Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 11

ORTA DOĞU TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ

MÜZĠK ve GÜZEL SANATLAR

BÖLÜMÜ

Caz Tarihi

6510331

Dönem sonu ödevi


Seçilen Albümler:

Ġncesaz—Mazi Kalbimde
Louis Armstrong--All Time
Greatest Hits 1998

Kübra GÖKBEL

METE 1501576(4. Sınıf)


Dönem sonu ödevimde sizinle Ġncesaz‟dan “Mazi Kalbimde” albümünün, daha sonrasında da
Louis Armstrong‟tan “All Time Greatest Hits 1998” albümünün üzerimdeki etkisilerini paylaĢacağım.
Öncelikle neden bu iki sanatçıyı ve albümlerini seçtiğimden kısaca bahsedeceğim.
Ġncesaz grubuyla tanĢmam üniversite birinci sınıfın ara tatiline denk gelir. ÇeĢitli tarzda müzik
yayını yapan bir radyoda “Türkuaz” adlı parçasını dinlememle grupla tanıĢmıĢ oldum. Karanlık ve
serin bir gecede, yoğun ve stresli bir dönemden çıkmıĢ olmanın verdiği yorgunluğu sırtımı
sıvazlarcasına alıp götürmüĢtü bu Ģarkı. Üzülme elinden geleni yaptın ve artık bekleme zamanı der
gibiydi. Daha sonra grubun albümünü edinmiĢ ve dinlemeye baĢlamıĢtım daha sonra da neden bu
kadar geç kaldığım için kendime kızdım, çünkü insana rahatık ve huzur katan melodileri, Ģarkı
sözleriyle hayatıma çok büyük bir iç huzur kattı. Dolayısıyla sizinle Ġncesaz grubunun dörüdüncü
albümü olan “Mazi Kalbimde”yi paylaĢacağım.
Daha sonrasındaysa nerden tanıdığımı bilmediğim fakat sesi kulağıma melodisi ise yüreğime
iĢlemiĢ olan Louis Armstrong‟tan “All Time Greatest Hits 1998” albümünü paylaĢağım. Geçen dönem
aldığım Caz Tarihi 231 dersinde Louis Armstrong için Durul Gence hocamızın ''trompet çalar gibi
Ģarkı söyleyen, Ģarkı söyler gibi trompet çalan adam'' demesiyle “Hello Dolly” Ģarkısı kulağımda
çınlamıĢtı. Ne kadar haklıca söylenmiĢ bir cümledir. Louis Armstrong‟un o pütürlü gibi olan sesi
parçalarda ne kadar güzel bir ahenk oluĢtururken, melodinin ağır bastığı kısımlardaysa notalar
resmen birer kelime olup yüreğime ulaĢır. Dolayısıyla ödevimin ikinci kısmında Louis Armstrong‟u
seçtim. Ve albümlerinden de nerden bildiğimi bilemediğim bir çok Ģarkısının toplanmıĢ olduğu “All
Time Greatest Hits 1998” albümünü seçtim.
İncesaz

Ġncesaz grubundan kısaca bahsetmem gerekirse grup 1997 yılında Murat Aydemir- tanbur, ud,
lavta-, Derya Türkan- kemençe- ve Cengiz Onural- gitar, buzuki, cura- tarafından kurulmuĢtur. Bu
üçlünün amacı kendilerine özgü bir müzik yaratmaktır. Kendilerinden bahsederken “profesyonel bir
birliktelikten ziyade, gönül teli birbirini titreten üç arkadaĢın bir müzikli gönül yolculuğu oldu.” derler. Bu
yolculuk,daha sonradan gruba Taner Sayacıoğlu- kanun-, Akın Aral- bas gitar- ve Türker Çolak'ın-
vurmalı çalgılar- katılımıyla Ġncesaz‟ı bugünkü haline getirir.
Ġncesaz grubu günümüze kadar altı albüm yayınlamıĢ ve Ġkinci Bahar, Ekmek Teknesi, Çınar Altı,
Sev KardeĢim dizilerinin müziklerini yapmıĢlardır. Grup çok geniĢ bir yelpazade müzik icra eder, gerek
eski parçalar gerekse kendi besteleriyle; albümlerinde hem enstrümental hem de sözlü parçaların
bulunmasıyla insanı çok farklı diyarlara götürmeyi ve “sukünetin müziğini” yapmayı bence baĢarmıĢ
ender gruplardan biridir.

Bir sonraki albümlerini Türk Hava Yolları 75. kuruluĢ yıldönümü sebebiyle yapılan"Yollar" adlı
çalıĢma olarak planlanıyor.

Seçilen Albüm: Mazi Kalbimde

2005 yılının kasım ayında yayınlanan albüm Ġncesaz grubuyla gerçekten tanıĢmama sebep
olan albümdür. Bu albümde vurmalı çalgılarda Türker Çolak gruba katılmıĢ, albümün solistliğini ise
Dilek Türkan yapmıĢtır. Albüm 6 tane enstrümantel hayıt ve 7 tane sözlü kayıttan olmuĢmaktadır.

Albümdeki Kayıtlar
1-Mazi Kalbimde Bir Yaradır 2'59''
2-Bir Çapkına Yangınım 3'04''
3-Türkuaz 4'34''
4-Eflâtun 3'06''
5-Denizde AkĢam 3'06''
6-GümüĢ 2'27''
7-Kalbim Seni Özler 3'01''
8-ġarâbî 4'13''
9-Tereddüt 4'05''
10-Portakal 2'36''
11-AĢk Kerpeteni 3'09''
12-Ebrûlî 2'53''
13-Kaçsam Bırakıp 3'40''
Yorumlar:
Albüme yapabileceğim genel yorum içindeki “enfes” tangolarıyla içimi kıpır kıpır ederek ruhumu
tangoya davet ederken enstüramental parçalarıyla ruhumu yere indirip sırtımı sıvazlayıp zamansal
boĢluğumu renklendiren, kendi besteleriyle ve sözleriyle beni benden alıp, çok farklı diyarlara
götürmeyi baĢaran bu albüm her dinleyiĢimde beni günlük telaĢemden sıyırıp sukünetin ellerine teslim
ediyor, dolayısıyla benim için vazgeçilmesi zor bir albümdür “Mazi kalbimde”. Ve içindeki kayıtlarda bu
albüm adının hakkını vererek maziyi kalbimde canlı tutar.
Albümün ilk Ģarkısı “Mazi Kalbimde Bir Yaradır” dır, ve albüme adını verir. Mazi Ģarkısı bir Necip
Celal bestesidir ve aynı zamanda ilk Türk tangousudur. ġarkının mazisi 1928 lere dayanır ve 1932
yılında dönemin unutulmaz seslerinden Seyyan Hanım tarafından okunmuĢtur. Bu bilgilerden sonra
Seyyan Hanımdan da Ģarkıyı dinledim, ve elbetteki plağın cızırtısı tangoya ayrı bir hava katıyor ve
insanın ruhuna ve bedeninde ayrı bir tat bırakıyor. Ġncesaz grubu hem melodi olarak tangoyu biraz
daha canlandırmıĢ hem de daha dinamik bir hale getirmiĢ gibi geldi bana ve orjinalinden çarpıtılmadan
kayda alınmıĢ bu parça da Dilek Türkan'ı tebrik etmek istiyorum. Bence en büyük iĢ kendisindedir,
çünkü var olan bir sesi olabildiğince aynı tutarken kendinden de yorumlar katarak Ģarkıyı kayda almak
ve bu kadar baĢarılı olmak hiç de kolay bir durum olmasa gerek. Ve Ģarkıda ara ara verilen Ģıkırtı
sesleri ve sonundaki duydunuz zilin sesini der gibi sertçe çalınan notalar yaklaĢık üç dakikadır süren
istemsiz salınımımı sona erdirerek gözlerimi açıp kendime gelmemi sağlıyor. Bu ödev aracılığıyla, bu
mükemmel yorumu için ve hayatıma tangoyu bu denli güzel kattıkları için Ġncesaz grubuna teĢekkür
ediyorum.
Ġkinci sırada “Bir Çapkına Yangınım” parçası geliyor. Söz ve müziğini Kadir Cerrahoğlu tarafından
yapılmıĢtır. Bu Ģarkıda yeniden Dilek Türkan‟ın yumuĢak sesiyle insanın damarlarında dolaĢıyor ve
gerçekten insana bir çapkına yangın olduğunu hissettiyor. Sözleri o kadar güzel yazılmıĢ ki gözlerine
bakmadan bile sarhoĢ ediyor insanı. Söz kısımlardaki tanbur ve kanun uyumuysa insanı bu hikayeye
gerçekten inandırıyor. Ama yeniden, sondaki cam kırılma sesiyle bir tatlı rüya daha kendiliğinden
bitiyor.
Albümün üçüncü Ģarkısının-Türkuaz‟ın- yeri bende çok faklıdır, daha önceden de belirttiğim gibi
bu Ģarkı beni Ġncesaz‟la tanıĢtıran Ģarkıdır. Daha önceden de bir çok Ģarkılarını duymuĢtum fakat tüm
albümlerini dinlememe ve gerçekten grubu tanımama sebep olan Ģarkıdır kendisi. YumuĢak iniĢ
çıkıĢları resmen med cezir gibi sırtımı sıvazlıyor dertlerimi benden alıp götürüyor. Zaten baĢta dalgayı
andıran bir melodiyle giriĢ yapılıyor ve ara ara bu melodi tekrarlanıyor, bu melodi bende bir
rahatlamaya sebep oluyor. Karamsar ruh halimi deniz ferahlığına kavuĢturuyor, kanun, buzuki,
viyolensel,tanbur neredeyse tüm yaylı çalgılar Ģarkının adını verircesine insanı mavimsi rengin
dinginliğinde sakinleĢtiryorlar. Üzerinde bu kadar düĢünüp bu Ģarkı hakkındaki duygularımı kaleme
almamıĢtım. ġu anda yeniden Ġncesaz grubu hayatımda oluğu için çok mutlu olduğumu ve bu Ģarkıya
verilebilecek en güzel adı verdiklerini belirtemem gerekir.
Sırada baĢka bir renk var, Efalatun. Bu Ģarkıda lavta sazı ön plana çıkıyor gibi, ve yeniden
yumuĢaklık, sadelik, sakinlik, durgunluk, dinginlik ama tamamen uyku halinden uzak bi rahatlık
sarıveriyor ruhumu, kendimi leylak ve lavanta kokularıyla çevrelenmiĢ bir bahçede hisseiyorum. Ve
renkli kiĢiliğimle bu kadar uyum gösteren ve bana bunu hissettiren gruba kanım daha da ısınıyor bu
parçayla.
Denizde Akşam diyorki, ey dinleyici gel artık bu diyarlara... GiriĢ müziği beni hafif salnımlara
yendien davet ediyor. Ve Dilek hanım sözleri söyleyerek akĢama davet ettiğini belirtiyor. Sonrasını
hatırlamıyorum, üç dakika nasıl bitiveriyor. Bu akĢamda kimle ne konuĢyorum, kimle karĢılıklı kadeh
kaldırıyorum, kimle dans ediyorum denizin hıĢırtısı kokusu eĢliğinde hatırlamıyorum Ģarkı bittiğinde.
Tabi ki söz ve müziği Kaptanzade Ali Rıza Bey‟e ait.
Soldan alır sağa götürür yavaĢça Gümüş beni tıpkı akordiyonun kıvrımları gibi. Griye davet eder
ama öyle koyu değil toz pembeye yakın metalik de olmayan, hayatın tüm renkleri arasında azcık
dinlenmem, pastelleĢmem gerektiğini hatırlatır bana. Hızlanır yavaĢlanır, koluma girer, fısıldar
kulağıma, öğüt verir bana yumuĢacık azarlar beni; ama kızmadan sakince bitirir öğütlerini. Kimler mi
yardım eder bu hislerin bende oluĢmasına tanbur,kanun, viyolensel, gitar, ve akordiyon.
Sonra ben derim ki ama Kalbim Seni Özler. Kıpır kıpır yerimde duramam, parmak uçlarımın
üzerinde bir yükselir bir inerim. Sonra tabi ki hızlı hareketlenmeler ve yeniden canlanırım tıpkı baharın
canlanması gibi içimde açar sevgi tohumları. Sözleri sitemkardır; ama o kadar tatlı söylenmiĢtir ki
sevimlilikten, neĢeden, mutluluktan istenmeden bir gülümsemeye sebebiyet verir.
Şarabi.. Ne söylenebilir ki hakkında; yaylı çalgılar burada biraz sert çalınmıĢtır. ġarap gibi
keskinliği vardır baĢlarda ama zaman aktıkça yerini hafif bir sarhoĢluğa verir. Gözümü kapattırır bana,
sonra bir bakmıĢım çok baĢka bir diyarda kendimle dans etmekteyim salınmaktayım. Melodi çokça
tekrarlanır yükselir, alçalır, hızlanır, hızlanır birden yavaĢlar ve tekrar baĢa döner gibi yapar. Tıpkı bir
Ģarap eĢliğinde kendimi bulmam gibi. Grubu Ģarkı baĢlığı seçimden dolayı kutluyorum, baĢlıksız
olsalardı bile ezgilerin birden çok kiĢi üzerinde aynı etkiyi yaratacağından dolayı benzer adların
verileceğinden eminim.
Kendimle dans mı ettim, bir Terredüt sarar beni. Ve Ġncesaz kayıt sıralamasını o kadar güzel
yapmıĢtır ki bu Ģarkıyla dokunur gönlüme. Genelde bana hayat-renk katan, mutluluk veren albüm, artık
der ki zaman duruyor artık.. Bir adım ötesi dönüĢü olmayan bir yoldasın Kübra.. Ve ben O an tereddüt
ederim kendimden, hislerimden... Barınırım bir keder gölgesine.. Gözlerim nemlenir.. Bırakırım
kendimi ezginin akıntısına...
Ġncesaz özür diler gibi yumuĢatır ortamı ve Portakal kayıdını çalar kulağıma. Ben de hüznümü
yavaĢtan unutur göbek atar havaya bürünürüm. Öyle aman aman hızlı ve eğlenceli bir parça değil ama
tereddütün üzerine Ģeker gibi gider. Akan yaĢlarım gülümsememle inemezler aĢağı. Bence bu parçada
benim ruhuma iyi gelen çalgı klarnettir. Çünkü her zaman nefesin melodiye sese kelimeye dökülmesi
beni benden almıĢtır.
Ve yeniden tango esintileri belirir Aşk Kerpeteniyle. Piyanist ġefik Gürmeriç Bey kaleme almıĢtır
söz ve müziğini, hangi çapkından hangi çapkınlıklardan bahsetmiĢtir kendi bile karıĢtırmıĢtır bence.
Gönlüm serseri der ve yakar feneri..Sözlerinin ihtiĢamından arka planda çalan çalgıları ayırt etmek
benim açımdan pek mümkün olmuyor. O kadar güzel bir bütün oluĢturmuĢ ki sözlerle ezgi tadından
yenmiyor. Dilek Hanım yeniden pek güzel söylemiĢtir Ģarkıyı. Fakat Seyyan Hanımdan da dinledim
Ģarkıyı, ve Seyyan Hanım pek bir cilveli pek bir nazlı icra etmiĢ Ģarkıyı, sanki hatırlayamadığı ama
elbette sevdiği olan kiĢiyle flörtleĢirmiĢcesine. ġarkı hafifmeĢrep olmuĢ; ve ben o halini daha çok
beğendim.
Bu parçanın arkasından tabi ki ortaya karıĢık bir parça gelmeli ve bir renk olmalı, dolayısıyla
Ģarkının adı Ebruli.. Renk değil ama bir renk cümbüĢü, hem de öyle sıradan değil büyük bir sabır ve
beğeni isteyen bir sanatı ezgilere dökmüĢler. Yeniden beni rahatlatan huzura kavuĢturan bir Ģarkı ve
bence artık klasikleĢen bir Ġncesaz bitiĢi sadece tek bir çalgının tellerinin heyecanla ama narince
aslında azca da sert bir Ģekilde ön plana çıkarılmasıyla bitiyor kayıt.
Tüm albüm mazi kalbimde kalsada gidesim var bu diyarlardan dedirtiyor; hatta Kaçsam Bırakıp
diyor Ġncesaz söz ve müziğini MehveĢ Hanımın kaleme aldığı nihavend Ģarkısıyla. Daha önce de Zeki
Müren tarafından seslendirilmiĢtir. Dilek Türkan‟ı bir kez daha tebrik etmek isterim bu Ģarkıyıda çok
güzel okumuĢ. Sesini çok güzel kullanmıĢ ve sözlerin bırakmak istedği fazlasıyla üzerimde bıtakmıĢtır.
Sonuç olarak Ġncesaz‟ın “Mazi Kalbimde” albümü çok güzel bir örgüde kayıta alnmıĢ, ve ben bu
ödev sayesinde bu albümde gerçekten ne bulduğumu farketmiĢ oldum. Renk, hayat, sakinlik, mutluluk,
sukünet, heyacan, ferahlık, enerji, duruluk, salınım, dans ve daha nice kelimelere dökülemeyen hisler
uyanıyor bende, bu albümü dinledikçe ve uyanmaya da devam edecek bunu biliyorum.

Louis Armstrong

Louis Armstrong 4 Ağustos 1901'de New Orleans‟ta fakir bir ailede doğmuĢ, doğuĢtan
yetenekli bir caz sanatçısıdır. BaĢına gelen bazı olaylardan dolayı hapishaneye girmiĢ ve çıktığı
zaman New Orleans‟ın en iyi trompet çalanı olmuĢtur. Kendisine akıl hocalığı yapan King Oliver ile
birlikte kendini geliĢtirmeyi sürdürdü. Daha sonra King Oliver‟la yollarını ayırarak Fletcher
Henderson‟la beraber bir çok yapıta adını yazdırdı. Kendisinin en iyi trompet kayıtları Hot Five ve Hot
Seven kayıtlarında dinlenebilir. Aynı zamanda Ģarkı söyleyen Louis Armstrong “doğaçlama” vokal
kavramını gündeme getirmiĢ ve bu değiĢik yenlikçi söz söyleme sanatını cazla özdeĢletirmiĢtir. Uzun
kariyeri boyunca dönemin en önemli enstrümentalistleri ve vokalistleri ile çalıp söylemiĢtir. Bunların
arasında Jimmie Rodgers, Bing Crosby, Duke Ellington, Fletcher Henderson, Bessie Smith ve özellikle
Ella Fitzgerald sayılabilir. Yüzlerce sahne performansı ve sayısızca eser bırakarak bu hayata 1971
yılında hayata gözlerini kapamıĢtır.
Seçilen Albüm: All Time Greatest Hits 1998

Albüm 1998 yılında Louis Armstrong‟un popüler olan Ģarkılarını derlemek amacıyla hazılanmıĢ ve
18 parçadan oluĢmaktadır. Bu Ģarkıların benim elimde olandan farklı zamanda kayıtları bulunmaktadır
dolayısıyla aĢağıda yapacağım yorumlar benim elimde olan bu albüme aittir. Farklı kayıtlarda Louis
Armstrong‟un stili ve cazın gereksinimi olan doğaçlamalar mevcuttur. Fakat genel anlamda ritim,
melodi ve Louis‟e has tınıda pek bir faklılık olmamaktadır. Ayrıca Louis Armstrong hep bir orkestrayla
çalmıĢtır ve orkestrada temel olarak piyano, bateri, trompet ve zaman zaman klarnet, saksafon
bulunmuĢtur.

1) What a Wonderful (2:20)


2) Hello, Dolly! (2:28)
3) Sittin' in the Sun (3:01)
4) Mack the Knife (3:23)
5) A Kiss to Build a Dream On (3:04)
6) It Takes Two to Tango (2:56)
7) That Lucky Old Sun (3.07)
8) Kiss of Fire (3:05)
9) I Get Ideas (3:28)
10) Gone Fishin' (2:33)
11) Skokiaan (4:59)
12) La Vie en Rose (3:25)
13) The Dummy Song (2:14)
14) Chole (3:04)
15) I Still Get Jealous (2:14)
16) When You're Smiling (4:06)
17) Blueberry Hill (2:54)
18) When It's Sleepy Time Down South (3:17)
Yorumalar
What a Wonderful
Bob Thiele, ve George David Weiss tarafından yazılmıĢ olan Ģarkı Louis Armstrong‟un
Ģahane sesiyle can bulmuĢtur. Louis Armstrong‟un sesinin pürüzlüğü insanın kulağını hiç rahatsız
etmeden “blue” kelimesiyle anlam kazanır, piyanonun yumuĢak sesiyle de birleĢerek bütünü tamamlar.
Klarnet de arada kendini hissettirir. Nereden bildiğimi bilmediğim ama bildiğimi bildiğim bu Ģarkının kırk
sekizinci saniyesinde “And I think to myself” diyerek beni Ģarkıya dahil etmeyi baĢarmıĢtır. Ve Ģarkıda
çok güzel seni seviyorum diyor.
Hello, Dolly!
Mario çizgi film müziğine benzeyen baĢlangıcıyla bende salınmlara sebep olan Ģarkıdır, Ģarkıyı
adını verdiği müzikalden bilmekteyim. Aynı zamanda melodisi ve sözsüz kısımlarında Louis
Armstrong‟un trompetiyle çaldığı melodiler içime kelime olarak düĢüyor; tabi tenor saksafonun etkisi
de yadsınamaz. Bu Ģarkı bana enerji yüklüyor. Sanırım bu enerjiyi yüklemede arkadaki orkestranın
dinamikliğinin de büyük bir etksi var. ÇeĢitli kayıtlarında Louis‟e ait doğaçlama vokal bulunmaktadır.
Sittin' in the Sun
Irving Berlin Ģarkının bestecisi olmakla beraber, Ģarkı bir çok sanatçı tarafından da söylenmiĢtir.
Louis Armstrong kendi farkını her alanda gösterdiği gibi bu parçada da göstermiĢtir. Ritmik ezgileri ve
dizelerin sonundaki hem orkestranın hem de Louis Armstrong‟un sesini yükseltmesiyle sakin ve ritimli
bir parçaya dönüĢmüĢtür. Piyano ve davulun uyumu aralarda da trompetin ön plana çıkıĢı sözün bittiği
yerde ufak bir yolculuğa çıkmama neden oluyor.
Mack the Knife
ġarkının orjinali Almanca olmakla beraber Die Dreigroschenoper da kullanılmak amaçlı
yazılmıĢtır, ve Marc Blitzstein tarafndan Ġngilizceye çevrilmiĢtir. Ve de elbette Louis Armstrong
yorumuyla popüler olmuĢtur. Louis parçaya konuĢarak baĢlar. Sonra trompetini eline alır ve tüm
içtenliğiyle melodiye uyacak bir ritim içinde trompetini çalar. Orkestrayla uyumu çok hoĢtur. Sonra
sözlerini söylemeye baĢlar. Kelimeleri uzatıĢı yine yeniden hoĢuma gitmektedir. Ama itiraf etmeliyim ki
ben Ģarkıyı ilk olarak Frank Sinatra‟dan dinleyip sevmiĢtim.
A Kiss to Build a Dream On
Piyanoyla giriĢ yapılan kayıtta Louis Armstrong sözlere hemen giriĢ yapar ama sakinliğini üç
dakika boyunca korur. Sakin bir ritim arka planda çalınır ama sözlerin kesildiği aralarda parça
temposunu az da olsa arttırır. Ta ki trompetle ritim iyice hızlandırlana kadar, ama sonra piyanoyla
tekrar sakinliğe bürünülür ve bence pürüzlü olan sesle sözler okunur.Sakin bir bitiĢe sahiptir. Tıpkı
baĢlangıcı gibi. Parçanın sözleri Oscar Hammerstein II, Bert Kalmar,ve Harry Ruby tarafından
yazılmıĢtır. Sözleriyle içimi eriten ve haftada bir çalma listeme eklediğim bir Louis Armstrong Ģarkısıdır.
It Takes Two to Tango
Bu Ģarkıyı karanlıkta dinlemekten büyük bir zevk alıyorum. ġarkı Louis Armstrong‟un
“Hey baby, how about this dance?
Why? 'cause it takes two to do this dance” demesiyle ruhumu ayağa kaldırıyor ve onunla dansa davet
ediyor. Ayrıca
“there's a lot of things that you can do alone!
But ...” deyiĢi yeniden beni karanlık sahnede Ģımarıklıktan öldürüyor gibi geliyor. Arada bir yerlerde
doğaçlama yapıyor- dadababadaaa...
ġarkının sözleri Al Hoffman, Dick Manning tarafından yazılmıĢ ama arada Louis Armstrong kendinden
eklemeler yaparak Ģarkıya renk katıyor.
That Lucky Old Sun
Filmlerdeki kilise müziklerini andıryor bana, çünkü arkadan kadın solistlerin sesleri geliyor ve
sanki Louis Armstrong iki ses kullanıyor. ġarkının ortalarından sonra Louis Armstrong yerini koroya
bırakıyor ve Ģarkının bir kısmını koro söylüyor. Sözleri Haven Gillespie,bestesi Harry Beasley Smith
tarafından yazılmıĢ Ģarkı birçok sanatçı tarafından seslendirilmiĢtir. Ben Ray Charles tarafından
söylenmiĢ halini biliyordum. Louis Armstrong‟un sesinin Ģarkılarla uyumunu birkez daha dinlemiĢ
oldum.
Kiss of Fire
Angel G. Villoldo'nun 1903'te bestelediği tango parçası El Choclo 'nun Ġngilizce versiyonudur.
Ve birçok popüler kiĢi tarafından seslendirilmiĢtir,bunlardan biri de Louis Armstrong‟tur.ġarkı
Türkiye‟de Türkçe olarak Ayten Alpman tarafından “Seni Unutmak Ġstiyorum” adıyla seslendirmiĢtir.
Melodi bu yüzden tanıdıktır ama Louis Armstrong insanın içine akmayı çok güzel baĢarır. Baterinin
çalınıĢı trompetin ona uyumu yanlıĢ görmediysem tenor saksafonun ve klarnetin çalınıĢı yeniden çok
güzeldir. Piyano da eĢsiz bir tat katar tangoya. En son melodi bittikten sonra bence ahhh.. burn me
diyerek Durul Gence‟nin ne kadar haklı olduğunu birkez daha gösterir.
I Get Ideas
Bu Ģarkıyı dinlerken kendimi kelebek yakalamaya çıkmıĢ küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum,
böylece hafifçe havada süzülen sonra konanan ama en ufak bir rüzgarla uçan kelebekleri yakalarken
parmak ucunda yürümem dans edercesine giderek yakalam gerekiyormuĢ gibi hissediyorum.
Piyanonun hafif giriĢi sonra Louis Armstrong‟un kuvvetli nefesiyle can bulan notolar resmen haydi
kalk biraz daha kovala renk bahçelerini der gibi. Argentinian Julio Cesar tarafından Ġspanyolca
yazılmıĢ olan "Adios, Muchachos" la benzer melodiye sahiptir fakat ingilizce Ģarkı sözlerinin
Ġspanyolcasıyla iliĢkisi pek yoktur. SandersLenny Sanders, Dorcas Cochran tarafından Ġngilizce
olarak kaleme alınan Ģarkı özünde bir tangodur. Ve Louis Armstrong bunu çok güzel yasıtmıĢtır.
Sonunda gülmesi beni biraz burkar çünkü dans etmekten çok fazla kelebek yakalamamıĢımdır
hayallerimde.
Gone Fishin'
Charles F Kenny, ve Nick A Kenny tarafından yazılmıĢ olan Ģarkı Bing Crosby ve Louis
Armstrong tarafından seslendirilmiĢ. Bing Crosby‟in sorusuyla baĢlar ve kendisi Ģarkıyı okumaya
baĢlar ve aralarda Louis Armstrong kimi Ģeyler söyler sözlere karĢılık olrak ve Bing Crosby güler. (Bu
ufak atıĢmaları çok sempatik.) Sonra cevap verir ve sıra Louis‟e geçer sözleri o söylemeye baĢlıyor ve
Crosby doğaçlama vokalleriyle Armstrong‟a eĢlik ediyor. Sohbet havasınde geçen Ģarkı çok sevimli
olmakla beraber bir çırpıda bitiyor.
Skokiaan
Kaça kaçlık ritimdir bilemiyorum ama belirli bir rirtimle nerdeyse kayıt süresinin yarısına kadar
bateri, piyano, soprano saksofon ve tabi ki ön planda trompet sesi ezgiyi oluĢturuyor. Bendeyse bu
ezgi bütünü sambacılar gibi dans etme hissi veriyor. Sözler devreye girer ve Afrika kelimesi geçer, ve
benim yüzümde büyük bir gülümseme oluĢur. Bu ilk dinlediğim zaman hissettiklerimdi daha sonraysa
kendimi sambacılar gibi dans ederken buluyorum. Eğer ayakta iĢ yaparken dinliyorsam kesinlikle dans
ediyorum. Çok eğleniyorum bu Ģarkıyı dinlerken, tüm enerjimi dans ederek atabiliyorum.
La Vie en Rose
Hayatımda duyduğum en güzel ve “en özel” Ģarkılardan biridir. Jeux d‟enfants filminde birden
fazla sanatçı tarafından kaydı film müziği olarak kullanıldığından beğenimi oldukça kazanmıĢtır. Ve
elbette Louis Armstrong her zamanki gibi romantizmin tepesine taĢıyor insanı. Alto ve tenor saksafon
bir arada çalar. Tek söylemek isteğim en severek dinlediğim Louis Armstrong Ģarkısıdır kendisi.
The Dummy Song
Müziğin bĢlamasıyla ayaklarımın kımıldamasını engelleyemiyorum, büyük bir enerjiyle baĢlayan
Ģarkı büyük bir enerjiyle ve dinginleĢmeyen bir ritimle devam ediyor. Eğlenceli sözleri de bu enerjiye
katkıda bulunuyor. Kimi kısımlarda her zamanki gibi Louis Armstrong gülüyor ve Ģarkılarına bunu çok
güzel yerleĢtiriyor. Çok samimi sıcak bir atmosfer yakalıyor bu tavırlarıyla.
Chole
Bir filmin kilise sahnesinden fırlamıĢ gibi olan bir Ģarkı gibi gelir bana, kadın vokallerin baĢta
söyledikleri sonrasında Louis Armstrongun kendine has sesi,mistik bir havada devam eder. Kadın
vokallerin sanatçının ismini söylemesi üzerine „biri beni mi çağrıyo hayatım sen misin ?‟ demesi bence
Louis Armstrong‟un Ģarkıya kendini kaptırdığına inandırıyor insanı; o kadar güzel söylüyor ki hayran
kalmaktan kendimi alamıyorum.
I Still Get Jealous
ġiirmiĢçesine baĢlar, tekrar Dolly‟e seslenir ve onu hala kıskandığından bahseder ama
kıskançlığı gülüp geçilesi bir havada söyler. Ara boĢluklar çok güzel bir caz ezgisiyle kaplanmıĢtır.
ġarkının sözlerinin alıp götürdüğü diyarlarda dolaĢmanıza izin verir. Ve tekrar tekrar söylemekten
sıkılmayacağım bir Ģey Louis Armstrong‟un kayıt sırasında gülmesini çok samimi ve sempatik
bulduğumdur.
When You're Smiling
ġarkının sözlerini Mark Fisher, Joe Goodwin, Larry Shay tarafından yazılmıĢtır, ve Louis
Armstrong tarafından söylendikten sonra popüler olmuĢtur. Armstrong yine kendine has doğaçlama
vokaliyle baĢlar Ģarkıya. Ve bir akıntıya kapılınmıĢçasına devam eder. Sözleri melodisinden güzel bir
Louis Armstrong parçasıdır. Dinlerken gözlerimi kapamaktan ve yağmuru hissetmekten kendimi
alamıyorum.
Blueberry Hill
Bestesi Vincent Rose tarafından sözleriyse Al Lewis ve Larry Stock tarafından yazılmıĢ popüler
bir Ģarkıdır. Louis Armstrong‟a viyolensel, trompe, bateri ve piyano eĢlik eder bu parçada. Çok sevimli
söylemiĢtir. Fakat ben Elvis Presley‟den dinlerken daha çok zevk alyorum.
When It's Sleepy Time Down South
ġarkıya Louis Armstrong kendisi trompetini çalarak baĢlar ve piyano bateri ve yardımcı trompet
yardım eder. Bu Ģarkıda Armstrong‟un meĢhur ettiği Ģarkılardandır. Bence Louis‟in doğaçlama vokal
eĢliği Ģarkıları eĢsiz yapıyor.
Albümü genel olarak değerlendirmem gerekirse albüm zaten toplama ve en iyi müziklerden
oluĢtuğu için kötü bir yorum yapmak mümkün değil, çoğu Ģarkı Louis Armstrong‟un söylemesiyle
popüler olmuĢ. Bence bunda ne büyük etken Durul hocamızın da dediği gibi Armstrong‟un trompet
çalar gibi Ģarkı söylemesi ve Ģarkı söyler gibi trompet çalması; onun elinden geçen parçalara değer
katıyor aynı zamanda Ģarkıları söylerken ki rahatlığı, gülüĢü, ses tonunu kullanıĢı, tüm sözleri ezgisel
söylemek yerine yeri geldiği zaman iki diyalog halinde dile getiriyor olması Louis Armstrong‟u eĢsiz
yapan özellikler olsa gerek. Bu albümü seçtiğim için çok memnunum ve dinlerken kesinlikle çok farklı
hisler içine büründüm, elimden geldiğince çalan ritmi yakalamaya ve kullanılan araçları tanımaya
çalıĢtım, bir kusurum olduysa özür dilerim.
Bu iki albümü yorumlarken yapmak istediğim, dinlediğim müzikleri elimden geldiğince
derinlemesine tanımak ve tanıdığım kadarıyla hissettiklerimi bu ödev aracılığıyla bildirmek,
paylaĢmaktı.

Refanslar:
http://www.incesaz.com/
http://www.kalan.com/scripts/album/dispgrup.asp?id=24
http://www.answers.com/topic/all-time-greatest-hits-jazz-album-2
http://michaelminn.net/armstrong/index.php?section6

You might also like