Download as txt, pdf, or txt
Download as txt, pdf, or txt
You are on page 1of 243

----------------------- Page 1-----------------------

AHMED HULUSI
AHMED HULÛS‹
DUA VE Z‹K‹R
----------------------- Page 2-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
K A P A K H A K K I N D A
Ön kapak zeminindeki siyah renk karanl›¤› ve
bilgisizli¤i, üzerindeki harflerin beyaz rengi
ise ayd›nl›¤› ve bilgiyi temsil eder.
Kapakta yer alan amblem, Kûfi hat sanat› ile
yaz›lm› olan "Lâ ilâhe illâ Allâh; Muhammed
Rasûlullâh" cümlesidir ve bu “tanr›l›k
kavram› yoktur, yaln›zca Allâh ad›yla i aret
edilen vard›r; Muhammed (aleyhisselâm) bu
anlay› ›n Rasûlü’dür” anlam›n› ta ›r.
Amblemin ön kapakta ve her eyin üzerinde
yer almas›, Ahmed Hulûsi’nin bu anlay› › tüm
eserlerinde ve hayat› boyunca her anlamda
ba tac› yapm› olmas›n›n sembolik ifade-
sidir.
Karanl›ktan ayd›nl›¤a aç›lan Kelime-i Tevhid
penceresinden Allâh Rasûlü’nün nurunu
temsil eden ye il renkte yans›yan › ›k,
Ahmed Hulûsi’nin kaleminden, i aret etti¤i
konuda ayd›nlanmay› amaçlayan “kitap
isminde” beyaz renkte somutla m› t›r.
Allâh Rasûlü’nün nuruyla yay›lan bilginin,
onu de¤erlendirebilenlere sa¤lad›¤› ayd›n-
lanma da kitap içeri¤inin özetlendi¤i arka
kapak zeminindeki beyaz renk ile ifade edil-
mi tir.
----------------------- Page 3-----------------------
AHMED HULUSI
Tüm eserlerimiz gibi, bu kitab›n da telif
hakk› yoktur.
Orijinaline sad›k kalmak kayd›yla herkes
taraf›ndan bas›labilir, ço¤alt›labilir, ya-
y›mlanabilir ve tercüme edilebilir.
ALLÂH ilminin kar ›l›¤› al›nmaz.
AHMED HULÛS‹
----------------------- Page 4-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
DUA VE Z‹K‹R
AHMED HULÛS‹
Yay›n ve Da¤›t›m: K‹TSAN
ISBN: 975-7557-65-X
4 1. Bask›: May›s 1991
39. Bask›: ubat 2010
Yay›n Yönetmeni: Cenân Özderici
Kapak Tasar›m›: Serdar Okan
Grafik Tasar›m: Öznur Erman
Dizgi: Semanur Gürleyik
Film, Bask› ve Cilt: ‹yi ‹ ler Yay›nc›l›k ve Matbaac›l›k San. Tic. Ltd. ti.
Çobançe me Cad. No:14
34406 Ka¤›thane - ‹stanbul
Tel: 0090 212 2942331, Fax: 0090212 2944632
info@iyiisler.com.tr
www.iyiisler.com.tr
K‹TSAN K‹TAP BASIM YAYIN DA⁄ITIM LTD. T‹.
Divanyolu Cad. Ticarethane Sok. Tevfikku o lu ‹ han›
No:41/3, 34400 Ca alo lu - ‹stanbul
Tel: 0212 5136769, Faks: 0212 5115144
www.kitsan.com
----------------------- Page 5-----------------------
AHMED HULUSI
5
AHMED HULÛS‹
DUA VE Z‹K‹R
www.ahmedhulusi.org
----------------------- Page 6-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
6
----------------------- Page 7-----------------------
AHMED HULUSI
7
“Dua müminin silahıdır.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
“Soru ilmin yarısıdır.”
Hz. Muhammed (s.a.v.)
“İnsanı gerçeği görmekten alıkoyan en büyük
engel ÖNYARGILI yaklaşımıdır.”
Ahmed Hulûsi
----------------------- Page 8-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
8
----------------------- Page 9-----------------------
AHMED HULUSI
Orijinali:
9
Okunu u:
Lâ ilâhe illâllâh
Anlam›:
Tanr› yoktur, sadece ALLÂH vard›r.
‹ngilizcesi:
There is no GOD, only ALLAH.
----------------------- Page 10-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
10
----------------------- Page 11-----------------------
AHMED HULÛS‹
SUNU
Bak Dostum;
Bil ki, bu kitap, sana hayatında verilen en değerli şeylerden
biridir!..
Bu kitap, sana Rab’binin seslenişi; sana açtığı özel kapıdır!..
Kim, olursan ol; işin, meşgalen ne olursa olsun; hangi dinden
olursan ol; bil ki Rabbin seni beklemektedir ve kapısı sana açık-
tır!..
Sorma, Rabbimin kapısı nerede diye; sende “O” kapı; gön-
lünde!.. Senden sana açılan bir kapının ardında!..
Bu kapı, DUA ve ZİKİR kapısıdır!.. Gönlünden Rabbine
açılan kapıdır!..
Rabbine yöneliş ve HÂCET kapısıdır!..

Gökte
 ve ötende sandığın
 TANRI nı terk et; sonsuz-sınırsız 11
ALLÂH a yönel;  O nun, her noktada ve zerrede mevcut
olduğunu fark et; ve O nu GÖNLÜNDE bulmaya çalış!
Sonra iste O ndan, ne istersen!.. Eşini, işini, aşını; ister
Mevlânı, ister şifanı!
Bil ki seni,
 her isteğine ve her arzuna kavuşturacak tek şey
DUA ve ZİKİR dir...
Bil ki dostum; her zerrede tüm özellikleriyle mevcut olan ve
kendinden gayrının varlığı asla söz konusu olmayan ALLÂH,
SENDEN SANA İCABET EDECEKTİR!..
SEN, bilesin ki, yeryüzünde “HALİFETULLÂH”sın!..
ALLÂH’ın HALİFESİ olarak sana, gönlüne, BEYNİNE
bahşedilmiş yüce güçlerden haberin var mı?..
----------------------- Page 12-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
DUA ile, ZİKİR ile, o muhteşem BEYNİN ile, kendindeki
mekanizmayı harekete geçirebileceğinden haberin var mı?..
“EN GÜÇLÜ SİLAH” olarak sana bağışlanmış DUA
mekanizmasını biliyor musun?..
Fakir, garîp, nice kişiler DUA ve ZİKİR ile nice ZÂLİM
SULTANLARI helâk ettiler!
Nice yoksullar, büyük zenginliklere hep DUA ve ZİKİR ile
eriştiler!..
Nice dertli, sıkıntılı,
 hastalıklı, ezâ, çile çekenler kurtuluşu,
selâmeti hep DUA ve ZİKİR de buldular!..
Bil ki dostum;
SENDE, dünyanın en güçlü silahı olan DUA ve ZİKİR
cihazı mevcuttur... BEYNİNDEKİ, GÖNLÜNDEKİ bu en
güçlü silahı kullanmasını öğrenerek; bu yaşadığın dünyanın ve
ölüm ötesi yaşamın tüm güzelliklerine erişebilirsin!.. Ya da,
12
DUA ve ZİKİR mekanizmasını kullanmaz, paslandırıp, bir ke-
nara terk edersin ki bunun cezasını da sonsuza dek çekersin!..
Sana, karşılıksız, bedava verilmiş bir mekanizmadır bu!
Hibedir!..
DUA ve ZİKİR için kimseye muhtaç değilsin ve kimseyi
aracı koymak zorunda da değilsin! İster, bu kitaptan yararlan;
ister gönlünden geldiği gibi yönel!.. Ama kesinlikle, kendinde-
ki, bu dünyanın en kıymetli cihazı olan DUA ve ZİKİR cihazını
kullanmasını öğren...
Göreceksin dünyan nasıl güzelleşecek.
AHMED HULÛSİ
----------------------- Page 13-----------------------
AHMED HULÛS‹
Bu kitab›m›, dünyada çok sevdi im insan olan annem
ADALET’e, babam AHMED EKREM’e ithaf ediyorum. 13
Allâh hepsine rahmet eylesin indinden...
Ruhlar›na Fâtiha’y› esirgemeyin.
----------------------- Page 14-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
14
----------------------- Page 15-----------------------
AHMED HULÛS‹
‹Ç‹NDEK‹LER
1. Giri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . .21
2. Niçin “DUA”? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2
5
3. “Dua”n›n ekli . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .29
4. “Dua”n›n Yeri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
39
5. “Dua”n›n Zaman› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .41
6. Dua ve Kader . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . .45
7. Z‹K‹R Hakk›nda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .51

8. Zikir Niçin Çok Önemli? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


. . .59 15
9. Özel ve Genel Zikirler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . .67
10. Çok Zikreden Deli mi Olur? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .73
11. Zikir Tenhada m› Yap›lmal›d›r? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .77
12. Zikirde Niye Arapça Kelimeler Kullan›l›r? . . . . . . . . .
. . .81
13. Kur’ân-› Kerîm Nas›l Anla ›l›r? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .87
14. ‹ST‹⁄FAR Hakk›nda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .95
15. Niçin ve Neden ‹sti far? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .103
16. Seyyîdül ‹sti far . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .107
----------------------- Page 16-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
17. Gizli ‹RK Hakk›nda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . .117
18. En Büyük Zikir: Kur’ân-› Kerîm . . . . . . . . . . . . . . . . . . .121
19. ÂYET’EL KÜRSÎ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . .125
20. AMENER RESÛLU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . .129
21. VEMEN YETEKILLÂHE . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . .137
22. YÂSÎN Sûresi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . .139
23. FET‹H Sûresi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . .159
24. VÂKIA Sûresi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . .177
25. MÜLK Sûresi (Tebâreke) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
.191
16
26. NEBE Sûresi (Amme) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . .201
27. ‹N ‹RÂH Sûresi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .209
28. Baz› K›sa Sûrelerin Faziletleri Hakk›nda . . . . . . . . . . . . .211
29. Z‹LZÂL Sûresi (Zelzele) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . .213
30. FELÂK ve NÂS Sûreleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .223
31.Kur’ân-› Kerîm’den Örnek Dualar . . . . . . . . . . . . . . . . . .227
32. Rasûlullâh’a Salâvatlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .251
33. Rasûlullâh Aleyhisselâm’dan Üç Aç›klama . . . . . . .
.265
34. Tespih Bahsi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . .267
----------------------- Page 17-----------------------
AHMED HULÛS‹
35. ‹sm-i Â’zâm Bahsi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .277
36. Allâh’›n ‹simleri ve Mânâlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .285
37. ESMÂ ÜL HÜSNÂ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .287
38. Özel Zikir Önerilerimiz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .317
39. Tespih Namaz› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . .335
40. Rasûlullâh’›n Ö retti i Çok Özel Dualar . . . . . . . . . . . .339
41. Özel Bir 19’lu Hacet Duas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
.353
42. Hâcet (‹htiyaç) Namaz› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
357
43. ‹stihare Namaz› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .36
1

17
44. Belâlardan Muhafaza . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .365
45. Büyük Hâcet Duas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .375
46. R›zk›n Artmas› ve Borçlar için Dualar . . . . . . . . . . . . . .379
47. Çok Faydal› Baz› Dualar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .381
48. Baz› Namaz Sûreleri ve Dualar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . .387
49. Veda . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . .399
----------------------- Page 18-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
18
----------------------- Page 19-----------------------
AHME
D HULÛS‹
RRaabbbbii iinnnnii mmeesssseenniiyyee eeyyttaannuu bbiinnuussbbiinn
vvee aazzââbb;;
RRaabbbbii eeuuzzüü bbiikkee mmiinn hheemmeezzaattii eeyyaatt››yynnii vvee eeuuzzü
bbi
ikkee
rraabbbbii eenn yyaahhdduurruunn.. VVee hhiiffzzaann mmiinn kküüllllii eeyyttaanniinn
mmaarriidd..
(38.Sâd: 41 – 23.Mu’minûn: 97-98 – 37.Sâffât: 7)

19
EEuuzzüü bbiivveecchhiillllââhhiill kkeerriiyymm vvee kkeelliimmââttiillllââhhiill tt
tiillllee--
ttiiyy llââ yyuuccaavviizz hhüünnnnee bbeerrrrüünn vveellââ ffââcciirrüünn mmiinn eerrrri
zziilluu mmiinneess sseemmââii vvee mmââ yyââ’’rrüüccüü ffiiyyhhaa vvee mmiinn e
zzeerraaee ffiill aarrdd›› vvee mmââyyaahhrrüüccüü mmiinnhha
a vvee mmiinn ffii
tteenniill lleeyyllii vveenn
nneehhaarrii iillllââ ttâârriikkaann yyaattrruukkuu bbiihhaayyrriinn yyââ RRaahhmmaann.....

(Aç›klama için bak›n›z sayfa 381-382)


----------------------- Page 20-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
20
----------------------- Page 21-----------------------
AHMED HULUSI
1
G‹R‹
1965 y›l›nda, ilk kitab›m›z olan ““MMaanneevvîî ‹‹bbaaddeettlleerr
21
RReehhbbeerrîî””ni ç›kartm› t›k...
O gün için, kitap piyasas›nda, bu konuda çok büyük bir
bo luk vard›. Son derece yetersiz dua kitaplar› aras›nda
iken böyle bir eserin yay›nlanmas› art olmu tu. Biz de
elimizden geldi ince, az fakat öz bir dua kitab›n›, tama-
men klasik anlay› a uygun bir biçimde haz›rlay›p, de erli
müslüman karde lerimizin hizmetine vermi tik.
Aradan geçen uzun y›llar içinde pek çok say›da bask›
yapan bu kitab›n Türkiye’ye ne kadar yay›lm› oldu unu
bilemiyorum ama o kadar çok ki inin elinde-evinde bu-
lundu unu görüp duyuyorum ki bunun ükrünü edâda âciz
kal›r›m...
----------------------- Page 22-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““ÇÇooccuukklluu uummddaa bbaabbaamm,, bbiirr dduuaa kkiittaabb›› iillee
evvee...... 
“REHBER‹ ‹BADÂT ‹L MANEV‹YYE (Manevî ‹badet-
ler Rehberi)”... BBeenn ddee aannnneemm kkaaddaarr hheevveess
llii vvee mmeerraakkll››
m iiççiinn kkiittaabb›› ookkuuyyuupp,, ggüünncceell ss››kk››nntt››ll
ttuu--
oolldduu uum
ssuunnddaa ddee eerrlleennddiirrmmeeyyee ççaall›› tt››mm.. ÖÖrrnnee iinn hh
inn,,
iimmaann››mm›› ggüüççlleennddiirrmmeekk iiççiinn...... VVee ççookk yyaarraarr
kkeessiinnlliikkllee.. EEvvlleenniirrkkeenn,, bbaabbaamm bbiirr tta
annee ddee bbaannaa aalldd›› aayynn››
kkiittaappttaann;; vvee hhââllââ ookkuummaayyaa ddeevvaamm eeddiiyyoorruumm
......””
imdi kocaman çocuklar› oldu unu belirten bir okuyu-
cumun mektubundan bir paragraf arz ettim yukar›da sizle-
re...
Evet, Elhamdülillâh, nesillere ula an klasi
k kitap
hüviyetini kazanm› oldu bu ilk kitab›m›z.
Oysa, aradan geçen y›llar içinde, gerek
ara -
t›rmalar›m›z sonucu ve gerekse ‹lham-› Rabbanî ile daha
22
bir çok formüllere ula t›k... Ve istedik ki, bu yararl› bilgi-
leri olabildi ince çok müslüman karde lerimiz ile payla-
al›m...
Ayr›ca, öyle bir ““DDUUAA vvee ZZ‹‹KK‹‹RR”” kitab› olsun ki bu iki
konuda pek çok sorunun cevab›n›, yeti mekte olan nesil-
lerin ilmine ve anlay› ›na göre aç›klas›n...
‹lk kitab›m›z›, gençli in verdi i tecrübesizlikle,
bir
na irin inhisâr›na b›rakm› t›k, telif hakk›n› vermem
yüzünden... Oysa bu defa, Allâh’›n inayetiyle, bu eserimi-
zi tüm müslüman karde lerimize hibe ediyoruz. Bu kita-
b›m›z›n telif hakk› yoktur! Para için yaz›lmam› t›r. Her-
kes; orijinaline sâd›k kalmak suretiyle bu kitaptan yararla-
nabilir ve çevresindekileri yararland›rabilir, kitab› konuya
ilgi duyan dostlar›na hediye edebilir. Bize de bir ““AAllllââhh
lssuunn”” ““ÜÜçç ‹‹hhllââss,, bbiirr FFââttiihhaa””
rraazz›› ool deyip; gönderir
se ne
----------------------- Page 23-----------------------
AHMED HULÛS‹
âlâ...
““BBiirr hhaayyrraa vveessiillee oollaann,, oo hhaayyrr›› yyaappmm›› ggiibbiiddiirr””
mu Rasûlümüz MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa Aleyhisselâm
Efendimiz.
Niyaz ederim; Allâh bizleri ömür boyu hayra vesile
k›ls›n; erre âlet olmaktan, yar›n çok pi manl›k duya-
ca ›m›z fiiller ortaya koymaktan muhafaza buyursun.
Allâh, cümlemize, bu kitab› en güzel ekilde de erlen-
dirmeyi nasip etsin ve elimizdeki de erin k›ymetini idrak
ettirsin.

23
----------------------- Page 24-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
24
----------------------- Page 25-----------------------
AHMED HULÛS‹
2
N‹Ç‹N “DUA”?
““DDUUAA MMÜÜ’’MM‹‹NN‹‹NN SS‹‹LLAAHHIIDDIIRR”” diyor RRaassûûlluullllââhh
25
MMuuhhaammmmeedd Mustafa Aleyhisselâm… Ve gene, öyle
ba ka bir aç›klama getiriyor ““DDUUAA”” konusuna:
““DDUUAA ‹‹BBAADDEETT‹‹NN ÖÖZZÜÜDDÜÜRR..””
Bu hadîs-î erîfin hemen arkas›ndan u âyeti kerîmeyi
““CC‹‹NNNN‹‹ VVEE ‹‹NNSSAANNLLAARRI
hat›rlayal›m: I YYAALLNNIIZZCCAA
KKUULLLLUUKK EETTMMEELLEERR‹‹ ‹‹ÇÇ‹‹NN YYAARRAATTTTIIMM..””
En basit anlam›yla kulluk, dua ve zikirdir!
En geni anlam›yla kulluk, birimin varolu gayesinin
gere ini yerine getirmesidir...
— Peki, biz dua etti imiz zaman, kabul olur mu?..
““EE eerr kkuulluumm,, bbaannaa eelllleerriinnii kkaalldd››rr››rr ddaa dduuaa eeddeerr
, bbeen
n
oo eelllleerrii bboo oollaarraakk ggeerrii ççeevviirrmmeekktteenn hhaayyââ eeddeerriimm..
et,
bu bir hadîs-î kudsî... Bu konudaki bir ba ka hadîs-î kudsî
de öyle:
----------------------- Page 26-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““EEyy ââddeemmoo lluu,, dduuaa sseennddeenn,, iiccaabbeett bbeennddee
n;; iissttii ffaarr sseenn--
ddeenn,, bbaa ›› llaammaakk bbeennddeenn;; ttöövvbbee sseennddeenn,, kkaabb
e
ettmmeekk bbeenn--
ddeenn;; üükküürr sseennddeenn,, ffaazzllaass››yyllaa vveerrmmeekk bbeennd
;; ssaabb››rr sseenn--
ddeenn,, yyaarrdd››mm bbeennddeenn...... NNee iisstteeddiinn k
kii bbeenn
ddeenn ssaannaa vveerrmmee--
ddiimm......””
‹ te yukar›daki hadîs-î kudsîyi destekleyen bir âyeti
kerîme:
““BBAANNAA DDUUAA EEDD‹‹NN,, ‹‹CCAABBEETT EEDDEEYY‹‹MM..””
Bu konuya aç›kl›k getiren di er bir hadîs-î kudsî ise
öyle:
““BBeenn,, kkuulluummuunn zzaannnn›› üüzzeerreeyyiimm.. AArrtt››k
k ddiilleeddii ii ggiibbii
ddüü üünnssüünn!!....”” Yani siz dua ederken, o duan›z›n kesinlikle
kabul görece ini dü ünürseniz, biliniz ki mutlaka iste iniz
meydana gelecektir!
26 Nitekim, bu aç›dan olaya bak›ld› › içindir ki, önde
gelen evliyaullâhdan ‹‹mmaamm›› RRaabbbbaannîî AAhhmmee
FFaarruukk
SSeerrhheennddîî ““BBiirr eeyyii iisstteemmeekk,, oo
naa nnââiill oollmma
öyle demi tir:
akk
ddeemmeekkttiirr.. ZZiirraa AAllllââhhûû TTeeââllââ kkaabbuull eettmmeeyyeecc
uuaayy›› kkuulluu--
nnaa eettttiirrmmeezz..””
Esasen dua etmek söz konusu oldu unda, bir ey iste-
yece imizde, hemen u âyeti kerîmeyi hat›rlamam›z ge-
rekmektedir:
““RRAABBBB--ÜÜLL ÂÂLLEEMMÎÎNN OOLLAANN AALLLLÂ
ÂHH DD‹‹LLEEMM
EEDD‹‹KKÇÇEE,,
SS‹‹ZZ DD‹‹LLEEYYEEMMEEZZSS‹‹NN‹‹ZZ..”” (81.Tekvîr: 29)
Yani, sizde ortaya ç›kan bu istek, gerçekte Allâh istemi
oldu u için sizde ortaya ç›kmaktad›r! E er, Allâh isteme-
mi olsayd›, siz dahi o eyi isteyemezdiniz.
En kolay, en ucuz -yani bedava-
ve en tesirli ey
DDUUAA’d›r... ‹ te bu yüzdendir ki, DDUUAA için, ““MMüümmiinniinn
----------------------- Page 27-----------------------
AHMED HULÛS‹
ssiillaahh››dd››rr”” buyurulmu tur.
““DDUUAA”” nas›l silah olur?..
Bunu anlayabilmek için, tasavvufun derinliklerine
inmek gereklidir...
‹nsan, gerçe i itibar›yla, Allâh’›n Zâtî s›fatlar›yla
yarat›lm› , OO’’nnuunn vvaarrll›› ›› iillee kkaaîîmm vvee ddaaiimm varl›kt›r...
AAllllââhh’›n ““HHAAYY”” ismiyle i aret edilen ekilde HHAAYYAATT
s›fat›yla vard›r; ya ar.
AAllllââhh’›n ““AALLÎÎMM”” ismiyle i aret edilen ekilde, ‹‹LL‹‹MM
s›fat›yla bilgi, ilim sahibidir, ya am›na yön verir...
AAlll
lââhh’›n ““MMÜÜRRÎÎDD”” ismiyle i aret edilen ekilde,
‹‹RRAADDEE s›fat›yla isteklerini tahakkuk ettirmeye yönelir...
Dolay›s›ylad›r ki insan, kendi varl› ›nda mevcut olan bu
isimlerin mânâlar›n› ortaya ç›kartabildi i ölçüde, takdir
edilen nispette, arzular›na nail, korktu undan emin olur...
27
DDUUAA nedir?..
Ötedeki bir tanr›dan talep mi?..
Özünde ve varl› ›n›n her boyut ve zerresinde kendisiy-
le kaîm oldu un Allâh’›n gücünün ortaya ç›kmas›n› talep
mi?..
DDUUAA,, insan›n varl› ›ndaki ilâhî gücün ortaya ç›kart›l-
mas› tekni inden ba ka bir ey de ildir!..
Bu yüzdendir ki; insan, tam bir konsantrasyon ile DDUUAA
edebildi i anda, pek çok imkâns›zm› gibi görünen eyin
gerçekle ti ini fark edebilir.
Bu yüzdendir ki, insan›n en güçlü silah› DDUUAA’d›r.
----------------------- Page 28-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
DDUUAA mekanizmas›ndan en büyük verimi almak
istiyorsak, özellikle ve öncelikle ekli, yeri ve zaman›
konusunda baz› hususlara önem vermek zorunday›z.
28
----------------------- Page 29-----------------------
AHMED HULÛS‹
3
“DUA”NIN EKL‹
DDUUAA ederken baz› hareketler oldukça önemlidir...
29
Dua ederken, kollar koltuk alt› görülecek bir ekilde
yana aç›l›p, eller yüze paralel bir ekilde öne uzat›lmal›d›r.
Takriben yüzden otuz santimetre mesafede parmak
aral›klar› hafif aç›k olan ellerin, parmaklardan ç›kan
› ›nlar›n, al›ndan ç›kan › ›nlarla ilerde bir birle im yapa-
cak ekilde yönlendirilmesi son derece faydal›d›r.
Bak›n bu konuda Hazreti Rasûl Aleyhisselâm ne buyu-
ruyor:
““HHeerrhhaannggii bbiirr kkuull,, kkoollttuu uunnuunn aalltt›› ggöörrüülleecceek
ddee
leekkttee bbuulluunnuurrssaa
;; aacceellee
eelllleerriinnii kkaalldd››rr››rr vvee AAllllââhh’’ttaann bbiirr ddiil
eettmmeeddii ii ttaakkddiirrddee kkeessiinnlliikkllee dduuaass››nnaa iiccaabbeett eeddi
illiirr......””
assûûlluullllââhh??....
—— AAcceellee nnaass››ll oolluurr yyââ RRa
—— DDuuaa eettttiimm eettttiimm,, kkaabbuull oollmmaadd››,, ddeerr (de vazgeçer)...
----------------------- Page 30-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
‹ te bu yanl› t›r; olana kadar ›srar etmek gerekir.
Ellerden parmak uçlar›ndan yay›lan dalgalarla, beyin-
den ““yyöönnlleennddiirriilleenn”” dalgalar(1) bir noktada birle erek
lazer › ›n› gibi etki ederek belli hususlar›n olu mas›nda
son derece önemli rol oynarlar.
Burada fark edilece i gibi, DDUUAA’n›n olu mas›n›
sa layan ana güç, insana d› ar›dan gelmeyip; tamam›yla,
insan›n varl› ›nda mevcut olan Allâh isimlerinin manevî
gücünden ortaya ç›kmaktad›r.
K›sacas› DDUUAA,, ki inin kendindeki ilâhî güçler
e li inde isteklerini gerçekle tirme faaliyetidir. Ve elbette
ki bunun bir tekni i ve bilimsel aç›klamas› vard›r.
DDUUAA esas itibar›yla, beynin ““yyöönnlleennddiirriillmmii
aallggaa--
30 llaarr››dd››rr””...
Evrenin olu umu, Allâh tasavvurunun, ilim boyutunun
enerjiye ve kuantsal yap›ya dönü ümüyle meydana
geldi i gibi; insan›n bütün istek ve arzular› dahi, bilincin
ilim boyutundan kaynaklanan istek ve arzular›n›n beyinin
yönlendirilmi dalgalar›yla yo unla t›r›lmas› suretiyle
meydana gelir.
Bu sebepledir ki, konsantrasyon ne derece güçlü olur-
sa, DDUUAA’ya icabet de o derece süratli olur... Bunun için
al
laann ffeellââhh
denmi tir, ““MMaazzlluummuunn dduuaass›› yyeerrddee kkaallmmaazz;; ââhh a
bbuullmmaazz!!””
Zira, o ““ââhh”” eden ki i, öyle bir s›k›nt›yla, öyle bir kon-
santrasyonla, menfi beyin dalgalar›n› o ki iye yöneltir ki,
o yay›n okundan kurtulmak asla mümkün olmaz.
(1) Yönlendirilmi dalgalar konusunu “‹NSAN VE SIRLARI” kitab›m›z
bulabilirsiniz.
----------------------- Page 31-----------------------
AHMED HULÛS‹
Dedesinde ç›kmasa, torununda ç›kar o ““ââhh””›n netice-
si!.. Nas›l m›, çok basit!
Dedenin ald› › ““ââhh”” dalgalar›, onun genetik düzenini
öyle bir etkiler ki; neticesi kendisinde ortaya ç›kmasa bile,
çocu unda veya torununda genetik intikâl dolay›s›yla
ortaya ç›kar ve dedesinin cezas›na maruz kal›r. ‹ te bu
yüzden denmi tir; ““DDeeddeessii eerriikk ççaallmm›› ,, ttoorruunnuunn ddii ii
kkaammaa mm›› ”” diye...
Evet, eller ileri kollar aç›k dua demi tik... Efendimiz
böyle yapm› ... Çölde yaral› bir halde kendilerini bulan,
yaralar›n› temizleyen, onlar› iyile tiren kimseleri öldürüp
kaçanlar için Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.) ayakta, elleri
yukar›da tarif etti imiz biçimde aç›k olarak ashab ile bera-
ber dua etmi ve kaçan ki iler çok k›sa süre içinde buluna- 31
rak yapt›klar›n›n kar ›l› ›n› alm› lard›r.
Ayakta, eller tarif etti imiz biçimde avuç içleri yüze,
kollar ileriye dönük olarak parmak uçlar› arac›l› ›yla
““yyöönnlleennddiirriillmmii ”” dalgalar eklinde yap›lan DDUUAA gibi,
ayr›ca, SSEECCDDEE hâlinde yap›lan DDUUAA da son derece etkili-
dir.
Özellikle, gece yar›s›ndan sonra, yani Güne ’in bulun-
du unuz yerin tam arkas›nda oldu u ve Güne radyasyo-
nunun en asgariye indi i saatlerde SSEECCDDEE hâlinde yap›-
lan DDUUAA son derece etkilidir. ayet k›l›nan hâcet namaz›-
n›n; veya herhangi bir namaz›n son secdesinde bu DDUUAA
yap›l›rsa, tesir gücü bir hayli daha fazla olur...
Namaz›n, yani gece k›l›nan bir namaz›n son secdesin-
----------------------- Page 32-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
de, çe itli kusurlar›n› itiraf edip, onlardan ba › lanma
dilendikten sonra DDUUAA edilirse; ve istenen eyin mahiye-
tine göre, birkaç gün üst üste veya güna ›r› bir ekilde bu
çal› maya devam edilirse; takdiri ilâhî, o eyin olu mas›na
mutlaka cevap verir... Çünkü; o DDUUAA’n›n ›srarla deva-
m›na müsaade olunmas›, o duaya icabet edilece inin de
göstergesidir. Zira, Allâh, kabul etmeyece i DDUUAA’ya ›s-
rarla devam ans› tan›maz.
Ki i, bir konudaki DDUUAA’s›nda ›srarl› de ilse, o
DDUUAA’n›n yerine gelme ans› da son derece dü üktür.
SSEECCDDEE hâlinde yap›lan DDUUAA, hele kusurlar›n itira-
f›ndan sonra olursa, son derece güçlüdür demi tik. Niçin?
SSEECCDDEE hâlinde, bedendeki kan yo un bir biçimde
32 ba a, beyne akmakta, oksijen ve di er enerji kaynaklar›
taraf›ndan beyin son derece mükemmel ekilde beslen-
mektedir. Bu sebeple de çok güçlü dalgalar yayabilmek-
tedir.
Ayr›ca gene secde hâlinde yap›lan kusurlar› itiraf
fiiliyle çok güçlü bir konsantrasyon ve yönelim meydana
gelmekte, bu da arzulanan ey do rultusunda güçlü dalga-
lar yay›lmas›na vesile olmaktad›r.
DDUUAA’y› güçlendiren ve gerçekle tiren en önemli fak-
tör ise DDUUAA an›nda, ki inin uurunun VVEEHH‹‹MM tasarrufun-
dan uzak kalmas›d›r. Ve bu hâl de, sseeccddee yani, bbeennlliikk kkaavv--
rraamm››nn››nn kkaallkktt›› ›› bir hâldir. Nitekim bu konuda bizi uyaran
Hazreti RRaassûûll (s.a.v.), ““ eekkssiizz üüpphheessiizz,, kkaabbûûll oolla
eemmiinn oolluunnaarraakk”” DDUUAA edilmesini tavsiye etmi tir.
----------------------- Page 33-----------------------
AHMED HULÛS‹
DDUUAA’n›n tesirini kesen en önemli güç, gene ki inin
kendisinde bulunan VVEEHH‹‹MM--VVEESSVVEESSEE kuvvesidir...
Ki ide, VVEEHH‹‹MM--VVEESSVVEESSEE ne derece gerilemi ise,
DDUUAA’s› o derece keskin ve süratli bir ekilde gerçekle ir.
Allâh’a yakîn elde etmi ki ilerin DDUUAA’s›n›n kabulün-
deki en önemli etkenlerden biri de, o ki ilerdeki VVEEHH‹‹MM--
VVEESSVVEESSEENN‹‹NN oldukça dü ük olmas›d›r. Ayr›ca, bu ki i-
lerin, yapt›klar› çal› ma ve lütfu ilâhî sonucu olarak, çe it-
li ilâhî güçlerin yap›lar›nda ortaya ç›kmas› da, elbette ki
DDUUAA’lar›n›n süratle gerçekle mesinde önemli bir faktör-
dür.
Ayr›ca, DDUUAA konusunda, EEYYTTAANN vasf›yla bilinen
CC‹‹NNLLEERR’in insana çok yanl› fikirler telkini de söz konu-
sudur; ki bu da insan› bu çok etkili silah› kullanmaktan
33
UAA
mahrum b›rak›r. Tam içinizden DDU etmek gelmi ken,
EEYYTTAANN ismiyle, eeyyttaanniiyyeett vas›flar› dolay›s›yla lakap-
lanm› olan CC‹‹NNLLEERR, hemen bir vesvese verirler...
Örne in:
““AAmmaann ccaann››mm nniiyyee dduuaa eeddeeyyiimm,, nnaass››ll oollssaa kkaaddeerrddee vva
rrssaa
oolluurr......””
A eettsseemm ddee eettmmeesseemm ddee ii oollaaccaa ››nnaa vvaarr››rr,, nnee
yee
““DDUUA
DDUUAA eeddeeyyiimm??....””
Ve, böylelikle siz, DDUUAA etmekten vazgeçip; en güçlü
SS‹‹LLAAHH olan DDUUAA’dan mahrum kal›rs›n›z. DDUUAA’dan
mahrum kalmak, DDUUAA etmemek suretiyle de nelerden
mahrum kald› ›n›z› asla hayal bile edemezsiniz. ‹ te bu
ullllââhh
yüzdendir ki, Hazreti RRaassûûllu Aleyhisselâm bak›n bize
----------------------- Page 34-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
neler tavsiye ediyor:
““NNaall››nn››nn››zz››nn ttaassmmaass››nnaa,, kkooyyuunnuunnuuzzuunn oot
daarr hheerr
eeyyii AAllllââhh’’ttaann iisstteeyyiinniizz..””
emmiinnddeenn iisstteeyyiinniiz
z,, ççüünnkküü iisstteenniillmmee--
““AAllllââhh’’››nn ffaazzll›› kkeerre
ssiinnddeenn hhoo llaann››rr......””
n›› ççookk
““ üüpphheessiizz kkii AAllllââhh,, ››ssrraarrllaa DDUUAA eeddeenn
laarr››n
sseevveerr..””
““HHaassssaass oolldduu uunnuuzz ssaaaattlleerrddee DDUUAA eettmmee
yyii ggaanniimmeett
n hhââlliid
diirr..””
bbiilliinniizz...... ÇÇüünnkküü bbuu hhââll rraahhmmeett ssaaaattiinniin
Bu son yazm› oldu um hadîs-î erîfte i aret edilen
mânâ udur: Hassas, oldu unuz demek, tama
m›yla bir
konuya konsantre olmaktan ileri gelen bir
biçimde, son
derece duygusal olma anlam› ta ›r. ‹ te bu an, ki inin, ta-
34 mam›yla AALLLLÂÂHH’a, net bir biçimde yönelmesi, anlam›n›
ta ›r ve bu yöneli , beynin tümüyle tek bir gayeye yönelik
biçimde, kendisindeki ilâhî güçlerin ortaya
konulmas›
sonucunu do urur.
DDUUAA’n›n gerçekle mesinde en önemli faktör, ki inin
kendisini aradan ç›kartarak; dilinde DDUUAA’y› okuyan, bey-
ninde o talebi olu turan olarak HHAAKKKK’’›n kalmas›d›r... Bu
takdirde; ““......OO BB‹‹RR EEYY‹‹NN OOLLMMAASSIINNII DD‹‹LLEERRSSEE,,
DDEERR VVEE OO EEYY OOLLUURR..”” (2.Bakara: 117)
DUUAA
D ’da daha önce de belirtildi i gibi
en önemli
yard›mc› faktörlerden biri de istenilen ey
hususunda
›srarl› olmakt›r. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip
arkas›n› b›rakmak son derece yanl› t›r. DDUUAA
edilecek
konuda mutlaka ›srarl› olunmal› ve istenilen eyin olabil-
----------------------- Page 35-----------------------
AHMED HULÛS‹
di ince ölüm ötesi hayat›m›za dönük ve yararl› olmas›na
özellikle dikkat edilmelidir. Zira, yanl› bir istek ile kendi
kendimizi büyük ölçüde yaralam› olabiliriz. Elektri i,
çok yararl› ekilde kullanabildi imiz gibi, kendimizi yara-
lamak ve hatta öldürmek içinde yanl› bir ekilde kullan-
mak mümkündür.
DDUUAA, varl› ›ndaki, benli indeki, NNEEFFSS’indeki
AALLLLÂÂHH’a AA‹‹TT GGÜÜÇÇ ile ttaahhaakkkkuukk yoludur, demi tik.
Öyleyse, bu silah› ne derece bilinçli olarak ve yerinde kul-
lanma imkân›na sahip olursak, o derece dü manlar›m›z-
dan korunabilir; isteklerimizi gerçekle tirebilir; ve dahi
AALLLLÂÂHH’a yyaakkîînn elde edebiliriz.
““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAARRII”” isimli kitab›m›zda; DDUUAA’n›n
beyin gücüne dayand› ›ndan, zira, beynin ilâhî güçle teç-
hiz edilmi , donat›lm› , bir yap› oldu undan bahsetmi ve
bunun sisteminden söz ederek; gerekirse, insan›n beyin
dalgalar›yla silahlar› dahi geçersiz k›labilece ini yazm› -
t›k 1984 y›l›nda...
Bak›n Rus bilim insan› Profesör. Dr. Kaznatcheev
beyni nas›l de erlendiriyor 11 Haziran 1991 tarihli Sabah
Gazetesi’nin 8. sayfas›nda... Yay›mlanan u haberi dikkat-
le okuyal›m:
““GGEELLEECCEE⁄⁄‹‹NN SSAAVVAA LLAARRII TTEELLEEPPAATT‹‹KK OOLLAACCAAKK!!””
RRuussyyaa’’nn››nn üünnllüü bbiilliimm aaddaamm›› VVllaaiill KKaazznnaattcchheeeevv,,
n
cee iinnii bbee
--
bbeeyynniinniinn tteelleeppaattii yyoolluuyyllaa ssaavvaa llaarr›› eettkkiilleeyyeebbii
lleec
lliirrttttii.. PPrrooff.. KKaazznnaattcchheeeevv,, ddââhhiilleerriinn ççaall›› tt›› ››,,
irrsskk
AAkkaaddeemmiissii bbüünnyyeessiinnddee kkuurruullaann öözzeell bbiirr llaabboorraattuuv
vaarrddaa
----------------------- Page 36-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ççaall›› mmaallaarr››nn›› ssüürrddüürrüüyyoorr..
MMOOSSKKOOVVAA--RRuussyyaa BBiilliimmlleerr AAkkaaddeemmiiss
ii’’nniinn eenn ssaayygg››nn
essöörr VVllaaiill KKaaz
znnaattcchheeeevv iinnssaann
üüyyeelleerriinnddeenn bbiirrii oollaann PPrrooffe
bbeeyynniinniinn,, bbeeddeenniinn bbuulluunndduu uu nnookkttaann››nn ççookk
uzzaa ››nnddaa yyeerr
ü üünncceelleerr vvee eelleekkttrroonniikk ddoo
nnaann››mmllaarr üüzzee--
aallaann,, iinnssaannllaarr,, ddü
rriinnddee eettkkiillii oollaabbiilleeccee iinnii bbeelliirrttttii..
Birçok ki i taraf›ndan deli saçmas› olarak nitelendiri-
len bu görü ü ispat etmek için yo un bir çal› maya giren
KKaazznnaattcchheeeevv, ülkesi Rusya’da büyük ilgi görüyor. Kendi-
sine RRuussyyaa dâhilerinin yeti tirildi i
NNoovvoossssiibbiirrsskk
AAkkaaddeemmiissii bünyesinde her türlü donan›ma sahip bir labo-
ratuvar ve ara t›rmalar›nda yard›mc› olacak asistanlar tah-
sis eden hükümet, KKaazznnaattcchheeeevv’in ara t›rmalar›ndan çok
36 ey bekliyor.
KKGGBB kkoorruummaass›› KKaazznnaattcchheeeevv’in ara t›rmalar›n
en
büyük özelli i insan beyninin telepatik gücünü bir silah
olarak kullanmaya çal› mas›. Ona göre, s›rf dü ünce gü-
cüyle bilgisayar sistemlerini, havaalanlar›n›n radarlar›n›
hatta modern teknolojinin geli tirebilece i her türlü silah›
etkisiz k›lmak mümkün.
Bu ara t›rmalar› son derece yak›ndan izleyen ve denet-
leyen hükümet, KKaazznnaattcchheeeevv’in CIA taraf›ndan kaç›r›lma-
s›n› engellemek için KKGGBB’nin en yetenekli ajanlar›n› se-
ferber etmi durumda. Ünlü bilim insan› görü lerini
basit örneklerle aç›kl›yor:
››nn››zz bbiillggiissaayyaarr aanniiddeenn aar
r››zzaallaann››rrssaa ssuuççuu
““EE eerr ççaall›› tt››
üürreettiiccii ffiirrmmaaddaa aarraammaayy››nn.. SSiizziinn ssttrreess iiççii
nddee oollmmaann››zz yyaa ddaa
----------------------- Page 37-----------------------
AHMED HULÛS‹
ççaall›› ››rrkkeenn bbiirraazz bbiillee oollssaa ssiinniirrlleennmmeenniizz aalleettiinn t
nniikk
nssaann bbe
eyynnii,,
ddoonnaann››mm››nn›› eettkkiilleeyyeebbiilliirr.. ÇÇüünnkküü ss››rraaddaann bbiirr iin
eenn üüssttüünn bbiillggiissaayyaarrddaann ddaahhaa ggüüççllüüddüürr vvee iinnssaann bbaaz
dii ii ggüüççlleerrii kkuulllla
--
ffaarrkk››nnddaa oollmmaaddaann ddoo aann››nn kkeennddiinnee vveerrd
nnaabbiilliirr..””
KKaazznnaattcchheeeevv’e göre e er insan çok uzun zamandan
beri görmedi i birini yo un olarak dü ünürse ve o s›ra-
larda ondan bir telefon, ya da mektup al›rsa bu ans olarak
nitelendirilmemelidir. Bu do rudan, insan›n yo unla t›r-
d› › dü ünceleri ile dü ündü ü ki iyi etkilemesidir.
KKaazznnaattcchheeeevv, son olarak RRuussyyaa televizyonunda kat›ld›-
› bir programda laboratuvar›nda bulunan bir bitkiyi uzun
uzun gösterdi ve program› izleyenlerden bir saat süreyle
sadece bu bitkinin geli imini dü ünmelerini istedi. Sonuç
37
gerçekten a ›rt›c›yd›, bitki çok k›sa zaman zarf›nda ak›l
almaz bir geli me sergiledi.
‹ te KKaazznnaattcchheeeevv’in ara t›rmalar›n›n temelinde de, dü-
ünce gücünün sonsuzlu unu yakalamak yat›yor. ‹nsan›n
bilinçalt›na ula may› amaçlayan para psikolojiyi bilimle
birle tirerek ara t›rmalar›n› sürdüren KKaazznnaattcchheeeevv, bulgu-
lar›n›n dü man›n teknik donan›m›n› felç etmek aç›s›ndan
ileride çok önemli sonuçlar verece ini, ancak bunun bir
silah olarak de il, sava lar› engelleyecek cayd›r›c› bir
etken olarak kullan›lmas›ndan yana oldu unu belirtiyor.
‹ te bu yüzdendir ki, DDUUAA insana bah edilmi en mü-
kemmel güç olarak tan›mlanabilir.
----------------------- Page 38-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
38
----------------------- Page 39-----------------------
AHMED HULÛS‹
4
“DUA”NIN YER‹
Gayr› ihtiyarî hemen akl›m›za gelebilir; can›m
39
DDUUAA’n›n da yeri mi olur? DDUUAA etmek için özel yer mi
arayaca ›z? Yerin ne münasebeti vard›r DDUUAA ile?..
Evet, her yerde DDUUAA edilebilir!.. DDUUAA için özel bir yer
aramaya zaruret yoktur!
Ancak...
‹nsan beyninin çal› ma sistemi ve bulundu u yerin
manyetik alan› ile bulundu u alandaki › ›nsal ortam son
derece yak›ndan ba lant›l›d›r.
Yeralt›ndaki ““lleeyy hhaattllaarr››nn››nn”” olu turdu u müspet ener-
ji hatlar›n›n gücünü arkas›na almas›, o beyin için son dere-
ce önemli oldu u gibi; ayr›ca, beyinin içinde bulundu u
ortam› kaplayan › ›nsal alan›n›n olu turdu u tesirler dahi
son derece önemlidir.
----------------------- Page 40-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
DDUUAA eden ki inin çevresindeki ki ilerin beyin dalga-
lar›, kendisininki ile birle erek son derece güçlü dalgalar
üretilebilece i gibi; toplu DDUUAA’lar dahi büyük tesirl
er
meydana getirir. Bu sebeptendir ki Hazreti
RRaassûûll
Aleyhisselâm öyle buyurur:
““ÜÜçç kkii ii bbiirr aarraayyaa ggeellddiikklleerrii zzaammaann,, bb
liikkttee eettttiikklleerrii
ezz..””
DDUUAA’’yy›› AALLLLÂÂHH ggeerrii ççeevviirrmme
Niçin belirli yerler? Mesela nereleri?..
KKââbbeettuullllââhh’ta yap›lan DDUUAA’lar, AArraaffaatt’ta yap›lan
DDUUAA’lar, MMeeddiinnee’de Hazreti RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n
Makâm›’nda yap›lan DDUUAA’lar, EEffeess’te MMeerryyeemm AAnn
a
l EEyyyyûûbb
EEvvii’’nnddee yap›lan DDUUAA’lar, ‹‹ssttaannbbuul’da Sultan
nam›yla bilinen sahabeden zât›n makâm›nda yap›lan
40 DDUUAA’lar; bunun gibi her beldede, o beldedeki
bilinen
evliyaullâhtan olan zevât›n makâmlar›nda yap›lan
DUA’lar, daima güçlü DUA’lar olarak yerini bulur.
Burada iki önemli faktör mevcuttur:
1. O yyeerriinn kendi manyetik alan›n›n yayd› › enerji...
2. O yere ddeeffnneeddiillmmii zzââtt››nn rruuhhaanniiyyeettiinniinn yay
ldu-
u enerji...
‹ te, DDUUAA eden ki i, bu iki etkiyi arkas›na takviye ala-
rak DDUUAA etti i zaman, büyük ölçüde DDUUAA’s› kabul olma
yani yerine gelme ans›na sahiptir.
Ayr›ca manevî gücü yüksek oldu una inan›lan ki inin
huzurunda, bir cemaat e li inde yap›lan DDUUAA’lar da son
derece yüksek tesir gücüne sahip olarak tespit edilmi tir.
----------------------- Page 41-----------------------
AHMED HULÛS‹
5
“DUA”NIN ZAMANI
Her akl›n›za esti i, içinizden geldi i zamanda DDUUAA
41
edebilece iniz gibi, belirli günlerin ve gecelerin de DDUUAA’
n›n gerçekle mesi hususunda büyük rolü vard›r.
Cuma günü hutbe saati ile ikindi aras›...
Recep ay›n›n girdi i gece ve onbe inci gecesi...
Mi’râc gecesi...
Recep ay›n›n yirmiyedinci günü...
aban ay›n›n onbe inci günü ve gecesi...
Arife günleri ve geceleri...
Ramazan günleri...
Ramazan ay›n›n yirmisinden sonraki tek geceler...
Ramazan ve Hac Bayramlar› geceleri...
Muharrem ay›n›n onuncu günü ve gecesi...
Zilhicce ay›n›n onuncu günü...
----------------------- Page 42-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Bu günleri böylece verdikten sonra, özellikle geceler
üzerinde durulmas› ve dahi, gece yar›s›ndan sonraki saat-
lerin iyi de erlendirilmesi üzerinde dural›m.
DDUUAA’n›n zaman› denilince özellikle iki husus önemli-
dir:
1- ‹ç artlar
2- D› artlar
‹‹çç aarrttllaarr, içinde bulundu umuz hâleti ruhiye demektir.
Gerçekten, yürekten gelir bir biçimde; içi yana yana deni-
len bir ekilde DDUUAA etmek önemlidir... Zira ancak böyle
bir hâl, tam konsantrasyon sa lar... Beynin güçleri ancak
böylelikle tek bir noktaya, tek bir konuda yo unla arak,
iste e yönelik yay›n yapar.
42 ‹kinci olarak belirtilen dd›› aarrttllaarr ise tamam›yla ortam
artlar› ile alâkal›d›r. Bu d› artlar›n birincisi Güne ’in
parlamamas›, hatta › ›klar›n›n tamam›yla kaybolmas›d›r.
Zira Güne ’in yayd› › kozmik › ›n›m büyük ölçüde beyin
gücünü keser.
D› artlar konusunda bir di er önemli husus da Jüpiter
ve Venüs gibi gezegenlerin yumu ak ve besleyici radyas-
yonunun beyni etkiledi i saatlerdir. Bu saatleri bulmak
için gerekli hesaplama usullerini ‹‹bbrraahhiimm HHaakkkk›› EErrzzuurruummîî
““MMAARR‹‹FFEETTNNAAMMEE”” isimli eserinde bütün detaylar› ile
izah etmektedir. Bunun için, piyasadan, içinde bu bölü-
mün de oldu u TTAAMM tteerrccüümmee seçilmelidir. Zira, bir Mars
saatinde, olacak i , münaka aya dökülüp olmazken; bir
Venüs veya Jüpiter saatinde olmayacak i , a ›rt›c› biçim-
----------------------- Page 43-----------------------
AHMED HULÛS‹
de olu uverir de hayretler içinde kalabiliriz.
Bu sebeple elbette ki baz› saatlere riayet etmenin çok
büyük yararlar› mevcuttur.
43
----------------------- Page 44-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
44
----------------------- Page 45-----------------------
AHMED HULÛS‹
6
DUA VE KADER
DDUUAA söz konusu oldu u zaman, hemen pek ço umuz
45
yanl› bilgiyle artlanmak yüzünden, ““AAmmaann ccaann››mm kkaaddeerr--
ddee nnee vvaarrssaa oo oollaaccaakk,, DDUUAA’’yyaa nnee ggeerreekk vvaarr!!”” deyiverir
iz.
Oysa, bu tamam›yla yanl› bir görü tür!
KKaaddeerr konusunda gerçek bilgileri, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm
ullllââhh
âyetlerine ve tamam›yla Hazreti RRaassûûllu (s.a.v.)’in
buyruklar›na dayanan biçimde ““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAARRII””
isimli kitab›n mezkûr bölümünde okurlar›m›za aç›klad›k.
KKAADDEERR kesindir ve hiç kimse bunun d› ›na asla ç›kamaz.
Nitekim, Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) aç›klamalar›nda, bunu
en dar anlay› l›lar›n dahi fark edebilece i bir biçimde vur-
guluyor. Ne yaz›k ki, bu gerçe i yans›tan hadîs-î erîfleri,
hadis kitaplar› hariç, hiçbir kitapta bulam›yorsunuz.
Yazam›yorlar!.. Ama gerçek, yaz›lmasa da, söylenmese
----------------------- Page 46-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
de gerçektir. Hele RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) taraf›n
an da en
yal›n bir biçimde aç›klanm› sa!..
Burada çok önemli olan husus udur
: KKAADDEERR’in
KKAADDEERR DDUUAA
tekni i!.. - ili kisini izaha girme
den önce,
bu konudaki RRaassûûlluullllââhh’’››nn birkaç buyru unu nakletmeye
çal› al›m size...
yii--
““KKAADDEERR””ii aannccaakk DDUUAA ddee ii ttiirriirr.. ÖÖmmrrüü iiss
iiy
lliikk uuzzaatt››rr.. üüpphheessiizz kkii,, kkii ii ii lleemmii oolldd
ebbeebbiiyy--
llee rr››zz››kkttaann mmaahhrruumm eeddiilliirr..””
““KKAAZZAA’’yy›› aannccaakk DDUUAA ggeerrii ççeevviirriirr...... ÖÖmmr
yyiilliikk
uuzzaatt››rr..””
46

i
““TTeeddbbiirriinn kkaaddeerree ffaayyddaass›› oollmmaazz;; DDUUAA’’nn›
issee ggeellmmi
vvee ggeellmmeemmii mmuussîîbbeettlleerree ffaayyddaass›› vvaarrdd››rr;;
zz kkii bbeellââ
iinneerr,, DDUUAA oonnuu kkaarr ››llaarr vvee kk››yyaammeettee kkaaddaarr ç
pp›› ››rrllaarr..””
Evet, bir yandan, kkaaddeerriinn ddee ii mmeeyyeeccee ii beli
tiliyor;
di er yandan DDUUAA’’nn››nn kkaaddeerrii,, kkaazzaayy›› ggee
i ççeevviirreeccee ii
aç›klan›yor. Bu iki hususu nas›l birle tirip, nas›l bir sonuç
elde edece iz?
Bilelim ki...
‹nsanlar›n kaderi takdir edilmi tir; her ey gibi... N
e
var ki, DDUUAA faktörü de bu KKAADDEERR sistemi içinde yer alan
----------------------- Page 47-----------------------
AHMED HULÛS‹
bir faktördür; DDUUAA ederseniz, kaderdeki olay› geri çevire-
bilirsiniz, kazay› reddedebilirsiniz; ancak bu DDUUAA’y› yap-
mak, gene kaderinizin elvermesiyle mümkün... Yani,
kaderiniz müsaitse DDUUAA edebilirsiniz ve böylece de o
gelecek olan olay› geri çevirebilirsiniz.
Kaderinizde kolayla t›r›lm› sa DDUUAA etmek, size o belâ
veya musîbet gelmeden önce DDUUAA edersiniz ve o olay›n
zarar›ndan korunmu olursunuz.
Dolay›s›ylad›r ki, tteeddbbiirrllee ttaakkddiirrii ddee ii ttiirreemmeezzssi
iizz;;
fakat, ttaakkddiirrddee vvaarrssaa tteeddbbiirr aall››rr ve böylece de kazay› geri
çevirmi olursunuz.
Haalliiffee ÖÖmmeerr
Bu hususta H (r.a.), bize bir uygulamas›yla
son derece önemli bir uyar›da bulunmu tu:
Orduyla am’a giden HHaalliiffee ÖÖmmeerr (r.a.) ehre yakla t› ›
zaman, veba salg›n› oldu unu haber al›nca orduya geri
dönülmesi talimat›n› verir. Bu durum üzerine, kader kav-
ram›n› anlayamayan ve i in eklinde kalanlar a ›r›rlar ve
sorarlar:
— AAllllââhh’’››nn kkaaddeerriinnddeenn mmii kkaaçç››yyoorrssuunn yyââ ÖÖmmeerr??....
Kaderin tekni ini anlam› olan HHaazzrreettii ÖÖmmeerr (r.a.)’›n
cevab› hepimize bir derstir:
kaazzaass››nnddaann AAllllââhh’’››nn kkaaddeerriinnee kkaaçç››yyoorruu
— AAllllââhh’’››nn k
‹ te yukar›da anlat›lan cevap, bu kkaaddeerr konusunun
““ppüüff”” noktas›d›r.
KKaaddeerr mmuuttllaakk vvee kkeessiinnddiirr!!....
‹nsan ise, kendisinden meydana gelenlerin neticesini
görecektir!..
----------------------- Page 48-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““......‹‹NNSSAANN ‹‹ÇÇ‹‹NN YYAANNLLIIZZCCAA ÇÇAALLII MMAALLAARRIINNIINN
(kendisinden aç› a ç›kanlar›n) SSOONNUUCCUU OOLLUU AACCAAKK--
TTIIRR!!”” (53.Necm: 39) âyetini hat›rlayal›m...
‹ te bu sebepledir ki, siz ne yapabiliyorsan›z, elinizden
ne geliyorsa onu yapmak zorundas›n›z... DDUUAA edebiliyor-
san›z, hemen ediniz! Bir çal› ma yapma imkân›na sahip-
seniz, hemen yap›n›z! Korunmak için elinizden gelen bir
ey varsa, hemen tatbik ediniz.
Biliniz ki; yapabildi iniz, kaderinizin müsaade
etti idir ve yapt› ›n›z›n sonucunu da mutlaka görürsünüz.
Bu yüzden denilmi tir; “DDUUAA kazay› reddeder”, diye...
Yani, o kazan›n reddi sizin duan›za ba l›d›r!.. O musîbe-
tin size isâbet etmemesi, sizin o hususta dua etmenize
48 ba l›d›r. Dolay›s›yla, dua edersiniz ve o kaza veya ho lan-
mad› ›n›z olay size isâbet etmez; ya da umdu unuz, ol-
mas›n› istedi iniz olay o duan›z vesilesiyle gerçekle ir.
KKEE””
Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) ““KKEE demeyi eytan
ameli olarak nitelemi tir. Bunun mânâs›n› çok dü ünmek
ve bu hususu iyi anlamak mecburiyetindeyiz... N
için,
““KKEE KKEE”” demek yasaklanm› t›r?..
Bilelim ki DDUUAA, kader sistemi içinde yer alan çok
önemli bir unsurdur…
DDUUAA edebiliyorsan›z, edebildi iniz kadar DDUUAA edi-
niz; hepsinin de faydas›n›, dünya hayat›nda anlayamaya-
ca ›n›z kadar fazlas›yla göreceksiniz. Zira, AAllllââhh, kulun-
da ortaya ç›kartaca › pek çok özelli i DDUUAA aarrtt››nnaa bbaa llaa--
mm›› ;; takdir etti i pek çok eye DDUUAA’’yy›› vveessiillee kk››llmm›› tt››rr
----------------------- Page 49-----------------------
AHMED HULÛS‹
yüzdendir ki, ““DDUUAA mmüümmiinniinn ssiillaahh››”” olmu tur.
DDUUAA,, takdirin tüm güzelliklerinin size ula m
as›na
vesile olan en de erli nimettir. Onu elden geldi ince çok
ve güçlü olarak kullanan en büyük nimetlere kavu acak
oland›r.
KKaaddeerrii aannllaammaayyaann ccaahhiill iissee,, DDUUAA’’yy›› tteerrkk ee
ddeerr;; tüm
mahrumiyet ve çileler de onu bekler!..
Konuyu RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n u aç›klamas›yla
ba layal›m:
deenn hheerr kkiimmee DDUUAA KKAAPPIISSII AAÇÇIILLMMI
I iissee,,
““‹‹ççiinniizzd
mmuuhhaakkkkaakk oonnaa rraahhmmeett kkaapp››llaarr›› aaçç››llmm›› tt››rr vvee AAl
enn ââffiiyyeett iisstteenniillmmeessiinnddeenn ddaahhaa sseevv
iimmllii bbiirr eeyy
kkeennddiissiinndde
iisstteennmmeemmii ttiirr..””
arr ›› ffaay
yddaall››dd››rr..
““DDUUAA,, iinneenn bbeellââyyaa vvee iinnmmeeyyeenn bbeellââyyaa kka
49
EEyy AAllllââhh’’››nn kkuullllaarr››,, DDUUAAYYAA SSIIMMSSIIKKII SSAARRIILLIINNIIZZ!!....””
----------------------- Page 50-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
50
----------------------- Page 51-----------------------
AHMED HULÛS‹
7
Z‹K‹R HAKKINDA
ZZ‹‹KK‹‹RR, bize göre, bir insan›n dünyada yapabilece i, en
51
yararl› çal› ma türüdür.
ZZ‹‹KK‹‹RR, her ne kadar “Allâh’› anma” diye tercüme edi-
lirse de, böyle bir ifade son derece yetersizdir.
1. ZZ‹‹KK‹‹RR, beyinde tekrar edilen kelimenin mânâs› isti-
kametinde, beyin kapasitesini artt›r›r.
2. ZZ‹‹KK‹‹RR, beyinden üretilen › ›nsal enerjinin RRUUHH’a,
yani bir tür hhoollooggrraammiikk ›› ››nnssaall bbeeddeennee yüklenmesini ve
böylece ölüm ötesi ya amda güçlü bir RRUUHH’a sahip olun-
mas›n› sa lar. (2)
3. ZZ‹‹KK‹‹RR, tekrar edilen mânâlar istikametinde beyinde
anlay› , idrak ve o mânâlar›n hazmedilmesi gibi özellikle
ri geli tirir.
4. ZZ‹‹KK‹‹RR, Allâh’a yakîn sa lar.
(2) ZZ‹‹KK‹‹RR konusunda beynin faaliyetlerini ve sistemini ““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAA--
RRII”” isimli kitab›m›zda bütün detaylar›yla okuyabilirsiniz. AAhhmmeedd HHUULLÛÛSS‹‹
----------------------- Page 52-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
5. ZZ‹‹KK‹‹RR, ilâhî mânâlar ile tahakkuku temin eder.
‹ te, birkaç›n› sayd› ›m›z bu özellikler
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de, ““ZZ‹‹KK‹‹RR”” son derece övülen bir
l› ma olarak belirtilmi ve bu konuda ZZ‹‹KKRREE öönneemm vveerr--
mmeeyyeennlleerr iiddddeettllee uuyyaarr››llmm›› llaarrdd››rr::
’››nn zziikkrriinn--
““KKiimm (dünyevî-d› a dönük eylerle) RRaahhmmaann’
ddeenn (Allâh Esmâ’s›n›n hakikati oldu unu hat›rlayarak bu-
nun gere ini ya amaktan) ââmmââ (kör) oolluurrssaa,, oonnaa bbiirr eeyytta
(vehim, kendini yaln›zca beden kabulü ve beden zevkleri
için ya ama fikri) ttaakkddiirr eeddeerriizz;; bbuu (kab
ulleni ),, oonnuunn
akk kkii bbuunnlla
arr oonnllaarr››
(yeni) kkii iillii ii oolluurr!! MMuuhhaakkkka
(hakikate
erme) yyoolluunnddaann aall››kkooyyaarrllaarr ddaa,, oonnllaar
r hhââllââ kkeennddiilleerriinniinn
eddeerrlleerr!!””
ddoo rruu yyoollddaa oolldduukkllaarr››nn›› zzaannnne (43.Zuhruf: 3
-37)
52
““ eeyyttaann (yaln›zca beden olma fikri) oonnllaarraa yyeerrllee tti
dee,,
oonnllaarraa AAllllââhh ’’››nn zziikkrriinnii (hat›rlat›lan hakikatlerini,
ni
terk edip Allâh Esmâ’s›yla var olmu yap›lar›yla { uur}
sonsuza dek ya ayacaklar›n›) uunnuuttttuurrdduu!! ‹‹ ttee oonnllaarr HHiizz
eyyttaann’’dd››rr
e ( eytanî fikir yanda lar› - kendini yaln›zca be-
den sananlar)...... DDiikkkkaatt eeddiinn,, mmuuhhaakkkkaakk kkii
HHiizzbbüü eeyyttaann
(kendini yaln›zca beden sananlar) hhüüssrraannaa uu rraayyaannllaarr››nn tt
kkeennddiilleerriiddiirr!!”” (58.Mücâdele: 19)
y iimmaann eeddeennlleerr!! AAllllââhh ’’›› ççookk zziikkrreeddiin
““EEy
(33.Ahzâb:
41)
----------------------- Page 53-----------------------
AHMED HULÛS‹
““KKiimm zziikkrriimmddeenn (hat›rlatt› ›m hakikatinden) yyüüzz ççeevvii--
rriirr iissee,, mmuuhhaakkkkaakk kkii oonnuunn iiççiinn (beden-bilinç kay›tlar›yla)
›yyaammeett
ssüürreecciinnddee
ççookk ss››nn››rrll›› yyaa aamm aallaann›› vvaarrdd››rr vvee oonnuu kk›
kköörr oollaarraakk hhaa rreeddeerriizz..”” (20.Tâhâ: 124)
““OO hhââllddee bbeennii zziikkrreeddiinn (an›n-dü ünün) kkii ssiizzii zziikkrreeddee
yyiimm......”” (2.Bakara: 152)
arr››mm ssaannaa BBEENN’’ddeenn ssoorraarrllaarrssaa,, üüpphheessiizz
i bbeenn
““KKuulllla
KKaarrîîbb’’iimm (anlay› s›n›r› kadar yak›n!)-(“ ahdamar›ndan
53
yak›n›m” âyetini hat›rlayal›m)...... YYöönneelliipp iisstteeyyeennee (dua)
iiccaabbeett eeddeerriimm......”” (2.Bakara: 186)
“...... EEllbbeettttee kkii AAllllââhh zziikkrrii E
Ekkbbeerr’’ddiirr
“ (hat›rlan› ›)
(Ekberiyeti hissettirir)!!....”” (29.Ankebût: 45)
ZZ‹‹KK‹‹RR’in insana ne kadar büyük yararlar› oldu una
bak›n Hazreti Rasûl Aleyhisselâm nas›l i aret ediyor... ‹ te
nggiissiiddiirr??””
““AAllllââhh kkaatt››nnddaa ççaall›› mmaallaarr››nn eenn sseevviimmlliissii hhaan
sorusuna cevab›: ““DDiilliinn,, AAllllââhh’’›› zziikkrreettmmeeyyee ddeevvaamm eettttii ii
hhaallddee ööllmmeennddiirr!!””
----------------------- Page 54-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““SSiizzee ççaall›› mmaallaarr››nn››zz››nn eenn hhaayy››rrll››ss›
n
elltteenniinnii vvee ssiizziinn
tteemmiizz oollaann››nn››,, ddeerreecceelleerriinniizzii eenn ffaazzll
aa yyüükksse
iiççiinn aalltt››nn vvee ggüümmüü iinnffaakk eettmmeekktteenn,, ddüü
ssaavvaa
yuunn
vvuurrmmaann››zzddaann vvee oonnllaarr››nn
mmeeyyddaann››nnddaa kkaarr ››llaa ››pp bbooy
ssiizziinn bbooyyuunnllaarr››nn››zz›› AAllllââhh yyoolluunnddaa
vvuurrmmaallaarr››nnddaann ddaahhaa
ann hhaabbeerr vveerr
eeyyiimm mmii??
hhaayy››rrll›› bbiirr ççaall›› mmaadda
‹‹ ttee oo AAllllââhh’’›› ZZ‹‹KKRREETTMMEEKKTT‹‹RR..””
““AAllllââhh’’››nn aazzaabb››nnddaann,, AAllllââhh’’›› ZZ‹‹KKRREET
azzllaa hhiiççbbiirr eeyy kkuurrttaarraammaazz..””
ffa
54 ““AAllllââhh kkaatt››nnddaa kk››yyaammeett ggüünnüünnddee kkuu
annggiissiinniinn
tlliiddiirr??”” ssoorruu
ssuunnaa uu cceevvaabb›› vveerrddii::
ddeerreecceessii ddaahhaa ffaazziilleet
— AAllllââhh’’›› ççookk ZZ‹‹KKRREEDDEENNLLEERR......
deenn ggaazziinniinnkkii??....””
SSoorruulldduu kkii,, ““YYaa AAllllââhh yyoolluunnddaa cciihhââdd
ed
BBuuyyuurruulldduu::
— KKââffiirrlleerr vvee mmüü rriikklleerr iiççeerriissiinnddee kk
k››rr››ll››nnccaayyaa
kkaaddaarr vvee kkaannaa b
buullaann››nnccaayyaa kkaaddaarr ss
aavvaa ssaa ddaa,, üüpphheessiizz kkii,,
AAllllââhh’’›› ççookk zziikkrreeddeennlleerriinn ddeerreecceessii,, o
aann ddaahhaa ffaazziilleettllii
oolluurr..
““......KKuull,, eeyyttaannddaann AANNCCAAKK,, AAllllââhh’’›› ZZ
EKKLLEE
kkoorruunnuurr!!””
----------------------- Page 55-----------------------

AHMED HULÛS‹
““SSaahhiipp oolldduukkllaarr››nn››zz››nn eenn ffaazziilleettlliissii,, AAllllââ
eddeenn
ttiirr..””
ddiill,, üükkrreeddeenn kkaallpp,, iimmaann››nnddaa yyaarrdd››mmcc›› oollaann ee
““AAllllââhh’’›› ZZ‹‹KKRREEDDEENN iillee eettmmeeyyeenniinn bbeennzzeerrii,, ddiirri
ggiibbiiddiirr!!....””
inn kkii ii
nnssaannllaarr ssiizzee,, ddeellii mmii
““AAllllââhh’’›› oo kkaaddaarr ççookk zziikkrreeddi
bbuu ddeessiinn!!....””
““MMüünnaaff››kkllaarr››nn ssiizzee ‘‘ggöösstteerrii iiççiinn yyaapp››yyoorrssuu
errii kkaaddaarr ççookk AAllllââhh’’›› zziikkrreeddiinniizz......””
cceekklle
55
““MMüüffeerrrriiddûûnn ggeeççttii!!.... BBuuyyrruu uunnaa s
dduu,, kkiimmddiirr
...””
mmüüffeerrrriiddûûnn ddiiyyee...
““AAllllââhh’’›› ççookkççaa zziikkrreettmmeeyyee ddüü kküünn o
iirr,,
yaammeett ggüünnüü ddee
oonnllaarr››nn aa ››rrll››kkllaarr››nn›› hhaaffiifflleettiirr.. BBööyylleeccee kk››y
hhaaffiiff oollaarraakk ggeelliirrlleerr..””
““ EEYYTTAANN,, aa zz››nn›› ââddeemmoo lluunnuunn kkaallbbiinnee kkooyymmuu ttuu
tttiikkççee eeyyttaann ççeekkiilliirr...... GGaaffl
eettee ddüü üüpp zziikkrrii
AAllllââhh’’›› zziikkrreet
----------------------- Page 56-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bb››rraakk››nnccaa kkaallbbiinnii yyuuttaarr!!....”” Bu hâdis-i erîf te bi
n-
zetme yollu bir anlat›md›r... Ki i Allâh’› zikrettikçe, cin-
ler ondan uzak dururlar ve ona vesvese vererek dü ünce-
lerini buland›ramazlar; ama zikir terk edilince, cinler onun
beynini istedikleri gibi etkileyerek
hüküm alt›na al›r,
mânâs›ndad›r.
““AAllllââhh’’››nn bbiirr kkuullaa vveerrddii ii eenn ffaazziilleet
, oonnaa ZZ‹‹KKRR‹‹NN‹‹
diirr..””
iillhhaamm eettmmeessiid
““HHiiççbbiirr ssaaddaakkaa AAllllââhh’’›› zziikkrreettmmeekktt
aahhaa ffaazziilleettllii
56 ddee iillddiirr..””

zlleerr,, ddüünnyyaaddaa iikkeenn


““CCeennnneettlliikklleerr hhiiççbbiirr eeyyee üüzzüüllmmeez
ZZ‹‹KK‹‹RRssiizz ggeeççeenn aannllaarr›› hhaarriiçç!!””
““KKiimm AAllllââhh’’›› ççookk zziikkrreettmmeezzssee iimmaannddaann
llaa ››rr..””
nssaann,, üüzzeerriinnddeenn ggeeççiipp ddee,, iiççiinnddee AAlll
ikkrreettmmeeddii ii
““‹‹n
uyyaarr..””
hheerr aann ddoollaayy››ss››yyllaa kk››yyaammeettttee bbüüyyüükk ppii mmaa
----------------------- Page 57-----------------------
AHMED HU
LÛS‹
““HHeerrhhaannggii bbiirr ttoopplluulluukk,, bbiirr mmeecclliissttee ttoopp
llaann››rr,, AAllllââhh’’››
güünnüünn
ddee kkeenn--
zziikkrreettmmeeddeenn ddaa ››ll››rrllaarrssaa,, bbuu mmeecclliiss kk››yyaammeett g
ddiilleerrii iiççiinn bbiirr ppii mmaannll››kk oolluurr!!””
““KKiimm AAllllââhh’’›› ççookk ZZ‹‹KKRREEDDEERRSSEE,, mmüünnââff››kkll››kkttaann uuzz
.””
oolluurr!!...
‹ te bunlar gibi daha pek çok RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm
hadîs-î erîfi bize ZZ‹‹KK‹‹RR konusunda büyük uyar›da bulun-
maktad›r.
57
----------------------- Page 58-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
58
----------------------- Page 59-----------------------
AHMED HULÛS‹
8
Z‹K‹R N‹Ç‹N ÇOK ÖNEML‹?
““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAARRII”” isimli kitab›m›zda tafsilâtl› ola-
59
rak bunlar› yazmam›za ra men, önemi dolay›s›yla burada
da ZZ‹‹KKRR‹‹NN zorunlulu u üzerinde durmak istiyorum.
Kesin olarak bilinmelidir ki; DD‹‹NN tamam›yla, bilimsel
gerçekler üzerine oturtulmu , günün artlar› içindeki sem-
bolik anlat›md›r.
‹slâm Dininde, --ssaaddeeccee KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm vvee HHaaddîîss--îî
eerrîîfflleerr-- mevcut olan bütün hükümler, insan›n gerek
bugünü ve gerekse ölüm ötesi ya am› için zorunlu olarak
ihtiyaç duyaca › eyleri temin gayesiyle gelmi tir. Ayr›ca,
insan›n bu önerilere uymas›, onun gelecekte kendisine
zarar verici birçok eyden korunmas›na da vesile
olacakt›r.
‹nsan›n ya am› ise, bilindi i üzere BBEEYY‹‹NN ile düzenle-
----------------------- Page 60-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
nir. ‹nsan’da ortaya ç›kan her ey, BBEEYY‹‹NN arac›l› ›ylad›r.
Ölüm ötesi ya am bedeni olan RRUUHH dahi beyin taraf›ndan
bilinçle ““yyüükklleenniirr!!””
AAllllââhh’›n isimlerinin i aret etti i mânâlar, insan beynin-
de aç› a ç›kar. ‹nsan uûru, Allâh’›, ancak beyin kapasite-
si kadar tan›y›p bilinçle ““yyaakkîînn”” elde eder.
‹ te böyle olunca, ZZ‹‹KK‹‹RR olay›n›n önemini kavrayabil-
mek için, önce beynin çal› ma sistemini kavramak, sonra
da zikir hâlinde beyinde nas›l bir i lem olu tu unu idrak
etmek zorunda kal›r›z.
Milyarlarca hücreden olu an bbeeyyiinn, es
as itibar›yla
saall eenne
errjjiiyyee ççeevviirreenn
bbiiyyooeelleekkttrriikk eenneerrjjii üürreettiipp,, bbuunnuu ›› ››nns
ve
kendisinde olu an mânâlar›, bir yandan RRUUHH ddeeddii iimmiizz
60 yyaapp››yyaa yyüükklleeyyeenn ve di er yandan da dd›› aarr››yyaa y
bbiirr
oorrggaanniikk cciihhaazzdd››rr..
Genelde, do u tan al›nan ilk tesirlerle yüzde be , yüz-
de on kapasiteyle çal› an beyin, ald› › çe itli etkilerin de
arac›l› ›yla, s›radan bir ya am türü geçirir, bildi imiz her-
kes gibi...
ekkii bbuu kkaappaassiitteenniinn aarr
tttt››rr››llmmaass›› mmüümmkküünn--
Oysa bbeeyyiinndde
ddüürr!! (1)
(1) Zikrin önemi, bizim bu konuda yapt› ›m›z aç›klamalardan o
sene
sonra bilim dünyas›nda ilk defa olarak tespit edilmi tir. A a ›da okuya-
ca ›n›z metinler bu söylediklerimizin ispat›d›r.
NNOOKKTTAA 6 Mart 1994 tarih 11. Say›’s›nda; ““BBaatt››,, zz
krrii ggeeçç kkee ffeettttii!!””
ba l› › alt›nda;
John Horgan’›n Bilim dergisinin (Scientific America
n) Ocak 1994
say›s›nda yay›mlanan “Da ›n›k ‹ levler” makalesinde
görü lerin, ilk kez 1986 y›l›nda Ahmed Hulûsi taraf›ndan yaz›ld› ›n›
----------------------- Page 61-----------------------
AHMED HULÛS‹
biliyor muydunuz?
Bilimsel konularda a a ›l›k kompleksimizi yenmek zaman alacak.
‹çimizden birinin y›llar önce savundu u görü leri dikkate almaktansa, o
görü lerin benzerlerinin d› ar›da da kabul edilmeye ba lanmas›n› bek-
leriz. Bazen de, a a ›da anlataca ›m›z, Ahmed Hulûsi örne inde oldu u
gibi a ›rt›c› tesadüflerle kar ›la abiliriz. Bilim Dergisi’nde yay›mlanan
“Da ›n›k ‹ levler” adl› yaz›da John Horgan, “Beyinde entegrasyonu
sa layan beyin üstü bir yap› var m›?” sorusuna yan›t ar›yor ve 1993
y›l›nda yap›lan deneylerden yola ç›karak çe itli tezler öne sürüyor.
Ahmed Hulûsi ise, 1986 y›l›nda yay›mlad› › ““DDiinn vvee BBiilliimm II ›› ››nnddaa ‹‹nns
vvee SS››rrllaarr››””, ““DDuuaa vvee ZZiikkiirr”” adl› kitaplar›nda bu sorular›n yan›t›n› ç
önceden veriyor.
Sözü edilen makalede, John Horgan u deneye yer veriyor: Deneyde
gönüllülere isimler içeren bir liste veriliyor ve kendilerinden bu isimleri
yüksek sesle okumalar› ve her isimle ili kili bir yüklem söylemeleri
isteniyor. Örne in, “köpek” sözcü ü okununca “havlamak” gibi bi
yüklem söylenmesi gerekiyor. Bu deneyde, beynin pek çok farkl› bölge-
sindeki nöron aktivitesinde art› gözleniyor. Fakat ayn› isimleri içeren
listenin sürekli olarak tekrarlanmas›, nöron aktivitesinin de i ik bölge-
lere kaymas›na yol aç›yor. Gönüllülere yeni bir isim listesi verildi inde
ise nöron aktivitesinin artt› › ve ilk bölgelere döndü ü görülüyor.
Ahmed Hulûsi, 1986’da yay›mlanan ““‹‹nnssaann vvee SS››rrllaarr››”” k
“Dünyadaki En Önemli Çal› ma Zikir” adl› bölümünde bu konuyla ilgili
unlar› söylüyor: “Yakla ›k 14 milyar hücreden olu an insan beyninin
ancak cüzi bir k›sm› do um s›ras›nda ald› › › ›nlarla faaliyete girer; bun-
dan sonra da yeni tesirlerle yeni aç›l›mlara kavu mas› imkâns›zd›r.
Beyin, do um an›ndan sonra d› ar›dan gelen › ›n etkileriyle yeni hücre
gruplar›n› devreye sokamaz. Ancak beyindeki devreye girmemi kapasi-
te ilelebet at›l durmak için varedilmi demek de ildir bu.
“Allâh ismini dilinizle söyledi inizi kabul edelim... ‘Allâh’ kelimesinin
beyinde hat›rlanmas› demek, bu kelimenin mânâs›n› olu turan hücre
gruplar› aras›nda bir biyoelektri in ak› › demektir... Esasen beyindeki
tüm fonksiyonlar, beyin hücreleri aras›ndaki biyoelektrik faaliye
tten
ba ka bir ey de ildir!.. Her mânâya göre beyindeki de i ik hücre gru-
plar› aras›nda bir biyoelektrik ak› › söz konusudur... Bu ak› neticesinde
devreye giren hücre grubuna göre ortaya say›s›z mânâlar ç›kmaktad›r...”
lleevvii,,
BBeellllee iinn ii John Horgan, “Da ›n›k ‹ levler” makalesinde ayn›
konuyu öyle aç›kl›yor: “Bu deney beynin bir bölgesinin sözcük türetme-
yi gerektiren k›sa süreli bellek görevi gördü ünü, ama i otomatikle tik-
ten sonra beynin ba ka bir bölümünün bu görevi devrald› ›n› gösteriyor.
Di er bir deyi le, bellek yaln›zca içeri ine göre de il, ayn› zamanda
i levine göre de bölümlere ayr›l›yor.”
----------------------- Page 62-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Ahmed Hulûsi’nin, yine ““‹‹nnssaann vvee SS››rrllaarr››”” adl› kitab›nd
öyle: “Zikir yapt› ›n›z zaman -yani Allâh’a ait olarak bilinen bir mânây›
tekrar etti iniz zaman- beyinde ilgili hücre grubunda bi
r biyoelektrik
ak›m meydana geliyor ve bu, bir tür enerji eklinde, m
anyetik bedene
yükleniyor! Ayn› zamanda siz bu mânây› tekrara devam ederseniz -yani,
bu kelimeyi tekrara devam ederseniz-, bu defa tekrar
lanan kelimenin
tekrar›ndan olu an biyoelektrik, daha da güçlenerek yeni hücre birimle-
rini devreye sokuyor ve bir kapasite geni lemesi söz konusu oluyor.”
Sonuç olarak, zikrin bilimsel aç›klamas›n›n elimizdeki iki
yorumu
var. ‹lki, 1986 y›l›nda, tam yirmi üç y›l önce Ahmed Hulûsi, di eri ise bu
aç›klamadan tam sekiz y›l sonra 1994 y›l›nda, dünyaca ünlü bir bilim der-
gisinin Türkçe say›s›nda, John Horgan adl› bir Bat›l› taraf›ndan yap›lm› .
Bat›l›n›n dediklerine dört elle sar›lmadan önce, Ahmed Hulûsi’yi bir kez
daha okumakta yarar var.
BB‹‹LL‹‹MM DDEERRGG‹‹SS‹‹ Ocak 1994 Say›s›, Sayfa 12’de; ““DDaa ››nn››
Beyinde entegrasyonu sa layan beyin-üstü bir yap› m› var?
Modern nöroloji bilimlerinde tan›mlanan
haliyle beyin,
62 uzmanla man›n neredeyse saçmal›k noktas›na vard›r›ld› › bir hastaneye
benzer. Örne in beynin dil ile ilgili bölümünde, baz› nöron
(sinir
hücreleri), yaln›zca özel isimleri, baz› nötronlar ise yaln›zca düzeniz fiil-
leri kavramaya yönelik çal› ›rlar. Görme ile ilgili bölümünde, sinir hücre-
lerinin bir bölümü turuncu k›rm›z› renklere, bir bölümü güçlü kontrastl›
diyagonal çizgilere, bir k›sm› ise soldan sa a h›zl› hareketl
re yönelik
çal› ›rlar. imdi sorulmas› gereken soru, beyinin de i ik bölge
sahip oldu u bu son derece özelle mi i levlerin, nas›l yeniden bir araya
getirilerek, dü ünce ve alg›laman›n bile imi olan akl› olu turdu udur.
Ba lant› problemi (binding problem) olarak da bilinen bu bulmaca,
yap›lan deneylerin, beynin daha da özelle mi bölmelerini ortaya ç›kar-
mas›yla daha da zorla m› bulunuyor.
Baz› kuramc›lar alg›laman›n de i ik ö elerinin “birle tirici bölgeler”
(convergent zones) adl› verilen yerlerde bir araya gel
di i dü üncesini
ortaya att›lar. Bu bölgelerin en belirgin adaylar›, birçok konuya hemen
yönelebilen “k›sa süreli” (short-term) ya da “çal› an” (working
k
alanlar›d›r. Birinde elektrotlarla monitorize edilen
maymunlar›n,
di erinde ise PET (positron emission tomography) ile taranan insanla
r›n
deneklik etmi oldu u, 1993 y›l›nda yap›lan iki deneyde
“çal› an
bellek”te oldukça özelle mi bölgeler bulundu u görülmü tür. Yale Üni-
versitesi T›p Fakültesi’nden Fraser A.W. Wilson, Séamas P.Ó Scalaidhe
----------------------- Page 63-----------------------
AH
MED HULÛS‹
ve Patricia S. Goldman-Rakic taraf›ndan yap›lan deneylerde görevliler,
maymunlar› “çal› an belle in” kullan›lmas›n› gerektiren iki i i ba arma-
lar› için e itiyorlar. Bu i lerden biri maymunlar›n gözlerini bir ekran›n
ortas›ndaki sabit bir noktaya dikmeleri. Bu s›rada ekran›n ba ka bir
yerinde yan›p sönen bir kare de, maymunun görü alan› içinde yer al›yor.
Karenin kaybolmas›ndan birkaç saniye sonra maym
un, bak› lar›n›
karenin bulunmu oldu u noktaya yönlendiriyor.
Di er i , görüntünün konumundan çok niteli i ile ilgili bilginin ak›lda
tutulmas›n› gerektiriyor. Ara t›rmac›lar ekran merkezinde yan›p sönen
bir görüntü olu turuyorlar. Her maymun, görüntü kayboluncaya kadar
beklemek ve gözlenen ekle ba l› olarak gözlerini sa a ya da sola çevir-
mek için e itiliyor. Elektrotlarla, maymun beyninin pre-frontal korteks
sinir hücreleri ekranda görülüyor. Per-frontal korteks adl› bölgesindeki
nöronlar›n aktiviteleri, elektrotlarla ekrana yans›t›l›yor.
Her testte sadece bir nöron grubu harekete geçiyor. Konumla ilgili
“nerede” testi, pre-frontal korteksin bir bölgesindeki nöronlar› aktive
ederken, eklin içeri i ile ilgili olan “ne” testi di erine kom u ama ayr›
bir bölgedeki nöronlar› harekete geçiriyor. Goldman-Rakic, pre-frontal
korteksin imdiye de in hep bilginin yönlendirildi i
ve planlama,
dü ünme, anlama ve istem için sentez edildi i
yer olarak
dü ünüldü ünü belirterek, bu alan›n en az›ndan duyusal ve motor bölge-
63
ler kadar bölümlenmi oldu unu gösterdiklerini söylüyor.
Geçen y›l içinde, Washington Üniversitesi’ndeki
ara t›rmac›lar
taraf›ndan ortaya koyulan tamamlay›c› bulgular, insanlar üzerinde PET
ile yap›lan çal› malardan kaynaklan›yor. Deneyde gönüllülere, isimler
içeren bir liste veriliyor ve kendilerinden bu isimleri yüksek sesle oku-
malar› ve her isimle ili kili bir yüklem söylemeleri isteniyor. Örne in,
“köpek” sözcü ü okununca “havlamak” gibi bir yüklem
mesi
gerekiyor.
BBuu ddeenneeyyddee pprree--ffrroonnttaall vvee cciinngguullaattee kkoorr
tteekkss ddee ddaahhiill oollmmaakk üüzzeerree,,
geessiinnddeekkii nnöörroonn aakkttiivviitte
essiinnddee aarrtt›› ggöözzlleenniiyyoorr..
bbeeyynniinn ppeekk ççookk ffaarrkkll›› bbööllg
FFaakkaatt aayynn›› iissiimmlleerrii iiççeerreenn lliisstteenniinn ssüürreekkllii ooll
arraakk tteekkrraarrllaannmmaass›› nnöörroonn
aakkttiivviitteessiinniinn ddee ii iikk bbööllggeelleerree kkaayymmaass››nnaa yyooll aaçç
llüülleerree yyeennii bbiirr
isstteessii vveerriillddii iinnddee iissee,, nnöörroonn aakkttiivviitteessii
nniinn aarrtttt›› ›› vvee iillkk bbööllggeelleerree
iissiimm lli
ddöönnddüü üü ggöörrüüllüüyyoorr..
BBuu ddeenneeyy,, bbe
eyynniinn bbiirr bbööllggeessiinniinn ssöözzccüükk ttüürreettm
ii ggeerreekkttiirreenn kk››ssaa
kllee tt
iikktteenn ssoonnrraa bbeeyynniinn
ssüürreellii bbeelllleekk ggöörreevvii ggöörrddüü üünnüü,, aammaa ii oottoommaattiik
bbaa kkaa bbiirr bbööllüümmüünnüünn bbuu ggöörreevvii ddeevvrraalldd›› ››nn›› ggöösstteer
i llee,,
llleekk yyaallnn››zzccaa iiççeerrii iinnee ggöörree ddee iill,, aayynn›› zzaammaannd
nee ggöörree bbuu
bbeel
bbööllüümmlleerree aayyrr››ll››yyoorr.. WWaasshhiinnggttoonn ÜÜnniivveerrssiitteessii’’nnd
veenn EE.. PPeetteerrsseenn,,
bbuu ssoonnuuççllaarr›› GGoollddmmaann--RRaakkiicc’’iinn ddüü üünncceelleerriiyyllee uuy
siinnddee
----------------------- Page 64-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
oolldduu uunnuu ssööyyllüüyyoorr..
PPeekkii nnaass››ll oolluuyyoorr ddaa bbeeyyiinnddeekk
ii bbuu öözzeellllee mmii aallaannllaarr bbiirrbbiirrlleerriiyyee
bbüüyyüükk bbiirr uuyyuumm iiççeerriissiinnddee ççaall›› aabbiilliiyyo
Akkttiivviitteelleerr tteekk bbiirr mmeerrkkeezzddeenn
enntteeggrraassyyoonn aa ›› ttaarraaff››nnddaann mm››
mmii,, yyookkssaa bbeeyynnee yyaayy››llmm›› oollaann bbiirr ççee
i ii
kkoooorrddiinnee eeddiilliiyyoorr?? PPeetteerrsseenn,, aallg
g››llaammaa,, bbeelllleekk vvee iisstteemmiinn eenntteeggrree eeddiillddi
bbiirr tteekk llookkaalliizzee aallaann yyaa ddaa llook
kaalliizzee oollmmuu bbiirrkkaaçç aallaann bbuulluunndduu uu
ddüü üünncceessiinnii ssaavvuunnuuyyoorr.. GGoollddmmaann--RRaakkiicc
n ggöörrüü lleerrii iissee,, ffaarrkkll›› ffaakkaatt
ee ddee eerr bbööllggeelleerriinn bbiirrbbiirrlleerrii iillee bbaa l
tt›› vvee iillii kkii iiççeerriissiinnddee bbuulluunndduu uu,,
hhiiyyeerraarr iikk oollmmaayyaann bbiirr mmooddeellee ddaa
hhaa yyaakk››nn.. SSaann DDiieeggoo’’ddaakkii CCaalliiffoorrnniiaa
ÜÜnniivveerrssiitteessii’’nnddee bbeelllleekkllee iillggiillii aarra
a tt››rrmmaallaarr yyaappaann LLaarrrryy RR.. SSqquuiirree,,
““bbaa llaanntt›› pprroobblleemmii””nniinn ççöözzüümmüünnüünn uuzzu
lleeccee iinnii,, bbaa llaanntt››
mmeekkaanniizzmmaass››nn››nn nnee oolldduu uu kkoonnuussuunnddaa
ggeerrççeekk bbiirr iippuuccuunnuunn bbuulluunn--
Ammaa ööttee yyaannddaann hh››zz
llaa ggeellii eenn tteekknnoolloojjiinniinn ssoonn üürrüünn--
mmaadd›› ››nn›› ddüü üünnüüyyoorr.. A
lleerriinnddeenn bbiirrii oollaann mmiikkrrooeelleekkttrroot
tllaarr,, vvüüccuuddaa zzaarraarr vveerrmmeeyyeenn ggöörrüünnttüülleemmee
tteekknniikklleerrii ((öörrnnee iinn PPEETT vvee MMaaggnneettiikk R
Reezzoonnaannss iillee GGöörrüünnttüülleemmee ggiibbii)) vvee
yaarrllaarr ssaayyeessiinnddee,, bbuu ssoorru
unnllaarr››nn yyaakk››nn bbiirr ggeelleecceekkttee yyaann››ttllaa--
bbiillggiissaay
nnaaccaa ››nnddaann vvee ddeenneeyysseell bbiillggiilleerrllee yyee
nnii mmooddeelllleerr oolluu ttuurruullaabbiilleeccee iinnddeenn
uummuuttlluu SSqquuiirree’’››nn ddaa ddeeddii ii ggiibbii:: ““BBuu tte
oolloojjiikk ddeesstteekk oollmmaaddaann aarrtt››kk hhiiçç--
bbiirr eeyy yyaapp››llaammaazz..””

John Horgan
64 K›sa ömürlü radyoaktif maddelerin
kan dola ›m›na verilmesiyle
nöron aktivitesinin dolayl› olarak ölçülmesi.
Yukar›daki yaz› SCIENTIFIC AM
ERICAN Dergisi’nin Ocak 1994
say›s›n›n tercümesidir.
Normalde çok küçük bir yüzde ile çal› ›p geri ka
miktar› kullan›lmaz bir halde bekleyen beynin, bu
bo
duran kapasitesinin devreye sokulmas› yolu ZZ‹‹KK‹‹RR’den
geçer.
ZZ‹‹KK‹‹RR ile beynin belli bir bölgesindeki hücre gruplar›
aras›nda üretilen biyoelektrik enerji, zikrin devam› hâlin-
de, bu bölgeden ta arak, görevsiz bekleyen yan hücrelere
yay›l›r ve onlar› da mevcut
kapasiteye ilave ederek
devreye sokar.
ZZ‹‹KK‹‹RR kkoonnuussuu ne ise, o anlamda bir frekans yayarak
bu
----------------------- Page 65-----------------------
AHMED HULÛS‹
hücreleri devreye alan beyinde, elbette ki o istikamette de
faaliyet geli ir…
‹leride de daha detayl› izah edece imiz üzere, mesela
Allâh’›n ‹‹RRAADDEE s›fat›n›n ismi olan ““MMÜÜRRÎÎDD”” ismi zikre-
dildi inde, ki inin beyninde bo duran hücreler, bu ismin
frekans›nda titre imle programlanarak devreye girdi i
için, bir süre sonra o ki ide ‹‹RRAADDEE gücünün artt› › ve
eskiden ba aramad› › bir çok eyi ba ard› › görülür.
Ancak hemen burada kesinlikle idrak edilmesi zorunlu bir
husus da vard›r ki, o da udur:
Herkesin beyin yap›s›n›n kendine has bir orijinalitesi
vard›r ve bu tür ““EEssmmââ”” yani Allâh’›n isimlerine dayal›
zikir türünde, mutlaka bu i in ehlinden bilgi alma zorun-
lulu u vard›r!.. Kendi akl›na geldi i gibi ZZ‹‹KK‹‹RR yapmak, 65
fark›nda olmadan CC‹‹NNLLEERR‹‹NN ‹‹LLHHAAMMIIYYLLAA ZZ‹‹KK‹‹RR yolu-
nu açar ki; ki inin bilinçsizce kendini cinlere teslim etme-
sine sebep olabilir... Nitekim, bu yüzden baz› evliyaullâh,
n yyeettii ttiirriicciissii eeyyttaann oolluurr””
““YYeettii ttiirriicciissii oollmmaayyaann››n
demi lerdir.
Evet, esas itibar›yla ham, yani programlanmam› olan
beyin hücrelerini, ZZ‹‹KK‹‹RR yoluyla, eri ilmek istenen gaye
istikametinde programlayarak eskisinden çok daha güçlü
çal› an bir beyne sahip olunabilir.
imdi, bu sat›rlar› okuyan baz› ZZ‹‹KK‹‹RR ‹‹NNKKÂÂRRCCIILLAA--
RRII, hemen u soruyu soracaklard›r: Madem ki ZZ‹‹KK‹‹RR bu
derece beyni geli tiriyor da, niçin ‹slâm âlemi devaml› zi-
kir yapmas›na ra men, üstün bir beyin ç›kartam›yor ve
----------------------- Page 66-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bütün geli meler bat›dan, gayrimüslimlerden geliyor?
Bu sorunun cevab› son derece basittir... Ancak, i in
tekni ini bilen bir ki i için!
Allâhû Teâlâ’n›n lütfu ve Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in
inayetiyle, bize ke f yollu aç›lan ZZ‹‹KK‹‹RR s›rr›na binâen,
konunun tekni ini izah etmek suretiyle size bu sorunun
cevab›n› verelim...
66
----------------------- Page 67-----------------------
AHMED HULÛS‹
9
ÖZEL VE GENEL Z‹K‹RLER
ZZ‹‹KK‹‹RR birkaç çe ittir ve öncelikle ikiye ayr›l›r:
67
11.. GGeenneell zziikkiirr
22.. ÖÖzzeell zziikkiirr
GGEENNEELL ZZ‹‹KK‹‹RR de kendi içinde ikiye ayr›l›r:
AA.. RRuuhhaanniiyyeett zziikkrrii
BB.. ÖÖzzeell ggaayyeeyyee yyöönneelliikk zziikkiirr
ZEELL ZZ‹‹KK‹‹RR
Ayn› ekilde ÖÖZ de ikiye ayr›l›r:
aa-- ÖÖzzeell ggaayyeeyyee yyöönneelliikk zziikkiirrlleerr
bb-- KKii iiyyee öözzeell zziikkiirrlleerr
Demi tik ki, belirli kelimelerin veya kelime
grup-
lar›n›n beyinde tekrar›n›n ad›d›r ZZ‹‹KK‹‹RR...
----------------------- Page 68-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Yap›lan her zikirde, ne kelime olursa olsun, beyi
nde
belirli bir frekansta dalga boyu üretilerek, beynin göre
v
d› › olan hücreleri, o frekansla programlan›r.
ayet C‹NNÎ ilhamla gelmi bir kelime
ya da
BBuuddiissttlleerriinn me hur ““oomm”” kelimesi gibi bir zikir yap›l›rsa;
ki inin beyninde o istikamette bir geli me
sa lan›r ve
iinnssaann ffaarrkk››nnddaa oollmmaaddaann CC‹‹NNLLEERR iillee rreezzoonna
annssaa ggiirreerreekk bir
tak›m ilhamlar almaya ba lar ve bunun sonunda, verilen
ilhamlara göre, kendini, UUZZAAYYLLII,, EEVVLL‹‹YYAA,
, MMEEHHDD‹‹
NNEEBB‹‹ veya AALLLLÂÂHH olarak görüp; çe itli mant›ksal bütün-
lükten uzak fikirler içinde heba eder...
Buna kar ›l›k bir de ‹‹ssllââmmîî kaynaklarca
GGEENNEELL ZZ‹‹KK‹‹RRLLEERR vard›r ki; bunlar tamam›yla, ki inin
68 RRUUHH gücünün artmas›na ve RRAABBBB‹‹NNEE yakla mas›na ve-
sile olur…
Bu GGEENNEELL ZZ‹‹KK‹‹RRLLEERR’e hemen bir iki misal vere-
lim...
““SSuubbhhaannaallllââhhii vvee bbiihhaammddiihhii””
Suubbhhaannaallllââhhii vveellhhaammdduulliillllââhhii vveellââ iillââ
iillllaallllââhhuu
““S
vvaallllââhhuu eekkbbeerr””
kee llee
hh””
““LLââ iillââhhee iillllaallllââhhuu vvaahhddeehhûû llââ eerriik
““LLââ iillââhhee iillllaallllââhhuull mmeellîîkküüll hhaakkkkuull mmuub
““SSuubbbbûûhhuunn KKuuddddûûssuunn RRaabbbbuull mmeellââiikkeettii vvee
uuhh””
ELL ZZ‹‹KK‹‹RR
Bir de GGEENNE s›n›flamas› içinde
yer alan
““ÖÖzzeell ggaayyeeyyee yyöönneelliikk”” zikirler vard›r; ilim talebine yöne-
----------------------- Page 69-----------------------
AHMED HULÛS‹
lik, kusurunu itirafa ve ba › lanmaya yönelik zikirler
gibi... Hemen bunlara da örnek verelim:
““RRaabbbbîî zziiddnniiyy iillmmaa””
““LLââ iillââhhee iillllââ eennttee ssuubbhhaanneekkee iinnnniiyy kküünnttüü mmiinneez
zzââlliimmîîyynn””
meess sseellââttii vvee mmiinn zzüürrrriiyyyyeettiiyy””
““RRaabbbbiicc’’aallnniiyy mmuukk››yym
ÖÖZZEELL ZZ‹‹KK‹‹RR,, esas olarak ki inin durumunu çe itli
yönlerde geli tirmeyi hedef alan, özel gayeler istikametin-
de geli meyi amaç edinen zikirlerdir.
ÖÖZZEELL ZZ‹‹KK‹‹RRLLEERR,, esas itibar›yla ki inin beyin progra-
m›na, yani kendine has özellikleri, karakteristi i, ki isel
arzu ve hedeflerine göre düzenlenen zikir formülleridir…
Bu zikir terkipleri, belirli âyet ve hadislere dayanan dualar
ile, o ki ide k›sa sürede geli me sa layacak, ilâhî isimler
9
gruplar›ndan olu ur...
Tarikatlarda verilen zikir formülleri günümüzde genel-
likle hep GGEENNEELL ZZ‹‹KK‹‹RR kapsam›nda oldu u için geli me
sürecini de otuz-k›rk y›l gibi çok uzun zaman dilimlerine
yaymaktad›r.
Oysa, bu öözzeell zziikkiirr formüllerini deneyenler, kendi-
lerinde bir-iki sene gibi çok k›sa süreler içinde büyük
geli meler hissetmektedirler.
‹RR‹‹NN,, öözzeell ggaayyeeyyee yyöönneelliikk
ÖÖZZEELL ZZ‹‹KK‹ bölümünde yer
alan baz› zikirlere misal vermek gerekirse, bu konuda un-
lar› örnek olarak söyleyebiliriz:
----------------------- Page 70-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““AAllllââhhuummmmee iinnnniiyy eess’’eelluukkee hhuubbbbeekkee””
““AAllllââhhuummmmee eellhhiimmnniiyy rrüü ddiiyy””
““KKuuddddûûss--üütt ttââhhiirruu mmiinn kküüllllii ssûûiinn””
ELL ZZ‹‹KK‹‹RR
ÖÖZZE bölümündeki (b) ›kk›nda yer alan ki iye
özel zikirler ise...
MMÜÜRRÎÎDD
KKUUDDDDÛÛSS
FFEETTTTAAHH
HHAAKKÎÎMM
MMÜÜMM‹‹NN
RRAAHHMMAANN
RRAAHHÎÎMM
BBÂÂSSIITT
70 VVEEDDÛÛDD
CCÂÂMM‹‹
RRÂÂFF‹‹
Ve daha bunlar gibi Allâh’›n de i ik isimlerinden
olu ur. Bunlar ki inin beyin program›n›n ihtiyaç göster-
di i bir biçimde; ki iye özel say›lar ile formüle edilerek
çekilir ve ki i üzerindeki etkileri k›sa sürede aç› a ç›kar.
Ancak, burada hemen unu ilave edelim; bu ZZ‹‹KK‹‹RR
çal› mas› içinde, zikirle aç›lan ek kapasitenin de erlendi-
rilmesi s›ras›nda yo un olarak ‹‹LL‹‹MMEE a ›rl›k verilmesi ve
M
artan kapasitenin ‹‹LL‹‹M ile de erlendirilmesi artt›r. Aksi
halde bu kapasitenin cciinnnnîî iillhhaammllaarr istikametinde
prog-
ramlanmas› söz konusu olabilir ki; bu da hiç iyi olmaz...
Ayr›ca bu tür zikirler s›ras›nda kitab›n giri inde yer
----------------------- Page 71-----------------------
AHMED HULÛS‹
alan CC‹‹NNLLEERREE KKAARR II KKUURRÂÂNN’’DDAA ÖÖ⁄⁄RREETT‹‹LLEENN
KKOORRUUNNMMAA DDUUAASSIINNIINN yap›lmas› son derece yararl›
olur.
‹ te k›saca bu ön bilgiyi verdikten sonra, az önce soru-
lan sorunun cevab›n› hemen aç›klayal›m...
‹slâm camias›nda genellikle RRUUHHAANN‹‹YYEETT‹‹ aarrtttt››rr››cc
zziikkiirrlleerree devam edildi i için; maneviyat› son derece güçlü
say›s›z insan yeti mesine kar ›n; dünya ilimlerine dönük
beyinler çok az ç›km› t›r! ayet beyin sistemli bir ekilde
dünya bilimlerine yönelik bir biçimde zikir ile takviye
edilseydi, elbette ki o yönde geli mi üst düzey beyinler
de ç›kard›...
71
ruunnlluu oollaarraakk tteerrkk eeddeecce
e iinn eeyyee,,
Ne var ki, ““yyaarr››nn zzoor
bbuuggüünn ssaahhiipp çç››kkaarraakk,, kkeennddiinnii,, oo eeyyii tteerrkk eettmmeekk
n iilleerrii
taann kkoorruu”” ‹‹ssllââmm
ggeelleenn aazzaappt dü üncesinde olan camias›,
dünyaya fazla bir de er vermemi ve o yolda kendini fazla
yormam› t›r.
Önce anla ›lmas› son derece kolay olan u misali vere-
lim...
Size son derece k›ymetli mücevherle dolu bir kasa
veriyorlar ve diyorlar ki:
—— aayyeett aannaahhttaarr››nn›› eellddee eeddeerrsseenn,, bbuu kkaassaayy›› aaççaab
nn,,
n oollaabbiilliirr......
iiççiinnddeekkii hheerr eeyy sseenniin
Soruyorsunuz, peki anahtar nedir, nas›l açabilirim?
Cevap:
----------------------- Page 72-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
—— AAnnaahhttaarr,, uuccuu öözzeell bbiirr eekkiilllleennddiirrmmeeyye
ttaabbii ttuuttuullmmuu
›nn›› ööddeemmeekk
ddeemmiirrddiirr...... EEllddee eettmmeekk iiççiinn ddee uu kkaaddaarr p
paahhaass›
zzoorruunnddaass››nn......
Diyorsun ki “Kasa nas›l olsa bende! O kadar paha
ödeyece ime, al›r›m bir demir, al›r›m bir e e; çenterim
demiri olur anahtar!”
Ama ne çare ki, bir ömür boyu demir çentseniz, o
kasan›n özel kilit ifresine uygun anahtar›n bir benzerini
yapamazs›n›z... Ve bu yüzden de kasan›z› aç›p içindeki
çok k›ymetli mücevherlere kavu amazs›n›z...
Tâ ki,
pahas›n› ödeyip özel ifresi için yap›lm› anahtar› elde
edene kadar... Unutmayal›m ki her kilit ancak ifresine
uygun anahtar ile aç›l›r.
72 ‹ te bu misalde oldu u üzere, her beynin kendine özel
bir formüle ihtiyac› vard›r ki, çok k›sa sürelerde büyük
geli meler elde etsin... Ama bunun için de elbette, bu
konudan anlayan, bu konu hakk›nda bilgi sahibi ki iyi
bulmak zorunlulu u mevcuttur.
Bu devirde böylesine ehil ki iyi bulman›n
çok zor
oldu unu dü ünerek bu kitapta, bize ihsan olunan ilim
ölçüsünde, elden geldi ince çe itli zikir formüllerinden
söz edece iz... Ki bunlar bbiizzââttiihhii tteeccrrüübbeelleerriimmiizzee gö
son
derece yararl› olmu lard›r...
ennddii üüzzeerriinnddee
DDiilleeyyeenn bbuu zziikkiirr ffoorrmmüülllleerriinnii bbiirr
ssüürree kke
ddeenneerr,, ffaayyddaa ggöörrüürrssee ddeevvaamm eeddeerr,, ffaayyddaa bb
uullmmaazzssaa ddaa ggeenneell
tiirrmmee yyoolluun
nddaa ççaall›› mmaallaarr››nnaa
zziikkiirrlleerrllee rruuhhaanniiyyeettiinnii ggeellii t
ddeevvaamm eeddeerr..
----------------------- Page 73-----------------------
AHMED HULÛS‹
10
ÇOK Z‹KREDEN DEL‹ M‹
OLUR?

73
ZZ‹‹KK‹‹RR konusunda halk›m›z›n çok korktu u bir husus
vard›r; Elbette bunda en büyük faktör de ““mmeennffîî
aarrttllaanndd››rrmmaa””d›r...
““ÇÇookk tteessppiihh ççeekkmmee,, ddeellii oolluurrssuunn!!....”” türünden, kas›tl› ya
da kas›ts›z söylentilerin kesinlikle belli olan bir yönü
vard›r ki -o da ““BB‹‹LL‹‹NNÇÇSS‹‹ZZLL‹‹KK”” olan ters artland›rmad›r-
insanlar› ZZ‹‹KK‹‹RR konusunda son derece üürrkküüttmmüü ttüürr..
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm her halûkârda, ayakta, otururken, yan
yatarken ssüürreekkllii zziikkiirr yap›lmas›n› tavsiye ederken; maale-
sef bu bilinçsiz çevreler insanlar› ellerinden geldi ince
zziikkiirrddeenn uzak tutmaya çal› maktad›rlar...
““OOnnllaarr (derinli ine dü ünen ak›l sahipleri) aayyaakkttaa,,
----------------------- Page 74-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
oottuurruurrkkeenn yyaa ddaa yyaannllaarr›› üüzzeerree uuzzaannmm›› kkee
Allllââhh’’›› aann››pp
(dü ünüp),, sseemmââllaarr››nn vvee aarrzz››nn yyaarraatt››ll›› ››nn›› (günü
reeddiipp;;
ölçüsünde evren ve uzay bilgisini) tteeffeekkkküür
‘‘RRaabbbbiimmiizz,, bbuunnllaarr›› bboo yyeerree yyaarraattmmaadd››nn!! SSu
aann’’ss››nn (yer-
siz ve anlams›z bir ey yaratmaktan münezzeh, her an yeni
bir ey yaratma hâlinde olans›n)!! (Aç› a ç›kard›klar›n›
de erlendirmemenin getirece i pi manl›ktan) yyaannmmaaddaann
bbiizzii kkoorruu’’ (derler).”” (3.Âl-i ‹mrân: 191)
Evet, insan daima üç hâlden birindedir... Ya ayaktad›r,
ya oturuyordur, veyahut da yatmaktad›r... ‹ te, yukar›daki
âyet, her üç halûkârda da zikredilmesi gerekti ini bize
aç›k seçik vurgulamaktad›r.
74
Öyleyse bize dü en, elden geldi ince, z
ziikkiirr
yapmakt›r!.. Nerede olursak olal›m, ister abdestli, ister
abdestsiz, olabildi ince zziikkiirr yapmak suretiyle beynimizi
geli tirelim, AAllllââhh’’aa yyaakkîînn elde edelim.
Bizim, nice içki içen ve hatta alkolik olan ki iye zikir
tavsiyemiz vard›r ki, bunlar meyhanede içki içerken zikre
ba lam› lard›r... Bir elinde içki kadehi, di er elinde tes-
pihle i e ba layan bu ki iler; zziikkrriinn beyinde yapt› › yeni
aç›l›mlar›n sonucu kendilerinde meydana gelen idrakla bir
süre sonra içkiyi b›rakm› lar, ve daha sonra da kendi içle-
rinden gelen bir ekilde, hiçbir d› bask› olmaks›z›n be
vakit namaz k›l›p, Hac’ca gitmi lerdir.
Diyorum ki, ZZ‹‹KK‹‹RR insan için en güzel geleceklerin
----------------------- Page 75-----------------------
AHMED HULÛS‹
yegâne anahtar›d›r; çünkü beyin kapasitesini geli tirmeye
yönelik yegâne ve en güçlü çal› mad›r. “Ya çok tespih
çekip de deli olanlar?” diyeceksiniz...
unu kesinlikle ifade edeyim ki, çok tespih çekmek
yüzünden hiçbir normal insan deli olmaz!
Ama uras› kesindir ki, çevresinde normal gibi tan›nan
oysa gerçekte iizzooiidd ya da mmeeggaalloommaann olan pek çok insan
vard›r!.. Bunlar›n bu hasta durumlar› genellikle otuzbe -
k›rk ya lar›ndan sonra bazen de daha ileri ya larda ortaya
ç›kar... Hatta bazen de bir vesile olmazsa, hiç ortaya ç›k-
madan kapal› olarak bu dünyadan geçer giderler...
‹ te, bu esasen hasta yap›l› olan ki ilerden biri bir vesi-
leyle tespih çekmeye ba lam› ve daha sonra da yine bir
vesileyle hastal› › ortaya ç›km› sa, art niyetli ki iler tara- 75
f›ndan bu durum hemen tespih çekmeye ve zikir yapmaya
ba lanarak, insanlar dinden ve zikirden so utulur.
Oysa, normal yap›l›, sa l›kl›, ak›l-mant›k bütünlü üne
sahip bir insanda, zziikkrriinn asla hiçbir zarar› yoktur!..
Aksine, bu tür baz› hastal›klar› olan ki ilerde dahi zikrin
baz› faydalar› olmakta; onlar›n ta k›n halleri zikir yoluyla
oldukça kontrol alt›na al›nabilmekte veya çok çok içe
kapan›k halleri daha d› a aç›lmaya yönlendirilebilmek-
tedir...
Her ne kadar, düne kadar Türkiye’de tarikatlar yasak
idiyse de, bas›nda okudu umuz ve çevremizden
----------------------- Page 76-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
duydu umuz kadar›yla, Türkiye’de neredeyse her beldede
bir eyh vard›r ve bunlar›n, belki de toplam Türkiye nüfu-
sunun yar›s›na yak›n dervi toplulu u vard›r... Yani en
az›yla Türkiye’de on milyon zikir yapan insan söz konu-
sudur. Bu say›n›n yüzde ya da binde ya da on binde kaç›,
eskiden normalken, tespih çekmek yüzünden ak›l hastas›
olmu tur?..
unu kesin olarak ifade edelim ki; normal, sa l›kl›,
mant›ksal bütünlük içinde ya ayan hiçbir insan, zikir çek-
meye ba lamas› yüzünden deli olmaz, kafay› ü ütmez!
ayet, belki on binde bir ki i böyle bir sebepten hasta oldu
denirse, “onun geçmi ini ara t›r›n” deriz. Ya geneti inde
ya da do u tan gelen sebeplerle bu hastal› ›n o ki ide
76 mevcut oldu u aç›k-seçik görülecektir.
----------------------- Page 77-----------------------
AHMED HULÛS‹
11
Z‹K‹R TENHADA MI
YAPILMALIDIR?
7
7
ZZ‹‹KKRR‹‹NN ne oldu unu tam anlamam› ki ilerin, zikir
yap›l›rken uyulmas› zorunlu art olarak öne sürdükleri bir
husus vard›r; zziikkrrii tenhada, kimsenin olmad› › bir yerde,
sessizlikte yapacaks›n! Bu son derece yanl› bir zorla-
mad›r ve asla art de ildir.
Tenhada bir yerde, yaln›z ba ›na olunan bir yerde,
tefekkürle yap›lan zziikkrriinn elbette bir çok faydal› yönleri
vard›r ve bu asla inkâr edilemez...
Ancak, imkân› olamayan, bu yüzden zziikkiirr yapamaz,
yapmamal›d›r gibi bir anlam da ç›kar›lmamal›d›r. Her
yerde, her zaman zziikkiirr yap›labilir demi tik. Nitekim,
gerek KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’deki ““aayyaakkttaa,, oottuurruurrkkeenn vvee yyaatta
kkeenn”” zikredilmesi gerekti ini bildiren âyet, gerekse de
----------------------- Page 78-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
çar › pazarda ““LLââ iillââhhee iillllAAllllââhhuu vvaahhddeehhuu llaa
hh,,
lleehhüüll mmüüllkküü vvee lleehhüüll hhaammdduu yyuuhhyyii vvee yyuum
uu vvee hhuuvvee
unn llââ yyeemmûûttuu eebbeeddeenn bbiiyyeedd’’iihhiill hhaayyrr,
vvee hhuuvvee aallââ
hhaayyyyu
kküüllllii eeyyiinn kkaaddîîrr”” zikrinin yap›lmas›n›n hadsiz hesa
ecir getirdi ini anlatan hadîs-î erîf muvâcehesinde, deriz
l››rr
ki hheerr yyeerrddee hheerr zzaammaann zziikkiirr yyaapp››l ve yap›lmal›d›r!
Esasen bu çok önemli bir konudur.
ZZiikkiirr yaparken mutlaka tefekkür art m›d›r? Veya na-
maz k›larken -ki o da dua ve zikirdir- akl›na ba ka eyler
gelmesi namaz› bozar m›? Zikir veya namaz s›ras›nda akla
ba ka eyler gelirse, okunulan dua ve zikirlerin gene
de
faydas› dokunur mu?..
KKeessiinn oollaarraakk ssööyylleeyyeelliimm kkii,, zziikkiirr yy
aapp››ll››rrkkeenn vveeyyaa
p››llaann ççaall››
yaa aassllaa
78 nnaammaazz kk››llaarrkkeenn aakkllaa ggeelleenn eeyylleerr,, yyaap
zzaarraarr vveerrmmeezz..
Beyin, ayn› anda say›s›z konuda ve yönde faaliyet gös-
termektedir ki, bunlar›n her biri de kendisi ile alâkal› bö-
lümlerce ifa edilmektedir ve hepsi de yerini bulur!
Mesela, yolda yürürken, bir yandan tespih çekip, bir
yandan ba ka eyler dü ünür, bir yandan da çevrenizi sey-
redersiniz. Bu faaliyetin her biri beyinde ayr› ayr› birim-
lerde de erlendirilir ve hepsi de yerini bulur... Mesela; ev-
de bir yandan bir eyler okuyup bir yandan tespih çekersi-
niz, bir yandan odada konu ulanlar kula ›n›za gelir bir
yandan da televizyona gözünüz kayabilir. Bunlar›n hepsi-
ni de ayn› anda yapabilirsiniz. Bu, beyninizin geli mi lik
derecesi ve çok yönlü çal› abilme özelli iyle alâkal›d›r.
----------------------- Page 79-----------------------
AHMED HULÛS‹
Manevî yönü olan ki iler, bütün bunlar›n üstüne, bir de
manevî irtibatlar hâlinde olup, onlar›n da hakk›n› rahatl›k-
la edâ edebilirler.
Burada mühim olan, beyinde yap›lan çal› ma ve onun
neticesinin otomatik bir biçimde ruha yüklenmesidir. Siz
ister fark›nda olun, ister hiç fark etmeyin, de i mez! Nite-
kim, misal vermi tik, meyhanede içki içerken, rak› kadehi
elde zikre ba layan ki i, devam› sonunda Hacc’a gidecek
duruma eri mi tir sekiz ayda! Dolay›s›yla, zziikkiirr için yan-
l›zl› a çekilmek art de ildir.
7
9
----------------------- Page 80-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
80
----------------------- Page 81-----------------------
AHMED HULÛS‹
12
Z‹K‹RDE N‹Ç‹N ARAPÇA
KEL‹MELER KULLANILIR?
81
““ZZ‹‹KK‹‹RR””den söz edildi i zaman hemen akla tak›lan ve
sorulan bir soru da udur:
— Niçin biz bu kelimeleri Arapça olarak söyleyelim?
Ayn› kelimelerin Türkçe kar ›l› ›n› söylesek olmaz m›?
Allâh, sanki Türkçe anlamaz m› ki biz Türkçe okuyam›-
yoruz?
Elbette, bu sorunun cevab›n› da vermek böyle bir ki-
tapta, bize dü er! Öyleyse, dilimiz döndü ünce, bunun da
izah›n› yapal›m...
Bilelim ki; sesle duydu umuz bir kelime, yap›lan i in
en son safhas›d›r! Olay beyinde, o anda içten -yani koz-
mik boyuttan- veya kozmik âleme ait bir varl›ktan gelen;
----------------------- Page 82-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ya da d› tan -yani çevremizde alg›lamakta oldu umuz
herhangi bir varl›ktan- gelen bir impulsla yani bir mikro-
dalga -› ›nsal etki- ile ba lar.
Bu gelen etki neticesinde, önce beynin biyomanyeti i,
sonra biyoelektri i ve daha sonra da biyo imik yap›s› tesir
al›r... Biyo imik yap› ald› › tesirle kendisindeki verileri
bir araya getirdikten sonra, ç›kan neticeyi tekrar biyoelek-
trik kata dönü türerek, ilgili sinir sistemini uyar›r ve hangi
organla ilgili bir durum söz konusu ise olay› ona aktar›r.
Ve biz, o organdan yans›yan bir eylem olarak, sonucu
alg›lar›z!
Yani esas olan, d› ta alg›lad› ›m›z ses-görüntü de il,
bir üst boyutta cereyan eden › ›nsal yap›-biyoelektrik-
82 biyo imik üçlü sistemidir!
ayet, beynin bu ana çal› ma sistemini kavrayabildiy-
sek, anlayaca ›z ki; öönneemmllii oollaann, kelimenin h
arf
lliissaann ddee iill kkeelliimmeelleerrii m
meeyyddaannaa ggeettiirreenn
dizili inden olu an ,
ffrreekkaannss--ttiittrree iimmddiirr!!
““ÜÜSSTT MMAADDDDEE”” isimli ses ve video sohbetlerimde
izah etti im üzere, evren ve içinde her boyutta var olan,
tüm varl›klar orijini itibar›yla kuantsal kökenli › ›nsal
varl›klard›r. Ve dahi bu › ›nsal yap›lar›n her biri, bir anlam
ta ›maktad›r. Ki, bu › ›nsal kökenli varl›klar tan›m›na
uygun olarak, salt enerji varl›klar, belli bir anlam ta ›yan
ve o anlama yönelik görev yapan varl›klar d
inde
ELLEEKK”” ““MMeell
eekk””
““MME kavram› ile aç›klanm› t›r. Nitekim,
kelimesinin asl› ““mmeellkk””ten gelir ki ““ggüüçç,, kkuuvvvveett,, eenneerrj
----------------------- Page 83-----------------------
AHMED HULÛS‹
anlam›ndad›r.
‹ te, evrensel mânâda her titre im-frekans bir anlam
ta ›d› › gibi, beyne ula an her kozmik › ›n, frekans dahi
bir anlam ihtiva eder biçimde evrende yer almakta ve bu
yap›lar bizim taraf›m›zdan ““MMEELLEEKK”” ad›yla bilinmek-
tedir...
‹nsan ise, KKEENNDD‹‹ ÖÖZZ GGEERRÇÇEE⁄⁄‹‹NN‹‹,, AALLLLÂÂHH’’II TTAANNII--
MMAAKK için varedilmi , yeryüzündeki en geni kapsaml›
birimdir:
‹nsan›n kendini bu beden sanmas›, KKuurr’’âânn tâbiriyle
”;;
““aa aa ››llaarr››nn eenn aa aa ››ss››nnddaa vvaarr oollmmaass››” buna kar ›l›k
özünün hükümleriyle ya amas› ise ““cceennnneett hhaayyaatt››”” diye
tan›mlanmas›na sebep oldu u için, insana tek bir görev
dü mektedir: KKEENNDD‹‹NN‹‹ ÖÖZZ YYAAPPIISSIINNDDAA TTAANNIIMMAAKK!!
83
Bunu da din, ““NNEEFFSS’’iinnii bbiilleenn RRAABB’’bbiinnii bbiilliirr”” diye for-
müllemi tir.
booyyuuttuunnuu aass››ll ssaannaann bbeeyyiinn,, kke
essiittsseell
‹‹ ttee,, mmaaddddee b
aallgg››llaammaa aarraaççllaarr››nn››nn --bbee dduuyyuu-- kkaayydd››nnddaann vvee oonnuun
-
rttllaannmmaa bbllookkaajj››nnddaann kkeennddiinnii kkuurrttaarraabbiilld
dii ii ttaakkddiirr--
ddii ii aar
k vv
ee oo ggeerr--
ddee;; ›› ››nnssaall eevvrreenn ggeerrççee iinnii ffaarrkk eeddiipp iiddrraakk eeddeeccee
ççeekk bbooyyuuttttaa,, ggeerrççeekk yyeerriinnii aallmmaakk iiççiinn,, ggeerrççeekk vvaarr
sseettmmee aarrzzuussuu dduuyyaaccaakktt››rr..
Bu arzu, onun › ›nsal yap›yla ilintisini güçlendirecek
ve neticede fark edecektir ki, kendisinde meydana gelen
tüm olaylar, › ›nsal anlamlar›n aç› a ç›k› ›ndan ba ka bir
ey de ildir.
Yani beyin, › ›nsal anlamlar›, bildi imiz boyuta trans-
----------------------- Page 84-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
fer eden ve bu arada da, bir yandan bu kavramlar› bir tür
hologramik › ›nsal bedene yüklerken, di er yandan da
d› ar›ya yayan muazzam bir cihazd›r.
““ZZ‹‹KK‹‹RR””, ancak i te bu anlatt›klar›m›z›n kavran›l-
mas›ndan sonra anla ›labilecek, idrak edilebilecek bir
sebepledir ki, Arapça orijinal kelimelerle yap›lan çal› ma-
d›r.
Zira, her bir kelime, harf; belli bir frekans›n-titre imin
beyinde ses dalgalar›na dönü mü halidir. Her frekans bir
anlam ta ›d› ›na göre; kelimeler, belli anlam ta ›yan fre-
kanslar›n, ses dalgalar›na dönü mü halidir ki; bu da ““zzii--
kkiirr kkeelliimmee vvee kkaavvrraammllaarr››nn››”” olu turur.
Yani, belirli evrensel anlamlar, kuantsal anlam
lar,
84 evrende dalga boylar›, titre imler hâlinde mevcut oldu-
undan; bunlar›n ses frekans›na dönü mü haline de
kelimeler dendi inden; o anlamlar›n titre imine en uygun
kelimeler Arapça oldu u için, zikir kelimeleri Arapça ol-
mu tur.
Dolay›s›yla, siz o kelimeyi de i tirdi iniz zaman, asla
o frekans› tutturamaz ve asla, o istenilen frekans›n ihtiva
etti i anlama ula amazs›n›z.
‹ te bu sebepledir ki...
Ki i, AAllllââhh RRaassûûllüü’’nnüünn,, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’in
idrak ettirmek istedi i s›rlara ermek ve evrensel gerçekle-
re vâk›f olmak istiyorsa, zikir kelimelerini geldi i gibi,
yani Arapça orijinalinde oldu u gibi, tekrarlamak mecbu-
riyetindedir.
----------------------- Page 85-----------------------
AHMED HULÛS‹
Ve en az hayat›nda bir kere, kkeessiinnlliikkllee,, KKuurr’’âânn--›
KKeerrîîmm’’ii AArraappççaa oorriijjiinnaall kkeelliimmeelleerriiyyllee bbeeyynniinnddee tt
ekkrraarr
nii bbiirr ttüürr hhoollooggrraammiikk ›› ››nnssa
eettmmeekk vvee bbuunnuu RRUUHHUUNNAA yyaan
bbeeddeenniinnee yyüükklleemmeekk zzoorruunnddaadd››rr!! Ki, ölüm ötesi ya am›nda
sonsuza dek kendisinde bulunan bu bilgi kayna ›ndan
yararlanabilsin!
Ayr›ca, bu kelimelerin Arapça olarak orijinaline uygun
biçimde tekrar edilmesi zorunlulu unun bir di er sebebi
de udur: Bu Arapça kelimeleri, e er, Türkçe’ye çevir-
meye kalkarsan›z, bazen bir sayfa, bazen daha fazla yaz-
mak zorunda kal›rs›n›z; o anlam› verebilmek, o mânây›
kavrayabilmek için. Oysa, bunu tek kelime olarak tekrar
imkân› mevcutken!..
Bilmem anlatabildim mi, ““ZZ‹‹KK‹‹RR””in neden daima
geldi i orijinal lisan›yla yap›lmas› gerekti ini?..
----------------------- Page 86-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
86
----------------------- Page 87-----------------------
AHMED HULÛS‹
13
KUR’ÂN-I KERÎM NASIL
ANLA ILIR?
87
En büyük ZZ‹‹KK‹‹RR olan KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm bahsine gelme-
den önce, k›sa bir ekilde, Kur’ân-› Kerîm’in nas›l
anla ›lmas› gerekti i üzerinde, fazla derine girmeden,
sadece ana hatlar›yla durmak istiyorum. Zira, bize ““OONNUU
AANNLLAAYYAASSIINNIIZZ DD‹‹YYEE”” denilerek inzâl olmu tur...
Bütün mahlûkat, artland›r›larak, ezberletilerek bir
eyler yapabilir. Ancak, sadece ‹‹NNSSAANN, idrak ve tefekkür
gücüne sahip varl›k olarak, ve bu özelli i dolay›s›yla,
““AALLLLÂÂHH’’IINN YYEERRYYÜÜZZÜÜNNDDEE HHAALL‹‹FFEESS‹‹”” olmak erefi-
ne nâil olmu ; bu gerçe i idrak edip gere ini ya ayabilen-
‹ MMÜÜSSLLÜÜMMAANNLLAARR””
lere de ““ EERREEFFLL‹ denilmi tir. El-
bette ki, takliden bir ey yapabilenler de ““yyaakkîînn””leri ölçü-
----------------------- Page 88-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
sünde bundan hisselerini al›rlar.
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’i anlamak için önce ““ttââhhiir
yani ““aarr››nnmm›› ”” olmak gerekir. Çünkü, ““AArr››nnmmaamm›› oollaannll
ddookkuunnmmaass››nnllaarr”” deniliyor... Bu âyeti maalesef
yanl›
anl›yor; gidip suyla y›kan›p, abdest al›p ““aarr››nndd›› ››mm››zz
“nneeccîîss””
san›yoruz! ““TTââhhiirr””in z›dd› olan “ in yani necâs
yani pis-kirli olma hâlinin ne oldu unu, bak›n nas›l tarif
ediyor ayn› KKUURR’’ÂÂNN::
““......KKEESS‹‹NNLL‹‹KKLLEE MMÜÜ RR‹‹KKLLEERR NNEECCÎÎSSTT‹‹RR
tir)!!”” (9.Tevbe: 28) Yani, necîs olma hâlini meydana geti-
ren ““ iirrkk”” dü üncesidir!
‹ te bu iki âyet bir bütünleme ile unu ifade etmektedir:
ann mmüü rriik
klleerr,, bbuu ppiiss
““ ‹‹RRKK ddüü üünncceessiiyyllee kkiirrlleennmmii oolla
88 ddüü üünncceeddeenn,, AARRIINNMMAADDAANN KKUURRÂÂNN’’AA EELL
›nn VVaahhddâânnii--
SS‹‹NNLLEERR;; ççüünnkküü iirrkk ddüü üünncceessiiyyllee,, AALLLLÂÂHH’’›
yyeettiinnii,, TTEEKK’’LL‹‹⁄⁄‹‹NN‹‹,, AAHHAADD‹‹YYEETT‹‹NN‹‹ aannllaattaann b
KKiittaabb››’’ aannllaayyaammaazzllaarr......””
‹nsanlar›n, birimsellikten do an bir biçimd
e, gökte
hayal ettikleri TANRI’ya, bak› aç›lar›na
kar ›n;
dâânniiyyeettiinnii AAHHAADD‹‹YYEETT‹‹NN‹‹,, SS
SUUZZ--
AALLLLÂÂHH VVaahhd
,
’›n
SSIINNIIRRSSIIZZ TTEEKK OOLLUU UUNNUU en aç›k-seçik bi
r biçimde
TTeekk tteenn ççookkaa
vurgulayan ve ’ bak› aç›s›n› aç›klay›p ö ret-
meyi gaye edinmi olan KKUURR’’ÂÂNN--II KKEERRÎÎMM’in anla ›l-
mas›, elbette ki kolay de ildir.
rîîmm
‹ te bu sebepledir ki, KKuurr’’âânn--›› KKeer ’i anlam
ti-
yorsak, önce ‹‹RRKK ddüü üünncceessiinniinn ppiissllii iinnddeenn AARRIIN
mecburiyetindeyiz.
----------------------- Page 89-----------------------
AHMED HULÛS‹
Nedir ‹‹RRKK ddüü üünncceessii??....
TTAANNRRII kkaabbûûllüü,, TTAANNRRII vvaarrdd››rr zzaannnn›› ‹‹RRKK ddüü üünncceess
nniinn tteemmeelliiddiirr!!
Senin d› ›nda; yukar›da; ötede; seni uzaktan duyan,
gören; kâh senin yapt›klar›na kar› an, kâh müdahale
etmeyen; senin yapt›klar›na bak›p, ona göre seni tan›y›p,
hakk›nda karar verecek olan; k›zd›r›rsan seni cehenneme
atacak; bir punduna getirip onu kand›rabilirsen cenneti
sana ikram edecek olan; kâh celâlli, kâh da çok tonton
saannm
maakk
merhametli büyükbaba gibi bbiirr TTAANNRRII vvaarr s
! ‹ te
iirrkk denen olay›n ta kendisi budur! Ve tabiidir ki, buna
ba l› olan ttaannrr››ll››kk vvee ttaannrr››yyaa ttaapp››nnmmaa kavramlar›, iirrkkii
detaylar›n› te kil etmektedir.
‹‹ssllââmm dininin, insan› ‹‹RRKK kavram›ndan kurtaracak
89
anlay› ›, sistemi ise AAllllââhh RRaassûûllüü MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa
Efendimiz Aleyhisselâm taraf›ndan öyle tarif edilmi ve
formüllendirilmi tir:
ANNRRII YYOOKKTTUURR,, ssaaddeeccee AALLLLÂÂHH vvaarrdd››rr..””
““TTA
Bu demektir ki özetle...
Sizin dü ündü ünüz ggiibbii,, bbiirr ttaannrr›› vvee ttaannrr››ll››kk kkaavvrraamm››
kkeessiinnlliikkllee mmeevvccuutt ddee iillddiirr;; AALLLLÂÂHH vvaarrdd››rr vvee OO’’nn
oolluu ttuurrdduu uu kkeennddii ssiisstteemmii mmeevvccuuttttuurr..
r..””
““ZZiikkrriinn ffaazziilleettlliissii LLââ iillââhhee iillllââllllââhh’’tt››r
““LLââ iillââhhee iillllââllllââhh’’ ddiiyyeenn cceennnneettee ggiirreerr,, hh››rrss››
ddaa,, zziinnaa yyaappssaa ddaa..””
Gibi hadîs-î erîfler hep KKeelliimmee--ii TTeevvhhiidd formülünün
mânâs›n›n yüceli ine dikkat çeker. Yani, bir ki i bütün
----------------------- Page 90-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bunlar› yapsa dahi, KKeelliimmee--ii TTeevvhhiidd formülünün ta ›d› ›
anlam› kavrad› › zaman; art›k bu yapt›klar›na tövbe eder;
ttaannrr›› vvaarr ttaahhaayyyyüüllüünnddeenn iilleerrii ggeelleenn yyaapptt››
errddeenn
vvaazzggeeççeerr;; Allâh’a yüzünü döner; gere ini ya ar ve bu da
ona cenneti getirir, demektir...
Bu konunun daha detayl› aç›klamas›n› ist
eyenler
‹ MMUUHHAAMMMMEEDD’’‹‹NN AAÇÇIIKKLLAADDII⁄⁄II AALLLLÂÂHH””
““HHAAZZRREETT‹
isimli kitab›m›z› inceleyebilirler.
Evet, cenneti nas›l ya ama a ba lar insan?..
““OOnnllaarr
ddüünnyyaaddaa iikkeenn cceennnneett nneeffhhaallaarr››nn›› aallmmaayyaa bbaa
arrllaarr”” buyu-
ruluyor… Ne demektir bu?..
B‹‹RR TTAANNRRII ÖÖTTEESS‹‹NNDDEE
BB‹‹RR
‹nsan, ÖÖTTEEDDEE B ya da
TTAANNRRII irkinden ar›nmaya ba lad› › zaman; SSOONNSSUUZZ--
90 SSIINNIIRRSSIIZZ,, AALLLLÂÂHH kavram›n› yava yava fark etmeye
idrak etmeye ve hissedip, ya amaya ba lar...
‹drak eder ki, SSOONNSSUUZZ--SSIINNIIRRSSIIZZ AALLLLÂÂHH,, her zerre
-
de, tüm varl› ›yla mevcuttur; ve dolay›s›yla
kendi
benli inde, özünde, her zerresinde kemâliyle,
ZZââtt’›na
dee ssaanndd›› ››;;
yak› ›r ekilde ““OO”” vard›r!.. Y›llard›r öötteelleerrd
öözzüünnddeenn,, bbeennllii iinnddeenn yyüüzz ggöösstteerriivveerrmmii ttii
..
i !!....””
““BBeenn ttaa rraaddaa aarraarr iiddiimm,, OO’’ll ccâânn iiççrree
iimmi
m›sralar› dökülüverir a z›ndan... Sonra bakar görür ki, her
zerre de yüz gösteren ““OO””!..
““......NNee yyaannaa ddöönneerrsseenn VVEECCHHUULLLLÂÂHH kkaarr
dd››rr
(Allâh Esmâ’s›n›n aç› a ç›k› ›yla kar › kar ›yas›n
(2.Bakara: 115) âyetinin ““SS››rr””r›n› idrak eder ve her yerde
ve her eyde OO’nu sevmeye ba lar. Kimseye, k›zmaz, küs-
----------------------- Page 91-----------------------
AHMED HULÛS‹
mez; kimsenin hakk›n› yemez; kimseye dil uzatmaz; kim-
seyi istemedi i bir i e zorlamaz; geçici de erlerle vakit
harcamak yerine, kal›c› hizmetlerle vaktini de erlendirip;
hem fiilleriyle, hem diliyle, hem bilinciyle hep sevdi ini
zziikkrreeddeerr hâle gelir. Eskiden, ‹‹ssllââmmiiyyeett kendisine çok zor
gelirken; imdi kendisine çok basit ve çok kolay geliverir!
Zaten nedir ki?
KKeelliimmee--ii eehhââddeett’’ii dille tekrarlamak bir yana hâliyle
ya ama a ba lam› t›r...
Farz olan be vakit namaz! Nedir ki? SSaabbaahh,, velev ki
kalkt› ›nda, elini yüzünü y›karken, aya ›n› da y›kay›p
alm› olur abdesti; ve alt taraf›, iki dakikad›r, iikkii rreekkââtt
ssaabbaahh nnaammaazz››!!
ÖÖ lleennde, bir f›rsat›n› bulamaz m› dört dakikac›k!.. 91
DDöörrtt rreekkââtt ddaa ffaarrzz öö llee nnaammaazz››;; “madde”nin tüm stresi
içinde, dört dakikal›k sonsuzluk tasavvuruyla ya anan,
dört rekât ö le namaz›...
‹‹kkiinnddii namaz› için... FFaarrzz oollaann ddöörrtt rreekkââtt nnaammaazz içi
bulunamaz m› dört dakika? Senin gerçek boyutun olan o
sonsuzlu a, aç›lan pencere!
AAkk aamm eve gelmi sin; günün bütün dünya dertlerinden
kendini soyutlayabilmek için; elini yüzünü y›kay›p, abdest
al›p üç dakikal›k, üüçç rreekkââttll››kk özündeki sonsuzlu a yöneli ,
o sonsuzlukta huzur!..
Ve nihayet yatmadan önce, günün bütün problemlerin-
den ar›n›p, kendi gerçek âlemine dalmay› kolayla t›racak
ddöörrtt rreekkââttll››kk,, ffaarrzz oollaann yyaattss››...... ‹ te üzerine ffaarrzz oollaa
----------------------- Page 92-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
miyete göre, bbuu kkaaddaarr aazz vvee bbaassiitt!! Topunu toplasan
günde
17 dakikac›k! 1440 dakika içinde sadece 17 dakika!
Ama istiyorsan, daha fazlas› diyorsan; “Beni, sonsuz
bir gelecek bekliyor, benim orada daha pek çok eylere
ihtiyac›m olacak” idrak›na gelmi sen; diledi in
kadar
artt›r›rs›n yararl› çal› malar›n›.
Namazdan sonra ne var HHaacc......
‹ te bu da son derece önemli bir konu. Hac’c›n niçin
çok önemli oldu unu, neyi nas›l getirdi ini tüm sistemiy-
le, ““‹‹NNSSAANN VVEE SSIIRRLLAARRII”” isimli kitab›mda izah ettim.
Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm buyuruyor ki:
Çüünnkküü hhiiççbbiirr
niizz iilleerrii--
““HHaacccc’’aa ggiittmmeekkttee aacceellee eeddiinniizz!!.... Ç
ddee kkaarr ››ss››nnaa hhaannggii eennggeelllleerriinn çç››kkaaccaa ››nn››
92 Ve gene ‹‹DDDDEETTLLEE UUYYAARRIIYYOORR ki:
giittmmeessiinnee eennggeell oollaaccaakk iiddddeett
ttee bbiirr hhaassttaall››kk
““KKiimm g
yyaahhuutt HHaacccc’’›› yyaassaakkllaayyaann ZZÂÂLL‹‹MM SSUULLTTAANN yyaahhuu
aa yyookk--
ssuulllluukk oollmmaadd›› ›› hhââllddee HHAACCCC’’AA GG‹‹TTMMEEDDEENN ÖÖLLÜÜ
kkiimmssee iisstteerr YYAAHHUUDD‹‹ iisstteerr HHRR‹‹SSTT‹‹YYAANN OOLLA
RRAAKK
ÖÖLLSSÜÜNN!!””
Bu, dini tebli edenin hükümleri göstermektedir ki HHaacc
acilen yerine getirilmesi zorunlu bir ibadettir! Niye?..
Çünkü, Hac’da, o güne kadar bilerek ya da bilmeyerek
yapm› oldu un TTÜÜMM suçlar›n -kul hakk› da
ahil-
tamam›yla silinmekte; ayr›ca ““aannaannddaann ddoo dduu uunn ggüünnkküü
kkaaddaarr ggüünnaahhss››zz oollaarraakk”” dönmektesin; ve ““AAccaabbaa aafff
nn--
dduu mmuu??”” diye dü ünmeni de Hazreti RRaassûûlluul
,, ““eenn
güünnaahh””
bbüüyyüükk g olarak de erlendiriyor!
----------------------- Page 93-----------------------
AHMED HULÛS‹
Böyle bir f›rsat kaç›r›l›r, terk edilir mi? Ölümün, hele
günümüz artlar› içinde, ne zaman gelece i hiç belli
de ilken; bir an önce, bizi azaba sürükleyecek tüm menfi
yüklerden ar›n›p s›f›rlanmak varken; bunca menfi yükle,
günahla ölüm ötesi âleme geçmek mant›k i i mi?
Hele, bunu yapmamaktan dolay› bir HHRR‹‹SSTT‹‹YYAANN
veya YYAAHHUUDD‹‹ iinnaannççss››zzll›› ››nn›› ggöözzee aallaarraakk ööllmmeekk söz
konusuyken!
‹kinci olarak, bir de HHaacc’’cc››nn mmaanneevvîî yyaann›› var!.. Hiç
olmazsa, çok k›sa bir süre de olsa; sanki kefen giyer gibi,
dünyadan soyunarak ihrâmlar› giyip; madde dünyas›ndan
ve onun tüm geçici de erlerinden ar›n›p; sonsuzlu un tari-
fi mümkün olmayan ÜÜSSTT MMAADDDDEE de erlerinin içine dal-
mak! Bilinç boyutunun sonsuzlu unda, benliksiz bir bi-
93
chhuullllââhh’’›› ggöörreebbiill--
çimde kulaç atmak!.. KKââbbee’de dahi VVeec
mmeekk! Ve ““YYâârr iillee ssoohhbbeett”” etmek!..
‹leri gidiverdiysek affola! Ama ss››zz››vveerrddii testiden i te!..
Neyse gelelim ““OOrruuçç ve ZZeekkââtt””a da...
OOrruuçç,, insana sanki yap›s›ndaki mmeelleekkîî bbooyyuuttuu hissettir-
mek için konulmu özel bir farz!.. Büyük rahmet!.. SSeenn,
yemeden, içmeden, seks yapmadan, ve seks dü ünmeden,
ba kalar›n›n hakk›nda kötü dü ünmeden, kötü konu ma-
irr mmeelleekkssiinn
dan da durabilen ve böyle ya ayabilen bbi idrak›-
n› hissettirmek için konmu bir farz!.. Senede, 365 gün
içinde, sadece 29 gün! Sana bu beden olmad› ›n›, bbiirr
bbiilliinnçç vvaarrll››kk,, dü ünsel varl›k oldu unu, mmeelleekkîî bbooyyuuttaa aaiitt
bir varl›k oldu unu fark ettirmek için konulmu bir farz!
----------------------- Page 94-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Ve zzeekkââtt!.. Anlad›ysan, her zerrede, her birimde
var
olan›n gerçekte sadece ““OO”” oldu unu, payla onlarla hiç
olmazsa varl› ›n›n k›rkta birini; diyen anlay› ...
‹ te en basit anlat›m›yla ‹‹ssllââmm...
““KKoollaayyllaa tt››rr››nn,, zzoorrllaa tt››rrmmaayy››nn;; sseevvddi
rreett eettttiirr--
âhh
mmeeyyiinn!!....”” buyuran Efendimiz RRaassûûlluullllâ Aleyhisselâm’
bildirdi i KKuurrâânn’›n bize en öz mânâda anlatmak istedikle-
ri ve bizden talep ettikleri. ayet bunlar› anlayabildiysek...
imdi de önce ““GGÜÜNNAAHH””› anlayal›m sonra da ““‹‹ssttii --
ffaarr””›n ne oldu unu ve nas›l bir dü ünceyle yap›lmas› ge-
rekti ini.
““DDaa llaarr ggiibbii kkuu aattmm›› ,, bbeennlliikk ggüünnaahh›› sse
, gguuffrrâânn›› aarrzzuullaarrss››nn..””
GGüünnaahh››nn›› bbiillmmeeddeenn,
94 (
Niyazi M›sri’den)
‹ te bundan sonrad›r ki; Art›k KKUURR’’ÂÂNN--II KKEERRÎÎMM’e
““EELL SSÜÜRREEBB‹‹LL‹‹RR”” ve ZZ‹‹KKRREE,, DDUUAAYYAA ba layabil
Buyurun...
----------------------- Page 95-----------------------
AHMED HULÛS‹
14
‹ST‹⁄FAR HAKKINDA

95
OOkkuunnuu uu::
““‹‹nnnnAAllllââhhee llaa yyaa ffiirruu eenn yyüü rreekkee BBiiHH‹‹ vvee yyaa ffiirr
dduunnee zzââlliikkee lliimmeenn yyee aa’’...” (4.Nisâ: 48)
AAnnllaamm››::
Muhakkak ki Allâh kendisine (âfakî-aç›k veya enfüsî-
gizli) irk ko ulmas›n› ba › lamaz. Bunun dûnundakileri
(bundan daha küçük suçlar›) dilediklerine ba › lar.
----------------------- Page 96-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
KKuull yyaa ››bbaaddiiyyeelllleezziiyynnee eessrreeffuu aallââ eennf
füüssiihhiimm llaa ttaakknneettuu
zz
züünnuubbee cceemmiiyy’’aa **
mmiinn rraahhmmeettiillllaahh ** iinnnnAAllllââhhee yyaa ffiirruuz
iinnnneeHHÛÛ ““HHÛÛ””vveell ⁄⁄aaffuurruurrRRaahh››yymm.. (39.Zümer: 53)
AAnnllaamm››::
De ki: “Ey nefslerinin hakk›n› vermede israf etmi kul-
lar›m (nefsinin hakikatini ya amak yerine ömrünü beden-
sellik yolunda harcam› olan)! Allâh rahmetin
den ümit
kesmeyin! Muhakkak ki Allâh, bütün suçlar› (tövbe ede-
ne) ma firet eder... Muhakkak ki O, Gafûr’dur, Rahîm’
dir.”
96
OOkkuunnuu uu::
tee aa
nn ››bbaaddiiHH‹‹ vvee yyaa’’ffuu
VVee ““HHÛÛ””vveelllleezziiyy yyaakkbbeellüütt tteevvbbeet
aanniiss sseeyyyyiiaattii vvee yyaa’’lleemmuu mmaa tteeffaalluunn;; V
Vee yyeesstteecciiyybbüülllleezziiyy--
saalliihhaattii vvee yyeezziiyyd
düühhüümm mmiinn ffaaddlliiHH‹‹
nnee aammeennuu vvee aammiilluuss s
...
(42. ûrâ: 25-26)
AAnnllaamm››::
O, kullar›ndan tövbeyi kabul eden, kötülükleri affeden
ve yapt›klar›n›z› bilendir. ‹man edip iman›n gere ini uy-
----------------------- Page 97-----------------------
AHMED HULÛS‹
gulayanlara icabet eden ve kendi lütfuyla onlara (nimetle-
rini) artt›rand›r!
OOkkuunnuu uu::
YYaa eeyyyyuuhheelllleezziiyynnee aammeennûû ttûûbbûû iilleellllaahhii tteevvbbeetteen
nneessuu--
küümm sseeyyyyiiaattiikküümm v
vee
hhaa ** ‘‘aassaa RRaabbbbuukküümm eenn yyüükkeeffffiirree ‘‘aannk
yyuuddhh››lleekküümm cceennnnaattiinn tteeccrriiyy mmiinn ttaahhttiihheell’’eennhhaarru
...
(66.Tahrîm: 8)
AAnnllaamm››::
97
Ey iman edenler! Allâh’a özden ve kesin bir tövbe ile
tövbe edin! Umulur ki, Rabbiniz kötülüklerinizi sizden
örter ve sizi alt›ndan nehirler akan cennetlere dahil eder.
BBiillggii::
De erli okurlar›m, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’deki, Allâhû
Teâlâ’n›n ba › lama sistemi ve bu sisteme ba l› olarak
tövbe edilmesi hususu yukar›da s›ralam› oldu um dört
âyeti kerîmede aç›k seçik görülmektedir.
Bu âyeti kerîmelerden kesinlikle anla ›lan hususlar
unlard›r:
1. iirrkk yani TTAANNRRII’’yyaa iinnaannmmaa suçu asla bbaa ›› llaannmmaazz.
----------------------- Page 98-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Çünkü AAllllââhh vvaarrdd››rr,, TTAANNRRII YYOOKKTTUURR!!.... TTaannrr›› kkaavv
aassllaa AAllllââhh iissmmiinniinn mmâânnââss››nn››nn kkaarr ››ll›› ›› ddee
le, öncelikle ve âcilen, Allâh isminin i aret etti i mânây›
R
UUNN--
ö renmek ve ya am›m›za ona göre yön vermek ZZOOR
DDAAYYIIZZ.. Aksi hâlde, AAllllââhh dd›› ››nnddaa ttaannrr›› eeddiinneenn
n
olma tehlikesi bizim çok yak›n›m›zdad›r. Böyle bir riske
girmek çok büyük hatad›r. Bu konuda tafsilâtl› bilgi
““HHAAZZRREETT‹‹ MMUUHHAAMMMMEEDD’’‹‹NN AAÇÇIIKKLLAADDII⁄⁄II AALLLLÂÂHH””
isimli kitab›m›zda mevcuttur.
2. Nefsimizin hakikatini bilememek dolay›s›yla nefsi-
mizin hakk›n› edâ edememek durumunda ya ad› ›m›z için
haddi a anlardan olup büyük kay›plarla yüz yüzeyiz.
Ama bu durumdan dolay› da asla umutsuz olmama-
98
l›y›z. Çünkü yap›lan bütün yanl› hareketlerin bir ba › -
lanma yolu da vard›r; “Önemli olan hatay› fark edip, zara-
r›n neresinden dönülse kârd›r” diyerek kalan› kurtarma
yolu seçilmelidir.
enn
3. Hatadan dönmenin yolu ttöövvbbeedde geçer. Yapt› ›n›n
yanl› oldu unu fark edip pi manl›k duyarak tövbe etti in
zaman, ba › lanma seni beklemektedir. Dualar›na icabet
mükâfat› da cabas›!..
‹ ki, yar›n tövbe ederim, öbür gün tövbe ederim deyip,
tövbeyi ertelemeyelim. Zira tövbeyi erteleyenlerin çok
büyük bir k›sm› tövbe edemeden diri diri mezar› boylad›-
lar ve canl› bir ekilde o kabir âleminde yapt›klar›n›n neti-
celerini ya amaktalar.
----------------------- Page 99-----------------------
AHMED HULÛS‹
4. Tövbe, laf olsun diye, yapt›m i te demek için; ya da
biri “yap, u kelimeleri tekrarla” dedi, diye de il; nnaassuuhh
olarak yap›lmak zorundad›r. Yoksa oyun e lence ve hatta
alay gibi de erlendirilebilir...
NNaassuuhh tövbesi nas›l anla ›lmal›d›r?..
‹nsan›n, yapt› › i in gerçekten yanl› oldu unu fark
edip idrak etmesinden sonra, bu yapmamas› gereken fiili
i lemekten dolay› büyük bir pi manl›k duymas›; ve bir
daha o fiili asla i lememeye karar vermesi, bundan sonra
Allâh’a kar › bu karar›n› itiraf ederek ba › lanma dileme-
si ““nnaassuuhh ttöövvbbeessii”” olur.
Yanl› bir fiili yapmaktan dolay› öözzüürr ddiilleemmee ise
““iissttii ffaarr””d›r.
99
Burada çok önemli olan ve kesinlikle idrak icap eden
bir hususa de inmeden geçmeyece im...
âhh’’››mm””
““EEssttaa ffiirruullllââhh”” yani ““ÖÖzzüürr ddiilliiyyoorruumm AAllllâ
sözcü ü asla, tefekkürsüz söylenmemesi gereken bir ifa-
dedir, aksi takdirde sanki muhatap hafife al›n›yormu
anlam› ç›kar...
Bugün çe itli ttaarriikkaattllaarrddaa verilen ““ uu kkaaddaarr iissttii ffaarr
ççeekk””, tarifi tamam›yla bilinçsizce ve yanl› bir ekilde uy-
gulanmaktad›r. Her ne kadar bu ““ççeekkii ”” dolay›s›yla ruha
yüklenecek bir enerji söz konusuysa da; kesinlikle isteni-
len amaç do rultusunda bir çal› ma de ildir bu! Ancak
----------------------- Page 100-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
tespihi verenin bilinçsizli inden, taklit ehli olmas›ndan
do an bu durumun elbette ki kurban› da ““EEssttaa ffiirruullllââ
ççeekkeenn”” olmaktad›r.
Konuyu anlamak için, önce isti fara sebep olan husu-
su iyi idrak etmek gerekir... Buyurun, konuyu RRaassûûlluullllââhh
Aleyhisselâm’dan dinleyelim:
— GGeerrççeekk uu kkii,, kkaallbbiimm öörrttüüllüürr ddee bbeenn
deeffaa
züürr ddiilleerriimm......
AAllllââhh’’ddaann ööz (Müslim-Ebû Davûd)
Burada dikkat ediniz! ‹sti far laf olsun, sevap olsun
diye söylenmemektedir! Kalbin örtülmesi netices
inde
duyulan üzüntüden, içine girilen kapan›kl›ktan, Zât› ilâhî-
100
nin mü ahedesinden perdelenmekten dolay›d›r!
Hakk’›, hakk›yla mü ahede edememenin getirdi
s›k›nt›yla; bu durum hissedildikçedir ve bu, bir gün için-
de, çe itli zaman aral›klar› ile, belki günde yüz defa vâki
olmaktad›r Efendimiz’de; kendi ifadesine göre...
Nerede, günde yüz defa çe itli aral›klarla, kendinde bu
yetersizli i hissedip bundan üzüntü duyup isti far yap-
mak; nerede, bilinçsiz bir ekilde, TTAAKKLL‹‹DDEENN,, ddeerrss yyaapp››pp
âhh””
vvaazziiffee ssaavvaarr ggiibbii,, aarrkkaass›› aarrkkaass››yyllaa 110000 d
deeffaa ““EEssttaa ffiirruullllâ
ççeekkmmeekk(!)... Elbette çekece i varsa ki inin, çekecektir
Esta firullâh..
Gerçe i idrak ederek, insanl›k eref ve haysiyeti
ne
ula mak isteyenler unu acilen ve zorunlu olarak idrak
----------------------- Page 101-----------------------
AHMED HULÛS‹
etmelidir ki;
MMuukkaalllliitttteenn ddeerrss aall››nnmmaazz vvee TTAAKKLL‹‹TTLLEE HHAAKK‹‹KKAATTEE
laa
vvaarr››llmmaazz!!.... TTaassaavvvvuuff,, kküülllliiyyeenn TTAAHHKK‹‹KK mmeessllee iiddiir
assl
ttaakklliitt ddee iill..
Velev ki eriat› bile taklidi olarak kabul etmeyenler
mevcuttur.
Ama u da gerçektir ki; TTAAHHKK‹‹KKEE güç yetiremeyen
elbette kendini TTAAKKLL‹‹TTLLEE avutacakt›r.

101
----------------------- Page 102-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
102
----------------------- Page 103-----------------------
AHMED HULÛS‹
15
N‹Ç‹N VE NEDEN ‹ST‹⁄FAR?
TTöövvbbee, büyük bir suçtan sonra; ortaya konulan fiilden
103
duyulan pi manl›k ve geri dönü dolay›s›yla yap›l›r.
‹‹ssttii ffaarr ise, günlük olaylar içinde, varolu gayemizin
hakk›n› uurlu bir biçimde edâ edememekten dolay› yap›-
lan hatal› hareketlerin ard› s›ra özür dilemektir.
‹nsan›n yeryüzünde ““HHAALL‹‹FFEETTUULLLLÂÂHH”” olarak ya a-
mas› gerekirken, bu kemâlât› ya amas›n› engelleyen dav-
ran› lar ortaya koyarak hayat›n› sürdürmesi, ““iissttii ffaarr””›n
ana gerekçesidir.
Yani, ““iissttii ffaarr”” eden ki inin bu isti far› yaparken âdeta
öyle dü ünmesi icap etmektedir:
k yyeerryyüüzzüünn--
““YYââ RRaabbbbii,, sseenn bbeennii kkeennddiinnee ‘halife’ oollaarraak
ddee yyaa aatt››yyoorrssuunn…… OOyyssaa bbeenn uu ddaavvrraann›› ››mmllaa,, sseenniinn
kooyydduumm.. VVee
fene’ aassllaa yyaakk›› mmaayyaaccaakk bbiirr hhaarreekkeett oorrttaayyaa k
----------------------- Page 104-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bbuu yyaannll›› ››mm››nn ddaa ffaarrkk››nnaa vvaarrdd››mm!!.... LLüüttff
uu
m--
kkeemmââllââtt››mmaa yyaakk›› mmaayyaann bbuu ffiiiilliimmddeenn ((vveey
ddeenn)) ddoollaayy›› bbeennii bbaa ›› llaa.. EE eerr bbaa ›› llaammaaz
e-
irrmmeelleerr
lik’ yyüücceellii iinnee yyaakk›› mmaayyaann iillkkeell bbee eerrîî ddee
bbaattaa ››nnddaa bboo uulluurr ggiiddeerriimm.. BBuu yyüüzzddeenn bbaanna
errhhaammeett eett
a
mmaa yyoolluunnuu kkoollaayy--
vvee bbaannaa vvaarroolluu kkeemmââlliimmiinn ggeerree iinnii yyaa a
llaa tt››rr..””
‹ te bu anlay› sonucu yap›lan isti far
elbette ki
gayesine ula m› demektir... San›yorum,
niçin isti far
sorusunun cevab›n› böylece izah etmi olduk.
imdi gelelim “neden isti far” bölümüne. Yani “neler-
den dolay› isti far?..”
Her yerde ve her zerrede Zât›, vas›flar›, isimlerinin
104 özellikleri ile mevcut olan AAllllââhhûû TTeeââllââ; d
ki,
O’nu hem kendi özümüzde hem de tüm
mevcudatta
mü ahede edelim... Bunun içindir ki, ““NNeeffssiinniizzddee mmeevvccuutt,,
› nne
e yyaannaa ççeevviirriirrsseenn
iiddrraakk eeddeemmiiyyoorr mmuussuunnuuzz??”” ve ““BBaa ››nn›
ççeevviirr AAllllââhh’’››nn vveecchhiinnii ggöörrüürrssüünn”” i aretleri
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de...
Ancak gerçek bu olmas›na ra men;
bizim ne bu
gerçekten haberimiz vard›r ne de ““HHAALL‹‹FFEETT
ULLLLÂÂHH””
olman›n bilincine sahibiz; ve dahi, ne de özümüzün gerek-
tirdi i davran› lar› ortaya koyabilmekteyiz.
‹ te, insan›n hakikatinin gere ini ya ay
amamas›;
be eriyetinin getirdi i dü üncelerle, duygularla, artlan-
malarla, tabiat›n›n olu turdu u güdüsel hareketlerle; ve
artlanmalardan ileri gelen de er yarg›lar›yla hayat› de-
----------------------- Page 105-----------------------
AHMED HULÛS‹
erlendirmesi; bunun sonuçlar› olarak ortaya ç›kan bütün
fiiller, hep özür dilenmesine yani ““iissttii ffaarr”” edilmesine
neden olan eylerdir.
Bu sebepledir ki, biz, laf olsun diye ““EEssttaa ffiirruullllââhh””
ççeekkmmeeyyeecceekk;; yapt› ›m›z yanl› lar› dü ünerek, onlar› fark
ederek öözzüürr ddiilleemmee anlam›nda ““iissttii ffaarr”” edece iz.
Bu hususu da, böylece elimizden geldi ince aç›kl› a
kavu turduktan sonra; gelelim, MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa
Aleyhisselâm’›n bize ö retmi oldu u çe itli isti farlara...

105
----------------------- Page 106-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
106
----------------------- Page 107-----------------------
AHMED HULÛS‹
16
SEYYÎDÜL ‹ST‹⁄FAR

107
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhüümmmmee eennttee rraabbbbiiyy llââ iillââhhee iillllââ eennttee hhaallââkk
vvee
’ddiikkee mmeessttee
ttaa’’ttüü,, eeûûzzüü
eennee aabbddüükkee vvee eennee aallââ aahhddiikkee vvee vvaa’
bbiikkee mmiinn eerrrrii mmââ ssaannaa’’ttüü,, eebbûûuu lleekkee bbiinn››’’mmeettiikkee a
ffiirrlliiyy zzüünnûûbbîî,, ffeeiinnnneehhuu llââ
vvee eebbûûuu bbiizzeennbbiiyy,, ffaa
ffiirrüüzzzzüünnûûbbee iillllââ eennttee bbiirraahhmmeettiikkee yyââ eerrhhaammeerrrrââhh››
----------------------- Page 108-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
Allâh’›m! Rabbim sensin, TANRI yoktur. Yanl›z sen
vars›n, beni sen yaratt›n, üphesiz senin k
ulunum ve
gücüm yetti i kadar sana verdi im ahdü vaad üzere sâbi-
tim. (Allâh’›m) i ledi im kusurlar›n errinden sana s› ›-
n›r›m, bana ihsân buyurdu un ni’metini Zât-› Ulûhiyetine
itiraf ederim. Günah›m› da itiraf ederim. Binâenaleyh gü-
nahlar›m› ba › la. Çünkü “Rahmet”inle günahlar› ba › la-
mak sana aittir ya erhamerrahimin!..
BBiillggii::
MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa (s.a.v.) buyuruyor ki:
““BBuu SSeeyyyyîîddüüll ‹‹ssttii ffaarr’’›› kkiimm iinnaannaarraakk vv
deerreekk,,
108 › AAllllââhh’’ttaann bbeekklleeyyeerreekk,, ggüünnddüüzz ook
aa vvee ggeeccee
kkaarr ››ll›› ››nn›
oollmmaaddaann öönnccee ööllüürrssee cceennnneettee ggiiddeerr...... VVee gg
ennee,, kkiimm ggeeccee
okkuurr ddaa,, ssaabbaahh oollmmaaddaann eevvvveell ööllüürrssee oo ddaa
cceennnneett eehhlliinnddeenn
o
oolluurr..””
Böyle bir de er elimize verilmi ken,
bunun kadri
k›ymetini bilmezsek, elbette ba ›m›za geleceklere katlan-
maktan ba ka bir ey kalmaz geride...
----------------------- Page 109-----------------------
AHMED
HULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhüümmmmee lleekkeell hhaammdduu llââ iillââhhee iillllââ eennttee rraabbbbîî
diiyynnîî ii
nnnniiyy eessbbaahhttüü
aabbddûûkkee ââmmeennttüü bbiikkee mmuuhhlliissaann lleekkee ffiiyyd
((eemmsseeyyttüü)) aallââ aahhddiikkee vvee vvaa’’ddiikkee mmeesstteettaa’’ttüü eettûûbbüü
ffiirrüükkee bbiizzuunnûûbbiilllleettiiyy llââ
aa ffiirrüühhââ
mmiinn sseeyyyyiiii aammeellîî vvee eessttaa
iillllââ eennttee..
BBiillggii::
abbaahh aakk aamm
““VVaallllââhhii ddee bbiillllââhhii ddee,, hheerr kkiimm bbuu iissttii ffaarr›› ssa
üüççeerr kkeerree ookkuurrssaa,, oo mmuuttllaakkaa cceennnneettee ggiirreerr..””
Bu i aretiyle bizi uyaran RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm, dikkat
buyrula ki sözüne büyük bir yeminle ba l›yor.
‹ te bu yüzden, ““SSeeyyyyîîddüüll ‹‹ssttii ffaarr”” dan sonra ikinci
109
s›rada hemen bu isti fara yer verdik... Sabah-ak am üçer
kere okusak ne kayb›m›z olur ki? Ya kazanc›m›z!..
OOkkuunnuu uu::
Raabbbbii iinnnniiyy zzaalleemmttuu nneeffssiiyy zzuullmmeenn
kkeebbiiyyrraa,, vvee llââ
R
yyaa ffiirruuzz zzuunnûûbbee iillllââ eennttee,, ffaa ffiirrlliiyy mmaa ffiirreetteenn m
nddiikkee,,
vveerrhhaammnniiyy,, iinnnneekkee eenntteell aaffûûrruurr rraahhîîmm..
----------------------- Page 110-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
Rabbim, nefsime büyük zulûmde bulundum, (nefsimin
hakikatinin hakk›n› veremedim), bu suçumu da senden
gayr› ba › layacak yoktur. ‹ndinden gelen bir ba › lay›c›-
l›kla beni ba › la, merhamet et, üphesiz ki sen ba › lay›c›
ve Rahiymsin.
BBiillggii::
Hazreti EEbbûû BBeekkiirr SS››ddddîîkk (Allâh raz› olsun
dan)
sordu RRaassûûll Aleyhisselâm’a:
““YYaa RRaassûûllaallllââhh,, nnaammaazzddaann çç››kkmmaaddaann eev
nnee
ookkuuyyaayy››mm??””
Namazlarda, selâm vermeden evvel
okumas› için
110 Raassûûlluullllââhh
SS››ddddîîkk
Efendimiz R Aleyhisselâm da Hazreti
’a
bu isti far› ö retti.
Hazreti SS››ddddîîkk da namazlarda selâm vermeden önce bu
duay› okurdu...
““EEbbûû BBeekkiirr’’iinn iimmaann›› tteerraazziinniinn bbiirr kkeeffe
nnee,, bbüüttüünn
mmüümmiinnlleerriinn iimmaann›› ddaa tteerraazziinniinn ööbbüürr kkeeffeessii
kkoonnssaa;; EEbbûû
BBeekkiirr’’iinn iimmaann›› aa ››rr bbaassaarr..”” buyuran RRaassûûlluullllâ
ö retti i bu isti fardaki incelik nedir acaba?

deenn””
Bu isti farda geçen ““mmiinn iinnddiikkee”” yani ““ii
innd
hitab› i in ““ss››rr”” noktas›n› meydana getirmektedir...
Tasavvufta, ““mmââiiyyeett ss››rrrr››”” denilen hususa i aret ed
““iinndd”” tâbiri Türkçe’ye ““kkaatt››nnddaann”” diye çevrilmektedir ki,
bu asla yeterli olmay›p; bilakis konunun inceli ini ört-
----------------------- Page 111-----------------------
AHMED HULÛS‹
mektedir.
Zâhir vard›r, bât›n vard›r, LLeeddüünnnn vard›r...
LLeeddüünnnn kelimesiyle i aret edilen her ey, o ki inin
Zât›ndan aç› a ç›kan Allâh’›n kudretine i aret eder ki;
buna öyle de diyebiliriz... HHiikkmmeett ssiisstteemmiinnddee aaçç›› aa çç››kkaann
kkuuddrreett ss››rrrr››!..
“Dünya” hikmet yurdudur. Her ey bir sebeple, bir
vesile ile olu ur. “Âhiret” denilen ölüm ötesi ya am ise
kudret yurdudur; orada hikmet kurallar› dünya fizik ka-
nunlar› geçerli olmaz...
‹ te mmuukkaarrrreebblleerree dünyada ikram kabilinden
gelen
““LLeeddüünnnn”” nimeti ile kudret s›rlar› seyredilir.
a ““AAllllââhh””
‹‹ssttii ffaarrdda da ba › laman›n indinden talep edil-
111
mesi demek; be erî kusurlar›n örtülerek, hhaakkiikkaatt nnûûrrllaarr››--
nn››nn ““nneeffss””inde ortaya ç›kmas›n› talep etmek demektir.
Kalem, bundan ötesini sat›rlara dökmeye yetmiyor
.
Ba › lay›n. Elbette ârif olan anlayacakt›r i aretimizi...
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhüümmmmaa ffiirrlliiyy hhaatt››yy eettiiyy vvee cceehhlliiyy vvee iiss
fiiyy ffiiyy
eemmrrii;; vvee mmaa eennttee ââ’’lleemmuu bbiihhîî mmiinnnniiyy...... AAllllââhhüümmmmaa
lllüü zzââlliikkee i
innddiiyy..
hheezzlliiyy vvee cciiddddiiyy vvee hhaattaaiiyy vvee aammddiiyy vvee kküül
----------------------- Page 112-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
Allâh’›m, hatalar›m›, cehaletimi, emrinde
haddi
a mam› ba › la ve benden daha iyi bildi in hatalar›m› da.
Allâh’›m, lâtifeyle yapt› ›m›, ciddi olarak yapt› ›m›, bil-
meyerek veya kasten yapt› ›m yanl› hareketlerimi
de
ba › la. ‹tiraf ediyorum ki bunlar›n hepsi de bende mev-
cut!
BBiillggii::
RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n ashab›ndan Ebû MMuussaa eell
EE aarrîî (r.a.), EEffeennddiimmiizz’’iinn bbööyyllee iissttii ffaarr eettt
ize nakle-
diyor.
geeççmmii vvee
““......AAllllââhh sseenniinn g (fethe ra men olu ac
k)
112 ggeelleecceekk ttüümm zzeennbbiinnii (bedenselli ini do al getirisi perdel
i-
liklerini) mmaa ffiirreett eeddeerr (örter) vvee ssaannaa oollaann
nniimmeettiinnii ttaa--
îmm FFeettiihh
mmaammllaarr......”” âyeti KKuurr’’âânn--›› KKeerrî ’in Sûresi’nd
(48.Fetih: 2) yer al›rken; gene de RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) Efen-
dimiz bu ekilde isti fara devam ediyor... Acaba niçin?
Bunu biraz dü ünmemiz gerekmez mi?
Konunun derinliklerini bir yana b›rak›rsak, en az›ndan,
s›n›rl› ve kusurlu varl›klar olarak, ““hhaalliiffeettuullllââhh”” o
yak› mayan davran› lar içindeyiz... Ve en tabii ya ant›m›z
içinde dahi, yani yukar›da say›lan hâllerde dahi, hakikati-
mizin hakk›n› edâ edememek yüzünden nefsimize zulmet-
mekteyiz. Ve unutmayal›m ki, sadece dünyada birtak›m
çal› malar yaparak ölüm ötesi sonsuz ya am›n so
güzelliklerini elde etme imkân›na sahip olabilece iz.
----------------------- Page 113-----------------------
AHMED HULÛS‹
Öyleyse, elden geldi ince, dünyada b›rak›p gidece i-
miz ve bir daha hiç akl›m›za gelmeyecek eyler için tüm
beynimizi harcayaca ›m›za, hâllerimizin ard›na geçip, öze
yönelelim; ve noksanlar›m›z› idrak edelim.
OOkkuunnuu uu::
EEssttaa ffiirruullllaahheelllleezziiyy llââ iillââhhee iillllââ HHûû,, eell HHaayyyy
KKaayyyyuummmmuu vvee eettuubbuu iilleeyyhh..
AAnnllaamm››::
Ba › lanma diliyorum. Allâh’tan ki, tanr› yoktur, Hay
113
ve Kayyum olan sadece O vard›r. Tövbem O’nad›r!
i::
BBiillggi
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) öyle buyurmu tur:
““KKiimm,, ‘‘TTaannrr›› yyookkttuurr HHaayy vvee KKaayyyyuumm oollaann OO vvaarr
d››rr..
emm OO’’nnaadd››rr......’’ ddee
rssee,,
BBaa ›› llaannmmaayy›› AAllllââhh’’ttaann ddiilleerriimm,, ttöövvbbe
ssaavvaa ttaann kkaaççmm›› bbiillee oollssaa ggüünnaahhllaarr›› bbaa ›› llaann››rr..””
Burada çok önemli olan husus ikidir. ‹sti farda ““‹‹ssmm--ii
ÂÂ’’zzââmm”” kullan›lmas› ve bu tür isti far›n büyük günahlar›
dahi affettirece i.

Dualarda ““‹‹SSMM‹‹ ÂÂ’’ZZÂÂMM” kullan›lmas›n›n hikmetini,
““‹‹SSMM‹‹ ÂÂ’’ZZÂÂMM”” bahsinde nasip oldu u kadar anlatmaya
----------------------- Page 114-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
çal› aca ›m.
Sava tan kaçma olay›n›n dahi bu ekildeki isti farla
affedilmesi olay›na gelince...
Sava tan kaçma, Hazreti RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n
bildirdi i üzere yedi büyük günahtan birisidir.
Buyuruyor ki RRaassûûlluullllââhh:: ““HHeellââkk eeddeenn y
ii eeyyddeenn
ssaakk››nn››nn……””
Soruluyor nedir onlar, diye:
““AAllllââhh’’aa iirrkk kkoo mmaakk;;
amm kk››lldd›› ›› iinnssaann›› ööllddüürrmmeekk;;
AAllllââhh’’››nn hhaarra
114 BBÜÜYYÜÜ vvee ssiihhiirr yyaappmmaakk;;
FFaaiizz yyeemmeekk;;
YYeettiimm mmaall›› yyeemmeekk;;
SSaavvaa ttaann kkaaççmmaakk;;
ettllii kkaadd››nnaa zziinnaa iiffttiirraass›› aattmmaakk..””
‹‹ffffe aç›klamas› yap›l›yo
Efendimiz’den...
Görülüyor ki, büyük günahlardan ba › lanma dahi söz
konusudur. Ve ba › lanmak için; HR‹ST‹YANlar›n
günah ç›kartmak için papazlara muhtaç olu u
gibi bir
muhtaciyet gerekmeden; sadece Allâh’›n “Az
amet ve
Kibriyâ”s›na yönelip, kusurunu, suçunu itiraf ile OO’ndan
ba › lanma niyâz etmek yeterli olmaktad›r.
----------------------- Page 115-----------------------
AHMED HULÛS‹
Öyleyse, ne kadar büyük suç i lemi olursak olal›m,
asla umutsuz olmayal›m ve Allâh’a yönelip tövbe etmeyi
ertelemeyelim!
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhuummmmaa ffiirrlliiyy zzeennbbiiyy kküülllleehhuu vvee ddiikkkkaahhuu vvee
ciillllee--
yyyeetteehhuu vvee ss››rrrraah
huu!!....
hhuu vvee eevvvveelleehhuu vvee ââhh››rreehhuu vveeaallââ,, nniiy
AAnnllaamm››::
Allâh’›m, günahlar›m›n hepsini, eskilerini, yenilerini,
küçü ünü, büyü ünü, aç›ktan yapt›klar›m›, kafamdan
geçirdiklerimi ma firet et (ba › la).
BBiillggii::
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in en s›k okudu u “isti far”lardan
biridir bu yazm› oldu um...
‹sti far yap›l›rken, ne derece geni kapsaml› tutul-
mas›na örnek olmas› yönünden son derece dikkat çekici-
dir... Daha önce de belirtti im gibi, bu dualar› sadece
papa an gibi tekrar etmekten kesinlikle kaç›nmal›;
Hazreti RRaassûûllii EEkkrreemm’in neye, ne ekilde bir yakla ›m
içinde oldu una; hangi hususlara nas›l önem verdi ine
azami dikkat göstermeliyiz.
----------------------- Page 116-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Bu isti far›n, namazlarda selâm vermeden önce okun-
mas›nda da büyük yarar görmekteyiz.
116
----------------------- Page 117-----------------------
AHMED HULÛS‹
17
G‹ZL‹ ‹RK HAKKINDA

117
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhuummmmee iinnnniiyy eeuuzzüü bbiikkee eenn üü rriikkee bbiikkee eeyy’’een
eennee ââ’’lleemm vvee eessttaa ffiirruukkee lliimmââ llââ ââ’’lleemm,, iinnnneekkee eenn
ââllllââmmuull uuyyuubb..
AAnnllaamm››::
Allâh’›m sana s› ›n›r›m, bir eyi bilerek sana ortak
ko maktan. ‹sti far ederim bilmeyerek olan›ndan. üphe-
siz sensin gaybleri hakk›yla bilen!..
BBiillggii::
““ ‹‹RRKK‹‹ HHAAFFÎΔ” denilen ““GG‹‹ZZLL‹‹ ‹‹RRKK”” insanlar için en
----------------------- Page 118-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
büyük tehlikedir. Bir mânâs› ile de ““RR‹‹YYAA””d›r...
““GGiizzllii iirrkk”” denilmesinin sebebi; fiilde de il, dü ünce-
de Allâh’a ortak edilmesidir birinin veya bir eyin!..
““AALLLLÂÂHH YYAANNII SSIIRRAA TTAANNRRIIYYAA (d› sal güce)
YYÖÖNNEELLMMEE!!....”” (28.Kasas: 88) âyeti ile; ““BBaannaa i
ammeellii kkaabbuull eettmmeemm!!””
kkoo aann››nn yyaapptt›› ›› hhiiççbbiirr a hükmü bize
dü ünsel ortak ko man›n vahâmetini idrak ettiriyordur
san›r›m...
‹slâm’da esas, yap›lan i in ““SSIIRRFF”” Allâh için olmas›-
d›r!
Ki inin, Allâh için bir ey yapmas› yan› s›ra, o eyi
yaparken, etraf›ndakilerden de maddi ya da manevî bir ey
118 ummas›, dü ünmesi i te bu ggiizzllii iirrkk diye tan›mlanan
olguyu meydana getirir. Öyle ki...
Mesela, namaz k›ld›ran ki inin, namaz içinde tekbir
al›rken, yani ““AALLLLÂÂHHÛÛ EEKKBBEERR”” derken, s›rf AAllllââhh’’››n
EEKKBBEERR‹‹YYEETT‹‹NN‹‹ ifade için de il de; sanki arkas›ndakile-
re oturuyorum veya kalk›yorum i areti verir gibi, o niyet-
le, uzat›p-k›sa tutarak söylemesi dahi bir ggiizzllii iirrkk hükmü
ta ›r.
Bir kitap yazarken, s›rf Allâh için, Rasûlullâh’a uymak
ve “ilmi yay›n” emrine uymak için de il de; para kazan-
mak, ya da etraf›ndakilerden övgü almak, kendine
bir
pâye kazanmak için yaz›l›yorsa, bu da gizli irktir...
K›sacas›, k›ldan ince usturadan keskin bir köprüdür
NN‹‹YYEETT!!
----------------------- Page 119-----------------------
AHMED HULÛS‹
NN‹‹YYEETT’’iinn,, ddüü üünnccee vvee kkaarraarr››nn,, kimseden kar ›l›k
beklemeden; ss››rrff AAllllââhh iiççiinn o eyle me gûl olmak olacak.
Aksi takdirde, kimden ne umarak yap›l›rsa yap›ls›n, o i te
gizli irk kokusu vard›r demektir!
EEvvlliiyyaauullllââhh bu i in üzerinde öylesine hassasiyetle
durmu tur ki; edâ edilen bir namazdan haz almay›, zevk
almay› dahi terk edilmesi gereken bir dü ünce olarak
de erlendirmi lerdir.
‹ te, GG‹‹ZZLL‹‹ ‹‹RRKK‹‹NN âfetlerinden korunmak için bu
duay› bize Rasûlullâh Aleyhisselâm ö retiyor. Be vakit
namaz›n ard›nda bu duaya devam etmek, herhâlde pek
muhtaç oldu umuz bir ey.

119
----------------------- Page 120-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
120
----------------------- Page 121-----------------------
AHMED HULÛS‹
18
EN BÜYÜK Z‹K‹R:
KUR’ÂN-I KERÎM

121
Bu bölüme DDUUAA vvee ZZ‹‹KK‹‹RR kayna › olan KKUURR’’ÂÂNN--II
KKEERRÎÎMM’deki baz› sûre ve âyetlerden söz ederek girelim.
Bilelim ki, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de mevcut bulunan en
büyük dua âyetleri ““FFÂÂTT‹‹HHAA”” Sûresi’dir.
Bu sebepledir ki, namaz›n her rekât›nda bu âyetlerin
okunmas› farz olmu tur. Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm bu
konuda öyle buyurmu tur:
““FFââttiihhaa’’ss››zz nnaammaazz oollmmaazz!!....””
âttiihhaa
Gene bu konudaki bir ba ka hadîs-î erîfte FFâ için
öyle buyrulur: ““SSaannaa KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’’ddeekkii ssûûrreelleerriin
sseevvaabb cciihheettiiyyllee eenn bbüüyyüü üünnüü öö rreetteeyyiimm mmii??.... BBu
ammdduulliillllââhhii RRaabbbbiill AAlleemmiiyynn””
EEllhha dir.
Gene bir ba ka hadîs-î erîfe göre, FFââttiihhaa SSûûrreessii
----------------------- Page 122-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““KKuurrâânn’’››nn aannaahhttaarr››dd››rr..””
FFââttiihhaa Sûresi ile alâkal›, bu sûrenin faziletini bildiren
pek çok hadîs-i RRaassûûlluullllââhh mevcut olmas›na ra men, biz
bu konuda daha fazla konu mak istemiyoruz.
Ancak unu belirtelim ki; her gün k›rk bir Fâtiha oku-
may› al› kanl›k edinenler bunun pek çok faydas›n› zaman
içinde mü ahede ederler.
Ayr›ca sahabeden baz› zevât çe itli a r›lara kar › gene
bu sûreyi okuyarak çok faydaland›klar›n› bildirmi lerdir
ki, bunu daha sonra da tecrübe edip yarar›n› gören bir
hayli insan mevcuttur.
FFââttiihhaa’n›n ayr›ca belli bir süre ile kay›tl› olmaks›z›
k›rk bin defa okunmas›n›n da ki iye ölüm ötesi ya amda
122 çok büyük faydalar has›l edece i çe itli eevvlliiyyaauull
taraf›ndan ifade edilmi tir.
Öte yandan her ““FFââttiihhaa”” okunu unda, sonunda ““ââmmiinn””
denmesi hakk›nda da birçok hadis vard›r.
ÛRREESS‹‹
FFÂÂTT‹‹HHAA SSÛ (1. Sûre)
----------------------- Page 123-----------------------
AHMED HU
LÛS‹
OOkkuunnuu uu::
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
EEllHHaammdduu LLiillllaahhii RRaabbbbiill’’AAlleemmiiyynn;; EErr
RRaahhmmâânniirr
evvmmiidd DDiiyynn;; ‹‹yyyyaaKKEE nnaa’’bbu
udduu VVEE
RRaahhiiyymm;; MMââlliikkii YYe
iiyyyyaaKKEE nneessttaa’’iiyynn;; ‹‹hhddiinnaassSS››rraattaall mmüüssttaakkiiyymm;; SS››rra
eezziiyy--
leeyyhhiimm;; GGaayyrriill mmaa dduubbii aalleeyyhhiimm
;; VVee llaadd--
nnee eenn’’aammttee aal
ddaaaaaalllliiyynn..
AAnnllaamm››::
(“B” i areti kapsam› itibar›yla) EEssmmââ’’ss››yyllaa vvaarrll›› ››mm››
ann››nn RRaahhmmaanniiyyeettii vvee RRaahhîîmmiiyye
ettii iillee......
yyaarraattaann iissmmii AAllllââhh oolla
““HHaammdd”” (Esmâ’s›yla yaratt› › âlemleri her an diledi ince
de erlendirmek), ââlleemmlleerriinn RRaabbbbii oollaann AAllllââhh’’aa
ittttiirr......
123
irr..
RRaahhmmaann vvee RRaahhîîmm’’ddi (Rahmaniyetiyle Esmâ
âlemini
meydana getiren ve Rahîmiyetiyle Esmâ âl
emindeki
mânâlar ile her an âlemleri yaratand›r.) DDiinn hhüükküümmlleerriinniinn
(Sünnetullâh) yyaa aannmmaakkttaa oolldduu uu ssoonnssuuzz ssüürreecciinn MMââlliikk-
MMeellîîkk’’iiddiirr.. SSaaddeeccee ssaannaa kkuulllluukk eeddeerriizz vvee
bbuunnuunn
ffaarrkk››nnddaall›› ›› iiççiinn yyaarrdd››mm››nn›› nniiyyaazz eeddeerriizz (El Esmâ ül Hü
anlamlar›n› aç› a ç›karmak suretiyle tüm yarat›lm›
olarak sana kulluk etmekteyiz ve bunun fark›ndal› ›na er-
memiz için yard›m›n› isteriz.) BBiizzii ss››rraatt--›› mmüüssttaak
-
ammddaa bbuulluunn--
kikate erdiren yola) hhiiddââyyeett eett.. KKii oo yyooll iinn’’a
dduukkllaarr››nn›› (nefslerinin hakikati olan Allâh Esmâ’s›na iman
edip, onlardaki kuvveleri uurlu olarak aç› a ç›karma) yyoo--
lluunnaa...... GGaazzaabb››nnaa uu rraayyaannllaarr›› (âlemlerin ve nefsinin haki-
----------------------- Page 124-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
katini göremeyip benlikleriyle kay›tlananlar›n)VVee (Haki-
katten-Vâhid-ül AHAD-üs Samed olan Allâh ismiyle i a-
ret edilen anlay› ›ndan) ssaappaarraakk iirrkk kkoo aannlla
yyoolluunnaa
ddee iill..
124
----------------------- Page 125-----------------------
AHMED HULÛS‹
19
ÂYET’EL KÜRSÎ

125
OOkkuunnuu uu::
AAllllââhhûû llââ iillââhhee iillllââ HHÛÛ ** eellHHaayyyy’’üüll KKaayyyyuumm ** llaa
yss SSeemmaavvaa
ttii vvee mmaa
zzuuHHÛÛ ssiinneettüünn vveellaa nneevvmm ** lleeHHÛÛ mmaa ffiiy
ffiiyyll AArrdd ** mmeenn zzeelllleezziiyy yyee ffeeuu ››nnddeeHHÛÛ iillllââ BBii iizznnii
yyaa’’--
vee mmaa hhaallffeehhüümm ** vvee llaa yy
uuhh››yyttuu--
lleemmuu mmaa bbeeyynnee eeyyddiiyyhhiimm v
nnee BBii eeyy’’iinn mmiinn ››llmmiiHH‹‹ iillllââ BBii mmaa aa’’ ** vveessiiaa KKüürrss
veell AArrdd ** vvee llaa yyeeuudduuhhuu hh››ffzzuuhhüümmaa ** vvee HHÛÛvv
ell
SSeemmaavvaattii v
AAll››yyyy’’üüll AAzz››yymm.. (2.Bakara: 255)
----------------------- Page 126-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
AAllllââhh OO,, ttaannrr›› yyookkttuurr ssaaddeeccee HHÛÛ!! HHaa
yyy vvee KKaayyyyûûmm
(yegâne hayat olan ve her eyi kendi isimlerinin anlam› ile
olu turan-devam ettiren);; OO’’nnddaa nnee uuyyuukkllaammaa (âlemlerden
bir an için olsun ayr›l›k),, nnee ddee uuyykkuu (yarat›lm› lar› kendi
z kkoonnuussuu--
hâline b›rak›p kendi Zâtî dünyas›na çekilme) ssööz
dduurr.. SSeemmââllaarrddaa vvee aarrzzddaa (âlemlerdeki tümel ak›l ve fi
iller
boyutunda) nnee vvaarrssaa hheeppssii OO’’nnuunndduurr.. NNeeff
ssiinniinn hhaakkiikkaattii
deenn aaçç›› aa çç››kkaann kk
oollmmaakkss››zz››nn
oollaann EEssmmââ mmeerrtteebbeessiinnd
(biiznihi) OO’’nnuunn iinnddîînnddee kkiimm eeffaaaatt eeddeebbiilliirr
..... BBiilliirr oonnllaarr››nn
uttuu vvee aallgg››llaayyaammaadd››kkllaar
r›› ââlleemmlleerrii...... OO’’nnuunn
yyaa aadd››kkllaarr›› bbooyyu
ddiilleemmeessii (elvermi olmas›) oollmmaadd››kkççaa iillmmiinnddee
n bbiirr eeyy
süüssüü
iihhââttaa eeddiilleemmeezz.. KKüürrs (hükümranl›k ve tasarrufu {
126 biyeti}) sseemmââllaarr›› vvee aarrzz›› kkaappssaamm›› tt››rr.
mmuuhhaaffaazzaa
eettmmeekk OO’’nnaa aa ››rr ggeellmmeezz.. OO ÂÂlliiyyyy
yüce) vvee
AAzzîîmm’’ddiirr (sonsuz azamet)..
BBiillggii::
““BBaakkaarraa SSûûrreessii iiççiinnddee bbiirr ââyyeett vvaarr
kii,, OO,, KKuurr’’âânn
kuunndduu uu zzaammaann,, iiççeerriiddee
ââyyeettlleerriinniinn rreeiissiiddiirr...... OO,, bbiirr eevvddee
ook
eeyyttaann vvaarrssaa mmuuttllaakkaa çç››kkaarr.. BBuu,, ÂÂyyeett’’eell
uyu-
ruyor bir hadîs-î erîfte Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm.
Gene buyuruyor Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.):
r eeyyiinn bbiirr zziirrvveessii vvaarrdd››rr.. KK
uurrâânn’’››nn zziirrvveessii ddee
““HHeer
âyyeett
BBaakkaarraa SSûûrreessii’’ddiirr.. BBaakkaarraa SSûûrreessii’’nniinn i
ssiinnddee bbiirr â
vvaarrdd››rr kkii;; oo KKuurr’’âânn ââyyeettlleerriinniinn rreeiissiiddiir
.. ÂÂyyeett’’eell KKüürrssîî!!””
----------------------- Page 127-----------------------
AHMED HULÛS‹
Bir gün Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm yan›nda bulunan
Ebû Münzir’e öyle sordu:
— YYaann››nnddaakkii AAllllââhh’’››nn kkiittââbb››nnddaa hhaannggii ââyyeett ddaahhaa
yyüükkttüürr bbiilliiyyoorr mmuussuunn??
lââ HHûû eell hhaayyyyuull kkaayyyyuumm......
AAllllââhhuu llââ iillââhhee iilll dedi Ebû
Münzir.
Rasûlullâh (s.a.v.):
— EEyy EEbbûû MMüünnzziirr...... ‹‹lliimm ssaannaa kkuuttlluu oollssuunn!! buyurdu.
Bu hadîs-î erîflerin d› ›nda daha bir çok hadîs-î erîf
vard›r ÂÂyyeett’’eell KKüürrssîî ’nin faziletinden bahseden; bunlar›n
önemli bir k›sm› da Âyet’el Kürsî’nin namazlar›n farz-
lar›n›n hemen akabinde okunmas›n› tavsiye eder... Yani,
farz› bitirip selâm verdikten hemen sonra!
127
ürrssîî
Ayr›ca ÂÂyyeett’’eell KKü ’nin eve girildi inde, evden
ç›k›ld› ›nda, önemli bir i e ba lan›lmas›nda, uyumadan
önce okunmas›n›n çok büyük faydalar hâs›l edece i
hakk›nda da pek çok haber ula m› t›r.
Günlük çe itli tehlikelerden korunmak için sabahlar›
yedi defa okunmas›, alt›s›n›n alt› yöne üflendikten sonra,
yedincisinin yutulmas› da tavsiyeler aras›ndad›r.
Ruhaniyeti son derece güçlendirici bu âyetin k›rk bin
defa okunmas›n›n da çok büyük faydalar temin edece-
inden bahsedilmi tir, bu i in önde gelen tecrübelilerince.
----------------------- Page 128-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
128
----------------------- Page 129-----------------------
AHMED HULÛS‹
20
ÂMENER RESÛLU
129
OOkkuunnuu uu::
AAmmeenneerr RReessuullüü BBii mmaa üünnzziillee iilleeyyhhii mmiinn RRaabbbbiihh
ii vveell
keettiiHH‹‹ v
vee
mmuu’’mmiinnuunn ** kküüllllüünn aammeennee BBiillllaahhii vvee MMeellaaiik
KKüüttüübbiiHH‹‹ vvee RRuussuulliiHH‹‹,, llaa nnuuffeerrrriikkuu bbeeyynnee eehhaaddi
mmiinn
----------------------- Page 130-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
RRuussuulliiHH‹‹,, vvee kkaalluu sseemmii’’nnaa vvee eettaa’’nnaa uuff
neekkee RRaabbbbeennaa
vvee iilleeyyKKEEll mmaass››yyrr..
illllââ vvüüss’’aah
aa ** lleehhaa mmaa kkeesseebbeett
LLaa yyüükkeelllliiffuullllaahhuu nneeffsseenn i
vvee aalleeyyhhaa mmeekktteesseebbeett ** RRaabbbbeennaa llaa
ttüüaahh››zznnaa iinn nneessiiyynnaa eevv
bbbeennaa vvee llaa ttaahhmmiill aall
eeyynnaa ››ssrraann kkeemmaa hhaammeell--
aahhttaa’’nnaa ** RRaab
tteehhuu aalleelllleezziiyynnee mmiinn kkaabblliinnaa ** RRaab
bbbeennaa vvee llaa ttüühhaammmmiillnnaa
mmaa llaa ttaakkaattee lleennaa BBiihh ** vvaa’’ffüü aannnnaa,, vvaa ffi
rr lleennaa,, vveerrhhaammnnaa,,
.
eennttee mmeevvllâânnaa ffeennssuurrnnaa aalleell kkaavvmmiill
kkââffiirriiyynn. (2.Bakara:
285-286)
AAnnllaamm››::
EErr RRaassûûll (Hz.Muhammed a.s.) RRaabbbbiinnddeenn
(varl› ›n›
olu turan Allâh’›n Esmâ bile iminden) kkeennddiissiinnee ( uuru-
130 na) iinnzzââll oollaannaa (boyutsal bir geçi yapan bilgiye
) iimmaann
ps
sii iimmaann eettttii
eettmmii ttiirr.. ‹‹mmaann eeddeennlleerr ddee!!.... HHeep
(“B” harfinin
i aret etti i anlam do rultusunda)
nneeffsslleerriinnii oolluu ttuurraann
hhaakkiikkaattlleerriinniinn AAllllââhh EEssmmââ’’ss›› oolldduu uunnaa,,
kklleerriinnee (nefs-
arr››nnaa
lerinin asl› olan Esmâ kuvvelerine),, K
Kiittaapplla (inzâl
olan bilgilerine),, RRaassûûlllleerriinnee...... OOnnuunn RRa
assûûlllleerrii aarraass››nnddaa
(irsâl olmalar› konusunda) hhiiççbbiir
r aayy››rr››mm yyaappmmaayy››zz......
ikk,, mmaa ffiirre
ettiinnii iisstteerriizz RRaabbbbiimmiizz;;
““AAllgg››llaadd››kk vvee iittaaaatt eetttti
ddöönnüü üümmüüzz ssaannaadd››rr”” ddeeddiilleerr..
AAllllââhh kkiimmsseeyyii kkaappaassiitteessii dd›› ››nnddaakkii
enn mmüükkeelllleeff ttuutt--
mmaazz.. (Yapt› › iyi i ler sonucu) kkaazzaanndd›› ›› ddaa kkeennd
iirr,,
(zararl› i ler sonucu) aallaaccaa ›› kkaarr ›
kkeennddiinneeddiirr..
veeyyaa hhaattaayy
aa ddüü eerrsseekk bbiizzii bbuunnddaann
RRaabbbbiimmiizz,, uunnuuttuurrssaakk v
ddoollaayy›› cceezzaallaanndd››rrmmaa.. RRaabbbbiimmiizz,, bbiizzddeen
n öönncceekkiilleerree yyüükkllee--
----------------------- Page 131-----------------------
AHMED
HULÛS‹
mmii oolldduu uunn aa ››rr vveecciibbeelleerrii bbiizzee yyüükklleemmee.. RR
miizz,,
. BBiizzii
ttaakkaattiimmiizziinn yyeettmmeeyyeeccee ii eeyylleerrii ddee bbiizzee yyüükkllee
mee.
aaffffeeyyllee,, mmaa ffiirreett eeyyllee,, rraahhmmeett eett.. SSeenn mmeevvllââmm››zzss›
TTüümm
hhaakkiikkaattii öörrtteenn sseennii iinnkkâârr eeddeennlleerree (kâfirlere) kkaarr ›
zzii
zzaaffeerree eerrddiirr..
BBiillggii::
Hazreti ÂÂllii ve Hazreti ÖÖmmeerr’den gelen bir rivayette
öyle buyrulmu tur: ““AAkk››llll›› bbiirr iinnssaann››nn bbuu ââyyeettlleerrii ookkuummaa--
müümmkküünn oollmmaazz..””
ddaann uuyyuummaass›› aassllaa m
MMüüsslliimm ve TT››rrmm››zzîî isimli hadis kitaplar›nda mevcuttur
ki; Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm öyle buyurmu tur:
““AAllllââhhûû TTeeââllââ SSûûrree--ii BBaakkaarraa’’yy›› iikkii ââyyeettllee ssoonna
unnllaarr›› AArr ’’››nn aalltt››nnddaakkii hhaazziinneessiinnddeenn iihhssaann bb
duu...... 131
kkii,, bbu
a öö rreettiinniizz......
BBuunnllaarr›› öö rreenniinniizz,, kkaadd››nnllaarr››nn››zzaa,, ççooccuukkllaarr››nn››zza
HHeemm KKuurrâânn’’dd››rr,, hheemm nnaammaazzddaa ookkuunnuurr,, hheemm ddee dduuaadd››rr..
Bu âyetler okunduktan sonra ““ââmmiinn”” kelimesinin ilave
edilmesi hakk›nda da baz› hadîs-î erîfler mevcuttur.
Di er taraftan bir ba ka hadîs-î erîfte de bu âyetlerle
ilgili olarak öyle buyurulmaktad›r:
raa’’nn››nn ssoonn iikkii ââyyeettiinnii ook
uurrssaa,, bbuu
““HHeerr kkiimm SSûûrree--ii BBaakkaar
oonnaa,, ggeecceenniinn ââffeettlleerriinnddeenn,, eeyyttaannllaarr››nn eerrlleerriin
nn kkoorruunn--
mmaakk iiççiinn yyeetteerrllii oolluurr!!....””
Hiç de ilse günde bir defa bu âyetleri okumak muhak-
kak ki, bize çok faydal› olacakt›r.
----------------------- Page 132-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
eehhiiddAAllllââhhûû eennnneeHHÛÛ llââ iillââhhee iillllââ HHÛÛvve
ttüü
hee iillllââ HHÛÛvveell AAzziiyyzz’’üüll
vvee üüllüüll ››llmmii kkaaiimmeenn BBiill kk››sstt ** llââ iillââh
HHaakkiiyymm.. (3.Âl-i ‹mrân: 18)
AAnnllaamm››::
AAllllââhh eehhââddeett eeddeerr,, kkeennddiissiiddiirr ““HHÛ
rr›› yyookkttuurr;;
“HHÛÛ””!! EEssmmââ’’ss››nn››nn kkuuvvvveelleerrii oollaannll
vvee
ssaaddeeccee “
(melâike)
UUllüüll ‹‹llmm ddee (ilim aç› a ç›kard› › mahaller) bbuu hhaakkiikkaatti
îmm kk››llaarrllaarr.. TTaannrr›› yyookk--
HHaakk oolluu uunnaa eehhââddeett eeddeerr,, AAddll’’ii kkaaî
132 ttuurr,, ssaaddeeccee ““HHÛÛ””;; AAzzîîzz,, HHaakkîîmm’’ddiirr..
OOkkuunnuu uu::

l mmüüllkkee mmeenn ttee aauu vvee


KKuulliillllââhhuummmmee mmââlliikkeell mmüüllkkii ttüü’’ttiil
tteennzziiuull mmüüllkkee mmiimmmmeenn ttee aa’’ ** vvee ttuu››zzzzü
ttee aauu vvee
KEEll hhaa
yyrr ** iinnnneeKKEE aallââ kküüllllii
ttüüzziillllüü mmeenn ttee aa’’ ** BBii yyeeddiiK
----------------------- Page 133-----------------------
AHMED HULÛS‹
eeyy’’iinn KKaaddiiyyrr.. TTuulliiccüüll lleeyyllee ffiiyynnnneehhaarrii vvee ttuulliiccü
neehhaarraa
tii
vvee ttuuhhrriiccüüll
ffiiyyll lleeyyll ** vvee ttuuhhrriiccüüll hhaayyyyee mmiinneell mmeeyyyyiit
mmeeyyyyiittee mmiinneell hhaayyyy ** vvee tteerrzzüükkuu mmeenn ttee aauu BBii aayyrrii
hh››ssaabb..
(3.Âl-i ‹mrân: 26-27)
AAnnllaamm››::
ikk’’ii oollaann AAllllââhh’’››mm...... MMüüllkk
DDee kkii:: ““MMüüllkküünn MMââlli
ddii iinnee vveerriirrssiinn,, ddiilleeddii iinnddeenn ddee mmüüllkküü ççeekkiipp aa
zîîzz eeddeerrssiinn,, ddiilleeddii iinnii zzeelliill eeddeerrs
siinn.. HHaayy››rr
DDiilleeddii iinnii aaz
eyyii
sseenniinn eelliinnddeeddiirr.. KKeessiinnlliikkllee sseenn hheerr eeyyee KKââddîîrr’’ssi
GGeecce
ggüünnddüüzzee ddöönnüü ttüürrüürrssüünn,, ggüünnddüüzzüü ggeecceeyyee ddöönnüü ttüürr
kaarrtt››rrss››nn..
DDiirriiyyii ööllüüddeenn çç››kkaarrtt››rrss››nn,, ööllüüyyüü ddiirriiddeenn çç››k
DDiilleeddii iinnee hheessaappss››zz rr››zz››kk (ya am g›das›) vveerriirrssiinn..””

133
BBiillggii::
Bu üç âyeti kerîmenin hassalar›ndan birkaç› için öyle
der baz› Evliyaullâh; “Be vakit namaz›ndan sonra bir
kimse Fâtiha, Âyet’el Kürsî, Âl-i ‹mrân’›n on sekiz, yirmi
alt› ve yirmi yedinci âyetlerini okursa u be eyden emin
olur”:
1. Cenâb-› Allâh o kimseyi s›rat-› müstakimden ay›rmaz.
2. Her türlü kaza, belâ ve musîbetlerden muhafaza olur.
3. ‹mans›z ölmez,
4. R›z›k s›k›nt›s› çekmez.
5. Bulundu u topluluklarda hât›r› say›l›r bir ki
i e
sahip olur.
----------------------- Page 134-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
LLeevv eennzzeellnnaa hhaazzeellKKuurr’’âânnee ’’aallââ cceebbeellii
eerraaeeyytteehhuu hhaa ii’’
134
e ttiillkkeell’’eemmssaalluu nnaaddrrii--
aann mmuutteessaaddddii’’aann mmiinn hhaa yyeettiillllââhh ** vve
bbuuhhaa lliinnNNaassii llee’’aalllleehhüümm yyeetteeffeekkkkeerruunn
;; HHûûvvAAll--llââhhûûlllleezziiyy
immuull aayybbii vvee eehhaa
deettii,, HHûûvveerrRRaahh--
llââ iillââhhee iillllââ HHÛÛ ** ‘‘AAlli
mmaannuurrRRaahh››yymm;; HHûûvvAAllllââhhûûlllleezziiyy llââ iillââhhee ii
Mee--
s’’üüss SSeellââmm’’uull MMuu’’mmiinn’’uul
-mmiinn’’uull
llîîkk’’üüll KKuuddddûûs
AAzziiyyzz’’uull CCeebbbbâârr’’uull MMüütteekkeebbbbiirr ** SSuubbhhaa
lllââhhii ‘‘aammmmaa
vAAllllââhhûûll HHââlliikk’’uull BBâârrii’’üüll M
lleeHHÛÛll’’
yyüü rriikkûûnn;; HHûûv
EEssmmaa’’üüll HHüüssnnaa ** yyüüsseebbbbiihhuu lleeHHÛÛ mmaa ffiiyyssSSee
attii vveell’’
, VVee ““HHÛÛ””vveell’’AAzziiyyzz’’uull HHaakkiiyymm..
AArrdd››,
(59.Ha r: 21-24)
AAnnllaamm››::
EE eerr uu KKuurrâânn’’›› (bildirdi i gerçe i) bbiirr ddaa ››n
tee
sahibi bilinç-ego-eniyet) üüzzeerriinnee iinnzzââll eettsseeyy
ddiikk,, eellbbeettt
oonnuu AAllllââhh (ismiyle i aret edilen’in) hhaa yyeettiinnddee
n (muh-
----------------------- Page 135-----------------------
AHMED HULÛS‹
te em azamet kar ›s›nda benli inin hiçli ini fark ederek)
hhuu ûû eeddeerreekk,, ççaattllaayy››pp ppaarraammppaarrççaa oolldduu uu hhââllddee ggöör
‹‹ ttee bbuu MM‹‹SSAALLLLEERR‹‹ (sembolik anlat›mlar›) iinnssaannl
innlleerr ddiiyyee vveerriiyyoorruuzz!! ““HHÛÛ”” AAllllââhh,, ttaannrr
,,
tteeffeekkkküürr eettssi
ssaaddeeccee ““HHÛÛ””!! GGaayybb vvee eehhââddeettii ddaaiimmîî bbiilleennddiirr!! ““HHÛÛ
Raahhmmaann
eerr--
R (tüm El Esmâ özelliklerini mündemiç olan)
RRaahhîîmm’’ddiirr (tüm El Esmâ özelliklerini aç› a ç›karan-o
özelliklerle Efâl âlemini seyrinde ya amakta olan).. ““HHÛÛ””
AAllllââhh,, ttaannrr›› yyookk,, ssaaddeeccee ““HHÛÛ””!! MMeellîîkk’’ttiirr (efâl, olu lar
minde mutlak hükmü yürüyen),, KKuuddddûûss’’ttüürr (yarat›lm› -
l› a ve kevne ait nitelenmelerden, yarat›lm› kavramlar-
’dd››rr
dan münezzeh),, SSeellââmm’ (yarat›lm› larda yakîn ve kurb
hâlini olu turup mâiyet s›rr›n› aç› a ç›kartan),, MMüümmiinn’’ddiirr
(iman aç› a ç›kartarak hakikatini mü ahedeye yönelten),,
135
MMüühheeyymmiinn’’ddiirr (gözetip himaye eden, muhte em azameti-
ni seyirde yarat›lm› l› › kald›ran),, AAzzîîzz’’ddiirr (kar › konul-
mas› imkâns›z olarak diledi ini yapan),, CCeebbbbâârr’’dd››rr (irade-
sini zorunlu kabul ettiren),, MMüütteekkeebbbbiirr’’ddiirr (Mutlak yegâ-
laarr››nn oorrttaakk kk
oo ttuukkllaarr››
ne Kibriyâ {eniyeti} olan)!! AAllllââhh,, oonnl
ttaannrr›› kkaavvrraammllaarr››nnddaann SSuubbhhaann’’dd››rr!! OO AAllllââhh,, HHââlliikk (
yaratan-Esmâ özelliklerini fiile dönü türen),, BBâârrii (her ya-
ratt› ›n›, zaman ve özellik olarak tüme uyumlu tafsile ge-
tiren),, MMuussaavvvviirr (sonsuz mânâ sûretlerini aç› a ç›karan);;
smmââ üüll HHüüssnnââ OO’’nnaa aaiittttiirr!! SSeemmââllaarrddaa nnee vvaarr vvee aarrzz
EEs
vvaarrssaa AAllllââhh’’›› tteessppiihh (ortaya koyduklar› i levle Esmâ özel-
liklerini aç› a ç›kararak kulluk etmeleri) iiççiinnddiirr;; ““HHÛÛ””
r,, HHaakkîîmm’’ddiirr..
AAzzîîzz’’ddiir
----------------------- Page 136-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBiillggii::
Hazreti Rasûl (s.a.v.) bu âyetlerin faziletini öyle anla-
t›yor:
““SSûûrree--ii HHaa rr’’››nn ââhhiirriinnii ggeecceeddee vveeyyaa
uuyyaann
ollssaa,, ggüünnddüüzz ööllüürr--
kkiimmsseenniinn,, vvââddeessii ttaammaamm oolluupp ddaa öölleecceekk
o
ssee,, ggüünnddüüzz ookkuunnmmaass›› sseebbeebbiiyyllee,, ggeeccee ööllü
ggeeccee ookkuunn--
il
l oolluurr..””
mmaass›› sseebbeebbiiyyllee cceennnneettee ddââhhi
(ki bu âyetler:
HûvAllâhûlleziy lâ ilâhe illâhû...
la ba layan
k›s›md›r.)
‹‹ ttee bbiirr bbaa kkaa hhaaddîîss--îî eerrîîff mmeeââllii dda

iyy’’››ll
““HHeerr kkiimm ssaabbaahhlleeyyiinn üüçç kkeerree ‘‘EEûûzzüü
sseemmi
aallîîmmii mmiinnee eeyyttâânniirrrraacciiyymm’’ ddeeddiikktteenn sso
Ell HHaa rr SSûûrreessii
lllââhh oonnuunn iiççiinn,,
ssoonnuunnddaakkii üüçç ââyyeettii ookkuurrssaa,, CCeennââbb--››
136
aakk aammaa kkaaddaarr iissttii ffaarr eeddeecceekk yyeettmmii bbi
nn mmeelleekk vveerriirr.. OO
raakk
ööllüürr.. KKeezzaa aakk aamm ööllüürrssee
kkiimmssee;; oo ggüünn ööllüürrssee eehhîîdd oollaar
ddee bbööyyllee ggeennee eehhîîdd oolluurr..””
----------------------- Page 137-----------------------
AHMED HULÛS‹
21
VEMEN YETEKILLÂHE

137
OOkkuunnuu uu::
...... VVee mmeenn yyeetttteekk››llllââhhee yyeecc’’aall lleehhuu mmaahhrreeccaa;; VVe
yyeerr--
zzuukkhhuu mmiinn hhaayyssüü llaa yyaahhtteessiibb ** vvee mmeenn y
yeetteevveekkkkeell ‘‘aal
leellllââhhii
ffeeHHUUvvee hhaassbbüühh ** ...... (65.Talâk: 2-3)
AAnnllaamm››::
Kim Allâh’tan korunursa, ona bir ç›k› yeri olu turur.
Ona ummad› › bir taraftan ya am g›das› verir! Kim
Allâh’a tevekkül ederse, O, ona yeter!
BBiillggii::
Ebû ZZeerrrr’’ii GG››ffâârrîî (r.a.), RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n
----------------------- Page 138-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
öyle buyurdu unu nakletmi bizlere:
““ üüpphheessiizz bbiirr ââyyeett bbiilliiyyoorruumm kkii,, iinnssaan
rr bbuunnaa
ssaarr››llssaayydd››,, oonnllaarraa yyeetteerrddii......””
Ve ‹bn-i Abbas (r.a.) da aç›klamas›n›
naklediyor
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in:
düünnyyaan
n››nn üüpphhee vvee
““(Ayeti okuduktan sonra) hheemm d
ss››kk››nntt››llaarr››nnddaann,, hheemm ööllüümmüünn ss››kk››nntt››llaarr››n
iiddddeettiinndde
enn kkuurrttuulluu ttuurr bbuu
kk››yyaammeett ggüünnüünnüünn ss››kk››nntt››llaarr››nn››nn
ââyyeettllee aammeell eettmmeekk..””
Bizim çok tespitlerimiz olmu tur bu âyeti kerîmenin
faydalar› hakk›nda.
S›k›nt›da olan, i siz kalan, tehlikeli durumlarla kar ›-
138 la an ki iler ayet günde bin defa veya daha fazla olarak
bu âyeti kerîmeyi okurlarsa, en k›sa zamanda selâmete
ç›karlar.
‹ siz, borçlu, aile içi sorunlar› olan ve hatta kendilerine
büyü yap›ld› ›n› zanneden ki ilere de kesinlikle bu âyeti
okuyarak istifade etmelerini tavsiye ederiz.
----------------------- Page 139-----------------------
AHMED HULÛS‹
22
YÂSÎN SÛRES‹ (36. Sûre)
139
----------------------- Page 140-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
140
----------------------- Page 141-----------------------
AHMED HULÛS‹
141
----------------------- Page 142-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
142
----------------------- Page 143-----------------------
AHMED HULÛS‹
143
----------------------- Page 144-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) YYaaaa,, SSiiiiiiiiyynn;; (2) VVeellKKuurr’’âânniillHHaakkiiy
ymm;; (3) ‹‹nnnneekkee llee--
s››rraatt››nn mmüüsstteekk››
; TTeennzziiyylleell
mmiinneellmmuurrsseelliiyynn;; (4) AAllââ s
(5)
AAzziiyyzziirrRRaahh››yymm;; (6) LLiittüünnzziirree kkaavvmmeenn
mmââ üünnzziirree aabbââüü--
; LLeekkaadd hhaakkk
kaallkkaavvllüü aallââ eekksseerriihhiimm
hhüümm ffeehhüümm aaffiillûûnn; (7)
ffeehhüümm llaa yyuu’’mmiinnuunn;; (8) ‹‹nnnnaa cceeaallnnââ ffiiyy aa’’nn
aa llââlleenn
ell’’eezzkkaannii ffeehhüümm mmuukkmmeehhuunn;;
VVee cceeaallnnaa mmiinn
ffeehhiiyyee iille
(9)
bbeeyynnii eeyyddiiyyhhiimm sseeddddeenn vvee mmiinn hhaallffii
hhiimm sseeddddeenn ffeeaa eeyy--
m ffeehhüümm llââ yyuubbss››rruunn;; VVee sseevvaa
aalleeyyhhiimm eeeenn--
nnaahhüüm (10)
zzeerrtteehhüümm eemm lleemm ttüünnzziirrhhüümm llââ yyuu’’mmiinnuunn
‹‹nnnneemmaa
u mmeenniitttteebbeeaazzZZiikkrree vvee hhaa iiyyeerr
RRaahhmmaannee bbiill aayybb **
ttüünnzziirru
144
u
ffeebbee iirrhhuu BBiimmaa ffiirreettiinn vvee eeccrriinn kkeerriiyymm
; (12) ‹‹nnnnaa nnaahhnnu
nnuuhhyyiillmmeevvttaa vvee nneekkttüübbüü mmaa kkaaddddeemmuu vvee aas
saarreehhüümm ** vvee
ibb
kküüllllee eeyy’’iinn aahhssaayynnaahhuu ffiiyy iimmaammiinn mmüübbiiy
(13) VVaaddrri
lleehhüümm mmeesseelleenn aasshhaabbeell kkaarryyeettii,, iizzccaae
ehheell mmuurrsseelluunn;; (14)
zeezznnaa BBiissaa--
‹‹zz eerrsseellnnaa iilleeyyhhiimmüüssnneeyynnii ffeekkeezzzzeebbuuhhüümma
ffeeaazzz
lliissiinn ffeekkaallûû iinnnnaa iilleeyykküümm mmuurrsseelluunn;; (15)
KKaalluu mmââ eennttüümm
hmmaannuu mmiinn eeyy’’iinn iinn
iillllââ bbee eerruunn mmiissllüünnaa vvee mmââ eennzzeelleerrRRaah
eennttüümm iillllââ tteekkzziibbuunn;; (16) KKaalluu RRaabbbbüünnaa yyaal
eemmuu iinnnnaa iilleeyy--
leeyy
nnaa iilllleellbbeellaa uull mmüübbiiyynn;;
kküümm lleemmuurrsseelluunn;; (17) VVee mmaa aal
(18) KKaallûû iinnnnaa tteettaayyyyeerrnnaa BBiikküümm lleeiinn lleemm
tteenntteehhuu lleenneerrccüü--
seennnneekküümm m
miinnnnaa aazzââbbüünn eelliiyymm;;
mmeennnneekküümm vvee lleeyyeemmeesss
(19) KKaalluu ttaaiirruukküümm mmeeaakküümm ** eeiinn zzüükkkkiirrttüümm
l eennttüümm
caaee mmiin
n aakkssaallmmeeddiiyynneettii rraaccüü--
kkaavvmmüünn mmüüssrriiffuunn;; (20) VVee c
----------------------- Page 145-----------------------
AHMED
HULÛS‹
llüünn yyeess’’aa,, kkaallee yyaa kkaavvmmiitt tteebbiiuull mmuurrsseelliiyynn;; (2
1) ‹‹tttteebbiiuu
maallii--
mmeenn llââ yyeess’’eellüükküümm eeccrreenn vveehhüümm mmüühhtteedduunn;; (22) VVee m
yyee llaa aa’’bbuuddüülllleezziiyy ffeettaarreenniiyy vvee iilleeyyHH‹‹ ttuurrcceeuunn;; (2
) EEeettttee--
Raahhmmaannüü B
Biidduurrrriinn llââ
hh››zzüü mmiinn dduunniiHH‹‹ aalliihheetteenn iinn yyüürriiddnniirr R
ttuu nnii aannnniiyy eeffaaaattüühhüümm eeyy’’eenn vvee llââ yyuunnkk››zzuunn;; (24) ‹
iizzeenn lleeffiiyy ddaallââlliinn mmüübbiiyynn;; (25) ‹‹nnnniiyy aammeennttüü BBiiRRaabbbb
ffeessmmeeuunn;; (26) KK››yylleeddhhuulliill cceennnneettee,, kkaallee yyaa lleeyytt
ee kkaavvmmiiyy
ree lliiyy RRaabbbbiiyy vvee cce
eaalleenniiyy mmiinneell
yyaalleemmuunn;; (27) BBiimmaa aaffeer
mmüükkrreemmiiyynn;; (28) VVee mmaa eennzzeellnnaa aallââ kkaavvmmiihhii mmiinn bbaaddii
hhii
mââii vvee mmaa kküünnnnaa mmüünnzziilliiyynn;;
‹‹nn
mmiinn ccüünnddiinn mmiinneessSSeem
(29)
kkâânneett iillllââ ssaayyhhaatteenn vvaahh››ddeetteenn ffeeiizzaa hhüümm hhaammiidduunn;;
YYaa
ibbaadd ** mmaa yyee’’ttiiyyhhiimm mmiinn RRaassûûlliinn iill
llââ kkâânnuu
hhaassrreetteenn aalleell i
BBiihhii yyeesstteehhzziiuunn;; (31) EElleemm yyeerraavv kkeemm eehhlleekknnaa k
kaabblleehhüümm
ruunnii eennnneehhüümm iilleeyyhhiimm llââ yyeerrcciiuunn;;
VVee iinn kküüll--
mmiinneellkkuur
(32) 145
llüünn lleemmmmaa cceemmiiyy’’uunn lleeddeeyyNNAA mmuuhhddaarruunn;; (33) VVee aayyeettüünn
l AArrdduullmmeeyytteettee,, aahhyyeeyynnaahhaa vvee aahhrreeccnna
a mmiinnhhaa hhaabb--
lleehhüümmüül
bbeenn ffeemmiinnhhuu yyee’’kküülluunn;; (34) VVee cceeaallnnaa ffiiyyhhaa cceennnnaatti
inn mmiinn
neehh››yylliinn vvee aa’’nnaabbiinn vvee ffeecccceerrnnaa ffiiyyhhaa mmiinneelluuyyuunn;
; LLii--
n
(35)
yyee’’kküülluu mmiinn sseemmeerriihhii,, vvee mmaa aammiilleetthhüü eeyyddiiyyhhiimm ** e
ffeellââ
yyee kküürruunn;; (36) SSuubbhhaanneelllleezziiyy hhaalleekkaall eezzvvaacc
ee kküülllleehhaa
maa llââ yyaa--
mmiimmmmaa ttüünnbbiittüüll AArrdduu vvee mmiinn eennffüüssiihhiimm vvee mmiimmm
lleemmuunn;; (37) VVee aayyeettüünn lleehhüümmüülllleeyyll ** nneesslleehhuu mmiinnh
--
y lliimmüüss--
nneehhaarree ffeeiizzaahhüümm mmuuzzlliimmuunn;; (38) VVee eemmssüü tteeccrriiy
tteekkaarrrriinn lleehhaa ** zzââlliikkee ttaakkddiiyyrruull AAzziiyyzziill AAlliiyy
mm;; (39) VVeell--
keelluurrccuunniill kkaa--
KKaammeerree kkaaddddeerrnnaahhüü mmeennaazziillee hhaattttaa’’aaddee k
ddiiyymm;; (40) LLee eemmssüü yyeennbbee ››yy lleehhaa eenn ttüüddrriikkeell KKaammeerr
n ffiiyy ffeel
leekkiinn yyeessbbeehhuunn;;
vvee lleelllleeyyllüü ssaabbiikkuunn nneehhaarr ** vvee kküüllllüün
----------------------- Page 146-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
(41) VVee aayyeettüünn lleehhüümm eennnnaa hhaammeellnnaa zzüürrrriiy
yyeetteehhüümm ffiiyyll
r--
ffüüllkkiill mmee hhuunn;; (42) VVee hhaallaakknnaa lleehhüümm mmiinn m
iisslliihhii mmaa yyeer
kkeebbuunn;; (43) VVee iinn nnee ee’’ nnuu rr››kkhhüümm ffeellââ ssaarr
hhüümm vvee
ann iillââ
llââ hhüümm yyüünnkkaazzuunn;; (44) ‹‹llllââ rraahhmmeetteenn mmiinnNNAA
ttaaa
hh››yynn;; (45) VVee iizzaa kk››yyllee lleehhüümmüütttteekkuu mmaa bbeeyy
eeyyddiiyykküümm
tee’’ttiiyy--
vvee mmaa hhaallffeekküümm lleeaalllleekküümm ttuurrhhaammuunn;; (46)
VVee mmaa t
hhiimm mmiinn aayyeettiinn mmiinn aayyaattii RRaabbbbiihhiimm
iillllââ kkâânnuu aannhhaa mmuu’’rrii--
maa rraazzeekkaakküü--
ddiiyynn;; (47) VVee iizzaa kk››yyllee lleehhüümm eennffiikkuu mmii
mmm
mmuullllaahhuu,, kkaalleelllleezziiyynnee kkeeffeerruu
lliilllleezziiyynnee aammeennûû eennuutt››mmüü
nttüümm iillllââ ffiiyy ddaallââlliinn mmüü--
mmeenn lleevv yyee aauullllaahhuu aatt’’aammeehh ** iinn een
bbiiyynn;; (48) VVee yyeekkûûllûûnnee mmeettaa hhaazzââllvvaa’’ddüü iinn
ddii--
â ssaayy
hhaatteenn vvaahh››ddeetteenn ttee’’hhuuzzüü--
kk››yynn;; (49) MMaa yyeennzzuurruunnee iillllâ
hhüümm vvee hhüümm yyeehh››ssss››mmuunn;; (50) FFeellââ yyeesstteett››yyu
s››yyeetteenn
yeerrcciiuunn;; VV
ee nnüüffiihhaa ffiiyyssSSuurrii ffeeiizzââhhüümm
146 vvee llaa iillââ eehhlliihhiimm y (51)
mmiinneell’’eeccddaassii iillââ RRaabbbbiihhiimm yyeennssiilluunn;; (5
2) KKaalluu yyaa vveeyylleennaa
ennaa mmiinn mmeerrkkaaddiinnaa,, hhaazzââ mmaa
vveeaaddeerr RRaahhmmaannuu vvee
mmeenn bbeeaasse
ssaaddeekkaallmmuurrsseelluunn;; (53) ‹‹nn kkâânneett iillllââ ssaa
yhhaatteenn vvaahh››ddeetteenn
ahhüümm cceemmiiyy’’uunn lleeddeeyyNNAA mmuuhhddaarruunn;;
FFeellyyeevvmmee llââ
ffeeiizza
(54)
’--
ttuuzzlleemmüü nneeffssüünn eeyy’’eenn vvee llââ ttüücczzeevvnnee iilll
a’
mmeelluunn;; (55) ‹‹nnnnee aasshhaabbeell cceennnneettiill yyeevvm
mee ffiiyy üü uulliinn ffââkkii--
rââiikkii mmüüttttee--
hhuunn;; (56) HHüümm vvee eezzvvaaccüühhüümm ffiiyy zz››llââlliinn aallee
kkiiuunn;; (57) LLeehhüümm ffiiyyhhaa ffââkkiihheettüünn vvee lleehhüümm
yyeeddddeeuunn;;
emmttaazzuull
(58) SSeellââmmüünn kkaavvlleenn mmiinn RRaabbbbiinn RRaahh››yymm;; (59)
VVe
yyeevvmmee eeyyyyüühheell mmüüccrriimmuunn;; (60) EElleemm aahhaadd ii
lleeyykküümm yyaa bbee--
ekküümm aaddüüvvvvüünn
nniiyy AAddeemmee eenn llââ ttaa’’bbuuddüü eeyyttaann ** iinnnneehhuu
mmüübbiiyynn;; (61) VVee eenn››’’bbuudduunniiyy ** hhaazzââ ss››rraattuu
kk››yymm;;
yrraa ** eeffeelleemm ttee--
(62) VVee lleekkaadd eeddaallllee mmiinnkküümm cciibbiilllleenn k
keessiiy
----------------------- Page 147-----------------------
AHME
D HULÛS‹
kkûûnnuu ttaa’’kk››lluunn;; (63) HHaazziihhii cceehheennnneemmüülllleettiiyy kküünnttüümm
dduunn;; (64) IIsslleevvhheell yyeevvmmee BBiimmaa kküünnttüümm tteekkffüürrûûnn;; (65) EEl
yyeevvmmee nnaahhttiimmüü aallââ eeffvvaahhiihhiimm vvee ttüükkeelllliimmüünnaa eeyyddiiyyh
vvee
e ââuu
ttee hheeddüü eerrccüüllüühhüümm BBiimmââ kkâânnuu yyeekkssiibbûûnn;; (66) VVeelleevv nne
lleettaammeessnnaa aallââ aa’’yyüünniihhiimm ffeesstteebbeekkuussss››rraattaa ffeeeennnnaa
unn;;
ihhiimm ffeemmeess--
(67) VVeelleevv nnee aauu lleemmeessaahhnnaahhüümm aallââ mmeekkaanneetti
tteettaauu mmuudd››yyyyeenn vvee llââ yyeerrcciiuunn;; (68) VVee mmeenn nnuuaammmmiir
rhhuu
nnüünneekkkkiisshhüü ffiiyyllhhaallkk ** eeffeellââ yyaa’’kk››lluunn;; (69) VVee mmaa aalll
--
hhüü ii’’rree vvee mmaa yyeennbbee ››yy lleehh ** iinn hhuuvvee iillllââ zzi
kâânnee hha
ayyyyeenn vvee yyee--
KKuurr’’âânnuunn mmüübbiiyynn;; (70) LLiiyyüünnzziirree mmeenn k
hh››kk kkaallkkaavvllüü aalleellkkaaffiirriiyynn;; (71) EEvveelleemm yyeerraavv eennnnaa
hhaallaakk--
ynnaa eennaammeenn ffeehhüümm
lleehhaa mmââ--
nnaa lleehhüümm mmiimmmmaa aammiilleett eeyyddiiy
lliikkûûnn;; (72) VVee zzeelllleellnnaahhaa lleehhüümm ffeemmiinnhhaa rreekkûûbbüühhüümm
mmiinnhhaa yyee’’kküülluunn;; (73) VVee lleehhüümm ffiiyyhhaa mmeenn’’aaffiiuu vvee mmee a
147
eeffeellââ yyee kküürruunn;; (74) VVeetttteehhaazzuu mmiinn dduunniillllââhhii ââlliihheet
eaall--
lleehhüümm yyüünnssaarruunn;; (75) LLââ yyeesstteett››yyuunnee nnaassrreehhüümm vvee hhüümm
hhüümm ccüünnddüünn mmuuhhddaarruunn;; (76) FFeellââyyaahhzzüünnkkee kkaavvllüühhüümm,, iin
irrrruunnee vvee mmaa yyuu’’lliinnuunn;;
EEvveelleemm yyee--
nnââ nnaa’’lleemmuu mmaa yyüüssi (77)
rraall’’‹‹nnssaannuu eennnnaa hhaallaakknnaahhüü mmiinn nnuuttffeettiinn ffeeiizzaa hhüüvve
ass››yy--
ynn;; VVee ddaarreebbee lleennaa mmeesseelleenn vv
ee nneessiiyyee hhaall--
mmuunn mmüübbiiy (78)
kkaahh ** kkaallee mmeenn yyuuhhyyiiyyll››zzaammee vvee hhiiyyee rraammiiyymm;; (79
) KKuull
llleezziiyy eenn eeeehhaa eevvvveellee mmeerrrreettiinn,, vvee HHÛÛvv
ee BBiikküüllllii
yyuuhhyyiiyyhheel
-
hhaallkk››nn AAlliiyymm;; (80) EElllleezziiyy cceeaallee lleekküümm mmiinnee eecceerrii
ddaarrii nnaarreenn ffeeiizzaa eennttüümm mmiinnhhüü ttuukk››ddûûnn;; (81) EEvveelleeyyssee
ezziiyy
hlluukkaa mmiiss--
hhaalleekkaassSSeemmââvvaattii vveell’’AArrddaa BBiiKKââddiirriinn aallââ eenn yyaah
lleehhüümm ** bbeellââ vvee ““HHÛÛ””vveell HHaallllââkkuull AAlliiyymm;; (82) ‹‹nnnneemma
ünn
ffeeyyeekkûûnn;;
eemmrruuhhûû iizzaa eerraaddee eeyy’’eenn eenn yyeekkuullee lleehhuu kkü
(83)
----------------------- Page 148-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
FFeessuubbhhaanneelllleezziiyy BBiiyyeeddiiHH‹‹ mmeelleekkûûttüü kküülllli
n vvee iilleeyyHH‹‹
ttuurrcceeûûnn..
AAnnllaamm››::
11.. YYââ SSiiiiiinn (Ey Muhammed)!!
ânn--›› HHaakkîîmm
22.. VVee KKuurr’’â (ve bild
irdi i Hikmet dolu
Kur’ân)!!
33.. KKeessiinnlliikkllee sseenn RRaassûûlllleerrddeennssiin
n..
44.. SS››rraatt--›› mmüüssttaakkiimm üüzzeerreessiinn..
dee
ttaaffssiillââttll›› oollaarraakk aaçç›› aa
55.. AAzzîîzz vvee RRaahhîîmm’’iinn sseennd
çç››kkaarrdd›› ›› iilliimm iillee!!
66.. AAttaallaarr›› uuyyaarr››llmmaamm›› ,, bbuu yyüüzzddeenn
atlerinden,
a
ayyaann bbiirr ttoopplluummuu uuyyaarr--
Sünnetullâh’tan) kkoozzaall›› oollaarraakk yyaa
148 mmaann iiççiinn..
77.. AAnnddoollssuunn kkii oonnllaarr››nn ççoo uunnlluu uunnaa oo
ehennem,
insanlar›n ve cinlerin ço uyla dol
acakt›r; sözü) HHaakk
e oonnllaarr iimmaann eet
tmmeezzlleerr!!
oollmmuu ttuurr!! BBuu sseebbeepplle
88.. MMuuhhaakkkkaakk kkii bbiizz oonnllaarr››nn bbooyyuu
nnllaarr››nnddaa,, ççeenneelleerriinnee
arr
kkaaddaarr ddaayyaannmm›› bbooyyuunndduurruukklla ( artl
anma ve de er
yarg›lar›) oolluu ttuurrdduukk!! AArrtt››kk oonnllaarr (ken
i hakikatlerini
göremezler) bbaa llaarr›› yyuukkaarr›› ddoo rruu kkaallkk››kktt››rr
ya arlar)!!
vee
99.. OOnnllaarr››nn öönnlleerriinnddeenn bbiirr sseett (gelece i gör
mezler) v
aarrkkaallaarr››nnddaann bbiirr sseett (geçmi lerinden
ders almazlar)
oolluu ttuurrdduukk ddaa bbööyylleeccee oonnllaarr›› bbüürrüüddüükk.....
nllaarr ggöörr--
mmeezzlleerr..
----------------------- Page 149-----------------------

AHMED HULÛS‹
1100.. OOnnllaarr›› uuyyaarrssaann ddaa uuyyaarrmmaassaann dd
aa bbiirrddiirr;; iimmaann
eettmmeezzlleerr!!
1111.. SSeenn aannccaakk ZZiikkrree (hat›rlat›lan hakikate) ttââbbii oollaann vve
e
arraakk RRaahhmmaann’’ddaann hhaa yyeett dduuyyaann›› uuyyaarr››rrss›
nnuu
ggaayybb›› oolla
bbiirr mmaa ffiirreett vvee kkeerrîîmm bbiirr bbeeddeell iillee mmüüjjddeellee!!
kllee bbiizz,, eevveett yyaallnn››zz bbiizz ööllüülleerr
i ddiirriillttiirriizz!!
1122.. KKeessiinnlliik
OOnnllaarr››nn yyaapptt››kkllaarr››nn›› vvee mmeeyyddaannaa ggeettiirrddiikk
rii eesseerrlleerrii
azzaarr››zz!! BBiizz hheerr eeyyii ‹‹mmaamm--›› MMuubbîînn’’ddee
yya
(beyinlerinde ve
ruhlar›nda) iihhssaa eettttiikk (tüm özellikleriyle kaydettik)!!
orraayyaa
1133.. OOnnllaarraa oo eehhiirr hhaallkk››nn›› öörrnneekk vveerr......
annii o
RRaassûûlllleerr ggeellmmii ttii..
1144.. HHaannii oonnllaarraa iikkii ((RRaassûûll)) iirrssââll eettttiikk ddee o
o iikkiissiinnii ddee
unn üüzzeerriinnee bbiirr üüççüünnccüüssüü iillee ggüü
yyaallaannllaadd››llaarr...... BBuunnu
ddiikk ddee:: ““DDoo rruussuu bbiizz ssiizzee iirrssââll oolluunnaannllaarr››zz”” ddeeddii
149
illeerr kkii:: ““SSiizz bbiizziimm ggiibbii bbiirr bbee eerrddee
nn bbaa kkaa bbiirr
1155.. DDeeddi
... SSiizz
eeyy ddee iillssiinniizz...... RRaahhmmaann ddaa hhiiççbbiirr eeyy iinnzzââll eettmmee
aannccaakk yyaallaann ssööyyllüüyyoorrssuunnuuzz..””
1166.. (Rasûller) ddeeddiilleerr kkii:: ““RRaabbbbiimmiizz bbiilliiyyoorr kkii,
, ggeerrççeekk--
tteenn bbiizz ssiizzee iirrssââll oolluunnaannllaarr››zz..””
1177.. ““BBiizzee aaiitt oollaann ssaaddeeccee aappaaçç››kk tteebbllii ddiirr..””
1188.. DDeeddiilleerr kkii:: ““KKuu kkuussuuzz ssiizzddee uu uurrssuuzzlluukk ooll
duu uunnuu
ddüü üünnüüyyoorruuzz...... AAnnddoollssuunn kkii,, ee eerr vvaazzggeeççmmeezzsseenniizz,
-
vee eellbbeetttt
ee ssiizzee bbiizzddeenn ffeeccii
lliikkllee ssiizzii ttaa llaayyaarraakk ööllddüürreeccee iizz v
bbiirr aazzaapp ddookkuunnaaccaakktt››rr..””
... EE eerr
1199.. DDeeddiilleerr kkii:: ““SSiizziinn uu uurrssuuzzlluu uunnuuzz ssiizziinnlle
ddiirr...
(hakikatinizle) hhaatt››rrllaatt››ll››yyoorrssaann››zz bbuu mmuu (u ursuzluk)??
----------------------- Page 150-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
HHaayy››rr,, ssiizz iissrraaff eeddeenn bbiirr ttoopplluummssuunn
uuzz..””
2200.. eehhrriinn uuzzaakk ttaarraaff››nnddaann kkoo aarraakk
biirr aaddaamm ggeellddii:: ““EEyy
m,, RRaassûûlllleerree ttââbbii oolluunn”” ddeeddii..
hhaallkk››m
2211.. ““SSiizzddeenn bbiirr kkaarr ››ll››kk iisstteemmeeyye
kkeennddiilleerrii hhaakkiikkaatt
bii oolluunn!!””
üüzzeerree oollaannllaarraa ttââb
2222.. ““BBeennii (böylece) ff››ttrraatt
llaanndd››rraannaa nnaass››ll kkuulllluukk
eettmmeemm?? OO’’nnaa rrüüccuu eettttiirriilleecceekkssiinniizz..””
nddaa tta
annrr››llaarr mm›› eeddiinneeyyiimm!! EE eerr
2233.. ““OO’’nnuunn ddûûnnuun
RRaahhmmaann bbiirr zzaarraarr aaçç›› aa çç››kkaarrmmaayy›› iirraa
rssee,, oonnllaarr››nn
e yyaarraarr ssaa llaarr nnee ddee
bbiirr eeyyddeenn kkoorruurr......””
eeffaaaattii bbaannaa nne
2244.. ““OO ttaakkddiirrddee mmuuhhaakkkkaakk kkii bb
eenn aappaaçç››kk bbiirr ddaallââlleett
luurruumm!!””
iiççiinnddee ool
2255.. ““GGeerrççeekktteenn bbeenn ssiizzddee ddee aaçç›› aa çç
ee iimmaann
150 eettttiimm;; bbeennii ddiinnlleeyyiinn!!””
ill ooll!!”” ddeenniillddii...... DDeeddii kkii::
2266.. (Ona):: ““CCeennnneettee ddââhhi
““KKee kkee hhaallkk››mm bbiilleeyyddii......””
krraamm--
2277.. ““RRaabbbbiimmiinn bbeennii mmaaffiirreett eettttii iin
ii vvee bbeenniimm iik
llaarraa nnaaiill oollaannllaarrddaann oolldduu uummuu......””
2288.. OOnnddaann ssoonnrraa oonnuunn hhaallkk››nn››nn üüzzeerrii
nee sseemmââddaann hhiiççbbiirr
âll eettmmeeddiikk,, iinnzzââll eeddiicciilleerr
ddee ddee iillddiikk..
oorrdduu iinnzzâ
2299.. SSaaddeeccee tteekk bbiirr ssaayyhhaa oolldduu;
; oonnllaarr hheemmeenn ssöönnüüvveerrddii--
lleerr!!
. HHüüssrraann uu kkuullllaarraa!! KKeennddiilleerriin
nee bbiirr RRaassûûll ggeellmmeeyyee
3300.
ggöörrssüünn,, hheepp OOnnuunn bbiillddiirrddii iiyyllee aallaayy eedde
rrlleerrddii..
Göörrmmeeddiilleerr mmii kkii oonnll
aarrddaann öönnccee nniiccee kkuu aakkllaarr
3311.. G
raa!!
hheellââkk eettttiikk kkii;; ggiiddeennlleerriinn hhiiççbbiirrii ggee
rrii ddöönnmmeeyyeecceekk oonnllaar
3322.. EEllbbeettttee hheeppssii,, ttooppttaann zzoorr
uunnlluu hhaazz››rr bbuulluunnaaccaakkllaarr..
----------------------- Page 151-----------------------

AHMED HULÛS‹
3333.. ÖÖllüü aarrzz ddaa oonnllaarr iiççiinn bbiirr ii aarreettttiirr!! OOn
ddiirriillttttiikk,,
oonnddaann üürrüünnlleerr çç››kkaarrdd››kk ddaa oonnddaann yyiiyyoorrllaarr......
3344.. OOrraaddaa hhuurrmmaa aa aaççllaarr››nnddaann,, üüzzüümmlleerrddeenn bba
oolluu ttuurrdduukk,, oorraaddaa pp››nnaarrllaarr ff›› kk››rrtttt››kk..
issiinnddeenn vvee eelllleerriinn
iinn üürreettttiikklleerriinnddeenn
3355.. OOnnuunn ggeettiirri
yyeessiinnlleerr ddiiyyee...... HHââllââ üükkrreettmmeezzlleerr mmii??
luu ttuurrdduukkllaarr››nnddaann,,
3366.. SSuubbhhaann’’dd››rr;; aarrzz››nn (bedenin) ool
nneeffsslleerriinnddeenn (bilinçlerinden) vvee ddaahhaa bbiillmmeeddiikklleerrii eey
ylleerr--
ddeenn bbüüttüünn ççiiffttlleerrii (gen sarmallar›n›) yyaarraattaann!!
3377.. GGeeccee ddee oonnllaarr iiççiinn bbiirr ii aarreettttiirr!! OOnndd
aann ggüünnddüüzzüü
(› › ›) ççeekkeerriizz ddee hheemmeenn oonnllaarr kkaarraannll››kk iiççiinnddee kkaall››rrl
e ddee kkeennddii yyöörrüünnggeessiinnddee aakkaarr ggiiddee
r!! AAzzîîzz,,
3388.. GGüünne
AAllîîmm’’iinn ttaakkddiirriiddiirr bbuu!!
3399.. AAyy’’aa ggeelliinnccee,, oonnaa kkoonnaakk yyeerrllee
rrii ttaakkddiirr eettttiikk...... 151
NNiihhaayyeett kkaaddiimm uurrccuunn (kuruyup incelen eski hurma dal›)
ggiibbii ggöörrüüllüürr..
eççeerr!!
4400.. NNee GGüünnee ,, AAyy’’aa yyeettii iirr;; nnee ddee ggeeccee ggüünnddüüzzüü
HHeerr bbiirrii aayyrr›› yyöörrüünnggeeddee yyüüzzeerrlleerr..
4411.. BBiizziimm oonnllaarr››nn zzüürrrriiyyeettlleerriinnii oo ddooppddooll
uu ggeemmiilleerrddee
yyüükklleenniipp ttaa ››mmaamm››zz ddaa oonnllaarr iiççiinn bbiirr ii aarreettttiirr!!
4422.. OOnnllaarr iiççiinn oonnuunn mmiissllii,, bbiinneecceekklleerrii eeyylle
errii yyaarraattmm››
›zz!!
oollmmaamm›
4433.. EE eerr ddiilleesseekk oonnllaarr›› ssuuddaa bboo aarr››zz ddaa,, nnee iimm
tllaarr››nnaa
yyeettii eenn oolluurr vvee nnee ddee kkuurrttaarr››ll››rrllaarr!!
nccaakk bbiizzddeenn bbiirr rraahhmmeett oollaarraakk vvee yya
allnn››zzccaa bbeellllii
4444.. AAn
bbiirr ssüürree nnaassiipplleennmmeelleerrii iiççiinn öömmüürr vveerrmmeemmiizz hhaarriiçç.
. OOnnllaarraa:: ““ÖÖnnüünnüüzzddeekkiinnddeenn
4455. (kar ›la ac
aklar›n›za
----------------------- Page 152-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
kar ›) vvee aarrkkaann››zzddaakkiinnddeenn (yapm› olduklar›n›z›n sonu
lar›ndan) kkoorruunnuunn kkii rraahhmmeettee eerreessiinniizz”” dde
enniillddii iinnddee (yüz
çevirirler)..
riinnddeenn bbiirr ddeelliill ggeellmmeezz
4466.. OOnnllaarraa RRaabblleerriinniinn ii aarreettllee
r
kkii,, oonnddaann yyüüzz ççeevviirrmmeessiinnlleerr..
4477.. OOnnllaarraa:: ““AAllllââhh’’››nn ssiizz
bbeesslleeddii ii yyaa aamm
arr››nn››zzddaann AAllllââhh iiççiinn kkaarr ››ll››kk
ll--
gg››ddaalla
ennlleerree ddeeddii
ddii iinnddee hhaakkiikkaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennl
leerr,, iimmaann eedde
kkii:: ““DDiilleesseeyyddii AAllllââhh,, kkeennddiissiinniinn ddooy
yuurraaccaa ›› kkiimmsseeyyii mmii
›kk bbiirr ddaallââlleett iiççiinnddeessii--
yyeeddiirriipp ddooyyuurraall››mm?? SSiizz aannccaakk aappaaçç›
nniizz..””
4488.. DDeerrlleerr kkii:: ““EE eerr ssöözzüünnüüzzddee ssaadd››k
u tteehhddiiddii--
nniizz nnee zzaammaann (gerçekle ecek)??””
152 4499.. OOnnllaarr ttaarrtt›› ››rrllaarrkkeenn,, kkeennddiilleerri
nnii yyaakkaallaayyaaccaakk bbiirr tteekk
çç›› ll››kkttaann (beden sur’una üfleni ) bbaa kkaass››nn›› bbeekkllee
5500.. OO zzaammaannddaa nnee bbiirr vvaassiiyyeettee g
güüççlleerrii yyeetteerr vvee nnee ddee
aaiilleelleerriinnee ddöönneebbiilliirrlleerr!!
r ddee bbaakkaarrss››nn kkii oonnllaarr
5511.. SSuurr’’aa nneeffhhoolluunnmmuu ttuurr!! BBiir
kkaabbiirrlleerrii hhüükkmmüünnddee oollaann bbeeddeennlleerriinnddee
nn çç››kkmm›› ,, RRaabblleerriinnee
(hakikatlerini fark etme a amas›na) kkoo uuyyoorrllaarr!!
illeerr kkii:: ““VV
aayy bbiizzee!! uuyykkuu--
5522.. (O vakit) ddeeddi
(Dünya)
mmuuzzddaann kkiimm bbiizzii yyeennii bbiirr yyaa aamm bboo
yyuuttuunnaa ggeeççiirrddii?? BBuu,,
diirr vvee RRa
assûûlllleerr ddoo rruu ssööyylleemmii ttiirr??
RRaahhmmaann’’››nn vvaaddeettttii iid
(Hadis: ‹nsanlar uykudad›r, ölümü tad›nca uyan›rlar!)
5533.. SSaaddeeccee tteekk bbiirr ssaayyhhaa (‹srafil’in Su
r’u) oolldduu...... BBiirr ddee
n hhuuzzuurruumm
uuzzddaa hhaazz››rr kk››ll››nnmm›› tt››rr..
bbaakkaarrss››nn kkii oonnllaarr ttooppttaan
5544.. OO ssüürreeççttee hhiiççbbiirr nneeffssee eenn uuffaakk bbi
rr eeyy zzuullmmeeddiillmmeezz..
----------------------- Page 153-----------------------

AHMED HULÛS‹
YYaapptt››kkllaarr››nn››zzddaann bbaa kkaass›› iillee cceezzaallaanndd››rr››llmmaazzss››nn
lar›n›z›n sonuçlar›n› ya ars›n›z)!!
immeettlleerriiyy--
5555.. GGeerrççeekk kkii oo ssüürreeççttee,, cceennnneett eehhllii cceennnneett nni
llee mmee gguull vvee bbuunnuunn kkeeyyffiinnii çç››kkaarrmmaakkttaadd››rrllaarr..
zeerriinnddee yyaass--
5566.. OOnnllaarr vvee ee lleerrii ggööllggeelleerr iiççiinnddee ttaahhttllaarr üüz
llaannmm›› llaarrdd››rr..
5577.. OOnnllaarr iiççiinn oorraaddaa mmeeyyvveelleerr vvaarrdd››rr...... OOnnlla
arr iiççiinn kkeeyyiiff
aallaaccaakkllaarr›› eeyylleerr vvaarrdd››rr..
5588.. RRaahhîîmm RRaabb’’ddeenn ““SSeellââmm”” ssöözzüü uullaa ››rr (Selâm ismi
özelli ini ya arlar)!!
5599.. ““EEyy ssuuççlluullaarr!! BBuuggüünn aayyrr››ll››nn!!””
arr››...... SSiizzee aahhddeettmmeeddii
mm
6600.. ““EEyy AAddeemmoo uulllla
(bildirip bil-
gilendirmedim) mmii eeyyttaannaa (bedene-hakikatinden habersiz
bilince) kkuulllluukk eettmmeeyyiinn,, mmuuhhaakkkkaakk kkii oo ssiizziinn iiççiinn
aappaaçç››kk 153
r??””
bbiirr ddüü mmaanndd››r
6611.. ““BBaannaa kkuulllluukk eeddiinn (hakikatin gere ini hissedip ya-
ay›n)!! SS››rraatt--›› mmüüssttaakkiimm bbuudduurr”” (diye?)..
6622.. ““AAnnddoollssuunn kkii (kendinizi yok olup gidecek beden
rii ssaapptt››rr
dd››!!AAkkll››nn››zz›› kkuull--
zann›n›z) ssiizzddeenn ppeekk ççookk cceemmaaaattlleer
llaannmmaadd››nn››zz mm››??””
6633.. ““‹‹ ttee bbuu vvaaddoolluunndduu uunnuuzz cceehheennnneemmddiirr!!””
6644.. ““HHaakkiikkaattiinniizzii iinnkkâârr››nn››zz››nn kkaarr ››ll›› ›› oollaarr
aayy››nn ssoonnuuccuunnuu!!””
arr›› hhaakkkk››nn--
6655.. OO ssüürreeççttee aa ››zzllaarr››nn›› mmüühhüürrlleerriizz;; yyaapptt››kklla
ddaa eelllleerrii kkoonnuu uurr vvee aayyaakkllaarr›› aahhiittlliikk eeddeerr bbiizzee..
diikk ddee yyoollddaa
6666.. DDiilleesseeyyddiikk ggöözzlleerriinnii ssiillmmee kköörr eeddeerrd
(öylece) kkoo uu uurrllaarrdd››...... FFaakkaatt nnaass››ll ggöörreebbiilleecceekklleerr
----------------------- Page 154-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
çe i)??
6677.. DDiilleesseeyyddiikk mmeekkâânnllaarr›› üüzzeerree oon
llaarr›› mmeesshh eeddeerrddiikk
(bulunduklar› anlay› üzere onlar› sâbitlerdik) ddee aarrtt››kk nnee
nee ddee eesskkii hhââlllleerriinnee ddöönnee--
iilleerrii ggiittmmeeyyee ggüüççlleerrii yyeetteerrddii vvee n
bbiilliirrlleerrddii..
6688.. KKiimmii uuzzuunn öömmüürrllüü yyaappaarrssaakk oonnuu yya
rraatt››ll›› ›› iittiibbaarr››yyllaa
att››rr››zz.. HHââllââ aakk››llllaarr››nn›› kkuullllaannmma
zzaayy››fflla
6699.. OO’’nnaa iiiirr öö rreettmmeeddiikk!! OO’’nnaa yyaakk››
O aannccaakk
rllaattmmaa vvee aappaaçç››kk bbiirr KKuurrâânn’’dd››rr!
bbiirr hhaatt››r
7700.. TTââ kkii ddiirrii oollaann›› uuyyaarrss››nn vvee hhaakkii
kaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr
nee ddee oo hhüükküümm ggeerrççeekkllee ssi
eeddeennlleerr üüzzeerriin
7711.. GGöörrmmeezzlleerr mmii kkii,, eesseerrlleerriim
miizz aarraass››nnddaa oonnllaarr iiççiinn
yvvaannllaarr yyaar
raatttt››kk...... OOnnllaarraa mmââlliikkttiirrlleerr..
kkuurrbbaann eeddiilleebbiilliirr hhaay
154 7722.. OOnnllaarr›› (en’am›) bbuunnllaarraa bbooyyuunn
ee ddiirrddiikk...... HHeemm
d››rr vvee hheemm ddee oon
nllaarrddaann kkiimmiinnii yyeerrlleerr..
bbiinneekklleerrii oonnllaarrddaannd
7733.. OOnnllaarrddaa kkeennddiilleerrii iiççii
nn mmeennffaaaattlleerr vvee iiççeecceekklleerr
lââ üükkrreettmmeezzlleerr mmii??
vvaarrdd››rr...... HHââl
7744.. BBeellkkii kkeennddiilleerriinnee yyaarrdd››mm
oolluunnuurr üümmiiddiiyyllee AAllllââhh
ddûûnnuunnddaa ttaannrr››llaarr eeddiinnddiilleerr!!
. oonnllaarraa yya
arrdd››mm eeddeemmeezzlleerr!!
7755. (Tanr›lar)
(Aksine)
oonnllaarr,, ttaannrr››llaarraa (hizmete) hhaazz››rr dduurraann oorr
dduudduurrllaarr!!
i mmaahhzzuunn eettmmeessiinn...... MMuu--
7766.. OO hhââllddee oonnllaarr››nn llaaff›› sseenni
hhaakkkkaakk kkii bbiizz oonnllaarr››nn ggiizzlleeddiikklleerrii
nnii ddee aaçç››kkllaadd››kkllaarr››nn›› ddaa
bbiilliirriizz..
7777.. ‹‹nnssaann ggöörrmmeeddii mmii kkii
bbiizz oonnuu bbiirr ssppeerrmmddeenn
yyaarraatttt››kk...... BBuu ggeerrççee ee rraa mmeenn iimmddii oo a
r hhaass››mmdd››rr!!
nddii yyaarraatt››ll›› ››nn›› uunnuuttttuu ddaa b
biirr mmiissaall ggeettiirrddii::
7788.. KKeen
----------------------- Page 155-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
““ÇÇüürrüümmüü hhââllddeekkii uu kkeemmiikklleerree kkiimm ddiirriillttiipp hhaay
eecceekk??”” ddeeddii..
7799.. DDee kkii:: ““OOnnllaarr›› ddaahhaa öönnccee iinn aa eeddeenn ddiirriillttiip
ayyaatt
vveerreecceekkttiirr!! ““HHÛÛ”” EEssmmââ’’ss››yyllaa hheerr yyaarraatt›› ›› AAllîîmm’’ddii
aaççttaann bbiirr aattee ool
luu ttuurrdduu......
8800.. OO kkii,, ssiizziinn iiççiinn yyee iill aa
‹‹ ttee bbaakk oonnddaann yyaakk››yyoorrssuunnuuzz!!
riinnii EEssmmââ’’
8811.. SSeemmââllaarr›› vvee aarrzz›› yyaarraattaann,, oonnllaarr››nn bbeennzzeer
ss››yyllaa yyaarraattmmaayyaa KKââddîîrr ddee iill mmiiddiirr?? EEvveett!! ““HHÛÛ””;; HHââ
tt››rr,, AAllîîmm’’ddiirr..
ettttii iinnddee,, OO’’nnuunn hhüükkmmüü,, oonnaa
8822.. BBiirr eeyyii iirraaddee e
OOll!!””ddaann (olmas›n› istemesinden) iibbaarreettttii
rr!!.... (O ey
kolayl›kla) oolluurr..
ann
8833.. HHeerr eeyyiinn mmeelleekkûûttuu (Esmâ kuvveleri) eelliinnddee oolla
(tedbirât›n bu mertebede olu tu una i aret) SSuubbhhaann’’dd››rr......
155
OO’’nnaa rrüüccuu eettttiirriilleecceekkssiinniizz..
BBiillggii::
Yâsîn Sûresi’ni okuman›n faydalar› hakk›nda bir çok
Rasûlullâh buyru u mevcuttur ki, size bunlardan sadece
birkaç›n› nakletmek istiyorum:

n kkii ii,,
““GGeeccee yyaattmmaaddaann eevvvveell YYââssîînn ookkuummaayy›› ââddeett eeddiinneen
ggeeccee ööllddüü üü ttaakkddiirrddee EEHHÎÎDD oollaarraakk ööllüürr..””

-
““YYââssiinn SSûûrreessii’’nnii ççookkççaa ookkuuyyuunnuuzz;; ççüünnkküü oonnddaa oon
kkeett vvaarrdd››rr::
11.. Aç kimse okursa karn› doyar;
22.. Ǜplak kimse okursa, giyinir;
----------------------- Page 156-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
33.. Bekâr okursa, k›smeti aç›l›r, evlenir;
44.. Korkan kimse okursa, korktu undan emin olur;
55.. Dünya i inden üzülenin üzüntüsü zail olur;
66.. Yolculuk hâlinde olan, yol s›k›nt›s›ndan kurtulur;
77.. Kayb› olan, kaybetti ine kavu ur;
88.. Ölüm hâlinde okundu unda, s›k›nt›lar kaybolur;
99.. Susuz okudu unda, susuzlu unu giderir;
1100.. Hasta okudu unda, eceli gelmemi se, ifa bulur.”
““KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’’iinn kkaallbbii YYââssîînn SSûûrrees
eyyeerreekk bbiirr kkiimmssee YYââssîînn’’ii ookkuurrssaa,,
Allllââhh kkeennddiissii--
ââhhiirreettii ddiille
156
nnii mmuuttllaakkaa bbaa ›› llaarr.. ÖÖllüülleerriinniizzee YYââssîînn ook
üpphheessiizz kkii hheerr eeyyiinn bbiirr kkaallbbii vv
aarrdd››rr…… KKuurrâânn’’››nn
““ ü
, YYââ--
kkaallbbii ddee YYââssîînn SSûûrreessii’’ddiirr.. KKiimm YYââssîînn’’ii ookk
,
ssîînn’’ii ookkuummaass›› sseebbeebbiiyyllee,, iiççiinnddee YYââssîînn oollm
00 hhaattiimm
sseevvaabb›› vveerriirr..””
Her gün veya her Cuma günü Yâsîn okunabilece i
gibi, bir s›k›nt›s› olan›n yedi Yâsîn okuyup, bu sûre hür-
metine s›k›nt›s›ndan azad olmay› dahi Allâh’tan isteyebi-
lir.
----------------------- Page 157-----------------------
AHMED HULÛS‹
Ayr›ca gene hâcet için k›rk bir Yâsîn okuyup, bunun
hürmetine Allâh’tan duan›n kabulünü talep etmek de de-
nenmi yollardand›r. Di er taraftan alt› ki i bir araya gele-
rek yedi er Yâsîn okumak suretiyle k›rk biri tamamlay›p,
ard›ndan topluca dua edebilirler.
Yâsîn Sûresi’ni okuman›n herkesin çok iyi bildi i fay-
dalar›n› daha fazla s›ralamam›za gerek yoktur.
157
----------------------- Page 158-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
158
----------------------- Page 159-----------------------
AHMED HULÛS‹
23
FET‹H SÛRES‹ (48. Sûre)
159
----------------------- Page 160-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
160
----------------------- Page 161-----------------------
AHMED HULÛS‹
161
----------------------- Page 162-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
162
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) ‹‹nnnnaa ffeettaahhnnaa lleekkee ffeetthhaann mmüübbiiyynnaa;
; ((2) LLiiyyaa ffiirree llee--
kkeellllaahhuu mmaa tteekkaaddddeemmee mmiinn zzeennbbiikkee vv
ee mmaa tteeaahhhhaarree vvee yyüü--
ttiimmmmee nn››mmeetteeHHÛÛ aalleeyykkee vvee yyeehhddiiyyeekkee ss››rraat
eenn mmüüsstteekk››yy--
urreekkeellllââhhuu nnaassrreenn AAzzi
iyyzzaa;; ““HHÛÛ””vveellllee--
mmaa;; (3) VVee yyeennssu
(4)
zziiyy eennzzeelleess sseekkiiyynneettee ffiiyy kkuulluubbi
ill mmuu’’mmiinniiyynnee lliiyyeezzddaadduu
----------------------- Page 163-----------------------

AHMED HULÛS‹
iiyymmaanneenn mmeeaa iimmaanniihhiimm ** vvee lliillllââhhii ccüünnuud
düüss SSeemmaavvaattii
›lleell
vveell’’AArrdd ** vvee kkâânnAAllllââhhuu AAlliiyymmeenn HHaakkiiyymmaa;; (5) LLiiyyüüddhh›
mmuu’’mmiinniiyynnee vveellmmuu’’mmiinnaattii cceennnnaattiinn tteeccrriiyy mmiinn ttaah
httiihheell’’eenn--
m sseeyyyyiiaattiihhiimm vvee
hhaarrüü hhaalliiddiiyynnee ffiiyyhhaa vvee yyüükkeeffffiirree aannhhüüm
kkâânnee zzââlliikkee ››nnddAAllllââhhii ffeevvzzeenn aazz››yymmaa;; (6) VVee yyuuaa
ell
rriikkiiyy
nnee vveellmmüü rriikkaattiizz
mmüünnaaffiikk››yynnee vveellmmüünnaaffiikkaattii vveellmmüü
zzaannnniiyynnee bbiillllââhhii zzaannnneesssseevv’’ ** aalleeyyhhiimm ddaaiirreettüüssssee
v”” ** vvee
e lleeaanneehhüümm vvee eeaaddddee lle
ehhüümm cceehheenn--
aadd››bbAAllllââhhûû aalleeyyhhiimm vve
nneemm ** vvee ssaaeett mmaass››yyrraa;; (7) VVee lliillllââhhii ccüünnuuddüüss SSeemmaav
ii
ânnAAllllââhhuu AAzziiyyzzeenn HHaakkiiyymmaa;;
‹‹nnnnaa eerrsseell--
vveell’’AArrdd ** vvee kkâ
(8)
nnaakkee aahhiiddeenn vvee mmüübbee iirraann vvee nneezziiyyrraa;; (9) LLiittuu’’mmiin
l--
vee RRaassûûlliiHH‹‹ vvee ttuuaazzzziirruuhhuu vvee ttüüvveekkkk››rruuhh** vvee tt
bii--
llââhhii v
neekkee
hhuuHHÛÛ bbüükkrreetteenn vvee aass››yyllaa;; (10) ‹‹nnnneelllleezziiyynnee yyüübbaayyiiuun
iinnnneemmaa yyüübbaayyiiuunnAAllllââhh** yyeedduullllaahhii ffeevvkkaa eeyyddiiyyhhiimm
** ffeemmeenn 163
enn eevvffaa BBiimmaa
nneekkeessee ffeeiinnnneemmaa yyeennkküüssüü aallââ nneeffssiihh ** vvee mme
aahheeddee aalleeyyhhuullllaahhee ffeesseeyyuu’’ttiiyyhhii eeccrreenn aazz››yymmaa;; (1
1) SSeeyyee--
ee eelleettn
naa eemmvvaallüünnaa vvee
kkuullüü lleekkeell mmuuhhaalllleeffuunnee mmiinneell’’aarraabbii
eehhlluunnaa ffeessttaa ffiirr lleennaa** yyeekkuulluunnee BBiieellssiinneettiihhii
mm mmaa lleeyyssee ffiiyy
n yyeemmlliikküü lleekküümm mmiinnAAllllââhhii
n iinn
kkuulluubbiihhiimm** kkuull ffeemmeen
eerraaddee BBiikküümm ddaarrrreenn eevv eerraaddee BBiikküümm nneeff’’aa ** bbeell kkâânnAA
u
elluunnee HHaabbiiyyrraa;; BBeell zzaanneennttüümm
eenn lleenn yyeennkkaa--
BBiimmaa ttaamme (12)
lliibbeerr RRaassûûllüü vveellmmuu’’mmiinnuunnee iillaa eehhlliiyyhhiimm eebbeeddeenn vvee
züüyyyyii--
nnee zzââlliikkee ffiiyy kkuulluubbiikküümm vvee zzaanneennttüümm zzaannnneesssseevv’’ ** v
küünn--
vee RRaa--
ttüümm kkaavvmmeenn bbûûrraa;; (13) VVee mmeenn lleemm yyuu’’mmiinn bbiillllââhhii v
ssûûlliiHH‹‹ ffeeiinnnnaa aa’’tteeddnnaa zziillkkââffiirriiyynnee ssaaiiyyrraa;; (14) V
lliillllââhhii
n yyee aauu vvee yyuuaazz--
MMüüllkküüss SSeemmaavvaattii vveell’’AArrdd ** yyaa ffiirruu lliimmeen
zziibbuu mmeenn yyee aa’’ ** vvee kkâânnAAllllââhhuu ⁄⁄aaffuurreenn RRaahh››yymmaa;;
----------------------- Page 164-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
SSeeyyeekkuullüüll mmuuhhaalllleeffuunnee iizzeennttaallaak
kttüümm iillââ mmee aanniimmee llii--
eddddiilluu
ttee’’hhuuzzuuhhaa zzeerruunnaa nneetttteebbii’’kküümm ** yyüürriiyydduu
eenn yyüübbe
kkeellaammAAllllââhh ** kkuull lleenn tteetttteebbiiuunnaa kkeezzââlli
ikküümm kkaalleellllaahhuu mmiinn
kkaabbll ** ffeesseeyyeekkuulluunnee bbeell ttaahhssüüdduunneennaa
** bbeell kkâânnuu llââ yyeeffkkaa--
hhuunnee iillllââ kkaalliiyyllaa;; (16) KKuull lliillmmuuhhaalllle
effiiyynnee mmiinneell’’aarraabbii ssee--
ttüüddaavvnnee iillââ kkaavvmmiinn uulliiyy bbee’’ssiinn eeddiiyyddiinn
kkaattiilluunneehhüümm eevv
yyüüsslliimmuunn ** ffeeiinn ttuutt››yy’’uu yyüü’’ttiikküümmuullllaahhuu
aasseennaa ** vvee
llleevv kkeemmaa tteevveelllleeyyttüümm mmiinn
kkaabbllüü yyuuaazzzziibbkküümm
iinn tteetteevveel
aazzââbbeenn eelliiyymmaa;; (17) LLeeyyssee aalleell’’aammaa hhaarreec
cüünn vvee llââ aalleell’’aa--
rreeccii hhaarreeccüünn vvee llââ aalleellmmeerriiyydd›› hhaarreecc ** vv
e mmeenn yyuutt››››llllââhhee vvee
ell’’eennhhaarr **
RRaassûûlleeHHUU yyüüddhh››llhhüü cceennnnaattiinn tteeccrriiyy mmiinn tt
tiihhe
vvee mmeenn yyeetteevveellllee yyuuaazzzziibbhhüü aazzââbbeenn eelliiy
ymmaa;; (18) LLeekkaadd rraa--
neekkee ttaahhttee eecceerreettii
dd››yyAAllllââhhûû aanniillmmuu’’mmiinniiyynnee iizz yyuubbaayyiiuun
164 ffeeaalliimmee mmaa ffiiyy kkuulluubbiihhiimm ffeeeennzzeellee
sssseekkiiyynneettee aalleeyyhhiimm vvee
Vee mmee aanniimmee kkeessiiyyrreetteenn
eessaabbeehhüümm ffeetthhaann kkaarriiyybbaa;; (19) V
yyee’’hhuuzzuunneehhaa ** vvee kkâânnAAllllââhhûû AAzziiyyzzeenn HHaakkii
a;; (20) VVeeaa--
reet
teenn ttee’’hhuuzzuunneehhaa ffeeaacccceellee
ddeekküümmuullllââhhûû mmee aanniimmee kkeessiiyyr
lleekküümm hhaazziihhii vvee kkeeffffee eeyyddiiyyeennNNaassii aan
nkküümm ** vvee lliitteekkûûnnee
e vvee yyeehhddiiyyeekküümm
ss››rraattaann mmüüsstteekk››yymmaa;;
aayyeetteenn lliillmmuu’’mmiinniiyynne
(21) VVee uuhhrraa lleemm ttaakkddiirruu aalleeyyhhaa kkaadd e
ehhaattAAllllââhhuu BBiihhaa vvee
kkâânnAAllllââhhûû aallââ kküüllllii eeyy’’iinn KKaaddiiyyrraa;; (22) V
eelleekküü--
mmüülllleezziiyynnee kkeeffeerruu lleevveelllleevvüüll eeddbbaarree
ssüümmmmee llââ yyeecciidduunnee
yyyeenn vvee llââ NNaass››yyrraa;; SSüünnnneettAAll
lââhhiilllleettiiyy kkaadd hhaalleett
VVeelliiy (23)
mmiinn kkaabbll ** vvee lleenn tteecciiddee lliissüünnnneettiillllââhh
ii tteebbddiiyyllaa;; (24) VVee
““HHÛÛ””vveelllleezziiyy kkeeffffee eeyyddiiyyeehhüümm aannkküümm vvee ee
ekküümm aann--
hhüümm BBiibbaattnnii MMeekkkkeettee mmiinn bbaa’’ddii eenn aazzffeerr
eekküümm aalleeyyhhiimm **
vvee kkâânnAAllllââhhûû BBiimmaa ttaa’’mmeelluunnee BBaass››yyrraa
(25) HHüümmüüllllee--
----------------------- Page 165-----------------------
AH
MED HULÛS‹
zziiyynnee kkeeffeerruu vvee ssaadddduukküümm aanniillMMeesscciiddiill HHaarraammii
vveellhheeddyyee
mmaakkuuffeenn eenn yyeebbllüü aa mmaahh››lllleehh ** vveelleevvllââ rriiccaalluunn mmuu’’
e
vvee nniissaaüünn mmuu’’mmiinnaattüünn lleemm ttaa’’lleemmuuhhüümm eenn tteettaauuhhüümm ff
m*
* lliiyyüüddhh››lleellllaahhuu
ss››yybbeekküümm mmiinnhhüümm mmeeaarrrreettüünn BBii aayyrrii ››llm
ffiiyy rraahhmmeettiiHH‹‹ mmeenn yyee aa’’ ** lleevv tteezzeeyyyyeelluu lleeaazzzzeebbnnee
llleezziiyy--
liiyymmaa;;
‹‹zz cceeaalleelllleezziiyynnee
nnee kkeeffeerruu mmiinnhhüümm aazzââbbeenn eel (26)
kkeeffeerruu ffiiyy kkuulluubbiihhiimmüüll hhaammiiyyyyeettee hhaammiiyyyyeetteell c
caahhiilliiyyyyeettii
ynneetteehhuu aallââ RRaassûûlliiHH‹‹ vvee aalleellmmuu’
nniiyy--
ffeeeennzzeelleellllaahhuu sseekkiiy
nnee vvee eellzzeemmeehhüümm kkeelliimmeetteett ttaakkvvaa vvee kkâânnûû eehhaakkkkaa BBiih
aa vvee
* vvee kkâânnAAllllââhhuu BBiikküüllllii eeyy’’iinn AAlliiyymmaa;;
LLeekkaadd
eehhlleehhaa *
(27)
ssaaddeekkAAllllââhhûû RRaassûûlleeHHÛÛrrrrüü’’yyaa bbiillHHaakkkk ** lleette
ll--
scciiddeell HHaarraammee iinn aaAAllllââhhûû aammiinniiyynnee mmuuhhaalllliikk››yyn
ruuuu--
MMees
sseekküümm vvee mmuukkaassss››rriiyynnee llââ tteehhââffuunn ** ffeeaalliimmee mmaa lleemm
e--
mmuu ffeecceeaallee mmiinn dduunnii zzââlliikkee ffeetthhaann kkaarriiyybbaa;; (28) ““HHÛÛ”
ll-- 165
lleezziiyy eerrsseellee RRaassûûlleeHHÛÛ bbiillhhüüddaa vvee ddiiyynniill HHaakkkk›› lliiyy
hiirree--
hhuu aalleeddddiiyynnii kküülllliihh ** vvee kkeeffaa bbiillllaahhii eehhiiyyddaa;; (2
9) MMuuhhaamm--
ynnee mmeeaahhuu ee iiddddaauu
aalleellkküüffffaarrii
mmeeddüünn RRaassûûlluullllââhh ** vveelllleezziiy
rruuhhaammaauu bbeeyynneehhüümm tteerraahhüümm rrüükkkkeeaann ssüücccceeddeenn yyeebbttee
e rr››ddvvaannaa ** ssiiyymmaahhüümm ffiiyy vvüüccuu
hiihhiimm
ffaaddlleenn mmiinnAAllllââhhii vve
mmiinn eesseerriissssüüccuuddii zzââlliikkee mmeesseellüühhüümm ffiiyyttTTeevvrraattii,, vv
eessee--
l’’‹‹nncciiyyllii kkeezzeerr››nn aahhrreeccee aatt’’eehhuu ffeeaa
huu ffeess--
llüühhüümm ffiiyyl
Biihhii--
ttaa lleezzaa ffeesstteevvaa aallââ ssuukk››hhii yyuu’’cciibbüüzzzzüürrrraaaa lliiyyee ››
mmüüllkküüffffaarr ** vveeaaddAAllllââhhuulllleezziiyynnee aammeennuu vvee aammiilluussssa
lliihhaattii
mmiinnhhüümm mmaa ffiirreetteenn vvee eeccrreenn aazziiyymmaa..
m››::
AAnnllaam
11.. KKeessiinnlliikkllee ssaannaa ööyyllee bbiirr ffeettiihh (aç›kl›k) vveerrddiik
k kkii,, (o)
----------------------- Page 166-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
FFeetthh--ii MMuubbîînn’’ddiirr (apaç›k aç›kl›k-hakikati mü ahede)!!
22.. BBuu yyüüzzddeenn AAllllââhh sseenniinn ggeeççmmii vvee (f
ra men olu-
acak) ggeelleecceekk ttüümm zzeennbbiinnii (bedenselli inin do al geti
risi
perdeliliklerini) mmaa ffiirreett eeddeerr (örter) vvee ssaannaa o
ollaann nniimmeettii--
nnii ttaammaammllaarr;; sseennii,, hhaakkiikkaattiinnii yyaa aam
maa yyoolluunnddaa yyüürrüüttüürr!!
kaarr ›› kko
onnuullmmaazz bbiirr zzaaffeerree eerrddii--
33.. AAllllââhh sseennii bbeennzzeerrssiizz,, k
rriirr!!
44.. ‹‹mmaannllaarr››nn››nn kkaatt kkaatt aarrttmmaass››
iççiinn,, iimmaann eeddeennlleerriinn
kkaallpplleerriinnee sseekkiinnee (sükûn, güven
duygusu) iinnzzââll eeddeenn
““HHÛÛ””dduurr!! SSeemmââllaarr vvee aarrzz››nn oorrdduullaarr›› AAllllâ
AAllllââhh
AAllîîmm’’ddiirr,, HHaakkîîmm’’ddiirr..
. ‹‹mmaannll›› eerrkkeekk vvee kkaadd››nnllaarr››,, iiççiinndd
ddîî kkaallaaccaakkllaarr››,,
55.
aallttllaarr››nnddaann ››rrmmaakkllaarr aakkaann cceennnneett
lleerree ssookkmmaass››,, oonnllaarrddaann
166 kkööttüüllüükklleerriinnii ssiillmmeessii iiççiinnddiirr...... ‹‹ ttee
innddîînnddee aazzîîmm
kkuurrttuulluu ttuurr!!
›yyllaa hhaakkiikkaa
ttlleerrii oollaann AAllllââhh hhaakkkk››nnddaa
66.. BBiirr ddee EEssmmââ’’ss›
ssuu--ii zzaannddaa bbuulluunnaann (O’nu tanr› yerin
e koyan) mmüünnaaff››kk
keekk vvee kkaadd››nn--
(ikiyüzlü) eerrkkeekk vvee kkaadd››nnllaarraa,, iirrkk kkoo aann eerr
llaarraa aazzaabb›› yyaa aattmmaass›› iiççiinnddiirr!! ZZaannl
oonnllaarr››nn,, ddeevvrraann››nn
lââhh
oonnllaarraa ggaazzaapp eettmmii ,, oonnllaarr››
bbeellââss›› bbaa llaarr››nnddaa ppaattllaass››nn!!AAlll
llâânneettlleemmii (inkârlar› sonucu hakikati ya amaktan uzak
la t›rm› );; oonnllaarr iiççiinn cceehheennnneemm hhaazz››rrllaamm›› tt
riiddiirr!!
nnüü yyeer
77.. SSeemmââllaarr vvee aarrzz››nn oorrdduullaarr›› (kuvveleri)
AAllllââhh’’››nndd››rr......
AAllllââhh AAzzîîzz’’ddiirr,, HHaakkîîmm’’ddiirr..
88.. MMuuhhaakkkkaakk kkii bbiizz sseennii aahhiitt,, mmüüjj
ddeelleeyyiiccii vvee uuyyaarr››cc››
oollaarraakk iirrssââll eettttiikk!!
----------------------- Page 167-----------------------

AHMED HULÛS‹
99.. AArrtt››kk vvaarrll›› ››nn››zz››nn EEssmmââ’’ss››yyllaa hhaakkiikkaattii oolla
z,, OO’’nnuu
vvee RRaassûûllüünnee iimmaann eeddiipp;; OO’’nnaa yyaarrdd››mmcc›› ooll
yyüüccee bbiilliipp ssaayygg›› ggöösstteerreessiinniizz vvee ssaabbaahh aakk aamm OO’’nnuu
iihh
eeddeessiinniizz..
iaa
tt eeddeennlleerr
1100.. GGeerrççeekkttiirr kkii (Rasûlüm) ssaannaa bbi
(el tutu-
up ba l›l›k sözü verenler) AAllllââhh’’aa bbiiaatt eettmmii lle
ee
AAllllââhh’’››nn EELL’’ii oonnllaarr››nn eelllleerrii üüzzeerriinnddeeddiirr (Biat
boozzaarr--
elleri üstünde Allâh’›n eli tedbir eder)!!KKiimm ssöözzüünnüü b
ssaa ssaaddeeccee kkeennddii nneeffssii aalleeyyhhiinnee bboozzmmuu oolluurr
;; kkiimm AAllllââhh
ükk
eecciirr vveerriirr!!
aahhddiinnddee bbaa ll››ll››kk ggöösstteerriirrssee,, oonnaa ddaa bbüüyyü
1111.. BBeeddeevvîîlleerrddeenn ggeerrii bb››rraakk››llaannllaarr:: ““BBiizzii mmaal
rr››mm››zz vvee
biizziimm iiççiinn
mmaa ffiirreett ddiillee””
ççoolluukk ççooccuu uummuuzz mmee gguull eettttii;; b
ddiiyyeecceekklleerr...... OOnnllaarr ggeerrççeekkttee,, ööyyllee ddüü üünnmmeeddiikkl
ii ddiill--
lleennddiirriiyyoorrllaarr!!DDee kkii:: ““SSiizzddee bbiirr zzaarraarr aaçç›› aa çç››kkaar
dee 167
imm
eeddeerrssee yyaa ddaa ssiizzddee bbiirr ffaayyddaa oolluu ttuurrmmaayy›› iirraaddee ee
ddeerrssee;; kki
AAllllââhh’’››nn iisstteeddii iinnee kkaarr ›› kkooyyaabbiilliirr??”” HHaayy››rr,, A
tt››kkllaarr››nn››zzddaann (yaratan› olarak) hhaabbeerrddaarrdd››rr..
siizz,, RRaassûûll vvee iimmaann eeddeennlleerriinn a
aiilleelleerriinnee aassllaa
1122.. AAssll››nnddaa s
ggeerrii ddöönnmmeeyyeecceekklleerriinnii zzaannnneettttiinniizz!!BBuu ffiikkiirr bb
iilliinncciinniizzee ggüü--
zzeell ggöörrüünnddüü ddee,, bbööyylleeccee kkööttüü zzaannddaa bbuulluunndduunnuuzz;; h
hhaakk eettmmii bbiirr ttoopplluulluukk oolldduunnuuzz!!
vaarrll›› ››nn››nn EEssmmââ’’ss››yyllaa hhaakkiikkaattii ooll
1133.. KKiimm,, v
kâârr
vvee RRaassûûllüünnee iimmaann eettmmeezzssee,, bbiillssiinn kkii hhaakkiikkaatt bbiillg
giissiinnii iinnk
eeddeennlleerr iiççiinn ssaaîîrrii (alevli bir ate i-radyasyon
dalgalar›)
hhaazz››rrllaamm›› ››zzdd››rr..
1144.. SSeemmââllaarr vvee aarrzz››nn mmüüllkküü AAllllââhh iiççiinnddiirr!! DDiil
reett eeddeerr ;; ddiillee
ddii iinnii aazzaappllaanndd››rr››rr
mmaa ffiir (suçlu hâlini örter)
----------------------- Page 168-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
(bedenselli inin getirisine ter
k eder)!! AAllllââhh GGaaffûûrr’’dduurr,,
RRaahhîîmm’’ddiirr..
1155.. BBuu ggeerrii bb››rraakk››llaannllaarr,, ggaanniimm
eettlleerrii aallmmaakk iiççiinn ggiitt--
raakk››nn bbiizz ddee ssiizziinnlle
e ggeelleelliimm”” ddeerrlleerr.. OOnnllaarr,,
ttii iinniizzddee:: ““BB››r
AAllllââhh kkeellââmm››nn›› (sözünü) ddee ii ttiirrmmeekk
yyoorrllaarr!! DDee kkii::
zee aassllaa uuyyaammaazzss››nn››zz;; ddaahhaa öönnccee A
llllââhh bbööyyllee bbuuyyuurr--
““SSiizz bbiiz
dduu (hükmetti)””...... BBuu kkeezz ööyyllee ddeerrlleerr:: ““HHaayy››
ii kk››sskkaa--
n››yyoorrssuunnuuzz””...... BBiillaakkiiss oonnllaarr,, aannllaayy›› ››
msseelleerrddiirr!!
n
1166.. BBeeddeevvîîlleerrddeenn oo ggeerrii bb››rraakk››llaannll
arraa ddee kkii:: ““SSiizz ssoonn
ddeerreeccee ggüüççllüü,, cceennggââvveerr bbiirr ttoopplluulluukkllaa s
aa aa ddaavveett oolluunnaa--
ccaakkss››nn››zz...... OOnnllaarrllaa ssaavvaa ››rrss››nn››zz yyaahhuut
llââmm oolluurrllaarr..
EE eerr iittaaaatt eeddeerrsseenniizz AAllllââhh ssiizzee ggüüzzeell bb
irr eecciirr vveerriirr...... FFaakkaatt
yüüzz ççeevviirrddii iinniizz ggiibbii ggeennee d
eekklliikk yyaappaarrssaann››zz,,
ddaahhaa öönnccee y
168 ssiizzii ffeeccii bbiirr aazzaapp iillee aazzaappllaanndd››rr››rr..””
laa vvee hhaassttaa ool
laannaa zzoorrllaammaa yyookkttuurr!! KKiimm
1177.. KKöörree,, ttooppaal
iittaaaatt eeddeerrssee AAllllââhh vvee RRaassûûllüünnee,, oonnuu aalltt
daann ››rrmmaakkllaarr aakkaann
neettlleerree ssookkaarr...... KKiimm ddee yyüüzz ççeevviirrii
rrssee oonnuu ffeeccii
cceennn
(Allâh)
bbiirr aazzaappllaa aazzaappllaanndd››rr››rr..
aacc››nn aalltt››nnddaa ssaannaa bbiiaatt
1188.. AAnnddoollssuunn kkii AAllllââhh,, oo
aa
eettttiikklleerriinnddee iimmaann eeddeennlleerrddeenn rraazz›› o
olldduu,, oonnllaarr››nn kkaallpplleerriinnddee
üzzeerrlleerriinnee sseekkiinnee
iinnzzââll eettttii vvee kkeenn--
oollaann›› bbiillddii ddee,, ü
(huzur)
ddiilleerriinnee ffeetthh--ii kkaarrîîbb (yakîn aç›kl› ›) vveerrddii..
gaanniimmeettlleerree ddee nnaaiill eettttii......
1199.. OOnnllaarr››,, aallaaccaakkllaarr›› bbiirrççookk g
AAllllââhh AAzzîîzz’’ddiirr,, HHaakkîîmm’’ddiirr..
tlleerr
2200.. AAllllââhh,, ssiizzee eellddee eeddeecce
e iinniizz bbiirrççookk ggaanniimmeet
vvaaddeettmmii ttiirr...... BBuunnuu ddaa ssiizzee ppeekk ççaabbuukk
vveerrddii vvee iinnssaannllaarr››nn
n eeddeennlleerr iiççiinn bbiirr ii aa--
eelllleerriinnii ssiizzddeenn vvaazzggeeççiirrddii kkii,, bbuu ii
mmaan
----------------------- Page 169-----------------------

AHMED HULÛS‹
rreett oollssuunn vvee ssiizzii ss››rraatt--›› mmüüssttaakkiimmee hhiiddââyyeett eettssiinn
2211.. HHeennüüzz oonnllaarraa ggüüccüünnüüzzüünn yyeettmmeeddii ii ddaahhaa
eeyylleerr ddee vvaaddeettttii kkii,, oonnllaarr›› AAllllââhh (içten ve d› tan)
eettmmii ttiirr.. (Zaten) AAllllââhh hheerr eeyyee KKââddîîrr’’ddiirr..
giissiinnii iinnkkâârr
eeddeennlleerr ssiizziinnllee
2222.. EE eerr hhaakkiikkaatt bbiillg
ssaavvaa ssaallaarrdd››,, eellbbeettttee aarrkkaallaarr››nn›› ddöönnüüpp kkaaççaaccaakklla
-
r vveellîî vvee yyaarrdd››mmcc›› bbuullaammaa
zllaarrdd››..
rraa ddaa hhiiççbbiir (koruyucu)
2233.. BBuu ssüürreeggeelleenn SSüünnnneettuullllââhh’’tt››rr!! SSüünnnneettuullll
ammaazzss››nn!!
ddee ii mmee bbuulla
2244.. SSiizzii oonnllaarraa mmuuzzaaffffeerr kk››lldd››kkttaann ssoonnrraa MMeek
kkkee’’nniinn ggöö--
ziinn ee
lllleerriinniizzii oonnllaarrddaann
bbee iinnddee,, oonnllaarr››nn eelllleerriinnii ssiizzddeenn,, ssiiz
uuzzaakk ttuuttaann ““HHÛÛ””dduurr!!AAllllââhh yyaapptt››kkllaarr››nn››zz›› (yaratan› olara
BBaassîîrr’’ddiirr..
r kkii;; hhaakkiikkaatt bbii
llggiissiinnii iinnkkâârr eeddeerr--
2255.. OOnnllaarr oo kkiimmsseelleerrddiir
169
lleerr,, ssiizzii MMeesscciidd--ii HHaarraamm’’ddaann aall››kkooyydduullaarr,, bbeekklle
ettiilleenn hheeddyy
laarr››nn››nn yyeerrlleerriinnee uullaa mmaass››nnaa mmâânnii oolldduullaa
yyeett
kkuurrbbaannl
oorraaddaa (onlar›n aras›nda) kkeennddiilleerriinnii hheennüüzz bbiillmmeeddii iinni
zz
yiipp eezzeeccee iinniizz vvee bbuu bbiillmmeeyyeerreekk yyaapp››ll
aann ii yyüü--
iiççiinn ççii nneey
a--
zzüünnddeenn üüzzüülleeccee iinniizz iimmaann eeddeenn eerrkkeekklleerr vvee iimmaann eedd
kka
dd››nnllaarr oollmmaassaayydd›› (Allâh sava › önlemezdi)...... DDiilleeddii iin
rraahhmmeettiinnee ssookkmmaakk iiççiinnddii bbuu...... EE eerr bbiirrbbiirrlleerrii
nnddeenn (iman
lssaallaarrdd››,, o
onnllaarrddaann iinnkkâârraa
edenlerle-kâfirler) aayyrr››llmm›› ool
ssaappaannllaarr›› eellbbeettttee eelliimm bbiirr aazzaapp iillee a
azzaappllaanndd››rr››rrdd››kk..
(Sâlihlerin bulunduklar› yere gazab› ilahî inmez... Enfal:
33 ve Ankebut: 32)
2266.. OO zzaammaann hhaakkiikkaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennlle
err,, kkaallpplleerriinnee
hhaammiiyyeettii (köylülük-cahillik gururu),, ccaahhiilllliikk ttuuttuuccuulluu uunnuu
----------------------- Page 170-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
(yeniye kapal›l›k) yyeerrllee ttiirrmmii lleerrddii...... AAllllââhh,,
ssûûllüünnee vvee
iimmaann eeddeennlleerree sseekkiinnee iinnzzââll eettttii vve
e oonnllaarr›› kkeelliimmee--ii ttaakkvvaa
(lâ ilâhe illâllâh) aannllaayy›› ››nnddaa ssââbbiittlleeddii......
bbuu ssöözzüü
bbiizzââttiihhii yyaa aayyaarraakk hhaakk eettmmii vvee eehhiill k
iimmsseelleerrddii...... AAllllââhh
eyyii AAllîîmm’’ddiirr..
hheerr e
2277.. AAnnddoollssuunn kkii AAllllââhh,, RRaassûûllüünnee rrüüyyaas
k oollaarraakk
n››zz›› tt››rraa eettmmii vvee
ddoo rruullaadd››...... ‹‹nn ââAAllllââhh,, (kiminiz) kkaaffaallaarr››n
(kiminiz saçlar›n›z›) kk››ssaallttmm›› oollaarraak
nn iiççiinnddee
e--
MMeesscciidd--ii HHaarraamm’’aa kkeessiinnlliikkllee ggiirreecceekk
ssiinniizz!! (Allâh) bbiillmme
ddii iinniizzii bbiilleerreekk ssiizzee bbuunnddaann öönnccee ffe
etthh--ii kkaarrîîbb (yak›nl›k
{kurb} fethi) mmüüyyeesssseerr kk››lldd››..
ennii ii oollaarraakk
2288.. OO,, RRaassûûllüünnüü,, hhaakkiikkaattiinn ddiilllle
(bil-
HÜDA) vvee HHaakk DDiinn (Esmâ’n›n aç› a ç›k› › sist
170 düzeni olan Sünnetullâh realitesi anlay› ›) iillee iirrssââll eettttii kki
OO’’nnuu ttüümm ddiinn aannllaayy›› llaarr››nnaa üüssttüünn kk››llss›
arraakk AAllllââhh yyeetteerr..
eehhîîdd oolla
2299.. MMUUHHAAMMMMEEDD,, RRaassûûlluullllââhh’’tt››rr!! OO’’nnuu
beerraabbeerr
bbuulluunnaannllaarr,, kküüffffaarraa (gerçe i reddedenlere)
kkaarr ›› sseerrtt,,
nddii aarraallaarr››nnddaa ççookk mmeerrhhaammeettlliiddiirrlleerr.
..... OOnnllaarr›› rrüükkûû eeddeerr
kkeen
(varl›kta her an tedbir edenin Allâh Esmâ’s› oldu unu mü-
ahedesinin ha yeti, tâzimi içinde),, sseeccddee eeddeerr (var
l› ›n
yaln›zca Esmâ özelliklerinden ibaret olarak kendilerine
özgü ba ›ms›z vücutlar› olmad› ›n›n
le
“yok”luklar›n› hissederler) vvee AAllllââhh’’ttaann ffaazzll (lütfu-Esmâ
DVVA
ANN
kuvvelerinin fark›ndal› ›) vvee RRIID
(Hakikatinin far-
k›ndal› ›yla bunun sonuçlar›n› kuvveden
fiile ç›karma
özelli i) iisstteerr hhââllddee ggöörrüürrssüünn...... SSîîmmaallaarr››nna
, vveecchh--
----------------------- Page 171-----------------------
AHMED HULÛS‹
lleerriinnddee ( uurlar›nda “yok”luklar›n›n idrak› olan)
eccddee
eesseerrii vvaarrdd››rr!! BBuu oonnllaarr››nn TTeevvrraatt’’kkii (nefse dönük hükümler)
siilllleerrii--
mmiissaall yyoolllluu aannllaatt››mmllaarr››dd››rr...... ‹‹nncciill’’ddeekkii (te bihî) tte
nnee ggeelliinnccee:: BBiirr eekkiinn kkii ffiilliizziinnii yyaarr››pp çç››kkaarrmm›› ,, s
oonnuu
göövvddeessii üüzzeerriinnee
ddoo rruull--
kkuuvvvveettlleennddiirrmmii ,, kkaall››nnllaa mm›› ddaa g
mmuu ttuurr;; eekkiinncciilleerriinn hhoo uunnaa ggiiddeerr...... BBööyyllee yyaappaarr k
ii,, oonnllaarrllaa
(Esmâ’s›yla aç› a ç›kard› ›) kküüffffaarr›› (gerçe i reddedenleri)
ennddiirrssiinn!! AAllllââhh oonnllaarrddaann iimmaann eeddiipp bbuunnu
unn ggeerree iinnii
ööffkkeelle
aattmmaa--
uuyygguullaayyaannllaarraa mmaa ffiirreett vvee ççookk bbüüyyüükk kkaarr ››ll›› ››nn›› y
yy›› vvaaddeettmmii ttiirr..
BBiillggii::
FFEETT‹‹HH Sûresi, zâhir anlam› itibar›yla Hudeybiye
Anla mas› ve Mekke’nin fethi ile alâkal› birçok hususu
171
aç›klar... Ancak, asla bu kadar›yla da de ildir kapsam›n-
daki anlamlar...
Bu sûrenin derinliklerinde öyle önemli bât›nî yani iç
anlamlar söz konusudur ki, bunlar› ancak ehli ki iler bilir.
Biz bir i ’arî tefsir haz›rlamad› ›m›z için burada bu
derinli e girmeyece iz... Ancak, ilk üç âyetin bât›nî anla-
m›ndan da söz etmeden geçmemiz mümkün de ildir!..
Zira, bu üç âyet tasavvuftaki çok önemli bir hususa i aret
etmektedir...
‹sterseniz önce bu üç âyeti tekrar okuyal›m:
11.. KKeessiinnlliikkllee ssaannaa ööyyllee bbiirr ffeettiihh (aç›kl›k) vveerrddiikk
kkii,, (o)
ubbîînn’’ddiirr
!!
FFeetthh--ii MMu (apaç›k aç›kl›k-hakikati mü ahede)
22.. BBuu yyüüzzddeenn AAllllââhh sseenniinn ggeeççmmii vvee (fethe ra men olu-
----------------------- Page 172-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
acak) ggeelleecceekk ttüümm zzeennbbiinnii (bedenselli inin do al getirisi
perdeliliklerini) mmaa ffiirreett eeddeerr (örter) vvee ssaannaa oollaa
nn nniimmeettii--
olluun
nddaa yyüürrüüttüürr!!
nnii ttaammaammllaarr;; sseennii,, hhaakkiikkaattiinnii yyaa aammaa y
yo
33.. AAllllââhh sseennii bbeennzzeerrssiizz,, kkaarr ›› kkoonnuullmmaaz
bbiirr zzaaffeerree eerrddii--
rriirr!!
Nakletmi oldu umuz bu üç âyeti kerîmenin
zâhir,
yani ilk anda anla ›lan mânâs› bütün tefsir ve meâllerde
mevcut oldu u için burada bunun üzerinde durmayaca-
›m... Allâhû Teâlâ’n›n bize ihsan buyurdu u aç›kl›k ve
irfan nispetinde buradan anlad› ›m›z mânân›n aç›klaya-
bilece imiz kadar›na gelince...
FFEETTHH, kapal› olan bir eyin aç›lmas›, ya da ki inin
elde edemedi i bir eyi elde etmesi anlamlar›na gelir... Bu
172 anlamlarlad›r ki, dünya hayat› içinde bir ki inin elde ede-
THH
bilece i eenn bbüüyyüükk FFEET , âhiret âleminden bir bölüm olan
BBeerrzzaahh ââlleemmiinniinn FFEETTHH’’iiddiirr...... Ki bu FFEETTHH’de
ancak
““yyaa aarrkkeenn ööllmmeekk”” suretiyle gerçekle ir!..
FETH iki türlüdür...
ZZââhhiirr FFEETTHH...... BBââtt››nn FFEETTHH......
BBââtt››nn FFEETTHH dahi iki türlüdür...
) FFEETTHH......
aa)
bb)) FFEETTHH--‹‹ MMÜÜBBÎÎNN
FFEETTHH, esas itibar›yla yedi derecedir... Bu yedi derece-
nin birinci dereceden olan›n›n gerçekle mesiyle birlikte
ki i FFEETTHH sahibi olmu olur...
FFEETTHH kesinlikle ki inin çal› mas›na ba l›
yani
çal› makla elde edilir bir ey de ildir...
----------------------- Page 173-----------------------
AHMED HULÛS‹
FFEETTHH nedir?..
Ki inin içinde bulundu umuz u boyutta, bu bedenle
ya arken; bir anda, beden ba ›ml›l› ›ndan kurtularak,
sanki ölmü gibi, tamam›yla ruh beden ya am›na geçmesi
ve rruuhhttaakkii öözzeelllliikklleerriiyyllee yyaa aamm››nn›› bbuu ddüünnyyaaddaa ssüürrd
hhââlliiddiirr..
ell y
yaakkîînn
““ÖÖllmmeeddeenn eevvvveell ööllmmeekk”” denilen hâlin HHaakkkk--e
ya anmas›d›r... Bize ö retilene göre, böyle ki ilerin yer-
yüzünde say›lar› k›rk› bile bulmazm› , nnuurraannîî FFEETTHH
sahipleri olarak...
Evet, FFEETTHH bu yönüyle de ikiye ayr›l›r:
11.. FFEETTHH--ii ZZuullmmaannîî
22.. FFEETTHH--ii NNûûrrâânnîî
FFEETTHH--ii ZZuullmmaannîî, müslim ya da gayr› müslim tüm
173
insanlarda meydana gelebilir... Özellikle, Hindûlarda,
Budist felsefe mensuplar›nda görülen ve FFEETTHH eseri olan
annîî
baz› hâller hep bu FFEETTHH--ii ZZuullmma neticesidir ki, din ter-
minolojisinde bu hâllere ““iissttiiddrraaçç”” ad› verilir.
FFEETTHH--ii ZZuullmmaannîî ’nin iki büyük i areti vard›r...
BBiirriinncciissii bu tür FFEETTHH kendisinde meydana gelmi ki i,
Hazreti RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’› kabul etmez... ‹‹kkiinncciissii
de, birimsellikten, yani kendini bir birim olarak görmek
perdesinden kurtulamam› t›r!..
FFEETTHH--ii ZZuullmmaannîî sahipleri, ki inin tüm geçmi ini bile-
bildi i gibi, ayn› anda birkaç yerde bulunabilme, kâbir
ahvalini anlatabilme, CC‹‹NNlerle rahatl›kla ileti im kurabil-
me ve daha ba ka baz› ak›l almaz davran› lar ortaya koya-
----------------------- Page 174-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bilme özelliklerine sahiptirler...
FFEETTHH--ii NNûûrrâânnîî ’de dahi benzer özellikler meydana
gelir!.. Ancak bir farkla ki, bu zevât k›sa sürede bu ya a-
ma adepte olduktan sonra geli melerine devam ederler,
FFEETTHH’in üçüncü derecesinde Hazreti RRaassûûlluullllââhh ile ssaaiir
NNeebbii ve EEvvlliiyyaa ile bulu urlar ve Berzah âleminin çe itli
s›rlar›n› agâh olurlar... Bundan sonra da Ricâli Gayb ara-
s›nda yerlerini al›rlar...
FFEETTHH--‹‹ MMÜÜBBÎÎNN odur ki, gelen ki i, bu FFEETTHH‹‹
kald›rabilir... Bu ne demektir?..
Ki iye FFEETTHH geldi i zaman, yani fizik-biyolojik
beden ba ›ndan kurtuldu u zaman, bu ya am eklini haz-
medemeyip kendini içinde bulundu u boyutun artlar›na
174 kapt›rabildi i gibi, buna güç yetiremeyip bedenden tü-
müyle de kopabilirler ki; bu da onun mutlak mânâda ölü-
mü tad› ›na yol açabilir...
FFEETTHH geldikten sonra, mutlak mânâda ölüm gelmedi i
takdirde, o ki i beyin arac›l› ›yla gücünü artt›rmaya, ilmi-
ni çok daha üst seviyeye yükseltmeye devam eder, yani
ilerleme devam eder... FFEETTHH’in arkas›ndan ölümün geli i
ise onu bulundu u yerde s›n›rlar...
Evet, bu konunun daha fazla aç›klanmas›na bu kitab›n
müsaadesi yoktur... Bu sebeble biz, imdi yukar›daki âyeti
kerîmelerin i aretinden anlad›klar›m›za dönelim...
“KKeessiinnlliikkllee ssaannaa ööyyllee bbiirr ffeettiihh vveerrdd
iikk kkii......””
“ (aç›kl›k)
(48.Fetih: 1) Ki ide bu FFEETTHH’in olu mas› onun hiç bir ça-
l› mas›na ba l› olmaks›z›n tamamiyle Allâh taraf›ndand›r.
----------------------- Page 175-----------------------
AHMED HULÛS‹
Allâh vergisidir ki, ““bbuu kkeessiinn vvee aappaaçç››kk bbiirr FFEETTHH’’ee
eerrii ttiirr..””... Böylece sen art›k Berzah âleminin bir ferdi ola-
rak dünyada ya ars›n her eyin içyüzünü ve hikmetini bi-
lirsin, dolay›s›yla bundan sonra senden hiç bir ““zzeennbb””
meydana gelmez. O gerçekler içinde ya ayan bir Ferd ola-
› --
rak, ““AAllllââhh sseenniinn ggeeççmmii vvee ggeelleecceekk ttüümm zzeennbbiinnii b
llaarr..””... ““EEbbrrâârr››nn ggüüzzeelllliikklleerrii,, mmuukkaarrrreebblleerriinn kku
aarr››dd››rr””
hükmünce, Allâh’›n Vahdaniyetini seyirden, be erî ya am
artlar›nca perdelenmekten ileri gelen kusurlar›n› ba › lar.
Ve tam kemâliyle ihsan etti i bu FFEETTHH ile dünyada
olu abilecek en mükemmel nimeti ihsan etmek suretiyle
sana olan nimetini tamamlar. Zira, ddüünnyyaaddaa bbiirr kkii iid
dee
akk eenn bbüüyyüükk nniimmeett FFEETTHH--ii NNûûrraannîîddiirr......
zzââhhiirr oollaacca Âdeta,
dünyada ya arken cennete girmek gibi bir eydir bu...
175
““VVee ssaannaa ööyyllee bbiirr zzaaffeerr vveerriirr kkii,, hhiiçç kkiimmssee kkaarr
yaa--
.”” FFEETTHH‹‹--ii MMüübbîînn
mmaazz!!. yani bu ’e nâil olarak yapt› ›n
çal› malar ile seni öyle bir zafere, ba ar›ya ula t›r›r ki
Allâh hiçbir akl› selîm sahibi sana, aç›klad›klar›na, bildir-
diklerine kar › koyamaz...
‹ te bu üç âyeti kerîme FFEETTHH--‹‹ MMÜÜBBÎÎNN’e ermi ki i-
nin hâlini anlayabilece imiz kadar›yla böyle izah eder...
Bu sûreyi her gün bir defa okumal›y›z...
Ayr›ca bu ilk üç âyeti her gün ayn› say›da olmak üzere
üç yüz, be yüz ya da bine kadar olmak üzere okumakta
çok büyük fayda vard›r manevî aç›l›m isteyene...
----------------------- Page 176-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
176
----------------------- Page 177-----------------------
AHMED HULÛS‹
24
VÂKIA SÛRES‹ (56. Sûre)
177
----------------------- Page 178-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
178
----------------------- Page 179-----------------------
AHMED HULÛS‹
179
----------------------- Page 180-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) ‹‹zzââ vveekkââaattiill vvââkk››aattüü;; (2) LLeeyyssee lliivva
kaazziibbeehh;;
; ‹‹zzaa rrüücccceett
iill’’AArrdduu rreeccccaa;; VVee
(3) HHaaff››ddaattüünn RRââffiiaattüünn; (4)
(5)
bbüüsssseettiillcciibbaallüü bbeessssaa;; (6) FFeekkâânneett hheebbââeenn
essssaa;; (7) VVee
kküünnttüümm eezzvvââcceenn sseellââsseehh;; (8) FFeeaasshhaabbüül
mmeenneettii mmââ
aasshhaabbüüll mmeeyymmeenneehh;; (9) VVee aasshhaabbüüll mmee ’’eemmeett
aa aasshhaabbüüll
mmee ’’eemmeehh;; (10) VVeess ssaabbiikkuunneess ssââbbiikkuunn;; (11) ÜÜ
ell mmuu--
kkaarrrreebbuunn;; (12) FFiiyy cceennnnaattiinn nnaa››yymm;; (13) S
Süülllleettüünn mmiinneell’’
lüünn mmiinneell’’aahh››rriiy
nn;; AAllââ ssüürruurr--
eevvvveelliiyynn;; (14) VVee kkaalliiyyl
(15)
iinn mmeevvddûûnneettiinn;; (16) MMüütttteekkiiiiyynnee aal
leeyyhhaa mmüütteekkaabbiilliiyynn;;
180 annüünn mmuuhhaall
lleeddûûnn;; BBiieekkvvaa--
(17) YYeettuuffüü aalleeyyhhiimm vviilldda
(18)
bbiinn vvee eebbâârriiyykkaa vvee kkee’’ssiinn mmiinn mmaa››yynn;; (19) LL
uussaaddddaauunnee
aannhhaa vvee llââ yyüünnzziiffuunn;; (20) VVee ffaakkiihheettiinn mmii
mmmmaa yyeetteehhaayy--
yyeerruunn;; (21) VVee llaahhmmii ttaayyrriinn mmiimmmmaa yyee tte
ehhuunn;; (22) VVee hhuu--
üiillmmeekknn
uunn;; CCeezzââeenn BBiimmââ
rruunn ››yynn;; (23) KKeeeemmssaalliill llüü’’llü
4)
kkâânnuu yyaammeellûûnn;; (25) LLââ yyeessmmeeuunnee ffiiyyhhaa llaa vvee
ee llaa ttee’’--
enn SSe
ellââmmaa;; VVee aasshhaabbüüll
ssiiyymmaa;; (26) ‹‹llllââ kk››yylleenn SSeellââmme
27)
yyeemmiiyynnii mmaa aasshhaabbüüllyyeemmiiyynn;; (28) FFiiyy ssiidd
rriinn mmaahhdduudd;; (29)
emmdduudd;; VVee mmââiinn
VVee ttaallhh››nn mmeenndduudd;; (30) VVee zz››lllliinn mme
(31)
mmeesskkûûbb;; (32) VVee ffââkkiihheettiinn kkeessiiyyrreettiinn;; (33)
LLââ mmaakkttuuaattiinn
‹nnnnaa eenn ee’’
vvee llââ mmeemmnnuuaahh;; (34) VVee ffüürruu iinn mmeerrffuuaahh;; (35)
nnaahhüünnnnee iinn ââeenn;; (36) FFeecceeaallnnaahhüünnnnee eebbkkâârraa
Urruubbeenn
evvvvee--
eettrraabbaa;; (38) LLiiaasshhaabbiillyyeemmiiyynn;; (39) SSüüll
lleettüünn mmiinneell’’e
lliiyynn;; (40) VVee ssüülllleettüünn mmiinneell’’aahh››rriiyynn;; (41)
aasshhaabbüü ii--
----------------------- Page 181-----------------------
AHMED
HULÛS‹
mmââllii mmââ aasshhaabbüü iimmââll;; (42) FFiiyy sseemmuummiinn vvee hhaammiiyymm;; (43
VVee zz››lllliinn mmiinn yyaahhmmuumm;; (44) LLââ bbâârriiddiinn vvee llââ kkeerriiyymm;; (
ehhüümm kkâânnuu kkaabbllee zzââlliikkee mmüüttrreeffiiyynn;; VVee kkâânn
--
‹‹nnnne (46)
naa
rruunnee aalleellhh››nnssiill aazz››yymm;; (47) VVee kkâânnuu yyeekkûûlluunnee eeiizzaa mmi
vvee kküünnnnaa ttüürraabbeenn vvee ››zzââmmeenn eeiinnnnaa lleemmeebb’’uussuunn;; (48) EEv
ynn;;
aabbaauunneell’’eevvvveelluunn;; (49) KKuull iinnnneell’’eevvvveelliiyynnee vve
ell’’aahh››rriiy
(50) LLeemmeeccmmûûuunnee iillââ mmiiyykkaattii yyeevvmmiinn mmââlluumm;; (51) SSüümm--
mmee iinnnneekküümm eeyyyyüühheedd ddââaaaallllûûnneell mmüükkeezzzziibbuunn;; (52) LLeeââk
nee mmiinn eeççeerriinn mmiinn zzaakkkkûûmm;; FFeemmââlliiuunnee mmiinn
l bbuu--
lluun (53)
ttûûnn;; (54) FFee âârriibbuunnee aalleeyyhhii mmiinneell hhaammiiyymm;; (55) FFee âârrii
e üürrbbeellhhiiyymm;; HHaazzââ nnüüzzüüllüühhüümm yyeevvmmeedd ddiiyynn;;
nne (56)
(57)
NNaahhnnuu hhaalleekknnaakküümm ffeelleevvllââ ttuussaaddddiikkuunn;; (58) EEffeerraae
eyyttüümm
ûnn;; EEeennttüümm ttaahhllüükkuunneehhuu eemm nnaahhnnüüll hhââl
nn;;
mmaa ttüümmnnû (59)
(60) NNaahhnnüü kkaaddddeerrnnaa bbeeyynneekküümmüüll mmeevvttee vvee mmaa nnaahhnnüü BBii
181
; AAllââ eenn nnüübbeeddddiillee eemmssaalleekküümm vve
nnüünn--
mmeessbbuukk››yynn; (61)
iieekküümm ffiiyy mmaa llââ ttaalleemmuunn;; (62) VVee lleekkaadd aalliimmttüümmüünn nnee
feelleevvllââ tteezzeekkkkeerrûûnn;; EEffeerraaeeyyttüümm mmaa ttaah
rrüüssûûnn;;
tteell’’uullââ f (63)
(64) EEeennttüümm tteezzrreeuunneehhuu eemm nnaahhnnüüzzzzaarriiuunn;; (65) LLeevv nnee aa
u
huu hhuuttaammeenn ffeezzaallttüümm tteeffeekkkkeehhuunn;;
‹‹nnnnaa llee--
lleecceeaallnnaah
(66)
mmuu rreemmuunn;; (67) BBeell nnaahhnnuu mmaahhrruummuunn;; (68) EEffeerraaeeyyttüümmüüll
reebbuunn;; EEeennttüümm eennzzeellttüümmuuhhuu mmiinn
eellmmüüzz--
mmaaeelllleezziiyy ttee r (69)
nnii eemm nnaahhnnüüll mmüünnzziilluunn;; (70) LLeevv nnee aauu cceeaallnnaahhuu üüccaacce
ruunn;; EEffeerraaeeyyttüümmüünn nnaarreelllleettiiyy t
tuurruunn;;
ffeelleevvllaa ttee kküür (71)
(72)
EEeennttüümm eenn ee’’ttüümm eecceerraatteehhaa eemm nnaahhnnüüllmmüünn iiuu
NNaahhnnuu cceeaallnnaahhaa tteezzkkiirreetteenn vvee mmeettââaann lliillmmuukkvviiy
ynn;; (74) FFee--
sseebbbb››hh BBiissmmii RRaabbbbiikkeellAAzz››yymm;; (75) FFeellââ uukkssiimmuu BBii mmeevv
; VVee iinnnneehhuu lleekkaasseemmüünn ll
eevv ttaalleemmuunnee
kk››››nn nnüüccuumm; (76)
----------------------- Page 182-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
aazz››yymm;; (77) ‹‹nnnneeHHÛÛ lleeKKuurr’’âânnuunn KKeerriiyymm;; (78) F
ittaabbiinn
mmeekknnuunn;; (79) LLââ yyeemmeessssuuHHÛÛ iilllleell mmuuttaahhhheerr
uunn;; (80) TTeenn--
ünn mmiinn RRaabbbbiill ââlleemmiiyynn;; EEffe
eBBii hhaazzeell hhaaddiiyyssii eenn--
zziiyyllü (81)
ttüümm mmüüddhhiinnuunn;; (82) VVee tteecc’’ââlluunnee rriizzkkaakküümm ee
ttüü--
ziibbuunn;; FFeelleevvllââ iizzââ bbeellee aattiill hhu
llkkuumm;; VVee eenn--
kkeezzz (83)
(84)
ttüümm hh››yynneeiizziinn tteennzzuurrûûnn;; (85) VVee nnaahhnnuu aakkrree
büü iilleeyyhhii mmiinn--
ümm vvee llââkkiinn llââ ttuubbss››rruunn;; FFeelleevvll
kküünnttüümm aayyrree
kkü (86)
mmeeddiiyynniiyynn;; (87) TTeerrcciiuunneehhaa iinn
kküünnttüümm ssaaddiikk››yynn;; ((88)
maa iinn kkâânnee mmiinneell mmuukkaarrrreebbiiyynn;
; FFeerraavvhhuunn vvee
FFeeeemmm
(89)
rreeyyhhaannüünn vvee cceennnneettüü nnaa››yymm;; (90) VVee eemmmmaa iinnk
ee mmiinn aass--
hhaabbiill yyeemmiiyynn;; (91) FFeeSSeellââmmüünn lleekkee mmiinn
aasshhaabbiillyyeemmiiyynn;;
(92) VVee eemmmmaa iinn kkâânnee mmiinneell mmüükkeezzzziibbiiyynneedd
ddaalllliiyynn;; (93)
FFeennüüzzüüllüünn mmiinn hhaammiiyymm;; (94) VVee ttaasslliiyyeettüü
h››yymm;; (95)
182 ‹‹nnnnee hhaazzââ lleehhuuvvee hhaakkkkuull yyaakk››yynn;; (96) FFe
sssseebbbbiihh BBiissmmii
.
RRaabbbbiikkeell AAzz››yymm.
AAnnllaamm››::
11.. OO ggeerrççeekk (ölümle ba layan
ikinci hayat) vvuukkuu
bbuulldduu uunnddaa..
22.. AArrtt››kk oonnuunn ggeerrççeekkllii iinnii yyaallaannllaayya
ccaakk oollmmaazz!!
c››dd››rr,, yyüük
sseellttiicciiddiirr!!
33.. (Kimini) aallççaalltt››c (kimini)
44.. AArrzz (beden) iiddddeettllii bbiirr ssaarrss››ll›› llaa ss
s››lldd›› ››nnddaa,,
iinnddee,,
55.. DDaa llaarr (bedendeki organlar) hhuurrddaahhaa eeddiill
ddii
66.. (Nihayet) ddaa ››llmm›› ttoozz oolldduu uunnddaa..
77.. SSiizz üüçç cciinnssee aayyrr››lldd›› ››nn››zzddaa::
88.. AAsshhaabb--›› MMeeyymmeennee (sa c›lar, Hakk’› bulmada isâbet
› mmeeyymmeenneeddiirr!!
etmi ler),, nnee aasshhaabb--›
----------------------- Page 183-----------------------
AHMED HULÛS‹
99.. AAsshhaabb--›› MMee ’’eemmee (solcular, Hak’tan
al›
ya am› lar),, nnee aasshhaabb--›› mmee ’’eemmeeddiirr!!
1100.. EEss SSââbbiikkuunn (yakîn ile öne geçenler),, ssaabbiikkuunndduurr;;
ebbûûnn’’dduurr
1111.. ‹‹ ttee oonnllaarr mmuukkaarrrre (Kurbiyet mertebesini
ya ayanlar)..
1122.. NNiimmeett cceennnneettlleerriinnddeeddiirrlleerr..
1133.. ÇÇoo uunnlluu uu öönncceekkii (devir)lleerrddeennddiirr..
errddeennddiirr..
1144.. AAzz››nnll›› ›› ssoonnrraakkiille
1155.. MMüücceevvhheerrlleerrllee ii lleennmmii ttaahhttllaarr üüzzeerriinndde
rrlleerr..
(Buradan ba layan cennet tan›mlay›c› âyetleri okurken;
Rad: 35 ve Muhammed: 15. âyetlerde vurgulanan “MMeessee--
llüüll cceennnneettiilllleettiiyy=cennettekilerin M‹SAL‹ TEMS‹L‹”
öyle öyledir, diye ba layan uyar› göz ard› edilmemeli-
dir. Anlat›lanlar temsil yolludur. Ahmed Hulûsi)
183
kll›› kkuurruullmmuu llaarrdd››rr..
1166.. KKaarr ››ll››k
1177.. ÇÇeevvrreelleerriinnddee eebbeeddîî ggeennççlliikklleerriiyyllee hhiizzmmeettl
iilleerr......
leerr,, ssüürraahhiilleerr v
vee kkââsseelleerrllee..
1188.. KKaayynnaa ››nnddaa ddoollmmuu iibbrriikkl
1199.. NNee bbaa llaarr›› aa rr››rr oonnddaann nnee ddee uuuurrllaarr›› bbuullaan
i mmeeyyvvee;;
2200.. TTeerrcciihh eeddeecceekklleerri
2211.. CCaannllaarr››nn››nn ççeekkttii ii kkuu eettii;;
2222.. VVee HHuurr--ii IIyynn (net görü lü {biyolojik gözün s›n›rla-
malar›yla kay›tl› olmayan} e ler {birkaç beden}; uur ya-
p› olan “insan”›n özelliklerini ya atacak, e i olan beden-
ler. Tek bilincin tasarrufundaki birden çok beden. Ahmed
Hulûsi)
2233.. SSaakkll›› (sedefte büyümü ) iinncciilleerriinn mmiissaallii ggiibbii (Esmâ
hakikatinden olu mu ve o özelliklerin aç› a ç›k› › olan
----------------------- Page 184-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
insanuurundan var olmu Allâh yarat›s› bedenler)..
2244.. YYaapptt››kkllaarr››nn››nn cceezzaass›› (sonucu)!!
2255.. OOrraaddaa nnee bboo llaaff dduuyyaarrllaarr vvee nn
ee ddee ssuuçç kkaavvrraamm››!!
âmm,, SSeellââmm”” ddeenniillii
rr
2266.. SSaaddeeccee ““SSeellâ
(Selâm isminin
i aret etti i özellik daim olsun; anlam›nda)..
2277.. AAsshhaabb--›› YYeemmîînn (sa c›lar, iman edenler) nnee aassh
aabb--››
yyeemmîînnddiirr!!
,
2288.. MMeeyyvveelleerriiyyllee ssiiddrree aa aacc›› iiççiinnddee,
2299.. MMeeyyvveelleerrii iissttiifflleennmmii mmuuzz aa aacc››..
...
3300.. YYaayy››llmm›› (sonsuz) ggööllggeeddee,,
a,,
3311.. ÇÇaa llaayyaarraakk ddöökküüllüüpp aakkaann bbiirr ssuudda
3322.. PPeekk ççookk mmeeyyvvee (türü) iiççiinnddee,,
3333.. (Ki o meyveler) nnee ttüükkeenniirr vvee nnee ddee yya
assaakkllaann››rr!!
.
184 3344.. YYüücceellttiillmmii sseeddiirrlleerr iiççiinnddee(dirler).
3355.. MMuuhhaakkkkaakk kkii bbiizz oonnllaarr›› ( uurun e i olan
bedenleri
yeni) bbiirr iinn aa eeddii llee iinn aa eettttiikk..
ürrddeenn oolluu ttuurr--
3366.. OOnnllaarr›› ddaahhaa öönnccee hhiiçç kkuullllaann››llmmaamm›
dduukk!!
3377.. (Ki o daha önce hiç görülmemi -kullan›lmam› tür-
den bedenler) ee lleerriinnee ââ ››kk (dünyaya birbirine
olarak inen, insan› maddeye yönelttiren hayvani beden
kar ›t› olarak, insan uuruna sahip bilince, özelliklerini iti-
razs›z ya atan. Ahmed Hulûsi) vvee yyaa ››ttllaarrdd››rr (bilinçle bir-
likte var olmu tur)!!
3388.. (Bunlar) aasshhaabb--›› yyeemmîînn (saîd olanlar) iiççiinnddi
..
r kk››ssmm›› eevvvv
eellkkiilleerrddeennddiirr..
3399.. (Ashab-› yemîn’in) bbiir
4400.. BBiirr kk››ssmm›› ddaa ssoonnrraakkiilleerrddeennddiirr..
----------------------- Page 185-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
4411.. AAsshhaabb--›› iimmaall ( akî olanlar; hakikati inkâr edip
kozal› ya ayanlar),, nnee aasshhaabb--›› iimmaalldd››rr!!
4422.. SSeemmuumm (zehirleyici ate , radyasyon) vve
e hhaammiimm
(yakan su; gerçek d› › bilgi ve artlanmalar) iiççiinnddee,,
4433.. SSiimmssiiyyaahh dduummaannddaann bbiirr ggööllggee (Ha
kikatindeki
kuvveleri göremez, ya ayamaz bir hâl) iiççiinnddee,,
4444.. (Ki o gölge) nnee sseerriinnddiirr vvee nnee ddee kkeerrîîmm (cömertçe
getirisi olan)!!
hvvaannîî
4455.. MMuuhhaakkkkaakk kkii oonnllaarr bbuunnddaann öönnccee,, ddüünnyyeevvîî-- eeh
zzeevvkklleerriinn bboolllluu uu iiççiinnddee ››mmaarraanndd››llaarr!!
4466.. OO bbüüyyüükk ssuuççttaa (Hakikatlerini inkâr ed
k onu
ya ama yolunda çal› ma yapmamakta) ››ssrraarr eeddeerrlleerrddii..
4477.. ““ÖÖllüüpp,, ttoopprraakk vvee kkeemmiikk yy›› ››nn›› oolldduukkttaann ssoonn
ççeekktteenn yyeennii bbiirr bbeeddeennllee yyaa aammaa ddeevvaamm eeddeecceekk
mmiiyyiizz == 185
caakk mm››yy››zz??”” ddeerrlleerrddii..
bbââ’’ss oolluunnaac
4488.. Eve abaunel’evvelun; ““EEvvvveellkkii aattaallaarr››mm››zz ddaa mm››??””
ddeerrlleerrddii..
e sso
onnrraakkiilleerr ddee......
4499.. DDee kkii:: MMuuhhaakkkkaakk kkii eevvvveellkkiilleerr dde
5500.. ““BBiilliinneenn bbiirr ssüürreecciinn bbuulluu mmaa vvaakkttiinnddee eellbbe
ttttee ttoopp--
llaannaaccaakkllaarrdd››rr!! ””
5511.. SSoonnrraa mmuuhhaakkkkaakk kkii ssiizz eeyy (Hakikati) yyaalla
annllaayy››cc››
ssaappkk››nnllaarr......
5522.. EEllbbeettttee (siz) zzaakkkkuumm aa aaççllaarr››nnddaann (kendinizi yal-
n›zca beden kabullenmenin sonucu meyvelerinden) yyiiyyee--
cceekkssiinniizz..
5533.. KKaarr››nnllaarr››nn››zz›› oonnddaann ddoolldduurraaccaakkss››nn››zz..
5544.. OOnnuunn üüssttüünnee yyaakk››cc›› ssuuddaann iiççeecceekkssiinniizz..
----------------------- Page 186-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
5555.. HHaassttaall›› ›› ddoollaayy››ss››yyllaa ssuuyyaa ddooyymm
llmmeeyyeenn ddeevvee--
lleerr ggiibbii iiççeecceekkssiinniizz oonnuu..
5566.. DDiinn (sistemin Sünnetullâh’›n
gerçekli inin fark
onnllaarr››nn nnüüzzûûllüü
edildi i) ggüünnüünnddee,, o (
onlarda aç› a ç›kacak
olan) ii ttee bbuudduurr!!
5577.. BBiizz,, yyaarraatttt››kk ssiizzii!! TTaassddiikk ee
ttmmeeyyeecceekk mmiissiinniizz??
yii ggöörrddüünnüüzz mmüü
5588.. AAkk››tttt›› ››nn››zz mmeenniiy
5599.. OOnnuu ssiizz mmii yyaarraatt››yyoorrssuunnuuzz
yyookkssaa yyaarraattaannllaarr bbiizz
mmiiyyiizz??
diirr eettttiikk vvee bbiizziimm öönnüümmüüzzee
6600.. AArraann››zzddaa ööllüümmüü bbiizz ttaakkd
ggeeççiillmmeezz!!
6611.. SSiizzee bbeeddeell oollaarraakk bbeennzzeerrlle
erriinniizzii (yeni bedenlerini-
zi) ggeettiirreelliimm vvee ssiizzii bbiilleemmeeyyee
ccee iinniizz eekkiillddee (yeniden)
186 iinn aa eeddeelliimm ddiiyyee (ölümü takdir ettik)..
6622.. AAnnddoollssuunn kkii iillkk nnee ’’eettii (yarat› ›)
iillddiinniizz...... PPeekkii
ddeerriinn ddüü üünnmmeenniizz ggeerreekkmmeezz mmii??
arr››nn››zz›› ggöörrddüünn
6633.. EEkkmmeekkttee oolldduukklla
6644.. OOnnuu yyee eerrtteenn ssiizz mmiissiinniizz yyookk
ssaa bbiizz mmiiyyiizz??
urruu--ccaannss››zz bbiittkkii
6655.. EE eerr ddiilleesseeyyddiikk oonnuu ee
llbbeettttee kku
kk››llaarrdd››kk ddaa,, aa aarr kkaall››rrdd››nn››zz!!
6666.. ““MMuuhhaakkkkaakk kkii zziiyyaannddaayy››zz!!””
ummllaarr››zz”” ..
6677.. ““HHaayy››rr,, bbiizz (geçinmekten) mmaahhrru
(derdiniz)
6688.. ‹‹ççmmeekkttee oolldduu uunnuuzz oo ssuuyyuu ggöörrddüünnü
6699.. OOnnuu bbeeyyaazz bbuulluuttllaarrddaann ssiizz
mmii iinnzzââll eettttiinniizz yyookkssaa
nzzââll eeddiicciilleerr bbiizz mmiiyyiizz??
iin
7700.. EE eerr ddiilleesseeyyddiikk oonnuu aacc›› (bir su) kk››ll
arrdd››kk...... üükkrreett--
mmeenniizz ggeerreekkmmeezz mmii??
----------------------- Page 187-----------------------
AH
MED HULÛS‹
7711.. ÇÇaakkaarraakk (a açtan) çç››kkaarrdd›› ››nn››zz oo aattee ii ggöör
mmüü??
ciilleerr
7722.. OOnnuunn aa aacc››nn›› ssiizz mmii iinn aa eettttiinniizz yyookkssaa iinn a
bbiizz mmiiyyiizz??
7733.. OOnnuu ççööllddee yyaa aarrmm›› ççaass››nnaa bbiillggiissiizzlleerree bbiirr
eeyy kk››lldd››kk!!
mmaa vvee bbiirr yyaarraarrllaannaaccaakkllaarr››
7744.. ÖÖyylleeyyssee tteessppiihh eett iissmmii AAzzîîmm RRaabb oollaann nnaamm››nna
!!
7755.. YY››lldd››zzllaarr››nn yyeerr aalldd›› ›› (Esmâ’m›n aç› a ç›kt› ›) eevv--
arraakk yyeemmiinn eeddeerriimm!!
rreenn oolla
7766.. BBiillsseenniizz,, ggeerrççeekktteenn bbuu ççookk aazzaammeettllii bbiirr y
yeemmiinnddiirr!!
n--›› KKeerrîîmm’’ddiir
7777.. üüpphheessiizz kkii OO (evren),, KKuurr’’âân
KU”
yabilene çok de erli “OKU’nand›r)..
7788.. GGöörrüülleemmeeyyeenn bbiirr BBiillggii’’ddeeddiirr..
7799.. OOnnaa (Bilgiye),, ( irk necasetinden-pisli ind
en) 187
okkuunnaammaazz!!
aarr››nn››pp,, ttââhhiirr oollaannllaarrddaann bbaa kkaass›› ddo
8800.. RRaabbbb--üüll ââlleemmîînn’’ddeenn tteennzzîîllddiirr (insan bilincinde taf-
sile indirme)..
8811.. iimmddii ssiizz bbuu oollaayy››mm››zz›› mm›› hhaaffiiffee aall››pp,, öönneem
yoorrssuunnuuzz!!
y
8822.. YYaa aamm gg››ddaann››zz yyaallaannllaammaann››zz mm›› oolldduu??
8833.. ‹‹ ttee (can) bboo aazzaa ggeellddii iinnddee!!
kaakkaall››rrss››nn››zz!!
8844.. OO zzaammaann ssiizz (çaresiz) bbaak
8855.. BBiizz oonnaa ssiizzddeenn ddaahhaa yyaakk››nn››zzdd››rr,, ffaakkaatt ggöörrmm
siinniizz..
nuuccuunnuu yya
a aammaayyaaccaakkssaa--
8866.. EE eerr ssiizz yyaapptt››kkllaarr››nn››zz››nn ssoon
nn››zz;;
8877.. EE eerr ssöözzüünnüüzzddee ssaadd››kkssaann››zz,, oonnuu (ölümü) ggeerrii ççe
sseenniizzee (Sünnetullâh yoksa yap›n bunu)!!
----------------------- Page 188-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
8888.. (Herkes ölümü tadacakt›r) aammaa,, mmuukkaarrrreebbûûnn
daann
(kurb ehli) iissee;;
8899.. RRaavvhh (Rahmanî tecelli ile ya am),, RReeyyhhaann (
Esmâ
tecellileri seyri) vvee NNiimmeettlleerr CCeennnneettii vvaarrdd››rr
..
emmîînn’’ddeenn iissee;;
9900.. EE eerr AAsshhaabb--›› yye
9911.. (E er öyle ise):: ““AAsshhaabb--›› yyeemmîînn’’ddeenn sseennii
biirr
SSeellââmm vvaarr (denilir)..””
annllaayy››cc››llaarr--
9922.. EE eerr (o can) ssaapp››kk iinnaannççll›› (hakikati) yyaalla
ddaannssaa;;
9933.. (‹ te ona) bbaa ››nnddaann aa aa ›› kkaayynnaarr ssuullaarr
9944.. CCaahhîîmm’’iinn (yak›c› artlar) aattee iinnee mmaarruuzz kk
. MMuuhhaakkkkaakk kkii bbuu HHaakkkk--eell YYaakkîînn’’ddiirr
9955.
(bilfiil ya ana-
cak gerçek)!!
188 9966.. ÖÖyylleeyyssee tteessppiihh eett iissmmii AAzzîîmm RRaabb o
ollaann nnaamm››nnaa!!
BBiillggii::
ûlluullllââ
Hazreti RRaassû h (s.a.v.) bu sûreyle a
lâkal› olarak
öyle buyurmu tur:
““HHeerr ggeeccee SSûûrree--ii VVaakk››aa’’yy›› ookkuuyyaann kki
bbeeddiiyyyyeenn
ffaakkiirrlliikk iissaabbeett eettmmeezz..””
Eskiden pek çok kimse ak am ile yats› aras›nda, YYââssîînn,,
k››aa,, MMüüllkk NNeebbee
FFeettiihh,, VVââk (Tebareke) ve
(Amme) sûreleri-
ni okumay› âdet edinmi ti. Bunun o kadar çok faydas›
vard›r ki, benim bunlar› anlatmam asla mümkün de ildir.
Dileriz ki, bir yar›m saatinizi ak amlar› bu be sûreyi
okumaya ay›ras›n›z... Günün kendinize harcad› ›n›z 24
saatinden bir yar›m saatiyle, ölüm ötesi ya ama haz›rl›k
----------------------- Page 189-----------------------
AHMED HULÛS‹
yapas›n›z, ruhaniyetinizi güçlendiresiniz. Allâh, hepimize
bunu kolayla t›ra.
189
----------------------- Page 190-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
190
----------------------- Page 191-----------------------
AHMED HULÛS‹
25
MÜLK SÛRES‹
(Tebareke - 67. Sûre)
191
----------------------- Page 192-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
192
----------------------- Page 193-----------------------
A
HMED HULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
193
(1) TTeebbaarreekkeelllleezziiyy BBiiyyeeddiiHH‹‹llMMüüllkküü,, vvee
HÛÛvvee ‘‘aallââ
iyy hhaalleekkaallm
meevvttee vveellhhaayyaattee
kküüllllii eeyy’’iinn KKaaddiiyyrr; (2) EElllleezzi
lliiyyeebblluuvveekküümm eeyyyyüükküümm aahhsseennuu ‘‘aammeellaa ** vvee
alleekkaa sseebb’’aa SSeemmaavv
aattiinn tt››bbaakkaa **
AAzziiyyzzuull⁄⁄aaffuurr;; (3) EElllleezziiyy hha
mmaa tteerraa ffiiyy hhaallkk››rrRRaahhmmaannii mmiinn tteeffaavvuutt ** ffeerrccii’’››llbb
assaarree hheell
uttuurr;; SSüümmmmeerrccii’’››ll bbaassaarree kkeerrrraatteeyynni
yyeennkkaalliibb
tteerraa mmiinn ffu (4)
iilleeyykkeellbbaassaarruu hhaassiieenn vvee hhuuvvee hhaassiiyyrr;; (5) VVee ll
eekkaadd zzeeyyyyeenn--
neess SSeemmaaeeddddüünnyyaa BBiimmeessaabbiiyyhhaa vvee ccee’’aallnna
ahhaa rruuccuummeenn
n
lllee--
llii eeyyaatt››yynnii vvee aa’’tteeddnnaa lleehhüümm ‘‘aazzââbbeessssee’’››yyrr;; (6) V
zziiyynnee kkeeffeerruu BBiiRRaabbbbiihhiimm ‘‘aazzââbbuu cceehheennnneemm ** vvee bbi
i’’ sseell--
ykkaann vvee hhiiyyee
mmaass››yyrr;; (7) ‹‹zzaa üüllkkuu ffiiyyhhaa sseemmii’’uu lleehhaa eehhiiy
tteeffuurr;; (8) TTeekkââdduu tteemmeeyyyyeezzuu mmiinneell aayyzz ** kküülllleemmaa üüllk
emm yye
ettii’’kküümm nneezziiyyrr;;
ffiiyyhhaa ffeevvccuunn sseeeelleehhüümm hhaazzeenneettuuhhaa eelle
----------------------- Page 194-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
(9) KKaalluu bbeellaa kkaadd ccaaeennaa nneezziiyyrruunn ffee
kkeezzzzeebbnnaa vvee kkuullnnaa mmaa
liinn kkeebbiiyyrr;;
nneezzzzeelleellllaahhuu mmiinn eeyy’’ ** iinn eennttüümm iillllââ ffi
daallaal
(10) VVee kkaalluu lleevv kküünnnnaa nneessmmee’’uu eevv nnaa’’kk››lluu
kküünnnnaa ffiiyy
aasshhaabbiissssee’’››yyrr;; (11) FFaa’’tteerreeffuu BBiizzeennbbiihhiim
** ffeessuuhhkkaann lliiaass--
hhaabbiissssee’’››yyrr;; (12) ‹‹nnnneelllleezziiyynnee yyaahh eevvnne
aabbbbeehhüümm bbiill--
aayybbii lleehhüümm mmaa ffiirreettuunn vvee eeccrruunn kkeebbiiyyrr;
(13) VVee eessiirrrruu
kkaavvlleekküümm eevviicchheerruu BBiihh ** iinnnneeHHÛÛ ‘‘AAlliiyymmuunn
BBiiZZââttiissssuudduurr;;
vee ““HHÛÛ””vveell LLaatt››yyffuull HHaa--
(14) EEllaa yyaa’’lleemmuu mmeenn hhaalleekkaa,, v
bbiiyyrr;; (15) ““HHÛÛ””vveelllleezziiyy ccee’’aallee lle
ddaa zzeelluulleenn
u
mmiinn rriizzkk››hh ** vvee iilleeyyHH‹‹nn--
ffeemm uu ffiiyy mmeennaakkiibbiihhaa vvee kkûûllu
nnuu uurr;; (16) EEeemmiinnttüümm mmeenn ffiiyyssSSeemmaaii eenn
yyaahhssiiffee BBiikküü--
r;;
EEmm eemmiinnttüümm mmeenn ffiiyyssSSee--
mmüüll’’AArrddaa ffeeiizzaa hhiiyyee tteemmuur (17)
mmaaii eenn yyuurrssiillee ’’aalleeyykküümm hhaassiibbaa ** ffeesseett
aa’’lleemmuunnee kkeeyyffee nnee--
d kkeezzzzeebbeelllleezzii
yynnee mmiinn kkaabblliihhiimm ffeekkeeyyffee
194 zziiyyrr;; (18) VVee lleekkaad
kkâânnee nneekkiiyyrr;; (19) EEvveelleemm yyeerraavv iilleettttaay
yrrii ffeevvkkaahhüümm ssaaffffaa--
yaakkbb››ddnnee,, mmaa yyuummssiikküühhüünnnnee iilllleerrRR
ahhmmaann ** iinnnneeHHÛÛ
ttiinn vvee y
BBiikküüllllii eeyy’’iinn BBaass››yyrr;; (20) EEmmmmeenn hhaazzeelllle
yy hhuuvvee ccüünn--
ünn lleekküümm yyaannssuurruukkuumm mmiinn dduunniirrRRaahhmmaann
** iinniillkkaaffiirruunnee
ddü
iillllââ ffiiyy uurruurr;; (21) EEmmmmeenn hhaazzee
lllleezziiyy yyeerrzzüükkuukküümm iinn
eemmsseekkee rriizzkkaaHHÛÛ,, bbeell lleeccccuu ffiiyy
‘‘uuttuuvvvviinn vvee nnuuffuurr;; (22)
-
EEffeemmeenn yyeemm iiyy mmüükkiibbbbeenn ’’aallââ vveecchhiihhii eehhdd
mmmmeenn yyeemm-
iiyy sseevviiyyyyeenn ’’aallââ ss››rraatt››nn mmuusstteekk››yymm;; (23
ee--
ree vveell’’eeff’’ii--
zziiyy eenn eeeekküümm vvee ccee’’aallee lleekküümmüüsssseemm’’aa vveel
ddeettee,, kkaalliiyylleenn mmaa ttee kkûûrruunn;; (24) KKuull ““HHÛÛ””
ezziiyy zzeerree--
eekküümm ffiiyyll’’AArrdd›› vvee iilleeyyHH‹‹ ttuuhh eerruunn;; (25) VV
uulluunnee mmeettaa
hhaazzeellvvaa’’dduu iinn kküünnttüümm ssaaddiikk››yynn;; (26) KKuul
nnnneemmeell’’››llmmuu
yrruunn mmüübbiiyynn;; FFeelleemm--
’’››nnddAAllllââhh ** vvee iinnnneemmaa eennee nneezziiy
(27)
----------------------- Page 195-----------------------

AHMED HULÛS‹
mmaa rraaeevvhhuu zzuullffeetteenn ssii((yy))eett vvuuccuuhhüülllleezziiyynnee kkeef
feerruu vvee kk››yyllee
aeeyyttuumm iinn
hhaazzeelllleezziiyy kküünnttüümm BBiihhii tteeddddee’’uunn;; (28) KKuull eerra
eehhlleekkeenniiyy--AAllllââhhûû vvee mmeenn mmaa’’››yyee eevv rraahh››mme
ffeemmeenn
ull HHÛÛvveerr--
yyüücciiyyrruullkkaaffiirriiyynnee mmiinn ’’aazzââbbiinn eelliiyymm;; (29) KKu
RRaahhmmaannuu aammeennaa BBiihhii vvee ’’aalleeyyhhii tteevveekkkkeellnnaa ** ff
eesseettaa’’llee--
mmuunnee mmeenn hhuuvvee ffiiyy ddaallaalliinn mmüübbiiyynn;; (30) KKuull eerraaeeyy
ttuumm iinn
aassbbeehhaa mmaauukküümm aavvrreenn ffeemmeenn yyee’’ttiiyykküümm BBiimmaaiinn mmee’’››y
AAnnllaamm››::
11.. MMüüllkk (fiiller boyutu) eelliinnddee oollaan
n (onu her an
diledi ince tedbir eden) nnee yyüücceeddiirr!! OO,, hheerr eeyyee KKââddîîrr’’ddiirr..
22.. OOrrttaayyaa kkooyyaaccaakkllaarr››nn››zz iittiibbaarr››yyllaa hhaanngg
inniizziinn ddaahhaa
unnuu yyaa aattmmaakk iiççiinn ööllüümmüü vvee hhaayyaa
--
mmüükkeemmmmeell oolldduu u
ttaann ““HHÛÛ””dduurr!! OO,, AAzzîîzz’’ddiirr,, GGaaffûûrr’’dduurr..
195
33.. SSeemmââllaarr›› yyeeddii bbooyyuutt (hâlinde) yyaarraattaann
““HHÛÛ””dduurr!!
RRaahhmmaann’’››nn yyaarraatt›› ››nnddaa hhiiççbbiirr uuyyuummssuuzzlluukk
inn!!
irr kkooppuu
kklluukk--uuyyuu mmaazzll››kk
HHaaddii bbaakk›› ››nn›› ddöönnddüürr ddee bbaakk!! BBi
ggöörrüüyyoorr mmuussuunn??
44.. SSoonnrraa bbaakk›› ››nn›› iikkii kkeerree ddaahhaa ddöönnddüürr ddee bbaakk!!
unn
,, hhoorr--hhaakkiirr
eenn yyoorrggu (arad› ›n kusuru bulamam› hâlde)
oollaarraakk ssaannaa ddöönneerr!!
55.. AAnnddoollssuunn kkii ddüünnyyaann››nn (dü ünce)
sseemmââss››nn››,,
ttt››kk!! OOnnllaarr››
aayydd››nnllaatt››cc››llaarr (hakikat bilgileriyle) oollaarraakk ddoonnaat
mmeeyyddaannaa ggeettiirrddiikk kkii,, eeyyttaannllaarr›› ( eytanî fikirleri) ttaa llaay
iinn aazzaabb››nn›› hhaa--
uuzzaakkllaa tt››rrmmaallaarr›› iiççiinn!! OOnnllaarr iiççiinn aalleevvllii aattee
zz››rrllaadd››kk..
66.. HHaakkiikkaattlleerriinnii oolluu ttuurraann RRaabblleerriinnii iinnkkâârr
eeddeennlleerr iiççiinn
----------------------- Page 196-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
cceehheennnneemm aazzaabb›› vvaarrdd››rr!! NNee kkööttüü ddöönnüü yyee
keenn,,
77.. OOnnuunn iiççiinnee aatt››lldd››kkllaarr››nnddaa,, oo kkaayy
yaarraakk ff›› kk››rr››rrk
oonnuunn ggüümmbbüürrttüüssüünnüü ii iittiirrlleerr!!
88.. GGaayyzz››nnddaann ( iddetli ta mas›ndan) nneerreeddeeyysse
e ççaattllaayyaa--
ccaakk hhââllddeeddiirr!! OOnnuunn iiççiinnee hheerr bbiirr bbööllüü
att››lldd››kkççaa,, mmuuhhaa--
ff››zzllaarr›› oonnllaarraa:: ““SSiizzee bbiirr uuyyaarr››cc›› ggeellmme
i??”” ddiiyyee ssoorraarr..
, ggeerrççeekktteenn bbiizzee bbiirr
99.. (Cehennem ehli de) ddeerr kkii:: ““EEvveett,
uuyyaarr››cc›› ggeellddii ddee bbiizz iinnaannmmaayy››pp rreeddddeetttti
kk!! ‘‘AAllllââhh hhiiççbbiirr eeyy
izziinn yyaapptt›› ››nn››zz
büüyyüükk bbiirr ssaapp››kk--
iinnzzââll eettmmeemmii ttiirr;; ssi
ll››kktt››rr’’ ddeeddiikk..””
› kkuull--
1100.. DDeerrlleerr kkii:: ““EE eerr ddiinnlleesseeyyddiikk
oonnllaarr››,, aakkll››mm››zz›
llaannssaayydd››kk;; aalleevvllii aattee ttee yyaannaann hhaallkk iiççi
nnddee oollmmaazzdd››kk!!””
zaakkll›› ›› yyaa aass››nn ddeevv
1111.. SSuuççllaarr››nn›› bbööyylleeccee iittiirraaff eettttiille
UUz
196 aalleevvllii aattee eehhllii!!
1122.. ““GGaayybb””llaarr›› oollaarraakk RRaabblleerriinnddeen
hhaa yyeett dduuyyaannllaarraa
arr iiççiinn bbiirr mmaa ffiirreett vvee bbüüy
bbiirr eecciirr vvaarrdd››rr..
ggeelliinnccee,, oonnlla
-
1133.. DDüü üünnddüü üünnüüzzüü iisstteerr iiççiinniizzddee ttu
rruunn!! MMuuhhaakkkkaakk kkii OO,, ssaadd››rrll
aarr››nn (içinizin-bilincinizin-
uurunuzun) zzââtt›› oollaarraakk AAllîîmm’’ddiirr..
abbîîrr’’ddiirr..
1144.. YYaarraatttt›› ››nn›› bbiillmmeezz mmii!! OO,, LLââttîîff
1155.. OO,, aarrzz›› (bedeni) ssiizzee (bilincinize) ttââbb
ii oolluu ttuurrdduu!!
OOnnuunn oommuuzzllaarr››nnddaa yyüürrüüyyüünn vvee OO’’nnuunn yyaa aa
nn
siipplleenniinn!! YYeenniiddeenn vvaarroolluu uunnuuzz OO’’nnaa
ddöönnüükk oollaaccaakktt››rr!!
nnaas
nccee--
1166.. SSeemmââddaakkiinniinn ssiizzii aarrzz››nn››zzaa ggeeççiir
ssiinnddeenn ggüüvveen
ddee mmiissiinniizz?? BBiirrddeenn oo hhaarreekkeettee ggeeççiipp
ççaallkkaallaannmmaayyaa bbaa llaarr!!
ass››rrggaa--hhoorrttuumm
1177.. YYaa ddaa sseemmââddaakkiinniinn,, üüzzeerriinniizzee
bbiirr kka
iirrssââll eettmmeessiinnddeenn ggüüvveenncceeddee mmiissiinniizz??
UUyyaarr››mm››nn aannllaamm››nn››
----------------------- Page 197-----------------------

AHMED HULÛS‹
bbiilleecceekkssiinniizz!!
1188.. AAnnddoollssuunn kkii oonnllaarrddaann öönncceekkiilleerr ddee yyaalla
annllaadd››!! BBee--
m nnaass››ll oo
lldduu!!
nniimm,, bbeennii iinnkkâârr ssoonnuuccuunnuu yyaa aattmmaam
1199.. ÜÜssttlleerriinnddee ssaaff ssaaff kkaannaattllaarr››nn›› aaçç››pp yyüükkssee
ppaa--
yy››pp iinneenn kkuu llaarr›› ggöörrmmeezzlleerr mmii!! OOnnllaarr RRaahhmmaannîî kkuuvvvv
lee
bbuunnuu bbaa aarr››yyoorrllaarr!! MMuuhhaakkkkaakk kkii OO,, hheerr eeyyii (hakikati ol
-
rak) BBaassîîrr’’ddiirr..
a kkaarr ›› ssiizzee yyaarrdd››mm eeddeecceek
oorrdduunnuuzz
2200.. YYaa ddaa RRaahhmmaann’’a
mmuu vvaarr?? HHaakkiikkaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennlleerr yyaallnn››zzcc
aa bbiirr aallddaa--
innddeeddiirrlleerr!!
nn›› iiççi
2211.. EE eerr yyaa aamm gg››ddaann›› kkeessssee,, kkiimmddiirr uu ssiizzii b
yyee--
ç›› ›› iinnaattllaa s
mmeekkttee--
cceekk?? HHaayy››rr,, aazzgg››nnll››kk vvee nneeffrreettllee kkaaç
lleerr!!
2222.. PPeekkii,, ââmmââ oollaarraakk yyüüzzüüssttüü ssüürrüünneenn mmii ddoo rruu
197
› mmüüssttaakkiimm üüzzeerriinnddee ddiimmddiikk öönnüün
ggiiddeerr yyookkssaa ss››rraatt--›
rreekk yyüürrüüyyeenn mmii??
laammaa kkuuvvvvee--
2233.. DDee kkii:: ““SSiizzii iinn aa eeddeenn vvee ssiizziinn iiççiinn aallgg››l
ssii,, iiddrraakk kkuuvvvveessii (basîret) vvee FFUUAADDLLAARR
(Esmâ mânâ
özelliklerini uura yans›t›c›lar-kalp nöronlar›) oolluu ttuurraann
““HHÛÛ””dduurr!! NNee kkaaddaarr aazz üükkrreeddiiyyoorrssuunnuuzz (de erlendiriyor-
sunuz)!!””
4.. DDee kkii:: ““SSiizzii,, aarrzzddaa yyaarraatt››pp yyaayyaann ““HHÛÛ””dduurr!!
224
hhaa rr oolluunnaaccaakkss››nn››zz!!””
dee ssaadd››kkssaann››zz
,, bbuu tteehhddiiddii--
2255.. DDeerrlleerr kkii:: ““EE eerr ssöözzüünnüüzzd
nniizz nnee zzaammaann (gerçekle ecek)??””
2266.. DDee kkii:: ““OO’’nnuunn bbiillggiissii AAllllââhh iinnddîînnddeeddiirr!! ü
kkii
beenn aappaaçç››kk uuyyaarr››cc››yy››mm!!””
b
----------------------- Page 198-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
2277.. OOnnuu (ölümü) yyaakkllaa mm›› ggöörrddüükklleerriinndde
kkaatt
bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennlleerriinn yyüüzzlleerrii kkööttüü
duu (karard›)!! ““‹‹ ttee
bbuu,, kkeennddiissiinnii bbiirr aann öönnccee yyaa aammaayy›› tteemmeen
nnii eettttii iinniizzddiirr!!””
ddeenniillddii..
i vvee bbeenniimmllee bbeerraa--
2288.. DDee kkii:: ““BBiirr ddüü üünnüünn!! AAllllââhh bbeenni
bbeerr oollaannllaarr›› hheellââkk eettssee yyaa ddaa bbiizzee rraahhm
meett eettssee;; hhaakkiikkaatt bbiill--
i ffeeccii bbiirr aazzaap
pttaann kkiimm kkuurrttaarr››rr??””
ggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennlleerri
2299.. DDee kkii:: ““OO,, RRaahhmmaann’’dd››rr;; OO’’nnaa hhaakkiik
iimmiizz oollaarraakk ii--
mmaann eettttiikk vvee OO’’nnaa tteevveekkkküüll eettttiikk!! KKiimmii
nn aappaaçç››kk yyaannll›› ddüü--
üünnccee iiççiinnddee oolldduu uunnuu yyaakk››nnddaa bbiilleecceekkssi
: ““BBiirr ddüü üünnüünn!! EE eerr ssuuyyuunnuu
,, ssiizzddee
3300.. DDee kkii:
kkiimm kkaayynnaakk aaçç››pp ssuu (ilim) oolluu ttuurruurr””
198 BBiillggii::
Seyyîdimiz, Rasûlümüz, MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa (s.a.v.)
Mülk Sûresi için buyurmu tur ki;
““OO bbiirr mmaanniiââdd››rr;; OO bbiirr mmüünncciiee --kkuurrtt
. KKii iiyyii
kkaabbiirr aazzaabb››nnddaann kkoorruurr vvee kkuurrttaarr››rr..””
Biliyoruz ki, ölüp yok olmak, ya da ölüp derin bir yok-
lukta beklemek asla söz kon
usu de il... Ölümü
tadaca ›z!.. Yani, bu beden kullan›lmaz hale gelip elimiz-
o aannddaa yyeennii bbiirr bbeeddeenn--
den al›nacak ve onun yerine hheemmeenn o
llee yyaa aamm››mm››zzaa KKaabbiirr ââlleemmiinnddee,, kkaabbiirr iiçç
, ccaannll›› ccaannll››,,
ruu yyeerriinnddee oollaa
rraakk;; zziihhiinnsseell ffaaaalliiyyeettlleerrii
ddiirrii ddiirrii;; aakkll››,, uuuur
aayynneenn eesskkiissii ggiibbii bbiirr hhââllddee ddeevvaamm eedd
eeccee iizz..
MEEDD’’‹‹NN
Bu konuyu daha önce ““HHAAZZRREETT‹‹ MMUUHHAAMMM
AAÇÇIIKKLLAADDII⁄⁄II AALLLLÂÂHH”” isimli kitab›m›zda ““ÖÖLLÜÜMMÜÜNN
----------------------- Page 199-----------------------
AHMED H
ULÛS‹
‹‹ÇÇYYÜÜZZÜÜ”” bahsinde son derece tafsilâtl› olarak
m› t›k. Ölümün nas›l ttaadd››llaaccaa ››nn›› iyice anlamak isteyen-
ler, bu kitab›m›z› ya da ““‹‹nnssaann››nn GGeerrççee ii”” isimli sseess kase-
timizi, veyahut da ““DDoossttççaa bbiirr ssööyyllee ii”” ile ““RRUUHH,, CC‹‹NN,,
MMEELLEEKK”” isimli vviiddeeoo kasetimizi edinerek geni bilgiye
kavu abilirler...
‹ te ““ööllüümmüü ttaaddmmaakk”” diye KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de tarif edi-
len; uurlu bir biçimde kabir ya ant›s›na intikâl durumun-
da, haz›r olmayanlar için u anda ak›llar›n kavrayamaya-
ca › kadar büyük azaplar söz konusudur...
lââhh
Bu sebepledir ki Hazreti RRaassûûlluulll (s.a.v.)’i kabi
r aza-
b›na kar › tedbir almak üzere, bize bu sûreyi çokça oku-
mam›z› tavsiye ediyor... Bak›n ne buyuruyor:
““KKuurrâânn’’ddaa oottuuzz ââyyeettlliikk bbiirr ssûûrree vvaarrdd››rr kkii,, bbuu b
maa 199
, TT
eebbaarreekkeelllleezziiyy
eeffaaaatt eettttii vvee oo nniihhaayyeett bbaa ›› llaanndd››:: oo,
bbiiyyeedd’’iihhiill MMüüllkk ((ssûûrreessii)) ddiirr..””
AAbbdduullllaahh bb.. MMeess’’ûûdd (r.a.) bak›n RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in
kabir hâliyle ilgili uyar›s›n› nas›l naklediyor:
a,, aazzaapp mmeelleekklleerrii
aayyaakkllaarr›› ttaarraa--
““KKii ii kkaabbrree kkoonnuulluunncca
ff››nnddaann ggeelliirr...... MMüüllkk SSûûrreessii’’nniinn vvaazziiffeelliilleerrii kkaa
ümmddeenn ssiizzee yyooll yyookkttuurr ççüünnkküü oo hhaayyaatt››nnddaa
bbeenniimm yyöönnü
n››
SSûûrreessii ookkuurrdduu,, ddeerr.. SSoonnrraa aazzaapp mmeelleekklleerrii ggöö ssüü vvee
kkaarrn
cciihheettiinnddeenn ggeelliirr;; ggeennee mmeelleekklleerriinn,, bbeenniimm cci
ihheettiimmddeenn ssiizzee
y
llaa kkaarr ››llaa ››rr..
yyooll yyookkttuurr,, oo MMüüllkk SSûûrreessii ookkuurrdduu,, cceevvaabb››y
DDaahhaa ssoonnrraa,, bbaa ›› iissttiikkaammeettiinnddeenn yyaakkllaa mmaakk iisstteerr
leerr aazzaapp
ayynn›› cceevvaappllaa kkaar
r ››llaa ››rrllaarr......
mmeelleekklleerrii;; ggeennee aayynn›› ggüüçç vvee a
MMüüllkk SSûûrreessii mmeenn eeddiicciiddiirr.. KKaabbiirr aazzaabb››nn›› mmeenn eeddeerr
iimm
----------------------- Page 200-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
oonnuu ggeeccee ookkuurrssaa,, ççookk sseevvaapp kkaazzaannmm›› vvee
kk iiyyii bbiirr ii
yyaappmm›› oolluurr..””
200
----------------------- Page 201-----------------------
AHMED HULÛS‹
26
NEBE SÛRES‹
(78. Sûre - Amme)
201
----------------------- Page 202-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
202
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) AAmmmmee yyeetteessaaeelluunn;; (2) AAnniinnNNeebbeei
ill’’AAzz››yymm;; (3) EEll--
lleezziiyy hhüümm ffiiyyhhii mmuuhhtteelliiffuunn;; 4) KKeellllaa s
seeyyaa’’lleemmuunn;; 5) SSüümm--
mmee kkeellllaa sseeyyaa’’lleemmuunn;; 6) EElleemm nneecc’’aalliill’’A
rrddaa mmiihhaaddaa;; 7)
naakküümm eez
zvvaaccaa;; VVee ccee’’aall--
VVeellcciibbaallee eevvttaaddaa;; 8) VVee hhaalleekkn
9)
nnaa nneevvmmeekküümm ssüübbaattaa;; (10) VVee ccee’’aallnneelllleeyyll
e lliibbaassaa;; (11)
VVee ccee’’aallnneennnneehhaarree mmee’’aa aa;; (12) VVee bbeenneeyy
naa ffeevvkkaakküümm
----------------------- Page 203-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
sseebb’’aann iiddaaddaa;; (13) VVee ccee’’aallnnaa ssiirraacceenn vveehhhhaaccaa;; (14) V
ee
i
eennzzeellnnaa mmiinneellmmuu’’ss››rraattii mmaaeenn sseeccccaaccaa;; (15) LLiinnuuhhrri
iccee BBiihhi
hhaabbbbeenn vvee nneebbaattaa;; (16) VVee cceennnnaattiinn eellffaaffaa;; (17) ‹‹nn
nnee yyeevv--
ettee’’
mmeellffaassllii kkâânnee mmiiyykkaattaa;; (18) YYeevvmmee yyuunnffeehhuu ffiiyyssSS
uurrii ffe
ttuunnee eeffvvaaccaa;; (19) VVee ffuuttiihhaattiissSSeemmaauu ffeekkâânneett eebbvv
aabbaa;; (20)
nnneemmee
VVee ssuuyyyyiirreettiillcciibbaalluu ffeekkâânneett sseerraabbaa;; (21) ‹‹nnnnee cceehh
een
kkâânneett mmiirrssaaddaa;; (22) LLiittttaa ››yynnee mmeeaabbaa;; (23) LLaabbiissiiyynnee
fiiyy--
erraabbaa;;
hhaa aahhkkaabbaa;; (24) LLaa yyeezzûûkkuunnee ffiiyyhhaa bbeerrddeenn vvee llaa e
(25) ‹‹llllaa hhaammiiyymmeenn vvee aassssaakkaa;; (26) CCeezzaaeenn vviiffaakkaa;; (2
7)
-
‹‹nnnneehhüümm kkâânnuu llaa yyeerrccuunnee hh››ssaabbaa;; (28) VVee kkeezzzzeebbuu BBiiaay
ttiiNNAA kkiizzzzaabbaa;; (29) VVee kküüllllee eeyy’’iinn aahhssaayynnaahhuu KKiittaabbaa
; (30)
tttee--
FFeezzûûkkuu ffeelleenn nneezziiyyddeekküümm iillllââ ’’aazzââbbaa;; (31) ‹‹nnnnee lliillm
kk››yynnee mmeeffaazzaa;; (32) HHaaddaaiikkaa vvee aa’’nnaabbaa;; (33) VVee kkeevvaa’’››bbe
eettrraabbaa;; (34) VVee kkee’’sseenn ddiihhaakkaa;; (35) LLaa yyeessmmee’’uunnee ffiiyy
hhaa 203
a vveenn vvee llaa kkiizzzzaabbaa;; CCeezzaaeenn mmiinn RRaabbbbiikke
e ’’aattaaeenn hh››--
lla (36)
ssaabbaa;; (37) RRaabbbbiissSSeemmaavvaattii vveell’’AArrdd›› vvee mmaa bbeeyynneeh
hüümmeerr
RRaahhmmaannii llaa yyeemmlliikkûûnnee mmiinnhhuu hh››ttaabbaa;; (38) YYeevvmmee yyeekku
u--
n
mmuurr RRuuhhuu vveellMMeellaaiikkeettuu ssaaffffaa;; llaa yyeetteekkeelllleemmu
unnee iillllââ mmeen
eezziinnee lleehhuurrRRaahhmmaannuu vvee kkaallee ssaavvaabbaa;; (39) ZZââllii
kkeell yyeevv--
naa
mmüüllHHaakkkk ** ffeemmeenn aaeetttteehhaazzee iillaa RRaabbbbiihhii mmeeaabbaa;; (40
) ‹‹nnn
eennzzeerrnnaakküümm ’’aazzââbbeenn kkaarriiyybbaa ** yyeevvmmee yyeennzzuurruullmmeerr’’u
a
küünnttüü ttuurraa--
kkaaddddeemmeett yyeeddaahhuu vvee yyeekkuullüüllkkaaffiirruu yyaa lleeyytteenniiyy
k
bbaa..
AAnnllaamm››::
11.. NNeeyyii ssoorrgguulluuyyoorrllaarr??
22.. AAzzaammeettllii hhaabbeerrii mmii (ölüm sonras›nda ya am›n deva-
----------------------- Page 204-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
m›)?
33.. KKii oo kkoonnuuddaa aannllaa mmaazzll››kk iiççiinnddeeddiir
lleerr!!
44.. HHaayy››rr (dü ündükleri gibi de il),, yyaakk››nnddaa (vefat
ce) bbiilleecceekklleerr!!
›nnddaa bbiillee--
55.. YYiinnee hhaayy››rr (dü ündükleri gibi de il),, yyaakk›
cceekklleerr!!
66.. BBiizz aarrzz›› (bedeni) bbiirr bbee iikk (içinde geli ece i
geçi-
ci kullan›m arac›) yyaappmmaadd››kk mm››??
77.. DDaa llaarr›› (bedendeki organlar›) ddaa bbiirreerr kkaazz››
!
e ee lleerr
oollaarraakk yyaarraatttt››kk..
88.. SSiizzlleerrii dde (bilinç-beden)
99.. UUyykkuunnuuzzuu bbiirr ddiinnlleennmmee kk››lldd››kk..
1100.. GGeecceeyyii öörrttüü kk››lldd››kk..
eççiimm mmee ggaalleessii k
k››lldd››kk..
1111.. GGüünnddüüzzüü ddee gge
204 1122.. FFeevvkkiinniizzddee ssaa llaamm yyeeddii (semâ) bbii
nnaa eettttiikk..
oyydduukk..
1133.. BBiirr ddee ›› ››kk ssaaççaann bbiirr kkaannddiill (Güne )
1144.. YYaa mmuurr bbuulluuttllaarr››nnddaann aarr››ll aarr››
u iinnzzââll eettttiikk..
all››mm ddiiyyee..
1155.. OOnnuunnllaa ttaanneelleerr vvee bbiittkkiilleer
r çç››kkaarra
1166.. ‹‹çç iiççee ggiirrmmii bbaahhççeelleerr!!
1177.. MMuuhhaakkkkaakk kkii oo FFaassll ssüürreeccii vvaak
kiitt oollaarraakk bbeelliirrlleennmmii --
ttiirr..
1188.. OO ssüürreeççttee SSuurr’’aa üüffüürrüüllüürr ddee ggrruupp
ggeelliirrssii--
nniizz..
1199.. SSeemmââ ddaa aaçç››llmm›› ,, kkaapp›› kkaapp›› oollmmuu
organs›z alg›lama ya am›na aç›lm› t›r)..
2200.. DDaa llaarr yyüürrüüttüüllmmüü ,, sseerraapp oollmmuu tt
n›rlamas› kalmam› t›r)..
2211.. KKeessiinnlliikkllee CCeehheennnneemm ggüüzzeerrggââhh
oollmmuu ttuurr (herkes
----------------------- Page 205-----------------------
AHMED H
ULÛS‹
oradan geçer)!!
2222.. TTuu yyaann eeddeennlleerr (azg›nlar; zâlimler, Sünnetullâh’a
göre korunma çal› malar› yapmayanlar) iiççiinn yyeerrllee iimm aallaa--
nn››dd››rr!!
2233.. ÇÇookk uuzzuunn ssüürree kkaall››cc››llaarr oollaarraakk!!
2244.. OOrraaddaa nnee bbiirr sseerriinnlliikk ttaaddaarrllaarr nnee ddee
kkeeyyiiff vveerreenn iiççee--
cceekk!!
2255.. AAnnccaakk hhaammiimm (kaynar su) vvee ggaassssaakk (irin) mmüüsstteess
--
nnaa!!
2266.. TTaamm kkaarr ››ll›› ›› oollaarraakk yyaa aammllaarr››nn››nn!!
2277.. MMuuhhaakkkkaakk kkii oonnllaarr bbiirr hheessaapp (ya amlar›n›n sonucu-
nu) uummmmuuyyoorrllaarrdd››!!
2288.. VVaarrll››kkllaarr››nnddaakkii ii aarreettlleerriimmiizzii yyaallaannllaadd
yyaallaann--
llaamm›› llaarrdd››!!
205
2299.. (Oysa biz) hheerr eeyyii eenn iinncceessiinnee kkaaddaarr kkaayyddeed
diipp ddooss--
›rrdd››kk!!
yyaallaa tt›
3300.. OO hhââllddee ttaadd››nn;; ssiizzee aazzaappttaann bbaa kkaa bbiirr eeyyii
laa aarrtt››rr--
mmaayyaaccaa ››zz!!
llaarr iiççiinn kkuurrttuulluu vv
aarrdd››rr..
3311.. MMuuhhaakkkkaakk kkii kkoorruunnmmuu
3322.. SSuullaakk bbaahhççeelleerr,, üüzzüümm bbaa llaarr››...... (“Meselül cennetil
letiy” uyar›s› hat›rlanmal›. Cennete dair anlat›lanlar›n tü-
mü semboller benzetmelerle anlat›lmaktad›r.)
3333.. YYaa ››tt mmuuhhttee eemm ee lleerr!! (Cinsiyet kavram› olmayan
uur yap›n›n hakikatinden gelen Esmâ özelliklerini aç› a
ç›karaca › muhte em kapasiteli o boyutun özel
i iyle
olu mu bedenler. Di i-erkek ayr›ms›z! Allâhû âlem.
Ahmed Hulûsi)
----------------------- Page 206-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
3344.. DDoolluu kkaaddeehhlleerr!!
3355.. OOrraaddaa nnee bbiirr bboo ssöözz dduuyyaarrllaarr nn
ee ddee bbiirr yyaallaann..
ptt››kkllaarr››nnaa bbaa ›› ooll--
3366.. RRaabbbbiinnddeenn bbiirr cceezzaa,, (yani) y
yaap
mmaakk üüzzeerree!!
3377.. SSeemmââllaarr››nn,, aarrzz››nn vvee iikkiiss
i aarraass››nnddaa oollaannllaarr››nn
r!! HHiiçç kkiimmssee O
O’’nnddaann bbiirr hhiittaabbaa mmââlliikk
RRaabbbbiiddiirr,, RRaahhmmaann’’dd››r
ddee iillddiirr..
3388.. OO ssüürreeççttee,, RRUUHH (insanlar›n tümünde uur boyutun
da aç› a ç›kan TEK’il Esmâ hakikati) vvee mmeelleekklleerrii ssaaff ssaa
. RRaahhmma
ann’’››nn iizziinn vveerrddii ii hhaarriiçç,,
kk››yyaammddaadd››rr. (F›trat›nda)
kkiimmssee kkoonnuu aammaazz hhââllddeeddiirr!! OO ddaa ddoo rruuyyuu
sööyylleerr..
süürreeçç!!AArrtt››kk ddiill
eyyeenn RRaabbbbiinnee eerreecceekk
3399.. ‹‹ ttee bbuudduurr HHaakk s
ççaall›› mmaayy›› yyaappss››nn!!
d››kk!!
206 4400.. DDoo rruussuu bbiizz ssiizzii yyaakk››nn bbiirr aazzaap
p (ölüm) iillee uuyyaarrd
OO ggüünn kkii ii,, eelllleerriinniinn (kendine) nnee ttaakkddiimm
eettttii iinnee bbaakkaarr;;
kkee ttoopprraakk
hhaakkiikkaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeenn ddee ööyyll
e ddeerr ““KKee
oollssaayydd››mm!!””
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
----------------------- Page 207-----------------------
AHMED HULÛS‹
(1) IIkkrraa’’ BBiissmmii RRaabbbbiikkeelllleezziiyy hhaallaakk;; (2)HHaalleekk
aall’’‹‹nnssaannee
lee--
mmiinn ’’aallaakk;; (3) IIkkrraa’’ vvee RRaabbbbüükkeell’’EEkkrreemm;; (4) EElllleezziiyy ’
mmee bbiillKKaalleemm;; (5) AAlllleemmeell’’‹‹nnssaannee mmaa lleemm yyaa’’lleemm;;.
....
(96.Alak: 1-5)
AAnnllaamm››::
11.. YYaarraattaann RRaabbbbiinniinn iissmmii (ile i aret etti i hakik
atin
olan kuvveler) iillee OOKKUU!!
‹nnssaann›› AAllaakk’’ttaann yyaarraatttt››..
22.. ‹ (kan p›ht›s›; genlerden)
33.. OOkkuu!! (Çünkü) RRaabbbbiinn EEkkrreemm’’ddiirr!!
44.. OO kkii,, (O Rabbanî özellikleri ve geneti ini) KKaalleemm
oollaarraakk öö rreettttii (programlad›)!!
a bbiillmmeeddii iinnii ttaalliimm eettttii......
55.. (Yani) iinnssaanna

207
BBiillggii::
Dinin derinliklerindeki ““SSIIRR””lara ermeyi dileyenlere
günde üç yüz on üç defa okumalar›n› tavsiye ediyoruz!..
““OOKKUU””nun anlam› nedir; okunacak olan nedir; nas›l
““OOKKUU””nur; bütün bu sorular›n cevab›n› ““HHAAZZRREETT‹‹
MMUUHHAAMMMMEEDD NNEEYY‹‹ OOKKUUDDUU??”” isimli kitab›m›zda
detaylar›yla aç›klamaya çal› t›k.
Burada kesinlikle bilelim ki, ““OOKKUU””nan nesne bildi-
imiz yaz› ile yaz›lm› bir metin de ildi! Öyleyse neydi?..
“ÜÜMMMMÎΔ”
Olay, yaz›l› bir metin okuma olay› de ilse; “
olmaktan manâ nedir ve kimler ““ÜÜMMMMÎΔ”dir?..
Neyse, dedi imiz gibi, biz bunlar›n cevaplar›n› ad› ge-
çen kitaba b›rakal›m; ve tekrar edelim; Rabbin indindeki
----------------------- Page 208-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
gerçe i ““OOKKUU””mak arzusuna sahip olanlar, Alak
Sûresi’nin bu ilk be âyetini her gün 313 defa okumay›
al› kanl›k hâline getirmeliler.
208
----------------------- Page 209-----------------------
AHMED HULÛS‹
27
‹N ‹RÂH SÛRES‹ (94. Sûre)

209
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) EElleemm nnee rraahh lleekkee ssaaddrreekk;; (2) VVee vvaaddaa’’nnaa ’’aannkkee v
iizz--
rreekk;; (3) EElllleezziiyy eennkkaaddaa zzaahhrreekk;; (4) VVee rreeffaa’’nnaa llee
kkee zziikkrreekk;;
(5) FFeeiinnnnee mmee’’aall’’uussrrii yyüüssrraa;; (6) ‹‹nnnnee mmee’’aall’’uussrrii yyüüss
e ffeennssaabb;; VVee iillaa RRaabbbbiikkee ffeerr aabb..
FFeeiizzaa ffeerraa tte (8)
----------------------- Page 210-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
11.. SSeenniinn ggöö ssüünnüü aaççmmaadd››kk mm›› (darl› ›n› geni le
mi)??
22.. (Hakikati açarak be eriyet) yyüükküünnüü sseennddeenn aallmmaadd›
mm››??
t››rrddaattmm›› tt››!!
33.. KKii oo (nun a ›rl› ›),, sseenniinn bbeelliinnii ççaat
44.. SSeenniinn zziikkrriinnii (hat›rlad› ›n hakikatini ya atarak) yyü
cceellttmmeeddiikk mmii??
r kkoo--
55.. BBuu yyüüzzddeennddiirr kkii,, kkeessiinnlliikkllee zzoorr
lluukkllaa bbeerraabbeerr bbiir
llaayyll››kk vvaarrdd››rr..
66.. EEvveett,, kkeessiinnlliikkllee hheerr zzoorrlluuk
kllaa bbeerraabbeerr bbiirr kkoollaayyll››kk
vvaarrdd››rr..
77.. (‹ lerinden) kkuurrttuulluunnccaa,, (esas i inle) yyoorruull
!!
210 88.. RRaabbbbiinnii ddee eerrlleennddiirr!!
BBiillggii::
Maneviyatta ilerlemek isteyenler, bu sûreyi her gün 70
defa okumay› ihmal etmesinler...
Ald›klar› yüksek seviyeli ilmi; kar ›la t›klar› yüksek
mü ahedeleri, de erli ke ifleri hazmetmek isteyenler gün-
de yetmi defa bu sûreyi okumaya devam etsinler...
‹çi s›k›lanlar, ba › daralanlar, bunal›mda olanlar selâ-
mete ç›kmak istiyorlarsa, günde yetmi defa bu sûreyi
okumaya devam etsinler...
Her biri de görecek ki; bu sûreye devam, onlar› kesin-
likle muradlar›na erdirecektir.
----------------------- Page 211-----------------------
AHMED HULÛS‹
28
BAZI KISA SÛRELER‹N
FAZ‹LETLER‹ HAKKINDA

211
Hazreti RRaassûûlluullllââhh, k›sa sûrelerden baz›lar› hakk›nda
öyle buyurmu tur:
““‹‹zzââ zzüüllzziilleett KKuurrâânn’’››nn yyaarr››ss››nnaa ddeennkkttiirr!!.... ‘‘KKu
... ‘‘KKuull yyaa eey
yyyüühheell
vvAAllllââhhuu AAHHAADD’’ üüççttee bbiirriinnee ddeennkkttiirr...
kkââffiirrûûnn’’ ddöörrttttee bbiirriinnee ddeennkkttiirr..””
Bu hadîs-î erîflerde anlat›lmak istenen husus anlaya-
bildi imiz kadar›yla, udur:
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm ba l›ca iki ana tema üzerine in a edil-
mi tir:
ayy››pp;; AAllllââhh’’››nn VVaahhddaanniiyyee
nii
11.. TTaapp››llaaccaakk bbiirr ttaannrr›› oollmma
vvee VVaahhddeettiinnii ffaarrkk eeddiipp iiddrraakk eettmmeekk vvee eell
ddeenn ggeellddii iinnccee
.
ggeerree iinnii yyaa aammaakk.
----------------------- Page 212-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
22.. ÖÖllüümmüü ttaattmmaakk ssuurreettiiyyllee bbaa llaayyaacca
yeennii ddüüzzeenn iiççiinn
pmmaa mmeeccbbuu--
ddüünnyyaa hhaayyaatt›› ss››rraass››nnddaa bbiirrttaakk››mm ççaall›› mmaa
rriiyyeettii vvee kkii iinniinn mmüüssppeett yyaa ddaa mmeennffîî kkeennd
iissiinnddeenn mmeeyyddaa--
lssaa ffiiiilliinniinn nneettiicceessiiyyllee
nnaa ggeelleenn hheerr zzeerrrree mmiikkttaarr›› bbiillee ool
kkeessiinnlliikkllee kkaarr ››llaa aaccaa ›› ggeerrççee ii......
‹ te yukar›da bahsi geçen ““ZZeellzzeellee SSûûrreessii”” ikinci mad
denin tam bir özeti mahiyetinde oldu u için, anlad› ›m›z
kadar›yla, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’in yar›s›na denk olarak nitelen-
dirilmi tir.
212
----------------------- Page 213-----------------------
AHMED HULÛS‹
29
Z‹LZÂL SÛRES‹
(99. Sûre - Zelzele)

213
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) ‹‹zzaa zzüüllzziilleettiill AArrdduu zziillzzaalleehhaa;; (2) VVee aahhrreeccee
ttiillAArrdduu
nssaannuu mmaa lleehhaa;; YYeevvmmeeiizzii
nn ttüü--
eesskkaalleehhaa;; (3) VVee kkaalleell ‹‹n (4)
----------------------- Page 214-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
hhaaddddiissüü aahhbbaarreehhaa;; (5) BBiieennnnee RRaabbbbeekkee e
evvhhaa lleehhaa;; (6) YYeevv--
mmeeiizziinn yyaassdduurruunn NNaassuu ee ttaatteenn llii yyüürraavv a
a’’mmaalleehhüümm;; (7) FFee--
mmeenn yyaa’’mmeell mmiisskkaallee zzeerrrreettiinn hhaayyrreenn yy
eerraahh;; (8) VVee mmeenn yyaa’’
mmeell mmiisskkaallee zzeerrrreettiinn eerrrreenn yyeerraahh..
:
AAnnllaamm››:
11.. AArrzz (beden),, iiddddeettllii bbiirr ssaarrss››nntt›› iille
ssaarrss››lldd›› ››nnddaa;;
22.. AArrzz,, aa ››rrll››kkllaarr››nn›› dd›› aarr›› çç››kkaarrdd››
nssaann
:: ““BBuunnaa nnee oolluuyyoorr??””
33.. ‹‹n (bilinç, bedene bakarak)
ddiiyyeerreekk (panik ya ad› ›nda),
44.. ‹‹ ttee oo ssüürreeççttee hhaabbeerrlleerriinnii ssööyylleerr.
55.. RRaabbbbiinnddeenn oonnaa vvaahhiiyy iillee..
6.. OO ggüünn iinnssaannllaarr,, ggrruuppllaarr hhââlliinndd
ee çç››kkaarr kkii ççaall›› mmaa--
6
214 llaarr››nn››nn ssoonnuuccuunnuu ggöörrssüünnlleerr!!
›rrll›› ››nnccaa bbiirr hha
yyaappaarrssaa,, oonnuu
77.. KKiimm bbiirr zzeerrrree aa ›
ggöörrüürr..
88.. KKiimm ddee bbiirr zzeerrrree aa ››rrll›› ››nnccaa bbiirr
aappaarrssaa,, oonnuu
ggöörrüürr..
Biillggii::
B
ZZeellzzeellee Sûresi’nin ilk okundu u
anda anla ›lan en
zâhir mânâs› yukar›da ifade etti imizdir... Ne var ki, bu
sûrede sadece bu mânân›n anlat›ld› ›n› sanmak, sadece
yedide biri su üstünde görülen buzda ›n›, gördü ünden
ibaret zannetmek gafletine benzer!..
Bu hususa bir misal olu turmas› için bu sûrenin iki ayr›
mânâs›ndan daha aç›klayabilece imiz ölçüler içinde söz
----------------------- Page 215-----------------------
AHMED HULÛS‹
etmeye karar verdik... Umar›m bu hususlar›n derinli ini
dü ünmemize faydal› olur...
BBiirriinnccii iiçç mmâânnââ......
““AArrzz”” tâbiri dünya ve yeryüzü olarak anla ›ld› › gibi,
ayn› zamanda tasavvuf ehli taraf›ndan kkii iinniinn ““bbeeddeennii””
olarak da anla ›l›r... ‹ te bu yönüyle konuyu ele al›rsak; bu
sûrenin bildi imiz kkllaassiikk ööllüümm öönncceessiinnii anlatt› ›n›
kolayl›kla fark edebiliriz...
““KKii ii ööllüümmüü ttaadd››nnccaa kk››yyaammeettii kkooppaarr”” hükmünce;
k›yamet ahvalini anlatan ZZeellzzeellee Sûresi, ki inin k›yameti
olan ööllüümm hhââlliinnii burada öyle anlat›yor kabul edilebilir...
1. Beden, sinir sistemindeki biyoelektrik gücün kesil-
mesiyle iddetli bir sars›nt› ile sars›l›p, tükeni e gitti inde;
2. Beden içindeki gizli a ›rl›k noktas› olan RUH’u, 215
yani hologramik › ›nsal bedeni serbest b›rak›p d› ar›ya
sald› ›nda;
3. Kendinde hiçbir de i iklik olmaks›z›n, bedeninde
olan bu de i ikli i hissedip, görüp, ya ay›p, kendini RUH
bedeniyle tan›maya ba layan insan büyük bir hayret, a -
k›nl›k ve telâ içinde bbuunnaa nnee oolluuyyoorr dedi inde...
4 - 5. Rabbinin vahyi sonucu olarak beden, bütün özel-
liklerini ve çal› ma sistemini, hâlini ve âk›betini, ki inin
kendisiyle neler yapabilece ini ve art›k kendisi olmaks›-
z›n, neler elde etmekten mahrum kalaca ›n›, bedenli ya a-
m›n kendisi için geçmi te ne kadar büyük bir nimet oldu-
unu aç›klar lisan› hâl ile...
6. ‹ te ölümü tad› an› olan o bedenleri terk an›n›
----------------------- Page 216-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ya ayan insanlar, tüm yapt›klar›n›n ve neticelerinin görül-
mesi için yeni bir bedenle bâ’s olarak, biyolojik beden-
lerinden ç›karak ki isel k›yametlerini ya arlar...
7. Kim zerre a ›rl› ›nda bile olsa, yani en önemsiz gör-
dü ü dü ünce ve fiillerinin sonucu olan hayr›, kitapla-
r›nda yaz›l› olarak ve eserlerini kar ›lar›nda görürler...
8. Kim zerre kadar kötü bir dü ünce ya da fiil gerçek-
le tirmi se, bunu da kitab›nda ve kendi beyin dalgalar›n-
dan forme olmu biçimde kar ›lar›nda görürler!..
Evet, bu aç›klamaya çal› t› ›m›z husus, ki inin, bildi-
imiz fizik-biyolojik yap›s›yla ilgili olan k›yametiyle, alâ-
kal› olan husus idi...
imdi de baz› ki ilerde gerçekle en ““ÖÖLLMMEEDDEENN
216 ÖÖNNCCEE ÖÖLLMMEEKK”” diye tan›mlanan bbaa kkaa bbiirr bbââtt››nnîî aannllaamm
ile ZZeellzzeellee Sûresi’ndeki mânây› yorumlamaya çal› al›m...
1. Mevcudat iddetli bir sars›nt› ile sars›l›p basiretinde
da ›lmaya ba lad› ›nda... Varl› ›n asl›n›n, orijininin,
Hakk›n Esmâs› oldu unu mü ahede ederek; bu hakikat›n
ortaya ç›kmas› sonucu, zâhir görüntü, basiretinde parça-
lan›p yok olmaya yüz tuttu unda...
2. Mevcudat›n özündeki Hakk’›n varl› ›, yani, o mev-
cudat› var gösteren Allâh isimlerinin mânâlar›, s›rlar› bâ-
t›nken zâhir olmaya ba lad› ›nda;
3. Ve insan, tüm mevcudatta var sand› › varl›klar›n bir
serâp gibi yok olup, Hakk’›n varl› › yan›nda bunlar›n yok
hükmünde oldu unu mü ahede etmeye ba lad› ›nda
büyük bir hayret ve a k›nl›k içinde, buna ne oluyor böyle
----------------------- Page 217-----------------------
AHMED HULÛS‹
ki, her ey yokolup, sadece Allâh vechi Bâki kal›yor,
dedi inde...
4. Mevcudat, kendisindeki bütün Esmâ mânâlar›n› o
basireti aç›lm› ki iye aç›klamaya ba lar... Her bir birimin
hangi Allâh isminin mânâs›n› aç› a ç›karmak üzere var
olmu oldu unu haber verir... Ve anlar ki böylece insan,
gayr› bildi i, hep O’nun Esmâs›n›n eseriymi !..
5. Ki bütün bunlar Rabbinden vahiy ile meydana gelir.
Rububiyet mertebesinin hükümleri tüm mevcudatta vahiy
yollu a ikâr olur... Ve ki i bunu da fark eder!..
6. ‹ te bu ölmeden önce ölmü insanlar, daha önce ne-
leri nas›l yapm› olduklar›n› apaç›k görecekler ve bunlar›n
alt›ndaki s›rlar› da fark etmeye ba layacaklard›r.
7. Kimden zerre kadar hay›rl› bir fiil meydana geldiy- 217
se onu ve dolay›s›yla neticesini görecek...
8. Kimden de zerre kadar er meydana geldiyse onu da
tespit edecektir.
Elbette bunun da derinli inde daha ba ka mânâlar
mevcut ki, bunlar›n yeri bu kitap olmad› › için bu mânâla-
ra de inmiyoruz.
Allâh cümlemizi, yüzeyde, ekilde, görünü te kalma
belâs›ndan korusun; görünenlerin ard›na geçmeyi, iç mâ-
nâlar›, derinlikli anlamlar› mü ahede etmeyi nasip etsin...
Ancak, bizler için, sadece bu sûrelerin Arapças›n› oku-
mak yeterli olmay›p, hiç olmazsa bir KKuurr’’âânn meâlinden
istifâde ederek son derece dar kapsaml› da olsa, ana hat-
lar› ile ne anlat›lmak istendi ini bilmemiz gerekir.
----------------------- Page 218-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Zira, Kurân’da, ““BB‹‹ZZ BBUU KKUURRÂÂNN’’II AANNLLAAYYAASSIINNIIZZ
DD‹‹YYEE”” ifadesi mevcuttur... Derinli ine vukûf, elbette her-
kese müyesser olmaz. Ama, hiç de ilse kaba çizgilerle de
olsa, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’i ana hatlar›yla anlamak ve onda
sonrad›r ki ““‹‹mmaann eeddiiyyoorruumm KKuurrâânn’’ddaa bbiillddiirriil
eerree””
demek daha yerinde olur... Yoksa elbette ki, insan›n bil-
medi i bir eye iman etmesini istemek, mant› ›n a ›r› zor-
lanmas› demektir.
l HHûû vvAAllllââhhûû AAhhaadd””
““KKuul ›n üçte bire denk olmas› ise
öyle anla ›lm› t›r... Allâh’›n TTEEKK olu unun tan›m›, ölüm
ötesi ya am gerçe i ve ölüm ötesi ya ama haz›rlanma öne-
rileri olarak Kur’ân’daki konular› üçe ay›r›rsak, ““‹‹hhllââss””
Sûresi bunun birincisidir.
218 Esasen ““‹‹HHLLÂÂSS”” Sûresi’yle ilgili olarak söylenecek
pek çok ey var olmas›na kar ›n, bu kitab›n müsaadesi nis-
petinde baz› eyleri size anlatmak istiyorum.
““‹‹HHLLÂÂSS”” Sûresi’nin içerdi i mânây›, Allâh’›n bize
ba › lad› › anlay› a göre, ““HHAAZZRREETT‹‹ MMUUHHAAMMMMEEDD’’‹‹NN
AAÇÇIIKKLLAADDII⁄⁄II AALLLLÂÂHH”” isimli kitab›m›zda anlatmaya
çal› t›k. Bu sebeble burada bu konuya girmeyece im.
LÂÂSS””
Arzu edenler, ““‹‹HHL Sûresi’nin mânâs›n› oradan
okuyabilirler.
Burada sizlere ““‹‹HHLLÂÂSS”” Sûresi’yle ilgili küçük bir
an›mdan söz etmek istiyorum.
On yedi ya ›ndayken ‹‹ssttaannbbuull CCeerrrrââhhppaa aa’daki evimi-
zin kar ›s›ndaki CCeerrrrââhhppaa aa CCaammii’ine gitmi tim bir Cuma
günü; henüz bu konuya yeni ba lad› ›m süre içinde...
----------------------- Page 219-----------------------
AHMED HULÛS‹
Arkada, k›y›da bir yerde otururken, birisi omzuma vurdu
ve ““EEffeennddii hhaazzrreettlleerrii sseennii ççaa ››rr››yyoorr”” dedi.
““CCuummaa eeyyhhii”” diye hitap edildi ini duydu um yüz
dört ya ›nda olan bir zât idi beni yan›na ça ›ran...
Sonradan Nak ›bendî eyhi oldu unu ö rendi im, gözle-
ri neredeyse hiç görmeme hâlindeki bu zât, beni o mesafe-
den nas›l görmü de ça ›rm› t›!.. Her neyse, yan›na gittim,
elini öptüm; bana sordu, ““SSaannaa bbiirr ggöörreevv vveerrsseemm,, yyaappaarr
mm››ss››nn??””... Serde o ya ›n civanl› › var ki, sanki da lar› del-
tee yyaappaarr››mm””
me e haz›r›m... ““EEllbbeettt demi tim... Ama hiç
bir ey de bilmiyorum, henüz... Bana unu teklif etti o zât.
““NNee kkaaddaarr zzaammaannddaa yyaappaabbiilliirrsseenn,, yyüüzz bbiinn ‹‹HHLLÂÂSS ç
vvee oonnddaann ssoonnrraa yyaann››mmaa ggeell!!....””
Ne çare ki, bir hafta sonra, o zât›n ölüm ötesi ya ama
219
intikâlini ö rendim. Ama gene de verdi im sözü tutup
inn ““‹‹HHLLÂÂSS””
yirmi gün içinde yyüüzzbbi okumay› tamamlad›m...
Umar›m, Allâh, okumu oldu um bu ‹‹HHLLÂÂSS’lar hürmeti-
ne beni ba › lar ve bu sûrenin s›rr›na erdirir...
Dolay›s›ylad›r ki, fakîr, tüm mümin karde lerine
imkânlar› nispetinde bu çal› may› tavsiye eder. Allâh ko-
layla t›ra!..
Evet, bak›n Hazreti RRaassûûlluullllââhh ashab›yla bu konuda ne
konu mu ...
Ebû HHuurreeyyrree (r.a.) naklediyor:
““TTooppllaann››nn,, ssiizzee KKuurrâânn’’››nn üüççttee bbiirriinnii ookkuuyyaacc
buyurdu RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)... Bunun üzerine toplan›ld›...
SSoonnrraa RRaassûûlluullllââhh eevviinnddeenn çç››kk››pp,, ““KKuull HHUUvvaallllââhhuu AAh
----------------------- Page 220-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
SSûûrreessii’’nnii ookkuudduu... Sonra tekrar evine girdi... Bunun üzer
i-
ne birbirimize SSeemmââddaann bbiirr hhaabbeerr ggeellddii hheerr
hhââllddee kkii,, eevviinnee
ggiirrddii...... diye konu tuk, yeni bir vahiy geliyor sand›k...
Sonra Rasûlullâh (s.a.v.) evinden ç›kt› ve buyurdu ki:
nii ookkuuyyaaccaa ››mm
— BBeenn ssiizzee KKuurrâânn’’››nn üüççttee bbiirriin
, dedim...
DDiikkkkaatt eeddiinn,, ‹‹HHLLÂÂSS SSûûrreessii,, KKuurrâânn’’››nn üüççt
nnkkttiirr!!””
Gene Ebû Hureyre (r.a.) naklediyor:
r y
yeerree ggeellddiikk,, bbaakktt››kk kkii bbiirr
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) iillee bbiir
aaddaamm;; KKuull HHÛÛvvaallllââhhuu AAhhaadd,, AAllllââhhuuss SSaammeed
,, lleemm yyeelliidd vvee
yeekkûûnn lleeHHÛÛ kkuuffûûvveenn AA
haadd’’›› ookkuuyyoorr......
lleemm yyûûlleedd,, vveelleemm y
“VVaacciibb oolldduu!!....”” bbuuyyuurrdduu RRaassûûlluullllââhh..
.
?.... ddiiyyee ssoorrdduumm kkeennddiissii--
220 NNee vvaacciibboolldduu YYââ RRaassûûlluullllââhh?
nnee......
BBuuyyuurrdduu kkii::
““CCeennnneett!!....””
HHeemmeenn ggiiddiipp aaddaamm›› mmüüjjddeelleemmeeyyii iisstte
eddiimm,, ffaakkaatt kkoorrkk--
ttuumm kkii,, RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) iillee yyeemmeekk
yyeemmee eerreeffiinnii kkaayybbee--
naa ggiittttiimm,, aammaa nnee vvaarr
ddeerriimm...... DDaahhaa ssoonnrraa ddaa aaddaamm››nn yyaann››n
kkii aaddaamm ggiittmmii ttii..””
Ebû Derdâ (r.a.) naklediyor:
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbuuyyuurruuyyoorr::
ânn’’››nn üü
bbiirriinnii ookkuummaakkttaann
““SSiizzddeenn bbiirrii bbiirr ggeecceeddee KKuurrâ
ââcciizz oolluurr mmuu??””
““‹‹nnssaann,, KKuurrâânn’’››nn üüççttee bbiirriinnii nnaass››ll o
aasshhââbb››
orrdduullaarr......
sso
----------------------- Page 221-----------------------
AHMED
HULÛS‹
BBuunnuunn üüzzeerriinnee RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) ööyyllee bbuuyyuurr
d››..
““AAllllââhh AAzzzzee vvee CCeellllee KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’’ii üüçç ccüüzzee a
KKuull HHÛÛvvaallllââhhuu AAhhaadd’’›› ddaa bbuunnllaarrddaann bbiirrii kk››lldd››””!!....
Bir ba ka hadîs-i erîfte gene Hazreti RR
aassûûlluullllââhh
Aleyhisselâm bak›n ne buyuruyor ““‹‹HHLLÂÂSS”” Sûresi için:
““HHeerr kkiimm bbiinn ‹‹hhllââss ookkuuyyuupp rruuhhuunnaa yyoollllaarrssaa,, AAllll
oo kkii--
iiyyii cceehheennnneemmddeenn aazzaadd eeddeerr””...... DDoollaayy››ss››yyllaa bbeelliirr
ggeecceelleerr--
irreettee iinnttiikkââll eeddeenn sseevvddiikklleerriimmiizz
ee bbiinn ‹‹HHLLÂÂSS
ddee vveeyyaa ââhhi
ookkuummaayy›› ââddeett eeddiinniirrsseekk,, hheemm oonnllaarr ççookk bbüüyyüükk ffaayyddaa
ll--
dee eeddeerrlleerr hheemm ddee bbiizzlleerr..
d
‹‹HHLLÂÂSS Sûresi okuman›n sonsuz ve s›n›rs›z faziletini
anlatamayaca ›m›za göre, imdilik bu kadarla iktifa edip,
221
gelelim ““mmuuaavvvviizzeetteeyynn””e... ““SS›› ››nndd››rr››cc››llaarraa””...
----------------------- Page 222-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
222
----------------------- Page 223-----------------------
AHMED HULÛS‹
30
FELÂK ve NAS SÛRELER‹
(113-114. Sûreler)
FFEELLÂÂKK SSÛÛRREESS‹‹
223
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) KKuull ee’’uuzzüü BBiiRRaabbbbiill ffeellaakk;; (2) MMiinn eerrrrii mmaa hhaalla
kk;;
izzaa vveekkaabb;; VVee mmiinn eerrrriin
n nneeff--
(3) VVee mmiinn eerrrrii aassiikk››nn i (4)
ffaassaattii ffiiyyll’’uukkaadd;; (5) VVee mmiinn eerrrrii hhaassiiddiinn iizzaa hhaas
seedd..
----------------------- Page 224-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
11.. DDee kkii:: ““SS›› ››nn››rr››mm FFeellââkk’’››nn (karanl› ›
kavu turan nûrun) RRaabbbbiinnee””
22.. ““YYaarraatttt›› ›› hhaallkk››nn››nn eerrrriinnddeenn””
ökkeenn ggeecceenniinn eerrrrii
nnddeenn””
33.. ““KKaarraannll›› ›› ççö
44.. ““DDüü üümmlleerree üüffüürreenn kkaadd››nnllaarr››nn eerrr
inn eerrrriinnddeenn!!””
55.. ““HHaasseett eettttii iinnddee,, hhaasseett eeddiicciinni

NNAASS SSÛÛRREESS‹‹
224
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) KKuull ee’’uuzzüü BBiirraabbbbiinnNNaass;; (2) MMeelliikkii
nn NNaass;; (3) ‹‹llaahhiinn
siill hhaannn
naass;; EElllleezziiyy yyüüvveessvviissüü
NNaass;; (4) MMiinn eerrrriill vveessvvaas
(5)
ffiiyy ssuudduurriinn NNaass;; (6) MMiinneell cciinnnneettii v
veenn NNaass..
AAnnllaamm››::
›mm NNaass’’››nn RRaabbbbiinnee,
,””
11.. DDee kkii:: ““SS›› ››nn››rr›
22.. ““NNaass’’››nn MMeellîîkkii’’nnee,,””
33.. ““NNaass’’››nn ‹‹llââhh››’’nnaa,,””
----------------------- Page 225-----------------------
AHMED HULÛS‹
44.. ““EEll VVeessvvaass’’iill HHaannnnaass’’››nn (sinip sinip geri dönen,
insan› bedenselli e dü üren vesvese kuvvesi) eerrrriinnddeenn..””
55.. ““OO kkii,, iinnssaannllaarr››nn iiççlleerriinnddee vveessvveessee üürreettiirr.
rddeenn vvee iinnssaannllaarrddaann!!””
66.. ““CCiinnlleer
BBiillggii::
Felâk ve Nas sûreleri BÜYÜye, sihre, manyetizmaya
ve ki inin iradesini zorlayan d› etkenlere kar › en önemli
silahlardand›r.
Efendimiz’e yap›lan büyüye kar › Cenâb-› Hak tara-
f›ndan nâzil olmu iki sûredir.
Her gün k›rk bir defa, veya her namazdan sonra yedi
defa okunmas›nda çok büyük fayda vard›r.
Hemen herkesin bildi i, ““KKUULL EEÛÛZZÜÜ””ler olarak da
225
adland›r›lan Felâk ve Nas sûreleri hakk›ndaki Rasûlullâh
(s.a.v.)’in baz› tavsiyelerini de sizlerle payla madan geçe-
meyece im.
Ukbe b. Amir (r.a.) naklediyor:
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) ööyyllee bbuuyyuurrdduu::
ollaann,, bbeennzzeerrlleerrii hhiiçç ggöörrüüllmmee
mii bbiirr
““BBuu ggeeccee iinnzzââll o
kk››ss››mm ââyyeettlleerrii bbiilliiyyoorr mmuussuunn??.... OOnnllaarr,, KKuull eeûûzzüü b
bbiill
e kkuull eeûûzzüü bbiirraabbbbiinn nnaass ssûûrreelleerriiddiirr..””
ffeellââkk vve
““OOkkuunnaann eenn hhaayy››rrll›› iikkii ssûûrreeyyii ssaannaa öö rreetteeyyiimm mm
eûûzzüü bbiirraabbbbiill ffeellââkk vvee kkuull eeûûzzüü bbiirraabbbbiinn nna
llaarr KKuull e
ass››nnddaa
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) iillee bbeerraabbeerr CCuuhhffee iillee EEb
bvvaa aarra
yyoollccuulluukk yyaapp››yyoorrdduukk.. BBiirrddeenn bbiizzii bbiirr ff››rrtt››nnaa iil
ee yyoo uunn
âhh ((ss
..aa..vv..));; ““KKuull
kkaarraannll››kk ssaarrdd››.. BBuunnuunn üüzzeerriinnee RRaassûûlluullllâ
----------------------- Page 226-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
eeûûzzüü bbiirraabbbbiill ffeellââkk”” vvee ““KKuull eeûûzzüü bbiirraabbbbii
raakk
duu::
kkoorruunnmmaayyaa bbaa llaadd››...... SSoonnrraa ddaa ööyyllee bbuuyyuur
““YYââ UUkkbbee,, BBuu iikkii ssûûrree iillee kkoorruunn!!.... HHiiççbb
kkoorruunnaann,, bbuu
iikkii SSûûrreenniinn bbeennzzeerrii iillee kkoorruunnaammaamm›› tt››rr!!..
“SSeenn KKuull eeûûzzüü bbiirraabbbbiill ffeellââkk ssûûrreessiinnii oo
akkttaann AAllllââhh

okkuuyyaa--
kkaatt››nnddaa ddaahhaa mmaakkbbuull vvee sseevvaabb›› ççookk hhiiççbb
ssûûrree o
mmaazzss››nn.. SSeenn hheerr nnaammaazzddaa ggüüccüünn yyeettiiyyoorrssaa oo
nuu ookkuummaayyaa
ddeevvaamm eett!!....””
Evet, bunlardan sonra özetle bir kaç hususu daha belir-
telim:
Hazreti Rasûl Aleyhisselâm, genellikle namazlardan
226 sonra ‹hlâs ve “Kul eûzü”leri avuçlar›na üfleyip, bütün
vücudunu s›vazlar ve bunu üç kere tekrar ederdi.
Her Cuma namaz›ndan sonra, dünya kelâm› etmeden,
ull eeûûzzüü
‹‹hhllââss ve ““mmuuaavviizzeetteeyynn”” denilen KKu ’leri
defa
okuyup vücuduna sürerse, o ki i gelecek Cuma namaz›na
kadar her türlü tehlikeden emin olur, buyruluyor.
Bunun haricinde, cciinnnnîî etki alt›nda olan
lar›n, bbüüyyüü
yap›lm› olanlar›n, ÂÂyyeett’’eell KKüürrssîî ile beraber kk››rrkk bbiirr dd
bu sûreyi okuyup, ayr›ca bu okuma s›ras›nda, nefesi suya
üfleyip içmenin bir hayli faydal› oldu u da çe itli kaynak-
lardan bize ula m› t›r. Ayr›ca, bu tür rahats›zl›klar› olan-
lara, topluca bu âyetlerin k›rk bir defa okunmas›n›n da çok
yararl› olaca › belirtilmi tir.
----------------------- Page 227-----------------------
AHMED HULÛS‹
31
KURÂN-I KERÎM’DEN
ÖRNEK DUALAR

227
Bu bölümde de size KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’den baz› dua
örneklerini nakletmek ve onlar›n yararlar›n›n baz›lar›ndan
söz etmek istiyorum...
OOkkuunnuu uu::
“......RRaabbbbeennaa aattiinnee ffiiyyddddüünnyyaa hhaasseenneetteenn vvee ff
iiyyll aahh››rraattii
zaabbeenn nnaarr..
hhaasseenneetteenn vveekk››nnaa aaz ” (2.Bakara: 201)
----------------------- Page 228-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimmiizz,, bbiizzee ddüünnyyaaddaa ddaa hhaasseennee (Esmâ’n
güzel-
liklerini ya amay›) vveerr,, ssoonnssuuzz ggeelleecceekk ssüürreecciinnd
dee ddee hhaassee--
nnee (nefsimizdeki Esmâ’n›n güzellikleri)
vveerr; (ayr›
nddeenn bbiizzii kkoorruu..””
dü menin) aattee iin
BBiillggii::
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in pek çok duas›nda bu âyete
verdi ini EEnneess (r.a.) naklediyor bize... Bildi imiz ve bil-
medi imiz tüm dünya ve âhiret güzelliklerini dileyip; do-
lay›s› ile ate azab›na yol açacak eylerden korunmay›
talep etmeyi ö retiyor bize bu dua.
228
OOkkuunnuu uu::

e hheebb
““RRaabbbbeennaa llaa ttuuzz›› kkuulluubbeennaa bbaa’’ddee iizz hhee
ytteennaa vve
lleennaa mmiinn lleeddüünnKKEE rraahhmmeetteenn,, iinnnneeKKEE
eenntteell VVeehhhhaabb..””
(3.Âl-i ‹mrân: 8)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimmiizz,, bbiizzee hhiiddââyyeett eettttiikktteenn (ha
kikati gösterip
onnrraa uuuurruummuuzzuu
idrak ettirdikten) sso
(nefsaniyete-egoya)
ddöönnddüürrmmee vvee bbiizzee lleeddüünnnnüünnddeenn bbiirr rraahh
t bbaa ›› llaa..
MMuuhhaakkkkaakk sseenn VVaahhhhaabb’’ss››nn..”
----------------------- Page 229-----------------------
AHMED HULÛS‹
BBiillggii::
““MMüümmiinn’’iinn kkaallbbii RRaahhmmâânn’’››nn iikkii ppaarrmmaa ›› aarraass››nndda
Hadîs’inin i aret etti i ekilde, kalplerimiz yani bilincimiz
her an ilâhî kudrete tabiidir. Bu sebeple ne kadar gerçe e
ermi olursak olal›m, her an o gerçekten sapmak müm-
kündür. ‹ te bu dua, hâline güvenmeyip, ilâhî inayeti talep
içindir.
Bu duaya devam, ki inin saâdet hâli üzere ölümü tat-
mas› için iyi bir i aret olarak de erlendirilebilir... Çünkü
›srarla devam edilen dua icabet i âreti ta ›r.
Namazlarda son oturu ta, salâvatlardan sonra okun-
mas› âyân› tavsiyedir.

229
OOkkuunnuu uu::
att››llaa ** ssüübbhhaanneeKKEE ffee
kk››nnaa
““RRaabbbbeennaa mmaa hhaallaakkttee hhaazzaa bba
aazzaabbeenn nnaarr;; RRaabbbbeennaa iinnnneeKKEE mmeenn ttüüddhh››lliinnnnaarree ffeekk
aadd aahh--
immiiyynnee mmiinn eennssaarr;; RRaabbbbeenna
a iinnnneennaa
zzeeyytteehhuu,, vvee mmaa lliizzzzaalli
sseemmii’’nnaa mmüünnaaddiiyyeenn yyüünnaaddiiyy lliill iiyymmaannii eenn aammiinnuu BBii R
aabb--
----------------------- Page 230-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bbiikküümm ffee aammeennnnaa ** RRaabbbbeennaa ffaa ffiirr lleennaa zzüün
uubbeennaa vvee kkeeff--
ffiirr aannnnaa sseeyyyyiiaattiinnaa vvee tteevveeffffeennaa m
maaaall’’eebbrraarr;; RRaabbbbeennaa vvee
aattii--nnaa mmaa vveeaaddtteennaa aallââ RRuussuulliiKKEE vvee lla
a ttuuhhzziinnaa yyeevvmmeell kk››--
add.
.””
yyaammeettii,, iinnnneeKKEE llaa ttuuhhlliiffüüll mmiiyy’’a (3
.Âl-i ‹mrân: 191-
194)
AAnnllaamm››::
““......RRaabbbbiimmiizz,, bbuunnllaarr›› bboo yyeerree yyaarraatt
maadd››nn!! SSuubbhhaann’’ss››nn
(yersiz ve anlams›z bir ey yaratmaktan münezzeh, her an
yeni bir ey yaratma hâlinde
olans›n)!! (Aç› a
ç›kard›klar›n› de erlendirmemenin getirece i pi manl›k-
Raabbbbiimmiizz,, sseenn kkiimmii
tan) yyaannmmaaddaann bbiizzii kkoorruu”” (derler).. R
aattee ee aattaarrssaann oonnuu mmuuhhaakkkkaakk aa aa ››llaamm›› ool
NNeeffssiinnee
c››
oollmmaazz!!
230 zzuullmmeeddeennlleerree hhiiççbbiirr yyaarrdd››mmc (ku
rtar›c›)
RRaabbbbiimmiizz,, ggeerrççeekktteenn bbiizz ‘‘HHaakkiikkaattiinniizzii
EEssmmââ’’ss››yyllaa oolluu ttuu--
maann
aa ddaavveett eeddeennii dduuyydduukk
rraann RRaabbbbiinniizzee iimmaann eeddiinn’’ ddiiyyee iim
vvee hheemmeenn iimmaann eettttiikk.. RRaabbbbiimmiizz
,, ssuuççllaarr››mm››zz›› bbaa ›› llaa,,
yyaannll›› llaarr››mm››zz›› ssiill;; ssaannaa eerrmmii kkuullllaarr››n
kkttee oollaarraakk
yyaann››nnaa aall.. RRaabbbbiimmiizz,, bbiizzee,, RRaassûûlllleerriinne
e vvaaddeettttii iinnii vveerr vvee
süürreecciinnddee bbiizzii rreezziill dduurruummaa
ddüü üürrmmee!! MMuuhhaakkkkaakk
kk››yyaammeett s
kkii vvaaaaddiinnddeenn ddöönnmmeeyyeennssiinn sseenn..””
BBiillggii::
Burada da Allâhû Teâlâ bizlere en k›ymetli dua ekil-
lerini ö retiyor.
Ayr›ca, bu ekilde dua edildi i takdirde, bu duaya ica-
bet edilece i de daha sonraki âyette kesinlikle ifade edil-
----------------------- Page 231-----------------------
AHMED HULÛS‹
mi tir.
Art›k Cenâb-› Hak taraf›ndan icabet sözü verilmi bir
duaya da devam edemiyorsak, elbette diyecek bir ey kal-
maz.
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbeennaa zzaalleemmnnaa eennffüüsseennaa vvee iinn lleemm ttaa ffiirr l
eennaa vvee
ynn..””
tteerrhhaammnnaa lleenneekkûûnneennnnee mmiinneell hhaassiirriiy (7.A’râf: 23)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimmiizz!! NNeeffssiimmiizzee zzuullmmeettttiikk...... EE eerr bb
iizzii 231
keessiinnll
iikkllee hhüüss--
bbaa ›› llaammaazz vvee bbiizzee rraahhmmeett eettmmeezz iisseenn,, bbiizz k
rraannaa uu rraayyaannllaarrddaann oolluurruuzz..””
BBiillggii::
Hazreti ÂÂddeemm ve HHaavvvvaa, cennet hayat› ya arken,
kaderlerindeki o mâhut hatay› yapt›ktan sonra, kendilerin-
den sâd›r olan bu fiilin üzüntüsü içinde, yukar›da ifade
olunan biçimde ba › lanma talep ettiler.
Ve bu dualar› kabul olunarak, bir süre dünyada ya a-
d›ktan sonra, yeniden cennet ya am›na dönme imkân›na
ula t›lar.
‹ te Kur’ân-› Kerîm’deki bu dua bize, “nneeffssee zzuullmmeett--
mmeekk” hâlinde ne yapmam›z gerekti ini ö retiyor.
----------------------- Page 232-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Hayat› nefsine zulmetmekle, yani “nneeffss”inde mevcut
olan sonsuz kemâlin hakk›n› yerine getirememek suretiy-
le ona eziyet etmekle geçen bizlere de bu duaya devamdan
ba ka bir ey kalm›yor.
OOkkuunnuu uu::
““......HHaassbbiiyyAAllllââhhuu,, llââ iillââhhee iillllââ HHUUvvee,,
hii tteevveekkkkeellttüü
.””
vvee HHuuvvee RRaabbbbüüll aarr iill aazzîîyymm. (9.Tevbe: 129)
AAnnllaamm››::
232 ““AAllllââhh bbaannaa yyeetteerr!! TTaannrr›› yyookkttuurr ssaaddee
cee ‘‘HHÛÛ’’!! OO’’nnaa
‘HHÛÛ’’dduurr!!”
tteevveekkkküüll eettttiimm...... AArr --›› AAzzîîmm’’iinn RRaabbbbii ‘
BBiillggii::
Ba ›n›z haks›z yere derde girdi i zaman bu âyeti günde
be yüz veya bin kere okumaya devam
ederseniz,
in âAllâh k›sa zamanda selâmete ç›kars›n›z...
Bu âyetteki duay› ilk okuyan ‹‹bbrraahhiimm (a.s.)’d›r.
‹‹bbrraahhiimm Aleyhisselâm NNeemmrruudd taraf›ndan
yakalatt›-
r›l›p, manc›n›kla ate da ›n›n içine f›rlat›ld› › zaman, ha-
vadayken CCeebbrrââiill isimli melek gelir ve sorar...
— Yâ ‹brahim senin için ne yapmam› istersin?
‹brahim Aleyhisselâm cevap verir:
okkttuurr OO
—— AAllllââhh’’aa ggüüvveennddiimm.. OO bbaannaa yyeetteerr...... TTaan

----------------------- Page 233-----------------------


AHMED HULÛS‹
vvaarrdd››rr!! BBeenn OO’’nnaa bbaa llaann››pp,, ii iimmii OO’’nnaa bb››rraakktt››mm...
AArr ’’››nn AAzzîîmm RRaabbbb››dd››rr......
‹ te ‹‹bbrraahhiimm Aleyhisselâm’›n bu ekildeki ifadesinden
sonra mûcize olur; ve ‹‹bbrraahhiimm Aleyhisselâm yava bir
ekilde ate in içine dü er fakat onu ate yakmaz... Çünkü,
“aattee ssoo uummu
u vvee
Kur’ân-› Kerîm’de anlat›ld› › üzere “
sseellââmmeett vveerriiccii oollmmuu ttuurr”” ‹‹bbrraahhiimm Aleyhisselâm için, Allâh
emri ile... ‹ te, böyle bir mûcizenin meydana gelmesine
vesile olan anlay› ve ifade vard›r bu duada...
Bak›n bu dua için ne buyuruyor Rasûlullâh (s.a.v.)
Efendimiz bizlere:
âhh’’aa
““KKiimm ssaabbaahh kkaallkktt›› ››nnddaa vvee ggeecceeyyee ggiirrddii iinnddee AAl
ggüüvveennddiimm oo bbaannaa yyeetteerr,, TTaannrr›› yyookkttuurr,, AArr ’’››nn AAzzîîmm R
oollaann OO vvaarrdd››rr ddeerrssee;; bbuunnuu iisstteerr ss››ddkk iillee ssööyylleessiinn
isstteerr YYAA-- 233
LLAANNDDAANN ((iinnaannmmaayyaarraakk)) ssööyylleessiinn,, yyeeddii ddeeffaa ssööyylleed
dii iinnddee
AAllllââhh oonnaa kkââffii ggeelliirr......”” Ebû Davud.
Dikkat edin!..
Bu hadîs-i erîf’te çok önemli bir hususa i aret edi-
liyor!.. Allâh’›n SS‹‹SSTTEEMM’ine!.. ““AAllllââhh’’››nn ddüüzzeenniinnddee aassllaa
ddee ii iikklliikk oollmmaazz”” âyetiyle de vurgulanan SS‹‹SSTTEEMMEE...
››nn››zz zzaammaann,,
iinnaann--
SSiizz bbeellllii dduuaallaarr›› vveeyyaa zziikkiirrlleerrii yyaapptt››
ssaann››zz ddaa,, iinnaannmmaassaann››zz ddaa,, oo yyaapp››llaann ççaall›› mmaa,, iillggii
tee ggeeççiirriirr vvee mmuuttllaakkaa
sseemmeerreessiinnii
nniizzmmaayy››,, ssiisstteemmii hhaarreekkeet
vveerriirr;; ddeemmii ttiikk......
‹ te bu hadîs-i erîf, söylediklerimizin aç›k-seç
ispat›d›r. ““KKii ii iisstteerr SSIIDDKK ile ister yyaallaannddaann yani iinnaann
-
mmaayyaarraakk”” yapt› ›nda denmesi bunun apaç›k göstergesidir.
----------------------- Page 234-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Bu sebeple diyoruz ki, siz iinnaannmmaassaann››zz ddaahhii bu z
ikirle-
re veya dualara bir süre devam edin, söylenildi i sistem
üzere... Elbette neticesine ula acaks›n›z.
Allâh bize bunun mânâs›na ermeyi ve bu duay› edebil-
meyi nasip etmi olsun.
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbii iinnnniiyy eeuuzzüü BBiiKKEE eenn eess’’eellee
KEE mmaa lleeyyssee lliiyy
lââ ttaa ffiirrlliiyy vvee tteerrhhaammnniiyy
eekküünn mmiinneellhhaassii--
BBiihhii ’’››llmm ** vvee iilll
234 rriiyynn..”” (11.Hûd: 47)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm!! BBiillggiissiinnee ssaahhiipp oollmmaadd›› ››mm (içy
seennddeenn iisstteemmeekktteenn ssaanna
a ss›› ››nn››rr››mm!! BBeennii
di im) eeyyii s
bbaa ›› llaammaazz vvee bbaannaa rraahhmmeett eettmmeezzsseenn hhüüss
naa uu rraayyaann--
urruumm..””
llaarrddaann oollu
BBiillggii::
NNûûhh Aleyhisselâm kavmini uyarm› , ama
kendisini
dinlememi lerdi. O da ald› › emri ilâhî üzerine bir gemi
yapt› ve hayvanlardan birer çift ile yak›nlar›n› gemiye
davet etti. Ne çare ki o lu ona inanmam› ve gemiye de
binmemi ti.
----------------------- Page 235-----------------------
AHMED HULÛS‹
Tûfan ba lad›ktan sonra, seller üzerinde gemi yüzer-
ken, dalgalar›n aras›nda bo ulmak üzere olan o lunu
gördü ve onun kurtulmas› için ›srarla Rabbine dua etti...
Ama ne çare ki duas›na icabet gelmiyordu...
““...... MMuuhhaakkkkaakk kkii oo sseenniinn aaiilleennddeenn ddee iillddiirr!! MM
uuhhaakkkkaakk
ollmma
ann))
kkii oo ((hhüükkmmüümmee kkaarr ›› oo lluunn kkoonnuussuunnddaa ››ssrraarrll›› o
iimmaann››nn ggeerree ii oollmmaayyaann bbiirr ffiiiillddiirr!! HHaakkkk››nnddaa bbiillggi
nn
n ss
aannaa
oollmmaayyaann eeyyii bbeennddeenn iisstteemmee!! MMuuhhaakkkkaakk kkii BBeen
ccaahhiilllleerrddeenn oollmmaammaann›› öö üüttlleerriimm......”” (11.Hûd: 46)
‹ te bu uyar›dan sonra NNûûhh Aleyhisselâm, yukar›da
metnini verdi imiz özrü, ba › lanmay› ihtiva eden duay›
yapt›...
Bize, burada büyük ddeerrss vard›r!.. Birçok akrabam›z
veya daha yak›n›m›z, ailemizden ki iler vard›r ki, gerçe i
235
örtmekte, inkârda, tanr› kabulünde inad edip dururlar.
Oysa onlarla her ne kadar kan ba ›m›z varsa da, ölüm öte-
si ya am içinde hiçbir yak›nl› ›m›z mevcut de ildir... Bu
sebepten de onlar hakk›nda ›srar etmemiz, ya da onlar›
zorlamam›z abestir. Bize dü en sadece onlar›n hidâyet
bulmas› için Rabbimize dua edip, gerisini O’na b›rak-
makt›r.
Muhakkak ki AAllllââhh’›n takdiri yerine gelecektir...
Öyle ise bize hay›rl› nesil talep etmek dü üyor... Bak›n
o da bize nas›l ö retiliyor:
----------------------- Page 236-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbeennaa hheebb lleennaa mmiinn eezzvvaaccii
nnaa vvaa zzüürrrriiyyyyaattiinnaa
e iimmaammaa..””
kkuurrrree--ttee aa’’yyuunniinn vveecc’’aallnnaa lliill mmüütttteekk›
e
(25.Furkân: 74)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimmiizz...... EE lleerriimmiizzddeenn (veya bedenleri
mizden) vvee
eevvllaattllaarr››mm››zzddaann (bedenî çal› malar›m›z›n
nden)
e iihhssaann
ggöözz aayydd››nnll›› ›› (cennet ya am›n›) oolluu ttuurraaccaakkllaarr››
eett;; bbiizzii,, kkoorruunnmmaakk iisstteeyyeennlleerree uuyyuu
llaass›› öönnddeerr kk››ll..””
BBiillggii::
Evlât isteyen ana-babalara Cenâb-› Hakk’›n ö retti i
236 bir dua bu... Hay›rl› evlâd› olsun istey
enler, ayet bu
duaya namazlar›ndan sonra devam
ederken çocuklar›
olursa, umulur sâlih bir nesil sahibi olurlar.
OOkkuunnuu uu::
““RRaabbbbiicc’’aallnniiyy mmuukk››yymmeess SSaallââttii vvee mmi
zzüürrrriiyyyyeettiiyy,,
RRaabbbbeennaa vvee tteekkaabbbbeell dduuaa’’;; RRaabbbbeennaa ffiirr l
liiyy vvee llii vvaalliiddeeyyyyee
ynnee yyeevvmmee yyeekkuummüüll hh››ssaabb
..””
vvee lliill mmuu’’mmiinniiy
(14.‹brahim:
40-41)
----------------------- Page 237-----------------------
AHMED HULÛS‹
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm,, ssaallââtt›› iikkaammeeyyii (Esmâ hakikatine yöneli in
getirisini ya ayanlardan) kk››ll,, bbeennii vvee zzüürrrriiyyeettiimmddeenn
ddee
(ikame edenler yarat)! RRaabbbbiimmiizz;; dduuaamm›› ggeerrççeekkllee ttiirr (Dik-
kat: ‹brahim (a.s.) gibi bir Zât, salât›n ikamesini ya an-
t›s›n› talep ediyor; bu ne anlam ta ›r, derin dü ünmek
bbbiimmiizz,, yyaa aamm mmuuhhaasseebb
eessiinniinn
gerekir. Ahmed Hulûsi). RRaab
oorrttaayyaa sseerriillddii ii ssüürreeççttee,, bbeennii,, aannaa--bbaabbaamm›› vvee iimma
eddeennllee--
yllee!!””
rrii mmaa ffiirreett eey
BBiillggii::
‹‹bbrrââhhiimm Aleyhisselâm’›n KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de yer alan
bu duas› NNAAMMAAZZ ile ilgili tek duad›r.
NNAAMMAAZZII iikkââmmee etmeyi hedef alan bu dua, namaz›n
237
hakikat›na yönelmek isteyenlere özellikle tavsiye olunur...
NNaammaazz vard›r kk››ll››nn››rr...
NNaammaazz vard›r iikkââmmee oolluunnuurr...
maazz ddaaiimmîîddiirr
NNaam vard›r içinden hiç ç›k›lmaz, ...
Biz namaz konusuna AAbbddüüllkkââddiirr GGeeyyllâân
Hazretleri’nin yazm› oldu u ““RRiissââllee--ii GGaavvssiiyyee”” isimli
eserin erhi olan ““GGAAVVSS‹‹YYEE AAÇÇIIKKLLAAMMAASSII”” isimli kita-
b›m›zda ve “8” numaral› “‹slâm” kasetinde de indik.
Arzu edenler nnaammaazz hakk›nda geni ve derinlemesine bil-
giyi buralarda bulabilir.
““NNaammaazz ddiinniinn ddiirree iiddiirr”” uyar›s› gere ince, Allâh bize
namaza gereken önemi vermeyi ve hakk›n› edâ edebil-
meyi nasip etsin...
----------------------- Page 238-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Tekrâr ediyorum, namaz›n özüne ermeyi dileyenler,
secdelerde bunu talep etsinler...
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbii iinnnnii mmeesssseenniiyyee eeyyttaannuu b
iinnuussbbiinn vvee aazzââbb;;
›yynnii vvee eeuuzzüü bbiikkee
RRaabbbbii eeuuzzüü bbiikkee mmiinn hheemmeezzaattii eeyyaatt›
rraabbbbii eenn yyaahhdduurruunn.. VVee hhiiffzzaann mmiinn kküülll
lii eeyyttaanniinn mmaarriidd..””
238 (38.Sâd: 41, 23.Mu’minûn: 97-98, 37.Sâffât: 7)
AAnnllaamm››::
i eeyyttaann
bbaannaa
RRaabbbbiimm mmuuhhaakkkkaakk kki (bed
en olma fikri)
bbiittkkiinnlliikk vvee aazzaapp yyaa aatttt››.. RRaabbbbiimm!! (D› sal v
içsel) eeyyttaann--
llaarr››nn vveessvveesseelleerriinnddeenn ssaannaa (varl› ›mdaki koruyucu
Esmâ’
e ssaannaa
na) ss›› ››nn››rr››mm.. VVe (varl› ›mdaki koruyucu Esmâ’na)
ss›› ››nn››rr››mm RRaabbbbiimm,, ççeevvrreemmddee bbuulluunnmmaallaa
ya
.
semâs›n›) kkuurraallllaarraa iittaaaatttteenn çç››kkaann hheerr eeyyttaa
n kkoorruudduukk.
BBiillggii::
EEYYTTAANNLLAARRAA yyaannii CC‹‹NNLLEERREE KK
AARR II OOKKUUNNAA--
CCAAKK EENN TTEESS‹‹RRLL‹‹ DDUUAALLAARR…… CC‹‹NNLLEERR‹‹NN
her türlü
zarar veren tesirlerine kar › KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de bul
----------------------- Page 239-----------------------
AHMED HULÛS‹
bir iki dua âyeti, beraberce okundu u zaman son derece
tesirli olmaktad›r.
““SSaadd”” Sûresi’nin 41. âyeti olan k›sm› EEyyyyûûbb (a.s.)
okumu tur... ““MMüü’’mmiinnuunn”” Sûresi’nin 97 ve 98. âyetleri
olan k›sm› ise Cenâb-› Hak taraf›ndan RRaassûûlluullllââhh
(s.a.v.)’e ö retilmi tir.
Saffat Sûresi 7. âyetindeki bölüm ise cinnî ilhamlara
kar › korunmay› temin etmektedir.
CC‹‹NNLLEERR taraf›ndan kand›r›lm› bulunan herkes bu
duaya devam hâlinde çok büyük faydalar görür...
MMEEDDYYUUMMLLAARR,, RRUUHHLLAARRLLAA,, UUZZAAYYLLIILLAARRLLAA
N‹‹ SSAANNAANNLLAARR,, KKEENNDD‹‹NN‹‹ EEVVLL‹‹YYAA,,
GGÖÖRRÜÜ TTÜÜKKLLEERR‹‹N
EEYYHH veya MMEEHHDD‹‹ zannedenler bu dualara ayet bir süre
devam ederlerse, o zann› olu turan tüm veriler kesiliverir.
239
BBuu dduuaann››nn tteessiirrllii oollaabbiillmmeessii iiççiinn bbiirrkkaaçç yyooll vvaa
rdd››rr......
1. Ki inin kendisinin, üzerindeki etki kesilene kadar
her gün sabah ve ak am iki yüz veya üç yüz kere bu duay›
okumas› ve ayr›ca her okuyu ta bir sürahi su içine nefesi-
ni de üfleyerek ve daha sonra da o suyu içerek bünyesini
güçlendirmesi...
2. Güvenilen sâlih birkaç ki inin bir araya gelerek o
ki inin üzerine üçyüzer kere okumalar› ve bu arada ortada
geni a ›zl› bir kap içinde su bulundurmalar› ve daha
sonra o ki iye peyderpey bu suyu içirmeleri... Mümkünse
o ki inin kendisinin de bu dualara devam›...
3. Ayr›ca bu ki inin her gün 41 defa “kul euzü birab-
bil felâk” ve “kul euzü birabbin nâs” Sûrelerini sabah
----------------------- Page 240-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ak am okumas›.
ayet bunlar›n hepsi bir arada yap›l›rsa daha kolay
neticeye ula ›l›r...
BBuurraaddaa uunnuu ddaa bbeelliirrttmmeeddeenn ggeeççmmeeyyeelliimm..
....
Gerek ““ÂÂyyeett’’eell KKüürrssîî”” ve gerekse ““mmuuaavvvviizzeetteey
denilen ““KKuull EEuuzzüülleerr”” pasif korunma sistemleridir.
Ki inin beyin gücünü kuvvetlendirmeye, ruh gücünü kuv-
vetlendirmeye ve koruyucu manyetik kalkan içine almaya
yarayan formüllerdir...
Yukar›da verdi imiz âyetler ise tamam›yla aktif for-
müldür... Yani ki i bu dualara devam etti i zaman; o ki i-
nin beyni lazer tabancas›n›n › ›n› gibi, fakat çevresine
yayg›n olarak öyle bir › ›nsal yay›n yapmaktad›r ki; bun-
LEERR
240 dan bütün CC‹‹NNL rahats›z olmakta ve uzakla ma zorun-
lulu unu hissetmektedirler.
Burada ayr›ca u hususu da belirtmeden geçmeyelim:
CC‹‹NNLLEERR‹‹NN musallat oldu u ki iler ve CC‹‹NNLLEERR‹‹NN
çe itli etkileme sistemleri hakk›nda “RUH, ‹NSAN, C‹N”
isimli kitab›m›zda ve “RUH, C‹N, MELEK” isimli video
kasetimizde son derece geni kapsaml› bilgi vermeye
çal› t›k; ‹lâhî lütfu inayet neticesinde... Burada unu da
özellikle vermek istiyorum:
CC‹‹NNLLEERR‹‹NN etkisi alt›nda olan ki iler, bu dualar› oku-
maya ba lad›klar› zaman, önce içlerinde büyük s›k›nt› du-
yarlar. Hatta b›rak›n kendilerinin okumas›n›; çevresinde-
kiler okumaya ba lasa, hemen oradan uzakla mak isterler.
Bunun sebebi, bilinçleri d› ›nda kendilerini elegeçir-
----------------------- Page 241-----------------------
AHMED HULÛS‹
mi olan cinlerin o dalgalardan zarar görerek uzakla mak
istemeleri ve onlar› da yanlar›nda götürmeyi arzulama-
lar›d›r.
S›k›nt›n›n arkas›ndan, ate basmas›, tepeye ate
ç›kmas› gibi hâller hissedilir, avuç içlerinde terlemeler gö-
rülür... CCiinnlleerriinn etkisi sonucu; adrenalin salg›s›n›n kana
kar› mas› neticesi hissedilen eylerdir bunlar...
ayet ki i bütün bunlara dayanabilir ve kendisi de dua-
ya devam edebilirse, birkaç gün içinde bu s›k›nt›lar› azal›r
ve rahatlamaya ba lar... Bütün mesele, ki inin iradesini
kullan›p, direnebilmesi ve korkuyu atabilmesindedir.
Bu bahsetti imiz dualar›n tatbiki için de, bize göre,
hiçbir hocaya gidip para kapt›rman›n âlemi yoktur!.. Ki i-
nin kendisi veya güvendi i yak›n dostlar›, bunu rahatl›kla 24
1
yapabilirler.
Allâh cümlemizi bu konuda bilinçlendirsin ve
CC‹‹NNLLEERR’in elinde oyuncak olup, elâleme rüsvây olmak-
tan korusun.
OOkkuunnuu uu::
““......LLââ iillââhhee iillllââ eennttee ssuubbhhaanneeKKEE iinnnniiyy kküünnttü

zzââlliimmiiyynn..” (21.Enbiya: 87)
AAnnllaamm››::
““TTaannrr›› yyookk (benli im yok); ssaaddeeccee SSeenn (hakikatimi
----------------------- Page 242-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
olu turan EL Esmâ mânâlar›n)! SSeenniinn (Esmâ mânâlar›n›
aç› a ç›karan olarak bu i levimle) tteessppiih
iinnddeeyyiimm!!
MMuuhhaakkkkaakk kkii bbeenn nneeffssiimmee zzuullmmeettttiimm..””
BBiillggii::
Bak›n bu hususta Rasûl Aleyhisselâm ne buyuruyor:
all›› ››nn kkaar
nn››nnddaa iikkeenn
““ZZüünn NNuunn ((YYuunnûûss AAlleeyyhhiisssseellââmm)) bba
‘‘LLââ iillââhhee iillllââ eennttee SSuubbhhaanneekkee iinnnniiyy kküünnttüü
zaallîîmmîînn’’
eyy hhaakkkk››nnddaa bbuunnuu ookkuu
yyaann mmüüssllüümmaann
ddiiyyee dduuaa eeddeerrddii.. BBiirr e
yyookkttuurr kkii,, AAllllââhh oonnuunn dduuaass››nn›› kkaabbuull eettmmeess
inn..””
YYuunnûûss Aleyhisselâm KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’in “
Sûresi’nin 87. âyetinde belirtilen ekilde, bu duaya devam
ederek, yapt› › bir yanl› tan dolay› ba › land›... Sonra da
242 o devir artlar›na göre yüz bin ki iden fazla olan büyük bir
toplulu a hidâyet ula t›rd›.
Dünya artlar› ve artlanmalar› içinde, âdet
bal›k
karn›nda bo ulmak üzere olan insan gibi, s›k›nt› içinde
olanlara çok büyük ferahl›k ve kurtulu getirecek olan bir
tespihdir, duad›r bu âyet...
‹leride tavsiyemiz olan çe itli zikir formülleri içinde de
yer alan bu duaya günde üç yüz defa çekmek suretiyle
devam edenler çok büyük fayda görürler.
Kesinlikle
devam edin.
----------------------- Page 243-----------------------
AHMED HULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbii rraahh lliiyy ssaaddrriiyy;; VVee yyeessssiirrlliiyy eemmrriiyy
..”” (20.Tâhâ:
25-26)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm,, uuuurruummaa ggeennii lliikk vveerr (bunlar› hazmedebile-
yim ve gere ini uygulayabileyim)... ‹‹ iimmii bbaannaa kkoollaa
yy--
llaa tt››rr..””
BBiillggii::
MMuussaa Aleyhisselâm’›n duas›n›n bir k›sm›d›r
yukar›daki bölüm... Yap›lan çal› malara göre görülmü tür
ki, günde üçyüz defa çekenlerde bir süre sonra iç s›k›lma-
lar›, daralmalar ortadan kalkmakta, daha haz›ml› olun-
243
makta ve i ler yoluna girmektedir.
Yan›s›ra ““EElleemm nnee rraahh lleekkee ssaaddrreekk”” âyeti de üç yüz de-
fa okunursa, tesiri çok daha k›sa zamanda da görülebilir.
‹ç s›k›nt›lar›ndan yak›nan, içe kapan›k, huzursuz, bu-
nal›ml› ki ilere bu formül yan›s›ra ““BBââss››tt”” ismi de bin se-
kiz yüz kere çekilmek suretiyle bir üçlü tertip eklinde
tavsiye edilir.
----------------------- Page 244-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
““VVee iinn yyeemmsseesskkeellllaahhuu BBiidduurrrriinn ffeel
laa kkââ iiffee lleehhuu iillllââ HHUU
e llii ffaaddlliiHH‹‹,, yyuuss››yybbuu
** vvee iinn yyüürriiddkkee BBiihhaayyrriinn ffeellaa rraadddd
e
BBiihhii mmeenn yyee aauu mmiinn ››bbaaddiiHH‹‹,, vvee ‘‘
ell ⁄⁄aaffuurruurr
RRaahhîîyymm..”” (10.Yunus: 107)
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh sseennddee bbiirr ss››kk››nntt›› aaçç›› aa çç››kk
bbaa kkaa kkaalldd››rraaccaakk yyookkttuurr!! EE eerr sseennddee bbiirr
haayy››rr iirraaddee eeddeerr--
e,, OO’’nnuunn llüüttffuunnuu ggeerrii ççeevviirreecceekk ddee yyookkttu
rr!!OO,, llüüttffuunnuu kkuull--
sse
’dduurr,, RRaahhîîmm’’ddiirr..””
llaarr››nnddaann ddiilleeddii iinnee nnaassiipp eeddeerr...... OO GGaa
ffûûrr’
BBiillggii::
244 ““YYuunnuuss”” Sûresi’nin 107. âyeti ola
bu metin iç
s›k›nt›s›na dü enler, bir derdi s›k›nt›s› olanlar taraf›ndan
günde yüz defa okunursa büyük yarar sa larlar. K›sa süre-
de Allâh o dertlerinden, s›k›nt›lar›ndan selâmete ç›kart›r.
Kime böyle Allâh’a yönelmek kolayla t›r›l›rsa, s›k›n-
t›dan kurtulmak da ona yak›nd›r elbet!..
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbiirrhhaammhhüümmaa kkeemmaa RRaabbbbee
yyaanniiyy ssaa ››yyrraa..””
(17.‹srâ: 24)
----------------------- Page 245-----------------------
AHMED HULÛS‹
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm...... MMeerrhhaammeett eett oonnllaarraa (anne ve
babama),
kküüççüükkkkeenn bbeennii tteerrbbiiyyee eettttiikklleerrii ggiibbii..””
BBiillggii::
haakkkk››
‹nsan üzerindeki en büyük hak aannnnee vvee bbaabbaa h
d›r...
Dünyada varolu vesilesi olan aannnnee--bbaabbaa hhaakkk
k››nn››nn bir
evlâd taraf›ndan ödenebilmesi çok güçtür.
Ama bu âyeti kerîmede onlar için yapabilece imiz
dilde çok kolay fakat mânâda çok de erli bir duay› ö re-
tiyor Cenâb-› Hak bize...
ayet ana-babam›z›n hakk›n› bir nebze olsun ödeme
sorumlulu una haiz bir vicdan›m›z varsa, dualar›m›zda
mutlaka bu dört kelimeye de yer verelim.
245
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbii eevvzz››’’nniiyy eenn ee kküürree nn››’’mmeetteekkeelllleetti
e vvee aallââ vvaalliiddeeyyyyee vvee eenn aa’’mmeellee ssaalliihhaann tteerrdd
aahhuu vvee
aalleeyyyye
i
nnnniiyy mmiinneell
aassll››hh lliiyy ffiiyy zzüürrrriiyyyyeettiiyy** iinnnniiyy ttüübbttüü iilleeyykkee vvee i
mmüüsslliimmiiyynn..”” (46.Ahkaf: 15)
----------------------- Page 246-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm...... BBaannaa vvee aannaa--bbaabbaammaa llüüttffu
unn oollaann nniimmeettlleerree
leerr yyaappmmaamm›› nnaassiipp eett..
üükkrreettmmeemmii,, rraazz›› oollaaccaa ››nn yyaarraarrll›› ffiiiilll
BBeenniimm zzüürrrriiyyeettiimmee ddee ssaallââhh›› nnaassiipp eett..
... BBeenn ssaannaa ttöövvbbee
n MMüüsslliimmlleerrdd
eenniimm!!””
eettttiimm vvee mmuuhhaakkkkaakk kkii bbeen
BBiillggii::
Yukar›daki duay› ihtiva eden
âyeti kerimenin
(46.Ahkaf: 15) inzâline sebep Hazreti EEbbûû BBeekkiirr SS››ddddî
(r.a.)’d›r.
Ailesinin de müminlerden olmas› yolunda bu ekilde
yapt› › dua Cenâb-› Hak taraf›ndan kabul olmu ve bu
durum, i bu âyet ile de tasdik olmu tur.
246 Ayn› duaya biz de devam edersek, ailemizin ve nesli-
mizin kurtulu u için çok hay›rl› bir i yapm› oluruz…
Namaz ard›ndan yap›lan dualar içinde bu duan›n da yer
almas›n› özellikle tavsiye ederiz.
OOkkuunnuu uu::

vee yyaakkddiirruu lleehh


““‹‹nnnnee rraabbbbiiyy yyeebbssuuttuurr rr››zzkkaa lliimmeenn yyee
v
vvee eennttee hhaayyrruurr rraazz››kkiiyynn..””
AAnnllaamm››::
leettiirr,,
““RRaabbbbiimm,, üüpphheessiizz kkii sseenn ddiilleeddii iinniinn
geennii l
----------------------- Page 247-----------------------
AHMED HULÛS‹
ddiilleeddii iinniinn ddee ddaarraalltt››rrss››nn.. EEnn hhaayy››rrll›› rr››zz››kk iihhssa
inn..””
BBiillggii::
Daha önce metnini verdi imiz ““ÂÂll--ii ‹‹mmrrâânn”” Sûresi’nin
ikkeell mmüüllkk””
26-27. âyetleri olan ““AAllllââhhüümmmmee mmââlli duas
birlikte bu duaya devam edilirse, r›z›k s›k›nt›s› çekenler
çok fayda görürler. Bu duan›n günde üç yüz defa okun-
mas› tavsiye olunur.
OOkkuunnuu uu::
247
““......RRaabbbbii eeddhh››llnniiyy mmüüddhhaallee ss››ddkk››nn vvee aahhrriiccnniiyy
aaccee
eddüünnkkee ssuullttaanneenn nnaass››yyrraa..””
ss››ddkk››nn vveecc’’aall lliiyy mmiinn lle (17.
80)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm,, ggiirrddii iimm yyeerree ss››ddkk hhââlliinnddee ggiirrddiirr vvee
›ddkk iillee çç››kkaarrtt;; lleeddüünnnnüünnddeenn zzaaffeerree eerrddii
i bbiirr
yyeerrddeenn ss›
kkuuddrreett oolluu ttuurr bbeennddee!!””
BBiillggii::
Kur’ân-› Kerîm’deki çok önemli dualardan
idir
bu… Giri ilen i e s›dk ile girmeyi, o i ten s›dk üzere ta-
mamlanm› olarak ve o i te ba ar›ya ula mak için özel ila-
----------------------- Page 248-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
hî güçle donanmay› talep etmeyi ö retiyor Cenâb-› Hak
bizlere…
S›dk; sadakat do ruluk, teslimiyet iyi niyet, güvenirli-
lik gibi kavramlar› içine alan bir kelimedir. Hazreti EEbbûû
BBeekkiirr’e ““ss››ddddîîkk”” denilmesi de i te bu özelliklerin hepsinin
onda mevcut olmas› dolay›s›ylad›r. Bütün bu özelliklerle
bezenmi olarak bir i e giri mek veya bir ortama girmek,
elbette ki ba ar›l› olman›n birinci basama ›d›r. ‹kinci ba-
samak ise, ilâhi güçle destekli olmakt›r ki, bunun ne kadar
önemli oldu unu ehli bilir…
Allâh, yolunda çal› t› ›m›z sürece indinden bir güçle
bizi desteklesin ve ba ar›dan ba ar›ya ko tursun!..
248
OOkkuunnuu uu::
““......RRaabbbbeennaa aattiinnaa mmiinn lleeddüünnKKEE rraahhmme
etteenn vvee hheeyyyyii’’
innaa rraa eeddaa..””
lleennaa mmiinn eemmrri (18.Kehf: 10)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimmiizz (hakikatimiz olan Esmâ bile imimiz) bbiizzee
lleeddüünnnnüünnddeenn (asl›n olan mutlak El Esmâ mertebesinden
aç› a ç›kan özel bir kuvve ile) bbiirr rraahhmmeett (lütfunla ol
u --
acak bir nimet) vveerr vvee bbiizzee (bu) ii ttee bbiirr kkeemmââll hhââlli
ollu
ttuurr..””
----------------------- Page 249-----------------------
AHMED HULÛS‹
BBiillggii::
Bu âyette de Cenâb-› Hak bize, i lerimizde ba ar›l›
olmam›z için DDUUAA etmemiz gereklili ini ö retiyor…
Ayr›ca, ba ar› niyaz›nda bulunurken, Allâh’›n
““‹‹NNDD‹‹NNDDEENN”” yani ZZÂÂTTÎÎ rahmetinden talep etmemiz yo-
lunda uyar›da bulunuyor…
Öyle ise bu i areti iyi de erlendirip, ““‹‹NNDD‹‹NNDDEENN””
diyerek talep edelim, ZZÂÂTT‹‹ s›fatlar›yla alâkal› konularda,
‹‹lliimm,, RRaahhmmeett,, KKuuddrreett gibi…
OOkkuunnuu uu::
249
ezzeerrnniiyy ffeerrddeenn vvee eennttee hhaayyrru
ull vvaarriissiiyynn..””
““......RRaabbbbii llaa tte
(21.Enbiya: 89)
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm...... BBeennii hhaayyaattttaa tteekk bbaa ››mmaa bb››rraakkmmaa (bir v
ârriisslleerriinn eenn hhaayy››rrll››ss››ss››nn..
ihsan et)! SSeenn vvâ ”
BBiillggii::
ZZeekkeerriiyyaa (a.s.) ihtiyarlam› ve buna ra men hâlâ bir
çocu u olmam› t›…
Bunun üzerine yukar›da nakletti imiz ekilde dua etti
Rabbine…
----------------------- Page 250-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Ve duas› kabul edilerek YYaahhyyaa ismini koydu u bir
o ula kavu tu…
Bu, ‹sa (a.s.)’›n geli ini müjdeleyen YYaahhyyaa (a.s.) idi…
Çocu u olmay›p da ›srarla çocuk isteyenlerin, bu
duaya devamlar› çok faydal› olur… Gece yar›s›ndan sonra
birkaç gece, ileride tarif etti im, ““HHââcceett nnaammaazz››”” k›l›n›r,
ard›ndan da bin defa bu duaya devam edilirse, umar›m
Allâhû Teâlâ bir kolayl›k ihsan eder.
250
----------------------- Page 251-----------------------
AHMED HULÛS‹
32
RASÛLULLÂH’A SALÂVATLAR

251
OOkkuunnuu uu::
““‹‹nnnnaallllââhhee vvee mmeellââiikkeetteehhuu yyuussaallllûûnnee ââlleennnneebbîîy
liimmuu tte
esslliiyymmaa””
eeyyyyüühheelllleezziiyynnee ââmmeennûû,, ssaallllûû aalleeyyhhii vvee sseelll
AAnnllaamm››::
““MMuuhhaakkkkaakk kkii AAllllââhh vvee mmeelleekklleerrii,, nneebbiissiinnee ççookk
saallââtt
eeddeerrlleerr……EEyy iimmaann eeddeennlleerr,, ssiizz ddee OO’’nnaa ssaallââtt eeddiipp llâ
yyllee
sseellââmm vveerriinn……””
BBiillggii::
Efendimiz, Rasûlümüz, basiretimizin nûru, Allâh’›n
habibine salâvat getirmemiz yukar›daki âyetî kerîme ile
----------------------- Page 252-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bize emrolunuyor…
Niçin bu böyle?
Buyuruyor ki RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.):
““‹‹NNSSAANNLLAARRAA ÜÜKKRREETTMMEEYYEENN HHAAKKKK’’AA ÜÜKK--
RREETTMM‹‹ OOLLMMAAZZ..””
‹ te bu aç›klama, tasavvufun en derinliklerine ait bir
gerçe i bizim basiretimiz önüne sermekte; ayet biraz
olsun kalp gözümüzü örten perdelerden kurtulmu isek!..

““AALLLLÂÂHH MMUUHHSS‹‹NNLLEERREE ‹‹HHSSÂÂNN EEDD‹‹CC‹‹DD‹‹RR..”
Âyetinin inceli ine vâk›f olursak, anlar›z ki, herhangi bir
ihsan ediciden o eyi bize ihsan eden Allâh’t›r! Ve bize o e-
yi ihsan eden Allâh’a ükür de; ancak, ihsan etti i mahâlle
ükretmekle mümkündür! Aksi hâlde biz, gerçek verene de-
252 il; hayalimizde yaratt› ›m›z TTAANNRRII’ya ükretmi oluruz!
Allâh, mutlak gerçe i bize göstermek ve idrak ettirmek
için RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) ile bize ihsanda bulundu una göre;
RRaassûûll--uu EEkkrreemm’’ee üükküürr AAllllââhh’’aa üükküürr oollaaccaakk
Bu kitap, bu i in derinliklerini göstermek için yaz›lmad›-
›ndan; görevi sadece gerçek ve tek kap› olan DDUUAA vvee ZZ‹‹KK‹‹RR
kap›s›n› tan›tmak oldu undan; biz dönelim mevzuumuza.
‹ te bu yüzdendir ki, biz, Rasûlullâh Aleyhisselâm’a
ükürle emrolunduk KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm âyeti ile; yani Rabbi-
miz olan âlemlerin Rabb› Allâh emri ile. Ve i te,
Rasûlullâh dahi, bu emir dolay›s›yla, ükredilenin kim
oldu unun bilgisiyle, kendisine çokça salâvat getirilmesi
yolundaki a a ›da nakledece imiz konu malar› yapt›
çe itli zamanlarda;
----------------------- Page 253-----------------------

AHMED HULÛS‹
““BBuurrnnuu yyeerree ssüürrttüüllssüünn oo kkii iinniinn kkii,, yyaan
eenniimm
iissmmiimm aann››ll››rr ddaa,, üüzzeerriimmee ssaallââtt eettmmeezz!!....””
riiddeenn ddaahhaa cciimmrrii oolla
ann aaddaamm yyaann››nnddaa
““HHeerr cciimmr
aann››lldd›› ››mm zzaammaann,, bbaannaa ssaallââtt eettmmeeyyeennddiirr……””
kttee ggüüççssüüzzddüür
baannaa ssaallââtt
““HHeerr DDUUAA sseemmââyyaa yyüükksseellmmeek
eeddiinnccee ggüüccüünnee kkaavvuu uurr,, yyüükksseelliirr ((iiccaabbeett mmaakkaamm››nnaa
allââtt eeddeerrssee,, AAllllââhh oon
naa oonn kkeerree ssaa--
““KKiimm bbaannaa bbiirr kkeerree ssa
llââtt eeddeerr;; oonnuunn oonn ggüünnaahh››nn›› ssiilleerr;; oonnuu oonn ddeerreeccee yyüü
tiirr..””
nllaarrddaann bbaannaa eenn yyaakk››nn oollaann›› bbaannaa eenn çço
kk ssaallââtt
““‹‹nnssaan
ggeettiirreennddiirr..””
ennnneettiinn yyoolluu
““KKiimm bbaannaa ssaallââtt ggeettiirrmmeeyyii uunnuuttuurrssaa,, oonnaa cce
uunnuuttttuurruulluurr..””
““KKiimm kkaabbrriimmiinn yyaann››nnddaa bbaannaa ssaallââtt eeddeerrssee,, bbeenn
oonnuunn
akkttaayykkeenn bbeenniimm üüzzeerrii
mmee ssaallââtt ggeettii--
sseessiinnii ii iittiirriimm.. KKiimm uuzza
253
rriirrssee,, oo bbaannaa uullaa tt››rr››ll››rr……””
e ssaallââtt eettmmee--
““DDUUAA eeddeenn kkiimmssee,, NNeebbiilleerree vvee RRaassûûlllleerre
ddiikkççee,, dduuaass›› ppeerrddeelliiddiirr..””
““AAllllââhh’’››nn yyeerryyüüzzüünnddee sseeyyaahhaatt eeddeenn mmeelleekkllee
kkii,, oonnllaarr bbaannaa üümmmmeettiimmddeenn sseellââmm tteebbllii eeddeerrlleerr……””
““BBaannaa ssaallââtt eeddeennlleerree CCeennââbb--›› HHaakk ss››rraatt üüzzee
iirr
n eeddeerr…… EEhhllii nnûûrr iissee eehhllii nnâârrddaann oollmmaazz!!....
nnûûrr iihhssaan
““HHaannggii ttoopplluulluukk bbiirr yyeerrddee oottuurruurr ddaa,, AAllllââhh’’››
krreettmmee--
n,, bbaannaa ssaallââtt ggeettiirrmmeeddeenn oorraaddaann kkaallkk››pp ggiiddeerrll
eerrssee,, üüssttllee--
ddeen
rriinnee AAllllââhh’’ttaann hhaassrreett ssiinneerr!!....””
izz AAllllââhh’’ttaann bbiirr ddiilleekkttee bbuulluunn
mmaakk iisstteeddii ii
““HHeerr bbiirriinni
zzaammaann,, eevvvveellaa OO’’nnaa aann››nnaa yyaakk›› ››rr eekkiillddee hhaammd
raa RRaassûûllüünnee ssaallââtt eettssiinn,, oonnddaann ssoonnrraa dduuaass››nn›› yy
BBuu
ssoonnr
----------------------- Page 254-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
aammaacc››nnaa uullaa mmaakk iiççiinn ddaahhaa eellvveerrii lliiddiirr
““CCuummaa ggüünnlleerrii bbeenniimm üüzzeerriimmee
ssaallââtt››nn››zz›› ççoo aalltt››nn……
inn ssaallââtt››nn››zz bbaannaa oo ggüünn aarrzz oolluu
r..””
ZZiirraa,, ssiizzi
““HHeerr kkiimm cceennnneettttee bbaannaa yyaakk››nn oollmmaak
k iissttiiyyoorrssaa,, oo nniiss--
ppeettttee bbaannaa ssaallââtt eettssiinn!!....””
““CCeebbrrââiill’’llee bbuulluu ttuumm...... BBaannaa ööyyllee
aannaa mmüüjjddeellee--
t eed
deerrssee,, bbeenn oonnaa ssaallââtt eeddeerriimm;;
rriimm kkii,, AAllllââhh;; kkiimm ssaannaa ssaallâât
kkiimm ssaannaa sseellââmm vveerriirrssee bbeenn oonnaa sseellââmm ee
ddeerriimm,, bbuuyyuurrdduu......””
irr zzââtt,, RRaassûûlluulll
lââhh ((ss..aa..vv..)) iillee ööyyllee
““SSaahhaabbeeddeenn bbi
kkoonnuu ttuu::
-
— YYââ RRaassûûllaallllââhh,, bbeenn sseenniinn üüzzeerriinnee çço
att ggeettii-
rriiyyoorruumm…… BBuunnaa zzaammaann››mm››nn nnee kkaaddaarr››nn›› aayy›
— DDiilleeddii iinn kkaaddaarr››nn››!!
254 — DDöörrttttee bbiirrii nnaass››ll??....
dii iinn kkaaddaarr››nn›› yyaapp…… AArrtt››rr››rr
iinn iiççiinn ddaahhaa
— DDiilleed
hhaayy››rrll››dd››rr!!....
— ÜÜççttee bbiirrii nnaass››ll??....
yaapp...... AArr
tt››rr››rrssaann sseenniinn iiççiinn ddaahhaa hhaa--
— DDiilleeddii iinn kkaaddaarr y
yy››rrll›› oolluurr!!....
— YYaarr››ss››nn›› aayy››rrssaamm zzaammaann››mm››nn??....
— DDiilleeddii iinn kkaaddaarr yyaapp…… AArrtt››rr››rrssaann
inn iiççiinn ddaahhaa
hhaayy››rrll›› oolluurr……
— YYaa zzaammaann››mm››nn hheeppssiinnii aayy››rr››rrssaamm ssaall
?....
diirrddee yyeetteerr,, ggüünnaahhllaarr››nn
bbaa ›› llaann››rr!!....””
— BBuu ttaakkd
Salâvat okuman›n ne kadar de erli oldu u hakk›nda,
bu nakletti imiz hadîs-i erîfler umar›m bir fikir vermi -
tir! Konunun önemi hakk›nda biraz dü ünelim isterseniz.
----------------------- Page 255-----------------------
AHMED H
ULÛS‹
Art›k herkes, kendi anlay› ›na göre elbette bu hususu
de erlendirecektir... imdi biz gelelim, size tavsiye edece-
imiz baz› salâvat› erîfelere…
OOkkuunnuu uu::
““CCeezzaallllââhhuu aannnnaa sseeyyyyiiddeennââ MMuuhhaammmmeeddeenn mmaa
hhuuvvee
eehhlluuhh..””
AAnnllaamm››::
d’’ee llââyy››kk oolldduu
iill--
““AAllllââhh’’››mm EEffeennddiimmiizz MMuuhhaammmmeed
ddee iihhssaannddaa bbuulluunn bbiizziimm ttaarraaff››mm››zzddaann,, bbiizz oonnuu ddee ee
rlleennddiirr--
mmeekktteenn ââcciizziizz……””
255
lggii::
BBiil
Bu salâvat› bize ö reten Bizâtihi Hazreti
RRaassûûll
AAlleeyyhhiisssseellââmm… Hadîs-î erîfte buyuruyor ki:
““HHeerr kkiimm bbuu eekkiillddee ddeerrssee,, yyeettmmii mmeelleekk,, bbiinn
ssaabbaahh
oonnaa eecciirr yyaazzaarr..””
u::
OOkkuunnuu u
““AAllllââhhüümmmmee ssaallllii aallââ mmeenn rruuhhuuhhuu mmiihhrraabbüüll eerrvvaah
l
----------------------- Page 256-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
mmeellââiikkeettii vveell kkeevvnnii;; AAllllââhhuummmmee
ssaallllii aallââ mmeenn hhuuvvee
iimmaammüüll eennbbiiyyââii vveell mmüürrsseelliiyynn;; AAllllââhhuummmm
aallllii aallââ mmeenn
hhuuvvee iimmaammuu eehhlliill CCeennnneettii iibbââddiillllaahhi
ill mmüü’’mmiinniiyynn..””
AAnnllaamm››::
““BBüüttüünn rruuhhllaarr››nn,, mmeellââiikkeenniinn vvee vvaarr
laarr››nn mmiihhrraabb›› oollaann
üttüünn NNeebbiilleerriinn vvee
oo yyüüccee rruuhhaa ssaallââtt eeyyllee AAllllââhh’’››mm;;
RRaassûûlllleerriinn iimmaamm›› oollaann oo zzââttaa ssaallââtt eey
AAllllââhh’’››mm;; AAllllââhh’’››nn
ehhlliinniin
n öönnddeerrii oollaann zzââttaa ssaallââtt eeyyllee
kkuulluu oollaann bbüüttüünn cceennnneett e
AAllllââhh’’››mm……””
BBiillggii::
Bundan üç yüz sene evvel zaman›n
““GGAAVVSS””› olan
SSeeyyyyiidd AAbbddüüllaazziizz EEdd DDeebbbbaa ,
bu manevî görevi
256 dolay›s›yla, bütün ““DD‹‹VVAANN”” (1) toplant›lar›na da kat›l›rd›.
‹ te bu toplant›lardan birinde,
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in
k›z› olan Hazreti FFââtt››mmaa (r.a.)’a ile aras›nda cereyan eden
olay› öyle anlat›yor:
daann bbiirriinnddeeyyddiikk...... BBeenn,,
““DD‹‹VVAANN”” ttooppllaanntt››llaarr››nnd
RRaassûûlluullllââhh EEffeennddiimmiizz’’iinn ssaa ››nnddaa oottuurruuy
mm ddii eerr aarrkkaa--
Kaarr ›› ttaarraaffttaa ddaa b
baazz›› kkaadd››nn eevvlliiyyaallaarr iillee
ddaa llaarrllaa bbeerraabbeerr...... K
ddii eerr mmâânnââ bbüüyyüükklleerrii oottuurruuyyoorrdduu……
d
ii vvee oonnllaarr››nn öönnüünnee oottuurraarraakk,,
DDeerrkkeenn HHaazzrreettii FFââtt››mmaa ggeelld
cceennnneett lliissaann›› iillee uu ssaallââvvaatt›› eerr
okkuudduu...... CCeennnneett
biirr kkeelliimmee vveeyyaa ccüümml
lee bbiirr hhaarrff iillee iiffaaddee eeddee--
lliissaann››nnddaann hheerr b
n
bbiilliirr...... KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’’iinn bbaazz›› ssûûrree
yeerr aallaan
EElliiff,, llââmm,, mmiimm,, nnuunn,, rraa,, ttaa,, hhaa,, ggiibb
ii hhaarrfflleerr ddaahhii bbuu cceennnneett
allââvvaatt›› ddiinnlleeddiikktteenn
lliissâânn››nnddaanndd››rr.. BBuu eekkiillddee ookkuunnaann bbuu ssa
((11)) ““DD‹‹VVAANN”” hhaakkkk››nnddaa bbiillggii ““‹‹NNSSAANN VVEE SS
iittaabb››mm››zz››nn ““RR‹‹CCÂÂLL‹‹
GGAAYYBB”” bbööllüümmüünnddee mmeevvccuuttttuurr..
----------------------- Page 257-----------------------
AHMED
HULÛS‹
ssoonnrraa,, yyaann››nnaa ggiiddiipp ssoorrdduumm HHaazzrreettii FFââtt››mmaa’’yyaa……
— NNeeddiirr bbuu ssaallââvvaatt››nn eeccrrii yyââ FFââtt››mmaa??.... CCeevvaapp vvee
err kkiimm bbuu ssaallââvvaattaa ddeevvaamm eeddeerrssee,, oonnuu
nn hhaakkkk››nn››
— HHe
vee
ööddeemmeeyyee yyeerryyüüzzüünnddeekkii bbüüttüünn aa aaççllaarr,, yyaapprraakkllaarr,, tt
mmoolloozzllaarr mmüücceevvhheerr oollssaa,, ggeennee ddee yyeettmmeezz!!....
BBuu kkaaddaarr bbüüyyüükk eeccrrii oollaaccaa ››nnaa iinnaannaammaadd››mm!!.... HHe
lllââhh ((ss..aa..vv..))’’iinn yyaann››nnaa ggiittttiimm vvee ssoorrdduumm,,
RRaassûûlluul
bbuuyyuurrdduu kkii::
— FFââtt››mmaa ssööyylleemmii yyaa,, ddaahhaa nnee iissttiiyyoorrssuunn!!....
eenn
OO’’nnuunn ddeeddii ii ggiibbii!!....
allââvvaatt›› eerriiffeeyyii
Arraappççaayyaa
BBuunnuunn üüzzeerriinnee iillkk ii iimm,, bbuu ssa
ççeevviirrmmeekk oolldduu..
‹ te size yukar›da nakletmi oldu um salâvat, böyle bir
toplulukta, böyle bir zevât aras›nda tespit olmu tur… Ar-
t›k siz bu salâvat› nas›l arzu ederseniz öyle de erlendi-
257
rin… Hiç olmazsa günde yüz defa okumaya çal› al›m.
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee ssaallllii aallââ sseeyyyyiiddiinnaa MMuuhhaammmmeeddiinn vvee a
llââ ââllii
sseeyyyyiiddiinnaa MMuuhhaammmmeedd kkaadd ddââkkaatt hhiiyylleettiiyy
eeddrriikknniiyy YYââ
RRaassûûllââllllaahh..””
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm EEffeennddiimm MMuuhhaammmmeedd’’ee vvee OO’’nnuunn
nee
ssaallââtt eeyyllee…… ÇÇookk ss››kk››nntt››mm vvaarr,, bbaannaa yyaarrdd››mm
Raassûûllaallllââhh……””
R
----------------------- Page 258-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBiillggii::
Birçok s›k›nt›lar› olan nice insan be vakit namazdan
sonra yüz yirmi be defa bu salâvat› erîfeye devam etmek
suretiyle s›k›nt›lar›ndan azâd olmu lar...
Muhakkak ki
Rasûlullâh’tan O’nun ruhaniyetinden yard›m istemek çok
güzel bir ey. O’na yüzümüz olmasa bile , dünyada ve âhi-
rette O’ndan ba ka kime s› ›n›p, efaat talep edece iz ki!
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee ssaallllii vvee sseelllliimm vvee bbâârriik
aallââ sseeyyyyiiddiinnaa
âee
nneeffssiikkee vvee zziinneettee
MMuuhhaammmmeeddiinn aaddeeddee hhaallkk››kkee vvee rr››ddâ
258
aarr ››kkee vvee mmiiddaaddee kkeelliimmaattiikk……””
AAnnllaamm››::
erriinniinn
““AAllllââhh’’››mm,, EEffeennddiimmiizz MMuuhhaammmmeedd’’ee hh
tttiikklle
aaddeeddiinnccee,, sseenn rrââzz›› oollaannaa kkaaddaarr vvee aarr ››
a ››rrll›› ››nnccaa vvee
t iihhssaann eeyyllee!!....””
kkeelliimmeelleerriinn aaddeeddiinnccee sseellââmm vvee bbeerreekkee
t
BBiillggii::
Bu ekilde tespihât yap›lmas›n› Hazreti
RRaassûûlllluullllââhh
Aleyhisselâm, e ine ö retmi ti… Ayn›
limeler ile
Rasûllulâh’a salâvat yap›l›rsa bunun ne
kadar büyük
kazançlar getirece ini hiç kimse tahmin edemez… Hiç
de ilse günde yüz defa çekebilsek!..
----------------------- Page 259-----------------------

AHMED HULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhüümmmmee ssaallllii aallââ sseeyyyyiiddiinnaa
mmeevvllâânnaa
tiill kkaabb-- 259
MMuuhhaammmmeedd’’iinn eecceerreettiill aasslliinn nnuurraanniiyyyyeettii vvee lleemm’’ââ
zzaattiirr rraahhmmaanniiyyyyeettii vvee eeffddaalliill hhaalliiyykkaa
ttiill iinnssaanniiyyyyeettii vvee
bââiill ees
srrâârriill iillââhhiiyyeettii vvee
ee rreeffiiss ssuuvveerriill cciissmmaanniiyyyyeettii vvee mmeennb
hhaazzaaiinniill uullûûmmiill ››sstt››ffaaiiyyyyeettii,, ssaahhiibbiill kkaabbddaattiill
asslliiyyyyeettii vveerr
yeettii,, vveell bbeehhcceettiiss sseenniiyyyyeettii mme
enn iinn ddeerreeccaatt;; eenn
rrüüttbbeettiill ââlliiyyy
lii vvee
nneebbiiyyyyûûnnee ttaahhttee lliivvââiihhii ffeehhüümm mmiinnhhüü vvee iilleeyyhhii vvee s
l
sseelllliimm aalleeyyhhii vvee aallââ ââlliihhii vveessaahhbbiihhii aaddeeddee mmââ hhaalla
kkttee vvee
inn tteebb’’aassuu mmeenn
rraazzaakkttee vvee eemmeettttee vvee aahhyyeeyyttee iillââ yyeevvmmi
eeffnneeyyttee vvee ssaallllii vvee sseelllliimm aalleeyyhhii vvee aallee
yyhhiimm tteesslliiyymmeenn
kkeessiiyyrraa..””
BBiillggii::
Zaman›n›n en önde gelen evliyaullâh›ndan olan SSeeyyyyiidd
AAhhmmeedd BBeeddeevvîî Hazretlerinin tertiplemi
oldu u bu
----------------------- Page 260-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
salâvat› erîfenin öyle bir olay› vard›r…
Bir zât› muhterem, Efendimiz’e salâvatlar› ihtiva eden
““DDeellââiillii HHaayyrrââtt”” kitab›n› tam on dört kere okumu , bir gün
içinde… Ve o huzur veren yorgunluk ile uykuya dalm› !..
Rüyas›nda EEffeennddiimmiizz Aleyhisselâm’› görmü ve ken-
disine öyle denilmi :
““OOnn ddöörrtt kkeerree DDeellââiillii ookkuuyyaaccaa ››nnaa bbiirr kk
uu ssaallââvvaatt››
ookkuussaayydd››nn,, ssaannaa kkââffii ggeelliirrddii!!....””
Dü ünün DDeellââiillii HHaayyrraatt kitab› yüzlerce salâvat› er
feyi ihtiva eden bir salâvat koleksiyonudur!..
Ve çok
de erli bir eserdir. Böyle bir koleksiyonu on dört kere
okumaktan daha de erli olarak anla ›l›yor bu salâvat…
Hiç olmazsa günde bir kere okusak!
260
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhuummmmee ssaallllii aallââ sseeyyyyiiddiinnaa MMuuhha
ammmmeeddiinn bbaahhrrii
vaarriikkee vvee mmaa’’ddeennii eessrrâârriikkee,, vvee lliissâânnii hhuu
ccceettiikkee vvee aarrûûssii
eennv
----------------------- Page 261-----------------------
AHME
D HULÛS‹
mmeemmlleekkeettiikkee vvee iimmaamm›› hhaazzrreettiikkee vvee tt››rraazzii mmüüll
kiikkee vvee
ziizzii bbiitteevvhhii--
hhaazzââiinnii rraahhmmeettiikkee vvee ttaarriiyykkii eerriiââttiikkeell mmüütteelleezzz
ddiikkee iinnssaannii aayynniill vvüüccûûddii vveess sseebbeebbii ffiiyy kküüllllii
mmeevvccûûddiinn
i mmiinn nnuurrii
zz››yyââiikkee;; ssaallââ--
aayynnii ââ’’yyâânnii hhaallkk››kkeell mmüütteekkaaddddiimmi
tteenn tteeddûûmmuu bbiiddeevvaammiikkee vvee tteebbkkââ bbiibbeekkââiikkee,, llââ mmüü
a
âtteenn ttuurrdd››yykkee vvee ttuurrddiiyy
hhii vvee tteerrddaa
lleehhââ ddûûnnee iillmmiikkee,, ssaallâ
bbiihhaa aannnnaa yyââ RRaabbbbeell ââlleemmiiyynn..””
BBiillggii::
Ruhaniyet kazanmak isteyenlere bu salâvat ehemniyet-
le tavsiye ederiz. Zira, bu salâvat› erîfeye Bât›n âleminin
Sultan› HHaazzrreettii ÂÂllii Efendimiz devam ediyordu ve de eri-
nin yetmi bin salâvata denk oldu unu kendileri söylemi -
lerdi... ‹lim, hikmet ehrinin kap›s› olarak tavsif edilen
261
Zât›n devam etmekte oldu u salâvat›n de erini ne kadar
idrak edebiliriz, bilemiyorum...
OOkkuunnuu uu::
laahhuummmmee ssaallllii ssaallââtteenn kkââmmiilleetteenn vvee sseelllliim
m sseellââmmeenn
““AAlll
hiill
ttââmmmmeenn aallââ sseeyyyyiiddiinnaa MMuuhhaammmmeeddiinniilllleezziiyy tteennhhaallllüü
biih
uukkaadduu vvee tteennffeerriiccüü bbiihhiill kküürreebbüü vvee ttuukkddaa bbiihhiill hhaav
ccüü vvee
----------------------- Page 262-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ttuunnaallüü bbiihhiirr rree aaiibbuu vvee hhüüssnnüüll hhaavvââtti
ee yyüüsstteesskkââll
hii ffiiyy kküüllllii
aammaammüü bbiivveecchhiihhiill kkeerriiyymm vvee aallââ ââlliihhii vvee
hhbbiih
lleemmhhaattiinn vvee nneeffeessiinn bbiiaaddeeddii kküüllllii mmaa’’ll
uummiinn lleekk..””
BBiillggii::
Halk›m›z aras›nda çok bilinen bu salâvat› erîfeyi yeni
ö renmek isteyenler için buraya dahil ettim. Zor i leri,
dertleri olanlar toplan›p aralar›nda okunma say›s›n› taksim
etmek suretiyle toplam 4444 kere bu salât› okuyarak çare
niyaz ederler. Çok tecrübe edilmi ve murada nâil olun-
mu tur.
262
OOkkuunnuu uu::
ziihhiidd d
daa’’vveettiitt ttââmmmmeettii,, vveess
““AAllllaahhuummmmee rraabbbbee hhaaz
ssaallââttiill kkââiimmeettii,, ââttii MMuuhhaammmmeeddaanniill vveessiiyy
leettee vveell ffaazziiyylleettee
reeffiiyy’’aattee vveebb’’aasshhuu mmaakkaamm
eenn mmaahhmmuuddaa,, eell--
vveedd ddeerreeccaatteerr r
lleezziiyy vveeaatttteehhuu iinnnneekkee llââ ttuuhhlliiffuull mmii
yy’’aadd……””
BBiillggii::
Rasûlullâh (s.a.v.) buyuruyor ki;
““HHeerr kkiimm kkoonnuu mmaaddaann eezzaann›› ddiinnlleer
vvee kkeelliimmeelleerriinnii
tteekkrraarrllaarr,, aarrdd››nnddaann ddaa bbuu dduuaayy›› ookkuurr
ssaa ââhhiirreettttee oo kkii iiyyee
----------------------- Page 263-----------------------
AHMED HULÛS‹
eeffaaaattiimm ffaarrzz oolluurr..””
Muhakkak ki her mümin, hele hele büyük günah sahip-
leri efaati Rasûlullâh’a çok ihtiyaç duyacaklar… Ö renip
de devam etsek ezan okundukça!..
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhuummmmee ssaallllii aallââ MMuuhhaammmmeeddiinn vvee AAddeemme
e vvee
ussaa vvee ‹‹ssaa vvee mmaa bbee
yynneehhuumm
NNuuhhiinn vvee ‹‹bbrraahhiiyymmee vvee MMu
mmiinneenn nneebbiiyyyyiiyynnee vveell mmüürrsseelliiyynn,, ssaallââvvââttuullllââh
vee

263
sseellââmmuuhhuu ââlleeyyhhiimm eeccmmaa››yynn..”
BBiillggii::
Rasûlullâh (s.a.v.)’in ö retti i bu salâvat› Hazreti ÂÂii ee
(r.a.)’a naklediyor;
““HHeerr kkiimm ggeeccee uuyyuummaaddaann eevvvveell bbuu ssaallââvvaatt›› ook
uurrssaa,,
ebbii vvee RRaa
ssûûll vvaarrssaa,,
yyeerryyüüzzüünnee ggeellmmii ggeeççmmii nnee kkaaddaarr NNe
hheeppssii ddee oonnaa eeffaaaattççii oolluurrllaarr ââhhiirreettttee..””
Kim gelmi geçmi bbüüttüünn NNeebbii vvee RRaassûûlllleerriinn eeffaaaattiinnii
istemez ki? Öyle ise, geceleri yatmadan önce bir kerecik
okuyuverelim…
----------------------- Page 264-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
264
----------------------- Page 265-----------------------
AHMED HULÛS‹
33
RASÛLULLÂH
ALEYH‹SSELÂM’DAN
ÜÇ AÇIKLAMA

265
imdi de size Rasûlullâh Aleyhisselâm’›n üç konuda
yapt› › önemli aç›klamalar› nakletmek istiyorum.
Birinci aç›klamas› ““SSAABBIIRR”” konusunda…
MMuuââzz bbiinn CCeebbeell (r.a.) naklediyor bize bu aç›klamalar›:
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbiirr aaddaamm››nn ““AAllllââhh’’››mm sseennddee
iisstteerriimm!!....”” ddiiyyee dduuaa eettttii iinnii ii iittiinnccee hheemmeenn eekklle
ddii::
— SSeenn AAllllââhh’’ttaann BBEELLÂÂ iisstteeddiinn!!.... ÂÂFF‹‹YYEETT iissttee!!....
Bu çok önemli bir uyar›… Rasûlullâh Aleyhisselâm’›n
bize i aret etti i gerçek u: Bir insan Allâh’tan SSAABBIIRR
lââ
istedi i zaman, fark›nda olmadan demektir ki, ““BBaannaa bbeel
vveerr ddee ssaabbrreeddeeyyiimm””… ‹ te bunun için ssaabb››rr istemeyi men
----------------------- Page 266-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ediyor RRaassûûll--ii EEkkrreemm ve onun yerine ““AAffiiyyeett iisstte
e”” diyor!
GGeelleelliimm iikkiinnccii uuyyaarr››yyaa......
tii iinnii dduuyydduu,,
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) ggeennee bbiirr aaddaamm››nn
duuaa eettt
aaddaamm ööyyllee ddiiyyoorrdduu::
““YYââ ZZeell CCeellââllii vveell iikkrraamm……””
duu kkii::
BBuunnuunn üüzzeerriinnee RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbu
yyuurrd
— SSaannaa iiccaabbeett eeddiillddii...... ‹‹ssttee iisstteedd
ii iinnii!!
Burada da, dua s›ras›nda, ““ZZüüll CCeellââllii vveell iikkrraamm””
le duaya ba laman›n faydas›na i aret ediliyor ve bu keli-
menin zikrinin getirece i faydalar konusunda uyar›l›yoruz.
266
VVee üüççüünnccüü aaçç››kkllaammaa……
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbiirr aaddaamm››nn dduuaa ee
tttii iinnii ii iittttii kkii aaddaamm
ööyyllee ddiiyyoorrdduu::
h’’››mm,, sseennddeenn nniimmeettiinn ttaammaamm››nn›› ii
erriimm!!””
““AAllllââh
SSoorrdduullaarr::
““NNeeddiirr nniimmeettiinn ttaammaamm›› kkii??””
AAddaamm cceevvaapp vveerrddii::
biirr dduuaaddaa bbuulluunndduumm…… VVee bbuu ddu
uaa sseebbeebbiiyyllee hhaayy››rr
““BBeenn b
bbeekklleerriimm…… (nimet nas›l tamam olur bilemiyorum.)””
AAçç››kkllaadd›› RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..))::
ammaamm oollmmaass››,, cceehheennn
neemmddeenn kkuurrttuulluu vvee
— NNiimmeettiinn tta
cceennnneettee ggiirrii ttiirr!!....
Umar›m bu üç hususu iyi anlar, gere ini de ona göre ya ar›z.
----------------------- Page 267-----------------------
AHMED HULÛS‹
34
TESP‹H BAHS‹
““HH‹‹ÇÇBB‹‹RR EEYY HHAARR‹‹ÇÇ OOLLMMAAMMAAKK ÜÜZZEERREE,, HHEERR EEYY 267
HHAAMMDD‹‹YYLLEE TTEESSPP‹‹HH HHÂÂLL‹‹NNDDEEDD‹‹RR.. AANNCCAAKK,, SS‹‹ZZ
OONNLLAARRIINN TTEESSPP‹‹HHLLEERR‹‹NN‹‹ KKAAVVRRAAYYAAMMAAZZSSIINNIIZZ.. OO
HHOO GGÖÖRRÜÜLLÜÜDDÜÜRR,, BBAA⁄⁄II LLAAYYIICCIIDDIIRR..”” (17.‹srâ: 44)
““GGÖÖKKLLEERRDDEE VVEE YYEERRDDEE NNEE VVAARRSSAA,, HHEEPPSS‹‹ DDEE
SPP‹‹HH EETTMMEEKKTTEEDD‹‹RR…… OO AAZZÎÎZZDD‹‹RR,,
AALLLLÂÂHH’’II TTEES
HHAAKKÎÎMMDD‹‹RR……”” (57.Hadîd: 1)
BBiillggii::
Evrende var olarak alg›lanan ve alg›lanamayan her ne
varsa, sadece AALLLLÂÂHH’’II TTEESSPP‹‹HH EETTMMEESS‹‹ için yara-
t›lm› t›r… ‹yi veya kötü, güzel ya da çirkin, mükemmel
----------------------- Page 268-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
veya mükemmel kabul edilmeyen her ne varsa!..
Bu ön bilgiden sonra imdi de yukar›daki vurgula-
man›n ifade etti i anlam› kavramaya çal› al›m…
‹lmin, fiillere dönü s›n›r› olarak konan ““AARR ”” isminin
kapsam› alt›ndaki her ey, Allâh isimlerinden bir terkibin
manas›n› ortaya koyan sonsuz-s›n›rs›z varl›klar›
kapsam›na al›r…
RRaahhmmâânn’›n ar üzerine ““iissttiivvaa””s› ise, Rahmet eseri ola-
rak tüm mevcudat›n ilahî isimlerin mânâlar›n› aç› a ç›kar-
mak üzere meydana getirilmesidir… Bu vvaarrll››kkll
aarr, hep
““AAllllââhh RRaahhmmeettii””nniinn bir eseridir…
268 ‹ te her ““ eeyy””, kendisini meydana getiren Allâh ““iissmmii--
nniinn”” manas›n›n ortaya ç›k› ›na vesile olu u yönüyle, her
an, daimî olarak o ilâhî mânâ çevresinde dönüp durmak-
tad›r ki; i te bu durum o varl›klar›n sürekli ““tteessppiihhii”” ola-
rak aç›klanm› t›r!..
r
Bir ba ka ifadeyle; biz neyle tavsif edersek edelim, hheer
eeyy,, kkeennddiissiinnii mmeeyyddaannaa ggeettiirreenn iissmmiinn m
mâânnââss››nn›› oorrttaayyaa
kkooyymmaakk ssuurreettiiyyllee kkuulllluu uunnuu iiffaa eettmmeekktte
eddiirr ki, bu da
onlar›n tespihleri olmaktad›r.
Tespih, i te bu anlamda olmak üzere zorunlu olarak
yerine gelmektedir ki, birinci eklidir!.. ‹kinci ekli ise
,
ihtiyarîdir!.. Yani…
Ki i, ttaakklliiddîî veya ttaahhkkîîkkîî ekilde tespih eder Allâh’›!..
TTaakklliiddîî tteessppiihh, ki inin kendisine yap›lan tavsiyele
re
----------------------- Page 269-----------------------
AHMED HULÛS‹
uyarak, çe itli kelimeleri tekrar etmek suretiyle,
yapt›klar›n›n bilincine ermeden yap›land›r.
Bu ekil, ki iye hiç fark›nda olmadan büyük bir ruh
gücü temin eder ve ölüm ötesi ya am›n de i ik a a-
malar›nda çok büyük yarar sa lar… Kâbir âleminde, ha r
yerinde, s›rattan geçerken ve cennette!..
TTaahhkkîîkkîî tteessppiihhee gelince... Bu zikir, ki inin söyledi inin
bilincine ermesi suretiyle meydana gelir. Neticesi ise, hem
yukar›da bahsetmi oldu umuz büyük ruh gücüne eri -
mektir; hem de söylenilen kelimelerin mânâlar›n› kendi ö-
zünde çok daha üst boyutlarda hissetmek suretiyle Allâh’›
fevkâlâde mânâlar ile ilham yollu, ke if yollu anlamaya
ba lamakt›r. Bütün bu çal› malar s›ras›nda asla unu hat›r-
dan ç›kartmamak zorunludur ki; AAllllââhh ZZââtt›› iittiibbaarr››yyllaa ttee--
ffeekkkküürrüü mmüümmkküünn oollmmaayyaann;; hhaatt››rraa ggeelleenn hheerr eeyyddeenn
zzzeehh vvaarrll››kktt››rr
mmüünneez !..
‹ te bu çok özet ön bilgiden sonra gelelim Allâh’›
tespih etme konusunda bize yap›lan tavsiyelere…
OOkkuunnuu uu::
““SSuubbhhaannaallllââhhii vvee bbiihhaammddiihhii””
BBiillggii::
Bu tespih ile ilgili iki hadîs-i erif nakledece im sizlere:
----------------------- Page 270-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Rasûlullâh (s.a.v.) öyle buyurdu:
— HHeerr kkiimm ggüünnddee yyüüzz kkeerree ““SSuubbhhaannaallllââh
e bbiihhaammddii--
hhii”” ddeerrssee;; ggüünnaahhllaarr›› ddeenniizz kkööppüü üü kkaad
aa bbiillee,,
mmaahhvvoolluurr vvee bbaa ›› llaann››rr..
Rasûlullâh bir gün yan›ndakilere öyle söyledi:
— AAllllââhh’’››nn eenn ççookk sseevvddii ii kkeellââmm›› ssiizze
imm mmii??
err yyââ RRaassûûllaallllââhh!
....
— EEllbbeettttee hhaabbeerr vve
— AAllllââhh’’››nn eenn ççookk sseevvddii ii kkeellââmm ““S
vvee
d››rr..
bbiihhaammddiihhii”” ddeenn iibbaarreett oollaann kkeellââmmd
270
OOkkuunnuu uu::
““SSuubbhhaannaallllaahhii vvee bbiihhaammddiihhii
aaddeeddee hhaallkk››hhii vvee rr››zzââee
elliimmaattiihhii……””
nneeffssiihhii vvee zziinneettee aarr ››hhii vvee mmiiddââddee kke
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’›› hhaallkkeettttiikklleerriinniinn ssaayy››ss››,,
caa ››,, aarr ››nn››nn
n aaddeeddiinnc
cee kkeennddii hhaammdd››yyllaa tteessppiihh
aa ››rrll›› ›› vvee kkeelliimmeelleerriinniin
eeddeerriimm..””
BBiillggii::
Bu ekilde tespih etmenin
ne fayda sa lad› ›n› da
a a ›daki hadîs-i erîfte ö renelim:
a,,
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) ssaabbaahh nnaammaaz
z››nn›› kk››lldd››kkttaann ssoonnrra
----------------------- Page 271-----------------------

AHMED HULÛS‹
CCüüvveeyyrriiyyee ((rr..aa..))’’›› nnaammaazz kk››lldd›› ›› yyeerrddee bb››rr
ggiittttii...... KKuu lluukkttaann ssoonnrraa ddöönnddüü üü zzaammaann
akktt›› kkii,,
CCüüvveeyyrriiyyee ((rr..aa..))’’aa hhââllââ bb››rraakktt›› ›› yyeerrddee tteessppiih
mmee gguull...... SSoorrdduu::
enn bb››rraakktt›› ››mm yyeerrddee
essppii--
— SSeennddeenn aayyrr››ll››pp çç››kkaarrkke
hhee ddeevvaamm mm›› eeddiiyyoorrssuunn??....
— EEvveett..
mlleeccii ii ssööyyllee--
— BBeenn sseennddeenn ssoonnrraa üüçç ddeeffaa uu ddöörrtt ccüüm
ddiimm kkii;; oonnllaarr sseenniinn ssööyylleeddiikklleerriinnllee ttaarrtt››yyaa kkoonn
ssaa aa ››rr ggeelliirr--
leecciikklleerr uunnllaarrdd››rr::
lleerr...... OO ssööyylleeddii iimm ccüümml
““SSuubbhhaannaallllââhhii vvee bbiihhaammddiihhii aaddeeddee hhaallkk››hhii vvee rr
nneeff--
miiddaaddee kkeellîîmmaattiihh..””
ssiihhii vvee zziinneettee aarr ››hhii vvee m
Umar›m anlam› ›zd›r bu ekilde tespih etmenin yara-
r›n›. Hiç de ilse günde yüz defa devam etsek bu tespihe...
271
OOkkuunnuu uu::
““SSuubbhhaannaallllââhhii vveellhhaammdduulliillllaahhii vveellââ iillââhhee iillll
lââhhuu vvaall--

ahhiill aalliiyyyyiill
llaahhuu eekkbbeerr vveellaa hhaavvllee vvaallaa kkuuvvvveettee ii
llllaa bbiilllla
aazzîîyymm..””
BBiillggii::
Bu tespihe devam etmenin ecri sevab›n› öyle anlat›yor
----------------------- Page 272-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.):
““BBuu eekkiillddee zziikkiirr yyaappmmaamm,, üüzzeerriinnee
ggüünnee iinn ddoo dduu uu
haa sseevvggii--
bbüüttüünn yyeerrlleerrddeenn,, ddüünnyyaa vvee iiççiinnddeekkii hheerr
enn ddaah
lliiddiirr..””
Bu tespih ayr›ca namazda
da yap›l›r ki, ““TTEESSPP‹‹HH
NNAAMMAAZZII”” denir.
OOkkuunnuu uu::
272 ““LLââ iillââhhee iillllaallllââhhuu vvaahhddeehhuu llââ eerriik
lleehhüüll mmüüllkküü
vvee lleehhüüll hhaammdduu vvee hhuuvvee aallââ kküüllllii eeyyii’’nn
yrr..””
BBiillggii::
Ebû Ayyâ ez Zurakî (r.a.) naklediyor…
““RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) ööyyllee bbuuyyuurrdduu:
ahhlleeyyiinn ““LLââ iillââhhee
illllaallllââhhuu vvaahhddeehhuu llââ
— KKiimm ssaabba
eerriikkee lleehh,, lleehhüüll mmüüllkküü vvee lleehhüüll hhaammddüü v
küüllllii
eeyyiinn kkaaddiiyyrr”” ddeerrssee;; oo kkiimmssee iiççiinn ‹‹ssmmaaii
lleeyyhhiisssseellââmm’’››nn
. OO kkiimm--
eevvllââdd››nnddaann bbiirr kkööllee aazzââdd eettmmii kkaaddaarr ssee
ll››rr.....
sseenniinn oonn hhaattaass›› ssiilliinniirr,, oonn ddeerre
eccee tteerrffii eeddeerr vvee oo ggüünn
muu oolluurr!!....
aakk aammaa kkaaddaarr oo kkiimmssee eeyyttaannddaann kkoorruunnm
— AAkk aammlleeyyiinn ddee bbuu zziikkrrii ookkuuyy
uunnccaa,, eerrtteessii ggüünnüünn
i kkaazzaann››rr!!....””
ssaabbaahh››nnaa kkaaddaarr aann››llaann eeyylleerriinn bbiirr mmiissl
iinni
----------------------- Page 273-----------------------
AHMED H
ULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
““LLââ iillââhhee iillllââllllââhhuu vvaahhddeehhuu llââ eerriikkee lleehh,, lleehh
vvee lleehhüüll hhaammddüü,, yyuuhhyyii vvee yyuummiiyyttüü vvee hhuuvvee hhaayyyyu
nn llââ
yyeemmuuttüü eebbeeddeenn bbiiyyeeddiihhiill hhaayyrr,, vvee hhüüvvee aallââ kküüllll
y’’iinn
kkaaddiiyyrr..””
BBiillggii::
dee AAllllââhh’’›› tteessppiihh eeddeerrssee vvee bbu
nnuu ss››rrff
““KKiimm bbuu eekkiilld
AAllllââhh’’›› bbööyyllee bbiillddii ii iiççiinn ddeerrssee,, AAllllââhh oonnuu nnaaiimm c
arr”” RRaassûûlllluullââhh
273
kkooyya buyuruluyor (s.a.v.) taraf›ndan:
Dikkat edebilirse, di er Hâdislerde tespihler
le ilgili
olarak belli bir sevap ve günah silinmesinden söz edilir-
ken, burada direkt olarak cceennnneettee ggiirrmmee mmüüjj
ddeessii veri-
liyor… Öyle ise bu ifadenin mânâs›n› iyi anlamak gereke-
cek demektir…
Yazal›m anlam›n›:
““TTaannrr›› yyookkttuurr AAllllââhh TTEEKK’’ttiirr oorrttaa ›› yyookkttuurr,,
O’’nnaa aaiittttiirr,, ddiirriillttiirr vvee ööllddüürrüürr,, kkeennddiiss
hhaammdd O
kkaavvrraamm››nnddaann uuzzaakk ssoonnssuuzz ddiirriiddiirr,, eebbeeddeenn hh
aayyrr OO’’nnuunn
drreettiinnddeeddiirr vvee hheerr eeyyee ggüüccüü yyeetteerr..””
kkuud
----------------------- Page 274-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
““SSuubbhhaannaallllââhhii vvee bbiihhaammddiihhii ssu
ubbhhaannaallllââhhiill AAzzîîyymm,,
eessttaa ffiirruullllaahhee vvee eettüübbuu iilleeyyhh..””
BBiillggii::
assûûlluullllââhh
‹‹bbnn AAbbbbââss (r.a.), RRa (s.a.
v.)’in öyle buyur-
du unu nakletti:
““KKiimm ‘‘AAllllââhh’’›› hhaammdd››yyllaa tteessppiihh eeddeerrii
mm AAllllââhh’’››
tteennzziihh eeddeerriimm,, bbaa ›› llaannmmaa ddiilleerr OO’’nnaa ddöö
m’’ ddeerrssee;; bbuu
hheemmeenn aammeell ddeefftteerriinnee yyaazz››ll››rr vvee aarr aa bbaa
nn››rr...... OOkkuudduu uu
e OO
AAllllââhh hhuuzzuurruunnaa çç››kkaannaa
bbuu tteessppiihh kk››yyaammeett ggüünnüünndde
kkaaddaarr mmüühhüürrllüü oollaarraakk kkaall››rr.. OOnnuunn ii llee
uu uu hhiiççbbiirr
n››nn sseevvaabb››nn›› yyookk eedde
mmeezz..””
ssuuçç,, ggüünnaahh bbuu dduuaass››n
Bilindi i üzere, yap›lan suçlar,
ki inin sevaplar›n›
274 götürmektedir, ancak, bu tespih, ki inin yapt› › günahlar-
la silinmemektedir... Bunun üzerinde durup, iyi anlamak
lâz›m.
OOkkuunnuu uu::
““LLeekkeell hhaammdduu kkeemmââ yyeennbbaa iiyy lliicceellââllii
chhiikkee vvee lliiaa--
niikk..””
zziiyymmii ssuullttaan
BBiillggii::
‹bn Ömer (r.a.) naklediyor, RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..))’’
nn::
““AAllllaahhuu TTeeââllâânn››nn kkuullllaarr››nnddaann bbiirrii::
n vvee ssaallttaannaatt›› aazzaammeettiinniinn
— YYââ RRaabbbbii,, VVeecchhii CCeellââlliinniin
ggeerreekkttiirrddii ii bbiiççiimmddee hhaammdd ssaannaa aaiittttiirr
,, ddeeddii……
----------------------- Page 275-----------------------
AHMED
HULÛS‹
BBuu ssöözzlleerriinn eeccrriinniinn nnaass››ll yyaazz››llaabbiilleeccee iinn
aazz››cc››
mmeelleekklleerr bbiilleemmeeddiilleerr…… HHeemmeenn sseemmââyyaa çç››kk››pp,,
biimmiizz,, kkuulluunn bbiirr ssöözz ssööyylleeddii,,
nnee yyaazzaa--
— EEyy RRaabbb
ccaa ››mm››zz›› bbiilleemmiiyyoorruuzz,, ddeeddiilleerr......
âllddee,, mmeelleekklleerr
ee ssoorrdduu::
AAllllââhh,, nnee ddeeddii iinnii bbiillddii ii hhâ
— KKuulluumm nnee ddeeddii??
MMeelleekklleerr::
— YYââ RRaabbbbii,, kkuulluunn,, ““RRaabbbbeennaa lleekkeell hhaammddu
u kkeemmââ
y lliicceellââllii vveecchhiikkee vvee lliiaazzîîyymmii ssuullttaanniikk”” dd
eddii!!....
yyeennbbaa iiy
BBuunnuunn üüzzeerriinnee AAllllââhh mmeelleekklleerree ööyyllee bbuuyyuurrdduu::
kuulluumm bbeenniimmllee kkaarr ››llaa ››nnccaayyaa kkaaddaarr,, ddeedd
““OOnnuu,, k
kkiillddee yyaazz››nn››zz.. OOnnuunn mmüükkââffaaaatt››nn›› bbeenn vveerriirriimm......””
Bir ba ka hâdîsi erîf’ten ö rendi imize göre, Hazreti
l nnaammaazzllaarrddaa,
, rrüükkûûddaann kkaall--
RRaassûûl Aleyhisselâm, bu tespihi
275
kk››nnccaa aayyaakkttaa ookkuuyyoorr ve sonra secdeye gidiyormu …
Biz çok uzun y›llard›r Allâh’›n lütfu inayeti ile buna
riayet etmeye çal› ›yoruz Elhamdülillâh... Dostlara da tav-
siyemiz olur... Rükûdan kalk›nca, ayakta iken okumalar›n›
her namazda!..
OOkkuunnuu uu::
ehh
,, lleehhüüll mmüüllkküü
““LLââ iillââhhee iillllaallllââhhuu vvaahhddeehhuu llââ eerriiyykkee lle
----------------------- Page 276-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
vvee lleehhüüll hhaammddüü vvee hhuuvvee aallââ kküülll
yyiinn kkaaddiiyyrr..
EEllhhaammddüülliillllaahhii vvee ssuubbhhaannaallllaahhii vvee l
lââ iillââhhee iillllaallllââhhuu vvaall--
llaahhuu eekkbbeerr,, vvee llââ hhaavvllee vvee llââ kkuuvvvveettee iil
lllââ bbiillllââhhiill aalliiyyyyiill
aazzîîyymm..””
BBiillggii::
Rasûlullâh (s.a.v.) buyuruyor ki:
irr kk››ssmm››nnddaa,, yyaatt
aakkttaa bbiirr ttaarraaffttaann bbiirr
““HHeerr kkiimm ggeecceenniinn bbi
ttaarraaffaa ddöönneerrkkeenn,, kkeennddiinnee ggeelliirr ddee,,
bbuu tteessppiihhii ssööyylleerrssee,,
issttii ffaarr eeddeerrssee,, bbaa ›› llaann››rr,, dduuaa ee
e dduuaass››nnaa iiccaabbeett
ssoonnrraa i
laarrssaa oo nnaammaazz››
oolluunnuurr;; kkaallkkaarr aabbddeesstt aall››pp iikkii rreekkââtt nna
ammaazz kk››l
mmaakkbbûûll oolluurr……””
Bildi imiz kadar›yla, birçok k
i i gece uykudan
276 uyand› › anda bu tespihi yapm› ve ard›ndan dua etmi ler-
dir ki, dualar›na en k›sa sürede
icabet edilmi tir…
S›k›nt›s› olanlara tavsiye edilir.
u ana kadar bizzât çe itli hadislerden size nakletmi
oldu um tespihlerden ba ka, özel baz› tespihleri de ilave
etmek istiyorum ki bunlar›n da imkân bulundu u takdirde
hiç de ilse günde yüzer defa okunmas› son derece faydal›
olur:
11.. SSuubbhhaannee zziill mmüüllkkii vveell mmeelleekkûûtt..
lââ yyeemmûûtt..
22.. SSuubbhhaanneell MMeelliikkiill HHaayyyyiilllleezzii
yy l
33.. SSuubbhhaannee zziill ‹‹zzzzeettii vveell CCeebbeerrûûtt..
44.. SSuubbhhaanneell MMeelliikkiill KKuuddddûûssii RRaabbbbi
ill MMeellââiikkeettii vveerr rrûûhh..
. SSuubbhhaannee hhaalliikk››nn nnûûrr vvee bbiihhaammddiihhii
..
55.
66.. SSuubbhhaannee RRaabbbbii kküüllllii eeyyiinn..
----------------------- Page 277-----------------------
AHMED HULÛS‹
35
‹SM-‹ Â’ZÂM BAHS‹
““‹‹SSMM--‹‹ ÂÂ’’ZZÂÂMM”” konusu, bu mevzûu bilenlerin as›rlar 277
boyu kafas›n› me gul edip durmu tur… Belki siz, hiç duy-
mad›n›z bu ismi ve u anda soruyorsunuz kendi kendini-
ze, nedir ““‹‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm”” diye…
““‹‹SSMM--‹‹ ÂÂ’’ZZÂÂMM””, Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in bize
bildirmi oldu u bir kavramd›r…
““AAllllââhhuu TTeeââllââ’’nn››nn ööyyllee bbiirr ‹‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm’’›› vvaar
aayyeett bbiirr kkiimmssee bbuu iissmmiiyyllee OO’’nnaa dduuaa eeddeerrssee,, k
keessiinnlliikkllee
emm
dduuaass›› kkaabbuull eeddiilliirr”” buyurarak; RRaassûûll--ii EEkkrre , dikkatleri-
mizi bu isme çekiyor…
Ancak, bu konuda kesin ve net bir aç›klama da yap-
mayarak, sadece bu isim hakk›nda baz› i aretler vermekle
yetiniyor…
Bu i âretler, KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm’de bulunan baz› âyetlere
----------------------- Page 278-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
oluyor… Falanca ve filanca âyetlerde bu isim vard›r, gibi-
lerden…
‹ te bu yüzdendir ki, i aret edilen çe itli âyetler ara t›-
r›larak hepsinde ortak olan, AAllllââhh’›n o çok yüce ismi tespit
edilmeye çal› ›lm› as›rlard›r…
‹ te bu ara t›rmalara yön veren RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.
hadislerinden bir tanesi u; BBuurreeyyddee (r.a.) naklediyor:
““RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbiirr aaddaamm››nn (Ebû
rî)
ööyyllee ddiiyy
oorrdduu::
dduuaa eeddeerrkkeenn ddeeddiikklleerriinnii dduuyydduu……
— Allâh’›m senin O ismin ad›na isterim ki,
AAhhaadd,,
SSââmmeedd kkii ddoo uurrmmaayyaann vvee ddoo rruullmmaayyaann vvee hhiiçç
r eeyy kkeenn--
ddiissiinnee ddeennkk oollmmaayyaannss››nn””
BBuunnuunn üüzzeerriinnee RRaassûûlluullllââhh ööyyllee bbuuyyuurrdd
278 — üüpphheessiizz kkii bbuu aaddaamm,, AAllllââhh’’››nn ‹‹ssmm--i
‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm kkii,, OO’’nnuunnllaa AAllllââhh’’
y iiss--
dduuaa eettttii…… OO ‹
ett
tteennddii ii zzaammaann vveerriirr vvee OO’’nnuunn iillee ççaa rr››lldd››
abbe
eeddeerr……””
Bitmez tükenmez isteklere sahip olan insano lu elbet-
te ki, imkâns›zl›klar ölçüsünde Allâh’a s› ›nacak, O’ndan
isteyecek, naz›n› niyaz›n› hep O’na yönlendirecektir…
‹ te bu yüzden yap›lan çal› malar sonuc
““‹‹ssmm--ii
ÂÂ’’zzââmm”” olmas› muhtemel olan u isimler tespit edilmi tir:
11.. AALLLLÂÂHH……
22.. LLââ iillââhhee iillllââllllââhh……
33.. EErrrraahhmmaann--uurr RRaahhîîyymm……
----------------------- Page 279-----------------------
AHMED HU
LÛS‹
44.. EEll HHaayyyy--uull KKaayyyyûûmm……
55.. AAllllââhhuu RRaahhmmâânn--uurr RRaahhîîyymm……
66.. AAllllââhhuu llââ iillââhhee iillllââ HHUU,, eell HHaayyyy--uull KKaayyyyûûmm……
7.. LLââ iillââhhee iillllaa HHUU vveell HHaayyyy--uull KKaayyyyûûmm……
7
88.. RRaabbbb……
ziiyy
99.. AAllllââhhuu LLââ iillââhhee iillllââ HHUU,, eell AAhhaadd’’uuss SSaammeedd’’uul
lleemm yyeelliidd vvee lleemm yyûûlleedd vvee lleemm yyeekkûûnn lleeHHUU kkûûffuuvveenn aah
aadd..
’ll aarrzz ZZüü’’ll
1100.. HHaannnnâânn--eell MMeennnnâânn BBeeddîî’’üüss sseemmââvvââttii vvee’
CCeellââllii vveell iikkrraamm
Evet, imdi biz önce ‹‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm oldu u hakk›nda çok
kuvvetli i aretler olan iki duay› yaz›p, sonra da kendi mü-
tâlâm›z› beyân edelim… üphesiz ki gerçe i bilen Allâh’
t›r!..
279
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhüümmmmee iinnnnîî eess’’eellüükkee bbiieennnniiyy ee hheeddüü aannnneekk
eellllaahhüülllleezziiyy llââ iillââhhee iillllaa eenntteell vvââhh››ddüüll aahhaaddddüüsss
ekküünn lleeHHUU
kküüffüüvveenn
zziiyy lleemm yyeelliidd vvee lleemm yyûûlleedd vvee lleemm yye
eehhaadd..””
----------------------- Page 280-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
LLââ iillââhhee iillllââ eennttee yyââ HHaannnnaann yyââ MMeennnn
Beeddiieess
sseemmââvvaattii vveell aarrdd›› ZZeell CCeellââll--ii vveell iikkrraamm..””
Biillggii::
B
Bu iki dua da, Hazreti Rasûlullâh Aleyhisselâm’›n bu
konudaki buyruklar›na istinad etmekte… Duaya bu ekil-
de ba lan›rsa, o dualar›n kabul olaca ›na i aretleri var…
Evet, bütün bu i aretlerden bize göre ortaya ç›kan neti-
ce udur… E er ortak nokta aran›rsa; hemen hemen bütün
i aretlerede dikkati çeken iki isim görülüyor:
280 11.. AALLLLÂÂHH
22.. HHÛÛ
Esasen bu iki isim dahi birbirinden ayr› olmay›p;
bu
konunun derinliklerine ve s›rlar›na nüfuz
etmi
evliyaullâh taraf›ndan bir olarak kabul edilmektedir…
Vahdet konusunun zirvedeki isimlerinden
biri olan
““‹‹NNSSÂÂNN--II KKÂÂMM‹‹LL”” yazar› AAbbddüüllkkeerriimm GGeeyyllâânnîî
Kaddesallahu S›rrahu Azîzan, bu konuda özetle öyle de-
mektedir:
““AALLLLÂÂHH iissmmiinniinn ssoonnuunnddaakkii HH hhaarrffii hhüüvvi
yyeettii ZZââtt’’aa
ii aarreett eeddeerr kkii,, bbuunnuu HHÛÛ iissmmii oollaarraakk ddaa bbii
lliirr vvee bbuu hhuussuussaa
HHÛÛ iissmmiiyyllee ii aarreett eeddeerriizz””
Effeennddiimmiizz,, bbüüyyüü üümmüüzz ÂÂlli
Nitekim, E Hazreti
dahi,
““HHÛÛ”” ismine çok riayet eder, bu ismi çok zikreder, özel-
----------------------- Page 281-----------------------
AHMED HULÛS‹
likle u ekilde söyler ve yak›nlar›na tavsiye ederdi:
““YYââ HHÛÛ yyaa mmeenn HHÛÛ,, llââ iillââhhee iillllââ HHÛÛ””
““‹‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm””›n gerçekten ““HHÛÛ”” oldu una inanabil-
mek veya bunu mü ahede edebilmek için tasavvufun çok
derinliklerindeki baz› gerçekleri Allâhû Teâlâ’n›n mü a-
hede ettirmesi icap eder.
RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’a bir gün u soru sorulur:
— Yerleri ve gökleri yaratmazdan evvel Rabbimiz ne-
redeydi?..
Cevaben buyururlar ki:
ollmmaayyaann AA’’mmââ ddaa iiddii!!....””
““AAlltt››nnddaa vvee üüssttüünnddee hhaavvaa o
Bu hadîs-i erîf’te i aret edilen husus AAllllââhhûû Teâlâ’n›n
ZZââtt››d›r…

281
““AALLLLÂÂHH”” ismi, toplayan bir isimdir… Yani, AAllllââhh’›n
hem ZZââtt’›n›, hem vas›flar›n›, hem de say›s›z özelliklerini
içeren bir isimdir…
AAllllââhh ismiyle i aret edilen ZZÂÂTT’›n hüviyetine ise
““HHÛÛ”” ismi i aret eder… AAHHAADD‹‹YYYYEETT s›fat›yla idrak
edildikten sonra, gerçek mânâs›yla ““AAllllââhh’’aa iimmaann”” mey-
dana gelir ve ““yyaakkîînn”” has›l olur; ii ttaakklliitttteenn çç››kkaarr,, ttaahhkkiikke
vvaarr››rr… Aksi hâlde, hep AAllllââhh ““‹‹SSMM‹‹NNEE”” iman edilir ki,
riinn
bu da eehhllii ttaakklliiddiinn mertebesidir… TTaahhkkiikkee eerrmmii lleer ismi
ise ““mmüüffeerrrriiddûûnn”” veya ““mmuukkaarrrreebbuunn””dur ki; AAllllââhh
““‹‹SSMM‹‹NNDDEE”” de il; AALLLLÂÂHH’’IINN AAHHAADD‹‹YYYYEETT‹‹NNDDEE ben-
likleri yok olmu ; ““eell âânn ööyylleeddiirr”” s›rr›na binâen, AAllllââhh
----------------------- Page 282-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBaakkîî ’dir mânâs› ya an›r olmu tur…
‹ te bu ya ant› içinde olanlar, ““‹‹ssmm--ii ÂÂzzââmm”” s›rr›
ermi olanlard›r ki; her nefeste ““HHÛÛ”” ddiiyyeennii
tlak
bilinciyle ya arlar…
““YYââ AALLLLÂÂHH”” ““YYÂÂ
Bu zevât› kirâm, dua edip de
,
dedikleri zaman;
i kkuuddssîîssii
““DDiilllleerriinnddeenn ssööyylleeyyeenn bbeenn oolluurruumm”” hhaaddîî
mânâs›nca; dileyen kendi olur ve elbette kendi dile i de
havada kalmaz, yerini bulur!..
Peki ya bizler?..
Hazreti RRaassûûll Aleyhisselâm’›n tuttu u › ›k
,
282 deriz ki…
DDUUAA’s›na icabet bekleyen ki i, ayet iki rekât namaz
k›lar ve her rekât›nda yyiirrmmii bbiirr ‹‹hhllââss okursa FFââttii
sonra ve son secdesinde de u ekilde Allâhû Teâlâ’ya
yönelirse, inanc›m›z odur ki, kendisine icabet edilir…
Yaln›z, CCeennââbb--›› HHaakk kendisine dduuaaddaa ››ssrraarr eeddiillmm
siinnii
sevdi i için bunu yedi kere yapmak gerekir…
ruullllââhh YYââ RRaabbbbeell aarr ››ll aazziiyymm…… EE
ruullllââhh
““EEssttaa ffiir
YYââ RRaabbbbeell aarr ››ll kkeerrîîmm……EEssttaa ffiirruullllââhh YYââ RRaa
AAllllaahhüümmmmee ssaallllii aallââ sseeyyyyiiddiinnaa MMuuhhaammmmeeddii
nn bbiiaaddeeddii iillmmii--
kkee……
ayyyyuull
YYââ HHÛÛ yyââ mmeenn HHÛÛ,, LLââ iillââhhee iillllââ HHÛÛ,, EEnntteell
----------------------- Page 283-----------------------
AHMED
HULÛS‹
KKaayyyyûûmm vvee llââ eerriiyykkee lleekk vvee lleekkeell mmüüllkküü vvee lleekkeell hha
vvee iinnnneekkee aallââ kküüllllii eeyy’’iinn kkaaddiirr..
yââ MMeennnnâânn YYââ BBeeddîî’’eess sseemmââvvââttii vveell aa
YYââ HHaannnnâânn y
ZZeell CCeellââllii vveell iikkrraamm,, EE hheeddüü eennllââ iillââhhee iillllaallllââhhuu
âmmeedduulllleezziiyy lleemm yyeelliidd vvee lleemm yyûûlleedd vvee lleemm yyeekkûûnn l
leeHHÛÛ
SSâ
kkûûffuuvveenn aahhaadd……
âcciizz,, zzââiif
f vvee nneeffssiinnee
AAllllââhh’’››mm sseenniinn iinnddiinnddee ffeevvkkââllââddee â
zzuullmmeeddeenn bbiirrii oolldduu uummuu iittiirraaff eeddeerr,, SSeenniin
n AAzzaammeett vvee
innddeenn,, ssoonnssuuzz bba
a ›› llaayy››cc››ll›› ››nn
kkiibbrriiyyâânnddaann,, ee ssiizz yyüücceellii i
ddoollaayy››ss››yyllaa,, KKeerreemmiinnddeenn nniiyyaazz eeddeerriimm……
hüürrmmeettiinn
ee,, HHaabbiibbiinn
AAllllââhh’’››mm sseennddeenn ‹‹ssmm--ii ÂÂ’’zzââmm’’››nn h
MMuuhhaammmmeedd MMuussttaaffaa hhüürrmmeettiinnee,, hheennüüzz hhiiçç kkiimmsseeyyee bbiil
ddiirr--
smmiinn hhüürrmmeettiinnee sseen
nddeenn nniiyyaazz
mmeeddii iinn iinnddiinnddeekkii eenn yyüüccee iis
eeddeerriimm kkii……””
283
(Burada önce Allâh’›n kendine seçtiklerinden olmay›,
Allâh’›n çok sevdiklerinden olmay›, O’nun indin
e en
de erli olanlarla bir arada olmay› isteyip, O’nun yolunda
Rasûlünün r›zas›na uygun çal› malar yapmay›
ay-
la t›rmas›n› talep edip, ondan sonra da ne iste iniz varsa
onu söyleyebilirsiniz.)
Ve sonra duan›z› öyle bitirmenizi tavsiye
eder bu
fakîr:
““AAllllaahhhhüümmmmee ssaallllii vvee sseelllliimm vvee bbâârriikk aallââ SSe
iiddiinnaa
meedd vvee aallââ ââlliihhii vvee ssaahhbbiihhii vvee sseelllliimm.. AAmmi
inn AAmmiinn
MMuuhhaammm
i,,
AAmmiinn YYââ RRaabbbbeell AArr ››ll AAzzîîmm.. BBiilliiyyoorruumm kkeessiinn oollaarraakk
sseenn bbeenniimm dduuaamm›› ii iittttiinn vvee dduuaallaarraa iiccaa
bbeett eeddeenn
dee--
VVAAHHHHAABB’’ss››nn sseenn…… SSeennddeenn,, ZZââtt’’››nn››nn hhaakkkk›› iiççiinn;; iinnddi
----------------------- Page 284-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
kkii yyüüccee iissmmiinniinn ii aarreett eettttii ii mmaannaa hhaakkkk›› iiç
duuaammaa iiccaabbeett
eettmmeennii nniiyyaazz eeddeerriimm.. AAmmiinn,, AAmmiinn,, AAmmii
nn……””
Rabbimin bu fakîre bildirdi i bu duan›n de erini elbet-
te ki bu konunun ehilleri takdir eder… Ve de erlendirir…
Taklîden Allâh yoluna ba koymu lar da samimiyetle
bu duaya devam ederlerse, elbette neticesini apaç›k bir
biçimde görürler.
Elinizdekileri payla ›n›z, hükmünce, ö rettiklerini
naklediyoruz… Allâh, cümlemize mübarek eylesin.
284
----------------------- Page 285-----------------------
AHMED HULÛS‹
36
ALLÂH’IN ‹S‹MLER‹
VE MÂNÂLARI

285
““EEssmmââ üüll HHüüssnnââ”” diye bilinen Allâh’›n isimleri bizler
için son derece önemli anahtarlard›r. Bu anahtarlar› kulla-
narak Allâh’› tan›ma kap›s›ndan içeri girebiliriz.
‹nsan›n ““HHAALL‹‹FFEETTUULLLLÂÂHH”” olmas›, bu yüce isimlerin
mânâlar›n›n kendisinden â ikâr olmas› dolay›s›ylad›r…
Hatta daha derinlemesine bir ifade ile, “‹nsan” bu
Allâh isimleriyle kâim ve dâim varl›kt›r!.. Ve hatta ttüümm
-
mmeevvccuuddaatt bbuu AAllllââhh iissiimmlleerriinniinn mmâânnââllaarr››nn››nn ssûûrreettll
ddee aallgg››llaann›› ››nnddaann bbaa kkaa bbiirr eeyy ddee iillddiirr!..
‹ te bu sebepledir ki, âlemlerin Rabb› olan Allâh’› tan›-
mak, ona kar › marifet elde etmek istiyorsak, bu isimleri
ö renmek, mânâlar›n› kavramak mecburiyetindeyiz.
----------------------- Page 286-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Kâinat ismi alt›nda dü ündü ümüz her eyin ve
dolay›s›yla insan›n, Allâh isimlerinin, mânâlar›n›n terkibi
oldu undan geni bir ekilde ““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAARRII”” isim-
li kitab›m›zda bahsetmi tik. O sebeple burada bu mevzuya
daha fazla temas etmeyece iz. Arzu edenler, oradan bu
hususu derinlemesine tetkik edebilirler.
Bir sonraki bölümümüzde ““AAllllââhh ‹‹llmmiinnddeenn YYaann
mmaallaarrllaa KKuurr’’âânn--›› KKeerriimm ÇÇöözzüümmüü”” isimli yeni eserimizd
ki ilgili bölümün tamam›n› payla arak ““EEssmmââ üüll HHüüssnnââ””
konusuna tüm detaylar›yla aç›kl›k getirmeye çal› t›k.
286
----------------------- Page 287-----------------------
AHMED HULÛS‹
37
ESMÂ ÜL HÜSNÂ
B’ismi-llâh-ir Rahmân-ir Rahîm... Esmâ’s›yla (muaz- 287
zam, muhte em mükemmel özellikleriyle) varl› ›m› ya-
ratan, ismi Allâh olan Rahman Rah›ym’dir!
Bilelim ki, ““iissiimm”” yaln›zca, dikkati o isimlenene veya
o isimle isimlenmi teki bir özelli e i aret için kullan›l›r!
‹sim, asla isimle i aret edileni bütünüyle anlatmaz ve
aç›klamaz! Yaln›zca kimli e veya bir özelli e i aret eder!
Belki isim, çok özellikler ta ›yana sadece dikkati
yöneltmek için kullan›l›r.
Öncelikle u gerçe i çok iyi fark edelim... ““AAllllââhh iissiimm--
lleerrii”” olarak bildirilen özellikler, öötteelleerrddee bbiirr ttaannrr››nn››nn
udd
ççee iittllii cciiccii--ggüüzzeell iissiimmlleerrii midir? Yoksa bir ““vvaarrll››kk--vvüüc
ssaahhiibbii”” kabul edilenlerin tüm özelliklerini, as›llar›
itibar›yla ““yyookk””ken; ““zz››llll == ggööllggee”” varl› ›na verilen isim-
----------------------- Page 288-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
den ve aç› a ç›kan özelli inden dolay›, duyu ve artlan-
man›n ayr› bir varl›k verdi i; gerçekte ise ““AAllllââhh”” ismiyle
i aret edilenin yarat› özelliklerine dikkat çekmek
için
midir?
Bu realite fark edilip kavran›ld›ktan sonra, konunun
““AAllllââhh iissiimmlleerrii”” diye bilinen yan›na gelelim.
““ZZiikkiirr == iinnssaannaa hhaakkiikkaattiinnii hhaatt››rrllaatt››cc››”
bildirilen
Kur’ân-› Kerîm, gerçekte, tümüyle ““UUllûûhhiiyyeett””i
snnââ”” ““hhaatt››rrl
aass››””
““EEll EEssmmââ üüll HHüüs n›n aç›l›m›d›r! ‹nsan›n
istenilen, kendisine talim edilmi olan ““eessmmââee
kküüll--
lleehhaa””d›r! Yani, ““vvaarr””l› ›n› meydana getiren, ““bbiillddiirr
iissiimmlleerriinn öözzeelllliikklleerriinniinn ttaammaamm››””! Bunlar›n bi
k›sm›
Kur’ân-› Kerîm’de bildirilmi , bir k›sm› da Rasûlullâh ta-
288 raf›ndan aç›klanm› t›r. Bu yüzdendir ki, asla, her ey bu
doksan dokuz isimden ibarettir, denemez! Misal verelim...
evvllââ,, KKaarrîîbb,, HHaallllaakk
RRaabb,, MMe gibi baz› isimler
Kurân’da
mevcut olmas›na ra men doksan dokuz isim aras›nda sa-
y›lmam› t›r. ““YYeeffaalluu mmaa yyuurrîîdd”” âyetinde bildirilen ‹‹rraad
ss››ffaatt››nn››nn (diledi ini olu turma) ad› olan ““MMüürrîîdd”” ismi de
gene bu isimler aras›nda bildirilmemi tir. Buna
kar ›n
CCeelliiyyll,, VVââcciidd,, MMââcciidd gibi baz› isimler ise doksan dokuz
isim içinde var olmas›na kar ›n, Kur’ân-› Kerîm’de geç-
mez. ‹ te bu yüzdendir ki, Allâh ismiyle i aret edilenin,
teebb
eessii””
ilminde seyrini olu turan ““EEssmmââ mmeerrt ol
arak
tan›mlanan isimlerini (özelliklerini-kuantum potansiyel)
doksan dokuz ile s›n›rlamak çok yanl› olur. Belki, insana
hakikatini hat›rlamas› için bu kadar isim özelli i bildiril-
----------------------- Page 289-----------------------
AHMED HULÛS‹
mi tir; hakikatini hat›rlay›p ya ayan ise hadsiz hesaps›z
bilinmeyen ba ka isimlerin özellikleriyle ya ar; diyebili-
riz. Ayr›ca, cennet diye tan›mlanan ya am boyutunun dahi
buna i aret etti i söylenebilir. Evren içre evrenler
gerçe ini var k›lan say›s›z özelliklere i aret eden isimler-
den ise hiç haberimiz yoktur belki de!
Derin dü ünce (Ulül Elbab = öze ermi ler) indînde kul-
lan›lan ““zz››llll vvüüccuudd == ggööllggee vvaarrll››kk”” tan›mlamas›, o varl› ›n
bizâtihi “vvaarr” olmay›p; alg›layana GÖRE ““AAllllââhh iissiimmlleerrii--
nniinn bbiillee iimmii oollaarraakk”” aç› a ç›k› ›na i aret eder.
Hatta gerçe i hakk›yla dillendirmek gerekirse, ““EEssmmââ
bbiillee iimmii”” tan›mlamas› dahi bir mecazd›r; çoklu alg›layan
anlay› lar›, Tek’il realiteye adapte içindir. Zira mutlak ha-
kikat, hheerr aann yyeennii bbiirr ee’nde olan ““ççookk bbooyyuuttlluu tteekk kkaarree
9
reessiimm”” ““EEssmmââ bbiillee iimmii””
r seyridir! denilen ise resimdeki bir
f›rça darbesi! Alg›lanan her “ ey”, iissmmii nneeddeenniiyyllee, sanki
Allâh’›n Esmâ’s› itibar›yla O’nun gayr› olarak san›lsa
dahi, -O ötede tanr› olmad› › için-, hakikatte, o isimle
isimlenmi varl›k, AAllllââhh EEssmmââ’’ss›› nneeddeenniiyyllee ““vvaarr””ll››kk oollaa--
smmââ
rraakk aallgg››llaannaanndd››rr! Bununla beraber, EEs ile i aret edilen
ise, bölünmez, cüzlere ayr›lmaz, cüzlerden olu mam›
mutlak
 Tek,  s›n›rs›z sonsuzdur; ““AAhhaadd--üüss SSaammeedd””dir ve
Kur ân-› Kerîm de bir kere vurgulan›r bu ekliyle! ““AAllllââhh
HHÛÛ,, llaa ggaayyrr››hhuu!!”” Ki bunu be er akl› havsalas› kavraya-
maz! Ancak, vahiy veya ilham ilmi-bilgisi olarak uura
yans›r ve ““sseeyyrrii”” olu ur! Ak›l, mant›k, muhakeme ad›m
atamaz burada! Fikir yürütenin yolu dalâlet olur! Bu
----------------------- Page 290-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
konunun tart› ›lmas› mümkün de ildir! Tart› an
ise,
yaln›zca cehli dillendirmek için var oland›r! Cebrail’in,
““bbiirr aadd››mm aattaarrssaamm yyaannaarr››mm”” diye dillendirdi i gerçekli
bu husus! Fark edilmelidir ki, ““AAllllââhh EEssmmââ’’ss››nnddaa ‹
özelli ine i aret eden isim vard›r; Allâh’›n aakkll››nnaa i aret
eden bir isim yoktur; çünkü bu muhaldir! Ak›l, çokluk
alg›lamas›n›n olu mas› için yarat›lm› olan beyin i leyi
düzenine verilen isimdir! Esasen ““AAkkll--›› kküüllll”” veya ““AAkkll--››
eevvvveell”” tan›mlamalar› dahi mecazî ve izafeten kullan›l›r;
m””
gerçekte ““‹‹lliim vasf›n›n aç› a ç›kmas› sisteminin ald› ›
isimden ba ka bir ey de ildir. Birimin derûnundaki, haki-
katindeki ““iilliimm”” boyutunun tan›mlamas› ““AAkkll--›› kküüllll””dür
ki, ““vvaahhiiyy””in kökeni dahi budur. ““AAkkll--›› eevvv
290 tamam›yla yak› t›rma bir tâbir olup, ehli olmayana Esmâ
mertebesinin ““ ee’’nn””deki ““iilliimm”” boyutunu tarif için kul-
lan›lm› t›r. ““AANN”” içre geçerli ““iilliimm””e i aret yollu olarak.
Esasen, EEffââll mmeerrtteebbeessii olarak alg›lanmas› dilenil
mi
boyut, gerçekte, ““hheerr aann yyeennii bbiirr ee’’nnddee”” ola
mmeerrtteebbeessii””nden ba ka bir ey de ildir! “Madde” ad›yla
i aret edilen boyut ayn›yla kuantsal boyuttur; alg›lama
fark› farkl› boyut zann›n› olu turmaktad›r. SSeeyyrreeddeenn,, sseeyy--
rreeddiilleenn,, sseeyyiirr aayynn›› TTEEKK’’ttiirr! ““ aarraabb›› llaa yyee
ye i aret
edilen dahi bu seyirdir; ““cceennnneett aarraabb››”” tan›mlamas› dahi,
bu seyre i aret eder! Çokluk alg›lamas› içinde olan›n ise,
bunun yaln›zca bilgisini gevelemekten ba ka ans› yoktur!
EEffââll -- ffiiiilllleerr -- kkeessrreett -- ççookklluukk aallgg››llaa
maass›› yyaa aannaann ââlleemmee
Vüüccuudd ““EEssmmââ mmeerrtteeb
eessii””
ggeelliinnccee...... V , varl›k yaln›zca
ta-
----------------------- Page 291-----------------------
AHMED HULÛS‹
n›mlamas›yla i aret edilene aittir! ‹‹llmmiiyyllee iillmmiinnii iillmmiinnddee
sseeyyrreettmmeekktteeddiirr, ifadesi dahi ““ ee’’nn””i itibar›yla ayn›yla
““EEssmmââ”” olan bu mertebedeki seyrine i aret etmektedir. Bu
mertebede, ilimde yarat›lm› ssûûrreettlleerrllee, seyir ve tedbirât
e
aallmmaa--
yürümekte olup; ““ââlleemmlleerr vvüüccuudduunn kkookkuussuunnuu bbiille
mm›› llaarrdd››rr”” uyar›s› bu yüzden yap›lm› t›r. ZZeerrrree, bu merte-
bedeki sseeyyrreeddeenn, ““KKüüllll”” seyredilendir! ‹‹ssiimmlleerrllee i aret
edilen kkuuvvvveelleerr ise ““mmeelleekk”” ismiyle tan›mlanm› t›r ki;
““iinnssaann””›n dahi hakikati budur; fark›ndal› ›n› ya amak
süreci ise ““RRaabbbbiinniinn lliikkââss››nnaa kkaavvuu mmaakk”” diye anlat›l-
m› t›r! Bunu ke fettikten sonra, ddeevvaamm››nn››nn ggeellmmeemmeessii ise
feci cehennem yan› › olarak anlat›lm› t›r! Buras› ““KKuuddrreett””
yurdudur, ““kküünn”” hükmü buradan ç›kar; ‹‹lliimm mertebesidir;
ikkmmeett””
akl›n burada geçerlili i yoktur! ““HHi yurdunun bât›-
291
n›d›r! Hikmet yurdunda olup biten her ey ise aakk››ll
llaa
seyredilegelir; burada bbiilliinnççlleerr konu ur! EEffââll âlemi ise, bu
boyuta (kudret yurduna) göre, tümüyle hhoollooggrraammiikk (z›ll-
gölge) vücud-varl›k ve yap›d›r! Alg›layan›n alg›lama
kapasitesine göre var olan paralel veya çoklu evrenler,
içindekiler ile maden, nebat, hayvanat (insans›) ve cin
âlemlerine ait tüm tteeddbbiirrââtt ve tasarruf ““mmeellee--ii ââllââ”” hükmü
ile buradan aç› a ç›kar! Rasûller ve vârisleri velîler,
riinniinn
““mmeellee--ii ââllââ””n›n yani EEssmmââ kkuuvvvveelleer yeryüzündeki dil-
leridir! Bütün bunlar dahi, hep EEssmmââ mmeerrtteebbeessiinnddee iilliimmddee
oolluupp bbiitteenn sseeyyiirrlleerrddiirr! ““‹‹nnssaann””›n hakikati dahi bu anlamda
““mmeelleekk””tir ve mmeelleekk oolluu uunnuu hhaatt››rrllaammaayyaa vvee ggeerree ii
yyaa aammaayyaa davet edilmektedir gerçekte! Bu konu çok daha
----------------------- Page 292-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
derin ve detayl› bir konudur... Anlatt› ›m›z ilimden nasibi
olmayan ise, farkl› boyut ve mertebelerden seyri dillendi-
ren anlat›m›, çeli kili bulabilir. Ne var ki, biz, 21 ya ›nda
1966 y›l›nda kaleme ald› ›m›z ““TTeecceelllliiyyââtt”” isiml
kitab›m›zda dillendirdi imiz a maz do rultudaki
mü ahedemizi, k›rk be y›ll›k süreçte, tahkike dayal› ola-
rak, insanl›kla payla t›k kullu umuzun sonucu olarak;
kimseden maddi veya manevî bir kar ›l›k beklemeden.
Aç›klad›klar›m›z, “el mal›” de il, ““AAllllââhh hhiibbeessiiddiirr””! ük-
rünü edâ etmem ise mümkün de ildir! Bu nedenledir ki
anlatt›klar›m›zda hiçbir çeli ki yoktur. Var san›l›yorsa, bu,
aradaki ba lant›lar› kurmaya yeterli veritaban› olmama-
s›ndand›r!
292 Evet, mü ahedemiz bu realite ise...
““AAllllââhh iissiimmlleerrii”” konusunu nas›l anlamam›z gerekir?
Bilelim ki...
““AAllllââhh iissiimmlleerrii””, bilinç devrede olmaks›z›n uurda
aç› a ç›k›p (vahiy), daha sonra bilinç taraf›ndan de erlen-
dirilmeye çal› ›lan evrensel -kâinat anlam›nda de il,
âlemler i areti do rultusunda- özelliklerdir.
““EEssmmââ üüll HHüüssnnââ”” AAllllââhh’’››nndd››rr; o isimlerin i aret ett
özellikler, TTEEKK vvee SSAAMMEEDD oollaarraakk bbiillddiirriilleenn,
Allâh ad›yla
i aret edilenin, EEssmmââ mmeerrtteebbeessiinnee, (kuantum potansiyele)
zamans›zl›k-mekans›zl›k boyutuna, ““nnookkttaa””ya i aret
eder... Dolay›s›yla bu isimler ve bu isimlerin i aret etti i
anlamlar sadece OO’nundur; be er anlay› ›yla kay›tlana-
maz! Nitekim 23.Mu’minûn: 91’de: SSuubbhhaannAAllllaahhii aammmmaa
----------------------- Page 293-----------------------
AHMED HULÛS‹
yyeess››ffuunn == OOnnllaarr››nn vvaass››ffllaammaallaarr››nnddaann AAllllââhh mmüünne
rr;
buyurulur! ““OO’’nnaa iissiimmlleerriinn mmâânnââllaarr››yyllaa yyöönneelliinn... OO’’nnuu
EEssmmââ’’ss››nnddaa iillhhaaddaa ssaappaannllaarr›› (Esmâ’y› be erî de
yarg›lar›yla s›n›rlayanlar›; El Esmâ ve El Hüsnâ’n›n ne
oldu unu fark edemeyenleri ve ““EEkkbbeerriiyyeett””iyle Allâh’›
bilmeyenleri) tteerrkk eeddiinn! YYaappmmaakkttaa oolldduukkllaarr››nn››nn kkaarr ››ll››
ggöörreecceekklleerrddiirr..”” (7.A’raf: 180)
““EEll HHüüssnnââ’’yy›› ttaassddiikk eeddeerrssee, bbööyylleeccee oonnaa eenn kkool
kkoollaayyllaa tt››rr››rr››zz!!”” (92.Leyl: 6-7)
Hatta iihhssaann hâli (muhsin olu un cezas›) bil
e ““EEll
HHüüssnnââ””ya ba lan›yor...

““‹‹hhssaann eehhlliinnee,, ddaahhaa ggüüzzeellii (El Hüsnâ) vvee ffaazz
s›
(R›dvan) vvaarrdd››rr... OOnnllaarr››nn vveecchhlleerriinnii (yüzlerini- uurlar›n›)
nnee kkaarraa ttoozz zzeerrrreessii (bencillik), nnee ddee (hakikatlerinden ayr›
293
dü menin getirisi olan) zziilllleett kkaappllaarr... OOnnllaarr ssoonnssuuzzaa ddeek
k
hlliiddiirrlleerr!!””
cceennnneett eeh (10.Yunus: 26)
““ZZââtt››”” itibar›yla ““bbeennzzeerrii”” olmayan; EEssmmââ’s›n›n i aret
etti i özellikleriyle yaratt›klar›yla kay›tlanmaktan
ve
s›n›rlanmaktan berî olan; ““EEkkbbeerriiyyeettii”” ile say›s›z ““nnookk--
ttaa””lardan bir nokta olan ““ççookk bbooyyuuttlluu tteekk kkaarree rreessiimm”” diye
â mmeerrtteebbeessii””
aç›klamaya çal› t› ›m›z ““EEssmmâ nin “kesret
çokluk boyutu” olarak alg›lan› › olan -gerçekte tekil tü-
mel- ““ffiiiilllleerr”” âlemini, ““iillmmiinnddee”” var k›ld› › özellikler ile
yaratm› t›r.
Daha derine gitmeden toparlayal›m...
AAllllââhh iissiimmlleerrii olarak vahiy yollu bildirilen özellikler,
Dünya üstünde ya ayan ““yyeerryyüüzzüü hhaalliiffeellii ii””nin f
----------------------- Page 294-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
dal› ›na ermeye çal› an ““zzââlliimm vvee ccaahhiill iinns
lad› ›n›n çok çok ötesinde, eevvrreennsseell bbooyyuuttllaarr››nn tt
““yyookk””ttaann,, ““zz››llll--ggööllggee”” vücud olarak (hologramik)
kk››llaann öözzeelllliikklleerr tteekkiillllii iiddiirr!
MMUUAAZZZZAAMM,, MMUUHHTTEE EEMM,, MMÜÜKKEEMMMMEELL öözzeelllliikkllee-

ree
rriiddiirr ““EEssmmââ mmeerrtteebbeessii””,, ttüümm bbooyyuuttssaallll›› ››
vvaarrll››kkllaarr››yyllaa eevvrreennsseellllii iinn hhaakkiikkaattii oollaa
raakk!!
imdi bir an, insan›n alg›lad› › dünyas›n› dü ünün!
Sonra da dar çerçeveli bak› aç›s› anlam›ndaki köylü
bak› ›ndan ar›nm› olarak, en son bilgilerinizin
olu -
turdu u evrensellik anlay› ›yla ““bbaa ››nn››zz›› ((bb
kkaalldd››rr››pp sseemmaayyaa bbiirr bbaakk››nn”” Kur’ân-› Kerîm ifadesiyle!
Duyular›n›zla alg›lad›klar›n›z, evrensel azamet,
ihti-
294 am ve mükemmeliyet yan›nda nedir ki?
‹ te bu gerçeklik dolay›s›yla...
Umar›m...
AAllllââhh iissiimmlleerrii hakk›nda bugüne kadar dü ü
konu ulup yaz›lm› lar›n, yaln›zca vahiy kaynakl› gelen
BB‹‹LLGG‹‹’nin (Kitap’›n), ar›nd› › kadar›yla bilinçl
taraf›ndan de erlendirili i oldu unu akl›m›zdan
ç›kar-
mayarak; bu isimlerin i aret etti i özelliklerin tüm evren-
sellikte geçerli oldu unu; tüm yap›da hheerr aann
yepyeni
anlamlar›, aç›l›mlar› meydana getirdi ini göz önünde tuta-
rak konuya e ilebiliriz. Bu arada unu vurgulayay›m ki,
““EEkk--bbeerriiyyeett”” ba l›kl› yaz›mda aç›klamaya çal› t›
pek ““ookkuu””nmam› ! BBaahhsseettttii iimmiizz EEssmmââ mmeerrtt
inniinn
öözzeelllliikklleerriinniinn,, ““AAllllââhh”” ad›yla i aret edilen indî
----------------------- Page 295-----------------------
AHMED HULÛS‹
say›s›z ““nnookkttaa””lardan bir ““nnookkttaa”” ve dahi ““HHaakkiikkaatt--ii
MMuuhhaammmmee--ddîî”” veya ““RRuuhh aaddll›› mmeelleekk”” isimlerine bürüne-
rek aç› a ç›kan sonsuz-s›n›rs›z; ezeli ve ebedi olmayan
Esmâ mertebesi oldu u gibi; ayr›ca, bu mertebenin, tüm
evren içre evrenler olan ““ççookk bbooyyuuttlluu tteekk kkaarree rreessiimm”” diye
söz etti imiz oldu u da fark edilmemi ! Bu yüzdendir ki,
hâlâ, AAllllââhh,, ââlleemmlleerrddeekkii tteekk bbiirr ttaannrr›› oollaarraakk aallgg››lla
ttaa
devam ediyor! Oysa, tüm seyir ve dillendirilenler yaln›zca
““nnookkttaa””m›zla ilgilidir ki; Allâh yaln›zca ““AAllllââhh””t›r;
““EEkkbbeerr””dir! Subhanehu min tenzihiy!
unu da asla hat›rdan ç›karmayal›m ki, yazd›klar›m
kesinlikle olay›n son noktas› olmay›p, bu konuda
yaz›labileceklerin yaln›zca mukaddimesi (giri yaz›s›)
mahiyetindedir. Bundan daha derininin aç›kça yaz›l›p
295
yay›nlanmas› taraf›m›zdan mümkün de ildir. Ayr›ca ehli-
nin fark edece i üzere, bu kadar› dahi bugüne kadar bu
aç›kl›k, netlik ve detayla yaz›lmam› t›r. Konu ustura s›rt›
gibi ince ve keskindir, çünkü okuyan ki i hiç fark›nda
olmadan ya ötede bir tanr› kavram›na kayabilir; ya da çok
daha kötüsü firavun misali, benli iyle-bilinciyle hakikati
s›n›rlama derekesine dü ebilir!
Buraya kadar ““EEll EEssmmââ”” i aretinin neye oldu una dik-
kat çekmeye çal› t›k.
imdi gelelim ““eell HHüüssnnââ”” olarak bildirilen mmuuaazzzzaamm,,
mmuuhhttee eemm vvee mmüükkeemmmmeell anlam ve özellik ihtiva eden
îlliiyynn””
isimlerin i aret etti i özelliklere... Elbette ““eessffeellii ssââffî
olan kelimelerin elverdi ince!
----------------------- Page 296-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Burada öncelikle u hususa dikkat gerekir kan›mca.
TTEETT‹‹KKLLEEMMEE SS‹‹SSTTEEMM‹‹
Bu isimlerin i aret etti i özellikler her noktada tümüy-
le mevcuttur eksiksiz! Ne var ki, aç› a ç›kmas› dilenen
özelli e göre, kimileri kimilerine bask›n hâl
e gelerek,
t›pk› ekolayz›rda yükselen kanallar›n öne geçmesi gibi,
di erlerinin önüne geçerek olu umu meydana getirmekte-
dir. Ayr›ca belli isimlerin i aret etti i bbee
llllii öözzeelllliikklleerr,,
ddoo aall oollaarraakk,, oottoommaattiikk oollaarraakk iillggiillii
ddii eerr iissiimmlleerriinn
arr››nn›› tteettiikklleeyyeerreekk ““yy
ennii ee’’nn””
oolluu uummlla , ak› ›-olu umu,
i
meydana getirmektedirler. ‹ te bu olay,
““SSüünnnneettuullllââhh””
diye tan›mlanan, eevvrreennsseell AAllllââhh kanunlar›n›n
-ya da
296 basîreti k›s›tl› olanlar›n deyi iyle do a kanu
r›n›n-
i leyi mekanizmas›n› anlatmaktad›r. BBuu hhuussuuss ttaahhmmiinn vvee
hhaayyaall eeddiilleemmeeyyeecceekk kkaaddaarr aazzaammeettlli
i bbiirr oollaayydd››rr;; eezzeellddeenn
eebbeeddee,, ttüümm bbooyyuuttllaarr››yyllaa vvee aallgg››llaannaann ttüümm
riimmlleerriiyyllee hheerr
e vvaarrll›› ››nn›› ssüürrddüürrüürr
eeyy,, bbuu ssiisstteemm iiççiinndde ! Evrensel
boyutta
veya insan›n dünyas›nda, bilincinden
aç› a ç›kan
ddüü üünncceelleerr ddââhhiill, ttüümm ffiiiilllleerr bu sisteme göre olu u
iinnii tteettii--
k›saca ““‹‹ssiimmlleerriinn öözzeelllliikklleerriinniinn iillggiillii iissmm
n öözzeellllii
kklleemmeessii mmeekkaanniizzmmaass››”” diyebiliriz. Yukar›da
uyard› ›m
üzere, bu isimlerin özelliklerinin aç› a ç›k› ortam› olarak,
-gerçekte TTEEKK’il- bilebildi iniz tüm evrenselli i dü ünün.
O evrensellik içinde alg›layan›n alg›lad› › her ortama ya
da boyuta veya aç› a ç›kan birime göre, söz etti im ““tteettii--
kklleemmee”” olay› geçerlidir! Bu sisteme göre de -neyin neyi
----------------------- Page 297-----------------------
AHMED HULÛS‹
meydana getirece i bilinmesi nedeniyle- ezelden ebede ne
olup bitecekse ““AAllllââhh iillmmiinnddee”” mevcuttur! Bakara Sûresi
sonundaki (2.Bakara: 284) ““......BBiilliinnççlleerriinniizzddee (dü ündü ü-
nüz) nnee vvaarrssaa, aaçç››kkllaassaann››zz ddaa ggiizzlleesseenniizz ddee, AAllllââhh vva
›zzddaakkii HHaassiiyybb iissmmii öözzeellllii iiyyllee ssiizzee oonnuunn ssoonnuuççllaa
nn›
yyaa aatt››rr......”” uyar›s›; Zelzele Sûresi’ndeki (99.Zilzâl: 7)
nuuccuunnaa eerrii iirr””
““KKiimm zzeerrrree kkaaddaarr hhaayy››rr yyaappaarrssaa,, ssoon ve de
““HHaassiiyybb”” isminin i aret etti i özellik, hep bu “tetikleme”
mekanizmas›n› bize anlatmak içindir ki, aç› a ç›kan bir
fiil veya dü üncenin sonucunun ya anmamas› mümkün
de ildir. ‹ te bu yüzdendir ki, geçmi imizde dü ündü ü-
müz ya da ortaya koydu umuz ükür ya da nankörlük
bâb›nda her fiil mutlaka sonucunu ya atm› t›r veya
ya atacakt›r! Bu konu üzerinde derin dü ünülürse çok
297
kap› açar ve çok s›rlar fark edilir. ““KKaaddeerr ss››rrrr››”” olarak bah-
sedilen konu dahi bu mekanizma ile ilgilidir!
imdi gelelim birer i aret-yön levhas› hükmündeki
özel “isim”lerin bize gösterdiklerine:
AALLLLÂÂHH... Öyle bir isimdir ki... ““UUllûûhhiiyyeett””e i aret
eder! ““UUllûûhhiiyyeett”” hem ““HHÛÛ”” ismi ile i aret edilen “Mutlak
ZZââtt”” anlam›n› içerir; hem de ““ZZaattîî”” ‹lim mertebesinde,
ilmiyle ilmini seyir anlam›nda olu mu ““nnookkttaa””lar âlemle-
rini, her bir ““nnookkttaa””y› olu turan kendine özgü ““EEssmmââ””
“ZZââtt”” ““ eeyy””

mertebelerine i aret eder! › itibar›yla, in ayr›,
“EEssmmââ”s› itibar›yla ““ eeyy””in ayn› olan Allâh ismiyle i aret
edilen; ââlleemmlleerrddeenn GGaannîî vvee bbeennzzeerrii oollmmaayyaanndd››rr! Bu yüz-
dendir ki, ““ eeyy””ii ve fiillerini EEssmmââ’s›yla yaratan AAllllââhh
----------------------- Page 298-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
iissmmiiyyllee ii aarreett eeddiilleenn Kur’ân-› Kerîm’de ““BB‹‹ZZ””
kullanmaktad›r. ““ eeyy””de kendisinin gayr› yoktur!
Bu
konuda çok iyi anla ›lmas› gereken husus
udur:
““ eeyy””den söz etti imizde ““ eeyy””in zât› derken onun var-
l› ›n› olu turan ““EEssmmââ mmeerrtteebbeessiinnddeenn”” söz e
““ eeyy””in zât› hakk›nda tefekkür edilir, konu ulur. Allâh
ad›yla i aret edilenin Zât› hakk›nda ise konu mak muhal-
dir; yani kesinlikle olanaks›zd›r! Çünkü
Esmâ
özelli inden meydana gelmi in, mutlak Zât hakk›nda fikir
yürütmesi, ““vvaahhiiyy”” yollu gelmi bilgi ile dahi olsa -ki bu
da olanaks›zd›r- mümkün olmaz! ‹ te bunu anla
mak
sadedinde yolun sonu ““hhiiçç””likte biter, denmi tir!
HHÛÛ... ““HHÛÛ’’vvAAllllââhhuulllleezziiyy llaa iillââhhee iillllââ HHÛÛ
298 yollu gelsin, ister bilinç yollu üzerine e ilinsin, alg›lanan
her ““ eeyy””in hakikatinin derûnu... Öylesine ki; EEkkbbeerriiyye
tecellisi sonucu önce ““hhaa yyeettii””, sonucu olarak da ““hhiiçç””li i
ya at›r ve bu yüzden de OO’nun hakikatine eri i
lemez!
ullaa mmaazz!!””
““BBaassîîrreettlleerr oonnaa u Mutlak bilinmezli e ve kavra-
n›lmazl› a i aret ismidir! Nitekim ““AALLLLÂÂHH”” dâhil tüm
isimler ““HHÛÛ””ya ba l› geçer KKuurrâânn’da! ““HHUU AALLLLAA
EEHHAADD””, ““HHUU’’vveerr RRaahhmmaannuurr RRaahh››yymm””, ““HHuu’’vveel
t››nn”” ““HHUU’’vveell AAl
yyüüll
vveell’’AAhh››rruu vveezz’’ZZaahhiirruu vveell’’BBâât
,
AAzz››yymm””, ““HHUU’’vveess SSeemmiiyy’’uull BBaass››yyrr”” ve HHaa rr
son üç âyeti gibi! Bu arada unu da bir di er okunu ekli
itibar›yla fark ederiz ki, isimlerin öncesindeki ““HHÛÛ”” ismi
i aretiyle önce tenzih vurgulamas› yap›l›r, sonra da söz
edilen isimlerle te bihe i aret edilir. Bu da hiçbir zaman
----------------------- Page 299-----------------------
AHMED HULÛS‹
gözden kaç›r›lmamas› gereken bir i arettir.
EERR RRAAHHMMAANN... ““AAllllââhh”” ismiyle i aret edilenin, ““zzeerr--
rree””lerin zât›n› ““EEssmmââ””s›yla ilminde “var” k›lma özelli ine
i aret eder. Bugünkü anlay› a göre “kuantum potansiyele”
i aret eder. Tüm yarat›lm› lar›n kayna › olan potansiyel-
dir. “Esmâ mertebesi”nin ad›d›r! Her ey, “var”l› ›n›
““iilliimm vvee iirraaddee”” mertebesinde bu ismin i aret etti i özellik-
le elde eder! ““EErr RRaahhmmaannuu aalleell AArr iisstteevvaa”” (20.Tahâ: 5) ve
; AAlllleemmeell KKuurr’’âânn;; HHaalleekkaall ‹‹nnssaann;; AAlllleemmeeh
““EErr RRaahhmmaann;
bbeeyyaann”” (55.Rahman: 1-4) i aretleri gere i ““ UUUURR””da aç›-
a ç›kan ““EEssmmââ””n›n hakikatidir! Rahmeti, o “ ey”i ilmin-
e--
de, ““vvaarr””l› a getirmesidir! ““AAllllââhh AAddeemm’’ii RRaahhmmaann ssûûrre
ttiinnddee hhaallkk eettttii”” i areti ““‹‹nnssaann””›n, ilmî sûretinin
RRaahhmmaanniiyyeett özelli i yans›mas› üzere meydana getirildi i-
299
ne i aret eder. Yani Esmâ mertebesinde bulunan özellikler
ile! ‹nsan’›n, ZZââtt›› iittiibbaarr››yyllaa kendini tan›y› › da
RRaahhmmaanniiyyeett’le ilgilidir... Bu nedenle ““RRAAHHMMAANN””a sec-
deyi mü rikler alg›layamam› t›r (25.Furkan: 60)... eytan
(vehim, bilinç) ““RRAAHHMMAANN””a âsi olmu tur (19.Meryem:
›nn ZZââtt’’››nn››nn ““EEssmmââ””
44)... “‹‹nnssaann””› hakikatinden meydana
getirildi ine i aret eder! ““‹‹nnssaann””daki ““ZZââttîî tteecceellllii”” de
budur!
EERR RRAAHHIIYYMM... “Rahman”daki say›s›z özellikleri
yoktan var k›lan Rahim özelli idir! Potansiyeldeki özel-
liklerin seyrini olu turma özelli idir! Âlem sûretleri ile
kendini seyir edendir! Bilinçli varl›klar›, hakikatlerine
erdirmek suretiyle; seyretmekte ve Esmâ’s› özellikleriyle
----------------------- Page 300-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ya atmakta olan›n, kendisi oldu u fark›n
dal› ›yla
ya atand›r. ““VVee kkâânnee bbiill mmuu’’mmiinniiyynnee RRaah
==
HHaakkiikkaattiinnee iimmaann eettmmii lleerree RRaahhîîmm’’ddiirr”” (33.
43).
Cennet diye i aret edilen ya am›n kayna ›d›r.
Melekî
boyutun ““vvaarr””l› ›n› olu turand›r.
EELL MMEELL‹‹KK... Mülkü hükmünde olan Esmâ mertebe-
sinde diledi ince e’n alarak fiiller âlemi sûretlerinde ted-
eeyyiinn mmeelleekkûûttuu
eelliinnddee
bir edendir! ““HHeerr (Esmâ kuvveleri)
oollaann (tedbirât›n bu mertebeden aç› a ç›kt› ›na
t)
SSuubbhhaann’’dd››rr... OO’’nnaa rrüüccuu eettttiirriilleecceekkssiinniizz
: 83).
Tek MMeellîîkk’tir! Orta › olmaz. Bunun fark›ndal› ›n› ya at-
t› ›n›n kesin ve mutlak teslimiyet d› ›nda bir hâli olmaz!
‹tiraz ve isyan hiç kalmaz! ““AArr ›› iissttiivvaa”” diye anla
300 olayda önde gelen özelliktir di er birkaç özellikle birlikte.
laarrddaa vvee aarrzzddaa hheerr nnee vvaarrssaa;; MMee
llîîkk,, KKuuddddûûss,, AAzziiyyzz
““SSeemmââl
vvee HHaakkiiyymm oollaann (diledi i mânâlar› aç› a ç›karmas› içi
onlar› yaratan) AAllllââhh’’›› (i levleriyle) tteessppiihh eett
deelleerr!!””
(62.Cum’a: 1).
UDDDDÛÛSS
EELL KKU ... Yarat›lm› larda aç› a ç›kan özellik ve
kavramlarla tan›mlanmaktan, kay›tlanmaktan ve s›n›rlan-
maktan berî! Tüm âlemleri Esmâ’s›yla yoktan
“var”
k›larken, onlarda aç› a ç›kan özelliklerle ta
n›p
s›n›rlanmaktan dahi berîdir.
EESS SSEELLÂÂMM...... YYaarraatt››llmm›› llaarraa ((bbeeddeenn vve
aabbiiaatt kkaayy››tt--
a
rr››nnddaann)) sseellââmmeett
llaarr››nnddaann;; tteehhlliikkeeddeenn;; bbooyyuuttllaarr››nn››nn kkaayy››
iihhssaann eeddeenn,, yyaakkîînn hhââlliinnii oolluu ttuurraann;; iimmaan
eeddeennlleerree
ellââmm
((hhaakkiikkaattiimmiizzee
““‹‹SSLLÂÂMM””››nn hhaazzmm››nn›› vveerreenn;; DDaarr’’üüss SSe
----------------------- Page 301-----------------------
AHMED HULÛS‹
aaiitt kkuuvvvveelleerriinn ttaahhaakkkkuukkuu)) oollaann cceennnneett bbooyyuut
tuu hhââlliinniinn
leeyyee
rreekk
yyaa aamm››nn›› mmeeyyddaannaa ggeettiirreenn!! RRaahh››yymm iissmmiinniinn tteettiikkl
aaçç›› aa çç››kkaarrdd›› ›› iissiimm--öözzeelllliikkttiirr!! ““SSeellââmmüünn kkaavvlleen
söözzüü uullaa ››rr
RRaabbbbiinn RRaahh››yymm == RRaahh››yymm RRaabb’’ddeenn ““SSeellââmm”” s
(Selâm ismi özelli ini Rableri olan Esmâ hakikatlerinden
aç› a ç›kan yolla ya arlar)!” (36.Yâsîn: 58).
EELL MMUU’’MM‹‹NN... Alg›lanan›n ötesi oldu u fark›ndal› ›n›
olu turand›r, Esmâ boyutu itibar›yla. Bu fark›ndal›k,
boyutumuzda ““iimmaann”” olarak aç› a ç›kar. ‹man edenler
uurlar›ndaki bu fark›ndal›kla iman ederler; dünyam›zda
Rasûller; tüm varl›kta ise melekler dâhil! Bu fark›ndal›k,
bilinçteki akl›n vehim esaretinden kurtulmas›n› sa lar.
Vehim, k›yas› kullanarak muhakeme yapan akl› sapt›rabi-
lirken, iman kar ›s›nda güçsüz ve etkisiz kal›r. Mu’min
isminin özelli inin aç› a ç›k› › uurdan bilince direkt
yans›r; dolay›s›yla da vehim kuvvesi onun üzerinde tasar-
ruf edemez.
EELL MMÜÜHHEEYYMM‹‹NN... ““EEssmmââ”” mertebesinden aç› a
ç›kanlar› kendi sistemi içinde koruyup sürdürendir (El
hafizu ver Rakiybu ala külli ey)! Ayr›ca, (emaneti) ggöözzee--
ttiipp hhiimmaayyee eeddeenn,, kkoorruuyyaann,, eemmiinn,, anlamlar›na da g
elir.
EYYMM‹‹NN”” ““eell EEmmaanneett””
““MMÜÜHHE in türedi i kök olan in
Kurân’daki fonksiyonel kullan›l› ›, semâlar›n -arz›n-
da lar›n yüklenmekten imtina etti i ve eell KKuurrâânn’›n ikizi
olan EEll ‹‹nnssaann’›n yüklendi i eydir. Esas itibar›yla Esmâ
mertebesi ilminin RUH adl› melek olarak uuruna i aret
eder. Ondan da yeryüzünde aç› a ç›kan insana yans›r bu
----------------------- Page 302-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
emanet! Yani, Hakikatinin, Esmâ özellikleri ol
du u
uurunu ya amak! Bu da MMuu’’mmiinn ismiyle ortak çal› ›r.
RRUUHH adl› melek (kuvve) dahi, Esmâ mertebesinin sonsuz
s›n›rs›z özelliklerine iimmaann››nn kkeemmââlliiyyllee Hayy ve
Kayyûm’dur! Çünkü o dahi ““ ee’’nn”” olarak vücud sahibidir!
EELL AAZZ‹‹YYZZ... Kar › konulmaz güç sahibi olarak, dile-
di ini uygulayan! Tüm âlemlerde diledi ini kar › ç›kacak
güç olmaks›z›n yerine getiren. Bu isim RRaabb ismiyle
paralel çal› an bir isimdir. RRaabb özelli i Aziyz özelli iyle
hükmünü icra eder!
EELL CCEEBBBBAARR... Hükmü zorunlu olarak uygulamada
oland›r. Âlemler Cebbar’›n hükmü alt›nda, dilenileni
uygulamak zorundad›r! Uygulamama gibi bir seçenekleri
302 yoktur! Cebr, onlar›n varolu sistem ve özlerinden gelen
bir ekilde aç› a ç›kar ve hükmünü ya at›r!
EELL MMÜÜTTEEKKEEBBBB‹‹RR... Mutlak BBEENN’lik O’na aittir
Beenn””
““B diyen yaln›zca kendisidir! Kim ben sözüyle kendi-
sine varl›k verirse; var olu unun hakikatine ait “Ben”li i
örtüp, göreceli benli ini ileri ç›kar›rsa, bunun sonucunu,
yanmak suretiyle ya ar! Kibriyâ, O’nun vasf›d›r.
EELL HHAALL‹‹KK... Mutlak TEK yaratan! Esmâ özellikleriy-
le birimleri ““yyookk””ken ““vvaarr”” k›lan! HHââlliikk’in ““hhaallkk””e
her bir eyin bir ““hhuullkk””u, yani yarat›l› amac›na göre bir
huyu, ahlâk› (do as›na göre davran› ›) vard›r... Bu neden-
le ““tteehhaalllleekkuu BBiiAAhhllaakk››llllaahh == AAllllââhh aahhllââkk
e (Allâhça)
ahhllââkkllaann››nn!!”” AAllllââ
a buyurulmu tur ki bunun anlam›; “
EEssmmââ’’ ss››nn››nn öözzeelllliikklleerriiyyllee vvaarr oollmmuu oolldduu
----------------------- Page 303-----------------------
AHMED HULÛS‹
ffaarrkk››nnddaall›› ››yyllaa vvee bbuunnuunn ggeerree iinnccee yyaa aayy››nn”” demektir
EELL BBAARR‹‹... Mikrodan makroya do ru her yaratt› ›n›
kendine özgü program ve özellikle yarat›rken, bütünsel-
likle de uyumlu olarak onu i levlendiren. Saat di lilerinin
ahenkli düzeni misali!
EELL MMUUSSAAVVVV‹‹RR... Mânâlar› sûretler hâlinde aç› a
ç›kar›p, alg›layanda o sûretlerin alg›lanma mekanizmas›n›
olu turan.
EELL ⁄⁄AAFFFFAARR... Kudret veya hikmetin gere i olarak
olu mu noksanl›klar›n› fark edip, bunlar›n sonuçlar›ndan
kurtulmay› irade edenlere, örtüleyicili ini ya atan. Ba › -
layan.
EELL KKAAHHHHAARR... ““VVââhhiidd”” olu unun sonucunu ya ata-
rak “izafî-göresel” benliklerin asla ““vvaarr”” olmad› ›n› 303
seyrettiren!
EELL VVEEHHHHAABB... Diledi ine kar ›l›ks›z ve “hak etme”
kavram› devrede olmaks›z›n veren.
EERR RREEZZZZAAKK... Hangi boyutta veya ortamda olursa
olsun aç› a ç›kan birimin ya am›n›n devam› için gereken
her türlü g›day› veren.
EELL FFEETTTTAAHH... Birimde aç›l›m olu turan. Hakikati fark
ettirip seyrettiren; bunun sonucunda âlemlerde eksik,
noksan, yanl› olmad› ›n› mü ahede ettiren. Görü veya
kullan›m alan›n› aç›p de erlendirme olana ›n› meydana
getiren. Fark edilemeyeni fark ettirip de erlendirten!
EELL AALL‹‹YYMM... ““‹‹lliimm”” özelli i sebebiyle s›n›rs›z sonsuz
her eyi ve her boyutu, her yönüyle Bilen!
----------------------- Page 304-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
EELL KKAABBIIDDZZ... Tüm birimleri, onlar› olu turan “EEssmmââ”
s›yla hakikatleri yönünden kudret eliyle tutup hükmünü
icra eden! ‹çe dönüklü ü ya atan.
EELL BBAASSIITT... Aç›p yayan. Boyutsall›klar› ve derin
görü ü olu turan.
EELL HHAAFF‹‹DDZZ... Alçalt›c›. Hakikatinden uzak ya am›
olu turucu! Evrensel boyuttaki ““EEssffeellii ssââffîîlliiyynn””i yarat›c›.
““KKeessrreett”” mü ahedesini olu turan perdelili i meydana
getiren!
EERR RRAAFF‹‹’... Yükselten. Bilinçli birimi yatay veya
dikey anlamda yükselterek hakikatini kavrama veya seyir
anlam›nda yükselten.
EELL MMUU‹‹ZZZZ... Diledi i birimde, izzeti olu turan özel-
304 li i aç› a ç›kartarak, onu di erlerine göre de erli k›lan!
LLL
EELL MMÜÜZZ‹‹L ... Diledi inde zilleti zâhir k›lan! Zelil
eden... ‹zzeti meydana getiren yak›nl›k özelliklerini
ya atmayarak, benlikle perdelenmenin yetersizlikleri için-
de a a ›lanmay› a ikâr k›lan!
EESS SSEEMM‹‹’... Aç› a ç›kard› › Esmâ özelliklerini her an
alg›lamakta olan. Fark›ndal› › ve kavramay› ya atan.
Bunun sonucu olarak BBaass››yyrr ismi özelli ini tetikleyen!
EELL BBAASSIIYYRR... Aç› a ç›kan Esmâ özelliklerini her an
seyir ile onlardan ç›kanlar› de erlendirip sonuçlar›n›
olu turan.
EELL HHAAKKEEMM... Hükmeden ve hükmü kesinlikle yerine
gelen!
EELL AADDLL... Ulûhiyetinin sonucu olarak aç› a ç›kard› ›
----------------------- Page 305-----------------------
AHMED HULÛS‹
her Esmâ özelli inin yyaarraatt›› aammaacc››nnaa ggöörree hakk›n› veren.
Haks›zl›k etmekten, zulüm etmekten münezzeh olan!
EELL LLAATT‹‹YYFF... Yaratt› ›n›n derûnunda ve varl› ›nda
gizli olan. Lütfu çok olan!
EELL HHAABB‹‹YYRR... Aç› a ç›kan Esmâ özelli inin
““vvaarr””l› ›n›, ““EEssmmââ””s›yla meydana getiren olarak, onun
durumundan haberi olan. Birime, kendisinden aç› a
ç›kanla, ne mertebede anlay› a sahip oldu unu fark etti-
ren!
EELL HHAALL‹‹YYMM... Aç› a ç›kan bir olaya ani ve fevrî tepki
vermeyip, aç› a ç›k› amac› do rultusunda de erlendir-
meye alan.
EELL AAZZ‹‹YYMM... Aç› a ç›km› Esmâ özelli i olan hiçbir
birimin, azametini kavrayamayaca › muhte em büyüklük. 305
EELL ⁄⁄AAFFÛÛRR... Allâh Rahmetinden asla ümit kesilme-
mesi gereken. Gerekli ar›nmay› yapt›rtarak Rah›ymiyetin
›yymm
nimetlerine erdiren. RRaahh› ismini tetikleyen!
EE EEKKÛÛRR... Verdi i nimeti ço altmak için o nimeti
de erlendirten. Birimde verilen nimeti hakk›yla de erlen-
direrek ““ddaahhaa””s›na aç›lmay› olu turan. ““KKeerriiyymm”” isminin
özelli ini tetikler. Bu ismin özelli inin kapal› kalmas› ise,
birimi kendisine ula ana kar › kapanmay›; o nimeti
de erlendirmek yerine ba ka yönlere dönerek o nimetten
perdelenmeyi ya at›r. Bu da ““nnaannkköörrllüükk”” yani verileni
de erlendirmemek olarak tan›mlan›r. Verilenin gerisinden
mahrum kalma sonucunu do urur. Nimetin ard› kesilir!
EELL AALLÎÎYY... Yüce. Varl›klar› Hakikat noktas›ndan sey-
----------------------- Page 306-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
reden!
EELL KKEEBB‹‹YYRR... Esmâ’s›yla yaratt› › âlemlerinin büyü-
klü ü kavranamaz olan.
EELL HHAAFF‹‹YYZZ... Âlemler içindekilerin varl› ›n›n korun-
mas› için onlar›n gerekenlerini olu turan.
EELL MMUUKK‹‹YYTT... HHaaffiiyyzz isminin özelli inin olu mas›
için gerekli olan maddi veya manevî olarak nitelendirilen
alt yap›y› olu turup meydana getiren.
EELL HHAASS‹‹YYBB... Birimselli in devam› için yeterli
oldu u gibi, birimden aç› a ç›kanlar›n sonucunu ya atan.
Böylece sonsuza dek olu umun ak› ›n› yaratm› olan!
EELL CCEELL‹‹YYLL... Muhte em kapsam ve mükemmeliye-
tiyle Efâl âleminde sultan!
306 EELL KKEERR‹‹YYMM... Öylesine cömert ki, kendisini inkâr ile
aç› a ç›kanlara dahi say›s›z nimetlerini ba › lamakta.
“OOKKUU”mak yani ““‹‹KKRRAA”” ancak O’nun keremiyle bir
birimde aç› a ç›kabilir. Her birimin hakikatinde yer
almakta.
EERR RRAAKKIIYYBB... Her birimi Esmâ’s›yla yaratt› › için her
an onunla olarak kontrol alt›nda tutan.
EELL MMUUCC‹‹YYBB... Kendisine olan yöneli lere mutlaka
icabet ederek gere ini olu turan!
EELL VVAASS‹‹’... Esmâ özellikleriyle tüm âlemleri kap-
sam› olan.
EELL HHAAKK‹‹YYMM... ‹lminin kudretiyle aç› a ç›kmas›n›
sebepler zincirine ba layarak, nedenselli i olu turan ve
böylece kesret alg›lamas›n› olu turan.
----------------------- Page 307-----------------------
AHMED HULÛS‹
EELL VVEEDDUUDD... Cazibeyi, çekim gücünü yaratan. Salt
kar ›l›ks›z, ç›kar beklenmeyen sevgiyi var eden. Her seve-
nin, sevdi inde sevdi i gerçekliktir!
EELL MMEECC‹‹YYDD... Aç› a ç›kard› › muhte em yarat›
dolay›s›yla an›n›n yüceli ini ortaya koyan!
EELL BBAA‹‹SS... Sürekli yeni ya am boyutlar›na
dönü türen! ““HHeerr aann yyeennii bbiirr ee’’nnddee”” olu un mekanizmas›
olarak sürekli yeni bir hâl ya atan.
Bu özelli in insanda aç› a ç›k› › itibar›yla... ““AAMMEENN--
kaabbi
inn--
TTUU””da da yerini alan ““BBaa’’ssüü bbaa’’ddeellMMeevvtt == ööllüümm aak
ddeekkii ddiirriillii ”” anlam›ndad›r... ““MMuuttllaakkaa ssiizz,, bbooyyuuttllaarr
ddee ii ttiirreerreekk oo bbooyyuuttllaarr››nn uuyygguunn bbeeddeennlleerriinnee ddöönnüü
i--
nniizz!!”” (84.‹n ikak: 19) âyetindeki i lev de bunu anlat›r...
Ölümü TATMAK ve bunun devam› yeni bir ya am
307
hâline ba lamak. u dünya (beden) ya am›m›zda iken de
bu bbââ’’sslar mümkündür... VVeellââyyeett -- NNüübbüüvvvveett -- RRiissââlleett
bbââ’’sslar› gibi! Ki, bunlarda dahi yeni bir ya am mertebesi
söz konusudur!
Tohumun kabu unu çatlat›p mahsulünü aç› a ç›kar-
mas› gibi, ööllüü (bilkuvve - i levsiz - nesnel) olan› bbââ’’ss edip
dirilten, demektir. Aç› a ç›kana, yeni ya am ortam veya
boyutuna kavu ana göre, bir önceki ortama uygun ya am
bedeni ““kkaabbiirr”” hükmündedir... ““OO SSaaaatt (vefat) mmuuhhaakkkkaakk
ggeelleecceekkttiirr,, oonnddaa hhiiçç üüpphhee yyookkttuurr.. KKeessiinnlliikkllee AAlll
,, kkaabbiirr--
e oollaann nneeffsslleerrii bbââ’’ss eeddee--
lleerrdde (bedenleri içinde) (bilinçleri)
cceekkttiirr (varl›klar›ndaki Esmâ özelli iyle yeni bir beden
olu turarak ya amlar›na devam ettirecektir)!” (22. Hac: 7)
----------------------- Page 308-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
EE EEHH‹‹YYDD... Varl› ›yla varl› ›n›n ahidi olan. Aç› a
ç›kard› › Esmâ özelliklerinden varl› ›n› seyredip aç› a
ç›kanlara ehâdet eden! ehâdet edilenin kendisinden
gayr› olmad› ›n› ya atan.
EELL HHAAKKKK... Apaç›k ortada olan Mutlak Hakikat!
Aç› a ç›kan tüm i levlerin hakikati ve kayna ›!
EELL VVEEKK‹‹YYLL... Aç› a ç›kan her birimin i levinin
gere ini yerine getirmek için gerekeni yapan. Bunun
idrak›yla kendisine tevekkül edene sahip ç›karak, onun
için en hay›rl› sonucu olu turan. Hakikatindeki eell VVeekkiiyyll
isminin özelli ine iman eden AAllllââhh’›n tüm isimlerine (tüm
kuvvelerine) de iman etmi olur! HHaalliiffeelliikk s›rr›n›n
kayna › bir isimdir!
308 EELL KKAAVV‹‹YYYY... Kudreti kuvveye dönü türerek varl› ›n
olu mas›n› sa layan ve onlardaki kuvveleri olu turan.
Melekî boyutu meydana getiren.
EELL MMEETT‹‹YYNN... Tüm Efâl âlemini ayakta tutan. Metîn...
Sa laml› › olu turan. Metanet, direnç veren!
EELL VVEELL‹‹YYYY... Birimde kendi hakikatini tan›ma ve ge-
re ini ya ama özelli ini aç› a ç›karan. Velâyetin ve onun
kapsam›ndaki üst düzey ya am özellikleri olan Risâlet ve
Nübüvvetin kayna ›. Velâyetin en üst mertebesi olan
Risâlet ve bir alt› olan Nübüvvet kemâlât›n› irsâl eden.
Risâlet kemâlât›n›n zuhuru sonsuza dek geçerli ve i levli
iken, Nübüvet kemâlât›n›n i levi yaln›zca dünya ya am›n-
da geçerlidir. Nebi, âhiret ya am›nda da o kemâlâtla ya ar,
ancak i levi bitmi tir d› a dönük olarak! Risâlet i levi ise
----------------------- Page 309-----------------------
AHMED HULÛS‹
velâyet getirisi üzere devam eder sonsuza dek, velîlerdeki
gibi.
EELL HHAAMM‹‹YYDD... Aç› a ç›kard› › evrensel kemâlât›
““VVeelliiyyyy”” ismi kapsam›nda aç› a ç›kard› › âlem sûretlerin-
ce seyredip de erlendirendir! Hamd yaln›zca kendisine
aittir!
EELL MMUUHHSSIIYY... TEK’likteki çokluk sûretlerini makro-
dan mikroya tek tek tüm özellikleriyle yaratan.
EELL MMUUBBDD‹‹’... Yarat›lm› lar› e i benzeri olmayan ken-
dine özgü özellikler bütünü olarak âlemlerde aç› a
ç›karan.
EELL MMUUIIYYDD... Asl›na rücu edenleri yeni bir ya am
boyutunda hayata döndüren.
EELL MMUUHHYY‹‹... ‹HYA eden. Hayata kavu turan. ‹lim 309
ya ant›s›yla hakikati mü ahede ederek ya am›n› sürdür-
meyi olu turan.
EELL MMUUMM‹‹TT... Ölümü tatt›ran... Bir ya am boyutundan
di er ya am boyutuna geçirten!
EELL HHAAYYYY... Esmâ âleminin kayna ›! Tüm isim özel-
liklerinin hayat›n› veren, varl› ›n› olu turan. Evrensel
enerjinin kayna ›; enerjinin hakikati!
EELL KKAAYYYYUUMM... Hiçbir eye ihtiyaç duymaks›z›n
kendi vas›flar›yla varl› ›n› kaîm k›lan. Var olan her ey
kendisiyle kaîm olan.
EELL VVAACC‹‹DD... Özellikleri âdeta ta an... Her diledi ini
var eden. Tüm yarat› ›na ra men hiçbir eyi eksilmeyen!
EELL MMAACC‹‹DD... Kerem ve ihsan›n›n s›n›rs›zl› ›n›n getir-
----------------------- Page 310-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
di i an ve yücelik sahibi!
EELL VVAAHH‹‹DD... VVââhhiidd üüll AAHHAADD... Say›sal çokluk kabul
etmez TTEEKK! Cüzlere bölünmemi ve cüzlerden
olu mam› ; panteizm anlam›na gelmeyen Bir! Çokluk
kavram›n›n dü tü ü, ““yyookk””lu a kavu tu u, hiçbir fikir ve
dü üncenin ayak basamad› › TTEEKK!
EESS SSAAMMEEDD... Som, salt TEK! Çokluk kavram›ndan
münezzeh! Çok özelli in birle mesinden olu mam› ! Ve
dahi s›n›r kavram›ndan berî olan TEK’lik sahibi. Hiçbir
eye muhtaciyeti söz konusu olmayan TEK’illik. HHaaddîîss--îî
eerrîîff’te öyle tan›mlanm› t›r: ““EEss SSaammeeddüülllleezziiyy llaa
iyyhhii == SSaammeedd oodduurr kkii,, oonnddaa bboo lluukk yyookkttu
urr ((SSOOMM,,
ffi
SSAALLTT))!!””
310 EELL KKAAAADD‹‹RR... ‹lmindekileri kudretiyle bir nedensel-
li e dayanmaks›z›n yarat›p seyreden! Bu hususta a
sla
s›n›rlanmayan!
EELL MMUUKKTTEEDD‹‹RR... Kudretiyle izhar etti i tüm varl›kta
iktidar›, tedbir ve tasarrufu geçerli olan mutlak-i levsel
kudret sahibi.
EELL MMUUKKAADDDD‹‹MM... Yarat› amac›na göre aç› a ç›kara-
ca › Esmâ özelli ine öncelik veren.
AHHHH‹‹RR
EELL MMUUA ... Yaratt› ›nda aç› a ç›kacak olan›
HHaakkiiyymm isminin gere ince erteleyen.
EELL EEVVVVEELL... Yarat›lm› olan›n ba ›, ilk Hâli olan
Esmâ Hakikati.
EELL ÂÂHH‹‹RR... Yarat›lm› olan›n sonsuza dek bir sonras›.
EEZZ ZZÂÂHH‹‹RR... Apaç›k ortada olan, Esmâ özelli iyle
----------------------- Page 311-----------------------
AHMED HULÛS‹
alg›lanmakta olan!
EELL BBÂÂTTIINN... Apaç›k ortada olan›n alg›lanamayan› ve
Gayb›n hakikati. (Evvel Âhir Zâhir Bât›n, HÛ’dur!)
EELL VVAALL‹‹YY... Hükmüne göre yöneten.
EELL MMÜÜTTEEAALL‹‹YY... Sonsuz s›n›rs›z yüce; yüceli i her
eye yayg›n! Âlemlerdeki hiçbir ak›l ve idrak›n kap-
sam›yla, hiçbir f›trat›n mahiyet ve yans›t›c›l› ›yla s›n›rlan-
mayan yücelik sahibi.
EELL BBEERRRR... F›tratlar›n gere ini kolayla t›rarak
olu mas›n› sa layan! Bu konuda vaatlerini yerine getiren.
EETT TTEEVVVVAABB... Hak ve hakikati alg›lat›p kavratarak, o
birimin kendi hakikatine dönü ünü olu turan. Tövbeyi
ya at›r. Yani, birime yapt› › yanl› lardan dönmeyi ve ver-
di i zararlar› gidermeyi nasip eder. Bu isim özelli i aç› a 31
ç›kt› ›nda RRaahh››yymm isminin özelli ini tetikler. Sonuçta
ki inin hakikatinin getirisi olan güzellikleri ve mü ahe-
deyi ya at›r.
EELL MMÜÜNNTTEEKKIIMM... Birimdeki, hakikatini ya amas›na
engel olan davran› lar›n›n sonuçlar›n› ya atan! ““ZZüünnttii--
kkaamm””, aç› a ç›kan›n sonucunu, hak etti ini ya atmakt›r.
Allâh, intikam almak gibi duygularla vas›flanmaktan mü-
nezzehtir! “ ediyd ül ‹kab” ile birlikte kullan›ld› ›nda,
kiikkaattiinniinn ggeerree iinnii yyaa aammaayyaa tteerrss ddüü eenn ddüü üü
““HHaak
dee yyaa aa--
ddaavvrraann›› llaarr››nn ssoonnuuccuunnuu eenn sseerrtt vvee kkeesskkiinn bbiirr bbiiççii
ttaann”” anlam›na gelir.
EELL AAFFÜÜVVVV... irk d› ›nda i lenmi bütün suçlar›n töv-
besini kabul edip, affedendir. irk hâli ya am›nda bu
----------------------- Page 312-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ismin özelli i aç› a ç›kmaz. Burada fark edilmesi önemli
konu udur. Suçun aff› demek, o ki inin af öncesi ya an-
t›s›ndaki kay›plar›n›n geri kazan›lmas› demek de i
Geçmi in telâfisi ve kazas› yoktur Sünnetullâh’ta!
EERR RRAAUUFF... Çok efkatli, ac›yan; kendisine yönelenle-
ri, onlara zarar verip s›k›nt›ya sokacak davran› larda
n
koruyan, uzakla t›ran.
EELL MMAALL‹‹KK’’ÜÜLL MMÜÜLLKK... Mülkünde diledi ini tedbir
edip, hiçbir birime hesap verme kavram›
olmadan
diledi ini uygulayan.
““DDee kkii:: ‘‘MMüüllkküünn MMââlliikk’’ii oollaann AAllllââhh’’››mm....
, ddiilleeddii iinnddeenn ddee mmüüllkküü ççeekkiipp
ss››nn..
ddii iinnee vveerriirrssiinn,
DDiilleeddii iinnii aazziiyyzz eeddeerrssiinn,, ddiilleeddii iinnii
zzeelliill eeddeerrssiinn.. HHaayy››rr
inn eelliinnddeeddiirr.. KKeessiinnlliikkllee SSeenn hheerr eey
yee KKââddîîrr’’ssiinn
312 sseenni
.”
(3.Âl-i ‹mrân: 26)
ZZÜÜLL’’CCEELLAALL‹‹ VVEELL’’‹‹KKRRAAMM... Celâl’iyle
ç›kard› ›na ““yyookk””tan var olmu lu unu kavratar
““yyookklluu uunnuu”” ya at›p; ‹kram’›yla, Esmâ kuvvelerinin ken-
disinde aç› a ç›k› ›n› seyrettirerek Bekâ’y› ya at›r.
SIITT
EELL MMUUKKS ... Ulûhiyeti gere i olarak, her yarat›lm› a
yarat›l› amac›na göre hak etti ini vermek suretiyle adale-
tini uygular.
EELL CCAAMM‹‹’... Tüm varl› › ““ççookk bbooyyuuttlluu tteekk kkaarree rre
olarak ilminde topluca seyreden. Yarat›lm› lar›, yarat›l›
amaç ve i levleri do rultusunda toplayan!
EELL ⁄⁄AANN‹‹YYYY... Esmâ’s›n›n i aret etti i özellikl
s›n›rlan›p kay›tlanmayan ve o vas›flarla etiketlenmekten
----------------------- Page 313-----------------------
AHMED HULÛS‹
dahi münezzeh olan; ““EEkkbbeerriiyyeettii”” dolay›s›yla! Esmâ’s›yla
say›s›z s›n›rs›z zengin olan!
EELL MMUU⁄⁄NN‹‹YY... Diledi ini, ba kalar›ndan musta nî
k›lan, zenginli i ya atan, kendi zenginli iyle zengin eden.
“Fakr”in sonucu olan Bekâ’n›n güzelliklerini hibe eden...
““SSeennii hhiiççbbiirr eeyyiinn yyookk iikkeenn (fakr-“yok”lukta) bbuulluupp ddaa
zzeennggiinnllii ee (“g›na”ya-Bekâ’ya) kkaavvuu ttuurrmmaadd››kk mm›› (El Ga-
nî kulu yapmad›k m›, Âlemlerden Ganî olan›n kullu unu
uhhaakkkkaakk kkii ‘‘HHÛÛ’’dduurr
ya atmad›k m›)?” (93.Duha: 8)... ““MMu
ggaannîî eeddeenn ddee ffaakkiirr kk››llaann ddaa..”” (53.Necm: 48)
EELL MMAANN‹‹’... Hak etmeyene, hak etmedi ine eri mesi-
ne engel yaratan!
EEDD DDAARRRR... Birimlerin s›k›l›p bunalarak kendine dön-
mesi için çe itli azap veren hâlleri (hastal›k, çile, belâ) 313
ya atan!
EENN NNAAFF‹‹’... Hayra eri meye vesile olacak yararl›
dü ünce ve fiilleri hat›ra getirip gere ini uygulatan.
EENN NNÛÛRR... Her eyin hakikati olan ‹lim! Her eyin asl›
Nûr’dur, demek; her ey ilimden ibarettir, ‹lmullah’ta
demektir. Hayat, ilimle vard›r. ‹lim sahipleri Hayy’d›r;
diridir! ‹lmi olmayan ise, ya ayan ölüdür.
EELL HHAADD‹‹YY... Hakikate erdiren... Hakikatin gere ini
ya atan! Hakk’› dillendirten! Hakikate yönlendiren!
EELL BBEEDD‹‹YY’... E i benzeri olmayan güzellikte olup,
güzellikleri yaratan! Türleri ve varl›klar› herhangi bir
örne e dayanmayan ekilde kendilerine özgü özelliklerle
yaratan.
----------------------- Page 314-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
EELL BBAAKKIIYY… Zaman kavrams›z yaln›zca var olan.
EELL VVAARR‹‹SS... Sahibi olduklar›n› geride b›raka
rak
dönü enlerin, arkada b›rakt›klar›n›n sahibi olarak çe itli
isimlerle aç› a ç›kan! Bir tükeni in ard›ndan yeni
r
yap›yla devam eden.
EERR RREE ‹‹YYDD... Rü de erdiren! Birimin hakikatini fark
etmesinin sonucu olarak olgunla mas›n› yarat
an ve
ya atan!
EESS SSAABBUURR... ““EE eerr AAllllââhh iinnssaannllaarr›› zzuullüüm
nnddeenn
ddoollaayy›› ssoorruummlluu ttuuttuupp ssoonnuuccuunnuu hheemmeenn
yyaa aattssaayydd››; (arz)
üüzzeerriinnddee hhiiççbbiirr DDAABBBBEE (insan de il insan bedeni) bb››rraak
tee
hhiirr eeddiiyyoorr......
mmaazzdd››! FFaakkaatt oonnllaarr›› hhüükkmmeeddiillmmii bbiirr vvaakkttee
EEcceelllleerrii ggeellddii ii vvaakkiitt ddee nnee bbiirr ssaaaatt g
geerrii kkaall››rrllaarr,, nnee ddee öönnee
314 ggeeççeebbiilliirrlleerr”” (16.Nahl: 61) Her yarat›lm› olan›n amac›na
uygun i levini yapmas›n› bekleyip, o i levini tamamla-
d›ktan sonra sonuçlar›n› ya atan. Zâlimin zulmün
müsaade etmesi, yani Sabur özelli ini aç› a ç›karmas›,
hem zâlim hem mazlum yönünden ya anacak i levin tam
hakk›yla ya anmas› ve daha sonra da sonuçlar›n›n
olu mas› içindir. Belân›n büyü ünün aç› a ç›kmas›, zul-
mün büyü ünün olu mas›n› gerektirir!
ATTIIRRLLAATTMMAA
SSOONN HHA
Elbette ki “Allâh” ismiyle i aret edilen ““EEKKBBEERR””in
““EEssmmââ üüll HHüüssnnââ””s›n›n anlamlar› bu kadar dar kapsaml›
de ildir! Bu yüzdendir ki, uzun y›llard›r bu konuya hiç
girmemi tim. Çünkü bu konunun hakk›n›n verilme
i
----------------------- Page 315-----------------------
AHMED HULÛS‹
muhaldir-olanaks›zd›r! “Yans›malar” dolay›s›yla bu ko-
nuya girmek zorunda kald›m. Rabbimden ba › lanma
dilerim. Bu konuda nice eserler yaz›lm› t›r. Biz bugünkü
bak› aç›m›z yönünden k›sa ve ak›lda kalabilecek ekilde
konuyu ele ald›k. Belki deryadan bir damla sudur
bu
konudaki anlatt›klar›m›z!
““SSuubbhhaannAAllllââhhii aammmmaa yyaass››ffuunn!!””
Bu çal› mam›za nokta koymadan, u mutlak gerçe i
bir kere daha vurgulayal›m. Bütün bu aç›klad›klar›m›z ve
yazd›klar›m›z, ki inin kendisini, bedensellikten ve ““bbeenn””
likten ar›nd›rd›ktan sonra, ““ uuuurrddaa sseeyyiirr”” boyutunda ya a-
nacak olan eylerdir. BBuu aarr››nnmmaa--tteezzkkiiyyee oollmmaaddaann,, kkii iinniinn,,
bbiillggiilleerrii eeddiinniipp tteekkrraarrllaammaass›› bbiirr bbiillggiissaayy
aarr››nn tteekkrraarrllaammaa--
ss››nnddaann ffaarrkkll›› bbiirr ssoonnuuccuu aassllaa yyaa aattmmaazz! Tasavvuf, de
i- 315
kodu olmay›p bir ya ant›d›r! G›ybet veya dedikoduyla
ömür tüketen, eytan›n süslü gösterdi i amelle kendini
avutand›r. Ki inin bu bilgileri ya amas›n›n aç›k teyidi ise,
onun için ““yyaannmmaa””n›n kesinlikle bitmi olup; hiçbir eyin
veya olay›n onu üzüp kapsamamas›d›r! KKii iiddee aarrttllaannmmaa--
llaarr››nn ggeettiirrddii ii ddee eerr yyaarrgg››llaarr››nnaa ddaayyaall›› dduuyygguussaa
vvee bbuunnaa ddaayyaall›› ddaavvrraann›› llaarr oolldduu uu ssüürreeccee,, oo bbee eerr
inn
kkeemmââlliinnii yyaa aayyaann bbiirr bbiirriimm oollaarraakk vvee yyaapptt››kkllaarr››nn›
nuu--
ccuunnuu yyaa aammaayyaa ddeevvaamm eeddeerreekk ööllüümmssüüzzllüükk bbooyyuuttuunnaa
ggeeççeerr.
Bilgi uygulamak içindir. UUyygguullaannmmaayyaann iilliimm,, iinnssaann››nn
ss››rrtt››nnddaakkii yyüükkttüürr, fark›ndal› ›yla i e kendimizden ba la-
yal›m.
----------------------- Page 316-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Gecenin sonucunda kendimize u soruyu soral›m:
Bilgimize göre, gece uykuda geri dönü ü olmayan yol-
culu a haz›r m›y›z? Dünyada bizi ““yyaakkaann”” olaylar bitti
mi? Huzurlu, mutlu “kullu u” ya ›yor muyuz? Cevap
evetse ne mutlu! De ilse, yar›na çok i var demektir. Bu
durumda sabah kalkt› ›m›zda, bu gece yatarken mutlu ve
haz›r olarak yatmak için neler yapmal›y›m; diye dü ünme-
miz gerekmez mi?
Sahip oldu umuzu sand› ›m›z her eyi geride b›raka-
rak gidece imizin idrak› içinde günü de erlendirebiliyor-
sak ükürler olsun.
Ves Selâm.
316
Bu bölüm “AAllllââhh ‹‹llmmiinnddeenn YYaannss››mmaallaarrllaa KKUURR’’ÂÂN
isimli kitab›m›zdaki hâliyle güncellenmi tir. Söz konusu çal› mamda
eme i geçen, ilminden yararland› ›m de erli âlim ve hâl ehli
l
Kanl›ca Camii ‹mam› muhterem Hasan Güler Hocam›za huzurlar›n›zda
te ekkürlerimi sunar›m.
Ahmed Hu
lûsi
----------------------- Page 317-----------------------
AHMED HULÛS‹
38
ÖZEL Z‹K‹R ÖNER‹LER‹M‹Z
““KKaallpplleerr aannccaakk AALLLLÂÂHH ZZ‹‹KKRR‹‹ ‹‹LLEE TTAATTMM‹‹NNEE
UULLAA IIRRLLAARR”” buyuruluyor... Niye?..
Çünkü insan, sonsuzu dü ünmeye yönelik bir kapasi-
teyle yarat›lm› t›r ve ssoonnssuuzzlluukk--ss››nn››rrss››zzll››kk iissee AALLLLÂÂHH’›n
vasf›d›r!..
nââeenn aalleeyykkee eennttee kkeemmââ eessnneeyyttee aallââ nneeffs
iikk””
““LLââ uuhhssiiyy sseen
diyen Rasûlullâh Aleyhisselâm;
““SSaannaa hhaakkkk››yyllaa sseennââ ((öövvggüü)) eettmmeemm mmüümmkküünn ddee ii
ennddiinnee
ssee--
aannccaakk sseenn kkeennddiinnii hhaakkkk››yyllaa bbiillddii iinn iiççiinn,, kkeennddii kk
nnââ eeddeerrssiinn”” itiraf›nda bulunurken sonsuz-s›n›rs›z yüce ZZââtt’
›n kesinlikle kavranamayaca ›na i arette bulunmaktad›r.
Bu durumda bize dü en ne oluyor?..
Bize kendini tan›tt› › nisbette OO’nu tan›mak!..
OO’nun aynas›nda, kendimizi seyredip tan›mak!..
----------------------- Page 318-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Kendimizdekilerden, OO’nun sonsuz-s›n›rs›z kemâlât›-
na, yüce özelliklerine, hikmetlerine, hayran kalmak!..
““AAllllââhh’’››mm,, hhaayyrreettiimmii aarrtttt››rr”” diye DDUUAA eden R
Aleyhisselâm’da bu husus hakk›nda bizi uyar›yordu her-
hâlde...
Allâh’› tan›man›n yolu da, kitab›n ba bölümlerinde
k›saca izah etti imiz gibi, zikirden geçer!..
Zikir, ya Zât, S›fat ve Esmây› içine alan toplu isim
““AALLLLÂÂHH”” ismi ile yap›l›r... Ya da, Allâh’› çe itli özellik-
leriyle tan›maya yönelik di er isimleri ile yap›l›r...
““‹‹NNSSAANN vvee SSIIRRLLAARRII”” isimli kitab›m›zda tafsilâtl› ola-
318 rak izah etti imiz üzere; ‹‹NNSSAANN, gerçe i itibariyle bir
RKK‹‹BB‹‹DD‹‹RR
‹‹SS‹‹MMLLEERR TTEER !..
Her insanda, AAllllââhh ismiyle toplu olarak i aret edile
n
isimlerin tümü, yani bildi imiz ve bilemedi imiz pek çok
AAllllââhh ismi bir terkip olu turur... ‹ te bu terkibe, biz insan
deriz!.. Allâh, bu Esmâ terkibine ““iinnssaann”” ad›n› takm› t›r...
‹‹nnssaann››nn RRaabbbbii, kendi varl› ›n› meydana getiren bu
““AAllllââhh”” isimlerinin i aret etti i ilahî güçtür!..
Her insan›n yap›s›n›n bir di erinden farkl› olmas›, her
birinin terkibindeki ““AAllllââhh”” iissiimmlleerriinniinn farkl› gü
olmas›ndand›r.
imdi siz; ““AALLLLÂÂHH”” ismini zikretti iniz zaman; bu
ismin zikrinden do an güç, terkibinizdeki bütün isimleri
e it oranda güçlendirir... Bunun da neticesinde tüm özel-
----------------------- Page 319-----------------------
AHMED HULÛS‹
likleriniz ayn› seviyede geli ir...
““AALLLLÂÂHH ‹‹SS‹‹MMLLEERR‹‹”” zikri ise, yap›n›z› meydana geti-
ren isimler terkibi içinde, belirli isimlerin mânâlar›n› güç-
lendirmeye yöneliktir...
Mesela, ““AALLLLÂÂHH””›n ““‹‹RRAADDEE”” s›fat›n›n ad› olan
““MMÜÜRRÎÎDD”” ismini zikretti iniz zaman; terkibinizdeki bu
ismin mânâs› güçlenir; beyninizdeki ““‹‹RRAADDEE”” fonksiyo-
nu daha kapsaml› olarak faaliyete geçer ve eskiden irâde-
niz zay›f oldu u için ba aramad› ›n›z bir çok eyi rahat-
l›kla ba arabilirsiniz...
Ya da ““HHAAKKÎÎMM”” ismini zikretmeniz, sizin bir süre
sonra, her eyin hikmetini, sebebini, neyin niçin oldu unu
anlaman›za yol açar... Eskiden ba lant›s›z sand› ›n›z, ge-
reksiz oldu unu dü ündü ünüz pek çok eyin asl›nda bir 319
sistem içinde birbiriyle ba lant›l› olarak yer ald› ›n› idrak
edersiniz...
Yani, ““AALLLLÂÂHH”” ismi zikri; fizikteki bile ik kaplar
sistemindeki gibi, bütün isimleri e it oranda yükseltirken;
““‹‹SS‹‹MMLLEERR”” zikri ise sadece kendi cinsinden olan terkibi-
nizdeki mânây› güçlendirir… Ve bu yüzden de ki ide çok
k›sa sürede önemli geli meler fark edilir hâle getirir…
‹ te bu sebepledir ki, biz, kendinde k›sa süre içinde geli -
MLLEERR””
me görmeyi arzu edenlere, ““‹‹SS‹‹M zikri tavsiye ede-
riz.
BBiizziimm ttaavvssiiyyee eettttii iimmiizz zziikkiirrlleerriinn,, hheerrhhaann
ggii bbiirr ttaarriikkaatt
----------------------- Page 320-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
zziikkrrii iillee aallââkkaass›› aassllaa yyookkttuurr!!....
TTaarriikkaattss››zz ya da hhaannggii ttaarriikkaattttaann ool
luurrssaa oollssuunn; ki i bu
zikirleri yapt› › zaman, birkaç ay içersinde neticelerini
görmeye ba lar!..
unu kesinlikle belirtelim ki...
Allâh, asla, d› ar›da ötelerde bir yerd
e olup, fizik
beden ya da ruh ile yan›na gidilecek bir varl›k olmay›p;
kkeennddii öözzüünnddee hissedilmesi zorunlu olan, sonra da her zerre
uzz--ss››nn››rrss››zz
EKK””
de varl› › alg›lanabilen ssoonnssu
tir!.. Bu
anlay› a uymayan bütün fikirler,
eeyyttaannîî vvaass››ffll››
CC‹‹NNLLEERR‹‹NN vesveseleridir!..
320 Allâh’› bilmek, bulmak ve OO’nunla olmak için tteekk bbiirr
ttaarriikkaatt vard›r, tteekk bbiirr yyooll vvaarrdd››rr; o
yol da EEffeennddiimmiizz
luullllââhh AAlleeyyhhiisssseellââmm’’››nn yyoolluudduurr!!....
RRaassûûl
KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm vvee RRaassûûlluullllââhh öö rreettiissi
yaann;;
nddaa kkaallaann hheerr ffiikkiirr,,
kkeessiinn oollaarraakk nneettiicceeddee
bbuu öö rreettii dd›› ››n
iinnssaann››nn ggeerrççeekktteenn ssaappmmaass››nnaa yyooll aaççaarr!!....
Bu yüzden deriz ki...
ayet bu zikirleri yaparsan›z, kesinlikle ilim yolundan
erree tteerrs
s ddüü eenn ffiikkiirrlleerree iittiibbaarr
ayr›lmay›n›z! ÂÂyyeett vvee hhaaddiisslle
eettmmeeyyiinniizz!!FFaarrzz kk››ll››nnaannllaarr›› nnee ggeerreekkççee iil
olluurrssaa oollssuunn aassllaa
meeyyiinniizz!! AArrtt››kk,, kkeennddiinniizziinn eevvll
iiyyaa,, eeyyhh,, MMeehhddii ooll--
tteerrkk eettm
dduu uu yyoolluunnddaa,, iiççiinniizzee ggeelleenn ffiikkiirrlleerree a
assllaa iittiibbaarr eettmmeeyyiinniizz.
Çünkü, CC‹‹NNLLEERR, en büyük oyunlar›n›, hassasiyet kaz-
anm› , al›c›lar› güçlenmi olan beyin sahiplerine oynay›p,
----------------------- Page 321-----------------------
AHMED HULÛS‹
kkeennddiilleerriinnii bbiirr eeyy zzaannnneettttiirreerreekk yoldan ç›kart›rlar!..
Kesinlikle bilelim ki....
AALLLLÂÂHH KKUULLUU oollmmaakkttaann ddaahhaa üüssttüünn bbiirr ddeerreeccee aass
laa
yyookkttuurr!!....
Biz bütün çal› malar›m›zla bu dereceyi, bu yak›nl› ›
niyaz edelim.

lââhh””
‹ster hiçbir eye inanmay›n... ‹ster sadece ““AAl
a
inan›n; ister sadece haftada bir kere Cuma namaz›na giden
bir müslüman olun; ba lang›ç olarak size u zikir formülü-
nü tavsiye edebiliriz:
110000 AAllllaahhuummmmee ee iinnnniiyy aallââ zziikkrriikkee vvee üükkrriikkee vvee hhü
321
iibbaaddeettiikk
ubbbbeekkee vvee h
huubbbbuu mmeenn
330000 AAllllââhhuummmmee iinnnniiyy eess’’eelluukkee hhu
yyuuhh››bbbbuukkee
330000 LLââ iillââhhee iillllââ eennttee ssuubbhhaanneekkee iinnnniiyy kküünnttüü
z
zzaalliimmîînn
ütt ttââhhîîrruu mmiinn kküüllllee ssuuiinn
550000 KKuuddddûûss’’ü
110000 YYaa NNuurraa kküüllllee eeyyiinn vvee hheeddaahhuu aahhrr››ccnniiyy
miinneezz
zzuullûûmmââttii iilleennnnuurr
60000 HHAALLÎÎMM 227
70000
MMÜÜRRÎÎDD 336
MMÜÜMM‹‹NN 11880000 RREE ÎÎDD 22770000
KKUUDDDDÛÛSS 33660000 NNÛÛRR 3366000
0
HHAAKKÎÎMM 11880000 FFEETTTTAAHH 227
70000
----------------------- Page 322-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Ba lang›ç olarak ilk birkaç isimle
zikre
ba layabilece iniz gibi; saymak zor geliyorsa saatle de
yapabilirsiniz... Ayr›ca; bunlar› yapmak zor
geliyorsa
sadece ““MMÜÜRRÎÎDD””, ““NNÛÛRR”” ve ““KKUUDDDDÛÛSS”” isimlerini bir
süre için saymadan dahi zikredebilirsiniz.
Bu listedeki isimleri, vaktiniz olmad› › zamanlar, daha
azaltarak da yapabilirsiniz, hiçbir mahzuru yoktur. Sadece
netice alman›z biraz daha fazla zaman al›r.
Önemli olan, bu listedeki DDUUAA vvee ZZ‹‹KK‹‹RR’lerin sabah
uyand›ktan sonra ba lay›p, gece uyumadan önce bitirilme-
sidir. Her yerde, her zaman, abdestli veya
abdestsiz
çekilebilir, hiçbir sak›ncas› yoktur!..
Kelimeleri dokuz defa üçlü üçlü söyleyip tespihten bir
322 tane çekerseniz, yüzlük bir tespihte, bir dönü te 900 olur.
Mesela: Mürîd-Mürîd-Mürîd, Mürîd-Mürîd-Mürîd,
Mürîd-Mürîd-Mürîd...
ayet, ince, zay›f yap›l› bir kimse iseniz, el parmak-
lar›n›z ince uzun, parmak uçlar›n›z sivri, oval ise; veya
geni al›nl›, sivri çeneli bir tipiniz var ise, o takdirde ek
olarak u duay› da yapman›z› tavsiye ederiz:
330000 AAllllââhhuummmmee sseebbbbiitt kkaallbbiiyy aallââ ddiiyynniik
kee,
ayet içine kapan›k, s›k›nt›l›, zaman zaman bunalan,
hayattan tad almayan bir yap›n›z mevcut ise bu listeye
ilave olarak veya sadece;
iirrââhh SSûûrreessii
110000 ‹‹nn
330000 RRaabbbbii rraahhllii ssaaddrriiyy vvee yyeessssiirrlliiy
y eemmiirr
330000 EElleemm nnee rraahh lleekkee ssaaddrreekk
----------------------- Page 323-----------------------
AHMED HULÛS‹
dualar›yla birlikte ““BBÂÂSSIITT”” ismini 11880000 defa zikrede-
bilirsiniz.
E er, üç-dört ay bu listeye devam ettikten sonra kendi-
nizde bir geli me görür, fayda sa larsan›z; daha ileriye
gitmek isterseniz ve vaktiniz de müsait ise, u dualar› ve
isimleri de belirtilen say›larla mevcut listenize i
lave
edebilirsiniz.
330000 AAllllââhhuummmmee eellhh››mmnniiyy rrüü ddiiyy vvee ee››zznniiyy mmiinn eerrrr
nneeffssiiyy
enn vvee ffeehhmmeenn vvee iimmaannaa
330000 RRaabbbbiiyy zziiddnniiyy iillmme
RRAAHHÎÎMM 33660000 SSEEMMÎÎ 22770000
BBAASSÎÎRR 22770000 AALLÎÎMM 22770000
AAZZÎÎZZ 22770000 VVEEKKÎÎLL 22770000
M‹‹ 22770000
323
VVAAHHHHAABB 22770000 CCÂÂM
E er bir numaral›, en ba ta verdi imiz listeyi tatbik
edecek ki ide ömür süresi k›rk›n üzerine ç›km› sa, birkaç
ay ““MMÜÜRRÎÎDD”” ismini ““44550000”” defa zikretmek suretiyle belli
bir netice ald›ktan sonra ““33660000””e indirilebilir.
Bunlar›n d› ›nda bo vakti olup da de erlendirmek
isteyenlere 255. sayfan›n alt bölümünde ba layarak 256.
sayfada tamamlanan HHaazzrreettii FFaatt››mmaa’’nn››nn öö rreettttii i
emmttüü
ssaallââvvaatt››nn üüçç yyüüzz kere okunmas›n›; ““RRaabbbbii iinnnniiyy zzaalle
nneeffssiiyy zzuullmmeenn kkeebbiiyyrreenn lleekkeell uuttbbaa hhaattttaa tteerr
ddaa”” isti far›n›n
yyüüzz defa tekrar›n› önemle tavsiye ederim.
Ba › herhangi bir dünyevi i ten dolay› dertte olan ise
günde bbee yyüüzz ddeeffaa u âyetlere devam ederse, k›sa zaman-
----------------------- Page 324-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
da büyük faydas›n› görür:
““HHaassbbiiyyaallllââhhuu llââ iillââhhee iillllââ hhuu aalleeyyhhii t
kkeellttüü vvee hhuuvvee
us
srriinn yyuussrraa..””
rraabbbbüüll aarr ››ll aazz››yymm.. SSeeyyeecc’’aalluullllaahhee bbaa’’ddee
““HHaassbbiiyyaallllââhhuu vveennii’’mmeell vveekkiill;; vvee kkeeffaa
biillllaahhii vveelliiyyyyeenn
vvee kkeeffaa bbiillllaahhii vveekkiillaa””
Bu DDUUAA vvee ZZ‹‹KK‹‹RR’lere devam edilirken, bu arada da
f›rsat buldukça tasavvuf konusunda baz› eserler okunursa;
veya D‹N kavram› içine giren tüm sistemi izah etmeye
çal› an di er, u ana kadar yay›nlanm› oottuuzz kkiittaabb››mm››zz ile
yyiirrmmii ddöörrtt sseess kkaasseettlliikk ““ÇÇaa ddaa bbiilliimmllee ‹‹
assaavvvvuuff
› vviiddeeoo ssoohhbbeettiimmii
zz vvee oottuuzz tteelleevviizz--
aannllaayy›› ››”” setimiz, oonn aalltt›
yyoonn pprrooggrraamm››mm››zz (Expo-Channel) izlenirse, bu konula
r›
çok kolayl›kla anlayabilirsiniz...
324 Çünkü yapaca ›n›z bu çal› malar, isteseniz de isteme-
seniz de; inansan›z da inanmasan›z da beyninizde yeni bir
kapasite devreye sokacakt›r ki; bu durumda çok kolayl›kla
yeni ö rendi iniz bir çok eyi anlay›p, idrak edebileceksi-
niz.
Bu arada arzu edenler için, gece yatmadan önce veya
kalkt›klar› takdirde k›lacaklar› iki rekâtl›k bir namaz›n son
secdesinde a a ›daki DDUUAA’y› yapmalar›n› da tavsiye ede-
biliriz: Elbette ki burada önemli olan yazd› ›m›z DDUUAA’y›
kelime kelime ezberleyerek tekrar etmek de il; o mânây›
ihtiva eder bir biçimde içinizden geldi i g
ibi niyazda
bulunmakt›r.
enniinn R
Raabbbb›› oollaann yyüüccee
““AArr ››nn,, RRuuhh’’uunn vvee bbüüttüünn mmeellââiikke
AAllllââhh’’››mm...... SSeenniinn yyaann››nnddaa aacciizz,, ggüüççssüüzz,, m
nn--
----------------------- Page 325-----------------------
AHMED HULÛS‹
ddee bbiirr hhiiçç oolldduu uumm iiddrraakk›› iiççiinnddee ssaannaa yyaallvvaarr››yyoorruu
NNee
oolluurr bbeennii bbüüttüünn yyaannll›› llaarr››mmddaann,, bbiillmmeeyyeerreekk vvee
nnaa--
mmaayyaarraakk yyaapptt›› ››mm bbüüttüünn ffiiiilllleerriimmddeenn ddoollaayy›› bbeennii b
âm
m’’››nn RRaabbbb›› oollaann
EEffeennddiimmiizz MMuuhhaammmmeedd AAlleeyyhhiisssseellâ
AAllllââhh’’››mm,, bbaannaa iinn’’ââmmddaa bbuulluunndduukkllaarr››nn›
lluunnuu
ollmmaakkttaann bbeennii
kkoollaayyllaa tt››rr vvee ggeerrççeekktteenn ssaappaannllaarrddaann o
kkoorruu!!.... KKeennddiinnee sseeççmmeekkllee eerreefflleennddiirrddiikklleerriinndde
enn eeyyllee;; uu
vddii iinn zzââttllaa
rraa bbeennii yyaakk››nn
aannddaa yyeerryyüüzzüünnddee yyaa aayyaann eenn sseev
eeyyllee;; oonnllaarr››nn ffiiiilllleerriinnii bbaannaa ddaa kkoollaayyllaa tt››rr,, sseev
ggiillii eeyyllee!!....
gaayyrr›› oollmmaayyaann AAllllââhh’’››mm,,
rraatttt›› ›› hheerr
KKeennddiissiinnddeenn g
eeyyii ttaamm bbiirr mmüükkeemmmmeelliiyyeettllee vvaarr eeddeenn AAllllââhh’’››mm,
ttaa
assllaa mmüümmkküünn oollmmaayyaann AAllllââhh’’››mm,, YYaa HHÛÛ yyaa mm
eeddiillmmeessii a
-
HHÛÛ!!.... ZZââtt››nn hhaakkkk›› iiççiinn,, bbaassiirreettiimmddeekkii kköörrllüükktteenn b
aarr;; mmuuttllaakk ggeerrççee ii bbaannaa iiddrraakk eettttiirr,, hhaazzmm››nn›› vveerr!!
llee bbiirr 325
e iirr
kk oollmmaass››nn!!....
yyaakkîînn iihhssaann eett kkii,, oonnddaann ssoonnrraa kküüffrr vve
AAllllââhh’’››mm,, HHaakkkkeell yyaakkîînn oollaarraakk yyaa aammaammaa eennggeell
ee
Seennddeenn
ssaannaa ss›› ››nn››rr››mm......
vvaarr iissee oonnddaann ssaannaa ss›› ››nn››rr››mm…… S
BBeennlliikkllee hhuuzzuurruunnddaa bbuulluunnmmaakkttaann
ssaannaa ss›› ››nn››rr››mm......
üccüünn hheerr eeyy iiççiinn yy
teerrlliiddiirr......
KKoorruuyyuuccuu sseennssiinn vvee sseenniinn ggü
ÂÂlleemmlleerriinn RRaabbbb›› oollaann AAzzîîmm RRaabb sseennssiinn AAllllââhh’’››mm......
biillddiirreenn RRaassûûlluullllââhh AAlle
eyyhhiisssseellââmm’’aa
BBuu ggeerrççeekklleerrii bbiizzee b
iinnddiinnddeekkii ssaayy››ccaa iihhssaannddaa bbuulluunn,, nnee eekkiillddeekkiinnee
llââyy››kk iissee;;
bbiizz oonnuu ttaakkddiirrddeenn ââcciizziizz..””
Bu arada tavsiye etmekte oldu umuz isimlerle ilgili
olarak biraz bilgi vermek istiyorum... Ki, ne yapt› ›n›n
----------------------- Page 326-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bilincine ermek isteyenlere yararl› olur umar›m!
Önce ilk tavsiyem olan ““MMÜÜRRÎÎDD”” isminden söz edey-
im...
““MMÜÜRRÎÎDD”” ismi, Allâh’›n ““‹‹RRAADDEE”” s›fat›n›n ad›d›r!..
Bizim tüm boyutlar› ile varl› ›m›z önce Allâh’›n
s›fatlar›yla meydana gelmi tir!.. Hayat s›fat›yla,
hayat›m›z; bedenlerimiz içinde bulundu u boyuta göre
““BB‹‹SS”” ismi hükmünce yeni özelliklerle yeni yap›yla
meydana gelse dahi; sonsuza dek devam edecekt
ir...
““AALLÎÎMM”” ismi gere ince bir bilincimiz ve ilmimiz mevcut-
tur... ““MMÜÜRRÎÎDD”” ismi sonucu olarak ““AALLLLÂÂHH’’IINN ‹‹RRAADDEE
326 SSIIFFAATTII”” bizden ortaya ç›kar ve ““‹‹RRAADDEE”” sahibi olarak
alg›lan›r›z. ““SSEEMM‹‹”” s›fat›yla alg›lay›c›l›k kazan›r,
““BBAASSÎÎRR”” s›fat›yla görür idrak ederiz... ““KKEELLAAMM”” s›fat›
bize ““‹‹FFAADDEE”” yetene i kazand›r›r ve bütün bunlar hep
““KKUUDDRREETT”” s›fat›n›n bizden ortaya ç›k› › dolay›s›ylad›r
ki, bütün bunlar› yapacak ““KKUUDDRREETT”” bizde görev
yapar!..
MMÜÜRRÎÎDD” ismi, bildi imiz kadar›yla ilk defa olarak bi-
ze aç›lm› , bir ““ss››rr””d›r!.. Bizden evvel, hiç kimse bu ismin
zikrini yapmam› ve ba kalar›na da tavsiye etmemi tir...
Hatta din ve tasavvufla u ra an pek çok ki i, bu ismin var-
l› ›n› bile bilmez; çünkü kitaplarda daima di er s›fatlar›n
isimleri yaz›l›r da; ““‹‹RRAADDEE”” s›fat›n›n ismi yaz›lmaz!..
Muhakkak ki bu da Allâh’›n bir hikmeti sonucudur...
----------------------- Page 327-----------------------
AHMED HULÛS‹
““MMÜÜRRÎÎDD”” ismi, yapt› ›m›z çe itli çal› malar sonucu
olarak mü ahede ettik ki, insanda en süratli geli meyi
sa layan bir güce sahip!.
Hemen hepimiz, pek çok eyi biliriz de, bir türlü bu
bildiklerimizi uygulamaya koyamay›z. Bunun da gerçekte
tek bir sebebi vard›r, ‹‹RRAADDEE ZZAAYYIIFFLLII⁄⁄II!..
‹ te bu irâde zay›fl› ›n›n çaresi, anlad› ›m›z kadar›yla
““MMÜÜRRÎÎDD”” isminin zikredilmesidir... Bu ismin zikredilme-
si sonucu, ki inin ilgi duydu u konuya kar › irâdesi güç-
lenmeye ba l›yor ve eskiden bilip de tatbik edemedi i pek
çok eyi kolayl›kla tatbik edebilir hâle geliyor... Mesela
iiççkkiiyyii bb››rraakkaamm››yyoorr;; TTAASSAAVVVVUUFF EEHHLL‹‹NNEE KKEESS‹‹NNLL‹‹KKLLEE
S‹‹GGAARRAAYYII BBIIRRAAKKAAMMIIYYOORR
YYAASSAAKK OOLLAANN S veya iste-
di i gibi ibadet edemiyor; yahûd kendini ilme verip 3
27
kararl› bir biçimde ilim çal› am›yor; i te bu durumda bu
zikir, ki inin irâde gücünü artt›rd› › için, kolayl›kla bun-
lar› ba arabiliyor...
Ancak bu isimden bahsederken, unu da kesinlikle
belirteyim... Nas›l ilaçlar›n belirli dozajlar› varsa,
““‹‹SS‹‹MMLLEERR”” zikrinde de belirli rakamlar›n üstüne kesin-
likle ç›k›lmamal›d›r...
““‹‹SS‹‹MMLLEERR”” zikri insan bünyesinde, beyninde, sürekli
takviye yapar!..
Nas›l, diyabet yani eker hastal› ›nda, ekeri tüketmek
için ensülin yeteri kadar verilmedi i için d› ardan takviye
al›n›rsa; terk edildi i zaman bünye derhâl kendi orijinini
ya arsa... Ayn› ekilde, zikre devam edildikçe de, mânâs›
----------------------- Page 328-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ister bilinsin ister bilinmesin; inan›ls›n inan›lmas›n, hük-
münü icrâ eder... Tecrübelerimize göre, zikir b›rak›ld›ktan
sonra onbe gün içinde bünye eski normal hâline döner!..
Burada kesinlikle anlamam›z gereken bir husus
da
udur!..
Siz asla ötedeki, yukar›daki bir TTAANNRRII’y› zikretmiyor-
sunuz!.. Siz, varl› ›n›z›n her zerresinde tüm varl› ›yla
mevcut olan SSOONNSSUUZZ--SSIINNIIRRSSIIZZ AALLLLÂÂHH’›n baz› s›fat ve
isimlerinin sizde aç› a ç›kmas›n›, sa lama yolunda bir
çal› ma yap›yorsunuz... Ve ancak alg›layabildi iniz nis-
pette, gerek kendinizde ve gerekse çevrenizde, AAllllââhh’›
328 tan›yabilirsiniz!..
‹ te bu sebeplerle, ““MMÜÜRRÎÎDD”” ismi, bize göre, ki inin
AALLLLÂÂHH’I tan›mas›nda en süratli yoldur... Ancak bu
tan›y› › AAllllââhh’tan ““HHaazzmm›› iillee”” talep etmek gerekir. Zira,
““hhaazz››mmss››zzll››kk”” insan›n ba ›na olmad›k i ler açar!..
MÜÜ’’MM‹‹NN”” ““‹‹MMAANN
““M ismine gelince... Bu isim ki inin
NNÛÛRRUU””na kavu mas›na vesile olur... ““‹‹MMAANN NNÛÛRRUU”” ne
demektir?.
‹nsan, tüm ömrünü artlanma yollu, artlanmalar›n
kendi bünyesinde olu turdu u mant›k düzenine göre
geçirir... Ve bu artlanmalar›n›n olu turdu u mant› ›n›n
kabul edemedi i eyleri de bir türlü özümleyemez ve red-
----------------------- Page 329-----------------------
AHMED HULÛS‹
deder... ‹ te “iman nûru” bir ki ide olu tu mu, art›k o ki i
mant› ›na ters dü eni reddetmeyi b›rakarak, o eyin olabi-
lirli ini ara t›rmaya ba lar... Zihin kapasitesinin ötesinde
bir eyler olabilece ini dü ünebilir. Her ey benim
bildi imden ibarettir, en büyük benim, benim bilmedi im
olamaz, mant› ›m›n kabul etmedi i ey yoktur,
izans›zl› ›ndan kurtulup, yeniye, ileriye, alg›layamad› ›na
aç›k bir hâle gelir...
‹ te bu alg›layamad› ›n› inkâr etmeyip, olabilirli ini
dü ünme ve inanma hâlini ““‹‹MMAANN NNÛÛRRUU”” diye
tan›mlar›z…
‹nsan› sürekli yeniye, ileriye, bilmediklerine, alg›laya-
mad›klar›na aç›k bir hâle getiren özellik ““‹‹MMAANN
NNÛÛRRUU””dur!.. 329
““FFEETTTTAAHH”” isminin zikri, insanda aç›l›mlar yapar!..
Hem zâhirî problemlerin çözümlenmesi yönünden, hem
de BBÂÂTTIINNÎÎ kapan›kl›klar›n aç›lmas› fetholmas› cihetin-
den!
““KKUUDDDDÛÛSS”” isminin zikri, insan›n tabiat›ndan,
benli inden kurtulmas› yönünden çok faydal›d›r... ‹nsan,
artlanmalar› ve do as› gere i olarak, kendini içinde
ya amakta oldu u fizik beden zanneder!..
T›pk›, 58 model Chevrolet otomobilin direksiyonunda
----------------------- Page 330-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
oturup da, kendini otomobil sanan sürücü gibi!.. Sorar-
s›n›z, kimsin sen diye; “58 model evroleyim!..” der. Bir
türlü akl› almaz, kendisinin otomobilden ayr› bir varl›k ol-
du unu ve bir süre sonra arabadan ç›k›p gidebilece ini!..
Aynaya bak›p, “ben bu bedenim” diye dü ünen ki iler
de, ayet fark edemiyorsa bir süre sonra bu bedeni te
rk
edip ya am›na de i ik bir boyutta o boyuta özgü bir
bedenle devam edece ini; durum biraz vahîm demektir!..
‹ te ““KKUUDDDDÛÛSS”” ismi, insan›n asl›n›n kudsî bir varl›k
oldu unu, madde ve ruh ötesi bir bilinç varl›k oldu unu
fark etmesine yarayan isimdir.
330 ““RREE ÎÎDD”” ismi insanda ““RRÜÜ DD”” hâlinin olu mas›n›
sa lar...
Fizik bedende ““rrüü dd”” bir tan›mlamaya göre, ““bbüüllûû ””
ile ba lar; çünkü o zaman cinsiyet hormonlar› faaliyete
geçerek zihinsel fonksiyonlarda ““aakkll››”” güçlendirir; ve
ayn› zamanda da cinsiyet hormonlar› beynin biokimyas›n›
etkileyerek, ““ggüünnaahh”” dedi imiz ““nneeggaattiiff yyüükkllüü ››
i””nniinn
eenneerrjji ruha yani bir tür hologramik › ›nsal bedene
yüklenmesini sa lar... Bir di er tan›mlamaya göre de, se-
bebi her ne hikmetse, 18 ya ›nda ba lar!..
Olgunlu un taban›, insan›n ölüm ötesi ya am olabile-
ce i ihtimalini dü ünerek, hayat›na ona göre yön vermesi,
bu konuda ara t›rmalar yapmas›yla ba lar!..
‹ te ““RREE ÎÎDD”” ismi bu en alt s›n›rdan ba lay›p, ““‹‹llââhhîî ss››--
----------------------- Page 331-----------------------
AHMED HULÛS‹
ffaattllaarrllaa ttaahhaakkkkuukk eettmmee”” hâli olan ““FFEETT‹‹HH”” hâline kadar
devam eder. Ondan sonra bir ba ka ekilde hükmünü icrâ
eder.
““HHAAKKÎÎMM”” ismine gelince... ‹nkâr›n daima kökeninde,
idrak edememe vard›r!.. Sebebi hikmetini bilemedi in,
anlayamad› ›n eyi inkâr edersin. Oysa, bilsen o eyin ne-
den öyle oldu unu, neyin neyi nas›l meydana getirdi ini,
ne yap›l›rsa, nas›l neyi meydana getirece ini, bütün de er-
lendirmen bir anda de i iverir!..
Bu isim, ki ide olu lar›n hikmetine erme kapasitesini
geni leten, her eyin ne sebeble olu tu unu, neye yönelik
olarak kondu unu fark ettiren isimdir... 3
31
““HHAALLÎÎMM”” ismi insanda, öncelikle ho görü ve
yumu akl›k, sâkinlik ve fevrî ç›k› lar› kesme özellikleriy-
le tesirini gösterir...
Ki inin mânevîyatta geli mesi için önce ho görülü
olmas› ve fevrî, a ›r› ve zamans›z ç›k› lar›n› kontrol alt›na
alm› olmas› gerekir!..
Çünkü bu tür ç›k› lar insan›n hem zâhir dünyas›n›
mahveder, sinirli, stresli, bunal›ml› bir ya ama çevirir...
Hem de bât›n âlemini mahveder, Allâh’la aras›na sanki
ziftten-katrandan bir perde çeker!..
““HHAALLÎÎMM”” ismi i te insan›n hem zâhir hem de bât›n
----------------------- Page 332-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
dünyas›n› düzene sokan isimdir... Ki inin olgunlukla
ho görüyle kar ›s›ndakine aç›k olmas›n› sa lar ki bu da
onun yeni yeni eyleri fark etmesine vesile olu
r...
Sinirlilik, stres, fevrî davran› lar bu zikre devamla çok
k›sa sürede kontrol alt›na al›n›r.
““VVEEDDÛÛDD”” ismi ki ide muhabbet duygusunu
geli tirir... Tüm varl› a kar › sevgiyle yakla ›r... HHeerr
yyeerrddee vvee eeyyddee AAllllââhh’› hissedip sevmeye ba lar... Dünyas›
sevgi olur...
332 ““NNÛÛRR”” ismi insan›n idrak gücünü, kapasitesini art›ran
bir isimdir... Ki inin hem ruh gücünün artmas›, hem de
idrak gücünün geli mesi hep bu ismin neticesidir.
““BB‹‹SS”” ismi dar mânâda yeni bir bedenle gibi anla ›-
l›r. Ve i in gerçe ini bilmeyenler taraf›ndan da zannedilir
ki, “ imdi ölece iz yok olaca ›z; sonra k›yamette mah er-
de Allâh bizi ““BBÂÂ’’SS”” edecek yeniden yarat›laca ›z!”
Bütünüyle ‹slâm ö retisi d› ›ndaki yanl› bât›l ilkel bir
bilgidir!..
““BB‹‹SS”” ismi her an geçerlidir ve eseri her an görülen
bir isimdir... BBââ’’ss olay› da her an cereyan etmektedir...
Ölüm meydana geldi i anda, ki i fizik bedenden kopar,
----------------------- Page 333-----------------------
AHMED HULÛS‹
biolojik bedenle ba lant›s› kesilir ve hemen o anda › ›nsal
bedenle ““BBââ’’ss”” olarak ya am›na kesintisiz bir ekilde
devam eder... Bu hususu isteyenler, ‹‹mmaamm--›› GGaazzaallîî ’nin
““EEssmmââ--üüll HHüüssnnââ”” ismiyle dilimize tercüme edilen kita-
b›nda ““BB‹‹SS”” ismi aç›klamas›nda veya ““HHAAZZRREETT‹‹
MMUUHHAAMMMMEEDD’’‹‹NN AAÇÇIIKKLLAADDII⁄⁄II AALLLLÂÂHH”” isimli kitab›-
N ‹‹ÇÇYYÜÜZZÜÜ””
m›z›n ““ÖÖLLÜÜMMÜÜN bahsinde tetkik edebilirler...
‹ te bu ““BBââ’’iiss”” ismi zikri hem olay›n kavran›lmas›n›
kolayla t›r›r hem de, her anki bâ’s olu umuzda, yani her
an yeni bir bedenle umuzda bize çok daha geli mi özel-
likler getirir...
““RRAAHHMMÂÂNN”” ismi hem “‹lâhî Rahmet”e nâil olmam›z› 333
sa lar, hem de gazap anlam› ta ›yan fiillerden korun-
mam›z› temin eder... Çünkü gazap, iddet ate ini kesen
Rahmân’›n rahmetidir... ‹leri mertebelerdeki zevâtta bu
ismin çok daha de i ik neticeleri vard›r ki, onlara bu
kitapta girmek istemiyorum...
Bu arada unu da aç›kl› a kavu turay›m... “Bu Allâh
isimlerini çekerken ba ›nda ““YYââ”” veya ““EELL”” diyecek
miyiz; mesela ““YYââ MMüürrîîdd”” gibi diye soruyorlar... Ötede
birinin ismi zikredilmiyor ki böyle bir ek ismin ba ›na gel-
sin! Buna hiç gerek yoktur!..
Evet, arzu edenler di er isimlerin mânâlar›n› da
““EESSMM ÜÜLL HHÜÜSSNN”” isimli bir önceki bölümde inceley-
ebilirler...
----------------------- Page 334-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
334
----------------------- Page 335-----------------------
AHMED HULÛS‹
39
TESP‹H NAMAZI
SSoonn ddeerreeccee öönneemmllii bir namaz tarifiyle devam etmek
335
istiyorum... Bu ÇÇOOKK DDEE⁄⁄EERRLL‹‹ NNAAMMAAZZII, Efendimiz
Hazreti RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.), AAmmccaass›› AAbbdduullmmuuttttaalliibb’’iinn oo ll
AAbbbbaass (r.a.)’a ö retmi tir.
ûll--ii EEkkrreemm
AAbbbbaass bir gün RRaassû ’e sorar, der ki:
— YYââ NNeebbîîyyaallllââhh,, bbeenn hhaayyllii yyaa llaanndd››mm,, zzaammaan
nccaa bboo aa
ggeeççeenn
ggeeççiirrddiimm...... BBaannaa ööyyllee bbiirr eeyy öö rreett kkii,, bbuun
yy››llllaarrddaann ssoonnrraa bbiirr eeyylleerr yyaappmm›› oollaarraakk HHuuzzuurruul
yyeerriimmii aallaayy››mm?..
‹ te bunun üzerine RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) öyle buyurur:
â AAbbbbaass,, eeyy aammccaamm!!.. SSaannaa vveerreeyyii
mm mmii??....
— YYâ
VVeerrmmeemmii iisstteerr mmiissiinn??.... SSaannaa oonn öözzeellllii ii oollaann uu
nnaammaazz››
yiimm mmii kkii;; oonnuu eeddââ eettttii iinn zzaammaann,, AA
llllââhh
öö rreetteey
ggüünnaahhllaarr››nn››nn iillkkiinnii ddee ssoonnuunnuu ddaa;; eesskkiissiinnii ddee yyeenn
issiinnii ddee;;
----------------------- Page 336-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bbiilleerreekk yyaapp››llaann››nn›› ddaa bbiillmmeeyyeerreekk yyaapp››lla
a;; kküüççüü üünnüü
daa AAFFFFEEDDEERR!!....
ddee bbüüyyüü üünnüü ddee;; ggiizzlliissiinnii ddee aaçç››kk oollaann››
‹‹ ttee bbuu oonn ggüünnaahhtt››rr (bütün günahlar).
YYeerryyüüzzüünnddeekkiilleerriinn eenn bbüüyyüükk ggüünnaahhkkââr
ssaann,, bbuu
lee ggüünnaahhllaarr››nn aaffffoolluurr..
.... AAlliicc
nnaammaazz sseebbeebbiiyyl
(çok kumlu bir
çöl) kkuummllaarr›› kkaaddaarr ggüünnaahh››nn oollssaa ddaahhii AAl
oonnllaarr›› aaffffee--
ddeerr!!....””
‹ te böyle buyuran Rasûlullâh Aleyhisselâm, namaz›
da öyle tarif ediyor hadisin devam›nda:
reekkââttll››kk bbiirr nnaammaazz››nn
hheerr rreekkââtt››nn ddaa,,
““DDöörrtt r
““AAllllââhhuueekkbbeerr”” ddeeyyiipp nnaammaazzaa dduurrdduukkttaann ss
onnrraa oonn bbee ddeeffaa
LLLÂÂHH‹‹ VVEELLHHAAMMDDUULL‹‹LLLLÂÂ
VVEELLÂÂ
““SSUUBBHHÂÂNNAAL
‹‹LLÂÂHHEE ‹‹LLLLÂÂLLLLÂÂHHUU VVAALLLLÂÂHHUU EEKKBBEERR”” ddeerrssiinn;;
raa o
onn ddeeffaa ddaahhaa aayynn›› tteessppiihhii
336 FFââttiihhaa vvee bbiirr ssûûrree ookkuurr;; ssoonnr
tteekkrraarr eeddeerrssiinn;; ssoonnrraa rrüükkûûyyaa ee iilliirr,,
oonn kkeerree ddaahhaa tteessppiihh
eeddeerrssiinn;; ssoonnrraa rrüükkûûddaann kkaallkk››pp aayyaakkttaa
dduurruurrkkeenn oonn kkeerree
ddaahhaa tteessppiihh eeddeerrssiinn;; ssoonnrraa sseeccdd
eeyyee vvaarr››rr oonn kkeerree tteessppiihh
siinn;; ssoonnrraa sseeccddeeddeenn kkaallkk››pp oottu
urruurr vvee oonn kkeerree tteessppiihh
eeddeerrs
arr››rr oonn kkeerree
eeddeerrssiinn vvee nniihhaayyeett tteekkrraarr,, iikkiinnccii
ddeeffaa sseeccddeeyyee vva
tteessppiihh eeddeerrssiinn kkii,, ttooppllaamm yyeettmmii
bbee eeddeerr...... BBuunnuu ddöörrtt
rreekkââttttaa ddaa aayynneenn tteekkrraarr eeddeerrsseenn,, ttoop
pllaamm›› üüçç yyüüzz oolluurr......
BBööyyllee bbiirr nnaammaazz›› hheerr ggüünn kk››llmmaayyaa ggüücc
rrssee,, hheerr
güünnlleerr
ii,, hhaaffttaaddaa bbiirr kkeerree kk››ll;;
ggüünn kk››ll;; yyeettmmeezzssee,, CCuummaa g
bbuunnuu ddaa yyaappaammaazzssaann,, aayyddaa bbiirr ddeeffaa
kk››ll;; bbuunnaa ddaa ggüüccüünn yyeett--
dee bbiirr ddeeffaa kk››ll!!....
mmeezzssee öömmrrüünnd
Tespihin okunu h›z›na ba l› o
larak yirmi ile otuz
dakika aras›nda zaman alan, böyle bir namaz›n insana
----------------------- Page 337-----------------------
AHMED HULÛS‹
kazand›rd›klar› iyice bir dü ünülürse; san›r›m, en az
haftada bir defa Cuma gecelerinde mutlaka bu namaz edâ
edilmelidir...
Tasavvufla i tigal edenlerin ise, bu namazlara müm-
kün ise her gece yatmadan evvel veya gece kalkt›klar›nda
devam etmelerini özellikle ve önemle tavsiye ederiz. Zira,
bu namaz›n getirdi i ruhanî güç, ancak tatbik edenler
taraf›ndan anla ›l›r.
337
----------------------- Page 338-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
338
----------------------- Page 339-----------------------
AHMED HULÛS‹
40
RASÛLULLÂH’IN
Ö⁄RETT‹⁄‹ ÇOK ÖZEL
DUALAR

339
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhuummmmee eeiinnnniiyy aallââ zziikkrriikkee vvee üükkrriikkee vvee
nii
iibbââddeettiikk..””
AAnnllaamm››::
meemmii,, ssaannaa üükkrreettmmeemmii vvee ggüüzzeell
““AAllllââhh’’››mm sseennii zziikkrreettm
bbiirr eekkiillddee kkuulllluukk eettmmeemmii aarrtttt››rr,, kkoollaayyllaa tt››rr..””
----------------------- Page 340-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBiillggii::
Bize göre çok de erli olan bu duay› bütün zikir formül-
lerimizin ilk s›ras›na yerle tiririz...
Bu duay› bize
Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem MMuuââzz bbiinn CCeebbeell
vas›tas›yla ö retiyor.
Muâz bin Cebel (r.a.) Rasûl-i
Ekrem’in yak›n
ashâb›ndan ve çok sevdi i zâtlardan biri öyle anlat›yor
olay›:
RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbiirr ggüünn eelliimmii ttuutt
upp bbaannaa ööyyllee ddeeddii::
lââhhii sseennii ççookk sseevviiy
yoorruumm!!.... SSaannaa bbiirr
— YYââ MMuuââzz...... VVaalll
eeyylleerr ttaavvssiiyyee eeddeeyyiimm;; oonnllaarr›› hheerr nnaammaa
zz››nn ssoonnuunnddaa ((sseellââmm
n)) ookkuu...... KKeessiinnlliikkllee tteerrkk ee
ttmmee!!.... ööyyllee ddeerrssiinn::
vveerrmmeeddeen
““AAllllââhh’’››mm,, sseennii zziikkrreettmmeekk,, ssaannaa üükk
vvee ssaannaa
zeell bbiirr eekkiillddee kkuulllluukk eettmmeekk iiççiinn bbaann
aa yyaarrdd››mm eett!!....””
340 ggüüz
Efendimiz Aleyhisselâm’›n sevgisin
i bu ekilde
yeminle takviye ederek ifade etti i bir Zât’a ö retti i dua
ne derece önemlidir, bunu takdirinize b›rak›yorum...
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhuummmmee eellhhiimmnniiyy rrüü ddiiyy vvee ee››zznniiyy
e nneeffssiiyy..””
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm bbaannaa rrüüddüümmüü ‹‹LLHHAAMM eett nneeffssii
s›› ››nn››rr››mm..””
ccaakk ddaavvrraann›› llaarr››nnddaann ssaannaa s
----------------------- Page 341-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
BBiillggii::
‹‹mmrraann bbiinn HHuussaayynn ((rr..aa..)) mmüüssllüümmaann oolldduukkt
aann ssoonnrraa
m))’’ee ssoorrdduu......
ggeelliipp RRaassûûlluullllââhh ((ssaallllaallllââhhuu aalleeyyhhii vveesssseelllleem
— MMüüssllüümmaann oolluurrssaamm bbaannaa (çok faydal› olacak) iikkii
kkeelliimmee öö rreetteeccee iinnii vvaaaadd eettmmii ttiinn yyââ RRaassûûlluullllââhh..
— ööyyllee dduuaa eett yyââ HHuussaayynn...... ““AAllllââhh’’››mm bbaannaa rrüü dd
iillhhaamm eett,, nneeffssiimmiinn eerr oollaaccaakk ddaavvrraann›› llaarr››n
nn ssaannaa
n››rr››mm..””
ss›› ››n
‹ te bu hadîs-i erîfteki i aret üzere, biz genellikle gün-
lük zikirler aras›nda günde üç yüz defa bu duan›n yap›l-
mas›n› çok faydal› buluruz ve dostlar›m›za tavsiye ederiz!

341
OOkkuunnuu uu::
““AAllllaahhuummmmee iinnnniiyy eess’’eellûûkkee hhuubbbbeekkee vvee hhuubbbbee
mmeenn
yyuuhh››bbbbuukkee..””
AAnnllaamm››::
enn aa kk››nn››,, sseennii sseevveennlleerrii
sseevvmmeeyyii
““AAllllââhh’’››mm sseenndde
ddiilleerriimm..””
BBiillggii::
EEbbûû DDeerrddaa Hazreti RRaassûûlluullllââhh’›n DDââvvuudd Aleyhisselâm
için ““‹‹nnssaannllaarr››nn eenn ççookk iibbaaddeett eeddeenniiyyddii”” dedikten so
öyle anlat›yor:
““DDââvvuudd’’uunn dduuaass››nnddaa ssöözzüü uuyydduu:: AAllllââhh’’››mm sseennddee
----------------------- Page 342-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
sseevvmmeeyyii,, sseennii sseevveennii sseevvmmeeyyii,, ss
eenniinn sseevvggiinnii uullaa tt››rraaccaakk
naa nneeffssiimmddeenn,,
aammeellii sseevvmmeeyyii ddiilleerriimm.. AAllllââhh’’››mm,, sseevvggiin
ii bbaan
aaiilleemmddeenn vvee ssoo uukk ssuuddaann ddaahhaa sseevvggiilli
i kk››ll!!....””
Keza yukar›da görülen dua
da ba ta gördü ünüz
tavsiyelerimiz, dua listemiz içinde yer alan bir d
uad›r...
Daha ne diyelim ki!..
OOkkuunnuu uu::

haayyrrii mmaa sseeeelleekkee


““AAllllaahhuummmmee iinnnnaa
nneess’’eelluukkee mmii
nn h
342 mmiinnhhuu nneebbiiyyyyuukkee MMuuhhaammmmeedduunn ((ss..aa
..vv..)) vvee nneeuuzzüü bbiikkee

e ssaallllaallllââhhuu aalleeyyhhii vvee


mmiinn eerrrrii mmeesstteeaazzee mmiinnhhuu nneebbiiyyyyuukke
sseelllleemm vvee eennttee MMÜÜSSTTEEAANN!!....””
AAnnllaamm››::
rddaann
““AAllllââhh’’››mm NNeebbiinn MMuuhhaammmmeedd AAlleeyyhhiisssse
hhaayy››r
nneelleerr iisstteemmii ssee sseennddeenn bbeenn ddee oonnllaarr›› ii
sstteerriimm;; eerrddeenn nneelleerr--
n
ssaannaa ss›› ››nn››rr››mm......
ddeenn ss›› ››nnmm›› ssaa ssaannaa,, bbeenn ddee oonnllaarrddaan
MMÜÜSSTTEEAANN ((yyaarrdd››mm iisstteenniilleenn -- yyaarrdd››mm eeddeenn
) sseennssiinn!!””
BBiillggii::
Ebû Umame (rr..aa.) aannllaatt››yyoorr:
n SSaallllaallllââhhuu
AAlleeyyhhii vvee SSeelllleemm uuzzuunn
BBiirr ggüün Rasûlullâh
bbiirr dduuaa eettttii kkii,, bbuunnddaann hhiiççbbiirr eeyy eezzbbe
errlleeyyeemmeeddiikk...... BBuunnuunn
----------------------- Page 343-----------------------
AH
MED HULÛS‹
üüzzeerriinnee ddeeddiikk::
— YYââ RRaassûûlluullllââhh ööyyllee uuzzuunn bbiirr dduuaa iillee dduuaa eettttiinni
i,,
ikk??....
bbiizz bbuunnddaann bbiirr eeyy eezzbbeerrlleeyyeemmeeddi
BBuunnuunn üüzzeerriinnee bbuuyyuurrdduu kkii,, RRaassûûlluullllââhh AAlleeyyhhiissss
ellââmm::
reeyyiimm
— SSiizzee bbüüttüünn bbuu dduuaayy›› ttooppllaayyaann bbiirr eeyy ggöösstt
mmii??.... ööyyllee dduuaa eeddeerrssiinniizz:: ““AAllllââhh’’››mm
dee
MMuuhhaammmmeedd’’iinn hhaayy››rrddaann ddiilleeddiikklleerriinniinn aayynn››ss›
enn d
ddiilleerriimm;; RRaassûûllüünn MMuuhhaammmmeedd’’iinn eerrddeenn ss›› ››nndd›› ››
ekk sseennssiinn..
ddeenn bbiizz ddee ssaannaa ss›› ››nn››yyoorruuzz.. YYaarrdd››mm iisstteenneecce
VVaarr›› ssaannaadd››rr.. KKuuvvvveett vvee kkuuddrreett aannccaakk AAllllââhh iilleeddii
Bütün istekleri ve de s› ›n›lacak eyleri içine alan en
özlü duay› yukar›daki ekilde gene Efendimiz Rasûlullâh
Sallallâhu Aleyhi ve Sellem bize ö retiyor...
Art›k bu
duay› da etmeyene diyecek söz yok!..
343
OOkkuunnuu uu::
itt kkaallbbiiyy aallââ dd
iiyynniikkee..””
““YYââ mmuukkaalllliibbeell kkuullûûbb sseebbbbi
AAnnllaamm››::
““EEyy kkaallpplleerrii ddiilleeddii ii ttaarraaffaa ddöönnddüürreenn,, kkaallb
ii ddiinniinn
.””
üüzzeerree ssaabbiittllee!!...
BBiillggii::
Ümmü Seleme (r.a.)’a soruldu:
— EEyy mmüümmiinnlleerriinn aannnneessii,, sseenniinn yyaann››nnddaa oolldduu uu zza
aann
AAllllââhh RRaassûûllüü’’nnüünn eenn ççookk dduuaass›› nnee iiddii??....
----------------------- Page 344-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
RRaassûûlluullllââhh’’››nn kkuuttlluu zzeevvcceessii ÜÜmmm
eelleemmee ((rr..aa..))
aannllaatttt››::
: ““EEyy
— RRaassûûll--ii EEkkrreemm’’iinn eenn ççookk yyaapptt›› ››
i:
kkaallpplleerrii ççeevviirreenn,, kkaallbbiimmii ddiinniinn üüzzeerrii
nnee ssââbbiitt kk››ll!!....””
BBuunnuunn üüzzeerriinnee ssoorrdduumm::
o uu,, nneeddeen
n,, EEyy kkaallpplleerrii ççeevviirreenn
— SSeenniinn dduuaann››nn eenn çço
kkaallbbiimmii ddiinniinn üüzzeerriinnee ssââbbiitt kk››ll,, dduuaass››dd
.
i::
RRaassûûll--ii EEkkrreemm bbuuyyuurrdduu kki
— YYââ ÜÜmmmmüü SSeelleemmee,, ggeerrççeekk uu kkii,, kkaallbbii

iinnii sseebbââtt
ppaarrmmaa ›› aarraass››nnddaa oollmmaayyaann iinnssaann yyookkttuurr...
.. DDiilleeddii
eettttiirriirr,, ddiilleeddii iinnii ddee kkaayydd››rr››rr..
Yükselen burcu ya da ay›, ikizler, yay, ba ak ve bal›k
olanlara bu dua kesinlikle tavsiye edilir.
344
OOkkuunnuu uu::

uzzüü
““AAllllaahhuummmmee iinnnnââ nneecc’’ââlluukkee ffiiyy nnuuhhu
hhiimm vvee nneeu
bbiikkee mmiinn uurrûûrriihhiimm..””
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm,, sseenniinn,, oonnllaarr››nn kkaarr ››s
tteerr;;
deenn ssaannaa ss›› ››nn››rr››zz..””
oonnllaarr››nn eerrlleerriinnd
BBiillggii::
Efendimiz, Rasûlullâh (s.a.v.)’in ö retmekte oldu u bu
dua son derece önemli ve üzerinde dikkatle durulmas› zo-
runlu bir niyazd›r!.. Niçin bu böyle...?
----------------------- Page 345-----------------------
AHMED HULÛS‹
‹nsan›n, kar ›la t› › tehlikeli olaylara ya da ki ilere
kar ›, kendi be erî imkânlar› ile mücadele vermesi son
derece do ald›r...
Allâh’tan yard›m isteyip O’na yönelmesi de do ald›r...
Ancak bu duada bir incelik vard›r ki, ona çok dikkat
etmek gerekmektedir... Efendimiz bu dua ile, kendilerinin
yerine, ilâhî güçlerin kar ›l›k vermesi için niyazda bulunu-
yor... Bu ilâhî güç, d› ar›dan o ki iler üzerine kar ›
ç›kabilece i gibi, kendilerinden de zuhur edebilir...
Nitekim böyle bir duruma i aret u âyeti kerîmenin
› › ›nda olay› anlamaya çal› ›rsak, meseleyi çok daha
kolayl›kla çözeriz:
““...... AAtttt›› ››nn zzaammaann sseenn aattmmaadd››nn,, AALLLLÂÂHH AATTTTII!!....””
(8.Enfâl: 17)
345
‹ te ayn› ekilde, Allâh’›n kar › ç›kmas› için niyaz edi-
liyor burada da... Bu konuyu daha fazla açmak istemi-
yorum... Arzu eden anlamaya gayret göstersin!..
OOkkuunnuu uu::
veehhmmii vvee ee
kkrriimm--
““AAllllaahhuummmmee aahhrriiccnniiyy mmiinn zzuullûûmmaattiill v
nniiyy bbiinnûûrriill ffeehhmmii..””
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm VVEEHH‹‹MM kkaarraannll›› ››nnddaann bbeennii çç››kkaarrtt vvee nn
nllaayy›› iikkrraamm eett!!....””
llaa aan
----------------------- Page 346-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBiillggii::
Tasavvuf yolundakilerin bilece i gibi, insan için en
büyük belâ ““VVEEHH‹‹MM”” hükmü alt›nda kalmakt›r. Allâh’tan
insan› ayr› dü üren en büyük perde ““VVEEHH‹‹MM”” perdesidir...
““VVEEHH‹‹MM”” perdesi kalk›p, Allâh Nûru ile anlay› ikram
olan ki i derhâl Allâh’a erer, YYAAKKÎÎNN sahiplerinden olur!..
Bunun, ne derece büyük bir nimet oldu unu, ancak bu
nimete ermi ler bilebilir!..
ayet, dünyada ya arken ““VVEEHH‹‹MM””den
lup
““YYAAKKÎÎNN””e ermek istiyorsan›z, mutlaka, en az günde yüz
defa bu duaya devam ediniz...
346 OOkkuunnuu uu::
e ffeehhmmeenn
vvee iiyymmaanneenn vvee
““RRaabbbbiiyy zziiddnniiyy iillmmeenn vve
yyaakk››yynneenn ssaadd››kkaa..””
AAnnllaamm››::
““RRaabbbbiimm iillmmiimmii,, aannllaayy›› ››mm››,, iimmaann››mm››
ee
akkîînniimmii ççoo aalltt..””
yya
BBiillggii::
Bu dua çok önemli bir kaç hususu içine alan geni kap-
saml› bir metindir.
Kur’ân-› Kerîm’de RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’a
ir
verilmi tir, ‹lmimi artt›r diye dua et, eklinde...
Hadîs-i erîflerde ise anlay› ›n, iman›n ve s›dk üzere
----------------------- Page 347-----------------------
AHMED HULÛS‹
yakînin artmas› talep edilmektedir.
‹mân›n artmas› çok önemlidir... Çünkü, iman ne dere-
ce artarsa, be er artlanmas›yla bloke olmu akl›n
kavray›p kabul edemedi i eyler o nisbette iman yollu
kabullenilmeye ba lar ve neticesinde de o eylere vukûf
meydana gelir... Bu konuda ““AAKKIILL vvee ‹‹MMAANN”” isimli ses
kasetimiz ile ““AAKKIILL vvee ‹‹MMAANN”” isimli kitab›m›zda çok
tafsilâtl› bilgi vard›r... Nereye kadar ak›lla ve nereden
sonra imanla gidilece i hususunu oradan tetkik edebilirsi-
niz...
YYaakkîînn’e gelince...
Bir ““yyaakkîînn”” vard›r ki sonunda ““kküüffüürr”” yani gerçe i ört-
mek vard›r...
Bir ““yyaakkîînn”” vard›r ki, neticesi ““ss››ddkk”” üzere
““vvuussllaatt””t›r!..
““YYaakkîînn””, ki ide ““AAllllââhh BBAAKKÎΔ”dir hükmünün
ya anmas›d›r!..
Allâh kolayla t›ra!..
Hiç de ilse günde yüz defa bu duaya devam edenler
çok büyük faydalar›n› birkaç ay içinde görürler...
OOkkuunnuu uu::
““EEnnzzeellaallllââhhuu aalleeyykkeell kkiittââbbee vveell hhiikkmmeettee vvee ââl
mmeekkee
mmââ lleemm tteekkûûnn ttââ’’lleemm……””
----------------------- Page 348-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh ssaannaa kkiittaabb›› vvee hhiikkmmeettii iinnzzââll eett
vvee bbiillmmeeddiikkllee--
rriinnii öö rreettttii......””
BBiillggii::
Rasûlullâh Aleyhisselâm’a gelen bu âyeti ayet günde
üç yüz defa okumaya devam edersek,
ilim ve sistemi
kavrama yetene imizin a ›lacak ölçüde
geli meye
ba lad› ›n› hayretle fark ederiz.
OOkkuunnuu uu::
“AAlllleemmeell iinnssaannee mmaa lleemm yyââ’’lleemm..””

348
AAnnllaamm››::
““‹‹nnssaannaa bbiillmmeeddiikklleerriinnii öö rreettttii..””
BBiillggii::
Bu âyeti kerîmeyi dahi günde üç yüz defa okuyanlar
denenmi tir ki k›sa zamanda büyük geli me göstermi ler-
mllee
dir. Unutmay›n AAllllââhh’’aa yyaakkîînn iilliim elde edilir!.
----------------------- Page 349-----------------------
AHMED HULÛS‹
OOkkuunnuu uu::
““VVee kkeezzââlliikkee eevvhhaayynnââ iilleeyykkee rruuhhaann mmiinn eemmrriin
aa;; mmaa
lââkkiinn
cceeââllnnaahhuu
kküünnttee tteeddrriiyy mmeell kkiittaabbuu vvee lleell iiyymmaannuu vvee l
nnuurraann,, nneehhddiiyy bbiihhii mmeenn nnee ââuu mmiinn iibbaaddiinnaa;; vvee
iinnnneekkee
lleetteehhddiiyy iillââ ss››rraatt››nn mmüüssttaakk››yymm..””
AAnnllaamm››::
““‹‹ ttee ssaannaa bbuuyyrruu uummuuzzllaa RRuuhh’’uu ggöönnddeerrddiikk...... SSee

Biizz OO’’nnuu,,
nneeddiirr,, iimmaann nneeddiirr bbiillmmeezzddiinn öönncceelleerrii...... B
kkuullllaarr››mm››zzddaann ddiilleeddii iimmiizzii hhiiddââyyeettee uullaa tt››rr››cc›› n
akk››yymmee hhiiddââyyeett eeddeer
rssiinn..””
üüpphheessiizz kkii sseenn ddee SS››rraatt›› MMuusstta
BBiillggii::
Ruhaniyetin güçlenmesi, basîretin keskinle mesi, veri-
349
lenlerin daha iyi de erlendirilebilmesi ve çevreye daha
yararl› olunabilmesi için okunmas› tavsiye edilen bir âyet-
tir, bu yazd› ›m›z âyet.
artlar› elveri li olan›n, bir yeti tirici kontrolünde
elinden geliyorsa oruçlu olarak günde bin de
fa olmak
üzere k›rk veya seksen gün devam edilmesi tavsiye olun-
maktad›r. Biz, zaman›nda hayli nimetine
kavu tuk,
dileyene tavsiyemizdir.
----------------------- Page 350-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
““KKeemmââ eerrsseellnnââ ffiiyykkuumm rreessûûlleenn mmiinnkkuumm yye
alleeyykkuumm
kiittaabbee vveell hhiikk--
ââyyââttiinnaa vvee yyüüzzeekkkkiiyykkuumm vvee yyuuaalllliimmuukkuummuull k
mmeettee vvee yyuuaalllliimmuukkuumm mmaa lleemm tte
ekkûûnnuu ttââ’’lleemmuunn..””
(2.Bakara: 151)
AAnnllaamm››::
SSiizzee ‹‹ÇÇ‹‹NN‹‹ZZDDEENN bbiirr RRAASSÛÛLL iirrssââll eeyyl
i ssiizzii
aarr››nndd››rr››yyoorr ((tteemmiizzlliiyyoorr)),, ssiizzee kkiittaapp vve
hhiikkmmeettii öö rreettiiyyoorr,,
iyyoorr..””
bbiilleemmeeddiikklleerriinniizzii bbiillddiirri
BBiillggii::
Bu âyeti (Bakara: 151), hemen önc
esinde vermi
350 oldu um âyeti kerîmeyle birlikte
bana ö reten
AAbbddüüllkkeerrîîmm CCeeyyllîî Hazretleridir... Bunlara
devam ile
say›s›z faydalar has›l oldu... ““KK‹‹TTAABBII OOKKU
DDAA,
hikmete ermede, hiç akl›ma gelmeyecek
olan eylerin
s›rlar›na ermemde Takdir-i Hûda ile âyet
lere devam
etmenin çok büyük faydalar›n› gördüm!..
Biz fanîyiz, k›sa bir süre sonra aran›z
dan ayr›l›r
gideriz; ama isteriz ki biz de nîcelerinin hayra hi
kmete
ermesine vesile olal›m, ard›m›zdan üç ‹hlâs bir Fâtiha ile,
““AAllllââhh rrââzz›› oollssuunn”” diyenlerimiz olsun!
Bu sebeple, çok istifâde etti im bu âyetleri burada siz-
lere aç›kl›yorum... Arzu edenler bu âyetlere günde yüz
defa devam ederler!
Veya daha alâs›, önce birini günde bin defa ve oruçlu
----------------------- Page 351-----------------------
AHMED HULÛS‹
olarak k›rk veya seksen gün devam ederler; sonra onu
günde yüz defaya dü ürüp ikincisini gene günde bin defa
olarak k›rk veya seksen gün yaparlar; sonra da her ikisine
günde yüzer defa olarak devam ederler...
Kesinlikle bilelim ki bu âyetler Kur’ân-› Kerîm’deki
en de erli mücevherlerden ikisidir!
Allâh kolayla t›ra!..
351
----------------------- Page 352-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
352
----------------------- Page 353-----------------------
AHMED HULÛS‹
41
ÖZEL B‹R 19’LU HÂCET DUASI
Ba › dertte, s›k›nt›da olan, büyük bir problemle 353
kar ›la m› olan, herhangi bir dü man›ndan kurtulmak,
selâmete ç›kmak isteyen ya da daha ba ka talepleri olan-
lar için son derece tesirli bir dua formülü vermek
istiyorum bu bölümde de...
Bu duay› tatbik eden pek çok ki i 19 güne kalmadan
arzular›na nâil oldular, bunlara yak›ndan ahidim!..
Yaln›z unu kesinlikle ifade edeyim... Haks›z yere,
ba kalar›na zulûm için, ya da kötü amaçl› olarak bu
formül tatbik edilirse; bunu yapan›n asla ba › belâdan kur-
tulmaz; etti i ters dönüp kendisini vurur.
imdi dua eklini yaz›yorum...
----------------------- Page 354-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Önce u alt› AAllllââhh ismini iyice ezberleyelim:
““FFEERRDDÜÜNN,, HHAAYYYYUUNN,, KKAAYYYYÛÛMMUUNN,, HHAAKKEEMMUUNN,,
AADDLLUUNN,, KKUUDDDDÛÛSSUUNN..””
Be vakit namaz›n farz›n›n arkas›ndan on dokuz harfli
bu alt› isim her gün okunacak, on dokuzar
defa...
Evvelinde on defa ““AALLLLÂÂHHÛÛ EEKKBBEERR”” denildikten
sonra!..
On dokuzuncu günden sonra, herhangi b
ir ekilde
s›k›nt›n oldu u takdirde bu isimlere ilaveten ““......SSeeyyeecc’’
ahhuu bbaa’’ddee ‘‘uussrriinn yyüüssrraa””
aalluulllla (65.Talâk: 7) ây
etini de
okuyacaks›n her defas›nda... Yani öyle:
““FFeerrddüünn,, HHaayyyyuunn,, KKaayyyyuummuunn,, HHaakkeemmuunn,, AA
ddlluunn,,
e uussrriinn yyuussr
raa..””
KKuuddddûûssuunn...... SSeeyyeecc’’aalluullllââhhuu bbââ’’dde
354 Bu metin on dokuz defa tekrar edilecek,
be vakit
namaz›n farzlar›n›n arkas›ndan, on dokuz gün süre ile...
Âyetin mânâs› da udur:
“Allâh, her güçlü ün arkas›ndan bir kolayl›k verir!..”
(65.Talâk: 7)
E er talebiniz, s›k›nt›dan kurtulmak de il de
daha
ba ka ise, o takdirde, yukar›da yazd› ›m âyeti kerîme yeri-
ne, yine on dokuzar harfli olan, konusuna göre, u âyeti
kerîmeleri okuyabilirsiniz:
----------------------- Page 355-----------------------
AHMED HULÛS‹
‹lim için:
YYuuaalllliimmuukküümmüüll kkiittaabbee vveell hhiikkmmeettee
Fetih için:
‹‹nnnnââ ffeettââhhnnaalleekkee ffeetthhaann mmüübbiiyynnaa
AAssaallllââhhuu eenn yyee’’ttiiyyee bbiillffeetthhii
VVeecc’’ââlllleennaa mmiinn lleeddüünnkkee nnaassiiyyrraa
Dü man›na gâlib gelmek için:
‹‹nnnnee hh››zzbbaallllaahhii hhüümmüüll ââlliibbûûnn
EEll hhüükkmmüü lliillllaahhiill ââlliiyyyyüüll kkeebbîîrr
Dü man›ndan korunmak için:
HHaassbbiiyyaallllââhhuu llââ iillââhhee iillllââ HHUU
355
HHaassbbüünnaallllââhhuu vveennii’’mmeell vveekkîîll
NNii’’mmeell mmeevvllââ vveennii’’mmeenn nnaass››yyrr
R›z›k geni li i için:
VVee tteerrzzuukkuu mmeenn ttee ââ bbii aayyrrii hhiissaabb
VVee ââ’’tteeddnnââ lleehhaa rr››zzkkaann kkeerrîîmmaa
‹‹nnnnaallllââhhee hhuuvveell ⁄⁄aanniiyyyyüüll HHaammîîdd
Allâhû Teâlâ, hepimizi bu verilen DDUUAA n
imetini
de erlendirebilenlerden eylesin. Amin.
----------------------- Page 356-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
356
----------------------- Page 357-----------------------
AHMED HULÛS‹
42
HÂCET (‹HT‹YAÇ) NAMAZI

357
OOkkuunnuu uu::
““LLââ iillââhhee iillllaallllââhhuull HHaalliiyymm’’üüll KKeerriiyymm,, ssuubbhh
bbbiill ââlleemmiiyynn;; eess’’eel
lüükkee
rraabbbb’’eell âârr ››ll ââzzîîmm,, eellhhaammdduulliillllââhhii rraab
----------------------- Page 358-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
mmûûcciibbââttii rraahhmmeettiikk,, vvee aazzââiimmii mmaa ffiirree
k,, vveell aanniiyymmeettee
â tteeddââ’’lliiyy zzeenn--
mmiinn kküüllllii bbiirrrr,, vveess sseellââmmeettee mmiinn kküüllllii i
ssmm,, llâ
bbeenn iillllââ ggaaffeerrtteehh,, vveellââ hheemmmmeenn iillllââ ffeerr
reecctteehh,, vvee llââ hhââcceetteenn
daayytteehhaa yyââ eerr
hhaammeerr rraahhiimmiiyynn..””
hhiiyyee lleekkee rr››zzâânn iillllââ kkaad
AAnnllaamm››::
““TTaannrr›› yyookkttuurr.. HHaallîîmm vvee KKeerrîîmm
ollaann AAllllââhh vvaarrdd››rr;;
›nn RRaabbbbii AAllllââhh’’›› tteenn
eeddeerriimm.. HHaammdd,,
AAzzîîmm oollaann AArr ›
ââlleemmlleerriinn RRaabbbb›› oollaann AAllllââhh’’aa aaiitt
r.. YYââ RRaabbbbii,, bbeennii,,
rraahhmmeett vvee mmeerrhhaammeettiinniinn ggeerreekkttiirrdd
iikklleerriinnee vvee hheerr iiyyii oollaannaa
inn
mmaazzhhaarr kk››ll;; hheerr ggüünnaahhttaann sseellââmmeettee
çç››kkaarr;; aaffffeettmmeeddii i
ggüünnaahh,, kkuurrttaarrmmaadd›› ››nn ddeerrtt kkaallmmaass››nn.. AAmm
mmeerrhhaammeettllii
rraahhiiyymm..””
358
BBiillggii::
HHÂÂCCEETT namaz› diye bilinen, ki inin bir ihtiyac›n›, bir
s›k›nt›s›n›, bir derdini Allâh’a arz edip, kurtulu istemesi
için önerilen namaz hakk›nda bak›n RRaassûûlluullllââhh
(s.a.v.)
Efendimiz ne buyuruyor:
h’’ttaann vveeyyaa iinnssaannoo uullllaarr››nnddaann b
iirriinnddeenn bbiirr hhââcceettii
““AAllllââh
raa,, iikkii
((iihhttiiyyaacc››)) oollaann kkiimmssee,, hhaakkkk››yyllaa aabbddees
stt aalldd››kkttaann ssoonnr
rreekkââtt nnaammaazz kk››llss››nn;; bbuunnddaann ssoonnrraa ‹‹SSTT‹‹⁄⁄F
ulluunnssuunn
p uu eekkiillddee dduuaa
vvee AAllllââhh RRaassûûllüü üüzzeerriinnee ssaallââvvaatt gge
p
eettssiinn......””
Ve yukar›da nakletti imiz
duay› tavsiye ediyor
EEffeennddiimmiizz...
Ba › dertte, s›k›nt›da, belâda o
an, ayet belirtilen
----------------------- Page 359-----------------------
AHMED HULÛS‹
ekilde namaz› edâ eder, arkas›ndan yukar›daki duay›
okur ve arkas›ndan da daha önce yazm› oldu umuz Talâk
Sûresi’ndeki:
““......VVee mmeenn yyeetttteekk››llllââhhee yyeecc’’ââlllleehhuu mmaahhrreeccaann vvee yye
hhuu
allaallllââhhii
ffeehhuuvvee
mmiinn hhaayyssuu llââ yyaahhtteessiibb,, vvee mmeenn yyeetteevveekkkkeell a
hhaassbbüühh......””
âyetini bin defa tekrar ederse, Allâh’a en büyük ilticada
bulunmu olur...
Ayr›ca bu âyete, belirtilen say›da devam etmek suretiy-
le, murad› olana kadar okumak çok büyük fayda sa lar.
Hâcet konusunda pek çok evliyaullâh›n en ba ta gelen
tavsiyesi, isti fard›r...
““ aayyeett kkii ii yyaapptt›› ›› ççaall›› mmaallaarr iillee AAllllââhh iinnddiinn
r eeddiillmmii bbuulluunnaann ddeerreecceeyyee hhaakk kkaazzaa
nnaammaazzssaa,,
iiççiinn ttaakkddiir
359
AAllllââhh oonnaa bbiirrttaakk››mm ss››kk››nntt›› vvee ddeerrttlleerr vveerriirr,, bb
raa kkaatt--
laanndd››rr››rr ddaa nneettiicceeddee oo ddeerreecceeyyii iihhssaann eeddeerr””
l buyuruldu u
için, bu durumu çok iyi anlamak icap eder.
Derecesini yükseltip, kusurlar›n› ba › latan en tesirli
ey de insan için ““‹‹ssttii ffaarr””d›r... Bu yüzdendir ki, ba › dert-
te olanlar›n isti far bölümünde nakletti imiz ““SSeeyyyyiidd--üüll
‹‹ssttii ffaarr”” denilen duaya devam etmeleri ve sabah ak am,
ya da be vakit namaz›n ard›ndan okumalar› pek fayda-
l›d›r... Yaln›z una dikkat edilmelidir ki, mmâânnââss››nn›› bbiilleerreekk
vee hhiisssseeddeerreekk iissttii ffaarr›› yyaappmmaakk
v kesin kez gereklidir.
----------------------- Page 360-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
360
----------------------- Page 361-----------------------
AHMED HULÛS‹
43
‹ST‹HARE NAMAZI

361
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhüümmmmee iinnnniiyy eesstteehh››yyrrüükkee bbii››llmmiikkee eessttaakkddi
ymm.. FFeeiinnnneek
kee ttaakk--
bbiikkuuddrreettiikkee vvee eess’’eellüükkee mmiinn ffaaddlliikkeell aazz››y
ddiirrüü vvee llââ aakkddiirrüü vvee ttaalleemmüü vvee llââ aa’’lleemmüü vvee eennttee aall
----------------------- Page 362-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
gguuyyûûbb.. AAllllââhhüümmmmee iinn kküünnttee ttaa’’lleem
nee hhââzzeell eemmrree
akkddüürrhhuu
hhaayyrrüünn lliiyy ffîîyy ddiiyynnîî vvee mmeeââ iiyy vvee ââkk››bbeet
a
lliiyy vvee yyeessssiirrhhüü lliiyy ssüümmmmee bbaarriikk lliiy
y ffiiyyhhii.. VVee iinn kküünnttee
y ddiiyynnîî vvee mmeeââ îî vvee
ttaa’’lleemmüü eennnnee hhââzzeell eemmrree eerrrrüünn lliiyy ffiiy
ââkk››bbeettii eemmrriiyy ffeeaassrriiffhhüü aannnniiyy vveeaassrriiffnn
hhnnuu vvaakkddüürr lliillhhaayy--
arrdd››nnîî bbiihhii..””
rree hhaayyssüü kkâânnee ssüümmmmee a
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm iillmmiinnllee bbaannaa hhaakkkk››mmddaa hh
laann›› bbiillddiirr--
ett
ttii ii iiççiinn bbaannaa ggüüçç vveerrmmeennii
mmeennii nniiyyaazz eeddeerriimm.. GGüüccüünn yye
iisstteerriimm.. HHaayy››rrll›› oollaann ttaarraaff››nn bbaannaa aaçç››k
aass›› iiççiinn,, sseenniinn oo
› KKeerreemmiinnddeenn ddiilleerriimm..
ÇÇüünnkküü sseenn ggüüççllüüssüünn,,
bbüüyyüükk ffaazzll›
bbeennssee ggüüççssüüzzüümm.. SSeenn bbiilleennssiinn,, bbe
bbiilleemmeemm.. GGaayybb››nn
rllaarr››nn›› bbiilleenn sseennssiinn......
362 bbüüttüünn ss››r
AAllllââhh’’››mm,, ee eerr.......... ((ii iinnii ssööyyllee
....... bbeenniimm ddiinniimm,,
inn ii iimmiinn ssoo
nnuuccuunnuunn hhaayy››rrll›› oolldduu uu
hhaayyaatt››mm,, ââhhiirreettiimm iiççi
bbiillggiinn iiççiinnddeeyyssee,, bbuu ii ii bbaannaa kkoollaayyllaa t
vvee nnaassiipp eett......
m ee eerr ((ii iinnii ssööyylleerrssiinn)) bbeenni
mm ddiinniimm,, hhaayyaatt››mm,,
AAllllââhh’’››m
ââhhiirreettiimm iiççiinn ii iimmiinn ssoonnuuccuunnuunn hha
yy››rrss››zz oolldduu uu bbiillggiinn
iççiinnddeeyyssee,, bbeennii oo ii tteenn ssoo uutt vvee uuzzaakkllaa
vee nnaassiipp eettmmee..””
i
BBiillggii::
““‹‹ssttiihhaarree”” ‹slâmiyet’te çok öne
bir husustur!..
Yap›lacak bir i te gayb› bilen AAllllââhh’tan dan› mak, bütün
inananlar için son derece önemli bir imkând›r.
Bu yüzdendir ki RRaassûûlluullllââhh Ale
yhisselâm’a inanan
yak›n sahâbesi öyle derdi:
----------------------- Page 363-----------------------
AHMED HULÛS‹
““RRaassûûlluullllââhh ((ss..aa..vv..)) bbiizzee ttüümm ii lleerriimmiizzddee iisstt
eyyii ttaavv--
ssiiyyee eeddeerrddii!!....””
Hazreti RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n tavsiye etti i ““iissttii--
i”” EEbbûû BBeekkrr,, ‹‹bbnn MMeess’’ûûdd,, EEbbûû EEyyyyûûb
hhaarreeyyi bize Hazreti
EEnnssaarrîî,, EEbbûû SSaaîîdd eell HHuuddrrîî,, SSââ’’dd bbiinn EEbbîî VVaakkkkaass,, AAbb
Abbbbaass,, EEbbûû HHuurreeyyrree
bbiinn A gibi birçok önde gelen ashâb›
Rasûl nakletmekte...
Evet nedir bu nakil?.. Ne buyuruyor
RRaassûûlluullllââhh
Aleyhisselâm:
““BBiirriinniizz bbiirr ii ii cciiddddii oollaarraakk ddüü üünnüüpp kkaarraarr aa
faarrzz››nn dd›› ››nnddaa iikkii rreekkââtt nnaammaazz kk››llss›
ggeellddii iinnddee,, f
aarrdd››nnddaann uu dduuaayy›› yyaappss››nn......””
Dua, yukar›da verdi imiz metindir.
Namazda bilenler, birinci rekâtta ““KKuull yyaa e
eyyyyüühheell 363
hllââss””
kkââffiirrûûnn”” ikinci rekâtta da ““‹‹h Sûresi’ni Fâ
Sûresi’nden sonra okurlar; bilmeyenler de her iki rekâtta
da ““‹‹hhllââss”” okurlar.
ayet o gece gerekli ve yeterli i aret al›nmazsa, yediye
kadar devam etmek icap eder. Çünkü RRaassûûll--uu EEkkrreemm Enes
bin Mâlik’e bu konuda öyle demi tir:
““EEyy EEnneess,, bbiirr ii ee ttee eebbbbüüss eettmmeekk iisstteeddii iinnddee,,
k--
i kkeerree iissttiihhaarree eett.. SSoonnrraa ggöönnllüünnddeenn ggeeççeen
kkaarraarraa,,
kk››nnddaa yyeeddi
ee iilliimmee bbaakk.. ÇÇüünnkküü hhaayy››rr,, ggöönnüüllddeekkii tteemmaayyüüllddeeddiirr
Ancak i acele ise, daha fazla süre de yoksa?..
O zaman iki rekât namaz k›l›p, isti far edip, salâvat
getirdikten sonra u ekilde dua edilmelidir:
““AAllllââhh’’››mm hheerr eeyyii vvee bbüüttüünn ggaayybb››,, ggeeççmmii ii vvee g
----------------------- Page 364-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
bbiilleenn sseennssiinn.. ‹‹ççiinnddee oolldduu uumm dduurruumm ddaa b
iillggiinn iiççiinnddeeddiirr..
isssseettttiirr vvee
BBeennii nneeffssiimmee,, kkeennddiimmee bb››rraakkmmaa;; bbaannaa
hhaayyrr›› hhi
hhaayyrr›› kkoollaayyllaa tt››rr.. BBeennii eerrrrii sseeççmmeekktteenn
vvee eerr yyoolluunnuu
yookk
ttuurr,, hheerr eeyyee ggüüccüünn
kkaappaa!! SSeenniinn mmüüllkküünnddee oorrttaa ››nn y
yyeetteerr,, bbeenn sseenniinn kkuulluunnuumm vvee sseenn dd
ee bbeenniimm rraabbbbiimm oollaann
feenn bbaannaa
yyooll ggöösstteerr,, ggeerrççee ii
AArr ››nn ââzziimm RRaabbbbiissiinn.. LLüüttf
iillhhaamm eett..””
Bundan sonra Allâh’a tevekkül
edilip, içe do an
biçimde hareket edilir.
‹‹ssttiihhaarree’de ayet güzel eyler görülürse, din büyükleri
görülürse, ye il, beyaz gibi renkler görü
se, hayra;
siyah, mavi, sar› gibi renkler görülürse de o i ten uza
k
durmaya gayret edilir.
364 Özellikle, tasavvufla ilgilenmek isteyenlerin, yanl› bir
kap›y› çalmamalar› için istihare ehemmiyet
le tavsiye
olunur...
Baz›lar›, zaman zaman kendi d
urumlar›n› sorma
amac›yla da istihare yaparak bir tür oto-kontrolde devam
ederler.
unu unutmayal›m ki;
m››zz nniiccee eeyylleerr
BBiizzee hhaayy››rr ggiibbii ggeelliipp,, iiddddeettllee aarrzzu
ullaadd›› ››m
vvaarrdd››rr kkii,, oonnllaarr ggeerrççeekkttee bbiizziimm iiççiinn eerrd
......
rmmaakk iiççiinn iiddddeett--
BBiizzee eerr ggiibbii ggeelliipp,, oo eeyyddeenn uuzzaakk ddu
ur
llee ddiirreennddii iimmiizz nniiccee eeyylleerr vvaarrdd››rr kkii,
oonnllaarr ddaa ggeerrççeekkttee
z bbiilleemmeeyyiizz....
..
hhaayy››rrdd››rr.. AAllllââhh bbiilliirr,, bbiiz
Öyle ise Allâh’a soran, kesinlikle
bilelim ki, asla
pi man olmaz!..
----------------------- Page 365-----------------------
AHMED HULÛS‹
44
BELÂLARDAN MUHAFAZA

365
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee iinnnniiyy eeuuzzüübbiikkee mmiinneell kkeesseellii vveell
heerreemmii
kaabbrrii vvee
aazzaabbiill
vveell mmee’’sseemmii vveell mmaa rreemmii vvee mmiinn ffiittnneettiill k
kkaabbrrii vvee mmiinn ffiittnneettiinn nnaarrii vvee aazzaabbiinn nnaarrii vvee
mmiinn eerrrrii ffiittnnee--
----------------------- Page 366-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
ttiill gg››nnââ vvee eeuuzzüü bbiikkee mmiinn ffiittnneettiill ffaakkrrii
vee eeuuzzüü bbiikkee mmiinn ffiitt--
nneettiill mmeessiihhiidd ddeeccccââllii.. AAllllââhhuummmmee ssiill
aannnniiyy hhaattaayyaayyee
bbiimmââiisssseellccii vveell bbeerreeddii vvee nneekkkk›› kkaallbbiiyy
mmiinneell hhaattaayyaa kkeemmââ
edddde
eyynnii vvee bbââ››dd bbeeyynnii vvee
nneekkkkaayytteess sseevvbbeell eebbyyaazzaa mmiinne
bbeeyynnee hhaattaayyââyyee kkeemmââ bbââaattttee bbeeyynneell mmaa rr››k
aa rr››bb......””
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm,, tteemmbbeelllliikktteenn,, bbuunnaammaaddaann,,
hhttaann,, ööddllee--
kklliikktteenn,, kkââbbiirr aazzaabb››nnddaann,, zzeennggiinnlliik
k iimmttiihhaann››nnddaann vvee
deenn,, ffaakkiirrlliikk iimmttiihhâânn›› vvee eerrrriinnddee
n,, ssaannaa ss›› ››nn››rr››mm..
eerrrriinnd
.
AAllllââhh’’››mm,, DDeeccccaall’’iinn eerrrriinnddeenn,,
ss›› ››nn››rr››mm.....
AAllllââhh’’››mm ggüünnaahhllaarr››mm››nn kkiirriinnii eell ddee mmee
uu iillee
ünnaahhllaarr››mm››nn
yy››kkaa,, kkaallbbiimmii ggüünnaahhllaarrddaann aarr››nndd››rr;; bbeennii
e ggü
366 aarraass››nn›› ddoo uu iillee bbaatt›› kkaaddaarr uuzzaakk eeyyllee......
BBiillggii::
Hazreti AAii ee (r.a.)’›n bize nakletmi oldu u bu duay›
yapan RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.), insan için çok büyük tehlike arz
eden olaylar› son derece özetle bize bildirmekte ve bun-
lardan Allâh’a s› ›nmam›z› ö ütlemektedir...
TTeemmbbeelllliikk, insanl›k kavram›n›n
i levini ortadan
l››kk
kald›ran bir tür hastal›kt›r... BBuunnaakkl
, gene son y›llarda
te his edilen ve insan uurunu ortadan kald›ran, insanl›k
fonksiyonlar›n› ya ayamaz hâle g
etiren berbat bir
hastal›kt›r... ÖÖddlleekklliikk, fikri aksiyona dönmekten
kesen,
insana ilerleme yolunu kapatan büyük bir belâd›r...
Diri diri, tüm zihnî fonksiyonlar› yerinde, uurlu
ve
----------------------- Page 367-----------------------
AHMED HULÛS‹
çevresini alg›lar bir hâlde kabre konan insan›n ilk an
deh etini ve içinde bulundu u yeni boyutun varl›klar›yla
temas›n› dü ünebiliyor musunuz?.. O ne korku verici, ok
edici bir ortam ve ya am biçimidir!.. Ya sonras›nda o
ortama haz›r de ilseniz, o içinde bulunaca ›n›z yerin ve
artlar›n size verece i deh etengiz azap!.. Bütün bunlar›
mant› ›n›z, yeterli ilminiz olmad› › için kabullenemiyor-
sa, elbette korkmazs›n›z kkââbbiirr ffiittnneessiinnddeenn vvee aazzaabb››nnddaann...
Ama, uyar›yor bu konuda da bizi Rasûlullâh (s.a.v.)...
‹sterseniz dikkate almay›n!.. Neticesine katlanacak olan
yine sizsiniz!..
DDEECCCCAALL FF‹‹TTNNEESS‹‹... Sa gözü kör, yani Hakk›,
gerçe i görmekten perdeli, sahip olaca › ola anüstü
güçlerle insanlar› kendine tap›nd›racak YYÜÜCCEE RRAABB 367
oldu unu iddia edecek varl›k!!!..
Allâh’›n âdeti oldu u üzere, önce insanlar› AALLLLÂÂHH’a
inanmaya, O’nun SSOONNSSUUZZ--SSIINNIIRRSSIIZZ TTEEKK oldu una;
ollmmaadd›› ››nnaa
tap›n›lacak bir TTAANNRRII o , her türlü, ekil, renk,
› ›k ve bu tür kavramlardan münezzeh yüce bilgi ve güç
sahibi eevvrreenn üüssttüü, eenneerrjjii üüssttüü bbiirr kkaavvrraamm oldu una i aret
edip uyaracak olan ““MMEEHHDD‹‹”” lakapl› ki i ç›kacak...
Arkas›ndan da bu anlay› ›n imtihân›na tabi tutulmak üzere
insanlar, DDEECCCCAALL ortaya ç›kacak; ve insanlar›n as›rlard›r
tap›nd›klar› ggöökkyyüüzzüünnddeekkii TTAANNRRIISSII oldu unu bildirecek
ve onlar› kendine tap›nmaya, kendi TTAANNRRII’l› ›n› kabul
etmeye davet edecek...
““MMEEHHDD‹‹””nin aç›klad› › AALLLLÂÂHH kavram›n› idrak
----------------------- Page 368-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
etmi olanlar, bu gerçe i fark ettikleri için, ne kadar
ola anüstü olaylar ortaya koyarsa koysun, DDEECCCCAALL laka-
pl› TTAANNRRII’l›k iddias›ndaki varl› a inanmayacaklar ve
Hazreti MMuuhhaammmmeedd’in KKuurr’’âânn--›› KKeerrîîmm ile bildirmi
oldu u esaslara ba l› kalarak ölüm ötesi ya ama geçecek-
lerdir.
Kur’ân-› Kerîm’de ““‹‹HHLLÂÂSS”” Sûresi’nde aç›klanan
““AALLLLÂÂHH”” kavram›n›n mânâs›n› anlamam› ; kafas›nda
yaratt› › bir TTAANNRRII’ya ““AALLLLÂÂHH”” ismiyle yönelen insan-
kii ggöökkttee bbiirr yyeerrddee yya
a aayyaann
lar ise, ttaassaavvvvuurrllaarr››nnddaak
TTAANNRRII’’llaarr››nn›› kar ›lar›nda bulunca, hemen O’na ko aca-
klar ve sonuçta, kendilerine yap›lan uyar›ya kul
ak
vermemenin cezas›n› büyük bir hüsran ile alacaklard›r.
368 DDEECCCCAALL fitnesinden kurtulu , ancak ve
ancak
Kur’ân-› Kerîm’de ““‹‹HHLLÂÂSS”” sûresinde aç›klanan
““AALLLLÂÂHH”” ismiyle i aret edilen idrak edilerek mümkün
olur; bunu hiç akl›m›zdan ç›kartmayal›m...
Zira, u s›ralar CC‹‹NNLLEERR, kendilerinin UUZZAAYYLLII VVAARR--
LLIIKKLLAARR (2) UUFFOO’larla aram›za gelip gittiklerinden s›kça
söz etmeye ba lad›lar... Yak›nda insanlar›n TTAANNRRII’s›n›n
yeryüzüne gelece inden de bahsediyorlar... Bunlar çok
önemli i aretler olabilir...
Bilemeyiz, MMEEHHDD‹‹ ne zaman ç›kar; bilemeyiz
DDEECCCCAALL ne zaman ç›kar!.. Bunlar Allâh’›n ilminde olan
hususlard›r. Ne var ki, böyle bir belâya kar › tedbirli, bil-
gili olup, yeni yeti enleri bu konuda uyarmada kesinlikle
büyük yarar vard›r... Çünkü i aretler bu zaman›n çok uzak
(2) Bu konuda çok geni aç›klama “RUH ‹NSAN C‹N” isimli
kitab›m›z›n "Uzayl›lar›n ‹çyüzü" bölümündedir.
----------------------- Page 369-----------------------
AHMED HULÛS‹
olmad› ›n› göstermektedir...
KKüüttüübbii SSiittttee denilen kesinlikle do rulu u
tart› ›lamayan hadis kitaplar›nda gerek DDEECCCCAALL ve
gerekse MMEEHHDD‹‹ konusunda önemli hadisler vard›r; arzu
edenler mesela ““‹‹bbnn MMÂÂCCEE””den MEHD‹ ile ilgili Allâh
Rasûlü aç›klamalar›n›, ““MMüüsslliimm”” -- ““BBuuhhaarrîî”” ve di erlerin-
den DDEECCCCAALL’la ilgili bahisleri tetkik edebilirler...
Mesela, Deccal’in ku gibi uçarak dünyan›n bir yerin-
den di er bir yerine gidebilece i, k›rk günde bütün dünya-
y› dola aca ›, girmedik ev kalmayaca ›, ayn› anda dünya-
n›n her yerinde görülüp, dinlenebilece ine i aret eden
öyle tan›mlamalar vard›r ki; as›rlar öncesinin artlar›...
Bu konuda çok geni aç›klama “RUH ‹NSAN C‹N”
isimli kitab›m›z›n “Uzayl›lar›n ‹çyüzü” bölümündedir. 369
‹çinde, elbette ki uuççaakk,, tteelleevviizzyyoonn gibi eyler hayal bile
edilemezken, olay›n bu ekilde nesilden nesile aktar›lmas›
üzerinde hassasiyetle durmak gerektirir, bize göre!..
“‹‹nnssaannll››kk yyaarraatt››lldd›› ››nnddaann bbeerrii bböö
Çünkü Rasûlullâh, “
bbiirr ffiittnnee ggöörrmmeemmii ttiirr”” diyerek DECCAL olay›na son
derece büyük önem vermektedir.
Çünkü, DDeeccccaall öylesine ola anüstü güçlere sahip ola-
rak öyle hayret verici olaylar meydana getirecektir ki,
buna inanmamak, ancak AAllllââhh’›n muhâfaza etti i ki iler
için söz konusu olabilecektir.
Ve DDEECCCCAALL’› yeryüzünden kald›racak olan ah›s da
Hazreti ‹‹SSAA Aleyhisselâm’d›r.
‹‹SSAA Aleyhisselâm’›n gelip gelmeyece i ya da ne ekil-
----------------------- Page 370-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
de gelece i konusunda bir hayli fazla spekülasyonl
ar
yap›lmaktad›r...
Biz, Cenâb-› Hakk’›n verdi i ilim ve eri tirdi i
mü ahede nispetinde dü üncemizi arz edelim, belki me-
rakl›lar›na faydal› olur...
Nakledilir ki, Hazreti ‹‹SSAA yeryüzünden ayr›lmadan
önce ““‹‹kkii bbiinn sseennee ssoonnrraa tteekkrraarr aarraann››zzaa ddöönn
m””
demi tir...
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.) ise Kur’ân-› Kerîm’den sonra gelen
en itibarl› Hadis kitaplar›nda kesinlikle vurguland› › bir
biçimde ‹‹SSAA Aleyhisselâm’›n yeryüzüne inece ini ve
DDEECCCCAALL’› yok edece ini aç›klam› t›r...
‹‹SSAA Aleyhisselâm bizim mü ahedemize göre u anda
370 ruhanî bedeniyle serbest bir biçimde di er Rasûller ve üst
i eevvlliiyyaauullllââhh
dereceli ffeettiihh eehhlli ile birlikte “Berzah”ta ya a-
m›na devam etmektedir.
KKEE ‹‹FF, fizik bedene ba ›ml›l›k devam ederken mane-
vî âleme vukuf ve onlarla irtibat hâlidir...
FFEETT‹‹HH ise, fizik-biyolojik beden ya am›na devam
ederken, ruh dedi imiz bir tür hologramik › ›nsal bedenin
ba ›ms›zl› ›n› kazanma hâlidir ki, bu durum tasavvufta,
““ÖÖLLMMEEDDEENN ÖÖLLMMEEKK”” diye tan›mlan›r.
‹ te bu ffeettiihh gelmi , yani ööllmmeeddeenn ööllmmüü , ruhuyla
› ›nsal âlemde ya ama yetene ini elde etmi ki iler; dile-
dikleri takdirde bu bedeni yo unla t›rmak sureti
yle
----------------------- Page 371-----------------------
AHMED HULÛS‹
aram›zda biyolojik bedenle görünebilirler ve çe itli i ler
ba arabilirler...
Nitekim bunun bir örne i de HHIIZZIIRR Aleyhisselâm’d›r!
Diledi i anda biyolojik bedene geçip görünür, diledi i
anda da › ›nsal boyutta ya am›na devam eder...
Bu esastan olmak üzere gerek AAbbddüüllkkââddiirr GGeeyyllâânnîî
Hazretlerinin ve gerekse daha ba ka ffeettiihh eehhllii zevât›n ayn›
anda birkaç yerde görülüp yemek yemeleri, hep bu türden
olaylard›r.
Hazreti ‹‹SSAA da, u anda ya amakta oldu u RUH ya da
bir tür hologramik › ›nsal bedenini tekrar yo unla t›rmak
suretiyle yeni ba tan aram›za dönecektir ki, bu dönü ya ›
da, ayr›ld› › andaki otuz üç ya ›n sûreti ve ekliyle gerçe-
kle ecektir... Muhakkak gerçe i en mükemmel ekilde 3
71
bilen Allâh’t›r.
Evet, Rabbimin bu konuda mü ahede ettirdi i bu...
ükründen aczimi itiraf ederim, bana ö rettiklerine...
OOkkuunnuu uu::
akkîînneenn
““AAllllaahhuummmmeerrzzuukknnaa iiyymmaannaann ddââiimmeenn vvee yya
ssââdd››kkaann vvee kkaallbbeenn hhââ iiaann vvee lliissâânneenn zzââkkiirreenn vve
----------------------- Page 372-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
mmaakkbbuulleenn vvee rr››zzkkaann vvââssiiaann vvee iillmmeenn nnââffiiaan
vvee ddeerreecceetteenn
vee rraahheetteenn
rreeffîî’’ââtteenn vvee tteevvbbeetteenn nnaassûûhhaatteenn kkaabblleel
vvttii v
iinnddeell mmeevvttii vvee mmaa ffiirreetteenn bbââ’’ddeell mmeevvtti
vvee eemmnneenn mmiinn
aazzââbbiill kkaabbrrii..””
AAnnllaamm››::
mîî iimmaann hhââlliiyyllee,, ss››ddk
üüzzeerree yyaakkîînnii,,
““AAllllââhh’’››mm,, ddaaiim
kkoorrkkaann ddee iill,, hhaa yyeett dduuyyaann bbiirr kkaallbbii,, ssüür
eekkllii zziikkiirr hhââlliinnddee
y››,, mmaakkbbuull ççaall›› mmaallaarr yyaappmmaayy››,, ççook
mmll›› bbiirr
oollmmaay
deerree--
rr››zzkk››,, bbaannaa ssoonnssuuzzaa ddeekk ffaayyddaall›› oollaaccaakk iil
mmii,, yyüükksseekk d
cceelleerriinn kkeemmââlliinnii,, ööllüümm öönncceessiinnddee vvee aak
iinnddee nnaassuuhh
annmmaayy›› vvee
ttöövvbbeessii iiççiinnddee oollmmaayy››,, ööllüümm aakkaabbiinnddee b
kkaabbiirr aazzaabb››nnddaann eemmiinn oollmmaayy›› bbaannaa iihhssaann
eett......””
372
BBiillggii::
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in bize ö retmi
bundan
evvelki ve bu dua hayat›m›z›n bütün safhalar› ile ilgili,
tasavvur ve hayal edemeyece iniz kadar geni alan› kap-
sam›na alan dualard›r.
Birinci verdi imiz dua, sak›n›lm
as›, Allâh’a
s› ›n›lmas› gereken en önemli hususlar›
urgulamakta;
ikinci olarak yukar›da nakletti imiz de Allâh’tan âcilen ve
önemli olarak istenilmesi gereken
hayatî öneme haiz
hususlar› aç›klamaktad›r.
Lütfen, bu iki duan›n anlam›n› dikkatle inceleyiniz ve
ondan sonra da, s› ›n›lan ve arzulanan eylerin önemi
hususunda fikir beraberli i içinde iseniz, mutlaka her gün
----------------------- Page 373-----------------------
AHME
D HULÛS‹
sabah-ak am birer kere bu iki duay› okumaya kendinizi
al› t›r›n›z. Unutmay›n›z, sadece yapt›klar›n›z›n neticesini
elde edeceksiniz; size havadan bir eyler verecek ötede bir
TANRI mevcut de ildir... ALLÂH düzenini
meydana
getirmi tir, onda asla de i iklik olmaz!..
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee eesslleemmttüü nneeffssiiyy iilleeyykkee vvee vveecccceehhttüü v
hhiiyy
lccee’’ttüü zzaahh
rriiyy iilleeyykkee,, 373
iilleeyykkee vvee ffeevvvveeddttuu eemmrriiyy iilleeyykkee vvee eel
rraa bbeetteenn vvee rreehhbbeetteenn iilleeyykkee,, llââ mmeellcceeee vvee
llââ mmeenncceeee
biikkiittaabbiikkeelllle
ezziiyy eennzzeellttee vvee
mmiinnkkee iillllââ iilleeyykkee,, aammeennttüü b
nneebbiiyyyyiikkeelllleezziiyy eerrsseellttee……””
AAnnllaamm›› “özetle” öyle:
““AAllllââhh’’››mm,, kkeennddiimmii ssaannaa tteesslliimm eettttiimm,, bbi
nncciimmddee
yyaallnn››zz sseenn vvaarrss››nn,, ii iimmii ssaannaa hhaavvaallee eettttiimm,, ssaannaa g
eennddiimm,,
klleerrddeenn kkoorr
kkaarr››mm,, sseennddeenn
sseennii ddiilleerriimm vvee sseennddeenn ggeelleecceek
bbaa kkaa ss›› ››nnaaccaakk vvee sseennddeenn bbaa kkaa hhiimmaayyee eeddeecceekk yyook
vee ggöönnddeerrddii iinn RRaassûûll’’üünnee iimmaann
m..””
‹‹nnzzââll eettttii iinn kkiittaabbaa v
BBiillggii::
Berâ Bin Azib (r.a.) anlat›yor, Buharî
naklediyor:
----------------------- Page 374-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in gece yata a yatt› › zaman uyumadan
önce okudu u bu duay› bize...
Böylece Allâh’a yönelen ki i için Rasûlullâh (s.a.v.)
öyle diyor:
““BBiirr kkiimmssee bbuu dduuaayy›› yyaappaarr ddaa ssoonnrraa oo gg
eeccee iiççiinnddee ööllüürr--
riinnee ööllüümmüü ttaattmm››
.””
ssee,, oo kkiimmssee ‹‹ssllââmm ff››ttrraatt›› üüzzeer
374
----------------------- Page 375-----------------------
AHMED HULÛS‹
45
BÜYÜK HÂCET DUASI

375
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee iilleeyykkee ee ’’kkûû ddââ’’ffee kkuuvvvveettiiyy vvee kkîîll
ahhiimmiiyynn,,
eennttee
hhiiyylleettiiyy vvee hheevvâânniiyy aalleennnnââss;; YYââ EErrhhaammeerrrra
----------------------- Page 376-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
RRaabbbbüüll mmüüssttaadd’’ââffiiyynn;; eennttee eerrhhaammuu bbiiyy mmi
enntteekkiilleenniiyy iillââ
›yykk››nn kkaarriibbiinn
aadduuvvvviinn bbaaiiyyddiinn yyeetteecceehhhheemmuunniiyy,,
eevv iillââ ssaadd›
mmeelllleekktteehhuu eemmrriiyy.. ‹‹nn lleemm tteek
kûûnn aaddbbaannee aalleeyyyyee,, ffeellââ
u’’lliiyy.. EEuuzzüü bbiinnûûrrii
uubbââlliiyy,, ggaayyrree eennnnee ââffiiyyeetteekkee ee
vv sseeu
vveecchhiikkeelllleezziiyy ee rreekkaatt lleehhuuzz zzu
ullûûmmaattuu vvee ssaallaahhaa aalleeyyhhii
enn
zziillee bbiiyy aaddaabbüükkee eevv yyeehh››llllee
eemmrruuddddüünnyyaa vveell ââhh››rreettii eenn yye
aalleeyyyyee sseehhaattüükk;; vvee lleekkeell uuttbbaa hhaatttta
a tteerrddaa vvee llââ hhaavvllee vveellââ
lââ bbiikkee..””
kkuuvvvveettee iilll
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm,, kkuuvvvveettiimmiinn yyeetteerrs
kkaalldd›› ››nn››,, ççaarreessiizz
irr hhââllee ddüü ttüü üümmüü
oolldduu uummuu,, hhaallkk nnaazzaarr››nnddaa hhoorr
hhaakki
ggöörrüüyyoorrssuunn.. YYaa EErrhhaammeerr RRaahhiimmiiyynn,, zzaayy››ff
ggöörrüüllüüpp eezziilleenn--
ylluu vvee kkööttüü ttaavv››rrll›› yyaabbaanncc››
376 lleerriinn RRaabbbbii sseennssiinn.. KKööttüü hhuuy
ddüü mmaann››nn eelliinnee bbeennii tteerrkk eettmmeeyyeecceekk,, hhaat
ttaa hhiimmââyyeemmii eellllee--
krraabbaaddaann bbiirr ddoosst
taa bbiillee bbeennii bb››rraakkmmaayyaaccaakk
rriinnee vveerrddii iinn aak
kkaaddaarr RRaahhiimmssiinn.. AAllllââhh’’››mm,, bbaannaa kkaarr ››
appll›› ddee iillsseenn;;
tii iimm eezziiyyeett vvee bbeellââllaarraa hhiiçç aalldd››rr››
...... AAnnccaakk uu
ççeekkt
ceekk kkaaddaarr
ddaa vvaarr kkii,, kkoorruummaa ssaahhaann bbuunnllaarr›› ddaa ççeekk
ttiirrmmeeyyeec
ggeennii ttiirr.. AAllllââhh’’››mm,, ggaazzaabb››nnaa mmaarr
kkaallmmaakkttaann,, yyaahhuutt
›rr››ll pp››rr››ll aayydd››nnllaattaann,,
rr››zzââss››zzll›› ››nnddaann,, sseenniinn bbüüttüünn zzuullmmeettii pp
ddüünnyyaa vvee ââhhiirreett hhââlllleerriinniinn yyeeggâânnee sseellââm
rtt››cc››ss›› oollaann
›nn››rr››mm...... AAllllââhh’’›
aass››yyaa sseennddeenn
NNÛÛRR’’uu VVeecchhiinnee ss›› ›
aaffff››nn›› ddiilliiyyoorruumm.. HHaavvll vvee kkuuvvvveett aanncca
akk sseenniinnlleeddiirr..””
BBiillggii::
Raassûûlluullllââhh
Efendimiz R (s.a.v.)
görev al› ›n›n ilk zaman-
----------------------- Page 377-----------------------
AHMED HULÛS‹
lar›nda, gerçe i tebli etmek üzere Taif ehrine gitmi ti...
Taif halk›na elinden geldi ince gerçekleri göstermek
için gayret sarf etti ama onlardan ald› › cevap sadece
hakaret oldu... Hatta bu kadarla da kalmay›p çoluk çocuk
onu ehirden kovup, ta ya muruna tuttular... At›lan
ta lardan mübarek ayaklar› kan-ter içinde kalm› t›...
Nihayet akrabalar›ndan birinin ba ›na ula arak, bu son
derece insafs›z sald›r›dan kurtulabildiler... Ama çok da
gücüne gitmi ti bu davran› lar›.
O hiçbir kar ›l›k beklemeden, sadece gerçe i tebli
etmek üzere onlar›n ayaklar›na gidiyor, ald› › cevap ise
hakaret ve ta lanmak oluyordu... Gayr› ihtiyari gözünden
ya lar dökülerek yukar›da verdi imiz DDUUAA’y› yapt›...
‹ te o zaman, Allâh’›n emri ile da lara vazifeli melek 377
huzuru Rasûle gelerek, vazifeli oldu unu ve ayet isterse,
iki da › birle tirerek Taif halk›n› helâk edebilece ini söy-
ledi.
Oysa Hazreti RRaassûûll intikam pe inde bir ki ilik sahibi
de ildi! ““UUmmaarr››mm AAllllââhh oonnllaarr››nn nneesslliinnddeenn ‹‹ssllââmm’’aa hhiizzm
ettiirriirr......””
vveerreecceekk iimmaannll›› bbiirr ttoopplluulluukk gge diye duada bulundu
ve Mekke’ye döndü.
CCeennââbb--›› HHaakk, O’nun bu duas›n› kabul etmi ti. Bir süre
sonra, Taif’te iman nûrlar› yay›ld› ve Taif müslüman oldu!
Büyük belâya, haks›zl› a, derde, azaba dü enlerin oku-
mas›n› hararetle tavsiye edece imiz bir duad›r bu... Gece
k›l›nan namazdan sonra, mümkünse secdede; veya be
vakit namaz›n farzlar›n›n arkas›ndan devam edilirse bu
----------------------- Page 378-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
duaya, k›sa zamanda selâmete erilir in âAllâh...
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee iinnnniiyy eeuuzzüü bbiirr››zzaakkee mmiin
seehhaattiikkee vvee
kee.. LLââ uuhhssiiyy
bbiimmuuaaffaattiikkee mmiinn uukkuubbeettiikkee vvee eeuuzzüü bbiik
kee mmiinnk
sseennââeenn aalleeyykkee eennttee kkeemmââ eessnneeyyttee aallââ nneeffssi
kk..””
BBiillggii::
Mevcut kaynaklardan RRaassûûlluullllââhh (s.a.v.)’in bu duay›,
378 gece namaz›nda, secdede yapt› ›n› ö reniyoruz.
›zzaannaa,,
““HHoo nnuuttssuuzzlluu uunnddaann rr›
CCeezzaallaanndd››rrmmaannddaann bbaa ›› llaammaannaa,,
SSEENNDDEENN SSAANNAA
SS›› ››nn››rr››mm……
meekkddeenn aacczziimmii
SSeenniinn kkeennddiinnee oollaann sseennâânn ggiibbii sseen
nââ eettm
iittiirraaff eeddeerriimm..””
Bu harika bir duad›r. Hele son iki bölüm tasavvu
fun
hakikat ve marifetibillâh mertebelerine i aret etmektedir,
ehli için de erlendirilmesi zorunlu olan bir husustur. Ehli
için uyar›yorum; bu hususlara çok
dikkat ederek,
Rasûlullâh (s.a.v.)’in bize ö retmek istedi ini iyi anla-
mal›y›z.
----------------------- Page 379-----------------------
AHMED HULÛS‹
46
RIZKIN ARTMASI VE
BORÇLAR ‹Ç‹N DUALAR

379
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhüümmmmeekkffiinniiyy bbiihheellââlliikkee aann hhaarraammiikkee vvee aa n
bbiiffaaddlliikkee aammmmeenn ssiivvââkk......””
BBiillggii::
ullllââhh
RRaassûûllu (s.a.v.) bu duay› ö retirken öyle buyur-
mu tur:
““BBiirr kkiimmsseenniinn ddaa kkaaddaarr bboorrccuu oollssaa,, bbuu dduuaayyaa d
deevvaamm
r......””
eettssee,, CCeennââbb--›› HHaakkkk oo kkuullaa bboorrccuunnuu ööddeettttiirriir
Borç s›k›nt›s› içinde onlanlar›n günde üç yüz defa bu
duaya devam etmelerini önemle tavsiye ederiz.
----------------------- Page 380-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhuummmmee rraahhmmeetteekkee eerrccûû,, ffeellââ tte
llnniiyy iillââ nneeffssiiyy
ehhuu,, llââ iillââhhee iillllââ eennttee..””
ttaarrffeettee aayynniinn,, vvee aassll››hhlliiyy aa’’nniiyy kküülllle
AAnnllaamm››::
““AAllllââhh’’››mm rraahhmmeettiinnii uummuuyyoorruumm,, bbeen
ggöözz kk››rrppmmaass››
kkaaddaarr bbiillee nneeffssiimmee tteerrkk eettmmee,, hheerr
aann››mm›› ddüüzzeelltt,, ttaannrr›› yyookk
aannccaakk SSeenn vvaarrss››nn..””
BBiillggii::
laarr››nn ddeevvaamm
380 Bu duay› ““SS››kk››nntt››ddaa,, zzaarrûûrreettttee kkaallaann iinns
eettmmeessii ggeerreekkeenn dduuaadd››rr bbuu”” buyurarak bize
tavsiye eden
Rasûlullâh Aleyhisselâm’d›r.
S›k›nt›s›, derdi, borcu, sorunu olan insanlara bu duay›
tavsiye ederiz, günde hiç olmazsa 40 defa devam edilebi-
lir.
----------------------- Page 381-----------------------
AHMED HULÛS‹
47
ÇOK FAYDALI BAZI DUALAR

381
OOkkuunnuu uu::
““EEuuzzüü bbiivveecchhiillllââhhiill kkeerriiyymm vvee kkeelliimmââttiillllââhhiitt
ill--
âcciirrüünn mmiinn eerr
rrii mmââ
lleettiiyy llââ yyuuccaavviizz hhüünnnnee bbeerrrrüünn vveellââ ffâ
yyeennzziilluu mmiinneess sseemmââii vvee mmââ yyââ’’rrüüccüü ffiiyyhhaa vvee mmiinn eerr
rüüccüü mmiinnhhaa vvee mmiinn ffiitteenniill ll
eeyyllii vveenn
zzeerraaeeee ffiill aarrdd›› vvee mmââyyaahhr
nneehhaarrii iillllââ ttâârriikkaann yyaattrruukkuu bbiihhaayyrriinn yyââ RRaahhmmaann..””
----------------------- Page 382-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
BBiillggii::
““MMeeddiinneellii HHaacc›› OOssmmaann EEffeennddii”” diye bili
en
““BBeeyykkoozzlluu”” da dedikleri bir zât vard› ‹stanbul’da
hayat›n›n elli senesi Medine’de geçmi ve Medi
ne
kitapl›klar›nda okumad›k eser b›rakmam› bir zât!.. EEss
SSeeyyyyiidd MMeehhmmeedd OOssmmaann AAkkff››rraatt... Allâh rahmet
eylesin;
nûrunu artt›rs›n keremiyle... 1960 ba lar›nda
elini
öptü üm zaman o seksen alt›s›nda idi, bense on sekizler-
de... Bana önce zâhirin sonra da bât›n›n kap›s›n› açan
RRaassûûlluullllââhh (s.a.v) ile tan› t›ran zât!.. Hayat›m›n en önem-
li olaylar›nda manevî müdahelesini gördü üm zât!.. Allâh
indinden rahmet eylesin, indinden benim
taraf›mdan
ihsanda ikramda bulunsun kendisine sonsuza dek!..
sûûlluullllââhh
382 ‹ te bu Zât, RRaas (s.a.v.)’in yukar›daki duas›n›
bana ö retmi ti... Ve çe itli s›k›nt›da olanlara kar › bu
duay› bir ka ›da yazar, üzerlerinde ta ›malar›n› tavsiye
ederdi... Elbette biz de ederiz... Zira...
CC‹‹NNLLEERR‹‹NN aralar›ndan ‹FR‹T diye bilinen en güçlüle-
ri, Rasûlullâh Aleyhisselâm’›n “Mi’râc” olay›nda semâya
yükseldi ini haber al›nca, büyük telâ a dü üyorlar..
““ aayyeett MMuuhhaammmmeedd sseemmââllaarr›› ttaann››rr,, AAllllââhh’’llaa
ggeelliirr--
leemmeezz oolluurr””
ssee,, aarrtt››kk öönnüünnee ggeeççiil diyerek bütün güçleri ile
RRaassûûlluullllââhh Aleyhisselâm’›n üzerlerine sald›r›yorlar.
‹ te o zaman Cebrâil Aleyhisselâm, Rasûlullâ
Aleyhisselâm’a bu duay› vahyederek korunma
s›n›
ö retiyor ve Rasûlullâh Aleyhisselâm bu duay› okuyunca
da hepsi yan›yorlar!.. ‹ te böyle bir olay vesilesiyle ö re-
----------------------- Page 383-----------------------
AHMED HULÛS‹
nilen duay› art›k nas›l istersek öylece de erlendirelim.
OOkkuunnuu uu::
““YYââ HHaayyyyuu YYââ KKaayyyyuumm YYââ ZZeell CCeellââllii vveell ‹‹kkrrââmm eess’’
lluukkee eenn ttuuhhyyii kkaallbbiiyy bbiinnuurrii mmââ’’rriiffeettiikkee eebbeeddeenn Y
Yââ AAllllââhh
YYââ AAllllââhh YYââ AAllllââhh YYââ BBeeddîî’’eess sseemmââvvââttii vveell aarrdd..””
AAnnllaamm››::
kââiimm yyüüccee ZZââtt››yyllaa
raamm
““MMuuttllaakk ddiirrii vvee kkeennddiissiiyyllee k
eeddiiccii!!.... DDiilleerriimm sseennddeenn eebbeeddeenn mmaarriiffeett nnûûrri
iyyllee kkaallbbiimmii 383
h!!.... EEyy ggöökklleerrii vvee yyeerrii
bbiirr öörrnnee ii
ddiirriillttmmeennii!!.... YYââ AAllllââh
oollmmaakkss››zz››nn mmeeyyddaannaa ggeettiirreenn..””
BBiillggii::
Sabah namaz›n›n farz›n› k›lmadan önce k›rk
defa
okuyup buna k›rk gün devam edenler, faydas›n› derhal
kendilerinde fark etmeye ba larlar.
Kalbin marifet nûruyla diriltilmesi demek
udur:
‹slâm terminolojisinde ““ uuuurr”” ya da bugünkü deyimiyle
““bbiilliinnçç””, ““kkaallpp”” kelimesiyle, ““ggöönnüüll”” kelimesiyle
tan›mlan›r. Bilincin dirilmesi ise ancak marifet nûruyla
mümkündür... ““MMaarriiffeett nnûûrruu”” nedir?
‹nsan, ““iimmaann nnûûrruu”” ile bilincin s›n›rlar›n› a ar, ““mmaarriiffeett
----------------------- Page 384-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
nnûûrruu”” ile de bilincin s›n›rlar› d› ›nda yer alan gerçekleri
de erlendirebilecek kapasiteyi elde eder!
Allâh tüm ya am›m›z boyunca, kesintisiz olarak, bir an
bile ““iimmaann nnûûrruu””ndan ve ““mmaarriiffeett nnûûrruu””nd
m
b›rakmas›n...
Zira, ““iimmaann nnûûrruu””ndan mahrum olan bloke olmu bir
bilinçle ““kköörr”” ya ar; ve ““mmaarriiffeett nnûûrruu””ndan mahrum olan
da, bilincinin s›n›rlar› ötesindeki gerçekleri asla dü üne-
mez ve de erlendiremez.
Bu yüzdendir ki, her vesileyle Allâh’tan ““iimmaann nnûûrruu””
ett nnûûrruu””
ve ““mmaarriiffe istemeliyiz; ve bunun sonsuza dek kes-
intisiz bir ekilde ba › lanmas›n› niyaz etmeliyiz.
384
OOkkuunnuu uu::
““RRaabbbbiiyy iinnnniiyy mmaa lluubbuunn ffaannttaass››rr,, vveeccbb
kkaallbbiill mmüünnkkee--
annüüll mmuukkttee--
ssiirr,, vveeccmmââ’’ eemmlliill mmüüddddeessiirr,, iinnnneekkee eennttee
aahhmma
ddiirr;; iikkffiinniiyy yyââ KKââffiiyy ffee eenneell aabbdduull mmuufft
teekk››rr vvee kkeeffââ bbiillllaahhiill
naass››yyrraa;; iinnnn
ee iirrkkee lleezzûûllmmüünn
vveelliiyyyyeenn vvee kkeeffââ bbiillllaahhiill n
aazzîîyymm.. VVee mmaallllââhhuu yyuurriiyydduu zzuullmmeenn lliill iibb
aadd.. FFeekkuuttiiaa ddaabbiirruull
nee zzaalleemmuu,, vveellhhaammdduulliillllaa
hhii rraabbbbiill aalleemmiiyynn..””
kkaavvmmiilllleezziiyyn
----------------------- Page 385-----------------------
AHMED HULÛS‹
BBiillggii::
GGaavvss--›› AA’’zzââmm AAbbddüüllkkââddiirr GGeeyyllâânnîî Hazretlerinin
ö retmi oldu u bu duay› teberrüken haz›rlam› oldu u-
muz bu kitaba ekliyoruz...
Her devirde ba › s›k› anlar›n ruhaniyetinden meded
umduklar› GGaavvss--›› AA’’zzââmm AAbbddüüllkkââddiirr GGeeyyllâânnîî ’nin, bütün
ba › dertte olanlara çok faydal› bir tavsiyesidir bu dua.
ree
SSaabbaahh aakk aamm yyeeddii eerr kkeer okunmas› kifayet eder...
‹n âallâh bu duadan istifade edenlerden oluruz.

385
----------------------- Page 386-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
386
----------------------- Page 387-----------------------
AHMED HULÛS‹
48
BAZI NAMAZ SÛRELER‹
VE DUALARI

387
SSÜÜBBHHÂÂNNEEKKEE
OOkkuunnuu uu::
““SSuubbhhaanneekkeellllaahhüümmmmee vvee BBii--HHaammddiikkee vvee tteebbaarreekke
ess--
nââuukkee)) vvee llaa iillââhhee
mmüükkee vvee tteeââllaa cceeddddüükkee ((vvee cceellllee sseen
aayyrrüükkee..””
AAnnllaamm››::
“Allâh’›m! Hamdinle Subhans›n!.. Senin ismin müba-
rektir!.. Senin ân›n a’lidir!.. (Senin senân -ihsa edilemez-
yücedir!..) Senin ayr›n ULÛH‹YET sahibi de yoktur.”
----------------------- Page 388-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
EETT--TTEEHH‹‹YYYYÂÂTTÜÜ
OOkkuunnuu uu::
““EEtttteehh››yyyyaattuu lliillllaahhii vvaassssaalleevvaattuu vvaat
tttaayyyyiibbaattuu,, eess--
yuu vvee
rraahhmmeettuullllaahhii vvee
SSeellaammuu aalleeyykkee eeyyyyuuhheennnneebbiiyyy
bbeerraakkaattuuhhuu,, eess--SSeellaammuu aalleeyynnaa vvee aa’’llaa
ii’’bbaaddiillllaahhiissssaalliihhiiyynn,,
illllAAllllââhhuu,, vvee
ee hheedduu eennnnee
ee hheedduu eenn llaa iillââhhee i
MMuuhhaammmmeeddeenn aabbdduuhhuu vvee rraassuulluuhhuu..””
388
AAnnllaamm››::
“Bütün ta’zimler, dua ve talepler ile en temiz ibadetler
Allâh için olup, O’nun ULÛH‹YET hükmüncedi
Ey
Nebi! Selâm, Allâh’›n Rahmeti ve bereketi senin üzerine
olsun!.. Selâm, bizim ve Allâh’›n sâlih kullar›n›n üzerine
de olsun!.. ahidim ki: Tanr› yoktur, sadece ALLÂH var-
d›r!.. ve yine ahidim ki: Hz. MUHAMMED O’nun kulu
ve Rasûlüdür!..”
----------------------- Page 389-----------------------
AHMED HULÛS‹
SSAALLÂÂVVAATTLLAARR ((SSAALLLL‹‹ –– BBAARR‹‹KK))
OOkkuunnuu uu::
““AAllllââhhüümmmmee ssaallllii aa’’llaa MMuuhhaammmmeeddiinn vvee aa’’llaa â
llleeyyttee aa’’llaa ‹‹bbrraahhiimmee vvee aa’’llaa
i
MMuuhhaammmmeeddiinn kkeemmaa ssaal
‹‹bbrraahhiimm,, iinnnneekkee HHaammiiyydduunn MMeecciiyydd..
AAllllââhhüümmmmee bbaarriikk aa’’llaa MMuuhhaammmmeeddiinn vvee aa’’llaa â
MMuuhhaammmmeeddiinn kkeemmaa bbaarreekkttee aa’’llaa ‹‹bbrraahhiimmee vvee aa’’llaa
i
‹‹bbrraahhiimm,, iinnnneekkee HHaammiiyydduunn MMeecciiyydd..””
389
:
AAnnllaamm››:
Allâh’›m! ‹brahim’e ve âlu-‹brahim’e salât etti in gibi,
Muhammed’e ve âlu-Muhammed’e de salât et!.. Muhak-
kak ki sen, Hamîd ve Mecîdsin...
Allâh’›m! ‹brahim’i ve âlu-‹brahim’i mübarek k›ld› ›n
gibi, Muhammed’i ve âlu-Muhammed’i de mübarek k›l!..
Muhakkak ki sen, Hamîd ve Mecîdsin...
----------------------- Page 390-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AASSRR SSÛÛRREESS‹‹ (103. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) VVeell aassrrii;; (2) ‹‹nnnneell ‹‹nnssaannee llee ffiiyy hh
uussrriinn;; (3) ‹‹lllleellllee--
uss ssaalliihhaattii v
vee tteevvaassaavv bbiill HHaakkkk›› vvee
zziiyynnee aammeennuu vvee aammiillu
390
tteevvaassaavv BBiiss SSaabbrr..
AAnnllaamm››::
11.. YYeemmiinn eeddeerriimm OO AAssrraa (için
de ak›p giden insan
ömrüne) kkii,,
kaakk kkii iinnssaann,, hhüüssrraann iiççiinnd
deeddiirr!!
22.. MMuuhhaakkk
33.. AAnnccaakk (hakikatlerine) iimmaann eeddiipp
iimmaann››nn ggeerree iinnii
oll
aarraakk ttaavvssiiyyee eeddeennlleerr vvee
uuyygguullaayyaannllaarr,, bbiirrbbiirrlleerriinnee HHaakk o
bbiirrbbiirrlleerriinnee SSaabbrr›› ttaavvssiiyyee eeddeennlleerr
hhaarriiçç!!
----------------------- Page 391-----------------------
A
HMED HULÛS‹
FF‹‹LL SSÛÛRREESS‹‹ (105. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) EElleemm tteerraa kkeeyyffee ffeeaallee RRaabbbbüükkee BBii aasshhaabbiill
ffiiyyll;; (2)
fiiyy ttaaddlliiyyll;; VVe
e eerrsseellee aalleeyyhhiimm
EElleemm yyeecc’’aall kkeeyyddeehhüümm f (3)
391
ttaayyrreenn eebbaabbiiyyll;; (4) TTeerrmmiiyyhhiimm BBii hh››ccaarreettiinn mmiinn
ssiicccciiyyll;; (5)
keeaassffiinn mmee’’kkûûll..
FFeecceeaalleehhüümm k
AAnnllaamm››::
11.. GGöörrmmeeddiinn mmii RRaabbbbiinn nnaass››ll yyaapptt››,, aasshhaabb--›› ffiil
aa çç››kkaarrmmaadd›› mm››??
22.. OOnnllaarr››nn ttuuzzaakkllaarr››nn›› bboo
33.. ‹‹rrssââll eettttii üüzzeerrlleerriinnee ttaayyrrâânn eebbaabbiill’’ii (Ebabil k
a llaarr››nn››..
44.. AAtt››yyoorrllaarrdd›› oonnllaarraa,, kkuurruummuu ççaammuurrddaann tta
55.. NNiihhaayyeett oonnllaarr›› yyeennmmii eekkiinn yyaapprraa ›› ggiibbii kk››ll
----------------------- Page 392-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
KKUURREEYY SSÛÛRREESS‹‹ (106. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) LLii iiyyllaaffii KKuurreeyy iinn;; (2) ‹‹yyllaaffiihhiimm
rr››hhlleettee iittaaii vvaass
Raabbbbee
hhaazzeellBBeeyytt;; EElllleezziiyy
ssaayyff;; (3) FFeellyyaa’’bbuudduu R
(4)
392
aatt’’aammeehhüümm mmiinn ccuu››nn vvee aammeenneehhüümm mmiinn hhaavvff
AAnnllaamm››::
ürrmmeettee m
maazzhhaarriiyyeettii iiççiinn,,
11.. KKuurreeyy ’’iinn üüllffeett vvee hhü
22.. KK›› vvee yyaazz sseeffeerriinnddee rraahhaatt vvee üüllffe
ttlleerrii iiççiinn..
vhhiid
d eehhllii oollaarraakk)) kkuulllluukk eettssiinn--
33.. BBuu BBeeyytt’’iinn RRaabbbbiinnee ((tteev
lleerr!!
44.. OO kkii,, oonnllaarr›› aaççll››kkttaann ddooyyuurrdduu vvee k
oorrkkuuddaann eemmiinn eettttii..
----------------------- Page 393-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
MMÂÂÛÛNN SSÛÛRREESS‹‹ (107. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) EErraaeeyytteelllleezziiyy yyüükkeezzzziibbüü BBiidd ddiiyynn;; (2) FFeezzââlliik
eellllee--
zziiyy yyeedduu’’ uull yyeettiiyymm;; (3) VVee llaa yyeehhuudddduu
allââ ttaaaammiill
393
mmiisskkiiyynn;; (4) FFeevveeyyllüünn lliill mmuussaalllliiyynn;; (5) EElllleezziiyy
nnee hhüümm aann
Elllleezziiyynnee hhüümm yyuurraauunn;;
VVee yyeemm--
SSaallââttiihhiimm ssaahhuunn;; (6) E
(7)
nneeuunneell mmaauunn..
AAnnllaamm››::
11.. GGöörrddüünn mmüü ddiinniinnii (Sünnetullâh’›) yyaallaa
ann uu
kkiimmsseeyyii??
22.. ‹‹ ttee oo,, yyeettiimmii aazzaarrllaayy››pp iitteerr--kkaakkaarr,,
33.. YYookkssuullllaarr›› ddooyyuurrmmaayyaa ttee vviikk eettmmeezz (cimri, benci
l)!
44.. VVaayy hhââlliinnee oo (âdet olmu ) nnaammaazz kk››llaannllaarraa kkii;;
55.. OOnnllaarr,, (iman edenin mi’râc› olan) ssaallââttllaarr››nnddaann kkoo--
zzaall››dd››rrllaarr (gâfildirler)!
irrlleerr!!
66.. OOnnllaarr ggöösstteerrii yyaappaannllaarr››nn ttaa kkeennddiilleerriiddi
77.. HHaayyrr›› ddaa eennggeelllleerrlleerr!
----------------------- Page 394-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
KKEEVVSSEERR SSÛÛRREESS‹‹ (108. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) ‹‹nnnnaa aa’’ttaayynnaakkeell KKeevvsseerr;; (2) FFee
ssaallllii llii RRaabbbbiikkee
üvveell’’eebbtteerr..
vveennhhaarr;; (3) ‹‹nnnnee aanniieekkee hhü
394
AAnnllaamm››::
11.. MMuuhhaakkkkaakk kkii bbiizz vveerrddiikk ssaannaa
OO KKeevvsseerr’’ii!!
22.. OO hhââllddee RRaabbbbiinn iiççiinn ssaallââtt yyaa aa vvee ((
nlliikk)) kkuurrbbaann››
kkeess!!
33.. MMuuhhaakkkkaakk kkii ssaannaa hh››nncc›› oollaann vvaarr yy
aa,, aass››ll oodduurr eebbtteerr
(soyu kesik)!
----------------------- Page 395-----------------------
AHM
ED HULÛS‹
KKÂÂFF‹‹RRÛÛNN SSÛÛRREESS‹‹ (109. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) KKuull yyaa eeyyyyüühheell kkaaffiirruunn;; (2) LLaa aa’’bbuudd
uu mmaa ttaa’’
nee mmaa aa’’bbuudd;;
VVee llaa eennee
bbuudduunn;; (3) VVee llaa eennttüümm aabbiidduun
(4)
aabbiiddüünn mmaa aabbeeddttüümm;; (5) VVee llaa eennttüümm aabbiidduunnee mmaa aa’’bbuudd;
395
diiyynn..
(6) LLeekküümm ddiiyynnüükküümm vvee lliiyyee d
AAnnllaamm››::
11.. DDee kkii:: ““EEyy hhaakkiikkaatt bbiillggiissiinnii iinnkkâârr eeddeennllee
rr!!””
22.. ““SSiizziinn ttaapp››nndd›› ››nn››zzaa bbeenn ttaapp››nnmmaamm!!””
3.. ““SSiizz ddee bbeenniimm iibbaaddeett eettttii iimmee aabbiiddlleerr
3
(ibadet eden
kullar) ddee iillssiinniizz..””
44.. ““SSiizziinn ttaapp››nndd››kkllaarr››nn››zzaa bbeenn aabbiidd (ibadet eden
imm..””
ddee iilli
55.. ““SSiizz ddee bbeenniimm kkuulllluukk eettttii iimmee aabbiiddlleerr (kullar
) ddee iill--
ssiinniizz..””
66.. ““SSiizziinn ddiinn (anlay› ›n›z) ssiizzee,, bbeenniimm ddiinn (anlay› ›m)
add››rr!!””
bbaanna
----------------------- Page 396-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
NNAASSRR SSÛÛRREESS‹‹ (110. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) ‹‹zzaa ccaaee nnaassrruullllaahhii vveellffeetthh;
; (2) VVee rraaeeyytteennNNaassee
effvvaaccaa;;
FFeesseebbbb››hh BBiiHHaammddii
yyeeddhhuulluunnee ffiiyy ddiiyynniillllaahhii e
(3)
396
RRaabbbbiikkee vveessttaa ffiirrHHUU,, iinnnneeHHUU kkâânnee TTeevvvva
abbaa..
AAnnllaamm››::
thh
11.. NNaassrruullllaahh (Allâh nusreti) vvee eell FFeet
(mutlak aç›kl›k-
uur bak› ›) ggeellddii iinnddee,,
22.. ‹‹nnssaannllaarr›› ööbbeekk ööbbeekk AAllllââhh’’››nn ddiinnii
hââllddee ggöörr--
ddüü üünnddee,,
33.. RRaabbbbiinniinn HHaammddii oollaarraakk tteessppii
hh eett vvee OO’’nnddaann mmaa ffiirreett
ddiillee!! MMuuhhaakkkkaakk kkii OO,, TTeevvvvaabb’’dd››rr..
----------------------- Page 397-----------------------
AHME
D HULÛS‹
TTEEBBBBEETT SSÛÛRREESS‹‹ (111. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) TTeebbbbeett yyeeddaa eebbiiyy lleehheebbiinn vvee tteebbbbee;; (
2) MMaa aa nnaa
‘‘aannhhüü mmaallüühhuu vvee mmaa kkeesseebb;; (3) SSeeyyaassllaa nnaarreenn zzaattee lleeh
eebb;;
397
(4) VVeemmrraaeettüühh ** hhaammmmaalleetteell hhaattaabb;; (5) FFiiyy cciiyyddiihha
a hhaabbllüünn
mmiinn mmeesseedd..
AAnnllaamm››::
11.. EEbbuu LLeehheebb’’iinn eelllleerrii kkuurruussuunn...... KKuurruudduu dd
aa!!
22.. NNee zzeennggiinnllii ii vvee nnee ddee kkaazzaanndd›› ›› oonnaa ffaayyddaa vv
mee--
ddii!!
3.. AAlleevvllii bbiirr aattee ee mmaarruuzz kkaallaaccaakktt››rr ((oo))!!
3
44.. OOnnuunn kkaarr››ss›› ddaa...... OOdduunn hhaammaall›› oollaarraakk!!
55.. BBooyynnuunnddaa hhuurrmmaa lliiffiinnddeenn bbiirr iipp oolldduu uu hhââlld
dee!!
----------------------- Page 398-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
‹‹HHLLÂÂSS SSÛÛRREESS‹‹ (112. Sûre)
OOkkuunnuu uu::
“Euzü Billahi mine eytanir racim”
BBiissmmiillllââhh’’iirr--RRaahhmmaann’’iirr--RRaahhîîmm
(1) KKuull HHUUvvAAllllââhhuu EEhhaadd;; (2) AAllllââhhuuss SSaamm
eedd;; (3) LLeemm
m yyeekküünn lleeHH
UU kküüffüüvveenn eehhaadd..
yyeelliidd vvee lleemm yyuulleedd;; (4) VVee lleem
398
AAnnllaamm››::
11.. DDee kkii:: ““HHÛÛ AAllllââhh EEHHAADD’’dd››rr!!””
22.. ““AAllllââhh SSAAMMEEDD’’ddiirr (Som, çokluk kavram› dü ünü-
lemeyen; gayr› kavram›ndan berî);;””
rmmaamm›› vvee ddoo uurruullmmaamm›› tt››rr;;””
33.. ““DDoo uur
44.. ““OO’’nnaa hhiiççbbiirr kküüffuuvv (denk) oollmmaadd››!!””
----------------------- Page 399-----------------------
AHMED HULÛS‹
49
VVEEDDAA
Program›m›zda olmad› › hâlde, çok de erli baz› yak›n 399
dostlar›m›z›n ›srarlar› üzerine, on be gün evvel ba lad› ›-
m›z bu kitapta da Allâh bizi mahçup etmedi ve lütfu ina-
yeti ile tamamlamay› nasip etti...
DUA VE Z‹K‹R’in ne oldu unu; önemini, ihmâl eden-
lerin neler kaybedece ini; de erlendirenlerin neler
kazanaca ›n›, yar›n›n neslinin anlayaca › bir biçimde
ancak sen yazabilirsin; diye ›srar eden bu dostlar› k›rmak
asla mümkün olamazd›... Lütfu ve keremi sonsuz Allâh’a
s› ›n›p daktiloyu ald›k önümüze ve ba lad›k...
ayet DUA ve Z‹K‹R’in ne oldu unu, neden oldu unu
ve nas›l olmas› gerekti ini aç›klamay› ba arabildiysek; bu
sadece Allâh istedi i ve muvaffak k›ld› ›; insanlar›n bu
bilgilere ula mas›n› murad etti i içindir!
----------------------- Page 400-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Ba ar›l› olamad›ysak, kusur
elbette bizim
yetersizli imizdendir... ‹yi niyetimiz gözönüne al›narak,
kusurlar›m›z ba › lana...
AArr ’’››nn vvee ÂÂlleemmlleerriinn AAzzîîmm vvee K
RRaabbbb›› oollaann
AAllllââhh’’ttaann nniiyyaazz eeddeerriimm kkii;; HHaabbiibbii MMu
uhhaammmmeedd MMuussttaaffaa
leeyyhhiisssseellââmm hhüürrmmeettiinnee,, bbuu iillmmiinn yyaazz››llm
aass››nnaa vveessiillee oollaann
AAl
innddiinnddeenn
ffaakkîîrree,, ookkuuyyaannaa,, ookkuunnmmaass››nnaa vveessiil
lee oollaannllaarraa i
rraahhmmeett iihhssaann eeyylleeyyee,, ““iimmaann vvee mmaarri
iffeett nnûûrruu”” bbaa ›› llaayyaa,,
kaa vvee nniiffaakkttaann mmuuhhaaffaazzaa
ssaadd››kk yyaakkîînnee eerrddiirree,, hheerr ttüürrllüü tteeffrriik
eeyylleeyyee!!.... ‹‹llmmiinnccee RRaassûûllüünnee ssaallââtt vvee ss
eeyylleeyyee bbiizziimm
ttaarraaff››mm››zzddaann..
ümmlleemmiizzee bbuu kkiittaabb›› ddee eerrlleenndd
iirreennlleerrddeenn oollmmaayy››
AAllllââhh ccü
nnaassiipp eettssiinn!!..
400 AAmmiinn...... AAmmiinn...... AAmmiinn......

AAhhmmeedd HHUULLÛÛSS‹‹

22 Eylül 1991, Antalya


----------------------- Page 401-----------------------
AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹ K‹MD‹R? AMACI NED‹R?
De erli okurum;
Ahmed Hulûsi kimdir, amac› nedir diye çok merak edili-
yor...
Çok özetle anlatal›m...
21 Ocak 1945 tarihinde ‹stanbul, Cerrahpa a’da dünyaya
gelmi bulunan çocu a annesi Ahmed, babas› da Hulûsi
adlar›n› koymu lar.
18 ya ›na kadar Hazreti Muhammed’i dahi tan›mayan bir
zihniyetle yaln›zca bir yarat›c›ya inanm› ve Din konusun-
daki her sorusuna kar ›l›k olarak “sen bunlar› sorma,
sadece denileni yap” cevab›n› ald› › için de, hep din d› ›
ya am› t›r çevresindekilere göre!
401
Babas›n›n vefat›ndan üç gün sonra 10 Eylül 1963 günü
annesinin ›srar›yla gitti i Cuma namaz›nda, içine gelen bir
ilhamla Din konusunu tüm derinlikleriyle ara t›rma karar›
alm› , o günden sonra be vakit namaza ba lam› ve
abdestsiz dola mamaya karar vermi tir.
Din konusuna önce Diyanet’in yay›nlad› › on bir ciltlik
Sahihi Buhari tercümesini, sonra tüm Kütübi Sitte’yi ve
Rahmetli Elmal›l›’n›n “Hak Dini” isimli tefsirini okuyarak
girmi tir. ‹ki y›la yak›n bir süre zâhir ilimleri itibariyle ola-
bildi ince geni kaynaklar› incelemi , yo un riyâzatlar ve
çal› malarla kendini tasavvufa vermi ; ilk kitaplar›n› 1965
y›l›nda yazd›ktan sonra kendindeki aç›l›m ve hissedi leri
1966 y›l›nda yazd› › TECELL‹YÂT isimli kitab›nda yay›n-
lam› t›r. Bu kitap onun 21 ya ›ndaki bak› aç›s›n› ve
de erlendirmelerini ihtiva etmesi itibariyle geçmi ya a-
m› hakk›nda önemli bir de erlendirme kayna ›d›r. 1965
----------------------- Page 402-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
y›l›nda tek ba ›na hacca gitmi ve hayat› boyunca kendi
yolunda hep tek ba ›na yürümü tür!
Prensibi, “kimseye tâbi olmay›n, kendi yolunuzu kendi-
niz çizin, Rasûlullâh ö retisi › › ›yla” olmu tur.
1970 y›l›nda AK AM Gazetesi’nde çal› ›rken RUH ve ruh
ça ›rmalar konusunu incelemeye alm› ve bu konuda
Türkiye’de konusunda ilk ve tek kitap olan “RUH ‹NSAN
C‹N”i yay›nlam› t›r.
Kurân’daki “dumans›z ate ” ve “gözeneklere nüfuz eden
ate ” uyar›lar›n›n “› ›nsal enerjiye” i aret etti ini ke fet-
mesinden sonra, Kurân’›n i aret yollu aç›klamalar›n›
de erlendiren, bundan sonra dinsel anlat›mdaki i aret-
lerin bilimsel kar ›l›klar›n› de ifre etmeye çal› an Ahmed
Hulûsi, bu alanda ilk çal› mas›n› 1985 y›l›nda “‹NSAN ve
SIRLARI” isimli kitab›nda aç›klam› t›r.
Daha sonraki süreçte Kurân’da kelimeler baz›nda yapt› ›
402 çal› malarla ke fetti i gerçekleri hep ça da bilgilerle
bütünle tirmi ; kendisini, “D‹N” olay›n›, ALLÂH ad›yla
i aret edilenin tamamen entegre bir Sistem ve Düzen’i
temeline oturtarak, Hazreti Muhammed (aleyhisselâm)’›n
neyi anlatmak istedi ini “OKU”maya vermi tir. Bu yolda
edindi i bilgilerin bir k›sm›n› kitaplar› ve internet arac›l›-
›yla da toplumla payla m› t›r.
‹slâm Dini’ni, Kurân-› Kerîm, Kütübi Sitte (alt› önde
gelen kitap) hadisleri temelinde kabul ederek inceleyen,
geçmi teki ünlü tasavvuf sîmalar›n›n çal› malar›n›
de erlendirerek gereklerini ya ad›ktan sonra, bunlar›
günümüz ilmiyle de birle tirerek de erlendiren ve
mant›ksal bütünlük içinde B‹R S‹STEM olarak aç›klayan
Ahmed Hulûsi, insanlar›n ki ili iyle de il, dü ünceleriyle
ilgilenmesini istemektedir.
Çünkü, bu alanda tek örnek Hazreti Muhammed’tir!
----------------------- Page 403-----------------------
AHMED HULÛS‹
Basit beyinler ya amlar›n›, ki iliklerle ve do al sonucu
olarak dedikodu ve g›ybetle tüketirlerken; geli mi beyin-
ler, fikirlerle ve dü ünce dünyas›n›n verileriyle ömürlerini
de erlendirirler!
Bu nedenledir ki, Ahmed Hulûsi kendisini ön plana ç›kart-
mamakta, kitaplar›na 40 y›la yak›n zamand›r “soyad›n›”
koymamaktad›r; insanlar›n u veya bu ekilde çevresinde
bir halka olu turmamas› için... Bugün dahi, görü tü ü çok
az say›da insan vard›r. Bu yüzden a ›r› boyutlarda tepki
almas›na ra men bu konudaki tutumunu ›srarla sürdür-
mektedir.
Anadolu’nun be -alt› yerinde baz› ki ilerin kendilerini
“Ahmed Hulûsi benim” eklinde tan›t›p, çevrelerine
insanlar toplay›p, onlardan maddi menfaat toplama
giri imlerini duyunca da, kitaplar›na resim koymak zorun-
da kalm› , bu suretle söz konusu sahtekârl› › önlemi tir.
Sürekli sar› bas›n kart› sahibi gazeteci Ahmed Hulûsi, bu 403
alan d› ›nda profesyonel olarak hiçbir i le u ra mam› ,
hiçbir te kilat, dernek, parti, cemaat üyesi olmam› t›r.
Bütün ya am›, ça da bilimler-‹slâm-Tasavvuf ara t›r-
malar›yla devam etmi , kitap ve yaz›lar›yla, sesli ve
görüntülü sohbetlerinin tamam›n› internet üzerinden
okuyucular›na ücretsiz ve tam metin olarak indirilebilir
ekilde yay›nlam› ‹LK yazard›r. Tüm dü ünce ve bak›
aç›lar›yla beklentisiz olarak apaç›k ortadad›r!
28 ubat
 öncesi artlar dolay›s›yla, e i Cemile ile önce
Londra da
 bir y›l ya ayan Ahmed Hulûsi, 1997 y›l›nda
Amerika ya yerle mi ve hâlen orada ya am›n› sürdür-
mektedir.
Mevcut bilgileri › › ›nda, tamamen insanlardan uzak
kendi “köy”ünde ya amay› tercih edip,  herkese, orijinal
kaynaklara göre Rasûlullâh’› ve Kurân › arac›s›z olarak
yeniden de erlendirmeyi tavsiye etmektedir!
----------------------- Page 404-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
Zira, Hazreti Muhammed’in aç›klad› › S‹STEM’e göre,
“D‹N ADAMI” diye bir s›n›f asla söz konusu de ildir!
 Her
fert direkt olarak Allâh Rasûlü’nü muhatap al›p O na göre
ya am›na yön vermek zorundad›r! Tâbi olunmas› zorunlu
tek ki i, ALLÂH Rasûlü MUHAMMED MUSTAFA Aleyhis-
selâm’d›r. O’nun d› ›ndaki tüm ki iler isti ari mahiyetteki
ki ilerdir ve yorumlar› kimseyi ba lamaz!
Herkes yaln›zca Allâh Rasûlü ve KURÂN bildirilerinden
me’sûldür! Bunun d› ›nda kalan tüm veriler ki ilerin
göresel yorumlar›d›r ve kimseyi BA⁄LAMAZ!
‹ te bu bak› › dolay›s›yla da Ahmed Hulûsi insanlar›n
kendi çevresinde toplanmas›n› veya kendisine tâbi
olmas›n› kesinlikle istememektedir. Anlatt›klar›n›n sor-
gulanmas›n›, ara t›r›lmas›n› tavsiye etmektedir. Bana
inanmay›n, yazd›klar›m›n do rulu unu ara t›r›n demek-
tedir!.. Bu yüzden de insanlardan uzak ya amay› tercih
404 etmektedir.
Bu bak› › dolay›s›ylad›r ki, Ahmed Hulûsi’nin ne bir
tarikat› vard›r, ne bir cemiyeti ve ne de herhangi bir
isimle an›lan toplulu u!
Ahmed Hulûsi, çe itli çevrelerce kendisine yak› t›r›lan
her türlü pâye, ünvan ve etiketlerden beridir! O, sadece
Allâh kuludur!
Kimseden maddi veya siyasi, ya da manevi bir beklentisi
olmay›p, yaln›zca kulluk ve bir insanl›k borcu olarak
bilgilerinin bir k›sm›n› okuyucular›yla payla maktad›r.
Ahmed Hulûsi, yaln›zca...
Dü ünebilen beyinlerle dü üncelerini payla maya
çal› an bir dü ünürdür!
Hepsi, bundan ibaret!
Hiçbir yaz›l›, sesli veya görüntülü eserinin TEL‹F HAKKI
OLMAYAN yazar›n eserleri, pek çok de erlendiren
----------------------- Page 405-----------------------
AHMED HULÛS‹
taraf›ndan orijinaline uygun olarak bast›r›l›p, kar ›l›ks›z
ola-rak çevrelerine da ›t›lmaktad›r... Bugün milyonlarca
aile-nin evinde Ahmed Hulûsi imzal› eserlerin var olmas›,
onun için yeterli ereftir.
Bu konulardaki detayl› çal› malar› a a ›daki baz› internet
sitelerinden inceleyebilir, dilediklerinizi tümüyle kendi
bilgisayar›n›za indirebilirsiniz.
www.ahmedhulusi.org
www.okyanusum.com
www.allahvesistemi.org
Sonuç olarak unu vurgulayay›m...
Herkesin görü ü kendi bilgi taban›n›n sonucu kadard›r!
Bu eserleri kendiniz de erlendirmeye çal› ›n! Yazarla
de il, yaz›lanla ilgilenin. Sizlere kar ›l›ks›z olarak verilen
bu Allâh hibesi ilmi hakk›yla inceleyin.
Ebedî ya am›n›za yön verebilecek düzeyde Allâh ve 405
Sistemi’ni (Sünnetullâh’›) anlatan bu eserler umar›m
sizlere yeni ufuklar açar.
Sayg›lar›mla,
AHMED HULÛS‹
----------------------- Page 406-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
406
----------------------- Page 407-----------------------
AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹’N‹N D‹⁄ER K‹TAPLARI
1. MANEV‹ ‹BADETLER REHBER‹, 1965
2. EBU BEKR ES SIDDÎK, 1965
3. TECELL‹YÂT, 1967
4. RUH ‹NSAN C‹N, 1972
5. ‹NSAN VE SIRLARI (1-2), 1986
6. DOST’TAN DOSTA, 1987
7. HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I ALLÂH, 1989
8. EVRENSEL SIRLAR, 1990
9. Gavs› A’zâm ABDULKÂD‹R GEYLÂNÎ “GAVSÎYE” AÇIKLAMASI, 1991
10. DUA VE Z‹K‹R, 1991
11. HAZRET‹ MUHAMMED NEY‹ “OKU”DU?, 1992
12. AKIL VE ‹MAN, 1993
13. MUHAMMED MUSTAFA (a.s.) (1-2), 1994
14. KEND‹N‹ TANI, 1994
15. TEK’‹N SEYR‹, 1995 407
16. ‹SLÂM, 1996
17. ‹SLÂM’IN TEMEL ESASLARI, 1997
18. OKYANUS ÖTES‹NDEN (1-2-3), 1998
19. S‹STEM‹N SESLEN‹ ‹ (1-2), 1999
20. “D‹N”‹N TEMEL GERÇEKLER‹, 1999
21. CUMA SOHBETLER‹, 2000
22. MESAJLAR, 2000
23. YA AMIN GERÇE⁄‹, 2000
24. B‹L‹NC‹N ARINI I, 2005
25. B’SIRRIYLA ‹NSAN VE D‹N, 2005
26. YEN‹LEN, 2007
27. ALLÂH ‹LM‹NDEN YANSIMALARLA KUR’ÂN-I KERÎM ÇÖZÜMÜ, 2009
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserlerine ula mak için www.ahmedhulusi.org
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserleri K‹TSAN’dan temin edilebilir.
----------------------- Page 408-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AHMED HULÛS‹’N‹N SESL‹ SOHBETLER‹
1. ‹NSANIN GERÇE⁄‹
2. ‹NSAN VE ÖLÜM ÖTES‹-1
3. ‹NSAN VE ÖLÜM ÖTES‹-2
4. OKUMAK
5. KORUNMAK ‹Ç‹N
6. AMENTÜ-1
7. AMENTÜ-2
8. ‹SLÂM
9. GERÇEKÇ‹ DÜ ÜNCE
10. AKIL VE ‹MAN
11. TEKL‹⁄E G‹R‹
12. TEKL‹⁄‹N ESASLARI
13. M‹’RÂC
14. RUH ‹NSAN C‹N MELEK
408 15. KAD‹R GECES‹
16. HAL‹FETULLAH
17. NEFS NED‹R?
18. B‹L‹NC‹N ARINI I
19. ÖZ’ÜN SEYR‹
20. TEK’‹N TAKD‹R‹
21. ÜST MADDE
22. KAZA VE KADER-1
23. KAZA VE KADER-2
24. KADER VE ASTROLOJ‹
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserlerine ula mak için www.ahmedhulusi.org
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserleri K‹TSAN’dan temin edilebilir.
----------------------- Page 409-----------------------
AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹’N‹N V‹DEO SOHBETLER‹
1. DOSTÇA B‹R SÖYLE ‹
2. “TANRI”MI “ALLÂH”MI
3. ALLÂH’I TANIYALIM-1
4. ALLÂH’I TANIYALIM-2
5. SOHBET
6. HAK‹KAT
7. UYANI +ÜST MADDE
8. DOST’TAN DOST’A
9. RUH C‹N MELEK
10. SORULAR VE CEVAPLAR
11. KAZA VE KADER
12. KADER VE ASTROLOJ‹
13. ‹ZM‹R KONFERANSI
14. ANTALYA KONFERANSI
15. ANTALYA FALEZ SOHBET‹ 409
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserlerine ula mak için www.ahmedhulusi.org
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserleri K‹TSAN’dan temin edilebilir.
----------------------- Page 410-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
AHMED HULÛS‹’N‹N TV SOHBETLER‹ (EXPO CHANNEL)
1. SELÂM 16. ‹L‹M-‹RADE-KUDRET
2. SÜNNET 17. TANRI MERKEZL‹
3. KURÂN’IN RUHU 18. RUHLAR
4. ‘B’ SIRRI 19. REENKARNASYON
5. B‹SM‹LLÂH 20. S‹STEM
6. ALLÂH’‹ ‹MAN 21. ORUÇ VE ZEKÂT
7. K‹L‹TLENM‹ L‹K 22. BEY‹N-DUA
8. ‹S‹MLER 23. HAC
9. NEY‹ ‘OKU’DU 24. KAD‹R
10. SÜNNETULLÂH 25. AKIL-‹MAN
11. D‹N ADINA 26. KANMAYIN
12. MUHAMMED FARKI 27. FAYTONCU
13. ÖLÜM 28. MUHAMMEDÎ
410
14. ‹BADET 29. HAZ‹NE
15. NAMAZ 30. VEDA
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserlerine ula mak için www.ahmedhulusi.org
Ahmed Hulûsi’nin tüm eserleri K‹TSAN’dan temin edilebilir.
----------------------- Page 411-----------------------
AHMED HULÛS‹
AHMED HULÛS‹’N‹N
YABANCI D‹LLERE ÇEVR‹LM‹ K‹TAPLARI
1. HAZRET‹ MUHAMMED’‹N AÇIKLADI⁄I ALLÂH
‹ngilizce, Almanca, Frans›zca, ‹spanyolca, Rusça, Azerice, Arnavutça
2. ‹SLÂM
‹ngilizce, Almanca, Frans›zca, ‹spanyolca, Rusça, Azerice, Arnavutça
3. S‹STEM‹N SESLEN‹ ‹ 1-2
‹ngilizce, Almanca, Frans›zca
4. D‹N’‹N TEMEL GERÇEKLER‹
‹ngilizce, Almanca, Frans›zca
5. YA AMIN GERÇE⁄‹
‹ngilizce, Almanca, Frans›zca
6. DOST’TAN DOSTA
‹ngilizce, Frans›zca
7. EVRENSEL SIRLAR
411
‹ngilizce, Frans›zca
8. MESAJLAR
‹ngilizce, Frans›zca
9. TECELL‹YÂT
‹ngilizce
10. RUH ‹NSAN C‹N
‹ngilizce
11. DUA VE Z‹K‹R
Almanca
12. ‹SLÂM’IN TEMEL ESASLARI
Azerice
Ahmed Hulûsi’nin eserlerinde yer alan kavramlara ili kin eserler;
Ahmed Hulûsi’de KAVRAMLAR (A’dan-Z’ye), Av. Asuman Bayrakç›
www.allahvesistemi.org
----------------------- Page 412-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
NOTLAR
412
----------------------- Page 413-----------------------
AHMED HULÛS‹
413
----------------------- Page 414-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
414
----------------------- Page 415-----------------------
AHMED HULÛS‹
415
----------------------- Page 416-----------------------
DUA VE Z‹K‹R
416
----------------------- Page 417-----------------------
AHMED HULÛS‹
417

You might also like