Yeryüzüne Özgürlük V10

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

No: 10 21 Aralık 2010

19 ARALIK’I BİR TEK FOTOĞRAF İLE ANLATMAK

T ek bu fotoğraf. Diğer fotoğraflarla an-


latmaya utanıyor insan. Her yerde en
çok da bu fotoğraf. O yüzden daha rahat
Bu fotoğrafta etraflarını kuşattıkları insan-
ları o durumlarında bile bir tehlike olarak
gören devlet görevlilerinin emri aldıkları
ri ve operasyonun gerçekleştirildiği ilgili
komutanlıklar yani diyelim ki devletin ke-
bir görevlilerinin hayatlarında hemen hiç-
utanıyorum. Düşünsenize anlatabilmek, şahıs-lar- kadar suçlu olduklarını, katil ol- bir değişiklik olmadı. (Ölünün arkasından
hatırlamak için ifşaya en uygun fotoğraf duklarını kim reddedebilir? Taktıkları gaz günahı anılmaz diye dönemin Başbakanı
bu. Yanan bedenlerin mahremiyeti değil maskeleri ile bir yüzler ama zaten hepsi Bülent Ecevit’i es geçiyoruz.) Bu soylu
sadece gördükten sonra böylesi biriken Hikmet Sami Türk’ün yüzüne bürünmüş insanlar sabah kahvelerinden, dışarıda ak-
tanıklıklarla şiddet algısının sınırlarını değiller mi? Emri veren ile itaat eden şam yemeklerinden, pazar bulmacaların-
kestirememek. Sakıncasızca gösterilen arasında sadece emir veren üzerinden bir dan, form koruma diyetlerinden kısacası
ayıp, vicdansızlık, vahşet karşısında du- ilişki yürür bu topraklarda. Baksanıza ne hıfzı sıhhatlerinden zerre vazgeçmediler.
yacağınız acıyı derdest etmek, abluka emin duruştur o, nasıl da yapılanla iftihar Ve hala mihmandarlar eşliğinde boy gös-
altına almak için bir çareniz de öfkenin etmedir. O silahları kavrayan eller o gün- teriyorlar saygın davetiyelerde. Ne kadar
elini sıkıca tutmak olur. Bundan sonrası den sonra rahatça dokunabilmiştir midir trajik, saadet ve vicdanları apayrı yerlerde.
için şiddet, toplanan bulutların yağmuru eşe dosta, çoluk çocuğa. Ama dedik ya
getirmesi kadar doğaldır. Bu fotoğraf ise devletin hikmetinden sual olunmaz yetki- Bir anneye çocuğunu kaybettiren tekmeler,
sadece bir ad bırakmıştır geride: “Hayata lileri sayımda, korlaşmış ölülerin kimlik- gözaltında ölüme sebep veren işkenceler,
Dönüş Operasyonu”. Öfkesi de, adaleti leri daha kolay tespit edilecek ve hayatta çocukların oyunlarına karışan mayınlar,
de, “olmuş bitmişliği” de hukuk çeperinin kalanlar “Hayata Dönüş Operasyonunun” ifade etmenin yoluna “tutsaklık” koyan
içinde. Şimdilik sadece izini sürebildiği- bıraktığı cesetlerle, yanık izleri ile hayata yasalar, halisüddem devlet mührü ile
miz adaleti ise devletin gösterdiği yerde dönecekler; daha iradesiz, daha itaatkâr ve “suç” oldurulanlar, balistiğin hükmünün
“bekleme” sabrı ile sınanıyoruz. tüm onların daha’larıyla. olmadığı “sahiplenilmeyen” kurşunlar,
“Türklüğe hakaret” izni ile bebekten katil
Hislerinizi kaybetmeyene kadar bakın fo- "Hükümetin bu operasyona verdiği, 'Ha- yapan, “derin devlet”e paslanan oyunlar,
toğrafa. Neler göreceksiniz? Hazırlıksız yata Dönüş' adı dün gerçek anlamını bul- “Türkçe konuş, Türkçe düşün” faşizmi
yakalanmışlar belli. Kapana kıstırıldıkla- du" diye yazan Ertuğrul Özkök’ün pespa- ile yaşatılan tüm onursuzluklar, “köküne
rı yangın yerinde biraz daha az yanmak ye kalemi münasip yerlerde devam ediyor kibrit suyu” denilerek azmettirilen katli-
için, biraz daha acıyı azaltmak için kat kat yazmaya. “Sahte oruç, kanlı iftar”, "Devlet amlar, “Sınırlar varsa, sürgünler de var.”
sarmışlar bedenlerini. Yorgunlar ve yüzle- Girdi" manşetlerini atanlar, "Fedakârlık, kaçınılmazlığını yaşatanlar, kayıplar, fai-
rinde saatlerce süren tek taraflı saldırının sevk ve idare becerisi, dirayet"ten dolayı li meçhuller, idamlar…Hrant, Madımak,
izleri. Aralarından biri belli belirsiz izliyor hükümeti kutlayan yazıları yazanlar şim- Uğur, Çorum, Deniz, Bahçelievler, Kahra-
olanı biteni. Savaş ortamında bile olması dilerde çark edecekler, insafa gelecekler, manmaraş…Önümüzde yüzlerce fotoğraf.
gereken edebi arıyor belki de ya da düş- insanlıkları gelecek akıllarına. Emin Çö- Tek bir fotoğrafla onlar adına kusa kusa
manda bile görmek istediği ödlek olmayan laşan, Güneri Civaoğlu, Güngör Mengiler, utanmak istedim.
saldırı taktiğini. Çok da şaşırılmayan bir Mehmet Y. Yılmaz ve daha nice “sıfatlı-
hayal kırıklığı diyelim ve asıl zavallılığa lar”, “Dün, dünle beraber gitti cancağızım; Filiz Gazi
dikmiş gözlerini. Bir diğer kadın nasıl da bugün yeni şeyler söylemek lazım.” diye- filizgazi@gmail.com
sarmış arkadaşını, kardeşini ve sır olma- cekler.
yan düşlerini konuştuğu yoldaşını. So- Not: H. Sami Türk ve emsallerine Jonat-
luksuzlukları, acıları karışmış. Eeee belli 19 Aralık 2000 tarihinden sonra bu fo- han Swift’in “İrlanda'da ki Yoksul Halkın
ki devlet kafa sayımında, bekleyedursun toğrafın yaratıcılarından olan o dönemin Çocuklarının Ailelerine ve Ülkelerine Yük
doktor müdahalesi. Ağrı kesicileri birleşen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, İçişleri Olmalarını Engellemek ve Onların Topluma
dirençleri ve belli ikisi de izin vermeye- Bakanı Sadettin Tantan, İstanbul Cumhu- Yararlı Olmalarını Sağlamak İçin Mütevazı
cek karşılıklı dinledikleri kalp atışlarının riyet Başsavcısı Ferzan Çitici, eski Kara Bir Öneri” politik hicivli risalesini
durmasına. Yüzü, sosyalist saçları yakılan
yoldaşları da hemen yanlarında. Eritilen
Kuvvetleri Komuta emekli Orgeneral Ay-
taç Yalman, emekli Binbaşı Zeki Bingöl,
okumalarını öneririm, kendilerini bu-
lacaklar. 1
yüzünde acı acı acı… Fikret Ünalan, cezaevi 1. ve 2. Müdürle-
Kaçınılmaz Olanın Yadsıması
John Zerzan
V aroluşun mükemmel aydınlığı olan
cennetlerden ve yeryüzünden, maki-
ne sistemlerine ve boyun eğdirmeye na-
Batık yaşamlarımızın kara kutularını bu-
lacaklar ve nedenini merak edecekler mi?
başlattı. Evcilleştirmeden önce, mevcut
anların sürekliliğinde yaşadık. Şimdi ise
mevcut olana arkamızı döndüğümüz veya
sıl savrulduk? Hayatın gerçekliğiyle olan Ya da Jeff Benjamin'in dediği gibi "he- onu inkar ettiğimiz bir "mevcut olanda"
bağımızı arttırmak yerine, ruhumuzu aciz pimiz yerden iki santim kadar yukarıda yaşıyoruz. Ve gerçek geçmişi ve şimdi-
duruma düşürerek; hayatımızın daha da gerili bir ipte yürüdüğümüzü" keşfedecek den apaçık olan geleceği inkar eden bir
uzun bir kısmını elektronik ekranlara ba- miyiz, ve ipten ayağımızı çekme önerisine “mevcut olan”da. "Teknolojinin tama-
karak geçirerek. Twitter ve iPhone tara- kulak verecek miyiz? men gerçekleştirilmesi ve kendi madde-
fından her zaman sekteye uğratılmamak sel evrenselliği”olan küreselleşme hüküm
niye? Burada geriye fazla bir şey kalmadı. Ancak uygarlığın vücut bulması olan sürmektedir. Dünyayı hor gören ve yerle
teknoloji, aynı zamanda yaşam prensip- bir eden küresel bir kültür. Jerry Mander
Ruh bizim bilmemek için çaba harcadığı- lerimizin de örgütlenmesidir: her zaman bu durumu şöyle özetlemişti: “Makine-
mız yaralarından kanıyor. En büyük sırlar ilerleyen, asla işbölümünden geri adım ler arasındaki etkileşimler ağı, tüm etkisi
bizden önce yayılanlardır, ve en hakikisi atmayan, aletlerden sistemlere doğru ha- daha etkili ve yaygınken, daha karmaşık
bizim ayaklarımızda yetişebilenler. “Gel- reket eden. Ve Carl Schmitt’in deyimiyle, ve gözle görülemez hale gelir. Bizler artık
miş geçmiş hiçbir kültür sözde tüketici her şey “kökten nötr” olan teknolojinin her her zamankinden daha kuşatılmış ve ger-
toplumumuzun, bizim ziyafetimizin bu- zaman yanına kar kalmaktadır. Teknoloji çeğin daha az farkındayız. Dünya çapında
gün omuzlarımıza yüklediği çileciliğe ula- halen ilk yarattığı sorunları çözebileceği tek bir makine haline gelen çevremiz ken-
şamamıştı” diye yazıyordu, Michel Serres. inancını sürdürmeyi umut eder. Biz her di icadımızın ürününüdür.”
Thomas Merton ise “Teknolojinin tam bir yerde derinleşen bir iflası deneyimlerken,
başarıya ulaştığı yerde varolanla karşılaş- IBM çılgıncasına "Haydi daha güzel bir Anlayışın alanı, yine de, tuhaf biçimde kı-
tırma yapılabilecek bir sefalet yoktur.” çı- gezegen kuralım." beyanında bulunuyor. sıtlı bir zemindir. İnternet kültürü genelde
karımını yapmıştı. yaşamlarımız için kasti bir efendi anlatı-
Teknolojinin dinamik projesi, modernite- sıdır ve bazıları onda kurtuluşun taslağını
Tüm bunların gerçekleşmesini, karışıklık nin tanımlayıcı ve en karakteristik işare- görür. Örneğin, Virtual Life(Sanal Yaşam)
ve yer değiştirmenin, korku ve kaygının, tidir. Temel nihilizmine, tarihimizin neti- programcısı Steve Grand, manevi alanın
hatta daha tümden krizlerin yaşandığı bir cesine karşın, teknolojinin kendisi dışında onarılmasını yazılımda arar. Veya Ignacio
zamanda, bir yarığın penceresinden görü- hiçbir amacı veya değeri yoktur. Doğaya L. Gotz'un benzer kaçık bir iddiası şöyle:
yoruz. Kierkegaard, modern yaşamı anla- ve tarihe karşı ilerlemeci zaferi, diğer ge- toplum yaşamı "siber alandan" zuhur eder
maya açılan kapıyı melankolide bulmuştu. lişmeler üzerindeki kuleler olan, hem Sol ve ‘bilgisayımın (computation) gücü yo-
Her şeyi tüketen teknokültür, biyolojik- hem de Sağ tarafından onaylanmıştır. Biz- luyla, ilahi yaratıcılığın evresel ruhu” ge-
dijital sınırların silinmesine yaklaşarak, ler topyekün denetim arayışı karşılığında nişletilmektedir.
gerçeklik duygumuzu kaybettiğimiz yeryüzü ve birbirimizle bağlantımızı ko-
anlamına gelmesinin dışında hiçbir an- pardık. Buckminster Fuller’in acayip mantığına
lamlandırmayı bize sağlamamıştır. Özne göre, bu eksiksiz ve mükemmel olan -ve
kaybolur ve doğa fikri hayatta kalanı tü- Uygarlıktan önceki iki milyon yıl içerisin- dolayısıyla ütopyayı hedefleyen- tekno-
müyle bertaraf etmek için yeniden yazılır. de, aletler yaşamın gereksinimlerine güve- lojik projeye bizi mecbur bırakan başarı-
Jacques Ellul’a göre: “Teknik bir ortamda nilir derecede sağlam çözümlerdi. Uygar- sızlığın teknoloji kaydıdır. Bahsetmişken,
yaşayan birey hiçbir yerde manevi bir şey lığın denetim dinamiği olan evcilleştirme, Frederic Jameson, Diyalektiğin Değerlik-
olmadığını çok iyi bilir”. teknolojinin bitmez tükenmez ilerlemesini leri (2010) kitabında ütopya mevzusuna

2
sık sık hem teknolojiyi hem de devleti olarak düzene sokulmuş ve mekanikleşti- bir sürü kelimede. Sanki değindiğim husus
kuvvetlendirmek için liberallerle girişti- rilmiş, hem doğal hem de insan kaynak- bir cevap hak etmiyormuşçasına, gösterdi-
ği açık bir ittifakta hareketsiz ilerlemeci larının bitkinliği durumunda yaşayan, bir ği tepki tam bir yanıtsızlık haliydi. Bir iki
bir duruşu sergilemiştir. Tipik Marksist toplumda sona erecek, kendinin saiki ve kişi daha, uyarıları ve finalindeki mutlak
bir hareketle, Mike Davis Kuvartz Şeh- geri dönüşü olmayan bir süreç”olduğunu teslimiyet arasındaki kopukluk temelinde
ri (1990) kitabını Los Angeles'daki çelik yazar. “Düşüncelerime teknolojinin ro- benzer hususlar yükselttiler. İnsan ruhu-
fabrikalarının kapanmasına hayıflanarak mantik reddinden uzak başka bir şey yok.” nun, böyle bir ahlaki ve entelektüel mah-
bitirmektedir. Gaya hayalcisi James Love- uyarmaya devam eder. voluşla nasıl hayatta kalması beklenir?
lock, nükleer güce gezegenin son umudu
olarak başvurdu. Wendell Berry, ekolojik Odağı bir miktar genişleterek, aletten Zygmunt Bauman tarafından kaleme alı-
krizlerin politik veya sosyal krizler olma- teknoloji sistemlerine geçişe neden olan nan Akışkan Aşk: İnsan Bağlarının Zayıf-
dığı, karakterle alakalı olduğu fikrini vur- evcilleştirme ve uygarlığın değerli ana- lığı Üzerine, Turkle’ın konuşmasının ham
gular. Derin Ekoloji taraftarları keza en- lizleriyle yüz yüze geliriz. Paul Shepard, maddesi gibi bayağı bir hesaptır. Kitabın,
düstriyalizm ve teknolojik rasyonalite gibi sağlıklı, özgür ve eşitlikçi avcı-toplayıcı bizlerin nasıl sürekli başka bir yerlerde ol-
anahtar faktörlerin gerçekliğinden haber- bir yaşamdan tam zıttı olan evcilleştirilmiş duğumuzu, elektronik ağ dünyasında nasıl
sizler; bazılarının genetik mühendisliğiyle varoluşa geçişim en kuvvetli izahlarından “temas halinde olmanın ayrı durmak önün-
bir sorunu yok. birini bize sağlamıştı. Shepard ayrıca "çift- de bir engel olmadığını” tanımlayan öfke-
lik avlusu" diye tanımladığı bu değişimin li ayrışmasının mutsuzluğunu hissettim.
Ancak yukarıda inceden örneklendirilen doğrudan doğruya genetik mühendislik Yine de “Elektronik zımbırtıları kişisel-
meşhur “eleştirel” seslerin genel başarısız- ve nanoteknoloji gibi bugünkü teknoloji- liğin, doğrudanlığın, yüzyüze, çok yönlü,
lığı, benim için farklı bir kategorideki dü- ye öncülük ettiğine işaret etmişti; bu gibi çok amaçlılığın, sürekli yakınlığın yavaş
şünürlerden daha az ilgi çekicidir. Kendi sonuçlar evcilleştirme hareketinde üstü ama tutarlı düşüşü yüzünden suçlamak
eleştirileriyle çelişen ve onları alaya alan örtülü bir şekilde açıklanmaktadır. Narin aptalca ve sorumsuzca olacaktır.” Hicve
sonuçlandırıcı yorumlarla, sadece her şeyi Etçil'de ve benzer çalışmalarda, Shepard çok yakın ve aynı zamanda çok uzak. Tom
geçmişe götürmek için önemli, derinleme- avcı-toplayıcı atalarımızın erdemini onay- Darby yukarıdaki alıntıda, tümden yayıl-
sine eleştirilere katkıda bulunmuş olanları ladı: “bizler eski zamanların yaratıkları macı tekno-körü körüne bağlılığın nasıl
kastediyorum. Bu elbette gerçeklikle yüz- olarak kaldık… ve gelecek umudumuz olumsuz olduğuna dair derin bir kavrayış
leşmektense egemen inkarı güçlendiren bunda mevcut bulunmaktadır.”Ancak göstermekte. Apaçık kanaatindeki cesaret
neredeyse evrensel bir fenomendir. Bah- hızla, “çiftlik avlusundan geriye doğru eksikliğinin yanında, dönüşüme açılan
setmeye bile gerek yok ki, kavrayışlı içe- gitmekten bahsetmiyorum" diye ekledi. kapıya yaklaşıyor: “En azından bu çağda,
rikten öğrenmekte ve çoğunlukla tuhaf Gözlemlenmiş olan modele sadık kalarak, biliyoruz ki: tüm batı yaşamı için teknolo-
bir şekilde tutarsız, kaçamak sonuçları bize söylemiş olduğu şeyin kalbine bizi ji ikamet etmek üzere burada…”Teknoloji
yadsımakta özgürüz; ancak yapmamız ge- geri götürür. Saçma bir şekilde, "avcı- biz ona izin verdiğimiz sürece ikamet et-
reken tüm işi yapmalı ve sonuçlarımızda toplayıcının kalbini" getirme amacına mek üzere burada.
Makine’ye teslim olmamalıyız. ulaştırmak için evcilleştirmeyle birlikte
ilerlememiz gerektiği sonucuna varır. Jared Diamond belki de uygarlığın en iyi
Martin Heidegger, derin anlayışın ve buna teşhisçidir. Özetle, hepsi tarım olarak da
sadık kalmaktaki bariz başarısızlığın baş- Daniel Quinn’in Ishmael’i dünyayı kurtar- bilinen evcilleştirme yüzünden başarısız
lıca örneklerindendir. Çok iyi açıkladığı mak isteyen bir goril ile Sokratça bir di- olurlar. İnsanlık tarihinin yüzde 99.6sı ev-
gibi, tüm bunların teknolojinin toplayan yaloğu gözler önüne seren 1990ların algısı cilleştirmeden bağımsız idi, ama 10.000
çarkı ve kendi saf "daimi rezervi" için fay- idi. Popüler roman, avcı-toplayıcıları ve yıl önce evcilleştirmenin gelişi “insan ırkı-
dası olduğunu görmüştü. Nihai çevresel tarımcıları Terkedenler ve Alıcılar olarak nın en büyük hatasını” oluşturdu. Bu kav-
yıkım, endüstriyel kitle kültürünün zaferi çizerken, bunlardan ikincisini projeleri çö- rayıştan uzaklaşan, Diamond’ın Çöküş’ü
ve felsefenin sonu anlamına gelen bu kü- züm değil sorun olan sürdürülemez uygar- ölümcül bir hayalkırıklığıdır. Uygarlığın
resel muazzamlık her şeyi dönüştürmek- lar olarak tasvir ediyordu. Ama –elbette- çöküş nedenlerini gösterdikten sonra, ki-
tedir. Teknolojinin dayatılması ve onun uygarlığı ne terk etmeli ne de temeli olan tabının son üçte birinde Diamond, bir hiç
denetime olan arzusu düşüncenin kapısını teknolojiyi yıkmalıyız; yalnızca ona farklı üzerine temellenen, her şeyin her nasılsa
başka türlü düşünme yollarına kapamıştır. bir şekilde bakmalıyız. iyi olacağı saçma sapan savını öne sürer.
Diamond’un Düşüş’ü önceleyen argü-
Bu gerçekliğe karşı kaçınılamaz olan zo- Bir yazar ve Massachusetts Teknoloji Ens- manlarının zayıflığının bunda payı olma-
runlu yanıt, mantıksal olarak tahmin edi- titüsünde akademisyen olan Sherry Turkle dığı doğru değildir, ama bu çalışmada
leceği gibi, korkunç saltanatına bir son hem psikoloji hem de ileri teknoloji kültü- Diamond uygarlık sorununu çözmek için
verebilmek için o gerçekliğe karşı diren- rü üzerine yoğunlaşıyor. İkincisi şöyledir: tamamen yoğunlaşmamış uzun süreli dü-
mekte yatmaktadır. Ancak Heidegger, bu- “İnsanların ve makinelerin yeni bir ilişki şünmeye güvenmiştir. Utanç verici, Al
nunla ilgisi olmayan bir öğüt ile, sadece içerisinde oldukları yerde (ve) kesinlikle Gore’un “Uygunsuz Gerçek” (An Incon-
tekno-emperyalizmi anlamanın kilit nokta birbirlerine yanlış yapabilirler.”17 Ekim venient Truth) adlı filminde olduğu gibi,
olduğunu söyleyerek mantıksız bir pasif- 2007’de Turkle ile Oregan Üniversitesin- bir kez daha, sonuç kendisini önceleyen
liği tercih eder.Heidegger'in teknolojiyle de herkese açık bir derse katıldım. Ana şeylerin suretinde uçuşmaktadır. Güçlü bir
"özgür bir ilişki" kurulabileceği iddiası- meselesi, çok oynak bir mesele olan, şekilde gösterilen ekolojik krizlerin bü-
na karşın, sonuçların yokluğunda birinin yaygın çevrimiçi değerler bütününün yüklüğünü, ampüllerinizi değiştirin “çö-
bakış açısını değiştirmek elbette bir şeyi -özellikle kendi genç kızına referans- zümü” takip etmektedir. Birçok liberale
değiştirmez. la- gençlik üzerindeki korkunç etkisi idi. göre bile aptalca.
Turkle tamamen içine hapseden internet
Neredeyse hiç kimse tarafından böylesi se- kültürünün nasıl göz ardı edildiğinden ve David Abram önde gelen bir çevrici filo-
fil bir teslimiyet ya da kendisini önceleyen çocukların bilişsel ve duygusal yapılarını zoftur ve Duyumsalın Büyüsü anahtar bir
her şeye ihanet üzerine yorum yapılmama- bozduğundan bahsetti. Konuşmasının so- metindir. Duyumsal dünyayı, alfabetik-
sı bu düzenin evrenselliğine atfedilebilir. nunda bir gülümsemeyle şöyle dedi, “Şey, teknoloji ile aracılanmış dünyanın kurba-
Friedrick Gearg Jeunger’in Teknolojinin işte modern hayat.” (Sanırım kendi sözleri nı olarak varsayar ve duyularımızın azal-
Başarısızlığı çok daha gerçekçi bir tarz- tam olarak böyleydi, ya da buna yakın) İlk masında onun açgözlü ilerleyişini görür.
da Heidegger’in teknolojinin ilerleyişinin olarak bir soruyla, “Teknolojinin yaptıkla- Lirik ve dokunaklı bir şekilde, Abram’ın
korkunç resminin altını çizer. İlerleyişin,
“kendi haline bırakıldığında, sistematik
rının böylesi yıkıcı bir hesabı ile konuş-
mayı burada kesemezsiniz elbette” dedim
kitabı teknolojinin hain ilerleyişi-
nin, yeryüzüyle olan bağlantımızı 3
sa bir aşkınlık DeLillo’bub Yeraltı adlı romanında, Matt
duygusu varsa, karakteri merk eder: “Eğer aynı yekpare
teknolojinin da- sistem onları birbirine bağlıyorsa, portakal
ğıtmaktaki ba- suyu ile portakalın kendisi arasındaki farkı
şarısızlığı –yeni nasıl söyleyebilirsin?”
tuzakların pa-
zarlanma hey- Ama yerli Amerikalı filozof Linda
canına rağmen- Hodan’ın bize hatırlattığı gibi, “Yeryüzü
kıtı kıtına daha orada kendi bütünlüğündedir, parçalarında
fazla açığa çıkar. değil.”Doğayla iletişim sağladığımızda bu
Bu üzücü ancak doğrudan ve özellikle gerçekleşir. İdeolo-
yoksullaşan jik olarak değil, ama pratikte, bedensel,
mevcut durum- yeryüzüyle bağlantıyı ortadan kaldırma-
da, hiçbir yeri yan ta da kitleselleştirmeyen pratiklere
hiçbir yere bağ- neden olabilecek şekilde. Elizabeth Mars-
layan bu çölün hal Thomas halen bazı yerlerde kullanıl-
keserek yaptığı korkunç hasarın örtüsünü yalnızca daha da maya devam eden kazma sopası üzerine
açıyor. Hepsini geri almak için öne sü- fazlası satılıktır. harika gözlemler sunuyor. Uygunluğuna,
rülen “teknolojik olarak karmaşıklaşmış çok yönlülüğüne(“Yükünüzü dengeleye-
bir çeşitliliğin” kültürel yaklaşımlarını, Teknolojinin dünyasının reformu? O da ne bilir, ulaşabileceğiniz alanı genişletir, ya
şaşmaz yıkıcı tekno-yörüngeye bir çözüm zaman gerçekleşti? Uzmanlaşma ve evcil- da bir kaldıraç olur”, ağaçtan fındıkları
olarak ikna edici biçimde tasvir ediyor. Bu leşme hiçbir zaman geriye gitmedi. düşürmek için ya da bir yabani hayvanı
yayınlanmak uğruna yapılan, nasıl kulak korkutmak için kullanılan bir araçtır.) Bir
tırmalayıcı bir ani değişikliktir? Ama gerçek arkadaşlarımız azalırken, on- küreğin tersine “çok daha hafif, taşıması
ları daha az ziyaret ederken, önceden asla kolaydır ve masrafı yoktur.” Kazma sopa-
Andy Fisher’ın Radikal Ekopsikolojisi yalnız yaşamamaya yatkınken, “sosyal sı ayrıca çok daha az enerji gerektirirken,
teknolojinin yaşamı küçümseyişine ve ağ” “arkadaş”larına sahip olabiliriz. Ken- kazılan şeyle aramızdaki iletişimi korur.
doğal dünyanın acımasızca yoksullaştırıl- di evsizliğimizde bir “ana sayfaya” sahip
masına dikkat çekiyor. Tahmin edeceğiniz olabiliriz. Cemiyet kendisini silen ve alaya Bizi Cristopher McDougal’ın Koşmak
üzere şu koşulla: “Şu konuda çok açık ol- alan şeye indirgendi. Ortamın kendisi kötü için Doğan (2010) kitabına getiren şey,
mak isterim ki, böylesine bir karşıeylem tarzı, kötü tavırları ve anlamın fast-food küreğik ayakkabıları gerektirdiğidir. Bu
(günlük yaşamda bir şekilde “teknolojinin versiyonunu teşvik etmekte. Çevrimiçi ve eğlendirici çalışma, koşucuların ayakkabı-
modeli”ne karşı atak yapacak) teknolojiyi daha kötü hisseden, sonrasında da daha ları teknolojik olarak ne kadar ileri olursa,
ortadan kaldırmayı içermez…” Abram’ın, güçsüz, televizyon izlemek gibi. Japonya ayaklarındaki, bacaklarındaki, kalçaların-
Fisher’ın kitabına önsöz olarak yazdıkları belki de en yüzeysel, mega-tüketici tekno- daki yaraların o kadar kronik olduğunu
kimsede merak uyandırmaz. ütopyaya ve Henry Hitchings’in değindi- gözler önüne seriyor. McDougall, dağlık
ği “popüler kültürünün büyük kısmından Meksika’daki, sakin bahçıvan Tarahuma-
Neredeyse değişiklik göstermeyen bu şab- süzülen emekleyen bebeksiliğe” sahiptir. ra çıplak ayak uzun mesafe koşucularının
londa yazılan daha az kitapların sabit bir sağlığı ile belki de 100 mil koşanlar için
akımı vardır. Eko-intiharın gerçekliği, işe Bir kez olsun, doğal dünyada canlı oldu- en iyi olan ortak yerleri kıyaslıyor. Bir kez
yarar içeriklerin ve inkarcı çıkarımların ğumuzu, daha büyük bir bütünün parçası daha aracısız(doğrudan) olan en iyisi.
tanıdık ayinine engel değildir. Endüstriyel olduğumuzu hissettik. Birleşik Devletler
Teknolojinin işçi benzeri tarihi olan Dün- gibi, bireyci (kitle) toplumunda, birey ol- Amansız ve sınırsız görünen, devamlı
yadaki En Güçlü Düşünce (2010)da, Wil- dukça anonimdir. Yeterince tuhaf olarak, genişleyen tekno-kültür gerçekten daha
liam Rosen, küresel aşırı ısınmayı sana- böylesi bir durum, bireyin asla anonim fazla özgürlük ya da bireysellik, ve daha
yiciliğe ulaşmanın bir işlevi olarak kabul olmadığı yerel, “grup”-merkezli toplum- az çalışma sunuyor mu? Durum tam ter-
ediyor. Sanayileşmenin her ölçüsü, adım larda görülmez. sinedir; kısıtlı, genelleyici, içi boş, nere-
adım, gezegeni ısıtan sera etkisinin de öl- deyse tamamen uzmanlara bağımlı bir
çüsüdür. Ancak çözüm daha fazla teknolo- Anlamsızlık duygusu, Sanayi Deviriminin toplumsal var oluş ve biyosfer tabakası-
jidir, daha az değil;cini tekrar şişenin içine başlaması ile yükselmeye başlamıştır. Be- nın büyük bir kısmı gibi ince ve çeşitliliği
sokmanın bir yolu yoktur. Tüm teknoloji denden uzaklaşma ve güçsüzleşmenin ne olmayan yaşamış bir çevre. Makinelerle
ve onun uzantısı, elbette o olmasa var ola- derece derinleştiğinin bir ölçüsü olarak, birliğimize, insanlık tarihindeki belki de
mayacak olan, beraberindeki bir uzantıda Görsel Gerçeklik çağına, mega-kiliselere en büyük dönüm noktası olarak yaklaş-
yatıyor- sanayileşme. Madencilik, eritme, ve yaşam koçlarına uzanan tüm çağları maktayız. Modernitenin tümden efendilik
mağazalar, montaj hatları olmasa, tekno- geldik. amacına karşılık daha da çok sanayi fela-
loji olmazdı. Parlak, temiz yeşil teknoloji ketleri meydana geldi. Tekno-ilerlemenin
gerçekliğin hiçbir yerinde varolamaz. Kişi ve topluluğunun tözü ve dolayısıyla denetim mantığı Makine’nin denetimden
anlamı boşaltılmıştır, küresel bir fenomen- çıkması anlamına gelmeye başladı. Hala,
Bu modelde totaliter bir şey var: halen dir. Hindistanda Bhagavad Gita ve yoga onun tarafından tutsak tutulduğumuz ger-
yaygın olan bu inkar karşısında yenilgiye sutraları çokça yükselen üretim ve tüketim çeğine rağmen, kurtuluşun teknoloji ile
uğramak yalnızca uyum sağlama ile so- için metinler yorumlarlar. gerçekleşeceğine inanmaya devam eden
nuçlanır, tekrar ve tekrar. kim kaldı?
Uygarlık, şimdi tamamen küresel olan bir
Giorgio Agamben,teknı-modernitenin iş- Makineye köleliktir. Aztekler, eğer atan Aynı zamanda, temel insani kabiliyetler
lettiği, doğrudan deneyimin ve imgelemin kalplerini, kendi atan toplumsal dina- olduğu düşünülen şeyleri kaybetmekteyiz.
kitlesel, tarihsel kaybı üzerine yorumlar miklerini beslemek için feda etmezlerse, GPS cihazları harita okuma yeteneklerinin
yapmıştır. Yalnızlık, bağımlılık ve bece- evrenin duracağından korkarlardı. Bu- ve yön duygusunun yerini alıyor. iPonelar
riksizleşme duygusu, basit can sıkıntısı ve günkü bölünmez uygarlık, hayatı müm- için yapılmış, bebek ağlamalarını, açlık
tek çeşitliliğinin düzleştirilmiş ve makine kün kılan tüm destek sistemlerini kutsal ve bitkinliği de kapsayan, 5 ayrı duygusal
benzeri olduğu araçlar dünyasının saymadığında ve yıktığında, bütündeki duruma çeviren “baby-cry” uygulamaları
4 anlamsızlığı. Eğer hala bir “tak-
nolojik yücelik” ya da her nasıl-
tüm parçaların birbirine bağımlılığını ve
işlevsel eşitliğini görmek kolaydır. Don
var. Bu yeryüzü üzerinde milyonlarca yıl
nerede olduğumuzu, bebek ağlamalarının
anlamlarını bilerek yürüdük. Makineler farklı bir hedef tahayyül edebilmek için Fiziksel, psişik ve ahlaki kaçınma, geri
olmadan, hayret verici doğrusu! Heideg- yol boyunca çok uzaklara geldik, diye kalan yıkıma eşlik ederek kuvvetlenmek-
ger bu çağı, yerinde bir gözlemle “kendi devam eder argüman. Michael Pollan ol- tedir. Marie-Florine Bruneau’nun reçete-
mahrumiyetini deneyimlemekten aciz kal- dukça basitçe bu fikri şöyle ifade eder: sindeki “boyun eğmez direnişi ve yöntem-
mış” olarak gördü. “Eden’e açılan kapı çoktan kapandı.” ler ile somutlaştırmaların iptal edilmesini
kapsayan bir radikalliğe” ihtiyacımız var.
Bazıları uyumdan, teknolojiyle denge İnkarın ve bayat sanrıların ötesinde, Gerçek sonuçları olan böylesi bir çaba
dileğinden konuşmayı başarabiliyor. Ör- Eden’den bir şeyler kalmıştır. Colin Turn- olmadıkça, kaçınılmaz sonuç yalnızca
neğin, daha insan-merkezli, ve/ ve ya bull bize şunu söyledi: “Her Mbuti orman- odur. Bizler, kısırlığın kapılarını kırmalı
doğaya saygılı bir teknolojiye duyulan la konuşur, ona seslenir, fısıldar ve şarkı ve varlığın diyarlarıyla aramızdaki kopuk-
ihtiyaç bahsediyorlar. Sanki şu anda za- söyler… ona anne ya da baba olarak hitap luğu tedavi etmeliyiz. Hopi sözcüsü Tho-
ten varmış da daha fazlası gerekiyormuş ederek, iyiliğine ve ‘iyileştirme’ ya da ‘iyi mas Banyacya’ya göre; “Hepimiz Toprak
gibi. Sırası gelmişken, Gandhi, sadelik ve etme’ yeteneğine değinerek.” Yeryüzüyle, Anne’nin parçalarıyız. Bundan kaçama-
özgüven gibi özelliklere vurgu yapan kişi, bulutlu gecelerde, araziyi göremedikleri yız. Birbirimize bakabilmek için, hepimiz
fırsat buldukça sanayinin bu özelliklere halde okyanusun belirli bir parçasını bul- bunu anlamak zorunda kalacağız.”
saygı duyduğu sürece iyi olduğunu söy- mayı kapsayan bir iletişimleri olan Gü-
lemiştir. Ama elbette mesele bunlara asla neydoğu Asya’nın Bajanlarını düşünün. Sürgünler olmaya daha fazla can atmı-
saygı duymamasıdır. Bir kişi, aynen bu yoruz, ve basınç kapağın altından dışarı
şeilde kanserin de, vücuda saygı duyduğu Her şeyden sonra iş bölümü olmaksızın kaynamaya hazır. Bu, açıkça hiçbir cevabı
ve onunla uyumla, denge içinde hareket yapamayacağımıza karar vererek fikirle- olmayan bir düzen uğruna olandan daha
ettiği sürece iyi olduğunu söyleyebilir. Bu rini tersine çeviren Marx, her şeyi yanlış geçtir. Dolayısıyla eğer bir şey düşüyorsa,
hüsnükuruntunun bir başka versiyonu da anlamıştır. “Kurumları feshetmemizi, so- ona bir tekme de siz koyun demek iyi bir
tekno-kültürü ona tapınmadığımız sürece nuçları ve başlangıçları etkisiz hale getir- öğüttür. 2santim yükseğe gerilmiş o ipten
kabul edilebilir olarak görmektir. Fakat memizi” öğütleyen Deleuze ve Guattari, aşağı inebilir ve bir daha denetlenip, yön-
ona tapınıp tapınmamız hiçbir şeyi değiş- her şeyi yanlış anlamıştır. Ilıman reformist lendirilmeyecek bir dünya için sevinebili-
tirmez; gücü ve etkileri aynı şekilde iler- bir umut lehine zamanımızın aşırılığına riz. Mendelssohn’un Elijah’sının bir çağ-
leyecektir. karşı gelmekten kaçınan postmodern “za- rısı var: “Hey susayan herkes gelsin, hey
yıf düşünceleriyle” Vattimo ve Rorty za- sulara gelin.”
Kaçak ve yararcı tutumu, –devamlı evri- ten hiç denememişlerdir. Noam Chomsky Eylül 2010
len teknolojinin kaçınılmazlığı yüzünden de onlarla hemfikirdir. Solun devasa başa-
-açıkça kabulleniştir. Niteliksel olarak rısızlıklarının bu konudaki çeşitlilikleri. Çeviri: u. & k.

insan ve kültürün ötesi


İ nsani tanımı dehşet bir şekilde yaygın-
laşarak, genel bir kavrama dönüştü.
Geçmişte yalnızca kendi topluluklarının
tilerek savunabilmektedir.
Biz ise norma uymayan her
şeyi dışlayıp cezalandırarak
üyelerini ‘insan’ olarak adlandıran vahşi- yahut yok sayıp dışarıda tu-
lerdi. Fakat bu bir kültür sayılmazdı. Kültür tarak toplumsala veya tota-
sayılabilmesi için batının evrenselleştirici liter bir iktidara bağlıyoruz.
aklını beklemek gerekecekti. Bu akıl ile bir- Buna paralel olarak evrensel
likte günümüzdeki bütün insanlar artık insan değerler yaygınlaştırmakta
olarak addedilecekti. Çünkü evrenselci akıl fakat toplumsal eşdeğerlik
sadece totoloji ve yineleme yoluyla olanaklı düşüncesine indirgemiş bir
olabilen bir şeydir. ‘İnsani’ olan sadece bu biçimde ise soyut bir man-
biçimde bir norm ve dışlama ilkesi olabil- tıksal değer dizisi tarafından
mektedir ve bu güce sahiptir. sınırlandırılmış oluyoruz.

Bundan yola çıkan akıl nitekim ‘insani’ olan Nitekim insani tanımı kültü-
yapısal ikizini yani ‘insanlık dışını’ oluştu- rel ilerlemeye koşut bir şe-
racaktır. Dolayısıyla tam bir totolojiye va- kilde daralmış, bu kavramın,
rılmıştır. Özcesi ‘insani’ olarak adlandırılan uygarlığın evrensel boyut-
da ‘insanlık dışından’ öte bir şey değildir. lara doğru genişletilmesiyle
İnsanlığın, kültürün gelişmesiyle; ötekileri sınırları daha keskin olarak
insanlık dışı olmakla yaftalayıp işe yara- çizilmiş, ancak öte yandan
mazlıkla suçlayan bir ayrımcılık zincirinin da böyle olmadığı iddia edil-
art arda gelen halkalarından öte bir şey ifa- se de bu çok daha yıkıcı bir
de etmemektedir. Vahşiler birbirlerini insan ayrımcılık anlayışına yol
olarak tanımlarken diğerleri başka şeydir. açmıştır. İnsanlık; tekçi, oto-
Modern uygarlığımızda bu kavram adı al- riter ve insan merkezci ege-
tındaysa tam aksine ötekileri yalnızca bir menliğini evrenselleştireceği
hiç olarak görmeyecekteyiz. Yer yer ‘insan’ gün bu yıkıcı ayrımcılık an-
olmak soylu olmak gibi bir meydan okuma layışı da hem insan hem de
biçimini alabilmektedir. Ancak bu farklılık diğer canlıları aforoz etme
verilen soylu mücadelenin sonucu olarak gücüne erişmiş olacaktır.
görülebilir. Elbette yalnızca bu niteliğiyle Dolayısıyla bu kavramdan
sınırlı tutulamaz. Çünkü farklılığın içinde geriye yalnızca tarihin tozlu
tanrılar, atalar, yabancılar, hayvanlar ve doğa ciltlerinde küflenmeye bıra-
gibi değişik varlıklar da bir zenginlik olanağı kılmış bir mitten başka bir
sağlamakla hayatı zenginleştirebilmektedir- şey kalmayacaktır.
ler. Ayrıca bu çeşitlilik bütün alanlarda kendi
gücünü duyurup hissettirebilmekte yücel- devrim ronans
5
Meksika: Yunanistan'daki tutsaklar için bildiri
ne olduğunu bildiğimizde bile, tümüyle için, her milletvekili için bir sürü kurşunu-
korkmadığımız, bizi güçlü yapanlar bu gö- muz var. Bir çok söylemimiz var; acemi ya
rüşler. İnancımız teşvik ediyor, içsel ateş da tutkulu. Ama aynı zamanda gerçekleş-
iktidara karşı mücadelemizde, kirli hücre- tirecek bir sürü ütopyamız ve hayallerimiz
lerindeki tutsak edilmiş, işkence edilmiş var, yaratılacak bir sürü şey ve gerçeklik-
ya da devletin gardiyanlarınca (elimizdeki ler, dönüştürülecek bir sürü sosyal iliş-
bombanın "sahipleri") öldürülmüş, yol- ki, aşık olunacak bir çok arzu, kendimiz
daşlarımızla (kadın ve erkek) dayanışma- için çokça sevgi. Aynı zamanda Dünya
mızda seyahatimize çıkarıyor. Ve bomba- genelinde bir çok yoldaşımız olduğunu
yı, en doğrudan saldırı anı için koruyoruz. biliyoruz, sistemin farksızlığına karşı sa-
vaşta yaşamlarını vermiş bir çok yoldaş,
Tüm dünya krizde. Her gün, her an, te- kendilerini ve kendi insanlarını özgürleş-
levizyonu bizi mutlu eden haberleri gör- tirmek için, kendilerinin en çok istediği
mek için açarken: Fransa'daki isyanlar, yolda yolda savaşıyorlar, ve kendilerini en
V akit geçiyor ve herşey aynı kalıyor...
birçoğumuzu kamçılayan gerçekli-
ği karamsar bir mazaralet ile tanımlamak
faşist gazetecilerin Yunanistan'da adalete
kavuştu, Şili'deki bombalamalar, Birleşik
çok nasıl örgütlemeye seçiyorlar? yakınlık
grupları, merkezsizleşmiş hücreler, silahlı
Devletler(ABD)'in siyah ve göçmen ma- anarşist gruplar, informal koordinasyon-
(onların görüşlerinin sonundaki gibi), bi-
hallerinde polis öldürüldü... vs. Her anda, lar ve diğerleri. Onların da ikna olduğunu
raz böyle bir şey olabilirdi. Baskı bir üst
her örnekte, Sermaye ve onun iktidarı biliyoruz, onların yoldaşlarımız olduğunu
seviyeye çıkıyor, yoksullara karşı nefret,
daha gelişiyor, şehirleşmeyle boğduğu or- biliyoruz, onlara kendimizi yakın hissedi-
çevrenin yok edilmesi, insan onurunun sö-
manlar, gereksiz lükslerle boğduğu alt sı- yoruz. Ve bu yüzden, onların için ve ken-
mürülmesi, yaşamların suikaste uğraması,
nıf mahalleler, en absürt modalarla akılla- dimiz için bu savaş devam edecek. Sosyal
Dünya ismindeki bu gezegende kalan kü-
rını boğduğu gençler, kadın düşmanlığı ve dönüşüm için mücadele için, radikal bir
çük vahşi yaşam gibi. Hiçbir şey değişme-
yabancı düşmanlığı kültürüyle toplumun değişim için, bize baskı yapan ne varsa
di. Bu gerçekliğin parçalanmasında, özgür
geri kalanını boğması, devlet korkusunu yok etmek için, Anarşi için.
zihinlerimizin ait olmadığı bu dünyada
ve polise saygıyı dayatması. Terörizm gü-
biraz etkili olduk. Eğer hiç birşey değiş-
nün düzeni. Umudunuzu kesmemelisiniz yoldaşlar.
mediyse bu belki de zorunluluk, cesaret ve
Stratejik olmak zorundayız. Savaş şimdi.
kanaat eksikliğinden dolayı. Birçoğu için
Narco-kontrgerilla hareketi? Bu da ne!? Güçlü ve sermayeyi koruma bedenleri,
bunların hepsi bir oyun gibi görünüyor, bir
Mücadelemizin kriminalizasyonu uyuyan politikacılar ve işkenceciler, hiç doğma-
pankartla ayağa kalkmak, bir sloganı hay-
toplumun zihinlerinin kapılarını çalıyor. mış olmayı dileyecekler... Amaçlarımız-
kırmak, bir yasayı reforme etmek, sadece
Uyuşturucu ticareti bizim ortak düşmanı- dan birisi bu, buna benzer hissedecekler.
suçluluk hislerini azaltmak için... ama di-
mız, ya da en azından ona dönüştü. Hü- herşey patlayacak, kendimizi hazırlamak
ğer birçokları için bu ciddi, buradaki soru,
zünlü olan bölümü şu ki mücadelemizde- zorundayız, kendimizi alarmda tutmak zo-
birinin ciddi olarak nereye kadar gitmeye
kilerin çoğunluğu, parçası ve hareketler bu rundayız.
hevesli olduğu?
sorunu görmezden geliyor, ya da ciddi ola-
rak ele almak istemiyor. Mevcut Sermaye- Bu sözler şimdi Cezaevi'nde olan Dev-
Bireysel özgürlük için mücadele kolektif
Devlet'ten hiç bir şekilde farklılaştırılama- rimci Mücadele grubundan yoldaşlara:
özgürlükte aynı olduğu gibi, mücadele zo-
yacak olan bir Narko-Devlet'te yaşamayı Panagiota Roupa, Kostas Gournas, Ni-
runluluğa ihtiyaç duyuyor, bağlanmaya,
arzulamıyoruz. kos Maziotis ithaf edildi, bize güç veren
disipline. Ama buradaki hatalı olan şey,
inançlarına. Yoldaşlarımız Giannis Dimit-
birçoğunun bu pratikleri yanlış anlaması,
Dünya olduğu gibi olmasına rağmen bile, rakis, Konstantina Karakatsani, Lambros
zorunluluğu can sıkıntısıyla, bağlanmayı
Mexico'daki ve dünyanın pek çok yerin- Foundas'a ve Yunanistan'da sosyal savaş-
şehitlikle ve disiplini otoritercilik ile ka-
deki bir çok yoldaşımız gibi, görüşlerimizi taki tüm diğer tutsaklara. Ateş Hücreleri
rıştırması. Mücadele; acımasız insanlara,
bozmadık, sonuna kadar savaşmayı arzu- Koalisyonu'na katılımlarını onurlu bir şe-
kendi yaşamlarını mücadele ederek ya-
luyoruz; yaşam için, özgürlük için, onur kilde açıklayan yoldaşlarımıza.
şamayan, hissederek yaşamayan, amacı
için, Anarşi için!
için ölmeye hazır insanlara ihtiyaç duy-
Yoldaşlar: tutsak edilmiş ya da öldürülmüş
muyor... ve geçici oyunlara, modaya, duy-
Bazılarımız ölüme gidiyor, bunu biliyo- - her zaman sizi anacağız!
gusuz eylemlere ihtiyaç duymuyor. Müca-
ruz, özgürlük için savaşta ölüme ölüme
dele zorunluluğa ve sorumluluğa ihtiyaç
gidiyoruz, fakat biz ciddi olarak savaşmak Cezaevi iç karartıcı bir ortam olmasına
duymakta, prensip olarak bireysel olan bir
için ölmeyi arzuluyoruz, yaşamak için öl- rağmen, bilmelisiniz ki, savaşan ve ikti-
zorunluluk.
mek, çünkü mücadele hayatımız, çünkü o dara karşı her doğrudan saldırıda bulunan
bizi mutlu eden şey. Düşman güçlü, bunu özgür bireyler var, bu aynı zamanda sizin-
Düşman güçlü, bir çok fırsatta bize gös-
biliyoruz, ama aynı zamanda kavgamızın le dayanışma için.
termiş olduğu gibi güçlü, fakat biz anar-
haklı ve gerekli, gerçek olduğunu, dürüst-
şistler, gerçek savaşçılar, adaletsizliğe,
lükle beslendiğini biliyoruz, ve tamamiyle Savaş büyüyor. Özgürlük için ölümüne ve
ırkçılığa, cinsiyetçiliğe, tüm biçimlerde
kendi zekamıza güveniyoruz. düşmanla ateşkes olmadan süren savaş.
ortaya çıkan baskıya karşı olanlarız, biz
anti-otoriteriz, yaşamak için kendi gö-
Hala verecek çok şeyimiz var, hala Fe- Meksika'dan Yunanistan'a: savunan ve sü-
rüşlerimiz ve kendi arzularımızın sahibi-
deral polis ve orduya karşı silahlarımızın ren güçlü iktidar titriyor!
yiz, iç karartıcı: gri, sıkıcı ve soykırımsal
mermilerini ateşlemek için birçok hedefi-
gerçekliğe göğüs germek için, coşkulu sı-
miz var. Soykırımcı ve ekolojik katliamcı İçtenlikle:
kılı yumrukla her sabah uyanmamız için
şirketlere karşı, bankalara karşı, işkence Şimdiden Devrimin Otonom Hücreleri -
kışkırtan arzularımız. Harekete
6 geçiren, devletin baskıcı saldırıla-
rının karşısında, yapabileceklerinin
evlerine karşı patlatacak bir sürü bomba-
mız var. İktidarın başları için, her hakim
Praxedis G. Guerrerro
Yumurtalama eylemlerine dair
karşı tek yönlü bir mücadelenin iki ürünü olmayan başka malzemeler de var-
yüzlü olacağının vurgulanması ge- dır. Kırmızı boya, toprak, taş, yanıcı madde
rekmektedir. dolu şişe, bok, sopa, para, misket, silgi, ki-
tap, kağıt uçak vs. bir çok malzeme üretim
Bu çerçevede hakları için müca- süreçleri açısından tavuk endüstrisi kadar
dele eden öğrencilerin direnirken işkenceli süreçlerini içermez.
kullandıkları araçlar, düşmanlarını
besleyen araçlardan ziyade onları Direnen öğrenci arkadaşlarımıza direnir-
alaşağı edecek doğrudan eylemler ken hangi aracı kullanması gerektiğini
olmalıdır. ODTÜ'de Erdoğan'ın öğretecek değiliz. Ancak zalimlere karşı
üniversiteye gelmesiyle patlak mücadele ederken tavuk endüstrisinin bu

O DTÜ'lü yeşil anarşistler son günler-


de kimi sol grupların revaçta olan
yumurta atma eylemliliklerine dair bir
veren olayların bir öğrenci ayak- zalim uygulamalarını aklımızda tutmak ge-
lanmasına dönüştürülmesi ve devletin rektiğini vurgulamak isteriz.
fiziksel olarak kapı dışarı edileceği bir
itiraz ve uyarıda bulundular. Hükümetin işgal girişimi medyanın ilgisini çeken "Herkesi yumurtaya, hayvanlara, suya,
soygun politikalarına karşı tepki veren bu magazinel biçimden daha etkili ola- dağlara farklı bir gözle bakmaya çağırıyo-
öğrencilerin endüstriyel tavuk çiftlik- caktır. Keza karizma çizmek için soy- ruz.
lerinde işkence ve zulümle elde edilen gunculara ve faşistlere atılacak zulüm
yumurtanın bir direniş aracı olmadığını "İnsana, hayvana, yeryüzüne özgürlük..."
aksine bir canlının bebeği ve tavuklara
yapılan zulümle elde edildiğini anlata-
bilmek için "Yumurta ne değildir?" baş-
lıklı afişler hazırladılar.

Sosyal adalet ve özgürlük mücadele-


lerinin, her türlü zulüm ve tahakküm
biçimini sorgulaması ve reddetmesi
gerekmektedir. Bugün tutsaklar için,
baskı altına alınan bireyler ve halklar
için özgürlük talep eden herkes, dünya
üzerindeki yıkıcı endüstriyel kapitalist
etkinliklerin karşısında olmak sorum-
luluğuna sahiptir. Bu anlamda hayvan
hakları sosyal haklardan bağımsız veya
ayrı düşünülemez.

Dünyada her yıl milyonlarca hayvan,


deneylerde kesilip biçiliyor, ısıtılıyor,
donduruluyor, zehirleniyor, aç bırakılı-
yor, parçalanıyor, depresyona sokulu-
yor, ruh hastası yapılıyor ve her yıl yak-
laşık 50 milyar hayvan, et endüstrisi için
öldürülüyor. Bunun 6 milyarı, 9 haftalık
kısa bir süre sonra katledilen tavuklar-
dan oluşuyor. Kuluçkaya yatan tavuklar,
5′erli veya 6′şarlı olarak 35 cm’lik ka-
feslerde tutuluyor ve bu tavukların %20
′si yaşam koşullarından dolayı stresten
ve hastalıklardan ölüyorlar. Hayatla-
rının her saniyesinde acı çekip bazen
hiç güneş ışığı görmeden ya da toprağa
ayak basmadan öldürülüyorlar.

Bugün hapishaneler insanlar için her ne


kadar sınıflı-tahakkümcü toplumların
ürünüyse, sirkler, mezbahalar, endüstri-
yel çiftlik, deney merkezleri, hayvanat
bahçeleri, petşoplar da aynı derecede
bu tahakkümcü toplumların ürünüdür.
"İlerleme", "insanlığın gelişimi", "me-
deniyet" gibi kavramlarla süslenerek ge-
zegen üzerinde sömürülmedik coğrafya,
insan ve hayvan bırakmayan bu kültüre
7
tiyorsanız, bu kitabı okuyun. tarafından saldırıya uğradı. Saldırıya
maruz kalan 6 Kürt öğrenciden biri
Kabile insanlarının isteklerinin dıșında ‘kal- olan Levent D. 30 kişilik ırkçı grubun
kındırılması’ – gerçekte topraklarının ve dün akşam ve bugün sabah satır ve
kaynaklarının ele geçirilmesine izin vermek sopalarla saldırdığını söyledi.
– 20. yüzyılın ‘siyasal olarak doğru’ ahen-
gine bürünmüș 19. yy sömürgeciliğine (‘En - Geçtiğimiz Pazar günü
iyi biz biliriz’) dayanır. Kabile insanları geri Dolmabahçe’de Başbakan’ın rek-
kalmıș değil: hepimizin her zaman yaptığı törlerle buluşmasını protesto eden
gibi, değișen dünyaya sürekli olarak uyum öğrencilere polis çok sert müdahale
sağlayan bağımsız ve canlı toplumlar. etti. Polis yürüyüşe geçen öğrencilere
gözyaşartıcı gaz ve coplarla saldırdı.
Kabile insanları ile aramızdaki fark, bizim Çıkan çatışmada onlarca öğrenci yara-
onların topraklarını ve kaynaklarını almamız lanırken 50'ye yakın öğrenci gözaltına
ve bunun onların iyiliği için olduğunu söyle- alındı. Polisin saldırısı sonucu hamile
yen yalancı hatta ırkçı iddialara inanmamız. 1 kadın öğrenci bebeğini düşürdü.
"Kabile insanlarının ‘kalkınma’ adına yok Bu kalkınma değil, fetih. 2009 1 Mayıs'ında işçilere yönelik
edilmesini anlatan bu kısa ancak bir o kadar saldırıyla gündeme gelen dönemin
da basit ve çarpıcı kitapta yaşananların bir Survival International, kabile insanları- işkenceci Çevik Kuvvet Şube müdür
benzeri ne yazık ki Anadolu’da da yaşanıyor. nın yașamlarını savunmalarına, toprakla- Gökhan Özsavaş protestocu öğrenci-
Bugün, Anadolu’nun geleneksel toplulukları rını korumalarına ve kendi geleceklerini lere yönelik saldırıda da başroldeydi.
istekleri dışında “kalkınma” adına yok edi- belirle-melerine yardımcı olur. Geçmiște Şu anda Beyoğlu'ndan sorumlu İl
liyor. Çünkü yabancılar (şirketler ve devlet) yașamaktan vaz geçmek zorunda olan hü- Emniyet Müdür yardımcısı olan ve iş-
onların topraklarını ve sularını istiyor." kümetler ve diğerleri gibi dünyadaki kabile kence suçlamasıyla mahkemede ifade
toplumlarına da Oren'in kitabını hediye etme veren Özsavaş, çok sayıda öğrencinin
Buyur bakalım, kabile insanlarını savu- fırsatına sahip olmaktan memnunuz. yaralandığı saldırının talimatını veren
nan bir oktur. Survival’daki 33 yılımda, isimdi.
böylesine basitlik, doğruluk ve tașkın bir Stephen Corry - Survival International -
mizah ile hedefi kalbinden vuran bir șeyle 2006 - Yunanistan'da öğrenciler, "öğrenim
karșılașmamıștım. Bugün kabile insanları koşulları" ile hükümetin "üniver-
ve kalkınma konusu kelimelerle sindirildi, Okumak için http://yabanil.net/ adresini sitelerin özelleştirilmesini öngören
ancak neler olduğunu gerçekten anlamak is- ziyaret edin. uygulamalarını" protesto etmek
amacıyla dün yeniden sokaklara
dökülürken, onlara her zamanki
gibi, anarşist Kanellos önderlik etti.
- Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde Belediye Meclis üyelerine ait 4 araç Başkent Atina'nın Panepistimiu
Türk Telekom Lisesi'ne giden 50 kimliği belirsiz kişilerce yakıldı. caddesinde toplanan öğrenciler,
öğrenci, jöleli ve uzun saçlı oldukları yoğun güvenlik önlemleri altında
gerekçesiyle okula alınmadı. Öğren- - Nijerya`da Militanlara Karşı Dü- Yunanistan Parlamentosu'nun da
ciler, İlçe Milli Eğitim Müdürü ile zenlenen Operasyonda Aralarında bulunduğu Sindagma Meydanı'na
görüşmek için yaklaşık 1 kilometre yü- Sivilllerin de Bulunduğu 150 Kişi yürüdü. Bu sırada, Çevik Kuvvet
rüyerek, Kaymakamlık binası önünde Öldü. Nijerya`nın güneyindeki Nijerya ekiplerinin kurduğu barikatı aşmaya
eylem yaptı. Deltası Kurtuluş Hareketi, 2006`dan bu çalışan öğrenciler ile güvenlik ekiple-
yana askeri güçlerle çatışmaya giriyor, ri arasında arbede yaşandı. 2008'den
- Son dönemlerde sayıları hızla bölgedeki petrol boru hatlarına saldırı- beri Yunanistan'daki her eylemde
artan Kürt Vicdani Red Hareketi’ne lar düzenliyor ve petrol şirketi çalışan- boy gösteren Kanellos da polisin göz
Nusaybin'den de gençler katıldı. Savaşa larını kaçırıyor. yaşartıcı gazına maruz kaldı. Olay-
karşı çıkmak için tepkilerini ortaya ko- larda 5 öğrencinin gözaltına alındığı
yan 15 genç, vicdani retlerini açıkladı. - Giresun Üniversitesi Şebinkarahisar öğrenildi. Gösteri nedeniyle, kent
Meslek Yüksek Okulu'nda okuyan merkezi trafiğe kapatılırken, ulaşım-
- Mersin'in Akdeniz İlçesi'nde, AKP'li Kürt öğrenciler bir grup ırkçı ülkücü da da zorluklar yaşandı.

Minimum Güvenlik Stephanie McMillan

YERYÜZÜNE ÖZGÜRLÜK
indir / download: http://www.internationala.org/index.php/kutuphane/dergi.html
8 internet üzerinden oku / read online: http://www.issuu.com/internationala

iletişim / contact: audioslave@riseup.net

You might also like