Professional Documents
Culture Documents
Yeni Aks Mil
Yeni Aks Mil
Yeni Aks Mil
AKSLAR
MİLLER
Bir veya birçok kısımdan belirli devir sayılarında güç alış-verişi yapabilen silindirik
makine elemanlarıdır.Millerdeki bu güç alış-verişi dişli çarklar ,sonsuz vida mekanizması
,kayış-kasnak mekanizmaları ,halat mekanizmaları ,sürtünme çarkları gibi elemanlar
aracılığıyla olmaktadır.Yani miller hem güç ileten hem de taşıyıcı görev yapan elemanlar
niteliğindedir.Bu sebeple millerde aslı zorlanma şekli burulma olup taşıyıcılık görevi
nedeniyle eğilmeye çalışır.
Milleri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
1) Uzunlama şekline göre:
a. Düz miller (dolu .boş .sabit kesitli ve faturasız miller)
b. Dirsekli miller (krank milleri)
2) Kesitine göre:
a. Daire kesitli miller
b. Profil kesitli miller (çok kamalı ve poligon profilli miller)
3) Yapılışına göre:
a. Mafsallı miller (kardan mafsallı miller)
b. Esnek (fleksible) miler
Mil imalinde genellikle St50 , St60 ,St70 ,C35 ve de C45 çelikleri kullanılmakla
beraber yüksek zorlamalar için alaşımlı çelikler de kullanılır.Kimya ve gıda sanayinde
paslanmaz çeliklerin kullanılması yaygındır.
Miller 150 mm çapa kadar dairesel kesitli çelik çubuklardan soğuk çekme ve
tornalama ile .daha büyük çap ve çok farklı faturalı miler ise dövülerek elde edilir.Kamalı
miller sonradan taşlanır.
Miller dolu veya boş silindirik kesitli olabilir.İçi boş millerde ağırlıktan kazanç
mukavemetten kayba nazaran daha fazladır.
MİL GÖVDELERİ
ZORLAMALAR
Miller bir tahrik kasnağı veya dişlisi aracılığı ile bir motordan alınan mekanik enerjiyi
tahrik edilecek olan diğer kasnak yada dişlilere ileten elemanlardır. Transmisyonu
belirleyecek mekanik faktörler şunlardır;
Maksimal ideal momentin tayini için diyagramların tüm olarak çizilmesi her zaman gerekli
değildir. Kasnakların veya dişli çarkların bulunduğu bölgelerde hesap yapılması gerekir.
Milin maruz kaldığı zorlanmalar, sehim ve yataklar arası açıklığı :
Milin sehimi, yataklar arsındaki metre uzunluk başına genellikle 0,3 ila 0,5 mm
değerleri arsında alınır.
Normal transmisyonlarda ortalama yataklar arası uzunluklar:
Çap [mm] 20 30 45 60 80 100 120 150
Yaklaşık yataklar arsı uzunluk [m] 1,3 1,5 1,8 2 2,5 2,8 3 3,5
Şeklindedir.
Dengelenme :
Rotor statik bakımdan denge halinde olmalı.Bu taktirde, rotor kararsız denge halinde
demektir.
Ayrıca, rotorun merkezi atalet ekseni ile dönme ekseni üst üste çakışmalıdır.
Yan titreşimler ve kritik hız değeri :
Kritik hız denilen bazı hız değerlerinde miller dinamik bakımdan kararsız bir duruma
girer; yani ağırlık merkezi dönme ekseninden ayrılırsa, kopmaya kadar yol açabilen kuvvetli
yan titreşimler meydana gelir. Bundan dolayı, millerin boyutlandırılması sırasında, rejim
hızının kritik değerlerden kurtarılmasına imkan veren ölçüler benimsenmelidir.
Çap büyüdüğü yada boy kısaldığı zaman sehim zayıfladığı için, kritik hızın yüksek
değerde olması amacıyla, ya mil çapının yeterli büyüklükte seçilmesi yada yatakların
birbirlerine yaklaştırılması gerekir.
Burulma titreşimleri ve burulma halindeki kritik hız değerleri :
D1 ve D2 gibi iki adet disk taşıyan bir mil göz önüne alalım. Milin D1 ile D2 diskleri
arasında kalan kısmı burularak birdenbire serbest bırakılırsa, diskler arsında bir izafi hareket
meydana gelir. Milde bir burulma titreşimi başlar.Bu titreşim frekansı ;
π .d 4 .G ( I1 + I 2 )
F= 1
2π
32.l.I1. I 2
Bir mil başlıca, gövde ve muylu denilen kısımlardan teşekkül eder. Yatak adı verilen
mesnetler arasındaki kısma milin gövdesi, yataklar içinde dönen kısma ise muylu denir.
Düz miller:
Çap değeri tekmil uzunluk boyunca sabittir. Epolmanlı yani faturalı miller de bu
guruba dahildir. Bu millerin uçlarından biri, daha düşük çapta bir başka mile manşonla
bağlanmasının mümkün olması için, yeter bir uzunluk boyunca daha küçük bir çapta
tornalanır.
Boyuna tespit : Düz millerin eksenel doğrultuda hareketine engel olunması için,
parçalardan birisine bilezikler takılır. Bu bilezikler muhtelif şekillerde yerlerine tespit
edilebilir.
Eksenel itme kuvvetlerinin zayıf olması halinde, tek bir parçadan müteşekkil yekpare
iki çelik bilezikten her biri sivri uçlu iki vida aracılığı ile tespit edilir. Normlaştırılmış olan bu
bilezikler bir yatağın içine yatak zarfının her iki tarafına monte edilir. Bileziğin yan yüzeyleri
genellikle işlenmediği ve yağlama yapılmadığı için, bu elemanlar yatağın dış kısmına asla
yerleştirilmemelidir.
Mil üzerine monte edilen organların, sözgelimi avara kasnakların boyuna hareketine
engel olunması için, tek parçadan müteşekkil, fonttan yapılmış yekpare tespit bilezikleri de
kullanılabilir.
Eksenel itme kuvvetlerinin büyük olması halinde, ya sıcakta monte edilen bilezikler
kullanılır ya da mil üzerinde faturalı bir kısım öngörülerek, buraya bir dayantı rondelası
eklenir.
İhtar: Uzun millerin tespiti işlemi, genleşmeler nedeniyle tek bir noktada, genellikle
milin orta yerinde yapılır.
Profilli miller:
Kuvvetli yüklere maruz olan millerin hesaplanması sonunda büyük çap değerleri elde
edilir. Halbuki, bazı hallerde, ağırlığın azaltılması ve sürtünme kayıplarının indirilmesi için,
yatakların bulunduğu bölgelerde çapın mümkün mertebe küçültülmesi avantajlı olur. Böylece,
mile gövde boyunca çeşitli çaplar verilmiş, birleşik eğilme ve burulma zorlanmalarına karşı
eşit mukavemetli bir şekil araştırılmıştır. Kasnaklar, dişli çarklar, volanlar v.s... gibi
organların montajına imkân vermek için yeterli bir uzunluk boyunca maksimal çap muhafaza
edilir. Kademeli miller konusunda E 22 -121 normuna başvurulmalıdır.
Profilli miller genellikle katı yani rijit yataklar tarafından taşınır. Bu takdirde,
yağlamaya zarar verecek olan aşırı bir eğilmenin meydana gelmesini önlemek için, yataklar
arasındaki açıklığın mümkün mertebe küçültülmesi gerekir. Millerin boyuna tespiti işi çoğu
zaman, daha ileride göreceğimiz muylular aracılığı ile gerçeklenir. Mile bir tespit bileziğinin
eklenmesi yerine, tornalama yolu ile gövde üzerinde faturalı bir kısım da meydana
getirilebilir. Pahalıya mal olan bu çözüm yolu, eksenel kuvvetlerin büyük olması durumunda,
bazen tercihen uygulanır.
Mil uçları aracılığı ile hareket iletimi alıştırılmış ve kamalanmış parçalar vasıtasıyla
gerçeklenir.
Boşlukta miller:
Boşluklu bir milin şekli bir hayli karışık olduğu için, böyle bir elemanın çoğu zaman
font malzemeden yapılması gerekir. Bununla beraber, dönme hızı büyük olduğu takdirde,
yataklarda sürtünme yolu ile oluşan kayıpların önlenmesi için çap değerlerinin küçültülmesine
çalışılır. Böyle durumlarda, dökme çelik ya da dövülüp preslenmiş çelik kullanılır.
Boyuna tespit için, mil üzerinde, genellikle döküm sırasında bırakılan ya da tornalama yolu ile
meydana getirilen fatura ve bilezikler öngörülür.
MİLLERİN HESAPLANMASI
Mukavemet Hesabı
Burulma etkisi :
Mil sadece bir döndürme momenti iletiyorsa, yani milin kendi ağırlığını ihmal ediyorsak
milin mukavemet hesabı burulma zorlanmasına göre yapılır.
Burulma ve gerilme etkisi :
Yukarıda sözü edilen burulma gerilmesine ek olarak eğilme gerilmelerinin tayini için
denge denklemlerinden yatak tepkilerinin ve eğilme momenti diyagramlarının belirlenmesi
gerekmektedir. Tehlikeli kesitlerde bileşik zorlanma durumları göz ö-nüne alınmalı ve buna
göre eşdeğer gerilmeler hesaplanmalıdır. Sadece eğilmeye göre mil hesabı yapılamaz.
Eğilme gerilmesi için:
Me
σe =
We
σ eş = σ e + 3( α 0τ b ) ≤ σ eşşe
2 2
σ ede ğ
α0 =
1,73 τ stat
0,8 arasındadır. Bu durumda 3 a ise 1,1 ila 1,9 arasında olur. Yaklaşık olarak 3 α0 = 2
2
σ eş = σ e2 + 2τ b2 ≤ σ eşşe
şeklini alır.
Deformasyon hesabı :
Miller, zorlanma şekline bağlı olarak burulma ve eğilme gerilmelerinin
etkisindedir .Bu zorlanmalar nedeniyle milde meydana gelen deformasyonların ayrı ayrı
hesaplanması gerekmektedir
Burulma Deformasyorııu:
Özellikle uzun millerde ve mil üzerinde geniş dişliler (örneğin sonsuz vidalar) gibi aktarma
elemanlarının bulunması halinde milde meydana gelen burulma açısı oldukça önemlidir
(Şek.8.3). y- kayma açısı, <t> - burulma açısı, G-kayma modül l ve lp -polar (kutupsal)
eylemsizlik momenti olmak üzere kayma gerilmesi
T=Y•G
T = Çevirme momenti;
Çeşitli çaplara d1, d2, ....... dn ve çeşitli uzunluklara 1, 2 ........ n sahip olan
kademeli millerde burulma açısı:
180 o T 1
π.d 4
ϕo = . + 2 + ......... + n Ip =
π G I P1 I P2 I px 32
P
d =116 ,2.4
n
şeklinde yazılır. ϕ için tavsiye edilen değer bir metre mil uzunluğu için ϕ =0,25o
Eğilme deformasyonu:
\
Millerde eğilme zorlanması ile meydana gelen şekil değiştirmeler çökme (sehim) (f)
ve eğim açısı ( (3 ) şeklindedir. Bu de-formasyonlar genel mukavemet prensiplerine göre
hesaplanır.
Bir M - eğilme momenti etkisinde eğilmeye zorlanan milin 0-0 ile 1-1 kesitleri arasındaki eğim
açısı ;
M e .∆x
∆β =
E.I
olarak hesaplanır. Burada ∆x-milin eğilmeye zorlanan uzunluğu,
= π .d
4
E- mil malzemesinin elastiklik modülü ve I olarak düzlemsel eylemsizlik
64
momentidir.Aşağıdaki şekilde gözükmektedir.
Mil Titreşimlerinin Hesabı
Miller, maruz kaldıkları eğilme ve burulma gerilmeleri nedeniyle eğilme ve burulma
titreşimleri yaparlar. Bu nedenle millerde eğilme ve burulma kritik frekansları, dolayısıyla
kritik devir sayıları teshil edilmelidir.
Eğilme Titreşimleri:
Mil üzerine simetrik yerleştirilmeyen dönel kütleler, mil eksenine olan eksantrikliği
nedeniyle, çalışına esnasında bir eğilmeye neden olur .Milin ağırlık merkezi M ve dönel
kütlenin ağırlık merkezi de S olsun. Problemi kolaylaştırmak bakımından milin kütlesi ihmal
edilir. Ancak milin C gibi bir yaylanma rijitliği olduğu unutulmamalıdır.
Fr = c . y
ω = Açısal hız
c = Milin rijitliği
y = Milin eğilmesi
m.e.ω2 e.ω2
y= =
c − m.ω2 c
− ω2
m
c
ωo =
m
30 30 c
no = ωo = devir/dak
π π m
şeklinde yazılır.
eğilme y ‘nin eksantriklik e ' ye oranı :
y ω2
= 2
e ω0 − ω 2
şeklinde yazılabilir. Bu denklemin grafik ifadesi şekil 4.6 'da gösterilmiştir. Bu diyagramdan
millerin üç çalışma bölgesi mevcut olduğu görülür :
b ) ω = ω o olduğu zaman, y sonsuza doğru gider ve. bu duruma rezonans adı verilir.
Burulma titreşimleri :
Millerin asıl zorlanma şekli burulma gerilmeleri olduğundan burulma titreşimi
problemi çok önemlidir.Burulma titreşimi için kabul edilen ana sistem görüldüğü gibidir.
Burada milin bir ucu ankastre (sabit) tir ucunda ise bir disk bulunmaktadır. Titreşim
teorisine göre sistem ;
1. Durum : Milin bir ucu sabit diğer ucunda ise tek bir disk vardır. Bu sistem için
kritik açısal hız :
c
ωo = I/s
J
Burulma rijitliği:
I p .G I p .G
c= c=
Atalet modülü:
π.d 4
IP = (mil için)
32
Kayma modülü; G
Kütle atalet momenti;
1
J= m.d 2 (mil ve disk için)
8
1 1 1 1 1
= + + + ......... +
c c1 c 2 c3 cn
30 c T
no = ≈ 72 .3
π J ϕo .J
π.n T π ϕo
ωo = ; c= ; ϕ= .ϕo ≈
30 ϕ 180 57 .3
30 c T
no = ≈ 72 .3
π J ϕo .J
2. Durum : Bir mil üzerinde iki disk bulunduğu durumunda bu diskler karşılıklı ve birbirlerine
ters yönlerde titreşim yaparlar. Şekil 4.7 ' da gösterilen k noktası milin sabit kaldığı kesit olup
buna düğüm noktası denir. Düğüm noktası k etrafında titreşim yapan bu disklerin kütleleri m1
ve m2 ve bunlara ait kütle momentleri Jı ve J2 olduğunu kabul edelim.
1 1
ωk = c +
J1 J 2
burada;
J1 .1 = J 2 . 2 ve
ϕ1 ϕ 2
= geçerlidir.
1 2
ESNEK MİLLER
Muylu ve pivolar
Muylular:
Millerin yataklarla temas halinde olan kısımlarına muylu denir. Muylular yataklardan
genellikle radyal doğrultuda olan kuvvetler alır. Çok ender şekilde uygulanan konik
muyluların dışında (meselâ, bazı takım tezgahlarındaki tahrik milleri), kolay, hassas ve eko-
nomik bir yapıma imkân vermesi nedeniyle, muylular için genellikle silindirik bir şekil
benimsenir.
Muylu uzunluğunun çapına oranını gösteren l/d ifadesi, muyluyu taşıyan yatağın
tipine göre, genellikle 0,8 ilâ 3 sayıları arasında değer alır. Burçları sabit olan yataklarda
küçük değerler, küresel mafsallı yataklarda ise büyük değerler uygulanır.
1° — l/d oranı I/d = k bağıntısıyla belirlidir. Katı yataklar için k ≈ 0,8 ila 1,5; küresel
mafsallı yataklar için k ≈ l,5 ila 3 değerleri kabul edilir.
F
=p
l.d
şeklinde ifade edilen ikinci bir bağıntı ise kabul edilebilen temas basıncını belirtir. Hıza,
temas halinde bulunan malzemelerin cinsine ve rıza gösterilen aşınma durumuna bağlı olan bu
basınç değişir. Bu iki bağıntı birbirleriyle çarpılırsa
F
= k.p
d2
bulunur. O halde
F
d= ve I = k.d
k.p
dır.
2° - Mukavemet kontrolü: Bir muylu üzerinde, genellikle bir µ f eğilme momenti, bir
µ 1 burulma momenti ve bir T kesme kuvveti bulunur. Yapılacak iş, hesaplanmış olan I ve d
değerlerinin
µ1
σ1 = < σ em
1
v
3° - Isınma sorunu: Mil ile yatak burcu yüzeyleri arasında mevcut olan sürtünme olayı
bir enerji kaybına yol açar. Isı haline dönüşen bu enerjinin etkisiyle, önce mil yatağının ve
yağlama yağının sıcaklığı artar. Bir zaman sonra, meydana gelen ısı ile, mil ve yatak
tarafından atmosfere, yatak mesnedine v.s... ve bırakılan ısı arasında bir denge konumu
teşekkül eder. Yağlamanın etken bir akilde devam edebilmesi için, denge haline tekabül eden
rejim sıcaklığının, sürtünen yüzeylerin dolaylarında genellikle 60°C den düşük olması gerekir.
Aksi halde yatak sarması da denilen bir kaynama olayı meydana gelebilir. Mil ve yatak
arasındaki temas yüzeylerinin hasara uğraması demek olan bu fenomen mekanizmanın
durmasına, ağır onarım masraflarına ve hattâ parçaların değiştirilmesi zorunluluğuna yol
açabilir.
Isı alışverişlerini niteleyen katsayıların değerleri iyice tayin edilemediği için, rejim
sıcaklığının hesabı güçtür. Bundan dolayı, milin burç üzerince yaptığı basınç ve temas
yüzeyleri arasındaki v izafî hızı gibi ısınmayı meydana getiren iki ana faktörü dikkate alan p.v
çarpımı ile ilgili değerlerin sınırlandırılmasıyla yetişilir, v Hızı m/s, p basıncı ise daN/cm3
olarak ifade edilmek şartıyla, p.v çarpımı îçin hayli kaba bir yaklaşıldıkla aşağıdaki değerler
benimsenebilir.
Şekiller
Yüksek bir eksenel kuvvete maruz olan millerin uç kısımları düşey eksenli bir mil uç
yatağının gren adı verilen sürtünme elemanı üzerine dayatılır. Bu sistemin tümüne pivo adı
verilir. Düşey millerin çoğunda durum böyledir. Milin uç kısmına genellikle su verilir. Şekil
1.19'da bir ölçü apareyine ait olan pivo görülmektedir (yük çok hafiftir). Şekil 1.20 ise,
eksenel yükü zayıf olan ve çok zayıf bir hızla dönen daha büyük bir apareyle ilgilidir. Bu iki
pivo da o şekilde düzenlenmiştir ki, dönmeye karşı koyan sürtünme momenti minimal bir
seviyeye indirilmiştir. Maksimal temas basıncının Hertz formülü aracılığı ile kontrol edilmesi
gerekir . p = 50 ilâ 60 daN/mma değerleri arasındadır.
F
p= 1
π(d − d 1 )
2
Gerçekte, temas yüzeyi üzerindeki yük dağılımı düzgün değildir ve izafi hız değerleri
birbirlerinden farklı olduğu için aşınmanın da düzgün dağılımlı olmasına imkân yoktur.
Şekil 1.22'de bir başka mil ucu görülmektedir. Bu uca, suverilmiş çelikten yapılmış
olan bir parça eklenmiş ve böylece teşekkül eden sistem bronz ya da suverilmiş çelikten
mamul bir gren üzerine oturtulmuştur.
Hesap
d 2
r= olmak üzere C = F.f .r
2 3
d d1
R= ve r= olmak üzere
2 2
2 R 3 −r3
C= F.f . 2
3 R −r2
bağıntıları yürürlüktedir
TOLERANS VE ALIŞTIRMALAR
Bir resim üzerine konulan ölçülerin, yapım anında işçi tarafından elde edilen
ölçülerdeki en büyük ve en küçük değerleri belirtmesi parçanın sıhhatli çalışması bakımından
önemlidir. Bilhassa birbirine takılarak beraber çalışacak parçalara konulacak ölçüler, takılış
ve görev yapma özelliklerini de belirtmelidir. Bu özellikler tolerans ve alıştırma işaretleri ile
belirtilir.
Resim üzerinde verilen ana ölçülerin özel aletler, iş kalıpları, otomatik makineler,
mastarlar ve çok hünerli işçiler kullanmak suretiyle dahi tam olarak elde edilmesine imkan
yoktur. Elde edilen ölçü, resim üzerindeki değerden ya biraz büyük veya biraz küçük
olacaktır. Aynı bir parçadan birkaç tanesi aynı tezgah aynı ölçü aletleri ve aynı işçi tarafından
yapıldığı halde, hepsi aynı ölçü aleti ile ayrı ayrı ölçüldüğü zaman dahi, her birinin ölçüsü
arasında milimetrenin askatları ile ölçülebilen farkların varlığı görülmektedir. Yani resim
üzerinde verilen ölçüler iş üzerinde tam olarak elde edilemez. Elde etmeye çalışmak ise
gereksiz bir çok masraflara yol açar.Bu sebeple her bir ölçü, parçanın çalışmasında hiçbir
sakınca meydana getirmeyecek hata miktarını belirten "TOLERANSLARI" taşımalıdır.
Böylece parçanın yapımında müsaade edilen hata miktarlarını seçmek görevi de mühendis,
Teknisyen ve konstrüktörlerin omuzlarına yüklenmektedir. Ölçülerdeki çok büyük tamlıklar
yani çok küçük hata payları fazla masrafları gerektirdiğine göre Konstrüktör çok yakın hata
paylarından kaçınacaktır, fakat parçanın görevini göz önüne alarak fazla toleransa da müsaade
etmeyecektir.
1. AMAÇ
Bu deneyde amaç, basit mesnetlenmiş bir milin kritik devir sayılarının ve buna ait
titreşim çeşitlerinin (modlarının) tayinidir. Milin işletme devir sayısı bu kritik. devir
sayılarından birine tesadüfen eşit veya çok yakın ise "rezonans" durumu ortaya çıkar; yani
milin mekanik enerjisi giderek artar ve bu artan, enerjiyi dengeleyecek sürtünme ve saire gibi
enerji kaybettiren unsurlar yoksa neticede milin yerdeğiştirmeleri, milin kırılmasına yol
2. TEORİ:
Millerde kritik devir sayılarının varlığına sebep, ideal katı (rijit) olmayışlarıdır. Katı
fakat şek1 değiştirebilen millerde dönme esnasında sınır ve yükleme şartlarıyla devir
sayısına bağlı olarak farklı şekiller göze çarpar. Başka bir deyişle elastik eğrileri farklı farklı
olur.
Eğer mil, rijit bir malzemeden yapılmış olsaydı esnemesi sıfır olacağından bir
kesitli olduğunu varsayıyoruz. Milin malzemece üniform .imal edildiğini, yani her . kesitte,
kesitin geometrik merkezi ile kütle merkezinin - bu hal pratikte pek mümkün olmamakla
Dolayısıyla daha sükunette iken her kesit yatak 'merkezleri ekseninden belirli bir
arttırıldıkça daha büyük sehimli bir elastik eğri oluşur. Ağırlık kuvveti olmasa ve mil hem
Milin ağırlığı fevkalade az bile olsa çoğunlukla milin geometrik merkezi ile kütle
merkezi birbirinden imalat ve iç yapı nedenleriyle farklılık arzeder veya milde bir ilkel
merkezkaç kuvvetler oluşur ve devir sayısı arttıkça büyük sehimii elastik eğriler oluşur.
elastik eğri sshimlerinin artmaya çalıştığını gözlüyoruz, işte bu durumda devir sayısı milin
birinci kritik devir sayısına eşit ve bir "rezonans1' durumuyla karşı. karşıyayız,demektir. Ne
var ki gerek yataklarda, gerek havada ve gerekse malzeme bünyesindeki sürtünme ve sönüm
tesirleri nedeniyle elastik eğri sehimierinin sonsuza ' gitmesi mümkün olmaz. Basit mesnetli
bir milde birinci kritik hıza kadar elastik eğrinin görünümü (Şekil 3) .deki gibidir. Mü
Devir sayısını arttırmaya devam edersek birinci kritik hızdan sonra elastik -eğri
sehimlerinde nisbi bir azalma izlenir. Devir sayısı yine belli bir değere geldiğinde yine elastik
eğrinin sehimierinde artma izlenir ama bu defa elastik eğrinin şeklinin biraz değişik olduğu
Dikkat edilirse milin orta noktasının hemen hemen hiç hareket etmediği görülür.
Devir sayısı .yine arttırılsın. Belli bir devir sayısına geldiğimizde bu defa (Şekil 5) deki ilgi
-Hareket Denklemi
∂4 y ∂2 y
Ε Ι 4 + ρΑ 2 = 0 (1)
∂x ∂t
**
Τ+ λ2 Τ = 0 (2)
ρA
χ ''' − λ2 χ =0 (3)
EI
'
* d d
adi dif. denklerine ulaşılır. Burada ( ) = ,( ) = anlamındadır. (2) nin çözümü
dt dx
bulunur. Burada
1/ 4
ρA
k = λ2 (6)
EI
olarak tanımlanmıştır.
-Sınır Şartları
denklemine ulaşılır. Buradan sayılabilir sonusuz adet kl değeri ve dolayısı ile k değeri
π
k n ≅ ( 4n +1) n=1,2,...... (II)
4
25π 2
k12 =
162
ve buradan
1/ 2 1/ 2
25π 2 EI 25π 2 EI
λ1 = =
16 2 ρA ρAL
4
16
1/ 2 1/ 2
81π 2 EI 169 π 2 EI
λ2 =
ρAL 4
λ3 =
ρAL 4
16 16
elde edilir.
3. DENEY TESİSATI
Deney tesisatı Şekil 10 da görülmektedir. Mil'dolu daire kesitli kalın bir telden:
ibarettir. Basit mesnetleme şartlarını mümkün olduğunca sağlamak için belirli .bir miktar
yatak düzleminde dönebilen küresel rulmanlı yatak kullanılmıştır. Tahrik ise 20000
dev/dak iık hıza kadar çıkabilen bir esnek milli dişçi frezesi motoru ile sağlanmaktadır.
Devir sayısının değiştirilmesi .sürekli olup bir varyakla yapılmaktadır. Devir sayısının
4. DENEYİN YAPILIŞI
arttırılır. Belli bir devir sayısına erişüdiğinde milin elastik eğri sehimlerinin devir sayısı
sabit tutulsa bile artma eğilimi gösterdiği gözlenir. Bu devir sayısı takometreden okunur.
ikisıninde muin tam ortasında birbirlerine yanaştır'ılması uygun olur.. Bir müddet :
sonra elastik eğride orta noktada bir bölünme olur ve milin orta noktasının .''hemen hemen
ortasında senimi sıfır olan noktaya nod (düğüm) denir. Bu şeklin'ortaya çıktığı devir
:
Devir sayısını yine arttırmaya devam edersek-.milin elastik eğrisinde iki noktada
sehimierin sıfır olduğunu gözleriz. Bu noktalar mil açıklığının 1/3 i ile 2/3 sinde oluşur (Devir
olur)-. Bu durumun ortaya çıktığı, devir sayısı ölçülür. Bu milin üçüncü kritik devir sayısıdır.
HESAPLAMALAR
1/ 2 1/ 2
25π 2 EI 25π 2 2,07.10 11.5.10 −12
λ1 = = = 75 s −1 = 716 d / d
ρAL
4 4
16 16 (0,6131 / 9,81).0,9144
1/ 2 1/ 2
81π 2 EI 81π 2 2,07 .10 11.5.10 −12
λ2 = = = 242 ,87 s −1 = 2320 d / d
ρAL
4 4
16 16 (0,6131 / 9,81).0,9144
1/ 2 1/ 2
169 π 2 EI 169 π 2 2,07 .10 11.5.10 −12
λ3 = = = 507 ,15 s −1 = 4845 d / d
ρAL
4 4
16 16 (0,6131 / 9,81).0,9144
SONUÇ:
Bunun çeşitli sebepleri vardır. Teorik olarak milimizi rijit kabul ediyoruz ancak pratikte
tam rijitlik mümkün değildir. Bu teori ile deney sonuçları arasındaki farkın başlıca
kabul edilmiştir. Silindirik yapı mil boyunca sağlanmamış olabilir fakat hesaplarımızı
Teorik kısımda; ilk aşamada kaymalı yatak problemlerinde çözüm için esas denklem
olan Reynolds diferansiyel denkleminin, iki farklı çözümü için programlanmış ve mil
merkezinin yatak içerisinde nasıl bir yörünge izlediğini belirlemeye de imkan tanıyan iki adet
bilgisayar programı geliştirilmiştir. Deneysel kısımda ise ; dinamik yük altında çalışan bir
radyal kaymalı yatak deney düzeneğindeki yatağa altı değişik yük örneği uygulanmıştır.
Uygulanan tüm yüklerin yatay , düşey eksenlerdeki bileşenleri ve polar yük diyagramları
deneysel olarak belirlenmiştir. Ayrıca radyal kaymalı yatak içerisindeki milin merkezinin
nasıl bir yörünge izlediğini belirleyebilmek için deney düzeneği ile ilgili kostrüksiyon
geliştirilerek imal edilmiştir. Daha sonra yatağa uygulanan her bir yükün etkisinde mil
merkezinin çizdiği yörüngelerin de yatay, düşey bileşenleri ve polar olarak görüntüsü de
deneysel olarak elde edilmiştir. Bundan sonra deneysel olarak elde edilen yüklerden
bilgisayar programları için giriş veri değerleri elde edilmiştir. Programlar yatak parametreleri
değiştirilerek yani; devir sayısı, genişliği oranı, boyutsuz yatak boşluğu, viskozite değerleri ve
yükün genliği değiştirilerek çalıştırılmıştır. Program çıkış dosyaları kullanılarak ta mil
merkez noktası yörüngesi grafikleri çizilmiştir. Ayrıca maksimum eksantrisite oranı
değerinde ki yani ; minimum film kalınlığındaki çevresel basınç dağılımları da verilmiştir.
TÜRBİN MİLLERİ
Elektrik santrallerinde kullanılan ve buna benzer diğer türbin milleri 1200 mm çapında, 16 m
uzunluğundadır. Bu millerin üzerinde radyal derinliği 400 mm’ ye ve eni 90 mm’ ye varan oyuk veya
yivler bulunmaktadır. Bu oyuk ve yivler yüklü çalışma esnasında, çok büyük burulma ve bükülme
kuvvetine maruz kalırlar. Bu etkenleri azaltmak için bu oyuk ve yivlerin (radius) ölçüleri 20 mm ile 80
mm arasında tutulmuştur. Fakat buna rağmen istenilen işlem güvenirliği elde edilememiştir. Bu yüzden
sertlik derecesini yükseltmek ve güvenilir hale getirmek için ezerek sertleştirme metodu şart
koşulmuştur.
Şimdi hedef, işlem prosedürünü bir germe tertibatı içerisinde, tornalama işlemi sonrası aynı
makinede ve tek seferde gerçekleştirmektir.
Takımlar, kullanışlı ve basit takılabilir şekilde olması gerekmektedir. Ezerek sertleştirme işlemi,
oyuk veya yivlerin zeminlerine ve dış yan yüzeylerine uygulanacaktır.
Bunun için özel mekanik bir sistem tasarlanmıştır. Takımlar makinenin süportuna kolayca
bağlanabilmekte ve takımın ezme gücü süporttan kontrol edilebilmektedir.
- Analog veya dijital göstergeli indüktif işlem hattı alıcıları, eğim ve çizgi kaydedicisi
- Mekanik ölçme saatleri