Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 3

Ülkemizde bir süredir büyük reklam bütçeleriyle satışa sunulan ''Sıfır şeker'' sloganıyla Coca Cola

firmasının yeni ürünü ''Coca Cola Zero'' piyasaya çıktığından beri dikkat çekiyor.Kolanın kendisi sağlığa

zararlı yenisi daha mı sağlıklı? Ya da yeni bir bir satış tekniği mi?

İnternet araması sonucunda aslında bu ürünün aslında yeni olmadığı anlaşılıyor.Yaklaşık 22 yıldır

dünyanın hemen her yerinde ''light'' kelimesini kendine yakıştıramayan genç erkek tüketiciler için

piyasaya sürülmüş bir ürün olduğu anlaşılıyor.

Amerika'da yapılan araştırmalarda ürünü ''sıfır şeker'' diyerek satışa sunmak ''diyet kola'' ibaresinden

daha etkili olduğu ortaya çıkıyor.


İlginç olan noktası ise Cola Zeronun içeriğindeki maddelerin küçük farklarla ülkeden ülkeye değişmesi.

Örneğin soda, aspartam ,kafein, fosforik asit,asesülfam potasyum standart içeriği. Bunun yanı sıra

sodyum benzoat,potasyum sitrat, sodyum siklomat bazı ülkelerin ürünlerinde mevcutken bazılarda

mevcut değil.

Başlıkta da belirttiğim gibi asıl sorunlardan biriside Aspartam adlı madde. İlginç olan ise bu maddenin bir

zamanlar Pentagonun kimyasal savaş maddeleri arasında yer alması. Bu madde şekerden 180- 200 kat

daha tatlı olduğu için meyvalı yoğurtlar, dondurulmuş tatlılar, sakızlar, nanelli şekerlerden, ilaçlara

hepsinde mevcut.

Bağımsız bilim adamlarının araştırmalarına göre sinir sistemi üzerinde ciddi etkileri mevcut. Oran öyle

yüksek ki sinir sistemi hücrelerini öldürmesi basit bir iş.

Bilim adamlarının aspartam içeren maddeler tükettiğimizde ortaya çıkan hastalıklarda özelliklede Beyin

tümörü, Parkinson, Sara, Alzheimer, Zeka geriliği, Lenfoma, Şeker hastalığı.

Benim anladığım bize keyif veren her maddenin,eğlencenin arkasında ise farklı sebeplerin yatması. Buna

televizyon,rahat tüketim adı altında satılan konserve ürünler, cips, kola ,donmuş gıdalar.. hemen

hepsinde sanki farkıl amaçlarla üretilmiş kimyasal silahlar gibi gelmeye başladı. Bu benim yorumum.

Tüketimi de talebide size kalmış..

Müge Gülşah Ercan


Kaynak:Vikipedia, Bilimart

Ayrıca,

İnternette araştırma yaptığınızda Cola'nın zararları hakkında şu bilgilere ulaşacaksınız:

1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay

kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır.

Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir'.

2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu

pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin

fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla

şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki

meydana gelir.)

5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur. Kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

6. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde

LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.

7. Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.

Amerikan Tabipler Birliği'nin Çocuk Sağlığı Dergisi'nde kolalı içecek alışkanlığının lise öğrencisi kızlarda

kemik kırıkları sıklığını 3 kat arttırdığını gösteren bir araştırma yayımlandı. Daha önce benzer yazılar

yayımlayan bu araştırmacı, kolalı içecekler içindeki yüksek miktardaki fosforun kan fosforunu yükselterek

kemiklerden kalsiyum kemiren paratiroid hormonu düzeyini arttırdığını ve bir süre sonra kalsiyumu azalan

kemiklerin sağlamlıklarını yitirdiklerini öne sürdü.

Bunların dışında kolalı içeceklerin böbreklerden kalsiyum atılımını arttırdıkları, mide mukoza hücre

döngüsünü bozduğu, diş çürüklerini belirgin bir şekilde arttırdığı, aşırı içilmesinin kas hastalığına

(hipokalemik miyopati) neden olduğunu gösteren raporlar yayımlandı.

You might also like