gerekesiyle
bu dnce kabul grmemiti. Genel kan kaltmn proteinler yoluyla
saland eklindeydi.
1944te Oswald Avery
ve alma arkadalar C. MacLeod ve M.
McCarty, zatrre bakterileri zerinde yrttkleri
almalar srasnda, kaltmn proteinlerle deil
DNA yoluyla salandn radyoaktif iaretleme ile kesin olarak gsterdiler.
Avery ve ekibinin
almalarnn sonularn yansttklar, bakterilerde transformasyon prensibinin kimyasal doas ile ilgili
olarak 1944de yaymlanan makale,
DNAnn genetik materyal olarak
kabul edilmesinde ilk adm oldu.
Avery ve ekibi eitli kerelerce
Nobel dlne aday gsterilseler de,
hibir zaman alamadlar. Yaptklar
alma biyoteknoloji almalarnn
temelini oluturan parlak bir keif
olarak kabul grdnden, Nobel
Komitesinin bu kaytszl bilim tarihine Nobel ihmali olarak geti.

1944 Sonralar Yeil

Devrime yol aan


Meksika buday gelitirme
programnn balatlmas

innesota niversitesinde bitki biyolojisi ve ormanclk renimi gren, sonrasnda ayn niversitede bitki patolojisi dalnda
doktora derecesi alan Norman Ernest Borlaug, 19441960 arasnda Rockefeller
Vakfnn Meksikada uygulad Meksika Tarm Programnda aratrmac olarak alt. Campo Atizapandaki
bir aratrma istasyonunda
tahl bitkilerinin slahyla
urat. Daha fazla gda elde etmek iin daha nceleri
olduu gibi tarmsal alanlar geniletmek deil verimi artrmak, uygulanan slah
programnn temelini oluturuyordu. Bu program boyunca, rn verimi yksek
olan yeni rklar gelitirdi.
Meksikann buday retimi katna kt. 1960larn ortalarnda ithal edilen cce buday, Pakistan ve Hindistann
buday retiminde yzde 60lk bir
arta yol at. Borlaug ayrca, triticale adyla bilinen bir buday-avdar melezi gelitirdi.
Gbre kullanm, sulama sistemleri ve tohum slah gibi yntemler
gelitirildi. eltik ve budayn sap
ksaltld. Bu yntemlerin ncs
olarak Borlauga 1970te Nobel Bar
dl verildi.

57

1945 Bir-Gen, Bir-Enzim


hipotezinin formlasyonu

eurospora crassa, asklmantarlara ait bir krmz ekmek mantar trdr. Sinir sporu anlamna
gelen Neurospora ismi sporlarn zerindeki izgilerin aksonlara benzemesinden dolaydr.
N. crassa, laboratuvarda kolay
bytlebildii ve haploit hayat
dngs genetik analizi kolay kld iin bilimde bir model organizma olarak n yapmtr. George
Wells Beadle ve Edward Tatum, N.
Crassay X nlarna maruz brakp mutasyonlara yol am, sonra
da belli enzimlerde bozukluklardan
kaynaklanan metabolik bozukluklar
gzlemlemilerdir. Bu deneyler, iki
aratrmacy belli genlerin belli proteinleri kodlad sonucuna ulatrm, bir gen, bir enzim hipotezini
ortaya karmtr. Enzimlerin birden fazla proteinden olutuu fark
edilince bu deyim bir gen, bir polipeptit olarak deitirilmitir.
Neurosporada yaplan aratrmalar genetik ve epigenetik susturmann rneklerini gstermi, ritmik
sporlasyonun allmas sonucunda gncel ritim mekanizmasnn anlalmasnda nemli ilerlemeler kaydedilmitir.
Neurospora genetii zerinde aratrma yapan ve bir gen, bir enzim hipotezini gelitiren Tatum ve
Beadle 1958 ylnda Nobel Fizyoloji
veya Tp dln kazanmlardr.

1946 Radyokarbon

tarihleme yntemi gelitirildi

rkeolojik kazlarda iinde karbon elementi bulunan eitli


buluntular elde edilir. Karbon ieren buluntularda eser halde bulunan radyoaktif 14C (radyokarbon)
izotopunun younluu ya da radyoaktivitesi llerek buluntular tarihlenebilir.
Radyokarbon tarihleme yntemini Chicago niversitesinde W. F.
Libby (1908-1980) ynetiminde a-

58

lan bir grup bilim insan 2. Dnya Savan izleyen yllarda buldu.
Libby ve arkadalar yntemlerini
snamak iin ilk lmlerini, yalar baka yntemlerle de belirlenmi
olan Antik Msr uygarl buluntular ile gerekletirdiler. Elde ettikleri radyokarbon yntemi sonularnn, deneysel belirsizlik snrlar
iinde, dier yntemlerle bulunan
sonularla uyutuu grld. Libby
14C izotopunun arkeoloji, jeoloji,
jeofizik ve dier dallarda tarihleme
amal kullanm yntemini bulduu iin 1960 yl Nobel Kimya dln ald.

1946 Fotosentez srasnda

za dnmesi yaklak 100 basamaklk bir tepkime zinciri zerinden gereklese de net tepkime yledir:
6 CO2+6 H2O C6H12O6+6O2
Calvin bu almalar sayesinde
1961 Nobel Kimya dln kazand.

1948 Transistrn icad

meydana gelen tepkimelerin


ilk kez aa karlmas

lk transistr ve mucitleri; J. Bardeen (ayakta,


solda), W. Brattain (sada) ve W. Shockley
(oturan).

BDli biyokimyac Melvin Calvin, 1946 ylnda, yeil bitkilerin gneten aldklar enerjiyi,
karbondioksiti ve suyu, bymeleri iin gerekli olan bileiklere dntrdkleri fotosentez olayndaki
kimyasal tepkimeleri ortaya kard.
Calvin, radyoaktif karbon 14 ile karm karbondioksit gazn kullanarak, ekerlerin fotosentez srasndaki sentez biimini inceledi ve yaam
ncesi koullar altnda biyolojik rnlerin sentezini gerekletirdi.
Fotosentezde kullanlan karbonun tek kayna CO2dir. Bu endotermik tepkimede gerekli enerji ise
gne ndan salanr. Tm sre
boyunca 6 mol CO2nin 1 mol gluko-

ransistr, germanyum veya silisyum elementlerinin yar iletkenlik zelliklerinden yararlanlarak imal edilen, elektronik tplerin
elektrik titreimlerini geniletmekte kullanlan, salam yapl ve uzun
mrl alettir. Transistrler elektronik cihazlarn temel yap talarndandr. Gnlk hayatta kullanlan elektronik cihazlarda birka
taneden birka milyara varan sayda
transistr bulunabilir. Transistr, elektronik an balatan en nemli
bulutur.
1948 ylnda, ABDli mhendisler Walter H. Brattain ve John Bardeen kristal redresr yapmak iin
Bell laboratuarlarnda alyorlard.
Esas olarak yaplan, eitli kristallere temas eden bir catwhiskern tek
ynde iletken, dier ynde byk
bir diren gstermesi ile ilgili bir
almayd. Deneyler srasnda germanyum kristalinin ters akma daha
ok diren gsterdii ve daha iyi bir
dorultma ilemi yapt gzlemlendi ve bylece germanyum redresrler ortaya kt. Brattain ve Bardeen
germanyum redresr ile yaptklar
deneylerde, germanyum kristali zerindeki serbest elektron younluunun, redresrn her iki yndeki
karakteristiine olan tesirini incelediler ve bu srada, catwhiskere ya-

kn bir baka kontak daha yaparak


deneylerini srdrdler. Bu srada
ikinci whiskerde akm iddetlenmesinin farkna vardlar ve elektronik
tarihinin bir dnm noktasna tekabl eden transistr bylece kefedilmi oldu. Adn Transfer-Resistor
yani tayc diren kelimesinden alan transistrn gelitirilmesine daha sonra William Shockley de katld ve bu l 1956 yl Nobel Fizik
dlne layk grldler.

1948 Evrenin kkenine


ilikin Byk Patlama
kuram ortaya atld

ig Bang ya da Byk Patlama


kuram, evrenin yaklak 13,7
milyar yl nce ar youn ve scak
bir noktadan meydana geldiini iddia eden evren modelidir. Big Bang
modeli, ilk kez 1920lerde Alexander Friedmann ve Abb Georges Lematre tarafndan ortaya atlmtr.
Modern biimi ise 1948de George
Gamow, Ralph Alpher ve R. C. Herman tarafndan oluturuldu.
Big Bang modeline gre evren ar
youn bir temel durumda iken hzla
genilemitir. Bunun sonucunda younluu ve ss hzla azalmtr. Bu
sreler esnasnda ortamda muhtemelen ok eitli ilkel atomalt paracklar vard. Birka saniye sonra
evren baz ekirdeklerin olumasna
olanak verecek kadar soudu. Belirli
miktarlarda hidrojen, helyum ve lityum olutu. Oluan miktarlarn bolluu gnmzde gzlenen miktar-

stte Feynman; sada Nobel dlleri


ansna bastrlm, kuvantum elektrodinamii
alanndaki almalaryla fizik dln
kazanan Tomonagay gsteren pul.

lar ile uyum ierisindedir. Yaklak


1 milyon yl sonra evrenin scakl
atomlarn oluumuna olanak verecek kadar dmt. Evreni dolduran radyasyon ise bolukta seyahat
etmeye balamt.
Byk Patlama kuram, her ne kadar birok gkbilimci ve fiziki tarafndan kabul grdyse de, bir ksm
bilim insan tarafndan da iddetle eletirildi. Yeni gzlemler ve deneyler
sonucu oluturulan yeni hipotezlerle
bu tartma srmektedir.

1948 Kuantum

Elektrodinamii kuram
gelitirildi

uantum elektrodinamii (KED),


ykl atomalt paracklar arasndaki elektromanyetik ilikiyi inceleyen grelikli bir kuantum kuramdr. 1940 yllarn sonuna doru,
kuantum mekaniinin elektromanyetik alanna girmesi sonucu, Amerikal fizikiler Richard Feynman,

Julian Schwinger ve Japon fiziki


in-Iiro Tomonaga tarafndan gelitirilmitir.
Fotonlarn, ktlesi bulunmayan
k paracklar olarak aklanmasnda, kuantum elektrodinamiinin
ortaya k nemli bir rol oynar.
Kuramn genel kabulune ilikin halen srmekte olan sorunlar olmakla
birlikte, kuram pek ok nemli soruya yant verebilmektedir.
Richard Feynman kuantum elektrodinamiinin en nemli isimlerindendir. Feynman, Schwinger ve
Tomonaga 1965 ylnda kuvantum
elektrodinamii alanndaki almalaryla Nobel Fizik dl aldlar.

1949 mmnolojik tolerans


hipotezi ileri srld

949 ylnda Macfarlane Burnet


ve Frank Fenner, immnolojik
tolerans hipotezini gelitirdiler.
mmnolojik tolerans: Bir organizmann, genetik olarak farkl bir
organizmadan nakledilen hcreleri
kabul edebilme yetenei. Organizmann belli bir antijene tepki gsterme kapasitesini gelitirmesinden
nce oluan sonular. Bundan sonra
reaksiyon gsterme yeteneinin ortaya k gecikebilir ya da sonsuza
ertelenebilir.

GELECEK SAYI
20. yzyl biliminin ke talar
(1951-2000)

59

Diyalektik Yazlar

Hasan Birson

birsonhasan@yahoo.com

Ya tutarsa?..
Mutluluk yantta mdr, soruda m? Bildiklerimizde midir,
bilmediklerimizde mi? Gemite mi, gelecekte mi? Kesinlikte mi,
olaslkta m? Gvenlikte mi, zgrlkte mi? Evdeki bulgurda
m, Dimyattaki pirinte mi? Mzede mi, laboratuvarda m?
Teoride mi, pratikte mi? Dzende mi, kaosta m? Ya tutarsa
diyebiliyorsanz, mutlu musunuz deil misiniz veya olur musunuz
olmaz msnz bilmem, ama yayorsunuz demektir.

60

ir bilimsel kuramn gcn nasl anlarz? Konu


hakknda kafamzdaki ne kadar ok soruya yant
verdiiyle mi? Evet, bu bir l olabilir. Kuramn
-aklayabilirlik anlamnda- kapsaycl, onun gcn gsterir. Fakat bu, olduka duraan bir g
lme anlay. Bir kuramn asl gc, ne kadar ok
soruya yant verdiinde deil, ortaya yant bekleyen
daha ne kadar ok soru kardndadr. Yani kapsayclnda deil, at yeni ufuklardadr. Gerek
l budur. Zaten ne kadar ok eyi aklarsan, o
kadar ok aklanmaya muhta eyi ortaya karrsn. nk madde ve hareket sonsuz
Kii, bildiklerinin oranyla deil, bilmediklerinin oranyla bilgeleir. Ne kadar ok ey biliyorum diye vnmemeli insan. Gerek bilge, Ne
kadar ok ey bilmediini fark edendir.
Daha nce de aktarmtm: Kendisine yaplan
vglere Newton yle yant vermi: Herkes benim her eyi akladm sylyor. Oysa ben kendimi koskoca bir okyanusun kysnda birka parlak ta bulunca sevinen bir ocua benzetiyorum.
Dneminde herkes Newtonu bulduu birka parlak ta iin yceltti; aslnda o henz kefedilmemi okyanusu gsterebildii iin bykt.
Bilim insan okbilmi deildir; tabii az bilen
de deildir. Gerek bilim insan, henz bilmedikleri, bildiklerinden her zaman daha fazla olan kiidir. Sorularnn kapsam, yantlarnn kapsamndan
hep daha geni olan kimsedir. Zaten bu ikisi arasnda bir doru orant vardr. Yantlarn ne kadar
fazlaysa, sorularn da o kadar fazla olur.
Din adam ile bilim insan arasndaki fark da buradadr. Din adam, her eyi bilir. Onun her eyi bilen ve yol gsteren bir ustas vardr. Din adamnn
sorular yoktur, aslnda kendi yantlar da yoktur.
Zaten sorusu olmayann yant olur mu? Yantlar
din adamna gkten iner. Gkten inen yant, sorgu
sual kabul etmez.
Bilim insan ise her eyi bilmez; ama bir gn bilebileceini bilir. Bilim insan iin bilinemez bir ey

yoktur. Din adam ile dier bir fark da bu noktada


ortaya kar. Din adam iin bilinemezler, yani sorulamazlar vardr. Bilim, bilinemezlii/sorulamazl
kabul etmez. Soru yoksa bilim de yoktur.
Yukarda Newtondan yaptmz alntda hep
parlak ta - okyanus ikilisi zerinde durduk. Ama nemli bir nokta daha var: Newton kendini oyun oynayan kk bir ocua benzetiyor. ocuk
devaml soru sorar, nk bildikleri bilmediklerinin yannda ok azdr. Henz yaslar, yasalar, yasaklar, nyarglar, n kabulleri, tabular yoktur
ocuun. Bilim insan da ocuk gibi olmaldr. Her
an Kral plak diyebilmelidir. Hatta, Kral kendisi bile olsa Bilim insan ne kadar ocuklarsa o
kadar bilgeleir. Galiba Newton bu noktada da bir
mesaj veriyor.
Bir zamanlar lkemizin siyaset yaamnda bir
bilen diye bir kii (aslnda mevki) vard. Allah
uzun mr versin, kendisi hl yayor ve zaman
zaman da olsa hl bamzda. Ama bir kiiyi bir
bilen yaptnzda, onu yaarken ldrdnz demektir. Bilen kii, gemie bakan kiidir, l kiidir. Bilinenler dnyasnn (yani statkonun, yani
gemiin) adamdr. Bilim, bilinenler dnyasnda
yaplmaz.
Oysa bir soran? te gelecek ondadr. Trakyal
filozofa sormular, Ne zaman intihar edersin? diye. Sorum kalmad zaman diye yantlam. Batan aaya yanta dnt m insan, ld demektir.
Ancak soran, yaar Byk matematikimiz Cahit
Arf bir syleisinde Ortaokuldan beri kafam taktm bir problem var, hl zebilmi deilim, ama
biraz yol alabildim, sanrm gelecek kuaklar zer
demiti. Arf, gz ak gitti. Gerek bilim insan gz ak gider. Miras, bildikleri deil, sorulardr.
***
Mutluluk yantta mdr, soruda m? Bildiklerimizde midir, bilmediklerimizde mi? Gemite mi,
gelecekte mi? Kesinlikte mi, olaslkta m? Gvenlikte mi, zgrlkte mi? Evdeki bulgurda m, Dim-

yattaki pirinte mi? Mzede mi, laboratuarda m? Teoride mi, pratikte mi? Dzende mi, kaosta m?
Ahiret sorular bunlar! Laflarken yant vermek kolay,
ol olabildiin kadar macerac Ama nmze ktnda bu atall yol, konu laf olmaktan kp eylem oldu mu,
ok zorlanrz ve var olandan mutluluk karmay tercih ederiz ou zaman. Gvenli kumsalmzda cb cb yapmak varken, tehlikeli okyanusa almaya ne gerek
var? Ya boulursam? diye sorar insan. Ama sevgili Nasrettin Hocann buna mthi bir yant var: Ya tutarsa!
Bazlar mutlulua uzaktan bakar, bazlar ise cesaret
eder. Bir nceki yazda nsanlk szlerini ele almtk.
En nemlilerinden biri unutulmu: Ya tutarsa?
Ne yalan syleyelim, ounlukla tutmaz. Ama ya tutarsa! te bu sz insann iine bir kurt drr. Onu
rahatsz eder, drtkler, uy(u)masn engeller. nsann
iindeki insanln ortaya kdr bu sz. Nasrettin Hoca bu szyle bilimin yolunu amtr. Evrimi am, devrime ulamtr.
Ancak ya tutarsa diyenler
bilim yapabilir ve devrim
yapabilir. Ya tutarsalarn
tuttuu noktadr bilim ve
devrim.
Bu yazdklarma itiraz
gelebilir: Peki, bir fren mekanizmasna da ihtiya yok
mu? Azla tamah etmeyen
ok zarar grmez mi? Acele ie eytan karmaz m?
Srden ayrlan kurt kapmaz m? Hi, bela geliyorum
der mi? Hepsi doru; atalarmz karsnda boynumuz
kldan ince.
Ama baz atalarmz da vurguyu baka noktaya yapmlardr: Akll kpr arayncaya dek deli suyu geer.
Akacak kan damarda durmaz. Asi kuzuyu kurt yemez. Belasz bal olmaz
Bu tartma sabaha kadar srer. Nasrettin Hoca bile
kamam iin iinden, Sen haklsn, sen de haklsn
demi.
Bizim naizane zmlememiz yle: Dorudur, insanlar (burada emeki ve yoksul kitleleri kastediyoruz)
genellikle mutluluu yantta, bilinende, kesinlikte, gvenlikte, dzende, evdeki bulgurda buluyorlar. Bir kez
tutmu bulunduklarn kolay kolay brakmak istemiyorlar. Bunun nedeni, doalar gerei tutucu olmalar m?
Hayr! Byle ksa yoldan bir saptama pek doru olmaz.
O yantlar bir zamanlar soruydu. O bilinen, bir dnem
nce bilinmeyendi. Bugnn kesinlii, dnn olaslyd. Gvenlik, zgrlkt. Evdeki bulgur, bir zamanlar
Dimyattaki pirinti. Onlar da kolay elde edilmediler, bu
nedenle kolay kolay terk edilemezler. Emekilerin, tuzu kuru snflar gibi maceraclk lks yoktur. Dahas
bu tutuculuk aslnda, eliki gibi gelecek ama, dev-

rimciliin garantisidir, emniyet supabdr. Devrimcilik


ile liberalizmi birbirinde ayran turnusol kddr. Biz
bunun adna tarih bilinci diyoruz. Atalarmz gemii
olmayann gelecei olmaz diye ifade ederler.
Ama bu bulgur tamahkrln mutluluk olarak
tanmlarsak da yine yanl yaparz, asl tutucu (dzeni tutan) snflarn ekmeine ya srm oluruz. Hakim snflar, kitlelerin bu tarih bilincinin iini boaltp
dondurarak, hakimiyetlerini srdrrler. Hakim snflar
iin tarih, tpk din gibi, halkn afyonudur. Tarihin devrimci potansiyeli, sistemin krize girdii (ynetenlerin
eskisi gibi ynetemedii) noktada gndeme girer. Bu,
evdeki bulgurun tehlikeye girdii noktadr. te o zaman
sorular balar, bilinmeyene ilgi artar, olaslklar deerlendirme cesareti ortaya kar. Bulgurun yitirilmesi, pirincin kazanlmas frsatn gndeme sokar. Dimyat ufka
girmi, ya tutarsann zaman gelmitir. Tabii tutmas
iin bir art daha var: Bir
ya tutarsaclar rgtnn bulunmas.
ok dattk, ilk sorumuza dnelim. Madem
sorulara bu kadar vurgu
yaptk, soruya soruyla yant verelim:
Korunacak bir mutluluunuz mu var, kazanlacak
bir mutluluunuz mu?
zgrlnz gvenliinize mi bal, gvenliiniz zgrlnze mi?
Gerek insanlar kiisel tarihlerinde, gerekse kitleler
toplumsal tarihlerinde zaman zaman bu soruyla karlarlar. Mutlaka bir yant verirler. Verdikleri yantn bedelini derler! Ya mutlu olurlar ya da umutlu
***
Bir zengin gelmi Hocaya sormu, Hocam, bir tas
yourtla gle maya alnr m? Sen de haklsn demi
Nasrettin Hoca, derin bir tarih bilinciyle
Bir yoksul gelmi, ayn soruyu sormu: Hocam, bir
tas yourtla gle maya alnr m? Ya tutarsa? demi
Nasrettin Hoca, cokun bir yaam sevinciyle
Hoca niye zengin ile yoksula farkl yant veriyor? Dahas: Niye zengine bir kesinlikle, yoksula ise bir olaslkla yant veriyor? Dahas: Niye zengine yant veriyor da
yoksula soru soruyor?
Bu Nasrettin Hoca ok hnzr! Zengini mzeye yolluyor, yoksulu laboratuvara.
Mutluluk, tarih bilinci ile yaam sevincinin sentezindedir. Ama hangi ynde sentez yaptmz da bilelim. Zamann oku daima gelecee doru. Tarih bilincinden yaam sevincine doru Eer yayorsak hl
Ya tutarsa diyebiliyorsanz, mutlu musunuz deil
misiniz veya olur musunuz olmaz msnz bilmem, ama
yayorsunuz demektir.

61

Matematii
nasl retmeli?
Jerry King Sava generallere
braklmayacak lde nemliyse,
benzer nedenlerle, matematik eitimi
de matematikilere braklmayacak
lde nemlidir der. Kingin net bir
ekilde belirttii gibi matematik eitimi,
matematiki olmann tesinde bir neme
sahiptir. Yani matematii retmek
ayr bir sanattr. Elbette ncelikle iyi bir
eitimci olmay gerektirir.

62

ir ey retmek iin iki noktada donanml olmak


zorundasnz. Birincisi reteceiniz eyi iyi bilmek, ikincisi retmeyi bilmek. Elbette rettiiniz matematikse, matematii reteceiniz erevede iyi bilmek ve matematii retmeyi de bilmek
zorundasnz. Ama ncelikle de matematii sevmeli
ve retmeye sevdal olmalsnz. Sevdal olmak
laf abartl gelebilir okuyanlara. Aklayaym.
Bir Hasan Abimiz vard. Kepirtepe Ky Enstits
mezunu, emekli retmen Hasan Arabac. Aydnlanma adna hangi grev varsa Hasan Abi orada. Hasan
Abiyle sk gryoruz. Ve onun Ky Enstits mezunu dier retmen arkadalaryla da. 1980li yllarn balar. 12 Eyll zulm toplumun zerinden
silindir gibi gemi. retmenler paylarna deni
laykyla (!) almlar. TB-DER yneticileri kylm. rgt kapatlm. Darbenin lideri hoca ocuuyum diye ortalkta dolayor. Toplumda
ylgnlk var. Herkes her an hoca
ocuunun yeni kurban olabilir.
Ama bizim Ky Enstitl aabeyler iflah
olacak
tr-

Ahmet Doan
Matematik retmeni

den deil. Her ay toplanalm diye bir karar aldlar.


Yemekli toplantlar organize etme grevini de bana
verdiler. Bana ve Hamza (Hamza Evrensel) Abiye.
Her ay toplanp yemek yiyoruz. En az 40-50 kii.
En kk olanlar benim. Ya farkmz 30 civarnda.
Hamza Abi ve benim dmda hepsi emekli retmen.
Ama hl her biri toplumsal yaamn bir alannda alyor. Ya gazeteci, ya sanat, ya da ne bileyim, belediyede danman, halkla ilikiler grevlisi
lk yemekli toplantda ilk dersimi alyorum.
Hepsi en cici elbiselerini giyip gelmiler. Boyunlar kravatl, takm elbiseler tiril tiril. Ben spor giyinmiim. Onlarn yannda kendimi biraz zppe
buluyorum. Af dilemek iin sz alyorum giysilerimden tr. Hemen lafm kesiyorlar. Olur mu
yle ey? Sen gensin. Yakklsn. Elbette yakan giyeceksin diye teselli ediyorlar. Arkasndan da
sen olmasan bizim gibi ihtiyarlar nasl bir araya
gelirdi diyerek beni onurlandryorlar.
Uzun sre devam etti bu yemekler. Anlarn anlattlar. Gnlk gelimeleri tarttlar. Okuduklar ve okumaya devam ettikleri kitaplar, dergileri
aktardlar. O denli oktu ki her birinin anlatacak
eyi! Dolu dolu yaamlard nk dn ve dolu dolu yayorlard bugn. nk onlarn yaam karanlklarla mcadeleyle gemiti. Ve onlar inanca dayal toplumsal dzene kar, bilime dayal
toplumsal dzenin mcadelesini vermilerdi. Yani
onlar dogmatik bilgiye kar bilimsel bilgiye kararllkla inanan Tonguun ocuklaryd.
Bu toplantlarn sanrm en kazanls bendim.
Beni eiten retmenlerin bana verdii retme

tutkusu sanrm 12 Eyll karanlnda glgelenmiti. Huzursuzdum


o gnlerde. Mutsuzdum, umutsuzdum. Hatta retmenlii brakmay
dnyordum. Onlarn yaamaya
ve retmeye olan sevdalar yetiti
imdadma. Kendime geldim. Yenilendim. Ve matematik retmenliini nasl yapmam gerektiini bir
kez daha anmsadm.
te bu yazy yazarken onlar anmsamamn nedeni, - hangi konumda olursa olsun- retmen iin
retme sevdasnn kalclyd.
Bir de bir konu tartlrken, konunun ele alnndaki yntem. Yemek
yediimiz toplantlarda, bilmediklerini geitirmek bir yana daima renmekten yana tutum alyorlard.
Hatta bir dahaki toplantya kadar
aratrp, yeni bilgilerle geliyorlard.
Her biri en az 60 yandayd
O nedenle bu yazda;
Deney, gzlem ve alglara dayanan fizik, kimya, biyoloji, tarih, corafya gibi sentetik bilgilerin olgusal
olmasna karlk, manta dayanan
matematik ve felsefe gibi analitik olan bilgilerin kavramsal olduunu;
Olgusal bilgiye ilikin nermelerin deney ve gzlemlere yani d
dnyann koullarna bal olarak
deiebileceine karlk, analitik
bilgiye ilikin nermelerin d dnyadan bamsz ve kesin olduunu;
Bu nedenle analitik bilim olan matematiin, fizik, kimya gibi bilimlerden ok, felsefeye yakn olduunu;
Olgusal olan dier bilgilerin gvenilirliinin matematiksel sonulara
bal olduunu ve bu nedenle matematie dayanmak zorunda olduklarn gz nnde bulundurdum.
Yazarken de, matematiin dier
bilimlerle olan ilikisini, matematiin zelliklerini ve bal olarak da
matematik retmeyi ve nasl anlatmam gerektiini deneylerime-gzlemlerime dayanarak ele aldm.

Matematiin dier
bilimlerle ilikisi
Matematii dier bilimlerden ayran zellik, kavramsal olmasdr.
Kavramsal olduu iin de akla, man-

ta ve kanta dayanr. Ancak, 3 ile


2nin toplamnn 5 ettiini kantla
dedikleri zaman, 3 ceviz ile 2 cevizi
yan yana getirip al ite say ve gr, 5
ediyor dememiz kant deildir. Sadece bir deneydir. Bu deney, sylediimizin gvenilirliini artrmaktan
te anlam tamaz. On yl sonra, bildiimiz doal yapnn deitiini ve
cevizlerin her be dakikada bir blnp oaldn dnelim. O zaman
iki ceviz iki ceviz olarak kalmayacaktr. Doal olarak 3 ceviz ile 2 cevizin toplam da 5 ceviz etmeyecektir.
Oysa matematiksel olarak 3 ile 2nin
toplam 5 etmeye devam edecektir. nk matematik, alglanan d
dnyann beyinde kurgulanp kuram
haline getirilmesine ve baz kabullere dayanr. Kurgulandktan sonra ise
d dnyadan bamszdr. Artk kendi ilkeleri ve i tutarll vardr. te
bu nedenle kesindir.
Matematiksel kesinlik dier bilimlerin de gvenilirlik kaynadr.
rnein; insan vcudunda genlerin
varl biyoloji bilimine ait bir bilgidir. Ancak insan vcudundaki genlerin okluunu yani saysn sylemek
bilgiyi kesinlie doru tar ki, bu da
iin iine matematiin girmesini ve
dolaysyla bilginin gvenilirliini
artrr. O nedenle matematik, sentetik bilginin gvenilirliinin de vazgeilmez gereksinimidir. lmler
geree ne denli yaknsa bilgi o denli
gvenilirdir. Yine de bu gvenilirlik,
iinde her zaman kesin olmamay tar. Tan bir ykseklikten braklmas halinde deceini biliriz. nk onlarca, yzlerce, binlerce kez
byle olmutur ve gzlemlenmitir.
Ama tm bunlara
karn nci seferde
deceinden emin
olamayz. Birdenbire yer ekiminin ortadan kalktn dnnz. O anda ta
dmeyecektir.
Oysa
matematikte bu tr kukulara yer yoktur.
Yukarda sylediimiz gibi matematik,

doadan ve doann olgularndan


bamszdr. nsan aklnn rndr. O nedenle kusursuzdur. nsan
beynindeki dorunun doada karl yoktur. Beynimizdeki doru hi
prtkleri olmayan dorudur.
nsan aklnn oluturduu matematiksel sistem temel kavramlara
ve aksiyomlara dayanr. klid Aksiyomlar gibi.
Sentetik bilgiye ulamann yolunun alg, deney, gzlem olmasna
karlk, matematiksel bilgiye ulamann yolu:
a) Kavramlar ve kavramlarn (terim, tanmsz terim, aksiyom, postlt, varsaym, teorem, ispat) anlamlarn:
b) karmda bulunmay (teorem
kantlamak) bilmekten geer.
Sentetik ve analitik bilgilerin tm birer yargdr. Ama sentetik yarglarn en doru olmasna karlk,
analitik yarglar dorudur.

Matematiin zellikleri
1) Kavramlara dayanr
Matematik retmenleri sk sk
ben hibir ey anlamadm tepkisiyle karlar. Bir retmen iin hi de
ho olmayan, olumsuz, hatta actc
bir tepkidir bu. Tepkiyi alann tepkisi ne olur dnmeye alalm:
Densiz ocuk!. Bu ilkel bir tepkidir. Herhangi birisinin tepkisi olabilir ama retmenin tepkisi olamaz. Bu tepkide pedagojik hibir
yan yok. Neden pedagojik deildir?
nk dnlm bir tepki deildir ve bu tepkinin arkasndan acaba neden anlamad sorusu gelmez.
Sadece kzgnl ifade eder. O ne-

63

denle pedagojik deil, ilkeldir.


Sen aptalsan ben ne yapaym.
Herkes anlad! tepkisi. Bu tepki
ilkelliin de tesinde bir ey. Ayn
zamanda kaba; hatta ahlki deil.
Bu tepki iki yanyla sorgulanmal.
Birincisi, renci gerekten kavray zorluu iinde olabilir. O zaman
pedagojik yaklam onun kavray dzeyine gre anlatmay gerektirir. kincisi aptal, geri zekl gibi szckler retmenin szlnde
yoktur. O nedenle bu tepki de bir eitimci tepkisi olamaz.
Bu tavrn bir rneini yllar nce
retmen olarak altm bir lisede
yaadm. Mesleinin ikinci ylnda
olan gen bir bayan retmen arkadam, ders knda hmla retmenler odasna girdi. Elindeki ders
defterini masann zerine atarak kzgn ve de daha ok aresiz bir ifadeyle Bunlar geri zekl. kez anlattm. Yine anlamyorlar!. Bunlar
sylerken bana bakyor, belli ki onaym bekliyordu. Ben iki yl nce de
senin iin ayn eyi syleyenler vard.
Sen de renciydin dedim. Yantm
sert, hatta acmaszd. Ama arpcyd
ve arkadamn bana krlmayacan
biliyordum. O sakinletikten sonra
konuyu nasl anlatacamz birlikte
yeniden ele aldk.
ounluk anlad. Sen git
tekrar et!
tepkisi.
Daha insancl
ama altnda
grev
savma
anlayn barndran bir
tepki. Neden anlamad
sorusu
gereksiz
grlyor. zm renciye braklyor. Sorun, rencinin tekraryla belki zlebilir. Ama
yaklam; yanl olmasa bile yine de
yetersiz.
Tamam. Sen tepkini aka sy-

64

ledin. Birlikte, neden anlamadn


aratralm! tepkisi. Herhangi birisi iin fazla dervie gelebilir ama eitimci iin doru olan tepki budur.
birlii ierir ve zm mutlaktr.
Bir rencinin anlatlan anlamamasnn altnda yatan en nemli neden kavramlarn isellememesidir.
Bir konu anlatlrken birok kavram
sralarz. Sralarz da kavramlarn yerli yerine oturup oturmadn birok
kez atlarz. Bizim algmza gre basit
olan kavram, renci iin yenidir, alglanmas ve isellemesi iin zamana
gereksinim vardr. zellikle matematiin kavratlma srecinde kavramlar
iin harcanacak zaman, kayp zaman
deildir. Kavramlar bilinmezse matematik yaplamaz.
Bir buuk ay uzay geometri dinledim. Bir ey anlamadm. Ama sorularn hepsini yaptm. Bu sylem,
kavrama yetenei ok yksek olan
bir rencimin sylemiydi. Bana okulundaki bir snavda yaadn anlatyordu. Sevimli bir marklkla!
Anlamad konunun snavnda tm
sorular nasl yapmt? Birlikte baarsnn nedenini tarttk. renci akademik olarak ifade edemese de konunun renilmesi iin gerekli olan
n kavramlar biliyordu. Bu gvenle, yeni konuya ilikin
kavramlar iyi dinlememiti. Sonucunda da ipin
ucunu karm, konuyu btnlkl
kavrayamamt. Buna
ramen,
kavray ve
yorum yeteneiyle sorularn tmn
doru yantlamt.
Elbette burada sorularn nitelii de nemliydi. Sanrm biraz da ans ona yardm etmiti.

2) karmlara aktr
nsan akl olgulardan bamsz o-

larak srekli retim ve gelime seyrindedir. Bu edim daha ocukluktan


balar. Bilinenden bilinmeyene ulamann en gzel yoludur akl. Bir arkadamn almak kavramn bilen
ama hrsz bilmeyen iki- yalarndaki ocuunun hrsza alanc
demesi ok ho bir yaktrmayd.
Yine -drt yalarndayken gen,
drtgen kavramlarnn kenar ya da
ke says ile ban kuran ocuumun V harfine ikigen, I ya
Birgen, ye noktal birgen yaktrmas da ocuk aklnn yaratclnn gzel bir rneidir.
Bir baka gzellii de fonksiyon
konusunu anlattm bir lise snfnda yaamtm. Ama bu rnekte akl, mantk ve matematik bir
aradayd. F(x) = ax2+bx+c ikinci dereceden fonksiyonunu tartm ve
analitik dzlemde grafiini izmitik. Bu fonksiyonun bir gerel sayya (f(x) = 2 gibi) karlk gelmesi halinde denkleme dneceini sezen
bir rencim; f(x) = 0 olduunda
yani fonksiyon 0a eit olduunda,
bu durum fonksiyonun grafiinin
yatay ekseni kestii noktalar gstermez mi? karmnda bulunmu
arkasndan da bir baka rencim,
yar muzr bir anlatmla ve kendini
benim yerime koyarak; Aaa hakkaten doru. Aferin sana. Dedikten sonra; Eee peki fonksiyon sfrdan bykse (f(x) > 0) grafikte o
neyi gsterir? sorusunu sormutu.
Benim, sence neyi gsterir? soruma karlk da, Grafiin yatay eksenin zerinde kalan ksmn yantn
vermiti. Tam da benim gelmek istediim noktaya gelmitik. Yani ama
gereklemiti. Ardndan dnlerde olabilecek yanllar tartmaya baladk Ama nemli olan rencilerin karmda bulunmas ve
transfer gcyd.

3) Transfere aktr ve
ounlukla yaamsal
karlklar vardr
Yukarda matematiin kendi iindeki bir transfer rnei verdik. Trevin fizikte kullanm gibi daha birok rnek verilebilir. Yine matematik

konusu olarak anlattmz Modler


Aritmetik ve farkl sayma dzenleri;
saat aritmetii, a ls birimi olan
derecenin as katlarnn yorumlanmas ve bilgisayar yazlmlar gibi alanlarda baaryla kullanlmaktadr.
Ancak matematikilerin, matematiksel bulular ortaya koyarken,
yaamsal karlklar olmal saplants yoktur. Olamaz da. nk
byle bir saplant zgrce retmenin nnde engeldir. Ayn ey bilim
iin de geerlidir. Kald ki, bugn
kullanm alan olmayan her forml
ya da her teori gelecekte mutlaka
kullanlr. Bilime inananlar, yaamn
diyalektiini bilir ve buna da inanr.

4) Matematiksel nermeler
kesindir
Matematiin laboratuvar beyin,
arac kalem kttr. Gerek yaamdaki hibir gen,
beynimizdeki
kadar dzgn deildir. Hibir laboratuvar da insan beyni kadar donanml deildir.
3 ile 2nin toplamnn 5e eit olduunu syler ve matematik dilinde
3 + 2 = 5 biiminde anlatrz. Bu
matematiksel bir nermedir ve kesindir. Ama yukarda sylediimiz
gibi bu kesinliin kant 3 elma ( veya ey ) ile 2 elmann ( veya eyin )
yan yana getirilip 5 elma (veya ey)
olmas deildir. Bu yntem deneyseldir ve matematiksel kesinlik tamaz. Ama 3ten sonra 4n, 4ten
sonra 5in geldii matematiksel bir
gerektir ve kesindir. Gerek 3, 4,
5 saylar gerekse +, = iaretleri
gerek nesneler deildir. Bunlar beyinde yaratlan olgular, matematiksel nesnelerdir.
Yine dikdrtgenin kegen uzunluklar eittir nermesi bir matematik teoremidir ve kantlanabilir.
te bu nedenle kesindir. lme yoluyla bu nermeyi kantlamaya almak matematik kesinlik tamaz.
Ayrca baaramayz da. lme hassaslatka eitlikte sorunlar kar.

5) Matematik sanattr
Bazen bir iir, bir yk, bir ezgi
ya da bir resim karsnda deyim ye-

rindeyse nutkumuz tutulur. Cokuya kaplrz, yreimiz arpar. Kimi


zaman gkyzn arnlarz, kimi
zaman deryalara dalarz. Bir tabloda iek kokusunu alrz kimileyin.
Kimileyin bir iirde bebek kokusunu. Matematikte de benzer duygular yaanr. Hatta bunu en iyi retmenler bilir.
Soru sorarsnz. renci uramaya balar. nce kaygl bir yz.
Eli bana gider. Salarn kartrr.
Dudaklarn srr azck. in iine
beynini, yreini katar. Sevecenlikle
izlersiniz. Birden bir imek akar iinde, yz aydnlanr. Sonra kararl bir yz. Sevin dolu, gven dolu.
Ardndan bir haykr zdm!.
Bu sre boyunca bir sanatnn girdaplarn bulursunuz ocukta.
te bu nedenle retmen, renciye soru zme, teorem kantlama
ans yaratmal. zlemeyecek soru sorarak renciyi bezdirme yanlna dmemeli, pedagojik yaklamdan uzaklamamaldr. Hedefi,
kendisine gvenen, direnli, sorgulayan ve zgr dnebilen renci
yetitirmek olmaldr. retici soru,
zlemeyen soru deildir.
Matematiin estetii yalnzca derse ilikin bir soruyu zmekte deildir elbette. 8 takmn katld elemeli ampiyonada, ampiyon ka
mata belli olur? sorusu ender bulunan bir resim tuvali gibidir. Hele
verilen yantlar iindeki her mata
bir takm elenir. Elenecek 7 takm
vardr. yleyse 7 ma yaplmaldr
yant ise bulunmaz bir renk cmbdr. Bu soruyu byle zen, takm says 500 olsa derseniz hemen

499 der. Arkasndan da nedenini aklar, nk elenecek 499 takm


vardr diye.

6) Akl oyunudur
Hibir matematiki aklndan
karmamaldr. Matematik dier btn sanat ve bilim dallarnda
olduundan daha ok bir genlik oyunudur der bir matematiki.
Yaamnn en az bir dneminde
matematiksel oyun oynamayan yok
gibidir. Bu satran olabilir. Dama olabilir. Ya da say bulmaca vb gibi.
Veya: 1023 yumurtas olan bir satc, yumurtalarn elindeki 10 sepete
yle datyor ki, ka yumurta istenirse istensin yumurtalara hi dokunmadan, sadece sepetlerle istenen
sayda yumurtay veriyor. Yumurtalar 10 sepete nasl datmal? sorusu gibi. Sorunun yant, yumurtalar 2nin kuvvetleri olarak sepetlere
datmaldr biimindedir.
Bu soruda zm yntemi deil, sonu ok ilgin. nk zm
(bana gre) ok zel bir ynteme
dayanmyor. Bir kere seilen say (1023 = 210-1) zel seiliyor. Yani herhangi bir say iin bu yntem
kullanlamaz. O halde ilginlik nerede? lginlik 1023 saysnn 1024
saysyla ve 1024n 2nin 10. kuvveti olduunu grebilmekte. Biraz
matematik, biraz dnme ve biraz
sezgi. Sonra da keyif

7) Matematik
evrensel bir dildir
Resim, heykel, seramik gibi sanat
dallar grseldir ve eserin alglanmas iin, sanat ile izleyenin ayn di-

65

li konuuyor olmas gerekmez. Bu


nedenle bu sanat dallar (yerel motifler ierse bile) ierie baklmakszn dorudan evrenseldir. Sporun
yaygnl ve evrensellii iin de ayn ey sylenebilir. Sporda da araya
araclarn girmemesi, retenle izleyiciyi dorudan buluturur. Oysa iir, roman, tiyatro gibi sanat dallarnda arada ya evirmen, ya ynetmen
vardr. in iine evirmenin ya da
ynetmenin farkl kltrlere hkimiyeti, ustal vb. gibi ok nemli
etmenler girer. Dilin en temel iletiim arac olmas bu sanat dallarnda nem kazanr.
Ortak bir dile gereksinim duyulmas anlamnda matematik birinci grupta saydmz sanat dallarna daha yakndr. Nasl ki Fransz
ressamn eserini duyumsamak iin
Franszca bilmek gerekmiyorsa, ngiliz matematikinin teoremini anlamak iin de ngiliz olmak gerekmez.
Dnyann hangi lkesinde olursa
olsun 3 + 5 = 8 ilemini gren, yazlanlar anlar. Bu nedenle matematiin dili evrenseldir. Hatta ortak bir
dnya dili yaratlmas tartmas yapanlarn ve isteyenlerin rnei hep
matematiin evrensel dili olmutur.

8) Matematik sretir,
kademedir, servendir
Merak duygusuyla ya da bir konuyu renmek zere almaya balar,
almalarn sonucunda bir karmda bulunursunuz. Ama ounlukla
bu karm orada bitmez. karm
sreci yeni karmlara, yeni meraklara gebedir. Bu kez onlar dnmeye balar, yeni araylara ynelirsiniz.
Bu sre bazen kademe kademe geliir, bir akl servenine ular.
Diyelim ki ayn dzleme ait dorularn en ok ka noktada kesitiini bilmek istiyorsunuz. Snama
yntemi kullanarak nce iki doruyu dnr, en ok 1 noktada kesiir dersiniz. Sonra doruyu dnp (ya da izip) en ok
3 noktada, drt doru 6 noktada kesiir diye devam edersiniz.
Bu arada bir doru iin kesiim
noktas dnlemeyecei iin o-

66

nun karl olarak da 0 belirleyip bulduunuz saylar sralarsnz.


0,1,3,6,10, biiminde sraladnz
saylar pek anlaml grnmez. Ama
bunlar tek tek dnp;
0 = 0 (bir doru),
1 = 0+1 (iki doru),
3 = 0+1+2 ( doru) ,
6 = 0+1+2+3 (drt doru),
10 = 0+1+2+3+4 (be doru) sonularn bulduunuzda, on doru iin
de: 0+1+2+3++9 = 45 sonucunu
sylersiniz. Ardndan da n doru
en ok 1+2+3++(n1) noktada kesiir sonucuna ularsnz. Bu
bir genellemedir ve bu genellemeye
ulamak azck ayaklar yerden keser. Ancak yine de bu bir ara aamadr. Bulduunuz yntemin her
sonlu say iin doru olup olmad sorusu da sizi tmevarmla ispata
kadar gtrr. Ayaklarnz iyice yerden kesilir.

9) Matematik artcdr
ocukluk ann en zevkli oyunlarndan birisi bilmece sormaktr. Bilmecelerin gizemi ve artcldr ocuklar eken. Daha sonra
bu oyun, yazarak oynanan akl oyunlarna ve giderek matematik bilmecelerine, sorularna dnr.
Nasrettin Hoca, Bektai, Karadeniz
fkralarnn birou da akl ve zek
doludur. Baz matematik sorularnn
sonular da artc olmas ynyle
her yatan insana zevk verir.
Bilinen sorudur. Dnya ekvator

boyunca 40.000 kmlik (yaklak)


iple sarlyor diye balar. Ve sorusu
ardndan gelir. 40.000.000 metrelik
bu ipe sadece 1 metre ekleniyor. Bu
durumda oluturulan yeni dairesel
halka yerden ka metre ykselir?
sorusunun yant ounlukla ve ilk
akla gelen haliyle hi denecek kadar az olur biimindedir. yle ya
40.000 000 metreye eklenen 1 metrenin laf m olur? Ancak gerek hi
de onu gstermez. Yeni halkann
yerden ykseklii metrelerle llmese bile aracamz kadar fazladr. Yaklak 15 santimetre.
Yukarda sraladmz zellikler
daha da artrlabilir. Bir baka eitimci bunlar yetersiz bulabilir. Ama
fazla bulan bir matematik retmeni
olacan sanmyorum. Az ya da ok
bulma tartmas ok nemli de deil. Asl nemli olan bu zelliklerin
bilinmesi ve gz nnde bulundurulmasdr. Eer matematiki matematii anlalr hale getirmek istiyorsa bu zellikleri, matematiin
ilginliklerini ve gzelliklerini her
an anmsamak zorundadr. Yoksa
matematik kuru bir bilgi yn olmaktan teye geemez. renilmesi
zorunlu ders olmak tesinde

Matematik
Eitimi-retimi

Jerry King Sava generallere braklmayacak lde nemliyse, benzer nedenlerle, matematik eitimi de
matematikilere braklmayacak lde nemlidir der. Kingin net bir
ekilde belirttii gibi matematik eitimi, matematiki olmann tesinde
bir neme sahiptir. Yani matematii retmek ayr bir sanattr. Elbette ncelikle iyi bir eitimci olmay
gerektirir. Bu perspektifle matematik eitimi-retimini (fazla ayrntya
girmeden) incelemeye alalm.
Genel olarak eitimin zel olarak
da matematik eitiminin ana unsuru; konu, renen ve retendir.

Konu: Mfredat
Mfredat hangi konunun, hangi srayla, hangi ya grubuna, hangi
dzeyde anlatlacann program-

lanmasdr. Mfredat lkelerin eitim bakanlklarnca, alannda uzman olan akademisyenler, eitim
bilimcileri ve deneyimli retmenlerden oluan komisyonlara hazrlattrlr. Elbette matematik mfredatn da matematikiler ve eitim
uzmanlar hazrlar. Hazrlanan mfredatlarda, lkelere gre baz farklar
grlse de asl fark konunun dzeyi
ve ele al biimiyle ilgilidir.
Bu almann amac mfredat
deil uygulamay tartmak. O nedenle biz de uygulamay ele alacaz. Zaten retmenin arlkl ii de
bu deil mi?
lkemizdeki uygulamada okullarmz ve bal olarak da retmenlerimiz (giderek artan) mfredat uygulama sorunlar yaamaktadr. Baz
okullarda baz konular ilenmedii
gibi konularn ileni arlklar da
nemli farkllklar gstermektedir.
Bunun nedeni, retmen faktr,
blgesel-sosyal farklar, ekonomik
dengesizlik, iktidarlarn siyasi ynelimleri gibi nedenlerle aklanabilir.
Ama somut olarak iinde yaadmz koullarda sorunun nedeni, liselere ve niversiteye giri snavlardr.
Bu snavlar liseleri ve giderek ilkretimi (zellikle ikinci kademesini)
ara retim kurumu haline getirdi.
Hl can havliyle rpnan okullara hakszlk etmeyelim ama liselerin
ounluu, niversite snavlarna giri vizesi veren kurumlar olup kt.
Hatta yle ki, ii yalnzca vize vermek olan mhr kuvvetli han kaplar bile tredi. Para alp diploma
datan ve giderek de saylar artan.
Hal byle olunca da, niversite
giri snavlarnda sorulacak sorular,
liselerde ilenecek konular belirler
hale geldi. Bu durumda mfredatn
tartlmas m olur, denilebilir. Olmaz elbette. Zaten bizim tarttmz
da mfredat deil. Mfredatn uygulanmas, daha dorusu uygulanamamas. Neyse, imdi biz bu sorunlar
yokmu yani mfredat uygunmu gibi davranalm ve iimize bakalm
Eitimin temel unsurundan
biri olan mfredat, retmenin dayanaca ana kaynaktr. Bu nedenle

mfredatn genel anlam ve ierii


retmence ok iyi bilinmeli, zaman
zaman yeniden incelenmelidir.
Mfredat eitim etkinliinde
destekleyen en nemli unsur ise
ders kitaplardr. Ders kitaplar uygulamada yol gstericidir ve olmazsa olmaz neme sahiptir. Bu nedenle ders kitaplar ve yardmc kitaplar
mfredata uygun ve pedagojik ilkeler gz nnde bulundurularak hazrlanmaldr. Yazdm son cmleyi
okuyan her retmen sorar mutlaka. yle mi? diye. Yant: Hayr retmenim ne yazk ki deil. Ama olmal! retmen arkadam yeniden
sorar. yleyse ne yaplmal? Yant:
Ders kitabnn nemi kavranmal
ve en uygunu seilmeli.
Mfredatn uygulanmasnda geriye retmenin hazrlayaca ders
planlar kalmaktadr. Ders planlar
retmenin yol haritas ve pusulasdr. Mfredat ve ders kitaplar mkemmel olsa bile ders etkinliinde
belirleyici olan, retmenin planlardr. retmen renciyle yz yze
geldii andan itibaren kendi plann uygulayacaktr. Artk dier kaynaklar ikincil neme sahiptir. yi bir
plan retmeni basit bir aktarc, arac olmaktan karr. retmenin,
ders etkinliine akademik olarak
damgasn vurduu yerdir planlama. Yllk planlar o derse giren retmenlerce ortak olarak hazrlanr.
Yani kolektifin rndr. O nedenle ayr bir neme sahiptir.
Ama ne yazk ki ders planlarnn
neminin yeterince anlald sylenemez. Bu saptama biraz zeletiri
niteliinde. nk plan, retmen
olarak bizlerin yapmas ve zen gstermesi gereken nemli bir hazrlk. Ancak nedense ders planlarna
biraz souk bakarz, hatta angarya
gibi grrz. Bu sorunun nedeni aldmz eitim eksiklii midir, ya da
baka bir nedene mi dayanmaktadr,
akas bilmiyorum. Ama konunun
nemini biliyorum!

admdr. Bu adm gerekletirecek olan da retmendir. Bir konuya balarken o konuyla ilgili merak
uyandrmak iin konunun yaamla ilikisini aklamak, retmenin
planlamas iinde yer almaldr.
rnein karmak saylar konusunu anlatacak bir retmenin konuya denklem zmlerinden balayp,
gerel saylar kmesinde
zlemeyen denklemleri hatrlatmas ve tkankl gidermek iin
matematikilerin sanal say (i2 = 1)
saptamas yaptn anlatmas konuya ilgiyi artracaktr. Hatta bu saptamann hangi tarihte, kim tarafndan
yapldnn aklanmas da konuya
bir baka canllk katacaktr. Ya da
limit konusunu ileyen retmenin
Zenonun paradoksundan sz etmemesi dnlemez. Elbette tm
bunlarn dnda, matematikilerin
yaamlar, matematiksel anekdotlar,
artc soru ve sonular vb. gibi aktarmlar ilgiyi artrmak anlamnda
son derece ie yarar almalardr.
te tm bunlar, rencinin renmeye hazr hale gelmesine yardmc olacak olan hazrlklardr. Ve
bu hazrlklar yukarda szn ettiimiz retmenin planlamas iinde
yer almaldr.
rencinin kavrayn glendirecek ikinci adm ise rencinin
aktivitesidir. renmeye hazr hale gelen ve merak duygusu gelien
rencinin dinleyici pozisyonunda

renen: renci
rencinin, renmeye hazr hale gelmesi renen cephesinin ilk

67

kalmas dnlemez. Gerek beyin


gerekse beden olarak, renci hareket halinde olmaldr. rencinin
hareketi ondaki baarma duygusunun, gvenin da vurumudur.
Zaman zaman belki de yorgun
anlarmzda rencileri beyefendi
ocuk, hanmefendi kz diye niteleriz. 15, 16, 17 yalarnda bir ocuun beyefendi, hanmefendi olmas
iyi bir eymi gibi. Oysa o yalarda,
bugn bunlar syleyenler ne zprlklar yapmtr. Bu anlamsz nitelemeler, baz annelerin erkek ocuunu vmek iin benim olum kz
gibidir demesini hatrlatyor bana.
Ya da bir annenin benim kzm erkek gibidir demesini. Annenin sylemi ho grlebilir, tebihte hata olmaz diyerek. Ama retmenin
beyefendi ocuk zlemini ho grmek sanrm ho deil. Ayrca rencinin iyi bir dinleyici pozisyonunda kalmas pedagojik olarak da
doru deildir. Snftaki tahtay retmenden ok renci kullanmal,
rencinin bir teoremi en aksak biimde ispat, retmenin mkemmel ispatna yelenmelidir.
Gerek konuya hkimiyet gerekse rencinin renmeye hazr hale
gelmesi retmenin yaratclna ve
ustalna baldr. Bir de ne yapmas gerektiini bilmesine

reten: retmen
ok duyarz, ok iyi biliyor ama retemiyor diye. Szn birinci ksm vgy ikinci ksm eletiriyi ieriyor gibi grnse de aslnda
btn eletiri iermektedir. Bu nedenle ok iyi bilmiyor ama iyi retiyor szn bir ncekine yelemek gerek. Elbette en
iyisi biliyor ve retiyor biiminde olandr.
Gerekten de retmen, iyi bir alan
bilgisine sahip olmal. Anlattndan ok
fazlasn bilmeli, bilmiyorsa renmelidir.
Bu otoritenin yani retmene olan gvenin

68

birinci kouludur.
retiyor becerisine sahip olmas ise pedagojik ve sosyal dzeyi
gsterir. Pedagojik ve sosyal kazanmlarn edinilmesi daha uzun srede gerekleir. Ayrca sreklilik ister.
te adna retmenlik dediimiz olgu budur ve bana gre retmenlik bir yaam biimidir. Bu nedenle
retmen iin yaplan iyi bir oyuncu olmaldr tanmlamasn doru
bulmuyorum. Bu tanmlama retmeni doallndan kopard gibi,
renciyi de seyirci konumuna dren bir tanmlamadr. Ve yukarda anlattmz her eyle eliir. Bir
de unutmamak gerekir ki genlerin
en nemli zelliklerinden biri, iten
olanla yapay olan hemen sezmeleridir. Deyim yerindeyse bizim ocuklar oyuncuyu gznden anlar.
Nasl olmaldr yleyse bir matematik retmeninin davranlar?
Birincisi, retmen dili iyi kullanmaldr.
Belki de her dersten ok matematik retmenlii iin nemlidir
bu saptama. Matematiin kavramsal
olduunu, dier alanlarda olmad
kadar terim ve kavramlara dayandn, dorudan modellemenin zor
olduunu yukarda akladk. Byle olunca renci iin yeni olan terim ve kavramlarn renilmesi, pekimesi ve isellemesi hi de kolay
deildir. Buna bir de dili iyi kullanmamay (tmcelerin kuruluundan,
szcklerin seimine ve vurgulara
dek) eklerseniz matematik renmek renci iin zorluk bir yana eziyet haline gelir.
kincisi, retmen kavramlarn
kimliklerini iyi vurgulamaldr.

renmeyi abuklatrmak ve kolaylatrmak adna Pisagor Bantsn a2 = b2 + c2 biiminde anlatmak


(daha dorusu belletmek) yerine,
dik kenarlarn kareleri toplam, hipotensn karesine eittir biiminde kavratmak yolunu semelidir. Bu
yolla dik as deien bir ABC geninde rencinin bocalamas, hele
hele ABC yerine DEF geni verildiinde a, b, c yi aramak kargaas
engellenmi olur.
Ayn okula giden bir grup renci srarla okulda anlatlan Karmak Saylar konusunu anlamadklarndan yaknyorlard. Yaknmann
devam olarak da hele o omegay
hi anlamadk diyorlard. Ben de
anlamamtm. Karmak Saylarda
Omega neydi? retmen arkadalarma sordum. Onlar da bir anlam
veremedi. ocuklar ardm ve benim de anlamadm omegay bir
yana brakp konuyu batan itibaren
anlatmaya baladm. Omega neyse
kar ortaya diyerek. Adm adm gidiyorduk. Anlattm her ey de anlalyordu. Sonlara yaklatk. Karmak
saynn kuvvetini almay rendik ve
ardndan ayr bir balk amadan 1/2
nci kuvvetini yani karekkn almay sordum. Rahatlkla zdler. Bize
ikinci kk tartmak kald. Tartma
sonulandnda rencilerden biri
ve en ok yaknan Aa, ite buydu!
Omega buymu. Anladm. tepkisini
verdi. O anda anmsadm. Kitaplarnda Karmak Saynn karekkleri
W (Omega) simgesiyle gsteriliyordu. Ve Karmak Saylarn Omegas ocuklarn ba belas olmutu.
ncs, retmen kkrtc
olmaldr.
Merak duygusu renmenin itici gcdr.
Eer retmen rencinin kafasnda soru iaretleri uyandrmak yerine her eyi eksiksiz
anlatma yanlna derse merak duygusunu
kreltir. Tam tersine merak duygusunu kkrtan
bir izgi izlemelidir. Bu
yolla renci yeni ka-

rmlarda bulunarak kk zaferler


yaar. nk klid Bantsn ispatlayan renci o ann klididir.
retmen de ada klidin retmeni. Bu doyulmaz bir paylamdr.
Anne ocuunun yrme cokusunu
bir kez yaar. Oysa bizim rencilerimiz her gn yeniden yrmektedir.
Anneleri kskandrrcasna
Merak duygusunu kkrtan, rencinin yaratcln gelitiren retmen bunlarn sonucunda matematii ezberlenesi zellikler yn
olmaktan da karr. Bu noktada yine ne yazk ki sylemek zorundaym, ders kitaplar ve uygulamalar
matematii zellikler yn haline
getirmekte ve sevimsizletirmektedir. Bu sorunun stesinden gelmek
de eitime ve matematie doru bakan retmene dmektedir.
Drdncs, retmen sezgi gcn gelitirmelidir.
Sezgi, karmn ncsdr. Bir
teoremin ispat iin hangi verilerin,
hangi yntemin kullanlaca sezgiye
dayanr. Bir sorunun hangi konu veya hangi bilgiye dayandn anlamak
da sezgiye dayanr. Sezginin nemini
bana en iyi anlatan da ok baarl bir
rencimin ben sorunun bende neyi
lmeye altn sezer ondan sonra
zme geerim szleridir.
Sezgi gcn gelitirmenin yollar rencilerle birlikte soru hazrlamak, birlikte teorem ispatlamak ve
sorularn yapsn tartmaktr. Bu
yolla renci yeni bilinmezlere, yeni
ufuklara hazr hale gelir.
Beincisi, retmen matematiki
yetitirmeye almamaldr.
Bu bizim iimiz deil. Matematiki niversitede yetiir. niversite
ncesi eitimde ama, matematiin
temel konularn kavratmann dnda matematiksel dnme, ispat
mant, yorum yapabilme gibi altyap almalar olmaldr. Bu bakla bir fonksiyonun trevinin ne anlama geldiini bilmek, fonksiyonun
trevini almay renmekten daha
nemlidir.
Yine ne yazk ki uygulamada ou
kez bunun tersi olmaktadr. retmen kendisinin gn urap z-

d soruyu renciye (hem de snavda)


sorabilmektedir. zel
zm ve ura gerektiren sorularla uramak, daha ilgili
olan rencilere bu
sorular dev olarak
vermek ve birlikte zmleri zerinde tartmak elbette gzel.
Ancak bu tr sorular
lisedeki bir snfn matematik snavnda sormak (kimse kusura bakmasn) bilinsizliktir, grgszlktr.
Bu sorular bu seviyede baary lmedii gibi ou zaman baarszlk
ve ylgnlk duygusuna yol aar. Doygun retmenin renciye acayip
eyler bildiini! gstermeye gereksinimi yoktur.
Altncs, retmen lme iini
yazl snavlara sktrmamaldr.
Elbette -sorular iyi hazrlamak
kouluyla- snavlar nemlidir. Ama
baarda tek l olmamaldr. Sadece rencilerin matematie yaknlklarnn ve kavrama dzeylerinin
farkll bile yazl snavlarn tek l olmamas gerektiinin kantdr.
O nedenle rencinin ders etkinlii,
devlerini yapmadaki sorumluluk
duygusu, derse katlm vb. etkinlikleri yazl snav kadar nemlidir.
Sraladmz davranlara yenileri eklenebilir. nemli olan, yeterli
zenin gsterilmesidir. Eitim canl
bir organizma gibidir. renci srekli ve hzl bir deiim iindedir.
Bilgi, bilim ve eitim yntemleri de
srekli geliim gstermektedir. yleyse retmen de deiime ak olmal, kendisini gelitirmelidir.
Sonu olarak, teknoloji deiebilir, eitim yntemleri deiebilir, ilenen konular deiebilir. Ama retmenin iine ve rencisine olan
tutkusu, renme duygusu deimez. Deimemeli. retimde deimez iki temel ilkenin ise: renmeyecek renci yoktur. Yeter ki
uygun yntem bulunsun ile retmenin ne anlatt deil, rencinin ne anlad nemlidir olduunu unutmamak gerekir.

Son olarak da anlatm yntemi olarak iki ana etkinlikten ksaca sz


edelim.

Anlatm Teknikleri
ki temel anlatm tekniinden sz
edilebilir: Kurall anlatm ve ilikisel anlatm.
Kurall anlatm bilgiyi vermek ve
bilginin kullanmna ynelik uygulama yapmak biimindedir. Bu anlatm tekniini bilgi + uygulama
biiminde formle edebiliriz. Uygulamann amac bilgiyi pekitirmek,
unutmamay gerekletirmektir. O
nedenle ok ve birbirine benzer rnek yapmak zorundasnzdr. renciyi de ok soru zmek konusunda ikna etmelisiniz. Bu teknikte
retmen n plandadr. Tahtay en
ok retmen kullanr. Konuyu retmen anlatr. renilecek bilgileri
retmen verir. renci ise notunu
alr, dinler, soru zer ve verilen devleri yapar. Verilen bilginin pekimesi iin bunlar gereklidir.
likisel anlatm ise karmlarda
bulunmak, karmlar bilgiye dntrmek ve uygulama yapmak
biimindedir. Bunu da karm +
bilgi + karm biiminde formle edebiliriz. Bu etkinlikte karm
iin harcanan zaman, toplam srenin ounu alr. zlecek sorular
birbirinden farkldr. Bilgiyi kullanma becerisini gelitirmeye yneliktir. retmen yol gsterici konumundadr. Tahtay daha ok renci
kullanr. karmlarda bulunan ve
uygulayan da rencidir. retmen
snfn n inci rencisi gibidir.
Bu teknikleri matematie uygulayalm:

69

Kurall matematik
Kurall matematik, zellik ve teoremleri bilgi olarak vermek ve bilgiyi kullanmaya ynelik bol rnek
yapmak biimindedir. Baars; ne
kadar ok soru zersen o kadar iyi
renirsin dne baldr.
Kurall anlatmda abuk sonuca ulalr, ama abuk unutulur. Bu
nedenle verilen teorem ve zellikler
sk sk kartrlr. renmeden ok
belleme n plandadr.
rnein kesirli saylarn blmesinde, birinci kesri aynen yaz, ikinci kesri ters evir arp der, uygulamalara geersiniz. rencinin
sylediinizi yapp yapmadn
gzlersiniz. Syledikleriniz ok ksadr. Zaman daha ok uygulama
yapmaya ayrrsnz. Derste ka soru zdnz ders veriminin lsdr. rencinin gnde soru
zmesi de (bana gre deliler gibi
soru zmesi) ne kadar ok altnn lsdr.
Geenlerde bir rencim, hocam
verilen sorular yetitirmekten hangi
dersten, dersin hangi konusundan
eksiim var diye dnmeye zaman
bulamyorum diye yaknyordu.
Yantm; Ukallk yapma. Eitimi
benden iyi mi bileceksin. Otur sorularn z. Sen dnme, biz senin
yerine dnrz biiminde oldu.
Sanrm ikna etmiimdir!

likisel matematik
likisel matematikte sonular
renciler tarafndan ya da retmenle birlikte karlr. karmlarn ardndan uygulama ve yeni karmlar gelir.
Bilgiye ulamak daha ok zaman

70

alr. Ancak daha kalcdr. Yeni durumlara daha kolay uygulanr. Unutma ok daha azdr. Bu yntem
yeni keiflere aktr.
rnein klid Bantlarn, gende Benzerlik konusunun bir
uygulamas olarak renciye buldurmak, bilginin kalcln salar. Hem bir teorem ispatlar hem de
benzerlik konusunu tekrar etmi olur. Ayrca daha nce rendii benzerlik konusu anlam kazanr.
likisel matematii uygularken
bazen bir ders saatinde ancak bir
soru zersiniz. Daha dorusu didiklersiniz. Soru hangi davran lyor, niin sorulmu, ka deiik
yntemle zlr, baka trl sorulabilir miydi, daha gzel sorulabilir
mi diye. Sonra zil alar. Tartma
retmenler odasna veya koridora
tanr. Olan size olur. aynz iemezsiniz.

Anlatm tekniklerinin
karlatrmas
Yukardaki iki teknii ortaya koyarken yansz olmaya altm. O
nedenle de ok ksa ele aldm. Ama bu zet aklamada bile sanrm
yanszl koruyamadm. Aslnda
yanszlk olanakszdr. Yansz olmaya almak itenlii ortadan kaldryor. Yukarda yazdklarm-sraladklarm dnldnde ilikisel
anlatmn avantajlar apak ortada.
Aksiyom gibi. Uygulamalarmda da
olabildiince ilikisel matematii ne karyor ve uyguluyorum. Aslnda uygulamaya alyorum demek
daha doru sanrm. Anlatm yntemi olarak kurall matematiin yaygn olarak kullanlmas benim gibi
ilikisel matematii uygulayanlar iin nemli bir engel.
Neden kurall matematik daha
yaygn sorusunun yant ise sanrm
daha kolay uygulanabilir olmasnda.
Bu yntemi uygulayanlar alnmasn
ama bu yntemde retmenin ustal da pek nemli deil. Kurallar
yeterince renen birok insan retmen olmasa da bu yntemle matematik anlatabilir. yle de oluyor.
Kendi alannda baarl olamayan

baka mesleklerden birok insan retmenlik yapabiliyor. nk matematii bilmesi gerekmiyor. Kurallar bilsin yeter. Pedagojik yeterlilik
mi? Hadi canm, gereksiz ayrnt!
Ver kurallar. Sonra da piyasadan
topladn, hatta altna imzan da
attn yzlerce soruyu Tamamdr. Gitsin snavda notunu alsn. Alamazsa m? Eee ben daha ne yapaym. Adam almad. Ben ona
o kadar syledim dersin biter. Bu
temelde yetiip (!) karmza gelen
renci o kadar ok ki. Byle yetien (!) renci ne yazk ki bilgiyi,
tketilecek bir nesne olarak gryor. Onlar iin neden sorusunun
yant ite ylenin tesine gemiyor. rencinin alkanlklarn deitirmenin zorluunu retmenler
iyi bilir. Buna bir de ilikisel matematii uygulamann zorluunu ekleyin. iniz iyice zorlar.
Kurall matematii kullandm
zamanlar da oldu. Ancak renciler gibi ben de doyuma ulaamadm.
Umduum sonulara varamadm.
Bir kez dnda.
Dardan lise bitirme snavlarna
hazrladm bir rencim vard. Uzun yllar renimine ara vermi ve
her eyi yeniden reniyordu. Kavray st dzeydeydi. Liseler 3 yld ve snavlara girecei dnem iin
Lise 2 matematiine altk. Girecei snavda isteyen renciler lise
2 ve lise 3 snavna ayn anda, ayn
sre iinde girebiliyor, sorular yantlayabiliyordu. renci lise 2 iin
hazrd. Lise 3 konularna ise hi
bakmamtk. Snavdan bir gn nce sadece 12 saat, lise 3 iin belli
bal kurallara altk. Birer rnek
zdk. renci ertesi gn girdii snavda hem lise 2 hem de lise 3
sorularnda baarl oldu. Yani ksa
yoldan sonuca ulatk. Biraz da ansn yardmyla. Snav bir hafta sonra
olsayd ayn baar elde edebilir miydik? te o pheli.
yleyse ans faktrn de kurall
matematiin bir unsuru olarak sayabiliriz. Ama eitim- retim etkinliinde ans faktrnn ne denli
yeri olabilir ekincesiyle

2008 Nobel dlleri


Nobel dllerinin bu ylki sahipleri akland.
Fizyoloji veya Tp dl iki ayr virs (HPV ve
HIV) kefine paylatrld. Kimya dl Yeil
floresan proteininin kefine verildi. Ekonomi
dl ticaretin yaps ve ekonomik etkinliklerin
lokasyonu konularndaki analizleri dolaysyla
Paul Krugmana; Edebiyat dl yeniklerin, iirsel
macerann ve duygusal cokunun yazar Fransz
Le Clezioya verildi. Bar dln ise uluslararas
arabulucu Ahtisaari ald.

Derleyen: Gkhan Atila


inamitin mucidi Alfred Nobelin vasiyeti ve miras
ile balatlm olan Nobel dllerinin bu ylki sahipleri akland. Alfred Nobelin vasiyeti ilk bata tartmalara neden olmu olsa da, 1900 ylnda
sve hkmeti tarafndan kurulan Nobel Vakf tarafndan ilk dller 1901 ylnda verilmeye balanmt. lk bata dller be alanda verilmekte idi:
Fizik, kimya, fizyoloji veya tp, edebiyat ve bar.
Dnyann en eski merkez bankas olan sve Merkez Bankas tarafndan 300. kurulu yldnm
olan 1968 ylnda Alfred Nobel ansna ekonomi
dl de ilave edildi ve ilk dl 1969 ylnda verildi. Asl ad Ekonomi Bilimlerinde sve Merkez
Bankas dl olmakla beraber gayr resmi olarak
Nobel Ekonomi dl olarak adlandrlr ve dier Nobel dlleri gibi sve Kraliyet Bilimler Akademisi tarafndan datlr.
Bilim dnyasnn bu en saygn dlleri 10 Aralkta Stokholmde
dzenlenecek tren ile sahiplerine verilecek. Her
bir kategori iin
10 milyon sve
Kronu (yaklak 1
milyon Eur) ayrlm durumda ve
bu tutar kazananlar arasnda paylatrlacak.
Bu
ylki dllerin ayrntlarna gireceiz, ama ncelikle
biraz babasndan
sz edelim.

Alfred Nobel kimdir?


21 Ekim 1833te Stokholmde dnyaya gelen
kimyac Alfred Bernhard Nobelin ailesi aslnda
varlkl bir kkene sahipti. Fakat mhendis ve iadam olan babas iflas ettii iin Nobel yoksul bir
ailenin ocuu olarak dnyaya geldi. Ailenin nc oluydu ve sonra bir kardeleri daha oldu.
1837 ylnda Finlandiyaya tanan Nobel ailesi
1842 ylnda ise St.Petersburgda yaamaya balad.
Babas burada at atlyede byk bir baar elde
ederek Rus ordusuna silah retmeye balad. Ailenin durumu yeniden dzelmiti. Bu sayede ok iyi
bir eitim alma olana elde eden Alfred Nobel 17
yana geldiinde 5 dil bilmekteydi (svee, Rusa,
Franszca, ngilizce ve Almanca). Babasnn izinden
giderek fizik ve kimya zerine younlat. Bunlarla
birlikte edebiyata da ilgi duymaktayd. Kimya mhendislii eitimi iin yurtdna giden Alfred, Pariste dnemin nl kimyageri T. J. Pelouzenin laboratuarnda alt srada nitrogliserini kefeden
Ascanio Sobrero ile tanma frsat buldu. Baruttan
daha gl olmasna karn, basn ve scakln etkisi ile kolayca patlayan nitrogliserinin bu nedenle
pratik kullanm alan snrldr. Alfred bu zorluu
amak zere almalar yapmaya balad. 1852 ylnda St.Petersburga geri dnerek almalarna ailesinin yannda devam etti.
Bu arada babas ikinci kez iflas etti. Krm sava
bittii iin artk Rus ordusuna silah satamamaktayd.
Bunun zerine aile Stokholme geri dnd. Alfredin
devam eden nitrogliserin almalar srasnda meydana gelen bir patlamada kardei Emil dahil olmak zere be kii hayatn kaybetti. Bu zc olaydan sonra
ehir snrlar ierisinde yasaklanan almalarna Malaren Gl yaknndaki bir mavnada devam etti.

71

1863 ylnda nitrogliserin retimine balad ama birka ay sonra


yeni bir patlamada laboratuar ykld. Vazgemeyerek bir fabrika kurdu. Nihayet dinamit barutunu icat
etti ve bu icad sayesinde tarihe geti. Bir anda Avrupada mehur olan
Nobel bu buluu sayesinde bir servet kazand. 1879 ylnda Paris yaknlarndaki Servanda bir laboratuar kurdu. Bu dnemde Fransaya
kar kurulan ittifakta talya tarafnda yer ald iin Parisi terk etmek
zorunda kald. talyann San Remo
ehrine yerleerek laboratuarn da
buraya tad. 10 Aralk 1896da bu
ehirde beyin kanamas sonucunda
hayata veda etti. Sahip olduu servetin 1 milyon kronunu yeenleri
ve eski ak Sofie Hesse brakrken,
kalan 33.200.000 kronun her yl belirli alanlarda insanla katkda bulunanlar dllendirmek amacyla
kullanlmasn vasiyet etti. 27 Kasm
1895ta kaleme ald vasiyetnamesindeki ilgili blm yledir:
Ardmdan braktm gayrimenkulmn ve servetimin tamam, aadaki ekilde datlacaktr. Kapital,
emniyetli bir ekilde fonda toplanmaldr. Bu fonun geliri her yl in-

KMYA DL:

Alfred Nobelin vasiyetnamesinden bir blm

sanla en byk hizmeti yapan kiilere datlmaldr. Bu gelir be ana


blme ayrlmal ve aadaki ekilde datlmaldr. Bir ksm fizik sahasnda en byk kefi yapan kiiye
verilmelidir. Bir ksm kimya sahasnda en byk kefi yapan kiiye
verilmelidir. Bir ksm fizyoloji ya
da tp alannda en byk kefi yapan kiiye verilmelidir. Bir ksm
edebiyat sahasnda en byk eseri
yazan kiiye verilmelidir. Bir ksm
milletleraras bar ve kardelik iin
en byk almay yapan kiiye verilmelidir. Fizik ve kimya konusundaki keifler, sve lim Konseyince
deerlendirilmelidir. Tp konusundaki almalar Stokholm Karolin
Enstits tarafndan deerlendirilmelidir. Edebiyat ve bar konusundaki dller sve Parlamentosu ta-

KAYNAKLAR
1) nobelprize.org
2) en.wikipedia.org
3) tr.wikipedia.org
4) news.bbc.co.uk

Yeil floresan proteininin kefi modern biyolojiye yeni ufuklar at

sve Kraliyet Bilimler Akademisi


bu ylki Nobel Kimya dln
GFPnin kefi ve gelitirilmesine
katkda bulunan bilim insan arasnda paylatrd: Japon Osamu Shimomura, Amerikal Martin Chalfie
ve Roger Y. Tsien.
Fevkalade parlak bir ekilde ldayan yeil floresan proteini (GFP)
ilk olarak 1962 ylnda Aequorea
victoria isimli bir denizanasnda
gzlenmiti. O andan itibaren bu
protein modern biyolojinin en nemli aralarndan biri haline geldi.
GFPnin yardm ile aratrmaclar beyindeki sinir hcrelerinin geliimi
veya kanser hcrelerinin yaylmas
gibi- daha nce gzlem olana olmayan sreleri izlemelerini salayan yollar gelitirdiler.

72

rafndan seilen be kiilik bir heyet


tarafndan deerlendirilmelidir. En
byk ve kesin arzum dller adaylara datlrken kesinlikle milliyet
tefrika yaplmamasdr. En nemlisi,
dl alacak ahs bir skandinavyal
da olabilir, olmayabilir de.
te bu vasiyetname ile bilim dnyas saygn bir dle sahip oldu.

GFP
(yeil floresan proteini)

Canl bir organizmada, nemli


kimyasal srelerde etken olan onbinlerce farkl protein bulunur. Eer bu protein makinesinde bir arza
olursa sonu hastalk olacaktr. te
bu nedenle biyoloji bilimi iin bedendeki farkl proteinlerin ilevlerini belirlemek zorunlu olmutur.

Bu yln Nobel Kimya dl,


GFPnin kefine ve onun biyolojide
bir ara olarak kullanlmasn salam olan bir dizi nemli gelitirmeye
verildi. DNA teknolojisini kullanarak, aratrmaclar GFPyi dier ilgin fakat normalde grnmez olan
proteinlere balyorlar. Bu parlayan
iaretleyici sayesinde proteinlerin
hareketleri, konumlar ve etkileimleri izlenebiliyor.
Aratrmaclar GFPnin yardm ile ayn zamanda baz hcrelerin de
akbetini takip edebiliyorlar. rnein, Alzheimer hastal annda sinir
hcrelerinde oluan tahribat veya
gelimekte olan embriyonun pankreasnda inslin reten beta hcrelerinin nasl meydana geldiklerini
izleyebiliyorlar. Muhteem bir de-

neyde aratrmaclar bir farenin beynindeki farkl sinir hcrelerini bambaka renklerle iaretlemilerdi.
GFPnin kefinde aadaki dl sahibine ait aslnda tek bir yk var:
Osamu Shimomura: A.victoria isimli denizanasndan GFPyi ilk defa izole eden bilim insan oldu ve bu

proteinin ltraviyole k altnda yeil renkle parladn kefetti. 1928


Tokyo doumlu olan Shimomura,
Princeton niversitesinde grev yapyordu.
Martin Chalfie: GFPnin deerini eitli biyolojik olgular iin kullanlabilen ve k saan bir genetik
iaretleyici olarak kantlad. Deney-

Soldan saa; Osamu Shimomura, Roger Y. Tsien ve Martin Chalfie.

lerinden birinde, GFPnin yardm ile saydam bir yuvarlak solucan olan
Caenorhabditis elegansn 6 adet hcresini renklendirdi. 1947 doumlu
olan Martin Chalfie, Columbia niversitesinde grev yapyor.
Roger Y. Tsien: GFPnin nasl k
yaymakta olduu sorusunun cevabna katkda bulundu. Ayn zamanda, yeilin ardndaki renk paletini
genileterek aratrmaclarn eitli
protein ve hcreleri farkl renklerle boyamalarna olanak salad. Bu
sayede bilim insanlar farkl biyolojik sreleri ayn anda izleme olanana sahip oldular. 1952 New York
doumlu olan Roger Y. Tsien, 1989
ylndan beri California niversitesinde grevini srdryor.

FZK DL: Maddenin doasna ilikin iki keif

sve Kraliyet Bilimler Akademisi


bu yl Nobel Fizik dln maddenin doasna yeni bir kavray
salayan iki ayr kefe paylatrd.
Bu keifler ile dnyann kusursuz
ekilde simetrik hareket etmemesinin nedeninin mikroskobik seviyedeki simetriden sapmalar olduu ortaya konulmutu.
Atomalt fizikte kendiliinden
simetri krlmas (spontaneous broken symmetry) olarak tanmlanan
mekanizmay kefinden dolay Japon asll ABD vatanda Yoichiro
Nambu dle layk grld. Nam1980 Nobel Fizik dl sahibi James Cronin,
Yoichiro Nambuyu (sada) tebrik ediyor.

bu, 1960l yllardaki bu kefi ile evrenin drt temel kuvvetinden yerekimi dndaki n birletiren
standart fizik modelinin olumasna
yardmc olmutu. Standart Model
(SM), gzlemlenen maddeyi oluturan, imdiye dek bulunmu temel
paracklar ve bunlarn etkilemesinde nemli olan temel kuvveti
aklayan kuramdr. Sz geen bu
kuvvetler, elektromanyetik kuvvet,
zayf nkleer kuvvet (elektro-zayf
kuvvet) ve gl nkleer kuvvettir. u anda 87 yanda olan Nambu,
Chicago niversitesindeki Enrico
Fermi Enstitsnde grev yapyor.
dln kalan yars da yine Japon bilim insanlarna gitti. Makoto
Kobayashi ve Toshihide Maskaway
dle gtren, doada en az
farkl kuark ailesinin varln ngren simetri krlmasnn kkenini
keifleri oldu. 2 aileli durum iin ilk
defa Nicola Cabibbo tarafndan yazlan matris, 3 aileli duruma Makoto
Kobayashi ve Toshihide Maskawa
tarafndan genelletirildii iin onlarn isimlerinin ba harfleri ile anlr:
CKM matrisi. Kobayai ile Maskava, almalarnda kuarkn alt tipini
ngrdler: yukar, aa, olaan d, ekici, alt ve st.
1940 doumlu Maskawa, Kyoto

niversitesinde ve Kyoto Sangyo niversitesinde profesr olarak grev


yapyor. 1944 doumlu olan Kobayai ise Japonyadaki Yksek Enerji
Hzlandrc Aratrma rgtnde
alyor.
Makoto Kobayashi (stte) ve Toshihide Maskawa.

73

FZYOLOJ VEYA TIP DL:

obel Fizyoloji veya Tp dl


bu yl Karolin Enstits tarafndan iki ayr virs kefine paylatrld.
Harald zur Hausen, rahim az kanserine yol aan papilloma virsn
kefi ile dle hak kazand. Franoise Barr-Sinoussi ve Luc Montagnier ise, baklk sistemini zayflatan
AIDSe neden olan H.I.V. virsnn
kefi ile dle ortak oldular.
Harald zur Hausen, yaygn kanya
kar kt ve insan papilloma virsnn (HPV-Human Papilloma Virus) rahim az kanserine yol at
fikrini ortaya att. Rahim az kanseri kadnlar arasnda en yaygn ikinci kanser trdr. Sadece baz HPV
trleri kansere yol ayor. Bu keifle

Harald zur Hausen

ki virsn kefi (HPV ve HIV)

HPV enfeksiyonunun doasnn nitelendirilmesi, HPV kaynakl kanser oluumunun mekanizmasnn


anlalmas ve koruyucu alarn gelitirilmesi salanm oldu. 1936 doumlu Alman bilim insan Harald
zur Hausen, Dsseldorf niversitesinde tp eitimini ald. Virs
1980lerin banda kefetmiti. imdi ise Alman Kanser Aratrma Merkezinin kurucu bakan ve bilim direktr.
dln dier ortaklar olan Franoise Barre-Sinoussi ve Luc Montagnier ise bu baarya HIV (Human
Immunodeficiency Virus) keifleri ile ulatlar. HIV hzla yaylr ve
baklk sistemini zayflatr. AIDS
hastal ilk olarak 1981 ylnda ortaya kmt ve Franoise Barre-Sinoussi ile Luc Montagnier Franoise
tarafndan 1983 ylnda kefedilmiti. Bu keif, hastalk biyolojisini anlamamzda ve tedavisinde n koullardan birini yerine getirdi. Fakat
kefi yapan bilim insanlarnn hi
beklemedii bir ekilde, hastaln
tedavisi iin gerekli a gelitirme

Franoise Barre-Sinoussi ve Luc Montagnier

almalar halen sonulandrlamad. Bu konuda ok daha erken bir


zm beklemekle yanlm olduklarn itiraf eden bilim insanlar nmzdeki yllarda da ekonomik
kriz nedeniyle hastalkla mcadelenin sekteye uramasndan endie
duyduklarn belirttiler
Barr-Sinoussi, 1947 yl Fransa doumlu. Pastr Enstitsnde
viroloji (virs bilimi) eitimini ald. Halen ayn enstitde profesr ve
ynetici olarak grev yapyor. 1932
Fransa doumlu olan Luc Montagnier ise Paris niversitesinde viroloji eitimi ald. imdi ise Paristeki
Dnya Aids Aratrma ve nleme
Vakfnda yneticilik yapyor.

EKONOM DL:

Ticaretin yaps ve ekonomik etkinliklerin lokasyonu


konularndaki analizler

sve Kraliyet Bilimler Akademisi


bu yln Nobel Ekonomi dlne
ticaretin yaps ve ekonomik etkinliklerin lokasyonu konularndaki analizleri nedeniyle nl ABDli
ekonomist Paul Krugman layk
grd. Princeton niversitesinde
Ekonomi ve Uluslararas likiler Blmnde profesr olan 1953
doumlu Krugman, ayn zamanda
New York Times gazetesinde ke
yazarl da yapyor.
Ticaretin yaps ve lokasyon her
zaman iin ekonomik tartmalarn
kilit konularndan olmutur. Serbest
ticaretin ve kresellemenin etkileri nelerdir? Dnya apndaki kentlemenin itici gleri nelerdir? Paul
Krugman bu sorulara yant bulmak
iin yeni bir teori gelitirdi. Bylece,
uluslararas ticaretin ve ekonomik
corafyann farkl aratrma alanla-

rn btnletirdi.
Krugmann yaklam, lek ekonomisi kavramna, yani mal ve
hizmetlerin yksek miktarlarda daha
ucuza retilebilecei ilkesine dayanyor. Tketiciler srekli olarak eitli
rnlerin arzn talep ederler. Bunun
sonucunda, yerel bir pazar iin dk lekli retimin yerini tm dnya pazar iin byk lekli retim
alr. Bylece benzer rne sahip firmalar arasnda rekabet oluur.
Geleneksel ticaret teorisi lkelerin farkl olduklarn varsayar ve neden
baz lkelerin tarm rnleri ihra ederken dierlerinin sanayi rnleri ihra
ettiklerini aklar. Yeni teori, dnya ticaretinin neden benzer koullara sahip olan ve -otomobilde

74

hem ithalat hem ihracat olan sve gibi- benzer rnlerin ticaretini
yapan belirli lkelerin egemenliinde olduunu aklyor. Bu trdeki ticaret uzmanlamay ve byk lekli
retimi salyor, bylece daha dk
fiyatlar ve rn eitlilii oluuyor.
Azalan nakliye maliyetleri ile birleen lek ekonomisi, ayn zamanda neden giderek daha fazla insann
ehirlerde yaamaya balad sorusunun yantn da veriyor. Dk
nakliye maliyetleri, kendi
kendini glendirip ivmelendiren bir sistemi tetikleyebilir. Bylece, bymekte olan metropoller
sayesinde byk lekli
retimde, maalarda ve rn eitliliinde art grlr. Bu ivme ile ehirlere gte art olur.

EDEBYAT DL:

008 yl Nobel Edebiyat dlne, yeniklerin, iirsel macerann ve duygusal cokunun yazar,
ayn zamanda mevcut medeniyetin
altnda ve tesinde insanln kifi
olduu iin
Fransz yazar ve evirmen JeanMarie Gustave Le Clezio uzand.
Bylece Fransa, Nobel edebiyat dllerinin saysn 14e karm oldu. Akademi, Le Clezionun Avrupa dndaki ktalarn uygarlklarna
nfuz etmeyi baardn vurgulad.
dln dier adaylar arasnda Thomas Pynchon, Don DeLillo ve Suriyeli air Adonis de vard. lkemizden ise Yaar Kemal, Leyla Erbil ve
lhan Berk aday gsterilmilerdi.
Nobel Edebiyat dlleri Alfred
Nobelin belirttii ekilde her yl
bir idealist eilimi en farkl ekilde
ifade eden yazara verilmekte. Alfred
Nobelin bu sz aslnda bata tar-

Yeniklerin, iirsel macerann ve


duygusal cokunun yazar Le Clezio
tmalara neden olmutu. sve dilinde idealisk kelimesi idealistik
veya ideal olarak evrilmektedir.
Bu nedenle Lev Tolstoy ve Henrik
bsen gibi dnyaca tannm yazarlar balarda yazdklar yeterince idealistik bulunmadndan tr bu
dl alamadlar.
1940 ylnda Nice kentinde dnyaya gelen Le Clezio, Nice niversitesinde edebiyat renimini ve doktorasn tamamlad. Halen Bristol ve
Londra niversitelerinde retim yelii grevine devam ediyor. ok
sk seyahat etmek zorunda kalan Le
Clezio yedi yanda balad yazma
sevdasndan hi vazgemedi. Eserleri daha ziyade Meksika, Byk Sahra, Paris ve Londrada gemektedir.
1963 ylnda yazm olduu Tutanak
isimli ilk kitab ile Renaudot dln almt. Asl nn ise Fransz
Akademisi tarafndan Paul-Morand

dlne layk grlen 1980 tarihli


l isimli eseri ile kazand. Bu romannda, Sahrada yok olan bir kltr
ve istenmeyen gmenlerin gznden Avrupay anlatmt. 1994te
Yaayan En Byk Fransz Yazar
seilen Le Clezionun l, Ournia,
Gmen Yldz, Okyanus Kokusu ve
Angoli Mala, Altn Balk, Tutanak gibi
eserleri Trkeye evrilmiti.
Hatrlanaca zere yazarmz Orhan Pamuk 2006 ylnda bu dl
ilk defa olarak lkemize kazandrmt.

75

nsann evrimi sona erdi mi?

ngiliz genetiki Steve Jones bilimsel bir sempozyumda insanolunun evrimini


tamamladn iddia etti. Jonesa gre, insanolunun bugnk grnm ve sahip
olduu nitelikleri gelecek 15 milyon yl boyunca aynen korunagelecek. Birok bilim
insan ise bu teze kar kyor ve Jonesun baz nemli verileri gzden kardn
sylyor.
Asl Kayabal

Steve Jones

76

ngiliz genetiki Steve Jones Londrada katld bilimsel bir sempozyumda insanolunun evrimini tamamladn, bundan byle evrimin sona erdiini
iddia etti. University College of Londonda biyolog
olan ve bilim evrelerinde baarl bir genetiki olarak tannan Jonesun bu konumas evrim ve gelecei konusunda yeni tartmalara neden oldu.
Jonesun tezine gre, insanolunun bugnk grnm ve sahip olduu nitelikleri gelecek 15 milyon yl boyunca aynen korunagelecek. 4 milyar yl
sregelen evrim sreci sonucu 2008 ylnda aynaya
yansyan erkek ve kadn nihai modeller olarak karmzda.
Steven Spielbergin film kahraman uzayl yaratk E.T.ye benzemeyeceimiz kesin, ama Homo Sapiensi nasl bir gelecek bekliyor?
Evrimin sona erdii aklamas ile bilim gndemine oturan Prof. Jonesa gre, doal seilim ve
genetik mutasyon gibi trlerin evriminde etkili olan faktrler artk yaantmzda nemli bir rol oynamad gibi btnyle ortadan kayboldu.
Maymunun aatan yere indii ve
byk bir glkle
iki ayak zerinde
yrmeye balad
aamadan itibaren
son 5 milyon ylda
atlan her admda
doal seilim yasas
belirleyici oldu:

Dikilerek yryebilme becerisinden, nce sesler


ardndan szckler araclyla bilgi alveriine ve
organize gruplar iinde yaamaya varana kadar
Buz a Avrupasnda genetik mutasyon, bir ocua souk ve alk tehlikesi karsnda dayanma
gc salamasnn yan sra hayatta kalabilmesini ve yaamn devam ettirebilmesini mmkn klyordu. En nemlisi bu geni kendisinden sonraki
kuaklara da aktaryordu.
rnein buzullarla kapl souk kuzeyde yasayanlar vcut ssn koruyabilmek iin yuvarlak hatl ve
ksa boyluydu. Oysa scak iklimin hakim olduu tropikal blgelerdeki insanlar ar sdan kurtulmalarna olanak veren ince uzun bir fizik yapya sahipti.
Bu en temel evrimsel ilke insanolunun Afrikay terkederek baka ktalara doru kt yolculuu izleyen sonraki 60 bin yl boyunca geerliydi.
Evrim teorisinin mimar Charles Darwinin yaad dnemde ngilterede yeni doanlarn ancak
yars 21 yana ulaabiliyordu. Steve Jones, merkezi snma sisteminin geerli olduu gnmzde
kitlesel a kampanyalar, ykselen yaam kalitesi ve mevcut bolluk-bereketin gemi yzyllarda
bebeklere hayatta kalabilme olana veren ayn genetik mutasyonun benzer yararlar salayacana inanmadn anlatt.
ngiliz genetikinin evrimin sona erdii tezini dayandrd bir baka nokta da, gnmz dnyasnda artk izole toplumlarn yok olmas. Jonesa gre
rklar birbirine kart. leri yata ocuk yapan iftler
sayca oald. Ge yata ocuk sahibi olan erkekler-

de spermlerin kalitesi bozulduu iin


genetik hata yapma olaslnn arttna dikkat ekti Jones.
Prof. Jonesun bu srpriz aklamas konusunda btn meslektalar kendisi ile ayni fikirde deil. Ayn
niversiteden bir baka ngiliz genetiki Fred Spoor, Jonesun tezine
kar kyor. Prof Spoor trlerin evriminin ou kez ngrlmeyen nedenlere bal gerekletiine dikkat
ekti. Spoor, Bu yzden gelecek 1
milyon yl, hatta gelecek yi dnyada evrim adna neler olabileceini
ngrmemiz mmkn deil diye
konutu. Spoor, Jonesun tezine kar karken, insanolunun evrimini
tamamladna inanmadn vurgulayarak 1 milyon yl sonra imdiki gibi olacamz konusunda ciddi
phelerim var demekle yetindi
Spoor meslekta Jonesun endstriyelemi Bat dnyasn temel aldna dikkat ekerek, pekok nc
dnya lkesinde etin yaam koullarnn yzyllar ncesinin Avrupasn anmsattn hatrlatt. Hayata tutunabilmek, her gn yiyecek-iecek
bulabilmek, vahi hayvanlar ve hemcinslerinden korunabilmek mcadelesinin trlerin evriminde etkili olan
nice faktr aktif tuttuunu anlatt.

Sforzann yorumu
ve itirazlar
nsan Geninin Tarihi ve Corafyas adl kitabn Paolo Menozzi ve
Alberto Piazza ile birlikte yazarndan biri olan Luigi Luca CavalliSforza da Milanodan ngiliz Steve
Jonesun ortaya att evrim sona
erdi tezine 8 Ekim 2008 tarihli La
Repubblica gazetesinde yaymlanan
bir yaz ile yant verdi.
Cavalli-Sforza olu genetiki
Francesco Sforza ile birlikte kaleme
ald Evrimin sonunu teorize eden
bilimadam balkl yazda Berlin
Duvar ykldnda kimileri tarihin
sonu diye yorumlad olan-biteni. Irak sava, kiz Kulelerin kmesi,
terrizmle mcadele ve tm dnyay etkileyen global krizle birlikte
bir daha yinelenmeyen safa bir yorumdu bu ve bir daha kimse tekrar-

lamad. Prof. Jonesun bu aklamas


hepimiz iin bir srpriz oldu. Ama
Jonesun nemli bir genetiki olduunu dikkate alacak olursak onun
bu tezini nelere dayandrdn grmemiz gerekir. diye yazd.
Timesn da geni yer ayrd haberde Jones, insanolunun evriminin sona erdiini iftlerin artk ok
ge yata ocuk yapmasna dayandrd. Blnen hcrelerin her seferinde zararl olabilen yeni mutasyonlara neden olduunu anlatt. Bu
nedenle yetikin ve olgun bir erkein gen bir erkee oranla salkl
ocuk sahibi olma ihtimalinin daha
dk olduunu syledi. Ardndan
greceli bir ekilde ortadan silinen
doal seilime dikkat ekerek, ksa bir sre ncesine kadar dnyaya
gelen ocuklarn yzde 30-40nn
gelecek kuaklara olanak veren salkl ocuklar retebildiini anlatt.
Oysa gnmzde yetikin yataki
erkeklerin yzde 98i ancak tbbn
yardmyla salkl ocuklar retebiliyor. Bu zellikle gelimi lkeler iin geerli bir rakam. nsanolu
evrimin btnyle durma noktasna
geldii bir tehlikeyle kars karya
kalabilir. Evrim srecinde baz temel faktrler etkili oluyor. En basit
anlatmla evrim reyenden ve ne kadar rettiinden, ksacas ne kadar

ocuk yaptndan etkileniyor.


Steve Jonesun evrimin sona erdii aklamasna birou olumsuz yzlerce yorum geldi. E-posta
araclyla iletilen bu mesajlar Timesn internet gazetesi yaymlad.
Bu e-postalarn birounu evrimin
gerekte varolmad safsatasn yinelemek isteyen yaradllar gndermiti. Timesn yaymlad mesajlardan biri Emma/Alabama imzas
tayordu. Bu mesaj Jonesun aklamasnn neden hatal olduunu dile
getiren doru saptamalar ieriyordu:
Modern istatistiin ve evrimin
matematiksel teorisinin kurucusu
R. A. Fisher ilk basm 1930 tarihli Doal Seilimin Genetik Teorisi
adl kitabnda evrimin hznn bireyler arasnda iki demografik deerin
nasl deitiinden kaynaklandn
gstermekte. Bu deerlerden biri lm yadr, zellikle son iki yzyl
boyunca nemli bir deiim geirdii sylenebilir, teki doan ocuklarn says.
Jones ne yazk ki bireysel retkenliin, zetle demograflarn retkenlik olarak tanmlad ocuk
miktarnn da deiime uradn
dikkate almay unuttu. Doal seilime ekil veren bu iki faktrn
greceli nemini gzard etmemek
gerekir. Hi phesiz doan ocuk
miktarndaki deiim lm yanda gzlenen deiim kadar nemli.
Dnyaya gelen ocuk miktarnn lm ya kadar deiim geirmediini bilmek gerekir.
Kimlii mehul Emmann verdii zl rnek ok anlaml. Gemite
insanlarn birou 30 yana gelmeden yaamn yitiriyordu. Ama Cengiz Han gibi bazlar arkalarnda 16
milyonluk bir soy braktlar. nsan
genetii konusundaki baz dergilerde yaymlanan makalelerden alnan
bu rakamlarn biraz abartl olduu sylenebilir, nk Cengiz Han
gibi bir kumandann komuta ettii
Mool askerlerden meydana gelen
bir ordunun tpk onunkine benzeyen genleri yaymak konusunda bir
hayli baarl olduunu grmezden
geldiler.

77

Din, bilim ve sanat


gkyzndeki yldzlar nasl iteler?
Din, bilim ve sanat ortak dile sahip olmayan apayr alandr. leri, kendilerine
ait olmayan dille doldurulmaya alldnda, ortaya trl anlamszlklar kar.
Birbirinden farkllklarna karn, amzda dinin, bilimin ve sanatn maruz kald
ve emperyalizmin ba sorumlu olduu ortak bir tehlike vardr. O da her alann da
piyasann hizmetine sokularak metalatrlmasdr.
Levent Gedizliolu
Mimar

Pa
r

th
en

on

-A

tin
a

78

zetin zeti bir ifadeyle, dini inanmak, bilimi


bilmek, sanat da sevmek - hoa gitmekle ilgili alanlar olarak tanmlayabiliriz. Bu ilk tmcede
zetin zeti demem, sanat eylemi iinde yer
alanlar iindir. nk onlarn hoa gitmeyi sfli
bulup, kendilerinin daha ulvi ilerle uratklarndan hareketle, sanatn tanm ile ilevini birbirine
kartrarak itiraz etme gayretine girmeleri kuvvetle
muhtemeldir.
Varsayalm ki, ben bir hanma yle bir eyler
sylemi olaym:
- Dn gece gkyzne baktn m?
- Bakmadm.
- Bakman isterdim.
- Neden?
- Dn gece gkyz o kadar ok yldzlyd ki
Biraz zor oldu ama onlar elimle saa-sola, aayayukarya iteleyip bir boluk yarattm.
- Niin yaptn bunu?..
- O bolua senin suretini yerletirdim
Bu iddiaya, bata belirttiim alann ilk tepkisi
yle olabilir:
Din: Bunu ancak Allah (tanr) yapar. Sen byle
bir ey yapamazsn.
Bilim: u andaki birikim ve olanaklarmzla byle bir ey yapman olanaksz grnyor.
Sanat: Bu iddia ho olmu ya da fazla
abartl olmu ya
da pek
ho olmam
Bu ilk

tepkiden sonra szlerini yle srdrebilirler:


Din: Bu iddiay srdrrsen, kendini Allahn
yerine koymu olursun ki, bu da caiz deildir stelik gnahtr.
Bilim: Bu iddiay srdrmen ok anlamsz olur.
Hani belki bir kadna kur yapyorsundur, eh o zaman bir anlam olabilir. Ancak yine de uyarmalym ki, uzayda saa-sola ya da aaya-yukarya
eklinde bir kodlama olmaz.
Sanat: Gkyzne suretini yerletirmek yerine
yle bir imgeyle daha gl bir ifade yaratabilirdin. En aznda o ifadede gkyz yerine sema
daha yerine oturan bir sesleni olurdu vesaire
Din yasaklar, men eder, gnahtr, caiz deildir,
mnafklktr; yarg nettir, kesindir. Bu konunun
srar karsnda konuyu kestirir atar.
Bilim, elindeki olgularla konuyu tartabilir. Ya
da bilimin yznde, mstehzi olmayan ho bir glmseme oluabilir. Bu glmseme bilimin hogrsdr; bilir ki bu iddiadaki ifade, sanatn eylem
alanna girmektedir. Konuyu fazla uzatmaz. Sosyal
bilim alanndakiler konuyu belki biraz daha uzatma eilimine girebilirler. rnein bir psikolog,
kur yapma amac ile sylediin bu ifade, abartdan
ve gemiindeki hretinden dolay ters tepme potansiyeline sahiptir. Aman dikkatli ol.
Sanat ise, o iddiay oluturan kelimeler, dizgeler,
imgeler, yaratt ya da yaratamad heyecanlar,
armlar, illstrasyonlar, metaforlar vesaire zerine bir kitap bile yazabilir.
Burada din ile sanat arasnda yaratmak eylemi
zerine bir tartma kma ihtimali de kuvvetle muhtemeldir. nk dine gre yaratmak ancak ve ancak Allaha zg bir eydir. (Eylemdir demiyorum
da bir eydir diyorum, nk eylem ifadesi
dnyaldr. Hadi bilemediniz belki de kainatldr.
Oysa bir mminin Allah, dnya, kainat gibi yere,
corafyaya, ortama, dzleme ait deil; btn bun-

lar aan bir yerde bir eydir. Ancak doaldr ki, dnyay da kapsar).
Buna karlk sanatn eylem alannn
neredeyse tamam yaratmakla ilgilidir. phesiz ki bu yaratma eylemi,
kltrel alt yap, tarihsel, corafi referanslar, toplumsal beeni dzeyi, imgeleme baars ya da ustal, iinde
bulunulan toplumsal ekonomik ve siyasi yap gibi daha bir ok faktrle
ilgilidir. Sanat ve din varlklarn koruduklar srece aralarndaki ekime
(artk bu bir tartma deil ekimedir) srp gidecektir. Burada sanatn
mrnn dinden daha uzun olacan sylemek bir kehanet olmayacaktr. Sanatta Rnesans ve Modernizmi
yaratann, bizzat dine ve oluturduu
biat kltrne kar bakaldr olduunu unutmamak gerekir.
imdi byk bir parantez aaym: Tasarm kelimesi ile ilkin,
mimarlk okulunda (ODTde basic design, Ede temel tasarm)
karlatm. O gnlerden bu gne
tasarmn, plan da kapsayan ancak
onu aan bir kavram olduunu yaayarak rendim. Buradan tasarmn
bir plan da kapsamas gerektii eklinde bir sonu kartabiliriz. Bugn
kullandmz plan kavram bir aydnlanma rndr. Tasarm ise
ok daha eski Bunu bilerek plan
ile tasarm kavramlarn benzetirebiliriz. Akll tasarmn, kullanld anlam iinde plan kapsad
ak. Annesi babas hac olan birisi
olarak mminin Allah ile ABD patentli akll tasarmcy birbirinden ayryorum. Mminin Allah,
ona ayrlan sarayda, yani insann
vicdannda hkmn srdrebilir.
Buna hibir itirazm yok. Ama sarayndan kp, her ie karan dine ve
u ABD patentli tasarmcya itirazm
var; nk olmadk yer ve zamanda
dnya ilerinin iine balklama dalyor. Oysa laiklik dediimiz dnya
ile din ilerinin ayrlmasn, insanlk,
ok acl bir sre iinde, aba, kan,
gz ya ile kazanmken, bunun akll tasarmc ile geri alnmasna raz
olamam. Ayrca bu tasarmcnn tasarmcln ya da planlama yetki ve
becerisini irdelemek lazm. Tasarmn

Johnson Wax Ynetim Binas

bir ifadesi olarak plan felaket yaamamak iindir. nsann kendi kaderini eline almas iindir (L. Gedizliolu, Plan zerine Baz Deinmeler,
Egemimarlk, 98/3). Oysa insanlk tarihi depremler, seller, hastalklar, savalar; zulm, ikence, bask ve daha
bir sr felaketle doludur. Bu nedenle ABD patentli akll tasarmc, ya
kt bir planlamac veya niyeti kt bir planlamac ya da tasarm veya
planlamadan hi anlamayan bir erk
olsa gerek. Ne olduunu bilmediim
iin erk diyorum. Ve uzun parantezi burada kapatyorum.
Din ile sanat arasndaki atma
ortamna bylece deindikten sonra,
bilim ile din ilikisine girmeyi, zellikle Bilim ve Gelecek dergisi okurlar iin gereksiz gryorum.
Sanat ile bilim ilikisi, phesiz
din ile bilim ilikisinden farkldr;

ama yine de sanat ve bilim apayr alanlardr. Sanatn girdileri, geri beslenmeleri, retim sreleri, ilevi,
deerlendirilmeleri, deerleri, referanslar, ilham kaynaklar vb bilimden olduka farkldr. Ve de bilim ile
ayn dili kullanmaz. Hani belki de ilham kaynaklarn ve itilerini -kendimizi biraz zorlayarak- benzetirmek
mmkn olabilir. Bilim bilmek ile
ilgilidir demitim ya, bilmeyi-istemeyi aan esas yol da meraktr.
Merak sanatn da iticisi olabilir. Ancak bu merakla ulamay umduklar
yer farkl, apayr yerlerdir.
Sanatta kalite, sanat eseri yaratlrken sahip olunan olanakla, yaratdaki anlam younluu orandr. Bu
anlamda, Kahire Gize blgesinde yer
alanda M 2631-2498 tarihli byk
piramitler ya da M 447-432 tarihli
Atinadaki Parthenon ile Frank Lloyd
Wrightn 1936-1939 tarihli Johnson
Wax ynetim binas ya da Frank
Gehrynin 1997 tarihli Bilbao Guggenheim Mzesini, ya da Michelangelonun 1601 tarihli Emausta Yemek adl resmi ya da Rafaellonun
1510-1511 tarihli Atina Okulu adl
resmi ile Gino Severininin 1915 tarihli Hareket Halindeki Tren adl
resmini ya da John Bratbynin Tuvalet (Hela) resmini sanat kalitesi
asndan karlatrmak anlaml olabilir. Ama bilimin kulland tart,
deerlendirme kriterleri, teknikler
ve dil ile bu mmkn deildir. Herhangi bir sanat kendi kulland

Solda Guggenheim Mzesi, sada Severininin Hareket Halindeki Silahl Tren tablosu.

79

Solda Bratbynin Tuvalet adl tablosu. Sada Michelangelonun Emausta Yemeki.

znel dil ile piramitleri Guggenheim


Mzesinden, Atina Okulunu Tuvaletten veya tersini daha kaliteli ya da
daha youn bulabilir. Burada nemli olan karlatrmada kullanlan dilin anlaml ve insanln birikimini
yanstan bir dil olmasdr. Osmanl
camisi ile gotik katedrali karlatrmasnn galibi olmaz. Sinan camisi,
pilpaye (fil aya) denilen dey tayclar, kemerler, duvarlar ve kubbelerden oluan tama sistemi ve atk olanaklaryla ve de o gnn statik
bilgileri ile, kubbe ile rtl merkezi
mekann vurgulanp ne kmas ve
de olabildiince geni bir alan kapsamas ile o mimarinin geldii son
noktadr. Ama Dalokayn (19271991) slamabad camisinin atks ve tama sistemi ok farkl iken,
merkezi mekan yaratmadaki becerisi ve oluturduu mimari dil Sinan
ile karlatrlabilir. Ancak bu karlatrmann da galibi olmaz. Baka bir yn ile de, 1950lerde yap-

lan bir otobs dura ile 2000lerin


gkdeleni de, yaratt mimari dil ve
tasarmnn baars asndan tartlabilir. Ve pekala otobs dura ne kabilir. Burada nemli olan bir
galip, hakim olan, doru olan ya da
her an geerli bir kural bulmak, vaaz etmek, nermek deildir. Ve de
evrimden sz etmek asla mmkn
deildir. Bazen gerekten, sanatta
bilin ile rastlanty ya da dolu ile
bou ayrmak ok g olabilir. Dolaysyla bilim ile karlatrldnda sanatn zemini olduka kaygandr. Btn kayganlna ramen bu
karlatrmalarn, tartmalarn kazandrd sanatsal-mimari ufuk, terbiye, birikim, sanatsal dil yaratmadaki elemanlarn, olanaklarn ve en
nemlisi tecrbelerin aktarlabilmi
olmasdr. Burada tecrbeye zel
bir vurgu yapmak gerekir. Sanatta
eitim tam da tecrbe ve terbiye aktarm demek olan usta-rak ilikisinde ifadesini bulur. Sanatsal eitim

Solda Pied Mondriann Tableau 2si; sada Theo van Doesburgun Kart Kompozisyon VIIIi.

80

ve karlatrmalar retmez, aktarr.


Her deiim, geliim deildir. Sanatta deiim ve geliimler evrim olarak
adlandrlrken, en azndan bir ihtiyat pay braklmaldr. Sanattaki retim sanatn zanaatyla ilgilidir.
Mzikte, alglarn teknik olanaklarnn gelimi olmas ve daha
gelitirilebilir olmalar bir olgudur.
Ancak anlam ve anlatm younluu itibar ile kabak kemane ile icra
edilen bir eser, pekala kemanla icra
edilen bir eserden daha baarl bulunabilir. ok sesli Bat mziinde
klasik dnemden romantik dneme
geite yer verilen Ludwig van Beethovenn (1770-1827) senfonileri ile
kendinden sonra yaam olan ge
romantizmin duygusal anlatmlarnn bir temsilcisi olan Gustav Mahler (1860-1911) karlatrldnda
Beethoven daha baarl ya da etkileyici bulunabilir. Mzik dili ve bu
dille anlatm younluu asndan
klasik ve romantik dnemin alamam olduu da pekala sylenebilir. ok ayr bir alann rnei olan,
Isparta trks Ardtandr Kuyularn Kovas ile Bizetnin Carmeni
oluturduu mzik dili ve anlatm
younluu, insanda yaratt etki ve
heyecan vs. asndan pekala karlatrlabilirler. Bu karlatrmalar
galibi, gelimii, daha baarl olan
bulmak iin olmaz. Ayrca yaanan
corafya ve kltrel iklim insanlarn farkl ekillerde etkilenmesine
neden olabilir. Bu nedenlerle asla

ortaya koyduklar
yantlarla (dikkat
zm deil yant) birlikte sorularla (dikkat problem deil soru)
da deerlendirilir.
Ve ortaya att her
soruya yant vermek durumunda
da deildir.
Sanatta deimez kurallar bulma abas elbette
olmutur. rnein altn oran ya da
renklerin birbirine gre etki gc gibi Sarnn krmzya, siyaha ya da
yeilin maviye gre etki oran ortaya
konmaya allmtr. Pied Mondriann 1922 tarihli Tableau 2 ya da
Theo van Doesburgun 1925-6 tarihli Kart Kompozisyon VIII adl resimleri byle bir abay yanstmaktadr. Ama btn bunlara uymayan, ya
da ba kaldran bayaptlar vardr. Bu
anlamda deimez kurallar koyma
abalar baarsz olmutur. phesiz ki baarsz olmalarna karlk,
bu abalarn tasarm dili yaratmak
asndan sanata olduka katks olmutur. Fizikte siyah ve beyaz, k
krlmasndan dolay birer renk deildir. Ama bir ressam ya da mimar
iin onlar da basbaya birer renktir. Sanatta simetri bir dnem iin
vazgeilmez bir kural iken, asimetri
Modernizmin en nemli tasarm dili olmutur. Ancak buradaki asimetri denenmi, snanm, dnlm
dolaysyla planlanm bir asimetridir (Bkz.: L. Gedizliolu, Mimaride
Post Modernizm, Bilim ve topya,

slamabad Camisi,
Vedat Dalokay.

biri dierinin nne geirilmez; burada da evrimden sz etmek yerine


deiimden sz etmek daha yerinde
olur. Evin lyasolunun ok sevdiim ve sk sk bavurduum gzel
bir kitab var: Zaman inde Mzik:
Balangcndan Gnmze rneklerle Bat Mziinin Evrimi. Bu kitapta
anlatlanlar da evrim yerine
Bat Mziinde Deiim ve Gelimeler ya da Bat Mziinin Tarihi demek daha yerinde olabilirdi.
Batan beri sylenenler sanatn deiik alanlarnn tarihinden aktarlan
eylerdir. Sanatn tarihi ya da sanatta deiimler olur. Sanatta lineer bir
geliim izgisi hatta bir geliimden
sz etmek bile ihtiyatla yaklalmas
gereken bir konudur. nk tarihte
sanatn gelgitleri ok youn olarak
yaanmtr.
Sanatta baar ve kaliteyi len
hassas bir tart yoktur. Yani bu iin
bilimsel bir endazesi yoktur. Ayrca desibel, kilogram, metre gibi bir
estetikometreye de sahip deildir. Sanatta yaratlan eserler arasnda baar ve kalite asndan genellikle mutabakat salanamaz. Sanat eserleri,
Mimar Sinan, Edirne Selimiye Camisi;
aa da plan, sada i avludan grn.

Mart 2002). Uyulmas gereken kurallar kullanlan teknoloji, statik bilimi gibi alardan mimarlk biraz kafa
kartrabilir. Bu da mimarln tam
da sanat ile bilimin ara kesitinde yer
alan bir eylem alan olmasndandr.
Bu yazy yazmama neden olan stanbul Kltr niversitesinin ok
ho ve deerli bir giriimle Foada
baar ile gerekletirdii Evrim konulu sempozyumda sunulan Sanat
ve Evrim balkl bildiri olmutur.
Evrime bilimden ilham alarak, ancak bilimden farkl bir anlam vermek
kaydyla sanatta evrim konulu bir alma ho olabilir. Ancak bu bal
bilimin kavramlar ile doldurma abas ho, ancak bo bir aba olur. Burada ho kelimesi, gnl almak iin
kullanlmamaktadr. nk din de
kendi inanlarnn iini bilimsel kavramlarla doldurmaya almaktadr.
Bu aba brakn ho olmay, buna bizler safsata desek de, son derece tehlikeli ve mcadele edilmesi gereken
bir giriimdir. Bilim ile sanat ilikisindeki duyarllm biraz da bu yzdendir: Bunun ayrdna varamamak, din
ile bilim ilikilerinde safsataya bavuranlar zendirebilir
Birbirinden farkllklarna karn,
amzda dinin, bilimin ve sanatn
maruz kald ve emperyalizmin ba
sorumlu olduu ortak bir tehlike
vardr. O da her alann piyasann
hizmetine sokulmu olmas ve bu
nedenle nn de metalamasdr.
Bu metalama dinde dinin siyaset ve
ticarette bir ara olarak kullanlmasna, bilimde teknolojinin bilimin nne gemesine, baka bir ifade ile
bilimin teknolojinin hizmetine sokulmasna, sanatta da yaasn imaj,
her ey imaj iin (Bkz.: L. Gedizliolu, Mimaride ov Dnemi, Bilim ve Gelecek, Temmuz 2006) anlayna yol amtr.
KAYNAKLAR
1) Mimarlk Kavramlar, Doan Kuban , evre Yaynlar.
2) Trk Mimarisinin Geliimi ve Mimar Sinan, Metin Szen
ve Arkadalar , T. . Bankas Kltr Yaynlar: 149.
3) izmler , Sanat Anlamak, Stephen Little, Yap Yayn.
4) izmler, Mimarl Anlamak, Jeremy Melvin, Yap
Yayn.
5) Zaman inde Mzik, Evin lyasolu, YKY Yaynlar.
6) Atatrk htilali, Mahmut Esat Bozkurt, Kaynak Yaynlar.

81

Yayn Dnyas

Volkan Tozan - Gner Or

Bizans tarihine giri

rf, Halil nalckn 1958 ylnda Osmanl Padiahna ilikin


Mslmanlar eriat yoluyla
sevk ve idareye, Allah tarafndan tevkil
edilen Halife-Sultana mutlak itaat gerekir tebaa, olun babaya kar gsterdii mutlak itaati gstermek mecburiyetindedir Ehemmiyetli olan nokta,
her eyde mutlak bir ekilde hkim olan
blnmez bir otorite fikri ve bunu tam
manasyla gerekletirmek zere tekilatta meydana getirilen inkiaftr. (1)
satrlarnn; Bizans mparatoruna dair
kaleme alnan Devlet, imparator ve onun askeri ve idari cihaznda teahhus
etmektedir. mparator tanrnn setii
kiidir, takdir-i ilahi onda tecessm etmitir. Btn devlet idaresinin ba, ordunun bakumandan, en yksek hkim ve yegne kanun koyucu, kilisenin
hamisi ve doru inancn koruyucusu odur verdii hkmler kesin ve gayr-
kabil-i itirazdr Devletin bakan sfatyla imparator pratik anlamda kaytsz
artsz bir kudrete sahiptir. (2) tespitleriyle birlikte okunmas bile, iki imparatorluk arasndaki srekliliklere ynelik
bir fikir verir.
Burada phesiz, Osmanldaki ou kurumun neredeyse tek kaynann,
Bizans toplumsal-siyasal rgtlenmesi
olduu yollu, Halil Berktayn deyiiyle
eski oryantalizmin iddialaryla araya
olduka geni bir mesafe koymak gerekiyor (3). Ancak sz konusu mesafe
koyma abas, hemen hemen ayn corafi blgeler zerinde varln srdren iki imparatorluk arasndaki benzerlikleri tmden reddeden ultra-milliyeti
eilimlere kar da uyank olmak durumunda. Trkiyedeki tarihiliin en nemli kalemini oluturan Osmanl almalarnn mevcut hali ise uyanklk bir
yana, muhtemelen bilinli bir tercihle
bahsi geen gayr bilimsel tutumu yanstmakta. Bu durumun en byk gstergesi de bizzat Osmanl aratrmalarnn
Trkiye tarihiliindeki payna karlk, Bizans almalarnn neredeyse sfr
dzeyinde olmas. Bizans almalarna
ynelmek ise, tm tarih almalarnda

82

olduu gibi, her eyden nce bir perspektif sorunu.


u sylenebilir: Trkiye tarihisi ya
da okuru, Bizans teki olarak alglama eilimindedir. Bizansn ya Osmanlya brakt miras tmden inkr edilmeye allacak bir konu, ya Trklerin
amansz dman, ya da slamiyetin
ilerlemesinin nnde almas gereken
bir engel olarak okunageldiini sylemek mmkndr. Bu tutum ise phesiz, 20. yzylda ortaya kan ve tarihiliin aments haline gelen anlamay
dlar. Dolaysyla Bizans anlamak iin
durulmas gereken ilk durak ieriden
bir bakla, daha dorusu aratrmann
znesini merkeze alan bir perspektifle
yaplacak olan okumadr. Georg Ostrogorskynin Bizans Devleti Tarihi adl kitab her eyden nce okura aklanmaya allan perspektifi kazandran bir
alma.
Ostrogorskynin kitab, ilk yaymlannn zerinden aa yukar 70 yl gemi olsa da, hl daha Bizantinistik alanda Alexander Alexa Vasilievin Bizans
mparatorluu Tarihi (4) adl almasyla birlikte en yetkin eser durumundadr. Kitapta, 4. yzyln ilk eyreinin
sonlarndan 15. yzyln ortalarna dek
geen srete, Bizans Devletinin tarihi
ana hatlaryla verilir. Bu kadar uzun bir
tarihsel sreci, tek bir kitapta youn bir
biimde sunma iinden de bunun tesini beklemek hakszlk olur. Dolaysyla,
Ostrogorskynin bu hacimli almas,
Bizans tarihine giri iin olduka yeterli
ve tatmin edici bir nitelik tasa da sz
edilen neden, baz snrllklar da beraberinde getirir.
Sz konusu kstlara ilikin en dikkat
ekici nokta, kitabn adnn da yanstt gibi Bizans Devleti ile snrl olmasdr. Tarihin modern bir disiplin olarak
ortaya kyla birlikte tarihyazmnda
egemen hale gelen, merkezine siyasal
kurumlar, byk adamlar ve olaylar
alan yaklam, Ostrogorskynin almasnn omurgasn oluturur. O kadar ki,
kitab oluturan blmler ve dolaysyla
Bizans tarihine ilikin dnemletirmeler,

tahta oturan imparatorlarn devirlerine


gre ina edilmitir. Ancak, kitabn yaymland tarih olan 1940lar bilindii
gibi tarihyazmnda eski paradigmann yava yava ortadan kalkt bir dnemdir ve Ostrogorskynin almasnda
da bu srecin izleri srlebilir. yle ki,
incelemede yer yer, tarihyazmnn geleneksel biimlerini izleyen anlatm,
Bizans siyasal ve toplumsal dncesi, sosyal yaam, snf mcadeleleri gibi kalemlere yedirilerek okuyucuya sunulmaya allyor ancak gene de kitaba
damgasn vuran yaklam olay-tarihtir.
Fakat tarihyazmna ilikin eski paradigmay eletirirken unutulmamal ki,
doru dzgn bir kronolojik hat, daha
dorusu siyasal tarihin tm zaaflaryla birlikte de olsa izdii izlek olmadan,
toplumsal tarihin sunabilecei olanaklardan yeterince verim alnamayabiliyor.
Bu nedenle de Ostrogorskynin kitab,
Bizans tarihine giri iin, konuya ilikin
dier kaynaklarla da beslenmek kaydyla, olduka faydal bir alma.

DPNOTLAR
1) Halil nalck, Osmanl Padiah, Ankara niversitesi
Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, c. 13, no.4, 1958, s.
74-78.
2) Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, ev. Fikret
Iltan, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara, 1981, s. 229.
3) Trkiyedeki tarihyazmnda, sz edilen mesafe koyma
abasnn bilimsel bir metodolojiyle gerekletirilmesinin
ilk rnei iin bkz. Fuad Kprl, Bizans Messeselerinin
Osmanl Messeselerine Tesiri, stanbul, 1931.
4) Bu kitabn Trke evirisi de mevcuttur. Bkz. A. A. Vasiliev,
Bizans mparatorluu Tarihi, ev. Arif Mfid Mansel, Maarif
Matbaas, Ankara, 1943.

Erdem Snmez
Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, ev. Fikret Iltan,
Trk Tarih Kurumu Yaynlar, Ankara, 1999.

Krk Talar

KTAPI
RAFI
Siyasetin Byk Dnrleri
Philippe Corcuff, ev. Aziz Ufuk
Kl, Versus Yaynlar, Eyll
2008, 149 s.
Filozoflarn ya da
sosyologlarn,
urada burada ortaya
kan yn araylarna dorudan yant
verebilmeleri, pek
olas deildir. Onlarn gnmzn belirsizlikleri iinde mantar gibi oalan
esiz dnceler in sahipleriyle pek
bir alp verecekleri yoktur. Gncel
olana, yani medya tarafndan aceleci
ve hatta arpk bir gr sunulan olaylar seline mesafe koyma kaygs tayan okurlara, gelenee malolmu bu
filozoflara geri giderek ve yolculuu
20. yzyln en heyecan verici yazarlarna (Wittgenstein, Dewey, MerleauPounty, Arendt, Levias, Derrida, Foucault, Bourdieu, vb.) kadar gtrerek
biraz k tutulabilecektir.

Herakleitos, ev. Alova, Can Yaynlar, Eyll 2008, 173 s.


Krk Talar, diyalektik dncenin
kkenleri asndan Hegele olduu kadar Marxa da esin veren Herakleitosun
Doa zerine adl yaptndan gnmze
kalan paralar, air Alovann manzum
bir teknikle syleme kaygsnn rn.
Alovay bu paralar Krk Talar bal
altnda bir araya getirerek evirmeye ynelten etkenlerin banda, Eski Yunanl filozofun atee, suya, topraa, gnee
plak aklla bakarak evrensel yasalar
zmeye almas, diyalektik dnceyi
gzlem yoluyla kefetmesi, her eyin srekli bir ak halinde olduunu sistemli bir biimde aklamas ve tm bunlar
aklarken birka szckte indii o byk derinlik gelmektedir.

ktidarn deolojisi deolojinin ktidar


Gran Therbon, ev. rfan Cre, Dipnot Yaynlar,
2008, 136 s.
Gran Therbon bu almasn
gerekten
kapsaml bir veya birka bilimsel
inceleme gerektiren bir konular dizisi zerine, szcn

artrd geicilik, alakgnlllk


ve snrllk zelliklerinin tmn tayan bir deneme olarak gryor. Eserin
asl ilgi alann toplumda iktidarn rgtlenmesi, srdrlmesi, ve ideolojinin ileyii oluturuyor. Toplumsal
egemenliin snfsal analizi asndan,
snf ynetimi ve snf mcadelesinde ideolojinin rolne ilikin sorular kapsar.
ktidar ilikileri ve toplumsal deimede ideolojinin ileyiine ilikin analitik
kavramlar ve aklayc nermeler gelitirmektedir. diyen Therbon eserinde
ayn zamanda deolojinin/ideolojilerin
tarihsel geliimi ve oluum/geliim srelerine ynelik sorular da yantlamaya alyor.

Glgam
-Tanr Kral-, Fermani etin, Babil Yaynlar, Eyll 2008, 184 s.
an aarak, hemen her ada gncelliini koruyup, dillerden dmeyen
kahraman lmszl arayan kahraman Glgam ve Glgam Destan insanln ilk filizlendii Mezopotamya
Uygarlnn en eski ve en etkileyici anlatlarndandr.
Glgam Destannn hak ettii bu ayrcaln teslim edilmesi ancak kapsaml
analizi, zmlenmesi, yorumlanmas ve
gncelletirilmesiyle olacaktr. Bu kitap,

Bernalin kaleminden bilim tarihi

0. yzyln en yetkin bilim insanlar ve kristalografi kurucular arasnda saylan Bernal Tarihte Bilim isimli eserinde yaanlan tm srelerde yine srelerin kendi sorunlarna ilikin ve bu sorunlarla bilimin ilerlemesi arasndaki
zorunlu/tarihsel baa dikkatleri ekiyor. Ayn zamanda bilimin bugnk durumuna nasl geldiinin, birbiri ardna gelen
toplum biimlerine nasl yant verdiinin ve yeri geldiinde o
toplumlarn ekillenmesine nasl bir katk sunduunun temel
nedenlerine de iniyor. Bernal bu Kitabnda ayn zamanda, Bilimin geliimi ile insanlk tarihinin dier cephelerinde grlen gelimeler arasndaki karlkl ilikileri ortaya koyup tanmlamaya; bilimin toplum, toplumun da bilim zerindeki
etkisinden kaynaklanan baz temel sorunlarn kavranmasna
yardmc olmaya alyor.
Evrensel Basm Yayndan kan Tarihte Bilim ki cilt olarak hazrlanm. Eserin 1. cildinde Bilim Nedir sorusuna yant verilmeye allrken Bilim ve Bilimin yntemleri,
Bilim ve retim aralar arasndaki iliki ve toplumlarn tarihsel olarak geliim seyrine ilikin bir almayla karlayoruz. Ayn zamanda yine 1. ciltte yer alan konu balklarndan

bir ka yle.
nan anda
Bilim,
Feodalizme Gei
Dneminde Bilim, Ortaa
Bilimi ve Teknii, Modern
Bilimin Douu, Bilim ve Sanayi.
Kitabn kinci Cildinde ise eserin kapsam biraz daha genileyerek eitli bilim dallarnn zellikleri ele alnyor. 20.
yzylda Fizik Bilimleri, 20. yzylda Biyolojik Bilimler, Tarihte Toplum Bilimleri, Bilim ve Tarih bu konu balklarndan sadece bir ka. kinci cilt ayn zamanda genel olarak 20.
yzyl bilimsel gelimelerine ayrlm. Yine tarihsel bir bak
as ile irdelen 20. Yzyln arka plan, Bilimde ve Toplumsal alanda yaanan devrimlerin bu yzyla etkilerini de ele alyor.
Tarihte Bilim 1-2, J.D.Bernal, ev. Tongu Ok, Evrensel Basm Yayn, 1. Cilt 592 s. 2. Cilt 509
s. Ekim 2008

83

Yayn Dnyas
Glgam Destannn biyografi ve deneme tarznda gncelletirilmesi ve yorumlanmasnn tesinde, konu ve anlatm
zenginliiyle de okuyucuya sunuluyor.

Gen Felsefeciye Mektuplar


Christopher Hitchens, ev. Zeynep Ertan, Profil Yaynclk, Ekim
2008, 128 s.
2005 ylnda yaynlanan Letters to
a Young Contrarian dilimize Gen
Felsefeciye Mektuplar olarak evrilmi.
Asil ruhlu muhaliften, ba belas gereksiz kiilere
kadar tm muhalif konumlar inceleyen
Christopher Hitchens, sonraki kuaklara kendisine ilham veren zihinleri ve aykr kiileri tantyor: Emile Zola, Rosa
Parks, George Orwell.
Hitchens provokatif kalemiyle bir
yandan kendine gvenen siyasetileri
yerden yere vururken, samimiyetsiz aydn snfnn hkimiyetinde kabul grm fikirleri ve basndaki gr birliini
alt st ediyor.
Kitabn Macar muhalif George
Kondradn bu szleriyle sonlandryor
Hitchens: Kariyer yerine yaanm bir
hayat yaa. Doru olann korunmasnda
yer al. Yaanan zgrlk, yaadn birka kayb telafi edecektir. Dierlerinin
tarzn beenmiyorsan, kendininkinin
gelitir. oalmann hilelerini bil, sohbetlerde kendini ortaya koy ve o zaman
almann keyfi gnlerini doldurur.

Paris, Frankfurt yahut Hi!


Ahmet Haim, Notos Kitap, Eyll 2008, 114 s.
Pariste ne yaptm? Hi! imdi hatras bende akl almaz bir macerann
keskin tad gibi kalan en kuvvetli saatlerim, krizantem ve k glleri kokusu ve
kadn ehreleri renkleriyle dolu neeli
bulvarlarda hedefsiz gezintilerim; Notre
Dame kilisesi eteinde korkun, ortaaa ait glgeye snm kk bir sonbahar bahesindeki hayal ve unutma dakikalarm
Ahmet Haim, hem air hem de gezgin; dahas gezilerini yazya dkmeyi seven bir gezgin olarak kyor karmza. kt Avrupa gezisini kaleme

84

Demokrasiyi kurma mcadelesinde Avrupa Solu

emokrasiyi kurmak, Avrupa solunun tarihine bak ve bir hatrlatma kitab olarak hazrlanm. 1800lerden 2000e uzanan ikiyz yllk zaman
dilimindeki demokrasiyi kurmak savamnn yksnn yer ald kitapta demokrasiyi bir erk deil, yaamn
biimleyici esi olarak almann mcadelesi anlatlyor.
Sovyet devriminin ateleyici gc
Avrupa solu ve aydnlanma dncesinin seyri ve sol kltr, Avrupada sendikalizm, sol aktivist hareketin evreleri gibi balklarn yer ald kitapta
alan air, gezilerinden ilk ikisini 1928
ve 1929 yllarnda Parise, son gezisini ise 1932 ylnda Frankfurta yapmtr. Bu geziye dair tm yazlar ilk kez
bir arada.
Bu kitap gezi kitaplarndaki ansiklopedik bilgi ve nerileri deil; Ahmet Haimin seyahat notlarn ieriyor. Ahmet
Haim kimi zaman okuduu yazarlardan
sz aar, kimi zaman gittii bir piyesten
bahseder; tant kiiler arasnda merak ettii konular soruturur, daha nce okuduklar, duyduklar ve orada gezip grd yerler arasnda balar kurar
seyahat notlarnda.

erif Mardin Okumalar


Editr: Takn Tak, Dou
Bat Yaynlar, Temmuz
2008, 315 s.
erif
Mardinin almalarna baktmzda ncelikle
teorik bir erevenin
nasl
kurulacan ve
sonra toplumla ilgili metodolojik bir birikim halinde genileyen sorularn nasl sorulacan gryoruz. Mardinin
sistemli eletirileri sk bir metodoloji zerinden gitmektedir. Hem eletirel
olabilmek, hem bir metodolojiye sdk
kalmak ve buradan da zgn bir sylem retebilmek kukusuz sosyal bilimler iin ideal ereve saylmaldr.
erif Mardinin deiik dnemlerde yazd kitaplarn, bir araya getirildiinde

hayatn her alannda sregelen demokrasi mcadelesinin dnemsel topografyas ortaya konuyor.
Demokrasiyi Kurmak
Avrupa Solunun Tarihi 1850-2000, Geoff
Eley, ev. Ahmet Yiit
Gney, Doruk Yaynlar, Temmuz 2008,
1004 s.

bir btnlk arz etmesi bu sebepledir.


Onun metodolojisinde Merkez-evre likileri, deolojiler, Din Sosyolojisi, Yeni Osmanllar ve Jn Trkler, Trk Modernlemesi, Kltr
ve Kimlik Sorunlar, Trk Edebiyat
vb. konular ke balarn tutmaktadr.
Mardin, kendi epistemolojik ncllerini kullanarak tm bu balklar tutarl
bir argmanlar zinciri haline getirebilmitir.
erif Mardin Okumalar, kapsaml bir
okuma projesinin ilk admn oluturuyor. Kitaba katkda bulunan isimlerden
bazlar: Kurtulu Kayal, Necmettin
Doan, Funda Genolu Onba, Takn Tak, Sefa Kaplan, Ali Akay, Necdet Suba, Mmtazer Trkne, Mustafa
Gnerigk, Adem aylak.

Yerel Renkler
Truman Capote, ev. Sha Sertabibolu, Sel Yaynclk, Ekim
2008, 133 s.
Truman Capoteun kurgusal olmayan
tarzda ksa hikye, roman ve oyunlar
edebi klasikler olarak kabul grmtr.
Yaklak yirmi film ve televizyon dram
Capoteun hikyelerinden ve romanlarndan uyarlanmtr.
Capote, bu kitabnda farkl kentlere
yapt yolculuklar anlatyor. nsanlar,
yerler ve kltrlerin zelliklerini kendine zg dzyaz bieminde sunuyor. Yerel Renkler, gezi yazlarnn donuk anlatm dnda yazarn New Orleans, New
York, Brooklyn, Hollywood, Haiti, Venedik, Roma, Londra, Paris, Tanca izlenimlerini ieriyor.

Bozkr ocuklarna Bir Umut


-Dr. Albert Eckstein-, Nejat Akar, Grer Yaynlar, Eyll 2008,
222 s.
Nazi Partisinin
iktidara geliinden sonra Nazi
Almanyasnda yaama ve mesleklerini srdrme
olana bulamayan Alman bilimadamlarnn bir
ksm Trkiyeye
geldiler. Dsseldorf Tp Akademisi ile
iliii kesilen Dr. Eckstein, Ankara Numune Hastanesi ocuk Sal ve Hastalklar blmne getirildi.
Dr. Eckstein ve ei Erna Ecsktein,
Anadoludan Karadenize, Akdeniz sahilinden Toroslara, yzlerce kyde incelemelerde bulundu. Onlarn abalaryla
ocuk lmleri nemli bir d gsterdi. Dr. Ecksteinin yaamyks, gnlkler, anlar, tanklklar, belgeler ve Dr.
Ecksteinn Anadolu gezilerinde ektii
fotoraflarla zenginletirilmi.

Brakn Yaasnlar
J. Mario Simmel, ev. Ahmet Arpad, Everest Yaynlar, Eyll
2008, 574 s.
Brakn Yaasnlar, Simmelin Souk
Sava dneminde, nkleer silahlanma
kbusu altndaki dnyay ele ald romanlarndan biri. Nkleer silahlanma-

nn ve her an bir tehdit olarak kendini hissettiren olas bir dnya savann
basksn stnde hisseden bir toplumun dnyasn anlatrken, bir yandan
bir ak yksn, dier yandan da Almanyada o zamanlardan balayarak
ykselmekte olan yabanc dmanln
dile getiriyor.
Bu kitap, den bir uaktan kurtulan
tek kii olan Parisli avukatn yepyeni bir
kimlik, yepyeni bir yaam ararken, kendini eski dnyann amazlaryla nasl da
evrelenmi bulduunun yks.

lii talamas bakmndan nemli kabul


edilir.
Heinrich Mannn 1905te yaymlanan roman Profesr Unrat, Josef von
Sternberg tarafndan Der Blaue Engel
(Mavi Melek) olarak baarl bir ekilde
beyaz perdeye uyarlanm; Marlene Dietrich oynad barolle uluslar aras bir
yldz haline gelmitir.
Mavi Melek getiimiz gnlerde Pera
Mzesinde gsterilen Alman Sesli Film
Klasikleri program arasndayd.

21. Yzylda Kimlik, Vatandalk ve Tarih Eitimi


Mavi Melek
-Profesr Unrat-, Heinrich Mann, ev. lknur zdemir, thaki Yaynlar, 2007, 241 s.
Immanuel Raht, kasaba niversitesinde otoriter bir hoca olmakla beraber
rencilerinin alayna maruz kalmaktadr; rencileri ona p anlamna gelen Unrat lakabn takmlardr. Profesr Rath, birka rencisinin Mavi
Melek adl barda Rosa adnda gen bir
dansy izlemeye gittiklerini renir ve
onlar takip etmeye karar verir. Ksa srede Rosann cazibesine kaplp k olur. Kasabada itibarn ve niversitedeki
nvann kaybeden Rathn gsteri dnyasna girmesiyle hayat deiir.
Profesr Unrat, yazarn da dhil olduu dnemin Almanyasna, burjuvazi
toplum ve deerlerine, sosyal adaletsiz-

21. Yzylda Kimlik, Vatandalk ve Tarih Eitimi, Editrler:


Mustafa Safran - Dursun Dilek, Yeni nsan Yaynevi, Eyll
2008, 422 s.
Bu kitap, HEIRNET (Uluslararas
Tarih Eitimcileri A)in her yl geleneksel olarak dzenledii uluslararas
konferanslar dizisinin drdncsnde sunulan seilmi bildirilerden olumaktadr. HEIRNET ve M.. Atatrk
Eitim Fakltesi Tarih Eitimi ABD tarafndan ortaklaa dzenlenen konferansn ana temas 21. Yzylda Tarih
Eitimi, Vatandalk ve Kimlik olarak
belirlendi.
Editrln Mustafa Safran ve Dursun Dilekin stlendii bu kitap, farkl
lkelerden, farkl seslerle vatandalktarih eitimi ilikisini tartmaya amas
bakmndan nemli bir alma.

Hep Aranzda Olacam

lumunun izin verdii oranda ve zel bir nbilgi

atom yaps, elektron, proton, ntron, pozitron,

rederick Joliot-Curie, 20. yzyln en byk


fizikilerinden biri. Topluma kar sorumluluun bir simgesi de ayn zamanda. Bilim insanlnn yan sra gericilie kar rgtl duru
sergilemesi, kinci Dnya Savanda Nazi igali
altndaki Fransada Fransz Ulusal Direni Cephesinin bakanln yapmas, savatan sonra ise
Dnya Bar Konseyinin kuruculuunu ve Genel Bakanln yapmas bu duruunu kantlayan en nemli rnekler.
Gney Gnenin Yordam Yaynlar iin hazrlam olduu eserde ite bu byk insann yaam yks ele alnyor.
Kitapta Curienin ntron ve pozitronun bulunmasndaki
nemli katklaryla birlikte yapay radyoaktiflii ve zincirleme tepkileimi bularak, ei Irene ile birlikte, adn bilim tarihinin altn sayfasna yazdrd bulular da yer alrken, tm
bu bilgiler Gney Gnenin de ifade ettii gibi kitabn oy-

gerektirmeyecek biimde sunuluyor. Bylelikle


yapay radyoaktiflik, ekirdek blnmesi, atom enerjisi konular kolayca izlenebilecek biimde ksaca aklanyor.
Kitapta tm bu birikimler ile birlikte 1920li yllardaki alkantl dnemlerin ve Faizmin karabulutlarnn tm dnyay sar ve buna kar olgunlaan tepkinin gsterilmesi, kimilerinin ise bylesi
durumlarda dahi ne kadar sessiz kalabildiklerine dair rnekler de yer alyor. Bilim adamnn sorumluluu ve Bar Hareketi blmnde ise Curienin o gnlerde yer ald Bar Hareketinin Kongre konumalarna da yer veriliyor. Fotoraflarla
bezenen eser ilk basmlarnda olduu gibi nasl ki eski kuaklarn baucu kitaplarndan biri haline geldiyse, yeni basmyla
birlikte yeni kuan da baucu kitaplarndan biri olacak gibi.
Frederic Joliot-Curienin Yaamyks, Gney Gnen, Yordam Kitap 2008, 230 s.

85

Satran

zlem Gzkele

izlemg@gmail.com

Dnya ampiyonluu
ma devam ediyor

ergimiz yayna hazrland srada Anand-Kramnik


arasnda oynanan Dnya ampiyonluu unvan ma devam etmekteydi. Aada, Anandn Kramnike kar
kazand oyun yer alyor.

Vladimir Kramnik(2772) Vishwanathan Anand(2783)


Bonn (Dnya ampiyonluu Unvan Ma 3. Parti), 2008
1.d4 d5 2.c4 c6 3.Af3 Af6 4.Ac3 e6 5.e3 Abd7 6.Fd3
dxc4 7.Fxc4 b5 8.Fd3 a6 9.e4 c5 10.e5 cxd4 11.Axb5
axb5 12.exf6 gxf6 13.O-O Vb6 14.Ve2 Fb7 15.Fxb5 Fd6
16.Kd1 Kg8 17.g3 Kg4 18.Ff4 Fxf4 19.Axd4 h5 20.Axe6 fxe6 21.Kxd7 f8 22.Vd3 Kg7 23.Kxg7 xg7 24.gxf4

3. oyunda, 41. hamleden sonra yenilgiyi kabul eden Kramnik (solda),


Anand tebrik ediyor.

Kd8 25.Ve2 h6 26.f1 Kg8 27.a4 Fg2+ 28.e1 Fh3


29.Ka3 Kg1+ 30.d2 Vd4+ 31.c2 Fg4 32.f3 Ff5+ 33.Fd3
Fh3 34.a5 Kg2 35.a6 Kxe2+ 36.Fxe2 Ff5+ 37.b3 Ve3+
38.a2 Vxe2 39.a7 Vc4+ 40.a1 Vf1+ 41.a2 Fb1+ 0-1

Satran ve psikoloji

984 ylndaki Dnya ampiyonluu manda Kasparova kar nvann koruma mcadelesi veren Karpov 48. oyun sonunda 10 kilo vermitir. Oyuncularn,
gerek fiziksel gerek ruhsal olarak yprandn dnen
FIDE Bakan, Karpov 5-3 nde olmasna ramen ma
galipsiz ilan eder ve yeni bir nvan ma tertiplenmesine karar verir.
Laskerin belirttii gibi satran, tahtadan talar arasnda deil, iki insan arasnda oynanr; etiyle, kemiiyle,
hznyle, fkesiyle, zayflyla, heyecanyla iki insan...
Hamlenin doruluu ya da yanll nesnel kriterlerin
yannda znel durumla da ilgilidir. Satranta psikolojinin nemine vurgu yapan ilk ustalardan biri Laskerdir.
Lasker, satran psikolojisi zerine olan hipotezlerini
dorudan kendi oyunlarnda da uygular. Onun stilini anlamayanlar iin Laskerin artan kazanlar sadece iyi anstr. Hatta onu rakiplerini hipnotize etmekle
sulayanlar bile vardr. Oysa Lasker rakipleri hakkndaki tespitlerini olduka ak seik biimde yazmtr. rnein Marcozyyi, ok dikkatli defans yapan ve mecbur
kalmadka saldrmayan bir oyuncu olarak tanmlar. Janowski ise oyunda belki 10 kere kazan pozisyonuna
gelip oyunu bitirmeye gnl elvermedii iin kaybeden
biridir. Lasker bu tarz deerlendirmeleri, rakibini istemedii ya da holanmad pozisyonel durumlara zorlamak iin kullanmaktadr. rnein ak pozisyonlar tercih eden ve bu tr pozisyonlarda daha iyi oynayan bir
oyuncu kapal bir pozisyonda bocalayabilir. Ya da iki fil
avantajn fetiletiren bir oyuncuya bu avantaj ikram edilip, rakip kampta byk aklar oluturulabilir.
Aada oyunda Laskerin satrantaki psikolojik faktr nasl kulland gsterilmektedir. Lasker mutlaka
kazanmas gereken bir mata olduka sakin bir al se-

86

er ve Capablancaya oyunu sadeletirme olana verir.


Bu psikolojik tercih, daha saldrgan bir oyun bekleyen
Capablancann dikkatini zayflatr ve Laskere gzel bir
oyun olana sunar.

Lasker-Capablanca
St Petersburg, 1914
1.e4 e5 2.Af3 Ac6 3.Fb5 a6 4.Fxc6 dxc6 5.d4 exd4
6.Vxd4 Vxd4 7.Axd4 Fd6 8.Ac3 Ae7 9.O-O O-O 10.f4
Ke8 11.Ab3 f6 12.f5 b6 13.Ff4 Fb7 14.Fxd6 cxd6
15.Ad4 Kad8 16.Ae6 Kd7 17.Kad1 Ac8 18.Kf2 b5
19.Kfd2 Kde7 20.b4 f7 21.a3 Fa8 22.f2 Ka7 23.g4 h6
24.Kd3 a5 25.h4 axb4 26.axb4 Kae7 27.f3 Kg8 28.f4
g6 29.Kg3 g5+ 30.f3 Ab6 31.hxg5 hxg5 32.Kh3 Kd7
33.g3 e8 34.Kdh1 Fb7 35.e5 dxe5 36.Ae4 Ad5 37.A6c5 Fc8 38.Axd7 Fxd7 39.Kh7 Kf8 40.Ka1 d8 41.Ka8+
Fc8 42.Ac5 1-0
Laskerin deerlendirmeleri her seviyedeki oyuncu iin faydaldr. Lasker satran oyuncularn aadaki ekilde snflandrr:
1) Klasik stil: Oyuncunun belirli bir plan yoktur ve
oyunu bir plan zerinden gerekletirmez. Sadece belirli
teorik ilkeler erevesinde doru hamleler yapma kaygsndadr.
2) Otomat stili: Daha nceden hafzasnda kalm
basmakalp hamleleri tercih eder.
3) Salamc stil: Pozisyonunu oluturur ve rakibin
hata yapmasn bekler.
4) Davetkr stil: Rakibi hata yapmaya zorlayan stil.
5) Kombinatif stil.
Laskerin bu snflandrmasn harfi harfine almamak
lazm. Kendisi de farkl zamanlarda farkl snflandrma-

Yararlanlan Kaynaklar:
Krogius Nikolai (1976), Psychology in Chess, R-H-M Press

yi kalpli iseniz satran


oynayamazsnz.
Fransz atasz

Ayn sz

Soru-1 (Beyaz oynar, kazanr)

1- Vd8!! Kxd8 2- Fg5 c7 3- Fd8 mat

Reti - Tartakower (Vienna, 1910)

Soru-2 (Beyaz oynar, kazanr)

1- Vf5!!

Geller-Dreev (New York, 1990)

Soru-3 (Beyaz oynar, kazanr)


Troitsky (500 Endspielstudien)

1- Ad5! d4! 2- b8V f1V 3- Vb6 e5


4- Ae3!

lar yapmtr. Gnmzde ise satran yazn oyuncular


3 gruba ayrmaya meyillidir:
1) Kombinatif oyuncular: Alekhine, Tal, Fischer,
Kasparov
2) Pozisyonel oyuncular: Steinitz, Capablanca, Botvinnik, Symslov, Petrosian, Karpov
3) ki stilin sentezi: Spassky
Bu tarz bir soyutlama, oyuncular ve stillerini tanmlamak asndan ksmen aklayc olsa da yetersizdir. Fischerin pozisyonel bilgisi ve yetenei de olduka
yksektir. Spasskynin dikkat ektii gibi salam savunmasyla nl Petrosiann taktiksel gcn zayf olarak
deerlendirmek byk bir hata olacaktr. Ayrca oyuncularn stili zaman iinde deiebilir. Korchnoyun belirttii gibi, Spassky satran hayatna pozisyonel bir
oyuncu olarak balam, daha sonra taktiksel oyuna ynelmi ve en sonunda Petrosian andran salamc bir
stilde karar klmtr.
Dolaysyla, daha ayrntl bir analize ve snflandrmaya gereksinim vardr. Krogiusun Psychology in
Chess adl eserinde satran ustalar hakknda yapt
deerlendirmeler konunun karmakln ortaya koymaktadr.
Capablancay ele alalm. Satran dnyasnda bir deha
olarak anlan Capablanca, Laskerin aksine rakipten ok
kendi planlarna odaklanr. Belirli kriterler dorultusunda en doru hamleleri yapar. Oyunlar olduka sade ve
anlalrdr. Hatta yaplan bir aratrmaya gre, hamleleri bilgisayarlarn hamlelerine en yakn olan dnya ampiyonu Capablancadr. (http://en.wikipedia.org/wiki/
Comparing_top_chess_players_throughout_history#Actual_moves_played_compared_with_computer_choices)
Alekhine ise Laskerin yolundan gider. ampiyonluu Capablancadan almasnda onun zerine yapt psikolojik deerlendirmeler ve kard sonular satranta
psikolojin roln ak seik ortaya koymaktadr. Evet,
Capablanca bir dahidir. Oyunu ok hzl bir ekilde deerlendirebilmekte ve doru hamleleri ok rahat grebilmektedir. Ancak, Alekhine, Capablancann kendine
olan yksek zgveninden ve her zaman en doru/doal
hamleyi yapma eiliminden gzel bir ekilde faydalanmtr; doal olan bir hamle her zaman en doru yant
deildir. Ayrca, Alekhine insan psikolojisinin satranca
etkilerinin yannda, satrancn kendisine, olaylara daha
nesnel bakmay ve hatalarn/zayflklarn doru deerlendirmeyi rettiini belirtmitir.
Botvinnik, Lasker ve Alekhinein psikoloji analizlerini daha ileri bir noktaya tamtr. Rakiplerini ayrntl
ekilde analiz etmekle kalmam, al hazrlklar da bu
dorultuda ekillenmitir. Smyslovdan ve Talden Dnya ampiyonluu unvann geri ald malar bu balamda olduka reticidir.

87

matematik
sohbetleri

Adlandrlm aa says

inde dng olmayan ve her noktasndan her


noktasna ulalabilen (yani tekpara) izgelere
aa denir. Aada tane adlandrlm aa
gryorsunuz. Adlandrlmla aacn noktalarn adlar olduunu sylemek istiyoruz.

aacnda 7 noktasnn derecesi 4tr, 4 noktasnn


derecesi 2dir, 1, 3, 5 ve 6 noktalarnn dereceleri
1dir. Noktalar ve derecelerini altalta yazalm:
Nokta: 1
Derece: 1

stanbul
Bilgi niversitesi
Matematik Blm
retim yesi

anesin@bilgi.edu.tr

88

2
2

3
1

4
2

5
1

6
1

7
4

Bu izgenin derece tipinin (1, 2, 1, 2, 1, 1, 4) olduunu syleyeceiz.


Bu yazda n noktal adlandrlm aalar sayacaz. Noktalarmzn adlar 1, 2, ..., n olacak.
Adlandrlm deiik aa vardr:

Ama aadaki aalarn hepsi ayn aa olarak


addedilir:

Ali Nesin

Be noktal 125 tane adlandrlm aa vardr.


Bunlarn tiplerini ve her tipten ka tane olduunu
bulmay okura brakyoruz.
Adlandrlm aalar noktalarn derecelerine
gre sayacaz. Bir noktann derecesi, o noktann
baland nokta saysdr. rnein,

n noktal tam nn2 tane adlandrlm aa olduunu kantlayacaz.


Bir noktal bir tek aa var elbette.
ki noktal da tek bir aa var; ne de olsa iki
nokta bribirleriyle balantl olmak zorunda.
noktal aa var. Yukarda n de gstermitik.
Drt noktal 16 tane adlandrlm aa vardr.
te bu 16 aa:

Her derece tipinden ka tane n noktal adlandrlm aa olduunu hesaplayp bu saylar toplayacaz ve sonu daha nce sylediimiz gibi nn2
kacak.
Bunun iin nce bir nsav kantlamalyz.
nsav 1. a) n noktal bir aata n 1 tane bant vardr.
b) n noktal bir aacn noktalarnn derecelerinin
toplam 2n 2dir.
c) Her sonlu aata derecesi 1 olan en az iki nokta vardr.
Kant: a) Eer n = 1 ise, yani sadece tek bir nokta varsa, aata hi bant yoktur, daha dorusu 0
bant vardr. Bu durumda nermemiz doru.
imdi n > 1 olsun ve nermenin nden az noktas olan aalar iin doru olduunu varsayalm.
Aatan herhangi bir bant atalm. Bylece daha az noktal iki aa elde ederiz.

Bu aalarn nokta saylarna a ve b dersek, bu a ve b


saylar
a < n,
b < n,
a+b=n
ilikilerini salar.
Tmevarm varsaymndan dolay, a noktal aata
a 1 tane bant vardr ve b noktal aata b 1 tane
bant vardr. Demek ki, balangtaki aata (attmz
bantyla birlikte),
(a 1) + (b 1) + 1 = a + b 1 = n 1
tane bant vardr.
b) n noktal bir izgede n 1 tane bant olduunu
grdk. Her bant, balad iki noktann derecelerine
1 katar, yani her bant derecelerin toplamna 2 katar.
Demek ki derecelerin toplam 2(n 1)dir. 2(n 1) de
2n 2ye eit olduundan nerme kantlanmtr.
c) n noktal bir aacn noktalarnn derecelerinin toplamnn 2n 2 olduunu grdk. Eer n 1 tane noktann
derecesi en az 2 olsayd, o zaman derecelerin toplam en az
2(n 1) = 2n 2
olurdu ve ninci noktann derecesi mecburen 0 olurdu,
ki bu bir aata elbette mmkn deildir. nsav tamao
myla kantlanmtr.
Demek ki, eer n noktal adlandrlm bir aacn derece tipi
(d1, ..., dn)
ise, derecelerin toplam 2n 2 olmal:
d1 + ... + dn = 2n 2.
imdi u canalc sonucu kantlayacaz:
nsav 2. n > 1 bir doal say olsun. d1, ..., dn pozitif doal saylar,
d1 + ... + dn = 2n 2
eitliini salasn. O zaman derece tipi
(d1, ..., dn)
olan

n-2

d -1,..., dn -1
tane adlandrlm aa vardr. [Bu saynn anlam iin
bir nceki yazmza baknz.]
nsav 2deki saylarn geen saydaki yazda tanmlandna dikkatinizi ekeriz.
Bir an iin bu nsavn kantlandn varsayp n noktal adlandrlm aa saysnn nn2 olduunu kantlayalm.
Teorem. n noktal adlandrlm aa says nn2dir.
Kant: Yukardaki teoreme gre, adlandrlm aa says

n-2

1 -1,..., dn -1

d +...+d =2 n-2,d 1d
1

tanedir. (Aalar derece tiplerine gre sayalm.) Toplamdaki dilerin herbiri 1den bykeit. ki = di 1 tanmn yapalm ve toplam bu tanma gre deitirelim.
k1 + ... + kn = (d1 1) + ... + (dn 1)
= (d1 + ... + dn) - (11 + ... + 1)
= (d1 + ... + dn) n
= (2n 2) n = n 2
olduundan, adlandrlm aa saysn

n-2

1
n

k +...+k =n-2,k 1k ,...,k


1

olarak buluruz. Bu aamada geen saydaki yazda kantladmz (2) eitliini kullanabiliriz: Bu toplam tam tamna
o
nn2dir.
nsav 2yi kantlamaya kald. Bunu n zerine tmevarmla yapacaz. n = 2 ise, 2n 2 = 2 olur; dolaysyla d1 = d2 = 1 olmal. Derece tipi (1, 1) olan tek bir aa vardr elbette. nsavn tahmin ettii say

0 0!
n-2
=1

= =
d1 -1,..., dn -1 0, 0 0!0!
olduundan, nsav bu durumda doru.
imdi n > 2 olsun ve nsavn nden kk saylar iin doru olduunu varsayalm. d1 + ... + dn = 2n 2 ve
di 1 olduundan, dilerden en az biri 1 olmal. Diyelim
dn = 1. O zaman n noktas 1, 2, ..., n 1 noktalarndan
sadece biriyle balantl olmal. n noktasnn i noktasyla
bantl olduunu varsayalm

ve bu banty ve n noktasn atalm. Geriye n 1 noktal ve derece tipi,


(d1, ..., di-1, di 1, di+1, ..., dn-1)
olan adlandrlm bir aa kalr. Tmevarm varsaymndan dolay bu aalardan tam

n-3

d1 -1,..., di-1 -1, di - 2, di+1 -1,...dn-1 -1


tane vardr. Demek ki aradmz yant, i = 1, ..., n 1
iin bu saylarn toplam olan,

n-3

1 -1,..., di-1 -1, di - 2, di+1 -1,...dn-1 -1

n-1

i=1d

saysdr. Bu aamada, geen saydaki yazdaki forml


kullanabiliriz. Yukardaki toplam tam tamna,

n-2

d1 -1,..., dn -1
saysna eittir. nsav kantlanmtr.
o
Yukardaki kant sayesinde, n noktal tm adlandrlm aalar, ok ok zaman alsa da, teker teker izebili-

89

riz. rnek olarak n = 5 iin, derece tipi (3, 2, 1, 1, 1) olan tm aalar izelim. (Derecelerin toplam gerekten
2n 1 = 8 olduuna dikkatinizi ekeriz)
5 noktasnn 1e bal olduu aalarn tipi
(2, 2, 1, 1),
5 noktasnn 2ye bal olduu aalarn tipi
(3, 1, 1, 1),
5 noktasnn 3e ya da 4e bal olduu aalar olamaz. Demek ki nce tipleri
(2, 2, 1, 1) ve (3, 1, 1, 1)
olan aalar izip 5 noktasn srasyla 1 ve 2 noktalarna bantlandrmalyz.
te o aalar.

Toplam 3 tane bulduk. Teoreme gre, bu aalardan


5-2
3
3!
=3

=
=
3 -1, 2 -1,1-1,1-1,1-1 2,1, 0, 0, 0 2!1!0!0!0!
tane olmal. Grld gibi her ey tutarl.
inde 3 ve 2 bulunan derece tiplerinden,

5
2 = 20
2
tane olduundan, bylece 20 3 = 60 aa buluruz.
Derece tipi (2, 2, 2, 1, 1) olanlar da ayn yntemle izelim:

inde tane 2 olan tam 10 tane derece tipi olduundan, bylece 6 10 = 60 aa elde ederiz.
inde bir tane 4 olan elbette 5 aa olduundan ve
60 + 60 + 5 = 125 = 53 olduundan bylece tm 5 noktal adlandrlm izgeleri bulmu olduk.

90

EL NO:87
Rakibe kendi silahyla
cevap vermek
DV9
D
RD7542 1
1065
3
6

G
1
4

B
Kontr
Kontr

K
2
P

R82
V9
(3)
---

K
B

A10654
--(D)
---

Kontrat: 4
Atak: 2li

Bat Trefl ikilisini kar. Dounun valesini ruayla alr ve Trefl


asn da ekerek yerden bir Karo kaarz. nc Treflliyi de oynayp
Bat 10luyu verir ve yerden akarz.
Kr ruasn oynar Dounun asna
akarz yere doru son Trefllimizi
oynadmzda Bat Karo defos eder. imdi Kr damna elden bir Karo defos eder ve Nasl devam etmeliyiz?
Yant: ki Karo kaybmz kaldna gre sadece bir koz verebiliriz.
Kontr eken Batnn 4 Kozu (R872)
varsa oyunun kar yoktur. nk
mutlaka iki koz veririz. Kontra baklrsa en az rua tane Pik ve bir
Karo onr vardr. Son Trefl aktmzda bir Karo defos ettii iin
iki Karosu kalmtr. Bu aamada
yerden Pik damn oynamak tehlikelidir. Bat alr ve tur Karo oynannca defansn ikinci bir kozu terfi eder! te yandan, bir Kre akp
Karo ile elden kmak da ayn sonuca gtrr. nk Dou ilk turu alp (Dam oynasanz bile ortann
Ruasn asla ezerek) koz dnebilir.
Eli Batnn ruasna brakmak zorunda olduumuza gre (yoksa Batnn
R8i iki el yapar), defans iki tur Karo
oynar ve yine ayn sonuca urarz.
Bu sorunun stesinden gelmenin
yolu udur: Kendimiz bu noktada
yerden Karo oynarz! Bylece Dou
bir defa el tutabilir ve defans iki Karosunu aldktan sonra u durumda,
yerdeki Pik dam sayesinde bir kozdan baka el vermeyiz.

D
G

A106543
- - D74
AR54

Tm dalm

D
7542
10

K
B

Bri

Ltfi Erdoan

erdoganlutfi@hotmail.com

7
10
(A)V9
D

Tm dalm
DV9
RD7542
1065
6

R82
V963
R32
1082

K
B

D
G

A106543
--D74
AR54

K
1
2

7
A108
AV98
DV973

G
1
4

K
B

K
B

D
G

V10974
R764
ARD
5

R
V92
V742
AV943

GENLERMZ
DNYA AMPYONU

EL NO:88
Acele edin !
D863
AD
8653
RD6

A52
10853
109
10872

D863
AD
8653
RD6

DNYA BR AMPYONALARI
(3-18 EKM / PEKN-N)
Pekin/inde yaplan Dnya Bri ampiyonalarna Trkiyeyi temsilen U28
kategorisinde katlan genlerimiz Melih
Osman EN - Mehmet Remzi AKRLER ifti
Dnya Genler kili ampiyonasn kazanarak Genlerde Dnya ampiyonu nvan
kazandlar.

ALTIN YAMURU !!!


Pekin/inde yaplan Dnya Bri ampiyonalarnda Murat ANTER de Bireysel ikilide
1. olarak Altn Madalya kazand.
M.R. akirler - M. Anter - M.O. en

V10974
R764
ARD
5
Bat 10lusunu kar, Dou
2liyi verir. Nasl devam edelim?
Yant: ki Pik bir Trefl kaybmz
var. Ya da koz, Kr, Karo
ve bir Trefl ( ya da bir Kr kupu) on
lvemiz vardr. Ancak tehlike rakiplerin bir Karo kupu almalardr. Karo 10lu single ise yapacak bir ey
yok (Ola ki Dounun hi antresi
olmasn). Fakat nlem almamz gereken dalm kozlarn 3-1 ve Karolarn 4-2 olmasdr. kinci elde
Trefl oynamamz gerekir. Bu hem
rakiplerin bu renkten iletiimini keser hem de bize bir lve salar.

ULUSLARARASI
MERSN BR FESTVAL
SONA ERD (8-12 EKM)
kili Sonular
1.Nafiz ZORLU-Salvador ASSAEL
2.Baran KARAKURT-Tamer OKGR
3.Feyzi MAMOLU-Tayfun GEKNER
MXED: Tezcan EN-Meral YAMA
SENYR:Faik FALAY-Orhan EKNC
BAYAN:Azize ATA-Serap DALKILI
GEN:Muhittin RKMEZ-Ender TAKAPAN

91

Forum

Harun Yahya
safsatas ve
evrim gerei
Bilim ve Gelecek, Bilim ve
topya adl iki
dergi yaynlanyor
Trkiyede.
Bu iki dergi son yllarda evrim
ve yaamn tarihi konularnda zel
saylar yaynlyor. Bu yaynlarn amac Cumhuriyetin temel deerlerinden
olan bilimsel gr savunmak.
Bilindii gibi Harun Yahya adyla
yaynlar yapan Adnan Hoca, bilimin
bulgularn, bilimsel gerekleri dinsel
bilgi ile aklayan yaynlar yapyor. Bu
yaynlar Trkiyede snrl bir taraftar
bulmasna karn dnyada ciddiye alnmyor. rnein, Trkiyede Milli Eitim
Bakanl tarafndan hogryle karlanan Yaratl Atlasnn Avrupa lkelerinde datlmasna izin verilmedi.
Varlk ve varoluu dine dayal bilimsel grle aklamaya alan safsata, ABD kaynakl Akll Tasarmclk
ad altnda sunuluyor.

Bir aratrma
30.07.08 tarihli Sabah Gazetesinin yaynlad bir haberi sizlere
aktarmak istiyorum: Mula Eitim
Fakltesinin yaptrd bir aratrmaya gre, biyoloji retmenleri evrim
teorisine mesafeli duruyor. Gelecein

biyoloji retmenlerinin yzde 43


evrimin bilimsel geerlilii olan bir teori olduunu dnrken, retmen
adaylarnn yzde 30u bu konuda
kararsz. Evrim teorisine katlmadn beyan eden retmenlerin oran
ise yzde 16.
Oysa Milli Eitim Temel Kanununun 2. maddesinde, Trk milli
eitiminin genel amacnn Trk milletinin btn bireylerini hr ve bilimsel
dnme gcne deer veren kiiler
olarak yetitirmek olduu yazyor.

Darwin olgusu
Bilim dnyasnda, Darwinin Evrim
Teorisi artk bir olgu olarak kabul ediliyor. zellikle biyoloji ve tp alannda
yaplan bulgular Evrim Teorisini dorulamakta.
Ayrca ngiliz Kilisesi, Charles Darwinin dncelerini ar savunmac
ve duygusal davranarak reddettii
gerekesiyle Darwinden zr dilemekte. Kilise artk Kopernikusun,
Galileo Galileinin ve Brunonun astronomiyle ilgili teorilerine kar deil.

Ama Trkiyede Evrim Teorisine


kar olan Yaratl dogmasnn okullarda birlikte retilmesi isteniyor; bu
dogmann din derslerinde retilmesiyle yetinilmiyor, bir de (Milli Eitim
Temel Kanununa aykr olarak) biyoloji derslerinde retilmesi isteniyor.
Size bu konuda bilim adamlar
tarafndan yaynlanan Harun Yahya
Safsatas ve Evrim Gerei (Bilim ve
Gelecek Kitapl) salk vereceim.

Dnya dz m!
Bilimi dinin snavna, dini bilimin
snavna sokmak samalktr. Bilimi
dinselletirmek, dini inanc bilimselletirmek de delice bir samalktr. Samalktr, ama din yobazlar bu trden
samalklar adm ba yapmaktalar.
Akl banda din adamlar, din ve
bilimin iki ayr alan olduunu, bu iki
alann birbirine kartrlmamas gerektiini sylyorlar ve ok iyi ediyorlar.
Bilim adamlar Tevrat, ncil ve Kuran
bilimsel deerlerle inceleyecek olurlarsa toplumda huzur kalmaz. Mslman
din adamlarnn Kuranda dnyann
dz olduunun yazl olduunu savunduunu biliyor musunuz? Tanrnn
yeryzn dz olarak, gkleri de muhafazal bir tavan eklinde yaratmas,
insanlarn geni yollarda yryerek
kolaylkla seyir ve seferlerde bulunmalarn salamak iindir. Tanr bunu
kitabnda aklar. (Taberi, Milletler
ve Hkmdarlar Tarihi, Cilt 1, S.3)

IBM ynetimi hakl sendikal rgtlenmemize kar am


olduu davadan feragat edene ve haksz iten karmalara
son verene kadar; ALIANLAR OLARAK SRESZ EYLEM
KARARI ALDIIMIZI kamuoyuna duyururuz.

IBM TRKYE alanlar


Szl Mzikli Fotoraf Gsterisi
Kemeralt Hala Kemeralt

Levent Gedizliolu
14 Kasm Cuma - saat 18.30
Konak Belediyesi Alsancak Kltr Merkezi
Kat:7, Benal Nevzat Salonu - ZMR

92

Adnan Hocann
yarglar
Vatan da kapatt
Trkiye nternet eriimini engellemekte dnya rekorunu elinde bulunduruyor. Herhangi bir iktidar oda
/ g sahibinin houna gitmeyen tek
satr ulusal bir gazetenin sitesini bile
kapattrabiliyor.
Milli Eitimin en has eleman Adnan Hoca, ikayet ettiinde mahkemeler hukuku ayak altna alarak tm site
hakknda kapatma karar veriyor.
Daha nce google.groups.com,
geocities.com, wordpress.com, ekiszlk, ateizm.org, antoloji.com
gibi siteleri, Eitim Senin sitesi benzer
ekillerde kapatld. En sonunda sra
Vatana geldi. Adnan Hoca, bir okur
yorumu nedeniyle Vatan gazetesinin
sitesine eriimi engelletti.
nternet Ortamnda Yaplan Yaynlarn Dzenlenmesi ve Bu Yaynlar
Yoluyla lenen Sularla Mcadele
Edilmesi Hakknda Kanun adnda
bir kanun varken, Adnan Hocann
yapt bavurularda Medeni Kanun
uygulanyor.
Hukukta uygulama ncelii asndan konuya zel ve en son kan
kanun, genel ve daha nce kan kanuna gre nceliklidir. Bu basit hukuk
kuraln bilmeyecek bir yarg adamnn
varln dnmek bile mmkn deil.

Bu durumda yeterince ak olan,


inernet sularn
tm
ayrntlaryla ele alan,
dorudan konu
ile ilgili zel bir
kanun olan ve
Medeni Kanuna
gre daha sonra km olan nternet
Sular Kanununun uygulanmas bir
zorunluluk.
Ama nedense bu konuda bir
utan rekorunu elinde bulunduran
Trkiyenin yarglar, sansr karar
verebilmek iin bir itirazla kolayca
bozulacak karar vermekte srar ediyorlar.
nternet Ortamnda Yaplan Yaynlarn Dzenlenmesi ve Bu Yaynlar
Yoluyla lenen Sularla Mcadele
Edilmesi Hakknda Kanun (http:
//www.tbmm. gov.tr/kanunlar/ k5651.html) gayet ak. Ancak aadaki
hallerde sitenin tamam kapatlabiliyor:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayl Trk Ceza Kanununda yer alan;
1) ntihara ynlendirme (madde 84),
2) ocuklarn cinsel istismar (madde
103, birinci fkra),
3) Uyuturucu veya uyarc madde
kullanlmasn kolaylatrma (madde
190),
4) Salk iin tehlikeli madde temini
(madde 194),
5) Mstehcenlik (madde 226),

6) Fuhu (madde 227),


7) Kumar oynanmas iin yer ve imkn
salama (madde 228),
sular.
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816
sayl Atatrk Aleyhine lenen Sular
Hakknda Kanunda yer alan sular
Gayet ak bir ekilde TCKdaki saylan sulardan dolay sitelerin kapatlabilecei syleniyor. Medeni Kanun
ile ilgili tek bir atf bile yok.
Milli Eitimin sevgili kulu Adnan
Hocannki ise kiilik haklar ile ilgili.
Ve bu kanunun 9. maddesine gre
mahkeme nce ilgili ifadenin yayndan karlmasn ister, eer bu istek
yerine getirilmezse ceza verilir. stelik
ceza site kapatma cezas deil, hapis
cezas.
stelik kanunda defalarca Sulh
ceza hakiminin yetkili olduu yazl olduu halde, Asliye Hukuk Mahkmeleri
Adnan Hocann istei zerine hemen
hukuki dayana olmayan kararlarn
veriyorlar. nk AKP yle istiyor,
kararlar o yzden byle kyor.

Deniz Baran

zmir Serbest Mimarlar Dernei

zmirde 80li yllardan gnmze mimarlk kltr


29 Kasm Cumartesi

30 Kasm Pazar

Al Konumalar (10.00 - 11.30)


zmir SMD Bakan - Levent Gedizliolu
.B.S. Belediye Bakan - Aziz Kocaolu
zmir Valisi - Cahit Kra
Tematik Al Konumas - lhan Tekeli

Panel 3

Panel 1

Konut Tasarm ile Planlama likileri (13.30-16.00)


Sezai Gksu - Nursen Kaya - Glnur Ballice - Tlay
Yesgey - Salih Zeki Pekin

Yer: Desem Salonu - DE


Alsancak/ZMR
Tarih: 29-30 Kasm 2008

Panel 2

Konut Tasarm ve retim likileri (16.30-18-30)


Doan Hasdol - Cengiz Yesgey - Yeim Turhan - Haluk
Gnerman - Vedat Tokyay

Konut Finansman ve Yatrmc Modeli (10.0-12.00)


Yiit Glksz - rfan Bozok - Emre Arolat - Erdal Sevin

Panel 4

Konut Tasarm ve nsan likileri (13.30-15.40)


Ali Cengizkan - Adile Arslan Avar - Zehra Ersoy - ebnem
Ycel - Ahmet Yolda

Genel Deerlendirme Forumu (16.00-16.30)

lhan Tekeli - Sezai Gksu - Doan Hasol - Yiit Glksz


- Ali Cengizkan
zmir Serbest Mimarlar Dernei

Konut Sergisi ve Kokteyl (18,30-...)

93

Forum

Frankfurt Okulu
Frankfurt okulu 1. dnya Savayla
alp souk savala kapanan bir an rndr. Hibir felsefe dneminin
dnsel atmosferinde ve toplumsal
koullarnda bamsz ele alnp incelenemez.
Frankfurt okulu veya toplumsal
adyla Frankfurt Toplumsal Aratrma Ensttisi 1923 ylnda Frankfurt
niversitesindeki entelektel, akademisyen tarafndan kuruldu. Okulun finansman, doktora tezini Karl
Korschun ynetiminde sosyalizm
uygulamasnda karlalan pratik
sorunlar zerine hazrlayan Felix Veil
tarafndan salanmtr.
Frankfurt Toplumsal Aratrma Ensttisinin 1923ten 1970lere uzanan
tarihinde hem enstitnn hem de yelerinin ilgi alanlarnda farkllamalar
salanmtr.
Frankfurt Okulunun Carl Grn
Bergin ynetimi altnda kurulduu
ilk dnemlerdeki amac disiplinleraras incelemerle birlikte ii hareketi
zerine toplumsal hareket ve tarihsel
aratrmalar yapmakt. Bununla birlikte Marksn dncelerini gzden
geirmeyi, yeniden yorumlamay
ve kendilerini kapitalizm eletirisine adayan muhalif Marksistleri bir
araya toplamay amalyordu, ayn
zamanda; enstit faizmin ykselii
karsnda Marksn gz ard ettii
toplumsal koullar yeniden ele alma
ve aklama ihtiyac hissetmiti. Bu
nedenle Frankfurt Okulu yeleri
Marksn brakt boluklar doldurmak iin dier okullar ve dncelere
ynelmitir.
2. Dnya Sava yllarnn Frankfurt Okulu zerinde derin etkileri
olmutur. Sava yllar okul yelerinin
kuram ve eylemle ilgili dncelerinde radikal deiikliklere ve enstti
yeleri arasnda paralanmalara ve
uzaklamalara yol amtr. Hitlerin
Almanyada iktidara geliiyle birlikte, enstti kapatlm ve yelerinin
bir ou farkl gzergahlar izleyerek
New Yorkta toplanm. Savatan
sonra ise enstit tekrar Frankfurta

94

dnmtr. Adarno ve Horkheimer


tarafndan da sava yllarnda yazlan ve 1947de yaymlanan Aydnlanmann Diyalektii Frankfurt
Okulunun temel tartma noktalarn
aa koymutur.
Frankfurt Okulu, kurulu dneminde
Marksist kurama kukuyla yaklam
hatta ilerleyen yllarda kopmutur.
Frankfurt Okulundan sz edildiinde daha ok Horkheimer ve Adarno
akla gelirler. rnein: Horkheimer,
faizmi eletiren;ancak kapitalizmle
faizm arasndaki ilikiyi kurmayan
ya da buna yaklamayan kiilere
Kapitalizmi konumuyorsanz,faizm
konusunda da sessiz kalmalsnz.
uyarsnda bulunmutur. Ayn denklemi bugn birok konuda yinelemek
mmkn, hatta zorunludur.
Okulun kuruluundan itibaren
Marksist kuramn, enstti zerine
kesin ve ynlendirici etkisi olmutur.
Toplumsal Aratrmalar Enstits, Almanyadaki ilk Marksist ensttidir. i
hareketlerin ve Kapitalist ve Sosyalist
ekonomileri olduu kadar burjuva
toplumsal kuramlarn ve toplumsaln
kltrel yaamn inceleyerek Marksizmi gelitirmeyi amalamtr. Ensttinin ilk bakan Carl Grnberg Jayin
ifadesiyle: bir Alman niversitesinde
krss olan ve Marksist aka belirten tek kiidir.
Horkheimin burjuva toplumuna,
kapitalizme ve emperyalizme saldrmas amanszdr. Ve sosyalizme ball apaktr.
Horkheimer ve arkadalar, Kapitalist ekonominin burjuva toplumunu bir
felakete srkledii inancndadrlar.
nk dnemsel savalarn, krizlerin
isizliin ve retimdeki anarinin nedeni bu ekonomi olduunu belirtirler. Dahas, egemen olma gdsnn gittike
iddetlenmesi sistemin ok deerli
olarak vd bireyselliin geleceini
de tehlikeye atmaktadr.
Horkheimer srekli olarak insanlk
d kapitalist bir dnyada toplumsal
ilikilerin denetimine yabanclam
emek faaliyetinde smr ile isizlik,
yoksulluk ve savalarla kar karya
kalan bireyin gszln vurgular.
Ancak 1940larda Horkheimer ve

Adornonun artc yn deitirmesi


ve bunun nedenleri zerinde durmak ve anlamak nemlidir. Franfurt
Okulunun srgn yaamas, New
York ve Californiaya dalm toplama kamplarnn da vurumlaryla
canndan bezmi, faizmin zaferinin
gizemini zmeyi ve anti-semitizmi
anlamay taknt haline getirmitir.
Amerikann yeni cesur dnyasnn
tketim toplumunda ve kitle kltrnde yabanclam kuramlarn devrimci bir dnm ngrebilecei, her
trl temelden yoksun kalm olan
enstit yeleri kendilerini aratrma
grevlerine, felsefi speklasyonlara
ve gndelik ilere vermilerdi. Srgn koullar dncelerinde ktmser bir havann esmesine eletirel
kuramnda daha negatif olmasna
yol amtr.
Amerikan ii snfnn gittike artan bir hzda sistemle btnlemesi.
Kitle Kltr ve Tketim lgnlyla
bylenmesi ve toplumsal denetimin
yeni teknolojik biimleriyle ynetiliyordu Durum bu olunca biliyoruz
ki dierleri Marksizmi baarsz
bir tanr olarak grdler ve iddetli
anti-komnistler oldular. Bu dnemde
Adorno ve Horkheimer, marksizmin
kklerini ve temelini sorgulayacak
ve eletirel kuramn daha nceki
konumunu radikal bir ekilde deiiklie uratacak ortak bir elmaya
giritiler. Onlarn yeni konumuen ak
bir biimde her ikisinin ortak almalar Aydnlanmann Diyalektiinde,
Horkheimerin Akl Tutulmasnda
grlr. Demek ki srgnn zorlayc
koullar ve onlarn yalnzlklar eletirel kuramn daha sonraki eski kafal
doasn ekillendirecek bir tarz deiikliini tetikledi.
Ve sonu olarak Horkheimer ve
Adornonun almalar her trl
devrimci niyeti terk etti. Artk asl konu
snf mcadelesinden ziyade uygarln hastalnn ve honutsuzluklarnn
kkeni grdkleri doann tahakkm
altna alnmas projesinin eletirisini
ilerlettiler.

Nevzat apkn
Siirt E Tipi Kapal Cezaevi

Mortgage: Neden mi?


Yoksa sonu mu?

Mortgage sistemi, bugn Amerikan


ekonomisinin krizinin bir paras olarak karmza kt. Kimileri varolan
krizi Mortgage sistemine balarken
kimileri de bu krizi kapitalizmin doal
bir sonucu olarak yorumlad.
Amerikada bundan 10 yl nce
geici ve ayn zamanda suni biimde
ortaya kan Mortgage sistemi, ekonomik durgunlua kar bir nlem
olarak kullanld. Baz ekonomistler bu
durumu, hem tasarruf miktarn arttran
hem de bu tasarruflar retken olmayan bir alana ynlendirilmi yatrmlar
olarak deerlendirirken, bu yntemi
kapitalizmin krizini hafifletecek bir
mdahale olarak da deerlendirdiler.
Bilindii gibi kapitalizmin krizinde
en nemli etken tketilemeyen ar
retimdir. Bu durum hem krizi erteleyecek, hem de uzun vadeli tketim
alanlar/ortam yaratacak biimde
yeni hamlelerin gerekletirilmesine
neden olmaktadr. ABDnin de uzun
sredir kar karya olduu tkanmalarla birlikte tketim alannda dier lkelerden gelen ucuz rnlerle rekabet
etme ansnn zayflam olmas, geici
de olsa bylesi bir tercihi zorunluluk
haline getirdi. Kredi kartlar ve banka
kredilerinin yaygnlatrlmas ynteminden sonra kullanlacak olan bu
yntem ise Mortgage Sistemiydi.
Neden naat sektr ve Emlak Kredisini yaygnlatrma yntemi seildi?
ABDdeki inaat sektrnn yine
ABD sermayesi tarafndan en kk
birimlere kadar organize edilmesi bir
anlamda sermayenin sorunlarn amada en nemli hamle olarak grld.
Tabi ki bylesi bir tercihte en nemli
kazanm konut sektrnn emek youn
bir alan olmas ve enerji balamnda
(Petrol) minimum kullanm salanan
bir alan olarak deerlendirilmesiydi.
Dolaysyla bylece ABD ekonomisinin
petrol fiyatlarndaki ar ykseklikten
de etkilenmemesi amalanmt. Kald
ki scak para dolamnn teviklerle ve
tketiciye ynelik yeni kredi olanaklar
ile yaratlm olmas ile beraber ksa
srede piyasalarda bir hareketlilik ya-

ratlacakt. Hatta bu anlamda beklenen


sonular ksa srede elde edilmi, ABD
ekonomisi yzde 3,5- 4leri bulan bir
byme salamt.
ABDde daha nceleri bankalarn uzun vadeli konut kredileri yine
mevcuttu, ancak o dnemdeki kredi
koullarn belirleyen bankalarn kendileriydi. Yeni dzenlemelerle birlikte
yeni yasalar kartlarak bankalar
arasnda uzun vadeli konut kredilerine
belirli kstlamalar, yani bu duruma
uygun tamamyla zel dzenlemeler
getirildi. Hatta eitli deme kolaylklar da nispeten daha nceki banka
konut kredilerine gre kolaylatrld.
Ancak en belirgin koul, kredi kullanan kiinin demeleri tamamlamad
srece inaatn mlkiyetinin kendisine
gememesi idi. demedeki en ufak bir
aksamada konuta el koymaktan sata
ve hatta borluyu tekrar borlandrmaya kadar hemen her koul bankalarn
lehine dzenlendi. Benzer ekilde faiz
hadleri de faizlerin eitli dnemlerde
izdii grafikteki en yksek nokta dikkate alnarak belirlendi. Ve sonuta her
koulda bankann kazanaca ekilde
bir yasal ereve oluturuldu.
Ancak grld ki ksmi ve geici
rahatlama uzun sre devam edemedi.
Halkn geim koullarnn gittike ktletii, yaam standardnn gnden
gne dt, ulusal gelirden ald
payn geriledii ve tekellerin karlarnn olduka artt bir ortamda kredi
kullanan kiilerin gelir seviyelerinin de
dmesi bu sreci kesintiye uratt.
Faiz oranlarndaki her art otomatik olarak Mortgage kredisi kullanan
tketicilerin deyecei tutarn artmasn da beraberinde getirdi.
Bir dnem Mortgage kredisi ile
Amerikan ekonomisinin canlanmas
salandysa da ar karlar elde
etmi olan bankalar, verilmi olan
kredilerin geri dnmesinin imkansz
hale gelmesiyle nemli bir krizin eiine gelmi oldu. Bankalar mortgage
ile Amerikadaki toplam GSMHnin
birka katn aacak oranda kredi
kullandrd iin, geri dnn olmamas, Amerikann ekonomik sistemini
kertecek noktaya geldi. potekli
emlak kredisi veren, Fannie Mae ve

Freddie Mac gibi bankalarn ABD


ekonomisini ve uluslararas piyasalar
olumsuz etkileyen kredi krizinden en
ok zarar gren bankalar olduu ifade edildi. Getiimiz gnlerde ise ayn
bankalara ABD ynetimi tarafndan el
konulmas bunu gsterdi. ABD Hazine
Bakan Henry Paulson bu eylemin
gerekesini aklarken, Fannie Mae
ve Freddie Mac, o kadar byk ve
finans sistemimizle o kadar iie ki,
bunlardan birinin k bile bizdeki
ve btn dnyadaki finans piyasalarnda byk karkla yol aar
diyerek, adeta krizin bykln tek
bir cmle ile zetlemi oldu.
Bugn ipotekli emlak kredisi kullanan Amerikallarn yzde 9u evlerini
kaybetme tehlikesiyle kar karya. Bu
oran yaklak 30 milyon kiiyi buluyor.
ABDde son gnlere kadar bankalarn ellerinde kalan konutlar ok ucuz
fiyatlara ellerinden kartt biliniyor.
Hatta son dnemlerde yzde 15,8e
varan oranlarda emlak piyasasnda
bir ucuzlama saland da syleniyor. Ancak byle bir yntem bulmu
olsalar da alc bulamama skntlar
var. Son dnemlerde yabanclara dnk zendirici reklamlar yaplmakta,
olduka pahalya mal olan villalar ok
dk fiyatlarla sata sunulmaktadr.
Aslnda bu sonu, salt Amerikayla
veya mortgage ile aklanabilecek
bir sorun deil. Birok ekonomistin
syledii gibi, krizin Amerikada
Mortgage sisteminin zellikleri ok iyi
bilinemediinden veya yaplan hatalardan kaynaklanmad ortada. Tm
yaananlar aslnda kapitalist sistemin
kendi amazlarndan kaynaklanyor.
Gelir dalmnn her yl yzde 1-2
orannda bozulmas ve tekellerin ulusal
gelirden daha fazla pay almas biimindeki ileyiin 20-30 yllk toplam etkileri
sonucunda insanlar gelirlerinin tamamn aktarsalar bile bankaclk sistemine
olan borlarn, taksitlerini deyemez
hale geliyor. Dolaysyla tketime dayal kazan olanaklar kstl hale gelen
tekeller, bankalar, kendi krizlerini yaratrken tm dnyay da kendi krizlerine
zm yoluna zorlar hale geliyor.

Volkan Tozan
95

Bulmaca

Hikmet Uurlu

Soldan saa
Teyfik Fikret, Bat Tesirinde Trk
iiri Antolojisi, Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri gibi yaptlar
da retmi, ada Trk Edebiyat
zerine kapsaml incelemeler yapm
1911 doumlu Trk Edebiyat tarihisi. Gney Amerikada ok iilen bol
kafeinli ve bol taneli ay.
2) ... dilimi (ok ince kesilmi ekmek
dilimi). Bir hastal geirdikten
sonra salkl duruma geme durumu.
3) Antalyann nl plaj. Kitap basma. Hindistan kraliesi.
4) Geenlerde inde dzenlenen 6.
Paralimpik Oyunlarnda okulukta
altn madalya kazanan kzmz.
5) On . (Sinada Hz. Musaya bildirilen tanr buyruklar). Nazi Hcum
Ktasn simgeleyen harfler. .
dereden su getirmek (oyalamak iin
trl nedenler gstermek). Slovakyann plaka imi.
6) Oyun, aldatma, dzen. Halk dilinde domates.
7) Kk maara. Kanl Para filmiyle en iyi kadn oyuncu dln alan
Gven soyadl tiyatro ve sinema sanats. Titann simgesi. Anadolu
halklarnn en eski ana tanras.
8) Bir nota. Almanyada bir kent.
Soygazlar grubundan bir gaz.
9) ekinme, raz olmama. inat.
talyada bir rmak. Hcre yapsnda bulunan ve proteinlerin oluturulmasnda nemli rol oynayan asit
grubunun ksaltmas.
10) ndelik. Duman kiri. Panamann
plaka imi. Paramz simgeleyen
harfler.
11) Bir eli helkede bir eli desti / Sudan
gelir iken urama kesti / nlkl
de kvrck mesli / Grdm gzel
suya gelir sabahtan. (trk). Bir
soru eki. Kuzey Kafkasyada yaayan bir halk.
12) Trkiyede ilk beeri ve iktisadi corafya almalarn gerekletiren
1902 1991 yllar arasnda yaam
bilim insanmz.

GEEN SAYININ YANITI

1)

96

Yukardan aaya
1)

2)

3)

4)

5)

6)

7)
8)

Evin tm yldrc ileri zerine yklan


gen kz (sindirella da denir). Aktinyumun simgesi.
. Luna Anlatyor (sabel Allendenin bir yapt). Yasaklama. Koreografi kurallarna gre dzenlenmi danslara ve mzie dayal sahne
gsterisi.
Adanada Karatan 15 km kuzeydousunda bulunan hyn ad.
ddia.
Ayasofya ile Topkap Saray arasnda
stanbuldaki en eski Bizans Kiliselerinden biri. Ancak, fakat, lakin.
Sodyumun simgesi. Tavlada
says. Avni (Biraz kl biraz
duman, Ala gitar, Ak bu deil yapma gzel, Bir ateim yanarm.. gibi
onlarca ark bestelemi bestekar ve
mzik yazarmz).
Kenar izgileri tektonik biim deitirmelerden nce olumu bir akarsuyun ya da akarsu kesitinin evrimini
belirten olay.
Bir antilop cinsi. Bir lkenin yneticisi. Gzel sanat.
Bulgaristann plaka imi. Antalya

9)
10)

11)
12)

13)

14)

15)

- Kemer arasnda Tarihncesi dneminde yerleilen maara.


an, nam. Barndrma. Kolaylkla
aldatlabilen.
Nergis de denilen bir iek. Neptnyumun simgesi. Gney Afrika
Cumhuriyetinin plaka imi.
Evren. Deerli bir ss ta.
Fransa ile ngiltere arasndaki deniz.
Ba yoktur sonu yoktur u Kitab-
dehrin / Ortasndan elimizde iki
yaprak var / Bir beladr ekeriz kfr
ile . Gayretine / Akl drak edemez
hangi tarafta hak var. (Neyzen Teyfik). Kark renkli.
Mahatma Gandhinin pasif direnme stratejisini dayandrd hibir
canl varla zarar vermeme ilkesi.
. Meydan (Sami Ayanolunun
bir filmi). Gmn simgesi.
Borudan kol almakta kullanlan
balant paras. lave. .
Szlemesi ( 20 Temmuz 1936da
svirede imzalanan Boazlardan
gemi geileriyle ilgili szleme).
Doal gazn nemli bir bileeni olan
gaz. Erden Kraln bir filmi.

Ekim saymzdaki bulmacay doru yantlayan okurlarmzdan


Elif Karabey (Bursa), Aya Srat (stanbul), Mehmet Ali Yetkin
(stanbul) Cevdet Kudretin Evrensel Yaynlarndan kan Karncay
Tanrsnz adl kitabn kazand. Kasm bulmacamz doru yantlayacak
okurlarmz arasndan belirleyeceimiz 3 kii, Gran Therbornun Dipnot
Yaynevinden kan ktidarn deolojisi, deolojinin ktidar adl kitabn
kazanacak. zmlerinizin deerlendirmeye girebilmesi iin, en ge 20
Kasm tarihine kadar posta, faks veya e-posta yoluyla elimize ulamas
gerekiyor. Kolay gelsin

You might also like