Osmanlı Musikisi Ve Pisagor

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 49

RAST MZKOLOJ DERGS

Uluslararas Mzikoloji Dergisi


www.rastmd.com

MAKAM, VZE, BE VE TERKB:


TE
OSMANLI
MUSK NAZARYATINDA PSAGORCU KRELERN
UYUMU/MUSKS ANLAYIININ TEMSL
Okan Murat ZTRK1
ZET
Bu makalede 15. yy. itibariyle Osmanl makam nazariye tarihinde yeni bir
modelin ortaya k ele alnmaktadr. Bu model, burada Btn Makam Modeli
(BMM) olarak adlandrlmtr. Bu yeni modelde makam kavram temel durumdadr. Bu
yeni anlaya gre perde ve ezgi alan; makam, vze, be ve terkib olmak zere drt
snfa ayrlmaktadr. Bu kavramlarn, burlar, gezegenler, drt unsur ve zamanla
ilikilendirilmi olmas, yeni modelin btn

nitelii asndan son derece dikkat


ekicidir. Bu drt kavram, yorumsamac bir yaklamla ele alnarak
alna
anlam ve ilevleri
bakmndan burada ilk kez zmlenmitir. Bu zmlemeler nda bu kavramlarn,
simgesel adan Pisagorcu gelenekee zg krelerin uyumu/musikisi anlaynn bir
temsilinden ibaret olduklar belirlenmitir..
Anahtar Kelimeler: Makam, btn gelenek, krelerin uyumu/musikisi, Pisagorcu
gelenek.

MAKAM (MAQAM, MELODY-TYPE),


MELODY
VZE
(VOICE), BE (BRANCH) and TERKIB (COMPOUND):
REPRESENTATION OF THE PYTHAGOREAN CONCEPT OF
HARMONY/MUSIC OF THE SPHERES IN THE OTTOMAN
MUSIC THEORY
ABSTRACT
In this article, its discussed that the emergence of a new theoretical model in
the history of the Ottoman makam theory from 15th century. This new model is called
here as Esoteric Model of Makam (BMM). The concept of makam

(a definitive
melody-type)
type) has a fundamental role in this model.
model According to this new conception, the
area of tone and melody is classified into four classes, including makam (maqam,
melody-type), vze (voice/sound), be
be (branch), and terkib (compound). Its
1

r. Gr. Okan Murat ZTRK, Bakent niversitesi Devlet Konservatuar / TRKYE

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

extremely remarkable that these concepts are associated with horoscopes, planets, fourelements and time, with regard to esoteric nature of model. In terms of conceptual
meaning and functions, these concepts are analyzed here for the first time with
hermeneutical approach. In light of findings, its determined that these concepts are
composed of representation of the Pythagorean conception of the harmony/music of the
spheres, in point of esoteric symbolism.
Keywords : Makam (maqam, melody-type), esoteric tradition, harmony/music of the
spheres, Pythagorean tradition.

GR
15. yzyl, Osmanl musiki kltrnde yeni bir nazar anlayn ortaya k
bakmndan byk nem arzeder. Bu yzyl musiki nazariyesinin yeni nitelii,
makam kavramnn yaygn ekildeki kullanmndan ve daha da nemlisi makamvze-be-terkib (MAT) eklindeki drtl snflandrmadan kaynaklanr. 2 Model,
makamlarn tarif edilme biimleri ve bu tariflerde bir ezgisel hareket belirtmek zere
kullanld grlen gz (balang), seyir (gidi) ve karar (biti) kavramlaryla,
yeni bir anlay ortaya koymas bakmndan dikkat ekici zellikler sergiler. Bu
anlayn ifadelendirilmesinde kullanlan zgn dil, kulland szck ve ifade
biimleriyle, belirtilen yeni anlayn btnlkl bir nazar model olarak
alglanmasnda temel bir gsterge meydana getirir. Bu nitelikleriyle de bu yeni model,
nazariye bakmndan kendinden nceki Devir/Daire/edd Modelinden (DDM) ok
nemli baz farklar sergiler (Tablo 1).
Tablo 1: Birbirine zt iki anlay temsilen DDM ve BMMye zg dil ve terimlerin karlatrlmas.

DDM Terminolojisi
(temelde Arapaya dayal)

BMM Terminolojisi
(temelde Farsa ve Trkeye dayal)

buud/ebad, uzma, vusta, sura, name, fasla,


lahn/elhan, haiye, nisbet, nisebi erif, misl/emsal,
cz/ecza, df/edaf, sagir/sura, kebir/kbra, asgar,
mut, enf, veter/evtar, cins/ecnas, leyyin, rasim,
nazm, levni, kavi, muntazam, munfasl, mtetali,
ksm/aksam, snf/esnaf, cem/cemaat, zil-erbaa
(drtl), mefruzat, reisat, evsat, munfaslat, haddat,
zil-hams (beli), zil-kll (sekizli), zil kll vel-erba
(sekizli+drtl), zil kll vel-hams (sekizli+beli),
zil kll-i merrateyn (ift sekizli), mfred/ferd, bzrg
mfred, kuek mfred, mrekkeb, bahr, tabaka,
daire/devir/edvar, edd, avaze, ube, tanini, bakiye,
fazla, ziyade, irha, mcenneb, ehad, evsat, eskal,
mlyim/mlyemet (uyumlu/luk),
mtenfir/mtenferet (uyumsuz/luk), bam, mesles,
mesna, zir, hadd, destan/desatin, mutlak, zaid,
mcenneb, sebbabe, zelzel vustas, fars vustas/kadim
vusta, binsir, hinsir, tenafr, hafi, intikal

perde/ev/hne/vz; gz/mebde/mahrec; nerm, tiz;


seyir/revi/tarik; karar/karargh/mahatt;
tam/tamam/bir perde; nim/yarm/buuk/nsf/eksik
perde;nerm etmek [kalnlatrmak]; ziyade
etmek/tiz etmek/ekmek [inceltmek]; karib etmek
[yaklatrmak]; domak/balamak/gz
etmek/huruc etmek/kopmak; seyr etmek/gezmek;
aa gitmek/inmek/hubut etmek, yukar
gitmek/kmak/suud etmek; uramak; dnp
gelmek; varmak/durmak; karar
etmek/eylemek; oturmak/kalmak/istirahat etmek;
kendini beyan etmek/icra etmek/gstermek; kendi
perdesine/hnesine sahip olmak; yerinden gz
etmek; eda/tavr/slub/tarz

2 Bu yeni nazariye anlayn Popescu-Judetz (2004) Anadolu okulu olarak anarken, Agayeva ve Uslu
(2008) da Trk kolu edvarlar olarak adlandrmaktadr.

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Ldikli Mehmed elebi (LM), mteahhirine (sonrakiler/yeniler) zg bu


farklla, u szlerle dikkat eker:
bilgilkim [bilesin ki] baz cem-i mlyimeye [uyumlu perde
topluluklarna/ezgilere] makm deyu ad virdiler ve bazsna vz dediler ve bazsna
ube didiler ve bazsna terkb dediler baz dahi bulunur ki hi bir isimle msemm
degldr [bazlar da vardr ki hibir isimle adlandrlm deildir] nitekim muhf degl
[gizli deil] gene buncleyn [bunun gibi] makamtdan ve vztdan ve ubelerden ve
terkbden dahi her bir ferde [her birine] bir ismi mahss [zel bir isim] tayn etdiler
[verdiler] andan sonra baz mrtzn [sekinler] bu elhnun tabayiiyle [ezgilerin
tabiatlaryla] burc [burlar] ve kevkib [gezegenler] ve ansr [drt unsur] tabatlar
arasnda mnsebet ve alka-i maneviyye [balant ve manev iliki] mhade etdiler
dahi [gzlemleyerek] anlara mansubdr dediler [onlara bal olduklarn sylediler]
egere vech-i mnsebet gayrihi malm deglse [meer ki baka bir balant sebebi
bilinmiyor olsun] (Kalender, 1982: 93; Peken, 2002: 47).
Bu tarihsel tanklk nda, musiki nazariyesi bakmndan Osmanl 15.
yzylnda ortaya kan yeni nazar modelin ayrt edici vasfn, musikiye ait unsurlar ile
kinattaki dzen (cosmos) arasnda kurulan manev ilikinin oluturduu aka ifade
edilmi olmaktadr. Ancak bu yeni modelin musiki-kozmoloji ilikisi temeline dayanan
ayrt edici ynn, 14113 tarihi itibariyle Osmanldaki btn nazariyecilerin ncs
saylabilecek Krehirli Yusufun Risle-i Msksinden bizzat okumak, kukusuz ok
daha etkileyici olacaktr:
ve on iki burcdan on iki makm tasnf eyledi ve yidi ylduzdan yidi vze ald
ve dokuz felekden dokuz drl darb ve usl peyd eyledi ve her makmun asln
vzeden fark eyledi grdi ki drt nevdr bu drt nevi drt ansra mukbil eyledi ki od
yil su toprakdur ve her birine bir drl ad kod (ed. ztrk ve ev. Sezikli, 2014:
18; Dorusz, 2012a: 185; 2012b: 67; Sezikli, 2000: 41; Kamilolu, 1998: 28).
Grld gibi Osmanl dnyasnda ilk saylabilecek bu rnek metin, musikiyi, lemin
bir temsili olarak gren, mistik ve ezoterik bir bak asna sahiptir. Nitekim bu modele
zg snflandrma ve tariflerde kullanlan isim ve terimler, bu kaynaklarn bal
bulunduklar gelenek konusunda ok nemli bilgi ve ipular ierir. Musiki nazariyatn
aklamak zere ortaya konulan bu model, kesin olarak ve tamamen ezoterik/btn4 bir
3 Krehirli Yusufun 1411de yazm olduu musiki ile ilgili risalenin Farsa orijinali kayp olmakla birlikte,
elimizde 1469 ylnda Hariri b. Muhammed tarafndan yaplm Trke evirisi bulunmaktadr. bkz. ztrk
(ed.) ve Sezikli (ev.), 2014: 11-14; Dorusz, 2012a: 33-41.
4 Ezoterik/btn: Szck anlamyla i; ie zg; dern gibi anlamlara gelir. Egzoterik (zhir/d) ve
ezoterik (btn/i) ve ayrm, evrende var olan her unsurun bir grnen, bir de gizli yan olduu
dncesine dayanr. Ezoterizme gre tm kinatta tek bir hakikat vardr ve bu hakikat ite ve
gizlidir. Dta olan her ey, bu tek hakikatin farkl grnlerinden ibarettir. Dolaysyla ezoterizm,
evrensel ve deimez nitelikteki bu tek hakikate ilikin temel bir felsefi kavray ifade eder. Szcn
belirttii ie zglk, herkese grnen veya zahir olan herhangi bir olgu veya unsurun, herkese
grlemeyecek veya bilinemeyecek, gizli, rtl, srl veya ite olan yanna ilikin bir
sezme/duyma/bilme hal ve makamn ifade eder. Bir hususun ezoterik oluu, onun mistik ve metafizik boyut
veya balamlara sahip olduu anlamna gelir. Btn ezoterik topluluk ve gelenekler; sembol, rumuz veya
iaretlere dayal zel ve gelikin bir dile sahiptir ve bu dil ancak stad-akird ilikisine dayal belli bir

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

ierie sahiptir. Bu niteliinin kanlmaz bir gerei olarak da darya kapal


(hermetic) sr geleneklerine (secret traditions) zg sembollerle dorudan
balantldr. Bu iki temel zellii dikkate alnarak Osmanl 15. yzylnda ortaya kan
yeni model burada, Btn Makam Modeli (BMM) olarak adlandrlmtr.
BMMnin perde-ezgi alann snflandrma anlay, Oryantalistlerce Sistemci
Okul (Farmer, 1925; Wright, 1978) olarak anlan kendinden nceki modelin
yaklamndan hemen btnyle farkl bir manta dayanr. Bu yeni modelde perdeezgi alan; (i) on iki makam, (ii) yedi vze, (iii) drt be ve (iv) snrsz sayda
terkibe ayrlr. Bu snflandrma, bata ilikilendirildii kinat eleri olmak zere, bu
elerin temsilinde kullanlan saysal sembolizm bakmndan da ok nemli mesajlar
tar. Tad bu mesajlarn, felsefe ve musiki nazariyat tarihinde Pisagorcular
(Pythagoreans) olarak bilinen ok kkl ve etkili, ezoterik ve hermetik bir toplulua ve
bunlarn temsil ettii tanr, lem ve insan anlayyla balantl oluu ise, konuyu pek ok
bakmdan nemli bir ilgi oda haline getirmektedir. Pisagorcular, kinat ve kinattaki
dzenin (cosmos) anlalmasnda kullanlmak zere, aralarnda musikinin de yer ald
drt temel bilgi alannn, antik dnemlerden beri bilinen en nemli temsilcileri
olmulardr (Guthrie, 1987, 2011; ed. Christensen, 2002). slam kltrne hvn- Sf
yelerinin almalaryla birlikte eklemlenen Pisagorcu gelenein Osmanl dnyasndaki
rol ve etkinlii konusu, bugne dek yeterince aratrlm ve zellikle de musiki
nazariyesi bakmndan ortaya konulmu deildir. Ayrca BMMye temel oluturan drtl
snflandrmann (MAT) unsurlar arasndaki farklarn ne olduu konusu da nemli
belirsizlikler iindedir. Pisagorcu anlayn Osmanl musiki nazariyat zerindeki etkileri
ile MAT snflandrmasnn sembolik ve teknik ynden analizi, bu makalenin temel
konusunu oluturmaktadr.5
PSAGOR, PSAGORCULUK ve KRELERN UYUMU/MUSKS KAVRAMI
Pisagor (. 580-504) veya Osmanl kaynaklarndaki syleniiyle Fisagores,
felsefe ve bilim tarihinin olduu kadar, hermetik kltr tarihinin de en zgn
isimlerinden birisidir. Krotonda kurduu gizli tarikata zg felsef-dinsel anlay
Pisagorculuk olarak adlandrlrken, bu tarikat yeleri de Pisagorcular olarak bilinirler
(Guthrie, 1987, 2011). Hanerliolu (2006)na gre Pisagorculuun temelini Orfizm,
Budizm ve Hermetizm gibi gizem gelenekleri oluturur. Buna ek olarak Pisagorculuun
Msr, Kalde, ran ve Hint ezoterik gelenekleriyle de nemli balar vardr (Morewedge,
1992; Walbridge, 2001).

inisiyasyon ve irad sreci iinde renilebilir. Bu nedenle ezoterik cemaatler, darya kapal (hermetic),
kendi i rgtlenme ve hiyerarilerine sahip zel gruplardan oluur. Bu gruplara ancak uygun grlenler,
belli bir inisiyasyon sreci sonunda ye olarak alnrlar. Ezoterik geleneklerde grup iinde verilen eitim,
tmyle gizli ve sr kltrne dayal bir eitimdir. Trkedeki isel/irek anlamna gelen btn
szc, zahir x btn (d/grnen x i/gizli) ayrm temelinde ezoterik szcyle eanlamldr. Bu
nedenle buradaki kullanmda bu iki szck, belirtilen balamda ou kez birbiri yerine kullanlmtr. bkz.
Kl, 2011.
5
Konunun mzikolojik yn hakkndaki eitli deerlendirmeler iin bkz. Oransay (1966), Durmaz (1991),
Can (2001, 2002), Popescu-Judetz (2002, 2010a, 2010b), Uslu (2009).

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Aristonun bildirdiine gre Pisagorculukta say her eyin esas ve ayn


zamanda da ls idi (Berghaus, 1992). Tm hermetik geleneklerde grlen ztlarn
birlii ilkesi, Pisagorculukta birlik-okluk kutupsallyla temsil edilmitir. Saysal ve
geometrik sembolizm, Pisagorculuun gizli dilini oluturur. Bu nedenle gerek daire
ve kre ve gerekse de ilk drt rakam; Pisagorculuun temel ilkelerini oluturan uyum
ve birlik kavramlarnn kusursuz temsilcileri, anahtarlardr. Pisagora gre kinat,
tmyle bir say uyumundan ibarettir. Pythagoraslara gre btn kinat, gezegen ve
yldzlar dzenli hareketleriyle byk bir mzik enstrman gibidir. Bu enstrmann her
bir paras dnyasal mzikteki oranlara uygun bir dzende akort edilmitir (Can, 2001:
144). Bu yzden Pisagorcular, musikide kullanlan tm perdeleri, monokord (tek-tel)
adn verdikleri nazar bir aygt zerinde hesaplamlardr (Guthrie, 1987: 24-28).
Bundan amalar, kinattaki her eyde olduu gibi musikide de ok(luk)un bir(lik)ten
trediini gstermektir. Pisagorcu sembolizmde tanry simgeleyen bir, asl/esas
olmas nedeniyle say olarak kabul edilmez; aksine ilk say, okluku ifade eden 2dir.
Pisagorculara gre tm saylar, birden treyerek oalr. nk 1, bir olan
anlamnda Pisagorcu gelenekte tanr demektir. Bu yzden Pisagorcu ezoterik
geometride de bir -yine tanry simgelemek zere- nokta ile temsil edilir. Geometrik
olarak 3, genle; 4 ise kareyle gsterilir ve bunlarn saysal toplam olan 7 de,
makrokozmos tanr ile mikrokozmos insann btnln temsil eder (Heninger, 1961;
Hanerliolu, 2006; Kingsley, 2002; Guthrie, 2011). Bylece Pisagorculukta -ve genel
anlamda hermetizmde- uyum ve birlik, z olarak tanr, lem ve insan
arasndaki ilikiyi anlamann anahtar kavramlar haline gelir (Berghaus, 1992;
Copenhaver, 1992; Walbridge, 2001; zbudun, 2003; Kl, 2010). Bu balamda
kozmoloji, astroloji, aritmetik, geometri, musiki, hikmet, tp, simya ve maji gibi ilimler,
tm hermetik geleneklerde, belirtilen ilikileri anlamak ve aklamak zere ihtiya
duyulan akli veya sezgisel bilgi birikiminin ana unsurlarn tekil eder (Shumaker, 1972).
Uyum ve birlik kavramlarnn, hermetik kklerle yakndan balantl sf gelenekte
de son derece nemli bir tema oluu ve tanr-insan ilikisi ile tm kinat dzeninin bir
anahtar olarak alglanmas, bu anlamda ok dikkat ekicidir (Uluda, 1999).
Krelerin uyumu/musikisi 6 (harmony of the spheres/music of the spheres)
anlayna ilikin ilk nemli bilgiler, Pisagorcular hakkndaki anlatlardan gelir. htiyar
Plinius (M.. 23/24-79), Gerasal Nikomakus (Nicomachus) (M.. 50-150), zmirli Teon
(Theon) (M.. 115-140) ve Batlamyus (Ptolemaios) (M.. 127-148), bu gizli topluluun,
kinattaki dzen, seyyareler ve dnleri esnasnda kardklar sesleri hesap
yntemleriyle ilgili yazl ilk bilgileri aktaranlar olmulardr (Godwin, 1993). Bu
kaynaklara gre seyyarelerin sesleri, dnyaya ve birbirlerine olan uzaklklarna bal

6 Gnmzde yaygn olarak krelerin uyumu/musikisi eklinde bilinen bu Pisagorcu kavram, kinattaki
uyum, birlik ve dzeni simgeleyen bir kavramdr. Buradaki kre, ayn zamanda lem, felek ve
gk anlamlarna gelir. Bu nedenle kavram Trkede lemlerin uyumu/musikisi, feleklerin
uyumu/musikisi, gklerin uyumu/musikisi eklinde de ifade edilebilir. Bilindii gibi antik dnyada
kinatn, i ie gemi kreler/felekler/lemler/gklerden olutuuna inanlyordu. Musiki ise, ayn zamanda
harmonia olarak uyum demekti.

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

olarak hesaplanabilmekteydi. Bu anlay, yzyllarca devam edegelen kkl ve derin bir


gelenek eklinde Ortaa slam, Hristiyan ve Yahudi kltrlerinde de varln
srdrerek, bir anlamda dinler-st bir zellik kazanmt. Belirtilen kltr ve
geleneklerin tmnde musiki, lemdeki dzenin en mkemmel temsilcisi olarak grlr
ve dolaysyla bu ilh dzen, en iyi musiki zerinden anlalabilir. hvn- Sf (10. yy.)
yeleri, nl Rislelerinde, konuyu yle izah ederler:
[Kadim] bilgeler, ayn zamanda semv cisimlerin grece byklkleri
arasnda eitli bakmlardan (aritmetik, geometrik veya musikisel [aralklara zg])
ilikiler bulunduunu ve ayn ilikilerin, o cisimler ile dnya arasnda da mevcut
olduunu ifade etmilerdir Bu sylediklerimizden kainatn tamamnn tm felekleri
ve her bir seyyaresiyle, drt unsuruyla ve [felekler/kreler halinde] i ie oluturulma
tarzyla zikredilen [uyumlu] oranlar dahilinde belirlendii, dzenlendii, tasarland ve
yaratld anlalm oldu [Musiki hakkndaki] bu risalenin amalarndan biri de
bu[nun ortaya konulmas] idi (Shiloah, 1993: III: 46; Wright, 2010: 134).
Grld gibi Pisagorcu gelenekte yaratc, kinat, insan ve dzen kavramlar
arasndaki birlik ve uyum, bu hermetik felsefe ekolnn tam anlamyla esas
durumundadr. Bu anlay, Pisagorcu gelenein bizzat kendisi demek olan ilk drt
rakamn (1, 2, 3 ve 4) ki bunlar tetraktys veya tetrad olarak adlandrlr ayn zamanda
musikide en uyumlu addedilen aral [oktav (2:1), beli (3:2) ve drtl (4:3)]
oluturmas sebebiyle, Pisagorcu sembolizm asndan ok byk bir nem tamaktayd
(Heninger, 1961; Waterfield, 1982). Bylece musikideki uyum ile kinattaki dzenin
btnyle ayn ilkeler dhilinde ekillendii ifade edilmi oluyordu (Can, 2001).
Hermetik gelenekte Pisagor 7 ve Hermes Trismegistusun (-kere byk
Hermes) (slam kltrnde dris Peygamber) 8 musiki ilmini ilk bulanlar olduuna
inanlr ve bu yzden de bu iki isim byk bir saygyla anlrlar (etinkaya, 1995; Kl,
2010). hvn- Sf Rislelerinde, bu bilgeler ve onlarn krelerin uyumu konusundaki
stn duyma ve sezme yetileriyle ilgili olarak u ifadeye yer verilir: tpk -kere
Byk Hermesin9 ruhunun ki o dris peygamberdir, Allahn selam zerine olsun, Hak
Tel Biz onu yce bir makama ykselttik 10 szleriyle ona iaret eder [o makama]
ykselip grd ve Fisagoresin ruhunun da iittii gibi (Shiloah, 1993: III: 57;
Wright, 2010: 148).
hvn- Sfnn slam kltrndeki rol konusu, zellikle de burada konu
edilen hermetik gelenek bakmndan son derece belirgindir. Seyyid H. Nasr (1985),
rislelerin kaynaklar konusunda u deerlendirmeyi yapar:

Pisagor ve Pisagorculuk konular hakknda kapsaml almalar iin bkz. Guthrie (1987, 2011), Kingsley
(2002); mzikte Pisagorcu gelenek konusunda ise bkz. Godwin (1993), James (1993).
8
Hermes-dris zdeliinin slam kaynaklar itibariyle derinlemesine bir incelemesi iin bkz. Kl (2010);
farkl kltrlerde karlalan Hermes ve hermetik kltr kavramlar iin bkz. zbudun (2003).
9
Rislelerin Ayrnt Yaynlar tarafndan yaplan Trke evirisinde (ed. B. Snmez) Hermes
Trismegistusun III. Hermes olarak evrilmi olmas, evirinin baz ksmlarnn gvenilirlii konusunda
eitli soru iaretlerinin domasna yol amtr. Bu nedenle rislelerle ilgili buradaki alntlarda, Shiloah
(1979) ve Wright (2010) esas alnarak, eviriler tarafmdan yaplmtr.
10
Kuran- Kerim, 19, 57

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Rislelerin kozmolojik ynyle Pisagoryen [Pisagorcu] ve Cbir 11


kaynaklardan kt konusunda phe yoktur. hvn defalarca zellikle saylar tabiat
anlamada bir anahtar kabul etmeleri ve aritmetik ve geometrinin sembolik ve metafizik
yorumlar konusunda, Pisagor ve Nikomakusun retilerinin takipileri olduklarn
tekrarlarlar. Bundan baka Pisagoru kendileri ile birok balar bulunan Harranllarla12
bir tutarlar (Nasr, 1985: 48-49).
Farmer (1925: 92-93) da Araplarn, musikinin kozmolojik ve psikolojik
ynlerine ilikin bilgileri Sabiler ve Sryanler olmak zere balca iki kanaldan
rendiklerini belirtir. Farmer (1925)a gre Pisagorcularn hvn- Sf zerindeki
etkileri de son derece byk olmutur. Farmer (1925), Rislelerde yer alan u ifadeyi,
Pisagorcu krelerin uyumu anlaynn tipik bir rnei olarak deerlendirir: felekler ve
yldzlarn hareketlerinin, perdeler ve ezgilerin hareketleri gibi olduu aktr [felekler
ve yldzlarn] kardklar sesler udun telleri zerindeki perdeler gibi birbiriyle
uyumludur ve ezgileri de lldr (Farmer, 1925: 103).
Can (2001: 147)n da iaret ettii gibi Osmanl kltrnde, bu iki bilgenin, ilim
ve sanatlarn kurucular olduklarna ilikin atflarla deiik yzyllara ait kaynaklarda
bolca karlalr. rnein 15. yy.n en nemli btn gelenek mensuplarndan Krehirli
Yusufa (KY) gre, ol stdlar musiki ilmini, felsefe (ilm-i hikmet), astronomi (ilm-i
heyet), astroloji (ilm-i ncm) ve tp (ilm-i tb)13 ilimlerinden karmlardr (ed. ztrk
ve ev. Sezikli, 2014; Dorusz, 2011a, 2011b, 2007; Cevher, 2004a; Sezikli, 2000;
Kamilolu; 1998). Urmiyeli Safiyddinin (UrmS) Kitbl-Edvrn Trkeye eviren
tarihi ve devlet adam Ahmedolu krullah (Ah), musiki ilmi bilinmeksizin, Mecisti
ilminin (Batlamyusun astronomi ile ilgili El-Mecisti adl eseri), ilm-i hendesenin
(aritmetik), ilm-i Iklidisin (klid bilimi, geometri), ilm-i ncmun (astroloji) ve
ilm-i tbbn bilinemeyeceini belirtir (Kamilolu, 2007: 42; irinova, 2008: 147;
Bardak, 2008: 8, 2011: 8). Bedr-i Dilad, musikiyi ilm-i dris (Hz. dris ilmi) olarak
niteler (Ceyhan, 1997: II: 723). Edirne Saraynn hermetik icrac ve nazariyecisi Hzr
bin Abdullah (HbA) ise, Fisagoris hakim-i evveldi eflakun vzn iitti ve bunu tasnif
itdi (zimi, 1989: 108; elik, 2001: 182) diyerek, yine Pisagor hakkndaki yaygn
kanaati dile getirmi olur.
Neoplatonist14 ve Neopisagorist15 retilerin slam kltrne eklemlenmesinde
El-Knd ve hvn- Sfnn nc bir rol oynadklar bilinen bir gerektir (Farmer, 1925;

11

Cbir ibn-i Hayyan (721-815): slam bilim tarihinde kimyann babas olarak bilinen, hermetik
klliyatla derin balar bulunan ve ayn zamanda gizli ilimlerden simyayla yakndan ilgilenmi Harranl
(Sabi) hermetik ve kimyac. bkz. Khya (1995).
12
Harranllar: ou zaman Sabilerle eanlama gelecek ekilde kullanld grlr. Hermes Trimegistusu
peygamberleri olarak gren ve Hermetik gelenein en gl takipileri olan topluluk. bkz. Sarkavak (1997),
Gndz (2006).
13
Btn kaynaklarn ayrt edici zelliklerinden birini, musikinin, aritmetik, geometri ve astronominin yan
sra tp alanyla da ilikilendirmi olmas oluturur. Konunun bu ynne aada deinilecektir.
14
Neoplatonizm (Yeni Platonculuk): Akademinin kapatlmasndan sonra (M.S. 529), Platoncu felsefe
anlaynn Plotinos tarafndan baz Aristocu fikirlerle uzlatrlarak yeniden yorumlanmasyla gelime

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Shehadi, 1995; etinkaya, 1995). Pisagor ve Eflatun (Platon), gizemci geleneklerin


tmnde dnsel bakmdan kurucu ve nc konumundadr (Morewedge, 1992;
Walbridge, 2001). Sonuta Neoplatonculuk ve Neopisagorculuk, z olarak Platonculuk
ve Pisagorculuk retilerinin birer yeni yorumundan ibarettir ve bu yeniden yorumlama
srecinde skenderiye Okulunun ok nemli bir rol vardr; Plotinos, Neoplatonculuun
kurucusu olarak bilinir (Hanerliolu, 2006). Btn gelenee bal Osmanl
nazariyatlarnn da zellikle bu gizemci reti geleneklerinin musiki alannda retmi
olduklar bilgi ve sembolizmden byk apta etkilenmi olduklar, eserlerinde ortaya
koyduklar ierikten anlalyor. Esasen slam kltrnde nc ve nemli ok sayda
tarikatlemede de bu retilerin byk rolleri olduu bilinmektedir ki bunun bata gelen
rneini eyhl-rak ihabeddin Suhreverd (1155-1191) tarafndan kurulan
rakiyye oluturur (Okudan, 2006). Osmanl dnyasnda btn gelenein kkleme ve
yaygnlamasnda Suhreverd ve onun en gl izleyicilerinden bn-i Arab (11651240)nin arl malumdur (Okudan, 2006; Fazlolu, 2011). Anadoluda sf kltrn
ncleri olan Sadreddin Konev (1210-1274), bn-i Arabnin; Osmanl medrese
sisteminin kurucusu kabul edilen ve vahdet-i vcd (varlk birlii) anlaynn en
gl temsilcilerinden olan Davud- Kayser (1258-1350) ise Konevnin talebesi
olmutur (Okudan, 2006: 114). Mevln Celleddin Rm (1207-1273), eyh-i Ekberle
tanm, grlerinden byk apta etkilenmitir (nder, 1989). Muhammed Niabur (.
12. yy.n ikinci yars) (Shiloah, 2003; Fallahzade, 2005), Kutbeddin iraz (1236-1310)
(Wright, 1978; Shiloah, 1979) ve Safed (13. yy.) (Shiloah, 1979; Fallahzade, 2005;
Tekin, 2007) gibi btn gelenein nde gelen temsilcilerinin, muhteviyat ve tasnif
asndan Osmanl dnyas nazariyecilerine nclk ettikleri bir gerektir. Ayrca
llme Kutbeddin iraznin, ayn zamanda Konevnin rencisi olmu olmas da,
bilgi birikiminin aktarm bakmndan dikkate alnmas gereken bir husus arz eder. Bu
bilgi aktarm zincirinin tipik bir rneini, 10. yy.da hvn- Sf (Shiloah, 1993; Wright,
2010) ve 12. yy.da da Muhammed Niaburye (Shiloah, 2003; Fallahzade, 2005; Wright)
ait eserlerdeki kozmoloji ve astroloji temelli musiki ieriinin, 15. yy.da Hzr bin
Abdullahta (HbA) neredeyse ayn ekilde yer almas oluturur.
Osmanl btn kaynaklarnda MAT eklinde yaplan drtl snflandrma,
gerek ierik ve gerekse de ilikilendirilmi olduu kinat unsurlar nedeniyle dikkat ekici
bir sembolizme sahiptir. Hereyden nce bu snflandrma anlay musikinin salt kendi
teknik zellik ve ihtiyalarndan kaynaklanm grnmez. nk aka bu trden
teknik ltlere sahip deildir. Bu mantkla yaklaldnda Gerdaniyenin neden bir
vze, Muhayyerin neden bir terkib ve Seghn neden bir be olduunu, srf
perde ierikleri veya DDMdeki gibi drtl ve beli cinsleriyle ele alp aklamak ve
anlamak mmkn deildir. yleyse bu snflandrmann gerek mahiyeti nedir? Neden
bylesi bir drtl snflandrmaya ihtiya duyulmutur? Bu sorularn yantnn, musikiye

gsteren felsefe akm; bir bakma ezoterik Platonculuk. skenderiye merkezli olarak gelime gsteren bu
akm, ezoterik ve hermetik gelenekler zerinde byk etkiye sahip olmutur (Hanerliolu, 2006).
15
Neopisagorizm (Yeni Pisagorculuk): Pisagorculuun Platonculukla birlikte yorumlanmas erevesinde
say sembolizmine, tanrsal vahye ve ruh-beden ztlna dayal, M.S. 1.-2. yy.larda gelime gsteren felsefe
akm (Arslan, 2012).

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

ait perde, aralk, cins, vb. unsur veya ltlerde deil ama tamamen zdeletirildii
burlar, seyyareler, drt unsur ve zaman bileenlerinden kurulu hermetik sembolizmle
balantl olduu gayet aktr. MAT snflandrmasndaki her bir kategori, sadece
kozmosu oluturan unsurlar temsil etme zellii tar; bu amala gelitirilmitir. erik
ve kategorileri bakmndan bu sembolik snflandrma, Pisagorcu felsefede lemdeki
ilh dzeni simgeleyen krelerin uyumu/musikisi anlaynn, Osmanl kltrndeki
ve sf gelenekteki bir yansmasndan baka bir ey de deildir. Yukarda deinildii gibi
krelerin uyumu/musikisi anlay, Pisagorcu gelenee gre tm lemin, uyumlu
musikisel oranlara gre yaratlm ve dzenlenmi olduu ilkesine dayanr (Haar, 1980;
Godwin, 1993). Buradaki musiki kavram dnyev manada bilinen musiki olmayp,
kinattaki dzene ait (cosmological), uyum (harmony) ve birlik (unity) esasl bir
simgeden ibarettir. Bu temel anlay, Batlamyusun (2. yy.) Harmonics adl eserinde,
musiki alannn kozmik uyum (cosmic harmony) ve fiziksel uyum (physical
harmony) olmak zere ikiye ayrlarak aklannda etkili olmu (Haar, 1980; Barker,
2001); 5. yy.da ise Boethiusun De musica adl nemli eserinde yer alan l
snflandrmada musica mundana16 (kinatn musikisi) adyla yer almtr (Randel,
1978; Haar, 1980; Godwin, 1993). Musica mundana, tanr (makrokozmos), insan
(mikrokozmos) ve lem (kozmos) arasndaki kusursuz ilikiyi ve bir anlamda yukarda
olan, aadaki gibidir vecizesini temsil eder. Bu hermetik mottonun slam kltrdeki
tipik yansmas ise Allah, insan kendi suretinde yaratt17 ifadesinde grlr. Felsef ve
inansal adan byk deer atfedilen uyum ve birlik kavramlarnn, Rnesans
hmanistleri zerindeki derin etkisi de bu dnem sanatlar ve bilim insanlarnn
eserlerinde son derece baskn bir karakter tar (Berghaus,1992; Castelli, 2013). Bu
dnemde felsefe, sanat ve bilim alanlarnda ne kan Avrupal isimlerin neredeyse tm,
hermetizmle, antik hermetik metinlerle (hermetik klliyat, corpus hermeticum)
yakndan ilgili ve balantldr. yle ki nl astronom Kepler, Harmonices Mundi (1619)
(Evrensel Uyum veya Dnya Dzeni) adl eserinde, gezegenlerin hareketleri
esnasnda kardklar bu uyumlu namelerin notalarn verir (Godwin, 1993: 234).
Bylece gezegen hareketlerine ilikin nc yasann kifi olup, modern bilimin
kurucular arasnda yer alma onurunu tayan Keplerin de, aslnda astronomi/astroloji ile
musiki arasndaki antik hermetik balant fikrinden uzak kalamad ortaya kar. Kald
ki Yeniden-dou dneminin bizzat kendisinin, antik hermetik metinlere en youn
ilginin gsterildii bir dnem olmas ynyle Avrupa tarihinin ok zel bir blmn
oluturduu da ayrca bilinen bir gerektir (Yates, 1991; Castelli, 2013).

16

Kimi zaman musica universalis olarak da anld grlen musica mundana dnda snflamann dier
kategorilerini musica humana (insanda ruh ve beden arasndaki uyumu temsil eden isel musiki) ve
musica instrumentalis (sazende ve hanendeler tarafndan icra edilen musiki) oluturur (Godwin, 1993:
86).
17
Bu ifade, Buhr (Itk, 20) ve Mslim (Bir, 112) tarafndan nakledilen hadisler yoluyla slam kltrne
girmitir. nk Kuran- Kerimde, Hibir ey Ona denk ve benzer deildir (hls suresi, 4) ve Onun
benzeri yoktur (ur suresi, 11) eklinde ak ifadeler yer almasna ramen bu anlayn zellikle sf
gelenekte bir temel ta halinde oluu, konunun dinler-st balam asndan ok dikkat ekicidir.

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

UYUM FKRNN KAYNAI: MAKROKOZMOS-MKROKOZMOS LKS


Hermetik gelenekte makrokozmos olarak nitelendirilen tanr ile mikrokozmosu
simgeleyen insan arasndaki ba en iyi dile getiren ifadenin yukarda olan, aadaki
gibidir eklindeki vecize olduu yukarda belirtilmiti. slam kltr iinde karlalan
baz ifadeler, bu hermetik motto asndan olduka dikkat ekicidir. Bunlarn bata
gelenlerinden biri ise, Anadolu btn geleneinin nclerinden bn-i Arabye atfedilen
ve onun da Hz. Muhammede ait bir hadis olduunu belirttii nefsini bilen, rabbini bilir
szdr (bn Arab, 2011). Hem Yunus Emreye hem de Hac Bektaa atfedilen, Her ne
arar isen kendinde ara; Mevlnnn kendine kendinden seyahat eyle; Yunus Emrenin
ilim ilim bilmektir / ilim kendin bilmektir; ah Hatainin evvel kendi kendin tan
dizeleri hep ayn balama iaret eder. Felsefe tarihinde kendini bilme (Yun. gnothi
seauton, Lat. nosce te ipsum) anlaynn temelde daima yukardaki-aadaki
uyumuna dayal bu antik hermetik vecizeyle ilikili olduu grlr.18 Sonu olarak bu
anlayn gc, etkisi ve oluturduu gelenein zaman ve kltrler tesi yaygnl
ylesine dikkat ekicidir ki, rnein Keykavusun 11. yy.a ait Kabusnmesi,
Akpaann 14. yy.a ait Garibnmesi veya Erzurumlu brahim Hakknn 18. yy.a ait
Marifetnmesi okunurken de kendisiyle kar karya gelinir. Kabusnmede geen u
bahis, bu anlamda gayet dikkat ekicidir: Ama eer Tanry bilmek istersen hodinas ol,
yani kendini bil, nk her kim kendini bildi, Tanry bildi. Bu szle anlatlmak istenen
udur ki, sen bilinensin o bilicidir, yani sen naksn, o nakkatr. mdi sen gayret et,
kendi nakn yoluyla dn Onu bilmek iin, Onun nakkal yoluyla dnme (ed.
zkrml, 1975: 79).
Musikideki uyum fikrinin esas da tamamen bu byk lem-kk lem
ilikisiyle balantl grnmektedir (Berghaus, 1992). UrmSin gelitirdii dizgede
aralklarn art arda gelme kurallarna ilikin getirdii kimi yasaklar, temelde kusursuz
uyum anlay ve ihtiyacnn bir gerei idi. Bilindii gibi bakiye araln Safiyddin,
kkensel olarak uyumsuz gryordu. Bu araln lahni aralklar arasnda yer
almasnn yegne sebebi, onun sadece drtly tamamlama vasfndan kaynaklanyordu
(Wright, 1978; Uygun, 1999; Arslan, 2007). Yoksa kusursuz uyuma sahip ezgiler
yaratlmas asndan bakiye aral, uyum vasfna sahip olmayan, kusurlu bir
aralkt. Bil ki, gerekte (B) [bakiyye] aral uygun aralklardan deildir. Kendisinde
mlyemet (kulaa ho gelme) olmad halde, drtl araln tamamlaycs olmas
sebebiyle, bu ekilde birletirilir (Uygun, 1999: 71). Buna karlk, aralksal dizgede,
bakiyenin bu kusurlu niteliini bertaraf etmek zere c ile gsterilen mcenneb aral
yer almaktayd. Bu aralk; (a.) taniniden bakiye aralnn karlmasyla veya (b.) iki adet
bakiye aralnn toplanmasyla elde edilebildiinden, temelde sagir ve kebir olmak
zere iki farkl aralk geniliine sahipti. Safiyddin her ikisini de c olarak gstermekle
birlikte, devir oluumlarna ve bahir uygulamalarna bakldnda, c asndan bu aralksal
farkllk hemen grlmektedir. Bylece devir oluumu bakmndan mcenneb aral
uyumlu addedilmi ve bakiye araln sayca ok ieren daireler, nazariyede

18

Deiik dnem, kii ve kltrlere ilikin tm bu ifadelerin, Delphi Tapnann giriinde yazan u cmleyle
balantl olduu grlr: Kendini bil, bu yolla Tanrlar lemini de bilirsin.

10

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

uyumsuz (mtenfir) grlmlerdi. Btn gelenekte rnein Uak[- Kadim]19 (ttb)


yerine Rast (tcc); Nev[-y Kadim] (tbt) yerine Nevrz[- Asl] (cct) ve Bselik[-i Kadim]
(btt) yerine de Irak (ctc) cinslerinin tercih edilmesi ve kullanm bakmndan yaygnlklar,
bunun dikkat ekici bir gstergesini oluturur. Bu durum, btn anlayta bakiye aral
ieren makamlarn kullanlmasndan adeta saknldn ima eder. stelik btn
gelenein makam sralamasnda, bakiye aralkl makam olan Uak, Nev ve
Buselike sralamada en sonda yer verilmi olmas da ilgintir (Oransay, 196620; ztrk,
2012d, 2013). nceki modelde sralama asndan en bata yer verilen bu makam,
btn gelenek nazariyecilerince en sona atlmlard. Bunu HbA, yle anlatr: amm
ihtilf vardur hkemyile bu fennin stdlar arasnda ki ibtid rast perdesinden midr
veyahud uak perdesindenmidr baz mtekaddimler uak perdesinden ibtida
idipdrrler mteahhir-i evvel makam rastdur hir makam uakdur (zimi, 1989:
171-172; elik, 2001: 253). Bu adan deerlendirildiinde mesela BMM yelerinden
Kadzde Tirevnin (KdT), Uak makamn tarif ederken, bakiye aralnn bulunmas
gereken Bselik-argh admna tarifinde hi yer vermemesiyle ilgili tutumunun, daha
anlaml hale geldii grlr. stelik KY, HbA gibi btn gelenein en gl iki
temsilcisinde, belirtilen makamlarla ilgili tariflere gz atldnda, bu nazariyecilerin de
aka ekingen bir tutum iinde olduklar hemen sezilir. Rast, Irak, Hseyn, Hicaz,
Isfahan gibi makamlarn tariflerinde grlen berraklk, Uak, Nev ve Bselik sz
konusu olduunda yerini bariz bir bulankla terk eder. Buna ek olarak HbAnn,
kendisi tarafndan gelitirilen garib terkiblerin izahnda, Uakl terkiblerin tmn,
tpk KdT gibi bakiyesiz ve iki tam perdeden oluacak ekilde tarif etmesi de bu
gzlemi pekitiren nemli bir dier gsterge oluturur. Sergilenen bu tutumun
kaynanda, btn gelenein uyum fikrine ykledii derin ve ilkesel anlamn
mutlaka bir etkisi olmaldr. yle ki gerek makam tariflerinde ve gerekse de makamsal
sralamada, bakiye aralkl makamlara fazlaca itibar edilmedii btn kaynaklarn hemen
tmnde gzlenebilen bir ortak nitelik halindedir.
Bu adan, Osmanl dnyas btn nazariyatlarnn UrmS ve MrgA ile temsil
edilen Sistemci Okulun takipileri olduuna ilikin yaygn kannn da tam
anlamyla bir galat- mehrdan ibaret olduu gereiyle yzyze gelinir (ztrk,
2012a, 2012d). Trkiyede bugne dek yaplan yaynlarda kaynaklarn birbirinden adeta

19

Buradaki kadim ekleri, Uak, Nev ve Bselikin Safiyddin tarafndan verilen aralk yaplarn
belirtmek iin kullanlmtr. Belirtilen makam adlar gnmzde tmyle farkl bir aralk yapsna sahip
olduklarndan, bu ayrmn yaplmas bir zorunluluk dourmaktadr. Kald ki Osmanl makam kltrnde, pek
ok makam asndan, kkleri olaslkla 17. yy.da bulunan nemli bir muhteva deiim ve dnm
yaand anlalmaktadr. Bu konuda nazar dzlemdeki kaynak yetersizliine karn Ali Ufk ve
Kantemirolu nota koleksiyonlarndan yansyan eser ierikleri, yeterince ak bir tarihsel kant
oluturmaktadr.
20
Gltekin Oransayn orijinali Almanca olan doktora tezine dayal olarak kitaplatrd bu kaynaa ait
(yine Oransay tarafndan yaplm) ders notlar eklindeki Trke evirileri okuma olana salayan deerli
hocam Prof. Erturul Bayraktarkatala burada kranlarm sunmay bir bor bilirim. Bu vesileyle, yazld
dnem itibariyle nc niteliklere sahip bu deerli almann Trke olarak yaynlanmasnn, lkemiz
mzikoloji evreleri asndan byk nem tayacan zellikle vurgulamak isterim.

11

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

bir kes-yaptr silsilesi halinde bu yanl kannn yaygnlatrlmasna yol atklar ve


meseleyi bilimsel anlamda sorgulamakszn aktarageldikleri grlyor. Oysa salt ierik,
slup ve kavramlar zerinden yaplacak yaln bir karlatrma bile, bu iki gelenek
arasndaki bariz farklar ortaya koymaya yeterlidir ve bu alandaki nc almalardan
biri, ztrk (2011) tarafndan yaplmtr.
PSAGORCULUUN
MAKAMCILAR

ZIT

TEZAHR:

DEVRCLER

ve

DDM temsilcisi olan nazariyecilerin Sistemci Okul olarak nitelendirilmesi


geleneinin kaynanda Kiesewetter, Collangettes, DErlanger, Land gibi
Oryantalistlerin almalarnn yer ald bir gerektir. Bu konuda zellikle Maalouf
(2011), Yekta (1986) ve Arel (1969)de yer verilen referans isimlere bakldnda,
durum aka grlr. Farmer (1925: 366), eskisinin ne olduunu tam olarak
aklamamakla birlikte, Safiyddini yeni Sistemci Okulun kurucusu olarak anar.
Wright (1978), bu adlandrmann kayna hakknda zel bir bilgi vermez ancak, Batl
bilim insanlarnn geleneksel olarak bu adlandrmay kullandklarna deinir. Uygun
(1999) da benzer ekilde, Avrupal mzikologlarn, Safiyddin tarafndan gelitirilen on
yedi aralkl ses sistemini eserlerinde esas alan daha sonraki musiki nazariyecilerine
Sistematistler adn verdiklerini belirtir. Sonuta bu adn, bu modeli temsil eden
nazariyecilere neden ve ne zaman verilmi olduu ve bu adlandrmay ilk kez
kimin kulland konusu imdilik belirsizdir. Ancak Wrightn (1978)
vurgulamasnda olduu gibi Batl aratrmaclarn, konuyla ilgili yaynlarnda bu
nazariye okulunu, bu isimle anmay bir alkanlk ve gelenek haline getirdikleri de bir
gerektir. Yerli aratrmaclar da bu adlandrmay beenip, yaptklar yaynlarda
sorgulamakszn kullanmaya devam etmektedir. Bu konuda Trkiyedeki yaygn kan
Safiyddinin, kendinden nceki eitli bilgileri derleyip toplayp, yeniden bir dzene
sokarak sistemletirmesinden kaynakland ynndedir. Kutlu (2000)a gre:
Musikimizi nazariyat alannda ilk defa sistematik bir incelemeye alan okul bu okuldur.
Bu okuldan evvel, musikimizde bir nazar sistemin kurulmadn gryoruz (Kutlu,
2000: 26). Benzer olarak Arslan (2007)a gre de: Safiyddin, Knd ile balayan
Ortaa slam dnyas musiki nazariyatn sistemletirdii iin Sistemciler olarak
nitelendirilen yazarlarn ncs veya Sistemci Okulun kurucusu olarak kabul edilir
(Arslan, 2007: 1). Ayn konuda Agayeva ve Uslu (2008: 44): XIII. yzylda (Farabden
yaklak 300 sene sonra) Urmev, 12 daire (edvr, makam kelimesi henz yok) ve 6
vzeyi (avaz) tertip ederek adlarn ve dizilerini ilk kez bir sistem eklinde aklamtr.
Srf bunun iin Urmev, sistemciler ekolnn kurucusu saylr demektedir. Oysa bu
erefin, Safiyddinden ok daha nce, Kitb- Musiki l-Kebir gibi sekin ve nc bir
eser ortaya karmas sebebiyle Farabye ait olmas gerektii bilinen bir gerektir
(Farmer, 1925; Can, 2001). nk Farabyle birlikte Pisagorcu krelerin musikisi
anlay sahneden ekilmek zorunda kalm ve yerine Farabyle temsil edilen Aristocu
izgideki sorgulayc bilimsel aratrma anlay etkinlik kazanmtr (Tarasti, 1994;
Nasr ve Leaman, 2007). Can (2001), Kitb- Musiki l-Kebir hakknda u
deerlendirmeye yer verir:

12

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Mzik teorisinin bu nemli eseri, Ortaa dnyasnda geni tesirler


uyandrm, Paris, Salamanca ve Badat gibi yerlerde okunmutur. Kitapta aralklar,
tetrakortlar ve diziler gibi ses sistemine ynelik konulara geni yer ayrlmtr. Skala
sistemi Greklerin byk mkemmel sistemine benzemektedir. Cinslerin ou eitli
Grek teorisyenleri tarafndan tarif edilen tetrakortlarla ayn olmakla birlikte snflan ve
dzenlenileri farkldr. Farabnin tetrakort sistemi daha ok kuramsal nitelikte olup,
uygulamada ne lde kulanlm olduu phelidir. Eserde sz edilen telli sazlar
arasnda ud, ahrud, Horasan ve Badat tanburlar yer almaktadr. Farab bu sazlarn
perde balar ve akort sistemleri hakknda ayrntl bilgiler vermitir (Can, 2001: 10).
hsanolu (ed. 2003)na gre de Farab; Greklerin musiki konusundaki eksik
bilgilerini tamamlamak iin yazlmtr. Bu eser slam musiki nazariyesine dair yazlan en
mhim kitaptr. al-Farab ses ve mziin fizik ve fizyolojik esaslarn incelemede
Grekleri ok am, musiki aletleri hakknda ilk geni incelemeyi yapmtr. musiki
aletlerini iyi tand ve iyi ald iin mnakaalarnda pratie nemli lde yer
vermitir. Ses fiziinin temellerini atm, fizyolojik ses ilmine nemli katk yapmtr
(hsanolu, ed. 2003: XXXIV).
Nitekim Farabnin almalar bu nc niteliiyle bn-i Sinaya da yansm ve
slam felsefe tarihinde Mealer21 (Nasr ve Leaman, 2007; Nasr, 2008) olarak tannan
bu dev isimlerin almalaryla slam bilimi, ok nemli gelimeler kaydetmitir. bn-i
Sina (ev. Turabi, 2004), izinden gittii Farab (Farmer, 1925; Agayeva ve Uslu, 2008)
gibi, Pisagorcu krelerin uyumu fikrini tmyle anlamsz bulur. Nitekim aadaki
eletirisi, Mea gelenein musiki konusuna yaklamn anlamak bakmndan byk
nem tar:
burada gk cisimleri ve insan nefsinin huylar ile musikial ses aralklar
arasnda kurulan benzerliklere iltifat etmeyeceiz. Zira bu gr; ilimlerin konularn
birbirinden ayrt edemeyen, asli olanla olmayan birbirinden farkl grmeyen, felsefeleri
eskimi bir grubun yoludur. Bu grleri ayklamakszn miras olarak almlardr.
lenerek kusursuz hale getirilmi bir felsefeye ulamaktan ve farkl konular birbirinden
ayrmaktan aciz kiiler de bunlara uymutur. Gerekten de nice hata ve gafletin sebebi,
bir bakasnn yolundan gitmektir. Pek ok yanl, eskilere hsn-i zan beslemek ve onlara
ait olan derhal kabul etmek sebebiyle domutur. Biz tm gayretimizle
gerein kendisini bizzat bulmaya; gcmz elverdii lde geleneklere ait
dncelere dorudan katlmamaya gayret ettik (bn Sina, 2004: 1-2).
Bu tarihsel deerlendirme, Pisagorcu felsefeye yneltilen ar bir eletiri
niteliindedir ve bir bakma Safiyddin ncesi bilimsel abalarn temel vasfn
gstermesi bakmndan da byk bir deer tar. Sonuta Safiyddinin, dnsel planda
Farab ve bn-i Sinaya ait almalarn mirass olduu bir gerektir (Can, 2004). Bu
hususa dikat eken hsanolu (ed. 2003: XXXV), Sistemci Okul nazariyesinin buraya

21

Mealer ve Mealik: slam kltrnde Farab, bn-i Sina ve bn-i Rd gibi isimlerin almalaryla
tannan ve Aristoculuk temelinde gelime gsteren bilim ve felsefe anlayna verilen isimdir. Mea ad,
Aristonun ders yapma tarzn nitelemek zere yryen anlamna gelen Yunanca peripatetik sznn
Arapa evirisinden gelmektedir.

13

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

dayandn vurgulamtr. Kald ki erefiyyede, ses hakkndaki eitli grlerini


dorudan alntlayp eitli ynleriyle eletirdii Farabyi lim, nder, sonrakilerin
en faziletlisi ve stad (Arslan, 2007) olarak anmas, Safiyddinin kendi referanslarn
yanstmas bakmndan ok nemli bir gsterge oluturur. Bu nedenle musiki nazariyesi
alannda Safiyddine kadar bir sistemsizlik iinde olunduu fikri kabul edilebilir
grnmemektedir. Ayrca Safiyddinin tanini, drtl ve oktav aralklarnn
blnnde, nazar adan Farabdeki eitliliin ok gerisinde kald ve stelik bu
bln model olarak teke indirgeyen bir mantk gtt de son derece aktr. Bu
erevede konunun derinlemesine bir aratrmaya byk ihtiya gsterdii belirgin
ekilde aa kyor. Ancak imdiki haliyle sistemci adlandrmasnn kaynanda
musiki teorisinin Safiyddin tarafndan sistemletirilmesi dncesinin yer ald
grlyor.
Aslnda, konuya adlandrmann artrd sistem kavram ve bu nazariye
okulunun temel bir model olarak dorudan ilikili olduu Eski Yunan nazariyat gelenei
asndan yaklaldnda, sistemci nitelemesinin ancak kullanlan, aklanan ve hesap
edilen ift-oktav esasl ses sisteminden kaynaklanm olaca aka grlr. zellikle
bu konuda, Arel (1969: 28)in Kiesewetterdan aktard u deerlendirmeye dikkat
etmek gerekir: Farab kendisinden evvelki Arap musikicilerinin yanllarn dzeltmek
ve Yunanllarn nazariyatn Araplar arasnda sokmak istedi. Onun tarif ettii musiki
sistemi Yunanllarn kabul etmi olduklar Systema perfectumdur. Kiesewetterin bu
grn benimsediini vurgulayan Arel, kendi dncesini de yle dile getirir: Byk
Farab ses sistemindeki namelere Yunanllar tarafndan verilen isimlerle bu isimler iin
kendi koyduu mukabilleri kitabnda uzun uzun izah etmektedir (Arel, 1969: 28). Ayn
hususa, Rauf Yekta (1986) da dikkat eker ve eserinde, Farab tarafndan yaplan bu
dizgesel eletirmeye, izelge halinde yer verir (Yekta, 1986: 30).
Burada ksaca Eski Yunandaki systema zerinde durmakta yarar vardr.
Bilindii gibi Sistemci Okul yeleri, nazariyelerinin temelleniinde on be perdeli iftoktav (ellezi bil-kll merrateyn) sistemini kullanmlardr (Arslan, 2007; Sezikli,
2007; Bardak, 1986). Bu ift-oktav sistemi (systema teleion), aslnda Eski Yunanda
byk mkemmel sistem (systema teleion meizon) veya deimez sistem22 (systema
ametabolon) olarak biliniyordu (Landels, 1999: 89-90; Hagel, 2009: 4-7). byk
mkemmel sistemin esasn, drt adet tetrakordun (inceden kalna doru hyperbolaion,
diezeugmenon, meson, hypaton) inici bir srayla birbirine bitiik-ayrk-bitiik srada
eklemlenerek ve en altta ekleme anlamnda proslambanamenos ad verilen en kaln
perdenin de ilavesiyle ift-oktav geniliine ulalmas oluturur (Barker, 1984). Eski
Yunanda bu temel sistemin daha dar bir dier ekli oktav+drtlden oluturuluyor
ve buna da kk mkemmel sistem 23 ad veriliyordu. Bu sistemde hyperbolaion,
diezeugmenon terakordlar yer almyor, buna karlk hypaton ve meson tetrakordlarna tiz
tarafta bitiik olarak synemmenon adl tetrakord ekleniyordu (Anderson, 1994: 199-

22

bkz. Yekta (1986); Hagel (2009).


Bu sistemin bir benzeri, DDMde zil kll vel erbaa (Kalender, 1982; Uygun, 1999; Peken, 2002)
adyla kullanlmtr.
23

14

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

201). Bu deiim nedeniyle de bu sistem, deitirilmi sistem (systema metabolon)


olarak adlandrlyordu (Hagel, 2009: 4-7).
Sonu olarak slam dnyasnn nc nazariyecileri ve Sistemci Okul
mensuplar, Eski Yunandaki ift-oktava dayal byk mkemmel sistemde ilkesel
adan herhangi bir deiiklik yapmamlar ve sistemi bu temel vasfyla aynen
benimsemilerdir. Nitekim UrmS, erefiyyede, Farabden alntlayarak24 ayn on be
perdeli ift sekizli sistemindeki her bir perdenin ald Eski Yunanca adlar, Arapa
karlklaryla birlikte sralar. 25 Bu uygulamaya, Safiyddin sonras srete rnein
Maragalnn Camil-Elhnnda (Bardak, 1986; Sezikli, 2007), LMnin
Fethiyyesinde (Tekin, 1999) ve hatta Seydnin El-Matlsnda (Arsoy, 1988; PopescuJudetz, 2004) da aynen rastlanr. Bu temel tutum, sistemci nitelemesinin dayand
mantk asndan somut bir gsterge oluturmaktadr. Konunun bu ynne, bugne dek
gereken ilginin gsterilmemi olmas gerekten ilgintir. Aratrmaclarn, oktavn on
yedi arala blnmesine gsterdikleri byk ilginin, sistem ve sistemcilik
kavramlar asndan benzer bir hassasiyete sahip olamad anlalyor.26 Oysa zellikle
erefiyye adl eserinde Safiyddin bizzat kendi ifadeleriyle Eski Yunan stadlarnn
yolundan gittiini aka beyan etmekteydi (Wright, 1978; Yekta, 1986; Arslan, 2007).
Bu ift-oktav sisteminin, yazl kaynaklar itibariyle Eski Yunandan beri musiki alanna
temel tekil ettii ve Avrupa ve zellikle Dou Akdeniz dnyas musiki kltrlerinin
temel ses sistemini oluturma vasfn halen korumaya devam ettii de bir gerektir. 27
Nitekim Osmanl btn nazariyatlarnn, oktavn on yedi arala blnmesi
meselesiyle neredeyse hi ilgilenmezlerken, ismen saydklar ve tariflerinde
kullandklar tam perdeler bakmndan bu on be perdeli dizgeye ilkesel dzeyde bal
kalmay srdrm olmalar da son derece dikkat ekicidir. 28 Konunun bu yn ve
niteliinin, makam nazariye tarihi ve ses sistemi tartmalar bakmndan ayrca hayat bir
nem tad aikrdr. Trkiyede geleneksel musiki uygulamalarnn temel olarak hl
bu dizge iinde ekillenmeyi srdryor olmas gz nne alndnda, konunun nemi
ok daha iyi anlalr.
Burada bir hususa daha dikkat ekilmesinde yarar vardr. Kullandklar
kavramlar, ncelik ve tercihleri bakmndan deerlendirildiinde DDM yeleriyle BMM
yeleri arasndaki niteliksel ayrm, Pisagorcu gelenekteki mathematikoi
(matematikiler) ile akousmatikoi (szl retileri dinleyenler) (Guthrie, 1987: 3031; 2011: 202-204) arasndaki ayrma ok nemli benzerlikler tamaktadr. Szl
retiler anlamna gelen acousmata, ayn zamanda srlar (symbola) olarak da
biliniyordu ve Pisagorculuun bu kolu, tarikatn ezoterik ynnn en gl ve en

24

bkz. Yekta (1986: 30-31); Maalouf (2011: 131-134).


bkz. Arel (1969: 28); Yekta (1986: 30); Arslan (2007: 316-317).
26
Bu konuda zellikle Wright (1978)n tmyle oktav dzenlenii zerinde younlam olmas tipik bir
rnek oluturur.
27
ift-oktav sisteminin Avrupa mzik tarihindeki yeri konusunda bkz. Christensen (ed. 2002: 109-192).
28
Kimi kaynaklarda on alt veya on perde olarak verilen sistemler de ilkesel olarak ift-oktav
sisteminin birer versiyonu durumundadr. bkz. Can (2001: 150-169).
25

15

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

muhafazakr temsilcileri durumundaydlar. 29 Buradaki dinleme vasfnn, srf szck


anlamyla bile yaklaldnda sem etmek kavramyla olan yaknl elbette dikkat
ekicidir. Sonuta akousmatikoi yelerinin, szl gelenek yoluyla hermetik kltrn
srlarnn/gizemlerinin tayclar olduklar gerei aa kyor ki sf gelenek
bakmndan bu hususun zellikle dikkate alnmas gerektii ortadadr. Bu gurubun yeleri
tmyle sembolik bir dil kullanyorlar; srlar ancak belli bir inisiyasyon/erginleme
sreci sonunda ve aamalar halinde yeni yelere aklyorlard. Daha da nemlisi, srlar
temsil eden semboller, saklama ve aklama ilevlerinin her ikisini birden yerine
getirdiklerinden (Cassirer, 2011), kullandklar simgesel dil, bu erevede byk nem
tamaktayd.30 Btn gelenek temsilcilerinin temel vasflarndan birinin bu sr kltr
olduu ve rumuzlarn, sembollerin bu kltrde de belirleyici bir rol sahibi
olduunu burada zellikle hatrlamak gerekir. Mesela KY, musiki risalesinde: mdi
bunlar rumzlardur [gizli iaretler] ki bu rumzlarun altnda knzlar [hazineler] vardur.
Bu rumzlar, bu knzlar bu ilmde gizldr. Bu ilmde kvi [salam/kuvvetli] std
gerekdr ki bu iretleri fehm eyleye [anlaya] (ed. ztrk ve ev. Sezikli, 2014: 57)
demektedir. 1504te yazd El-Matl adl eserinde yer alan u ifadeler, Seydnin de
benzer bir sr kltr iinde yetimi olduunu ak biimde ortaya koyar: ibu
esrr- hafiyyedendr [bu gizli srlardandr] Bu dzeni ifa itmemeklik [aklamamak]
stazlardan vasiyettr [stadlarn vasiyetidir]. Ann n zikretmedik [O yzden
anmadk] (Arsoy, 1988: 96-97; Popescu-Judetz, 2004: 155). Seydnin stad-akird
temelli bir sr, sadakat ve liyakat kltrnden geldii; o kltr iinde yetitirildii
son derece aktr. Bu kltrn temel zelliini yazl kaynaklardan ziyade usta-rak
ilikisi ve bu gelenee zg szl aktarm oluturur. Nitekim Osmanl btn geleneini
temsil eden nazariyecilerin hemen hepsi, Fisagores, Farab, bn-i Sina, Safiyddin gibi
referans isimleri eserleri zerinden deil, haklarnda aktarlan efsanelemi
hikyelerden tanrlar. rnein Seyd, eserinde, Safiyddinin musiki ilmine ilm-i esrr
(srlar bilimi) (Arsoy, 1988: 22; Popescu-Judetz, 2004: 29) adn verdiini dile getirir
ki bunun tmyle szl geleneke dayal aktarma bir bilgi olduu aktr. Yine
Seydnin, perdelerle ilgili olarak verdii ekle kenzl-esrr (gizli srlar hazinesi)
(Arsoy, 1988: 74; Popescu-Judetz, 2004: 109) baln vermesi de ayrca dikkat
ekicidir.
Sistemciler ile btn gelenek mensuplar arasndaki iliki, daire sembolizmi
zerinden, Pisagorculuk balamnda dikkat ekici bir analiz yaplmasna imkn
tanmaktadr. Sistemcilerin temel kavram olan devirin, daire olarak temsili ve bu
dairenin gsterdikleri ile btn gelenee bal olanlarnki arasnda yaplacak yaln bir
karlatrma, yukardaki tespit bakmndan ak bir kant oluturabilir. Bunun iin
DDMye zg bir daire (burada Bselik dairesi) ile rnein KYdeki vzeler
dairesini yanyana grmek ve ierikleri itibariyle gsterdiklerini karlatrmak son
derece yararl olacaktr (ekil 1):

29

Porphyry gibi baz kaynaklar, akusmatikilerin, yzeysel bir eitimden getiklerini belirtmekteydiler.
Onlara gre matematikiler, Pisagorculuun gerek temsilcileriydiler. bkz. Guthrie (1987: 123-135).
30
Sembol/simge kavramnn mistik bir analizi iin bkz. Cassirer (2011); kltrel ve iletiimsel boyut ve
ilevleri iin bkz. Fontana (1994).

16

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

ekil 1: DDMye zg Buselik dairesi ile BMM temsilcilerinden Krehirli Yusuf'a ait "vzeler" dairesinin
karlatrlmas. Soldaki daire (a) "quadrivium"un, sadaki (b) ise ezoterik Pisagorculuun tipik unsurlarn
iermektedir.

Dairenin bizzat kendisinin tanry (bir) simgeledii yukarda belirtilmiti.


Ayrca Pisagorculara gre en mkemmel eklin daire , en mkemmel hareketin de
dairesel hareket olduu bilinmektedir. Bu balamda her iki daire temsilinin ncelikle,
Pisagorculua zg bu temel anlay yansttklar bir gerektir. Bu iki dairenin
gsterdikleri veya ierdiklerine bakldnda ise unlar grlr: a ile gsterilen ilk
daire, Ortaada quadrivium (drt-yol) olarak adlandrlan ve Pisagorculukta drt
temel bilgi alann oluturan aritmetik-geometri-astronomi-musiki ilimlerini ierecek
ekilde dzenlenmitir. Burada dairenin kendisi geometriyi; b (256:243) ve t
rumuzlar (9:8) saysal oranlar itibariyle aritmetii; Pisagorculara gre musikideki en
uyumlu aralklardan olan drtl (4) ve belilerin (5) birletirilmesiyle elde edilen yldz
benzeri hatlar astronomiyi temsil eder. Musiki ise, belirtilen ilimlerin tmn iermesi
bakmndan, kinat bilgisinin en mkemmel temsilini gerekletirmi olur. Bu yaln
gstergesel tercihin, sembolik balam itibariyle aslnda btn bir Pisagorcu felsefeyi
(evren saydr) temsil ettii gayet aktr. Bu algsal ve ifadesel slup, aka
matematikilere (mathematikoi) zgdr. Bu adan yaklaldnda DDMye bal
nazariyecilerin (devirciler), matematikilere nemli benzerlikler sergiledikleri bir
gerektir. kinci daire (b) ise, Pisagorcu kozmoloji temelinde burlar/makamlar,
seyyareler/vzeler, ubeler/drt-unsur ve drt-tabiat arasndaki uyum ve birlik
ban vurgulayan, tamamen ezoterik bir muhtevaya sahiptir. Grld gibi bu dairenin
ierik ve temsil itibariyle gsterdikleri, dierinden btnyle farkldr. Bu dairede;
grnenin tesine, derna bakmakla ilgili temel bir sezgi ve ifade edi yer
almaktadr. Baka bir ifadeyle buradaki simgesellik, sr kltrnn bir yansmasdr.
17

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Bu nitelik, ikinci tip dairesel temsilin, z olarak gizli srlar tayan/aktaran


nazariyecilere (makamclar), dolaysyla bir bakma akusmatik Pisagorculara
(akousmatikoi) zg olduunu gstermektedir. Sonuta bu iki daire anlaynn,
Pisagorculuun biri pozitivist (matematikilere zg), dieri ise ezoterik
(akusmatikilere zg) nitelikteki iki zt ynn yansttklar aa kmaktadr. Bu
tespite eklenmesi gereken bir dier husus da, zellikle ezoterik anlayta, musikinin
aritmetik, geometri ve astronomiye ek olarak ilm-i tbla da ilikilendirilmi olmasdr.
nsan vcudundaki drt salg, ezoterik anlayta musiki-tp ilikisinin esasn temsil
etmekte idi. Bu ilikiye matematikilerde rastlanmamas dikkat ekicidir. Ayrca ezoterik
anlayn, astronomiden ziyade astrolojiyle ilgili oluu da, iki anlay arasndaki
temel farkllklardan bir dierini oluturur. Matematikilerin saylara verdii pozitif
nem, akousmatikilerde saylarn sembolik ve ezoterik anlamlarna verilen neme
dnmtr.
BTIN MAKAM MODEL (BMM): TEMSL, SINIFLANDIRMA ve SRELER
Btn makam modelindeki her bir kategori, z olarak Pisagorcu kozmolojinin
unsurlaryle temsili bir iliki iindedir. Hermetik geleneklerde byk nemi olan astroloji
ve musiki ilikisi, bu kozmoloji anlaynn adeta omurgasn tekil eder. Drtl
snflandrmada makam, astrolojide zodyak demektir. vze kategorisi, yedi gk cismini
temsilen ortaya konulmutur. be, Pisagorculuun en temel simgesi olan tetraktysi
temsil eder. Bu yzden drtller halinde snflandrlan hemen her kozmolojik unsur, esas
olarak belerle ilikilidir. Temelde yaratltaki drt aama (tanr-akl-ruh-madde), drt
unsur (toprak-su-hava-ate), drt tabiat (scak-souk-kuru-ya), ezoterik geometrideki
drt unsur (nokta-izgi-yzey-cisim), drt temel gezegen as (60o-90o-120o-180o/0o),
ezoterik tpta insan bedenindeki drt sv/hlt (kan-balgam-sevda-safra), drt yn (kuzeygney-dou-bat), drt mevsim (ilkbahar-yaz-sonbahar- k), vb.31 Terkibler ise dorudan
zamanla ilikilidir ve bu yzden, nceleri ay ve gnein eitli hareket birim ve
periyodlaryla ilikilendirilerek, sayca snrlandrlmlardr: 24 saaat, 30 gn, 52 hafta,
vb. Ancak sre iinde saysal snrlandrmalardan vaz geilmi ve terkibata nihayet
yoktur denilmitir. Aada, belirtilen kategorilerin simgesel ynleri ve musiki
bakmndan da teknik nitelikleri ayrntl ekilde ele alnmaktadr.
Burlarn Temsili: On ki Makam ve Astroloji-Musiki likisi
BMMde temel durumdaki makam szc, kaynaklarda ayn anlama gelen
mevki, mahal, yer gibi szcklerle birlikte kullanlmtr. Arapa bir szck olan
makam da dierleri gibi yer, konum, durum, hl bildiren bir szcktr. Gltekin
Oransay, szcn anlam bakmndan sekiz farkl balamda kullanldn gstermitir
(ed. Durmaz ve Dalolu, 1990: 56-58). Durmaz ise, makam, vze ve be ayrmnn,
tmyle slam dinine zg yaratl ve yaratla ait yasalar ile dzen anlay ve
inancna bal olduunu ileri srmtr. Durmaz (1991: 3)a gre: lk bakta Ortaan
drt temel biliminden biri olarak musikinin astronomi ile bant kurmas doaldr.

31

Drtl snflandrmalarla ilgili daha ayrntl bilgi iin bkz. Snmez (ed. 2012: 154-156).

18

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Ancak bu yaklamn islam evresine girdii anda islamn grleri dorultusunda


yeniden biimlendirilmesi kanlmazdr.
Belirtilen drtl snflandrmann, kozmolojik, astrolojik ynlerine ve eitli
gizemli saylarla olan balantlarna, yukarda zikredilen eitli kaynaklarca deinilmi;
ancak belirtilen ilikilerin kapsaml bir zmlemesi ortaya konulamamtr. Bu nedenle
burada, makam szcnn ok farkl bir ynne dikkat ekilerek, belirtilen kategorilerin
tm asndan, konunun simgesel yn ve felsef temelleri zerinde durulmaktadr.
BMM, makam kavramn burla zde grr ve sembolizm kaynakl musiki
nazariyesine de zodyaktaki on iki burca karlk gelen on iki makam temel alr. Bu
nedenle, Osmanl btn kaynaklarnda perde/ev/hne terimleriyle birlikte kullanlan
makam szcnn, kaynan musikiden ziyade astrolojiden ve esas olarak da zodyaktan
ald bir gerektir. Bu konuda Durmaz (1991: 4), u tespite yer verir: on iki ayr
oluumun (burc) oturduu-oturtulduu, durduu yer (karar-gh) bu oniki burcun
deimez orunlarn (=makm) oludurur. Birbirinden ayr yapda bu oniki burcun
karl olarak, atsal farkllklar gsteren oniki ayr kural (=12 makm) belirlenir.
Giderek 12 burca 12 makm yaktrmas yerleir.
Astroloji ve musiki ilikisi, sembolizm asndan, ezoterik geleneklerde ok
nemli ve ncelikli bir yer tutar (Pingree, 1973; Pacholczyk, 1996). Osmanlda btn
gelenee bal nazariyecilerin astroloji-musiki ilikisi konusundaki bilgilerinin
kaynanda hvn- Sfnn; hvnn kaynanda Batlamyusun; Batlamyusun
kaynanda ise Eski Yunanda gelitirilen ezoterik anlayn yer ald bilinen bir
gerektir. slam dnyasnda Kndnin ilk evirileri de, astroloji-kozmoloji-musiki
ilikileri bakmndan nc bir rol oynamtr (Farmer, 1925; Godwin, 1993). Tipik bir
rnek olmas nedeniyle HbA tarafndan eserinin giriinde zellikle de burlar, seyyareler
ve drt elementle ilgili olarak aktarlan bilgilerin, ak bir ekilde bu kaynak silsilesinin
bir rn olduu grlr. Bu konuda Osmanl 15.-16. yy. kaynaklarna yle bir
bakldnda, musiki ve astroloji alanlarnn gerek konu ierikleri ve gerekse de
terminolojileri bakmndan ok nemli ortaklklar sergiledikleri hemen fark edilir.
Hne/ev/bur/makam, evc x hazz, seyir, doma/kma/zuhur etme x
batma/inme, suud x hbut, ycelme x alalma, vb. terimler, her iki alan tarafndan
ortak bir ekilde kullanlr. rnein musikide evc en tiz perdeyi gsterirken,
astrolojide bir yldzn en yksek konumunu ifade eder.32 Hne/ev/bur/makam szckleri
musikide perdeyi, astrolojide ise zodyak zerindeki bur yerleimini gsterir. Seyir,
yldzlarn birbirlerinin evlerini ziyaret etmesi anlamyla astrolojide kullanlrken,
musikide de gz edilen perdeden karar edilecek perdeye doru gerekleen hareketi
ifade eder. Doma/kma/zuhur etme astrolojide yldzn grnmeye balamasn,
musikide de ses vermeye balangc ifade eder. Benzer olarak inme/hbut/alalma da
astrolojide yldzn batn, musikide ise karar edii belirtir. Sonuta bu iki alan,
temelden birbirleriyle balantl durumdadr. Nitekim 18. yy. nazariyecilerinden
Tanbur Kk Artin (TKA), yazd rislede aka u ifadelere yer verir:
32

HbAn astrolojik balamda evc terimi iin ycelmen, kart olan haziz iin ise inmen
terimlerini kullanm olmas, tarihsel Trke kullanm bakmndan son derece dikkat ekicidir.

19

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

bu eref hbut evci dediimiz ehl-i ncm [astrolog] olmal ve sazende


olmal birisini bilib, birisini bilmese zevkiyat olmaz. Zira yedi felein ki gkyznde
onlar biri birisin evinden nice ki o erefi alrlarsa. O eref aldklar yer, felekiyatlarn
taksim yeridir ilm-i ncmda da nice ki bir felek bir burcdan, o bir burca gider trl
trl zuhuratlar olduu gibi bizim musikimizde de hseyni agazesi buselik urayub airan
karar ederse, ona buselik-airan derler. Musikide ilm-i ncum budur (Popescu-Judetz,
2002:
93-94).

ekil 2: Hzr bin Abdullah'ta burlar, makamlar, drt-unsur ve drt-tabiat ilikisi.

Zodyak zerinde 30 derece mesafedeki her alan, burlara ait hneleri; yani
burlarn yerlerini belirler (Hoskin, 1997; Encausse, 1999). Bu yerler ayn zamanda
burlarn evleri, hneleri ve makamlardr. Bur ile hne/ev/makam zdeliinin
musiki nazariyatndaki yansmasnn on iki makam kavramn oluturduu gayet
aktr. Bu ifade, zodyak dairesindeki on iki ev/hne/makam/mevki/mahal/yer
demektir. Bylece aslnda hepsi de benzer anlamlara sahip eitli szcklerin, birbirleri
yerine kullanlabildikleri grlr. Ancak terimleme srecinde makam szcnn,
20

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

dierleri arasndan syrlarak ne kt ve yaygnlat anlalmaktadr. HbAta


(zimi, 1989: 143; elik, 2001: 218) yer alan ve hermetik sembolizmde tanry
simgeleyen gne, daire ve hatta gz eklindeki u diyagram, bur-makam-tabiatdrt unsur ilikisinin tipik bir zeti halindedir (ekil 2).
Diyagramda yer verilen ilikiler, Osmanl btn kaynaklarnn hemen tmnde
benzer bir anlayla yer almtr. Bu ilikilerin tablo halinde dzenlenmesi, ilikilerin ok
daha ak bir ekilde grlmesini salayacaktr (Tablo 2).
Tablo 2: BMMde makamlar, burlar, drt-unsur ve drt-tabiat.

Makam

Bur

Unsur

Tabiat

Rast

Hamel (Ko)

Ate

Scak ve kuru

Irak

Sevr (Boa)

Toprak

Souk ve kuru

Isfahan

Cevza (kizler)

Hava

Scak ve nemli

Zirefkend-i Kek

Seretan (Yenge)

Su

Souk ve nemli

Bzrg

Esed (Aslan)

Ate

Scak ve kuru

Zengle

Snble (Baak)

Toprak

Souk ve kuru

Rehv

Mizan (Terazi)

Hava

Scak ve nemli

Hseyn

Akreb (Akrep)

Su

Souk ve nemli

Hicaz

Kavs (Yay)

Ate

Scak ve kuru

Bselik

Cedi (Olak)

Toprak

Souk ve kuru

Nev

Delv (Kova)

Hava

Scak ve nemli

Uak

Hut (Balk)

Su

Souk ve nemli

Burada makam szc asndan bir noktaya daha dikkat ekilmesinde yarar
vardr. Bilindii gibi makam szc, ayn zamanda dinsel ve zellikle de btn
anlamdaki yce ve ilh nitelikteki yer ve hllerin ifade edilmesinde de
kullanlr. Bu durum, zellikle btn gelenek mensuplarnn, szcn yaygn ekilde
kullanlmas srecinin ncleri olduunu da aka ortaya karr. Nitekim zellikle sf
kltr iinde yazlm ok sayda eserde, makam szcne ulv bir anlam verildii
grlmektedir.33

33 Bu erevede drt kap, krk makam, hller ve makamlar, makam- brahim, makam- Mahmud,
vb. ifadeler, makam szcnn dinsel, inansal ve zellikle de tasavvuf balamdaki kullanmlarnn tipik
rneklerini oluturur. Ayrca bkz. Oransay, 1990 (ed. Durmaz ve Dalolu).

21

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Kavramn musikide kazand anlam ve ileve bakldnda, aslnda yine


zellemi bir yer anlamyla karlalmaktadr. nk makam, teknik bir terim olarak
musikide, geleneksel perde dizgesinde (GPD) merkez nitelii kazanm perdelere; bu
perdelerin konum ve yerleimlerine iaret etmektedir. Makam, sonuta hafza ve
hatrlama kltrnn, szel yoldan aktarlan ve ekillendirilen bir gelenein rndr.
Yazdan ziyade duysal/szel ve grsel olarak ekillenen bir pratiin ifadesi olan makam,
ayn zamanda da zel bir hafza teknii olma zellii tar. Temel ilevi perde-ezgi
ilikisini aklamak olan makam, bir hafza teknii olarak ezgilerin snflandrlmasn ve
hatrlanmasn salar. Bu nedenle makam kavramn ncelikle snflandrc ve
hatrlamaya yardmc zel bir hafza teknii olarak anlamak isabetli bir balang
oluturacaktr. 15.-16. yy. kaynaklarnda makam kavramnn name, lahin, ezgi
eklinde alglanmas, perdeler arasnda gelien bir ezgisel hareket, yani seyir olarak
kavrandn ak bir ekilde ortaya koyar. Bu yzyl nazariyecileri, makamlar,
balang, gidi/ynelim ve bitileri itibariyle GPD iinde konumlanan farkl birer
ezgisel hareket veya davran olarak kavramlar; bu yzden de harekete odaklanan
ve aka ezgisel hat (melodic contour) niteliinde tarifler vermilerdir.
Makamn 20. yy.da dntrlerek aklanmaya alld srete dizi
olarak ele alnmaya balanmas, makam nazariye tarihinde gelenek asndan tam
anlamyla bir kopu ve krlmaya iaret eder. Bu tr bir yaklam, esasta makamn
mod olarak anlalmas demektir. Mod ise Avrupa musikine zg ve dizi ve ezgi
tipi olmak zere balca iki nitelie sahip nazar bir kavramdr. Bu adan bakldnda
makam kavramnn, modun dizisel vasfyla deil ama ezgi tipi (melody type) vasfyla
baz benzerlikler tad ileri srlebilir (Wienpahl, 1971; Powers, 1980). Avrupa
musiki nazariyat tarihi iinde modlar, ele aln ve ierikleri bakmndan eitli
dnemlerde farkl anlam ve ilevler kazanmlardr (Powers, 1980; McAlpine, 2004).
zellikle polifoni ncesi mod anlay, initial (balang), final/finalis (biti),
medial (ara duru) ve confinalis (yardmc durak sesi) gibi kavramlar etrafnda
ekillenen ezgisel balam ve muhtevasyla (McAlpine, 2004), makam kavramnn sahip
olduu zellikler bakmndan dikkat ekici benzerlikler sergiler. 34 Ancak zellikle
polifonik sre iinde kazand farkl nazar ierik, modlarn tonal dizilere dnmesine
yol amtr. Bylece modlar, tpk DDMdeki devirler gibi oktav aral iinde
ekillenen birer oktav bln (octave division) halinde anlalr olmutur
(Christensen, 2002; McAlpine, 2004).
Mod kavram asndan ak bir zaruret tekil eden oktav iinde dzenlenme
zellii, makam asndan bu tip bir zorunluluk gstermez. En yaln haliyle bir makam,
belli bir merkez perde etrafnda ve ounlukla o merkezin alt ve stnde yer alan birka
perde iinde gelien bir ezgisel hareketle tannabilir durumdadr. Bu nedenle makamlar
dizi, devir, mod gibi kavramlarla bir tutmak, nazar bakmdan aka hatal bir
yaklamdr. Byle bir yaklamla makamlarn kendilerine zg ilevleri bakmndan
doru ekilde anlalmalar mmkn deildir. Dizi-merkezli yaklam, sahip olduu
tonal hiyerari balam nedeniyle ezgilerde yer alan perdeleri tonik-dominant
34

Bu kavramlarn makam nazariyesinde kullanlan gz, karar, geici/ara/muvakkat/asma karar gibi


kavramlar asndan benzerlii dikkat ekicidir.

22

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

kutupsall iinde ele alma ve anlama eilimindedir. Oysa makam, yaln olarak
gz, seyir ve karar kavram ve ilevleri etrafnda varlk gsterir. Bu balamda
btn gelenek mensuplarnn, makamlar, ezgiyle ilgili olarak ve deien saylarda
perdelerden oluan asllar halinde anlam ve aklam olmalar son derece anlaml
grnr (ztrk, 2012b, 2012c, 2012d, 2013). Nitekim halk musikisi derlemelerinde yle
rneklerle karlalr ki mesel ezginin btn sadece perde iinde gelime gsterir.
Btn nazariyeye gre perde, makam oluumu asndan aka yeterlilik tayan
temel bir ezgisel birliktir ve halk geleneinde bu anlaya uyan saysz rnekle
karlalmas bu adan dikkat ekicidir. BMMde Irak, Segh[- Kadim]35, Rehv[-yi
Kadim], Bestenigr[- Kadim], Kek[-i Kadim], argh- Rekb, Zavil-i Segh gibi
MATlerin, -perde iinde tarif edilmi olmalar son derece manidardr. Oysa
DDMde devirler, mutlaka oktav aral iinde, sekiz veya dokuz perde ierecek
ekilde dzenlenmek zorunda idiler. Nitekim geleneksel makam kavramn yeni bir
nazariye iinde aklamak zere 20. yy.da yzlerini Avrupaya eviren modern
teorisyenlerin, DDM ile tonalite arasnda bir tr yaknlk kurmalarnda, bu etkenin
ok nemli bir rol oynad anlalyor. Bu teorisyenler, dneme damgasn vuran
Avrupa pozitivizmden gl ekilde etkilenmi bak alaryla bu yoldan, gelenek ile
moderlik arasnda kolaylkla bir sentez kurabileceklerini varsaymlardr. Gelenei
temsilen Osmanl nazariye kaynaklarndan ziyade Safiyddine ynelmiler; bu
kaynaktan devir oluturucu birimler olarak grdkleri muhtelif drtl ve belileri
seerek, bunlar makam dizilerinin oluum ve aklamasnda kullanmlardr. Bu
sayede ortaya kan geleneksel makam dizilerinin, ayn zamanda tpk Avrupa
nazariyesinde olduu gibi tonal fonksiyonlara sahip diziler olarak ele alnmalarnn
mmkn olabileceini dnmlerdir.36
Makam kavramnn musikide kazand teknik anlamn geliiminde tarihsel
adan nemli srecin bir arada gelime gsterdii tespit edilebilmektedir. Kavramsal
adan bu sreler burada, perdeleme, makamlama ve terkibleme olarak
adlandrlmtr.
Perdeleme: Geleneksel perde dizgesinde yer alan seslerin, isimlendirilmesi
veya isim sahibi olmasyla ilgili sreci tanmlar. Osmanl 15. yzyl kaynaklar, GPDde
yer alan perdelerin bir ksmn tamam, bir ksmn ise nim olarak ikiye ayrmtr. Bu
niteliksel ayrm, perde-makam ilikisinin anlalmasnda temel bir nem tar. nk
perdeleme srecinde perdelerin adlandrlmasnn, ncelikle tamam perdelerle ilikili
olduu grlr. simlendirme bakmndan kimi zaman perdelerin yer ve konumlarn
belirleyen sra-saysal adlar aldklar grlrken, ou zaman da ilikili olduklar
35

Burada eitli makam adlar sonuna eklenen kadim taks, ilgili makamn 18. yy. ncesi durumuna
ilikin bir atf iermektedir. Musiki nazariyat ve zellikle makam kltr asndan 18. yy. bariz bir deiim
yzyl olmu ve bu srete, pek ok makam asndan ak bir cedid x kadim kartl ortaya kmtr.
Konunun bu ynleriyle de kapsaml almalara ihtiya duyduu bir gerektir. Ancak bu tr deiimleri
eitli ynleriyle ele alan almalar asndan bkz. Oransay (1966), Ylmaz (2001), Durmaz (1993), ztrk
(2008, 2009), Can (2011).
36
Bu anlayn nde gelen temsilcileri ve sahip olduklar anlay asndan bkz. Ezgi (1940), Karadeniz
(1984), Yekta (1986), Arel (1993).

23

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

makam veya dzenlere bal kalnarak adlandrldklar grlr. Son derece dinamik bir
halde gelime gsteren bu sre, eitli dnemler ve hatta kaynaklar bakmndan dikkat
ekici farkllklar sunar. Sadece 15. yzylda bile bu srete nemli deiimler yaand;
bir bakma srecin yzyl boyunca ilemeye devam ettii grlr. Srecin en dikkat
ekici ynn ise, kaynaklarda izlenen yntem ve tercihler bakmndan ezamanl
farkllklar iermesi oluturur. Tipik bir rnek olmas bakmndan 1441de yazd
Kitbl-Edvrda (KE) HbAnn, perdelerin adlandrlmasnda farkl yntem
kulland grlr. Bunlardan ilkini, sekizlide yer alan sekiz tamam perde iin, sralan
ve konumlarn ifade eden sra-saysal adlandrma oluturur (Oransay, 1966; Atalay,
1989; ztrk, 2012b): Yekgh (birinci yer), Dgh (ikinci yer), Segh (nc
yer), argh (drdnc yer), Pengh (beinci), egh (altnc yer), Heftgh
(yedinci yer), Hetgh (sekizinci yer). Feldman (1996)n da iaret etmi olduu gibi bu
adlandrma tarz, eski Acem makam/perde dizgesinin bir rndr ve buna ilikin ok
nemli bir tanklk, 18. yy.da TKAin rislesinde yer alr: Bizim rast dediimiz Acem
yegh der, ikinci vurubuna dgh deriz ki Acemde dgh derler. nc vurubuna
segh deriz ki Acemde segh derler. O drdnc vurubuna argh deriz ki Acemde
argh derler. Beinci vurubuna neva deriz ki Acem pengh derler, altnc vurubuna
hseyni deriz ki Acem egh der, yedinci vurubuna evi deriz ki Acem heftgh der,
sekizinci vurubuna gerdaniye deriz ki Acem hatgah der (Popescu-Judetz, 2002: 101).
Dier yntem, sra-saysal sralantaki ilk drt ismin asl olarak
nitelendirildii asllar veya drt-be yntemidir (ztrk, 2012b, 2012c, 2013). Bu
yntemde dizge iinde yer alan tamam ve nim perdelerin tm, drt asl perdeye gre
snflandrlm, ilikilendirilmi ve birlik fikri zerinden de trdeletirilmi
olur. Bu yntem, esas olarak Pisagorculukta drt-esas simgeleyen tetraktys
temelindeki uyum ve birlik anlaynn, tipik bir uyarlamas grnmndedir. Drtperde esasl adlandrmada her bir be ad, GPD iinde, kendi snflarna mensup
birok perdeyi ima edebilir. rnein Yekgh ifadesi, bugn anlald gibi tek bir
perde iin kullanlmaz; aksine Yekgh, GPDdeki Rast, argh, Pengh ve Gerdaniye
(Tiz argh, Tiz Pengh, Nerm argh) gibi trde veya soyda perdelerin tmn
ifade etme zellii tar. Baka bir ifadeyle GPD iinde trdelik bakmndan ok
sayda be bulunur. Bu beler, asllara tabi durumdadr. Nitekim KY ve HbAda
Yekgh Isfahan evi, Segh Kek evi, Dgh Nhft evi gibi tipik rnekleri
grlen bu yntem, dnemin dier btn kaynaklarnda da varln gsterir. Bu
yntemin, Bizansta ve Karolenj dnemi Enchiriadis (Holladay, 1977; Phillips, 1984;
Erickson ve Palisca, 1995; Boynton, 1999) metinlerinde kullanlan drt farkl
tetrakorddaki Protus, Deuterus, Tritus, Tetrardus snflaryla ve ayrca Arezzolu
Guidonun solmilemede gelitirdii A la mi re yntemiyle (Russo, 1997; Christensen,
2002; Mengozzi, 2010) nemli benzerlikler tamas ise karlatrmal nazariye tarihi
almalar bakmndan ok dikkat ekicidir (ztrk, 2012b, 2012c).
belere dayal yntemin adlandrma asndan sahip olduu ok nemli bir
soruna da burada iaret etmek gerekir. Perde asndan kullanlan be adnn
gnmzde olduu gibi tek bir perde olarak anlalmas durumunun, tarihsel kaynaklarda

24

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

MAT iin bu yntemle verilen tariflerin neredeyse tamamnn yanl anlalmasna yol
aaca kesindir. 37 nk bu drt be, kendi yerleri anlamnda sahip olduklar
makamlardan farkl konumlardaki perdeler iin de kullanlabilir durumdadr ve bu
nedenle, belirtilen kaynaklardaki perde-ad temelli tariflerin, hangi perdeyi ima ettii
anlamnda, ok dikkatli bir gzle yorumlanmas gerekir.
Dikkat ekici bir baka yntem ise perdelere, makamlama sreciyle
ezamanl olarak, perdenin makama zg ezgi ekirdeklerine merkez oluturma veya
ilgili makam tarafndan kullanlma ynyle verilen isimlerdir. rnein Muhayyer, aslnda
Tiz Dgh perdesidir ve Muhayyer ekirdekli ezgiler, seyirlerine bu perdeyi merkez
alarak balarlar. Bu makamsal gz zellii, tam perdeler arasnda Tiz Dgh
perdesinin Muhayyer olarak da anlmasn salamtr. KY, HbA gibi kaynaklara
bakldnda ayn perdenin, Hicaz-Dzeninde yer alan Nhft [Nhft-i Kadim]
terkibinin gz olarak kullanldnda, bu kez Nhft perdesi olarak anld grlr.
Bu olgu, burada balamsal adlandrma olarak nitelendirilen ve makam-perde ilikisi
asndan yaamsal nem tayan bir zelliin mevcudiyetini aa karr. Bu
uygulamalarda makam ad, makamsal hareketin balangcn oluturan merkezdeki
perdeye (gz perdesi) isim olarak verilmi olmaktadr ki makam anlay ve ayrm
asndan son derece temel nitelikteki bu ltn, sonraki dnemlerde ayrt edici olma
vasfn nemli lde kaybedecei grlr. Makam ve gz perdesi arasndaki bu
somut iliki, sra-saysal adlandrmada egh olarak anlan altnc tam perdenin,
Rast-Dzeninde (tam perdeler dzeni) Hseyn; Hicaz-Dzeninde ise Uzzl olarak
adlandrlmasnda da grlr. Bylece, adlandrma asndan:
(i) gz ve karar merkezlenilerine dayal merkez perdeler yntemi;
(ii) drt-asl perde veya drt-be yntemi;
(iii) tam perdeler baznda sra-saysal yntem;
(iv) makam tarafndan kullanla dayal (nim perdeler iin de geerli olan)
balamsal yntem;
(v) GPDnin makama gre ayarlanna bal dzensel yntem olmak zere
be farkl yntemin kullanld tespit edilmektedir. Aadaki ekil, GPDye temel
oluturan on be tam perdenin adlandrln, belirtilen yntemler asndan
karlatrmal olarak gstermektedir (ekil 3):

ekil 3: BMMye gre geleneksel perde dizgesinde yer alan tam perdelerin farkl yntemlerle
adlandrlmasyla ilgili karlatrmalar (aklama iin metne baknz).

37

Bu tr deerlendirme yanllar asndan bkz. elik (2001), Dorusz (2007, 2012a).

25

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Makamlama: Teknik bir sre olarak, Abdlbki Nsr Dedenin (Aksu,


1988; ed. Tura, 2006) nitelemesiyle kendine zg bir btnlk tayan ve bakalaryla
kartrlmas mmkn olmayan belirli ezgiler veya ezgi tiplerinin, GPD iindeki kendi
zgn yerlerine sahip olup, konumlanlaryla ilgilidir. Bu konumlanta ezginin
merkezi olma nitelii tayan perde veya perdeler, makam szcnn ve
makamlamann tam da kast ettii zellii temsil ederler. Makamlamada GPDdeki
herhangi bir perde, zellikle de makamn gz merkezi olma vasfyla, adlandrmada baat
bir rol oynar. rnein egh perdesinden gz edip, tam perdelerle Dgha inen ve
burada karar eyleyen makamsal ezgilerin, Hseyn olarak tarif edildikleri ve baladklar
perdenin de Hseyn olarak adlandrld grlr. Ayn perde Hicaz-Dzeninde gz
merkezi olarak kullanlp, dier tm zelliklerini koruduunda, bu kez Uzzl perdesi38
olarak adlandrlr.
Balamsal adlandrma asndan en dikkat ekici rneklerden birini, sra-saysal
adlandrma beinci srada yer alan Pengh perdesi oluturur. Bu perde, makamsal gz
veya balama gre (i) Pengh, (ii) Nev, (iii) Nevrz, (iv) Isfahan ve (v) Yekgh Hicaz
evi olarak anlabilmektedir. LM, perde adlandrmas ve aralk dzenlenii bakmndan
Nevrz[- Asl] ile yeni Nev arasndaki ilikiyi gayet ak bir ekilde izah eder
(Kalender, 1982; Peken, 2002). KY ve HbAda ayn perdenin Yekgh-Hicaz evi
olarak anlmas, perdelerin adlandrlnda makamsal ve dzensel balamlarn, drt-be
yntemiyle birlikte kullanlabilirliini gstermesi bakmndan ok zel bir rnek
oluturur. Pengah rneinde olduu gibi bu srete mesela sra-saysal adlandrmadaki
Yekgh, Rast ile; Dgh, Uak ile; Pengh, Nev ile; egh, Hseyn ile; Heftgh,
nce Hisar, sonra Evc ile ve Hetgh da Gerdaniye ile elemitir. Segh ve argh ise,
istisnai olarak sra-saysal adlarn korumulardr. Tm bu rnekler, makamsal balam
ve zellikle makamsal hareketin balangcn ifade eden gz konumunun, perdelerin
adlandrlmas srecindeki roln arpc ekilde ortaya karm oluyor. Bu balamda
adlandrma asndan makam-perde ilikisinin ekillenmesinde ve makamlama
srecinde, gz ilevinin nem, ncelik ve belirleyicilik tad hususu da aklk
kazanyor. Bylece, geleneksel sra-saysal adlandrlta beinci sradaki tamam perde
olan Penghn, makamsal balam ve zellikle de gz ilevine bal olarak Pengh
terkibinde Pengh; Nevrz terkibinde Nevrz; Nev makamnda Nev; Isfahan
makamnda Isfahan ve Hicaz makamnda ise Yekgh Hicaz evi eklinde
adlandrlabildii grlyor. Bu nokta, makamlama sreci asndan son derece
nemlidir. nk bu srete, perdelerin adlandrlnda, temel bir ilke olarak makamsal
ezgilerin balang konumlarnn, balanlan perdeye isim olarak verilmesi gibi
geleneksel bir uygulamann varl belirlenebiliyor.
Bir perdenin, makamsal balam ve gz ilevi nedeniyle eitli isimler
alabilmesiyle ilgili srecin, Osmanl kltrnde 18. yzyl sonlarna dek etkinliini
srdrd, bu dnem kaynaklarnda verilen eitli referanslar zerinden aka takip
edilebilmektedir. Bu konuda zellikle Kantemirolu ve TKAnde yer alan ifadeler,
perde adlandrlmas konusunun tamamen makamsal uygulama ve balamla ilgili
38

18. yy.da bu anlay deiecek ve makamsal balam asndan Uzzl perdesi, Hicaz perdesinin yerini
alacaktr.

26

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

olduunu kukuya yer brakmayacak ekilde ortaya koyar. rnein Kantemire gre
Bselik perdesi, Niabur ve Rehv-yi atik perdeleriyle hemen hemen ayn konumdadr
(ed. Tura, 2001; Wright, 1992, 2001). TKA ise u ifadeleriyle konuyu tm plakl ile
gzler nne serer: Dahi ziyade adlar vardr bu buselik perdenin amma onlar komadk
niin dersen buselik lafz ou vardr Niabur buselik karar etti, amma niaburdur
ismi, nice ki bir perdenin adna saba dendi, hicaz dendi, nikriz dendi, hzzam dendi
(Popescu-Judetz, 2002: 99).
20. yy.da perde adlarnn standartlatrlmas anlay, geleneksel anlamda
makam-perde ilikilerinin ok temel baz ynleri bakmndan yitirilmesine yol amtr.
Yukardaki rneklere bakldnda her eyden nce anlalmas gereken husus,
makamlarn GPDdeki konumlanlarnn, perde adlandrmasnda oynad temel roldr.
Bylece aslnda ayn perdenin, kullanld makama gre adlandrld olgusu ortaya
kyor ki ite bu nitelik, makam, perde ve makamsal ezgi arasndaki ilikilerin
anlalmas bakmndan tam anlamyla bir anahtar durumundadr. Perde adlarndaki
standartlatrmann, tarihsel aratrmalar bakmndan yol at en nemli problem ise,
tarihsel metinlerde rastlanan isimlerin, gnmzdekilerle ayn olduklar zannna yol
am olmasdr. Bu alanda yaplan eitli almalarda, belirtilen farkl yntemlerin
doru anlalmamasndan kaynaklanan ok nemli yorumlama hatalaryla karlald;
bugn gemile bir tutmann ise tarih bilimini ve tarihsel metodolojiyi aka hie
saymak anlamna geldii grlmektedir. Bu nedenle perde-makam ilikisi, adlandrmada
izlenen yntemler asndan byk nem arz eden bir konu olarak anlalmal ve zellikle
de tarihsel metinlerde yer verilen isimlere, bu adan byk bir dikkat ve zenle
yaklalmaldr. Konunun nemine, TKAdeki u alntyla dikkat ekmek, vurgulama
bakmndan yeterince anlaml olacaktr: her bir perdenin baka baka ad <var
perde> var ki bir ad var, perde var ki be alt ad var ite grr ki bir perdenin ka ad
olur. alt trl be icra olmasndan, alt trl ad oldu (Popescu-Judetz, 2002: 9899).
Seyyrelerin/Gk Cisimlerinin Temsili: Yedi vze
Pisagorculua zg krelerin uyumu/musikisi anlay asndan Osmanl
btn kaynaklarndaki en tipik konuyu kukusuz ki vzeler oluturur. vze, Farsa
vz kelimesinden gelmekte olup ses/sad demektir. Farhat (1990: 3)a gre Acem
musiki tarihinde Hsrevn olarak adlandrlan makam dizgesi, yedi temel makama
sahipti. Bu makamlar hakknda ayrntl bilgiler mevcut deilse de, Osmanl 18. yy.nda
Ny Osman Dede (ed. Kalpakl ve ev. Erguner, 2014), bu yedi makaml dizgeye
Acemlerin heftgne (yedi perde) dediklerini belirtir. Ayrca yukarda verildii zere
TKA da, Acem kltrndeki temel perde/makam adlandrma dizgesine yine 18. yy.
itibariyle tanklk etmitir (Popescu-Judetz, 2002). Bylece vz veya vzenin,
Farsada, yedi ana perdeye iaret ettii aklk kazanm olur ki yedi seyyre ve onlar
tarafndan karlan sesler bakmndan bu husus, byk nem arzeder.
vze ile temsil edilen sad, aslnda dnyev olmaktan ziyade ilh bir
nitelik tar. Bilindii gibi tasavvuf geleneindeki sem kavram, bu ilah sesleri
duyma
hassas
ve
vasfyla
dorudan
ilgilidir.
Sem
etmek,
27

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

duymak/iitmek/dinlemek anlamndadr ve raksla btnlemesi de bu ilh duyuun


yol at vecd halinin somut bir ifadesidir. Sem eden kii, bir vecd, esrime,
aknlama ve kendini bulma hleti iindedir (Uluda, 1999). Bu manada
gerekletirdii hareketler, ilhamn seyyrelerin hareketlerinden alr. KYun,
lemin yaratl ve feleklerin harekete gelip vz karmalar srecine ilikin
anlatmnn, ezoterik kltrn temel kaynaklarndan birini oluturan Platonun Timaeus
adl diyalouna dayal olduu (Can, 2001: 144) gayet aktr:
tengri tebreke ve tel celle celluhu unki eflk [felekler] ve encmi
[yldzlar] yaratd ve emt itdi harekete geldiler anlarun hareketinden vzeler39 zhir old
ve ol vzelere gniyi ruhn [ruhn arklar] ad kodlar ve ilm-i musiki dahi andan
peyda old ve bu ilmn itikak [treyii] ol gniyi ruhniyyedendir [o ruhn
arklardandr] Pes bu ilm ruhndir ve hkemya [bilgelere] bu ilm riyazetile [nefs
terbiyesi ve tefekkrle] kef olmdur ezel-i zlde [ezeller ezelinde/balangc
olmayan zamanlarda] ol vze-i ruhnyi [ruhn sesi] cemii canlar iidp turrlard ve
annla ns dp [alkn/hemdem olup] tururlard imdi dah eger ngh [anszn] bir ho
vz iideler canlar ol evvel ezel-i zlde iitdgi vzeyi ki egni-i ruhn [ruhn
arklar] dirlerdi yd ider [hatrlar] eger cnbie [kmldanr] ve harekete gelr nin
annin canlarun ol vzeyile ezelden syikas [sebebi] ve bililigi varidi amma baz
ervh [ruhlar] ol vzeyi iitmemiidi imdi bunda iitseler inkr iderler eger anda iitmi
olalar idi bunda dahi zevke ve evke ve cnbie ve harekete geleleridi ve ho vakt
olalard (ed. ztrk ve ev. Sezikli, 2014: 17-18; Dorusz, 2012a: 184-185; 2012b: 6667; 2007: 174; Cevher, 2004a: 30; Sezikli, 2000: 40-42; Kamilolu, 1998: 27-28).
slam kltrnde zellikle sflerce musikinin sem olarak anlalmas ve bu
ekilde adlandrlmas, derin duyma hassas asndan ok nemli bir gsterge meydana
getirir. Bu konuda Uluda (1999), u bilgileri aktarr:
sfler musiki (gn) kelimesi yerine sem szn kullanmakla o devirde
yaygn bulunan keyf ve nefis ehli ile kartrlmaktan saknmak istemilerdi. Mistik
muhayyile tabiatta iitilen btn seslerde laht bir ahenk grmtr, adeta tabiattaki
nizam bir musiki ahengi olarak anlamtr. Kinat btn ile Allahn bir tecellisi olarak
gren mutasavvflarn btn seslerde bir musiki ahengi grmeleri alacak bir ey
deildir, mistisizmin mantna gre bu ok tabiidir. Onun iin tasavvufta sem demek,
musiki demek deildir, ondan ok daha umll bir eydir. tasavvufta sesle hi ilgisi
bulunmayan manev hakikatlar, srlar, hikmetler, ryetler ve mahedeler de bir musiki
(sem)dr. sfler tamamen ruhn srlara manev gereklere ve i alemlerinde
duyduklar ulvi seslere de sema adn vermilerdir (Uluda, 1999: 228-232).
Tasavvuf kltrnde son derece derin ve nemli bir yeri bulunan sem ve vecd
konularnda, Gazzalden bu yana nde gelen tm sflerin dikkate deer bir edebiyat
oluturduklar bilinmektedir. Shiloah (1979, 2003)ya gre musiki hakknda yazlan risle
ve edvrlarn arlkl bir blm tamamen sem ve vecd hakkndadr. Bu durum,

39

Burada geen vze teriminin, ses, sad anlamna geldii; MAT snflamasnda ikinci temel
kategoriyi oluturduu; eski Acem snflamasnda, Yekghtan Heftgha dek sralanan yedi ana perdeyi
meydana getirdii ve o dnemlerde perdenin, ayn zamanda makam demek olduuna zellikle ok
dikkat etmek gerekmektedir.

28

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Pisagorcu gelenekten slam kltrne szan ilah sesleri duyma hassassn, sflerce
nasl benimsenip slam bir boyut kazandn da aklamaktadr. Uluda (1999)a gre:
Sfler kendilerini bu konuda [sem] tenkit etmek bahis konusu olunca, sem
kelimesindeki geni uml ve elastikiyetten faydalanarak bu tabir ile Allahtan ve
Resulnden sem- kastettiklerini sk sk ifade etmilerdir. Kuran dinlemekle musiki
dinlemeyi ayn isim altnda toplamakla hem musikiye din bir renk vererek onu Kuran
dinlemekle bir tutmular, hem de muhaliflerinin yerme ve ktlemelerinden kurtulmaya
gayret etmilerdir. Tenkit edildiklerinde: Bizim semamz Allah ve Resulndenir, sahabe
de byle sem ederdi demek suretiyle hem kendilerini mdafaa etmi, hem de
muhaliflerini artm oluyorlard (Uluda, 1999: 231-232).
Temelde hangi grn altnda olursa olsun hermetik gelenekte ve slam
kltrnde ekillenen btn cemaatlerde, ilah seslerin temsili, seyyareler ve onlarn
hareketleriyle ilikilendirilmitir. Nitekim Mevlev sem da gezegenler ve yldzlarn
gne evresindeki dnlerine (nder, 1998: 120-122) benzetilir. Seyyarelerin
dnleri esnasnda kardklar vzlar, ancak Pisagor gibi bilge, hakm, arif
veya hikmet sahibi kiilerce duyulabilir. Ahmedolu krullha gre bu ilmi evvel
tasnif iden hakm-i ilah Fisagoresdr ki akirdlerine eydrmi ki Ben bu namelerin
bazsn felekler hareketinden iidrem, andan ki ben eydrem (Bardak, 2008: , 2011:
9; irinova, 2008: 147; Kamilolu, 2007: 43). Nitekim hvn- Sf Rislelerinde de
benzer olarak u ifade yer alr:
Denilir ki hakm Pisagor, ruh cevherinin safiyeti ve kalp gznn aklyla
lemlerin ve seyyarelerin hareketlerinden kan nameleri iitmeye muktedirdi ve stn
nitelikteki dnce gcyle de musikinin temel ilkelerini ve perdeler arasndaki ilikileri
idrak edip ortaya kard. O, bu ilimden sz eden ve bu srr reten bilgelerin ilki olmu
ve onun ardndan da Nikomakus, Batlamyus, klid ve dier bilgeler gelmitir (Shiloah,
1993: III: 38; Wright, 2010: 121).
Tasavvuf kltrnde semnn kaynana ilikin olarak ileri srlen
nazariyerlerden birinin Fisagorese ait oluu (Uluda, 1999), burada dile getirilen
hermetik ba asndan son derece nemlidir. Bu konuda slam kltrnde ve Osmanl
kaynaklarnda grlen atflarn okluk ve skl, meselenin salt slam ve Osmanl kltr
iinden grlemeyeceini ve konunun ok daha umll olduunu gsterir. Uluda
(1999), Ktip elebiden alntyla, Fisagores hakkndaki nazariyeyi yle aktarr40:
Musikinin mucidi Sleyman (A.S.)n talebelerinden Fisagordur. Bir ahs
Fisagora gn st ste ryasnda yle demiti: Kalk, falan denizin sahiline git, orada
garib (orijinal) bir ilim tahsil edeceksin. O da kalkp oraya gitmi, fakat orada kimseyi
bulamam, bu ryann zahiri manasnn kastedilmediine hkmetmi ve burada
demircileri toplayp tenaspl ve ahenkli bir ekilde ekileri vurmalarn emretmi,
kendisi de bu sesler zerinde derin derin dnmeye balam, sonra dnte sesler
arasndaki nisbetlerin nevileri zerinde dnm, uzun dnce, ilh feyz ve Rabban
ilham eseri olarak gayesine varm, bir alet yapm, zerine ibriim balam, sonra

40

Ayn hikyenin LMdeki versiyonu iin bkz. Tekin (1999: 55-56).

29

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

tevhide dair inad ettii iirleri [mnact] sylemee balam, halk ahretle ilgili ilere
tevik eden ilhler okumu, bu ekilde birok kimsenin dnyadan el-etek ekip ahret
ileri ile megul olmasn temin etmi. Ondan sonra bu adet hkema arasnda aziz
olmutu. Fisagor ksa sre iinde, saf bir cevhere sahip olduu iin riyazt ilminde
muhakkik bir hkim olmu, ruhlarn yurduna, ufuklar geni olan semalara vasl olmutu.
Feleklerin hareketlerinden hsl olan cazib (ehiyye) nameleri ve gzel besteler
iitiyorum, bu terennmler muhayyileme ve hafzama yerlemitir diyen Fisagor buna
dayanarak bu ilmin kaidelerini ortaya koymutur (Uluda, 1999: 347-348).41
Bu hikyenin Ortaa Avrupasnda da aynen bilindiinin ve Franchino
Gaffurio (1492, Theorica musice, liber primus) gibi dnemin eitli teorisyenlerince
izime dntrldnn grlmesi (Christensen, 2002), konunun yukarda belirtilen
dinler-st mahiyeti asndan nemli olsa gerektir. Bilindii gibi Ktip elebi (16091657), 17. yzyln en nemli bilim adamdr. Corafya, tarih, bibliyografya gibi
alanlarda yapt ok deerli almalar yannda Kefz-Znn ve Cihnnm gibi
nemli eserlerin de sahibi olan Ktip elebinin, musikinin kkenine ilikin bilgi
kaynan Pisagora dayandrmas elbette sz edilen hermetik gelenein gc ve
binlerce yllk etkinlii bakmndan son derece dikkat ekicidir. yle ki esasen bu kltr,
Osmanldaki varln 19. yzyln sonlarna dek srdrmeye de devam edebilmitir.
Konumuz olan 15. yzyla dnldnde, Osmanl btn kaynaklarnda
vzelerin seyyarelerle ilikilendirilmi olma sebebi, bu noktada btn plaklyla
ortaya km oluyor. vzeler, bugne dek konuya deinen eitli kaynaklardaki kstl
veya yetersiz ifadelerden de gayet iyi bir ekilde anlalaca zere, musikinin teknik
ltleri zerinden aklanabilecek veya anlalabilecek bir konu deildir. Cumhuriyet
dneminin temel kaynaklar arasnda yer alan Suphi Ezginin Nazar Ameli Trk Msksi
adl eserinde yer alan u ifadelerin, belirtilen yaklam asndan tipik bir rnek olarak
deerlendirilmesi mmkndr:
vze ismi sekiz, be, alt sesten husule gelenlere konulmutur; misal olarak
bu mellifler [eski nazariyeciler] bizim bu gnk rast dizimizi gerdaniye namile vzeler
arasnda yazmlardr; mlayim ve mstakil olan bu diziyi on iki makamlar srasnda
sylemeypte vzeler arasnda bahsedilerinden onlarn indinde makam ile vzenin
hususiyetleri olmad anlalyor (Ezgi, 1940: IV: 189).42
Bu sra d deerlendirme, szde musikisel ltlerle tarih alanna
yaklamaya kalkmann, konuyu anlama ekseninden nasl uzak kalnmasna yol
atn gstermesi bakmndan elbette ok nemli bir rnek tekil eder. Ayrca bu
yarglayc slubun, genelde Cumhuriyet dnemi boyunca Trk musikisi tarihine
ynelik kaynaklara model oluturduu da bir gerektir. 43 Eski kaynaklarda felsef

41

Mevln hakknda anlatlan Kuyumcu Selahaddinin eki seslerini duyarak vecde gelip sem etmesiyle
ilgili hikyenin tamamen bir Fisagores uyarlamas olduu aktr.
42
Modern Trk musikisinin kurucularndan Suphi Ezginin sadece bu ifadesi bile, modernleme
izgisindeki bu nazariyatlarn, makam konusunu geleneksellik balamnda kavramaktan ne kadar uzak
olduklarnn; meseleye nasl nyargl ve kstl bir ereveden yaklatklarnn tipik bir rnei
durumundadr. Bu dar grlln gnmz makam nazariyesine yn vermi olmas ise her bakmdan
dndrcdr.
43
Ezginin tarihsel kaynaklara ynelik inanlmas g yarglamalar iin bkz. Ezgi (1940: 189-196).

30

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

anlamda kinatn temsili ilevini stlenmi olan vze konusunu sadece dizi olarak
ele alma dar-grll, bu s ltn kanlmaz sonucu olarak ak bir
anlayszln domasna yol amtr. Bu erevede Kutlu (2000)un, vzeler
konusundaki yakn tarihli u deerlendirmesi de dikkat ekicidir:
vzeler, bir makam nitelii tamazlar. Lahn yaplar makamlara gre eksik
ve dar bir ematik ekil gsterir. sistemci okul bestekrlar, vzeleri makamlar gibi
bal bana beste yaplabilecek seviye ve nitelikte grmler, dnce ve grlerinde
genilie yer vermilerdir vzelerin bir blmnn dizileri incelenecek olursa
anlalmas g, kk dizilerin varl grlr (Kutlu, 2000: 39, 41).
Bu deerlendirmelerin, Trkiyede zellikle vze, be ve terkib kategorileri
asndan tam anlamyla bir bilgi kirlilii dourduu bir gerektir. Konunun anlalma
dzlemi ylesine slatrlmtr ki, tmyle felsef ve sembolik bir balama sahip olan
bu konularn, son derece basit ve dizi-temelli bir yaklamla izahnn mmkn
olabilecei sanlmaktadr. Buradaki zmlemede ortaya konulduu zere vzeler,
musikinin teknik gereksinimleri veya unsurlarna zg nazar bir konu olarak ortaya
kmamlard. Bu kategori, tmyle krelerin musikisi olarak adlandrlan kkl bir
inan felsefesinin ve buna bal ok gl bir sembolizmin rnyd. Ancak bugne dek
hep musiki-iinde kalnarak anlalmaya alld iin, bu kategorinin nazariye
alannda neden mevcut olduu bile bir trl anlalamad. Mzikolojik literatrde
rastlanan krk-dkk ve yaktrma deerlendirmelerin de, vzeleri ikincil diziler
(Feldman, 1996; Kutlu, 2000) olarak grmekten te bir aklama ortaya koyamad
grlmektedir.
Krelerin musikisi anlay bakmndan vzelerle ilgili en dikkat ekici hususu,
vzelerin makamlardan doduklarna ilikin tarihsel anlay oluturur. Aslnda yine
sadece teknik ltlerle yaklaldnda makam birleimleri asndan ounlukla
anlamsz ve ilikisiz grnen bu aklamann, ancak antik kaynaklardan bu yana
astrolojinin temel bir konusunu oluturan burlarn evleri/hneleri/makamlar olarak ele
alndklarnda anlam kazandklar grlr ki konunun bu yn, buradaki zmlemenin
de temel referanslarndan birini oluturur (Tablo 3).
Astrolojide her bir bur, kendine ait bir ev/hneye sahiptir (Hoskin, 1997;
Encausse, 1999). Ancak burlar, dier burlara ait ev/hnelerde en yksek
(evc/ycelmen) (exaltation) ve en alak (hadid/inmen) (depression) konumlara sahip
olurlar (Nasr, 1975: 186). te burlarn en yksek ve en alak konumlarnn gerekletii
bu hneler, btn nazariyede makam birlemeleri olarak aklanan vzelerin de izahn
oluturur. Aslnda sembolizm ve bunun zmlenmesi bakmndan aradaki iliki ve
yntem gayet aktr. Musikide vzelerin doumunu salayan makam adlarnn yerine
ilgili bur adlar, vzelerin yerine de ilgili seyyare adlar yazldnda, Batlamyusun 2.
yy.da yazm olduu Tetrabiblosdan bu yana yazl kaynaklarda aktarlagelen kadim
bir astrolojik ilkenin musiki nazariyesindeki karl tm boyutlaryla aa kar. Bu
astrolojik bilginin, hvn- Sf (ed. Snmez, 2012) tarafndan, rislelerde aynen
aktarlm ve gezegen evleri balyla ele alnm olmas, artc olmasa gerektir.

31

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Batlamyusun (2. yy.) astrolojiyle ilgili Tetrabiblos adl, drt kitaptan oluan
eserinde yer alan balklar, hvn ve hvndan be yzyl sonra ise Hzr b. Abdullahda
aynen yer alr. Bu nedenle Tetrabiblosta gezegen evleri (houses of the planets)
balyla yer alan konunun, tm ieriiyle Osmanl btn kaynaklarnda da yer alyor
olmas, elbette hermetik gelenein g ve etkinlii bakmndan hayranlk uyandrcdr.
Batlamyusa gre gezegenlerin hkmettikleri evler (Clark, 2006: 29), Tablo 4te
gsterilmitir.
Tablo 3: BMMde vzeler, seyyareler, makamlar, unsurlar ve tabiatlar.

vze

Seyyare/Gk Cismi

Makam

Unsur

Tabiat

Gevet

Zuhal (Satrn)

Isfahan ve Rehv

Toprak

Souk ve kuru

Nevrz

Mteri (Jpiter)

Zengle ve Hicaz

Ate (Yay)
Su (Balk)

Scak ve kuru
Souk ve nemli

Selmek

Merih (Mars)

Isfahan ve Rast

Ate (Ko)
Su (Balk)

Scak ve kuru
Souk ve nemli

ehnaz

ems (Gne)

Bzrg ve Zirefkend

Ate

Scak ve kuru

Gerdaniye

Kamer (Ay)

Rast ve Hseyn

Hava

Scak ve nemli

Mye

Utarid (Merkr)

Uak-Nev-Bselik

kark

deiken

Hisar

Zhre (Vens)

Bzrg ve Zirefkend

Ate (Terazi)
Toprak (Boa)

Scak ve kuru
Souk ve kuru

Tablo 4: Batlamyus'a gre gk cisimleri ve


hkmettikleri "ev"ler.

Gk cismi

Bur(lar) ve evleri

Gne

Aslan (Leo)

Ay

Yenge (Cancer)

Satrn

Kova (Aquarius) ve Olak (Capricorn)

Jpiter

Yay (Sagittarius) ve Balk (Pisces)

Mars

Ko (Aries) ve Akrep (Scorpio)

Vens

Boa (Taurus) ve Terazi (Libra)

Merkr

kizler (Gemini) ve Baak (Virgo)

Tablo 5: BMM nazariyecilerine gre vzeler ve


olutuklar makamlar.

vze

Olutuu Makamlar

Gevet

Hseyn ve Rehv

Nevrz

Hicaz ve Rehv

Selmek

Zengle ve Bzrg

ehnaz

Hicaz ve Kek

Hisar

Rast ve Bzrg

Gerdaniye

Hseyn ve Rast

Mye

Irak ve Rast

32

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Ayn bilgi, hvn- Sfnn astrolojiyle ilgili rislesinde, yine ayn ekil ve
srada yer alr (Snmez, 2012: 87). Nihayet 15. yy. Osmanl btn nazariyecilerine
gelindiinde, -15. yy. sonlar itibariyle- Kadzde Tirev rneinden hareketle, makam ve
vze ilikisinin Tablo 5'teki gibi akland grlr.
Kukusuz szl aktarma dayal btn gelenekte, belirtilen astrolojik bur
adlarnn makam karlklar anlamnda zaman iinde eitli karklklara yol at
grlmektedir. Baka bir ifadeyle burada verilen makam-vze ilikisi, yine musikinin
somut gereksinimlerinin bir rn olmadndan, sonuta bilgi aktarm silsilesinde,
kanlmaz farkllklar gelimitir. Ancak meselenin aslnn astrolojik bilgi ve ilikiye
dayal olduu bir gerektir. Nitekim BMMye bal nazariyecilerin, vzeler konusunda
grnte farkl bilgiler aktarmalarnn sebebi de budur. Aadaki ekil, z olarak
konunun astrolojik balamndan hareketle oluturulmutur (ekil 4).44

ekil 4: BMM nazariyecilerindeki vze-makam ilikisinin astrolojik kayna: seyyareler ve burlar.

44

Bu ekil araclyla bur-makam ve gezegen-vze ilikisinin, krelerin musikisi anlayyla balants


anlamnda zmleniinin, bir ilk oluturduu burada zellikle vurgulanmaldr.

33

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Drt Asln (Tetraktys) Temsili: Drt be


Btn snflandrmann nc kategorisini meydana getiren drt be,
Pisagorcu sembolizmde her eyin asl/esas ve dolaysyla kozmostaki tm drtl
snflamalar/gruplandrmalar demek olan tetraktysi temsil eder. Bu kategorinin
Pisagorcu felsefeye esas tekil eden yaratln drt evresi, drt unsur, drt tabiat, ezoterik
geometrinin drt temel unsuru, ezoterik astrolojide ok nemli bir yere sahip olan drt
gezegen asyla olan ilikilerini daha iyi anlayabilmek iin, aadaki
ilikiler/karlkllklar tablosuna bakmak yararl olacaktr (Tablo 6).
Tablo 6: BMMye gre "drt asl" olan "drt-be" ve Pisagorcu felsefedeki simgesel karlklar.

beler

Say/Sra

Yaratl

Unsur

Yekgh

1/birinci

Tanr

Toprak

Dgh

2/ikinci

Akl

Su

Segh

3/nc

Ruh

Hava

argh

4/drdnc

Madde

Ate

Tabiat
Souk ve
kuru
Souk ve
nemli
Scak ve
nemli
Scak ve
kuru

Geometri

Gezegen
As

Nokta

120o

izgi

60o

Yzey

90o

Cisim

180o-0o

Teknik adan ele alndnda, gnmze dek yeterince anlalmam veya


yanl anlalm olan bu konu, aslnda makam nazariyesi asndan ok temel bir nem
ve ileve sahiptir. be, Arapada; dal, ksm, cz, para, blm, bileen
gibi anlamlara gelir. Buna gre be, bir btnn paralar veya bir gvdeden ayrlan kol
ve dallardr. Bir snflandrma eleman olarak be, aslnda tmyle aa-yapl
(dendritic) bir model oluturma zellii tar. Aa-yapl modellerde yan unsurlar,
asl veya temel olandan dallanarak oalrlar. Bylece her bir be, bir btn veya
organizasyonun paras, ksm veya bileeni haline gelir. Bu kavramsal nitelik, be
konusunun makam nazariyesi iindeki teknik yer ve ilevinin doru anlalmasnda ilk
nemli adm oluturur.
Makam asndan yaklaldnda be, makamn ksmlarn veya
bileenlerini meydana getiren perdeler demektir. Mesela bir drtlyle ifade edilen Rast
makamnda, makam oluturan her bir perde ve bu perdenin sahip olduu aralk, Rastn
beleri olan Rast (Yekgh), Dgh, Segh ve argh temsil eder. Bu konuda gerek
DDM, gerekse BMM iinde yer verilen aklamalar birarada deerlendirildiinde, be
kavramnn ierik ve ilevi belirgin ekilde ortaya kmaktadr. Bu balamda tarihsel
bakmdan be konusundaki en dikkat ekici aklamalardan birine, LMnin ZeynlElhn [1483] adl eserinde rastlanr:
ubeyi baz kudam [eskiler] yle tefsr eylediler [akladlar] kim ube
ol cem-i mlyimdr [uyumlu perdeler] ki naamt- makmdan mehz ola [makam
perdelerinden alnm olsun] mteahhirn [sonrakiler] katnda terkbden dahi murd
[terkible kastedilen de] budur. Pes ikisi [bylece bu iki szck] lafzayn-i mterdifeyn
beynet-tifeteyn [ayn anlama gelen ve birbiri yerine kullanlan szckler] oldlar. Lkin
[ancak] mecm- mteahhirn [sonrakilerin tm] katnda ubeden murd [beyle kast
34

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

edilen] drt emirdr ki drt ansra [unsura] nisbet etdiler [karlk getirdiler]
(Kalender, 1982: 98; Peken, 2002: 54).
Bu son derece deerli aklama, be konusunun teknik yn ile sembolik
yn arasndaki ayrm mkemmel ekilde ortaya karmaktadr. Buna gre teknik adan
be, bir makamn ierdii perdeler bakmdan ayrlabildii ksmlardr. Btn
nazariyecilerin simgesel snflamasna gre ise benin ilikili olduu konular, yukardaki
tabloda gsterilmitir.
Btn kaynaklarda Yekgh/Rast perdesiyle birlikte ezgisel bakmdan drt
perdeyle ilikili olarak aklanan Rast makam, hareket itibariyle kc-inici bir makam
konturuna sahiptir. Rast makamnn ezgisel hareketi iinde kc ve inici olarak srasyla
Rast (/Yekgh), Dgh, Segh ve argh perdeleri yer alr. Bylece Rastn bizzat
kendisi balanlan noktay gstermek zere ksmlarna ayrlmak istendiinde srasyla
Dgh, Segh ve argh beleri elde edilir (ekil 5).

ekil 5: Ezgisel hareket ve bu hareketin ksmlar anlamnda Rast makam ile Yekgh, Dgh, Segh ve
argh belerinin karlatrlmas.

DDMde Rast ve argh drtllerinin esasta bir ve ayn olduklar


belirtilir. Bu konuda zellikle LMnin (Kalender, 1982; Tekin, 1998; Peken, 2002)
35

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

ifadeleri son derece dikkat ekicidir. Bu yapsal aynla karn aralarndaki fark, ezgisel
hareketleri sebebiyle ortaya kar. Buna gre Rast makam kc-inici tarzda
devinirken, argh besi sadece inici olarak hareket eder. Baka bir ifadeyle Rast
makamnn gz ve karar Rast perdesi iken, argh besinin gz argh, karar ise
Rast perdesi olmaktadr. te bu tipik rnek bile DDM ile BMM arasndaki niteliksel
ayrm ok net biimde ortaya karr. DDM asndan bakldnda Rast ve argh
drtlleri arasnda hibir fark yoktur 45 ; ikisi de ayn perde ve aralklar ierirler. Bu
ynyle DDMnin, ayr zellikteki ezgisel hareketleri, aralk-dizi temelli
indirgeme mant nedeniyle aynlatrd aktr. Oysa BMM, ayn perde ieriine
sahip ezgisel birliklerin, makamsal hareket veya ezgisel davran/slup/revi/tarz/eda
asndan nasl farkllaabildiklerini incelikli bir ayrmla ortaya koyar. nk BMM, esas
olarak uygulamaya ve zellikle de harekete odakldr. BMMdeki MAT tariflerinin
tamam ezgisel hareketin balang (gz), gidi (seyir) ve bitiinin (karar)
aklanmasna dayaldr. Bu ynyle de BMM, makam asndan izgisel nitelikte bir
hareket tarifi ortaya koyar ki makamn temel ilevlerinden biri olan hafza ve
hatrlama asndan bu izgisel nitelik, ayrca byk nem arz eder.
Tarihsel kaynaklara bakldnda, be konusunun birka bakmdan
deerlendirilebildii grlmektedir. rnein bu kaynaklarn bir ksm, beleri, bir
btnn paralar olarak anladklar gibi, ilgili btne eklenen paralarla elde edilen yeni
bileimleri de be olarak kabul etmilerdir. Bu durum zellikle Maragal
snflandrmasndaki 24-be anlayna bal DDM kaynaklarnda aka grlr. Bu
anlaya gre rnein inici karakterdeki argh drtlsne tiz taraftan bir tanini
eklendiinde -ki bu yeni eklenen aralk bu dizgede Dgh besi demektir- ve
makamsal harekete de eklenen bu perdeden balandnda, inici karakterdeki Pengh[-
Asl] besi elde edilmi olmaktadr. Bu ikinci model, aslnda usl (asllar) ile
frnun (ferler), yani esas ile kollarnn ekleme yoluyla elde edilen yeni
birleimleri demektir ki bu birleimler sebebiyle bunlara ayn zamanda neden terkib
denildii de bylece ortaya km olmaktadr. Bu nokta nazar adan son derece
nemlidir. nk bu yoldan be kavramnn; (i) makamlarn ksmlar ve (ii) bu
ksmlarn, ayn veya farkl makamlara eklemlenmeleri suretiyle ortaya kan yeni bileim
veya karmlar olduklar aklk kazanmaktadr. Bu yzden makam nazariye tarihinde
gerek farkl modeller iinde ve gerekse de nazariyecilerin bak alar dorultusunda,
be ve terkib konularnn birbirleriyle e-anlam ve ileve sahip olacak ekilde
kavrandklar grlyor. Konunun terkib ile ilgili yn, ilgili balk altnda ayrntl
olarak ele alnacaktr.
Btn gelenekte be konusu drt asl olarak anlalmas sebebiyle ayr ve
zgn bir kategori olarak ekillenmitir. lkesel olarak her terkib bir bedir; ancak her
be, bir terkib deildir ve olamaz. Bu temel zellii nedeniyle btn kaynaklarda
rnein Pengh, bir be olarak deil, bir terkib olarak yer almtr. Oysa DDM,
Pengh, oluumu asndan bir be olarak grr ve yle deerlendirir. te bu
temel ayrm, makam ile ksmlar veya makama yaplan eklemeler balamnda
45

Nitekim 20. yy.n modernlemeci teorisyenlerinin de makam ayrmnda diziyi esas almalar, ezgisel
hareket ltnn ayrt edici niteliinin, bu teorisyenlerce fark edilememi olduunu gstermektedir.

36

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

be ile terkib kavramlarnn anlam ve ilevlerinin birbirinden ayrt edilmesini salar.


Eer bir perde-ezgi birlii, olutuu perdesel alan iinde, tannan/bilinen bir baka
btnn iinde yer alyorsa, bu birlik aka bir be oluturur. Bunun aksine eer
bu ezgisel birlik, baka bir ezgisel birlie ekleniyorsa, ilkesel olarak bu yeni ezgisel
btn de bir terkib meydana getirir.
Eklemelere dikkat edildiinde, rnein Pengh iin bakldnda, Dgh
besinin aslnda bir tam perde araln temsil ettii; dolaysyla Rastn tiz tarafna tam
perde eklenmesinin Rastn belerinden olan Dghn, yeniden asl olan Rasta tiz
taraftan ilavesi anlamna geldii anlalr. Arn[- Kadim] iin bakldnda, yeni elde
edilen Pengh besine yine bir Dgh besinin daha eklendii grlr. Bu anlamda
beler, makamlarn ksmlar olarak oluturucu paralar haline gelmekte ve
birletirmeler yoluyla yeni ses alanlarna sahip terkiblerin olumasn salamaktadr.
Burada kavramn analizinin ortaya kard temel iliki ise terkiblerin, makamlarn asl
seslerine yaplan be, makam veya vze eklemeleriyle ortaya ktklardr.
Nitekim be ve terkib kavramlar, oluturucu ve snflandrc kavramlar olarak
kaynaklar arasnda ou kez e-ilevli bir kullanma sahip olmu grnmektedir.
Bir makamn bnyesinde deiik sayda perde yer alr. Her makamn ezgisel
bir birlik meydana getiren perdelerden oluan bir asl vardr. Eskiler bu asllar
ounlukla drtl (Rast, argh, Isfahan, Nevrz, Nev, vb.), l (Irak, Segh, Kek,
Rehv, argh- Rekb, Bestenigr, vb.), beli (Hseyn, Uzzl, Bselik, Bzrg, vb.) ve
ikililer (Dgh, Mberk, Zvil, vb.) halinde tarif etmilerdir. DDMdeki 24 be
incelendiinde, bunlarn hep belli bir asla bal, ancak farkl ses genilikleri iindeki
ksm veya paralardan olutuklar grlr. Bu anlamda be, bir asla ilave edilen yeni
aralk ve dolaysyla perdelerin oluturduu yeni ses alann gstermektedir. Aadaki
ekil, bu tespitleri ak bir ekilde yanstmaktadr (ekil 6).

ekil 6: DDMde be kavramnn Hicaz Devri rnei zerinden oluum ve ierik bakmndan
zmlenmesi.

be kavram asndan ekildeki model analiz edildiinde, aslnda terkib


kavramna neden ihtiya duyulduu da hemen anlalmaktadr. Terkib, iki asln
birleim veya karmn ifade etmektedir. Nitekim belerin bir blm yukarda tarif
edildii anlamda para/ksm zellii tarken, dier bir blm de ak bir ekilde
birleim veya karm zellii sergilemektedir. rnein Nhft; Uzzl ile Nevrzun
birleiminden elde edildii iin esasen bir terkibdir. Oysa Segh, Rastn ksmlarndan
37

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

biri olduu iin bedir. te bu srete be ile terkibin kavramsal olarak i-ie
bulunduu ve birbirinin yerine kullanlabildii, ancak zaman iinde giderek birbirinden
ayrtrld anlalmaktadr. Yazl kaynaklarn bir ksmnda be olarak yer alan bir
isim, bir dierinde terkib kategorisinde yer alabiliyor. Bu belirsizlik, zellikle 14.-16.
yy. kaynaklarndan aka takip edilebiliyor. 18. yy.a gelindiinde ise tamamen makamterkib (ed. Tura, 2006) veya makam-be (Popescu-Judetz, 2000b, 2002) esasl bir
snflandrma anlaynn egemenlii ile karlalyor. Bu durum her eyden nce
belirtilen kategorizasyonun gereklemesinde, sembolik temsilin nemini yitirdiini ve
musikinin kendi iinde gelime gsteren teknik ltleri ile bilme asndan duyulan
kesinlik ihtiyacnn daha belirleyici bir konuma geldiini aka gstermektedir. Baka
bir deyile musikisel ihtiya ve gereklilikler, MAT eklindeki btn temsilin, mzisyen
evrelerindeki egemenliini yitirmeye baladn ve daha teknik ltler zerinden
yaplan yaln bir makam-terkib (Abdlbk Nsr Dedede); makam-be (Tanbur
Kk Artinde ve Marmarinosta) ve hatta tmyle makam (Him Beyde) eklindeki
bir alglamann gelitiini ortaya koymaktadr. Srece dikkatle bakldnda rnein
Maragal dizgesinde bir ksm terkiblerden oluan 24 be yer alrken, Osmanl btn
kaynaklarnda da bir ksm belerden oluan 30, 48, 53, 56 -ve hatta Hzr bin
Abdullahta kendi gelitirdii garib terkibler yoluyla 200 civarnda- terkibe yer
verilebildii grlyor.
Zamann Temsili: Terkibde Nihayet Yoktur46
Terkiblerin Pisagorcu kozmolojide zaman unsurunu temsil ettiine yukarda
deinilmiti. Bu erevede btn nazariyecilerin terkibleri zamanla ilikilendirmi
olmalar dikkat ekicidir. nk Pisagorcu dncede zaman konusu, duraan fiziksel
dnyann hareket halinde olmasn salar; sonsuzluktan gelip, sonsuzlua gider
(Berghaus, 1992). BMMde deiik dnemlerde, temelde ay ve gnein hareketlerine
baklarak zaman lmede kullanlan farkl birimlerin, terkibler iin snrlayc saylar
olarak verildii grlr. rnein 24 saate karlk 24 terkib, 30 gne karlk 30 terkib, 48
saate karlk 48 terkib veya 52 haftaya karlk 52 terkib, vb. Ancak zamanla, terkiblerin
saysal bakmdan snflandrlamayaca grlerek bu snrlamalar bir kenera
braklmtr. Bylece terkibler, periyodik zamana ilikin sembolik anlamlarn sre
iinde kaybetmiler; buna karlk, musikinin teknik ynnde nemli bir unsur haline
gelmiler ve bir bakma da astrolojideki bur ve gezegen ilikileri ile simyaya zg
karm konularna benzer ekilde ele alnmaya balanmlardr. Konunun bu ynne
ilikin dikkat ekici bir aklama, Tanburi Kk Artinde yer alr:
Beyaz boya krmz boya renkleri kendilerine mahsusdur, beyaza krmz
denmez, krmzya beyaz denmez. Bunlarn ikisi bir tarz da olsa ikisini bir yere
kardrrsan pembe zuhur eder. Aslndan ikisi, biri birinden ayr iken pembe ismi
youdu, ikisi bir yere gelmesi iin pembe zuhur etti. Ya bu boyann ikisini, n,
drdn bir yere kartrrsan trl ve trl renkler zuhur eder. Ann gibi bizim ube47
dediimiz de yedi aazenin ve yedi nimin diki ve pesi biri birlerine karmalar iin ube

46
47

bkz. Cevher (2004b: 33), Agayeva ve Uslu (2008: 86).


Tanburi Kk Artindeki ube kategorisinin, terkible ayn anlama geldiini hatrlamak gerekir.

38

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

zuhur eder. Bir nim karr hicaz olur, iki nim karr pengh olur, nim karr uri
olur (Popescu-Judetz, 2002: 27).
BMMde yeni bir terkib yapma, Osmanl btn kaynaklarnda stadla
ait bir pye olarak alglanp, takdirle karlanan ve hatta tevik edilen bir nitelik tar.
Bu anlamda yeni terkibler yapabilmek, stadln ayrt edici vasflarndan birini oluturur.
KYun u szleri, bu adan son derece anlamldr: bundan sonra teakkl idesin kend
fehm ve idrkinden [kendi anlay ve kavraynla dnp akl edesin] iki perdeyi, y iki
vzeyi, y iki beyi birbirine cem idp [birletirip], flan perdeye, flan vzeye, flan
be diy ad viresin, t stdlar katnda makbl olasun (ed. ztrk, 2014: 44).
stadlarn, farkl ezgisel unsurlar birbiriyle birletirmek, birbirine eklemek
veya kartrmak suretiyle, hi kullanlmam nev icad terkibler meydana
getirebilmesinin, stadlklarnn bir gerei olduu, btn kaynaklarda eitli ekillerde
ifade edilmitir. Bu balamda HbAn, kendi buluu olarak ortaya koyduu ve nce
makamlarla vzelerin, sonra da vzelerle makamlarn birletirilmesine dayal garib
terkibler, bu yaklamn tipik bir rneini oluturur.48
Yukarda da deinildii gibi terkibler, Osmanl btn kaynaklarnda makam,
vze ve belerin birleim veya karmlar olarak izah etmilerdir (ekil 7).
Maragalnn 24 be olarak sayd ve ilerinden bir ksmnn aslnda birletirmelerle
elde edilmi terkibler halinde olduu grlen birleik ezgi oluturucu perde birlikleri,
btn kaynaklarda dorudan terkib olarak anlr. nk btn nazariyeciler iin be,
drt unsur ve drt tabiat/karakter demektir ve bu belerin, DDMdeki be anlayyla
bir ilikisi yoktur.
Terkib, bir keif alandr. Doas gerei bileimsel veya karmsaldr. Bu
nedenle bir kartrma, birletirme veya kattrmann rndr. Terkibler,
kendilerini oluturan para/ksm veya bileenlere ayrtrlabilir zelliktedir. Ayrca
her terkib, oluumunda yer alan asl bileenler asndan ayn zamanda bir kol/dal,
yani bir be olma vasf tar.
z olarak ele alndnda terkib unsurunun, GPDnin yaratc ekilde
kullanlmas anlay ve ihtiyacna karlk verdii grlr. Herhangi bir perdesel
merkezde gelien bir ezgisel koza, bir dier merkez ve kozayla eklemlenerek, eser
asndan nihai kararn gerekleecei merkeze ular ve bylece terkib ezgisi de
tamamlanm olur. 15.-16. yy. kaynaklarnn terkibleri, genelde bir makamsal tr
(makam, vze, be) olarak balayp, baka bir makamsal tr halinde karar etme olarak
aklam olmalar, bu tespitle birebir rtr. Gelenekte, perdeleme ve
makamlamann yannda bir de terkibleme olarak adlandrlacak bir srecin daha
48

Gerek ztuna (1987) ve gerekse Kutlu (2000)un terkib meydana getirmekle ilgili bu geleneksel
uygulamay, makam furyas olarak deerlendirmelerine yol aan bak alar, konunun nem ve ilevinin
bu yazarlarca gerei gibi anlalamam olduunu ak bir ekilde gstermektedir. ztuna, padiah II.
Muradn yzlerce mrekkep makam yaptrp, her tr terkibi tecrbe ettirmi olduunu ifade eder (1987:
76). Kaynaa baklrsa Padiah, HbAdan bir edvar yazmasn istemi, ama zel olarak yeni terkibler
yaplsn eklinde bir buyruu olmamtr. Dolaysyla tarihilii yannda, Arel okuluna bal bir olan
ztunann, HbA tarafndan gelitirilen terkibler konusunda II. Muradla ilgili olarak vard bu yarg,
tarih fikri ynnden dikkat ekicidir.

39

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

ekil 7: BMM'de "terkib" yapmak, ilkesel olarak makam, vze ve belerin birbirlerine
kartrlmas veya eklemlenmesi mantna dayandrlmtr. ekil, DDMdeki yapsal mantkla da
karlatrlmas asndan Hicaz Makam rneinde, ilgili terkiblerin nasl dzenlendii ve oluturulduuna
ilikin bir model iermektedir. Bu izimde, DDMdeki tanini ve mcenneb aralklarn singeleyen t ve
cler, BMMde tam perde ve buuk perdeye karlk olarak alnmtr.

belirlenebildiine yukarda deinilmiti. Bu ksmda, terkib meydana getirme olgusu, bir


sre olarak ele alnp, incelenecektir.
Terkibleme: Bu sre, zellikle 18. yy.dan itibaren gelien makam fikrine
temel oluturmutur. Bu yzylda gerekleen makamsal ezgi anlaynda GPDnin okmerkezli tarzdaki kullanmnn, bir anlamda terkiblemi ezgilere daha fazla eilim
gsterildiini; bunun bir taksim veya besteleme teknii olarak daha ok benimsendiini
ortaya koymaktadr. Halk trklerinde grlen makamsal ezgi karakterleriyle bestecilik
kltrne dayal ezgiler arasnda grlen baz temel teknik farkllklarn, bu anlay
deiimi sreciyle yakndan ilgili olduu ileri srlebilir. Halk trklerindeki makamsal
karakteristikler -istisnalar olmakla birlikte- byk apta makamlarn yaln ezgi tipleri
eklindeki icrasna rnek tekil eder. Buna karlk bestecilik kltr, zellikle de 19. yy.
balarndan sonra, terkiblemelere daha fazla itibar eder olmutur. Bu da gnmz
repertuarnda belli bir makam ismi altnda snflandrlan ezgilerin, ou kez makamn
bilinen zellikleri asndan tamas gereken niteliklere sahip olmamas ve bir anlamda
makam snflamas asndan da eitli problemli durumlarn geliimine yol amtr.
Terkibleme, pratik dzeyde gelitirilen makamsal ezgi retim ve eklemlenmelerinin,
ou kez nazar dzlemde birebir karlk bulmamasnda da rol oynam grnmektedir.
Terkib yapmada rol oynayan iki temel yntem, 18. yy.da Abdlbki Nsr Dede
(AND) tarafndan mkemmel ekilde aklanmtr (Aksu, 1988, 1996; ed. Tura, 2006).
Bunlardan ilki, iki farkl merkez veya tabakadaki makamsal ezgi ekirdeklerinin, nce
biri sonra dieri eklinde icra edilmesinden oluur. rnein Muhayyer perdesi zerinde
Muhayyer ekirdeiyle balayan makamsal ezgi, Hseyn deil de, Bselik makam
eklinde karar ettiinde, Muhayyer-Bselik adn alan terkib yaplm olur. Kald ki
aslnda Muhayyerin bizzat kendisi de bir terkibdir ve Muhayyer merkezindeki Nevrz
ekirdeine, kararda Hseyn makamnn eklenmesinden oluur. Bylece terkiblemenin,
ok eitli makamsal ezgi ekirdekleri ve bunlarn bal bulunduu merkez perdelerle
balantl olduklar hususu da aklk kazanm olmaktadr.

40

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Dier terkib ynteminde esasen ayn merkez perde etrafnda perdesel dzen
deitirme yoluyla bileimsel ezgiler gelitirildii grlr. Bu yntemde nce bir
perde dzeni iindeki perdesel merkez ve ekirdekler kullanlrken sonra perdesel dzen
deiimiyle ayn merkezlerde bu kez yeni dzene zg ezgi ekirdeklerinin kullanld
grlr. Bu zmlemedeki perdesel dzen kavram, esasen makamsal balamn bir
rn olarak anlalmaldr. rnein tam perde dzeninde Nevrz olarak balayan ezgi,
sonrasnda Hicaz-Dzenine zg Uzzl veya Bzrg-Dzenine zg Sab ezgi
ekirdei ile karar eder. Makamsal ezgilerde dzen deiimi eklinde ortaya kan
perdesel kullanmn, btn kaynaklarda Isfahan olarak adlandrlm olmas ise ok
dikkat ekicidir (ztrk, 2008, 2010). Sonraki yzyllarda bu durumun, tmyle perde ve
makamsal balama endekslendii ve entonasyon deiimlerinin, makamsal ezgi
kesitlerinin belirlenmesinde, -musikide teknik bakmdan ihtiya duyulan ltler
sebebiyle- daha belirleyici bir rol oynad grlr. rnein nceki dnemlerde Segh
perdesiyle aklanan Pengh, Niabur, Rehv ve hatta Hicaz gibi makamlarn, sonraki
dnemlerde Bselik veya Krd perdeleri zerinden tarif edilmeleri, bu tespitin tipik
rneini oluturur. Nitekim Isfahann terkibsel ieriinde de entonasyon etkeni giderek
g kazanm ve bu yoldan Niabur ezgi ekirdekleri de Isfahan bnyesine dhil
olmulardr. Baka bir deyile nceki kaynaklarda Hicaz balam iinde gelien bir
ezgisel ekirdek, sonraki kaynaklarda icra estetii asndan Niabur entonasyonuna sahip
hale gelmitir.
Gnmz makam pratii byk apta terkibleme srecinin bir rndr. Bu
srete 18. yzyl ok nemli deiim ve dnmlere sahne olur (ztuna, 1987; Aksu,
1988; Baer, 1996). Ancak bestecilik ve yeni bir makamsal ezgi anlaynn geliimi
asndan Sultan III. Selim dneminin ok zel bir nem tad da bir gerektir. Kendisi
de usta bir neyzen, tanbur ve bestekr olan Sultan III. Selimin yeni terkibler gelitirdii
ve bu terkiblerden eserler meydana getirdii ve hatta getirilmesini tevik ettii
bilinmektedir (Aksu, 1988; Baer, 1996). Bu srete, makamsal ezgi anlay bakmndan
terkiblemeye zel bir nem verildii grlr. Sultan III. Selim, Suzdilr, Pesendde,
evkefz (Ko, 2011) gibi bizzat kendisi tarafndan gelitirilen terkiblerde, bu yeni
anlayn tipik rneklerini vermitir. Bylece ortaya yeni bir makam kavray kt gibi,
bestecilik ve eser bakmndan da yeni bir ezgi anlay da elik etmi; bu anlay,
patronaj anlamnda yeni bir beeni ve takdir kltr dourmutur. Henz eitli
boyutlaryla incelenmemi olsa da eldeki mevcut bilgiler, III. Selim dneminin gnmz
pratiinin geliiminde byk bir rol oynadn gstermektedir. Bu srete bariz olarak
gzlenen husus, ezgilerin sk ve ok sayda terkib ihtiva edecek bir anlayla
meydana getirilmeleridir. Ali Ufk (Cevher, 1995, 2003) ve Kantemirolu (ed. Wright,
1992, 2001; ed. Tura, 2001) nota koleksiyonlarna bakldnda, bu yeni anlaya ait
ezgilerde gzlenen terkib younluu dikkat ekicidir. Bylece bir makam olarak balayp
baka bir makam eklinde bitme anlayna dayal temel terkib yapma stratejisinin,
makamsal ezgi eklemlenmelerinde daha ok sayda terkiblemeye yer vermeye doru
dnem estetii bakmndan nemli bir deiime urad anlalyor.

41

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

SONU
Osmanl 15. yzyl, makam kavram ve snflandrmas asndan btn
karakterde yeni bir nazar anlayn ortaya kt bir yzyldr. Ancak Osmanl kltr
asndan bu yeni model, aslnda kkl bir hermetik anlay ve sembolizmin sadece
yeni bir tezhrnden ibarettir. Nitekim yeni modelin dayandrld makam-vzeube-terkib (MAT) eklindeki drtl snflandrma, sahip olduu simgesel ilikiler
nedeniyle ilkesel dzeyde tarihte bilinen en etkili hermetik rgtlenmelerden birini
oluturan Pisagorcu gelenek ve anlayla ak bir balant iindedir. Burada btn
makam modeli (BMM) olarak adlandrlan bu yeni modelin temelinde hareket esasl bir
makam anlay yer almaktadr. Model, btn karakteri nedeniyle derin bir
sembolizmle ykldr. Osmanl btn geleneinin kaynanda, slam kltr iinde
gelien ezoterik akm ve anlaylarn nemli bir yeri bulunmaktadr. Kndden balayarak
gelien Neoplatonist ve Neopisagorcu karakterdeki ezoterik kltrn, BMM
nazariyecileri zerindeki derin etkileri, zellikle MAT snflamas zerinden aklkla
belirlenebilmektedir. Bu snflandrma, tamamen, Pisagorculua zg krelerin
uyumu/musikisi anlaynn Osmanl musiki nazariyesindeki temsilidir. Osmanl btn
geleneine bal musiki nazariyatlar, gerek makam anlaylar, gerek tarif etme
sluplar ve gerekse de snflandrma tarzlaryla kesin olarak, kendilerinden nceki
DDMyi takip etmemilerdir. Nitekim iki model arasnda dil ve terminoloji
bakmlarndan ok ciddi farklar vardr. DDMnin temelde Arapa, BMMnin ise Farsa
ve Trke temelinde ekillenmi olmas; birinin yapya, dierinin ise harekete odakl
oluu, iki model arasndaki ayrmlarn temelini meydana getirmektedir. DDMye bal
nazariyeciler iin Oryantalistlerce kullanlan sistemci okul nitelemesi, Eski Yunandaki
iki oktav esasl systema teleion meizondan kaynaklanmtr. Gerek DDM ve gerekse
BMMde, on be perde ve iki sekizli esasl bu perde dizgesi, nazariyenin dayandrld
temel dizge olma vasfn gnmze dek korumutur. Osmanl BMM nazariyecileri,
kendilerinden nceki modelin statik aralk ve dizi-temelli soyut anlaylarna karlk
hareket esasl ve ezgi-temelli somut bir anlay ortaya koymulardr. Bu nedenle
DDM ve BMM, ezgi alannda olup bitenlerin izah anlamnda birbirine zt iki nazar
model oluturmaktadr. BMMye temel oluturan makam kavray, kesin surette ilevsel
perdeler arasnda gelien ezgisel harekete odakldr. Bu nedenle DDMnin ezgi oluumu
asndan belirsiz nitelii, makam kavraynn somutlatrc ynyle ortadan
kaldrlm; bu sayede ezgi alannda meydana gelen karakteristik izgiler, makamsal
tarif ve snflandrma yoluyla belirgin tarzda aklanr olmutur. BMMdeki makam
anlaynn geliiminde, burada perdeleme, makamlama ve terkibleme olarak
adlandrlan nemli sre etkili olmutur. Makam, bu kaynaklarda, tannabilen ezgi
izgileri veya tipik bir ezgisel davran olarak anlalmtr. Kavramsal ve ilevsel adan
makam, BMMde; (i) makam karakteri tayan ezgileri snflandrc bir model; (ii)
gz-seyir-karar ilikileri temelinde benzer belirliliklere sahip yeni besteler asndan
oluturucu bir ilke ve (iii) mevcut repertuarn hatrlanmasna yardmc konturlar
anlamnda da zel bir hafza teknii olarak deerlendirilmitir.

42

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

KAYNAKA
Abdlbki Nsr Dede. 2006. Tetkik Tahkik [1794]. ed. Y. Tura. stanbul: Pan
Yaynclk.
Agayeva, Suraya ve R. Uslu. 2008. Ruhperver: Bir XVII. Yzyl Mzik Teorisi Kitab.
Ankara: rn Yaynlar.
Aksu, F. Adile. 1988. Abdlbki Nsr Dede ve Tedkik Tahkik, YLT, Marmara
niversitesi, stanbul: Trkiye.
Ali Ufk. 2003. Hz Mecmua-i Sz Sz. (ed. H. Cevher). zmir: Meta Basm.
Anderson, Warren D. 1994. Music and Musicians in Ancient Greece. Ithaca: Cornell
University Press.
Arel, H. Sadettin. 1969. Trk Musikisi Kimindir. stanbul: Milli Eitim Basmevi.
Arsoy, Mithat. 1988. Seydnin El-Matl Adl eseri zerine Bir alma, YLT,
Marmara niversitesi, stanbul: Trkiye.
Arslan, Fazl. 2007. Urmiyeli Safiyddin ve erefiyye Adl Eseri. Ankara: ADK Yaynlar.
Arslan, Ahmet. 2012. lka Felsefe Tarihi 5. stanbul. Bilgi niversitesi Yaynlar.
Atalay, Adnan. 1989. Geleneksel Trk Sanat Msksinde Perde Dizgeleri, YLT,
Dokuz Eyll niversitesi, zmir: Trkiye.
Bardak, Murat. 1986. Maragal Abdlkdir ve Cmil-Elhn Adl Eseri, stanbul: Pan
Yaynclk.
------------------. 2008. The Treatise of Ahmedogli krullah and Theory of Oriental
Music in the 15th Century. Boston: Harvard University Press. [Trke evirisi:
2011. Ahmedolu krullah. ev. M. Bardak. stanbul: Pan Yaynclk.]
Barker, Andrew. 1984. Greek Musical Writings II: Harmonic and Acoustic Theory. Port
Chester: Cambridge University Press.
------------------. 2006. Scientific Method in Ptolemys Harmonics. Port Chester:
Cambridge University Press.
Baer, F. Adile. 1996. Trk Msksinde Abdlbki Nsr Dede (17651821), DT,
Marmara niversitesi, stanbul: Trkiye.
Berghaus, Gnter. 1992. Neoplatonic and Pythagorean Notions of World Harmony and
Unity and Their Influence on Renaissance Dance Theory, The Journal of the
Society for Dance Research, 10 (2), 4370.
Boynton, Susan. 1999. The Sources and Significance of the Orpheus Myth in Musica
Enchiriadis and Regino of Prms Epistola de harmonica institutione, Early
Music History, 18, 4774.
Can, Cihat M. 2001. XV. Yzyl Trk Msksi Nazariyat, DT, Marmara niversitesi,
stanbul: Trkiye.

43

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

------------------. 2002. Eski Grek Drt Unsur Nazariyesi ve Trke Msk Yazmalarnda
Etkisi, GGEF Dergisi, 22 (2): 133-143.
Can, Nee. 2004. Osmanl Dnemi Trke Mzik Yazmalarnda nl Trk Bilgini
Frb, GGEF Dergisi, 24 (2): 203-215.
Cassirer, Ernst. 2011. Sembol Kavramnn Doas. ev. Milay Kktrk. Ankara: Hece
Yaynlar.
Castelli, Patrizia. 2013. Rnesans Estetii. Ankara: Dost Kitabevi Yaynlar.
Cevher, Hakan. 1995. Ali Ufk Bey ve Hz Mecmua-i Sz Sz (Transkripsiyon,
nceleme), DT, Ege niversitesi, zmir: Trkiye.
------------------. 2004a. Kitb- Edvr. zmir: Can Basmevi.
------------------. 2004b. Ruhperver. zmir: Sade Matbaaclk.
Ceyhan, Adem. 1997. Bedr-i Dildn Muradnmesi I-II. stanbul: MEB Yaynlar.
Christensen, Thomas, ed. 2002. The Cambridge History of Western Music Theory.
Cambridge: Cambridge University Press.
Clark, Peter, J. ed. Cladius Ptolemy: Tetrabiblos. Londra: Davis and Dickson.
Copenhaver, Brian P. 1992. Hermetica. Cambridge: Cambridge University Press.
elik, Binnaz B. 2001. Hzr bin Abdullahn Kitbl Edvrnda Makamlar DT,
Marmara niversitesi, stanbul: Trkiye.
etinkaya, Yaln. 1995. hvn- Sfda Msk Dncesi. stanbul: nsan Yaynlar.
Dorusz, Nilgn. 2007. Yusuf Krehrnin Mzik Teorisi, DT, T, stanbul:
Trkiye.
------------------. 2012a. Yusuf Krehrnin Mzik Teorisi. Krehir: T.C. Krehir Valilii
Yayn.
------------------. 2012b. Msk Risleleri. stanbul: Biksad Yaynlar.
Durmaz, Serhat. 1991. Son ki Yzylda Geleneksel Trk Sanat Musikisinin Makam
Daarndaki Deimeler, DT, Dokuz Eyll niversitesi, zmir: Trkiye.
Durmaz, Serhat ve Yavuz Dalolu ed. 1990. Gltekin Oransay Derlemesi I: Belleten Trk
K Aratrmalar, zmir: DD Yayn.
Encausse, Gerard. 1999. nisiyeler iin Astroloji: Batl Gizemci Gelenein Astrolojik
Srlar. ev. Ercan Arsoy. zmir: Ege Meta Yaynlar.
Erickson, Raymond ve C. Palisca. 1995. Musica Enchiriadis and Scolica Enchiriadis.
London: Yale University Press.
Ezgi, Suphi. 1940. Nazar Amel Trk Msksi IV. stanbul: Hsnitabiat Matbaas.
Fallahzadeh, Mehrdad. 2005. Persian Writings on Music: A Study of Persian Musical
Literature from 1000 to 1500 AD. Upsala: Upsala Universitet Press.
Farmer, Henry G. 1925. The Influence of Music from Arabic Sources, Proceedings of
the Musical Association, 52: 89-124.

44

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Fazlolu, hsan. 2011. Osmanl Corafyasnda lm Hayatn Teekkl ve Davud elKayser, bn Arab Gelenei ve Davud el-Kayser. ed. T. Ko: 17-43. stanbul:
nsan Yaynlar.
Fontana, David. 1994. The Secret Language of Symbols. San Francisco: Chronicle Books.
Godwin, Joscelyn. 1993. The Harmony of the Spheres: A Sourcebook of the Pythagorean
Tradition in Music. Rochester: Inner Traditions.
Guthrie, Kenneth S. 1987. The Pythagorean Sourcebook and Library. Michigan: Phanes
Press.
------------------. 2011. Yunan Felsefe Tarihi 1: Sokrates ncesi lk Filozoflar ve
Pythagoraslar. ev. E. Aka. stanbul: Kabalc Yaynevi.
Gndz, inasi. 2006. Sabiler. Ankara: Vadi Yaynlar.
Haar, James. 1980. Music of the Spheres. The New Grove Dictionary of Music and
Musicians 12. ed. S. Sadie: 835-836. Londra: MacMillan.
Hagel, Stefan. 2010. Ancient Greek Music: A New Technical History. Cambridge:
Cambridge University Press.
Hanerliolu, Orhan. 2006. Felsefe Szl. Ankara: Remzi Kitabevi.
Heninger, S. K. Jr. 1961. Some Renaissance Versions of the Pythagorean Tetrad.
Studies in the Renaissance, 8: 735.
Holladay, Richard Le. 1977. The Musica Enchiriadis and Scholia Enchiriadis: A
Translation and Commentary, DT, Ohio State University, Ohio: ABD.
Hoskin, Michael, ed. 1997. The Cambridge Illustrated History of Astronomy. Cambridge:
Cambrdige University Press.
bn Arab. 2011. Nefsini Bilen Rabbini Bilir. stanbul: Hayy Kitap.
Ilnitchi, Gabriela. 1997. Aribo's De Musica: Music Theory in the Cross-Current of
Medieval Learning, DT, New York niversitesi, New York: ABD.
bn Sina. 2004. Msk [11. Yy.]. ev. A. H. Turabi. stanbul: Litera Yaynclk.
hsanolu, Ekmeleddin. 2003. Osmanl Msk Literatr Tarihi. stanbul. IRCICA
Yayn.
James, Jamie. 1993. The Music of the Spheres. New York: Grove Press.
Khya, Esin. 1995. Modern Kimyann Kurucusu Cabir b. Hayyan. Ankara: TDV
Yaynlar.
Kalender, Ruhi. 1982. XV. Yzylda Msk Kuram (Nazariyat) ve Zeynl-Elhn fi
lmit-Telif vel-Evzn, DT, Ankara niversitesi, Ankara: Trkiye.
Kamilolu, Ramazan. 1998. ehri Krehr el-Mevlev Yusuf ibn Nizameddin ibn Yusuf
Rumnin Risle-i Musikisinin Transkribe ve Deerlendirilmesi YLT, nn
niversitesi, Malatya: Trkiye.
------------------. 2007. Ahmedolu krullh ve Edvr- Msk Adl Eseri DT,
Ankara niversitesi, Ankara: Trkiye.
45

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

Kantemir, Dimitrie. 2001. Kitbu lmil-Musiki al Vechil-Huruft [1700]. ed. Yaln


Tura. stanbul: YKY.
Keskiner, Bora ev. 2006. Risle-i Edvr, Musikiinas, 8: 3346.
Keykavus. 1975. Kabusnme 1. ev. Mercimek Ahmed, ed. A. zkrml. stanbul:
Tercman Yaynlar.
Kl, M. Erol. 2010. Hermesler Hermesi: slam Kaynaklar Inda Hermes ve Hermetik
Dnce. stanbul: Arkeoloji ve Sanat Yaynlar.
Kl, M. Erol. 2011. Anadolunun Ruhu. stanbul: Sf Kitap.
Krehirli Yusuf. 2014. Risle-i Msk. ed. O. M. ztrk, ev. U. Sezikli. Ankara: KTB
Yayn (e-kitap, yayma hazr).
Kingsley, Peter. 2002. Antik Felsefe, Gizem ve By: Pythagoras ve Empedokles
Gelenei. ev. Kenan Kalyon. stanbul: Kabalc Yaynevi.
Ko, Ferdi. 2011. Sultan III. Selim Hnn Terkb Ettii Trk Msksi Makamlarnn
ncelenmesi, Ankyra, 2 (2): 79-100.
Kutlu, Y. Fikret. 2000. Trk Musikisinde Makamlar. stanbul: Yap Kredi Yaynlar.
Landels, John G. 1999. Music in Ancient Greece and Rome. Londra: Routledge.
Maalouf, Shireen. 2011. History of Arabic Music Theory. Shelbyville: Wasteland Press.
Mathiesen, Thomas J. 1999. Apollos Lyre: Greek Music and Music Theory im Antiquity
and the Middle Ages. Lincoln: University of Nebraska Press.
McAlpine, Fiona. 2004. Beginnings and Endings: Defining the Mode in a Medieval
Chant. Studia Musicologica Academiae Scientiarum Hungaricae, 45 (1/2): 165
177.
Mengozzi, Stefano. 2010. The Renaissance Reform of Medieval Music Theory: Guido of
Arezzo Between Myth and History. Cambridge: Cambridge University Press.
Morewedge, Parwiz. 1992. Neoplatonism and Islamic Thought. Albany: State University
of New York Press.
Nasr, Seyyid H. 1985. slam Kozmoloji retilerine Giri. ev. N. iman. stanbul:
nsan Yaynlar.
Nasr, Seyyid H. 2011. slamda Bilim ve Medeniyet. stanbul. nsan Yaynlar.
Nasr, Seyyid H. ve O. Leaman. 2007. slam Felsefesi Tarihi. ev. . al ve H.T.
Baolu. stanbul: Alm Kitap.
Ny Osman Dede. 2014. Rabt- Tabirt- Msk. ed. M. Kalpakl, ev. S. Erguner.
Ankara: KTB Yayn (e-kitap, yayma hazr).
Okudan, Rifat. 2006. Shreverdi Maktul ve rakiliin Dili. Isparta: Faklte Kitapevi.
Oransay, Gltekin. 1966. Die Melodische Linie und Der Begriff Makam. Ankara: K
Yaynlar.
------------------. 1990. Makam Kelimesinin Sekiz Ksel Anlam, Gltekin Oransay
Derlemesi 1: Belleten Trk K Aratrmalar. ed. S. Durmaz ve Y. Dalolu: 5658. zmir: DD Yayn.
46

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

zbudun, Sibel. 2003. Hermesten drise: Bir Dinsel Gelenein Dnm Dinamikleri.
Ankara: topya Yaynlar.
zimi, Sadreddin. 1989. Hzr bin Abdullah ve Kitbl-Edvr YLT, Marmara
niversitesi, stanbul: Trkiye.
ztuna, Ylmaz. 1987. Trk Msksi: Teknik ve Tarih. stanbul: TPV Yayn.
ztrk, Okan Murat. 2008. Bzrg Makam: Geleneksel Trk Musikisinde Btncl
Kuram htiyac in Analitik Bir Model. Trk Musikisinde Uygulama-Kuram
Sorunlar ve zmleri Uluslararas arl Kongre Bildiriler Kitab: 89-137.
stanbul: Kltr A Yaynlar.
------------------. 2010. Isfahan Cinsi Balamnda Geleneksel Teoriye Analitik ve
Btncl Bak. zmir Ulusal Musiki Sempozyumu Bildiriler Kitab. ed. U. Bora:
279-294. zmir.
------------------. 2011. Osmanl Musiki Kltrnde Teorinin Temsili Nitelii Porte
Akademik, 1 (2): 283-292.
------------------. 2012a. Trk Musikisinde Yeni Bir Paradigma htiyac Porte
Akademik, 4: 24-59.
------------------. 2012b. 15. Yzyl Osmanl Musikisinde be Kavram ve Hermetik
Gelenek Dou Bat Dergisi, 62: 115-140.
------------------. 2012c. The Concept of be (Branch) as a Tetrachordal Classification
Method in the 15th Century Ottoman Makam Theory. Maqam: Historical
Traces and Present Practice in Southern European Music (baskda). Cambridge:
Cambridge Scholars Publishing.
------------------. 2012d. Hzr bin Abdullahta Saz Dzenleri ve Yanstt Ses Sistemi
zerine Tespitler. Porte Akademik, 3 (2): 109-128.
------------------. 2013. Reconstruction of the 15th Century Ottoman Makam Theory,
Bildiri, 42. World Conference of the ICTM, angay: in.
Pacholczyk, Jozef. 1996. Music and Astronomy in the Muslim World, Leonardo, 129
(2): 145-150.
Peken, Ahmet. 2002. Zeynl-Elhn simli Eserin Metin ve Szlk almas (Ldikli
Mehmed elebi), YLT, stanbul niversitesi, stanbul: Trkiye.
Randel, Don M. 1978. Harvard Concise Dictionary of Music. Cambridge: The Belknap
Press.
Phillips, Nancy C. 1984. Musica and Scolica Enchriadis: The Literary, Theoretical and
Musical Sources, DT, New York niversitesi, New York: ABD.
Pingree, David. 1973. The Greek Influence on Early Islamic Mathematical Astronomy,
Journal of American Oriental Studies, 93 (1), 3243.
Popescu-Judetz, Eugenia. 2000a. Dimitrie Cantemir. stanbul: Pan Yaynclk.
------------------. 2000b. Sources Of 18th Century Music. stanbul: Pan Yaynclk.
47

ztrk, O. M.

Rast Mzikoloji Dergisi Cilt II, Say 1 (2014), s.1-49

------------------. 2002. Tanburi Kk Artin. stanbul: Pan Yaynclk.


------------------. 2004. Seyds Book on Music. Frankfurt am Main: IGAIW.
------------------. 2010a. Three Comparative Essays on Turkish Makams. stanbul: Pan
Yaynclk.
------------------. 2010b. A Summary Catalogue of the Turkish Makams. stanbul: Pan
Yaynclk.
Powers, Harold. 1980. Mode. The New Grove Dictionary of Music and Musicians 12.
ed. S. Sadie: 376-450. Londra: MacMillan.
Rowell, Lewis. 1981. Early Indian Musical Speculation and the Theory of Melody
Journal of Music Theory, 25 (2): 217244.
Russo, Maria M. 1997. Hexachordal Theory in the Late Thirteenth Century, DT,
Michigan State University, Michigan: ABD.
Sarkavak, Kazm. 1997. Dnce Tarihinde Urfa ve Harran. Ankara: TDV Yaynlar.
Sezikli, Ubeydullah. 2000. Krehirli Nizameddin ibn Yusufun Risle-i Msk Adl
Eseri, YLT, Marmara niversitesi, stanbul: Trkiye.
------------------. 2007. Abdlkdir Merg ve Cmiul-Elhn DT, Marmara
niversitesi, stanbul: Trkiye.
Shehadi, Fadlou. 1995. Philosophies of Music in Medieval Islam. Leiden: Brill
Publications.
Shiloah, Amnon. 1979. The Theory of Music in Arabic Writings (c. 900-1900) [V. I].
Mnih: G. Henle Verlag.
------------------. 1993. The Dimension of Music in Islamic and Jewish Culture.
Hampshire: Variorium Ashgate Publishing.
Shiloah, Amnon. 2003. The Theory of Music in Arabic Writings (c. 900-1900) V. II.
Mnih: G. Henle Verlag.
Shumaker, Wayne. 1972. The Occult Sciences in the Renaissance: A Study in Intellectual
Patterns. Berkeley: University of California Press.
Snmez, Burak, ed. hvn- Sf Risleleri 1. stanbul: Ayrnt Yaynlar.
irinova, Zmrt. 2008. krullhn lml-Edvr DT, stanbul niversitesi,
stanbul: Trkiye.
Tarasti, Eero. 1986. Music Models Through Ages: A Semiotic Interpretation.
International Review of the Aesthetics and Sociology of Music, 17 (1): 328.
Tekin, Hakk. 1999. Ldikli Mehmed elebi ve er-Risletl-Fethiyyesi, DT, Nide
niversitesi, Nide: Trkiye.
Tekin, Erhan. 2007. Safednin Musiki Teorisinin ncelenmesi YLT, T, stanbul:
Trkiye.
Uluda, Sleyman. 1999. slam Asndan Msk ve Sem. stanbul: Marifet Yaynlar.
Uslu, Recep. 2009. Saraydaki Kemanc: Hzr Aa ve Mzik Teorisi. stanbul: (yaynevi
yok).
48

Makam, vze, be ve Terkib:


Osmanl Musiki Nazariyatnda Pisagorcu "Krelerin Uyumu / Musikisi" Anlaynn Temsili

Uygun, M. Nuri. 1990. Kadzde Tirev ve Msk Rislesi YLT, Marmara


niversitesi, stanbul: Trkiye.
------------------. 1996. Safiyddin-i Urmev ve Kitb- Edvr. stanbul: Kubbealt
Yaynlar.
Walbridge, John. 2001. The Wisdom of the Mystic East: Suhrawardi and Platonic
Orientalism. New York: State University of New York Press.
Waterfield, Robin, ev. 1988. The Theology of Arithmetic. Michigan: Phanes Press.
Wienpahl, Robert W. 1971. Modality, Monality and Tonality in the Sixteenth and
Seventeenth Centuries, Music & Letters, 52 (4): 407417.
Wright, Owen. 1978. The Modal System of Arab and Persian Music A.D. 12501300.
Oxford: Oxford University Press.
------------------. 1992. Demetrius Cantemir: The Collection of Notations V. 1: Text.
Londra: SOAS Publication.
------------------. 2001. Demetrius Cantemir: The Collection of Notations V. 2:
Commentary. Londra: Ashgate.
------------------. 2010. Epistles of the Brethren of Purity: On Music. Oxford: Oxford
University Press.
Yates, A. Frances. 1991. Giordano Bruno and the Hermetic Tradition. Chicago: Chicago
University Press.
Yekta, Rauf. 1986. Trk Msksi. ev. O. Nasuhiolu. stanbul: Pan Yaynclk.

49

You might also like