Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 12

itüdergisi/b

sosyal bilimler
Cilt:5, Sayı:1, 55-66
Aralık 2008

Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki


yansımaları

Julide BOZOĞLU DEMİRDÖVEN*, Ayla ÖDEKAN


İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Programı, 34437, Taşkışla, Taksim, İstanbul

Özet

Bu makale, Türkiye’de sanat müzayedelerinin kurumsal altyapısının oluşturulmasında önceliklerin


belirlenmesi için gerçekleştirilen, sanat piyasasının oluşumu ve müzayedelerin piyasadaki rolü üze-
rine, sanat ve ekonomi alanlarında disiplinler arası bir araştırmanın bir ürünüdür. Sanat müzaye-
deleri üzerine tarihi araştırma yapmanın ötesinde, güncel çalışmalar gerçekleştirmek, dünyanın her
yerinde ve her dönem güç bir iş olmuştur. Araştırma içerisinde Türkiye 'de sanat piyasalarının ta-
rihsel gelişimini izlerken, bir satış şekli olarak müzayedelerin katılımı incelenmiş, müzayede tipleri
ve stratejilerine yer verilmiş, geniş kapsamlı özgün bir süreç tablosu üzerinden geçmişten günümü-
ze dek müzayede izleği ile ilgili karşılaştırmalar yapılmıştır. Gelişmiş ülkelerdeki müzayedelerin
hukuksal altyapısı ve kurumsallaşmasına ilişkin vaka örneklerinin incelenmesinin yanında Osmanlı
Arşivi'nde gerçekleştirilen katalog taraması sonucu karşılaşılan, 2500 adedi aşkın kayıtlı arşiv bel-
gesi arasından seçilen örneklerle, geçmişe ışık tutulmuştur. Örnek vaka incelemelerinden ve güncel
araştırmalardan elde edilen bilgilerle, sanat müzayedelerinin yönetsel ve örgütsel yapılanması ve
pazar dinamiklerine ilişkin zengin bir ilişkili literatür incelemesi yapılmış ve oluşturulan ikinci bir
özgün tablo üzerinden okuyucuya müzayede olgusu ile ilgili bazı kavramlar hakkında bilgiler veril-
miştir. Sanat müzayedelerinin bir sanat eserinin fiyatını belirlemedeki rolünün büyüklüğü nedeni ile
sanat piyasalarının kalbini oluşturduğu yaygın bir kanıdır. Bu nedenle sanat eseri üretimi ve tale-
bini belirleme yönünde müzayedeciliğin ne kadar payı olduğu bilinmelidir. Ciddi piyasa araştırma-
ları sanatçıların ve sanatseverlerin yararına olduğu kadar, piyasaları olumsuz etkilerden korumak
Türkiye 'de sanatın geleceği açısından önlemler almak için de yarar sağlar.

Anahtar Kelimeler: Müzayede, sanat piyasaları, sanatsal üretim, sanat yatırımı, sanat çevreleri.

*
Yazışmaların yapılacağı yazar: Julide BOZOĞLU DEMİRDÖVEN. jkd@profesyonelsanat.org; Tel: (534) 626 63 64.
Bu makale, birinci yazar tarafından İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sanat Tarihi Programında tamamlanmış olan "Sanat
ve ekonomi: Müzayedeler" adlı doktora tezinden hazırlanmıştır. Makale metni 15.08.2008 tarihinde dergiye ulaşmış,
27.10.2008 tarihinde basım kararı alınmıştır. Makale ile ilgili tartışmalar 31.10.2009 tarihine kadar dergiye gönderilme-
lidir.
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

The role of auctions in art market and We see two principal sources of supply to satisfy this
increase in demand. One source is the art carefully
its reflections on Turkey assembled and groomed through the rational art
investment strategies and the other comes from
Extended abstract Sotheby's "4D concept: Death, Divorce, Discretion,
This article is the output of an interdisciplinary (art- Debt" which explains the reasons why significant art
economy) study, historical research and a survey on enters the market. We believe that there are actually
the evaluation of the art market in Turkey, helping some art investment strategies suitable for rational
us to realize the role of auctions within these im- investors.
provements. The points of contact between the arts
and auctions are many and complex. Our aim is to The absence of public information sources on regis-
examine some of the main impulses informing dis- ters of artworks, the low quality of pricing informa-
cussions in the management of auctions as a power- tion, the additional expenses related to master-
ful mean of arts and cultural organizations. The ef- pieces’ authentication and the secrecy of buyers and
fects of public or private notions of patronage, in- sellers are all factors that foster uncertainty, irra-
teractive media to create works of art and market tionality and emotion in the art market, creating an
protection is the structuring features of the subject. advantage for professional intermediaries. Due to
these conditions, an exaggerated level of importance
The art market is one of the oldest investment mar- has long existed in favor of intermediaries in the art
kets in the world. Wealthy individuals and various investment process, justifying their enormous fees in
special purpose vehicles, including royal and impe- comparison to the commissions and transaction
rial museums, began purchasing paintings, sculp- costs found in other investment markets. In this con-
tures and tapestries long before railway stocks be- text, it is not surprising that very few parties are
came known to the investing public and well ahead seeking to develop the art market’s infrastructure
of the textbook tulip bubble. While the infrastructure and improve its efficiency. Perhaps only buyers of
of all major investment markets, including real es- art, as well as contemporary artists concerned with
tate, evolved into forms that would have been unrec- increasing the investment attractiveness of their
ognizable four centuries ago, the art market turned works can honestly support major revisions. When
out to be magically immune to social changes, new we consider multimillion dollar valuations for art-
technologies or any other drivers that fueled the works, we cannot overemphasize how emotional and
evolution of other types of investment markets. other subjective factors take center stage in deter-
mining prices paid for significant art. These factors
Centuries ago, the investment process for buying art, naturally have a lot to do with national and histori-
real estate or underwriting the cost of geographical cal consciousness.
expedition was largely the same, relying on expert
opinions, connections and subjective judgments on In this study, the comparisons among auction proce-
the part of investors about exit opportunities, hold- dures are realized through a historical timeline ta-
ing horizons and expected rates of return. In today's ble. Comments and thoughts on some institutional
contemporary investment markets, however; only the case studies about auctions in Europe are supported
art market is largely free from the scientific, rational by presented references from Ottoman Archive Re-
and disciplined approach to institutional investing. cords. A peculiar table of organizational structure of
art auctions in marketing mix with a related litera-
Introducing innovations, such as automated securi- ture scrutiny is another authentic reference for the
ties trading and more transparent accounting or in- article. In terms of our investigations and experience
creased depth and timeliness of information disclo- since 2002, important variables of art market in
sure by issuers, would have been impossible, how- Turkey are selected to constitute a quantitative sur-
ever, without two driving forces in the investment vey objected to artists. Outcomes of the quantitative
market - an increasing need in the capital markets survey and statistical graphics of the survey from
from the sell side (issuing auction houses) wishing to artists’ point of view are partly the unique reference
attract large volumes of capital under optimal con- of our study.
ditions and greater sensitivity of the buy side (inves-
tors) to how investment risks are disclosed and Keywords: Auctions, art market, art productivity, art
managed. investment, art professionals.

56
Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki yansımaları

Giriş dönüşüme sanatsal bilinç de tarih, toplum ve


Günümüzde birçok araştırmacı, “sanat üretimi- kültürün sınırları içinde hizmet etmektedir.
nin ekonomiye” ya da tam tersi “ekonominin
sanat üretimine” etkilerini belirlemeye çalış- Sanat piyasalarının oluşumu
maktadır. Aslında böyle bir etkileşimin varlığı, Jeopolitik dengeler ve müzayede olgusu
Rönesans döneminde ve 18. yüzyıl ele alındı- Tarihin her çağında, nerede ve nasıl olursa ol-
ğında çok belirgindir. Ancak, günümüzde du- sun, kuralsız elde etme hep gözlemlenmiş; savaş
rum çok daha karmaşık bir yapıya bürünmekte- ve korsanlıkta olduğu gibi, özgür ticarette de
dir. Zamanın ruhu, teknoloji ile ölçülebilen de- yabancılarla ilişkilerde engel tanınmamıştır.
ğerlerin güdümündedir. Tüm bu değerleri besle- Böylece jeopolitik dengeler oluşmuş yani dev-
yen ekonomi kaynakları sanatın üretimine doğ- letlerin saldırgan nitelikteki genişlemesini, eko-
rudan etki etmektedir. nomik ve siyasi coğrafya açısından haklı kılma-
ya yönelik siyasi öğretiler benimsenmiştir.
Şekil 1’de görülen bir dolarlık banknotla yetmiş
sent bozuk parayı resmeden bir John Haberle Bir satış yöntemi olarak müzayedelerin de, dev-
tablosu 1899 yılında 170 dolara satılmıştır, letlerin dengeleri oluşurken nasıl bir coğrafya
1987’de ise aynı tablo Sotheby's müzayedesinde olursa olsun, toplumsal ve ekonomik kurallarla
470.000 dolara satılmıştır (Leppert, 2002). Bu aynı paralellikte, devlet politikaları üzerinde et-
durum, hem sanatın sermaye ile olan tarihsel kili olduğu görülmüştür. Başlangıcından itibaren
ilişkisinin hem de önemli toplumsal ve kültürel incelendiğinde müzayede yönteminin kullanıl-
işlevinin açık bir göstergesidir. ması ve yaygınlaşması, zaten en ilkel şekliyle
bol ganimetli ve kuralların ne şekilde işlediği
şüpheli ortamlarda gerçekleşmiştir.

Müzayedeler, küresel şekillenmeyi sağlayan ka-


zanç arzusunun toplumların ruhunda belirişiyle
birlikte, en ilkel pazarlık usullerinden, rasyonel
kurallara dayalı satış usullerine geçerken karşı-
mıza çıkar. Ekonomi tarihi, insanlığın satma he-
vesiyle başlar ve müzayede yöntemi de o kadar
eskilere dayanır. Ancak müzayedelerin yapısal
şekillenmesinde ve satış kurallarında tespit edip
tartışabileceğimiz rasyonelliği toplumsal arzu-
Şekil 1: “One Dollar Bill”/ “1 Dolarlık Banknot”, larda görmek mümkün değildir.
John Haberle, 1890, “trompe l’oeil”/ “gözü al-
datmak”1 Günümüze kadar vurgulamak istediğimiz deği-
şim süreçlerinin sadece sanat eserleri üzerinde
Sanatçılar, tarih boyunca genellikle doğrudan değil, aynı zamanda tüm üretim şekillerinde et-
doğruya bir müşteri için ya da daha sonraları kili olduğunu düşündüğümüzde para piyasaları-
olduğu gibi, bir sanat piyasası için çalışan; işle- nın oluşumuna sebep olan birçok faktörün as-
dikleri malzemeleri dönüştüren insanlardır. Bu lında sanat piyasaları oluşumunda nasıl etkisi
olduğu da daha iyi kavranmaktadır. Başlangıç-
1
tan itibaren tüm ticari süreçlerde varlığını göste-
Bu Fransızca terim ilk olarak 1803 yılında, ilk ör- ren müzayede yöntemi ile satışların da her iki
nekleri Batı tarihinin başlangıcına uzanan özel bir tür piyasa ortamında önemli rolü vardır.
tasvir türünü tarif için aşağılayıcı amaçla kullanıldı.
İmgelerin insan karakteri üzerindeki etkisinin, tasvi-
re bir toplumu ve bu toplumun kültürünü bi-
Kentleşme ve sanat piyasalarının gelişimi
çimlendirme gücü vermesi, eski filozofların canını Kentlerin gelişimiyle ticaretin yayılması arasın-
sıkmaktaydı. daki kesin ilişki, İtalya ve Hollanda şehirleri

57
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

gözlemlendiğinde daha iyi anlaşılır (Pirene, 20. yüzyılın ikinci yarısını sanatsal anlamda ir-
1991). Bu iki ülke hem ticaretin, başlangıç ve delersek, teknolojik gelişmelerin, sanatsal yara-
gelişme zamanlarında en yaygın olarak uygu- tıcılığın temel motivasyonlarından biri, hatta en
landığı, hem de gerçek anlamda ilk kentlerin önemlisi haline geldiğini görürüz. Son yüzyılda
kurulduğu ülkelerdir. Ayrıca Batı Uygarlığı'nın "bilgi ve iletişim" alanında çok hızlı bir değişim
doğuşundan itibaren temsili sanatın kentleri bi- ve gelişim gözlemlenmektedir. Buna bağlı ola-
çimlendirmede güçlü etkisinin varlığı ve özü rak bilgilenimin mal değeri artmış, enformasyon
itibariyle siyasi olduğu çok iyi bilinmekteydi. alınıp verilebilen bir olgu olmanın yanında, alı-
nıp satılabilme misyonunu da üstlenmiştir.
Sanat eserine yönelik piyasa hareketinin modern
anlamda başlangıcı da 17.yüzyıl Hollandası'nda Sanat yatırımı ve takım tekeli
görülür. Aristokratik ve resmi patronluk siste- Sanat ticareti yapanlar, sanat eseri satınalıp en
mindeki kökten bozulma da Hollanda'da olmuş- kısa zamanda satarak sanat eserinin piyasadaki
tur. Protestan kilisesinin resme hiç ilgi göster- yerini somutlaştırma gayretinde olan, müzayede
mediği ve yönetici sınıfların geniş ölçüde yakın evleri, büyük sanat fuarları ya da sanatçı ve ko-
zamanların başarılı işadamlarından oluştuğu bu leksiyoncu arasında doğrudan satışın dışında
kentte sanat, hiçbir yerde olmadığı kadar ticari kalan, organize piyasadan bağımsız profesyonel
değer kazanmıştır. Tüccarlar, sergiler ve müza- aracılardır. Sanat tüccarlarının mesleki yapısı
yedeler sanat ortamının temel unsurları olmuş- yüzyıllar boyunca hiç değişmemiştir. Değişime
tur. uğramadan ayakta kalmalarının sebebi, sanat
değerlerine odaklanan yatırımcıların alım satımı
18.yüzyılda ise Avrupa'nın kültür yaşamının etkileyen, diğer profesyonel sanat işleri ile kı-
şekillenmesine Fransa öncülük etmiştir. Rokoko yaslandığında, oldukça güçlü bir rekabet avanta-
çağında Fransa'da sanata ilgi gösteren kesimin jına sahip olmalarındandır. Ancak günümüze
tek bir merkezden çıkarak aristokrat ve kentsoy- kadar sanat ticareti, bütünlüğü sağlanamamış bir
lu kesimlere yaygınlaştığı görülmektedir. Böy- yapıyla süregelmiştir. Uluslararası büyük tüc-
lece genişleyen talep, tüccarların aracılığını ka- carlar, adeta dünyanın para piyasalarındaki yatı-
çınılmaz hale getirmiştir. Fransız İhtilali ile bir- rım bankaları gibi işlerken; otantikleştirme, res-
likte, aristokratlar dışında parası olan herkes re- torasyon, ve değerleme gibi profesyonel hizmet-
sim ısmarlayabiliyordu. ler, esnaf ve zanaatkarlık düzeyinde kalmıştır.

Sanat pazarındaki yatırımcılara enformasyon


18.yüzyılda ekonomik, toplumsal ve siyasal
satışında uzmanlaşan firmaların birleşik yıllık
alanda ilerlemeler kaydeden İngiltere'de güçle-
gelirleri 75 milyon $ civarındadır. Sonuçta, sa-
nen varlıklı sınıf, sanata yoğun ilgi göstermiş,
nat pazarının altyapısını geliştirme ve verimlili-
dönemin en önemli koleksiyoncuları bu sınıfın
ğini artırma yönünde bir yenileşim için ‘par-
içinden çıkmıştır. Londra, Avrupa'nın en önemli
makla sayılı’ tarafların çaba sarfetmesi şaşırtıcı
sanat pazarı haline gelmiş; müzayede evleri,
değildir. Belki de sanatsal inovasyon sadece alı-
sergiler, kataloglar, aracı ve koleksiyoncular bu cılar - sermayelerinin kökeni hakkında endişesi
pazarın içinde yer almışlardır. olmayan veya sanat yatırımları hakkında bazı
bilgilerin yayımlanmasından korkmayan - ile
19. yüzyılda ise sanayi devrimi ile birlikte yeni yapıtlarına ilgi çekmek ve yatırımı artırmak is-
bir çağ başlar. Önce saray, sonra din ve kısa teyen çağdaş sanatçılar tarafından desteklen-
zamanda bütün kurumlar değişmiş, bireysellik mektedir.
ve kişisel görüşlerin etkin olduğu bir akımlar
devri açılmıştır. Böylece tarım kültürü ve eko- Sanat pazarında dünyanın en büyük firması ola-
nomisi ile şekillenen toplumların sanat üslupla- rak Sotheby's, faaliyet raporunda "Uluslararası
rı, sanatsal üretim ortamları ve modelleri değiş- sanat piyasasını bir bütün olarak belirli bir birim
miştir. ile ölçmek mümkün değildir." şeklinde ifade

58
Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki yansımaları

etmiştir(2). Bunun altında yatan sebep ise sanat gibi, sözleşmede karşı taraflardan kaynaklanan
pazarındaki katılımcılar tarafından sunulan dü- riskleri ve taklit sanat eserlerinin bulunması ris-
zenleyici raporlardaki boşluklar ve bilgilendir- kini yok edebilmektedirler. Ayrıca dünya gene-
me eksikliği olarak görülmektedir. Sanat piyasa- linde sanat müzayedeleri, son yıllarda en iyi dö-
larında sanat hizmetleri alanında özelleşmiş fir- nemini yaşamaktadır.
maların sayısı oldukça azdır. Pazardaki oyuncu-
ların gelir ve giderlerine dair bilgilerin aşırı ka- Dünya sanat piyasalarının oligopolisini (takım
palı olması nedeniyle araştırmaya dayalı kıyas- tekeli) oluşturan iki firmanın - Sotheby's ve
lama yapmak çok güçtür. Piyasada hizmet sek- Christie's- tarihinde Rus müşteriler önemli roller
töründe gösterebileceğimiz eBay gibi müzayede üstlenmişlerdir. Müzayede oligopolisinin sessiz
tabanlı firmalar, ya da finansal hizmetler veren dünyası, 2000 yılında görünüşte rakip olan iki
banka ya da sigorta şirketleri, ekonomik göster- büyük müzayede evinin aralarında gerçekleşen
gelerinde sanat pazarına yönelik etkinliklerini 'fiyat saptama' skandalı ile sarsılmıştır. Bu an-
ayırarak alt başlıkta sunmazlar. Bunun başlıca laşmanın amacı, en yüksek komisyon gelirini
sebebi, sanatsal etkinliklerin tüm firma gelirleri elde edebilmektir(3).
ile kıyaslandığında küçük bir tutar oluşturması-
dır. Sanat piyasalarında finansal hizmetlerle ilintili
gelirler ve kazançlara ilişkin kalemler hakkında
Genel olarak küresel sanat pazarı, tek bir mer- bilgi eksiktir. Bu pazarın büyüklüğünü tahmin
kez etrafında dönmez. Sanat satışlarına ait ka- edebilmek mümkün değildir; çünkü dünyada
lemlerin ezici çoğunluğu eser sahipleri ya da asıl işi sadece sanat piyasasının finans veya si-
profesyonellerin aracılığı ile yürütülmektedir. gortacılık işlemlerini gerçekleştirmek olan ka-
Bununla birlikte sanat ticaretinin önemli bir musal tek bir şirket yoktur. Araştırmalar finan-
kısmı, yıl boyu dünyanın farklı kentlerinde ger-
sal hizmetlerde sigortacılık sektörünün pazarın
çekleştirilen büyük sanat etkinliklerinde yer alır.
baskın iş model olduğunu göstermektedir. Sanat
İsviçre'de Art Basel ve Hollanda'da Maastrich
pazarında finansal hizmet karşılığı edinilen tüm
Art gibi dev organizasyonlar binlerce profesyo-
gelirlerin %95'i depolama ve nakliye riskleri
nel arabulucunun ve on binlerce yatırımcı ve
için verilen güvenceleri içeren sigortacılıktan
koleksiyoncunun ziyaretine açıktır. Yerel finans
gelmektedir. Sanat eserlerine yatırım yaparken
piyasalarının aksine, bu tür sanat pazarları bir
ila üç hafta sürer. Ancak sanat fuarları ve benzer karşılaşılan en büyük riskler olan otantiklik ve
organizasyonlar, organize ve sabit pazarların kamulaştırma için herhangi bir özel güvence ya
işlevlerini yerine getiremezler, çünkü yüklenici da sigortacılık tipi mevcut değildir.
risklerini azaltıp bertaraf edemedikleri gibi para
akışı (likidite) garantisi veremezler ve sanatsal Dünyanın en büyük bankalarında kredilendirme
değerlerin pazar fiyatında süreklilik sağlaya- birimlerinde, sanat sektöründeki riskleri değer-
mazlar. leme ve yönetme alanında pozisyonlar yoktur.
Ticari borç verme açısından sanat eserlerinin,
Büyük müzayede evleri, organize pazarların gö- temel bedeli yanlış değerleme, yatırımcılar ve
revlerini icra etmeye yönelmişlerdir. Sergi ve koleksiyoncuların alım gücünü etkileyen makro
fuar organizasyonlarının aksine müzayede evle- ekonomik değişim, sanat eserinde hasar veya
ri, bir ya da iki sabit yerleşimde, yıl boyunca sahtecilik, teminatın kolay taşınırlığı, geçmişten
ticari faaliyetlerini sürdürürler ve küresel işlem- kaynaklanan borç ve ipotekler ile eserin ihraç ve
ler de gerçekleştirirler. Borçlanma ve ödeme yeniden satışına engel teşkil edebilecek yasal
işlevlerini yerine getiren merkezler oldukları iddialar gibi riskleri vardır.

2
Sotheby’s Form 10K, 31 Aralık 2005’te kapanan
3
dönem raporu için 16 Mart 2006’da sunulmuştur, sf Daha fazla bilgi için bakınız: Demirdöven, J.,
4. (2008).

59
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

Şimdiye kadar sanat eserlerinin satış işlemlerine açık artırma yolu ile bir malı satışa çıkarmanın
yönelik üstü kapalılık, sanat değerlerine yönelik ifadesidir ve genelde 'mezat malı' dendiğinde,
önemli yatırımların önüne set çekmiştir. Bu du- bayağı ve ucuz mal ifade edilir. Ancak açık ar-
rum aynı zamanda sanatçıların ve mirasçılarının tırma ile satışa sunulan sanat eserleri için bu
da 'fikri mülkiyet hakları' kapsamında düzenli söylenemez. Üstelik, kelime anlamı ile satışta
ödemeler almasına engel olmuştur. Oysa müzis- artırma yönteminin kullanıldığı vurgulanmış
yen ve oyuncuların durumu daha farklıdır. Bazı olsa da tüm müzayedeler öngörülen bedelin artı-
otoriteler ve piyasa düzenleyiciler, yine de bu rılması ile gerçekleştirilmez.
durumu değiştirmek peşindedirler. 2006 yılının
Şubat ayında İngiltere’de yeni bir yasa ile yaşa- Genel olarak kabul edilen ilk müzayedelerin,
yan sanatçıların telif haklarına ilişkin düzenle- M.Ö. 500 civarında Babil'de yapıldığı bilinmek-
meler yapılmıştır. "Droit de Suit" olarak bilinen tedir. Yunanlı Herodotus, aynı tarihlerde, kadın-
bu kavram, içeriği ile herhangi bir sanat profes- ların eş olmak üzere müzayedeye çıkarıldığını
yoneli tarafından bir sanatçının herhangi bir ese- yazmaktadır. O dönemde, kız evladın müzayede
rinin ‘her alım satımında’ sanatçıya telif hakkı yöntemi dışında evlenmesine izin vermenin yasa
bedelinin ödenmesini sağlamaktadır. dışı olduğundan söz edilmektedir. M.S. 30'larda,
Roma'da müzayedeler, ev eşyaları ve savaş ga-
Müzayede kurumunun gelişimi nimetlerini satmak için popülerdi. Marcus
Müzayede yöntemi, çok modern bir satış şekli Aurelius, borçları karşılamak için ev eşyalarını
olduğu gibi, İbraniler’den ve Antik Yunan ve müzayedelerde satışa çıkarmıştır. Bu müzayede-
Roma’dan itibaren günümüze kadar kullanılarak lerin iki ay sürdüğü iddia edilmektedir. Romalı
varlığını ana çizgileri ile korumuştur. Müzayede askerler de savaş ganimetlerini müzayedelerde
olgusu ve müzayede kurumlarının geçmişi, sa- satmaktaydılar (Cassady, 1967).
nat müzayedeleri ve sanatsal kurumların geçmi-
şinden çok daha geniş bir düzlemdedir. Bu ticari Lisanslı müzayedeciye 'magister auctionarium'
yöntemi sanatsal ürünlerin satışında kullanma denirdi ve müzayedeyi başlatmak üzere yere
da şüphesiz sanat tarihinin gelişmeleri ile para- mızrak atarak saplaması beklenirdi. Müzayede-
leldir. Antik Çağ’ın kendine özgü yapısı ve sa- ler, 'atrium auctionarium'da düzenlenirdi. Bu
nat tarihine bakış açısı nedeniyle müzayedelerin ticaret, dört memur ile yürütülürdü: Malı satan
ne zaman başladığını kesin olarak bilen yoktur, tarafın temsilcisi veya satıcı, 'dominus'; satışı
fakat bir ürünü havaya kaldırarak onun etrafında
düzenleyen, finanse eden veya organizatör,
mümkün olan en yüksek bedeli vermek için ya-
'argentarius'; reklam ve tanıtımı üstlenen ve mü-
naşan insanları toplama düşüncesi çok erken
zayedeyi yöneten 'praeco' ve en yüksek teklifi
toplumlarda insanın aklında oluşabilecek doğal
veren yani alıcı ise 'emptor' olarak bilinirdi. Ay-
bir olgudur. Bazı bilim adamları, ilk müzayede-
rıca 'lex bononun vedendorum' başlıklı bir kata-
nin kutsal kitaplarda anlatıldığı üzere Yusuf’un
log ya da şartname ve tanımlama şeklinde bir
kardeşleri tarafından köle olarak satılması ile
gerçekleştirildiğini tartışmaktadır. broşür yapılmaktaydı. Bu satışların, bir zil ya da
trampet çalarak anons edildiği de yazılmıştır.
İngilizcede artırma anlamına gelen 'auction' ke- Teklif verenler, normalde açık açık seslenmez-
limesi Latin kökenli 'auctus' kelimesinden gelir ler, bunun yerine teklifte bulunduklarını ifade
ki, bu kelimenin anlamca karşılığı da etmek için göz kırpar, ya da el sallarlardı.
'artırmak'tır. Açık artırma, bir malın alıcılar ara-
sında fiyat artırma esasına dayanan satışını ifade Romalı tüccarların savaş alanlarına asker yolla-
eder ve artırma ya da Arapça olan müzayede yarak satış beklentilerini karşıladıkları belirtil-
kelimesi aynı anlamı taşır. Mezat kelimesi açık mektedir. Tarihte en şaşırtıcı müzayedelerden
artırma ile satışı işaret etmekte, aynı zamanda biri M.S.193 yılında, Roma İmparatorluğu
açık artırma ile satış yapılan yer olarak da bi- Praetorian Guard (özel muhafızlar) tarafından
linmektedir. 'Mezada çıkarmak/koymak' deyimi askıya çıkarıldığında gerçekleştirilmiştir. Önce

60
Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki yansımaları

İmparator Pertinax öldürülmüş, ardından en nıldığını göstermektedir. Devletin vergi toplama


yüksek teklifi verenin imparatorluğu almaya hak yöntemlerinden biri de iltizamdır. İltizam siste-
kazanacağı ilan edilmiştir. minde sermayeleri olan kişiler, devlete yaptıkla-
rı peşin ödemeler karşılığında, belirli bir bölge-
Tarih boyunca ticarette kullanılan müzayede nin veya kaynağın vergisini toplama imtiyazını
yöntemi, sanıldığı kadar da üstü kapalı bir sis- elde etmekteydiler. Devlet iltizam kontratlarını
tem değildir. Adi pazarlık yöntemlerinin bir so- genellikle müzayede yoluyla satışa çıkarmak-
nucu olarak gelişmiş ve çok büyük bir evrim taydı (Çizakça, 1999).
geçirmeden, temel kuralları ile günümüze akta-
rılmıştır. Ancak müzayedeciliğin geçirmiş oldu- Ayrıca ilkçağlarda yaşamış Babil, Mısır, Roma,
ğu evrim, daha çok onun istismara açık formun- İran, Çin ve Yunan medeniyetlerinde çeşitli ver-
dan ya da uygulama biçiminden kaynaklanmış- gilerin bulunduğu ve bunların bir kısmının ilti-
tır. Şarap gibi beğenisi uzman değerlemesi ile zam sistemi ile tahsil edildiğini biliyoruz.
sağlanan sanat eserlerinin müzayedesi ise, bu Ortaçağ'da Fransa ve Almanya'da da uygulanan
yavaş değişimin en büyük sebep sonuç ilişkile- iltizam sistemi, Osmanlı İmparatorluğu'nda
rini doğurmuştur. Yüzyıllar boyunca küçücük özellikle tımar sisteminin bozulmasıyla ortaya
dekoratif bir parçadan, devasa mülklerin elden çıkmıştır. İltizam sisteminin Osmanlı İmparator-
çıkarılmasına kadar, birçok satışta çok çeşitli luğu’ndaki başlangıcı kesin olarak bilinmemek-
müzayede teknikleri kullanılmıştır. Çok çeşitli le beraber Hammer (1966), bunun Fatih Sultan
tipleri olan müzayedelerin stratejik tercihlere Mehmed zamanında Sadrazam Rum Mehmed
göre piyasalar üzerindeki etkilerinin de farklı Paşa tarafından uygulandığını belirtmektedir.
olduğu gözlemlenmiştir. Du Velay’ın (1978) açık bir şekilde belirttiği
üzere, vergilerin tahsili mültezimler ile hazine
Osmanlı Dönemi’nde ticaret ve müzayedeler sarrafları arasında paylaşılıyordu. Tarihimizin
Türk tarihinde, Ahilik Kurumu’nun toplum ha- “Kuyruklu Sarraflar” adını verdiği bu kimseler
yatını derinden etkilediği görülür. Anadolu Sel- mültezimlere kefil olmakla birlikte vergilerin
çuklu Devri’nden itibaren loncalar aracılığı ile taksitleri de gerçekte bu kişiler tarafından
esnaf ve sanatkâr üzerindeki etkisi ve kültürel ödenmekteydi.
faaliyetleri düzenlemesi nedeniyle, Ahiliğin top-
lum üzerindeki etkisi tartışılmaz. Erken Röne- Osmanlı ticari yaşamının gelişimi içinde çeşitli
sans döneminde görüldüğü gibi esnaf örgütleri- ve alışılmış pazarlık usulleri ile birlikte
nin kuruluşunda ve işleyişinde kültürel değerler 15.yüzyılın ikinci yarısından itibaren bedesten-
etkilidir olmuş ve lonca ilkelerine tabi, ortaklık lerde yapılan ticari etkinliklerin önemi büyük-
ruhunun egemen olduğu atölyelerde üretim sağ- tür(4). O dönemde Kapalı çarşıdaki bedestenle-
lanmıştır (Öndin,2006). rin, alım-satım işlerinde aktif oldukları kadar
bankacılığın olmadığı bir ticari şekillenmede
14. ve 15. yüzyıllarda, Osmanlı’da temel ku- banka rolü üstlendikleri de bilinmektedir. Eski
rumların oluştuğu görülür; ancak iktisadi geliş- adı Bedesten-i Atik olan Cevahir Bedesteni'nin
me çok yavaştır ve yüzyılın ikinci yarısına kadar esnafı Kapalı Çarşı tüccarlarının en varlıklıla-
kurumsal yapıda değişme gözlemlenmez. Os- rındandı. Bunlar üretici imalatçı olmaktan çok
manlı ekonomi dünyası, her kesimin mal ve sermaye alım satımı yapan ve sarayla sıkı bağlar
hizmet ihtiyaçlarının bol, kaliteli ve ucuz sağ- içinde olan bir gruptu. Bu esnafa “Bedesten
lanması ve bunun sürekliliği prensibi ile işler. Hâcegileri” deniliyordu.
Toprak, emek ve sermaye devletin kontrolünde-
dir (Genç, 2008).
4
Genel olarak bedestenler, Osmanlı’da kumaş, mü-
Araştırmalar, Osmanlı toplumundaki iş ortaklık- cevher ve çeşitli kıymetli eşyaların alım satımının
larının ticaret ve sanayi ile sınırlı kalmayıp, dev- yapıldığı bir çeşit kapalı çarşı olup bu yapıların ilk
letin finansmanında da etkin bir biçimde kulla- örneklerine 13. yüzyıl başlarında Anadolu’da rast-
lanmıştır.

61
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

Müzayede yöntemi ile satış yapıldığına dair da el yazması, kitap, kumaş vb. değerli bir malın
Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nin kataloglanan satış yolu ile kayıtlı ya da kayıtsız el değiştirme-
kayıtları arasında rastladığımız 24 Aralık 1692 si bu şekilde gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Osman-
tarihli belge, en eski örnektir ve buradaki satış lı minyatürleri, devletin toplumsal ve ekonomik
bedestende gerçekleştirilmiştir. 17. yüzyıldan yapısı hakkında önemli birer belge niteliği taşır-
itibaren İstanbul’da özellikle Sandal ve Cevahir lar.
Bedestenlerinde aralarında sanat eserlerinin de
bulunduğu değerli eşyaların satıldığını biliyo- Batı sanatının etkilerini taşıyan sanat üretimleri
ruz. Ayrıca birçok değerli mal satışının 19. yüz- öncelikle Osmanlı sarayı tarafından kabul gör-
yılın son çeyreğinden itibaren gizli bedesten sa- müştür ve dolayısıyla bunların ilk önce sultana
tışları ile gerçekleştirildiğine dair Osmanlı Arşi- özel olarak sunuldukları anlaşılmaktadır. Özel-
vi belgeleri de mevcuttur. Bu belgelerden anla- likle İstanbul’a gelen Batılı ressamlardan bir
şılıyor ki müzayedelerde saraya ait değerli mal- kısmının, elçilikler aracılığı ile eserlerini saraya
ların müzayedeli satışı da zaman zaman şikâyet sunma konusunda daha etkin yöntemler izledik-
konusu olmuş ve bu gizli satışlar önlenmeye leri ve saraya özel sergilemeler yaptıkları gö-
çalışılmıştır(5). rülmektedir (Üstünipek, 2007). Türk sanatının,
18.yüzyılın başından itibaren Batı’ya yönelme-
Osmanlı’da ve sonrasında Türkiye’de 20. yüzyı- siyle birlikte, saraya yabancı sanatçıların yerleş-
la kadar sanat galerileri ve onları takip eden mü- tiği bilinmektedir.
zayede evleri henüz yoktur ve bu nedenle bedes-
ten satışları önemlidir. Müzayede evleri önce- Müzayede geleneğinin saray’la ilişkisini ilk kez
sinde özellikle Osmanlı Batılılaşma Döne- örnekleyen, Sultan Reşat’ın müzayedeli bir sa-
mi’nde saray ve malikânelerde antika ve sanat tışta bulunduğuna dair bir belge Osmanlı Arşi-
müzayedeleri yapılmaktaydı ve bunlara ait tere- vi’nde mevcuttur. Bulunan belgelere göre Sul-
ke kayıtları olduğu bilinmektedir. Ancak uzun tan II. Abdülhamit, 30 Mart 1893 tarihinde İs-
uzun anlattığımız sanatsal ve ticari etkinliklere tanbul’da müzayede yerlerinin açılmasını bu-
göre tereddüt etmeden söylenebilir ki yurmuş ve 13 Temmuz 1893 tarihli belge ile bu
12.yüzyıldan itibaren ticari etkinliklerin merkezi konuda Rıdvan Paşa ile Fransız Mösyö Paul
haline gelen bedestenlerde çok çeşitli malların Quilber’i sözleşmeli olarak görevlendirmiştir.
satışları gerçekleştirilmekteydi. Özellikle İstan- Ancak aynı tarihli başka bir belge ile müzayede
bul’un Fethinden itibaren saraya doğulu ve batı- konusundaki imtiyazın Mösyö Quilber’e veril-
lı pek çok bilim ve sanat adamı toplanmıştır. mesi konusundaki şüphe dile getirilmektedir.
Bunun üzerine yaklaşık bir yıl sonra da bu işin
Gentile Bellini, 1478 yılında Venedik Cumhuri- adı geçen kişiye verilmediği için zarara uğradı-
yeti tarafından Fatih Sultan Mehmet'in portresi- ğını iddia etmesinden dolayı kendisine bin lira
ni yapmak üzere İstanbul'a gönderilmiştir. ödenmesine karar verildiğini anlıyoruz.
Bellini'nin Fatih tablosu en önemli tablolarından
biridir. Ne yazık ki II. Bayezid bu tabloyu ve Türkiye’de sanat piyasasının oluşumu
Bellini'nin İstanbul'da yaptığı diğer tabloları pa- Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte kültür ve sanat
zarlarda sattırmıştır. Osmanlı sanatçıları Kanu- sorunlarına oldukça önem veren Atatürk, sanata
ni'nin atölyesinde doğulu ve batılı sanatçılarla ilgiyi devlet politikası haline getirmiştir. Ata-
birlikte çalışmışlar ve bunun sonucunda çalış- türk’ün sanat ve eğitim sorunlarına çözümleyici
maları çeşitlilik göstermiştir. İstanbul'un fethin- yaklaşımı ile özellikle resim sanatçıları güçlerini
den itibaren gelişme sürecine girecek olan min- birleştirerek birlikler oluşturmuş ve Türk Sana-
yatür sanatı da bir imparatorluk sanatı olmuştur. tı’nı olgunlaştırmaya çalışmışlardır. Bu amaçla
O tarihlerde herhangi bir sanat eseri minyatür ya 1921’de Türk Ressamlar Cemiyeti kurulmuştur.
İlk Cumhuriyet kuşağı sanatçıları, yurt dışındaki
eğitimlerini tamamlayıp Türkiye’ye döndükle-
5
Osmanlı Arşivi Belgelerinden örnekler ve içerikleri rinde, sanat hayatımızda canlılık ve hareketlilik
için bakınız: Demirdöven, J., (2008).

62
Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki yansımaları

başlamış ve özellikle ressamlar çok aktif etkin- netim ve özel sektör yatırımlarına bağlı olduğu
liklere girişmişlerdir. için ya gerçekleşmemiş ya da gereğinden uzun
bir zamana yayılmıştır.
1939- 1945 savaş yıllarında Türkiye, savaşa gir-
memekle birlikte, savaşın etkilerini yoğun bir 80'li yıllarda küresel olarak sanat piyasalarında
şekilde hissetmiştir. Savaş yıllarında, sanatçıla- ‘patlama’ adı verilen bir canlanma yaşanmıştır.
rın bir kısmının silâhaltına alındığı, malzeme Sanat piyasalarına yönelik bu itici gücün ne ol-
sıkıntısı ve yüksek enflasyon gibi sorunların sa- duğunu kavrayabilmek için geniş katılımlı sanat
natsal üretimin önünü tıkadığı ve devlet yatırım- oturumları ve bildirgeleri incelenecek olursa,
larının kısıtlandığı koşullar altında devlet- eser üretiminin seçilebilirlik adına karşıtlıklar
sanatçı ilişkisine temellenen sanat ortamı yeni yaratma ve benzerliklerden sıyrılma gerilimi
bir sürece girmiştir. Türk resmi 1950'lerle birlik- içinde inkübasyon (kuluçka) dönemi yaşadığını
te kısa sürede ve atak bir şekilde soyut anlayışı görürüz. Artık sanatçı, bilinçli ya da bilinçsiz
benimsemiştir. Yine, bu sırada Türkiye'de bir olarak pazar segmentasyonuna yönelik girişim-
sanat piyasasının oluşmamış olması, soyut sana- ler içerisindedir. Ayrıca büyük, küresel, çoku-
tın gelişimine ivme kazandırmış olmalıdır. Sa- luslu ve merkezileşen bir iletişim ağının algı-
nata devlet desteğinin azaldığı 1950'li yıllarda, lanmasında aracı olmak gibi bir işlevi üstlenmiş
bir yandan sanatçılar nicelik ve nitelik açısından olan sanatçının bizzat kendisi, inovasyonun
giderek daha üretken bir kimlik kazanırken, öte vazgeçilmez bir bileşenidir. Sanat çevreleri
yandan artan sayıda kurum ve etkinlik gündeme dünyadaki gelişmeleri takip edebildikleri için
gelmektedir. Devletin bıraktığı boşluk, sanatçı- trendi yakalama çabaları içindedirler. Ancak
lar ve sanata destek olan özel kişi ve kurumlar dünya piyasalarının oligopolisinde sanatçıları-
tarafından doldurulmaya çalışılmaktadır. mız uluslararası rekabet ortamında yer bulama-
mıştır ve doğal olarak harcanan emek, iç pazar-
Türk Resim Sanatı açısından, 1960'dan bugüne da istikrarlı yer bulabilmeye yöneliktir.
uzanan süreç, daha önceki dönemlerin aksine
gruplar, dernekler ya da belli üsluplar çerçeve-
Örgütsel yapılanma
sinde tanımlanamayacak bir bireysel zenginliği
Müzayede yönteminin yararı, daha çok kalite
bünyesinde barındırmaktadır. Sayısı artan özel
unsurlarında kararsızlık nedeniyle, bedelini be-
galerilerin ilk kurumsal örneklerinin gündeme
lirlerken güçlük çekilen ticari nesnelerin satışın-
gelmesi gibi, sınırlı bir koleksiyoncu ilgisinin
da görülür. Merkezi planlamadan serbest pazar
temellerinin atılması da 60’lı yıllara rastlar.
ekonomisine yönelen ülkelerde müzayedeler,
1970'lerden günümüze dek Türk resminde özel
galerilerin önemli bir rolü üstlendiği görülmek- fiyatlandırılması başka şekilde uygun olmayan
tedir. Kişi ve kurumların oluşturduğu talep 70’li ürünlerin bedellerinin belirlenmesine olanak ta-
yıllardan itibaren özellikle antika niteliğindeki nır. Az rastlanan malların el değiştirmesine ola-
eserlerle ilgili olan müzayede kuruluşlarını, nak tanıyan ve rekabet ile yapılanmış bir yön-
Türk resmine daha fazla yer veren müzayedeler temdir. Satıcının en yüksek fiyatı elde etmek
düzenlemeye itmiştir (Ödekan vd., 2007). istediği ve aynı zamanda alıcının en düşük bede-
li ödemeye çalıştığı bir pazardır. Bir malın piya-
Türkiye ekonomisi 1980'lerde önemli değişim- saya göre fiyatının belirlenmesinde kolaylık
ler geçirmiş, ekonomi, sanayi kesiminin değil, sağlama avantajını sunar. Ancak müzayedenin
hizmet kesiminin büyümesiyle yön değiştirmiş- eşsizliği, fiyatın satıcı tarafından değil aksine,
tir. Sanat ve kültürün durumu, 70'li yılların so- alıcılarca belirlenmesindedir. Diğer taraftan,
nunda ve 80'li yılların başında bazı önemli açık kullanacağı müzayede tipini belirleyerek satış
oturum ve sempozyumlarda ele alınarak Türki- kurallarını düzenleyen yine satıcıdır. Ayrıca ge-
ye'deki sanat sorunları gerçekçi olarak tartışıl- nellikle müzayedeci, sattığı malın sahibi değil-
mış, ancak sonuçların değerlendirilmesi ve çö- dir, ancak mal sahibi ve/veya eser sahibinin
züm önerilerinin uygulanması devlet, yerel yö- temsilcisi olarak satışta rol üstlenir.

63
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

Kişileri müzayedeye katılmaya yönelten iki tip sanatçının galerideki bir eserinin fiyatı ile karşı-
motivasyon sebebi vardır. Bunlardan en az biri- laştırıldığında, aynı esere müzayedede talep ol-
ne sahip bir kimse, şu ya da bu şekilde müzaye- mazsa, haksızlıktan kaynaklanan anlaşmazlıklar
dede teklif verir: İlki kişisel tüketim, ikincisi ise söz konusu olabilmektedir.
tekrar satış veya ticari amaçlı mal gereksinimi-
dir. Kişileri satınalmaya yönelten itici güçler Sanat müzayedelerinde satışa sunulan eser ve
olduğu gibi, müzayedeler yolu ile satılması ter- beraberinde sunulan hizmetlerin tamamı, ticari
cih edilen değerli malların ve sanat eserlerinin bir faaliyette ürün olarak adlandırılmaktadır.
piyasa döngüsünü sağlayabilmek ve finans akı- Elbette, sanat eseri bir sanatçının ürünüdür ve
şının temini için tüm iş modellerinde geçerli ol- maddi yatırım olarak görülmesinin ötesinde ni-
duğu gibi sanat müzayedelerinde de iş geliştir- teliklerinden ve özgünlüğünden ötürü satış ön-
me modeli oluşturmak ve sebep-sonuç ilişkileri- cesi ve sonrasında bazı hizmetler gerektirir.
ni iyi anlamak gerekir. Bu bağlamda Şekil 2 ve
Şekil 3 incelenebilir. Sanatseverler ve sanat piyasası ile ilişkili kişiler
sanat müzayedelerinde biraraya gelirler. Bir
yandan müzayede öncesi sergilenen eserleri,
sanatçıları ve müzayede evi yöneticilerini, uz-
man ve danışmanlarını tanıyarak yeni bir sanat-
sal deneyim edinirler, diğer yandan ise bir izle-
yici kitlesi oluştururlar. Bu izleyici kitlesi, mer-
kezde sanat ile nüvelenen çok ayrışık özelliklere
sahip bir kitledir ve potansiyel alıcı ve satıcı da
çoğunlukla aynı izleyici grubun içinde yeralır.

İzleyicilerin tamamını müşteri olarak adlandır-


mak sanat ve sanatçı açısından biraz incitici bu-
lunabilir, çünkü sıradan bir ürünün tekrarı ola-
bildiği halde sanat eseri, özgünlüğü ve geçirdiği
Şekil 2. Müzayede fırsatları yaratma üretim süreci açısından yaratıcısı ile birlikte ta-
libini de nitelendirir. Ancak diğer taraftan bura-
da ticari bir etkinlik gerçekleştirilmektedir ve
hayırseverlik amacıyla yapılan müzayedelerde
bile, bir çeşit kazanç hedeflenir; tabii ki organi-
zasyonda görev alan kimselerin geçimlerini bu
yolla sağladıkları da unutulmamalıdır.

Aslında bu ticari etkinliğin müşteri ve yatırım-


cıya ulaşmak ve onlarla bir alım-satım işlemi
gerçekleştirmek için düzenlendiğini, ancak ken-
dine özgü doğası nedeniyle içerisinde sanatsal
deneyimler ve faaliyetler barındırdığını hatır-
latmak gerekmektedir. İzleyici grubunun içinde
medya diyebileceğimiz bir grup vardır ki potan-
siyel alıcı, satıcı ya da yatırımcı olabileceği gibi
Şekil 3. Müzayede talebinin 4B kuralı çoğunlukla gerçekleştirilen ticari faaliyetin ba-
şarısı için yürütülen tanıtım sırasında sanatsal
Açılış tekliflerini mümkün olan en düşük oran- etkinliğin ve deneyimlerin kulaktan kulağa ya-
larda tutma stratejisi, şüphesiz akıllı alıcılar için yılmasında oldukça başarılı bir rol üstlenir. Sa-
iyi bir fırsattır; ancak ne yazık ki yaşayan bir nat çevrelerinin oluşumunda oldukça etkili bir

64
Müzayedelerin sanat piyasalarındaki rolü ve Türkiye’deki yansımaları

iletişim kaynağı sağlayan bu grup da yapısal recinin kalbindedir. Enformasyon şeffaflığında-


olarak çok heterojendir ve organizasyonda al- ki eksik altyapı eksperlerin bilgi kaynağı olarak
maç (reseptör) rolünü üstlenir. yaşamsal bir rol üstlenmesine sebep olmuştur.
Eksper tercihi, genelde bireyin kendi ismi veya
Son olarak oluşum içerisinde en önemli faktör- kişisel ününden, akademik ehliyete dayalı
lerden biri olan müzayede evini ve yöneticisini ilerleyişiden, aile köklerinden (örneğin ünlü sa-
unutmamak gerekir ki, hem alıcı veya satıcı natçıların mirasçılarının eserlerin otantikliği ko-
hem de yatırımcı ve galeri sahibi olarak ayrıca nusunda eksperlik yapmaları gelenekseldir) ve
medya desteği açısından bu grup da sanatsever tarihi kayıt tutmasından kaynaklanır. Yine de
müşteriler arasında yer alabilir. sanat eserlerinin fiyatlandırılması bir bilim da-
lından daha çok sanat dalıdır. Başarılı sanat ya-
Kurumsal yapılanma tırımlarının özünde her zaman bireysel sanat
Günümüzde müzayedecilik, galeri işletmeciliği değerleme deneyimleri yeralacaktır.
ile paralellik kurmuştur ve hatta önde gelen mü-
zayede evleri kendi galerilerini de işletmektedir- Bir eser hakkında toplanan veriler, sanatçının
ler. Aynı şekilde müzayedelerde genelde diğer adı ile eserin yaratım süreci, tanımı, tasviri ve
galerileri alıcı, satıcı ya da aracı olarak görmek imajı, yaratım yılı, boyutları, tekniği ve menşei-
mümkündür. Eski tarihlerde, malikâne müzaye- ni içerdiği gibi, aynı zamanda fiyatını, ödeme
delerinin yapıldığı bilinmektedir. Zamanla mü- tarihi ve para birimini, komisyon bedelini ve
zayedelerin ve öncesinde eserlerin incelenmesi alıcı hakkında bilgileri de içerebilir. Bir eser
için düzenlenen sergiler malikânelerden, galeri- hakkında enformasyon arşivlerken eserin oriji-
lerden ve müzayede evlerinden dışarı çıkmış, nal adı herhangi bir dile çevrilmeden yazılmalı-
lüks otel salonlarına ve tarihi değeri olan geniş dır. Böylece eser eşsizliği konusunda şüpheye
mekânlara taşınmıştır. Müzayede tanıtımları ka- yer bırakmaz, çünkü piyasalarda aynı eserin
taloglar ile gerçekleştirilmektedir ve bu nedenle farklı isimlerle ve farklı yaratım yıllarına atıfta
katalogların ayrıca tarihi belge olarak değeri ol- bulunarak yeniden satışa çıkarıldığı görülmek-
duğu da düşünülmelidir. Günümüzde ise tekno- tedir. Bazen bir eserin kopyası da satılabilmek-
lojik gelişmeler paralelinde çok çeşitli mecralar tedir.
tercih edilmektedir. Artık online (çevrimiçi) ka-
taloglar aracılığı ile internet satışları da gerçek- Sergilerde müzayede yöneticileri ya da yönetici
leştirilmektedir. ekiple ve uzmanlarla karşılaşmak mümkün ol-
duğu için sergiler müzayedelerin halkla ilişkiler
Daha çok likidite zayıflığı ve şeffaflık düzeyin- açısından önemli bir etkinliğidir. Müzayede
deki düşüklük gibi tüm kusurları nedeni ile yatı- evlerinin marka ve itibarını yöneticinin şahsi
rımcılar özellikle sanat değerlerinin fiyatlandı- bilinirliğinin yanı sıra bu gibi etkinlikler ko-
rılmasında sanat piyasalarının altyapısına güven numlandırır. Diğer müzayede organizasyonları
duyamazlar. Fiyatlandırma, sanat piyasalarında- ile kıyaslama bu noktada başlar. Bu yüzden mü-
ki kişiler ve organizasyonların gerçekleştirdiği zayede evleri seçkin müşterilerinin üzerinde
işlemler içerisinde başat rekabeti oluşturduğu olumlu bir etki bırakabilmek için rakiplerinden
için, genelde dolambaçlı bir süreçtir. Az sayıda farklı yaklaşımlar da sunabilmektedirler. Tecrü-
sanat eksperi (bilirkişi) fiyatlandırma konusunda beli yöneticiler lüks ve konforlu bir mekândan
başrolü üstlenmiştir. Baskıya maruz olmayan öte inovasyon, yaygınlaştırma, araştırma, eği-
işlemlerde (satış için aciliyet ya da finansal ta- tim, sunum, yetkinlik ve uzmanlığın gereklerini
ahhüt sözleşmeleri gibi), sanat değerlemede de sağlamalıdırlar.
eksper (bilirkişi) görüşleri pazarlıkların temelini
oluşturur. Belli bir sanat eserine birden fazla Tarihte iyi bir müzayede yöneticisi olmak için
talep olduğunu bilirlerse müzayede evleri, de- “bone tête, bone orielle & bone yeux” yani “iyi
ğerleme ölçütlerini çok daha yükseklere çek- kafa, iyi kulak, iyi gözler” gerekliydi. Ayrıca
mektedirler. Eksper bilgisi sanat değerleme sü- müzayedelerin eğlence olarak görüldüğü şüphe

65
J. Bozoğlu Demirdöven, A. Ödekan

götürmez bir gerçekti (Marchi, 2002). İngiltere Sanat eserlerinin sicilleri ile ilgili halka açık bil-
tarihinde Millington gibi aslen bu gerçeğe oy- gi kaynaklarının yokluğu, fiyatlandırmaya iliş-
nayan ve yönettiği müzayedelerde satışa sunu- kin bilginin düşük kalitesi, başyapıtların otantik-
lan eserlerden ya da tekliflerden daha fazla dik- liğine dair ekstra harcamalar ile alıcı ve satıcıla-
kat çekici olan performansı ve hızlı konuşması rın gizliliği bir araya gelince, sanat piyasasında
ile öne çıkan müzayedeciler, bir müzayedenin belirsizlik, irrasyonellik ve duygusallık ortaya
eğlendirici kısmına kattıkları tescilli değer saye- çıkar ki, böylece sanatsever ya da sanatçılardan
sinde oldukça kazançlı çıkmışlardır. ziyade profesyonel aracıların lehine sonuçlar
görülür.
Muhtemelen yaygın organizasyonel formundan
dolayı malların müzayede yoluyla satışları, tarih
Kaynaklar
boyunca ihmal edilebilecek düzeyde az ilgi çek- Çizakça, M., (1999). İslam Dünyasında ve Batı'da iş
miştir. Malların gönüllü müzayedelerinin eleşti- ortaklıkları tarihi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları,
riden sıyrılmasının ikinci bir sebebi de tarihte İstanbul.
müzayede fonksiyonlarını düzenleyici kanunla- Cassady, R., (1967). Auctions and auctioneering,
rın görece az olmasından kaynaklanabilir. Erken University of California Pres, Berkeley.
modern dönemde Hollanda Ticaret Hukuku ile Demirdöven, J., (2008). Sanat ve ekonomi: Müzaye-
beraber kurumun başlangıç noktası incelendi- deler, Doktora tezi, İ.T.Ü. Sosyal Bilimler Ensti-
ğinde ilginç vakalara rastlanır. tüsü, İstanbul.
Genç, M., (2008). 19.Yüzyıl öncesi Osmanlı eko-
nomisinde özel sermaye birikimi üzerinde devle-
Sonuçlar tin etkileri, Bildiri, Netherlands Institute in
Günümüzde müzayedeler temelde aynı kurallar- Turkey, Ekim, İstanbul.
la işlediği halde, çok profesyonel yöntemlerle Hammer, J. von, (1966). Osmanlı Devleti tarihi,
planlanan büyük organizasyonlar haline dönüş- Milliyet Matbaası, 156, İstanbul.
müştür. Ancak burada belirtilen genel kurallar Leppert, R., (2002). Sanatta anlamın görüntüsü:
ve sözleşmeler dâhilinde asgari gerekler, müza- İmgelerin toplumsal işlevi, Ayrıntı Yayınları,
İstanbul.
yede evlerinin imtiyazlı müşterileri için her za-
Marchi, N. De, (2002). Rules for an emergent mar-
man geçerli ve rijid değildir. Müzayede evi ve ket: selling paintings in late seventeenth-century
müşteri arasındaki diyaloglara dayalı olarak ta- London, Proceedings, Duke University Dept. of
rihi geleneksellik içerisinde yürütülen samimi Economics, August.
ikili ilişkilerin gücü, sanatsal etkinlikte hissedil- Osmanlı Arşivi, Daire Başkanlığı, (2008). T.C. Baş-
diği kadar ticari etkinlik üzerinde de hissedilir. bakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü,
İstanbul.
Sanat pazarının enformasyon altyapısına ilişkin Ödekan, A., ve diğ., (2007). Modern Türk 2: Özel
manzara, küresel yatırım pazarlarının bir çeşit Koleksiyonlardan 1950-1970 Dönemi Resim Sa-
minyatür kopyasıdır. Diğer piyasalarda edinilen natı (Cecan – Taviloğlu – Kabakçı – Bilge - Saka
deneyimlere göre, ürün ve alıcılar hakkında ne Koleksiyonları), İSMV, İBB ve MSÜ ortak yayı-
kadar şeffaflık mevcutsa ve ürünün fiyatlandı- nı, İstanbul.
Öndin, N., (2006). Rönesans döneminde tinsel mül-
rılmasına ilişkin doğru verilere yatırımcılar ne
kiyet kavramının gelişimi ve sanatçı hakları, Sa-
kadar eşit şartlar altında erişebiliyorlarsa, yani nat teorisi e-book yayınları, Url.
sadece gelişmiş bir enformasyon altyapısı mev- Pirenne, H., (1991). Ortaçağ kentleri: Kökenleri ve
cutsa, pazarın katılımcıları artmaktadır. Dünya ticaretin canlanması, (Çev. Karadeniz, Ş.), İleti-
genelinde sanat piyasalarının gelişimi için taraf- şim Yayınları, 92, İstanbul.
tarlar ve karşıtlar arasında bir dengesizlik söz Üstünipek, M., (2007). Tanzimat’tan Cumhuriyet’e
konusudur. Sanat pazarının altyapısında anlamlı çağdaş Türk sanatında sergiler 1850-1950, Artes
değişimlerin ancak alıcıların daha verimli bir Yayınları, İstanbul.
ortam ya da pazarda yeralacak yeni segmentleri Velay, A. du, (1978). Türkiye maliye tarihi, Maliye
talep etmesi ile güçlükle yapılabileceği gayet Tetkik Kurulu Yayını, Damga Matbaası, 26,
açıktır. İstanbul.

66

You might also like