Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

barandergisi@gmail.

com “ya bizdensin ya onlardan”

Yýl: 3 SAYI:151 03 Aralýk 2009 - 49 2 TL (kdv dahil)

AKP
DÜZENÝN
MÜNAFIK
YÜZÜDÜR!
BÝR ‘TELEGRAM’ CÝNAYETÝ

GÜLEN CEMAATÝ
ALDATILIYOR MU?
2 BARAN
BARAN’dan... Kâim ve Dâim...

Ýki tür insan var; yeni þartta tavýr alabilir, ideolojik vahid- sesinden rahatsýz olan adamýn durumuna sýn!
Birincisi vurdumduymaz; dini, vata- lere nisbetle ve ideolojiden aldýðýnýz düþülebilir. Örgüt, devrimci bir savaþ organýdýr.
ný, evi satýlýrken sesini çýkarmayan ve bu ruhla yapacaðýnýz tahliller neticesinde Ayaklanma çaðrýlarý, kitlenin ayak- Bu organ, genel kurmayýndan erine ka-
haliyle, öz namusunu da satabileceði is- yeni hareket tarzlarý geliþtirebilirsiniz. lanmaya hazýr olduðu ânda yapýlmasý dar unsurlarý yerli yerinde olmazsa, sa-
tidadýnda olduðunu gösteren, geceleri Bunu yapamazsanýz, mücadele sizin için gerektiði malûm. Kendi sesinden rahat- dece ismiyle nasýl savaþ verebilir?
horul horul uyurken horultusu kitlelerin anlamýný yitirir. sýz olan adamýn, bir müddet sonra kitle- Veremez!
uyuþukluðuna karýþan; kalbi, gözü ve Düzenin birinci yüzü kâfir yüzü… ye benzeyeceði ve hattâ onun içinde Bunu bizim kadar herkes bilmekte.
vicdaný nasýrlý tip… Günümüzde iktidarda olan ikinci yüzü kaybolup gideceði aþikâr. O zaman kurtuluþ saatinin “Kalk!” alar-
Ýkincisi ise birincisinin tam tersi; ge- ise Münafýk yüzü… Hâlbuki, hemen hemen bütün dev- mý çaldýðýnda býkkýn, usanmýþ, korkak,
celeri gözüne uyku girmeyen, her gece Bunu temsil eden, iktidarý oluþturan rimlerde kitlelerde bahsettiðimiz bu uykuda, tembel ve hazýrlýksýz yakalan-
müjdeli bir haberi, geliþmeyi bekleyen; insan tipi, baþta bahsettiðimiz insan ti- olumsuzluklar topyekûn kalkýþmadan mamak için bu savaþ organýnýn teþekkül
dini, vataný, evi satýlýr ve namusu satýl- pi… hemen önce görülmüþtür. Devrimler gayesiyle herkes göreve.
ma tehdidi altýndayken kalbi, gözü ve Düzenin birinci yüzünde, doðrudan ölümle-hayat sýnýrýnda gerçekleþir. Örgüte vücut ve güç veren, ihtilâlin
vicdaný kanayan muzdarib tip… doðruya Hak ve halk düþmaný insanlar Ölüm sýnýrýna gelen kitlelerin, o sýnýrda dayandýðý sýnýftýr. Bizim ihtilâlimizin
Ýdeolojisi, kimliði ve cinsiyeti ne seçilirken, ikinci yüzünde, bizden, yani “artýk ölmek istememe”leri üzerine ikti- dayandýðý sýnýf ise aydýnlar sýnýfý; Ay-
olursa olsun birinci ikinciye, ikinci de doðrudan doðruya milletten gözüken in- darlar el deðiþtirirler. dýnlar Aristokrasisi…
birinciye düþman iki tip. sanlar seçilmiþlerdir. Bu sýnýrý bilen devrimci savaþ örgü- Ama biz þöyle bir “aydýnlar aristok-
Mücadele bu iki insan tipi arasýnda. Bir yanda sizden görünen ve dýþ yü- tü, “iþ içinde eðitim” ve “güçleri hareke- rasisi” anlamýyoruz; kendisini pratikte
Bazen birinci Hak bir davanýn içinde züyle sizi andýrýr gibi duran bir iktidar, tin tabiî gidiþatý içinde inþâ” prensipleri- ve pratik görevlerden soyutlayarak ve
gözükebilirken, ikinci de bâtýl bir dava- diðer tarafta ise o hâliyle uyuþturduðu, ne uygun olarak þartlar ne olursa olsun, böylece ortaya çýkan bu görüntüde “ay-
nýn içinde gözükebilir. Ýtiraf etmek gere- gevþettiði bir millet. Ve maalesef bu iki- kurtuluþ saatinin “Kalk!” alarmý duyula- dýn” diye bu aristokrasi içinde yer alýna-
kir ki bugün, bahsettiðimiz bu husus ol- si arasýnda kalan gerçek muhalefet… na kadar hazýrlýklarýna hiç ara vermeden maz. Devrimin dayandýðý sýnýf Aydýnlar
dukça yaygýn. Böyle bir durumda, haklý olsanýz da- devam edecek. olduðuna göre Aydýn, pratiðin yürütücü-
Hak dâvâdan horul horul uyuyaný hi, bahsettiðimiz bu iki sebebten dolayý Kitlelerdeki uyuþukluðun kalkýþma- sü ve pratik görevleri yerine getirerek
kovmak veya uyandýrmak; bâtýl dâvâdan haklýlýðýnýz görünmeyecektir. Çünkü nýn habercisi olabileceði unutulmaya- mücadeleyi hedefine ulaþtýrandýr.
da uyumayaný çekip almak veya uyut- haklýlýðýnýzý zahiren pratik içinde göste- cak. “Ben aydýným, ama devrimci savaþa
mak gerekmekte. rebilmeniz, neredeyse imkânsýz gibi. Örgütün müdahalesi haricinde dýþ et- karýþmam” gibi bir anlayýþ devrimin da-
Bugün iktidarda olan ve kendi miza- Öyleyse ne yapýlmalý? kenlere baðlý bulunan bir devrimi kota- yanacaðý sýnýfý nasýl temsil edebilir?! Bi-
cýný topluma sirayet ettiren birinci tip… Gayet açýk: Haklýlýðýnýzý gösterebile- rabilmek sabýrla, inatla, her ân hazýr ol- zim devrimimiz Aydýnlar Aristokrasi-
Bu noktada dengeleri yerli yerine ceðiniz þartlar oluþana kadar, bu þartla- makla mümkün. Tekrarlarsak; devrim- si’ne dayanacaksa, bizim kadro anlayýþý-
oturtacak ve saðlýklý bir bünye meydana rýn oluþmasý için “iþ içinde eðitim” ve bu ler, halk hazýr olunca yapýlýr. mýz da herkesin kendi mevzuunda tek
getirebilecek sadece ve sadece devrimci eðitim sürecinde de “güçlerimizi hareke- Nasýl ki býkmadan, usanmadan Batý- tek Aydýn olmasýný gerektiriyorsa, o za-
bir savaþ örgütü ve bu örgütün yeni mü- tin tabiî gidiþatý içinde inþâ etme” pren- cý düzenin Küfür yönü insanýmýza anla- man herkes Aydýn olmalý.
cadeleleri… sibine uygun olarak iþinize bakmalýsýnýz. týldý ve neticede yere vurulduysa, þimdi Tekrar iki insan tipine dönecek olur-
Gerekli olan da bu! Kitlelerdeki gevþekliðe ve tembelli- de Münafýk yüzü ayný þekilde anlatýla- sak;
Artýk korkmadan, cesaretle, çözümü ðe gerekli önemi de vermeli… Ýhtilâller cak; býkmadan, usanmadan! Birinci insan tipinden mi olmak isti-
için kafa patlatmamýz ve tartýþmamýz ge- halk hazýr olunca yapýlýr. Kitlelerdeki Münafýk yüzünün meydana çýkmasý- yoruz, ikinci insan tipinden mi?
reken temel mesele bu olacak. gevþekliðe, tembelliðe ve vurdumduy- nýn, Kâfir yüzünü kitlelere býkmadan Bunun kararý bir ân önce verilmeli.
Artýk daha fazla zaman israfý içinde mazlýða gerekli önemi vermezseniz eðer, usanmadan anlatýlmasýnýn neticesi oldu- Birinci insan tipi insanlýðýn, Hak ve
olmayacaðýz! bu menfiliklerin sebebini anlayamazsý- ðu unutulmamalý. hakikatin düþmaný… Kâinatta yaþamayý
Batýcý düzenin iki yüzü var: nýz, anlayamadýðýnýz için de, kitlelerde- Ýster bunu devrimin birinci aþamasý hak etmeyen.
Birinci yüzü doðrudan Hak ve halk ki gevþeklik, tembellik ve vurdumduy- sayýn, ister mevzî bir baþarý sayýn. Nasýl Ýkinci insan tipi ise Hak ve hakikat
düþmaný kâfir yüzü. Bu yüzü miadýný mazlýk sizin üzerinizde ümitsizlik olarak bakarsanýz bakýn, hakikatte Devrimci düþmanýnýn düþmaný!
doldurduðundan dolayý, mevcut iktidar- kendini gösterir. Muhalefet sayesinde bu süreçte, Müna- Devrim ikinci insan tipinin mizacý
la diðer yüzünü sahneye kondu. Ýþte Devrimci bir savaþ örgütünün, kitle- fýk yüzünü sahneye koymak zorunda üzerine yükselecektir. Bizim Ýbdacýlýk-
AKP’nin temsil ettiði, düzenin bu yüzü- lerdeki gevþekliði, tembelliði ve vur- kalmýþlardýr. tan anladýðýmýz ise ikinci insan tipinin
dür. Bizce bugün Batýcý düzenin bu mü- dumduymazlýðý gerekli seviyede iyi ana- Býkanlar, usananlar, yorulanlar, yaþý mizacýdýr;
nafýk yüzü de miadýný doldurmuþtur. liz etmesi gerekmektedir. Eðer, kitleler- her ne olursa olsun kendisini yaþlý hisse- Uyuþukluða, tembelliðe, korkaklýða
Ýkiyüzlü düzen zamanýný doldurdu! deki bahsettiðimiz bu olumsuzluklar ge- denler önümüzden çekilsinler yeter! bir son vererek ikinci insan tipi olmanýn,
Bütün millete, kurtuluþunun bu iki rekli ciddiyetle ele alýnmaz ve iyimser Biz nasýl düzenin Kâfir yüzünü yere yani Ýbdacý olmanýn yollarýný bulmak
yüzlü düzenin yüzüstü yere düþmesinde bir hava içerisinde “isyan türküleri” söy- vurma gücünü elde ettiysek, Münafýk lâzým, bulunmalý ve bulunacak!
olduðu anlatýlacak. lenirse, bir müddet sonra, ayaklarý yere yüzünü de yere vurma gücünü elde ede-
Zaman az, iþ büyük! basmayan devrimci bir söylemden kendi ceðiz! Bundan kimsenin þüphesi olma-
Çok kere görülmüþtür ki, siyasî mü-
cadele içinde niçin savaþtýðýný bilen ve
zaferin kendisinin ve örgütünün eylemi-
ne baðlý olduðuna inanan bir savaþçýnýn,
inandýðý bir takým þeylerin, düþmanlarý-
Okuyucudan
nýn herhangi biri tarafýndan uygulanma-
sý moralini bozar ve mücadele azmini
azaltýr ve heyecansýz býrakýr… Böyle bir Selâm ile... Kurban Bayramýnýzý Akþamý bulmadan dergide okun-
durumda nihai hedefe nisbetle, “düþ- Sevgili gönüldaþlar; tebrik ederim. mamýþ yer býrakmayacak
man” tanýmlamasýndan tutun da yapýla- þekilde tarýyorum...Emeði geçen
cak pratik iþlere kadar her þeyin yeniden Sizlerin ve þahsýnýzda bütün Sakaryadan Selim. bütün müslüman kardeþlerimden
kritik edilmesi ve mücadelenin bu þekil- gönüldaþlarýmýn Kurban Bayramýný Allah Razý olsun! Bu vesile ile
de ileri bir safhaya taþýnmasý gerekir. tebrik ederim. Kurban Bayramýnýzý tebrik
Aksi takdirde, zihin bulanýklýðý içinde Allah'a emanet olunuz. Es-Selam! ederim!Allah Ümmet-i Muhammed'e
karþý tarafýn düþman mý yoksa dost mu Dergimiz BARAN'ý her hafta ve bizlere hayýrlýsýný nasib etsin.
olduðu birbirine karýþýr, karýþtýrýlýr. Uz- sofi almaya çalýþýyorum... Amin...
laþmaz ve teslim olmaz bir anlayýþýn sa- Daha doðrusu Cuma sabahlarýný Murat Kuloðlu
hibiyseniz –gerçekten sahibiyseniz- her iple çekiyorum...
BARAN 3

GÜLEN CEMAATÝ
ALDATILIYOR MU?
Sezai KIRLANGIÇ her gün bir baþka açýdan kuvvetlendi-
Ünal Kabaca riyor þakirtlerini imanýný! Müthiþ bir
teblið harmonisi yaþýyorsunuz, hangi

C
emaat’in sayýsý oldukça arttý,
içleri dýþlarý menfaat tedarik bankaya paranýzý yatýracaksýnýz, Fi-
etmeye çalýþan, makam ve kol- nansbank, Fortis, Ýþ Bankasý yoksa ho-
tuk telaþesi taþýyan, zerre miktarý dini caefendi’nin bankasýndan baþkasýný
risk almaktan kaçýnan, birçok ibadeti kullanmam mý diyorsunuz. Olur mu a
‘kerhen’ yapmaya çalýþan, býyýklarý caným! Zaman þimdi bunlarýn rekla-
badem, diþleri pýrýl pýrýl, aðýzlarý ‘Al- mýný-tebliðini boþuna mý yapýyor ya-
lah razý olsun’ dindarlýðý ile meþgul, ni…
gözlerinin nemi fetullah’ýn sesine en- Sadece bunlar mý? Siyaseti þeyta-
deksli, sahte bir tevazu görüntüsü al- niye ile iþtigal etmeyi marifet bilen la-
týnda ‘çakma cemaat, çakma þakirt’ kin ilgisi yokmuþ gibi görünüp Ameri-
lerle doldu taþtý. Ýslam’ýn neredeyse kasýz iþ yapmayý ahmaklýk, Ýsrail’den
esamisi bile okunmamaya baþlandý, uzak durmayý densizlik, dünyanýn her
düne kadar içkiden, karý kýzdan, faiz- yanýnda emperyalistlere karþý direnen-
den, haram yemiþten, tefeciden, sahte leri terörist sayan hocaefendileri de
hoca efendiden, din dolandýrýcýsýndan boþ durmuyor zihinlere irin akýtýyor,
gerekirse iman feda olsun, maksat kâr liklerine teviller üretecek.
kaçan Müslümanlarý Ýslam adýna ‘Za- kafalarý iðdiþ ediyordu. Fetullah bun-
olsun, getirsin Ahmet Þahin eþini giy- Zaman yazarlarýnýn aðzý laf yapan,
man’ etrafýna toplayanlar, þimdilerde larý boþuna mý yapýyordu? Yani fetul-
dirsin reklamlarýný yaptýklarý karýlar hani birazda geçmiþten getirdiði dini
kendilerine gelen bu insanlarý terbiye! lah boþuna mý gitti papazýn yanýna.
gibi, getirsin, Çünkü Cumartesi ekin- bilgileri olan bazýlarý düþer Anado-
etmekle meþguller. Öyle ki, dijitürk Ýmaný mý kuvvetlendi þakirtlerin,
de ki mankenler oldukça tebliðkardýr lu’ya abone kampanyalarý için. Yalvar
gibi bir porno kanalý merkezinin rek- okullar vasýtasý ile geliþtirilen ticari
veya Cuma gününün anlam ve önemi- yakar aboneler þakirtlerin baskýlarý ile
lamý ile þakirtlere nerden nereye kapý iliþkilerde hangi misyon-misyonerlik
ne binaen yayýnlanan ve neredeyse ya- artar biranda. Minnetle, külfetle, ri-
açýlýrken, Koç’a ait firmalarýn reklamý yüklenmiþti oraya ‘önden giden atlý-
rým sayfayý bulan Fagod reklamýnda cayla… Çoðu þakirt, abisinin manevi
ile þakirtlerin kimlerden alýþveriþ et- lar’ hani on yýldýr namazý bile açýktan
ki kadýn hakikaten çok tebliðkârdýr. baskýsý ile bir baþka abonenin ücretini
mesi öðütleniyor. Hani güya gazete- kýlma þeklinde Ýslamý kendilerinde te-
Ahmed’im duyuyor musun? Yoksa de sýrtlanýr. Kafasýnda sevap kazanma
sinde CHP’ye ‘mýþ’ gibi kýzmalar var zahür ettirmeyenler gidip te falan ül-
gözlerin kör olduda haberin mi yok… ümidi ile, Lakin oda bilir bunun ham
ya o bile yalan, çünkü ayný zamanda Ýþ kede Ýslam mý anlatacaklardý. Týpký
Ýslam’ýn sembol isimleri ya da günü- bir hayal olduðunu, Çünkü gözünün
Bankasý reklamý’da harýl harýl yayýn- Erbil’de ki gibi. Iraklý’nýn kanýndan
müzde yaþayan Müslüman âlimler, önünden geçmektedir ‘Son Yahudi’
lanýr Zaman’da. Parayý veren düdüðü ekmek tedarik eden þakirtler… Hiz-
aydýnlar gösterilmez gazetenin sayfa- misali bir yazý ile sevimlileþtirilen ya-
çalar misali; Parayý veren Zamaný iste- met nasýl gidiyor? Toplanan milyarlar
larýnda, sadece batý ve batýcýlar vardýr, hudiler, Iraklý Müslüman kadýna teca-
diði gibi oynatýr. Cemaat dini ve ahla- nasýl harcanýyor bilen var mý? Ya so-
laik ve liberalistler vardýr. Zamanýn, vüz eden Amerikan askerini mazeret
ki anlamda çürümeye, içi boþalmaya ran. Hani sordunuz ya? Bir daha yaný-
okurlarýna istemese bile sunduðu pro- sahibi kýlan haberler, IMF gibi eþkýya
yani kan kaybetmeye devam ediyor. nýza uðrayan var mý? Diyelim ki sizin
totip-model insandýr bunlar. Baþörtülü yapýlanmasýný savunan ifadeler, para
Öyle ki sanki bu özellikle yapýlýyor iz- niyetiniz halis siz ‘Zaman gazetesi’
kadýn neredeyse yoktur, sakallý cüppe- için girilen kirli iliþkiler… Þakirt bir
lenimi vermekte. için bile sadaka topluyorsunuz, lakin
li sarýklýlar ha keza… Tenkid ettikleri baþka dünyada tatlý bir hayaldedir.
Helal-Haram meselesi boþ verin ya bu kadar reklamýn parasý nereye gidi-
Cumhuriyet gazetesi bile bazen daha Ýman öfkesi neredeyse kaybolmaya
þakirt’te yutacak lokma ‘gazetenin yor. Siz zoka yutmaya devam edin ne
titizdir reklamda… Mesela Cumhuri- yüz tutmuþtur, çünkü artýk korkmakta-
çýkmasý için reklama-yani paraya ihti- kadarda iyimsersiniz. Ohh ne ala. Ye
yet bir Hürriyet gibi deðildir, Milliyet dýr, Kahrolsun Ýsrail demekten. Hem
yacý var’ hazýrdýr zaten. Þakirt ise bu kürküm ye… Ya Samanyolu için top-
ya da Sabah gibi deðildir. Çokta Ýs- belki de bunu derken günah iþliyorum
zokayý çok sevdiðinden yanýndaki yö- lanan sadakalar onlar kimin cebinde,
lam’a düþmandýr, Zamanýn dost oldu- diye düþünmektedir, Þakirt korkuyor
resindeki herkese ayný zokayý yuttur- hangi artist ekranda kýrýtacak diye ve-
ðunu kim söyledi ki. baþörtülü müslümanýn hakkýný savun-
maya çalýþýr. Samanyolu kanalýnda sa- rilir bu paralar. Teblið caným teblið.
Ünal Kabaca badem býyýklý Faiz maktan ve hatta açýlsýn diye telkin et-
bun reklamýnda bir kadýnýn erotik gö- Benim aklým fikrim hep karýnýn gö-
baronu, Bankasya adlý tefeci kurulu- mekte ve kendisi dahi açýk olanýn pe-
rüntüsü, ya da dondurma reklamýnda rüntüsünde, sözünde. Adam geçer bir
þun baþý ne farký var þimdi bunun Ak- þine düþmektedir. Çünkü gözünden
pornografi kokan görüntüler hep para program yapar ‘Azrail Aleyhisselam
bank’tan, Cem Uzan’dan, Yahya De- mahrem-ayýp silinmiþtir gayrý. Her
için. Samanyolu hizmet ediyor. Eee aramýzda der ismi Ezrail adlý adamý
mirel’den. Þakirt zoka yutmaya alýþ- gün nitelik belirtmeyen, okuma ve dü-
þakirt bilmez tabi bu mesleðe peze- göstererek ve yine Mikail aleyhisse-
mýþ ya. Din gitmiþ Þakirt hele uyu- þünme kabiliyetinden yoksun aðabey-
venklik dendiði, bilse de yakýþtýrmaz lam aramýzda der ismi Mikail olan
yor… Hüseyin Gülerce çok az farkla lerinin tavuklar, kelebekler, aðaçlara
zaten abisine. Açlýktan karný delinen adamý göstererek. Ne büyük bir þenaat
Ertuðrul Özkök’ten ayrýlýyor. Þimdi dair telkinleri arasýnda gerçeðe uzak
bir kadýnýn fuhuþu sadece bir iki kiþi- örneði sergilediðini fark etmeden bir-
Allah var, Hüseyin Gülerce Ertuð- düþmüþtür. Ýman edeceðim diye iman-
ye zarar verirken bu adamlarýn fuhuþu de kýkýr kýkýr güler soytarýlýðý marifet
rul’un eline su dökemez, lakin nasýl da sýzlýk bataðýnda kývranýr olmuþtur.
milyonlara zarar verir þakirt bilmez edinmiþ adam. Samanyolu bu, tebliðe
Müslümanlarý sinsice ezmeye çalýþýr Muhabbet bu ya ‘Ýman olsa tezahürü
mi. Örtünmeyi, göz zinasý nediri, faiz devam… Aman ha þakirtler Hizmete
gazetesinde, haberinde. Ýþte Özkök, olur’ iþte tezahürü Zaman’da, boy boy
nediri? Unuttu þakirt bunlarý. Çünkü devam! Az kaldý üç yýl sonra Vatikan-
hiç olmazsa burada açýktýr, merttir ya- iman reklamlarý; Faiz, Kadýn, Ýslam
baþý döndü olan biten karþýsýnda. Za- dasýnýz.
ni. Hem hürriyet’in þakirtleri yoktur, düþmanlarýna ait mallar, sözler, sine-
man kâr etmektedir. Maksat kâr olsun,
olmaz hemen her yerde gazetenin pis- malar. Mankenler, þarkýcýlar, artistler
4 BARAN

DEMEDÝ DEMEYÝN
Sonuç þuraya gelmektedir ki, gençleri düþünen yoktur. Rejim gençlerin yetenekli ve kaliteli
olmasýna deðil muti-mankurt olmasýný istemektedir. Ve uygulamalarý da bu minval üzeredir
lenyumda her türlü imkana raðmen
Av. Güven YILMAZ
maalesef içi boþ insanlar yetiþtiriyo-
ruz, ne bir mesleðe sahip, ne bir dünya
görüþüne sahip, neyi neye nisbetle de-

YÖK
’ün katsayý ile
ilgili düzenle- ðerlendirme yapmasý gerektiðini bil-
mesi için Da- mekten aciz, hiçbir planlama olmadan
nýþtay tarafýndan Yürütmeyi Durdur- ortaya sürülen vasýfsýz diplomalýlar
ma kararý verildi, bir adým sonrasý ise ordusu...
iptal… “Peki bu iptal kararý bir sürpriz Lise temelinde ana baþlýk olarak 3
mi?” diye sorarsanýz, bence hiç sür- ayrý lise düzenlemesi var 1-Düz lise –
priz bir karar deðil. Temmuz ayýnda Anadolu Lisesi 2-Meslek Liseleri 3-
yine Baranda yayýnlanan yazýmýzda Ýmam-Hatipler
katsayý düzenlemesinin Danýþtay’dan Sondan baþlayalým, Ýmam Hatip
döneceðine deðinmiþtik. Davacý Ýstan- Liseleri yalnýzca Türkiye’ye has, dün-
bul Barosu…Sonu baþýndan belli ka- yanýn baþka hiçbir ülkesinde olmayan
rarlardan bir tanesi daha, diðer bir de- bir model.. Bu aslýnda Türk Mille-
yiþle sonu belli ancak gerekçesinin ha- ti’nin dinsiz laik rejime karþý dayattýðý
zýrlanmasý için biraz zamana gerek bir alternatif eðitim sistemi ve yasalar-
duyulan cinsten… da “hem mesleðe hem de üniversiteye
“Peki karar hukuki mi?” diye sora- öðrenci yetiþtiren okul” olarak anýlý-
cak olursanýz, bunu da yine Danýþ- yor. dir. niyeti bu olmamakla birlikte attýðý bu
tay’ýn ayný dairesinin kararlarýna ba- Meslek liselerinin amacý da ma- Bunun için katsayý sisteminin te- adýmlarla rejimin kendi kafasýna sýk-
karak vermek daha aydýnlatýcý olur. lum, insanlarýn en azýndan bir meslek melinin hangi niyetle atýlmýþ bir dü- masýna sebebiyet verecek hamleler
Ayný daire, 28 Þubat sürecinde katsayý sahibi olmalarýnýn asgari zeminini zenleme olduðuna bakmak yeter, on- yapýyor. (Ve AKP kendi varlýk sebebi
uygulamasý baþlatýldýðýnda bunun ip- saðlamak. Bunlara “ara eleman” mu- dan sonraki tüm çabalar, gömleðin nedeniyle bu minval üzere önümüzde-
tali için önüne gelen dosyada “Bu ko- amelesi yapmak ve bu potada olayý ilik-delik macerasý…Geçmiþi artýk ki günlerde de katsayý meselesi üze-
nuda karar vermek ve düzenleme yap- deðerlendirmek hem bu gençlerimize herkes biliyor, 28 Þubatçýlarý maþa rinde olacak) Ve rejim bütün müesse-
mak yetkisi YÖK’tedir.” diyerek tale- bir hakarettir, hem de meslek eðitim olarak kullanan zihniyetinin temel seleri ile ideolojik tavýrlarý sonucu
bi reddetmiþti. “Aradan geçen zaman sistemine bilinçli vurulan bir darbedir. amacý Ýmam Hatipleri kapatmaktýr. halk nezdinde muteberiyetini kaybedi-
içinde yasalarda herhangi bir deðiþik- Hedefi küçültmek ve insanýmýzý buna Bunun altýnda yatan saik de din düþ- yor. Bu da aslýnda yepyeni bir nizamýn
lik meydana gelmediðine göre Danýþ- razý etmeye çalýþmak dünya ölçeðinde manlýðýdýr. Diðer bir deyiþle bu ülkede gerekliliðinin halk nezdinde dahi dil-
tay’ýn bu kararý da göz önünde tutula- kaliteli bir insan yetiþtirmemize mani dinden anlayan ve dinini anlayarak lendirilmesi zemininin oluþtuðunu
rak YÖK yeni bir düzenleme yapar, bir tavýrdýr. Elbette ara eleman ihtiya- yaþayan insan tipine asla müsaade göstererek devrimcilere göz kýrpýyor.
Danýþtay’a dava açýlsa bile önceki ka- cý da bu insanlardan saðlanacaktýr. edilmemelidir. Bu konu sadece bir Benden rejim savunucularýna za-
rarý gayet açýk olduðuna göre bir prob- Ama yeterli ilerlemeyi kaydedemeyen katsayý ve alan sorunu deðildir. Bu bir man kazanmalarýna dönük bir kýyak;
lem çýkmaz” diye düþünen safdiller ve kendini böyle tanýmlamaktan yana rejim sorunudur ve rejimin hangi mo- Ýmam Hatiplerle, baþörtüsü ile uð-
var mý bilmem ama var ise bunlar hâlâ bir derdi olmayanlarýn içinden… del insan yaratmak istediðinin açýk bir raþmayý býrakýn, zaten bir þekilde içle-
ülkemizin HUKUK DEVLETÝ olma- Düz liselere gelelim, dünya düz li- deklaresidir. Gerek katsayý gerekse rindeki manayý ve ruhu boþaltmayý ba-
dýðýnýn farkýna varamayanlardýr an- seleri kapatma gayreti içinde oranlarý- baþörtüsü kararlarý ile rejim adeta ken- þardýnýz, býrakýn tabela mahiyetinde
cak. Siyesetteki meþhur “dün dündür, ný düþürmeye çalýþýrken, bizim düz li- di kendini inkar etmekte ve ipini çek- kalsýn ve herkese, “hodri meydan gire-
bugün bugündür” mantýðý, hukuki bir se de ýsrar etmemiz de ayrý bir garabet. mektedir. Deðiþtirilmesi dahi teklif bilen istediði üniversiteye istediði ký-
prensip olarak da literatüre daha önce Düz liselerin üniversiteye giriþ oranla- edilemezler içine koyduðu “HUKUK yafetle girsin” diyerek kapýlarý açýn.
Anayasa Mahkemesi tarafýndan al- rý göz önüne alýndýðýnda giremeyen yý- DEVLETÝ” ilkesini ihlal ederek aslýn- Aksi halde, “öðrenmemenin vatana
týn(!) harflerle kaydedilmiþti. Danýþ- ðýnlar ne iþ yapar merak ederim. Bun- da anayasal suç iþlemektedir. Askerin ihanet olduðunu en baþta öðrenen öð-
tay da bu kararý ile bu prensibin uygu- lardan ara eleman olmaz, imam hatip- askeri, polisin polisi izlemesi, hakimin renci”, “hatýr için numara vermeyi,
lamasýný pekiþtirdi. Taraflarýn ve de liler gibi dilleri bir Elham ve ihlasa hakimi dinleme kararý vermesi gibi, vatan ihanetine müsavi bilen öðret-
özellikle katsayýnýn uygulanmasýndan dönmez, bariz ve öne çýkan bir vasfý rejim kendi koyduðu hukuka uymaya- men” ve “bütün haklarýný okul ve öð-
yana olan CHP zihniyetinin gerekçe- yok. Peki ne iþe yararlar. Bu gençleri rak deðerlerini ayaklar altýna almakta- retmene devretmiþ aile ve cemiyet”
lerde belirtilen cümleleri referans ala- bu þekilde yetiþtirip sokaða atmanýn dýr. Rejimin kendi düþüncesindeki in- anlayýþýný tesis edecek ve “ruhunu,
rak lafý dolaþtýrdýðýna bakmayýn. Ge- vebali kimdedir? Bu sorularý ne eði- sanýna bile güveni yoktur, artýk panik malýný iman köküne dayadýktan sonra
rekçeyi okumaya ve anlamaya çalýþa- timciler ne de siyasiler sormaz. atak bir sendrom içindedir. Nihayetin- dünya çapýnda bir devleti hedefleyen”
rak boþa zaman kaybetmeyin. Katsayý Sonuç þuraya gelmektedir ki, genç- de þakaðýna silahý dayayýp sýkacak genç nesilleri yetiþtirecek nizamýn ge-
uygulamasýnýn olup olmamasý gerekli- leri düþünen yoktur. Rejim gençlerin olan da kendisi… liþini öne almýþ olursunuz.
liði ekseninde iþin ruhunu yakalamaya yetenekli ve kaliteli olmasýna deðil CHP zihniyeti ve onun bu iþteki te- Demedi demeyin!
çalýþýn. Mesele gerçekten bir rejim ve muti-mankurt olmasýný istemektedir. tikçisi Ýstanbul Barosu malum…AKP
buna baðlý bir eðitim sorunudur. Mi- Ve uygulamalarý da bu minval üzere- genel anlamda samimi olmasa bile, ve
BARAN 5

YAÞASIN YALANCILAR ÝÇÝN CEHENNEM


Anadolu’dan baþlayarak sömürülen, katledilen ahlâk ve imanlarý çalýnan bütün insanlýk,
bu aþaðýlýk Siyonist ve Emperyalist kuyrukçusu düzenin yalanlarýna, aldatmalarýna kanmamak,
kendi ahlakýna, imanýna sahip çýkmak borcundadýr.

M. Þakir BÝLMEZ Bu büyük yalana karþý “Mutlak Hakikat” Ýs- büyük yalan ve zulmün gönüllü tetikçiliðini yap-
lam’ý pazarlýksýz bir sistem bütünlüðünde “Ýde- maktalar.

Y
alan, psikolojide daha önceden baþkala- olocya Örgüsü”nü ve “Tarih muhasebesini”orta- AB normlarý, NATO direktifleri, IMF model-
rýný aldatmak için tasarlanmýþ ve belli ya koyan Merhum Üstad Necip Fazýl’ýn Çile þii- leri etrafýnda þekillendirilmeye çalýþtýklarý dü-
bir amaca yönelik düzenlenmiþ beyanlar rinden: zenlerini yaþatmak için “reel politik”, güçlü mü-
olarak tanýmlanmaktadýr. Zulüm ise bir þeyi “Bu nasýl bir dünya, hikayesi zor; reffeh bölgesinde söz sahibi büyük Türkiye ma-
vaz’edildiði, asli olmasý gereken yerinden baþka Mekâný bir satýh, zamaný vehim. salýyla halký bu yalana inandýrmak adýna binbir
bir yere koymak, hakikatin zýttý, hakikatin ters- Bütün bir kainat muþamba dekor, türlü suni gündemler oluþturmaktalar.
yüz ediliþi... Bütün bir insanlýk yalana teslim.” BD- ÝBDA bu yalan ve zulüm düzenine karþý
Yalanýn zulmün bir þubesi oluþu ve yalancý- Allah’ýn eþya ve hadiselere teshir etmesi için ortaya koyduðu tatbik fikri ve “Baþyücelik Dev-
nýn zalimliði kendiliðinden anlaþýlýyor. kendisine halife olarak yarattýðý insan, eþya ve leti” modeliyle direnmeye devam ediyor. BD-
Yalancýlarýn atasý þeytanýn ilk yalaný, Hazreti hadiselere teshir etmenin Mutlak Ölçülerini ha- ÝBDA, imanlarýný bu kalpazanlara çaldýrmamýþ,
Âdem’in cennetten kovulmasýna sebep oldu. Ve yatýna hâkim kýlmanýn, insan ve toplum mesele- pazarlýksýz Allah ve Resûlü davasýna inanan mü-
peþi sýra þeytan ve avenesi Âdemoðlunu bir olan lerine cevap verebilmenin “tatbik fikri”ne erme- minler ve bütün insanlýk için yaþanmaya deðer
hak ve hakikatten ayýrmak, ebedi saadetten mah- diði müddetçe bu büyük yalan ve zulüm çarkla- bir hayat teklif ediyor.
rum etmek için sayýsýz batýl yol, din, mezhep, rýnýn diþlileri arasýnda maddi ve manevi sömürü- Anadolu’dan baþlayarak sömürülen, katledi-
sistem ihdas ettiler. ye açýk demektir. len ahlâk ve imanlarý çalýnan bütün insanlýk, bu
Siyonizm ve Emperyalizm zamanýmýzdaki Siyonist ve Emperyalist Batýlý ülkelerinin Ýs- aþaðýlýk Siyonist ve Emperyalist kuyrukçusu dü-
batýl davalarý içerisinde en etkin olanlarý. De- lam ülkelerinden maddi menfaat, kukla iktidar zenin yalanlarýna, aldatmalarýna kanmamak,
mokrasi, liberalizm, hoþgörü ve diyalog gibi Ba- karþýlýðýnda devþirdiði taþeronlarý, Batýya sattýk- kendi ahlakýna, imanýna sahip çýkmak borcunda-
tý menþeli kavramlar öne sürülerek genelde in- larý kafalarý ve imanlarýyla Müslüman maskesi dýr.
sanlýk ve özelde Ýslam alemi büyük bir yalana altýnda demokrasi liberalizm hoþgörü diyalog gi- Keyfiyetten yoksun, muhtevadan beri, kof ve
teslim olmaya zorlanmakta, buna direnen onurlu bi kavramlarý peþin kabul gibi insanlara kanýk- kýþýr, sadece sözde bir Ýslam iddiasýyla insanla-
insanlar “terörist, asi, marjinal” yaftalarýyla ade- satmakta… Ýnsanýmýzýn imanýný-ahlâkýný batýlý rýn imanlarýný Batýya satmaya odaklanmýþ sahte
me mahkum edilmekteler. efendileri lehine sömürüye açmak suretiyle bu Ýslamcý iktidar ve kiralýk medyasý yalanla ken-
dilerini tatmin etmeye çalýþmaktalar. Yalancýla-
rýn yaktýklarý mum-ampül çoktan söndü; inandý-
rýcýlýðýný kaybetti. Halk bunlarýn da evvelki kuk-
la ve iþbirlikçilerden bir farklarýnýn olmadýðýný
gördü. Sýra sahteyi alaþaðý edip gerçeði, keyfiyet
ve fikir arzedeni, baðýmsýz ve ÝNSAN’ca ikame
etmeye geldi.
Son sözümüz ilk sözümüz olsun:
YAÞASIN YALANCILAR ÝÇÝN CEHEN-
NEM!

“Münafýklýðýn
alâmeti üçtür:
Konuþtuðunda
yalan söyler.
Verdiði sözde durmaz.
Emanete hýyanet eder.”

Hadis-i Þerif
Vakit 01-12-2009
6 BARAN

GAZÝ VAKFI
HAREKETE GEÇTÝ
Gönüldaþlar ve Gazi Vakfý Baþkaný Torobekov ve kirli iliþkiler içinde
bulunduðu klik arasýnda uzun zamandýr süren gerginlik sonunda
gönüldaþlarýmýzýn “yeter artýk!” diyerek ilk olarak Abdibâkî Dilmurat Yvasev
BARAN Orta Asya Temsilcisi
kendilerinin düzenledikleri basýn toplantýsýyla patlak verdi.
ledikleri basýn toplantýsýyla patlak
verdi.
Sonrasýnda Kýrgýzistan’da ardý
ardýna basýn toplantýlarý düzenlendi.
Gönüldaþlar, 16 Kasým tarihinde
baþta Kýrgýzistan olmak üzere bütün
Türkî cumhuriyetlerde yayýn yapan
AKI Press Ajansý’nda düzenledikle-
ri basýn toplantýsýnda, Torobekov ile
ilgili iddialarý delillendiren belgeleri
kamuoyuyla paylaþtý.
Delillerden en dikkat çekici olaný
Afgan Savaþý zamanýnda Sovyet
Rusya’nýn istihbarat örgütü olan
KGB’nin Afgan Cephesi ile ilgili
tuttuðu kayýtlarda Torobekov hak-
kýnda verilen bilgilerdeki tutarsýz-
lýklardý.
Basýn toplantýsýnda, Afgan Gazi-
leri Vakfý adýna Rus FSB istihbara-
týndan, Torobekov ile ilgili KGB ka-
yýtlarýnýn istendiði yazýþmalar basý-
na daðýtýldý.
Belgelerdeki yazýþmalar þu þekil-
de özetlenebilir:
Ýlk belgede bizzat Vakfýn Baþkan
Yardýmcýsý olan gönüldaþ Sabýr Bey,
Binbaþý Çolponbey ve diðer gönüldaþlarýmýz Kýrgýzistan’ý FSB’den, Torobekov’un Afgan Sa-
ve bölgeyi harita üzerinde incelerken… vaþý’nda hangi tarihte nerede ve

B
ir müddetten beri aðýrlýklý ettirdiðini bunun ayrýca bir ihanet lunduklarý ülkelerde bu vakfa üye
olarak gönüldaþlarýmýzýn ba- olduðunu söylüyordu gönüldaþlar… bir çok milletvekili, vali, emniyet
þýný çektiði Gazi Vakfý yöne- Yine bu çerçevede Torobekov’un si- müdürü var görevde.
ticisi ve üyesi olan büyük bir kesim, lah kaçakçýlýðý baþta olmak üzere Gönüldaþlarýn, Afgan
vakfýn baþkaný Torobekov’un gazi- bir takým yasadýþý iþleri de Kýrgýzis- Gazileri Vakfý Baþkaný
lerin adýna yakýþmayacak hâl ve ha- tan’da yürüttüðünü tesbit etmiþler… Torobekov hakkýn-
reket içerisinde olduðunu iddia edi- Afgan Gazileri Vakfý, Sovyet da söz konusu id-
yordu. Rusya zamanýnda Afganistan Sava- dialarý ile ilgili
Bu çerçevede Torobekov’un as- þý’na katýlmýþ askerlerin kurduðu ve geçtiðimiz günlerde
lýnda Afganistan’da savaþmadýðýný bütün eski Sovyet ülkelerinde orga- bir çok yeni geliþmeler
ve dolayýsýyla “Afgan gazisi” olma- nize olmuþ çok güçlü bir vakýf… yaþandý ve bu geliþmeler
yýp, bu niteliðinden dolayý da vakfýn Ukrayna’dan Özbekistan’a, Erme- basýnda büyük yer buldu…
baþýnda olamayacaðýný… Bu açýk nistan’dan Kazakistan’a kadar yay- Gönüldaþlar ve Vakýf Baþ-
durumuna ve savaþtýðý yönündeki gýn bir coðrafyada faaliyet yürüten kaný Torobekov ve kirli iliþkiler
yalan beyanlarýna raðmen baþkanlý- bir vakýf ve söz konusu ülkelerdeki içinde bulunduðu klik arasýnda uzun
ðý hâlâ sürdürmesinin eski KGB aja- “gaziler” arasýnda da sýký bir iliþki zamandýr süren gerginlik, sonunda
ný olan Yahudi bir milletvekiliyle var… Türkiye’deki Mehmetçik gönüldaþlarýmýzýn “yeter artýk!” di- Afgan Gazileri Vakfý Baþkaný
olan kirli iliþkileri sayesinde devam Vakfý’na benzetilebilir. Öyle ki bu- yerek ilk olarak kendilerinin düzen- Torobekov ile ilgili FSB ile
yapýlan yazýþmalar
BARAN 7
hangi saflarda savaþtýðý hakkýnda
bilgi istiyor ve aynen; “bu adam Af-
gan Savaþý’na katýldý mý?” diye so- Gazi Vakfý: TAZA DÝN ile beraberiz!
ruyor.

B
asýn toplantýsýnda Torobe-
Ýlk belgenin arkasýndan cevap kov ile ilgili yapýlan açýkla-
olarak gelen belgede; “asker Toro- malar yanýnda, belki çok
bekov Nurlan Nadirovic, askeri bir- daha dikkat çeken bir geliþme, Ga-
liði 2066 saflarda Afganistan’da as- zi Vakfý yöneticileri TAZA DÝN
kerî operasyonlara 1988’den 15 Þu- Hareketi ile ilgili yaptýklarý açýkla-
bat 1989 senesine kadar katýlmýþtýr” ma oldu.
denmekte. Gazi Vakfý yöneticileri vakýf
Afgan Gazi Vakfý’na mensup gö- olarak, siyasi bir hareket olan TA-
nüldaþlar, vakýflarýnýn baþýnda bulu- ZA DÝN Hareketi ile ortak hareket
nan Torobekov’un Afgan cephesin- etme kararý aldýklarýný ifade ederek,
de savaþmadýðýný bildiklerinden ay- bürünecekleri siyasî anlayýþý TAZA
ný soruyu tekrar soruyorlar. Bu se- DÝN Hareketi olarak iþaret ettiler.
fer, FSB’nin KGB kayýtlarýndan so- Torobekov ile ilgili açýklamala-
rumlu arþiv müdürü Albay cevap rýnda yanlarýna
olarak; “asker Torobekov Nurlan TAZA DÝN Hare-
larak kendilerine des- yetler olmak üzere bütün Asya’ya
Nadirovic, askeri birliði 2017 saflar- keti’nin desteðini
tek veren TAZA DÝN da deklere etmiþ oldular... Ayrýca
da savaþa katýlmýþtýr” deniyor. de alan Gazi Vak-
Hareketi lideri Albay bu deklerasyonla birlikte Torobe-
Bu tutarsýzlýklar üzerine gönül- fý yöneticileri Sa-
Jumay Suyunaliev kov’un Rusya’daki Yahudilerle
daþlarýn tekrar ayný soruyu sormala- býr Bey ve Çol-
ile birlikte bu ortak bölgede silah kaçakçýlýðý baþta ol-
rý üzerine yine “askeri birliði 2066 ponbey, basýn
hareket kararlarýný mak üzere, yasadýþý iþler yaptýðýný
saflarda” diye cevap geliyor ve son toplantýsýna katý-
baþta Türkî Cumhuri- da ifade ettiler.
olarak Afgan Gazileri Vakfý Baþkan
Yardýmcýsý Sabýr Bey’in etrafýnda böyle bir birlik-saf olmadýðýný, dola- “ben yanarsam siz de yanarsýnýz!”
toplanan Afgan Gazileri’nin þu ân yýsýyla Torobekov’un savaþa katýl- mesajýydý.
liderliðini yapan Batkent Savaþý madýðýný kesin bir þekilde basýn Torobekov, “sahte gazilik” suçla-
Kahramaný Çotbaev Korgeneral sý- mensuplarýna söylediler. masý ile ilgili de; “bunlar uydurma,
fatýyla ayný soruyu kendi imzasýyla bende Gorbaçov’un teþekkür belge-
sorunca Torobekov hakkýnda veri- leri var” gibi iddialarýn ciddiyetine
Torobekov hakkýndaki
len bilgilerdeki çeliþki bir daha ken- nisbetle komik kaçan açýklamalarda
dini gösteriyor ve “askeri birliði iddialara cevap veremedi
Gönüldaþlarýmýzýn düzenlediði bulundu. Gorbaçov imzalý bir teþek-
2017 saflarda” cevabý geliyor. kür belgesinin, Torobekov’un gazi
FSB’den bilgi isteyen gönüldaþ- basýn toplantýsýndan iki gün sonra
Torobekov ve ekibi bir basýn toplan- olduðunu göstermeyeceðini kendisi
lar gelen çeliþkili bilgilere hiç þaþýr- de biliyor elbette.
madýklarýný, çünkü savaþa katýlan týsý düzenleyerek iddialara cevap
vermeye çalýþtý. Torobekov basýn toplantýsýnýn
gaziler olarak, Afgan Savaþý’nda sonunda, gönüldaþlarýmýzýn iddiala-
Bu basýn toplantýsýnda Torobe-
kov, kendisini aklamak isterken si- rý karþýsýnda dayanamayýp içinde
Torobekov bulunduðu ruh hâlini gösteren þu
lah sattýðýný kabul ederek, gönüldaþ-
larýmýzýn, Torobekov’un kirli iliþki- sözleri dikkat çekti:
leri ile ilgili iddialarýný doðrulayan “Bu fitneciler (Sabur Bey ve Çol-
açýklamalar yaptý. Torobekov, açýk- panbey’i kastederek) benim yerimi
lamasýnda; “Biz silah satmadýk. Si- istiyorlar, baþkanlýðýmý istiyorlar! 7
Aralýk’ta olacak Gazi Vakfý kongre- Torobekov, Bakiyev’i iktidara
lahlarý uygun gördüðümüz insanlara
sini karýþtýrmaya çalýþýyorlar!” taþýyan devrimin gerçekleþtiði
verdik. Bu silahlarý veriþimiz de
Aldýðýmýz bilgilere göre, bu ba- günlerde gönüldaþlarýmýzdan
devlet tarafýndan onaylandý.” diye-
sýn toplantýsýnýn duyurulmasý ve gö- Emil Bey ile birlikte, Baþkan
rek, yürüttüðü silah kaçakçýlýðý ile
nüldaþlarýmýzýn iddialarýnýn yayýn- Bakiyev’in odasýnda…
ilgili iliþkiler aðýný da itiraf etmiþ ol-
du. Bu açýklamasýnda dikkat çeken lanmamasý için, Torobekov basýna sinde konuyla ilgili uzunca bir yazý
husus, bu cümlelerinin arka plânýn- 100 bin dolar para yedirmiþ. Bu çer- yazdý. Torobekov’un sansürleme ça-
da, beraber “iþ” yaptýðý, devlet için- çevede Aliya Moldaviyeva adlý bir balarý gönüldaþlarýmýzýn yoðun fa-
deki bir takým arkadaþlarýna verdiði muhabir, 19 Kasým’da Litsa gazete- aliyetleri neticesi boþa çýkmýþ oldu.
Günü gününe büyüyen geliþme-
Bir çok gazete ve internet site- nýn yardýmcýlarý Sabýr Mambetov iddia doðrultusunda Sabýr Mambe- leri BARAN için Türkistan’dan ak-
sinde yayýnlanan gönüldaþlarýn TA- ve Çolponbek, Bekeldiyev AKI tov, Rusya FSB merkez arþivinden tarmaya devam edeceðiz.
ZA DÝN Hareketi ile ortak düzenle- Press Basýn Merkezi’nde basýn top- bilgi istedi. Gelen cevap Torobe-
diði basýn toplantýsýyla ilgili Vec- lantýsý yaptýlar. Açýklamalarýnda kov’un hangi askeri birliklerde as- NOT:
herny Bishkek Gazetesi þunlarý baþkan Torobekov Nurlan’ýn gerçek kerlik yaptýðýný belirtti ama Torobe- Orta Asya temsilcimizin verdiði
yazdý: “gazi” olduðundan þüphe duyduk- kov’un Afganistan’da askerlik yap- bilgiler ýþýðýnda, biz de BARAN
Afgan Gazileri Vakfýnda larýný dile getirdiler. týðýna dair bilgi doðrulanmadý. olarak Ankara’da bulunan Rusya
Baþkan Torobekov’un iddiasýna Sabýr Mambetov ve Çolponbek büyükelçiliðine konuyla ilgili
Skandal Büyüyor! sorular yönelttik… Alacaðýmýz
göre Afganistan’da askeri operas- arkadaþlarýyla Torobekov’dan
Afgan Gazileri üyeleri, Vakýf muhtemel cevabý, haftaya siz okuyu-
yonlara 2 Kasým 1988’den 15 Þubat ifâdesini istediler ancak cevap ala-
Baþkaný Torobekov Nurlan’ý sah- cularýmýzla paylaþacaðýz.
1989 senesine kadar katýlmýþ. Bu madýlar.
tekârlýk ile suçluyorlar. Dün, baþka- BARAN
8 BARAN

GORBAÇOV'DAN OBAMA'YA:
LÝDER MEZARLIÐI AFGANÝSTAN!
Gorbaçov ile Obama arasýnda birçok benzerlik var. Bu benzerliklerden birisi de ikisinin de
kitleler nezdinde hayranlýk ve umut uyandýrmasý ve Gorbi-mania yani 1980’li yýllarda Gorbi
çýlgýnlýðýnýn 2000’li yýllarýn sonunda Obama-mania’ya dönüþmesidir. Ýkisinin kaderi de
Afganistan ile Doðu Avrupa arasýnda çizilmektedir.
Mustafa ÖZCAN

Stalin mezarýndan
Obama’ya sesleniyor:
Afganistan için Gorbaçov’a
danýþtýn mý?

O
bama, Afganistan’da son
kozlarýný oynuyor ve
Bush’un giderayak Irak’la
alakalý olarak benimsediði planý be-
nimsedi. Daha fazla asker sevk ede-
rek savaþý kazanmak. Bu, farklý ne-
denlerden dolayý Irak’ta yürüdü. Bu
farklý nedenlerin gerisinde Ýran’ýn ve
Þiilerin siyasi ‘i’tizali/ayrýþmacý(ta-
ifi)’ rolü var. Halbuki, Afganistan’da Pakistan Lahor’da, Taliban Mücahid Kuvvetleriyle
öyle bir durum yok. Direniþ cephe- Pakistan ordusu arasýndaki
sinde sadece Sünniler kalýnca ve Þii- çatýþmadan bir enstantane...
ler siyasi çýkar ve rant peþinde koþun-
ca, ülkedeki birlik bozuldu ve Sünni-
ler de Þiilerden sonra siyasi sürece
entegre oldular. Bunda Türkiye gibi
civar Sünni ülkelerin telkinlerinin
katkýsý oldu. Suudi Arabistan ise göl-
gesinden korktuðundan dolayý sade- etmesi aslýnda Ýran’ý gündeme almak Gorbi çýlgýnlýðýnýn 2000’li yýllarýn ðýnda çalýþan ve Russia in Global Af-
ce Ýran’dan þikayet etti durdu. Fiili- yerine Afganistan’da saðlam yere sonunda Obama-mania’ya dönüþme- fairs makalesini yazan Alexander
yatta ise kýlýný kýpýrdatmadý ve basma stratejisini benimsediðini gös- sidir. Ýkisinin kaderi de Afganistan Kramarenko da ABD’nin SSCB gibi
Ýran’ýn önünü açmaktan baþka bir þey teriyor. Gerçekten de Obama’nýn ka- ile Doðu Avrupa arasýnda çizilmekte- bir kýrýlma yaþayacaðýný savunuyor.
yapmadý. Bundan dolayý Irak’ta kriz rarý, Ýran’la nükleer dalaþý göz ardý dir. Polonya ve Berlin hattýnda geri- Ruslar, ABD’nin kaçýnýlmaz olarak
siyasi yöne kayarken Afganistan’da ettiklerini ve erteledikleri anlamýna leme Gorbaçov’un ve Rusya’nýn bu SSCB gibi çöküþe geçeceðini ve bu-
hâlâ sonucu namlular belirleyecek. geliyor. Zira, ABD, Irak’a ve Afga- kýtadaki fiili sonunu getirdi. Obama nun sonucunda bölünen Amerikan
Obama ile birlikte burada NATO nistan’a daha fazla bulaþtýkça Ýran’la da Rusya ile yeniden uzlaþma arayý- toplumunun siyasi, ekonomik ve ide-
ölüm kalým savaþý veriyor. Taliban bir sürtüþmeyi göze almasý mümkün þýnda (reset) füze kalkaný projesinden olojik krizlere yuvarlanacaðýný düþü-
karþýsýnda bu savaþý kazanýrlarsa deðil. Bundan dolayý da Nejad yeni vazgeçmesi aslýnda Doðu Avrupalý nüyor (By Ivan Krastev. Tuesday,
Obama siyasi kariyerini kurtarmýþ ve 10 nükleer tesis kurma niyetlerini dostlarýný bir biçimde Rusya’ya peþ- December 1, 2009, Strong enough
NATO da yok olmaktan kurtulmuþ ilan etti ve onunla da kalmadý Ýran’ýn keþ çekmesi anlamýna geliyor. Ýkinci for a ‘reset’ with Russia? The Was-
olacaktýr. Lakin kriz giderek büyü- nükleer meselesinin bittiðini ve Batý imtihan alaný ise Afganistan’da orta- hington Post). Ýþte Afganistan bu sü-
yor. Ýtalyanlarýn çekilme yönündeki ile görüþecek bir þeyin kalmadýðýný ya çýkýyor. 1978 yýlýnda Brejnev’in reci hýzlandýrýyor olmalý ve bu nokta-
eðilimleri ve buna ilaveten Almanla- savundu. talimatýyla Afganistan’a giren Kýzýl da Obama Gorbaçov ile ortak payda-
rýn NATO saldýrýlarý yüzünden siyasi Obama da Afganistan seçeneðiyle Ordu bu ülkeden ancak kadavra ve yý paylaþýyor.
istifalarla sallanmasý ve sarsýlmasý birlikte Bush’un izinden gittiðini ceset olarak çýkmýþ ve ardýndan da
NATO üyesi ülkelerin zor bir süreç- gösterdi. Lakin bu kadarla da kalmý- Sovyetler Birliði çökmüþtü. Rus- AFGANÝSTAN’A
ten geçtiklerini gösteriyor. Lakin yor ayný zamanda Gorbaçov’un Af- ya’da þimdi benzeri senaryolar ABD 34 BÝN ASKER!
Obama kumar oynamaya karar verdi ganistan’da yaptýðý yanlýþý da tekrar- için üretiliyor ve dile getiriliyor. ABD Baþkaný Barack Obama’nýn
ve Afganistan’a 34 bin civarýnda ye- lýyor. Moskova’da Diplomatik Akade- yeni Afganistan stratejisi kapsamýn-
ni asker sevk etme kararý aldý. * mi’de ders veren Profesör Igor Pana- da bu ülkeye 6 ayda 30 bin takviye
Tam da Sarkozy’nin, ‘Ýsrail Ýran’a Gorbaçov ile Obama arasýnda bir- rin yeni dönemde ABD’nin çözülece- asker göndereceði bildirildi. Was-
saldýrýrsa bunun küresel ve bölgesel çok benzerlik var. Bu benzerliklerden ðini öngörmektedir. Kimileri bu dü- hington- Amerikan yönetiminden bir
yansýmalarý ve sonuçlarý ne olur’ diye birisi de ikisinin de kitleler nezdinde þünceyi çýlgýnca nitelendirse de bu yetkili, Associated Press haber ajan-
danýþmanlarýyla toplantý yaparken hayranlýk ve umut uyandýrmasý ve düþünceye katýlan baþka bilim adam- sýna yaptýðý açýklamada, takviye as-
Obama’nýn Afganistan’a asker sevk Gorbi-mania yani 1980’li yýllarda larý da var. Rusya Dýþiþleri Bakanlý- kerlerin konuþlanmasýnýn 6 aylýk bir
BARAN 9
zaman dilimine yayýlacaðýný yerine daha fazla asker gönde-
aktardý. Amerikalý yetkililer, rileceðini açýklarsan yeni sa-
daha önce yaptýklarý açýklama-
da, yeni stratejinin, yerleþim
birimlerinde güvenliðin sað-
lanmasý, Taliban’ýn yenilgiye
uðratýlmasý ve Afgan güvenlik
vaþ baþkanýsýn demektir. Bu
kadar açýk ve basit. Bununla,
yapabileceðinin en kötüsünü
yapmýþ olacaksýn. Milyonlarýn
seninle ilgili umutlarýný ve ha-
SAVAÞ BÝTMEDÝ
güçlerine askeri eðitim veril- yallerini yok edeceksin” diye-
mesi görevlerini yerine getir-
mek üzere ülkeye 30 bin ek
ABD askeri gönderilmesini
içerdiðini söylemiþlerdi.
Obama, yeni strateji konu-
rek baþlayan Moore, Oba-
ma’nýn sadece bir açýklamayla,
kampanyasýnýn bel kemiðini
oluþturan gençleri hayal kýrýk-
lýðýna uðratabileceði uyarýsýn-
YENÝ BAÞLIYOR!
sunda diðer ülkelerin liderle- da bulundu. ABD’nin sivil bir
riyle telefon görüþmeleri yaptý. hükümet tarafýndan yönetildi-
ABD Baþkaný’nýn açýkladý- ðini ifade eden Moore, “Senin Afganistan’da direniþ ülkenin
ðý 30 bin takviye askerle Afga- iþin, generallerin sana söyledi-
nistan’daki Amerikan askerle- ði her þeyi yapmak deðil” dedi her yanýna yayýlmýþ durumda.
rinin toplam sayýsý 100 bini ve eski baþkanlardan Harry
aþacak. Truman’ýn, Çin’in iþgal edil- Ayrýca bu savaþ sadece Afganistan deðil
Bu arada, Fransa’nýn Avru-
pa Ýþlerinden Sorumlu Bakaný
mesini tavsiye eden General
MacArthur’u görevinden al- Pakistan’ý da çerçevelemiþ durumdadýr.
Pierre Lellouche, Fransa’nýn masýný örnek göstererek, Afga-
Afganistan’a takviye asker nistan’a ek asker tavsiyesinde
göndermeyeceðini söyledi. bulunan General Stanley
Tuncay AKSOY Kimin cesedi olduðuna bakmadan, sa-
France 3 televizyonunun soru- McChrystal’ýn iþinden atýlma-
larýný cevaplayan Lellouche, sýný istedi. Generallerle ilgili
dece yakýnlarýnýn sayýsý kadar cesedi
ABD’nin Fransa’dan Afganis-
tan için 1500 ek asker istediði
sert ve küfürlü açýklamalara
yer veren Moore, “Ordudaki D ünya’nýn gündemi hâlâ Afganis-
tan ve Pakistan!
AB-D emperyalizminin var olmak
alýp dönmüþ evlerine Afgan köylüleri.
Reuters’tan Maria Golovnina ise üç sa-
at önce bir internet servisinin yazmýþ
yönündeki haberleri deðerlen- çocuklarýmýzý seviyoruz. An-
dirdi. Fransa Cumhurbaþkaný cak Vietnam’dan bu yana ve yok olmak arasýnda gidip geldiði ve olduðu þeyi manþete taþýmýþtý: “Saldý-
Nicolas Sarkozy’nin eski Af- Westmoreland gibi generaller- mutlaka kazanmak zorunda olduðu bir rýnýn bilançosu: kavrulmuþ etler ve ya-
ganistan özel temsilcisi de den ve BM’ye yalan söyleyen savaþ var. Asya’nýn tam’da orta yerin- nan öfke.”
olan Lellouche, “Cumhurbaþ- Colin Powell’dan nefret ediyo- de süren bu savaþta Taliban savaþçýla- Alman Bild gazetesi geçtiðimiz
kanýnýn cevabýný biliyorsunuz, ruz” ifadesini kullandý. rýnýn ölümü göze alarak sürdürdüðü günlerde 142 kiþinin katledildiði bu
hayýr” dedi. Kendisine Ýngilte- Moore, Obama’nýn kendisi- mücadelede Afgan halkýnýn zaferi ka- olaya ithafen çok önemli bir manþetle
re’nin, Afganistan’a 500 asker ni köþeye sýkýþmýþ hissettiðini zanan taraf olacaðýný görmek, Do- yayýmlandý. Haber, 4 Eylül 2009 günü
daha gönderme kararý aldýðý belirterek, Sovyet generallerin ðu’nun Batý’ya karþý üstünlüðüne iþaret Afganistan’ýn Kunduz kentinde NATO
hatýrlatýlan Lellouche, “Bu on- 30 yýl önce Afganistan’ý iþgal
ettiði gibi Asya halklarý olarak bizleri þemsiyesi altýnda görev yapan Alman
larýn meselesi. Onlar bu karar ettiðini ve bununla “SSCB ta-
ve Batý sömürgecilerinin tecavüzüne, komutanýn, Taliban tarafýndan kaçýrýl-
ABD Baþkaný Barack Oba- butunun son çivisinin çakýldý-
ma’nýn konuþmasýndan önce ðýný” kaydetti. Moore, Afga- iþkencesine, iþgaline uðrayan çocukla- mýþ iki yakýt tankerinin havadan vurul-
aldý” dedi. nistan’ýn, “Ýmparatorluklarýn rý, kadýnlarý ve yaþlýlarý da elbette se- masýný emretmesiyle ilgiliydi. Hava
Lellouche, AB ülkelerinin Mezarlýðý” olarak bilindiðini vindiriyor. saldýrýsýnda toplam 142 kiþi ölmüþtü ve
aralarýnda Afganistan konusu- belirterek, inanmamasý halinde bunlardan birçoðunun masum siviller
nu yeterince konuþmadýklarýný Obama’ya Ýngilizleri aramasý 4 EYLÜL: Çoðu Çocuk ve olduðu sonradan anlaþýlmýþtý. Bild, Al-
de itiraf etti. tavsiyesinde bulundu ve “Sana man Genelkurmay Karargâhý’ndan sý-
Amerikalý film yapýmcýsý Cengiz Han’ýn telefon numa-
Kadýn 142 þehit.
zan bilgi ve belgelere dayanan haberin-
Michael Moore, yeni Afganis- rasýný da verirdim. Ama kay- 4 Eylül’deki saldýrýda NATO uçak-
de, askerî yetkililerin bu hava saldýrý-
tan stratejisini açýklamasýnýn bettim. Gorbaçov’un numarasý larý, halka yakýt daðýtmakta olan tan-
sýnda sivillerin ölebileceðini baþýndan
arefesinde ABD Baþkaný Ba- var. +41 22 789 1662. Eminim kerleri vurmuþ, etrafýnda zaten yakýt
itibaren bildiklerini, ancak bu bilgiyi
rack Obama’ya açýk bir mek- sana, yapmak olduðun tarihi almak üzere oraya gelmiþ bulunan in-
hükümet ve parlamentoyla paylaþma-
tupla seslendi ve “yeni savaþ hatayla ilgili önemli þeyler sanlar nedeniyle izdiham olan tankerle-
baþkaný” olmamasý için çaðrý- söyleyecektir” ifadelerine yer dýklarýný yazdý. Gazete ayrýca, bugün-
rin patlamasý sonucu 142 kiþinin cese-
da bulundu. ABD’nin eski verdi. kü sürmanþetimizde bir karesini göre-
di tanýnmaz hale gelmiþti. Afgan köy-
Baþkaný George Bush’un yö- Moore, mektubunu, “Yeter ceðiniz video görüntülerini de web si-
lülerden Ömer Han, “Oraya vardýðý-
netimine ve bu yönetimin savaþ artýk! Genç Amerikalýlarýn ve tesine koydu; Alman komutanýn vurul-
mýzda ölülerin hiçbirini tanýyamadýk”
stratejilerine muhalifliðiyle bi- Afgan sivillerin hayatý için, masýný emrettiði tankerleri gösteren bu
diye anlatýyor katliam gününü, “köylü-
linen Moore, Amerikan basý- baþkanlýðýn, beslediðimiz videoda, tankerlerin çevresindeki sivil
ler cesetlerin baþýnda kavga ediyordu.
nýnda yayýmlanan mektubun- umut ve ulusun geleceði için, kalabalýk da çok açýkça fark ediliyor.
da, asker çekmek yerine Afga- Allah rýzasý için dur artýk. Bu- Ýnsanlar ‘bu benim kardeþim’, ‘bu be-
ABD emperyalizmin Batý ayaðýnda
nistan’a daha fazla kuvvet gün hala umudumuz var. Top nim kuzenim’ diyor fakat kimse kim-
ki iþbirlikçi ve sömürgeci devleti Al-
göndermenin, Obama’nýn “ye- artýk sende. Bunu yapmak zo- seyi tanýyamýyordu.”Orda yaþanan
manya’da geçtiðimiz günlerde Genel-
ni savaþ baþkaný” olduðuna runda deðilsin. Cesaretin sim- Kargaþayý, yaþlýlarýn müdahalesi önle-
kurmay Baþkaný Wolfgang Schneider-
iþaret edeceðini belirtti. Mek- gesi olabilirsin. Halen annenin miþ. Tüm cesetler bir yerde toplanmýþ,
han ve Savunma Bakanlýðý Müsteþarý
tubuna, “Sevgili Baþkan Oba- çocuðu olabilirsin” ifadeleriy- insanlar sýraya girmiþler. Herkes ölen
ma, gerçekten yeni savaþ baþ- le sonlandýrdý. Peter Wichert istifa etmiþlerdi, ondan
yakýnlarýnýn isimlerini vererek, ceset
kaný olmak istiyor musun? sonra ise baskýlar sonrasýnda eski Sa-
yýðýnýndan o sayýda ceset alýp gitmiþ.
Eðer bu akþam asker çekmek vunma, þimdiki Çalýþma Bakaný Franz
10 BARAN
Josef Jung da dün istifasýný verdi. TO vasýtasýyla Almanya’ya ulaþtý-
Ýstifaya konu olan, Afganistan’ýn rýldýðý biliniyor. Ancak NATO,
kuzeyindeki Kunduz kentinde ya- böylesi “pisliklerin” nasýl temizle- Almanya
pýlan bir hava saldýrýsýnda 142 ki- neceðini düðmeye basan ülkeye Genelkurmay
þinin öldüðü bir saldýrýnýn, kamu- býrakan, gizli katliamlar yürütme- Baþkaný
oyundan saklanarak örtbas edil- ye alýþmýþ bir suç örgütü. Alman
meye çalýþýldýðýnýn ortaya çýkma- hükümeti bunu örtbas ederken,
Wolfgang
sý. Alman basýnýnda yer alan ra- katliamdan haberdar olan çok sa-
Schneiderhan
porlar, Savunma Bakaný Jung’un, yýda baþka devlet de susarak ört-
ardýndan yaptýðý açýklamalarda bas faaliyetine destek veriyor. Al-
“hiç sivilin ölmediðini” söylediði manya ve diðer NATO üyesi dev-
Eylül ayý baþlarýndaki saldýrýdan letler, NATO ve benzeri yapýlan-
sonra kendisine gelen raporlardan malar vasýtasý ile aslýnda AB-D
saldýrýyla ilgili gerçeði bildiðini emperyalizminin temel aktörü ha-
ortaya koymuþ. line geldi. Mesela, 2007 yýlý itiba-
riyle Almanya’nýn Afganistan,
NATO Üyesi Ülkeler Lübnan, Bosna, Cibuti, Etiyopya,
Gürcistan, Kosova ve Sudan’da
Katliamý Gizledi! 8200 askeri bulunuyor.
142 kiþi ve çoðu kadýn ile ço-
cuklardan oluþan bu insanlar Ba-
tý’nýn ahlâksýz vicdanýna içimizde- Doðu’nun Vicdaný
ki iþbirlikçiler vasýtasý ile terk edi- Hesap Sorulmasýndan
lerek vahþice katledilmiþlerdir. Yanadýr
ABD, Afganistan ve Irak’ý iþgal Afganistan’da 142 kiþinin tek
ederken bu kadar þiddetli bir dire- seferde öldürülmesini örtbas et-
niþle karþýlaþacaðýný düþünmüyor- meye çalýþan emperyalizm, sadece
du. Hatta Irak’ta çiçeklerle karþý- Alman Askeri ve siyasi bakanlarýn
lanmayý beklediklerini itiraf et- istifasý ile bu lekeyi temizleyece-
miþlerdi. Ýþgaller için öne sürdük- ðini düþünüyor. Emperyalizm bu-
leri gerekçelerin de sahteliði za- nu düþünerek oldukça büyük bir
man içinde açýða çýktýkça dünya hata yapmaktadýr. Batý tarihin her
kamuoyunda tepkiler çýð gibi yük- döneminde sömürgeci ve Doðu
selmeye baþlamýþtý ve bu ülkelerin halklarýnýn katliamcýsý olarak anýl-
baþýnda da Almanya ve halký geli- mýþ ve her zaman bizlerin vicdan-
yordu. larýnda kötülüðün ve pisliðin kay- Kunduz’da yaþanan katliamýn raporunun, NATO
Bu saldýrýlarýn 142 kiþi ile sý- naðý olarak yer edinmiþtir.Alman-
nýrlý kalmadýðýný elbette ki hepi- vasýtasýyla Almanya’ya ulaþtýrýldýðý biliniyor.
ya’da yaþanan ve Genelkurmay
miz bilmekteyiz. Emperyalizmin baþkanýnýn istifasýna kadar giden Ancak NATO, böylesi “pisliklerin” nasýl temi-
özellikle Müslüman Ülkelerde uy- bu olay, ileriki dönemlerde hem zleneceðini düðmeye basan ülkeye býrakan, gizli
guladýðý ve terörizme karþý savaþ Batý hem de Batý iþbirlikçisi olan katliamlar yürütmeye alýþmýþ bir suç örgütü.
dediði bu oyuna alet olan sadece Doðu’da ki iktidarlarý sarsacak þe-
Alman Devleti de deðildi. NATO Pakistan ordusu þu an bunu yapýyor.
kilde yayýlacaðý kanaatindeyiz.
isimli gerçek terörist yapýlanmaya Kaldý ki Batý halklarýnýn vicdaný- olarak savaþýn içine çekerek muaz- deðil Pakistan’ý da çerçevelemiþ
üye ülkelerin de birebir bu katli- nýn alamadýðý bu katliama ve gös- zam insan kaynaklarýnýn yaný sýra, durumdadýr. Mesela Pakistan’da
amla olan ortaklýklarý Alman Ge- terdikleri tepkilere Almanya’da coðrafi, kültürel, tarihsel vb. tüm NATO birliklerine ikmal yapan
nelkurmayýnýn istifa etmesi ile de yaþanan istifalar cevap vermemiþ- imkânlarýný kendi yararýna (iþgal) araçlara son 2 ayda çok sayýda
adeta gün yüzüne çýkmýþtýr. NATO tir. Doðu’da ise NATO üyesiyim seferber etmenin yollarýný arýyor. operasyon düzenlenmiþtir Afga-
üyesi ülkelerin katliamý gizlemek- diye övünen Genelkurmay Baþ- Özellikle Afganistan’ýn etkilediði nistan’da bulunan NATO birlikle-
teki suç ortaklýðý iþin küçük boyu- kanlarý ve siyasi iktidarlarý nasýl coðrafyada Bu pratik uygulanýyor. rine ikmallerin yüzde 70’i Pakis-
tu gibi görünse de elbette asýl suç bir þekilde kendi halklarýna nasýl ABD, Pakistan ve Türkiye’deki tan üzerinden yapýlýyor. Bu bile
ortaklýðý, küresel savaþ oyununda cevap verebileceklerini merak ile yönetimler aracýlýðýyla kendi yeri- savaþýn nasýl ve hangi boyutlara
Almanya ve diðer NATO üyesi ül- bekliyoruz. Aslýnda Müslüman ne onlarýn savaþtýrýlabileceði kana- ulaþtýðýnýn açýk bir resmidir. Yani
kelerin birer iþgalci ülke olarak Afganlý kardeþlerimizin katledil- atini pekiþtirdi. Pakistan ordusu þu artýk savaþ yayýlmýþtýr. Taliban’ýn
yeniden dizayn edilmelerinden mesinden sorumlu olan yetkililer- an bunu yapýyor. ABD’nin istekle- zaferi ile sonuçlanmasý muhtemel-
kaynaklanýyor. ABD tetiklemesi den cevap deðil hesap sorulmasýn- rinin sadece Afganistan ile sýnýrlý dir. Ancak bu savaþ kesinlikle sa-
ile oluþan bu durum elbette ki Al- dan yana olduðumuzda gayet net olmayýp Türkiye’nin BOP kapsa- dece Taliban’ýn deðil Müslüman
manya’yý etkisi altýna almýþ ve bü- ve açýk bir þekilde ortadadýr. Vel- mýnda ihtiyaç duyulan her yere Halklarýn savaþýdýr. Ve daha yeni
yük çoðunlukla Yahudi sermayesi- hasýl bu katliamlar kesinlikle bi- koþturulacaðý, TSK’nin de sýcak baþlamýþtýr. Kazanan ise Büyük
nin halký yönlendirmek amaçlý zim insanýmýza ve coðrafyamýza çatýþmalar da dâhil taþeron haline Doðu–Asya olacaktýr.
elinde tuttuðu medya vasýtasý ile karþý iþlenmiþtir. getirileceði anlaþýlýyor.
de bu katliamlar resmen ve devlet ABD, yeni dönem adýný verdi- Afganistan’da direniþ ülkenin
eli ile örtbas edilmiþtir. Kunduz’da ði bu süreçte iþgal ettiði bölgeler- her yanýna yayýlmýþ durumda. Ay-
yaþanan katliamýn raporunun, NA- de iþbirlikçi yönetimleri de fiili rýca bu savaþ sadece Afganistan
BARAN 11

ÇAVUÞESKU’NUN HÝKÂYESÝ
baðýmsýzlýðý sözkonusu olabilmiþ- Nikolai Çavuþesku
CARLOS tir. O yýllarda Sovyetler Birliði sal-
dýrgan bir siyaset takib ediyordu ve

Ö
ncelikle, Baran’ýn bana ge- böyle bir direniþten sonra, Roman-
len son sayýsýnda okumuþ ya’ya karþý tavýr deðiþikliðine git-
olduðum -Türkçe bilen bir mek durumunda kalmýþtýr.
cezaevi arkadaþým benim için ter- Sovyetler’in “emperyal” heves-
cüme etti-, Baþkan Chavez’in avu- lerinin Romanya’da akamete uðra-
katý Manuel Vadell’in hakkýmdaki týlmasýndan sonra iktidara gelen
sözlerinden dolayý çok sevindim. Çavuþesku, dýþ politikada oldukça
Saðolsun, çok nazik bir insan. baðýmsýz bir çizgi izlemeyi baþar-
Bugün, Romanya’nýn eski dev- mýþ ender siyasetçilerdendir.
let baþkaný Çavuþesku üzerine ko- Meselâ, Þili’nin sosyalist devlet
nuþmak istiyorum. baþkaný Salvador Allende’nin
Biliyorsunuz, 1990’lara kadar 1973’te kanlý bir darbeyle devril-
dünyadaki iki hâkim gücün çekiþ- mesinden sonra, neredeyse tüm Do-
mesi, NATO ve Varþova Paktý ku- ðu Bloku ülkeleri yeni Þili idaresiy-
tublarý arasýnda cereyan ediyordu. le iliþkilerini kesmesine raðmen,
Bu süreçte, dünyada hakikaten ba- Romanya böyle bir yol takib etme-
ðýmsýz olan pek fazla ülke de yok- miþ; kendilerinin Þili “ülkesi”yle
tu. Ülkeler, bu iki kutbun birinden diplomatik iliþkileri bulunduðunu,
birine katýlýyor ve o ândan sonra, Þili “hükümeti”nin niteliðinin bu Sovyetler’in “emperyal” heveslerinin Romanya’da
geçmiþte olduklarýndan daha az bir bakýmdan kendilerini baðlamayaca- akamete uðratýlmasýndan sonra iktidara gelen
baðýmsýzlýk niteliði gösteriyorlardý.
Türkiye de bunlardan biridir. NA-
ðýný ilân etmiþtir. Varþova Paktý ül- Çavuþesku, dýþ politikada oldukça baðýmsýz bir çizgi
kelerince yadýrganan bu tavýrdaki
TO’ya katýlmadan önceki hâliyle izlemeyi baþarmýþ ender siyasetçilerdendir.
siyasî isabet sonradan kendisini
sonraki hâli arasýnda zamanla bariz göstermiþ; Þili’den gelen çok sayý-
bir fark oluþmuþ, baðýmsýzlýðý daha da insan, bu doðru “açýk kapý siya- bahsettiðim çerçevede 50 bin kadar lunmuþtu. Kendimize dikkat etmek
bir azalmýþtýr. seti” sayesinde ve Romanya kana- Filistinli öðrenci de Romanya’da zorundaydýk. Ama yine de bir tem-
Hernekadar Yugoslavya eski lýyla Avrupa’ya iltica etme imkâný eðitim görüyordu. Hâdise sadece silciler heyeti hazýrlandý ve gittik.
devlet baþkaný Tito, Washington ve bulmuþtur. Þili vatandaþlarý açýsýn- eðitimle sýnýrlý da deðildi üstelik. Çok da iyi karþýlandýk. Böylece Ro-
Moskova arasýnda bir denge politi- dan, daha yapýcý ve verimli olduðu Romen gizli servisi aracýlýðýyla, manya bizim için güvenli bir üs
kasý izlemiþ ve nisbeten baðýmsýz ortaya çýkmýþtýr bu siyasetin. “eylem” noktasýnda da Filistinliler kýymeti kazandý.
kalmayý baþarmýþsa da, bu iki kutba Pinochet’e karþý oluþan Varþova destekleniyordu. Bu konuda bildik- Ne var ki, gerek Batý’dan gerek-
katýlan ülkelerin içinde baðýmsýz Paktý ülkelerinin ve biz devrimcile- lerim var olsa da, bunlarý yazma se Moskova’dan Çavuþesku’ya ge-
denebilecek bir siyaset izleyebilen rin tepkisinin þiddetini hâlâ hatýrla- hakký elbette “ilgili” Filistinlilere len baský neticesinde, artýk rahatça
ülke sayýsý neredeyse yok denecek rým. Orada “demokrasi” istiyorduk, düþer ve benim konuþmam þu ân Romanya’da barýnamayacaðýmýz,
kadar azdýr. Fakat buna raðmen, ancak unuttuðumuz birþey vardý, için uygun olmaz. aslýnda adým verilerek “benim” ba-
Varþova Paktý’na katýlanlar arasýn- Varþova Paktý ülkelerinde de, Þi- Ýþte hikâyesini anlattýðým Çavu- rýnamayacaðým kibarca söylendi bi-
da nisbî bir baðýmsýzlýðý korumayý li’de olmasýný istediðimiz o “de- þesku adýna, sözünü ettiðim siyaset ze. Yoldaþlarýmýz gizli servisle iliþ-
baþaran bir ülke vardýr Avrupa’da: mokrasi” yoktu. çerçevesi içerisinde, 1970’lerin so- kilerine devam ettiyse de, benim
Romanya. Ayný Romanya, 1967 Arab-Ýsra- nunda tarafýma gönderilmiþ bir da- elim kolum baðlanmak istendi.
Çavuþesku, 1960’larda Roman- il Savaþý’nda da benzer bir politika vet aldým. Romen dýþ güvenlik þefi Romanya ve Fransa arasýnda da
ya Komünist Partisi’nde, Gheorghe takib etmiþti ve Pinochet’in Þili’si tarafýndan iletilen bu davette, Ro- enteresan iliþkiler var ayrýca.
Gheorghiu-Dej’den sonraki ikinci için de sözkonusu olacak mezkûr manya’ya gelmem isteniyordu. Bilâhare anlatacaðým.
adam oldu ve onun ölümünden son- prensib gereði, bu kez diðer tüm Arafat da Çavuþesku’ya benim için Herneyse, K. Mirzabeyoðlu’na,
ra da baþkanlýðý ve iktidarý devraldý. sosyalist ülkelerin tersine, Ýsrail’le “iyi adamdýr, yardým edin tabiî” de- tüm avukat meslektaþlarýnýza, tüm
Unutulmasýn ki, Çavuþesku’nun iliþkilerini muhafaza eden bir sos- miþti zaten. Doðrusu endiþelendim, gönüldaþlara çok selâmýmý söyleyi-
Komünist parti içinde güçlendiði yalist ülke olmuþtu. Diðer taraftan, çünkü biz o sýralar pek de yakýn sa- niz lütfen. Allahü Ekber.
bu yýllar, Romanya’nýn II. Dünya ayný Çavuþesku idaresi, Sovyetler yýlmazdýk Romanya’ya. Çünkü Ýs-
Savaþý’ndan bu yana Sovyet iþgali tarafýndan teþvik edilen bir strateji rail’le aramýz bozuktu. Üstüne üst- 5 Ekim 2009
altýnda olduðu yýllardýr. Parti’nin gereðince, sosyalizm dâvâsýna hiz- lük, 1973’te FHKC adýna Bükreþ
önde gelen bu iki lideri, Sovyet iþ- met edeceði düþünülen zeki Filis- Havaalaný’nda bir Ýsrail uçaðýna
galine karþý tavýr almýþ, Romen or- tinli gençlerin Romanya üniversite- karþý planlayýp icrâ ettiðimiz bir ey-
dusunu Sovyet ordusuna karþý hare- lerinde parasýz okutulmasýný teþvik lem ve burada Romen güvenlik Tercüme:
kete geçirmiþ, derken Sovyetler’e ediyordu. Arafat’la Çavuþesku ara- güçlerinin de saldýrýya uðramasý Hayreddin Soykan
dönük bu baþkaldýrý meyvesini ve- sýnda yakýn iliþkiler olduðu gibi, sözkonusu olmuþtu. Yine, bir Vene-
rerek, nihayetinde Romanya’nýn züellalý komünist de o eylemde bu-
“...seslerle geceleri

BÝR ‘TELEGRAM’ CÝNAYETÝ: taciz edilerek


uyumama
manî olundu.

PETER HELWIG
Bana cevablamamý
istedikleri birtakým
sorular sordular.
Ýrademi ellerine alýp
beni kontrol ettiler.”

TAKDÝM
Türkiye’nin Mütefekkir Salih Mirzabeyoðlu vesilesi ile haberdar olduðu Zihin Kontrolü Ýþkencesi, tüm insanlýðý tehdid etmeye devam ediyor. Mütefek-
kir’in þahsýnda Ýslâm’ý yok etme gayesi güden bu “Deccalvarî” tehlike, dünyanýn dört bir yanýnda aðýna düþürdüðü kurbanlarýna akýlalmaz acýlar yaþatý-
yor. Bu çaresiz insanlardan kimisi herþeye raðmen direniyor, kimisi ise direnemeyip hayatýna son veriyor. Bu çerçevede, Zihin Kontrolü maðdurlarýndan þümde, ayný semptomlar tekrar be-
Peter Helwig‘in, ölümünden evvel bir internet sitesine ulaþtýrdýðý ve Zihin Kontrolü Ýþkencesinin nerelere varabildiðine misâl olmasý bakýmýndan çarpýcý lirmiþti.
bulduðumuz hayat hikayesini sizlerle paylaþýyoruz. Metnin Ýngilizcesine: Boðazýmdaki aðrý yemek yeme-
httpuser.chol.comsmartybbsdownload.phpid=antidew&db=pds01&uid=12&fn=2 adresinden ulaþabilirsiniz. me manî oluyordu. Göz kapakla-
Oðuz YILDIRIM. rýmda ve kaþlarýmda görmemi ta-
mamen engelleyecek kadar þiþlikler
(…) 2003 senesinin Haziran Mezkûr þikayetlerle bir doktora 27 Aralýk 2004’te; bu sefer gö- baþa çýkabileceðimden þübhe duyar oluþmuþtu. Yüzümde ve vücudu-
ayýnda takib edildiðimi farkettimse müracaat ettim ancak herhangi bir nüllü olarak deðil zorla ve polis hale gelmiþtim. mun diðer bölgelerinde kýrmýzý
de, pek fazla önemsemedim. Ýþ ve teþhis koyamadý. Pek çok kere dai- “yardýmý” ile “Berlin Weissensee, O denli radyasyona marûz kalý- noktalara ve kýzarýklýklara benzer
Ýþçi Bulma Kurumu aracýlýðý ve altý remde tuhaf bir koku aldým. Ayný Gartenstrasse1, 13088 Berlin” ad- yordum ki, yüzüm sanki bir maske lekeler oluþmuþtu. Vücut ýsým sü-
ay süre ile çalýþmak üzere, “BQW kokuyu teyzem ve bir komþum da resinde bulunan “Joseph-Kran- içerisinde imiþcesine kaskatý kesili- rekli deðiþiyor, kâh üþüme kâh yan-
GmbH Berlin-Weissensee, Geh- almýþtý. Komþularýmdan þübhelene- kenhaus” hastanesine götürüldüm. yordu. Kýsmî amnezi, hafýza kayýp- ma nöbetleri geçiriyordum. 30 Mart
ringstrasse 39, 13088 Berlin” ad- rek polise baþvurdum. Oturduðum 4 Ocak 2005 tarihine kadar burada larý oluþuyordu. Okuyamýyor ve ya- 2006 tarihinde Vait isimli bir dok-
resine yönlendirildim. Burada da, yeri deðiþtirmem tavsiye edildi. tutuldum. Yaptýðým açlýk grevi ey- zamýyordum. Kulaklarýmda gürül- tor (…) vücudumdaki þiþlik ve tü-
iþime ve evime gidip gelirken belir- Mesele hakkýnda akrabalarýma lemi neticesi ve ziyaretime gelen tüler ve farklý sesler duyuyordum. mörleri tesbit etmiþti. Bu doktora,
li insanlar tarafýndan takib edildiði- haber verince, bana inanmamýþlar komþularýmýn benim belirttiðim þi- Bazen kendi hür irademle söyle- hastalýðýma Alman Gizli Servi-
mi farkettim. (…) Ýþyerinde aksilik- ve kesintisiz süren aðrýlarýmýn asa- kayetlerin aynýsýndan müþteki ol- mek istemediðim sözler sarfediyor, si’nin (BND) sebeb olduðunu söy-
ler oluþmaya baþlamýþ, toplu saldý- býmý bozduðunu düþünerek beni 5 duklarýný beyan etmeleri üzerine sa- gitmek istemediðim yönlere yön- lediðimde, muhtelif sebebler ileri
rýlara maruz kalýr olmuþtum, birile- Haziran 2004’te bir psikiyatriste lýverildim. lendiriliyordum. Bu durum özellik- sürmüþ ve artýk tedavimle ilgilen-
ri fizikî dengemi bozmaya çalýþý- göndermiþlerdi. Gönüllü olarak git- 24 Ocak 2005’te, benim ve aile- le caddelerde oldukça tehlikeli bir memiþti. Þunu anladým ki, benim
yordu. Bir keresinde, iþ arkadaþla- tiðim ve GmbH, 04678 Zschadra min rýzasý dýþýnda; Weissensee, hâl almýþtý. Meselâ; gelmekte olan gibi Almanya’daki yüzlerce insan
rýmdan birinin “Windbeutel” (Alm. adresinde bulunan “Clinic Hospi- 13189 Berlin adresinde bulunan arabanýn altýna kendimi atmam ge- ayný ýztýrablardan müþtekî olarak
Bir çeþit pasta) ikramýný kabul et- tal Diaconate Zschadra” hastaha- Pankow bölge mahkemesinin 51 rektiðine dair þoka benzer histen sözkonusu gizli servisin elinde “ko-
tikten hemen sonra rahatsýzlanmýþ nesinde 22 Haziran 2004’e kadar XVII 2/05 nolu kararý ve “akýl has- son ânda uyanýyor ve adeta uçuru- bay” olma kaderini paylaþýyorlar.
ve eve geldiðimde idrarýmýn olduk- kaldým. Hastahane ilgililerine ma- tasý” olduðum gerekçesi ile tarafý- mun kenarýndan dönüyordum. Biri- Bu insanlar, adaleti korumakla mü-
ça koyulaþtýðýna þahid olmuþtum. ruz kaldýðým ýþýnlardan bahsettim ma vasî tayin edildi. 25 Haziran leri kasden hafýzamý bazen siliyor kellef olan Parlemento ve Hükümet
Bir baþka sefer, termosumdan kah- ve bu sebeble doktorlarca “akýl has- 2005’te ayný mahkeme verdiði ka- bazen yerine getiriyor, böylece iþ yetkililerine müracaat edip herhan-
ve içtikten sonra kalbimde duydu- tasý” olarak ilan edildiðim için bu- rarý iptal etti. 2005 senesinin Aðus- yerinde veya metroda kýsmî hafýza gi bir netice elde edemediler. (…)
ðum þiddetli çarpýntýyla birlikte radan ayrýldým. Bu süre zarfýnda tos ayýnda adresimi deðiþtirdim, an- kayýplarýna uðruyordum. Bana ne Almanya (Grundgesetz) Anaya-
tekrar hastalanýnca, birilerinin içti- maruz kaldýðým radyasyon hadisesi cak daha ziyade kulaklarýmda duy- olduðunu, nerede bulunduðumu ha- sasý’na göre, (II Bölüm; Madde: 20
ðim þeye birtakým ilaçlar katmýþ devam etti ve ellerimde muhtelif maya baþladýðým aðrýlarla birlikte týrlayamaz hâle geliyordum. 2006 paragraf: 4) “Her Almanya vatan- ne gidemeyeceksin! Yakýnlarýný dü- lar. Bugün bana iki çýkar yol göster- Bir not eklemek istiyorum: Beni
olabileceðinden þübhelendim. Böy- yara ve yanýk izlerine sebeb oldu. radyasyona marûz kalma hadisem Aðustos ayýnda kendi el yazýmla bir daþý, mecbur kaldýðýnda, insan hak- þün! Ellerini, ayaklarýný ve vücudu- diler, bana iþkence yapabilecek gü- kontrol ediyorlar ve þöyle tehdid
lece 2004 Þubat’ýnda iþyerimi de- Göðsümde, kalbimde, bacaklarým- devam etti. Kulaklarýmda þiþlik ve þikayet dilekçesi yazarak CDU (Hý- larý ihlaline karþý koyma hakkýna nun diðer uzuvlarýný mahvedece- ce sahibler. Uzun zamandýr, beni öl- ediyorlar: “Karar ver, seni mi, ya-
ðiþtirerek; F.U. R Wickeltechnolo- da ve vücudumun diðer bölgelerin- kýzarýklýðýn eþlik ettiði þiddetli aðrý- ristiyan Demokrat Partisi)’nin bir sahibtir.” Bu kanun maddesine göre ðiz! Seni bir zombiye çevireceðiz!” dürmelerine müsaade etmekten baþ- kýnlarýný mý öldürelim!”
gie GmbH, Langhansstrasse 127- de hissettiðim þiddetli sýcaklýk do- lar oluyordu. Çok geçmeden, daire- yetkilisine teslim ettim. Hemen benim protesto etme hakkým sözko- Bu seslerle geceleri taciz edilerek ka çýkar yol olmadýðýný düþünüyo- Ruhum tamamen paramparça ol-
128, 13086 Berlin adresinde çalýþ- layýsýyla geceleri uyuyamaz hâle mi birilerinin rýzam dýþýnda ziyaret akabinde kafam þiddetle radyasyo- nusudur. (BND)’nin beni mikrodal- uyumama manî olundu. Bana ce- rum. Kaderime razýyým, beni öldür- du ve uykusuzum. Sürekli tehdid-
maya baþladým. 2004 senesinin Ni- gelmiþtim. Annem ve küçük kýzým, etmekte olduðunu gözlemledim. na tabî tutuldu. Iþýnýn tesiriyle öyle galar yoluyla radyasyona tabi tuttu- vablamamý istedikleri birtakým so- mek istiyorlarsa öldürsünler. Bugün varî kelimelerle baský yapýyorlar.
san ayýnda, iþ yerimde çalýþýrken vücudumun ýþýna tabî tutulan böl- Sürekli olarak kendime: þiddetli baþaðrýlarý oluyordu ki, að- ðuna dair küçük bir posteri göð- rular sordular. Ýrademi ellerine alýp bir süre uzandýktan sonra beni yine DimitriSchunin@gmx.de mail
(CNC ustasý olarak çalýþmaktayým) gesine dokunduklarýnda radyasyo- “Mevcût Alman bürokrasisi içeri- rýnýn yoðunluðu ve dayanýlmazlýðý sümde taþýmaya baþlamam bu se- beni kontrol ettiler. tehdid edip: “Kalbini söküp canýný adresinden gelen bir mektubta: “Ýn-
farkettiðim bir þey oldu; tüm vücu- nun sebeb olduðu sýcaklýðý hissede- sinde ceza almaksýzýn, masûm in- dolayýsýyla çýðlýk atýyordum. Nefes bebleydi. (…) Þübhesiz ki, insanlýk haysiyetim alacaðýz! Hafýzaný sileceðiz! Sol tihara kýþkýrtma”nýn aslýnda Ceza
dum bir ateþ içindeymiþcesine yaný- biliyorlardý. O günlerde, bir günlük sanlara iþkence edebilme gücünü alamýyor, ayaklarýmý düzgün hare- 4 Eylül 2007 tarihinde þikayeti- taciz edilmiþ, böylece Almanya kolunu ve bacaðýný koparacaðýz! Kanununa göre “cinayet” demek
yordu. Bu yanma hissini bazen, tutmaya ve olan biten herþeyi yaz- kim elinde bulundurabilir?” diye ket ettiremiyor ve sýrtýmda dayanýl- mi; bütün gazete editörlerine gön- Anayasasý ile de garanti altýna alý- (…)” dediler. Beni depresif bir hale olduðu notu da eklenerek; Peter
kendi aracým haricindeki araçlarda maya baþlamýþtým. Yazmaya çalýþ- soruyordum. Alman Gizli Servi- maz aðrýlar duyuyordum. Doktor, derip bir web sitesine de ekleyince nan Ýnsan Haklarým; millî ve ulus- soktular. “Neden yatýyorsun, niçin Helwig’in 11 Eylül 2007’de 48 ya-
iken de duyuyordum. Bu “sýcak týkça parmaklarýmda oldukça yo- si’nden baþka bir cevab bulama- aðrý kesici iðneler yaptý. Bacakla- gizli servisin psikolojik baskýsý lararasý hukuk anlamýnda da çið- konuþmuyorsun? Seni bir zombi þýnda iken öldüðünü, daha doðrusu
dalga” parmak uçlarýmdan baþlaya- ðun aðrý ve radyasyon hissediyor ve dým. rýmda ve ellerimde þiþlikler oluþtu hayli artmýþtý. Radyasyona maruz nenmiþtir. hâline getireceðiz!” diye sordular. öldürüldüðünü, komþularýnýn ve
rak göðsüme kadar yayýlýyordu. Bi- artýk devam edemiyordum. Sýrtým Alman Gizli Servisi (BND)’nin ve beynimde bir tümör tesbit edildi. býrakýlmam yanýnda bu sefer, kafa- Çok yorgun olduðumu, bu hâldey- polisin konu hakkýnda sessizlikleri-
rilerinin bana elektromanyetik dal- ve vücudumun diðer bölgeleri þid- gerçekleþtirdiði elektromanyetik Kalbimde þiddetli aðrý ve ritim bo- mýn içinde beni tehdid eden sesler Peter Helwig’in 10 Eylül ken konuþamayacaðýmý söylediy- ni koruduklarýný bildiriyordu.
galar yoluyla ýþýnlar gönderdiðin- detle ýþýna maruz kalýyordu. Tekrar deneylerin kurbaný olduðumu ale- zukluðu oluþmuþtu. Bunun üzerine duyuyordum: “Seni öldüreceðiz, 2007’de yani ölümünden bir gün sem de, istemeden ve otomatik ola-
den þübheleniyordum. Aðrý þeklin- bir doktora müracaat ettim, röntge- nen söylemeye baþladýðýmdan beri bir uzmana baþvurduðumda; kardi- sen artýk bir zombisin! Senin hafý- önce yazdýðý mektub: rak cevab vermemi saðladýlar, beni Tercüme:
de duyduðum bu ýþýnlarý vücudu- nimi çekti ancak o da herhangi bir deneylerin þiddeti öylesine artmýþtý yografim ve kan basýncým normal zaný sileceðiz, yakýnlarýný öldürece- (…) Beni iki gecedir uyutmadý- kontrol edebiliyorlar. Oðuz Yýldýrým
mun her yanýnda hissediyordum. tesbitte bulunamadý. ki artýk kendi kendime bu durumla seviyede çýkmýþ ancak eve dönü- ðiz! 22 Eylül’de protesto gösterisi-
14 BARAN

ÝDEOLOJÝK OLMANIN
DAYANILMAZ SORUMLULUÐU
Ýdea(fikir) - loji(bilim)… Ýdea-loji; yani fikirler bilimi…
Ýdeolojik olmak fikir sahibi olmak, ideolojisizlik fikirsizlik demek. Fikir, Mücerret anlamda;
eþya ve hadiseye tatbikte kendisiyle yol alýnabilecek dünya görüþü…
kitlesi olarak biri diðerinden üstün ol- kenderi öldürüp öldürmeyeceði veya zumsuz, boþ ve sufli þeyi… Çünkü
Sezai DÝLBÝLEN
sun ya da daha politik, ne olacak ne Lost’un doktorunun hakikaten doktor hikayemizde ki misal açýktýr, insan
anlamý var… Meselemi çözüldü, me- olup olmadýðý… mücerret olana hep biraz uzak dur-
selemi sulandý yoksa hepten zihin Sezon salaklarý; Sezon sezon izle- muþ ya da ondan kaçmaya çalýþmýþtýr,
Ö nce hikmetinden sual olunmaz
misali bir hikâye;
“Atina’da önemli bir tartýþma ya-
operasyonuna tabi tutulup millet, yar-
gýsýz infaza, bir nevi beyin yýkamaya
meye devam edin. Görün, bakýn daha
neler olacak!
lakin iþ ‘Eþeðin gölgesi’ olunca me-
raktan çatlayacak derecede “fikre!!!”
pýlýrken kürsüye Demostenes çýkar, mý tabi tutuldu. Gücün hükümranlýðý düþkündür.
konuþmaya baþlar ancak dinleyiciler ve her tarafa sýzmýþ olduðu gerçeði Alacakaranlýk Kuþaðý
sürekli kendi aralarýnda konuþmakta, ile ‘örgüt’ün etkisi mi artýrýldý. Öyle Fikirsizlik almýþ baþýný gidiyor. Ýdeolojik Olmak
filozofu dinlememektedir. ya da böyle þimdilerde birileri geç- Ardý ardýna çýkan eserlere bakýnca bu Ýdea(fikir) - loji(bilim)… Ýdea-lo-
Demostenes, “Bir hikâye anlatýp miþ, sezon sezon ‘deformasyon’ süre- acý gerçek bir daha insanýn yüzüne ji; yani fikirler bilimi… Ýdeolojik ol-
ineceðim” der ve anlatmaya baþlar: cine kendini dâhil ederek bu güce güç çarpýyor. Uluslar arasý BestSeller mak fikir sahibi olmak, ideolojisizlik
“Uzun zaman önceydi. Bir deli- katmakta. olan ve 15-20 milyon üzerinde sattýðý fikirsizlik demek. Fikir, Mücerret an-
kanlý Atina’ya Megara’ya gitmek için Demostenes’in hikâyesinde ki söylenen bir kitap; sözcük daðarcýðý lamda; eþya ve hadiseye tatbikte ken-
bir eþek kiralamýþtý. Eþeðini kiraya ‘eþeðin gölgesi’ misali, meraklarýný açýsýndan kýsýr, edebi açýdan facia, disiyle yol alýnabilecek dünya görü-
veren adamýn da Megara’da iþi vardý, tatmin için günlerce, aylarca sezon konu açýsýndan ise tam bir þenaat arz þü… Bu çerçevede fikir, ideolojik
beraber düþtüler yola. Konuþa konuþa film peþinde koþanlar ve bunu günlük etmektedir. On binlerce genç saatler- olarak iktidarda tezahür etmek ister.
giderlerken öðle sýcaðý bastýrdý; biraz konuþmalarýna taþýyarak paylaþanlar ce; birbirinin tekrarý sözcük ve olay- Bu çerçevede emperyalizm, kapita-
dinlenmek ve öðle yemeði yemek hatta Prison Break ve Kurtlar Vadisi larla dolu bu eserlerin içerisinde tam lizm, liberalizm, ve pragmatizm; ken-
için subaþýna çöktüler. Ama ortalýkta gibi yapýmlar üzerinden ‘derin dev- bir karanlýða, inançsýzlýk çukuruna, di ideolojisini ‘ideolojisizlik-tarihin
hiç gölgelik yoktu, eþeðin sahibi ye- let’ sorgulamasýna girdiklerini zanne- þiddet sarmalýna kendini feda etmek- sonu’ misâli muhataplarýný ezmede
meðini alýp eþeðinin gölgesine sýðýn- denler hakikaten ahmaklýktan baþka te ve dýþ dünyayla iliþkisini kopar- kullanarak yeryüzünde ideolojisiz-fi-
dý. bir þey yapmazlar. Çoðu zaman bunu maktadýr. kirsiz asalaklar, alacakaranlýk kuþaðý
Eþeði kiralayan genç buna içerle- kabul de etmezler. Fikrin getirdiði Fikirdeki facia cemiyete intikal aydýnlar, sezon sezon film takip eden
di; “Sen çekil gölgede ben oturaca- davranýþý yerine getirmek ve yine mü- edeceðinden dikkatlice seçilmesi ge- gençler türettiler. Bu gençler, okullar,
ðým” dedi. cadele þartlarý içerisinde kendini tah- rekirken ‘Alacakaranlýk Kuþaðý’ ay- eðlence yerleri, fabrikalar, sömürge
Beriki itiraz etti; “Ben oturaca- kim edip düzeni öyle tanýmak varken dýnlarýnýn olur olmaz övgüleri, yergi- binalarý, bankalar, nükleer ve biyolo-
ðým, çünkü eþek, benim.” ‘sezon sezon kendine sunulanlar’ ile leri, takipleri, abartýlarý, alým-satýmla- jik silahlar hâkim ideolojinin ‘emper-
Delikanlý, ‘Ama eþeði ben kirala- yaþamaya alýþanlar, enerji ve eylem rý, meraklarý, takdimleri, yabancý kal- yalizm-kapitalizm’ tezahüründen
dým’ deyince, eþeðin sahibinden oluþturup ruhen ‘þarj’ olmaya çalý- mama adýna bakmalarý vs. facia’yý baþka bir þey deðildiler. ÝBDA ide-
“‘Ben sana eþeði kiraladým, gölgesini þanlar sanal inanç sahibi cahillerdir. görünmezleþtirebiliyor ve cemiyete olojisi bu mânâda insaný asli yerine
deðil” cevabýný aldý ve aralarýnda Konuþmayý ve anlatmayý çok seven intikalini kolaylaþtýrýyor. Sonrasý ise oturtan, fikri kendi mevkiinde yücel-
kavga çýktý. bu tipler oldukça tenkitçidirler, elle- malum olduðu üzere yüz yýllardýr ten, eþya ve hadisenin hakikatini tes-
Hikâyenin tam burasýnda Demos- rinden gelmeyen iþi seyretmeye bayý- çektiðimiz ‘fikir ýzdýrabýmýzýn’ çile hire kendini memur addeden, yeryü-
tenes kürsüden iner yürümeye baþlar. lýr, seyir esnasýnda karþýlaþtýklarý ek- sahiplerinin yükünün artmasý… zünü bir baþtan diðer baþa Hz. Ömer
Dinleyiciler, “Sonunda ne oldu. So- siklikleri ise söyleyerek marifet gös- Alacakaranlýk Kuþaðý aydýnlarý Misali; daðdaki kuþtan esen yele, ça-
nunu anlat” diye baðrýþmaya, itiraz terdiklerini zannederler. Bir þeyler ideolojisiz, siyasetsiz, gayesiz, güya yýrda ki çobandan ayaðý kýrýk keçiye,
etmeye baþlayýnca, Demostenes kür- yapmadan bir þeylere malik olmaya her þeyden haberdarmýþ izlenimi ve- mal sahibinden mazlum maðdura zýt-
süye döner ve þöyle der: çalýþan ya da bir þeylere malikmiþ iz- ren, sözde sosyal meselelere duyarlý lar arasý muvazeneyi tezahür ettirmek
“Sizin için çok önemli bir konuda lenimi veren bu tipler hemen yaný havalarda gezer, konuþur, yazar, çi- isteyen muhteþem bir ideolojiyi (fi-
bir þeyler anlatmaya çalýþtým, dinle- baþlarýnda gerçekleþen olaylara ise zerler. Oysa her biri hem kendi topra- kirler bilimini) temsil eder. Ýdeolojik
mediniz. Þimdi ise eþeðin gölgesini yabancý ve hasetçidirler. Mücerret ðýna, kendi arkadaþýna, kendi eþine olmak, kendini ÝBDA’ya nisbet eden
merak ediyorsunuz. Ne fikrimi söyle- fikre yabancý ve herhangi bir iþ ve hem de baþkasýna yabancýdýr. Ne ken- için ‘ÝBDA’sýz OLMAMAK’ demek-
yeceðim, ne de eþeðin gölgesine ne ol- mükellefiyet yüklenmeye uzak sezon disi olmuþtur ne baþkasý. Ne zaman ne tir. Her meselede, her mevzuda, her
duðunu...” Ardýndan kürsüden inen film salaklarý ellerinde ki iþi biran ön- söyleyeceði ne yapacaðý belli deðil- yerde, her zamanda, her mekânda, her
Demostenes arkasýna bakmadan, çe- ce bitirmek ve film saatine göre iba- dir, herhangi bir ilkesi, ahlaki kuralla- yazýda, her çizgide, her filmde, her
ker gider.” detlerini ertelemek-kýsaltmak gibi te- rý, davasý yoktur. Her þeyi istismar senaryoda, her eylemde, ÝBDA’sýz
laþ ve endiþe duyarlar. Kitap, dergi, edebilir, her þeyi yok sayabilir, men- OLMAMAK’ demektir. Ýdeolojik ol-
gazete vs eften püften þeydir, fikrin
Sezon Film Salaklarý tezahürü ve yankýsý dile gelmiþse ta-
faatleri neyi elveriyorsa ona göre þe- mak demek günümüz insaný hele gen-
Lost, Prison Break, Kurtlar Vadisi, kil alabilirler. Bu yüzden asla güve- ci için ‘bir nevi yeniden dirilmek’ de-
nýdýk bir aðýzda bakmaya gerek yok- nilmezdirler ve asla okunmazdýrlar… mektir.
Aþký Memnu, Avrupa Yakasý vs… tur, mühim olan Scofield’in hapisten
Adý þu veya bu ne fark eder… Seyirci Lakin insan nefs sahibi varlýk, yüz de- HALA EÞEÐÝN GÖLGESÝNÝ
nasýl kurtulacaðýdýr ya da Polat’ýn Ýs- sen yine gidip bulacak kendisi için lü- MERAK EDEN VAR MI?
BARAN 15

‘AÇILIM'IN AÇILMAMIÞ YÜZÜ


"Açýlýmýn açýlmamýþ yüzü"ne bir de bu zaviyeden dikiz yapmanýn hayatî faydasý olacaðýný düþünüyoruz.
zamanda almýþtý. Bazý Atatürkçülerin yatî faydasý olacaðýný düþünüyoruz.
Cumali DALKILIÇ yücelttiði “Az zamanda çok ve büyük Baykal’ýn doðrularýný sahiplenip
iþler baþardýk” dövizini hatýrlatmanýn üzerinde bulunduðu çizginin yanlýþlý- Osman

AKP
iktidarýnýn tekli- Öcalan
yeri burasý olsa gerek. ðýna;
fiyle “demokra-
Ýnsanýmýzý ezen bir düzen içinse CHP’nin bahsettiðimiz tarihî ger-
tik açýlým”ý
“hayýr dilemek”, bunu ülkeye þer geti- çekleri/geleneði imha ve inkâr zihni-
Meclis’te görüþmek üzere düzenlenen
ren iþlerden saymak gerek… yetine dikkat çekeceðine, CHP zulmü-
oturumda, bazý siyasîlerin zihniyetini
D. Baykal’ýn ifadeleri ise doðru ol- nü, Türk’ün zulmü gibi feci bir zihni-
tüm yönleriyle ele verici çarpýcý açýk-
makla beraber eksikti. yet eseri anlamak, akýl iþi olmasa ge-
lamalar dinledik.
“Türk milleti” lafýný eden “dün- rek.
Baþbakan Tayyip Erdoðan, “Genel
ya”nýn bildiðimiz Batý dünyasý oldu- Milletinin tarihinden kopukluk bir
görüþmenin ülkemiz için hayýrlý olma-
ðunu iþaret edip, bölünmüþlüðümüzün yana, Türk’e de, Kürt’e de, Arap’a da
sýný diliyorum.” diyerek þöyle bir giriþ
sebebini Batýlý kavram ve düþüncelere ihanet etmiþ Kürt’ün haini Talabani ve
yaptý: “1920’de ilk mecliste Balýke-
baðlasaydý Baykal; bu sözlerinin altýna Barzani’yi kendinden saymak cinaye-
sir’den Abdulgaffur Efendi. Bitlis’ten
imza atmaktan bahsedilebilirdi. tini bu millete reva görmek, bizden gö-
Derviþ Sevunç. Burdur’dan M. Akif
Batý’da “Türk milleti”ne bakýþ, rünen Kürtlerin ihaneti deðil de nedir?
var. Dersim’den Diyap Aða var. Bu
“deðiþtirilemez, deðiþtirilmesi dahi Batý emperyalizminin lehine, insa- paganda malzemeleri arasýnda, kendi-
meclis Gazi bir meclistir. Bu meclis
teklif edilemez”, stratejik derinliði on- nýmýzý “demokratikleþme çemberi” sine sýk sýk mikrofon tutularak dikkat-
Kurtuluþ Savaþýný sevk ve idare eden
larýn ve bizim tarihimizden sayýsýz içine çekmeye çalýþan DTP içindeki leri üzerine toplamaya çalýþtýklarý tip,
bir Meclis’tir.”
misâllerle delillendirilebilir. Onlar bir klikin, laiklik gibi köhnemiþ ve Osman Öcalan’dan bahsediyoruz.
Deniz Baykal’ýn konuþmasýnda ise
Türk’ten bahsederken, keyfiyeti Ýslâm gerçek Türk, gerçek Kürt için hiçbir Öcalan basýna yansýyan görüþme
dikkatimizi þu cümleler çekti:
olan bir milletten bahsederler ve Batý mânâ ifade etmeyen zihniyeti yücelt- notlarýnda, “kardeþi” Osman Öcalan’ý
“Deðerli arkadaþlarým, buradaki
tarihçileri Ýslâm milleti liderliðine bu meleri, DTP içinde ülke menfaatlerini da ayný çizgide gösteren, çarpýcý ifade-
“Türk milleti” lafý etnik bir anlam ta-
milleti oturtur. savunan samimi Kürtler için büyük lerde bulunuyor.
þýmaz. Bu, bize dünyanýn verdiði bir
Sayýn Baykal’ýn bu sözü, bazýlarý- tehlike olduðu açýktýr. “(…)Beni kullanarak benim üze-
addýr. Dünyanýn verdiði bir ad. Bize
nýn “Atatürk milliyetçiliði” dediði Muþ milletvekili Sýrrý Sakýk’ýn rimden kesinlikle PKK’yi de tasfiye
“Türk” diyorlar. Yani “Türk” derken
ucubeyi de kýþkýþlar. Bu bakýmdan yaklaþýmý, Ýslâm potasýnda erimiþ ve edemezler. 2004’te de Osmanlarý kul-
Kürt’ünü, Arap’ýný ayýrmadan di-
CHP içinde Baykal’ýn konuþma metni- ancak Ýslâm’la yücelmiþ Kürd’ün kül- lanarak beni ve PKK’yi tasfiye etmeye
yor.(…) Yani, Bosna’da Boþnaklar var.
ni düzenleyen kadronun ciddi bir “iler- tür ve deðerlerini hiçe sayan bir zihni- çalýþtýlar. AKP ve ABD’nin yaptýðý
Gidin, Boþnaklara bir sorun bakalým.
leme” kaydettiðini iddia edebiliriz. yetin mahsulüdür ve DTP Grup Baþ- Güney’deki küçük Kürt devletçiði çer-
Sýrplar, diðerleri onlara ne diyor?
Ýnsan “Türk milleti”nin Batý’da na- kanvekili Sayýn Selahattin Demirtaþ’ýn çevesinde bu iþi çözmekti. O yüzden bu
“Boþnak.” Dili farklý. “Türk” diyor.”
sýl anlaþýldýðýný bildiði halde, nasýl beyan ettiði þu gerçeðe tamamen zýt ve Osman ve diðerlerini satýn aldýlar.
Bol atýþmalý oturumda, DTP saflarý
olur da Batýcý zihniyete aman verir, hasým kabul edilmelidir: “Türkiye’yi Hâlâ bunlara aslýnda parayý ABD ve-
arasýndan Muþ milletvekili Sýrrý Sa-
anlaþýlýr gibi deðil… Türkler yönetse, Kürt Sorunu diye bir riyor. Bunlar için tek deðer para ve ka-
kýk’ýn þu sözleri sivrildi: “Kardeþim,
“Türk ve Kürt milleti”nin Ameri- þey olmaz!” (BARAN Dergisi, sayý 94- dýndýr.”
biz bu topraklarýn sahibiydik, biz son-
kan düþmanlýðýnýn, -C. Çandar’ýn ifa- Kapak) “(…)2004’de Güneyliler desteðiyle
radan gelenler deðiliz!”
desiyle “iflah olmaz Amerikan düþ- Gerçek Kürt’e hasým anlayýþlardan AKP, bu Osman alçaðýný ve diðerleri-
Taraflarýn yaptýðý konuþmalarda
manlýðý”nýn- dünyada lider mevkiinde Gerçek Kürt’ü bu gerçeði yücelten an- ni ön plana çýkararak beni tasfiye et-
kullanýlan argümanlar, içinde bulun-
olmasýnýn da bu hususiyetinden kay- layýþ kurtarabilir. meye çalýþtýlar ama baþaramadýlar.
duklarý durumu o kadar çeliyor, o ka-
naklandýðý söylenebilir. Yani Batýlý AKP’nin bu çizgisi birinci çizgiden
dar yalanlýyor ki, seviyesiz polemikten
“Türk” derken, herhangi bir “etnik “Açýlým”ýn Öcalan’ý daha tehlikelidir. Bu kültürel soykýrým-
öte bir mânâ ifade etmiyordu. Güya
kimlik”i deðil, bir keyfiyeti-ruhu kas- Talabani-Barzani ile olmuyor dedi- dýr. Sözde açýlýmla da bunu dayatýyor-
“milleti yüceltici”, yukarýda kýsaca al-
tetmekte ve Baykal’ýn tam olarak söy- ler, yeni bir kukla sürümüne karar ver- lar.” (28 Ekim tarihli görüþme notla-
dýðýmýz maziden birtakým misâllerle
leyemediði gibi, Türk-Kürt-Arap bu diler. rýndan…)
bakýþ açýlarýný(!) gösterenlerin millet
merkezde anlaþýlmaktadýr. Kürt halký içinden, Kürt’ten görü- Sözkonusu “tasfiye plâný”nda DTP
mefhumunu sýhhatli bir idrakle
O “keyfiyet” ki, varlýðýný ancak nen “Açýlýmcý Öcalan”… içinde bazýlarýnýn da parmaðý olduðu
mânâlandýrýlmasýný beklemek, doðru-
onunla mânâlandýran Türk’ün de, Abdullah Öcalan, “açýlým”ýn ila- artýk gizlenemez bir gerçek olarak kar-
su tarihe hakaret olurdu.
Kürt’ün de, Arab’ýn da, sair milletlerin nýndan bu yana Kürt hareketiyle bir- þýmýzdadýr.
Ýlk Meclis, Batý emperyalizminin
de müþterek davasý olmuþtur bu coð- likte Türklerin de dikkatini çektiði bir Ve bunu dileyenler arasýnda,
dayatmalarýný kabulle birlikte yaþanan
rafyada... gerçek var ki, zaman içinde net bir bi- bundan bir süre önce Meclis’te,
bölünmüþlük hezimetini tersine çeviri-
Ýþte tam bu noktada Türk, Kürt ve çimde görülmeye baþlanmýþtýr. DTP Grubu’nu ziyaret eden Daniel
ci muktedir bir irade belirtmiyordu.
Arap’ýn samimi olanýnýn, Türkiye’nin Talabani-Barzani ikilisine “üçün- Cohn-Bendit’le konuþmasýnda Ben-
“Gazisi olan” bir Meclis’ti ancak, ayný
Lozan’la birlikte büründüðü kakafoni cü” bir ismi koþmak lüzumunu gizle- dit’in,
ünvana sahip bazýlarýnýn oluþturduðu
manzarasýný bertaraf edici, millîci ek- meyen “demokratikleþmeciler”, Öca- “AB’ye girerseniz gay belediye
ittifakla “düþmana maðlub, halkýna
sene taþýyýcý, yanýbaþýnda kendisinden lan’ý istedikleri çizgiye çekemeyecek- baþkanýna hazýr olun” sözü üzerine,
galip” bir yapý karakterine bürünmeye
görünen Kürt, Türk ve Arab’ýn kimli- leri hususunda saðlam bir kanaate sa- “Ölümüne destekleriz!”
baþlamýþ ve gerçek mânâda ne Türk, ne
ðini tüm sahteliðiyle gösterici misyo- hip olmalýlar ki, tasfiyesi için “yeni ve diyerek sýrrýný saklamayan Sýrrý Sa-
Kürt, ne de Arab olmayan bir hizbin
nu yüklenme þartý kendini dayatýyor. etkili” bir piyon seçmiþ görünüyorlar. kýk var mýdýr?
kontrolüne geçmiþti. Gerçek mânâda
Bu zihniyeti vakit kaybetmeden “Açýlým medyasý”nýn gerçek “Açýlým’ýn açýlmamýþ yüzü” bütün
Türk’ü de, Kürt’ü de, Arab’ý da ezen,
“tasfiye misyonu”… Kürt’ü “demokratikleþme-ehilleþtir- çizgileriyle teþhir edilmelidir.
sömüren ve despot zihniyetiyle düþ-
“Açýlýmýn açýlmamýþ yüzü”ne bir me” çizgisine çekmek için yaptýðý pro-
manlýk güden bir yapý mahiyetini kýsa
de bu zaviyeden dikiz yapmanýn ha-
16 BARAN
TARÝHTE BU HAFTA

5 ARALIK
(ÞANLI
METRÝS SAVAÞI)
10 YAÞINDA 6 Aralýk 1999
Hürriyet

5
Aralýk þanlý Metris savaþýnda, K. Mirza- Dünyanýn her yerinde
beyoðlu ve 63 gönüldaþýmýzý esir almaya hýzlý geliþmeler-deðiþme-
gelen TC. Güçleri ava giderken avlan- ler var.
mýþ, ÝBDA’cýlarýn koðuþunda yüzlerce esir ve ABD ayný ABD deðil.
tesiriyle fonksiyonu faaldir.
yaralý býrakmýþtý. Ýsrail ayný güçte Ýsrail deðil.
Uyuyan bir þey yoktur. Uyur görülen þeyler
K. Mirzabeyoðlu sözünde durup, etkisizleþ- Filistin ayný konumda deðil.
vardýr. Veya biz hâlâ uyuyoruzdur.
tirilen bu güçlerin fotoðraflarýnýn sözünü bile Ýran, Çin ve Rusya’nýn pozisyonu deðiþti.
Ýnkýlabýn mânâsý onu nabzýnda duyanadýr.
etmezken, daha sonra söz verildiði halde söz- Ve Anadolu 10 yýl önceki Anadolu deðil.
Hadiselerdeki hýza, kalbimizle, düþünceleri-
lerinde durmayýp K. Mirzabeyoðlu’na yaptýk- Bütün bu deðiþimlerin kökünde doðrudan
mizle ve eylemimizle yetiþmeli ve hatta önüne
larý muamele iki örgüt arasýndaki farký göste- veya dolaylý 5 Aralýk 1999 Metris Ýsyanýnýn ne
geçmeliyiz.
rir; “bir taraf verdiði devlet sözü”nü tutmaz- kadar etkisi var; düþünmek ve deðerlendirmek
Hadiselerin önüne geçen fikir ve aksiyon
ken, diðer taraf sözü nedir göstermiþtir. lazým.
mihraký hadiselere hükmeder ve onlara damga-
10 yýlda muazzam deðiþiklikler oldu. Ýçte Sadece 5 Aralýk deðil, “1999 ümmetin Kur-
sýný vurur, tüm heybetiyle mânâlandýrýr.
ve dýþta hadiseler çok hýzlý geliþti. Güçler den- tuluþ yýlý” ilaný ve yurt çapýnda ÝBDA’cý savaþ-
5 Aralýk’ýn nabzýný duymak, 5 Aralýk’ýn
gesinde sürpriz deðiþimler oldu. Asker 10 yýl çýlarýn bu çaðrýya karþýlýðýný milad alabiliriz.
mânâsýný tevarüs etmek ve bu ruhla faal ol-
önceki asker deðil, polis 10 yýl önceki polis de- 5 Aralýk’ýn 10. yýlýnda þunu söyleyebiliriz
mak..
ðil, hukuk 10 yýl önceki hukuk deðil, siyaset 10 ki, ayný süreç-devrim süreci- bütün hýzýyla ve-
yýl önceki siyaset deðil. Yani kýsaca insanlar 10 þiddetiyle devam etmektedir. Ve menziline va-
yýl önceki insanlar deðil. rana kadar sürecektir.5 Aralýk uyumuyor, tüm

03 05 alimi Ali Kuþçu’nun vefatý.


1574 Sultan II. Selim öldü. 1999 5 Aralýk, “Þanlý Metris Savaþý”1525 Fransa kralý I. Fransua’nýn Kanuni
1934 Kýyafet Kanunu’nun kabulü. Dini Sultân Süleymân’a Yardým etmesi için Mü-
kisvelerle ilgili yasaklar öngören “Bazý Kis- 06 racaatý.
velerin Giyilemeyeceðine Dair Kanun” ka- 1474 Büyük Türk bilgini ve Astronomi 1717 Osmanlý-Venedik savaþý
bul edildi. 1240 Batu Han ve emrin-
1987... deki Altýn Ordu, Kiev þehrini
04 Birinci Ýntifada’nýn Ýlk Günü fethetti.
1987 Gazze… Cebaliye’ye
Siyonistlerin saldýrýsýyla “inti- 07
fada”nýn ilk þehitleri verildi. 1941 Japon uçaklarý Ame-
1934 Ýnönü, Churchill ve rikan deniz üssü Pearl Har-
Roosevelt’in Kahire Konferan- bor’u bombaladý. 5 savaþ ge-
sý misi, 14 gemi, 200 uçak yok
1950 Milli Savunma Bakan- edildi, 2400 kiþi öldü.
lýðý, Kore’deki askerlerin
10’unun öldüðünü açýkladý. 09
Radyo Gazetesi’ne göre, 150 1917 Kudüs, Ýngiliz ordu-
asker öldü, 150 kayýp, 200 ile larýnýn iþgal etmesiyle Os-
300 yaralý. manlý Devleti’nin elinden
çýktý.
BARAN 17

Büyük Ýslâm Âlimi: ALÝ KUÞÇU


Ali Kuþçu, vefat edene kadar Ýstanbul medreselerinde birçok genç ilim adamýný
yetiþtirmekle uðraþtý. Kuþçu’nun ders vermeye baþlamasýyla,
Ýstanbul medreselerinde astronomi ve matematik alanýnda büyük geliþmeler yaþandý.

Bey, tarafýndan 1421 yýlýnda kurulan


Fatih TURPLU
Semerkand Rasathanesi ilk müdürü,
Gýyaseddün Cemþid’in, kýsa süre
sonra da Rasathânenin ikinci müdürü

Ý
slâm Dünyasý astronomi ve mate-
matik âlimleri arasýnda, ortaya Kadý zâde Rûmi’ nin ölümü üzerine,
koyduðu eserleriyle haklý bir þöh- Uluð Bey Rasathâneye müdür olarak
rete sahip Ali Kuþçu, Osmanlý Türk- Ali Kuþcu’yu görevlendirmiþtir.
leri’nde, astronominin önde gelen Ali Kuþçu’nun ilim dünyasýna ka-
bilgini sayýlýr. “Batý ve Doðu Bilim zandýrdýðý mühim çalýþmalardan biri-
dünyasý onu 15. yüzyýlda yetiþen si de Ay’ýn ilk haritasýný çýkarmasýdýr.
müstesna bir âlim olarak tanýr.” Öyle Bugün Ali Kuþçu’nun adý Ay’ýn bir
ki; müsteþrik W. Barlhold, Ali Kuþ- bölgesine verilmiþtir. Ali Kuþçu’nun
cu’yu “On Beþinci Yüzyýl Batlam- en mühim eseri Fethiye adýyla Fatih
yos’u” olarak adlandýrmýþtýr. Babasý, Sultan Mehmet’e sunulmuþ olan Ri-
Uluð Bey’in kuþcu baþýsý (doðancý- sale-i fi’l Hey’e (Astronomi Risale-
baþý) idi. Kuþçu soyadý babasýndan si)’dir. Batý dünyasýnda da hayret
gelmektedir. Asýl adý Ali Bin Mu- uyandýran bu eserde çeþitli gök ci-
hammet’tir. simlerinin Dünya’mýza olan mesafe-
Uluð Bey’in Horasan ve Ma- leri, ekliptiðin eðimi gibi konulara
verâün-nehir hükümdarlýðý sýrasýnda, yer vermektedir. Bu eser Batý dünya-
sýnca da kullanýlan bir eser olmasý liþmeler yaþandý. Ali Kuþçu ile bir- Ali Kuþçu’nun eserlerinden ba-
Semerkand’ta ilk ve dînî öðrenimini
bakýmýndan da büyük ehemmiyet arz likte Osmanlý sýnýrlarý içerisinde as- zýlarý:
tamamlamýþtýr. Küçük yaþta iken as-
etmektedir. tronomi ve matematiðe olan ilgi arttý. Risâle fi’l-Hey’e (Astronomi ile
tronomi ve matematiðe geniþ ilgi
Ali Kuþçu, vefat edene kadar Ýs- Semerkand okulunun en önemli tem- ilgili Farsça bir eser) Risâle fi’l-
duymuþtur. Devrinin en büyük alim-
tanbul medreselerinde birçok genç silcisi olan Ali Kuþçu, gerek yazdýðý Hisâb (Üç makaleden oluþan Farsça
lerinden Uluð Bey, Bursalý Kadý zâde
ilim adamýný yetiþtirmekle uðraþtý. eserlerle gerekse kiþiliðiyle hem dö- bir eser) , er-Risâletü’l-Fethiyye (Fa-
Rûmi, Gýyaseddün Cemþid ve Mu’in
Kuþçu’nun ders vermeye baþlamasýy- neminin âlimlerine hem de kendisin- tih ’e ithaf edilmiþ bir astronomi kita-
al-Din el-Kaþi’den astronomi ve ma-
la, Ýstanbul medreselerinde astrono- den sonraki kuþaklara iyi bir örnek bý)
tematik dersi almýþtýr. Önce, Uluð
mi ve matematik alanýnda büyük ge- oldu.

Tarýmsal Üretim Teknolojileri ve Ýnsan Saðlýðýna Katkýsý

GDO PANELLERÝ Oturum Baþkaný


Kenan DEMÝRKOL Ýstanbul Üniversitesi Ýstanbul Týp Fa-
kültesi-Genel Cerrahi Anabilim Dalý Öðretim Üyesi
GDO sorununa tepkiler giderek artýyor. Bu amaçla kamu-
Konuþmacýlar:
oyunu bilinçlendirmeye yönelik faaliyetlerde bulunan TEMA
Prof. Dr. Þeminur TOPAL Yýldýz Teknik Üniversitesi Biyo-
Vakfý ve Saadet Partisi ayrý ayrý GDO üzerine panel düzenli-
mühendislik Anabilim Dalý Baþkaný
yor.
Prof. Dr. Nazimi AÇIKGÖZ Ege Üniversitesi Tarla Bitkileri
Ýþte her iki panel hakkýnda ayrýntýlar:
Bölümü Öðretim Üyesi (Emekli)
Ali Ekber Yýldýrým Dünya Gazetesi Tarým Yazarý
SAADET PARTÝSÝ’nce düzenlenen etkinlik
Dr. Vehbi Eser TAGEM - Tarýmsal Araþtýrmalar Genel
Konu: Genetiði Deðiþtirilmiþ Organizmalar GDO ve Etkile-
Müdürlüðü Tarla Bitkileri Daire Baþkaný
ri Arka Planý
Tarih: 04 Aralýk 2009 Cuma
12:00 - 12:30 Tartýþma
Saat:13:00
12:30 - 14:00 ARA
Yer: Ali Emir-î Efendi Kültür Merkezi - Vatan Cad. Ýstan-
Ýkinci Oturum: 14:00 - 16:30
bul Emniyet Müdürlüðü Arkasý Fatih / Ýstanbul
Genetiði Deðiþtirilmiþ Bitkilerin Ýnsan Hayvan ve Çevre
Panelistler:
Saðlýðýna Etkileri
Kemal Özer - Saðlýk ve Gýda Güvenliði Hareketi Genel
Otturum Baþkaný
Baþkaný
Prof. Dr. Kenan DEMÝRKOL - Ýstanbul Üniversitesi Ýstan-
Mebruke Bayram – Yazar
bul Týp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalý Öðretim Üyesi
Dr. Halim Aydýn - Müsiad Gýda ve Tarým Sektör Kurulu
Konuþmacýlar:
Baþkaný
Prof. Dr. Kenan DEMÝRKOL - Ýstanbul Üniversitesi Ýstan-
bul Týp Fakültesi - Genel Cerrahi Anabilim Dalý Öðretim Üyesi
TEMA VAKFI’nca düzenlenen etkinlik
Ahmet Atalýk - ZMO Ýstanbul Þube Baþkaný
Yer: Þiþli Etfal Hastanesi Büyük Salonu, ÝSTANBUL
10:00 - 10:15 Saygý Duruþu ve Ýstiklal Marþý Kemal ÖZER - Saðlýk ve Gýda Güvenliði Hareketi Baþkaný
Tarih: 04 Aralýk 2009, Cuma
0:15 - 10:20 Açýlýþ Konuþmasý: Prof. Dr. Lütfü BAÞ TE- Abdullah AYSU - Çiftçi-Sen Genel Baþkaný
Saat: 10:00-17:00
MA Vakfý Yönetim Kurulu Baþkaný 16:30 – 17:00 Tartýþma
Gündem
Birinci Oturum 10:20 -12:00
18 BARAN

Eþya ve hâdise üzerine


atýlan að bizim
ESATÝR VE MÝTOLOJÝ
— “zaman bizdedir
ve mekân bize emanet!”
çað bizim!
-Güneþ ve Ay-
-27-
Salih MÝRZABEYOÐLU

Bilgem’in verdiði misâl gibi: özür diler etrafýndakilerden


MÝT VE RÝT — “anne kýzýný paylarken bile biri de prenses yerine koyduðu
bir diyalektik sahibidir önünde diz çöküp serenad yaptýðý - aþký
TEDAÎ: Mit ve Rit… Mit: Esatir, efsane, hayâli önce ne der handa çalýþan gariban kýz
kimse veya þey… Rit: Dini ayin, teshirine girilen sonra ne der hayâl dünyasýnda rol verdiði sahici kiþilerden
þey… Her ikisi de, hurafe veya hakikati ifâde eder ne taraftan ikna eder!” O - hayatýn bütün mekrini ifâde eder
yerde kullanýlan kelimeler; ve dikkat edilmezse, özrüne karþý:
Ýslâm’a aykýrý yerlere gider ki, mitoloji zaten dinin Mekr - hiledir — “bütün o yaþananlar bir hayâl miydi?
antitezinde yer alan ve ZEVK ÝDRAKÝ’ne hitab ÝLAHÎ MEKR diyoruz öyleyse gerçekçi olmaya ne lüzum var?”
ederken, DOÐRU kaygýsý çekmeyen, kendini ken- Allah’ýn hâdiselere istihza tavrý vermesi ……………………….
dinden olmayandan ayýrýcý mevzularý ve muhteva- istihza görüþü bizdendir
sýyla ayrý bir ilim… Bu dikkati çekmeden sonra: zamanýn bilinmez ve beklenmedikleri Zekânýn özü - müsbet hayâl kabiliyeti
Mite dair zaman, bir ânda mevcut âna yeniden kaderin gerçekleþmeleri! hayâl - insanýn hayvandan farký
transfer olur. Meselâ, ekmek ve þarab ayinine katý- en keskin gerçek þartlarýnda bile
lan bir Hýristiyan, bu âyinle Ýsâ Mesih’in bedeniy- Bilmeyen mi var: fantezi türünde o kýzýn aðzýndan
le bütünleþtiðine, yine vaftiz sýrasýnda Ýsâ Mesih’in — “dünya bir tiyatrodur gerçekle gerçeðin çeliþkisi gibi
çarmýh sonrasýnda “yeni insan” olarak dirilmesi rolünü iyi oynayan alkýþlanýr!” gerçekle hayâlin karþýlaþtýrýlmasý!
gibi dirildiðine ve arýndýðýna inanýr. Aradaki za- ……………………….
man ve mekân farklýlýðýnýn bir ânda ortadan kalk- Hollanda ve Alman dillerinde GÖREV
týðýna ve çarmýhta geçmiþle ânýn birleþtiðine inaný- Ýngilizce OYUN kelimesiyle kök bir Ýnan da istersen bir odun parçasýna
lýr. Kuþkusuz bu anlayýþ, mitin canlýlýðýnýn en Japonca’da - Tokyo’ya geldin deðil hiçbir türlü medeniyet olmaz
önemli göstergesidir. Bu yüzden de inananý kalma- — “Tokyo’ya gelmeyi oynadýn!” ritler ve müzler olmadan
yan mitler, ölüdür ve artýk sanat ve arkeolojik mal- Denir - babanýzýn öldüðünü duydum deðil vahþi - kime ve neye göre vahþi
zeme hâline gelmiþlerdir. Meselâ, Eski Yunan, Ba- — “babanýzýn ölüm oynadýðýný duydum!” ayrý mesele
bil veya Ýran mitleri artýk sanat ve arkeolojik deðer OYUN KAVRAMI BU BÝÇÝMÝYLE bu gözle bakalým toplum törelerine
ötesinde bir mânâ taþýmazlar… Oysa dindar bir in- CÝDDÝLÝKTEN ÇOK DAHA YUKARIDA- ve medeniyetlerine!
san için mitlerde anlatýlan hâdiseler, hakikat ifâde DIR ……………………….
ederler. Bu sebebten dolayý Honko, MÝT kelimesi- çünkü ciddilik oyunu dýþlamak ister
nin gündelik dilde, doðru olmayan bir mânâda, oysa oyun ciddiliði de kapsar! Bazý Mýsýr mezarlarýndaki
“gerçek olmayan” ve “ütopya” gibi anlamlarda ………………………. köle heykelleri - bir zamanlar Nil’de de
kullanýldýðýný söyler. Ona göre MÝT, dindarýn ona kral maiyetinin krallarla birlikte
yüklediði anlam çerçevesinde anlaþýlmalýdýr. Bir Dünya medeniyetlerinin öteki dünyaya gitmeleri - ayný þekilde
dindar için mit, varlýðýn kaynaðý hakkýnda bilgiler yayýlýp türedikleri çekirdek eski Çin kraliyet mezarlarýnda bulunan
sunan bir hikâye olmasýnýn yanýnda, kendi varolu- yakýndoðu’nun eski þehir devletlerinde seramik heykelleri…
þunu gerçekleþtirmesi için sembolik bir örneklik tanrý - krallarýn kurban edilmeleri
taþýr. Dolayýsiyle, bir mit okuru, yaratýlýþ hikâyesi- UR Kral mezarlarýnda Çin’de kraliyet cenaze törenlerinde
ni okurken, orada ayný zamanda kendi yaratýlýþýný bütün kral maiyetinin insanýn kurban edilmesi
okur; öteki diye gördüðü baþka bir insanýn deðil: canlý canlý gömülmeleri M.S. oikinci yüzyýla kadar
Âdem kendisidir… Bu yüzden de mitler, dinlerin bu uygulamanýn SÜMERLER’de ve komþu ülke Japonya’dan bir misâl:
vazgeçilmez anlatým formlarýdýr. Yine bu yüzden M.Ö. 2350’ye kadar devam etmesi… — “gönüllü ölüye baðlýlýk âdeti
olsa gerektir ki, mitolojiden arýndýrma çabasý içine 1912 yýlýnda bile görülmüþtür
giren pek çok düþünür, mitin sembolik formunun Ur kraliyet mezarlarý General Nogi
korunmasý gerektiði noktasýnda birleþir. Zira, MÝT bilinebilen dünyanýn ilk aristokrasisinin Port Arthur baskýný kahramaný
imânýn lisânýdýr. oyun kapasitesini - anlayýþýný gösterir Mikadosu Meijitenno’nun tam gömülme saa-
………………………. oyuna baðlanma tinde
ve sonra baðlanmayý oynama kendisini öldürmüþ - Nogi’nin eþi de
MEKR VE RÝTLER saðlam sinirleriyle oynayabildikleri bu oyun
— “dünyayý vahþetten medeniyete
onunla birlikte!”

yükseltmiþtir!” Hindistan’da - tanrý Þiva’nýn


Davet hiledir - oyundur ………………………. kuleli Tanjore tapýnaðýnda
þu mânâda - bir ânda bulup buluþturulmuþu her Cuma bir erkek çocuk
kelimelerden cümle düzeni Don Kiþot son demlerini yaþarken kutsal alacakaranlýk saatinde - kurban…
cümlelerden öncelik sonralýk sýrasý aklý baþýna gelmiþtir - eski kaçýk
19
BARAN
1830 yýlýnda Bastar’lý rasyonel kavramlar dünyasýna taþýdýðýmýzda burada Sümer orada Mýsýr
küçük bir monarþi baþý onlarý anlayamýyoruz - mantýkî muhakemey- bana kendi kiþilerini anlatýr
tanrýçanýn yardýmýný saðlamak için le…” bu dar bölge ötesinde yer alan
Danteþvari sunaðýnda bir defada YAÞANAN’ýn hissedilmesi gerekir - anlamak bulunan ve olanlar
tam 25 adam - kurban… bu göz ardý edilmektedir
mitlere bakarken bile dýþarýdan gelen kültürel etki sözkonusu ise
Kuç Behar kralý - 16. yüzyýl insanýn bizzat kendisinin gerçeðine geçmesi sanki ne zaman geldiði
ayný yerde yüzelli kiþi bakýþ açýsýný devralmasý ve hangi yabancý þartlarda deðiþime uðradýðý
kurban etti! onlarý anlamak istediðimizde önemli deðildir - önemli olan yalnýz geliþi
………………………. mevzuun kendi kendine dile gelmesi baþka yerdeki tarih önemsizdir
saðlanmalý - açýklamak deðil hissetmek dolayýsýyla büyük Batý Asya - Mýsýr çemberinin
Ýnsanýn yiyecek-barýnak-giyim sonra fikretmek ve söylemek söyleyeceðini tek baþýna geliþtiðine
cinsî ihtiyaçlarýna baskýn çýkan budur cansýz tahlillerle aradaki fark dünyadan yalýtýlmýþ olduðuna
alelâde üstü bir tasavvur var olaný var olan olarak almadýn mý kendi baþýna doðup büyüdüðüne
bir rit - bir müz - bir tören ineði yemeyen Hintli’ye gülen adam gibi geliþtiðine inanma eðiliminde oluruz
ne kadar sanat varsa farkýn kalmaz inekten sadece bu anýtlara göz dikersek
ne kadar âyin önce bunu anlamalý! bu ülkelerin dýþýnda sessizce boy gösteren
ne kadar âdet ………………………. varlýk - bu belgelerin aynalarýnda yansýtýl-
ne kadar töre - muaþeret… maz…”

— “Ur kraliyet mezarlarý…”


ARKEOLOJÝ-TARÝH Batý - tâ eski Yunan ve Roma’da benimsenen
hayat deðiþir - daha önce
hayâl edilmemiþ bir zenginlik doðar
-MÝTOLOJÝ-KÜLTÜR ben ve baþkasý - medenî ve barbar ayýrýmýný
kabul ettiði sürece
hem insan hem tanrýlar için bu sýnýrlama aþýlamazdý…
yeni ufuklar açýlýr: Özetle söylemek gerekirse
— “Sümerlerin bu harika kabiliyetleri taþlar her zaman gerekli hikâyeyi Çok çok önemli bir mesele
aristokrat bir anlayýþýn rolü anlatmayabilir - insanýn ilk görünüþü genel olarak Doðu ve Batý farký
böyle çok güç isteyen ilâhî bir oyunla ve medeniyetleri bakýmýndan ayný zamanda bir imân istidadý
medeniyet doðdu!” yontma taþ devri - cilâlý taþ devri — Doðu bir düþüncenin deðerini
………………………. filân - istersen binalara uzan… onun ele gelmemesiyle ölçer
ve bununla övünür
Dinler tarihiyle uðraþan kiþiler: Meselâ yer yer vahye ve sýrrî olana
— “yüzyýlýmýzýn ortasýnda yok olmasý kolay malzemeler kalbî ve hissî olana
yeni bir mitoloji ahþab eþya-lif-sap-deri BEDAHET ifâde edene
ve bakýþ açýsý çýktý…” vesaire gibi — Batý ölçülebilir deðerleri sever
organik maddelerden yapýlmýþ eþya akýlla ölçüp biçmeyi
— “Ýnsan - kültürün her safhasýnda bulunmuþ - kalýntý… buna uygun geleni
dünyadaki varoluþ hakkýnda sezgiyi ve bedaheti öðrendikten
en derin ve asli meseleleri insanýn en eski dönemlerini kendi harcýna kattýktan sonra bile
dininde ve dolayýsýyla incelemeye çalýþýrken - bulunan iskeletler teslim olma yerine ilâhî olana
mitolojisinde dile getirmiþ sadece dayanýklý olanlar düþüncede hep topraða yapýþýk
yeni anlýyoruz daha…” bilinmesi gerekli olana nisbet tesbitle yetinen - öyle ki
sadece tortu bulgular… Ýslâm’ý öve öve bitiremeyen
Dinlerle mitolojiler ayný sýrada neredeyse ona imâný tavsiye eden
yine kült gelenekleri-ritler: Keza malzeme - meselâ yine de kendi müslüman olmayan
— “ayný düþüncenin insanýn en eski köklerinin büyük kafalar yetiþtirmiþtir
farklý dýþa vurumlarýdýr…” ve yayýlýmýnýn olduðu deliresiye akýlda kalmak - onun putu bu
düþünceden ne anladýðýna baðlý bir düþünce geniþ ekvator bölgesinde tenkid ve kötüleme deðil
dýþa vurumdan önce kullanýþlý malzeme genellikle bir tesbit - müslüman olmuþ batýlý ilim adamý
bir düþünce - bize uygundur dayanýksýzdýr - bu yüzden tasavvufla ilgilenirken bile
sonrasý - bozulmuþun an’anevî biçimlerden baþka ölçülebilir deðerlerle hareket eder
dýþa vurumudur hiçbir þey bugüne gelmemiþ yetiþtiði ortamýn ürünü
tesadüfi… oysa kuzeyin ýlýman kuþaðýnda kulaðýnda küpe olsun - mazereti makbul gör!
taþ - çömlek ve metaller
Ne yönden nitelersen nitele: kültürün maddî biçimleniþinde Mitoloji araþtýrmalarý yönünden durum:
— “öðreten çevre olmasa - öðrenemezdik!” çok daha önemli bir yer… — “yaklaþýk yüz senedir
çevre - ister þu bildiðimiz gündeki insanýn alýnyazýsýný araþtýrma gayreti
ister ilk insana gerekli kelime Kuzeyin güney komþuya tesiri görülür de kültürün nitelik ve tanýmýyla ilgili
baþlangýç nakildir düþüncede güneyin kuzeye yaptýðý katký ancak ANLAYIÞ’ýn sorgulanmasýný gerektirdi
bunun böyle olduðu görülür belirgin deðiþimlerden izlenebilir… ve herþey deðiþti - bir yandan arkeoloji
mitoloji serüveninde bile: bir yandan çaðdaþ etnoloji
— “en soylu anlamýyla gerçek bir mit — “Eski tarih anlayýþýmýz ileri kültürlerin piramid zirveleri olduðunu
hiçbir zaman uydurulmamýþ kendisini önce arkeolojik duvarlarýn ve temellerin ancak küçük parçalarýn
aktarýla gelmiþ bir mittir…” sonra tarihî biçimler içinde ortaya koyan bulunmasýyla yeniden inþa edilebileceðini
kültürel münasebetlerin belgeleri ve bu tür keþifler
Mitlerin güzellik idrakine fakat bütün bu kaynaklar ileri kültürlerin solgun yýkýntýlarý ötesinde
yahut zevk idrakine mevzu olmasý: çok bencil bir tür oluþturur eskiden beri dünyada parlak kültürel hayatýn
— “mitler varoluþ lisanýnýn tercümesi ancak kendileri ve kendi küçük benlikleri canlandýrýlmýþ olduðunu - göstermiþtir!”
YAÞANAN’ýn - iþte bu yüzden hakkýnda bilgi verir ……………….
20 BARAN
ve büyük bir ihtimâlle Kafkaslar’da …………………
Ýnsanda madde ve mânâsýyla kalb neyse iki hýzlý atla çekilen iki tekerli
madde ve mânâsýyla hafif araba - tekerlekleri parmaklý Aryanlar - arabayý kullanabilmeleri sayesinde
dünyanýn ve kâinatýn merkezi ve dingilin üstünde rahatça dönüyordu herkese dehþet saldýlar
Allah’ýn evi Kâbe de o… bu hareketli askerî aracýn avantajýyla temel mülkleri çoðunluðu sýðýr olmak üzere
dünyada daha önce görülmedik imparatorluklar sürüleriydi
Mekân Mekke yeni yerlerde kuruldu - M.Ö. 1650’de Anado- çok eþli –ataerkil– soylarýyla övünen
ve Mekke’de Arafat bölgesi lu’da çadýrda yaþayan - pis ve kaba insanlar
Adem’le Havva’nýn buluþtuðu yer Hititler - ayrýca demir de kullanarak fethettikleri yerlerin kadýnlarýný
dünyada insanlýðýn baþladýðý yer çoktan ileri geçtiler…” sevinçle yük arabalarýna ilâve ettiklerinden
bu - bulgulara dayalý kültür ve mitoloji Aryan ýrklarýnýn ancak sürekli karýþma
kendini metafizikten kurtarmak üzere — “M.Ö. 1523’te Þang’ta tunç kullanan Çin harmanlanma ve ayrýlmayla
bir merkezden yayýlma ve karþýlýklý etkileþme Hiksoslar M.Ö. 1500-1200’de arabayý geliþtiði - ÝKÝ DAL ayrýlmadan önce bile
derken - muradýmýz ayný olmasa da Mýsýr’a soktular - sonra Aryanlar’la Hind’te ana dilleri bir yandan Kafkas halklarý
bir sýra ve dizi takibinde M.Ö. 1500’de güneydoðu Avrupa’da yeni silâh bir yandan Eskimolarla
bizim bakýþýmýz bu - MERKEZ bölge! yeni silâh - eðer üstünde kýlýçlý akrabalýk taþýyan - unsurlarla karýþmýþtý…
………………… demek - bir yerlerden at kullanmayý bilen ……………….
insanlar geliyor…”
…………………… ARYANLAR - Ren ve Don ýrmaklarý
VEDA ÇAÐI veya Ren nehri ve Batý Türkistan arasýnda
Yeni gelen göçebe savaþkan ýrkýn geniþ otlaklarda birlikte bulunduklarý
Veda - bilgi zekâ parlaklýðý - savaþan tanrýlarýnýn ortak dönem…
Vid kökünden bir kelime misyonuyla ilgili
Lâtince –video– görüyorum büyü gücü taþýyan –rit– þarkýlarýndan Bölünme dönemi:
kelimesiyle benzeþir aþaðýda Rig-Veda’dan alýnan — Dinyeper ve Tuna nehirleri arasýndaki
— “kavramak - bilmek - bakmak tipik ilâhîden çýkarýlabilir: ovalarý merkez edinen
isimlendirmek - keþfetmek eski Yunan - Ýtalik - Keltik - Germen
elde etmek - baðýþlamak” — “Agni’ye sesleniyorum önce savaþ için bu dallarýn doðduðu
mânâlarýna gelir… Mitra Varuna’ya sesleniyorum yardým etsin di- batýlý kabileler birliði…
………………….. ye — Kuzey Kafkasya’da veya
geceye sesleniyorum dünyaya uyku getiren Aral gölü çevresinde yerleþip
— “M.Ö. 2000’den önce insanýn tanrý Sevitra’ya sesleniyorum desteði için…” Ermenilerin - Eski Prusya
nereye giderse gitsin Letonya ve Litvanyalýlar
kano veya gemi kullanmadýkça — “Karanlýklardan buraya toplanýp Çekler - Polonyalýlar - Ruslar
her yere yürüyerek gittiðini söylemek ölümsüzlere ve ölümlülere uyku veren eski Ýranlýlar ve yakýn akrabalarý
zor deðil - kültürel eðilim hâliyle altun arabasýnda Savitri geliyor daha sonra Hindikuþ geçitlerini aþýp
merkezden çevreye yayýlma biçiminde bütün yaratýklarý kollayan tanrý!” geniþ - zengin ve onlarý bekleyen
olmalýydý - uzaða gitmek ve orada kalmak Hind ovalarýna yayýlan
mitoloji açýsýndan bunun neticesi Savitri - Sanskritçe fiil kökü SU’dan Hind-Ari dallarýnýn doðduðu - doðu kolu…
sürekli farklýlaþmak heyecanlandýrmak - harekete geçirmek ………………
mevzular - kiþilikler - hâdiseler kýþkýrtmak - sevketmek
bütün sistem yeni ülkelere taþýnmýþ mânâlarýnda Aryan panteonlarýnýn çeþitli tanrýlarý
ülke isimlendirme veya ülke ele geçirme süreci bir eski çað yorumcusuna göre çoðunlukla yerel baðlantýlarýný - yitirmiþlerdir
yeni gelinen ülkenin þartlarýyla her þeyi uyaran! þu veya bu aðaç-göl-kaya-yerel manzarayla
dýþarýdan getirilen mitos - kaynaþmýþ!” birçok ilkel ve geliþmiþ yerleþik kültürdeki gibi
— “Altun elli Savitri - etkin olan özel olarak özdeþleþtirildikleri - yoktur
— “At üzerinde hâkimiyet kurulmasýyla gökle yer arasýnda gidip gelir dolaþýp duran göçebelerin
herþey deðiþmiþtir - M.Ö. 2000’in hemen pe- hastalýklarý uzaklaþtýrýr - güneþe yön verir her yerde yaþayýp her yere taþýyabileceði
þinden ve karanlýklar arasýndan göðe ulaþýr…” güçlere dönüþmüþlerdir…
iyi eðitilmiþ bir çift at tarafýndan çekilen
iki tekerli hafif arabalarýn çýkýþýyla - görülü- — “Aþaðý gelen yolda - yukarý çýkan yolda yü- Güneþe - rüzgâra - yaðmur tanrýsýna
yor!” rür fýrtýna tanrýlarýna seslenen
iki parýl parýl küheylanýyla hayranlýk verir sayýsýz ilâhî vardýr - Parlak Gök Baba
— “Tekerlek –bilinebildiði kadar– Sümer’de uzaklardan gelir tanrý Savitra ve her yerde yayýlan Toprak Ana ile
M.Ö. 3200’den beri bütün sýkýntýlarý def eder…” sevimli Þafak ve Gece kutsanmakta
UR kral mezarlarýnda bulunan fakat hepsinden yücesi - ilâh Varuna’dýr…
kabuk - lapis - lazuli ve kýrmýzý taþtan yapýlmýþ — “Senin eski yollarýndan ey Savitra
hoþ bir mozaikte toz tutmayan ve havada asýlý duran Varuna ismi kaplamak ve kapsamak
en eski sahra ordusunun techizatý gidip geldiðin yollarýndan koþarak anlamýnda bir fiil kökünden
ve örgütlenmesi gösterilmekte bugün bizi koru ve bizim için konuþ!” çünkü o kâinatý kapsar - sýfatý hâkimiyet
dört eþek veya yaban eþeðinin çektiði Varuna sulara ateþ salar
dört tekerli –hantal– araçlar Yaklaþýk ikiyüz yýldýr birçok büyük bilgin altun disk güneþi göklere uçurur
tek parçalý tekerler böyle ortaya çýkmýþ Aryanlar’ýn gece ve gündüzü ayarlar ve ayýrýr
demir kuþakla sarýlmýþ köklerini araþtýrýyor: ve onun düzeninin RÝTMÝ –RTA– dünyanýn dü-
bakýr çivilerle deri geçirilmiþ — “birçok nokta aydýnlanmamýþ olsa da zenidir
ahþabtan - deri þeritlerle arabanýn Aryan-Hind Avrupalý gökte durup güneþi âlet gibi kullanarak
gövdesine baðlanmýþ dingille tutturulmuþ…” veya Ýndo-Germen denilen halklarýn sihirli yaratýcý gücü –maya– ile
tarih öncesine - dillerine ve mitolojilerine dünyaya yön verir - bu þekilde üç dünya
— “Kabaca M.Ö. 2000’de ýþýk tutmuþtur!” üçünde de oturur
BARAN 21
gök-yer ve aradaki hava - burada sesi duyulan onlarýn mitoslarýnýn bütününde - kiþileþtirme diye!
rüzgâr Varuna’nýn soluðudur görülür… ……………….
altundan evi en yüksek noktada
bin kapýlý bir malikânede oturup Evcil hayvanlara - arabalara - tunca sahib Ar- Veda - sonsuzluktan
bütün iþleri gözler çevresindeki casuslarla yanlar kendini þahsî olmayan bilgiye hazýrlamýþ insa-
onlar - dünyayý tararlar ve aldatýlmalarý imkân- elbette ilkel sayýlmazlar nýn
sýz Vedik düzenlerinin temel biçimleri içini titreten kutsal SÖZ!
babalar da onu orada görmektedirler tarým - hayvancýlýk ve ondalýk matematik düze- …………………..
ve herþeyi gören güneþ niyle
kendi parlayan evinden doðrularak geliþmiþ medeniyetlerin ilk merkezlerinden Rta ve gerçek
bu yüksek noktaya ilerler öncelikle Sümerler’den sürekli birbirinin yerini alabilen tâbirler
insanlarýn yaptýklarýný ona bildirmek üzere… gök - yer ve aralarýndaki hava ve gerçek’in zýddý anlamýnda
An - Ki - Enlil’dir sýk sýk Rta olmayan - anrta
Görüleceði üzere - bu tanrý sema - kurban ise kullanýlýr
birçoðunun Vedik panteonunda Tammuz’a karþýlýktýr - hatta ayný münasebetle- arkadaþýný aldatma veya
–Yunan panteonunda da bulmayý arzuladýðý gi- re sahib kötü büyüyle zarar veren kiþi
bi– çünkü bu tanrý da onurlu insanýn - Rta’ya göre mücadele edenin
basit bir TABÝAT TANRISI deðil doðan ve kaybolan ayla özdeþ zýddýdýr
bu þiir tüten ilâhîler toplamýna - sistematik ola- kurban direðine baðlanan boðadýr Rta’nýn yolunu izleyen için
rak hayat boyu meyve veren bitki özüdür ayaklarýnýn altýndaki yol
herhangi bir dinlerin tekâmülü nazariyesi uygu- mayalanan soma bitkisinin suyundan yapýlan harika ve dikensizdir…
lamak içki
ocaðýn gerçekten ateþine - parlayan güneþin ölümsüz hayatýn ambrosiasýdýr - yâni Rta - bir dereceye kadar
kendisine Yunan tanrýlarýnýn ölümsüzlük veren müþahhas bir yön
bulutlarda çakan þimþeðe - gökten boþanan lezzetli yiyecek ve içecekleri belirsiz bir derecede
yaðmura ayrýca Varuna’nýn hükmettiði düzen ilkesi mekân içine yerleþtirme de var
ve daha sonraki bir geliþim olarak yâni RTA - biçim - yol: þafak Rta’nýn yerinde uyanýp geliyor
bunlarýn ardýndaki bu güçlere seslenen bu — “tamý tamýna Mýsýr maat KURBAN YERÝ RTA’NIN KOLTUÐU
ilâhîleri Sümer me’sinin Vedik karþýlýðýdýr Rta’nýn yollarý vardýr
sýnýflandýrmaya çalýþmak - doðru olmaz ve onlar gibi tâbir ve bu an’anevî bir ifâdedir
— mitoloji bir gücün kiþileþtirilmesiyle geliþ- yalnýz fizikî deðil Rta gerçekten hâdiselere yön vermektedir
mez ahlâkî düzeni de ifâde eder…” Rta’nýn arabalarý - gemileri - inekleri
insan faaliyetleri o gücün kendisiymiþ olmadý- …………………. ve sütü vardýr
ðýndan yine de birkaç baðýntýsýz istisna dýþýnda
— bilinen en ilkel denilen insanlar Irmaklarý akýtan RTA’dýr kimse Rta’ya dua etmemiþtir
Andaman adalarýnda yaþayan pigmeler gökten þafak Rta’ya göre doðar ona kurbanlar ve armaðanlar sunmamýþtýr…
dünyayý yöneten Babalar - güneþi
Rta’ya göre göðe çýkarmýþlardýr Ortadoðu’nun ilk kültür ortamýnýn etkileri
güneþ de Rta’nýn ýþýyan muhteþem Veda mitolojisinde görülür
ve gözle görülebilen yüzüdür bunun yanýnda ilâhîlerde
güneþ tutulmasýndan olan karanlýk ise Mýsýr ve Sümer’de görülmeyen
tâbiî düzene karþý çýkmaktýr farklý bir anlayýþ ve yönelme…
gökte Rta’nýn oniki parmaklýklý
tekerleði döner - bu asla eskimeyen yýldýr Aryanlar da Samiler gibi
Rta’nýn gücü özellikle þaþýrtýcý basit bir topluluktu
ve çeliþkili þartlar tekrarlanmaya baþladýðýnda yerleþik devletlerin büyük tapýnaklarýnda
misâl olarak geliþtirilmiþ rahib düzeninden
insanýn beslenmesini saðlayan mucize önemli þeyler aldýlar
koyu renkli ineðin beyaz sütü üretmesi bu - karmaþýk bir içtimaî birimin
çið ineðin piþmiþ süt üretmesinde… idaresiyle alâkalý deðildi
çünkü böyle bir devleti yönetmiyorlardý
Vedik þiirinde süt kutsanýr özellikle öðrendikleri - iktidar - zafer - talan
— “Rta’nýn ineðinin Rta’sý” saldýrganlýk - verimlilik ve zenginlikti!

Dr. Hakký AÇIKALIN

YUNAN MÝTHOLOJÝSÝNE FARKLI BÝR BAKIÞ


Artý-Eksi Yayýnlarý:

Ý!
Fevzi Paþa Cd. Testereci Sk. Güneþ Pasajý No: 1/B

YE N Fatih - ÝSTANBUL
Tel: (0212) 534 34 90
artieksiyayinlari@gmail.com
22 BARAN

SOSYAL BÝLÝMLERDE ARAÞTIRMA USÛLÜ


164 sayfalýk küçük denilebilecek hacmine raðmen, bu çeþit sosyal meselelerle
“ciddi” olarak ilgilenme arzusu duyan tüm okuyucularýmýzýn “baþlangýç eseri” olarak
istifade edeceklerinden hiç þübhe duymadýðýmýz bir kitab.
Hayreddin SOYKAN ne iki yön göze çarpýyor bizce; ÝB- lendirmekle kurtulamayýz meselâ.
DA’nýn “önce müþahede, sonra mu- Velhâsýl, “muhakeme” çabamýz, “et-
hakeme” meâlindeki þiarýnda öne çý- raflýca”, yâni “çok yönlü” olmak du-

“S
osyal olaylar”ý, yâni “içti-
maî hâdiseler”i deðerlen- kan iki yön. Anlaþýlacaðý üzere, ön- rumundadýr. Aynen, hiç bilmediðimiz
dirirken iki þey yapýlabi- celikle “müþahede” yönü, bilâhare bir büyük nesnenin etrafýný dolaþma-
lir. Ýlki, sokaktaki hemen herkesin “muhakeme” yönü. mýz, alttan ve üstten bakmamýz,
yaptýðý türden, kulaktan dolma bilgi- Sosyal hayatta yaþananlarý “mü- mümkünse dokunmamýz, nihayetin-
ler ve ölçülerle meselelere yaklaþýla- þahede” derken, burada “neler olup de tüm bu “farklý perspektifler”den
bilir. Ýkincisi, ÝBDA’nýn “Her mevzu, bittiðini” son derece teferruatlý olarak çektiðimiz resimleri ve duyu tecrübe-
kendi esas, usûl ve kurallarý içinde tesbit etme, sýralama veya tasnif et- lerini aklýmýzda “bütünleþtirmemiz”
çözümlenip aydýnlatýlabilir” meâlin- meyi kastediyoruz. Bu iþ de, belki ve “bizce” deðer hükümlerine kavuþ-
deki düsturu gereði, “usûlünce” bir zannedilebileceði kadar basit deðil turmamýz gibi.
deðerlendirme yolu tutulabilir. Haki- elbet. Tüm “sosyolojik” araþtýrmalar- Ýþte “sosyal bilimler” sahasýndaki,
katen bir “çözüm” peþinde olanlar el- da kullanýlan birtakým “veri toplama” sosyal olaylarý açýklama veya sosyal
bette ikinci yolu takib etmek duru- usûllerinin bilinmesini gerektiriyor. problemleri çözme gayeli “ilmî” ça-
munda olacaklarý için, biz ilk yolu Artýk bizzat bir topluluða katýlarak balarýn nasýl yürütüldüðünü ve yürü-
bahis mevzuu bile etmiyor, doðrudan “içeriden” müþahede mi gerçekleþti- tülebileceðini, neredeyse en basit ve
ikinci yolu takib için neler yapýlabilir rilir; grubun “dýþýnda” kalarak bir en temel mevzulardan baþlayarak an-
sorusuna cevab aramak istiyoruz. müþahede mi saðlanýr; muhtelif gö- latmayý deneyen bir kitabýn tanýtýmý
Ýçtimaî hâdiselere böylesi rüþmeler mi yapýlýr; anketler mi dü- vesilesiyle söylendi tüm bu yukarýda- de usûl ve unsurlarý, baþlýca araþtýr-
“usûlünce” bir bakýþ ve çözüm arayý- zenlenir; belgeler mi taranýr; doðru ki sözler: ma metodlarý, veri toplama teknikle-
þý, iki yönlü bir gayret gerektiriyor fikir verici örnekler mi tesbit edilir; Burhan Baloðlu tarafýndan kale- ri, örnek ve verilerin çözümü, araþtýr-
diyebiliriz. Birincisi, inancýmýza dö- iþte tüm bunlar, “müþahede” daire- me alýnmýþ ve Der Yayýnlarý’ndan manýn tasavvuru ve yazýlýþý gibi dik-
nük yön olarak, tüm bu olan bitenle- sinde ve “usûlünce” yapýlmasý gere- çýkmýþ, üstelik dört baský da yapmýþ, kate deðer bölümler bulunuyor. Bu
rin nihaî gayesini billurlaþtýrýcý “ide- kenlerden birkaçý. bazý üniversitelerde ders kitabý olarak sahada bir “klasik” olmadýðý, hatta
olojik” ölçüler manzumesini “peþin “Müþahede” saðlýklý biçimde ger- da okutulan, “Sosyal Bilimlerde dört dörtlük bile olmadýðý besbelli.
hüküm” olarak öðrenme ve ruhuna çekleþtirildikten sonra (ki, aksi bir Araþtýrma Yöntemi” adlý eser. 164 Ancak, “klasiklere giden” yolda, ilk
sindirme. Ýkincisi ise, bu “peþin hü- durum, “vakýadan emin olmaksýzýn, sayfalýk küçük denilebilecek hacmine baþlayanlar için çok deðerli olabile-
küm”lerde saklý hikmet ve incelikleri ahkâm kesme” ithamýna hedeftir), bu raðmen, bu çeþit sosyal meselelerle ceði de bizce çok açýk. “Paradigma”
yaþananlara tatbik etme. Birincisi, bi- kez “muhakeme”ye gelir sýra ve el- “ciddi” olarak ilgilenme arzusu du- mefhumuna “bilimler” sahasýnda
zim icadýmýza deðil de öðrenip hik- bette bunun da uyulmasý gereken bir- yan tüm okuyucularýmýzýn “baþlan- müthiþ bir muhteva getiren Thomas
metlerine nüfûz etme çabamýza mev- takým aslî kurallarý olacaktýr. Üçbeþ gýç eseri” olarak istifade edeceklerin- Kuhn’un, “Bilimsel Devrimlerin Ya-
zu olduklarý için bu yön üzerinde - örnekten hareketle aceleci genelleme- den hiç þübhe duymadýðýmýz bir ki- pýsý” adýyla Türkçeye tercüme edil-
burada- durmuyor, hemen “yaþanan- lere varamayýz meselâ. Genellemele- tab. miþ “klasik” eserine giden yolda me-
lara tatbik” tarzýndaki ikinci yöne re yaslanýp, gözümüzün önündeki Eserde, bilimin tarifi, sosyal bi- selâ.
kývrýlýyoruz. gerçekleri inkâr edemeyiz meselâ. limlerle tabiat bilimlerinin farký, sos-
“Yaþananlara tatbik” iþinde de yi- Bir hâdiseyi “tek bir açýdan” deðer- yal bilimlerin amacý, sosyal bilimler-

BARAN’la Bayram Buluþmasý


Dergimizin okurlarýyla ve yazarlarýyla
gelenekselleþtirdiði “Bayram buluþmasý” bu yýl da
Kurban Bayramý’nýn 4. gününde gerçekleþti...

Bayramlaþmanýn yapýlan ziyaretlerle gün boyu


sürdüðü dergi bürosunda, okurlarýn tavsiye ve
eleþtirileri de dinlendi.

Verimli geçen buluþmaya katýlan okur ve


yazarlarýmýza alâka ve desteklerinden dolayý
teþekkür ederiz.

BARAN
BARAN 23
Amatör ruhla profesyonel filmlere imza atan
AHMET ULUÇAY ÖLDÜ
Büyük bütçeli birçok filmin yaþadýðý hüsrâna mukabil
Uluçay’ýn kendi imkânlarýyla çektiði filmler yerli ve yabancý ödülleri bir bir toplamýþtý.

“K
arpuz Kabuðundan Ge- Orta Yeri Sinema’ ve ‘Bizim köyde
miler Yapmak” filmi ile bayram sabahý’ adlý belgesel filmleri
adýný hafýzalarýmýza ka- de bulunuyor.
zýyan, yönetmen Ahmet Uluçay, te-
davi gördüðü Çapa Týp Fakültesi Kazandýðý Bazý Ödüller
Hastahânesi’nde vefat etti. 16. Ankara Film Festivali, En Ýyi
“Amatör ruhla profesyonel iþ” e Film, Ahmet Uluçay
dâir zamanýmýzýn en iyi misâllerin- 23. Ýstanbul Film Festivali,En Ýyi
den biri olan Ahmet Uluçay, her za- Film, Ahmet Uluçay
man olduðu gibi þimdi de “badem 26. Montpellier Film Festivali, En
gözlü” olacaðý muhakkak… Büyük Ýyi Film, Ahmet Uluçay
bütçeli birçok filmin yaþadýðý hüsrâ- San Sebastian Film Þenliði, Jüri
na mukabil Uluçay’ýn kendi imkânla- Özel Ödülü, Ahmet Uluçay
rýyla çektiði filmler yerli ve yabancý 26. Siyad Türk Sinemasý Ödülleri,
ödülleri bir bir toplamýþtý. En Ýyi Film, Ahmet Uluçay
Siyad Türk Sinemasý Ödülleri, En
Kimdir? Ýyi Yönetmen, Ahmet Uluçay
Kütahya’nýn Tavþanlý Ýlçesi’ne Siyad Türk Sinemasý Ödülleri, En
baðlý Tepecik Beldesi’nde 1954 yý- Ýyi Senaryo, Ahmet Uluçay Ahmet ULUÇAY’dan:
lýnda doðdu. Uzun yýllar geçinmek 45. Uluslararasý Selanik Film Fes- Beðendiðiniz þairler ve yazarlar kimler?
için inþaat iþçiliði, tavukçuluk ve tivali, Özel Mansiyon, Ahmet Ulu- A.U. : Arif Nihat Asya, Peyami Safa, Necip Fazýl, Turgenyev,
kamyon þoförlüðü yaptý. Çocuklu- çay Adgar Allen Poe, Charles Dickens, Dostoyevski.
ðunda yaþadýklarýndan ilhâm alarak Montpellier Akdeniz Filmleri Gölgeler hakkýnda ne düþünüyorsunuz?
çektiði ‘Karpuz Kabuðundan Gemi- Festivali, Altýn Antigone ödülü A.U. : Benim bütün oyuncaðým gölgelerdir. Gölgeler varlýðýn sü-
ler Yapmak’ isimli filmi Türkiye’de San Sebastian Film Festivali, südür. Gölgeleri filmlerimde hep kullandým. Yeni filmlerimde de
ve yurt dýþýnda büyük ilgi gördü. Ýkincilik ödülü bol bol kullanacaðým. Gölgenin olmadýðý bir dünya ne kadar yavan
40’ya yakýn ödül aldý. Uluçay’ýn
olurdu.
‘Optik Düþler’, ‘Koltuk Deðneklerin-
den Kanat Yapmak’, ‘Bizim Köyün

“Bir taraftan kalabalýklaþmaya, yeni kemiyetlenmeye bakarken,


öbür taraftan boyuna keyfiyetlenmek kanununu asla elden kaçýrmamalý;
ve aslýnda, bizim topluluðumuzun, gözleri patlak ve çeneleri düþük
bîçare avam kütlesi deðil, kurmaylar cemaati olduðunu
akýldan çýkarmamalýyýz!”

Necip Fazýl KISAKÜREK


Sahibi ve Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Aydýn Alkan  Yayýn Kurulu: Kâzým Albayrak, Nazif Keskin, Mevlüt
Koç, Adil Doðru  Hukuk Danýþmaný: Av. Ahmet Arslan  Ýdare Yeri: Cami-i Kebir Mh. Sýraberberler Sk. No:
2 Daire: 4 Kasýmpaþa/Beyoðlu - ÝSTANBUL Tel-Fax: (0212) 361 44 18  Abone Bedeli: 3 Aylýk: 25 YTL 6 Aylýk:
50 YTL Yurtdýþý: 3 Aylýk: 60 Euro 6 Aylýk: 120 Euro Posta Çeki Hesabý: Aydýn Alkan: 5070378 (on line tercih
HAFTALIK SÝYASÝ DERGÝ ediniz) Banka Hesap No: Akbank Galata Þb. Hesap No: 93 465-3  Teknik Hazýrlýk: BARAN  Baský: Kuþak
Sayý:151 03 Aralýk 2009 - 49
Ofset; Himayei Etfal Sk. Yýldýrým Han No:1171-2 Caðaloðlu - ÝSTANBUL Tel: (0212) 527 41 03  Daðýtým:
BÝZE YAZIN:
barandergisi@gmail.com Turkuvaz Daðýtým  Yayýn Türü: Yaygýn Süreli  Baský Tarihi: 02 Aralýk 2009
63. Sayý ÇIKTI!

Dergiye ulaþmak ve
Bayinizde...
Abonelik iþlemleri için:
Camii Kebir Mh. Sýraberberler Sk. No: 2/4
Kasýmpaþa-ÝSTANBUL
Tel: 0535 778 04 36

You might also like