Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 172

E.F.

Schumacher

AKLIKARIIKLAR
N KILAVUZ

AKLI KARIIKLAR N
KILAVUZ

E. F. SCHUMACHER: Almanya'da dodu. 1930'da Ox/ord New College'de ekonomi


tahsiline balad. Yirmi iki yama geldiinde Columbta niversitesi'nde ayn saha
da ders veriyordu. Uygulama olmaksam teorilerle uramay tatmin edici bulmad
iin i hayatna girdi, iftilik ve gazetecilik yapt. Sava yllarnda bir aralk xford'da akademik hayata geri dnd. 1946-50 aras Almanya'daki "British Control
Comission"da, 1950-70 aras da "National Coal Boardta ekonomik danman
lklarda bulundu. "Intermediate Technology Development Group Ltd."i kurdu ve
ynetti. 1977'de ld.
u r. Schumacher daha sonra yazaca kitaplardaki grlerini olutururken, anahatlaryla zikredilen bu youn tecrbenin byk katks olmutur. Yazlarna hakim
olan ynlendirici fikir, Bal'nn ekonomi ve teknoloji uygulamalarnn insan ve
tabiat evreleyen tabi ve lh snrlar ihll ettii yolundadr. zellikle Trke'de
de evirisi yaymlanan Small is Beautiful (Kk Gzeldir, trc. Osman Denizlesin, e
yaynlar, 2. bs st. 1989) adl kitab ok ilgi uyandrm olan yazarn daha sonra
yaynlad eser, Good Work adl kk bir risaledir.
Elinizdeki Aklkanklar in Klavuz adl eseri ise, olgunluk dnemini lam olarak
yanstan ve mslman olanlar bata olmak zere eitti dn geleneklere bal ya
zarlarn etkisinin gzlendii bir son eserdir.

Z YAYINCILIK: 4

Dnce dizisi: 2
stanbul, 1990

zgn ad
A GUDE FOR THE PERPLEXED
Abacus, London, 1984

dizgi, i dzen:
Iz Yaynclk
kapak:
Ayan Grafik
bask:
Eramat
cilt:
Dursun nl Mccllithancsi
kapak basks:
Orlan Ofset

AKLI KARIIKLAR lN
KILAVUZ
E. F. SCHUMACHER

Trkesi:
Mustafa zel

Z YAYINCILIK
piyerloti cad. no: 47 /1 1 , tel: 516 94 73
emberlita-istanbul

NDEKLER

EVRENN NSZ
Aklbamda bir iktisatnn delletl-hirni ............... 7
b ir in c i b l m

Felsef Haritalar zerine.................................................... 15


HNCI BLM
Varlk Dzeyleri..................................................................... 29
NC BLM
lerlemeler............................................................................... 41
DRDNC BLM
Yeterlilik 1....................................

55

BENC BLM
Yeterlilik 2 ...............................................................................67
ALTINCI BLM
Drt Bilgi Alan Birinci A la n ......................................... 79
YEDNC BLM
Drt Bilgi Alan kinci Alan..............................................99
SEKZNC BLM
Drt Bilgi Alan nc A la n ........................................114
DOKUZUNCU BLM
Drt Bilgi Alan Drdnc Alan.....................................121
ONUNCU BLM
ki Tip P roblem .................................................................... 143
EPLOG......................................................................................161
NOTLAR.................................................................................... 165

EVRENN NSZ

AKURAINDA BR KTSATININ DELLETOL-HRN

mal ediyor ve satyorum, yleyse varm! Descartes, byle


bir ifadeyi kendine hakaret mi sayard? Belki. Ama nerdii
dnme ynteminin yukardaki ilkeyi hakllatracak bir
dnyaya temel oluturduu inkar edilemez. Bu kitap, hatta ge
nelde yazarn tm hayat, Kartezyen aklyrtmenin snrla
rn, bu snrlln bireysel ve toplumsal dzlemde yol at so
runlar tartmaya tahsis edilmitir. Schumacher bu noktada
Guenona sadktr: Modern bak as Kartezyanizmde kendi
yansmasn grm, bylece daha nce olduundan daha ak
bir biimde kendi kendisinin uuruna varmtr. Yani Descar
tes bir balang deil, ok daha nce balam yaygn ve ka
ranlk bir abann sonucudur. Guenon bu ynelimi bireycilik
kavramyla aklyor: Bireyi aan herhangi bir ilke tanma
mak ve bunun sonucu olarak da uygarl btn ubeleriyle ka-,
tksz beer unsurlara indirgemek.
CGuenona gre modern filozofaratrma lgnlna kapl
m bireyci bir mnkirdir. Bireycilik entellektel sezginin in
krdr. Filozoflar iin nemli olan orijinal olmaktr, bunun
iin gerei feda etmek gerekse bile. Geleneksel bir uygarlkta
bir adamn bir dnce zerinde mlkiyet iddiasnda bulun
maya kalkmas dnlemeyecek bir eydir. Eer bir dn
ce doruysa onu kavrayabilen herkese ait demektir, eer yan
lsa o zaman da onu dnm olmakla vnmenin anlam
yoktur. Doru bir dnce yeni olamaz, nk doruluk in
san zeksnn rettii birey deildir. Doru bizden bamsz
olarak vardr ve bize den de sadece onu kavramakt^1Oysa
Descartes iin doru bizim bulduumuz, bizim abamzla var
lk kazanan bir eydi. Hakikate dorudan giden yolu arayan
lar, aritmetik ve geometrinin kantlarna eit bir kesinlie sa
7

hip olamadklar herhangi bir nesne iin canlarn skmamalydlar. Dikkatimizi sadece zihn kuvvetlerimizin, emin ve p
hesiz bilgisi iin yeterli grnd nesnelere yneltmeliy
dik.
ktisadnin felsef tabiatn sorgulayan izgi-d bir ikti
sat Schumacher. ktisad problem diye birey yoktur ve hi
bir zaman da olmamtr. Manev bir problem var yalnzca! di
yen bir iktisat. stelik, speklatif dnen, sadece kuramsal
sorunlarla uraan bir insan da deil. Aksine, dnyann birok
lkelerinde (Hindistan, Burma...) orta-teknolojiye dayanan
projeler gelitirip uygulayan, bata kendi lkedalar olmak
zere btn dnyay nsan bir ktisad faaliyete (hayrl bir
almaya) davet eden bir ahirzaman mnadisi. Seyyid Hse
yin Nasrm bir konumasnda belirttii gibi, Schumacher mo
dern bilimin sadece ortaya kan sonularn eletirmekle kal
myor, (modem bilim ve iktisadiyatn) temelden bir eletirisini
yapyor.2
Eletirisine entellektel ve metafizik bir temel ararken
Dounun hemen hemen btn din geleneklerinden faydalan
maya alyor. Yahudilik, Hristiyanlk, slm, Hind retileri
v e dierleri... Aklkanklar in Klavuz bal XII. yzyl Is
panyasnn nl Yahudi bilgini Maimonidesin (bn Meymun)
eserinden alnm. Aradaki kk fark Schumacherin sayg
sndan ibaret: Balkta harf-i tarif yok. (Yani A Guide..., Maimonidesinki gibi The Guide... deil) Kitabn anlalmasna
yardmc olur midiyle Maimonides ve eserinden ksaca sz
edelim.
Moses Maimonides (1135-1204), Yahudi dncesinin her
vehesine hkmeden otantik bir deh, bir ha-Rav (stad). Li
teratrde ou kez br Musa olarak anlyor, eseri ise Mishneh Torak (kinci Tevrat). Tahsilli tahsilsiz tm Yahudiler
yzyllar boyu una inandlar: Maimonides, Yahudi ilahiyat ve
geleneklerinin aklen gvenilir ve felsef bakmdan geerli ol
duunu kantlamtr. Saadiah, akl ve vahyin bir tek parann

n ve arka yzleri olduunda srar etmiti; Maimonides ise by


le olduu ispat etti!
^Klavuz, felsef ynden eitilen dindar Yahudiye Tevratn
daha derin mnlarn anlamas iin bir anahtar sunmaktadr.
Ama soyut bir allamelik tecrbesi deil, din bir risaledir. nsa
nolu eer kutsanmay, lh ihsana lyk olmay, sonuta kur
tulua ermeyi aryorsa, takip edecei tek yol doru (sahih) bilgidir. Salih ameller (eylemler) sahih bilgiden kaynaklanr.
Tannnn rzasna uygun ameller Tannnn kmil ve uygun bil
gisinden kar ancak. Hakikat zihninize uygun yntemlerle
yerlemeli ve eminlik (kesinlik) size tesadf yoluyla gelmeme
lidir. Niin hakikat? Niin kesinlik? Maimonides, Aristonun
grn benimse^ Bilgi insann nihai mutluluudur ve insan
nihai mutlulua bilgi sayesinde ular. nsan akl (intellect) bir
kez harekete geirildi mi faal akla katlabilir ve kendisinden
doduu lh hakikatle btnleebilir. Ruh tzel (substantial)
deil, bir formdur. lmszlk verilmez, kazanlr ve bilgi yo
lu byle bir dl hak etmenin tek yoludur.
Maimonides akl (reason) marifetiyle otantik ve kmil bir
din tecrbe peindeydi. Akl yolu en stn yoldu. nsanda e
itli tekemml (olgunlama) dereceleri vard. En aa insan
lar sadece servet olgunluuna sahip olanlard, onlardan sonra
fizik salk sahibi olanlar, en stte ise erdemliler yani kanuna
(eriate) muti olanlar.31|
Maimonidesin tekemml dereceleri Schumacherin kitab
na ilham kayna olmu: Bu dnyada aa varlk dzeyleri
(kademeleri) ve yksek varlk dzeyleri vardr. En stn dzey
kendinin farknda olma (self-awareness) dzeyidir. Bu kade
mede yer alan insanolu gizTglerini harekete geirip daha
yksek kademelere ulaabilir. nsanolunu yksek kademele
rin hakikatini aratrmaktan alkoyan ve aa kademelere
hapseden modern yaklamn en nemli dayana ise Descartes. Btn ilgisini herhangi bir phe imknndan uzak, sahih
ve kesin bilgi ve dncelerle snrlayan Descartes iin temel
mesele tabiatn efendi va sahipleri haline gelmemizdir. Onun

iin hem gl hem de rkn derecede dar bir akl program


nerir:
incelenecek meselelerde eer anlaymzn sezgisel bir
kavraya yeterli olamad bir kademeye gelirsek, orada dur
malyz. Daha sonrasn incelemeye yeltenmemeliyiz; bylelik
le gereksiz yere uramam oluruz. (s. 22)
Kartezyen aklyrtme sonuta insan anlamak iin bilimden manipule etmek iin bilime gtrmtr. Bilginin
amac gerekliin yapsyla rtmek deil, maddi dnyada et
kin biimde faaliyet gstermektir artk. Bylece oulcu bir
dnyaya ulalmtr, tanrlarla dopdolu bir dnyaya: servet,
bilgi iin bilgi, hareket hz, piyasa bykl, deiim hz,
eitim miktar, hastane says ve daha nice kutsal inek. Etienne Gilsona gre amzda mitolojiye geri dnlmtr:
Tpk Thalesin, Eflatunun dnyas gibi, bizim modern
dnyamz da tanrlarla doludur. Orta yerde kr Evrim, akgrl Orthogenesis, cmert Terakki ve... Onlar bugn bir ta
pnma konusu yapan insanlarn duygularn gereksiz yere ni
in incitmeli? Ne var ki, modem hayat zerindeki etkisi mthi
hale gelen bu budalaca kavramlar azimle def etmedike, in
sanln yeni bir bilimsel, sosyal ve siyasal mitolojinin egemen
lii altna daha ok gireceini anlamak bizim iin nemlidir...
nk tanrlar kendi aralarnda kavgaya tutuunca, insanlar
lmek zorunda kalrlar. (s. 75)
Klavuzun son blmnde Schumacher, maddeci bilimci
liin kendisini beenmiliinin ve modem insann mutlak kud
retine duyulan imann kn sarahatle tasvir ediyor:
Amansz mant ile Kartezyen devrim inam, onun insan
ln idame ettiren yksek kademelerden ayrd. nsanolu
Gklerin (semavatm) kaplarn kendisine kapatt ve muazzam
enerji ve hner ile kendini yeyzne hapsetmeye alt. imdi
Yeryznn ancak bir gei mevkii olduunu, dolaysyla Gk
lere erimeyi reddetmenin Cehenneme gnlsz bir alalma
manasna geldiini kefediyor.
M odem dnyann dinsiz yaama deneyimi baarszlkla
sonuland. Peki bir geri dn, bir metanoia mmkn olabilir

10

mi? Evet, diyor Schumacher. Yeryznn cmertlii btn in


sanl doyurmamza imkan verir; Yeryzn salkl bir'mekan olarak muhafaza etmek iin yeterli ekoloji bilgisine sahi
biz; Yeryznde, herkesin yeterli barnaa sahip olabilecei
kadar alan ve yeterli maddeler mevcuttur; hi kimsenin sefalet
iinde yaamasn gerektirmeyecek lde yeterli ihtiya mad
delerini retmede olduka mahiriz. Herey bir yana, ktisad
problemin zaten zlm bir problem olduunu greceiz: ye
terli miktar nasl temin edeceimizi biliyoruz ve bu i iin her
hangi bir iddetli gayriinsan, saldrgan teknolojiye ihtiyac
mz yok.
Whitehead yirminci yzyln balarnda etkisiyle evresini
tahrip eden fizik bir nesne intihar ediyordur diyordu. Bat
dnyas bu gerei ge de olsa farketti ama kulaklar hl tka
l. nk kinat zerindeki madde egemenliinden, insanlar
zerindeki siyas, ktisad, kltrel iktidarndan vazgemeye
niyeti yok. Schumacherin akirtleri Kk Gzeldire zeyl ola
rak Kk Mmkndrii yazdlar. Ama Bat (imdi de Dou)
burjuvazisi Byk Krldrda diretiyor. Ve gemi, iindeki yol
cularn ounun keke toprak olsaydk... diyecekleri kanl
maz akbete doru yol almaya devam ediyor.
Andolsun Asra
Muhakkak ki insan kesin bir ziyandadr
Ancak, iman edenlerle salih amel ileyenler
Bir de birbirlerine Hakk, birbirlerine sabn
tleyenler byle deil.
(Kurn- Kerm, Asr Sresi)

M ustafa zel
Austos, 1990

1. Rene Gunon: Modern Dnyann Bunalm, (ev: Nabi Avc), st.,


1979, s. 83.
2. Ahmet Kot: Seyyid Hseyin Nasr ile Bir Konuma", lim ve Sa
nat, Say: 6, s. 59.
3. D. Jeremy Silver: A History ofjudaism, New York, 1974, c. I, s.
397
11

Saadete erme maksad dnda,


insanolunun felsefe yapmas iin
hibir sebeb yoktur.
St. A ugustine

13

1. blm

FELSEF HARTALAR ZERNE

I.
Birka yl nce bir1 Leningrad gezisi srasnda, nerede ol
duumu bulmak iin bir haritaya bavurmu, ama iin iinden
kamamtm. Birka tane kocaman kilise gryordum, ancak
haritada bunlardan eser yoktu. Sonunda bir rehber imdadma
yetiti: Biz haritalarmzda kiliseleri gstermeyiz. Syledii
nin aksine, ok ak olarak belirtilmi birini iaret ettim. Bu
bir mzedir dedi, bizim yaayan (ibadete ak) kilise dedik
lerimizden deil. Sadece yaayan kiliseleri gstermiyoruz
biz.
O an bana yle geldi ki, gzlerimin nnde aka seebildi
im bir ok eyi gstermeyen haritalarn bana sunulduu ilk
durum deildi bu. Btn okul ve niversite sresince, bana ha
yat ve bilgi haritalar sunuldu: zerinde, en ok nem verdiim
ve hayatma yn vermede mmkn en byk etki gibi grd
m eylerden hi bir iz tamayan haritalarf-aknlmm
yllardr eksilmeden srdn hatrladm; yardm iin hi bir
rehber de gelmedi. drakimin shhatinden phe etmeyi bra
kp, haritalarn doruluundan phe etmeye balayncaya
kadar srd bu))'
Bana sunulan haritalar, en yakn nesile kadar hemen he
men btn atalarmn hayatlarn akld inanlara ve sama
hurafelere gre srdren acnacak hayalperestler olduunu
sylyordu. Johann Kepler veya Isaac Newton gibi nl bilim
adamlar bile vakit ve enerjilerinin ounu varolmayan eyler
hakkndaki mnsz aratrmalara harcamlard. Tarih bo
yunca, klliyetli miktarda zor bela kazanlm servet, muhay
yel ilahlarn onur ve ihtiam iin israf edildi sadece benim

15

Avrupal atalarm tarafndan deil, btn toplumlarca, dn


yann her yannda ve btn alarda. Her yerde, grnrde
salkl binlerce erkek ve kadn kendilerini tamamen mnsz
snrlamalara tabi kldlar, gnll oru tutma gibi; evlenme
me yemini ederek azap ektirdiler kendilerine; vakitlerini kut
sal yerlere ziyaretlerle, fantastik ayinlerle, tekrarlanp duran
ibadetlerle, vs. ldrdler; gereklie srtlarn dndler ba
zlar bu aydnlanm ada bile hl yapyorlar bun! hepsi
bir hi uruna, hepsi cehalet ve budalalktan; bugn, mzelik
eya saylmalar dnda, hi biri ciddiye alnmyor. Nasl bir
hata tarihinden zuhur ettik biz! Her modern ocuun bt
nyle gereksiz ve hayali olduunu bildii eyleri gerek sayan
ne korkun bir tarih! En yakn zamanlar dnda btn ge
miimiz, bugn insanlarn nceki nesillerin tuhaflk ve yeter
sizlikleri hakkndaki meraklarm tatmin ettikleri mzelere
uygundu sadece. Atalarmzn yazdklar ise, esas olarak k
tphanelerde saklanp tarihilerin ve dier uzmanlarn incele
yecekleri ve haklarnda kitaplar yazacaklar kalntlard. Ge
miin bilgisi ilgin ve zaman zaman heyecan vericiydi, fakat
gnn sorunlaryla baa kmay renmede hi bir zel deere
sahip deildi.
O kadar ok kelimeyle ve atafatsz ve samimi olmasa da,
btn bunlar ve ayn trden daha bir ok eyi okulda ve ni
versitede retmilerdi bana. Aka sylenmeyecekti atala
ra sayg gsterilmeliydi; gerikalmlklan hususunda ellerin
den bir ey gelemezdi; ok zorladlar kendilerini ve hatta bazen
tehlikeli bir yolla hakikate baya yaklatlar. Zihinlerinin din
ile meguliyeti azgelimiliklerinin iaretlerinden biriydi sa
dece, henz rdne ermeyen insanlar (olduklar) iin artc
olmayan bir durum. phesiz bugn de dine bir miktar ilgi
vard ve bu gemi dnemlerin ilgisini meru klyordu. Geri
her tahsilli kii gerekte herhangi bir eyi yaratmaya kadir bir
Tanr olmadn ve etrafmzdaki eylerin aklsz bir evrim
sreciyle, yani rastlant ve doal ayklanma yoluyla varoldu
unu biliyordu; gene de uygun hallerde Tanrya Yaratc g
zyle bakmaya msaade edilebilirdi. Maalesef atalarmz evri

16

mi bilmiyorlard ve onun iin btn bu hayal rn efsaneleri


icat etmilerdi.
Gerek hayat iin tasarlanan gerek bilgi haritalar, varol
duklar szde kantlanan eyler dnda hibir eyi gstermi
yorlard. Felsef harita yapclarnn birinci ilkesi Eer phe
deyseniz, bir kenara atn veya bir mzeye kaldrn idi. Ancak,
bana yle geldi ki, kantlamay neyin oluturduu suali ok in
ce ve zor bir sual idi. lkeyi tersine evirip Eer phedeyseniz,
gze gelecek surette gsterin demek daha akllca olmaz my
d? Nihayet, pheden ar eyler, bir anlamda, ldrler; yaa
yanlar iin bir mesele (challenge) tekil etmezler.
Herhangi bir eyi doru kabul etmek hata riskine yakalan
mak demektir. Eer kendimi doru saydm phe tamayan
bilgi ile snrlarsam, hata riskini en aza indirmi, ama ayn za
manda, hayatta en ince, en nemli ve mkafat en yksek eyle
ri karma riskini azamiye karm olurum. St. Thomas Aquinas, Aristoyu izleyerek, en yce eylerden elde edilecek en
zayf bilgi, en kk eylerden elde edilecek en emin bilgiden
daha ok arzuya ayandr diyordu.2 Burada zayf bilgi emin
(kesin) bilginin karsna konmakta ve kesinsizlik ifade etmek
tedir. Belki yce eyler kk eylerin bilinebilecei kesinlik
derecesiyle ister istemez bilinemezler. Bu durumda bilginin
phe imkn tamayan eylerle snrlanmas gerekten b
yk bir kayp olurdu.
Okulda ve niversitede bana sunulan felsef haritalar, ba
vurduum Leningrad haritalar gibi, sadece yaayan kiliseleri
gsterememekle kalmyordu; ayn zamanda tb, tarm, psikolo
ji ile sosyal ve siyasal bilimlerin teori ve pratiinde ortodoks ol
mayan geni blmleri gstermekte de aciz kalyordu. Sanat
ve szde gizil (occult) veya paranormal olgular, adlarnn anl
masnn bile zihn bozukluk iareti sayld fenomenleri gs
termek ise hak getire. zellikle de, haritada gsterilen btn
en nemli retiler sanat imknn yalnzca bir kendini ifade
etme (self-expression) veya gereklikten kama olarak kabul
ediyorlanTTabiatta bile sanatsal olan hibir ey yoktu, meer
ki tesadfen olsun; yani, en gzel grnlerin bile sebepleri

17

deniyordu ki doal ayklanmay etkileyen yeniden retim


iin faydalarna gre tamamen izah edilebilirdi. Gerekte, m
zeler bir yana, soldan saa ve yukardan aaya btn harita
faydac (utilitarian) renklerle izilmiti: nsann konforu iin
krl veya yaamak iin verilen evrensel savata faydal diye
yorumlanmadka hibir ey mevcut olarak gsterilmiyordu.
Haritann ayrntlarna daha ok aina olduka ne gster
diini daha ok anladka ve gstermediklerinin yokluuna
altka daha aklkanm, mutsuz ve sinik olduumuz a
rtc deil. Ancak, bazlarmzn mteveffa Dr. Maurice Nicollun tasvir ettiine benzer tecrbeleri olmutur:
Bir keresinde, Pazar gnleri Baretm enin ynetim inde
yaptmz Yunanca hd-iCedid dersinde, kekeleyerek de olsa
bir meselin ne m nya geldiini sormaya cret ettim. Cevap o
kadar kan k idi ki, gerek olarak ilk uur aram tattmyani,
birden bire kimsenin hibir ey bilmediini idrak ettim... ve o
andan itibaren kendi kendime dnmeye baladm, veya daha
dorusu dnebileceimi farkettim ... Bu snfi ok ak seik
hatrlyorum , dary grem eyelim diye y k sek pencereler
yaplm t, sralar, Baretm enin oturduu krs, onun bil
gince, ince yz, asabice azm oynatm as ve ellerini germ e
si ve aniden, bu onun hibir ey bilmediini bilme i ilh a
m hibir ey, yani gerekten ehem m iyeti olan hibir ey
hakknda. D hayatn hakim iyetinden ilk i (ruh) kurtuluumdu bu. O zamandan itibaren gerek bilginin yegne kay
na olan otantik, ferd i idrk aracl ile kesinlikle bildim
ki, dinden btn nefretim bana retildii hliyle hakl idi.3

Modern materyalist bilimcilik (scientism) tarafndan reti


len haritalar, gerekten ehemmiyeti olan btn sualleri cevap
sz brakmaktadr. Daha kts, mmkn bir cevaba gtre
cek bir yol bile gstermemektedir: suallerin geerliliini inkr
etmektedirler. Yanm yzyl nce benim genliimde durum ye
terince vahim idi; imdi daha da kt, zira bilimsel yntemin
btn konulara ve disiplinlere hep gn daha iddetli uygulan
mas kadim bilginin (hikmetin) son artklarn bile tahrip et
tien azndan Bat dnyasnda. Bilimsel nesnellik adna, de
erlerin ve anlamlarn savunma mekanizmalarndan ve tepki
18

oluumlarndan baka birey olmad4, insann kodlanm


enformasyonu muhafaza iin ok byk depo kolaylklar olan
bilgisayarlara eneji veren bir yanma sistemi ile glendirilmi
karmak bir biyokimyasal mekanizmadan baka bir ey ol
mad5 yksek sesle ilan edilmektedir. Hatta Sigmund Freud
bizi temin etti ki yalnzca unu kesinlikle biliyorum ki, insann
deer yarglar mutlak olarak mutluluk arzularnca ynlendi
rilmektedir, dolaysyle onlarn yanlsamalarn (illusions) ka
ntlarla desteklemek iin yaplan giriimlerdir sadece.6
Maurice Nicoll gibi birden bire bu i ilhama mazhar olup, ne,
denli bilgili olursa olsun bu gibi szleri syleyenlerin gerekten
ehemmiyetli olan eyler hakknda hibir ey bilmediklerini farketmedike, nesnel bilim adna ne srlen bylesi ifadelerin
basksna nasl dayanlabilir? nsanlar ekmek istiyorlar ve
kendilerine ta ikram ediliyor. Kurtulmak iin ne yapmalar
gerektiine dair t dileniyorlar, fakat kendilerine kurtulu
dncesinin anlalr bir muhtevadan yoksun ve ocuka bir
nevrozdan baka bir ey olmad syleniyor. Sorumlu kiiler
olarak nasl yaayacaklarna dair kendilerine yol gsterilmesi
ni arzu ediyorlar ve kendilerine hr iradeleri, dolaysyle so
rumluluklar olmayan bilgisayar benzeri makinalar olduklar
syleniyor.
Bugnk tehlike diyor aklbamda psikiyatrist Dr. Viktor
E. Frankl, bilim adamnn klliyi kaybetmi olmasnda deil,
aksine btnlk grnt ve iddiasnda yatmaktadr... Dolay
syla zldmz (ve taraftar olmadmz) husus bilimadamlarnm uzmanlayor olmas deil, daha ziyade uzmanla
rn genelleme yapyor olmasdr. Yzyllar sren teolojik em
peryalizmden sonra, imdi yz yllk ok daha mtecaviz bi
limsel emperyalizmimiz var, ve sonu bilhassa genler arasn
da aknlk ve zihin karkldr ki her an medeniyetimizin
kmesine sebep olabilir. Gnmzn gerek nihilizmidiyor
Dr. Frankl, indirgemeciliktir (reductionism)... ada nihi
lizm artk hilik kelimesini saklamyor; bugn nihilizm sadece
...likilik olarak kamufle edilmitir. Beer olgular bylece yan
olgulara dntrlmtr.7 .

19

Gene de onlar bizim gerekliimiz olarak kalrlar, olduu


muz ve olmakta olduumuz herey olarak. Ortega y Gasset bir
zamanlar hayat dorudan doruya stmze atelenmitir
demiti. Dur! Hazr deilim henz. Eyay (eyleri) aynncaya
kadar bekle diyemeyiz. Hazrlkl olmadmz kararlar veril
mek, aka gremediimiz hedefler seilmek zorundadr. Bu
ok tuhaf ve grnte hayli aklddr. Grnen o ki insanoullar ok yetersiz programlanmlardr. Sadece doduklar
zaman tamamen aciz olmakla ve uzun zaman yle kalmakla
bitmiyor: bsbtn yetikin olduklarnda bile, hayvanlarn
ayak salaml ile hareket etmiyor ve davranmyorlar. Sadece
istediklerini nasl elde edecekleri konusunda deil, hereyden
nce ne istedikleri konusunda tereddt ediyor, kukulanyor,
fikir deitiriyor, uraya buraya koturuyor ve kararsz kal
yorlar.
Ne yapmalym? veya Kurtulmak iin ne yapmak gere
kir? gibi sualler garip suallerdir, nk sadece aralarla deil
amalarla ilgilidirler. Ne istediini kesin olarak syle bana,
ona nasl erieceini sana syleyeyim gibi hibir teknik cevap
yeterli deildir. Btn mesele udur: ben ne istediimi bilmiyo
rum. Belki btn istediim mutlu olmaktr. Ama Mutlu olmak
iin neye ihtiyacn olduunu syle, o zaman sana ne yapman ge
rektiini syleyebilirim cevab, bu mkerrer cevap, yetmiyor,
nk ben mutlu olmak iin neye ihtiya duyduumu bilmiyo
rum. Belki biri diyebilir ki: Mutluluk iin hikmete ihtiyacn
var iyi ama, hikmet nedir? Mutluluk iin, seni hr klacak
hakikate ihtiyacn var peki, bizi hr klacak hakikat nedir?
Onu nerede bulabileceimi bana kim syleyecek? Ona gitmek
iin kim bana rehberlik edecek veya en azndan ilerlemek zo
runda olduum yn kim gsterecek?
Bu kitapta dnyaya bakacak ve onu bir btn olarak grme
ye alacaz. Bunu yapmaya bazen felsefe yapmak deniyor,
felsefe ise hikmet sevgisi ve aray olarak tarif edilmitir. Sokrat diyordu ki: Hayret, filozofun duygusudur ve felsefe hayret
le balar. Baka bir yerde: Hibir tanr, filozof veya hikmet
araycs deildir, zira o zaten bilginflikmet sahibi)dir. Cahil

20

ler de hikmeti aramazlar; cehaletin ktl burada yatar ite,


ne iyi ne de akll olan gene de memnundur hlinden.8
Dnyaya bir btn olarak bakmann bir yolu bir harita ara
cl iledir, yani, eitli eylerin nerede bulunacan gsteren
bir tr plan veya ereve hereyi deil tabii, zira bu, haritay
dnya kadar bytecekti; sadece yerleim iin en gze arpan,
en nemli olan eyler: atlayamayacamz veya atladnzda si
zi btnyle aknlk iinde brakacak nemli snr iaretleri.
Bir soruturma veya incelemenin en nemli blm ba
langcdr. Ska iaret edildii gibi, eer yanl veya yapay bir
balang yaplmsa, aratrmann daha sonraki aamalarn
da en gl yntemler kullanlsa bile bunlar durumu asla kur
taramayacaktr.
Harita-yapma, yksek derecede soyutlama kullanan deney
sel bir sanattr, fakat gene de kendini-terke yakn bir eyle
gereklie tutunur. lkesi bir bakma Hereyi kabul et; hibir
eyi reddetmedir. Eer bir ey orada ise, herhangi bir tr varo
lua sahip ise, insanlar ona dikkat ediyor ve ilgileniyorlar ise o
ey haritadaki uygun yerinde belirtilmelidir. Harita-yapma
felsefenin btn deildir, tpk bir harita veya klavuzun
corafyann btn olmad gibi. Sadece bir balangtr o
bugn insanlar Btn bunlar ne demek? veya Hayatm ne
yapmam bekleniyor benden? diye sorduklar zaman yokluu
anlalan balang. Benim haritam veya klavuzum drt B
yk Hakikatin kabulne dayandrlmtrnerede bulunur
sanz bulunun grebileceiniz kadar gze arpan, her yan kap
layan iaretler gibi; eer onlar iyi tanrsanz, onlar sayesinde
her zaman yerinizi bulabilirsiniz, ama tanyamazsanz, kay
boldunuz gitti.
Denebilir ki klavuz nsann dnyada yaad hakknda
dr. Bu basit ifade unlar aratrmaya ihtiya duyduumuzu
gstermektedir:
1. Dnya;
2. nsanonun dnyay karlayan donanm.
3. nsann dnya hakknda bilgi edinme yolu; ve

21

4. Bu dnyada yaamann ne anlama geldii.


, Dnya hakkndaki Byk Hakikat udur ki, o en az drt
byk Varlk Dzeyinden meydana gelen hiyerarik bir yap
dr.
nsann, dnyay karlad donanma dair Byk Hakikat
yeterlilik ilkesidir (adaequatio).
nsann bilgilenmesine (renme, irfan) dair Byk Haki
k a t bilginin Drt Alan ile balantldr.
Bu hayat yaamaya, bu dnyada yaamaya dair Byk Ha
kikat iki tr sorun arasndaki ayrmla balantldr, yaknsa
yan ve raksayan (zlebilir ve zlmesi mmkn olmayan)
sorunlar.
Mmkn olduu kadar aka anlalsn ki harita veya kla
vuz sorunlar zmez ve gizemleri izah etmez; sadece onlar
tehis etmemize yardmc olur. Ondan sonra, herkesin grevi
Budann syledii son kelimelerle tanmlad gibidir: Kurtu
luunu zenle sonulandr. Bu maksat iin, Tibet bilgelerinin
hkmlerine gre;
^bilginin btnn kucaklayacak kadar kapsayc bir felsefe
| zorunludur; herhangi bir ey zerinde zihni younlatrma gr< cn hasl edecek bir dnme sistemi zorunludur; (bedenin, liI sann ve zihnin) her faaliyetini Yol zerindeki bir destek olarak
f kulanabilmemizi salayacak bir yaama sanat zorunludur.10

II.
Avrupann yakn zamanlardaki filozoflar nadiren sadk
harita-yapclar oldular. Mesel modern felsefenin kendisine
ok ey borlu olduu Descartes (1595-1650) kendi kurgusu
olan grevine ok farkl bir ekilde yaklat. Dedi ki: Hakikate
dorudan giden yolu arayanlar, aritmetik ve geometrinin ka
ntlarna denk bir kesinlie sahip olamadklar herhangi bir
nesne iin canlarn skmamaldrlar.11 Sadece zihn kuvvetle-

22

rimizin, emin ve phesiz bilgisi iin yeterli grnd12 nes


nelere dikkatimizi yneltmeliyiz.
Modern aklcln babas olan Descartes, Aklmzn tank
l dnda, hibir zaman kendimizi ikna edilme yolunda koyvermemeliyiz grnde srarlyd. Ayrca muhayyilemizden
veya duyularmzdan deil aklmzdan13 sz ettiini zellikle
vurguluyordu. Akim yntemi aprak ve belirsiz nermeleri
adm adm daha basit olanlara indirgemek, sonra mutlak ola
rak basit olanlarn sezgisel kavranndan balayarak, tama
men ayn admlarla dier btn nermelerin bilgisine yksel
meye almaktr.14 Bu, hem gl hem de rkn derecede dar
bir akln programdr. Bu akim darl u Kural tarafndan da
ha da ak olarak gsterilmektedir:
ncelenecek meselelerde eer anlaymzn sezgisel bir
kavraya yeterli olamad bir kademeye gelirsek, orada dur
malyz. Daha sonrasn incelemeye yeltenmemeliyiz; bylelik
le gereksiz yere uramam oluruz.15
Descartes, ilgisini herhangi bir phe imknndan uzak, sa
hih ve kesin bilgi ve dncelerle snrlyor, nk birinci dere
cedeki meselesi bizim tabiatn efendileri ve sahipleri olmamz
gerektiidir. u veya bu yolla miktar llmedike hibir ey
kesin olamaz. Jacques Maritainn belirttii gibi,
Descartes iin tabiatn matematik bilgisi, gerekte eyann
(eylerin) ilk ilkeleriyle alakal suallere cevap venneyen olgu
larn belirli bir yorumu deildir. Onun iin bu bilgi bizzat e
yann znn aa karlmasdr. Bunlar geometrik uzatma
ve mevzii (local) hareketle ayrntl olarak tahlil edilir. Fiziin
btn, yani btn tabiat felsefesi geometriden baka birey
deildir. Bylelikle Kartezyen kantlama doruca mekaniki
lie.gider. Tabiat makinalatnr; onu tahrif eder; eyann ru
hu simgelemesine, yaratcnn dehasndan nasiplenmesine, bi
zimle konumasna sebep olan her eyi imha eder. Evren, dilsizleir.15
Dnyann, btn hakikatin phe tamayan hakikatten
ibaret olmasna gre yaratlm olduunun hibir teminat
yoktur. Hem kimin hakikati, kimin anlay olacaktr o? nsa-

23

ran. Herhangi bir insann m? Btn insanlar hakikatin bt


nn kavramak iin yeterli midirler? Descartesm gsterdii
gibi, insan akl kolaylkla kavrayamad hereyden phe ede
bilir ve baz insanlar pheye dierlerinden daha yatkndr
lar.
Descartes gelenekle balarn kopard, hereyi btnyle
temizledi ve hereyi bizzat kendisinin bulaca ekilde yeniden
balamay stlendi. Bu kibir tr Avrupa felsefesinin slubu
oldu. Maritainin ifade ettii gibi Her modem filozof bir Kar:
tezyendir, kendisini mutlaktan yola km ve insanlara yeni
bir dnya kavram getirme misyonunu yklenmi olarak grur. 17
Felsefenin yzyllar boyunca o gne kadar yaam en iyi
kafalar tarafndan gelitirildii, ama gene de onda tartma ko
nusu olmayan bir tek eyin bulunamayaca ve neticede phe
d olamayaca gerei Descartes hikmetten geri ekilme
ye, yalnzca matematik ve geometri kadar salam ve phe g
trmez bilgi zerinde younlamaya gtrd. Francis Bacon
(1561-1626) daha nce benzer bir yolu savunmutu. nsan akl
nn erime alannn tam mnsyla snrl olduunda ve onun
kapasitesinin tesindeki meselelerle ilgilenmenin anlaml ol
madnda, makul bir biimde, srar eden ve felsefede bir tr
bozgunculuk biimi olan phecilik (scepticism) Avrupa felse
fesinin temel akm oldu. Geleneksel bilgi insan akim zayf fa
kat ak-ulu, yani kendinin tesinde daha yksek dzeylere
eriebilme yeteneine sahip kabul ederken, yeni dnce insan
akimn erime alannn aka belirlenebilecek sabit ve dar s
nrlar olduunu, ancak bu snrlar iinde onun hemen hemen
snrsz gce sahip olduunu varsaymaktadr.
Felsef harita-yapma asndan bu byk bir yoksullama
demekti: daha nceki nesillerin en youn abalarn angaje eden beer tecesssn tm blgeleri haritada tamamen grn
mez oldular. Fakat daha nemli bir geri ekilme ve yoksulla
ma vard: geleneksel bilgi, yksek ve aa eylerin ve Varhk
Dzeylerinin her zaman ve her yerde tefrik edilmesinin sadece
anlaml deil ayn zamanda asl neme sahip olduu, dnyay

24

her zaman (ha ile simgelenen) boyutlu bir yap olarak su


narken, yeni dnce dikey boyutu bertaraf etmek iin, fana
tizmle demesek de, kararllkla urayordu. Yksek ve aa
gibi nitel tasarmlar hakknda nasl ak ve kesin dnceler
edinilebilirdi? Onlarn yerine nicel ller koymak akln en acil
grevi deil miydi?
Descartesn matematikilii belki fazla ileri gitmiti; bun-:
dan tr Immanuel Kant (1724-1804) yeni bir balang yap
mak iin harekete geti. Fakat, felsefe tarihinin esiz stad
Etienne Gilsonun syledii gibi,
K ant m atem atikten felsefeye deil, m atem atikten fizie
kayyordu. K a n fn bizzat ve hem en sonulandrd gibi: M e
tafiziin hakiki yntemi esas olarak Newtonun tabiat bilim le
rine getirdii ve orada bylesine verimli sonular veren... yn
tem in aynsyd. Salt Akln Eletirisi, Nevvtoncu tabiat anla
ynn varlm aklam ak ve bu anlayn gereklie sadk ol
duunu varsaym ak iin, insan aklnn yapsnn ne olmas ge
rektiinin ustaca bir tavsifidir. Fizikiliin felsefi b ir yntem
olarak temel zaafin hibir ey daha ak olarak gsterm ez.19

Ne matematik ne de fizik yksek veya aa nitel tasarm


m barmdramaz. Bylece dikey boyut felsef haritalarda g
rnmez oldu; bundan byle bu haritalar Dier insanlar mevcut
mu? veya Herhangi bir eyi nasl bilebilirim? veya Dier in
sanlarn benimkine benzer deneyimleri oluyor mu? gibi biraz
zoraki sorunlar zerinde younlat ve dolaysyla hayatn
iinde kendi yollarn bulmann korku verici grevinde insanla
ra yardmc olamaz oldu.
Felsefenin gerek grevini Etienne Gilson yle formle edi
yor:
Giderek genileyen bir bilimsel bilgi alanm dzenlemek ve
yoluna koymak, beer davrann gn getike karmaklaan
sorunlarn yarglam ak onun srekli devidir; eski bilimleri
doal snrlar iinde tutm ak, yeni bilim lere gre yerlerini ve
snrlarn tayin etm ek onun sonu-gelmez grevidir; son fakat
ayn derecede ehem m iyetli olarak, artlan ne denli deiirse
deisin tm beer faaliyetleri aym akln hkm altnda tut25

maksadece onun sayesinde insann kendi eserinin yarg


laycs ve, Tanndan sonra, kendi kaderinin efendisi olabildii
akl.20

III.
Dikey boyutun yitirilmesi artk u soruya, faydac olandan
baka bir cevap verilmesinin mmkn olmad manasna geli
yordu: Hayatm ne yapaym? Cevap daha ok bireyci-benci
veya daha ok toplumcu-cmert olabilirdi, ama faydac olmay
nleyemezdi: ya Elinden geldii kadar rahatna bak veya En
byk saynn en ok mutluluu iin al. nsan tabiatn bir
hayvanmkinden ayr olarak tanmlamak da mmkn deildi.
Yksek bir hayvan? Evet, belki, ama sadece baz ynlerden;
baka birok ynden bir ok hayvan insandan daha yksek
olarak tanmlanabilirdi, o halde tamamen evrimci terimlerle
konuulmadka daha yksek umumiyetle daha sonra ile bir
letirilebilirdi ve insan hi phesiz bir sonradangelen olduu
iin evrim merdivenlerinin en st basamanda tasavvur edile
bilirdi.
Bunlarn hi biri, Hayatm ne yapaym? sualine ie yarar
bir cevaba gtrmyor. Pascal demiti ki insan mutlu olmay
arzular, sadece mutlu olmak iin varolur ve mutlu olmamay is
teyemez21 fakat filozoflarn yeni dncesiYKant ile, insan hi
bir zaman gerekte ne istediini kesinlikte ve tutarl olarak
syleyemez ve kendisini hakikaten neyin mutlu edeceini ke
sin olarak belirleyemez; zira bunu yapabilmek iin hereyi bi
len (omniscient) olmas gerekir22 noktasnda srarlyd. Gele
neksel bilginin gven tazeleyen basit bir cevab vard: nsann
mutluluu daha yksee kmak, en yksek melekelerini ge
litirmek, daha yksek ve en yksek eylerin bilgisini kazan
mak ve, mmknse eer, Tanry grmektir. Eer daha aa
ya giderse, yalnzca hayvanlarla paylat daha aa me
lekelerini gelitirirse, o zaman kendisini iddetle mutsuz klar,
hatta umutsuzluk noktasna bile varabilirdi.^

26

St.Thomas Aquirias sarslmaz bir kesinlikle ileri srd ki:


Hibir insan, o ey daha nce kendisine aina olmadka, ar
zusu ve abasyla birey yapmaya ynelmez. Yaadmz ha
yatta beeri zaaflarn ulaabileceinden daha yce bir iyilie
insanolu lah takdir tarafndan yneltildii iin, muhakeme
mizin mevcut hayatta ulaabildii eylerden daha yce bir eye
insan akimn itaat etmesi gerekir, ki bylece belki yksek bir
gaye edinmeyi renir ve abalaryla mevcut hayatn btn
keyfiyetini aan bir eye ynelir. Bu drt iledir ki filozoflar, in
sanlar duyusal zevklerden vazgeirip erdeme yneltmek iin,
duyulara hitap edenlerden daha yce baka iyi ve hayrl eyler
olduunu gstermeye zen gsterdiler, tad kendilerini pratik
veya dnsel erdemlere adayanlara ok daha byk haz veren
eyler.23
Dnyann her tarafnda btn halklarn geleneksel bilgisi
olan bu retiler, kendisi de mevcut hayatn btn keyfiyeti
nin stne ykselebilmekten baka bir ey arzulamayan mo
dern insan iin hemen hemen kavranlmaz oldular. O, zengin
leerek, giderek artan bir hzla evrede drt dnerek, aya seya
hat edip uzayda dolaarak bunu gerekletirmeyi mit ediyor.
St. Thomas bir daha dinlemek deer dorusu:
insann bir arzusu var, onda ve dier hayvanlarda ortak
olan zevk ve sefa arzusu: insanlar buna bilhassa tenperver bir
hayat srerek ulamaya alrlar ve itidalsizlik yznden ta
kn ve iradesiz olurlar. O grte (lah visionda) en mkemmel
zevk vardr, duyusal zevkten daha mkemmel, zira idrak mele
kesi (intellect) duyularn stndedir; zira bizim hazzedecei
miz iyilik, tm hissedilir iyilikleri aar, daha etkilidir ve daha
srekli bir gzellik tar; ve zira o zevk, endienin btn ac ve
ya glklerinden arnmtr...
Bu hayatta, hakikati (burada, aalarda mmkn olabil
diince) tefekkr edenlerin hayat kadar, bu en byk ve m
kemmel saadete benzeyen hibir ey yoktur. Bundan tr, o
niha gzelliin kmil bilgisine eremeyen filozoflar insann asl
mutluluunu bu hayatta mmkn olan tefekkre baladlar.
Yine bu yzdendir ki Kutsal Kitap dier hayat tarzlarndan ok
tefekkre dayanan hayat emreder: Efendimiz buyurdu ki
Meryem, daha iyi olan seti, yani hakikatin tefekkrn, on

27

dan geri alnmayacak olan (Luke X. 42) Zira hakikat tefekk


r bu hayatta balar, fakat gelecek hayatta tamamlanr: pra
tik ve medeni hayat bu dnya hayatnn snrlarn amaz.24
Modern okuyucularn ou mkemmel mutlulua, onlarn
modern dnyasnn haklarnda hibir ey bilmedii yntemler
le ulalabileceine inanmak istemezler. Ancak, inanmak veya
inanmamak asl mesele deildir burada. Mesele udur ki, yk
sek ve aa nitel kavramlar olmakszn, bireysel veya kollektif faydaclk ve bencilliin tesine gtrecek hayat tarznn il
kelerini dnmek bile imknszdr.
Yksek ve aa Varlk Dzeylerini tefrik etmemizi mm
kn klan, dnyann hiyerarik yapsnn Byk Hakikatini
grme kabiliyeti, anlamann zorunlu artlarndan biridir. O ol
makszn, hibir eyin kendi uygun ve meru yerini bulmamz
mmkn deildir. Herey, her yer, ancak onun Varlk Dzeyi
btnyle hesaba katld zaman anlalabilir. Birok ey
aa bir Varlk Dzeyinde doru iken, daha yksek bir dzey
de anlamszlaabilir. Bunun tersi de olabilir phesiz.
Onun iin imdi dnyann hiyerarik yapsnn irdelenme
sine geiyoruz.

28

2. blm

VARLIK DZEYLER

Bizim grevimiz dnyaya bakmak ve onu btn olarak gr


mektir.
Atalarmzn her zaman grm olduklarn grrz: doal
olarak drt blme ayrlr gibi grnen byk bir Varlk Silsi
lesi eskiden adlandnld gibi drt krallk maden, bitki,
hayvan ve insan. Bu, gerekte bir asr ncesine kadar, eyann
gene] dzeni, kinatn oluturucu rgs hakknda belki de en
yaygn olarak bilinen grt.1Varlk Silsilesi en yksekten en
aaya doru veya en aadan en yksee doru dnlebi
lir. Kadim gr Tanrdan yola kar ve aaya doru Varlk
Silsilesini merkezden hz artan bir uzaklama ve niteliklerin
mterakki kayb olarak grr. Evrim teorisinden byk lde
etkilenen modem gr ise cansz maddeden balamak ve in
san, faydal niteliklerin en geni alanm gelitirmi olarak zin
cirin son halkas saymak eilimindedir. Bizim amalarmz
iin, bak yn yukarya veya aaya dorubu aamada
nemsizdir ve modern dnme alkanlyla uyumlu olarak
en aa dzeyden, maden krallndan, balayacak ve daha
yksek dzeylere ykseldike niteliklerin veya glerin ard ar
da kazanm zerinde duracaz.
Canl bir bitki ile l ve dolaysyla en aa Varlk Dzeyi
olan cansz maddeye inmi bir bitki arasndaki hayret verici ve
gizemli fark anlamakta herhangi bir glk ekmeyiz. Nedir
bu kaybedilen g?
Hayat diyoruz ona. Bilim adamlar bize diyorlar ki bir ha
yat gcnden sz etmemeliyiz, nk byle bir gcn mevcudi
yetine bugne kadar rastlanmamtr; ama gene de fark orta
dadr. Orada bulunan, dikkat edilecek ve zerinde allacak

29

fakat izah edilemeyecek bir eyi ifade iin x diyebiliriz. Eer


maden dzeyine m diyeceksek, bitki dzeyini m + x olarak ad
landrabiliriz. Bu x faktr aktr ki bizim en youn dikkati
mizi celbetmeye lyktr, zellikle, onu yaratmak bizim bilgi ve
kabiliyetimizin tamamen dnda olduu halde onu yok etmeye
muktedir olduumuz iin. Cansz maddeden hayatn nasl ya
ratlaca hakknda birileri bize bir reete, bir talimatlar seti
sunabilse bile, xin gizemli karakteri baki kalacaktr ve biz
hibir ey yapmaya muktedir olmayan o eyin imdi evresin
den gda tahri edebildiine, gya biime sadk kalarak by
yp kendisini yeniden retebildiine hayret etmekten asla geri
kalmayacaz. Bu gibi gleri aklamak, hatta sadece tasvir
etmek iin fizik ve kimyann kanunlarnda, kavram ve forml
lerinde hibir ey yoktur. Btnyle yeni ve ilave bir eydir x
ve onun mahiyetini ne kadar derinden tefekkr edersek, bura
da ontolojik sreksizlik veya, daha basit olarak, Varlk Dze
yinde bir srama olarak adlandrlabilecek durumla yzyze
olduumuz o kadar berrak olarak ortaya kar.
Bitkiden hayvana doru benzer bir srama, tipik tam ge
limi hayvan, tipik tam gelimi bitkinin imkn alannn ta
mamen dnda kalan eyleri yapmaya muktedir klan bir ben
zer gler ilavesi gryoruz. Bu gler, gene, gvenli ve tam an
lamyla isimsizdir. Onlara
harfi araclyla iaret edebili
riz. En emin yol olacaktr bu, nk onlara ilitirebileeeimiz
herhangi bir etiket insanlar bunun sadece bir ipucu deil de ye
terli bir tasvir olduu dncesine gtrebilir. Ancak, kelime
ler olmadan konuamayz, onun iin ben de bu gizemli glere
uur etiketini takacam. Bir kpek, kedi veya atta uuru tan
mak kolaydr, zira bir darbeyle bitki artlarna benzer biimde
uursuzlatrlabilirler: hayvan kendine zg gleri yitirse de
hayat sreleri devam etmektedir.
Eer bitki, yukarda kullanlan terminoloji iinde, m + x di
ye adlandrlacaksa, hayvan m + x + y olarak tanmlanmaldr.
Gene, y faktr yakn alakaya deer; onu ortadan kaldrabilir
fakat yapamayz. Yok edebildiimiz ama yapmaya muktedir
olmadmz herhangi bir ey, bir anlamda, kutsaldr ve onun

30

hakkmdaki tm aklamalarmz gerekte hibir eyi akla


maz. Tekrar diyebiliriz ki y bitki dzeyi ile karlatrldn
da, tamamen yeni ve ilave bir eydir bir ontolojik sreksizlik,
Varlk Dzeyinde bir srama.
Hayvan dzeyinden insan dzeyine ilerlerken ortada gene
ilave gler olduunu kini cidden inkr edebilir? Onlarn kesin
olarak ne olduklar modern zamanlarda bir tartma konusu ol
du; ama insann, en gelimi hayvann bile imkan alannn b
tnyle dnda kalan saysz eyleri yapabildii ve yapyor ol
duu tartlamaz ve hibir zaman da inkr edilmemitir. n
san, bitki gibi hayat glerine, hayvan gibi uur glerine, ve
sarih olarak daha fazla bir eye sahiptir: gizemli z gc. Nedir
o? Nasl tanmlanabilir? Ne diye adlandrlabilir? Bu z gc
phesiz byk lde u gerekle balantldr: nsan sadece
dnebilen deil, fakat ayn zamanda dnmesinin farknda
olandr. uur ve idrak sanki kendi stlerine geri ekilmilerdir.
^Ortada sadece uurlu bir varlk deil, fakat uurunun uurun
da olabilen bir varlk vardn ylnzca bir dnr deil, fakat
bizzat kendi dncelahrozleme ve tetkik etme yeteneine.sahip bir dnr. Ben demeye muktedir olan ve uuru kendi
amalar dorultusunda ynlendirebilen bir ey var; bir usta
veya deneti, uurun kendisinden daha yksek bir dzeyde
olan bir g. Bu z gc, bu kendi zerine geri ekilen uur,
maksatl olarak bilginin renilmesi, incelenmesi, aratrl
mas, formle edilmesi ve biriktirilmesinde snrsz imkanlara
kap aar. Ona ne ad vereceiz? Etiketlere ihtiya olduundan,
ona kendinin farknda olma (self-awareness) diyorum. Ancak,
byle bir etiketin sadece (bir Budist ifadesini kullanrsak) ay
iaret eden bir parmak olduunu her an hatrlamakta ok dik
katli olmalyz. Ayn kendisi son derece gizemli kalmakta ve,
eer insann kinattaki yeri hakknda herhangi bir ey anla
mak istiyorsak, en byk azim ve sabrla incelenmesi gerek
mektedir.
Drt byk Varlk Dzeyi hakkmdaki ilk incelememizi
yle zetleyebiliriz:
nsan;
m + x +y + z
olarak yazlabilir.
Hayvan; m + x + y olarak yazlabilir.

31

Bitki;
Maden;

m +x
olarak yazlabilir.
m
olarak yazlabilir.

x , y v e z grnmezdirler, sadece m grlebilir; etkileri gn


lk deneyimin konulan olsa da, onlan anlamak son derece zor
dur.
Daha nce de belirttiimiz gibi, madenleri hareket nok
tamz olarak kabul edip, g ilaveleriyle daha yksek Varlk
Dzeylerine ykseleceimize, dorudan aina olduumuz en
yksek dzeyden insan balayp mterakki bir g eksilt
mesiyle Varln daha aa dzeylerine ulaabilirdik. O za
man yle derdik:
nsan;
M
olarak yazlabilir.
Hayvan; M - z
olarak yazlabilir.
Bitki ;
M-z-y
olarak yazlabilir.
Maden; M - z - y - x
olarak yazlabilir.
Pratik tecrbeye dayandrlabilecei iin, byle aa do
ru bir plan anlamamz bakmndan yukanya doru olandan
daha kolaydr. Biliyoruz ki her faktr de x, y, z zayf d
ebilir ve lp gidebilirler: hatta onlan kasden yok edebiliriz.
uur devam ederken kendinin farknda olma ortadan kalkabi
lir; hayat devam ederken uur kaybolabilir; ve arkasnda can
sz bir vcut brakarak hayat yok olabilir. Eksilme srecini
kendinin farknda olma, uur ve hayatn zahiren btnyle
ortadan kalkmas noktasna kadar gzleyebilir ve bir anlamda
hissedebiliriz. Fakat, cansz maddeye hayat vermek, canl bir
maddeye uur vermek, ve nihayet uurlu varlklara kendinin
farknda olma gcn ilave etmek kudretimizin dndadr.
Kendi bamza yapabildiimizi, bir anlamda anlayabiliriz;
hi yapamayacamz bir eyi, bir anlamda bile anlayamayz.
Hayat, uur ve kendinin farknda olma glerinin cansz mad
deden kendiliinden ve rastlant sonucu ktklar bir sre ola
rak evrim btnyle anlalamaz bir eydir. Eer yksein da
ha aadan tesadfi k mmknse, o zaman herey mm
kndr ve insan dncesinin hibir temeli yoktur. ki kere iki

32

drt etmek zorunda deildir ve be veya daha baka bir ey de


edebilir; ne de ikiden iki knca sfr kaldna inanmak zorun
dayz: tesadfen be kalabileceine niin inanmayalm?
Ancak, amalarmz asndan bu aamada byle speklas
yonlara girmemize gerek yok. Grebileceimize ve tecrbe ede
bileceimize sarlyoruz: bizim belirgin olarak farkl Varlk
Dzeylerimizin byk bir hiyerarik strktr olarak Kinat.
Her dzey akas geni bir takmdr, daha yksek ve daha
aa varlklar barndran bir takm; aa takmn nerede bit
tiinin ve daha yksek takmn nerede baladnn kesin tesbiti bazen glk ve tartmaya yol aabilir. Ancak, drt krall
n mevcudiyeti, baz snrlarn arasra tartld gereine
dayanlarak sorgulanmaz.
Fizik ve kimya en alt dzey olan maden ile urarlar. Bu
dzeyde x, y ve z hayat, uur ve kendinin farknda olma
mevcut deildir (yahut, tamamen ilemez durumdadrlar ve
dolaysyla farkedilemezler). Fizik ve kimya onlar hakknda bi
ze hibir ey, evet kesin olarak hibir ey syleyemezler. Bu bi
limlerin, bu nevi glerle ilgili hibir kavramlar yoktur ve on
larn etkilerini betimleyemezler. Hayatn olduu yerde form,
Getalt, vardr; tohum veya benzeri balanglarla kendisini
tekrar tekrar yeniden reten form. Bu tohum veya balang
larn formu (Getalt) yoktur ama onu byme sreci iinde ge
litirirler. Fizik veya kimyann emasna bunlarla karlat
rlabilecek hibir ey uymaz.
Hayatn, atomlarn belirli zel kombinezonlarnn bir zel
liinden baka bir ey olmadn sylemek, Shakespearein
Hamlet inin harflerin zel bir kombinezonundan baka bir ey
olmadn sylemek gibidir. Hakikat udur ki, harflerin zel
kombinezonu Shakespearein Hamlet 'inin bir zelliinden
baka bir ey deildir. Oyunun Franszca veya Almanca eviri
leri harflerin farkl kombinezonlanna sahiptirler.
Modern hayat bilimleri hakkndaki olaanst ey udur:
hayatn bu zelliiyle, x faktryle, pek uramazlar, ama ha
yatn taycs olan fiziko kimyasal gvdenin inceleme ve tahli
33

line snrsz zen gsterirler. Denebilir ki modem bilimin bylesi hayatla uraacak (onu kavrayacak) bir yntemi de yok
tur. Bu byleyse eer, samimiyetle kabul edelim, hayatn fizik
ve kimyadan baka bir ey olmad hilesi (sahtelii) iin hi bir
mazeret yoktur.
uurun, hayatn bir zelliinden baka bir ey olmad hi
lesi iin de herhangi bir mazeret gsterilemez. Bir hayvan, son
derece kark bir fizikokimyasal sistem olarak tanmlamak
phesiz tamamen dorudur, sadece hayvann hayvanlm
darda brakm oluruz. Baz zoologlar, en azndan, samal
n daniskas olan bu dzeyin tesine geerek hayvanlan kar
mak makinalardan daha fazla bir ey olarak grme yetisini
gelitirmilerdir. Ancak, bunlarn etkileri acnacak kadar k
ktr ve modern hayat-tarzmn artan rasyonalizasyonu (aklclatmlmas) ile ok daha fazla sayda hayvan hayvan makinalardan baka birey deillermi gibi muamele grmekte
dirler. (Bu, saduyuya ne denli sama ve irkin gelirse gelsin,
felsef kuramlann bir sre sonra nasl gnlk hayatn normal
pratii haline geldiini gsteren ok etkili bir rnektir.)
Doal bilimlerden farkl olarak btn beer ilimler (humanities), u veya bu yolla y faktr uur ile ilgilenmektedir
ler. Fakat uur (y) ile kendinin farknda olma (z) arasndaki
fark ender olarak gzetilmektedir. Sonuta, modern dnce
hayvan ile insan arasnda gerek bir fark olup olmad husu
sunda giderek kararszla srklenmektedir. nsann tabiat
n anlamak maksadyla hayvanlarn davranlar zerinde
byk miktarda almalar yaplmaktadr. Bu, hayat (x ) hak
knda bir eyler renmek umuduyla fizik almaya benzer.
nsan, doal olarak, Varln her aa dzeyini ihtiva et
tiinden, madenlar, bitkiler ve hayvanlar incelenerek onun
hakkmdaki baz eyler aydnlatlabilir hatta, onu insan ya
pan ey dnda, onun hakkmdaki herey renilebilir. Beer
ahsiyetini oluturan drt unsur m, x, y, z incelenmeye la
yktr; fakat, hayatmz nasl srdreceimizin bilgisi asn
dan nisbi nemleri zerinde ok az phe olabilir. Bu nem yu
kardaki sraya gre artar; ayn art modern insanln kar
34

lat zorluk ve kararszlk iin de sz konusudur. Maddenin,


molekllerin, atomlarn, elektronlarn ve saysz dier kk
paracklarn, giderek karmak hale gelen bileimleri ile en
kabasndan en ycesine kadar hemen hemen hereyin szm
ona sebebini izah eden btn bu unsurlarn dnyasndan tede
gerekten herhangi birey var m? Hakknda emin olabile
ceimiz tek ey derece farklar iken, temel farklardan, Varlk
Silsilesindeki sramalardan veya ontolojik sreksizliklerden sz etmek niin? Drt byk Varlk Dzeyi arasndaki sa
rih ve son derece ak farklarn, tr fark m yoksa derece fark
m olduklar sorusu zerinde kavga karmak bizim iin gerekli
deil. Btnyle anlalmas gereken udur: hayat, uur ve
kendinin farknda olma gleri arasndaki farklar tr far
kdr, basit derece fark deil. Belki bu glerin izleri, insan ta
rafndan farkedilemez (veya henz farkedilmemi) olsa da, da
ha aa dzeylerde zaten mevcuttur. Veya belki br dnyada uygun durumlarda birbirlerine karmlardr. Niteliklerini
tandktan ve niteliklerini tanm olmakla, onlarn zekamzn
bizi yaratmaya muktedir kld hereyin tesinde olduklarn
asla unutmadktan sonra, kkenleri hakknda teorilere sahip
olmamz art deil.
Canl ile cansz arasndaki fark deerlendirmenin zorlu
u bouna deildir; uuru hayattan ayrmak daha zordur; ken
dinin farknda olma ile uur arasndaki (yani y ve z arasndaki)
fark anlamak, tecrbe etmek ve deerlendirmek ise bsbtn
zordur. Zorluun sebebi pek uzakta deil: yksek olan daha
aadakini ierir ve dolaysyla bir anlamda kavrar iken, hi
bir varlk kendisinden daha yksek olan bir eyi anlayamaz.
nsanolu gerekte daha yksee doru uzayabilir ve ak, kor
ku, hayret, hayranlk ve taklit vastasyla bir byme srecine
sebep olabilir; ve daha yksek bir dzeye ulamakla kav
rayn geniletebilirdaha sonra bizi epey megul edecek bir
konudur bu. Fakat kendinin farknda olma gc (z) fazla ge
limeyen insanlar, onu ayr bir g olarak kavrayamaz ve uu
run (y) hafif bir uzants zannederler. Bylece bize saysz in
san tanm sunulur: lzumsuzca byk bir beyine sahip ok ze
35

ki bir hayvan veya alet-yapan bir hayvan, siyasal bir hayvan,


tamamlanmam bir hayvan veya sadece plak bir maymun.
Kukusuz, bu tanmlan nee iinde kullananlar kendilerini de
tanimlanna dahil ediyorlardr ve byle yapmalar bsbtn
sebepsiz deildir. Dierleri iin ahmaka bir eydir bu, tpk bir
kpei havlayan bir bitki veya koan bir lahana olarak tanm
lamak gibi. Modern dnyann vahilemesine hibir ey, bilim
adna insann plak maymun gibi yanl ve alaltc tanmlamalanndan daha fazla yardmc olamaz. nsan byle bir yarat
ktan, dier plak maymunlardan, veya hatta kendisinden ne
bekleyebilir? nsanlar hayvanlardan hayvan makinalar ola
rak sz edince, bir sre sonra buna gre davranmaya balarlar;
insanlar plak maymun olarak dnnce de, vahiliin ser
beste ieri girmesi iin btn kaplar alm olur.
Nasl bir esercik u insan! Muhakemede ne de soylu! Mele
kelerinde nasl da sonsuz! Kendinin farknda olma gc y
znden, melekeleri gerekten de sonsuz; bugn sylendii gibi,
onlar dar anlamda belirlenmi, snrlanm veya programlan
m deillerdir. Werner Jaeger, beer bir potansiyel bir kez id
rak edildi mi mevcuttur o, ifadesiyle derin bir hakikati dile ge
tirmiti. nsan en byk beer baarlar tanmlar sradan
iler, herhangi bir ortalama davran veya baan ve hele hele
hayvanlarn gzlenmesinden tretilebilecek herhangi birey
deil. nsanlarn hepsi mmtaz olamaz diyor Dr. Catherine
Roberts,
Ancak btn insanlar, daha stn insanlk bilgisiyle insan
olmann ne demek olduunu ve bu hususta kendilerinin de bir
katklar olabileceini bilebilirler. B ir insann, elinden geldii
kadar insan olmas m uhteem bir eydir. Bunun iin bilim in
yardm da gerekmez. Ayrca, bizzat insamn kendi potansiyeli
ni farketmesi gerei daha nce olmu olana nisbetle bir ilerle
m e saylabilir.2

Bu ak-ululuk, sarih olarak insana zg olan kendinin


farknda olma (z) glerinin ahane sonucudur, hayat ve uur
glerinden farkl olarak hibir otomatik veya mekanik husu
siyetleri olmayan gler. Kendinin farknda olma gleri, esas
36

olarak, bir gereklik (actuality) olmaktan ok, snrsz bir im


kn (potentiality)dr. Her insan teki tarafndan, eer o birey
gerek bir insan, yani bir kii olacaksa, bu imkann gelitiril
mesi ve gerekletirilmesi gerekir.
Daha nce insann yle yazlabileceini sylemitim:
m + x +y + z
Bu drt unsur, giderek artan bir enderlik ve incinebilirlik
sras olutururlar. Madde (m) yok edilemez; bir vcudu
ldrmek onu x, y ve zden yoksun brakmaktr, cansz madde
geride kalr, topraa dner o. Cansz madde ile karlatrl
dnda, hayat son derece ender ve kararszdr, ayn ekilde,
hayatn her yerde bulunabilirliine ve salamlna nisbetle,
uur ok ender ve nziktir. Kendininfarkndaolmaya gelince,
hepsinden daha ender olan gtr o, en yksek derecede deer
li ve nazik, bir kiinin en yce ve umumiyetle geici baars, bir
anda mevcut iken hemen kolayca yok oluveren bir zellik. Bu
faktrn incelenmesi btn alarda iinde bulunduumuz
a hariinsanolunun temel ilgi alan olmutur. Bu kadar
nazik ve geici bir eyi incelemek nasl mmkn olabilir? Haki
katen, inceleme iin gerekli olan uurun bizzat kendisine sahip
olan Beni nasl inceleyebilirim? Kitabn daha sonraki bir b
lmnde bu sualler bizi megul edecek. Onlara dorudan do
ruya gemeden, drt byk Varlk Dzeyine daha yakn bir ba
k atmamz iyi olur: ilave glerin mdahalesiyle nasl olur da,
benzerlikler ve mtekabiliyetler kalsa da, asli deiiklikler
meydana gelebiliyor.
Madde (m), hayat (x ) uur (y), kendinin farknda olma (z]
bu drt unsur ontolojik olarak, yani temel tabiatlar icab,
farkl, karlatrlamaz, llemez ve sreksizdirler. Arala
rnda sadece bir tanesine be duyumuzun nesnel, bilimsel
gzlemi ile dorudan ulalabilir. Dier ne ise gene de ai
nayz, nk biz, her birimiz i deneyimimizle onlarn varln
dorulayabiliriz.
Canl madde dnda hayat; uurlu canl madde dnda
37'

uuru; kendinin farknda, uurlu ve canl madde dnda ise


kendinin farknda olmay hibir zaman bulamayz. Bu drt un
surun ontolojik farklar, boyutlarn sreksizliine benzer. iz
gi tek-boyutludur; hibir zen, yaplndaki hibir incelik ve
hi bir karmaklk, izgiyi hibir zaman bir yzeye dntremez. Ayn ekilde, hibir zen, karmaklk, incelik ve byk
lkteki hibir art, iki-boyutlu bir yzeyi hi bir zaman kat bir
iime dntreme^ Biliyoruz ki, fiziksel dnyada varolu
sadece -boyutlu varlklar iindir./Bir veya iki boyutlu eyler
sadece aklmzda mevcut olabilirler. Tebihen sylersek, ha
yat, uur ve kendininfarkndaolma -boyutuna sadece insan
sahip olduu iin, bu dnyada sadece o gerek varolua sahip
tir denebilir. Bu anlamda, sadece iki boyuta hayat ve uur
sahip olan hayvanlann mphem bir mevcudiyetleri vardr;
kendinin farknda olma ve uur boyutlarndan yoksun olan bit
kilerin ise insana nisbeti bir izginin kat bir cisme nisbeti gibi
dir. Bu kyasa gre, her grnmez boyuttan yoksun olan
maddenin geometrik bir noktadan fazla bir gereklii yoktur.
Mantk bir bak asndan zorlama grnebilecek olan bu
benzetme, kanlmaz bir varolusal hakikate iaret etmekte
dir: inde yaadmz en gerek dnya, insan kardelerimi
zin dnyasdr. Onlar olmadan, muazzam bir boluk duygusu
hissediyor olmalyz; dier insanlarla ilikilerimiz sayesinde
ya olur yahut olmayz, onun iin kendi bamza insan olmamz
zordur. Sadece insanolunun hatrlatcs veya karikatr ol
duklar iin ve ancak o lde, hayvanlarn beraberlikleri bize
teselli verebilir. nsan kardelerimizin olmad bir dnya,
tyler rpertici ve hayali bir ceza yurdu olurdu; insansz ve
hayvansz olarak dnya, bitkileri ne denli tath ve sareli olur
sa olsun, korkun bir oraklke olurdu. Ona tek-boyutlu demek
mbalaa olmazd. Btnyle cansz bir evrede insan hayat,
byle bir ey mmkn olsayd eer, tam bir boluk, tam bir
umutsuzluk olurdu. Byle bir dnce izgisini takip etmek
sama grnebilir; fakat, sadece cansz maddeyi gerek sayan
ve grnmez boyutlar olan hayat, uur ve kendininfarkndaolmay hayal, zel ve dolaysyla bilimsel olarak gayrimevcut
38

kabul eden gr kadar sama deil muhakkak.


Drt byk Varlk Dzeyinin basit bir yoklamas bizi drt
unsurun tannmasna gtrdmadde, hayat, uur ve kendininfarkmdaolma. nemli olan da bu tanmadr, drt unsurun
Varlk Dzeyleri ile kesin birlemeleri deil. Eer baz doal bi
limciler gelip de bize, hayvan diye adlandrdklar ve kendile
rinde hi bir uur izi farkedilmeyen baz varlklar bulundu
unu syleyecek olurlarsa, onlarla tartmak bize dmez. Ta
nma ayr bir ey, kimlik tesbiti bsbtn ayr bir eydir. Bizim
iin sadece tanma nem tar ve amalarmz iin Varlk Dze
yinden tipik ve tam gelimi rnekleri seme yetkimiz vardr.
Onlar, hayat, uur ve kendininfarkmdaolmann grnmez bo
yutlarn en ak biimde izhar ve izah ederler; bu izah, dier
durumlardaki hibir tasnif gl tarafndan hkmsz veya
geersiz klnamaz.
Drt unsuru m, x, y, z biribirinden ayran ontolojik
aklk ve sreksizlikleri bir kez tanynca, hibir balant ve
ya gei biiminin de var olamayacan anlam oluruz. Ha
yat ya vardr ya yoktur; yar-varolu sz konusu olamaz; uur
ve kendininfarkndaolma iin de geerlidir bu. Kimlik tesbitindeki glkler, tpk bir kuklann bazan yanllkla canl bir in
san saylmas veya iki-boyutlu bir resmin -boyutlu gerek
lie benzeyebilmesi gibi, aa bir dzeyin daha yksei taklit
etmesi yznden ou zaman iddetlenirler. Ama, ne kimlik ve
snr glkleri, ne de aldanma ve hata ihtimalleri, madde, ha
yat, uur ve kendininfarkndaolma diye adlandrdmz drt
unsuru gsteren drt byk Varlk Dzeyinin mevcudiyetine
kar delil olarak kullanlamazlar. Bu drt unsur en byk
dikkatle gzlenmesi ve incelenmesi gereken drt reddedilemez
gizemdir; tevil etmek yle dursun, aklanamazlar bile.
Hiyerarik bir yap iinde, yksek sadece aann sahip ol
duu glere ilave ve onlar aan glere sahip olmakla kalm
yor: daha aann zerinde bir gce sahiptir o, aay rgtle
me ve kendi amalar iin kullanma gc. Yaayan varlklar,
cansz maddeyi dzenler ve kullanrlar; uurlu varlklar ha
yat, kendinin farknda olanlar ise uuru kullanabilirler. Ken
39

dinin farknda olmaktan daha yksek gler var mdr? in


sann stnde Varlk Dzeyleri var mdr? Ara-trmamzm bu
aamasnda, beeriyetin byk ounluunun, bilinen tarih
sresince ve ok yakn zamanlara kadar, Varhk Silsilesinin yu
karya doru insann tesine uzand hususunda sarslmaz
bir kanaate sahip olduu gereini kaydetmekten daha fazla
bireye ihtiya duymuyoruz. Bu evrensel kanaat, hem sresi
hem de iddeti bakmndan etkileyicidir. Hl en akll ve en
byk saydmz mazinin o kiileri, bu kanaati sadece pay
lamakla kalmadlar, onu btn hakikatlerin en nemlisi ve en
derini olarak telakki ettiler.

40

3. blm

LERLEMELER

Drt Varlk Dzeyi, benim ilerlemeler diye adlandracam


bir ekilde belirli zellikler gstermektedirler. Belki en arpc
ilerleme edilgenlikten etkinlie doru olart harekettir. En aa
dzeyde, madenler veya cansz madde dzeyinde, salt edil
genlik vardr. Bir ta tamamen edilgendir, salt bir nesne, bt
nyle artlara bal. Hibir ey yapamaz, hibir ey dzenleye
mez, hibir ey kullanamaz. Radyoaktif madde bile tamamen
edilgendir. Bir bitki, btnyle olmasa da, esas olarak edilgen
dir; salt bir nesne deildir; deien artlara belirli, s-nrl bir
uyarlanabilme yetenei vardr: a doru byr ve kklerini
topraktaki nem ve gdalara doru uzatr. Bir bitki, yapma, d
zenleme ve kullanma gleriyle, kk bir dereceye kadar bir
znedir. Hatta bitkilerin etkin idrkin habercisi olduklar bile
sylenebilir phesiz, hayvanlarnki kadar etkin olmayan
bir idrk. Hayvan dzeyinde, uurun grnmesiyle beraber
edilgenlikten etkinlie doru arpc bir kayma olur. Hayat s
releri hzlanr; serbest ve ou zaman maksatl hareketlerle
ortaya kt gibi, etkinlik daha bamszlar sadece a
doru tedrici bir dn deil, gda temin etmek veya tehlikeden
saknmak iin sratli hareket szkonusudur artk. Yapma, d
zenleme ve kullanma gc lsz derecede geniler; bir i hayatm, mutluluk ve mutsuzluun, gven, korku, umut, hayalkrkl ve benzeri duygularn kantlar kar ortaya.
hayat olan herhangi bir varlk yalnzca bir nesne olamaz:
kedinin fareye yapt gibi, dier varlklara nesne muamelesi
yapabilen bir znedir o. nsan dzeyinde, Ben diyebilen bir
zne vardrbir kii: edilgenlikten etkinlie, nesneden zneye
41

dier bir belirgin deiiklik. Bir insana, sanki o bir nesneymi


gibi davranmak, su demesek bile, bir saptmadr. Bir kii ne
kadar km ve artlarn esiri olmusa olsun, kendini kabul
ettirme ve artlarn stne ykselme imkn her zaman mev
cuttur. nsan, evresi ve dolaysyla hayat zerinde denetim
kurarak, evresindeki eyay kendi amalar iin kullanabilir.
Her yerde tanmas ve sayg gstermesi gereken pratik snrla
malar olsa da, insann imknlarna tanmlanabilir bir snr
yoktur.
Drt Varlk Dzeyini gzden geirirken gzlediimiz, edil
genlikten etkinlie doru ilerleyen hareket hakikaten dikkat
ekicidir, fakat tamamlanm deildir. En hkmrn ve ba
msz insanolunda bile, nemli miktarda edilgenlik bulunur;
phesiz bir zne olduu halde, bir ok bakmlardan bir nesne
olarak kalr baml, artlara tab, olaylarn itip kakt- bir
nesne. Bunun farknda olarak, sreci tamamlamak, gz-lenen
eriden (bugnn diliyle) niha biimi tahmin etmek iin, insa
nolu her zaman hayalgcn veya sezgisel glerini kulland.
Bir Varlk bylece kavranm oldu, tamamen etkin, tamamen
hkmrn ve bamsz; sadece beer olan btn kiilerin ze
rinde bir Kii, asla bir nesne deil, btn olaylarn ve artlarn
stnde, hereyin btnyle denetimine sahip: bir kiisel
Tanr, Hareketsiz Hareket-ettirici . Varln drt Dzeyi, by
lece, beer st bir Varlk Dzeyinin (veya Dzeylerinin) g
rnmeyen varlna iaret eder durumda grlmektedirler.
Edilgenlikten etkinlie ilerlemenin ilgin ve retici bir y
n, hareketin meydana geliindeki deiimdir. Aktr ki, can
sz madde dzeyinde fizik bir sebep olmakszn hareket dei
iklii olamaz ve sebep ile sonu arasnda ok yakn bir ba var
dr. Bitki dzeyinde nedensellik zinciri daha karmaktr:
Aa dzeyde fizik sebepler fizik etkilere yol aarlar rz
gr, canl da olsa cansz da, aac sallayacaktr fakat belirli fi
zik faktrler sadece fizik illet olarak deil, ayn zamanda dr
tler olarak da hareket ederler. Gne nlar bitkinin gnee
dnmesine sebep olur. Bitkinin bir yne doru fazlaca eilmesi,
br taraftaki kklerin daha gl bymesine yol aar. Hay
42

van dzeyinde hareketin nedensellii daha da karmaklar:


Bir hayvan tpk bir ta gibi itilerek dndrlebilir; ayn za
manda bir bitki gibi drtlebilir; fakat, ilave olarak ieriden ge
len nc bir nedensellik faktr vardr: tamamen gayr- fi
zik trde belirli itkiler, ekim veya, zorlamalar; bunlara g
dler (motives) diyebiliriz. Bir kpek motive edilir ve dolays
yla sadece dardan uygulanan fizik gler veya drtler ta
rafndan deil, ayn zamanda kendi i meknndan kaynak
lanan gler tarafndan harekete geirilmi olur: Sahibini ta
nynca neeyle srar; dmann farkedince korkuyla kaar.
Hayvan dzeyinde, etkili olabilmek iin gdleyici sebebin
fizik olarak mevcut olmas gerekirken, insan dzeyinde buna
ihtiya yoktur. Kendininfarkmdaolma gc ona hareketin
meydana gelmesi iin baka bir imkn vermektedirirde, ya
ni, ortada gerekte hibir fizik zorlama, hibir fizik drt ve
hibir gdleyici g bulunmadan hareket edebilme kuvveti.
rade hakknda epey ihtilaf vardr. rade ne derece hrdr? Bu
meseleye daha sonra dneceiz. imdilik gerekli olan sadece
hareketin meydana gelmesinde insan dzeyinde ilave bir im
knn bulunduunu anlamaktrKaha asalTBiFdzevde mev
cut olacaa benzemeyen bir imkn, dayana plak igr ola
rak adlandrlabilecek hareket. Bir kii baka bir yere mevcut
artlar onu yle davranmas iin gdlediinden deil, gele
cekteki belirli gelimeleri aklen sezinledii iin gider. Bu ek
imknlaranceden bilme gc ve dolaysyla mstakbel ihti
malleri sezinlemehi phesiz bir dereceye kadar btn in
sanlar sahip iken, aktr ki ad geen imknlar byk farkl
lklar gstermektedirler ve oumuzda ok zayf olarak mev
cutturlar. Onlarn mkemmel olarak bulunduklar bir insan
st Varlk Dzeyini tasavvur etmek mmkndr. Bu bakm
dan, gelecein mkemmel bilgisi, tam hareket hrriyeti ve edil
genlikten tam kurtulula birlikte, lah bir nitelik olarak kabul
edilebilir. Fizik illetten drtye, oradan gdye ve iradeye
ilerleme, aina olduumuz drt Varlk Dzeyinde faal olan sevkedici gleri amaya muktedir iradenin kemale ermesiyle ta
mamlanm olur.
43

II

Edilgenlikten etkinlie (pasiflikten aktiflie) ilerleyi, zo


runluluktan hrriyete ilerleyie benzer ve onunla yakndan il
gilidir. Maden dzeyinde sadece zorunluluun bulunduu ko
layca grlebilir. Cansz madde ne ise odur ve bakas olamaz;
hibir tercih, hibir geliim imkn veya herhangi bir ekilde
tabiatn deitirme durumu yoktur. Nkleer paracklar d
zeyindeki szmona belirsizlik sadece zorunluluun baka bir
tezahrdr, zira tam zorunluluk herhangi bir yaratc ilkenin
yokluu demektir. Daha nce sylediim gibi, sfr boyutuna
benzer bu son kertede, belirlenebilecek hibir eyin kal
mad anlamna gelen bir tr hilik. Belirsizliin (indeterminacy) hrriyeti gerekte hrriyetin tam tersidir: sadece istatistiki olaslkla anlalabilecek bir tr zorunluluk. Cansz
maddeler dzeyinde, herhangi bir bamsz gcn bulunaca
bir i mekn yoktur. Greceimiz gibi, i mekn hrriyetin
sahnesidir. Bitkilerin i mekn hakknda ok az ey biliyoruz,
o da gerekten biliyorsak; hayvanlannkini biraz daha fazla, in
sanolunun i mekn hakknda ise ok daha fazla ey biliyo
ruz: kiiliin, yaratcln, hrriyetin mekn. mekn hayat,
uur ve kendininfarkmdaolma (self-awareness) glerince
meydana getirilmitir; ancak biz sadece kendi i meknmzn
dorudan ve ahs tecrbesine ve onun bize sunduu hrriyete
sahibiz. Yakn gzlem gsteriyor ki bir oumuz ou zaman
mekanik olarak davranr ve hareket ederiz, bir makine gibi.
zellikle beer olan kendininfarkmdaolma gc uykudadr ve
insanolu tpk bir hayvan gibi aa yukar akllcasadece
d etkilere tepki olarak hareket eder. Ancak bir insan kendininfarkmdaolma gcn kulland zaman kii dzeyine, hr
riyet dzeyine ular. O anda yayordur, bakalarnca yaan
yor deil. Geri hl gemite birikip hareketlerini belirleyen
saysz zorunluluk gleri vardr; ama kk bir entik atlm,
ince bir yn deiiklii meydana getirilmitir. Hemen hemen
dikkat ekmeyebilir ama, kendininfarkndaolmanm birok an
lan bir ok deiiklikler hasl edebilir ve hatta belirli bir hare
keti nceki ynnn tersine evirebilir.
44

insanolunun hrriyete sahip olup olmadn sormak, in


sann bir milyoner olup olmadn sormak gibidir. Deildir,
ama olabilir. Zengin olmay ama edinebilir; ayn biimde, hr
olmay amalayabilir. meknnda bir kuvvet merkezi ge
litirebilir ve bu sayede hrriyetinin gc zorunluluunun g
cn aar. Kendininfarkndaolma gcn, ki hrriyetin gc
dr bu, her zaman ve deimez olarak son kerteye kadar uygu
layan, herhangi bir zorunluluun harekete geirmedii kmil
bir varlk tasavvur etmek mmkndr. Bir lah Varlk ola
caktr bu, kudretli ve hkmran bir g, kmil bir Vahdet.

III.
Ayn zamanda, btnleme ve birlie (unity) doru gze
arpc aikr bir ilerleme vardr. Cansz madde, karakter veya
Getalt kayb olmakszn tekrar tekrar blnebilir, zira bu
dzeyde kaybedilecek bir ey yoktur. Bitki dzeyinde bile i
birlik o kadar zayftr ki bitkinin baz blmleri kesilip ayn var
lklar olarak yaamaya ve gelimeye devam edebilirler. Hay
vanlar, tersine, son derece btnlemi varlklardr. Bir biyolo
jik sistem olarak, en yksek hayvan bir birliktir ve paralan
ayrla dayanamaz. Ancak, zihin dzeyinde ok az bir btn
leme sz konusudur; yani, en yksek hayvan bile son derece
mtevazi bir mantkilik ve tutarllk dzeyinde kalmaktadr;
hafzas zayf, idrak melekesi mphemdir.
Her ne kadar btnleme, modem psikolojinin kabul ettii
gibi insana doutan garanti edilmemi ve onun balca grev
lerinden biri olarak kalmsa da, aktr ki insanolu kendin
den aa herhangi bir varlktan ok daha fazla i birlie sahip
tir. Biyolojik bir sistem olarak o en ahenkli biimde btnle
mitir; zihin dzeyinde btnleme daha az kmildir fakat
eitim yoluyla byk lde gelime imkn vardr. Ancak, bir
kii, kendininfarkndaolma gcne sahip bir varlk olarak, ge
nelde o kadar zayf biimde btnlemitir ki kendisini her biri
45

Ben diyen bir ok farkl kiiliin bir araya getirilmesi olarak


alglar. Bu deneyimin klasik rnei St Pauln Romallara
mektubunda bulunmaktadr:
B izzat kendi davranm artyor beni. nk kendimi
gerekte yapm ak istediim eyi yapm yor ve gerekte tiksindi
im eyi yapyor olarak buluyorum. Gene de phesiz eer ger
ekte yapm ak istem ediim eyleri yaparsam, asla onlar yap
yor olduum sylenemez tabiatm da yuva kurmu olan g
nah olmal o. (Rom. VII. 14ff, Phillips evirisi)

Btnleme demek bir i birliin, bir gllk ve zgrlk


merkezinin yaratlmas demektir, yle ki varlk d glerin et
kisindeki salt bir nesne olmaya son verir ve i meknndan
kendinin dndaki mekna hareketlenen bir zne olur. Bu
btnlemenin ilerlemesi hakkmdaki en byk skolastik ifa
delerden biri St Thomas Aquinasm Summa Contra Gentilesinde bulunmaktadr:
Btn eya iinde cansz m addeler en aa yeri alrlar ve,
birinin dieri zerindeki hareketi m stesna, onlardan hi bir
eyin hasl olmas mmkn deildir: Bylelikle, dsal bir cisim
ate tarafndan dntrld zaman, ate ateten domu
ve atein nitelik ve biim ini alm olur.
Cansz bedenler iin ikinci durak, m eydana gelmenin iten
ilerledii bitkilere aittir, zira bitkinin hakik tabiat tohum a
evrilir ve topraa teslim edilen tohum byyp b ir bitki olur.
Binaenaleyh, burada hayatn ilk izlerim buluruz: canl eyler
kendi kendilerini eylem iin harekete geirdiklerinden, sadece
kendilerinin dndaki eyleri hareket ettirebilenler tamam en
canszdrlar, ilerindeki bireyin, bir biim in illeti olmas, b it
kilerde hayatn bir iaretidir. Gene de bitkinin hayat eksiktir,
zira her ne kadar onda meydana gelme iten ilerliyorsa da m ey
dana gelen yava yava ilerler ve sonuta tamamen dsallar:
bylece bir aacn tabiat aatan tedricen hasl olur ve bir sre
sonra bir iek olur, ondan sonra daldan ayr fakat onunla b ir
leik m eyve biimini alr; ve m eyve olgunlatnda aatan ta
mamen aynlarak yere der, tohumlama gcyle baka bir b it
kiyi retir. G erekte eer konuyu dikkatlice dnrsek, bu
m eydana gelm enin ilk ilkesinin dsal birey olduunu gr
46

rz: nk aacn h ak ik tabiat, bitkinin gdasn devirdii


topraktan kkler vastasyla ekilir.
Bitkilerin stnde daha yksek b ir h ayat biimi vardr,
m eydana gelii dtan balasa da ieride sona eren duyarl ru
hun hayat. Ayn zamanda, m eydana geli ilerledii lde, ie
o kadar nfuz eder: zira hissedilebilen nesne, orada muhayyile
ye ve daha da tede hafzann deposuna ilerledii d duyular
zerinde bir biim etkisi brakr. G ene de bu tr m eydana ge
liin her srecinde balang ve son farkl znelerdir: nk hi
b ir duyarl g kendi zerinde dnmez. Bu nedenle, hayatn
en yksek derecesi akla (intellect) gre olandr: zira akl kendi
zerinde dnr ve kendini anlayabilir. Ancak, dnsel (intellectual) hayatta eitli dereceler vardr: nk insan akl,
kendini bilmeye m uktedir ise de, bilgiye doru ilk admn d
tan atar: nk hayallerden bam sz olarak anlayamaz... B i
naenaleyh, dnsel hayat, akl (idrki) kendi bilgisine var
m ak iin dsal bireyden ilerlem eyen ve kendi kendisini bilen
meleklerde ok daha kmildir. Gene de onlarn hayat kemalin
en yksek derecesine ulamaz... nk onlarda anlamak ve ol
m ak ayn ey deildir... Dolaysyla, hayatn en yce kemali,
kavray Varlndan ayr olm ayan T a n n ya aittir...1

Muhakeme biimi modern okuyucuya aina olmayan bu ifa


de ok ak olarak gstermektedir ki y ksek her zaman daha
isel, daha manev, daha derin , daha yakn demek iken;
'aa, daha dsal, daha madd, daha s, daha az yakn
demektir. Bu eanlamllk bir ok dillerde, belki hepsinde, bu
lunabilir.
( Birey daha manev olduka, grnr olma ihtimali o l
de azalr. Grnebilirlikten ilerleme, Varlk Dzeyleri byk
hiyerarisinin dier bir yndr sadece. Onu uzun uzadya ir
delemenin gerei yok. Aktr ki grnebilirlik ve grnemezlik terimleri sadece grsel duyuya deil, fakat d gzlemin
tm duyularna isnat ederler. Drt Varlk Dzeyini gzden ge
irdike odak noktasna gelen hayat, uur ve kendininfarkndaolma gleri tamamen grnmezdirler; renksiz, sessiz, deri
iz, tat veya kokusuz ve ayn zamanda genileme ve arl ol
mayan^ Bununla beraber, onlarn bizim esas olarak ilgilendi
47

imiz eyler olduunu kim inkr eder? Bir paket tohumluk al


dmda, esas ilgi ve karm, muhteviyatn l deil canl ol
masdr; uursuz bir kedi, her ne kadar hl canl ise de, uuru
nu tekrar kazanncaya kadar benim iin gerek bir kedi deil
dir. nsann grnemezlii Maurice Nicoll tarafndan kesin ve
ak olarak tasvir edilmitir:
H epim iz dier bir kiinin gvdesini dorudan grebiliriz.
Dudaklarn oynadm, gzlerin alp kapandm, az ve yz
hatlarnn deitiini ve gvdenin kendisini bir btn olarak
eylemde ifade ettiini grrz. Kii(liin) kendisi grnm ez
dir...
Eer insanlarn grnmez yan grnr yan kadar abucak
farkedilseydi, yeni bir beeriyette yaardk. u halim izle gr
nr beeriyette yayoruz, b ir grntler beeriyeti...
Btn dncelerimiz, heyecanlarm z, duygularmz, ha
yallerim iz, dalgnlklarmz, ryalarm z, kuruntularm z g
rnmezdirler. Projelerimize, planlarm za, srlarmza, tutku
larm za ait olan h er ey, btn m itlerim iz, korkularm z,
kukularm z, aknlklarmz, btn m uhabbetlerim iz, spe
klasyonlarmz, dnp tanmalarmz, aptallklarmz, te
reddtlerim iz, btn arzularm z, zlem lerim iz, ehvetim iz,
sezilerim iz, h azlan m z, holanm aylarm z, tiksinm eleri
miz, cazibelerim iz, aklarmz ve nefretlerim iz bizzat grn
mezdirler. B ir insann h en in i oluturur bunlar.2

Dr. Nicoll btn bunlarn apak grnebilecei fakat hi de


ak olmadklarnda srar etmektedir: kavranmas son derece
zor bir ey...
Grnm ez olduum uzu kavram yoruz. B ir grnm ez in
sanlar dnyasnda olduumuzu grm yoruz. Hayatn, btn

dier tanmlarndan nce, bir grnrler oe grnmezler tiyat


rosu olduunu anlamyoruz.3

iinde eyann grnr olduu, yani duyularmzla doru


dan ulaabildiimiz d dnya var; bir de eyann grnmez ol
duu yani kendi durumumuz dnda dorudan ulaamad
mz i mekan. Bu ok nemli nokta daha sonraki bir blmde
bizi epey megul edecektir.
48

Tamamen grnr olan madenden byk lde grnmez


olan kiiye ilerleme, duyularmza tamamen grnmez olan in
san st Varlk Dzeylerine doru bir gsterge olarak alnabi
lir, tpk terazinin br ucunda, maden dzeyinde, tam gr
nrln olmas gibi. Beer tarihinin byk blmnde insan
larn ounun bu tasarmn gerekliine zmnen inan-dna
amamz gerekmez; her zaman iddia ettiler ki, tpk evremiz
deki kiilerin grnmezliini grmeyi renebileceimiz gibi,
bizim stmzde mevcut olan tamamiyle grnmez varlklar
grmek iin yetenekler gelitirebiliriz.
(Bir felsef harita-okuyucusu olarak bu nemli hususlan
haritama koymak benim iin bir grevdir, ta ki nereye ait ol
duklar ve dier, daha aina eylerle nasl balantl olduklar
grnebilsin. Herhangi bir okuyucu, yolcu veya hacmin onlan
aratrmak isteyip istemeyecei kendi bilecei itir.)

IV
Btnleme derecesi, i tutarllk ve gllk derecesi,
farkl dzeylerdeki varlklar iin mevcut olan dnya tryle
yakndan ilgilidir. Cansz maddenin hi bir dnyas yoktur.
Tam edilgenlii dnyasnn tamamen bo olmasna muadildir.
Bitkinin kendine gre bir dnyas vardr bir para toprak,
su, hava, k ve muhtemelen dier etkiler onun mtevazi bi
yolojik ihtiyalaryla snrl bir dnya. Daha yksek olan hay
vanlardan herhangi birinin dnyas, hayvan psikolojisi incele
melerinin genie gsterdii gibi, her ne kadar hl esas olarak
biyolojik ihtiyalar tarafndan belirleniyorsa da, ncekilerle
karlatrlamayacak kadar daha byk ve daha zengindir.
Fakat, hayvann dnyasn dar biyolojik snrlarn tesine ge
nileten merak gibi daha fazla bir ey var ayn zamanda.
insann dnyas yine karlatrlamayacak kadar daha
byk ve daha zengindir; hatta geleneksel felsefede insann
capax universi olduu, yani btn evreni deneyiminin iine al
49

maya muktedir olduu ne srlmektedir. Gerekte neyi ne


kadar kavrad her kiinin kendi Varlk Dzeyine baldr.
Kii daha yksek olduka, dnyas da o denli daha byk ve
daha zengin olur. rnein maddeci bilimcilik felsefesine tama
men saplanm, grnmezlerin gerekliini inkr edip dikka
tini sadece saylabilir, llebilir ve tartlabilir olanla snrla
yan bir kii ok yoksul bir dnyada yaar, o kadar yoksul ki onu
insanlarn oturmasna uygun olmayan anlamsz bir oraklke
olarak alglar. Ayn ekilde, eer dnyay atomlarn tesadfi
bir yerleiminden ibaret gryorsa, tek aklc tavrn kat bir
umutsuzluk olduunda Bertrand Russell ile uyuacaktr.
(Gurdjieff talebelerine) dedi ki: Varlk Dzeyiniz hayatnz
eker (cezbeder). Bu ifadenin arkasnda hi bir gizil (occult) ve
ya bilimsel-olmayan varsaym yoktur. Aa bir Varlk Dze
yinde sadece ok yoksul bir dnya vardr ve sadece ok yoksul
latrlm bir hayat tr yaanabilir. Evren, neyse odur; fakat,
capax universi olsa da, kendisini onun en aa yanlaryla bi
yolojik ihtiyalaryla, maddi konforu veya tesadfi kar
lamalaryla snrlayan insan, kanlmaz olarak sefil bir ha
yat cezbeder . Eer varolmak iin mcadeleden veya hileyle
glendirilmi iktidar iradesinden baka bireyi tanyamyorsa, onun dnyas Hobbesun insan hayatn ssz, yoksul, i
ren, hayvanca ve ksa olarak tanmlamasna uygun bir dnya
olacaktr.
C Varlk Dzeyi ne kadar yksek ise, dnya o kadar daha ge
ni, daha zengin ve daha muhteem olur. Tekrar insan dzeyi
nin tesini tasarlarsak, Tanrnn neden sadece ca/m : universi
deil, fakat gerekte evrene sahip olduunu, hereyin farknda
ve hereyi bilir (Almi kll) olduunu anlayabiliriz Be sere
yarm peniye satlmaz m, onlarn hi biri Tanr katnda unu
tulmaz^ (Luke XII.6).
Eer drdnc boyutu zaman gz nne alrsak, ben
zer bir durum kar ortaya. En aa dzeyde, sadece sre an
lamnda zaman vardr. uur sahibi yaratklar iin tecrbe an
lamnda mevcuttur zaman; fakat tecrbe (deneyim) imdiki za
manla snrlanmtr, gemiin (u veya bu tr) bir hafza vas
50

tasyla imdiki zamana getirildii ve gelecein (gene farkl ola


bilecek trlerde) ngr ile bugne getirildii durumlar ms
tesna. Varlk Dzeyi ne kadar yksek ise; imdiki zaman o ka
dar genitir; daha aa Varlk Dzeylerinde gemi ve gele
cek olan eyleri o kadar daha fazla kucaklar. Tasavvur edilebi
lecek en yksek Varlk Dzeyinde ebed imdi varolacaktr.
Buna benzer bir ey Kutsal Kitaptaki (Rev. X.5,6) u pasajn
anlam olabilir:
G rdm m elek denizin stnde duruyordu ve yerin
stnde elini semavata kaldrd ve ebed olarak yaayamn ad
na, gkleri ve orada bulunanlar, yeri ve orada bulunanlar, de
nizi ve orada bulunanlar yaratann adna yemin ederek artk
zamann dolduunu s y le d i.43

V.
u ana kadar tanmlanm olanlara hemen hemen sonsuz
sayda daha baka ilerlemeler ilave edilebilir; fakat bu kitabn
konusu deil bu. Okuyucu, kendisini zel olarak ilgilendiren
boluklar kendi bana doldurabilir. Niha sebepler sorununa
ilgi duyuyordur belki. Verili bir olguyu teknolojik terimlerle,
yani bir ama takip ediyor olarak aklamak veya hatta tanm
lamak doru mudur? Byle bir suali, olgunun konumlandnld Varlk Dzeyine gnderme yapmadan cevaplandrmak
gln mdr yoksa? Beer dzeyde teleolojik eylemi inkr et
mek, onu cansz madde dzeyine isnat etmek kadar budalaca
olurdu. Bu bakmdan, aradaki dzeylerde teleolojik eylemin iz
veya kalntlarnn bulunamayacan varsaymak iin hibir
sebep yoktur.
Drt byk Varlk Dzeyi, her yksek dzeyin daha
aadaki hereyi ihtiva ettii ve kendisinden daha yksekteki
hereyden gelecek etkilere ak olduu ters evrilmi bir pira
mide benzetilebilir. Her drt dzey de, daha nce grdmz
gibi, aadaki formlle tanmlanabilecek olan insanda mevcut
bulunmaktadr:
51

nsan = m + x + y + z
= maden + hayat + uur + kendinin farknda olma
Birok retinin insan drt bedene sahip olarak tanmla
mas artc deil, yani
fiziki beden
eterik (semavi) beden
astral (ruhani) beden
Ben veya Ego
veya Nefs veya Ruh

(mye tekabl.etmektedir);
(xe tekabl etmektedir);
(y ye tekabl etmektedir); ve
(zye tekabl etmektedir).

Bizim drt Varlk Dzeyini anlaymzn nda, insann


bu drtkatl varlk olarak tanmlanmas kolayca kavranabilir
olmaktadr. Baz retilerde m + * bir arada ele alnmaktadr:
canl beden (zira cansz bir beden hibir ekilde ilgimizi ek
mez) ve dolaysyla insandan beden(m + x), can(y) ve Ruh(z)tan oluan katl bir varlk olarak sz etmektedirler. nsanlar
ilgilerini giderek grnr dnyaya evirdike, can (soul) ve
Ruh (Spirit) arasndaki fark muhafaza etmek daha da gleti
ve tamamen ortadan kalkmaya yneldi; dolaysyla insan, be
den ve cann bileiminden meydana gelen bir varlk olarak
temsil edildi. Nihayet, maddeci bilimciliin douuyla can bile
insann tanmndan dlandtartlp llemedikten sonra
nasl var olabilirdi?meer ki atom ve molekllerin karmak
dzenlemelerinin birok acayip niteliklerinden biri olarak ka
bul edilsin.
artc bir gler demeti olan o szmona can tpk man
yetizma gibi maddenin bir stolgusu (epiphenomenon) olarak
niin kabul etmeyelim? Kinat artlTBuyk bir hiyerarik yap
veya Varlk Zinciri olarak grlmemektedir; atomlann tesad
fi bir tanzimiydi o; ve geleneksel olarak makrokozmu (yani Ki
natn yapsn) yanstan bir mikrokozm olarak anlalan insan
artk bir kozmos, gizemli de olsa anlaml bir yaratk olarak
grlmyordu. Eer byk Kozmos ama ve anlam olmayan
bir paracklar kaosundan farkl grlmyorsa, ayn ekilde
insan da ama ve anlam olmayan paracklarn kaosundan

baka birey olmamalyd ac, keder ve umutsuzlua dar


olabilen duyarl bir kaos, fakat (houna gitse de, gitmese de) bir
kaos gene de hibir kayda deer nemi olmayan talihsiz bir
kozmik kaza.
Modern maddeci bilimciliin sunduu resim budur ve tek
soru fiilen tecrbe edebildiimize gre makul olup olmaddr.
Bu, herkesin kendi kendine karar vermesi gereken bir sorudur.
Drt byk Varlk Dzeyini tefekkr ederek hayet ve hay
ranlk, hayret ve aknlk iinde bulunanlar sadece daha ok
veya daha az yani, yatay uzamann mevcut olduuna kolay
kolay ikna edilemeyeceklerdir. draklerini yksek ve aaya
yani, dikey llere ve hatta sreksizliklere kapal tut
mann imknsz olduunu greceklerdir. Eer o zaman insan,
ne kadar karmak olursa olsun cansz maddenin herhangi bir
tanziminden daha yksek ve ne derece gelimi olurlarsa ol
sunlar hayvanlardan daha yksek grrlerse, onu ayn za
manda ak-ulu olarak da grebileceklerdir; en yksek d
zeyde deil ama, mkemmele ulaabilecek bir potansiyele sa
hip olarak. Varlk dzeyini dnmekten elde edilen en nemli
igr budur: insan dzeyinde hibir farkedilebilir snr veya
tavan yoktur. Hayvan ve insan arasndaki fark oluturan kendininfarkmdaolma (self-awareness) snrsz potansiyelli bir
gtr, sadece beeri insan yapan deil, ona stn insan olma
imknn ve hatta ihtiyacn veren g. Skolastiklerin syledik
leri gibi, Homo non proprie humanus sed superhumanus est,
yani gerekten insan olmak iin, sadece insan olmann tesine
gemek zorundayz.

53

4. blm
Y ETERLLK I

nam, evresindeki dnya hakknda herhangi bir ey bil


meye muktedir klan nedir? Bilmek, nesneye uygun organ ge
rektirir diyordu Plotinus (. M.. 270). Bilenin yapsnda uy
gun bir alet bulunmadka hibir ey bilinemez. Bu, bilgiyi
adaequatio rei et intelleetus olarak tanmlayan yeterliliin
Byk Hakikatidir: Bilenin kavray bilinecek ey iin yeterli
olmaldr.
Gene Plotinusun u nl vedzesi: nce gne gibi olmadk
a gz asla gnei grmedi ve bizzat kendisi gzel olmadka
ruh asla lk Gzellii gremez. Eflatuncu John Smith (161852) dedi ki: Allahn yaratt eyleri hatasz olarak bilmeye ve
anlamaya bizi muktedir klan, iimizde bulunan canl bir kut
sallk ilkesi olmaldr; buna St Thomas Aquinasm (1225-74)
ifadesini ilave edebiliriz: bilinen nesne bilenin iinde olduu
srece bilgi ortaya kar.
Daha nce grdk ki insan, bir anlamda, drt byk Varlk
Dzeyini iine almaktadr, bu bakmdan insann yaps ile
dnyann yaps arasnda bir dereceye kadar mtekabiliyet ve
ya connaturality vardr. Bu ok kadim bir dncedir ve o
unlukla insan bir mikrokozm olarak adlandrmakla ifade
edilmitir; bu mikrokozm bir ekilde makrokozma, yani dn
yaya tekabl etmektedir. Dnyann geriye kalan blm gibi,
bir fiziko-kimyasal sistemdir insan ve ayn zamanda, bir ks
mn veya hepsini evresindeki birok varlkta farkedebilecei,
grlmez ve gizemli hayat, uur ve kendininfarkndaolma g
lerine sahip bulunmaktadr.
Bedenimize ait be duyu bizi en aa Varlk Dzeyi can
sz madde iin yeterli klmaktadr. Ancak onlar, duyu-verileri ynlarndan daha fazla bir ey salayamazlar bize; bun
55

lar anlamlandrmak iin farkl bir tabakann yetenek ve ya


pabilirliklerine ihtiyacmz vardr. Onlara dnsel duyular
diyebiliriz. Onlar olmakszn, hayat, uur ve kendininfarkmdaolmabir yana, biim, rnek (pattern), dzenlilik, ahenk, ri
tim ve anlam tanmaya gcmz yetmez. Bedensel duyular
greli olarak edilgen, yani meydana gelenin yalnzca alclar
ve byk lde akl tarafndan denetlenen eyler olarak ta
nmlanabilirken, dnsel duyular hareket halindeki akldr,
onlarn hassasiyetleri ve etki alanlar bizzat akln nitelikleri
dir. Bedensel duyulara gelince, tm salkl insanlar ok ben
zer bir donanma sahiptirler; fakat, insanlarn akllarnn
gcnde ve etki alannda nemli farkllklar olduu gereini
muhtemelen kimse gzard edemeyecektir. O halde, dnsel
duyularla ilgili olarak, insann insan olarak yeteneklerini
tanmlayp snrlamaya almak gerekilikten gayet uzak
(bir davrantr sanki tm insanlar, tpk ayn cins hayvan
lar gibi, biribirlerine ok benziyorlardr. Sar olduu halde Be
ethovenin mzik yetenei benimkiyle karlatrlamayacak
kadar ileriydi ve ikisi arasndaki fark iitme duyusunda deil
di; aklda (mind) yatyordu bu fark. Baz insanlar belirli bir
mzik parasn anlayp deerlendiremezler, sar olduklar
iin deil, akl yeterliliin (adaequatis) eksikliinden dolay.
itme duyusu bir notalar zincirinden daha fazla bir ey almyordur; mzik, dnsel gler tarafndan kavranmaktadr.
Baz insanlar, bir dinleyite veya mziin notasn bir defa oku
yuta tm bir senfoniyi kavrayabilme ve ayn zamanda onu
hafzalarnda tutabilme derecesinde bu (dnsel) glere sa
hip bulunmakta iken, dier bazlan o mzii ne kadar sk ve ne
kadar dikkatli dinlerlerse dinlesinler, onu kavrayamayacak
kadar zayf bir donanma sahiptirler. ncekiler iin senfoni,
onu besteleyen iin olduu kadar gerektir; oysa sonrakiler iin
hibir senfoni yoktur; ortada aa yukan ho fakat tamamen
anlamsz bir grltden baka bir ey mevcut deildir. nceki
lerin akl zihni senfoni iin yeterlidir, sonrakilerinki yetersiz
dir ve dolaysyla senfoninin varln tanmaya muktedir
deildir. Ayn ey btn mmkn ve gerek (fiil) insan dene
yimleri iin geerlidir. Her birimiz iin, sadece kendisini anla
56

mada yeterlilie sahip olduumuz gerekler ve olgular mev


cuttur; ve tm zamanlarda, kendimizi iinde bulacamz her
artta, hereye zorunlu olarak yeterli olduumuzu varsayamayacamz gibi, bizim iin ulalmaz olan bireyin mevcut ol
madnda ve dier insanlarn muhayyilelerinin bir hayalin
den baka bir ey olmadnda srar etmeye de hakkmz yok
tur.
Bedensel duyularn (rastgele) bulduklar fiziksel gerekler
vardr; fakat ayn zamanda, duyularn almasnn akim (zih
nin) belirli yksek melekelerince denetlenip tamamlanmad
ka dikkati ekmeyen fiziksel-olmayan gerekler vardr. Aa
daki rnei veren mteveffa G.N.M. Tyrrellin trettii bir teri
mi kullanacak olursak, bu fiziksel-olmayan gereklerin baz
lar ehemmiyet derecelerini temsil etmektedirler.
Bir kitap alalm, mesela. Hayvan iin kitap sadece renkli bir
ekildir. Kitabn alabilecei herhangi bir daha yksek ehemmi
yet onun dncesinin tesindedir. Ve kitap bir renkli ekildir;
hayvan yarulmyordur. B ir adm daha atarsak, eitilmemi bir
vahi kitab kat zerindeki bir dizi iaret olarak telakki ede
bilir. Bu, hayvannkinden daha yksek bir ehemmiyet dzeyin
de grlen (kavranan) kitaptr, vahinin dnce dzeyine te
kabl eden bir kitap. Gene yanl bir ey yoktur ortada, sadece
kitap daha fazla ey anlam na gelebilir. Belirli kurallara gre
dzenlenen bir dizi h a r f anlam na gelebilir o. Bu, vahininkinden daha y k sek b ir ehem m iyet dzeyindeki kitaptr... V eya
niha olarak, daha da yksek bir dzeyde, kitap bir anlam ifa
desi olabilir...1

Tm bu durumlarda duyu verileri ayndr; gze verilen ger


ekler (olgular) zdetir. Gz deil, sadece akl ehemmiyet de
recelerini belirleyebilir. nsanlar, brakn gerekler dile gel
sin derler; unutuyorlar ki gereklerin konumas yalnzca du
yulduu ve anlald zaman reeldir. Gerek ile teoriyi, alg ile
yorumu ayrdetmenin kolay bir i olduu dnlr. Hakikat
te, ar derecede zordur o. Tam ufkun stnde baz aa veya
hizalarn siletlerine kar dolunay grrsnz size gneinki kadar byk bir daire gibi grnr; ama banzn zerin
deki dolunay gayet kk grnr. Gerekte gzn ald ay
57

imgeleri nelerdir? Her iki durumda da biribirinin aynsdr on


lar. Gene de, bunun byle olduunu bildiiniz zaman bile, zih
niniz her iki dairenin de eit byklkte olduunu grmenize
kolay kolay izin vermeyecektir. Alg, sadece uyarclar tarafn
dan belirlenmez diye yazar R.L. Gregory, Gz ve Beyin adl ki
tabnda; mevcut verilerin en iyi yorumu iin dinamik bir
aratrmadr o.2 Her ne kadar, deneyimin alglamay ne lde
etkiledii Gregoryye gre cevaplandrlmas zor bir sual ise de,
bu aratrma sadece duyusal enformasyon deil, fakat ayn za
manda dier bilgi ve deneyimlerdir. Ksaca, sadece basit olarak
gzlerimizle deil fakat ayn zamanda zihn donanmmzn
byk bir blm ile grrz; ve bu donanm kiiden kiiye
byk lde deitii iin, kanlmaz olarak dierleri gr
mezken baz insanlarn grebildii, baka trl sylersek, ba
zlarnn grmek iin yeterli, dierlerininse yetersiz olduu ni
ce eyler vardr.
Bilenin dzeyinin, bilgi nesnesinin dzeyine (veya ehemmi
yet derecesine) yeterli olmad durumda, netice hakik yanl
lk deil, ok daha vahim bireydir: yetersiz ve yoksullat
rlm bir gereklik gr. Mr. Tyrrell, rneini yle srd
ryor:
Yaz veya basm n ne anlam a geldii hakknda h ibir ey
bilmeyen, fakat eyann dsal ilikileriyle uram aya aina
olan akll varlklarn eline bir kitap getiini varsayalm . K i
tabn yasalarn bulm aya alacaklardr; onlar iin bu, harfle
rin dzenlenm e srasn yneten ilkeleri bulm ak dem ektir.
Harflerin dsal ilikilerini yneten belirli kurallar formle et
tikleri zaman, kitabn yasalarm kefettiklerini dnecekler
dir. Dncelerinin arka plan sadece dsal ilikilerle uraan
kavramlardan olutuu ve onlar iin aklama bu dsal iliki
lerin muammasn zm ek anlam na geldii iin, her kelim e ve
her cmlenin bir anlam ifade ettiine hibir zaman uyanamayacaklardr... Yntem leri hibir zaman anlam larn m antm
ihtiva eden ehem m iyet derecesine ulaamayacaktr.3

Tpk dnyann yksek ve aa diye nitelendirilmesi an


laml olan bir hiyerarik yap olmas gibi, duyular, organlar,
gler ve insanlarn dnyay alglama ve bilmelerine yarayan
58

dier aralar, yksek ve aa (diye nitelenecek) bir hiyerarik


yap meydana getirirler. Kadim insanlar her zaman madem
yukar var, o halde aa da vardr derlerdi: dmzdaki dn
yaya bir ekilde iimizdeki bir dnya tekabl etmektedir. Ve
dnyadaki daha yksek dzeyler daha aa dzeylerden daha
ender, daha istisnadirlermineral madde her yerde mevcut
tur; hayat, yeryznde ince bir tabakadr sadece; uur, nispe
ten enderdir; ve kendininfarkmdaolma, byk istisna, insan
larn yetenekleriyle bir aradadr. Grmek veya saymak gibi en
aa yetenekler her normal kiide bulunurken, gerekliin da
ha ince ynlerini anlama ve kavramada ihtiya duyulan yk
sek yetenekler, yukar doru ykseldike daha az elde edilebi
lir olmaktadr.
nsanlarn donanmlarnda eitsizlikler vardr, fakat bun
lar ilgilerdeki ve Mr.Tyrrellin dncenin arkaplan dedii
eylerdeki farklardan muhtemelen daha az nemlidirler. Mr.
Tyrellin meselesindeki akll varlklar kitapla ilgili yeterlilik
ten yoksundular, nk nemli olann harflerin dsal ilikile
ri olduu varsaymna dayanyorlard. Bilimsel maddeci diye
adlandrmamz gereken kiilerdi onlar: nesnel gerekliin fii
len gzlenebilir olanla snrl olduuna inanan ve yksek ehem
miyet dzeylerini veya derecelerini tanmaya kar metodik bir
tiksintinin ynlendirdii kiiler.
Bir gzlemci veya aratrmacnn kendini uydurmaya a
lt ehemmiyet dzeyi, onun akl (intelligence) tarafn-dan
deil, inanc tarafndan seilir. Gzleyecei gerekler bizzat,
gz nne alnmalar gereken uygun dzeyi gsteren bir etiket
tamazlar. Yetersiz bir dzeyin seimi de akl gerekle ilgili
yanlla veya mantk tenakuza gtrmez. Yeterli dzeye
yani, kitap rneinde olduu gibi, anlam dzeyine kadar
btn ehemmiyet dzeyleri eit derecede gerek (factual), eit
derecede mantk, eit derecede nesneldir, fakat eit derecede
reel deildirler.
Aratrmann dzeyini seiim bir inan eylemi iledir; Credo ut intelligamanlamaya muktedir olmak iin inancm var.
59

Eer inancm olmazsa ve neticede aratrmam iin yetersiz bir


ehemmiyet dzeyi seersem, hibir nesnellik derecesi beni
meselenin esasm elden karmaktan koruyamaz ve kendimi
anlama inknndan mahrum etmi olurum. O zaman haklarn
da yle sylenmi olanlardan olurum: Bakarlar, grmezler;
duyduklar halde iitmezler, ve onlar, anlamazlar.4
Ksacas, cansz maddeden daha yksek bir ehemmiyet de
recesini veya Varlk Dzeyini temsil eden bireyle urarken
gzlemci sadece, muhtemelen eitim ve retimle gelitirilmi
kendi daha yksek niteliklerinin yeterliliine bal kalamaz;
ayn zamanda inancnn yeterliliine veya, daha allm bi
imde ifade edersek, temel nkabullerine ve ana varsaymlar
na dayanr. Bu hususta byk lde ann ve ergenlik ylla
rn geirdii medeniyetin (kk) bir ocuu olmaya eilimli
dir, zira insan zihni, genel olarak sylersek, sadece dnmez;
birounu basit olarak uyarlad veya evresindeki toplum
dan ald fikirlerle dnr.
Bir insann kendi dncelerinin n-kabullerinin farknda
olmasndan daha zor birey yoktur. Sayesinde grdmz gz
dnda herey dorudan grlebilir. Her dnce dorudan in
celenebilir, incelemeyi onun vastasyla yaptmz dnce
hari. zel bir abaya, bir kendininfarkndaolma abasna ihti
ya vardr kendi stne geri ekilen dncenin hemen he
men inknsz eylemi: hemen hemen, ama btnyle de imkn
sz deil. Hakikatte, beeri insan yapan ve ayn zamanda onu
insanln amaya muktedir klan gtr bu. Incilin tabiriyle
insann i ksmlarnda (dernunda) bulunmaktadr o. Daha
nce akland gibi, i yksee, d ise aaya tekabl et
mektedir. Duyular, insann en dsal aralardr; bakarlar,
grmezler; duyarlar iitmezler gibi bir durum olduunda, hata
duyularda deil, i ksmlardadrZira bu insanlarn kalpleri
mhrldr; kalpleriyle idrak edemezler5 Yksek ehemmiyet
dereceleri ve Varlk Dzeyleriyle temas sadece kalb vastas
yla yaplabilir.
Modern an maddeci bilimciliine gmlm olan biri iin
60

bunun ne demek olduunu anlamak imknszdr, insandan da


ha yksek herhangi bireye inanc yoktur onun ve insan da
nisbeten gelimi bir hayvandan baka bir ey olarak grme
mektedir. Hakikatin sadece kalbe deil baa yerletirilmi
olan beyin araclyla kefedilebileceinde srarldr.
Btn bunlar, kalb ile anlamann onun iin anlamsz bir
sz yn olduunu gstermektedir. Kendi gr asndan,
son derece hakldr: baa yerletirilmi ve bedensel duyularn
salad verilere sahip beyin, drt byk Varlk Dzeyinin en
aas olan cansz madde ile uramaya tamamen yeterlidir.
Hatta, beyinin ileyii sadece eer u veya bu ekilde kalb ie
karrsa baka yne ekilir ve muhtemelen bozulur. Maddeci
bir bilim adam olarak, hayat, uur ve kendininfarkndaolmanm cansz paracklarn karmak dzenlemelerinin teza-hrnden baka birey olmadna inanmaktadr o sadece ve sa
dece bedensel duyulara gvenmeyi, bata durmay ve kalbe
yerletirilmi glerin mdahalesini reddetmeyi onun iin ta
mamen aklc klacak bir inan. Baka bir deyile, onun iin
yksek gereklik dzeyleri akas mevcut deildir, nk
onun inanc onlarn varolma imknn dlamaktadr. Bir rad
yo alcsna sahip olduu halde, akln ondan sadece atmosferik
grltler elde edilebileceine takt iin onu kullanmay red
deden bir adama benzemektedir.
inan, akl ile eliki iinde deildir; akln yerine ikame de
edilemez, inan, bilgi ve anlam araynn ynelecei ehemmi
yet derecesini veya Varlk Dzeyini semektedir. Makul olan
inan olduu gibi, makul olmayan inan da vard.
Cansz madde dzeyinde anlam ve maksat aramak, insan
dehasnn aheserlerini iktisadi karlarn veya cinsel engelle
melerin bir rn olarak aklama giriimi kadar akld (gayrimakul) bir inan eylemi olacaktr. Bilinemezci (agnostic)nin
iman belki hepsinin en akld olandr, nk, bir kamuflaj
olmad srece, ehemmiyet meselesini ehemmiyetsiz sayma
karardr o; unu demeye benziyor: Bir kitabn (Mr. Tyrrellin
rneine atfen) sadece renkli bir ekil deil, kat zerindeki
bir dizi iaret, belirli kurallara gre dzenlenmi bir harfler di
61

zisi veya bir anlam ifadesi olup olmadna karar vermeye is


tekli deilim! Geleneksel bilginin (hikmet) bilinemezciyi her
zaman iddetle aalamas artc deil: Amellerini biliyo
rum, ne souk ne scak olduu iin, yere tkreceim seni.6
nsanlarn, farkl dillerde ama esas olarak bir tek sesle, bu
dnya kitabnn sadece renkli bir ekil deil, bir anlam ifadesi
olduunu; insanlk dzeyinin stnde Varlk Dzeyleri bulun
duunu; imann aklna rehber klmas artyla insann bu da
ha yksek dzeylere ulaabileceini bildiren peygamberlerin,
bilge ve velilerin ahadetlerini kabul etmeleri asla akld bir
inan eylemi olarak ele alnamaz, insann hakikate doru
mmkn yolculuunu hi kimse Hippo Rahibi (St. Augustine,
M.S 354-430)nden daha vazh olarak tasvir etmemitir:
ileriye doru ilk adm ... dikkatin hakikat zerinde tek sif
edildiini grmektir. Kukusuz im an hakikati aka grmez,
ama sebebini grmedii zaman bile bireyin doru olduunu
grmeye onu muktedir klan bir gz vardr. nand eyi grmyordur hl, ama en azndan onu grmediini ve onun gene
de doru olduunu kesinlikle biliyordur. Gizli fakat kesin haki
kate im an etme yoluyla bu elde edilen (ey), akl muhtevasna
nfuz etmeye zorlayan ve inan ki anlayabilesin (Crede ut intelligas) form lne tam anlam n veren eyin ta kendisidir.7

Bedensel duyularmza grnmez olan eyleri akln (intellect) ile grebiliriz. Matematiksel ve geometrik hakikatle
rin bu ekilde grldn hi kimse inkr etmez. Bir nerme
yi kantlamak, sayesinde hakikatin grlebilecei zmleme,
basitletirme, dntrme veya paralara ayrma yoluyla ona
bir biim vermektir: Bu grmenin tesinde, herhangi bir kant
iin ne imkn, ne de ihtiya vardr.
Matematik ve geometrinin tesine geen eyleri akln
ile grebilir miyiz? Gene, bazan kendisi doru olarak ifade et
medii zaman bile, baka bir kiinin ne demek istediini gre
bileceimizi hi kimse inkr etmez. Gnlk dilimiz, dnme
ve gr oluturma ameliyesinden olduka farkl olan bu gr
me, bu dnceleri kavrama gcnn srekli tandr.
Parlak kavray anlan meydana getirmektedir o.
62

St. Agustine iin, iman m eselenin kalbidir. Anlam ak iin


neyin m evcut olduunu bize im an syler; kalbi tem izler (saf
latrr) ve bylelikle akln (reason) tartm adan yarar sala
m asna im kn verir; akln, T anrm n vahyini kavram asn
m m kn klar. Ksaca, St. Augustine anlam aktan sz edince
her zaman aklnda imann kendisine yolu hazrlad bir aklc
faaliyetin neticesi vardr.8

iman, Budistlerin dedii gibi, hakikatin gzn aar; kal


bin gzn veya ruhun gzn. St.Augustine, bu hayattaki
tm iimizin, sayesinde Tanrnm grlebilecei kalb gzn
shhate kavuturmak olduu hususunda srarlyd. ran'n en
byk Sf airi Rum (1207-1273), grnen iki gzn en zayf
lar olduu yetmi katl kalb gznden sz ederken,9 Eflatuncu
John Smith unu tavsiye ediyor: duyu gzlerimizi kapamal ve
daha parlak olan kavray gzmz amalyz, filozoflarn
dnme melekemize verdikleri adla, gerekte herkesin sahip
olduu, ama ok az kiinin kulland10 ruhun gzn. skoyal ilahiyat Richard of Saint-Victor (. 1173) diyor ki: Grnr
eyleri sadece d duyular, grnmeyeni ise yalnzca kalb gz
idrak eder.
gry (eyaya nfuz etmeyi) meydana getiren kalb gznn gc, grler reten dnme gcnden kat kat s
tndr. Felsef grlerin sefaletini farkederek, diyor Buda,
hibirine balanmyp hakikati arayarak, grdm.12 insann
sahip olduu eitli gleri, tedricen ve organik olarak hareke
te geirme ameliyesi bir Budist metninde yle tavsif edili
yor:
Diyorum ki, yce bilginin tmne bir anda ulalamaz; sa
dece tedric bir eitim , tedric b ir eylem , tedric bir alm la
kmil bilgiye ulalr. Ne ekilde? Gvenin hareketlendirdii
bir insan, gelir; gelmekle, itirak eder; itirak etmekle, dinler;
dinlemekle, retiyi alr; retiyi almakla, onu hatrlar; hat
rlanan eylerin anlamn inceler; anlam ncelenmekle, eyler
onaylanr; onaylanm akla, istek doar; dnr; dnmekle,
arzuyla eitir kendini; kendini arzuyla eiterek, bizzat en
yksek hakikatin zihnen farkna varr ve bilgi (hikm et) vas
tasyla ona nfuz ederek, grr. 13
63

Bu, yeterlilii iktisab etme ameliyesidir, grmeyi mmkn


klan ve bylelikle sadece zihni bilgilendirmekle kalmayp ru
hu da zgrle kavuturan hakikati anlamaya muktedir aleti
gelitiren ameliye. (Hakikati bileceksin ve hakikat seni zgr
klacaktr John VIII. 32.)
Bu meseleler modern dnyada artk tannmaz olduklarn
dan, ada bir yazan, mteveffa Dr. Maurice Nicollu alntla
mam bir deer ifade edebilir belki:
Bir iedoru idrak dnyas o zaman alm aya balar, dadoru alglanm annkinden ayr b ir dnya. I m ekn gr

nr.
Dnyann yaratlmas insann bizzat kendi iinde balar.
ilk bata herey karanlktr: sonra k belirir ve karanlktan
ayrlr. Bu k sayesinde, olaan uurumuzun ona nisbeten ka
ranlk olduu bir uur biimim kavranz. Bu k srekli olarak
hakikat ve zgrlkle eitlenegelm itir. B ir insann kendisi
nin, grnemezliinin i(sel) idraki n balangcdr. Bu ha
kikat idraki bir duyu-alglam as m eselesi deildir, fikirlerin
hakikatini idrak m eselesidir sayesinde, hi phesiz, duyu
larmzn idrak (alg) g-cnn byk lde artt bir ameli
ye. z-bilgisi (self-knowledge) yolunun amac budur, nk ie
ynelmedike hi kim se kendini bilemez... Bu mcadele, edebi
yat bize ait ve dnyann btn tarihi zannettiimiz Zamann o
kk blm sresince, hakknda bir ok farkl (gene de ger
ekten her zaman ayn) biimlerde yazlan, insann o i(sel) ge
lim esinin balangcn gsterir.14

e dn srecini daha sonraki bir blmde daha yakn


dan ele alacaz. u anki amalanmz iin gerekli olan, duyu
verilerinin tek balarna herhangi bir tr igr veya kavray
hasl etmediklerini bilmektir. gr ve kavray fikirler re
tir ve fikirlerin dnyas iimizde bulunmaktadr. Fikirlerin ha
kikati duyularla grlemez, hakikatle karlatnda onu ta
nma gcne sahip olan, o zel aletle grlebilir. Eer bu g
cn neticelerini aydnlanma ve duyularn neticelerini dene
yim olarak tanmlarsak, diyebiliriz ki, talar, bitkiler, hay
vanlar ve insanlar gibi duyulabilir eylerin varl, grn ve
deiimleri hakknda bize aydnlanma deil deneyim bilgi ve64

rirken; bu eylerin ne anlama geldii, ne olabilecekleri ve belki


de ne olmalan gerektii konusunda da bizi deneyim deil ayd
nlanma donatr.
Deneyimi douran bedensel duyularmz yksek ehemmi
yet dereceleriyle ve evremizdeki dnyada varolai yksek
Varlk Dzeyleriyle temasmz salamaz: byle bir ama iin
yeterli deillerdir, yalnzca mevcut eitli eyler arasndaki
d(sal) farklar kaydetmek iin tasarlanmlardr, onlarn i
anlamlarna nfuz etmek iin deil.
Sigara tiryakisi olan iki rahip hakknda bir hikye vardr;
ibadet ederken sigara iilip iilemeyecei meselesini aralarn
da halletmeye kalkrlar. Bir sonuca varamaymca da dnp
kendi stlerine sorarlar. Birisine st rahibin verdii cevap onu
derin bir mkle sokarken, dieri kendi stnden bir nebze
cesaret alm olarak dner. Tekrar karlatklarnda, birinci
rahip birazck kukulu biimde kincisini sktrr: Ne sordun
hakikaten? ve u cevab alr: Sigara ierken ibadet edilip edile
meyeceini sordum. sel duyularmz sigara ierken ibadet
etmek ile ibadet ederken sigara imek arasndaki derin fark
yanlmadan grrken, dsal duyularmz iin bunlarn
arasn da hibir fark yoktur.
Yksek ehemmiyet dereceleri ve Varlk Dzeyleri inan ol
makszn ve i(ine nfuz etmi) insann daha yksek yetenekle
rinin yardmndan yoksun olarak tannamaz. Bu yksek yete
nekler harekete geirilmedii zaman ya eksik olduklarndan
veya inan yokluundan dolay kullanlmadklarndanbilen
iin bir yeterlilik eksiklii szkonusudur ve bu durum herhangi
bir ehemmiyet derecesi veya Varlk Dzeyinden hibir eyin
onun tarafndan bilinemeyecei sonucunu dourur.

65

5. blm

YETERLLK II

I.

Yeterliliin Byk Hakikati, uygun bir idrak organ ol


madka hibir eyin alglanamayacan ve uygun bir anlama
organ olmakszn hibir eyin anlalm ayacan teyid et
mektedir. Madde dzeyindeki kavray iin, insann birincil
aletleri, daha nce zikredildii gibi, onun be duyusudur, b
yk bir kavrayl aygt dzenlemesinin glendirip geniletti
i be duyu. Onlar grnr dnyay kaydederler, ama eyann
iselliini ve hayat, uur, kendininfarkmdaolma gibi temel g
rnmez gleri kaydedemezler. Bu ynyle hayat kim grp,
iitip, dokunup, tadabilir veya koklayabilir? Hibir ekil veya
rengi, hibir zgl sesi, dokusu, tad veya kokusu yoktur. Ama
gene de hayat tanyabildiimize gre, bunu yapabilmek iin
bir alg organna sahip olmamz gerekir, duyulardan daha i
sel, yani daha yksek bir organa. Daha sonra greceiz ki, bu
organ iimizdeki hayatla, yani esas olarak gne siniramda
(solar plexus) odaklanm, canl bedenimizin uursuz bitkisel
sre ve duygularyla zdetir. Ayn ekilde, uuru dorudan
doruya, esas olarak merkezi bata olan kendi z uurumuzla
tanrz; ve kendininfarkmdaolmay da, bir anlamda hem sem
bolik hem de fiziksel deneyimle dorulanabilir olarak, kalb bl
gesinde, insann en i ve dolaysyla en yksek merkezinde bu
lunan kendi z kendininfarkmdaolma gcmzle tanrz. (Bir
ok insanlar kendisininfarkmdaolma glerinin o kadar az far
kndadrlar ki, dier insanlarda bu gc gremez ve dolaysyla
onlar yksek hayvanlar olarak telakki ederler.)
Dndaki dnyay bilmesi iin insann sahip olduu aletler
nelerdir? sualinin cevab, o halde, gayet kanlmaz olarak u
dur: Sahip olduu her ey canl bedeni, akl ve kendinin67

farkmdaolan Ruhu. Descartestan beri, varoluumuzu bile sa


dece merkezi kafamzda bulunan dnme vastasyla bil
diimize inanmaya eilimliyiz cogito ergo sum dnyo
rum ve bylece varolduumu biliyorum. Ama her zanaat, bil
me gcnn sadece kafasndaki dnceden deil, ayn za
manda bedenindeki akldan (intelligence) olutuunu bilir:
parmakulan, hakknda dncesinin hibir ey bilmedii ey
leri bilmektedir, tpk Pascaln (1623-62) kalbin hakknda bil
dikleri gibi. Hatta, insann bir ok kavray aletinin bulun
duunu sylemek bile yanltc olabilir, nk gerekte tm in
san bir tek alettir. Eer insan kendisini, sahip olmaya deer
verilerin sadece be duyunun saladklar olduuna ve onlar
la uramak iin beyin ad verilen bir bilgi ilem biriminin bu
lunduuna inandrrsa, bilgisini kendisi iin bu aletlerin yeter
li olduu Varlk Dzeyiyle, yani esas olarak cansz madde
dzeyiyle snrlam olur.
K Sir Arthur Eddington diyor ki: deal olarak, evren hakkndaki tm bilgimize sadece grsel duyu ile ulalabilirdi hatta
grsel duyunun en basit biimiyle, renksiz ve stereoskopik.1
Eer doruysa bu (ki pekl olabilir), eer evrenin bilimsel tas
viri sadece bir tek renkkr gzle snrlanm grme duyusu
nun kullanlmasnn sonucu ise, o tasvirin soyut, anlamsz,
dman bir mekanizmadan daha fazlasn gstermesi beklene
mez) Yeterliliin Byk Hakikati bize, kavray (idrak) aletle
rinin kullanmnda snrlamann kanlmaz olarak gereklii
daraltma ve yoksullatrma neticesini douracan retmek
tedir. Ve bu ok nemli bir meseleye yol amaktadr. Kukusuz,
hi kimse bu neticeyi elde etmeyi arzu etmez; o halde, byle bir
daraltmann meydana gelii nasl izah edilebilecektir?
Bu soruyu cevaplandrmak iin tekrar modern gelimenin
babasna, Descartesa dnmek zorundayz. Kendine gveni ol
mayan bir insan deildi o. Sayesinde insan hayatnn yce g:
zelliini oluturan en yksek bilgi derecesine ulaabileceimiz
doru ilkeler diyordu, bu kitapta ortaya koyduklanmzdr...
Bugne kadar insann birok grleri olmutu; ama hibir za
man herhangi bir eyin kesin bilgisine sahip olmamt... im
68

di rdne eriyor, kendisinin efendisi olup hereyi akim dze


yine gre ayarlamaya muktedir oluyor. Bylece Descartes,
kavranmas en kolay, en basit ve en dorudan temsil edilebilir
fikirlerden" hareketle o hayranlk duyulacak bilimin temel
lerini attn iddia ediyor.2 Peki, nihayette, kavranmas en ko
lay, en basit ve en dorudan temsil edilebilir ey nedir? Kesin
likle, Sir Arthur Eddingtonun belirttii gibi, kantitatif bir
lm cetvelindeki iaret okumalar.3
nsann en aa, en dsal ve en yapay (yani, yzeye bam
l) kavray aleti olan renk-kr gznn kullanmyla snrla
nan grme duyusu, her normal insanda eit olarak bulunmak
tadr; ayn ekilde sayma yetenei de. Bu tr verilerin ehemmi
yetini anlamann baz daha yksek ve dolaysyla daha ender
zihn melekeler gerektirdiini sylemeye ihtiya yok; fakat me
sele bu deil. Mesele u ki, bir kere bir teori muhtemelen bir
dahi tarafndan gelitirildi mi, gerekli zahmete katlanan
herhangi bir kimse onu dorulayabilir. Dolaysyla, iaret
okumalanndan elde edilebilecek bilgi, herkesin sahip olabile
cei avm bilgidir; kesin phe tamayan; doruluunun s
nanmas kolay; iletiimi kolay; hepsinden te, hakikaten gz
lemcinin znelliinden herhangi bir ekilde etkilenmemi.
Daha nce, gzlemcinin zihninden gelen herhangi bir d
nce, ayarlama veya uyarlamaya karmam plak gerekle
re ulamann, ounlukla ok zor olduunu sylemitim. Ama,
bir tek renk-kr gzn yapt iaret okumalarna zihin ne ila
ve edebilir? Say saymaya ne ekleyebilir? Hatta, bu gzlem bii
mine kendimizi snrlayarak, znellii tasfiye edip nesnellie
ulaabiliriz. Ama bir snrlama dierine yol aar. Nesnellie
ularz, ama bir btn olarak nesnenin bilgisini elde edeme
yiz; nesnenin sadece en aa, en yapay ynlerine kulland
mz aletlerle ulaabilir; nesneyi insan iin ilgin, anlaml,
nemli klan hereyi karm oluruz. Bu gzlem metodolojisin
den kan dnya tasvirinin yalnzlk nefreti olmas, iinde in
sann hibir nemi olmayan eksantrik bir kozmik kaza olduu
bir oraklke olmas, artc deil.
Descartes dinleyelim:
69

rnekleri (dem onstrations) bulm aya m uktedir olanlar sa


dece matematikilerdir... Onlarn gz nne aldklar eylerin
aynsndan balam am gerektiine h i phem yok.. En zor
rneklerine ulam ak iin geom etricilerin kullanm aya alkn
olduklar tamamen basit ve kolay akl yrtmenin uzun zinciri,
insann bilgisi dahiline giren tm eylerin ayn ekilde birbirle
rinin ardndan geldiklerine ve... hibirinin ulalamayacak ka
dar uzakta veya kefedilem eyecek kadar gizli olam ayacana
dair inancm hakl kard.4

Aktr ki dnyann matematiksel bir modeli Descartesn


hayal ettii ey sadece birbirleriyle ilikili miktarlar olarak
ifade edilebilen faktrleri ele alabilir. Yine ayn derecede ak
tr ki (salt niceliin tecellisi mmkn deilken) nicelik faktr
ancak en aa Varlk Dzeyinde nemli bir arla sahiptir.
Varlk Zincirinde yukar doru ykselirken niceliin nemi ge
riler, niteliin de artar; ve matematiksel model-kurmann be
deli en nemli ey olan niteliksel faktrn kaybedilmesidir.
Bat insannn alkasnn en yce eylerden elde edilecek
en kk bilgiden (Thomas Aquinas) daha aa eylerin mate
matiksel olarak kesin bilgisine kay, anlamak iin bilimden
ynetmek iin bilime Dnyada, bilgisi bu eylerden daha
fazla arzulanabilir veya daha faydal hi bir ey mevcut deil
dir (Christian Huygens, 1629-95) geii gstermektedir. n
cekinin amac kiinin aydnlanmas ve kurtuluu idi; sonraki
nin amac iktidardr: Bilginin bizzat kendisi gtr diyordu.
Francis Bacon (1561-1626); Descartes insanlara tabiatn efen
dileri ve sahipleri olacaklarn vaad ediyordu. Daha sonraki ge
lime evresinde, ynetmek (maniplasyon) iin bilim hemen
hemen kanlmaz olarak tabiatn maniplasyonundan insan
larn maniplasyonuna gemeye meyleder.
Anlamak iin bilim ounlukla hikmet diye adlandrlr
ken, bilim kelimesi benim ynetmek iin bilim dediim eye
aynld. Biroklan arasnda St. Augustine b ayran yapmakta
ve Etienne Gilson onu yle alntlamaktadr:
Birini dierinin karsna koyan gerek fark, nesnelerinin
tabiatndan kaynaklanmaktadr. Sadece vazh (kolay anlala
70

bilir) olmas sebebiyle, hikmetin nesnesi yledir ki hibir kt


yolda kullanlamaz o; bizzat maddliinden tr, bilimin nes
nesi yledir M srekli olarak hrsn penesine dme tehlikesi
iindedir. Bu bakm dan, itihaya veya hikmete esir olmasna
gre bilim i iki trl betim leyebiliriz: birincisinde kendisini
kendi amac olarak seerken, kincisinde yce iyilie (hayra)
yneltilm itir.5

Bu hususlar ok nemlidir. Ynetmek iin bilim hikmetin,


yani anlamak iin bilimin emrine verildii zaman, ok deerli
bir alettir ve ondan hibir zarar hasl olmaz. Ama, insanlarn
hikmet arayyla ilgilenmeyi kesmeleri yznden hikmet or
tadan kalknca, bilimi onun emrine vermek szkonusu olamaz.
Descartestan beri Bat dncesinin tarihi budur. Eski bi
lim hikmet veya anlamak iin bilim ncelikle yce iyili
e, yani bilgisi hem mutluluk hem de kurtulu getirecek olan
Hakikate, iyi ve Gzele ynelmiti. Yeni bilim esas olarak
madd iktidara yneltildi; ortaya kan eilim, bilimsel al
malar iin harcama yapmann ilk amacnn ve temel hakllatrmasmn genelde siyas ve ktisad gcn geniletilmesi
olduu noktasna vardrld. Eski bilim tabiat Tannnn sanat
ve insann anas olarak.gryordu; yeni bilim ona altedilecek
bir dman veya smrlecek bir maden gzyle bakma eili
mindedir.
<\ Ne var ki, en byk ve etkili fark, bilimin insana kar tav
ryla ilgilidir. Anlamak iin bilim insan Tannnn suretinden
yaratlm ve yaratlmlarn en yce erefi (eref-i mahlukat)
olarak grmekte ve dolaysyla onu dnyadan sorumlu tut
maktayd; soylular ykmldrler. Ynetmek iin bilim in
san, kanlmaz olarak, evrimin tesadfi bir rn, daha
yksek bir hayvan, toplumsal bir hayvan ve bu dnyadaki
dier olgularn da incelenecei yntemlerin aynsyla nesnel
olarak! incelenen bir nesneden baka bir ey olarak grme
mektedir^ Hikmet, ancak zihnin en yce ve en soylu glerini
harekete geirmekle kullanlabilecek bir bilgi trdr; ynet
mek iin bilim ise, aksine, sadece ciddi biimde sakat olanlarn
dnda herkesin sahip olduu gleri harekete geirerek kul
71

lanlabilen bir bilgi trdr; esas olarak, bir formln niin ie


yaradn anlamaya ihtiya duymakszn, gsterge okuma ve
sayma gibi (imknlardr): formln ilediini bilmek, pratik ve
dar amalar iin yeterlidir.
Bu tr bilgi, dolaysyla, harcalemdir; yani genel geer bi
imde betimlenebilir, yle ki doru olarak betimlendiinde her
kes onu tanyabilir. Bu tr bilginin harcalem ve demokratik
biimde elde edilebilirlii yksek Varlk Dzeylerine ait bilgiy
le salanamaz, nk bu kincisi yeterli ifadelerle betimlenebi
lir deildir. Gerekli zahmete katlanan herkes tarafndan
dorulama veya yanllamaya ak olduundan, sadece bu tr
bilginin bilimsel ve nesnel diye nitelenebilecei ileri srl
mekte, geriye kalan tm bilgiler bilimd ve znel olarak aa
lanmaktadr. Bu terimlerin bu tarzda kullanlmas vahim bir
suiistimaldir, nk bir beer znenin zihninde yer almadan
var olamayaca iin tm bilgi zneldir ve bilimsel ile bilim
sel olmayan bilgi arasndaki ayrm phe gtrr; bilgi hakkmdaki tek geerli soru onun hakikatiyle (doruluuyla) ilgili
olandr.
Bat medeniyetinde anlamak iin biliminveya hikmetin
gn getike hzlanan tasfiyesi ynetmek iin bilginin hzl ve
giderek daha hzlanan birikimini ok ciddi bir tehdide
dntrmektedir. Baka bir balamda sylediim gibi, hik
met olmadan var olabilme konusunda ok ok becerikliyiz im
di ve becerikliliimizin daha da artmas hibir yarar salaya
mayacaktr. nsann ynetim bilimleri zerinde birliimizi
srekli olarak arttran bilimsel ilgisi en azndan ok ciddi so
nu dourmutur. ncelikle, insann varoluunun anlam ve
maksad nedir? gibi bilimsel olmayan sorularn kulak ard
edilmesiyle, bir medeniyet zorunlu ve kanlmaz olarak daha
derin keder, umutsuzluk ve zgrlkszle batacaktr. Ha
yat standartlar ne kadar yksek, salk hizmetleri mrleri
ni uzatmada ne kadar baarl olursa olsun, bu medeniyetin in
sanlar giderek artan bir hzla shhat ve mutluluklarm yitire
ceklerdir. nsan sadece ekmekle yaayamaz meselesidir bu.
kincisi, bilimsel abalarn insan kinatn en dsal ve en
72

madd vehelerine metodik olarak snrlamas dnyay o kadar


bo ve anlamsz klmaktadr ki, bir anlam iin bilimin deer ve
gerekliliini gren insanlar bile kendilerine sunulan szde bi
limsel fotorafn uyuturucu gcnden kaamamakta ve in
sanln hikmet geleneine bavurup ondan faydalanma husu
sunda cesaret ve isteklerini kaybetmektedirler. Metodik snr
lamas ve yksek dzeyleri sistematik olarak dikkate alma
mas yznden, bilimin bulgular hi bir zaman bylesi yksek
dzeylerin varlna dair kantlar iermemekte, sre kendi
kendini glendirmektedir: iman, akl (intellect) daha yksek
dzeylerin kavranmasna gtrecek bir rehber olarak alnmak
yerine, akla kar kan ve onu reddeden bir ey olarak grl
mekte ve dolaysyla reddedilmektedir. Bylelikle, kendine gel
meye giden tm yollar kapatlmaktadr. ncs, hikmetin
bilgisini ortaya karmak iin artk harekete geirilmeyen, in
sann daha yksek gleri durumuna uramakta ve hatta ta
mamen grnmez olmaktadrlar. Sonu olarak, toplumun ve
bireylerin ele almaya arldklar tm sorunlar zmsz ol
maktadr. zlmemi ve bu grle zlemez sorunlar biri
kirken, abalar gittike lgnlamaktadr. Zenginlik hal artabiliyorken, insann nitelii dmektedir.

II.
deal durumda, insan bilgisinin yaps gerekliin yapsyla
rtr. En yksek dzeyde, en saf biimiyle anlamak iin bil
gi bulunmaktadr; en altta ise ynetmek iin bilgi. Ne yapla
cana karar vermek iin anlamak gerekmektedir; ynetme
bilgisinin yardm ise maddi dnyada etkin biimde faaliyet
gstermek iin gereklidir.
Baarl eylem (faaliyet) iin, alternatif eylem yollarnn so
nularnn neler olacan bilmemiz gerekir; bylece ama
larmz bakmndan en uygun olan seme imknna ka
vuuruz. Dolaysyla, bu dzeyde bilginin amacnn ngr ve
denetim olduunu sylemek dorudur. Bilimin grevi depola
73

ma ve eylem iin reeteler dzenleme meselesidir. Her reete


u trden bir art cmlesidir: Bunu veya unu baarmak isti
yorsanz, u u admlar atnz. Cmle mmkn olduu kadar
zl olmal, mutlaka gerekli olmayan hibir dnce veya kav
ram iermemelidir (Occamn usturas); talimatlar kesin ol
mal, ii yapann (operatrn) yargsna mmkn olduu ka
dar az yer brakmaldr. Bir reetenin doruluunun snanma
s salt pragmatiktirdeeri tecrbe ile anlalr. Bu tr bilimin
mkemmelletirilmi halleri salt pratiktirnesnel, yani ii
yapann karakter ve karlarndan bamsz, llebilir, kay
dedilebilir, tekrarlanabilir. Kt insanlarca bile irkin ama
larla kullanlabilmesi anlamnda bu tr bilgi harcalem dir;
onu elde etmeyi baaran herkese g verir. (Dolaysyla, bu
harcalem bilginin baz paralarn gizli tutmak iin her za
man birok giriimlerde bulunulmas artc deil!)
fksek dzeylerde, ngrme ve denetim dncelerinin
at kendileri giderek tartmal ve hatta sama hale gelirler.
nsann fevkindeki Varlk Dzeylerinin bilgisini elde etmeye
abalayan ilahiyat bir an iin (bile) ngr, denetim veya y
netmeyi akimdan geirmez. Btn arad, anlamaktr. ng
rlebilirlikler onu hayrete srkler. ngrlebilir herhangi
bir ey sabit tabiatndan dolay yle olabilir ve Varlk Dzeyi
ne kadar yksek ise, tabiatnn sabitlii o kadar az, plastiklii
(yorulabilirlii) o kadar fazla olur. Allah indinde herey mm
kndr (Matta XIX. 26), ama bir hidrojen atomunun hareket
zgrl ok snrldr. Cansz madde bilimlerifizik, kimya
ve astronomibu bakmdan mkemmel ngr glerine ula
abilirler; hatta, mekanik sahasnda iddia edildii gibi, ta
mamlanp nihayete erdirilebilirler.>

nsanlar fiziko-kimyevi sistemler olarak gayet ngrlebi


lirdirler, canh bedenler olarak daha az, uurlu varlklar olarak
ok daha az ve nihayet kendinin farknda kiiler olarak yok de
necek kadar az ngrlebilirdirler. Bu ngrlemezliin sebebi
aratrcnn yetersizliinde deil, zgrln tabiatnda yat
maktadr. zgrlk karsnda Ynetmek iin bilim imknsz,
anlamak iin bilim ise vazgeilmezdir. kincinin Bat medeni
74

yetinden hemen hemen tamamlanm gzden kayboluu, gele


neksel bilginin (hikmet) sistemli ihmalinden baka bir eye da
yanmamaktadr; Batnm da, insanln herhangi bir blm
kadar zengin bir hzineye sahip olduu geleneksel bilgi. Son
yz yln aksak gelimesinin neticesi udur ki, Bat insan
aralarda zengin, amalarda yoksul olmutur. Bilgisinin hiye
rarisi bozulmu; bir deerler hiyerarisini zerine yerletire
cei zemini kaybettiinden, iradesi felce uramtr. Batlnn
en yce deerleri nelerdir?
Bir ey, herhangi daha yce bir iyiliin kendisini hakl
karmasna ihtiya duymadan, kendi kendine iyi olduunu id
dia ettii zaman, bir insann en yce deerlerine ulalm olur.
Modem toplum oulculuu ile gururlanmaktadr; bu demek
tir ki, ok sayda ey kendi ilerinde iyi olarak, bir amaca g
tren aralar olmak yerine amalarn kendileri olarak kabul
edilebilir durumdadr. Hepsi de eit mertebededir, hepsine ilk
ncelik verilecektir. Eer hibir hakllatrma gerektirmeyen
eye mutlak denirse, hereyin greli olduunu iddia eden mo
dern dnya gerekte ok sayda mutlaklara tapnmaktadr.
Tam bir liste karmak imknsz olur ve burada buna yelten
meyeceiz. Sadece g ve servet bakasnn deil, benim ol
malar artyla kendi ilerinde iyi kabul edilmekle kalmyor,
bilgi iin bilgi, hareket hz, piyasa bykl, deiim srati,
eitim miktar, hastane says, v.s, de ayn gzle deerlendirili
yor. Gerekte, bu kutsal ineklerin hibiri hakiki bir ama deil
dir: hepsi de ama rol oynayan birer aratr. Bilgi dnyasnn
Cehenneminde diyor Etienne Gilson,
bu tr gnah iin zel bir ceza vardr: m itolojiye geri dn...
Hristiyanln Tanrsn kaybeden bir dnya, henz onu bula
mam bir dnyaya benzer. Tpk Talesin, Eflatunun dnyas
gibi, bizin m odem dnyamz da tanrlarla doludur. Orta yerde
k r Evrim, ak grl Orthogenesis, cm ert ilerlem e ve ad
landrlm as tavsiyeye ayan olm ayan daha nicesi. Onlar
bugn bir tapnm a konusu yapan insanlarn duygulann ge
reksiz yere niin indtm eli? Ne var ki, m odem hayat zerindeki
etkisi mthi hle gelen bu budalaca kavranlan azimle def et
medike, insanln yeni bir bilimsel, sosyal ve siyasal mitoloji
75

nin egemenlii altna daha ok gireceini anlam ak bizim iin


nem lidir... nk, tanrlar kendi aralarnda kavgaya tutu
unca, insanlar lmek zorunda kalrlar. 6

Orta yerde, hepsi de birbirleriyle yaran ve ncelik iddia


snda bulunan o kadar ok tanrnn bulunduu ve hibir yce
ilahn, dier hereyin kendisini ona gre hakllatraca hibir
yce iyilik veya deerin mevcut olmad durumda, toplum ka
osa srklenir. Modern dnya Gilsonn bilimsel bilgi ve top
lumsal cmertlii tam bir felsefi kltr sefaletiyle birletiren
szde agnostikler (bilinemezciler)7 diye betimledii insanlarla
doludur; insanlar bir anlama bilimi gelitirmekyeniden ge
litirmek suretiyle beeri bilgi binasn btnle kavutur
ma giriiminden caydrmak iin ynetme biliminin prestijin
den acmaszca yararlanrlar. Onlar gden korku mudur? Abraham Maslowa gre bilim anlay ounlukla bir savunma
dr. ncelikle bir kurtulu felsefesi olabilir o, bir gvenlik sis
temi, karmak endielerden ve sknt veren sorunlardan sa
knma yolu. An halde, hayattan bir saknma yolu, bir tr ken
di kendini soyutlama olabilir o.8 Nasl olursa olsun, aynca bi
lim adamlarnn psikolojisini incelemek de bizim grevimiz ve
maksadmz deil, ortada hi phe yok ki, ihmali gnah say
labilecek geleneksel nsan grev, sorumluluk veya ykml
lk kavramlarndan kamaya duyulan acil istek var. Modern
dnya iin, yaad kaosa ve ektii aclara ramen, gnah fik
rinden daha kabul edilemez bir kavram yoktur. Gnahn an
lam ne olabilir? Gelenee gre, okulukta olduu gibi, hedefi
karmak anlamna gelir o; yeyzndeki insan hayatnn ger
ek anlamn karmak, gelime iin yegne frsatlar sala
yan, Budistlerin belirttii gibi elde edilmesi g, byk bir ta
lih ve ayrcalk olan hayatn anlamna isabet ettirememek. Ge
lenein hakikati dile getirip getirmediine herhangi bir ynet
me bilimi ile karar verilemez: sadece insann bir anlama bili
mi yapmaya yeterli olan en yksek melekeleri kararlatrabi
lir onu. Eer kincinin imkn dahilinde olduu sistemli biimde
inkr edilirse, en yksek melekeler hibir zaman harekete geirilemez; dumura urarlar ve nce hayatn amacn anlamann,
sonra onu yerine getirmenin imkn gzden kaybolur.
76

Bu meselenin, her birimiz iin, ncelikle bir irade meselesi


olduunu belirtme hususunda William James yanlsama iin
de deildi hatta iman geleneksel anlayta bir irade meselesi
olarak grlmektedir.
Manev inanlara sahip olma veya olmama meselesine ira
demiz karar verir. Ahlk tercihlerim iz doru veya yanl m
dr, yoksa onlar sadece, bizim iin eyay iyi yahut kt yapan
am a kendi ilerinde kaytsz kalan sradan biyolojik olgular
mdr? Salt aklnz (idrakiniz) nasl karar verebilir buna? Eer
kalbiniz manev bir gereklik lemim istemiyorsa, kafanz mu
hakkak ki sizi byle bir eye hibir zaman inandramayacaktar.
H atta, M efistocu phecilik kafanzn hareket-igdlerini
herhangi bir gl idealizm in yapabileceinden ok daha iyi
tatmin edecektir. 9

Modern dnya, insann yksek melekelerine ihtiya duyan


herey hakknda pheci olmaya eilimlidir. Ama, herhangi
bir eye ihtiya duymayan phecilik hakknda hi pheci de
ildir.

77

6. blm

DRT BLG ALANI


BRNC ALAN

Felsef harita ve klavuzumuzu ina iin setiimiz ilk snr


iareti, dnyann hiyerarik yapsdr yksek dzeyin, altn
dakini her zaman kavrad drt byk Varlk Dzeyi.
kinci iaret beeri duyularn, yetilerin, dnsel glerin
benzer yapsdrburada benzerlik mtekabiliyet anlamn
dadr, zira bize sunulan alabileceimiz bir organ veya alete sa
hip olmadka dnyann herhangi bir blm veya vehesini de
neyimimizin iine alamayz. Eer gerekli organ veya lete sa
hip deilsek veya onu kullanmay beceremiyorsak, dnyann
bu zel blm veya vehesine yeterli deilizdir; sonuta o bizim
iin mevcut deildir. te, yeterliliin byk hakikatidir bu.
Bu hakikatten kardmz sonuca gre, dnsel organ
larmzn herhangi bir sistemli ihmali veya snrlanmas ka
nlmaz olarak dnyann gerekte olduundan daha az anlaml,
daha az zengin ve ilgin grnmesine yol aar; tabi bunun tersi
de eit derecede dorudur: u veya bu sebeple atl duran dn
sel organlarn kullanm ve onlarn sistemli gelime ve mkem
melletirilmesi bizi yeni anlamlar, yeni zenginlikler, yeni il
ginlikler kefetmeye muktedir klardnyann, bizim iin
daha nceleri ulalamaz olan veheleri.
Nesnellik ve kesinlie ulamada kararl bir aba iindeki
modern bilimlerin gerekte insann dnme aletlerini ar bi
imde snrladklarn grdk: baz bilim yorumcularna, renk
kr olanlarn gzlemlerine, nicel lm cetvellerindeki stereoskopik olmayan grlere gre snrladklarn. Byle bir me
todoloji zorunlu olarak tecellinin en alt dzeyi olan cansz mad
deyle snrlanm bir dnya tasviri retecek ve insanlar da da
79

hil olmak zere yksek Varlk Dzeylerinin gerekte bir eit


karmak dzenleme iindeki atomlardan baka bir ey ol
madklarn ileri srmeye ynelecektir. imdi bu meseleyi bi
raz daha ileri gtrmeliyiz. Eer geerli metodoloji eksik, tekyanl ve byk lde yoksullatrlm bir resim ortaya kar
yorsa, resmin tamamn elde etmek iin ne gibi yntemler kul
lanmaya ihtiyacmz vardr?
Gerekliin her birimiz iin iki paraya blnd sk sk
gzlenegelmitir: Burada, Ben; orada baka her ey, sen dahil
(btn) dnya.
Ayn zamanda baka bir ikilemi de gzleme frsatmz ol
mutur: d (haric) grnler ve i (derun) deneyimler. B
yk Varlk Zincirinde yukar doru ykseldike, birincisine
kar kincisi grece ok daha nem kazanr, t deneyimler
mevcuttur phesiz, ama olaan duyularmzla gzlenemezler.
Bu iki iftten Ben ve Dnya, D Grn ve Dene
yim u ekilde ifade edebileceimiz drt kombinezon elde
ederiz:
(1) Ben-i (dern)
(2) dnya (sen) -i

(3) Ben-d (zahir)


(4) dnya (sen)- d

Bunlar, her birisi her birimiz iin byk lde ilgin ve


nemli olan drt bilgi alandrlar. Bizi bu bilgi alanlarna gt
ren drt sual yle vazedilebilir:
(1)
(2)
(3)
(4)

dnyamda gerekte neler olmaktadr?


Dier varlklarn i dnyalarnda neler olmaktadr?
Dier varlklarn gznde ben neye benziyorum?
evremdeki dnyada gerekte ne gzlyorum?

Ar bir basitletirme ile diyebiliriz ki:


(1) Kendimi nasl (ne gibi) hissediyorum?
(2) Kendini nasl hissediyorsun?
(3) Neye benziyorum?
(4) Neye benziyorsun?
80

(Bu drt sualin ve sonuta drt bilgi alannn byle sralan


mas phesiz gayet geliigzeldir.)
mdi, bu drt bilgi alan hakknda dikkate alacamz ilk hu
sus, onlardan sadece ikisine dorudan ulaabildiimizdir bi
rinci ve drdnc alanlar; yani kendimi nasl hissettiimi do
rudan duyabilir ve senin neye benzediini dorudan grebili
rim; ama sen(in yerinde) olmakla nasl hissedileceini doru
dan bilemem; senin gznde neye benzediimi de. Bizim iin
dorudan ulalabilir olmayan dier iki alann (2 ve 3) bilgisini
nasl elde ederiz, yani dier insanlarn iinde neler meydana
geldini (2. alan) ve bizzat kendimizin, dier saysz varlklar
arasndan bir varlk ve sadece bir gzlem nesnesi olarak, dtan
ne olduumuzu (3. alan) renip anlayabilmemiz nasl mm
kn olmaktadr: Bu iki bilgi alanna nasl girdiimiz hakikaten
vazedilebilecek en ilgin ve ayn zamanda en hayati suallerden
dir.
Sokrat (Eflatunun Phaedrusunda) diyor ki: Delf kitabesi
nin belirttii gibi, nce kendimi bilmeliyim; kendi benim hak
knda hl bilgisiz iken, beni ilgilendirmeyen eyler hakknda
mtecessis olmam gln olur. imdi bu rnei takiben Birin
ci bilgi alanndan balayalm kendi iimde neler oluyor ger
ekten; bana zevk, bana ac veren nedir? Bana g veren, beni
zayf klan nedir? Nerede hayat denetliyor, nerede hayat ta
rafndan denetleniyorum? Aklm ve duygularm denetleyebi
liyor, yapmak istediimi yapabiliyor muyum? Hayatmn ida
resi iin bu i (dern) bilginin deeri nedir?
Ayrntlara girmeden nce, yukarda Eflatunun Phaedrusundan alntlanan ifadeye dnyann her yanndan ve b
tn zamanlardan benzer ifadeler bulunabileceini gz nne
almalyz. lgili alntlarla tm bir kitap doldurulabilir. Kendi
mi Mr. Whittall N. Perrynin derlemesinden birka alnt yap
makla snrlayacam.1
Musev Philo (..birinci yzyl sonlar):
K endinizi sigaya ekip nefsinizi bilm edike, ibadet iin...
aya, gnee, gklerdeki veya kinatn bizden ok uzak kele
rindeki, tabiatlar o denli deiik cisim lere dair haval kssa81

lan n z uzun uzadya anlatmayn. (Ancak) ondan sonra, dier


konulan ele aldnzda size inanabiliriz belki; nce kendinizin
kim olduunu tesbit etmedike, dier m eselelerde yarg veya
gvenilir tanklar olarak hareket etmeye ehil olduunuzu asla
dnmeyin.
P lo tin u s ( l m M .S . 2 7 0 ):
Kendi iine ekil ve bak. H l kendini gzel bulm uyorsan
eer, gzel yaplacak bir heykelin yapcs gibi hareket et; bu
rasn kesip, urasn dzeltiyor, bu izgiyi daha hafif, u dieri
ni daha s f hle getiriyor, ta k i eserinin zerinde sevimli bir
ehre belirinceye kadar. Ayn eyi yap sen de:... heykelini yont
m aktan geri durma hi...
T h e o lo g ia G e r m a n ic a (M .S . 135 0 d o la y ):
Kendini tam mnsyla tanmak btn sanatlarn stnde
dir, nk en yce sanattr o. Eer kendini iyi tararsan, Allah
indinde, kendini tanmayp da, gklerin ve btn gezegen ve
yldzlarn seyrini, btn nebatlarn m arifetlerini, btn in
sanlarn yap ve mizalarn, btn hayvanlarn tabiatn bil
m enden ve bu gibi ilerde gklerde ve yerde bulunanlarn
btn ustalna sahip olmandan daha iyi ve daha vgye lyk
olursun.
V e a n n en b ilg ili k i is i, b t n n e b a tla r n m a r ife tle r in i
en iy i b ile n i P a ra ce ls u s (1 4 9 3 ? - 1 5 4 1 ) n e d iy o r d u ?
nsanlar kendilerini bilm ezler, onun iin i dnyalarnn
mahiyetini anlamazlar. H er insan kendi iinde (tohum halinde)
Tanrnn zn ve dnyann btn hikm et ve gcn barnd
rr; bir eit bilgiye dieri kadar sahiptir ve iinde bulunan bu
lam ayan hakikatte ona sahip olm adn syleyem ez, sadece
onu baaryla aram aya ehil deildir.
H in d d e n S w a m i R a m d a s (1 8 8 6 -1 9 6 3 ):
Dernnu arakendini bil, bu gizemli ve yce ipular bi
ze alarn tozu duman iinden Riilerin nefesleriyle tanp
gelmekteler.
s la m d n y a s n d a n ; A z iz b n M u h a m m e d e l-N e s e fi (M .S .
y e d in c i-s e k iz in c i y z y l):
82

Ali (ra), M uham m ede (sav), 'Vaktim i boa harcam am ak


iin ne yapmalym? diye sual ettiinde, Resulullah yle cevap
verdi: K endini bilm eyi ren.

Ve inden: Lao Tzunun (M.. 604 dolay-531) Tao Te


Chingi:
Bakalarm bilen aklldr,
Kendini bilen, aydnlanm.

Shakespearein oyunlarndan birou, zellikle de Ksasa


Ksas (Measure for Measure) tamamen kendi hakknda bilgi
kazanma ameliyesi hakkndadr:
Y alvaryorum , efendim , niyeti neydi dkvin? Kendini bil
m eye ynelik b ir kavga, hereyden nce.2

Son olarak bir yirminci yzyl yazarn, temel fikrini u


ekilde ifade eden P.D. Ouspenskyyi (1878-1947) dinleyelim:
.....kendisini tandm z haliyle insan tam am lanm b ir
varlk deildir; tabiat onu belirli bir noktaya kadar gelitirip
orada brakr, y a kendi aba ve aletleriyle daha fazla gelime
ye, yahut tpk doduu gibi yaayp lmeye veya bozulup ge
lim e iin yeteneini kaybetm eye (brakr).
nsann evrim i... ounlukla gelim em i kalan ve kendi
kendilerine geliemeyen belirli dern nitelik ve zelliklerin
gelimesi dem ektir.3

Daha nceki herhangi bir adan ok daha fazla psikoloji te


orileri ve literatr retse bile, modem dnya btn bunlar
hakknda ok az ey bilmektedir. Ouspenskynin dedii gibi,
Psikolojiye bazen yeni bir bilim denmektedir. Gayet yanl bir
grtr bu. Psikoloji belki de en eski bilimdir ve, maalesef, en
asl zellikleri bakmndan unutulmu bir bilimdir} Bu en asl
zellikler kendilerini ncelikle din retiler halinde ortaya
koyarlar ve onlarn gzden kaybolmas son birka yzyl iinde
dinlerin gerilemesine balanmaktadr.
nsanlar selamet, aydnlanma veya kurtulu dann
zirvesine eriebilecek, yeryzndeki haclar ve yolcular ola
rak gren geleneksel psikoloji esas olarak normal duruma ge
tirilecek hasta insanlarla deil, spernormal olmaya ehil ve
83

hatta mukadder olarak yle olmaya ynelik normal insanlarla


ilgilenmekteydi. Byk geleneklerin ounun merkezinde yol
fikri bulunmaktadr: indeki Taoizm retisi adm Yol an
lamna gelen taodan almaktadr; Budann retisine Orta
Yol denmekte ve Isa Mesih bizzat beyan etmektedir: Ben Yolum. e (dernuna) doru bir yolculua kmak hacmin grevi
dir; bu grev bir lye kadar kahramanlk ve her halkrda
gnlk hayatn kk megalelerine srt evirmeye hazr ol
may gerektirir. Joseph Campbellin ahane etdnde {The
Hero with a Thousand Faces / Bin Yzl Kahraman) gsterdii
gibi, byk blm mitoloji biiminde olan geleneksel retiler
sadece erdemli olan insan en byk kahramanlar olarak
grmezler. Erdem, btn kart iftlerin tesine giden, zirvesi
ne ulam igrye pedagojik bir giriten baka bir ey deil
dir.6 Ancak btnyle temiz bir alet btnyle ak bir tasvir
elde edebilir.
e doru yolculuun sadece kahramanlara zg olduu
dnlmemelidir. Bir i taahht gerektirir o; ve bilinmeze
kar her taahhtte biraz kahramanca birey vardr, ama her
kesin yapabilirlii iindeki bir kahramanlktr bu. Aktr ki bu
ilk bilgi alannm incelenmesi btn (kmil) insan gerektir
mektedir, nk ancak kmil insan bu i iin yeterli olabilir.
Tek gz olan, renk kr bir gzlemci phesiz fazla yol alama
yacaktr. Ancak, kmil insanzellikle, insann en yce nite
likleri nasl harekete geirilebilecektir? Drt Varlk Dzeyi
ni tartrken insan dzeyinin hayvan dzeyi zerindeki muaz
zam stnlnn kabul edilmesi gerektiini grmtk; ve
insann hayvanlara stnlnn sebebi olan ilave gn -zkendininfarkndaolma ile yakndan alakal olduunu tesbit
etmitik. Kendininfarkndaolma olmakszn, dern insann,
yani insann i dnyasnn aratrlmas ve incelenmesi tama
men imknszdr.
imdi, kendinin farknda olma dikkat etme gcyle yakn
dan alakaldr, dikkati ynlendirme gcyle demeliyim belki.
Dikkatim sk sk, hatta ou zaman bizzat setiim veya seme
diim d gler tarafndan sesler, renkler, vs. veya bizzat
84

i glerce beklentiler, korkular, endieler, alakalar, vs.


alkonmaktadr. Dikkatim bylesine alkonduu zaman, bir
makineye ok benzer biimde hareket ederim; eyleri ben yapmyorumdur: onlar meydana geliyorlardr sadece. Ancak, her
zaman ie el koyma ve dikkatimi gayet zgr ve zenli olarak
tamamen kendi setiim, beni zaptetmesi yerine benim kendi
sini zaptettiim bir eye yneltme imkn vardr. Ynlendiril
mi dikkat ile zaptedilmi dikkat arasndaki fark, eyay yap
ma ile onlar kendi seyirlerine brakma veya yaama ile yaan
ma arasndaki fark gibidir. Hibir konu bundan daha byk
neme sahip olamaz; btn geleneksel retilerde hibir konu
daha merkez bir yer igal etmez; ve hibir konu modern dnya
dncesinde daha fazla ihmal, yanl-anlama ve arptmaya
yol amaz.
Em est Wood, Yoga hakkndaki kitabnda (kanmca, yanl
olarak) istirak (contemplation) dedii bir durumdan sz
eder:
Evet, sk sk kendimizi kaybederiz. Birinin bro veya al
m a odasna yle bir gz atar ve ayak parmaklarmzn ucunda
uzaklaarak arkadalarm za fsldarz: D nceler iinde
kaybolm u. Sk sk fazlaca dnm e gerektiren konularda
dersler veren bir adam tanyordum. Bana, dersin banda ken
dini zihnin ileyiinden kurtarp kendini tam am en unu
tup anlataca konuya zihnen tpk zerinde b ir yolu takip
ettii bir harita gibi bakm a gcn kazandn sylemiti; a
zndan kan kelim eler ele alm an ardk dncelere tam bir
itaat iinde akmaktadr. Ders esnasnda belki bir veya iki defa
kendine geldiini ve sonunda koltuuna otururken dersi vere
nin kendisi olduunu grp ar-dm sylemiti bana. Ama
gene de hereyi tam am en hatrlyordu.6

Bu, bir zaman nce gelitirilmi bir program uygulayan,


programlanm bir makine gibi hareket eden insann ok gzel
bir tasviridir. O'na, yani programcya artk ihtiya yoktur; ken
dini zihnen yok edebilir. Eer makine gzel bir program uygu
luyorsa, gzel bir ders veriyordur; yok eer program ktyse,
ders de ktdr. Program uygulama imknna hepimiz aina
85

yz, mesela araba kullanrken ayn zamanda ilgin bir konu


maya dalma gibi. Paradoksal olarak, itinal, dikkatli ve saygl
biimde kullanyoruzdur arabay, gene de gerek dikkatimiz
konumaya yneliktir. Acaba dikkatimizi, herhangi bir cazibe
ye bal olmakszn istediimiz yere yneltmeye ve orada dile
diimiz kadar tutmaya da ayn lde aina myz? Dorusu,
hayr. Bylesi tam zgrlk ve kendininfarkndaolma anlar
ok seyrektir. Hayatmzn byk blm bir eit klelik iin
de gemektedir; u veya bu eyin tutsayz, tutsaklmz iin
de srklenip, makinemize nasl, ne zaman ve kimin tarafn
dan yklendiini bilmediimiz programlar tar dururuz.
Dolaysyla, benim birinci alan dediim alann incelenmesi
iin ilk konu dikkat olmaktadr ve bu bizi hemen mekanikliimizin incelenmesine gtrr. Bu incelemede bildiim en iyi
yardm P.D. Ouspenskynin kitabndan gelebilir; The Psychology ofM an s Possible Evolution (nsann Muhtemel Evrimi
nin Psikolojisi).
Ouspenskynin, herhangi bir zamanda kendimizi u yan
durumda veya kendimizin blmlerindemekanik, duygu
sal ve dnselbulabileceimiz yolundaki gzlemini kendi
kendimize dorulamak zor deildir. Bu ayn blmleri belirle
menin ana lt dikkatimizin niteliidir.
Dikkatli veya dikkatsiz dolap dururken m ekanik blm
deyiz; dikkatin, gzlem veya dnme konusu tarafndan cezbedilmesi ve orada alkonmas durumunda duygusal blmde
yiz; dikkatin, irade taralndan denetimi ve konu stnde tutul
m as durum unda dnsel (entellektel) blm e gemi olu
ruz.7

mdi, dikkatimizin nerede olduunun ve ne yaptnn far


knda olmak iin, kelimenin tam mnsyla uyank olmak zo
rundayz. Programlanm bir bilgisayar veya baka bir makine
gibi mekanik olarak hareket ediyor, dnyor veya hissedi
yorsak, aktr ki o mnda uyank deiliz ve kendimizin bizzat
zgrce yapmay, dnmeyi veya hissetmeyi semediimiz
eyleri yapyor, dnyor veya hissediyoruzdur. Ondan sonra
diyebiliriz ki: Onu yapmay kasdetmedim veya Bana ne ol
86

duunu bilmiyorum. Her trl eyi yapmaya niyetlenebilir,


yapmay stlenebilir ve hatta ciddiyetle sz verebiliriz; ama
eer her zaman yapmay kasdetm ediimiz hareketlere srk
lenmeye veya stmze gelen bir eylerce itilip kaklmaya
maruz isek, niyetlerimizin ne deeri vardr? Eer dikkatimiz
konusunda uyank deilsek, hi phesiz kendimizin farknda
deiliz ve dolaysyla kmil insan deiliz; muhtemelen hayvan
lar gibi denetimsiz i drtlere veya d zorlamalara gre are
siz dner dururuz.
nsanlk bu hayati lde nemli meseleler hakknda re
tilere sahip olmak iin modern psikolojinin douunu bekle
mek zorunda deildi. Daha nce ifade edildii zere, btn
byk dinler dahil, geleneksel hikmet her zaman kendini Yol
olarak tanmlam ve ama olarak bir tr uyanmay ngrm
tr. Budizme Uyan retisi ad verildi. Ahd-i Cedid(ncil)de
batan sona kadar insanlara uyank bulunma, dikkat etme, uy
kuya dalmama tenbihleri yaplmaktadr. lah Komedyann
balangcnda, Dante kendini karanlk bir ormanda bulur ve
oraya nasl vardn bilemez: doru yolu terkettiim o anda
gzlerim ylesine uyku doluydu ki." nsann dman olan, fi
zik uyku deildir; insan beceriksiz, sefil ve eksik insan yapan,
dikkatinin geliigzel srklenen babo, haylaz hareketidir.
Kendinin farknda olmadan, yani kendi kendinin uurunda bir
uur olmadan, insan kendisini denetlediini, zgr iradeye sa
hip olduunu ve niyetlerini yerine getirmeye muktedir olduu
nu sadece hayal eder. Gerekte, Ouspenskynin ifadesiyle, ni
yetler kurup onlara gre hareket etmede bir makineden daha
fazla zgrle sahip deildir. Sadece ara sra meydana gelen
kendininfarkndaolma anlarnda byle bir zgrl vardr ve
en nemli grevi de kendininfarkmdaolmay u veya bu yolla
srekli denetlenebilir klmak-tr.
Bu maksatla farkl dinler farkl yollar gelitirdiler. Burada
ancak bir iki rnei ele alabiliyoruz. Budist meditasyonunun
kalbi satipatthana veya aklllktr. Gnmzn ileri gelen
Budist rahiplerinden biri, Nyanaponika Thera, bu konudaki
kitabn u szlerle takdim ediyor:
87

Bu kitap, B uda tarafndan Satipatthana zerine Konu


m a cn d a retildii gibi, Tam Akllln sistemli gelitirilme
sinin, akl gnlk grevleri ve sorunlar iin olduu kadar onun
en yce amac iin, yani akln Hrs, N efret ve Gafletten kesin
kurtuluu iin terbiye etmenin hala en basit ve dorudan, en
mkem m el ve etkin yntemini saladna olan derin inanla
yaynlanm aktadr...
Akllln bu kadim Yolu bugn 2.500 yl nce olduu kadar
uygulanabilirdir. Douda olduu gibi Bat lkelerinde de uy
gulanabilir; kei hcresinin huzurunda olduu gibi hayat kar
gaasnn ortasnda da.8

Tam (Doru) Akllln geli(tiril)mesinin esas, dikkatin


younluk ve niteliindeki bir arttr, dikkatin niteliinin esa
s ise onun plakldr.
plak dikkat, alglamann ardarda gelen anlannda, bize
ve bizde gerekte ne olduunun ak ve basit biimde farknda
olmaktr. plak deniyor, nk alglam ann (idrkin) plak
gereklerine sunulduklar gibi dikkat eder... Dikkat veya akll
lk, gzlenen gereklerin plak bir kayddr, onlara fiil, konu
m a veya kendi duygu (sevgi, nefret, v.s.), y a r g veya dncele
ri kabilinden zihni yorumlarla tepki gstermeksizin. Eer, ksa
veya uzun, plak Dikkate aynlan zaman sresince bylesi yo
rum lardan biri kafaya eserse, bu yorum lar bizzat plak Dik
katin nesnesi haline getirilir, ne reddedilir ne de ardna d
lr, ama k sa bir zihn dikkatten sonra bir yana atlr.9

Yntemin asl tabiatn belirlemek iin u birka iaret ye


terli olabilir: plak Dikkate ancak tm isel gevezelikleri
durdurmakla veya, eer durdurmak mmkn deilse, onlar
skunet iinde gzlemekle ulalabilir. O, dnmenin, akl
yrtmenin, tartmann, gr oluturmann, plak Dikkat
vastasyla elde edilen igrleri tasnif eden, birbirine bala
yan ve kelimelere dken gerekli fakat tali faaliyetlerin stn
de durmaktadr. plak Dikkat yntemlerini kullanarak, di
yor Nyanaponika, akl eyann tohumluk durumuna geri gi
der... Gzlem, akim salt alc bir durumda olduu ve dikkatin,
nesnenin plak biimde farkna varlmasyla snrland alg
lama srecinin ilk aamasna dner.10
88

Budann kelimeleri ile, grlen eyde sadece grlen, iitilende sadece iitilen, duyulanda (koku, tad veya dokunma) sa
dece duyulan, dnlende sadece dnlen vardr.11
Ksacas, Budann Aklllk Yolu, insan akima, muhakeme
ye balamadan nce, sahih ve halis madde salandn temi
nata balamak iin tasarlanmtr. Maddeyi bozmaya ynelen
nedir? Aka, insann egoizmi, karlarna, arzularna bal
l veya, Budist lisanla, hrs, nefret ve gafleti.
Din (religion) insann gereklikle yeniden balant kurma
sdr (re-legio), bu gereklik Tanr (God), Hakikat, Allah, SatChit-Ananda veya Nirvana, nasl adlandrlrsa adlandrlsn.
Hristiyan gelenei iinde gelien yntemler iin, beklendii
zere, ok farkl kelimeler kullanlmaktadr, ama gene de ayn
kapya kmaktadrlar.C Kk egosentrik Ben yol stnde
durduu mddete hibir ey baarlamaz veya hibir eye ula
lamaz ortada gerekte birok kk, egosentrik (benmerkezci) ve olduka egdmsz benler olabilir ve Benden
uzaklaabilmek iin, insan Tanrya ynelmelidir nl bir
ngiliz klasii olan The Cloud o f Unknowingde (Bilinmezlik
Bulutu) geen plak niyet ile Tannya bakmaldr: Tanrya ve
sadece kendine yneltilen plak bir niyet tmyle yeterlidir.
Dman, dncenin mdahalesidir^
Herhangi bir dnce doup da seninle karanln arasna so
kulup ne aram akta olduunu, ne istediini sorarsa, istediinin
Tanr olduunu syle: iddetle arzu ettiim , aradm Odur,
baka hibir ey deil, O... Dncenin aklnza kendisinin iyili
ine dair birok sevimli ve ahane fikirler getirecei gayet mm
kn... ene alm aya devam eder... (ve) aklnz uzaklaarak eski
urana, kendine musallat fikirlere dner. Nerede olduunu anla
madan, insan inam lm ayacak lde paralanr! Y a akl? En basi
tinden, o dnceyi dinlemeye, ona cevap vermeye, onu kabul et
m eye ve onu serbest brakm aya zgrce rza gsterirsiniz.12

iyi veya kt dnceler meselesi deildir bu. Gereklik,


Hakikat, Tanr, Nirvana dnce ile bulunamazlar, nk d
nce uur tarafndan tesis edilen Varlk Dzeyine aittir, kendininfarkndaolma tarafndan kurulan daha yksek dzeye
89

deil. Bu kincisinde, dnce meru yerine sahiptir, ama tal


bir yerdir o. Dnceler Uyanmaya gtremezler, nk b
tn mesele dnceden grmeye uyanmaktr. Dnce bir ok
sualler dourabilir; bunlarn hepsi de ilgin olabilir, ama ce
vaplar uyanmamz iin hibir ie yaramaz. Budizmde bunlara
beyhude dnceler ad verilir:
Buna grlerin kr vadisi denir, grlerin dar geidi, g
rlerin brtlen als, grlerin a ll , grlerin a...
Gr, akirtlerim, bir hastalktr; b ir urdur; bir yaradr. B
tn grleri aana, akirtlerim, veli denir, veli yani bilen.13

< Yoga nedir? Yoga ustalarnn en by olan Patanjaliye


(M.. 300 dolaylarnda) gre, Yoga, fikirlerin aklda denetimidir. artlarmz, karmza kar hayatn gerekleri deildir
yalnzca, ayn zamanda ve hatta daha fazla olarak, zihinleri
mizdeki fikirlerdir. nce zihnimizdeki fikirler zerinde dene
tim kurmadan artlarmz zerinde denetimkurma k imkanszdr, ve btn dinlerin en nemli ayn zamanda en evren
sel retisi udur ki (bir Budist terimi kullanrsak), vipgssanaya, yani gr berraklna ancak dnme ilevini yerine
koymay baaranlar ulaabilirler; yle yapmas emredildiinde sktu salayan, belirli ve zgl bir grev verildiinde de ha
rekete geen dnme ilevi. te Bilinmezlik Bulutundan
baka bir alnt?^
Dolaysyla, her zam an o kadar hareketli olan tahayyl
nzn o gl ileyii... sk sk bastnlm aldr. Siz onu bask
altnda tutmadka, o size bask yapacaktr. M

Hind ynteminin merkez unsuru yoga iken, Hristiyan


yntemininki duadr. Tanrdan yardm dilemek, ve Ona k
retmek ve Onu yceltmek Hristiyan duasnn meru amala
rdr; ama duann z bunun da tesine gider. Hristiyan, durmamacasma dua etmeye arlmaktadr. Hz. sa bu maksada
ynelik bir misal anlatarak insanlarn her zaman dua etmeleri,
gevek davranmamalar gerektiini syler (LukaXVIII.l) Bu
emir yzyllar boyunca Hristiyanlarm en ciddi dikkatlerini
ekmitir. Bu konu hakknda muhtemelen en iyi sz, ilk nce
1884te Rusyada yaynlanan, dnya edebiyatnn anonim bir
90

mcevheri olan The Candid Narrations o f a Pilgrim to His Spiritual Fathera (Bir Hacnn Manevi Babasna Samimi An
latlar) bulunmaktadr.
St. Pauln Tesalonyallara birinci M ektubu okundu. Ora
da bize, dier eyler yannda, ara vermeksizin dua (ibadet) et
m em iz tlenm ektedir, ve bu szler zihnime hakkedildiler.
H er insan geimi iin gerekli olan dier eylerle de megul ol
m ak zorunda olduundan, ara verm eksizin ibadet etm enin
mm kn olup olm adm fikretm eye baladm....'. Ne yapm a
lym? diye dnceye daldm. Onu bana aklayabilecek birini
nerede bulabileceim ? 15

Hac ondan sonra Philokaliay16 elde eder, yirmibe Kutsal


Peder tarafndan bildirilen srekli i duann tam ve inceden in
ceye bilgisinden oluan Philokalia.
Bu i duaya ayn zamanda kalbin duas da denir; Batda
hi bilinmiyor deilse de, asl olarak Yunan ve Rus Ortodoks Ki
liselerinde kemale erdirilmitir. z, Rabbin huzurunda, akl
kalpte olarak durmaktr. Bu durum aadaki biimde izah
edilmitir:
Ortodoks insan retisinde k a lb terimi zel bir neme sa
hiptir. Bugn Batdaki insanlar kalbden sz ederken, umumi
yetle duygu ve sevgileri kasdetm ektedirler. Am a Kitab- Mukaddeste, Ortodoks Kilisesinin en ascetic (zahid) metinlerinde
olduu gibi, kalbin ok daha derin bir anlam vardr. Fizik veya
ruh, insan varlnn temel organdr o; hayatn m erkezi, b
tn faaliyet ve em ellerim izin belirleyici ilkesidir. Bu haliyle
kalb sevgi ve duygularmz da ihtiva eder, ama. bunlann yara
ra birok baka eyi de: hatta k i i dediimiz eyi oluturan
hereyi kuatr o .17

Cimdi, kii dier varlklardan gizemli kendinin farknda ol


ma gc sayesinde ayrlr ve bu gcn, daha nce ifade et
tiimiz gibi, yeri kalptir; orada zel bir tr scaklk olarak hissedilebilir. Kalbin duas, normalde Hz. sa Duas (ngilizce keli
melerle: Rab sa Mesih, Tanrnn olu, bir gnahkr olan bana
merhamet et) kalbdeki akl tarafndan sonsuzca tekrarlanr,
ve bu kmil insana hayat verir, onu yourur ve slah ederJ>Bu
91

konunun en byk hocalarndan biri, Mnzevi Teofan (Teophan the Recluse, 1815-94), u aklamay yapyor:
K sa bir dua ile akl b ir ey zerinde tutm ak iin, dikkati
m uhafaza etm ek ve bylece onu kalbe yneltm ek gerekir: zira
akl, dncelerin biribirini itip kakt kafada kald m d
dete, bir tek ey zerinde tem erkz etmeye vakit bulam az.
A m a dikkat kalbe inince, ruh ve bedenin btn kuvvetlerini
orada bir noktaya eker. Btn insan hayatnn bir yere bylesine tem erkz hem en kalpte, gelecekteki scakln balan
gc olan zel bir duygu ile yanstlr. Balangta zayf olan bu
duygu tedricen daha kuvvetli, salam ve derin hle gelir, lk,
hararetsiz durum dan scak bir duyguya dnr ve dikkati
kendi zerinde toplar. Neticede, ilk aam alarda dikkat irad
bir abayla kalpte tutulurken, zamanla bu dikkat kendi kuvve
tiyle kalpteki scakl dourur. Ondan sonra bu scaklk dikka
ti zel bir aba olmakszn tutar. Buradan, her ikisi biribirlerine destek olarak ilerlerler, biribirinden ayrlm az kalm ak zo
rundadrlar; nk dikkatin dalmas scakl giderir ve aza
lan scaklk dikkati za y fla tr.18

Ksa bir kelimeler silsilesinin, sessizce sonsuz tekrarnn


ruh scakln fizik hisleri tarafndan haber verilen ruh bir
sonuca gtrd iddias modern zihniyete o kadar yabancdr
ki bir hokus-pokus olarak bir yana atlmaktadr. O kadar mu
azzam lde gurur duyduumuz pragmatizmimiz ve gerekle
re saygmz, onu denemeye bizi kolayca yneltmez. Niin? n
k onu denemek, onlara kendimizi atmzda bizi artk yalnz
brakmayacak olan belirli igrlerin, belirli bilgi trlerinin
kazanlmasna yol aar: bir tr ltimatom sunarlar onlar bi
zeya deiecek ya mahvolacaksnz. Modern dnya kendisiy
le oynayaca eyleri sever; ancak, kendimnfarkndaolmann
incelenme ve geliimine dorudan yaklamann sonular ile
oynanamaz.
Baka bir deyile, Birinci Bilgi Alan, beeri Varlk Dzeyin
de invisibiliamn (grnmezler) visibiliadan (grnrler) son
suzca daha byk g ve nem sahibi olduunu bilemeyenler
iin bir maden yatadr. Bu ana gerei retmek geleneksel
olarak dinin ilevi olageldi, ve din Bat medeniyeti tarafndan
92

terkedildiinden, bu retimi salayacak hi bir ey kalma


maktadr. Bat medeniyeti, sonuta, beeri Varlk Dzeyindeki
hayatn gerek sorunlaryla baedemez duruma geldi. Onun
aa dzeylerdeki ustal soluk kesecek lde gldr;
ama esas olarak beer meselelere gelince hem cahil hem yeter
sizdir. Otantik dinin hikmet ve disiplinleri olmakszn, birinci
bilgi alan mhmel kalr, ou zehirli srgan otlarndan bir o
rak lkeye dner. Salkl ve faydal bitkilere de hala rastlana
bilir orada, ama sadece rastlantyla. Kendininfarkmdaolma
(tam manasyla z faktr) olmakszn, insan mekanik olarak
hareket eder, konuur, alr ve tepki gsterir, tpk bir maki
ne gibi: arz, kast olmadan ve mekanik biimde edinilen prog
ramlar sayesinde. Programlara gre hareket ettiinin farkn
da deildir; dolaysyla onu yeniden programlamak, yeni prog
ramn kendisini uyandrmamas artyla, ona daha nce d
nd ve yapt eylerden olduka farkl eyler dn-dren ve yaptran programlar uygulamak g deildir. Uyan-dnda ise, hi kimse onu programlayamaz: o kendi kendini
programlar. Sadece modern terimlerle ifade etmekte olduum
bu kadim reti, bir deil iki unsurun ie kartn ima etmek
tedirbilgisayar programcs ve bilgisayar. kincisi birincinin
ihtimam olmadan son derece mkemmel ilemektedir bir
makine olarak. uur y faktr kendininfarkmdaolma (z
faktr) mevcut olmadan da ok mkemmel ilemektedir, tm
yksek seviyeli hayvanlarda grld gibi. nsan akimn
tamlmm sadece bir unsur ile aklanamamas btn byk
dinlerin evrensel iddiasdr, yakn zamanlarda modern bilimin
de teyid ettii bir iddia. Dnyaca nl nrolojist ve beyin cer
rah Dr. Wilder Penfield, seksen drt yanda lmnden he
men nce bulgularnn bir icmalini Akim Gizemi bal altn
da yaymlad. Diyor ki:
lm kariyerim boyunca, dier bilim adam lar gibi, akim
kaynann beyin olduunu ispat iin m cadele ettim. Am a
imdi, kazanl kacamz biimde, ispat olduu gibi almamn
zaman geldi herhalde, ve u soruyu sormann: Beyin mekaniz
m alar akln (zihnin) sebebi m i? Akl, u anda beyin hakknda
bilinenlerle aklanabilir m i? E er aklanam azsa, mmkn
93

iki hipotezden hangisi daha akla yatkndr: insann varl bir


unsura m, iki unsura m dayaldr? 19

Dr. Penfield u sonuca varyor: Akl, beyinden bamsz ha


reket ediyor grnmektedir, tpk, belirli amalar iin bilgisa
yarn hareketine ne kadar bal olursa olsun, programcnn bil
gisayarndan bamsz hareket ediyor oluu gibi. Ve akla
malarna devam ediyor:
Akl beyindeki sinirsel hareketle aklam ann her zaman
gayet im knsz olacann bana kesin grnm esi, yine akln,
sanki srekli bir unsur (element)mi gibi, bir bireyin hayat bo
yunca bamsz olarak geliip olgunlamas, ve nihayet bir bil
gisayarn (beyin) bamsz kavray gcne sahip bir vasta ta
rafndan iletilmesi gerektii iin, varlmzn iki temel unsu
ra dayal olarak aklanabilecei nerm esini semeye zorlan90
yorum.

Aktr ki, programc bilgisayardan yksektir, tpk benim


kendininfarkmdaolma dediim durumun uurdan daha yk
sek olmas gibi. Bilginin ilk alanm incelemek, daha yksek
faktrn sistemli eitimine delalet eder. Bilgisayar daha d
zenli veya daha hzl iletmek suretiyle programc eitilemez.
Onun ihtiyac sadece gereklerin (olgularn) ve kuramlarn bil
gisi deil, kavray veya igrdr. gr edinme ameliyesinin olgularn bilgisini edinmekten olduka farkl oluu ar
tc deil. Birok insan bilgi ile igr arasndaki fark grmeye
muktedir deildirler, dolaysyla satipatthana, yoga veya fas
lasz dua gibi eitim yntemlerini bir eit hurafe samalk ola
rak grmektedirler. Bu grler phesiz gayet deersizdirler
ve sadece yeterliliin mevcut olmadnn iaretidirler. Tm
sistemli abalar bir tr sonu doururlar.
Hz. Isa Duas insana btn zamanlarda ie bakmay, uan
dncelerinin, ani duygulannm ve hatta hareketlerinin fark
na varmay srekli olarak hatrlatr ki, insan onlan denetim
altna almay denesin... benini incelem ek ve gzlemek saye
sinde, insan deersizliinin giderek artan lde bilgisine ula
acak, bu da onu belki umutsuzlua sevkedecektir... Bunlar ru
hun doum sanclan ve insam n iinde uyanan ruhsallm inil
94

tileridir.... insana H z. Isa duasn sessizlikte tekrarlam as


tlenmektedir. Sessizlik burada i skneti kapsar; insann
kendi aklnn skneti, im gelem in, inam uyku halinde tutan
dncelerin, kelimelerin, izlenimlerin, tasvirlerin ve hayalle
rin her zaman bozucu ve her zaman mevcut akntsndan alko
nulmas. Akl hem en hem en zerk altndan, kolay b ir i
deildir bu. 21

Birinci bilgi alannn incelenme yntemlerine modem an


ok az Batl filozoflar ciddi zen gsterdiler. Ender istisnalar
dan biri, 1935ten itibaren Princeton niversitesinde 25 yl fel
sefe hocal yapan W.T. Stacedir. Mistisizm ve Felsefe22 ba
lkl kitabnda, zaman oktan gelen suali sorar: Mistik dene
yim denen eyin, eer varsa, felsefenin nemli problemleri
zerinde ne gibi bir etkisi, ilikisi vardr? ve aratrmalar onu
ie dnk tr veya mistik deneyime, ve dolaysyla bu tr dene
yimleri arayanlarn kullandklar yntemlere gtrr. Profosr Stacein, biraz mistik bir anlam kazanan, gerekte ise bir
insann kendi i hayatnn dikkatli kefinden baka hibir e
yin araya girmedii bir deneyim iin mystical kelimesini kul
lanmas talihsizliktir belki. Ne var ki, bu durum gzlemlerinin
uygunluk ve mkemmelliini azaltmaz.
Hereyden nce, bu ie dnk deneyim hakkmdaki temel
psikolojik gereklerin zde btn dnyada, btn kltr, din,
yer ve alarda ayn olduuna phe olmadn iaret etmek
tedir. Profesr Stace bir filozof olarak yazmakta ve bu mesele
lerde herhangi bir kiisel deneyim iddiasnda bulunmamak
tadr. Dolaysyla, o da bunlan hakikaten ok acayip bulmak
tadr. O kadar olaanst ve paradoksaldrlar ki, diyor/ onla
ra hazrlkl olmayann karsna birdenbire kverince inan
cn zorlarlar. Daha sonra, ileri srlen gerekleri, yorumsuz
ve yargsz olarak, mistiklerin onlar ifade ettikleri gibi ortaya
koyar. Her ne kadar gerekleri (olgular) mistiklerin bugne
kadar kullanmadklar terimlerle dile getiriyorsa da, ifade yn
temi o kadar vazhtr ki, burada zet biimde alntlamaya de
er:
Varsayalm ki hibir duygunun uura eriemeyecei lde
fiziki duyularn girilerini tkadk... Hedefe azm etm i b ir in
95

sann... yeterli konsantrasyon ve zihn denetim kazanm ak su


retiyle, uurundan tm fizik duygulan dlamamas iin hi
bir a priori sebep yok gzkmektedir.
Varsayalm ki, tm duygulardan synldktan sonra, tm
duyusal imajlar, ardndan tm soyut dnceleri, akl yrt
me ameliyelerini, tm iradeyi ve dier zel ierikleri uurdan
dlamaya devam ediyoruz; o zaman uurdan geriye ne kalr?
Ortada zihni ierik nam na hibir ey kalmaz, tam bir boluk,
bir vakum, bir bounalk.23

Bu, hi phesiz, kendi i hayatlann incelemek isteyenle


rin takip ettikleri amacn ta kendisidir; duyulardan veya d
nme ilevinden neet eden tm bozucu etkilerin dlanmas.
Profesr Stace gene de derin bir aknlk iindedir:
A priori olarak uurun o zaman tamamen yok olacam ve
uykuya dalacam z veya uursuz olacam z varsayarz.
Am a iednk m istikler dnyada binlercesi bu zel zihn
muhtevann eksiksiz boluuna eritiklerini ittifakla ileri sr
mektedirler, am a o zaman m eydana gelen, uursuzlua gei
ten gayet farkldr. Aksine, m eydana gelen bir salt uur duru
m udur herhangi bir am pirik m uhtevann uuru olmamak
anlam nda salt (pre). K endinden bak a h ibir muhtevas
yoktur.24

Daha nce kullandm dille diyebiliriz ki: bilgisayarn, p


hesiz, hibir muhtevasna sahip olmayan bilgisayar prog
ramcs meydana kmaktadr; baka bir deyile, gene, z fakt
r (kendininfarkndaolma) ancak ve ancak y faktr (uur)
sahnenin merkezini terkedince gerek anlamda layk olduu
yeri almaktadr. Profesr Stace ekliyor:
Paradoks, olum lu muhtevas olm ayan olum lu bir deneyi
m in olmas gerektiidir ayn anda hem bir ey olan hem de
hibirey olm ayan bir deneyim.25

Ancak, yksek bir gcn aa bir gcn yerinden etme


sinde, birey olan ama hibir ey (no thing) olmayan bir dene
yimde paradoksal bir ey yoktur. Paradoks, gnlk uur ve de
neyimlerinin stnde veya onlardan daha yksek hibir e
yin olamayacana inanmakta srar edenler iin mevcuttur sa96

dece. Bu gibi anlar, iaret aralar, gereklememi potansiyel


lere baklar, kendininfarkmdaolmann imekleridir. Profe
sr Stace keiflerine devam ediyor:
Olaan gnlk uurumuz her zaman nesnelere veya imajlara
sahiptir, yahut ie dnk olarak kavranan kendi z duygu veya
dncelerim ize bile sahiptir. Fizik veya zihn, btn nesneleri
sildiim izi varsayalm . Ben, nesneleri kavramakla megul ol
mad zaman kendinin farkna varr. Benin kendisi kar orta
ya... Aym zamanda diyebiliriz ki, mistik ampirik egonun (deneysel
benin}.stesinden gelince normal artlarda gizli olan salt eggn
na kar. Deneysel ben uur akdr. Salt ben, tm ak tutan
birliktir.26 [italikler Schum acherin.]

Bu grlerin, Dr. Wilder Penfieldinkilerle asl zdelii


aikardr. Her ikisi de byk dinlerin merkez retisini, birok
dil ve ifade biimiyle,' insann kendini kendi iinde bulunan
salt ben e, Bene, Bolua yahut lah Kudrete amasn, in
san bilgi say arlktan programcla uyandrmay, kendininfarkmdaolma ile uuru amay, teyit ederler. Ancak kendimizi
her ikisi de efendi deil hizmeti olan duyularn kleliin
den ve dnme ilevinden kurtarmakla, dikkati grnen ey
lerden ekip grnmeyen eylere yneltmekle, bu uyanma
baarlabilir. ... grnen eylere deil, grnmeyen eylere ba
karz; zira grnen eyler geicidir, grnmeyen eyler ise
ebed. (2 Cor. IV. 18).
Kullandmz terminolojiye gre, birinci bilgi alann ince
lemekle, btn sanatlarn en by olan kendi hakknda bilgi
edinme hakmda sylenebilecek daha birok ey var. Ne var ki,
imdi ikinci bilgi alanna, yani dier varlklarn i deneyimle'
rinden elde edebileceimiz bilgiye dnmemiz daha yararl olur.
Kesin olan bir ey var: Bu tr bilgiye (daha nce bahsettiimiz
gibi) hibir dorudan ulama sahip deil gibiyiz. O halde, byle
bir bilgi nasl mmkn olabilir?

97

7. blm
D RT B LG ALAN I

ikinci alan

Varlk Dzeyi ne kadar yksek ise, i deneyimin, yani


dern hayatm d grne, yani byklk, arlk, renk, ha
reket, v.s. gibi llebilir ve dorudan gzlenebilir vasflara
gre nemi o kadar byktr; ayn zamanda, dier varlklarn,
en azndan beer dzeye kadar, i hayatlar hakknda biraz
bilgi elde etme ihtimalimiz o lde artar. Baka bir insann
iinde neler olup bittiini biraz bilebileceimize inandrlmzdr; hatta hayvanlarn i hayatlar hakknda bir nebze bilgi sa
hibi olabileceimize de; ve muhakkak ki talarn ve dier can
sz paracklarmki hakknda ise hibir ey bilemeyeceimize.
St. Paul, yaratlmlarn tm u ana kadar, beraberce ac
iinde inleyip ar ekmekteler1 dedii zaman, kasdettii eyin
insanlarla ve muhtemelen hayvanlarla ilgili olduunu grebili
riz ama bitkilere ve madenlere gelince byk glk ekeriz.
Dier insanlardan balayalm, ilerinde olan biten hakkn
da nasl bilgi ediniriz? Daha nce sylediim gibi, bir grnme
yen insanlar dnyasnda yayoruz; birou, i hayatlar hak
knda herhangi bir ey bilmemizi istememektedir bile; ka
rma, beni yalnz brak, kendi iine bak demektedirler. Hatta
birisi bir ara bir bakasna ruhunu amak istediinde, bunun
olaanst zor olduunu grr, kendini nasl ifade edeceini
bilemez ve, en azndan yanltma niyeti tamadan, asla doru
olmayan birok ey sylemeye meyleder; aresizlik iinde keli
mesiz iletiim kurmay dener -jestler, iaretler, bedensel te
mas, barma, alama, hatta iddet ile.
Her ne kadar onu unutmak iin srekli batankarmalar
varsa da, hepimiz hayatlarmzn dier insanlarla olan ilikile
rimizden yaplm veya bozulmu olduunu biliriz; eer bu ili
99

kiler yanl giderse, hibir miktarda servet, salk, n veya g


kayplarmz dengeleyemez. Hepsi, dierlerini anlama kabili
yetimize ve onlarn bizi anlama kabiliyetlerine baldr.
nsanlarn birou, bu iletiim sorununda dier bir insann
konumasn dinlemek ve bedeninin dsal hareketlerini gzle
mekten daha fazla bir eyin olmadna inanyor gibiler; baka
bir deyile, grnmeyen dncelerinin, duygularnn, niyetle
rinin, v.s. doru bir resmini bize iletmek iin dier insanlarn
grnr iaretlerine zmnen gvenebiliriz. Yazk ki, mesele
bu kadar basit deil! Dncesini baka bir kiiye iletme husu
sunda kiininin sahici bir arzusu olduunu (ve tm itinal al
datma ihtimallerini bir yana braktmz) varsayarak, gerek
li hususlar adm adm gz nne alalm.
nce, konuan kii iletmek istedii dncenin ne oldu
unu, biraz kesin olarak, bilmelidir;
ikinci olarak, isel dncesini onun yargsna gre d
sallatrabilecek grnr (iitilir dahil) simgeler, jestler, be
densel hareketler, kelimeler, ses uyumu, vs. bulmaldr; buna
1ilk eviri denebilir belki;
nc olarak, dinleyici bu grnr (vb.) simgeleri hata
sz biimde alabilmeli, yani sadece sylenen sz doru olarak
iitmeli, kullanlan dili bilmekle kalmayp, kullanlan (jest ve
ses uyumu gibi) kelime-d simgeleri doru olarak gzlemelidir;
drdnc admda, dinleyici ald saysz simgeleri bir
ekilde btnletirmeli ve onlar dnceye dntrmelidir;
buna da ikinci eviri denebilir.
Bu drt aamal srecin her aamasnda, zellikle de her iki
eviri hususunda ne kadar yanla dlebileceini grmek
zor deil. Hatta, gvenilir ve doru iletiimin mmkn olma
d sonucunu karabiliriz. Konumac, iletmek istedii d
nce hakknda tam manasyla vazh (net) olsa da, onun simge
leri, jestleri, kelime kombinezonlarn, ses uyumunu semesi
olduka kiisel bir itir; ve dinleyici mkemmel biimde dinli
yor ve gzlyorsa da, ald simgelere uygun mnlar verip

100

yor ve gzlyorsa da, ald simgelere uygun mnlar verip


vermediinden nasl emin olabilir? Bu phe ve sualler yerindedir. Sre, tavsif edildii zere, ar lde zahmetli ve, ta
nmlarn, istisnalarn, artlarn, aklamalarn ve emniyet h
kmlerinin formlasyonu iin muazzam lde vakit ve aba
harcand zaman bile gvenilmezdir. Dnebileceimiz gibi,
iki bilgisayar arasnda, salt manta indirgenmek zorunda
olunan bir iletiim durumudur bu: ya bu, ya o. Burada Descartesm ryas gerek oluyor: kesin, ayr ve mutlak derecede emin
olduumuz fikirler dnda hibir ey hesaba katlmamakta
dr.
Gene de, mucizevi olarak, gerek hayatta iletiim mmkn
dr ve bu durum seyrek rastlanr birey deildir. zenle hazr
lanm tanmlar, artlar veya emniyet hkmleri olmakszn
sadr olur. Hatta insanlar yle diyebiliyorlar: fade biimini
beenmiyorum ama, kasdettiin eyle mutabkm. ok nem
lidir bu. Kelime ve jestlerin onun iin bir davetten fazla bir ey
olmadklar bir akllarn bulumas szkonusu olabilir. Keli
meler, jestler, ses uyumu: iki eyden biri ( veya her birinin bir
paras hatta) olabilir bunlar bilgisayar dili veya iki bilgisa
yar programcsnn biraraya gelmesi iin bir davet.
Eer gnlk hayatmzda bize en yakn insanlarla gerek
bir akllarn bulumasn baaramyorsak, varoluumuz bir
strap ve felakete dnr. Onu baarmak iin, sen olmann
nasl bir ey olduunun bilgisini kazanmaya muktedir olmal
ym; ve sen de ben olmann nasl bir ey olduunun bilgisini
kazanmaya muktedir olmalsn. Her ikimiz de, benim ikinci bil
gi alan dediim alanda bilgi sahibi olmalyz. Doal olarak bir
oumuza ancak ok az bilgi geldiini ve daha iyi bilgi kazanmnn aba gerektirdiini bildiimizden, kendimize u suali
sormak zorundayz: Daha iyi bilgi elde etmek iin, kendileriyle
yaadm insanlarn ilerinde olanlar hakknda daha fazla
kavraya sahip olmak iin ne yapabilirim?
mdi, ayan- dikkat gerek udur ki, btn geleneksel re
tiler bu suale bir ve ayn cevab vermekteler: Dier varlklar,
ancak kendini tandn lde anlayabilirsin. Tabiatyla, iyi

101

gzlem ve iyi dinleme de gereklidir; ama mesele udur ki, bu e


kilde elde edilen veriler doru olarak yorumlanp anlalmad
ka mkemmel gzlem ve mkemmel dinleme bile bizi hibir
yere gtrmez; ve doru anlama kabiliyetimin nart kendi zbilgim, kendi z i deneyimimdir. Baka bir deyile, ve nceki
terminolojimizi kullanarak, kalem kalem, para para adaequatio (yeterlilik) mevcut olmaldr. Bedensel ary (acy) u
urlu olarak hibir zaman tecrbe etmemi bir kii dierleri ta
rafndan ekilen ar hakknda muhtemelen hibir ey bileme
yecektir. Arnn dsal iaretlerine szlanmalar, hareketler,
gzyalar bakalar gibi o da dikkat edecektir; ama onlar
doru olarak anlama grevi iin tmyle yetersiz olacaktr. Hi
phesiz, bir tr yorum yapmaya yeltenecektir; onlar g-ln,
tehlikeli veya en basitinden anlalmaz bulabilecektir.
Bakasnn grnmezleri bu vakada onun ar konusunda
ki i deneyimi ona grnmez kalacaktr.
nsanlarn (erkek ve kadn) hayatlarm dolduran i (derun)
deneyimlerin muazzam geniliini aratrmay okuyucuya b
rakyorum. Daha nce vurguladm gibi, hepsi de grnmez ve
d gzlem iin ulalmazdrlar. Bedensel ar rnei, hakkn
da hibir incelik (karmaklk) szkonusu olmadndan yapc
bir rnektir. Arnn gerekliinden ok az insan phe eder, ve
hepimizin gerek, doru, beer varoluun byk inat ger
eklerinden biri olarak tandmz bireyin, gene de d duyularmzca gzlenememesi insan sarsabilir: Eer sadece d du
yularmz tarafndan gzlenebilen eyler gerek, nesnel, bi
limsel olarak saygn kabul edilecekse, an gerekd, znel ve
gayriilm olarak bir kenara atlmaldr. Ayn ey, bizi iten ha
rekete geiren baka herey iin geerlidir sevgi ve nefret, se
vin ve ac, mit, korku, keder, v.s.. Eer iimdeki btn bu g
veya hareketler gerekten gerek deillerse, ciddiye alnma
larna gerek yok; ve onlar kendimde ciddiye almazsam, baka
bir varlkta nasl gerek sayar ve ciddiye alabilirim? Hatta,
dier insanlar dahil olmak zere dier varlklarn gerekten bi
zim gibi ac ekmediklerini ve bizimkisi gibi karmak, ince ve
nazik bir i hayata sahip olmadklarn varsaymak.daha uy102

gndr: alar boyunca, dierlerinin aclarn metanet ve tem


kinle ekme hususunda insanolu muazzam bir kabiliyet gs
terdi. Dahas, (Mr. J. G. Bennettin isabetle gzledii gibi),2 bizler kendimizi ncelikle bakalarna gzk-meyen niyetlerimi
zin nda grmeye meylederken, bakala-nn esas olarak bi
ze grnr olan eylemlerinin nda gr-rz, bylece yanl
anlamalarn ve hakszlklarn kol gezdii bir durumda buluruz
kendimizi.
Birinci bilgi alannn zenli ve sistemli biimde gelitiril
mesi dnda bu durumdan kanmann yolu yoktur; ikinci bilgi
alan, yani bizden gayr varlklarn i deneyimlerinin bilgisinin
gelitirilmesi iin gerekli olan igrleri ise sadece bu ilk bilgi
alanndan geerek elde edebiliriz. Komumun i hayatn ciddi
ye alabilmem iin, kendi i hayatm ciddiye almam zorunlu
dur. Ama ne demektir bu ? u demektir ki, kendimi nelerin ol
makta olduunu hakikaten gzleyebilecek ve gzlediimi anla
maya balayacak bir konuma getirmem gerekir. Modern za
manlarda, insann sosyal bir varlk olduu ve hi kimsenin
kendi bana bir Ada olmad (John Donne, 1572-1631) ger
eini kavramada bir yetersizlik sz konusu deildir. Bu ba
kmdan, insann komusunu sevmesi, en azndan ona garazkr
olmamas, msamaha, efkat ve anlayla davranmas husu
sunda tenbih ve vaazlar eksik olmamaktadr. Ayn zamanda,
aktif bask konusu olmadka, z-bilgisi (nefs hakkmdaki bilgi)nin kltr tam anlamyla ihmal edilmitir. Kendini sevme
dike komunu sevemezsin; kendini anlamadka komunu
anlayamazsn; kendi z-bilgine dayanma dnda grnmez
kii olan komun hakknda hibir bilgi edinemezsinbu temel
hakikatler messes dinlerin birok profesyonelleri tarafndan
bile unutulmu bulunmaktadr.
Vaazlarn muhtemelen herhangi bir etkisi olamaz; sahici
anlayn yerini, kiisel karn tehdit edilmesi ve herhangi bir
korkunun uyanmas durumunda hemencecik yok olan ililik
almaktadr. Bilginin yerini varsaymlar, basmakalp kuram
lar, fantaziler... Bakalarnn eylem ve gdlerinibizimkileri
asla!aklama iddiasndaki en kaba ve deersiz psikolojik ve
103

ekonomik retilerin muazzam poplerlii, ikinci bilgi ala-nndaki cari iktidarszln feci sonularn gstermektedir; bu
da birinci bilgi alannn (z-bilgisinin) modern reddinin doru
dan sonucudur.
Ak biimde i dnyasna yelken aan, gnlk bayatn fa
slasz tahrikinden uzaklaan ve onsuz sahici z-bilgisinin elde
edilemedii eitim trn sattipathana, yoga, Hz. Isa Duas
veya benzer bir ey takip eden kii bencillikle, sosyal grev
lerine srt evirmekle itham edilir. Bu arada, dnyann buna
lmlar kat kat artar, herkes akll kadn ve erkeklerin, bencil
olmayan liderlerin, gvenilir danmanlarn, vs. eksikliine,
hatta tekmil yokluuna esef eder durur. Hibir zaman bir de
rimi alma yapmayan, hatta bu kelimelerden ne kasdedildiini bile anlamayacak olan insanlardan bylesine yce nitelik
ler beklemek akl kn deildir. Onlar kendilerini nezih, yasala
ra uyan insanlar ve iyi vatandalar olarak kabul edebilirler;
belki hmanistler, belki mminler olarak. Onlarn kendile
rini nasl hayal ettikleri fazla nem arzetmez. Bir piyanola gi
bi mzik icra eder; bir bilgisayar gibi nceden dzenlenmi
programlar uygularlar. Programc uykudadr. Modern prog
ramn nemli bir blm, dini ucuz biimde ahlk kurallar
buyuran, modas gemi, trensel dogmatizm sayarak reddet
mek, bylece bizi uyandrabilecek, bizi hakikaten insan dzeyi
ne, kendininfarkmdaolma, kendini denetleme, nefs bilgisine
ulama dzeyine ykseltebilecek, bylelikle, gerektiinde on
lara yardm etmek iin bize g verecek olan, bakalar hakkndaki bilgi ve anlaya bizi ulatracak gc, belki biricik gc
reddetmektir.
insanlar diyorlar ki: Btn bunlar bir iletiim sorunudur.
yledir phesiz. Ama iletiim, daha.nce akland gibi, iki
eviriye delalet eder: dnceden simgeye ve simgeden d
nceye. Simgeler matematik formller gibi anlalamazlar;
isel (derlini) olarak tecrbe edilmek zorundadrlar. uur ta
rafndan deil, sadece kendininfarkmdaolma (gc) tarafn
dan yakalanabilirler. Bir jest (el kol hareketi), rnein, aklc
zihin tarafndan anlalamaz; onun anlamnn farkna iimiz
104

de, derunumuzda varmak zorundayz, beynimizle deil, bede


nimizle. Bazen baka bir kiinin halini veya duygularn anla
mak iin biricik yol onun taknd tavrlar, jest ve yz ifadelen
rini taklit etmektir. Dern-grnmez ile haric-grnr ara
snda acayip ve gizemli bir ba bulunmaktadr. William James
(1842-1910) duygularn bedensel ifadesine ilgi duyuyordu ve
hissettiimiz duygunun baz bedensel deiimlerin hissinden
baka bir ey olmad kuramn gelitirdi:
Saduyu, ansmz yitirdiim izde zldmz ve ala
dmz syler; bir ay ile karlatm zda korkar ve kaarz;
bir rakibimizden hakaret grnce kzar ve vururuz. Burada sa
vunulacak hipotez ise bu ardklk (tevali) dzeninin yanl ol
duunu... ve daha aklc ifadenin aladmz iin zgn oldu
umuz, vurduum uz iin kzdm z, titrediimiz iin korktu
umuz eklinde olduunu ileri srmektedir; zgn, kzgn veya
korkak olduum uz iin alyor, vuruyor ve titriyor deiliz.3

Hakikati dile getirmedeki deerinden ok muhtemelen


zgnlnden tr dikkatleri ekse de, bu hipotez i duygu
ile bedensel ifade arasndaki yakn ba dikkatlerin mihrakna
getirmektedir; grnmez ile grnr birbirine balayan gi
zemli bir kprye iaret etmekte ve bedeni bir bilgi aleti olarak
belirlemektedir. Bir bebein, annesinin tavr ve yz hareketle
rini taklit edip bu bedensel ifadelerde hangi duygularn yatt
n kefetmek suretiyle annesinin duygular hakknda ok ey
rendiine hi phem yok.
Bu sebeplerledir ki z-bilgisini (birinci alan) edinmek iin
gelitirilen btn yntemler bedensel tavr ve hareketlere b
yk dikkat gsterirler; nk beden zerinde denetim tesisi, en
hafif ifadeyle, dnme ilevi zerinde denetim tesisinin ilk
admdr. Bedenin denetimsiz tahriki, insann i dnyasn cid
di biimde incelemesini engelleyen bir durum olan akim dene
timsiz tahrikini dourur.
leri lde i huzur ve skunet tesis edildii zaman, bilgi
sayar arkada kalr ve bilgisayar programcs lyk olduu yeri
alr. Budist terimlerle buna vipassana veya gr berrakl
denir. Hristiyan terimlerle, beer dzeyin fevkinde, daha
105

yksek bir Varlk Dzeyiyle bir tr karlama sz konusudur.


Tabiatyla, aramzdan bu yksek dzeyin kiisel deneyimine
sahip olmayanlar onu tahayyl edemezler, ve onun hakknda
bize bireyler anlatmaya alanlarn dili ya bize hibir ey sy
lemez yahut dank bir akln, hatta cinnetin iareti gibi gz
kr. Beer-alt ve beer-st cinneti ayrmann hibir basit ar acn a sahip deiliz. Ama sz konusu kiinin hayatnn bt
nne bakabiliriz. Eer byk dnsel glerin, rgtleme ka
biliyetinin, hikmet ve kiisel etkinin bol miktarda kant varsa,
onlar anlayamadmz zaman, gayet emin olabiliriz ki,
H ata, aziz Brts, yldzlarm zda deil,
B izzat kendim izdedir, altta oluumuzda.

Her ne kadar imknlarn mphem bir sezilii ve st kapal


anlatl ve gerek bir uyanma abasna doru esinlenme her
zaman elde edilebilir ise de, hi kimse kendi fevkinde bulunan
iin yeterli deildir.
Bugnlerde yksek bilinlilik durumlarna ulama hakk
nda ok konuulmaktadr. Maalesef, bu zlem insanolunun
byk hikmet gelenekleri olan dnya dinlerine duyulan derin
bir saygdan domamakta, Akvaryum Snn veya Bilincin Ev
rimi gibi fantastik kavramlara dayanmakta ve ruh ile gizili
(occult) birbirinden ayrmadaki tam kabiliyetsizlikten kmak
tadr. Grnd kadaryla gerek ama yeni heyecanlar elde
etmek, by ve mucizelere hakim olmak, bylelikle varolusal
sknty canlandrmaktr. Bu meselelerde bilgi sahibi tm in
sanlarn d gizil deneyimler aramak deildir, ne de mey
dana geldiklerinde onlara dikkat gstermek ve bu tr eyler,
herhangi bir youn i alma yapldnda hemen hemen
kanlmaz olarak meydana gelirler. Budist Satipatthana Meditasyonunun byk hocas, saygdeer Mahasi Sayadaw
(1904-55), her trl olaanst deneyimlere sahip olaca hu
susunda akirtleri uyarmaktadr:
Parlak bir k grnecektir ona. Birine bir lam bann
gibi, dierlerine bir im ek ak, veya ay yahut gnein n
la n gibi... Birinde sadece b ir an srebilir, dierlerinde daha
uzun.... Ayn zam anda cokunluk.... zihin huzuru.... ok yce
106

bir saadet duygusu... Parlak n eliinde bylesine coku


ve saadet duyunca.....murakabeye dalan kii inam r: M uhak
kak ki Dnya-st Yola ve Mazhariyete erimi olmalym! ite
imdi m urakabe grevini tamamladm. Bu, Yol olmayan yan
llkla Yol saymaktr, umumiyetle tasvir olunan biimde m ey
dana gelen Igr yozlam asdr... Parlak Ik ve dierlerinin
bu tezahrlerine dikkat ettikten sonra, yahut onlar es geip, o
[hakiki arayc] nceden olduu gibi m tem adiyen devam eder... parlak k, cokunluk, huzur, saadet, rabta, v.s. ile ilgili
bozulm alarn stesinden gelir...4

Bu hususta Hristiyan aziz ve ermileri ayn lde vazhtr


lar. Tipik bir rnek olarak St. John of the Cross (1542-91)u ala
biliriz:
M anev kiilere, btn [bedensel duyularla gre tabiatst
bir tr tasvir ve cisim ler gelebilir ve bunu det edinebilirler..
Ve bilinm elidir ki, bedensel duyularn bana btn bunlar
Allah yolunda geliyorsa da, onlara hibir zaman gvenmemeli
veya onlar kabul etmemeliyiz, aksine, hayr m er mi olduk
larn tayin etmeye kalkmakszm, her zaman kamalyz on
lardan;... nk bir hayvan ald eylerin ne kadar cahili ise, be
densel duyular da m anev eylerin o kadar cahilidirler, hatta
daha fazla.
Dolaysyla, byle eylere sayg duyan byk lde yandr
ve kendini aldatlmann byk tehlikesine maruz brakr; be
hemehal iinde Manevliin elde edilmesine tam bir engel bula
caktr.5 [italikler Schumacherin.]

Bugn zerinde oka konuulan Yeni Bilinlilik bizi g


lklerden kurtaramaz ve, z-bilgisi (birinci bilgi alan) iin sa
hici bir araytan domadka ve dier varlklarn i hayatlar
nn ve daha sonra tartacamz nc bilgi alannn eit de
recede sahici bir etdne gemedike, sadece hkm sren
karmaay arttrm olacaktr. Eer sadece gizil olgulardan bylenmeye gtryorsa, (yine daha sonra ele alacamz) dr
dnc bilgi alanna aittir ve hem kendimiz hem de karde ya
ratklar hakkmdaki kavraymz gelitirmede hibir ey ya
pamaz.
Dern alma, yahut birok biimleriyle yoga, Dounun
107

bir hususiyeti deil, btn otantik dinlerin kkdr. Ona uy


gulamal din psikolojisi6 denilmitir ve uygulamal psikoloji
den yoksun dinin tmyle deersiz olduu belirtilmelidir. Sa
dece bir dinin doru olduuna inanmak ve onun akidesini, dog
matik ilahiyatn aklen tasvib etmek, bilimsel yoga yntemle
riyle snayarak onun doruluunu bilmeye yanamamak,
krn kr gtmesiyle sonulanr.7 Bu ifade, hayatnn byk
blmn Tibetin kutsal metinlerini yayma hazrlamak ve
Batya sunmak iin harcayan Dr. W.Y. Evans-Wentzindir. So
ruyor:

Batl insan daha uzun zaman d kinatn incelenmesiyle


tatmin olup, kendisini bilmeyecek m idir? nanyorum ki, ee
Dou bilgesi bizi Batdan insan tabiatnn gizli yannn bilim
sel kavranna ulatran bir yntem e evirebilirse, buna n
yargsz bilim sel alaka gsterm em em iz aklszlk olm ayacak
mdr?
Dnyamn bize ait yresinde uygulamal bilimler, maalesef,
kimya, iktisat, matematik, mekanik, fizik, fizyoloji ve benzeri
bilim lerle snrldr; ve yogada anlaldklar anlam da uygula
mal bilim ler olarak antropoloji ve psikoloji hem en hem en b
tn Batl bilim adam lan iin idaresi g hayalperestlerin r
yalardr yalnzca. Ne var ki, bu salksz grn uzun mrl
olacana inanm yoruz.8

Yogada anlaldklar anlamda uygulamal bilimler de


mek, inceleme materyalini dier varlklarn grntlerinde
deil, bizzat bilimadammm i dnyasnda bulan bilim demek
tir. Eer bu i dnya nfuz edilemez bir kaos ise, phesiz ince
lenmeye demez ve ondan hibir ey renilemez. Bat bilim
yntemleri, onlar renen herhangi biri tarafndan uygulana
bilirken, bilimsel yoga yntemleri hereyden nce, disiplin ve
sistemli derun alma yoluyla, kendi z evlerini dzene sok
maya hazrlkl olanlarca etkin biimde uygulanabilir ancak.
z-bilgisi, daha nce akland zere, dier insanlar anla
mann nartdr. En azndan bir lye kadar, daha aa
dzeylerdeki varlklarn i hayatlarn anlamann da nartdr: hayvanlarn ve hatta bitkilerin. St. Francis hayvanlarla
iletiim kurabiliyordu, kendine hkim olmada ve kendini bil
108

mede istisna llere ulaan dier erkek ve kadnlar da ayn


eyi yapabiliyorlard. Daha nceki konuma biimine dnerek
diyebiliriz ki: byle bir iletiim sadece bilgisayar programcs
iin mmkndr, bilgisayar iin deil. Programcnn gleri
muhakkak ki olaan olarak bildiklerimizin ok tesine gider ve
zaman/mekn erevesiyle snrl deildirler.
Yoga deneyimiyle gerekten konuabilen Ernest E. Wood
diyor ki: Acemi mridi iki tehlikeye, kendi hakknda yargya
ve amalarn tesbitine, kar korumak istiyorum; benliinin
bugnk dzeyinin iinde, ardnda ve stnde olan yksek
gleri ifade etmeye alrken, onlar kendi iinde serbest b
rakmas gerektiini sylemek istiyorum.9 Dolaysyla, bu me
seleler hakknda ayrntlaryla konumak ne gereklidir ne de
tavsiyeye ayan. Sahici olarak g kazanmakla deil, kendi
derun gelimelerini salamakla ilgilenenler, kendilerini
Yce Akln denetimi altna sokmak suretiyle olaan zamanmekn bamllmza son veren insanlarn hayatlarn ve
eserlerini incelerler. Bu konuda, btn alardan ve dnyann
her kesiminden rnekler eksik deil.
nsanolunun yksek imknlarnn kendilerini bizzat gz
mzn nne serdikleri, yakn zamanlara ait vakaya ksa
bir gz atmak u anki amalarmza yardmc olur. Dikkat e
kilmesi gereken ilk nokta udur belki: arkalarnda u veya bu
trde byk bir kant ktlesi braksalar da, her hakknda
da bir resmi skut ittifak mevcuttur. ki tanesi iin bugnn
ansiklopedilerinin en byne, Britannica Ansiklopedisine,
bakan okuyucu boa krek ekmi olacaktr; ncs ise oku
yucuya vakann ciddi ilgiye demeyen bir isteri ve muhteme
len zenli bir sahtekrlk olduu hissini veren ksa ve olduka
yan tutan bir slpla sunulmaktadr.
Birincisi, 1800de Avusturyann Styria eyaletinde doan
Jakob Lorber vakasdr. Babasnn, aileyi kt kanaat geindi
ren iki zmba vard, fakat o ayn zamanda neredeyse btn
mzik aletlerini alabilen bir mzisyendi ve bir orkestra efi
olarak bir miktar fazla gelir kazanabiliyordu. En byk olu
Jakob iki de kk kardei vard org, piyano ve keman al
109

may rendi ve istisna bir mzik kabiliyeti gsterdi, ama ken


disine kabiliyetleri iin bir frsat vaadeden atanma iin krknc
yan beklemek zorunda kald. inde, kendisine uyanmasn,
eline kalem alp yazmasn emreden ok ak bir ses iittii za
man Graz terkedip yeni ii iin Triesteye hareket etmek ze
reydi. Bu 15 Mart 1840ta oluyordu ve Jacob Lorber Grazda ka
lp altm-drt yanda lnceye kadar (24 Austos 1864) dern sesin kendisine dikte ettirdiklerini yaza durdu. Bu yirmidrt yl sresince, her biri 400 sayfal yirmi-be ciltten olu-an
abidevi bir Teni Vahiy meydana getirdi. zgn el yazmalar
hl mevcuttur ve hemen hemen hi dzeltme yaplmakszn
sren mutlak bir mstevi (dz, ayn dzeyde) yaz akn gs
termektedir. ann birok ileri geleni Lorberin yakn arka
dalaryd; kendisine geimini kazanmak iin vakit brakma
yan yirmi-drt yllk yazma faaliyeti sresince bazlar ona yi
yecek ve para yardmnda bulundular. Birka da, sefalet iinde
yaayan ve ou kez yazma grevini ok ar bir yk olarak
tayan bu mtevazi ve tamamen kendi halindeki adam hakkndaki izlenimlerini kaleme aldlar.
Lorberin eserlerinin merkezinde on byk ciltli Yeni St.
John ncili yer almaktadr. Hepsi de birinci tekil ahsla yaz
lan (Ben, sa Mesih, diyorum ki) bu eserleri burada betimle
meye veya herhangi bir ekilde zelliklerini sralamaya yelten
meyeceim. Modern zihniyete kabul edilemez gelen bir ok ga
rip eyi ihtiva etmektedirler, ama ayn zamanda btn dnya
edebiyatnda ondan daha etkileyici herhangi bir eyi bulmann
g olaca bir yce hikmet ve igr bolluunu da. Lorberm ki
taplar ayn zamanda ann bilimlerine baya ters den ve
modern fizik ile astronomiden ok eyi nceden haber veren bi
limsel ifadelerle doludur. Lorberin elyazmalarn!! 1840-64 yl
lar arasnda ortaya kt ve tek bana Jacob Lorber tarafn
dan meydana getirildii gerei hakknda hi kimse bugne
kadar en kk bir phe ileri srmemitir. Muhtevalarnn
genilii, derinlii ve kesinlii iin hibir aklc aklama yok
tur. Hibirinin kendi zihninden akmad ve bu muhtevalara
hi kimsenin kendisinden daha fazla amad konusunda

110

bizzat Lorber arkadalarm temin ediyor ve onlar ikna edebili


yordu.10
Lorber ile kendisinden kabaca yzyl nce yaayan Svvedenborg (1688-1772) arasnda baz kesin benzerlikler var. Swedenborg btn modern referans kitaplarnda yer bulurken Lorberin hibirinde bulunmamas nasl aklanabilir? Britannica
Ansiklopedisinde (15. bask) Swedenborgun etkisi hakkmdaki madde u yorumu yapyor:
Svvedenborgun etkisi hibir ekilde dorudan akirtleriyle
snrl deildir. Onun grleri (visions) ve din fikirleri, ara
larnda Honore de Balzac, Charles Baudeleaire, Ralph Waldo
Emerson, William Butler Yeats ve August Strindbergin bulun
duu ok sayda sekin yazar iin ilham kayna olmutur. Teo
lojik eserleri birok dile evrilmitir ve bask stne bask yap
m aktadr.

Hemen hemen ayn eyler Jakob Lorber iin de sylenebilir.


Kitaplar yzyldan fazla bir zaman srekli basklar yapt ve
bir milyon nshadan fazla satt. Gene de Lorberin varl mo
dern dnyann resmi organlarnca tannmam kald. Bu ger
ek ve onun Svvedenborg olgusuna kartl modern akim iler
leyen skma ve daralmasn ok etkin biimde gsteriyor gibi
geliyor bana. Lorber, kendisine kar hogrl olmamz iin
ok yakndr bize; ona uzak gemiin bir menkbesi muamelesi
yapmak imknszdr; ama onun ve Yeni Vahyinin gerekliini
kabul etmek ve byle bir kabuln tazammun ettikleriyle yz
yze gelmek modern maddeci bilimciliin tm aygtn altst
edecektir.
Edgar Cayce (1877-1945) vakas muhtemelen daha arp
cdr. ABDde yaad Cayce ve krk- yl boyunca, 6000in s
tnde deiik insann ok zgl sorularn cevaplad bir eit
uyku halinde syledii ifadelerden 14.000den fazla stenografk kayt brakt ardnda. Genel olarak okumalar diye bilinen
bu ifadeler bugne kadar bir tek bireyden sadr olan en byk
ve en etkileyici ruh (psychic) alglama kaytlarndan olumak
tadr. lgili kayt, yazma ve raporlaryla beraber binlerce ko
nu bal altnda apraz endekslenip onlar incelemeye hl

111

saylar artarak gelen psikolog, renci,yazar ve aratrmac


larn hizmetine sunulmutur.11 Ne var ki, modern dnyann
resmi organlar iin Edgar Cayce mevcut deildir. Britannica
Ansiklopedisi adn anmamaktadr. Bu byk iyiletirici (ifaverici)yi tb, psikoloji, felsefe veya herhangi bir baka alann
rencilerinin niversitelerinde iitme ans hemen hemen
sfrdr.
Jakob Lorber gibi, Edgar Cayce de hayatnn byk bl
mnde mtevazi, hatta sefalet iinde yaad. Yaarken kazan
d byk hreti asla istismar etmedi. stidadnn kendisine
ykledii i ou kez zerinde ar bir yk olarak duruyordu ve,
abuk fkelenen bir insan olmasna ramen, alakgnlll
n ve sadeliini hibir zaman yitirmedi. Binlerce insan on
dan tbbi yardm isteinde bulunuyordu. Bir tr vecid haline gi
ren Cayce, yzlerce hatta binlerce mil uzakta yaayan yabanc
larn hastalklarna umumiyetle doru tehisler koyuyordu.
Diyordu ki:
Grlyor ki ben, ruhlarnn evrensel bilgi kayna ile bu
uyumu salamak iin izin verecek lde kendi z kiiliklerini
bir yana koyabilen az saydaki insanlardan biriyim ama bu
nu bbrlenm ek arzusuyla sylemiyorum... Eminim ki btn
insanlar farknda olduklarndan ok daha byk glere sa
hiptirler bu kabiliyetleri gelitirm ek iin gerekli olan fiyat,
kendi kendisiyle ilgilenmekten uzak durma bedelini, demeye
arzulu olurlarsa ayet. Ylda bir kez olsun kendi z kiiliiniz

den tamamen vazgemeye, onu bir yana brakmaya raz olur


musunuz? 12 [italikler Schum acherin.]

Edgar Cayceden bile daha ada olan ise, 1898den 1962ye


kadar gney Almanyada yaayan Therese Neumanndr (ayn
zamanda Konnersreuth Theresei diye bilinir). Eer Therese
Neumannla ilgili belgesel kantlar ve grg tanklan gvenilir
kant olarak kabul edilemezse, o zaman btn kantlar gve
nilmezdir, hi kimseye hibir zaman inanlamaz ve beer bilgi
imknszdr. Theresein dern hayat ve onun olaanst za
hiri tezahrleri hakknda ok ey anlatlabilir; ama onunla
balantl en dikkate deer gerek udur belki: karmzdaki,
otuzbe yl boyunca gnlk kutsal ekmek ve arap dnda hi
112

bir iecek ve yiyecei midesine koymayan grbz, neeli, muaz


zam lde saduyulu bir kyl kadndr. Bu, ok uzak bir yer
veya zamanda rivayet edilen bir menkbe deildir; gzlerimizin
nnde cereyan etmi, saysz insan tarafndan gzlenmi,
otuzbe yl boyunca Bat Almanyann Amerikan Blgesi diye
bilinen Konnersreuthda srekli olarak tefti edilmitir.
Jakob Lorber, Edgar Cayce ve Therese Neumann, btn bil
gi ve glerinin sa Mesihten geldiini ileri srmekten bir an
bile geri durmayan gayet dindar kiilikler idi (sa Mesih
dzeyi) onlann kendi ehemmiyetizliklerinin sonsuzca fevkin
de bir Dzeydir. Bu insanst dzeyde, onlann her biri, kendi
eitli yollanyla, olaan insanlk dzeyinde geerli olan snr
lamalardan zaman ve mekann, bedenin ihtiyalarnn ve
bilgisayar benzeri akln donukluunun (kaln kafallnn)
empoze ettii snrlardan kurtulua erdiler. Her rnek, bu
gibi yksek glerin beer kiiliin idare ettii herhangi bir
tr saldr ve fetihle elde edilemeyecei paradoksal hakikatini
gstermektedir; ancak iktidar iin mcadelenin tamamen bit
tii ve yerini, ounlukla Ak- lah diye bilinen, belirli bir
akm zleme brakt zaman onlar sana ilave edilebilir yahut
edilmez.

113

8. blm

DRT BLG ALANI


NC ALAN

Jakob Lorber, Edgar Cayce, Therese Neumann ve hatta sa


ysz dier insanlarn hayatlar tarafndan sunulan gerekler
karnda modern dnya, o kadar gurur duyduu pragmatik ta
vrlarn terk etmekte ve sadece gzlerini kapamaktadr; n
k, daha nce de sylediim gibi, en baya ve sradan hayattan
daha yksek bir Varlk Dzeyine ait hereye kar metodik bir
nefreti vardr.
Bu nefret korkuyla karktr. Kendi hakknda bilgi edin
meye koyulmada byk tehlikeler yok mudur? Vardr muhak
kak; ve bu bizi nc bilgi alann ele almaya gtrr: kendi
min dern dnyasyla (birinci alan) dier varlklarmkinin (ikinci alan) sistemli incelenmesi, nesnel bir olgu olarak kendi
benimin eit derecede sistemli incelenmesiyle dengelenmek
ve tamamlan maldr. Salkl ve tam olmas iin, kendi hakkndaki bilgi (self-knowledge, z-bilgisi) iki blmden olumaldr: kendi dern (i) dnyam bilmem (birinci alan) ve
bakalarnca bilindiim hl ile kendimi bilmem (nc alan).
kincisi olmakszn, birincisi en kaba ve ykc yanlsamalara
yol aabilir.
\ Birinci alana dorudan ulaabiliriz; ama nc alana do
rudan ulaamayz; sonuta, niyetlerimiz bize eylemlerimizden
ok daha gerek gelir ve bu durum, eylemlerimizin kendilerine
niyetlerimizden daha gerek grnd dier insanlar hak
knda byk lde yanl anlamalara sebep olabili$JEer
benimin tasvirini sadece birinci alandan, yani deneyimlerim
den, tretirsem, kendimi kanlmaz olarak Kinatn Merkezi
olarak grrm: herey benim etrafmda dner; gzlerimi ka
padmda dnya kaybolur; aclarm dnyay bir gzya vadi
115

sine evirir; mutluluum, gl bahesine. Hitler Almanyasnm


Byk lsnden Dr. Goebbelsin hatralarndan bir blm
geliyor aklma^ Eer biz bozulursak, btn dnya mahvolur.
Ama byle dehetli rneklere ihtiyacmz yok. Hi kimse bak
mad zaman, baktklar aacn hl orada olup olmayaca
sualini soran zararsz ve yumuak huylu dnrler de var.
Onlar kendilerini birinci alanda kaybetmilerdir ve nc
alana ulamaya takatleri kalmamtr.
nc alanda, herhangi bir arzulu armla kartrl
mam, tamamen tarafsz, nesnel gzlem gerekmektedir. Ger
ekte neyi gzlyorum? Yahut, kendimi, (bakalarnca) grl
dm gibi grebilseydim ne grm olacaktm? Bu ok zor bir
itir. O baarlmadan dier insanlarla ahenkli ilikiler mm
kn deildir; ve, eer bakalar stndeki gerek (fiil) etkimin
farknda deilsem, sana yaplmasn istemediin eyi bakala
rna yapma emri manasz kalr.
Bir zamanlar, lp ahirete g eden ve oradan bazlarn ta
nd ve sevdii, bazlarn ise tand ama sevmedii birtakm
insanlarla karlaan bir adamn hikayesini okumutum. Ora
da bir de ta m m a d ve taham m l edem edii b ir kii vard.
Syledii her sz onu ileden karyor, tiksindiriyordu tav
rlar, huylan, tembellii, samimiyetsiz konumas, yz ifadele
ri ve ona yle geliyordu ki bu adam n dncelerini, duygu
lann okuyabiliyor, btn srlarn, hatta btn hayatm gre
biliyordu. Bu tahamml edilm ez adam n kim olduunu sordu
dierlerine. Cevap verdiler: Burada, sizin dnyanzdakilerden
olduka farkl ok zel aynalanm z var. B u adam sensin. Bu
durumda, sen olan bir kii ile yaam ak zorunda olduunu var
sayalm. Belki bu, dier kiinin yapm ak zorunda kalddr.
phesiz, eer kendi kendinizi gzlemiyorsanz bunun pek ho
olacan tahayyl edebilirsiniz ve eer herkes sizin gibi olsay
d, dnya gerekten de m utlu b ir y e r olacakt. B enlik davas
gtmenin, kendini beenmiliin snn yoktur. Kendinizi ba
ka bir kiinin yerine koymakla, ayn zamanda onun bak a
m , onun sizi nasl grdn, nasl iittiini ve gnlk davranlannz iinde sizi nasl tecrbe ettiini benim sem i olur
sunuz. Kendinizi onun gzleriyle gryorsunuzdur.1
116

Bu, nc alanda bilgi edinmenin ne demek olduunun ok


canl ve doru bir tasviridir ve istidraden unu a karr: bi
rinci alann bilgisi nc alann bilgisinden ok farkldr ve
sonraki olmadan ilki ie yaramaz olmaktan daha beterdir.
Herkes, neye benzedii, nasl grnd ve bakalarnn
zerinde nasl bir izlenim brakt konusunda ok tabi bir me
raka sahiptir. Ama, belki de rahmet kabilinden, hikyenin o
ok zel aynalar yeryznde mevcut deildir. Onlarn vere
cei sarsntlar bizim altndan kalkabileceimizden daha ok
olabilir. Kendimizin gerekten ok kusurlu olduunu anlamak
her zaman ac verir ve kendimizi bu ifadan korumak iin bir
ok mekanizmaya sahibiz. Bu bakmdan, tabi merakmz bizi
nc alanda ok uzaklara gtrmez ve pek kolayca kendi ha
talarmz deil bakalarmnkileri aratrmaya evriliriz. Dr.
Nicoll bize Incildeki szleri hatrlatyor: Kendi gzndeki ki
rii kaale almayp, kardeinin gzndeki p sana grdren
nedir? Ve una iaret ediyor:
Y unancada, p iin kullanlan kelim e grmek tir. Kolay
itir bu. A m a kendi gzndeki kiri iin kullanlan kelim e il
gintir. Dikkat etmek, bulmak, bilgisini kazanm ak, hakknda
bir gerei bilm ek, renmek, gzlemek, anlam ak mnsna
gelmektedir. Aktr ki, sadece bakasnn kusurlarn grmek
ten ok daha zor bir ey kasdedilmektedir. Dnverm ek kolay
deil.2

Bu durumda, hayatmzn bakalaryla uyumunda bu ka


dar nemli olan bu grevi nasl yerine getirebiliriz? Metodoloji,
ok dank bir biimde de olsa, geleneksel dinlerin kitaplarn
da izah edilmektedir. Bu alanda belki de en faydal rehberlik,
birka kez alnt yaptm, Maurice Nicolln G.I. Gurdjieffve
P.D. Ouspenskynin retileri zerine Psikolojik Yorumlama
lar kitabnda bulunmaktadr. Onun rehberlii iin zahir te
lakki yahut kendini bakasnn yerine koyma terimi kullanla
bilir. Bu, ok yksek lde derun hakikat ve zgrlk gerek
tirmektedir. Gnar renilemez ve uzun abalar olmak szn
iyi niyetler baarya ulaamaz.
Ne tr bir aba? Kendininfarkmdaolma olmakszn bu hu
117

susta hibir ey mmkn deildir. Kendimi baka bir kiinin


yerine koymak iin, kendimi kendi yerimden ayrmak zorun
daym. Sadece uur bunu yapamaz; beni kendi yerimde doru
lar o. Bilgisayar, kendisinin nceden hazrlanm programn
uygulamaktan baka birey yapamaz. Sadece bilgisayar prog
ramcs, kendini baka bir kiinin yerine koymak gibi gerek
bir deiimi ifa edebilir. Baka bir ifadeyle, gerekli olan nitelik
veya g benim y faktr dediim, varlklar hayvan ya
pan uur deil, hayvanlar insan olmaya muktedir klan z
faktr, yani kendininfarkmdaolmadr. Dr. Nicolln belirt
tii gibi, Zahi- telakki ok iyi bir almadr. Senin mi, yoksa
dier kiinin mi hakl (doru) olduu hakknda deildir. uuru
arttrr o3, ve ben ilave ediyorum: kendininfarkmdaolma d
zeyine ykseltir.
Kendi hakkmzda en azndan farknda olduumuz eyler
den biri kendi rakkas hareketimiz dir. Dier insanlar kendi
mize nasl ters dtmze dikkat ederler, ama biz edemeyiz.
nc alann bilgisi, kendimizi bakalarnn bizi grd gibi
grmemize, dolaysyla kendi elikilerimizi farketmemize
yardmc olur. Daha sonra greceimiz gibi, ok temel neme
sahip bir meseledir bu. Grnrdeki elikiler sanki zorunlu
olarak hatann tezahrleri deil de, daha muhtemel olarak,
Hakikatin tezahrleriymi gibi. Her yerde ztlar var ve ayn
anda zihnimizde iki zt eyi tutmakta her zaman glk eke
riz. Bakalar benim rakkasmn bir zt kutuptan dierine ha
reketini rahatlkla gzleyebilirler, benim onlarnkinin hareke
tini rahatlkla gzleyebilmem gibi. Ama nc alanda
kendi rakkasmn hareketinin, yani sk sk bir grten onun
kartna deimeye meylediimin, en azndan tam farknda
olmak benim grevimdir; yine, sadece deiime dikkat etmek
deil, onu kritiksiz, yani yarglamadan veya hakllatrmadan
dikkate almak grevimdir benim. nc alandaki grevin
esas eletirisiz z-gzlemdir (kendini, eletirmeye tabi tutma
dan gzlemek), bylelikle gerekte olan bitenin souk, nesnel
resimlerini elde ederiz, cari doru veya yanl grlerimizin
rtulad resimleri deil.
118

nc alandaki alma yntemlerinden biri fotoraf ek


mek, yani kendini hakiki olarak bir an iin grmektir, kendi
mize baktmzn farknda olmadmz baz zamanlarda ol
duu gibi. Dr. Nicoll diyor ki:
yi fotoraflarnzn bulundua bir albm alp uzun uzun
kendinizi gzlerseniz, o zaman baka kiilerde o kadar itiraz et
tiiniz eyi kendi iinizde bulm ak iin ok uzaa bakm ak zo
runda kalmazsnz, o zaman kendinizi,dier kiinin yerine ko
yabilir, onun da sizin kendi iinizde farkettiiniz eye sahip ol
duunu, onun da sizin gibi dern glklerinin bulunduunu,
vs. anlayabilirsiniz... Ne kadar az kibirli iseniz... ve ne kadar
ok zahir (d) telakkiye sahipseniz, kendinizi o kadar az
nemli sayarsnz.4

<^Birinci alandaki gerekli! almalar kiinin nemli ol


duuna dair duygularn uyandrrken, nc alandaki den
geleyici almalar kiinin hiliinin anlalmasna gtrmeli
dir. Bu byk, kocaman Kinatta neyim ben? Ben neyimbu
ciz kk Dnya yzndeki drt milyar karnca arasnda bir
karnca ! Ama gene de, Pascalla (1623-62) beraber sylersek,
nsan bir kamtr sadece, tabiattaki en zayf ey; ama d
nen bir kamyani, kendininfarkndaolan bir kam; o ka
dar ki, bu zellii ou zaman sadece bir potansiyel olarak atl
dursa bile sonsuzca deerli ldedir^
nc alanda bilgi edinirken bize ana yardm sosyal var
lklar olduumuz gereinden gelir; tek bamza deil, baka
laryla beraber yaarz. Ve bu bakalar, kendimizi tahayyl et
tiimiz gibi deil de, gerekte olduumuz gibi grebildiimiz
bir eit aynadrlar. Kendimiz hakknda zorunlu bilgiyi edin
mek iin takip edebileceimiz en iyi yntem, dolaysyla, kendi
mizi onlarn yerine koyarak, bakalarnn ihtiyalarn, a
knlk ve zorluklarn gzlemek ve anlamaktr. Bir gn, bunu o
kadar mkemmel biimde yapabilecek noktaya geldiimiz za
man, kendi z ihtiya, aknlk ve zorluklarmzla biz kk
benler bu resme hi mi hi girmeyiz: bylesine klli benlik
yokluu, klli nesnellik ve klli etkinlik demektir.
Hristiyana komusununu da kendisi gibi sevmesi syleni
119

yor. Ne demektir bu? Bir insan kendi kendisini sevince, seven


ile sevilen arasnda duran hibir ey yoktur. Ama komusunu
sevince, kendi kk beni araya girmeye yeltenir. Dolaysyla,
komusunu, kendisini sevdii gibi sevmek, kendi z beninin
mdahalesi olmakszn sevmek demektir; tam diergmlk
(altruism)e ulamak, bencilliin btn izlerinin silinmesi de
mektir.
kinci bilgi alannda efkatin renmenin nart oluu gibi,
diergmlk da nc alanda renmenin nartdr.
Bu iki alann gzlemimiz iin dorudan ulalabilir olma
dna daha nce dikkat ekmitik. Sadece efkat ve diergmlk gibi en yce manev nitelikler araclyla bu alanlara ad
mmz atabiliriz.

120

9. blm
D R T B L G A L A N I
DRDNC ALAN

I.
imdi drdnc bilgi alannn, evremizdeki dnyann 'grnnn mtalaasna dnyoruz. Grn ile, kendisini
duyularmza takdim eden hereyi kasdediyorum. Drdnc
bilgi alannn can alc sorusu ber zaman udur: Gerekte neyi
gzlyorum? ve ilerleme duyu-gzlemlerimizle do-rulanamayan sebeplerle ilgili varsaym, kavram ve nkabullerin tasfiye
siyle salanmaktadr. Dolaysyla, drdnc alan her eit
davranln gerek yurdudur: sadece kesin olarak gzlem lenebilen davran nemli (ilgiye deer) dir. Btn bilimler bu
alanla meguldrler ve birok insan onun hakiki bilginin elde
edilebilecei tek alan olduuna inanmaktadr.
Bir rnek olarak, Trattato di Sociologia Generale (Akl ve
Toplum: Genel Sosyoloji Kitab) adl eseri duygular ie kar
trmayan nesnel dnme ynnde yaplm ve.... yntemleri
sayesinde aklc zihin durumunun gelitirilebilecei en byk
ve en soylu aba1 olarak alklanan Wilfredo Paretoyu (18481923) gsterebiliriz. Saysz dierleri gibi Pareto da bilimsel
bir yaklamn ancak benim drdnc alan dediim alanda
olabileceinde srar etmektedir:
iinde hareket ettiimiz alan kesin deneyim ve gzlem ala
ndr. Bu terimleri, onlarn astronomi, kim ya, fizyoloji ve b u
nun gibi doal bilimlerdeki anlamlar iinde kullanyoruz; deruni veya H ristiyani deneyim gibi terim lerle ifadesi m oda
olan dier eyleri kasdetm iyruz....2

Dier bir deyile, Pareto tamamen ve yalnzca deneyim ve


gzlem e dayanmak istemekte ve bu terimlerin anlamn alet
121

lerin, dier aygt ve klavuzlarn, ve teorilerin desteindeki d


duyularmzn anlayp belirleyebilecei olgularla snrlamak
tadr. Dolaysyla, sevgi ve nefret, umut ve korku, nee ve keder
ve batta ar gibi btn i (dern) deneyimleri dlamaktadr.
Bunu biricik aklc yaklam ve gerek baarnn reetesi telak
ki etmektedir:
Bilim tarihinin iinde yaadm z zaman dilimine kadar
esas olarak ruhi murakabe (introspection), etimoloji, szl ifa
de tahlili yntemlerine kar giriilen muharebelerin tarihi ol
duunu kolayca anlayabiliriz... Gnmzde bu (sonraki) yn
tem fizik bilim lerden byk lde koyulm utur ve bu bilim
lerin gerekletirdii ilerlemeler bu yasan meyvesidir. A m a
siyasal iktisatta hl caka satarak dolam akta ve sosyolojide
daha pervaszca davranabilmektedir; eer bu bilim ler ilerleye
cekse, fizik bilimlerin ortaya koyduu rnei takip etmek zo
rundadrlar.3 [talikler Schum acherin.]

Burada, farkl Varlk Dzeylerini ayrd etme hususunda


Paretonun isteksiz yahut iktidarsz olduu aktr. Dern
bilgiyi, drt Varlk Dzeyinin en aas olan cansz maddenin
incelenmesinden, bildiimiz kadaryla bu dzeyde bir i hayat
olmad ve her eyin grn ten ibaret olduu gerekesiyle
kovmak ayr, onu, i deneyim karsnda d grnn ok
nemsiz olduu, drt Varlk Dzeyinin en yksei olan insan
tabiat ve davrannn incelenmesinden kovmak bsbtn
ayr bir eydir.
Dier varlklarn i deneyimine dayanan ikinci bilgi alann
da yksek Dzeyler hakknda en ok, cansz madde hakknda
ise en az bilgiye sahip olabileceimizi grdk. u anda ele
aldmz drdnc bilgi alannda ise bunun tersi geerlidir:
cansz madde hakknda en ok, insanlar hakknda ise en az bi
lebiliriz.
Varlk Dzeylerinin farkllklarm tanmayan Paretonun
bak asna gre, siyasal iktisatn veya sosyolojinin yasalar
ile dier bilimlerin yasalar arasnda en kk bir fark yoktur.
O, Varlk Dzeyleri hiyerarisini kabule yanamayan ve do
laysyla bir ta ile bir insan arasnda karmaklk tan baka
122

bir fark grmeyen dnrlerin tipik bir rnei olarak ele al


nabilir.
eitli yasalarn etkilerinin biribirine getii, daha byk
veya daha az karmaklkta..dr m evcut farklar... Bilimsel ya
salardaki dier bir fark, etkilerini (sonularn) deney yoluyla
tecrit etme im knnda bulunm aktadr... Belirli bilim ler., yay
gn biimde deney kullanabilir ve kullanrlar. Baz bilimler de
neyi kullanabilirler am a az lde; sosyal bilim ler gibileri ise
yok denecek kadar az.4 ,

Cansz maddeyle istediimiz gibi deney yapabiliriz; hibir


mdahale miktar onun hayatn yok edemez -hayat yoktur
nk yahut i deneyimini bozamaz i deneyimi de yoktur
nk.
Deney yapma, aratrma altndaki nesneyi imha etmedii
zaman geerli ve meru bir inceleme yntemidir. Cansz madde
imha edilemez; sadece dntrlebilir. te yandan, hayat,
uur ve kendininfarkndaolma ok kolay biimde hasara u
ratlabilir ve, bu gcn iindeki zgrlk unsurunun varol
mad varsaylnca, hemen hemen deimez olarak yok edile
bilirler.
Deneysel ynteme engel olan, sadece yksek Varlk Dzey
lerindeki karmaklk deildir; daha da nemlisi, cansz madde
Dzeyinin mutlak hkimi olan nedenselliin daha yksek
Dzeylerde tal bir konuma getirildii gereidir; egemenlii
sona erer ve daha yksek glerce, fizik ve kimya dzeylerinde
bilinmeyen maksatlarla, kullanlr.
Bu nokta gzden karlp da btn bilimler fiziin kalbna
sokulmaya allnca, belirli bir tr ilerleme gerekten de elde
edilmekte; kavraya yardmc olmaktan ok engel olan, hatta
kendisinden kurtulmann ok zor olduu bir lnete benzeyen
bir eit bilgi biriktirilmektedir. Byk bir sanat eserinin ince
lenmesinin onu oluturan maddelerin incelenmesiyle snrlan
d zaman olduu gibi, aa olan yksek olann yerini almak
tadr.
Fizik, kimya ve astronomiyle beraber, bilimlerin en olgunu
123

ve ayn zamanda en baarls kabul edilmektedir. Saysz


byk belirsizlikler tarafndan kuatldklarndan, hayat bi
limlerinin ve onlarla beraber sosyal bilimlerle szmona beer
bilimlerin daha az olgun olduklar dnlmektedir. Eer ol
gunluk uygun kelime olsayd, inceleme nesnesi ne kadar olgun
ise onu inceleyen bilimin o kadar az olgun olduunu sylemek
zorunda kalacaktk. Muhakkak ki bir insanda bir maden par
asnda olduundan daha fazla olgunluk vardr. Eer madde
[m] olarak yazlabilirse, insann [m + x + y + z] olarak yazlmak
zorunda olduunu hatrlarsak, maden hakknda insan hakkndakine gre daha kesin bilgi edinmi olmamz bizi art
maz.
Fizik sadece m ile ve, grdmz gibi, ok snrlayc bir
biimde urar. Fiziin aratrma program, tpk mekanik
iin sylendii gibi, tamamlanabilir ve buna olgunluk (keml)
denebilir. Ama muhakkak ki x\ y ve znin incelenmesi hibir
zaman tamamlanamaz.
Drdnc alandaki eitli bilimlerin fiiliyatta ne yaptklar
na dikkatle bakarsak, onlar kabaca iki gruba ayrabileceimi
zi grrz: ncelikle, fiilen grlebilen veya baka trl tecr
be edilebilen eyleri tasvir edenler (descriptive), ve ncelikle
belirli sistemlerin nasl altn ve ngrlebilir sonular el
de etmek iin nasl ayarlanabileceim reten (instructional)
bilimler. Botaniki birinciye, kimyay ise kinciye rnek olarak
verebiliriz. Bu iki grup arasndaki fark ou kez es geilmekte,
bu tavrn sonucu olarak ou bilim felsefelerinin sadece reti
ci bilimleri anlatt, tasvir (betimleyici) olanlarna ise mevcut
deil muamelesi yapt grlmektedir. ou kez ileri srld
gibi, tasvir ve retici bilimler arasndaki farkn sanki sa
dece bir bilimin gelimesindeki olgunluk derecelerine yahut
merhalelerine dellet ettii dnlmemelidir. F.S.C.Northrop, normal salkl gelimesi iinde herhangi bir deneysel bi
limin olduka saf bir tmevarm vurgusu ile baladn... ve
iinde formel mantk ile matematiin ok nemli rol oynadk
lar tmdengelimle formle edilmi teori ile kemale ulat
n 5ileri srmektedir. Bu, retici bilimler iin tamamen ge124

erlidir; Northrop, en mkemmel retici bilimler olan geomet


ri ve fizii rnek olarak semektedir; ama, botanik, zooloji ve
corafya gibi tasvir bilimler iin asla geerli olamaz; hele, ister
tabiatla ister insanla urasn, tarih bilimleri asla szkonusu
edemeyiz.
Tasvir ve retici bilimler arasndaki fark, daha nceki bir
blmde tarttmz anlama bilimleri ile ynetme bilimleri
arasndaki farka benzer, ama onunla zde deildir. Sadk bir
tasvir (betimleme) u soruya cevap verir: Gerekte karma
kan nedir? Etkin bir retme ise gayet farkl bir soruya cevap
verir: Belirli bir sonucu elde etmek iin ne yapmalym? Ne tas
viri ne de retici bilimlerin tabiatn sunduu biimiyle olgu
larn bir araya getirilmesi olmadn sylemeye gerek yok; her
iki durumda da olgular saflatnlmakta yahut idealize edilmektedirler; kavramlar ina edilmekte ve teoremler ileri
srlmektedir. Ne var ki, sadk bir tasvire nemli olan hibir
eyi darda brakmama hususunda dikkatli olmalym endi
esi hakimken, bir retme mutlaka gerekli olmayan btn
faktrleri iddetle dlad lde etkin olur. nsanlar, sonu
elde etme asndan gereksiz olan hereyi kesip atan Occamn
usturasndan sz ederler. Bu bakmdan, tasvir bilimin esas
olarak klli hakikat ile ilgilendii veya ilgilenmesi gerekti
i , retici bilimin ise esas olarak hakikatin ynetme (manipulation) iin faydal olan paralan veya veheleriyle ilgilen
dii sylenebilir. Her iki durumda da esas olarak diyorum,
nk bu mutlak bir fark meselesi deildir ve olamaz.
Etkin olabilmek iin retmeler (talim edilen eyler) kesin,
farkl, phe ve tartmadan uzak olmaldr. Yeterli lde
scak bir derecede az bir miktar su aln talimat uygun deildir.
Yemek piirme iin ie yarar belki, ama kesin bilimler iin
deil. Kesin olarak ne miktarda suyun yine kesin olarak ka de
recede istendiini bilmek zorundayz; znel yoruma yer bra
klmamaldr. Dolaysyla, ideal durumda, retici bilim tama
men nicelletirilmitir ve (rnein, gerek krmz renk gibi)
nitelikler ancak (belirli bir frekanstaki k dalgalan gibi) nicel
olarak tanmlanabilir bir olguyla mnasebet kurmalar halin
125

de bu bilimde bir rol oynayabilirler. Onun ilerleme aralar


mantk ve matematiktir.
Bu ilerleme seyri iinde.fizik olgularda acayip ve ahane bir
matematiksel dzen bulunduu grld ve bu, en dnceli
modern fizikilerden bazlarnn zihinlerini, bilimlerine ondokuzuncu yzylda egemen olan kaba maddecilikten uzaklat
rp onlar akn bir gerekliin farkna vardrd. Krall, kud
reti ve ihtiam Allaha atfeden geleneksel din onlara kabul edi
lemez kalm olsa da, Kinatn ina ve ynetiminde bir yerlerde
bulunan yce matematiksel istidad tanmakta kusur etmedi
ler. Dolaysyla, bu yandan, tabi bilim ile din arasndaki son
derece zararl akl kapatmaya doru nemli bir hareket
vardr. En ileri modern fizikilerden bazlar neredeyse Rene
Guenonun iddiasn paylaacaklar: btn tabiat, akn ger
ekliklerin bir simgesinden daha fazla bir ey deildir.8
Eer imdi baz fizikiler Tanry byk bir matematiki
olarak dnyorlarsa, bu, retici bilimin tabiatn yalnzca
l veheleriyle urat gereinin nemli bir yansmasdr.
Matematik, herey bir yana, hayattan ok uzaktr. Zirvelerin
de muhakkak ki ok iddetli bir tr gzellik ve ayn zamanda
byleyici bir zerafet gstermektedir ve bu Hakikatin bir iare
ti saylabilir; ama, ayn derecede muhakkak olarak, hibir
scakl, hayatn byme kemekelerinden hi biri, bozulma,
mit, mitsizlik, sevin ve acs yoktur. uras hibir zaman ih
mal edilmemeli veya unutulmamaldr: fizik ve dier retici
bilimler kendilerini gerekliin cansz vehesiyle snrlarlar,
ve eer bilimin ama ve maksad ngrlebilir sonular hasl
etmekse bunun byle olmas zorunludur. Hayat, uur ve kendininfarkmdaolma emredilemezdirler; diyebiliriz ki onlarn, bir
olgunluk iareti olan, kendi z irdeleri vardr.
Bu noktada kavramak ve bilgi haritamza kaydetmek
ihtiyacn duyduumuz ey udur: fizik ve dier retici bilim
ler sadece tabiatn l yanna dayandklarndan, felsefeye
gtremezler bizi, eer felsefe bize hayatm ne olduu hakkn
da rehberlik edecekse. Ondokuzuneu yzyl fizikileri bize ha
126

yatn, mnsz ve maksatsz, kozmik bir kaza olduunu syle


diler. Yirminci yzyl fizikilerinin en iyileri hereyi geriye g
tryor ve bize sadece zgl, kesin olarak tecrit edilmi sistem
lerle uratklarn, bu sistemlerin nasl altklarn veya a
ltrlabileceklerini gsterdiklerini ve bu bilgiden hibir genel
felsef sonucun karlamayacan (ve karlmamas gerek
tiini) sylyorlar.
Gene de, her ne kadar hayatmz nasl srdreceimiz ko
nusunda bize rehberlik etmeseler de, retici bilimlerin, onlar
dan tretilen teknolojiler araclyla hayatmz biimlendir
dikleri aikardr. Bu sonularn hayr iin mi yoksa er iin mi
olduu alanlarnn tamamen dnda kalan bir sorudur. Bu an
lamda, szkonusu bilimlerin ahlaken ntr olduunu sylemek
dorudur. Ne var ki, bilimadamsz bilimin olmadn ve, bili
min alannn (yetkisinin) dnda kalsa da, hayr ve er soru
larnn bilimadammn alannn dnda kalamayacan syle
mek ayn lde dorudur. Bugn bir (retici) bilim bunal
mndan sz etmek abart deildir. Eer bilim insancl deneti
min dnda kalan bir ejderha olmaya devam ederse, ona kar,
iddet ihtimalini dlamayan bir tepki ve ani deiiklik olacak
tr.
retici bilimler klli hakikatle deil, sadece hakikatin, sa
yelerinde sonu elde edilebilecek para veya veheleriyle ilgi
lendiklerinden, sadece ve sadece kendi sonularyla yarglan
malar yerindedir.
Bilimin Hakikati meydana kard, bilimsel olarak
kantlanm kesin, sarslmaz, gvenilir bilgiyi dourduu ve
bu biricik yetenein ona dier herhangi bir beer faaliyetten
daha yksek bir stat salad iddias Bilimin itibarnn
zerinde kurulduu iddia biraz dikkatli biimde aratrlma
ihtiyac duymaktadr. ddiann kant nedir? ok sayda farkl
teorilerimiz olabilir: ilerinden herhangi biri kantlanabilir
mi? u ekildeki bir-reete veya herhangi dier bir talimatn
kantlanmasnn mmkn olduunu kolayca grebiliriz: Eer X i yaparsan, Yyi elde edersin. Eer byle bir talimat ba127

anl olmuyorsa faydaszdr; eer baanlysa, kantlanmtr.


Pragmatizm, tek geerli hakikat dncesinin onun baarl
oluu (ileyii) olduu grn savunan felsefedir. Pragma
tist t veriyor: Bir dnce doru olduu zaman, baarl
olur demek aklc deildir; yle demelisiniz: Bir dnce ba
arl oluyorsa, dorudur. Ne var ki, en saf biimi iinde prag
matizm bir ne-karsa-bahtma ynteminin greli ksrlna
sahiptir: biribirlerinden soyutlanm olarak ele alndklarnda
her eit talimatn baarl olduu grlebilir; ancak, verili bir
sistemi iler hale getiren bir ilke veya yasa dncesine sahip
olmadka, retici bilginin alanm geniletme ansm ok za
yftr. Bu bakmdan, retici bilimlerde kant dncesi, dola
ysyla da hakikat fikri iki katldr: talimat ilemeli, yani ng
rlen sonulara gtrmeli ve ayn zamanda kabul edilmi (m
esses) bilimsel ilkelere gre anlalabilir olmaldr. Bu anlam
da anlalr olmayan olgular retici bilim iin hibir ie yara
maz ve dolaysyla ilgi ekmezler. Onlara aldrmamak retici
bilimlerin metodolojik bir gereidir. Bu olgularn, messes bi
limsel ilkeleri sorgulamasna izin verilmemelidir: byle yap
mann hibir pragmatik deeri yoktur. Daha nce vurgulad
m gibi, retici bilimler hakikatin btnyle deil, talimat
larn etkili ve gvenilir klmak iin gerekli minimum hakikat
miktaryla ilgilenirler. Bu da gsteriyor ki retici bilimlerde
kantlama ayn snrlamalarn skntsn ekmektedir: Belirli
bir talimatlar setinin iler olduunu ve (dier yandan) altlar
nda onlarn ilemesine izin veren bilimsel ilkelerde yeterli ha
kikat bulunduunu tesbit eder; fakat, dier talimatlarn da ay
n zamanda ilemeyebileceklerini yahut tamamen farkl bir bi
limsel ilkeler setinin, bu durumda ihtiyaca cevap veremeyebileceini tesbit etmez. yi bilindii zere; gnein yerin evre
sinde dnd kuramna dayanan, gne sistemi iindeki ha
reketlerin nasl hesaplanacana dair Kopernik-ncesi tali
matlar (bilim) uzun bir zaman Kopemik-sonras talimatlardan
daha doru (kesin) sonular retti.
imdi, tasviri bilimlerde kantlamann tabiat nedir? Cevap
kanlmazdr: Ortada snflamalar, gzlenen dzenlilikler,
speklasyonlar, farkl makuliyet derecelerindeki teoremler
128

olabilir ama kantlama asla. Bilimsel kantlama (ispat), yu


karda zikredilen snrlamalar iinde, ancak retici bilimde
mevcut olabilir, nk ancak, akllarmz veya ellerimizle ken
di kendimize yaptklarmz kantlanabilir. Akllarmz geomet
ri, matematik veya mantk yapabilir; dolaysyla ileyebilen
talimatlar verebilir ve bylece kant tesis edebiliriz. Ayn dere
cede, ellerimiz iinde maddenin de yer ald birok ameliyelerden baaryla geebilir; dolaysyla, nceden belirlenen sonu
lara nasl ulalacana dair talimatlar verebiliriz ileyebilir
talimatlar ve bylelikle kantlamay gerekletirebiliriz. Ta
limatlara dayal olarak yapma olmakszn, kantlama ola
maz.
retici bilimler szkonusu olduu kadaryla, pragmatizm
ile hibir kavga yaplamaz; aksine, pragmatizmin ait olduu
alandr buras, bilgi haritas zerindeki uygun yeri buradadr.
Hakikat fikrininin anlalabilir olgularla snrlanmas (yani
anlalr olmayanlarn dikkate alnmamas) ve heuristic de
er tayan kuramlarla snrlanmas (yani ksr/verimsiz ol
duu kantlanan ve retici bilginin arttrlmasnda baanl
olamayan kuramlarn dikkate alnmamas) ile de hibir kavga
yaplamaz. Bunlar, iddete riayet edildiklerinde, ilerlemeyi,
yani tabi ameliyeleri kendi z maksatlar iin kullanmada in
sann yetenek ve. gcnn arttrlmasn dourur.
Ne var ki, retici bilimlerin metodolojik gerekleri kendi
balarna bilimsel metodoloji olarak telakki edildiklerinde
sonsuz glkler kar. Tasvir bilimlere uygulandnda, bir
hata metodolojisine gtrrler. Pragmatizmin, heuristic (ke
fe yarayan) ilkelerin veya Occamn usturasnn snrlamalar
sadk tasvir ile uyumlu deildir. (Bu noktann nemi Evrim
retisini ele aldmzda daha ok vurgulanacaktr.)
Fizik ve dier ilgili retici bilimler, bildiimiz kadaryla ha
yat, uur ve kendininfarkndaolmaya sahip olmayan cansz
maddeyle urarlar. Bu Varlk Dzeyinde, i deneyim den
farkl ve uzak olarak d grn vardr yalnzca, ve. btn il
gilendiimiz gzlemlenebilir olgulardr. Tabi olarak, olgular
dan baka bir ey olamaz orada ve olgular dediimiz zaman da
129

onlarn bir gzlemci tarafndan tannabilir olduunu kasdediyoruz. Tannmayan ve bilhassa tannabilir olmayan olgu
lar fizik teorilerinde herhangi bir rol oynayamazlar ve oynamamaldrlar. Dolaysyla, bu dzeyde, bilebildiimiz ile fiilen
var olan arasnda, yani epistemoloji ile ontoloji arasnda bir
ayrm yapmak gayet verimsizdir. Modern fiziki, Deneyleri
mizde er veya ge kendi kendimizle karlarz derken, sadece
aikr olan, yani deneysel sonularn, tamamen deil ama
byk lde, fizikinin deneysel dzenleme araclyla orta
ya koyduu soruya dayandn ifade etmektedir. Bu konu
hakknda gizemli hibir ey yoktur ve onun gzlemci ile gzle
nen arasndaki farkn ortadan kalktn ima ettii sonucu ga
yet yanltr. Skolastik filozoflar bunu ok basit bir yolla ifade
ediyorlard: btn bilgi per modum cognescentis elde edilir
yani bilenin dnsel gleri lsnde.
Epistemoloji ile ontoloji yahut bilebildiimiz ile fiilen va
rolan arasndaki fark ancak Varlk Zincirinde yukar doru
ykseldiimiz zaman nem kazanr. Bir rnek olarak hayat ol
gusunu alalm. Hayat gereini tanyabiliriz ve bu tanma in
sanlar btn canl eylerin iinde, hayat harekete geiren
tutulmaz, paha biilmez ve lye smaz asl bir faktrn
mevcut olduunu ileri srmeye gtrd. Onun iin hayatilik
(vitalism)den sz eder oldular. Ama bu saduyulu gr reti
ci bilimler iin kabul edilebilir deildir. Bilim felsefecisi Ernest
Nagelin 1951de vitalizmin biyolojik aratrmada bir rehber
olarak verimsizlii ve alternatif yaklamlarn daha yksek
heuristic deere sahip oluu yznden vitalizmin l bir konu
olduunu ilan ederek vitalizmin lm ann ald syle
nir.8
lgin ve nemli nokta, bu vitalizm kart argmann
onun hakikati ile deil verimlilii ile ilgileniyor olmasdr. Bu
ikisini kartrmak ok yaygn bir yanllktr ve byk zararla
ra yol aar. Metodolojik bir ilke olarak tamamen meru olan ve
rimlilik hakikat fikrinin yerine konmakta ve evrensel iddia
lar olan bir felsefeye geniletilmektedir. Kari Stemin belirt
tii gibi, yntemler zihniye!'olmaktadr. Bir ifade tecrbe ile
uyumaz grnd iin deil, aratrmada bir rehber olarak
130

ie yaramad ve heuristie deere sahip olmad iin yanl


saylmaktadr; dier yandan, bir teori, genelde ne kadar ihti
mal d olursa olsun, sadece daha yksek heuristie deere sa
hip olduu iin doru saylmaktadr.
Tasvir (betimleyici) bilimlerin grevi tasvir etmektir. Bu
bilimlerin uygulayclar dnyann, insann btn tasarlarn,
teorilerini veya dier rnlerini bir ocuun beceriksizce hare
ketlerine dndren olaanstlklerle dolu olduunu bilirler.
Bu durum bir ounda bir bilimsel alakgnllle sebep
olur. Onlar disiplinlerine eken ey, kendilerini tabiatn efen
dileri ve sahipleri 10yapan Kartezyen dnce deildir. Ancak,
sadk bir ifade sadece doru deil, ayn zamanda insan akl ta
rafndan kavranabilir olmaldr; sonu gelmez olgu birikmeleri
ise kavranamaz; onun iin snflama, genelleme ve aklamalar
iin kanlmaz bir ihtiya vardr dier bir deyile, gerekle
rin nasl biribirlerine uyabilecekleri' hususunda baz neriler
sunan teorilere ihtiya vardr. Byle teoriler, doru olmak iin,
hibir zaman bilimsel olarak kantlanamazlar. Tasvir bilim
lerde bir teori ne kadar geni kapsaml ise, kabul edilmesi o
lde bir inan eylemi olur.
Tasvir bilimlerdeki kapsaml teoriler iki gruba ayrlabi
lir: tasvir ettikleri eyde anlay (intelligence) veya anlam i
banda grenlerle, tesadf ve zorunluluk tan baka bir ey
grmeyenler. Ne birincisinin ne de kincisinin insan tarafndan
grlemeyecei, yani duyularyla tecrbe edilemeyecei ai
krdr. Drdnc bilgi alannda hareket ve dier maddi dei
im eitlerinin gzlemlenmesi vardr sadece; anlam veya
maksat, anlay veya tesadf, zgrlk veya zorunluluk, ayn
ekilde hayat, uur ve kendininfarkndaolma duyularla gzlenemezler. Sadece iaretler (yetler) grlebilir ve gzlenebi
lir; gzlemci, onlara atfetmek istedii ehemmiyet derecelerini
semek zorundadr. Onlan tesadf ve zorunluluun iaretleri
olarak yorumlamak, onlar insan-st anlayn iaretleri ola
rak yorumlamak kadar gayrilmdir. Bu, ehemmiyet derecele
rine yahut Varlk Dzeylerine delalet eden, dikey boyuttaki yo
rumlarn hepsinin ayn lde doru veya yanl olmas demek
deildir; sadece u demektir: onlarn doruluk veya yanllk
131

lar bilimsel kantlamaya deil, doru muhakemeye dayan


maktadr. Doru muhakeme, insan aklnn mant aan gc
dr, tpk bilgisayar programcsnn aklnn bilgisayarmkini
at gibi.
Modem an muhtemelen en etkili retisini, evrim
retisini ele aldmzda, burada tartmakta olduumuz ayrm
lar hakikaten dnya apnda tarih neme sahip olurlar. Bu
retinin retici bilimlerle ayn snfa konamayaca aktr:
tasvir bilimlere mensuptur o. Soru udur o halde: Neyi tasvir
etmektedir?
Biyolojide Evrim, diyor Julian Huxley, hayvan ve bitki
lerin sistemli birimlerinin bileiminde grlen btn deiim
leri iermek iin kullanlan gevek ve kapsayc bir. terimdir...11
Gemite hayvan ve bitki trlerinin bileiminde deiim ol
duu, yer kabuunda bulunan fosillerce yeterince gsterilmek
tedir; fosiller, radyoaktif tarih belirleme sayesinde, ok yksek
bir bilimsel kesinlik derecesiyle, tarih silsile iine sokulmak
tadr. Biyolojik deiimin tasvir bilimi iinde bir genelleme
olarak Evrim, bu ve dier sebeplerle, herhangi bir phenin
tesinde yerlemi saylabilir.
Ancak, evrimci reti ok farkl bir meseledir. Kendisini
biyolojik deiimin sistemli bir tasviri ile snrlamakla yetin
meyip, onu, kantlama ve aklamann retici bilimlerde su
nulduklar biimde kantlamaya ve aklamaya yeltenmekte
dir. Bu, ok feci sonular olan felsef bir hatadr.
Bize Darwinin iki ey yapt syleniyor: evrimin ger
ekte Kutsal Kitaptaki yaradlla ilgili hikayelerle elitiini,
yaradln sebebi olan tabi ayklamann otomatik olduunu
ve lah rehberlik veya tasarma yer brakmadn gsterdi.12
Byle bir bilimsel gzlemin hibir zaman bu iki eyi: yapama
yaca, felsef dnceye yatkn herhangi bir insana aikr ol
maldr. Yaradl, lah rehberlik (hidayet) ve lah tasarm
tamamiyle bilimsel gzlemin dndadr; ayn ekilde, yokluk
lar da. Her hayvan veya bitki yetitiricisi pheden uzak bi
imde,,tabi ayklama dahil olmak zere ayklamann (selecti132

on) deiim getirdiini bilir; dolaysyla, tabi ayklamann ev


rimci deiimin bir arac olduu kantlanmtr demek bilim
sel ynden dorudur hatta bunu bizzat yaparak kantlayabi
liriz. Fakat, bu mekanizmann tabi ayklamann kefinin,
evrimin sebebinin otomatik olduunu, lah rehberlik veya ta
sarma yer brakmadn kantladm iddia etmek tamamen
gayrimerudur. nsanlarn sokakta para bularak da para sahi
bi olduklar kantlanabilir; ama hi kimse bunu btn gelirle
rin bu yolla kazanld varsaym iin yeterli sebep saymaz.
* Evrimcilik retisi genel olarak btn bilimsel drstlk
ilkelerine ihanet eden, onlar ihll eden bir tarzda sunulmak
tadr. Canl varlklardaki deiimlerin izah ile balamakta,
ama uyarsz ve birdenbire, sadece uurun, kendininfarkmdaolmann, dilin ve sosyal kuramlarn gelimesini deil, bizzat
hayatn kkenini aklamaya yeltenmektedir. Tahayyl ve
speklasyon ele avuca smaz; herhangi bir ey her eyi ak
lar. Deniyor ki, Evrim btn biyologlar tarafndan kabul edil
mekte ve tabi ayklama onun sebebi saylmaktadr... Hayatn
kkeni evrimde byk bir adm13 olarak tanmlannca, cansz
maddenin tabi ayklamann usta bir uygulaycs olduuna
inanmamz istenmektedir. Evrimcilik retisi iin, ne kadar
uzak olursa olsun, herhangi bir ihtimal o eyin gerekten mey
dana geldiinin bilimsel kant olarak tamamen kabul edilebi
lirdir:
Hidrojen, su, buhar, am onyak ve metan atmosferinden bir
nm uneye elektrik dearj ve m or-tesi k uyguland za
man, byk saylarda organik bileikler... otomatik sentez ile
elde edildi. Bu, karm ak bileiklerin pre-biyolojik bir sentezi
nin m m kn ol duunu kantlam aktayd .u

Bu esasa gre, canl varlklarn birdenbire salt rastlantsal


olarak ortaya ktklarna ve ortaya ktktan sonra genel kaos
iinde kendi varlklarn, srdrmeye muktedir olduklarna
inanmamz beklenmektedir:
Hayatn pre-biyolojik organik bileiklerin sulu bir orbasndan kaynaklandn ve canl organizm alarn daha sonra bu
bileiklerin evrede m evcut olan m iktarlarn hcrelere dn-tren zarlar (membrane) tarafndan meydana getirildiini
133

varsaymak gayrimakul deildir. B u umumiyetle organik (T)arw in d ) evrim in balang noktas saylm aktadr.15

Bunu kolayca grebiliriz, deil mi bir araya gelen ve ken


dilerini zarlarla kuatan organik bileikler (bu becerikli bi
leikler iin hibir ey bundan daha basit olamaz) ve bakn! ite
hcre, bir kez hcre dodu mu, biraz zaman alsa da, hakespearein douunu durduracak hibir ey yoktur. Dolaysyla,
mucizelerden sz etmeye ihtiya yoktur yahut herhangi bir
bilgi eksikliini kabul etmeye. Azametli bilim adam nvanna hak iddia eden insanlarn ylesine disiplinsiz ve pervasz
speklasyonlar bilimsel bilgiye katk diye sunmaya cret et
meleri ve bu ii kapp gtrmeleri! amzn byk para
dokslarndan biridir.
Byk nfuz sahibi' psikiyatrist, mteveffa Dr. Kari Stern
u yorumu yapyordu:
Eer, tartmann hatr iin, evrim kuramm en bilimsel bir
formiilasyon iinde sunarsak, una benzer bir ey sylemek zo
rundayz: Zam ann belirli bir uranda Y erin ss karbon
atomlar v e oksijen ile nitrojen-hidrojen bileim lerinin km e
lenmesi iin ok uygun duruma geldi, hayatn meydana gelmesi
iin en uygun biim de in edilen byk molekl kmelerinin
geliigzel vuku bulmas grld, ve o noktadan yoluna alabil. dince devam etti, t ki tabi ayklam a ameliyeleriyle sonuta
bir varlk ortaya kncaya kadar. Ak nefrete, adaleti adalet
sizlie tercih eden, D ante gibi iir yazan, M ozart gibi mzik
besteleyen ve Leonardo gibi resim yapan bir varlk.phesiz,
byle bir cosm ogenesis (lem in-yaradh) gr lgncadr.
lgnl argo k fr anlam nda deil, ru h hastalnn (psychotic) teknik anlamnda kullanyorum. H atta byle bir grn
izofrenik dncenin belirli ynleriyle birok ortak noktas
vardr.16

Ne var ki, bu tr dnce nesnel bilim olarak sadece biyo


loglara deil, Yeryzndeki beer varoluun kken, anlam ve
maksad hakkndaki hakikati bulmaya istekli herkese sunul
makta ve zellikle, dnyann her yannda, hemen hemen btn
ocuklar tasvir edilegelen biimde beyin ykamaya tabi tutul
maktadr.17
134

Gzlem yapmak ve gzlemlerini rapor etmek bilimin grevi


dir. Btn dorudan gzlem imknlarnn dnda olan Yara
tc, akllar yahut tasarmclar gibi sebep olucu vastalarn
mevcudiyetini kantsz kabul ettirmek onun iin yararl deil
dir. Bakalm, gzlemlenebilir sebeplerle olgular ne kadar aklayabiliriz ilkesi fevkalde makul ve hatta ok verimli bir
metodolojik ilkedir. Ne var ki, Evrimcilik metodolojiyi btn
yk-sek ehemmiyet dereceleri imknn ex hypothesi dlayan
bir imana dntrmektedir. Ak biimde insanl iine alan
btn tabiat baka hibir eyin deil, rastlant ve zorunlulu
un eseri saylmaktadr; onda ne anlam, ne maksat, ne de akl
vardr hibir eye delalet etmeyen, bir budalann syledii
hikaye. Bu mandr ve onunla elien btn gzlemler ya ih
mal edilmek veya man yceltecek biimde yorumlanmak zo
rundadr.
Bugn sunulduu haliyle Evrimciliin bilimde hibir temeli
yoktur. Yksek dereceli rahiplerinden bir ounun bizzat va
zettikleri eye inanmadklar, zel olarak itibardan drl
m bir din olarak tanmlanabilir o. Yaygn inanszla ra
men, bilimsel evrim bilgisinin herhangi bir yce inanca yer b
rakmadnda srar eden doktriner propaganda saltanatn
srdrmektedir. Yeni Britannica Ansiklopedisindeki (1957)
Evrim maddesi Evrimin kabul balkl bir blmle sona eri
yor: Evrime itirazlar, teolojik ve, bir zaman iin, politik hare
ket noktalarndan gelmektedir.18 Bunu okuyunca, en ciddi iti
razlarn saysz biyologlar ve gvenilirliklerinden phe edil
meyen dier bilginlerden geldiine kim phe duyabilir? On
lar zikretmenin akllca olmad aka dnlmekte, salt
bilimsel zeminde evrimin mkemmel bir reddiyesini sunan Douglas Dewarm The Transformist Illusion (Dnmc Yan
lsama) balkl eseri gibi kitaplar, konu hakkmdaki bibliyog
rafyalara dahil edilmek iin uygun grlmemektedir. Evrimci
lik bilim deildir; bilim-kurgu, hatta bir eit muzipliktir. ok
baarl bir hiledir ve modem insan bilim ile din arasnda uz
lamaz bir atmaya benzeyen bir konuma hapsetmitir. n
sanl ycelten btn inanlar yok etmi ve onlarn yerine in
135

sanl aa eken bir inan ikame etmitir. N il admirari.


Rastlant, zorunluluk ve faydac tabi ayklama mekanizmas
tecessslere, inanlmazlklara ve gaddarlklara yol aabilir,
ama bir baar olarak hayran olunacak hibir eye gtrmez
tpk piyangoda kazanmann hayranlk uyandrmamas gibi.
Ortada yksek ve aa hibir ey yoktur; baz eyler dierle
rinden rastlant kabilinden daha karmak olsa da, herey
birbirinin ayndr.
Hereyi sadece ve tek bana, uyarlanma ve hayatta kalma
iin tabi ayklama ile aklama havasndaki Evrimcilik, ondokuzuncu yzyl materyalist faydaclnn en ar rndr.
Yirminci yzyl dncesinin kendisini bu sahtekarlktan kur
tarmadaki iktidarszl, Bat medeniyetinin kne sebep
olabilecek bir baarszlktr. nk hibir medeniyetin konfor
ve hayatta kalma faydacln aan anlam ve deerlere bir
inan yani bir din iman olmakszn yaamas mmkn
deildir.
Martin Lingse kulak verelim:
M odern dnyada din ina n cn kaybedilii vakala rm n
ounun en yakn sebep olarak herhangi bir baka eyden ok
evrim teorisine dayand h ususunda ok az phe olabilir.
artc grnse de, birok insann hl hayatlarm gayretsiz
ve kararsz b ir din ve evrim cilik kom binezonu iinde srdr
dkleri dorudur. Am a daha m antk b ir zihne sahip olanlar iin, bu ikisi arasnda, yani insann d retisi ile insann
ykselii retisi arasnda b ir sem e yapm ak ve seilmeyeni
btnyle reddetmekten baka bir.tercih yoktur... Milyonlarca
adam z, birouna okullarda retildii gibi, evrim in b i
limsel olarak kantlanm hakikat olduu gerekesiyle, evrim
cilii semilerdir; onlarla din arasndaki girdab, dindar insa
nn, kendisi bir bilim adam olmadka, kendisiyle onlar arasn
da, bilim sel dzlem de olmas gereken balang argm ann
doru koyarak bir kpr kuram am as yznden daha da a
lm aktadr.20

Eer bilimsel dzlemde deilse, yuhalanacak ve her trl


bilimsel jargon kulanlarak susturulacaktr'. Ne var ki, iin ha
kikati balang argmannn bilimsel dzlemde olmamas
136

gerektiidir; felsefi olmak zorundadr o. Basit olarak u de


mektir : deney yoluyla ne dorulanabilen ne de yanllanabilen
kapsaml aklayc kuramlara dald zaman, tasvir bilim
gayriilm ve gayrimeru olmaktadr. Bu tr kuramlar bilim
deil, iman dr.

III.
Aklamalarmzn bu aamasnda, grnlerin gzlen
mesinden baka bir ey sunmayan drdnc bilgi alannn tek
bana incelenmesinden geerli bir inan tretme imknnn
bulunmadn syleyebiliriz.
Ama gene de, m odem bilim adamlarndan en iyilerinin
u-ras gibi, grnlerin giderek daha kesin, titiz, drst ve
tahayyl gc yksek biimde gzlenmesinin, ondokuzuncu
yzyln materyalist faydacln batan sona yalanlayan bol
miktarda kant rettii gsterilebilir. Buras, bu bulgularn
ayrntl biimde sergilenebilecei bir yer deil. Sadece mte
veffa Dr. Wilder Penfieldin, Yale niversitesi Tp Fakltesi
(emekli) anatomi profesr Harold Saxton Burrm aratrma
lar tarafndan ok ilgin biimde desteklenen bulgularn zik
redebilirim gene. Dr. Penfieldin bilim serveni 1935te ba
lad ve krk yl srd: Cansz maddeyi canl varlklar halinde
rgtleyen ve ondan sonra onlar idame ettiren gizemli fakt
rn peinde bir aratrma. nsan bedeninin molekl ve hcrele
ri srekli biimde paralanmakta ve yeni materyalden yeniden
ina edilmektedir.
rnein, vcuttaki btn protein her alt ayda bir dnd, rlr, karacier gibi baz organlarda ise protein daha sk yeni
lenir. Alt ay boyunca grmediimiz bir arkadala karlat
mzda, onu son grm zde yznde bulunan molekllerden
bir teki bile yoktur im di.21

Profesr Burr ve yardmclar


. insam n ve gerekte btn formlarn kesin biimde l137

lebilip haritas kanlabilen elektrodinam ik alanlar taraf


ndan dzene sokulmakta ve denetlenm ekte olduunu...

kefettiler.
H em en hem en aklalmaz biim de karm ak olsa da, hayat
alanlar m od em fizikinin bildii basit alanlarla ayn tabiata
sahiptir ve ayn yasalara uymaktadr .Fizik, (biliminin) alanlar
gibi, onlar da Kinat rgtnn paralandr ve uzayn hadsiz
hesapsz gleri tarafndan etkilenm ektedirler. G ene fiziin
alanlan gibi onlar da binlerce deney tarafndan ortaya kanlm bulunan, rgtleme ve ynlendirm e niteliklerine sahiptir
ler.
Rastlantnn tam kart olan rgtleme ve yn verme, mak
sada dellet eder. Bu bakm dan, h ay at alanlan, insann rast
lant eseri olmadnn salt elektronik, enstrmantal kantn
sunarlar. Aksine, Kozmos'un btnleyici b ir parasdr o; Kozmosun ok gl alanlannn iine gmlm, onun kat yasalan n a tabi v e Kinatn kader ve m aksadnn katlm cs olan
bir para.22

Alanlarn rgtleyici gc tam bir esrar olarak kalsa da,


canl tabiat harikalarnn tabi ayklama yoluyla gelimi kar
mak kimya olgularndan baka bir ey olmad fikri etkin bi
imde tahrip edilmektedir. Profesr Burrn, molekllerin en
formasyon sistemleri olduu btn o DNA-mitolojisi ile bera
ber kimyay ve dolaysyla biyokimyay tahttan indirmesi hi
phesiz doru yolda atlm ok byk bir admdr. Muhak
kak ki, diyor Profesr Burr,
kim ya ok nemlidir, nk arabay yrten benzindir, ancak
benzini deitirm ek Fordu nasl Rolls-Royce yapm azsa, canl
bir sistemin kimyas da canl b ir sistemin fonksiyonel zellikle
rini belirlemez. Kimya, eneji temin eder, am a canh sistem iin
de enerjinin akaca ynleri elektro-dinamik alann elektrik ol
gular belirler. Bu bakm dan, btn canl eyann bym e ve
gelimesini anlam ada birinci derecede nem e sahiptirler.23

Gzlemci bilim daha ince ve kesin hale geldike, ondokuzuncu yzyln uluorta faydac-maddeci retilerinin birer birer
yklmas ok nemlidir. Bu durum, birok bilim adamlarnn
138

almalarn drdnc bilgi alanyla snrlayarak, bylece, da


ha nce gsterdiimiz gibi, yksek Varlk Dzeylerinden tre
yen glere dair tm kantlar metodik olarak dlayp kendile
rini Kinatn l ynlerine hapsetmeleri gereine ramen
meydana gelmektedir_Bu metodik kendini-smrlama, hayat,
uur ve kendininfarkndaolma yksek gleri retmenin te
sinde olduklar iin, retme iini onlar yaptklar iin !, bir ey
hem de ok ey ifade eder. Ama tasvir bilimler iin hibir
ey ifade etmez: tasvir edilecek nesnenin en ilgin vehe ve zel
liklerini bir yana atan bir tasvirin ne deeri vardr? Bereket
versin, modern Kartezyencilerin kurduu hapishane duvarla
rn ykarak bize esrarl lde anlaml bir Kinatn devlet, g
ve ihtiamn gsterme cesaretini gsteren, her ikisi de Basel
niversitesinden, zoolog Adolf Portmann ve botaniki Heinrich Zoller (en ok faydalandklarm arasndan iki isim) gibi
birok bilim adam var imdi/)
Byle yapmak tasvir bilimlerin ilevidir. Eer yle olma
sayd, onlarla niin uraacaktk? Kendilerini tabiatn efendi
ve sahipleri yapmaya meyilli modern Kartezyenciler, F.S.C.
Northrop ile beraber, yle cevap verebilirler: tasvir sadece ey
leme, yani nasl sonu elde edileceine dair bir talimata, gt
ryorsa eer, bir deeri vardr ve dolaysyla tasvir bilimler olmamlklarmn ilk aamasndaki retici bilimlerden baka
bir ey deildirler. Eer bu argman biimi Descartestan bu
yana hzn arttrarak olduu gibi tamamen kabul edilmi ol
sayd, dnyann bilimsel resmi zorunlu olarak tam bir perian
lk ve melanet resmi olurdu; medeniyeti de ayn akbet, yani
lm, beklerdi.

IV.
Drt bilgi alan biribirlerinden kolayca ayrdedilebilir;
ama bilginin kendisi gene de bir birliktir. Drt alan ayr ayr
gstermekten ana maksat, birliin kendi bolluu iinde grn139

meini temindir. Bu tahlilin anlamamza yardmc olduu hu


suslara dair birka rnek verilebilir.
(1) Drt bilgi alanndan bir veya birka gelimemi kalr, ay
rca bir alanda meydana1gelen gelimeler ancak baka biralan iin uygun olan ara ve metodolojilerle vuku bulursa,
bilginin birlii tahrip edilmi olur.
(2) Vuzuha kavumak iin, drt bilgi alann drt Varlk
Dzeyi ile balantl klmak zorunludur. Buna geerayak
deinmitik rnein, almalarn drdnc bilgi ala
nyla, yani grnler alanyla snrlayan biri insan tabi
at hakknda ok az ey renebilir. Ayn ekilde, birok
lar arasnda, Lorber, Cayce ve Therese Neumann gibi in
sanlarn durumunda olduu gibi belirli yksek duyarll
klar gelitirilmedike, bir insann kendi i deneyimleri
nin incelenmesiyle madenler dnyas hakknda normal
olarak hibir ey renilemez.
(3) Dikkatlerini sadece drdnc alanla snrlamakla reti
ci bilimler iyi bir i yapm olurlar, nk matematiksel
kesinlik ancak bu grnler alannda elde edilebilir;
dier yandan, retici bilimleri taklit edip kendilerini
grnleri gzlemekle snrladklar zaman, tasvir bi
limler mesleklerine ihanet etmi olurlar. Eer anlam, ve
maksata, yani sadece i deneyimden (birinci ve ikinci
alanlar) tretilebilen dncelere nfuz edemezlerse, in
sanlk iin ksr ve hemen hemen ie yaramaz kalrlar
envanter reticileri olarak ie yarayabilirler belki, ama o
zaman da soylu bilim adna liyakat kesbetmezler.
(4) Eer evrensel olarak en deerli ey diye yceltilen kendi
hakknda bilgi (s^fdjnowledge) sadece birinci alann, ki
inin i deneyimlerinin incelenmesine dayanrsa, ie ya
ramazdan da beter olur; nc alann ayn lde youn
bir incelenmesiyle dengelenmelidir ki, bylece bakala
rnn bizi bildii gibi kendi kendimizi bilmeyi renelim.
Birinci ve nc alanlarn ayrd edilmesindeki baar
szlk yznden bu husus sk sk ihmal edilmektedir.
140

(5) Nihayet, sosyal bilgi, yani insanlar arasnda uyumlu ili


kiler kurulmas iin gerekli olan bilgi: ikinci alana, yani
bakalarnn i deneyimlerine dorudan ulama imkan
mz yok. Dolayl bir ulam salamak, sosyal bir varlk
olarak insann en nemli grevlerinden biridir. Bu dolayl
eriim sadece kendihakkmdabilgi sayesinde salanabilir:
kendihakkndabilgi peindeki insan topluma arkas n
dnmekle sulamak korkun bir hatadr. Bunun tersi
doruya daha yakndr. Kendihakkndabilgi aramayan
insan toplum iin bir tehlike olarak kahr, nk dier in
sanlarn syledii veya yapt hereyi yanl anlar ve biz
zat kendi yapt birok' eyin farkna varmaz.

141

10. blm

K TP PROBLEM

I.

nce Dnya ile uratkonun drt Varlk Dzeyi ile; son


ra nsanla onun dnyay karlama donanmyla: bu mca
dele iin ne lde yeterlidir o? Sonra, nc olarak, dnya
hakknda ve insann kendisi hakknda bilgilenmesiyle ilgilen
dikdrt bilgi alanyla. Geriye incelememiz iin kalan u: bu
dnyada yaamak ne demektir?
Yaamak, ounluu zor olan her trl durumla baa
kmak, mcadele etmek ve altta kalmamak demektir. Zor du
rumlar problemler dourur ve denebilir ki yaamak, hereyden
nce, problemlerle uramak demektir.
zlmeyen problemler bir eit varolusal acnn domas
na eilimlidirler. Bunun her zaman byle olup olmad pekl
sorgulanabilir, ama modern dnyada byle olduu muhak
kaktr ve acya kar modern savan bir blm Kartezyen
yaklamdr: Sadece vazh, belirli ve herhangi bir makul p
henin tesindeki kesin fikirlerle megul ol; dolaysyla: geomet
ri, matematik, hesap, lmleme ve kesin gzleme gven.
Problemleri zmek iin bunun biricik yol olduu syleniyor bi
ze; ilerlemenin biricik yolu; eer btn duygu ve dier akldlklar terkedersek, o zaman btn problemler zlebilir
ve zlr. Niceliin Egemenlii anda yayoruztevafuken, amzn birka nemli metafizikisinden biri olan Rene
Guenonun zor ve mhim bir kitabnn1baldr bu. Nicelie
dntrme (quantifcation) ve fayda-maliyet analizinin, hep
sine deilse de, problemlerimizin ouna cevap olduu sylen
mektedir; her ne kadar biz, insanlar gibi karmak varlklarla
veya toplumlar gibi karmak sistemlerle urayorsak da, ye
143

terli veriler ksa bir zaman iinde toplanp tahlil edilebilir. Me


deniyetimizin problem zmede stne yoktur ve bugn dn
yada btn nceki nesillerinkinin toplamndan fazla bilim
adam ve benzeri insanlar mevcuttur ve onlar vakitlerini ki
natn harikalar zerinde dnmekle veya kendihakkmdabilgiye ulamaya almakla (bo yere) harcamyorlar: onlar
problem zyorlar. (Bazlarnn bu noktada biraz endielenip
yle sorduklarm tahayyl edebiliyorum: Eer byleyse, prob
lemlerimiz hi tkenmiyor mu? Onlar tatmin etmek kolay: u
anda daha nceki herhangi bir neslin nebileceinden daha
ok ve daha byk problemlerimiz, hatta hayatta kalma prob
lemlerimiz var.)
Bu olaanst durum bizi problemlerin tabiatn aratr
maya gtrebilir. Biliyoruz ki, zlm problemler ve zl
memi problemler vardr. ncekilerin problem olmaktan k
tklarm hissedebiliriz; ama sonrakilere gelince: sadece zl
memi deil, zmsz problemler de mi var acaba? zlm problemlere bakalm nce. Bir tasarm problemi
ni alalm iki tekerlekli, insan gcyle alan bir tama
aracm nasl yapabiliriz? eitli zmler sunulur, bunlar ted
ricen ve giderek artan bir hzla biribirine yaklar, ta ki sonun
da cevap olan bir tasarm ortaya kncaya kadar bir bisik
let, zamannda hayret verici lde muhkem bir cevap. Neden
bu cevap o kadar muhkem? nk kinatn yasalar cansz
tabiat dzeyindeki yasalar ile uyum iinde.
Tabiat byle olan problemlere yaknsayan problemler de
meyi neriyorum. Onlar ne kadar akllca incelerseniz, cevap
lar kim olursanz olun o kadar fazla birbirine yaklaacak
tr. Onlar zlm yaknsayan problemler ve henz zl
memi yaknsayan problemler diye snflayabiliriz. Henz ke
limesi nemlidir; nk ilke olarak bir gn zlmemeleri iin
hibir sebep yoktur. Her ey zaman alr, onlan zmek iin de
henz yeterli zaman gememitir. Gerekli olan, daha ok za
man, aratrma ve gelitirme iin daha fazla para ve, belki, da
ha ok yetenek.
144

Ancak, bir ksm olduka yetenekli insann bir problemi in


celemek iin yola kp sonunda birbirleriyle elien cevaplara
ulamalar da sz konusu olabilir. Cevaplar yaknsamazlar.
Aksine, ne kadar vuzuha kavuturulup mantken gelitirilir
lerse, o kadar biribirlerinden uzaklarlar, ta ki bazlar dier
lerinin tam kart olarak grnnceye kadar. rnein, hayat
karmza ok byk bir problem karmaktadriki tekerlek
li tamann teknik problemi deil, ocuklarmz nasl eite
ceimize dair beer problem. Ondan kaamayz; onunla yz
yze gelmek ve ayn lde akll bir ok insana bize tavsiyeler
de bulunmalann rica etmek zorundayz. Bazlar, ok berrak
bir sezgiye dayanarak bize unu sylerler: Eitim, mevcut kl
trn bir sonraki nesile aktarlmas ilemidir. Bilgi ve deneyi
mi (tecrbesi) olanlar (veya yle varsaylanlar) retir, bilgi ve
deneyimi henz eksik olanlar ise renirler. Gayet aktr bu
ve orta yerde bir otorite ve disiplin durumunun olmas gerek
tiini ima eder.
Hibir ey bundan daha basit, doru, mantkl ve ak ola
maz. Mesele mevcut bilginin bilenlerden renenlere aktarl
mas olduundan, sunulan almak iin renenler arasnda di
siplin olmaldr. Dier bir deyile, eitim retmenlerin otori
tesinin, rencilerin ise disiplin ve itaatlerinin tesisini gerekti
rir.
mdi, probleme en byk dikkatle yaklaan danmanlar
mzdan dier bir grup yle buyuruyor: Eitim, aa yukar,
bir kolayln temininden baka bir ey deildir. Eitimci, iin
de gen bir bitkinin gl kkler bytp ondan sonra ihtiya
duyduu gdalar emdii iyi, salkl, verimli topran elde edil
mesiyle uraan iyi bir bahvan gibidir. Gen bitki, herhangi
bir, insann kavrayabileceinden ok daha ince olan kendi varl
k yasalarna uygun olarak geliir ve tam ihtiya duyduu gda
lar semede mmkn olan en geni zgrle sahip olduu za
man eh iyi biimde boy atar. Eitim, dier bir deyile, disiplin
ve itaatin deil, zgrln tesisini gerektirirmmkn olan
en geni zgrlk.
Eer birinci gruptaki danmanlarmz hakl iseler, disiplin
145

ve itaat iyi bir eydir ve eer bir ey iyi bir ey ise, fazlasnn
ok daha iyi bir ey olaca kmil bir mantkla ileri srlebilir;
bu mantk biimi tam disiplin ve itaatin mkemmel bir ey ol
duu sonucuna gtrr bizi., ve okul yerine bir hapishane kar
karmza.
Dier yandan, ikinci grup danmanlarmz eitimde zgr
ln iyi bir ey5olduunu ileri sryorlar. yleyse eer, daha
fazla zgrlk ok daha iyi birey olur ve tam zgrlk m
kemmel bir eitim karr ortaya. Okul ssz bir le, hatta bir
tmarhaneye dnr.
zgrlk ve disiplin/itaat: ite size mkemmel bir kartlar
ifti. Hibir uzlama mmkn deildir. Herhangi bir gerek du
rumda, ya biridir ya dieri. Ya istediin gibi yap , ya Sana sy
lediim gibi yap.
Mantk bize yardmc olmaz, nk eer bir ey doruysa,
ayn zamanda kartnn doru olamayacanda srar eder. Yi
ne eer bir ey iyi ise, fazlasnn daha iyi olacanda diretir. Ne
var ki, burada, benim raksayan problem diye adlandrdm
ok tipik ve ok temel bir problem vardr ve sradan, dz-izgili
manta boyun emez; hayatn mantktan daha byk ol
duunu gsterir.
En iyi eitim metodu nedir? suali ksaca tam anlamyla
raksayan (divergent) bir problem karr karmza. Cevaplar
birbirinden uzaklamaya, farkl olmaya meyleder; ne kadar
mantk ve tutarl iseler, farkllama o kadar byk olur. Bura
da zgrle kar disiplin ve itaat bulunmaktadr. Hibir
zm yokturama gene de baz eitimciler dierlerinden da
ha iyidir. Bunu nasl yaparlar? Bilmenin bir yolu bunu kendile
rine sormak. Eer felsef glklerimizi onlara izah etmi ol
sak, bu entellektel yaklamdan dolay gcenme iaretleri
gsterebilirler. Buraya bak diyebilirler, bunlarn hepsi benim
iin ok zekice eyler. Mesele u: Kk dehetleri sevmeliyiz.
Sevgi, itenlik, mistik katlm, kavray, merhametbunlar
herhangi bir disiplin veya zgrlk politikas uygulamasnn
gerektirdiinden daha yksek bir dzeye ait melekelerdir. Bu
146

daha yksek meleke veya gleri harekete geirmek, onlara sa


dece arada bir olan saikler olarak deil de srekli biimde sahip
olmak: bu yksek bir kendininfarkmdaolma dzeyi gerektirir,
byk eitimciyi yapan da budun
Eitim, raksayan problemin klasik rneidir, phesiz si
yaset de yle; siyasette en sk karlalan kartlar ifti z
grlk ve eitlik gerekte zgrle kar eitlik, eitlie
kar zgrlk anlamna gelir. nk eer herey serbest yani
kendi hline braklrsa, gl olan baaracak, zayf baarsz
olacak ve ortada eitlikten hibir iz kalmayacaktr. Dier yan
dan, eitliin yrrle konmasdaha yksek bir dzeyden
bir eyin mdahalesi olmadka zgrln kstlanmasn
gerektirir. Fransz Devriminin slogann kimin uydurduunu
bilmiyorum;(*>eine az rastlanr igr sahibi biri olmal. Ola
an mantk iinde uzlamaz olan hrriyet /eitlik kartlar if
tine nc bir faktr veya g ekledi kardelik daha
yksek bir dzeyden gelen bir g. Onun hrriyet veya eitlik
ten daha yksek bir dzeyden geldiini nasl biliyoruz? Bu ikisi
kuvvetin desteindeki yasama eylemiyle yerletirilebilir, ama
kardelik kuramlarn iktidarnn tesindeki, ynetim (maniplasyon) dzeyinin tesindeki nsan bir niteliktir. O elde
edilebilir ve gerekte ou kez elde edilmekte (baarlmakta)dr, ama yalnzca bizzat kendilerinin daha yksek g ve mele
kelerini harekete geiren, ksacas daha iyi insanlar haline ge
len tek tek kiiler tarafndan. nsanlar daha iyi hale nasl geti
rebiliriz? Bu sual srekli olarak sorulmakta, ama esas nok
tann tamamen gzden karld grlmektedir. nsanlar da
ha iyi yapma dncesi maniplasyon dzeyine aittir; kar
tlarn varolduu ve uzlamalarnn mmkn olmad d
zey.
Hayat iindeki yolculuumuzda uramak zorunda olduu
muz iki tip probleminyaknsayan ve raksayan problemle

(*) Bazlar onun, kitaplarm Le Philosophe inconnu (Mehul Filo


zof) diye imzalayan Louis-CIaude de Saint Martin (1743-1803)
olduunu sylyorlar.
147

rin varln farkettiimiz an, kafamzda ok ilgin baz sual


ler uyanr:
Bir problemin tiplerden birine mi yoksa dierine mi ait ol
duunu nasl bilebilirim?
Aradaki fark oluturan nedir?
Bu tiplerin her birinde problemin zmn oluturan ne
dir?
lerleme var mdr? zmler biriktirilebilir mi?
Bu tr sorunlar ele alma giriimi hi phesiz daha bir ok
aratrmalara yol aar.
Tanma (kabul) sorunuyla balayalm o halde. Yaknsayan
bir problemde, anld gibi, giderek kesinleen bir duruma gel
mek iin, zm diye nerilen cevaplar biribirlerine yaklama
eilimi gsterirler; onlara son biimleri verilip talimat olarak
kayda geirilebilirler. Bir kez cevap bulununca, problem ilgin
olmaktan kar: zlm bir problem l bir problemdir.
zm kullanmak herhangi bir yksek meleke veya kabiliyet
gerektirmezmeydan okuma bitmi, i yaplmtr. zm
kullanan greli olarak edilgen kalabilir; bir alcdr o, pardon,
bedavadan bir eyler kazanan. Yaknsayan problemler, maniplasyonun izin veya engelleme sz konusu olmakszn yr
yebildii ve insann kendini efendi ve sahip yapabildii, Ki
natn l yn ile ilgilidir, nk hayat, uur ve kendininfarkmdaolma diye ad koyduumuz ince, yksek gler ileri kar
mak hale getirmek iin mevcut deillerdir. Bu yksek
glerin nemli lde ie kartklar yerlerde, problemin
yaknsamas sona erer. Dolaysyla, diyebiliriz ki hayat, uur
ve kendininfarkndaolma'y iine almayan herhangi bir prob
lemde yaknsama beklenebilir, yani fizik, kimya, astronomi gi
bi alanlar, geometri ile matematik gibi soyut konular veya sat
ran gibi oyunlarda.
Yksek Varlk Dzeylerini ieren problemlerle uramakta
olduumuz an raksama beklemeliyiz artk, nk, ne kadar
mtevazi lde olursa olsun, zgrlk ve i deneyim unsuru
ie karr. Baka bir adan bakldnda, en evrensel kartlar
148

iftini, hayatn alamet-i farikasn grebiliriz: byme ve ze


val. Byme zgrlkten kuvvet alrken (salkl bymeyi
kasdediyorumpatolojik byme gerekte zevalin bir biimi
dir), zeval ve zlme gleri sadece bir eit dzen sayesinde
denetim altna alnabilir. B temel kart iftlerle
*-Ya Byme ya Zeval
ve Ya zgrlk ya Dzen
hayat, uur ve kendininfarkmdaolma bulunan her yerde kar
lalmaktadr. Grdmz gibi, bir problemi raksar hale
getiren kart iftler iken, onlarn (bu temel karakterin) yok
luu yaknsamay teminat altna alr.
Kolayca gzlenebilecei gibi, problem-zme metodolojisi
laboratuvar yaklam diyebileceimiz bir eydir. Kesin ola
rak denetlenemeyen veya, en azndan, doru olarak llp
hesaba katlamayan btn faktrleri dlamaktan oluur. Ge
riye kalan, btn ngrlemezlikleriyle gerek hayatn bir
paras deil, yaknsayan, dolaysyla ilke olarak zlebilir
problemler ortaya koyan soyutlanm bir sistemdir. Ayn za
manda, yaknsayan problemin zm soyutlanm (tecrit edilmi) sistem hakknda bir eyler kantlar, ama onun dnda
ve tesinde bulunan hibir eyi kantlamaz.
Bir problemi zmenin onu ldrmek olduunu syledim.
Yaknsayan bir problemi ldrmekte hibir saknca yoktur,
nk o zaten hayat, uur ve kendininfarkmdaolma dlan
dktan sonra geriye kalanla ilgilidir. Fakat raksayan problem
ler ldrlebilir mi yahut ldrlmeli mi? (Niha zm
sznn bizim neslin kulaklarnda hl korkun biimde
nladn duyuyorum.)
Iraksayan problemler ldrlemezler; doru forml bul
ma anlamnda zlemez onlar. Ancak, alabilirler. zgrlk
ve dzen gibi bir kartlar ifti olaan hayat dzeyinde kart
trlar, ama kendininfarkmdaolmann uygun roln oynad
daha yksek dzeyde, gerek insan dzeyinde kart olmalar
sona erer, ite o zaman ak ve merhamet, anlay ve itenlik gi
bi yce gler, aa dzeyde olduklar gibi arasra vukubulan
149

drtler olarak deil, dzenli ve gvenilir bir kaynak olarak or


taya karlar. Kartlarn kartl sona erer; (Drerin nl
tablosunda yksek dzeyi temsil eden) Saint Hieronymusun
almasndaki aslan ve kuzu gibi bar iinde bir arada yatar
lar.
Yksek bir g mevcut olduu zaman, kartlarn kart
l nasl sona erebiliyor? Kardelik mevcut olduunda, hrri
yet ve eitlik nasl muhasm olmaya son verir ve uzlarlar?
Varoluuluun ana ilgi konusunun deneyimin kant olarak
kabul edilmesi gerektii, yani deneyimsiz kant olamayaca
olduu ifade edilmitir.2 Ak ve merhamet gibi yksek gler
ie kart zaman kartlarn aldi mantk terimleriyle ile
ri srlebilecek bir konu deildir: kiinin fiil varoluu iinde
tecrbe edilmelidir (dolaysyla: varoluuluk anlam kazan
yor). Diyelim ki iki byk oullan ve iki kk kzlan olan bir
aile var; aileye zgrlk egemen ve eitlii de yok etmiyor,
nk kardelik byk olanlarn stn glerini kullanma
larn denetim altnda tutuyor.
Bu kart iftlerin tam anlamyla farknda olmak bizim iin
nemlidir. Mantk aklmz onlardan holanmaz: o, bir bilgisa
yar gibi, genellikle ya u/ya bu veya evet/hayr ilkesine gre
alr. Bu bakmdan, herhangi bir anda btn balln iftin
ya bu, ya u birimine vermeyi ister, bu dlayclk kanlmaz
olarak gerekilik ve hakikatin daha aikr kaybna yol aar,
ve ou zaman farkna bile varmadan akl birdenbire taraf de
itirir. Bir kutuptan dierine rakkas gibi sallanr ve her defa
snda akln yenilemek duygusunu tar; aksi halde akl kendi
ni kartlar iftinin bir tarafna sabitletirip ve nihayet proble
min zldn hissederek katlar, cansz hale gelir.
zgrlk ve dzen, byme ve zeval gibi kart iftler dn
yaya gerilim verirler, insann duyarllm bileyen ve kendinin
farknda olmasn arttran bir gerilim. nsann yapt her eye
nfuz eden bu kart iftlerin farknda olmakszn hibir gerek
kavray mmkn deildir.
Toplumlann hayatnda adalete, ayn zamanda da merha
mete ihtiya vardr. Merhametsiz adalet, diyor Thomas Aqui150

nas, zalimliktir; adaletsiz merhamet ise zlmenin anas 3


raksayan bir problemin ok vazh bir tesbiti. Adalet merhame
tin, merhamet adaletin inkrdr. Bu kartlan ancak yksek
bir g bilgi (hikmet) uzlatrabilir. Problem zlemez;
ama hikmet onu aabilir. Ayn ekilde toplumlar istikrar ve
deiim, gelenek ve yenileme ihtiyac duyarlar; kamu kar
ve zel karlar; planlama ve serbesti (laissez-faire); dzen v
zgrlk; byme ve zeval: her yerde toplumun sa-l kar
lkl muhalif eylem veya, amalann ezamanl takibine bal
dr. Nihai bir zmn benimsenmesi insanlk iin bir eit
idam ferman demektir ve ya zulm yahut zlme veya genel
likle ikisini birden ifade eder.
Iraksayan problemler, taraflardan birine yanaarak gerili
mi yok etmek isteyen mantk akl kzdrrlar; ama, onlarsz in
sann becerikli bir hayvandan baka birey olmad yksek
beer melekeleri kkrtr, tevik eder ve bilerler. Iraksayan
problemlerin raksamalarm kabule yanamamak bu yksek
melekelerin uyumasna, kuruyup solmasna sebep olur ve
byle olduunda da becerikli hayvan muhtemelen kendini im
ha eder.
Bu bakmdan, insan hayat, kanlmaz olarak karlala
cak ve bir ekilde baa klmas gereken raksayan problemle
rin bir ardarda gelii olarak grlp anlalabilir. Tek bana
manta ve tutarsz muhakemeye itaatsizdirler; Kmil insan,
yani insann mantkst melekelerini gelitirmek iin bir germe-uzatma aygt olutururlar. Btn geleneksel kltrler bu
nu bir okul olarak grdler ve, u veya bu ekilde, bu retici
gcn asliyetini kabul ettiler.

II.
Bu noktada sanat hakknda birka sz sylemek uygun ola
bilir. Bugn, sanat sz konusu olduu kadaryla, ona istinat
eden hibir ey sylenemez ve herhangi bir ey onun yerine ge
er gzkmektedir. Zamannn nndeki sanat olduunu id
151

dia eden herhangi bir eye kim yuh demek cretini gsterebi
lir? Ne var ki, o kadar ekingen olmamza gerek yok. Sanat,
duyma, dnme ve irade etmeden oluan insana balayarak
gvenilir dayanaklar (mn, yn, iliki, v.s.) elde edebiliriz.
Eer sanat esas olarak duygularmza etki etmeyi amahyorsa,
ona elence diyebiliriz; eer irademizi etkilemeye ynelmise,
propaganda diyebiliriz. Bu ikisini, elence ve propaganday,
bir kartlar ifti olarak kabul edebiliriz ve bireylerin eksik ol
duunu hissetmekte de hibir zorluk ekmeyiz. Bugne kadar
hibir byk sanat elence veya propagandaya srt evirmi,
yahut sadece bu ikisiyle tatmin olmu deildir; Deimez ola
rak, insann akl-st yksek melekelerine mracaat ederek
, hakikati, hakikatin gcn, tebli etmeye abalamtr. Kendi
balarna elence ve propaganda bize g vermez, aksine s
tmze g uygularlar. Hakikatin teblii ile alp, ona bende
klndklar zaman, sanat bize yksek melekelerimizi gelitir
mede yardmc olur ve nemli olan da budur zaten. Eer sana
tn gerek bir deeri olacaksa, diyor Ananda K. Coomaraswamy,
eer, tpk bitkilerin elverili topraklarda beslenip bymeleri
gibi, sanat bizim en iyi ksmmz besleyip bytecekse, gzel
duygulara deil kavraya bavurulm ak zorundadr. B ir hu
susta halk yanlmyor; her zaman bir sanat eserinin ne hakk
nda olduunu bilmek istiyor... Gelin onlara ac gerei syleye
lim : bu (byk) sanat eserlerinin ou T a n n hakkndadr, k i
bar evrelerde asla azm za alm adm z Tanr. Eer bizzat
(bu by k sanat eserlerinin) derun tabiat ve belaat ile
ahenkli bir eitim sunacaksak, gelin bunun bir duyarllk eiti
m i deil, bir felsefe eitimi olmas gerektiini kabuj edelim; fel
sefeyi Eflatun ve Aristonun kulland m nda anlyorum: on

toloji (varlkbilim) ve teoloji (ilahiyat, tanrbilim) ve hayat ha


ritas ve de gnlk meselelere uygulanacak bir bilgelik. 4 [ita
likler Schumacherin].

Aklkank insanoluna yolu, dan zirvesine giden yolu


gsterme* aklkanklar iin bir klavuz salama anlamnda
btn byk sanat eserleri "Tanr hakkndadrlar. Gene ken
dimize bylesi sanatn en byk rneklerinden birini, Dan152

tenin lah Komedya sm hatrlatabiliriz.5 Dante, esas olarak


gzel duygularla ilgilenecek lde yeterli zel imknlara sa
hip insanlar iin deil, sradan insanlar iin yazd. Btn eser,
diye aklyor, speklatif deil, pratik bir ama iin stlenil
di.... eserin btn maksad bu dnyada bir sefalet hayat yaa
yanlar bir mutluluk vadisine ulatrmak.6 YolcuDantenin
kendisinel mezzo del cammin di nostra vita, yani glerinin
ve dsal baarsnn zirvesinde aniden hi de zirvede filan ol
madm, aksine, doru yolun kaybolduu karanlk bir orman
da olduunu farkeder.
Ah! bu yaban, bu hoyrat ve mkl orman
anlatmak ne zor bir i,
korkularm yeniliyor kafam da!
O kadar ac ki, lm b ir adm tede ancak.

Nasl olup da oraya vardn hatrlayamyor bile,


Uyku akyordu gzlerim den
doru yolu terkettiim o anda.

Kendine gelince, Dante yukar doru bakar ve da grr,


trmanmaya niyet ettii da,
daha imdiden brnm gezegenin [gnein]
inam her patikada dosdoru gtren nlarna.

Yeni bir giriimde bulunur; ama yolunun hayvan tarafn


dan kesildiini grr: nce
sarp dan yam acnda
benekli tyleriyle, h a fif ve evik
dii bir leopar.
Gzlerimin nnden geri ekilm iyordu hi,
hayr, yolum u ylesine engelliyordu ki

sk sk dnyordum geri gitmek iin.

Hafif, ok evik ve benekli tyler-eskiden kendisini batan


karan, hayatn btn zevk veren ivalar. Ama daha kts
geliyormarur ve korkun aslan ile dii kurt
153

ki clzlna ram en doym ak bilm ez itahlarla ykl,


bundan nce birok inam kim sesiz brakm ,
zerim e yle bir arlk
ve grnnden yle b ir korku sald M,

midimi kaybettim....

Ne var ki, Dante cennetten kendisine yardm etmek isteyen


Beatrice tarafndan grlr. Beatrice onu tek bana kurtara
maz, nk Dante dinin kendisine ulaamayaca kadar aa
lara batmtr, onun iin Virgilin kiiliinde Sanata ricada
bulunur, Danteye *bu vahi yerden kurtulmasnda rehber ol
mas iin. Hakiki sanat, insann olaan tabiat ile yksek po
tansiyelleri arasndaki vastadr, onun iin Dante Virgili ka
bul eder:
Szlerinle ylesine yerletirdin ki
kalbim e, gitm ek arzusunu
ilk niyetim e geri dndm.
Gidelim imdi, nk ikim izde de bir tek o arzu:
sen ncm , sen beyim , ve sen efendim.

Sadece hakikat nc, bey ve efendi olarak kabul edilebilir.


Sanata sadece gzellii iin deer vermek meseleyi anlama
maktr. Sanatn hakiki ilevi kalbe dam zirvesine' gitmek ar
zusunu yerletirmektir: yapmay gerekten arzu ettiimiz
ama hep unutageldiimiz, o ilk niyetimize geri dnd
mz.
Byk edebiyatn tamam raksayan problemlerle urar.
Bu tr edebiyathatta Kitab- Mukaddesi bile sadece ede
biyat olarak, sanki onun ana maksad iir, tahayyl, kelimele
rin ve tebihlerin zel kullanmna dayanan sanatsal ifade imi
gibi okumak, ulv olan bayaya dntrmektir.

III.
Bugn birok insan yeni bir manev toplum temeline, yeni
bir ahlk temeline armaktalar. Yeni dedikleri zaman, yeni
154

icatlar deil de insann yksek melekelerinin gelitirilmesini


ve onlarn uygulanmasn gerektiren raksayan problemlerle
uratklarn unutmu grnyorlar. Bazlar gnahla yk
selir ve erdemle der bazlar, diyor Shakespeare Ksasa Ksasta : erdemin iyi ve gnahn kt olduuna (ki yledirler!)
karar vermek yeterli deil, der; nemli olan bir insann yksek
glerine (imknlarna) m ykseldii, yoksa onlarn uzana
m dt meselesidir. Normal olarak, insan erdemle ykse
lir; ama eer erdem sadece dsal ve i kuvvetten yoksun ise, on
lar sadece kaytszla srkler ve gelimede baarsz olurlar;
ayn biimde, olaan llere gre gnah olan, eer sarsnts
insann daha nce uykuda olan yksek melekelerinin uyan
masna sebep oluyorsa, o ok nemli gelime ilemini harekete
geirebilir. Dou geleneklerinden bir alnt yaparsak, nsan
dt yerden kalkar (yahut dt ey ile kalkar) diyor
Kular nava Tantra. Dante ve Shakespearein de nde gelen
temcilcilerinden olduu tm geleneksel bilgelik olaan, he
sap mant aar ve yiyi (Gzel/Hayrl), yksek melekeleri
mizi gelitirmek suretiyle hakiki insanlar olmamza yardmc
olan diye tanmlarkendinin farkndaolmaya bal ve onun
bir paras olan yksek melekelerimizi. Onlar olmakszn, hay
vanlar leminden farkl bir insanlk yoktur ve yi nedir sorusu
kendini Darvvinci uyarlanma ve hayatta kalma sorularyla,
mutluluun konfor ve heyecan snrlarn amad en byk
saynn en ok mutluluu faydaclna indirger.
Ne var ki, insanlar gerekte bu indirgemeleri kabul etmez
ler. Hatta, iyice uyarlanp bol miktarda konfor ve heyecanla
yaayp giderken, bir yandan da sormaya devam ederleryi
nedir? yilik nedir? er nedir? Gnah nedir? Deerli bir
hayat yaamak iin ne yapmalym?
Btn felsefede, ahlktan daha fazla dzensizlik iinde
olan baka hibir konu yoktur. Nasl davranaca konusunda
irat edilmek isteyip ahlk profesrlerine ynelen kimse zrnk
bile elde edemez; sadece bir grler seliyle karlar. Bir iki
istisna ile, yeryznde insan hayatnn maksadna dair bir n
aydnlatma olmakszn ahlk alanndaki aratrmalarna ko
155

yulurlar. Bir maksat fikri olmadan neyin iyi veya kt, doru
veya yanl, erdemli veya er olduuna karar vermenin mm
kn olmad aikrdr: ne iin iyi? Maksada dair suali sormak
natralistik yanlg olarak adlandrld erdem kendi kendi
sinin dldr! nsanln byk retmenlerinden hibiri
byle bir batan savma ile tatmin olmazd. Eer bir eye iyi de
niyor ve hi kimse onun ne iin iyi olduunu syleyemiyorsa,
. ona ilgi duymam nasl beklenebilir? Eer klavuzumuz, izahl
Hayat Haritamz, yinin nerede bulunduunu ve ona nasl ula
labileceini bize gsteremiyorsa, be para etmez.
Tekrar zetleyelim. Tarttmz ilk Byk Hakikat,
Dnyann hiyerarik yaps en azndan, yukar doru k
tka yeni glerin ilave edildii drt byk Varlk Dzeyi.
hsan dzeyinde, onun ak-ulu olduunu vazh olarak kavra
yabiliyoruz. nsann yapabileceklerinin hibir farkedilebilir s
nr yoktur; kadim insanlarn syledii gibi capax universi dir
sanki o, ve bir kiinin yapm olduu, onu tekrarlayacak ikinci
biri hibir zaman bulunmasa bile, bundan byle insann bir ya
pabilirlii olarak karanlkta bir k gibi parlar. nsanolu, en
olgun halinde bile tamamlanm bir rn deildir, her ne kadar
bazlan hi phesiz dierlerinden daha tamamlanm olsalar
da. Birok insanda, zgl beer meleke kendininfarkndaolma
hayatlarnn sonuna kadar sadece bir meleke tohumu olarak
kalr, o kadar az geliir ki nadiren eyleme geer, o da ok ksa
anlar iin. Bu tam tamna, geleneksel retilere gre kat,
hatta on kat gelitirebileceimiz ve gelitirmemiz gereken ve
muhafaza iin kesinlikle topraa gmmemek zorunda ol
duumuz yetenektir.
Carisiz madenden kendinin farknda kiiye ve ondan te
de tasavvur edebileceimiz en kmil, en adamakll btn
lemi, aydnlanm, zgr kiiye kadar drt Varlk Dzeyi
zerinde tefekkr ettiimiz zaman farkna vardmz eitli
ilerlemelere ancak hafife temas edebildik. Bu tahmin mn
karmalar vastasyla sadece atalarmzn Tanr hakknda ko
nuurken neye ilgi duyduklarn (neyi merak ettiklerini) ak
bir biimde anlamamz mmkn olmakla kalmyor, ayn za

manda Yeryzndeki hayatmza anlam verecek bir ve tek


yn tanmamz da imkn dahiline sokuyor.
kinci Byk Hakikatyeterlilik hakikatidir dnyada
evremizi saran herey iimizde bulunan bir duygu, meleke ya
hut g ile elenmeli (denklemeli)dir; aksi halde onun var ol
duundan habersiz kalrz. Bu bakmdan, iimizdeki yetenek
lerin hiyerarik bir yaps vardr ve, tabi olarak, yetenek ne ka
dar yksek ise ok gelimi bir biimde bulunmas o kadar en
der olur ve onu gelitirmek iin o kadar fazla aba harcamak ge
rekir. Varlk Dzeyimizi ykseltmek iin, byle bir ykseltme
ye yardmc olacak bir hayat-biimini benimsemek zorundayz,
aa tabiatmza sadece onun ihtiyac olan dikkat ve ihtimam
ayran ve bize, yksek gelimemizin takibi iin bol zaman ve
serbest dikkat brakan bir hayat-biimi.
Bu takibin merkez bir blm drt bilgi alannn geliti
rilmesi (ilenmesi)dir. Kavraymzn nitelii, onlarla kendi
mizi incelediimiz tarafszlk, nesnellik ve zene kesinkes baldr hem iimizde olup biten (birinci alan) hem de nesnel ol
gular olarak bakalarnn gznde ne olduumuz (nc
alan). Bu ikili trde kendihakkndabilgiyi ileyip gelitirmeye
dair dersler btn geleneksel din retilerin ana muhtevas ol
mutur ama Bat bunlardan en azndan son yzyl iinde he
men hemen tamamen yoksun kalmtr. Onun iin birbirimize
gvenemiyoruz; onun iin bir ok insan srekli endie iinde
yayor; onun iin, btn teknolojilerimize ramen iletiim her
zamankinden daha zorlayor; onun iin, kendiliinden oluan
sosyal beraberliin adm adm ilerleyen kaybnn yol at ge
ni yarklar kapamak iin her zamankinden daha ok rgtl
refaha, ihtiya duyuyoruz. Hristiyan (ve dier) azizler kendile
rini o kadar iyi biliyorlard ki dier varlklarn ilerini (dernlarn) grebiliyorlard. Saint Francisin hayvanlarla, kular
la, hatta ieklerle konuabildii fikri, kendi eleriyle konu
mada bile zorluk ekecek kadar kendihakkndabilgiyi ihmal
eden modern insanlara phesiz inanlmaz gzkecektir.
Bilgi alanlar (birinci ve ikinci alan) olarak ele aldmz
157

i dnya zgrlk dnyasdr; d dnya (nc ve drdnc


alan) ise zorunluluk dnyas. Yaamayla ilgili btn ciddi
problemlerimiz bu iki kutup (zgrlk ve zorunluluk) arasnda
asl durmaktadr. Iraksayan problemlerdir onlar, zlmek
iin deillerdir. Bizim problemleri zme endiemiz kendimiz
hakknda bilgiden klliyen yoksun oluumuzdan kaynaklan
maktadr, Kierkegaardm ilk ve en etkileyici rneklerinden ol
duu varolusal ac trn douran bir yoksunluk. Problem
zme endiesi entellektel abann tamamen yaknsayan
problemlerin incelenmesi zerinde toplanmasna yol at. S
nrsz Akln (Intellect) bu gnll snrlanmas ve onun zle
bilirin sanatna hapsedilmesinden byk gurur duyulmak
tadr. yi bilim adamlar , diyor Peter B. Medawar, zebile
ceklerini dndkleri en nemli problemler zerinde al
rlar. Problemlerle sadece penelemeyip onlar zmek, ne de
olsa, bilim adamlarnn profesyonel iidir.7 Bu kadar yeterli
ayn zamanda ak biimde gsteriyor ki bu anlamda iyi bilim
adamlar sadece Kinatn l yanyla uraabilirler. Hayatn
gerek problemleriyle penelemek zorunludur. Thomas Aquinastan bir alnty tekrar edersek, En yce eylerden elde edi
lebilecek en ufack bilgi, aa eylerden elde edilebilecek en
emin bilgiden daha arzuya ayandr;' ve ufack bilginin yard
myla giriilecek peneleme hayatn gerek cevheri iken,
aa eylerden elde edilen en emin bilginin yardmyla prob
lem zme ki zlebilmek iin, yaknsar olmaldr emek
tasarrufu iin tasarlanm, insann birok faydal ve tamamen
onurlu beer faaliyetlerinden biridir sadece.
Mantk akl raksayan problemlerden tiksinip onlardan
kaarken, insann yksek melekeleri hayatn meydan okuma
larn sunulduklar gibi, ikyet etmeden kabul eder ve bilirler
ki eyler en elikili, sama, zor ve engelleyici olduklar zaman
ancak o zaman hayat gerekten anlam kazanr: Yksek
Varlk Dzeylerine doru gelimemizi tevik eden ve neredey
se zorlayan bir mekanizma olarak. Mesele bir iman meselesi
dir, kendi z ehemmiyet derecemizi seme meselesidir. Ola
an aklmz bizi her zaman mee palamudundan baka birey
158

olmadmza ve en byk mutluluumuzun daha byk, daha


kaim, daha parlak palamutlar haline gelmemiz olduuna inan
drmaya alr; ama bu sadece domuzlarn ilgisini ekecek bir
ey. manmz bize ok daha iyi bir eyin bilgisini verir: mee
aalan olabileceimizin bilgisini.
yi olan nedir, kt olan ne? Erdemli ve er olan? Tama
men inancmza baldr bu. Ynmz (dayanamz) bu ki
tapta tartlan drt Byk Hakikatten alp, haritamz ze
rinde bu drt nirengi noktas arasndaki karlkl balar ince
lemek suretiyle insanolunun hakiki ilerlemesinin neye da
yandn farketmede zorluk ekmeyiz:
nsanolunun ilk grevi toplum ve gelenekte ren
mek ve geici mutluluunu dtan alaca talimatlarda bul
maktr.
kinci grevi iktisab ettii bilgiyi iselletirmek, ele
mek, tasnif edip ayklamak, iyisini alkoyup ktsn atvermektir; bu ileme (srece) bireyselleme, kendi kendini yn
lendirme denebilir.
nc grevi, ilk ikisini baaramadan ele alamaya
ca ve onun iin muhtemelen bulabilecei en iyi yardma ihti
ya duyduu bir grevdir: lmeden lmek, sevgi ve nefretleri
ni, btn ben-merkezci megalelerini amak. Bunda baarl
olduu lde, dardan ynlendirilmesi sona erer, kendi ken
dini ynlendirmesi de. zgrl kazanmtr, yahut, Tanr
tarafndan ynlendirilmektedir artk, diyebiliriz. Eer bir
Hristiyan ise, syleyebilmeyi mit edecei eyin ta kendisidir
o.

Eer bu her insan olunun nndeki katl grev ise, di


yebiliriz ki iyi bu zgrleme yolculuu boyunca bana ve
bakalarna yardm dokunandr. Komumu kendim gibi sev
mem emrediliyor, ama tasvir edildii gibi gelime yolculuuna
kmam iin yeterli lde kendi kendimi sevmedike, kom
umu hi sevemem (ehev yahut ili durumlar hari). St. Paul
ile beraber Kendi z davranm artyor beni. nk kendi
mi, gerekte istediimi yapmyor ve tiksindiimi yapyor bulu
159

yorum demek zorunda kaldm mddete onu nasl sevebilir


ve yardm edebilirim? Komumu ve ayn zamanda kendimi sev
meye ve yardm etmeye muktedir olmak iin, "Tanry sevmem
emrediliyor, yani gayret ve sabr ile zihnimi yce eylere, kendi
varlk dzeyimin fevkindeki varlk Dzeylerine doru germem
ve uzatmam: sadece orada hayr var benim iin.

160

EPLOG

Dante (lah Komedyada) uyanp da kendini asla gitmeye


niyet etmedii korkun karanlk ormanda bulunca, dan tepe
sine kma yolundaki iyi niyeti artk ie yaramyordu; gnah
krln hakikatini tam mnsyla anlayabilmek iin nce Infernoya (Cehennem) inmek zorundayd. Bugn modern dn
yada gerekte olduklar halleriyle eyann (eylerin) Infernosunu tanyan insanlar dzenli biimde kyamet khinleri,
ktmserler, vb. olarak anlmaktalar. Dante zerinde ve ayn
zamanda modern toplum konusunda en iyi yorumculardan biri
olan Dorothy Sayers diyor ki:
Infem onun insan toplumunun bir gnah ve bozulma duru
mundaki resmi olduu hususunda herkes kolayca uyuabilir.
Ve toplumun bugn kt bir yolda olduuna, hi de mkemmel
lik ynnde ilerlem ediine epeyce inandrlm olduum uz
dan, bozulm ann derinliklerine ulaldn gsteren eitli
aam alan yeterince kolay biim de tanyabiliyoruz. Beyhudelik; yaayan bir inancn yokluu; gevek m aneviyat, agzl
tketim, mali sorumsuzluk ve denetimsiz kt miza; kerameti
kendinden m enkul ve inat b ir bireycilik; iddet, ksrlk ve
kendininki de dahil olm ak zere hayat ve m lke saygszlk;
cinsiyet smrs, reklam ve propaganda ile dilin deersizletirilmesi, dinin ticariletirilmesi, hurafelere yz verme, insan
larn zihinlerini her trl kitle-isterileri ve byl-konumalarl artlandrm a, kam u ilerinde irtia (rvet, nfuz ku l
lanma) ve iltimas, ikiyzllk, maddi eylerde sahtekrlk, entellektel namussuzluk, kar salamak iin ihtilaflar krk
leme (snf snfa, milleti millete kar kkrtma), btn ileti
im aralarn sahteletirme ve tahrip etme; en aa ve ahmak
kitle-duygularnm smrlmesi; kanbana, lkeye, sekin ar
161

kadaa ve yem inli sadakate dahi ihanet: bunlar, toplumun


souk (duygusuz) lm ne ve btn m eden ilikilerin yok
edilm esine gtren ok rahat farkedilebilir aamalardr.1

Iraksayan problemlerin ne mthi bir manzaras! Gene de


insanlar yaygara ile zm istiyor ve kendilerine toplumun
onarmnm ieriden gelmesi gerektii, dardan gelemeyecei
sylenince de kzyorlar. Yukardaki pasaj eyrek yzyl nce
yazld. O zamandan beri tepeden aa doru ilerleme daha
hzland ve Infernomm tasviri daha bir aina hale geldi.
Ama olumlu deiiklikler de olmad deil: Onanmn ieri
den gelmesi gerektii sylenince baz insanlar kzmyorlar
artk; hereyin siyaset ten ibaret olduu ve sistemin kktenci
yeniden dzenlenmelerinin medeniyeti kurtarmaya yetecei
inanc artk yirmibe yl nceki fanatiklikle savunulmuyor;
modern dnyann her yerinde imdi Yeni Hayat Biimleri ve
Gnll Sadelik denemeleri yaplyor; maddeci bilimciliin
kendini beenmilii kyor ve kibar evrelerde bile bazan
Tanrdan sz edilmesine msamaha ediliyor. Vaka, bu zihn
deiimin bir blm balangta ruh igrden deil, evre
bunalmnn, petrol bunalmnn, gda bunalm tehdidinin ve
yaklama belirtileri gsteren bir salk bunalmnn yol at
maddeci korkudan kaynaklanmaktadr. Bu ve daha nice baka
tehditler karsnda birok insan hl teknolojik kmaza
inanmaya almaktadr. Eer fzyon enerjisini gelitirebilir
sek, diyorlar, yakt problemlerimiz zlecektir; eer petrol
yenebilir proteinlere dntrme ilemini kvrrsak, dnya
nn gda problemi zlm olacaktr; ve yeni ilalarn geliti
rilmesi phe yok ki herhangi bir salk bunalm tehdidini or
tadan kaldracaktr... vesaire.
Buna ramen, modern insann mutlak kudretine duyulan
iman zayflamaktadr. Btn yeni problemler teknolojik do
nanmlar tarafndan zlseydi bile, bounalk, dzensizlik ve
bozulma hli devam ederdi. Bugnk bunalm had safhaya
varmadan da mevcuttu o ve kendi kendine ortadan kalkmaya
caktr. Modern deneyim in baarsz olduunu her geen gn
daha ok sayda insan farketmeye balyor. lk hzn benim
162

Kartezyen devrim dediim olgudan almt bu deneyim. Aman


sz mant ile Kartezyen devrim insan, onun insanln ida
me ettiren yksek dzeylerden ayrd. nsanolu Gklerin ka
plarm kendisine kapatt ve muazzam enerji ve hner ile ken
dini Yeryzne hapsetmeye.alt. imdi Yeryznn ancak
bir gei mevkii olduunu, dolaysyla Gklere erimeyi reddet
menin Cehenneme gnlsz bir alalma mnsna geldiini
kefediyor.
Kilisesiz yaamak mmkn olabilir belki; ama dinsiz, yani
btn zevk ve acs, heyecan ve memnunluu, incelik ve kaba
l, vesairesi ile olaan hayat dzeyinin fevkindeki Yksek
Dzeylerle temas kurmann ve onlara doru gelimenin sis
temli almas iinde olmakszn yaamak mmkn deildir.
Modern dnyann dinsiz yaama deneyimi baarszlkla so
nuland ve bir kez bunu anladk m modernlik-sonras
grevlerimizin gerekte neler olduunu anlarz. Anlaml bir bi
imde, ok sayda (ve deien yalarda!) gen insan doru yne
bakyorlar. Yaknsayan problemlerin bugne kadarkilerden
daha baarl zmlerinin gerek hayatn asl maddesi olan
raksayan problemlerle baa kmay, onlarla penelemeyi
renmede hibir ie yaramadn hatta engel tekil et
tiini derinden hissediyorlar.
Yaama sanat her zaman iin kt bir eyden iyi bir ey
karmaktr. Ancak bizi toplumun duygusuz lm ve btn
meden ilikilerin yok olmasndan baka hibir eyin bekleme
dii cehennemi blgelere hakikaten inmi olduumuzu bilir
sek, bir geri dn, bir metanoia iin gerekli olan cesaret ve
tahayyl toplayabiliriz. Bu bizi dnyay yeni bir gzle grme
ye gtrr, modern insann srekli olarak szn ettii ve her
zaman yapmada baarsz kald eylerin hakikaten yaplabil
dii bir yer. Yeryznn cmertlii btn insanl doyur
mamza imkn verir; Yeryzn salkl bir mekn olarak mu
hafaza etmek iin yeterli ekoloji (evrebilim) bilgisine sahibiz;
Yeryznde, herkesin yeterli barnaa sahip olabilecei kadar
alan ve yeterli maddeler mevcuttur; hi kimsenin sefalet iinde
yaamasn gerektirmeyecek lde yeterli ihtiya maddeleri
163

stoklann retmede olduka ustayzdr. Herey bir yana, ikti


sadi problemin zaten zlm bir yaknsayan problem ol
duunu greceiz: yeterli miktan nasl temin edeceimizi bili
yoruz ve bu i iin herhangi bir iddetli, gayriinsani, saldrgan
teknolojiye ihtiyacmz yok. ktisadi problem diye bir ey yok
tur ve bir anlamda hibir zaman olmamtr. Ama ortada ma
nev (ahlak) bir problem var ve manev problemler yaknsak
deillerdir, gelecek nesillerin aba harcamadan yaamalarna
yarayacak biimde zlme imknlar yoktur; hayr, kavran
mas ve almas gereken raksak problemlerdir onlar.
Modern dnyay kurtaracak bir geri dn n yeterli say
da insan tarafndan yeterli hzla baarlacana gvenebilir
miyiz? Bu sual sk sk sorulmakta, ama ona verilecek cevap ne
olursa olsun yanltc olmaktadr. Evet cevab kaytszla.
Hayr cevab ise umutsuzlua yol amaktadr. Arzuya ayan
olan, bu aklkarklklar arkamzda brakp almaya koyul
maktr.

164

NOTLAR

1. BLM

Felsefi Haritalar zerine

1 Kesin sylersek 1968 Austosunda Sovyeterin ekoslavakyay igal et


tikleri hafta iinde.
2 St Thomas Aquinas, Summa theologica, 1 ,1, 5 ad 1.
3 Maurice Nicoll, Psychological Commentaries (London, 1952), vol. 1.
4 Victor E. Frankl, Reductionism and Nihilism, in A. Koestler and J.R.
Smythies (eds), Beyond Reductionism (London, 1969).
5 Ibid.
6 Michael Polanyi, Personal Knouledge (London, 1958)den iktibas.
7 Koestler and Smythies, op. cit.
8 Plato, Symposium, trans. Jowett (Oxford, 1871).
9 Kar. F. S. C. Northrop, The Logic ofthe Sciences and Humanilies (Nevv
York, 1959).
10 W . Y. Evans-Wentz, Tibetan Yoga and Secret Doctrines (Oxford, 1935).
11 Ren Descartes, Rules for the Direction of the Mind, trans. Elizabeth Haldane and G.R.T. Ross. (Encyclopaedia Britanniea, Chicago, 1971).
12 Ibid.
13 Rene Descartes, Discourse on Method.
14 Descartes, Rules for the Direction ofthe Mind.
15 Ibid.
16 J acques Maritain, The Dream of Descartes (London, 1946).
17 Ibid.
18 Descartes, Rules for the Direction ofthe Mind.
19 Etienne Gilson, The Unity of Philosophical Experience (London, 1938).
20 Ibid.
21 Blaise Pascl, Penses, section II, no. 169
22 Great Books ofthe Westem World. The Great Ideas (Chicago, 1953), vol. 1,
blm 33de iktibas ediliyor.
23 St Thomas Aquinas, Summa contra GentUes, vol.l (London, 1924-1928)
24 St Thomas Aquinas, Summa contra Gentiles, vol.3 (London, 1924-1928)
165

2 . BLM

Yarlk Dzeyleri

1 Arthur O. Lovejoy, The Great Chain ofBeing (New York, 1960).


2 Catherine Roberts, The Scienfic Conscience (Fontwell, Sussex, 1974).

3. BLM

le rlem eler

1 St Thomas Aquinas, Summa contra Gentiles, vol. 6, book 4, ch. XI.


2 Maurice Nicoll, Living Time (London, 1952), ch. I.
3 Nicoll, op. cit.

4. BLM
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14

Yeterlilik I

G. N M . Tyrrell, Grades of Signifieance (London, 1930).


R.L. Gregory, Eye and Brain- the Pscyhology of Seeing (London, 1966).
Tyrrell, op. cit.
Matt. Xm . 13.
Matt. X m . 15; Acts XXVT3L 27.
Rev. IH. 16.
Etienne Gilson, The Christian Philosophy of Saint Augustine (London,
1961).
Ibid,
Jalal al-Din Rumi, Matlmaui (Gibb Memorial Series, London, 1926-34),
vol. 4.
John Smith the Platonist, Select Discourses (London, 1821).
Richard of Saint-Victor, Seiecied Writings on Contemplation (London,
1957).
Suttanipata, IV, ix, 3.
Majjhima Nikaya, LXX.
Maurice Nicoll, Living Time (London, 1952), blm x.

5.

BLM

Yeterlilik II

1 Sir Arthur Eddington, The Philosophy o f Physical Science (London,


1939).
2 Rene Descartes, Principia Philosophiaenin Franszca evirisine nsz, II.
blm.
3 Kar. Ernest Lehrs, Man or Matter (London, 1951). Gerekte, fizik bilim
esas itibariyle, Profesr Eddingtonun ifade etii gibi, bir puvanter oku
yucu bilimdir. Bu olguyu kendi yntemimizle ele alarak diyebiliriz ki in
166

4
5
6
7
8
9

sanolunun bilimin balangcndan bugne kadar yapt btn puvanter


aletleri kendilerine renksiz, stereoskopik-olmayan gzlemle snrlanm
olarak insann bizzat kendisini model almlardr. Bu artlarda ona bra
klan tm ey puanlan yerlerine ayarlamak ve konumlarndaki deiik
likleri kaydetmektir. Hatta, kusursuz bilimsel gzlemcinin kendisi bapuvanter-alettir. (s. 132-3).
Ren6 Descartes, Principia Philosophiae'nin Franszca evirisine nsz,
II. blm.
Etienne Gilson, The Christian Philosophy of Sainl Auguslire (London,
1961).
Etienne Gilson, The Unity of Philosophical Experien.ce (London, 1938).
Ibid.
AbrahamMaslow, The Psychotogy of Science (New York, 1966), ch. 4.
William James, The Will io Believe (London, 1899).

6. BLM

Drt Bilgi Alan Birinci Alan

1 Whittall N. Perry, A Treasury of Traditional Wisdom (London, 1971).


2 Measure for Measure, UT, ii, 250; aynca bkz. Beryl Pogson, In the Easl My
Pleasure Lies (London, 1950), and Martin Lings, Shakespeare in the Light
ofSacredArt (London, 1966).
3 P. D. Ouspensky, The Psychotogy of Mans Possible Euolution, (London,
1951), lstlecture.
4 Ibid.
5 Joseph Campbell, 'Prologue, The Hero with a Tkousand Faces (New York,
1949).
6 Ernest Wood, Yoga (Harmondsvvorth, 1959), blm. 4.
7 Ouspensky, op. cit.
8 Nyanaponika Thera, Introduction, The Heart ofBuddhisi Meditation, a

Handbook ofMental Training Based on the Buddhas Way of Mindfulness


(London, 1962).
9 Ibid.
10 Ibid.
11 The Instruction to Bahiya, Nyanaponika Thera, op. cit. tarafndan ikti
bas.
12 The Cloud of Unknoving, Clifton Wolters (Harmonsdsworth, 1961) tara
fndan yaplan yeni eviri.
13 Majjhima Nikaya, CXL. Cf. aynca J. Evola, The Doctrine of Auakening
(London, 1951), ch. IV.
14 The Cloud of Unknouing, op. cit.
167

15 A Treasury of Russian Spirituality de, compiled and edited by G.P. Fdotov (London, 1952).
16 Bkz. Writings from tke Philokalia on Prayer ofthe Heart (London, 1951) ve
Early Falhers from the Philokalia (London, 1954).
17 Hieromonk Kallistos (Timothy Ware) The Art ofPrayer'a nsznden (bkz
18. dipnotu)
18 The Art of Prayer, An OrthodoxAnthology, compiled by Igumen Chariton
of Valamo (London, 1966), ch. , iii.
19 Wilder Penfield, The Myserty ofthe Mind (Princeton, 1975).
20 bid.
21 On The Prayer of Jesus, from Aseetie Essays ofBishop Ignatius Brianchaninov (London, 1952). iktibaslar Alexander dAgapeyeffin Takdiminden.
22 W. T. Stace, Myslicism and Philosophy (London, 1961).
23 ibid.
24 ibid.
25 ibid.
26 ibid.

7. BLM

Drt Bilgi Alan kinci Alan

1 Rom. Vni. 22.


2 J.G. Bennett, The Crisis in Human Affairs (London, 1948), blm 6.
3 William James, The Principles ofPsychology (Chicago, 1952), blm 25.
4 Saygdeer Mahasi Sayadaw, The Progress oflnsight through the Stages
of Purification (Kandy, Ceylon, 1965), blm. IV, p. 4.
5 St John of the Cross, Ascent ofMount Carmel, kitap II, blm 11, The
Complete Works ofSaint John ofthe Cross da, translated and edited by E.
Allison Peers (London, 1935).
6 Ernest Wood, Yoga (Harmondsworth, 1959).
7 W. Y. Evans-Wentz, General Introduction, Tibetan Yoga and Seeret Doctrines (London, 1935), section XI.
8 ibid.
9 Ernest Wood, Practical Yoga, Ancient and Modern (London, 1951), ch.
4.
10 Lorberin eserleri, Sadece Almanca olarak yaynland. Bietigheim,
Wrttemberg, West Germany.
11 Bkz. Edgar Cayce zerine kitaplar Hugh Lynn Cayce and Edgar Evans
Cayce (oullan), Thomas Sugrue, M. E, Penny Baker, Elsie Sechrist, W.
and G. McGarey, Mary Ellen Carter, Doris Agee, Noel Langley, Larmon
168

H a r tz e ll B ro ta ra fn d a n . (N ew Y o rk ).
12 D o ris A g e e , E d g a r C a y c e o n E S P (N e w Y o r k , 1969), ch . 2.

8.

B L M

Drt Bilgi Alan

nc Alan

1 M a u rice N icoll, Psychological Commeniaries on the Teaching of G. I.


Gurdjieff and P.D. Ouspensky (London, 1952-6), vol. 1, p. 266.
2 Ibid., vol. 4, p. 1599.
3 Ibid., vol. 1, p. 267.
4 Ibid., vol. 1, p. 259.

9. BLM

Drt Bilgi Alan Drdnc Alan

1 Arthur Livingston The Mind and Sociely'ye yazd Editors Noteda, (bkz.
gelecek dipnotu)
2 Vilfredo Pareto, The Mind and Society (London, 1935), Paragraphs 69/2;
99/100; 109/110.
3 Ibid.
4 Ibid.
5 P.S. C. Northrop, The Logic of the Sciences and the Humanities (New York,
1959), ch. 8.
6 Rend Gudnon, Symbolism of the Cross (London, 1958), ch. IV.
7 Natura, Philosophy of, in The New Encyclopaedia Britannica (1975), vol.
12, p. 873.
8 Ibid.
9 Kari Stem, The Flight from Woman (New York, 1965) ch. 5.
10 Rend Descartes, Discourse on Method, part VI.
11 JulianHudey, Euolution, the Modern Synthesis (London, 1942). ch. 2, section 7.
12 Evolution, in The New Encylopaedia Britannica (1975), vol. 7, pp. 23 ve
17.
13 Ibid.
14 Ibid.
15 Ibid.
16 Stern, op. cit., ch. 12.
17 The Times 24 Ocak 1977de u haberi veriyor:
Onaylanan ders programnda uygun grlen evrimci gr yerine ya
ratln Tekvine dayanan lafz grn rettii iin grevden alnan
169

Rickmansvvorth School dini eitim ubesi bakam Mr. John Watson, yasal
yollara bavurma niyetinde... Mr. Watson 16 yl Hindistanda misyonerlik
yapmtr ve Tekvine dayanan yaratl teorisini savunan iki kitabm ya
zandr. Btn inanlarn hogrszle eilimli olduunu gsteren "Ter
sine evrilmi bir Maymun davas !
18 Evolution, op. d t.
19 Dougas Dewar, The Transfbrmist lllusion (Murfreesboro, Tenncssce,
1957).
20 Martin Lings. in Studies in Comparative Rrliffion (publishcd quarterly by
Tomorrow Publieations Ltd, Bcdfont, Middlcscx, 1970). vol. 4, no. 1, p. 59.
21 Harold Saxton Burr, Blueprint for Immortality: the Electric Pattems o f Tfe (London. 1972).
22 Ibid.
23 Ibid.

10. BLM

lci Tip Problem

1 Ren Gunon. The Reign ofuantity and the Signs o f the Times, translated by Lord Northboume (London, 1953).
2 Cf. Paul Roubiczek, Existentialism For and Against (Cambridge, 1964).
3 St Thomas Aquinas, Commentary on the Gospcl o f Matthew V.24.
4 Ananda K. Coomaraswamy. Why Exhibit Works o f Art ? Christian and
OrientaL PhiLosophy o f Art (New York, 1956). ch. 1.
5 Dante. The Devine Comedy. trans. Charles Eliot Norton (Great Books o f
the Western World, Encyclopaedia Britannica, Chicago, 1952).
6 Dorothy L. Sayers. Further Papers on Dante (London. 1957). p. 54'de ikti
bas.
7 P 3 . Medawar, Introduction, The Art o f the Soluble (London, 1967).

EPLOG
1 Dorothy L. Sayers, Introductory Papers on Dante (London. 1954). p. 114.

170

AKLI KARIIKLAR N KILAVUZ


"Schumacher, modern bilimin sadece ortaya kan sonula
rn eletirmekle kalmyor: modern bilim ve ekonominin temel
bir eletirisini yapyor."
Seyyid Hseyin Nasr
Yaygn kanaatlerimize muhalif, kucaklayc ve canverici bir
dnce sisteminin younlamas... Schumacherin fikirleri
hakknda syleyebileceim en makul sz: nallah, dedii gi
bi olur. Amin"
Arthur Koestler
Schumacher, Bat insan aralarda zengin, amalarda yok
sul kalmtr. Bilgisinin hiyerarisi bozulmu, bir deerler hi
yerarisi zerine yerletirecei zemini kaybettiinden, irade
si felce uramtr' derken, bu szler bizde ac brakarak yan
klanyor: Ya biz? Bu davetkr soru, sadece dindar deil, e
itli entellektel evrelerde doru adamlarn, doru cevapla
rn bekliyor. Ne dersiniz, bizim aklmz Batlnnkinden daha
kark deil mi?
Muzaffer Civelek

Z YAYINCILIK
ISBN T 7 5 -3 5 5 -0 3 1 -1

D N C E

D Z S

You might also like