Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 19

Eski anadolu türkçesi

« : Ağustos 25, 2007, 02:02:52 ÖÖ »

ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ


Xlll. yy’ın sonlarına kadar tek bir koldon devam eden Türk yazı dili, aynı yy’ın sonlarında
dallanmalara uğramıştır. Doğuda Doğu Türkçesi (çağatayca), Kuzeyde Kuzey Batı
Türkçesi (Kıpçakça), Batıda ise Güney-Batı Türkçesi (Oğuzca) adlarıyla anılan Türk yazı
dilinde bugün kullandığımız yazı dilinin temelini Batı Oğuzcası (Anadolu’ya göç eden
Türkler tarafından işlenerek yazı dili haline getirilen ) teşklil etmektedir.

Batı Oğuzca’sını gösterdiği değisimler göre devrelere ayırdığımızda Xlll-XV. Yy’lar arasında
kullanılmış olan, içine Selçuklu dönemi Türkçesi’ni de alan Eski Anadolu Türkçesi devrinin
ilk sırayı aldığını görürüz. Değişik kaynaklarda bu devrenin “Eski Osmanlıca”, Êski Türkiye
Türkçesi “ adlarını da aldığı görülmektedir.

XV, asrın ll, yarısı bir geçiş devresidir. Bununla birlikte EAT’si devri özellikleri XVl. Yy
boyunca devam etmiş ve XVll. Asırda da etkisin sürdürmüştür.

YAZILIŞ ÖZELLİKLERİ
EAT döneminde eski Türk yazı dili özelliklerinin yanında Arap-Fars yazı dili özelliklerinin
bulunması bakımından kurallı bir imla sisteminden söz etmek zordur.

Ünlüler bu dönemde kuralsız, bazen hareke işaretleri ile bazen de imla harfleri “elif”,
“vav” ve “ye” ile yazılmışlardır. Zaman zaman aynı kelimenin aynı sayfada farklı
yazılışlarına rastlanmıştır.

Ünsüzler de ise Arap alfabesinde p, ç, n, g seslerini karşılayan işaretler olmadığından


bunlar sırasıyla ...................................işaretleri ile karşılanmışlardır.

SES BİLGİSİ
A) ÜNLÜLER

1.ünlü Değişmeleri

i/e değişimi: (i>e, e>i, e)

Eskiden beri Türkçe’de çok yönlü değişimlerin olması, bu konuda yapılan çeşitli
açıklamalar bulunmasına rağmen, meselenin karışık bir hal almasına neden olmuştur.

Bugünkü Türk lehçelerinde de aynı şekilde ikilik gösteren ünlülerin bulunduğu


bilinmektedir.[1]

Aynı kelimenin hem “i”li, hem”e”li şeklinin bulunması nedeniyle bazı diciler her iki sesi de
bünyesinde toplayan bir kapalı “e” nin varlığından söz ederler.

Ancak yazı dilimizde kapalı “e” nin valığını ispatlayacak bir işaret bulunmamaktadır. Bu
nedenle bazı dilciler “i” ile yazılan bu sesi “i”olarak, bazıları e(e) olarak okumuşlardır.
Böyle durumlarda imla ses bağlantısı kurabilmek için esreli ve üstünlü yazılışların
eserdeki ağırlık düzeyi, eserin kopya yeri ve dönemi ile aslına ve kopyasına ait şekiller
göz önünde bulundurularak “i”li veya yapalı “e”li şekli tercih yolunda bir normalleştirmeye
gidilebilir. Ancak baştan başa esre veya esreli y’li yazılışların haklim olduğu devir ve
eserlerde, bu yazılışı, EAT’nde kapalı “e” yi gösteren bir işaret yoktur, diye kapalı “e”
olarak değerlendirmek pek doğru değildir.[2]

EAT metinlerinde bugünkü Anadolu ağızlarında görüldüğü gibi kök hecedeki “i” nin ve
kapalı “e” nin yan yana yaşadığı muhakkaktır. Anacak, bu durum esreli ve y’li yazılışları
kapalı “e” olarak değerlendirmek için yetersizdir.[3]

Örnekler:
-di- “demek”, yidi “yedi”, yi-“yemek”, ivine “evine” yig “yeg”, yilleri “yeleri”, zencir,
“zincir” vb.

o/u ve ö/ü değişimi:

Arap harfli yazıda bu sesler için ayrı işaretler bulunmadığından yuvarlak ünlülerin dar mı
yoksa geniş mi oldukları belli olmamaktadır.

Özkan bugün “uyan-, güzel, uğra-, usan-, yürü” gibi kelimelerin geniş ünlülü okunması
gerektiğini belirtmektedir.[4]

Paçacıoğlu ise bu konuda, Türkçe kelimelerde ilk hece dışında o,ö seslerinin
bulunmadığının dikkate alınması gerektiğini belirtmiştir.[5]

2. ünlü Uyumu

A) Kalınlık –incelik uyumu

Kalınlık incelik bakımındın ünlü uyumu Türkçe’nin genellikle her devresinde olduğu gibi bu
dönemde de sağlam bir şekilde uygulanmıştır.

Bu gün uyuma uymayan –ki aitlik eki, imlada bitişik yazılan ile, içün edatları, cevher fiili i-
fiilinin geçmiş zaman partisibi i- dük, rivayet ve hikaye şekilleri de uyuma girmiştir. Hatta
bu dönemde eklerle genişletilmiş Arapça ve Farsça kelimelerin bile uyuma girdiği
görülmüştür.[6]

ET devresinde mevcut olduğu halde –iken zarf fiil ekinin kalın şekli yoktur. Bu gün olduğu
gibi EAT devresinde de ek daima incedir. Sadece günümüzde bazı Anadolu halk
ağızlarında kalın şekli görülmektedir[7]

-yor şimdiki zaman eki de bu devrede uyuma günümüzde olduğu gibi aykırıdır.
Ol geyiği kovar iken, dürtişür-iken,
B) Düzlük- Yuvarlaklık Uyumu:

EAT’nde dudak benzeşmesi denilen düzlük yuvarlaklık uyumu, daha önceki devirlerde
olduğu gibi henüz umumileşmemiştir. Ancak dönem sonunda başlama belirtileri
göstermiştir.[8]
EAT’nde meydana gelen yuvarlaklaşma, bir ünsüzün düşmesi sonucunda veya dudak
ünsuzu olan “b, m, p, v” gibi seslerin yuvarlaklaştırıcı etkisiyle meydana gelmiş ya da bir
ağız meselesi olarak ortaya çıkmıştır. (çevir-> çevirmek)

Kelimelerde Yuvarlaklaşma:

1. Birden fazla kelimelerin sonunda bulunan g ve g ünsüzlerinin ET’den BT’ne geçerek


düşmesi, kendinden önce gelen ünlünün yuvarlaklaşmasına neden olmuştur.
2. Bazı teşkil eklerindeki ünlüler, ET devresinden beri taşıdıkları yuvarlak ülüyü muhafaza
ederek BT”nin çeşitli devrelerinde varlığını sürdürmüştür. (-uk/-ük; -garul/-gerül vb.)
3. Bir sebebe bağlı olmadan yuvarlak ünlü taşıyanlar da vardır.[9]
(Bir kuzı pişürüp dururam “ Bir kuzu pişirip dururum”) degül “değil”, bellü “belli”

EKLERDE YUVARLAKLAŞMA

A)Aslında Yuvarlak Olan Ekler


-u/-up;-zarf fiil eki-
(yiyüp,içüp,)
-dur/-dür/”fiilden fiil(faktitif)”eki
(yığışdursun,dürişdürsün,)sürdürmek gerek)
-ur/-ür”geniş zaman eki(karnun açiğur,gelur)
-dür “bildirme eki(bizimdur,erdemlüdür,erdür...)
-lu,/-lü “isimden isim yapım eki”(borçluyı,aklukaralu,kanlu...)
-mur fiilden isim yapma eki
-updur/-üpdür öğ.geçmiş zaman eki “karıyupdur,deliyüpdür..)
-u/-ü “zarf fiil eki” örnek”yoruyu virdi,diyü...)
-ur/-ürfiilden “fiil yapım eki”

B)Ünlüsü Sonradan Yuvarlaklaşmış Ekler

-alum/-elim “ç.1.ş.eki”(görelim varalum geturelum..)


-dun/-dün “1.2.ş.eki”(toymadun,yidürdin)
-du-k/-dü-k “gör.geç.z.eki”(kılduk)
-um/-üm
-un/-ün “ç.3.ş.emr kipi”(gelün,virün
--ş- “f.f.y.eki”(yorıyışundan
-dukça/dükde “zarf fiil eki”(soyradukda
-dukça/-dükçe “ger.eki”
-nuz/-nüz “ç.1.ş.eki”

C)Düz Ünlü Taşıyan Ekler

-ı/-i “yükleme hali eki”(dedeyi


-cı/-ci “isimden isim yapım eki”
-ncı/-nci “i.i.y.e”
-dın/-din “ablatif hali eki”
-lik/-lık “i.i.y.e”(şadılık
-ı/-i/-sı/-si/ “t.3.ş.iyelik eki”(yuzi,şuyına)
-sın/-sin “t.z.ş.i,emir”(gelsün,kosun
-dı/-di “gör.g.z.eki”(diledi,eyledi,çıkdı)
-ısar/iser “gel.z.eki”
-gıl/-gil “t.z.ş.emir eki”(algıl,çıkgıl,olgıl)
-ıcak/icek ve –ınca/ince “zarf fiil ekleri”
-mış/-miş “partisip eki”
-mış/-miş “öğr.g.z.eki (esirgemiş,işlemiş,soylamış)
-ıcı/-ici “f.f.y.e”
-ım/-im “ilgi hali eki”
-ız/-iz “ç.1.şahıs eki”
-mı/-mi “soru eki”

3.ÜNLÜ TÜREMESİ
Ünlü türemesi bu dönemde birkaç örnekte görülür.Ancak kelime ortasında olmak üzere
az-a-cuk,yig-i-rek-dür kelimelerinde tesbit edilmiştir.[10]

4.ÜNLÜ DÜŞMESİ
Ünlü düşmesi hadisesi EAT si döneminde az rastlanmaktadır.(sıtma<ısıtma udı-kı>uyu-
ku->yuku)[11]
Kelime ortasında vurgusuz ünlünün düşmesi hadisesi oldukça yaygındır.Bunun nedeni ise
vurgusuz orta hece ünlüsünün düşme temayülünde olmasıdır.
(Gönül)>gönli,beniz>benzi,-eyülük<eylük,oğul-<oğlı,buyruk<üzere>üzre) vb.)[12]
Esasen orta hece ünlüsünün düşmesi hadisesine Eski ve Orta Türkçe metinlerinden de
rastlanmaktadır.Eskiden beri görülen bu düşüşün örnekleri bu devir metinlerinde de
yaygındır.
(ağrı-<ağırı,buyruk<buyuruk,eylük<eyülük vb.)[13]

5.ÜNLÜ BİRLEŞMESİ
Türkçe,de kelime köklerinde yan yana iki ünlü bulunamayacağı için ünlü ile biten bir
kelimeye ünlü ile başlayan bir ek veya bir kelime eklendiğinde ünlülerden biri düşmekte
ve bir birleşme hadisesi olmaktadır.Geçici olabilecek bu birleşme kalıcı da olabilmektedir.
[14]
Devamlı düşme sonunda kalıplaşmış sözler ortaya çıkmıştır.Bunların çoğu günümüzdede
kullanılmaktadır.Geçici düşme aruz vezni zaruretinden ileri gelmektedir.(niçün<ne-
içün,n,ol-<ne-ol,nic,ol-<nice-ol,şimdi<şu-imdi,kendüzi<kendü-öz-i,şol<şu-ol,böyle<bu-
öyle vb.)
Geçici olan ünlü birleşmesinin de çeşitli örnekleri vardır.Bir kısmı –ki ile,bir kısmı –i fiili
ile,çoğunluğu değişik keklimelerden yapılmıştır.(k’ol,k’ola,k’ümmetine
vb,)belürdise<belürdi ise,kıladı<kıla idi vb) big oldı<bigi oldu,halk’oldı<halka
oldı,dinleyen’iy<dinleyeni iy,n’ister<ne ister.[15]

B.ÜNSÜZLER
Eski Anadolu Türkçesi’nin bu günki yazı dilimizden ayrılan en önemli yönü ñ damak
ünsüzü ile,h sızıcı gırtlak[16] ünsüzü bünyesinde bulundurulmasıdır.(yohsul “yoksul,deñiz
“deniz”

1.ÜNSÜZ DEĞİŞMELERİ

a) b>p değişimi

Eski Anadolu Türkçesi’nde “b” ünsüzü kendisini korumuştur.


b) b>v değişimi
ET ‘de bazı kelimelerde bulunan b’ler BT’ne geçişte v ‘ye dönmüştür.
Ancak EAT devresinde bazı b ,li şekillerde görülmüştür.[17]
c) k>g değişimi
Kelime başında görülen bu değişiklik yine ET ‘den BT’ne geçişte görülür.Geniş ölçüde olan
bu değişim umumileşmiştir.Çünki Osmanlı sahasında “g” olan bazı kelimeler,Kuzey ve
Doğu Türkçesi’nin tesiriyle azeri sahasında k olarak varlığını devam ettirmiştir .Ancak
Arap harfli yazıda kef ile yazılan kelimelerin k ,li mi g li mi oldukları ayırt
bedilememektedir.[18]Bu durumu göz önünde bulunduran bazı müstensihler,k ile g ,yi
birbirinden ayırabilmek için kef’in üstüne veya altına 3 nokta koymak suretiyle yeni bir
şekil geliştirerek g’yi belli etmişlerdir .Ne var ki bazı eserlerde iç sesteki k>g
değişiminden doğan gelişmeleri belirtmek üzere üç noktalı kef kullanılmış ,ön seslerde ve
iç seslerde bazen bu ayrıma uyulmuş,bazen uyulmamıştır.[19]

d) t > d değişimi

ET ‘de kalın ve ince sıradan tüm kelimelerin başında t ‘li şekiller bulunmaktaydı.ET
devresinin sonlarında t’li şekiller yerine d ‘li şekiller kullanılmaya başlanmıştır.EAT
döneminde ise t ‘yi sürdürme veya d’ye dönüştürme açısından karışık bir durum söz
konusudur .Bu karışıklık eserden esere ve yy.dan yy. la farklılıklar göstermektedir.Ancak
daha ziyade ince sıradan kelimelerdeki t,ler muhafaza edilmiş ve genellikle t, ile
yazılmıştır.(d’iyen dönmüş örn. Deg-dodak,dınma- “aldırış etmeme;t ‘yi koruyan
örn.tag,tam, “dam”tanuklık vb.)[20]

e) k >b değişimi
Türkçe kelimelerde ön ses durumunda h sesi olmadığı için ön ses durumundaki k’lar
kendini korumuştur.
Türkçe kelimelerde iç ve son ses durumundaki k>h değişikliği ise eEAT,nde geniş ölçüde
görülür.Fakat k,lı ve h,lı şekillerin yan yana ve karışık kullanılması bu hadisenin düzensiz
olduğunu gösterir.Sonraki devirlerde Anadolu sahasıda k,lı şekiller umumileşirken,Azeri
sahasıda h,lı şakiller umumileşmiştir.(çoh,yoh,yahşı,ahşam,ahşa,duzah vb.)[21]

f) g>v değişimi

Bu değişim özellikle yuvarlak unlülü kelimelerde görülmektedir.Tek heceli kelimelerin son


sesleri ile birden fazla heceli kelimelerin iç seslerindeki g/g ünsüzleri korunmuştur.çoğu
bugün y şeklinde okunan g/g’lerin EAT devresinde ğ ve y’ye dönüşüp,olanlarda g>v
değişimi görülmektedir. (kılaguz>kılavuz,soğuk>sovuk dög>döv- vb.)[22]

ñ >g , n>g değişimi

Azda olsa bu değişimi rastlanmaktadır.(añır >ağır-) ň EAT döneminde kendisini


korumuştur.

ň>m değişimi

Bazı kelimelerde yuvarlak vokallerden sonra gelen ve bugün –m-olan “ -ň- “ kendini
korumaktadır.(göňlek,koňşu,toňuz,)[23]

2.ÜNSÜZ DÜŞMESİ
g/g düşmelerinin dışında orta hecede “l” düşmesi(keltür>getür,oltur>otur),y düşmesi
(yılan>ılan,yıldız>ıldız)b düşmesi(bol>ol) r,w düşmesi(bu düşme birkaç örnekte görülür.
(suw<su,berkle>bekle)

3.ÜNSÜZ TÜREMESİ
Yardımcı ses olan y ve n sesleri kullanılmaktadır.,ancak işaret sıfatı ve zamirlerinde bu
dönemde 2’li kullanım görülür.(bu-n-lar,bu-lar vb.)

ÜNSÜZ İKİLEMESİ
Sadece –ss-olarak ve birkaç kelimede görülmektedir.(ısı>ıssı,ası>assı
“fayda”,usuňı>ussuňı “aklını,appak elli)
Ayrıca ET ‘de tür-fiili EAT ‘nde başına ve almış ve vur olmuştur.Aynı zamanda ur- şeklinde
kullanılmıştır.

ÜNSÜZ BENZEŞMESİ

Tonsuz ile biten kelimelere getirilen eklerin başındaki ünsüzün,ünsüz uyumuna göre
tonsuz olması gerektiği halde,EAT si metinlerinde bu kurala uyulmadığı görülür.Bu durum
eklerin klışeleşmiş bir halde yazılmasından kaynaklanmıştır..Daima sedalı olarak
kullanılan ekler:
-da/-de (baş-da ,hikayet-de)
-dan/-den (inayet-den ,iş-den)
-du/-dü (beňzet-düm ,tut-dı)
duk/-dük (geç-dük,aç-duğını)
dur/-dür (çek-dür-ür ,ulaş-dur-up)
-durur/-dur (iş-dur,çok durur)23

İki ünlü arasında bulunan sadasız ünlüler sadalılaşmıştır.Böylece –t->-d-,-k->-g-,-k->-ğ-


değişmeleriolmuştur.[24] (Yüklet-/yüklede,görmek-/görmeğe)değişmeleri olmuştur.

METATEZ

Türkçe’de daha çok ağızlarda görülen bu hadiseye EAT metinlerinde de rastlanmaktadır.


(çömlek>çölmek,kavra->karva-)[25]

HECE DÜŞMESİ

Hece düşmesinin metinlerindeki en yaygın örneklerine,bildirme eki olarak kullanılan tur-


fiilinin geniş zamanı olan “durur”şekline rastlanmaktadır.(aç-dur,cahıl dururlar,senüň-dür,
güneş durur>güneş-dür.)

ŞEKİL BİLGİSİ

YAPIM EKLERİ

İsimden İsim Yapım Ekleri

-lık,-lik
:Bu ekin asıl fonksiyonu sıfatlardan isim yapmaktadır.Ancak isimlerden de sıfat yaptığı
görülür.[26]
Bu ek sonu “e”ile biten yabancı kelimelere eklendiği zaman kalın şekildedir(cömer-lık)
[27]
-an/-en :fonksiyonu ve manası tam belirlenemeyen bu ek birkaç kelimede görülür.(er-
en ,ogl-an)[28]
-cı,-ci,-çı,-çi :
ET ‘de ç’li şekilleri kullanmış olan ek genellikle meslek ve uğraşmayla ilgili isimler yapar.
[29]
-lı,-li,-lu,-lü:
sıfat eki olarak bilinen bu ek,yerine göre hem isim,hemde sıfat olarak kullanılmaktadır.
[30]
Daima yuvarlak vokali bu ekin olumsuzu –suz/-süz ‘dür.(bahtlu,baş-suz)[31]
-daş/-deş
Berberlik ve ortaklık bildiren ek Türkçe’de eskiden beri kullanılır.
-av/-ev
ET ‘de –av,-ev,-ag’u,-gü olan ek ET,OT ve DT ‘nde kullanılmış,BT ‘de terkedilmiştir.[32]
-rak/-rek
sıfatlara getirilen bu ek Türkçe’de eskiden beri kullanılmaktadır.Karşılaştırma ve dahalık,
fazlalık bildirir.(beğenilmiş-rek)
-cak/-cek ve –cuk/cük, -cugaz/-cügez
Vokalleri yuvarlak olan ve küçültme bildiren bu ek azla kullanılmaz (az-a-cuk ,kıl-cugal-
um)[33]
-layın/-leyin ve –cılayın /-cileyin
Eşitlik ve benzetme bildiren,birleşik olan ek,sayı isimlerinden sonra gelince “defa ,kere”
manasını taşır.(sen-leyin,uğur-layın vb.)[34]
-ncı,-nci
Sayı ismi yapmada kullanılır.(iki-nci)[35]
FİİLDEN İSİM YAPMA EKLERİ
-k/-k; -uk/-ük
İşlek olarak kullanılan ek,sonu vokalle biten kelimelere doğrudan eklenir. Fiilden sıfat ve
mücerret isimleri yapar[36].(uza-k,aç-uk,biti-k,tanu-k,yık-uk)
-ak /ek :
Yer ve alet isimleri yapan ekin –gak/-gek şeklinin g ‘lerinin düşmesi ile meydana geldiği
düşünülmektedir.[37]
-ıcı/-ici
Fiilden bir işi merhametle veya itiyad halinde yapanı göstermek üzere sıfat yapar.-an /en
partisip eki gibidir.(al-ıcı,dilen-ici,gör-ici vb.)[38]
-ı /-i/-u/ü:
Günümüzde de kullanılan bu ekin:
a)ET,de “-g ve g” fiilden isim yapma ekinin BT’nde düşmesiyle meydana gelmiş
olabileceği ifade edilmektedir.
b)Zarf fiil ekinin kalıplaşması sonucunda,
c)-gu/-gü f.i.y ekinin başındaki ünsüzlerin düşmesiyle meydana gelmiş olabileceği ifade
edilmektedir.[39]
Fiillerin pasif tabanlarına –u/ü eki getirilerek partisif manası taşıyan sıfatlar yapılır.(kurul-
u,gel-ü,yazıl-a)[40]
-ış/iş
İşlek kullanılan bu ek daha çok hareket ve iş isimleri yapmaktadır.
-ma/-me.
Daha çok iş isimleri yapan bu ekinde işleklik sahası geniştir.(-mak,-mek mastar ekinin
hafifletilmiş şeklidir .)(diğ-me ,sür-me )
-mak/mek
Fiilden hareket isimleri yapan bu ek eskiden beri kullanılan işlek bir ektir.
-gu/-gü
Alet ismi ve mücerret isimleri yapar.(çal-gu,sev-gü)
-m
İşleklik derecesi geniş olan ek genelde bir hamlede olan işi ifade eder.(bak-ı-m,gey-i-m
vb.)
-t
Vasıta bildiren ek fazla işlek değildir.(bin-i-t,um-u-t, öğ-ü-t vb.)
-n
Eskiden beri kullanılan,işleklik alanı geniş olmayan ek çeşitli manada isimler yapar .(büt-
ü-n,ek-i-n, uzu-n)
-gı/-gi/-kı/-ki
Türkçe’de eskiden beri kullanılmaktadır.(sev-gi-li,iç-ki)
-aç/-eç
Örneği az olan bir ektir.(gül-eç,um-aç)

FİİLDEN FİİL YAPIM EKLERİ

-k-:
Manayı şiddetlendirmekdir.(kay-ı-k , tur-u-k-)
-dur-/-dır-/-tır-/-tir-
İşlek olan faktitif eklerindendir.Eskiden beri işlek olarak kullanılmaktadır.Daha çok
oldurma ve yaptırma ifade eder .[41]
-t-:
Genellikle vokalle biten veya tek heceli fiil tabanlarına getirilir.Bugün de aynıdır,iki vokal
arsıda sedalılaşarak. “d” olur.(az-ıd-ur,söyle-d-e,korkı-d-ur vb.)[42]
-r-,-y-,-z-
Nadir kullanılan eklerdir.
-l ve-n
Pasiflik ekleri bugünkünden farksızdır.Sadece ara vokal genellikle düzdür.[43]
-dar/-der
İşlek olmayan faktitif eklerinden biridir.
-n-
Türkçe,de eskiden beri işlek olarak kullanılan eklerden biridir.Bu eke dönüşlülük eki de
denir.Asıl fonksiyonu kendi kendine yapma ve olma ifade eden fiiller yapmaktır.[44]
-l-
Dönüşlülük ekidir.Bugünde aynıdır.

İSİMDEN FİİL YAPAN EKLER

-la / -le

eskiden beri işlek olarak kullanılan bu ek çeşitli manalarda fiiller yapmaktadır. (bagış –lı,
iz – le vb.)[45]

-da / -de
günümüzde daha çok tabiat sesi taklit eden iki heceli kelimelerden fiil yapan bu ekle
yapılmış az sayıda örnek vardır.[46]

-al / -el eskiden beri kullanıldığı halde işlek değildir.


(al-al (kızarmak), boş-al-t-mak)

-l
pek işlek olmayan bir ektir. (ince-l-, egri-l vb.)

-ar / -er

işleklik alanı sınırlı olan bu ek eskiden beri kullanılmaktadır. Daha ziyade renk
isimlerinden fiiller yapar.[47]

-a / -e

fazla işlek bir ek değildir. (göz-e-t-, yaş-a- vb)

-sa / -se, v-mse

genellikle arzu etmek ve soymayanlamı taşıyan fiiller yapar. (su-sa-n, ben-ümse vb.)

İSİM

Çokluk

EAT ‘nde de diğer devirlerde olduğu gibi çokluk eki –lar / -ler dir.

İYELİK EKLERİ
1,T.Ş: -m,-(u),/-(üm)
2.T.Ş:-ň,-(u) ň / -(ü) ň
3.T.Ş:-ı /-i ;-sı /si

1.Ç.Ş: -muz /-müz ;-(u)muz /-(ü)müz


2.Ç.Ş:-ňuz /-ňüz ; -(u)nuz /-(ü)nüz
3.Ç:Ş:-ları /-leri

İyelik eklerinde günümüzdeki şekillerden farklı olarak 1.ve 2.şahıslarda aradaki vokal
daima yuvarlak ve 3.şahıs eki ise daima düz vokallidir.[48]
Türkçe’de çokluk 3.ş.iyelik eki –ı/-i teklik 3.şahıs iyelik eki ile –lar /-ler ile birleşmesinden
meydana gelmiştir[49]
İSİM ÇEKİMİ
1.İlgi hali(genetif)eki:-uň/üň; -nuň/-nüň Teklik ve çokluk 1.şahıslarda –üm şeklindedir.

2.Belirtme (Akkuzatif) hali eki: -ı/-i; -nı/-ni


-ı/-i akuzatif eki, ET’de –ıg/-iy (-ğ/-g) idi. Bu ekin ğ veg leri düşerek ekin fonksiyonunu
yardımcı sesler üstlenmiştir.
ET’ de zamirlere –nı/-ni ve 3. şahıs iyelik eklerinden sonra da –n gelmektedir.
İsmin yalın haline –(y) ı/-(y)i şeklinde de gelmektedir. EAT’ nde belirtme hali bazen eksiz
de karşılanmaktadır. Bu daha çok birinci ve ikinci şahıs iyelik eki almış kelimelerde
görülür.[50]

3.Yönetltme (Datif) hali eki: -a/-e


EAT’nde datif eki –a/-e dir. ET’de “-gölge; -kal-ke” şeklinde kullanılmıştır. BT’ ne geçişte
–ğ/-g; -k/-k ‘ler düşmüştür.
Anadolu sahasında ve Azeri bölgesinde de –a/-e şeklindedir.[51]
Datif eki bazen akkuzatif, lokatif, ablatif ve ile edatının yerine kullanılmaktadır.[52]

4. Bulunma (lokatif) hali eki: -da/-de


Türkçe’nin her döneminde ve tüm şivelerinde lokatif hali eki kalın sıradaki kelimeler –da;
ince sıradakilere –de olarak eklenmektedir.

5. Ayrılma (Ablatif) hali eki:


ET’ –tın/-tin; -dın/-din şeklinde olan ek; BT ne geçişte -dın/-din şeklinde varlığını devam
ettirmiştir. Bu ekin ET’de –ta/-te –da/-de şekline de rastlanmaktadır. Sonraları –dan/-den
şekline dönmüştür[53].

6. Eşitlik (Ekvatif) eki –ca/-ce; -çal/-çe


ET’ de ç’li şekilleri olan ekin c’ li şekilleri EAT’nde ortaya çıkmıştır. Ek eşitlik, miktar,
mukayese, benzerlik ve kadar ifade etmektedir.

ET’ de bir de –layu/-leyü şeklinde olan eşitlik eki kullanılmıştır. EAT nde bu ek –layın/-
leyin şeklindedir.[54]

Eşitlik eki olarak birde –cak/-cek; -çuk/-çek küçültme eki kullanılmıştır.[55]

7. Yön gösterme (cihet, direktif) eki, -ra/-re; aru/-erü


Kalın kelimerled –ra, ince kelimelerde –re şeklindedir.

ET’ de –gorul/-gerü; -koru,-kerü şeklinde olan BT’ ne geçişte ğ/g ve k/k leri düşerek ek –
aru/-erü şeklini almıştır.[56]

8. Vasıta (İnstrümental) –n;-la/-le; -ıla/-ile, -lan/-ilen


bağlama edatı ile nin (-la/-le) kullanılışında günümüzdekinden farklı bir durum yoktur
-n instrümental eki ise EAT devresinde oldukça işlek kullanışmıştır.[57]

Sıfat

Niteleme Sıfatları

Niteleme sıftlarının örneği çoktur.

Sıfatlarda karşılaştırma; -rak/-rek eki eli yapılır EAT’nde ve günümüz Türk Şivelerinin
bazılarında konsanantla biten tabanlara -rak/-rek, nadir olarak da -ırak/-irek, -urak/-ürek
şeklindedir. ET ve Ot ‘de rastlanmamıştır. Bu günkü Türk lehçelerinde görülen -ırak/-irek;
-urak/-ürek karşılaştırma -ırak/-irek eki ile EAT’de nöbetleşe kullanıldığı belirtilmektedir.
[58]

Sıfatlarda berkitme; sıfatların tekrarlanası ile yapılır.


Aynı zamanda ilk heceye –p konsanantının getirilip kelimeyle birleştirilmesi ile de
yapılmaktadır.[59]

Küçültme sıfatları –cak/-cek, -cuk/-cük ekleri eli yapılır.

Günümüzde ise –cık/-cik, -cuk/-cük şeklindedir.

Belirtme Sıfatları

1. işaret sıfatları: bu, şu, o, şol, ol ‘dur. İşbu ve is bu da kullanılır.


EAT’nde şolok şeklide kullanılmıştır.[60]

2. Sayı Sıfatları: bazı sayı isimleri dışında kullanılışları açısından bugünküne göre farklı bir
durum yoktur.

Genellikle iyelik eki, daima düz vakallidirler. Nadir olarak iyelik eksiz şekiller de görülür.
[61]

3. Belirsizlik Sıfatları: Belirsizlik sıfatları türlü türlü kullanılmıştır. (kamu yohsula, her
okında, hiç kimse, nice gün vs)

4. Soru sıfatları: Nice, ne, kankı, kaç vb sorı sıfatlarıdır.


(kankı, yirde)

Zamir
1. Şahıs Zamirleri: Ben, sen, o, ol, biz, siz, onlar’dır. Aslında isim grubuna dahil olan
zamirlerde çekim esnasında kökte değişiklik meydana gelmektedir.

I. Şahıslar “ben,biz”
II. Şahıslar “sen,siz”
III. Şahıslar “ol,olur”

ET ve EAT’nde “ol” olan 3. Şahıs zamiri osmanlıca’nın başlarında “o” şeklini almıştır.
Ençok değişiklik gösteren zamir 3.şahıs zamiridir.

O, ol, anı, ana, anda, andan, onun, onlar, onları, onlara, onlardan, onlarun

Ol zamirinin instrumantal ekli şekli anın “u halde, onun için, onunla, binaenaleyh” manası
vermektedir.[62]

Şahıs zamirlerinin genetifi ET’de uyuma uyarken, EAT’nde yuvarlak şekillidir. (Ben-üm,
sen ün, onun, bizüm, sizün, onlarun) bugün benim, senin, onun, bizim, sizin onların
şeklindedir.

Akkuzatif hali: ET’ de zamirlerden sonra –nı/-ni akkuzatif eki kullanılırken, -aBT’de –ı/-i,
EAT’nde –ı/-i şekli kullanılmıştır.

(beni (bini, meni), seni (sini), anı, bizi, sizi, onları şeklindedir. Bugün beni, seni, onu, bizi,
sizi, onları şeklindedir)

datif hali: ET’de bana (mana), sana (sene), ona (onar), bizge (bizke, bizine) sizye (sizine,
sizlerke), olarka, EAT’nde ve Osmanlıca da bana (mana), sana, ana, bize, size, onlara
şeklinde kullanılmıştır.

Bugün bana, sana, ona, bize, size, onlara şeklindedir.

Şahıs zamirlerinin lokatifi:

ET’ de minde (minte, mindide, mintede), sinde (sinte, sinde, sintede, sinınde), onda
(onta, ontada, anında), bizde (bizinte, biznide) sizde (sinide, sizlerde), olorda, EAT’de
bende (binde, mende), sende, onda, bizde, sizde, onlarda şeklinde kullanılmıştır. Bu gün
bende, sende onda, bizde, sizde, onlarda şeklinde kullanılmaktadır.

Şahıs zamirlerinin ablatifi:

ET’ de mindin (minitin), sindin (sinitin, sinindin) andın 8antın, anındın), biznidin, siznidin,
onlardın, EAT’de benden (binden, menden), senden (sinden), ondan (andın), bizden,
sizden onlardan şeklinde kullanılmıştır. Bugün benden, senden, ondan, bizden sizden,
onlardan şeklinde kullanılmaktadır.

2. işaret zamirleri

işaret zamirleri bu, şu, o, ol ve şol dur. Çoklukları; bular, bunlar, şular, şunlar, olardır.
Şol( un çokluğu yoktur ve şu + ol dan meydana gelmiştir.

İşaret zamirlerinin genetifi:

ET’de bunun, anın, bularnın, onlarnın, EAT’nde bunun, şunun, onun, bularun (bunların),
şularun (şunların), olarun onlarun) şeklinde yuvarlar ünlülü kullanılmıştır. bUgün ise
bunun, şunun, onun, bunların, onların, şunların şeklindedir.

İşaret zamirlerinin akkuzatifi

ET’ de bunı, munı, anı, bularnı, olarnı; EAT’de bunı, şunı, anı (anu), buları (bunları), şuları
(şunları), oları (onları)a; bugün ise bunu, şunu, onu, bunları, şunları, onlarışeklindedir.

İ.Z. Datifi

ET’de bunar (muna, munar), onar, bularga,olarğa; EAT’nde ise buna (muna), şura, ona,
bulara (bunlara), şulara (şunlara), olara (onlara); bugün ise buna, şuna, ona bunlara,
şunlara, onlara şeklinde kullanılır.

İ.Z Lokatifi

Eskiden beri bunda (munda, muntada), şunda, onda (anta), bularda (bunlarda), şularda
(şunlarda), olarda (anlarda) şeklinde kullanılan ek, bugün de bunda, şunda, onda,
bunlarda, şunlarda, onlarda şeklindedir.
İşaret Zamirlerinin Ablatifi

ET’de bundın, şundın, andın, bulardın, şulardın, olardın: EAT’nde bundan (mundan),
şundan, Ondan (andın), bulardan (bunlardan), şulardan (şunlardan), olardan (anlardan)
şeklinde kullanılırken bugün bundan, şundan, ondan, bunlardan, şunlardan, onlardan
şeklindedir.

İ. Z. Nin eşitlik hali

ET’de bunçü, (munça), onca, ; EAT’nde c’ li ve ç’li şekiller bir arada kullanılmıştır.
(ançılayın (ancılayın), buncılayın gibi şekiller) bugün bunca, şunca, onca, bunlarca,
şunlarca, onlarca şeklindedir.

3. dönüşlülük zamirleri

öz, kendü, ve ikisinin birleşmesinden meydana gelen kendüzdür. Günümüzde az ve


kendüz şekli kullanılmamaktadır. Kendisi, kendi şekilleri vardır.

3. belirsizlik zamirleri

kim, kimi, kimerse (kim+erse), kimse (kim+ise), kimesne, kimsene(kim+ise+ne), herki,


herkim, her biri, kankı, kankısı, kamu (kamuğ) kamusu, ayruk, cümle, cümlesi, fülan,
niceter, vb.

kim ve ne aslında soru zamiri olup belirsizlik zamiri olarak kullanılırlar.

4. soru zamirleri

“kim ve ne” asıl soru zamirleridir. İyelik eki getirilmiş soru sıfatları ve bazı kelimeler soru
zamiri olarak kullanılmaktadır. [63]

Vasfiyet zamiri olan –ki ‘nin EAT’nde kalın şekli de görülmektedir.

Zarf

Zaman zarfları

Bugün, imdi, indi, şimdi, girü, bir gice, dün ü gün, kaçan “ne zaman”, hemişe, çü,çün,
nice bir “ne zamana kadar”, şoldem gündüzin, öylen, evvel, şon, pes “sonra”, ilkin,
henüz, tonlacak, dünle vb. zaman zarflarının yanında; isme son çekim edatları getirelerek
yapılın –a dek, -adeyin, -dan berü, -dan girü gibi zarflar da kullanılmıştır.

Yer zarfları
Karşu, ara, kanda, her kanda, içerü, girü, orta, ilerü, ırak, kancaru, yukaru, aşaga, anarı,
taşra, tapa gibi kelimeler kullanılmştır.

Miktar zarfları

Katı, top, key gey “çok, iyi” iyen “çok, pek”, igende, öküş, bir katre, katre katre, bir
deste, az, niçe, ol kadar, şol kadar külli, yavlak, tümen tümen vb. kelimeler kullanılmıştır.

Suret zarfları

Bencileyin, ancılayın, böyle, şöyle, eyle, eyle kim, şöylekim, bu denlü, nice niceme, bayık
“aşikar, şühesiz” ansuzın, arkun orkun “yavaş yavaş” dürlü dürlü, saf saf, pare pare,
nagehan, eksüksüz, bu resme, nice kim, gine, ayrub vb. kelimeler suret ve tarz zarfı
olarak kullanılmaktadır.

Edat

Kendi başlarına anlamları olmayan edatlar, birlikte kullanıldıkları kelimelerin,kelime


gruplarının,ve cümlelerin kullanılış,ve ifadelerine yardım ederler.

Bağlama Edatları

Eğer, gerçi, bari, ger, v’eger, çi-ger, amma, gibi sebeb bildiren; meğer, meğer kim, ta,
takim, illa gib, istisna bildiren; u, vü, ve, veya, ile, yahu, ya, yahuz, yahud, gibatıf
bildiren; şöylekim, nitekim, eyleki, benzer, güya, sanki, san, sanasın gibi benzetme
bildiren; ki, kim, gibi de cümle bağlayıcı olan bağlama edatları mevcuttur.

Son Çekim Edatları

Nominatiu halde bulunan gibi son çekim edatlarından gibi,bilgi;teg ,deg ,tegi ,degi
,edatları benzetme;içun,sebep;ile,birle,bile,beraberlik bildirir.içre,üzere-üzre yer,tarz
bildirir.
-a degin ve dek datif üleyen ,sonlandırma bildiren edatlardır.

Ablatif Üleyen Edatlar;

-den berü,den girü,den sonra zaman;-den ötürüsebep,den yana yer ve yön


bildirmektedir.

Soru Edatları

Ne ,kanı, acep ,nice ,niş, neden,ne için niçün ,nire, ninere, nireden, kanı
,kand,kandan,nite ,vb. kelimeler soru edatı olarak kullanılmaktadır.

Berkitme Edatları
Dakı, dabı, da, de, Farsça,da had, Türkçe,de ok,tur.Ok edatı zamirlerden sonra
kullanılır.64

İşaret Edatları

Uş, uşda, ve uşbu, kelimeleri işaret edatları olarek kullanılmaktadır.

Çağırma Edatları

İy, ya, i, eya, -a, ya, dır.Yabancı asıllı ah, heyhat, diriğ, diriga, zinhar, zihi, aman,
kelimeleri, de çağırma edatlarıdır.

FİİL
BİLDİRME EKLERİ

Haberin geniş zaman halini ifade etmek için kullanılan 1.ve 2. Şahıs ekleri şahıs
zamirlerinden ,3.şahıs eki, tur-fiilinden meydana gelmiştir. Haberin görülen , öğrenilen
geçmiş zaman, ve dilek-şart kipi –i- cevheri fiil ile yapılmaktadır.

GENİŞ ZAMAN

Teklik 1.Şahıs eki; -am/- em/ ;-van/ -ven

Bu eke ET;de daha çok tonyukuk ve yenisey yazılarında rastlanmaktadır.Ek


“ben”zamirinden gelmektedir. B>u değişimi oluşmuştur.65
Yine EAT,nde ekin v’leri düşmüş ve ekin –am / -em şekli ortaya çıkmıştır.66
Bugün -ım / -im şeklinde kullanılmaktadır.

Teklik 2. Şahıs eki; -sın / -sin

Ek günümüzde ünlü uyumuna uyarak hem düz hem de yuvarlak ünlü olarak
kullanılmaktadır.
ET’de “sen”zamirinden gelen ek e/i değişikliğine uğramıştır.

Teklik 3.şahıs eki: -dur /- dür

ET de tur-fiilinden gelen ek, isimlerin bildirme şeklini kurmada kullanılır. Şimdiki zamanla
birlikte geniş zamanı da içine alır. 67
EAT ’nde hem eklemiş olarak hem de eklememiş olarak fiil şekli ile kullanılır.68
Günümüzde bu ek tamamen ekleşmiştir. BT ‘nde çoklukla değiştirilen ek sadece
,Türkmen Türkçesi’nde tüm şahıslarda kullanılır.69
Ç.1.şahıs eki: -uz / -üz

ET’de biz zamirinden gelen ek, b>v değişikliğine uğramıştır. Bu değişimden sonra
“v”vokalle kaynamış ve onu yuvarlaklaştırmıştır.70

Ç. 2.şahıs eki :-sız /-siz

Ç. 3.şahıs eki: dururlar,-durlar / dürler

Görülen geçmiş zaman : -ıdı , idi

Öğrenilen geçmiş zaman :-imiş

Dilek – Şart :ise

-duk,-dük partisibi
i-fiilinin gerindium şeklidir. Uyuma uymamaktadır

FİİL ÇEKİMİ
Eat ‘devresinde kullanılan üç grup şahıs eki vardır.
1-Geniş zaman ,şimdiki zaman ,öğrenilen geçmiş zaman ,gelecek zaman ,istek ve
gereklilik kipleri için şahıs zamiri menşeili şahıs ekleri kullanılmaktadır.

T.1.şahıs:a)-van /-ven
b)-am /-em
c)-ın /-in
T.2.şahıs:-sın /-sin
T.3.şahıs:-durur;-dur /-dür
Ç.1.şahıs: a) –ıvuz / -vüz
b) –uz / -üz
Ç.2.Şahıs: -sız / -siz
Ç.3.Şahıs: -lar / -ler (-durur, -dur /-dür)

2. Görülen geçmiş zaman ve şart kipinde kullanılan şahıs ekleri ise iyelik menşelidir.

T.1.Ş: -m
T.2.Ş: -ñ
T.3.Ş: eksizdir.
Ç.1.Ş: -k /- h /-k
Ç.2.Ş: -ñuz / -ñüz
Ç.2.Ş: -lar / -ler

3. Birde emir kipinde kullanılan şahıs ekleri vardır. Bunları emir ekiminde inceleyeceğiz.

Basit Sigalar

A. Bildirme (haber, ihbar)

1. görülen Geçmiş Zaman (praeteric)


geçmiş zaman eki –dı / -di’ dir. T ve Ç 1. Ve 2. Şahıslarda vokal daima yuvarlaktır.

2. Öğrenilen Geçmiş Zaman (nakli, mazi)

Öğrenilen geçmiş zaman eki –mış /- miş dir. Ancak –up, -üp gerindium eki ile de öğr.
Geç. zaman ifade edilmektedir. Bu ek gönellikle 3. Şahıs ta kullanılmakta 1. Ve 2.
Şahıslara nadiren gelmektedir. Doğu Türkçesi(nde asli şeklini korumuştur. Tur-fiil ile
kullanılmaktadır. Gerindium ekinden sonra gelen tur-fiilinin düşmesiyle, gerindium eki
öğrenilen geçmiş zaman fonksiyonuna sahip olmuştur.

3. Geniş Zaman (muzari)

Geniş zaman eki ET’de –ur / -ür; nadiren –ar / -er; tek tük de –ır / -ir, ünlü ile bir
fiillerde –yur / -yür, nadiren de –r şeklinde kullanılmıştır.

EAT’ nde –ur/-ür; -ar/-er ve –r şekli kullanılmış, nadir olarak ta –ır / -ir şekline
rastlanmıştır. –ur / -ur ‘ün vokali EAT’nde yuvarlaktır.

Geniş zamanın menfisi –maz /-mez eki ile yapılır.

4. Gelecek Zaman (istikbal)


ET’ de ayrıca –tacı / -teci; -dacı / -deçi, cı / -ci kullanılmıştır.

ET’de gelecek zaman eki –gay / -gey idi. Sonradan –ga / -ge şekli ortaya çıkan bu ek
BT’ne ğ ve glerin düşmesiyle –a / -e şeklinde geçmiş ve fonksiyon değiştirerek istek kipi
olmuştur.

EAT’nde ise gelecek zaman eki –ısar / -iser dir. Kuzey Doğu ve BT’ nde kulanılan ekin ET’
nin sonlarında ortaya çıktığı bilinmekte birlikte nasıl türediği belli değildir. Bu ek EAT’ nde
geniş ölçüde kullanıldıktan sonra yerini –açak / -eçek ‘e bırakmıştır.

-ısar / -iser ‘in yanında EAT’nde gelecek zaman partisibi olan –ası / -esi de gelecek
zaman eki olarak kullanılmıştır.

Gelecek zaman –sa, -gerek şekli ilede anlatılmaktadır.

5. Şimdiki zaman:

Şimdiki zaman için hususi bir ek kullanılmamış, istek veya geniş zaman ekleri ile şimdiki
zaman ifade edilmiştir.

Günümüzde kullanılan yarı – fiilden gelen –yor ekinin 14.yy’ın bazı eserlerinde mevcut
olduğu belirlenmiştir.

b. DİLEK (İNŞA)

ET’ de –sar / -ser olan şart ekinin s’ünsüzünün düşmesi ile BT’nde –sa / -se olarak
kullanılmıştır.

3. Gereklilik:
EAT’nde gereklilik için özel bir ek yoktur. Dilek – şart sigasına gerek kelimesi getirilerek
yapılmaktadır. Günümüzde –malı / -meli gereklilik eki EAT’nin sonlarında ortaya çcıkmış
ve

EAT’de yuvarlak vokalli şekli kullanılmıştır.

Fiillerin masdar şekillerinden sonra gerek, gerekdür kelimesi getirilerek de gereklilik


yapılmaktadır.

4. EMİR

Emirde her şahıs için ayrı ekler kullanılmıştır.

T.1.Ş: -ayın / -eyin, (- ayım / -eyim), ET’ de (-ayın / - eyin)


T.2.Ş: -gıl / -gil (eksiz de görülmüştür.)
T.3.Ş: -sun / -sün (ET’de –zun / -zün: -sun / -sün)

Ayrıca ET’de –zu / -zü, -su / -sü; -sunı / -süni şekillerinin de ortaya çıktığı ve devre
başında –çum / -çün şekillerinin de varlığı tesbit edilmiştir.

Ç.1.Ş: -alum / -elüm


Ç.2.Ş: -ñ; -uñ / -üñ, -ñuz / -ñüz; -uñuz / -üñüz
Ç.3.Ş: -sunlar / -sünler

Emirin menfisi –ma olumsuzluk eki + şahıs ekleri getirilerek yapılır.

BİLEŞİK SİGALAR

1. Hikaye Şekli:

Basit kip üzerine i – fiilininin görülen geçmiş zaman eki olan i-di getirilerek yapılır.

Menfisi – ma olumsuzluk eki ile yapılır.

2. Rivayet Şekli:

Basit kipten sonra i- fiilinin öğrenilen geçmiş zaman şekli i-miş gerilerek yapılır.

3. Şart Şekli:

Basit kipten sonra i-fiilinin şart şekli i-se getirilerek yapılır.

Menfisi –ma olumsuzluk ekinden sonra basit kip eki ve şart eki getirilerek yapılır.

FİİLLERDE SORU ŞEKLİ

Bugün olduğu gibi EAT’nde de soru eki –mı / -mi’dir. Ancak günümüzden farkı uyuma tabi
olmaması, daima düz vokalli olmasıdır.
PARTİSİPLER (İSİM – FİİLLER)

Partisip ekleri günümüzden farklı değildir.

Geniş Zaman Partisipleri: Bu partisipler geçmiş ve şimdiki zaman ifadesinin yanında


bazen gelecek zamanda ifade edenler –an / -en; (şimdiki zaman); -ar / -er; -ur / -ür,
-maz / -mmez (menfi şekli)

Geçmiş Zaman Partisipleri: -duk / -dük; -tuk / -tük; -mış / -miş, -yuk / -yük ekleridir.

Gelecek Zaman Partisipleri: -ası / -esi, -acak /-ecek dir. ET’ de –daçı / -deçi, -taçı / -teçi,
-gu / -gü, -ku / -kü, -cı /- cikullanılmıştır.

GERİNDİUMLAR
Hal Bildirenler: -u / -ü; -ı / -i, -a / -e, -arak / -erek, -urak / -ürek, -iken (-ken) dir

Zaman Bildirenler –ınca / -ince, -ıcak / -icek, -ıcağız / -iceğiz, -ıcagın / -icegin, -medin /
-madın (EAT’ de –matı / -meti, -matın / -metin; -madı / -medi, -madın / -medin), -alı /
-eli, -dukca / -dükce, -duğınca / -digince, -dukda / -dükde, -duğınlayız / -düğinleyiz dir.

Bağlama (Atıf Bildiren) Gerindiumları

-up / -üp (ET’te –p), -uban / -üben kullanılmıştır.

You might also like