Yeni Aks Mil

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 31

AKSLAR VE MİLLER

AKSLAR

Sabit duran titreşen veya dönen elemanların yataklanmasında kullanılan makine


elemanlarıdır.Aks sabit veya dönel olabilir.Kayış – kasnak ,makaralar ,vagon ve römorkör
tekerlekleri gibi dönel elemanların yataklanmasında kullanılır. Bu nedenle yataklar eğilme
zorlanması etkisindedir. Akslar sadece yük taşıdığından , dönel veya sabit olabildiğinden
silindirik yapıda olabileceği gibi prizmatik kesitli de olabilir.

MİLLER

Bir veya birçok kısımdan belirli devir sayılarında güç alış-verişi yapabilen silindirik
makine elemanlarıdır.Millerdeki bu güç alış-verişi dişli çarklar ,sonsuz vida mekanizması
,kayış-kasnak mekanizmaları ,halat mekanizmaları ,sürtünme çarkları gibi elemanlar
aracılığıyla olmaktadır.Yani miller hem güç ileten hem de taşıyıcı görev yapan elemanlar
niteliğindedir.Bu sebeple millerde aslı zorlanma şekli burulma olup taşıyıcılık görevi
nedeniyle eğilmeye çalışır.
Milleri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
1) Uzunlama şekline göre:
a. Düz miller (dolu .boş .sabit kesitli ve faturasız miller)
b. Dirsekli miller (krank milleri)
2) Kesitine göre:
a. Daire kesitli miller
b. Profil kesitli miller (çok kamalı ve poligon profilli miller)
3) Yapılışına göre:
a. Mafsallı miller (kardan mafsallı miller)
b. Esnek (fleksible) miler
Mil imalinde genellikle St50 , St60 ,St70 ,C35 ve de C45 çelikleri kullanılmakla
beraber yüksek zorlamalar için alaşımlı çelikler de kullanılır.Kimya ve gıda sanayinde
paslanmaz çeliklerin kullanılması yaygındır.

Miller 150 mm çapa kadar dairesel kesitli çelik çubuklardan soğuk çekme ve
tornalama ile .daha büyük çap ve çok farklı faturalı miler ise dövülerek elde edilir.Kamalı
miller sonradan taşlanır.

Miller dolu veya boş silindirik kesitli olabilir.İçi boş millerde ağırlıktan kazanç
mukavemetten kayba nazaran daha fazladır.

MİL GÖVDELERİ

ZORLAMALAR

Güç moment ve hız:

Miller bir tahrik kasnağı veya dişlisi aracılığı ile bir motordan alınan mekanik enerjiyi
tahrik edilecek olan diğer kasnak yada dişlilere ileten elemanlardır. Transmisyonu
belirleyecek mekanik faktörler şunlardır;

• Tahrik kasnağına verilen güç : P [kw]


• Dakikada devir sayısı : n [dev/dak]
Mile etkiyen kuvvetler:
Mil hem kendi üzerine metne edimli olan parçalardan ,hem de kendisini taşıyan
yataklardan kuvvet alır. Parçalardan dolayı etkiyen kuvvetler ya genellikle bilinir yada hemen
hesaplanabilir.Değerleri bilinmeyen yatak kuvvetleri ise, çeşitli organların konumu belli
olduğu zaman mekanik metodlar uygulanarak tayin edilir.
Göbeklerin miller üzerine etkisi:
i. Kasnak : Mil kasnak göbeğinden (T- t ). R değerinde bir moment ve R= T + t + P
değerinde bir kuvvet alır. P vektörü kasnağın ağırlığını göstermektedir.
ii. Silindirik düz dişli çark : Mil üzerine etkiyen zorlanmalar F . r değerinde bir momentle
, R = F + P değerinde radyal bir kuvvetten oluşmaktadır. P çarkın ağırlığı , F teğetsel
kuvveti göstermektedir.
Yatakların mil üzerine etkisi:
Bu etki eksenel bir kuvvetten, radyal bir Y kuvvetinden ve sürtünmeden ileri gelen
teğetsel bir kuvvetten oluşmaktadır.Hesapların uygun olması bakımından , genellikle bu
moment ihmal edilir. Bu durumda ; göbek aracılığıyla etkiyen tüm kuvvetler ya aynı bir
düzlem içinde yada farklı düzlemlerde bulunur . 2. halde , her kuvvet eksenden geçen H ve V
birbirine dik iki düzlem üzerinde birleşenlerine ayrılır. Böylece bu düzlemlerden her birinde
1. hale dönülmüş olunur.Mil çapını büyük olması halinde, milin ağırlığı da hesaba katılır.
Eğilme ve burulma momentlerinin araştırılması :
Çeşitli organların konumları belirtilir ve bu organlar tarafından taşınan momentlere
kuvvetler bilinirse ;

Maksimal ideal momentin tayini için diyagramların tüm olarak çizilmesi her zaman gerekli
değildir. Kasnakların veya dişli çarkların bulunduğu bölgelerde hesap yapılması gerekir.
Milin maruz kaldığı zorlanmalar, sehim ve yataklar arası açıklığı :

Mil üzerine etkiyen kuvvetler nedeniyle, bu elemen eğilmeye, burulmaya ve kuvvetler


eksene paralel olduğu zamanda basma veya çekmeye çalışır.
Eğilme deformasyonlarının azaltılması için yataklar arasındaki açıklık küçültülür.
Yalnız, ekonomi ile ilgili nedenler bakımından yatak sayısının aşırı derecede arttırılmaması
gerekir. Diğer taraftan da, kasnakların yataklara mümkün mertebe yakın olacak şekilde
yerleştirilmesine çalışılmalıdır.

Milin sehimi, yataklar arsındaki metre uzunluk başına genellikle 0,3 ila 0,5 mm
değerleri arsında alınır.
Normal transmisyonlarda ortalama yataklar arası uzunluklar:
Çap [mm] 20 30 45 60 80 100 120 150
Yaklaşık yataklar arsı uzunluk [m] 1,3 1,5 1,8 2 2,5 2,8 3 3,5
Şeklindedir.

Dengelenme :

Dış kuvvetlerin sabit olduğu hipotezle , hareket sırasında, mesnet reaksiyonlarının


değişmeyen bir kuvvetler sistemi teşkil etmesine çalışılır.Durum bu şekilde olduğu zaman
rotorun dinamik bakımdan denge halinde bulunduğu söylenir.Bu durumun sağlanabilmesi için
gerekli ve yeterli şartlar uygulamalı mekanik ile saptanır.

 Rotor statik bakımdan denge halinde olmalı.Bu taktirde, rotor kararsız denge halinde
demektir.
 Ayrıca, rotorun merkezi atalet ekseni ile dönme ekseni üst üste çakışmalıdır.
Yan titreşimler ve kritik hız değeri :

Kritik hız denilen bazı hız değerlerinde miller dinamik bakımdan kararsız bir duruma
girer; yani ağırlık merkezi dönme ekseninden ayrılırsa, kopmaya kadar yol açabilen kuvvetli
yan titreşimler meydana gelir. Bundan dolayı, millerin boyutlandırılması sırasında, rejim
hızının kritik değerlerden kurtarılmasına imkan veren ölçüler benimsenmelidir.
Çap büyüdüğü yada boy kısaldığı zaman sehim zayıfladığı için, kritik hızın yüksek
değerde olması amacıyla, ya mil çapının yeterli büyüklükte seçilmesi yada yatakların
birbirlerine yaklaştırılması gerekir.
Burulma titreşimleri ve burulma halindeki kritik hız değerleri :
D1 ve D2 gibi iki adet disk taşıyan bir mil göz önüne alalım. Milin D1 ile D2 diskleri
arasında kalan kısmı burularak birdenbire serbest bırakılırsa, diskler arsında bir izafi hareket
meydana gelir. Milde bir burulma titreşimi başlar.Bu titreşim frekansı ;

π .d 4 .G ( I1 + I 2 )
F= 1

32.l.I1. I 2

formülü ile belirtilir.


I1 ve I2 harfleri D1 ve D2 disklerinin eksene göre atalet momentlerini, G milin enine
elastisite katsayısını, d ise D1 ile D2 arasında sabit değerde olduğunu farz edilen mil çapını
göstermektedir.
Titreşimlerin söndürülebilmesi için amortisör veya damper olarak ta bilinen bazı apar
eyler ortaya çıkmıştır. Bunlardan bazıları enerjiyi sürtünme yolu ile bazıları da salınım yapan
sistemlerden oluşmaktadır.
Millerin şekli:

Kullanılış durumuna göre miller düz, profilli ve boşluklu olabilir. Motorlar,


kompresörler v.s.... gibi bazı makineler da, miller dirsekli bir yapıya sahiptir. Bu türlü millere
krank adı verilir.

Bir mil başlıca, gövde ve muylu denilen kısımlardan teşekkül eder. Yatak adı verilen
mesnetler arasındaki kısma milin gövdesi, yataklar içinde dönen kısma ise muylu denir.
Düz miller:

Çap değeri tekmil uzunluk boyunca sabittir. Epolmanlı yani faturalı miller de bu
guruba dahildir. Bu millerin uçlarından biri, daha düşük çapta bir başka mile manşonla
bağlanmasının mümkün olması için, yeter bir uzunluk boyunca daha küçük bir çapta
tornalanır.

Boyuna tespit : Düz millerin eksenel doğrultuda hareketine engel olunması için,
parçalardan birisine bilezikler takılır. Bu bilezikler muhtelif şekillerde yerlerine tespit
edilebilir.

Eksenel itme kuvvetlerinin zayıf olması halinde, tek bir parçadan müteşekkil yekpare
iki çelik bilezikten her biri sivri uçlu iki vida aracılığı ile tespit edilir. Normlaştırılmış olan bu
bilezikler bir yatağın içine yatak zarfının her iki tarafına monte edilir. Bileziğin yan yüzeyleri
genellikle işlenmediği ve yağlama yapılmadığı için, bu elemanlar yatağın dış kısmına asla
yerleştirilmemelidir.

Mil üzerine monte edilen organların, sözgelimi avara kasnakların boyuna hareketine
engel olunması için, tek parçadan müteşekkil, fonttan yapılmış yekpare tespit bilezikleri de
kullanılabilir.

Nihayet, montaj ve de montaj işlemlerinin kolaylaştırılması için, mili penseleme yani


kıskaçlama yolu ile sıkıştıran, iki parçadan müteşekkil, fonttan yapılma tespit bilezikleri
seçilebilir.
Eksenel itme kuvvetlerinin orta büyüklükte olması halinde, yerlerine sıcakta
yerleştirilen ve montajdan sonra rektifiye edilen çelik bilezikler kullanılır. Bazı yatak
burçlarında, her iki yönde harekete engel olunması için burcun orta yerine tek bir bileziğin
takılması yetişir ).

Eksenel itme kuvvetlerinin büyük olması halinde, ya sıcakta monte edilen bilezikler
kullanılır ya da mil üzerinde faturalı bir kısım öngörülerek, buraya bir dayantı rondelası
eklenir.

İhtar: Uzun millerin tespiti işlemi, genleşmeler nedeniyle tek bir noktada, genellikle
milin orta yerinde yapılır.

Profilli miller:

Kuvvetli yüklere maruz olan millerin hesaplanması sonunda büyük çap değerleri elde
edilir. Halbuki, bazı hallerde, ağırlığın azaltılması ve sürtünme kayıplarının indirilmesi için,
yatakların bulunduğu bölgelerde çapın mümkün mertebe küçültülmesi avantajlı olur. Böylece,
mile gövde boyunca çeşitli çaplar verilmiş, birleşik eğilme ve burulma zorlanmalarına karşı
eşit mukavemetli bir şekil araştırılmıştır. Kasnaklar, dişli çarklar, volanlar v.s... gibi
organların montajına imkân vermek için yeterli bir uzunluk boyunca maksimal çap muhafaza
edilir. Kademeli miller konusunda E 22 -121 normuna başvurulmalıdır.

Profilli miller genellikle katı yani rijit yataklar tarafından taşınır. Bu takdirde,
yağlamaya zarar verecek olan aşırı bir eğilmenin meydana gelmesini önlemek için, yataklar
arasındaki açıklığın mümkün mertebe küçültülmesi gerekir. Millerin boyuna tespiti işi çoğu
zaman, daha ileride göreceğimiz muylular aracılığı ile gerçeklenir. Mile bir tespit bileziğinin
eklenmesi yerine, tornalama yolu ile gövde üzerinde faturalı bir kısım da meydana
getirilebilir. Pahalıya mal olan bu çözüm yolu, eksenel kuvvetlerin büyük olması durumunda,
bazen tercihen uygulanır.

Mil uçları aracılığı ile hareket iletimi alıştırılmış ve kamalanmış parçalar vasıtasıyla
gerçeklenir.

Silindirik uçlu bir mil görülmektedir.


Şekil 3.5'te ise mükemmel bir merkezleme sağlayan konik bir mil ucu gösterilmiştir .

Transmisyon millerinde uygulanan kamalama düzenleri için E 22 - 172 normuna


başvurulmalıdır.

Boşlukta miller:

Bu cins elemanlar, bir tahrik kasnağının E kavramasının yardımıyla mil hattına


bağlanması veya çözülmesinin ve transmisyon donanımının tahrik kayışına etkiyen büyük
gergi kuvvetlerinden kurtarılmasının istendiği, ya da yedek motorla bir kumanda yapılması
öngörüldüğü zaman, kullanılır (Bakınız : şekil 3.6).

Boşluklu bir milin şekli bir hayli karışık olduğu için, böyle bir elemanın çoğu zaman
font malzemeden yapılması gerekir. Bununla beraber, dönme hızı büyük olduğu takdirde,
yataklarda sürtünme yolu ile oluşan kayıpların önlenmesi için çap değerlerinin küçültülmesine
çalışılır. Böyle durumlarda, dökme çelik ya da dövülüp preslenmiş çelik kullanılır.

Boyuna tespit için, mil üzerinde, genellikle döküm sırasında bırakılan ya da tornalama yolu ile
meydana getirilen fatura ve bilezikler öngörülür.
MİLLERİN HESAPLANMASI

Millerde mukavemet ve deformasyon hesapları yapılır. Ayrıca mil titreşimleri için


kritik devir sayıları kontrol edilir

Mukavemet Hesabı
Burulma etkisi :
Mil sadece bir döndürme momenti iletiyorsa, yani milin kendi ağırlığını ihmal ediyorsak
milin mukavemet hesabı burulma zorlanmasına göre yapılır.
Burulma ve gerilme etkisi :
Yukarıda sözü edilen burulma gerilmesine ek olarak eğilme gerilmelerinin tayini için
denge denklemlerinden yatak tepkilerinin ve eğilme momenti diyagramlarının belirlenmesi
gerekmektedir. Tehlikeli kesitlerde bileşik zorlanma durumları göz ö-nüne alınmalı ve buna
göre eşdeğer gerilmeler hesaplanmalıdır. Sadece eğilmeye göre mil hesabı yapılamaz.
Eğilme gerilmesi için:

Me
σe =
We

eşitliği yazılır. Buradaki We eğilme mukavemet momenti, dolu ve boş silindirik


kesitler için, aks hesaplarında olduğu gibi yazılmalıdır. Mildeki bileşik gerilmenin hesabı için
kırılma varsayımlarından yararlanılır. Bunlardan şekil değiştirme enerjisi varsayımına göre
eşdeğer gerilme

σ eş = σ e + 3( α 0τ b ) ≤ σ eşşe
2 2

olarak yazılır. Burada

σ ede ğ
α0 =
1,73 τ stat

eşitliğinden hesaplanır. Çünkü pratikte en çok rastlanan durum, eğilme gerilmelerinin


tam değişken ve burulma momentinin statik olduğu durumdur. Miller için a katsayısı 0,6 ila

0,8 arasındadır. Bu durumda 3 a ise 1,1 ila 1,9 arasında olur. Yaklaşık olarak 3 α0 = 2
2

alınırsa eşdeğer gerilme

σ eş = σ e2 + 2τ b2 ≤ σ eşşe

şeklini alır.
Deformasyon hesabı :
Miller, zorlanma şekline bağlı olarak burulma ve eğilme gerilmelerinin
etkisindedir .Bu zorlanmalar nedeniyle milde meydana gelen deformasyonların ayrı ayrı
hesaplanması gerekmektedir
Burulma Deformasyorııu:
Özellikle uzun millerde ve mil üzerinde geniş dişliler (örneğin sonsuz vidalar) gibi aktarma
elemanlarının bulunması halinde milde meydana gelen burulma açısı oldukça önemlidir
(Şek.8.3). y- kayma açısı, <t> - burulma açısı, G-kayma modül l ve lp -polar (kutupsal)
eylemsizlik momenti olmak üzere kayma gerilmesi
T=Y•G

180 o .τ1 180 o .T


ϕo = x = x (4.12)
π r.G π I p .G

 = Düz milin uzunluğu; Ip = Mil kesitinin momenti

ι 1 = Burulma gerilimi; G = Mil malzemesinin kayma modülü

r = Yarı çap; (Örneğin çelik için G=80.000N/mm2)

T = Çevirme momenti;

Çeşitli çaplara d1, d2, ....... dn ve çeşitli uzunluklara  1,  2 ........  n sahip olan
kademeli millerde burulma açısı:

180 o T  1   
 π.d 4
ϕo = . + 2 + ......... + n Ip =

π G  I P1 I P2 I px  32

P
d =116 ,2.4
n

şeklinde yazılır. ϕ için tavsiye edilen değer bir metre mil uzunluğu için ϕ =0,25o
Eğilme deformasyonu:
\
Millerde eğilme zorlanması ile meydana gelen şekil değiştirmeler çökme (sehim) (f)
ve eğim açısı ( (3 ) şeklindedir. Bu de-formasyonlar genel mukavemet prensiplerine göre
hesaplanır.
Bir M - eğilme momenti etkisinde eğilmeye zorlanan milin 0-0 ile 1-1 kesitleri arasındaki eğim
açısı ;

M e .∆x
∆β =
E.I
olarak hesaplanır. Burada ∆x-milin eğilmeye zorlanan uzunluğu,

= π .d
4
E- mil malzemesinin elastiklik modülü ve I olarak düzlemsel eylemsizlik
64
momentidir.Aşağıdaki şekilde gözükmektedir.
Mil Titreşimlerinin Hesabı
Miller, maruz kaldıkları eğilme ve burulma gerilmeleri nedeniyle eğilme ve burulma
titreşimleri yaparlar. Bu nedenle millerde eğilme ve burulma kritik frekansları, dolayısıyla
kritik devir sayıları teshil edilmelidir.
Eğilme Titreşimleri:
Mil üzerine simetrik yerleştirilmeyen dönel kütleler, mil eksenine olan eksantrikliği
nedeniyle, çalışına esnasında bir eğilmeye neden olur .Milin ağırlık merkezi M ve dönel
kütlenin ağırlık merkezi de S olsun. Problemi kolaylaştırmak bakımından milin kütlesi ihmal
edilir. Ancak milin C gibi bir yaylanma rijitliği olduğu unutulmamalıdır.

Fz = m.r.ω2 = m.( y + e).ω2

Mil de elastikliğinden doğan bir FR kuvveti FZ’ ye karşı koyar.

Fr = c . y

ω = Açısal hız

c = Milin rijitliği

y = Milin eğilmesi

m = Mil üzerinde dönen disk kütlesi

Milin fazla eğilip bozulmaması için Fz = FR olmalıdır.

m.(y + e).ω 2 = c.y eşitliklerinden

m.e.ω2 e.ω2
y= =
c − m.ω2 c
− ω2
m

görüldüğü gibi c - mω 2 = 0 durumu için milin eğilmesi y sonsuza gidecektir. Böylece


rezonans meydana gelir ve dönen parçaların bu andaki dönme frekansı (ω ) kritik açısal hıza
(ω o) eşit olur. Kritik devir sayısı ise. Kritik açısal hız ise:

Kritik açısal hız ω o:

c
ωo =
m

Kritik devir sayısı no:

30 30 c
no = ωo = devir/dak
π π m

şeklinde yazılır.
eğilme y ‘nin eksantriklik e ' ye oranı :

y ω2
= 2
e ω0 − ω 2

şeklinde yazılabilir. Bu denklemin grafik ifadesi şekil 4.6 'da gösterilmiştir. Bu diyagramdan
millerin üç çalışma bölgesi mevcut olduğu görülür :

a ) ω > ω o olduğu durumda, y / e negatif değer alacaktır, yani y ve e birbirine ters


yönlerde olurlar, w nin artması ile milin eğilmesi azalır ve y+e gittikçe küçülerek sıfıra doğru
gider. Böylece mile etki eden merkezkaç kuvveti de küçülür ve mil daha düzgün bir şekilde
çalışır.Yani dengesini kendiliğinden bulur.

b ) ω = ω o olduğu zaman, y sonsuza doğru gider ve. bu duruma rezonans adı verilir.

c) ω < ω o olduğu durumlarda, y ve e aynı yönde olup bu çalışma bölgesine rezonans


altı adı verilir.

Milin emniyetle çalışabileceği bölgeler: n < ( 0,8 ... 0,9 )no

n > ( 1,1 ... 1,2).no


Millerde kritik devre

Burulma titreşimleri :
Millerin asıl zorlanma şekli burulma gerilmeleri olduğundan burulma titreşimi
problemi çok önemlidir.Burulma titreşimi için kabul edilen ana sistem görüldüğü gibidir.
Burada milin bir ucu ankastre (sabit) tir ucunda ise bir disk bulunmaktadır. Titreşim
teorisine göre sistem ;

1. Durum : Milin bir ucu sabit diğer ucunda ise tek bir disk vardır. Bu sistem için
kritik açısal hız :

c
ωo = I/s
J

Burulma rijitliği:

I p .G I p .G
c= c=
 

Atalet modülü:

π.d 4
IP = (mil için)
32

Kayma modülü; G
Kütle atalet momenti;

1
J= m.d 2 (mil ve disk için)
8

Değişik çapta olan mil için:

1 1 1 1 1
= + + + ......... +
c c1 c 2 c3 cn

30 c T
no = ≈ 72 .3
π J ϕo .J
π.n T π ϕo
ωo = ; c= ; ϕ= .ϕo ≈
30 ϕ 180 57 .3

Böylece kritik devir sayısı.

30 c T
no = ≈ 72 .3
π J ϕo .J

2. Durum : Bir mil üzerinde iki disk bulunduğu durumunda bu diskler karşılıklı ve birbirlerine
ters yönlerde titreşim yaparlar. Şekil 4.7 ' da gösterilen k noktası milin sabit kaldığı kesit olup
buna düğüm noktası denir. Düğüm noktası k etrafında titreşim yapan bu disklerin kütleleri m1
ve m2 ve bunlara ait kütle momentleri Jı ve J2 olduğunu kabul edelim.

Kritik açısal hız:

1 1 
ωk = c + 
 J1 J 2 

burada;

J1 .1 = J 2 . 2 ve
ϕ1 ϕ 2
= geçerlidir.
1 2

Kritik devir sayısı:


30 1 1  T 1 1 
no = . c +  ≈ 72 .3  + 
o 
π  J1 J 2  ϕ  J1 J 2 

ESNEK MİLLER

(HG6 ile ezerek sertleştirilmiş esnek mil)

Uçak türbinlerinin ve yüksek basınçlı gaz kompresörlerinin montajında esnek


vidalar ve ayar vidaları kullanılmaktadır. Bu vidaların küçük çaplı bölgeleri HG6
takımı ile ezilerek sertleştirilmektedir. Yapılan testlerde uçak vidalarındaki
dayanıklılığın inanılmaz şekilde arttığı görülmüştür. Sondaj motor ve pompalarının
esnek milleri, “Moineau prensibi” ne göre yapılması nedeni ile çok dayanıklıdır.
Ancak ağır parçaların altında kalması ile sürekli değişen bükme ve eğim güçleri, bu
esnek millerin yorulmasına neden olmaktadır. Çapları yaklaşık 6 mm’ den 60 mm’ ye
kadar değişen ve uzunluğu yaklaşık 800 mm’ ye kadar çıkan bu miller, sertleştirilmiş
ıslah çeliği ve titan’ dan imal edilmektedir. HG6 (Resim-11) ve HG13 takımları ile
ezerek sertleştirme işlemi yapıldığında en mükemmel malzemeden imal edilen
parçaların dahi, sürekli dayanıklılığının % 30 - % 50 arası arttığı görülmüştür. Demek
oluyor ki malzemenin kalitesi, parçanın tasarımı ve üretimi ne kadar mükemmel
olursa olsun, daha dayanıklı olmaları için ezerek sertleştirme ve parlatma işlemleri
kaçınılmaz şart olmuştur. Bu durumda asıl teknolojik ilerleme, mükemmel
malzemelerle tasarım, üretim ve ezme işlemleri birleştiği an söz konusu olur.

Muylu ve pivolar

Muylular:

Muyluların görevi ve boyut oranları

Millerin yataklarla temas halinde olan kısımlarına muylu denir. Muylular yataklardan
genellikle radyal doğrultuda olan kuvvetler alır. Çok ender şekilde uygulanan konik
muyluların dışında (meselâ, bazı takım tezgahlarındaki tahrik milleri), kolay, hassas ve eko-
nomik bir yapıma imkân vermesi nedeniyle, muylular için genellikle silindirik bir şekil
benimsenir.

Muylu uzunluğunun çapına oranını gösteren l/d ifadesi, muyluyu taşıyan yatağın
tipine göre, genellikle 0,8 ilâ 3 sayıları arasında değer alır. Burçları sabit olan yataklarda
küçük değerler, küresel mafsallı yataklarda ise büyük değerler uygulanır.

Bir milin uç kısımlarında bulunan muylulara uç muyluları ara kısımlarında bulunan


muylulara ara muyluları denir.

Muylular faturalar, tablalar veya bilezikler tarafından sınırlandırılır. Boyuna tespit


göreviyle yükümlü olan bu organlarla asıl muylu yüzeyi arasındaki geçiş kısımları yeter
yarıçapta iç yuvarlatmalar şeklinde öngörülür. Kopma başlangıcı olan çatlakların meydana
gelmesine yol açabilen maksimal gerilmelerin teşekkülüne sebep olan anî kesit değişimlerinin
önlenmesi için , bu yuvarlatmaların yarıçapı yaklaşıklıkla d/10 dolaylarında alınır (Bakınız:
şekil 7.1). Bileziğin yüksekliği için çoğu zaman e = d/10 + (2 ila 3) mm, genişliği içinse l1 =
(1 ila 1,5) e değerleri benimsenir.
Bir muylunun hesabı yapılırken, mukavemet sorunu, yağlama olanakları,
sürtünmelerden ileri gelen ısınma tehlikesi gibi hususlar dikkate alınır.

Bir muylunun hesabı:

Burada, I uzunluğu ile d çapı olmak üzere iki bilinmeyen mevcuttur.

1° — l/d oranı I/d = k bağıntısıyla belirlidir. Katı yataklar için k ≈ 0,8 ila 1,5; küresel
mafsallı yataklar için k ≈ l,5 ila 3 değerleri kabul edilir.

F
=p
l.d

şeklinde ifade edilen ikinci bir bağıntı ise kabul edilebilen temas basıncını belirtir. Hıza,
temas halinde bulunan malzemelerin cinsine ve rıza gösterilen aşınma durumuna bağlı olan bu
basınç değişir. Bu iki bağıntı birbirleriyle çarpılırsa

F
= k.p
d2

bulunur. O halde

F
d= ve I = k.d
k.p

dır.

2° - Mukavemet kontrolü: Bir muylu üzerinde, genellikle bir µ f eğilme momenti, bir
µ 1 burulma momenti ve bir T kesme kuvveti bulunur. Yapılacak iş, hesaplanmış olan I ve d
değerlerinin
µ1
σ1 = < σ em
1
 
v

bağıntısını sağlayıp sağlamadığını kontrol etmekten ibarettir.

Kesme kuvvetinden ileri gelen gerilme genellikle ihmal edilebilir.

3° - Isınma sorunu: Mil ile yatak burcu yüzeyleri arasında mevcut olan sürtünme olayı
bir enerji kaybına yol açar. Isı haline dönüşen bu enerjinin etkisiyle, önce mil yatağının ve
yağlama yağının sıcaklığı artar. Bir zaman sonra, meydana gelen ısı ile, mil ve yatak
tarafından atmosfere, yatak mesnedine v.s... ve bırakılan ısı arasında bir denge konumu
teşekkül eder. Yağlamanın etken bir akilde devam edebilmesi için, denge haline tekabül eden
rejim sıcaklığının, sürtünen yüzeylerin dolaylarında genellikle 60°C den düşük olması gerekir.
Aksi halde yatak sarması da denilen bir kaynama olayı meydana gelebilir. Mil ve yatak
arasındaki temas yüzeylerinin hasara uğraması demek olan bu fenomen mekanizmanın
durmasına, ağır onarım masraflarına ve hattâ parçaların değiştirilmesi zorunluluğuna yol
açabilir.

Isı alışverişlerini niteleyen katsayıların değerleri iyice tayin edilemediği için, rejim
sıcaklığının hesabı güçtür. Bundan dolayı, milin burç üzerince yaptığı basınç ve temas
yüzeyleri arasındaki v izafî hızı gibi ısınmayı meydana getiren iki ana faktörü dikkate alan p.v
çarpımı ile ilgili değerlerin sınırlandırılmasıyla yetişilir, v Hızı m/s, p basıncı ise daN/cm3
olarak ifade edilmek şartıyla, p.v çarpımı îçin hayli kaba bir yaklaşıldıkla aşağıdaki değerler
benimsenebilir.

pv = 10 ila 30 :Yatağın sakin bir havada az şekilde soğuması halinde (örnek :


transmisyon yataklarında pv = 10 ila 20 alınır).

pv = 50 : Çabuk hareketli bir hava akımı içinde enerjik bir soğuma

halinde (örnek : vagon dingil yatakları).

pv = 90 : Cebrî yağ sirkülasyonu yapılarak soğutma halinde

pv = 120 : Su sirkülasyonu yapılarak soğutma halinde.

Mil uç yatakları ve pivolar:

Şekiller
Yüksek bir eksenel kuvvete maruz olan millerin uç kısımları düşey eksenli bir mil uç
yatağının gren adı verilen sürtünme elemanı üzerine dayatılır. Bu sistemin tümüne pivo adı
verilir. Düşey millerin çoğunda durum böyledir. Milin uç kısmına genellikle su verilir. Şekil
1.19'da bir ölçü apareyine ait olan pivo görülmektedir (yük çok hafiftir). Şekil 1.20 ise,
eksenel yükü zayıf olan ve çok zayıf bir hızla dönen daha büyük bir apareyle ilgilidir. Bu iki
pivo da o şekilde düzenlenmiştir ki, dönmeye karşı koyan sürtünme momenti minimal bir
seviyeye indirilmiştir. Maksimal temas basıncının Hertz formülü aracılığı ile kontrol edilmesi
gerekir . p = 50 ilâ 60 daN/mma değerleri arasındadır.

Temas yüzeyinin arttırılması ve dolayısıyla,

F
p= 1
π(d − d 1 )
2

ortalama basıncının sınırlandırılması imkânım sağlayan halka şekilli bir pivoyu


göstermektedir.

Gerçekte, temas yüzeyi üzerindeki yük dağılımı düzgün değildir ve izafi hız değerleri
birbirlerinden farklı olduğu için aşınmanın da düzgün dağılımlı olmasına imkân yoktur.

Şekil 1.22'de bir başka mil ucu görülmektedir. Bu uca, suverilmiş çelikten yapılmış
olan bir parça eklenmiş ve böylece teşekkül eden sistem bronz ya da suverilmiş çelikten
mamul bir gren üzerine oturtulmuştur.

Hesap

Tıpkı muylularda olduğu gibi, p temas basıncının ve pv çarpımının sınırlandırılmasına


çalışılır (Yağlama ve ısınma).

p ve pv için kabul edilebilen değerler silindirik muylular için benimsenmiş olan


değerlerden bir parça daha düşüktür. Pivolarla ilgili olan değerler muylularla ilgili olan
değerlerin takriben 7/10'u mertebesindedir. Sürtünme momenti aşağıdaki formüllerle
belirlidir.

Normal pivolar için:

d 2
r= olmak üzere C = F.f .r
2 3

Halka şekilli pivolar için:

d d1
R= ve r= olmak üzere
2 2

2 R 3 −r3
C= F.f . 2
3 R −r2

bağıntıları yürürlüktedir
TOLERANS VE ALIŞTIRMALAR

Bir resim üzerine konulan ölçülerin, yapım anında işçi tarafından elde edilen
ölçülerdeki en büyük ve en küçük değerleri belirtmesi parçanın sıhhatli çalışması bakımından
önemlidir. Bilhassa birbirine takılarak beraber çalışacak parçalara konulacak ölçüler, takılış
ve görev yapma özelliklerini de belirtmelidir. Bu özellikler tolerans ve alıştırma işaretleri ile
belirtilir.

Resim üzerinde verilen ana ölçülerin özel aletler, iş kalıpları, otomatik makineler,
mastarlar ve çok hünerli işçiler kullanmak suretiyle dahi tam olarak elde edilmesine imkan
yoktur. Elde edilen ölçü, resim üzerindeki değerden ya biraz büyük veya biraz küçük
olacaktır. Aynı bir parçadan birkaç tanesi aynı tezgah aynı ölçü aletleri ve aynı işçi tarafından
yapıldığı halde, hepsi aynı ölçü aleti ile ayrı ayrı ölçüldüğü zaman dahi, her birinin ölçüsü
arasında milimetrenin askatları ile ölçülebilen farkların varlığı görülmektedir. Yani resim
üzerinde verilen ölçüler iş üzerinde tam olarak elde edilemez. Elde etmeye çalışmak ise
gereksiz bir çok masraflara yol açar.Bu sebeple her bir ölçü, parçanın çalışmasında hiçbir
sakınca meydana getirmeyecek hata miktarını belirten "TOLERANSLARI" taşımalıdır.
Böylece parçanın yapımında müsaade edilen hata miktarlarını seçmek görevi de mühendis,
Teknisyen ve konstrüktörlerin omuzlarına yüklenmektedir. Ölçülerdeki çok büyük tamlıklar
yani çok küçük hata payları fazla masrafları gerektirdiğine göre Konstrüktör çok yakın hata
paylarından kaçınacaktır, fakat parçanın görevini göz önüne alarak fazla toleransa da müsaade
etmeyecektir.

Birbirleriyle değiştirilebilen yedek parça yapımının zarureti, ölçüler üzerinde


toleransların belirtilmesinin en önemli sebebini teşkil eder. Çünkü, bir makinenin bozulan bir
parçası sökülüp yerine aynı özellikleri taşıyan ve piyasadan hazır olarak kolayca temin
edilebilen yenisini takıp, makineyi hemen çalışır hale getirme imkanları ancak bu sayede
sağlanmış olur. Yedek parça yapımı olmayınca modern bir endüstri mevcut olamaz.
Toleranslı ölçümlendirme olmayınca da yedek parça yapımı var olamaz. Çünkü başka başka
yerlerde, başka başka şahıslar tarafından aynı tamlıktaki parçalar ancak toleranslı ölçülerle
elde edilebilir.

TİTREŞİM MODLARININ TAYİNİ DENEYİ

1. AMAÇ

Bu deneyde amaç, basit mesnetlenmiş bir milin kritik devir sayılarının ve buna ait

titreşim çeşitlerinin (modlarının) tayinidir. Milin işletme devir sayısı bu kritik. devir

sayılarından birine tesadüfen eşit veya çok yakın ise "rezonans" durumu ortaya çıkar; yani

milin mekanik enerjisi giderek artar ve bu artan, enerjiyi dengeleyecek sürtünme ve saire gibi

enerji kaybettiren unsurlar yoksa neticede milin yerdeğiştirmeleri, milin kırılmasına yol

açacak mertebeye ulaşır.

2. TEORİ:

2.1. Genel Bilgiler:

Millerde kritik devir sayılarının varlığına sebep, ideal katı (rijit) olmayışlarıdır. Katı

fakat şek1 değiştirebilen millerde dönme esnasında sınır ve yükleme şartlarıyla devir

sayısına bağlı olarak farklı şekiller göze çarpar. Başka bir deyişle elastik eğrileri farklı farklı

olur.
Eğer mil, rijit bir malzemeden yapılmış olsaydı esnemesi sıfır olacağından bir

rezonans olayı ortaya çıkmayacaktı.

Şimdi mili sükunetteyken döndürmeye başladığımızı düşünelim. Milin dolu daire

kesitli olduğunu varsayıyoruz. Milin malzemece üniform .imal edildiğini, yani her . kesitte,

kesitin geometrik merkezi ile kütle merkezinin - bu hal pratikte pek mümkün olmamakla

beraber - çakıştığını kabul edelim (Şekil 1).

Bu mili basit yani uçlarda dönmeye müsaade edecek tarzda mesnetlediğimizde,

kendi ağırlığı altında bir elastik eğri oluşturacaktır (Şekil 2).

Dolayısıyla daha sükunette iken her kesit yatak 'merkezleri ekseninden belirli bir

uzaklıktadır. Dönme hareketi başladığında . 'milin her 'bir diferansiyel parçacığına, o

kısmın sehimiyle .orantılı merkezkaç kuvvet etkimeye başlayacaktır. Devir sayısı

arttırıldıkça daha büyük sehimli bir elastik eğri oluşur. Ağırlık kuvveti olmasa ve mil hem

geometrik hem de malzeme yoğunluğu bakımından üniform olsaydı dönme esnasında

dengelenmemiş merkezkaç kuvvet oluşmayacaktı.

Milin ağırlığı fevkalade az bile olsa çoğunlukla milin geometrik merkezi ile kütle

merkezi birbirinden imalat ve iç yapı nedenleriyle farklılık arzeder veya milde bir ilkel

eğrilik mevcuttur. Bu durumda da dönme hareketi başladığında dengelenmemiş

merkezkaç kuvvetler oluşur ve devir sayısı arttıkça büyük sehimii elastik eğriler oluşur.

Devir sayısı sabit tutulduğunda elastik eğrinin biçimi korunur.


Deneyimizde belli bir devir sayısına vardığımızda, o' devir sayısını korusak bile milin

elastik eğri sshimlerinin artmaya çalıştığını gözlüyoruz, işte bu durumda devir sayısı milin

birinci kritik devir sayısına eşit ve bir "rezonans1' durumuyla karşı. karşıyayız,demektir. Ne

var ki gerek yataklarda, gerek havada ve gerekse malzeme bünyesindeki sürtünme ve sönüm

tesirleri nedeniyle elastik eğri sehimierinin sonsuza ' gitmesi mümkün olmaz. Basit mesnetli

bir milde birinci kritik hıza kadar elastik eğrinin görünümü (Şekil 3) .deki gibidir. Mü

döndüğünden bu bir dönel yüzeyi andırır.

Devir sayısını arttırmaya devam edersek birinci kritik hızdan sonra elastik -eğri

sehimlerinde nisbi bir azalma izlenir. Devir sayısı yine belli bir değere geldiğinde yine elastik

eğrinin sehimierinde artma izlenir ama bu defa elastik eğrinin şeklinin biraz değişik olduğu

gözlenecektir (Şekil 4).

Dikkat edilirse milin orta noktasının hemen hemen hiç hareket etmediği görülür.

Devir sayısı .yine arttırılsın. Belli bir devir sayısına geldiğimizde bu defa (Şekil 5) deki ilgi

çekici elastik eğri ile karşılaşacağız.


2.2.Hareket Denklemlerinin Çıkarılması:

-Hareket Denklemi

∂4 y ∂2 y
Ε Ι 4 + ρΑ 2 = 0 (1)
∂x ∂t

olup y(x,t)= χ( x)T (t ) şeklinde bir çözüm arandığında

**
Τ+ λ2 Τ = 0 (2)

ρA
χ ''' − λ2 χ =0 (3)
EI

'
* d d
adi dif. denklerine ulaşılır. Burada ( ) = ,( ) = anlamındadır. (2) nin çözümü
dt dx

T = A cos λt + + B sin λt (4)

ve (3)ün çözümü ise

χ = C cosh kx + D sinh kx + E cos kx + F sin kx (5)

bulunur. Burada

1/ 4
 ρA 
k =  λ2  (6)
 EI 
olarak tanımlanmıştır.

-Sınır Şartları

x=0’da y (0, t ) = 0.........(1) 


∂y 
(0, t ) = 0.......(2)
∂x 

y ( L, t ) = 0.........(3) 
∂2 y  (7)
( L , t ) = 0 ....( 4) 
∂x 2 
x=  ’de

denklemine ulaşılır. Buradan sayılabilir sonusuz adet kl değeri ve dolayısı ile k değeri

bulunur. Bu değerler yaklaşık olarak

π
k n  ≅ ( 4n +1) n=1,2,...... (II)
4

bağıntısıyla verilebilir. Buna göre

25π 2
k12 =
162

ve buradan

1/ 2 1/ 2
25π 2  EI  25π 2  EI 
λ1 =   =  
16 2  ρA   ρAL
4
16 

bulunur. Benzer şekilde

1/ 2 1/ 2
81π 2  EI  169 π 2  EI 
λ2 = 
 ρAL 4 
 λ3 = 
 ρAL 4 

16   16  
elde edilir.

25π 2 81π 2 169 π 2


(Not: = 15 .42 , = 49 .9, = 104 .2, dir.)
16 16 16

Deney Miline Ait Değerler

E=2,07.1011N/m2 (Elastisite Modülü)

w=0,6131 N/m (Boyca ağırlık) ρA = w / g den bulunacak

d=3,175mm (Mil çağı)

L=0,9144m (Yataklar arası mesafe)

I=5.10-12m4 (Kesit alanı atalet momenti)

3. DENEY TESİSATI

Deney tesisatı Şekil 10 da görülmektedir. Mil'dolu daire kesitli kalın bir telden:

ibarettir. Basit mesnetleme şartlarını mümkün olduğunca sağlamak için belirli .bir miktar

yatak düzleminde dönebilen küresel rulmanlı yatak kullanılmıştır. Tahrik ise 20000

dev/dak iık hıza kadar çıkabilen bir esnek milli dişçi frezesi motoru ile sağlanmaktadır.

Devir sayısının değiştirilmesi .sürekli olup bir varyakla yapılmaktadır. Devir sayısının

ölçümünde ise optik takometre kullanılmaktadır.

4. DENEYİN YAPILIŞI

Sınırlayıcılar yatak yuvalarına iyice yanaştırılır..-Devir sayısı yavaş yavaş

arttırılır. Belli bir devir sayısına erişüdiğinde milin elastik eğri sehimlerinin devir sayısı
sabit tutulsa bile artma eğilimi gösterdiği gözlenir. Bu devir sayısı takometreden okunur.

Bu muin birinci kritik hızıdır.

Devir sayısını arttırmaya devam edilir. Ancak daha önce sınırlayıcıların ,

ikisıninde muin tam ortasında birbirlerine yanaştır'ılması uygun olur.. Bir müddet :

sonra elastik eğride orta noktada bir bölünme olur ve milin orta noktasının .''hemen hemen

hareketsiz kaldığı gözlenir.

Sınırlayıcılar mil mesnetlerine yanaşık da olsa aynı durum gözlenir. Milin :

ortasında senimi sıfır olan noktaya nod (düğüm) denir. Bu şeklin'ortaya çıktığı devir

sayısı ölçülür. Bu milin ikinci kritik devir sayısıdır/

:
Devir sayısını yine arttırmaya devam edersek-.milin elastik eğrisinde iki noktada

sehimierin sıfır olduğunu gözleriz. Bu noktalar mil açıklığının 1/3 i ile 2/3 sinde oluşur (Devir

sayısı arttırılmadan önce sınırlayıcıların bu noktalara getirilmesi emniyet açısından uygun

olur)-. Bu durumun ortaya çıktığı, devir sayısı ölçülür. Bu milin üçüncü kritik devir sayısıdır.

HESAPLAMALAR
1/ 2 1/ 2
25π 2  EI  25π 2  2,07.10 11.5.10 −12 
λ1 =   =   = 75 s −1 = 716 d / d
 ρAL
4 4
16  16  (0,6131 / 9,81).0,9144 

1/ 2 1/ 2
81π 2  EI  81π 2  2,07 .10 11.5.10 −12 
λ2 =   =   = 242 ,87 s −1 = 2320 d / d
 ρAL
4 4
16  16  (0,6131 / 9,81).0,9144 

1/ 2 1/ 2
169 π 2  EI  169 π 2  2,07 .10 11.5.10 −12 
λ3 =   =   = 507 ,15 s −1 = 4845 d / d
 ρAL
4 4
16  16  (0,6131 / 9,81).0,9144 

SONUÇ:

Deney sonucunda okuduğumuz kritik hız değerleri sırasıyla 670,2100 ve 4200d/d

dır. Ancak hesaplarımız sonucunda bulduğumuz kritik hızlar farklılık göstermektedir.

Bunun çeşitli sebepleri vardır. Teorik olarak milimizi rijit kabul ediyoruz ancak pratikte
tam rijitlik mümkün değildir. Bu teori ile deney sonuçları arasındaki farkın başlıca

sebebidir. Malzememizin homojen bir yapıya sahip olduğu söylenemez bu da titreşime

sebep olan unsurlardan biridir,ancak hesaplamalarımızda malzememiz homojen olarak

kabul edilmiştir. Silindirik yapı mil boyunca sağlanmamış olabilir fakat hesaplarımızı

yaparken bu yapı farklılıklarını göz ardı ettik

DİNAMİK YÜKLÜ KAYMALI YATAKLARDA MİL YÖRÜNGESİNİN


TEORİK VE DENEYSEL OLARAK BELİRLENMESİ

Bu çalışmada dinamik yüklü radyal kaymalı yataklarda, yatak içerisinde mil


merkezinin çizdiği yörüngenin teorik ve deneysel olarak belirlenmesi iki kısımda ele
alınmıştır.

Teorik kısımda; ilk aşamada kaymalı yatak problemlerinde çözüm için esas denklem
olan Reynolds diferansiyel denkleminin, iki farklı çözümü için programlanmış ve mil
merkezinin yatak içerisinde nasıl bir yörünge izlediğini belirlemeye de imkan tanıyan iki adet
bilgisayar programı geliştirilmiştir. Deneysel kısımda ise ; dinamik yük altında çalışan bir
radyal kaymalı yatak deney düzeneğindeki yatağa altı değişik yük örneği uygulanmıştır.
Uygulanan tüm yüklerin yatay , düşey eksenlerdeki bileşenleri ve polar yük diyagramları
deneysel olarak belirlenmiştir. Ayrıca radyal kaymalı yatak içerisindeki milin merkezinin
nasıl bir yörünge izlediğini belirleyebilmek için deney düzeneği ile ilgili kostrüksiyon
geliştirilerek imal edilmiştir. Daha sonra yatağa uygulanan her bir yükün etkisinde mil
merkezinin çizdiği yörüngelerin de yatay, düşey bileşenleri ve polar olarak görüntüsü de
deneysel olarak elde edilmiştir. Bundan sonra deneysel olarak elde edilen yüklerden
bilgisayar programları için giriş veri değerleri elde edilmiştir. Programlar yatak parametreleri
değiştirilerek yani; devir sayısı, genişliği oranı, boyutsuz yatak boşluğu, viskozite değerleri ve
yükün genliği değiştirilerek çalıştırılmıştır. Program çıkış dosyaları kullanılarak ta mil
merkez noktası yörüngesi grafikleri çizilmiştir. Ayrıca maksimum eksantrisite oranı
değerinde ki yani ; minimum film kalınlığındaki çevresel basınç dağılımları da verilmiştir.

Sonuç olarak ta teorik olarak hesaplanan mil yörüngeleri ve polar yük


diyagramlarıyla deneysel olarak belirlenen mil yörüngesi ve yük diyagramları ayrı ayrı
karşılaştırılmış teorik ve deneysel sonuçların birbiriyle uyumlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca yatak parametrelerinin değiştirilmesiyle elde edilen sonuçların da literatüre uygun
olduğu belirlenmiştir.

TÜRBİN MİLLERİ

Elektrik santrallerinde kullanılan ve buna benzer diğer türbin milleri 1200 mm çapında, 16 m
uzunluğundadır. Bu millerin üzerinde radyal derinliği 400 mm’ ye ve eni 90 mm’ ye varan oyuk veya
yivler bulunmaktadır. Bu oyuk ve yivler yüklü çalışma esnasında, çok büyük burulma ve bükülme
kuvvetine maruz kalırlar. Bu etkenleri azaltmak için bu oyuk ve yivlerin (radius) ölçüleri 20 mm ile 80
mm arasında tutulmuştur. Fakat buna rağmen istenilen işlem güvenirliği elde edilememiştir. Bu yüzden
sertlik derecesini yükseltmek ve güvenilir hale getirmek için ezerek sertleştirme metodu şart
koşulmuştur.

Şimdi hedef, işlem prosedürünü bir germe tertibatı içerisinde, tornalama işlemi sonrası aynı
makinede ve tek seferde gerçekleştirmektir.

Takımlar, kullanışlı ve basit takılabilir şekilde olması gerekmektedir. Ezerek sertleştirme işlemi,
oyuk veya yivlerin zeminlerine ve dış yan yüzeylerine uygulanacaktır.

Bunun için özel mekanik bir sistem tasarlanmıştır. Takımlar makinenin süportuna kolayca
bağlanabilmekte ve takımın ezme gücü süporttan kontrol edilebilmektedir.

Bu tür takımlar FAK90 ve FAK120 tipleri olarak sunulmaktadır.

1 (FAK120, Türbin milinin ezerek sertleştirilmesi işlemi)

Ezme gücünü ölçmek için aşağıdaki cihazlar kullanılmaktadır :

- Analog veya dijital göstergeli indüktif işlem hattı alıcıları, eğim ve çizgi kaydedicisi
- Mekanik ölçme saatleri

You might also like