Frederich Wilhelm Nietzsche-Insanca Pek Insanca 1

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Frederich Wilhelm Nietzsche

d.15 ekim 1844-ö.25 Ağustos 1900

Alman asıllı İsviçreli filozof, ilkçağ uzmanı, kültür eleştirmeni ve şair.

İnsanca, Pek İnsanca I. Cilt (1876-1877)

Kitaptan Anektodlar.

16 Eş zamanlılık hakkındaki batıl inanç.- Eşzamanlı olarak gerçekleşen her şeyin bağlantılı
olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Uzaklarda bir yerde bir akrabamız ölür ve biz tam o sırada
onu rüyada görürüz- ne olmuş yani! İyi de sayısız akrabamız biz onları rüyamızda
görmeksizin ölür. Bu tam da batmakta olan bir gemide yemin eden insanların durumuna
benziyor; yok olanlar hakkında tapınakta açıklayıcı tabletler bulamayız. – Biri ölürken, bir
baykuş acı acı feryat eder, duvar saati durur, tümü de gecenin tek saatinde. Burada bir
bağlantı olmalı mı? Bu tahminde de varsayıldığı üzere, doğayla kurulan böyle bir yakınlık
insanların gururunu okşar. –Bu batıl inanç kategorisine aynı zamanda tarihçiler ve kültürü
betimleyenler arasında, bireylerin ve halkların yaşamlarını her şeye rağmen böylesine
zenginleştiren tüm anlamsız yan yana koymalar-dan ötürü bir bakıma kuduz olma eğiliminde
olanlar arasında da rafine edilmiş bir tarzda rastlanılabilir.

15 Art niyet nadirdir.- Çoğu insan art niyetli olamayacak kadar kendisiyle meşguldür.

14 Utancın arıtılması.- İnsanlar kirli bir şeyi düşündükleri için utanmazlar, tersine birisinin
kendilerinin bu kirli düşüncelere sahip olabildiklerine inandığını düşündüklerinde utanırlar.

13 Hastalık hastalığı.- Başka bir kişiye olan sempatileri ve endişeleri nedeniyle hastalık
hastası (Hypochondrie) haline gelen insanlar vardır; buradan çıkan sempati biçimi bir
hastalıktan başka bir şey değildir. Aynı şekilde İsa’nın çektiği acıları ve onun ölümünü hiçbir
zaman gözlerinin önünden ayırmayan o yalnız ve dinsel dürtülerle hareket eden insanlara
saldıran bir Hıristiyan hastalık hastalığı da vardır.

12 Duygudaşlık acı çekmeden daha güçlüdür._Sempatinin fiilen çekilen acıdan daha güçlü
olduğu durumlar vardır. Örneğin, arkadaşlarımızdan biri yüz kızartıcı bir suça maruz
kaldığında, bu durumu kendimizin bir suça maruz kalmasından daha fazla acı verici
hissederiz. Birincisi, çünkü biz onun karakterinin saflığına onun kendisinden daha çok
inanıyoruz; ikinci olarak da , ona olsan sevgimiz, muhtemelen tam da bu inançtan ötürü, onun
kendisine olan sevgisinden daha güçlüdür. Ve eğer onun egoizmi gerçekten bizim
egoizmimizden ziyade bu durumdan dolayı daha çok acı çekerse, onun kendi kabahatinin
daha fazla kötü sonucuna katlanmak zorunda kalması koşuluyla, bizdeki egoist olmayan öğe-
bu terim hiç bir zaman çok dar bir anlamda anlaşılmamalıdır - her şeye rağmen, ondaki egoist
olmayan öğeye oranla onun suçundan daha çok etkilenecektir.

11 Küçümseme.-İnsanlar başkalarının kendilerini küçümsemesi karşısında kendilerinin


başkalarını küçümsemeleri karşısında olduğundan daha duyarlıdırlar.

10 Ruhu zengin olan.- Ruh peşinde koşan birinin ruhu yoktur.

9 Peygamberin hilesi.- Sıradan insanların nasıl davranacaklarını önceden tahmin edebilmek


için, onların kendilerini tatsız bir durumdan kurtarmak için her zaman mümkün olduğu kadar
az zekâ harcayacaklarını farz etmeliyiz.

8 Başkalarından şüphelenmek.- Tahammül edemediğimiz insanlardan şüphelenmeye çalışırız.

7 Akıntıda.- Güçlü sular kendirliyle birlikte epeyce taş ve çalı kalıntısı taşır, güçlü ruhlar ise
pek çok aptal ve sersem kafayı.

6 Dost.- Bir dostu yaratan şey, paylaşılan acı değil, paylaşılan sevinçtir.

5 Gençlik.- Gençlik tatsızdır; çünkü gençlikte herhangi bir anlamda üretken olmak mümkün
değildir ya da makul değildir.

4 Gerçeğin düşmanları.- İnançlar gerçeğin yalandan daha tehlikeli düşmanlarıdır.

3 En rafine ikiyüzlü.- Kişinin hiç kendisinden bahsetmemesi oldukça rafine bir ikiyüzlülük
biçimidir.

2 Sevilmek istemek.- Sevilme isteği tüm varsayımların en büyüğüdür.


1 Dönek tip.- Kadınlar aşktan dolayı, tam da kendilerini seven erkeklerin olmalarını istediği
şey olurlar.

You might also like