Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 6

SLOOP FİKRİ: ÖZGÜR/AÇIK ÖĞRETİM NESNELERİNİN

PAYLAŞIMI
Pierfranco Ravotto (ITSOS "Marie Curie"), Giovanni Fulantelli (ITD-CNR)

"Sizin bir elmanız varsa ve benim de bir elmam varsa elmaları değiş tokuş
ettiğimizde her birimizin hâlâ bir elması olacaktır. Sizin bir fikriniz ve benim de bir
fikrim varsa bu fikirleri birbirimize verdiğimizde her birimizin ikişer fikrimiz
olacaktır”
George Bernard
Shaw
Özet

SLOOP projesi bilgi ve kaynakların işbirliği içinde paylaşımı ve yapılandırılmasını artıran, gelişim
halindeki bir hareket içerisinde yer almaktadır. Bu projenin odak noktasını teşkil eden bu kaynaklar bir
taraftan SCORM ve LOM IEEE standartlarını karşılarken diğer taraftan “açık” bir görünüm
doğrultusunda yenilenen ve yeniden tanımlanan özgür/açık LO’lar biçiminde tanımlanan Öğrenme
Nesneleridir.

SLOOP projesi biterken yeni öneriler getirilmiş ve daha da ileri gelişmeler tavsiye edilmiştir: web 2.0
doğrultusunda, açık LO’ların üretimi ve paylaşımına dahil olabilecek ve dijital yerliler olarak
adlandırılan yeni nesil öğrencilere hitap eden bir SLOOP 2.0 sürümü üzerinde düşünülmeye değerdir.

Bilgiyi Paylaşımı

Çatışma iki farklı eğilimden çıkıyor: “açmalı” mı yoksa “kapatmalı” mı? Kaynaklara – toprağa, suya,
ilaca, enformasyona, fikirlere erişimi kolaylaştırıp teşvik mi edelim, ... - yoksa bir fikirle ilgili kanuni
menfaatleri, mülkiyet haklarını, patentleri, mahremiyet haklarını, zilyetlik haklarını korumak için fikre
erişimi sınırlandırmalı mıyız? Bu, dijital ve küreselleşen dünyada yeni boyutlar kazanan eski bir
hikâyedir.

Patent konusunu düşünelim: Basmati pirinci için ABD Patent Dairesinden patent tescili alan RiceTec
şirketiyle Hindistan devleti arasındaki dava ve çokuluslu ilaç şirketlerinden birinin Güney Afrika
devletine karşı açtığı, maliyetinin altında AIDS ilacı satışı konusunda olan dava gibi pek çok meşhur
dava vardır. Kısa bir süre önce, patentlerin sınai ve teknolojik anlamda yönetiminin çok su kaldıracak
bir konu olduğunu ortaya çıkarmak için Avustralyalı bir avukat olan John Keogh ulaşımı kolaylaştırıcı
dairesel aracının patentini tescil ettirdiğini açıkladı: bildiğimiz tekerlek! Bir de tam tersini yani bir
bilgisayar ve internet bağlantısı olan herhangi bir kimsenin, gigabaytlarca müzik, metin, film ve
programı bağlantı ücreti dışında herhangi bir ekonomik, coğrafî ve zamansal kısıtlama olmaksızın
herkesin kullanımına açabilecek olması ihtimalini düşünelim. Herkesin kendi fikirlerini, kendi
fotoğraflarını, kendi filmlerini yayınlayıp bunları herkesin kullanımına açabilmesi ihtimalinden söz
etmiyoruz bile.

Son yıllarda yazılım sektöründeki açıklığa doğru gidiş, belli ölçüde başarıya ulaşmıştır. Kaynak
koduna erişilebilir olması sayesinde kullanımı, dağıtımı ve modifikasyonu serbest olan bu özgür/açık
kaynak yazılım modelinin yaygınlaşması ve şimdiden pazarın önemli bir dilimini ele geçirmiş olması
“açık” stratejisinin ekonomik sonuçlar doğurabildiğini göstermiştir. Bir yazılımın özgür/açık
olmasının getirdikleri yalnızca bir haklar meselesinden ibaret değildir. Linux Windows’tan yalnızca
kullanım, dağıtım ve değiştirme özgürlüğü açısından değil, aynı zamanda geliştirilme biçimi

1
bakımından da farklıdır. Linux bir katedral gibi merkezîleştirilmiş bir proje temelinde değil de geniş
ve hayret uyandıran bir pazar yerine benzeyen bir modele uygun olarak, şu motto çerçevesinde
yaratılmıştır: "gecikmeksizin ve sık sık kullanıma açın, başkasına verilebilecek her görevi dağıtın,
hafifmeşreplik derecesinde açık olun". [Raymond, 1998].
Bu açık yazılımların güvenilir olduğu kanıtlanmıştır, sıklıkla mülkiyetli (proprietary/özgür olmayan)
yazılımlardan daha güvenlidir. Bunun bir kanıtı, web sunucuları alanında %70’in üzerindeki payıyla
en popüler olan açık kaynak yazılım Apache’dir. Açıklık ve işbirliğine yönelik motivasyonun –halk
kullanır, uyarlamasını halk yapar, hataları halk düzeltir
– doğruluğu ortaya konmuştur. Etkinlik güdüsüyle beraber olsa da özgür yazılım geliştirmenin ilk ana
itici gücünün özgürlük olduğunun unutulmaması gerekir: yazılım bilginin bir parçasıdır ve bilgi
sınırlandırılamayacak bir haktır.

Bu fikir yazılım sanayisinde hızla yayılmıştır. Açık İçerik ile ilgili iki sembolik davadan bahsedelim.
2002 yılında Massachussett Institute of Technology, tüm ders materyallerinin Web üzerinde, bir
copyleft lisans (özgür lisans) kapsamında kullanıma açık olmasına olanak sağlayan MIT
OpenCourseWare sitesini açtı: Creative Commons Attribution, No-commercial, Share alike (Atıf
şartlı - gayri ticari – benzer lisansla paylaşım) (ticari olmamak koşuluyla, asıl yazarına atıfta
bulunma şartıyla kullanma, dağıtma, işlemede özgürsünüz ve türetilen tüm materyaller aynı lisans ile
kullanılabilir). Bir yıl öncesinde Wikipedia (Vikipedi) doğmuştu: wiki yazılımı kullanarak, insanlar
içerik ekleyip, silip, düzenleyerek özgür bir ansiklopedinin oluşturulmasında işbirliği yapıyorlar. Zaten
hazır olan materyali kullanıma sunan MIT projesinden farklı olarak Vikipedi, Linux “pazar” modelini
seçip, herkesin “sorumlu” katılımıyla nitelikli içeriği besleyerek bunu içeriğin üretilmesine nakletti.
Bir başka başarılı örnek! Oluşturulmasından sadece 6 yıl sonra Vikipedi, 100 dilde mevcut ve
1.833.620 adedi İngilizce dilinde olan 5.300.000 makale sahibiydi; yine bu tarih itibariyle 75.000 kişi
iyileştirilmesine ve daha da geliştirilmesine etkin olarak katkıda bulunmaktaydı. Nature dergisi adına
2005 yılında yapılan bir anket Vikipedi’de bulunan hatalar ve yanlışlıkları prestijli Encyclopaedia
Britannica ile karşılaştırmış ve her iki ansiklopedinin aynı türden hatalar içerdiği sonucunu çıkarmıştır.
[Nature 2005].

2005 yılında, SLOOP projesi Leonardo da Vinci Programı kapsamında sunulduğunda genel durum
böyleydi. Yazılım ve öğrenme içeriğinin işbirliği halinde üretimine yönelik modeller ortaya çıkıyordu
ve açık/özgür modeli pek çok SLOOP partnerinin e-öğrenme deneyimlerinde karşılaştığı probleme
çözüm olacak gibi görünüyordu.

eÖğrenmenin kritik noktası: öğrenme materyali

SLOOP Projesini destekleyen organizasyonlar, kendi spesifik misyonlarından yola çıkarak e-öğrenme
alanında yıllardır aktif idiler: yüz yüze öğretim, uzaktan öğretim ve pedagojik araştırma. Bu
organizasyonlar kendi faaliyetleri ve daha önceki Avrupa projeleri sırasında şu çıkarımlara
varmışlardı:

• Geleneksel uzaktan eğitimle karşılaştırıldığında, çevrimiçi eğitim bakımından e-öğrenme


yalnızca öğrenme materyaline erişimi ve öğrencilerle öğretenler arasındaki iletişimi
kolaylaştırmakla kalmaz aynı zamanda yalnız olma duygusunu elimine eden ve işbirliğinin
değerini artıran, öğrencinin akran grubuyla ve öğretmen/eğiticisiyle etkileşime girebildiği bir
çalışma ortamının oluşturulmasını da sağlar.
• E-öğrenme yüz yüze eğitime başarıyla entegre edilebilmektedir. Materyalin öğrencilere evde
okuma/çalışma için sağlanmasına ve sanal ortamı sayesinde okul zaman çizelgesi ve okul
duvarları dışında öğretmenleriyle ve öğrenciler arasında etkileşim şansını artırmaya olanak
tanır.
• İyi çevrimiçi didaktik materyalin hazırlanması, iyi öğretim uygulamalarının yüz yüze
eğitimden çevrimiçi eğitime aktarımını [Ó Súilleabháin 2003] ve “keşfetme” ve “oyun”
yoluyla öğrenmeye izin veren etkileşime açık materyaller geliştirmek amacıyla BT
potansiyelinden yararlanabilme becerisini gerektirir [Berengo 2003].

2
Öğretim materyali kritik nokta olarak kabul edilmiştir: internet için özel tasarlanmış değişik türlerde
öğretim materyali hazırlamak, örneğin multi-media kullanan interaktif dersler, simülasyonlar ve
testler, çok zaman alır ve külfetli bir iştir. Gerektirdiği kaynaklar pek çok okulda ve üniversitede
kullanıma sunulanın ötesindedir [Ravotto 2003].
Öğretmen ve öğrencilerin hard disklerinde mevcut olan öğrenme nesneleri neden paylaşılmasın [Wiley
2000]?

Tek bir öğretmenin çabalarıyla veya okullar, yerel, millî ya da Avrupa Makamları tarafından
kullanıma sunulan kaynaklarla son on yılda oluşturulan öğretim materyali neden paylaşılmasın?

Tecrübelerimize ve açık kaynak/açık içerik hareketinden elde edilen deneyimlere dayanarak şu 4


unsurun gerekli olduğu sonucuna ulaştık:
• kaynakların paylaşımına ilgi duyan bir kitle,
• materyalin kullanımı, dağıtımı ve düzenlenmesi özgürlüğünü garanti etme iradesi,
• materyali bir ortamdan diğerine taşınabilir, birlikte çalışılabilir/sistemlerarası-işler ve
değiştirilebilir kılma isteği,
• bu türden kaynakların paylaşılacağı bir ortam.

İlk gereklilik yerine gelmişti: giderek daha çok sayıda kişi kaynakların paylaşımına ilgi duyuyordu.
İkinci ve üçüncü hususlar yönünden ise materyallerde “tüm hakları saklıdır” türünden bir copyright
(telif hakkı) kullanma alışkanlığının yeniden kullanılabilirliği önlediği ve materyal oluşturulurken
birlikte çalışabilirlik / sistemlerarası-işlerlik ve yeniden düzenlenebilirlik konularına pek az dikkat
edildiği sonucuna varıldı. Dahası, öğrenme nesnelerinin paylaşımını ve bunların işbirliğiyle üretimini
teşvik etmek için gerekli özelliklere sahip bir ortam bulunmamaktaydı.

Açık/özgür Öğrenme Nesnesi

Projenin başlangıcında yapmak zorunda olduğumuz ilk tercihlerden birisi, bir önceki paragrafta
anlatıldığı gibi oluşturulan bir öğretim materyalinin paylaşımını kolaylaştıracak dijital bir içerik
seçmek oldu. Web'de neler olup bittiğini dikkatlice gözlemleyerek, projemizi yürütmek için iki
muhtemel yol tespit ettik. Birincisi Wiki temelliydi ve işbirliği yöntemiyle herhangi bir kullanıcı
tarafından modifiye edilebilecek bir “açık” içerik oluşturma fikrine dayanıyordu. İkincisi Öğrenme
Nesnelerine (LO) ve öğretim materyali yaratacak daha formel bir yaklaşıma dayanıyordu.

Birinci yolu seçmek için birkaç neden vardı, örneğin: Wikipedia’nın başarısı ve bu modeli esas alan
birkaç inisiyatif oluşturulması; Öğrenme Nesnelerini esas alan bir modelin pedagojik etkinliği üzerine
devam eden tartışma gibi. SLOOP projesindeki katılımcıların pek çoğu Wiki'ye yatkındı ve İtalyan
Ulusal Araştırma Konseyi –Eğitim Teknolojileri Enstitüsü (Italian National Research Council -
Institute for Educational Technologies), SLOOP projesinin bir partneri, işbirlikçi öğretim materyali
oluşturmak için zaten Wiki kullanarak araştırma yapmıştı [Taibi ve ark., 2006].

Sonunda aşağıdaki nedenlerden ötürü Öğrenme Nesneleri modeli seçildi:

• SLOOP projesinin temel konseptleri olan erişilebilirlik, yeniden kullanılabilirlik ve birlikte


çalışabilirlik / sistemlerarası-işlerlik, Öğrenme Nesneleri için geliştirilen standartlarla garanti
ediliyordu.
• LO temelli bir yaklaşım, içerik geliştirmede dijital formatları kısıtlamıyor, bu bazı
kısıtlamaların olduğu Wiki'den farklıdır; herhangi bir dijital içeriğin öğretim materyaline
dönüştürülme olasılığını engellemeyen bir çözüm SLOOP projesinin, tüm dünyadaki binlerce
bilgisayarda zaten var olan dijital içeriğin paylaşımı gibi, temel fikirlerine daha uygundur. Bir
PowerPoint sunusu LO modeline kolayca uyum sağlayıp, kendi ana karakteristiklerini
sürdürürken, aynı PowerPoint sunusunun Wiki ortamına uyum sağlamak için pek çok

3
değişiklik gerektirmesini buna örnek olarak verebiliriz.
• kısa süre öncesine kadar öğretici kaynakları aramak için kullanılan Wiki modeli temelli
yöntemler, genellikle serbest metin araması temellidir. Bu durum, hiper metin linkleri bulunan
pek çok wiki sayfasından oluşan didaktik kaynakların tespit edilmesini önemli ölçüde
kısıtlamaktadır. LO modeli tüm kaynakların biçimsel yolla tanımlanmasına olanak tanıyan bir
ad hoc standart ile bu sorunu ortadan kaldırmaktadır (örnek olarak, IEEE LOM);
• son olarak, LO dünyasında çok yaygın olan SCORM standardı [ADL 2004] uyumluluğu,
üniversite düzeyinde uzaktan eğitim sağlayan İtalya’daki kuruluşlar arasında norm haline
gelmiştir.

Şüphesiz, LO’ların pedagojik değerinin genelde sadece kurumsal eğitimlerde geçerli olduğu
kuşkusunu ortaya koyan eleştirileri de dikkate aldık. Ana eleştiriler şu şekildedir:
• bu modelin ana avantajlarından birisi olan yeniden kullanılabilirliği garantileme güçlüğü,
• LO’ların oluşturulmasında standartlara ilişkin teknik güçlükler.

Bu eleştiriler kabul edilip söz edilen bu kısıtlılıkları aşacak bir LO konsepti araştırılmıştır. Öğrenme
Nesnesi modelinin kendisinde, etkili bir model değişikliğine ihtiyaç olduğu sonucuna varılmıştır. Açık
Öğrenme Projesi (Open Learning Object ) (OpenLO) [Fulantelli ve ark., 2007] konseptinin tanımı
sonunda oluşturulmuştur:

Wiley’in öğrenme nesnesinden yola çıkarak (Wiley 2000) açık öğrenme nesnesini şöyle
tanımlıyoruz: “öğrenmeyi desteklemek için yeniden kullanılabilecek tüm açık dijital
kaynaklar”. Bu tanımda açık ifadesi açık erişimi, yani açık formatta oluşturulmuş içeriği (ör.
Open Document) veya kaynak dosyaları da kullanıma sunulmuş kapalı formattaki içeriği
belirtir (ör. Adobe Flash). Ek olarak kullanıcıların öğrenme nesnelerini serbestçe düzenleyip
yeniden kullandıkları açık lisansları da (ör. Creative Commons) ifade eder.

Bu modeli uygulamak, Açık öğrenme nesnelerini oluşturma ve bunların paylaşımına bağlı teknik
güçlükleri hafifletebilen spesifik enstrümanlar gerektirmiştir. Çözüm FreeLOms –Free Learning
Object Management System - Açık öğrenme nesnelerinin paylaşıldığı ve işbirliği içinde yönetildiği
Nesne Yönetim Sistemi olmuştur. CNR tarafından geliştirilen bir tür ortam Açık LO modelinin
uygulanmasına olanak tanımaktadır.

SLOOP 2.0 Versiyonu

Biz bu makaleyi yazarken (Haziran 2007) SLOOP projesi sona yaklaşmaktadır. Projenin web sitesi -
www.sloopproject.eu –özellikle partnerlerin ülkeleri için önemli bir buluşma noktası haline gelmiş
durumdadır ama bununla birlikte, Estonya’dan, Singapur’a; Meksika'dan Katar'a tüm dünyadan
kaydolan kişiler de mevcuttur.

Öğretim materyali için in freeLOms arıyorsanız çok sayıda, genelde yüksek kaliteli örnekler
bulabilirsiniz. Özellikle öğretmen eğitimi için e-öğrenme ve LO’lara ilişkin konularda çok sayıda
materyal bulunmaktadır ancak, öğrenciler için ders temelli çeşitli materyaller de vardır: ECDL
(Avrupa Bilgisayar Yetkinlik Sertifikası) dersinden matematiğe, kimyadan yabancı dil dersi olarak
İngilizceye. Bu LOların pek çoğu bu proje esnasında SLOOP partnerleri tarafından geliştirilmiştir
ancak, şimdi başka kişiler de kendi LO’larını yüklemeye başlamıştır. İtalyanca olup aynı zamanda
İngilizce, İspanyolca, Romence ve Slovakçası da bulunan pek çok LO bulunmaktadır. Basit ilaveler,
fotoğraflar, tasarımlar...ve küçük LO’lar olduğu gibi karmaşık olanlar da vardır. Bunların çoğu
SCORM-uyumlu öğrenme nesneleridir ve herhangi bir SCORM-uyumlu LMS üzerinde
kullanılabilmektedir. Moddle platformlarına aktarılmaya hazır, baştan sona tamamlanmış dersler de
bulabilirsiniz. En başından beri umduğumuz gibi, projenin devam etmesi için ve Avrupa finansı
dönemi sona erdiğinde projeyi daha da geliştirmek için koşullar mevcuttur.

Bu süre içinde etrafımızda neler olmuştur? Web 2.0 ve folksonomy üzerine bol bol konuşulmuştur.

4
Her ikisi de insanların web üzerinde giderek daha aktif rol almasına atıfta bulunan bu iki anlamlı
terimden ilki Tim O’Reilly ve ikincisi ise Thomas Vandar Wal tarafından ortaya atılmıştır.

Folksonomy [Wander Wal 2007] bizzat kullanıcılar tarafından özgürce seçilen, etiket (tags) olarak
adlandırılan anahtar sözcükleri kullanan işbirliğine dayalı bir sınıflandırma sistemidir. Yunanca taxis
sözcüğünden gelen, taksonomi ise
önceden tanımlı bir çerçeveye göre kaynakları organize ederken, bir folksonomy organizasyonu halk
tarafından; ilgileri, kültürleri ve dünya görüşlerine göre folksonomy’i oluşturan kişiler tarafından
yapılır.

Bu türden sosyal imlemenin (social bookmarking) çıkış noktası del.icio.us sitesidir. Bu site
kullanıcıların etiketleyip diğer tüm kullanıcılarla paylaşmak için favori sitelerin adreslerini
kaydetmesine olanak tanımaktadır. Flickr sitesinde de durum aynıdır: Fotoğraflar paylaşılıp, sıralanıp,
etiketler kullanılarak aranabilmektedir. Bu YouTube üzerinde videolarda yapılana benzemektedir.

Bu siteler web 2.0 kapsamındadır: "kolektif zekâyı keskinleştirmek için webin gücünü kuşanmışlardır”
[O'Reilly 2005]. Varlıklarını insanların işbirliğine borçludurlar: Amazon kullanıcıların kitap
incelemeleri yapmalarına olanak sağlar; Wikipedia kullanıcıları yazar olmaya davet eder; eBay satıcı
ve alıcıların güvenilirlikleri hakkında yorumlarını sorar ve SourceForge.net açık kaynak projeleri
teşvik eder.

SLOOP ve açık LOmlar insanların etkileşim kurduğu, işbirliği yaptığı, yeni bilgileri oluşturan fikirleri
değiş tokuş ettiği bir derya (space) olarak web düşüncesinin bir parçasıdır. Bu tam olarak orijinal
SLOOP fikridir ve bizim uygulamaya koyduğumuz şeyin ta kendisidir. Ancak, biz bir adım öteye
gitmeye niyetliyiz. Tüm öğretmenlerin kolektif zekâsını dizginleyebilmek için daha basitleştirilmiş
veya daha kullanıcı dostu enstrümanlara ihtiyacımız var.

Şu anda SLOOP freeLOms esas olarak öğretmenlere hitap eden bir araçtır. SLOOP 2.0 ve
freeLOms 2.0 ileride geliştirildiğinde genç insanları, dijital yerlileri doğrudan
kapsayabilecektir [Prensky, 2001]. Bu belki de bir rüya: bir öğrencinin yalnızca fotoğraf ve
video etiketlemek ve müzik indirmek yerine öğretmeninin kişisel etiketlerine kendi kişisel
etiketlerini ekleyip didaktik kaynakları etiketlemesi; bir öğrencinin öğretmenin talimatına
göre değil de diğer öğrenciler kaynakları yararlı şeklinde etiketlediği için bu kaynaklara
erişim sağlaması. Belki bu bir rüya. Belki de geleceğin ta kendisi.

Referanslar
ADL, Advanced Distributed Learning (2004), SCORM 2004 3rd Edition, Content Aggregation
Model (CAM), Şuradan indirilebilir: http://www.adlnet.gov/downloads/DownloadPage.aspx?ID=237
(viewed 10 May 2007).
BERENGO FRANCESCA (2003) Progettazione e sviluppo di tre elementi di matematica, Progettare
materiali didattici per la formazione in rete – Contributi dell'ITSOS al progetto BiTE, ITSOS
(http://bbs.tes.mi.it/biteweb2/fascicolo_bite.pdf görüntülenme tarihi 14 Haziran 2007)
FULANTELLI GIOVANNI, GENTILE MANUEL, TAIBI DAVIDE & ALLEGRA MARIO
(2007) Open Learning Object: una nuova prospettiva per un utilizzo efficace delle risorse
didattiche digitali in Proc. of the Didamatica 2007 Conference, Cesena (Italy), May 10-12
NATURE – INTERNATIONAL WEEKLY JOURNAL OF SCIENCE
http://www.nature.com/nature/journal/v438/n7070/full/438900a.html
O'REILLY TIM (2005) What Is Web 2.0 -Design Patterns and Business Models for the Next
Generation of Software,

5
http://oreillynet.com/pub/a/oreilly/tim/news/2005/09/30/what-is-web-20.html (görüntülenme tarihi 14
Haziran 2007)
Ó SÚILLEABHÁIN GEAROID (2003) Teaching difficult concepts online, Bridging the gap from
the face-toface to the e-learning environment, BiTE Project Conference Papers, DEIS
PRENSKY MARK (2001) Digital natives, digital immigrants
http://www.twitchspeed.com/site/Prensky%20-
%20Digital%20Natives,%20Digital%20Immigrants%20%20Part1.htm (viewed 7 July 2007)
RAVOTTO PIERFRANCO (2003) Developing e-learning lessons, Bridging the gap from the face-to-
face to the e-learning environment, BiTE Project Conference Papers, DEIS
(http://bbs.tes.mi.it/pfr/English/publications/bite/bite.html görüntüleme tarihi 14 Haziran 2007)
RAYMOND ERIC STEVEN (1998) The Cathedral and the Bazaar
http://www.catb.org/~esr/writings/cathedral-bazaar/cathedral-bazaar/ (görüntüleme tarihi 14
Haziran 2007)

TAIBI DAVIDE, GENTILE MANUEL, SETA LUCIANO & FULANTELLI GIOVANNI (2006)
The Wiki As A Tool For Supporting Collaborative Learning: An Experience At University , in
rd
Proc. of the 3 IADAT International Conference on Education, Barcelona (Spain), July 12-14
VANDER WAL THOMAS (2007) Folksonomy Coinage and
Definition, http://vanderwal.net/folksonomy.html (görüntüleme
tarihi 13 Mayıs 2007)
WILEY DAVID (2000) When Worlds Collide. The intersection of constructivism, learning objects,
and peer-to-peer networking technologies, v1.3, 2000, http://reusability.org/collision.pdf (görüntüleme
tarihi 29 Nisan 2007)

Yazarlar
Ing. Pierfranco Ravotto (Sloop Project coordinator ITSOS "Marie Curie" Via Masaccio 4, 20063
Cernusco sul Naviglio
pfr@tes.mi.it
http://bbs.tes.mi.it/pfr

Dott. Giovanni Fulantelli CNR-ITD Via Ugo La Malfa 153, 90146 Palermo
giovanni.fulantelli@itd.cnr.it

You might also like