Professional Documents
Culture Documents
Kübra Gökbel 1501576-Caz331
Kübra Gökbel 1501576-Caz331
BÖLÜMÜ
Caz Tarihi
6510331
Ġncesaz—Mazi Kalbimde
Louis Armstrong--All Time
Greatest Hits 1998
Kübra GÖKBEL
Ġncesaz grubundan kısaca bahsetmem gerekirse grup 1997 yılında Murat Aydemir- tanbur, ud,
lavta-, Derya Türkan- kemençe- ve Cengiz Onural- gitar, buzuki, cura- tarafından kurulmuĢtur. Bu
üçlünün amacı kendilerine özgü bir müzik yaratmaktır. Kendilerinden bahsederken “profesyonel bir
birliktelikten ziyade, gönül teli birbirini titreten üç arkadaĢın bir müzikli gönül yolculuğu oldu.” derler. Bu
yolculuk,daha sonradan gruba Taner Sayacıoğlu- kanun-, Akın Aral- bas gitar- ve Türker Çolak'ın-
vurmalı çalgılar- katılımıyla Ġncesaz‟ı bugünkü haline getirir.
Ġncesaz grubu günümüze kadar altı albüm yayınlamıĢ ve Ġkinci Bahar, Ekmek Teknesi, Çınar Altı,
Sev KardeĢim dizilerinin müziklerini yapmıĢlardır. Grup çok geniĢ bir yelpazade müzik icra eder, gerek
eski parçalar gerekse kendi besteleriyle; albümlerinde hem enstrümental hem de sözlü parçaların
bulunmasıyla insanı çok farklı diyarlara götürmeyi ve “sukünetin müziğini” yapmayı bence baĢarmıĢ
ender gruplardan biridir.
Bir sonraki albümlerini Türk Hava Yolları 75. kuruluĢ yıldönümü sebebiyle yapılan"Yollar" adlı
çalıĢma olarak planlanıyor.
2005 yılının kasım ayında yayınlanan albüm Ġncesaz grubuyla gerçekten tanıĢmama sebep
olan albümdür. Bu albümde vurmalı çalgılarda Türker Çolak gruba katılmıĢ, albümün solistliğini ise
Dilek Türkan yapmıĢtır. Albüm 6 tane enstrümantel hayıt ve 7 tane sözlü kayıttan olmuĢmaktadır.
Albümdeki Kayıtlar
1-Mazi Kalbimde Bir Yaradır 2'59''
2-Bir Çapkına Yangınım 3'04''
3-Türkuaz 4'34''
4-Eflâtun 3'06''
5-Denizde AkĢam 3'06''
6-GümüĢ 2'27''
7-Kalbim Seni Özler 3'01''
8-ġarâbî 4'13''
9-Tereddüt 4'05''
10-Portakal 2'36''
11-AĢk Kerpeteni 3'09''
12-Ebrûlî 2'53''
13-Kaçsam Bırakıp 3'40''
Yorumlar:
Albüme yapabileceğim genel yorum içindeki “enfes” tangolarıyla içimi kıpır kıpır ederek ruhumu
tangoya davet ederken enstüramental parçalarıyla ruhumu yere indirip sırtımı sıvazlayıp zamansal
boĢluğumu renklendiren, kendi besteleriyle ve sözleriyle beni benden alıp, çok farklı diyarlara
götürmeyi baĢaran bu albüm her dinleyiĢimde beni günlük telaĢemden sıyırıp sukünetin ellerine teslim
ediyor, dolayısıyla benim için vazgeçilmesi zor bir albümdür “Mazi kalbimde”. Ve içindeki kayıtlarda bu
albüm adının hakkını vererek maziyi kalbimde canlı tutar.
Albümün ilk Ģarkısı “Mazi Kalbimde Bir Yaradır” dır, ve albüme adını verir. Mazi Ģarkısı bir Necip
Celal bestesidir ve aynı zamanda ilk Türk tangousudur. ġarkının mazisi 1928 lere dayanır ve 1932
yılında dönemin unutulmaz seslerinden Seyyan Hanım tarafından okunmuĢtur. Bu bilgilerden sonra
Seyyan Hanımdan da Ģarkıyı dinledim, ve elbetteki plağın cızırtısı tangoya ayrı bir hava katıyor ve
insanın ruhuna ve bedeninde ayrı bir tat bırakıyor. Ġncesaz grubu hem melodi olarak tangoyu biraz
daha canlandırmıĢ hem de daha dinamik bir hale getirmiĢ gibi geldi bana ve orjinalinden çarpıtılmadan
kayda alınmıĢ bu parça da Dilek Türkan'ı tebrik etmek istiyorum. Bence en büyük iĢ kendisindedir,
çünkü var olan bir sesi olabildiğince aynı tutarken kendinden de yorumlar katarak Ģarkıyı kayda almak
ve bu kadar baĢarılı olmak hiç de kolay bir durum olmasa gerek. Ve Ģarkıda ara ara verilen Ģıkırtı
sesleri ve sonundaki duydunuz zilin sesini der gibi sertçe çalınan notalar yaklaĢık üç dakikadır süren
istemsiz salınımımı sona erdirerek gözlerimi açıp kendime gelmemi sağlıyor. Bu ödev aracılığıyla, bu
mükemmel yorumu için ve hayatıma tangoyu bu denli güzel kattıkları için Ġncesaz grubuna teĢekkür
ediyorum.
Ġkinci sırada “Bir Çapkına Yangınım” parçası geliyor. Söz ve müziğini Kadir Cerrahoğlu tarafından
yapılmıĢtır. Bu Ģarkıda yeniden Dilek Türkan‟ın yumuĢak sesiyle insanın damarlarında dolaĢıyor ve
gerçekten insana bir çapkına yangın olduğunu hissettiyor. Sözleri o kadar güzel yazılmıĢ ki gözlerine
bakmadan bile sarhoĢ ediyor insanı. Söz kısımlardaki tanbur ve kanun uyumuysa insanı bu hikayeye
gerçekten inandırıyor. Ama yeniden, sondaki cam kırılma sesiyle bir tatlı rüya daha kendiliğinden
bitiyor.
Albümün üçüncü Ģarkısının-Türkuaz‟ın- yeri bende çok faklıdır, daha önceden de belirttiğim gibi
bu Ģarkı beni Ġncesaz‟la tanıĢtıran Ģarkıdır. Daha önceden de bir çok Ģarkılarını duymuĢtum fakat tüm
albümlerini dinlememe ve gerçekten grubu tanımama sebep olan Ģarkıdır kendisi. YumuĢak iniĢ
çıkıĢları resmen med cezir gibi sırtımı sıvazlıyor dertlerimi benden alıp götürüyor. Zaten baĢta dalgayı
andıran bir melodiyle giriĢ yapılıyor ve ara ara bu melodi tekrarlanıyor, bu melodi bende bir
rahatlamaya sebep oluyor. Karamsar ruh halimi deniz ferahlığına kavuĢturuyor, kanun, buzuki,
viyolensel,tanbur neredeyse tüm yaylı çalgılar Ģarkının adını verircesine insanı mavimsi rengin
dinginliğinde sakinleĢtiryorlar. Üzerinde bu kadar düĢünüp bu Ģarkı hakkındaki duygularımı kaleme
almamıĢtım. ġu anda yeniden Ġncesaz grubu hayatımda oluğu için çok mutlu olduğumu ve bu Ģarkıya
verilebilecek en güzel adı verdiklerini belirtemem gerekir.
Sırada baĢka bir renk var, Efalatun. Bu Ģarkıda lavta sazı ön plana çıkıyor gibi, ve yeniden
yumuĢaklık, sadelik, sakinlik, durgunluk, dinginlik ama tamamen uyku halinden uzak bi rahatlık
sarıveriyor ruhumu, kendimi leylak ve lavanta kokularıyla çevrelenmiĢ bir bahçede hisseiyorum. Ve
renkli kiĢiliğimle bu kadar uyum gösteren ve bana bunu hissettiren gruba kanım daha da ısınıyor bu
parçayla.
Denizde Akşam diyorki, ey dinleyici gel artık bu diyarlara... GiriĢ müziği beni hafif salnımlara
yendien davet ediyor. Ve Dilek hanım sözleri söyleyerek akĢama davet ettiğini belirtiyor. Sonrasını
hatırlamıyorum, üç dakika nasıl bitiveriyor. Bu akĢamda kimle ne konuĢyorum, kimle karĢılıklı kadeh
kaldırıyorum, kimle dans ediyorum denizin hıĢırtısı kokusu eĢliğinde hatırlamıyorum Ģarkı bittiğinde.
Tabi ki söz ve müziği Kaptanzade Ali Rıza Bey‟e ait.
Soldan alır sağa götürür yavaĢça Gümüş beni tıpkı akordiyonun kıvrımları gibi. Griye davet eder
ama öyle koyu değil toz pembeye yakın metalik de olmayan, hayatın tüm renkleri arasında azcık
dinlenmem, pastelleĢmem gerektiğini hatırlatır bana. Hızlanır yavaĢlanır, koluma girer, fısıldar
kulağıma, öğüt verir bana yumuĢacık azarlar beni; ama kızmadan sakince bitirir öğütlerini. Kimler mi
yardım eder bu hislerin bende oluĢmasına tanbur,kanun, viyolensel, gitar, ve akordiyon.
Sonra ben derim ki ama Kalbim Seni Özler. Kıpır kıpır yerimde duramam, parmak uçlarımın
üzerinde bir yükselir bir inerim. Sonra tabi ki hızlı hareketlenmeler ve yeniden canlanırım tıpkı baharın
canlanması gibi içimde açar sevgi tohumları. Sözleri sitemkardır; ama o kadar tatlı söylenmiĢtir ki
sevimlilikten, neĢeden, mutluluktan istenmeden bir gülümsemeye sebebiyet verir.
Şarabi.. Ne söylenebilir ki hakkında; yaylı çalgılar burada biraz sert çalınmıĢtır. ġarap gibi
keskinliği vardır baĢlarda ama zaman aktıkça yerini hafif bir sarhoĢluğa verir. Gözümü kapattırır bana,
sonra bir bakmıĢım çok baĢka bir diyarda kendimle dans etmekteyim salınmaktayım. Melodi çokça
tekrarlanır yükselir, alçalır, hızlanır, hızlanır birden yavaĢlar ve tekrar baĢa döner gibi yapar. Tıpkı bir
Ģarap eĢliğinde kendimi bulmam gibi. Grubu Ģarkı baĢlığı seçimden dolayı kutluyorum, baĢlıksız
olsalardı bile ezgilerin birden çok kiĢi üzerinde aynı etkiyi yaratacağından dolayı benzer adların
verileceğinden eminim.
Kendimle dans mı ettim, bir Terredüt sarar beni. Ve Ġncesaz kayıt sıralamasını o kadar güzel
yapmıĢtır ki bu Ģarkıyla dokunur gönlüme. Genelde bana hayat-renk katan, mutluluk veren albüm, artık
der ki zaman duruyor artık.. Bir adım ötesi dönüĢü olmayan bir yoldasın Kübra.. Ve ben O an tereddüt
ederim kendimden, hislerimden... Barınırım bir keder gölgesine.. Gözlerim nemlenir.. Bırakırım
kendimi ezginin akıntısına...
Ġncesaz özür diler gibi yumuĢatır ortamı ve Portakal kayıdını çalar kulağıma. Ben de hüznümü
yavaĢtan unutur göbek atar havaya bürünürüm. Öyle aman aman hızlı ve eğlenceli bir parça değil ama
tereddütün üzerine Ģeker gibi gider. Akan yaĢlarım gülümsememle inemezler aĢağı. Bence bu parçada
benim ruhuma iyi gelen çalgı klarnettir. Çünkü her zaman nefesin melodiye sese kelimeye dökülmesi
beni benden almıĢtır.
Ve yeniden tango esintileri belirir Aşk Kerpeteniyle. Piyanist ġefik Gürmeriç Bey kaleme almıĢtır
söz ve müziğini, hangi çapkından hangi çapkınlıklardan bahsetmiĢtir kendi bile karıĢtırmıĢtır bence.
Gönlüm serseri der ve yakar feneri..Sözlerinin ihtiĢamından arka planda çalan çalgıları ayırt etmek
benim açımdan pek mümkün olmuyor. O kadar güzel bir bütün oluĢturmuĢ ki sözlerle ezgi tadından
yenmiyor. Dilek Hanım yeniden pek güzel söylemiĢtir Ģarkıyı. Fakat Seyyan Hanımdan da dinledim
Ģarkıyı, ve Seyyan Hanım pek bir cilveli pek bir nazlı icra etmiĢ Ģarkıyı, sanki hatırlayamadığı ama
elbette sevdiği olan kiĢiyle flörtleĢirmiĢcesine. ġarkı hafifmeĢrep olmuĢ; ve ben o halini daha çok
beğendim.
Bu parçanın arkasından tabi ki ortaya karıĢık bir parça gelmeli ve bir renk olmalı, dolayısıyla
Ģarkının adı Ebruli.. Renk değil ama bir renk cümbüĢü, hem de öyle sıradan değil büyük bir sabır ve
beğeni isteyen bir sanatı ezgilere dökmüĢler. Yeniden beni rahatlatan huzura kavuĢturan bir Ģarkı ve
bence artık klasikleĢen bir Ġncesaz bitiĢi sadece tek bir çalgının tellerinin heyecanla ama narince
aslında azca da sert bir Ģekilde ön plana çıkarılmasıyla bitiyor kayıt.
Tüm albüm mazi kalbimde kalsada gidesim var bu diyarlardan dedirtiyor; hatta Kaçsam Bırakıp
diyor Ġncesaz söz ve müziğini MehveĢ Hanımın kaleme aldığı nihavend Ģarkısıyla. Daha önce de Zeki
Müren tarafından seslendirilmiĢtir. Dilek Türkan‟ı bir kez daha tebrik etmek isterim bu Ģarkıyıda çok
güzel okumuĢ. Sesini çok güzel kullanmıĢ ve sözlerin bırakmak istedği fazlasıyla üzerimde bıtakmıĢtır.
Sonuç olarak Ġncesaz‟ın “Mazi Kalbimde” albümü çok güzel bir örgüde kayıta alnmıĢ, ve ben bu
ödev sayesinde bu albümde gerçekten ne bulduğumu farketmiĢ oldum. Renk, hayat, sakinlik, mutluluk,
sukünet, heyacan, ferahlık, enerji, duruluk, salınım, dans ve daha nice kelimelere dökülemeyen hisler
uyanıyor bende, bu albümü dinledikçe ve uyanmaya da devam edecek bunu biliyorum.
Louis Armstrong
Louis Armstrong 4 Ağustos 1901'de New Orleans‟ta fakir bir ailede doğmuĢ, doğuĢtan
yetenekli bir caz sanatçısıdır. BaĢına gelen bazı olaylardan dolayı hapishaneye girmiĢ ve çıktığı
zaman New Orleans‟ın en iyi trompet çalanı olmuĢtur. Kendisine akıl hocalığı yapan King Oliver ile
birlikte kendini geliĢtirmeyi sürdürdü. Daha sonra King Oliver‟la yollarını ayırarak Fletcher
Henderson‟la beraber bir çok yapıta adını yazdırdı. Kendisinin en iyi trompet kayıtları Hot Five ve Hot
Seven kayıtlarında dinlenebilir. Aynı zamanda Ģarkı söyleyen Louis Armstrong “doğaçlama” vokal
kavramını gündeme getirmiĢ ve bu değiĢik yenlikçi söz söyleme sanatını cazla özdeĢletirmiĢtir. Uzun
kariyeri boyunca dönemin en önemli enstrümentalistleri ve vokalistleri ile çalıp söylemiĢtir. Bunların
arasında Jimmie Rodgers, Bing Crosby, Duke Ellington, Fletcher Henderson, Bessie Smith ve özellikle
Ella Fitzgerald sayılabilir. Yüzlerce sahne performansı ve sayısızca eser bırakarak bu hayata 1971
yılında hayata gözlerini kapamıĢtır.
Seçilen Albüm: All Time Greatest Hits 1998
Albüm 1998 yılında Louis Armstrong‟un popüler olan Ģarkılarını derlemek amacıyla hazılanmıĢ ve
18 parçadan oluĢmaktadır. Bu Ģarkıların benim elimde olandan farklı zamanda kayıtları bulunmaktadır
dolayısıyla aĢağıda yapacağım yorumlar benim elimde olan bu albüme aittir. Farklı kayıtlarda Louis
Armstrong‟un stili ve cazın gereksinimi olan doğaçlamalar mevcuttur. Fakat genel anlamda ritim,
melodi ve Louis‟e has tınıda pek bir faklılık olmamaktadır. Ayrıca Louis Armstrong hep bir orkestrayla
çalmıĢtır ve orkestrada temel olarak piyano, bateri, trompet ve zaman zaman klarnet, saksafon
bulunmuĢtur.
Refanslar:
http://www.incesaz.com/
http://www.kalan.com/scripts/album/dispgrup.asp?id=24
http://www.answers.com/topic/all-time-greatest-hits-jazz-album-2
http://michaelminn.net/armstrong/index.php?section6